Giriş
(4)

Muhafazakar dugun

ceann deas
Annemin patronunun 3 hafta sonra kizi evleniyor. Muhafazakar bir dugun olacakmis. Dugun yeri kucuksu kasri. Dua okunuyormus sanirim devami nasil ilerliyor bu tur dugunlerin? Dugun baslangic saatinden bir saat sonra nikah varmis elimdeki bilgiler bunlar. Bir de disi kisisi ne giymeli elbise olmaz san
Annemin patronunun 3 hafta sonra kizi evleniyor. Muhafazakar bir dugun olacakmis. Dugun yeri kucuksu kasri. Dua okunuyormus sanirim devami nasil ilerliyor bu tur dugunlerin? Dugun baslangic saatinden bir saat sonra nikah varmis elimdeki bilgiler bunlar. Bir de disi kisisi ne giymeli elbise olmaz sanirim blazer yelek- pantolon kombini uygun mudur?
0
ceann deas
(09.07.25)
böyle bir düğüne katılmıştım. ilahi gibi bir müzik oluyor başta, sonra nikah dua vs. sonra yemek.
bence pantolon yerine dizaltı-bilek hizasında bir elbise daha uygun olur, tercihen kolları uzun, ama uzun değilse de üzerine bir şal/ceket vs. alır.
0
wendyangelamoiradarling
(09.07.25)
blazer pantolon olur ya, dizalti etek elbise de olur bir ceket ile. hicbir sey olmuyor, dua okunuyor, nikah, yemek belki biraz muzik ya da ilahi dinletisi ve evlere dagilmaca bir de benim gittigimde kadin erkek ayri oturtulmus paravanla ayrilmisti. didisinin didisi ve bu tarz bir organizasyon icin yeni bir kiyafet almaya da degmez.
0
kassiopeia
(09.07.25)
ben de böyle bir düğüne katılmıştım müzik günah olarak kabul edildiği için öyle halay falan yok. ilahi dinletisi oluyo, bi de semazen gelmişti benim gittiğim düğünde. açık giyinmediğin sürece dikkat çekmezsin istediğini giy.
0
turuncu tonlarda
(09.07.25)
böyle düğünlerde kadın ve erkekler ayrı oturuyor. oyun havası yok. ilahi şeyler çalıyor. takı takıyosun evine dönüyorsun. hiçbir eğlenceli ya da matah bir yanı yok.
0
koela
(09.07.25)
(16)

Zengin birine ne hediye alsam

Kittie
Fransiz bir tanidigim var. Kadin.Yillardir turkiyede.Turkle evli, cocugu var falan.50 yaslarinda.Kendisine bana yaptigi bir iyilikten dolayi bi sey almak istiyorum. Normalde de hep manen yanimdadir bi derdimde vs.Kocasi da baya zengin bu arada.Tabii gidip onlarin ayarinda bi sey alacak degilim de co
Fransiz bir tanidigim var. Kadin.
Yillardir turkiyede.
Turkle evli, cocugu var falan.
50 yaslarinda.
Kendisine bana yaptigi bir iyilikten dolayi bi sey almak istiyorum. Normalde de hep manen yanimdadir bi derdimde vs.

Kocasi da baya zengin bu arada.
Tabii gidip onlarin ayarinda bi sey alacak degilim de cok da basit kalmasin.
Benim de butcemi farkinda ayrica.
Kendisi cok sadedir.
Sadelikten hoslanir.
Bazi filmlerde gordugumuz elegant fransizlardan diyeyim.
Ne alayim kendisine? Maks 1000 lira veririm.

Taki falan fazla kacar olmaz.
0
Kittie
(07.07.25)
Meslek: is kadini. Organizasyon falan isinde.
Seyahati cok sever.
Biraz cocuk ruhludur. Disaridan gorseniz evli barkli, coluklu cocuklu demezsiniz.
0
🌸Kittie
(07.07.25)
Vakko' dan eşarp dicem ama bütçe yetmez.

Başka bir markadan güzel bir eşarp olabilir.
0
kumandanim
(07.07.25)
Valla 1000 lira bütçeye benim aklıma evlerine gidiyorsan çikolata götürmek geldi. Düzgün kaliteli bir şey, minimum melodi çikolata ayarında
0
atom karincanin torunu
(07.07.25)
Guzel, ipek bir fular demeye gelmistim ben de. Bursa ipeginden olursa daha makbule gecer
0
narod
(07.07.25)
kruvasan al.

Tanesi 20 liradan 50 tane alabiliyorsun.
0
feastofthedamned
(07.07.25)
butceyi bi tik zorlarsan vakko outlet'te guzel urunler var.

www.vakko.com
0
bay b
(07.07.25)
Paşabahçe'den oda kokusu veya kolonya bakılabilir.
0
auroraaurora
(07.07.25)
iyi bir yerden masaj ya da spa gunu alabilirsiniz, eve bir sey almak o kisiye hediye almak degil bence, ben pek hoslanmiyorum ev hediyelerinden o anlamda.
0
kassiopeia
(07.07.25)
Severse şuradan bir lavanta demeti söyleyebilirsin. Yanına el işi anahtarlık hediyesi de yolluyorlar.

www.instagram.com
0
sekizdokuzon
(07.07.25)
instagramda tığ işi(amigurumi) oyuncak yapanlar var. kendisinin mini boy maskotunu yaptırıp hediye edin.
0
nolmus yani
(07.07.25)
Benim de aklıma şal/fular/eşarp geldi, bütçenizin epey üzerinde ama yine de: www.instagram.com

Her şeyi olan ya da her şeyi alabilecek birine böyle el yapımı, biricik şeyler almak daha kıymetli olur gibi düşündüm. Yanlış hatırlamıyorsam 4000 lira gibi bir fiyatı vardı.

İzmir'de ipek kumaşa yünle incecik desenler işleyen bir zanaatkâr yapıyor bunları. Fotoğrafta göründüğünden daha etkileyici, yün arkasına ışık geçirecek kadar ince. Neyse, reklam yapmıyorum da ben kendime alsam mı diye düşünüp düşünüp almamıştım, aklıma düştü şimdi :))
0
kobuzchu kiz
(07.07.25)
Ya da nahil.com.tr'ye bakın, KEDV'in sitesi, kadın üreticilerin yaptığı çoğu el işi ürünler var.
0
kobuzchu kiz
(07.07.25)
godivadan en fazla çikolata alabilirsin o tutarda indirim kuponu falan ile
www.godiva.com.tr

veya tema vakfına ağaç dikim bağışı yapıp kendisine sertifikasını yollatırsın
0
eja
(07.07.25)
lamy dolma kalem..
0
cooperr
(07.07.25)
buradaki önerilerin hic biri onlar icin hediye degil onu söyleyeyim.

kisiyel bir sey olursa anca olur yoksa hic girmeyin o topa cikolata alin gecin.

fikir verir belki, cok büyük milyoner alman bir arkadasimin dedesi zamaninin ünlü bir fotografcisi, onun istanbulu cektigi orjinal bir fotografini bulup cerceveletip hediye etmistim.
0
bora benim lan aslında
(07.07.25)
pasabahce de cok hos seyler var.
0
oscar
(08.07.25)
(12)

Vefat ve yönetici davranışı

meraklitursucu
Dedeniz vefat etti, 2 gün izin aldınız yönetici işi düşünme git dedi. Sonra baktınız siz cenazedeyken size mail atmış "şunu hatalı yapmışsın belki ben anlatamamışımdır ama bundan sonra gönderirken önce kontrol et dikkat et" diye. Ben mi hassasım yoksa bu sonra yapılır mı? Ek bilgi 2 kişi çalışıyoruz
Dedeniz vefat etti, 2 gün izin aldınız yönetici işi düşünme git dedi. Sonra baktınız siz cenazedeyken size mail atmış "şunu hatalı yapmışsın belki ben anlatamamışımdır ama bundan sonra gönderirken önce kontrol et dikkat et" diye. Ben mi hassasım yoksa bu sonra yapılır mı? Ek bilgi 2 kişi çalışıyoruz.
0
meraklitursucu
(07.07.25)
Merhaba, iş mailinize attı ise bence "döndüğünde görür, unutmadan mail atayım" düşüncesi olabilir. Sonra söylerim deyip unutmamak içindir. Sonuçta izinli olduğunuzda iş mailinize bakmak gibi bir zorunluluğunuz olmamalı.
0
nwnd
(07.07.25)
Siz hassas bir donemde olabilirsiniz. Izin vermis, isi de dusunme demis, maillerinize bakmanizi beklemiyor belli ki, gelince okur diye dusunmus. Bana normal geldi, x izinli diyip atacagi tum mailleri donusunuze biriktirmek gereksiz ve zor bir sey zaten. Bizim arkadaslar izinde maillerine bakmaz, kimse mail atmamazlik etmez, herkes donunce bakiyor zaten, tatilde baktigini bildigim kisilere de "tatil donusu cevap vermek uzere' gibi bir sey yazilir.
0
kassiopeia
(07.07.25)
Vefat eden dedeniz olduğu için çok etkileneceğinizi düşünmemiş olabilir. "Zamanı geldi rahmetine kavuştu". Artık çalışma vakti gibi. Aranızdaki sevgi bağını kimse bilemez tabi.
0
HellKeePer
(07.07.25)
nwnd +1
0
duyuruuser
(07.07.25)
arbre +1
cenazede olduğunu unutmuş olamaz. sonra okur nasıl olsa diye bir mantık yok. kağıda not alsın; geldiğinde söylesin. kötü bir yönetici. kaba saba biri.
0
neira
(07.07.25)
Şık değil ama büyük bir günah da değil. Buna takılmamaya çalış.
0
michael_knight
(07.07.25)
ben bi sorun göremedim. sonuçta sana mesaj atıp ya da arayıp söylememiş. 2 gün sonra bakacağın mail ile söylemiş.
0
spirit crusher
(07.07.25)
zaten izindesin. dönüste bakacagini düsündügü icin atilan bir email.

ne yapsin to do listine mi yazsin? dönünce dikkat et sana göndermis ve kendi kafasinda bitirmis iste :)
0
sonsuz
(07.07.25)
son derece normal bir davranış. işi düşünme demiş, dönünce okuyabileceğiniz maile göndermiş. düşüncesiz olduğunu düşünmüyorum, o an işin doğal akışı içinde yapmış.
0
Phoebe
(07.07.25)
Bunlar mail atilmaz diye bir sey yok. Arbre’nin dedigi direkt yanlis. Mail atip o maile gore aksiyon almanizi beklemiyorsa problem yok.
0
ghilleinthemist
(07.07.25)
izinden döndüğünüzde o maile neden cevap vermediğinizi sormadığı sürece bir sorun yok. mail atmak zaten müsait olduğunda bakarsın düşüncesiyle yapılan bir şey. bu kadar kırılgan olmamak lazım. aksi halde yöneticinin daha ciddi çıkışlarını "bana mobbing yapıyor" olarak algılarsınız. bunlar olağan şeyler.
0
himmet dayi
(07.07.25)
bilerek yapmış, aldığın 2 günlük izinden bile rahatsızlık duymuş. insan olmayan biri tarafından kasten atılmış bir mail. maksat canına bir ot daha tıkamak. hem bu mailde iyimserlik tanımıyorum. etrafımda o kadar bu tip insan var ki Ancak böyle ucuz şeyleri onlar düşünür ve yapar.
0
koela
(07.07.25)
(13)

Sizce kim haklı

birdposing
Merhaba değerli dostlar eşimle yeni evlendik eşime kıyamıyorum ama her zaöan oldu bittiye getirme özelliği bu tanıştıktan sonra beni çok yormaya başladı.normalde hiç kızamazdım herşeyi tamam hayatım derdim ama yazın 1 haftalık bir tatilimiz var ondan sonra ben çok yopun bir tempoya gireceğim eşim ve
Merhaba değerli dostlar eşimle yeni evlendik eşime kıyamıyorum ama her zaöan oldu bittiye getirme özelliği bu tanıştıktan sonra beni çok yormaya başladı.normalde hiç kızamazdım herşeyi tamam hayatım derdim ama yazın 1 haftalık bir tatilimiz var ondan sonra ben çok yopun bir tempoya gireceğim eşim ve benim ailem her ikisi de aynı ilde eşimin ailesi köy yerind etarımla uğraşıyor bizimkiler öğretmen. Benim aileme yazlıkta olmak istediğimizi söylemiştik ama onlar da geldi bizimle . Daha sonrasında eşimin kız kardeşi çok küçük 8 yaşlarında eşim ailesini görmeye gitti kardeşimi de getirsem olur mu dedi ben en başta geşebilir dedim ama düşününce hayatım ben dinlenmek istiyorum birlikte zaman geçirelimistiyotum gelmese benim için daha iyi olur dedim .şimdi ailesinin yanından geldi hüngür hüngür gizlice ağlıyor.
Tatile çıkmadan önce de 2 haftalık izin almasını söylemiştim 1 haftalık alabilmiş ben ankarada 1 hafta onun izine çıkmasını bekledim gitmemi de istemedi. Kız kardeşine bakmak istememde haklı mıyım sizce ? Yoksa o mu haklı ?
Not her zaman izin alamıyoruz . Benim bu sene başka iznim kalmadı bu 1 haftada da dinlenmek istiyorum . Ayrıca otele gidecek maddi durumumuz şuanlık yok eşim zamanında kredi çekmiş habersiz ben düğünden kalan borçları ödüyorum + evin geçimini o da daha önceden çektiği kredileri ödüyor
0
birdposing
(07.07.25)
Eşinle tatilde birlikte zaman geçirmek istemekte haklısın buna çocuk ya da yetişkin dahil olmamalı
0
grimavi
(07.07.25)
1 haftalik tatiliz var, esinizle zaman gecirmek istediginizi soyluyorsunuz ama ailenizin bu tatile gelmesi ok, kardesin gelmesi ok degil. Olay boyle ise, Aglayacak bir sey degil ama siz haksizsiniz. O tatil esinize tatil olmamis zaten.

Cektigi kredilerin ise, olayla bir alakasi yok, 'esimin yuzunden otele gidemedik' demeye getiriyorsaniz da hos degil, pasif agresif olmak, cezalandirmak gibi bir sey bu ve iliskiniz kisa sure icinde sagliksiz bir hal alir. Sapla samani karistirmayin.
O 1 hafta siz 2 hafta izin alabildiyseniz de, iki yetiskin insanin sizin fazladan alabildiginiz 1 haftayi nasil kullanacaklari konusunda anlasabilmeleri lazim. Eger bu anlamda bir hosnutsuzlugunuz vardi ise o zaman cozmek en dogrusu.
0
kassiopeia
(07.07.25)
hikayede çok fazla eksiklik var.
aileler aynı şehirdeler ve siz farklı şehirdesiniz tamam. evlenmeden önce aileleriniz ile mi yaşıyordunuz? ailelerinizle görüşme sıklığınız nedir? yazlık ailenize ait ama hangi şehirde? aileniz veya sizin yaşadığınız şehirden farklı bir yerde mi? sizin yaşlarınız, evlilik süreniz, yazlıkta kalma süreniz gibi sayılar da belirsiz.

yazlığın bulunduğu şehri sorma sebebim sanki yaşadığınız şehirden kalkıp ailenizin yaşadığı şehre gidip onları alıp yazlığa beraber gitmişsiniz gibi anladığımdan. yazlığa kaç günlüğüne gittiniz belirsiz ancak eşiniz de belki dinlenmek ve başbaşa zaman geçirmek istiyordu ve ailenizin de sizinle olması sebebiyle belki onun da beklentisi gerçekleşmemişti. sizin istediğiniz olunca (ailenin yazlığına aileyle gitmek) sorun yok, ancak eşiniz ailesiyle vakit geçirmek istediğinde sorun ediyorsunuz.

"2 haftalık izin al dedim 1 haftalık alabilmiş" kısmına ise anlam veremedim. ikinizin çalışma koşulları farklı, izin meselesini önceden konuşmanız gerekmez miydi? hadi başka zamanınız olmayacak diye izin günlerinizi kullanmak istediniz. bu izin zamanınızı eşinizi evde yalnız bırakıp, başka bir yerde geçirmek istemeniz ve eşinizin gitmenizi istememesine takılmanızsa garip. tam tersi olsa eşiniz iznim var 1 hafta tatile çıkıyorum, hadi sana bay bay dese siz ne düşünürdünüz?

8 yaşındaki kardeşi eşinizin çocuğu gibidir. eşinizin her gününü beraber geçirdiği, elinde büyüyen çocuktan uzaklaşması zordur. aynı şekilde 8 yaşındaki çocuğun da eşinizden, onu büyüten insandan bir anda uzaklaşması zordur. birbirlerini özlemişlerdir. o yüzden eşinizin "köyde" yaşayan okul çağındaki kardeşine "tatil" olması için ve onunla hasret gidermek için yanına çağırmak istemesi yılda bir hafta vakit geçirmek istemesi çok doğal. sonuçta eşinizin aile yapısını bilerek evlendiniz, bunu öngörmüş olmalıydınız.
son olarak "oldu bitti" ile kastettiğiniz eşiniz işteyken çocuğa bakmak zorunda bırakılmanızsa, istememekte haklısınız. ancak ortada böyle bir durum yoksa anlayışsızsınız.
0
tnz
(07.07.25)
@tnz
İkimizin aileleri de aynı şehirde
İzinlerde eşim net birşey söylemedi son ana kadar yeni çalıştığı yerdeki sorumlusu baskın biri söyleyemedi anladığım kadarıyla
Yazlığa gitme süremiz 5-6 gün 2-3 günd e wşimin ailesinde kalacağız
Aileme de gelmeyin demiştim onlar yanlış anladığını söylerek bizimle geldi bunun karşılığı eşimin de kız kardeşini getirmesi mi ?
0
🌸birdposing
(07.07.25)
Eğer olay anlattığınız gibiyse, ve yazlık meselesinde yazlığa ailenizin de gelmesinin sebebi yazlığın ailenize ait olması ise siz haklısınız.

benim gördüğüm eşiniz böyle oldu bittiye getire getire istediklerini yaptırmaya alışmış ve şımarmış. habersiz çekilen krediye tepki göstermek ise gayet normal zira bu kredi yüzünden çiftin evine tek bir maaş giriyor bir kişi her şeyi üstleniyor.

dünya eşinizin etrafında dönmüyor. krediyi takayım, eşim ben istediğimde benimle tatile çıksın, tatilime 8 yaşında velet getireyim istediğim olmayınca ağlayıp zırlayayım.

Bence yol yakınken boşanın gitsin.
0
denizgonen
(07.07.25)
boşanın mı :d oha
(bkz: bekara karı boşamak kolay)

bence net bir taraf haklı demek de kolay değil. ilk olarak siz kendi ailenizin tatilinize dahil olmalarını "yanlış anlamışlar" diyerek normalleştiriyorsunuz. ardından 8 yaşında bir çocuğun tatile dahil olmasını dinlenmenize engel olacak diye reddediyorsunuz. mesela siz de ailenize "yanlış anlamışsınız" diyerek gelmemelerini söylemediğiniz için eşiniz de kardeşini çağırırken "ne olacak zaten baş başa değiliz" diye düşünmüştür normal olarak ve sizin bu tutumunuz yüzünden ufacık çocuğa sen gelme demek zorunda kalmış. 8 yaşındaki çocuğa "bakmak zorunda kalmak" nedir tam olarak bilmiyorum, o sizin konfor anlayışınız tabii ama bence eşiniz üzülmekte çok haksız sayılmaz.

izin meselesine de bir şey diyemiyorum. izin alamamış sonuç olarak, almamış değil. burada keyfi bir davranış yok. iş yerinden veto geldiyse ne yapmasını beklerdiniz mesela? basıp istifayı sizle tatile gelmesini mi?

son olarak kredi meselesinde de @kassiopeia'ya katılıyorum. konuyu "maddi olarak karşılayacak durumda değiliz bu ara" diyerek özetlemek yerine eşinizin gizlice çektiği kredi detayını vererek onu suçluyor olmanız gerçekten çok garip.
0
himmet dayi
(07.07.25)
@tnz Evlenmeden önce ben ankarada eşim tatile geldiğimiz ilin başka bir ilçesinde yaşıyordu
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@himmet dayi aileme biz orada olacağız dediklerinde gelmeyin biz böylr konuşmamıştık diye telefonla uyardım aslında ama devam ettiler. Olay senin ailen var benim ailem de gelsine döndü ama benim amacım bir taraf tutmak değil de eşimle birlikte zaman geçirmek .
Genelde de onun ailesine hiçbirşey demezdim
Evet izin günleri alamaması ve bana son ana kadar haber vermemesinde suçluyorum açıkçası 1 yılda 14 gün izinim var .
Maddi durumu bu yaz ailemin yazlığı dışında bir yer ayarlayamam olarak bilgi olarak söyledim
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@denizgonen yok hocam öyle ufak birşey için boşanmam ama onun istediği şeyleri yaparken iyi yapmadığımda kötü olmamız güvenimi kırdı açıkçası .benim de hoşuma gitöeyen şeyler oluyor lafını bile etmiyorum sürekli o mutlu olsun diye alttan alacak halim yok bir ömür
Ailem de kötü davranmadı birşey yapmadı bazen hoşumuza gitmeyen durumlar olabilir
Her istemediğimizde böyle tepki verirsek ben de artık hoşuma gitmeyen şeyleri dirket hayır deme kararı alabilirim böyle devam edersek.
0
🌸birdposing
(07.07.25)
@tnz ben evlenirken eş aldım ama karımın kardeşini ve 1 kardeşi daha var 2 de kuzeni var onlar da çok yakınlar onları kendime çocuk olarak almadım diye düşünüyorum
Onların bakımları mutlulukları tatil ihtiyaçlarını jest olarak yapabilirim ama benim sorumluluğum değil diye düşünüyorum .
Ben çok yoğun bir iş takvimiyle çalışıyorum bu yoğunlukta herkesin gönlü olsun diye uğralırsam kendimden ve eşimden çalmış olurum diye düşünüyorum
0
🌸birdposing
(07.07.25)
hocam "aileme söyledim ama yine de geldiler" dedikten sonra eşimin kardeşini kendime evlat olarak almadım demen aşırı absürt. o zaman eşin de burada duyuru açsın, "ben kendime eş aldım, anne babasını almadım" desin. böyle bir şey var mı? baş başa olmanıza engel olan şey senin ailene söylemene rağmen onların yazlığına gelmesini engelleyememen. madem tatilinize aileden birileri dahil oluyor, onun kardeşi de olabilir. bu kadar anlayışsız olmanın anlamı yok.

ayrıca burada haksız olduğun noktalar söylenince sürekli savunmaya geçip haksız olmadığını kanıtlama derdindesin. resmen "aa benim hatammış" dememek için ve kendince haklılığını teyit etmek için duyuru açmışsın.
0
himmet dayi
(07.07.25)
@himmet dayı haklısınız hocam ben gönlünü alayım eşimin
0
🌸birdposing
(07.07.25)
Siz çift olarak tatile gidecektiniz de sizin anneniz babanız yanınıza musallat olmuş değil. Zaten onların yazlığına gidiyorsunuz tatile, o insanları ordan uzaklaştırmak mümkün olmamış olabilir. Hani bunun karşılığı tatilde senin ailen var, o zaman benim ailem de olsun değil.

Ha eşiniz şunu öne sürebilir, bütün bir tatili senin ailenle geçirmek istemiyorum biz başka plan yapalım diyebilir (haklı olurdu burada) ama buna da maddi durum müsaade etmiyor anladığım kadarıyla. Maddi durumun kötü olmasının temel sebebi de eşinizin sizden habersiz çektiği kredi. O yüzden sizin ailenizle tatil yapma hususunda çok ses etme hakkı yok bence. Kredinin çekilme sebebi nedir o da önemli tabi???

Dediğim gibi eşiniz senin ailen geliyor o zaman benim kardeşim de gelsin gibi bir tutumla geliyorsa bu yanlış bence. Ama sonuçta küçük çocuk, istemiştir, heves etmiştir, eşiniz kıramamıştır dolayısıyla sizden rica eder böyle bir durumu bu bambaşka olur. Malesef ki evlilik böyle bir şey bir Kadını/erkeği sevdik diye onunla evlenmiyoruz sadece tüm ailesi/çevresi bir paket olarak geliyor. Bu tarz durumlarda dengeyi iyi ayarlamak gerçekten zor.
0
bobinhoo
(07.07.25)
(7)

almanya dm ve douglastan alınası ürünler

ala09
olaplex daha uygun diye aliyordum. ordinarylere gerek kalmadi sephorada gayet uygun ve ikisini de pek begenmedim zate. sizin favoriler siparisler neler vardir?
olaplex daha uygun diye aliyordum. ordinarylere gerek kalmadi sephorada gayet uygun ve ikisini de pek begenmedim zate. sizin favoriler siparisler neler vardir?
0
ala09
(05.07.25)
Dm‘den balea ürünleri alabilirsin cok iyi.
Douglas‘tan bisi alma pahali satiyorlar. Onun yerine flaconi‘den online siparis ver derim. Otele siparis verebilirsin heralde gitmeden.
0
sonsuz
(05.07.25)
omg flaconi bayagi iyiymis kiehls icin ozellikle ama ben almanyada konaklamayacagim:') so sad
0
🌸ala09
(05.07.25)
İlginç bir şekilde Türkiye'deki sephora şu an daha ucuz. Geçen gün bir arkadaşım ordinary aldı fiyatları kontrol edince şaşırdım. Douglas'a önce internetten bakıp gitmeni tavsiye ederim. sadece o an özel indirim yapılan ürünler uyguna geliyor bunun dışında çok uygun ürün göremedim gittiğimde.
0
yüzyıllık yalnızlık
(05.07.25)
eger dogal makyaj ve vucut urunlerine merakliysaniz, DM'nin kendi markasi alverde ve turevleri (hepsi bir koridorda duruyor zaten) harikadir, sac urunlerinden koltukalti urunlerine kadar tavsiye ederim
Ayrica Muller varsa orada da cok uygun fiyatli urunler bulursunuz
bir de benim gibi antin kuntin besleniyorsaniz, badem unu, hindistancevizi unu filan, her iki yerde de super fiyatlar bulabilirsiniz.
0
kassiopeia
(06.07.25)
Nivea sun edt parfüm alırdım ben olsam :(
0
ekimoloji
(06.07.25)
DM'de Gallseife. Bildigin bir sabun, sahane leke cikarir. Kiyafete sürersin. Lekesine göre, 2-4 dk bekletirsin, makinede yikarsin. Sprey formu degil, direkt kalip sabun olanlari.

Heilerde. Toz seklinde de satilir ama ben hap seklinde olani tavsiye ederim, cünkü malum, topragin tadi agir oluyor, toz olunca kullanmak zor oluyor. mide agrilari ici kullaniliyor.

Körperöl Franzbranntwein, masaj sonrasi cilde sürmek icin, hafif yakici bir etkisi var. masaj yapilan bölgeyi sicak tutuyor böylece.

Diana Balsam, spor sonrasi kullaniyorum ben ayaklarima ve bacaklarima, cogzel rahatlatiyor. mentollü.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.07.25)
spesifik bir ürün bakacaksan, idealo.de'de ürünü aratıp, yakınlardaki mağazalarda göster diye fiyat karşılaştırması yaparak görebilirsin mağazaları.

flacconi teslim al noktasına da bırakıyor ürünleri gitmeden sipariş verip gidince teslim alabilirsin.
0
nahtoderfahrung
(06.07.25)
(9)

Çocuğumla ilgili ciddi bir sorun

bugisme
Başta söyleyeyim. Kendim eğitimciyim. Uzun yıllar her kademede öğrencim oldu. Ancak kendi çocuğumdaki bu durumun üstesinden gelemiyorum. 4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olmasına rağmen asla kendi oyun oynamıyor. Bu durum o kadar ileri seviye sinir bozucu ki, doğum gününde alınan birbirind
Başta söyleyeyim. Kendim eğitimciyim. Uzun yıllar her kademede öğrencim oldu. Ancak kendi çocuğumdaki bu durumun üstesinden gelemiyorum.

4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olmasına rağmen asla kendi oyun oynamıyor. Bu durum o kadar ileri seviye sinir bozucu ki, doğum gününde alınan birbirinden güzel oyuncakları bile bir sonraki sabah biz söylemesek ilgilenmiyor, elini sürmüyor. Biz yokken kendi odasına asla girmez, lakin Birlikte oynarsak gayet güzel oynar(bıraktığımız an oynamayı o da bırakır).biriyle oynarken aktiftir Role bürünür, oyuncakları seslendirir. Ancak ne zaman bir işimiz olsa o an her şeyi bırakır. Oynarken Odasındaki oyuncak sepetlerini bizim açmamızı, kule yapılacaksa bizim yapmamızı dikte eder. Sanki ben çocuk o babammış gibi sürekli "sen yap" der. Bu durum yaklaşık 1 yıldır iyice belirginleşmekte ve sabrımızı sınamakta. Bir yıldır okula gitti buna benzer bir şikayet duymadık. Arkadaşları ile buluştuğumuzda gayet saatlerce onlarla oynar. Bu açıdan bir problem yok. Oyun arkadaşı olarak bizi içselleştirmiş durumda. Kardeşi yok. Ama şu noktada mütevazı olamam, günde bazen 3 kez dışarı çıkarız, her türlü etkinliği yaparız. Yani asla mahrum kalmadı insandan. Oldukça sosyal yetiştirdik. İnsanlarla sohbet eder, konuşur, neşeli bir çocuktur. Ekran bağımlılığı yoktur vs. Ama bizi inanılmaz darlıyor. Sürekli bir görev versem "baba....baba....babaaaa... bak....bak.... bana bak..... nasıl oluyor?..... gel.... şunu al... yap... konuşmalarından evde ne kendi işimizi yapabiliyoruz, ne boş zaman yaratabiliyoruz kendimize. Annesi ile resmen vardiyalı bakıyoruz çocuğa. 2 saat o oynuyor, sonra o dinlenirken ben alıyorum.

Hatta şimdi yanıma geldi ve " baba şimdi ne yapscağım? Dedi. Ben de " bak tüm oyuncaklar burada ister lego yap ister resim çiz" dedim. Hiç bir şey demeden annesinin yanına gitti. Biz görev vermediğimiz zaman asla kendi yaratıcı bir uğraş yapmıyor. Sıkılınca ağlıyor.Bu ve benzeri durumlar canımızı sıkıyor. Anne babayız çocuğumuzu çok seviyoruz acaba diyorum bu durumun temel sebebi nedir? Hatamız nedir? En önemlisi de kesin çözümü nasıl sağlanabilir?
Görüş ve önerilerinizi dinlemek isterim.
0
bugisme
(03.07.25)
Maalesef klasik yeni türk aile yetiştiriciliğine bürünmüşsünüz olarak yorumladım.

Aşırı birlikte etkinlik yapılmış, her şeye eşlik edilmiş. Çocuk sürekli başkası bana yapılacak şeyleri bulur demiş. Bu sebepten de siz bişey yaptırmadığınızda vs sıkkınlık başlıyor. Çünkü kendisi hiç bişey yapmıyor. Sürekli başında duran ne yapması gerektiğini söyleyen bir ailesi var. Yapmayın bunu.

Salın kendi başına oyun oynasın, sıkılmasına izin verin, rolünüzü azaltın. “Buna canım sıkılıyor” dediğinde “valla kral istersen oyuncakla oyna” de geç. Onun yaptığı şeyleri ise bozmayın, eleştirmeyin düzeltmeyin. Salın gitsin yahu.

Sıkıntılı bir durum yok. Herkes çocuğunu son dönemlerde böyle yetiştiriyor. Ama böyle devam ederse yarın öbürgün kendi başına karar almayı, yalnız kaldığında kendine çözümler üretmeyi başaramadığında ne üniversite okuyabilir ne iş hayatına atılabilir
0
avatar is back
(03.07.25)
herkes cocugu icin en iyisini düsünür ama...

"4 yaşında erkek çocuğum her çeşit oyuncağı olması" cocugunuz bence her seye doymus ve simdiden sikilmis. yani hangimizin her cesit oyuncagi vardi. bana da biraz fazla üstüne düsmüssünüz ve her istedigini yapmissiniz gibi geldi.

bir de dezavantaj olarak sizinle oynamak eglenceli geliyor olabilir cocuga. ben de annemle falan oynamak cok baydigi icin tek basima oynardim kücükken.
0
sonsuz
(03.07.25)
eğitimciyseniz, cocuklarin her türlü oyuncaga bogulmamasi gerektigini, fazla secenegin cocuklari asiri stimüle ederek cocukta huzursuzluk yarattigini, oyuncaklarin egitici ve hayal gücünü calistirici olmasi gerektigi ve bu sebeple secilerek alinmasi gerektigini, bu oyuncaklarin da rotasyona sokulmasi gerektigini ve cocuk icin cezbedici sekilde sunulmasi gerektigini atlamis olmalisiniz.
en azindan oyuncak konusunda montessori okumalari yapmanizi öneririm.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
hocam şimdi burdan herkes her şeyi yazar. çok da takılmayın. ilgili ebeveynseniz çocuğunuzu en iyi siz tahlil eder ve çözümlersiniz. çok oyuncağı varsa dönem dönem bazı oyuncakları kaldırın. bi süre o oyuncakla oynamasın. sonra tekrar çıkarın. adeta yeni alınmış gibi seviniyorlar.

bu yaşlarda genel olarak dediğiniz var. çocuk rehberlik bekliyor. sorunu hep siz çözün istiyor. yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmeye çalışın. her çocuk farklı karakterle doğar sizde bilirsiniz ki. belki sizin oğlan desteklenmesi gereken bir birey olacak bilemeyiz. kendi kendine oyun zamanı yapın mesela. şimdi biz kendi işlerimizi yapıcaz seninde kendi kendine oynama zamanın gibi gibi. gözünüzün önünde olsun kademe kademe uzaklaşın. zamanla alışacaktır.
0
dedim ben sana
(03.07.25)
- 1 kere birlikte oynayalım 1 kere de kendi başına oynamayı dene, (diyelim lego oynayacaksa) legolarla yapacağın şeyi bitirdiğin zaman da ben gelip bakayım.

sonra bunu 1 kere birlikte 2 kere kendi başına... şeklinde devam ettirin.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
Akraba ve özellikle de büyük ebeveynler tarafından kucaktan indirilmemiş, ilgi manyağı yapılmış sevimli yenidoğan, dana kadar olunca, kucaklar da yorulunca her ailede bir sorun başlar. Anne baba yorgundur ama çocuk da kucak istiyordur.

Eskiler çocuğu pek kucağa almadan severmiş. Çocuklu eve misafirliğe gidenler daha baştan çocuğa yüz vermezlermiş ki çocuk arsızlaşıp tepelerine çıkmasın.

Günümüzün çekirdek aile yapısında mümkün olduğunca da az çocuk yapınca o çocuk kıymetli oluyor. Daha ilk günden hayatın merkezinde tutuluyor. Çocuk sanıyor ki dünya onun etrafında dönüyor, herkes onun hizmetinde onu mutlu etmek için var. Küçük modeli sizinki gibi oluyor. Büyüdükçe de prens ve prenses oluyorlar.

Çocuk parkına falan gidildiğinde akranlara karışmayı becerebiliyorsa bence sorun yok.

Ben olsam, yavaş yavaş mesafelenir, ağlamalarına falan bir plan dahilinde gittikçe daha geç angaje olurdum. Abartmadan da ve yavaş yavaş mesafe koymak, geç tepki vermek olayı çözer gibi.
0
Mirket
(03.07.25)
Biz yeni nesil ebeveynleriz, sürekli iyi anne baba olma baskısıyla ebeveynlik yapıyoruz. Doğru mu yaptık büyüdüklerinde anlayacağız. Çocuğu doğduğundan beri oyalıyor, oyun kuruyoruz. Çocuklar sıkılmayı bilmiyor. Her şeyi onların adına düşündük, biraz salmamız lazım. Bu işin eğitimcilikle alakası yok. Ben de psikoloğum ama çözüm bulamadığım çok zaman oluyor. Bu alanın uzmanı çocuk gelişimciler. Ayrıca burada çocuğu olmayıp size öneri verenleri ciddiye almayan. Zaten bizi bu bunalıma sokan durum daha iyi ebeveyn görünme çabası. Bence en iyisi salmak. Biraz gevşetmek. Sıkılmasına izin vermek önemli.
0
mikahakkinen
(03.07.25)
Yukarida yazilanlara katilmakla birlikte, her cocuk kendi karakteriyle geliyor, onu da egitimci olarak biliyorsunuzdur. Dereceli olarak yukaridaki tavsiyeleri takip edebilirsiniz ama ayni zamanda uzmeyin caninizi da demek istedim, cocugunuzun karakteri de bu olabilir.
0
kassiopeia
(04.07.25)
Oğlumun ciddi bir oyuncak bütçesi var, youtube vs'deki pazarlamalara kurban gidebiliyoruz bazen. Sizdeki durumu sezdiğimde oyuncak almayı kesiyorum.

Ayrıca toyz shop vs'ye girdiğimizde gözlerindeki ifade çok önemli, almış olmak için mi alıyor, gerçekten çok mu beğendi bunu kontrol ediyoruz. 1 senedir de istediği oyuncağı hemen almıyoruz, para yok, bir dahaki sefere diye erteliyoruz. Dilinden düşürmüyorsa gerçekten istediğini biliyoruz.

Toyzshop'taki lisanslı Jurassic World dinozor'larının serisi var, hatta bazı mağazalardakinden çok çeşit bizde vardır, artık oynamıyor. İlk alındığında aylarca elinden düşürmüyordu, hatta bazılarını evde unuttuğumuzda geri dönüp almak zorunda kalıyordu.

Son olarak oyuncaklarını arkadaşlarına hediye edecek gibi yapın, nasıl kıymete biniyor gözleyin :)
0
kimlanbu
(04.07.25)
(22)

kız arkadaşla ev almak

parcaliham
yurtdışında ev alma durumum var. uzun süredir birlikte olduğum (evli değiliz ama önemli değil) kız arkadaşım da maddi olarak katkı yapmak, mortgage'ı da beraber ödemek istiyor. ancak 70 birim olan eve 10 birim katkı yapabiliyor.benim evi kendi gücümle alabilecek ve sonra mortgage'ı kendi gücümle öde
yurtdışında ev alma durumum var. uzun süredir birlikte olduğum (evli değiliz ama önemli değil) kız arkadaşım da maddi olarak katkı yapmak, mortgage'ı da beraber ödemek istiyor. ancak 70 birim olan eve 10 birim katkı yapabiliyor.

benim evi kendi gücümle alabilecek ve sonra mortgage'ı kendi gücümle ödeyebilecek durumum var.

ancak partnerimin önerisi ise katkısını hesaplayıp, katkı yapabildiği oranda tapuda pay sahibi olması ve sonrasında mortgage ödemeye devam etmesi. (böylelikle mortgage ödeyerek para biriktirebileceğini de düşünüyor)

ben ise evi kendim almayı ve sonrasında onunla aynı evde yaşarken ondan herhangi bir maddi bir şey talep etmemeyi düşünüyordum.

siz olsanız ne yapardınız?
0
parcaliham
(03.07.25)
Abi senin bu romantik konularda kafan biraz karışık

Düşüncen doğru, evi sen al, sevgilinle birlikte yaşarsınız. Evlilik dışında böyle bir ortaklığa girmeniz gereksiz
0
grimavi
(03.07.25)
Kendi gücümle alırdım onun da yatırımını başka bir şeye yönlendirirdim
0
olaylar olaylar
(03.07.25)
sakın böyle bir delilik yapma
0
kaptan maydanoz
(03.07.25)
ben olsam evlenirdim coktan. böyle konularda kafa rahatligi sagliyor.
yoksa senin payin benim pastam vs adil olan kosulu bulmak zorlasiyor.

sevgili olarak devam edecekseniz de ben olsam bu evi kendim alirdim. sana da yatirimlik ev alalim kiraya ver derdim.

edit: olayi türk kizina getirmek nasil bir kafa cözemiyorum cidden. hem türk kizlarinin pesinde kirk takla atiyorlar hem de türk kiziysa olmaz falan diyorlar :D
0
sonsuz
(03.07.25)
aklın yolu bir. evi kendin al. bu tip knular daha evlenmeden kendi aranızda saçma sapan düşüncelere ve ufaktan güven/güvensizlik konularına yol açabilir. ölüm var kalım var. hiç gerek yok.
0
ground
(03.07.25)
kendin al. 1/7 ne alaka bi oran bu bir ikincisi partnerle böyle işlere girilmez. tek yatırım bu değil ya, başka şeye yatırsın
0
ala09
(03.07.25)
kendin al. illa para biriktirmek istiyorsa bes vb. çözümlere bakın.
0
merhum
(03.07.25)
İlişkiye zarar vermeyecekse, hiç bulaştırma. Kendin al.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.07.25)
evlen kızla bra. bazı şeyleri uzatmamak lazım. sonra evi alırsınız
0
messina123
(03.07.25)
sen araba al de. evi de evlenmeden önce al.

boşanınca hak iddaa edemesin =)

kadınlara güvenme.
0
kveldulv
(03.07.25)
Evliyken "ha onun ha benim, ne fark eder ki" derdim ve ona göre hareket ederdim. Şimdi boşanma aşamasındayım, insanların nasıl 180 derece dönüştüğünü gördüğüm için bundan sonra öpseler de öyle bir şey yapmam diyorum.
0
anatomik
(03.07.25)
kendin alabiliyorsan kendin al. %10'luk katkısı için niye ortak oluyor ki o kadar pay da olsa? bana acayip saçma geldi.

kendisi bu kadar meraklıysa kira ödeyebilir sana veya faturalara katkı verebilir.
kız arkadaşınız nereli bilmiyorum ama avrupalı ise zaten bunu söylediğinde anlayışla karşılar.
0
elektr10
(03.07.25)
Parayı sana elden versin şeklinde bir teklif yap, bakalım rengini belli eder?

Sen bana güvenmiyor musun? Derse sen de asıl sen bana güvenmiyor musun dersin?

Cark ederse anlaşılır zaten.

Ya da madem imkan var direkt kendi elindekiyle girmek makul olan.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
@encokbenisevinnolur ne alaka? bu teklif kötü niyetli. kaydi olmayan para alisverisini kanitlayamazsin.
kiz arkadas eve ortak olayim derken 8'de 1ini istiyor, yarisini istemiyor ki.
0
sonsuz
(03.07.25)
hocam evlenmek istemiyorsaniz evlenmeyin, hic ayrilmayabilirsiniz de, ancak 1/7 katki yapacagi ev icin tapuda pay sahibi olacak, bir sey olsa, ayrilik bile degil, vefat etse mesela, ya da siz vefat etseniz, kucuk bir miktar icin sacma sapan ugrasacaksiniz. bence gereksiz.

mortgage odeyerek para biriktirmek mantigini anlamadim? bi noktada evi satmayacaksaniz mortgage'a odedigi paranin ona ne katkisi olacak? eve gomulen bir para oluyor, yani hisse senedi almak gibi bir sey degil ki bu ihtiyacim oldugunda bozdurayim, ihtiyaci oldugunda ne yapacaksiniz mesela (para biriktirmek dedigi icin diyorum) evi mi satacaksiniz? ya da biriktirdigi parayi siz mi ona vereceksiniz faiziyle? ya da baska bir eve tasinip o evi kiraya verseniz kiranin 1/7'sini mi alacak? para biriktirmekle baskasinin mortgage'ina girmenin pek bir alakasi yok bence.
0
kassiopeia
(03.07.25)
@sonsuz: kötü niyetli olma ihtimaline karşı bir deneme bu. Değilse ortaya çıkar.


Şu yüzden. Benim dediğimi çıkaralım. @parcaliham teklife hayir derse zaten direkt bir şeyler olacak. O da belli eder.
0
encokbenisevinnolur
(03.07.25)
@encokbenisevinnolur
dediğinizi anlıyorum ama bu şekilde istersem, zaten soru bile sormaz, elden nakit verir kendisi. ama teknik olarak böyle bir karmaşaya 8'de 1'ine dahil etmeye gerek var mı, bilemediğim için sormuştum soruyu. ama teşekkürler geri dönüş için.
0
🌸parcaliham
(03.07.25)
Evlenip alma da ne yaparsan yap
0
lapaz
(03.07.25)
ortak etmezdim.

o 10 birim, sonra %50 gibi kafaya dırdır olur, tahammül etmesi zor olur.

siz ödeyin, ona da hiç lafını etmeyin tabii.
0
gurur
(03.07.25)
Evi kendiniz alın, kız arkadaşınızın parasını farklı bir yatırıma çevirin +1
Gerekirse; ödemeyecek olursam o yatırımından, senden yardım alırım, hepsini tek kaynağa bağlamayalım diyebilirsiniz.

Türk/yabancı, kadın/erkek Farketmez. Canı kötülük yapmak isteyen, sinsi olan her zaman her koşulda olabilir.
0
strawberry first
(04.07.25)
Kadına güvenme, zaten parası da yokmuş. Sorun yaşarsın.
0
Shepard
(04.07.25)
Türkü yabancısı fark etmez.

Rule number 1: Never trust a woman.
0
baldan kaymak
(04.07.25)
(19)

Canım çok tatlı istiyor bee

dedeminhirkasi
Kilo verme sürecindeyim. 179, 77 kilo.Ekmek, makarna vs yemesem de lanet olası tatlı isteği gitmiyor. Hurma filan yiyorum ama zevksiz bir sevisme gibi oluyor o da. Tatsız tuzsuz. Alip götürmüyor o isteği.Var mı tavsiyeniz ?
Kilo verme sürecindeyim. 179, 77 kilo.
Ekmek, makarna vs yemesem de lanet olası tatlı isteği gitmiyor. Hurma filan yiyorum ama zevksiz bir sevisme gibi oluyor o da. Tatsız tuzsuz. Alip götürmüyor o isteği.
Var mı tavsiyeniz ?
0
dedeminhirkasi
(02.07.25)
bowl yap. rafine seker yerine bal falan kullanirsin. tarifim yogurt, rasberry, damla cikolata ve kinoa. cikolatayi istege gore artirabilirsin meyve de sekerli zaten. muzlu da olabilkr
0
ala09
(02.07.25)
Muz ustu tarcin veya muz, fistik ezmesi, bi gidin damla cikolata (istege bagli), kakao ve yumurtayi cirpip firinla, saglikli brownie oluyor.
0
mor oje
(02.07.25)
Ketojenik diyette değilsen akşam altıdan önce meyve yiyebilin
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
Tatlı yememek için tüm alternatifleri denedikten sonra muhtemelen yine tatlı yiyeceksin, onun yerine kestirmeden küçük bi porsiyon tatlı yersen sadece tatlının kalorisini alırsın diğer türlü tüm alternatif ürünler+tatlının kalorisini alacaksın, doğru çözüm tatlıyı yiyip sonra diyete kaldığın devam etmek.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.07.25)
Bir de tatlıdan uzak kaldıkça ilk denemende aslında ne kadar manasız bir yiyecek olduğunu fark ediyorsun. Sabır.
0
sekizdokuzon
(02.07.25)
kaleci+1

diyetini yine yap ama tatli da ye ama adam gibi yemek lazim her seyde oldugu gibi.
0
gule gule
(02.07.25)
Ne kadar oldu başlayalı. Aylar yıllar olmadıysa biraz daha sabret geçecek o istek.
0
encokbenisevinnolur
(02.07.25)
Ceviz hurma ve yumurta.
Cevizi un haline getirip yumurta ile yoğurun. Daha sonra dilimlediğiniz hurmaları ekleyip istediğiniz boyutta kurabiye şekli verin. Fırında yağlı kağıt üzerinde 13 15 dk 180 derecede pişirin.
Afiyet olsun.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.07.25)
daha fazla protein alin, gercekten TOK oldugunuzdan emin olun. sonra bi de su icin ustune.

bu esnada da illa yiyecekseniz bari caninizin cektigi seyi, az porsiyon olarak yiyin. 10 farkli alternatif + caninizin cektigi sey olacak yoksa, o daha kotu.
0
taurina
(02.07.25)
iste, tatlidan uzak kalinca unutuyorsun, yok efendim bir süre seker tüketmeyince sekerli seyler mideni bulandiriyor, falan komple yalan. bazi insanlar icin böyle bir gercek yok (mesela ben). o sebeple canim tatli istiyorsa tatli yiyorum. diger türlü üc tane hurma kemir, bir kasik recel ye, iiih o his gecemsin üstüne bir de kazandibi göm.
onun yerine direkt kazandibini gömüyorum. en azindan gereksiz kaloriyi sadece canimin gercekten cektigi seyden aliyorum.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.07.25)
ye gitsin. kilon abartı değil.
0
runaway
(03.07.25)
Gece uykusunu doğru ve kaliteli uyumaya çalış. Göreceksin ne tatlı krizi kalacak ne iştah dengesizliği. Kesin ve net bilgi, her yere de yayabilirsin.

Hatta d vitamini, magnezyum ve omega 3 takviyeleri konusunu da aile hekiminle konuş derim. Magnezyumu olmayan vücut gevşeyemez, sürekli stresli kalır ve sürekli kana şeker yükler, şeker azaldıkça açım ya da enerjim yok sinyali verir, şeker ister. Bu önemli.

Geçmiş olsun.
0
muhayyer divan
(03.07.25)
Diyetisyeler bu durumdaki kişilere çubuk tarçınlı su tavsiye ederler. Sürahinin içine 2-3 adet çubuk tarçını koyup o şekilde içtiğinde kan şekerini dengeliyor ve tatlı isteğini azaltıyor imiş.

Yine diyetisyen işi eczanelerde satılan gummy ürünleri var. Bunu bir süre eşim kullanmıştı, tatlı isteğini bastırdığını söylüyordu. Jelibon gibi canın tatlı çektikçe 2-3 tane ağzına atıyorsun. Lezzeti fena değil ben de yemiştim.
www.pttavm.com

Ayrıca tavsiye edebileceğim %80 bitter olacak şekilde çikolata. Yoğun kakao olduğundan çikolata/tatlı isteğini bastırır. 2-3 diş yemek yeterli oluyor. Bitter oran daha düşük olmamalı. Tatlı isteğin geldikçe bunu yapabilirsin.

Bir de tatlı isteği olması normal yani sıfır şekere kendini şartlama derim. Bu şekilde insan bir yerde patlar. Ben paketli gofretleri, pastayı, ekleri ve yazın dondurmayı çoook tüketirdim, günde 2 paket magnum yiyordum. Şimdi dondurmayı ortalama 2 haftada 1 tüketiyordumdur. Paketli gofret, pasta vs. almıyorum. Meyve tüketiyorum en azından doğal şeker. Vücudu aşırı şekerle yormamak lazım.
0
Lethe
(03.07.25)
kilon gayet normal görünüyor. kadınsan ve estetk kaygılarla yapıyorsan bilemem
0
ground
(03.07.25)
En çok işime yarayan çıkarmak yerine eklemek oldu.

www.youtube.com
0
peki madem
(03.07.25)
Wasa üzerine şekersiz fıstık ezmesi sürüyorum ve üstüne muz dilimliyorum. Tatlı isteğimi kesiyor. Yarar belki.
0
boyalı kuş
(03.07.25)
yeme yeme zararli, su ic bol bol. bi sure sonra geciyor o istek.
0
bay b
(03.07.25)
cok fena :(

bitter cikolata falan ye bari. zaten cok tatli yemeyen biriysen sütlü cikilotlar cok yapay ve asiri sekerli geliyor. bitter bir parca ye. evet büyük parcalarindan alma. tek tük paketli olanlardan al. ben öyle yapiyorum yani :)
türk kahvesiyle sadece ve bi de tatli krizi gelince :(
0
sonsuz
(03.07.25)
yogurt tarcin cig kuruyemis ve orman meyvesi karisimi benim tatli istegimi fazlasiyla kesiyor.
kendi kendinize cikolata yapabilirsiniz, hindistancevizi yagi, kakao ve eritrit,

ya da banana bread; 3 muz (mumkun oldugunca eski), 2 yumurta, 2 yemek kasigi badem unu ve bi paket kabartma tozu 45dk firinda. gibi gibi.

ayrica tahinli tum tatli tarifleri (seker icermeyen) cupcake filan,

bir kasik yerfistigi ezmesi ve yogurt karisimi buzlukta sonra dondurma gibi yemek

bir suru alternatif var aslinda abartiya kacmadiginiz surece. mesela muzlu ekmegi yapip dilim dilim dondurup caniniz istedikce bir dilim yiyebilirsiniz, mesela uzerine biraz fistik ezmesi (sekersiz) ya da tahin.
0
kassiopeia
(03.07.25)
(21)

Yatak ölçüleriniz neler

tuborg yesili
140*200 çok mu küçük? 1.82 ve 1.60 boyundaki bir çift için?Yerden tasarruf mu konfordan mı?Tüm yoru görüş ve önerilerinze açığız.İyi haftalar herkese
140*200 çok mu küçük? 1.82 ve 1.60 boyundaki bir çift için?

Yerden tasarruf mu konfordan mı?

Tüm yoru görüş ve önerilerinze açığız.

İyi haftalar herkese
0
tuborg yesili
(30.06.25)
bence cok kucuk, ben rahat yatmayi seviyorum, minimum 160 olmali, 180 daha da rahat. kendi yatak odanizsa 160la oda kuculse de idare edebiliyorsaniz 160 alin derim.
0
kassiopeia
(30.06.25)
1.40 çok küçük. 1.60 bile konforlu değil ama idare eder. 1.40 olmaz asla.
0
himmet dayi
(30.06.25)
çok küçük değil ama geniş de diyemeyiz. mesela kişiler çok iri yarı değilse, kaşık pozisyonunda uyumayı seviyorlarsa, bir kişi bir kenarda yatmaya alışıksa falan yeter. ama ikisi de bağımsız yatıyorsa, çok dönüyorsa, elleri kolları açıyorsa, cenin pozisyonunda değilde çarmıha gerilmiş isa gibi yatıyorsa yetmez.
oda boyutları nedi? 160X200 çok daha garanti olur etrafı çok daraltmıyorsa
edit: yatağıma baktım 160x200.. raht yetiyor iki kişi yattığımda da
0
kisa
(30.06.25)
kucuk bence.
ama tabii yerden nasil bir tasarruftan bahsediyoruz vs. bence minimum 160x200 olmali. Biz simdi yeni eve cikicagiz, yeni karyola bakiyorum 180x200 direkt, cunku imkan da var yer anlaminda, ama bazen 20cm cok onemli de olabiliyor.
0
wallcan
(30.06.25)
Oda boyutu 2.65 en,2.55 boy
0
🌸tuborg yesili
(30.06.25)
140 kücük.

160*200 bizim ve yine de dar geliyor.
0
sonsuz
(30.06.25)
6.75m2 oda mı olur yav. 140 çift kişi için küçük kalıyor gerçekten ama oda boyutları buysa ve koyacağınız diğer eşyalara göre mecbur alınabilir. 180x200 kullanıyoruz biz gayet rahat, 200x200e gerek yokmuş diyorum.
0
bobinhoo
(30.06.25)
oda küçük gibi geldi bana. oraya büyük bir yatak gerçekten "yatak odası" haline getirir. yatak almaya mağazaya gidip üzerine yatarak bir denemek lazım. ben o oda için 140 yeter mi diye denerdim.
dediğim gibi, 160 lık yatak bana iki kişi yatarken bile rahat rahat yetiyor. 140la da yaşayabilirim gibi geldi.
0
kisa
(30.06.25)
hizliresim.com

Benim mallığım tam açıklamadım eşsiz yeteneğimle görselleştirdim oda biraz değilik büyük L şeklinde gibi yatağı konacak yerin alanın ölçüsü bu, odanın devamı daralık L oluyor kıyafet dolabı vs öbğr alana gelecek yani.
0
🌸tuborg yesili
(30.06.25)
Buradan özellikle ülkemizin aşırı sevgili mimar müteahhitlerini sevgiyle anıyorum :) bu vesile ile.
0
🌸tuborg yesili
(30.06.25)
160 lik yatakin eni maks 170 tir. komodin koyacaz diyorsan da komodini 85cm e sigacak sekilde al. Yatagi yine buyuk al yani.

Hic bir sey koymayacaksan zaten 180 inde karyolayla 189 olacagindan sigdigi net sanirim.
0
wallcan
(30.06.25)
uyuma alanı ile genel kullanım alanı ayrılmış. 2.55 lik yere 160 lık yatak koyarsan 95 cm fazlalık kalıyor. 30-35cm lik iki etejer (ve koysan 20 cm, bir tarafta 10 cm boşluk kalır. biraz sıkışık kaldı yine de ama kaldırabilir.
tavsiyem şu, ölçüye uygun şekilde kağıda çiz, 1.60 lık ve 1.40 lık iki ayrı yatağı da ayrıca kağıda çizip kes ve oda içine yerleştir. bu çok işe yarıyor.
0
kisa
(30.06.25)
çift olarak boylarımız neredeyse birebir aynı. 160*200'den aşağısı kesinlikle olmaz diyorum. konfordan tasarruf edilmez.
0
lazpalle
(30.06.25)
160*200 minimum bence.
0
logisticsmanager
(30.06.25)
140lık yatağı tek başıma kullanıyorum bence siz en az 160tan şaşmayın.
0
peki madem
(30.06.25)
Teşekkürler herkese, 160'a odaklanıp milim milim hesaplayacağız.
0
🌸tuborg yesili
(30.06.25)
Korsan soru: peki en 180 mi 200 mü olmalı?
0
osssy
(30.06.25)
küçük, alma. Biz İngiltere'de double diye aldık geçtik 135cm çıktı ahah her şeye bakarım bi buna bakmadan double diye atlamıştım kafa karışıklığıyla. Bir yere taşınırsak ilk yapacağım şey 160+ cm bi yatak almak olacak. Türkiye'de standardı 160'tı zaten galiba.

@ozzy, boy mu demek istedin? herkes eni tartışıyor zaten. 190 yerine 200 almak en iyisi işte.
0
nhk ni youkosu
(30.06.25)
baktim queen genisligi 150 imis, o bile bize kucuk geliyordu king e gectik
140 cok kucuk +1
0
cooperr
(30.06.25)
140 rahat olmaz ama yer yoksa 150 idare eder bence.
Nhk, en diyorum, ideali 180 mi 200 mi size göre?
0
osssy
(30.06.25)
king 193cm imis ki biz baya rahat ettik ona gecince.
zaten yatak enleri standart degil mi yaw..
0
cooperr
(30.06.25)
(18)

Çalışanın sürekli borç ve avans istemesi

Shepard
Çok iyi çalışan bir çalışma arkadaşımız var. Evini taşıdı, yardımcı olduk avans vererek. 1 ay kadar önde maaş olarak.Hemen her gün avans istiyor. Veriyoruz ama kendisini de uyardık, yoruyor herkesi. Avans verdiğim gün gitmiş çalışma arkadaşlarından borç istemiş. Şu ana kadar 3 kişiden farklı zamanla
Çok iyi çalışan bir çalışma arkadaşımız var. Evini taşıdı, yardımcı olduk avans vererek. 1 ay kadar önde maaş olarak.

Hemen her gün avans istiyor. Veriyoruz ama kendisini de uyardık, yoruyor herkesi. Avans verdiğim gün gitmiş çalışma arkadaşlarından borç istemiş. Şu ana kadar 3 kişiden farklı zamanlarda birden fazla kez borç almış. Aylardır ödememiş. Dün öğrendim borç olayını. Dün avans istedi. Yeni taşındığı ev eşyalıymış. Eski evdeki eşyaları yazlığına taşıyacakmış. Mümkün değil dedim. Yarım maaş istiyordu. Neyse borç aldığı bir çalışma arkadaşına demiş ki "Shepard'dan iste, sana verir. Sen de bana verirsin". Personel de böyle bir durum var rahatsız oluyorum diye bana şikayet etti. Borç isteyen rütbe olarak yüksek.

Şimdi ben de rahatsız oldum. Adam herkesten borç istiyor. Başkasının avansı ile alamadığı avansı alma peşinde. Şirketteki personel borç ver, ver bana ver durumundan şikayetçi ve bence tedirginler de çünkü şimdi bize neler yapar bu borç isteyen, uğraşır, iş kitler veya sadece surat asması bile yeterli güzelim ortamı bozmaya.

Ne yapmalıyım onu çözemedim. Akıl verin please. İşten çıkartmak hariç diyelim.
0
Shepard
(30.06.25)
Bu semptomlar bana kumar, bahis borcu gibi göründü. Çok dikkatli araştırıp karar verin, bu aralar sözlükte benzeri durumlar çok yazılır oldu.
0
burka
(30.06.25)
ne yapmak lazım? vermemek lazım. bu durumu yaratan kendisi, senin patron olarak yapabileceğin şey tedbir almak.
ortamı bozabilir evet, ama sürekli borçlu olarak devam eden bir çalışan haline gelirse ki hele de sorun kumar gibi dipsiz bir kuyuysa ortamın bozulmasından daha büyük sorunlar olur.
zaten alkdığı borçlarla taşınma işini halletmiş olmalı. en fazla taşıma şirketini sen bulur parayı verir faturayı alır maaşından kesersin.
ortamı bozar hale geldiğinde de hızlıca uyarı peşine de işten çıkarmak mecburiyeti
0
kisa
(30.06.25)
benim eski çalıştıgım yerde çok iyi çalışan ama herkesten borç alan bir arkadaş vardı. sonra birgün herkesin borcunu patlatıp işi bırakmıştı. tabi arada senet v.s olmadıgı için paralar nanay olmuştu. anlattıgınız hikaye bu sebeple çok tanıdık geldi.
borç vermeyin.şirket kurallarını tekrardan hatırlatın. hatta tekrardan egitimden geçsin. Kurumsal firmalarda saçmalayan personeli genelde tekrardan egitime alırlar kendine gelsin diye. borç konusunda bankalara yönlendirin. borçlanma işini bankalarla halletmesi gerektigini belirtin. (muhtemelen bankalarada borç takmıştır)

batık bir gemiyi yüzdürmeye çalışıyor gibi görünüyorsunuz
0
limonlu eksi
(30.06.25)
Kumara düşmüş kuvvetle muhtemel. İşiniz zor. Çıkışını yapmanız en olası tazminatını verip.
0
drako
(30.06.25)
isten cikarmak haric soyleminde ciddi isen, ve kumar, uyusturucu gibi bir bagimliligi yoksa kenara cekip konusacak ve duruma gore bir daha tekrarlamamasi sozu karsiliginda izin, tedavi, tatil, son seferlik yuklu avans gibi seyler teklif edicen.
0
buenosdias
(30.06.25)
benim öyle bir iş arkadaşım vardı. bir kere cuma günü pazartesi ödemek üzere borç istedi ve verdim. sonra her ay düzenli olarak borç istedi. yok dedim ama 3 sene her ay istemeye devam etti. her seferinde hayır dedim, yine de istedi adam. inanılmaz bir şey.

onun da olayı, gelirinden çok daha fazlasını harcadığı bir evliliği vardı. eşi top model gibi bir şey. ona sözler vermiş, seyahatlere gideriz, onu bunu alırız diye. gırtlağına kadar borç içindeydi adam. sonra para yetmeyince eşi ayrıldı da kurtuldu dasjfşasd
0
gabe h coud
(30.06.25)
Yorumlara katılıyorum, şahıslardan bu kadar borç isteniyorsa belli ki bankalar nezdinde borçlanacak bir limit kalmamış, konu şirketten avans alma ve kişilerden ayrı ayrı isteme noktasına gelmiş. Muhtemelen aile ve akraba kanalları çoktan tüketilmiştir.

Bizim böyle bir tanıdık var, açıkçası bunalımda olduğunu düşünüyorum. Pek çalışma taraftarı değil, hayattan bıkmış. Farklı işlere girip çıkıyor. Ailesinin ihtiyaçlarını sağdan soldan borç adı altında para alarak karşılıyor ve ödemiyor. Sizin profil buna uymuyor gibi görüyorum ama belli olmaz tabi. Geriye kumar, uyuşturucu ve kadın seçenekleri kalıyor.

Ne yapılmalı? Öncelikle avans verme işini kesmek lazım. Şu aralar çok avans talep ettiğini, çalışma arkadaşlarından da borçlar aldığını ve ödemediğini, maddi sıkıntının kaynağının ne olduğunu usulünce sormak gerekir. Her ne kadar "çok iyi çalışan" biri olsa da bu iş bir noktada patlar, çalışma motivasyonu kalmayacak ve işi bırakacaktır. Kısacası derdini öğrenmeye çalışıp uyarmak lazım. Şirket içinde bu tip konulara izin verilmediği, devam edilecek olursa yolların ayrılacağı noktasında biraz sert uyarı yapmak gerekiyor aksi durumda kişi kendini toparlamayacaktır. Yani derdini anlamaya çalışın ama katı kuralların olduğunu da hissettirin. Şahsi fikrim bu yönde.
0
Lethe
(30.06.25)
bu döngüye girip çıkanı görmedim hatta zamanla daha arsızlaşıp normalleştiriyorlar ve borç vermediğin için kötü sen oluyorsun.
0
carisch
(30.06.25)
Bir hatira anlatayim,
santiyedeki herkese cesitli bahanelerle annem hasta, borc verdim xe alamadim ama simdi bana lazim vs. vs. borc takan, sonunda santiyede gerektiginde kullandigimiz sirket kredi kartini calip, para cekip kendi kartini bir ay atlatip, tekrar kendi kartindan para cekip geri sirket kredi kartina yatiran bir personelim vardi. cok iyi dunya tatlisi herkesin sevgilisi bir cocuktu. benden de borc para aldi tabii.

Biz de olayi insanlarin artik birbirine ya bu cocugun durumu iyimi surekli para istedi benden demesiyle farkettik. Bir baktik herkes ten para almis. Hatta bir suredir bir iki haftadir santiyede ofiste yatiyormus. Kirasini odemediginden ev sahibi kovalamis.

Ozetle hazir farketmissiniz, acilen cozun. Isten cikarmak haric demissiniz ama bazen tek yol kolu kesmektir.
0
wallcan
(30.06.25)
neden bu çalışana işten çıkarma hariç bir çözüm bulunmaya çalışılıyor ben de bunu anlamıyorum. İşyerinde hepimiz para kazanmak için bir arada bulunuyoruz ve bu arkadaş sürekli para istiyor, borcu borçla kapatmaya yönelik girişimlerde bulunuyor işyerine parasal huzursuzluk sokuyor. Yarın bugün bu arkadaşın müşterilerden de para talep edip etmeyeceği ve de şirketin kazançlarına yönelik bir girişimde bulunmayacağı belirsiz.

Şirket içi bu tarz sorunları zamanında yakından görmüş biri olarak bu işin pek de iyi yöne gitmediğini söyleyebilirim. Bu arkadaş belli ki bankalarla iletişimi kaybetmiş, ardından ailesi ile de iletişimini kaybetmiş, şimdi de iş arkadaşlarından para almaya çalışıyor o kaynağı kapatınca da şirketin dış paydaşlarına da benzeri taleplerde bulunacak. En başında tutanağı tutup alacaklarınızı alıp kovun adamı.
0
denizgonen
(30.06.25)
Tasinma hikayesi dogru olabilir. Bizimki de tasinmisti, hem de cok uzaklara (oncesinde herkese borc takarak tabi)
0
freedonia
(30.06.25)
sirkete olan borclari kapanana kadar avans vermeyeceginizi soyleyin, kisisel borclarina bir sey yapamazsiniz, is arkadaslari kendileri dusunecekler. isten cikarmak icin bir sebebiniz yok zaten anladigim kadariyla, isini yapan birisi.
ancak, rutbe olarak yuksek birinin astlarindan borc istemesi durumunun onune gecmeniz lazim. bunu nasil yaparsiniz bilemem ama mobbing tanimina girmese de kesinlikle dogru degil, zira rutbesi dusuk olan hele hele de o kisiye dogrudan bagli ise, o kisi icin cok hassas ve kirilgan bir konu.
0
kassiopeia
(30.06.25)
Çok düşünecek bir şey yok aslında, tek kelime: yok. Ya da "hayır" siz iyi çalışıyor işi bırakırsa cuvallariz diye falan kastiysaniz (baska bir sebebi varsa da bilemiyorum, bu bulabildiğim tek mantıklı açıklama olduğu için böyle tahmin ettim) bu calisan sorunu degil yönetimsel bir sorun demek ki.
0
encokbenisevinnolur
(30.06.25)
Agzi laf yapan, herkesle iyi gecinen kisilerin ortaliga borc takip isinden istifa edip kacmasini o kadar cok duydum ki.
0
turkuaz
(30.06.25)
avans ve borç vermemekle çözebilirsiniz. başka yolu yok. sizi yolmasına izin vermeyin.
0
koela
(30.06.25)
Iki konu dikkatimi cekti. Birincisi, ust bir poziyondaki kisi altlarindan borc istiyorsa, hatta altina git sundan borc iste bana ver diyorsa bu buyuk bir sorun. Ust-alt iliskisini suistimal ediyorsa dogrudan isten atilma, hic degilse tenzili rutbe sebebi. Ikincisi, yazligi olan biri ivir zivir icin borc istiyorsa, bu da sorun. Diger arkadaslar gerekeni soylemis zaten.
0
osssy
(30.06.25)
Konuştum, özür diledi. Daha dikkatli bla bla bla bla bla bla vs vs olacakmış. İyi çalıştığı için direkt kovmak istemedim, düzeni bozulsun istemedim, 1 ay kadar avans ile önde paracıklar gitsin istemedim. Ama şimdi en ufak fişi bile sorgulayacağız. Allah kimseyi güvenmediği adamlarla aynı ortamda yaşamakla test etmesin. Çok tenks ulan develer.
0
🌸Shepard
(30.06.25)
Kesinlikle kumar oynuyor. İnşallah diğer arkadaşlarının çalışma performansını etkilemez. İşten çıkarmak dahil bunu önlemini düşünün bence.
0
etna
(30.06.25)
(6)

Butik seyehat turları

osssy
Yurtiçi veya tercihen yurtdışında Türkiye çıkışlı butik gezi turları biliyor musunuz? Butik derken, rehberliği iyi olabilir, rotaları ilginç olabilir, tarzı farklı olabilir, jolly ya da boykotlu ets gibi makine modelinde olmasın yeterli aslında.
Yurtiçi veya tercihen yurtdışında Türkiye çıkışlı butik gezi turları biliyor musunuz? Butik derken, rehberliği iyi olabilir, rotaları ilginç olabilir, tarzı farklı olabilir, jolly ya da boykotlu ets gibi makine modelinde olmasın yeterli aslında.
0
osssy
(27.06.25)
bizim aile bununla gidiyor.
www.gazella.com

avrupa'yi bilmiyorum ama afrika ve güney amerika turlari cok iyi.
0
sonsuz
(27.06.25)
65 derece
(27.06.25)
auroraaurora
(27.06.25)
gadventures ve intrepid
0
kassiopeia
(27.06.25)
(bkz: dogadayiz.net) kullanmadım ama sözlükte görmüştüm.
0
inheritance
(27.06.25)
Kesfet101 e katılan 3 tanıdığım memnun kaldılar.
0
biseysorcaktim
(27.06.25)
(8)

mutlu kız çocuğu film/dizi çizgifilmleri

love and trust
yeğenime önermek üzere, mutlu kız çocuğunu anlatan dizi, film, çizgi filmler nelerdir?benim aklıma ilk olarak gelenler, -mermaids, heidi, 50 ilk öpücük- geliyor. sizin böyle mutluluk saçan dizi, film ve çizgi filmelriniz var mı?
yeğenime önermek üzere, mutlu kız çocuğunu anlatan dizi, film, çizgi filmler nelerdir?
benim aklıma ilk olarak gelenler, -mermaids, heidi, 50 ilk öpücük- geliyor. sizin böyle mutluluk saçan dizi, film ve çizgi filmelriniz var mı?
0
love and trust
(26.06.25)
Annie with an e izletirsen harakiri yapar cocuk :(
0
abuzer
(26.06.25)
Flipped filmi hoş
www.imdb.com
0
grimavi
(26.06.25)
www.imdb.com
şu seri olabilir. amanda, felicity ve molly diye 3 film var.
0
neira
(26.06.25)
Tonari no totoro, genel olarak da tum miyazaki fimleri
0
deckard
(26.06.25)
little miss sunshine
0
respect
(26.06.25)
kac yasinda yegeniniz bilmiyorum ama cocuklar icin soul, inside out 1 ve 2 kesinlikle izlenmeli, moana, ilk aklima gelenler.
0
kassiopeia
(26.06.25)
Inside out demeye gelmiştim ben de
0
(26.06.25)
Ugur böceği ve karakedi

Böyle bir cizgi-animasyon serisi var benim yeğenim izliyordu, Başrolde kız çocuğu var Superman gibi süper kahraman oluyor falan eğlenceli :)
0
makbur
(26.06.25)
(19)

Irkçılık ile bir kültürü sevmemeyi nasıl ayıracağız?

michael_knight
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık. Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor. Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenar
Tamam, ırkçılık kötü, yanlış. Bir insanın kendisinin karar vermediği ten rengi, vücut tipi gibi fiziksel özellikleri aşağılamak gerçekten yanlış ve insafsızlık.

Ama bir de kültür ile ırkın karıştığı durumlar oluyor.

Mesela bir ülkenin vatandaşları diyelim ki çok pis, kötü kokuyor veya kaldırım kenarına kaka yapıyor. Bu onun ülkesinde çok olağan ama benim ülkemde bu şekilde davranılması bana zor geliyor.

Ne şekilde uyarırsam ırkçı olmam?

Diyelim ki benim ülkemde bir sokakta bu kültürden insanlar çoğunluk oldu ve kaldırıma kaka yapıyorlar. Ona müdahele etme hakkım olacak mı?

“X ırkından nefret ediyorum” değil “X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” diyebiliyor muyum?

Irk ve kültür sevmemeyi ayıran bir kelime, terim var mı?
0
michael_knight
(25.06.25)
Karşıdakinin kafasındaki değerlere göre davranacaksak işimiz var. Senin kendi ırkçılık tanımın neyse ona göre karar vermelisin, karşıdakinin görüşünü bilemezsin ki.

Nefret kelimesini kullanma elbette, nefret söylemi diye bir şey var.

Sevmemek başka düşman olmak başka. Irkçılık düşmanlık hukuku güder. Sevmemekte düşmanlık yok. Böyle düşünmek belki açıklık getirir.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
Mesele genelleme ve asagilama yaparak butun bir irki ve milleti kucuk gormek.

Tabii yola kaka yapmak gibi halk sagligini tehtid edecek bir mesele oyle kulturel denebilecek bir sey degil cunku o cogu ulkede suc.
Deodorant diyelim.
Bir alman olarak Ali ile deodorant kullanmadigi ve bu sizi rahatsiz ettigi icin takilmamak irkcilik degil. Turkler cok pis hic deodorant kullanmaz demek irkcilik. Mehmet ile merhaban yokken kesin deodorant kullanmiyordur diyip onu hor gormek, kopek cekmek irkcilik. Turklerin burnu hic koku almaaz ahahaha diye saka yapmak irkcilik.
0
wallcan
(25.06.25)
@wallcan, 5 tane deodorant kullanmayan Ali ile tanıştıktan sonra 6. Ali ile tanışmak istememek ırkçılık mı?
Sen ne yaparsın 6. Ali tanışmak istediğinde?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Ali’nin ten rengiyle, diliyle, kafasının şekliyle bir problemim yok. Deodorant kullanmaması veya kötü kokması ile sorunum var.

Bir de diyelim ki bu Ali ve ülkesindeki çoğu kişi deodorant kullansalar da bana rahatsız edici gelen bir koku oluyor. Yine mi onlarla tanışmak istememek, metroda görünce onun yanındaki koltuğa değil başka yere oturmak ırkçılık?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
Bir insan ne kadar ırkçı, kategorik ya da ne bileyim bir şey fobik olursa olsun bunu yalnızca yakın çevresi ve kendiyle paylaşmalı. Geniş kitlelere duyurmadigin, etiketini yumusatmadigin (Irklarını değil kültürlerini sevmiyorum) ve etki alanını buyutmedigin sürece minik, sevimli faşistlikler yapabilirsin çünkü hiçbirimiz öyle süper duyarlı, iyi insanlar değiliz. Tek bir sorumluluğumuz var, yıkıcı, negatif düşüncelerimizi atmosfere çok yaymamak, kendimizi aklamaya çalışmamak. Bence. En azından.
0
sekizdokuzon
(25.06.25)
Yolu yok.

O tür kişiler bunu silah haline getiriyor zırva davranışları için. Hatta yer yer otoriteler, ideolojiler de bunu besliyor.

"X ülkesinden gelen insanların davranışlarından nefret ediyorum” demeniz naparsaniz yapın ırkçı kategorisine atılacak o yüzden. Baştan hazırlanmış bir tuzak var orada.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
Onu örnek verdiğiniz için soruyorum; önlem almasına rağmen koktuğunu düşündüğünüz kişi için sebep biyolojik değilse nedir size göre? Kültürlerinde pis kokmak mı var bu insanların? Irkçığınıza kılıf arıyorsunuz gibi geldi bana -ki gündelik ırkçığın tipik bir örneği.
0
auroraaurora
(25.06.25)
sekizdokuzon'a katılıyorum.

birini sevip sevmemek, beş ali'yle olumsuz tecrübe yaşadıktan sonra 6'ıncı alinin de deodarant kullanmayacağını düşünmek; bunlar rastlantı olsa dahi kabahati ali olmakta bulmakta, eylemlerimiz sadece kendimizi etkilediği sürece önyargılı olmakta suç yok.

burada dengeler gerçekten hassas, ırkçılığın kötü yanı toplumsal adaletsizliğe yol açması. mesela doğum yerin x diye bir işe girerken seni elemeleri. doğum yerinin niteliklerin önüne geçmesi. kişisel hayatımda o kişiyle görüşüp görüşmeme hürriyetine sahibim ama işe alımla görevli isem duygularımı işime karıştırmamalıyım.

ırkçılığa dair benim aklıma geldikçe utandığım bir anım var.
istanbul'un kozmopolit bir bölgesine taşındığımda, o sırada bir de çok fazla ortadoğulu geliyordu yaşadığım tarafa, üst katta arap görünümlü biri vardı.
o evden çok fazla gürültü geliyordu. bir de o evin penceresinin baktığı yere bir çok çöp atılıyordu. benim pencerem de aynı yöne baktığı için rahatsız oldum ve arapça bir şekilde "çöp atmayın" yazıp yere koymak istedim. iyi ki yapmamışım. -onlar mı çöp atıyordu bilmiyorum ama düzgün, kendi halinde yaşayan, türkçeyi iyi kullanan ve kimseyle problemi olmayıp yıllardır burada yaşayan biri çıktı. iran-ırak-suriye-afgan-filistin falan da değil, başka bir yerden. sanki eskiden çöp derdimiz yoktu da adamı esmer ve ortadoğu tipli gördüm diye doğrudan ona atfettim bu sorunu. bu ırkçılıktır işte. bu olayda sevindiğim tek şey bu anlattığım şeyin düşünceden ibaret kalması.

ırkçılık hakkında tanım sorunlarımız da var. ırkçı olduğu suçmalası yapılan insanların bir kısmı basitçe zenofobik, yani yabancı sevmiyor.
"ülkemde yabancı istemiyorum" hatta ileri gidiyorum "turist de istemiyorum" diyebilir biri. bu onu ırkçı yapmaz. çünkü x'ler kötüdür biz y'ler iyiyiz demiyor ki. sadece x,y,z ne olduğu önemli değil dilimi kültürümü bilmeyeni istemiyorum diyor. zaten kendi içimizde uğraştığımız şehirden şehire değişen kültürel farklarımız varken bir de daha büyük ölçekteki ile uğraşamam diyor. bu düşünce o kişiyi ırkçı yapmaz. haklı mıdır değil midir ayrı konu. elbette yabancıların aramızda olmasının ve çeşitliliğin olumlu yanları da var. ama kişi olaya olumsuz yandan da bakabilir
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
kaldirima kaka yapilmasindan nefret ediyorum ya da insanlarin yazin dus almamasindan nefret ediyorum diyebilirsiniz. boylece kendi ulkenizde 7 ceddi turk olan insanlarin da sokaga kaka yapabildigini ve bundan da nefret ettiginizi ve bunun tek bir milletin tamamina atfedilen bir huy olmadigini kabul etmis olursunuz.

her x ulkesinden gelen insan ayni degil, bence ozellikle yurtdisinda cok korkunc temsil edilebilen ve sacma sapan soylemlere maruz kalan musluman ve/veya turkler olarak en iyi anlayanlardan biri bizler olmaliyiz.

ornegin rusya ukrayna'ya saldirdiginda avrupa'da ve dunyada bir cok ulkede ruslara karsi nefret soylemi basladi, ruslar islerden cikartildi, islere alinmadi, sanatcilari yasaklandi, sporculari engellendi. covid zamani cinlilere saldirildi. tum ruslar ukrayna'ya saldiriyi desteklemedigi gibi, hepsi putin'e oy vermedigi gibi ukrayna'ya saldiran ruslar degil devletti. herhangi bir ulkenin, irkin, cinsiyetin, cinsel yonelimin tamamini ayni kefeye koydugunuz her konuda, illa pis olmak demek degil bu, ayni risk ile karsi karsiyasiniz.

bu bakis acisi ile yarin bir gun, hangi ulkeden gelirseniz gelin, desteklediginiz ya da desteklemediginiz hukumet bir ulkeye saldirirsa ve dunyanin geri kalani o ulkeden gelen insanlara karsi nefret kampanyasi baslatirsa sesinizin cikmamasi lazim.
0
kassiopeia
(25.06.25)
@auroaurora mesela benim burnumun alışkın olmadığı bir baharatı çok yüksek miktarlarda tüketmek olabilir.
Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde.

O ülkenin yemek kültürü bu şekildeyse o ülkedeki çoğu insan bu şekilde kokacaktır.

Yemek dışında da doğuştan kötü kokan bazı insanlar var ırk ayırmadan söylüyorum. Belki bazı ırkların tamamında vardır bu, emin değilim.

Irkçılıkla suçlanmaktan korktuğumuz için çekinerek konuşuyoruz bazen, bunda da bir problem yok mu?
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
"Kaşık kaşık sarımsak-soğan veya bol bol pastırma yiyen bir insanın ne kadar deodorant sıksa da, duş alsa da kötü kokacağına hemfikir oluruz herhalde."

Evet hemfikiriz. Her ulustan, her kültürden, her etnik kökenden insan yediğine içtiğine bağlı olarak kötü kokabilir.
0
auroraaurora
(25.06.25)
@michael_knight aradığın cevabı burada bulamazsın. Buradaki arkadaşlar feminen, liberal, hayalperest ve hayat gerçeklerinden uzak. Satranç oynarken posta koyan belli tipteki adamlardan it gibi tırsar, yol değiştirirler ama burada abi önyargılı olma, lütfen loto gibi düşün milyonda biri bile iyi olabilir sen onu bulmaya çalış derler.

Her gün duyuru'da görüyoruz. Ben psikolojik deli değilim diyor mesela, yeni duyuru açıyor abooo neler neler. Herkes poz kesiyor bakma bunlara.

Gerçekte, dünyamızda olanı söyleyeyim. Zencilerin, kürtlerin, arapların, hintlilerin, pakilerin vs sevilmeme sebebi dağdan inmiş olmaları. Memleketim dedikleri boz çöplükten güzel, modern bir şehire veya ülkeye giderler. Çünkü daha iyi, daha güzel diyerek. Ama orayı da kendi boz çöplüklerine dönüştürmek için savaşırlar. Bu kadar aptallar.

Ben işim gereği bu yazdığım ırk mıdır, ülke vatandaşı mıdır nedir onlarla uğraşıyorum. Daha ilk cümlelerinde anlıyorum. Aha kürt kesin haksız bir şeyler isteyecek yine. Aha zenci para mara vermez, ama tam hizmet ister. Tam hizmeti alır ama para vermeye gelince e şu hizmeti de verin der. Ama o hizmet ayrı, anlatırsın öncesinde. Her yere çöp atarlar, işerler.

Bu adamlar ve ırkdaş ve ülkedaşları tek fabrikadan seri üretimle çıkmış gibidir. O yüzden ön yargılı yaklaşmazsan canın yanar. Kavgacılar, orta yolu bulmazlar, haksızlık peşindeler.

Kısaca sen kelime arıyorsun ama yine bu kırılgan insanları kırmamak için. Onlar seni umursamıyor ki sen bu kadar uğraşıyorsun. Bak burada seni suçluyorlar. Bunları 20 dairelik bir binada yaşat o kişilerle, senden benden daha ırkçı olurlar. Acemilere bakma sen. Bir şey ya vardır ya yoktur.

Bak Çinliler covid bilmem ne demişler, abicim çinliler kadar terbiyesiz, kaba, başkalarını umursamaz bir halk var mı? Böyle yetişmişler ve yanlış bize göre. Çinli sevmiyoruz bu yüzden. Yeni çinliye de yokuz. Eskisine de.

Birazdan damlar ben yabancılarla çalışıyorum hiç öyle değil diye XD. Diyen kişi de uluslararası bir firmada beyaz yakalı, fuarlara giden birisi çıkacaktır. Onlara da bakma sen, doğal ortamında tahlil edemez onlar o kişileri.
0
Shepard
(25.06.25)
kafan karisik biraz..

kaldirima kaka yapmak bir bylaw (teamul imis turkcesi) sikintisi, bunu uyarmanin, hatta sikayet edip ceza yazdirmanin irkcilik ile alakasi yok.

"onlarla tanışmak istememek" dedigin anda irkcilik sinirini gecmis oluyorsun bence. o hissiyat uzerinde biraz calisman lazim..
0
cooperr
(25.06.25)
ırkçılığın kötü bir şey oldugunu niçin kabul ediyoruz ki baştan? belki de ırkçılık iyidir ve insanlığın gelişimi için elzemdir.
0
abelardo
(25.06.25)
@cooper kaka yapmak biraz abartılı bir örnek, onu unutmaya çalışalım.
Daha önce tanıştığın 5 Marslı kişi de soğan-sarımsak-baharatı çok fazla yediği için kötü kokuyordu. Mars’ta bu yiyecekler çok tüketiliyor, kültürel bir şey. Orası oksijensiz diye.

10 kişi çalışan şirketine yeni bir eleman alacak olsan Marslıların CV’sini inceler misin?

Başkasına söylemek veya ideali tarif etmek kolay ama bizim de toplumun bir parçası olduğumuzu, bazı kınadığımız hareketleri yaptığımızı farketmemiz veya en azından kendimize itiraf etmemi gerek.
0
🌸michael_knight
(25.06.25)
İskoçya'da geçenlerde 30 yaşında bir Afgan, 15 yaşında bir kıza tecavüz etti. Dava sürecinde avukat savunması "farklı kültürden geldiği için rıza konusunda bilgili olmayabilir" şeklinde oldu. İsveç'te "Tecavüz etmek, yanlıştır" eğitimi veriyorlardı göçmenlere. Hatta Oulu'daki video* epey dalga konusu olmuştu. Bunun dışında Hindistan'ın temizlik ve hijyenden anlamayan kültürü, Mısır ve Afganistan'daki toplu taciz (taharrush) yine kültürel bir konu, kadınların mal gibi alınıp satılması ve berdel de kültürel bir şey. Böyle birçok kötü örnek var. Sadece iyi örnekleri konuşanlar, konu kötü olunca kar tanesi oluyor hemen.

Açık açık, doya doya ırkçıyım diyeceksin. En temizi o. Kendi kısıtlı görüşlerine uymayan herkese karşıt argüman üretmek yerine ırkçı ya da faşist diyorlar zaten. Ben de artık faşistim diyorum. Irkçıyım diyorum. Her insan doğası gereği farklı seviyelerde ırkçıdır zaten. Bazıları ön yargılar ile yaklaşır, bazıları yaptığını ırkçılık olarak saymaz, bazıları inkar eden iki yüzlülerdir, bazıları ise sanki insan doğduğu aileyi ya da milleti seçebiliyormuş gibi genelleyerek komple düşman olur. Kar taneleri hepsini aynı sayıyor. O yüzden millete dert anlatmakla uğraşmayı bıraktım ben. @sonsuz'un dediğine yakın aslında. Anlaşılacağım çevrede detayını anlatırım, anlamayacak çevre kafasına göre kategorize etsin. Enerji harcamaya değmez.

*www.youtube.com
0
nawar
(25.06.25)
@michael

cok sevdigim bir iranli arkadasim var, ailem disinda yandim allah diye beni arasa aninda isimi gucumu birakip gidecegim nadir insanlardan.

bu eleman bir kere beni yemege davet etti, sagolsunlar bol baharatli yapiyorlar, safran cart curt. Bunlarin kullandigi kurutulmus limon gibi bisey var, ondan atmis icine, bende kislik ceketimi daha yeni kurutemizlemeden almistim ve ciddi para odemistim temizlik icin. neyse yemege gittim, yedik ictik. bir sure sonra burnun zaten alisiyor. Yemek lezzetli ama koku problemi var.

aksam eve dondum, asansore bindim, benimle beraber birkac kisi daha vardi asansorde. ya millet kendini disari zor atti 2 kat sonra. ben farketmemistim o kadar koktugumu, ustume sinmis. Ertesi gun tekrar kuru temizlemeye verdim, posete falan sardim goturdum poset disina bile cikiyordu koku, agir baharat. Adamlardan da ozur diledim, bir restauranta gittim orda ustume sinmis falan diye uydurdum biseyler.

Simdi bu adam benim tanidigim en en saglam muhendislerden biri, kafadan 4 basamakli rakamlari falan carpabiliyor. ne zaman kafama bisey takilsa ona sorarim, falan filan.

simdi senin mantiginla benim bu adami komple silmem gerekiyor. sence baharat kokusu yuzunden boyle senin icin onemli olabilecek birini hayatindan cikartmaya deger mi?

ayni sey verdigin CV ornegi icin de gecerli, CVlere bakarken isimleri kapatmani oneririm. isim/yas/cinsiyet/dil/din/irk bunlari unutman lazim. filtreleri kaldir, deneyime odaklan.

bunlari dusun biraz sonra konusalim, dedigim gibi kafan karisik..
0
cooperr
(25.06.25)
2013'ten beri yurtdisinda yasiyorum. Benim gorusum insanligin artik kulturler ustu bir seviyede ortak bir medeniyete ulasmis olmasi gerekliligi ve farkli milletlerin kultur adi altinda kendi sacmaliklarina tutunuslarinin artik iler tutulur bir yani olmadigi yonunde.

Ha bunu soylerken su milletten arkadaslik kurmam yanina bile oturmam gibi bir ciglik yapmiyoruz. Ama artik belli milletlerle iletisime gecerken beklentileri de ona gore ayarliyoruz en basitinden insanlarin geldikleri kulture bagli olarak ilk iletisim ile birlikte asgari duzey medeni bir selam sabahin otesine gecilip geceilemeyecegi belli oluyor.
0
warrior princess
(26.06.25)
Selamlar

Kaç gündür yazacaktım ama vakit bulamadım, tüm yazılanları da okudum. Ben şöyle düşünüyorum:

Öncelikle ırk(fiziksel, genetik yapı) ile kültür(düşünsel, davranışsal) farkları ayıran bir kelime benim bildiğim kadarıyla yok. Bunlar birbirlerine çok karıştırılan ve aslında iç içe de geçmiş tanımlar aslında. Şu tanımı kullanırsak olumsuz görüşlerimizi ifade edebiliriz diyebileceğimiz bir şey net olarak aklıma gelmiyor benim. İşin sonunda bizim dediğimiz kadar karşımızdakinin ne anladığı da önemli.

Konuyla ilgili görüşümü de söyleyeyim; ırklar ve kültürler arasında farklar vardır. Biz istesek de istemesek de bu böyle. Örneğin siyah ırkın fiziksel özellikleri ortalamanın üzerindedir ve bu bence avantajdır. Asyalılar daha kısa ve minyonlardır. Ne bileyim, Avrupa'daki ırkların (Kuzey ülkeleri, Akdeniz halkları vb.) muhakkak fiziksel yatkınlığı, dezavantajı olduğu bir şeyler vardır. Burada sorun yok. Öte yandan bunda fiziksel farklılık varken iş zihinsel kapasite ve becerilere gelince ortalık yangın yerine dönüyor. Bu durumun yüzyıllar, bin yıllar temelli sebepleri olduğunu kabul ediyorum. Kölelik, sömürü o, bu nedeniyle halklar diğerlerini düşük nitelikli vb. olarak etiketlemiş, davranmışlar. Ancak "x halkının ortalama zeka seviyesi şudur" denildiği zaman insanlar tepki gösteriyor. Bu durumlarda ben kendime "E şimdi ne yapalım yani? Başka toplumlar ortaya bilimsel, sanatsal şeyler koymuş. Bir şeyler üretmiş. Bunlar da ortalama toplum dinamiklerinin, zihinsel kapasite ve becerilerinin bir sonucudur. Sizin toplum üzülmesin diye bir orta yol mu bulalım?" diye soruyorum. Öyle söylemediğimiz, insanları daha mutlu edecek yanıtlar bulduğumuzda peki daha mı iyi oluyor? İnsanlar gerçeği değil duymak istediklerini mi bekliyor? Zaten temelde hepimiz homosaphiens türüyüz ama işte yan yana koyduğumuzda bariz farklar var. Ayrıca toplumların yaşadığı coğrafyalar, maruz kaldığı koşullar, beslendiği gıdalar derken bunlar da yüzyıllar içinde ortaya çok büyük farklar çıkartıyor. Herkezi nasıl aynı kefeye koyabiliriz ki? Olmuyor yani, fikirsel düzlemde oturup konuşuyoruz ama realitede ben bunu mümkün görmüyorum. Biz hala daha doğa ve hayvan yaşamının kanunları temelinde yükseliyoruz. Bu, işin ırksal boyutuydu.

Kültürel kısmına gelirsek yazılanlardan Hindistan vb. halkların alışkanlıklarına değindiğinizi gördüm. Kültür, davranış, alışkanlık dediğimiz şeyin iyisi, hoş karşılananı da var, sevilmeyeni de var. Bu çok geniş bir skala. Örneğin Japon kültüründeki çalışma, disiplin ve toplum baskısı insanların kaldırabileceğinin çok ötesinde. Bu yüzden Japonlar intihar oranlarında çok yüksekler. Bu temelde onları ilgilendiren bir şey. Şimdi Japon halkının çalışma kültürü bana doğrudan etki etmiyor. Buna nötr durumdayım diyebilirim. Diğer taraftan uç noktada fetiş ve cinsel davranışlarını da duyuyoruz. Taciz, cinsel istismar olayları mevcut. Bunlar kabul edilebilen davranışlar değiller. Kendi adıma Japon kültürünü ilginç bulmam her anlamda kabul ediyorum anlamına gelmiyor.

Hindistan'a gitsem oradaki yaşamdan şikayetçi olabilirim, zaten bu yüzden de gitme merakım yok. Adamların kendi ülkesi, dilediği gibi yaşarlar. Ancak bir Hintli farklı bir ülkeye gelip tepki gördüğü davranışlar sergilediğinde "Bu bizim kültürümüz" diye kolayca savunamaz. Ben buna katılmıyorum. Hintli örneğinden bağımsız olarak hiçbir halkın bunu kolayca kullanmasını sevmiyorum. İnsanlara hoş gelmeyen şeyler yiyip içiyorsan bunun topluma etki etmeyeceği düzeye getirmek zorundasın. Nasıl yaparsın bu sana kalmış. Çünkü yarın bir gün bir başka insan da farklı bir davranışı "Bu benim kültürüm" diye sana karşı kullanabilir. Bu çok esnek bir araçtır. Ayrıca bir davranışın, alışkanlığın, kültürün büyük toplumlar, halklar tarafından kabul edilmesi, norm düzeyine gelmesi onu eleştirilemez kılmaz. Afganistan'daki adamlar erkek çocukları köçek gibi oynatıyor diye "Haa bu adamların kültürü ya" diyip tamam mı diyoruz? Birbirinden üstün kültürler vardır. Dünyada binlerce yıldır yaşamış, yok olmuş toplumları görüyoruz ancak içlerinden pek azının değerlerini hala daha benimseyebiliyoruz. Roma hukuk sistemini yaratmış, Antik Yunan felsefeyi bulmuş. Bunların hepsini aynı kefeye koyabilir miyiz?

Bu bakış açısına ne deniyor bilmiyorum, hümanizm mi oluyor? Doğuştan seçemediğim şeyler yüzünden ayrıştırmamak, herkesi eşit kabul etmek? Bunda bir sorun görmüyorum, insan haklarının temeli bu. Ama biz insanları tanırken bazı referans noktaları almak zorundayız. Bunu istemesek de yapıyoruz çünkü başka çıkar yolumuz yok. Şu senaryoyu bir canlandırın lütfen:

"+Sana arkadaşımı tanıştıracağım, adı James. xBana James'den biraz bahseder misin? +James 2 ayağı, eli ve gözleri olan birisi, bu gezegende yaşıyor. xBu hiç yardımcı olmadı. James ne iş yapar, nerelidir? +James İrlanda kırsalında yaşayan bir çiftçidir."

vb. vb. İnsanlar aynı adlara, benzer sıfatlara sahipler. Milyarca insan var, ne kadar özgün olabiliriz ki? Ama işte Amerikalı bir James'i İrlandalı James'ten ayıran farklılıklar onun yaşadığı coğrafya, toplum, kültür, yaptığı iş gibi şeyler. Nasıl ki İranlı Ömer, Mısırlı Ömer, Türk Ömer, Amerikalı Omar birbirinden farklıysa insanlar da bu şekilde ayrışıyor. Aslında bunun hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok. Sadece "Her insan eşittir, ayrmcılık, ırkçılık yapmayın" noktasında bu farkları nasıl dile getireceğimiz bilemiyoruz artık. Aslında yaptığımız şeyin hayvanları sınıflandırmaktan hiç farkı yok bence. Bulunduğu coğrafya vb. kriterler ile ele alıyoruz. Mesela İngiliz toplumu yok olsa ve gelecekteki bir tarih öğrencisi onları incelese ne yapardı? Muhtemelen ortaçağ İngiliz toplumu, İmparatorluk döneminde İngiltere, 20. yy. İngiliz halkı diye ayırırdı. Ortaçağda krallıklar halinde takılırlarken daha sonrasında Hindistan'ı sömürgeleştiren, Çin'de afyon savaşları çıkaran bir hakltı. 20. yy'da Brexit ile Avrupa birliğinden çıkan insanlar oldular. Al sana aynı halkın yüzyıllar içinde farklı kimliklere bürünmesi.

Özetle şunu demek istiyorum aslında; insanları tanımlarken doğa kanunlarından farklı bir perspektif çizmeye çalışıyoruz ama bu realitede çalışmıyor. Kadın, erkek cinsiyeti varken "Ben kendimi kadın gibi hissediyorum" diyen, fiziksel olarak erkek olan insanların gidip olimpiyatlarda kadın statüsünde yarışması gibi şeyler yapıyoruz mesela. Ben bunun insanların dikkatini, zihinsel enerjisini gereksiz konulara kanalize etmek için yapıldığını düşünüyorum. Dünyadaki asıl sorunlara kafa yoracak dikkatimiz, enerjimiz kalmıyor. Neticede hepimiz bir donanıma(beden, vücut, genetik yapı vb.) ve yazılıma(kültür, davranış, alışkanlıklar) sahibiz ve arasında farklılık olacağını dile getiremiyoruz artık. Zaten gerçek tanımıyla insan olabilmek aslında kendi doğamızı da yenebilmekten geçiyor. İçinden karşındakine vurma hissi geçerken kendini kontrol edebilmek, cinsel taşkınlığını dizginleyebilmek gibi. Bu çok büyük bir farkındalık gerektirirken dünyada bunun yanına yaklaşamayacak insanları "Bu da onun kültürü, ırkı; onlar seçmedi ki bunu" diye davranamayız. Bunu 1 kere, 2-3-4-5 kere yapabilirsin ama daha fazla yapmak seni çok naif, saf bir insan haline getirir. Bir noktada karar vermek zorundayız. Diyeceklerim bunlardır.
0
burka
(27.06.25)
(39)

Ev işleri paylaşımı?

bobinhoo
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri
Kadın - Haftada 1 ya da 1.5 gün çalışıyor, aksam 17:00-17:30 gibi evde en geç o günlerde. Aylık kazancı 1x.

Erkek - Haftada 5 gün sabah 9:00-9:30da evden çıkıyor akşam 19.00-19:30 gibi geliyor eve. Aylık kazancı 3x-4x.


Eve 2 haftada bir yardımcı kadın geliyor detaylı temizlik için. Yapılacak ev işleri:

1) Nadiren evin Dyson ile çekilmesi veya robot süpürgenin çalıştırılması. Robot süpürge rahat süpürsün diye belki bir iki eşyanın yerinin değiştirilmesi.

2) Çamaşırların yıkanması ve asılması (kurutma makinesi de var ama ütü yapılmadığı için bazı şeyler askıya asarak kurutuluyor daha az kırışsın diye)

3) Kuruyan çamaşırların dolaba kaldırılması

4) Yemek

5) Yemekten sonra bulaşıkların makineye kaldırılması, sığmayanların elde yıkanması

6) Yemekten sonra masanın/tezgahın silinmesi

7) Bulaşık makinesinin boşaltılması

5 numarayı erkek yapıyor, kalanları kadın yapıyor. Aklıma gelmeyen bir iki ufak tefek iş daha olabilir belki, onları da kadın yapıyor gibi düşünebilirsiniz.

Kadın bu iş dağılımının adil olmadığını, işin çoğunu kendisinin yaptığını düşünüyor. Çok şikayet gibi değil de arada laf sokma gibisinden. Erkek ise 5 numarayı bile yapmaması gerektiğini düşünüyor. Tatlı atışma gibi düşünebilirsiniz bunu.

Kadın zaten düz bakıyor olaya, ortada 10 iş varsa 9unu ben yapıyorum demek ki eşit dağılım yok diyor. Direkt baktığınız zaman haklı gibi duruyor ama erkeğin bakış açısına göre de o zaten kadına göre çok daha fazla çalışıyor ve eve geldiğinde ev işiyle ekstradan uğraşması saçma.

Erkeğe göre zaten ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koymuş ortaya, krediyi tek başına ödüyor. Aidat, elektrik, su, internet vb. hepsini erkek ödüyor. Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi almış. Bunlar maddi şeyler olabilir ama sonuçta o parayı kazanmak için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürsen toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşünüyor. Yani 10 yıl çalışıp biriktirdiği tüm parayı eve gömmüş zaten, üstüne aylık kazancının yüzde 30u evin temel harcamalarına gidiyor. Ayda bir hafta mesaide "ev işi" yapıyor aslında gibi düşünüyor.

Bu arada kadına ben de şöyle para harcadım vb. gibi düşüncesini söylememiş hiç, çünkü böyle şeylerin söylenmesinin ayıp olduğunu düşünüyor ama içinden geçen bu. Ayrıca maddi olarak harcamanın hepsini üstlenirken, hepsini ben ödüyorum hiç adil değil bu diye düşünmemiş hiç. Bende maddi imkan var, onda yoksa ben karşılarım tabi ki diye bakmış olaya. Konu ev işine gelince de aynı bakış açısını (ben de zaman var, onda yok) kadın tarafından bekliyor. Ama kendi gösterdiği anlayış/düşünceliliği kadın tarafının göstermediğini düşünüp, bozuluyor içinden.

Sizce hangisi haklı, kim daha fazla "ev işi" yapıyor?
0
bobinhoo
(25.06.25)
erkek 5 kadin 1.5 gün mü calisiyor?
evlilik sözlesmesi gibi gelirlerin ayrildigi bir durum yoksa kadin az calistigi icin bos zamaninda daha cok is yapmali.

kadin niye full time calismiyor? 5x yapar. o zaman da o sadece bulasiklari halleder :) hem ev hanimi gibi bir sey olayim ama hem de ev isi esit yapilsin diye bir olamaz.
0
sonsuz
(25.06.25)
adam ben para kazanıyorum, eşyaları ben aldım o yüzden evin rutin işleriyle ilgilenmem gerekmiyor diye düşünüyor. kadına üzüldüm. bu kadar maddiyatçı biriyle hayat paylaşmak zor olsa gerek.

hayat müşterek. kazanılan para da müşterek, ev işleri de müşterek. ben böyle bakıyorum.
0
benaslinda
(25.06.25)
kadın tam zamanlı çalışsın, işler ortak olsun.
kadın az çalışıyorsa daha çok ev işi yapsın.

para muhabbeti mide bulandırıcı.
0
yenibirgüzelnick
(25.06.25)
@sonsuz

kadın aslında haftada 4 gün falan çalışmak istiyor ama yaptığı işi diğer günlerde bulamıyor gibi düşünebilirsiniz.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Yalnız şu da var, erkek iş yerinde daha çok kazanıp daha çok çalıştığını söylerken aslında bir yandan da orada "kariyerini" inşaa ediyor, bu avantajı yaratıyor kendine

Ev işi yapmanın kariyere bir etkisi olmuyor maalesef

Bu işler oturulur konuşulur, hakkaniyet gözetilir, koşullara göre işbölümü zaman zaman güncellenir
0
grimavi
(25.06.25)
@grimavi, cok haklisin. ama kadin da normalde bunun karsiliginda cocuk büyütüyor. adam bu kisimda daha rahat, böylece kendi isine odaklaniyor.

durum böyleyken bosanma durumlarinda kadinin iyi bir nafaka, tazminat vs almasi lazim.

burada cocuk olmadigi icin durum biraz garip aslinda. kadinin hem dogru düzgün isi yok hem de daha fazla ev isi yapmak istemiyor.
0
sonsuz
(25.06.25)
Adam konuyu büyütmüş ama kadın da ortalığı fistekliyor bence. Ya da adam kadının laf sokmalarıni fazla ciddiye almış olabilir.
Ev işi tartışması yapacaklarına birkaç özel şey yapsalar biraz de sevisseler bir şeyleri kalmayacak gibi duruyor.

Kadın da bir yol bulup iş gunlerini artırsın, adam da mümkünse yardım edebilir. Ev işleri konusu da yeniden güncellenir.
0
encokbenisevinnolur
(25.06.25)
ortada bir ayrılma durumu yoksa para muhabbeti anlamsız. adam yalnız başına yaşıyor olsa paranın tamamını ben kazanıyorum ev işleri sende diye kiminle atışacak? o yüzden ev işlerini yapmak istememe sebebiniz hatalı. eve geldiğimde yorgun oluyorum, içimden gelmiyor, yapmak istemiyorum, üşeniyorum, seninle vakit geçirmek istiyorum falan diyin daha anlaşılır.
0
tnz
(25.06.25)
Adam ev alınırken bütün peşinatı tamamen kendisi koyduğunu , krediyi faturaları tek başına ödediğini, Eve alınmış eşlayarın %95ini (çanak, tabak ve bir iki mutfak eşyası vb. harici) kendi aldığını ve karşılığında . Bunları almak için kazandığı para için için harcadığı tüm emeği o evin işi gibi düşünürerek toplamda çok daha fazla emek verdiğini düşündüğünü eşine açıkça anlatsın. Gerisi kadına kalmış, yapmasaydın da diyebilir haklısın ben yapmaya başlıyorum diyebilir.

Erkek bunu gidip eşine söyleyemiyorsa kendi aklından da çıkarsın, evliliğin nasıl bir şey olduğunu ve onu bu yola sokan süreçleri bir daha düşünsün.
0
Bruce
(25.06.25)
Sorun ev işi yapmaksa erkek haklı ama sorun hayatı paylaşmaksa kadın haklı çünkü bir gün kadın daha fazla çalışabilir daha fazla kazanabilir evdeki işleri yapacak kimse kalmamalı o zaman. Çünkü herkes yorgun. Her gün çalışacak hizmetçi tutmak da pek kolay olmasa gerek. Ayrıca kadın eğer anne olursa uzun bir süre sadece bebeğe odaklanması gerekecek, bu durumda ev işleri çoğunlukla erkeğe kalacak, kalmak zorunda. O zaman erkek ne yapacak mesela. Alışkın olmadığı şeyleri yapmak acı vermeyecek mi.

Olay kazanılıp harcanan paraya göre ise kadın da ortaya "ben de sana ömrümü adıyorum çocuk doğuruyorum ev başka iş başka" diyebilir, haklı olarak. Çünkü erkek evi otel gibi kullanmamalı, eşiyle ilgilenmeli, onunla hatıralar biriktirmeli, hayatı paylaşmak sadece ev işlerini paylaşmak da değil yani.

Bilemiyorum, kadının ev düzenini biraz daha sahiplenmesi iyi olur ama bu erkeğin her şeyden elini eteğini çekmesi anlamına gelmez. Gelmemeli. Çok sağlıksız nir yapı oluşur, kadına kendisini hizmetçi ve geyşa olarak hissettirir, cinsel hayatları bile bozulur. Bence yeniden düşünmek hatta karşılıklı oturup konuşup anlaşmak lazım.
0
sessizce aglayan sanat
(25.06.25)
kadın evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

yine az çalışıp az kazanıyordu ama annesiyle ev işini paylaşıyorlardı.

şimdi evlendi, yine aynı şekilde çalışıyor ama tüm ev işi ona kaldı.

---

erkek de evlenmeden önce ailesiyle yaşıyordu muhtemelen.

aynı şekilde çalışıyordu ve hiç ev işi yapmıyordu.

şimdi yine aynı şekilde çalışıyor ve 1 adet ev işi yapıyor o da aşırı basit bir şey, 3 dklık iş.

---

bu evlilik kadına zarar olmuş. 2 katı yoruluyor şimdi.
adam kendine eş değil, "parasını verip" yeni anne aldığını ve haklı olduğunu düşünüyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
kadın evde ise tabi ki çamaşırları makineye atmak için kocasını beklemesinin bi manası yok. bu tabloda ev işleriniin çoğu kadına ait olmalı mantıken. ama bu böyle ben daha fazla kazanıyorum, en basit işi bile benim yapmamam lazım noktasında bi tavırla olacak iş değil. adam davasında haklı ama yöntemi yanlış. kaldı ki almış olduğu eşyaları karısına almamış, kendisine de almış aynı zamanda. karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için.
0
elorelia
(25.06.25)
evlilik/birlikte yaşam bu süreçleri birlikte idare edebilmek değil mi? sorun yaşıyorlarsa bile konuşulabiliyor olması lazım. hatalı aramak ilişkiyi daha fazla zedelemekten başka işe yaramayacaktır. bu konu, bu nokta kilitleniyorsa, bir arada olmaları yanlış karar gibi.
0
lüzumsuz adam
(25.06.25)
elorelia +1

adam ayrı eve çıkmış ve temizlikçi tutmuş gibi hesaplamış her şeyi. hatta adam karda, bu temizlikçiyle bir de sevişebiliyor.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
parayı ben verdim çalış köle kafaya bak .
kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin tayfası bu.

kadınlarda yanıp tutuşuyorlar böyle ayılara.
0
my fault
(25.06.25)
erkek kadına bi asgari ücret ateşleyip sigortasını yapsın, kadın da ev işlerini
0
mantık
(25.06.25)
Adamın bakış açısını tam yansıtamadım galiba.

Adam ben daha çok kazanıyorum, ben daha çok harcıyorum gibi üstünlük taslama amacı yok, dediğim gibi bunları asla kadına söylememiş bile zaten.

Ama sadece ev işlerine bakarak kadın daha çok ev işi yaptığını sanki o eve daha fazla emek harcadığını iddia edince, adam dolaylı yoldan da olsa aslında daha fazla emeği harcayanın kendisi olduğunu düşünüyor.

yani şöyle örnek vereyim. Diyelim ki kadın 09:00-17:00 ev işi yaptı, erkek de 09:00-17:00 inşaatta amelelik yaptı ve kazandığı tüm parayla eve dolap aldı. İkisi de aynı süre emek harcayıp, evin ortak bir ihtiyacını gidermiş olmuyor mu? birini diğerinden üstün kılan nedir? erkek bu duruma ikimizde evimize aynı emeği gösterdik diye bakarken, kadına sorsan ev işlerini hep ben yapıyorum diyecek.

@ elorelia

"karısının da emek gücünden faydalanıyor. bu kadar para yarıştırılacaksa karısına maaş bağlasın ev işlerini yaptığı için." böyle demişsin ama tam tersini düşününce de karısı da adamın emek gücünden faydalanmıyor mu. o da kira ödesin o zaman gibi bir şey demezsin herhalde?
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
yuh bedavaya mı oturuyor kocasının evinde?
daha neler göreceğiz
0
mantık
(25.06.25)
Grimavi cok guzel anlatmis. Gorunmez emek diye bir kavram var. Erkek biraz arastirsin, sartlar ayni kalmak kosulu ile kadinla yer degistirdigini dusunsun. Hepiniz durdugumuz yerden dunyayi anliyoruz, bu bir yere kadar dogal, ama baskasinin gozunden kendimizi gorebiliyorsak o zaman adil bir iliski kurabiliyoruz.
0
deckard
(25.06.25)
bu muhabbetler yapılıyorsa ayrılık yakındır. yanlış evliliktir.

"happy wife, happy life" diye bir şey var.
0
gabe h coud
(25.06.25)
Ah ah, yine kadınlar yine problem. Sonra kadın düşmanı diyorlar.

Abicim adam 50 saat, kadın ise en fazla 15 saat çalışıyor iş için. Adam 5 gün iptal, kadın 1.5 gün. Ama 2 gün iptal diyelim. Kadın 3 günlük mesaiye denk gelecek kadar ev işini yapabilir. Bu evlilikte parayı erkek koymuş ortaya evi almış. Masrafları karşılamış ve karşılıyor. Biraz minnet etmeli kadın. Utanır insan söylemeye. Adam para lafı etmiyorsa kadın da ev işi lafı etmemeli. Ya da gidip masraflara ortak olsun masaya öyle otursun. Ben olsam temizlikçi kadını daha sık getirtir parayla çözerim bu olayı.

Düşünsene ayda 100k eve ve halkına harcıyorsun. Kalk bulaşık yıka ben yıkayamam deniyor ve bir kuruş da katkın yok... Özete bakınca bile utanç verici. Bu arada çocuğu adam doğursun o baksın. Bu şekilde olay eşitlenir.
0
Shepard
(25.06.25)
iliskilerde sorunlara kim daha hakli diye bakarsaniz, hakli olmak mutlu olmaktan oteye gecer. iliskilerde sorunlara bir takim olarak soruna karsi bakilir ve sorun cozulmeye calisilir. derdiniz hakli olmak mi mutlu olmak mi?

buradaki erkegin sorunu para, satir aralarindan bu anlasiliyor, gerci paragrafin birinde kabul etmissiniz de. icten ice icerlendiginiz sey bu kabul edersiniz etmezsiniz. eger bu beklentiyi silebilirseniz ortak yasama farkli bir sekilde bakabilirsiniz. yoksa, tum yasaminiz sidik yaristirmakla gecer. bugun bunun adina sadece 1.5 gun calisiyor dersiniz, yarin benim isim cok agir ve stresli onunki degil dersiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
bu ev işleri muhabbeti modern dönem ilişkilerinde gerçekten problem olmaya başladı. ben de etrafımdan gördüklerimle ve biraz da kendi yaşadıklarımla soru sahibinin yaşadığı sorunlara onunla benzer pencereden bakıyorum.

sözüm meclisten dışarı, bu konuda kadınlar biraz saldırgan bir üslupla olaya yaklaşıyorlar.

iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor. çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, iyi bir şarjlı süpürge ya da robot süpürge derken ev işleri zaten çok kısa sürüyor.
yemek yapmak biraz zaman alıcı olabiliyor bazı durumlarda.

akşamleyin eve gelen (ya da evde olsa bile akşama kadar çalışan) adamla neredeyse hiç iş yapmayan ya da zamanının tümünü kendine ayıran kadın kıyaslanınca kadına biraz daha ev işi düşüyor. bunun mağaralı olmakla, modern dünyadan uzak olmakla ilgisi yok.

temiz bir evde yaşamak herkesin isteyeceği bir şey.
sen evde olan ve çalışmayan kişi olarak (kadın erkek ayırmadım) ev işlerini yapma, boş boş otur, gez-toz, saçınla başınla uğraş, evi bok götürsün, çalışan kişi (çoğu örnekte erkek) eve geldiğinde lezzetsiz ve özensiz bir yemek, yerlerde toz-toprak, sağda solda çamaşırlar, toplamanın 10 dk sürmeyeceği yerlerinde edilmiş eşyalarla karşılaş ve bu sıradan bir hal halsın.

lafa gelince hayat müşterek, her şey ortak. lafa gelince bağımsız kadın, ayaklarının üzerinde durabilen özgür kadın. öyleyse aile bütçesine katkıda bulunacak (eğer imkanı varsa), yoksa da ev işlerini yaparak katkıda bulunacak.

bu örnekte kadının kazandığı para zaten eve gelen temizlikçiye gidiyor. bahsedilen ev işleri de (yemek dışında) yarım saat bile tutmayacak şeyler.

kadınlar 20-25'li yaşlarda bu konuda agresif ve feveran olabiliyorlar. 30'ları geçtikten sonra da piyasada adam kalmamış diye geziyorlar.

benim adam beni şuraya götürsün, buradan alsın getirsin. şoförlük yapsın. evde bir arıza olursa o ilgilensin. ben iki poşet taşıyamıyorum sen şu yirmi tane poşeti taşır mısın, pazar iki sokak aşağıda gitmek zor geldi, onun yerine iki kat fazla ödeyerek marketten neden almıyoruz...

genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama etrafımdan gördüklerimi söylüyorum. evlenmek birçok kadın için hayatındaki konforu arttıran bir etmen. çünkü gerek maddi gerek fiziksel bir çok işi erkeğe yüklüyorlar. bir de çok güzel manipüle ediyorlar. isteklerini bir kez reddedince de dünyanın en kötüsü haline getiriyorlar karşılarındaki adamı.


hayat müşterek lafını kadınlar sadece kendi açılarından ele alıyorlar.

annelerimizin döneminde değiliz, onlar full-time mesai gibi ev işi yapıyorlardı. şimdi ise yemek ve alışverişle bile iki saat sürmüyor bir çok iş. kaldı ki evli çiftler çoğunlukla birbirine yardım eder -ve etmeli de-. erkek adam ev işi yapmaz, ev işi kadının işidir demiyorum, erkek de yapar.

ancak birinin kısıtlı zamanı, diğerinin bol zamanı varken; bir de üstüne kazanç noktasında ciddi bir dengesizlik varken, kadının da biraz evdeki emekle aile bütçesine katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

doğduğum yerde mağara yok, her yer düz ve ova.

genelleme yapmaktan imtina ediyorum ve hassas yaklaşıyorum; sayıları azımsanmayacak ölçüde bazı modern kadınlar "en iyi kariyer, erkek çalışır karı yer" lafının ne kadar iğrenç ve çağ dışı olduğunu söyler öyle de düşünür. ama ilişkilerine objektif baksalar bu kafada olduklarını görecekler.

edit: robot süpürge ve şarjlı süpürge var. evde iki kişi yaşıyor. çamaşır makinesine bir kaç şey at, bulaşık makinesini günde bir kez doldur/boşalt, 10-15 günde bir gelen temizlikçi evin diğer işlerini halletsin daha detaylı silsin süpürsün, banyoyu lavaboyu yıkasın. yemek ve alışveriş dışında yarım saat sürer bu evin işleri bazen daha uzun olur bazen kısa. öğrenci evi standartına gerek yok. yemek dışında diye daha net belirtmem gerekirmiş, polemik olmasın.
0
biseysorcaktim
(25.06.25)
iki taraf içinde sıkıntılar var, umarım yanılırım ama bu evlilik uzun sürmez pek
0
sweetoffice
(25.06.25)
Hayat acımasız. Piyasada haftada 1.5 günden fazla iş yapamayan birisinin ev işleri gelince de laf etmesi manasız. Benzer yoğunluk olur, herkes 5 gün çalışır, maaşlar 1-5 olur böyle bir durumda erkekte benzer düzeyde katkı sunması gerekirdi belki ama hem ev işi yapmam hem para katamam filan falan gereksiz modernizm. Bir de 3*1 dairelerden bahsediyor, konak idaresi yok, iki kişinin çamaşırı yemeği o kadar zorluyorsa hanımefendi kendi çalışsın komple, bir hizmetçi ayarlasın emek harcamasın.

Hem ayranım dökülmesin hem şey olmasınla gitmez bu mevzular
0
MonteKristoKontu
(25.06.25)
"iki kişinin yaşadığı evde çoğu zaman ev işleri yarım saati geçmiyor"

diyen kişi hala öğrenci evi standardında yaşıyordur
0
grimavi
(25.06.25)
ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs.

Siz fark etseniz de etmeseniz de icinizde bir yerde kimin ne kadar para getirdigine dair bir icerlemeniz var. Bence ilk temel sorun bu. Burada kendinize durust olmaniz lazim. Az kazandigi icin ya da evin alinmasina katki yapmadigi icin esiniz size ev islerinde borclu mu olmali? bu borcu takriben ne zaman bitecek?

ancak bunu kendi icinizde cozumledikten sonra, yukaridaki cevabimin ikinci asamasi geliyor. sorun ne? yapilmasi gereken ev isleri var. bu sorunu nasil cozebiliriz? derdimiz kim hakli kim haksiz olmamali. evliliginizin su asamasinda esinizin daha cok vakti var, mantikli olan onun daha fazla seyi ustlenmesi gibi. ilerde o da daha fazla saat calismaya baslarsa is bolumu tekrar gozden gecirilmeli. ama ilk paragrafta yazdigim konuyu gercekten kendi icinizde halletmezseniz, o zaman tekrar o x saat calisiyor ama su kadar para getiriyor'a donebilirsiniz.

ayrica birakin 2 kisi yasamayi, tek kisi yasadiginizda bile ne kadar ev isi ciktigina inanamazsiniz.
0
kassiopeia
(25.06.25)
sadece yazdıklarınızdan yola çıkarak erkek tarafı burada biraz haklı. kadına yardımcı olması için 2 haftada 1 yardımcı kadın da geliyormuş. süpürme işi robotta, paylaşamadıkları işler çamaşır, yemek ve bulaşık. çamaşır ve yemek kadın da kalsın erkek tarafı da yemek masasını toplayıp, makineye dizip-boşaltsın. hafta sonları erkek yemek yaparsa bulaşık diğer tarafa geçsin.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(25.06.25)
ben şunu merak ediyorum, kadın öyle bir iş buldu ki erkekten daha fazla çalışıyor ve daha fazla kazanıyor.

bu durumda erkeğimiz kurduğu mantığa göre evin işlerini erkek daha çok olacak şekilde yapacak mıydı? hiç sanmıyorum.

yani erkeğin burada hayata ve kadına bakış açısı ilkel.

kadın belki paraya, eve falan kandı sonra da ulan bu beni hizmetçi olarak almış resmen dedi ufak bir buhran yaşıyor o yüzden erkeğin ev işi yapmamasına takmış durumda. çocuk olsa çocuğa bakacak...

çevremdeki paralı erkeklerin hepsi eşleri mümkünse çalışmasın ve güzel olsun, ev işi yapsın, çocuk baksın derdinde.

kadınlarımız da dışarıdan imreniyor yaaaağğğ merve zengin koca buldu hep geziyorlar... diye dedikodu yapıyorlar. arkadaşlar öyle bir evlilik yapıp da ben severek evlendim kadınım çalışmasın, çocuk istemiyorsa yapmasın, bakmak istemiyorsa da bakıcı tutarız diyen erkek milyonda birdir yani maalesef çocukluk aşkları dışında aşka çıkarlar karışmış durumda.

erkeğin böyle bir beklentin vardıysa, baştan konuştuysanız, kimsenin bir şey demeye hakkı yok. kadın böyle bir hayatı kabul edecek.

etmiyorsa da ya işe girecek benzer düzeyde hayata maddi olarak ortak olacak.

hiç biri olmuyorsa da ayrılsın gitsin.

yazıldığı gibi iki tarafta da sıkıntılar var.

ben çalışıyorum, eşim çalışıyor, ev işlerini ortak yapıyoruz. eşim çalışmasaydı ben de eşimin daha çok ev işi yapmasını beklerdim tabii ki yani ne hemen celalleniyorsunuz?

buna kızan kadınlara siz çalışın kirayı ödeyin, ev alın, araba alın, erkek evde takılsın ev işlerini o yapsın deseniz kaçı kabul eder acaba?
0
ananiyimioguz
(25.06.25)
@kassiopeia

"ben sunu demek istiyorum, disardan bakan biri olarak, "ben x saat calisiyroum", "o y saat calisiyor", "ev isleri de bunlar", "duyurucular ne dusunuyorsunuz" dememissiniz, ben x saat calisip su kadar para aliyorum, o su kadar, ben evi aldim, tabak canak aldim vs. vs."

diye yazmışsınız. X saat çalışarak kazandığım parayı nereye harcadığımı belirtme sebebimi göremiyor musunuz cidden?

Ben X saat işte geçiriyor olsaydım ama eve bir kuruş maddi katkım olmasaydı ben nasıl işte geçirdiğim zamanı aslında evimiz için, bizim için geçiriyorum diyecektim? Bunları söylememin sebebi, iş yerinde geçirdiğim zamanın ev işi yapılan zamana benzer şekilde bizim için, evimiz için harcandığını gösterebilmek.
0
🌸bobinhoo
(25.06.25)
Erkek 0 yapmali
0
lapaz
(25.06.25)
bir de şunu düşünelim.

diyelim ki kadın o 1.5 günde 5x kazanıyor. adamla eşit yani. ama işte daha az çalışıyor.

bu durumda yine kadına mı yüklenirdiniz? o ev işi daha fazla yapsın çünkü evde der miydiniz? diyebilir miydiniz?

yani sorun tamamen kazanılan para miktarı kaynaklı...
0
art cat chocolate
(25.06.25)
evlilik bir tarafın para kazanıp, diğer tarafın temizlikçilik yapması değildir.

evlenmeden önce herkes birbirinin işini maaşını biliyor. evlilik hayat birleştirmektir. tüm sorumlulukları paylaşmaktır.

daha az kazanan daha çok ev işi yapsın köleee diyecekseniz hiç evlenmeyin.
0
art cat chocolate
(25.06.25)
Bence şu hali ile ev işi dağılımı normal gibi. Haftada 1,5 gün çalışıyor kadın, detay için de dışarıdan biri geliyor. Kadın bu kadar saat çalışmıyorken haftada 45 saat çalışıp gece gelen adam bir de evde ev işi mi yapsın? Bu arada ev harcamalarına, gider kalemlerine katkı da tabii ki ev işi bölüşümü. Ev işi dağılımında çalışma günü yokmuş gibi 5-5 ayrım planlayıp bunun müşterek olduğunu sanan düz mantık arkadaşın matematik dersine bedenci girmiş olabilir.

Ayrıca para hesabı neden katılmasın? İkisi de 45 saat çalışıp ikisi de 19:30'da eve geliyorken para muhabbeti yapılsa başka konu.
0
nawar
(25.06.25)
evlilik böyle denklemlerin kurulduğu bir kurum değil.

burada tavsiye verecek değilim çünkü bizde toz alma ve süpürgeyi eşim yapıyor geriye kalan her ev işini ben yapıyorum.

rahatsız değilim bu durumdan. evimizin tüm gelir ve gideri de ortak. biz de yeni ev aldık krediyi de ortak ödüyoruz. anamızdan babamızdan böyle gördük biz.

eşiniz zaten az çalışıyor, neden eve temizlik için biri geliyor anlamadım. maaşından da bir şey vermiyor eşiniz saksıdaki süs bitkisi mi?

bence eve temizlikçi çağırmayı kaldırın. faturaları da kadın ödesin adam ödemesin.

erkek eve para getirmeli kazanmalı kafası muhafazakar kesimde var diyorduk sadece hani hepimiz moderndik bir bireydik? kadınlar özgürleşmişti demişlerdi.

adaletse her anlamda adalet.

kadınım bu arada
0
Hallegadola
(25.06.25)
Bu işin detaylarına, matematiğine, zaman hesaplamasına girmemek lazım.

Çoğu şikayetimizde aslında tek istediğimiz sıkıntımızın duyulması, anlaşılması.

Erkek, karısına güzel bir konuşma yapsın, gerekirse tüm ev işlerini kendisinin yapabileceğini, kadının çok yorulduğunun farkında olduğunu söylesin.

Bu hafta hiç iş yapma, temizlikçiye söyleyelim bu hafta 2 gün gelsin, yemeklerin bazısını dışarıdan yeriz, bulaşıkları da ben hallederim desin.

Kadın büyük ihtimalle sadece anlaşılmak, duyulmak veya nefes alacak küçük bir mola istiyor.
0
michael_knight
(25.06.25)
Para hesabı falan denilmiş de bence kadının bakış açısı adama bunu düşündürtmeye başlamış.
0
eagofant
(25.06.25)
biraz ezildigini düşünüp altı boş bi dertleşme olarak görüyorum bu duyuruyu. biraz daha kendini ifade etsen arada pasif agresyonun onune gecebilirsin. temizlikci gelmesin karilar sus esyasi mi diyen hayatsizlara bakma. ornekte adalet deyip pesinden ikimiz de calisiyoruz ama esim sadece toz alir gerisi bende diyerek ambale etti. ne modernlige ne muhafazakarliga uydu anlayan varsa anlatsin pls.

gabe'in dedigi gibi happy wife happy life mottosuyla hanimi incitmeden devam. bu arada es ne is yapiyor meraktan catladikxd keske daha cok calissa belli ki ev isi onu cok bunaltmis eve tikili kalmis her sey batmaya baslamis. calismamanin calismak kadar zor oldugunu unutmamak lazim
0
ala09
(25.06.25)
michael_knight ve ala9 +1

calismamaktan yorulmus es, biraz duyulmak istiyor, kendini ev kadini gibi hissediyor ama olmak istemiyor.
aynisini gecen yil ben yasadim :D ev idare etmek zor, ustelik bir sureden sonra haftalik yarim gun temizlik almaya da basladim bir takim fiziksel sorunlardan dolayi. ev idare etmek, her seyi dusunmek, evi temiz tutmak zor ve yorucu. es biraz duyulmak istiyor.
ha bu arada ben calistigim zaman esimden daha fazla kazandigim durumlar da oldu, ayni kazandigimiz da oldu. parayla alakasi yok yani. calismiyorsam yaparim, calisiyorsam da genelde yaparim ama haftalik temizlige destek alir, gunluk temizligi yapmaya da devam ederim.
0
65 derece
(26.06.25)
(26)

Erkeklere hediye almak neden bu kadar zor?

beetlejuice
Ziyaretine gideceğim 65 yaş bir abime hediye almam lazım. Kırsalda yaşıyor, genel kültür düzeyi yüksek, eğitimli biri. Bütçe max 5K tl. Aklıma parfümden başka bir şey gelmiyor, onda da hangisine bakacağımı bilmiyorum. Başka bir şey de olur. Yardım lütfen...Galiba biraz daha detay vermem gerekiyor. Ş
Ziyaretine gideceğim 65 yaş bir abime hediye almam lazım. Kırsalda yaşıyor, genel kültür düzeyi yüksek, eğitimli biri. Bütçe max 5K tl. Aklıma parfümden başka bir şey gelmiyor, onda da hangisine bakacağımı bilmiyorum. Başka bir şey de olur. Yardım lütfen...

Galiba biraz daha detay vermem gerekiyor. Şekeri var ama alkol dolabı da var. İçinde hayatımda hiç görmediğim türde ickiler var. Şarap içer genellikle ama o yemek için zaten default alınacak bi şey. Diğer yandan pek kullanmasa da mikroskobu bile var :')
0
beetlejuice
(24.06.25)
Alkol kullanıyorsa güzel bir single malt viski alın.
0
kibritsuyu
(24.06.25)
buyutec, durbun, cuzdan, tras makinasi
0
buenosdias
(24.06.25)
Doğada vakit geçirmeyi seven biriyse Stanley termos alırdım ben olsam.
0
auroraaurora
(24.06.25)
Çakı, bıçak, matara, zippo
0
kaptan memo
(24.06.25)
David graeber - her şeyin şafağı nispeten güncel bir kitap popüler kafa açan tartışmaları seviyorsa
0
grimavi
(24.06.25)
erkek her hediyeyi kabul eder. gömlek alabilirsin ya da içki.
0
koela
(24.06.25)
guzel spor bir gomlek, keyifli bir kitap (illa normal roman vs olmasi gerekmiyor, cok guzel boyle spesifik konulara iliskin hobilere yonelik sanat kitaplari gibi filan hem guzel resimli aciklamalari kitaplar var), guzel bir yagmurluk, vs.
0
kassiopeia
(24.06.25)
Dünya Şarapları Haritası
puzzle'i da varmis bu arada
www.gurbuz.com.tr

veya sarapla ilgili baska bisey de olabilir. el yapimi sarap tutucu vs.

not: baslik ilgi cekmek icinde heralde. yoksa nevi sahsina munhasir birine hediye aliyorsun. erkeklere hediye alma zorlugu diye bisey yok :)
0
ermanen
(24.06.25)
ahsap şarap aksesuarları, şuraya bir link birakiyorum. daha kalitelilerini internette bulabilirsin. www.etsy.com
0
deckard
(24.06.25)
@ermanen yok ilgi çekmek için değil. Maalesef erkeklere ve her şeyi olan kişilere hediye almakta zorlanıyorum. Aldığım şey kesin hoşuna gitsin diye sanırım. Halbuki abartma yani di mi...
0
🌸beetlejuice
(24.06.25)
Bağda bahçede dolanıyorsa linkteki şapkayı beğenebilir. Her şeyi olana farklı bir hediye.

www.columbia.com.tr
0
boyalı kuş
(24.06.25)
kırdalda parfüm çok gerekir mi bilemedim. columbia linkini görünce tişört şort kombini olabilir gibi geldi. eminim kendine çok giysi almıyordur
0
ala09
(24.06.25)
erkeklere hediye almak dünyanın en kolay şeyi hoş bir gömlek veya cüzdan yeter.
0
biravekahve
(24.06.25)
Pipo alın. Şarapla kombin olurm
0
encokbenisevinnolur
(24.06.25)
Heteroseksüel erkeklerin %99'unun hediyeden beklentisi işlevsel olması, bir ihtiyacı karşılaması. Erkeğe hediye almak çok kolay.

Şu bilgiler ile içki ya da kırsalda işi gücü de varsa arazide rahat edeceği bir kıyafet/ekipman... Linkler ve fikirler verilmiş. +1 diyorum onlara

Parfüm ve kitap hariç. Parfüm için @ala09 +1 , kitap için hani imzalı, özel basım, özel anlamı olan bir kitap vs. değilse pek öyle duyuru açtıracak hediye değil. İçinden geçer anlam-gün vs. beklemeden alabilirsin. Gerçi Kindle'a geçtikten sonra benim için bu hali aldı kitap :p
0
nawar
(24.06.25)
avcı pantolon, ter tutmayan tişört, oduncu gömleği
0
mutlu yillar sana
(24.06.25)
Giysi türevlerini almaya cekiniyorum bedeni tutturamazsam, değiştirmek zulüm olur diye. Olmaz denilen şeyler de olur aslında, o yüzden birkaç bi şey alabilirim.

Güzel öneriler geldi, açıkçası hiç aklıma gelmeyecek şeyler de yazmışsınız. Teşekkürler hepinize.
0
🌸beetlejuice
(24.06.25)
mr.goodcat
(24.06.25)
esim kendisine aldigim hediyelerin %98'ini degistirdi.
artik o seciyor, ben aliyorum. kafa patlatamam yani.
sor ne istedigini, onu al.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(24.06.25)
Kıyafetten mümkün olduğunca uzak durmak lazım bence çünkü tarz çok belirleyici. Mesela ben sevmediğim kıyafeti kullanmam.

İyi önerilerin hepsi yapılmış bence: iyi bir single malt viski, viski matarası, çay/kahve termosu, doğada zaman geçiriyorsa iyi bir çakı/bıçak, cüzdan kemer anahtarlık seti vs derken alternatifler mevcut.

Belli bir yaşı geçmiş erkeklerde ekipman merakı azalıyor ama merakı varsa ve yaşam tarzı uygunsa güzel bir Leatherman çok işlevli pense şık bir hediye olabilir.
0
10551037
(25.06.25)
isvicre cakisi aliyorum ben, bayiliyorlar.
0
Ley
(25.06.25)
Kokteyl setleri oluyor, içkiyle arası iyiyse çok beğenir.
0
etna
(25.06.25)
yakınlarda akarsu gölet deniz varsa olta takımı güzel olur.
0
ground
(25.06.25)
Erkeklere hediye almak çok kolay. Erkeklere, kadınların da beğeneceği hediye almak çok zor.
Bu sorunun cevabıydı, şimdi öneriye gelelim.

Kırsalda yaşıyorsa ev-tamir işlerini kendisi yapıyordur. Bauhaus'a gir, anahtar alet edevat takımı al.
Sevinir kesin. Bak ne kadar kolay :)
0
burfak
(25.06.25)
@burfak alet edevat için atölyesi var. Suyunu sondajla cekiyor, elektriğini rüzgar ve güneş enerjisiyle üretiyor. Hatta metan üretip yakıt olarak kullanma gibi girişimleri var. Her aletten kaç takım var hayal ediniz :)

İşte o kadar kolay değil :)
0
🌸beetlejuice
(25.06.25)
@beetlejuice,
tahmin ediyorum, ona rağmen alet-edevat seti diyorum bak :) Bir tane daha sete yine de çok mutlu olacaktır.
Erkekler basit.
0
burfak
(26.06.25)
(10)

Bebeğin cinsiyetini belirleyen

kizil karga
Babaymış, bu doğru mu, nasıl oluyor bu?
Babaymış, bu doğru mu, nasıl oluyor bu?
0
kizil karga
(11.06.25)
Kadın XX erkek XY kromozomuna sahip, babadan X kromozomu giderse annedeki X kromozomu ile birleşir XX olur cinsiyeti kız olur, babadan Y kromozomu giderse anneden gelen X kromozomu ile birleşir XY olur o zaman da erkek olur, anne sadece X kromozomu verebildiği için cinsiyeti belirleyen baba oluyor ama anne de çocuğun tüm mitokondri hücrelerini veriyor, bence o daha büyük bir olay.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.06.25)
Büyük oranda öyle ama "sadece" diyeceksek aslında tam olarak öyle değil. Yani @kaleci anlatmış kromozom dağılımını ama annenin rahminin durumu (ısı, ph vs.) da hangi spermlerin daha hızlı/sorunsuz şekilde yumurtaya ulaşacağı konusunda etkili. Haliyle iş bölümü kaçınılmaz. Tabii Y kromozomu gelmediği sürece erkek çıkmıyor (mutasyon etkeni ile her zaman bir şey çıkabilir o yüzden onu da yoksaymayalım) :)
0
nawar
(12.06.25)
cinsiyeti bababın belirlediğini düşünmek saçmalık bence. diyelim ki ben size geldim bir kilo patlıcanla bir kilo patatesi bıraktım gittim, akşam bi geldim ki evde patates yemeği var. Şimdi ben mi belirlemiş oldum patates mi patlıcan mı yiyeceğimizi?

Aynı şekilde erkek X ve Y kromozomlu spermleri bırakır gider, içeri kimi alacağını seçecek olan kadının yumurtası o saatten sonra :))

işin şakası bir yana şans tabi ki, kimsenin bir şeyi belirleyebildiği yok.
0
bobinhoo
(12.06.25)
bobinhoo bu duyuruda gördüğüm düz dünya teorisine en yakın açıklama oldu bu.
0
🌸kizil karga
(12.06.25)
bu konuda yeni calismalar var, daha gecen hafta gordum, buna gore yumurta genetik uyumluluğa ve baska faktörlere dayanarak spermi seçmede daha aktif bir rol oynayabilecegini ortaya koymus. dolayisiyla bu konuda sperm belirler demek yumurta belirler demek kadar dogru.
0
kassiopeia
(12.06.25)
Siz söylüyorsunuz zaten yeni çalışmalar var diye kesin olarak kanıtlanmış çalışmalar değildir muhtemelen, o nedenle "evet bu da doğru" demek çok doğru değil gibi.
0
🌸kizil karga
(12.06.25)
kaleci saçlı güzel açıklamış, cinsiyet babadan mtdna anneden bu da çocuğun sağlık(sal) alt yapısını oluşturuyor.
0
deartheodosia
(12.06.25)
Bir laf vardı:
- ye ekşiyi çıkar ayşe'yi, ye tatlıyı çıkar hakkı'yı

Belirleyici birçok faktör var. Şans kısmı hariç, @boobinho'ya katiliyorum.
0
encokbenisevinnolur
(12.06.25)
O sperm verir, öbürü seçip alır, beğenmediğini kapıdan çevirir falan da, dümdüz şu: Bebeğin cinsiyeti, yumurtayı dölleyen (ve babadan gelen) spermin taşıdığı kromozoma göre gelişiyor.
0
kobuzchu kiz
(12.06.25)
dogru. mesela cok ilginctir askeriyede muhabere (iletisim, muharebe degil) sinifinin cocuklari genelde kiz olur. bunlar radyo vb iletisim cihazlariyla cok hasir nesirdirler ve artik radyasyondan midir nedir bilmiyorum pek erkek cocuklari olmaz.
0
antikadimag
(12.06.25)
(6)

Kaygılarımız ve geçmişimiz

don’t panic
Arkadaşlar selam. Bazı kaygı ve davranışlarınızda geçmişinizin, çocukluğunuzun ne derece etkili olduğunu düşünüyorsunuz? Annem ve babama inanılmaz bağlıyım, onları kaybetmek ihtimali beni inanılmaz korkutuyor; ama şöyle bir düşündüğümde şu anki kaygılarımın kökeninde ergenliğimde ve gençliğimde anne
Arkadaşlar selam.
Bazı kaygı ve davranışlarınızda geçmişinizin, çocukluğunuzun ne derece etkili olduğunu düşünüyorsunuz? Annem ve babama inanılmaz bağlıyım, onları kaybetmek ihtimali beni inanılmaz korkutuyor; ama şöyle bir düşündüğümde şu anki kaygılarımın kökeninde ergenliğimde ve gençliğimde anne ve babamın bana olan davranışlarının yattığını düşünüyorum. Kötü davranışlardan bahsetmiyorum bu arada. Onların da farkında olmadan sergilediği davranışlardan bahsediyorum. Bunu son zamanlarda çok düşünmeye başladım. Tek tek örnek vermeyeceğim duyuru çok uzamasın diye. Bu konudaki düşünceleriniz nedir? Böyle olduğunu düşünüyorsanız şu sebepten dolayı böyle bir huya sahibim diyebileceğiniz ne var?
Teşekkürler…
0
don’t panic
(11.06.25)
sadece anne ve baba degil, her sey etkili...
türkiye corona sürecinde igrenc bir sekilde yönetildi. cuma aksami sokaga cikma yasagi ilan edildi, pazar günü okullarin pazartesi acilacagini ögrendik. gecen arkadasima hastanede ultrasonda bisi görüp dogru dürüst aciklama yapmadan biyopsi yapmislar.

bu tarz beklenmedik gelismeler her zaman kaygi olarak döner.

cocuga kitap okurken bile tamam simdi bu kadar demek yerine 5 sayfa daha okuyalim sonra bitirelim demen gerekiyor. simdiki nesil genc anne babalar dikkat ediyorlar ama cogumuz cok kötü, cahil sekilde yetistirildik.
0
sonsuz
(11.06.25)
Çocuklukta yaşananlar çok etkili. Karakter çocuklukta oluşmaya başlıyor. Sana nasıl davranılıyorsa, karakterin ona göre şekilleniyor.

Mesela, benim ilkokul öğretmenim çok ama çok kötü bir insandı. Bazı öğrencilere çok iyi davranirken bazılarına şiddet uygulayıp hakaret ederdi. Maalesef ben de ikinci gruptandim ve bu yüzden okul değiştirmek zorunda kaldım. Yetişkinim ama etkileri tamamen geçmiş değil.

Fakat kurban rolüne de girmemek lazım evet sen çocuk olduğun için kendini bu davranişlardan koruyamadin ama yetişkinler hayatının sorumluluğunu üstlenmek zorundalar.

Biraz dağınık anlattım galiba umarım anlasiliyordur demek istediğim :)
0
rock n roll
(11.06.25)
Kaygı, korku öğrenilen şeyler. Genelde ailede öğreniliyor.
0
sekizdokuzon
(11.06.25)
bence kaygı anne karnında bile yüklenebilecek bir durum. benim annem kaygılı bir insan ve bana bunu aktarmış durumda. 40'lı yaşlarıma gireceğim kaygı durumun eskisi kadar yüksek değil ancak halen kaygılı olduğum ve bunu belli ettiğim durumlar oluyor. annem bana hamileyken abim ameliyat olmuş, onunla alakalı durumu bana geçirdiğini düşünüyorum. ayrıca erken çocuk kaybı ve be doğmamla beraber bu kaygı bana yüklenmiş. bir psikolog olarak tesbitim budur.
0
mikahakkinen
(12.06.25)
etki bırakmaması imkansız, doğumla birlikte başlıyor maruz kalma. korumacı, evham dolu ve statükocu bir ortamda büyüdüm. ne mutlu ki bende ters tepti ama arka planda savaşmak zorunda olduğum endişeler bıraktı. bununla ilgili yüzleştim ana-babayla, toy olduklarını, ilk çocuk olduğum için hataları olduğunu söylediler. ha değişen bir şey olmadı tabi. çocuğu yalnızca 'iyi' yetiştirmekten çok daha kompleks bir durum bu. dünya leş gibi bir yer haline gelmiş olsa da sadece 'kötü' olmamak yeterli gelmemeli bir bireyin oluşumuna yön verirken; gerektiği yerde kötü olabilmeyi, hayatta kalmayı, mücadele etmeyi, keyif almayı olabildiğince kapsamlı paket sunmak gerektiğini düşünüyorum.

doğumum çok zor geçmiş. uzun süre ağlamamışım, ters pozisyondaymışım rahimde, kordon boynuma dolanmış. baya mosmor doğmuşum. sıcağa, sıkışıklığa asla gelemiyorum kendimi bildim bileli. psikolog bir arkadaşımla konuşurken bunu anlattığımda bağlantılı olabileceğini söylemişti aklıma o geldi.
0
lüzumsuz adam
(12.06.25)
sadece anne babanizin size olan davranislarindan degil, evin icindeki enerjiden (evde surekli bir panik hali ya da kaygi hali varsa mesela), onlarin arasindaki iliskiden ve digerleriyle olan iliskilerinden, yasanan buyuk bir olaydan ve o olaya verilen tepkilerden vs vs her seyden etkileniyorsunuz. bu artik tartismasiz. bebekler hep dedikleri gibi, sunger gibiler, her seyi anlamasalarda aliyorlar bir sekilde.
0
kassiopeia
(12.06.25)
(8)

6 aylığına istifa etsem

mantık
temmuz- ocak arası çalışmasam sonradan iş bulacağımın garantisi varsayımıylamantıklı olur musıkılmamak için gezmek dışında neler yapılabilir2,5-3 ay filan bir şekilde ayarlarım çoğu köyde geçer de insan sıkılıyor uğraş olmayıncaya da şöyle sorayım siz ne yapardınız önünüzdeki 6 ay boş olsaydınızama
temmuz- ocak arası çalışmasam sonradan iş bulacağımın garantisi varsayımıyla
mantıklı olur mu

sıkılmamak için gezmek dışında neler yapılabilir

2,5-3 ay filan bir şekilde ayarlarım çoğu köyde geçer de insan sıkılıyor uğraş olmayınca

ya da şöyle sorayım siz ne yapardınız önünüzdeki 6 ay boş olsaydınız
ama şu örnek tutmuyor dans kursuna yazılırdım haftada kaç saat meşguliyet verebilir ki
0
mantık
(11.06.25)
bir plan ya da dinlenme ihtiyaci yoksa mantikli degil.

plan varsa zaten onu gerceklestirirsiniz.

dinlenme ihtiyaci varsa da dinlenir, spor yapar gezersiniz. ogrenmek istediginiz bir sey varsa onu ogrenebilirsiniz.
0
lemmiwinks
(11.06.25)
dans örneğinden gidersem, dans etmeyi ne kadar sevdiğin/seveceğin ile alakalı, bi bakarsın tüm günün dans etmekle, prova yapmakla geçer. kurs'a gidip iki hareket öğrenince iş bitmiyor, baya bir provasını yapmak gerekiyor, seversen boş zamanın bile kalmaz :)

iş garantisi varsa neden olmasın ancak o garanti giderse ne yapacaksın o önemli, yedek plan gerekli.

benim istifalarım hep bir şeyler yapma/öğrenme üzerine idi, ya öğrenmek için ya da kendi projelerimi yapmak için istifa ettim.
0
selam
(11.06.25)
6 ay çok uzun zaman ya ben herhalde sıkıntıdan ölürdüm. Yaşınız kaç bilmiyorum ama belki 6 ay full çalışıp dil öğrenilebilir.
0
respect
(11.06.25)
Enstrüman öğren. Bütün gün pratik yaparsın. Ben olsam kesin yapardım. 6 ay sonra saksafon çalabildiğini düşün.
0
gabe h coud
(11.06.25)
6 ay bos gezmem. zaman calisma, para kazanma zamani.
is hemen bulunmuyor ki. on and off ekim ayindan beri is ariyordum daha yeni buldum.
calistigin sirkette sabbatical leave var mi ona bak. anca subatta isin garantiyse keyfini cikarabilirsin.
0
sonsuz
(11.06.25)
eger 6 ay icin bir planiniz yoksa bosa gecen bir zaman olacak. ne yazik ki 6 ay bir planiniz yoksa bos bos oturmakla cok cabuk gececek kadar kisa, eger guzel bir planiniz varsa da cok guzel degerlendirilebilecek kadar uzun, 'arada' bir sure. o nedenle bir planim yoksa; x kursu, x'e seyahat, vs. gibi bir plan yapmadan o arayi vermezdim.
0
kassiopeia
(11.06.25)
is ve para derdim yoksa 6 ay boyunca seyahat ederdim. mumkunse guney amerika ya da guneydogu asya.
0
bay b
(11.06.25)
Dinlenmek dediğin en fazla 2-3 gün. Hadi olsun bir hafta.
Dinlenmek amacıyla 6 ay boş geçilmez.

Thailand’da garsonluk yap 3 ay mesela, 3 ay kitap sat Bodrum’da.
Faydalı bir iş yapmadan o kadar zaman geçmez. Köyde iş varsa o da olur ama mesela başka ülkelerde tarlada vs çalışılan bir sistem vardı. Para değil DS yatacak yer ve yemek veriyor genelde. Para verse de harçlık kadar az paradır, onlara bak maddi durum müsaitse
0
michael_knight
(12.06.25)
(9)

Arkadaşa bir vefat durumunda destek olmak hakkında

seni tanıdığım güne lanet olsun
Konu ölüm cenaze olunca bana bir tutukluluk geliyor nedense, sanki aklım duruyor ve ne yapacağımı veya nasıl davranacağımı hiç bilemiyorum. Sanki ne yaparsam yapayım kaybı olana iyi gelemeyecekmişim, yeterince samimi olamayacakmışım, destek olmaya çalıştıkça sahte görünecekmişim gibi hissediyorum. G
Konu ölüm cenaze olunca bana bir tutukluluk geliyor nedense, sanki aklım duruyor ve ne yapacağımı veya nasıl davranacağımı hiç bilemiyorum. Sanki ne yaparsam yapayım kaybı olana iyi gelemeyecekmişim, yeterince samimi olamayacakmışım, destek olmaya çalıştıkça sahte görünecekmişim gibi hissediyorum. Geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle.

Yakınlarda Türkiye'nin öbür ucundaki bir şehre ailesinin yanına taşınmış sevdiğim bir arkadaşımın babası çok hasta ve vefat etmek üzere. İş ve aile durumumdan ötürü vefat olması halinde istesem de cenazeye gelemeyeceğimi biliyor, bundan ötürü bana alınmaz. Ama sadece arayarak başın sağ olsun deme fikri de bana yetersiz geliyor. Ona uzakta da olsam nasıl destek olabilirim diye düşünüyorum, bunun endişesini hissediyorum. Böyle anlarda çok geriliyorum ben. Sizin yorumlarınızı, fikirlerinizi okumak isterim.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(09.06.25)
vefat olursa ve gidemeyecekseniz arayın, baş sağlığı dileyin. eğer aile ve biraz arkadaş çevreleri varsa cenaze zamanlarında sizlik bir durum olmaz. bundan dolayı sıkılmayın. ha hiç başka kimseleri yoksa cenazede gitmek çok büyük moral olacaktır, o ayrı.

mesela çok sevdiğiniz biri ise ve anlık gitme durumunuz yoksa bile bir hafta sonu gidin, bir ihtiyacın olup olmadığını yüz yüze sorun, bir kahve içmeye götürün vb.
0
malheiros
(09.06.25)
valla bir yorumum yok ben de senin gibiyim demeye geldim. yani yüz yüze gelmeyi bırak telefonda bile zorlanıyorum. yakın bir arkadaşımın da babası vefat etti baş sağlığı diledim ama şu an arayıp ne diyecem diye düşünüp duruyorum.
0
respect
(09.06.25)
Ayrıca ne demeniz gerekiyor ki? "İhtiyacın olduğunda buradayım, biliyorsun değil mi?"

Ayrıca bir haftasonu gitmek +1
0
encokbenisevinnolur
(09.06.25)
eve yemek gönderebilirsiniz. şoför/araba vs ayarlanabilir cenazede lazım oluyor.
0
jelly bear
(09.06.25)
Abi babam öldüğünde en yakın birkaç arkadaşım gelemedi çünkü aniden oldu falan. Aradılar, bir de sonradan geldiler eve falan.
O yüzden hiç kafana takma yani. Cenaze süreci yoğun ve yorucu ama orada bitmiyor tek.
0
logisticsmanager
(09.06.25)
Cenaze sırasında arkadaşınızın yanında olmanız iyi olurdu, olamıyorsanız arayıp başsağlığı dileyin. Minimum yapmanız gereken bu. Cenaze işleri masraflı oluyor. Maddi imkanınız varsa cenaze günü lahmacun yaptırıp eve gönderebilirsiniz. Arkadaşınızın paraya da ihtiyacı olabilir. Aradığınızda yanında olamıyorum ama bir şeye ihtiyacın olursa çekinme falan derseniz bonus olur. Tabii bunlar aranızdaki ilişkiye ve güvene bağlı. Siz gerekli gördüğünüzü yapın.
0
gnosis
(10.06.25)
Hocam ben de kayip yasayana kadar arayip 'basin sagolsun' demenin cok sacma oldugunu dusunuyordum, yani kendi adima, arayip sevdiklerimin boyle ot b.k sormadan 'basin sagolsun canim benim' demeleri gercekten cok garip bir destek hali yaratti, icimi hafifletti, sanki kendimi anlasilmis, gorulmus, duyulmus hissettim ve en temel istegimiz bu aslinda, arayin.
0
kassiopeia
(10.06.25)
Ben de sizin gibiydim ve kuru bir 'başın sağolsun' demenin önemsiz olduğunu düşünürdüm ama yas tutan taraf olunca öyle değilmiş aslında, yetersiz diye düşünmeyip arayın ve iletişimin şeklini arkadaşınıza bırakın bence, bazı insanlar tamamen uzaklaşmak istiyor 'yas' halinden, bazısı da sadece bu konuda konuşmak istiyor, hatta aynı kişide farklı ölümlerde bile değişebiliyor bu durum, bence arkadaşlara düşen yas tutan kişiye yanında olduğunu hissettirmek, o sırada neye ihtiyacı varsa o konuda yardımcı olmak, susmaksa susmak, geyikse geyik.

Cenaze yasın çok küçük bir parçası ve harala gürele bir şekil geçiyor, esas sonrasında yalnız bırakmamak (fiziksel bir yalnızlıktan bahsetmiyorum) gerekiyor, gidemediğiniz için üzülmeyin bence.
0
(10.06.25)
yeni evlenmiş eski bir üniversite arkadaşım eşini kaybetti daha evliliklerinin ilk yılında. hiç birimizin telefonlarını açmadı o dönem, açamadı. ben düzenli olarak sesli mesaj gönderdim 2-3 ay. başka şehirdeydi, hafta sonu gelebileceğimi, benimle aynı şehirdeki ailesine destek olabileceğim konular varsa mutlaka paylaşmasını, ne zaman isterse arayabileceğini söyledim. birkaç ay sonra arayıp ağlamıştı o sesli mesajlarını dönüp dönüp dinledim, çok iyi geldi o süreçte bana diye. aranızdaki iletişim düzeyini bilemiyorum ama böyle bir fikir verebilirim. biz de öyle olağanüstü yakın sayılmazdık ama sevdiğim biridir.

gerilmeniz normal, ölümü konuşmak kolay değil. kendinize de çok yüklenmeyin.
0
Phoebe
(10.06.25)
(8)

taşınmak zorundayım ama kendimi ikna edemiyorum.

matilda
selamlar herkese, bayram bayram derdime bakın şimdi :) ben şu an halihazırda bahçelievlerde oturuyorum ve mecidiyeköy'de çalışıyorum. metrobüse ev uzak ya minibüse binmek ya da 25 dakika yürümek zorundayım ki metrobüsle de mecidiyeköy'e gitmem 25-30 dakika sürüyor. bekledim ettim derken evden çıkıp
selamlar herkese,
bayram bayram derdime bakın şimdi :)
ben şu an halihazırda bahçelievlerde oturuyorum ve mecidiyeköy'de çalışıyorum. metrobüse ev uzak ya minibüse binmek ya da 25 dakika yürümek zorundayım ki metrobüsle de mecidiyeköy'e gitmem 25-30 dakika sürüyor. bekledim ettim derken evden çıkıp ofise varmam 1 saat 10 dk sürüyor.

eşimin anne babası eylül'de memleketlerine yerleşecekler ve onların evine taşınacağız. ev beylikdüzü'nde cumhuriyet mahallesi durağı metrobüsle. istanbullular bilir. bu %100 istediğim bir şey olmadığı için ikna edemiyorum kendimi ve aslında %40 falan istiyorum diyebilirim. mecburum bi yerde çünkü şu an kirada oturuyoruz ve ev sahibimiz eşimin çocukluk arkadaşının anne babası olduğu halde her sene %100'den aşağı zam yapmıyor zaten 1-2 sene içinde kentsel dönüşüm konuşma ihtimalleri var. şu ara paraları olmadığı için buna girişemiyorlar.

iki evin artı ve eksilerini yazıyorum istememekte haklı mıyım siz söyleyin. ya da kendimi nasıl ikna edeceğim bilmiyorum. her şey kira vermemek mi?
bir de kredi çekeceğimiz için 2 sene onu ödeyeceğiz ya da babamdan euro olarak alıp 15 ayda ayda 300 euro ödeme planımız da var.

yeni evin artıları
-metrobüse gerçekten çok yakın, yürüyerek 7 dk
-tek bloklu bir site, güvenliği var, kargo falan geldiğinde lobiye bırakıp akşam alabiliyoruz. küçük de olsa bir havuzu var, spor salonu var (ama hocası falan yok kendin takılıyorsun koşu bandı vs.)
-ev bizim evimizden bayağı büyük. 9.katta ve hem ekstradan yatağı olan, misafir ağırlamak için bir odamız olacak hem de benim çok istediğim hem kocaman kitaplığı olan hem de çalışma masası, oyuncu koltuğu vs koyabileceğim aynı zamanda puzzle, maket falan yapabileceğim bir odası olacak. kedimiz olduğundan şu an küçük evde pek mümkün olmuyor bunları yapmak. o odaya kediyi sokmayı pek düşünmüyorum bu sebeplerden ötürü.
-kredi borcumuz bitince hiç kira vermeden oturacağız.
-evde, ev bize aitmiş gibi istediğimiz şeyleri yapma imkanımız var.


eksileri
-işe çok uzak. her gün 40 dk erken kalkmam lazım.
-tiyatroya, konsere gitmek bile eziyet olacak dönüş yolu çok uzun.
-evde balkon yok. çamaşır kurutma olayı da ayrı eziyet mecbur kurutma makinesi alacağız ki onu koyacak yer bile yok dolap yıktırıp altlı üstlü koyacağım.
-balkon olmadığı gibi ıvır zıvır eşyaları koyabilecek hiçbir şey yok. ya atacağım ya da alakasız yerlere tıkmak zorundayım. en basitinden 1 haftadır ütü masasını koyacak yer arıyorum kafamda.
-eve yakın sinemaya falan gidecek bir yer de yok. şu an yürüme mesafesinde var bir yer mesela.
-bina 15 yıllık falan ama 11 katlı bir bina depreme dayanıklı olur mu bilmiyorum açıkçası. bizim şu an oturduğumuz bina da eski ama oradan taşınma durumumuz da yok yani. bir de beylikdüzü'nün zemini ne kadar iyidir bilemedim. bahçelievler'den iyi midir bilmiyorum. 11 katlı olması korkutuyor.


bu bilgiler ışığında kendimi nasıl ikna edebilirim. uzun oldu ama derdimi en iyi böyle anlatabildim.
herkese iyi bayramlar.
0
matilda
(08.06.25)
"hem de benim çok istediğim hem kocaman kitaplığı olan hem de çalışma masası, oyuncu koltuğu vs koyabileceğim aynı zamanda puzzle, maket falan yapabileceğim bir odası olacak."
Bu odaya ikea'dan olur, marangoza yaptırarak olur, güzel bir depolama çözümü ekleyeceksiniz. Fakat bu sırada, taşınmayı fırsat bilerek ıvır zıvır ağırlığını da iyice azaltacaksınız. Ütü masasını da burada ya da misafir odasında tutacaksınız, her gün yatılı misafir ağırlamayacağınıza göre o oda aynı zamanda ütü odası olabilir.

On beş yıllık on bir katlı bina şu an oturduğunuz eski binadan daha güvenlidir. Artı Beylikdüzü'nün zemini Bahçelievler'den daha iyiymiş, Bahçelievler yumuşak zeminmiş.

Kurutma makinesi müthiş bir şey, hiç işkence falan olmaz. Özellikle de kediniz olduğu için çamaşırlardan çıkan tüy konusunda çok mutlu olacaksınız. Dolap kırıp makineleri üst üste koymak mis gibi çözüm.

Eksiler sıralamanızdaki tek gerçek eksi işe ve sosyal hayata uzaklığı. Kırk dakika erken kalkmak can sıkıcı olsa da alışılmayacak kadar büyük bir fark değil. Fakat gerçekten tiyatroya konsere sinemaya bu mesafeden etkilenecek kadar sık gidiyor musunuz yoksa "ama gitmek istersek uzak olacak" diye istememe bahanesi mi?

En önemlisi, kiradan kurtulacaksınız. Bu daireyi yavaş yavaş tam istediğiniz gibi bir yuvaya çevirebilirsiniz, müthiş değil mi?

İyi bayramlar :)
0
kobuzchu kiz
(08.06.25)
Dün Temu'da çok güzel bir puzzle gördüm alıp puzzle seven bi arkadaşıma hediye etmeliyim demiştim. Madem seviyorsun, 3 aya kadar taşınıp bir teslim noktası verirsen taşınma motivasyonuna minik bir katkım olsun :)
0
Mirket
(08.06.25)
Bevler saglam degil oncelikle. Ha deprem olur mu artik bilemeyiz ama olursa eski evler gider. Eski evler cunku en az 40 yillik orada.
Neresindesin bilmiyorum ama iyi bir yerindeysen eski ev tolere edilir bence.
Muhit de onemli benim icin.

Evin ici yapili mi? Eski banyoluysa falan gec beylikduzune derim ama eskiyse bile sen alismissin o kismi geciyorum. Benim icin bevler de etiler de olsa ici yapili degilse oturmam eski evde.

Beylikduzu bin kat saglamdir. Hem zaten bina da yeni sayilir.

Bevlerde kadir hasin dibinde olsan tamam yol konusunda haklisin ama yolun varmis metrobuse. Simdi metrobuse binicen ve direkt mkoyde inicen. Bahcelievlere kiyasla iki mislinden fazla surecek metrobus ama metrobuse yurumeyecek olman biraz seni rahatlatacaktir.

Ben gecerdim beylikduzune bu sartlarda. Evin ici yapiliysa bile kira vermeme durumun olacak o yuzden gecerdim.
0
Kittie
(08.06.25)
@Mirket, çok teşekkürler. Unutmazsam ve çekinmezsem yazacagim mutlaka :)

@Kittie, b.duzundeki evin ici yapili. B.evlerdeki degil. Mutfagi yapili. Banyo degil ama fena degil. B.duzunde ebeveyn banyosu da var onu yazmayi unutmusum.

@kobuzcu, calisma odasi olarak dusundugum odaya dedigim seyleri ekledikten sonra ivir zıvır dolabi sigmaz ama bunu bi dusunecegim.
0
🌸matilda
(08.06.25)
Hem calisma odasi hem misafir odasi olan eve, eger 2 kisiyseniz, 'ivir zivir' sigdiramamak gibi bir durum cok garip acikcasi, asiri fazla esyaniz var sanki? O zaman tasinmak ve fazlaliklardan kurtulmak cok mantikli.
Her gun sinema tiyatroya gidip, cok gec vakte kadar kalmiyorsaniz, hele de kira ve krediden kurtulduktan sonra calisan 2 kisi aksam merkezi bir yerden sonra gayet taksi ile eve donebilir.
Son olarak, insan her seye alisiyor, su anda direniyorsunuz muhtemelen, tasindiktan sonra alisirsiniz. Alisamazsaniz da onu o zaman dusunursunuz ama denemis olursunuz
0
kassiopeia
(08.06.25)
Kendinize ait aayilabilecek bir ev kiradan iyidir. Beylikduzune gecin, kiraya vereceginiz para ile evi istediginiz hale getirirsiniz.
0
deckard
(08.06.25)
mutsuz edici ama mecburi gibi. her sey kira degil ama kira cok sey. bduzune gidip sonra oradan kurtulmak icin yeni planlar yapma ihtimalin var mi?
0
ala09
(08.06.25)
@ala09 su an yok cunku ev bize ait degil. Yani uzuuuuuunca bir sure ordayiz.
0
🌸matilda
(08.06.25)
(8)

Avrupa'da deniz gitme kültürü var mı veya otel tatili?

put it in your appropriate place
Çevremdeki herkesin bir denize gitme niyeti var. Tatil ile gezi hakkında konuşurken ilk konuşulan illa denize gittin mi, denizi güzel olur söyleniyor.Çocuklu ailelerin otele gitmelerini anlıyorum tabii. Çevremde illa deniz kenarı otel ana hedef.Avrupa'da nasıl oluyor bu tatil/gezi planları?
Çevremdeki herkesin bir denize gitme niyeti var. Tatil ile gezi hakkında konuşurken ilk konuşulan illa denize gittin mi, denizi güzel olur söyleniyor.

Çocuklu ailelerin otele gitmelerini anlıyorum tabii. Çevremde illa deniz kenarı otel ana hedef.

Avrupa'da nasıl oluyor bu tatil/gezi planları?
0
put it in your appropriate place
(08.06.25)
Bizim biraz da coğrafya ile ilgili. Onlar gölde, nehirde de yüzüyorlar kamp yapıyorlar falan.
0
runaway
(08.06.25)
avrupa tek bir ülke olmadigi icin ülkesine göre degisiyor bu kültür.
türkiye'de de degisiyor acikcasi. cevreniz coklukla beyaz yakalidir, ondan ötürü deniz kenari tatili konusuyorlardir. cevreniz köylü olsaydi yaylaya cikmaktan bahsederlerdi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.06.25)
var tabii ki, herkes degil, bizde de oldugu gibi (turkiye'de nasil kampa giden de var, sehir tatili secen de var, yazliga giden de var) bizim her sey dahil otelleri dolduran da ruslar ve araplarla birlikte avrupalilarin bir kismi degil mi zaten? ha onlar, turkiye'ye ek olarak, ispanya'yi, hirvatistan'i, yunanistan'i, italya'yi da degerlendiriyorlar. ama mesela italyanlarin ferragosto dedikleri, temmuz/agustos sehirlerde kimseyi bulamazsiniz, mesela sicilya'da sezonluk yer kiralayip yok olurlar :)
0
kassiopeia
(08.06.25)
avrupada birine denize girdin mi demek öğlen yemek yedin mi demek gibi bir şey.

hepsi ya ispanya ya yunanistan ya da türkiyeye gelmiştir.

çeşme aksa yanına yatıp güneşleniyorlar. danimarka kopenhagda liman var. normal yürüyüş yolu. az güneş açsın herkes sere serpe yatar.

tükiyede kalite düştüğü için ispanyaya , yunan adalarına gidiyorlar. güney kıbrısa giden de çok.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
Bir kadın Türkiye'de bikini giyip bir parkta falan güneşlenebilir mi diye de bakmak lazım. Deniz tatili Türkiye'de seksüel gerilimin nötralize edildiği bir ritüel aynı zamanda.
0
runaway
(08.06.25)
Evet. Ruslar bulabildiği her yerde denize girer. Karadeniz kıyıları, Azak denizi, Kırım'ın güneyi, Abhazya'daki Gagra(Rus kontrolünde) Kuzeyde Baltık denizi kıyısındaki Kaliningrad'da, hatta Asya'daki Baykal gölünde bile suya girerler :) orta sınıf Türkiye'ye, daha zenginleri Güney Avrupa veya BAE'ye kaçar.
0
ssekk
(08.06.25)
Deniz tatili var ama her sey dahil otel tatili yok. Sadece Ispanya Yunanistan Turkiye degil Sardinia, Marseille, Calabria, Split, Mallorca buralara da giden cok var.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(08.06.25)
Uzun süre trieste de yaşadım.yazın cuma akşam oldu mu almanya,avusturya otobanları karavanlarla dolar.adriyatiğe ulaşıp venedikten triesteye kadar sağlı sollu yayılırlar,bütün oteller dolar.

Son iki senedir ağırlıklı rotterdamdayım.hafta sonları hava güzelse sahil kesimi yine ful çekiyor.karavan parkları dolu,günübirlik sayısı yüksek.

Dünyanın önemli turistik bölgelerinin çoğunluğunun beklentisi avrupalı turistler.her ne kadar avrupa da iklim koşulları gitgide ılımanlaşsa da merkez avrupa nın yaz tatili anlayışında deniz kıyısı var.
0
duptıs
(08.06.25)
(24)

Diyelim ki karınız…

tahirkemalbozoglu
Anasının babasının evine gitti temizliğini ve çeşit çeşit yemeklerini yaptı sonra kendi evine geldi ve size de yorgunum balla uğraşamam diye makarna vs yapıp yeriz tarzı konuşmalar hiç bana yardım etmiyorsun diye şikayette bulunmalar vs vs tepkiniz ne olurdu?Şam babası gibi hissetmez misiniz?Kadınla
Anasının babasının evine gitti temizliğini ve çeşit çeşit yemeklerini yaptı sonra kendi evine geldi ve size de yorgunum balla uğraşamam diye makarna vs yapıp yeriz tarzı konuşmalar hiç bana yardım etmiyorsun diye şikayette bulunmalar vs vs tepkiniz ne olurdu?
Şam babası gibi hissetmez misiniz?
Kadınlar cevap vermesin please
0
tahirkemalbozoglu
(08.06.25)
"hiç bana yardım etmiyorsun" gerçekten etmiyorsam kötü hissedip yardım ederdim. ayrıca yemeği erkek de yapabilir. yemek yapamıyorsan o senin sorunun. ha ev hanımıyla evlendiysen bilemem. gerçekten yorulmuştur belki. yemek ve temizlik yaptıysa normal.
0
jelly bear
(08.06.25)
Ev hanımı eş ise, ayda yılda bir böyle serzenişleri oluyorsa, gönlünü alırım, o seferlik yardımcı olurum.

Yine ev hanımı eş ise ve bu söylenmeleri süreklilik kazanmışsa, karşıma alır, konuşurum.

Çalışan eş ise yerden göğe haklı zaten.
0
Mirket
(08.06.25)
Bunu yaşamayan erkek var mı? Kardeş bunlar çok normal. Kadınlar ilgi bekliyor alamayınca da bu tarz şeyleri yapıyorlar. Şam babası olmayan erkek varsa elini öpelim. Ananızın babanızın size söyleyemediği, sokakta herhangi birinin size söylediğinde kavga çıkarabilecek her şeyi söyleyen kişiye eş/hanım/karım deriz.
0
mikahakkinen
(08.06.25)
bu aslinda sizin ona hic yardim etmemenize bir tepkidir. anasinin babasinin evine gidip temizligi ve yemegi orada yapmasi da bir tepki. gercekten bunu anlayamiyor musunuz? birazcik "hadi beraber yapalim o zaman," "bana senin kadar guzel yapmayi ogreteceksin ama" falan gibi bir seyler deseymissiniz butun sorunlar cozulurmus. elbette hergun yapmayacaksiniz bunu ama en azindan insan yardimi hissetmek, takdir edilmek ister. hatta esinizin yaptigi yemegi yedikten sonra masadakileri mutfaga goturmeyi gectim, yuzune bakip ictenlikle cok guzel yapmissin, eline saglik demediginize bile eminim, buyuk bir ihtimal masadan kalkip kendi isinize bakiyorsunuz ama ispatlayamam tabii.

edit: bu arada ben sadece kendi dusuncemi belirttim, boyle olmayabilir de ama cevabin bu oldugunu dusunuyorsaniz, sosyal ve duygusal yonunuzu gelistirmeye calisin, ne bileyim bol bol roman okuyun, siir okuyun, tiyatroya gidin falan. cunku bu sorun sadece esinizle olan yemek ve temizlik probleminde degil iliskinizin her alaninda, hatta baskalariyla olan iliskilerinizde de ortaya cikabilir, cikiyordur, ama siz farkinda degilsinizdir, buraya tasidiginiz ornekte oldugu gibi. iste bu yuzden edebiyat ve sanat onemli. hani sozluk'te bir baslik var ya, romanlarin, sanatin hicbir faydasinin olmamasi diye, iste onun faydasini ancak uzun zamanda anlayabiliyorsunuz. insan davranislarini, duygularini daha iyi anlayabiliyorsunuz, tum iliskileriniz baska bir boyut kazaniyor.

bu arada yazdiklarimin cogunu size degil genel olarak yaziyorum. bir de su avrupa yakasi videosunu birakiyorum: www.youtube.com
0
Sour
(08.06.25)
karımın beni sevmediği, saygı da duymadığı şeklinde yorumlarım. nitekim insanların birlirlerini ne kadar sevdikleri, birbirleri için yapmaya razı oldukları şeyler ile alakalıdır. öte yandan makarna yapıp yeriz tarzı bir düşünce makul olabilir çünkü karnı acıkan bir insanın makarna pişirip yemesinde bir beis yoktur. karınız evinizin geçimini sağlarken size yardım etmiyor. siz çalışıyor, siz ona bakıyorsunuz. kendisi çalışsa bile geçiminize sağladığı katkı sizin kadar yüksek değil. türkiye'de kadınların %60'ı beş dakika bile olsun alnının teri ile çalışarak bir şeyler kazanmanın haklı gururunu yaşamış insanlar değiller. kocalarına saygısız davranmaya hakları yok.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.06.25)
bitanem bugün çok yoruldun ne kadar ince davranıyorsun diyip yaptığı makarnayı önüne koyar kendime iskender söylerim.
0
yurtsuz john
(08.06.25)
Evde her işi eşim yapsa annem gibi hissederim heralde. Tuhaf geliyor bana. Eskilerin yaşantısı da böyle karıları anneleri gibi. Aynı annenin çocuğuna söylendiği gibi söyleniyorlar çoğu zaman. Yaşam tarzları böyle bir hale evrilmiş.

İnsan yaşadığı evi temizler hocam, yardım değil bu. Sizin sorumluluğunuz. Bence böyle. İnsanın nazını anca anası çeker. Yetişkin, koca herifsiniz neticede. Bu kadar nazlanmamak lazım.

Annesinin evine gitti işlerini yaptı demenizden annesinin yaşlandığı için artık zorlanması nedeniyle bunu yaptığını çıkardım, ondan biraz yüklendim. Yoksa onun da evi, normal şartlarda evli insanın sorumluluğu önce kendi evine olmalı.
0
akhenaten
(08.06.25)
m.youtube.com
not: kadınlar cevap vermesin dediğiniz için bir erkeğin yaptığı videoyu paylaştım:swh:
0
gnosis
(08.06.25)
Hissetmem. Evinde temizlik yemek angarya işler vs konusunda sorumluluk almayan insanlar zamanla senin duyduğun sözleri duymaya başlarlar.
0
grimavi
(08.06.25)
calisip eve para getiriyorum, sen de yapacaksin demek iliskiyi romantik bir iliski olmaktan ziyade bir ekonomik iliskiye indirgiyor. bence hic cekinmeyin, her yemek ve temizlik sonrasi ucret odeyin kariniza. demek istediginiz o degil mi zaten?
0
Sour
(08.06.25)
Kadin senin evini temizlemek, yemegini yapmak zorunda degil. Boyle bir beklenti icinde olman sorunlu. Once bunu konusup halledelim, annesinin evinde ne yaptigi sonra konusulur.
0
deckard
(08.06.25)
zorundayı değili geçtim zaten bu zihniyet uçuk çıkarıyo bende de, herhangi bi işle çok meşgul olup yorgun olduğunu bildiğin karından beklentin ne? zıplayarak kek yapıp burnuna un sürmesi mi
0
ala09
(08.06.25)
Burasi giderek Muge Anli, Esro Erol karisimi bir yere dogru gidiyor. Eskiden gercekten, altyapisi saglam, bilgili insanlarin cevaplarini okur, bir seyler ogrenirdim. Insanlarin verdigi cevabi begenmeyip sile sile, onlarin hesabini kapata kapata ulkenin kucuk bir protitipi yaptiniz burayi.

Hakikaten o guzel insanlar o guzel atlara binip gittiler ve biz demirin tuncuna kaldik.
0
narod
(08.06.25)
Evlilik herkesin görev tanımının baştan belli olduğu bir kurum değil. Eşin belli ki yaşlı anne babasına artık bir hassasiyet gösteriyor, onların daha az yorulmasını belki hasta olmamaları için özen gösteriyor, kaldı ki hastalanırlarsa evde hastanede bir hafta bir ay belirsiz süre onlarla yine eşin ilgilenmek zorunda kalacak

Abi eşlerinizle sohbet etmiyorsunuz hayatı paylaşamıyorsunuz, hayat yazın çıkılan bir haftalık güzel otel tatili değil, hayat asıl bu angarya işler. yemek temizlik market alışverişi tamir tadilat yaşlı bakımı çocuk bakımı, evinize eşinize ilgi ve özen gösterin sorumluluk alın

Eşim temizlik yaptım yorgunum dese önce yemek işini hallederim sonra önüne çayını getiririm 10-15 dk da masaj yaparım bu bile evlilikte fark yaratır, eşinizi yüceltmekten şımartmaktan korkmayın erkekliğinize halel gelmez
0
grimavi
(08.06.25)
duyurudan köylülük akiyor yemin ederim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(08.06.25)
Alttan alırdım,ilgi ve yakınlık gösterirdim. Haklısın derdim.
Eve geri geleceğini haber alır
almaz hediyesini hazır ederdim.

Ev hanımlığı, eşe çocuklara
bakmak kariyer yapmanın üstünde
olan marifet.
0
diyecevaplandı
(08.06.25)
Kadinlar cevap vermesin demissin ama dayanamadim.

Annem kemoterapi goruyor ve tek cocugum ayni zamanda calisiyorum. Su anki dozunda o kadar zorlanmiyor ama ilk dozlar cok zordu ve yuruyecek hali kalmiyordu ozellikle son dozlarda. Benim de aniden evine gittigim ve kendi evime yemek yapamadigim oldu. Eşim "olsun disardan pizza falan soylerim nolucak" dedi ya da annemden geldigimde "bosver zaten cok yoruldun, 1-2 gun disardan yeriz sen dinlen" dedi. Ayrica yemek ve ütü haric her ev isini de yapar. Evleneli 7 yil olacak bir kere bile bana yardimci olmuyorsun demedim Allah carpar. Hep soyluyorum Allah senden razi olsun, iyi ki boyle birisin diye. Yani demem o ki esinize gercekten yardim etmiyor ve yardimci olmuyorsunuz demek ki. Hayat musterektir. Siz kari koca ve ayni zamanda ayni takimin oyuncularisiniz. Kocam da boyle bir seyi sorun yapip gelip burada duyuru acmadigi icin de şükürler olsun.
0
matilda
(08.06.25)
bence birlikte yasam, kim evde bir eksiklik aksaklik goruyorsa, yapilmasi gereken ne varsa, cekip cevrilmesi gereken ne ise o evin devam ettirilmesi icin herkesin ucundan tuttugu bir sey ya. grimavi'ye cok katiliyorum, cok ucuk kacik bir yasaminiz yoksa yasamin %75'i zaten bu rutin dedigimiz sey, o anlarda da samimi ve sevgi dolu bir birliktelik yoksa bana cok garip geliyor insanlar evde ne yapiyor? eve gelip, hazir sofraya oturup, koltuga tv izlemeye gecip oradan yatak odasina mi akiyorsunuz?
0
kassiopeia
(08.06.25)
Anne babasına yardımcı olması iyi bir şey. Evde yapmıyor olmasını ayrı değerlendirmek lazım. Genel olarak evde yemek yapmamakla yorgun olduğu bir zaman yapmaması farklı şeyler.
0
osssy
(08.06.25)
Teşekkürler
0
🌸tahirkemalbozoglu
(08.06.25)
haklısın karıcım anana babana yemekler yaptın temizlik yaptın yorulmuşsundur tabi ki de.
0
jamswety
(08.06.25)
Ulan ne nazlı götü var bu milletin!

Karı kırk yılın başı bayram üstü gitmiş ihtiyarların ihtiyacını görmüş diye paşam mahrumiyet çekip şam babası gibi hissedecek kendini.

Belli ki Şam babasısın. Bok gibi paran yoksa yakında tekmeyi yersin.

Varsa senin için daha kötü.
0
lazor
(09.06.25)
bu durum bayramlarda tolere edilebilir. Evlilik gerçekleştiği zaman maalesef tarafların evlatlık sorumlulukları, görevleri son bulmuyor.
kadın ve erkek önce kendi evine karşı sorumludur, anne babasının evine karşı değil.
kurban bayramı gibi kelimenin tam anlamıyla baş belası bir zamanda bu tür kaoslar kaçınılmaz ancak bu problem kendini sürekli tekrar ediyorsa çok s.ikko bir durum ve ciddi ciddi oturup konuşulması, izah edilmesi gerekir.
yılda iki sefer gelen bayram zamanlarında bu sıkıntı idare edilebilir. emin olun eşiniz de bayıla bayıla gitmiyordur o eşek yükü işleri yapmaya.
35, erkek, bekar
0
quaketrigger
(09.06.25)
ev hanımı bile olsa sürekli her ev işini o yapmak zorunda değil. sen çalışıyorsun ama akşam eve gelince mesain bitiyor dinleniyorsun. hafta sonu tatilinde de evde tv karşısında yatıyorsun. bu kadın ne zaman dinlenecek? 7/24 hizmetinde mi olacak? az ye de bir uşak tut. kalk bir gün de yemeği sen hazırla.
0
art cat chocolate
(10.06.25)
(6)

Eylül ayında Avrupa’nın neresinde güzel denize girilir?

iwillsee
Denizi soğuk ve dalgalı olmayan, yüzmesi keyifli, bir kaç gün kafa dağıtmak için Avrupa’da Eylül ayında nereye gidilebilir?
Denizi soğuk ve dalgalı olmayan, yüzmesi keyifli, bir kaç gün kafa dağıtmak için Avrupa’da Eylül ayında nereye gidilebilir?
0
iwillsee
(07.06.25)
yunan adaları
0
jelly bear
(07.06.25)
Hırvatistan olur gibi
0
vedatchilipeppers
(07.06.25)
Mallorca, Ibiza
0
kaptan memo
(07.06.25)
Corfu
0
gabe h coud
(07.06.25)
mallorca, ibiza, sicilya, ve guney taraflardaki tum yunan adalari muhtesem olur.
0
kassiopeia
(08.06.25)
Positano
0
mikahakkinen
(08.06.25)
(13)

Kendimi bu şehre ait hissetmiyorum

tchuck
biraz psikolog seansı gibi anlatacağım, bi sonuç çıkarmayı da ummuyorum.10 sene istanbulda yaşadıktan sonra 2 sene önce izmir'e (doğduğum şehir) taşındık. depresyonel süreçlerden geçtim ve o dönem eşimle de boşandık. ben izmirde kaldım, o istanbula geri döndü. aslında ben de istanbula geri dönmek is
biraz psikolog seansı gibi anlatacağım, bi sonuç çıkarmayı da ummuyorum.

10 sene istanbulda yaşadıktan sonra 2 sene önce izmir'e (doğduğum şehir) taşındık. depresyonel süreçlerden geçtim ve o dönem eşimle de boşandık. ben izmirde kaldım, o istanbula geri döndü. aslında ben de istanbula geri dönmek istiyordum ama, o dönemki maddi yükümlülüklerim nedeniyle dönmem mümkün olmadı.

izmirde çok fazla arkadaşım var, istesem 1 dakika boş vaktim kalmayacak kadar sosyalleşebilirim. bazen de sosyalleşiyorum.

remote çalışıyorum.

köpeğim var, iyi de bir evim var. (bu maddelerin hepsinin bir karşılığı var o yüzden yazıyorum)

neyse.
geçtiğimiz hafta 1 haftalığına istanbula gitmem gerekiyordu iş gereği. çok özlemişim, onu farkettim. zaten izmirde kendimi eğreti gibi hissediyordum, artık hepten eğreti gibi hissetmeye başladım. ben istanbula ilk taşındığımda kelimenin tam anlamıyla bir hiçtim, istanbulda iş aile sahibi falan oldum. toparlandım, yani aslında istanbulu kazandım diyebilirim. izmirdeyse hiçbir şey kazanmadım. bugün bile izmir bana hiçbir şey vermiyor, remote çalışıyorum izmirle bir alakası bile yok.

ama diğer yandan..
yarın istanbula taşınsam, istanbulda artık faal arkadaşlarım kalmadı maalesef. çok az görüşebileceğim 2-3 arkadaşım var. remoet çalıştığım için sosyalleşmem de çok zor. köpeğim şuan bahçeli bir evde, acil durumlarda falan bahçede ihtiyaçlarını da giderebiliyor, orada koşup oynaya da biliyor ve bu şekilde rahat açıkçası. istanbulda apartman dairesinde bakmak artık zorlayabilir.

ama en önemli kısmı da; izmire ait hiç hissetmiyorum.
akut kocaman deyimiyle; her çiçek her toprakta açmıyor. ben de burda soluyorum gibi hissediyorum.


ha diğer yandan da acaba zaten mutsuz olduğum için, başka yerde mutlu olabileceğime dair bir varsayımla mı böyle hissediyorum onu da bilmiyorum.

istanbula taşınmak demek;
durduk yere yeni bir maddi yüke girmek demek, arkadaş çevremin kalmaması demek. ama sevdiğim şehirde yaşamak, belki remote yerine ofisten çalşmalı bir işe girebilmek demek.

o kadar kararsız ve o kadar mutsuz bir dönemden geçiyorum ki, bunun şeyiyle 15 kilo civarı aldım 2-3 ayda.
her şey tepetaklak gidiyor gibi hissediyorum.
0
tchuck
(06.06.25)
Hocam 1>0 evrensel bir kanun, İzmir normal şartlarda senin için ideal gibi gözüküyor ama sen mutsuz olduğun için mutsuzluk kaynağı sana İzmir gibi geliyor ama sen bence İstanbul'da da mutsuz olacaksın o nedenle İzmir'de mutlu olmanın yollarını aramak daha doğru olabilir senin için, yani illa bir çiçek olmak zorunda değilsin bir kaktüs ol ya da ne bileyim bir çöl kertenkelesi ol bulunduğun ortama uyum sağla, o şekilde huzur bulabilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.06.25)
izmire erken taşınmışsın, arkadaşın kalmasa da istanbulun kendi harala gürelesine hala enerjin varmış

Bi benzetme yapacam, iyi gezdirilmediği için enerjisini atamamış köpek gibisin :)
0
grimavi
(06.06.25)
İzmir her bakımdan daha avantajlı.
İstanbul'da bir yaşam kurduğunuz için orası daha cazip görünüyor.
Ama orada aynı koşullar yok artık. Orada mutlu olacağınızı sanmıyorum.
İzmir'e tutunup avantajlarının tadını çıkarın.
0
pro9it9is9
(06.06.25)
Rahatlik batmis gardas
0
lapaz
(06.06.25)
Bence ya eski eşinizi ya oradaki güzel zamanlarınıza dair bir şeyleri ozlemissiniz.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
İstanbul’u ve oradaki anlarımı ben de çok özlüyorum ama bizim en güzel zamanlarımız orada geçmişti. Evliliğimizin ilk zamanlarıydı mutluyduk ben şehri yeni keşfediyordum zaten pandemi olduğu için sakindi. Şimdi gitme şansım olsa mantıken hayır derim çünkü deprem riski, hayat pahalılığı, kalabalık bunları kaldıramam. Ha ben artık küçük şehirde yaşıyorum o yüzden yoksa sizin için tabi İzmir’de de saydığım eksi faktörler mevcut. Siz de olumlu olumsuz yönleri değerlendirip karar verebilirsiniz…
0
ekimoloji
(06.06.25)
siz aslında istanbul'u özlemiyorsunuz, istanbul'da mutlu olduğunuz zamanları özlüyorsunuz.
izmir'e hiç gitmedim nasıl bir yer bilmiyorum ama istanbul'a her gün küfrediyorum.
imkanım olsa yaşamam istanbul'da. trafiği rezalet, insanlar rezalet, bir yerden bir yere metrobüsle bile olsa gitmek eziyet. iğrenç bir şehir.
izmir'de rahatınız yerindeyse bence istanbul'a gelmeyi aklınızdan bile geçirmeyin.
0
matilda
(06.06.25)
encokbenisevin ve matilda +1
0
deartheodosia
(07.06.25)
Bence dert ariyorsunuz. Zaten denmiş yani bolca ama hiçbir +si yok gibi hareketin. Ve olur da mutsuzluğun sebebi şehir değil çıkarsa bu sefer hayatınızı kötü hale getirip hala mutsuz olduğunuz ile kalirsiniz.

Özellikle köpek ve ofis; ofis isinde çalışmaya başlarsaniz bir de köpek bahcesiz olursa o hayvanin cisi vs gün içinde nasıl hallolur bilmiyorum. Yani köpek için kesinlikle daha kötü bir hayat olacak o kesin.
0
logisticsmanager
(07.06.25)
istanbulun suyunu içen
havasını koklayan
zehirlenir ve bir daha hayatı eskisi gibi olmaz.istanbul seni kabul etmiş içine almış sen çıkmak zorunda kalmışsın.ve tekrar çağırıyor.
ha bazı tipleri de istanbul kusar.ne yapsa barınamaz.
net bilgidir.
0
jamswety
(07.06.25)
Yaş ve cinsiyet belitsen daha iyi olurdu. İzmirde eşinle yaşadığın evde/semtte isen yine İzmir içinde yer değiştir. Bulunduğun yer seni eskiye götürür. İstanbul’u da eski güzel günlerini aradığın için istiyorsun. İstanbul eski güzel İstanbul değil, Ankaraya göç edince anladım. Benim de İstanbul’a dönme riskim var, kara kara düşünüyorum. Köpeğinin de seninle birlikte taşınacağını unutma. Yeri güzelse kal yerinde. Acilen bir sevgili yapmalısın. Aşk oyunu oynayarak merhem sürersin yaralarına. Son çare, 3 aylığına eşyalı ev tut İstanbul’da, baktım herşey güzel, taşın İstanbul’a.
0
rastinon
(08.06.25)
3 ila 6 ay gibi kısa dönemli bir İstanbul denemesi yapmayı değerlendir bence. İstanbul senin için anlam ve kimlik oluşturmuşken İzmir’de bunu hissetmiyor olman gayet anlaşılır. Ama unutma ki yer değişikliği de tek başına mutluluğu garanti etmeyecek.

Ben de doğup büyüdüğüm İstanbul'dan "eeeh eytere bea" diyip New York'a kaçtım vakti zamanında, ilk vakitler büyüleyici geliyor ama sonra "bu ne lan dünün aynısı" diyerek kalkmaya başlayınca yataktan birçok şey anlamını yitiriyo. Kafa nereye sen oraya oluyo. Kendine 3-5 günlük çılgın deneyimler sağla bence bi şekilde. Ne bileyim al bi uçak bileti Mauritius'a veya Madagascar'a falan git finansal problem yoksa. Eğer durum buna müsait değilse İzmir sınırları içinde de çılgın deneyimler yaşanabilir diye düşünüyorum, aklıma gelmedi bi şey ama bulunur bence :)
0
vedatchilipeppers
(08.06.25)
eski esinizle ne kadar sure birlikteydiniz bilmiyorum (iliski arti evlilik) ancak sehirden bagimsiz olarak, halen yas surecinde olmaniz cok yuksek ihtimal. sehir degistirmeye karar verseniz dahi, bu yas surecinin devam edecegini ve yasami bir sure bu pencereden degerlendirip yasayacaginizi bilerek ve kendinize bu anlamda izin vererek yasamanizi tavsiye ederim. iliskileriniz olur, eminim icten de olur ancak yas baska bir surec, onun kendi yasam formu var, icinde kendinizi bogmadan biraz teslim olmak gerekiyor. yazdiklariniz biraz onunla alakali.
0
kassiopeia
(08.06.25)
(23)

Iliskimin bitmesine sebep olan yeni evli adama verilecek ders

sifreyi tekrar etmeniz lazim
1.5 senelik bir iliskim vardi cok emek zaman duygu yatirimi yaptim 5 gün önce Bitti. Ama bitme sebebi kizin daha öncesinden geçmişi olduğunu dürüstce anlattığı bildigim birisiydi. Gecmis derken benle baslamadan bir kac ay önce bir iki gun takilmis sevgilisi olduğunu ogrenince daha gorusmemis adamin
1.5 senelik bir iliskim vardi cok emek zaman duygu yatirimi yaptim 5 gün önce Bitti. Ama bitme sebebi kizin daha öncesinden geçmişi olduğunu dürüstce anlattığı bildigim birisiydi. Gecmis derken benle baslamadan bir kac ay önce bir iki gun takilmis sevgilisi olduğunu ogrenince daha gorusmemis adamin o sirada uzakta bir sevgilisi de varmış sonradan sevgilisiyle evlenmesine rağmen ve şuan 8-9 aylik evli olmasina rağmen benimkinden asla vazgecmemis aylarca sürekli ilgi alanindaymis kizin soylediklerinden ve duyduklarimdan cikarimim. Bir zamanlar aramin iyi oldugu birisiydi ve kizin beni sevdigini biliyordu. Bir iki defa konuştum ama her seferinde evli olduğunu isi olmadigini söyledi. Bunun sistematik engelleme çabalarıni mesai listesini yaparken kızın isteklerini manipule etmesini(ozel günlerde bulusmamizi engelleyecek sekilde) ayni bina farkli birimlerde olmamiza ragmen ve iş yerinde sınırlı gorusmemize ragmen tamamen engellemek icin ortami calisma plani üstünden degistirerek sirf onunla ayni ortamda bulunmayayim diye uğraştigini biliyorum. İş dolayisiyla kizin mecburen muhatap olmak zorunda olduğu birisiydi ve ayni ortamda calismamasina ragmen kimi zaman iş bahanesiyle kimi saçma sebeplerle kizin olduğu ortama gidiyordu aylarca vazgecmemis kiz mecburen muhatap oluyor pozisyonu sebebiyle ve evet artik iliski bitti o adama bugüne kadar bir sey yapmadim kiz üzerinden kontrolü elime aldim hem iliski kotu etkilenmesin diye hem yeni evli bir adam olduğu ve ufak bir sey yapsam bile bedeli ağır olacagi icin ama artik iliski bitti onun istedigi oldu anlattiklarimin fazlasi var azi yok. simdi benim soğuk yenen bir seylere icimin sogumasina ihtiyacım var. Bu kisiye haddini bildirmek ve hayati boyunca unutamayacagi bir ders vermek istiyorum. Ruh halim oldukça kötü sogumam lazim. Önerilerinize açığım.
0
sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
üzerine birkac gece yat uyu gecer.
düsünmemeye calis. zaman her seyin ilaci.

gecti gitti.
0
sonsuz
(06.06.25)
Ben ilişkinin niye bittiğini anlayamadım gerçekten.
Tamam anlattığınız adamın yaptıklarını anladım da, bu adamın ilişkinin bitmesine nasil yol açtığını anlamadım.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
İlişkinin neden bittiğini ben de anlamadım. Kız arkadaşınız sizi bu kişiyle mi aldattı? Hatta kız arkadaşınız bu olayın neresinde onu da anlamadım.

Olay daha çok siz ve bu diğer adam arasındaki rekabetle ilgili gibi duruyor yazdıklarınızdan. Hani yazının sonunda adam için "ben aslında ondan nefret etmeyi sevdim" falan deseniz hiç garip karşılamazdım.

Ne olursa olsun, şu var ki bu tarz olaylarda suçu başkasında arayınca insan atlatamıyor. Atlatsa da güvensizlik yaşıyor sonraları.

En iyisi suç benim, ne işim vardı bu kadar dramaya katlandım deyip ilerde böyle kördüğüm durumların içine girmemek için karar almak. Niye eziyet edesiniz kendinize?
0
akhenaten
(06.06.25)
Iliskinin bitme sebebi: yazmayi unutmusum son zamanlarda kizdan suphelenmeye baslamistim 5 gun önce ikisinin de ek mesaide olduğu bir gece vakti 1-2 gibi mesajlasmalarini gördüm kizin kendisi gönderdi "bak siz diye hitap ediyorum adama" diye. 24 saatlik bir nobette geçiyor bunlar. Konusmalar "bu gece ben uyumayacaksam sizi de uyutmicam" kiz yazmış. "Uyursak gelir uyandirirsin mekan belli" adam yazmış. Gelirim kapıyı tekmelerim yazmis kiz da. Şaka icerikli flort yani. Ayni mesaiye de denk gelmeleri hosuma gitmedi ama Kiz normal karsiladi bunu ve beni kendisini gecmisle yargilamakla suçladi ve bitti.

Neden askinti olurken tepki gostermedim?

Bunun sebebi çok baska kaybim kazancimdan daha fazla olurdu. Bir sebepten dolayi kizla zaten sevgili gibi gorunmezdik is ortaminda kimse tahmin etmezdi bu it hariç.
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
Kız, hiç kız arkadaşınız olmamış, ben öyle anladım.
Hikaye şu: o adamla birlikte oluyor, yürümüyor ilişki. Kiz da gostericem ona diye hirslanmisken sizi buluyor. Aralarındaki güç mücadelesine meze oluyorsunuz.

Adamla doğrudan dolaylı muhatap olup başınızı belaya sokmayın.
0
encokbenisevinnolur
(06.06.25)
Mesajlaşmalar sorunluymuş cidden. Özellikle de geçmişteki yakınlık hesaba katılınca insanın bilinçli olarak bu tarz bir üsluptan kaçınması gerekir.

Kız arkadaşınız belki gerçekten bunu bir sorun olarak görmüyordu, ama demek ki sınır çekmeyi bilmeyen bir insan. Böyle insanlar başa her türlü önlenebilir belayı açabiliyor.

Bu diğer adam iyi biri demiyorum, ama onun yüzünden bir şey bitmiş gibi değil. Bu yanlış bir düşünce. Kız arkadaşınız istediği takdirde gayet net bir sınır çekebilirdi. Çekmemiş, çekmek istememiş belli ki. Siz bu adamı sizi ayrı tutmakla itham etmişsiniz, bu sizde ona karşı bir kin oluşturmuş ama örneğin aynı kin kız arkadaşınızda oluşmamış demek ki. Öyle ya, bir insan neden kendisini sevdiği birinden ayrı tutmaya çalışan birine hoş duygular hissetsin? Varmaya çalıştışım nokta iş bu noktaya varmadan her türlü alarmı görmüş olmanız gerekirdi sanırım. Bence kurtulduğunuza şükredip bir daha müge anlıya konuk olmaya eğilimi olan insanların peşinden gitmemeyi seçin.
0
akhenaten
(06.06.25)
Hocam adam göt belli ama sana karşı bir sorumluluğu yok. Sana sorumluluğu olan kız ve bir şekilde bitmiş.
Sen de kıza bir şey yapamıyorsun hıncını adamdan almak istiyorsun.

Gibi geldi bana
0
kisa
(06.06.25)
olay hastanede mi geçiyor? ek: hastanede geçiyormuş. olaydaki erkekler doktor, kadın da hemşire ise ben kendimi imha etmeye gidiyorum.
duyuru geçmişinize baktım da ya çok şanssızsınız ya da aynı tip kadına yönelip duruyorsunuz. bu kadar üst üste nasıl aldatıldınız?
adamı ve eski sevgilinizi unutun. geçmiş ilişkilerin muhasebesini yapın.
hukuki yardım: devlet hastanesinde çalışıyorsanız ve kanıtlarınız varsa adamı haysiyetsiz hayat sürmeden idareye şikayet edin.
0
gnosis
(06.06.25)
İliskinizin bitmesine neden olan birisi yok.
İliskiniz aslinda hic 'iliski' olmamis.
Sunu unutmamak gerekir ki; eger 'kiz arkadasiniz' olan kisi bir sinir, cizgi cizseydi boyle olaylar yasanmazdi.
Yeterince vakit kaybetmissiniz, bos olaylar ve insanlarla enerji harcamak yerine kendinize odaklanip onunuze bakmaniz en guzel ve faydali secenek bence.
0
sey mi dostum
(06.06.25)
Takılacağın kızla ciddi ilişkiye başlayarak hata yapmışsın. Kız çapkın, adam piç ve sen de gevşek davranmışsın. Verilecek bir ders yok, alınacak bir ders var.
0
beyfendi
(06.06.25)
Ask sevgi degildi zaten biliyordum rekabetci gudulerin etkisinde bir takintiydi. Yine de Kariyerimde basamaklari tirmanmaya devam ettim. Cok daha iyi olacak 1 seneye.

Bu sınır koyamama muhabbeti yüzünden cok tartıştık sadece bu adam için degil genel manada kimseye sınır koyamiyordu.Arkadasi kardeşi bitmezdi. Bir şey olmasa da bu rekabet duygumu tetikliyordu Diyorum ya takıntı ama bu zamani boşa harcadığım gerçeğini değiştirmiyor.

Adama gelince hak veriyorum hincimi ondan cikarmak istiyor olabilirim ama mesela haberlerde görürsünüz adam aldatiliyor ama gidip diger adami öldürüyor/hesap soruyor. Kadina bir sey olmuyor. Herhalde isin tabiati bu.

Kiz mesai listesinde kendini gününü secme belirleme gücüne sahipti ve bu adamin hangi gün orada olacağını biliyordu buna rağmen onunla ayni gün denk geldi. Hemde gecen ay 4 tane ek mesaisinin 2'si bu adamlaydi ve 10 kisi var denk gelecebilecegi sevmedikleriyle hic denk gelmemiş. Onceki aylara da geriye donuk baktim benzer şekilde. Sordugum zaman ise oyle denk geldi bilerek mi yapiyorum diye beni sucladi. Velhasili kelam adamin olduğu günü bilincli seçerek ve gecenin o saatinde konuşarak(hem de daha önce birtakim olaylarin yasandigini bildigim odada yatarken adam) suçun buyuk kısmıni kiz
işliyor. Hicbir sey olmasa bile bir insan sirf şüphe birakmamak icin yapmaz bunu. Gece 1.30 da mesajlar kesilmiş ve 03.te hemen cevap verilmesi gereken bir evrak fotosu yollanmis yani o saatte uyanik olduğunu biliyordu yani o aradaki mesajlasmalar silinmiş ve odada neler yasanmis olabilir.

Velhasilim kelam kizdan daha da suçlusu benim orospuya zaman ayırmışım.

(Ciddi iliskiyi aylarca yalvara yalvara kendisi istedi ama huy karakter degismiyormus)
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
adamin da kadinin da kici basi ayri oynuyormus.
ne o kadindan kari, ne adamdan koca olur. birbirlerine tencere kapak olmuslar. seviyesiz tipler. üzülünecek bir sey yok, ucuz atlatmissin. birine sadaka ver.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.06.25)
Bi kere burda en büyük sorumlu kadın, hayatta sürekli böyle şeyler oluyor hıncınızı adamdan çıkarmanın pek bi manası yok. Böyle adamlar hep vardı ve var olacaklar. Sizin oturup gerçeklerle yüzleşmeniz lazım ben neden böyle bir şey yaşadım ve belki de neden böyle bir kadını tercih ettim vs
0
olaylar olaylar
(06.06.25)
kadın seni ciddiye almamış ve ciddi ilişki olarak görmemiş en başından beri. sence sana ve ilişkinize önem verseydi böyle mi olurdu? hayır. kadın zaten zamanında ilişkisi olan biriyle ilişki yaşamış, sen aralarına girmişsin bence zaman kaybetme ikisiyle de.
0
deartheodosia
(06.06.25)
Adamın karısını ayart
0
onheil
(06.06.25)
Nobetini herkes keyif aldığı bir insanla tutmak ister ama Daha açık konusayim son 3 ayda bununla 5 nöbeti olan kadinin benimle yani sevgilim dediği kişiyle 1 nöbeti vardı. Ha nasil anladim ilk yapilan nöbet listesine degil de sonraki yapilan "puantaj" listesine baktım yani arkadaşlariyla nöbeti değişip veya nöbetini alip bu adamla denk gelmiş cogu böyle olmuş direkt ay başında hepsini yazsa dikkat çekecekti onu da hesaplamis. bahaneler de yok şunun nisani bunun çocuğu hasta nobetini aldim liste yapmak kolay mi saniyorsun sen vsvs seklindeydi. Yani fiziksel bir uzaklasma olduğunun farkındaydim ama psikolojik durumuna bagliyordu hep 30 yaşında kadin.

Ben aralarina mi girdim? Max fuckbuddy olurlardi belki de asil istedikleri odur.

Gittiğim psikiyatrist uzaktan önce kirilgan narsist sonra "borderline" olabilir dedi. 30 yasinda gecmisi de kabarik gibi. Benim zaten umrumda degildi kendisi aylarca avci psikolojisiyle pesimde kostu bir ton soz verdi yoksa ciddi iliski olmayacağını adim gibi biliyordum. Yeterince zaman yatirimi yapinca da en yanlis kadin bile doğruymuş gibi gelebiliyor ama Insan değişmiyormus.
0
🌸sifreyi tekrar etmeniz lazim
(06.06.25)
"Yeterince zaman yatirimi yapinca da en yanlis kadin bile doğruymuş gibi gelebiliyor"
Bu dediginiz seyin bir adi var: Sunk cost fallacy

bu duruma artik asinasiniz. ayni hatalara bir daha düsmeyin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.06.25)
İmkan varsa eğer arayı düzelt, görüş, o ilişki devam ediyor sansın ama sen sadece seks kovala duygulara izin vermeden, onun nöbetlerini hayatını vs. hiç kurcalamadan. Bir süre sonra sadece seks için görüştüğünü fark edince oturup düşünecek baya bir şeyleri olduğunu anlar.
0
beyfendi
(06.06.25)
birader kusura bakma ama kız kaşarın önde gideni. seni ciddiye bile aldıgını zannetmiyorum. sen kendi kendine gelin güvey olmuşsun. yok yere adamla konusup kendini küçük düşürmüşsün. daha fazla uzatma iyice rezil olacaksın. sallamıyormuş gibi davran. bu kadar etkilendiğini belli etme.
0
abelardo
(06.06.25)
Tam anlamadim ama kiz arkadasin ve evli adam flortlesmisler. Bundan bozulmus senin is de. Simdi de evli adamdan intikam almak istiyorsun. Neden? Adam napti ki. Evli oldugunu mu gizlemis (gizlese ne olur gerci), kiz arkadasini kacirdi falan mi yani ne yapti. Kiz arkadasinda sorun. Adamin sana veya kiz arkadasina karsi bir sorumlulugu yok. Karisini aldatmis evet ama o da sizi alakadar etmez.
Kimseden intikam alinacak bir durum yok su hikayede. Yoluna bak bence. Kizin gonlu yokmus bence zaten sende. Oyle gittigi yere kadar goturuyormus gibi geldi bana
0
Kittie
(06.06.25)
hocam su anda goremeseniz bile bir noktada goreceksiniz ki, iliskinizin bitmesinin nedeni yeni evli adam degil. insallah yakin zamanda. bence eski sevgilinizi ve yeni evli adami birakip biraz kendinize donun, size cok daha faydali olacak, ileride yasayacaginiz guzel iliskilerin onunu acacaktir.
0
kassiopeia
(06.06.25)
Adamda hiçbir sorun yok tüm kartları açık, hatta kız arkadaşın onunla flörtleşirken bile adam daha geri planda, ama sen adamdan intikam almak istiyorsun buda senin kız arkadaşına olan acizliğin..yukarıda kusura bakma diye başlamışlar ama kusura bakabilirsin burada tek kaşarlık kız arkadaşında ne evli adamda ne sende tamamen kız arkadaşında o da seni çok sallamamış zaten bitttiğide çok umrunda olmayacak. Adama boş yere bilenme..
0
IcedFlames
(07.06.25)
Sorun adamda degil kiz arkadasinda +1
0
turkuaz
(08.06.25)
(7)

İş - Yaşam Tavsiyesi

burka
SelamlarYaşamım ile ilgili size danışmak istediğim bazı şeyler var. Elimden geldiğinde bilgi verip, net bir tablo çizmeye çalışacağım. Gerekirse duyurularımı okuyabilirsiniz, orada yazdıklarım doğrudan benimle ilgilidir.36 yaşındayım, 2017'den beri çok yoğun bir şekilde cruise gemilerinde, IT depart
Selamlar

Yaşamım ile ilgili size danışmak istediğim bazı şeyler var. Elimden geldiğinde bilgi verip, net bir tablo çizmeye çalışacağım. Gerekirse duyurularımı okuyabilirsiniz, orada yazdıklarım doğrudan benimle ilgilidir.

36 yaşındayım, 2017'den beri çok yoğun bir şekilde cruise gemilerinde, IT departmanında çalışıyorum. Gemi yaşamı zaten yoğunken IT sektörü olması zihinsel olarak da ayrıca yoruyor beni. Pandemideki 8-9 aylık arayı saymazsak (ki onu da kendi içinde değerlendirmek lazım tabi) düzenli olarak gemiye çıkıp (bir kontrat en az 4 sürüyor, kontrat uzaması, tatil süresinin azalması olağan durumlar) çalışma ile geçti. Geçenlerde 6 aylık görece bir ara verip işe gitmedim ancak bu süreyi de başka bir ülkeye göçmek için kullandığımdan aslında bilfiil yoğunluğum vardı. Neyse, uzun sözün kısası fikrinizi almak istediğim şeyler şunlar:

1. Gemiye döndüm, 2 ay kadar sonra kontratım bitecek. Çok daha sakin bir filoda (maaşımın azalmasını tercih ederek) devam ediyorum ama farkettim ki burada bile durmak istemiyorum. Yabancı tabir ile "Burn-out" olmuşum ve kendime gelmem lazım. İşimi hala iyi yapıyorum. Düzgün, verimli ve üretkenim ama şunu da net söyleyebiliyorum ki şu anda tek kelimeyle "Çalışmak istemiyorum". Süreci yönetebiliyorum ama istemiyorum işte, o kadar basit.

2. Portekiz'de geçici oturum aldım, 2026 sonuna kadar toplamda 2 yıllık bir vizem var. İşim gereği uzatma durumum çözümlenebilir ama hala daha yasalarda ülkede belirli bir süre kalmam gerekli. Yani kısacası Portekiz'de resmi olarak daha çok vakit geçirmem lazım. Bu da beni işime ara vermeye iten bir sebep.

3. Maddi olarak iyi durumdayım. Para peşinde koştuğumdan değil ama işim ve yaşam tarzım sebebiyle hem tasarruf hem de yatırım yapma imkanım oldu. Bu yüzden işe bir ara vermek beni maddi olarak sıkıntıya sokmaz. Zaten lüksler yerine zihinsel doyuma odaklanan birisiyim. Bir süre işsiz olarak idare edebilirim. Eşim ve çocuğum olmadığından sadece kendimden sorumluyum. Aileme ise gerektiğinde maddi destek verme imkanım mevcut.

4. Yapmak istediğim şeyler var, örneğin bisiklet ile Avrupa turu ya da kişisel çalışmalarım gibi. Bunları zaten yıllardır sürdürüyorum ama tam olarak odaklanmak, iş-dinlenme koşturmalarını yetişme zorunluluğu olmadan tüm vaktimi ayırmak istiyorum.

5. 1-2 senelik ara versem tekrar işime kaldığım yerden devam edebilirim çünkü yorucu ve yıpratıcı yanları olsa da gemide çalışmaktan gerçekten çok mutluluk duyuyorum. Ancak bunu şu anda yapamayacağımı, yapmak istemediğimi de farkındayım. 37-38 gibi tekrar kaldığım yerden devam edip çalışmaya geri dönebilirim. Muhtemelen kıdem, pozisyon kaybı yaşayabilirim. Maaşımda azalma olur ama bunları da telafi edebilirim. Çalışma ortamımda görece tanınan birisiyim. Geri dönmek istediğimde karşılık bulacağımı düşünüyorum.

Aklıma gelenler, aktarabileceklerim bunlar. Sorunuz olursa iletin, ona göre sizi yanıtlayayım. Şimdiden teşekkür ederim.
0
burka
(05.06.25)
Kararını vermiş gibi duruyorsun. Bence de bir ara ver.
0
sekizdokuzon
(05.06.25)
Valla hocam bu senaryoda 1-2 sene işe ara vermeniz bu sırada Portekiz'de daha fazla vakit geçirip vize işleri ve diğer prosedurlerle ilgilenmeniz tek yol. Bu sırada yakın sehir ve ülkelere kısa bisiklet turları yapabilir bu hobi üzerine hazırlıklar yapabilirsiniz .
0
Amaranta ursula
(05.06.25)
Yanlis anlamazsaniz ben sorunuzu anlamadim, ara vermek isteginiz ve buna izin veren finansal durumunuz mevcut. Ne kadar guzel bir seyz elbette tadini cikarin. Sadece mesela 2 sene ara vereceg8m dediniz, illa 2 sene olmak zorunda degil, belki arada baska bir sey oldu, hem firsatlara hem degisik ihtimallere acik olun. Yasamin - bu anlamda - tadini cikarin. 2 sene sonra hala ayni yerde ve kafada olursaniz tekrar baslariniz. Tavsiyem bisiklet turuna filan cikmadan once guzel sakinlestirecek, sizi kendinize geri dondurecek guzel bir retreat yapin, ispanya ve portekiz de harika olanaklar var. Bana sanki ilk ihtiyaciniz bu gibi geldi, daha bir kendine donmek.
0
kassiopeia
(05.06.25)
"Portekiz'de geçici oturum aldım"

bu size çalışma izni de sağlayabiliyor mu?

eğer evet ise portekizde karada neden it'cilik yapmıyorsunuz?
0
rain when i die
(05.06.25)
denizci bol tanidigim da var ayrica portekizde yasayan bir arkadas da.

oncelikle uzun sure denizcilik yapanlarin vidalari bir miktar gevsemis oluyor onu soyliyim, o yuzden bunu kimseye tavsiye etmem. cruise gemileri guzel ama senelerce gemi ustunde ben calismak istemem ki sen de bikmissin, karaya cikman lazim.

portekiz icin de arkadas iyi guzel ama para kazanmak yabanci olarak cok zor diyor, benim arkadasin para problemi yok, pasif geliri yuksek o yuzden calismasa da coluk cocuk orada takilabiliyor. bence portekiz "romantik" bir hayal.

yerinde olsam amerika'ya kapagi atmanin yollarini ararim, cruise firmalari orada. kara elemani olmaya calisabilirsin, ya da 1 sene gemi 1 sene kara elemani falan olunabilir. surekli deniz "sakat"
0
cooperr
(05.06.25)
@kassiopeia Yanıt için teşekkürler. Aslında demek istediğim "Bu koşullar altında siz olsanız ne karar alırdınız" benzeri bir soruydu. Galiba haklısınız, biraz kendi başıma kalıp vakit geçirmem gerekli. İş, hobi vb. bir kenara atıp öylece oturup durmak :)

@rain when i die Sağlıyor ama uzun yıllardır gemide IT alanında çalıştım, biraz farklı alanlar bunlar. Ayrıca karada çalışmak da pek istemiyorum galiba, rutinden çok sıkılıyorum. Daha da önemlisi şu aralar çalışmak istemiyorum.

@cooperr Evet doğru. Siz daha önce de gemi ile ilgili bir yanıt vermiştiniz bana. Cruise gemileri daha makul seçenekler ama neticede aylarca, yıllarca denizde olmak tatil amaçlı bile olsa insanı yoran, yıpratan bir şey olurdu. Haliyle etkisi zaman içinde gözleniyor gerçekten de.

Yazdıklarınızdan yaptığım çıkarımla sizin ve belki de çevrenizin varlık ve servet seviyesi ortalamanın üzerinde seviyede. Benim o kadar maddi imkanım olduğunu sanmıyorum. Evet, Portekiz (ve sanırım genel olarak Avrupa) Amerika'a kıyasla maddi gelir elde etmek için o kadar uygun yerler değil ama ben de zaten bunu istemiyorum. Portekiz gibi bir ülkenin sundukları beni iyi hissettiriyor. Sizin tavsiyenizi yaşayan bir arkadaşım var; Amerika'da yüksek maaş ile IT alanında çalışıyor. Planları buna 5-10 sene daha devam edip Avrupa'da ikamet etmek. İhtiyaçlarımız önemli ama Amerika'daki gibi iş, para odaklı bir yaşam oluşturmak istemiyorum ben. Şayet kalıcı oturumum olsa şu dakika işimden ayrılır ve birkaç yıl hiç çalışmazdım. Sonrasında da dediğiniz gibi birkaç ay gemi, birkaç ay kara yaşamı ile ömrümü geçirirdim ama maalesef içinde bulunduğumuz koşullar işte...
0
🌸burka
(06.06.25)
@burka

benim de sana tavsiyem zaten arkadasinin yaptiginin aynisi.
once kendini bir kurtar, sonra istersen kapitalizmin kolesi olmak zorunda degilsin, pasif geliri elde ettikten sonra git istedigin ulkede kafana gore yasa. ama an itibariyle bence portekiz senin icin no-go.
0
cooperr
(06.06.25)
(18)

Kız arkadaşım ve alkol tartışmalarımız

birsorunumvar
1 yılı aşkın bir süredir ilişkim var. Farklı şehirlerde yaşıyoruz ancak o uzaktan çalışabildiği için genellikle bir aradayız. Bu aralar da ciddi planlar kafamızda oluşur oldu.İlişkimizin başında daha 2. dışarı çıkışımızda ikimiz de alkollüyken, o sarhoştu ama ben değildim, yan tarafımızdaki kız ark
1 yılı aşkın bir süredir ilişkim var. Farklı şehirlerde yaşıyoruz ancak o uzaktan çalışabildiği için genellikle bir aradayız. Bu aralar da ciddi planlar kafamızda oluşur oldu.

İlişkimizin başında daha 2. dışarı çıkışımızda ikimiz de alkollüyken, o sarhoştu ama ben değildim, yan tarafımızdaki kız arkadaşıyla eğlenen bir erkeğin koluna girip bir şeyler söyledi ama anlamadım ne söylediğini müziğin gürültüsünden, dibimde olmasına rağmen. Eve döndüğümüzde ben eşyalarımı alıp dönmeye karar verdim. Ancak yalvar yakar, bir sürü sözlerle ertesi gün çözdük. Biraz fazla alkol aldığında hafıza problemi yaşıyor, yani hatırlamıyor olanları.

Bunun dışında beraber alkol aldığımızda da yaklaşık yarısında aramızda tartışma yaşanıyor. Alkol eşiği biraz düşük ve sonrasında tersleştiği oluyor. Ama buna alıştım, pek sorun değil.

Biz çoğunlukla bir arada olduğumuzdan bensiz alkol alış sıklığı çok olmadı. Ancak bu 1 yılda biz uzaktayken sarhoş olacak kadar alkol aldıkça, ki cuma, cumartesi ve pazar günlerinin yaklaşık 2’sinde alkol alır. Tümünde sarhoş olmasa da yarısında o noktaya geliyor diyebilirim. Ben de daha ilişkimizin başında olanları düşününce, o dışarıda her alkol alıp sarhoş aldığında rahatsız oluyorum. Yani verdiği sözleri geçiyorum, kararında içmesinin, hafızasının da zayıflığından ötürü bize zarar verdiğini, bende adeta bir travma yarattığını söylüyorum. Söylediğim gibi çoğunlukla bir arada içinde, çok da gündeme gelmedi bu konu son 3 ayda.

5 gündür ayrı şehirlerdeyiz. 4 gün sonra da yine bir araya geleceğiz, 15 gün falan ama sonrasında da büyük oranda bir arada olacağız diye planlamıştık. Neyse cuma alkol aldı arkadaşlarıyla, çakır keyif oldu. Dert etmedim döndü eve ama saçma sapan bir nedenden dolayı tartışma çıkardı o haliyle. Neyse sabahında çözdük. Bugün de öğlen çıktı ve akşam artık yazı yazamayacak noktaya gelmiş. Yanında benim de tanıdığım bir kız arkadaşı var ama yazışırken sadece 2 bira içtiğini, sarhoş olmadığını söyledi. Ben de bunca saat içip nasıl oluyor da 2 birada kaldığını ve sarhoş olmadığını iddia ettiğini sordum. Whatsapptan yazmaya çalışıyor yazamıyor bile öyle sarhoş olmuş. Aradı açtım, kız arkadaşı onun yerine konuştu. Ona vermesini söyledim ve zil zurna sarhoş. Benim güvenimi kırması beni öyle üzdü ki. Ben zaten hayatımı güven üzerine kurgulayan biriyim. Aradığı esnada arkadaşıyla eve dönüyordu. Saatlerdir de arıyor ama açmıyorum. Güvenimi kırdığına ve artık dilediği gibi yaşayabileceğini yazdım.

Biz evlenince bir arada olunca bu problem olmuyor pek belki ama daha ilişki başındayken yanımda dahi bir şeyler olmuşken, emin de olamıyorum. O konuyu aşamadım ancak o esnada verdiği sözlerin de hiçbirini tutmadı ve bunda bana da yardımcı olmadı. Şimdi bir yol ayrımındayım. Siz yaşananları nasıl görüyorsunuz?

Not: bu arada anlattığım alkol konusu dışında oldukça güvenirim kendisine.
0
birsorunumvar
(02.06.25)
Abi benim hanım da sarhoş oluncaya kendini dağıtır,yani daha doğrusu bir şey yaptığı yok ama 3. Içkiden sonra garanti kusar, ne yaptığını hatirlamaz.

Bunu ilk başlarda bildiğimiz için benim olmadığım ya da ne bileyim tanıdık akraba ortamı falan olmayan yerde içmez fazla. Ya da kız arkadaşları ile evde değilse falan.

O yüzden dediğini kesinlikle anliyorum ve beni rahatsız etmişti ve hanım da anladı ve anlaştık yani. Maalesef anlasamayacaginiz bir durum bu eğer böyle devam ederse. Çünkü bir insanın blackout olması baya kötü bir şey ve hele bir kadının çok tehlikeli. Ve ilk örneğiniz de yardımcı olmuyor.

Bence yeteri kadar denemissiniz ama olmuyor gibi :/
0
logisticsmanager
(02.06.25)
abi yanlış anlamazsan hayatını böyle mi geçirmeyi planlıyorsun, ben okurken fenalık geldi. alkol içmesi bambaşka bir sorun zaten de bir de seni sallamamasını ekle oraya
0
nahtoderfahrung
(02.06.25)
Kurtarıcı rolüne girip hayatını başkasını düzeltmeye çalışmaya alttan almaya uğraşma

Bu arada o kişiyi de etiketlemiyorum, hayatını böyle yaşamayı seviyor, eğleniyor ya da rahatlıyor
0
grimavi
(02.06.25)
Konunun ona güvenmenle, sadakatsiz bir şeyler yapmasıyla ilgisi yok, ortada iradesiz ve sorumsuz bir kişilik var.

Tüm bunları yaşayacağını ve sonunda seninle papaz olacağını bile bile niye sarhoş olacak kadar içiyor, bunu bi düşün. İradesizlik harici, kendini sarhoşken iyi hissetmesiyle de ilgisi var muhtemelen. Özgüven problemi mi yaşıyor? Normalde fazla kontrol meraklısı ve anksiyetik ve kendini ancak o sarhoşlukta mı rahat hissediyor?

Ortada ciddi ele alınması gereken bir sorun var, kendisi bunun farkındaysa ciddi çözüm için destek olup atlatmasını sağlayabilirsin.
Durumu ciddi bulmuyorsa kendini daha fazla enayi hissetmemek için ayrılman faydalı olur.
0
Bruce
(02.06.25)
Bruce+1

Eski eşim tanıştığımızda geceleri 1 duble viski içerdi. Yalnız olmak tedirgin ediyor, hem de yorgunluğumu alıyor derdi. Dert etmezdim.
Ben içmeyi çok severim. Ama farkettim ki kendisi sürekli alkole göre plan yapıyor, içtiğini ailesinden gizliyor vb. Ve sürekli içtiği miktar arttı. Bir gün bile bana kötü bir sözü olmadı ya da bir ters davranışı yoktu ama sorumluluklarını ya yerine getirmedi ya da sorumluluk almamaya çalıştı,hep kaçtı.
Akademisyendi, ünvanını kaybetti. Durumuna dayanamadım 10 yıllık beraberlik sonunda boşandık. Ailesi biz boşandıktan sonra öğrendi herşeyi. Beni çok suçladılar ancak alkolik olmadığını kabul etmediği için tedaviyi de kabul etmemişti. Yıllar sonra (15 yıl sonra) beni aradı, haklıydın demek için. Hala sarhoştu. Aradan iki yıl daha geçti öğrendim ki alkol yüzünden işini tümden kaybetmiş.

İçmeyi sevmek başka, alkolik olmak başka.
İyi düşünmenizi tavsiye ederim. Naçizane tavsiyem bitirmemiz yönünde, çevremde de gördüm alkol batağına düşüp de çıkan olmadı henüz. Sizde bir de Kavgalar da cabası... Hayatınız hep diken üstünde geçecek, ne kadar içti, tartışacak mıyız, sapıtacak mı...
Yanımda ol tedavi olayım da sadece yalan. İyileşsin, geldiğinde sizi bulursa devam edersiniz, bulmazsa yapacak bir şey yok. Hayat seçimlerimizin sorumluluğunu üstlenmemizi gerektirir.
0
strawberry first
(02.06.25)
Sence de alkole karşı çok zayıf değil mi? Üstelik bu konuda göz göre göre yalan söyleyebilen biri diğer konularda da gayet rahat söyler.

Bence kesinlikle ayrılmalısın ve alkol bağımlısı biriyle birlikte olmamalısın. Bu kadın tam olarak bağımlı, değişim falan bekleme derim.
0
muhayyer divan
(02.06.25)
abi yanlış anlama sırf bir duyuru üzerinden hele de birlikte olduğun birisi hakkında densizce yorumlar yapmak istemem ama (ahmet çakar sesiyle okuyunuz) BURNUMA KÖTÜ KOKULAR GELİYOR.

cinsiyetçilik olarak algılanmasın, bir kadının alkol konusunda sınırını bilmemesini ve alkol problemini yaşamasını erkeğe kıyasla daha tehlikeli buluyorum. hele ki bu arkadaş ortamında, dışarıda bar-gece kulübü tarzı bir ortamda gerçekleşiyorsa. temelde kendisi de maalesef öküz gibi içen, benzer ortamlarda/kişilerle bulunmuş birisi olarak argümanım şudur: erkek genelde haddini hududunu bilmese bile mevcut ilişkisine zarar verebilecek potansiyelde şeyler yapma becerisi kısıtlı bir canlıdır eğer bir KARİZMA BOY değilse. genelde kusmak, altına sçmak, facebook'ta İKİNCİ EL ALIM SATIM GRUBU yöneticisiyle kavga etmek vb. abukluklarla yetinir. kadının ise bu tür ortamlarda erkekten daha "kötü/ahlaksız" olduğu için değil ama daha fazla ilgi göreceği için cozutma ihtimalini yüksek görüyorum şahsen ki bunu yine tecrübeme dayanarak söylüyorum, yaşayıp gördüğüm için. elbet tersi de vardır.

hepsini bir kenara bırakıyorum, en başta zaten diğer her şeyden bağımsız, partnerinin "içip saçmalayacak" noktaya gelmesinin seni rahatsız etmesi, güvenini zedelemesi çok normal... yani bu şahıs en iyi ihtimalde bile bir yerde düşüp bayılabilir, saçma bir hareket yapıp kendine ya da başkasına zarar verebilir, "GECE 2'DE İÇKİ ŞİŞELERİM BÜTÜN MAAŞIMI RULETE BASMAMI EMRETTİĞİNDE BEN" tarzı meme'lerin öznesine dönüşüp ertesi gün hatırlamayacağı bir kredi çekebilir... olur da olur.

velhasıl çok içen insanla belki olur ama sınırını bilemeyen ve çok sarhoş olan insanla olmaz, bu konuda endişelerinde sonuna kadar haklısın. bu kişi istemeyerek de olsa ilişkiye şu ya da bu yönden zarar verme potansiyeli yüksek kişidir. "çok içmiştim" ancak problemlerin yüzde 10-15'i için geçerli bir bahane olabilir zira geri kalan kısmı için insan haklı olarak "içmeseydin ulan o zaman zorla mı içirdiler" der.

şahan'ın şahan olduğu zamanlarda "30 yıllık karısını düştü diye terk etti" skeci vardı, hatırlayan var mıdır bilmem. ilişkimiz sadece arkadaşlık düzeyinde olsa da birkaç kişiden böyle soğumuşluğum vakidir. yani normalde çok düzgün, kaliteli bir insan ama iki bira içtikten sonra saçmalıyor, masanın üstüne çıkıp az daha zorlasa boynunu kıracak şekilde oradan düşmeyi başarıyor, kusuyor, tuvalete gideceğim diye kalkıp başka masayı deviriyor, yanında olup olaya şahitlik etmesen ertesi gün "bunun ağzını burnunu kırmışlar" dersin, sağlam yeri kalmıyor vs... kim böyle biriyle ilişki ister ki? bi şeye basıp düşse kolunu kırsa yerine göre aylarca yanında olup desteğini sunarsın e ama sen iki bira içip düşüyon yaa? yarın alkollü bi sosyal ortamda bulunsak "içmiyorum" diyemeyeceksen ya da sınırını bilemeyeceksen ne yapıcaz?

***

kız arkadaşın ya kontrollü bir ortamda alkol direncini arttırsın (ki bence çok saçma bir "amaç") ya da hiç uğraşma, meramını anlat ve "böyle devam edeceksen ben yokum" de. birbirinizi o kadar seviyorsanız ve o da alkol problemi olduğunu kabul ederse ona göre yeni bir yol çizersiniz belki.

dediğim gibi çok içmek ve "sarhoş saçmalaması" ayrı bir şey, sınırı bilmeyip aşırı içmek ayrı bir şey... dünyanın en iyi ve düzgün insanı olsa da ikincisini SÜREKLİ yaşayan birine güvenilmez. şöyle düşün mesela seni 4 saatliğine aptala çeviren bir hap var, sen bunu haftada en az iki gün ve kamuya açık alanda alıyorsun. partnerin "ya birader manyak mısın sen, seninle mi uğraşıcam" dese yadırgar mısın? normal bi tepki değil mi?
0
mark greg sputnik
(02.06.25)
Alkol probleminin kadin/erkek olmakla alakasi yok, kaldi ki partnerizin simdilik oncelikle alkol problemi degil baska sorunlari var bence, Bruce +1. Kadin olsun erkek olsun boyle bir insanla zamaninizi gecirmek istiyor musun soru bu. Ayrica, kadin oldugu icin pek takilinmamis, genellikle kadin alkol aldiginda ilk dert sevgilim/esim baskasiyla sevisir mi oluyor da, her ictiginde sebepsiz terslesen/tartisma cikaran biri fazlasiyla tehlikeli bir durum, genellikle bunu yapan erkekse dikkat cekiyor. Duygusal siddet, istismar ne derseniz diyin, normal degil, demek ki bastirdigi bir sey var. Kahraman olacagim diye hayatinizi mahvetmeyin, insan gibi konusmussunuz olmamis.
0
kassiopeia
(02.06.25)
Şimdi olayın başında sizi alıp başınızı gitmeye yönelten süreç bu kişinin alkollüyken başka bi adamın koluna gidip kulağına bir şeyler söylemesiymiş anladığım kadarıyla. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı alkollüyken sizi aldatma ihtimalinden endişeleniyorsunuz ama alkollü değilken güveniyorsunuz.

Şimdi öncelikle güven tanımı gereği ortası olan bir şey değil. Birisi ya güvenilirdir ya da değildir. Kimse "Biraz güvenilir" olamaz.

İnsan sarhoş olduğunda önemsemediği, detay olayları hatırlamayabilir. Ancak sarhoşluk filmlerdeki gibi bir şey değil. Kişi kritik olayları bal gibi hatırlar. Eğer bu olayı hatırlamadığına samimi olarak inandıysanız cidden önemli bir şey değildir demek ki.

Şimdi bence siz kendinize şunu sorun, burada örnek verdiğiniz bu tek olayda bu kişiyi kıskandığınız için mi o anı hiç unutmadınız yoksa o an cidden içinizi hoplatan kötü bir şüphe mi hissettiniz. Eğer ikincisiyse boşverin gitsin. Eğer ilkiyse, her halükarda bu kişi alkol sorunu yaşamaya devam ediyor, bunla uğraşıp uğraşmamak size kalmış.

Alkollüyken tersleşmesi aynı bir sorun, arkadaşlarına da yapıyor mu bunu? Samimi şekilde evet herkese böyle diyorsanız bilemem, ancak özellikle size böyleyse belki çok da uğraşmamak gerekiyordur. Anlaşamayınca anlaşamıyor insanlar. Ayıkken iyiyiz, sarhoşken kötüyüz demek sosyal mesaj vermeye çalışan filmler dışında çok gerçekçi bir bakış açısı olmaz bence. Sarhoşken ne değişiyor, sizi tersleyen kişi atıyorum hocasına falan da aynı tavrı gösterir mi sarhoşum diye? Göstermez elbette.
0
akhenaten
(02.06.25)
Ay okurken once sinirlendim, sonra uzuldum. Bu kadar emek ve zaman kaybina gerek var mi gercekten.

O gun tartistik, bugun tartistik, alkol aldi, gereksiz yere sorun cikardi tartistik. Alkol aldi, gitti ona buna salca oldu.

Ne bu. Iliskiyi bunun icin mi yasiyorsunuz. Kendisine bile saygisi yok boyle bir insanin. Zaman kaybindan baska bir sey degil benim gozumde.
0
narod
(02.06.25)
ayrıl coco demeye geldim. aynı insanla ilişkim oldu, yürümezdi yürümedi. her gittiğimiz mekanda olaylık olmuştuk neredeyse. bir keresinde tuvalete gidiyorum diye gitti dönüşte başka masaya oturdu, birinde merdivenlerden düştü falan, birilerine sataşıldı, tartışmalar yaşandı, neler neler.. ertesi gün de hatırlamazdı çoğunu seninki gibi.

yani olmuyor, oldurmaya da çalışma gerçekten olmuyor. alkolden bağımsız kişilik bozukluğu da olabilir arkadaşın.
0
Improbable
(02.06.25)
2. deytte ayni evde miydiniz? her gun icen biriyim, sarhosluga 1 gram tahammulum yok. o kadar sarhos olduklarina inanmiyorum o ayri bi sey, hem dagitmak icin icmek cok low, hem de 2 birayla agzi gozu yamuluyo he. ya kendini toparlasin ya da yoluna bak. ben burda ilgi acligi da goruyorum siz varken o kadar icmiyor da siz yokken abartiyor kendini mi kanitlamaya calisiyor kac yas grubundan bahsediyoruz baska eglencesi mi yok
0
ala09
(02.06.25)
sen yanındayken, bir erkeğe salça olmuş. kim bilir sen yokken neler yapıyordur düşüncesi geldi aklıma. belli ki alkol aldıktan sonra düzgün pek bir hareketi yok.

o kızla iyi bir birlikteliğin olsun istiyorsan, alkolü bıraktıracaksın. ya da sadece sen varken içecek o da ayarında.

alkol tüketen biriyim ama sarhoşluk hissini o bilinç kaybını sevmem. dozunda içeceksin. sizin ki çok problemli bir durum.
0
koela
(02.06.25)
Sen daha o ilk saçma hareketi sineye çekerek kendi gidişatını belirledin. Burada sana kim ne dese nafile.

Bazı durumda insana ne söylersen söyle, düşüp kafası gözü yarılmadıkça aklı başına gelmiyor. Muhtemelen sen de bu konuda onlardansın. En son üzülüp dağılan sen olacaksın. O zaman sana iyi şanslar ve sabırlar dilerim.
0
lazor
(02.06.25)
ben de 3 kadeh şarap ile sarhoş oluyorum ama hiç böyle şeyler yapmıyorum.

ben sevgi pıtırcığı olup sevdiğime aşkım yavrum seni çok seviyorum galan der öperim. kavga ne alaka?

millete de salça olmam, yavşamam.

alkol bahane gibi geldi bana. alkol korkularını kaşdırmış ve gerçek kişiliği ortaya çıkmış olabilir.

ayrıl coco
0
art cat chocolate
(02.06.25)
hayatta bir sürü sıkıntı var, başıma bile isteye yeni dertler açmak istemeyeceğim için ilişkiyi bitirirdim. şimdi böyleyse ileride neler olacak, yetişkin bir insanın sorumluluğunu almak istiyor musun? madem alkol problemleri var neden alkol almaya devam ediyor ısrarla?
0
deartheodosia
(02.06.25)
Alkol insanın kişiliğini değiştirmez +1

İçindeki seni dışa vurur, alkollüyken sağa sola yavşayan birisi zaten yavşak birisidir sadece alkolün arkasına sığınarak hareket ediyor, hatırlamıyorum dediğine de inanma bal gibi hatırlıyor senden tepki görmemek için istemsiz yaptım kozunu oynuyor sana. Bunca yıldır her gün alkol tüketirim üç birada birinin koluna girip yavşayıp hatırlamıyorum aşkım diyeni ne duydum ne gördüm. her dışarı adım attığında aklın kalacak, miden bulanacak bir şey yaptımı, yapacakmı hissiyle ömür geçmez. Sonuç olarak ayrıl coco uğraşmaya değmez.
0
IcedFlames
(02.06.25)
Buradaki yazının konusu benim. Okuduğunuz şey sadece bir kişinin, yaşananların kendi yorumunu taşıdığı tek taraflı bir anlatım.
Alkolle ilgili abartılı ve bağlamından kopuk anlatımların böyle bir kitle önüne getirilmesi beni hem şaşırttı hem de üzdü.
Ben bir insanım. Hatalarım olabilir, tartışmalarımız da oldu. Ama burada çizilmeye çalışılan “sorunlu biri” figürü, ne beni ne de bu ilişkinin gerçeğini yansıtıyor.
Yazıyı yazan kişinin beni böyle anlatmayı seçmesi kendi tercihidir. Ama tanımadığınız, sesini duymadığınız biri hakkında böylesine rahat ve küçümseyici yargılarda bulunmanız asıl mesele.
Oysa bir ilişkinin iç yüzünü, bağlamını, kalbinden geçenleri sadece yaşayan bilir.
Bu hikâyede ben ne manipülatörüm, ne alkolik, ne de “drama düşkünü” biriydim.
Ben sadece seven, açık olmaya çalışan ve sonunda beklemediği bir şekilde sessizlikle yüzleşen biriydim.
Yine de herkes kendi içeriğini dışarı taşır. Buraya yazılanlar da sanırım daha çok bunu anlatıyor.
0
Gijua
(03.06.25)
(1)

National Geographic Dergileri

rakicandir
Sanırım yaşlanıyorum. Dijital varlıklar varken fiziki varlıklardan (kitap, dergi vb) uzaklaşmak istiyorum. Elimde bir sürü Nat Geo dergisi var, fakat bunların bir şekilde abonelik gibi ya da indirebileceğim bir arşivi var mı yok mu bilmiyorum. Akıl verir misiniz ?Teşekkürler şimdiden.
Sanırım yaşlanıyorum. Dijital varlıklar varken fiziki varlıklardan (kitap, dergi vb) uzaklaşmak istiyorum. Elimde bir sürü Nat Geo dergisi var, fakat bunların bir şekilde abonelik gibi ya da indirebileceğim bir arşivi var mı yok mu bilmiyorum. Akıl verir misiniz ?

Teşekkürler şimdiden.
0
rakicandir
(01.06.25)
kassiopeia
(02.06.25)
(4)

barcelona'da hangi muzelere gidilmeli?

bohr atom modeli
merhaba,yarin birkac gunlugune barcelona'ya gidecegim. ben ufak capta bir fikre sahip oldum ama sizin kesinlikle gitmelisin dediginiz muzeleri ya da bilet alinip girilmesi gereken mekanlari da duymak isterim.oneriler icin simdiden tesekkurler.
merhaba,

yarin birkac gunlugune barcelona'ya gidecegim. ben ufak capta bir fikre sahip oldum ama sizin kesinlikle gitmelisin dediginiz muzeleri ya da bilet alinip girilmesi gereken mekanlari da duymak isterim.

oneriler icin simdiden tesekkurler.
0
bohr atom modeli
(26.05.25)
la sagrada familia, klasik.
park güell, klasik
piccasso müzesi
0
sonsuz
(26.05.25)
eger onceden bilet almadiysaniz en guzel muzelere girebileceginizi sanmiyorum, artik biletler onceden satiliyor ve ayni gune ya da ertesi gune bulmak zor. sansinizi deneyin elbette ancak bulamama ihtimalinize karsi alternatif plan yapmanizi tavsiye ederim.
0
kassiopeia
(26.05.25)
@kassi siz yine de yazin belki bacadan girerim
0
🌸bohr atom modeli
(27.05.25)
muze degil oneri, mosserat mountain, Mercat de la Boqueria, moco museum.
0
Coma
(27.05.25)
(8)

çamaşır / bulaşık makinesi alırken nelere dikkat edelim

biseysorcaktim
evde ikisi de var ama eski, benim bekarlık dönemimden kalma ve yenilerini almamız gerekiyor. ev küçük olduğu için kurutma makinesi alamıyoruz ama kurutmalı makine olsa şahane olur. balkon da yok. yatak odasında daimi bir kuruluk var üstünde sürekli kılık kıyafet var. kuruluğu atmak, yoketmek istiyor
evde ikisi de var ama eski, benim bekarlık dönemimden kalma ve yenilerini almamız gerekiyor.

ev küçük olduğu için kurutma makinesi alamıyoruz ama kurutmalı makine olsa şahane olur. balkon da yok. yatak odasında daimi bir kuruluk var üstünde sürekli kılık kıyafet var. kuruluğu atmak, yoketmek istiyorum. o kadar nefret ettim varlığından.

bosch, siemens, electroluk almış müstakbel eşimin arkadaşları memnunlarmış. en iyisi onlarmış. ben böyle şeylere inanmıyorum.

arçelik mağazalarında geçerli yüzde on gibi bir indirimimiz de var. duruma göre değerlendirebiliriz.

eski çamaşır ve bulaşık makinesi bence gayet iyi durumdalar, onları köy evine taşıyacağım. bulaşıkta da çamaşırda da neredeyse sürekli aynı modu kullanıyoruz. full / orta / hızlı gibi üç mod yeter bana her iki makine için de.

bir de benim eskiden kalma alışkanlığım makine dolmadan açmamak.
sırf bu yüzden onlarca iç çamaşırı aldım kendime çünkü iki tane atlet şort için makineyi çalıştıramazdım. ama en büyük arzularımdan biri de, sadece 1 tişörtü atıp sadece 1 tişörtü yıkamak ama makinenin de buna uygun oranda enerji/su/kaynak harcaması. var mı öyle şeyler?

teşekkürler.
0
biseysorcaktim
(23.05.25)
Hiçbir ev tipi çamaşır makinesi 1 tişört için 1 tişörtlük su ve elektrik ve deterjan harcamaz, sadece mesela (tamamen örnek olsun diye söylüyorum) 4 kg çamaşır için ayrı, 5 kg çamaşır için ayrı, 7 kg için ayrı tarife uygular. 1 çamaşır 2 çamaşır diye bir kodlamaları yok onların.

3 program fazla fazla yeter. En azından 12-13 sene önce aldığım Altus marka bulaşık makinesini hâlâ çatır çatır kullanıyoruz her gün, daha bozulmadı. Nazar değmesin tabi de.

Çamaşır makinesini 11 kg olandan alın derim, zira yorgan battaniye yıkamak için kuru temizlemeye göndermek zorunda kalmazsınız.
0
muhayyer divan
(23.05.25)
o kurutma teli kadar lanet bir şey yok. evde kurutmanın yarattığı rutubet de çok çok kötü olay. hem kurutmalı hem yıkamalı olan makineler iyi değil diyorlar ama evde çamaşır kurutacağıma ne kadar kötü olsa da makine alır geçerdim.
çamaşır makinesinde en büyük tavsiyem olabilecek en yüksek hacmi almaya çalışmanız olur. battaniye vs yıkarken çok faydası oluyor. bulaşıkta da otomatik kapı açma özelliği güzel olabilir ama çok ekstra bir şey bence. sadece kapağı açmayı unutup boşaltırken sürekli etrafa su damlaması çok gıcık bir şey :))
0
nolmus yani
(23.05.25)
kurutma makinesini çamaşır makinesinin üstüne koyacak yer de mi yok?

bulaşık makinesi için eko ve kısa program olsa yeterli. ekstra durulama fonksiyonu da olsa iyi olur.

her ikisi için de arçelik'ten memnunum ben.
0
inheritance
(23.05.25)
bulasik mak. arcelik en basitini alin gecin derim, genelde 1 ya da 2 program kullaniliyor zaten, mutlaka 1 saatlik kisa programi olsun. ben en ust rafi catal bicaklik olanlardan (tek tek dizdiginiz) nefret ediyorum ama tercih meselesi.
camasir mak de kesinlikle 11 ya da 8 kilo filan neyse olandan alin, mumkunse kurutmali, artik teknoloji ilerledi. onda da mutlaka yarim saatlik 1 saatlik kisa program olsun, insaatta filan calismiyorsaniz zaten normal isine gucune giden insana yetiyor. kurutumaliktna ben de nefret ediyorum ama makinem o kadar iyi ki (arcelik) bozulana kadar bekleyecegim, bir gun bozulursa o zaman kurutmali alacagim.
0
kassiopeia
(23.05.25)
ben bulasik makinesinde ön yikama programini seviyorum. 10 dakika ön yikama programi olsun isterim kesinlikle. 35 dakikalik kisa program da iyi, özellikle cok kirli olmayan seyler icin.
günlük olarak genelde eco mod ve yogun yikama cok sik kullaniliyor.
bu dördü olduktan sonra gerisi önemli degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
@ inheritance
çam/bul makineleri ikisi de mutfakta tezgah altında duruyor. o yüzden ayrı bi kurutma makinesi alamam, üstüne koyacak yer yok.

cevaplara teşekkürler.
başka öneriler varsa dikkate alırım.
0
🌸biseysorcaktim
(23.05.25)
camasir + kurutma ayni makinede olunca maalesef ergonomik olmuyor. hem iyi kurutmuyor hem camasirin kilini tüyünü toplamiyor hem de zaman acisindan kullanissiz oluyor.
valla balkonsuz ev zor. ben sanirim bango üstü bulasik makinesi alirdim, bango altindaki yere de kurutma makinesi koyardim. böylece hem kurutma makinem hem camasir makinem hem bulasik makinem olurdu.
kurutma makinem ve camasir makinem cok kullanisli olurdu ve evdeki kurutma askisi kalkardi. evin tozu tüyü, nemi falan biterdi.
bulasik makinesi yari yariya kullanisli olurdu (tencere falan koyamazsiniz) ama en azindan günlük bulasiklari asla elde yikamazdim, yani o da idare ederdi gayet.

banyoda hic yer yok anladigim kadariyla? mesela kurutma makinesi banyoda, camasir makinesi mutfakta olsun gibi bir sey de olmuyor?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(23.05.25)
Tadilat yaparak banyoya koyabiliriz ama belki bir süre sonra bu evden taşınırız diye o işe girmiyorum

Ama kurutma makineleri su tesisatının olduğu yerde olmak zorunda değilmiş. Başka bir odaya koyabilirim. Isı pompalı olanlar ortamı çok ısıtmıyor dediler.

Kurutmalı çamaşır makinesini eledik şuan.
Çamaşır bulaşık da çok fazla seçenek var ama kat veremedik.
0
🌸biseysorcaktim
(23.05.25)
(9)

Tapuyu almadan evin parasını veren salak abi hakkını

dedeminhirkasi
Evli barkli kocaman adam. Sürekli gergin, sürekli stresli. İş hayatındaki sikintilar bitmek bilmiyor. Bu sorunları ben anneme duyurmak istemiyorum ama bir şekilde duyuyor bu sefer de o başlıyor stres yapmaya o da beni strese sokuyor… ne oldu, ne bitti sürekli soru soru…Esas sikintinin büyüğü ise bu
Evli barkli kocaman adam. Sürekli gergin, sürekli stresli. İş hayatındaki sikintilar bitmek bilmiyor. Bu sorunları ben anneme duyurmak istemiyorum ama bir şekilde duyuyor bu sefer de o başlıyor stres yapmaya o da beni strese sokuyor… ne oldu, ne bitti sürekli soru soru…

Esas sikintinin büyüğü ise bu aralar yaşanıyor. Bu birader ev için müteahhitle anlaşıyor. Adam evde ipotek olduğunu tapuya gitmeden söylüyor bu da yine de gönderiyor parayı. Adam bankaya bilgi veriyor banka ipoteğin kaldırılması için yazışma yapıyor tapuya bilgi veriyorlar sarışın yapılabilmesi için vs ipotek kalkıyor tapudan randevun alınması için satıcı başvuru yapıyor. Dün başvuru yapılmış henüz randevu günü verilmedi.

Şimdi de onun için bagirip çağırıyor. Madem bu kadar strese girecektin e be ibinee ne diye adama parayı gönderiyorsun, insan bir arar sorar diyorum, arasam parayı gönderme derdiniz diyor.

Şimdi bu adama ben ne deyim?
0
dedeminhirkasi
(21.05.25)
i.ne deme de ne dersen de
0
gabe h coud
(21.05.25)
Yaptigi her ahmakligin acisini yakin cevresinden cikaran bir ergen. Buyumesi icin dua edin, baska yapacak bir sey yok.
0
brkylmz
(21.05.25)
Tapuyu alır ya. Sorun olmaz bence.
0
Buddrick
(21.05.25)
kendi haline bırakın, sakinleşsin. çözülür işler.
bayağıdır ibine diyen duymamıştım, güldürdü:)
0
adivar
(21.05.25)
Güreş ya da boks düellosuna davet edin. Ciddiyim. Erkek kardeşler böyle anlaşır. Babanız da hakem olsun, adil bir müsabaka olsun.
0
encokbenisevinnolur
(21.05.25)
bu gibi durumlarda birbirinize destek çıkıp sorunu beraber çözmeye çalışın. parayı vermişsiniz artık. tapudan randevu alındıysa bir sorun çıkmaz inş.
0
duyuruuser
(22.05.25)
ben bunu şikayet ettim, bir şey olmadı. ibine demekte bir sorun yok mu demek oluyor?
0
gabe h coud
(22.05.25)
İpotekli ev almak farklı bir konu ( ki zaten yazdığınıza göre ipotek de kalkmış ) ama parayı vermeden tapuyu nasıl alacaktı onu anlamadım. Tapu devri için zaten önceden parayı vermesi gerekiyor. Tapu memuru devirden önce de soruyor zaten satıcıya parayı aldınız mı diye. Yani abiniz normal tapu prosedürüne göre iş yapmış, bunda kızılacak bir şey yok. Eğer karşı tarafa güvenmiyorsanız pek kullananı görmedim ama TapuTakas diye bir sistem var tapularda. Onu niye kullanmadın diye sorabilirsiniz abinize onun dışında normal bir işlem yapmış kendisi.
0
messor
(22.05.25)
tapu memuru parayi aldiniz mi diye soruyor +1
en fazla o anda gonderilebilir zaten, biz kaporayi vermis sonra parayi tapudan sonra vermistik ama ev sahibi de biz de duzgun insanlar olarak anlasmistik.
bir sey diyemezsiniz, ailesini kurmus adam hala sacma sapan herkesi strese sokuyorsa yetiskin olamamis demektir. allah akil fikir versin.
0
kassiopeia
(22.05.25)
(25)

Otomatik vs manuel

sevilen progressive türkücü
Bugün ekşide gördüm, kaza olmuş kadın sürücü yapmış. Yine kadınlar otomatik kullanmasın muhabbeti dönmüş. Araba almak istiyorum ve manueller daha uygun fiyatlı diye manuel araba düşünüyordum ancak etrafımdaki herkes otomatik almam için ısrar ediyor. Manuel gereksiz diyorlar.Ehliyeti tekte almış biri
Bugün ekşide gördüm, kaza olmuş kadın sürücü yapmış. Yine kadınlar otomatik kullanmasın muhabbeti dönmüş.
Araba almak istiyorum ve manueller daha uygun fiyatlı diye manuel araba düşünüyordum ancak etrafımdaki herkes otomatik almam için ısrar ediyor. Manuel gereksiz diyorlar.

Ehliyeti tekte almış birisiyim. Sizce trafikte otomatik kullanmak bir tehlike midir?
0
sevilen progressive türkücü
(21.05.25)
ya niye tehlike olsun kafayı yemiş millet bakma sen. düz vites arabaların üretiminin durdurulması lazım asıl.

şu zamanda düz vites araba eski tip merdaneli çamaşır makinesi kullanmak gibi bir şey. düz vites araç yaşlı dayılar için.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(21.05.25)
Tehlikeli falan değil. Butcen varsa otomatik al geç

İmza: yıllardır hem manuel hem otomat kullananan girl
0
abuzer
(21.05.25)
bunu söylemelerinin sebebi;
otomatik vitesli arabalarda panik halinde gaza basınca arabanın gitmesi.
manuellerde ayağınızı debriyajdan kaldırmanız lazım. dolayısıyla birini ezme ihtimaliniz düşer. (otomatik D konumunda ve manuel vitesteyse)

bir de bazı kadınların otomatik araçları iki ayağıyla kullandığını duydum bu durumda gaz ve freni karıştırıp fren yerine gaza basabiliyorlar.
0
duyuruuser
(21.05.25)
Otomatik hem tehlikeli hem de değil.

Şöyle açıklayayım bazı aklıevveller otomatik arabayı çift ayakla kullanmaya çalışıyor. Otomatik araba çift ayakla kullanılmaz. kullanılırsa bu şekilde kaza olması kaçınılmaz. Çünkü denge kaybı yaşanıyor. Çift ayak kullanırsanız tehlikeli tek ayak kullanırsanız sorun yok.
0
Rondak
(21.05.25)
@rondak evet aslında çift ayak mevzusunu da öğrendim. Tek ayakla kullanırım ben. Çünkü anlık refleksle muhtemelen iki ayakla güç uyguluyorlar veya karışıyor.
0
🌸sevilen progressive türkücü
(21.05.25)
İstanbuldaysan otomatik. Başka yerlerde trafik düzgünse yokuş desteği vs olan düzgün bi manuel de fark etmez.

O kazalarda benim anlamadığım bişey var. Otomatikle park ederken zaten ayak hep frende durur veya durmalı, araba zaten ayağını frenden çekince hareket ediyor. Gaza basmayı nasıl beceriyorlar anlamıyorum.
0
nhk ni youkosu
(21.05.25)
Manuelde kaza riski çok daha fazla. Otomatikte vites yok, debriyaj yok. Bunlar çeviklik gerektiriyor.

Otomatiğin olayı gaz-fren. Öğrenmesi 1 hafta alıyor
0
runaway
(21.05.25)
hem manuel hem otomatik kullanan bir kadın olarak tabi ki otomatiği tercih etmen gerektiğini düşünüyorum. manuelin eziyeti çekilmez.
çift ayak kullanmazsan da hiç bir şey olmaz.
ben senelerdir araba kullanıyorum daha bir çizik bile yapmadım. erkolar bin tane çizer park ederken bile :) çevremde kaç tane kaza yapmış erkek var ama hiç kadın yok. çünkü haber değeri taşımıyor. arkadaşım park ederken çizdi diye bir hafta bunun muhabbetini yaptılar. ama aynı arkadaşın kocası kırmızıda geçip arabayı perte çıkardı herkes geçmiş olsun dedi geçti. kimse demedi erkolar kaza yapıyor diye :D
0
kaptan maydanoz
(21.05.25)
tehlike araçta değil kullanan kişide. otomatik veya düz vites olması mesele değil. proteinsiz bir dangalak tarafından kullanılan her araç tehlike oluşturur.
0
scudman1
(21.05.25)
cift ayakla otomatik kullanildigini ilk kez burada duydum, sacmalikmis.
otomatik alin, sehir ici trafikte bence manuel iskence, kazayi araba degil kullanan kisi yapiyor. millet kafayi yemis.
0
kassiopeia
(21.05.25)
otomatik al. manuel gerçekten ırgatlık. ara ara manuel'i pratikte ne kadar unutmuşumdur diye kontrol için pederin manuel'i sürüyorum. Gerçekten otomatiğin nasıl büyük bir nimet olduğunu fark ediyorum.
0
sanal hayvan
(21.05.25)
Sonuçta o kaza bir otomatik vites sebebiyle oldu, aklı evvel herkes bilir ki manuelde bu tip kazalar imkansız. Tabi ki otomatik vites rahatlıktır bunu yadırgayamam ama kendinize güvenmiyorsanız manuelde bu tip basit kazalar imkansız.
0
olaylar olaylar
(21.05.25)
yıl olmuş 2025 ne manueli. bu 2025 yılında hala tuşlu telefon kullanmakla aynı kafa.
manuel araç satılmasının tek sebebi ucuz olması. eline üç kuruş para geçen ucuz diye gidip egea, clio alıyor. birde şirket araçları. sırf bunlar yüzünden hala manuel araç çok satılıyor diyorlar.

çift ayak mevzusu mu varmış. böyle kullanan ağır maldır. hiç ehliyet kursunda öğretmemişler mi.

asıl sorun her önüne gelen ehliyet alabiliyor. ehliyet almanın dahada zorlaştırılması lazım.
0
my fault
(21.05.25)
nhk ni+1 kaptan+1
"kadınlar şöyle yapsın" ibaresi görünce tersini yapmak en doğrusudur. etrafımda bir sürü kadın şoför var kadınlar manuel kullansın kullanmasın otomatik kullansın kullanmasın böyle bir şey asla kimse konuşmuyor yani kendisi hangi arabayı tercih ettiyse onu kullanıyor ama erkekler bu konuda çok yorumlar düşünceler fikirler o da ilginç durum. magazin isteği herhalde

kaza tamamen sürücü hatası, bizlik bi durum yok, manuel almak için herhangi bi sebep de yok. sadece ucuz diye tercih edilebilir ya da ailesi arabayı verdi diye kullanmak zorunda kalır:( ama istanbulda sürüş keyfi -10000lerde. kağıthane'ye giderken birinden otomatik araba istiyorum rezaletxd
0
ala09
(21.05.25)
sağlam bir otomatik şanzımanı olan araç alın, bu devirde manuel mi kaldı.

trafikte felan sıkıntı gerçekten manuel.

ben de manuelden geçtim otomatiğe istanbul trafiğinde rahat ediyorsunuz. çoğu büyük şehirde ankara izmir trafik var zaten. uzun yol için çok farketmiyor belki de dur kalk varsa otomatik.
0
kveldulv
(21.05.25)
2015e kadar otomatik gereksiz diyordum şu an hem otomatik hem manuel arabam var. manuel kullanmak amelelik.
kadının kazasına gelince; türkiye de herkese kolayca ehliyet veriliyor. ehliyet almak o kadar zor olmalı ki, bu hatayı yapmamak için 30 kere düşünüp hareket etmeli insanlar.
0
mikahakkinen
(21.05.25)
otomatik boklayip manuel oven en hafif tabiriyle koyludur hangi cagda yasiyoruz ya. bugun bile hala "manuelin verdigi keyif" diyen adam var yemisim keyfini.
0
bay b
(21.05.25)
Manuel şöyle alınır. 200 beygirlik hyundai i20n gibi pistlerde yarışılan, gaza bastı mı koltuğa yapıştıran bir araba olacaksa Manuel zevkli olur.

Ama 85 beygir, benzinli, yokuş kalkışı bile olmayan araba olursa zulüm olur. 3 sene tam da böyle bir araba kullandım ve yokuşta kaydırmadan, bağırtmadan kaldırmayı çözemedim.

Otomatik vites ile daha sakin bir sürüş stiliniz oluyor. Manuel kullanırken çok agresif ve sinirli oluyordum.

Bence bütçe yetiyorsa otomatik.
0
Cesario
(21.05.25)
manuel kullaniyorum. genel anlamda memnunum.
trafikte 3-4 yil pisene kadar manuel cok mantikli bir karar. pistikten sonra amelelik.
bir daha manuel almam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.05.25)
Ay ne manueli, hiç gerek yok. Otomatik aşırı rahat.
0
mor oje
(21.05.25)
iyi bir manuel kullanıcısı isen ve istanbulda değilsen manuelden devam et. bazı araçlarda 400/500 bin tl oynuyor manuel/otomatik arasında. manuelciler için avantaj oluyor böyle fiyat farkı.
0
adivar
(21.05.25)
25 sene oncesi olsaydi manuel derdim. ama artik otomatikler o kadar iyi ki, 3. arac falan degilse ben motorhead biri olarak acikcasi manuel almam.

otomatik daha tehlikeli diye bisey yok, makine kullanmak bir yetenek isi ve malesef bazilari asiri yeteneksiz, ve ehliyet sahibi olmamalari lazim ama bir sekilde ehliyet alip yola cikiyorlar.
0
cooperr
(21.05.25)
@turkuaz her şeyi cinselliğe bağlamanın anlamsızlığını belirttim.
0
mikahakkinen
(21.05.25)
trafikte otomatik kullanmak tehlike değildir tabi ki ama düz vites asla kullanamayacağı için (trafiğe çıkmayı geçtim, ehliyet sınavını geçecek kadar bile) otomatik araç kullanan sürücü tehlikelidir. Fren yerine gaza basmasına gerek yok, illa ki trafiği tehlikeye atar ve çoğu zaman farkında bile olmaz.
0
bobinhoo
(22.05.25)
aradan zaman geçmiş ama denk geldim yazayım.
otomatik araç kullanmak tehlikeli değil, ama otomatik aracı iki ayakla kullanmak tehlikeli.

manuel'i nasıl bir ayağın debrijayda diğer iki ayağın gaz ya da frende kullanıyorsan otomatiği de öyle kullanacaksın. debriyaj olmadığına göre o ayağı hiç kullanmayacaksın, bu kadar basit. o kaza yapanlar çoğunlukla bunu atlıyorlar.

bir de, yine o kaza yapan kişiler eğer otomatik değil manual araç kullanıyor olsaydılar çok yüksek ihtimal araç o durumlarda stop edecek ve kaza olmayacaktı.
0
biseysorcaktim
(13.08.25)
(3)

Boşanma süreci

tulumba
Selamlar,Çok sevdiğimiz kuzenim boşanma sürecinde. Biraz (aslında baya) içe dönük, kendi içinde her şeyi yaşayan biri. Bu süreçte bunalıma girmeden atlatması için destek olmak istiyoruz. Ama kapalı kutu yaşayan birine nasıl destek olunur? Çevrenizde benzer süreçleri yaşayan kişilere yaklaşımınız nas
Selamlar,

Çok sevdiğimiz kuzenim boşanma sürecinde. Biraz (aslında baya) içe dönük, kendi içinde her şeyi yaşayan biri. Bu süreçte bunalıma girmeden atlatması için destek olmak istiyoruz. Ama kapalı kutu yaşayan birine nasıl destek olunur? Çevrenizde benzer süreçleri yaşayan kişilere yaklaşımınız nasıl olmuştu?

Tışıkkırlır
0
tulumba
(21.05.25)
Mümkünse boşanmış birisi ile arada konuşsun, sürecin geçeceğini bilsin.
Boşanma ile ilgili pek konuşmayın. Yanında olun ama normal gunygibi davranın. Konuyu isterse kendi açsın.
Her dakika sıkboğaz etmeyin, sadece düzenli olarak belirli aralıklarla alın dışarı çıkarın, yürüyün vs.
0
kisa
(21.05.25)
olaya mudahil mi olmak istiyorsunuz, bilgi mi istiyorsunuz destek mi olmak istiyorsunuz onu iyi tespit edin, her adiminizdan once kendinize bunu sorun. hem insan dogasi hem turk milleti ne yazik ki 'ne oldugunun bize anlatilmasini' karsidakine destek vermek olarak goruyoruz. destek boyle bir sey degil. kuzeninizin ihtiyacina gore belirlenecek bir sey, sizin ihtiyaciniza gore degil. bunu hic unutmadan, sana destek olmak istiyoruz neye ihtiyacin var diyin. insan da kendi ihtiyaclarinin farkinda olmuyor cogu zaman. surekli bosanma ile ilgili konusmaya calismak, anlatmaya zorlamak destek olmak degil mesela. kisa'ya cok katiliyorum. ayrica dogru duzgun ve bosanmayi da sakin yasayan ciftler kari koca arasinda yasanan seyleri oyle anlatmiyorlar zaten, bu agir olmadigi anlamina gelmiyor sadece bazi seyler anlatilmaz iste.
0
kassiopeia
(21.05.25)
tatile gitsin. bi reset atsın.
0
kveldulv
(21.05.25)
(23)

evli eski sevgili ile tekrar gorusuyorum, ne yapacagima karar vermeliyim

musicka
14 yildir gorusmedigim kisinin bana yillardir ulasmaya calismasindan dolayi mesaj attim.tam olarak aciklamam gerek: alman asilli eski sevgili sadece e-mail adresimi biliyor ve dogrudan bana yazamadigi icin yillardir bana ulasmaya calsitigini gosterecek her turlu seyi yapti.baska email hesaplari acip
14 yildir gorusmedigim kisinin bana yillardir ulasmaya calismasindan dolayi mesaj attim.

tam olarak aciklamam gerek: alman asilli eski sevgili sadece e-mail adresimi biliyor ve dogrudan bana yazamadigi icin yillardir bana ulasmaya calsitigini gosterecek her turlu seyi yapti.

baska email hesaplari acip beni yedek hesap olarak eklemeye calismasi ve bana ulasan gmail bilgilendirme emaillerinin almanca olmasindan yola cikarak kim oldugunu tahmin edebiliyordum.

bende yeter bu ayrilik diyerek mesaj yazdim.

ertesi gun whatsapp'dan gorsusmeye baslamistik, yasimizi basimizi almis olmamiza ragmen nasil bir birimizi unutamadigimizi belirten flortlesme ile gecen ilk gun sonunda gorusmedigimiz 14 yildir evli oldugunu soylemesi beni sok etti. ben evlendigini duymustum ama bana ulasmaya calismasindan bosanmis oldugunu dusunuyordum.

konusmamizda eger ben de istiyorsam, ki kendisi dunden razi, hayatlarimizi birlestirmek icin bazi kararlar alinmasi gerektigini soylemesi biraz ucuk idi.

14 yasinda kizi var ve kizina benimle ilgili herseyi zaten anlatmis, dun onunla yazismaya basladigimizi da soyemis.

su an benim acimdan buyuk bir sorun yok gibi gorunse de alacagim karar cocuklu bir ailenin bolunmesine sebep olacak gibi.

ne yapmaliyim hic bir fikrim yok. bu buyuk bir ask hikayesi idi, ruh ikizi olarak goruyorduk birbirimizi, belki halen oyle.

ne yapmam gerektigi konusunda fikriniz varsa yazin lutfen kafamda ne yapmam gerektigini oturtmam gerek. cok kararsizim.

not: amacim evlilik disi iliski degildi ama olsa da hayir demezdim.ilk basta bosanacak ve sonrasinda tr'ye gelecek. yani evli biriyle gorusmeyecegim, cevap yazan herkese tesekkurler.
0
musicka
(21.05.25)
Senden de bi süre sonra boşanacak.
0
luluki
(21.05.25)
Yapma. Bulaşma.

Başka bir ailenin yıkılıp yıkılmaması senin alacağın kararla olmaz. Yıkılacaksa zaten yıkılır o.

Ama böyle bir insanla asla birlikte olma, ona güvenme.

İlle de birlikte olacaksan hayatıyla ilgili çözmesi gereken konuları çözsün, öyle birlikte ol. Ama yine de birlikte olma, güvenme, arkanı dönme.

Psikolojisi bozuk olsa gerek.
Hayat ve aşk öyle filmlerdeki gibi değil hele de 14 yaşında bir çocuğun varsa.

Yapabilirsen “bir sene görüşmeyelim, iletişimde olmayalım ondan sonra konuşalım” diyerek iletişimi sonlandır.
0
michael_knight
(21.05.25)
14 yılda insan kim bilir ne kadar evrim geçirir, değişir.
birbirinizden bu kadar uzakta iken aynı yöne doğru mu evrildiniz, farklı yönlere mi? bir araya gelseniz bile güllük gülistanlık olmayacak belki de. en doğru sözlerden biri: exten next olmaz.

bence bu bir çeşit takıntı.
taraflar sanki bi gün buluşsa ve bi kaç saat vakit geçirse tekrar kendi hayatlarına dönecek gibi. genelde öyle olur.
sanki 14 yıl öncesinden kapanmamış defterler var da, şöyle olsaydı böyle olsaydı diye ikiniz de durumu farklı bir zeminde değerlendiriyorsunuz gibi.

14 yıldır ayrısınız, bence ileri bakın.

bence ne yapacaksa kendi yapsın, sizi alet etmesin. sanki "sen ok dersen boşanacağım, boşta kalmak istemiyorum" gibi bir durum var.
0
biseysorcaktim
(21.05.25)
Exten next olmaz+1
0
Kediyi üzdün
(21.05.25)
Başkasına yapan size de yapar. Kadın açısından büyük aşk falan olduğunu sanmıyorum. Evlenmiş çocuk yapmış bir alman. Doğudaki zoraki evlendirilen bir türk vatandaşı değil.
0
filipis
(21.05.25)
bok gibi olaylar. kendini bu sacmaliga cekme.
karsidaki baya les, asosyal igrenc saplantili bir tip.
0
sonsuz
(21.05.25)
ayyyyyy insanların hayatları o kadar sıkıcı ki ne yapacaklarını şaşırıyorlar
0
deartheodosia
(21.05.25)
Bu hikayede sempati duyduğum tek kişi adamın 14 yaşındaki kızı.
0
peki madem
(21.05.25)
:D türk dizilerinde yok artık diyerek izlediğimiz hikaye. adam onay almadan karısından da boşanamıyor. ıyyyy ikinize de.
0
elorelia
(21.05.25)
duyurunun botları yine fikir beyan etmiş. empati beceriniz beş yaşında bir çocuğunkiyle anca yarışır.

@biseysorcaktim +1. Kadının takıntılı şekilde sana ulaşmaya çalışmasındaki tuhaflık bir yana, sen de gardını bir anda düşürüp kapılmışsın o histeriye. Baya bir ağırdan almanız lazım herhangi bir karar almadan önce.
0
beyfendi
(21.05.25)
bu kadar büyük bir aşkınız olsaydı ayrılmazdınız, demek ki sandığınız kadar büyük aşk ruh eşi durumu vs yok. 14 yılda insan çok değişir, o da siz de birbirinizi 14 yıl önceki gibi hatırlıyorsunuz bir araya gelseniz pek de etkileneceğinizi sanmam üstteki cevaplara katılıyorum.
14 yıllık eşine, çocuğunun babasına saygısı kalmayan bir insan size neler yapar, bunu bir düşünün derim ve uzak durun.
0
turuncu tonlarda
(21.05.25)
bu kadar uzun yıldır unutmayan kadını, erkeği saplantılı buluyorum. sağlıksız geliyor.

o vatandaş kuşkusuz boşanacak. belli ki eski tatlar damağınıza gelmiş. olur öyle. beraber bir kaç güç zehrinizi atın. daha da ötesi olmaz.
0
yurtsuz john
(21.05.25)
çok yanlış bir karar olur. insanlar genelde geçmişi sadece olumlu yanları ile hatırlar. mutlaka ayrılmanızı gerektirecek olumsuz olaylar da yaşadınız

şu anki evliliği ile ilgili sorunları var ve ayrılma kararını almasında kendisini cesaretlendirecek bir olay istiyor. onu bırakıp sizle olsa her şey çözülecek gibi hissediyor. ancak bu muhtemelen doğru değil. 14 senede çok şey değişti, çok şey yaşandı.

eğer böyle bir şey yaparsanız ikinizin de üzüleceğini düşünüyorum
0
abelardo
(21.05.25)
boşansın sonra bakarsınız, bir yere kaçtığınız yok. boşluğunuza gelmiş. 14 sene bekledik, biraz daha bekleriz gibi cevabını yumuşat istersen.
0
gabe h coud
(21.05.25)
ne kadar uzun sureli bir iliski oldugunu bilemiyorum elbette ama 35 yasinda olsaniz, 20 yasinda geride biraktiginiz bir insana geri donmekten bahsediyorsunuz. allah askinda 20 yasinda ne olmus olabilir? daha gencseniz diyecek bir sey bulamiyorum bile. 40 yasindaysaniz ve bu soruyu sorduysaniz da buyuk sikinti zaten.


Başka bir ailenin yıkılıp yıkılmaması senin alacağın kararla olmaz. Yıkılacaksa zaten yıkılır. +1

bence bir yetiskin olarak neden bu kadar takili kaldiginiza bakin ve tanimadan bir insanla iliskiye baslamayi neden dusundugunuzu degerlendirin. bu insani tanimak istiyorsaniz o baska ancak 14 sene once geride biraktiginiz bir kisiyi su anda taniyor olma ihtimaliniz sifir. bu ancak iki kisinin de 14 senede bir arpa boyu yol almamasi ile olabilir.
0
kassiopeia
(21.05.25)
14 yildir görüsmedigin eski sevgilinin 14 yasinda kizi varsa bu cocuk senin oluyor karsim, evlendigi adamin degil. cocuklar evlendigin günün ertesine dünyaya gelmiyor cünkü. yok evlendigi adaminsa cocuk sayet, zamaninda sana boynuzu takmis demektir. törpüyü duyuru ekibi birlesip yollariz sana. yok bizimki büyük askti maskti gec bunlari. otur bir ay hesabi yap bakalim. yapman gereken tek sey bu.
iki ihtimal de kadinin karakteri hakkinda harika ipuclari veriyor sana.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.05.25)
konusma ben konuşuyorum+ AHAHAHHAHAHAHAHHA çok büyük aşk ruh eşi falan filan;)) ama ayrıldığınızda ya da öncesinde çocuk yapmış ve evlenmiş. evliyken de danışıyor boşansam mı diye. hikayede sempsti duyduğum değil acıdığım kişi adamın kızı. eminim kendisini babasından daha olgun hissediyordur zira ona da danışmış görünüyor. fail
0
ala09
(21.05.25)
uzay?
0
sonsuz
(21.05.25)
hızlıca uzaklaşın oradan önünüze bakın hatta direkt engelleyin, sonra keşke bu yazılanların tümünü dikkate alsaydim diyeceginiz bir hikaye bu.
0
sinematikcrop
(21.05.25)
Yukarıda yazılı pek çok cevaba katılıyorum.
Merak ettiğim kadının(erkeğin) sizi 14 yaşında bir çocuğa anlatmış olmasına bir tek ben mi takılıyorum?
Çocuk demeyecek mi sen onun için annemi(babamı) boşadın?
ÜStelik yetişkin olarak sizin bile aklınızı karıştıran bir durum neden daha ergenliğe yeni adım atmış, anası babası boşanmak üzere bir ergen adayı ile paylaşılır ki?
Gerekirse bir ilişki olur, rayına ve güvene oturur, çocukla yavaş yavaş ondan sonra konuşulur.
Bu bana sağlıklı ruh hali ve bilinçte olan bir ebeveyn davranışı gibi gelmedi. Sadece bu bile beni karşımdaki kişiden uzak tutmaya yeterdi.

Diğer sebepleri yazmışlar zaten. Gayet haklılar.
Siz de çok normal davranmıyorsunuz. Aşk / ruh eşi haliniz gerçek olsaydı bugün birbirinizle evli olurdunuz. Sizinki de gayet takıntı. Bu ilgi hoşunuza gitmiş. Dost değilim ama acı söyledim, siz sorduğunuz için.

Kısa keseyim: kafa karıştıracak bir durum yok. Uzak durun. Net.
0
strawberry first
(21.05.25)
Guncelleme: bugun telefondan 2 saat gorustuk. Kocasina benimle gorusmeye basladigini soylemis. Kocasi evlilik oncesi onun bana olan saplatisini biliyordu, ve bana soyledigine gore ask evliligi yapmamislar, daha cok arkadas evliligi. kocasi da umarim mutlu olursun demis.
0
🌸musicka
(24.05.25)
Guncelleme: bugun telefondan 2 saat gorustuk. Kocasina benimle gorusmeye basladigini soylemis. Kocasi evlilik oncesi onun bana olan saplatisini biliyordu, ve bana soyledigine gore ask evliligi yapmamislar, daha cok arkadas evliligi. kocasi da umarim mutlu olursun demis.


su an herkes
0
🌸musicka
(24.05.25)
aa ben seni kadın zannetmiştim. boşanacak olan eski sevgiliyi erkek zannetmiştim.

abicim bırak bu işin peşini zorlama bence. nereden bakarsan bak yanlış görünüyor.

son yazdığın cevabı iki kere göndermişsin ama yine eksik kalmış galiba.
0
abelardo
(24.05.25)
(5)

Nazolabiel çizgilere doğal bir yöntem bilen var mı?

denizmaniaherif
yüzümdeki nazolabiel çizgileri gidermek azaltmak mümkün mü doğal olarak ?
yüzümdeki nazolabiel çizgileri gidermek azaltmak mümkün mü doğal olarak ?
0
denizmaniaherif
(15.05.25)
Onlar biraz derin çizgiler harici kozmetik çok fayda etmez, yüz yogası ile sonuç aldıklarını söyleyenler var ama doğru olsa bile bence o da uzun bir süreç, çok rahatsız ediyorsa küçük bir hyaluronik asit dolgusu uygulanabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.05.25)
Nasolabial çizgiler yüzün yer çekimine karşı koyamaması ve aşağı ortaya doğru yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkar. Ayna karşısında elmacık kemiğiniz üzerinden dokuyu yukarı ve dışa doğru çekerseniz azaldığını görürsünüz.

Bu çizgiler statik kırışıklıklardır. Eileengray isimli kullanıcının yazdıkları tamamen yanlıştır. Dolgu veya yağ enjeksiyonu uygun alana uygun miktarda yapılırsa bu çizgileri azaltır.


Geçmiş olsun.
0
plastik turambar
(15.05.25)
Eileengray neden bu kadar yukselmis bilemiyorum ama en pahali yerlerde de normal yerlerde de gayet yapiliyor dolgu, kesinlikle tavsiye edilmedigi baya yalan yani, en basitinden Viyana'da en bilinen pahali yetkin ne derseniz yapiyorlar gayet, tavsiye de ediyorar.
Dogal istediginiz icin yuz yogasi ama gercekten istikrar lazim, oyle 10dk filan degil, haftada 3-4 yapip yarim saat ayirirsaniz 2 ayda filan fark gorursunuz
0
kassiopeia
(15.05.25)
nazolabiel çizgiye dolgu en son tercihim olacak onun harici gelen cevaplara teşekkür ederim. youtube reis ile ben biraz çalışayım konu üzerine
0
🌸denizmaniaherif
(15.05.25)
eileengray doğrusunu yazmış. o bölgeye dolgu uygulanmaz. elmacık kemiklere uygulanır yazdığı gibi ama elmacıkta da dolgular yer değiştirip hareket edebilir. bence en güzeli dolgu botoks olaylarına girmeyip şişik suratlarla var olmak yerine yaşlanmayı kabul etmek <3
0
deartheodosia
(15.05.25)
(10)

Bu pasif agresiflik mi?

Mirabel
Dünya kadar işim var. Bu yoğunlukta bide arkadaşımı ziyaret edeceğim işten çıkıp 1 saat araba kullanıp. Dışarda ortada buluşalım dedim, yok gel sana yemek yapayım ton balıklı makarna yapcam dedi. Geleceksen haber ver ona göre markete çıkarım diyor. 2 saat önce haber verdim. Şimdi bana mesaj atmış ge
Dünya kadar işim var. Bu yoğunlukta bide arkadaşımı ziyaret edeceğim işten çıkıp 1 saat araba kullanıp. Dışarda ortada buluşalım dedim, yok gel sana yemek yapayım ton balıklı makarna yapcam dedi. Geleceksen haber ver ona göre markete çıkarım diyor. 2 saat önce haber verdim. Şimdi bana mesaj atmış gelirken ton balığı alır mısın?
Ben de sen yemeğini ye ben dışarda yiyip geleceğim dedim. Bu trip mi? Gıcık oldum ve kendimi de küçük hesapçı gibi hissettim ama altı üstü ton balıklı makarna onu da ton balığını al diyor. Çok saçma değil mi? Bişey yok aslında ama acayip ayar oldum nedense.
0
Mirabel
(14.05.25)
Tanımlamayı boşversen de ve nasıl bir saçmalık içinde olduğunu görsen.
Ziyaret senden, ikram vs her şey ondan olur. Öyle alması bana ait olan ton balıkla da olmaz o ziyaret

Nereden bakarsan ton balıklı makarna, misafir ağırlama yemeği değildir.
Bir de ton balığını almaktan aciz birine misafir olmak falan da değildir bu.
En azından biraz aklı olan yanında ayran ile kıymalı tepsi kebabı yapar en azından.

Mirabel! Ona Resti çekerek :
- başlarım böyle ağırlamaya de.
0
diyecevaplandı
(14.05.25)
Ek: arkadaş apartta kalıyor imkanları kısıtlı ton balıklı makarna önerisini anlıyorum ama her seferinde benzer şeyler yapıyor. Sana kokteyl yapayım diyor yoldayken arayıp malibu alır mısın falan diyor. Çok saçma.
0
🌸Mirabel
(14.05.25)
Yakın arkadaştan ufak tefek şeyler istemek normal bence. Gelirken ekmek alsana, kola bitmiş istiyorsanız alın vs, ufak şeyler. Sana kokteyl yapayım deyip malibu sipariş etmek başkaymış, bir de her seferinde diyorsunuz. Canı bir şey isteyince sizi davet edip malzemeyi de size mi aldırıyor? :))
0
kobuzchu kiz
(14.05.25)
Arkadasin malmis baya. Calismiyor heralde?

Pasif agresif degilsin.
0
sonsuz
(14.05.25)
Evet, yaptığın pasif agresif bir davranış.

Bahsettiğimiz kişi arkadaşın. İş yerinden veya akrabalardan mecburen görüştüğün bir kişi değil.
Ona ne düşündüğünü kırıcı olmadan net bir şekilde söylemen en doğrusu olur.

Arkadaşınla 4 saat görüşeceğinize 3 saat görüşebileceksiniz şimdi. Bundan sen de memnun değilsindir diye düşünüyorum.
Arkadaşınla konuş.

Belki parası yoktu, belki başka bir sebep, belki de sadece şımarıklıktan ve seninle samimiyetine güvendiğinden. Arkadaşların birbirine böyle küçük hatırlarının geçmesi görülmemiş olay değil.

Arkadaşının yaptığı normal demiyorum, herkesin normali kendine. Ama açık iletişim kurmak böyle ilişkilerde çok önemli.


Bir de şöyle bak konuya; arkadaşına haksızlık yapıyorsun. Ona kızıyorsun ama ona söylemiyorsun. Senin içinde ona karşı bir sinir birikiyor ama onun bu durumdan haberi bile yok. O açıdan da haksızlık etme ona.
0
michael_knight
(14.05.25)
kardeşim çevremizde insan kalmadı. bana makarna yapıcak evinde ağırlıyacak arkadaşlarım yanımda olsa keşke. ilerde ararsın böyle insanları. senin işin seni ilgilendirir. madem buluşmak istemiyorsun başka zaman de geç. arkadaşlığın değerini bil.
0
mikahakkinen
(14.05.25)
Yaptiginiz pasif agresiflik ama komik yazmissiniz, bi de neden gicik oldugunuzu ben gonulden hissettim valla, siz aslinda oraya kadar gitmek istemediniz anladigim kadariyla ortasi olsun istediniz, onceki isteklerinden bagimsiz olarak orada bi gicik olma durumu baslamis. Michael yazmis, bu isin oluru hangi noktada 'ya off' dediyseniz orada konusmak, sonrakiler tuz biber oluyor. Bu ornekte bana ton baligindan cok o kadar yolu gitmek gibi geldi ama ben kendim usendigimden de olabilir :)
0
kassiopeia
(15.05.25)
bir gün bize de gel, rakı balık yapalım. gelmeden ara ama bikaç şey isteyecem :))))
0
ground
(15.05.25)
arkadaşlık kıymetli bir şey. ufak şeylere takılmayın. oraya gidip o anda olup hoş vakit geçirmek önemli olan. evet daha ince düşünceli olabilir ama samimiyetinize güvenmiştir belki.
0
archmeister8
(15.05.25)
bence sen haklsın. arkadaşın biraz yüzsüzlük yapmış.
0
koela
(15.05.25)
(3)

Mısır gezisi

thor44
Hurgada biletleri daha ucuz görünüyor, görmek istediğim yerler Kahire ve Luxor. Mesafeler birbirine çok uzak görünüyor ama Hurgada'ya uçup bir veya iki gün deniz tatili yapıp, Luxor'da birkaç gün kalıp, oradan otobüsle Kahire'ye gidip birkaç günde orada kalıp İstanbul'a dönsem nasıl olur? -Tek gezgi
Hurgada biletleri daha ucuz görünüyor, görmek istediğim yerler Kahire ve Luxor. Mesafeler birbirine çok uzak görünüyor ama Hurgada'ya uçup bir veya iki gün deniz tatili yapıp, Luxor'da birkaç gün kalıp, oradan otobüsle Kahire'ye gidip birkaç günde orada kalıp İstanbul'a dönsem nasıl olur?

-Tek gezginler için ideal bir rota olur mu?
-Haziran başı için düşünüyorum, sıcak çok zorlar mı?
-Toplam 8-10 günlük bir süre yeterli olur mu?
0
thor44
(14.05.25)
Kara ulaşımından mümkün mertebe uzak durun.

Yollar kötü, sürücüler rezalet, trafik rezalet.
0
kimlanbu
(14.05.25)
cinsiyetinizi bilemiyorum ancak kadinsaniz dikkat edin, taksi kiralayabilirsiniz. toplu tasima kullanmayin, reddit'te uzerine tek fikir birligi saglanan konu misir'in korkunclugu sanirim (hurgada ve sharm el seyh'deki otellerle misir bir degil). sicaklik bakimindan cumartesi kahire'de 42 derece olacak gosteriyor, ona gore hesabinizi yapabilirsiniz.
0
kassiopeia
(14.05.25)
Erkeğim, daha önce birkaç Avrupa ülkesinde, Balkanlarda ve Kafkasya'da bulundum, hiç Arap ülkesine gitmedim. Mısır biraz zor bir ülke, ama Mısır mitolojisi ve Antik Mısır okumayı çok seviyorum, bir de Mısır gibi ülkeler yaşlanmadan görülmesi gereken yerler diye düşünüyorum.
0
🌸thor44
(15.05.25)
(3)

Kaş sabitleyici ve iyi bir kaş fırcasi onerisi?

narod
Benefit in urunleri disinda, cok kimyasal olmayan, kaşı zamk gibi tutmayan, ama gun icinde de kalan kaş sabitleyici oneririniz var mi?Bi de bunlardan bagimsiz iyi bir kaş fircasi oneriniz var midir?Suan pnkre nin urununu kullaniyorum. Nispeten memnunum
Benefit in urunleri disinda, cok kimyasal olmayan, kaşı zamk gibi tutmayan, ama gun icinde de kalan kaş sabitleyici oneririniz var mi?

Bi de bunlardan bagimsiz iyi bir kaş fircasi oneriniz var midir?

Suan pnkre nin urununu kullaniyorum. Nispeten memnunum
0
narod
(08.05.25)
badecanlar.com

sadece kas icin kullanirsaniz muhtemelen 10 yil falan gider.
0
kassiopeia
(08.05.25)
www.sephora.com.tṙ-P10010191.html#product-info
bence en iyisi bu. tam da dediğiniz gibi bir ürün. son 2 yıldır bunu kullanıyorum.
0
mrvln
(08.05.25)
kaset
(09.05.25)
(15)

ilk bulusma

make a wish
farkli ulkelerde yasiyoruz, kadin kisi benim. 2 ay once yurt disinda bir festivalde tanistik. sadece birkac saat sohbet etme firsatimiz oldu ama birbirimizden hoslandik, acikca flort ediyorduk. festival bitiminde gece ikimizin de ucagi oldugu icin vedalasip ayrildik. o benim numarami almisti, ertesi
farkli ulkelerde yasiyoruz, kadin kisi benim. 2 ay once yurt disinda bir festivalde tanistik. sadece birkac saat sohbet etme firsatimiz oldu ama birbirimizden hoslandik, acikca flort ediyorduk. festival bitiminde gece ikimizin de ucagi oldugu icin vedalasip ayrildik. o benim numarami almisti, ertesi gun mesaj attinca ben de onun numarasini kaydettim. sonraki 2 hafta boyunca hic haberlesmedik ve ben aramizda gecenlerin guzel bir ani olarak kalacagina ikna olmustum. sonra bir gun naber nasilsin diye mesaj atti. ama yine hic sohbet etmedik, iki satir yazdik ve oylece kaldi. daha dogrusu mesajlarindan yazismak istemedigini ya da mesajlasmayi sevmedigini tahmin ettim. aradan birkac gun gecti ve yine mesaj atip bana onumuzdeki ay icinde bir hafta sonu musait olup olmadigimi sordu. ben de ona musait oldugum tarihleri yazdim. biletini aldi, haftaya benim yasadigim ulkeye geliyor. bilet aldigi tarihten beri 2,5 hafta daha gecti ve biz yine hic mesajlasmadik. (en son ben ikimizin de sevdigi bir grubun performans videosunu atmistim, o da cok guzel, tesekkur ederim diye cevap verdi)

sorum su: birbirimizden hoslandik ve beni tekrar gormek icin kalkip yasadigim ulkeye geliyor. ama beni ne sosyal medyadan ekledi, ne whatsapptan yaziyor, hic haberlesmiyoruz. bu iki veri bana cok celiskili geliyor. 2 ay once 1-2 saat sohbet ettigim bir adamla haftaya ilk bulusmamizi gerceklestircez ve 2 aydir neredeyse hic konusmadik. yuz yuze sohbet etmeyi tercih ettigi icin ya da sohbet tikanir korkusundan sessiz kaliyor olabilir mi? bir yanim "herkesin iletisim aliskanliklari farklidir" diyor, diger yanim "yazmak isteyen yazardi" diyor. siz ne diyorsunuz?
0
make a wish
(03.05.25)
italyan falansa evlidir, nordik bir seyse normal.
0
sonsuz
(03.05.25)
@sonsuz turk. yani? evlidir mi diyosun?

@arbre nasil ne konusacaksin? ilk bulusma iste. neden bulusmayayim, bakis acini anlayamadim.
0
🌸make a wish
(03.05.25)
Ah ah, bu bir şey değil mi? Melaba, gelirim giderim o sırada takılırız. Ayrı dünyalarda yaşıyoruz demişsin. Senin dünyana gelince muhabbet edersiniz, dolaşırsınız falan fıstık tabii. Beklentin yazması etmesi ama, aslında yoksun. 2 saat, yani ortak paydanız yok. Gelince görürsün ama bir şey çıkmaz.
0
Shepard
(03.05.25)
@shepard takilmak icin baska ulkeye gitmek normal mi yani? ben istanbul'da yasarken bu isler icin karsiya bile gecmiyordum :D
0
🌸make a wish
(03.05.25)
Tahminimi evli olması yönünde kullanıyorum. Bir ihtimal sosyal medya kullanmıyor + sanal iletişim sevmiyor olabilir. Bunu da bence doğrudan sormalıydın.
0
kullanicadi
(04.05.25)
oynaşmaya geliyo o kadar. zehrini atıp gidecek. avrupada başka ülkeye gitmek sıradan bir durum.

senin beklentin de aynıysa sıkıntı yok.
0
yurtsuz john
(04.05.25)
@make a wish evli mi degil mi isin sakasi ama 2 ay yazmamak garip.

sen ondan hoslaniyor musun belli degil. hicbir sey yazmamissin kendi duygularinla ilgili. net degilsin gibi. karsi taraf icin de belli olmayabilir. netlestirmek icin geliyordur belki. müthis macerali baslayan bir ask hikayesi de gelebilir ya da fos da cikabilir.

ben istanbul'a gezmeye de gelinir ama mesela. sen bahanesi olursun. baska arkadaslari da var belki?
0
sonsuz
(04.05.25)
pek oluru yok gibi yorumlarına katılıyorum. biraz daha tanımanda fayda vardı buluşmadan evvel. tarzı mı bu yoksa evli mi ya da sadece takılmak için mi görüşmek istiyor gibi bir sürü soru var. ve evet sadece takılmak için de ülke değiştirilmez bir yandan. gerekirse sadece takılırız, oluru varsa olur diyorsan sorun yok. ilişki niyetin varsa birazcık irdele adamı bence.
0
soft
(04.05.25)
@sonsuz ben hoslaniyorum ama tahmin edersin ki 2 ay sessizlik olunca o ilk gunku heyecan kalmiyor. daha cok merak diyelim. aramizda guzel bir elektrik olmustu, devami gelir mi diye insan merak ediyor.
burada tanidigi baska kimse yok, baska bir plani da yok.
0
🌸make a wish
(04.05.25)
"takilmak icin baska ulkeye gitmek normal mi yani?"
ve türk olduğunu yazmışsın.

ev ödevi veriyorum: google'da

tencere imalatçısı arkadaş tayland

yaz ve arattır.
0
tabudeviren
(04.05.25)
Sadece senin için oraya gelmiyor ve işini görüp gidecek. Başka ihtimal sanmıyorum
0
uşak tezgahlarının halı dokuyanları
(04.05.25)
@tabudeviren hocam ona bakarsak "kiev otobusu" var, bilmiyorsaniz youtube'da aratin. hem kurgu da degil, tamamen gercek. normal mi derken muge anli'ya konuk olabilecek potansiyelden bahsetmiyoruz heralde.
0
🌸make a wish
(04.05.25)
Ben olumlu bir ihtimal veriyorum çünkü benim eşimle evlilik hikayem de böyle. Ekşisözlükte tanıştık instagramda ekledik ama 2 ay boyunca hiç yazmadı. Sonra durduk yere bulunduğum şehre geldi buluşmak için. Sebebi mesajlaşmayı ve telefonda konuşmayı sevmemesiymiş.
0
kaptan maydanoz
(04.05.25)
Kaptan'a katiliyorum. Yaslari bilemeyecegim ama bana hayatinda 2 saat gordugu birinden hoslanmis olma ihtimali ancak flort etmek icin ve yazismak icin bir kere daha normal ve nispeten uzun sureli bir gorusme ihtiyaci olmasi normal geliyor. Evli olup olmadigini da dogru duzgun gorustugunuzde sorarsiniz ;) yani bence su asamada fazla bir anlam yuklemeden biri geliyor ve bulusacagiz kafasina gecis yapmak daha mamtikli. Siz fazla anlam yuklemis olabilirsiniz su asamada, bir tanisin bakalim biraz vakit gecirin.
0
kassiopeia
(04.05.25)
Az önce mesaj attı, burayı mı okuyor acaba eheh
0
🌸make a wish
(04.05.25)
(15)

avrupa'da yasayip dogu'ya goc etmek isteyen var mi?

Sour
yoksa sorun bende mi? daha once sirasiyla ingiltere, orta avrupa ve almanya'da yasadim. simdi fransa'ya tasiniyorum. yasadigim sehirler hem buyuk sehirler hem de kucuk sehirler. yani her cesidi var. su an bir is icin viyana'dayim. sehir cok sikici (uluslararasi klavye icin kusura bakmayin). bu arada
yoksa sorun bende mi? daha once sirasiyla ingiltere, orta avrupa ve almanya'da yasadim. simdi fransa'ya tasiniyorum. yasadigim sehirler hem buyuk sehirler hem de kucuk sehirler. yani her cesidi var. su an bir is icin viyana'dayim. sehir cok sikici (uluslararasi klavye icin kusura bakmayin). bu arada daha once gelmistim. artik her sehir o kadar ayni ki, gezesim falan gelmiyor, gidince sikiliyorum, bir starbucks'a girip vakit olduruyorum (su an yaptigim gibi). bu arada gezgin bir tip falan da degilim. aa surayi gormedim, suraya da gideyim falan gibi seylerim yoktur. oyle algilanmak istemem. avrupa'da da gitmedigim bir suru yer var. begendigim sehirler elbette oluyor ama bunlar turistik oluyor genelde. mesela kucuk sehirler, yasasam sikilirim. nereden biliyorum? cunku daha once boyle kucuk sehirlerde de yasadim. bir sure sonra yapacak bir sey olmuyor. dogru duzgun etkinlik bile olmuyor. neyse. kisacasi tum avrupa sanki tek bir ulke gibi ve butun sehirler de tek bir sehrin farkli bolgeleri gibi geliyor. gozumu son zamanda uzak dogu ve guney dogu asya'ya dikmis durumdayim. cok avrupaliyla tanistim oralara giden (bali, vientam, tayland vs). japonya ve cin cok cikmiyor (herhalde cok buyukler ve digerlerine gore pahalilar). benim gibi dusunenler var mi? yapan var mi? tecrubelerini dinlemek isterim.
0
Sour
(24.04.25)
4 senedir avrupa’da yasiyorum. Hicbir sekilde sikmadi burasi henuz beni. Hatta bazen hala “ulan nasil bu kadar guzel temiz huzurlu olabilirsin” diye dusunuyorum. Dolayisiyla dunya uzerinde burdan tasinmak isteyecegim bir yer yok. Ancak bende de son zamanlarda cilginlar gibi tokyo ve seoul meraki basladi. Oralara gidip kisa sureligine de olsa o atmosferi tatmayi cok istiyorum
0
lacrim
(24.04.25)
ben avrupadan sıkılmam. ülkemizdeki her dakika saçma sapan şeyler olması da çok çekici değil. uzak doğu insanlara neden çekici geliyor çünkü bilmedikleri bir coğrafya. bir tecrübem yok ancak bana çekici gelmez. her ülke ve kültürün kendi içinde güzel özellikleri ve bölgeleri var. ben kesinlikle uzak doğuyu seçmem.
0
mikahakkinen
(24.04.25)
türklerde aşırı bi batı hayranlığı var. sınırları açsalar türkiye’de genç kalmaz. aşırı ezikçe geliyor bana.
0
deartheodosia
(24.04.25)
13 yildir Bati Avrupa'da yasiyorum, Dogu'ya goc etmek istemiyorum. Buralardan goc edip mutlu olan ve mutsuz olan tanidiklarim var. Mutsuz olanlarin sebepleri bildigim kadariyla su sekilde.

- Goc edenler Avrupa vatandasi/Avrupali. hayatlarinda calisma izni/vize gibi seyleri duymamislar bile. Dogu'ya gidince bunlarla karsilasmak onlari yipratti
- Evli olanlarin eslerinin calisma izinleri genelde sorunlu oldu, sponsor firma bulmalari gerekti eslerine calisma izni cikartabilmek icin
- Avrupa'da rahatca araba alip suren insanlar mesela Singapur'a tasininca araba almalarinin neredeyse imkansiz oldugunu gorduler
- Turist olarak Asya'ya gidip gezmekle orada yasamanin farkli sartlar dogurdugunu gorduler
0
sertac akin
(24.04.25)
3,5 sene oldu Hollanda'da yasamaya baslayali. Cok guzel yonleri var tabii ama uzun vadede burada yasamak istemiyorum. Tam adini koyamiyorum ama sosyallik, yabancilik cekmek vs gibi sebeplerle ilgili. Ciddi manada daha az gelismis ulkede yasasak daha mi iyi olur diye dusunuyorum. Turkiye haric Asya kitasinda bir yer pek dusunmuyorum ama bati avrupanin dogusunda kalan bazi yerler olabilir.
0
mbond
(24.04.25)
huzur, rahat batmasi diyorum ben ona.
tr'de büyümenin travmalari.

anne baba tarafindan sevilmeyen insanlar yetiskinlikte onlari seven insanlari sahte kötü davrananlari cekici bulurlar. onun gibi bisi...
0
sonsuz
(24.04.25)
ben cok isterim, ozellikle bali, filipinler vs. beni tutan seyler su asamada, uzaklik - her ne kadar turkiye'de yasamasam da 2 saatlik ucus ile 12 saatlik ucus farkli, bir de zaman zaman saglik hizmetleri dusunduruyor bir de elbette sabit bir gelir olmasi lazim. guney amerika da cok cazip ama guvenlik sikintisi orada bi tik daha fazla. bunun disinda istedigim yasama cok uygun yerler olduklarini dusunuyorum. en guzeli acikcasi 6 ay orada 6 ay burada super olur.
agac degiliz ki illa bir yere tasindik diye orada bitirelim, ben bir sure gidip yasamak isterim. ya da mesela bir adada yasamak nasil olur merak ediyorum. mevsim gecislerini ozellikle kis mevsimini sevmiyorum, hep 25 derecede bir yerde yasamak nasil merak ediyorum vs. vs.
Bende bu ya hep ya hic kafasi yok, gidip uc bes sene deneyip gormek isterdim. olmazsa geri gelirim. atla deve degil. benim icin huzur ve rahat, can ve mal guvenliginiz varsa, icimizle alakali bir sey.
0
kassiopeia
(24.04.25)
@sertac akin, peki olumlu yanlari neler? neden sadece olumsuzlari yazdiniz? :) bir de singapur asiri bir ornek ya. bu avrupa'yi sadece isvicre'yi veya luksemburg'u referans alarak yorumlamak gibi bir sey. bu arada singapur'un gocmen destinasyonu oldugunu pek bilmiyordum. benim cevremdekiler genelde guney dogu asya, japonya ve cin'i tercih ediyor.
0
🌸Sour
(24.04.25)
almanya icin konusuyorum. pek eglenceli ve guzel bir yer degil ama sokakta guvende hissetmek cok buyuk ayricalik. bir sey oldugunda devletin mudahale edecegini bilmek super bi sey.

en basitinden uzakdogu'nun cogu yerinde millet paso yedigi seyden zehirleniyor. bi sey yemeden acaba zehirlenir miyim diye supheye dusmek asiri berbat bir sey. veya asansorun halati kopuyor, bindigin otobusun bakimsizliktan freni patliyor vs vs. ben bu saatten sonra gunluk hayatimi yasarken bir seyden cekinmeme luksumden vazgecmeyi asla dusunmezdim.
0
bohr atom modeli
(25.04.25)
@bohr atom modeli evet, avrupa bu anlamda daha guvenli, fakat dogu'nun da bu kadar kotu oldugu konusunda abartildigini dusunuyorum. mesela cin'e gittigimde bunu farkettim. 5, 6 sehir gezdim. son derece gelismis, guvenli bir ukle gibi geldi. tabii turist olarak gittigimden yaniliyor da olabilirim. abartilma konusunu soyle farkettim. gitmeden once cinlilerin kopek eti tukettiklerini saniyordum ve tatmak istiyordum. pek cok cinli tanidigima sordum, hepsi bunu bulamayacagimi, daha once hic yemediklerini, fakat cin'de ozel bir bolge oldugunu ve bu bolgede daha sik tuketildigini soylediler. yani bu guvenli degil, pis yemekler algisi bana biraz sosyal medya propagandasi gibi geliyor. dedigim gibi, yaniliyor da olabilirim, nihayetinde turist olarak gittim.
0
🌸Sour
(26.04.25)
ben 17 yasimdan beri yurtdisindayim. dediginizi biliyorum ama ben öyle hissetmiyorum. gene de soruyu cevaplamak adina, eger firsatim olsaydi japonya'da birkac sene yasamayi isterdim diyorum :) biraz da japonca ögreniyorum ama henüz bir tasinma planimiz falan yok. böyle bir planin olusmasi da bana cok olasi gelmiyor esimden ötürü.
sayet baydiysa avrupa bence denenebilir. tayland falan tatil icin güzel bence ama uzun süreli yasayacaksan birinci dünya ülkesinden sasma derim. hele su an vatandaslik falan da aldiysan seni tutan bir sey olmasin. kafana yatmazsa geri dönersin.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(26.04.25)
@sour: Olumlular cok bariz diye olumsuzlara odaklandim ki gozden kacmasinlar.

Olumlular para ve hava. Singapur da cok ekstrem bir ornek degil, benim cevrem beyaz yakali ve Asya'ya tasinanlarin cogu is imkanlari sebebiyle Singapur'a gitti. Singapur haricinde sadece bir kisi de Japonya'da.
0
sertac akin
(28.04.25)
lezzet sikintisi bence, disneyland sendromu. birinci dunya ulkelerinde dekor iyi, wow factor olayi var. turistik geziler icin birebir ama yasamak bambaska bisey.

yeni gocmen bu lezzet sikintisini bir sure farketmez. ama ozellikle yurtdisinda 10 seneyi devirenlerin bu kekremsi tadi almasi normal.

3. dunya ulkelerinde ise iste ortam steril degil, dekor dokuluyor. ama servis var, guler yuz var, insanlar sicak, yemekler iyi, vs. o yuzden doguya goc istegi bence normal.
0
cooperr
(28.04.25)
kanadalı biriyle herkese açık bir internet ortamında konuşuyordum, vietnam a gitmek istiyordu. vietnam'da birbirine yardım eden 2 insanın videosunun altında bir yorumdu yanlış hatırlamıyorsam. "lan ne güzel işte kanada..." dedim, "anlamıyorsunuz, burası sandığınız gibi değil." gibi bir şeyler demişti.
0
ya ben lan neyse
(28.04.25)
@cooper, aynen oyle. bu arada bence turistik geziler icin de uygun degil (ya da artik degil diyeyim). bati ve turkiye arasindaki kulturel, toplumsal farklilik gezi icin ayrilan zamana ve paraya degmiyor bence. uc asagi bes yukari ayniyiz. aradaki farklilik da zaten bir haftalik geziyle farkedilebilecek bir farklilik degil.

@ya ben lan neyse, turkiye'de ekonomi cok kotu oldugundan, siyasi ve toplumsal tansiyon cok gergin oldugundan, guvenlik riski oldugundan kanada'nin (veya bati'nin) stabilitesine tam anlamiyla (hakli olarak) herkes ac. bir yakalasa birakmayacak. bizde de yasanan durum bu. 5-10 yil yasayip her seferinde hayran oluyorum demek zaten cok buyuk bir travmanin disavurumu degil mi? fakat uzun yillar kalinca bati ve dogu arasinda baska bir fark aciga cikiyor.
0
🌸Sour
(28.04.25)
(5)

Denizde oynanabilecek oyunlar ve keyifli zaman

basubadelmevt
Bu sezon haftada 3-4 kere denize gidebildiğin bir ortam olucak. Zaman zaman kuzenler, arkadaşlarda eslik eder.Denizde oynamak için top alayım diyorum ,belki frizbi.Decathlondaki dalış maskesinden aldım. Deniz gözlüğüm ve paketimde var.Başka neler alabilirim keyifli zaman geçirmek için? Aklınıza nele
Bu sezon haftada 3-4 kere denize gidebildiğin bir ortam olucak. Zaman zaman kuzenler, arkadaşlarda eslik eder.

Denizde oynamak için top alayım diyorum ,belki frizbi.Decathlondaki dalış maskesinden aldım. Deniz gözlüğüm ve paketimde var.

Başka neler alabilirim keyifli zaman geçirmek için? Aklınıza neler geliyor? Teşekkürler şimdiden.
0
basubadelmevt
(13.04.25)
sup
0
mare nigrum
(13.04.25)
Kumsalda limbo oynayabilirsiniz. Recep İvedik 4'te vardı hani.
0
yurtsuz john
(13.04.25)
koy elverişliyse kano.
0
brakgn
(14.04.25)
su geçirmez iskambil destesi alın, çok eğlenceli oluyor, ve tavla.
0
benaslinda
(14.04.25)
butceniz varsa kesinlikle sup +1
0
kassiopeia
(14.04.25)
(7)

Baklava buzdolabına konur mu?

amortisman
Selam,Az önce 1 kutu baklava kargo ile geldi. Kutusunu açmadım. Bunu bayrama kadar nasıl muhafaza etmeliyim? Buzdolabına konur mu? Yoksa mutfakta öylece kalsın mı?
Selam,

Az önce 1 kutu baklava kargo ile geldi. Kutusunu açmadım. Bunu bayrama kadar nasıl muhafaza etmeliyim? Buzdolabına konur mu? Yoksa mutfakta öylece kalsın mı?
0
amortisman
(27.03.25)
2-3 gün içinde tüketeceksen koyma. ilerisi için koyabilirsin ama kötü olur şerbeti donar vs
0
jelly bear
(27.03.25)
Konulmaz
0
primetime
(27.03.25)
Valla simdi kizanlar olacak ama ben donduruyorum, sonra yiyecegim zaman 2-3tane mikrodalganin buz cozme ayarinda cozduruyorum kisaca gayet guzel yeniyor. Elbette ilk gun tazeligi yok ama hic bayat mayat olmuyor
0
kassiopeia
(27.03.25)
konmaz yahu..
0
cooperr
(27.03.25)
illa bayrama kadar saklayacağım diyosan sanıyorum koymak gerekir, yiyeceğin zaman mikrodalgada biraz ısıtırsın şerbeti yağı çözdürmek için ama tazesi gibi olmaz tabi tadı kaçar biraz yani. bence tazeyken tüket tüketebildiğin kadar, tadını al 3 günde bitmezse kalanı da dolaba koyarsın.
0
semaforo de medianoche
(27.03.25)
Serin ve Kuru ortamda muhafaza ediniz ve kutuyu düz taşımaya özen gösteriniz. Ürün kendi ambalajında, buzdolabınının sebzelik kısmında 3 gün nefasetini korur. Buz dolabından çıkarılan baklavanın 30 dakika kadar oda sıcaklığında bekletildikten sonra tüketilmesi önerilir. Buzdolabı şartlarında muhafaza ediniz.

www.karakoygulluoglu.com
0
mephistoo
(27.03.25)
Dondurulmuş baklava almıştım bir küçük tepsi.
Yiyeceğimiz kadar dilim dilim mikrodalgada çözdürüp ısıtıp yedik.
Gayet lezzetliydi.
0
michael_knight
(27.03.25)
(4)

Türkiye'de bu kadar olay olurken

gilbeys
hadi ana akım medyayı salla muhalif kanallar neden 24 saat yayın yapmıyor. gece belirli bir saatten sonra tekrara geçiyorlar.halk sokakta, bir sürü olay yaşanıyor. bu halkı niye yalnız bırakıyorsunuz.yanlış mı düşünüyorum?
hadi ana akım medyayı salla muhalif kanallar neden 24 saat yayın yapmıyor. gece belirli bir saatten sonra tekrara geçiyorlar.

halk sokakta, bir sürü olay yaşanıyor. bu halkı niye yalnız bırakıyorsunuz.

yanlış mı düşünüyorum?
0
gilbeys
(24.03.25)
muhalif kanalların 24 saat yayın yapacak kadar personelleri olmadığını düşünüyorum.
0
co2s2
(24.03.25)
ekonomik güçleri yetersiz. paraları yok.
0
mikahakkinen
(24.03.25)
RTÜK lisansınızı iptal ederiz dedi, yani kanalı kapatırız demek oluyor bu.
0
atom karincanin torunu
(24.03.25)
yukardakilerin hepsi, ayrica RTUK'un yandas kanallara verdigi cezalar ile (ki ceza verdikleri de pek yok) muhalif kanallara verdikleri cezalar ayni olmadigi gibi, iki kanala etkisi de cok farkli. muhalif kanalin 1 gunluk reklam gelirini kaybetmesi cok buyuk bir kayip yaratirken yandas kanalda yaratmaz, reklam geliri olmadan da o gemiyi dondurmek mumkun degil.
0
kassiopeia
(24.03.25)
(7)

Sosyal medya İmamoğlu ve gerçek hayat

damladamla
Sosyal medyada tüm Türkiye nin tek konusu İmamoğlu gibi duruyordu. Bugün biraz dışarı çıktım CHP seçmeninin yoğun olduğu bir ilçedeyim günlük hayatta kimsenin umurunda değil gibi bu konu. 30lu yaşlarda arkadaşlarım ile buluştuk konuyu ben açtım ay evet falan modunda hepsi. Acaba bu sosyal medya algı
Sosyal medyada tüm Türkiye nin tek konusu İmamoğlu gibi duruyordu.
Bugün biraz dışarı çıktım CHP seçmeninin yoğun olduğu bir ilçedeyim günlük hayatta kimsenin umurunda değil gibi bu konu. 30lu yaşlarda arkadaşlarım ile buluştuk konuyu ben açtım ay evet falan modunda hepsi. Acaba bu sosyal medya algısı bizi yanlış mı yönlendiriyor?
0
damladamla
(23.03.25)
Yahu bütün Türkiye'de yer yerinden oynadı, bugün chp binasına oy atmaya gittiğimde hayvan gibi kuyruk etrafında da inanılmaz bir yoğunluk vardı.

30 yıllık, koyu AKP'li komşumuz yaşlı çifte rastladım "biz de imza verdik" diye, hani bak artık biz de vazgeçtik :) der gibi siritarak yanımıza geldiler uzun uzun sohbet ettik.

Bence sosyal medyada az bile konuşuluyor.

Yahu insan maç izlemediler, milli önemli sayılabilecek bir maç :))
0
makbur
(23.03.25)
Ya etrafinizdakiler sagir dilsiz ya aktrolsunuz, zavallisiniz. Birakin turkiyeyi dunyada konusuluyor yapilan hukuksuzluk, hayirli geceler size
0
kassiopeia
(23.03.25)
Acaba sizin çevreniz dar olabilir mi? Avrupada bile bu konuşuluyor, yabancı medya takip ederseniz görürsünüz, yurtdışında yaşayanlar bile gidip eylemler yaptılar bugün bulundukları ülkelerde, hollanda, kanada, avusturya, fransa, almanya, amerika benim birebir gördüklerim arkadaşlarımdan.
kaldı ki günlük hayatta herkesin hayatını etkileyecek olaylar yaşanıyor, aman bana bişey olmasın diye ses çıkarmayanlar dahil.
0
tuborg yesili
(23.03.25)
Normalde Eskişehirde yaşıyorum ama bugün kayserideydim, akp'nin yüksek oy aldığı merkez ilçelerden biri de oy vermeye gittim. Yarım saat sıra bekledik ki sıra hızlı akıyordu baya. Yaşlı oranı da oldukça yüksekti insanlar da baya tepkiliydi. Onun dışında sokakta sağda solda denk geldiğim sohbetler hep bu konudaydı. Sizin çevreniz inanılmaz apolitik değilse biraz manipülatif bir soru gibi geldi
0
nundu
(23.03.25)
Kendini bi çimdikle de uyan. Rüya görmüşsün. Ayrıca hadi meşgul etme burayı.
0
mor oje
(23.03.25)
Metro sembolü görünce aklıma Ekrem İmamoğlu geliyor, ekran görüntüsünü "Ekrem görüntüsü" diye okuyorum. Oralardayız.
0
sekizdokuzon
(24.03.25)
Türkiye'de ilk gündem, Avrupa'dan da arayanlar oldu sormak için. Amerika dış dünyaya duyarsız.

Sosyal medya tamamen sizin seçimlerinize göre şekilleniyor sosyal medyasında çok az görünen tanıdıklarım var. Ama habersiz değiller.

Doğu ülkelerinde de gündem oldu ama olay tamamen farklı biliniyor.

Göstericilerin darbe yapmaya çalıştıklarını düşünüyorlar ayrıntılardan bilgileri yok.
0
hebanon
(24.03.25)
(13)

erkek bebeğe isim

sir gawain
erkek bebeğe isim önerileri varsa alırım.kriterler:-milliyetçi ya da islami bir isim olmayacak-aşırı maskülen bir çağrışım yapmayacak-türkçe harf içermeyecekayrıca lütfen şu isimleri önermeyin: atlas, arda, aras, aren, deniz.teşekkürler.
erkek bebeğe isim önerileri varsa alırım.

kriterler:

-milliyetçi ya da islami bir isim olmayacak
-aşırı maskülen bir çağrışım yapmayacak
-türkçe harf içermeyecek

ayrıca lütfen şu isimleri önermeyin: atlas, arda, aras, aren, deniz.

teşekkürler.
0
sir gawain
(22.03.25)
Derya
Tuna
0
Amaranta ursula
(22.03.25)
Ben Barış ismini çok severim ama Türkçe karakter var tabii.

Onun dışında Erdem olabilir.
0
fraise
(22.03.25)
Kerem
Can
0
Bruce
(22.03.25)
Uğur çok güzel isim, Türkçe karakter olsa da bence kullanılabilir.

Emre güzel isimdir. Türkçedir, arapçadaki emr ile ilgisi yoktur.

Tekin de güzel isimdir.
0
muhayyer divan
(22.03.25)
kerem ve kerim bunlar arapça isimler.

ilk aklıma gelen efe ve ege oldu.
0
deartheodosia
(22.03.25)
Utku
0
instant crush
(22.03.25)
Bilge, Egemen, Erdem, Utku, Sercan
0
strawberry first
(22.03.25)
Ben erkekte en cok Arman adini seviyorum. Kökeni Farsca ama islami degil, istediginiz tüm kriterlere uyuyor gibi :) Insallah Arman olur adi.


Erdem, Can ve Utku güzel isimler +1
Umut, Cemre hem kadinda hem erkekte duydugum, bu sebeple asiri maskülen cagrisimlari olmayan isimler.
Gene aklima gelen güzel isimlerden Noyan var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.03.25)
Evrim, Eylem
0
strawberry first
(22.03.25)
Umut, eylem, devrim,

Turkce karakterli Ozgur
0
kassiopeia
(22.03.25)
Ege
0
asteriks
(22.03.25)
teoman kısaca teo çok güzel.

ve asla iki isim değil tek isim en iyisi.
0
exlibris
(22.03.25)
Devrim
0
fuzuli
(23.03.25)
(14)

Muhalefet neden çıkarıp masaya vurmuyor yolsuzlukları?

ananiyimioguz
İktidara elini sallasan milyar dolarlık yolsuzluğa çarpar ama muhalefet her yumruğa eyv diyor.neden binali yıldırım ın oğlunu,melih gökçek i,akp çocuklarını,kara para aklayanları akp bağlantılarını,5 li çeteyi,havaalanı, liman gibi büyük ihalelerde dönen hava parası, komisyon oranlarını,vergilerimiz
İktidara elini sallasan milyar dolarlık yolsuzluğa çarpar ama muhalefet her yumruğa eyv diyor.

neden binali yıldırım ın oğlunu,
melih gökçek i,
akp çocuklarını,
kara para aklayanları akp bağlantılarını,
5 li çeteyi,
havaalanı, liman gibi büyük ihalelerde dönen hava parası, komisyon oranlarını,
vergilerimizin nereye gittiğini,
128 milyar dolar ı,
tl nin neden 40 kat değer kaybettiğini,
eski istanbul belediyesi usulsüzlüklerini,
veya neden sedat peker ve avukatının iddialarını araştırıp çıkarıp masaya vurmuyorlar?

en basitinden, diploma dediler, diplomadan yürü kardeşim ?! hani, sen kendininkini göster hele de. Adamın diploması yok, diploması olanın yatay geçişine kadar araştırmış oradan iptaline yürüyor. hiç demiyor ulan benim diplomam bile sahte, burdan yürürsem benimkini de ortaya çıkarırlar....

e yapmıyorlar böyle bişey? demek ki yapmayacaklarını biliyorlar?

muhalefet böyle pasif kaldıkça, onlar da işin içinde demek olmuyor mu?
0
ananiyimioguz
(20.03.25)
iç işleri bakanlığı soruşturma izni vermiyor. dosyalar gidiyor orada sümen altı oluyor.
0
gabe h coud
(20.03.25)
Muhalefet dediğiniz kim? Türkiye'de esas sorununun, muhalefet olmadığından kaynaklandığını göremediniz mi hala?

Hepsi anlaşmalı ve CHP'nin görevi, demokrasi var-mış gibi yapmak. Sıkıştığı yerde akp'ye destek çıkmak. Ben chp'nin muhalefet yaptığına şahit olmadım hiç. Hatta son seçimde alenen akp'ye 39 vekil destek çıktılar. Davutoğlu'nun, Babacan'ın, akp artığı, fetö artığı vekillerini, CHP oylarıyla seçtirdiler. Meclisteki partilerin çoğu aynı odağa, aynı hedefe hizmet ediyor. Buna dem de dahil.

Tek ciddi muhalefet yapan Ümit Özdağ vardı, onu da içeri attılar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.03.25)
Ülkenin yarısından fazlasının umrunda değil bu olaylar. Şu ana kadar kaç tane olay çıktı hepsi kenara atıldı. Abi galiba Türkiye'nin geldiği halin farkında değilsin. Türkiye şu an tek bir grubun yönettiği her yerini ele geçirdiği bir ülke ve halkın genel çoğunluğunun umrunda değil bu.

Çalıyor ama çalışıyorun içlerine işlediği ülkede sabahlara kadar yolsuzluk konusulsa ne olacak, halk umursamayacak ve bunlar da mirket'in attığı link gibi kenara atacak.
0
logisticsmanager
(20.03.25)
Mansur Yavaş Melih gokcekle ilgili bilmem ne kadarlık yolsuzluk belgelerine savcilik tarafından soruşturma (belki adi soruşturma diildir) bile açılmadığını söyledi daha gecen
0
abuzer
(20.03.25)
zaten muhalefet yüzünden bu halde değilmiyiz. sine-i millet için bir sürü fırsat olmuştu. yolsuzluklar doluyken, bu arkadaş anayasaya göre aday olamazken bunu kabullendikleri için bu haldeyiz. kemal kılışdar aman devlet aklından çıkmayalım derken hükümetin hizasına getirdiler. dosya var ve dolu. muhalefet sert olmadığı sürece özgür özelle beraber demokrasi diye bağırırlar.

muhalefet iktidardan beter 7 dönem mv yapmış vekil mi olur ya. hep aynı yüzler hep aynı adamlar.
0
mikahakkinen
(20.03.25)
@ gabe h coud, tamam da şunu anlamıyorum, sen eğer ilerletilmeyeceğini bildiğin halde dosya sunuyorsan bu zaten iş olsun diye yapılan bir şeymiş gibi olmaz mı?

sürekli çıkıp kameralar önünde bunları söylemek gerekmiyor mu? ben olsam sürekli hatırlatırım.

selahattin demirtaş çat çat söylüyordu içeri aldılar
ümit özdağ çat çat söylüyordu içeri aldılar.

chp nedense susuyor. ileri alınmamak için mi neden yani? biraz tanju özcan ve muharrem ince nin sesi çıkıyor onları da pek ekranlarda görmüyoruz.

o yüzden chp nin bu yalandan dosya sunmaları beni biraz @ kartallar yuksek ucar ın dediğine yaklaştırıyor.
0
🌸ananiyimioguz
(20.03.25)
Halk dün akşam sonuna kadar protesto yapılması gerektiğini düşünüp, eyleme geçme cesaretini de bulmuşken "gidin yatın uyuyun" deyip herkesi eve gönderen muhalefet lideri var :) ve bu 20 senedir böyle. tesadüf olamaz.
0
fobfilm
(20.03.25)
Yahu ne olmasını bekliyorsunuz, yani tam olarak ne olacak hepimiz farkındayız eee şey mi zannediyorsunuz AKP'liler görmüyor bu yüzden böyleyiz falan mı? Dosyalar sümen altı ediliyorun ötesinde bir kısım halkın umrunda değil. Yani her gün konuşalım her gün yazalım ne olacak. Melih Gökçek'in ne kadar pislik olduğunu AKP'liler bilmiyor mu? Çok net biliyor ama adamlar rahatsız olmuyor konu bu, toplumun çoğunluğu toplum için iyilik falan istemiyor, böyle olunca umursamıyor, yüzü kızarmıyor, diyorsunki bak dedim herkesi geçtim melih gökçek gibi birisi var diyorsun, tabi tüm yolsuzluklar incelenmeli diye falcı ağzı ile konuşuyorlar. Bağımsız yargı olmadıktan sonra, yani zamanında evet verilen referandumlardan sonra hiçbir şeyin önemi kalmadı. Demokrasi adına kapatılmayan AKP ülkede kontrol edemediği her muhalifi hapse atacaktır, bir şekilde susturacaktır. Siz de burada muhalefet yok diyin, olanı hapse atıyorlar işte.
0
atom karincanin torunu
(20.03.25)
olmadigini iddia ettiginiz muhalefetin yolsuzluklari dillendirmedigini dusunuyorsaniz bu muhalefetin degil sizin eksiginizdir ne yazik ki. 17-25 aralik oldu bu ulkede, tren kazasi oldu, yani 'su oldu' diyemeyecegimiz bir mecra yok sanirim, hepsini de dillendirdi muhalefet ve dillendiriyor. Gokcekleri zaten herkes biliyor.

eger muhalefet dillendirmedigi icin de kimsenin haberi olmadigini/umursamadigini dusunuyorsaniz, bunda da yaniliyorsunuz. AKP secmeninin de, diger secmenlerin de gayet haberi var. insanlar umursamiyor atom karinca'nin dedigi gibi. hatta bir adim daha atip, ben hangi teskilata katilayim da nemalaniyim diyor. bu kadar basit. bence buna inanamamak bizim sorunumuz, bilseler oy vermezler, bilseler tepki gosterirler diyoruz. ama biliniyor ve ok. bu kadar basit.
0
kassiopeia
(20.03.25)
Muhalefet konuşmaz, icraat/eylem yapar. Konuşmayı sade vatandaşta yapar. Dediğiniz gibi herkes, her şeyi biliyor zaten.

* 2,5 milyon mühürsüz oy çıksın, sen kabul et.

* Kritik yasalar geçsin, muhalefet vekillerinin %60-%70'i oylamaya bile katılmasın vs. vs.

Gerekirse tüm vekilleri, ilgili yere yığıp, sonuç alırsın. Haklının yanında durursun. Haksızdan hesap sorarsın.

Böyle olursa, bürokratlar ve yargıda rahat rahat hükümete çalışamaz. "Yarın bir gün iktidar değişirse, bana hesap sorarlar" diye çekinir.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.03.25)
Medusa'nın Salı: Bir AKP Belgeseli | 1. Bölüm

3. bölüme kadar geldim .muhalefet nedir? sermaye nedir? iktidar kimdir nedir nasıldır güzelce anlatılıyor ve inanılmaz izleniyor şu an.
her şey net.
o yüzden iktidarı muhalefeti yesinler birbirlerini.
0
jamswety
(20.03.25)
hala ve hala "ama chp teröristlerle işbirliği yapıyor" diyorlar.
akıl tutulması değil başka bir mesele bu. ne olduğunu anlamıyorum.

sayısız örnek var biz belgeleriyle suç duyurusunda bulunduk ama savcılık soruşturma açmadı ya da belgelere el koydu şeklinde.

gerçi itiraf etmek lazım, 128milyar dolar olayı biraz yankı uyandırdı insanlarda.
belki hala muhalefet tarafından yapılabilecek karşı propaganda vardır.
0
biseysorcaktim
(20.03.25)
Ciddi herhangi bir konuda konuşup da ses getirenler tazminat davaları, kaba kuvvet vb yollarla sindirilmiş durumda uzun süredir. İşin içinde olmayan muhalif zaten o kadar dayanamıyor. Yani bu yollar tıkalı.
0
osssy
(21.03.25)
osssy+1 mevzu yolsuzluktan ote genel olarak muhalifler tutuklu. su an meydanlardaki halkin sesi olabilecek lider yok biber gazi atilmadan belediye binasina kacan mitingcilere kaldi meydan off muge anli izlerken bile baskasi adina utanmiyorum chplileri gorunce utandigim kadar :(
x.com
0
ala09
(21.03.25)
(7)

Hukuk mezunları neye göre yurt dışına kariyer yapmaya gidiyor ?

feastofthedamned
Sağlık veya mühendislik gibi evrensel bir yeterliliğe sahip olmayan ve tamamen türk yasalarına, kanunlarına göre eğitim almış bu insanlar nasıl yurt dışında denklik bulabiliyor ki ? Gittikleri ülkelerin yasaları ve işleyişi ile bizimki tamamen farklı, bu nasıl teknik olarak mümkün oluyor ?
Sağlık veya mühendislik gibi evrensel bir yeterliliğe sahip olmayan ve tamamen türk yasalarına, kanunlarına göre eğitim almış bu insanlar nasıl yurt dışında denklik bulabiliyor ki ? Gittikleri ülkelerin yasaları ve işleyişi ile bizimki tamamen farklı, bu nasıl teknik olarak mümkün oluyor ?
0
feastofthedamned
(18.03.25)
Master için gidip dönüyorlar genelde. Herhangi bir sosyal dalda yurtdışında tutunmak zor. ABD de çalışan Türk avukatlar gördüm ama müşteri profili genelde Türklerden oluşuyordu. Göçmenlik üzerine çalışıyorlar.

Hukukçu olarak iş bulmak, para yapmak o ülkenin vatandaşı içib bile kolay değil. Yığılmanın fazla olduğu bir alan.
0
runaway
(18.03.25)
uluslararasi enerji, insaat, yap islet devret, oil&gas, sozlesme hukuku, tahkim gibi alanlarda calisiyorlar, bu alanlarda her milletten insan bulabilirsiniz, insan haklari, uluslararasi organizasyonlar vs. ile ilgili calisiyorlar. hukuk sadece evlenme bosanma ve icra degil cunku.
0
kassiopeia
(18.03.25)
compliance falan calisanlar var benim bildiklerim. yani ingilizcesi yeterse ozel sektorde is bulabilenler var ama illa ki hukuk isi degil. daha dogrusu avukat sifatiyla is yapamiyorlar, o sekilde bir "denklik" almak soz konusu degil.

mesela turkiye'deyken muhendis olan arkadasim isvicre'de danisman olarak calisiyor. denklik falan da almadi zira yaptigi is teknik olarak muhendislik degil, iktisat/isletme falan okumus birinin de yapabilecegi bir is. onun gibi dusun.
0
hot potato
(18.03.25)
cogunlukla bir iki basamak alta inip calisirlar:

doktorlar hemsire olur
muhendisler cizim elemani, santiye elemani vs
avukatlar da sekreterlik/asistanlik yapar

birde kafayi kirip bastan okuyan tayfa var..
0
cooperr
(18.03.25)
hukuk okuyan birisinin illa avukat, savcı, hakim ya da noter olma zorunluluğu yok. hukuk danışmanı olur. davaya girmediği sürece de istediğini yapabilir. mesela ingiltere'de solicitor var, bir de barrister var. barrister'lar davalara giriyorlar, solicitor'lar ofiste avukatlık yapıyor. türkiye'de de hukuk okuyup yıllardır duruşmaya girmemiş bir dolu avukat var.

kaldı ki yurt dışında avukat olmak için farklı farklı yöntemler var. ingiltere'de mühendislik ya da başka bir bölüm okuduktan sonra 1-2 yıllık hukuk yüksek lisansı yapıp avukat olabiliyorsunuz. bizim hukuk sistemimiz kıta avrupasına daha çok benzediği için, belki 1-2 ek ders vererek avukat olabiliyorlardır. amerika'da galiba amerika'da okumanızı istemeden sadece sınava girerek avukat olabileceğiniz bazı eyaletler var galiba.
0
co2s2
(18.03.25)
Evrensel yeterlilik dediğin, yani kast ettiğin şey nedir?

Yurt dışından denklik bulmak ne demek? İş bulmak mı? Yoksa ilgili eyalet yasalarına göre orada hukuk practice etme yetkisi mi?

Gider mesela tr’de avukat olan biri new york baro sınavına girer, ve yetkilendirilir orada hukuk yapmaya. İngiltere’de de benzer bi muhabbet var dual qualified olmak için. SQE gibi bir şeyler çok bilmiyorum ben de detayını ancak gidip kariyer yapılabiliyor yani İngilizcen iyiyse. İyi dediğin de işte IELTS 8 ve üstü gibi düşün.
0
vedatchilipeppers
(18.03.25)
arkadasim doktora yapti, almanya'da. turk ve alman hukukunu karsilastirdi artik ne acidan onu bilemem, almancilara avukatlik yapiyor.
0
Coma
(18.03.25)
(19)

Mide ameliyatı zayıflamak için

Ley
ArkadaşlarÇok kilo aldım ve veremiyorum, diyetisyene de gittim, spora da gittim veriyorum ama sürekli olmuyor.Net bir eleştiri yapacaksam eğer doyma hissim kalmamış. Tek öğün yiyiyorum ama ya meyve ya da makarna gibi. Sağlıklı beslenmeyi sürdüremiyorum bunun sebebi şu an ev düzenimin olmaması.Yazın
Arkadaşlar
Çok kilo aldım ve veremiyorum, diyetisyene de gittim, spora da gittim veriyorum ama sürekli olmuyor.
Net bir eleştiri yapacaksam eğer doyma hissim kalmamış. Tek öğün yiyiyorum ama ya meyve ya da makarna gibi. Sağlıklı beslenmeyi sürdüremiyorum bunun sebebi şu an ev düzenimin olmaması.
Yazın durumum daha iyi olacak. Tüp mide veya mide balonu arasında kaldım. Vermem gereken 30 kilo. Aslında estetik bir kaygım falan yok, yaşlılığı falan düşünüyorum diğer sebepte benim hayatımı mahvediyorlar ben kendimi toparlarken kilo alıyorum ama sonra karşıma geçip şişman vs diye dalga geçiyorlar.
Sizin tecrübeniz varsa öğrenmek için soruyorum.
0
Ley
(18.03.25)
Hayatım boyunca çok kilo aldığım da oldu çok kilo verdiğim de oldu. Kilo vermek için en önemli konu sabır. Sabırlı olacaksın, bazen tartıldığında kilo vermiş göreceksin bazen çok dikkat etmene rağmen kilo almış da görebilirsin kendini ama sabırlı olup motivasyonunu korursan kilo verirsin. Bir de kilo verme sürecindeki alışkanlıklarini sürdürürsen kilonu da korursun.

Ev düzenim yok derken neyi kastettin?
0
rock n roll
(18.03.25)
Öncelikli olarak bi endokrinoloji servisine gidip kan testi yaptırın hipotiroidi mi var insülin direnci mi var ne var da kilo veremiyorsunuz öğrenin, kilo vermeye engel pek çok neden var, kadınlarda ekstra nedenler de olabiliyor, 30 kilo için bu tip ameliyatlar gerçekten gereksiz ve riskli (mide kaçağı gibi) bir seçim, ayrıca başarı oranı da (kişiden kişiye değişiyor tabii) çok düşük benim tanıdığım birçok kişi oldu sadece bir kişi kalıcı olarak istediği kiloda kaldı ama o da insanüstü bi gayret gösterdi, o gayreti ameliyat olmayıp gerekli müdahaleleri alarak gösterseydi yine istediği kiloya inerdi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.03.25)
hocam lutfen, 30 kilo bir sey degil yapmayin etmeyin. 6 ayda verirsiniz. mide ameliyati riskli bir ameliyat, ha deyince gireyim olmaz oyle. kaldi ki, dediginiz gibi doyma hissiniz kalmadiysa mide ameliyati nasil bir care olacak? benim tek tecrubem arkadasimin abisinin esi oldu ve defalarca hastaneye yatti, bir turlu duzene giremedi. ne olursa olsun cerrahi mudahale boyle bir sey icin son care olmali. o paraya adam gibi bir diyetisyen ve personal trainer ile calisin. yasiniz kac?
0
kassiopeia
(18.03.25)
hocam yemek işini kontrol altına alamadıktan sonra mide ameliyatı da olsanız 2-3 sene sonra yine aynı hale geliyorsunuz. tek farkı boş yere geçirilmiş bir operasyon, alınmış bir mide ve ödenen paralar oluyor.

kan değerlerinize baktırın derim ben de. 30 kilo cidden bir şey değil, verirsiniz.
0
brkylmz
(18.03.25)
mide küçülttürdükten sonra kilo verip, bir süre sonra tekrar kilo alan arkadaşlarım var. ben de sadece diyetle bir kaç kere yaklaşık 30 kilo verdim ve geri aldım. ama bu iş tek başına diyetle ya da sporla olmuyor. ikisinin birlikte olması ve süreklilik arz etmesi gerekiyor. başka hiç bir yolu yöntemi yok. abim 50 yaşında. her sabah kalkıp 10km koşar ve yediklerine inanılmaz dikkat eder.

bu arada hormonlara baktırın. komple bir checkup'tan geçin. diyetisyen önereyim. Gürkan Kubilay. bana 30 kilo verdirdi. güzel bir sistemi vardı.
0
co2s2
(18.03.25)
Diğer arkadaşların dediği gibi ameliyata gerek yok. Ben, 30 kiloyu kendi çabamla verdim ve bunu birkaç kez yaptım. Şu an çok iyiyim.

Seninle şişman diye dalga geçen zorbalara aldırma. Bu insanların beyni gelişmemiş ve empatiden yoksunlar. Her yerde var bunlardan. Sen kendine odaklan, bir de hızla kilo vermeliyim diye düşünüp yanlış diyetler yapma. Sağlığın her şeyden önemli. Başaracaksın buna emin ol.
0
rock n roll
(18.03.25)
Endokrinolojiye gittiniz mi diyenlere bir de ben katılayım, önce endokrinolojiye gidin. 30 kilo kolay verilir demeyeceğim, herkesin kilo verme süreci kendine :) ama ameliyattan önce deneyebileceğiniz bir şey daha var.

Hipotiroid, insülin direnci gibi kilo vermenizi zorlaştıran şeyler kontrol edildikten sonra doktorla yeni nesil obezite ilaçlarını kullanabilir misiniz diye konuşun. Ozempic gibi (bu henüz Türkiye'de yok diye biliyorum) başka ilaçlar var, direkt ilaç adı vermeyeyim. Doktor kontrolünde ilaçla beraber yeme alışkanlıklarınızı düzenleyebilirseniz sonucu ameliyattan daha kalıcı olur.
0
kobuzchu kiz
(18.03.25)
balon çok tehlikeyi bir şey öncelikle onu belirteyim.
mide küçültme (tüp mide) ameliyatından sonra ise yeme düzeni çok çok önemli. ilk 2 hafta sadece sıvı (tavuk suyu, protein tozu vb) sonraki 2 hafta sebze ve tavuk püresi ile besleniyorsun ayrıca çok su içmen gerekiyor ama ameliyat yüzünden su içemiyorsun falan
kısacası beslenmenin çok doğru bir düzende olması gerekiyor.
ben ameliyattan sonra 6 ayda 40 kg verip normal insana döndüm. verdiğim en iyi kararlardan biriydi fakat dediğim gibi beslenme düzenine uymaz da ay nasılsa az yiyorum mantı yiyeyim gib düşünürsen eskiye dönersin.
0
neira
(18.03.25)
çevremde bir çok örnek var. kuzenim mide ameliyatı oldu 6 ay toparlayamadı. daha sonra diğer altta yatan hastalıkları ortaya çıktı. yürümede zorlandı ve en son engelli raporu aldı ve engelli kadrosundan iş buldu. bir iş arkadaşım ameliyatı oldu dikkat etti ve 2 3 senedir koruyor ve zayıfladı. en son olan arkadaşım da kiloyu verdi. önemli olan devamında yememek galiba.

ancak ben önermiyorum. o acı çekilmez. ben diyelet 14 kgya kadar verdim ki benim kg fazlam yok. yemezsen veriliyor. önemli olan azim.
0
mikahakkinen
(18.03.25)
Balon etkinliği kısıtlı.
Tüp mide vs etkin olabilir ama kilo alma ihtimaliniz var. Zaten ameliyat size düzenli yemek yemeye mecbur bırakıyor.

Önerim birçok kişi gibi endokrin. Hem kilo vermenize engel olan hormonal bir sorun olabilir hem de kilo vermeyi kolaylaştıracak yeni ilaçlar var. Hem hayatı düzene sokabiliyor musunuz onu da görmüş olursunuz. Endokrin takibiyle ve diyet, yürüyüş uyumuyla kilo vermek çok daha kolay olur.
0
master of ceremonies
(18.03.25)
Diğer yanıtları okumadım muhtemelen benzer şeyleri yazan olmuştur fakat.

Normal yollarla kilo verip geri alıyorsanız operasyon sonrası da geri alacağınız yüksek bi ihtimal. Moral bozmak için söylemiyorum napsanız olmaz diye, tam tersi operasyonsuz da alışkanlıklarınızı kalıcı olarak değiştirerek başarabilirsiniz bence.

Maalesef ergenliği kilolu bitirip sonrasında çok kilo alıp vermiş biri olarak yazdım.
0
hedep
(18.03.25)
mide ameliyatından sonra da kilo alınıyor. ama sıfırdan başlamak için şans. ameliyattan sonra dikkat edebileceğine inanıyorsan sorun yok. ama eski beslenme düzenine dönersen maalesef bir anlamı yok.
0
deartheodosia
(18.03.25)
Ameliyat olmadan önce kesinlikle ozempic'e başla. Çok etkili bir ilaç. Türkiye'de de yasal olarak eczanelerde satılıyor. Ben ozempic ile kilo veriyorum şu aralar. Ameliyat olma fikrini bir kenara koydum. Rahat şekilde kilo veriyorsun.

Öncelikle hemen gidip büyük bir hastanede dahiliye kliniğinden randevu al. İdrar ve kan tahlili yaptırıp kendini obezite kliniğine sevk ettir. Obezite doktoru kan ve idrar verilerini incelesin ve ozempic kullanmana engel olup olmadığına baksın. Sonra her şey yolundaysa, 8000 lira falan verip, 1mg'lik (bu dozda vermeseler bile sen bu dozdaki ilacı al) ilaçtan al. Kullanmaya başla. İlk hafta bile 5 kilo verirsin direkt.
0
sinematematikci
(18.03.25)
mide kucultme ameliyatlari cok yanlis lanse ediliyor sanki mucize olarak aninda hersey duzene girecek gibi. ve bu ameliyata cektikleri insanlar genelde zaten diyet yapamiyorum diyen insanlar. halbuki cok disiplinli olmak ve diyet duzenine devam etmek gerekiyor ve bunu yaparken ameliyatlisin. e yapabiliyordunuz madem ameliyat olmadan yapin hayatinizi tehlikeye atmaya gerek yok. instagramda oylesine denk geldigim hesaplar vardi, ameliyat olup kilo veremeyen.
0
warrior princess
(19.03.25)
geçen bir doktorun videosunu izlemiştim. hastaların çok büyük çoğunluğu ameliyat sonrası verdikleri kiloyu geri alıyor demişti. çünkü yeme alışkanlıkları vs değişmiyor. siz şu an diyet ve spor yapamıyorsanız ameliyattan sonra da yapamayabilirsiniz. yeme ataklarınız oluyorsa ameliyattan sonra da olabilir. tabi ki iyi örnekleri var ama bu kişisel bir şey. yapabileceğinize inanıyorsanız kalkışın.
0
elorelia
(19.03.25)
tüp mide çok zorlu bir süreç bence, ben olsam ilk başta balon denerdim. keza biz öyle yaptık ama balonlada kilo veremedik psikolojik bir etken varsa bunlardan önce ilk başta onu çözmek lazım. tüp mid eilede kendi deneyimimizle kilo vermedik bu arada o açlık hissi gitmedi şeker varsa tiroid sorunları varsa başarı şansı düşüyor.
0
eja
(19.03.25)
eşim 160dan 110 kiloya bir senede indi. sadece diyet uyguladı, bu diyetin büyük bi kısmını ketojenik diyet oluşturdu. arada bir spor da yaptı ama o düzenli değildi.
onun da ameliyat ol diye aklını çelen çok vardı etrafında ama izin vermedim. ameliyat doğal, risksiz normal bir şey değildir. vücut bütünlüğünü bozan saldırgan bir işlemdir enfeksiyonlara ya da diğer komplikasyonlara vücudu yatkın hale getirir. mecburi sebeplerle bu riskleri almayı düşünürsün sadece. 30 kilo gibi eften püften bir şey için yapılmaz. 200, 250+ kilolarda "mecburen" tercih edilir.
yapma etme, düzen kur kendine. midene müdahele ettirdikten sonra düzen kuramazsan daha kötü şeyler yaşayacaksın çünkü. bi arkadaşım tüp mideli hastasının çikolatayı eritip eritip içtiğini anlatıyordu. yani bu işi kafada bitirmeden, doğal yolları denemeden direkt kolayına başvurursan sen de kendini blenderdan tavuk döner geçirip midedeki zımbaları patlatırken bulabilirsin.
bence diyetisyene falan da gitmeden önce bi psikologa gitsen iyi olur. bunun etkisini hiç önemsemiyoruz ama kilo verme sürecinde diyetisyen kadar psikolog desteği de olmalı.
0
nolmus yani
(19.03.25)
saxenda ya da ozempic +1
0
inawen
(19.03.25)
#173561704
yukarıdakine bir bakın bence. işe yaradığını söyleyebilirim.

bir arkadaşım yaptırdı ve arkadaşın kardeşi. ani kilo alımı durması ile sarkan etler sorun oldu. diğer operasyonları sarkan derinin kesilmesi için oldular. birle kalmıyor yani.

yapacağınız diğer temel hareket de iki kürek kemiği arasını aktif etmek.
youtube'da imi's bigan yoga'dan
www.youtube.com

30 kga değmez ameliyat.
0
janderzel zartanyan
(19.03.25)
(11)

Haklı mı?

Mirket
https://x.com/gercekgundem/status/1900560438502334469
0
Mirket
(14.03.25)
Bu senelerdir söylenen tartışılan bir konu zaten.

Beni en dehşete düşüren yorum gezi olayları sırasında bir çevre mühendisinin yaptığı şu aciklamaydi;

"İstanbul'da bi deprem olsa Mecidiyeköy'den Karaköy'e kadar insanların kendilerini atabilecekleri cikabilecekleri bir açık alan, meydan yok."

Yani minumum bina yıkılsa hatta hiç bina yikilmasa bile olusabilecek koasu özetleyen bir tespit.
0
makbur
(14.03.25)
şengörün açıklamalarına bağlı bir şey değil bu.
yıllardır söylenen bir şey.
Biraz kâr yağdığında veya sağanak yağmurda alt üst olan şehir için 6 ve üstü şiddette depremin sonuçlarını düşünmek istemiyorum.
0
diyecevaplandı
(14.03.25)
hakli mi diye sordugunuz insan bir jeolog. konu da deprem. biz hakli ya da haksiz tartismasini nasil yapabiliriz ki? ayni seviyede degiliz.

yagma vs kismi onun öngörüsü ama neden olmasin. insanlar hayatta kalmak icin her seyi yapar. su an yasayan herkesin atalari sartlar olustugunda hirsiz, katil ve bencil olmuslardir. bu yüzden hayatta kalabilmisler zaten.
insanlarin panige kapildiginda kendilerini düsünürken yapmayacagi sey yok. bunu tarihte görüyoruz.

ben yapmam yhaa demek cocuksu bir hayalcilik. hepimizde o potansiyel var. yeter ki sartlar olussun.
0
sonsuz
(14.03.25)
Haklı mı sorun muhtemelen bilimsel konularla alakalı değil diye düşünüyorum o sebeple o kısmı es geçiyorum; yangınlar yağmalar kesinlikle olur bana kalırsa ve bunu engelleyebilecek bir teşkilatlanma olduğunu da düşünmüyorum. İstanbul Kadıköy’de (Moda) “durup dururken” yıkılan binadan bile bir şeyler koparabilir miyiz diye dört dönen çakallar oldu. Moda’da bile doğa felaketi olmayan olayda bu oluyorsa muhtemel bir büyük depremde millet birbirini keser yer bence.
0
vedatchilipeppers
(14.03.25)
Konu çok depremle ilgili değil aslında, sosyal bir sorundan, insan davranışlarından bahsediyor. Çok kendi alanında konuşuyor sayılmaz. Doygunluk ayarı aşırı artırılmış fotoğraflar gibi geliyor bana bu tarz sözler.

İstanbul'da büyük bir deprem olması halinde işlerin hiç de kolay olmayacağı ortada.

Ama bizde her şey son noktasına kadar abartılıyor, sonra insan gerçekte olana şaşırıp tepki vermek yerine "o kadar da değilmiş" deyip yatışıyor. Profesöründen köylüsüne çok büyük ölçüsüzlük sorunumuz var bence. Her şey sansasyon.
0
akhenaten
(14.03.25)
İzmir depreminde birkaç apartman yıkılmış ama şehir trafiği felç olmuştu. İstanbulda bir arterin kaza vs ile trafiğe kapanması sonucu trafiğin zincirleme olarak nasıl aksadığını herkes yaşayarak görmüştür.
Konutların yüksekliği, sokakların darlığı, şehrin üst üsteliği hep beraber düşünüldüğünde her sokaktan sadece bir ev yıkılsa bile şehir ulaşımının felç olacağı aşikar.
Bu durumda güvenlik için kolluk, arama kurtarma için yardım ekibi beklemek hayalcilik olacaktır.
İnsanın demeyeyim ama insanımızın doğası da herkesçe malum olduğuna göre Deprem gözönüne alınıp ev ararken, yıkılmayacak binadan ziyade, şehir dışına ulaşımın daha mümkün olan alanların tercih edilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Doğru mu derken söyleyeyin uzmanlık alanını sorgulamak değildi maksadım. Güvenlik ve yardım konusu gerçekten önemli İstanbul için.
0
🌸Mirket
(14.03.25)
Sonsuz +1 bence hocam az bile söylemiş
0
mirty
(14.03.25)
Bu adam depremin şiddetinden, etki alanından konuşursa dinlerim, deprem sonrası toplumda oluşacak kırılmalardan bahsederse dinlemem.
0
sekizdokuzon
(15.03.25)
1,5 milyon nüfuslu ve ilçeleri birbirine uzak Hatay'daki ve Kahramanmaraş'taki yağmalamaları düşün, bir de tam şu anda sınırları içerisinde yaklaşık 25 milyon insan olan kesintisiz devam eden ilçeleri ile yaşanacak olayı düşün. Sosyal medyada deprem olunca İstanbul'u işgal edeceklerini iddia eden çöp kovalarını çok ciddiye almaya gerek yok ama hazırda şu an İstanbul'da çeşitli suçlar işleyenler ilk 3 gün polis gözetimi yetersiz kalınca Kocaeli depreminden beter ederler.

Sadece Türklerden oluşan ve görece daha az nüfuslu olsaydı başka şeyler söylenirdi belki ama onda bile daha az olurdu derim, hiç olmazdı diyemem. Şu an kaç milyon tane kayıt dışı, ne olduğu belirsiz tip var. Bugün videonu çeken, taciz eden, yakalanmaktan korkunca başını taşla ezen, gasp eden tipler depremden sonra kardeşlik ve barış üzerine mi hareket edecek.
0
nawar
(15.03.25)
Guvenlik, polis, yardim diyenlere cok sasiriyorum acikcasi, istanbulda olan bu insanlarin tamami depremzede olacak zaten, onlari unutun. Sehre giris cikis muhtemelen imkansiz olacak, dis ilceler belki (diger illerden gelen ekipler olursa), ancak 'ic ilcelere' enkazdan girilmeyecek. Yani ciddi bir deprem olursa ben istanbul'da korkunc bir manzara olacagina inaniyorum, hayatta kalsaniz, elinize iki litre su gecse onu almak icin adamim biri gelip sizi gayet oldurebilir, kimse de bir sey yapamaz, herkes kendi caninin derdinde olacak. O Hatay'da filan gordugunuz dayanisma manzaralari filan, Istanbul'un ayakta kalmasindan oluyor, izlediginiz televizyonun yayinini yapan yer de yikilmis olacak muhtemelen zaten, ya da yayini yapan kisi depremzede olacak.
0
kassiopeia
(15.03.25)
99 depreminde
1. toplum bu kadar yozlasmis degildi.
2. nüfus bu kadar fazla ve sikisik degildi.
3. liyakatsizlik bu kadar korkutucu seviyede degildi.
4. asker hükümetin kuklasi degildi.
5. toplumun arasina karismis ne idügü belirsiz göcmen bu kadar ürkütücü seviyede degildi.

bunlara ragmen organ mafyalari, yagmacilar, hirsizlar cirit atti hastanelerde, enkazlarda. enkazdan kurtardiklari adami ambulansa koyuyorlardi ve bir daha haber alamiyorlardi o insandan. mide bulandirici seviyede organ ve cocuk ticareti oldu.
sordugun sorunun, videodaki deprem kismina degil, toplumsal analiz kismina yöneldigini düsünüyorum.
celal sengör az bile demis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(15.03.25)
(5)

Cocuk ile Italya turu

turkuaz
Selamlar,3 ve 8 yasinda iki cocukla Nisan ortasi bir hafta Italya tatili dusunuyoruz Paskalya'da.Indigimiz havalimaninda araba kiralamayi planliyorum.6 gece icin su sehirleri dusunuyorum:Venedik,Bologna,Floransa,RomaGun sayisi,3 yasinda cocukla uzun yuruyusler ve sehirleri hep beraber dusunursek:Bu
Selamlar,

3 ve 8 yasinda iki cocukla Nisan ortasi bir hafta Italya tatili dusunuyoruz Paskalya'da.Indigimiz havalimaninda araba kiralamayi planliyorum.

6 gece icin su sehirleri dusunuyorum:
Venedik,Bologna,Floransa,Roma

Gun sayisi,3 yasinda cocukla uzun yuruyusler ve sehirleri hep beraber dusunursek:

Bu sehirlere ekleme/cikarma yapmak gerekir mi sizce

Roma biraz daha guneyde kaliyor.Romayi bu listede tutayim mi?

Boyle bir gezi icin Nisan mi Ekim mi daha iyi olurdu?

Edit:Bir de boyle bir seyehati Milano'ya ucus ile baslatma ihtimalim de var.
Yasadigim yerden Milano,Roma,Venedik,Bologna'ya direk ucuslar var

Her turlu fikir icin simdiden tesekkurler :)
0
turkuaz
(13.03.25)
Özellikle roma da araba büyük dert (venedik'e gitmedim) aynı şekilde merkezde olacaksanız floransa'da da araba sorun olacaktır.
hep yürünmesi gereken yerler aslında, 3 yaşındaki çocuk için puset kullanılır ama 8 yaş daha zorlu olacak gibi.
araba işi faydadan çok zorluk getirecek gibi geliyor bana. roma floransa arası hızlı tren vardı, bileti internetten alabiliyorsunuz.
belki daha iyi ve güncel fikir veren birisi çıkar.
0
kisa
(13.03.25)
pusetle italya kaldirimlarinda ve yollarinda zorlanma ihtimaliniz yuksek. eziyet haline gelebilir iki cocuk icin de ve dolayisiyla sizin icin de. arabayi zaten bu sehirlerin hicbirinin sehir merkezine sokamazsiniz, bir yere kadar girer oradan da park parasi odeyeceksiniz. illa bu sekil gideceksiniz tren daha mantikli bile olabilir.
0
kassiopeia
(13.03.25)
arabayı venedik girişinde otopark'a bırakmak zorundasınız, boşa maliyet. milano ve roma içinde de arabaya ihtiyacınız olmayacak. ayrıca merkezi yerlere kiralık araçla girmek için ayrı bir tutar ödemeniz lazım ve atlarsanız arkanızdan ceza geliyor. ödemeyip peşime turkiye'de avukat tutmuşlukları var. o sebeple şehirlerarasını arabayla geçirmek istiyorsanız en azından ilk şehri bitirdikten sonra kiralayın, boşa masraf etmeyin. ben de tren+taksi öneririm.
0
awlmi
(13.03.25)
Geçen Haziran benzer bir seyahati 10 ve 4 yaşında iki çocukla yaptık. Bologna, Floransa ve Venedik'i gezdik ama daha kısa kaldık. Araç kiralamadık, tren ve flexbus kullandık, araba kiralamadık. araç gereken yerde taksi kullanmak daha pratik olur bence.
0
efx
(13.03.25)
Bolonya’da puset kiralamıştık bu arada
0
efx
(13.03.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.