İlla arkadaşım olmasına gerek yok, eleştiriyi kim yaparsa yapsın dikkate alırım. Tabi bunda benim çevremin de etkisi olabilir, benim etrafımdaki insanlar daha çok pohpohcu bi' yaklaşım gösterirler hem olumlayan manada ''sen şöylesin, böylesin'' gibi. hatta daha öncede anlatmıştım, ben kekemeyim yani teknik olarak kekemeyim, konuşma güçlüğü çekiyorum ama insanlara bunu kabul ettirmem zor olmuştu ''yok ya sen kekeme değilsin'' olur öyle herkes kekeliyor filan dediler.
Yani bu yüzden ben olumsuz fikir beyanlarında, eğer algoritmik yöntemle ulaşıldıysa kimin söylediğini önemsemeden bi' kontrol ederim kendimi o doğrultuda. Eğer haklı ise, bunu nereden ayrımsadığına ve bu durumu öncelikle nasıl yönlendireceğime devamında da rahat bir anımda nasıl çözeceğimle ilgilenmeye çalışırım.
O yüzden hep tuhaf bulmuşumdur, ''birisine deodorant kullanması gerektiğini nasıl izah ederiz ?'' sorularını. Misal ben eğer kötü bir koku saçıyorsam isterim ki, bunu birisi insanlık namına gelsin bana söylesin. Ya da dişimde maydonoz kaldıysa, vakko yeşili ceketimle kendimi şık zannederek gezerken filan, eğer teknik manada bir olumsuzluk varsa beni uyarsın benimle konuşsun isterim, çünkü bu zaten benim için olumlu bir düzeltme ile sonlanacak bir durum.
keza aklına çok az bile olsa güvendiğim kişilere(yani kendi kendine düşünebilecek-kendi fikirleri olabilecek- kapasitede olması yeterli) ara ara sorarım; davranışsal ya da düşünsel olarak ben de gördüğü herhangi bir zaaf/problem/eksiklik olup olmadığını. Yahut bir olay karşısında birçok kişiden bakış açısı tavsiyesi alırım.
Bunlar pozitif şeyler, sizi geliştirir. -ki eğer karşıdaki sizinle ilgili tecrübelerini aktarıyorsa daha da kral birşey.
0