Giriş
(6)

aracın balatalarının değişmesi gerektiğini nasıl anlarım?

iwillsee
sıfır aldığım aracımı (otomatik vites) 30 bin km rutin bakımına yetkili servise götürdüm. müşteri temsilcisi kişi şöyle uzaktan bir göz atıp balatalarınız fena durumda değişmesi gerek dedi. akabinde de "kadınlarrrr çok fren yaptığı için balatalar çabuk eskiyor halbuki bazı errrrkeklerrr öyle ki hiç
sıfır aldığım aracımı (otomatik vites) 30 bin km rutin bakımına yetkili servise götürdüm. müşteri temsilcisi kişi şöyle uzaktan bir göz atıp balatalarınız fena durumda değişmesi gerek dedi. akabinde de "kadınlarrrr çok fren yaptığı için balatalar çabuk eskiyor halbuki bazı errrrkeklerrr öyle ki hiç frene basmıyor ve 150 bin km ye kadar balata değişimi ihtiyacı hissetmiyorlar" gibi über cinsiyetçi bir cümlü kurdu.

ben de "nasıl yani o dediğiniz erkekler hiç mi kırmızı ışıkta durmuyorlar ya da trafikte aniden önlerine bir şey çıktığında frene basmıyorlar ? " deyince adam "evet vallahi billahi hiç frene basmıyorlar inanın bana" dedi.

neyse ben bu adama pek inanmadım ve ustanız görsün yorum yapsın ona göre söylesin dedim. usta görmüş ve 3 bin km daha idare eder demiş.

ben de 3 bin km daha kullandım ve şu an frenlerle ilgili hiç bir sorun yaşamıyorum ya da ses duymuyorum.

internette sıfır araçlarda balata değişimi genelde 40-50 bin km den sonra olabilir demişler.

günde 50 km yapıyorum ve standart şehir içi trafiği. otomatik vites. anormal fren yaptığımı düşünmüyorum ama ışıklarda dur kalk yapıyorum ve önüme aniden çıkan araç ya da başka bir şey çıkarsa mecburen frene basıyorum tabi ki çarpmamak için (yetkili servis temsilcisinin asla frene basmayan errrkekler fantazisi geliyor aklıma her seferinde)

sonuç olarak şu an yetkili servisin dediğine güvenim yok ancak aklımda şüphe var cidden balataları değiştirmeli miyim? ya da değiştirmem gerektiğini nasıl anlarım nasıl emin olurum? frenlerden bir ses gelmesini beklersem artık geri dönülemez hasarlar mı bırakmış olur? yetkili servise şimdi gitsem hemen değişelim der ama yukarıda anlattığım hadiseden dolayı güvenmiyorum.
0
iwillsee
(03.05.24)
balatalarda değişim zamanını gösteren bir işaret olur, balata aşındıkça görünür hale gelir bu işaret. o seviyeye geldiyse değiştirin.

o seviyeyi görmek için lastikleri söküp balatalara bakmak lazım. servise güvenmediyseniz basitçe bir lastikçiye götürüp baktırabilirsiniz.

bitik balata ile uzun süre kullanırsanız disklere zarar verebilir, bir de disk masrafı çıkabilir ama bu biraz ekstrem bir durum, 30 binde olacak şey değil (abartılı derecede sık ve sert fren yapmıyorsanız).
0
orient blue
(03.05.24)
Frene bastığınızda bir ses duyarsınız ince bir gıy sesi gibi ayağınız frenden çekene kadar devam eden bir ses. Bu ses varsa balatalardan şüphelenmelisiniz. Ha sesin olmaması demek balatalarda sıkıntı olmadığı anlamına gelir mi bunu bilmiyorum.
0
but that was just a dream
(03.05.24)
valla neresinden baksan komik bir yorum, kadinlari araba kullanmayi bilmemekle yaftalamis, erkekleri de aptal olmakla. kirmizi isikta frene basmayan onlerine bir sey ciktiginda frene basmayan biri aptal olur herhalde. kendisine soyleseydiniz keske, erkekler aptal mi o zaman diye?
0
kassiopeia
(03.05.24)
servis saçma yorum yapmış. diskler bile 80 binde değişiyor. diske zarar vermemek için ucuz olan parça olan balatayı değiştirmeniz olağan uygulama.
0
kveldulv
(03.05.24)
Yetkili servisler 30 bin bakımını bu amaçla kullanmayı seviyor, anlayan birisi değilim ama bende şöyle oldu, gittiğimde daha servis kaydı açılırken balataların da bu zamanlarda değişmesi gerekiyor genelde diye yolu yapıldı, sonra gün içinde aradılar ön balataların değişmesi gerek dendi, reddettim çünkü dürüst iş yapmıyorlar bence aynı olayı corsa aracımda da yaşamıştım.
Bu tür şeylerden anlayan bir yakınınıza göstermenizi tavsiye ederim
0
atom karincanin torunu
(03.05.24)
ben de benzer bir soru sormuştum geçmişte, oradaki yanıtlara da göz atabilirsiniz:

www.eksiduyuru.com
0
the man with no name
(03.05.24)
(7)

Anneler gününde kadın müşterilere hediye önerisi?

Geceler
Merhaba, e ticaret yapıyorum, kadın müşterilerimizin paketine ufak bir not ve bir hediye koymak istiyorum. Bu hediye ne olabilir sizce? İstoça vs da gidebilirim fakat aklıma bir tek plastik gül ve toka geliyor olur mu ki? Sizin aklınıza birşey geliyor mu? Tebessüm ettirebilecek yaaa dedirtecek birşe
Merhaba, e ticaret yapıyorum, kadın müşterilerimizin paketine ufak bir not ve bir hediye koymak istiyorum. Bu hediye ne olabilir sizce? İstoça vs da gidebilirim fakat aklıma bir tek plastik gül ve toka geliyor olur mu ki? Sizin aklınıza birşey geliyor mu? Tebessüm ettirebilecek yaaa dedirtecek birşey :)
0
Geceler
(03.05.24)
Bana pek iyi bir fikir gibi gelmedi eğer doğrudan annelere yönelik ürünler satmıyorsanız. Kadınlar günü değil anneler günü. Anne olmayan, olmak istemeyen kişiler için pek anlamlı bir gün değil.
0
fotrsapka
(03.05.24)
fotrsapka +1


olmak isteyip de çeşitli nedenlerden olamayanlar için de üzücü olabilir ..
0
jülsezar
(03.05.24)
üsttekiler +1

kadın=anne algısına yol açacak bir hediyeye gerek yok. Hediye koymadınız diye kimse laf etmez ama bu hediyeden rahatsız olanlar olabilir. Hele not yazarsanız falan iyice kötü bir izlenim
0
nundu
(03.05.24)
anne olduğuna emin olduğunuz müşteriler için hoş bir izlenim olur muhakkak ama haricindekiler için kaş yaparken göz çıkartıyor misali olur.

düşünceniz kadınlar günü için daha iyi bir fikirmiş aslında.
0
since1907
(03.05.24)
Çok kötü bir fikir.
Anne olmayanlar var. Anne olamayanlar var. Anne olmak istemeyenler var. Annesini kaybettiği aklına geleceği için ağlayanlar var.
Bu hediyenizin mutsuz hatta sinirli yapacağı birçok müşteriniz var. Yapmayın.
0
michael_knight
(03.05.24)
anne oldugunu bildiginiz kisilere de lutfen hamur kesme aparati filan koymayin, anne olmak mutfakta isci olmak demek degil. kadinlar icin olan bir hediye yeterli olabilir, mutfak hediyesi kadin hediyesi degildir. yukardakiler +1
0
kassiopeia
(03.05.24)
marteniçka gibi ipli bileklik olabilir
0
turuncu tonlarda
(03.05.24)
(7)

Nasil yapsaydim daha iyi olurdu?

polopan
Ben erkek, o kadin. Kendisi Türk degil, Ingilizce konusuyoruz. 2 ay önce sergide tanistik, 10-11 kez degisik vesilelerle bulustuk (kahve, konser, sinema, evde film, dogada yürüyüs, disarida yemek, evde yemek vs).Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi
Ben erkek, o kadin. Kendisi Türk degil, Ingilizce konusuyoruz. 2 ay önce sergide tanistik, 10-11 kez degisik vesilelerle bulustuk (kahve, konser, sinema, evde film, dogada yürüyüs, disarida yemek, evde yemek vs).

Pirlanta gibi bir karakteri, tertemiz bir kalbi var. Son derece olgun, sevgi dolu birisi. Zevklerimiz, hayattan beklentimiz net sekilde uyusuyor.

Fakat aradan gecen zamanda fiziksel olarak bir heyecan duyamadim. 5 ya da 6. görüsmemizde bu konuyu usulca actim. Acelesi yok, fiziksel olarak yakinlasmak icin cok güven duymaya ihtiyacim oluyor zaten dedi. Ama sana karsi hislerim artiyor, iliskiye acigim dedi. Iyi dedim o zaman bir süre daha böyle görüselim. Hatta bir sonraki sefer rahat olalim diye evde görüsmeyi teklif ettim, bu konuda acik olup aksiyon almam hosuna gitti.

Cok net heyecan duymasam da sonraki görüsmelerimizde evde film izlerken falan biraz elini tuttum, kollarimiz bacaklarimiz temas edecek sekilde koltukta yakin oturdum, ayrilirken yanagindan uzunca öptüm sarildim falan ama böyle daha ötesine gecmek icimden gelmedi. Icim bir hos olmadi, cok nötr kaldim.

Son görüsmemizdeyse kendi acti konuyu. Dürüst bir sekilde ona son derece deger verdigimi, gecirdigimiz vakitten keyif aldigimi ama cinsel cekim acisindan galiba platonik bir durumun ötesine gecemedigimi söyledim. Cok bozuldu, ertesi gün hemen tekrar görüsmek istedi, görüstük, aglayarak geldi, ben iliskiye dogru gidiyoruz sanmistim dedi. Zaten gecmiste de hep böyle iliski istemeyen tiplere denk geliyordum, sen de ayni ciktin, ben nerede yanlis yapiyorum, ilgilendigin baska birisi mi var (yok) falan gibi seyler söyledi.

Kisacasi üzücü bir durum icindeyim. Bir kac sorum var:

1- Nasil davransaydim daha iyi olurdu? Baktim olmuyor deyip 2-3 görüsmeden sonra biraksa miydim? Ya da yürü ya kulum deyip, ne kadar uyumlu ve iyi bir insan olduguna odaklanip aradaki atesi harlayacak ve hislerimi uyandiracak sekilde sarilma, öpüsme ve daha ötesi sekilde aktivitelere mi girisseydik?

2- Diyelim ki sorun bende (iliski beklentilerinde realist veya olgun olamama, kacingan baglanma, bana aslinda iyi gelecek, iliskiye müsait insanlardan hoslanamama tarzi psikolojik durumlar): Öyle bir durumda ne yapmali? Ben önce bir kendi icime bir döneyim, sonra belki uygun olursak tekrardan devam ederiz falan mi deseydim, tam nasil olucak?
0
polopan
(02.05.24)
1.seçenek

üçüncü buluşmada falan öpüşmek elleşmek vs gerekirdi yoksa yok. ya da arkadaşlık kasmalıydınız birbirinizin ortamına girerek
0
ala09
(03.05.24)
benim bu hikayeden anladığım sen kadını o kadar da beğenmemiş ve çekici bulmamışsın. öyle mi gerçekten? üzmemek için bunu yüksek sesli söyleyememiş olabilirsin tabii, kendine de. eğer düşündüğüm gibiyse sen zor olanı denemişsin aslında. ben böyle durumlarda fiziksel olarak çekim duymayacağım biriyle flörte devam etmem en başında bırakırım. sen iyi anlaştığınız için duruma bakarız belki bir şeyler olur diye devam etmişsin ama bu sırada da kadın büyük beklentiye girmiş anlaşılan.

nasıl davranman gerekirdi konusunda eğer dediklerimde haklıysam en başından cinsel çekim yoksa devam etmemeliydin ya da tamamen arkadaş olduğunuzu belirtmeliydin.
şu an üzülmüş olabilir ama açık davranmaya çalışmışsın sen de, dert etme.
0
veritaslibertas
(03.05.24)
nasil yapmaliydimi dusunmenin pek bir anlami yok, yapmamissiniz ve boyle olmus, baska turlu olamazmis cunku olmamis. gecmiste takili kalmak saglikli degil.
ancak 2. maddede belirttiginiz durumlari kendinizde tespit ettiyseniz ve gecmis iliski profiliniz/paterniniz bu sekilde ise, yasadiginiz denklemlerdeki tek degismeyen 'degisken' sizsiniz, dolayisiyla kendinize bakmaniz ilerisi icin daha saglikli sonuclar verecektir.
0
kassiopeia
(03.05.24)
Kizin uyrugu ne ?
0
Yourcousinmarvinberry
(03.05.24)
Kızı tam olarak beğenmemişsin bu çok açık. Bir şey yapmak zorunda değilsin su yolunu bulur.
0
thesomberlain
(03.05.24)
Benim tanidigim tum erkekler ciddi iliski ihtimali olmasa bile opusme koklasma sonrasinda kizi hic bir sey olmamis gibi yollamazdi, nereye kadar gidecegi kadinin kontrolunde olmak uzere cinsel anlamda yaklasirlardi.Bence cekici bulmadiginiz icin bozuldu.
Belki de cok muhtesem bir cinsel uyum yakalamaniz kararinizi etkileyecekti.
0
turkuaz
(03.05.24)
@Yourcousinmarvinberry
Amerikali

@veritaslibertas
Hos birisi ama evet sanirim cok etkilenemedim. Daha dogrusu bazi yönlerini begensem de net bir heyecan duyamadim. Bunun sebeplerini sorguluyorum. Asagida biraz daha acikladim.

@kassiopeia
Bahsettigim tarz kacinganlik halini bazi insanlara karsi hissediyorum, diger bazi kisilere karsi ise ayni sekilde hissetmiyorum, en bastan net bir sekilde etkilendigim, aylar ya da yillar süren iliskilerim oldu. Ancak duyuruda belirttigim gibi bazen kendimi sorguluyorum ve su iki senaryo arasinda karar veremiyorum:

(1) Bana iyi gelecek olan, iliski kurmaya uygun ve düzgün karakterli insanlardan bilincaltimin bana bir oyun oynamasi sonucu (yani kacingan baglanma paternimden dolayi veya baska bir sey) fiziksel olarak hoslanamiyorum ve heyecan duyamiyorum. Buna karsin bana aslinda tam uygun olmayan insanlar fiziksel olarak daha cazibeli geliyor.

(2) Tanistigim kisilerin karakter özellikleri, degerleri ve yasam tarzlari bana uygun mu diye bakarken bu kistaslara cok odaklaniyorum ve aslinda fiziksel olarak da hoslanmam gerektigi gercegini (bunun da benim icin önemli bir kistas oldugunu) ikinci plana atiyorum. Iliski ilerledikce cinsel cekim zamanla artar gibi gercek olmayan bir beklentiye giriyorum. Hatta acik söylemem gerekirse, gecmiste bastan cok etkilendigim ama sonradan kisilik yapisi olarak bana uygun olmadigi ortaya cikan insanlara karsi duydugum cekilme hissinin benzerini (ayni seviyede olmasa bile net olarak hoslandim diyebilme hissini) bu yeni insana karsi yasayamama sonucu bir hayal kirikligi hissediyorum.

Eger 1. senaryo dogruysa bunun üzerine gidip bir sekilde cözmek, 2. senaryo dogruysa ilerisi icin bunu bir ders olarak kabul edip ona göre davranmak istiyorum.
0
🌸polopan
(04.05.24)
(7)

Benim sorunum ne olabilir? (Tıbbi konu)

bir fincan kahve ile film izlemek
Uzun zamandır hayatımı cehenneme çeviren, deli gibi mutsuz eden bir yorgunlukla boğuşuyorum ama öyle böyle bir yorgunluktan değil, hayat kalitemi son derece etkileyen, gündelik yaşamımı işlemez hale getiren, sinirden ağlatan bir yorgunluk. Kaç dahiliye doktoruna gittim, kaç defa tahlil yaptırdım bil
Uzun zamandır hayatımı cehenneme çeviren, deli gibi mutsuz eden bir yorgunlukla boğuşuyorum ama öyle böyle bir yorgunluktan değil, hayat kalitemi son derece etkileyen, gündelik yaşamımı işlemez hale getiren, sinirden ağlatan bir yorgunluk.

Kaç dahiliye doktoruna gittim, kaç defa tahlil yaptırdım bilmiyorum artık.
Eylülden bu yana doktorun önerisiyle d vitamini takviyesi de denedim, yine bir çare olmadı. Beni artık çok ürkütüyor bu durum, bir çözüm bulmak istiyorum.


Son gittiğimde, doktorum tahlillere baktığında anormal bir durum görmediğini, biraz glikozun düşük çıktığını ama endişe edecek bir şey olmadığını söyledi.
Fakat mesele şu ki hala çözüm de olmadı.

-Ne kadar yatarsam yatayım sabahları mutsuz ve baygın şekilde uyanıyorum.
- gün içinde işlerimi yapamaz, odaklanamaz hale geldim. Aksilik yoğun bir dönemimdeyim ve bu durum çok zarar verdi bana.
- yorgunluktan artık kaldırım taşına oturup sinirden gözlerimin dolduğu oldu mesela.
-bacaklarımda güç kalmıyor, bırakın iş yapmayı yeri geliyor zor yürüyorum.
- sabah uyanınca vücutta garip tepkiler oluyor. Sanki üç gün uyumamaşım gibi elde vücutta hafif titremeler, göğüs bölgesinde baskı.


Ne yapayım ben anlamadım. Melatonin mi deneyeyim, alternatif yöntemlere başvurup hacamat mı yaptırayım? Endokrin'e görün diyen de oldu, napayım bilemedim.

Not: zamanında depresyon tedavisi gördüm. Fakat dört yıldır ilaç kullanmıyorum. Bilmiyorum yeniden psikiyatriste görünmek mi gerekli

Aramızda doktor varsa eğer, tahlil sonuçlarını bırakıyorum şöyle
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(02.05.24)
şu an halihazırda zaten bir mevsimsel yorgunluk var genel olarak insanlarda ama sizinki bunun yanı sıra psikolojik de gibi geliyor.

spor yapmayı denediniz mi, haftalık rutininize size uygun saatleri yapabildiğiniz kadar yarım saat 1 saat spor ekleyin, enerji seviyenizi yükseltecektir.

spordan kastım, ağırlık vs değil, daha çok tempolu yürüyüş, jogging gibi basit cardio egzersizleri.

buradaki amaç kan dolaşımını hızlandırmak, zira şehirli insan olarak çok hareketsiz kalıyoruz. o hareketi sağlamak işe yarayabilir.
0
rentts
(02.05.24)
bir romatologa gorun, o birsey bulamazsa o zaman psikiyatri.
0
cooperr
(02.05.24)
@rentts; aslında hareketsiz bir hayatım da yok, her gün işe bisikletle gidip geliyordum, haftasonları da uzun sürüşlere çıkıyorum. Haftaiçi günde ort. 15-20 km sürüyorumdur.

@cooperr; teşekkür ederim, not ettim
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(02.05.24)
bir süre denemek için ekmeği, tüm unlu gıdaları, işlenmiş gıdalar, şarküteri ürünlerini komple kes, alkol ve kahve de yok. 15 gün kadar bunu dene fark görecek misin.

sindirimin-miden ne durumda, nasıl besleniyorsun ?
0
orpheus
(02.05.24)
@orpheus; sindirim-mide ile ilgili bir rahatsızlık yaşamadım bugüne kadar. Beslenmem şu şekilde diye tarif edebileceğim bir düzen yok açıkçası yemek konusunda. Ama makarnayı haftada iki kere falan, patates, tavuk, arada canım çektiğinde sebze yemeği tüketirim. Öğünlerde ekmek pek tüketmiyorum. Kahvaltı genelde geçiştirme amaçlı mısır gevreği yiyorum.
Alkol yok, kahve günde iki bazen üç bardak tüketiyorum (çoğunlukla americano veya espresso)

Dediğiniz şekilde hiç denemedim ama denerim. Yeter ki bir farklılık olsun
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(02.05.24)
ne zaman basladi bu yorgunluk hissiniz? onu hatirlamaya calismak onemli bence. cunku anlattiginiza gore aktif bir insansiniz, en azindan bir cok kisiden daha aktifsiniz, dolayisiyla enerjiniz var anladigim kadariyla. sanki altinda yasadiginiz bir olay, baska bir sey var gibi geldi bana. beden baska bir seye tepki veriyor sanki. holistik yaklasimi olan bir hekim bulmak yardimci olabilir.
0
kassiopeia
(03.05.24)
Edit: psikiyatriste gidip anlattım. Fonksera ve atarax yazdı. Bir haftadır kullanıyorum, şimdilik berbat bir yan etkisi var. Oturduğum yerden kalkmakta zorlanıyorum.

Bunun yanında dahiliye doktoru Multi vitamin önermişti ama bu iki psikiyatrik ilacın yanında bir de multi vitamin kullanırsam vücudu kötü etkiler mi? Ağır gelir mi acaba?
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(16.05.24)
(23)

eksisozlukte yazarlari engellemek iyi mi kotu mu size?

buenosdias
eskiden sevmedigim goruse sahip yazarlari engelliyordum. ama sonra baktim ki nerdeyse gundem olan her 10 basliktan 7'sinin ilk 2,3 entrysi gorunmuyordu. bu da sinir bozucuydu. mantikli dusununce yanlis geliyor. bir insani tek basligi ile yargilayip susturuyorum gibi..belki adamin baska alanlarda isi
eskiden sevmedigim goruse sahip yazarlari engelliyordum. ama sonra baktim ki nerdeyse gundem olan her 10 basliktan 7'sinin ilk 2,3 entrysi gorunmuyordu. bu da sinir bozucuydu. mantikli dusununce yanlis geliyor. bir insani tek basligi ile yargilayip susturuyorum gibi..belki adamin baska alanlarda isime yarayacak, hosuma gidecek faydali entryleri vardir.... simdi yeni uyelik yaptim. herseyi gorebiliyorum.

acaba engellemeye devam mi edeyim bilemedim? siz ne dusunuyorsunuz.
0
buenosdias
(29.04.24)
İnsanları neden engellediğinize bağlı. Çok troll var mesela onların diğer görüşlerini okumak size bir şey kazandırmayacaktır. Belki arada kaldıklarınız için not alabilirsiniz baktınız farklı konularda görüşlerine not almaya başlıyorsunuz o zaman engellersiniz.

Bir de birisini engellediğinizde onu susturuyormuşsunuz gibi düşünmeyin, suseri uçurmuyorsunuz ki o yazmaya devam ediyor okuyan da okuyor.
0
peki madem
(29.04.24)
ben engellemiyorum bırak mal ne yazarsa yazsın diyorum.
siyasi görüşünden dolayı küfür edeceğim adam bambaşka bir konuda bana çok yardımcı olabiliyor.
0
OgutucuRecep
(29.04.24)
engelliyorum nickaltımda engellediğim troller yazmış hatta öncemesaj atıp kudurtup sonra engelliyorum, özellikle aktrolleri engellemeye 10 dk harcıyorumdur her gün. eklentiler çok işe yaramadı gördüğümü salak salak konuşanı amaçsız anket dolduranlarıda engelliyorum
0
eja
(29.04.24)
politik gorusu nedeniyle genellikle engellemiyorum, gorusune katilmayabilirim ancak dediginiz gibi baska alanlarda enteresan bilgi verebilirler. engelledigim yazarlar genellikle kadinlara ve lgbt bireylere karsi nefret dolu basliklar acan/entryler giren kisiler oluyor, ya da yine bu anlamda kendi kucucuk dunyalari ile 'dahice' tespitler yapan kisiler oluyor. bu kisilerin baska alanlarda verebilecegi bilgileri bilmem gerekiyorsa evrenin bana baska yollarla ulastiracagina inaniyorum. zira bu tur entryleri gormek benim ruh sagligim icin daha zararli. varsin bunlarin en begendigi kiyida kosede kalmis 10 filmi de bilmeyivereyim.
0
kassiopeia
(29.04.24)
AKP'li ve dinci bir insanın, yukarıda bahsedildiği şekilde başka bir konuda bana faydalı olmasi bu sebeple onu engellememek imkansız. Onun bakış acisina ihtiyacim yok, onun bakıp gördüğü bir şeyin bana faydalı olması mümkün değil.

Her şeyden önce siyasi görüş ve dünya görüşü önemli. İlk üye olduğumda 15-20 sene önce umrumda değildi, çok uzun yillar kimseyi engellemedim. Ama son yıllarda korkunç bir radikallesme var AKP'lilerde. Ve her zamanki eleştirileri siraladigimda cimere şikayet ederimler bir kenara ölüm tehdidi bile gönderen oluyor. Ilımlı ılımsız fark etmeden AKP'liyse veya dinciyle direkt engelliyorum neden bahsettiğinin bir önemi yok.
0
sanguine
(29.04.24)
Ekşi sözlükte senelerce mal listemde 3 kişi vardı, ne zaman ki aktroll'ler azıttı, şu an binlerce engelli vardır.

Olması gereken sözlük yönetiminin dik durup hepsini şutlaması ama sonra gidip sözlüğü kapatıyorlar, bet sitelerine dönüyor iş. Binlerce hesabı kontrol edenlere baksan da bir avuç hain bebe.

Özetle engellemek iyidir, en azından bir gün dik duracak olurlarsa engelli listelerini kullanıp tek bir satır kodla hepsini temizleyebilirler.
0
kimlanbu
(29.04.24)
Karşıt görüş başka, aktroll başka önce bu ayrımı yapabilmek lazım.

Aktroll denen kitle organize bir şekilde insanları ve dahası sözlük gündemini manipüle etmeye çalışan Prof bir yapı. Yani merak etme bu insanları engelleyerek hiçbir şey kaybetmezsin. Atıyorum bilim kanalında, sinema, müzik vs zaten bir entrysi yoktur herifin:)

2.si de üslup. Sadece futbol fanatikleri değil en entelektüel konularda bile insanlar saçma bir şekilde kamplasip karşısındaki herkese her şeye sovebiliyor. Bunları da kesinlikle affetmiyorum.

3. Astral seyahate inanan, Evrim karşıtı böyle aciklayamadigim luzumsuz bir tayfa var. Bunları da engelliyorum anında.
0
makbur
(29.04.24)
engelliyorum. başlıklarını engellemiyorum. çok lazımsa log out olup başlığa bakıyorum.
0
gabe h coud
(29.04.24)
irkci, ayristirici, cinsiyetci, nefret dolu söylemleri, gereksiz erotizm icerigi olanlari bazen engelliyorum.
bir sey kacirdigimi düsünmüyorum.
0
robert bosch
(29.04.24)
engellemeden olur mu,

- atatürk hakkında karalayıcı yazı engelle geç.
- terörist, dersimci, soykırımcı engelle geç.
- aktroll, oktroll, boktroll engelle geç.
- sikimsonik ünlü ile ilgili paylaşım engelle geç.
- ad hominem yapanları (özellikle siyasi başlıklarda) engelle geç.
- xx.xx.xxxx tarihli lig maçları engelle geç.
- kadınlar şöyle böyle diyeni engelle geç(buna karşı yine erkekler de şöyle yazanı engelle geç).
- herhangi bir kutsala sallayanı engelle geç.
- şu işsiz kalacak bu işsiz kalacak tayfada spesifik yavşaklar var o tayfayı engelle geç.
- istenmeden ref link paylaşanları engelle geç.
- gerçekleşmemiş olay hakkında başlık engelle geç.

daha da aklıma geldikçe eklerim, bunları engellemeden sözlüğe bakınmak adblocksuz internette gezinmeye benziyor.. çoğu başlığın ilk 2-3 entrysi kayıp zaten bende zamanında başlıklarını engelle yapmadığımdan, düzeltmesi de çok zor oluyor sonra.

bir de özel mesaja sen'li şekilde yazanları yine engelle geç.
0
gule gule
(29.04.24)
Başkalarının fikirlerine göre hareket edecekseniz, benim fikrime göre iyi değil hatta kötü. Ben olsam engellemezdim katılmadığım fikirlere dahi tahammül ederdim. Farklı fikirlere açık olmak lazım. Not: Engelleme içgüdüsünün arka planında sanırım değişim korkusu yer alıyor
0
doharkoman
(29.04.24)
Terör örgütü (PKK, Hizbullah, FETÖ, DHKP-C, Adnan Oktar vs) sempatizanları,
Kötü trol olup açtığı başlıkla insanları birbirine düşürmeyi amaçlayanlar, (Benim tuttuğum takım, desteklediğim siyasi görüş vs olması hiç fark etmez, derhal engellerim. Eskiden trollüğün bir adabı vardı, artık yok.)
Düz dünyacı - aşı karşıtları,
Spiritüalizm, doğu mistisizmi ve benzeri şeyler meraklısı olup ipe sapa gelmez şeyler anlatanlar,
Herhangi birine karşı yazdığı entryde hakaret içeren ifadeler kullananlar,
Boş başlıklar açanlar, (Özellikle sosyal medyada etkileşimi arttırmak için yapılan ünlü kişilerle olan tartışmaların sözlüğe başlık olarak taşınması durumundan bahsediyorum)
Anketçiler,
Nefret söyleminde bulunanlar, (genelde ırkçı ya da cinsiyetçi söylemler üzerinden somutlaşıyor)
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik edenler,
Haddini bilmeden, terbiyesiz bir üslupla özel mesaj gönderenler,

Başta olmak üzere pek çok yazarın hem entrylerini hem de başlıklarını derhal engelliyorum. Bir kullanıcıyı sadece karşıt görüşte olduğu için engellemem. Örneğin "XXX gerekçelerle aşı yaptırmadım, yaptırmayı da düşünmüyorum." demesi benim için engelleme nedeni değildir ama "Aşı yaptıranlar gerizekalıdır." ya da "Aşı yaptıranlar X süre sonra ölecek." gibi ifadeler kullanıcıyı ışık hızıyla engellemem için yeterlidir.

"X partisine/kişisine oy verdim zira Y politikalarından çok memnunum." demesi istediği kadar karşıt görüş olsun, benim için engelleme nedeni değildir ancak bu düşüncelerini diğer parti ya da adaylara hakaret eder şekilde ifade etmesi derhal engel nedenidir.
0
10551037
(29.04.24)
Sözlüğü 4te 3ü engelli +1

Benden başkalarının da deneyimlemiş olmasına sevindim, dediğin gibi gündem olan başlıkların ezici çoğunluğu engellediğim tipler tarafından açılıyor. Bu da bu başlıkların kasıtlı açıldığının göstergesi, sözlük gündemi suni olarak belirleniyor.

İlla aktroll olmak zorunda değiller, gule gule'nin söylediği konularda ayrıştırıcı ve kışkırtıcı fikri olanlar da engelli bende. Mesela maç başlığında gs'ye fetöcü, koç ürünlerini boykot ediyoruz vs diyenleri de engelliyorum.
Yahu bunu diyen adamın başka konudaki fikri niye önemli olsun benim için. Yazacağı max bilgi onedio'dan çaldığı ilginç bilgiler aparması olacak.

Kaldı ki sıradan insanların fikirlerini merak etsem twitter kullanırdım, ekşinin bir artısı yok bu anlamda.

Ben badi ekliyorum değerli birilerini gördükçe, onların entrylerini okuyorum.
0
Bruce
(29.04.24)
eskiden kimseyi engellemiyordum, eskiden...
fikir özgürlüğü mü dersiniz, bozuk saat bile günde 2 kez doğru gösterir mi dersiniz bilemem ama kimseyi engellemezdim.
ancak bir noktadan sonra boş yapan o kadar arttı ki sadece okuması bile büyük zaman kaybı oluyordu. bir de ciddiye alıp vakit ayırmaya kalksam ömrümden boşa giden zamana yazık.
tek başlıktan/entryden engellemiyorum. beni huylandıran bir şey görürsem profili açıp bakıyorum, tek tük mü yoksa hep mi saçmalıyor diye. boş yapmaya adanmış hesaplar kendini belli ediyor zaten ve engelliyorum.

o kadar yazmışım da şimdi baktım 15 kişi engellemişim, daha fazla sanıyordum..
0
late viper
(29.04.24)
Engellemek istemiyorum fakat maaşlı troller cidden can sıkmaya başladı. Adam partisi lehine başlık açıyor, diğer troller de 1 dakika içinde entry giriyor. Bayadır sözlükte gündem takibi yapmıyorum, merak ettiğim bir konu varsa başlığa uçuyorum.
0
Erestor
(29.04.24)
biri direk mesajla kufur etmedikce engellemiyorum, umrumda degil.
bunlar engelle engelle bitmez cunku, ayrik otu..
0
cooperr
(29.04.24)
Yani kaç kişi engellediğimi bilmiyorum. Bunun sayısına bakabiliyorsak biri söylesin, bakıp güncelleyeyim bu yazıyı. Engelle engelle bitmiyorlar. O yüzden "bu hali ile bile Ekşi Çöplük olduğuna göre demek ki engellemesem nasıl bir lağım olacak" diyorum. Hiçbir şey kaybettiğimi düşünmüyorum. Aksine engelleme kriterlerimi genişletiyorum. Kimsenin düşük zekalı ve salt küfür içerikli entrylerini göremedim diye üzülecek değilim.

Kaldı ki başkalarının fikirlerine de o fikirler objektif bir şekilde düşük zeka ürünü* ise saygı duymak zorunda değiliz. Engeli bas, geç.

* eksisozluk.com
0
nawar
(29.04.24)
rahatsız edeni, trollü engellersiniz tamam. hadi hoşuna gitmeyeni de engellersiniz ama hoşunuza gitmeyen herkesi engelliyorsanız bu ciddi bir sıkıntı. tahammülsüzlük. geçen biri yazmış şu kadar bin kişi engelledim diye. bu baya hastalıklı bir kafa yapısı. ondan sonra toplumda neden kutuplaşma var. bu zihniyetle uzlaşılmaz ki. her farklı düşünceye engel basıyor.
0
blackkmamba
(29.04.24)
Kimseyi engellemiyorum zira sozlugu okumuyorum. %95 cop yazar. Ya hepsini engellemem lazim, ya da hic bakmamam lazim. Ikinci secenek daha efektif.
0
hot potato
(29.04.24)
bu arada kusura bakmayın da bu kadar çok kişiyi engelliyorsanız iktidar olsanız muhalif gazetecileri içeri atarsınız :D hiç inkar etmeyin. aynı zihniyet çünkü. beni de çok engellediler ama küfür falan yoktu. tartışmada cevap veremeyince basıyorlar engeli.
0
blackkmamba
(29.04.24)
Bütün sözlüğü engellemekle uğraşacağıma sadece badilere eklediğim kişilerin entrylerini okuyordum. Yeni badileri de mevcut badilerin beğendikleri entryler üzerinden buluyordum. Ha bir süredir sözlükten gündem takip etmeyi tamamen bıraktım tabii.
0
aloha snackbar 3
(30.04.24)
Siz ekşi sözlükteki ifade özgürlüğüyle ilgili adaleti sağlamakla görevli bir pozisyonda mısınız? Sanmıyorum. O halde neden kişisel alanınızı kurmayasınız? Bu da sizin kendi özel alanınızdaki hakkınız.

Zaten sözlüğü ne için kullandığınıza göre belli bir grubu komple de engelleyebilirsiniz. Atıyorum siz ekşi sözlüğü sadece teknolojik incelemeler için kullanıyorsunuzdur elinizden geliyorsa kalan herkesi engelleyip sadece teknoloji incelemesi yazanları bırakabilirsiniz yani, siz engellediniz diye kimsenin ifade özgürlüğüne halel gelmiyor ki :D bu hususa dikkat etmesi gereken kişiler sözlük yönetimi. Sizin gibi diğer insanların da orada içerik üretmeye hakları var. İşin özgürlüklerle ilgili kısmı burası. Ancak sizin de onların hangilerini görmek istediğinize karar verme hakkınız var. Bu durum diğerlerinin ifade özgürlüğünü engellemez ya da zararlı bir durum da yaratmaz.

Bu kadar büyütmeyin olayı, şaşırdım yorumların bazılarına :D

Siyaset konuştuğunuz ayrı bir mecra vardır, ekşi sözlüğe geldiğinizde kafanızı rahatlatıp biraz başka şeyler görmek istiyorsunuzdur. Sorun ne bunda? Ya da hiç konuşmak istemiyorsunuzdur. Yapmayın lütfen.
0
akhenaten
(30.04.24)
Ben farklı fikirleri de takip etmek, iletişimde kalmak istediğim için KÜFÜR EDENLER HARİÇ kimseyi engellemiyorum.

Çok faydasını da gördüm. Pek çok yanlışımı düzelttim, pek çok yeni şey öğrendim.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.04.24)
(13)

Ne versen yiyecek misafir ve itibar konusu

beyfendi
Misafirin "yemek için zahmete girme çok, ne varsa onu yeriz" diyeni sizin gözünüzde profili küçük, genel konularda da zahmete girmeye değmez biri konumunda biri midir?Sorudaki maksadı, aradaki samimiyetin durumu vs. gibi konuları uzun uzun yazıp daha net bir şey sorayım istedim ama gelecek cevabı ma
Misafirin "yemek için zahmete girme çok, ne varsa onu yeriz" diyeni sizin gözünüzde profili küçük, genel konularda da zahmete girmeye değmez biri konumunda biri midir?

Sorudaki maksadı, aradaki samimiyetin durumu vs. gibi konuları uzun uzun yazıp daha net bir şey sorayım istedim ama gelecek cevabı manipüle etmemek adına en yalın haliyle ilk akla geldiği şekliyle soruyorum.

ek: çok samimi olmadığınız, yeni yeni tanıştığınız biri olduğunu varsayın.
0
beyfendi
(29.04.24)
aksine profili yüksek, can dostum, tam güvendiğim kişi/kişiler demektir.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.04.24)
El üstünde tutulması gereken, profili en yüksek kişidir.
0
rock n roll
(29.04.24)
Hocam gelen misafir "Ben bi biftek alayım" dese daha mı hayırlı misafir olacak anlamadım. Ben ki çok yemek seçen biriyim, gittiğim evde ne yemek varsa onu yerim, olması gereken budur yani
0
nundu
(29.04.24)
Ben çok şaşırdım böyle bir soruya. Hayır değildir tabi ki, hiç böyle bir şeyin düşünülebileceğini bile bilmiyordum.

Yani zahmet etmeyin diyen insanın bunu söylerkenki niyeti değişebilir. Kimi laf olsun diye söyleyip aksinin yapılmasını bekler, kimi gerçekten samimi şekilde söyler. Ancak "ben misafir gittiğim yerde iyi yemek beklerim" diyen birisiyle hiç karşılaşmamış olsam da, böyle birini görsem çok şaşırır ve hakkında olumsuz düşünürdüm.

Yani aslında cidden şaşırdığım için ne desem bilemedim. Ben yemeği özensiz buldum, daha iyi olmalıydı diyen biriyle karşılaşacağımı hiç sanmıyorum.

Sizin nereden aklınıza düştü ki bu? merak ettim.
0
akhenaten
(29.04.24)
Nundu +1
Akhenaten +1
0
jülsezar
(29.04.24)
Profili düşük? Aklıma bile gelmez.
0
unabomber
(29.04.24)
Yemek daveti gerçek bir durum değil sadece örnekti aslında. Gelecek misafirin yemek için özel siparişinin olması kulağa abes şekilde nasıl küstah geliyorsa, benim örnekte de nezaket kör göze parmak olmuş. Asıl kastettiğim aslında nezaketin, iyi niyetin yanlış anlaşılıp, insanın kendine ne kadar değer veriyorsa başkalarının da ona sadece o kadar değer vermesiyle ilgiliydi. Aşağılık kompleksi olan, öz değeri düşük birinden de benzer durumlarda benzer şeyler söylemesi beklenir ya hani, bunun ayrımını bizi çok da iyi tanımayan insanlar yapabiliyor mu acaba onu merak ediyorum.

"ne versen yiyecek misafir" deyimini geçen haftalarda fatih altaylı'nın yayınlarından birinde duymuştum. o başka bir bağlamda kullanmıştı bunu ama aklıma bunu getirmişti.
0
🌸beyfendi
(29.04.24)
Misafir ağırlayacaksam ve yemekli olacaksa güzel bir ana yemek ve meze, tatlı vs olur masada. Eğer birisi ben et, tavuk, balık yemem derse mezelerle bile idare edebilir. Hele ki en baştan "zahmet etmeyin" dedilerse gerekirse dışardan istediği bir yemeği söylerim, eşim evdeki mevcut malzemelerden bir şeyler ayarlar.

Eğer evime çağıracak kadar değer veriyorsam en iyi şekilde ağırlamaya çalışırım, hiç kimse için "zahmete değmez" demem.

Çok samimi bir arkadaşım geliyordur, o zaman duruma göre gerekirse dışardan pizza söylesem de sıkıntı olmaz. (hatta pizza daha pahalıya geliyor sdfgsdf)
0
kimlanbu
(29.04.24)
@beyefendi, anladım. Eh tabi, insanın kendine verdiği değer nasıl muamele gördüğünü de etkiliyor ister istemez. Ancak örnek biraz zorlayıcı olmuş gerçekten. Yemek konusundaki tavırlar genelde kültürel kodlarla sıkı sıkıya sınırları çizilmiş şeyler.

Örnek bir açıdan da iyi olmuş, çünkü "insanın kendine verdiği değer" talepkarlıkla ilişkili değil her zaman. Şımarıklık ve bencillik gibi kavramlar da var. Eğer kendine saygı konusu yanlış anlaşıldıysa belli bir zihinsel çıta aşılıp bu olumsuz sınırların içine de ilerlemek olası.

İnsan hakkını koruyabimeli, gerektiğinde mesafe koyabilmeli bu daha çok karakterle alakalı bir durum. Kendine saygısı olan insan şunları şunları yapar demek çok güç. Birçok konuda bu geçerli, davranışlar ortamın kokusuna göre anlam kazanır. Kendine saygısı olan ve olmayan insanlar arasındaki fark da onlar istese de istemese de kendisini bu sebeple hissettirir zaten.

Çevrenizdeki insanlar da haliyle farkında olsunlar ya da olmasınlar bunu algılayacak ve ona göre davranacaklardır.
0
akhenaten
(29.04.24)
Empati, nezaket, tevazunun eziklik olarak algılandığı bir toplumda, evet “düşük profil.” Ben düşük profilliyim mesela bu bakış açısına göre. Ama bencil, kaba ve kibirli olacağıma ezik olayım daha iyi.
0
auroraaurora
(29.04.24)
Bence öylesine söylenen, otomatik bir laftır. Hiçbir anlam ifade etmez.
0
michael_knight
(29.04.24)
Ben de gittiğim yerlerde bunu. söylerim ama öylesine değil, samimiyetle. Asıl maksat görüşmek konuşmak ne de olsa.
Düşük profilli biri olma meselesi değil bu bana göre.
Arkadaşlarının yanına hal hatır sorma kılıfı altında sadece midesi için gidenlerden ben de hoşlanam.
0
diyecevaplandı
(29.04.24)
enteresan bir soru, hic dediginiz gibi bakmamistim.
soyle yazmissiniz; iyi niyetin yanlış anlaşılıp, insanın kendine ne kadar değer veriyorsa başkalarının da ona sadece o kadar değer vermesiyle ilgiliydi. Aşağılık kompleksi olan, öz değeri düşük birinden de benzer durumlarda benzer şeyler söylemesi beklenir ya hani, bunun ayrımını bizi çok da iyi tanımayan insanlar yapabiliyor mu acaba onu merak ediyorum.

buna istinaden sanirim ben soyle dusunuyorum, ben degerliyim, benim degerim bana hazirlanan sofra ile belirlenmedigi gibi sofrayi hazirlayan kisi tarafindan da belirlenmiyor. ama kendi degerimi bildigim icin bana ozen gosteren insanlarla birlikte olmayi seciyorum (ve ben de ozen gosteriyorum). yeni tanistigim birinin hazirladigi/hazirlamadigi sofra benim degerimden cok onun ozeni/ozensizligi/zamani olup olmadigi/aliskanliklari/kulturu ile ilgilidir. dolayisiyla bu konuya deger uzerinden degil bu cercevede yaklasirim. zamani olmamis olabilir, ya da ozensiz biri olabilir. eger yakin arkadaslarim davet ediyorsa zaten ne varsa onu yeriz evet, bazen de yemeyiz, mukellef sofra hazirlarlar.

son olarak, beni yemege davet eden birine hic dediginiz gibi bir sey deme ihtiyaci duymadim acikcasi, beni yemege davet ettiyse ztn ne pisirip pisirmeyecegini dusunmustur, o onun sorumlulugunda olan alandir, boyle bir yorum yapma ihtiyaci duymam, tesekkur ederim, gidip gidemeyecegimi soylerim ve bir sey getireyim mi derim, hele hele de yeni tanistigim biriyse.

yakinimsa zaten usulunu bildigim icin kendini misafir agirlamak icin paralayan biriyse soylerim boyle bir sey sanirim. dediginiz yorumu genellikle kendim birine gitmeyi teklif ettiysem soylerim, yani 'ayse sana geleyim aksam ama lutfen bir sey hazirlama vs.' gibisinden.
0
kassiopeia
(29.04.24)
(9)

duygusal bir çöp kovası olmak

duyurukullanıcısı
sağolsun arkadaşlarım tüm negatif duygu ve düşüncelerini bana açıyorlar. beni aradıklarında anlıyorum ki bi 15-20 dk ne kadar kötü-negatif-anlamsız düşüncesi varsa bana anlatıyorlar.başlarda saf gibi bunun iyi bir şey olduğunu falan düşünüyordum. sonradan anladım ki bir adet duygusal çöp kovasından
sağolsun arkadaşlarım tüm negatif duygu ve düşüncelerini bana açıyorlar. beni aradıklarında anlıyorum ki bi 15-20 dk ne kadar kötü-negatif-anlamsız düşüncesi varsa bana anlatıyorlar.

başlarda saf gibi bunun iyi bir şey olduğunu falan düşünüyordum. sonradan anladım ki bir adet duygusal çöp kovasından farkım yok.

mesela şunu yapalım bunu yapalım diyorlar. yemek, gezi vs vs yapıyoruz da ama arkadaş günün sonunda ben cidden şişmiş oluyorum. başka eventlerine falan bakıyorum güle eğlene vakit geçiyorlar. gülmeli çoşmalı selfiler çekiliyorlar. bizim buluşmalarda tek bir selfi yok çünkü suratlar asık, moodlar düşük.

peki ben anlatıyor muyum negatif şeyleri? tabiki hayır.

biraz gibideki mektup gibi oldu ama çok kafam takıldı bu işe. gezmeye eğlenmeye x kişisi ile dert yanmaya dk'ya diye bir gidişat var.

ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?

yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi.
0
duyurukullanıcısı
(25.04.24)
"ben mi abartıyorum yoksa cidden böyle bir şey var mı hayatta ?

yani bazı insanlara duygusal bir çöp kovası gibi davranmak gibi."

karşısındakini yargılamayan ve dinleyen insanlara karşı böyle bir eğilim var ama bu bilinçli yapılmıyor bence (yine de kötü bir durum olduğunu değiştirmez)

siz yargılamadan vs dinlediğiniz için akıllara siz geliyorsunuz

şaka yollu takılın amk iyice ağlama duvarına çevirdiniz burayı birazda eğlenceli bir şeyler yapalım diye
0
jülsezar
(25.04.24)
var tabii ki, size spesifik olarak yapiliyor olabilir ya da bazi kisiler herkese oyle davraniyor, sazi eline alip ne var ne yok icini dokuyor. ikisi de kabul edilemez, ya da bir dereceye kadar kabul edilebilir diyelim. guzellikle sinir koymayi ogreneceksiniz zira aksi kendinize saygisizliktir.
0
kassiopeia
(25.04.24)
Var böyle bir durum maalesef.

Bazi insanlar mizaçlari gereği dertlerini sürekli başkalarıyla paylaşmayı, akıl almayı ya da sürekli sorunlarından bahsetmeyi severler. Arkadaş grubunuz bu insanlardan oluşuyor olabilir.

İkinci sebep de "sizi dert dinleyen" olarak konumlandirmis olmaları olabilir. Önceki deneyimlerinde onlara koşulsuz kabul, ilgi, sevgiyle yaklastiysaniz bu özellikle bizim toplumumuzda çok az rastlanır bir durum; biz genelde kendimizi anlatmayı severiz. Sizi zihinlerinde bu şekilde etiketlemislerdir. Ama bunu kabul etmek zorunda değilsiniz. Güzel bir dil ile açıklayabilirsiniz.

Ayrıca mesleğiniz de buna yakın bir meslekse (bende çok sık olur mesela), insanlar akıl alacak biri olarak görüyorlar. Ben de çok yakın arkadaşlarımin yanında olmaktan mutluluk duyuyorum ama bazen aylarca konuşmadığım biri WhatsApp tan mesaj atıp iki kelime sonra "bizim çocuğun da şu sıkıntısı var, annem de depresyon tanısı aldı" dediğinde biraz üzülüyorum. Eskiden onlara da yardımcı olmaya çalışırdım; şimdilerde "anliyorum, zor bir süreçten geçiyorsunuz. İsterseniz tanıdığım uygun bir terapiste yonlendirebilirim" deyip konuyu kapatıyorum. Siz de "ben kötü deneyimler dinledikçe sonrasında kendimi kötü hissediyorum. O yüzden sürekli bunlardan konuşmasak sevinirim" diyebilirsiniz.
0
fraise
(25.04.24)
Hayır demeyi deneyin ve sonrasında olacakları izleyin. Size zarar verdiğini karşı taraflara söylemediyseniz tahmin edip anlayış göstermelerini beklemeyin. Empati ile dinleme beceriniz olmadığı sürece de dert dinlemeyin. Size yüklenen tüm konforsuz duyguları sizin de başka yere aktarmaniz gerekir, aksi halde çöp kovası olarak etiketlersiniz kendinizi. Sempatik yönünüzü bastırıp empatik yönünüzü geliştirmeniz yararınıza olur ve hayatınızı güzelleştirir.
0
hasmetizm 2046
(25.04.24)
var tabiki. eğer dinleyen kişi olmak rahatsız ediyorsa dinleme.
0
abelardo
(25.04.24)
Diğer insanlar sizi bağlayıp ya da kafanıza silah dayayıp bunları yapmıyorsa değişim ve dönüşüm gereken alan sizde demektir. Hayır diyebilmek, sınır çizebilmek, bu açtıpınız alanı ortadan kaldırmak veya daraltmak, sürekli aynı senaryoyu yaşıyorsanız ben bu senaryodan besleniyor muyum acaba ve eğer öyleyse nedir bendeki karşılığı gibi sorular sorabilmekle başlayabilirsiniz.
0
Phoebe
(26.04.24)
ya iyi güzel akıl veriyorsunuz da ;

x kişisi çağırdı çay içelim dedi, ne diyeceğini biliyor muyuz? hayır.

oturdunuz bir yere bi 20dk güzel muhabbet geçti sonra
"geçen ne oldu biliyor musun?" diye konuya giriş yaptı
tam bu noktada

"baboli negatif bir şey anlatıcaksan anlatma yada ben gideyim"

diyebiliyor musun? elbette diyemiyorsun.

yani teoride, kağıt üstünde güzel akıl veriyorsun da duyuru, pratikte hayat senin yazdığın çizdiğin gibi olmuyor.

bu andan itibaren ölene kadar vurabilirsiniz. atış serbest. hazırım.
0
🌸duyurukullanıcısı
(26.04.24)
Tam o noktada baboli ya zor bir hafta geçirdim, anlıyorumki sende bunalmışsın, sadece geyik muhabbeti çevirelim de kafamız dağılsın beaaa dememek için bir sebep yok. Ya da kronik olarak size dert tasa kusan kişi aradığında canım sıkkın kanki, başka zaman çay içeriz deyip geçebilirsiniz. Ya da açık açık konuşacaksınız, böyleyken böyle, beni hiç sormuyorsunuz bile, sürekli kusuyorsunuz, ben de insanım, bunu dengeleyelim mi diyebilmeniz lazım. Ben daha iki gün önce eski eşini daha ne kadar anlatacaksın kanka, başka bişi konuşamıyoruz, bunaldım altı ay oldu hadi çıkalım artık bu döngüden dedim yakın bir arkadaşıma, o da haklısın ya hiç farkında değilim, iyi ki söyledin dedi. Bunlar niye böyle net konuşulamasın ki?
0
Phoebe
(26.04.24)
Verdiğiniz örnekler hayır diyememekle ilgili tamamen. Eğitim alırken en zorlandığım konulardan biri olmuştu hayır demeyi öğrenmek.
Kabul ihtiyacı ile ilgili genel olarak.
Sanırım kendi ihtiyaçlarından bahsedip anlaşılmayacağını düşünüyorsun. Ya da daha kötüsü anlaşılıp yalnız kalacağını. Kendini ifade edecek beceriye sahip ama isteğini ifade edecek cesarete sahip değilsin sadece. Denemeden bilemezsin. Korkunun cesaretini engellenmesine izin vermemeyi denemelisin. Geri bildirim almadığın sürece bu böyledir söylenemez gibi genellemeler yaparak kendini üzmeye devam edersin.
0
hasmetizm 2046
(27.04.24)
(10)

"sülaleler evleniyor" olayı nedir ?

WithWorth
ekşide evlenecek kişiye sorulacak başlıklarında dikkatimi çeken bir konuya yoğunluk var: "kişiler değil sülaleler evleniyorsa uzaklaşın" gibi.sülaleden maksat, anne-babası mı yoksa daha da mı ötesi ?akraba ilişkileri çok kuvvetli olmayan biri olarak meseleyi hayal etmekte güçlük çekiyorum. evliler b
ekşide evlenecek kişiye sorulacak başlıklarında dikkatimi çeken bir konuya yoğunluk var: "kişiler değil sülaleler evleniyorsa uzaklaşın" gibi.

sülaleden maksat, anne-babası mı yoksa daha da mı ötesi ?

akraba ilişkileri çok kuvvetli olmayan biri olarak meseleyi hayal etmekte güçlük çekiyorum. evliler biraz açıklayabilir mi ?
0
WithWorth
(25.04.24)
Türkiye'de feodal yapı halen devam etmekte.
Bazı yörelerin insanlarında, örneğin kuzenin yaa evde sıkıldım deyip gelip teklifsizce 3 ay-4 ay kalması gayet olası.

Bu tarz akraba bağlılıklarında sana çok uzak gelen bir akrabanın sorununu her an kucağında bulabiliyorsun.

Söylediğin başlığı okumadım ama sanırım kastedilen bu.

Senin akraba bağın kuvvetli olmayabilir ama eş adayı kişisini seçerken onun ne düşündüğüne bakman lazım.

Evden çıkmayan baldız ile arabanın anahtarına ortak kayınbirader, sen yazlık satın alınca 'Artık bizim yazlık sorunumuz kalmadı.' diyen bacanak detayları da var tabi.

Durdukça aklıma geliyor. Büyük şehirde yaşıyorsan memleketteki akrabaların otel masrafını sıfırladın demektir. Gezmeye gelenini hertür masrafı sana ait olmak üzere gezdirmeye, üniversite hastanesine gelmiş olanı, getirip götürmeye memursun.

Mesela kız çerkez ise, 7 göbek uzak akrabasının düğününe veya cenazesine gitmeye mecbursun. Arada 500 kilometre olması ya da pandemi olması mazeret olamaz.
0
Mirket
(25.04.24)
Bir kişiyle evleniyorsun, evlendikten sonra akrabaları sende (annesi, dayısı, amcası) misafirliğe gelip 3 ay kalıyor. Yaz tatili oluyor, çocuğuyla beraber altı kişi geliyorlar mesela, üç ay sendeler. Öyle düşün.
0
hayirsiz
(25.04.24)
@Mirket, @hayirsiz korkunc seyler anlatiyorsunuz. hakikaten garip.
0
🌸WithWorth
(25.04.24)
zamaninda dedem, buyuksehirde evli ve 3 cocuklu teyzeme konu komsu o sehre giden varsa adresini verirmis, sabah kapiyi calip gelip kalan cok olurmus teyzeme, teyzemin esi sabirli adammis. o zaman internet, otel filan yokmus bu sekilde ama yine de bence delilik. vefat etmeden once anlatmisti. annem bunlari gormus olacak ki, iki tarafada restini cekmisti ama bu tarz seyler var yani.
0
kassiopeia
(25.04.24)
bence orda kastedilen konaklama degil, akrabalarin evlilik, ciftle ilgili konulara mudahil olma ihtimali. kuzenin soyle bir problemi var enistesi yardimci ol. dedeyi hastaneye goturcen vs..
0
buenosdias
(25.04.24)
@WithWorth,

@buenosdias haklı, öyle bir durum da var.

Örneğin ben evden çalıştığım için bir günü geçen yatılı akraba kabul etmiyorum. Sırf gelip iki ay kalamıyorlar diye geniş aileden dışlanmış durumdayım.
0
hayirsiz
(25.04.24)
Aile ve sulale pek huzur vermezler
Herzaman etrafinda seni izlerler
Surekli evinize gelirler dedikodu vs

Bu yuzden sulaleden uzakta yasamak lazim hocam nesela yurtdisina kapak atarsan yada uzak bir il de yasarsan evliligin daha uzun surebilir
0
Zetnikov
(25.04.24)
Zetkinov güzel özetlemiş.

Sülale önce seni zorla evlendirir. Evlenmiyon mu falan diyerekten baskılarla. Sonrasında bin türlü sıkıntı çıkararak boşanmana neden olur.

Sülale zorla evlendirir, sonra da boşatır.
0
ferenc
(25.04.24)
Aslında ister istemez her evlilik biraz da tüm ailelerin evliliğidir....
0
d max
(26.04.24)
çatlak isimli filmi izlemediyseniz izleyin lütfen, türk aile yapısının özeti.
0
tuborg yesili
(26.04.24)
(6)

Boşanma davası hakkında

hhhh99
çekişmeli boşanma davası açacağımeşim Almanya da 2400 euro maaş alıyor ben yüzüğümü bile almadan Türkiye ye geldim tedbir nafakası ve mahkeme sonunda nafaka durumu ne olur?boşanma sebebi eşimin fiziksel siddet (video kaydı var) ve psikolojik şiddetayrıca merak ettiğim ben bu şiddetten dolayı Almanya
çekişmeli boşanma davası açacağım
eşim Almanya da 2400 euro maaş alıyor ben yüzüğümü bile almadan Türkiye ye geldim tedbir nafakası ve mahkeme sonunda nafaka durumu ne olur?

boşanma sebebi eşimin fiziksel siddet (video kaydı var) ve psikolojik şiddet

ayrıca merak ettiğim ben bu şiddetten dolayı Almanya da tramva sonrası depresyon tanısı ile iki adet psikiyatri ilacı kullanıyordum.

Türkiye de henüz doktora gitmedim gitmem benim faydama olur mu?
0
hhhh99
(16.04.24)
Almanya'da olan adamdan bişey alamazsın. Orası demokratik bir ülke.
0
ferenc
(17.04.24)
Sizin bu konuyla ilgili sorularınızı hemen her gün görüyorum fakat çok komplike bir süreçten bahsediyorsunuz. Bence bu soruları buraya sormak yerine bir avukattan profesyonel yardım alırsanız çok daha iyi olur sizin için.
0
fraise
(17.04.24)
Bizzat avukat olarak söyleyebilirim ki milletlerarası özel hukuku ilgilendiren bir mesele olduğu için maalesef süreç uzun ve masraflı olacaktır iki ülkenin de hukuki normlarının değerlendirilmesi gerekmekte ve en az bir yıl ve 10bin euro ilk mahkeme gideri olacaktır...
0
apocalipy
(17.04.24)
profesyonel yardim almanizi tavsiye ederim. turkiye'ye gelmeniz yetmez, ikametinizi buraya aldirdiniz mi? aldirmadiysaniz tr'de dava acamazsiniz, acsaniz bile almanya'da evlendiyseniz ve esiniz almanya'da ikamet ediyorsa alman hukuku da uygulama alani bulabilir, ayrica esiniz alman vatandasi ise durum yine degisecektir. ikametinizi de buraya aldirmanizin almanya'daki haklariniz acisindan negatif etkisi olabilir, dolayisiyla ikametinizi su asamada tr'ye aldirmamak sizin icin daha iyi olabilir, ayrica almanya'da acilmis bir dava varsa (bosanma davasi) bu yine davayi etkileyecektir ve muhtemelen dava gorulemeyecektir vs. Duyuru bu konuda bilgi almaniz ve buna gore hareket etmeniz gereken son yer olmali.
0
kassiopeia
(17.04.24)
İkametinizi aldırın ve doğru adli yardım servisine gidin. Size avukat tayin edilir geliriniz ve mal-mülk yoksa.

Tek başınıza işin içinden çıkamazsınız.

Not: Avukatım. Dediğimi yapın yoksa işleri iyice karıştıracaksınız.
0
drako
(17.04.24)
eşim çifte vatandaş ben sadece Türk vatandaşıyim Türkiye de evlendik

eşim ve ailesi ben gittikten sonra şikayette bulunmuşlar araba çalma telefon gaspi şiddet üzerine tahminimce boşanma da açmışlar orada
0
🌸hhhh99
(17.04.24)
(12)

Yaptığım kekler bir türlü kabarmıyor

jonas
Selamlar. Kek tarzı şeyleri çok sevdiğim için son dönemlerde yapmaya başladım ama bir türlü istediğim kıvamda kabarmıyor, sönüyor.Malzemeleri oda sıcaklığına getiriyorum. Kurularla sıvıları ayrı koyuyorum. Kuruları elekten geçiriyorum. Pişerken fırının kapağını hiç açmıyorum. 1 paket kabartma tozu k
Selamlar. Kek tarzı şeyleri çok sevdiğim için son dönemlerde yapmaya başladım ama bir türlü istediğim kıvamda kabarmıyor, sönüyor.

Malzemeleri oda sıcaklığına getiriyorum. Kurularla sıvıları ayrı koyuyorum. Kuruları elekten geçiriyorum. Pişerken fırının kapağını hiç açmıyorum. 1 paket kabartma tozu kullanıyorum. Bunları yapmama rağmen hem tam istediğim gibi kabarmıyor hem de fırından çıkmış halinde de bir miktar sönme oluyor.

Belki eski fırınım dandiktir diye düşünüyordum ama sonradan Arçelik mini fırın aldım, onda da sonuç benzer oluyor.

Bu kekler nasıl kabarıyor yav? Ben nerede hata yapıyor olabilirim sizce?

*Bir de ÖNEMLİ SORU: Kek yaparken fırının fanını çalıştırmak mı, çalıştırmamak mı daha iyidir?
0
jonas
(16.04.24)
fan çalıştırmamak gerek kekte.
ununda mı sıkıntı var acaba bilemedim ya da tarifi mi yanlış uyguluyorsun?
başka tariflerle başka unla-kabartma tozuyla dene.
0
jelly bear
(16.04.24)
Tüm malzemelerin oda sıcaklığında olması en önemli noktalardan biri, bunu yapıyormussunuz zaten.

İkinci olarak yumurta ve şekeri çok çok iyi çırpmak gerekiyor; köpük kıvamına gelmeleri lazım. Kuru malzemeleri ekleyince ise tam tersi; hafifçe cirpsaniz yeterli. Yumurta taze olsun mutlaka, un miktarında ayarı çok kaçırmayin. 1 su bardağı ölçüsündeki su bardaginiz normalden büyükse un da çok gelir, kabarmaz. Mutfak tartisi alabilirsiniz, fiyatları çok yüksek değil.


Kabartma tozu yerine karbonat da kullanabilirsiniz. Ben bir seferinde evde kabartma tozu olmadığını fark edince eklemiştim, daha çok kabardigini görünce artık çoğunlukla karbonat kullanıyorum.

Fırından çıkarınca direkt soğuk bir şeyin üzerine almayın. Genelde hata olarak soğuk bez uzerine koyuyorlar, e sönüyor haliyle.


Aklıma bunlar geldi. Ben fan çalıştırmam bu arada.
0
fraise
(16.04.24)
kabartma tozunun skt tarihi bitmeye yakınsa kabarmıyor, taze kabartma tozu almak gerek. Markasıda önemli bence
un koyduktan sonra keki çok karıştırmamak lazım.
0
eja
(16.04.24)
malzemelerini bir yazar mısın neler koyuyorsun görelim
0
neira
(16.04.24)
kaç yumurta koyuyorsun? minimum 2 lazım.
0
theseachange
(16.04.24)
valla benim de hiç bugüne kadar kabarmadı keklerim artık bunun kişisel olduğunu düşünmeye başladım çünkü siz her püf noktaya dikkat etmişsiniz ve yine de kabarmıyorsa bence kek kabartma perimiz yok bizim :(
0
Kediyi üzdün
(16.04.24)
Hem karbonat hem kabartma tozu birlikte koyun.
Genelde 3 yumurta kullanılıyor.
0
pro9it9is9
(16.04.24)
Pastalarda ve içeriği farklı keklerde durum değişiyor ama standart vanilyalı veya kakaolu kekte bu kadar adıma dikkat edilmese de kabarır o kek. Kabarmıyorsa ya kabartma tozunda (skt, marka vs.) sorun vardır ya da keki pişirirken sık sık fırının kapağını açıyorsunuzdur. Yüzey gerilimini kırdıktan sonra kekin iç basıncı ile dış basıncın dengede olduğu yerde kabarma duracak. Siz açtıkça o bir sorun. Fan da pek yardımcı olmuyor. Normal pişsin içeride.

Hala olmuyorsa:

twitter.com
0
nawar
(16.04.24)
Malzemeler ve miktarlarına dair sorular olmuş. Şöyle;

3 yumurta
2.5 su bardağı un
1 su bardağı süt
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 limonun suyu
1 limon kabuğu rendesi
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
0
🌸jonas
(16.04.24)
Kabartma tozunu ekledikten sonra çok karıştırmamak gerek. Sadece bir tür karıştırıp hemen fırına sürmek gerek.
0
Amaranta ursula
(16.04.24)
Limonlu kek hiç yapmadım ama duyduğum kadarıyla süt yerine su koymak gerekiyormus limonlu kek te.

Ben genelde havuçlu tarçınlı yapıyorum hemen hemen aynı malzeme ile çok güzel kabarıyor.
0
brnbrs
(16.04.24)
1 su bardagi yagi 1 cay bardagi yag ile degistirip denemenizi tavsiye ederim.

bunun disinda kekin kabarmasi icin abartildigi kadar dikkatle yapilmasina gerek yok +1 , bu nedenle sorun baska bir yerde gibi geldi
kabartma tozunun diger toz malzemelerle iyi sekilde karismasi yeterli, mutfakta en sevdigim seylerden biri kek yapmaktir, eksik ve sacma malzemelerle cok kek yaptim. firin onceden isinmis olmali ve kek icin kullandiginiz kalibiniz elbette asiri buyuk olmamali
0
kassiopeia
(17.04.24)
(9)

Aşk acısı denen şeyi çoğumuz aynı şekilde mi yaşıyoruz?

KUCO
Duygusal bir insanım. İkinci kez yaşıyorum bunu ve çok ağır geliyor. Yemeden içmeden kesilecek kadar buhrana kapılıyorum. Çok yalnız hissediyorum, konuşasım gelmiyor. İşe odaklanamıyorum. Eve gidip haftalarca yatmak istiyorum. Sürekli kalbin oralarda bir yumru var gibi.Hepimiz bunu aşağı yukarı aynı
Duygusal bir insanım. İkinci kez yaşıyorum bunu ve çok ağır geliyor. Yemeden içmeden kesilecek kadar buhrana kapılıyorum. Çok yalnız hissediyorum, konuşasım gelmiyor. İşe odaklanamıyorum. Eve gidip haftalarca yatmak istiyorum. Sürekli kalbin oralarda bir yumru var gibi.

Hepimiz bunu aşağı yukarı aynı hislerle mi yaşıyoruz, yoksa bazıları için hafif tatlı bir acı mı? Hani kırmızı biber yersin yakar ama bir yandan da seversin o acıyı ya da melankoliden zevk almak gibi. Bazıları da bu şekilde mi hissediyor? diye merak ediyorum, sizde durum nedir?

30 E.
0
KUCO
(15.04.24)
evet, benzer bir his. en son 36 yaşımda bunu hissettim. şu anda 39 yaşındayım. bir daha da olmaz. değerini bil.
0
gabe h coud
(15.04.24)
Ben de bu duyguyu çok şiddetli yaşıyorum. Ama bence herkes aynı şekilde yaşamıyor çünkü kişiliğe, karaktere göre değişir. Hatta hissettiğin sevginin yoğunluğuna göre de değişebilir. Yani değişkenler çok.
0
rock n roll
(15.04.24)
Bence terapi grubu kuralım. Bende durum kötü.
0
Kahvedesu
(15.04.24)
duygusal olmakla duygu regulasyonu yapamamak ayni sey degil, ask acisini daha makul ceken insanlar genellikle daha iyi duygu regulasyonu yapabiliyorlar. bu demek degil ki siz abartiyorsunuz, sadece aradaki nuansi aciklamak icin yazdim. ayrica gercekten cok asik oldugunuz icin de bunu yasiyor olabilirsiniz. ama duygu regulasyonunu ogrenmek hayatimizi genel olarak kolaylastiriyor bence. tadini cikarin, kalbinizi kapatmadiginiz surece her yasta ask acisi cekilebiliriz ve bu cok guzel bir sey aslinda. 35-40'indan sonra ask acisi olmaz soylemlerini de sallamayin, yasamdan vazgecmediginiz surece ve kendiniz gibi insanlarla oldugunuz surece her yasta her duyguyu yasarsiniz.
0
kassiopeia
(15.04.24)
bende hep yasadim zannediyordum megerse yasamamisim.

haftalardir sabahin bir köründe uyaniyorum. tekrar uykuya dalamiyorum. 4 kilo verdim. beni, hayatimi delip gecti resmen. kimselere birseyler söyleyemeyen anlatamayan ben herkeslere anlattim.

redditde /breakups da takiliyorum sürekli insanlar benim yasadigim benzer seyleri hissediyorlar mi diye. benzer seyler cok var. asamayanlarda cok var. terapi öneririrm
0
vhs kaseti
(15.04.24)
ben hiç böyle bir aşk acısı yaşamadım. 32/k

herkes aynı yaşamıyordur bence. ben duygusal bir insanım aslında ama sevgiliden ayrılmak bile maksimum 1 hafta üzerdi beni. duygusallık da değil beynin kimyası o aşka etki eden hormon.
0
kaptan maydanoz
(15.04.24)
kadınların aşk acısı falan çektiğini düşünmüyorum. erkeklerde çok daha fazla bu durum.
0
nothing in my way
(15.04.24)
yumru yok bende.

ama hiçbişi yapmak istememek evet. terapi grubu kurulursa ve motto hiçbirşeyi sebepsiz yere beğenmeme ise haftada 5 dk uğrarım. kalan süreleri enerjik geçirmek daha iyi geliyor.
0
baldan kaymak
(15.04.24)
cinsiyete göre, deneyime göre değişir.

erkeklerin kendi içinde de değişir.

kadınların bizim yaşadığımız türde bir acı yaşadığını sanmıyorum +1
0
tabudeviren
(16.04.24)
(10)

77 yaşındaki babamın altından arabayı alamıyoruz

HellKeePer
Yaşlılıktan dolayı her hafta vukuat işlemeye başladı. Direklere, komşuların araçlarına sürtüyor. Park ederken zorlanıyor. Araba kullanmayı bırak dediğimizde çılgın gibi kavga ediyor. Dün akşam bir çocuğu ezeceksin, artık yeter kullanmayı bırak dedim diye beni "evlatlıktan red etme" ile tehdit etti.
Yaşlılıktan dolayı her hafta vukuat işlemeye başladı. Direklere, komşuların araçlarına sürtüyor. Park ederken zorlanıyor. Araba kullanmayı bırak dediğimizde çılgın gibi kavga ediyor. Dün akşam bir çocuğu ezeceksin, artık yeter kullanmayı bırak dedim diye beni "evlatlıktan red etme" ile tehdit etti. Küfürler yağdırdı. Canımı al ama arabamı alma moduna girmiş durumda. Zaten biraz kişilik bozukluğu olan bir insandı ama bu araç konusunda kötü huyları iyice ayyuka çıkmış durumda.

Heyet raporu ile yeni ehliyet aldı. Kanunen ehliyeti var.

Araç benim üzerime fakat zamanında o da bir miktar koymuştu, öyle almıştık. (benim kendi aracım var) Habersiz satarsam felç olur inme gelir diye çekiniyorum, bir şey yapamıyorum.

Sabretmek dışında bir çözüm var mıdır sizce? desteğiniz için teşekkürler, saygılar
0
HellKeePer
(15.04.24)
yetersiz hissetmenin psikolojik sorunlarıyla boğuşuyor anladığım.
psikolog yardımıyla kullanmaması gerektiğini anlatmayı deneyin.
0
erty_ksk
(15.04.24)
mahalleden bi tane bitirim velet ayarla. o çıkış yaparken atlasın önüne ayak yapsın. o korku ona yeter. bu mizansenin gerçeğini yaşamasından iyidir.
0
retiredcolonel
(15.04.24)
Babanız elinde kalan son kontrol hissini elinde tutmaya çalışıyor. Ömrü boyunca kendi kendine yetmiş, kendi işini kendi halletmiş bir insan için bunu bırakmak -haklı olarak- çok zor. Kendisini yetkin ve kontrolde hissettiği başka bir şey bulmanız lazım. Bir hobi gibi. Ayrıca sohbetlerinizde onun fikirlerine, bilgisine saygı duyduğunuzu, "onu kaale aldığınızı" hissettirmeye çalışın.

Bir de her yere arabayla gitmeye alışmış bir insanın taşıma alışkınlıklarını değiştirmesi de zor. Babanızın arabayla nerelere gittiğini tespit edin, ona kolay ve rahat alternatifler bulmaya çalışın (örneğin deniz kenarında oturuyorsanız vapurda çay keyfi yapmak gibi). Ücretsiz ulaşım kartı alın.
0
fotrsapka
(15.04.24)
olay soğuduktan sonra kontrollü şekille arabayı bozun, çalışmıyor satalım diyebilirsiniz.
0
durbidakka
(15.04.24)
niye bu kadar uğraştınız anlamıyorum :)

arabanın önemli kusurlu bir parçasını çalıştırmayın :)

polis de cezayı yazıp ehliyeti elinden alsın.

bir trafik polisine durumu izah edip destek istemeniz yeterli.
0
baldan kaymak
(15.04.24)
Ufak tefek kaza hepimiz yapabiliyoruz. Ayrıca park ederken zorlanan birçok genç kişi biliyorum. Eğer babanız araç kullanabiliyorsa, bırakın kullansın. Benim babam 81 yaşında gayet güzel araç kullanabiliyor. Heyet raporu da varmış zaten. Arabayı altından alıp hayatını zorlaştırmayın bence.
0
kaptan memo
(15.04.24)
Şahin alin parcalayincaya kadar sürsün.
0
halk
(15.04.24)
niye adamı kandırasınız arabayı bozup ?

kaptan memo +1
0
jülsezar
(15.04.24)
eger refleksleri yavasladigi icin ya da agresiflestigi icin vs. baskalarinin yasamini tehdit ettigine inaniyorsaniz kesinlikle bir yolun bulunmasi gerektigine inaniyorum. MS hastasi uzaktan bir tanidigim senelerce araba kullandi ve yukarida bahsedildigi gibi tamamen, kontrol hissini elinde tutmakla ilgili bir kavga idi onunki. Empatik olarak anlayabiliyorum, ancak anlayisim burada bitiyor. Herkesin cani cok kiymetli, o kontrol hissi icin alternatifler bulunmasi lazim.
0
kassiopeia
(15.04.24)
Lafını dinleyeceği bir aile/mahalle büyüğü özellikle bir olay (sürtme vb) üsküne nasihatte bulunabilir.
Arabanın çekilmesini sağlayacak bir kusuru ihbar edip trafikte yakalattırabilirsiniz
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.04.24)
(2)

Kos adasında araçsız nereler gezilir?

HellKeePer
1-2 gün daha merkezdeyim. Antik kent, kahve dükkanı, fp restoran olarak tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim.
1-2 gün daha merkezdeyim. Antik kent, kahve dükkanı, fp restoran olarak tavsiyeleriniz olursa çok sevinirim.
0
HellKeePer
(08.04.24)
havaalanına otobüslerin kalktığı bir alan var. buraya çok yakın bir cafe var. sahipleri türk ve ermeni. demleme çay ve su böreği var. ismi Varouz. demleme çay yapan başka bir yer bulamadık biz.

son gittiğimizde 10 gün kaldık ve her gün farklı bir restoranta gittik. hiç kötü bir yere denk gelmedik. eski şehir bölgesindeki aşırı turistik yerler dışında ara sokaklarda bile çok lezzetli balıkçılar var.
0
scudman1
(08.04.24)
Broadway Restorant tavsiye ederim. Kotu bir sey yemedik +1 yunan arkadasimla gittim, yerlisi olarak o da cok begenmisti her yeri.
0
kassiopeia
(09.04.24)
(9)

yurtdışı acenta üzerinden türkiye'de tatil rez. etmek hk

avatar is back
bilindik iyi otel zincirlerinden biri üzerinden 1 haftalık antalyadaki bir otelin tl karşılığı 33k, aynı oteli tr üzerinden kendim yapmaya çalışınca 60-70k istiyor 7 gece için. ben yurtdışı site üzerinden satın alıp bilgilerimi girip ödemeyi yapmak istiyorum ama bunlar girişte hayırdır birader sen y
bilindik iyi otel zincirlerinden biri üzerinden 1 haftalık antalyadaki bir otelin tl karşılığı 33k, aynı oteli tr üzerinden kendim yapmaya çalışınca 60-70k istiyor 7 gece için. ben yurtdışı site üzerinden satın alıp bilgilerimi girip ödemeyi yapmak istiyorum ama bunlar girişte hayırdır birader sen yabancı değil, no türko falan demesinler? ya da en kötü odayı verirler falan elimde bavulla milletle kavga etmeyi asla istemem.

daha önce yapan eden var mı? tecrübelerinize ihtiyacım var.
0
avatar is back
(03.04.24)
Bizzat denemedim ama okuduklarima gore; giriste o ulkenin pasaportu ve gidis donus ucak bileti soruyorlarmis.

Donanimhaberde bi kac kisiden de aradaki farki istemisler, aksi takdirde iptal edicez falan demisler
0
brkylmz
(03.04.24)
bunun sebebi nedir peki? ben niye adamların 2 katı ödemek zorundayım? döviz getiriyorlar diye teşvikleniyorlar mı nedir? turistler bizim kadar harcama yapan tipler de değil. neden yahu
0
🌸avatar is back
(03.04.24)
Pasaport istiyorlar +1
Sebebi farklı ülkelere farklı fiyatlarda satış yapıyor olmaları. Bir de o yabancı ülkede satış hakkı verdikleri acentelere bu yerleri daha önceden toplu şekilde ucuza satıyorlar.

Almanya'daki adamın gidebileceği 20 tane Antalya var, daha ucuz olup o adamı kapmaya çalışıyorlar.
Türkiye'deki adamın gidebileceği 1 tane Antalya var, mecburen gelecek.
0
michael_knight
(03.04.24)
son sorunuza istinaden, benim bildigim kadariyla bunun nedeni o dediginiz fiyatlara ya da altina cok onceden yurt disindaki tur sirketlerine satiliyor odalar, ya da rezerve ediliyor, toplu satis gibi yani, bu nedenle saniyorum. emin degilim. ayrica, oturum izni vs. istediklerini okudum ben de.
0
kassiopeia
(03.04.24)
Acenta satarken gelis gidis ucak bileti, havaalani transfer falan da satiyordur. Onlari da almak zorundasindir yaninda. Booking tarzi bir site mi bu yalnizca otel konaklama satan?
0
freedonia
(03.04.24)
daha önce de tartışılan konuya geliyor o zaman. koca turizm ülkesinde yok mu önceden ucuza bunları alacak turizm şirketi vs? onlar niye ucuza satamıyor?

@freedonia, evet ister flight + hotel ister sadece hotel hizmeti var.
0
🌸avatar is back
(03.04.24)
oteller çalıştıkları acentelerin marketlerine göre fiyat verirler ve önceden ödeme alırlar.

örneğin yaz ayları için odanın geceliğini x miktar euro üzerinden kasım-aralık ayından satarlar ve parasını peşin alırlar. devamında elinde kalan odalar için güncel fiyatları ve ekonomik şartları değerlendirerek yeniden bir fiyatlandırma yaparlar ve satışa başlarlar.

marketlere göre fiyatların verilmesinin sebebi oteldeki misafir popülasyonunun devamının sağlanmasıdır. amerikan ve rus misafirler uzun tatillerde beraber konaklamayı pek sevmezler ve muhakkak bazı problemler çıkar. ayrıca gurbetçi olarak lanse edilen misafirleri de çoğu otel artık konaklatmak istemez çünkü her zaman astarı yüzünden daha pahalıya gelir. böyle sebepler birikir ve otelciler de kendilerine en az problem çıkaran, her şeyiyle hitap edebildikleri ve daha memnun edebildikleri misafirleri konaklatmak isterler.

bütün bu sebepler birleşince iletişime geçtiğiniz bir otel size hitap etmiyorsa ve doğrudan yüzünüze gelmeyin diyemeceği için fiyat vb sebeplerle rezervasyon almak istemezler. acentelere de belirli marketlerde uygulanması şartı ile indirim vererek belirli bir kitleyi tutmak isterler.

lütfen bunu ayrımcılık, kayırmacılık gibi düşünmeyin. rus misafirlerin alanya, ingilizlerin kuşadası-marmaris, bizim gençlerimizin kabak koyu ve çıralı bölgeleri gibi tercihleri nasıl varsa otel olarak da böyle gruplaşmalar, tercihler ortaya çıkabiliyor.

otelcilik özellikle son yıllarda daha çok tercih edilmeye başladığı için bu farklılıkları maalesef yeni keşfediyoruz. örneğin bir şehir otelinde bu bahsettiklerim tamamen geçersizdir. ayrıca +500 yataklı otellerde de fazla dikkat edilmez. ama ara sınıfta kalan ve niş hizmet vermeye çalışan oteller misafirlerini korumak için dikkat etmek zorunda kalıyorlar.
0
bravoteam
(03.04.24)
ben bunun illa acente ile ilgili olmadığını kendime kanıtladım. Şöyle ki hiç aracı kurum olmadan, otelin websayfasına İngiltere'den girince 1500 pound çıkıyorsa Türkiye'den girince aynı tarih aynı oda 2000 pound karşılığı TL çıkıyor. İkisinde de uçak vs. yok dümdüz otel rezervasyonu, kendi sitesi.

Pasaport istemeleri ilginç yalnız, ben mesela İngiltere'deyim şu an, oturma iznim/kartım var onu gösterebilirim onlara ne. Hadi acentelerin önden odaları kapatmasını anlayabiliyorum ama kendi websitelerinde bile böyle fark olması çok acayip.

ve şu da garip, ben gerçekten İngiltere'den gelsem İngiliz vatandaşı değilim diye kabul etmeyip 500 pound daha vereceksin mi diyecek :D Ben siteden bakınca düşük fiyatı görüyorum çünkü. Araştırmasam Türkiye'de yükseğe satıldığını görmem bile.
0
nhk ni youkosu
(03.04.24)
@nhk ni youkosu büyük otellerden bahsediyorsanız web sitelerindeki rezervasyon motoru olsun, çağrı merkezi olsun, sosyal medya hesapları olsun, bir yerden sonra en çok çalıştıkları acenteye, tur operatörüne devredilir. bundaki amaç da reklam giderlerini azaltmak, çağrı merkezi ve rezervasyon personelinden kurtulmak (özellikle de gece saat 04:25'te sosyal medyadan sadece fiyat? yazıp gönderen ve anında cevap alamadığı için otelin google yorumlarına, tripadvisor sayfasına, şikayetvar sitesine ve daha bir çok yere yazan işsiz ev hanımları ve gece aylaklarından kurtulmak da giriyor.)

uzun lafın kısası misafir portföyü belli olan ve ortalama %75 doluluğu yakalayan oteller bir süre sonra ilk zamanlardaki heyecanlarını kaybediyorlar. zaten kalan %25lik kısım patronlar, ticari ilişkileri olan firmalar, hatırlı kimseler tarafından dolduruluyor.
0
bravoteam
(04.04.24)
(16)

işyerinde platonik aşık olunan kadına doğumgünü kutlaması

ekonomimagduru
işyerinde bir kadına aşık oldum. hem de öyle böyle değil. büyük bir kampüste farklı departmanlardayız. öğle aralarında yemekhanede/bahçede veya bazen kantinde görüyorum. aylardır aklımda. her gün görmeye çalışıyorum. önce içime attım, boşver dedim ama içime attıkça daha da büyüdü. ona olan ilgimi çe
işyerinde bir kadına aşık oldum. hem de öyle böyle değil. büyük bir kampüste farklı departmanlardayız. öğle aralarında yemekhanede/bahçede veya bazen kantinde görüyorum. aylardır aklımda. her gün görmeye çalışıyorum. önce içime attım, boşver dedim ama içime attıkça daha da büyüdü. ona olan ilgimi çeşitli şekillerde belli ettim. benim onunla ilgilendiğimden haberi olduğuna eminim. hayatında birisi var mı yok mu bilemiyorum. instagram hesabında tek başına olduğu bir profil fotoğrafı var. yaşlar ben: 37, o: 30.

şimdi... önümüzdeki günlerde doğumgünü var. doğumgününü kutlamak istiyorum. ama nasıl yapsam bilemedim..

önceliğim doğumgününe kadar bir şekilde konuşmak. hep çalışma arkadaşlarıyla gezdiği için yanına yaklaşamıyorum. ama becerebilirsem öncelikle birebir görüşeceğim. olmadı doğumgününde biraz tekila bir şeyler içip gözümü karartıp yaklaşmak istiyorum.. belki dışarıda yakalarım, belki ofisine gider yanına konuşurum. bunu yapabileceğimden emin değilim. doğru yöntem bu mu bunu da bilmiyorum.

eğer olur da birebir konuşamazsam nasıl bir yol izlemeliyim? aklımda çok çeşitli senaryolar var.

a) teams'ten yazayım.
b) dahiliden arayayım.
c) email atayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
d) instagram'dan yazayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
e) aracına not bırakayım.
f) doğumgününden bir gün önce ofisine not bırakayım, sabah gelince görsün.
g) telefondan arayayım. telefonunu e-devlet sızıntısı döneminde bulmuştum. kimseden almadım.
h) o gün işe gelirken/iş çıkışı karşısına çıkayım.

işe gelişte/iş çıkışta karşısına çıkmak kendini av gibi hissetmesine neden olur. o da aklıma geldi.

hediye alsam.. hiç tanımayan biri için aşırı olur.

doğum günü kutlamasında, kendi adımın olmadığı seçeneklerde (e,f,g) kendi adımı belirtsem mi? belirtip rezil olmak istemiyorum belki çevresindekilere gösterir (yakın çevresinde tanıdığım biri var).. belirtmesem de ben olduğumu bileceğini düşünüyorum.

bir de ben onun doğumgününün hangi gün olduğunu sistemden gördüm. eziklik olur mu? "tanımayan etmeyen, ama ilgilenen biri uğraşıp doğum günümü kutlamış, vay ezik" der mi? boş geçmek istemiyorum. bu sene içinde tanışırsak ki tanışmak istiyorum, ona bu kutlamayı hatırlatırım.

özellikle kadın arkadaşlar. ilgisinin farkında olduğunuz birinin size doğum günü kutlaması hangi şekilde olsaydı en az rahatsız olurdunuz?

uzun zamandır yalnızım ve böyle bir hissi uzun zamandır yaşamıyorum. başka hiçkimsede olmayan şeyler onda oluyor. çok heyecanlanıyorum..
valla beynim yandı kaç gündür düşünüyorum. bi el atın.
0
ekonomimagduru
(12.03.24)
doğum gününü kutlamayı pas geç. stalker gibi gözükeceksin. öncelikle minik diyaloglar yarat.

aman ha sakın bu yazdıklarının hiç birini yapma. yalnızlık ve bu kadar içinde kurma nedeniyle social awkward bir sahne yaşanacak ve büyük ihtimal yüzüne gözüne bulaştıracaksın.

radarına gir. işle ilgili birlikte çalışma, danışma gibi bir planın olsun. büyük jestler asla yapma.

korktum hacı senden.
0
gabe h coud
(12.03.24)
İşi karıştırma, sosyal medyasından ekle yüz vermezse kabul etmezse unut. Ederse oradan yürü.
0
Kahvedesu
(12.03.24)
Bence de bunları yapmayın. Ezik demesini geçtim sapık bile sanabilir. Yüz yüze tanışabiliyorsanız tanışın,olmazsa da instagramdan arkadaşlık gönderin. Kabul ederse, ordaki paylaşımlarından iletişim kurmaya çalışırsınız.
0
asteriks
(12.03.24)
okurken ürperdim, saydığın seçeneklerin her biri birbirinden beter. kıza 30. yaş gününde hayatının travmasını yaşatmak istemiyorsan hiçbirini yapma lütfen.
0
hrskrs
(13.03.24)
Kendi icinde fantaziler kurgular yasamana gerek yok. Fazla ilgili oldugunuzu belli etmeyin, manyak bu der. Girisiminizi kiz rahatca dusunup cevap verebilecek bir sekilde yapmalisiniz. Dogumgununu kutlayacak bir samimiyetiniz yok. Tanimiyorsunuz bile kizi. Ters teper. Sosyal medyadan ekleyin, kabul ederse birkac gun sonra "gorustugunuz kimse var mi bilmiyorum ama ben sizi merak ediyorum, bir kahve icmek isterim" gibisinden niyetini belli eden bir mesaj atabilirsin. Olmazsa da asla ustelemeyin :)
0
The_Lollok
(13.03.24)
birde isimsiz çiçek gönder istersen
arkadaş çık karşısına konuş kutla tanış.
bu gibi girişimler AŞIRI ters tepiyor, iş yerinde özellikle yayılıyor ve insanlar arkandan çok hoş şeyler söylemiyor
0
eja
(13.03.24)
teşekkürler yanıtlarınız için. korkutucu gibi geldiğini düşünmemiştim.

aslında geçen sene şirkette sistemde "bugün doğumgünü olanlar" gibi bir fasilite vardı. geçen sene kutlamıştım. o da teşekkür etmişti. uygulama teşekkürü bu arada, yazılı değil. şimdi o fasilite yok.

o zamanlar bu kadar ilgili değildim. işyerinde biriyle ilgilenmek hiç tarzım değil. zaman içerisinde ilgim arttı, birçok yerde karşısına çıktım. bazen gerçek tesadüflerle bazen benim kurguladığım tesadüflerle birçok yerde karşılaştık. göz asinaligi olmasi icin yaninda yöresinde bulundum birçok kez. yani öyle iki üç günlük bir mevzu değil, bir seneden fazladır ilgi alanımda. ama tanışmaya geçemedim bir türlü.

tanışmayı çok da istemedim açıkçası. başlangıçta birini görüp heyecanlanmak, mutlu olmak hoşuma gitse de dediğim gibi işyerinde birine ilgi duymak bana çok ters. kendimi frenleyip uzak durmaya, başka biriyle ilgilenmeye çalıştım ama daha kötü oldum. kendimi ondan uzaklaştırmaya çalışmak daha kötü aşık olmama sebep oldu.
0
🌸ekonomimagduru
(13.03.24)
Yazdiklariniz cok korkutucu geldi +1 ozellikle yasinizdan dolayi, 20 yasinda biri yazsa cocuk derim de, 37 yasinda sahte instagram hesabindan yazmayi dusunmek, edevlet sizintisindan telefon bulup aramanin normal oldugunu dusunmek vs. Kafanizda yarattiginiz fiction bir karaktere takinti yapmis ve gozunuzde cok buyutmus gibisiniz, en azindan anlattiklarinizdan. Bence bi adim geri alin, kendinizi sakinlestirin biraz. Bu hali ile istemediginiz bir sonuc daha yuksek ihtimal. Ayrica kendinize koydugunuz bu 'dogumgunu' deadline'nini kaldirin, yavas yavas konusmaya dogal akisinda bir tanisiklik yaratmaya bakin. Kadin hakkinda ve ozel hayatina iliskin hicbir fikriniz yok. Su halde ztn dogum gununde not yazdiniz diye bir iliskiye baslama ihtimaliniz 0. Ayrica acilip ne diyeceksiniz, ben sana asigim mi? Evliyim dese ne olacak? Ne gerek var buna. Bi tanisin bakalim, belki gercekte muhabbetiniz uyusmuyordur.
0
kassiopeia
(13.03.24)
Böyle yaptığında akılda kalıcı olacağını, romantik olacağını ve iz bırakan bir insan olacağını düşünüyorsun galiba. Aslında doğru akılda kalıcı olursun ama korkutucu olarak. Bana böyle planlar yapılsa yemin ederim, gizli saklı istifa ederim ve sırra kadem basarım. Hatta taşınıp izimi kaybettirmeyi düşünürüm. Telefonumu, herşeyimi değiştiririm.
0
rock n roll
(13.03.24)
Dediklerinin ve dusunduklerinin hicbirini yapma cok ürkütücü. Normal ayni yerde çalışan insanlar olarak selamlasip havadan sudan sohbet etmeye çalışabilirsin sonra da kahve molasi gibi bir sey onerebilirsin en fazla. Kadin zaten birkac kez karsisina ciktiginda çoktan anlamistir ilgini. İlişkisi olma ihtimali de cok yuksek. Kendi icinde büyüttüğün platonik ask olarak degil normal is yerinde bir insan olarak dusunmen gerek.
0
instant crush
(13.03.24)
instadan normal kendi profilinden ekler, sonra da 2 cümle mesaj atardım. doğum gününü falan geçerdim. ok ise devam yoksa yol verip öne bakmaca.

dedikleriniz ürkütücü ayrıca. be normal.
0
baldan kaymak
(13.03.24)
arkadaş gerçekten yazdıkların korkutucu.
normal git konuş kahve içmeye davet et. bırak dogumgununu falan artık cocuk değilsiniz.
0
sizofren06
(13.03.24)
aslında birkaç ay önce kendi profilimden eklemiştim. kabul etmedi, ama isteği silmedi de.. ben de isteği iptal ettim..
0
🌸ekonomimagduru
(13.03.24)
sadece son yazdiginiza iliskin olarak, istegi kabul etmemis cunku hic tanimadigi bir insanin ozel hayatina dahil olmasini (instagram mesela benim icin ozel bir alan) istememis, ancak reddetmemis cunku is arkadasina ayip olacagini dusunmus, bu sekilde bir yuzgoz olma olayina girmek istememis. tam benim yapacagim hareket. hayatta kabul etmem ozel hayatimda yakinen tanimadigim bir is arkadasimin istegini, ancak reddetmem de, yuzyuze bakiyoruz diye. insan olan anlar derim.
diger hususlar icin yukardakiler +1
0
songforsomeone
(13.03.24)
arkadaşlar teşekkür ediyorum, sayenizde ciddi bir hatadan döndüm. dışarıdan bakınca daha iyi anlaşılıyor. içinde bulunduğum durumda kafayı sıyırdığım için gözüm kör olmuş. önceliğim birebir tanışmak olacak. bakalım ne zaman..
0
🌸ekonomimagduru
(13.03.24)
Son yorumunla doğruyu bulmuşsun cevap olarak kızı rahat bırak demeye gelmiştim.
Zamana bırak güzelce tanışmaya muhabbeti ilerletmeye çalış+1
0
basond
(13.03.24)
(7)

Kuvvetli Bir Alkış - Annemi filme çekmişler

ananiyimioguz
Kuvvetli Bir Alkış'ı Netflix'te izleyen oldu mu? Normalde özellikle de bizim ülkemizde yayınlanan netflix dizilerini pek sevmem ama bu baya güzel olmuş bence. Bundan önce bir de Bir Başkadır'ı sevmiştim. Bunu da muhakkak izlemelisiniz toplumdaki herkesi tokatlıyor sıradan. Elbet sizin de payınıza bi
Kuvvetli Bir Alkış'ı Netflix'te izleyen oldu mu? Normalde özellikle de bizim ülkemizde yayınlanan netflix dizilerini pek sevmem ama bu baya güzel olmuş bence. Bundan önce bir de Bir Başkadır'ı sevmiştim. Bunu da muhakkak izlemelisiniz toplumdaki herkesi tokatlıyor sıradan. Elbet sizin de payınıza bir kaç tokat düşmüştür.

Fakat parça parça giydirmelerden ziyade filmin ana fikri olan anne var ya.

Hah benimki tam ondan.

-spoiler-

kısa dizi, aslında kendisi mutsuz, ilişkisi mutsuz, hayattan bir anlam, bir mutluluk bulamamış bir kadının, çocuk yaparak tüm hayatının merkezine çocuğu koyup, hayattan alamadığı mutluluğu, ilgiyi, sevgiyi, mücadeleyi, çocuğu üstünden gerçekleştirmeye çalışan bir kadını anlatıyor. Çocuğu doğurmuş olsa bile aslında hala karnında taşıyan. Emzirmeyi bırakmış olsa bile hala emzirmeye devam eden bir anne.

soru: ve ben de dizideki gibi çok içe kapanık, depresif bir çocukluk geçirdim. sürekli kendimle konuştuğum bir dönem oldu. liseden sonra açılsam da kelimelerle ilişkim bitmedi. hala sürekli gözlem yapıyorum, tartışmalarda uzun uzun edebi edebi baya baya sürdürüyorum tartışmayı. Böyle bir annenin çocuğu neden böyle oluyor?

-spoiler-

daha geçen yazmıştı acıklı acıklı ıslak kek yaptım bayadır yapmıyordum sadece sana yapardım gel ye diye.
ondan önce de senin adını seslendim tofi (köpeğimiz) pencereye koştu hemen özlemiş demek ki seni bekliyor diyor.

anne adımı söylersen bekler tabi diyorum.

şimdi belki kızacaksınız allahın ruhsuzu diye ama diziyi izlediğinizde daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. sanırım toplumumuzda çoğu anne böyle.

küçükken de düşerim, olsun annem ben yanındayım.
sınavım kötü geçer, olsun annem ben yanındayım.
iş ararken strese girerim, olsun annem ben sana bakarım.

yahu bir sal gözünü seveyim git gez ülkeyi gez dünyanı gez yeni arkadaşlar edin, sohbet et muhabbet et. Yok. varsa yoksa ben. 30 yaşıma geldim ama o daha kendi hayatını yaşayamadı.

Evlenip gidiyorum artık ona da zorluk çıkarmıştı hatırlarsanız kavgalar edilmişti, ben karşı çıktığı için yeter artık benim yerime kararlar almayı bırak diye çekip gitmiştim. Sonra da diyor ki ben hep senin için yaşadım böyle kolay gidemezsin o zaman bana yaşatmadığın hayatı geri gel.

Ya dedim allah askına sanki ben olmasam sen hayatı yaşayan bir insandın da bunun sorumlusu olarak beni göremezsin hadi şimdi emekli oldun yaşa bakalım dedim. 1 senedir pek konuşmuyoruz hiç bişey de yapmamış yazlıkta oturuyor bütün gün. Arada yürüyüşe çıkıyorlar. Aklı da sürekli bende aramaya çalışıyor yazmaya çalışıyor.

Tekrar söylüyorum bu noktada bana kızacak, hayırsız evlat diyecekler ortadaki sorunu anlamak için kısa diziyi izlemenizi tavsiye ediyorum.

Fakat izleyince tekrar çok üzüldüm. Annemin kişiliğine, benim büründüğüm kişiliğe, kitlesel şekilde bunların yaşandığına..

Bunun çözümü nedir benim yapabileceğim bir şey var mı annem 60 yaşına geldi, onun yapabileceği bir şey var mı? hala ben nasılım diye düşünmekten kendi hayatını yaşayamıyor biliyorum.
0
ananiyimioguz
(03.03.24)
Diziyi izlemedim ama benim eşimin annesi de benzer durumda. Benzer diyorum ama bu kadar sert şekilde değil, bunun daha hafif versiyonu. Kadın yine de bir tık da olsa gerçekçi olabiliyor.
Ve bu durum en çok çocuklarına zarar veriyor. Çünkü sürekli el üstünde büyütülmüşler, bir dedikleri iki edilmemiş (hem anne tarafından hem dede vs tarafından). Ve şu an sosyal hayatta çok zorlanıyorlar, yapılan en ufak şeye darılıp sinirleniyorlar. Bazen diyorum hatta siz cam fanusta büyümüşsünüz ama gerçek dünya öyle değil diye, kızıyorlar tabi. Onlara göre sevginin tanımı bu olmuş ve onlar gibi olmayan insanlar yeteri kadar sevgi beslemiyorlar birbirlerine. Ulan anneyse bizimki de anne, bizi de leylekeler getirmedi ya da ağaç kovuğundan çıkmadık, biz de çocuk olduk ama hiçbir zaman bir dediğimin iki edilmediği olmadı.
Neyse çok da alakalı olmayabilir ama okuyunca anlatmak istedim. Zor bir durum, özellikle de çocuklar açısından zor bir durum bence. Çünkü bu tarz büyütülen insanlar dış dünyaya karşı fazla savunmasız ve hassas oluyorlar. İkinci olarak da böyle yetiştirilen insanların hayatına giren insanlar için zor bir durum. Çünkü ailesinden gördüğü muameleyi hayatındaki insanlardan göremeyince kendisine değer verilmediğini düşünüyorlar.
Gerçi sizde durum farklı, siz bunun yanlış olduğunu görüp tepki gösterebilmişsiniz ama çoğu kişi bunu yapamıyor.
0
pianeta
(03.03.24)
Komedi diye açtık fantastik dram çıktı. İnsanın çocuğu sağ salim yanındaysa başka bir şey istemiyor. Ha zaten isteyecek olsa çocuk yapmaz ya da büyütürken bırakır gider.
0
gece abisi
(03.03.24)
Anneniz sizinle bagli degil bagimli bir iliski kurmus anladigim kadariyla. Siz yetiskin olup, kendinizi ortaya koymaya calisiyorsunuz.

Elimden gelen bir sey yok dogru bir ifade degil. Siz artik bir yetiskinsiniz, kendi sinirlarinizi koymayi ve bunlari uygulamayi ve kendinize ve ihtiyaclariniza sahip cikmayi ogrenebilirsiniz. Annenizin "ben sana omrumu verdim" ifadesindeki surekli kurban olma psikolijisini, siz de 'annem bana boyle yapiyor, bir salmiyor, benim elimden bir sey gelmiyor' diyerek benimsiyor olabilirsiniz. Halbu ki bu da bir kurban rolune burunme durumudur. Boyle karsilikli gecinip gidebilirsiniz. Ya da yetiskin olarak farkli kararlar alip annenizle bagli iliskiler kurmaya calisabilir, kendinize ve hayatiniza sahip cikabilirsiniz. Bu da bir secim. Kontrol edebileginiz seyler, kendiniz ve kendi tavirlariniz. Kontrol edemediginiz seyler, anneniz ve onun davranislari. Kontrol edebildiklerinize odaklanin. Bu arada kolay oldugunu kimse soylemiyor, boyle bir taahhut yok, o kadar zor da degil. Kilit soru ne kadar kendi yasaminizi daha saglikli yasamak istediginiz.
0
kassiopeia
(03.03.24)
@planeta bence verdiginiz ornek benzer ancak duyuru sahibi bu bagimliligi kirip gercek iliskiler kurmak ve yasami daha saglikli bir yetiskin olarak yasamak istiyor diye anliyorum. Sizin verdiginiz ornekte ise, bu durumu sorgulamayan ve cocukluktan yetiskinlige gecmek istemeyen bir durum soz konusu, zira kusmek, trip atmak duygularini regule etmeyi bilmeyen cocuk tepkisidir, iliskilerde hep alici olmak, kendi gordugunu baskalarina dayatmak vs de saglikli ve sorumluluk almak isteyen yetiskin davranisi degil. Dolayisiyla ayni tarz anneden hep ayni tarz cocuk cikiyor diyemeyiz, bazilari da iliskideki garipligin farkinda oluyor ve kendi sorumluluklarini kendileri almayi ogrenmek istiyor.
0
kassiopeia
(03.03.24)
@kassiopeia
Yok ben de yazının sonunda bundan bahsetmiştim zaten. Duyuruyu açan kişi durumun yanlış olduğunun farkında, hatta tepkisini bile koymuş daha ne yapsın zaten. Ama çoğu kişide böyle olmuyor, en azından benim gözlemim bu. Çünkü bu tarz kişiler gerçekten fanusta gibi yetişiyorlar bence.
0
büyük engizisyoncu
(03.03.24)
oo yine annelik gömüyoruz geldim

hayattan alamadığı mutluluğu, ilgiyi, sevgiyi, mücadeleyi; iş, akademi, kariyer, maaş üstünden almakla anne olarak almanın farkı ne mahiyet olarak? :)

ilki bencilce diyecektim ama bencillik bile değil, ancak restorana zaraya yargıcıya 2. evi alırken müteahhite faydan dokunuyor filan. ötekinde product insan, onun da faydaları vardır heralde, sanırım

insan yetiştirmek bir iş zaten. başlı başına. bunu yapanın yaşanmamış bir hayatı olmuyor. öyle olsa gelmiş geçmiş 110 milyar insanın 100 milyarı bi hayat yaşamadı. anne olsan ya da çocuğun olsa nasipse, anlıycan. o bölümün kilidi şak diye açılacak.

şerh düşmek istedim. diğer konular göreceli. haklısındır.
0
lambırcek
(03.03.24)
@pianeta, yani yakın aslında ama tam dediğiniz şekilde de olmadı evet, annem fazla disiplinliydi çünkü ben 2 yaşımdayken boşanmışlar. Annem boşandıktan 20 sene sonra tekrar evlendi. Tek başına hem anne hem baba olmaya çalışıyordu. O yüzden bende öyle pek tek çocuk şımarıklılığı veya herhangi bir şımarıklılık oluşmadı. Sadece biraz birey olabilme, güçlü olabilme durumlarında eksik kalmış olabilirim. Bir de annem öyle uygulanabilir bir sevgi göstermeyi bilmiyordu sarılmak öpmek koklamak gibi. Arkadaş gibiydik daha çok. Ama ona rağmen üzerime titrediğini de her fırsatta bir şekilde gösteriyordu. Ama ben öyle bir şey beklemiyordum ki. Kendi hayatımı yaşayayım, kendi hatalarımı yapayım istiyordum. Annemse her şeyi bilmek istiyordu, nereye gittim, kimle gittim, ne yedim, ne harcadım vs. vs. Ben artık dayanamayıp annemle bu iletişimi keskin bir şekilde sınırlayıp yeni ilişkiler kurmaya başlayınca, ve kendisinin hiç bir şeyden haberi olmayınca (ya da çok az) olunca. Bu sefer de yeni ilişki kurduğum kişiye kurulmaya başladı. Sanki ben böyle değildim de beni hayatıma giren kişi bozmuş gibi düşündü sanırım. Halbuki benim savaşım sadece annemle yani dış dünyanın buna bir teması yoktu ki.

O yüzden bu durumları ona nasıl anlatacağım bilmiyorum. Annemin şu an evliliğimle ilgili bir derdi sıkıntısı olmasa da başlarda çok istemiyordu. Çok razı değildi. İstemeye gelmedi, nişana gelmedi, sadece düğüne geldi onu da artık dibinde yaptık gel bir zahmet yani. Geçenlerde bi bunalıma girdim çıktım evden kimseden habersiz telefonlarımı falan kapattım gittim bir parkta kitap okudum. Kimse bana ulaşamayına da annem öldüğümü sanmış ağlamış karakola falan gitmiş. Neden haber vermiyorsunuz ben senin icin canını veririm falan dedi. Ben boyle bir sey istemiyorum ki. Ve niye böyle bir şey yaptım evli barklı adam ben de bilmiyorum. Belki böyle yetiştirilmemin bir sonucudur. Belki az da olsa bir şımarıklılık kalmıştır. Bilmiyorum.

Dedi ki niye böyle yapıyorsunuz. Dedim sizin yüzünüzden yani bu yaşıma kadar yanındayız arkandayız dediniz ama evlenirken yoksunuz, eve geçtik yoksunuz, bir yuva kurmaya çalışıyoruz, yoksunuz. Sonra canımı verirdimler... e kılını kırpmadın bu mudur canını vermen. Bu arada kac yaşına gelmisim yanimda olmak zorunda değiller, çiftler kendileri de yuva kurabilirler fakat şu kısmı insanlara anlatamıyorum; madem öyle bi anda ortada bırakacaktınız, beni neden öyle yetiştirmediniz? Ben de o güçlükte bir karakter olurdum. Madem hayat böyleydi, önceden hazırlasaydınız o zaman
0
🌸ananiyimioguz
(03.03.24)
(7)

Bisikleti Kaybeden Arkadaş

parcaliham
Arkadaşım (yılda 2 kere falan görüyorum ama severim kendisini) Avrupa'da bir şehre geldi. Benden bir günlüğüne bisikletimi ödünç istedi. Tabii dedim. Onunla evin arka bahçesine indim, bisikletin kilidini açtım, anahtarını ona verdim. Ertesi gün aynı yere bırakmasını söyledim ve emanet ettim.Ertesi g
Arkadaşım (yılda 2 kere falan görüyorum ama severim kendisini) Avrupa'da bir şehre geldi. Benden bir günlüğüne bisikletimi ödünç istedi. Tabii dedim. Onunla evin arka bahçesine indim, bisikletin kilidini açtım, anahtarını ona verdim. Ertesi gün aynı yere bırakmasını söyledim ve emanet ettim.

Ertesi gün arka bahçeye değil, apartmanın içine bıraktığını ve kilidi de bisikletin kendisine bağladığını söyledi. Yani birisi kaldırıp götürebilir pekala. Apartmana indim, bisiklet yok. Komşulara sordum, bilen yok.

Bisikletle birlikte iyi bir kilit ve telefon tutacağı falan da gitti tabii.

Arkadaş üzgün olduğunu söyledi ve özür diledi. Ancak şimdilik maddi bir zararı karşılamayı talep etmedi. (Maddi durumu iyi, benden daha yüksek gelirli bir işi var) Belki olayın sıcaklığıyladır, bilemedim. Ama bana garip geldi. Ben de bir şey demedim.

1) Hesapla ve ona kibarca şu kadar ödemelisin de.
2) Hiçbir şey deme. Teklif etmesini bekle ve etmezse de uzaklaş.
3) O senin arkadaşın, boşver.

?
0
parcaliham
(28.02.24)
Olay çok soğumadan "çalınan bisikletle ilgili ne yapacağız?" deyin. Ne ondan teklif bekleyin ne de direkt bir para söyleyin bence.
"Ne yapalım?" derse işte o zaman "benzer bisikletlerin, kilidin ve telefon tutucunun fiyatına bakıp seni arayayım" dersiniz.

"Arkadaş kaybetmeyeyim" diye düşünmeyin. Çünkü bisikletinizi çaldırıp da almayı teklif etmeyen insanla zaten arkadaş olmamak daha iyidir.
0
michael_knight
(28.02.24)
@doharkoman
başkalarının olaya yaklaşımını merak ediyorum. eksiduyuru bu gibi durumlar için uygun bir yer. biraz sakin olmanızı öneriyorum :)
0
🌸parcaliham
(28.02.24)
1. seçenek.
Ama şu kadar ver.. diyerek değil de ortalama değerine göre birlikte bir meblağ belirleyiniz.
kaybolanın benzeri veya size de lazım başka eşyayla tazmin teklif ederse onu da düşünün.

Ayrıca sadece sizin değil onun da araması, telaşlanması, merak etmesi lazım. Üzülmesi, özür dilemesi olayı kapatmıyor. Tazmin etmesi gerekiyor.

Aranızda başkaları gibi olmayan bir güven hissi ve güvene dayalı hukukunuz varsa olayı boş verebilirsin.
Ama buraya yazdığına göre o kadar bir yakınlığınız da yok.

Dediği gibi en son bıraktığı yeri gören güvenlik kameraları da varsa bakınız.
0
diyecevaplandı
(28.02.24)
Ben ikinci seçeneği seçerdim, ama doğrusu birinci. Ağlamayana meme yok.
0
auroraaurora
(28.02.24)
3 kesinlikle değil. ben olsam 2 ile de oyalanmam. “acilen yeni bisiklet almam lazım, eski bisikletin muadili bir şey alıcam, şu kadar” diyin ya da yazın. aptal ya da aşırı umursamaz değilse anlar zaten. yüzde yüz kabahatli, sizi dinlemeyip kolayına nasıl geliyorsa öyle davranmış ve bisikleti göz göre göre çaldırmış. bunun bedelini ödemesi gerekiyor.

ben bir arkadaşımın, hatta yakın bile olmadığım bir arkadaşımın maddi zarar görmesine doğrudan sebep olsam hemen o an zararı karşılamayı teklif ederim, yoksa vicdan azabından uyuyamam. insanlardaki bu rahatlığı gerçekten anlamıyorum.
0
sir gawain
(28.02.24)
yurtdisinda yasadiginiz icin yaziyorum, eger ev sigortaniz varsa, ev sigortasi karsiliyor bazi durumlarda, ona da bakmanizi oneririm.
0
kassiopeia
(28.02.24)
yakınlığı göre değişir bende bu.
yakın bir arkadaşımsa, eğer ben böyle bir şeye sebep olmuşsam para muhabbetine girmem, belli bir süre sonra, bir yemek, etkinlik, tatil vs ısmarlarım. benzer şekilde benim başıma geldiği zaman da yakınımdan para almam, benzer bir jesti onlar yapar.

eğer samimi olmadığım biriyse, mağduriyeti gidermek için hiçbir şey yapmıyorsa, kendisi direkt bir teklifte bulunmuyorsa düzgün bi dille söylerdim herhalde, nabıcaz diye.
0
bcdhms
(29.02.24)
(5)

40 yas alti olup mamografi cektiren var mi

Kittie
Yillardir gittigim doktor 40, hatta 42den once cekmeyi dogru bulmuyorum demisti ama nedenini sormamistim hic.O doktor ulkeden tasindi ve ben yeni bir doktora gittim.Iki doktor da prof ve ikisi de a sinifi hastanede calisiyor.Yeni gittigim doktor bi tane cekelim dedi.Ailede oyku oldugu icin istedi, b
Yillardir gittigim doktor 40, hatta 42den once cekmeyi dogru bulmuyorum demisti ama nedenini sormamistim hic.
O doktor ulkeden tasindi ve ben yeni bir doktora gittim.
Iki doktor da prof ve ikisi de a sinifi hastanede calisiyor.
Yeni gittigim doktor bi tane cekelim dedi.
Ailede oyku oldugu icin istedi, bir sey cikacagini dusunmuyorum dedi. Yani suphelenilen bir sey yok.
Sana birakiyorum ama doktor olarak benim onerim mamografi yonunde dedi.
Diger doktorda ailemizde meme hastaligi olan biri oldugunu biliyordu.
Bilgisi, deneyimi olanlara soruyorum, ne yapayim? Ultrasonla devam mi edeyim simdilik, yoksa bir tane cektireyim mi? Diger doktor kafami karistirmis oldu.
Tesekkurler
0
Kittie
(26.02.24)
ailesinde oykusu olana bir arkadasim duzenli cektiriyor, ne yapacaginizi bilemem ama bilgi olarak soylemek istedim.
ancak ailenizde oyku varsa ve bilmiyorsaniz mutlaka ama mutlaka elle kontrol yapmayi ogrenin iyi bilen birinden, duzenli onu yapmayi ihmal etmeyin. hatta herkesin ogrenmesi lazim da iste... sevgiler.
0
kassiopeia
(26.02.24)
Kassiopela: arkadasiniz 40 yas alti ve mamografi mi cektiriyor yani duzenli olarak?
Elle muayeneye gerek yok, bakiyorum ama ben zaten her yil mem ultrasonumu cektiiriyorum yillardir. Su an mamografi olayi kafami karistirdi
0
🌸Kittie
(26.02.24)
40 yaş altıysanız ve fibrokistik meme tipine sahipseniz 6 ya da 9 ayda ultrason yeterli. 40 yaş sonrası mamografi yapılır. Fibrokistik bile değilseniz gerek yok. Elle muayene beni çok gerdiği için 6 ayda ultrason gidiyorum.
0
mslny
(26.02.24)
sanirim 38 ya da 39'da basladi. dedigim gibi ben detaylarini bilmiyorum sadece cektirdigini biliyorum. siz akli basinda birisiniz, saglik konusu buradan boyle tanimadiginiz insanlarin gerekli, gerekli degil, ben yaptiriyorum, yaptirmiyorum onerileriyle alinacak kararlar degil. sizin iciniz nasil rahat edecekse oyle yapin, gerekiyorsa doktorunuzla tekrar gorusun, baska gorus alin ve kendinizi dinleyin. boyle seyler cok kisiden kisiye, doktora, ne konusulduguna, o kisinin nasil bu durumu ele almak istedigine gore cok degisiyor.
0
kassiopeia
(26.02.24)
Merhaba ben radyoloji hekimiyim ailesinde kanser oykusu olanlarda daha erken baz amacli bir cekim yapilabiliyor dr unuzun dedigini yapmalisiniz .
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(28.02.24)
(6)

dize sıvı enjeksiyonu yaptırmak faydalı mı?

0zlem
Annem için doktor söyledi 2 iğne 4k tutuyor vermeye değer bir şey mi?
Annem için doktor söyledi 2 iğne 4k tutuyor vermeye değer bir şey mi?
0
0zlem
(22.02.24)
annem duzenli yaptiriyor pahali ama benimki cok memnun kaliyor yoksa cok agrisi oluyor yuruyemiyor
0
kassiopeia
(22.02.24)
prp ise faydalı olabilir.
0
mikahakkinen
(22.02.24)
Babaannemin omzuna yapılıyor düzenli. Ağrıları geçiyor.
0
zimbirik
(22.02.24)
Yaptirin ozelde doktor sadece yapmaya 2k aliyor
Annemde yaptirdi dize, diz arasindaki kilodan asinma vardi rahatlatiyor
0
eja
(22.02.24)
Kimse soylememis ben soyliyeyim annem yaptirmisti cok agir geldigini soylemisti ve biraktik demekki herkesde ayni etkisi yok
0
Zetnikov
(23.02.24)
@Zetnikov eklem arası steroid enjeksiyonu mu ağır geldi, vucudun geneline etki eden birşey değil ki?
farklı bir şeyden bahsediyorsunuz galiba
0
eja
(23.02.24)
(16)

Ölüm sonrası

dulcinea
Ölüm sonrası ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ana rahmindeki bilinçsizlik veya narkoz gibi mi yoksa ölüm sonrası ahiret hayatı mı? Sadece çoğunluğun ne düşündüğünü merak ettiğim için soruyorum başka bir nedeni yok. Teşekkürler
Ölüm sonrası ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Ana rahmindeki bilinçsizlik veya narkoz gibi mi yoksa ölüm sonrası ahiret hayatı mı? Sadece çoğunluğun ne düşündüğünü merak ettiğim için soruyorum başka bir nedeni yok. Teşekkürler
0
dulcinea
(21.02.24)
Ölüm sonrası için ana rahmi benzetmesi çok doğru olmaz sanırım. Ne dini anlamda, ne inançsızlar için tatmin edici bir benzetme değil gibi.

Ama ana rahmine düşmeden önce nasılsa ölüm sonrası da öyle denebilir gayet.
0
akhenaten
(21.02.24)
Sifir, bosluk. Ana rahmindeki durum bile bana gore biraz daha bilincli veya hissiyatli geliyor.
0
quaker
(21.02.24)
hayattaki yaptıklarımızın, ölüm sonrası hiç bir şekilde karşılık bulmayacağını düşünmek imkansız.
Her ölen bile aynı şekilde ölmüyor.
0
diyecevaplandı
(21.02.24)
reenkarne olacaz diye dusunuyorum, buglar temizlenecek V1.1 olarak geri donus.
0
cooperr
(21.02.24)
eger ingilizceniz varsa next level soul podcast'i youtubedan dinlemenizi tavsiye ederim. NDE yasamis insanlarin deneyimlerini dinletiyor, ozellikle onceki bolumleri. ahirete inanmiyorum.
0
kassiopeia
(21.02.24)
bilmiyoruz. elimizde somut bir bilgi veya deneyim yok. din adı altında söylenenler tamamen safsata ve hikayeden ibaret.
elimizdeki tek somut gerçek ölünce bedenimizin toprakta çürüyeceği.
0
my fault
(21.02.24)
NDE olayına pek güvenmiyorum. Bu kişiler muhtemelen ölüme en yaklaştıkları anda beyinlerin oynadığı oyunları görüyorlar ve ölü ilan edildikleri dönemde bunları yaşadıklarını zannediyor. Beyin bu, gerçekten çok karmaşık bir organ, panik atakta bile neler neler yaşatıyor adama ki ölüme yaklaştığını anlayınca neler neler gördürür adama öyle basit bir şey değil.

Ben de ölümden sonrasının bir hiçlik olduğunu düşünüyorum. Keşke olmasa ama :(
0
sec guard
(21.02.24)
ahiret hayatı. insan ya da hayvanların bedeni tam anlamıyla bir mucize. dünyada yaşam olması da mucize, ki çok çok daha basit canlılar yaşasaydı da bence mucize olurdu. misal buradan yüzyıllarca ışık yılı uzaklıkta canlı hücre bulsak sevinçten cıldırırız bu nasıl bir ihtimal diye! tanrı kanıtın ipuçlarını değil direkt kendisini ortaya koysa sınav da olmuyor, o zaman herkes inanırdı. mantığa ters gelebilir ancak kuantum teorisi de mantığa tamamen ters. bazı şeyler adaletsiz gelebilir ama dünyadaki ekosistem de adaletsiz. dünya iyi ile kötünün, güçlü ile güçsüzün savaştığı acımasız bir yer, bunu kabul etmek lazım.
0
monicapp
(21.02.24)
Ahirete inanıyorum.
0
black holes in the sky
(21.02.24)
Siz doğmadan önce ne olduysa o olacak.
Hiçbir şey yani.
0
logisticsmanager
(22.02.24)
ahiret hayatına inanıyorum.
0
mustafakesekci
(22.02.24)
oyy, çok güzel duyuruyu kaçırmışım..
ölüm sonrasına inanmayanlar için bir soru sormak istiyorum, nasıl başa çıkıyorsunuz? dinlediğiniz, okuduğunuz rahatlatıcı bir fikir var mı?

doğumdan önceki zaman için endişelenmesem de ölümden sonrası için endişeleniyorum. biliyorum ki ruh=bilinç. yani ben buna inanıyorum. öldüğümün farkında bile olmayacağım muhtemelen. ama sevdiklerimi bırakacak olmak üzüyor.
0
artci sarsinti
(22.02.24)
ana rahmindeki değil de öncesindeki bilinçsizlik diyelim. ne düşüncem çok korkuyorum. dijitale aktarım falan başlar da inş biz ölmeden sonsuza kadar yaşarız.
0
entropik
(22.02.24)
evrenin oluşumu, oradan akıllı varlıkların çıkması, bir tanrının "işiniz daha bitmedi hepinizi diriltip hesaba çekeceğim" demesinden daha saçma. normalde zaten buralarda olmamamız lazımdı, o yüzden ahiretin varlığına inanıyorum.
0
deranzo1
(22.02.24)
şartel inmesi ve sonsuza kadar yok olmak.
0
gabe h coud
(22.02.24)
ahiret.
0
gurur
(22.02.24)
(8)

Evin içini yaptırıyoruz önerilerinizi alayım?

jackyr
Bana böyle şunu unutmayın dediğiniz öneriler lazım.Ev müstakil. Banyo, WC mutfak hepsinin yerini değiştiriyoruz. Taban, tavan tesisatlar, kombi, kombi boruları, petekler vs vs hepsi değişiyor. Örneğin cat6 tesisatı döşet. Güvenlik kamerası tesisatı döşet gömülü şekilde gibi.
Bana böyle şunu unutmayın dediğiniz öneriler lazım.

Ev müstakil. Banyo, WC mutfak hepsinin yerini değiştiriyoruz. Taban, tavan tesisatlar, kombi, kombi boruları, petekler vs vs hepsi değişiyor.


Örneğin cat6 tesisatı döşet. Güvenlik kamerası tesisatı döşet gömülü şekilde gibi.
0
jackyr
(17.02.24)
Bu kadar büyük bi tadilata giriyorsanız iyi bütçeniz var demek ki. Bence direkt bir iç mimar ile çalışın, hem ustalarla falan o ilgilenir hem de sizin aklınıza gelmeyen yerleri halleder.

Ama spesifik öneri olarak bence yatak odalarında eğer yatak kapı girişinde değilse, yatağın olacağı yere vavien sistemiyle bi anahtar daha ekletin. Yatakta uzanırken ışığı açıp kapayabilmek güzel bir lüks :D
0
nundu
(17.02.24)
Yatak odalarına vavien falan gibi yatılan yerden ışık kontrolü sağlayan ekstra anahtarlar olabilir.

edit: herkesin derdi aynıymış :)
0
whoosie
(17.02.24)
İnternette gördüğüm birkaç mutfak tasarımında lavabo ile bulaşık makinesinin alakasız yerlerde olması dikkatimi çekmişti. Olabiliyor demekki ve olmamalı.

Bir de fırın niye ocağın altında olmalı, onu hiç anlamıyorum. Tezgah altında olması şart değil. Yerden tavana uzanan bir dolapta eğilip kalkmadan kullanılabilecek bir yere konumlanmalı bence.
0
Mirket
(17.02.24)
Hocam ben anahtar teslim yaptırdım ve yeni çocuğumuz olduğundan başında pek duramadım. Öncelikle siz olabildiğince durun.

Alt yapıyı mutlaka yenileyin ve kaliteli malzeme kullanın. Mümkünse elektriçiyi, tesisatçıyı siz bulun.

Benim anahtar teslimcinin elektrikçisi yama yapmış, yani kablonun ilk 30cmi 2.5luk atıyorum geri kalanı eski tesisat 1.5luk.

Elektrikçi sigortaya bakıp abi bunu çinliler kullanmıyor dedi. Kabloları ben kendim çektim bazı yerlerde erime var.

Abi yanmanıza ramak kalmış dedi.

Bunların hepsinin yeni klima taktırmak istediğimde farkettim, topraklama yoktu.

Mutlaka kaçak akım rölesi taktırın, Evde 2-3 klima, ısıtıcı vs çalışabilecek şekilde tesisat çekilsin.

Su tesisatındasifon çekilince musluktan gelen su azalmasın.

Kısaca daha sonradan baş ağrıtacak şeylerin hepsini kaliteli yaptırın gerekirse ek kredi çekin.

Isı yalıtımını es geçmeyin.

Evde nem küf sorunu varsa, isonem thermal boya ve ms82 kullanabilirsiniz.

isonem thermal boya pahalı ama doğru uygulanırsa ısı yalıtımı açısından faydalı.

Geniş bir odanız var diyelim ikiye böleceksiniz, duvar öreceksiniz, buvatların kapanmamasına dikkat edin. pencere duvarı kırılacak diyelim tavandan yere cam kapı yapılacak üst duvardan tesisat geçip geçmediğine kırılırken tesisat yolunun piç edilmediğine dikkat edin.

Anahtar teslimcilere tamamen işinizi bırakmayın.

Erkan usta allah seni bildiği gibi yapsın.
0
ultior
(17.02.24)
Biz de taze yaptırdık. İç mimardan teklif aldık yüksek geldi kendimiz yapmaya kalktık. Çok uğraştık. Keşke yapsaydık dedik

Proje çizerek yapın. Ustalara Bırakmayın. Elektrik prizleri sonra dolabın arkasında kalıyor. Dolabın kapısı açılırken başka yere değiyor. Duşa kabin kapısı banyo twzgahına değiyor tam açılmıyor vs. Önce simulasyon yapıp sonra usta gelsin.
0
efruz
(17.02.24)
Bacalarınızın geniş olması, uyduruk delikli baca tuğlasına ek olarak etrafının ek bir tuğla katmanıyla izole edilmesi, çatının en yüksek yerinden en az 50 cm daha yukarıda olması şart. Ev iki katlıysa, alt kat için farklı bacalar, üst kat için farklı bacalar olması. Aksi halde soba veya şömine kurunca aklınızı oynatırsınız.

Mutfakta davlumbaz bacası olması.

Tercihan yerden ısıtma olması. Klima için hazır elektrik altyapısı ve delik bırakılması.

Su tesisatı için en ince boru kullanılmaMası (galiba tek parmak kalınlığı değil, 4 parmak olması). Kalın olursa borularınız ileride tıkanmaz.

Pis su tesisatı için dirsek veya boyun tasarımına dikkat edilerek yapılması. Hem koku, hem akışın ileride sorun yaratmaması.

Yukarıdakileri yaparsanız, sonradan delme veya kırma işleriniz çok azalır.

Çatının hem strafor, hem izolasyon halısı, hem de sıva ile izole edilmesi. Bunların üzerine çatı yapılması vs.

Duvar köşeleri, duvarla çatı bağlantılarının, duvarla taban bağlantılarının köpük veya silikon veya mastikle çok iyi izole edilmesi, su veya böcek geçemez olmasının garantilenmesi.

Oturma alanlarının ve tercihen yatak odası olan odaların güneye veya guneydoğuya bakması ve camlarının geniş olması. Hem yazın hem kışın yaşam kaliteniz çok farkeder.

Yedek eşyadepo alanı ve kiler için yer bırakılması veya oda ayarlanması. Mümkünse müştemilat yeri yapılması.

Rüzgar alan, ama yağmur almayan şekilde odun saklama yeri yapılması. Odunlarınızın kuru olmasını sağlar vs.

Balkon veya verandanın masa artı sandalye için uygun genişlikte olması. Bahçede mutlaka lavabo ve musluk olması.

Araba için park yeri düzenlenmesi. Yağmurda arabadan eve gidişin kolaylaştırılması.

Ev ege veya akdenizdeyse, yerlerin seramik olması. Süpürgeliklerin de seramik olması. Islak temizlik yapabilirsiniz.

Duvarların ve tabanın sıva ve şap ile düzenlenerek izole edilmesi. Duvar sıvasının üzerine astar boyanın mutlaka yapılması (aksi halde boya tutmaz, ileride çok uğraşırsınız).

Evde şömine olmaması. Görsellik dışında pek bir yararı yoktur. Hem ısıtmaz, hem kirletir, hem akar, pahalıdır filan.
0
alfired
(17.02.24)
Cok teknik degil ama firin ocagin altinda degil, normal erisilecek yukseklikte olmali, muhtesem bir sey. +1
Yatagin yanina bol soket ve isik acma kapama dugmesi +1
Bulasik makinasi hangi elinizi kullandiginiza gore lavabonun saginda ya da solunda olmali +1
0
kassiopeia
(18.02.24)
Akıllı mutfak ve bool bol sabit dolap yaptırın
0
photo85
(18.02.24)
(4)

Yurtdışı gezisinde iki ayağımdaki serçe parmaklarının su toplaması

put it in your appropriate place
Daha önce de olmuştu ama o gezi birkaç gün sürdüğünden idare edip İstanbul'a geldiğimde halletmiştim.Şimdi ise 8 günlük gezinin daha 2. gününden bu sefer iki ayakta da serçe parmaklar su topladı.Çarşamba Viyana'dayım. Perşembe günü Prag'a gideceğim. Daha salı günü döneceğim. Bir eczaneye gidip merha
Daha önce de olmuştu ama o gezi birkaç gün sürdüğünden idare edip İstanbul'a geldiğimde halletmiştim.

Şimdi ise 8 günlük gezinin daha 2. gününden bu sefer iki ayakta da serçe parmaklar su topladı.

Çarşamba Viyana'dayım. Perşembe günü Prag'a gideceğim. Daha salı günü döneceğim. Bir eczaneye gidip merhaba eczaneci iki ayak parmağım su topladı yardımcı olur musunuz dediğimde yardımcı olurlar mı?

Veya var mı başka bir yöntem?
0
put it in your appropriate place
(14.02.24)
çok yürümek ≠ su toplaması.

tarakları daha geniş, rahat bir spor ayakkabı giymek en temiz çözüm ama su topladıktan sonra ne yapılır bilmiyorum. Eczacı yardımcı olur bi krem vs. verir bence.
0
nhk ni youkosu
(14.02.24)
Hava soğuk. Bot mu giyiyorsun? Giydiğin papuçta bir sıkıntı var ve ayak yapına uygun değil ya da uzun süre yürümeye uygun değil. Benzerini kışın İsveç'e gittiğimde yaşamıştım. Yeni aldığım askeri postallar sorun çıkarınca hemen bir mağazaya girip Merrel kar botu almıştım. Sonra öyle birkaç ülkeyi daha yürüyerek gezdim, oldukça rahattı. Su toplama ile ilgili bir şey diyemiyorum. Muhtemelen patlar zaten.
0
prole
(14.02.24)
uzmanı değilim kendi deneyimlerimden yola cıkarak yazıyorum. suyu patlatıp üstüne mikrop kapmaması için batikon / bactroban tarzı bir ilaç sürüp sonrasında geniş bir ayakkabıya geçiş yapardım. o alanın etkilenmemesi için de kalın bir yara bandı veya ayakkabı içine hijyenik pedden keserek yapıştırabilirsiniz diye düşündüm
0
delidiyorum
(14.02.24)
klinige gidecek bir sey yok hocam, alti ustu su toplamis parmaginiz. igne ile patlatip bepanten surup yarabandi takin, ya da direk iyilestirici ozelligi olan yarabantlari satiliyor supermarkette onlardan alin. ayrica genis rahat bir spor ayakkabisi ya da yuruyus ayakkabisi alin, viyana'da deichmann'da jack wolfskin cok ucuza satiliyor genelde, yuruyus ayakkabilarinda bir numara buyuk alirsaniz bir sorun yasamazsiniz zaten.
0
kassiopeia
(14.02.24)
(5)

Avusturya vs. Macaristan vizesi? Schengen? Bu seyahat planı mantıklı mı?

ermanen
Şimdi asıl seyahat Budapeşte, Macaristan ve normalde onun vizesi alınacaktı. Sanırım hem Macaristan turistik vizesi hem de Macaristan için alınan Schengen vizesi var.Biz Budapeşte'den önce bikaç gün erken gelip Viyana, Avusturya'da kalmayı düşünüyoruz. Planı sadece öncesinde yapabiliriz maalesef. Bu
Şimdi asıl seyahat Budapeşte, Macaristan ve normalde onun vizesi alınacaktı. Sanırım hem Macaristan turistik vizesi hem de Macaristan için alınan Schengen vizesi var.

Biz Budapeşte'den önce bikaç gün erken gelip Viyana, Avusturya'da kalmayı düşünüyoruz. Planı sadece öncesinde yapabiliriz maalesef. Budapeşte'de bulunmamız gereken tarihler var ve sadece öncesinde boş gün olacak.

Avusturya vizesi veya ordan Schengen almak daha zor sanırım.

O yüzden Macaristan Schengen vizesi alacağız. Daha kolay Macaristan için almak değil mi? Ondan sonra Budapeşte'ye ineceğiz çünkü Schengen vizesi alınan ülkeye inmek gerekiyor ilk. Sonra hemen arabayla veya trenle Viyana'ya gideceğiz. Viyana'da bikaç gün kalacağız. Belki Prag'a falan da uğrayacağız orda kalırken. Sonra Budapeşte'ye geçeceğiz ve Budapeşte'de daha uzun süre kalacağız.

Avusturya vizesiyle uğraşmak yerine böyle yapmak daha mı mantıklı? Yani Avusturya Schengen vizesi alıp direkt önce Viyana'ya da gitmek var ama vize almak daha zor olabilir diye çekiniyoruz. Bi de Budapeşte'de daha uzun kalacağız.
0
ermanen
(13.02.24)
yanlış anlamadıysam ilk olarak macaristan’a girip orada kalmadan doğrudan avusturya’ya geçecek, ondan sonra macaristan’a döneceksiniz değil mi?

haliyle macaristan vizesi almanız lazım. genel kural ilk giriş yapılan ülkeden vize almak. birden fazla ülke içeren seyahatlerde en uzun kalınacak ülkeden vize alıp girişte bunu belgelemek daha doğru olabilir ama siz her iki ülkede de üç asagi beş yukarı aynı süreler kalacağınıza göre hangi ülkeye giriş yapacaksanız oraya başvurun.

istatistiklere göre avusturya red konusunda diğer ülkelere kıyasla daha “cömert”.
0
orient blue
(13.02.24)
@orient blue

evet Schengen vizesi alınan ülkeye gitmek gerekiyor ilk. onu biliyoruz. editleyip biraz daha açıklayıcı yazdım. asıl konu hangi ülkeden schengen vizesine başvurmak aslında.

avusturya macaristan'a göre Schengen verme konusunda daha mı cömert yani? edit: pardon daha çok red veriyor anlamında demişsin.

biz bir de budapeşte'de festivale gitmeyi düşünüyoruz ve vize başvurusunda bileti de göstereceğiz sanırım. onun etkisi daha fazla mı olur vize alma konusunda?

edit: bikaç kaynağa baktım. avusturya vize konusunda en çok zorluk çıkaran ülkelerden biri denmiş.
0
🌸ermanen
(13.02.24)
durumunuzu bilemedigim icin avusturya vize verir vermez bilemem ama macaristan'a inip trenle avusturya'ya gecebilirsiniz, gayet mantikli, trenler de normal isliyor. araba kiralamaya gerek yok, viyana'da basiniza dert olur. viyana'dan da trenle prag'a gecebilirsiniz, o da gayet mantikli.
0
kassiopeia
(13.02.24)
En uzun kalacaginiz ulkeden vize almaniz lazim. Ilk neren girdiginiz onemli degil.

www.as-visa.com

“ Başvuru sahibi birden fazla schengen ülkesini tek seferde ziyaret edecekse, en çok kalınacak olan ülkenin schengen vizesine başvuru yapılması gerekmektedir.”

Daha once hollanda’ya giris yaptigimiz seyahatimizde dah uzun kalacagimiz icin fransa’dan vize aldik, bir sorun da yasamadik.
0
lemmiwinks
(13.02.24)
nerden girdiğiniz değil nerde çok kalacağınız önemli. ancak planınızı sağlam yapıp macaristanda daha çok kalacak şekilde gösterirsiniz. bu şekilde alabilirsiniz
0
paintov
(13.02.24)
(25)

Siz bir insanı uyarır mısınız? Yoksa fişini çeker misiniz?

tchuck
Soruyu doğru bir şekilde soramadım ama bir örnek üzerindenanlatmam gerekirse;eve yarım günlük temizlikçi çağırıyoruz. kadın ilk 2-3 gelişnde işini düzgün yaptı.sonra bi anda öğlen 12de gelip, 2de çıkmaya başladı. 1de geliyor 3te çıkıyor 3.30da çıkıyor.ben de bu kadına hiçbir şey demedim "2de çıkamaz
Soruyu doğru bir şekilde soramadım ama bir örnek üzerindenanlatmam gerekirse;

eve yarım günlük temizlikçi çağırıyoruz. kadın ilk 2-3 gelişnde işini düzgün yaptı.
sonra bi anda öğlen 12de gelip, 2de çıkmaya başladı. 1de geliyor 3te çıkıyor 3.30da çıkıyor.

ben de bu kadına hiçbir şey demedim "2de çıkamazsın, yarım gün anlaştıysak en az 4 saat durman gerekir. buralarda tozlar duruyor, şurayı silmemişsin, burayı bilmem napmamışsın" gibi uyarılarda bulunmadım.

direkt yol verdim.

bu ilk kişi de değil, tüm herkese bunu yapıyorum.

iş veya günlük hayatımda da aynıyım. birinden bir şey istemem, bir şeyi düzeltmesini istemem, uyarmam etmem. direkt o kişiyle çalışmyı vs. bırakırım.

çünkü bana "uyarılmadığı sürece" işini hakkıyla yapmayan insanlar "ahlaksız" geliyor. yani bn bu kadını uyarıp ne yapacağım? bütün gün başınad durup onu mu denetleyeceğim? avizeyi silmesi gerektiğini her sferinde ben mi söyleyeceğim? yani bu kadına supervisorluk falan mı yapacağım gerçekten?

veya işyerimde altımdaki kişiye "bir sürü iş varken youtube mu izliyorsun?" demeliyim? yani bunu benim söylemem gerekiyor mu gerçekten?

ben bu insanları uyardığım için düzeldikleri sürece, yarın bir gün uyaramayacağım bir pozisyonda kalırsam, işlerini doğru yapmayacaklar öyleyse?

veya yanlış mı düşünüyorum?
sizin tavrınız noluyor genelde?
0
tchuck
(12.02.24)
ben de genelde uyarmam. çünkü nasıl teoki vereceğini bilmiyorum uğraşamam. kimse vazgeçilmez değil. ha değer verdiğin biridir. ya da uyarınca değişeceğine inancın varsa uyarırsın.
0
jelly bear
(12.02.24)
sizin bizim ne yaptigimiz onemli degil. dogrusu ve yanlisi ne ona bakmak lazim. hayatta binbir turlu olay, durum, istisna vs dinamik var. herkese ibmde calisiyormus gibi davranamazsiniz. davranirsaniz cevrenizde pek hos bir intiba birakmazsiniz.
0
buenosdias
(12.02.24)
insanlara onlardan ne beklediğimi söylerim

eve temizlikçi hizmeti alırken, iş yerinde task dağıtırken

daha esnek davranıyorum, insan yönetmek ve verim almak böyle bir şey bence
0
grimavi
(12.02.24)
buenosdias+1

Size göre doğruyla olması gereken şey her zaman genel geçer doğru olmayabileceği gibi, insanların hata ve davranışlarının çeşitli geçerli sebepleri olabilir. O yüzden insanlarla konuşup onları anlamaya çalışmaktan zarar gelmez diye düşünüyorum.
0
salihdt
(12.02.24)
Ben önce uyarırım ona rağmen olmuyorsa çalışmam o kişiyle. Ama bu arada kendime de bakarım, acaba yaptığımız anlaşmaya ben de tam anlamıyla uydum mu? Ya da karşımdaki insandan kapasitesinin üzerinde beklentide bulunuyor muyum? Mesela az para verip çok iş mi bekliyorum? Sigorta yaptım mı? Çünkü bazen insanlar çok zor durumda kaldığında mecburen bazı şeyleri kabul ediyorlar ama nihayetinde insan. Ego devreye giriyor vs. Her zaman önce uyarıdan yanayım.
0
rock n roll
(12.02.24)
uyarırsın pişman olursun, bozulur,
uyarmazsın pişman olursun, düzelmeye meyilli birisidir, toparlar kendini, sebepleri varmıştır vs.

arkadaşların dediği gibi durumu iyi analiz etmek ve ona uygun davranmak olabilir.
0
WithWorth
(12.02.24)
Sıkıntı yaşadığı bir çalışanı uyarmak, düzeltmek, verimli hale getirmek yerine her seferinde göndermeyi seçen kişi pek başarılı bir yönetici değildir.
Çok aşırı örnekleri dışında tutarsak gönderdiğiniz kişi ile yerine gelecek kişi arasında dağlar kadar fark olmayacaktır. Sürekli işe birilerini alıp gönderip yenisini almak uzun vadede baktığımızda çok zararlı olabilir.

Kendi evinizin temizliği konusunda bu şekilde davranınca eviniz temizlenmemiş oluyor ve bununla baş edebiliyorsunuz ama çalıştığınız şirkette işler bu kadar sık aksadığı zaman suçlu o verimsiz çalışan değil o departmanı yönetemeyen, o çalışanlardan verim alamayan yönetici olacaktır.
0
michael_knight
(12.02.24)
en iyisini yapmışsınız. bu saatten sonra millete yol yordam mı öğreteceksin.
ahlaki kurallar, etik davranışlar her yerde aynıdır.

4 saat kalmaması ayrı bir sorun işini yapmaması daha büyük sorun.
eli çabuk olsa tamam dersin o da yok.

bu insanlar insanların iyi niyetlerini sömüren tipler.
0
OgutucuRecep
(12.02.24)
Uyarı işin doğasında olan bir şey. En iyi çalışan bile işi savsaklayabilir. Bence hiç uyarı yapmadan her şeyi harfiyen kitabına uygun yapan ve bu motivasyonunu sürekli devam ettiren birini bulma olasılığına sarılmak sadece sizi yorar. İşleri kendiniz için zorlaştırmış olursunuz. Bu kişi ideal bir çalışan olurdu, ancak gerçek hayatta ideal tanımlar çoğunlukla hayal ürünü olarak kalır.

İş bağlamında düşününce işi savsaklayan çalışan = kötü çalışan demek değil. Eğer normal şartlarda işini düzgün yapan biriyse ve sonradan işin bozulduğunu görüyorsanız uyarı yaparsınız ve eğer iş düzelirse bundan hem kendisi hem de düzgün iş yapan birini elinde tutan kişi olarak siz fayda sağlarsınız.

Uyarıyı dikkate almak da bir meziyet ve iyi bir çalışanın bir göstergesi. Bana sorarsanız sizin tavrınız uzun vadede size kaybettirir.
0
akhenaten
(12.02.24)
ben daha cok zor konusmalardan kacan ve kendine de zaman zaman kirilgan ve zayif olma izni vermedigi icin karsi tarafla da bunu iletesemeyen ve buna izin vermeyen bir insan goruyorum acikcasi. sizi bilemem ama insanlar makine degil, herkesin iyi gunu, kotu gunu, zor gunu var, bu bazen bir gun degil belli bir zaman suruyor. bunu benle konusmadan bana yol veren bir liderim olsa, dusunecegim son sey 'bana soylemeden benim yapmam gerekirdi' olurdu herhalde. kimin ne yasadigi, neden ne yaptigi konusunda hicbir fikriniz yok, fikrimiz yok aslinda, yasamin ozu bu. kendi varsayimlarinizla yasiyorsunuz anladigim kadariyla. mutevazi olmak onemli. hayat sizin dogrularinizdan, ne nasil olmali'larinizdan ibaret degil.
0
kassiopeia
(12.02.24)
Uyarmadan yol vermek bana yanlış geliyor. Kimse benim zihnimi okumak veya benimle birebir aynı önceliklere sahip değil. Elbette iş etiği ve sorumluluk denen kavramlar çok önemli (yani uyarmadan işini düzgün yapan kişi tabi ki uyarı aldıktan sonra düzgün yapandan daha önde bu anlamda), ama herkesin geçmiş deneyimleri, çalıştıkları ortamlar ve kişiler de farklı. İki kişinin aynı noktada buluşması için konuşmak gerekir. Ha, konuşma üzerine hala bildiğini okuyordur, o zaman elbette yollarımızı ayırırız.
0
fotrsapka
(12.02.24)
Bu gibi hizmet alimlarinda tutumunuz ise yarayabilir ancak is yasaminda da bu sekilde davranirsaniz yoneticlilik kariyerinizde hayal ettiginiz yere gelmeniz zor olur.
0
turkuaz
(12.02.24)
Bu tarz durumlarda herseyi en bastan konusup firsat vermemek lazim
0
Zetnikov
(12.02.24)
Iste sure veriyorum, o surede bitmezse maille uyari, art niyetli birsey varsa uyarmakla yorulmam.
Bir de 100% hakli olup en kibar sekilde uyardiginda bile insanlar tavir aliyor, triplere giriyor. o yuzden hic ugrasamam.
0
spherical
(12.02.24)
Birde her insan herseyi dusunebilecek kapasitede olmayabiliyor.
0
Zetnikov
(12.02.24)
uyarmam, uyarmakla insan değiştiğini hiç görmedin. temizlik gibi basit bir konuda yol vermek en doğrusu.
0
orpheus
(12.02.24)
Belirli başlı durumlar için elbette ki öncelikle uyarmak gerekiyor. Onun dışında yazdığın her şeyde haklısın. Yani çalışma stili değişikliği ile çalışmama farklı şeyler. Çalışmayanı uyarmaya gerek yok. Uyardıkça çalışıyorsa, uyaran olmayınca kaytarıyordur. Beyaz yakalı işçilerin ve memurların %80'i de böyle.
0
nawar
(12.02.24)
fişi çekmek deniyor muydu bu duruma? bir çırpıda silmek diye biliyordum ben.

cevap: bence uyarmak denenmeli. hepimiz insanız. hata yapabiliriz. hayatımızda sağlığımızda vs. kötü giden durumlar olabilir.
0
ermanen
(12.02.24)
uyarmam. hatalarını düşünemeyecek insanla önce muhabbeti indirger, sonra da keserim.
0
tolgan
(12.02.24)
Değişkenlere tavırlara bağlı
Sizi haksız bulmadım
0
basond
(12.02.24)
kötü niyetli insanları silmek daha mantıklı
düzeltmeye çalışmak yıpratıcı olur

herkes hata yapar kimse mükemmel değildir
bu gibi durumlarda ben hata yaptığımda silseler nasıl olur empatisi yaparım

parasını az verebilirdiniz temizlikçinin ya da ne derdi varmış diye sormak
bir de hiç kimse başkasının evine özenmek ne kadar iş ahlakı deseniz de
ev temizliği için başkasını çağırmak güvenmek evi emanet etmek büyük risk

"bir sürü iş varken youtube mu izliyorsun?"
iş zamanında yetişmez ise sizin üstünüz sizden hesap sorar
ve projeler genelde zamanında yetişmez, iyi bir yönetici en başta bundan daha dramatik durumlar için hata payı bırakır, zamanından önce işi bitirerek prim yapar

haksızsınız demiyorum ama sildiğiniz insan yerine daha iyisini bulmaya çalışmak da yorucu
0
mantık
(12.02.24)
"Şayet Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerin üstünde tek bir canlı bırakmazdı; ...." bir de bu ayet gelir aklıma
0
mantık
(12.02.24)
bir çeşit pasif agresyon. iletişim eksikliği. tabii türkiye gibi eleştiriye kapalı insanların olduğu bir ülkede bunun olması normal ama doğru değil. düzgün bir üslupla rahatsızlığını dile getirmeyi öğrenmelisin. belki olumsuz bir geri dönüşten de kaçabiliyor olabilirsin bununla yüzleşmeyi de öğrenmelisin belki. en başta sana zararı olur.

burada kilit nokta da şu aslında. bir durumdan rahatsız olabilirsin. bu çok normal ve en doğal hakkın. bunu karşıdakini de kırmadan, kırılmadan dile getirmelisin. karşıdaki de kırılmamalı. ama türkiye'de insanlar eleştiriye açık olmadığı için hatta görevleri hatırlatıldığı zaman düşmanlaştığı için böyle bir pasif agresyon gelişiyor. ben de yumjuşak bir şekilde söyleyemem rahatsızlığımı. ya hiç bir şey demem senin gibi ilişiğimi keserim ya da kavga ederim. o yüzden aslında doğru iletişim kurmayı öğrenip rahatsız olduğumuz konuyu kavga da etmeden dile getirmemiz lazım. kimisi de laf cambazıdır, kendini çok iyi ifade eder o kadına rahatsızlığını söyler ama ipleri de koparmaz, bir gerginlik yaşamaz. bu önemli bir yetenek ve geliştirmek gerek.
0
blackkmamba
(12.02.24)
insandan insana değişir. böyle yapınca çevrende insan kalmaz. iş yaptıracak insan bulamazsın. sonuç odaklı olmak lazım. en baştan konuş, beklentilerini anlat. olmuyorsa ok ama kendi kendine çözsün, ben demezsem işini yapmıyor bakış açısı doğru değil. ülkede çalışan beyaz yakalının çoğunluğu gizli işsiz. internette takılmak üzerine, mail döndürmek üzerine maaş alıyor. hepsini kovalım o zaman.
0
gabe h coud
(12.02.24)
Zaten uyarmanızla, kendini düzeltecek karakterde biri, baştan bunu yapmaz. En güzelini yapmışsınız.

Uyarsaydınız, ya "bana iş mi yok" diye gidecekti, ya da kalıp baştan savma iş yapacaktı.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.02.24)
(2)

HPV aşısının bu kadar pahalı olduğu ülkemizde hpv ve std ne kadar yaygin?

summerof69
Bizim toplumda cinsel yolla bulaşan hastalıkların çok yaygın olduğunu düşünüyorum. Hem hpv aşısına ulaşım zor, Hem prezervatif kullanılmıyor.Düzenli bir ilişkisi olmayanlar, karşı cinsle birliktelik yaşayacağıniz zaman bunun tedirginliğini yaşamıyor musunuz? Ülkemizde buna dair pek kamuoyu araştırm
Bizim toplumda cinsel yolla bulaşan hastalıkların çok yaygın olduğunu düşünüyorum. Hem hpv aşısına ulaşım zor, Hem prezervatif kullanılmıyor.

Düzenli bir ilişkisi olmayanlar, karşı cinsle birliktelik yaşayacağıniz zaman bunun tedirginliğini yaşamıyor musunuz?

Ülkemizde buna dair pek kamuoyu araştırması yapılmıyor. Sizde durum nedir, etrafınızda cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalananların sayısı artıyor mu?


Abd ve Avrupa'da da artıyormuş:

www.google.com


www.google.com
Bu da Türkiye: bianet.org
0
summerof69
(12.02.24)
Doktorlarımız her muayene sonrası bu konuda bilgilendirme yapıyorlar. Hatta “evet aşı olmuştum” dediğimde o şaşkınlığı görebiliyorum. Belli ki çoğu kişi aşıdan ve öneminden bihaber.

Kendi çekirdek çevremde hiç duymadım ama ülkemizde cinsellik hala kabul edilmediği için bu tür önlemler kulak arkası ediliyor. E pahalı da. Aldığımız göçler ve o göçlerin ne nitelikte olduğu da cabası. O yüzden artıyordur +1
0
ruhen hastayim ben
(12.02.24)
asiri reaksiyon gostermekle tamamen gormezden gelmek arasinda bir yol benimsemek lazim. HPV asisi her ulkede cok pahali, belli ulkelerde kucuk yaslarda devlet karsiliyor sonra karsilamiyor. Bilinc deseniz, emin olun Turkiye'deki kadar olmasa da yurtdisinda da bilincsiz insanlar. Asinizi olup onleminizi alin, karsi tarafin yoksa prezervatifi siz tasiyin, hayir demeyi ogrenin, test isteyin vs. Binbir turlu yolu var ve secim sansiniz var. Gerisi hayat, her seyi kontrol edemeyiz, kontrol edemedigiz seyler uzerinde endiselenerek yasayamayiz.

Bununla birlikte olur da HPV olursaniz internetteki kiyamet senaryolarindan kendinizi uzak tutun, bilincli doktorlarla gorusun. Ben doktorumla konustugumda, asinin gerekli ve yararli oldugunu ve yaptirmami salik vermisti. Eger olursa, bir cok insanda oldugunu, vucuttan zaman icinde atilabildigini, smear testleri ile kanser riskinin erken teshisinin gayet mumkun oldugunu, yapilan testlerde sadece kanser riski yuksek olanlara bakildigini ve onlarca turune bakilmadigini anlatti. Ayrica bagisikliginizi yuksek tutmak, iyi beslenmek ve bedeninize iyi bakmak da onemli. Akli selim sakin insanlarla calismak bana iyi geliyor acikcasi. Akil ve ruh sagligimi korku salmaya yonelik felaket senaryolarindan korumayi seciyorum.

Etrafima iliskin bilgim yok, boyle bir seyi de kimse kimseyle pek paylasmaz zaten, dolayisiyla duyup duymamakla bilinecek is degil bence. Tahmin yapmak gerekirse ben arttigina inaniyorum, cinsellik erken yaslara indi, cok farkli sekilde cok daha ulasilabilir hale geldi - ki olmali da- bir noktaya kadar insanlar bilincsizce gidecek sonra tekrar kendi icinde bir uyumlanma yasayacak diye dusunuyorum.
0
kassiopeia
(12.02.24)
(10)

Yeni insanlarla nerede tanisiyorsunuz?

Kittie
+30 icin soruyorum.Hem normal arkadas hem sevgili olarak cevaplarsaniz sevinirim.Cevremi degistirmek istedigimi fark ettim yani aliiskanlik icabi devam ettiriyormusum ben arkadasliklarimi. Ama onlari hayatimdan cikarirsam hic hic kimsem kalmayacak. Simdi en azindan paylasimim az da olsa bi yerlere g
+30 icin soruyorum.
Hem normal arkadas hem sevgili olarak cevaplarsaniz sevinirim.

Cevremi degistirmek istedigimi fark ettim yani aliiskanlik icabi devam ettiriyormusum ben arkadasliklarimi. Ama onlari hayatimdan cikarirsam hic hic kimsem kalmayacak. Simdi en azindan paylasimim az da olsa bi yerlere gidebildigim insanlar var.
Artik olmaz mi yeni cevre?

Ve ozellikle sevgililik icin 35 yas kadinlarda mesela bu isler icin artik cok mu gec?
0
Kittie
(11.02.24)
Tanışılmıyo valla. İş değiştirince anca.
0
invictae
(11.02.24)
twitter

burası daha ifade odaklı bir mecra olduğu için kafa dengi insanlar bulmak kolay
0
grimavi
(11.02.24)
Büyük şehirde olsam full aktivitelerle tanışırdım küçük yerlerde zor oluyor, atıyorum bi treking grubu, dans kursu, veya daha spesifik kurslar ilgi alanlarınıza göre en temizi böyle
0
olaylar olaylar
(11.02.24)
sözlük

gymde, koşu ve dans klüpleri gibi organizasyonlarında tanışanlar da oluyor.
0
gabe h coud
(11.02.24)
bende aynı sorunu yaşıyorum :) yaşıyordum bence kısmet bu sorunun yanıtı. nereden çıkacak hiç bilinmez
arkadaş çevrenizi kullanın
0
baldan kaymak
(12.02.24)
Kendi ilgi alanlarinizi kesfedin, kluplere kurslara katilin. Bu klasik. Bumble'in friend secenegi var, oradan arkadas edinebilirsiniz (dating olayindan apayri, hic ona girmeden). Bir de yalniz turlara katilin, yurtici yurtdisi aktif (bisikletle x gunluk x yeri gezme, x gunluk x yeri yuruyus ile gezme), genclere yonelik, ailelerin ve yaslilarin olmadigi turlar var, cok guzel insanlarla tanisabilirsiniz.
0
kassiopeia
(12.02.24)
Arkadaşlık için spor. Grup pilates derslerindeki kadınlarla bir anda dışarıda da görüşmeye başladık. Bana anlamsız geliyor hatta bir anda bu kadar samimiyet. Ama görüşmekte israrcilar, grubun frekansı oyle geldi, kimse iletişimi koparmak istemedi. Yaşlar +30. Hatta 1 aylık yazılıp grup muhabbeti sarmazsa mekan ya da grup değiştirin:)

Kassiopeia +1
0
mellifica
(12.02.24)
yaş 32

- konserler
- metal barlar
- expat etkinlikleri
- ingilizce quiz nightlar
- arkadaş arkadaşları

şehir romanya'nın 2. büyük şehri

benim tanımadığım insanlar beni tanıyor acayip bir biçimde hatta
0
rain when i die
(12.02.24)
Arkadaşlarımı iş hayatinda sevgililerini sözlükte tanıyorum. 15 yıldır hep böyle oldu bu. İyi ki de böyle oldu.
0
alimcgraw
(12.02.24)
Bu kadar muzdarip kişi varsa, Ankara da yaşayan duyurudaşlar olarak bir buluşma mı yapsak?
0
xuma
(12.02.24)
(9)

Bu ünlü hanımın kalçasının şekli doğal mı?

summerof69
vücudunda karın bölgesi dahil bir çok yerinde fazla yağ yok iken, kalçasında nasıl olur da bu kadar fazla yağ olabilir? liposuction'un tersi bir operasyon var da, oralara yağ mı enjekte ediyorlar acaba? kalça implantı değil, olsa anlaşılırdı.teşekkürler.https://radaronline.com/photos/iggy-azalea-pla
vücudunda karın bölgesi dahil bir çok yerinde fazla yağ yok iken, kalçasında nasıl olur da bu kadar fazla yağ olabilir? liposuction'un tersi bir operasyon var da, oralara yağ mı enjekte ediyorlar acaba? kalça implantı değil, olsa anlaşılırdı.

teşekkürler.

radaronline.com
0
summerof69
(11.02.24)
Genetik de olabilir. Kalça büyüklüğü spordan çoğu zaman bağımsızdır sanılanın aksine. Sporla falan böyle bir kalça yapamazsınız -özellikle bacaklarınız böyle ince kalamaz ve bundan daha sıkı bir vücut görünümü olurdu- ya yağ enjekte ettirmiş ya da genetik.
0
ruhen hastayim ben
(11.02.24)
Armut vucut boyle bir sey olmuyor mu? Benim bir arkadasim ustu cok cok ince, gobek yok, bu kadindan daha ince, gogusleri de hic yok gibi, belden asagisi kalca bu hanim gibi,hatta daha kalin sanirim.
0
kassiopeia
(12.02.24)
herkesin vücut yapısı farklı. kimisinde göbek çevresinde kimisinde kalça çevresinde yağ toplanıyor. bence o şekilde. ama tabi şov dünyası ekstra bir şeyler de yapmış olabilir
0
paintov
(12.02.24)
latino ve zencilerde böylesi çok. zenci kadınlardaki kalça öyle dışa doğru ki üstüne çay bardağı koyar tepsi niyetine kullanırsın
0
ferenc
(12.02.24)
yag enjekte ettirenlerin götü böyle düsüyor bir süre sonra.
0
sonsuz
(12.02.24)
Büyük popo için son moda BBL ameliyatı, liposuctionla aldıkları yağı kalçaya transfer ediyorlar. Hem popo büyüyor, hem yağı nereden aldılarsa orası küçülüyor.
0
kobuzchu kiz
(12.02.24)
Hocam sadece yapay diyenlere tik atacaktınız madem soruyu neden o şekilde sormadınız? Cevap veriyorum: Yağ enjekte edildi, cerrah bendim.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.24)
genetik de olabilir. kilosunu sadece memesinden alan insanlar var. kalçadan alan da vardır. inanırım.
0
gabe h coud
(12.02.24)
Fazla yalanmaktan da boyle olabiliyor
0
floydian
(12.02.24)
(5)

Surekli İnsanlarami akil vermeli yoksa kendimizemi akil vermeliyiz

Zetnikov
Baslik biraz karisik olmus olabilirDikkat ettimde insanlara guzel mantikli akil veriyorum faydali falanAma hicbirininde aslinda laftan anlamadigini ayni tas ayni hamam devam ettiklerini gordum ve vakit ve enerji kaybettigimi farkettimSonra birgun kendi hayatima baktim kendi sorunlarimi tamamen cozem
Baslik biraz karisik olmus olabilir

Dikkat ettimde insanlara guzel mantikli akil veriyorum faydali falan
Ama hicbirininde aslinda laftan anlamadigini ayni tas ayni hamam devam ettiklerini gordum ve vakit ve enerji kaybettigimi farkettim

Sonra birgun kendi hayatima baktim kendi sorunlarimi tamamen cozememisim ve kimsede bana akil fikir vermemis artik var olan aklimi kendime saklayipta kendime yardimci olmaya karar verdim

Artik insanlara akil vermeyi kestim yanliz bu insanlar en iyi arkadasiniz da olabiliyor yani yakinlarim herkesden bahsetmiyorum

Bu konu hakkinda ne dusunuyorsunuz
0
Zetnikov
(11.02.24)
Hocam insanlar sizi kırmamak için akıl verdiğinizde terslememişler. Ama aklınızı kendinize saklayın. Çok yakında bu akılla yalnız kalabilirsiniz.

Bir de insanların problemleri hakkında problem sahibinden daha iyi akıl yürütebildiğinizi düşünmek baya baya büyük bir yanılsama, bence siz aklınızı toplayıp bi düşünün.
0
zimbirik
(11.02.24)
Uzmanlık alanınızla alakalı bir konu vs değilse akıl vermek çok itici bir şey, hele ki karşıdakini yargılayan bir üslupla yapılıyorsa, buna hakkımız yok. Nice yakın arkadaşlıklardan soğuyor insan bu yüzden.

Aslında siz de bulmuşsunuz çözümü zaten, insan önce kendine dönüp bakmalı, kendi sorunlarını çözmeli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(11.02.24)
Anneannem akıl verenin aklı kalmaz der. Bunu hatırlar birisi sormadan akıl pek vermem.
0
jazzabel
(11.02.24)
Baskasi size gelip bana akil ver demediyse, kimseye akil vermeyin, zaten bu akil vermek degil, ben kendi dertlerime bakmak yerine baskalarinin dertleri ile ugrarak kendime bakmaktan kaciyorum, kendimden kacmayi seciyorum demek bence.
Ben akil istemeden akil vermeye calisan insanlari etrafimda tutmam, sadece fikrine ve yasam gorusune deger verdigim insanlara akil sorarim, biri bir sey anlatirsa alan acar dinlerim, akil vermem. Bazen akil mi istiyorsun sadece dert anlatmak mi diye bile sordugum olmustur, kimi akil da ister kimi sadece dert anlatmak istiyorum der.
Zaten kimsenin sizden talep etmedigi enerjiyi bosa harcadiginizi fark etmis olabilirsiniz, ne guzel, kendinize kullanin bu enerjiyi.
0
kassiopeia
(12.02.24)
Siz akıl vermeden önce maruz kaldığınız hikâyeler toksik olabilir, bazı insanlar sadece derdini anlatacak kişi arar, çözüm yolu önerecek kişi değil, o yüzden duymuyor olabilirler.
Ek olarak başkalarının hikayesindenki sorunları veya çözümleri tespit etmek kendi içimizdeki sorunları çözümleri tespit etmekten çok daha kolaydır. Kendinizle ilgilenirken bulduğunuz her farkındalık gerçekçi olmayabilir bu arada, başkalarından geri bildirim almak verimli olacaktır.
0
hasmetizm 2046
(12.02.24)
(6)

Uzlaştırma?

afordismansalihinis
Selamlar,Saçma sapan bir konudan ifade vermeye çağrıldım. Suçsuzluğum her açıdan sabit.Konu telif hakları. Avukat işgüzarlığı. Ben uzlaşmak vs istemiyorum. Hatta mümkünse hakim karşısına çıkalım rezil olsunlar. Ne yapmam gerekiyor?
Selamlar,

Saçma sapan bir konudan ifade vermeye çağrıldım. Suçsuzluğum her açıdan sabit.

Konu telif hakları. Avukat işgüzarlığı.

Ben uzlaşmak vs istemiyorum. Hatta mümkünse hakim karşısına çıkalım rezil olsunlar.

Ne yapmam gerekiyor?
0
afordismansalihinis
(09.02.24)
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan ve tarafı olduğunuz 2024/2*** sayılı dosyada uzlaştırma işlemlerini yürütmek üzere ***** sicil nolu uzlaştırmacı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı uzlaştırma bürosunca görevlendirilmiştir.
Uzlaştırmacı en kısa sürede sizinle irtibata geçecektir.
Uzlaştırmacı Bilgileri :
Adı Soyadı: ********
İletişim : 530*****
Uzlaştırmacı bilgilerini www.alternatifcozumler.adalet.gov.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
Bilgi için :
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu
İletişim : .... büro numarası B001
0
🌸afordismansalihinis
(09.02.24)
işgüzarlık olduğunu düşünüyorsan uzlaştırmacıya ben uzlaşmak istemiyorum diyorsun. mahkemeye çıkıp orada rezil edersin. edemezsen de ceza alırsın, vekalet ücreti ödersin "işgüzar" avukata. konu telif hakkıysa bir de tazminat davası açarlar.
0
paintov
(09.02.24)
Detay veriyorum. Bir domaine sahiptim. 2013-2014 arası.

2019’da çıkmış bir filmin domainimde yayınlandığına dair suçlanıyorum. Gerekli belgeleri sunarak ifademi verdim. “İşgüzar avukat” sözüm buradan geliyor.
0
🌸afordismansalihinis
(09.02.24)
Mahkeme işi filmlerdeki gibi olmuyor.

Ben çok haklıyım, kesin kazanırım diye bir girersin, daha kendini ifade edemeden aleyhine karar çıkar.

Uzlaştırmada durumu izah edip, olayı kapatın. Yoksa çok iyi bir avukat bulun...


.
0
kartallar yuksek ucar
(09.02.24)
Uzlaşmak istemiyorsan istemiyorum dersin, dosya savcılığa gider hakkında dava açılır yargılanırsın, suçsuzsan beraat edersin. Başka yapıcak bi şey yok.
0
turuncu tonlarda
(09.02.24)
uzlasmada herhangi bir sucu kabul etmek zorunda degilsiniz, gider suclamanin neden haksiz oldugunu anlatirsiniz, zaten uzlastiricinin gorevi iki tarafin iddialarinin da guclu ve zayif yanlarini gormek ve akli selim bir yol bulmaya calismaktir. eger dediginiz kadar netse olay, uzlastirici da yuksek ihtimalle obur tarafa sikayetini/davasini geri cekmesini soyler, bu isin neden olmayacagini anlatir, cekerler is kapanir. ayrica, siz ve uzlastirici ceksin ister onlar da cekmeyebilir, sadece size bagli degil olay. adi ustunde, uzlasma, iki tarafin da rizasi lazim, onlarin uzlasmak isteyip istemedigini de bilmiyorsunuz.
0
kassiopeia
(09.02.24)
(9)

Birkac gun hicbir sey yapmama sansiniz olsa ne yapardiniz/yapmazdiniz?

okuyamıyom ben ya
Selamlar, soru baslikta aslinda, cok uzatmiycam. Cok uzun zamandir hicbir sey yapmama luksum olan degil gunlerim, saatlerim bile yoktu. Ama onumuzdeki birkac gun icin beynimi kapatip, kendimi salmayi planliyorum. Sizin boyle bir bosluk hakkiniz olsa ne yapardiniz?Mesela dizi-film? Comfort dizim ola
Selamlar, soru baslikta aslinda, cok uzatmiycam.

Cok uzun zamandir hicbir sey yapmama luksum olan degil gunlerim, saatlerim bile yoktu. Ama onumuzdeki birkac gun icin beynimi kapatip, kendimi salmayi planliyorum. Sizin boyle bir bosluk hakkiniz olsa ne yapardiniz?

Mesela dizi-film? Comfort dizim olan friends'e donebilirim ama baska bir sey de izlemek keyifli olabilir.
Yeni sarkilar kesfetmek?
Yeni tarif denemek?
Arkadaslarla gorusmek?

Tavsiyelerinize acigim. Tesekkurler!
0
okuyamıyom ben ya
(26.01.24)
Yaşadığınız şehrin hiç görmediğiniz bir yerini keşfetmek olabilir.
0
marsli gocmen
(26.01.24)
bu havalarda ev en güzeli bana. yeni yemekler yapıp yeni şeyler izlerdim.

arkadaş ortamım varsa onlarla da takılırdım.
0
jelly bear
(26.01.24)
Yeni tarif deneyip arkadaşlara "gelin yiyelim" demek.
0
kobuzchu kiz
(26.01.24)
İşe gitmezdim ve uyurdum. İşime ne kadar aşkımdan ölüyor olsam da hem fiziksel hem de mental anlamda çok yorucu, birkaç gün uzak olmak iyi gelebilirdi.
0
rock n roll
(26.01.24)
bir günü mutfakta geçiririm, bira ya da şarap içip yiyecek bi' şeyler hazırlamak çok hoşuma gidiyor benim, gsevdiğim müzik eşliğinde.

muhtemelen her günü sabah 12-21 km arası bir mesafede koşardım, öğleden sonra bira ya da şarap devam :)
0
kumandanim
(26.01.24)
Tam bugün yaptım :D izin aldım.

Uyudum, spor programı izledim, Döner yedim, çay içtim, gözlerimi dinlendirdim, biraz analiz ve şimdi de kitap özeti okuyacağım. Bi gün daha alsaymışım olurmuş :d
0
baldan kaymak
(26.01.24)
Kıbrısa gider casinoda eğlenir kafamı sıfırlardım ve şu an gerçekten istediğim tek şey bu
0
odiyus
(26.01.24)
Valla gerçekten hiçbir şey yapmazdım:D. Bundan sıkılırsam eğer civarda yürüyüşe çıkardım.
0
Bartebly
(26.01.24)
Hic bir sey yapmazdim, neden illa bisi yapmak zorunda hissediyorsunuz ki? Bir sey yapmadigimiz zaman bir seyler kacirdigimiz hissi bir dayatma aslinda. Ruhumu dinlendirirdim.
0
kassiopeia
(27.01.24)
(5)

Avrupada iş imkanı olan tüm şehirlerde ev kiraları pahalı mı?

Unde bach canim
İrlanda dublini hedefledim ama basit bir 1+1 ev kirası dahi konut problemi yüzünden 2500 euro olmuş ve mühendislik başlangıç ücretleri de bu kadar. Yerleşip evlenme planı olan biri için hayatı iyileştirmek, evleneceğin kişiyi yanına almak (o da gelirse oda falan olmaz mecbur ev tutulması gerekir ve
İrlanda dublini hedefledim ama basit bir 1+1 ev kirası dahi konut problemi yüzünden 2500 euro olmuş ve mühendislik başlangıç ücretleri de bu kadar. Yerleşip evlenme planı olan biri için hayatı iyileştirmek, evleneceğin kişiyi yanına almak (o da gelirse oda falan olmaz mecbur ev tutulması gerekir ve onun da iş bulup bulamayacağı meçhul) çok uzun sürecek gibi.

Avrupada para biriktirme imkanı olan bir yer kaldı mı? Sanırım almanyada ve hollandada da durum farklı değil. Fransayı bilmiyorum.

Deneyimlemiş biri olarak ne tavsiye verirsiniz. Yeni mezun yazılımcı ve eski inşaat mühendisiym.
0
Unde bach canim
(25.01.24)
Avrupa'da bir konut problemi olduğu doğru uygun fiyatlı ve düzgün evleri merkezlerde bulmak zor. fakat şu da var. (özellikle kendi yaşadığım ülke için konuşuyorum); ulaşım imkanları gelişmiş. Yani illa şehir merkezinde oturmak zorunda değilsiniz, günde yarım saat- kırk dakika yolu göze alırsanız daha uygun fiyatlı ve daha güzel evler bulmak mümkün. Araba olmasa da trenler gayet iş goruyor.

Her ülkede olduğu gibi Avrupa ulkelerinde de para biriktirecek, evler,arabalar alacak standartta maaşlar almak için en azından birkaç yıl deneyim sahibi olmak gerekiyor.
0
fraise
(25.01.24)
dublin iyice bir kaç sene önceki "lokmacı" işine döndüğü için dediğinden daha fena bile olmuş olabilir. azıcık orta ve orta üst herkes "abi dublin'e dil okuluna gidelim ordan iş bulur yaşarız" diyor şu an. kirası, maaşı, sadece onbinlercesi her sene gelen türk olmak üzere tonla göçmenle rekabet derken dublin gibi yerler ne kadar mantıklı bilmiyorum.

hollanda için dediğin doğru orası da küçük olduğu için göç etmesi kolay değil. bir arkadaşım vardı aynı şirketin tr ofisinden hollandaya geçmişti ama fena olmayan maaşına 1k€ kira desteği vermişlerdi öyle rahatlamıştı.

avrupada para biriktirme imkanı olan yerler bence hala çok. ama 2 hata var, bunlardan ilki tüm dünyada şu an göç furyası var, aşırı rekabet içinde iyi yerlere gelmek zor, ikincisi avrupanın nitelikli iş gücü ihtiyacı 1 ise, 5 kişi gitmeye çalışıyor. mesela yaşadığım ve bildiğim için uk bazlı konuşursak london-manchester harici çoğu yerde çoğu alt meslek olsun, ticaret, esnaflık vs ile iyi paralar kazanılıp düşük maliyet ile yaşanabiliyor kira vs. ama herkes londraya veya diğer en büyük 1-2 şehre mühendis, psikolog, eğitimci olarak göçerek yaşamaya çalışıyor. büyük çelişki var. son yıllarda ingiliz mezunlar bile iş bulmakta zorlanırken tr'den gelmiş biri direkt londrada iş bularak refah arıyor. ama en kuzeyde inverclyde veya stirling gibi yerlerde, aşağılarda yorkshire veya hull civarlarında hayat çok daha ucuz. bir çocukla tanışmıştım b&q ile anlaşmış, tr'den inşaat mühendisliği çıkışlı, b&q'nun tamirat tadilat monte işlerine gidiyor, yorkshire civarında bir şehirde aylık 6-7k£ civarı neti kalıyordu ve 550£ ev kirası veriyordu mesela. kendi kuzenimden örnek verirsem londra'da mühendislik yapıyor şirkette, net aldığı 3-3,2k civarı ama bir arkadaşıyla ortaklaşa kalıyorlar. tr'de ki birikiminden azını yapıyor.

ben yine orta ölçekli şehirleri öneririm. gidip uzun süre yaşanacaksa hem daha o ülke benimseniyor hem daha uygun yaşanabiliyor. almanyayı bilenler daha iyi yorumlar ama munich berlin frankfurt harici yine uyguna yaşama imkanı vardır.
0
avatar is back
(25.01.24)
Almanya icin yazayim. Illa buyuk sehirlerin merkezlerinde ev tutmayin dedigimiz zaman kiyida kosede koylerde ev tutun diye anlamayin.Bu sekilde sehirlerin ceperlerinde guzel yerler oluyor.Bazen bu kiyida kosede kalan yerler kendi capinda ayri bir sehir olabiliyor.Bazen de kasaba yada buyuk sehire bagli bir semt.Bu sekilde mantikli bir yerde ev tutarsaniz fiyat olarak gayet uygun yasamasi da keyifli yerler halen var.
0
turkuaz
(25.01.24)
Dublin spesifik sıkıntısı var. Bizim sirketin de merkezi orası ve çok üst düzey yönetici var orada haliyle onlara koymaz. Irlanda'nin ev sorunu çok apayrı yani.

Fransa'da ev sorunu o kadar yok. Misal ben yaşadığı yerde ki çok fazla yabancı geliyor çünkü nanoteknoloji, nükleer merkezlerinden; kimseden ev bulamıyoruz diye bir şey duymadım. Kendim de yaşamadım.

Ha sehrin içinde yaşamak istemedim tabi ben çünkü kalabalik cekemiyorum. Ama şehir içinde yaşayan arkadaşım da çok.

Bu arada para biriktirmekde ne bilmiyorum, etrafımda para biriktirmeyen insana pek denk gelmedim. Hele yazılımcı falan. Ama amerika gibi olsun diyorsaniz zaten yok çünkü risk yok burada.

Ama Fransa'da paris dışında cidden bir yazilimcinin ev bulmakta zorluk çekeceği pek yer yok.
0
logisticsmanager
(25.01.24)
degil, cunku Avrupa'da kucuk sehirlerde de is imkani var, turk kafasi herkes baskentlere bakiyor ancak turkiye gibi daha kucuk sehirdeysen sehirde hicbir sey yok gibi bir durum soz konusu degil Avrupa'da.
ikincisi, yukarida yazildigi gibi, toplu tasima sikintisi yok, sehrin hafif disinda oturabilirsiniz, illa sehir merkezinde oturma sarti yok. kaldi ki Avrupa'da bir cok ofis haftada 2 gun home office'e gecti, hele de IT bolumu, dolayisiyla oyle sehir merkezinde olma gerekliligi yok.
Irlanda'da bambaska bir sikinti var, bir sure de cozulmeyecek, gecen haftalarda burada birisi yazmisti Irlanda en iyi yer diye. Boyle insanlardan degil, gercekten farkli ulkelerde yasayan ve avrupayi bilen insanlardan bilgi edinin. bir de turkiye'deki mantik ile avrupa'da yasanmaz, mutsuz olursunuz, alisamazsiniz, gecinemez, para biriktiremezsiniz. turkiye'de (hala imkani varsa) taksiden inmeyen, her yere arabayla giden, en kocaman evlerde, milyonlarca esya ile oturan, en luks en sifir esyalar gider gitmez isteyen, sahile/yuruyuse vs. giderken evden bir seyler goturmeyen, haftasonu programi avm gezmekten ve bir yerde kahve icmekten olusan ve bunu degistirmek istemeyen kisi yurtdisinda hem mutsuz olur hem para biriktiremez. Bu demek degildir ki, hic arabaniz olmayacak, hep 1 oda evde oturacaksiniz ancak yavas yavas bunlari edinmek, ilk etapta bunlarsiz yasamak mumkun, kolay ve gerekli. bilinmez bir doneme, cok guzel isteklerle ve beklentilerle giriyorsunuz, bunlar anlasilabilir ancak onceki sorularinizdan da anladigim, endiseniz, bilinmezlik surecinde oldugunuz icin 'kontrol etme' gudunuz cok on planda, ikisi birbirini tetikliyor ancak size yardimci olmuyor. once bir gidin, bakin, bi yasayin, belki baska ulkede is bulacaksiniz, belki irlanda'nin kucuk bir sehrinde yasayip ayda bir bir hafta ofise gidebileceginiz bir is bulacaksiniz, bi kendiniz gidin, bakin bakalim sevebilecek misiniz irlanda'yi, sonra sevgilinizi annenizi getirmeyi dusunursunuz.
0
kassiopeia
(25.01.24)
(9)

Kırmadan dökmeden ayrılmak

eternal_soul
Selamlar,Aralık başında tanışıp aralık sonuna doğru sevgili olduk. Sevgili olmadan önce o beni instagram'dan ekledi, sonrasında görüşmeye başladık. Uzun süredir öğlenleri gittiğim bir yerde zaten birbirimiz görüyorduk.Tüm bu süreçte geçtiğimiz hafta başına kadar hiç yaş konusu açılmadı. Her şey o ka
Selamlar,
Aralık başında tanışıp aralık sonuna doğru sevgili olduk. Sevgili olmadan önce o beni instagram'dan ekledi, sonrasında görüşmeye başladık. Uzun süredir öğlenleri gittiğim bir yerde zaten birbirimiz görüyorduk.

Tüm bu süreçte geçtiğimiz hafta başına kadar hiç yaş konusu açılmadı. Her şey o kadar güzeldi ki ne o ne de ben yaşlarımızı sormadık bile. Kendi çevremdekiler, bende olumlu bir değişiklik sezince konusu açıldı anlattım. Kaç yaşında diye sorduklarında cevap veremedim ki o anda içime bir kurt düştü. Onların da gördüğü birisiydi. Yaklaşık 24-25 yaşında düşünmüştüm.

Kendisine yaş konusunu açınca ilk o sordu, 35 yaşında olduğumu söyledim. Yaklaşık 28 yaşındayım gibi düşünmüş. Kendisine sorduğumda 18 dedi. evet 18. O anda kafamda yüzlerce soru işareti oluştu. Kendime çok kızdım nasıl daha önce yaşını sormam diye. Birisiyle tanışıldığında ilk sorulacak soruların başında geliyor... Yapım gereği de hiç bir zaman laylaylom ilişki içinde olmadım olamıyorum. Dolayısıyla nedense çok fazla vicdan yapıyorum.

Aslında yaşa takılan biri değilim, fakat 17 yaş gerçekten çok fazla. Özellikle evlilik vs düşündüğümde (Her ne kadar daha 1 -1.5 ay olsa da insan ilerisini düşünüyor, ne olacağını bilemese bile). En temelinde ben 50yaşına geldiğimde o 33 olacak, 60ımdayken 43 olaacak vs.. Onun arkadaş çevresinde yaş konusu geçtiğinde garip olacak vs. bilemiyorum.

Muhabbeti gayet sarıyor. O yönden hiç bir sıkıntı yok. Yaşlıyla yaşlı, küçükle küçük olabiliyorum. Fakat dediğim gibi ilerisini ciddi anlamda düşündüğümde kendisiyle bu durumun içinde olmak beni çok düşündürüyor. Sebebi de aşırı derecede bağlanmış durumda bana. Geçtiğimiz hafta 3 kez görüştük ve hepsinde de nutkum tutuldu açamadım konuyu.

Ona durumu nasıl anlatmam gerekiyor? Üzülmesini istemiyorum, ancak illa üzülecek. Üzüldüğünü görmekte beni çok üzecek. Yüz yüze mi yoksa telefonla konuşarak mı anlatmam uygun olur?
0
eternal_soul
(21.01.24)
Ben de bunu bu kadar düşünmene çok şaşırdım, sen 18 yaşında çocukla ne konuşuyorsun ki muhabbeti sarıyor diyorsun? Ben 28 yaşındayım ve ofiste 22 yaşındaki stajyelerin muhabbeti bile bayıyor beni. 18 yaşında çocuk nesine bağlanacak 1 aylık ilişkinin. Abartılı bi şekilde 2 gün babası ölmüş gibi ağlar sonra unutur ne kasıyosun. Birbirinizi acilen salın.
0
turuncu tonlarda
(21.01.24)
Üzülmeden ayrılık olmuyor ancak gerçek sebebi söylerseniz en azından karşınızdaki kişiye anlayıp zamanla sindirebileceği bir imkan vermiş olursunuz. Önür türlü sorularla boğuşur durur, süreç daha uzun geçer.

Arkadaş çevreniz muhtemelen uyuşmayacak, büyük ihtimalle çocuk vs. gibi konularda aynı zamanda aynı hevesi hissetmiyor olacaksınız. Onun mesleki açıdan şu an potansiyeli çok fazla ilerleyen yıllarda çok başka pozisyonlara doğru yolu açılıp çok başka yerlere gidebilme ihtimali var. Henüz çok genç ve hayattan beklentileri marjinal şekilde değişebilir. Şu anda hayatına birini alıp sonuna kadar onla mutlu kalmak gibi bir isteği vardır, bunda samimidir ancak o yaşta birisi böyle sözler veremez, bence vermemeli de zaten. Verse de güvenebilecek misiniz? Siz 18 yaşınızdaki gibi misiniz?

Çok fazla potansiyel sorun var.

Yani bu ayrılık kararını açıklarken bence sadece "ben seni düşünüyorum" gibi ıssız adam rolüne girmemelisiniz. Somut, gerçek sebepleri göstermelisiniz. Yaşı dolayısıyla yine de anlamayabilir ancak anlayacaktır.
0
akhenaten
(21.01.24)
Turuncu+1
Bir de 35 yasinda biri ile 18 yasinda biri ayni ortamda nasil bu kadar uzun sure birlikte olur anlamadim, lise terk filan mi? Mantiken kizin universitede filan okuyor olmasi lazim, sizin de isinizde gucunuzde olmaniz lazim. Yani hic mi hayatlariniza iliskin muhabbet gecmedi? Bir de nasil 17 yas kucuk biri ile, ki bu yaslarda bu kadar yas farki kesinlikle bir 20 sene sonrakinden cok daha acik hissediliyor, ayni muhabbet yapabiliyorsunuz? 33-50arasi, 35-18gibi hissedilmiyor.
18 yasindaki birinin cok uzulecegini sanmiyorum acikcasi, daha herhangi bir iliski bile dusunmeden deneyimleyecegi muazzam bir hayat var onunde, siz kafanizda buyutuyorsunuz sanki ama boyle diyince daha cok kucuk bir yerde liseyi bitirmis evlenmek isteyen bir kiz geldi gozumun onune, oyle ise uzulebilir tabii.
0
kassiopeia
(21.01.24)
Ya tamamen kendi fesatlığım da olabilir ama bana 1 aydır 18 yaşında olduğunu farketmemeniz çok inandırıcı gelmedi.

Hiç mi ne mezunusun diye sormadın? Hiç mi nerde okudun üniyi muhabbeti olmadı? Ne bileyim ne iş yapıyorsun demedin mi mesela? 35 yaşındaki birisi 25 im diyebilir ama 18 yaş ile 22 arasında bile uçurum var. Lütfen yani ya. Çocuk daha o geçen sene reşit değildi.
0
yenibirgüzelnick
(22.01.24)
yaşını bilmediğin biriyle nasıl sevgili oluyorsun yahu.

yaş farkı de geç. uzun uzun anlatılcak bi şey yok. onun için de iyi olur. yüz yüze yap.
0
jelly bear
(22.01.24)
3 görüşmede size bağlanması bile yeterince olgun olmadığının bir göstergesi; Sizin de bunu mantıklı bulup, kabullenmiş olmanız de fena. Yaşı kaç olursa olsun 1 ayda size birinin bağlanabilmesi size çok mantıklı geliyor mu gerçekten?
Eğer gerçek bir yetişkinse hayal kırıklıkları ile başedebilme becerisini kazanmıştır. Burada yılların emeğinden değil, 1 ayda yapılan bir kaç görüşmeden bahsediyoruz.
Dramatize etmeye, olayı arabesk melodram haline getirmeye gerek yok. Ne siz böyle davranın, ne de karşı tarafın davranmasına izin verin. Anlaşıldığını umuyorum ama aksi bir durum olmasın diye altını çizeyim. Sadece olayı drama çevirmeyin. Tabii ki kızla yapacağınız konuşma nezaket içermeli.
Bu arada yaş farkını farketmemiş olmanız benim de dikkatimi çekti. Mahremiyet çizgisini aşıp çok kişisel sorulara girmeye gerek yok ama o kadar saat konuşurken nasıl Farketmezsiniz?
0
strawberry first
(23.01.24)
Uzun uzun cevap vermek isterim tabii, verdiğiniz cevaplar ve fikirleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

Bu sefer nasıl olduysa hep ondan soru bekledim, nedense o sormayınca ben de bir şey sormadım. Yakın arkadaşlarım kaç yaşında diye sorana kadar da aklımın ucuna gelmedi. 24-25 gibi düşünüp hayal edip kabul ettim belki de. Birisiyle tanışıldığında en temel soruların başında gelir, nasıl böyle bir amatörlük yaptım inanın fikrim yok. Belki de yıllardır sevgi duygusunun sarhoşluğunda olmamdan ötürü olabilir. Yıllardır duymadığım cümleleri duyduğumdandır. Çok uzatmak istemiyorum, lakin kendimi savunmak istedim.

Sonuç; 1ay önce telefonda güzelce konuşarak ve sebebini de belirterek ayrılmak istediğimi söyledim ve ayrıldık. Kendisi de beni haklı buldu ya da bulmak zorunda kaldı bilmiyorum. Geçen sürede arada bir yazdı, bazen de aradı. Normal şekilde konuştuk hep, ama en sonuncusunda bunun bir sonu olması gerektiğini belirttim.
0
🌸eternal_soul
(24.02.24)
sadece gelecek varsayımlarıyla vazgeçirmişler. şöyle olur da böyle olur.
şu anki BÜYÜK sakıncaya dair tek geçerli söz yok
tam aksini varsaymak kimsenin aklına gelmemiş nedense. ki sahada örnekleri var, çalışıyor, bu yaş farkıyla evli barklı insanlar var. eskiden sorulan benzer sorulara verilen örnekler var bu sitede bile.
görseydim yazardım
0
lambırcek
(25.02.24)
kardeşim sen nasıl 35 yaşındasın ya :)
kızın yaşını anlayamamış olman, bu zamana kadar sormamış olman, nasıl anlatacağım demen garip ve yaşına göre çocuksu oldugunu gösteriyor. o yüzden iyi anlaştınız bence
"ya ben seni daha büyük sanıyordum :)" diye giriş yapacaksın.
korkma üzülmez :) kendini bu kadar vazgeçilmez sanman da yine çocukça
0
benarrivo
(25.02.24)
(2)

Trenin hangi perondan kalkacağı ne zaman belli olur? (Avrupa)

put it in your appropriate place
Viyana'dan Prag'a gideceğim 15 Şubat günü. Tren biletini aldım. Tren saat sabah 7.10'da. Hangi perondan kalkacağı ne zaman belli olur?
Viyana'dan Prag'a gideceğim 15 Şubat günü. Tren biletini aldım. Tren saat sabah 7.10'da. Hangi perondan kalkacağı ne zaman belli olur?
0
put it in your appropriate place
(21.01.24)
İtalya'da 15 dk önce belli oluyor.
0
Mistyimage
(21.01.24)
15 subat gunu belli olur ama obb application var, indirirseniz genellikle ayni trenler ayni perondan kalkiyor, oradan fikriniz olur ama obb app'ten rahatca gorursunuz zaten
0
kassiopeia
(21.01.24)
(19)

Kendinize sevginiz, sayginiz var mi?

Kittie
Benim yok. Terapistim kendine cok sert davraniyorsun diyor. Hakli olabilir. Kendimi sevmiyorum ve ben saygi da duymuyorum bence kendime. Kendini seven sayan insanlar neler yapiyor mesela?Kiloma, dis gorunusume dikkat ediyorum.Mental olarak sevgi, saygiya ornekler verir misiniz daha cok?Ben genel ola
Benim yok. Terapistim kendine cok sert davraniyorsun diyor. Hakli olabilir. Kendimi sevmiyorum ve ben saygi da duymuyorum bence kendime. Kendini seven sayan insanlar neler yapiyor mesela?

Kiloma, dis gorunusume dikkat ediyorum.
Mental olarak sevgi, saygiya ornekler verir misiniz daha cok?
Ben genel olarak kendimi cok degersiz de goruyorum .
0
Kittie
(17.01.24)
Bence sen değersiz değilsin öyle düşünme. Ben de mesela kendime karşı çok hoşgörülü değilimdir hatta kendimi en çok ben eleştiriyorum ama başkalarına daha hoşgörülü davranıyorum. Belki de mükemmelliyetçiyimdir. Bu arada ekleme yapayım, bence sen kendini değersiz görmüyorsun sadece potansiyelinin üzerine çıkmaya çalışıyorsun o yüzden sert davranıyorsun. Kendini kusursuz görseydin o düşüncenin arkasında değersizlik duygusu yatıyor olabilir. Çünkü kendini aşırı değerli görmek aslında hissedilen değersizlik duygusunu maskelemekmiş.
0
rock n roll
(17.01.24)
var var, çok. narsist olabilirim.

gerektiği zaman sesini çıkarabilmek, hakkını savunabilmek mental olarak sevgi ve saygıya en güzel örnektir. dexter gibi belli prensiplerle yaşayan insanın kendine saygısı vardır, denilebilir.

bunlar olumlu pekiştirmelerle mümkün. bir ortama girdiğinde zekanla, konuşmalarınla sivriliyor musun? bir sınava girdiğinde kolaylıkla ilklerde yer alıyor musun? bazılarına göre çok zor olan konular senin için çok kolay mı? disiplinli bir şekilde amacına ulaşana kadar çalışabiliyor musun? hepsi olmasa da buna benzer kendin ile gurur duyabileceğin tecrübelerin varsa, başka bir konu önüne geldiğinde, herkes yapıyorsa ben daha iyisini yaparım de. buna bir çok örnek verebilirim. araba kullanmam gerektiğinde, bunu herkes yapıyorsa ben daha iyi yaparım dedim. şimdi çok iyi araç kullanıyorum. yabancı dilde de böyle, işte de böyle. örneğin yüzmek. koşmak. hayatın her alanına yetişip bir de haftada 70-100 km koşuyorum, mesela. yapman gereken adım atmak, çalışmak. çoğu insan hiç bir konuda istikrarlı bir şekilde çalışmaz. yaparsan, emek verirsen, olur. bu mottoyla, kendine güvenerek giriş hayat önüne ne çıkarırsa.
0
gabe h coud
(17.01.24)
kendime hayranım
0
abelardo
(17.01.24)
Kendini sevmemek nasıl oluyormuş yav böyle psikologlara da ayar oluyorum. Bence bir insana kendisinin verdiği değerin hiçbir anlamı yok çevre size değer verse siz de kendinizi değerli hissedersiniz, yani insan kendi kendini nasıl üzebilir ki
0
olaylar olaylar
(17.01.24)
Gabe h coud anlamadim ne dedigini.
Basariyla alakali bir konu degil ki bu. Oyle olsa kendimi sevmem gerekirdi.
0
🌸Kittie
(18.01.24)
Var tabii ki. Mesela geçen gün iş yerinde birinin eşie diyabet tanısı kondu. Benim de kafamın içinde konu konuyu açtı, pankreasımı düşündüm. Dedim yani, canım pankreasım, seni ne kadar çok seviyorum, ne kadar güzel çalışıyorsun beni yaşatıyorsun.
Kendinle alakalı bir değersizlik hissin varsa sana bunu hissettirmiş/hissettiren birileri olmuştur hayatında. Üzgünüm ama bunu kronik hale getirecek kadar etkilendiysen, muhtemelen senin değer verdiğin biri(leri)dir bu/nlar.
Belki annen, belki baban?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.01.24)
Konusma ben konusuyorum: evet oyle bi durumum var. Bence de kaynagi o.
0
🌸Kittie
(18.01.24)
Kendimi seviyorum, kendimi tanıyorum. Ne iyi geliyor, ne iyi gelmiyor biliyorum. Bazen rahatımın yerinde olması yüzünden daha fazlasına kavuşabilecekken gereksiz bir gevşemeyle yerimde sayıyorum ama olsun.

Önce kendini tanıman lazım. Dışardan bakan birisi seni senden iyi görebilir ama en az onlar kadar kendini görebilmen lazım.
0
kimlanbu
(18.01.24)
seviyorum kendimi. hatamla doğrumla, sevabımla yanlışımla :)
saygım büyük ölçüde var gibi ama yer yer kendime yeterince dikkat etmediğim zamanlarda başta kendime saygımı sorgulayıp toparlanmaya gayret ediyorum. ikili ilişkilerde taviz verdiğim, alttan aldığım durumlardan sonra düşündüğüm oluyor. ama ilerleyen süreçte başımın ağrımaması için yaptığımı söyleyerek kendimi telkin ediyorum...
0
black holes in the sky
(18.01.24)
Kendisine sevgisi ve saygisi olan insan sinir koyabilen, ona neyin iyi gelip gelmedigini bilen ve buna gore tercih yapan, kendine verdigi sozu tutan, kendini koruyan ve kollayan insandir. Bunlar baskasinin size verdigi degerden bagimsizdir, zaten siz bunlari yaptikca ve tercihleriniz bilincli oldukca yani sizi kendinize iyi davranip, oz sevgi ve sayginiz arttikca size boyle davranmayan insanlardan da dogal olarak uzaklasirsiniz. Kendi ozgun/otantik benligini bilir ve sahip cikar, toplumun dayattigi inanclari degil kendi degerlerini ve inanclarini belirler ve ona gore yasar.
Kendi degerini, baskasinin ona verdigi deger uzerinden tanimlayan insan gucunu baskasina teslim etmis olur, herkesi memnun etmeye calisan bir bukalemun haline gelir, boyle insanlara da kimse pek saygi duymaz ztn. Insanlar otantik insanlara saygi duyarlar. Bunun patalojik narsisizmle bir alakasi yoktur, saglikli ego dedigimiz seydir.
0
kassiopeia
(18.01.24)
Ultra elestirel birisiyim, kendimi de cok elestiririm.
Kendimi pek sevdigim soylenemez, cikis noktama bakilirsa kendimi baya basarisiz birisi olarak goruyorum zaten.
Su anda cok farkli bir noktada olmam gerekirdi.
Bununla nasil basa cikiyorum? Kismet degilmis diyip kendimi rahatlatiyorum arada. Bir de cymbalta 60mg bu aralar iyi geliyor.
0
cooperr
(18.01.24)
Kendime karşı sevgim ve saygım var.
Elimden geleninin en iyisini yapmaya çalışıyorum olmuyorsa da nerede eksik kaldığımı tespit etmeye çalışıyorum.
En sevmediğim huyum insanları kırmak pahasına da olsa daha fazla hayır diyememem. Onun haricinde kendimle aram oldukça iyi :)
0
bartholomew87
(18.01.24)
kendine güven yoksa kendine sevgi ve saygı da yoktur, diye düşünüyorum.
0
gabe h coud
(18.01.24)
Sevgim de saygım da var. Bunlar benimle ilgili olan pek çok şeyi şekillendiriyor.
0
Amaranta ursula
(18.01.24)
Karar almam gerektiğinde kendime danışırım :)
Şaka gibi gelse de böyle bir durum var. Kararım anlık rahatlığımı mı destekliyor veya uzun vadeli mi olacak? Neler olmasını bekliyorum ve neden gibi kendine karşı içten ve sorumlulukla hareket etmek. Kendimi dinlerken yargılamamak ve sınırlarımı bilerek oluşabilecek olumsuz dönemlere hazır olacağımı ve gerçek sorunları anlık huzursuzluklarla maskelemeyeceğim konusunda öngörü ve kabul oluşturmak için kendime vakit ayırırım.
0
sadegazoz
(18.01.24)
Evet canım kendim.

Ben de kendimi çok eleştiriyorum ama üstüme de çok fazla gelmiyorum. Düzeltmeye çalışıyorum, daha iyi olmaya çalışıyorum, hedefim neyse ona ilerlemeye çalışıyorum.
0
jazzabel
(18.01.24)
Bir zamanlar pek yoktu. Bu aralar normal.

Geçen sene acayip kendime karşı bir sevgim ve saygım vardı. 10 üzerinden 9'du kendime olan sevgim ve saygım.

Dediğim gibi normal bu aralar. Standart diyebilirim.
0
put it in your appropriate place
(18.01.24)
hacırotti +1
douchebag -1

oysa sorun kendi içinde +1
suç başkalarındadır demiyorum, bazı süreçler-sebepler neticesinde insan bi tuzağa düşüyor, takılı kalıyor orada. kendi başına çıkan çok az

kendine güven yoksa kendine sevgi ve saygı da yoktur -1
kendime güvenim çok. kendime saygım yok. çalışmadı formül.

mizaç bence. üstteği 2 örneğin 2şer versiyonunda da mizaçları, ırsi mirasları ve onların akıp yolunu bulmasını kounşuyoruz. bence.
0
lambırcek
(18.01.24)
Bence yok ya şimdi de başka birinin peşinden gidiyorum.
0
Kahvedesu
(18.01.24)
(5)

Şubat sonu Mart başı için Fas nasıl olur?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Tek başına bir kadın için Fas bu tarihte güvenli olur mu? Bir de turla gitmeye sıcak bakmıyorum ama orada günübirlik turlar olur mu? Hangi şehirlerini önerirsiniz? 3-4 günlük bir gezi düşünüyorum. Dikkat etmem gereken ya da göz önünde bulundurmam gereken bir şey var mı?Cevaplar iç
Merhaba arkadaşlar,

Tek başına bir kadın için Fas bu tarihte güvenli olur mu? Bir de turla gitmeye sıcak bakmıyorum ama orada günübirlik turlar olur mu? Hangi şehirlerini önerirsiniz?

3-4 günlük bir gezi düşünüyorum. Dikkat etmem gereken ya da göz önünde bulundurmam gereken bir şey var mı?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(12.01.24)
Hava durumu gezmek icin ideal max 20 - min 10 derece.

Kisa süre önce Misirdaydim ve erkek olarak bile insani bezdiriyorlar. (Assagi yukari ayni kültür oldugunu varsayarak yaziyorum)

Böyle ülkelerde dikkat edilmesi gereken;

- Fazla göz kontagi kurmamak
- Dikkat cekici kiyafet ve taki kullanmamak
- Söylenenlere tepki vermemek.
- Giderken amerikan dolari götürmek. (Diger para birimlerini bozdurmak bazen zor olabiliyor)
- Günübirlik turlari GetYourGuide takip edebilirsiniz.
- 3-4 günlük gezi icin kesinlikle öncesinde her gün icin ufak ufak planlari hazirlayip gidin.
0
VIPCH
(12.01.24)
@VIPCH
Mısır için ben de böyle şeyler duyduğum için esas planım Mısır iken şimdilik erteledim. En azından tek gitmeyi düşünmüyorum şimdilik.

Ama Fas için çok iyi şeyler duymuştum:/
0
🌸Amaranta ursula
(12.01.24)
yani turk kadini olarak azami dikkati gostereceginizi varsayarak basiniza bir sey gelecegini dusunmuyorum ancak tek kadin olarak yine de fas'i tavsiye etmem. hic gerek yok. gercekten caninizdan bezersiniz, takip edenler, surekli surekli surekli konusmaya calisanlar, bik bik bik, surekli kaziklanma hissi, meyve suyu icin bile surekli pazarlik yapmak zorunda olmak (cunku kesin kaziklaniyorsunuz 10 kati fiyat farki filan oluyor ve bu cok gicik bir his) vs. vs.. fas icin grup tatili iyidir.
0
kassiopeia
(12.01.24)
kazablanka'yi tavsiye etmem bu arada, ben begenmemistim. marakes guzel. tek gece kalmalik col turlari oluyor, bedevi cadirinda kaliyorsunuz, cok guzel ama tek basiniza gitmenizi onermem. biz sadece ona gittik, digerlerine kendimiz gittik ama gunu birlik turlara da gece kalmali tek basiniza onermem, bir grup oldugundan eminseniz gunu birlik turlara gidip gelin. son olarak, otobus kullanacaksaniz, gece otobusu tek basiniza onermem, gunduz de kesinlikle valizinizi asagiya vermeyin (zorluyorlar asagiya vermek icin), direk soyulursunuz.
0
kassiopeia
(12.01.24)
www.bbc.com

Şu haberi anımsattı bana. Bilemiyorum ama bu haberden sonra ben bi gitmeye çekinirdim.
0
Pass this on
(12.01.24)
(15)

Bu arkadaş cimri mi?

Bir ben var benden şurada
Arkadaş dediğim kardeşim aslında, çok severim kendisini ama para konusunda bazı acayip huyları var. Misal birkaç gün önce annemin evinde buluştuk, baktık tv'nin kumandası bozulmuş, bu internetten baktı işte bi kumandaya "yav bu 30 lira kargo parası istiyor biraz idare edelim kargoyu bedavaya getirec
Arkadaş dediğim kardeşim aslında, çok severim kendisini ama para konusunda bazı acayip huyları var. Misal birkaç gün önce annemin evinde buluştuk, baktık tv'nin kumandası bozulmuş, bu internetten baktı işte bi kumandaya "yav bu 30 lira kargo parası istiyor biraz idare edelim kargoyu bedavaya getirecek bi şey lazım olursa birlikte alırız" dedi. Ben de "sen gerizekalı mısın olm tv kumandası satan adamdan kargoyu bedavaya getirecek ne alacağız, hem alacaksak da neden bekleyelim neyi idare edelim ortada bozuk bi kumanda var ve bu alınacak, sen almıyorsan ben alacam" dedim, böyle dedim diye bozuldu, buna benzeyen böyle sinir eden bazı küçük hesapları hep oluyor hep ben de sinirlenip böyle dedim. Sonra gönlünü aldım ama.

Şimdi böyle bakınca cimri gibi gözüküyor ama bir de şöyle şeyleri var: Şimdi bu eleman yalan yok benden çok kazanıyor, belki benim 3 katım kazanıyordur, allah daha çok versin kardeşimdir başarılarıyla mutlu olurum. Neyse, mesela geçen sene road trip kafasıyla ege turu yaptık birlikte, 3000+ km yol yaptık, masrafların neredeyse %80'ini kendisi karşıladı, bunu da bu arada "lan hep ben ödüyorum" kafasıyla yapmaz öder yani ben ödemeye çalıştığımda da gider benden önce öder, böyle bir adam, ne zaman yola çıksak da hep böyle yapar.

Yani anlamadığım şu: 30 liralık kargonun hesabını yapan da bu adam bi seyahatte binlerce lirayı ödeyip tek kuruş para harcatmayan da bu adam. Bu adam şimdi cimri değil mi ben anlayamıyorum, cimri değilse eğer ne şimdi bu adam bunun psikolojik bi çıkarımı olabilir mi?
0
Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
cimri degil de insan bazen binlerce lira harcar ama bazi seylere verdigi uc kurus fazla gelir. hepimize olur bu.

mesela cikarsin 1000 lira bir yemege verirsin, sonra market alisverisinde bir seye 3 lira yerine 5 lira verdiginde koyabilir bu sana.

cok takilmamak lazim.
0
bohr atom modeli
(09.01.24)
Cimri değil kanka aslında ben de böyle yaparım bazen hani derler ya zengin işte böyle zengin oluyor diye misal bazı şeyler vardır parasına değer, hiç gocunmam öderim ama 3 kuruşluk şey için 5 kuruşluk kargo mantıksız.
0
olaylar olaylar
(09.01.24)
Kargo olayı da şöyle: Şimdi diyelim ki kumandanın fiyatı 100 lira, kargoyla birlikte 120 liraya geliyor ama başka yerden alırsan 130 lira ama kargo ücreti yok, internetten değil de dışarıdan alırsan da fiyat 150 lira, hepsi aynı ürün ve o ürünü hemen almamız lazım, şimdi böyle bir durumda o ürünü almamaya çalışmak işte bana enteresan geliyor. Tama kendini keriz gibi hissediyor o kargo parasını verince ama aynı ürünü kargo parası olmadan başka yerden alınca da daha fazla veriyorsun, ben bunu anlatamadım kendisie.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
Cimrilik degil ama bazi kisilerin oncelikleri farklidir.Beni mesela kilik kiyafette 3-5'in hesabini yaparken gorsen cimri dersin ama yemek-icmek-gezmek soz konusu oldugunda asiri bonkorum.Oncelik meselesi
0
turkuaz
(09.01.24)
bence de cimri değil. Optimum seçeneği bulmaya çalışan bir kişilik.
kesin mühendis.
0
drmuhendis
(09.01.24)
Bu biraz cimriliğe kayıyor çünkü kumandanın en hızlı sürede tamir edilmesi hayat konforunu yükseltecek bir şey. Konfor > Para

Yoksa 5 liralık şeye hak ettiğinden daha fazlasını veriyor olmaktan rahatsız olmak normal bir şey. Kimse enayi değil. Ama 30₺ için bir süre daha alıştığım konforu kendimden esirgemem. Cimrilik burada başlıyor bence.
0
ruhen hastayim ben
(09.01.24)
road tripte araba kimindi?

cimri degil akilli birine benziyor.
bir mali degerinden fazla verip alana cömert degil enayi denir
0
sonsuz
(09.01.24)
cimri degil aksine hesabini bilmiyor. fayda-maaliyet dengesini zihninde duzgun oturtamamis. ihtiyac olan bir sey varsa direkt alinir (mesela tv kumandasi, her gun gerekli). "sen gerizekalı mısın olm tv kumandası satan adamdan kargoyu bedavaya getirecek ne alacağız" - kesinlikle sen haklisin. sirf almis olmak icin bir seyler alarak "kar"a a gecilmez.
0
hot potato
(09.01.24)
Araba kardeşimindi fakat burada bir mala değerinden fazla vermek nasıl oluyor onu anlamadım. Cevapların arasında konuyu açıkladım aslında, yani bu kumanda alınacak ve üç farklı seçenek var birine kargo ücretiyle birlikte 120 lira veriliyor diğerine kargo ücreti olmadan 130 lira veriliyor diğerinde de dışarıdan alacağız o da 150 lira, yani kumandayı kendimiz üretemeyeceğimize göre birinden birini alacağız, kargo dahil 120 lira verip almak hak ettiğinden fazla vermek oluyor tamam ama kargo ücretsiz 130 lira vermek ya da dışarıdan aynı ürünü 150 liraya almak mantıklı mı oluyor bu durumda? Üç senaryoda da mevzubahis olan aynı kumanda bu arada tekrar belirtmek isterim. Yani cimri olmadığına ben de iknayım ama bu aynı zamanda bi akıllılık ya da hesabını bilmek gibi bir şey de değil gibi sanki.

Benim düşüncem şu: Bence kargo parasını vermeyi gururuna yediremiyor, sırf bu nedenle kargo free olması için "belki ikinci bir şey almak durumunda kalırız da kargo ücretsiz olur" gibi absürt bi seçenek sundu bize ama bu mantıklı mı yav, kumanda satan adamdan başka ne ihtiyacımız olacak, ya da olması için ne kadar beklenecek? Kumanda olmadan da tv'de hiçbir işlem yapılamıyor bu arada onu da belirtmek isterim. Yani bence hiç akılcı bir hareket değil bu, o an basireti bağlanıp mantıklı bir çözüm üretemediği için böyle sallama bir fikir sundu bize. Tamam cimri değil ama sunduğu seçenek de mantıklı değil.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
masrafların neredeyse %80'ini kendisi karşıladı,"
aynı maaşı alsaydınız %50 paylaşırdınız muhtemelen?

mesela aciliyet varken otopark ücreti vermemek için 1km yürüyorsa cimridir
fazla umrunda olmayan şeyler için direnç göstermesi cimrilikle alakalı bir gösterge değil

" ortada bozuk bi kumanda var ve bu alınacak, sen almıyorsan ben alacam" dedim,"
masrafların çoğunu o karşılıyorsa (böyle bir mecburiyeti yok sonuçyta ama yapması güzel bi şey) bu tip ufak şeyleri senden bekliyor olabilir
0
bir soru sorcam
(09.01.24)
Abi yok ya sen al ben alayım meselesi değil gerçekten öyle bir adam değil, onun derdi dediğim gibi sadece o kargo parasını vermemek, kargo bedava olsa aynı kumandadan 10 tane de alır. Benim o tepkiyi verme nedenim de 10 saat araştırdı bu konuyu hem kendi gerildi hem beni gerdi, ben de sinirlendim bırak ben alayım dedim ama dediğim gibi benim almamı beklemesi gibi bir durum yok, onun hesabını yapmaz gerçekten.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(09.01.24)
Kesinlikle cimri olduguna katilmiyorum, aksine gonlu bol comert bir kardesiniz var bence. Kiymetini bilin. Bazi seylere para vermek, ne kadar kucuk olursa olsun, beni de rahatsiz ediyor ve yukarida biri daha yazmis oncelikleri farkli demek ki.

Bence kalbini kirmayin. Bazi insanlar comertlik, sevgisini guzel ve rahat gostermek, durustluk vs gibi cok guzel ozelliklere dogal olarak sahip olabiliyor ve bence degerleri yeterince bilinmiyor, o kisiler bunlari kendiliklerinden yaptiklari icin, yaptiklari guzellikler kaniksaniyor ve takdir/sukran sunulmuyor bence. Sizin kardesiniz de boyle gibi geldi, onu takdir ettiginizi, mesela tatil meselesi ile ilgili, acik acik gosterin.
0
kassiopeia
(10.01.24)
cimri değil, zekalı ve vefalı bir arkadaş. aynı ben
0
Herkesefendi
(10.01.24)
bazen mini çakallıklar, mini başarılar falan lazım. kargo beleşe gelen bişi bulduğundunda mutlu olacak aslında, bir nevi bir şeyleri ucuza getirmenin mutluluğu, oyunda kazanmışlık hissi gibi bişi.

yarısını da sana ödetmesi sanki kendince kibarlık, almasına o da alır ama seninde katkın olsun gibi sanki.
0
selam
(10.01.24)
10klık bişey alacakken 50/60 lira ucuz olanı gözüme gelmiyor ama

50/60 liralık bişey alırken 5 lira daha ucuzu varsa alabiliyorum.

bişey çıkarmaya gerek yok bence.
0
qobel
(13.01.24)
(2)

Yataklarda şu olmazsa olmaz diyebileceğiniz bir özellik var mı? Tavsiyeniz?

winston insani
MerhabalarTek kişilik yatağım artık sizlere ömür. Almışken çift kişilik yatak almak istiyorum ama uzun zamandır yatak almadım. Yeni bir özellik vs. çıktı mı son zamanlarda? Veya illa şu özellik olsun diyebileceğiniz bir şey?Ailecek genellikle bellona'dan alıyoruz yatakları. Ama sizlerin tavsiyeleri
Merhabalar

Tek kişilik yatağım artık sizlere ömür. Almışken çift kişilik yatak almak istiyorum ama uzun zamandır yatak almadım. Yeni bir özellik vs. çıktı mı son zamanlarda? Veya illa şu özellik olsun diyebileceğiniz bir şey?

Ailecek genellikle bellona'dan alıyoruz yatakları. Ama sizlerin tavsiyeleri varsa başka markalardan onları da alabilirim.

Teşekkürler.
0
winston insani
(17.12.23)
Tavsiyem iki tek kisilik yatak alip cift kisilik bazaya koymak olacak, tasinirken, cevirirken vs cok daha kolay oluyor. Hatta misafir geldiginde gerekirse ayirip ayri yatak bile yapiliyor. Ortasi rahatsiz etmiyor ederse ztn ikea da bisi var ortasina koyacak ondan alabilirsiniz
0
kassiopeia
(18.12.23)
bende kassinin dediğinin tam tersini yaptım, 2 ayrı baza tek çift kişilik yatak.
taşınmada problem olmadı.
araya konan hede bir tık rahatsız ediyor bu arada otelde kullanmıştım.

idaş sert miracoil yatak kullanıyorum 30 senedir memnunum. yalnız yatak alırken sor eski yatağı alacaklar mı atması çok problem.
0
eja
(18.12.23)
(11)

Bu durum nasıl yorumlanır? saygısızlık/yersiz şaka/taciz

le petit bonheur
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden. A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel,
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden.

A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:

Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor. B durumundan hoşnutsuz görünse de boş gözlerle A’ya bakmak dışında bir tepki vermiyor.

Kadın kişisi videoyu görünce küplere biniyor, “Bu nasıl bir saygısızlık ve sen, sana bunun yapılmasına nasıl izin verdin! Bir de bunu ne diye videoya alıp bana gönderiyor?”

Aynı tepkiyi kadın, A’ya da gösteriyor. B ve nişanlısı A’yla görüşmeme kararı alıyor ve özür dilemesine rağmen A’yı düğünlerine davet etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor, A ve B arasındaki buzlar eriyor. K da “Belki kültürel farklılıklardan kaynaklanan bir durumdu. Bir daha yapmaz belki böyle saçmalıklar. Belki onun kültüründe erkekler arasında böyle şakalaşmalar normaldir” diye umuyor. İyi niyet göstermeye çalışıyor. İki arkadaşın arasını bozan eş durumuna düşmek istemiyor.

Ardından A, çifti birkaç kez evlerinde ziyaret ediyor.

Son ziyaretinde 3 gün çiftin evinde kalıyor. Son gün akşam kadın mutfakta yalnızken A, kadının yanına gidiyor.

A: Salata mı yapıyorsun?
K: Evet.
A: (Tezgahtaki rokayı göstererek) Bizde buna roka derler. Siz ne diyorsunuz? Biliyor musun rokayı?
K: Biliyorum rokayı evet. Bizde de roka denir.
A: Cilde çok yararlıdır. Bir de 18+ faydaları vardır, neyse söylemeyeyim.

Kadın cevap vermiyor, ciddiye almıyor.

A kapıya doğru yöneliyor ve sonra; “B bunu yesin, sonra daha iyi” diyip elinin ayasıyla kapıya hırıltılı sesler eşliğinde tak tak tak vurup başka odaya geçiyor.

Kadın şok. Ağzı gerçek anlamda açık kalıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Orada donup kalıyor. Olayın şokuyla tepki de gösteremiyor.

Kadın son yaşananın taciz olduğunu düşünüyor ve A’yı bir daha evde görmek istemiyor.

B, A'nın yersiz bir şaka yaptığını ve çok kötü cinsiyetçi bir mizah anlayışı olduğunu söylüyor. B yaşanan durum için eşinden özür diliyor ve A’yla konuşacağını söylüyor. Konuşalım ki yaptığının rahatsız edici olduğunun farkına varsın, gibi bir düşüncesi var.

Kadın, A’nın bunu zaten tasarlayarak yaptığını, yani ne yaptığının son derece bilincinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden B'nin A'yla bir daha görüşmesini istemiyor.

A'nın bu davranışların ne kadarı kültürel farklılıklardan olsa gerek diye yorumlanabilir? Yurtdışında yaşayan duyurucuların yanıtlarını özellikle merak ediyorum.
0
le petit bonheur
(15.12.23)
Bazı insanlar böyle gevşek olabilir. Rahatsız oldularsa görüşmesinler madem ama kadının eşinin arkadaşlıklarına karışması ve görüşmemesine karar vermesi bana saçma geldi. Demek ki bu adamın (A) karakteri böyle, uymuyorsa B kendi karar versin ve görüşmesin. Bana kadın çok dominant, B ise umursamaz geldi. İlk baştaki video onu rahatsız etmemiş bile.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
3gün kalınca farklı beklentilere girmiş
B fazla geniş
0
mantık
(15.12.23)
"Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor."

A B'nin boynuna mi ip geciriyor?
0
tantamount_to_equivalent
(15.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Evet. İpi dolamak gibi değil de boynuna atmış ipi, köpek muamelesi yapıyor. B, o sırada başını çevirip boş gözlerle A'ya bakıyor. Hoşnutsuzluğu belli, gülümsemiyor mesela ama aynı zamanda başka tepki göstermiyor. Rahatsız ama ciddiye almıyor gibi bir tavrı var.

A bu videoyu, B'nin nişanlısına gönderiyor.
0
🌸le petit bonheur
(15.12.23)
A gevşek bir adam
K, A ile irtibatı kessin, ailece görüşmeye son versinler. Eve davet olmasın.
A, B'nin kiminle arkadaşlık edeceğine karışmamalı.
0
Tina
(15.12.23)
A ingiliz mi? Ingilizlerde var bu sinir tanimayan espri, sululuk olayi, alinganlik edersen sadece banter'di derler, banter'dan anlamiyor diye de dislarlar sonra.

A ve B yakin arkadasmis ama enseye saplak derecesinde, sulu bir arkadaslik sanirim bu. Sayet oyle ise dugune cagirmamak falan ilk olayi cok fazla buyutmussunuz, eglencesine bir video cekmisler sizi kizdirmak icin de A size atmis.

Ikinci olay biraz olcusuz olmus ama isin icinde alkol varsa normal bu tarz sulu arkadasliklarda. 3 gun baskasinin evinde yatiya kalmak daha absurt geldi bana yalniz, bayagi bir sulu ya da koklu bir arkadaslik A ve B nin anlasilan. Normalde Avrupali anasini babasini istemez evinde 3 gun
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Yok ingiliz değiller. A kişisi Arap, alkol almıyor. B de bir avrupalı.

B kişisi daha ziyade sakin bir adam. A dahil olmak üzere kimseye öyle şakalar yapmıyor. A haricinde ona böyle şakalar yapan bir arkadaşı da yok.
0
🌸le petit bonheur
(16.12.23)
@le petit bonheur Yol verin o zaman. Cunku bir musluman ekstra daha dikkatli olur, arkadasinin esinin yaninda ne konusacagina nasil davranacagina, aile kurumuna saygi gosterir. Onda bu hassasiyetler yok. Avrupali simariktir, serbest buyumustur, genistir falan diye kredi vermistim basta ama ici pis gozukuyor arkadasin
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
K esinin kiminle gorusup gorusmeyecegine karar veremez, evine alip almamak ve kendisi gorusup gorusmemeye karar verir. K kisisi istemiyorsa gorusmemek ve evine almamak konusunda haklidir.
Ancak tavirlarindan rahatsizsaniz, rahatsizliginizi sahiplenin buradan destek almakla olacak sey degil, hoslanmiyorsaniz hoslanmiyorsunuzdur, kendiniz disinda kimseye bir aciklama yapmakla yukumlu degilsiniz. K kisisi esini kontrol etmeye calistigi icin buradan destek ariyor sanirim.
B kisisi de bu sakalari kaldirip kaldirmak istemedigini, A kisisinin dostlugunun ona ne kazandirdigini nelerinden hoslanip hoslanmadigini kendi dusunup tartip karar vermeli. Bunun icin de kendini tanimali, kendi sinirlarini bilmeli. Ancak bunun farkinda degil sanirim.
0
kassiopeia
(16.12.23)
kültürel tabi. türkiyede hangi erkek bu durumu normal görebilir? siz de türkiyede büyümüş bir kadınsınız ve size de anormal geliyor haliyle.
ayrıca evli bir çiftin yanında böyle bir adamın 3 gün kalması anormal. hangi türk izin verir elin herifinin üç gün karısının yanında kalmasına, hem de yalnız kalıyorsunuz evde.
0
abelardo
(16.12.23)
Milliyetleri sözleyince olay daha oturdu. Arap işin farkında, önce B'yi kadının gözünde küçük düşürüp sonra kadına saracak. kültürel fark ama bu kültürden cacık olmaz. Ailece görüşmeyi kesinlikle kessinler, B'de A ile mümkün olduğunca az görüşsün.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.23)
(6)

Türkçe'yi ve ingilizceyi iyi bilirim diyenlere bir kaç soru-telaffuz

bugisme
Yurtdışında farklı bir dil konuşan çocuk bakıcımız bizden basit İngilizce komutların Türkçe karşılıklarının telaffuz olarak yazmamızı istemiş. örnek olarak French Word: Salut English Phonetic: Sa - Loo olarak vermiş. ben bunu nasıl yapacağımı bilemedim.sizden en yakın ingilizce söyleme benzeyen h
Yurtdışında farklı bir dil konuşan çocuk bakıcımız bizden basit İngilizce komutların Türkçe karşılıklarının telaffuz olarak yazmamızı istemiş. örnek olarak French Word: Salut English Phonetic: Sa - Loo olarak vermiş. ben bunu nasıl yapacağımı bilemedim.

sizden en yakın ingilizce söyleme benzeyen halinizi yazmanızı rica edecektim.

ona attığım liste şu şekilde:

Coat off - Kabanını çıkar
Boots off- Botlarını çıkar
Sit down- Otur
Come here-Buraya gel
Wait- Bekle
Hold Hand-Elimi Tut
All done- Tamam
Eat-Ye
Hungry? -Acıktın mı?
More- biraz daha
Help- Yardım
Drink water- Su iç
Go outside- Dışarı çıkalım
On bed- Yatağa
Sleep- Uyu
Quiet time- Sessiz ol
Snack- Bir şeyler yiyelim mi? (we don't actually have "snack" in our language so I wrote " let's eat something"?)
Play-Oyna
Ball- Top
Book- Kitap
Music- Müzik
Change Diaper- Bezimizi değiştirelim
(other child's name)'s turn / Her turn, His turn- (..........'nın sırası)
Wait for Sadiyo- Sadiyo'yu bekle
Need hug? (Sarılalım mı)
Sad- Üzgün
Mad -Kızgın
Tired -yorgun
Daddy/Mommy come later- Baba/ Anne gelecek
0
bugisme
(15.12.23)
Kendi isini size yaptiriyor, 70lerde degiliz bacim deseydin, acsin youtube'u milyon tane icerik var, e-kitap falan indirsin calissin.

Mesela kebap kelimesi, bunu yazi olarak goren ingiliz kibaeb diye okur, ingilizin dogru tellaffuz etmesi icin senin ona keb up olarak yazip vermen lazim. Boyle her Turkce komutun tek tek yazimini istiyor sanirim. Bu isin sonu iyi degil, o size kendi cocugunu baktirtabilir yakinda. Ya da alin karsiniza bakiciyi her komutu tek tek nasil Turkce okundugunu sozlu okuyun, tekrarlayin, bu arada o kendi not alsin ezber yapsin sonra, siz yazarak ugrasmayin
0
freedonia
(15.12.23)
Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildir bilgisi tam burada işe yaramıyor mu aslında. Bilir kişi değilim ama siz söyleyin, o anladığı şekilde not alsın, o daha mantıklı.
Siz nereden bileceksiniz bu kisinin ana dilinde “sessiz” kelimesindeki seslere karsilik gelen yazimi.
0
zimbirik
(15.12.23)
snack - atistirmalik
bizim dilimizde karsiligi var aslinda
0
kassiopeia
(15.12.23)
Google translate'e yazsa orada yazılanı dinleme kısmı var. O yardımcı olmaz mı?
0
peki madem
(15.12.23)
Fikirleriniz için çok teşekküerler ama Kanada'da sistem biraz farklı, bakıcı afrikalı, biz türk. Tek köprü dil ingilizce. Ama ingilizceyi de o çok iyi bişmiyor. Aynı anda 3 çocuğa baktığı için iş başa düştü denilebilir. Kaldı ki dil ediniminde aslında kelime çevirisi çok iyi bir metod değil, bunu biliyorum ama bizim 2 yaş ufaklık sıfır ingilzce ile yabancı bir yere ve siyahi bir yüze ilk etapta ısınamadı malum. Bu önlemi almasak işimizden istifa edip kendimiz bakmamız gerekecek çocuğumuza anlayacağınız. Teşekkürler.
0
🌸bugisme
(16.12.23)
bakıcının -Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildir bilgisi'ni uygulamak için latince türkçe harflerinin fonetik karşılıklarını bilmesi gerekiyor. bu bilgi, dili bilenlerin her kelimede istisnalardan sebep farklı telaffuz etme gereğini ortadan kaldırıyor.
0
lambırcek
(16.12.23)
(12)

25 yaş kadın ve 40 yaş erkek ilişkisi hakkında düşünceniZ nedir?

madurumdamadurum
...
...
0
madurumdamadurum
(14.12.23)
EYT'li olmasına az kalmış biriyle işim olmaz. Bir yere gidicez arkadaş gibi 40 yaş üstü olacak. Kendimi burada 25 yaşında biri gibi düşündüm. Olmaz.
0
Kahvedesu
(14.12.23)
çok güzel olur.
0
tabudeviren
(14.12.23)
Böyle çok mutlu iki aile tanıyorum.
0
Mirket
(14.12.23)
Allah mesut etsin
0
mirty
(14.12.23)
Birlikte oldugunuz kisi sizin duygusal olgunlugunuzu yansitir, bu iki insanin duygusal olgunlugu uyumlu ise gayet olur. Duygusal olgunluktan kastim geziyoruz egleniyoruz degil bu arada; uyusmazliklara yaklasiminiz, degerleriniz, oncelikleriniz vs.
Yeni nesle bakis acim ne yazik ki biraz onyargili bu nedenle 25 yasindaki birinin, saglikli olgunlasmis 40 yasindaki biri ile etkilesimi ve paylasiminin cok sinirli olacagini, 40 yasindaki kisinin halletmesi gereken meseleleri oldugunu dusunurum.
Ama ben de dahil olmak uzere, o 2 kisi disinda, kimin ne dusundugunun bir onemi yok.
0
kassiopeia
(14.12.23)
bol manipülasyon soslu olur. afiyet olsun.
0
meyal
(14.12.23)
mis gibi olur, bence arada min. 10 yas lazim zaten.
iki tarafta yaslandikca oturur iliski. 40-55 mesela olmaz denebilir mi?
0
cooperr
(15.12.23)
Amerikalı yazar Paul Auster'dan gelsin. "25'inden sonra herkes yaşıttır."

Gayet normal yaş farkı.
0
kalemdefter
(15.12.23)
gayet uygun.
0
abelardo
(15.12.23)
Yaş farkı fazla.
0
rock n roll
(15.12.23)
Yaş farkı çok fazla. Adamın 40 yaşında 25lik kadına bakması da problem. 55-70 bile olsalar yaş farkı çok fazla, kapanmaz.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
Yeri var
0
gece abisi
(15.12.23)
(5)

Balık yağı tavsiyesi

high hopes of the sozluk
Selamlar, ülseratif kolit rahatsızlığım var da devamlı D vitamini eksikliği yaşıyorum, biraz bu sebepten biraz da sağlık beslenme ile ilgili bi kitapta balık yağını tavsiye ediyordu.Kullanıp memnun kaldığınız marka nedir? ve nereden alıyorsunz onu da yazarsanız güzel olur valla. şimdiden teşekkürler
Selamlar, ülseratif kolit rahatsızlığım var da devamlı D vitamini eksikliği yaşıyorum, biraz bu sebepten biraz da sağlık beslenme ile ilgili bi kitapta balık yağını tavsiye ediyordu.
Kullanıp memnun kaldığınız marka nedir? ve nereden alıyorsunz onu da yazarsanız güzel olur valla.
şimdiden teşekkürler cevaplarınız için.
0
high hopes of the sozluk
(14.12.23)
güvendiğim bir eczacı tavsiye etmişti, efa balık yağı. memnunum.
0
gule gule
(14.12.23)
orzax firmasının ocean 1200mg kullanıyorum. amazon ya da hepsiburada'dan 100lük paketleri indirime girdikçe alıyorum yıllardır.
0
oldtimer
(14.12.23)
Omega icin dikkat etmeniz gereken en onemli sey IFOS sertifikasidir, bu da turkiyede sadece Venatura urunlerinde var bildigim kadariyla. Her gun 2 tane almaniz lazim.
0
kassiopeia
(14.12.23)
ocean twod drop

balık yağı değil alg yağı ama yine dha epa formunda

yalnız pek f/p değil vegan olduğum için kullanıyorum ben.
0
zalbarath
(14.12.23)
www.vitaminler.com

hastalığınız olsun olmasın, zaten günümüzde sürekli belirli bir dozda d vitamini kullanmak şart. kolay kolay sınırı aşamayacağınız ve dünyada en çok eksikliği görülen en önemli vitaminlerdendir. omega-3 için de tüm gereksinimleri karşılayan (ifos, trigliserid form ve yeterli epa dha değerleri) venatura ürün linkini attım... site de güvenlidir türkiyenin en büyük supplement firmalarından... devamlı alışveriş yaparım.
0
motosiklet burclu adam
(14.12.23)
(3)

Ocak ayında deniz tatili yapılabilecek 3-4 saat uzaklıkta ülke/şehir?

fuck is a four letter word
Selamlar,Ocak ayında deniz tatili yapılabilecek, 25-35 derece sıcaklığında ve uçakla 3-4 saat uzaklıkta hangi ülke/şehir var? Şarm el Şeyk ve Hurgada hariç.Teşekkürler.
Selamlar,

Ocak ayında deniz tatili yapılabilecek, 25-35 derece sıcaklığında ve uçakla 3-4 saat uzaklıkta hangi ülke/şehir var? Şarm el Şeyk ve Hurgada hariç.

Teşekkürler.
0
fuck is a four letter word
(11.12.23)
BAE, Katar
0
heritage
(11.12.23)
Umman asiri underrated bir yer, siddetle tavsiye ederim Salalah bolgesini. 4 saatten uzun surer ama.
0
kassiopeia
(11.12.23)
Şubat ayında Dubai'de 28 derece olur, denize de girersiniz.
0
alfired
(12.12.23)
(5)

aşırı dikkat eksikliğim var.

carpikbacaklibasketbolcu
mal değilim.ama yemin ediyorum arkamdan herkes ''mal lan bu'' diyordur.her şeyi unutuyorum.çok basit hatalar yapıyorum.'şaşkınlık' cok yapıyorum.algılamada bazen sıkıntı cekiyorum.jeton geç düşüyor yani.biri bisey diyo anlamıyorum,tekrar sorduğumda yine anlamadığım oluyo.salak gibi hissediyoru mkend
mal değilim.
ama yemin ediyorum arkamdan herkes ''mal lan bu'' diyordur.

her şeyi unutuyorum.
çok basit hatalar yapıyorum.
'şaşkınlık' cok yapıyorum.

algılamada bazen sıkıntı cekiyorum.
jeton geç düşüyor yani.
biri bisey diyo anlamıyorum,
tekrar sorduğumda yine anlamadığım oluyo.
salak gibi hissediyoru mkendimi.

psikiyatriste gitsem antideprasan verip kovacak.
daha da mal edecek o ilaç beni.
napcam ben ya?
0
carpikbacaklibasketbolcu
(11.12.23)
Psikiyatrist dikkat eksikliğine antidepresan vermez, şeker hastalığı için parol vermek gibi bir şey olur o dediğiniz. Vereceği ilaç da sizi mal etmez. Psikiyatriste gidin.
0
kobuzchu kiz
(11.12.23)
abur cubur çok yiyor musun? beyin sisi gibi geldi bana.
0
ayseee
(11.12.23)
Adhd testi yaptirin
0
kassiopeia
(11.12.23)
Hemen ilaca sarılmayın !
adhd diğer adıyla dehb şüphesi , bu konuda bilgi edinin , gerekirse doktora gidin.
Aşırı sosyal medya kullanımı, tiktok, vb. bunlar dikkat düşmanı uygulamalar yoğun kullanıyorsunuz, uzak durun.
Telefon bildirimlerini kapatın veya sessize alın.
0
Rao
(11.12.23)
d vitamini, b vitamini, magnezyum. bunları kontrol ettirin. magnezyum kanda düşük çıkmasa bile takviye almanızı tavsiye ederim ben kullanıyorum kendime geldim. ocean'ın üçlü magnezyum desteği var. diğer değerlerinizi de kontrol ettirin.
0
sta
(13.12.23)
(4)

Olum korkum hayatimi yonetiyor

Kittie
Bundan kurtulamiyorum. Kendime gore riskli buldugum seylerden kaciniyorum. Terapistim "yasayan olu" olunuyor bu sekildeden yuruyor. Anlayamiyorum. Kabul ediyorum zaten durumumu. O yuzden gidiyorum. Ama ben bi yere varamiyorum bu doktorla ya. Beni yasayan olulukten kurtar o zaman yani yok sanki sorun
Bundan kurtulamiyorum. Kendime gore riskli buldugum seylerden kaciniyorum. Terapistim "yasayan olu" olunuyor bu sekildeden yuruyor. Anlayamiyorum. Kabul ediyorum zaten durumumu. O yuzden gidiyorum. Ama ben bi yere varamiyorum bu doktorla ya. Beni yasayan olulukten kurtar o zaman yani yok sanki sorunu goruyor ama cozum uretemiyor...


Ilk gittigimde depresyonum da tepe noktasinda oldugundan genel bir degerlendirmede ilerledik. Ama bu konum "ana konu" olamiyor bir turlu bu adamin elinde. Onu biraktigim an iyice bosluga dusucem diye devam ediyorum. Ya allah rizasi icin birini onerin bana. Direkt bu konudan gireyim istiyorum yeni biriyle. Artik sulu goz biri degilim. Sakince anlatabilirim derdimi gidecegim kisiye. Boylece konuya odaklaniriz belki. Sakinligimin sebebi erapiler degil, lustral.. beni asiri hissizlestirdi gerci bundan da pek de memnun degilim ama daha iyi "gozukuyorum".
Bu adama gittigimde ilk 3 seans habire agliyordum...


Ve kendi deneyimlerinizi de, fikirlerinizi de yazar misiniz. Olum cok korkutucu benim icin ama tabii ki bir gun olucem. Icimden, bir tepe insan oldu simdiye kadar senin ne ozelligin var, bi tek sen mi degerlisin diyorum. Onlar da neler hissetti kim bilir, as bunu artik diyorum ama mantigim one gecmiyor bir turlu. Yapmak istedigim, hatta yapmam GEREKEN cogu seyden vazgeciyorum. Ve daha da hirslanip sinirleniyorum bu "beceriksizligim" karsisinda..

Bana bi yol gosterin nolur.


Cok hizli dusunuyor sanki beynim. Icinden cikamiyorum. Ruyalarim bile gariplesti.
Yardim bekliyorum cidden her telden ne olursa olsun bana fikir verin lutfen.

Kisi onerecekler icin istanbuldayim. Avr.

Tesekkurler
0
Kittie
(11.12.23)
öncelikle birisini önerecek değilim ama şimdi psikolog bir arkadaşıma mesaj atıp bu konuyla ilgili çalışmış bir tanıdığı var mı diye soracağım.

ikincisi benzer şeyleri ben de yaşadım hatta hala yaşıyorum diyebilirim. belli ki hayatınızda yolunda gitmeyen bir şeyler var ve bu da depresyona yol açmış, boşluğa düşmüşsünüz. bu boşlukta da insan bu konulara çok kafa patlatıyor. aslında hepimiz ölümden korkuyoruz ama çoğumuz bunu bastırmış durumdayız. günlük hayatın temposunda kimsenin aklına gelmiyor. işte sizde ortalama bir insanın günlük temposu olmadığı için bu tarz şeyler düşünüyorsunuz.

benim tavsiyem ölüm korkusunu yenme üzerine değil de bunu ortaya çıkaran sıkıntıya odaklanıp çözmeniz. eminim ölüm dışında da başka kaygılarınız vardır, zaten tüm korkuların ana sebebinin ölüm korkusu olduğu söylenir. yani sizi bunu düşünmeye itecek sorunu, depresyona girmenize sebep olan sorunu çözmeniz lazım, bu olunca tüm sıkıntı da geçecektir.
0
candide
(11.12.23)
Emdr terapi deneyin, altinda mutlaka bir sey vardir. Cok net sonuc aliniyor.
0
kassiopeia
(11.12.23)
Her şeyden önce insan kendini doktorudur, sizi sizden iyi kimse anlayamaz.
Önce kendinizi tanıyacaksınız, tüm düşüncelerinizi kağıda yazacaksınız ve parçalara ayırıp ele alacaksınız.
Gerekirse chatgpt uygulamasına yazıp , analiz etmesini isteyin size fikir verecektir.
Çoçukluğunuzdan başlayarak yazın, travmalar, baştan geçen kötü olayalar vs. her şey kağıtta olsun.

Ara ara tekrar okuyun ve üzerinde düşünün bunların bir sebebini kendinizde bulabilirsiniz bana göre.

Eğer olmadı, bu gibi korkuların ilacı insanlara yardım etmektir, eğer inancınız varsa, dernek, vakıf vb. gibi sosyal
yardım kuruluşlarına başvurun görev alın, oda olmuyorsa belirli tutarlarda yardım gönderin.

Bu sizi vicdanen rahatlacak , yaptığınız iyiliklerin karşılığını alacağınız düşüncesi ağır basacak bu korkunuzu yenmenizde
büyük faydası olacak diye düşünüyorum.

Ayrıca hormon ve vitaminlerinizi kontrol edin, yediklerinize dikkat edin, doğal beslenmeye çalışın, çeşitli ve bol miktarda
baharat tüketin.

Terapist olarak ta bir kedi edinin ki sürekli yanınızda olsun ve enerjinizi düzenlesin.
0
Rao
(12.12.23)
Panik atak gibi. Psikiyatriste gitmelisin
0
ferenc
(12.12.23)
(1)

Ankara ya da İstanbul Anadolu yakasında iyi bir spor ayakkabı tamircisi

anaphylacticshock
Arkadaşlar merhaba,Ankara ya da İstanbul'da (ikisi de uyar ama Ankara olursa daha iyi) özellikle spor ayakkabılar konusunda uzman, işinin ehli, uygun fiyatlı bir tamirci/tadilatçı arıyorum. Tamir görmesi gereken 3 çift spor ayakkabım var. Birinin eskilikten üstündeki file kıdımda yırtıklar oluştu. O
Arkadaşlar merhaba,

Ankara ya da İstanbul'da (ikisi de uyar ama Ankara olursa daha iyi) özellikle spor ayakkabılar konusunda uzman, işinin ehli, uygun fiyatlı bir tamirci/tadilatçı arıyorum.

Tamir görmesi gereken 3 çift spor ayakkabım var. Birinin eskilikten üstündeki file kıdımda yırtıklar oluştu. Oraları ya dikilip yamalanacak ya da file tabakası toptan değişecek.

Diğerinin bakkala falan giderken çıplak ayakla giymekten iç tabanının astarı soyuldu, alt tabakalar ortaya çıktı. İç tabanı oldukça kötü durumda ama dışı sapasağlam.

Sonuncunun da bağcık takılan yeri yırtıldı ve file kısmında yırtıklar meydana geldi.

Üçü de kaliteli, marka ayakkabılar. Bu ayakkabıları, orjinal hallerine sadık kalmaya çalışarak, titiz bir şrkilde tamir edebilecek iyi bir tamirci tanıyor musunuz?
0
anaphylacticshock
(04.12.23)
Tunali'da Segmenler Carsisinda Salmander.
0
kassiopeia
(04.12.23)
(1)

aileyi değil de arkadaşların sözlerini - tavsiyelerini önemsemek

bir soru sorcam
psikolojide böyle bir kavram var mısöz konusu kişi görüş aldığı kişilerden daha donanımlı ama hiç sorgulamadan araştırmadan önerilen şeyi yapıyorkendi biraz kafa yorsa çok daha iyi bir çözüm üretebilir, karar verebilir ama bu yola gitmiyorve sonuç olumsuz oluyorve bu döngü tekrarlanıyorkendi ailesin
psikolojide böyle bir kavram var mı

söz konusu kişi görüş aldığı kişilerden daha donanımlı ama hiç sorgulamadan araştırmadan önerilen şeyi yapıyor
kendi biraz kafa yorsa çok daha iyi bir çözüm üretebilir, karar verebilir ama bu yola gitmiyor
ve sonuç olumsuz oluyor
ve bu döngü tekrarlanıyor
kendi ailesinden gelen fikirleri duymuyor

önemli bir sağlık konusunda da, şu pastanenin şu ürününü tercih ederken de aynı şey yaşanıyor
bir çeşit danışma yada karar verememe hastalığı
mağazadaki satış personelinden öneri alması da başka bir örnek aklıma gelen: burada da satılması gereken ürünlere yönlendiklerini, çoğu zaman senin değil şirket menfaatleri yönünde yönlendirdiklerini izah etmeye çalışmıştık
0
bir soru sorcam
(12.11.23)
psikolojide boyle bir kavram yok bildigim kadariyla ama bu tarz en yakinlarina ve fikirlerine deger vermeyip, bunu disariya gosterme durumu genellikle degersizlik hissinden geliyor anladigim kadariyla. kendini degersiz goren ve sevilmeye deger gormeyen kisi sevildigi iliskilerde, onu seven kisiyi (mesela aile) 'ben degersizim, beni seven degerli olamaz' inancindan yola cikarak degersizlestirip, kotu davranabiliyor, dusuncelerini onemsemeyebiliyor ve mesela bu ornekte oldugu gibi tavsiye istediginde yakinindan gelen tavsiyeyi onemsemiyor olabilir. kesin neden bu diyemeyiz ama benim gordugum disari iyi, aileye kotu olan kisilerde genellikle degersizlik hissinden kaynaklanan bir yakinlarini, ona deger verenleri degersizlestirme (ben sevilemem dolayisiyla beni seven de sevilemez gibi) oluyor. ve surekli o boslugu doldurmak icin, disardan onay ihtiyaci ile disariya daha iyi davranma, onlarin fikirlerini onemseme vs. gorulebiliyor.
0
kassiopeia
(13.11.23)
(12)

Döviz bürosu paranın bir kısmını eski tip dolar vermiş problem olur mu?

havadakarada
10 bin dolar aldım, bunun 8 bin doları yeni tip 2 bin doları ise eski tip olarak verilmiş. Eski tip paralar bazı cihazlardan geçmiyor diye biliyorum. Problem olur mu?
10 bin dolar aldım, bunun 8 bin doları yeni tip 2 bin doları ise eski tip olarak verilmiş. Eski tip paralar bazı cihazlardan geçmiyor diye biliyorum. Problem olur mu?
0
havadakarada
(09.11.23)
Dolarda eski tip yeni tip ayrımı yok dolar dolardır bir sorun olmaz.
0
Bir ben var benden şurada
(09.11.23)
@bir ben var benden şurada: geçen gün başka bir döviz bürosuna gittim. Kendi makinelerinin eski tip dolar okumadığını söylediler. O yüzden şüphe oluştu.
0
🌸havadakarada
(09.11.23)
Abi eski ya da yeni doların itibari değeri aynıdır, ben makinenin okumayacağını da düşünmüyorum sırf almamak için yalan söylüyordur, neden almak istemiyor dersen de işgüzarlık işte.
0
Bir ben var benden şurada
(09.11.23)
bende eski tip 10 ya da 20 dolar vardi, yurtdisinda yasiyorum, bircok yer almadi. en son endonezyada vizeyi odemek icin denedim, almadilar. taksiciye mi ne verdim ya da bir yerde bozdurmustum. kimse almaz diyemem ama almayan cok yer gordum.
0
kassiopeia
(09.11.23)
bir şey olmaz. sadece yırtık vs olmamasına dikkat edin.
0
stay with me
(09.11.23)
ABD'de 1 ay boyunca eski tip her miktarda dolarla ödeme yaptım hiçbir sorun yaşanmadı.
0
Smithsonian
(09.11.23)
ABD'ye gideceksen problem olmaz da, Türkiye'de bi bankadan çektiğim doları öbürüne götürünce makinede sıkıntı çıktığı için birkaç banknotu yatıramadığım oldu. ATM'si kabul etti sonra :D

Eski tiplerin hepsi sorunlu olmaz ama kırışık, üstü yazılı bilmemne banknot varsa birkaç tanesini kabul etmeyebilirler.
0
nhk ni youkosu
(09.11.23)
yurtdışında eski tip veya üzeri damgalı banknotlar sorun yaratır
0
plastic_angel
(09.11.23)
bankada usd hesabı açıp atm'sinden çekerseniz çok büyük ihtimalle yeni olarak verecektir. sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum pek ama bazı yerlerde sorun olabilir eski dolarlar.
0
thor44
(09.11.23)
eski tip dolaları daha düşükten bozuyorlar, atm lerde genelde kabul etmiyor bilginiz olsun , aynısını yaşadım tabiki türkiye için geçerli söylediklerim
0
Rao
(09.11.23)
Bak sen şu kurnazlara. Yarın gidip bozdurmak istesen almazlar.

Para geçerli ve tedavülde, ama maalesef sorun oluyor. Banka alıp hesaba yatırmıyor, dövizci almıyor, düşükten bozarım diyor.

Şurada eski baskı 200 dolarla nasıl maymun olduğumun detayları var: (git: 1515339)
0
kibritsuyu
(09.11.23)
Güncelleme: aldığım aynı döviz bürosunda bozdurdum.
0
🌸havadakarada
(21.12.23)
(5)

kaş çatmayı önlemek için

nic cage
sürekli kaşlarımı çatıyorum ve dışardan sinirli duruyorum. lens ve gözlük var yani görme sorununu çözemediğim için değil bu durum. alışkanlık olabilir. botoks vb. şeyler yaptırmak istemiyorum. kaşların arasına şeffaf sert plakalar/stickerlar öyle bir şeyler yapıştırıyorlardı galiba. bi video görmüşt
sürekli kaşlarımı çatıyorum ve dışardan sinirli duruyorum. lens ve gözlük var yani görme sorununu çözemediğim için değil bu durum. alışkanlık olabilir. botoks vb. şeyler yaptırmak istemiyorum. kaşların arasına şeffaf sert plakalar/stickerlar öyle bir şeyler yapıştırıyorlardı galiba. bi video görmüştüm sanki, adı neydi bunların bilen var mı?
0
nic cage
(09.11.23)
yuz yogasi
0
buenosdias
(09.11.23)
Kaş çattığımı fark ettikçe düzeltiyorum. Alışkanlık haline geldiği için bunu düzeltmek lazım. Sinirliyken dikkat etmiyorum :)
0
ekşi duyuru sever
(09.11.23)
güneş gözlüğü kullanıyor musunuz?
0
unalub
(09.11.23)
Acaba isiga mi hassasiyetim var mi diye mi sordunuz? Sanki gunes gozlugu varken daha az catiyorum, olabilir, bi buna gore bakayim.
0
🌸nic cage
(09.11.23)
Botoks neden yaptirmak istemiyorsunuz? 0.20 ml gibi kucucuk bir botoksla bile orasi halledilir muhtemelen, bu arada da aliskanliktan kurtulmus olursunuz.
0
kassiopeia
(10.11.23)
(15)

Ateist olmaktan çok yorulmak, benim gibi olan var mı?

Zetnikov
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınızlise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal ola
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınız

lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.

çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.


Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum

olaylara karşı savunmanız yok

siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte

aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?

uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.

bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.
0
Zetnikov
(03.11.23)
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.
0
Bir ben var benden şurada
(03.11.23)
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.
0
anon1m
(03.11.23)
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...
0
maydanoz sararır nane kararır
(03.11.23)
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.
0
pembe mezarlık
(03.11.23)
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.
0
olaylar olaylar
(03.11.23)
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.
0
izole
(03.11.23)
Hocam siz ateist değilsiniz ki?

Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?

Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.

Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.

Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
0
akhenaten
(03.11.23)
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.

Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.

Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.

Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.

Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
0
zimbirik
(03.11.23)
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.
0
instant crush
(03.11.23)
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.
0
crinix
(03.11.23)
@akhenaten +1

siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
0
Flybutter
(03.11.23)
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
0
Mirket
(03.11.23)
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.
0
kassiopeia
(03.11.23)
Ateist değilsin diyen herkes +1

Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
0
logisticsmanager
(03.11.23)
batınilik çok güzel gelsenize
0
emresh
(11.11.23)
(3)

Cilt bakim sorusu

Kittie
30lu yaslar icin soruyorum.Neler kullaniyorsunuz?Uzun zamandir la roche jel kullaniyorum.Artik daha iyi bir seyler almak istiyorum.Gozume kestirdigim urun ve markalar:Clinique, kiehls, estee l., vichy.Sheiseido goz kremi de kullaniyordum begenmedim yagli geldi.Sizin rutinleri duymak isterim.Bunun ha
30lu yaslar icin soruyorum.
Neler kullaniyorsunuz?

Uzun zamandir la roche jel kullaniyorum.
Artik daha iyi bir seyler almak istiyorum.

Gozume kestirdigim urun ve markalar:

Clinique, kiehls, estee l., vichy.

Sheiseido goz kremi de kullaniyordum begenmedim yagli geldi.

Sizin rutinleri duymak isterim.
Bunun haricinde guzel bir jel, nemlendirici ve goz kremi arayisim var ne onerirsiniz? Aydinlik etki yaratacak, cilde saglikli bir parlaklik verecek ama yagli da olmayan bir seyler ariyorum tam olarak..

Bir de estee advanced night repairin elimde samplelari var su an. Kullaniyorum 3 gundur. Oyle vadettigi gibi aydinlik etki falan fark etmedim henuz tabii. Alerji de yapmadi ama. Sizce alsam mi, kullanan var mi?

Bir de son olarak rossmandaki alman cilt urunleri hakkinda ne dusunuyorsunuz?

Tesekkurler
0
Kittie
(17.10.23)
Her gun en az bir defa gunes kremi suruyorum. Ofise gidersem bir iki defa tazeliyorum, odamda ruh halime gore birkac gunes kremi var her zaman. Isikta yuzum gozum burusmasin diye gunesli havalarda disari ciktigimda gunes gozlugu takiyorum. Yazin gunes gozlugune ek sapka. Genel olarak cok vakit gecirmem guneste.

Estee Lauder'in, Clinique, kiehls'in falan parasina degecek bir etkisi yok. 3-5 ay kullansan bir fark gormezsin yani. Kirisik basliyorsa cozum botoks.

Yuz yikama jeli Cerave'nin nemlendiren modeli. Nemlendirici genelde elime ne gelirse ama mevcutlar bitince gene Cerave'den alirim. Nemlendiriciyi bol kullanirim, fazlasi zarar degil.
0
hot potato
(17.10.23)
Duzenli Yuz yogasi, gunes kremi, badecanlar.com, simyaevi.com, cok guvendigim bir yerden aldigim zeytinyagli sabun ile de yuzumu temizlerim, gercekten iyi sabun gozenekleri tikamaz.

Saydigin markalari uzun zamandir evime sokmam. Botoks buyuk konusmayim yaptirmam.
Ayrica hyaluronic acid supplement ve kolajen suplement.
0
kassiopeia
(17.10.23)
29 yaşındayım yakında 30 olacağım.. Gündüzleri avene termal su ve güneş kremi olarak basit tutuyorum. Akşam çift aşamalı temizlik önce yağ bazlı sonra su bazlı temizleyici. Sonrasında sırasıyla chamos tonik - thermal su - vichy hyaluronic asit serum - azelaic asit - avene cicalfate..

nemlendirici olarak kesinlikle haftada 2-3 cicalfate öneririm. her gün kullanım için clinique 72 saat nemlendirici önerebilirim. Aydınlık etkiyi kesinlikle asitlere başladıktan sonra yakalayabilirsin. Ben azelaic asitten sonra o parlaklık etkisini aldım. asit hiç kullanmadıysan youtube'da Çisem Çakır a bakmanı öneririm.


Bunun haricinde adına redditte community lerin olduğu tretin adında retinoik asit kremine merak saldım. Araştırmalarım sonucunda 20lerin sonlarında başlanırsa güneş kremi desteğiyle baya bir yaşlanmıyorsun. Bir cilt doktoruna gidip sorduktan sonra kendime de aldım.(sadece eczanelerden alınıyor) Geçen kış başladım yaz geldiğinde ara verdim. Şimdi tekrar devam edeceğim. Tabii cildinizin asitlere alışık olması lazım. Bir de soyucu krem olduğu için öncesi ve sonrasında yoğun nemlendiricilerle cildi korumaya alıyorsunuz. Herkese uymuyor ama uyanlarda sonucu mükemmel.

Bu tarz size uymasa bile retinole başlamanızı kesinlikle tavsiye ederim. Başlangıç olarak retinal daha uygun. By Wishtrend - Vitamin A-mazing Bakuchiol kremine bakabilirsiniz.

Rossmann'dan da aşırı kuruluk yaşadığım ve ne sürsem cildimin kustuğu bir dönemde nemlendirici serum almıştım. Mucize gibiydi resmen o kuruluk zamanını onunla atlattım. İsmi Isana Med Beruhigendes Intensiv Serum. Diğer ürünleri de içerik okunarak denenebilir sonuçta alman malı.. :)
0
hvet
(18.10.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.