Giriş
(7)

Neden protein tozu kullanılıyor?

anladespina
"Kilomuzun iki katı kadar protein almamız lazım, besinler yeterli olmuyor" diyenleri pek samimi bulmadığım için soruyorum. Protein tozunun, bildiğimiz proteine göre bir avantajı mı var? Kas gelişimini anlamlı ölçüde falan mı etkiliyor?
"Kilomuzun iki katı kadar protein almamız lazım, besinler yeterli olmuyor" diyenleri pek samimi bulmadığım için soruyorum. Protein tozunun, bildiğimiz proteine göre bir avantajı mı var? Kas gelişimini anlamlı ölçüde falan mı etkiliyor?
0
anladespina
(20.04.21)
Niye samimi bulmuyorsun ki. 70 kilo biri 2 katı protein alıyorsa 140 gram protein almalı, 100 gram ette 22 gram protein var, besinle bu 140 gramı tamamlamak kolay değil normal olarak, protein tozunun bir servisinde 25 gram protein var, 2 servis alsa 50 gram yapar pratik bir şekilde tamamlamış olur açığını, tek etkisi pratiklik.
.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.04.21)
Protein tozu gıda takviyesidir. kişilerin alım gücü ve protein kaynaklarını da engelemek için ekstra buna başvurur. Bir de spordan sonra yarım saat içerisinde beslenilmesi lazım, kişi hemen et ve karbonhidrata giremediği için bunu ilk önce de alabiliyor olabilir. Dediğim gibi gıda takviyesidir. Dergiler yüzünden ana kas yapıcı madde olarak algılanıyor.
0
evimin paspasi
(20.04.21)
Besinden alinan proteine kiyasla tek avantaji pratik, kolay ve ucuz olmasi. Butun gun yemek yemekle ugrasmayayim diyorsan guzel yoksa cok performansta bir farki yok.
0
Haldamir
(20.04.21)
Neden samimi bulmadiginizi anlamadim.
100 kiloyum, 200 gr protein almam icin yaklaşık 900gr 1 kg tavuk yemem lazim. Her gun 1kg tavuk yemeyi denediniz mi hic?
Protein tozu kullanmiyorum ama protein tozunu kullanan kisinin mantigini anlamak bu kadar zor olmamali.
0
logisticsmanager
(20.04.21)
Bunu ben de tam anlamadım. Tadını sevdiğim için arada kullanıyorum ancak çok büyük bir açığı kapatmıyor. Günde en fazla 3 ölçek kullanın diyor. Genelde 1-2 ölçek kullanıyor insanlar. Bu da ekstradan 200-300 gr tavuk demek. O kadar yemek yeniyor fazladan 200 gr yemek mi sorun?

Bir de 1 kg tavuk gerekmez. 2 öğünde 300 gr tavuk yesen 600 gr. Kahvaltıda peynir, yumurta falan da yeniyor. Kapatılır bence.
0
black mamba
(20.04.21)
pratik cunku, 25 gr proteini lop diye yemekten alamazsin ama ayakustu 1dk icinde protein tozundan alirsin.
0
bay b
(20.04.21)
@black mamba 400 grlik tavuk proteini 80 gr. Bunun acigini kapatmak icin kisinin sabah kahvaltısinda 200 gr lor, 7 yumurta yemesi lazim. Böyle rakamlarla yazinca belki kolay geliyor da o kadar kolay değil. Ha siz bunlari yiyebilip hic agirlik, gün içinde ofiste çalışırken sıkıntı yasamiyorsaniz ve sabah kalkip bunlari yiyecek motivasyona sahipseniz ne güzel. Ama bu kadar yemekten rahatsiz olan insana sorun ve onların protein tozu kullanıp kullanmamasi samimiyetsizlik olarak değerlendirilmemeli.
0
logisticsmanager
(20.04.21)
(4)

Cevik olmayan kurum

austenn
Merhaba. Disaridan kurumsal denecek ve yan haklari da iyi olan bir sirketteyim. 7 aydir buradayim ve mutlu degilim pek. biraz gozlemleyeyim ortami, departmani dedim ve sonuc olarak bu departmanin sirketin kulturunu begenmedim. Herkes elinin ucuyla is yapiyor, en basit dosyalar bile 1 gun sonra ileti
Merhaba. Disaridan kurumsal denecek ve yan haklari da iyi olan bir sirketteyim. 7 aydir buradayim ve mutlu degilim pek. biraz gozlemleyeyim ortami, departmani dedim ve sonuc olarak bu departmanin sirketin kulturunu begenmedim. Herkes elinin ucuyla is yapiyor, en basit dosyalar bile 1 gun sonra iletiliyor. Aradigimda ulasamadigim biri var departmanda, tum gun durumu disarida gorunuyor. Ve buna kimse bir sey demiyor.

Ben burada biraz daha kalirsam gelismeyecegimden emin olmaya basladim. Ogrenecegim bir sey yok, sorsam da cok hevesli cevap vermiyorlar. Anlattigim tum seyler kisisel gibi gozukse de dedigim gibi sirketin kulturu curumus vaziyette. Boyle sirketlerde calisan oldu mu aranizda? Neler yaptiniz? Is bulmadan ayrilamam o hatayi bir kere yaptim buraya dustum.. simdi bu durumlarini yoneticime soylesem ters mi teper? Duzgun bir uslup var midir bunu soyleyecek? Her sey gulluk gulistanlik gibi mi davranayim is bulana kadar?
0
austenn
(19.04.21)
pandemideyiz, aloo pandemi... PAN DE Mİ.
0
Techsavvy
(19.04.21)
türkiye'de "kurumsal" denen firmaların %90'ı bu şekilde. aslında kurumsallıktan kasıt da budur bir noktada, her şey oturmuş gibi görünür ama bu iyi bir şey olmak zorunda değil; kemik kadrolar uzun süre çalışan insanlar, herkesin yolunu bulduğu, kendini geliştirmeye çalışmadığı, kendini güzel pazarlayan yapılardan ibaret türkiye özel sektörü. iyi paralar kazanıp farklı kültürler tanımak adına buralarda çalışmak kötü bir şey değildir ama hedefin sürekli gelişen yapılarsa tamamen yabancı kültürlü şirketlerle ilgilenmelisin.

bahsettiğim tamamen yabancı kültürlü şirketlerin sayısı da çok değil tabii. bir çırpıda sayabileceğin bir sürü "yabancı" şirket türk kafasıyla yürüyor. gelişmekte olan, tr piyasasında rekabeti çok olan, gündemi yakalamak zorunda kalan şirketler aradığın şeyi sana sunar.

demem o ki, fazla idealist davranıp eldeki kuştan olma. hele ki iş tecrüben 5 seneden azsa bu tarz şirketlerde 1-2'şer sene çalışıp hedefindeki şirketlere daha hızlı geçebilirsin. bu tarz şirketlerin kültürlerinden öğreneceklerin de var sana şimdi öyle gelmese de, en kötü iş yapmadan nasıl iş yapıyormuş gibi gösterilir onu öğrenirsin. 7 ay kısa bir süre, direkt hedefin olacak bir şirket bulmadan çok kıpırdamazdım ben olsam. ama haftada 1-2 başvuru da yapar, mülakatlara giderdim. aynı zamanda hedeflediğin kültüre sahip şirketler kimler, senin sektöründe işler nasıl yürüyor, biraz bunları araştırırdım. bunları anlamanın en iyi yollarından biri de oldukça fazla mülakata girmek. iyi ya da kötü, sektörde neler oluyoru öğrenmek için mülakatlara girebilirsin.
0
Jux
(19.04.21)
kurumsal bir şirketse sana şunu vaad eder.
31i gece 00:01 de (1i sabah yani) maaşın hesabında.

oraya yetecek kadar iş yapacağın bir sistem kur
kalan vakitlerinde freelance iş kovala...

hem 00:01 de maaş almanın garantisi hayatını kolaylaştırsın
hem de freelance işler ile daha çok şey öğren
0
summatinyourteeth
(19.04.21)
Kurum kültürünü siz degistiremezsiniz. Bununla ugrasmayin, bosuna risk. Hani bir iki kiside sorun olsa tamam derdim de sirket boyle diyorsunuz.

Size uymuyorsa iş arayın, başka çözüm yok ya da yükselip müdür olup kültürü degistirin.
0
logisticsmanager
(19.04.21)
(5)

2011 focus mu 2020 corsa mı

takıl yani takmıyo belli
2011 model 1.6 benzinli 95bin kilometrede orta seviye paket manuel sedan Ford focus mu?2020 model 1.2 benzinli 15bin kilometrede orta seviye paket manuel hatchback Opel corsa mı?Aracın verdiği sürüş keyfi kadar değer kaybetmemesi de önemli. Aslında gözüm kapalı focus derim ama yaşından dolayı corsa’
2011 model 1.6 benzinli 95bin kilometrede orta seviye paket manuel sedan Ford focus mu?
2020 model 1.2 benzinli 15bin kilometrede orta seviye paket manuel hatchback Opel corsa mı?

Aracın verdiği sürüş keyfi kadar değer kaybetmemesi de önemli.
Aslında gözüm kapalı focus derim ama yaşından dolayı corsa’da cazip geliyor.

Siz olsanız hangisini seçersiniz?
0
takıl yani takmıyo belli
(18.04.21)
Eğer büyük bir araca ihtiyacım yoksa, 2020 opel'i alır geçerim. 10 yaşında arabayla uğraşmam.
0
roket adam
(18.04.21)
tartışmaya kapalı corsa derdim.

2030'da yine satılır ama 2011 focus için aynısı söylenemez. bakım, servis, parça bulunurluğu vs düşününce 2011 model araçla uğraşamam.
0
baldan kaymak
(18.04.21)
2020 corsa
0
goodyes
(18.04.21)
Internette yanlis görmüyorsam ;
Corsa 309 lt
Focus 316 lt bagaj var. Kısacası bagajdan hiçbir sey kazanmayacaksiniz zaten.

Kesinlikle corsa.
0
logisticsmanager
(18.04.21)
@logisticsmanager
Focus bagaj hacmi 526lt (sedan)
0
🌸takıl yani takmıyo belli
(18.04.21)
(13)

Beceriksiz biri en basit ve sağlıklı ne yiyebilir

Vse budet horosho
Merhaba. Ben yalnız yaşayan, klasik iş çıkışı ya da eve gelince paket söyleyen biriyim. Hareket ettiğim bi işim olmasına rağmen, genel olarak zayıf ama göbek iri vücut yapım nedeniyle diyetisyene gittim. Karbonhidratı azaltacağım. Liste verdi ama fantastik bi liste. Yakınımda o ürünleri bulacağım ma
Merhaba. Ben yalnız yaşayan, klasik iş çıkışı ya da eve gelince paket söyleyen biriyim. Hareket ettiğim bi işim olmasına rağmen, genel olarak zayıf ama göbek iri vücut yapım nedeniyle diyetisyene gittim. Karbonhidratı azaltacağım. Liste verdi ama fantastik bi liste. Yakınımda o ürünleri bulacağım market bile yok.

Siz tavsiye verseniz? Hiç mutfak tecrübem yok desem yeridir. Ne yapabilirim?
0
Vse budet horosho
(13.04.21)
bence fırın yemekleri en kolayı. bir fırın tepsisine istediğin sebzeyi ve eti dizip üstüne zeytinyağı gezdirip fırına atabilirsin. balık, tavuk, et, kıyma..hepsi olur.

bu kolay ama ben buna bile üşeniyorum. o yüzden akşam yemeği yemiyorum. hem de akşam yemeyin diyorlar. çoğunlukla akşamları fındık fıstık kuru incir ceviz vb. yiyorum. hem yemekle uğraşmamış hem de akşam akşam midemi doldurmamış oluyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.04.21)
Tavuk göğsü haşlayabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(13.04.21)
Bulunabilir ürünler yazan bir diyetisyene gidin. Avakado mango nedir.
0
baal
(13.04.21)
Tavuk göğsü: baharatlayip teflonda izgara ya da firinda.
Haslayan da var ama ben firinda seviyorum; brokoli, havuc vs gibi sebzeleri dogranmis halde koyup üstüne kekik vs baharat ve zeytin yağı.
Sonuçta az kalorili, karbonhidratı az yemek ve bunlari toplu yapip kaba koyarsaniz 3 günlük yemek çıkar, isitip yersiniz.
0
logisticsmanager
(13.04.21)
@baal, avakado olsa yine iyi. yaban mersini, glutensiz ekmek falan diyor. Yaban mersini macro center'da bile olmuyor bazen :)
0
🌸Vse budet horosho
(13.04.21)
Çölyak hastası değilseniz ya da gluten hassasiyetiniz yoksa gerçekten başka bir diyetistene gidin. Karbonhidratı azaltmak için glutensiz ekmek önermek saçmalık.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
Sağlıklı bir diyet uygulayabilmek için en azından minimal bir mutfak bilgisine sahip olmalısınız. Çok zor bir şey değil. Mesela tavuk göğsünü haşlama düşüncesi pişirmeden daha kolay gelebilir ama tadının çok kötü olacağını tahmin ediyorum. Onun yerine azıcık bir baharat ve zeytinyağı ile tavada pişirebilirsiniz. Brokoli, havuç gibi sebzeleri haşlayabilir ya da çiğ olarak tüketebilirsiniz. Havucu, kırmızı lahanayı rendeleyerek mesela salata yapabilirsiniz. Sadece kol gücü gerektiren bir eylem. Çeşitli çiğ sebze ve otları doğrayıp mesela haşlanmış nohut, fasulye, mercimek gibi şeylerle karıştırıp üzerine biraz da zeytinyağı ve baharat ekleyerek güzel salatalar oluşturmanız mümkün. Nohut gibi sert baklagilleri pişirirken püf noktası içine biraz karbonat eklemek. Aksi takdirde zor pişebiliyor.

Tavuğa alternatif mesela biftek ya da dilimlenmiş somon alabilirsiniz, aynı şekilde pişirmeniz mümkün. Sadece kırmızı et içi pembe yenebilirken tavuk yenemiyor, böyle şeyleri aklınızda tutmalısınız.
0
isabella was a ginger
(14.04.21)
Çok uğraşmak istemediğim ama güzel şeyler yemek istediğim zaman yaptığım bir yemek var:

İki tencere lazım. Birine zeytinyağı koyup üstüne kuşbaşı sebze (patates, havuç, kabak, bezelye vs.) doğruyorum. Tuz döküyorum, kapağını kapatıp orta-kısık açıyorum.

İkinci tencereye tavuk göğsü koyuyorum (bunu kasaplardan kuşbaşı kesilmiş şekilde alabiliyorsunuz). Üzerini dolduracak kadar yoğurtlu su karışımı ekliyorum. Yine kapağını kapatıp orta-kısık açıyorum.

İkisinin de pişme süresi 15 dakika. Hazırlama süresi de o kadar. Totalde 30 dakikada yemek hazır oluyor. Besin değerleri de dengeli. Daha az karbonhidrat isterseniz sebzeyi patates yerine patlıcanla falan da yapabilirsiniz. Fazla yaparsanız ertesi gün de yeniyor.
0
plutongezegendegilmi
(14.04.21)
Diyet sürdürebilir olmalı. Sağlıklı beslenme alışkanlığı edinip sonrasında da devam ettirebilmeniz gerekli. Farkı diyetisyene gidin. Bu diyetisyen ile hedefinize ulaşsanız da orada kalmayacaksınız. Zor tariflerle, zor bulunan yemeklerle olmaz.

Ben aylık köfte, soslu tavuk, soslu somon hazırlayıp buzluğa atıyorum. Sonrası çok pratik oluyor. Sebzeleri iki yemeklik pişiyorum.
0
jazzabel
(14.04.21)
yaban mersini, glutensiz ekmek falan nedir ya allasen, böyle diyet mi olur? diyet ulaşılabilir ve pratik olmazsa eğer uygulanmaz asla. bunu bizden önce gittiğin diyetisyenin bilmesi gerekirdi ama neyse.

donmuş sebze alıp zeytinyağlı yap hafta sonu koca bir tencere. fasulye, bamya, barbunya vs. aşırı pratik, ısıtmana bile gerek yok, doyurucu ve besleyici. ben bazı sebzeleri de soteliyorum tavukla ya da tek başına: lahana, brüksel lahanası, havuç, kabak vs. o da çok pratik ve doyurucu oluyor.
0
knight of cydonia
(14.04.21)
diyetin surdurulebilir ve pratik olmasi gerektigi konusunda diger cevaplarla hemfikirim. yalniz ornegin hepsiburada'nin market kismindan tazemasa'dan filan siparis verilebiliyor, ertesi gune teslim yapiyorlar genelde. eger maddi acidan sıkıntı yaratmiyorsa ve tek problem bulunabilirlikse oraya da bir bakin bence. sonraki gidisinizde diyetisyene urunlerin bulunabilir ve hazirlanmasinin pratik olmasini istediginizi iletebilirsiniz. zaten size verdigi listeyi bunu yap diye verdiginde bu bu urunleri bulamam deseydiniz degistirirdi alternatifleriyle bence. elinizde hazir bir liste varken kendi kafaniza gore hareket etmeyin derim ben. iletisiminiz varsa diyetisyene de bulamadiginiz urunleri sorup alternatiflerini ogrenip o sekilde de devam edebilirsiniz diyetinize. yani ben olsam oyle yapardim.
0
in vino veritas
(14.04.21)
bol bol salata malzemesi alın.

yanına güvendiğiniz bir kasaptan köfte alın, tavuk göğsü alın, ton balığı alın. her akşam salata + köfte yesem sıkılmam.
0
co2s2
(14.04.21)
A101'e gidip bir tane kivi marka buharlı pişirici al.
Metro markete gidip donmuş fleto balık, donmuş bezelye, donmuş brokoli, donmuş karnabahar, donmuş havuç al.
Donmamış patates, soğan, sarımsak ve tuz da koy.
Hepsini makul miktarda karıştır. Kalanını buzluğa koy.
30-40 dakikada pişsin.
Ye.

Metro marketten 25 tanesi 75 liradan donmuş enginar al.
Buharlı pişiricide her gün bi tanesini 15 dakika pişir. Tabağa alıp üzerine tuz, biber, zeytinyağı, sirke.
Parçala, karıştır.
Ye.

Bir fırın poşetine iki tane kemiksiz tavuk butu koy.
Kafana göre parçalanmış patates, soğan koy.
Pulbiber, tuz, kekik, seversen kimyon.
Karıştır.
Isınık fırında 180 derece.
40 dakika.
Parmaklarını yememeye gayret et.
0
Mirket
(14.04.21)
(3)

Keten gömlek markasi (avrupa)

logisticsmanager
SelamlarŞimdi yaz için birşeyler alicam, Avrupa'da (özelikle Fransa) olan markalardan bilgisi olan varsa paylasabilirse sevinirim.Slim kalıp, düzgün keten gömlek. Ise falan giyerim (haftada birgün iste)Banana republic'de baya indirim var ama kalite durumu nasil bilemedim. Ondan sonra muji diye bir m
Selamlar
Şimdi yaz için birşeyler alicam, Avrupa'da (özelikle Fransa) olan markalardan bilgisi olan varsa paylasabilirse sevinirim.
Slim kalıp, düzgün keten gömlek. Ise falan giyerim (haftada birgün iste)

Banana republic'de baya indirim var ama kalite durumu nasil bilemedim. Ondan sonra muji diye bir markadan da bahsediyorlar ama regular kesim, uzerimde salas duran ketenden nefret ediyorum o yüzden slim arıyorum.
Fiyat olarak da 60 euro kadar cikarim herhalde cok degerse.
0
logisticsmanager
(13.04.21)
Massimo Dutti varsa güzel gömlekleri
0
Take it away honey
(13.04.21)
keten var mi bilmiyorum da jules'un gomleklerini bayagi guzel. www.jules.com
0
lamartin
(14.04.21)
Jules'da var ama harbiden iyi mi jules ya :/ ucuz baya çünkü
0
🌸logisticsmanager
(14.04.21)
(8)

Avrupa'ya eşya götürmek?

chicha_v2
Avrupa'ya taşınacağımızı varsayalım. Pickup aracımız da var.Aracın arkasına buzdolabı, çamaşır/bulaşık makinesini, fırını atıp sınırdan geçirebiliyor muyuz?Aracı geri getirmemiz gerekecek sanırım ama eşya orada da kullanacağım eşya, mantığım olur diyor ama pratiğini bilmiyorum. Bilen, hatta biz yapt
Avrupa'ya taşınacağımızı varsayalım. Pickup aracımız da var.

Aracın arkasına buzdolabı, çamaşır/bulaşık makinesini, fırını atıp sınırdan geçirebiliyor muyuz?

Aracı geri getirmemiz gerekecek sanırım ama eşya orada da kullanacağım eşya, mantığım olur diyor ama pratiğini bilmiyorum. Bilen, hatta biz yaptık diyen varsa cevabınızı bekliyorum :)
0
chicha_v2
(12.04.21)
Gerekli evraklari toplayip duzenlersen mumkun. Cok zor degil diye biliyorum ama sureci de bildigimi soyleyemem.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.04.21)
Büyük eşya getirmedik biz zira evlerin %90ı eşyalıydı, bizim de eşyalar çok harika değildi. Ama küçük mutfak eşyaları, kıyafetler, küçük sehpa vs eşyalar geçirdik sınırdan. Ağzına kadar dolu araba ile geçtik yani öyle ucundan kıyısından bakıp geçirdiler. Ama her şeye tek tek bakma hakları var tabiki. Taşındığınızı anlatıp oradaki oturum kartınızı vs gösterirseniz sorun olmaz diye düşünüyorum. Bizim durumda araba da gideceğimiz ülkeden alınmıştı.o bir fark yaratır mı bilemedim.
0
tuborg yesili
(12.04.21)
Bu arada, beyaz esya tasimak mantiksiz +1
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.04.21)
Eşyaları Türkiye'de 2. el satsanız elde edeceğiniz parayla gittiğiniz yerde sıfırını alırsınız muhtemelen, eşyaların manevi değeri var dedemden, ninemden hatıra derseniz o başka tabi.
0
solo
(12.04.21)
Esyayi tasimak mantiksiz +1
Ama isterseniz evraklari hallederek goturebilirsiniz.
Götürülmesi gereken esyalar hacimi küçük pahasi büyük olmali. Bahsettiginiz teknolojik aletlerin cogu daha ucuza Avrupa'da var zaten.
0
logisticsmanager
(12.04.21)
konteynirla butun evi tasidik neredeyse. sirket karsiladigi icin belesti, yoksa bence degmez. yenisini al gitsin. gidecegin ulkede evlerde oluyor olabilir o beyaz esyalar bu arada. misal ben buzdolabi getirmedim ama deepfreeze getirdim.
0
camussar
(12.04.21)
Esya tasimak mantiksiz degil. Burda yeni ev alan herkes esyalarini turkiyeden tirla getiriyor. Iyi bi koltuk takimi almak istesen 1800-2000€, buzdolabi 600-700€, camasir mak. 400€, bulasik, 400€, firin ocak 400€ havalandirma 150€
Bunlar zaten elinizde varsa ve durumlari iyiyse getirmek daha mantikli.
0
c1b2k3
(12.04.21)
+devami olarak

Bunun halisi, tv si, dolaplari yatagi , ivir ziviri. Bitmiyor. 10.000€ net kafadan ayirmak lazim -mutfaksiz-

Tabi varsa 10-15.000€ ben yaparim yeniden ev siz bilirsiniz. Ama bu konuda coook tecrubeliyim emin olun.
0
c1b2k3
(13.04.21)
(10)

İşten bir türlü çıkamamam

Ayin 25 inde patronlardan birine isten çıkmak istediğimi söyledim.Dikkate almadiz ben hallederim git iceriye çalış dedi.Baktim bu umursamıyor benim işe girmeme vesile olan oteki patronu aradım(persembe).isten cikmak istedigimi belirttim. Cuma günü geleceğini olmadi pazartesi geleceğini söyledi, o za
Ayin 25 inde patronlardan birine isten çıkmak istediğimi söyledim.
Dikkate almadiz ben hallederim git iceriye çalış dedi.
Baktim bu umursamıyor benim işe girmeme vesile olan oteki patronu aradım(persembe).isten cikmak istedigimi belirttim.
Cuma günü geleceğini olmadi pazartesi geleceğini söyledi, o zaman konuşuruz dedi. Cuma günü gelmedi, pazartesi günü geldi.
Geldiler oturduk masaya. Uretimi nasil arttiririz, gece vardiyasi yapmamiz gerekiyor bişeyler yapmamiz gerek gibi seyler soylediler.
Ben saskinlikla izledim. Ben persembe gunu cikacagimi soylemisim bana denilene bak.
Hatta ilk patron gece vardiyasina benim de kalabilecegimi soyledi ki ben daha once boyle bisey istemedigimi cikacagimi soylemistim. Buna ragmen adamlar bunu yanimda konustular.( Ben de oranın idare eden kisisiyim bu arada.)

Neyse senin konuya gelelim dediler neden cikmak istiyorsun dediler...
Sebebimi belirttim. Hafife aldilar falan.
Konu tekrar uretimin artmasina geldi.

Ben de vefa borcum var ezikliği yasayarak ses etmedim o an..
Ogle arasi saati geldi. Abi perşembe günkü mevzuyu konuşamadık konusabilir miyiz drdim.
Ogle yemegine cikacam gelince konusalim dedi.
Ve yemekten sonra gelmedi.
Sonra aradim abi sizi bekliyordum ben. Gelcem dedi. Teli kapattik.
Ve gelmedi o gün.
Ben 2 gun daha bekleyip maasimi aldiktan 2 gun Sonra covid testi bahanesiyle ise gitmedim.hastayim toparlamaya çalışıyorum diyerek ben de ise gitmedim.
Beni ise alan patrona bir sey demem gerekiyor.
Bugun de bilegim icin hastaneye gidiyorum.
İs yerinden kimseye de haber vermedim.
İs yeri dedigim yer ufak bir yer, kesinlikle amator, maaslar elden, sigrtasiz isci calistiran bir yer...
Maasim asgariden yatiriliyor, sgk kodum amele olarak tanimli.
Simdi bu beni ise alan, tanidik sayilan patrona bugun ne demeliyim.yazmali miyim direkt konuşmak mi gerekir yüzyüze.ben kimseye haber vermeyerek ayıp mi ediyorum.
Bu sureci artik sonlandirmak istiyorum.usul yol yordam tavsiyesi lütfen...
0
(12.04.21)
abi kusura bakma da geçiştirilen adam pozisyonuna düşmüşsün. Bahsettiğin 4-5 farklı durumda sürekli sallamışlar senin durumu.

Asıl işi çözeceğin kimse ofise gelmiyorsa, sen bulunduğu yere git ve durum böyle böyle artık şuna bir nokta koyalım demen lazım. Öteki türlü uzar gider böyle, belli ki yerine birini de bulamamışlar daha süreci uzatıyorlar, yok şu vardiya da yok şu üretimde diye diye.
0
tsubasa
(12.04.21)
Yazılı olarak verin resmi kanallarla. İş maili noter vs. İhbar süresinizi hesaplayın. Süre başlasın. Süre bittiği gün gitmeyin işe. İşten çıkmak böyle. Siz istifa etmeyince geçiştiriliyorsunuz.
0
ykyt
(12.04.21)
abi sanki sen daha önce de sormuştun ve yazmıştık.
dilekçe verdin mi? yazılı dilekçen olacak tarihli 1 ay sonra da maaşını alıp gelmeyeceksin o kadar.
şu anda içeride paran yoksa sktiri çek bırak git. ne bekliyorsun hala? vefa borcuymuş falan. 5 sene sonra kim kimi hatırlayacak.
0
rewlack
(12.04.21)
İstifa ettim bu arada yazili olarak da verdim.
0
🌸
(12.04.21)
İceride param yok. Sadece vefa borcu var diye bir aciklama yapmam gerekiyor.2 haftalik surem doldu.
0
🌸
(12.04.21)
Sgknin asgariden yattığı, amele olarak gozuktugun, sigortasiz isci calistirilan ve senin "bakariz" diye gecistirildigin garip bir yere neden vefa borcun var anlamadim. Yapman gerekenler anlatilmis zaten ama is hayatinda çok uzulursun böyle yaparsan.
0
logisticsmanager
(12.04.21)
En azından bir seyler deyip cikmak gerek.yarin bihün karşılaşıcagiz.
0
🌸
(12.04.21)
yeni iş görüşmelerimde işe başlama tarihi belirtmem gerekiyor. benim bu mevzuyu netleştirip sonlandırabilir miyiz.
0
Phoebe
(12.04.21)
Sürenizi hesapladıysanız benim bu hafta son günüm perşembe ya da cuma, o güne kadar görüşmek istiyorum. Daha sonra gelmeyeceğim. İş ile ilgili de devredeceklerimi halledelim diyin. Gün vermezlerse işe gitmemeniz gereken gün gitmeyin. Onlar arayıp görüşmek ister. Ya da hiç görüşmez. Siz yazılı istifa verdiyseniz ve bunu konuşanıyorsanız yumuşak mizacınızdan yararlanıp kendi kendinize daha fazla işe gelmeniz bekleniyor. Belki de gelmediğiniz gün hiç aramayacaklar. Bu arada ne kadar çalıştınız 2 hafta ihbar süresi?
0
ykyt
(12.04.21)
6ay 3 gun yapiyor.
2 hafta ediyor. Normalde 4 hafta ama hersey mevzuata göre isleyen bir yer degil. Bi zahmet 3 gun icin de 2 hafta daha bekletmesinler...
0
🌸
(12.04.21)
(25)

İnancınızı nasıl kaybettiniz?

isabella was a ginger
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüld
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?

Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Alevi bir ailede büyüdüğüm için zor olmadı, 11-12 yaşlarında net olarak karar verdiğimi hatırlıyorum.
0
signore
(11.04.21)
dindar sayılabilecek bir aileden geliyorum. çocukluğumdan beri araştırmaya ve okumaya meraklı bir tip oldum. lise dönemlerinde sorgulamaya başladım, islamiyette kendimce çelişkiler, manasızlıklar ve adaletsizlikler gördüm. aslında sarsıcı olmadı, daha çok düşüncelerimi açıklama ve düşüncelerime uygun yaşamakta sıkıntı oldu. yine de "ya islamiyet doğruysa, ya ben yoldan çıkmışsam" tarzı düşünceler ara sıra olmuyor değil.

bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
0
candide
(11.04.21)
tasarlanan kurgu çok küçük yaşlarımdan beri kafamda oturmuyordu, peygamberliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi olduğuna dair okuduklarım çok tutarlı gelmişti.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.

aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
0
ada meltemi
(11.04.21)
Bunun dediğiniz gibi "bir anda" olduğunu pek sanmıyorum.

Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.

İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Cevabım silinmiş.

“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”

Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.21)
ateist baba - annesinin etkisinde kaldığı için inanan anne ortamında büyüdüm. ananem onda kaldığım zamanlar bana dua öğretirdi, babam farkettiği zaman çok kızardı fln. babam sayesinde senin anlattığına benzer yetiştirildim. babam tam pozitif bilim insanıydı ve her şeyi açıklardı bana. 17 yaşında babamı kaybedene kadar allah'ın varlığından başka bir inancım yoktu. babamla birlikte o inancı da kaybettim.
0
pati
(11.04.21)
Dini cemaatlerin nasıl çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını gördükten sonra.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
0
neymis
(11.04.21)
ben yobaz olmayan ama müslüman bir ailede büyüdüm.

çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.

zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.

ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.

işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.

her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
0
filteria
(11.04.21)
18-19 yaşımdayken an american crime filmini izleyip, üzerine okuyup konuştuktan sonra oldu.
0
perloneth
(11.04.21)
diyanetin açıklamaları gayet yeterli bence.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
Tanıdığım en iyi ve en dürüst ve üstelik iyi bir müslüman insan olan amcam 12 yaşında oğlunu toprağa verdiğinde.. birkaç sene sonra da canlı yayında bir sürü insanın gözü önünde kurtarılamadan denizde boğularak öldüğünde..
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..

Her şeye olan inancımı kaybettim..

Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
0
suicides underground
(11.04.21)
Ben de bu surecten gectim diyemem. Ateist olarak buyutulmedim hatta hevesliydim oruc tutayim, cevsen takayim namaz nasil kilinir falan. Neyse, 4. Sinifa gittigim yaslarda bu nasil is lan olmaz oglum oyle sey demeye baslamistim kisa surede de mantigim ustun geldi hic sancili bir surec olmadi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.04.21)
üniversitedeki arkadaşlarım ve bu konudaki uzun sohbetler sayesinde yavaş yavaş dinden uzaklaştım.
0
roket adam
(11.04.21)
Bayağı dindar ve cemaatçi olan akrabaların içinde büyüdüm. Babam nurcular diye bilinen cemaatin (fetullaçılardan farklı) bayağı tanınan bilinen bir insanı istanbul üni islam enstitüsü mezunu olduğu için Arapça okur yazarlığı olan birisiydi. Hem anne tarafımın bir kısmı hem de baba tarafı 5 vakit namaz kılan, cemaat ayağı olan bir akraba güruhu. Üniversitede tanıştığım komünist sınıf arkadaşlarımın o zamana kadar bana öğretilmiş “herşey kuranda yazıyor” “kalem varsa onu yapan da vardır” minvalindeki saçma şeyleri yerle yeksan eden konuşmalarımızın ardından beni araştırmaya sevk ettiler. O zamanlar bir forum sitesinde “seksi şeytan” gibi bir nicke sahip yazarın hadislerle bir ilahiyat mezunu adamı harcaması, ateistler bilgiyle tokatlayabilir, bunlar hiç de bomboş adamlar değiller aksine bu ilahiyatçılar bu ateistten nasıl cahil olabilirler diye düşündüm. O zamana kadar cemaat içinde gösterilen hatun yahya unsurlarının saçmalıktan ibaret olduğunu, kullanılan fosil resimlerinin olta yemi (üzerinde metal kancayı unutmuşlar) olduğunu gösteren richard dawkins gibi bilim admalarına denk geldim. Daniel dennett isimli felsefecinin dinler tarihi ile ilgili dinleri ayyuka çıkaran videosunu izlemiştim. O zamanlar facebook moda olduğu için ateist-müslüman gruplarına dahil oldum. Ya allah varsa fikri tutarsız geldiği anda da her şeyi terkedip ateist oldum. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürdü. Ama ben müslüman olanların yüksek zekalı kesimini inatçı ya da korkak olarak nitelendiriyorum. Yoksa bunca tutarsızlık varken müslüman kalmak mümkün olamaz.
0
Unde bach canim
(11.04.21)
Sıkı bir şakirttim. Ama kendimce mantıklı bir şekilde götürüyordum inanç meselesini. Cin diye bahsedilenlerin öcüler olmadığını belki mikroskopik canlılar veya uzaylılar olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir hadisi ciddiye almıyordum.

Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.

Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
0
eatpraylaw
(11.04.21)
ailemin işi sonda da kendi işimle ilgili dünyayı gezmem ve çeşitli inançtan çeşitli milletten insan tanımam bunda etkili oldu.

Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
0
summatinyourteeth
(11.04.21)
Yaratıcı meselesinde çok emin değilim ama din konusuna hep mesafeliydim. Dindar bir ailede yetismedim ama din, kitap korkusunu hissetmiştim çocukluğumda gittiğim Kur'an kurslarında, şunu yaparsan cehenneme gidiyorsun vs dediklerinde yalnızca korktuğumu hatırlıyorum. Hiçbir kutsal kitabı okumadım ama kurmaca hikayeler üzerinde kurulu olduğunu çok uzun zamandır belli belirsiz hissediyordum. Üzerine hiç dusunmedim, öyle miydi böyle miydi demedim. İlgimi cekmedi.

Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.

Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Yıkım değildi; lisede sınıf arkadaşımla konusmaya başlayınca okumaya, araştırmaya başladım. Saçmalık ya dedim. Yikim da olmadi. Hayatimin büyük bir parçası değildi, genel kültür gibi bir şeydi.
0
logisticsmanager
(11.04.21)
Edit: haz alamazsınız da olur, bunun için de tribe girenler olur şimdi. "Mutlu olmamız gerekiyormuş has.ktir! Hemen mutlu olmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim. İnandıklarım, büyük oranda çocukken kafama doldurdukları korkulardan ve ön yargılardan ibaretti. Yürekten hissettiğim bir inanmışlık değildi benimki. Haliyle geride bırakması da çok güç olmadı. Sarsıcı bir tecrübe yaşamadım, doğum sancıları çekmedim. Adım adım, santim santim, ilmek ilmek ilerleyen bir geçişti. Hiç canım acımadı :) Sadece din de değil. O güne kadar sağdan soldan işittiklerimle dağarcığımda yer tutmuş ne varsa aklımda, eş zamanlı olarak aşınıp ufalandılar. Bir şeyi yitirme değil de, daha çok kendini bulma süreciydi aslında.
0
huçi kuçi
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim +1

6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.

Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.

Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
0
Jux
(12.04.21)
Kutsal kitapları okuduktan sonra. Zaten yoktu da işte daha çok emin oldum diyelim.
0
awareim
(12.04.21)
Teoride alevi, pratikte ateist olan bir ailede büyüdüm. Hiçbir dini ritüel konusunda bilgisi yok ailede kimsenin. Evin duvarında en ufak bir dini simge de yer almaz örneğin. Bu nedenle hiçbir zaman güçlü dini inancı olan biri olmadım. Bu konuda aile tarafından herhangi bir baskı ya da öğreti olmadığı için birçok şey kendi kendine gelişti.

İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.

Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.

Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi

Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.

Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
0
himmet dayi
(12.04.21)
inançsız baba - soft müslüman bir anneyle büyüdüm. annem müslüman olmasına rağmen birkaç dua ve regl sonrası abdesti öğretmesi dışında herhangi bir dini empoze çabasına girmedi.

Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.

15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
0
muslugubozukhayrat
(12.04.21)
ben yazılanların aksine bir durumdayım sanırım.

"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.

lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.

şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.04.21)
(8)

15K $'a ABD'de Camaro satılırken, TR'de aynı fiyata Punto satılması?

Cesario
Camaro: https://www.autolist.com/chevrolet-camaro#vin=2G1FA1E33C9101441Punto: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-fiat-dusuk-km-punto-evo-sahibinden-temiz-918366966/detayTürkiye'de aynı Camaro 2012 model 75K Dolar: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-chevrolet-skm-autodan-cam
Camaro: www.autolist.com

Punto: www.sahibinden.com

Türkiye'de aynı Camaro 2012 model 75K Dolar: www.sahibinden.com

Farkın sebebi vergi de, bu vergi paraları nereye gidiyor, neden halen fakir ve bir arpa boyu yol alamamış 3.dünya ülkesi olarak hayatımıza devam ediyoruz?

Vergiyi yarı yarıya azaltsalar ekonomide neler olur mesela?

"Çünkü üretmiyoruz" demeyin, üretenden fazla kazanıyoruz vergiyle. Almanlar kıskanıyor bizi olum, Merkel kuduruyor. :)

Bu vergilerle başka ülke olsa zenginlik içinde yüzmez miydi? Afrika da fakir ama onlardan neden bu kadar vergi alınmıyor arabada?

65K Dolar fiyat farkını niye veriyoruz, kimin cebine gidiyor para? Çocukları Porş'da pudra şekeri çeksinler diye mi veriyoruz bu vergileri, bu mudur yani olay?

Elin Amerikalısı garsonluk yapsa 3-5 senede biriktirdiği parayla altına Camaro çekebilir mi? Yani aslında Amerikalının da 15K Dolar'a araba alması çok mu zor bir şey? Göründüğü gibi kolay değil mi? 2000 Dolar'a biz burada ancak Iphone alabilirken onlar ayaklarını yerden kesecek iyi kötü 20005 model bir Ford alabiliyorlar. Türkiye'de aynı araba 10K Dolar sarı sitede. :)

Vazgeçtim araba almaktan. Green Card ile ABD'ye göç edip Camaro almak 75K Dolar tutmaz. Yazıklar olsun böyle sisteme..

Ben ABD'ye göç ediyorum. 8 mayıs Green Card sonuçları açıklansın, görüşürüz.. :)

Vergi vermemek için araba almaktan vazgeçenler var mı aranızdan yoksa fakir olduğunuz için mi almıyorsunuz?

edit: Camaro'yu ABD'de uber taksi yapıcam..
0
Cesario
(10.04.21)
Soru mu soruyorsun yoksa toplumsal bilinçlenme yaratmaya mı çalışıyorsun anlamadım ama ben vergi vermemek için araba almadım senelerce, sonra vergiler yüzünden fiyatı şişmiş bir ikinci el araba aldım.
0
prole
(10.04.21)
@prole

Cari açık diye ekonomistler kafamızı şişiriyorlar ya. Bu sebepten cep telefonu vs ithal edilen ne varsa vergileri şişiriyorlar.

Diyelim ÖTV yarı yarıya azalsa Dolar 15 mi olur ne olur, bu vergilerin yüksek olmasını savunmalarındaki argüman ne?

Onu geçtim vergiler nereye harcanıyor?
0
🌸Cesario
(10.04.21)
"O kadar vergi toplanıyor, niye hala fakiriz?" sorusunun cevabı içinde gizli. Çok vergi toplandığı için fakiriz. Avrupalılar da (ABD'ye kıyasla) yine aynı sebepten fakir. Genel prensip olarak devletin aşmaması gereken bir çizgi var (işte basit altyapı, temel eğitim, güvenlik vs), onu geçtiği anda işler boka sarıyor. Ama hem TR'de hem de dünyanın genelinde devlet seven çok fazla aptal insan var, o yüzden işimiz zor.

Bir de bireysel olarak çok vergi ödüyoruz da şirket kurup belli bir miktarın üstünde para kazanmaya başlayınca vergi ödememek için bir sürü yol ortaya çıkıyor. Şirket sahibiyken, beyaz yakalı zamanlarımda ödediğimin 10'da 1'ini anca ödedim herhalde.

Eski bir arabam var, ara sıra değiştirmeyi düşünüyorum (arabadan anlamam ama şu Z4'ler çok hoşuma gidiyor mesela), ama o kadar para vermek (para da değil aslında, hayatımın aylarını / yıllarını vermek) hiç mantıklı gelmediği için değiştirmiyorum. Milyonlarım olsa düşünmezdim ama yok, orta direk için lüks araba hiç mantıklı bir alışveriş değil bence.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
devletin en net vergi toplama yolu araç satışı. çünkü mecbur alacaksın. firmalardan vergi tahsil edemediği için firma veya şahıs araç aldığında hemen vergisini de alıyor.

usa biraz farklı bir örnek ama eu'da da fiyatlar aynı neredeyse. usa'de arazi büyük olduğu için araç şart gibi bir şey ama evet sonuçta ingiltere de araçlar çok ucuz

yani demem o ki vergi tahsilatını bu şekilde sağlıyor devlet. firma nasıl olsa vergisini 10 senede ödediği için ben en azından kısa vadede araçtan toplayayım diyor.
0
duyurukullanıcısı
(10.04.21)
ben bu yüzden Türkiye'de kaldığım sürece araba almayacağım sanırım. Atıyorum değeri 100 bin lira olan şeye 200 bin lira vermek çok saçma. Üst segmentlere çıktığında fark daha da açılıyor, milyona satılan araba aslında 300 bin lira :D Ben de Kanada için uğraşıyorum bakalım. Burada vergi vermemek için almıyorum evet. Eğer bir gün kesin Türkiye'de kalıyorum ve araba almam lazım dersem de madem oyunu kurallarına göre oynayıp şirket açıp kaçırabildiğim kadar vergi kaçırırım sanırım. Böyle şeyleri istemediğim için de bir an önce Türkiye'den kurtulmak istiyorum. Vergilerin bi işe yaradığını bilsek yine gocunmayız, ama pandemi zamanını gördük...

bu arada Amerikanlar/batılılar hani rahatça alabiliyor ama paraya bakışları daha farklı. Mesela bakıyorum 3000 dolarlık kameraya pahalı diyorlar, bir aylık kazançları (veya freelance iş yapan biri 2-3 işiyle rahat çıkarıyor), bizde aynı kamera 30 bin tl :D fakat bizde herkes bir şekilde alıp iş yapmaya çalışıyor.

Aynı şekilde 1000 dolarlık iphone çıktığında çok pahalı telefona o kadar para verilmez diyordu yabancılar. Alım gücün yüksek olunca 50 dolarlık fark bile batıyor. Bizim para mefhumumuz şaştığı için 3 yıl önce 4000 lira olan bir şey bugün 10 bin lira olursa, 100 bin liralık araba 250 bin olursa normal geliyor :D
0
nhk ni youkosu
(10.04.21)
bizdeki devlettaparlık yüzünden.

devletin, toplum sözleşmesi sonucu bireyin sahip olduğu bazı haklarını devrettiği bir organizasyon olmasını içselleştiremedik. devleti hala baba figürü sanıyoruz. işini yapan memurlar değil, liderlik vasfı olan diktatörler arıyoruz. bunun sonucunda devlet büyüdükçe büyüyor. devletin büyümesi demek daha fazla memur, daha fazla müdür, daha fazla sekreter, daha fazla vekil, daha fazla bakanlık, daha fazla makam odası, daha fazla hizmet binası, daha fazla makam aracı, daha fazla lojman, daha fazla maaş, daha fazla emeklilik, daha fazla yolsuzluk...vb demek. bu kadar insanı kim finanse edecek?
0
sinek kral
(10.04.21)
Avrupa'da yaşayan biri olarak vergilerden memnunum. Açıkçası amerika gibi kötü duruma düşenin daha da kötü duruma itildigi yerde yasamaktansa sosyal devleti tercih ederim.
Buradaki tek sıkıntı Türkiye sözde sosyal devlet ama alakasi yok. Bütün devlet adamlari luks arabalara biniyor, luks evlerde kaliyor vs hepsini halk ödüyor. Yoksa bunun yüzde 5ini yapan adami Fransa'da istifa ettirirler zaten.

Türkiye halk olarak dandik bir ülke. Devletine kul köle olanlar ülkesi. Haliyle devlet adamları en luks arabaya binerken kendi kuru ekmek yiyen adam bunla gurur duyuyor, koskoca devlet adami diyor. Vergiler de buraya gidiyor zaten.
Ha bu malum kisiler ile gelmedi, Türkiye hep böyleydi, sadece daha kötüye gitti.
0
logisticsmanager
(10.04.21)
1 - Verdigin linkteki aracin fiyati yuksek, $15k etmez :). Aracta aluminyum jant bile yok, koltuklar kumas, ustune 90bin mil yol yapmis. Buyuk ihtimal kiralik falandi. $5-6 bin eder belki.

2 - Camaro, Mustang gibi araclari insanlar disari cikmadan gozunde cok buyutuyor, sonra ilk kullanista buyuk hayal kirikligi, ford focus'tan hallice ic mekan kalitesi var. Ilk etapta 3 silindirli motordan inip v8e binmek guzel gelir de bir sure sonra benzinden sikayet etmeye baslarsin. Kullanisli araclar degil bunlar...

3 - Elin Amerikalısı garsonluk yapsa 3-5 senede biriktirdiği parayla altına Camaro çekebilir mi? Valla dar gelirli sunlarla geziyor kuzey Amerika'da:

www.megamotorsincbuck.com

Sitedeki diger araclari da gozden gecirmeni oneririm, harika ornekler var :)

Ben asgari ucrete tabi birinin kolay kolay gidip mustang/camaro alacagini sanmam. Alirsa da boyunu gecen sularda yuzuyor demektir. Ayrica arabayi almaktan ziyade yolda tutmasi sikinti bu ulkelerde, tamir isleri asiri tuzlu.

4 - Amerika-Turkiye karsilastirmasi yapmak gereksiz, arada cok cok ciddi siklet farki var. Biri 300 milyonluk super guc, ulke turkiye'nin yuzolcumu olarak 10 katindan buyuk, yeralti kaynaklari zengin. Turkiye'nin elinde birtek turizm var, eskiden tarim/hayvancilik vardi onun da icine ettiler. Dolayisiyla vergilerin yuksek olmasi normal. Neden araba/benzin/elektronik? Cunku kontrolu kolay. Kacak cok, vergi toplamakta zorlaniyorlar.

Vs..
0
cooperr
(12.04.21)
(9)

Kredi ile borsa

mg3929
Hali hazırda tüm birikimim borsada. Bir miktar eksideyim yüzde 10 kadar, ama bu kardan zarar gibi düşünebiliriz. 50k 24 ay kredi çekip bir miktar daha hisse almak istiyorum. Kredinin her ay kenara attığım para kadar geri ödemesi var. Riskli farkındayım ama risk almadan da bi şey olmuyor. Sizce fazla
Hali hazırda tüm birikimim borsada. Bir miktar eksideyim yüzde 10 kadar, ama bu kardan zarar gibi düşünebiliriz. 50k 24 ay kredi çekip bir miktar daha hisse almak istiyorum. Kredinin her ay kenara attığım para kadar geri ödemesi var. Riskli farkındayım ama risk almadan da bi şey olmuyor. Sizce fazla mı riskli? Bulaşmiyim mi hiç?
0
mg3929
(09.04.21)
Cesario açıkçası geçtiğimiz marttan beri çok çok büyük fırsatları kaçırdım ama yine fena sayılmayacak fırsatlar yakaladım. Her gün tavan giden kağıtları almıyorum, aldığım hisseler hepinizin bilip kullandığı şirketler. Bu fikir aklımda 1 yıldır var, geçen sene çekseydim o para ikiye katlanmıştı hem de düşük faizden ama şu an ekonomi iyice sıçtı tırsıyorum :(
0
🌸mg3929
(09.04.21)
Risk değil kumar bu. İçeriden acayip bi bilgi falan yakalamadıkça kesinlikle girmeyeceğim bir iş.
0
roket adam
(09.04.21)
Şimdi bu Fransa'da yapiliyor, hatta hayat sigortasinda soruluyor kredi cekip bunu yatırım yapmak gibi şeyler istermisiniz diye. Neden? Çünkü kredi oranlari zorlasalar negatif olacak.

Türkiye'de senin o kredide para kazanman için yillik 16'in üstünde para kazanman lazim. Bu acayip büyük risk yani. 2-3'den bahsetmiyoruz.


Bence kumar oynamakla ayni sey.
0
logisticsmanager
(09.04.21)
konudan bağımsız olarak aklıma bi espriyi getirdi.

"100bin lira borcum vardı, serhat beyle tanıştım ve sağolsun bana bir iddaa kuponu verdi artık 150bin lira borcum var" :d

biraz daha kısa vadede kazanmak istiyorsun ama yapma. elindekiyle devam et yoluna. 2 sene sonra hayalini kurduğun paraya riskle varmaktansa bekle 3 sene sonra var.
0
avatar is back
(09.04.21)
kredi ile borsa, döviz vs yatırım işine girilmez. kumar da oynanmaz.
0
co2s2
(09.04.21)
borç ve kredi ile yatırım yapılmaz. bunu prensip haline getirin.
0
rakicandir
(10.04.21)
hayatta yapabileceğin çok saçma şeyler var ama bu kesin ilk 5 e girer.
0
duyurukullanıcısı
(10.04.21)
çok saçma. hem de bu faiz oranları ile ...
0
dafuq
(10.04.21)
geçen sene inanılmaz düşmüştü ya
o zaman yapılırdı
dayım yaptı ortalama bişeyler kazandı
fakat bu ortamda bu faizle yapmak yürek ister ben olsam kafayı yerim
0
megacracker
(10.04.21)
(12)

Temmuz ayında Türkiye'ye gelinir mi?

logisticsmanager
Iki sene oldu aileyi, arkadaşları görmeyeli. Temmuz ayında iki hafta gelelim diyoruz, lufthansa ile güzel bulduk.Temmuzda sizce en azından geçen yaz gibi olur mu? Bana artık yazin da insanları tutamazlar gene geçen yaz oldugu sekilde olur gibi geliyor. Zaten çok gezmeye değil de aileyi görmeye geliy
Iki sene oldu aileyi, arkadaşları görmeyeli. Temmuz ayında iki hafta gelelim diyoruz, lufthansa ile güzel bulduk.
Temmuzda sizce en azından geçen yaz gibi olur mu? Bana artık yazin da insanları tutamazlar gene geçen yaz oldugu sekilde olur gibi geliyor. Zaten çok gezmeye değil de aileyi görmeye geliyoruz (Avrupa'dan). Bir de yemek yemeye, üzerime iskender kebap, copsis, baklava atilsin istiyorum :/
0
logisticsmanager
(09.04.21)
ben olsam riske girmezdim. evet ozlem fazla olmus olabilir ama turkiye su an icin cok riskli. boyle devam ederse tr ucuslarini da askiya alabilir avrupa.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.04.21)
dün abd'deki komşularla konuştum. onlar da aşı olmuş gelmek istiyorlar ama gelmemeniz daha hayırlı olur dedim. yaşları da 70'in üstünde.

bu arada karaköy güllüoğlu yurtdışına baklava yolluyor :)
0
sutlu nescafe
(09.04.21)
Agustosta gidiyoruz biz. Gecen yazdan daha rahat olur bana kalirsa, su anda bile insanlarin umrunda degil.

Ailenin buyukleri asi oldu, biz de gitmeden olacagiz buyuk ihtimalle. Iki taraf da asili olunca cok bir risk kalmiyor ortada aslinda.

Baklava olarak da gaziantep elmacipazari gulluoglu da yurtdisina gonderiyor. Karakoy gulluoglundan birkac gomlek daha iyi. Ingiltereye kilosu 30 pounda geliyor, sizin oralara da benzerdir herhalde, deger kesinlikle
0
fakyoras
(09.04.21)
ben olsam gelmem
0
in vino veritas
(09.04.21)
Avrupa'daki vaka sayılarının da düşük olmadığı varsayılırsa (özellikle Fransa, İtalya gibi yerlerde), yaza kadar vaka sayıları Türkiye'de biraz düşer, anne babanız ve siz de gelmeden önce asilanirsaniz, geldiğinizde de gezmek yerine aileyle vakit geçirmeyi tercih ederseniz bence gelinebilir. En azından biz ailecek öyle yapacağız.
0
fraise
(09.04.21)
Aşı olmadığınız sürece kesinlikle gelmeyin. Her şey olabilir bu saatten sonra.
0
roket adam
(09.04.21)
Geleceğin yerde virüs yok mu? Var.
Ha orada kurallara uyumuşsun ha burada. Türkiyedeki virüs daha bulaşıcı değil nasıl olsa, vaka sayısı çok ama örneklemin küçük olacağı için(tüm ülkeyi gezmeyeceğini düşünerek) ayrıca riske girmiş olmayacaksın.

2 sene uzun bi süre, bu yaz gelmezsen öbür yaza kadar gelemezsin çünkü kışın sayılar artıyor, muhtemelen yazın sayılar biraz daha düşecektir. Ben olsam gelirdim.
0
Jux
(09.04.21)
Bizim asi zor gibi, yaslar 28-26, hastalik vs yok, risk grubunda degiliz. Bilmiyorum. Babam oldu, annem de herhalde o zamana olur.

Kafam karisik vallaha buradan da herkes mantikli cevaplar vermis yani :/
0
🌸logisticsmanager
(09.04.21)
Ben Haziranda geliyorum.Ustelik uzaktan calisip uzun sure kalmayi planliyorum. Almanya asi isini beceremedi belki Turkiye'de asi sirasi gelir :)
0
turkuaz
(09.04.21)
Benim de gitmem lazim 3 sene oldu gidemedim. A$i olduktan sonra gitmeyi dusunuyorum.
0
cooperr
(09.04.21)
Sizle yaklasik olarak ayni durumdayim. Türkiye´ye gelmeyeli 1 seneyi gecti. En yakinlarimi gorsem yeter diyorum, ancak ortalik kiriliyor. Annem-babam asi oldular, simdi korona da oldular, yatak dosek yatiyorlar. Ben de asi oldum, yuksek risk grubundayim ve su an icin Türkiye´ye gitmeyi planlamiyorum.

Temmuz bana cok gercekci gelmiyor. Gecen yildan daha da kotu olacak bence. Gecen yil ciddiye alinan sokaga cikma yasagi, isleyen kati kurallar bu yil oyuncak oldu, kimsenin kurallari, yeni uygulamalari ciddiye aldigi ya da alacagi yok. Ayrica dondugumde uzun sure karantinada kalmak istemem, hele de yazin ortasinda... Donunce karantinada gercekten kalabilecek misiniz?

En güzeli Yunanistan kapilari acsin, ortada, guzel ve sakin bir adada bulusalim. Yoksa zor.

Asla su vakitte ucak bileti alip kendinizi ekstra strese sokmayin derim.
0
buf-e kür
(09.04.21)
Çekya'da yaşayan ve sonbahara doğru bebekleri doğan arkadaşlarım iki kez gelip gittiler bebek doğduktan sonra. Şaşırmadım dersem yalan olur ama, sonuçta herkes kendi risk-yarar-zarar hesabını yapıp karar veriyor. Şu süreçte salmayıp tedbirli davrananlar olarak zaten psikolojimiz alt üst oldu artık. Tedbirli davranmaya devam ederek kendimize hareket alanı yaratabiliriz hatta yaratmalıyız diye düşünüyorum ben. Ama herkesin koşulları farklı tabii.
0
gmzo
(09.04.21)
(6)

yaşanılacak iller

hooiken
merhaba,istanbul gına getirdi. eşim mimar. bir şekilde iş bulunur diye düşünüyorum. el sanatlarına da yeteneği var. olmadı evin bir odasını atölye yaparız, napalım. ben dijital pazarlama uzmanıyım. uzaktan çalışabilirim. sorun olmaz.şehirler ile ilgili düşüncenizi merak ediyorum.
merhaba,

istanbul gına getirdi.

eşim mimar. bir şekilde iş bulunur diye düşünüyorum. el sanatlarına da yeteneği var. olmadı evin bir odasını atölye yaparız, napalım.

ben dijital pazarlama uzmanıyım. uzaktan çalışabilirim. sorun olmaz.

şehirler ile ilgili düşüncenizi merak ediyorum.
0
hooiken
(09.04.21)
Izmir, Güzelbahçe/urla tarafları.
Denize yakın, şehir hayatına yakın. Ki o taraflarda mimarlik için is de bulunur diyorum çünkü şehir oraya doğru kayiyor.
0
logisticsmanager
(09.04.21)
bence İzmir artık yaşanacak bir kent değil. 3 büyükşehir arasında en kötü trafiğe sahip il. ayrıca yazın tüm İstanbul Ankara, İzmir ve çevresine geliyor. Yazın İzmir bağlantı yolu trafiği ölüm.

Bence Muğla merkez, Eskişehir, Sinop gibi sakin şehirler daha rahat.
0
mikahakkinen
(09.04.21)
Çanakkale ve Antalya.
0
biravekahve
(09.04.21)
Benzer bir düşünceyle eşimle Çanakkale'yi gözümüze kestirdik. Bir diğer seçeneğimiz de Eskişehir.
0
fotrsapka
(09.04.21)
Çanakkale'ye sakın gitmeyin. inanılmaz boktan bir şehir. hele hele siz de giderseniz, o da giderse, bu da giderse iyice boktan bir şehir olacak.

siz ve sizin gibi düşünen insanlar, çanakkale'nin sizin olmadığınız halini seviyorsunuz. hepiniz gittiğinizde çanakkale çok boktan bir yer olacak:(

yanlış anlamayın, size laf etmiyorum. istanbul'dan kaçma kararı alabildeyseniz, düzgün bir insan olduğunuz belli ama çanakkale kalabalıklaştıkça , çok çok değişti.

imza : bir Çanakkaleli
0
co2s2
(09.04.21)
güzelbahçe'yi bilemem ama urla'da mimarlık işi çok zor.kışın sadece yerel halk var, terk edilmiş ıssız bir kasaba. yazın ise sadece istanbulda yaşayıp kendi villası olan tatilciler burayı canlandırıyor.
güzelbahçe'nin de çok farklı olduğunu sanmıyorum. izmir için olsa olsa tire/menderes taraflarını araştırmanızı tavsiye edebilirdim.
0
rakicandir
(10.04.21)
(3)

plank ve squat yaparken dikkat edilmesi gerekenler

steve rogers
1- squat ve plank art arda yapılır mı?2- ikisini de ağırlık egzersizlerinden önce/sonra yapma arasında fark var mı?3- egzersizden hemen önce nasıl bir beslenme yöntemi tavsiye edersiniz?teşekkürler.
1- squat ve plank art arda yapılır mı?
2- ikisini de ağırlık egzersizlerinden önce/sonra yapma arasında fark var mı?
3- egzersizden hemen önce nasıl bir beslenme yöntemi tavsiye edersiniz?
teşekkürler.
0
steve rogers
(08.04.21)
Bahsedilen squat harbi squat mı yoksa vücut ağırlığı squat mi? Çünkü ağırlık egzersizi denilen kisma neden squatin girmediğini anlamadim.
0
logisticsmanager
(08.04.21)
bacak günü karın egzersizi yapma fikri güzel lakin plank yapmak zor oluyor.

plank yaparken bacaklarım tutmuyor :/
0
dafuq
(08.04.21)
Squat öncesi karın kaslarını aşırı yoracak seviyeye getirmen, eğer ağır çalışacaksan, mantıklı değil. Antrenman sonuna eklenebilir ama.
Beslenme işi kişiye göre değişir. Ben en rahat aç karna yapıyorum. Genel olarak hacmi yüksek lifli gıda ve aşırı yağ alımı tavsiye edilmez. Yağsız protein ve kolay sindirilen karbonhidrat tüketimi yapılabilir.
0
arnold schwarzeneger
(09.04.21)
(1)

Yurtdışı borsa hisse senetleri hk

megacracker
Selamlar,Pandemi başlarında amerikan borsasına bir miktar yatırım yaptım, hala da yapmaya devam ediyorum. Bu süreçte belli oranda kar ettim. Hisseler hedeflediğim noktalara yüzde 40 yaklaştı sayılır ve bir miktar kar alarak hissenin bir kısmından çıktım. Dalgalanmanın fazla olmasından dolayı ana par
Selamlar,

Pandemi başlarında amerikan borsasına bir miktar yatırım yaptım, hala da yapmaya devam ediyorum. Bu süreçte belli oranda kar ettim. Hisseler hedeflediğim noktalara yüzde 40 yaklaştı sayılır ve bir miktar kar alarak hissenin bir kısmından çıktım. Dalgalanmanın fazla olmasından dolayı ana parayı bir kenara koyup en azından onu koruma niyetim var.
Riski az hisse senedi arıyorum anlayacagınız. ana parayı yatırmak için. mesela apple için ne dersiniz? daha mantıklı bir fikri olan var mıdır?

bu başlık altında fikir de paylaşabiliriz
0
megacracker
(07.04.21)
Etf+1
Ben Fransa'dayim ve lyxor ya da amundi world etflerden alıyorum. Bunlar gibi bulursaniz kafaniz daha rahat olur.
0
logisticsmanager
(07.04.21)
(16)

türkiyede hanehalkının para biriktirememe sebebi

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(07.04.21)
Benim gördüğüm para biriktirmek diye bir şey yok. Kredi çekip ödemesini yaparsın. O senin birikmiş paran olur.
0
baal
(07.04.21)
Maaşlı çalışıp ay sonunu zor getiren insanlar ne parası biriktirecek? Kenara 2-3bin lira koysa yılda 30bin lira yapıyor. Yatırım yapsa parayı ikiye katlasa yıllık 60 bin lira. Yatırımla 10bin dolar bile yapmadı.
0
synesthesia
(07.04.21)
Para biriktirmek ne kadar para kazandığın ile ilgili değil alışkanlık meselesi. Para biriktirmek diyince insanların aklına direkt 2 bin 3 bin geliyor. Oysa 50,100 tl de olabilir. İstek ve ihtiyaç olayı ile ilgili bence durum. Herkes ''ulan eşek gibi çalışıyoruz bunu hak ediyorum'' diyip paraları bastıkları için alakalı alakasız şeylere durum bu oluyor
0
paramolacak
(07.04.21)
Alışkanlık meselesi olması ayrı bir olay ama kendimizi kandırmayalım. Parayı bir şey almak, o parayı bir yerlerde kullanmak ve duruma göre hayat kaliteni artırmak için biriktiyorsun. Aylık 500 lira biriktiren adam bozulan cep telefonunu anca 6 ayda değiştirebiliyor. Biriktirdiğin paranın bir halta yaramadığını gördüğünde eh yeter bee diyorsun bir yerden sonra. Yoksa benim çevremde gördüğüm maaşlı çalışıp iyi kazanan insanlar gayet de birikim yapabiliyorlar. Ben bu tarz bir genelleme yapamıyorum o yüzden.

15-16 sene önce eve dolmuşla dönmek yerine her gün yürüyerek iki sene boyunca para biriktirmiş, o parayla da istediğim bir şeyi almıştım. Ama bir yaştan sonra hem sefil yaşayayım hem de para biriktirmek için uğraşayım mantığını kaldırmıyor bünye. Az kazanıp ay sonunu zor getiren insanlar için 100 lira bile önemli oluyor.
0
synesthesia
(07.04.21)
Alım gücünün sürekli düşmesi de olabilir. Aynı parayı kenara koymak için sürekli daha az almak lazım.
0
turkce konusan uzayli
(07.04.21)
her şey olması gerekenin 3 katı fiyatta olduğu için. her şey ama her şey olması gerekenin en az 3 katı. ben 10 yıldır para biriktiyorum ve hiç bir şeyim yok. hiç bir şeyi almak istemiyorum son 5 yıldır çünkü resmen kazıklanıcam alırsam.
0
ayseee
(07.04.21)
Sadece turkiye'de degil disarida da sorun orta diregin yok edilmis olmasi, insanlarin ezici cogunlugu dar gelirli dolayisiyla birikmiyor, birikmesine izin vermiyorlar. Dunya nufusunun %95'i %5'in refah icinde yasamasi icin calisiyor. Adamlar da bu arada parayla para yapmaya devam ediyorlar.
0
cooperr
(07.04.21)
yurt disinda enflasyon olmadigi icin insanlar pandemide gelecek korkusundan deli gibi para biriktirmeye basladi. Turkiyede ise %30 uzerinde enflasyon var. Para biriktirsen enflasyon ortaminda nakitte yakalanacaksin.Durum fena.Bu yuzden insanlar deli gibi mal almaya, zam gelmeden tuketim yapmaya calisiyor.Sonuc ortada
0
turkuaz
(07.04.21)
Ikisi de. Hem fakirlik var, hem de finansal okur yazarlik, cost-benefit analizi yapma becersisi falan cok dusuk.

"düzgün harcamayi bilmemek" diyince kulturumuzde son 10 senedir f/p urunu diye bir kavram olustu, tam koyun turnusolu.
0
hot potato
(07.04.21)
ekstra harcama olmadan, minimum giderlerimin tutarı gelirimden fazla. annem yardım ediyor. para biriktirmem imkansız.

bazılarının da gelirleri giderlerine ancak yetiyordur. gelirleri bir tık fazla olanlar da artırabildiklerini zaten çıkan aksiliklere harcıyorlardır.


fakiriz işte düpedüz fakiriz.
0
batlegolas
(07.04.21)
mecburi harcamaları kazancına eşit olan ya da kazancından fazla olan ciddi bir güruh var evet, ama halkın %30'u olsun diyelim ki. kalan %70'in çok çok çok büyük bir kısmında kesinlikle finansal okur yazarlık yok. fakir olduğumuz halde düğün, dernek, kına, sünnet ıvır zıvır şovlara inanılmaz paralar harcıyoruz, yatırım yapma, birikim yapma, parayı katlama gibi bir kafamız kesinlikle yok diyebilirim. en azından etrafımdaki örneklerin çoğu böyle.

31 yaşındayım, aşağı yukarı tüm arkadaşlarım 22-23 yaşından beri çalışıyoruz. herkesin önceki finansal kararlarının sonuçlarını görmeye başladığı yaşlardayız yani. gerçekten 9-10 senedir çalıştığı halde kenarda 3-4 bin tl parası olan adam da var, ev araba kredisine girip en azından birikim yapan da var. yani bizimkilerde gerçekten kafa yok. burada bile her gün "babamdan şu kadar para kaldı faize yatırsam nasıl olur", benzinli değil dizel araba alsam değer mi, ev almam mantıklı mı vs diye soran bir sürü insan var, yani bi excel hesabıyla çözülecek şeyler ama seviyemiz bu denli düşük. zengin bir ülke olup har vurup harman savursak yine idare ederiz ama bu fakirlikle, bu israfla gerçekten bizim nesil 30-40 sene sonra ne olacak çok merak ediyorum. muhtemelen 70 yaşında garsonluk yapmak zorunda kalan doğu bloku insanları gibi olacağız.

yani tüm suçu ülkeye yüklemekte biraz acizlik ve kolaycılık görüyorum açıkçası. evet ülkenin ilginç dengeleri var, o dengeleri okuyup parayı ıvır zıvır şeylere basmak ya da araba kredisine girmek bir tercihtir yani.
0
roket adam
(07.04.21)
Geçen hesaplama yaptım; şu an Avrupa'da junior müdür olarak aldığım para ile İzmir'de aynı hayatı yaşamam için (ayni tarz ev, araba, köpek masrafi, esimin calismamasi falan) 13bin lira civarı para çıktı.
Eh İzmir'de bu parayı 4 yıllık çalışan alamayacagi için ya hayat standardini dusureceksin ya da borç.

Kısacası Türkiye ucuz iş gücüne dayalı gelir farkının uçurum oldugu bir yer. Haliyle zaten çoğu kisinin kenara koyacak parası yok. Ki çok pahalanmis. Merak edip baktım geçen fiyatlara, bundan 4 sene önce 250-300 lira anca tutacak alışveriş 750 lira tutuyor.
0
logisticsmanager
(07.04.21)
Reel faiz dusuklugu. Bugun alabilecegin seyi yarin alamayacaksan biriktirip napacaksin?
0
dunal
(07.04.21)
ben tuketme istegine ve ondan bundan gorup "benim neyim eksik?" duygusuna bagliyorum. hicbir seyden geri kalmiyoruz.

bu gorgusuzlukleri ozellikle dugunler konusunda gorebilirsiniz. servet dokup borca girip dugun yapiyorlar : ) "bir kere evleniyorum" diyorlar, "oteki suraya gitmisti", "beriki bu kadar harcamisti"... sosyal medyanin yan etkileri iste.

bir de baska bir huy daha turedi. baskasinin cebindekini giyiminden kusamindan tahmin edemeyince onu da ayri bir asagiliyorlar. cok parasi var yemiyor diyorlar. illa herkes tuketecek ki bu da rahatlayacak.

milyar dolarlari olan adamlar sort-tshirt geziyorlar parayla bir dertleri yok.

gercekten goruyorum bazi yabancilarda: (bu dediklerim genelde belli bir yasin uzeri tabi) milyon poundlari var, ama ufak bir eve razi oluyorlar, eski model araba kullanmaya devam ediyorlar. senin ugrasmayacagin hobilerle ugrasiyorlar, kazak almak yerine oruyorlar, evde yemek hazirlayip isyerine goturuyorlar...

yani ben de dunyanin en tasarruflusu degilim ama belli basli seyleri uzun vade dusunerek aliyorum. bir telefonu mesela ben minimum 5 yil kullaniyorum. cunku ona buna gostermek icin almiyorum. yere dusurup kirmiyorum. suya bir yere dusurmuyorum... eski telefonlarim hala tertemiz kutusunda da duruyor, satmiyorum.

parasini tek cekim(gerekirse nakit) odeyebildigim halde her sene en yenisini almiyorum.

sadece biriktirme degil bu anlamda dogru durust kullanmayi da bilmedigimizden hemen her seyi eskitip bozuyoruz. ikinci el olup da gercekten temiz kullanilmis bir urune rastlamiyorum ben.

ya bilincsizce almis, ama kullanacak bir firsati olmamis yillarca kutusunda saklamis. (sonra tabi aldigi fiyata satmaya kalkiyor : )

ya da artik oldurmus ama bu sefer de "cok temiz" diyerek tutturabildigine...

cok acayip bir ortam var tuketim konusunda
0
idexo
(07.04.21)
Sorun halkın para biriktirmesinde değil, biriktirdiğinin sürekli enflasyonla erimesi. Bu durumda önceden altın şimdilerde ise hem döviz hem de altın olarak biriktiriyorlar. Pandemi olduğu için de harcama için bir neden yaratamıyorlar.
Kazanç güçleri orta veya altı olduğu için de, ev, araba gibi ya da bir yurt dışı tatili gibi yatırıma harcayamıyorlar.
0
silver apple
(07.04.21)
Turk halki kadar birikim yapan halk var mi acaba.

Anadoluda banka kasalarindan dolar fiskiriyor. Herkesin evinde tonla altin var.

www.ntv.com.tr

Beyaz yaka yiyor eline geceni, ona da zaten para vermiyorlar.
Buna ragmen Golf falan alarak yine de bir sekilde yarim milyonu elde etti cogu.
0
divit
(08.04.21)
(12)

yurt dışı deneyimleriniz

rakicandir
Selamlar arkadaşlar, Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?Bunun dış
Selamlar arkadaşlar,

Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?
Bunun dışında yaşadığınız ülkeden memnun musunuz? evet ya da hayırların nedenleri neler?

Şimdiden teşekkürler.
0
rakicandir
(06.04.21)
ilk asama olarak, "yurt disi" neresi onu netlestirmeniz lazim. dubai mi danimarka mi vs...
0
hot potato
(06.04.21)
En büyük hatam bunu ister istemez harekete geçmemek oldu.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
ana dilini bilmediğiniz yere gitmeyin. giderseniz de ilk iş olarak çabucak öğrenmeye bakın.

ana dili farklı olan ülkelerde ingilizceye sırt dayamayın her ne kadar herkes ingilizce bilse de.

ayıp oluyor.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
Hem yazılımcıydım, hem akademisyen. Fırsatım oldu, İtalya'da 1 yıla yakın kaldım, beceremedim. Sosyal entegrasyonun sıfıra inmesi bana göre değil. Şu an komple rafa kaldırdık o meseleyi. Arada aklımıza geliyor ama artısını eksisinden daha fazla kılamadık.
0
prole
(06.04.21)
Merhaba,

Eğitim veya evlilik yolu ile gitmeyecekseniz eğer zannımca 2 husus çok önemli:
1. Diliniz çok iyi olacak (mümkünse ing + yerel dil)
2. Yaptığınız içi çok iyi yapacaksınız
0
but that was just a dream
(06.04.21)
Tam olarak bu sürecin içindeyim. 2 yaşında bir bebekle beraber çekirdek aile olarak İngiltere'ye, ikinci dalganın tam olarak vurduğu Ekim ayında geldik.
Burayı seçme sebeplerimiz, dili biliyoruz, daha rahat iş bulabiliriz, ekonomi ne kadar sallansa da dünyada üst sıralarda vs. gibi şeylerdi.
Başka Avrupa ülkelerine de gidebiliyorduk ama yukarıdaki nedenlerden buradayız.
Taşınma kararını zaten 10 yıldır düşündüğümüzden aslında kafada çok önce vermiştik.
Geçen yaz, covidden delirmek üzereyken, eşimin eğitimiyle bağı kalmaması sonrası hafiften biraz gaza geldik. O bana "artık gidelim durmak istemiyorum" dedi, ben "hay hay" dedim.
Bunu dedikten yaklaşık 2.5 ay sonra kendimizi burada bulduk.
Taşınmak, eşya toplamak, ev bulmak vs. hakikatten işkence.
Yeni taşınılacak ülkeye eğer orada herşey ekstrem pahalı değilse, eşya taşımak çok saçma.
Adaptasyon ve yalnız olmamak çok önemli. Bizim şu ana kadar dayanabilmemizin tek sebebi 3 kişi olmamız. Yoksa bu pandemi ortamında tek başıma gelmiş olsam yalnızlıktan kafayı çizerdim sanırım. Zaten adapte olabilecek sosyal ortam yok, ofisler kapalı.
Bundan dolayı iyice tartıp, o ülkenin atmosferine dahil olabilecek misiniz bakmanız lazım. Ben hala heryer açılınca gidebileceğim klupleri, dernekleri araştırıyorum. Yoksa geçmez hayat.
Geri dönüp bakarsam, keşke daha erken yapsaydım derim. Covid esnasında değilde, 2 yıl önce yapmış olsaydık, burada doktoru da, komşuyu da herşeyi bilirdik. Bu kriz esnasında bu kadar yalnız kalmazdık.
Ne kadar kapalı olsak da, yine de memnunum. Gelecek açısından daha pozitif olabildiğim bir yerdeyim. Biliyorum ki bir sorun çıkarsa hakikat ile çözüm aranacak. Boris şapşalı ne kadar saçmalamış olsa da başlangıçta, yanındaki bilim insanları güzel bastırdı ve toparladılar.

Kısaca, kararı kesin vermek, uygularken caydırıcı fikirlerden uzak durmak (ailemi özlerim, türk damak tadı, aman burda bir şekilde yaşıyoruz işte) çok önemli. Gidiş için yasal altyapıyı kurmadan gaza gelmemek de lazım. "Ben gidicem yeaa" deyip sınırdan yüzerek geçmeye kalkmayın. Geldiğinizde ise, "of bi lahmacun yah" deyip kıvranmayın, ortama adapte olmaya bakın. (Bu ortamda ne kadar olursa) Zaten isteyerek yaparsanız, memnun olmak için bir sürü sebep bulursunuz.
0
quaker
(06.04.21)
Arkadaşlar sorum sanırım açık olmadı gelen cevaplardan anladığım kadarıyla:
1- hangi aşamalardan geçtiğinizi sordum. ilk önce şunu yaptık sonra bunu yaptık vs vs.
2- geriye bakınca şunu yapsak iyi olurdu, keşke önceden yapsaymışız dediğiniz deneyimleriniz.
3- yaşadığınız ülkenin ekonomik, siyasi, kültürel vb yönlerden sizi olan olumlu olumsuz etkileri.

Yani dil yazmışsınız tamam saygı duyuyorum da madagaskar'a ya da nepal'e gidip türkçe dışında bir dil öğrenmeyeceğimizi mi düşünüyorsunuz?
0
🌸rakicandir
(06.04.21)
bu arada her yıl yeşil karta başvurmayı unutma.
0
fransiz burjuvasi
(06.04.21)
1. İngilizce öğrenmek,

2. İstediğim ülkede Erasmus yapmak,

3. Dile hakimiyet ve Master,

4. Kalıcı bir iş bulup, yerleşmek,

5. Vatandaşlığı almak.

Geriye dönüp baktığımda daha iyi olurdu diyebileceğim bir şey yok.

Memnunum, her gün Türkiye'nin durumunu gördükçe memnuniyetim daha da artıyor.

Eksi(k) yanları elbette var. Ancak genel olarak, maddi-manevi, tatmin edici. Daha iyisini ya da farklısını istersem, başka ülkeye giderim.

Bu aşamalara dahil olmayan bir şey var, o da en önemlisi: uyum, adapte olabilme kabiliyeti. Bunu yapabiliyorsanız gerisi geliyor. Mutsuz olup, her gün ağlayıp geri dönmeye çalışanı da çok çünkü.
0
buf-e kür
(06.04.21)
1 - Dil harbiden cok onemli. Gitmeden cok iyi bilmene bence kesinlikle gerek yok ama orta seviye falan olman lazim ayak basmadan, yoksa cok zorluk cekersin. Zaten hicbir zaman anadilin gibi olmuyor. Dili bilmiyorum ama oraya gidince hallederiz, o arada ingilizce yeter bence sikintili bir bakis acisi cunku belli bir seviyeye gelene kadar ustunden silindirle gececekler, seni bitirecekler.

2 - Dilden sonra ikinci en onemli sey bence para, meslegin disarsa para etmiyorsa sikinti var. "Abi asgarinin iki kati aldinmi yeter, burada alim gucu cok yuksek" ekibine kesinlikle katilmiyorum, o is oyle olmuyor. Hayata gercek anlamda katilabilmen icin, hele ailen colugun cocugun falan varsa cok iyi kazanman lazim. Ama gocmen olarak bu zor, maaslar dusuk.

3- 20 senedir kanada'dayim, bunun yarisi okumakla gecti. Ben memnun degilim, beyaz yakaya burasi super gelin demem, maddi manevi olarak overrated bir ulke. Mavi yakaya ise gelin diyorum cunku orada goremedikleri hayati burada yasiyorlar, inanilmaz paralarla oynuyorlar. Beyaz yakanin hali ise bence icler acisi, rezillik. (Doktor/Avukat ve bazi ITciler haric)

4- Simdiki aklim olsa 10 sene once bizim copluge donerdim, gec kaldim boka battim.

5- Yurtdisi herkes gore degil, caki gibi psikoloji lazim. Hayal kurmak guzel ama malesef hayallerle gercekler birbirini pek tutmuyor. Ben cok pahali bir restauranta benzetiyorum disariyi. Hep camdan izlemissin, bir gun burada yiyecem demissin. Sonra o gun gelmis, iceri girdin, ortam super, servis on numara. Tabaklar geliyor, yemegin goruntusu harika. Sonra bir catal aliyorsun ve tadinin bombok oldugunu anliyorsun.
0
cooperr
(06.04.21)
1-evlilik yoluyla geldiğim için anlatılacak birşey yok pek. Garanti bir süreç, sadece biraz uzun o kadar.
2-is bulamam vs diye dert edip, ilk arayan isi kabul etmeyeydim iyiydi. Dünyanın top 3 fmcg firmasından biri ama calisma bana uymadı, parasi da azdi. 4 ay sonra kontrat bitiminde yenilemedim, 4 ay sonra iş buldum çok çok daha iyi sartlara. Kısacası alanınız tedarik zincirindeyse is her türlü var, dert etmeyin.
Bir de çok mobildim ama daha büyük şehir ve düzgün havasi olan yer seçmek lazim. Ben 150 bin kisilik kuzeyde bir şehre gittim, İzmir'den gelen adama yaramadi. Sehir cok sirindi ama olmadi.

3- olumlu çok var ya anlat anlat bitmez. Onun dışında Türkiye gibi dandik bir is kültürü olan yerden sonra sağlam is kültürü öğrendim, bu da cok arti.
Olumsuz: yani aklıma pek gelmiyor. Türkiye gibi insanlarin somuruldugu bir yerden sonra o somurulen hayatin eksikligi var; gece bilmem kaca kadar acik olan cafe, gece 12de kapanan market, her yer bim/bakkal, yemeksepeti, parayi bastırıp herşeyi yapabilmen. Onun dışında çalışanların haklari cok haliyle müdür olduğunda dert Türkiye'ye oranla daha fazla, ki güzel birşey bu. Sadece Türkiye'ye alisan bir müdür burada sıkıntı yaşar, hele o tipik kültürden geliyorsa.
Bir de Türkiye gibi calisanin 4bin alirken sen 20bin alamazsin. Yani sinif farki az. Ülkenin çoğu benzer maas aliyor Bu bazilarina kötü, anlıyorum onlari da. Bana göre çok iyi. Türkiye'de migros calisani calismaktan depresyona girecekken buralarda o hale dusur(e)miyorlar. Düşen de doktora gidip burn out alir yani.
0
logisticsmanager
(06.04.21)
lisede almanca öğrenmiştim. trde üni kazandıktan sonra hedefim almanyaya gidip orada devam etmekti. ünide erasmusa hak kazandım çalışıp. erasmusa 1 dönemlik gittim, 2. dönemde de büyük bi şirkette ücretli staj ayarladım, bi 6 ay da onu yaptım, bana alman iş disiplinini öğrettiler döve döve, çok faydasını gördüm. o süreçte üni başvuruları yaptım orada devam etmek için. sözlü olarak tüm kabulleri halledip iş formaliteleri halletmeye kalmışken son anda bir kararla kalmaktan vazgeçtim. almanya çok güzel bir ülke, bekçinin bile hayat kalitesi çok yüksek trye göre, bence ırkçılık da çok düşük, bir türkün en başarılı olabileceği ülkelerden biri. ama bir yerde yabancı olma hissi, sürekli kendini anlatmak zorunda olmak, sürekli bi sen türke benzemiyorsun tribi, hayır benim gibi türkler de var muhabbeti, diğer göçmenlerle kıyaslanmak, avrupa insanının arkadaşlık kavramının bizdekine göre çok uzak olması, sürekli vize ve oturma izni gerginliği ile uğraşmak (en azından bi süre) vs vs bunların hepsi biraz yordu beni. şu an iyi ki de kalmamışım diyorum.

sonuç olarak trde yazılım tarzı bi iş yapıyorum, remote çalışıyorum zaten tr ile işim yok, istisnai düzeyde para kazanıyorum, almanyada yaşayacağım hayata denk - daha iyi yaşıyorumdur, uzakta olmak zorunda da kalmadım. **AMA** şu an 2020 itibariyle yeni mezun olsam, tüm kariyerimi yurtdışı üzerine kurarım. trde yeni mezun için eski fırsatlar ve alım gücü yok, çok zor bir hayat bekliyor gençleri.
0
roket adam
(06.04.21)
(3)

baba rahatsızlığı - işten izin

taha1907
selamlar , babam maalesef haftaya ciddi bir ameliyat geçirecek ve ardından da 1 hafta-10 gün süreyle hastanede yatacak. ben de bi iş yerinde yaklaşık 4 ay önce başlamıştım dolayısıyla izin hakkım vs. yok. fakat bu süreçte hak verirsiniz ki izinlere de ihtiyacım olacak.napsam sizce ? yöneticime söyle
selamlar , babam maalesef haftaya ciddi bir ameliyat geçirecek ve ardından da 1 hafta-10 gün süreyle hastanede yatacak.

ben de bi iş yerinde yaklaşık 4 ay önce başlamıştım dolayısıyla izin hakkım vs. yok. fakat bu süreçte hak verirsiniz ki izinlere de ihtiyacım olacak.

napsam sizce ? yöneticime söyleyip ondan mı fikir alsam direkt ben mi bi şeyler desem ?

p.s daha önce de yazmıştım ama biraz daha fikirlere ihtiyacım var :/
0
taha1907
(06.04.21)
durum böyle böyle, ben de istemezdim ama bu süreç için ücretsiz izin talep etmek zorundayım. dersiniz, bir şey olmaz.
0
benaslinda
(06.04.21)
Gideceksin yöneticine durumu anlatacaksın seve seve iznini verecek. Neyden bu kadar korkuyorsunuz arkadaş anlamadım, baban ciddi ameliyat olacak izin almaya çekiniyorsun ilginç.
0
adventchant
(06.04.21)
Hocam nerede çalışıyorsun bilmiyorum ama eğer düzgün bir firma ise git yöneticine soyle. Zaten buna yardim edemeyen firmada calisilamaz, bugün buna izin vermeyen yarın hiçbir şeye izin vermez.

Çok ciddi/önemli bir işin olmadigini varsayıyorum. Hiç backupin olmadığı bir isteysen biraz zor olur ama gene de o da firmanin sorunu.
0
logisticsmanager
(06.04.21)
(20)

İstifa etmeye nasıl karar verdiniz?

anarsika
Sb
Sb
0
anarsika
(06.04.21)
İş bulduğumda.
0
Jux
(06.04.21)
İlk istifama işyerindeki bütün işler üstüme yıkıldığında karar vermiştim. Bir de çok az zam yapmışlardı. Patronum kurşun kalem ve tükenmez kalem arasındaki farkı bilmiyordu (eğitim sektörü) ve bu kişinin kafa yapısıyla bir yere varamayacağımı anlamıştım.

İkinci istifamın kararını içerde aylardır param kaldığı için vermiştim. O kadar bekleyip duygusal olarak yıpranmadan daha erken etseydim diye düşünürüm bazen.

Üçüncü istifama, patronumun üslubunu beğenmediğim ve mesai saati/özel hayat kavramı ortadan kalktığı için karar verdim. Ancak istifa etmedim. Sözleşmemin bitmesine az vakit kaldı ve onu bekliyorum. İşyeri kafada bitince pek çok şey de bitiyor zaten.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.04.21)
Tamamen farklı bir sektörde çalışmak istediğimi fark ettiğim zaman.
0
rakicandir
(06.04.21)
Aklımda hiç yokken iş bulduğumda
0
paramolacak
(06.04.21)
gereğinden fazla çalışmıştım, her şey yolunda gibiydi ama sıkılmıştım bi defa. öyle olunca gözden çıkarttım biraz hareket katmak için iş bulup söyledim.
sadece söylerken vazgeçirmeye çalışmışlardı o çok zor olmuştu o kadar hukukun üstüne yok demek.
0
skyangel
(06.04.21)
yurt dışında 5.5 sene sonunda kenarda hiç birikimim olmadığını farkedince.
0
tsubasa
(06.04.21)
"Sen şimdi bu birimde başla, beş altı ay sonra istediğin bitime alırız, hem işleyişi de öğrenmiş olursun"

7 ay sonra birinin torpilli akrabası o birime getirilir ve karar o an verilip 1 hafta sonra dilekçe verilir.

Şu anki iş yerine de uzak olduğu için soğumuştum başlarda, şu an 7. yılım (yakına taşındı 2 yıl önce, ama bayağı yakına). Şimdilik devam.
0
onemoremile
(06.04.21)
Her sabah mutsuz uyandığımda.
0
perfectlysplendid
(06.04.21)
fazla konforlu hissedince, babamin isyeri gibi gidip gelmeye baslayinca.
ogrenme durunca.
beni ucuza calistirdiklarini anlayinca.
yukselmenin neredeyse imkansiz oldugunu anlayinca.
vs
0
cooperr
(06.04.21)
Tanınan bir marka olan eski işyerimden ,

-patronlardan biri odamıza gelip “bayanlar topuklu ayakkabı giysin bundan sonra.” Dediğinde
- malum partiden birini işyerinde ağırlayıp kadına çiçek vermeye zorladıklarında.
- erkek çalışana özel araç tahsis edilip kadın çalışanların metrobüsle işe gelmek zorunda bırakıldığında.
- telefonda sorduğu kişiyi tanımadığım için “ siz zaten bi bok bilmezsiniz” diye ik müdürü beni azarladığında..

Sikerler diyip istifa ettim.
0
suicides underground
(06.04.21)
patron, yonetim surekli isler cok kotu, batiyoruz, piyasa, sektor berbat, is yok muhabbeti yapiyordu hepsi 5 karsi surat falan surekli(kovid movid yok o aralar). Klasik patron muhabbetidir bu, isler kotu falan derler surekli, zam istenmesin, sukretsinler, extra calissinlar vs diye ama bizimkiler .okunu cikarmisti, resmen enejimi emiyorlardi yeter diyip bastim istifayi, isimde de basariliydim ve cok disiplinli, siki calisirim ben, epey sok oldular hepsi niye diye soruyorlar, patronla da gorusturduler gitme falan cektiler bayagi, dedim isler kotuymus, kuculmeye gideceksiniz sanirim ben size yardimci olayim, gelecek goremiyorum burada. sonra demezler mi bana yok oyle bir sey, nasil boyle bir izlenim edindin:) Senden memnunuz yok o mevkiye atayacagiz, oranin basina gececeksin, ogullarimdan sonra sen geliyorsun falan hayir dedim biraktim iste isi, iyi oldu yasam enerjimi emiyorlardi

edit: baslik altindaki yazilardan istifa iyi bir sey gibi algilamasin kimse. Kimse de istifa gazina gelmesin cok gerekli nedenleri yoksa. En kotu is, issizlikten iyidir, cok kalifiye oldugunuz ise basvuruken bile bosta olan aday dezavantajli durumda oluyor mevcut isi olan adaya gore cogunlukla
0
neverletyougodown
(06.04.21)
Ilki istifa sayılmaz, ülkeden ayrilacaktim.
Ikincisinde ise pazar aksamlarim zehirdi, zor uyurdum. Aksamlari zor uyurdum stresten. Isi yapamadigimdan değil ama bana uygun değildi (fmcg firmasinda planlama, hayatlar 2-3 saatlik stres icinde. Her gün farkli. Sabah 30 dk gec gelsen büyük sıkıntı çünkü cek cumhuriyetindeki fabrika senin planlamani bekliyor. Ama su anki isimde tedarik suresi 3 ay kadar haliyle böyle 20 dk erken başladın gec basladin önemi yok. Bu bile farkli birşey)

Neyse böyle olunca esime dedim, ben burada yapamayacagim. O da tamam dedi. Sirkete sözleşme uzatmak istemedigimi söyledim, onlar üzüldü ama anlayisla karşıladı (bahane uydurdum, yaşadığımız sehir esimin ailesine uzak vs diye). Sozlesmemi yerine getirdigim icin sözleşme tazminatı aldım 2 bin euro falan ayrildim.
Iyi ki ayrilmisim. 1 sene sonrasinda 7.20de ise başlamak, 45 dk öğle arası yerine 9da ise başlama, 2 saat öğle arasi ve yaklaşık 300-400 euro fazla maasla ise başladım.

Ama hayatımda oyle stres yasamamistim ya. Uyuyamazdim acaba üretim hatti gene patladı da 8 saatlik uretim plani yalan mi oldu diye...
0
logisticsmanager
(06.04.21)
Valla ben bir gecede karar vermistim.
0
invictae
(06.04.21)
24 saat çalışan seri üretim fabrikada stresin bitmeyeceğini anladım. alternatif buldum. istifa ettim.
0
sttc
(06.04.21)
Hayat her ay ucu ucuna geçinmekle geçmez diye düşündüğümde. İyi ki de sektör değiştirmişim.
0
zoghurt
(06.04.21)
Haftanin 2 gunu calisiyorum sadece, istifa etmek gereksiz su anda ama yakin bir sektore gecmeye karar verdim.

Su anda projesinde arastirmaci olarak calistigim hocanin safi havagazi oldugunu anladigim anda kendisine karsi olan butun saygimi yitirdim. Nasil anlatsam. Islerin kendi anlamadigi kisimlarinda anlatilana guvenmez, sunu soyle yapin bunu boyle yapin diye mudahale eder. O isten anlamaz ama anlayani da yerer, kafasinin dikine gidip isleri sarpa sardirir. Yapilani unuttugu icin ve not almadigi icin 2 adim ileri gidersek 5 adim geri gideriz. Uyardiginda da tartismaya girer. Sebep sunmadan sunlari yapin der, kesik basli tavuk gibi yolunu bulmaya calisirsin.

Akademiyi komple birakip ozel sektore gecmeyi dusunuyorum. Zaten akademiye devam edersem arastirmayi birakip derslere zaman ayirmam gerekecek. Efendi gibi gider arastirma-gelistirme projelerinde calisirim daha iyi.
0
chezidek
(06.04.21)
son ayrıldığım iş yerinde (5 sene önce) karı kocalardı ve basketbol oynayanların çok iyi bildiği bir web sitesinin sahipleri. adam bildiğin manyaktı. bipolar falan herhalde. bir gün iyi, bir gün kötü. ofise gelir bas bas müzik açar, asla çalışamazsın. hele işin muhasebeyse dikkat ister yani. gecenin köründe ayakkabı linki atar, bunları bul der. bir şey sorar şu şu oldu mu diye, şu şu yüzden olmadı ya da olmayacaktı ama şunu şunu yaptım oldu diye izah etmeye kalksan bağırır ben sana açıklama yap dedim mi, oldu mu, olmadı mı onu sordum diye bağırır, sonra mesela olmadı dersin, niye olmadı der açıklama bekler. herkesi dolandırır ama telefonlara benim bakmamı ister vs vs.
en son bir gün işe gitmek için kalktığımda keşke deprem olsa da işe gitmem gerekmese diye düşündüğümü fark ettim ve o gün anahtarlarını verip ben daha gelmiyorum dedim. benden sonra gelen eleman bunları tokatlamış. bir sürü ayakkabılarını çalıp kendi site kurup satmış. karısı da bak sen bizi bırakıp gittin başımıza neler dedi diyor. karısı iyi biriydi hala çok severim ama adam ıyyy. oh iyi ki kurtuldum ondan.
iyi ki kurtulmuşum. 5 yıldır çok severek yaptığım bi işim var.
0
matilda
(06.04.21)
şirketim daha doğrusu yöneticim zam sözünü tutamadığında. ardından da iş bulup kağıdı önüne bıraktım. o andan itibaren söylediği her şey bi kulağımdan girdi öteki kulağımdan çıktı. hatta 2 senelik periyot içinde maaşımın iki katına çıkacaklarını bile söylediler ama ilk söz benim için kıymetliydi. bi kere yalan söyleyen sözünü tutamayan her zaman böyle yapar.
0
golgi aygıtı
(06.04.21)
Hadi ben de yazayım madem...

Bundan 5-6 sene önce bir ajansa girerken "Bakın ben dünyayı gezmek istiyorum. Seçiminizi yaparken bunu da göz önünde bulundurun çünkü bir zaman sonra işten ayrılmam gerekebilir" diye belirttim ve yöneticilerin çok hoşuna gitti. Sonra gel zaman git zaman baktım ben dünyayı filan gezemiyorum. İşsiz güçsüz halimde çok büyük bir risk alıp "Burada ne uzar ne kısalırım, amaçladığım yolda da ilerleyemiyorum. Bu yüzden işten ayrılmayı planlıyorum." dedim. Benden oldukça memnunlardı, maaş zammı ve çalışma saatlerimde düzenleme teklif ederek yarı zamanlı şekilde öneri getirdiler ancak kibarca reddettim. "İleride fikrini değiştirirsen kapımız sana açık." dediler ve ben de ayrıldım.

Ondan sonraki süreçte çok ilginç gelişmeler oldu ve adeta film gibi geçen birkaç ay içerisinde; işten ayrılmamın üzerinden 1 sene geçmeden cruise gemilerinde iş buldum ve 4 yıldır çalışıyorum. Acayip mutluyum :)
0
burka
(06.04.21)
ilk özel sektör işimde zaten maddi olarak ailecek zorda kaldığımızdan girmiş olduğum bir iş olduğu için, durumumuz düzelince ve yüksek lisansa da başlamak istediğim için istifa etmiştim. sonrasında uzun yıllar akademide çeşitli üniversitelerde çalıştım, bazen asistan olarak bazen proje burslu olarak bazen okul burslu olarak vs vs ama akademide en azından bana yer olmadığını görerek, yılllarrr sonra kendi alanımda tekrar özel sektöre döndüm. asıl bahsetmek istediğim de bu.

müdürümüz sağ olsun, dışarıdan böyle modern gibi görünen bir arkadaş. iş yeri de öyle. alanında da türkiye'de az bulunan bir firma. ama,

1. aynı departmanda bir kısım insanı eşşşşek gibi çalıştırırken, bir kısmını ise kaçmasın diye az işle çalıştıran, ama aslında bu iki tarafa da ne hak ettiği iş yükünü ne de maaşı verebilen bir departman müdürü ve firma bu bahsettiğim. ama türkiye'deki çoğu yer böyle zaten. özellikle de kurumsal değilse.

2. kurumsallığa gitmekte olan bir firma ama hala aile bağları ile yönetiliyor tabi. bu da bir etken. firma karmaşa içinde.

3. ayrımcılık. sadece cinsiyetten bahsetmiyorum, din, mezhep, ırk ve etnik köken ayrımcılıklarından da bahsediyorum.

4. iş güvenliğinin sıfır olması. hatta sıfır bile fazla yani.

5. fikirlerinin çalınması veya karşılığını alamaman. bir de güya fikire karşı prim sistemi var. bu arada bazıları patentlik fikirler ha.

6. sana hiç değer vermemeleri de bunların hepsinin üstüne fındık olarak dökülüyor aşjdksaidadka

neyse, sinirim bozuldu. yazsam daha neler yazarım da, bu altı madde şimdilik yeterli. ha türkiye'deki çok firma böyle, o ayrı.
0
pasp
(06.04.21)
(9)

Espri ne?

freedonia
10 uzerinden 0'lik bir skec gibi geldi, kacirdigim bir yer var mi? https://www.youtube.com/watch?v=FgkMMCcbtn8
10 uzerinden 0'lik bir skec gibi geldi, kacirdigim bir yer var mi? www.youtube.com
0
freedonia
(05.04.21)
Merak edip bir 10 tane daha videosunu izledim, daha gülmedim.
Bilmiyorum ben de daha bulamadım esprileri.
0
logisticsmanager
(05.04.21)
Canlandırdığı tipleme komik bence. Hee milader nolcak milader. Ayrıca sondaki merhum espirisi de iyi baya.
0
bigcaptain
(05.04.21)
esnaflık zor zanaat ve ayhan abi serisini izle
0
jelly bear
(05.04.21)
Ben yaptığı tiplemeleri sempatik buluyorum açıkçası, kendini de beğeniyorum biraz. Çok derin espriler aramamak lazım, hunharca gülmek değil de şöyle bir gülümsetiyor işte.
0
kedimedi
(05.04.21)
Şahan'ın ilk zamanlar dalga geçtiği gerçek kesitler gibi yapmış. İnce yakalanırsa birazcık tebessüm ettirir. Yani bazısına komik gelebilir de o kadar senedir mizah ile uğraşınca artık ince, güzel işlere konsantre olabiliyorum.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
serinin ilk videosuyla başlamayınca anlamı olmuyor evet. konunun ne olduğunu bilmek lazım. bu attığını ben de bilmiyorum ve anlamadım bir şey.
akbil, yasemin çayı, esnaflık zor zanaat serisi çok çok komik
onlara bak
0
neira
(05.04.21)
gülmekten tabii ki ölmezsin bu adama ama somurtarak da izlemezsin ya. eğlenceli bi adam işte :)
0
isveperver
(05.04.21)
video sonunda gerçek kesit'e gönderme yapmış.ama bende cok begendigimi söyleyemem.

yutub videolarını 6.5/10,
podcast yayınlarını 3/10 bulan biri olarak söylüyorum.

bu adam stand up'ta aşırı başarılı.hayvan gibi güldürmüştü.bel altına biraz fazla kaymıştı ama kadınlar belki biraz rahatsız olabilir.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(06.04.21)
sıfır yerine eksili değerler de verilebilirmiş. zaman kaybı.
0
d e j i n
(06.04.21)
(4)

neden her firma 'zorunlu stajyer'maddesini koyuyor stajyer başvurusu

neoluyokardesimnebutantantana
alırken? ibb bile zorunlu stajyer istiyor.benimki bir devlet okulu. zorunlu staj imkanı yok.olması imkansız mı?
alırken?
ibb bile zorunlu stajyer istiyor.benimki bir devlet okulu. zorunlu staj imkanı yok.olması imkansız mı?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(01.04.21)
Staj yapmak zorunda olanlar o imkandan faydalansın, keyfi isteyenler işgal etmesin diye olabilir.
0
Cinfizz
(01.04.21)
Zorunlu staj olduğunda sgk giderlerini okul karşılıyor. Diğer türlü kurum karşılamak zorunda.
0
kaptan memo
(01.04.21)
Benim okuduğum yerde zorunlu vardi ama daha fazla yapmak istersen de karsiliyorlardi. Ben iki staj fazla yapmistim.
Okulunuz stajin giderlerini karsilayip karsilamadiklari tek umursadiklari. Yoksa zorunluymus değilmiş önemi yok.
0
logisticsmanager
(01.04.21)
kaptan memo +1 . Bazı üniversiteler sigorta ücretini/primini öğrencinin yatırması koşuluyla sigorta yapabiliyor. Bu yıl yanılmıyorsam bu ücret aylık yaklaşık 35 TL gibi bir rakam. Üniversitenize sorabilirsiniz.
0
tss
(01.04.21)
(5)

bench press & squat falan

dafuq
bench presssquatsbarbell curlkaç kg yapıyorsunuz?kaç set, kaç tekrar?yalan söylemeyin yakalarım :)
bench press
squats
barbell curl

kaç kg yapıyorsunuz?
kaç set, kaç tekrar?

yalan söylemeyin yakalarım :)
0
dafuq
(31.03.21)
1 hafta oldu salona yazılalı 3 kez gittim.

bench press makinada sağa sola 5er kg takıyorum. bir de barın ağırlığı var biri 10 kg dedi ama ne kadar doğru bilmiyorum. doğruysa 20 kg
barbell curl yine sağa sola 5kg taktım barın ağırlığını bilmiyorum. o da 5 olsa 15.
squats yapmadım.
muhtemelen en düşük benimki olacak yorumlarda:D
0
jamiro
(31.03.21)
9 yıldır vg yaparım. Birkaç yıldır hafif çalışıyorum. Bench 50, squat ve barbell 40kg
0
Tochinoshin
(31.03.21)
2,5 yildir yapiyorum, daha önce spor geçmişim yok. korona vs sebeplerle toplam 4-5 ay yapamadım ( aralıklarla )

benchde sabit ağırlık durmuyorum ama 25-25 takıp 10 tekrar rahat çıkıyor. 20 -20 ile başlayıp 30-30 ile bitiriyorum ( 30-30 3-4 tekrar anca )

squat’da çok iyi değilim 1 sene geç başladım ona vs düzenli yapmadım 5x5 30-30 aynı şekilde.

barbell curl ise 25 kg ( hazır olanlardan direkt ) 4x10
0
garavel
(31.03.21)
Pandemi oncesi:
Hepsi tek tekrar max
Bench 135
Deadlift 210
Squat 190
Overheadpress 85
0
logisticsmanager
(31.03.21)
B 85
S 100
DL 120

1 rpm değil ama hiç öyle denemedim en az 4 tekrar. Ağır kaldırma hevesim yok bunlar bana yetiyor.
0
zoghurt
(01.04.21)
(4)

Amerika’dan gelecekten 1000 dolara laptop istesem mi?

toucheamore
İyi bir laptop alınabilir mi? Ayrıca Türkiye’de de garantisi olan marka var mı? Sıkıntı yaşar mıyım?
İyi bir laptop alınabilir mi? Ayrıca Türkiye’de de garantisi olan marka var mı? Sıkıntı yaşar mıyım?
0
toucheamore
(31.03.21)
gelecek kişiden sanırım :)

amerikadan alınan ürünlerin burda garantisi var mı ya? sanırım yok.
0
benaslinda
(31.03.21)
İnsan arkadaşım gelecek
0
🌸toucheamore
(31.03.21)
1000 kagit az ama 1300 1500'e cok kral makineler getirtebilirsin. su an indirim zamani degil ama gumruk vergisi odemeyeceksin en buyuk artisi bu. alirsan register ediyorsun sana firmaya gore en az 12 ay garanti veriyor. sikinti olursa yurtdisina kargoluyorsun. ufak bir ihtimal buradaki servise veriyorsun. problem cikarmasi cok olasi degil ama elektronik sonucta.
0
nibba
(31.03.21)
Maalesef su siralar laptop bulmak zor. Ben Amerika'dan Avrupa'ya baktim, düzgün fiyata yoktu. Avrupa'da denk geldi ne indirim ne bindirim olması gereken fiyat.
Maalesef elektronik tedarik zincirinde acayip sıkıntı var, ek olarak lojistikte de var. Bunlari üst üste ekleyince arz olmuyor talep cok olunca fiyatlar bindirimde.

Zamanınız varsa düzgün fiyata ryzen 4800h ve rtx 3060 bulursunuz. O olmadi rtx 2060 kesin bulursunuz.
0
logisticsmanager
(31.03.21)
(5)

musluk suyundan gelen kireci nasıl en aza indirebiliriz?

plastic_angel
Özellikle istanbulda çok fazla. Kettle her temizlediğimde birkaç kez su kaynattıktan sonra yeniden kireçlenmeye başlıyor. Siz neler yapıyorsunuz?
Özellikle istanbulda çok fazla. Kettle her temizlediğimde birkaç kez su kaynattıktan sonra yeniden kireçlenmeye başlıyor. Siz neler yapıyorsunuz?
0
plastic_angel
(30.03.21)
Çeşme suyuyla çay kahve yapmıyorum. Arıtma taktırdık biz.
0
olaylar olaylar
(30.03.21)
Bizde az kireç var ama britta akilli termos muhabbetlerinden aldik, simdilik iyi. Onla yapiyoruz kahve, cay.
0
logisticsmanager
(30.03.21)
soyle bir video yapmistim. isinize yarayabilir.
www.youtube.com
0
dokunmakalbime
(30.03.21)
kirece aritma harici bi cozum yok. damacana suyu kirecsiz ama ne oldugu belli degil. bi kismi musluk suyu artitma suyu hatta.

edit: brita'lar kirece cozum degil.
0
yoggi
(30.03.21)
brita kullanıyoruz biz çay-yemek için.
0
nimberjack
(30.03.21)
(8)

Çalışanı uyarmam lazım, tavsiyeleri alayım

logisticsmanager
Bana göre dünyanın en saçma olayı için yarın çalışanımı uyarmam lazım.Kisaca özetlersek; iki ekip var, planlama ve satın alma. Bu kisi benim ekibimde (satin alma) ama zamanında ise baslarken (1.5 sene once) planlama arasina oturmus, orada duruyor.Simdi planlamaya iki kisi gelecek, biri uzun donem st
Bana göre dünyanın en saçma olayı için yarın çalışanımı uyarmam lazım.
Kisaca özetlersek; iki ekip var, planlama ve satın alma. Bu kisi benim ekibimde (satin alma) ama zamanında ise baslarken (1.5 sene once) planlama arasina oturmus, orada duruyor.
Simdi planlamaya iki kisi gelecek, biri uzun donem stajyer. Bu da benim yerimi almasinlar dedi. Ben bu gelecek iki kisiden birini unutunca sıkıntı olmaz dedim ama sonra iki kişi geldiğini öğrenince planlama müdürüne sordum, onla çözüm bulmaya calistik. Neyse, planlamadan biri 6-7 ay hamilelik iznine cikacak kisacasi 6-7 ay zaten yer var ki covid var, ofise gelip gelmeyeceği belirsiz. 2021 yili sonunda da biri emekli olacak, o iki kisiden biri onun yerinde olacak. Kısacası bir şekilde yer bulunur ki dediğim gibi muhabbetin başladığı yer kim nerede oturacak, dünyadaki en gerizekalica is bence. Iki yer arasinda 3 m var, manzara ayni yeşillige bakiyor, her şey aynı. Tek sorunu benim ekipteki diger elemanla anlasamiyorlar, ona yakin olmamak.

Bu bana chatten yazarken gidip planlama müdürüne de yazmis, demiski (Fransızca, bana sert gelmiyor da ona sert konusmus gibi geliyor alt üste olunca. Ben garibim kim sert konusuyor zor çözüyorum :/ ) gelecek kiza baska yer bulun, benim yerimi değiştirmeyin, neden beni zorluyorsunuz falan emir verir gibi konusmus.
Planlama müdürü de benim müdürü aramis ona anlatmis, sonra da beni aradi anlatti. Ardindan da benim calisana resmi mail atti.
Benim yarin kizi karsima alip;
-planlama müdürünün arkadaşı olmadigini ve düzgün sekilde konuşması gerektiğini
-sirket ona ne derse onu yapmak zorunda oldugunu (yerini değiştirmek misal) yapmak istemiyorsa da başka sirket arayabilecegini
-1.5 senede yarattığı 3. Sikinti oldugunu (örnek; sene sonu notlarinda planlama müdürünü arayıp "neden x kisiye düşük not verdin" diye sormak..."), Performansindan memnun oldugumuzu ama bu isleri bırakması gerektigini

Böyle güzel şekilde anlatmam lazım. Ilk müdürlük deneyimim, iyi kalpli insanlara yardim etmek isteyen biriyim ama ben bile biktim artık.
Kendisine öyle bir konusmak istiyorum ki artik cenesini kapatıp işini yapsın, sürekli ufak seylerle gelmesin ya da gelecekse dünyada her istedigi seyin onun istedigine göre olmayacağını ve sirkette bulunduğu pozisyonun ciddiyetini anlasın istiyorum.
Ya gene güzel güzel anlatmaya çalışacağım ya da pat pat söyleyip hadi isine devam diyip geçecegim. Ne diyorsunuz?
0
logisticsmanager
(30.03.21)
Şirketi ve yapıyı anlatacaksın, neyin doğru neyin yanlış değerlendirildiğini belirtecek ve nasıl davranmasını istediğini söyleyeceksin. Bu şekilde davranması hakkında neler hissettiğini soracaksın, bunu düzeltmek için neler yapacağını öğrenmek isteyeceksin. En son da senin dediklerinin yapılacağını anlatarak bitireceksin.
0
conta
(30.03.21)
O kadar komik ki şimdi de resmi maile cevap atmış, kalıcı personelin yerini stajyer için mi degistireceksiniz vs demiş, en sonda da umuyorum müdürler olarak toplanıp başka bir yöntem bulursunuz yazmış.

Ben yarın neyi nasıl anlaticam böyle birine bilemiyorum. Güzel güzel anlatsam da okay diyecegini sanmıyorum ki o noktada isterse sendikaya benim masami değiştirecekler stajyer parcasi icin diye gitsin...
0
🌸logisticsmanager
(30.03.21)
hanım abla da hiyerarşi hakkında hiçbir şey bilmiyormuş.

1.'ci yanlışı en başta kendi biriminde bir yere oturmamak.
2.'ci yanlışı oturduğu yerin mülkiyetinin ona ait olduğunu sanması.
3.'cü yanlışı anlaşamadığı iş arkadaşıyla profesyonel iletişim sürdürememesi.
4.'cü yanlışı kafasına göre hiyerarşiyi delmek.
5.'ci yanlışı üslup ve emir kipi.

ben olsam lafımı kesmesine izin vermeden(bunu deneyecek birine benziyor) bu yanlışlarını tek tek sıralardım. ardından da "yöneticin benim. oturma düzenini ben yönetiyorum. masa değiştirmenin birim için daha verimli olduğuna karar verdim." deyip yoruma yer bırakmadan konuyu kapatırdım.
0
sinek kral
(30.03.21)
@sinek kral; ben de böyle siralayacagim. Zaten bıktım milyon tane is var, düğün planlar gibi oturma yeri bakiyorum.
0
🌸logisticsmanager
(30.03.21)
Hocam selamlar,
1- Hocam böyle bir durum olduğunda yarını, gelecek haftayı beklememek en iyisi. Feedback sıcak yenen bir yemektir.
2- En başta, yer ile ilgili endişesini belirttiğinde sıkıntı olmaz dediğin için beklentiye girmiş ve şu an hayal kırıklığı yaşıyor, onun tarafından bunu da görmek gerekiyor.
3- Çalışma modelini iyi oturtmak gerekiyor, başka departman yöneticileri ile ilgili bir durum/sorun olduğunda, böyle durumları kriz çıkartmadan yönetecek yetkinliğe gelene kadar, önce kendi yöneticisiyle (seninle) iletişime geçmesi gerektiğini konuşmak gerekiyor.
4- Senin ekipteki diğer eleman ile "anlaşamıyor" olmalarını çözmek lazım. Birbirlerini sevmiyor olabilirler ancak işyerinde bulunmalarının sebebi iş, beraber iş yapabiliyor olmaları gerekiyor. Profesyonel olarak iletişim kurabilmeleri gerek. Bununla ilgili olarak ikisiyle de net bir şekilde konuşmak lazım. Zira, aynı ekibin üyeleri olarak, daha fazla etkileşime girmeleri gerektiğini var sayarak, aynı bölümde oturmaları daha mantıklı.
5- Şunu söylerken dikkat etmekte fayda var: ..."Performansindan memnun oldugumuzu"... İş arkadaşlarıyla ve yöneticileriyle profesyonel bir şekilde saygı çerçevesinde iletişim içinde olması da performansın bir ölçütü. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım.
6- Konuşurken, sonrasında aleyhine kullanabileceği ifadelerden kaçınmakta fayda var.
0
efx
(30.03.21)
iyi polis: herkesin yerinin 3 ayda bir değiştiği bir sisteme geçiyoruz, artık böyle.
kötü polis: kimin nerede oturacağına şirket karar verir.
0
roket adam
(30.03.21)
@efx: ben zaten ona söyleyeceğim benimle de sıkıntı olduğunu. Ben ilk başta iki bilgiyi bilmiyordum; stajyerin uzun dönem kalacağı ve totalde yeni iki kişi olduğunu. Ben ikinci kişiyi unutmuşum, haliyle sıkıntı olmaz ya dedim. Ama sonra planlama müdürü ile konuşunca anladım. Ama hala aslında sorun olmayabilir çünkü coviddeyiz ofise gelmiyoruz + bir planlamaci temmuz-aralik hamilelik izninde, haliyle orada yer olacak + sene sonunda planlamaci emekli olursa zaten gene bir kişilik yer olacak. Ama konu buradan çok uzaklaştı artık ve aksine su duruma geldi; bugün planlamaya yeni kişiler gelse, orasi büyüse, gene ben burada oturacağım diyecek. Üstüne üstlük planlama müdürü bugüne kadar iyi yaklaşıyordu, bana bugün telefonda su saatten sonra nerede oturursa otursun umrumda değil ama benim departmanimda oturamaz diye konuştu. Bu hale getirmeseydi gene müdürler oturur konusurduk ama o kapi kapandi ona.

Benim alacağım ders var; ben o işe alinirken müdür değildim ama ileride ise birini alırsam yanıma oturtacagim ve kimseye bir daha "sikinti olmaz heralde ya" demeyecegim. Bunlar benim öğrendiklerim. Ama dedigim gibi konu buradan cok uzaklaştı artik, üst müdüre saygı gibi konulara geldik. Bu kadar saçma islerden buralara gelmesi de genç yaşta garip bir ders oldu bana. Müdürümle konustum, merak etme gelecek 10 yilda bunun gibi bir sürü saçma işle ugrasirsin dedi sagolsun :)

Bu arada anlasamadigi kisi; malesef o kişiyle ofiste anlasabilen bir ben varim. Eski çalışanlardan ve sıkıntı benden oncesinden başlıyor. Ha ama bu kiz 1.5 senedir burada ve bana göre, digerleriyle konusa konusa bu kişiye karsi önyargılı.
0
🌸logisticsmanager
(30.03.21)
Ee konuşunca nasıl gelişti olaylar?
0
conta
(31.03.21)
(17)

Sürekli evden çalışmak için daha düşük maaşı kabul eder misiniz?

mirty
12 bin alıyorsunuz diyelim. 10 bin liraya Türkiye içerisinde kalmak şartıyla istediğiniz yerden çalışabileceksiniz kabul eder misiniz birde ederseniz nerede yaşarsınız tek kriter internet erişimi olması.
12 bin alıyorsunuz diyelim. 10 bin liraya Türkiye içerisinde kalmak şartıyla istediğiniz yerden çalışabileceksiniz kabul eder misiniz birde ederseniz nerede yaşarsınız tek kriter internet erişimi olması.
0
mirty
(30.03.21)
Etmem
0
Anjelik
(30.03.21)
ayni maasa olur ama daha azina olmaz.
0
lemmiwinks
(30.03.21)
No
0
instant crush
(30.03.21)
12 bin alıp her gün ofise gidiyorsam evet kabul edebilirim. Yol parası, araba parası vs vs zaten aradaki parayı çıkarır.
0
roket adam
(30.03.21)
12bin lira alan birisi için 2bin liradan vazgeçmek kolay değil. sadece yol parası ile ya da üste başa alacağınız kıyafet ile açıklamak mümkün değil. yanında başka bir motivasyon daha olması lazım. örneğin aileniz yanına başka bir şehre gitmek (anne baba ya da eş) ama sadece 2bin az alayım, istanbul'da yaşayacağıma mardin'de yaşarım demek mümkün değil bence.

ama mesela 30bin lira alan birisi için 2bin liradan vazgeçmek daha kolay olacaktır.
0
co2s2
(30.03.21)
Bence yol paranızı hesaplayın, yolda gecirdiginiz süreyi hesaplayin (bunu maliyete dökün maaş üzerinden), başka ise gittiğinizde harcadiginiz paralari hesaplayın.

Ha tabiki evde yemek yiyeceksiniz, kahve/su/temizlik/internet/elektrik sizden. Bunları da belli bir hesaba katın.

Bu şekilde de para mi kaybedeceksiniz yoksa kazanacaksiniz anlasilir. Eğer bugün İstanbul'da günde 3 saat trafikte geciriyorsaniz ama yeni isle İzmir'de Güzelbahçe'de oturacaksaniz, denize 20dk, spor salonuna 5 dk olacaksaniz 2 bin lira zaten günlük 3 saat kaybetme ile aciklanir. Şöyle diyim; haftada 45 saat, ayda 4 hafta, günde 3 saat yol desek; günlük zaman kaybi maliyeti 200 lira olur; ayda da 4 bin lira olur. Örnek bu, buna göre hesaplarsaniz mantikli bir sonuca varirsiniz.
0
logisticsmanager
(30.03.21)
Kesinlikle hayır. MAsraf çok artıyor.
0
Cruyff
(30.03.21)
Kesinlikle kabul ederdim.

İstanbul'da olduğuma göre buna göre cevap verecegim.

Anadolu'da istanbul'da oturacagınız evin kirasının yarısı olacaktır.

Temiz havası da muhtemel olacaktır.

Başkasına göre bu kötü ama bana göre harika, bir dakika düşünmem.

düşünsene 2 saat sana kalıyor, trafik, daha kaliteli besinler tüketirsin.
0
liberal
(30.03.21)
Ben de kabul ederim. Nereye gidecegim demissiniz? Nereye isterseniz oraya. Kisa sureli evler kiralayin, sıkıldıgınızda da baska bir yere gecin. Elbet burasi diyeceginiz bir yer bulursunuz. Her yer sizin degil mi zaten
0
balpolen
(30.03.21)
12 bin alıyorsan firmanın bir tık üstünü teklif etmesi gerekmez mi.. evde ısınma yeme içme elektrik su çay kahve masrafının hepsini sen üstlenmiş oluyorsun, firmada çalışırken bunları patron ödüyordu..
0
strobist
(30.03.21)
kiminle beraber yaşadığınıza göre değişir, tek başına yaşıyorsam istanbuldan ayrılıp çanakkale, bursa, izmir vs bir yere gidip uzaktan çalışabilirim. bu bana hem zaman hem para kazandırır. fakat eşim dolayısıyla istanbulda kalacaksam veya çocuğun okulu gibi masraf kalemlerim var ise bu durumda parayı tercih etmek zorunda kalırım. ayrıca evden çalışarak kazanacağım vakti de yeni bir dil öğrenmek veya hobilerime zaman ayırmak için kullanır kendime yatırım yaparım.
0
akiskan
(30.03.21)
Böyle bir durum içindeyim bende, edeceğim. Para değil huzur peşindeyim.
0
paramolacak
(30.03.21)
İstanbul’dan başka bir yere gitme planın varsa zaten kiran 1500 lira falan azalır :) Üstüne yolda geçen vakitler, bazı harcamaların pahalılığı gibi şeyleri eklersen bence değebilir.

Ama bir kısım sosyal aktiviteden caymış olursun. Ama kafa rahatlığı kazanıyorsan o da kabul edilebilir.

Tabii bu normal şartlarda böyle ama insan sürekli değer kaybeden para biriminde maaş alınca gelirini düşürmek istemeyebilir de.
0
nhk ni youkosu
(30.03.21)
is yerim yuruyerek 7 dk mesafede, dolayisiyla kendime zaman satin almis olmuyorum bu teklifle. ayrica soylendigi gibi ofise gidiyor olsam patronun odeyecegi giderler de bana kaliyor, bu durumda ayni paraya bile calisilmaz. 12 bin + giderler seklinde olmasi lazim teklifin. ama pijamayla calisma luksu giderleri kapatsin diyelim, yine minimum 12 bin olmali.
0
in vino veritas
(30.03.21)
Yukarıda arkadaşların söylediği şeylere ek olarak şirkete karşı elinizin ne kadar güçlü olduğu da önemli. Kolaylıkla yeri doldurulacak bir elemansam kabul ederdim. Yoksa etmez, biraz daha zorlardım karşı tarafı.
0
inawen
(30.03.21)
Ben olsam evde çalıştıracak olan şirketle pazarlık yapar, allem eder kellem eder en azından aynı maaşla geçerdim :) Mümkün değil ise kabul etmezdim.
0
kismisolungac
(30.03.21)
Evden çalışmak sizi tamamıyla görünmez kılabilir. Bunu da hesaba katın mutlaka.
0
EasyTiger
(31.03.21)
(14)

Annemin yemek yalanları

drya08
Vermem gereken bir 7-8 kilo var ve diyet yapıyorum. Diyet yapmasam da hazır gıda tüketmemeye sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.Daha önce annem bi kere fırında patates yapmıştı. Aynı dondurulmuş gibi ama baharatlı, çok güzel olmuştu. Gerçek patatesten yaptığında ısrar etti ama sonra dondurucuda hazır e
Vermem gereken bir 7-8 kilo var ve diyet yapıyorum. Diyet yapmasam da hazır gıda tüketmemeye sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.

Daha önce annem bi kere fırında patates yapmıştı. Aynı dondurulmuş gibi ama baharatlı, çok güzel olmuştu. Gerçek patatesten yaptığında ısrar etti ama sonra dondurucuda hazır elma dilim patates gördüm.

2-3 seferdir çok güzel bi şinitzel yapıyor. Tavuğu kasapta dilimlettirdiğini ve sosladığını söylüyor. Aynı gerçek şinitzel gibi hatta daha güzel. Dün de çöpte hazır şinitzel pakedi gördüm. Yani kendi falan yapmamış.

Şimdi açık açık söylesem bozulacak, kavga edeceğiz. Yemek yapmayı hiç sevmiyor, yemiyor da zaten. Ben istiyorum diye yapıyor ama böyle yalan söylemesinden nefret ediyorum. Ne gerek var yani?

Ne yapsam da annemi bu huyundan vazgeçirsem?

Edit: Yemeğini kendin yap cevabını tahmin ediyordum ama çalışıyorum eve zaten 8'de geliyorum. :(
0
drya08
(30.03.21)
Sorunuza yanıt değil ama dolaylı çözüm: Yemeğinizi kendiniz hazırlayın. Hem diyetiniz ve kendiniz için daha sağlıklı, hem de annenizi sevmediği bir şey yapmaktan ve yalan söylemekten alıkoymuş olursunuz. Açık açık söylemeseniz de bir ihtimal mesajı alır.
0
fotrsapka
(30.03.21)
yemeğinizi kendiniz yaparak bu huyundan vazgeçirebilirsiniz. ne diye kadına sevmediği bir şeyi göreviymiş gibi yaptırıyor ve üstüne kızıp kavga etmekten bahsediyorsunuz anlamıyorum.
0
uuth
(30.03.21)
kadın yemek yapmayı sevmiyormuş zaten.
ne diye hala yemek bekliyorsunuz? burayı anlamadım.

kendi yemeğinizi kendiniz yapın.
veya sipariş edin. sağlık diyet menüleri satan yerler var. hatta 3 öğün şeklinde hizmet verenler bile var.

son olarak şinitzelle ne diyeti zaten??
0
rewlack
(30.03.21)
tartismaya girme bence. bu baski yuzunden yalan soylemek zorunda hissediyor kadincagiz heralde. muhtemelen cok seviyorsundur onu ama anneye karsi biraz bilincaltinda dusmanlik var gibi. biraz daha torpule kendini.
0
buenosdias
(30.03.21)
Şinitzel ve patatesle ne diyeti? +1

Yemek yapmak annenizin sorumluluğu değil. Özel bir beslenme istiyorsanız yemeğinizi siz yapacaksınız. Abim, kardeşim ve ben aile evinde yaşarken üçümüz de spor yapar, beslenmemize dikkat ederdik. Annem bize uygun bir şey pişirmişse yerdik, yoksa günün menüsünden ayrı bir şey hazırlardık. Şimdi hepimiz tek başımıza yaşıyoruz. İyi ki kendi yemeklerimizi kendimiz yapmışız. Kendinize bir yatırım gibi düşünün bunu. Yemek yapma becerisi şu devirde olmazsa olmaz.


Edit’e edit: çorba, bakliyat veya sebze yemeği yapıp dolaba atarak üç gün yiyebilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(30.03.21)
Sinitzel ve papates ile.diyet olmaz +1

Annen sana yemek yapmak zorunds degil kadini nasil sindirdiysen sana yalan soylemek zorunda kaliyor. Sekizdr gelip yemek yapamiyorsan bir onceki gunden yap. Eve en erken yedi bucukta geliyorum ve yemek duzenine alisamadigim bir ulkede tek yasiyorum seve seve yapiyorum o yemegi. Yapacak halim yoksa da ac oturuyorum tavsiye edilir.
0
kuzey li
(30.03.21)
tek yaşasaydınız 8'de geldim bugün yemek hazırlamayım demeyecektiniz ki. mecbur hazırlayacaktınız. kavga edilecek bir durum değil bu. yalan söyleyecek kadar çekinmiş zaten.

eski ev arkadaşım anneniz gibi yemek yapmayı sevmiyordu. her gün ben yapıyorum diye mahcup hissettiği için mesaiye kalıp 10'da geldiğim günler hazır çorba yapıyordu. hazır çorba yemediğim için konuşup yemekleri tamamen bana devredince ikimiz de rahatladık. sevmeyen birine zorlamak anlamsız.
0
juliette
(30.03.21)
Sinitzel ve patatesin en doğalı en tazesi en güzeli gene aynı kalori aşağı yukarı. Size tek sıkıntı hazir tüketimden ama kilo verme/almaniza etkisi sıfır dogal olsa bile.

Bence siz direkt böyle ürünler yemeyi bırakın. Ha ben zamanında anneme böyle şeylerin canimi cektirdigini bir süre yapmamasini soylemistim, bunu deneyebilirsiniz.
0
logisticsmanager
(30.03.21)
sabah 7.30 da çıkıyorum evden akşam eve girişim 8.30 buna rağmen hergün akşam geldiğimde yarın öğlen ve akşam yiyeceğim yemekleri yapıyorum. o yüzden çalışmak bahane değil, annen senin için yemek yapmak zorunda değil. alternatif olarak pazar gününden kendine 3-4 günlük yemek yap. akşam geldiğinde ısıtıp yersin.
0
wendyangelamoiradarling
(30.03.21)
valla ben yemeğini yemeyerek ve kötüleyerek çözüm bulmasam da bunu ona ileterek düzelme sağladım.
yıllardır yemek konusunda yalan söyler, bamya etsiz der içinden et çıkar. çorba et susuz der çorba kokar. yeni yaptım der en az 5 günlük. sürekli bir kaktırma var.
0
mikahakkinen
(30.03.21)
dostum yalnız annen değil hiçkimse sana bedavadan yemek yapmak zorunda değil.
yemek yapmaya bayılsa bile zorunda değil.
ütünüzü falan da mı anneniz yapıyor? onu nasıl kendin yapıyorsan yemeğe de vakit ayırabilirsin.
çalışıyor olman bahane değil. hepimiz çalışıyoruz aç kalmıyoruz ama çok şükür. madem çalışıyorsun bütçe ayır yemek sipariş et.
ya da eve temizliğe falan gelen bir yardımcı varsa, biraz daha para ver o yapsın 4-5 tencere yemek.
annen neden bu huyundan vazgeçsin bi de ya :D hahaha. nezaketinden ve yaptığın mobbingten zaten yalan söylemek zorunda kalmış koskoca kadın. bence siz bu needy tavrınızdan vazgeçin.
0
jimjim
(30.03.21)
Size orta yol çözümü;
Madem sağlıklı beslenmek istiyorsunuz haftada 3 kere çorba yapın birini pazardan siz yaparsınız ikisini anneniz yapar. İki gün içersiniz annenizle her bir çorbayı.
Ana yemek için de gündüz annenizden tavuk mu haşlar artık bakliyat mı haşlar öyle ön aşamaları rica edin. Akşam salatanızı kendiniz tamamlar yersiniz.
Çalışmak bahane değil maalesef hepsini de yapabilmeniz gerek esasen. akşam 8 de gelip hem kocaya hem çocuğa yemek yapan çocuk ödevine yardım eden cefakar çalışan anneden geçilmiyor memleket.
0
cilekli pasta
(30.03.21)
Haftasonu iki üç çeşit istediğiniz gibi yemek yapıp porsiyon porsiyon buzluğa atın. Evden çıkarken bir porsiyonu buzluktan çıkarır, gelince ısıtır yersiniz.
0
inheritance
(30.03.21)
Benim de annem bana uygun olmayan sağlıksız yemekler yapar hep. Haftada 3 gün et 4 gün sebze yiyorum. Eti aylık alıp soslayıp buzluğa atıyorum. Sebzede de iki çeşit yapıp ikişer gün yiyorum. Her gün tencere yemeği yapmaya gerek yok pratik, dondurucuya girebilecek tariflere bakın.
0
jazzabel
(30.03.21)
(12)

ilk arabasini alacak kisi ne alsin

it aint hard to tell
merhaba arkadaslar soru baslikta gonlumde yatan araba fiat 500x yapayim i bir cilginlik sizce mantikli mihttps://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/d/d7/2016_Fiat_500X_%28334%29_Lounge_AWD_wagon_%282018-10-01%29_01.jpg
merhaba arkadaslar soru baslikta gonlumde yatan araba fiat 500x yapayim i bir cilginlik sizce mantikli mi


upload.wikimedia.org
0
it aint hard to tell
(29.03.21)
Japon arabası alsın, tamir-servis çok uğraşmasın.
Hatta Hibrit ya da dizel Toyota Yaris alsın.
0
cursor
(29.03.21)
Hoşuna giden arabayı alsın, 500x de güzel görünümlü bir araç. Canın sıkılırsa istediğin zaman satarsın.

40-50 yaşını geçtikten sonra toyota alırsın.
0
roket adam
(29.03.21)
toyota honda iyidir.
0
denizmaniaherif
(29.03.21)
Toyota iyidir. Ama herkes yapamaz toyota ile (kisisel begeni. Ben misal corolla cok begeniyorum) Honda da son yıllarda kalitede düşmüştü ama son kasalari bilemiyorum. Mazda iyidir ama Türkiye'de sikinti.
Hyundai/kia iyidir ama bu arabalari Avrupa'da sattiran garantileri (hyundai 5, kia 7) ama bu garantiler Türkiye'de yok o yüzden çok da kârlı olmuyor.

Bir de arabayi alip iki sene sonra değiştirecek biriyse arabanin piyasasi da önemli. Ha arabayi 8-9 sene kullanirim diyorsa bu nokta denildigi gibi piyasa falan değil, sorunsuzluga bakmak lazim.
0
logisticsmanager
(29.03.21)
yasim 40, neden kimse bu fikre destek cikmamis anlamadim .) fiatin marka algisi bende dogru bir noktada degil derken galiba bu hepimizde boyle. ama araci cok sevdim ve belki tecrubeleriniz vardir bu aracla ilgili diye sorma ihtiyaci hissettim ikinci eli 180 civarina alinabiliyor.
0
🌸it aint hard to tell
(29.03.21)
parası çoksa hoşuna giden araba, parası azsa yerli araba alsın.
0
lostys
(29.03.21)
bende 500L var çok memnunum al gitsin mis gibi araba.
0
entropik
(29.03.21)
Araba almak tamamiyle beğeni işi. Japonları önermemin nedeni diğer arabalara göre çok daha az sorun çıkartmaları ve daha önemlisi sorunlarının büyük oranda çözülebilmesi. (ya da bende yarattıkları algı böyle :) )
İlk arabamı alıyor olsam, sorun çıkartmayacak veya herhangi bir durumda küçük bir problem ile beni üzmeyecek bir araba alırdım.
İkinci eli de iyi olsun ki; biraz araba kullanıp kendimi çözünce, isteğime göre yeni bir arabaya kolayca geçeyim derdim.
0
cursor
(29.03.21)
hocam ilk arabasını 3 senedir süren biri olarak soyluyorum
tek arıza baskı balata degisti

symbol 2012
0
kingcyrax
(29.03.21)
fiat araclarinda servisi parcasi ulkemizde uygun diye biliyorum bu yanlis mi acaba? benı tek dusunduren boyle gorece buyuk bır araba yerıne hatchback bır arac bana daha kolaylık saglayabılır mı dusuncem zıra acemılık atılacak bu arac ıle ama begenırsemde senelerce kullanırım dıye dusunuyorum
0
🌸it aint hard to tell
(29.03.21)
Hocam sıkıntı olmaz, beğendiysen al gitsin. HB ile bunun arasında aşırı bir büyüklük farkı yok, alışırsın.
0
roket adam
(29.03.21)
500x güzel araba. bizim müdür kullanıyor.

ama eğer ilk arabanı alacaksan ne kadar usta olduguna göre değişir. kolay park etmek için daha ufak bir araba al istersen.
0
dafuq
(29.03.21)
(7)

El kremi?

büyük engizisyoncu
Gün içinde çok sık suya/deterjana vs temas eden ve doğal olarak elleri sürekli kuruyan, çatlayan biri için önerebileceğiniz bir krem var mıdır?Herkesin bildiği klasik markaların (Arko, Neutrogena vs) birkaç kremini deneyip ama çok da fark göremeyip, 'işte aradığım bu' dedirtecek bir krem aranıyor.Ya
Gün içinde çok sık suya/deterjana vs temas eden ve doğal olarak elleri sürekli kuruyan, çatlayan biri için önerebileceğiniz bir krem var mıdır?

Herkesin bildiği klasik markaların (Arko, Neutrogena vs) birkaç kremini deneyip ama çok da fark göremeyip, 'işte aradığım bu' dedirtecek bir krem aranıyor.

Yalnız zeytinyağı vs önermeyin. Günlük kullanılabilecek, çantada taşınabilecek en uygun şey olan krem lazım.
0
büyük engizisyoncu
(28.03.21)
buff
(28.03.21)
gliserinli krem tavsiye ederim. yumuş yumuş yapıyor. ben avon'dan almıştım onu kullanıyorum.
0
naksidil
(29.03.21)
Eşime eucerin el kremi aldık ayni olaydan, cok memnun ama Türkiye'de bulması zor gibi.
Bundan:
tr.carethy.net
0
logisticsmanager
(29.03.21)
Body shopun kenevirli kremini şiddetle öneriyorum.
0
suicides underground
(29.03.21)
Body shop shea yağlı el kremi
0
giovanne
(29.03.21)
elleri aşırı kuru, nemlendirilmezse bir yere çarpınca kanayan kişi bildiriyor;

bunu çözmenin iki yolu var.
1- body shop hemp el kremi
2- cerave very dry skin el kremi

ikisi de iş görüyor.
bepanten falan hikaye. yara iyileştirme konusnda okey ama nemlendirme konusunda bir işe yaradığı yok.

bir de ben ara ara, ellerime yoğun bir şekilde bu kremlerden birisi sürüp, eldiven giyip yatıyorum. sabaha pammık gibi oluyor.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(29.03.21)
1. bepanten plus antıseptik krem (merhem dııl)

2. homemade aromaterapiden el ovması

bu ıkısı cıddı cok ıyı
0
zenc
(29.03.21)
(6)

aylık tasarruf/yatırımınız kazancınızın yüzde kaçı

superb
kenara ayırabiliyorsanız kazancınızın aylık bazda ne kadarını ayırabiliyorsunuz?ben %20 maks, coronada biraz arttı harcayamadığımızdan
kenara ayırabiliyorsanız kazancınızın aylık bazda ne kadarını ayırabiliyorsunuz?

ben %20 maks, coronada biraz arttı harcayamadığımızdan
0
superb
(28.03.21)
yüzde 80 ayırabiliyorum bu ara şanslıyım
0
megacracker
(28.03.21)
Her ay 100 Euro alıyorum.

Kredi kartı harcamalarını ise 2000 geçmemesi için çaba gösteriyorum.
0
put it in your appropriate place
(28.03.21)
2700 euro maaş, 300-400 arası tasarruf. Içinde esimin masrafı, köpeğin masrafı, 300 Euro araç kredisi vs dahil.
Eşim calissa tahminen 1000 rahat olurdu.
0
logisticsmanager
(28.03.21)
uzun yıllardır ortalama %15 cıvarında seyreder.
0
gece lampulu
(29.03.21)
%15 + %7 BES
0
tss
(29.03.21)
hane geliri olarak bakınca %40-%50. coronanın da etkisi var dediğiniz gibi.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(29.03.21)
(7)

Diğer ülkelerde eskiye özlem var mı?

amusan
Selam herkese,Biz 90lardan veya çocukluğumuzdan çok güzeldi o zamanlar şeklinde bahsederiz ya yurtdışında da insanlar eski dönemler çok güzeldi düşüncesinde mi yoksa bizimki biraz daha siyasi kutuplaşmadan veya toplumdaki genel gerginlikten mi kaynaklı mı?
Selam herkese,
Biz 90lardan veya çocukluğumuzdan çok güzeldi o zamanlar şeklinde bahsederiz ya yurtdışında da insanlar eski dönemler çok güzeldi düşüncesinde mi yoksa bizimki biraz daha siyasi kutuplaşmadan veya toplumdaki genel gerginlikten mi kaynaklı mı?
0
amusan
(28.03.21)
geçen instagram'da milyonu geçgin yabancı bir sayfada bizim zamanımızda dışarı çıkıp sokakta oynuyorduk şimdikiler ot gibi yetişiyor muhabbeti dönüyordu. bire bir aynı laflar.

tabii biz şimdi mutsuzuz o yüzden ayrıca hasret duyulması muhtemel ama nostalji edebiyatı kültürden bağımsız bir şey.
0
Jux
(28.03.21)
Yurtdışında yaşıyorum. Turizmciyim. İstisnasız her millet aynı şeyi söylüyor.
0
hepbiarayisicinde
(28.03.21)
Ingilizlerde felaket, eskiden imparatorluktuk, dunyayi yonetiyorduk simdi Amerikanin kopegiyiz durumu var, bunu diyen yasli kesim tabi. Alayi Brexit icin oy kullandi zaten. Aslinda dunyanin bir numarasiymislar ama Ab bunlari boyunduruk altina almis falan.
0
neverletyougodown
(28.03.21)
her yerde vardır belli ölçüde
fakat geçmişe hapsolan toplumlar gelecek umutlarını yitirmiştir
0
megacracker
(28.03.21)
Evet, var tabii ki. Reddit'te bunla ilgili bir sürü sayfa var. Şu anda 30'larında olup da britney spears muhabbeti yapmayan kimse yoktur mesela.
0
roket adam
(28.03.21)
Hocam Antik Yunan'da bile eskiye özlem var, o kadar söyleyeyim. Hatta Antik Yunan'da anlatılan mitlerde bile eskiye özlem var. Aynı bizdeki bu yeni jenerasyon leş, nerede o eski bayramlar, ben evlendiğimde 47 kiloydum falan muhabbetleri döndürüyorlarmış.

Zaman ve mekan ötesi bir şey bu.
0
buff
(28.03.21)
Fransa'da sadece frank dönemi icin bu var. Ama bu sadece euro/frank geçisi ile aciklanamae.

eskiden ev fiyatlari yüksek degildi, millet uc kurus paralara ev aliyordu, bankadan garanti faiz okuz gibiydi. Onu dışında bazi giderler yoktu (herkesin arabasi yoktu, benzin+sigorta+araba maliyeti, netflix vs yoktu, ps4 vs vs yoktu haliyle para harcayacak sey azdi) Şöyle diyim 10 sene once burada faiz hesabi actiran kisi 4-5 faiz almaya devam ediyorken ben yüzde 0.5 aliyorum, aradaki fark belli. Su an benim yüzde 4 getiri bulmam icin öküz gibi risk almam lazim.

Kısacası dünyada orta sinifin sikintisi var ama Türkiye kadar değil yani. Türkiye'de resmen yok oldu orta sinif
0
logisticsmanager
(28.03.21)
(2)

Uzun süren oyunlara pek gelemiyorum sanki

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bir süredir oynayacak oyun ararken kütüphanemde bulunan uzun soluklu oyunlara pek başlamak istemediğimi fark ettim. "Şimdi kim oynayacak o kadar uzun oyunu?" diye başlamak istemiyorum. Özellikle açık dünya oyunlarından falan kaçıyorum artık. Daha kısa, lineer olan oyunlar oynamak
Merhaba arkadaşlar,

Bir süredir oynayacak oyun ararken kütüphanemde bulunan uzun soluklu oyunlara pek başlamak istemediğimi fark ettim. "Şimdi kim oynayacak o kadar uzun oyunu?" diye başlamak istemiyorum. Özellikle açık dünya oyunlarından falan kaçıyorum artık. Daha kısa, lineer olan oyunlar oynamak istiyorum çoğunlukla.

Açık dünya oyunları, rpg oyunları falan çok uzun geliyor artık. Bir de ben completionist ve achievement manyağı olduğum için keşfedilmedik bir şey bırakmamaya özen gösteriyorum. 20 saatte biten oyun 60 saatte hatta daha da uzun sürüyor. Oyun oynamayı da çok seviyorum, hatta tek eğlencem diyebilirim. Ama sanırım artık gittikçe oyunlardan uzaklaşıyorum, önceki kadar çok oyun da oynayamıyorum. Önceden oyunlar bitmesin isterken şimdi "Hadi artık, uzattın sen de!" kafasında oluyorum. Sizde de var mı benzer durumlar? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim, teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(28.03.21)
Malesef aynisi.
Is hayati, köpeği disari cikar, spor yap, yemek ye, uyu, biraz kitap oku, biraz fransizca calis vs derken zaten azicik zaman kaliyor.
Bakıyorum oyun 100 saat sürecek deniliyor, ufak hesapla gelecek 20 hafta sonu oyun oynarım diyorum.

Onun yerine geçen max payne 3 aldim vallaha bir haftasonunda bitti gitti. Bütun zevkimi de aldim. Ha ama su an bana calismami gerektirmeyecek paralari ver, deli gibi oynarim. Ama 100 saat buna verecegime neler yapabilirim diyip baskq seylere yöneliyorum.
Yaslandik azizim.
0
logisticsmanager
(28.03.21)
Yeni nesil oyunlar eski oyunlara göre daha kolay, kısa ve oynayanı yormayacak şekilde tasarlandığı için yeni oyunlarla birlikte evrimleştik :) Geçen günlerde oyunsuzluktan gta san andreas oynayayım dedim ama bıraktım. Fast travel yok, bölümleri geçmek için doğru dürüst trick yok, bildiğin zormuş yani. Aptal saptal boş boş görevler falan :D Zamanında bunu nasıl oynamışız diyerek kapadım.

Ayrıca yaşlandık mı ne rpglerin o uzun uzun diyalog kısımlarını artık ben okuyamıyorum. Sıkılıyorum. Eskiden okurduk ama yerine koyacağımız başka bir şey bulamıyorduk. Şimdi sosyal medya var, o var şu var bir şekilde direkt ona odaklanamıyorsun. 50 satır diyalog okumak vakit kaybı olabiliyor.
0
eazy
(28.03.21)
(3)

Türkiye'ye gelip mal alıp kendi ülkesinde satanlar

havadakarada
Türkiye'de alışveriş yapıp yanlarında götürüyorlar genelde tekstil ürünlerini. Uçakta kargo belli kilodan sonra ücretli ama ekspress kargo ile yollatmaya göre daha mı ucuza geliyor? Aynı zamanda bunun yasağı filan yok mu?
Türkiye'de alışveriş yapıp yanlarında götürüyorlar genelde tekstil ürünlerini. Uçakta kargo belli kilodan sonra ücretli ama ekspress kargo ile yollatmaya göre daha mı ucuza geliyor? Aynı zamanda bunun yasağı filan yok mu?
0
havadakarada
(28.03.21)
@sertacakin evet olabilir ama sadece bu sebeple gidiş geliş bilet parası ödemek de gereksiz duruyor
0
🌸havadakarada
(28.03.21)
Bavul ticareti tam olarak budur işte.
0
etna
(28.03.21)
Ayda bir kere Türkiye'ye gidip geliyorsan yaninda iki valiz getirsen gümrükte yakalanmak zor.
Ayda bir kere 50 kg tekstil ürününü Türkiye'den Avrupa'ya hava kargo yaparsan bir kere kargo parasi girer üstüne eninde sonunda gümrüğe takilir düzenli hareketler.
0
logisticsmanager
(28.03.21)
(1)

Kùçùk bi yerde protein tozu nerde satılır

northern eagle
Tuzlada oturuyorum ve bulunduğum ilçede spor mağazası yok bana yakın ama migros, bim, şok, a101 falan var bi de spor salonları. Sizce en ucuz nereden alabilirim protein tozu?
Tuzlada oturuyorum ve bulunduğum ilçede spor mağazası yok bana yakın ama migros, bim, şok, a101 falan var bi de spor salonları. Sizce en ucuz nereden alabilirim protein tozu?
0
northern eagle
(27.03.21)
İnternetten. Büyük yerde de en ucuz hep internet.
0
logisticsmanager
(27.03.21)
(4)

süveyş kanalı kapandığındaki deniz trafiği haritası

halanne
https://www.marinetraffic.com/ sitesine baktım ama geçmiş tarihli görüntünü nasıl aranacağını bulamadım. geminin karaya oturması sebebiyle süveyş kanalının kapandığı andaki deniz trafiği görüntüsünü nerden bulabilirim?
www.marinetraffic.com sitesine baktım ama geçmiş tarihli görüntünü nasıl aranacağını bulamadım. geminin karaya oturması sebebiyle süveyş kanalının kapandığı andaki deniz trafiği görüntüsünü nerden bulabilirim?
0
halanne
(26.03.21)
Ücretli versiyonunda geminin eski pozisyonunu görebiliyorsun ama o andaki tüm deniz trafiğini göremiyorsun sanırım.
0
kaptan memo
(26.03.21)
Konuyla ilgili sözlük basliginda vardi anlik trafik görüntüsü.
0
duster
(26.03.21)
gemini ismi "evergreen"
0
evimin paspasi
(26.03.21)
Geminin adi "ever given". Armatör firmanin adı "evergreen".
0
logisticsmanager
(27.03.21)
(8)

Çin'den ucuz express kargo

havadakarada
Almak istediğim ürünler var 150 kg tutuyor ups ile 1000 usd üzeri para. Zaten ürünün kendio kadar etmiyor bir de bunun vergisi vs var. Tek seçenek express kargo. Ne yapmalı?
Almak istediğim ürünler var 150 kg tutuyor ups ile 1000 usd üzeri para. Zaten ürünün kendio kadar etmiyor bir de bunun vergisi vs var. Tek seçenek express kargo. Ne yapmalı?
0
havadakarada
(25.03.21)
deniz yolu ile parsiyel almayı deneyebilirsin, şahıs olarak mı şirket olarak mı?
0
reanarchy
(25.03.21)
@Reanarchy bu şekilde kendim alamam bu kadar küçük bir miktarı heralde ama bu işi yapanlar vardır belki bilmiyorum. Veya hali hazırda Çin ile ticaret yapan birileri benim yerime alıp ben onlardan burada satın da alabilirim belki ama onu nerede bulacağım bilmiyorum. Şahıs şirketi.
0
🌸havadakarada
(25.03.21)
eğer çalıştığın bir gümrükçü varsa parsiyel alabilirsin hocam, sıkıntı olmaz. gümrükçüye danışabilirsin. satıcı tek bir palet yapacak o şekilde gelecek parsiyel olarak. express olarak hava kargo ile gelecekse çok masraflı olur. çok daha küçük şeyler için 700 usd falan ödüyoruz dhl'e örneğin. bence ilk önce bir gümrükçü ve birkaç nakliyeci ile görüşebilirsin bu konuda.
0
reanarchy
(25.03.21)
bu arada aliexpress standard shipping gibi bir şey var. ptt ile geliyor. satıcıdan bu tarz bir şey isteyebilirsin. çok uygun fiyatları. çin posta servisi ile, singapur postası ile vs geliyor.
0
reanarchy
(25.03.21)
@reanarch yetkiliyle tekrar görüştüm, lojistik şirketiyle gorusmusler Türkiye için sadece express kargo var diyor
0
🌸havadakarada
(25.03.21)
alibaba da freight forwarder diye aratin. cikan firmalardan teklif isteyin tum bilgileri verip. ben olsam ddp gemi yolu ile alirim tum vergiler saticiya ait olarak.
0
oscar
(25.03.21)
Ben şirket dhl express hesabimi kullanınca zaten 720 euro verdi, hiçbir anlaşma vs yoksa normal aldığınız fiyatlar.

Dünkü suez kanalindaki olaydan sonra millet deli gibi hava kargo yapar, ucuza bulmak imkansiz.

Eğer degeri bu kadar düşükse hiçbir şekilde mantığı yok hava kargonun. Denildigi gibi ddp parsiyel yaptırın.
0
logisticsmanager
(25.03.21)
35kg uzeri bir kargonun otomatik olarak ticari olarak sınıflandırılacagını da unutma.
0
orpheus
(25.03.21)
(7)

İngiltere'de evlensem, tekrar Türkiye'de başka bir evlilik yapabilir miyim?

ananiyimioguz
veya tam tersi?
veya tam tersi?
0
ananiyimioguz
(24.03.21)
hayallerini mahvetmek istemem ama yurtdışında evlendiğin zaman bunu türkiye'deki resmi kurumlara bildiriyorlar..
0
strobist
(24.03.21)
ahahaha iki saattir soruyu anlamaya çalışıyorum ne var bunda diyerek.
cevap: aynı anda tabiiki hayır.
boşanırsanız evet.
0
rewlack
(24.03.21)
Ulkeler birbirine haber vermedigi surece mumkun. Durum ortaya cikarsa cogu ulkede cezasi var.

Genelde X ulkesi vatandasiysan ve Y ulkesinin kurumu ve kanunuyla evleniyorsan senden X ulkesinde evli degildir kagidi isteyebiliyorlar.
0
cleric
(24.03.21)
Bir kisinin Türkiye'de evlenebilmesi icin apostil evlenme ehliyeti isteniyor. Onu almak icin de çoğu ülkede kisinin kayıtlı olduğu belediyede 15 gun belge asili kaliyor, biri gelip itiraz eder vs diye. E kisi evliyse evlenemez yani.
Kisacasi İngiltere tam bilmemek ile Türkiye'de yabanci öyle elini kolunu sallayarak evlenemiyor. Bizim belgeleri toplamak bir kac ay sürdü.
0
logisticsmanager
(24.03.21)
İngiltere'de evlendikten sonra eşin veya sen Türk Konsolosluğunda beyanda bulunmadığınız ve evlilik tescili yaptırmadığınız müddetçe Türkiye'deki nüfus kaydında bekar gözükürsün.
0
redskull
(24.03.21)
Ayrildigi karisindan Turkiye'de hala bosanmamisken Amerika'da evlenen arkadasim var. Bir ara her kitada biriyle evlenecem diyordu son durum ne bilmiyorum :)
0
cooperr
(24.03.21)
Türk Ceza Kanunu Madde 230- (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
0
kurmaca
(24.03.21)
(4)

Pet sitting hakkında

logisticsmanager
SelamlarŞimdi 1 aydır kırma labrador sahibiyiz. Eğitim falan aldiriyoruz, neyse.Yazın bir iki hafta Türkiye'ye ziyaret plani var haliyle bir çözüm lazım.Bizimkisi evde yalnız kalıp günde 2-3 kere birinin disari cikarmasini kaldiramaz bence. Kesinlikle bizim evde kalacak dog sitter bulmaliyiz. Köpek
Selamlar
Şimdi 1 aydır kırma labrador sahibiyiz. Eğitim falan aldiriyoruz, neyse.
Yazın bir iki hafta Türkiye'ye ziyaret plani var haliyle bir çözüm lazım.

Bizimkisi evde yalnız kalıp günde 2-3 kere birinin disari cikarmasini kaldiramaz bence. Kesinlikle bizim evde kalacak dog sitter bulmaliyiz. Köpek pansiyonuna da vermem çünkü orada kafese kapatacaklar vs içim el vermez.
Burada yabancilarin(expat, öğrenci vs) olduğu facebook grubu var. Orada sordum bilgisi olan var mi diye, 4-5 kisi yazdi, bir iki kisi hatta para almam ya nolcak falan kivaminda (biri italyan öğrenci biri amerikali bir anne 50li yaslarda. Para her türlü veririm, bedava is olmaz). Para kısmı önemli değil, önemli olan harbiden güvenecek birini bulmak.
Rover vs gibi uygulamalar var ama çok örnek gördüm yani o uygulamalarda çok güvenilir değil diye ve pet sittera verilecek para kadar da uygulamaya veriliyor, onun yerine pet sittera veririm diye düşünüyorum.

Siz ne dersiniz? Sizce böyle facebooktaki gruptaki kisilerle konusmak daha mi mantikli? Sonuçta facebookta ne yazdiklarini vs görüyorum. Bazıları referans da sunarim diyor.

Ne kadar Zor iş arkadas, zaten elemani birakmak koyuyor bir de tanımadığın insan daha da zor.
Aile/arkadaş yok, var olan da yüzlerce km ötede. Arabayla da gelemeyiz o kadar yolu iki hafta için.
0
logisticsmanager
(24.03.21)
aha dert ortagimi buldum :)

oncelikle sizin oralarda kopek otelleri nasil bilmiyorum ama burada(berlin) cok begendigimiz, tanidigimiz, sevdigimiz, guvenilir bir otel var. kopekleri kesinlikle kafese koymuyorlar. bir tane uyku odasi var. bir suru kopek yatagi var ve hepsi beraber uyuyor. kopek otelinin guzel yani da, kopekler icin cok fazla aktivite yapiyorlar ve kopegimiz cok guzel sosyallesti. biz 10 gun kadar birakmistik otele ve cok memnun kaldik. ancak kopeginizin duzenli bakima ihtiyaci varsa(duzenli taranmasi, kulak temizligi vs), tabii ki cok ugrasmiyorlar. yoksa, kesinlikle iyi bir kopek oteli.

ote yandan burada bir de pawshake var. neredesiniz bilmiyorum ama bir de pawshake'e bakin derim.

calistigim sirket dog-friendly oldugu icin neredeyse herkesin kopegi var ve insanlar kopegimi cok seviyor. birkac kisi de bakmak istemisti hatta. sirkette/calisma grubunda sorabilirsiniz.

onun disinda, biz munih'te bir kopek oteli/egitim merkezi bulduk. yazin turkiye'ye gidecegimizde oraya birakip hem iyi bir agility/ileri itaat egitimi hem de otel gibi kullanmayi dusunuyoruz. orasi bir de ormanda ve yaklasik 100 yildir ayni isi yapanlarin yeri oldugu icin icimiz rahat.

onerilerim bunlar. biraz zor ama yapacak bir sey yok. ben olsam facebook gibi amator yerlerden ziyade bu sitelere(pawshake gibi) ve otellere bakardim. ufak ihtimal ama berlin'deyseniz biz bakalim eheh :)
0
tannen
(24.03.21)
@tannen hmm böyle bir otel bulursak olabilir gibi. Fransa'dayim ben ya. Ama var yani oteller falan sadece düzgünü bulmal lazım. Acaba götürüp deneyebiliyor muyuz nasıl davranacak vs diye bir bakayım buna.
0
🌸logisticsmanager
(24.03.21)
evet biz goturduk oncesinde. ortama isindi, kopeklerle oynadi filan. sonra da bir gece biraktik iyice alissin diye. ayrica her gun bize whatsapp'tan video da gonderdiler. iyisini bulursaniz, kopek oteli cok sahane bir sey.
0
tannen
(24.03.21)
@tannen bir tane buldum, fena gözükmüyor (doğanın içinde zaten, eve de 5 km). Bir veteriner, barınak ve egitmene sorayım tanıyorlar mi diye. Açıkçası köpek oteli daha icime siniyor gibi. Sosyal de köpek, park da sürekli diğerleri ile oynuyor.
0
🌸logisticsmanager
(24.03.21)
(8)

Sizce bu çalışma koltuğunda günde 9 saat oturulur mu?

ack3000
https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/calisma-alanlari/sandalyeler/29208194/flintan-calisma-sandalyesi.aspxIkea'nın sıkça önerilen diğer 2 modeli 1.70 boyunda olan benim için uygun değil. Bununla ilgili de yorum bulamadım hiç. Ne dersiniz?
www.ikea.com.tr

Ikea'nın sıkça önerilen diğer 2 modeli 1.70 boyunda olan benim için uygun değil. Bununla ilgili de yorum bulamadım hiç. Ne dersiniz?
0
ack3000
(23.03.21)
Buna o kadar para verilmez. Yerli benzerlerine bakın derim eğer modeli beğendiyseniz.
0
bahriyeli
(23.03.21)
yerlilerde hep aynı sorun var. ürünü yeni alanlar tam puan veriyor, bir süre sonra edit yapanlar şurası burası kırıldı diyor :( her markada böyle. 1-2 senede bir yenisini alacağıma 5 sene giden bir ürün alsam daha ucuza gelecek
0
🌸ack3000
(23.03.21)
en rahat koltugu da alsan iskelet sistemin icin dokuz saat oturmak faydali degil. vucudun harekete de ihtiyaci var.
0
evimin paspasi
(23.03.21)
9 saat oturacak olsam oyuncu koltuğu alırdım sanırım.
0
prole
(23.03.21)
Bu bütçeye oyuncu koltuğu daha iyi olur.
0
bahriyeli
(23.03.21)
Oyuncu koltuğuna kesinlikle katılmıyorum öncelikle.
Bu koltukta sabit bel desteği var, kollar ayarlanabilir değil ve 800 küsur lira.
Ben Fransa'da 120 euroya baş dayamali, kol dayama ayarlanabilir, bel desteği ayarlanabilir aldim.

Su tarz almanizi tavsiye ederim;
www.hepsiburada.com
0
logisticsmanager
(23.03.21)
www.koctas.com.tr bu sandalyeden aldım oturma yeri rahat değil anca ince sünger alıp onu koyunca sıkıntı olmadı rahat oturuyorum onun haricinde bel kısmı iyi kafa yasladığın yer iyi. kol kısmı ayarlanabiliyor ki bence baya önemli bu. Gidip koçtaştan deneyin isterseniz.
0
jorah the andal
(24.03.21)
hiç bir koltukta oturulmaz 9 saat. her 15 dk da bir açma germe.... 45. dakiakda 15 dakiak tur atmak şarttır. yani 1 saat için 15. dakikada 1-2 dakika germe, 30. dakikada 1-2 dakika germe 45. dakikada 15 dakka mola yürüyüş. aksi takdirde göz boyun bilek bir yer patlar
0
renegade
(24.03.21)
(2)

Peugeot 2008 (genişliği nasıl)

tchuck
2020'den sonraki modeller için soruyorum;bebekli aileler için bu aracın genişliği iyi midir? bagajı olsun, arka koltuğa konulan bebek koltuğu olsun vs.yoksa c5 aircross gibi açıkara daha geniş olanlara mı bakmak gerekir
2020'den sonraki modeller için soruyorum;

bebekli aileler için bu aracın genişliği iyi midir? bagajı olsun, arka koltuğa konulan bebek koltuğu olsun vs.

yoksa c5 aircross gibi açıkara daha geniş olanlara mı bakmak gerekir
0
tchuck
(23.03.21)
küçük, b sınıfı suv araç hala. dışarıdan bakınca büyük görünüyor ama hem arka koltuk hem bagaj çocuklu aile için yeterli olmaz bence.
0
reanarchy
(23.03.21)
Aile dedigimia bir çocuk anne baba ise yeter de harbiden aile ise yetmez. Öyle çok büyük bir araba değil, b sinifi suv aynen.
Bebek koltuğu için bence youtubedan video izleyin daha net bilgi sahip olursunuz ama öyle geniş ferah arac beklemeyin.
0
logisticsmanager
(23.03.21)
(3)

İş değişikliği (Dubai - Avrupa)

tsubasa
Merhaba, Dubai'de 5 yıllık bir muhasebe (SAP) deneyimim var. 3 ay içersinde buradan ayrılacağım ve temel amacım avrupa'da bir iş bulabilmek. Covid'in gerek vize gerekse de işe alım süreçlerini güçleştirdiğini biliyorum elbette. Bahsettiğim alan üzerine uzmanlık isteyen işlerde, benzer durumlardan ge
Merhaba,

Dubai'de 5 yıllık bir muhasebe (SAP) deneyimim var. 3 ay içersinde buradan ayrılacağım ve temel amacım avrupa'da bir iş bulabilmek. Covid'in gerek vize gerekse de işe alım süreçlerini güçleştirdiğini biliyorum elbette.

Bahsettiğim alan üzerine uzmanlık isteyen işlerde, benzer durumlardan geçmiş kimseler varsa tecrüblerini, hangi yolu izlediğinizi merak ediyorum. Linkedin dışındaki arama yöntemleriniz varsa, onları duymak daha iyi olur elbette. İlk olarak bakındığım ülke Almanya.

Teşekkürler şimdiden.
0
tsubasa
(22.03.21)
Avrupa icin indeed, almanya icin xing.

Dubaideki sirketten almanyaya gecen vardir kesin, onlara da sorabilirsin. Network uzerinden gecmek en rahati.
0
fakyoras
(22.03.21)
@fakyoras, teşekkürler. Çalıştığım yerin Almanya'da bir operasyonu yok. Bahsettiğin yerlere bakıcam.
0
🌸tsubasa
(22.03.21)
Linkedin, indeed avrupa için ideal. Onun dışında aklında bir ülke varsa direkt onların ik ajanslari (adecco, expectra, manpower vs) üzerinden bulabilirsiniz.
0
logisticsmanager
(22.03.21)
(3)

büyük marketlerdeki tıraş malzemeleri

Tochinoshin
büyük marketlerde neden ustura ve ustura bıçağı yok? özellikle dikkat ettim, migros, gratis, watsons, rossman, eve'de erkek tıraşı için hazır tıraş bıçakları var ama ustura ve jilet yok. neden olabilir?
büyük marketlerde neden ustura ve ustura bıçağı yok? özellikle dikkat ettim, migros, gratis, watsons, rossman, eve'de erkek tıraşı için hazır tıraş bıçakları var ama ustura ve jilet yok. neden olabilir?
0
Tochinoshin
(22.03.21)
halkın çok kullanmadığı şeyler çünkü alıcısı az.
0
jelly bear
(22.03.21)
Yurtdışında da aynı. Jilet bulmak baya zor, o yüzden amazon vs alıyoruz.
Cok fazla kisi kullanmiyor denildiği gibi.
0
logisticsmanager
(22.03.21)
Aynı anda üç - beş bıçağın konforu varken tek bıçakla uğraşılır mı ki ?
Daha önce birisi, hazır bıçakların önündeki koruma plastiğini kırıp kullandığını söylemişti. Bu da bir çözüm.
0
prizmatik
(22.03.21)
(5)

Otomobillerde sert plastik neden sevilmiyor?

hadi ya la
Son zamanlarda otomobillere ilgim arttı, ehliyet aldım, youtube'da otomobil videoları izlemeye başladım.Genelde aracın içindeki malzemeye dokunup sert plastik, dandik veya yumuşacık, çok kaliteli diyorlar.Sert olduğu halde kaliteli parçalar olamaz mı? Bu mantığı anlayamadım.
Son zamanlarda otomobillere ilgim arttı, ehliyet aldım, youtube'da otomobil videoları izlemeye başladım.

Genelde aracın içindeki malzemeye dokunup sert plastik, dandik veya yumuşacık, çok kaliteli diyorlar.

Sert olduğu halde kaliteli parçalar olamaz mı? Bu mantığı anlayamadım.
0
hadi ya la
(20.03.21)
Görüntü olarak güzel gözükenleri var ama yumuşak plastik daha kaliteli hissettiriyor. Trim sesi olma olasılığı daha az yumuşak olunca.
0
thewhitewolf
(20.03.21)
Dacia Duster'a bin
Honda Crv'ye bin
Audi Q5'e bin
Range Rover'a bin.

Sertten, yumuşak plastik, en sonda da ahşap & deri karışık'a geldim.
anlarsın farkı

dacia kullanan kendine de hayatına da değer vermiyordur :)
0
summatinyourteeth
(20.03.21)
Açıkçası belli bir para veriyorsan düz sert plastik istemiyorsun. Bu kısmı anlıyorum. bazı sert olup iyi olanlar da var. Neyse yani sallıyorum 30 bin Euro'luk arabada sert plastik görmek garip geliyor. Ama benim 13 bin Euro'ya aldığım fiestada var hiç de umrumda değil.

Ama açıkçası bütçe araba alıyorsan en önemsiz en gereksiz şey plastik parça. Önemli olan euro ncap, motorun güvenilirliği vs.

Summatin başkan aradaki farki sen vereceksen sıkıntı yok insanlar crv alir dacia yerine.
0
logisticsmanager
(20.03.21)
bi kere en başlıca sebebi görüntü, ikincisi koku ve arabanın içine kattığı genel hissiyat, dokunma hissi, trim sesi, kalite vs. liste uzar gider.
0
garavel
(20.03.21)
sert malzeme daha düşük kalite demek. hiçbir etkisi de yok değil, mesela kabin içinde daha yüksek ses seviyesi, yani daha düşük konfor.
0
gkhncnzdgn
(20.03.21)
(6)

avukatlık ücretleri yüksek olmasına rağmen avukatlar neden iyi kazanamıyor

roket adam
şu anda x bi davam var abi bir şey sorucam desen adamlar 250-500 liradan kapı açıyorlar. davamı takip et desen tazminatın %25'ine çöküyor, kaybedersen avukatlık masraflarını da sana ödetiyorlar. e dava desek gırla, yargı sistemi yetişemiyor resmen. (haklarıdır tabii aldıkları parayı kesinlikle yadır
şu anda x bi davam var abi bir şey sorucam desen adamlar 250-500 liradan kapı açıyorlar. davamı takip et desen tazminatın %25'ine çöküyor, kaybedersen avukatlık masraflarını da sana ödetiyorlar. e dava desek gırla, yargı sistemi yetişemiyor resmen. (haklarıdır tabii aldıkları parayı kesinlikle yadırgamıyorum yanlış anlaşılmasın, sorum başka)

peki avukatların kendisi bu pastadan yeterince pay alamıyorsa, asgari ücretle falan çalışıyorsa bu pasta kime gidiyor? ya da kaçırdığım bir nokta mı var? avukatların tr gibi bi yerde gerçekten iyi kazanıyor olması gerekmez miydi? sistemde bu parayı neresi yutuyor?
0
roket adam
(20.03.21)
yeni mezun bir nevi sudan çıkmış balık misali olan avukat hangi davayı takip edecek? neyin ne olduğunu bilmeden nasıl para kazanacak? işi öğrenene kadar avukatlık bürosu olan birinin yanında asgari ücret veya karın tokluğu maaşa çalışıyorlar işte. biraz akıllıysa 30 larından sonra orada edindiği bağlantılarla kendi çevreleriyle vs. iyi kazanmaya başlarlar.
0
papuayenigine02561
(20.03.21)
Yakin arkadasim avukat;
Bir kere cok fazla yeni mezun var, sürekli de geliyor.
Ilk baslarda harbiden kötü sartlarda calisiyorsun.
Kendi yerini açsan kim neden sana gelecek, o kisim icin acayip networking yapman lazım.
Sonrasinda davalar kazaniliyor da o para öyle gelmiyor. Benim arkadas dava kazandi ama daha süreçler sonuna kadar bitmedi. Bittiginde bir 80bin alırım diyor ama iki sene sonra biter diyo. E haliyle ceptekini bitiriyorsun ya da borç.

Ha bir de baya ciddi vergi ve masrafı var. O sizden aldığı 250 lira direkt cebine gidemiyor diye biliyorum.
0
logisticsmanager
(20.03.21)
Bence de yani mezunlarla ilgili eskiler kazanıyor zaten. Bir de şimdi avukat sayısında da artış var. Yeni işe başlayanların çok kazanacak kadar davası olmuyor.
0
turkce konusan uzayli
(20.03.21)
O davalar yıllar sürüyor. Bi davadan 20.000 tl para alıyor diyelim. Ama 20 yıl da sürüyor :) Danışma ücretini alabilen avukat da görmedim. Lafta var. Asgari ücrete çalıştırılma tamamen piyasanın avukat dolması ve stajyerlerin ücretsiz çalıştırılması ile alakalı. Nasılsa buluyor asgari ücrete çalışacak. Bulamazsa da stajyer alıyor.

Sorduğunuz soru şey gibi ülkenin gsmh şu kadar, niye bir sürü insan fakir. Çünkü öyle.
0
eatpraylaw
(20.03.21)
Ben mezun oldugumda anca yuzde 50 bursla falan veya asiri kotu devlet unilerinde hukuka tutuyordu siralamam. En son meraktan bakmistim gecen sene falan galiba baraji gecen okuyabiliyor gibiydi
0
Anjelik
(20.03.21)
Çok fazla hukuk mezunu var. Bu kadar hukukçuya talep yok. Müşteri bulmaları da zor. Reklam falan yapamıyorlar.
0
Andrew
(20.03.21)
(4)

Şu tasmayı nereden bulabilirim?

megalomaniac
İlk fotodaki tasmadan. https://www.instagram.com/p/CL2S-3Nsxe1/?igshid=njz4jaatgs3p
İlk fotodaki tasmadan.
www.instagram.com
0
megalomaniac
(19.03.21)
Yanlış görmüyorsam düz tasma değil harness denilenlerden ve deri.
Öyle fabrikasyon markalı bir ürün olduğundan emin değilim. Etsyden vs bakilabilir belki.
0
logisticsmanager
(19.03.21)
Başka bir fotoda gördüm;
supakit.co
Supakit yazıyor. Bakarsaniz denk gelirsiniz.
0
logisticsmanager
(19.03.21)
@logistic
Kendi sayfasında da gösteriyor ama fiyatı 50 pound :) ben trendyol-n11-vb.’de bulabilir miyim acaba benzerini diye umutlanmıştım
0
🌸megalomaniac
(19.03.21)
Yani bunu Türkiye'de yapan firma yoktur. Ama kaliteli deri ürün yapan insanlar var, instagramda vs görüyorum. Onlar yapabilir bunu.

50 pound aslında pahalı degil de işte Türkiye'ye pahalı :/
0
logisticsmanager
(20.03.21)
(6)

suratımla sürekli telefonu beklemeye falan almam hk.

matilda
sad bir story evet. xiaomi mi 9 pro kullanıyorum. telefonla konuşurken sürekli ya sesi kapat'a ya hoparlöre ya beklemeye, bir yerlere mutlaka dokunuyorum. bunu nasıl kapatabilirim?
sad bir story evet. xiaomi mi 9 pro kullanıyorum. telefonla konuşurken sürekli ya sesi kapat'a ya hoparlöre ya beklemeye, bir yerlere mutlaka dokunuyorum. bunu nasıl kapatabilirim?
0
matilda
(17.03.21)
Normalde proximity sensor galiba, otomatik ekrani karartmasi lazim. Ayarlarinda sıkıntı olabilir.
0
logisticsmanager
(17.03.21)
Ayni telefon degil ama benimki de xiaomi. Duzeltemedim ben... Konusurken gozumun ucu hep ekrani kontrol ediyor, ekran yandigi anda(normalde kapali kalmasi lazim) yandaki tus ile kapatiyorum. :/
0
invictae
(17.03.21)
xiaomi var aynı sorunu yaşıyorum
0
prezarlatif
(17.03.21)
Bu sorundan dolayı xiaomiden samsung a geçtim. Xiaomi amiral gemisi almayacaksanız pişmanlıktır. Diğer ürünlerine birşey diyemem ama alt ve orta segment telefonları tamamen çöp.
0
Arthur Dayne
(17.03.21)
sorunun bende olduğunu düşünüyordum ama şuan yalnız olmadığımı görünce rahatladım :D
mi 9t, sinir ediyor bazen.
0
ada meltemi
(17.03.21)
Ben sorunu şu programla çözdüm
play.google.com

Bununla arama ekranını istediginiz gibi değiştirip. İstediginiz kısmı ekleyip çıkarabiliyorsunuz. Epey özelleştirilebiliyor
0
limonlu eksi
(17.03.21)
(9)

20.000 euro'dan 209 euro transfer ucreti kesilmesi normal mi?

buenosdias
ispanya'dan turkiye'ye 20.000 euro gonderildi.gonderirken karsi taraf 70 euro gibi birsey nakit odemis.sonra bana gelirken 39 euro eksik gelmis.bir de ustune benim banka 100 euro kesmis.bu normal mi?
ispanya'dan turkiye'ye 20.000 euro gonderildi.
gonderirken karsi taraf 70 euro gibi birsey nakit odemis.
sonra bana gelirken 39 euro eksik gelmis.
bir de ustune benim banka 100 euro kesmis.

bu normal mi?
0
buenosdias
(17.03.21)
transferwise ile gönderseydi keşke


normal ya bankalar çok para kesiyor
0
jelly bear
(17.03.21)
Transferwise ile eger karsi tarafa lira gitmesi sikinti degilse 139 euro tutardi herşey dahil.
Ama karşı tarafa euro gitmesi gerekiyorsa wise kullanilamazdi.
0
logisticsmanager
(17.03.21)
Kripto para ile gönderse binde bir falan keserdi. On kat fazla komisyon ödemişsin yazık olmuş.
0
smurfsmurfsmurf
(17.03.21)
bankaların normal tarifelerine göre az bile kesmiş diyebilirim.
0
gkhncnzdgn
(17.03.21)
%1 normal.
0
plutongezegendegilmi
(17.03.21)
eğer sizin de karşıya göndermeniz gerekirse aklınızda bulunsun, Türkiye'de banka şubesi % alırken internet bankacılığı sabit 60-70 liraya gönderiyor. (şu an kaç bilmiyorum)

Aracı bankalar, karşı banka falan kesiyor orası normal ne yazık ki.
0
nhk ni youkosu
(17.03.21)
herkes transferwise deyip duruyor da, garanti ile lokal bankaya yuklu para transferi 50 tl arti 10-15 pounda mal oldu. bunu da bakin bence.
0
camussar
(17.03.21)
ben bunu bayagi 3-4 yil once arastirmistim, en avantajli garanti bankasi idi
0
camussar
(17.03.21)
Garanti bankası - swift her ay düzenli Amerika’dan gelen yüklü miktara 20 euro kesiyor.
0
goodman
(17.03.21)
(13)

takim tutmayi birakiyorum

speedy
15 mart karnimin acikmasi gibi oldu ama:) cocukken bir secim yapiyorsun, sonraki yillarda surekli zamanini, zihnini veriyorsun bosa seviniyorsun, moral durumunu etkiliyor, cogu zaman da uzuluyorsun. paralari cukkalayan sporcular, yayincilar. bilmemkim istifa etsinmis, bilmemkim transfer oluyormus, b
15 mart karnimin acikmasi gibi oldu ama:) cocukken bir secim yapiyorsun, sonraki yillarda surekli zamanini, zihnini veriyorsun bosa seviniyorsun, moral durumunu etkiliyor, cogu zaman da uzuluyorsun. paralari cukkalayan sporcular, yayincilar. bilmemkim istifa etsinmis, bilmemkim transfer oluyormus, bilmem kacinci yildizi takiyorlarmis bunlar ne sacma seyler allah askina. kitlelerin afyonu resmen. birey olarak ne faydasi var bana? siz ne dusunuyorsunuz.
0
speedy
(15.03.21)
takım kötü gidiyorsa kafayı takmayıp hemen bu sene takibi bırakacaksın. seneye sinerji olursa tekrar dönersin. öbür türlü cidden çekilcek dert değil. ama mutluluğu da bambaşka bir şey. gerçi bizim takımda çok mutsuzluk olmuyor :))

not: musleraspor
0
xrated
(15.03.21)
Ben eğlence gözüyle bakıyorum. GS kazandığı zaman hafta sonum daha keyifli hale geliyor. Yenilirse de öyle karalar bağlamıyorum. Fener loser bir camia olduğu için onlarla dalga geçiyoruz falan, güzel oluyor.

Eğlence olarak düşünmek lazım. Dediğiniz gibi parayı başkaları götürüyor çok önemsememek lazım.
0
pispinti
(15.03.21)
babam hasta fenerliydi ve beni "rüyanda rıdvanı gör" diye uyuturdu
muhtemelen bu yetiştirme tarzından sebep ben de ilk gençlikte hasta fenerli biri oldum
sonra gel zaman git zaman basketbol izlemenin çok daha keyifli olduğunu fark ettim ve futbola olan ilgim azaldı
4-5 senedir de hiç takip etmiyorum ve eksikliğini hissetmiyorum
0
superb
(15.03.21)
Ben bunu bazen düşünüyorum bir Galatasarayli olarak: acaba orta sınıf Avrupa takımı tutsam nasıl olurdu diye. Ne hakem ne federasyon yok yabanci siniri vs vs yok yani. Izleyip geciyorsun.

Malesef Türkiye'de sikinti cok, insanı kafa olarak yoruyor futbol izleyicisi olmak e oynanan futbol da dandik olunca.
Ama birakamiyorsun iste. Ben birakamiyorum yani.

Birey olarak faydasi; yenince mutlu oluyorsun, arkadaslarinla iki bira icip mac izliyorsun. Ama dedigim gibi, sıkıntı biraz da Türkiye'de.
0
logisticsmanager
(15.03.21)
10-15 yıl önce yaptım, sigarayı bırakıp sigara içen adamlara acıyarak bakarsın ya şuan gözümde futbol muhabbeti öyle. zaten hiç aşırı ilgili olmadım fakat fanatiklik çok komik geliyor bana, kendi becerin başarın olmayan bir şeyle sürekli övünmeye çalışmak. Sporu severim, S sport üyeliği aldım hatta. Futbol izlemiyorum gerçi ama izlediğim sporda bazen taraf tutarım ama sırf mücadele ruhu için. Bu kadar takımlara bağımlı olmak aşırı zaman israfı. Kazanma duygusunu kolay yoldan tatmak için girilen yollar
İzleme demiyorum hobi olarak yine izle gibi oldu. bırakınca ıyy bu neymiş ya diyorsun. Ben futbolu bırakıp 2-3 yıl sonra yapamıyorum abi diyen görmedim :)
0
asbe
(15.03.21)
ben 3 temmuzda biraktim. takim tutmayi degil, futbola olan ilgim bitti. kombine alan, evini stada yakin tutan biri idim.
0
camussar
(15.03.21)
türkiyede futbolun hali ortada, şampiyonlar liginde 4-5 senede bir anca gruptan çıkabiliyoruz gerisi yok. 25 senede iki kere çeyrek final görmüşüz bu kadar.

işbu sebeple aç alman/fransız/italyan/ispanyol ligini onları izle. futboldan keyif al.
0
hosein
(15.03.21)
Yıllar önce ben de bıraktım, öneririm. Lisedeyken sınavdan önceki gün istanbul'a derbiye giden biriydim.

Tribünde tartışmaya girdim, neden volkan'a (kaleci olan) küfür etmiyormuşum. Kendisini hiç sevmem ama neden edeyim. Türk futbolunun özeti bu. Ortada oynanılan bir spor da yok zaten ne türkiye'de ne dünyada.


Benim gibi abartıp bi noktada tüm profesyonel sporlara karşı hale gelebilirsiniz uyarayım :D
0
aguen
(15.03.21)
Onun büyüklüğü ne kupa büyüklüğü, ne şampiyonluk büyüklüğü, ne o ne bu olmadığı için; sadece sevgiden, aşktan olduğu için; tabiki, elbetteki, her zaman ve her yerde tutmaya devam edersin... Hoyrat eller kirli kumpaslar kurduğunda daha iyi anlarsın neden onu sevdiğini...

Maçlarını izlemesen bile, bazen sezondaki futbolcularını tanımasan bile, ligde kaçıncı olduğunu bilmesen bile o renkleri seversin ya... Hani böyle gördüğün zaman sarının yanında laciyi, yüreğin pır pır eder, ağzın kulaklarına varır ya... İçin coşar, bir kez daha mırıldanırsın “sevgi neydi?”

Ve bilirsin ki “sevgi, kalbindeki onun yeriydi”

:)
0
epitaf
(15.03.21)
türkiyede büyük takım tutmak kadar saçma bir şey yok. çok anlamsız. döngü aynı 0 ilerleme ve başarı var. horoz dövüşü gibi manasız. premier lig ve bazı yabancı ligleri takip ediyorum.
0
mikahakkinen
(15.03.21)
Kucuklugumde cok kisa bir donem haric cok ciddi takip etmedim futbolu. 15 sene once de tamamen biraktim.

Eksiden gorebildigim kadari ile zaten kirli bir sektorken iyice tiyatroya donmus. E tiyatro izlemek isteyince de tiyatroya gidilir maca degil.

Maslow piramitinin alt basamaklarindan olan "Bir gruba aidiyet hisetmek" ihtiyacini cok guzel karsiliyor ona lafim yok.
0
cleric
(15.03.21)
Canan Karatay'in cok guzel bir tespiti var: biz spor yapan bir millet degiliz, televizyonda mac izleyen bir milletiz. Sporu izlemenin degil bizzat sporu yapmanin, egzerzisin onemini kavrasak tum toplum daha dinc ve saglikli olur, uzun vadede yasam omru uzar, devletin saglik harcamalari azalir. Hayir bir de Turkiye'deki toplumsal yapiyi, birlikteligi de zedeliyor, kutuplasmayi, kavgayi arttiriyor en egitimli kesim bile konu futbol olunca iqsu 50 oluyor, gecen mac size penalti calinmisti, burda bize aynisi calinmadi, o hakem fenerli, federasyon cemisgezekli, o onun adami, yok bize operasyon var, Zorlu'da bulustular, senin klubun fetocu:) Koca koca kelli felli adamlarin konustugu konuya bakar misin:) Sosyal medyasi ayri, mac onu mac sonu dirdiri ayri. Ortaokullu liseli ergen isi, o enerjinin o zamanin %20si baska alanlara kanalize edilse tum toplum icin daha yararli olur

Son olarak Ugur Meleke'nin efsane tespiti:
"biz birey olarak yetersiz bireyleriz genellikle. güzel değiliz, yakışıklı değiliz, uzun boylu değiliz, iyi eğitim sahibi değiliz, enstrüman çalmıyoruz. çok iyi okullarda okumadık, çok güzel kız arkadaşlarımız yok... birey olarak bir şey ifade etmeyince, sokaklardan bakıyor; kalabalıklardan ayrılamayınca ne oluyor? kalabalıklara katılıyor. ben fenerliyim, ben galatasaraylıyım; mahvederim sizi. ben şu partinin sempatizanıyım, nasıl yendik? ben ibrahim tatlıses fanıyım, ben beren saat'e bayılıyorum. kalabalıklara katılıyor bir şey ifade etmek için. birey olarak bir şey ifade etmediği için... birey kalitesi düşük toplumlar bu tarz sıkıntılar yaşamaya mahkumdur. bunun yolu*, toplumsal hareketlerden geçer...."
0
neverletyougodown
(15.03.21)
soranlara "galatasaray süper kupayı aldığı gün, zirvede bıraktım" diyorum şakayla karışık.

hani bir şeyle yakinen ilgilendiğinde sana olduğundan önemli görünür de arana belli bir mesafe girdikten sonra önemini yitirip silinir gider ya,, futbol da öyle oldu.

babamda, eniştemde gs-fb ya da çok önemli şampiyonlar ligi maçı 2 yılda bir filan denk gelirse oturur bakar, "öyle pas mı atılır oç" filan diye ortama ayak uydurmaya çalışırım.

onun haricinde şu an bana 3 büyük takımdan ikişer futbolcu say desen sayamam. fatih terim hariç kim çalıştırıyor filan bilmem.

nasıl kafam rahat var ya, bilemezsin.
kesinlikle doğru yoldasın demeye geldim. bunu sen de anlayacaksın, başka bir seçenek yok.
0
filteria
(15.03.21)
(12)

İş bulma olasılığı

karaca2
Merhaba. Çevremde tanıdığım çoğu arkadaşım yurtdışında yüksek lisans yaparken aynı zamanda iş veya staj buldular. Çevremdeki bu yüksek olasılığı görünce bu kadar kolaysa neden herkes gitmiyor diyorum ama iş bulamayan ve tr’ye dönmek zorunda olma olasılığı da oluyor mu sizin çevrenizde de hep pozitif
Merhaba. Çevremde tanıdığım çoğu arkadaşım yurtdışında yüksek lisans yaparken aynı zamanda iş veya staj buldular. Çevremdeki bu yüksek olasılığı görünce bu kadar kolaysa neden herkes gitmiyor diyorum ama iş bulamayan ve tr’ye dönmek zorunda olma olasılığı da oluyor mu sizin çevrenizde de hep pozitif mi bu hikaye?
0
karaca2
(14.03.21)
bu kadar kolaysa derken? yüksek lisansa kabul almak, oturum izniyle, taşınmakla uğraşmak, ilk masrafları karşılamak, sonra burs bulmak, orada tutunmak, dersleri geçmeye uğraşırken bi yandan iş aramak, iş bulduktan sonra orada tutulmak bana pek kolay gibi gelmedi.
0
roket adam
(14.03.21)
Haklisiniz yanlis ifade ettim tum bu saydiklariniz kesinlikle kolay degil ama demek istedigim bu surecleri; cevremdeki 10 ornekleme bakarak soyluyorum; hepsi basariyorsa yapilabilen bir sey gibi goruyorum. Basaramayan varsa neden basaramiyor diye sormam belki daha dogru olur.
0
🌸karaca2
(14.03.21)
Mesleğe göre, bölüme göre değişir o. ama bence türkiye'de iş bulmaktan kolaydır.
0
horowitz
(15.03.21)
Yurtdışına yüksek lisans öğrencisi olarak giden 5 kişi tanıyorum. Üçü gittikleri ünide asistan olarak çalışıyorlar.Bir tanesi daha Almanya'ya gitmeden işini bulmuş. Bu süreçte çok da zorlandıklarını biliyorum. Ama Türkiye'de kalsalardı iş bulamayacaklarının da farkında oldukları için çabalıyorlar. Bu arada çalışanlar gittikleri ülkede tanıdıkları, akrabaları yok. Ama bir tanesi var ki, iş bulamadı ve de derslerini de geçemedi. Okulu baya uzayacak belli ki. Ve içlerinde almancayı bilen ve akrabaları olan o. Yani şans mı insan zorunda hissetmeyince boşluyor mu bilmiyorum. 5'de 1 olumsuzluk gördüm kısacası.
Bu arada youtubeda Serkan Beyde'nin kanalını öneririm. Eşi yüksek lisans sonrası stajyer olarak başladığı yerde işe girmiş. Süreci gerçekçi bir şekilde anlatıyor. Tam olarak günlük gülüstanlık gözükmüyor.
0
tulumba
(15.03.21)
yapılabilir bir şey olduğuna katılıyorum ben de, hatta mesela almanyada düzgün bir kariyer sahibi olmak buraya göre çok daha kolay iş imkanı daha çok olduğu için. ancak tabii ki emek ve şans isteyen bir süreç. fi tarihinde öğrenciyken almanya'da staj ayarlamıştım, aynı firmanın tr şubesi beni kapısından almazdı ama almanya'daki genel merkezinde baya maaşlı staja girdim. yani olabiliyor. giden çok arkadaşım var, öyle acayip zorluklar yaşamadılar genel olarak. iş imkanı fazla çünkü, iş çok.
0
roket adam
(15.03.21)
İtalya’da yüksek lisans yaptım. Çalışma izni alamadığım için trye geri döndüm:/ her zaman herkes iş buluyor ve çalışma izni alabiliyor değil bence:(
0
suicides underground
(15.03.21)
Yurtdisi bir deneyim, ilk 2-3 seneyi atlatabilirsen gerisi gelir. Yurtdisinin sagladigi en buyuk avantaj i$ imkani. Eli yuzu duzgun ulkelerde ortalama bir zekaya sahipsen ve asiri tembel biri degilsen issiz kalma olasiligin bence sifir.

Hikayeler tabiiki hep pozitif sonuclanmiyor. Ben kafayi yiyip donen birini gordum mesela, baya hunilik oldu eleman.
0
cooperr
(15.03.21)
Y.lisans yaparken is, staj bulmuslar yani part time calisiyorlar, staj neyse o bulunur, firmaya beles ya da dusuk fiyata is gucu sonucta. Okurken kendi alaninda part time is bulmak kolay degil, kolay olsaydi kendi vatandasi native ogrenciler kasiyerlik, garsonluk, tezgahtarlik yapmazdi kaldi ki bu isleri dile hakim olmayana da vermezler sonucta musteri ile iletisim kurman lazim. Atiyorum Italya'da magazada calisican musteri gelmis bir seyler soruyor sen anlamiyorum falan diyorsun kovarlar yani depoda beden gucu isi yaparsin insaflilarsa. Calisma izni sorunu da var, avrupa vatandasi olsa neyse. Atiyorum part time calisacak adam icin calisma izni cikartiyorsa firma cok kalifiyedir o zaman zaten o kisi ya da mesleginde inanilmaz acik, ihtiyac vardir ya da itci, yazilimci tayfadandir buyuk ihtimal. Bana biraz abarti geldi senin cevren (rte mode). Mezun oldukta sonra, dili de gelistirirse kendi alaninda bulabilir keza zor da olsa ama okurken cok zor bence universitede falan asistanlik gibi seyler denk getirirse baska. Bir de kimse Turk donercide, Turk supermarketinde saati 3 euroya calisiyorum demez yani:) O ilk zamanlar, gecis, alisma sureci toz pembe degildir bir de algida secicilik var sen sadece basarmislari goruyorsun bir premier ligi maci actigimizda nasil 19,20 yasinda fisek gibi gencler gorup vay be adamlara bak diyoruz ama onlar binlerce kisi arasinda basarip gelebilenler, arka planda basaramamis o seviyeye gelememis, sakatlanmis, harcanmis binlerce genc var biz onu gormuyoruz orada mesela
0
neverletyougodown
(15.03.21)
isvec icin konusuyorum - y.lisans yapip is bulanlarin buyuk cogunlugu teknik/muhendislik bolumu ogrenciler turk ve diger milletler hepsi dahil.

mba ve benzer bolumlerde dil bariyeri daha cok one cikiyor diye gormustum. mba, social sciences ogrencileri doktora kabulu almadikca bir turk firmasi, bahis sirketi vs gibi alaniyla alakasi olmayan yerlerde buluyuorsa buluyordu 2010-2011 senelerinden bahsediyorum bu arada.
0
bay b
(15.03.21)
Kuzenim berlinde yüksek lisans yapıyordu baya da borç yapıp gitti ama iş bulamayınca ger döndü malesef. Sosyoloji mezunu.
0
Olric
(15.03.21)
zeki ve çalışkan insanlar gidebildiği için gerisi geliyordur
0
bir soru sorcam
(15.03.21)
Vallaha gidip hiçbir şey yapamadan dönenler var ama bunlar burada da yapamiyordu, gidip 30 bin euro bayilip geri donduler.
Tam tersi burada da yapip orada da yapanlar var ki ben de dahilim; hiç sıkıntı yaşamadan is bulunuyor. Ben Fransa'ya yerlesmeden önce daha Fransa'ya varmadan iş buldum. Sonraki isimi de telefonda 30dklik görüşme ile aldim. Eger mobilseniz, ingilizceniz ve fransizcaniz (az/orta) varsa, kafaniz calisiyorsa her türlü iş bulursunuz. Çünkü Türkiye'deki gibi bir ilana 5 bin kisi başvurmuyor. Hep örnek veririm ama bir ilan açıyoruz 10 kisi anca basvuruyor. 3'u anca aday olabilir. Türkiye'de aynisi olsa temiz 2bin kisi.
0
logisticsmanager
(15.03.21)
(6)

yurtdışına remote çalışmakmı yurtdışında iş bulmak mı?

ShadowOfMoon
şu an fiziki çalışma sponsorship yazılım işleri için çek,litvanya, uk, hollanda gibi çeşitli ülkelere başvuruyorum. bir yandan da remote yazılım işlere. hangisi olursa artık diye karman çorman ilerliyorum.remote mu yoksa fiziki mi istiyorum diye bir sonuca ulaşamadım. fiziki bir çalışma istiyorsam ü
şu an fiziki çalışma sponsorship yazılım işleri için çek,litvanya, uk, hollanda gibi çeşitli ülkelere başvuruyorum. bir yandan da remote yazılım işlere. hangisi olursa artık diye karman çorman ilerliyorum.

remote mu yoksa fiziki mi istiyorum diye bir sonuca ulaşamadım. fiziki bir çalışma istiyorsam ülke şehir bazlı başvurular yapmam gerekir mesela veya remotelara başvurmayı bırakmam. birine kanalize olmam lazım ama hangisi başarılı olursa teklif gelirse o an karar veririm diye kendimi avutuyorum.

mesela londrada iş bulup gittiğimde orda en az 6-7 ay kalacak olmak korkutuyor. istediğim zaman gelebilirim tabi. denemek önemli olan. remote ise daha bağımsız geldiğinden daha tatlı geliyor. arkadaşımın gezmediği ülke kalmadı. şu an covid sebebiyle herkes gezebilir de ne kadar daha devam eder bilmiyorum.

mesela her ay türkiyede şehir değiştirerek çalışmak olabilir şu anki uzaktan çalışma imkanıyla.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

araştırmalarıma ve arkadaşlarımdan gördüğüm avantaj dezavantajları yazayım yazılım sektörü:

yurtdışı remote avantajlar
-fiziki çalışmaya göre maaş yüksek
-belli bir yerde olmak gerekmediğinden ülke ülke gezilebilir

yurtdışı remote dezavantajlar
-avrupadan usa ya çalışma gibi durumlarda çalışılan şirketin saatlerine uymak gerektiğinden gece çalışmak gerekebilir
-sigorta yok(kendisi yapabilir kişi tabi) laptop vermiyorlar genelde
-yoğun çalışmak gerekebiliyor haftaiçi

yurtdışı fiziki avantajlar
-o ülkede yaşaman için vize verilyior. eş çocuk vs de varsa onlara da. visa sponsihip genelde çünkü
-kurumsal şirketler genelde ve çalışma saatleri dışında çalışma yok.
-uzun zaman kalınacağı için kira daha uyguna gelebilir

yurtdışı fiziki dezavantajlar
-maaş remotea göre daha az
-yerleşik bir düzen ister istemez oluşuyor.iyi mi kötü mü değişir kişiye göre
-sponsorship varsa şirketten ayrılınca başka sponsorship bulmak gerek
0
ShadowOfMoon
(12.03.21)
türkiye'de dövizle para kazanmak, avrupa'da lokal para biriminde para kazanmaya göre çok daha farklı bir yaşam vaad ediyor. eğer yurtdışı firmasına döviz kazanacak şekilde remote çalışabiliyorsan, türkiye'de paşa hayatı yaşıyorsun. kafana göre istediğin yere gider yaşarsın. ama yurtdışına yerleşmekle ilgili bir talebin varsa bu ayrı bir konu tabii ki.

ben ilkini tercih ediyorum it sektöründe biri olarak, öğrenciyken zamanında yurtdışında 1 sene geçirdim hevesimi aldım. yurtdışında yaşayıp yok göçmenlik, yok vize, ıvır zıvır uğraşıp orta sınıf hayat yaşamaktansa, burada kral yaşamak çok daha mantıklı geliyor. istediğim zaman zaten yurtdışına gidebiliyorum, tvde gösterilen insanların şikayet ettiği trafik, kalabalık, müge anlı, ıvır zıvır şeyler bana zaten etki etmiyor böyle bir hayat yaşayınca. sevdiklerimden de uzak kalmıyorum, kafam rahat ediyor. gider bi ay bodrumda bi ay kaşta bi ay kamboçyada bi ay balide yaşarsın, kimse de bir şey diyemez.

bu arada sigortayı kendin yapıyorsun çok bi para değil, şimdiye kadar laptopumu hep kendim aldım şirket laptopu hiç kullanmadım, hiç sevmem bana marka dayatılmasını :) ama dediğim gibi burada konu nasıl bir yaşam istediğin, amacın ne olursa olsun taşınmaksa remote'a hiç bakma zaten.
0
roket adam
(12.03.21)
Yurtdisina gitme amacin paraysa remote olarak da takilabilirsin ancak ne kadar para kazanirsan kazan turkiyedesin. Turkiye'de yasamanin pozitif (alistigin cevre, arkadaslarin, ailen vs) ve negatif (siyasi baski, disarda muhatap olmak zorunda kaldigin insanlar vs) taraflari var. negatif taraflarin bir kismi parayla cozulebilirken buyuk bir kismi cozulemiyor.
0
fakyoras
(12.03.21)
fakyoras+1
yurt dışı fiziki veya remoteken orada kalmanın avantajı: kalıcı oturum veya vatandaşlık..büyüktür > diğer hepsi.
0
rewlack
(12.03.21)
bi süre burda yaşayıp sonra giderim ben olsam. sokağa çıktığında uğraştığın insan konu komuşu bozuk mimari ,siyaset, kadın ölümleri bunlar kafayı çok dolduruyor ve huzur bulamıyorsun istesen de. her türlü imkanım olsa giderdim.
0
camene87
(12.03.21)
Bu biraz size bagli. Ben Türkiye'ye, türk insanina vs dayanamayan biriyim bu sebepten Türkiye'ye anca bir kac yıl görev vs diye gelirim ama kalici gelmem.
Sizin bu sorulardaki tek derdiniz paraysa remote ile daha rahat olursunuz, tabi Türkiye Avrupa'ya göre de pahalı. Türkiye'de üretilen şeyler dışında herşey size Avrupa'dan daha pahalıya mal olacak.

Onun dışında ab vatandaşı olmanin vereceği kafa rahatlığı da başka tabi.

Türkiye'de cok mutluysaniz ve tek sorun paraysa remote. Yok siz de benim gibi her gecen yıl daha kötüye gittigini dusunuyorsania en mantiklisi oraya yerlesmek. Avrupa'ya tatile gitmek ile Avrupa'da bir hayata sahip olmak arasında cok ciddi fark var.
0
logisticsmanager
(12.03.21)
bence gitmeye hazir degilsiniz, bu nedenle orada mutlu olmayacaksiniz, kalin cunku gercekten gitmeyi cok isteyen kisilerin sansi yok olmasin, siz Turkiye'de mutlu olacaksiniz, onlar AB'de. Herkes mutlu oldugu yerde kalsin.
0
howfaristhesky
(12.03.21)
(2)

avrupa'da sarelle'nin online satışı var mı? (hediyelik)

boyle buyurdum
yine google'ın cozemedigi ama duyuru'nun derman olabilecegi tarzda bi sorum var.ukrayna'da bir adrese sarelle göndermek istiyorum, en pratik yöntem nedir? yurtdisindaki amazon sitelerinde aradim fakat bulamadim.buldursana be duyurucum.
yine google'ın cozemedigi ama duyuru'nun derman olabilecegi tarzda bi sorum var.

ukrayna'da bir adrese sarelle göndermek istiyorum, en pratik yöntem nedir? yurtdisindaki amazon sitelerinde aradim fakat bulamadim.

buldursana be duyurucum.
0
boyle buyurdum
(11.03.21)
Cok hayvani fiyatlar ödemek istersen ebayden Türkiye'den yollayacak birini bulursun.
Baktım misal 350gr sarelle icin 30 euro falan istiyolar.
Onun dışında öyle internetten sipariş verip eve yollayabilecegin bir sistem yok.
0
logisticsmanager
(11.03.21)
sarelle'nin sahibi sanset gıda pernigotti'yi satın almıştı yıllar önce.. avrupa'da bilinen köklü bir firma.. ona bir bakın derim.. sarelleyle şişeleri bile aynı..

pernigotti.it
0
sahlanankoc
(11.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.