Giriş
(7)

Mükemmelken Batan İşletmeler

aradaki uzaklik
Yav gençler, canlar, bayanlar baylar,Bazen bazı kafelere, bazı restoranlara, bazı fırınlara, bazı dükkanlara denk geliyorum. Şöyle bir alıcı gözüyle bakıyorum, mekan harika, tasarım süper, işletmeci candan ve samimi, ürünler kaliteli, konum çok çok iyi, ışıklandırma da süper. Ancak bir allahınkulu y
Yav gençler, canlar, bayanlar baylar,

Bazen bazı kafelere, bazı restoranlara, bazı fırınlara, bazı dükkanlara denk geliyorum. Şöyle bir alıcı gözüyle bakıyorum, mekan harika, tasarım süper, işletmeci candan ve samimi, ürünler kaliteli, konum çok çok iyi, ışıklandırma da süper. Ancak bir allahınkulu yok içeride, kimse alışveriş yapmıyor, gitmiyor, uğramıyor. Dolayısıyla mekan 6 ay 1 yıl sonra batıyor.

Çok basit bir sorum var abi, eğer kadere, nasipe, kısmete inanmıyorsak, sizce neden batıyor bu tüm denklemi düzgün olan işletmeler? Neden insanlar gidip tüketmiyor/alışveriş yapmıyor dükkandan? Fikriniz nedir?
0
aradaki uzaklik
(11.12.17)
Alışkanlıklardan olabilir.

Şimdi bir arkadaş grubu düşünelim. Bunlar 10 kişilik bir lise öğrenci topluluğu olsun. Yaşlar 16 17.

Hamburger yemeğe gitmek istediklerinde gurme burgerciye gitme ihtimalleri mi daha yoksa yoksa McD/BK ikilisinden birine mi? Büyük Fastfood zinciri olduğu halde Arby's, Carl's Jr falan bile bu ikisi kadar talep görmüyor; çünkü insanlar yeni şeyler denemeye çekinirler, alışkanlıklar da zor kazanılıyor malum.

AVM'lere gidip yiyecek katlarındaki yığılmaları ölçebilirsin. Bilinir markalar daha kötü ürün sunmalarına rağmen hep daha kalabalıktır.

Kahve için de öyle. Starbucks varken arka sokağında 3rd wave coffe shop'a girmek istemez iş çıkışı evine giden beyaz yakalı, kalabalık öğrenci grubu vs.

Genelden bahasediyorum tabii, seçkinci yerlerden konuşmuyorum.
0
g man
(11.12.17)
140 journos un cafe açmak diye iki bölümlük içeriği vardı youtube da.
0
freebird5406_2
(11.12.17)
Bu konuda hiç unutmadığım işletme kocaeli yahyakaptanda sonradan balıkçı olan mükemmel bir cafe ve işletmecisi vardı. vay arkadaş. Hayatımda evde dahil o kadar rahat ve huzurlu hissettiğim an çok az olmuştur.

battılar.

türkiye şartlarında genelde konsept yerler batıyor, çünkü bizim aslında şöyle düzetelim, genel olarak insan psikolojisi popüler olanın peşinden giden ama bunu da yalanlayan riya üzerine kuruludur.

Yani, tutmuş bir mekanın bir benzerini kendi kültürüne indirgeyerek sunarsan o büyük ihtimalle iş yapar. ama aklımda şöyle bir sistem kurmak var dersen, çoğunlukla patlarsın.

bizim ülkemizde çok para eden neredeyse herşey, yurtdışı kaynaklıdır. bunda et restoranları sunumlarından tutun da, gece klubü tarzlarına, kahve mekanlarına, televizyondaki yarışma programlarına v.s herşey dahil.

bizim halkımız, cafede dekoratif kitapları bile ingilizce olarak seçer.

Yani ya kalabalığa hitap eden uygun fiyatlı mekanizmalar üreteceksin(yine yabancı aşırmalarıyla) ya da elitistliğe vurgu yapan ama yine yabancı aşırmalı mekanlar üreteceksin.

biz mukadderat gereği, anlatabileceğimiz şeyleri severiz. ''Geçen gün maça kızındaydık alplerle (küçük bi' s), kızım bitmiş oralar da'' demek isteyecek gelen kişi. yoksa daha fazla eğlence ve rahatlığı bulabileceği ama anlatamayacağı; yani sadece onun bildiği bir yerde bulunmak istemez.

insanlar mukadderatı gereği problemli varlıklar, Allah kendi sonunu hayretsin.
0
mete kudur
(11.12.17)
bu dediğin özelliklere sahip ve batan işletme varsa hedef kitleyi iyi seçememiş derim.

benim gözlemlediğim; özellikle "konum çok çok iyi" ise diğer tüm özellikler çöp de olsa batmıyor. mesela kadıköy'de crazy flakes adlı bir dükkan var. 10 metrekare var ya da yok ve sadece corn flakes çeşitleri satıyor. yemeksepetinden gördüğüm kadarıyla baya da pahalı. gerçi gitmedim ama ne kadar iyi olabilir ki. kaç kere gidip bir corn flakes yiyim dersin? bu bile yıllardır batmadıysa mükemmel konum ve hedef kitlesini çok doğru seçmesindendir. kadıköy'de bu fikir tutar ama başka yerde zor.

konum açısından da; mesela normalde turistik olmayan, sadece o bölgede yaşayan insanların gittiği bir bölgede açtığın A cafesi ile turistik bölgede açtığın B cafesi yarışmaz bile. A ne kadar iyi bir işletme de olsa her türlü B daha çok kazanır. buna en iyi örneklerden biri karaköy'de çok tutmuş bazı mekanların, karaköy popülerliğini kaybedince kapanmaları, bazılarının da kadıköy'e taşınmaları.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.12.17)
1. pazarlama ve lokasyon: kendini tanıtamayan, halka ulaşamayan veya lokasyonu doğru seçemeyenler...

2. işletmecilik: fiyat, hacim ve birim maliyetleri yönetemeyen yani görsel veya tatsal olarak iyi ama esnaf olarak kötü işletmeciler...
0
507
(11.12.17)
bzim millet her konuda marka sever. 1500 tl maaş alır 3000 bine iphone a bayılır.

bunun karşısında işletme olarak ya marka bi frenchise a gireceksin yada salaş takılacaksın.
salaşım fiyatlarım uygun ama kaliteli ürün sunarım gibi.
bunun arasında kalan marka olmayıp marka olmuşdan çok daha fazla dekorasyon yapan da bizim millet korkar belirsizliği sevmez iteleme kültürü bizde çok olduğundan çekinir.artı olarak bizim halkımızda boş olan yere girmeme gibi bir özellik vardır.
yılların baskıcı ortamı son 15 yıldır pek yok kızlar rahat çıkabilyorlar felan.e böyle oluncada bizim gençler nerde kalabalık orda olalım mantığındalar.
0
sirincem
(11.12.17)
Yeni kesiflere acik degil insanlar.
Alışkanlık +1
0
imelih
(11.12.17)
(8)

Parfüm orijinal mi? (Trendyol)

yalnizliktan devren kiralik
Merhaba,Birkaç gün önce Trendyol'dan parfüm satın aldım. Az önce elime ulaştı. Ambalajı, kutusu gayet düzgün, şişedeki ve kutudaki seri numaraları tutuyor. Ancak parfüm şişesinin içinde sigara külüne benzer (sigara külü değil ama) parçalar var. 4-5 tane toz gibi. Bu parfümün orijinal olmadığını göst
Merhaba,

Birkaç gün önce Trendyol'dan parfüm satın aldım. Az önce elime ulaştı. Ambalajı, kutusu gayet düzgün, şişedeki ve kutudaki seri numaraları tutuyor. Ancak parfüm şişesinin içinde sigara külüne benzer (sigara külü değil ama) parçalar var. 4-5 tane toz gibi. Bu parfümün orijinal olmadığını gösterir mi?

Teşekkürler.
0
yalnizliktan devren kiralik
(11.12.17)
checkcosmetic.net/ den kontrol edin
0
lcha
(11.12.17)
malesef evet...
0
eksimeksi
(11.12.17)
Bahsettiğiniz siteden kontrol ettiğimde sanırım üretim tarihi olan tarih çıkıyor. Farklı bir siteden daha kontrol ettim, yani çıkıyor üretim tarihi, ama anlamadım. Orijinal mi acaba?
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(11.12.17)
Parfümün adını söyleyebilir misiniz?
Bazı niche parfümlerin içeriğinde katı partiküller olabiliyor.
0
elf of darkness
(11.12.17)
İlginiz için çok teşekkür ederim @elf of darkness,

Paco Rabanne Olympea, EDP 80 ml.

Umarım dediğiniz gibidir, çok üzüleceğim yoksa :(
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(11.12.17)
Bu, bahsettiğim parfüm değilmiş.

checkcosmetic de işe yaramayabilir.
Çünkü bazen her parfüm için tamamen farklı batch code yapmıyorlar.
Geçenlerde Le Male aldım, 71611 gibi bir batch kodu vardı, yanlışlıkla 71011 girdim ve başka bir tarih verdi. 7000x şeklinde artarak giden bir adlandırma yaptıklarını anladım. Bunu bilen birisi taklidini yapabilir.
0
elf of darkness
(11.12.17)
ben yanılıyor olabilirim ama, genelde mantığı şu şekilde kuruyorum.

Şimdi bu trendyol en son battı mı çıktımı ne oldu birşeyler oldu ama; bu tür kişilerin değil de kurumların satış yaptığı firmalar; yani hepsiburada'nın eski hali, markafoni, trendyol, teknosa v.s gibi firmalar sahte ya da kaçak mal satma riskini göze alamazlar diye düşünüyorum.

Bunun yerine bunlar ucuz ürün sattıkları için, uygun şartlarda saklanmamış - uzun süre bekletilmiş ürünleri satabilirler. Ama bunlarda bence orijinaldir. bu konuda elle tutulur bi' şikayette ben hiç rastlamadım çünkü.
0
mete kudur
(11.12.17)
Aslında şişede leke ya da ambalajda sorun olsa çok önemsemezdim. Ama parfümün kendisinde parçacıklar olması garip geldi. Sonuçta açılıp kapanan bir şey değil bunun kapağı. Dolum esnasında böyle bir hatayı da bu markanın yapacağını sanmıyorum, bilemedim bakalım artık. Biten parfümü Tekin Acar'dan almıştım, onla kıyasladım kokusunda sorun yok gibi, aynı.

Ne yapalım, kısmet diyip geçelim :)
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(11.12.17)
(15)

bu mu bayıldığınız tarkan?

Bruce
bu ne ya?https://www.youtube.com/watch?v=ZKtNB9jiHV0adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
bu ne ya?
www.youtube.com
adam bildiğin mustafa ceceli şarkısı yapmış, hala kaldı mı "megastar" diye bayılan buna?
0
Bruce
(11.12.17)
Son albüm tam bir rezalet. Resmen 15 saniyeden fazla dinleyemedim şarkıları. Hele bu şarkı: korkuuunnnçç
0
lcha
(11.12.17)
Tam bir gelin-damat dans şarkısı olmuş.
Tarkan'ın şarkılarını zaten dinlemezdim ama kendisini seviyorum. O yüzden pek bir şey değişmedi benim açımdan.
0
peggy
(11.12.17)
Söz: Günay Çoban Müzik: Serkan İzzet Özdoğan

Tarkan sadece söylemiş. Bunun içi suçlayabiliriz evet.
Haa Tarkan şeyimde mi? Hayır.
0
teknikekip
(11.12.17)
Eski "p*ç" Tarkan artık yok. Adamın yaşı ilerleyince böyle duygusal bi herif oldu çıktı. Ben eski şarkılarının hatırı için hala seviyorum.
0
dissendium
(11.12.17)
Aleyna tilki>Tarkan
0
doxanikee
(11.12.17)
@teknikekip, zorla söyletmediler diye tahmin ediyorum. "bu ne amk koskoca megastarım ben, böyle bir şarkıyı nasıl verirsiniz bana" diye ortalığı birbirine katması lazımdı.

@dissendium, bence kendi gelişimiyle değil müzik dinleyen kitlenin değişimiyle ilgili. rüzgara yön veren olmak yerine kapılıp giden olmayı seçmiş. cukkasına bakacak tabii ki, bunu kınamıyorum ama tarkan'ın bundan ayrı bir misyonu ve vizyonu olduğunu düşünerek bayılıyordu bunca insan, ki aralarında standart türk pop müziği dinleyicilerinden daha yüksek standartlara sahip olanlar da vardı. ben de dinlerim zaten eski şarkılarını, bu kadar düşmesi şaşırtıcı.
0
🌸Bruce
(11.12.17)
tarkan'ı baya seviyorum ama taa temmuz ayında ilk kez radyoda duymuştum bu şarkıyı ve mustafa ceceli sanmıştım gerçekten, benzetmeniz baya isabetli : D
0
nevrochaotica
(11.12.17)
tarkan dudu albumunden sonra silah zoruyla album yapiyor gibi.
0
baldur2
(11.12.17)
Son albümü tırt - aldığıma yanıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
2018 yılının resmi düğün şarkısını yapmış. Kusana kadar duyarız yazın.
0
jazzabel
(11.12.17)
Gel gel hiç acımayacak'tan bu günlere. Tey yavrum tey
0
nickini degistiren yazar
(11.12.17)
@nickini degistiren yazar, o da dandik bi şarkıydı bence. düdüklü şarkısından itibaren düşüşte. baktım şimdi albümün adı da metamorfozmuş, negatif kafkaesk bir dönüşüm olmuş abimizinki.
0
🌸Bruce
(11.12.17)
Bu yaz birkaç düğüne katıldım, ve hepsinde bu şarkı ile dans ettiler. Sonra dedim o dans şarkısını indirilerim ya kiminmiş o diye; cevap kahkahalarla tarkan oldu.

ben ki tarkan dinlemem normalde. (mustafa ceceli de dinlemem vurmayın)

yani herkes o şarkı için çok şaşkın ama millet de ben de beğenmiştim. En azından bende şarkılar ambiyans eşliğinde aklımda kalıyor yani dinlediğim anda ona bi' klip çekiyorum kafamda ve bu şarkı için güzel hikayeleri var beynimin.

tarkan benim gözümde hiçbir zaman megastar olmamıştır, zaten samimiyetsiz bulurum kendisini ancak başarılı olduğu çok aşikar. Yani, bayılan kaldımı sorusunun cevabı evet, hala büyük bir hayranlık devam ediyor ona karşı ve o da bu süreci çok iyi yönetiyor/yönettiriyor artık hangisiyse.
0
mete kudur
(11.12.17)
Evet bayıldığım Tarkan bu, şarkının Tarkan'la ilgisi yok. Açıkçası Tarkan ın bir tek Cuppa şarkısından nefret ettim ve bir kez bile oturup baştan sona dinlemedim, sözleri Sezen Aksu'ya ait. Bu albümü almadım, ve malesef eski şarkılarının tadı olmadığını biliyorum. Bunu Tarkan a şu anlamda bağlamıyorum, artık şarkı sözü yazarı yok, duygu yok, aşk yok, mesafe yok, ayrılık acısı yok, eskisi gibi yoğun hiçbir şey yok. Ancak atarlı giderli yahut düğün dansı şarkısı var. Sezen Aksu, Aysel gürel, yıldız Tilbe vs aklınıza diğer gelen iyi şarkı sözü yazarları dahi son şarkıları hep kötü, hep ruhsuz, hep yazılmış olsun diye. Tarkan olmasını sağlayan sözlerin sahipleri bile bu haldeyken aklınca küçümsemek neden, ki kendine ait Gülümse kaderine gibi gayet iyi şarkıları da vardır. Yeniden yorumladığı Firuze ve hatasız kul olmaz harikaydı, hakeza sanat müziği albümü de. Keşke kendine yakışan şarkıları bulmadıkça albüm yapmasa, bir tane bulursa bir şarkı çıkartsa, yoksa bana eski şarkıları bir ömür yeter.
0
mslny
(11.12.17)
ben sevdim. sevdiğim için anlamlı geliyor, güzel geliyor bana bu şarkı.
0
runagain
(12.12.17)
(13)

odtü makine en alt tıp fakültesini 2'ye nasıl katlamış

mete kudur
üniversiteler ve kontenjanları konuşurken; odtü makine mühendisliğinin tıp fakültelerinden hala çok yüksek puanda olduğunu söyledi şimdi arkadaşım, ama ben piyasa dinamiklerinden yola çıkarak bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum.Meğer hakikaten öyleymiş, bunun temel sebepleri neler olabilir ? Pi
üniversiteler ve kontenjanları konuşurken; odtü makine mühendisliğinin tıp fakültelerinden hala çok yüksek puanda olduğunu söyledi şimdi arkadaşım, ama ben piyasa dinamiklerinden yola çıkarak bunun pek mümkün olmadığını düşünüyordum.

Meğer hakikaten öyleymiş, bunun temel sebepleri neler olabilir ?

Piyasayı ve o psikolojiyi bilen kişiler cevaplarsa sevinirim, yani sonuçta ''ee tabii, odtü'' diyecek arkadaşlara da birşey yapmıyoruz ama yine de aklınızla 3.parti ortamlarda dalga geçilmesine ön ayak olmak istemem.
0
mete kudur
(11.12.17)
“Ee tabii, odtu”

Tanidigim tum odtu makinacilar istedikleri alanda istedikleri sekilde kariyer yapabildi. Benim tanidiklarimin icinde akademide devam edenler alanlarinda sayili universiteleri hic zorlanmadan takir takir kazandi, okudu, tez calismalarinda oduller alip prestijli yayinlarla mezun oldu. Simdi cogu staj icin ozellikle odtu makina ogrencisi/mezunu tercih ediyor. Harika bir bag var donemleri arasinda. Idealizm de eklenince tum bunlarin ustune supersonik insanlar cikiyor bolumden.

Tanidigim tipcilara bakiyorum da istedigi alanda istedigi sekilde kariyer yapan gorece az. Yurtdisinda kariyer kovalayanlar hala sinavlar ve genelde avrupa tercih ettiklerinden dil ogrenimi icin calisiyor. En az alti yillik egitimin verdigi yorgunluk da var. Elbette memnunlar durumlarindan ama bir odtu makina degil mezun olduklari yer :p
0
lamira
(11.12.17)
Şimdi öncelikle ön elemeyi geçemediniz, onda bi' anlaşalım da; ''adam geldi, tanıdığım odtü makinacı bütün kişiler istediği alanda kariyer dedi hahahahah'' diye atıp tutacağız arkanızdan.

Onun haricinde, ya ikimizin sosyo-kültürel çevresi çok farklı; ya da benim odtü ve itüden mezun olup da bu mesleği icra ettiklerine şahitlik ettiklerim çok andaval insanlar.

Benim çevrem hakikaten başarısız insanlardan mı oluşuyor acaba, neyse.


Daha spesifik örneklerle gelmek lazım, yani; bütün odtü makinacılar denilirse eğer ben o yaklaşımı çat diye bozabiliyorum. istanbulda poposu ayazda donan kontrol ve uygulama mühendisleri var, antep de yapı imalatında gece 2 vardiyasında ayazda poşet kontrolü yapan var, ankarada proje ofisinde tatmin etmeyen ücretler alan var arabistandan dönüp de aynı iş görüşmesinde karşılaştığımız benden yaşça da büyük ülkede iş arayan adam var(eşi de varmış yine aynı durumda) ya da bizim tanıdığın ofisinde otogaz projesi çizen adam var. bunlar odtü ve itü mezunu insanlar, hatta bu tüpgazcılarla da yakında bi' tübitak projesi üzerine görüşmem gerekecek, onlara da bi' sorayım bu tıp durumunu.(ülkede tıp bitmiş şaka gibi)

Tıpçı yakın tanıdığım ise yok, zaten soruyu sorma noktam burada koptu. şimdi biz bu konuyu mühendis bir arkadaşla konuşmuştuk ve şöyleki onun tıpçı tanıdıkları var; 10k ücret bandını en kötüsü çok rahat aşıyor diyor. abisinin bir arkadaşı varmış okuldan -ki abisi 36 yaşında- 35 bin lira alıyormuş, biz eskiden manitaya gül alırken mesela kız 19 yaşındaysa 19 tane gül alır afili bi' not yazardık, bunun da patronu her yıla bin lira lan demiş diye eğlendik filan.

bunun eşi de doktormuş, yılda 1 taşınmaz alırlar diye de güldük.

Şimdi biz sohbete çalışma şartları ve maddi imkanlar açısından yaklaştığımız için, bu konuda tıp bize çok avantajlı gelmişti, hatta ve hatta biz köylü kafasıyla sohbete şöyle başlamıştık, ''abi bugün en baba mühendis kaç para alıyor ?'' sorusuna refleksle. çünkü o sohbetin öncesinde biz neden üniversite okuduk ömer koç neden okuduya kadar gittiğimiz için, meselede mesleki haz ya da kişisel tatmin olarak değil de, çevresel yaklaşımlar üzerinden ilerliyorduk. Ne boş insanlarız bu arada. neyse

bu yüzden bahsini ettiğin istedikleri alanda kariyer ne mesela, n'aptı bu arkadaşlar? aselsan bunlardan geçilmiyor, maaşları ve şartları ortada, tai'nin ortada havelsanın ortada. Ankaraya dair özelleri de konuşabiliriz zaten onlar bağırırcasına ortada.

bu dünyagöz hastahanesi var, ne kadar doğru yanlış bilmem de duyum bu anlatacağım; oradaki bi' göz cerrahının aylığı 100bine dayanıyormuş. ki bu eğer doğruysa( bu olmasa bile yukarıda anlattığım 35bin net doğru kesin bilgi ) -ki alalaede bir hastahanede doktor bunlar. benim maaşlı çalışıp da aylık 100k gelire sahip tanıdığım 1tane mühendis yok.

hatta tahmin ediyoruz şimdi, mesela türkiyede ki bi' kaç büyük projede üst kadroya bakıyoruz ve nacizane(uluslararası firmalar değil) diyoruz ki alsın alsın 30 alsın bu adamda. 40 alsın hadi -ki almıyordur. evini barkını altındaki arabayı biliyoruz adamların. bu opetin bi' yöneticisi vardı o adam hakkında mesela söylenti vardı ''35bin alıyormuş'' deniliyordu, yani 35 bin büyük bir rakam, adam yaşlı başlı bi' adam baya bi' zaman geçirmen gerekiyor sektörde.


haa tabi şimdi aklıma geldi, geçende benim kuzenim dedi; katarda sizin maaşlar 11bin dolardan başlıyor diye, onun komşusunun kızı gitmiş, bana sen neden gitmiyorsun dilin gelişir dedi; kalbini kırmak istemediğim için birşey demedim. dolar olmuş 4 lira, 11bin dolardan başlıyor diyor.

Lan ben yurtdışındaki ilanlara bakıyorum, adamlar beklenen ücreti ''10bin tl ve üstü'' kısmına kadar listeliyorlar. başlangıç diyor ücreti diyor 11bin dolar diyor.

Yani ya bizim ufkumuz ve çevremiz burada da yetersiz kaldı yine -vay arkadaş- ya da bi' değişik aksiyon var, illerin getirisi de olabilir diye biz düşünüyorduk ki sen dedin odtü makinacılar istedikleri şekilde kariyer sahibi.

Şu hava aydınlansın 1 tanesi istanbulda metro hattı zımbırtısında çalışıyor onu arayıp fırçalayacağım. Bütün beceriksizler benim çevremde mi toplanmış, bu nedir böyle.

edit: aklıma geldi, hatta neden tıp okumadık diye bi' sohbet anında ''biz köyde statü farkını anlayamadık doktorun çocuğu da aynı yerden gocuk alıyordu bizde aynı yerden gocuk alıyorduk'' diye bahsi geçti. yine bu sefer başka bi' köyde :) ''mimarlar aşağıda aç, sen de öğremen ol'' sözleri havada uçuşuyordu. tek çare tıp mış diye konuşuyorduk, hatta bi' ara sohbet 1.bölümden alan bu fizyoterapist mi ne var onun mezunu adam diyorki ben 2009 da 2600le girdim şimdikiler 2000 le giriyor. tıp öyle mi, beraber çay içtiğimiz bi' aile hekimi vardı, bu aile hekimliği için tus mus gerekmiyormuş, ücreti de kişi sayısı görev yaptığın konum gibi bazı şeylere bağlıymış, ona bağlı olarak 10bin alıyordu bu doktor arkadaşımız-bizden 2,3 yaş büyük. fotoğraf çekip geziyormuş :)

şimdi ben tecrübesiz mühendise 10bin veren bir yere ne şahit oldum ne de duydum. şu bizim katardaki 11bin dolar alan kuzenin komşusunun kızını saymazsak, o kızı da tr'de bi' denk getireceğim aklıma iyi geldi şimdi.
0
🌸mete kudur
(11.12.17)
Yurdumda uzun yıllardır devam eden bir mühendis fetişi var. Olacak olmayacak herkesi mühendis yapıyoruz, puanlar fırlıyor haliyle talepten. Öteki taraftan son geldiğimiz noktada tıp yazan çocuğun ensesinde tokadı patlatırım. Tıp bitti, köşeleri tutan yaşlı doktorlar bir süre daha iyi kazanmaya devam edecek ama yeni doktorlar hem sürünecek hem de hakettikleri parayı alamayacaklar.
0
cleric
(11.12.17)
tıp doktor olma arzusu olmayanların tercih ettiği bir bölüm değil genel olarak, hayali-amacı doktor olmak olan biri "anadolunun bağrı da olsa tıp okuycam" diyor genelde. ancak mühendislikte böyle bir idealizm durumu yok. sayısalcı bir öğrenci yüksek puan yaptıysa puanına yakın bir mühendisliği okumak ister ancak şehir-üniversite de önem kazanır. haliyle yüksek puanlı bir öğrencinin hedefi "en iyi okullar" oluyor, bu noktada da 2-3 seçenek kalıyor önünde. ya mühendislik dalını tercih edip bi tık aşağıyı seçicek ya da üst seviye okulu seçip dala pek bakmayacak. bu sebepten üst seviye okulların puanı uçmuş oluyor, zaten genel olarak "mühendislik" seçecek öğrenci sayısı daha fazla olduğu için rekabet de artıyor.
0
Bruce
(11.12.17)
aslında sorunun cevabı gerçekten "e tabii, odtü" ama açmak gerekiyor.

şöyle ki, öss taban puanını belirleyen kitle 17 yaşındaki bebeler olsa da, bu kişileri yönlendiren de bölümlerin uzun vadedeki başarısı, istikrarı, mezunlarının konumu gibi şeyler. genetik mühendisliği gibi bölümler saman alevi gibi parlayıp fos çıktıktan sonra puanları düşüyor. odtü makina gibi bölümler ise bu itibarını, kişiye verdiği kaliteli eğitimi, etiketi koruduğu sürece böyle bir risk yok.

insanların mutsuz, vizyonsuz olması da biraz puanın yüksekliğinden kaynaklanıyor. ne istediğini, ne olacağını bilerek bölüme giren adamın yanında "ya şurada tıp olmadı, burada elektronik olmadı bari odtü makinaya gireyim" adamları da var. bu kendileri ve bölüm için vizyon açısından şanssızlık olsa da, bir yandan da bölümün verdiği güvenin, etiketin kalitesinin işareti. böyle düşük motivasyonla gelen adam zaten bölümün zorluğundan da etkilenerek boşvermişliğe sürüklenebiliyor. eh, ne istediğini bilmeyen adamlara bir şey istetmek de odtü makinanın sorumluluğu değil.

bölümün eğitim kapsamı çok ağır, geniş olduğu için eleştiriliyor zaman zaman. unutulan nokta yine bölümün makina mühendisliği olduğu, bölümün kimseyi kontrolde, kompozitte, üretimde, termodinamikte, akışkanda uzmanlaştırma gibi bir iddiası, sorumluluğu yok. bunu isteyen kişi zaten teknik seçmelilerle ve lisansüstüyle istediğinden de fazlasını elde ediyor.

ben mesela, nickimden de bellidir, "foymuya biye gidicem odtü makinaya giyeyim" diye girdim. keko bir kız arkadaş mallığım yüzünden o hedefi daha lisanstayken neredeyse imkansız hale getirdim. bu yüzden etrafta "yaa adamlar f1e gidecem diye giriyo hidromekte buluyo kendini bu bölümün puanı nasıl yüksek olur" diye dolaşıyor muyum? dolaşmıyorum çünkü bunun bölümle alakası yok. mclaren'de aerodinamikte çalışan odtü makina mezunu olduğunu bilmesem, benden 1 yıl sonra mezun olan arkadaşım motogp'de çalışmasa kişisel vizyonuma bağlı olarak dolaşabilirdim. savunma sanayii işi de en yüksek maaşı onlar veriyor, çoğu kişi oraya gidiyor diye bir trend halinde. insanlar şehrini değiştirmeden, zaten en az 5 yılı ankarada geçirmiş oluyorlar, çok da zorlanmadan geçinip gidiyorlar. kişisel kararlar yine, bölüm kimseyi havelsana mecbur bırakmıyor. ben ne mi yapıyorum? hayatımın 1/3ten fazlasını odtü makinada geçirdikten sonra değişiklik isteyip yurtdışında doktoraya başladım tekrar. bulunduğum yer makina mühendisliğiyle son derece alakasız bir yer olmasına rağmen odtü makinada öğrendiklerim sayesinde yaptığım projeyi herhangi bir ek ders alma gereği duymadan rahat rahat sürdürüyorum.

bunun dışında mezunlarla ilgili örnekler için seçilen örnekler de örneği seçen kişinin içinde bulunduğu ruh halini, mental ortamı temsil ediyor gibi geliyor bana. özellikle akılla dalga geçilen 3. parti ortamlar nedense bana süper kompleksli bireylerden oluşuyor gibi geldi. yoksa odtü makinanın aman tadımız kaçmasın, kimse dalga geçmesin bizle diye bir problemi yok. bölümün sağlam kadrosu, geniş ve yeterince derin içeriği sürdükçe mezunları kişisel tercihlerine bağlı olarak istediklerini yapmaya devam edecek. bu da bölümün itibarını, dolayısıyla gelen öğrencilerin puanlarını yüksek tutacak.
0
ron dennis
(11.12.17)
''eee tabi odtü, harika onlar diyen için yaptığım küçük bir araştırma entryim var.

(bkz: #72188288)

keşke burada 1 aydan eski mesajlar silinmeseydi de odtü makine mezunu bir abiyi hatırlayıp biraz daha konuşabilseydim.
0
blue eyes white dragon
(11.12.17)
Türkiye'de en afili şirketlerde bile müdür koltuğunu tuttuğunuzda bile 25 bin tl brüt civarında takılıp kalıyorsunuz.TIP'ta daha çok kazanacağınız kesin ama soru şu: Bu kadar çalışmaya, ömrümü mesleğime adamaya hazır mıyım ? Mühendislik seçtiğinizde en zor üniversitede bile belirli bir zorluğu olsa bile bitiriyorsunuz sonrasında yoğunluk olarak kabul edilebilir mi iş-özel hayat dengesiyle hayata atılıyorsunuz ama TIP okuduğunuzda aynı zamanda mesleğinizle de evlenmek durumunda kalıyorsunuz.Bence insanların TIP yazarken temel korkusu bu.

Ben İTÜ mezunu bir mühendisim hep güzel yerlerde de çalıştım ama ileride çocuğumu Tıbbiye'ye yönlendirmeyi planlıyorum çünkü Türkiye'de montaj sanayii dışında gerçek bir sanayi yok.Sanayi olmayan yerde de Mühendislik olmaz
0
turkuaz
(11.12.17)
tıplar daha yüksek aslında. şırnak'ta vs okursandır anca o puanlar. o da bölümdeen değil şehirden.
0
danton
(11.12.17)
Tercih sırası tam bir felaket bence, sıralamaya göre meslek seçimi yapılması arkadaşların da söylediği gibi tam bir fiyasko. Meslek seçildikten sonra sıralamaya göre tercih yapılır.

Bende Yıldız mezunu bir mühendis olarak, çevremde aslında tıp eczacılık isteyip de puanı tutmadığı halde itü yada yildizda mühendis olmaya gelen arkadaşlarım vardı. Bu insanların maalesef başarılı olmasını bekleyemiyorum.

Aynı şekilde aslında mühendis olmak isteyip de aile yada rehber öğretmen ısrarı ile işte bu puan boşa gitmesin diye tıp eczacılık okuyan arkadaşlardan da maalesef pek umutlu değilim.

Bana rapor yazan doktorun, mühendis olduğumu öğrenince ben de mühendis olmak istemiştim demesi gözümün önünden gitmez. Bu adam nasıl başarılı olabilir ki şimdi?

Paraya gelince, Türkiye'de mühendislik içim üniversite bir etiket ODTÜ ile Gazi Üniversitesi aynı değil tabii ki. Ama tip fakültesi mezunu için hicbisi farketmiyor bana göre, idealist olmadıktan sonra 15bindeki tip da 300deki tıp aynı değerlendiriliyor bana göre
0
vhs kaseti
(11.12.17)
@danton, tabi aynı ildeki ezici çoğunlukla mühendislikten yüksek o konuda haklısınız ancak bizim beklentimiz hakkaride varsa tıp onun da herhangi bir mühendislik alanından yüksek puan ortalamasına sahip olmasıydı.

Ve zaten halihazırda en yüksek ve en alt puanlamaları değil de puan ortalamalarını merak edip konuşuyoruz.

@cleric seninle de aynı fikirde değilim pek, yani bütün meslekler bitti tıp da elbette bundan nasibini fazlasıyla almıştır, ama eskiden tıp'ın rakibi hukukmuş diyorlardı, şimdi hukukunun durumu ortada mesela. Öğretmenler atanamıyor, iibf mezunları bir işte tutunabilmek için birbirlerini kılıçtan geçiriyorlar. fen/edebiyat filan bunları hiç saymıyorum zaten; malumunuzdur.

@ron dennis naçizane tavsiyem boş zamanlarınızda biraz paragraf çalışmalısınız, okuduğunu tam anlama konusunda ufak tefek eksiklikler hatalar var.

yine elde kalanlarda, özellikle fukara anadolu halkı için bi' tıp bir de mühendislik kalıyor. onda da mühendislik için artık tepe okullar ve tepe bölümler. çünkü piyasa bu mühendislik dallarına da çok doymuş, yakında onlarda birbir bu konuda önlemlerini almaya başlarlar. keza kontenjanları ve okul fırsatlarını mesnetsiz arttırdıkları için; eğitim durumu da yerlerde, hadi eğitim durumu kötü olsun önemli değil iyi bir ölçme sistemi ile yeterliliğe öyle ya da böyle kendi çabasıyla ulaşamayanları da sistemden çıkartma diyeceğim o da yok, aynı dersi 2 farklı okulda bambaşka şekilde bitirebilen insanlar var. Yani tıp ne olursa olsun, ''ben daha ölmedim'' diyebilecek 2 tutar daldan en güçlü olanı gibi görüyorum ben.

üç aşağı beş yukarı genel fikirler ortada, şu da ilginç hakikaten davranışsal yaklaşım da ölçülebilir bir şeymiş, çünkü beklentiye uygun gerçekleşiyor refleksler genelde.
eskiden meslek kısmında toplumsal olayları yönlendirme gibi şeyler gördükçe şaşırırdık şaşırmamalıymışız.
Cevaplar için bütün yanıtlayanlara tek tek teşekkür ederim. Genel olarak fikir edinmemize yardımcı oldu. iyi eğlenceler.

edit: @cleric şimdi tekrar aklıma geldi; ben öğrenciyken ankara siyasal diye bi' efsane vardı; oradan mezun arkadaşlarımız şimdi ofislerde 1800 liraya kosgeb'e proje yazarak hayatlarını sürdürüyorlar(sürdürenler var diyelim-daha doğru bir yaklaşım olsun). Yani tıp da bazı şeylerini kaybetmiştir elbette ama, bu ankara siyasal benim hatırladığım kadarıyla demirden leblebiydi.
0
🌸mete kudur
(11.12.17)
Sanirim benim cevrem genelde basarili kabul edilebilecek kisilerden olusuyor :) Saka bir yana, odtü makina mezunu arkadaslarimi simdi stalk'ladim da su pozisyondalar: bir ohio state graduate researcher, bir stanford postdoc, bir ucsd postdoc, bir tu dortmund phd student, ikisi dresden'de endustriyel pozisyonda, bir de roketsan. Bunlarin istedikleri kariyeri sectiklerini dusunerek yorum yapmistim, hala gecerli ilk cevabimda soylediklerim.

Tip mezunlarindan sadece iki tanesi akademik arastirma icinde, ikisi de phd yapiyor amerika'da. Diger tanidiklarim (hacettepe, ankara, cerrahpasa ve ege mezunlari) ya uzmanliklari ya da uzmanlik sinavini kazanmak icin calisiyorlar.

Her sey maddi kazanc degil bence. Universite sinavina hazirlanirken ortaokulda ve lisede tubitak olimpiyatcisi olmamim da etkisiyle hep arastirmaya yonelik alanlar oldu hedefim. Tercihlerimi yaparken neden hacettepe tip yazmadigim defalarca soruldu, defalarca aciklama yapmak zorunda kaldim tip doktoru olmanin hedefim olmadigina dair. Iyi ki secmemisim diyemem su anki pozisyonuma baktigimda ama secimlerimden mutlu oldugumu soyleyebilirim :) Bir hekimden daha az kazaniyorum ama istedigim isi istedigim sekilde yapiyorum ve hayattan aldigim zevki hicbir maddi kazanc bana veremezdi.

Kisaca, aslinda demek istedigim, bir kisinin hedefi makina muhendisligi ise odtü makina secebilecegi en iyi okullardan birisi turkiye icinde. Kontenjani su anda kac bilmiyorum ama 50 diye kabul edersek turkiye'de makina muhanedisligi okumak isteyen ilk 100 kisinin odtü makina'ya girebilecegini de soyleyebiliriz. Bahsi gecen tip fakulteleri muhtemelen artik 2000 kontenjandan sonra sira gelen okullar oldugu icin boyle bir sonuc dogmus olabilir.
0
lamira
(11.12.17)
ya biraz oldu ama benim odtü makine ve diğer mühendisliklere yerleşen arkadaşlarımdaki mantık şu şekildeydi,
hacı ilkokul, ortaokul, lise ankara'daydı.
üni de ankara'da olsun. nereye gidicez? odtü. o zaman yaz baştan aşağıya tüm bölümleri.
yani en azından benim arkadaşlarımın özellikle makine diye bir tercihi yoktu. o puan diliminde veterinerlik olsa onu da yazarlardı. adam zaten ankara gibi yerde güzel imkanlarda okumuş iyi puan yapmış. odtü'de o puan diliminde kaç bölüm varsa sıralıyordu hepsini.
0
dedim dedim de kime dedim
(11.12.17)
Her mesleğin bir dip maaşı var. Evet Tıp doktorlarının dip maaşı bir ODTÜ makine mezunundan yüksektir ama tıp zaten herkesin isteyebileceği bir branş değil ki.
ODTÜ'lü olmanın bir anhtar durumu var, ama onu kişisel özelliklerinizle beslemediğiniz müddetçe piyasada ederiniz olmaz. Ederi olmayan kişisel özelliklerdir bu arada, mezun olunan okul değil.
Aynı şey Boğaziçi mezunu için de geçerli. BOUN Bilgisayar mühendisliği (hakikaten bilmiyorum) Hacettepe Tıp arasındaki puan durumu nedir? Bir kişi sırf puanı daha yüksek diye tıp isterken mühendisliği, mühendislik isterken tıbbı yazabilir mi?
Son olarak özetleyeyim; içini kişisel özelliklerinizle doldurabildiğiniz müddetçe "ismi olan" okuldan mezun olmak piyasada her zaman daha fazla tutar.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.17)
(5)

kitaplık alacağım

lucky strike
ben bakınca kafam karışıyo hepsi aynı görünüyo yani biri 50 lira biri 240 lira falan. kalite şeyi farkı var ama hangisi en ucuzken kaliteli bilmiyorum. sizin öneriniz var mıdır? böyle standart 5 raflı beyaz düz bi şey olsa yeterli. fiyatı ucuz olsun yani ne kadar olabiliyosa.bir de demonte gelse en
ben bakınca kafam karışıyo hepsi aynı görünüyo yani biri 50 lira biri 240 lira falan. kalite şeyi farkı var ama hangisi en ucuzken kaliteli bilmiyorum.
sizin öneriniz var mıdır? böyle standart 5 raflı beyaz düz bi şey olsa yeterli. fiyatı ucuz olsun yani ne kadar olabiliyosa.

bir de demonte gelse en en beceriksiz kişi bile kurabilir di mi? ben kurmadım daha önce hiç.

50 lira olan bu
www.tekzen.com.tr

240 lira olan bu
www.ikea.com.tr
0
lucky strike
(10.12.17)
bu ikisi arasında ucuz olanı al biraz dikkat ile kurarsın büyük bir zorluğu yok genelde.
0
basond
(10.12.17)
demonte geldiğinde en beceriksiziniz bile kurabilir.

Ama ilginç kısmı şu, bu 5 raflı olan kitaplık ben bildim bile sürekli 50 lira, ne dolardan etkileniyor ne ekonomik durumdan çok şaşırdım.


Aslında bunu tekzen'e gidip gördükten sonra alsanız iyi olur, yani ben 1.yi alın demeye geldim ama fiyatının hiç artmaması beni biraz şüphelendirdi, napıyorlar diye merak ettim. tekzen'e gidip gördükten sonra 1.yi alın gitsin.
0
mete kudur
(10.12.17)
Billy'ler daha uzun olduğu için içine ağır kitaplar koyunca daha fazla bel veriyor gibi geldi bana hep. 50 liralık kitaplığı da sağlam mıdır diye bir bakmadan almazdım ben.

Bu arada Adore Mobilya'nın kitaplıkları da fena değildir, onlara da bir bakabilirsiniz.
0
wish i could find a way to disappear
(10.12.17)
biz de oyle bir kitaplik almistik fakat o kadar dayaniksiz ve adi cikti ki anlatamam. o yuzden bir seferlik masraf icin kotu mal almaya gerek yok.
0
duyurunun bug'ı
(10.12.17)
Billy kitaplık ne ara bu kadar pahalı olmuş. Çok da matah bir şey değil bu. Benimki dik duruşunu kaybetti, ağırlıktan dolayı sağa yattı. Raflar aşağı doğru eğildi. Arka kaplama geri bombeli bir şekle girdi. Tek artısı rengi hiç solmadı.

Billy kesinlikle 240 lirayı hak etmiyor. Tekzendekini bilmiyorum
0
yemrem
(10.12.17)
(10)

3 sene sonra gelen bir mesaj

yarey
Eski sevgilim bana 3 yil aradan sonra kisa mesaj atmis. Ama mesaj aslinda bana degilmis, yani baska birinin ismi Var mesajda. Numarasi da ezberimde olduğu için tanidim.Bu arada 3 senedir (yani ayrildigimiz gunden bero) tek bir kelamimiz yok birbirimize.Yanlis mesaj atilir anlarim da, 3 sene sonra ha
Eski sevgilim bana 3 yil aradan sonra kisa mesaj atmis. Ama mesaj aslinda bana degilmis, yani baska birinin ismi Var mesajda. Numarasi da ezberimde olduğu için tanidim.

Bu arada 3 senedir (yani ayrildigimiz gunden bero) tek bir kelamimiz yok birbirimize.

Yanlis mesaj atilir anlarim da, 3 sene sonra hala numaramin onda bulunmasi nedir? Yanlislikla bile olacak is değil bence.

Size böyle bi mesaj gelse, cevap yazar misiniz yoksa öyle birakir misiniz?

Not: önemi olacaksa Erkek olan benim bu arada
0
yarey
(10.12.17)
3 sene sonra numaran bulunabilir normal. Google Drive, iCloud vb. bir sürü yer yedekliyor rehberi. Eski bir kayıt geri yüklenmiş olabilir formattan sonra. İletişime geçmek istemiyorsan veya olumsuz şeyler yazacaksan bırak bir şey yazma. Eskiye dönme niyetin varsa yaz.
0
Lim5
(10.12.17)
Öyle bırakırım,kasıtlıysa zaten bir mesaj daha gelir.ona da yanıt vermem çünkü yanlış mesaj atmak mı kaldı :) Yaşasın pasif direniş
0
denef
(10.12.17)
Bana da gelmisti boyle bir mesaj. Ama benimki yanlislikla atilmamisti. Gayet bilincliydi. Seni affetmiyorum tarzi biseydi ama ustu kapali yurume pesindeydi. Nitekim oyle de oldu zaten. Bikac ay sonra acik bir sekilde yurumeye basladi.
Numaran onda olabilir. Neden silsin ki? Dusman degilsiniz nihayetinde. Fakat o mesaj gercekten yanlislikla mi, pek emin degilim. Bahane ariyor bence. Senin de gonlun varsa, sen de yanlislikla cevap ver. Yoksa, salla gitsin.
0
balpolen
(10.12.17)
Bence gerçekten yanlışlıkla olabilir
Çok takılmamak lazım
0
benaslindayohum
(10.12.17)
@denef: cevap yazmazsam totosu kalkar diye korkuyorum. Yani "demek ki benim olduğumu biliyor ve hala Bana tepkili" gibi

Aksine tanimazdan gelerek "pardon yanlis kisiye attiniz, ben o kisi degilim. Iyi gunler" daha agir olur diye dusunuyorum... Nasıl fikir Ama? :D
0
🌸yarey
(10.12.17)
Mesaj içeriği mühim bu durumda.
0
antik depresan
(10.12.17)
benim de numaram eski arkadaşımda var, ara ara numarasını değiştiriyor sapık mı dır nedir bana mesaj geliyor yeni numaram bu diye. Ben kendi karakterim gereği, ayrılık sonrasında evin anahtarı dahil herşeyi değiştiriyorum. İstiyorum ki, illa dönmek istiyorsa o kapıyı kırsın geçsin. bu tür küçük aksiyonlara dahil olmasın.


bana böyle bir mesaj gelse, o an sohbet etme ihtiyacım varsa cevap yazarım. yoksa zaten ilgilenemem istesemde. Ama bu bana dair bir durum bende bir işi yapma eylemi, affınıza sığınarak vahiy şeklinde oluyor, yani sanki ben yapmıyorum bana yaptırılıyor gibi oluyor. Mesela bir mesajı yazıp silsem tekrar o etkide birşey yazamam. O yüzden o an ihtiyacım varsa yazabiliyorum yoksa beceremiyorum.
0
mete kudur
(10.12.17)
hem tepkiliyim sanar diyorsun, hem de tepkili olduğunu bize gösteriyorsun : ) bravo.

bence hiç cevap vermesen senin için daha iyi. hem gerçekten de yanlışlıkla atmış dahi olabilir.
0
idexo
(10.12.17)
Bizde ayrılanın helvası yenir, Ama Siz ne düşünürsünüz bilemem. Yeni başlangıçlar iyidir. Şimdi başlasan hep eskiler aklına gelir...paranoyaklık rulez
0
kleider
(10.12.17)
cevap bile verme boşuna heveslenmesin
0
lcha
(11.12.17)
(2)

film indirmek için

promuyac
bi film indirmem gerekiyo. nasıl indirebileceğime dair bi fikri olan? firefox hariç
bi film indirmem gerekiyo. nasıl indirebileceğime dair bi fikri olan? firefox hariç
0
promuyac
(10.12.17)
idman programı ya da torrent olabilir.

filmin popülerliğine göre, belki internete indirilmek üzere yüklenmiş ve linkleri internette mevcut olan normal bir klasör halinde de olabilir.
0
mete kudur
(10.12.17)
popcorn time uygulamasinda torrentten filmleri goruntuluyorsunuz ve izlerken bilgisayara kaydediyor
0
hacilaklak
(10.12.17)
(18)

Kaç kişiyle öpüştünüz? ve bir soru

neil manke
öncelikle sayı konusunda dürüst olalım, hepimiz anonimiz burada.sizden önce kaç kişiyle öpüşmüş olduğunu problem eder misiniz sevgililik müessesesinde?12
öncelikle sayı konusunda dürüst olalım, hepimiz anonimiz burada.

sizden önce kaç kişiyle öpüşmüş olduğunu problem eder misiniz sevgililik müessesesinde?

12
0
neil manke
(10.12.17)
kaç kişi olduğunu bilmiyorum. (Binlerce var playboyum anlamında söylemiyorum gerçekten önemsemedim.) Hayır etmem.
0
new day new life
(10.12.17)
dört ya da beş.

takılmam çok, herkes bizim gibi değil ki millet sultanbeyli hızlısı.
0
der meister
(10.12.17)
0

Etmem.
0
hayirsiz
(10.12.17)
sakızla öpüşme denemelerimiz sayılıyorsa, bir kez denemiştim. Pek bi'şey anlamadım.

Onun dışında hayatımdaki hiçbir insana geçmişe yönelik şeyler sormam, ama alternatif yollarla öğrenirsem de ister istemez problem ederim. Maalesef.
0
mete kudur
(10.12.17)
çok kişi ise kıl olurum ne yalan söyleyeyim.

ve 0 (sıfır)
0
thomaswantsmore
(10.12.17)
Ederim tabiki. Herkesle normal öbüşsün benle french kiss.
0
soyut park
(10.12.17)
(bkz: dudağından mı öpmüş)
1-) 6-7
2-) manyak mıyız biraz?
0
erci
(10.12.17)
20 civari
0
baldur2
(10.12.17)
Teknik olarak aslında senin dudağımdaki atomlarla, karşı tarafınki birbirine dokunmuyor. O nedenle sorun olmaz. Ama yok atom çarpıştırmışlarsa beraber zoruma gider.
0
bos gezenin bos ustasi
(10.12.17)
Kendim için sayı vermeyeyim de karşı tarafınkini de sorun etmezdim. Öpüşme sayısı mi kaldı ayrıca seks partneri sayısının bile problem edilmediği bi devirdeyiz.
0
elorelia
(10.12.17)
3.
0
vasilias
(10.12.17)
hepimiz de anonim değiliz burada.

sevgililik müessesesinde, bir kişiyi sevgilin olarak kabul ediyorsan onu zaten geçmişiyle kabul edersin. geçmişini bilerek sevgili olduğun kişiyle aranda tabi ki böyle bir problem olmaz. olamaz.
0
papazi dovdurmeyecektik
(10.12.17)
1

250 kişi değilse etmem. Bu arada buçuklu öpücük nasıl oluyor ? Bu tarkanın hip klibindeki gibi olunca bibuçuk mu sayıyoruz ?

Aslında soruyu seks olarak değiştirsek buralar karışır
0
EasyTiger
(10.12.17)
Normal dozdaki öpüşmeyi severim. Eğer karşımdaki "öp beni yha" falan demezse tabi. Sayıyı bilmiyorum, sorun etmem, edeni öpmem.
0
Tears of Devil
(10.12.17)
1
0
pinkpeony
(10.12.17)
7 kişi.

Dert etmem çok absürd bir sayı olmasığı sürece.
0
bigcaptain
(10.12.17)
Problem etmem.
7 kişi
0
mutlusismankedi2015
(10.12.17)
kediler kişiden sayılıyor mu? jsjfjdd öbüşmek sayılıyor mu ya ortaokul muhabbeti tam. nereye düştüm.
0
nice tnetennba
(11.12.17)
(4)

Çok uzun İngilizce cümleleri anlamak

hümanist tabutçu
Çok uzun İngilizce cümleler gördüğümde anlamakta zorluk çekiyorum. Böyle cümleleri nasıl okumalı?
Çok uzun İngilizce cümleler gördüğümde anlamakta zorluk çekiyorum. Böyle cümleleri nasıl okumalı?
0
hümanist tabutçu
(09.12.17)
İngilizceye çok hakim olmayanlara "okumaya sondan başlayın" derim hep. Öyle deneyin.
0
gonion
(09.12.17)
@gonion
İngilizceye hakimim. Sorunum çok uzun cümleleri okurken cümlenin başını unutmam, kaybolmam.
0
🌸hümanist tabutçu
(09.12.17)
Eğer bu problemi türkçe okumalarınızda da yaşıyorsanız, dikkat ve hafıza ile ilgili bir problem olabilir. Ben artık ayağım taşa takılsa bile lan bunun kesin bi' tanımı vardır diyip tıp alimlerine danışma eğilimi gösterdiğim için; siz de bu konuda doktora görünseniz faydası olacaktır. test mest yapıyorlar, b12(çok popüler bu ara)'ye filan bakarlar.

Sadece ingilizce de yaşıyorsanız, belki de ingilizceye sandığınız kadar hakim olamayabilirsiniz.
0
mete kudur
(09.12.17)
@mete kudur
Aslına bakarsan Türkçe'de de yaşıyorum ama İngilizce'de yaşamamam gerekiyor, o yüzden özellikle buna cevap aramak zorunda kaldım :) Vitamin konusunda bir problemim mutlaka vardır benim. Baktırsam çıkar bir sorun şu dengesiz beslenmem yüzünden.
0
🌸hümanist tabutçu
(10.12.17)
(12)

bitcoin kazancı helal midir?

binder dandet
s.aBitcoinden 220 bin dolar kazandım. Bu para helal midir?Teşekkürler.
s.a

Bitcoinden 220 bin dolar kazandım. Bu para helal midir?

Teşekkürler.
0
binder dandet
(08.12.17)
zekatını bana verebilirsin.
0
angelofdeath
(08.12.17)
220 bin dolar kazanınca anca mı aklına geldi???
0
merbub
(08.12.17)
degil bi yere bagisla
0
her giriste sifresini unutan adam
(08.12.17)
alın teri dökülmeden 'kazanılan' para helal değildir. faizin haram olmasının sebebi de budur.

haram paranın/malın da zekatı olmaz.

ama siyasal islamcıysan takma bunları.

ek: ortada bir kazanma durumu yok yani, rant var, bir avanta var.
0
idexo
(08.12.17)
çok kral haram para yerim. istersen deneyebiliriz yakışıklı^^
0
Tears of Devil
(08.12.17)
800 bin lira kazanıp helalini düşünen adam :D

Bence değil. Faiz haram fakat borsa o kadar şey değil. Sonuçta paranı işletmesi için birine vermiyorsun. Bir şey alıyorsun sonra fiyatı değişiyor sana kar bırakıyor bence bu gayet doğal bir şey. Veya ben yanlış bakıyorum.
0
freetakilir
(08.12.17)
tabi ki haram. ben halihazırda cehennemlik olduğum için bana gönderebilirsin :/
0
perloneth
(09.12.17)
haram diyenler kiskanclar bence.
0
000000
(09.12.17)
bizim faize karsi olan dini butun arkadaslar aliyor btc
0
jedilance
(09.12.17)
Parayla para kazanmanın yolu ne olursa olsun en hafif hali bile rakının yanında içtiğin su/şalgam kadar ''temiz''dir diye düşünüyorum.
0
mete kudur
(09.12.17)
diyanet açıkladı işte. harammış. diyanete inanmıyorsun bize mi soruyorsun?
0
sttc
(09.12.17)
kumarbazların ya da kara para aklamak isteyenler d ebitcoine yatırım yapıyor diyorlar.
0
preldzic
(09.12.17)
(24)

Bir canta begendim, 700 tl

balpolen
1000 kusurden dusmus, DKNY. Her yerde kullanilabilecek, siyah, klasin bir canta. Bi taraftan diyorum ki, o paraya baska seyler alirsin bosver, bi taraftan da diyorum ki, 10 senedir calisiyosun, bi tane boyle bir cantan olsun. Napayim, bir cilginlim yapip alayim mi?
1000 kusurden dusmus, DKNY. Her yerde kullanilabilecek, siyah, klasin bir canta. Bi taraftan diyorum ki, o paraya baska seyler alirsin bosver, bi taraftan da diyorum ki, 10 senedir calisiyosun, bi tane boyle bir cantan olsun. Napayim, bir cilginlim yapip alayim mi?
0
balpolen
(08.12.17)
DKNY her yerde çakması olan bir marka değil mi ya, 700 lira verip sokakta herkeste görmek istemezdim şahsen. alma.
0
evde liyakat kalmamis
(08.12.17)
(bkz: o paraya öküz alırız)

ben olsam almazdım. paran fazlaysa at kenara dursun. altın, döviz vs al.
0
idexo
(08.12.17)
Biraz daha ekle LV al. Beni dinle.
0
perfectum
(08.12.17)
Ali den al bence. Gayet orijinal duruyor ürünler :)
0
mezarkabul
(08.12.17)
Düşünen insan en sonunda amaaan diyerek alır, oysa yapılması gereken şey düşünüyorsan almamalısın.

*düşünmek kelimesini eylem olarak değil durum olarak kullandım.
0
mete kudur
(08.12.17)
o paraya her yerde kullanılacak ürün alınmaz,
senin para harcayasın gelmiş, mont al o paraya önümüz kış dötün donar valla.
0
dedim dedim de kime dedim
(08.12.17)
700 liralık çantayı bırak beğenmeyi,bakamam bile ben.bir çılgınlık yapıp alsam,başına bir şey gelir diye kullanamam. empati kuramadım,yere batsın dar gelirlilik :) alma arkadaşım,tatile git :)
0
denef
(08.12.17)
Çanta ve ayakkabıda böyle şeyler önemli. 700 lira bir şey değil. 10 yıldır çalışıyorsam bir tane böyle çantam olsun diye düşünsem ben direkt chanel ya da gucci alırdım ama yurtdışında indirim zamanı vs türkiye fiyatları arasında çok fark var.

Dkny alma üzerine ekle lv al +1
0
jazzabel
(08.12.17)
Yazık günah bence ya. Bi çantaya o para verilmemeli diye düşünüyorum ben
0
mutlusismankedi2015
(08.12.17)
kendin için sık böyle şeyler yapmıyosan al. 182 dolar o çanta şu an bi şey değil yani biz fakiriz genel :( alırsın da 10 sene de kullanırsın sonra taş gibidir bi şey olmaz muhtemelen. ama modellerden markalardan çok anlamıyorum çanta konusunda üstüne koy başka bir şey al diyenleri de değerlendirmek lazım.

ayrıca, bunu almasan bu ay içinde yemeye içmeye gidecek o para %100. hava olacağına çanta olsun markete 2 kere daha az girersin.
0
freya
(08.12.17)
çantaya bu parayı veren insanın akıl sağlığından şüphe ederim ben. eşyalarla/markalarla bu kadar bağ kurmak hep ruhlarında ki bir boşluğun üstünü örtmek gibi geliyor bana.

the best things in life aren't things.
0
Phoebe
(08.12.17)
dandik çantalar bile 300-400'den başlıyor. 700 çanta için fazla değil.
0
pinkpeony
(08.12.17)
bir kadının en önemli aksesuarının gülüşü olduğunu bilmeyenlerin aldığı çanta.

ay :/
clipartbarn.com
0
Bruce
(08.12.17)
700 lira 200 dolar bile değil. Ciddi fakirleştik. Derimod'daki poliüretan çantalar bile 300-400'den başlıyor gerçekten.

Soruna gelince:
DKNY çantaya ben de vermezdim.
Michael Kors'a da vermezdim mesela. Çok bilindik, çok göz önünde, sahtesi çok.

Mansur Gavriel +1 ama ilk çıktığı zamanlarda 1500 liraydı. Dolarla fırlamıştır.
Furla olabilir. İndirimde tabi. Yoksa etmez bence o fiyatlar.

Diğer markalar daha pahalı. 3-4 katına çıkman lazım.
Sen bilirsin ya.
0
Lim5
(08.12.17)
@maleficent Bu kadin 10 yili askindir calisiyor maasinin bir kismini eklese alabilir bence. Ayrica birikimi varsa ustune yine ekleyebilir birikiminden.
0
perfectum
(08.12.17)
belki aradığın çanta veya daha güzeli buradadır:

www.modacruz.com
0
michael_knight
(08.12.17)
Olay zaten bütün kıyafetlerim eşyalarım marka olsun değil ki. Kapitalizmden girilmiş akıl sağlığından çıkılmış. Gidersin bir tane düzgün ayakkabı, çanta alırsın uzun süre kullanırsın. 10 tane indirimden ucuz mal alacağına 1 tane düzgün alırsın ve biter sonra kafan rahat.
0
jazzabel
(09.12.17)
Bana da kirk yilda bir kullanilacak gece elbisesi veya ayakkabiya cok para vermek fazla geliyor, onun yerine o parayla her gun kullanabilecegim gundelik bir kiyafet alirim, cok sik kullanirim. Lv ya da gucci olmasi onemli degil, bu cantayi da markasi icin begenmediginizi varsayiyorum, 700 tl de bir canta icin cok asiri bir fiyat degil, bu kadar icinizde kalacaksa alin.
0
lallala
(09.12.17)
ya seni tatmin edecekse mutlu edecekse al gitsin herkesin zevki kendine.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.12.17)
Bir erkeğin birkac bin liraya kol saati almasi normalken çantaya 700 lira vermek neden bu kadar garipseniyor ki ? Benim icin onemli olan gelirinle alacagin cantanin orantili olmasidir. Yani maaşının yarisini cantaya vereceksen saçma ama maddi durumun iyiyse istersen 2 bin liraya canta al. Senin bileceğin iş.
0
aquarium
(09.12.17)
babana falan aldir. bakamayacaklarsa yapmasalardi.
0
imnotsureabout
(09.12.17)
Alın! birkaç yıl sonra parçalanacak kıytırık markalar sezonda 300-400den aşağı değil. Ömürlük ve klasik kalite bir çantayı beğendiysem ve de param varsa alırdım. Bi tek maykıl kors a param olsa da vermem, cılkı çıktı.
0
mslny
(09.12.17)
şimdi çantaya 700 de verilir 1700 de.
ama DKNY çantaya verilmez. Tabii çantayı da görmek lazım ama önyargılıyım.
0
sagin
(09.12.17)
alma
0
yüzyıllık yalnızlık
(10.12.17)
(12)

Nasıl olumlu insan olunur?

uyusam iyi olur
Çok olumsuz bir insanım. Her şeyde bardağın boş tarafını görüyorum ve bu bende isteksizlik yaratıyor. Buna nasıl bir çözüm bulabilirim?
Çok olumsuz bir insanım. Her şeyde bardağın boş tarafını görüyorum ve bu bende isteksizlik yaratıyor. Buna nasıl bir çözüm bulabilirim?
0
uyusam iyi olur
(08.12.17)
yoga yap
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.12.17)
güneydoğu asya felsefeleri veya mevlevilik ile ilgilenebilirsin

meditasyon +1
0
cedex
(08.12.17)
dünyanın 3 günlük olduğunu düşün
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(08.12.17)
goethe'nin bir sözünü okudum bugün. şöyle demiş üstat:

"yalnız bilmek yetmez, uygulamak da gerek. yalnız istemek yetmez, yapmak da gerek."

1. olumsuz olduğunu biliyorsun, bardağın boş tarafını görmek sende isteksizlik yaratıyor. hayat tecrübelerinden çıkardığın ilkelerin ve her insan evladı gibi senin de değerlerin olduğunu varsayıyorum. bildiğin şeyleri uygulaman gerekiyor. bunun için bir motivasyona ihtiyaç duymaman gerekiyor, uygulama konusunda kendini disipline edersen kendini özgür kılarsın.

2. bu duruma bir çözüm arıyorsun, çözüm üretmek istiyorsun. bunun için herhangi bir şeyler yapman gerek ve yaptığın şeyin sonucu ne olursa olsun bir şeyler yapmaya devam etmek gerek. bu tip şeyler böyle çözülmez diyenler olacaktır belki ancak aramakla bulunmuyor olsa da en çok bulanlar arayanlar olmuştur hep.

bardağın boş tarafını görmek sana herhangi bir menfaat sağlamayacak. eğer faydacılık prensibi değil de çilecilik prensibiyle hayata bakıyorsan geçmişler olsun, ya böyle devam edeceksin ya da sufi olacaksın.
0
vedatchilipeppers
(08.12.17)
Niyet edip o niyet doğrultusunda adım atıcan. Bünyen neye müsaitse o kadar veya o hızda adım atıcan, belki bir tek adım atıp alıştıkça bir adım daha bir adım daha atarak gelişicen, belki de bir anda koşar adım yürüyenler gibi hemencecik alışıvercen, uyum sağlıcan. Önemli olan niyet edip o niyet doğrultusunda uygulamaya geçmek ve istikrarlı olmak. Her insanda olayda mekanda durumda vs güzellikleri görmeye çalışırsan işin çok kolaylaşır.
0
yaren
(08.12.17)
geçici çözümler yerine hayat görüşünü değiştirme yoluna gitmek daha mantıklı bence. sevgili yaparsın, ayrıldıktan sonra gene aynı şeyler. bir şey elde edeceğim diye kafana takarsın, elde edersin, gene aynı şeyler olur. öncelikle gerçekçi ve materyalist bir bakış açısı lazım ki durumları iyi değerlendirip kararlarını iyi alasın. hayat görüşün henüz oluşmamış, çiğ bir durumdaysa da okumaktan başka bir çaresi yok bunun. bana kalırsa felsefeyle ilgilenmek tek yol. mümkünse de yıkıcı olmayan felsefelerle ilgilenmek. dine dönmek, doğu felsefeleri biraz at gözlüğü takmak gibi geliyor bana. hem gerçekçi olup hem de olumlu düşünmek mümkün olmalı.
0
fleur du mal
(08.12.17)
Bence mutlu degilsin. Mutlu olan insan olumlu olur.Cok seven de bir insan degilsindir. Sevmekle basla.
0
i m sick tired
(08.12.17)
Kahkahalarla güldüm, ye sev şükret. böylemiydi, sev ye dua et miydi ? Nasıldı, ilk Sev miydi, neydi bi yardımcı olun :)) İnsanların da sonunu bu getirecek işte, ''eyyamcılık''

İnsanoğlu tuhaf, içinde bulunduğu ''mood''un ondaki hormonsal etkileriyle ''empati''k yaklaşımlar gösteriyor. Canım benim, birtane o birtane. Dileyene tez konusu : Sevmeye çalışmak


Bardağın dolu mu boşmu olması önemli değil, aslolan şey bardakta seni doyuracak kadar su olup olmadığı. eğer doymuyorsan bu senin olumsuz bir insan olmandan dolayı değil, yanlış zamanda yanlış yerde yanlış işlerle uğraşıyor olmandan kaynaklanıyor.

Hayat senin tek başına gücünün yetebileceği bir serüven değil, başka etkenlere, insanlara, metalara yani esas olarak şansa ihtiyacın var ve eğer şanssızsan, ne kadar çabalarsan çabala emellerine ulaşamazsın, bunda neye ne kadar olumlu ya da olumsuz baktığının hiçbir önemi yok.

yoga, kişisel gelişim, kendini tanıma süreçleri filan hep bi' mastürbasyondur. tek başına sana çok iyi hissettirir, cepheye çıktığında ise zaten halihazırda karakterin olan kaderinle yüzleşirsin. Şans bu hayattaki herşeydir.

O yüzden, olumlu insan olmanın tek yolu var; kaybedeceğin, üzüleceğin durumların içinde olmamak, onları istememek ve yapmamak.

Eğer kafan doğru çalışıyorsa; her neyin boş tarafını görüyorsan onun zaten o tarafı boştur, seninle alakalı bir durum değil.
Boşsa boştur, sen fikrini bin kere de değiştirsen 100bin kere olumlu olmaya çalışsan bazen boşsa boştur.

Yani yer çekimi yok diye defaatle düşünsen de; cepheye çıktığında zıplarsan çakılırsın, çünkü yerçekimi var. Seninle alakalı bir durum değil, senin gücünün yetebileceği bir etken değil.

Çık o yerden, durma o karmaşada eğer boş taraflarını gördüğün birşey varsa. Çalışmak başarmak için gerek sebeptir fakat yeter sebep asla değildir. Şans bu hayattaki tek gereklilik ve gerçektir.

İster Allah'ın kaderine inan, ister dünyanın karmasına isterse kendi küçük zırvalıklarına. Hiçbirinin hiçbir önemi yok.

ekleme şunu da şuraya yazayım ki fazla ntv izlemekten aklı karışmış avamın da gönlünü almış olayım(siz seversiniz böyle şeyleri): dreams don't work unless you do
0
mete kudur
(08.12.17)
psikolojik destek al
0
dirsegini yalayabilen cocuk
(08.12.17)
@mete kudur
Döktürmüşsünüz valla :)
Aynen sizin gibi düşünüyorum. O bardak boşsa boştur yarım olması dolu olduğunu göstermiyor. Kendimi kandıramıyorum.
Yanlış zamanda yanlış yerdeyim bunun da çok iyi farkındayım.
Şansımı artırmaya çalışıyorum yapılabilir bişey mi bilmiyorum, sadece bişeyler için çabalamaya çalışıyorum.
0
🌸uyusam iyi olur
(08.12.17)
rusyalı kozmonot
(08.12.17)
Her sey evrensel dogru degil. Bizim algilarimiz hic hic degil. Bir insanin olumlu olmasi kendini kandirmasi demek degil, olumsuz olmasi da gercekleri tum ciplakligi ile gormesi degil. Dolayisiyla, "Kendimi kandiramiyorum" degil, "Kendimi bu yonde kandiramiyorum" deseniz daha dogru olur.

Olumluluk-olumsuzluk ne degildir'den baslayayim.
- Sorunlar karsisinda uzulmek ve caresizlige kapilmak olumsuz olmak demek degildir, ayni sekilde var olan veya rahatsiz eden bir sorunu yoksaymak ve Pollyanna'cilik oynamak da olumluluk demek degildir.
- Neseli olmak olumluluk olmadigi gibi, nesesiz olmak da olumsuzluk demek degildir.
- Bir sey sizi rahatsiz ediyorsa bir problem var demektir. Bu problem, baskasini rahatsiz etmiyorsa, o olumlu olmuyor veya siz olumlu olmuyorsunuz. Sadece oncelikleriniz farkli oluyor. Belki baska bir problem de sizi rahatsiz etmiyor ama onu rahatsiz ediyordur.

Bardagi ele alirsak, ki kendisinin cok sacma bir ornek oldugunu dusunuyorum, yarisi dolu ve yarisi bostur. Olumsuzluk bu bardaga tamamen bos muamelesi yapip kisisel dunyayi karartmaksa, olumluluk da bardaga tamamen dolu muamelesi yapip bos kismi yok saymaktir. Dolayisiyla olumsuzluk da olumluluk kadar gerekli, ikisinin de fazlasi zarar ama mesele su ki, bardak hakkindaki gercegi bilmiyoruz ya da algilayamiyoruz. Insan olarak buna beynimiz basmiyor. O bardaktan iyisiyle kotusuyle ne algiliyorsak hayatimiz o oluyor sonucta. Koskoca atasozu var "Akillari pazara cikarmislar, herkes kendi aklini begenip almis" diye. Haliyle, siz olumsuz oldugu iddia edilen aklinizi begenip onunla gurur duyuyorsunuz, ben ne idugu belirsiz aklimi sevip kolluyorum, baskasi da oyle. Biri bizi ancak konusal ve ikna edip fikrimizi degistirebilir ama aklimizla ovunuyoruz

Dolayisiyla, sizin olumsuz olarak gordugu ve "Kendimi kandiramiyorum" dediginiz sey aslinda bir fizik kanunu gibi bir gercek degil.

Olumsuz olmak, cozebilecegin bir problemi kendini sabote ederek karmasiklastirmak, cozmeye engel olmak ya da cozum surecini kendine zehretmek ve caba gostermek icin odaklanmayi dusurmek demek. Ayni sekilde olumlu olmak da "Inaniyorum, yer cekimine ragmen ucacagim" demek degil, problemin varliginda ya da kabulunden sonra kendini motive ederek cozum surecini daha kolay gecirmek, cabalamak icin guc bulmak demek. Aciyi, uzuntuyu olumluluk maskesi altinda inkar etmek veya hali altina gommek, olani anksiyete ile birlestirip gozunda buyutmek ile ayni sey. Ornegin, birini aradiniz ve acmadi. Duruma cok bagli tabii ama ortalama bir durum varsayalim. "Isi vardir" diye dusunurseniz olumlu bir dusunce olur, "Benimle gorusmek istemiyor" ya da "Kesin basina bir is geldi" diye dusunuyorsaniz, bunlar olumsuz olur. Ki, konu ile ilgili hicbir verimiz yok. Dolayisiyla hicbiri dogru olmayabilir, hepsi dogru olabilir. Yarisi dolu-yarisi bos bardak da bu. Bardagi bilmiyoruz, sadece bir varsayim yaparak yola devam etmeye calisiyoruz. O varsayimi da dogru kabul edemeyiz, cunku dogru falan degil.

Soyle bir ornek vereyim, zamaninda KOBI'lerde isbirlikleri ile ilgili bir tez yazmistim. Orada gorduk ki, eger buyuk bir sorun varsa, bunun altindan kimse kalkamiyor. Bir sorun yoksa, isbirligi zaten sorunsuz isliyor. Ancak, kucuk sorunlarin varliginda azicik bir olumlu itekleme isbirligini fonksiyonel hale getirirken, az kassalar uyumlu olabilecek bir isbirliginde azicik bir negatif itekleme bir cuval inciri berbat edebiliyor. Olumluluk-olumsuzluk da bu kucuk sorunlarin veya iyiliklerin varliginda ise yariyor. Yoksa, "Hayatimda deger verdigim tek kisi aniden oldu" durumunda herkes yere cakilir, hayatinda hicbir engelle karsilasmamis herkes hayatinda buyuk bir gocuk olmadan devam eder. Olumluluk-olumsuzluk bunlarin ilaci ya da sihirli degnegi degildir.

Nasil daha olumlu olabilirsiniz'e gelince, ilk once olumlu olmak zorunda degilsiniz. Toplumsal, evrimsel, vb acilardan bakarsaniz olumsuzlar sayesinde toplumlar bazi olasi felaketlerden pacayi siyirmistir. Ayni sekilde, olumlular sayesinde de firsatlari degerlendirip oteye gecmistir. Dolayisiyla, biri olmadan digeri fonksiyonunu surduremez ve hepsine ihtiyacimiz var.

Diyorsaniz ki "Kisisel olarak keskin sirkeyim, kendi kupume zarar veriyorum bu olumsuzlukla ve degistirmek istiyorum", o zaman, ilk olarak kabullenmeniz ve aklinizla gurur duymayi birakmaniz gerekiyor. Dusuncelerinizi sahiplenmeyin; onun yerine degisim cabanizi ve adim atma niyetinizi sahiplenin ve onunla gurur duyun. Sonra da aktif olarak kafanizdaki dusunceleri takip edin ve kategorize edin olumlu-olumsuz diye ve olumsuz olanlari yakalayin. Ustunde uzun uzun dusunun "Ben buna neden olumsuz dedim", "Bunun gercekten olma olasiligi nedir", "Bunun alternatifleri nelerdir", "O alternatiflerin olasiliklari nelerdir", "Ben bu olasiliklari kafamdan mi uydurdum, dayanagim, verim var mi" diye kendinizi suzgecten gecirin. "Ben demistim boyle olacak diye" gibi laflari kafanizda ezin. Dolayisiyla, kafanizdan gecen olumsuz dusuncenin ne kadarini gozunuzde buyuttugunuzu belirlemeye calisin, Insanlardan fikir alin ve kendi fikrinizle karsilastirin. Onlarin neden boyle dusunduklerini irdeleyin. Gercekten bir dusunceye on kusur saat ayirin yani. Sonra onun alternatifi iyi bir sey var mi, ona bakin. Olumsuz dusunceyi inkar etmeyin. "Bu olabilir ama bu da olabilir" diye kafanizda alternatiflerini yaratin. Hepsinin dogru olabilecegini kabullenmeye calisin. Boylece kafanizdaki tek dogruya saplanmayin.

Tabii paraniz varsa, terapiye gidin.
0
aychovsky
(08.12.17)
(7)

En ... birtanesi

mete kudur
örnek veriyorum; en iyilerinden birtanesi - en güzellerinden bir tanesibu yalamalık, bu yalapşalaplık, iki yüzlülük karektersizlik neden ?nazik ve kibar insan olmak bunu mu gerektirir ?
örnek veriyorum; en iyilerinden birtanesi - en güzellerinden bir tanesi

bu yalamalık, bu yalapşalaplık, iki yüzlülük karektersizlik neden ?

nazik ve kibar insan olmak bunu mu gerektirir ?
0
mete kudur
(08.12.17)
Belki gerçekten öyle hissediyordur? Ya da en ... olduğunu kanıtlayan bir ölçüsü vardır da, hakkaten en'dir.
0
aychovsky
(08.12.17)
en'inde problem yok, problem birtanesinde; mesela şu alanda şarkıcılarımızın en iyisi dese gerçekten onun fikir olabilir, öyle hissediyor herneyse işte.

Ama o ne diyor; şu alanda şarkıcılarımızın en iyilerinden birtanesi ? problem tam olarak burada, bir karakter koyamıyor ortaya. Sana göre kaçıncı mesela, ''şu alandaki şarkıcılarımızın en iyi 5. bilemedin 6.'' dese hak vereceğim. ya da hadi yüzüne karşı öveceksin illa yalakalık yapacaksın, benim için en iyisi sensin de; ama demez. Çünkü neden yarın aynı lafı birbaşkasına da kullanacak, diyecek ki, en iyilerinden bir tanesi.


dahası da var; mesela adamın yüzüne karşı çoook sayın xxx kişisi; tanıtmaya bile gerek yok şu şu şu işleri yapmış(wf?) xxx dünyasının ennn sevilen yyy'lerinin birtanesi ? o ennn kelimesini öyle bir vurguluyorki, mesela ennn sevilen kişisi diyecekmiş gibi geliyor insana başta ama, hemen o birtanesini ekleyiveriyor arkasına.

Mesela ben sevmediğim bir adama şunu desem yalan da olmuyor; sen de benim en sevdiğim kişilerden birtanesisin. listeleyince en sevdiklerimi, bu adamın değeri -1000 de olsa listede yer alıyorsa bunu söyleyebilirim.

Ya da en başarılı şarkıcılardan bir tanesi; desem ve listelesem bildiğim şarkıcılar bitince ajdarı da ekleyebilirim listeye.
0
🌸mete kudur
(08.12.17)
Sen sevmediğin adama 'En sevdiklerimden biri' dersen, bu bayağı bayağı yalan oluyor. Bir liste varsa, listedekilerin hepsi en iyilerinden biri olmaz ki. En iyi ihtimalle ilk yarıdaki birine 'Sevdiklerimden biri', ikinci yarıdaki birine 'sevmediklerimden biri' denebilir. 'En sevdiklerimden biri' de ilk yarının üst sıralarındaki insanlar olur.

Diyelim, elimizde pop şarkıcıları kategorisi olsun ve liste sıralamalarına göre karar verelim, Tarkan birinci olsun. O 'en iyisi' oluyor. Bir de Mustafa Sandal olsun, o haliyle 'en iyisi' değil, çünkü en iyisi bir tane ama baktığında listelerde ortalamanın çok çok üstünde ve Tarkan'a da öyle uzak olmayan bir yerlerde duruyorsa, o 'en iyilerden biri' oluyor. Bir de elimizde Ajdar olsun, listenin iyice sonlarında. En iyiler dediğin öyle kalabalık bir güruh değil. Pop şarkıcıları dendiğinde listede kim üstteyse, onların kaymak tabaka olanı. Ajdar 'en kötülerden biri' falan olabilir. Burada da şöyle bir sorun var. En iyi, en başarılı, en şöyle, en böylenin kriteri bir tane değil. Birçok kriter olabilir. Bu kriterlerin bazılarında Tarkan, bazılarında Mustafa Sandal iyiyse, hangisinin birinci olduğuna karar verilemez; dolayısıyla ikisi birden en iyilerden biri olur. Atıyorum, Tarkan liste sıralamasında öndedir, Musfata Sandal da daha fazla satış yapmıştır. Ajdar da iyiyi belirten kriterlerden birinde iyiyse, o zaman iyilerden biri olabilir ancak. Ajdar da konser biletleri en çabuk tükenen şarkıcı gibi bir başarıya sahipse, o zaman en iyilerden biri olur. Yani 'en iyileri' varsa, 'en kötüleri' de vardır.

Şöyle istisnalar olabilir. Atıyorum, sen sadece bir arkadaşını (Mehmet olsun) seviyorsundur. Başka arkadaşlarını sevmiyorsundur.. O zaman, ikinci gelen birine 'En sevdiklerimden biri' demek yalan olur yine. Çünkü en sevdiklerin yanında en sevmediklerin de var, ve bu kişi en sevmediklerinde daha üst sırada.
0
aychovsky
(08.12.17)
Yalanın teknik anlam karşılığı gereği* yalan olmaz. Aslolan ikiyüzlülük en .... birtanesi. Amellerde niyetler önemlidir, buraya videolar atıp günahlarımı katlamak istemem ama, bahsini ettiğim şey, gerçek hayatta çok fazla karşılığı olan bir durum. Seninkisi ise değil.

Diyinki tarkan liste sıralamasında 1. olsun bu onu liste sıralamasında 1.yapar ve evet o sıralamanın yarışındaki en iyi şarkıcı yapar. Diyelim ki mustafa sandal da en fazla albüm satan kişi olsun, bu da onu o sıralamada ki en iyisi yapar.

''Enn iyi ... birtanesi'', günümüzün ''kanka'', ''canım'', ''hayatım'' gibi tabirlerinden birisidir, yalandır. Bazen okullarda ismini anımsamadığı birisine kanka der insanlar, ya da bir mağazada tezgahtara canım bakarmışsın ?

korkak adamın işidir, 2. bir düşüncesi olan adamın. türkiyenin en önemli müzisyenlerinden birtanesi demek, pohpohlama maksadından başka birşey içermez, kelimeler kendi anlamını kaybeder burada, ''evet sayın seyirciler şimdi de bu abiyi biraz yalıyacağız'' deseler daha samimi ve daha gerçek olur.

Onun dışında kavramlar zıtlıklarıyla tanımlanır, yani elimdeki bir kümeden herhangi bir özelliğe göre sıralama yaparsam kümenin bütün elemanlarını o listeye pektabi dahil edebilirim. Ajdar gibi. En başarısızlarından bir tanesi demek en başarılalarından da bir tanesi demek aynı zamanda. 20 kişilik bir yarışta, 13.kişi en başarılı 13. kişidir. ya da 17 bi' önemi yok.
0
🌸mete kudur
(08.12.17)
20 kisilik yarista 13. kisi en basarililardan biri olamaz ki, bildigimiz yalan olur.

En basarili 13. kisi ise, en basarisizlardan da 8. kisidir, Dolayisiyla, yarisin basarisizlarindan biridir. Yarisin en basarisizlarindan biri olup olmadigi ise tartisilabilir. Ben 2-3 kisiye en derim, sen 5-6 kisiye en dersin. Dolayisiyla 13. kisi basarililardan biri olmadigi gibi, en basarili biri hic olmaz. Iki kumeye uyelik gibi dusunelim, basarililar kumesi var ve ona bir uyelik derecesi var; basarisizlar kumesi var, ona da bir uyelik derecesi var. Bir kisi basarisiza daha cok uye ise basarili diye kabul edilmesi bile supheliyken, bir de o basarililarin en'i nasil olacak. Basarisiz olmasi, hic basarili olmamasi demek degil elbette ama "Basarililar" olarak addetmek icin yeterli degil..

Su istisna haric. Bu 20 kisi evrensel kume degildir. Bir milyon profesyonel sporcu icinden secilmis 20 kisidir. O zaman zaten yarista kacinci olduguna bakilmadan en basarililardan biri olur zaten, cunku hepsi secmece ve evrensel kume bir milyon kisi. Ama kalan 999.980 kisinin hepsi icin "En basarililardan biri" ya da "Basarililardan biri" diyemeyiz.

Ayni sekilde album satisi icin de, basari kriteri ne? Bilmiyoruz. Net bir siralama yok, bunlarin birbirine bir ustunlugu de yok. Iki kisi de birbirine yakin. Onlar en basarililar, onlardan biri de en basarililardan biri. Onlara her kriterde uzak olan biri basarili olmak zorunda degil. En ise basarililarin suzgecten gecirilmisi, dolayisiyla en hic degil.
0
aychovsky
(08.12.17)
Sıkıldım, üst üste de oyunda yenildim hiç keyfim yok.(takım oyunlarından nefret ediyorum, neyse;)

fikirsel tartışmalarda benim için aslolan şey ikna/iflas üzerine kurulu. Bu konu ise; tutturmadan öteye gidemiyor. meydanın ortasında top çevirmekten bi' farkı yok; ''sen birşeye en dersin ben birşeye en derim'' ''bildiğimiz(?) yalan olur ''gibi sözlük anlamları yerine bildiğin(!) anlamlarda kelime kullandığın müddetçe; heybendeki kelimelerle benim anlatını anlamam zorlaşıyor ve iki taraflı da gelişmeye kapalı bir diyalog haline geliyor.

ben ikna edilmeye çok müsaitim, ancak sen tuttuğun kumaşın ucunu sebepsizce bırakmak istemeyen bir çocuk gibi davranıyorsun.

Sana göre doğru olanın ne olduğunu, neyi iddia edip neyin karşısında durduğunu bile esasında tam olarak idrak edemiyorum gibi hissettim şimdi, bilmiyorum benim aklıevvelliğimden de kaynaklanıyor olabilir.

Yani, henüz ne dediğini tam anlayabilmiş bile değilken ''demogoji'' üzerine ilerleyen bir sohbete yeterli iç enerjim yok.

Anlatmaya çalıştığım şey kabaca şuydu; ben bu tür davranışları makyaj kadar yalan ve esasında söylenen şey ile, yapılmak istenilen şeyin aynı olmadığını(yani bu kelimeleri kullanarak ''en birtanesini''n durumunu halka ya da diğer dinleyenlerine anlatma gayesi gütmediğini) düşünüyor ve bunu iddia olarak dile getiriyorum. Aslında yapmak istediği şey, durum anlatımı değil yüceltme, yarandırma diyorum. en kelimesini de enerji dağıtma gayreti yüzünden basit bir abartı yapmak için kullanıyor.

güzel, çok güzel, en güzel. *

en güzellerinden birtanesi ? -ki bunu yaparken bütün sözcükleri aynı hızda söylemez, en kelimesine vurgu yapıp orada biraz dolaştıktan sonra bir tanesini hızlıca geçiştiriverirler.


Sanırım sen de buna; hayır bu bir pohpohlama gayesiyle ya da karşısındakini yüceltmek için kişisine göre davranış biçimi, ikiyüzlülük v.s değil. Gayet içten, samimi ve gerçek hislerle yapılan bir değerlendirmedir diyorsun.

bunun savını; en kelimesinin de ölçülebilirliğinden dolayı kullandığına kurup; şu şekilde örneklendiriyorsun.
Benzer işlerin 2 farklı alanında birbirinden üstün 2 kişi için; 2sine de ''en iyilerinden birtanesi'' kalıbının kullanımını doğrudur.

En azından ben bu kadarını anlayabiliyorum. Ve bunların hepsinin de cevaplarını halihazırda vermiş olduğum için, tıkanıyorum.

Anlayamadığım kısımlara da zaten yaklaşım geliştiremiyorum. Gole gidemiyoruz.
0
🌸mete kudur
(09.12.17)
Şimdi tarkan var, Ajdar var, Mustafa Sandal var, .... :p

Valla, o değil de, ben de aynı şeyi hissediyorum. “E iki saat yukarıda ne anlattım. Aynı şeyi farklı kelimelerle nasıl anlatayım” demiştim bol bol. Hatta, bu konu üstüne mesajlaştığım birine “Ben şunu anladım, sen de mi bunu anladın. Peki, benim anlattığımdan me anladın” diye istişareye yattık. Bu arada, ikna etmeye çalışmıyorum ama ister mallığımdan olsun, ister kelimelerden, anlaşamadık. Daha iknaya gelmemiştim, “Demek istediğim bu. Anlatamadım mı acaba” sürecindeydim.

Sunucu elbet düşünmediği, hissetmediği şeyi söyleyebilir. Demek istediğimi özetleyeyim:
- İlla yalan olmak zorunda değil.
- Hissedilerek de söylenebilir.
- Herkes en ... biri olamaz. (Ki yukarıdaki teknik tanımlama ve ıvır zıvırlar bunun üzerindeydi)
- En ... biri öyle düşünülerek veya belli kriterlere göre söylenen bir şeyse yalan da olmaz.
0
aychovsky
(09.12.17)
(12)

dizi önerisi

mind mischief
daha önce game of thrones'un ilk 2 sezonunu, mad men'in ilk 3 sezonunu ve halihazırda peaky blinders'ı izliyorum. house of cards'a başlamayı düşünüyorum. yani dizi kültürüm hiç yok. suç, gangsterlik, serserilik temalı dizi önerilerinizi bekliyorum.
daha önce game of thrones'un ilk 2 sezonunu, mad men'in ilk 3 sezonunu ve halihazırda peaky blinders'ı izliyorum. house of cards'a başlamayı düşünüyorum. yani dizi kültürüm hiç yok.

suç, gangsterlik, serserilik temalı dizi önerilerinizi bekliyorum.
0
mind mischief
(08.12.17)
white collar.
0
mete kudur
(08.12.17)
The Wire
0
agluna
(08.12.17)
boardwalk empire
the night of
0
fragile lady
(08.12.17)
breaking bad?
0
amortisman
(08.12.17)
@amortisman aslında yakın tarihte geçen suç, gangsterlik, serserilik temalı diziler arıyordum. eksik yazmışım. ama breaking bad'in de ilk sezonunu izlemiş ve bırakmıştım.
0
🌸mind mischief
(08.12.17)
olur mu bilmiyorum ama → oz
0
siradam
(08.12.17)
The Wire
The Sopranos

izlemeye başla sonra teşekkür edersin.
0
sonütücü
(08.12.17)
Narcos, True Dedective, westworld
0
soyut park
(08.12.17)
kesinlikle fargo izle çok beğeneceksin.
0
freetakilir
(08.12.17)
Banshee demeye geldim.
0
lana del rey
(08.12.17)
The Sopranos.
0
ms brownstone
(08.12.17)
serserilik dersen Nerde kalmıştık isimli bir dizi var. Türkmax kanalında yayınlanmıştı. 13 bölüm. Haluk Bilginer, tatlı hayattaki irfan var. Şebnem dönmez ve Deniz Arcak var. Deniz Arcak hayranı oldum ben mesela.
0
ceyhan prensi adana
(08.12.17)
(15)

az parayla zengin olmak isteyen bitcoinciler

her giriste sifresini unutan adam
abi ben anlamıyorum. şurda soru soran bitcoin meraklılarının bir çoğunun parası 1 bitcoin bile etmiyor. örneğin başlık var diyor ki 5000TL param var. abicim sen 5000TLden nasıl bir kar bekliyorsun. zaten az olan paranı rizikosu yüksek bir işe yatırıyorsun. bak senin paran az, bu parayı köşeye ataca
abi ben anlamıyorum. şurda soru soran bitcoin meraklılarının bir çoğunun parası 1 bitcoin bile etmiyor. örneğin başlık var diyor ki 5000TL param var. abicim sen 5000TLden nasıl bir kar bekliyorsun. zaten az olan paranı rizikosu yüksek bir işe yatırıyorsun. bak senin paran az, bu parayı köşeye atacak kadar zengin değilsin, uyan.

insanlar bu kadar gerçeklikten kopuk mu ya? vallahi anlamıyorum...
0
her giriste sifresini unutan adam
(08.12.17)
Anlamadığın belli.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.12.17)
@kusursuz açıklasan ya keşke, soru bu zaten
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(08.12.17)
insanlar bu kadar gerçeklikten kopuk, öncelikle bu çok doğru bir yaklaşım.


2.durum ise; bazen rant olayları ortaya çıkıyor. Bu bitcoin işinde de öyle bir durum ortaya çıktı. O yüzden bu yüzyılın olayı şeklinde yaklaşıyorlar olaya. yoksa varlık alışverişi zaten teknik olarak bütün çerçeveleri belirlenmiş bir kavram.


Onun dışında söylediklerinde çok haklısın. Bu beklenmedik bir durum, zaten anca o şekilde bu kadar gelir getirebilir.
0
mete kudur
(08.12.17)
Geçen yıl bu zamanlar 766 dolarmış. Şu an 15637 dolar. Bu beklentiyle riske atıyorlar. Kolay yoldan zengin olmaya çalışan insanları hoş karşılamıyorum. Ben alacağım zaman 1 btc 100 liraydı. Almadım. Buna bu kadar parayı kim gömer ki ileride değerlensin diye düşündüm. Herkes kolay yoldan zengin olma hayaliyle birbirini sürüklemiş. Tanesi 60 bin liradan bitcoin alıyorlar. Ben bu parayı o zaman versem bitcoin alsam şu anda sanal olarak 9 milyon dolarım vardı. Bu miktarda para çekebilen var mı? Herkes çekmek istediğinde ne olacak? 5 yılda 150 kat değer kazanmış. Bir 5 yıl sonra daha da büyük miktarları çekebilecekler mi? Bir gün dükkanı kapatıp gitmelerini beklemiyor değilim o yüzden.
0
Lim5
(08.12.17)
@lim5 ben de o zamanlar bakınmıştım. ki o zaman bile "bu parayı 5 yıl unutsam da koymaz" demediğin sürece büyük bir vurguna tekabül etmiyor, göründüğü üzere...
0
🌸her giriste sifresini unutan adam
(08.12.17)
Kredi cekip grmeyi dusunuyordu birisi,asagilarda bir yerlerde olmasi lazim duyurusu.birde bilgi soranlara yanlis bilgide veriliyor.dun birisi istedigim an satip cikabiliyormuyum diye soruyordu,mantiken oyle olmasi lazim ama dogrusuda senin sattigin coini birisinin almasi lazim.olasi bir dusus basladiginda elindeki coini satamama durumun var,yaniliyorsam birisi bunu duzeltsin lutfen.

Burada gordugum,eski duyurularindan da bildigim bir kac kisi hem imkanlari var hem de derslerini guzel calismislar,firsati guzel sekilde degerlendiriyorlar.olmasi gerekende tam bu.evi satip yatirayim mi diye sorana ,tatava yapma bas gec diyende var.umarim kazanirlar.

Birde coin sorularini gonul islerine alsalar ne guzel olur:)
0
duptıs
(08.12.17)
Siz de şunu anlamadiniz-siz derken syni dusunceye sahip kisiler-, bitcoin almak bir yatirimdir. Sadece yeni bir şey oldugundan buna para yatirmayanlar yatiranlara tuhaf bakmaya basladi. Bu borsada kağıt almak gibi, dolar almak gibi, altin almak gibi. Bir külçe altin alamiyoruz diye ceyrek altin da mi almayalim? Söylediğiniz bunun gibi bir şey. Volatilite fazla sadece, o da yatırımcının aldigi risk.
Bu yapilan sey yeni bir sey de degil. Daha gecen millet en tepeden aselsan kağıdı alip silkelendi. Bunlar herzaman olacaktir.
0
veritaslibertas
(08.12.17)
O aşağıdaki duyurunun sahibi geldi :) @veritaslibertas güzel açıklamış. Bu bir yatırımdır. Bu bir teknolojiye yatırımdır. Binlerce blogda tekrar tekrar anlatılanı burada bir kez daha yazmanın anlamı yok. Anlat o zaman diyene, merak edene kaynak çok. Özetle bunu kolay yoldan para kazanma yolu olarak görmek yanlış. Ben tıpkı bir şirkete ortak oluyormuş gibi btc alıyorum. Son bir yıldır takip ediyorum ve "artık" bu şirketin yükseleceğine inancım var. Çektiğim kredi tıpkı cafe açarken gireceğiniz risk gibi girdiğim bir risk. Ponzilere binlerce lirasını kaptıranlarla btc alanları aynı kefeye koymak yüzeysellikten de öte cahillik. Bu söylediklerim btc almayan kerizdir gibi algılanmasın. Her şeyin başı eğitim. Araştırmasını yapan, bütçesini/riskini göze alanın girebileceği bir yatırım.

Ayrıca yatırım için 100 TL'si olan adam için 10 TL lik kazanç ne ise 100k TL si olan adam için de 10k TL aynı paradır. Küçük girişimle büyük kazançları kıyaslamak konudan ne kadar bihaber olunduğunu gösteriyor. Soruda "İnsanlar nasıl bu kadar keriz olabiliyor"u sorup sonra da üff neyse...
0
erci
(08.12.17)
haklısın fakat bu durum bitcoin için geçerli değil bence ya.

bak dün bitcoin 47 bin tl idi bugün 67 bini gördü. 47binden 5 bin liralık bitcoin alsan bugün 7.125tlen vardı. 1 günde 2.125 tl kazanmış oluyordun. bu inanılmaz bir şey. o yüzden küçük paralar bitcoinde mantıklı olabiliyor.
0
freetakilir
(08.12.17)
Herkesin ayni anda zengin oldugu bir sistem olsa dunyada fakirlik kalmazdi.
0
baldur2
(08.12.17)
İnsanlar gerçekten kafayı yemiş durumda. Özellikle türkiye'deki bu çılgınlığın hiç bir açıklaması yok, btcturk, paribu ve bi iki borsa daha gitse milyonlarca dolar resmen heba olup gidecek. Bu kadar büyük bi risk ciddi toplumsal infial yaratır gibi geliyor. Hakikaten merakla izliyorum. Bu borsaların hiç birinin yeterli güvenlik altyapısı olduğuna da kesinlikle inanmıyorum (finansal güvenlik çok çok ciddi bir iş, koskoca bankalar hackleniyor, bu üç beş kişilik adamlar azıcık yatırımları ile nasıl dayanacaklar bilemem)
0
roket adam
(08.12.17)
Yatırım araçlarının ayni zamanda belli bir likiditesi ve kabulü vardır. belki saçma şekilde belirlenmiştir ama durum bu.

çok merak eden mortgage krizi öncesi türev ürünlerin fiyat grafiğine bakabilir ama ben yoruldum. birileri kazanacak ama kaybedenler ne diyecek merak ediyorum. millet iyice koptu dünyadan para peşinde.
0
passion rules the game
(08.12.17)
"bir çoğunun parası 1 bitcoin bile etmiyor. örneğin başlık var diyor ki 5000TL param var. abicim sen 5000TLden nasıl bir kar bekliyorsun"

abi bilmediğin anlamadığın konuda bu şekilde konuşacağına de ki "bitcoin mevzusu artık sıktı böyle başlıklar görmek istiyorum" seni anlarım. ben de aynı düşüncedeyim. gidip internette araştırsa 15 saniyede alacak sorusunun cevabını.
0
papazi dovdurmeyecektik
(08.12.17)
İzlenemiyor. trdeki paramla bitcoin alıyoeum sonra maltaya gidiyorum bozduruyorum orda.
0
Cursed Chico
(08.12.17)
bak dün bitcoin 47 bin tl idi bugün 67 bini gördü. 47binden 5 bin liralık bitcoin alsan bugün 7.125tlen vardı. 1 günde 2.125 tl kazanmış oluyordun. bu inanılmaz bir şey. o yüzden küçük paralar bitcoinde mantıklı olabiliyor.

bir günde 2.125 tl kazandik diye zengin mi olduk?
0
regardless of what they say
(08.12.17)
(7)

Radiohead - I Will dinleyen var mı?

hadi ya la
Uyumadan önce çaldım kaydettim. Sesim iyi değildir kusura bakmayın çok detone var. Çok eğlendim. Nasıl olmuş? :D* kendini imha edecek.https://clyp.it/ibcfqoar
Uyumadan önce çaldım kaydettim. Sesim iyi değildir kusura bakmayın çok detone var. Çok eğlendim. Nasıl olmuş? :D

* kendini imha edecek.

clyp.it
0
hadi ya la
(07.12.17)
Güzel güzel,ben beğendim. Ayrıca birisinin beğenmesi değil aslolan, senin icra ederken eğlenmiş.

Zamanında bi' müzik aleti de biz çalacaktık, beceremedik.
0
mete kudur
(07.12.17)
Dinleyen var, hatta bayılırım. Çok güzel olmuş ben beğendim.
0
eazy
(07.12.17)
gayet güzel, yerinde olmak isterdim.
0
nocturness
(07.12.17)
gayet güzel olmuş :) çift sesi de halletmişsiniz. pesi güzel bir ses bu. ondan sona doğru biraz detonesi olsa da kulağım hiç direnç göstermedi, dinlemek hoşuma gitti.
0
godoşu beklerken
(07.12.17)
ben de beğendim çokça. duyalım yine imhadan sonra da.
0
karamaleksey
(07.12.17)
son kısım hariç beğendim.
0
stanley weber
(07.12.17)
son kısım jerry cantrellvari olmuş. alice in chains'ın akustik performanslarındaki ton hatta. ses rengi güzel. you and whose army güzel giderdi.
0
mind mischief
(07.12.17)
(2)

Arka Sokaklar

imnotsureabout
işten geldiğimde genelde kanalları bir geziyorum ne var ne yok diye. bugun denk geldiğimde fauda daki bir sahnenin bire bir kopyalanmış olduğunu gordum (dugune yaslı adam kılıgında gelen terorist sahnesi). gecen sefer de blacklistten bire bir arakladıklarını gormustum (lunaparkta kadına icecek ikram
işten geldiğimde genelde kanalları bir geziyorum ne var ne yok diye. bugun denk geldiğimde fauda daki bir sahnenin bire bir kopyalanmış olduğunu gordum (dugune yaslı adam kılıgında gelen terorist sahnesi). gecen sefer de blacklistten bire bir arakladıklarını gormustum (lunaparkta kadına icecek ikram edip kacırıldıgı sahne). bu dizi hep boyle mi yani hic utanmıyorlar da mı acaba yapımcıları ?
Bi de bu olay Turkiye'nin ozeti gibi degil mi sanki ?
0
imnotsureabout
(05.12.17)
türkiyede insanlar karşılığında birşey kazandıkları hiçbirşeyden utanmıyorlar.

keza insan denilen varlık da, mukadderatından dolayı belirli bir karaktere sahip olamayıp karaktersizliği karakter edinmiş iki yüzlü ve gevşek bir yaratık.

sen ki etik değerlerden bahsetmişsin, insanlar kendi inandıkları Allah'ı kullanıp dünyanın peşinde koşturuyorlar.
Sadece siyasi de değil; adam katil, ama işine başlarken bismillah çekerek başlıyor. Sonra o ayrı bu ayrı diyor. Dışarıdan bakan bir akıl delirmiş(!) diyebilecekken, bu senin için normalleşmiş bir durumsa eğer. Geçmiş olsun.

Sadece türkiye diye yaklaşmak da benim kendi öngörüsüzlüğümden.
0
mete kudur
(05.12.17)
dugune yaslı adam kılıgında gelen terorist sahnesi=kılık değiştiren terörist
Lunaparkta kadına icecek ikram edip kacırıldıgı sahne=ilacına gazoz atılan kadın.
bunlar çok genel şeyler, birebir aynı bile olsa arka sokaklar deyince gülüp geçer kimse telif e bakmaz Türkiye'de.
0
neymis
(05.12.17)
(12)

Yükseklik korkusu olan bakmasın

sylow
Linkteki videoyu izlerken avuç içlerim terliyor, vücudumda ani kasılmalar oluyor, başım dönüyor.Aralıksız 5sn den fazla bakamıyorum. Sizde de böyle şeyler oluyor mu?https://m.youtube.com/watch?feature=youtu.be&v=4IsmgCGiyRU
Linkteki videoyu izlerken avuç içlerim terliyor, vücudumda ani kasılmalar oluyor, başım dönüyor.
Aralıksız 5sn den fazla bakamıyorum.
Sizde de böyle şeyler oluyor mu?

m.youtube.com
0
sylow
(03.12.17)
o zaman sana 2015 yılına ait harika bir film öneriyorum.

www.imdb.com
0
blue eyes white dragon
(03.12.17)
elim ayağım tutuluyor böyle seyler gördükce. ter karıncalanma ne ararsan mevcut evet.
0
cagdassalur
(03.12.17)
Cocuk asagi sarkti sorun yok yukari cikti kenara dogru hizli gittiya orda midem bulandi.ikinci sahneye gectiginde kapadim.bu kadar dayanabildim.simdi gazoz icicem sekerim falan duzelsin.
0
duptıs
(03.12.17)
Ergenlik yaşlarımda yüksek binalarda çatı işlerinde çalıştım öyle korkularım yok. Biz de duvarın kenarına oturup öne doğru eğilirdik ama bunların yaptığı biraz riskli. O sıvalara güvenip ağırlığını veriyor ama koptuğu zaman ölüm garanti.
0
catch the arrow
(03.12.17)
İçim çekildi ama geçen yıllarda arkadaşın yazdığı 2 delinin en yüksek 2. Binasına çıktığı videodan sonra bu çerez geliyor. Hiç olmazsa sonuna bakın, yani tamam korkunç ama ölmeden orada olmanın, geri dönebilmenin hazzı muazzamdır herhâlde. m.youtube.com
0
mslny
(03.12.17)
Bende bir sey olmadı. Hepsini izledim. Ha dener miyim asla.
0
Amaranta ursula
(03.12.17)
hem yükseklik korkum yok hem de geçmişte kaya tırmanışı yaptığım için bana korkutucu gelmedi. normal birine göre kenarda tek elle tutunmak korkutucu gelebilir ama yeterli kondisyonda ve bunu daha önce yapmış insan için aslında teorik olarak bir risk oluşturmuyor.

bu çocuklardan çok daha çılgın işler yapan insanlar var. ancak sorun bunların işin gösteriş kısmında olmaları ve bir gün egolarına yenilip sınırlarını bilemeyerek bir yerde patlama ihtimalleri var.

(bkz: free solo)
www.youtube.com
0
orpheus
(03.12.17)
ben yüksekten korkarım, ancak ben ya da tanımadığım birisi ölecek filan diye değil. Elimdeki cebimdeki telefon filan düşer diye. Ülkemizde vergi çok yüksek bu tür aletler çok pahalı.

Yani video'yu izlerken böyle birşey olmadı, çocuk için üzüldüm sadece. Çünkü yaptığı şey faydasız.

Çakılabilir ve haberlerde 15sn'liğine ünlü olabilir. Onun da bi' ailesi, babası annesi sevdiği kadın, arkadaşları/onu seven birileri var. Onlar için acıklı bir durum olabilir.
0
mete kudur
(03.12.17)
@orpheus, şimdi bu videoda gördüğüme inanmıyorum dicem komik olacak. Yani aklım almıyor, görünmez bir ip olmalı=) hiçbi şey olmasa rüzgar uçurur, nasıl ya!!
0
mslny
(03.12.17)
videoyu görünce hatırladım da biz de küçükken 5. katta olan sınıfın bir penceresinden çıkar diğer pencereye falan geçerdik.
böyle mallıklar yapabiliyor insan yani.
0
dedim dedim de kime dedim
(03.12.17)
@mslny

görünmez ip yok. 15+ yıllık tecrübe ve daha önce benzer rotaları defalarca güvenlik ipiyle çıkmış olmak var. ayrıca alex hannold tek değil. free solo çılgın tırmanışlar yapan başka insanlar da var.

mesela dan osman efsaneydi rahmetli.
not: free solo yaparken ölmedi.

www.youtube.com
0
orpheus
(03.12.17)
Ruslar bu konunun allahı. Bisikletle tekerleğinden az geniş profil üzerinde uçurum geçeni var, herhangi bir iple de bağlı değil. Ama bunlar kondüsyon meselesi. Senin benim ölme riskimiz çok yüksek onun ise az
0
neysene
(03.12.17)
(5)

Okuyarak zengin olunur mu ?

sorunvar
Çevremdeki çoğu duyduğum zenginler okumayan insanlar .Sizce okuyarak zengin olunur mu?
Çevremdeki çoğu duyduğum zenginler okumayan insanlar .Sizce okuyarak zengin olunur mu?
0
sorunvar
(29.11.17)
Ne okuduguna bagli olarak degisir ama ben okudum olmadim.
Bu vesileyle burdan dunya duzenine sevgi, saygi ve selamlarimi iletiyorum.
0
aks-i endaz
(29.11.17)
kime yaslandığın, kimden olduğun önemli. ne olursan ol, ne mezunu olursan ol ve ne iş yapıyorsan yap. okumak tek başına zengin etmez insanı. en fazla iyi kazanır görece olarak ve rahat yaşar.
0
runagain
(29.11.17)
zenginlik çok çeşitlilik barındıran bir kavram, rakamlar üzerinde konuşalım senin için kaç para zenginlik ifade eder ?


yani iyi bir eğitim aldıktan sonra SADECE O EĞİTİMİ KULLANARAK milyonluk evde oturup her biri birkaç milyonluk 2-3 arabaya sahip olabilirsin. Bir de üzerine güzel 1-2 tane yazlık ve bir teknen olabilir.

Onun dışında zaten yurtdışı gezileri, iyi yemek, iyi kıyafet v.s ile de bütün sahip olabileceklerin bunlar olur.


Para her devirde olduğu gibi, süreklilik arz eden ticarette. Yani kaç kişiye ulaşıp kaç kişiyle al-ver yaparsan o kadar çokcasına sahip olursun. Bunun da okumayla çok bi' alakası yok.

Herkesin sihirli sihirli dediği ''network'' kelimesi orta sınıf(alt orta üst orta farketmez) için sihirlidir. Onun dışında en alt grup ile en üst grup networkle ilgilenemez zaten.(harvard da bir dekanın neden öğrenciler harvard'ı seçiyor üzerine şahane bi' anlatısı vardı, o durumla bu durum aynı davranış refleksleri oluşturur)

Yani, ben şimdi küçük bi' gözden geçirdim; ailesi köyde yaşayıp da kendisi eğitim almış(kardeşleri arasında) ve şu anda güzel yatırımlarla da 30 milyondan fazla parası olan/tahmin ettiğim 6'dan fazla kişi sayabiliyorum. Bunların elinde eğitimlerinden başka hiçbirşeyleri yoktu -ki hala yok.

Hatta bu sebeple sonradan görme bile olamıyorlar gariplerim(!)
0
mete kudur
(29.11.17)
Okuyarak zengin olmuş üç kişi tanıyorum. Aralarından en az kazanını ayda 90 bin lira maaş alıyor şu an.
0
ms brownstone
(29.11.17)
soru çok genel, yorumlar çok öznel.

bir kere sayı veya veriler hakkında konuşurken 'rakam' diyen insandan çekinirim. bildiğini dışarıdan olduğu gibi almış diye düşünürüm.

sonra 'para, süreklilik arz eden ticarette' gibi beylik olduğu kadar kesin ve yanlış bir genellemeyi ortaya atan kimseye güvenemem.

neden?

makro:
katma değerli üretim yapan bir ülkede değilseniz ticaretle ülkenizin cari açığını büyütürsünüz.
hatta üretici olsanız bile üretiminiz de ithalata bağımlıysa yine cari açığı büyütürsünüz.

mikro:
ticaret her kişinin harcı değildir.

dolayısıyla bir yorum yapmadan önce bir çerçeve çizmek şart. bu soru sorarken de geçerlidir. bu anlamda sizin ortaya attığınız soru da gerçek verilerle bir çerçeve çizmediği için anlamsızdır.

sorunuz: okumakla zenginlik arasında bir korelasyon var mı? temelinde zenginliğin nereden geldiğini araştırıyor ama bunu oldukça hayalci ve çocuksu bir üslupla sormuşsunuz.

gelin önce 'zenginlik' dediğiniz 'birikim'in kaynağını öğrenin:

sizin 'zengin' diye nitelediğiniz kimseler esasında sermaye sahipleridir. bu sermaye sahiplerinin sermaye birikimi, el koyduğu artı değerden gelir. dolayısıyla bir kere birikimin temel koşulu 'artı değer'dir.

sonra bu birikimin kimin elinde neye dönüştüğü sorusu önemli. hangi düzeyden maaş veya ücret alırsanız alın, eğer maaşlı veya ücretli çalışansanız bir kere işçisiniz. dolayısıyla sizdeki para henüz bir sermaye değildir, yalnızca tasarruftur.

ta ki siz bir girişimde bulunup mal veya hizmet üretince, ticarete atılınca veya finans sektöründe bir iş kurunca paranız bir sermayeye dönüşür.

Bu noktada sermaye birikimi yapma şansınız vardır yalnız bütün girişimler aynı zamanda risktir. dolayısıyla girdiğiniz işi batırma ihtimaliniz de çeşitli başka faktörlere ve dinamiklere bağlıdır.

şimdi bir işi planlarken önce makro ortam ne durumda ona bakarsınız, sonra kendi imkanlarınıza bakıp makroya göre siz kendinize yön çizersiniz. mesela: herkesin gittiği yöne giderseniz rekabet yüksek olur. o yüzden niş piyasa ararsınız.

bu böyle derinleşip gider...

son olarak bunlar benim umurumda değil diyorsanız: (bkz: dunning-kruger etkisi) yüzünden okumuş (veya risklerin farkında olan diyebiliriz) insanların daha çekingen davrandığı için başarma şansı gerçek hayatta düşüyor diyebiliriz.


ek: (bkz: akıllı köprü arayıncaya dek deli suyu geçer)
0
idexo
(29.11.17)
(7)

Parayi nasil biriktirmeli

rusyalı kozmonot
Her ay uc bes kurus kenara atmaya calisiyorum. Ama tl olarak ve enpara vadeli hesapta tutuyorum. Meblag da yuksek olmayinca faizden de pek bir sey gelmiyor. Eger acil bir ihtiyac dogmazsa bu paraya en az 2 sene dokunmamaya calisacagim.Peki sizce her ay maasi aldikca dolar alip vadeli hesapta mi tuta
Her ay uc bes kurus kenara atmaya calisiyorum. Ama tl olarak ve enpara vadeli hesapta tutuyorum. Meblag da yuksek olmayinca faizden de pek bir sey gelmiyor. Eger acil bir ihtiyac dogmazsa bu paraya en az 2 sene dokunmamaya calisacagim.

Peki sizce her ay maasi aldikca dolar alip vadeli hesapta mi tutayim? Yoksa altin hesabi acip altin mi alayim? TL faizinden daha cok getirirler gibi geliyor 2 senede. Al sat yapmadan en mantikli cozum ne olur?
0
rusyalı kozmonot
(28.11.17)
bence meblağ yüksek değilse, parayı TL'de tutmak daha mantıklı; zira yüksek faiz oranları için yüksek de bir meblağ lazım diye biliyorum ben.
0
pangea
(28.11.17)
bu soruyu yazın sorsaydınız bulduğunu 50 liraya bile dolar alın derdim. Ama şimdi dolarda şişkinlik var mı yok mu ben o işlerden anlamıyorum.

Fakat, belki yardımcı olacaktır; benim mantığım şöyle: almak istediğim şeylerin hepsi yurtdışı imalatı yani dolar/euro üzerinden. İster yurtdışından alayım istersem de türkiyede alayım meselenin ucu hep dolar/euro olduğu için talep ettiğim maaş dahil bütün kıyaslamalarımı euro/dolar üzerine kurduğum için kenarda duracak bütün parayı da bunlar üzerinden tutuyorum. mesela bilgisayar alma niyetim var eğer bu niyet başladığından itibaren paramı tl'de tutsaydım şu an aşırı zararda olurmuşum. Tabi düşseydi de karda olabilirdim ama yine üzülmezdim, çünkü benim mantığım zaten dolar/euro üzerinde çalıştığı için beni etkilemiyor.

bir de ülkemizde dolar/euro uzun vadede pek düşen birşey değil sanırım.
0
mete kudur
(28.11.17)
Bes gibi uzun vadeli sistemlere döviz olarak atmak mantıklı olabilir. Dolar çok değişken. Ama İsviçre frangı falan yapılabilir. Veya İsveç kronu gibi pek oynak olmayan ama değer de kaybetmeyen dövizler.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.11.17)
tl dışında herhangi bir şey. ister isviçre frangı al ister yeşil mercimek.
0
khiron
(28.11.17)
arsa alabiliyorsaniz arsa alsaniz iyi olur. yirmibin civarina arsa vardir.
0
tukenmez adam
(28.11.17)
@tukenmez adam, malesef o civarda arsa bulamadik
0
🌸rusyalı kozmonot
(28.11.17)
Gram altın alın iki sene dokunmayacaksınız madem her ay belli miktarda alın dursun
0
Uncle Sam
(28.11.17)
(5)

Ankara'da Bambu Çorap Tarzı

sevgikusunkanadinda
Ürünleri alabileceğimiz, abartılı fiyatlar çekmeyen bir yer biliyor musunuz? Önceden Kızılay'da bir yere giderdim böyle şeyler için ama tadı kaçmış oranın. Erkek reyonu olmalı elbette.
Ürünleri alabileceğimiz, abartılı fiyatlar çekmeyen bir yer biliyor musunuz? Önceden Kızılay'da bir yere giderdim böyle şeyler için ama tadı kaçmış oranın. Erkek reyonu olmalı elbette.
0
sevgikusunkanadinda
(24.11.17)
samanpazarı, bu hacettepe hastahanesinin üst tarafında(yokuşu takip ederseniz eğer oraya çıkmış oluyorsunuz)

orada bütün giyim kuşam ürünlerini uygun fiyatlara bulabilirsiniz.


bir de burası tersse eğer, eryaman I II metro durağının oradaydı galiba, babacan'ın kocaman bi' dükkanı var. Adından da anlaşılacağı gibi bildiğiniz babacanlara ait. Eğer toplu alımlar yaparsanız -ki çorap bu zaten illa lazım oluyor olacaktır güzel indirimler yapıyorlar.
0
mete kudur
(24.11.17)
Teşekkürler. Peki Kızılay Çankaya taraflarında bu tarz mekanlar biliyor musunuz? Zamanım biraz kısıtlı, oralarda olmak daha avantajlı olur benim için.
0
🌸sevgikusunkanadinda
(24.11.17)
abartılı fiyat kişiden kişiye değişir elbet ama Kızılay-merkezi yer olsun dediğin için spesifik anlamda Yüksel Caddesi girişinde Koray'a ve Bulvar üzerinde Paulmark'a bakabilirsin. Muhtemelen metroyu gezsen oralarda daha da ucuza bulursun.
0
candanag
(24.11.17)
Bir soket çoraba sırf bambu, kaliteli diye 20-25 tl vermeyeyim de, gerisi önemli değil :) paulmark'a bakacağım, Koray da aklımda bulunsun. Çok teşekkürler.
0
🌸sevgikusunkanadinda
(24.11.17)
penti
0
kablelvuku
(24.11.17)
(10)

el freni çekme sırası

tabudeviren
hangisi doğru?1) frene basiliyken vitesi n'ye getir, el frenini çek, p'ye getir.2) frene basiliyken el frenini cek, vitesi p'ye getir.3) frene basiliyken vitesi p'ye getir, el frenini cek.
hangisi doğru?

1) frene basiliyken vitesi n'ye getir, el frenini çek, p'ye getir.
2) frene basiliyken el frenini cek, vitesi p'ye getir.
3) frene basiliyken vitesi p'ye getir, el frenini cek.
0
tabudeviren
(24.11.17)
1 doğru.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(24.11.17)
cevap veriyorum 1, n ye al el frenini cek ayak frenini bırak yük disklere binsin sonra p ye al.
0
Sir Anthony Hopkins
(24.11.17)
ben p'ye alıp el frenini çekiyorum. -ki bence doğrusu da bu. Ama çok da birşey farketmeyecektir dilediğin gibi yapabilirsin.

yalnız 1. seçeceğin bürokrasisi çok fazla, onun dışında 3 iyi, olmadı 2'nin de gideri var. otomatik vites araba da araba gitme meyilli olduğundan ben önce bu meylini kesiyorum p ye alarak, ardından da el frenini çekiyorum.

edit ben yazana kadar, 2 kişi yazmış onlara muhalefet ediyormuşum gibi olmuş ama öyle birşey yok. Ben yazmaya başladığımda boştu hep buralar.
0
mete kudur
(24.11.17)
@sir anthony el frenini çekince yük disklere biniyor da ayak freninde neye biniyor? açıklamanızın bir yerinde bir hata var.

soruya cevap olarak da bugüne kadar hep 3ü kullandım, başka türlü kullananı da görmedim. ki galerimiz falan vardı yani, arabaların içine doğdum neredeyse.
0
gkhncnzdgn
(24.11.17)
@sir anthony hopkins +1 yokuşta park ediliyorsa yükü şanzımana bindirmemek lazım. Diğer türlü düzlükte pek bir önemi yok sırasının.
0
reactionic
(24.11.17)
@gkhncnzdgn: ayak freninde de yük disklere biniyor. inip evinize gitmeyip sabaha kadar ayağınız frende duracaksanız evet fark etmez. ama ayağınızı frenden çektiğiniz anda ayak freni tekerlekleri bırakacak. aracı şanzıman tutmaya başlayacak. ha el freni de tutacak elbet ama özellikle yokuşta asıl yük el freninden önce şanzımanda olacak.

ben hayatımda otomatik araç kullanmadım. düz viteste ne yaparım? araç viteste, ayağım debriyaj ve frende iken kontağı kapatırım. önce ayağımı debriyajdan çekerim. sonra el frenini çekerim. buraya kadar binen yük falan yok. ama ayağımı frenden çektiğim anda, araç da biraz meyildeyse lönk diye bir şey olur. ayak freni tekerlekleri bırakır, başka bir güç tutmaya başlar. hah işte o aradaki boşluk şanziman dişlilerine yük bindiriyor. aracın çoğunu aslında el freni değil, şanzıman tutuyor. aslında yapmam gereken vitesi boşa almak, el frenini çektikten sonra ayak frenini bırakmak, o löngürdemeyi el frenine yükledikten sonra vitese takmak. böylece arabayı dişliler değil, el freni tutar. ama alışkanlık işte.

bu dediğimin otomatikteki karşılığı da 1. seçenek oluyor.
0
kibritsuyu
(24.11.17)
@kibritsuyu sanırım ben de aynı şeyden bahsediyorum ama belki yeterince açık anlatamamış olabilirim.
aracı durdurduk ayak freni ile, eski nesilse tork konvertöründen de boşaldı sadece ayak freni tutuyor. ayak frenini bırakmadan el frenini çektik, vitesi de P'ye aldık, en son ayak frenini bıraktık. burada bir sarkma oluyor evet, eğer bu esnada şanzımana binen yük otomatik vitesli araçlar için sorun oluşturuyorsa gezegendeki neredeyse tüm otomatik vitesli araçlar yandı demektir, çünkü farklı bir yöntem kullanan görmedim desem yeridir.
0
gkhncnzdgn
(24.11.17)
cevap 1 kesinlikle.
direkt p ye aldığında, arabaya tekrar bindiğinde; p'den başka vitese geçişte problem varmış gibi oluyor zaten..
0
hede hodo
(24.11.17)
Otomatikte N'ye almadan P'ye alırsan tüm yük şanzımana biniyor, Kibritsuyu çok güzel açıklamış. Vitesi N'ye getir elfrenini çek P'ye al.
0
angelus
(24.11.17)
@acemi
büyük bir şanzıman arızasından dolayı sorun yaşayan sadece 1 adet otomatik vitesli araç gördüm hayatımda, tork konvertörlü 97 model toyota carina e. sorununu maalesef hatırlamıyorum, iki yıl içerisinde bozulmuştu. ki mercedes s sınıfı, toyota land cruiser gibi cüsseli araçlardan bahsediyorum, hala yollardalar, 300-500 bin kilometrelerde. zamanında ve doğru olarak müdahale edilen araçlar tabii bunlar, servis veya uzman bakımlı.
dsg başka bir konu, onu ayrıca konuşmak lazım.
0
gkhncnzdgn
(24.11.17)
(6)

Ankara'da sevgiliyle güzel kahvaltı yapmalık mekan

izmitcan
Yardım arkadaşlarrr. Marco Pasha'da yapmıştık. Mekan söylerken kıstas bu olsun lütfen.
Yardım arkadaşlarrr. Marco Pasha'da yapmıştık. Mekan söylerken kıstas bu olsun lütfen.
0
izmitcan
(24.11.17)
ASMALI BALKON
BROWN
KAŞIBEYAZ
0
deadwampir
(24.11.17)
cafe del mundo
fırıncı orha -eh işte yani son seçenek olsun-
özgür bahçe - bu soğukta çekilir mi bilmem-
kafes fırın -çok pahalı bu ya-
0
kablelvuku
(24.11.17)
Besa kulenin altındaki Little Kitchen.
Armada Kitchenette.
Armada hayat sokağı Carmelos.

Otantik öneri editim: Ulus'ta Divan Çukurhan.
0
kayranin kedisi
(24.11.17)
Little Kitchen fena degil ama kisin soguk olabiliyordu hala gereken onlemi almadilarsa :)

umitkoy Sado By Cafe (gerci en son gecen sene gidebilmistim ama cok memnun kalmistim, biraz pahali)

ulus kale civari - kirit cafe'de guzeldir

fige

ankara'da guzel kahvalti gercekten buyuk sorun, iyi onerileri bende bekliyorum
0
kamyonsans
(24.11.17)
Marco Pashanın hangisinde yaptınız ki?

Çukurambardakini ben beğenmedim, Bahçeli 7den aşağı doğru inerken solda ve sağda var. Sağdaki yerden ısıtma var baya sıcak oluyor. Orayı daha çok tercih ediyoruz .

pazar günü giderseniz , kahveci hacıbaba öneririm brunch oluyor , çeşit baya iyi

kafes fırın baharda güzel oluyor bahçesinden dolayı ama self servis
0
bnmzz
(24.11.17)
Çok şaşkınım duyuru, 3 saattir konuşuyoruz ve hala cümle arasında dahi JW Mariot dememişiz. Nasıl başardınız bunu ?

Hayır yani sonuçta sizler LCW mont aldım numarası yokmuş diyene Colombia öneren insanlarsınız, bu durumda Mariot'un bilmem kaçıncı katında ki şahane manzaralı mekanı nasıl atladınız ?

O yüzden bu ayıbımızı ben örtmeye geldim, sevaptır. katını bilmiyorum ama JW Mariot da şahane kahvaltılar yapabilirsiniz.



Bunun dışında da lokasyon olarak; çukurambarda peynirlerini sevdiğim liva olabilir.
Marco pasha'nın bahçeli 7 de olmayan ara caddemsi yerde olan yerden ısıtmalı mekanı da güzeldir ama pek bi' numarası yok. Standart Marco Pasha işte. ''Karşim Naptın ya ?''

Arjantinde big chef'in iç tasarımını şu havalarda seviyorum ben ama uzun da zaman oldu oraya gitmeyeli belki değiştirmişlerdir.

Ters istikamete gelince de çayyolunda elizin var oranın da kahvaltı servisi ve garsonları gayet iyiydi.

Armadada ki kitchenette de güzel evet, fakat camelot mu camelos mu neyse orayı ben sevememiştim(via tower'ın altındaki)

Son olarak da yine çay yolunun arka taraflarında türk konuta doğru ebesinin nikahı uzaklıkta çalgan var, ayazı çekeriz vasıtamız da var derseniz ben orayı da çok seviyordum, fiyatları da çok kasıntı değildi eskiden ama şimdi şehir o tarafa gelişti malum son durumdan haberdar değilim.
0
mete kudur
(24.11.17)
(7)

Kurban etini nereye bagislasak?

eja
Kurbani kestirip etini bir kurıma goturmek istiyoruz, yer istanbul avrupa yakası, guvenilir gercekten ihtiyac sahibine ulasacak hangi kurum var?
Kurbani kestirip etini bir kurıma goturmek istiyoruz, yer istanbul avrupa yakası, guvenilir gercekten ihtiyac sahibine ulasacak hangi kurum var?
0
eja
(24.11.17)
Lösev? Çocuklara yemek olarak verdikleri yazıyor nette.
0
skayas
(24.11.17)
et bi' ihtiyaç değildir. Yani ihtiyaç kelimesinin manası gereği ihtiyaçtır ama, zaruri birşey değildir.

Keza şu günlerde, kurbanı kesip siz rastgele bir mahalle seçseniz de evin dışından o eve et giriyormudur girmiyor mudur az çok çıkarırsınız ki bazı mahallelerde evlerin çoğuna et girmiyor.

bence kendiniz dağıtın, hem daha bi' sorumluluk almış olursunuz ibadetiniz ya da niyetiniz daha da gerçek yaşanmış olur.


Bunun dışında, kızmaca darılmaca yok çocuk okutan(evleri-yurtları olan) vakıflar gerçekten o etleri o çocuklara yediriyorlardır diye tahmin ediyorum. onların birisine de bırakabilirsiniz.
0
mete kudur
(24.11.17)
Losev kurbanin sadece parasini aliyor, bizimkiler illa kestirip dagitmak/vermek gozleri ile gormek istiyor, yoksa direk nesin vakfina bagis yapıcaktık aslinda..
0
🌸eja
(24.11.17)
öğrencileri sevinidirirsin sevap da olur.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(24.11.17)
Lösev açıklamada kestiğini söylüyor, ötekilerden daha çok güvenirim ben de dindar bi adamım :) götürün kanserli çocuklar yerken izlesinler.
0
skayas
(24.11.17)
En doğrusu yakınlardaki fakir ailelerden başlamaktır. Mahalle muhtarı da yer gösterme konusunda yardımcı olabilir.
0
1adam
(24.11.17)
Çocuk esirgeme kurumunda kestiriyoruz biz direkt. Böyle şeylerde çocukların hakkını kimse gasp etmez herhalde diye düşünüyoruz.
0
bigcaptain
(24.11.17)
(4)

Arkadaşınızla iş mülakatı

senolll
hiç aynı bölümde okuduğunuz bir arkadaşınızla iş mülakatında karşılaştınız mı? neler yaşandı, nasıl hissettiniz?edit: soru yanlış anlaşıldı galiba, işe başvuran pozisyonunda iki arkadaş olarak sormak istemiştimne bileyim, bekleme salonunda beklerken o içeriden çıkmıştır, bina giriş çıkışında rastlaş
hiç aynı bölümde okuduğunuz bir arkadaşınızla iş mülakatında karşılaştınız mı? neler yaşandı, nasıl hissettiniz?

edit: soru yanlış anlaşıldı galiba, işe başvuran pozisyonunda iki arkadaş olarak sormak istemiştim

ne bileyim, bekleme salonunda beklerken o içeriden çıkmıştır, bina giriş çıkışında rastlaşmışsınızdır ya da grup mülakatıdır. Veya arayıp mülakata gideceğinizi haber vermişsinizdir öğrenmişsinizdir ki o da sonraki gün aynı mülakata gidecektir vs. bu şekilde.
0
senolll
(23.11.17)
edit: biz ilk iş arayışlarımızda 3 kişi aynı anda iş arıyorduk. aramızdaki en iyisinin ehliyeti yoktu, sırf bu yüzden onu tercih etmemişlerdi. Hala dalgasını geçeriz :)

Bir de ben hala bazı aksiyomlar karşısında bu arkadaşımızı arayıp ne yapacağımızı danışırım. :)) bak yine gülesim geldi.
0
mete kudur
(24.11.17)
yüksek lisanstan bir arkadaşım mülakatta karşı tarafımda, beni işe alacaktı. ancak proje iptal edilince olay yalan oldu. şu an aynı arkadaşın aynı firma için yine bana dönmesini bekliyorum. tez danışmanımız da aynı işin ilginci.
0
rain when i die
(24.11.17)
fazla beklentiye girmeyin uzulursunuz
0
kveldulv
(24.11.17)
soruyu editledim, aynı işe başvuran iki arkadaşı sormak istemiştim çok açık olmamış pardon.
0
🌸senolll
(24.11.17)
(2)

armani code black vs jean paul gaultier le male

ruhi mucerret
esmer erkege hangisini onerirsiniz?surdan da yuruyebilirsiniz: http://www.strawpoll.me/14458845
esmer erkege hangisini onerirsiniz?


surdan da yuruyebilirsiniz: www.strawpoll.me
0
ruhi mucerret
(22.11.17)
Ben armani code black kullanıyorum uzun yıllardır.

jean paul hiç kullanmadım şimdiye kadar ama yolda gördüğümde kokun çok güzelmiş sorularımın cevabı bazen bu oluyor. listemde var, bi' ara freeshop denk getirirsem kaptıracağım.

Onun dışında seçeneklerinde yok ama chanel allure öneririm. şahane bi' kokusu var. Yalnız benim gibi bol parfüm kullanıyorsanız pahalı. Ama hediye ise bence chanel sonra armani code black sonra jean paul.

edit: esmerim
0
mete kudur
(22.11.17)
jpg le male'de biraz kalıcılık sorunu var sanki.
0
orpheus
(23.11.17)
(5)

dizi tavsiyesi

rajaz
var mıdır arkadaşlar?severek takip ettiğiniz.
var mıdır arkadaşlar?

severek takip ettiğiniz.
0
rajaz
(22.11.17)
ufak tefek cinayetler var, henüz 2. bölümü izleyip bıraktım biraz biriksin diye bekliyorum.
Fi var bir de


yabancı olarak da ilk 2 sezonu itibariyle suite var
yine ilk 2 sezon itibariyle de white collar var.


Edit: unutmuşum, bence dizi aleminde dizilerin şahı gossip girl'dür. mükemmel bölüm sonu tiradları var. (tirad ne demek bilmiyorum, ama uygunmuş gibi geldi.) gosiip girl izlemediyseniz, çok şanslısınız demektir. Hala izleyebileceksiniz mükemmel bir his bu. (insanı rahatlatır.)
0
mete kudur
(22.11.17)
The handmadw's tale ilk bolumu izliyorum, tavsiye ediyorum.
0
mor oje
(22.11.17)
The missing cok guzeldi.
Cardinal.
Forbrydelsen
Bron broen
0
a summer day
(22.11.17)
s1f1r b1r
black mirror
stranger things
0
bass solo take one
(22.11.17)
Shameless
0
iwasbornonamountainside
(23.11.17)
(3)

Ankara Kızılay civarı tarz stil berberi var mı?

pompeu fabra
Merhaba arkadaşlar,Ankara Kızılay, tunalı, cebeci veya dikimevi civarlarında özellikle saç ve sakal şekilleri vermek konusunda bildiğiniz tarz berberler var mı?Bugüne kadar bu civarlarda rastladıklarım hep klasik kes at berberleri olduğu için yine deneyip yanılmamak için sizlerin fikirlerini almak i
Merhaba arkadaşlar,

Ankara Kızılay, tunalı, cebeci veya dikimevi civarlarında özellikle saç ve sakal şekilleri vermek konusunda bildiğiniz tarz berberler var mı?

Bugüne kadar bu civarlarda rastladıklarım hep klasik kes at berberleri olduğu için yine deneyip yanılmamak için sizlerin fikirlerini almak istedim.

e-mail: [email protected]
0
pompeu fabra
(22.11.17)
tunalı da otel 2000'in üstünde hair bilmem ne ismi olan bi' yer var, ancak hiç gitmedim fiyat/performans olayını da bilmiyorum.

Lakin demetevler ve çukurambar'da var. Çukurambardaki haliyle pahalı ama bahsini ettiğiniz yerlerden demetevlere nispeten daha yakın.

Demetevlerdekine ben fırsat buldukça giderim, çünkü şimdiye kadar gittiğim (parisler ahmet tatlılar v.s hepsi dahil) en iyi berberdir kendisi; fiyatı da diğerlerine nazaran uygun: öyle yıkama o bu şu ayrı ücreti yok, 40 lira alıyorlardı en son.
anahtar kelime diğerlerine nazaran; çünkü paris, ahmet tatlı: 70 çukurambardakinde ve koru'dakinde de 100 lira alıyorlar.
0
mete kudur
(22.11.17)
Trend var oradaki kel abiyi çok övüyorlar
0
gozu acik sevisen yahudi
(22.11.17)
Tahmin ettiğim gibi genelde çukurambar koru civarlarında bu tarz yerler oluyor. Yine de tavsiyeler için teşekkürler.
0
🌸pompeu fabra
(22.11.17)
(16)

1.86 boy erkek 1.56 boy kız ilişkisi?

harry tuttle
Ben böyle çiftleri nasıl gördüğünüzü merak ediyorum. Sizce anormallik var mı? Ekstrem durumlar elbette var dünyada; ya da aşk olduktan sonra gerisi önemli değil elbette; bunları sormuyorum zaten. Siz böyle bir çifti görseniz boyu boyuna hiç olmamış; çok uzun/kısa kalmış der miydiniz? Aklınızdan nele
Ben böyle çiftleri nasıl gördüğünüzü merak ediyorum. Sizce anormallik var mı? Ekstrem durumlar elbette var dünyada; ya da aşk olduktan sonra gerisi önemli değil elbette; bunları sormuyorum zaten.

Siz böyle bir çifti görseniz boyu boyuna hiç olmamış; çok uzun/kısa kalmış der miydiniz? Aklınızdan neler geçiyor böyle durumda?
0
harry tuttle
(22.11.17)
Boyu boyuna olan, giyiminden duruşuna kadar uyumlu olan çiftleri görünce ne kadar çok yakışıyor derim ama tersi durumda bir şey düşünmem.
Aklımdan da bir şey geçmiyor açıkçası normal çift işte.
0
mutekebbir
(22.11.17)
Anormal gelmiyor. Sevimli bile gelebiliyor. Gerçi bunun sebebi benim de uzun boylu erkekleri beğenmem olabilir.
0
irene
(22.11.17)
üzerine bi' de çocuk yakışıklıysa kızı tebrik ve takdir ediyorum, sonuçta bizim civarımızdan 1 kişiyi daha elemiş oluyor.

Onun dışında da gönül işleri karmaşık diyen ergenlerden değilim, avamın gönül işlerine basit mühendislik mantığıyla yaklaşırım bu yüzden ''ne kadar da tatlılar'' filan da demem rahatsız edici herhangi bir olumsuzlukta refleks de vermem, en fazla yanımda çoook samimi bi' arkadaşım varsa komiklik olsun diye ''saat 4 yönünde ediyle büdü geliyor, bi' imza istesene'' diye takılırım.
0
mete kudur
(22.11.17)
O durum sık yaşanabiliyor. Türk kızının genel ortalaması 1.52 falan sonuçta. Anormal ama yapacak bişey Yok.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(22.11.17)
banane amk diyorum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.11.17)
Ruh halime göre belki "ehi" falan diye hafifçe gülerim ama bir şey hissetmem veya üstüne düşünmem.
0
sopiro
(22.11.17)
Koca adamın yüreği narinmiş diyorum. Bence güzel bir tablo.
0
dissendium
(22.11.17)
Ya geçen bi çift gördüm arkadan. Kız baya ufak tefek, eleman bir ara kafayı eğip kızı öptü "oha adam çocuğu öpüyor lan" dedim bir an içimden. Meğerse çiftlermiş sksksj
0
synesthesia
(22.11.17)
Oley diyorum, çünkü ay lav uzun boylu erkekler. Onların da kısa kadınları seviyor olması mucizevi.
0
devilred
(22.11.17)
Zamanında benim de böyle bir ilişkim olduğu için normal geliyor bana.
0
ms brownstone
(22.11.17)
Cok umursamiyorum ama tam tersi durum cok tatli hayalimdeki iliski.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.11.17)
Ben itiraf ediyorum sevisme olaylarini düsünuyorum. Sinsi miyim neyim.
0
velvetmorning
(22.11.17)
Velvetmorning:) öylesin

Bence çok büyük fark değil 30 cm.
Dikkatimi çeker sadece
Kadın uzun olmadıktan sonra sıkıntı değil
0
sagin
(22.11.17)
Ne kadar da guzel bir cift, diyorum. Ah keske herkes oyle olsa, diyorum :)

Benim boyum bir bucuk metre. Bana herkes uzun, herkes kocaman. Gonlum kimi sectiyse uzun kisa -kisa dediysem de ne kadar kisa olabilir ki bana gore- fark etmeden birlikte oluyorum. Boy degil, huy :D
0
lamira
(22.11.17)
kadın tarafının boy kompleksi olduğunu ve uyumsuz bir çift olduklarını düşünüyorum. itici geliyor.
0
pinkpeony
(22.11.17)
Gariplik yok, daha güzel hatta bence. İyi ki uzun boylu erkekler kısa boylu kız seviyor.
0
elikası
(23.11.17)
(11)

evli olmayan bir kadın ve bir erkeğin aynı otel odasında kalması

steve rogers
kız arkadaşımla otelde kalmayı planlıyoruz. diğerlerine göre nispeten ucuz bir otel bulduk, orayı aradım ve otel görevlisi evli değilseniz aynı odada kalamazsınız dedi. böyle bir hakları var mı?
kız arkadaşımla otelde kalmayı planlıyoruz. diğerlerine göre nispeten ucuz bir otel bulduk, orayı aradım ve otel görevlisi evli değilseniz aynı odada kalamazsınız dedi. böyle bir hakları var mı?
0
steve rogers
(22.11.17)
hangi şehir ?
0
devilone
(22.11.17)
afyon gibi duruyor ama bir ihtimal erzurum'da olabilir.
0
kubariye
(22.11.17)
Kaldığınız yere göre değişir:

Hatay öğretmenevinde kalamazsınız. Hatay'da X bir otelde kalabilirsiniz.
Didim'de leş bir otelde o.. muamelesi çektiler bu yüzden (işin kötüsü kuzenimle kalacaktık ertesi gün de kardeşim gelecekti. Her gece başka erkekle kalamazsınız dediler hala sinirliyim)

Neyse.. çok leş bir yer değilse sorun olmaz ama sinir bozmaya da gerek yok. Özetle arayın sorun derim ben :)
0
lcha
(22.11.17)
yer: adana
başka otellerde bu sorunu yaşamadık. sadece bu bahsettiğimde böyle oldu.
0
🌸steve rogers
(22.11.17)
Şöyle bir haber buldum:
www.hurriyet.com.tr

Burada da bir otelin verdiği yanıt var soruya:
www.tripadvisor.com.tr
0
monogram
(22.11.17)
Böyle bir hakları var mı?
Var.

Böyle bir hakları nasıl var, sebep?
Fuhuş sektöründe çalışanların uğrak noktası olmak istemiyorlar o kadar yoksa sizin ne yaptığınıza kimsenin karışma gibi bir niyeti olduğunu düşünmüyorum.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(22.11.17)
Ucuz otellerde sıkıntı çıkarırlar. 1 gece kalacaksanız paraya kıyın.
0
gölgede aynı
(22.11.17)
evlilik cüzdanı isteme hakları yok, kültür ve turizm bakanlığının ilgili yönetmeliğine göre bu gayet açık. fakat işte bakanlık otellere "müşteriyi seçebilme" yetkisi tanımış, yani sizden her halükarda kimlik isteyecekler, çünkü adli bir olay olma ihtimaline karşı kimlik bilgileriniz emniyet müdürlüğüne gönderiliyor, bu genel bir uygulamadır bu arada kafanız karışmasın.

ancak dediğim gibi, hiçbir yetkiye dayanarak evlilik cüzdanını isteyemezler sizden. evlilik cüzdanı isteme hakları yok. sadece istemedikleri müşteriyi almayabilme özgürlükleri var hepsi bu. bilinen otellere ya da hostel gibi yerlere gidin, oralarda bu tip gerikafalılıklarla uğraşmazsınız.
0
vedatchilipeppers
(22.11.17)
Ozel mulk. Herkesi almak zorunda degil. Isterse sorabilir. Hos degil tabii, orasi ayri.
0
rusyalı kozmonot
(22.11.17)
var
0
eksimeksi
(22.11.17)
Fuhuş için ticari itibar demişlerde; aksini ispatlamaya geldim.

Ben değil, bi' arkadaşım diyor ki; bildiğiniz bütün marka otellerde bu tür ''ücretli tek gecelik ilişki'' hizmeti veren(ne kadar da kibarlaştırdım) kadınlar mevcut.

Yani meseleye biraz da gece klüplerinde kapıda bekleyen ve giyiminize kuşamınıza bakıp, beğenmezse önünüze gerilip ''buyrun'' diyen adamlar gibi yaklaşıyorlar.

Bu dünyada söylediğiniz ya da yaptığınız şeyin çok da bi' önemi yok, aslolan şey kim olarak söylediğiniz ya da yaptığınız.

Eğlence mekanlarının ne kadar kapıdan içeri kişi almama hakları varsa otellerin de o kadar hakları var.
0
mete kudur
(22.11.17)
(5)

Mudo alınan ceketi değiştirmek

jamiro
Evde bir kez denenmiş, etiketleri sökülmemiş, halde duran ceketi kaç gün içinde değiştirmem gerekir? Rengi mağazanın spotlarında muhteşem görünürken dışarda çok sıradan ve saçma olduğunu farkettim. En azından başka bir rengi ile değiştirmek istiyorum sorun yaşar mıyım?
Evde bir kez denenmiş, etiketleri sökülmemiş, halde duran ceketi kaç gün içinde değiştirmem gerekir? Rengi mağazanın spotlarında muhteşem görünürken dışarda çok sıradan ve saçma olduğunu farkettim. En azından başka bir rengi ile değiştirmek istiyorum sorun yaşar mıyım?
0
jamiro
(22.11.17)
14 gün olması lazım.
0
whoosie
(22.11.17)
Ceket deforme olmamışsa(alındığı günkü gibiyse) 15 gün içinde değiştiriyorlar.

edit: 14 gün cevabı gelmiş, o da olabilir. 1 gün için emin olamadım şimdi.
0
mete kudur
(22.11.17)
Online ise 14 gün.. Mağaza 7 gün diye biliyorum.
0
lcha
(22.11.17)
mağazadan alınan üründe değişim hakkı yok. müşteri memnuniyeti açısından değiştirebilirler belki.


selfhukuk.com
6052 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda Mağazadan görerek satın alınan ürünlere cayma hakkı tanınmamıştır. Bu bakımdan kulaktan dolma bilgi olarak duymuş bulunduğumuz kanuna göre “Bir gün” veya “Yedi gün” gibi sürelerde sebepsiz yere alınan ürün iade edilmelidir gibi sözler gerçeği yansıtmamaktadır. Kanuna göre Mağazaların satmış oldukları ürünleri sebepsiz yere iade alma zorunlulukları yoktur.

Ancak;

1-)Satın alınan mal için Mağaza ile iade konusunda özel bir anlaşmanız bulunuyor ise,

2-)Ürünü satın aldığınız mağazanın iade veya pişmanlık hakkı tanıdığı konusunda yazılı bir beyanı bulunuyor ise,

3-) Ürünü satın aldığınız mağazanın iade veya pişmanlık hakkı tanıdığı resmen biliniyorsa,

Mağazadan satın almış olduğunuz ürünü şartlar sağlandığı takdirde iade edebilirsiniz. Bazı mağazalar 15 (Onbeş) gün içerisinde satın alınmış ürünü koşulsuz olarak aynen iade alırken bazı mağazalar 7 yedi gün içinde bazıları ise aynı gün koşulsuz olarak ürün iadesi yapmaktadır. Ancak bu iadelerin şartlarını ve sürelerini tamamen mağazalar kendi şirket politikalarına göre kendi inisiyatifleri doğrultusunda müşteriye bir güven veya jest olarak sağlamaktadır. Tekrar belirttiğim gibi mağazadan alınan ürünün iadesinin zorunlu olduğu konusunda 6052 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda bir hüküm bulunmamaktadır.
0
elorelia
(22.11.17)
aramadan gelenler için edit: değişim yaptılar.
0
🌸jamiro
(26.11.17)
(10)

Nerden kaban alalım ki dötümüz donmasın?

mutlusismankedi2015
Geçen yıl LCW'den almıştım ve beni çok mutlu ediyordu. Ama iki beden zayıfladığım için değiştireyim dedim, bu sezon yok, hediye kartı alabildim sadece. Yani bir yerlerden kaban almam lazım, çünkü sabah karanlıkta evden çıkıyorum ve ÇOK SOĞUK.Not: kaz tüyü filan olmayacak.
Geçen yıl LCW'den almıştım ve beni çok mutlu ediyordu. Ama iki beden zayıfladığım için değiştireyim dedim, bu sezon yok, hediye kartı alabildim sadece. Yani bir yerlerden kaban almam lazım, çünkü sabah karanlıkta evden çıkıyorum ve ÇOK SOĞUK.

Not: kaz tüyü filan olmayacak.
0
mutlusismankedi2015
(21.11.17)
columbia
0
elvan abeyiylegezse
(21.11.17)
decathlon
0
nickimin hakkini veremedim
(21.11.17)
quiksilver aldıydım 5 sene süper korudu beni. sarar kaşe giyiyorum o da sıcacık. 20 gün evvel damat aldım, içinde bilmem ne varmış, şimdiye kadar üşütmedi, kış sonu editlerim.
0
Corrigan prefers beer
(21.11.17)
Bütçe söylemen lazım
Lcw kaban giyen birisine columbia al demek saçmalık. 10 kat fiyat farkı var abi
0
benaslindayohum
(21.11.17)
yemin ediyorum sırf columbia yazan var mı diye gelmiştim ki, aranan columbia cevabı verilmiş zaten, vay arkadaş ne tuhaf bir topluluğuz böyle. lcw'den aldım mutluydum demiş refleks cevap columbia. yok yok lv

şekilcilikten ölen arkadaşım var benim.

www.columbia.com.tr

şunu şuraya bırakayım da, ardından bence columbia'yı boşver yeah malları çok dandik oluyor. louis vuitton ile konuştum bu sefere özgü mont yapacaklarmış. o daha iyi olabilir.
0
mete kudur
(21.11.17)
Aslında önce mangodan almıştım 260 tl falandı. Ama eve gelince kaz tüyü olduğunu fark ettim gittim geri verdim. Sonra lcwdan aldım kaz tüyü olmayan bi şey.

Bütçe en fazla 300 diyelim
0
🌸mutlusismankedi2015
(21.11.17)
Gecen sene jack jones marka mont hediye geldi. Şöyle diyeyim içine tek gömlek giyince bile terletiyor meret o derece sıcak tutuyor. Yer izmir.
0
ismira007
(21.11.17)
Columbia'yı da ilk kez gördüm ama allah affetsin çok çirkinmiş modeller :(
0
🌸mutlusismankedi2015
(21.11.17)
www.decathlon.com.tr

www.decathlon.com.tr

Aldığım kaz tüyü çıktı iade ettim deyince spor bir model aldığını düşündüm bir de bu montlar -10 a kadar ideal sıcaklık sağlayabiliyormuş ve fiyatı uygun
0
freebird5406_2
(21.11.17)
decathlon iyidir +1
0
yuto
(21.11.17)
(6)

korkunç bir soru 2

Sandman
Bir komşunuz var kibar ve beyefendi biri ama psikopat bir katil ve öldürdükleri kişileri yemek yapıyor. İlk başta normal yemek yapıyor sanıyorsunuz ama daha sonra yemeğin asıl malzemesini öğreniyorsunuz soruyu eksik yazdığım için özür dilerim işte adamın yaptığı yemeği yiyorsunuz ama yemeğin insan
Bir komşunuz var kibar ve beyefendi biri ama psikopat bir katil ve öldürdükleri kişileri yemek yapıyor. İlk başta normal yemek yapıyor sanıyorsunuz ama daha sonra yemeğin asıl malzemesini öğreniyorsunuz soruyu eksik yazdığım için özür dilerim işte adamın yaptığı yemeği yiyorsunuz ama yemeğin insan eti olduğunu yiyorsunuz tepkiniz ne olurdu ?
0
Sandman
(21.11.17)
Soru nerede enter sandman ?
0
mete kudur
(21.11.17)
Komşum Dr. Hannibal Lecter galiba. İyi bir psikiyatriste ihtiyacım vardı zaten.
0
Lim5
(21.11.17)
Ben prensip olarak iyi yapilan seylerin nasil yapildiklarina takilmam. Yemeğin tadi- goruntusu guzelse ve zararli degilse yer geçerim.
0
mete kudur
(21.11.17)
Dün gece buna benzer rüya gördüm. Teyzemin oğlu sevmediği bi lavugu öldürüp yemisti. Midem bulanarak uyandim, bi sure uyuyamadim falan.
0
japon askeri
(22.11.17)
kafayı yerdim.
0
thomaswantsmore
(22.11.17)
Yemekten ölmediysem sorun yok.
0
synesthesia
(22.11.17)
(24)

duyurudan dolandirilmak ne demek bizi baglamaz???

mayeskuel
yukarida sabitlenen duyuruda soyle yaziyor---Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki Eksi Duyuru, kullanıcılar arasında yapılan alim/ satimlarda güvenliği sağlamak ile yükümlü değildir; insiyatif kullanıcilara aittir. Dolayısıyla alım/ satimlarda ortaya çıkan sorunlar için bizim direkt olarak yapabilece
yukarida sabitlenen duyuruda soyle yaziyor

---
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki Eksi Duyuru, kullanıcılar arasında yapılan alim/ satimlarda güvenliği sağlamak ile yükümlü değildir; insiyatif kullanıcilara aittir. Dolayısıyla alım/ satimlarda ortaya çıkan sorunlar için bizim direkt olarak yapabileceğimiz bir şey yok.
---

ne demek bizi baglamaz? bu satisin gerceklestigi ortam senin siten degil mi? gecen sene bi arkadasim sirf firinci portali actigi icin uyelerden biri baska markanin urunlerini kullanmisti. o marka da siteye dava acmisti. arkadasin evine tebligat gelmisti. evet yorumlarinizi alayim ey ahali.
0
mayeskuel
(21.11.17)
Ben daha çok şey kısmını sevdim, özel mesaj ifşası suç ancak dolandırıldığınıza dair kanıt sunarsanız dolandıran hesabı uçururuz demişler.

Bazen bir konuyu anlamadığımda acaba diyorum, günümde olmayabilirim-algılayamamış olabilir miyim ya da benden daha zeki bir insan evladının açıklaması/onları hedef alan bir yaklaşım mı ki bu diye heyecanlanarak düşünüyorum. hayatta en azından sonuncusuna 1 kere de olsa evet demek isterdim. Yine başaramadım.
0
mete kudur
(21.11.17)
gayet de bağlamaz. bunun anlaşılmayacak nesi var?
bu satıştan ekşi duyuru bir komisyon vs alıyor mu? hayır.
yazarlık satışında sözlük bile beni bağlamaz derken, hatta ssg bu konuyla ilgili "hesabı aldığınız kişi hesabım çalındı derse" gibilerinden bir entry girip kanmayın böyle şeylere, girişmeyin de demişti.
dünyanın en önemli şeyi sandığın sözlük yazarlığına keriz gibi para verip amö ökşü düyürü büze sahüp çıkmiyür diye boşa ağlama. o senin kerizliğin oluyor duyuruluk bir şey yok.
0
fakirpislik06
(21.11.17)
fakirpislik, bunlar kendi goruslerin mi yoksa hukuki kanit gosterebilecegin ifadeler mi?
0
🌸mayeskuel
(21.11.17)
Yani facebook grupları üzerinden yapılan ikinci el vs. satışlar fb'yi bağlıyor mu? Duyuruyu neden bağlasın? Hesapları uçurmak konusunu biraz daha geliştirmeliler ancak bence satışın bağlamaması mantıklı.
0
whoosie
(21.11.17)
Ucuz mala tuzlukla koşacak kadar aptal olmasın insanlar. Malı almadan parayı yollamasın insanlar. Keriz olanı silkeleyen çok olur. Dolandırıcılık her yerde var. Adamların işi bu. Sizin işiniz de ayık olmak. Siteyi bağlamaz, ekşi duyuruya satış sitesi demek çok saçma.
0
hasmetizm 2046
(21.11.17)
bağlamaz tabi. eksiduyuru sana insanlarla iletişim kurmak için bir platform veriyor, sen de aklını kullanıp dolandırılmayacaksın. kişisel bilgilerini paylaşmayacak, çok emin olmadıkça tanımadığın insanlara para yollamayacaksın.
0
monicapp
(21.11.17)
bağlamayabilir evet.

ama acemi'ye katılıyorum.

kişi aynı nick ile bikaç kişiyi dolandırıyor. hakkında duyurular açılıyor ama yönetimden tık yok. bu adam dolandırıcı şeklinde açılan duyuruyu da siliyolar. gerekçesi de şu. aynı kişi önce duyuru olarak açmış. sonra insanlar mesaj atabilsin diye aynı konuyu bi de soru olarak açmış. yönetim de aynı duyuru gerekçesi ile silmiş. bunun gibi bişeydi. saçma bence.

yani bi kişi nick bile değiştirmeden dolandırmaya devam ediyor. yönetim uçurmuyor bile.

ayrıca aklını kullanıp dolandırılmayacaksın tavsiyesi de son zamanlarda duyduğum en işe yarar tavsiye gerçekten. zekice.
0
elorelia
(21.11.17)
o zaman maç bileti de satılmasın.
0
since1907
(21.11.17)
Turkcell hat kullanarak telefon dolandiriciligi yapan adamlar dolandiricilik yaptiginda, turkcell de sorumlu olsun demekle ayni sey savundugun.
0
rentts
(21.11.17)
Hukuken bilmiyorum ama mantıken tabi bağlamaz. Senin paranın takibini mi yapacak site? Ben mesela şirket telefonu ile kendi özel işimi yaparken dolandırdılar beni diyelim şirketi mi bağlar bu? Benim salaklığım?
0
sagin
(21.11.17)
Ben şirketime ya sizin telefonunuzla konuşurken dolandırıldım mı diyeceğim?
0
sagin
(21.11.17)
who is x?
dolandırılmak duyurunun sorunu olmayabilir, ama dolandırılmaktan kaçınmanın yollarından biri de en azından kişinin sanal kimliğini izleyebilmektir.
bu konudaki izleri silmenin de en azından dolandırma eylemini yapan kişiyi dolaylı olsa da desteklemek olduğunu söyleyebiliriz.
0
yalnux
(21.11.17)
neden sadece 2 konu yasaklanan ki? bütün ticaret konularında aynı dolandırıcılıklar oluyor. dolandırcılar şimdi başka konulara dadanacak hiçbir şey değişmeyecek. çok saçma bir iş olmuş.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(21.11.17)
Bence de bağlamaz. Ama o kişinin nickini ben de birden fazla olayda duydum neden uçurulmadığını anlamak zor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(21.11.17)
@mayeskuel, kendi görüşüm olunca hukuki olamıyor mu hocam?

bu site bir yer sağlayıcısıdır. bu site üzerinden diğer kullanıcılar veya siteyi ziyaret edenler tarafından dolandırılırsanız; muhatabınız bu site değil, sizi dolandıran kişidir.

buradan birisi sizi dolandırırsa bu durum duyuru'yu da sözlük'ü de bağlamaz. sözlük ve duyuru sadece sizi dolandıran kişi burada kayıtlı ise bu kişinin bilgileri(ip log vb) savcılık ile paylaşır o kadar. bağlayıcı olan tek kısım hukuki olarak budur.

örneğin:
xxx bir duyuru açıp iphone x sattığını söylemiş. fiyat da 4000 TL demiş. ben mesaj atmışım, bana sat demişim, parayı yollamışım, xxx'in gönderdiği kutuyu bir açmışım ki karşımda bir hıyar duruyor. haliyle dolandırıldım. burada yapacağım şey nedir? gidip savcılığa xxx hakkında şikayetçi olmak. bu şikayetimde de "eksiduyuru.com isimli sitede ilan veren xxx isimli kullanıcı beni dolandırdı" dediğimde savcılık xxx'in bilgilerini içerik sağlayıcıdan(duyuru'dan) talep eder. duyuru'nun bu olayda müdahil olduğu tek durum budur. başkaca da bir sorumluluğu yoktur.

yok ben duyuru'dan da şikayetçiyim derseniz duyuru yer sağlayıcı olduğu için şikayetinizin bu kısmı için "kovuşturmaya yer yoktur" diyecektir.

örnek mi?
türkiye'de en çok dolandırıcılık vakasının olduğu yer sahibinden.com'dur muhtemelen. donanım haber üyesi birisi o site üzerinden dolandırılmış, dolandırıcı bulunmuş ve ceza almış.
link: forum.donanimhaber.com

sahibinden.com ilanlardan ücret vs alsa bile birisi sizi dolandırdığında bu konuda sorumluluk almaz, sadece böyle bir olay olursa savcılık talep ettiğinde xxx kişisinin bilgileri(ip log vb) savcılıkla paylaşır. zaten bunu da yapmak zorundadır.

özetle:
1- birisi sizi eksiduyuru.com üzerinden dolandırırsa sizi dolandıran kişiden şikayetçi olursunuz.
2- şikayetiniz sonrasında savcılık dolandıran xxx kişisinin bilgilerini eksiduyuru.com'dan talep eder.
3- yok ben siteden de şkayetçiyim derseniz duyuru savcılığa "ben sadece yer sağlayıcıyım" der ve geçer; sizin bu yöndeki şikayetiniz "kovuşturmaya yer yoktur" şeklinde sonuçlanır.

başka hukuki görüş isteyen var mı?

sözlük yazarlığı satışı ile ilgili de ssg zamanında şunu demiş,
eksisozluk.com

yani, "birinden hesap satın alırsanız ve sattığınız kişi hesabıma erişemiyorum diye gerçek bilgileri ile bize ulaşırsa biz o kişiye hesabı geri veririz" diyor. bunu neden diyor? çünkü sözlük yazarlığı devir yoluyla değil yeni üye olma yoluyla kazanılır.
(bkz: sözlük hakkında sıkça sorulan sorular)
0
fakirpislik06
(21.11.17)
@acemi,

x kişisi sizi dolandırdığında bununla ilgili bir kanıtınız varsa(dolandırıcılık bir suç olduğu için bunun kanıtı mahkeme kararıdır), bunu duyuru'ya sunduğunuzda kişi hakkında işlem başlatılır.

x kişisi hakkında kesinleşen bir yargı kararı olmadıkça "x beni dolandırdı" demek sadece bir iddiadır. bu duyuruların silinmesi de x hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığı için yapılıyor muhtemelen.
(bkz: masumiyet karinesi)
iddia aşamasındaki bir durumda da özel mesajların ifşa edilmesi halinde özel hayatın gizliliğini ihlal edersiniz.

iddianızı mahkeme önünde kanıtlar ve bu kararı da duyuru ile paylaşırsanız, duyuru x kişisi hakkında işlem yapar.

x ile ilgili olayın hukuki boyutu bu şekilde.

ps: bu yazı sadece hukuki görüş içermektedir. kişisel yorum içermez.
0
fakirpislik06
(21.11.17)
valla heralde acemi olduğun için bilmiyorsun; mahkemeyi öyle yiyemiyorsun sen. dolandırıldıysan gideceksin ve uğraşacaksın. zaten sizin bununla uğraşmayacağınız ön kabulü ile cesaretleniyorlar.

vakit yok diye de bir bahane yok. yazarsın dilekçeni, kimlik fotokopini de ekleyip adliyeye savcılığa hitaben postalarsın. adliyeye gitmene bile gerek yok. mahkeme açılırsa gideceğin bir duruşma, ona da bir zahmet git senede 1 gününün 3 saatini ayırıp.

masumiyet karinesine nereni kaşıdığını bilemem ama bu olay anayasal bir güvence. hakkında kesinleşen bir mahkeme kararı olmayan birisi hakkında söylediğiniz her söz iddiadır.

sen kendi hakkını üşenip arama, sonra duyuru çok rerö rerö. hayır kardeşim duyuru rerö değil siz tembelsiniz.
0
fakirpislik06
(21.11.17)
bağlamaz, bağlasaydı burası duyuru değil ticaret platformu olurdu. suç bariz ise gerekeni yapacaklarını belirtmişler ki bunu bile yapmayabilirlerdi. bu yoldan geçen kişiyle alışveriş yapıp kandırılınca devletin suçu demek gibi bir şey oluyor.
0
tukenmez adam
(21.11.17)
yazılanları okumadığı belli olan da sensin. bak orada donanım haber linkinde üşenmeyen biri sayesinde dolandırıcı 2 yıl 6 ay ceza almış. hemen üstten linkte ceza alan örneği var, hala kim var diyorsun.
0
fakirpislik06
(21.11.17)
Şöyle bir açıklama yapayım.

Daha önce birkaç kötü olay oldu. İlkinde sitedeki bir kız bir erkeği 'Hayatım tehlikede, peşimde. Beni takip ediyor' diye şikayet etti. Hayatının tehlikede olduğunu söyleyince ona inandık, meğer kız çocuktan intikam almaya çalışıyormuş.

Bu dolandırıcılık meselesinde de aynı şey oldu. Bir kişi birçok hesabı üzerinden 'Dolandırıldım' diye yaygara yaptı. Meğer iş kişisel bir hesapmış, mal alınıp satılmış ama bir dolandırıcılık yok ortada. Mal yerine ulaşmış, kargo fişleri var, imza var, yerli yerinde. Sadece iki gün geç gitmiş. İki gün için aciliyeti olan bir ürün de değil. O kişi de bu nedenle uçurulmamıştı mesela ama diğer kişi de elimizde belgelerin olduğunu bilmiyordu ve hala 'Uçurmadınız, Allah belanızı versin' diye duyuru açıyordu. Sonra olaydan haberdar olduğumuzu öğrenince bir daha kendi girmedi.

Bunlar demek değil ki dolandırıcılık yok ama moderasyon sizin 'Dolandırıldım' demenize güvenemez. Kanıt istiyor ama TCK gereği bu kanıt da mesajlaşmalar olamaz, özel mesaj ifşası yasak olduğundan. Yeni modların da başına geldiğini biliyorum, bizde de benzer şeyler yaşandı; dolandırıcılık olmuş ve savcılığa verildiği iddia ediliyor. 'Savcılık belgesini isimler olmadan bize gönderin, ilgili kişiyi uçuralım' diyoruz; belge yok. Belge yerine 'Sizin yapacağınız işi ...' diye küfür geliyor. 'Ya, bir fotoğrafını çekip isimleri göstermeyiz. Adamı uçuracağız. İzniniz olursa açıkça yayınlayalım, herkesin haberi olsun' diyoruz; 'Zaten dolandırılmışım, şimdi ne anlamı var.. Milletten bana ne'; 'Bir de onunla mı uğraşacağım, ne biçim iş yapıyorsunuz' diye mesaj geliyor geriye. E o zaman da elde kanıt yok ve hani savcılığa vermiştin. Yukarıda da 'Mesajlar hariç her belge olur' denmek istenmiş, ki en önemlisi de savcılık belgesi. Modlar kimsenin sözüne güvenerek iş yapacak lükste değil.

Duyuru'yu bir platform olarak bağlamaz çünkü Duyuru bu işlerin hukuki aracısı değil. Yani, dolandırılırsanız size avukat bulmaz ya da sizin adınıza işlemleri başlatmaz. Demek istenen bu. Ayrıca aşağıda 'Bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir' diyor, bu şekilde de hukuki sorumluluğu kalmıyor sitenin. Bir de e-ticaret sitesi değil, herhangi bir parasal kaynak sağlamıyor bu satıştan. Bağlamaz'dan kastedilen bu. Bu amaçla açılmamış herhangi bir site eğer kurallarda veya anasayfada belirtmedikçe sorumlu değildir. Ancak, tabii ki siz savcıya gittiğinizde her türlü belgeyi savılığa iletmekle yükümlü.
0
aychovsky
(21.11.17)
@acemi,
50 kereye gerek yok. dediğin kişi hakkında(şu 500 liradan maç bileti mevzusunu diyorsun sanırım) buraya resmi bir evrak konursa(savcılık suç duyurusu ve/veya mahkeme kararı) kişi hakkında işlem yapılır. diğer kalan her şey beğenmesek de iddiadan ibarettir. kanunen işleyiş bu şekilde.
0
fakirpislik06
(21.11.17)
@acemi Mayıs 2015'te mod değildim daha. Ağustos 2015 sonralarını araştır. Haliyle de anlattığım olay o değildi.

Dolandırıcılık olduğunun herkes farkında ve evet, hepsine işlem yapılmadı ama kanıt olmadan işlem yapılamıyor maalesef, bunları inkar ettiğim yok. Söylediğim şuydu, modlar size inansa bile inanç üstünden işlem yapamaz. Bu da onların kısıtı ve değiştirmek gibi bir yetkileri de yok. Tüm duyuruyu sıradan gezse bile, kanıt olmadığı sürece işlem yapamaz. Bir de 'Kanıt getirin, işlemi yapalım' demişler; daha ne yapsınlar. Savcılığa gitmeye üşeniyorsan ve 'O kadar da değil' diye düşünüyorsan, mod ne yapsın?

Bu arada, tamamen konuyla alakasız şöyle bir bilgi de vereyim. Aynı şekilde, özel mesajla küfüre de işlem yapılamıyor ama birkaç küfür davası küfredenin aleyhine güzel şekilde sonuçlandı. Üşenmeyenlere, kendi adıma teşekkür ederim.
0
aychovsky
(21.11.17)
e adamı uçurmuşlar? verdiğin linkin altında compu uçurdum diye yazmış?

senin iddian uçurmuyorlar, bunu desteklemek için link koyuyorsun adam uçmuş çıkıyor. yok sen gerçekten acemiymişsin :) benden bile daha entry-nick uyumun var helal olsun.
0
fakirpislik06
(21.11.17)
arkadaşlar bunu bir mod olarak değil, bir kullanıcı olarak yazıyorum ve benzer dolandırıcı duyurularının altına hep aynı şeyi yazıyorum. şimdi okuduğunu anlamayanlar "dolandırıcıyı koruyor" diyecek eminim ama yine de yazacağım.

dolandırıcının uçurulmasını niye istiyorsunuz? dolandırıcının uçurulmasının kullanıcılara ne gibi bir faydası var? ekşi duyuru'da kullanıcı hesabı dediğiniz şey, 5 lira bağış yapılarak alınabiliyor. adam uçuruldu. ne olacak? 5 lira bağış yapıp bambaşka sıfır bir nickle gelip işine devam edecek.

hem diyorsunuz ki "adam hakkında duyuruda bir sürü şikayet var" yok efendim "google'da bile aratınca çıkıyor". e iyi ya işte, adam sabıkalı ve sen sabıkasını biliyorsun. uyanık ol ve dolandırılma o zaman? adam onca yerden sabıkalı olduğu halde sen bu adama çarpılıyorsan, adam yepyeni sıfır nickle geldiğinde daha beter çarpılırsın. haksız mıyım? tamam dolandırıcıya bir ceza verilmesini istiyorsunuz ama uçurmak belki yazar olmak için kırk takla attığınız ekşi sözlük için uygun bir ceza olsa da, 5 lira bağışla yeni hesap alınabilen ekşi duyuru için caydırıcı bir ceza değil, tam tersine adama yepyeni bir nickle gelip sabıkasız şekilde, ifşa olana kadar yeniden dolandırıcılık yapma fırsatı.

bunu niye kimse dikkate almıyor da adamın dolandırıcı diye ifşa edilmiş sabıkalı nickinin uçurulmasını istiyor anlayamıyorum.

dolandırıcı diye ifşa edilmiş bir hesabın uçurulmasının -dolandırıcı olduğu kesin olarak kanıtlanmış olsa bile- ekşi duyuru gibi 5 liralık bağış ile yeni hesap alınabilen bir sitede ne gibi bir fayda sağlayabileceğini hakaretsiz, küfürsüz açıklayabilir misiniz bana?
0
kibritsuyu
(22.11.17)
(14)

ev yemeği yaptırtmak

oddyseus
bunun piyasası nedir? komşuyla anlaşmak istiyorum. bana günlük 1 tencere et/tavuk 1 tencere de bulgur/makarna yapacak günlük. bu olaylar nasıl oluyo? ama market alışverişi için de vaktim yok her şey ona ait olacak. bu işin piyasası nedir? komşu kadın samimi birisi normal ticaret gözüyle fazla isteme
bunun piyasası nedir? komşuyla anlaşmak istiyorum. bana günlük 1 tencere et/tavuk
1 tencere de bulgur/makarna yapacak günlük. bu olaylar nasıl oluyo? ama market alışverişi için de vaktim yok her şey ona ait olacak. bu işin piyasası nedir? komşu kadın samimi birisi normal ticaret gözüyle fazla istemez ama piyasasına uygun vermek istiyorum yine de. market masrafları dışında ne kadar vermek uygundur?
0
oddyseus
(21.11.17)
www.mamame.com.tr
buradan bakabilirsiniz bence piyasasına.
0
whoosie
(21.11.17)
istanbul'da ortalama bir lokantada 20 tl civarı et yemeği artı pilav artı çorba artı cacık/salata. et yerine tavuk dersen 17-18 tl civarındadır.

tencere mi diyorsun tabak mı diyorsun bu önemli burada tabii ki. bir tencere yemek yaklaşık 4-6 kişilik olur. tek kişiysen biraz abartılı. yok bir tabak demek istedim diyorsan da fiyatlar yukarda yazdığım gibi.
0
hosein
(21.11.17)
tek kişiyim ama tencere olarak lazım. günde pişmiş hali 1-1.5 kilo bulgur. 700 800 gram civarı da tavuk/et yiyorum.
0
🌸oddyseus
(21.11.17)
ne kadar doğru bilgi olur bilmiyorum. ama ankarada bir yer var ev yemeği yapan açık büfe tabağı dolduruyorsun. sonra tabağı tartıyorlar kaç kilo ise o kadar ödeyip çıkıyorsun.

kilosu 25 tl
0
kablelvuku
(21.11.17)
kollar 90 cm falan herhalde
0
bobinhoo
(21.11.17)
bulunduğum yere yakın temiz ve güzel ev yemekleri yapan bir yerin sitesini de (www.iclalmutfagi.com günlük menü fiyatları) referans alacak olursak beyaz et için 18-20, kırmızı et için 20-22 gibi bir şeye tekabül ediyor. Senin verdiğin gramajlar rahatlıkla iki katından fazla olduğu için belirttiğim fiyatları en az iki ile çarpman gerekir malzeme dahil.

NOT: bu işe girmeden önce toplu alım-nakitte falan güzel bir indirim yapacak düzgün bir kasap bul ve onunla anlaş derim.
0
candanag
(21.11.17)
bir yemek asla bu anlatılanlar kadar pahalı olmamalı.

market masrafları dışında aylık 300 lira verseniz yaparlar diye tahmin ediyorum. Çünkü insanlar aylık 1400 liraya hem yemek yapıp hem temlik yapıp hem de çay getiren insanları çalıştırıyor.

bu rakam suriyeliler için günlük 25 liraya düşüyor.


yine 4+1 evin günlük temizliği(halı silmek duvar silmek de arada sırada tabi oluyor bu tarifeye) + ütü + yemek = 120 ile 150 lira arasında güzelce yaptırılabiliniyor. ( bu sonuncusu bonus bilgi, konuyla alakasını ben de kuramadım )
0
mete kudur
(21.11.17)
kendin yap basit
0
sizofren06
(21.11.17)
sizofren06, şu an kendim yapıyorum zaten ama 1 saatimi alıyor en az. kendime ayırmak istiyorum o süreyi.
0
🌸oddyseus
(21.11.17)
Ben buharlı pişirici almayı düşünüyorum sırf bu yüzden. Arkadaşım çok memnun. Sebze pilav et tavuk herşeyi yapıyor. Sıcak tutma özelliği de varmış. Spora giderken ayarla geldiğinde hazır olsun mis gibi.
0
hasmetizm 2046
(21.11.17)
Ben de bakındım hocam ona BPA free güzel bi şey bulamadım Türkiye'de
0
🌸oddyseus
(21.11.17)
alışveriş-yemek prosedüründe tamamen pasif takılıp hazır yemeğe çökeyim mantığı ile alternatiflerinden biri de butik ve yerine göre kişiye özel menüler de çıkartabilen uygulamalara göz atman, değerlendirmen ve fiyat almandır. Ankara'da isen Fitbon gibi mesela www.fitbon.com.tr
0
candanag
(21.11.17)
kollar kaç cm hocam
0
bobinhoo
(22.11.17)
Homend marka alıcam ben. Arkadaşta ondan var. En azından tepsileri paslanmaz çelik. Sağlıklıdır diye düşünüyorum. Bu cuma Black friday, amazondan indirim de bakabilirsin, belki denk gelir.
0
hasmetizm 2046
(22.11.17)
(3)

müzik yapma yazılımı

dedim dedim de kime dedim
şimdi apple'da garageband varya hani bunun daha detaylısı var mı? laptop'da istediğim enstrümanlar ile oynayabileceğim istediğim şarkıyı yapabileceğim? ücretli de olur?
şimdi apple'da garageband varya hani bunun daha detaylısı var mı? laptop'da istediğim enstrümanlar ile oynayabileceğim istediğim şarkıyı yapabileceğim? ücretli de olur?
0
dedim dedim de kime dedim
(21.11.17)
logic pro x var
0
mete kudur
(21.11.17)
apple'da logic var.
windows için ableton, fl studio falan var. fl studio biraz dandik ama, ableton da karışık. en iyisi logic.
0
vedatchilipeppers
(21.11.17)
logic tamamdir. zilyon tane sesle birlikte geliyor.
0
alperz
(21.11.17)
(19)

Bir partiye gelirken ‘yemek yap getir’ dense, ne yaparsiniz?

my pink
Partide ayakustu yenebilecek birsey. En fazla tabaga konulur catalla yenebilir.Tavsiye almak icin sormuyorum. Siz ne yaparsiniz diye soruyorum
Partide ayakustu yenebilecek birsey. En fazla tabaga konulur catalla yenebilir.

Tavsiye almak icin sormuyorum. Siz ne yaparsiniz diye soruyorum
0
my pink
(17.11.17)
rus salatasi
patates salatasi
kanepe (yemek olan)
0
eksimtrak
(17.11.17)
Ben tatlıcıyım, çikolatalı kurabiye yaparım. İlla tuzlu diyorlarsa milföyden ufak atıştırmalıklar yaparım, zeytinli, peynirli vs.
0
kobuzchu kiz
(17.11.17)
"Siz ne hazirlarsiniz" diye sorsna daha acik olurmus sanki :D

Humus, pogaca, borek, zeytin, yaprak sarmasi, zeytinyagli biber dolmasi, patates salatasi, kisir... her sey olur ya.
0
kuehles blondes
(17.11.17)
yaprak sarması - bol limonlu
0
mete kudur
(17.11.17)
biraz acılı, patatesli sigara böreği
muffin
yaprak sarma
Eğer alkol olacak bir partiyse meze olabilecek kızartma gibi şeyler
şerit şerit kızartılmış tavuk göğsü
kebap tarzı snackler -kebap derken kürdana geçirilmiş şeyleri kastediyorum. bir küp beyaz peynir, bir üzüm, bir küp kaşar peyniri, bir cherry domates tarzı şeyler
ıspanaklı falan kiş olabilir

yine özellikle alkol varsa krakerle yapılmış kanepeler, misal şu Carr's kutularından bir iki tane. Mis.
0
sopiro
(17.11.17)
Tartolet
Cupcake
Çikolata

Bunlardan birini yaparım.
0
mutekebbir
(17.11.17)
morinyo
(17.11.17)
Kisir
0
chitosan
(17.11.17)
yaprak sarabiliyorsan partinin yildizi olursun.
ben ugrasmam, hazir borek alir, firina atarim.
0
jimicik
(17.11.17)
www.ardaninmutfagi.com

nolur yap bana da gönder :(

hepimizin içinde bir gün teyzesi varmış. bi gün toplanıp gün mü yapsak?
0
kablelvuku
(17.11.17)
@kuehles blondes ilk cevabin nedenini simdi anladim :)
0
🌸my pink
(17.11.17)
pizzaaa
0
kamyonsans
(17.11.17)
Misir nisastali kurabiye
0
nax
(17.11.17)
Midye alırım
0
jazzabel
(17.11.17)
Baget ekmeklerden küçük kanepeler hazırlıyorum.
0
jam
(17.11.17)
pizza
0
kveldulv
(17.11.17)
havucun zeytin yağı ile pişirilip üzerine sarımsaklı mayonezli yoğurt döküldü bi meze var, adını bilmiyorum ama muhteşem onu götürürdüm
0
c1b2k3
(17.11.17)
Börek, piyaz ve şakşuka yapmıştım. Önce bitenlerden olmuştu. Millet şakşukayı cips sosu olarak kullandı.
0
aychovsky
(17.11.17)
Ben de meyve salatasi ve icinde peynir, tursu, ekmek kitiri olan bir salata yaparim hafif yemeyi sevenler icin :)
0
🌸my pink
(18.11.17)
(2)

Çalışanlara patron/müdür sorusu

iwasbornonamountainside
Patronunuzun/müdürünüzün 3 tane karakter özelliğini veya davranışını değiştirme hakkınız olsa hangilerini değiştirirdiniz, neden?
Patronunuzun/müdürünüzün 3 tane karakter özelliğini veya davranışını değiştirme hakkınız olsa hangilerini değiştirirdiniz, neden?
0
iwasbornonamountainside
(17.11.17)
Çok ve gereksiz konuşuyor
Fazla canımlı cicimli konuşuyor
İstediği birşey olmadığında trio atıyor (bu ayrı bir başlıkta uzun uzun irdelenesi bir konu)

Müdürüm kadın 40 yaşlarında.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(17.11.17)
-Sırf birisi sadece ona karşı efendi(alık) diye onu etrafında barındırması, yani işini yapana değil de efendi olana değer verme çabası (ama bu sistem asla çalışmaz, yazık kaybettiği paralara oturup ağlasın şimdi)
-insanların ağzına 1 tutam bal çalıp, sürekliliği sağlayamaması (kısa zamanda kazanç gibi görünse de uzun zamanda işler elinde patladı, bu huyunu düzeltirse forbes listelerinde görebiliriz kendisini)
-her gece saat 3-4 arası şirkete gelip şirkette uyuması(arkadaşım çoluğun çocuğun aile hayatın var, git onlarla ilgilen oğlun ileride bu durumu çok başına kakacak, huzurun kalmayacak yaşlandığında)

Farkettiğiniz gibi kendim için hiçbirşeyi istemedim. Ben zaten istediklerim arasında elde edebileceklerimi kimseye sormadan bi' yolunu bulur alırım.

Ama bu konularda karakter özelliklerini değiştirirse çok daha fazla kazanır. Çünkü bence şahane bir potansiyeli var fakat tam verimle kullanamıyor.
0
mete kudur
(17.11.17)
(2)

fragmandaki muzigi bulunuz

exlibris
https://www.youtube.com/watch?v=TR_NcqD-Gfsvideodaki en bastaki muzik nedir? kesin cok bilinen bir muzik de bulamadim.
www.youtube.com

videodaki en bastaki muzik nedir? kesin cok bilinen bir muzik de bulamadim.
0
exlibris
(17.11.17)
shazam bulamadı, normalde bilinen bir eseri dün saniyeden kısa sürede bulmuştu çok şaşırmıştım. büyük ihtimalle orijinal birşey.

şurada olur mu bilmem ama bi' bakın isterseniz; www.imdb.com

edit: huuhhuu adamlarda ne kulak varmış; bulmuşlar
youtu.be

rossini - ''barber of seville''
0
mete kudur
(17.11.17)
Seville berberi.

Ben filmi seyrederken cevap yazilmis zaten:)
0
duptıs
(17.11.17)
(2)

Açıköğretim Sınav Giriş Belgesi yayınlanmadı mı?

canbonomobenseno
Merhaba Arkadaşlar,Öğrenci girişinde bulamıyorum. Halen yayınlanmadı mı acaba? Önümüzdeki hafta sınavlar var.Teşekkürler.
Merhaba Arkadaşlar,

Öğrenci girişinde bulamıyorum. Halen yayınlanmadı mı acaba? Önümüzdeki hafta sınavlar var.

Teşekkürler.
0
canbonomobenseno
(17.11.17)
Şimdi kontrol etim yayınlanmamış.

yalnız yuh diyorum, sınav zamanımı geldi ? ben daha kitapları dahi almadım ve çalışmadım. sanırım sadece 1 ders seçip o derse çalışmam gerekecek bu 1 haftada.

1 ilave soru da ben sorayım, kitapları hala gidip alabilir miyiz yoksa geçti mi o iş artık ?
0
mete kudur
(17.11.17)
hala yayınlanmamış, herhalde haftaya yayınlanır.
kitapları gidip alabilirsiniz, ek olarak tüm dersler açıköğretim portalında mevcut.
0
evde liyakat kalmamis
(17.11.17)
(8)

dizi izlemelik tablet

sparkle kiddle
ikinci el almayi planliyorum aslinda.neye bakayim. kasip sinir etmesin. wifi'i acipfilm dizi izleyebileyim.yardim?
ikinci el almayi planliyorum aslinda.
neye bakayim. kasip sinir etmesin. wifi'i acip
film dizi izleyebileyim.
yardim?
0
sparkle kiddle
(17.11.17)
Bende ipad var satayım sana? Yazık hiç kullanılmıyor evde öyle duruyor
0
mor oje
(17.11.17)
Ben şimdiye kadar 2 tane tablet gördüm o yüzden çok bi' aktif fikir beyan edemem ama; bu 2si arasından iPad'in retina ekranlı olanını ışık parlaklığı sebebiyle tercih ederim. diğeri samsung'du modelini bilmiyorum.

Kulandığım bilgisayarlarda da apple ürünlerinde görüntü bariz olarak(benim bile anlayabileceğim düzeyde) iyi olduğu için tablette de retina ekranlı bi' iPad alırdım.

kasan derken de, bu 60fps şeylerinde kasıp kasmadığına bakmak lazım sanırım, çünkü diğerinde kasan tablet olmaz herhalde diye tahmin ediyorum.
0
mete kudur
(17.11.17)
prezarlatif
(17.11.17)
retinalı ipad
0
sta
(17.11.17)
İpad2 ile sıkıntısız izleyebildiğime göre şu sırada satılan tabletler izletir.
0
sutlu nescafe
(17.11.17)
eğer android alırsan mutlaka 720p üzeri olsun.
0
aşksız prens
(17.11.17)
prezerlatif kafamda kurdugum fiyatin yaklasik olarak iki kati bu (:
0
🌸sparkle kiddle
(17.11.17)
ipad al, 16gb alma.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.11.17)
(3)

20.000 tl ihtiyaç kredisi çektik diyelim

firemanjonny
12 ay vade yaptık ama 3. ayda para geçti elimize ne kadar ödeyip kapatırız.
12 ay vade yaptık ama 3. ayda para geçti elimize ne kadar ödeyip kapatırız.
0
firemanjonny
(17.11.17)
krediyi almaya gittiğinizde elinize bi' ödeme planı veriyorlar. orada ödediğiniz tutarın ne kadarı faiz ne kadarı ana paradan düşülüyor gibi değerler görülüyor. hangi ay kapatırsanız ne kadar ödersiniz kısmı da açıklamalarında mevcut oluyor. Oradan görülebilir.

Onun dışında sanırım o rakam için net olarak cevap vermek güç ama şu internet sitesi anlatmış biraz;
www.hesapkurdu.com

buraya bi' göz atılabilir
0
mete kudur
(17.11.17)
Enparadan çek her saat bakabilirsin ne kadar öderim diye.
0
gozu acik sevisen yahudi
(17.11.17)
Ödeme planındaki kalan anapara miktarı ödeyip kapatırsınız. Bu kadar basit, kafa karıştıracak bir durum yok.

3. taksiti ödediniz, krediyi kapatmak için de kalan anapara miktarı ne ise onu ödeyip krediyi kapatırsınız. Taksit gününden sonra ödeyip kapatmak isterseniz de bir sonraki taksit gününe kalan süreyle ters orantılı olarak ufak bir faiz ödersiniz. Bu da kalan anapara üzerinden çektiğiniz kredinin faiz oranı ile geçirdiğiniz gün sayısı ile hesaplanır.
0
neyehbe
(17.11.17)
(14)

Oha falan olacagim film?

fearisthemindkiller
Basindan beri alip goturecek, surukleyici bir film onerisi olan? Burda onerilen bircok filmi izlemisimdir zaten.
Basindan beri alip goturecek, surukleyici bir film onerisi olan? Burda onerilen bircok filmi izlemisimdir zaten.
0
fearisthemindkiller
(16.11.17)
Nueve reinas
0
Uncle Sam
(16.11.17)
miss slaone
0
mete kudur
(16.11.17)
Ronin
Hodejegerne
Mystic river
Gone baby gone
0
a r a m i s
(16.11.17)
dün de yazmıştım.

the best offer - ya şu filmi izleyin :/
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(16.11.17)
jacob's ladder
0
EasyTiger
(16.11.17)
Frailty
0
[GODDARD]
(16.11.17)
best offer izlenmediyse izlenmeli

+1 kusursuz dostlarım yüzelliki ayagı vardir
0
Aşk Adamı
(16.11.17)
+1 the best offer
0
misk kedisi
(16.11.17)
The Invisible Guest
0
dedim ben sana
(17.11.17)
Hodejegerne, bitmeyen adrenalin!
0
mslny
(17.11.17)
oha falan bilmem de, gayet iyi ve sürükleyicidir bu fim. In Bruges (bkz: )www.imdb.com
0
old possum
(17.11.17)
the skin i live in

bir de

secret in their eyes.

ikisi de baya baya iyi
0
tchuck
(17.11.17)
bende yararlanıcam sağolun.
0
mikahakkinen
(23.11.17)
tiksiz sorulara cevap vermem; ve bu da bir cevap değil yorum olacak.

Best offer, izlenmediyse eğer izlememeye devam etmeli. Ömrü hayatımda bundan daha kötü bir film izlediğimi anımsamıyorum. Şimdiye kadar izlediklerim arasındaki en kötüsüydü. Bu kadar sonunu belli eden, bu kadar hiçbir kazanımı ve sosyal hazzı olmayan başka bir film daha henüz izlememiştim. Hakkında onca şey söylediğim ''game'' bile bundan kat kat hatta kat kat kat kat çok daha kat daha iyiydi.


youtube'da bi' ekol var, hayatımdan x dakika çaldın diye, bu film tüm bu tahammülsüzlükleriyle birlikte 2 saatten de uzun üstelik. Youtube'da o gözlüklü bi' adam vardı yalan yanlış bilgiler aktaran, o izlense daha keyifli vakit geçer.
0
mete kudur
(23.11.17)
(4)

Şu sahne hangi filmden

helena
Bir grup insan bir konferans salonuna giriyor. Kameranın odağında da heralde başrol olan kız var. Kız tam bir yere oturacakken atarlı bir kadın “oraya oturma. Çıkışımı kapatırsın” diyor. Kız da garipseyip başka yere oturuyor. Sonra konferansı yapacak adam geliyor, eğitmen gibi bir şey. Ajanlık hocas
Bir grup insan bir konferans salonuna giriyor. Kameranın odağında da heralde başrol olan kız var. Kız tam bir yere oturacakken atarlı bir kadın “oraya oturma. Çıkışımı kapatırsın” diyor. Kız da garipseyip başka yere oturuyor. Sonra konferansı yapacak adam geliyor, eğitmen gibi bir şey. Ajanlık hocası mı desem. Neyse sonra adam konuşurken asabi kadın aniden ayağa kalkıp adamı çat çat göğsünden vurup dışarı kaçıyor. Herkes şaşkınken eğitmen adam ayağa kalkıp üzerinden sahte kan akarken asabi kadının kaç el ateş ettiğini eşkalini istiyordu. Güya casusluğa hazırlıyor işte

Neydi bu film?
0
helena
(15.11.17)
Filmi hatırladım. Vuranda oturan da kadındı
Öğretmen erkek
Hatta hemen kalkıp söyleyin bakalım beni vuran nasıl biriydi diye test yapıyor

Hatırladığın başka ayrıntı varsa filmin adını hatirlayabilirim
0
bana her yer cehennem
(15.11.17)
Dedikleriniz doğru ama yok başka detay bende
0
🌸helena
(15.11.17)
Salt mıydı ya ben de hatırladım sanki.
0
curukturpkokusu
(15.11.17)
youtu.be

filmin adı devlet sırrı, bahsini ettiği sahne de şu; (yukarıya koyduk biz onu)
0
mete kudur
(15.11.17)
(6)

sıfırdan ingilizce öğrenmek isteyen birine eğitim kitabı önerisi

steve rogers
ilknur altun şatıroğlu'nun şu kitabını önerir misiniz?http://www.pegem.net/kitabevi/130037-English-Grammar-Guide-Ingilizce-Gramer-kitabi.aspxbaşka alternatifleriniz var mı?
ilknur altun şatıroğlu'nun şu kitabını önerir misiniz?

www.pegem.net

başka alternatifleriniz var mı?
0
steve rogers
(15.11.17)
English grammar today tavsiye ederim. Türkçe açıklamalı kafanda bir şablon olur.

m.kitapyurdu.com
0
Fritz-X
(15.11.17)
türklerin yazdigi herhangi bir dil ögrenme kitabini tavsiye etmiyorum. eger self-study kitabi olarak kullancaksaniz, yani tek başınıza alistirma yapayim kurallari ögreneyim diyorsaniz, english grammar in use ya da betty azar'ın fundamentals of english grammari'ini öneririm. bulmasi cok zor ama macmillan'in english grammar kitabi da güzeldir. biraz daha ilerleyince longman'in ya da cambridge'in preint, intermediate, advanced grammar kitaplari iyidir.

bunlar sadece receptive skills dedigimiz okuma, anlama, gramer ögrenme icin gecerli. dilin gelismesi icin ilk aşamlardan itibaren productive skills gelişimi icin de alistirma yapmaniz gerekecek, bunun icin de yazmaniz ve konusmaniz gerekiyor, bunun icin de size eşlik edecek ve hatalarınızı size gösterecek bir tutor lazim.
0
eriksatie
(15.11.17)
eriksatie+1
0
sopiro
(15.11.17)
en son girdiğim seviye tespit sınavında intermediate çıktım ve english grammar in use'ın kırmızısını bile tam olarak anlayıp çözemiyorum. 0'dan ingilizce öğrenmek için ders kitaplarından çalışmak daha yapıcı bir yol gibi geliyor. çünkü ingilizce öğrenmek için önce biraz kelime bilmek, biraz türkçe dilbilgisi bilmek(ya da ingilizce kelime öğrendikten sonra dilbilgisini ingilizce de öğrenebilirsiniz) gerekiyor.

O yüzden bence en makulü gerçekten sıfırsa eğer, NORMAL OKUL KİTABI ile başlasın. trt okulda aslında cambridge yayını olan bir dil öğretme programının türkiyeye uyarlanmış versiyonu da var. şu an adını unuttum ama youtube'dan ulaşılabilir(kitabı da touchstone mu neydi). Bunun yanında da duolingo ya da rosetta stone ile pekiştirebilir.


biraz kelime biliyorsa -ki büyük ihtimalle biliyordur da, o zaman level1 bir hikaye kitabıyla birlikte türkçe/ingilizce alt yazılı basit videolarla devam etsin, kelime sayısı yeterli seviyeye ulaştığında da gramere eğilir.

edit: youtu.be trt okuldaki programın linki bu, kitabının adı da touchstone aöf bedava dağıtıyor. herhangi bi' yakınınızdan edinebilirsiniz. olmadı kargoyla filan ulaştırırız cd'si de var.
not: görüntü gittikçe güzelleşiyor. o kısma takılmayın.
0
mete kudur
(15.11.17)
Erik +1
0
Traveller
(15.11.17)
English grammar today gerçekten güzel kitap başlangıç için. Ancak en azından özne fiil nesne zarf sıfat zamir gibi kavramların bilinmesi lazım.

Bu kitabı çalışırken aynı zamanda temel ingilizce kelimeleri ezberleyin(memrise.com faydalı olabilir). kitap bittikten sonra artık grammar'de çok boğulmayın ve kelime öğrenmek için ezber yapmak yerine contex içinde öğrenmeye çalışın. bol bol pratik yaparak pasif ve aktif skillerinizi gelistirin.
0
qazwsx
(15.11.17)
(3)

İçtikten sonra ertesi gün

Tersidüzükilec
Nabersiniz? Dün rakıyı şaraba kattım başım ağrıyor midem bulanıyor kalkamıyorum. Bi hap vardı bu içkiden sonra toparlamaya yardımcı adı neydi?
Nabersiniz? Dün rakıyı şaraba kattım başım ağrıyor midem bulanıyor kalkamıyorum. Bi hap vardı bu içkiden sonra toparlamaya yardımcı adı neydi?
0
Tersidüzükilec
(11.11.17)
Alta selkzer ama hala var mı kaldırıldı mı bilmiyorum, eczaneye gittiğinde durumu anlatsan muadili birşey verirler zaten. Afiyet olsun bu arada, rakıyı bilmem ama şarap iyidir.
0
mete kudur
(11.11.17)
Sodaya bol limon sik onu ic.
Ardindan alka seltzer al (evet oydu dedigin)
Iyi bir kahvalti yap
Bol su ic
0
mor oje
(11.11.17)
alka seltzer veya suda eriyen aspirin veya sedergine veya düz aspirin olabilir fark etmez. üzerine bol su ve soda içmeye çalış, zira asıl sıkıntı dehidrasyon orda.

bi de ilerisi için söylüyorum akşam yatmadan içebildiğin kadar su içip bi de bu illaçlardan bi tane çakarsan sabah çiçek gibi olmasa da normale kıyasla çok çok iyi uyanıyorsun aklında bulunsun.

mide için de leş fastfood (patso falan) iyi geliyor bana, niye bilmiyorum.
0
yuto
(11.11.17)
(2)

BİM - Apple Earpods 49,90

hadi ya la
Orijinal mi?http://www.bim.com.tr/aktuel-urunler/earpods-kulaklik/aktuel.aspx
Orijinal mi?

www.bim.com.tr
0
hadi ya la
(09.11.17)
ilginç bir şekilde apple earpods yazmamışlar ama kutunun üstünde apple'ın amblemi var, pence orjinal değilse bim'e sıkıntı olur.

edit: bim daha önce de bu satışı gerçekleştirmiş, donanımhaber de başlığı var 1de shiftdelete haber yapmış ama bi' okumanızda fayda var;

shiftdelete.net

forum.donanimhaber.com
0
mete kudur
(09.11.17)
Muhtemelen ithalatçı garantili olduğu için uygun. Bim sahte satarsa sıkıntı +1
0
neysene
(09.11.17)
(8)

elde çamasir yikamak - bi cift corap

nigeo
ev arkadasim 1 cift corabi yikamak icin 1.5 saat camasie makinasi calistiriyor bazen. bana cok sacma geldi. normal mi bu?bi cift corabi 3 dakkada elde yikamiyor musunuz gerekiyorsa? yeni nesil elde hic mi bir sey yikamiyor? deli misiniz siz?1-2 tisort yikiyor bazen de. yahu neden biriktirip yikamiyo
ev arkadasim 1 cift corabi yikamak icin 1.5 saat camasie makinasi calistiriyor bazen. bana cok sacma geldi. normal mi bu?

bi cift corabi 3 dakkada elde yikamiyor musunuz gerekiyorsa? yeni nesil elde hic mi bir sey yikamiyor? deli misiniz siz?

1-2 tisort yikiyor bazen de. yahu neden biriktirip yikamiyorsunuz yeterince kiyafetiniz varsa?

ev arkadasimin da yeterince kiyafeti/yeterince kiyafet alacak parasi oldugunu biliylrum.

edit: elektrik su faturasi odemiyoruz. isyanim ona degil. bana sacma geliyor yine de.
0
nigeo
(09.11.17)
Arkadasin malmis. Ama hicbir seyi elde yikamiyorum her zaman yeterli corabim donum var. Azalacak gibi olursa da bitmeden makineye atiyorum kirlileri. Elektrik ve su faturasini 2/3 oraninda al ondan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.11.17)
Mustafa sen misin ?

Ben de böyle yaparım, yani çorap için değil ama mesela o gün planlı bir şekilde(çok nadir olur bu) o tişörtü giyeceksem eğer/giymek istiyorsam onu tek atarım makinaya, aynı şekilde mesela giymek istediğim bir çorapsa ve tek başına kirliyse onu da atarım.

Biraz şey gibi yaklaştım duruma, misal evde de şahane kahve yapıp mug'a koyup dışarıda içebilirim ama genelde(neredeyse sürekli) evden yapmak yerine ofise giderken yolun üstünden kahve alıyor(d)um, ve bu elektrik-su giderinden daha major bir maddi gidere sahip oluyor.

Sanırım hayat tarzı ile alakalı birazda, elbette öyle düşünmeyenler çıkacaktır ama. Malesef öyle.
0
mete kudur
(09.11.17)
o kadarcik sey icin makine acmak cevre dusmanligi, cehalet, saygisizlik, kiroluk ve daha bilumum.

sadece para meselesi degil bu. parasi neyse veririm okuzlugu de yapmasin. net bir sekilde oyle yapmamasini soyleyin.
0
jimicik
(09.11.17)
o makine tek çamaşır için makine doluymuş gibi litrelerce su ve elektrik harcamıyor mu? bi çift çorap için makine çalıştırmak ne demek, bu nasıl mantık? ve sen bunu normal bişeymiş gibi nasıl soruyosun buraya, ben olsam esaslı bi kavga etmiştim.

ayrıca fatura ödemiyor olabilirsiniz ama kullandığınız su ve elektrik ağaçta yetişmiyor sonuçta.
0
elorelia
(09.11.17)
Makine kıyafetleri sürtüştürerek temizliyor, yani harcanan suyu elektriği geçtim tek bir kıyafet atmak gerzeklikten başka bir şey değil teknik olarak.
0
i was made for you
(09.11.17)
1 çift çorap için 1.5 saat makine çalıştırmak mı?
Yaptığı aşırı derecede israf ve muhtemelen israf olduğunun da farkında değil. Yani cahil.
Okumuş, öğrenmiş bilinçli biri bunu yapmaz. Çevre bilinci olmayan insanlardan nefret ediyorum, dünyayı bok ediyorlar.

İnsanın içi acır ya. Çok sinirlendim.
0
peggy
(09.11.17)
arkadasi savunacak degilim ama aslinda bu kafayla her gün tshirt yikamak bile gereksiz, hatta pantolonlari haftada bir yikiyor sanki herkes. elbette bir cift corap icin israf, bu arkadasin sadece tek cift corabi mi var, cok ilginc.

benim evimde camasir makinasinin üstünde asili hangi program ne kadar enerji ve su harciyor.

normalde biriktirir atarim ama 2 tshirt icin calistirdigim olur. 50 lt su harciyor, 0.3 kwh enerji harciyor. eger bu tshirtleri elde yikasam kombi zaten bu kadar enerji harcayacak.
0
kurnaz
(09.11.17)
15dklık program bunun için zaten. ama 1 çift çorap için yine açılmaz. yaına tişört vs. eklersin. makine dolar biraz.
0
sutlu nescafe
(09.11.17)
(7)

kıbrıs

koynundakiyilan
selamlar. kıbrıs'a gideceğim. ilk kez gidiyorum. amacım sadece kumar oynamak. hangi otele gideyim?
selamlar. kıbrıs'a gideceğim. ilk kez gidiyorum. amacım sadece kumar oynamak. hangi otele gideyim?
0
koynundakiyilan
(09.11.17)
cratos
acapulco
elexus
0
anily
(09.11.17)
cratos premium
0
mayday
(09.11.17)
cratos çok pahalı, konaklama önemli değilse eğer herhangi uygun fiyatlı bir yer bulduktan sonra araç kiralayıp bütün kumarhaneleri gezebilirsin.
0
mete kudur
(09.11.17)
acapulco leş ya. ama kumarhanesi çok otantik.

cratos güzel. elexus'un casinosu bence en iyisi insanlar çok büyük olduğu için sevmiyorlar..

sadece kumar için gidiyorsan dandik bir otelde kalıp elexus veya cratos'un casinosuna gidebilirsin. zaten orda yiyip içiyorsun.
0
nodrap
(09.11.17)
grand tulip pasha da iyidir.
0
cedex
(09.11.17)
3-4 yıl önce Nuh'un gemisine gidiyordum. Belirli bir miktar çip satın alma sözünüze, her şey dahil oda veriyorlar ve uçak biletlerini de kendileri alıyorlar. otel ile iletişime geçebilirsiniz.
0
tom creo
(09.11.17)
acapulco atari salonu gibi, küçücük leş bir mekan.
0
plastic_angel
(09.11.17)
(5)

Egoist ve narsist insanlar kendilerini aşağılar mı?

m e b
Şöyle bir profil düşünün: Bir adam hep bilgi satmakla, kendi bilgisiyle insanları ezmekle ve "Siz nereden bileceksiniz böyle şeyleri? Onun aslı şöyledir..." şeklinde etrafındakilerini aşağılamakla itham ediliyor. Bu zat farklı zaman dilimlerinde ise "Ben çok aptalım!", "Keşke sizin/onlar gibi zeki o
Şöyle bir profil düşünün: Bir adam hep bilgi satmakla, kendi bilgisiyle insanları ezmekle ve "Siz nereden bileceksiniz böyle şeyleri? Onun aslı şöyledir..." şeklinde etrafındakilerini aşağılamakla itham ediliyor. Bu zat farklı zaman dilimlerinde ise "Ben çok aptalım!", "Keşke sizin/onlar gibi zeki olabilseydim." gibi yakınmalarla çeşitli alanlarda kendi eksikliğini dile getiriyor, öyle ki bu yakınmalar etrafına rahatsızlık vermeye başlıyor.

Şimdi, bu adam denildiği gibi kendini beğenmiş ve egoist biri olsa böyle yapar mı yoksa bu yakınmaları dahi aslında "Bakın, ben o kadar şahaneyim ki kendimi bile eleştirebilir, yerden yere vurabilirim." gibi gizli egoist tavrından bir hareket mi olur? Bir nevi, fazla mütevazılık kibirdendir derler ya, o misal.


İşin özü, siz çevrenizde kendini beğenmiş dediğiniz kişilerin, hakarete varan öz eleştiride bulunduğuna şahit oldunuz mu?
0
m e b
(08.11.17)
evet
0
purple rain
(08.11.17)
ben kendimden biliyorum işi. olur.

Ayrıca ''kendini beğenmek'' kavramı yanlş anlaşılıyor, kendini beğenmişlik 2 durumda ortaya çıkarmış. birincisi pis gurur, 2.si ise sosyal çözümleme. Yani ya pis gururundan bu şekilde davranıyordur; (bkz: pis gurur) ya da gerçekten diğer insanlardan daha gerçekçi olduğu için, arada kendi aptallıklarını da beyan edebiliyordur.

bu aptallık ya da yaratıcılık bir süreklilik teşkil etmek zorunda değil. Misal bugün çok günümdeyim diye bir deyim var, mesela adam bir problemin çözümünde o an çözümleyemeyebilir ama başka zamanda beyin daha proaktif çalışarak çok daha hızlı olaya refleks verebilir. Yani süreklilik teşkil etmez, ama ortalama değer olarak kendini daha çözümleyici buluyorsa toplum buna ''şımarıklık'' gibi yaklaşabiliyor.

Oysa bu yaklaşım da (bu kısmın sorunla bi' alakası yok) gerçekleri kaldıramamakla alakası var, misal ben daha eleştriyi kaldırabilen bir ademoğluna denk gelemedim. Adam fiziki gerçek olan eleştiriyi bile kaldıramıyor. Keza bütün insanı anlatan eserlerde bu vurgulanmıştır, KIRMAYIN insanları diye. Sen kırmıyorsun ki, gerçek kırıyor bunu kimseye anlatamıyorsun.

Yani hakarete varan eleştiri diye birşey yok, olaylar şu şekilde çok nettir, ya vardır gerçektir ya da yoktur gerçeken hakarettir.
0
mete kudur
(08.11.17)
bu adam egoist çakalın teki
narsizim başka birşey ayrıca.
0
bana her yer cehennem
(08.11.17)
"siz nereden bileceksiniz" tavrını takınıp da kendini alenen eleştireni ben pek gözlemlemedim, şimdiye kadar. kendini samimiyetle eleştireni, diyeyim.

şöyle ayırayım durumu. narsisist insan özgüveni çok düşük insandır. bir egoist narsisist olabilir veya olmayabilir ama narsisist, özgüven düşüklüğü kendisini manipülatif hareketlere zorladığı raddeye geldiğinde narsisist olur. gizli narsisistse etrafınca pamuk gibi insan diye değerlendirilebilirken yakınları aynı insandan bahsedilip bahsedilmediğini sorgulayacak hale gelirler.

bunu şunun için söyledim. özgüven düşüklüğü olduğu için yarasını sürekli saklamaya çalıştığından suçu hep etrafa atan, odak kaydırmaya çalışan insan o açık yarayı göstermeye kalkarsa özgüveni artmış insandır bana göre, aksi halde bu bir çelişki oluyor.

ancak şöyle bir durum var ki özgüveni gidip gelen insan da var. mod değişikliğine bağlı olarak. depresif anında benden cacık olmaz deyip manik anında küçük dağları kendi yarattığını düşünecek kadar iki ayrı kişiliği içinde taşıyan insanlar, bipolarlar yani. örneğin. ancak oradan o zaman ben çıkarıyorum ki bunlar kişilik değil, bunlar halet-i ruhiye, yani paso kimyasal. kimyasallarla aktif olan ilgili beyin bölgeleriniz belki o kimyasalın aktif olduğu hallere has ruh hallerini de kendi kendine çağrıştırıyor, beraberinde kullanıma sokuyordur belki. bu sinaptik örgülerle ilgili nörologların bize anlatacakları herhangi bir kişisel gözlem ve hatta psikologların anlatacaklarından daha fazla olur diye düşünüyorum o açıdan. benim kıyıdan köşeden anladığım bu.

"ben o kadar şahaneyim ki kendimi böyle eleştiririm" kafası ise bence iki ayrı yapıda mümkün: 1. dediğime aslında kendim de inanmıyorum, bu benim bir zaafiyetim değil, sadece önünüze böyle nispeten önemsiz bir şey attım ki, sizi tavlayabileyim, üstte olduğum sizin aklınızda da konsolide olsun çünkü bu "x" konudaki ufak sahte eleştirim "evren-x" konularda hiç de öyle bir eleştirim olmadığını gizliden anlatıyor, kafanıza sookuyor ve bu eleştiriyi kabul eden diğer yandaki eleştiri yokluğunu da, çaktırmazsam, kabul eder" diyen kişinin manipülatif kafası

2. benim biraz dahil olduğum kısımdır bu, küçük emrah etkisi diyorum artık, ortada kendini eleştiren tek enayinin kendisi olduğunu, hatta bu yapıldığında insanların bunu kullandığını, buna da üstelik "özgüvensizlik" dediğini görünce gelen bir kandırılmışlık hissi ve hışımla "böyle de iyiyim, devam da edicem pislikler" gibi bir ergen kafası hasıl olur.

şimdi bu kişinin kendi gerizekalı yanılgısı da olabilir, belki ortada kendi gördüğünden çok daha fazla özeleştiri yapabilen insan vardır ama kişi bu kafa içerisine kendisini hapsettiğinden bunu o sırada algılamaz. hoş, ben kendimi yıllardır çıkartmaya çalışsam da görüşümde kırılmaya neden o filtrenin bazen farkına varıyorum ve kendi kişisel özelliklerime baktığımda kesinlikle özgüveni eksik bir insanım, kesinlikle onay aradığım oluyor , kesinlikle insanlarla ve kendimle garip bir kavgam var. şu farklar var sadece: durumu itiraf ediyorum, onayı, tabii önemsediğim insanlarsan önemsediğim konularda, içimden diliyorum ama dışarıdan asla istemiyorum ve asla insan kullanmıyorum. yani yaptığımın manipülatif bir değeri yok. yani narsisizme neden olan kaynak varsa bile sonuç öyle değil, kendini -default- öne koymayı doğal karşılayabilen biri olmadığım için egoistliğin olmadığı kesin. acaba olanaklarım olmadığından mı manipüle etmiyorum yani etmiyor değil de edemiyor muyum? bunları da sormak lazım. böyle bir durumda kişi seçim mi yapmış yoksa kendi durumuna razı mı gelmiş, anlayabilmek için bence kişinin geçmişine bakmak lazım. onu bugün anlatmaz, bugüne nasıl gelindiği anlatır.

ben kendim bu durumdayken çevreme baktığımda, dolayısıyla, bu soruları aklımda bulunduruyor ve kendini beğenenler arasında kendilerini sağlıksız şekilde beğendiklerini düşündüğüm kimselerin gerçek olduğunu düşündüğü bir yetersizliği asla dile getirmediğini, çünkü o da bir özgüvendir (heh yaptığım şeyi görüyorsun sanırım bu arada, ama doğru da bir yandan, yapacak bir şey yok) o yarayı asla göstermediğini görüyorum. yani aslında onlar kendilerini -bir hususta- beğenmiyorlar ve diğer herkesten bu kez farklı olarak o kısmı kapatıyorlar. hoş, aslında ben kendini beğenmenin kendisinin sağlıksız olduğunu düşünüyorum. insan kendi durumlarını beğenebilir ancak. biblo da değilsin, zaman içerisinde değişiyorsun, bütün bir paketi sürekli nasıl beğenebilirsin ki? ha, kendinle barışıksan eğer, o ayrı bir şey. kendini beğenmek o değil.

şunları unutmamak lazım yalnız: "ben çok aptalım" ünlemini sadece kendisini aptal gören insanlar kullanmaz. üç durum geliyor aklıma:

* kendisini aptal mertebesine koyan yine kendisi, anlatabiliyor muyum? onun, kısacası, bir çıtası var, normalde aştığı. ve bu sefer onu aşamamış. kendisini hayal kırıklığına uğratmış. sen aptal de, ne olacağını görürsün :) yani bu durumu hepimiz biliriz de işte o ünlem çoğu zaman bu duruma tekabül ediyor, demek istedim.

*kişi sadece eksiklerini görmeye şartlanmıştır.

*hırslıdır. kendisini getirmek istediği noktaya gelene kadar hep aptal, hep çirkin, hep cart curt olacaktır. yani kafasında var olan ve senin bilmediğin bir kriter var. belki aptallıkla kastı atıyorum 140lık iq'sunu yeterince beğenmemesidir, diyelim ki. ha böyle bir insan dediğin gibi olabilir de, olmayabilir de.

bir de mete kudur'un söylediği şeye yorum yapmak istiyorum.

hayır, insanlar her zaman gerçeğe kırılmıyor. gerçeği, o şey sahiden gerçek ise, kendisi de büyük ihtimalle biliyor zira. yeni değil yani.

insanların kırıldığı tam olarak şu:

karşısındaki kişinin bilinen bu şeyi dile getirmeye ihtiyaç duyma nedeni. dile getirilmesi -meşruiyet açısından- yersiz görünüyorken, kimseye bir zarar söz konusu değilken, bir eksikliği dile getirmedeki iştah aslında bunun -ihtiyaç açısından- yersiz olmadığını anlatıyor. aksine karşıdaki kişinin bir schadenfraude krizine denk geldiğinizi gösteriyor ama yetişkin olup da bunu öğrenene kadar, siz kırılıp dökülüyor, çevrenizin kustuğu asitlerle eriye eriye şekilleniyorsunuz. sonra böyle bir toplum içerisinde kimin narsisist olduğunu anlamaya çalışıyoruz, çünkü sistem bize eksiklerimizi gizlememizi söylüyor sürekli.

kudur'a katılmadığım kısmı somutlaştırmak için: diyelim ki ekstremitelerini yeni kaybetmiş bir insana gidip "aa senin bacağın yook" demek ne kadar saçmaysa, bazen insanların birbirlerine söylediği şeyler de bu kadar saçmadır ama yaparlar yine de. fakat bunu diyebilecek bir çocuğun böyle bir şeyi hayatında ilk defa görüp şaşırmasındaki gibi yeni keşfedilmiş bir şeyin heyecanının getirdiği kontrolsüzlükten değil, kendini nispeten iyi hissedeceği bir kurban aramaktan yapar bunu insanoğlu.

kendini eleştirmek kendinde olduğuna şüphelendiğin ve istemediğin şeyleri kovmak istediğinde bazen abartabildiğin bir olay. mesela yakınların arasındaki o boktan narsisisti gerçekten tanıyıp bir yaşına daha girdiğinde "ben asla böyle olmayacağım" diyerek. travma işte o. "kendini beğenmiş bir insan olmıycam" ben deyip bunun bokunu çıkarabiliyorsun.

yine de... narsisistin yaptığı yalan eleştiri dışındakiler, gerçek eleştiriler, insanın samimi olarak kendini övmeyi hak ettiği az sayıdaki durumdan bir tanesi bence. çünkü kendisini eleştiren insanı etraf herhangi bir şekilde ödüllendirmiyor. tersi durumlar vuku buluyor hatta. bu tavrı sürdürebilmek istiyorsan kendi kendini "aferin, iyi yapıyorum ben" diye ödüllendirmek zorunda kalıyorsun. delilik ölçüsünde saçma gelebilir bu söylediğim ama söylemeye çalıştığım buna bir semptom olarak yaklaşırsan, altında inanılmaz farklı nedenler bulabilirsin. yani samimi olarak kendini eleştirebilir, eleştirdiğin durumu iyileştirmeye çalışırken, kendini aynı samimiyetle bu yüzden beğenebilirsin. günün sonunda zira, bokun üzerindeki tüy dahi olsan, yapabileceğin tek şey daha iyi bir insan olmaya çalışmak. bunu yapmaya çalıştığına sevinmekse doğal geliyor bana.

ve buradaki net ayrım, yapılanın kişiye ne gibi somut yararlar sağladığı sorusuna verilen cevapta gizli. kişi carpe diemciyse ve kısa günün karları söz konusuysa kıllanırsın. kişi gelecek için plan yapanlardansa uzun dönemde olacakları düşünür ona göre değerlendirirsin.

ancak sonuçta insan kullanmaya çalışmak ama bunu insanı alçaltarak yapmaya çalışmak narsisistin yaptığı iştir. çünkü karşısındaki insanın bu narsisiste güvenmesinin tek yolu, narsisistin söylediği şeyler sonucunda bu insanın kafasının karışması, kendine güvenmeyi bırakması ve bununla gelen teslimiyet, telkine açıklıktır. ve o nedenle artık aile denecek hali kalmamış hani "dysfunctional" aileler içerisinde bu rolü oradaki en bencil tipin kaptığını, zaten öyle yetiştiğini görürsün. bunu da şunun için söyledim: bu özellikler aslında herkeste bir derece var. sadece ortalığı en mağdur eden etiketi kapıyor. insanlar birbirlerini bu sebeple okuyabiliyorlar. senin, sorunda bu portreyi çizebilmen de aynı sebepten. bu malzemeyi tanıyoruz çünkü birazı da biziz. bunu veya benzerini hayatımızda bir yerde yaptık, vs. kimimiz huy ediniyor. hepsi etiketle dolanmıyor. etrafını ufak çapta manipüle edip sıyıranlarda da aynı şey var, sadece abartmıyorlar. hani gerektiğinde "suyuna giden", gerektiğinde yolda tanımayanlar var ya. hani herkese gülümseyenler. birden hayatına nasıl girdiğini anlayamadıkların. sohbet ederken en çok konuşmayı dünyanın en doğal şeyi sananlar, şeyleri kolay talep ederken kindar olabilip kenara yazanlar, prensipleri kişiden kişiye değişenler, hayattan sıvı gibi kayıp akanlar. kendilerini en çok koruyanlar, vs. egoistler kendilerini beğenmiyor gibi görünseler de -ki kendilerini bir paket olarak baştan aşağı beğenenler aslında egoistlerdir ama narsisistler gibi apaçık, ağlayarak meme isteme şeysine girmezler- bunları yapabilirler. seni kullanan bir narsisist olmak zorunda değil. ikisini o nedenle ayırmak lazım.

edit: buraya kadar zahmet edip okuduysan, teşekkür ediyorum. bu konu beni yakından ilgilendiren bir konu. böyle insanlar kaçınılmaz şekilde hayatımda oldu, bedel ödetti ve ben de sitelerde geze geze yaptığım çıkarımları anlamlandırmaya çalıştığımda kendimi narsisizmi anlatan psikoloji sayfalarında buldum. tabii çok önceleri ama düşünmeye devam etmek zorunda kaldım. ve aynı şeye dönüşme korkusu kabusum oldu. kendin mutlu olmamak kötüyken bir de bu yüzden etrafa zarar vermek, zira, çok kötü.
bir de yersiz olmadığını anlatmıyor yazmışım, anlatıyor olarak değiştirdim. yani onu yapan kişiye o aşağılamayı yapmak gerekli geliyor demek istedim.

edit2: anlamca çelişkili görünen yerlerde birkaç ifade ekleyerek çelişkiyi giderdim. bir süre sonra sileceğim zaten ama yine de gerek gördüm.
0
godoşu beklerken
(08.11.17)
yalnızlık kustuları dönemlerde evet..
0
Fayfa
(09.11.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.