Giriş
(9)

İnsanları sürekli eleştirme isteğim?

mikahakkinen
aile bireylerim annem, babam ve kardeşim sürekli birilerini eleştirir. eşimde böyle bir davranış yok. ailede sürekli insanları eleştirerek ve bunu duyarak yetiştim. insanları sebepsiz değil ancak düşüncelerim gereği aklımda eleştiriyorum ve bunu insanlara söylüyorum.örneğin; bir arkadaşım parayı çar
aile bireylerim annem, babam ve kardeşim sürekli birilerini eleştirir. eşimde böyle bir davranış yok. ailede sürekli insanları eleştirerek ve bunu duyarak yetiştim. insanları sebepsiz değil ancak düşüncelerim gereği aklımda eleştiriyorum ve bunu insanlara söylüyorum.

örneğin; bir arkadaşım parayı çar çur etmediğini söyleyip sırf keyfi(kendini iyi hissetmek) için lüks bir harcama yaptığında eleştiriyorum.
40'lı yaşlara geldim, bu huyumdan rahatsızım.

Takmamak için ne yapmam gerekiyor?
0
mikahakkinen
(13.03.25)
bu saatten sonra degistirmek cok zor olacagi o kismi gecelim; ama takmamak da bir cozum degil bence. baskalari tarafindan hadsizlik olarak degerlendirilecek bir davranisi takmayarak sadece kendinizi avutursunuz. iliskileriniz zarar gorur. torpulemeyi ogreneceksiniz.
0
buenosdias
(13.03.25)
Bence kimseyi eleştirme çünkü sürekli eleştirilen insan bir yerden sonra artık kendini yetersiz hissediyor. Zekasıyla ilgili şüpheye düşüyor ve özgüveni kalmıyor. Her attığı adım için şüpheye düşüyor acaba doğru mu yaptım yanlış mı yaptım diye. En basit konular için bile karar veremiyor. Sevdiğin, senin hayatında önemli olan kişilerden sürekli eleştiri alırsan, bu kişiler benim kötülüğümü istemez belki de gerçekten hatalı davranıyorum diye düşünüp bu sefer en basit şeyleri bile muhakkak o kişiye danışıyor ve onay bağımlılığı gelişiyor. Sonra peşinden anksiyete bozukluğu ve depresyon geliyor.

Hiç kimse bu şekilde yaşamayı hak etmiyor. Ben, sürekli eleştiriyorum bu konuyu kafama takmamak için ne yapmalıyım diye sormuşsun. Kafana tak ve eleştirme. Ufak tefek uyarılar bazen olur ama bu sürekli olduğu zaman sürekli eleştirilen kişiye yük oluyor. Eleştiri yapan kişinin de bir müddet sonra huzuru kaçıyor çünkü " şunu ben şöyle yaptım ama doğru mu yaptım?" sorularının değişik versiyonlarına gün boyu maruz kalıyorsun. Sonra o psikolojiyi düzeltmek hiç kolay olmuyor. İlaç, terapi vs. Ayrıca hep bir iz kalıyor.

Umarım bu soruyu sorduğuna pişman etmemisimdir :)
0
rock n roll
(13.03.25)
40 yasindan sonra boyle 'takmamak' falanla huy degismez kardes. ya elestirdigin birilerinden dayak yiyeceksin, ya mudurunu elestirip isten kovulacaksin belki o zaman olur. o bile kucuk bir ihtimal.
0
uncle george
(13.03.25)
Aklınıza gelen her şeyi söylemek zorunda değilsiniz.
0
peki madem
(13.03.25)
(bkz: kibir)

peki madem çok güzel demiş. Aklımıza her geleni söylemek zorunda değiliz ve bizim gördüğümüzü başkaları da görüyor aslında. Ama ne kendine dert ediniyor ne de kafasına takıyor.
Her zaman uygulayamasam da iki kere ikinin beş olduğunu iddia edenle bile tartışmamaya karar verdim. içimden üzerine vazife değil deyip geçiyorum.
0
auroraaurora
(13.03.25)
ben de senin gibiydim. zamanla kontrol edebiliyorsun.
gereksiz yere birini eleştireceğini farkettiğin anda dur söyleme.
0
parka
(13.03.25)
Eleştirilecek şey var eleştirilmeyecek şey var. "Arkadaşımın harcamasını eleştirmek bana kalmadı" diye düşünürüm sizin verdiğiniz örnekte. sanki parası benim cebimden mi çıkıyor?

Birisinin bir konu hakkında fikrini özellikle sormadıysam, bana o konu hakkında eleştiride bulunulmasını ve akıl verilmesini sevmiyorum. Siz de size fikriniz sorulduysa yine eleştirin, ama sormadılarsa susun. Her şeyi söylemek zorunda değilsiniz +1
0
kullanicadi
(13.03.25)
Insanlarda 'elestirdiginiz' her seyi mutlaka hayatinizin bir doneminde en az bir kere kendinizin de yaptigini ve bunun ok oldugunu fark etmek,
Baskalarinin hayatlarini kontrol etmek gibi bir hakkiniz/goreviniz olmadigini fark etmek,
Baskalarini bu kadar elestiriyorsaniz muhtemelen kendi kendinize bin kat daha elestirel yaklastiginizi fark etmek ve bu anlamda ozsefkat,
Yasamda her seyin goreceli oldugunu (sizin elestirdiginiz bir sey baskalarina gayet normal geliyor olabilir), birden fazla dogru/gercek oldugunu ve baskalarini bu sekilde elestirmek icin tam anlamiyla bilgi sahibi olamayacaginizi kabul etmek,
Bu kadar rahat elestirel olabildiginize gore aslinda cok fazla bir yasam deneyiminizin olmadigini kabul etmek,
Verdiginiz ornekte mesela aslinda karsinizdakini elestirerek, kendinize kendinizi simartma hakki vermediginizi fark etmek,
Bu tarz davranislarindan karsinizdaki ile degil sizinle ilgili oldugunu fark etmek (kontrol istegi/ inanci, tek dogruyu sizin bildiginizi dusunmek/inanmak, baska gerceklikler olabilecegine ve bunlarin da ok olduguna inanmamak vs),
Elestiri ile yargilamanin cok ic ice oldugunu gorerek, bunun altinda yatan kibiri fark etmek ve yukardaki hususlari ozsefkat ile tekrar etmek yardimci olacaktir. Ben insan istedigi surece her yasta degisilebildigine inanan gruptanim, dolayisiyla guzel bir adim atmissiniz, bunun icin de kendiniz tebrik edin.
0
kassiopeia
(13.03.25)
off sana metrelerce cevap yazabilirim ama kısa keseyim :)

kendini eleştirmeyi bırakman gerekiyor. kendini kabul ettiğinde diğerlerini de ediyorsun ve eleştirme bitiyor.

bu aslında yetersizlik, değersizlik duygularının göstergesi. ailede böyle yetiştiysen (ki çoğumuz böyle yetiştik) seni kimsenin kabul etmesini beklemeyeceksin.

bu işler her zaman kişinin kendine bakması ile düzeliyor.

tebrik ederim bunu dile getirmen bile kendinle barışmanda iyi bir seviyeye geldiğinin göstergesi.

ben herkesin ben olduğunu düşünüyorum bazen. paralel evren denilen aslında otobüsü süren şoför sen olması.
hepimiz bir bütünün parçasıyız ya hani, tüm o paralel hayatları topladığında yaradan ortaya çıkıyor ve iddia edilen şey de, bu dünya hayatının aslında hep topu 8 saniye olduğu.

çok manyakça değil mi?

diğer herkesin senin bir versiyonun olduğunu düşününce ve bunu kalbin sevgi dolu ilen yaptığında kimseye kıyamıyorsun. kafa güzelleşiyor yani okuyanların anlayacağı ifade ile.

www.beyazperde.com


"bunu nasıl yapacağım kolaylaştıralım" dersen de gece bilinçaltına yükleme yapabilirsin. 8 saatlik falan affirmations var ya, geceleri onu aç uyu. ben bir gece denedim deepak chopra o gece bişiler oldu, anlatmayayım.

etkisi kişinin temiz beslenmesine bağlı değişir. benim insanlarla, tv, sinema, toplu taşıma, wi-fi vd ile etkileşimim düşük olduğu için etkisi daha kısa sürede olmuştur diye düşünüyorum.

off-the grid çünkü.
0
janderzel zartanyan
(13.03.25)
(8)

Cabuk yıpranan saçlara bakım önerisi

icimdekipollyannatinerebasladi
Merhaba,Saçlarım çok çabuk yıpranıyor. Banyoda sampuanladiktan sonra durularken koyun postu gibi iç-içe dolaşmış oluyor her seferinde. Krem kullanmadan dolasikligi açamıyorum. Açmak istediğimde yüzlerce saç teli elimde kaliyor. Bu yüzdende sac kestirmek durumunda kalıyorum. Bugün yine saçlarımı kes
Merhaba,

Saçlarım çok çabuk yıpranıyor. Banyoda sampuanladiktan sonra durularken koyun postu gibi iç-içe dolaşmış oluyor her seferinde. Krem kullanmadan dolasikligi açamıyorum. Açmak istediğimde yüzlerce saç teli elimde kaliyor. Bu yüzdende sac kestirmek durumunda kalıyorum.

Bugün yine saçlarımı kestirdim bir ay sonra yine aynı sorunları yaşayacağımı biliyorum. Saçlarıma ne kullansam böyle dolaşmasa, canlı pırıl pırıl görünse =)

Tavsiyelerinize açığım.

Teşekkürler
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(12.03.25)
Şu an ne kullanıyorsunuz

L'Oreal elseve komple onarıcı ve dökülme karşıtı bakım gibi seçenekleri bende işe yaramıştı. Şampuan ve krem.
0
anon1m
(12.03.25)
> Krem kullanmadan dolasikligi açamıyorum.
Krem kullanın, saçınızı kremliyken tarayın.

Şurada hindistancevizi yağı ve 2-3 çeşit esans yağının saç için kullanımı var, iki haftada bir bunlardan birini yapabilirsiniz.
share.evernote.com

Saç tipinize ve işlem görüp görmediğine göre daha nokta atışı öneriler de gelebilirdi :)
0
kobuzchu kiz
(12.03.25)
Sirke su karsimini denemenizi tavsiye ederim, sabun kullananlar 'sac kremi' olarak bunu kullaniyor - eger sac kremi kullanmak istemiyorsaniz. Ya da sac islakken kullanilan kremler var durulanmiyor
0
kassiopeia
(12.03.25)
Bioxin sampuan kullaniyorum yumusacik oluyor hep.
Benim de sacim cok dolasir normalde.

John friedanin da sac kremini kullaniyorum ama onu hacim icin kullaniyorum. Eh fena degil bi market urunu icin.

Taramadan onceyse dalinin kolay sac tarama spreyini sikiyorum. Cok guzel aciyo saci. Butun bebek markalarinda var bu spreylerden.
0
Kittie
(12.03.25)
geçenlerde pantene gece serumu aldım öylesine, ne yapabilir ki diye düşünerek, aşırı fark yarattı, yumuşacık ve parlak hale getirdi, amazonda indirimde şu an, tavsiye ederim.
0
turk kizi
(13.03.25)
@türk kizi, link verebilir misiniz rica etsem?
0
sonsuz
(13.03.25)
bol bol su içmek ve biotin takviyesi.

kemik tarak nemli saça ama ıslak değil. hatta yapabiliyorsanız kuru iken tarayın. sık taramak.

kafa derisi masajı.

hafta bir susam yağı / tatlı Badem yağı veya hindistan cevizi yağı sürüp on beş dakika bekletip yıkamak. alerji testi yapın önceden iç bileğe. sıkıntı yoksa süreyi uzatabilirsiniz.
0
janderzel zartanyan
(13.03.25)
Merhaba,

Saçlarım boyalı ve cabuk yağlanan bir yapısı var.

Head & shoulders mentollü ve pantene kullanıyorum şampuan olarak.

Morfose'nin de taramayı kolaylaştıran köpüğünden aldım bu ara onu kullanıyorum. Bazende pantene'nin bukle belirginlestirici kremini kullanıyorum ama daha cabuk yaglandiriyor saçlarımı. Tavsiyelerinizi deneyeceğim teşekkür ederim.
0
🌸icimdekipollyannatinerebasladi
(14.03.25)
(2)

Milano'da Alışveriş

isiaha
Milano'da outlet ya da uygun fiyatlı mekan tavsiyeniz var mıdır?
Milano'da outlet ya da uygun fiyatlı mekan tavsiyeniz var mıdır?
0
isiaha
(12.03.25)
Bu işin top noktası Serravalle Designer Outlet. Şehirden 90 km falan uzakta, birçok markanın outlet mağazasının bulunduğu dev bir alışveriş merkezi. Şehir merkezinden shuttle otobüsler gidiyor. Gidiş geliş ücreti 20 euro diye hatırlıyorum ama yanlış olabilir. Tamamını 1 günde gezmek imkansız. Birbirlerine yakın mağazaları önceden belirleyip planlı gitmek lazım. Ayrıca yankesici doludur. Çantanıza cebinize bakar olun.
0
bak raist tavsanciklar
(12.03.25)
Eger Serravalle'ye arabayla gidecek olursaniz cok dikkatli olun, yan kesicilere ek olarak cami kirip hirsizlik da cok yaygin.
0
kassiopeia
(12.03.25)
(26)

partnerlerini öldüren eğitimli erkekler

deartheodosia
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geli
kaç yıllık eşleri ya da sevgilileri. hınçla dövüp öldüren/saldıran erkekler. bu yalnızca kadınlara yönelik bir şey değil evet, erkeğin erkeğe şiddeti de çok yaygın ama bu noktaya nasıl geliniyor onu merak ediyorum. cahil falan değil bu insanlar. nefretten gözleri mi dönüyor, o son noktaya nasıl geliniyor sizce :/ ya bir gün vahşice öldürülürsem korkusu taşımaya başladım.
0
deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle çok ilgili olduğunu düşünmüyorum.

Milyon tane analiz yapılabilir. Ama eğitim bi miktar etkilidir.
0
sorularimicinfeykhesap
(11.03.25)
Zannediyorum bu kisiler cinsler arasi iliskiler konusunda dogru modellerle buyumemis ve bir sekilde bir evliligin, iliskinin icine dusmus. Iliski dinamiklerini idare edemedigi icin "challenge" edildigi noktalarda surekli ofkesi artmis. Bircok kisi icin bu gibi durumlar nihayetinde bosanmayla sonuclansa da demek ki kucuk bir kisminda olay cinayete kadar gidebiliyor.
0
mbond
(11.03.25)
egitimle cok alakali oldugunu dusunmuyorum ama netflix'te American Murder: The Family Next Door bu beni cok etkiledi, hadi karisi bir derece diyorsun da kizlari falan, cok korkunc.
0
kassiopeia
(11.03.25)
Saldirganlik egiliminin, vahsiligin, zarar verme gudusunun egitimle alakasi yok. Genellikle sinyalleri cocukluktan itibaren az cok gosterir kendini.
0
mor oje
(11.03.25)
Eğğitimle tamamen ilgisiz olduğunu düşünmüyorum. Eğitimsiz insanın dünyası küçüktür, kaybedecek bir şeyi de yoktur öldürme motivasyonu daha kolay ortaya çıkıyor ama geçtiğimiz aylarda bir doktorun öldürdüğünü görmüştüm o tarz insanların da psikolojilerinde ciddi bozukluk olduğunu düşünüyorum.
0
Kediyi üzdün
(11.03.25)
@kediyi üzdün, ben de eğitimli insanların kaybedeceği çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. ayrıca eğitimsiz insanlar gibi hapse girmeyi erkek olmakla bağdaştırmıyorlardır sanki gururlanılacak bir şeymiş gibi.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Eğitimle ilgili değil+1 Kontrol dürtüsü ile alakalı.
Erkekler kadınları bir an gözleri dönüp öldürmüyor, bu bir süreç. Hangi erkeğin şiddet uygulayacağı ve en sonunda karısını/sevgilisini öldüreceği tahmin edilebilir. Aklıma gelen dikkat edilmesi gereken birkaç nokta:

Partneriniz hayatınıza ve kararlarınıza ne kadar karışıyor, arkadaşlarınızla ve ailenizle görüşmenizi engelliyor mu,
korkularınızla (ör. tenha sokakta yürümek) dalga geçiyor mu,
en ufak bir şeyden aniden öfkelenip sonra size iyi davranma döngüsüne girdi mi,
ekonomik olarak ona bağımlı olmanızı istiyor mu,
ikiniz de çalışsanız da evin tüm harcamalarına size söz hakkı bırakmadan kendi mi karar veriyor,
sinirlendiğinde eşyalarınıza zarar veriyor mu,
şiddet döngüsüne girdiniz mi: size daha önce şiddet uygulayıp sonrasında hediyelerle pişmanlığını dile getirmeyi alışkanlık haline getirdi mi,
silahlara, kesici-delici aletlere merakı var mı, bunlarla sosyal medyada poz veriyor mu,
evinde silah bulunduruyor mu?

Ek olarak, yukarıdaki davranışları tekrarlayan bir erkekle ne kadar uzun süredir beraberseniz öldürülme olasılığınız o kadar artıyor.
0
gnosis
(11.03.25)
Ya bu o kadar çok katmanlı bir konu ki şurada çözebileceğimizi sanmıyorum. Ama okulda edinilen eğitimle çok ilgisi yok; kültürden toplumdan aileye kadar inen o sağlıksız ataerkillik, toksik erkeklik üzerine psikolojik sorunları da ekleyince bunlar çıkıyor önümüze. Bir de ilişkide fiziksel şiddetin en ufağı bile varsa bunun zamanla büyümesi ve cinayete kadar gitmesi olasılığı artıyor.

İngilizce olsa da konuyla alakalı bir kaynak bırakayım: archive.org

Sonradan aklıma gelen iki şey daha:
- Şiddet içeren bir ilişkide, kadın hamile kaldığında erkek çoğu zaman şiddetin dozunu artırıyor ya da sadece psikolojik şiddet varsa fiziksel şiddet de başlıyor.
pmc.ncbi.nlm.nih.gov
- Şiddet içeren ilişkinin en tehlikeli (ve öldürülme riski en yüksek) zamanı şiddet gören kişinin ayrılmaya, ilişkiyi bitirmeye çalıştığı zaman ve hemen sonrası.
jbws.org
0
kobuzchu kiz
(11.03.25)
partneri öldürmenin bazi yaygin patternleri var

1. finansal sebepler. sigorta parasi ya da miras icin öldürmek. hayat sigortasi parasina konmak icin.
2. siddete egilimli birisin zaten kavga esnasinda yanlislikla öldürüyorsun ya da gözün dönüyor plansiz bir sekilde öldürüyorsun.
3. genelde ayrilirken karsi taraf hayatina devam edemesin diye planli bir sekilde öldürüyorsun.

1. bunu tahmin edemezsin. aranda sorun olmasa da öldürülebilirsin. millet hatta önce cocuk düsünüyoruz falan diyor etrafina ondan süphelenilmesin diye.
2. genel olarak siddete ugruyorsun ve düzelecegini umuyorsun. bir nokta geliyor ki artik affedecek durumda olamiyorsun.
3. bunda genelde sunu yaparsan öldürürüm seni falan diye konusmalar oluyor. burda kisinin siddet problemi olmayabilir. sadece sen yok ol istiyor.

cahillikle öldürmenin bir bagi var mi bilmiyorum. belki kan davasi, töre falan o etkili olabilir ama bir insan fakir ve egitim alamadi diye potansiyel suclu görmek, onu suca yakistirmak sinifcilik oluyor.
0
sonsuz
(11.03.25)
m.youtube.com

Fransa'nın en ünlü gruplarından biri, 130 milyon dinlenme paylaştığım şarkı.

Bu grubun solisti de sevgilisini öldürmüştü

tr.m.wikipedia.org

Buna benzer başka olaylar da var.

Şiddet herkeste olan çok ilkel bir güdü. insan olmanın, "büyüme"nin, "yetişmiş insan" olmanın en büyük olayı zaten bu ilkel guduleri bastirabilmek.

Bence öfke kontrol sorunu olan insanlar gunluk hayatta bunun bir şekilde belirtilerini veriyorlar; eğitimle, ekonomik durumla vs alakası pek yok gibi.

(Çok sakin sosyopat tipler tabii konudisi)
0
makbur
(11.03.25)
erkek kadın ayırmaksızın herkesi döven eski erkek arkadaşım vardı. Beni odtülü feministleri ayağa kaldırırım diye dövmemişti. Eğitimle hafif ilgisi olabilir. Şiddetten vazgeçmeleri için korktukları birşey olması lazım.
0
ashleybon
(11.03.25)
4 yıl üniversiteye gitmeyi gözünüzde çok büyütüyorsunuz.
0
hayirsiz
(11.03.25)
partnerine hayatında el kaldırmamış bir erkeğim, türkiye standartlarında henüz lise mezunu olsam da görgülü/düzgün/eğitimli adam sınıfında yer aldığımı düşünüyorum.

benim teorim şu: bu adamlar mecburen "yontuldukları" ortamlarda büyümelerine rağmen öğrendiklerini içselleştiremiyorlar. atıyorum zihinsel düzeyde eşinin karakterine, kişiliğine, özgürlüğüne saygı duyuyor ama bunu "kendi erkekliğine" yediremiyor. bu kısmı öğrenememiş.

böyle böyle öfke birikiyor. tabii işin sosyal boyutu çok daha karmaşık. belki iş yerinde aptal yerine koyuluyor, belki hayatından memnun değil vs... yanlış anlaşılmasın, kadın dövmeyi meşrulaştırmak için söylemiyorum bunu, sadece bu yola gidebilecek taşların döşenmesinin çok da zor olmadığını düşünüyorum sadece.

ben bu konuda özellikle annesinden ÇOK NET disiplin almış birisiyim, sevdiğim kadını dövebileceğimi asla düşünmüyorum, küfürbaz haydo gibi başka odaya gidip zıplaya zıplaya sinir krizi geçiririm ama yine dövmem. ama dövmenin de eğitimle gerçekten çok alakası olduğuna inanmıyorum. belli bir ölçüde vardır evet ama eğitim dediğimiz şey somut bir olay. adam iyi bir mikrobiyolog veya doktordur mesela ama eğitiminde "kadınları dövmeyin" diye bir kısım yok. o çok daha sosyal, kültürel, aileden gelen bir özellik.

eğitim genelde insanı o kafadaki kişilerle aynı yola sokması itibariyle yontuyor. yani çocuk 15-16 yaşından beri "kadın dövmek ayıptır" zihniyetiyle yetişiyor, o yüzden bunun yanlış olduğunu düşünüyor. ama bunu içselleştiremediği noktada eğitimin çok önemi kalmaz bence.

bu noktada yani incel'lik olmasın ama kadınların da her zaman kendine şiddet uygulayan sayko erkeği bulma becerisine hayranım. nasıl beceriyonuz ya.
0
mark greg sputnik
(11.03.25)
Ailesinden ve çevresinden ne görüyorsa onu yapıyor aslında. Babasının annesine nasıl davrandığına bakıyor, annesinin tepkisine bakıyor ona göre davranış kalıbı oluşturuyor.

Babası, annesine kötü davranıyorsa bir kadına kötü davranılır diye beynine kodluyor. Annesi ses çıkaramıyorsa, ileride kendi partneri ses çıkardığında bu sefer bu nasıl olur, annem ses cikarmamişti diyor. Eğitim kişinin aslında kendini yetiştirmesiyle ilgili.

Bana göre; daha okul hayatının ilk dönemlerinden itibaren anaokulundan başlayarak ve tüm eğitim hayatı boyunca okullarda bu konu ders olarak verilmeli. Şiddetin çok kötü bir şey olduğu, nazik olmanın önemi, farklı türlerin yaşam hakkına saygı, kendi gibi olmayana saygı gibi. Bunlar ders olarak verilmeli.

Okul hayatı tamamlanmış kişilere de zorunlu eğitim verilmeli bu konuda. Her yerde bu eğitimle karsilasmaliyiz ve şiddet kime yonelirse yönelsin ciddi yaptırımları olmalı.
0
rock n roll
(11.03.25)
Öfke kontrol bozukluğu bir psikolojik rahatsızlıktır. Eğitimli olmakla çok da ilgisi yoktur. Bunlar için cinsiyetin de bir önemi yoktur diyebiliriz.

Farklı olarak geçtiğimiz yıllarda detayını hatırlamadığım bir haber vardı. 20 yaş üstü üç oğlunun da aslında kendi oğulları olmadığını ve ayrıca üçünün de farklı babadan olduklarını öğrenen bir adam vardı? Öğrenme anının adam açısından korkunçluğunu düşünmüş ne yapmış olabileceğini merak etmiştim.
0
Mirket
(11.03.25)
Birisiyle romantik bir yakınlaşman oldu diyelim, kişinin bazı davranışlarına özellikle dikkat et. Mesela; yemek yemeğe gittiniz garsona nasıl davranıyor. Trafikte nasıl? Sabırlı mı, sabırsız mı? Işık yanar yanmaz kornaya mı basıyor? Trafikte öfke nöbeti mi geciriyor, hemen arabadan inip karşısındakini dövmeye mi kalkıyor?

Telefonda annesi, ablası ya da herhangi bir kadın arkadaşıyla nasıl konuşuyor. Onlara karşı kibar mı yoksa kaba mı. Sokakta yaşayan hayvanlara yaklaşımı nasıl

İş hayatında astlarına ve üstlerine nasıl davranıyor. İnsanlara selam veriyor mu. Ne bileyim küfürlü mü konuşur. Sokağa çöp atar mı. Bunlar çok önemli veriler aslında. Bunlara dikkat etmeni öneririm.
0
rock n roll
(11.03.25)
Bir anda olabiliyordur. Cinnet hali gibi. Aşırı sebepsiz kıskançlık ,aşırı bağlanma gibi duygular eğitimli insanlarda da olabiliyor.
0
hebanon
(11.03.25)
herhalde bam teline falan basıyorlar. cinsel olarak aşağılıyorlar falan herhalde.

cinayetlerin yüzde 70'i o anki sinirle oluyormuş.
0
ya ben lan neyse
(11.03.25)
hayattan istediğini alamamış pasif agresif tipler yapıyor bu işi. cinnet anında kayış kopuyor ve ilkel dürtüler devreye giriyor işte.

benim ilkokul 3'ten terk, belinde silahla dolaşan, cinayetten senelerce içerde yatmış akrabalar karılarına tokat bile atmazdı mesela.
0
yurtsuz john
(11.03.25)
Olağan psikopotlar ve bir sosyopatın itirafları diye 2 tane kitap var. okumanızı öneririm.
0
komando kani var bende
(11.03.25)
yanıtlardaki profili biliyorum ama onu sormuyorum??

yakınlarda bir diplomat karısını öldürdü. adamın görünürde bilinen hiç şiddet eğilimi yok, geçmişi temiz. güleryüzlü, sevilen bir tip.

yoksa küfrede küfrede araba kullanan, agresif davranışlar sergileyen insana zaten eğitimli demem, “barzo” bir tip canlanıyor zihnimde direkt.
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
@komando, ilk kitap bende vardı ama okumadım. ikisine de bakacağım, teşekkürler öneriler için
0
🌸deartheodosia
(11.03.25)
Size Müge Anlı'nın ağzindan bir cevap vereyim: "Ne profesörler karılarını dövüyor; ne medya çalışanları, ünlüler eşlerinden dayak yiyor bir bilseniz. Anlatsam inanmazsınız."
Kol kırılıyor, yen içinde kalıyor. Dört duvar arasında ne yaşandığını biz bilemeyiz. Eşine ve çocuklarına eziyet edip dışarıya karşı güleryüzlü ve anlayışlı taklidi yapan çok erkek var.
0
gnosis
(11.03.25)
bence konuya hep ters tarafından bakıyoruz:

birisi okul okuduğu için şiddetten uzaklaşmıyor aslında. şiddetten uzak kişilerin okul hayatı daha iyi gidiyor. yani doğruyu yanlışı okul öğretmiyor. doğruyu yanlışı ayırt edebilenler okulda (ve genel olarak hayatta) daha başarılı oluyor.

okul okumuş erkeklerin genel olarak okul okumuş kadınlarla evlendiğini düşünebiliriz sanırım. okul okumuş kadınların da kendilerini daha iyi savunduklarını, erkek şiddet uygulamadan boşandıklarını düşünebiliriz. yani aslında eğitimli erkek değil, eğitimli kadın engelliyor şiddeti.

yoksa eğitimden kastınız üniversite bitirmekse, kesinlikle katılmıyorum bu önermeye.
0
co2s2
(12.03.25)
değil eşini sevgilisini, herhangi bir şeye el kaldırmış değilim.
çok da sakin biriyim hatta.

nişanlımla son kavgalarımızda o kendisini çok kaybediyor, bazen korkuyorum ondan.
öfkesi o kadar yoğun oluyor ve yalan yanlış hakaretlerde bulunuyor ki, defalarca konuştuğumuz halde aynı sözleri söylüyor. ben erkek tarafıyım.

bu beni artık çok öfkelendiriyor. artık kavga ederken elimdekini sağa sola attığım oluyor benim de. normalde yapmadığım şeylerdir.

sanıyorum ki birikmiş büyük öfkeler insanı olduğundan bambaşka boyuta getiriyor.
her şey saniyelik ve anlık oluyor.

o duyduğumuz haberlerde planlı şekilde olan cinayetlerin sayısı az.

eğitim elbette önemli, ama eğitimden ziyade görüp geçirmek, hayata değer katmak önemli. her şey insan için anlaşamıyorsanız ayrılın, neden bu boyuta gelmek zorunda. önceden eğitimli olanların hayata ve ilişkilere bakışı daha farklıydı. şimdi herkes lisans mezunu neredeyse.

anlaşamıyorlarsa; nasıl ayrılacaklar, kim nereye gidecek, yeni ev bulmak kurmak kolay değil, yeni evlenmişler bir sürü düğün masrafı yapılmış, yıllarca ödenecek, belki nafaka da ödenecek bu gibi şeyler insanları çıkmaza hatta nefes alamaz boyuta getiriyor. zaten bam teli gergin, kıvılcıma bakıyor olay.

bu da bi anlık öfkeyi doğuruyor.

yazdıklarım değil cinayeti, şiddeti hatta bağırmayı bile normalleştirmek için yazılmadı. lütfen polemik olmasın. hayat şartlarının zorluğu, özellikle ekonomik sıkıntılar, bunların getirdiği hakaretler derken bu hale geliyor. y
0
biseysorcaktim
(12.03.25)
Eğitimi 4 yıl üniversite okumaya indirgememek lazım.

4 yıl üniversite okuyup hayatını felsefe, edebiyat, sanat, politika vs. ile geçiren bireyin dünyası ile kıraathane kültürü veya futboldan başka ilgi alanı olmayan, idealleri olmayan bir insanın dünyası aynı olamaz veya üniversite okumasa dahi kendini eğiten birey ile sadece mühendis olan ama dümdüz yaşayan kişi aynı görme biçimlerine sahip olamaz.

Dolayısıyla eğitimle alakası yok demek bana doğru gelmiyor. Ancak dünyada kaç kişi gerçek anlamda kendisini eğitebiliyor ki?
Burada biraz da ahlak ve etik devreye giriyor. Yetiştirilirken etik ve ahlaki değerleri öğrenmeyen bir diplomat pekala da eşini öldürebilir. Bugün isminin önünde prof ünvanı olan ama insanlık kırıntısı dahi olmayan omurgasız siyasetçileri de görüyoruz.

"Musonius'a göre felsefe öğrenimi görmelidir kişi yoksa nasıl iyi yaşamayı düşünebilir ki? Hatta der ki felsefe öğrenmek, insanı kişisel anlamda ve derinlemesine etkilemelidir..." Güzel yaşam kılavuzu kitabından bir alıntı.

Anlatmak istediğim, eğitim tanımı aşağı yukarı budur.
0
Kediyi üzdün
(12.03.25)
(9)

32 yaşından sonra hangi meslek yapılır?

angina pektoris
32 yaşındayım, mesleğimde 7 yıl tecürebem var, kazandığım para 2 asgari ücret düzeyinde.Tecrübem arttıkça, asgari ücret bazında kazancım artmak bir yana sürekli düşüyor, fakülte age of empires'te adam basar gibi mezun verdiği için.Bu saatten sonra tır ehliyetine yazılsam iş bulabilir miyim sizce? Ya
32 yaşındayım, mesleğimde 7 yıl tecürebem var, kazandığım para 2 asgari ücret düzeyinde.

Tecrübem arttıkça, asgari ücret bazında kazancım artmak bir yana sürekli düşüyor, fakülte age of empires'te adam basar gibi mezun verdiği için.

Bu saatten sonra tır ehliyetine yazılsam iş bulabilir miyim sizce?

Ya da alternatif meslek öneriniz nedir?

Erkek, fakir, yabancı dili yok.
0
angina pektoris
(11.03.25)
Kapıcı belgesi alabilirsin halk eğitimden. Asgari, sigorta...ayrıca kira, elektrik doğalgaza para vermezsin. Rahat iş.
0
luluki
(11.03.25)
-emlakcilik
-araba al/sat
0
cooperr
(11.03.25)
nereden baksaniz 35 yiliniz daha var calismak icin, 35 senede hangi meslegi isterseniz ogrenirsiniz ve yapabilirsiniz aslinda, ha belki doktor olmak falan zor olabilir de, yasiniz gec diyen kimseyi ciddiye almayin hocam.
0
kassiopeia
(11.03.25)
dijital bir beceri edinin. 3d modelleme olur, frontend web tasarım olur, video editing olur. ilginize göre 5-6 ayda öğrenirsiniz.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(11.03.25)
yabancı dil yoksa seçeneklerin çoğu eleniyor.

tır ehliyetindense vinç operatörlüğü daha mantıklı olabilir.
0
sir gawain
(11.03.25)
Kule vinç, iş makineleri vs daha mantıklı. Azıcık da merakın varsa zevle yaparsın. Şoförlüktenndaha iyi olur, akşam evinde olursun.
0
antihero
(11.03.25)
neye ilgin var? boş zamanlarında ne seni tutkuyla çağırıyor? küçükken ne olmak isterdin? bunları da düşün, bunlarla bağlantılı bir iş yap bence, o zaman kriz anlarında da daha az yorulursun.

ya da olduğun mesleğin en iyisi olmaya çalış, çabala, görünür ol eğer öyle bir şansın varsa, o zaman da işler değişebilir
0
damba
(11.03.25)
şu anki meslek ne?
0
parka
(11.03.25)
neye ilginiz var ve en çok ne yapmaktan keyif alıyorsunuz, onunla bağlantı kurup meslek seçmenizde fayda var.
tatil yapmak için çalışmayın işiniz tatil gibi olsun.

bu vakte kadar yanlış tercih yaşamışsınız olabilir ama bu saatten sonra buradan fikir alın elbette ama yeteneğinize odaklanın.
0
janderzel zartanyan
(11.03.25)
(7)

Amerikada Doğum konusunda tecrübe paylaşabilecek biri var mı ?

EXXE01
Eşim 3 aylık hamile :) Amerikada doğum konusunda bilgisi olan paylaşabilirse sevinirim. Seçenekler arasında kayboldum.
Eşim 3 aylık hamile :) Amerikada doğum konusunda bilgisi olan paylaşabilirse sevinirim. Seçenekler arasında kayboldum.
0
EXXE01
(10.03.25)
En son bu konu vardı.
Nasıl sonuçlandı bilmiyorum.
Dava hala sürüyor olmalı
www.aa.com.tr
0
diyecevaplandı
(11.03.25)
kanada’da doğsa olmuyo mu
0
deartheodosia
(11.03.25)
trumop bunu kaldirmadi mi yaw?
sakin kanada'ya bulasma, dogmamis cocugun basini belaya sokma.
0
cooperr
(11.03.25)
Kişisel tecrübem yok ancak vize görüşmesi veya Amerikaya girişte hamile olduğunuzu anlarlarsa bir sıkıntı çıkacaktır. Süreyi buna göre ayarlamanız gerekir.

Hamile olduğunuzu öğrendiyseniz bir an önce ülkeye giriş yapın.
0
runaway
(11.03.25)
hocam facebook gruplari ve tahminen simdi telegram gruplari vs. var bu konuya ozel, buradan ziyade oralardan bilgi almak daha mantikli olacaktir.
0
kassiopeia
(11.03.25)
merhaba öncelikle tebrik ederim, benim arkadaslarım orada doğum yaptı. Genelde Miami veya Los Angeles tercih ediliyor, gayet memnun ayrıldılar bebek doğduktan sonra vatandaşlık hizmetleri hızlı oluyor demişti. Belirli bir süre önce gitmek gerekiyor bunu yapan ajanslar oluyor genelde onlar ev vs ayarlıyor veya kendiniz airbnb'de yapabilirsiniz.
0
mysql34
(11.03.25)
kanada’da yaşayanların kanada’ya çamur atması da almancıların kurulu düzenimiz olayına benziyor. pasaport istiyorlar işte, bebeği kanada’da bırakıp dönmeyecekler.

neyse, abd için konuşursam ben yıllar önce los angeles’taki bir hastaneyle iletişime geçmiştim ve doğum paketleri vardı. sezaryen/normal doğum değişiyordu. doğduktan sonra arabaya ana kucağı koymak şarttı, öyle şeyler hatırlıyorum. ajanslar da var hem kanada hem abd için, bir google aramasına bakar.

doğumdan sonra zaten sertifikayla beneğin fotoğrafını çekip başvuru yapıyorsunuz, pasaportunuzu aldıktan sonra da tr’ye dönüş. her şeyi siz de halledebilirsiniz ama altından kalkamazsanız anlaşmanız daha iyi.
0
deartheodosia
(11.03.25)
(3)

işyerinde sosyal beceri (networking) geliştirmek üzerine eğitim

amerikanhasta
profesyonel hayatta terfi ve kademe atlamanın malesef ki yöntemi networking yapmak. işi bilen değil ağzı laf yapanın sürekli yükseldiği dünyada tutunabilmek çok zor. karakterim gereğii bu tarz ilişkiler kurmakta çok çok zorlanıyorum. kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum. ne önerirsiniz? online eğ
profesyonel hayatta terfi ve kademe atlamanın malesef ki yöntemi networking yapmak. işi bilen değil ağzı laf yapanın sürekli yükseldiği dünyada tutunabilmek çok zor. karakterim gereğii bu tarz ilişkiler kurmakta çok çok zorlanıyorum. kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum. ne önerirsiniz? online eğitim vs. var mıdır? atıyorum ödevler vs. yaparak adım adım kendimin geliştiğini görmek istiyorum.

var mıdır tavsiye?
0
amerikanhasta
(10.03.25)
sizi gerçekten anlıyorum, maalesef düzen böyle ve değişmiyor. uyum sağlarken karakterinizden ödün vereceğinizi unutmayın. yani aç-kapa butonu gibi bir durum malesef yok, bu becerileri refleks gibi düşünün. o an fırsat geldiğinde değerlendirmediyseniz 10 dakika sonra aklınıza gelse bile bir anlamı olmayacak.

eğitim için; direkt olarak böyle bir şeyin eğitimini bulabileceğinizi sanmıyorum, bulsanız da tıraş şirket slaytları gibi işe yaramaz bi içeriktir muhtemelen dolayısıyla bakış açınızı değiştirin.

yapabileceğiniz şey bence daniel goleman - duygusal zeka, robert greene - iktidar, machiavelli - hükümdar gibi kitapları okuyarak zihninizde bu yapıyı kurmanız ve karakterinize işlemeniz lazım. neticede o gördüğünüz insanların karakteri böyle zaten veya zaman içinde buna evrilmişler. kitapları örnek olarak verdim, kimisi beğenir beğenmez, ben meyveyi yerim gerekirse kusarım ama tadını almış olurum.
0
okinawalı taş kağıt makas ustası
(11.03.25)
insanlarla bağ kurmak gerekiyor. öncelikle maddi yatırım yap. Gün içinde ofistekilere
sakız ver çikolata ver, dışardan ofise baklava söyle bunları bir yatırım olarak gör. arkadaşlık kur, bunlar ileride sana dönebilir tabi dönmeyebilir de.

Sonrasında insanların hobileri neler onlarla ilgili bilgi biriktir ve sürekli not al.

dünya kadınlar günü gibi günlerde kadınlara zart zurt al. Sürekli iyi ve klas giyin.

insanların işlerini halletmeye çalış, yardımsever ol. tabi bunları yaparken hedefe yani patron/müdür tayfasına göster.

ve en önemlisi işinde uzman ol. b-c-d-e planların olsun.. tabi 2 günlük dünyada ve türkiye'de bunlara ayırabilecek zihinsel gücün varsa belki başarıya ulaşırsın.
0
kanasla intihar eden adam
(11.03.25)
networking ile yalakalik birbirinden farkli seyler, once onu tespit etmek lazim. insanlarla bag kurmanin da hediye alip vermek, baklava ismarlamakla alaksi yok. karakterinize ne uyduguna karar vereceksiniz once.
insanlarla bag kurmak iyi bir dinleyici olmaktan gecer, iyi bir dinleyici olmayi ogreneceksiniz, her konuyu kendinize iliskin bir hale getirmeden merakla karsinizdaki dinlemek, alan acmak, ilgilendikleri ve onem verdikleri hakkinda sorular sormak, guzel baglar kurmanizin baslangicidir. sadece is yasaminizda degil, ozel yasaminizda da pozitif etkilerini gorursunuz. bunun karakterinizden odun vermekle de bir ilgisi oldugunu dusunmuyorum. zaten yavas yavas daha cok keyif aldiginiz ya da almadiginiz insanlarla muhabet gelisir ya da gelismez.
0
kassiopeia
(11.03.25)
(4)

Ryanair ile uçarken

ruhen hastayim ben
Sırt çantası yanında bir adet kişisel eşya (kol çantası) alma hakkımız var mı?
Sırt çantası yanında bir adet kişisel eşya (kol çantası) alma hakkımız var mı?
0
ruhen hastayim ben
(10.03.25)
normalde yok, ancak genellikle eger kol cantasi kucukse cok bir sey demiyorlar. sirt cantasinin buyuklugune takildiklari daha fazla oluyor. ama sans isi, nereden gittiginize bagli, vs. bugune kadar kol cantama takilan olmadi, genellikle montumu elime alip altina koyuyorum cantayi bir de bu da bir opsiyon.
0
kassiopeia
(10.03.25)
hayatımda şahit olduğum bir tek barcelona dönüşü çanta sorun edildi.. mont varsa ceplere doldurun 2. çantayı ama genelde bavul gibi büyük bir şey değilse elinizdekiler çok sorun olmuyor
0
denizmaniaherif
(10.03.25)
Böyle durumlar için ben yanımda doldurulabilir seyahat boyun yastığı taşıyorum. Genelde sırt çantası yetiyor ama yetmediği durumlarda şu zımbırtı ekstra birkaç parça kıyafet alıyor. Hem çantada yer açılıyor, hem kimse karışmıyor hem de uyurken de rahat oluyor. Tavsiye ederim;

www.trendyol.com
0
thracia
(10.03.25)
ryanair'la onun üzerinde uçuş yapmışımdır. bir kere bile çantaları kontrol ettiklerini görmedim. genelde de sırt çantasının yanında omzuma astığım bez torbayla geçtim kapıdan.
0
sir gawain
(11.03.25)
(13)

türk vadandaşının farklı bir ülkede yerleşik yaşlı bakım hizmeti alması

Rao
Merhabalar, Bir akrabamız hastalığından dolayı istanbulda özel bakım evinde yaşlı bakım hizmeti alıyorlar ve çokta kalitesi bir hizmet verilmemesine rağmen aylık 70.000 tl gibi bir uçuk ücret ödeniyor. Kişinin sadece emekli maaşı ve bir kira geliri olmasına rağmen bu giderleri karşılayamıyor ve ak
Merhabalar,

Bir akrabamız hastalığından dolayı istanbulda özel bakım evinde yaşlı bakım hizmeti alıyorlar ve çokta kalitesi bir hizmet verilmemesine rağmen aylık 70.000 tl gibi bir uçuk ücret ödeniyor. Kişinin sadece emekli maaşı ve bir kira geliri olmasına rağmen bu giderleri karşılayamıyor ve akrabalardan bazılarımız maddi olarak destek oluyor.

Pahalı olmasının sebeplerini tartışmamak ile birlikte, yurtdışı ülkelerde özellile Malezya gibi din farkının olmadığı
ülkelerde bu hizmeti veren , yaşlı bakım evleri var mı ki varsa , ki varsa prosedürler nasıl olmaktadır , merak etmekteyiz.

Aynı durumda olan insanlara da rehber olması açısından verdiğiniz cevaplar için çok teşekkürler.
0
Rao
(09.03.25)
din farkının olmadığı ülkelerde yaşlı bakım evlerinin çok gelişmiş bir sektör olacağını düşünmüyorum dini öğretilerde yaşlılara evlatları ve torunları bakar anlayışından ötürü AMA

yaşlıyı malezya'ya taşımak, aynı dilde konuşamayacağı, kültürünü paylaşmayacağı, haliyle gelip gideninin olmayacağı bir yere yerleştirmek çok daha korkunç değil mi? onu ziyaret etmeye gitseniz türkiye'deki ekstra masraftan fazlasını yaparsınız zaten.
0
deartheodosia
(09.03.25)
bugun duydugum en sacma fikir bu olabilir.

aylik 70.000 lira masrafi olan bir yasliyi taa 3294982398 km otede malezya, singapur gibi bir ulkeye atip birakmayi dusunuyorsunuz oyle mi? kimin fikriydi bu allasen?

ben bile bu halimle avrupa'da yasasam zorlanirim diye cekinirken, o yastaki insani taa oralara nasil gondereceksiniz? ki yaslilarin gelenege duskunlukleri, adaptasyon, yenilige kapali olmalari vs.. gercegini soylemiyorum bile. eminim kendisine sorsaniz "birakin vatanimda huzur icinde oleyim" der.
0
buenosdias
(09.03.25)
öncelikle cevaplar için teşekkürler, durum daha iyi anlaşılması için biraz daha detay vereyim.

Kişinin kaldığı özel bir bakım ev evet, ancak inanın verilen ücretin %20 karşılığı bile değil , yatak düzeni olarak yataklar arasında bir insanın geçebileceği bir yer bile yok. Şehrin merkezinde de ve hiç bir şeklide ne hava temizliği ve tabiat açısından hiç bir özelliği yok. Çalışanlar derseniz bakım evinin çalışanları çok sık bir şekilde değişiyor ki çalışanlarıda mutlu edecek bir ücret politikası olmadığını düşünüyoruz.

Mevut durumda devlet bakım evinden hallice , sağlık koşulları, sürekli tedavi takip ve fizik tedavi görmesi gerektiğinden dolayı ev ortamına alınma şansıda yok maalesef.

Ayrıca azalan gelirler ve artan bakım giderleri nedeniyle bakım ücretlerini karşılamak her geçen gün çok daha zor bir hale gelip , sürdürebilir olmaktan çıkıyor.


Mevcut durumda siz olsanız ne yaparsınız onu sorayım öyle ise , devletin şefkatli kollarına mı verirsiniz ? yoksa alternatif çareler mi arasınız ?

Burada amaç verilen ücret karşılığı yeterli hizmet kalitesine ulaşmak. Doğa içerisinde , gerçekten işini severek yapabilen çalışanları ile daha ferah bir ortamda kalınması isteniyor.

Ziyaret olarakta çoğunlukla görüntülü görüşme sağlanabilir diye düşünüldü.

Hepimiz biliyoruz ki türkiye artık biz vatandaşlar için için bile çok pahalı olmakla birlikte mal ve hizmetler düşük kaliteli

Bu düşünce hastaya gerçekten , konfor, hizmet kalitesi vb. gbi konularda neler yapabiliriz diye ortaya çıktı.

Din konusu aslında , helal yemekler sunulması açısından yazmıştım.
0
🌸Rao
(09.03.25)
kusura bakmayın ama asya’ya taşımak aşırı saçma bir fikir. yemekler halal olsun istiyorsunuz da o yaşlı belki mama yiyecek. mama yemese asya yemeklerine bile adapte olamaz. bence bu fikri aklınızdan tamamen silin. belki asya’da eziyet görecek, ayrıca kameralı görüşme de çok saçma. vefat edince geri ülkeye mi gönderteceksiniz naaşı?
0
deartheodosia
(09.03.25)
Asyalıların hem çocuk hem de yaşlı bakım konusundaki ilk tercih edilen milletlerden birisi olma sebebiyle aklınıza gelmiş olabilir. Ancak o yaşta bir insanı kültürünü dilini bilmediği bir ortama göndermek kendisi için sosyal intihardır bir nevi.

Dini hassasiyetler nedeniyle elbette benzer kültüre sahip ülkeler tercih edilmesi gayet anlaşılabilir ama o yaşta bir insanın en az medikal tedavi kadar ihtiyaç duyduğu şey iletişim ve etkileşimdir.
Hastalandığında derdini bile doğru düzgün anlayamayacak, aynı dilde muhabbet edemeyecek birisi ne zihnen ne de bedenen sağlıklı bir ortamda yaşayabilir.

Allah korusun ama ölüm vs durumlarda cenazenin buraya getirilmesi vs yasal prosedürler hakikaten çok zor bu durumlarda.
0
ezkaza
(09.03.25)
Abooo, abi yapma etme ne vicdansız hareketler bunlar. Ülke değiştireceğine şehir değiştir. Asya'lılar daha iyi hizmet verir yanılgısına düşme, onların ahlaki değerleri buraya göre çok daha düşük. Din min demiyorum. Genel olarak. Bütün bakım evlerine fiyat kalite araştırması mı yaptınız da yurt dışına açılıyorsunuz, çok ilginç.
0
Shepard
(10.03.25)
Abi kişiyi İstanbul'da değil de izmir'de falan bir yere koysaniz?
70 bin liraya bu işi düzgün yapacak yer kesinlikle çıkar. İstanbul için 70 yeterli olmayabilir.

Asya falan bunlar çok uç düşünceler.
0
logisticsmanager
(10.03.25)
Ben o hasta olsam, dilini, kültürünü bilmediğim bir ülkede yapayalnız bakılmaktansa kendi vatanımda ölmeyi tercih ederdim. Çok yanlış bir düşünce olmuş. Ne sıkıntılar çektiğinizi anlamıyoruz zannetmeyin. Belki de o yüzden, çaresizlikten aklınıza uç şeyler geliyor ama çok yanlış olmuş.

Farklı şehir düşünün, olmadı. Öteki türlüsü zulüm gibi olur...
0
yadigar
(10.03.25)
memlekete gitsin bir de yatılı bakıcı bulun 700 800 dolara. turkmen, özbek vb.

olmaz mı ?
0
kveldulv
(10.03.25)
yukardakilere katiliyorum, kita degistirmeden once sehir degistirmek, kucuk bir ilceye tasimak vs. daha mantikli, ya da bakici tutmak, o paraya bakici olmaz diyebilirsiniz ama ilk geldiklerinde o paralara gelebiliyorlar, belki sik araliklarla degisir bakici ama bence 1er yillik filan bulunabilir.
0
kassiopeia
(10.03.25)
öncelikle konu başlığı güncellendi,

cevap veren bazı arkadaşları bu tip konular başından geçmemiş olduğunu tahmin ediyorum.

Daha önce bakıcı tutulmayı çalışıldı ancak bakıcı hanımefendiler, erkeğin evde aile olarak yaşamasına rağmen ayın ev içerisinde bir erkek yaşamasını kabul etmeyip gelmiyorlar ve ayrı bir ev açılmasını istiyorlar. Kaldı ki bakıcıların bir çoğu bir tık vazla ücreti veren başka yerler bulduklarında toz olup gidiyorlar ki bunlar tecrübe ile öğrenildi.mevcut sağlık durundan dolayı da tedavi destekli bir bakım evinde olması gerekiyor.

Diğer bir konuya gelirsek bizim toplum olarak sorunumuz hep birbirimizi yargılamak, buraya böyle bir konu açılıyorsa öncelikle bu konuyu açan kişinin ayıbı değil, sosyal devlet ilkesinin gereklerini yeterli kalitede yerine getirmeyenlerindir.

Soruyu cevap veren ilk arkadaşın yazısını sosyal devlet açısından gözden kaçırmayın lütfen.

Emekli insanların ülke şartlarında durumları ortada , hastalık halini bırakın sağlıklı bir durumda bile hayatta kalma şartlarını hepimiz farkındayız diye düşünüyorum.

Ayrıca ülkenin fabrikaları, genç beyinleri, vb. varlıklı insanları yurt dışına taşınırken, kültürel farklılıkları ve mesafeyi saymazsak bu düşünce neden garip geliyor ?

Başka şehire götürülsün diye yazan arkadaşlar, onun ile ilgilide araştırma yapıldı, belirli bir standarta sahip bakım evlerinin fiyatı türkiye genelinde çok fazla değişmiyor kaldıki, bu tuik oyunlarıyla gelirlerin azalmasına rağmen enflasyonun ve fiyatların yükselmesi devam edecek. İlgili hasta hayatını belki bir 20 sene daha bu şekilde devam ettirmek zorunda. yani uzun vadeli durumuda hesaba katmak gerek.

Lütfen vatan millet söylemlerine de gerek yok, şahsen ülkelerin içeriinde yaşayan insanlara değer vermesi bir çok şeyin üzerinde. Yaşanan sağlık sorunları, bakıcı bulamama sorunları, maddi sorunlar, vb. gibi tüm bunlara şahit olan bir insan olarak şahsen ben, insanlara değer verilen bir ülkede ölmeyi tercih ederim.
0
🌸Rao
(10.03.25)
oturum izni olduktan sonra olur gibi geldi, burada önemli olan bir konu dil konusu, midemde yanma var diyecek olsa nasıl diyecek, başım ağrıyor dese naslı diyecek, az biraz muhabbet etmek istese nasıl edecek gibi bir takım sorunlar var, bu sorunları çözebilecekseniz sizi engelleyen tek şey oturum izni sanırım.
0
selam
(10.03.25)
Ayrıca türkçe problemi olmayan , azerbaycan, Nahçıvan vb. gibi türki cumhuriyetler de olabilir diye düşündük. Ayrıca türk olup, yabancı ülkelerde bu tip kurumlarda çalışan insanlar olduğunuda biliyoruz.

Burada en önemli konu bir arkadaşın bahsettiği gibi oturum izni ve prosedürler ile hizmet kalitesi.
0
🌸Rao
(10.03.25)
(2)

Agustos ayi Turkiye’de tatil onerileri

lacrim
Merhaba arkadaslar,Piyasayi hic bilmiyorum. Agustos ayinda Turkiye’de 6 yetiskin 2 cocuk 10 gece tatil planliyoruz. Otel butcemiz 200.000 TL. Nereleri onerirsiniz? Antalya alanya bodrum tarzi populer yerler icin cok mu az bu butce yoksa bulunur mu? Yoksa mersin anamur kizkalesi tarafina mi bakmaliyi
Merhaba arkadaslar,

Piyasayi hic bilmiyorum. Agustos ayinda Turkiye’de 6 yetiskin 2 cocuk 10 gece tatil planliyoruz. Otel butcemiz 200.000 TL. Nereleri onerirsiniz? Antalya alanya bodrum tarzi populer yerler icin cok mu az bu butce yoksa bulunur mu? Yoksa mersin anamur kizkalesi tarafina mi bakmaliyiz? Bu isten anlayan arkadaslar yardimci olursa sevinirim.
0
lacrim
(07.03.25)
sicakla ilgili derdiniz varsa, mersin anamur taraflarinda yanarsiniz, antalya, alanya yani gercekten cok sicak olur. bodrumdan daha ekonomik olacagini dusundugum sigacik, seferihisar, karaburun vs. olabilir belki. butce isini bilemiyorum, turkiye'de fiyatlar kafayi yemis.
0
kassiopeia
(07.03.25)
8 kişi 10 gece toplam bütçe 200 bin ise zor gibi. gerçi yurt dışından alındığında fiyatlar daha uygun oluyor. ikinci bir alternatif de yazlık kiralamak olabilir. Türkiye çok şart değilse yunan adaları vs daha uygun olur diye düşünüyorum.
0
biravekahve
(07.03.25)
(2)

nasıl rekabet hukuku öğrenebilirim

ted
öncelikle hukukçu değilim, iktisatçıyım ve iktisat doktorası yapıyorum, rekabet iktisadı ile ilgileniyorum. teorik rekabet iktisadı üzerine doktora tezi yazacağım ancak konunun gerçek hayatta nasıl işlediğini öğrenmek istiyorum, bu noktada aklıma rekabet hukuku öğrenmenin faydalı olabileceği geldi.
öncelikle hukukçu değilim, iktisatçıyım ve iktisat doktorası yapıyorum, rekabet iktisadı ile ilgileniyorum. teorik rekabet iktisadı üzerine doktora tezi yazacağım ancak konunun gerçek hayatta nasıl işlediğini öğrenmek istiyorum, bu noktada aklıma rekabet hukuku öğrenmenin faydalı olabileceği geldi. amacım farklı farklı iktisadi olaylar hakkında (örneğin m&a vs.) hukukçuların genel olarak ne düşündüğünü öğrenmek. avrupa'da doktora yapıyorum ancak hem abd, hem avrupa birliği hem türkiye hakkında genel fikre sahip olmak istiyorum. bana ne önerirsiniz?
0
ted
(07.03.25)
Hukukcu olmadiginiz icin nasil olur bilemiyorum ama tavsiyem karar okumak olur, ogrenmek istediginiz konuya iliskin yargi kararlarini okursaniz hem kararda ilgili duzenlemelere atif olur hem de somut olayi gerektigi kadar anlatir karar. Ben isinize yarayacagina inaniyorum.
0
kassiopeia
(07.03.25)
@kassiopeia bunu da yapmayı düşünüyorum ama daha çok konuda daha derli toplu bir şey arıyorum, bu hukukçu olsaydım çok daha fazla fayda sağlardı sanırım.
0
🌸ted
(07.03.25)
(19)

yurtdisina gocmek yada gocmemek

dokunmakalbime
merhaba, simdi durum soylesu an: istanbulda 1800 euro maasla kendi evinde yasamak. her ay maastan kenara 800 euro atmak. planlanan: lizbonda 1800 euro maasla 800 euroya ev tutmak (arkadasin evi). istanbuldaki evi kiralayip her ay kenara 20k atmak. 5 yil kalip geri donmek (belki seversem kalirim)moti
merhaba,

simdi durum soyle

su an: istanbulda 1800 euro maasla kendi evinde yasamak. her ay maastan kenara 800 euro atmak.
planlanan: lizbonda 1800 euro maasla 800 euroya ev tutmak (arkadasin evi). istanbuldaki evi kiralayip her ay kenara 20k atmak. 5 yil kalip geri donmek (belki seversem kalirim)

motivasyon:
-ab vatandasligi kazanip vize, cikis harci vs.. sacmaliklarindan kurtulmak.
-konfor alanindan disari cikmak.
-daha medeni ulke/insanlarla yasamak.

tasinirsa artilar:
-5 yil icinde ab vatandasligi.
-oturum izni sonrasi daha iyi sartlarda baska is bulmak.
-eski duzene donmekte bir engel olmamasi (trdeki is ve ev'e istedigi zaman donebilir)
-ulkeyi iyi bilmek ve ufakta olsa arkadas cevresi olmasi.

tasinirsa eksiler:
-800 euro kira vermek
-hayat kalitesinin bir tik dusecek olmasi (butce ve kendi evinde yasama rahatligi)
-cok sevdigi istanbul'dan ve arkadaslardan uzak kalmak.
-her ay 100 euro gelir vergisi vermek.

sizce bu bilgilerle kalmak mi? gitmek mi?
0
dokunmakalbime
(05.03.25)
"cok sevdigi istanbul'dan ve arkadaslardan uzak kalmak."

İlk zorlukta sizi TR'ye dönmeye itecek madde bu olacak.
0
HellKeePer
(05.03.25)
istanbulun ve arkadaşların ileride kalmayacak. 40lı yaşlara yaklaşınca yanında çok az arkadaşın kalır. bu ülkede zengin değilsen hele istanbul gibi stres yüklü bir şehirde yaşanmaz. tek soru işareti portekiz bence.
0
mikahakkinen
(05.03.25)
"ufakta olsa" ne ya :D

bence git bir dene ne kaybedersin? nada
0
sonsuz
(05.03.25)
Maddi olarak zaten anlami yok, diger artilari eksileri iyi listelemissiniz. Kuzey avrupa falan olsa bu paralara zaten yasanmazdi ama Portekiz daha ucuzdur diye tahmin ediyorum. Gene de finansal anlamda rahat olur mu o konudan supheliyim.

Arkadaslar ve cevre konusunun etkisi bence buyuk. 3 yildir Hollanda'dayim, ciddi manada yabanci olmaktan ve sosyal olarak iyi iliskiler kuramamaktan biktim.

Bu konuda cok hevesliyseniz bir gidip denenebilir. Onun disindaki durumlarda mantikli gorunmuyor.
0
mbond
(05.03.25)
Valla geçtiğimiz pazar günü 38. yaşım için doğum günü kutlaması yaptık eşim arkadaşlarımı organize etmiş sağolsun, çok güzel bir gün oldu akşama kadar içip eğlendik. Yakın çevremin değerini bir kere daha anladım.

Ablamda 2 yıldır İngiltere de, doğum yaptı şimdi tek başlarına debeleniyorlar, ben yapamam. Tercih meselesi tâbi ki.
0
mirty
(05.03.25)
neden illa 5 yil diye kendinizi kasiyorsunuz o kismini anlamadim? direk 5 yil diye baslayarak gozunuzde buyutuyorsunuz bence, gidip 1 yil kalayim sonra bakayim diyebilirsiniz? yani zaten bu kadar uzun zaman icin kimsenin kimseye soz verme imkani yok, hayatin ne getirecegi belli olmaz. 1 yilda ulke de arkadaslariniz da kacmaz. 1 yil sonra bi bakin nasil hissediyorsunuz. Portekiz'de yasadim, gayet guzel cevre edinebilirsiniz kaldi ki arkadas cevreniz de varmis.
0
kassiopeia
(05.03.25)
Daha medeni kısmı için biraz araştırmak gerek. Elbette buradan daha tuhaf değildir yüksek ihtimalle ama orda da bir göçmen sorunu var.
0
thesomberlain
(05.03.25)
nomad vizesiyle mi gitmeyi planlıyorsunuz? öyle ise cevabım daha farklı olacak çünkü.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.03.25)
arkadaş ve çevre olayını hafif görenler var ama asıl tam tersini düşünüyorum. çok iyi dostluklar insanın en büyük zenginliğidir ve onlara yakın olmak yaşam kalitesini aşırı artırıyor. ayrıca seni ruhen de madden de ileri götürür. 40lı yaşlarında asıl dostların yanında oluyor, harika bir zenginlik. hoş tabii ki gidip dönebilirsiniz o ayrı.

işin maddi boyutlarını bugüne göre değil 4-5 sene sonraya göre değerlendirin. İstanbul'da maaşlar, hele ki tecrübeliysen portekizin üstünde olabiliyor. onun haricinde lisbon tatlı bir şehir, kuzey avrupanın ruhsuz şehirlerindense gayet tercih edilebilir. yerel dil zor ama lisbon'da ingilizce oranı da fena değil. gidip dönmekte sıkıntı yoksa ve gideceğiniz iş daha iyi fırsatlar açacaksa denenebilir. yok zaten 5 sene sürünmeye gidiyorum derseniz bence gerek yok.
0
awlmi
(05.03.25)
yaş önemli, gittiğin yerin iklimi sana uygun mu bu da önemli.

geri gelme ihtimalinin rahatlığı ile giderim, olmadı düzenim var geri gelirim diye düşünürüm.

evi hemen kapatmam, 6 ay kadar boş tutarım, ne olur ne olmaz belki işi sevmem, belki kovarlar, belki başka bişi olur geri gelmek lazım olur falan. 6 ay ile 1 sene arası boş tutarım
0
selam
(05.03.25)
Portekiz deneyimi mesleki olarak sizi ileri atacaksa denenebilir.Yas da onemli bir faktor.Risk alabilecek bir yasta misiniz?
0
turkuaz
(05.03.25)
1800 euro maas yurtdisinda surundurur.. no-go derim.
0
cooperr
(05.03.25)
Lizbon ve daha da önemlisi Porto sanırım Avrupa'a istanbul'a en çok benzeyen şehirler. hiç gurbette gibi hissetmezsiniz, havası suyu aynı buralar. insanı da aynı bizim gibi. çok daha ucuza daha sağlıklı besleneceğiniz kesin haha. bir istanbul aşığı olarak sizin yerinizde olsam giderdim
0
euteamo
(06.03.25)
git kardesim yasin kac daha, degisimden bu kadar korkma. 800 attim 20 attim bilmem ne bu kadar detayda bogulmaya gerek yok. gonlun gitmek istiyorsa git. istemiyorsa zaten o hesaplarin hicbir anlami kalmaz.
0
bay b
(06.03.25)
Gelir düzeyi ve yaşam standardı artmayacaksa hiç gerek yok, elin ülkesinde mülteci olacaksınız.
0
kimlanbu
(06.03.25)
geriye döndüğünüzde aynı hayata devam edebilme şansınız oldugu için gidin derim.
0
liberal
(06.03.25)
ben olsaydim giderdim ama sen gidince cok gecmeden geri donersin gibi geliyor cunku geri donmekle alakali cok fazla arguman siralamissin.

bir de lizbon her ne kadar guzel bir sehir olsa da ve havasi kuzey avrupa gibi depresif olmasa da yasam kalitesi 1800 euro ile pek ic acici olmayabilir.
0
bohr atom modeli
(06.03.25)
yorumlar icin tesekkurler. toplu cevap vereyim.

-tecrube: cok kez gidip geldim. o yuzden hava, trafik, insanlar, sartlar vs.. hersey hakkinda fikrim, tecrubem var. bunlar problem degil.
-gocmen muamelesi: lizbonda oyle birsey yok. en azindan bana/bize.
-nomad degil ama calisacagim.
-yas, risk gibi bir durum da yok. yasin onemi yok bence.
0
🌸dokunmakalbime
(10.03.25)
ne kaybedersiniz?
kaybedeceginiz seyler eger cok fazlaysa, geri donmek istediginizde bu istediginiz kadar kolay olmayacaksa bir daha dusunebilirsiniz.
1 yil denemek icin bence yeterli bir sure degil. 2 yil bir katlanin baktiniz olmuyor donersiniz? denemeden bilemezsiniz. denedim olmadi demek bile bence denememekten daha iyidir.
0
65 derece
(10.03.25)
(4)

diyet cortlatmaca

duyurukullanıcısı
çok güzel diyetteyim salatamı yedim ama birden tatlı perileri üzerime üşüşüp ye ye ye ye diye baskı kuruyorlar.tatlı isteğime shoryuken çekebilecek ekşi,acı ne yiyebilirim?
çok güzel diyetteyim salatamı yedim ama birden tatlı perileri üzerime üşüşüp ye ye ye ye diye baskı kuruyorlar.

tatlı isteğime shoryuken çekebilecek ekşi,acı ne yiyebilirim?
0
duyurukullanıcısı
(03.03.25)
yani haftada bir filan geliyorsa bu istek bence en zararlısından bi tatlı yenilebilir. ben öyle yapıyorum şahsen. ama yok yiyemem diyorsanız yüzde seksen kakaolu bitter çikolata olabilir 2-3 kare amaç tatlı isteğini bastırmaksa.
0
elorelia
(03.03.25)
yogurt + tarcin
tatli yemeyin
0
kassiopeia
(03.03.25)
Muz, fistik ezmesi, kakao, 1 yumurta, azcik kabartma tozu ve istege bagli damla cikolata bir kaba konur ve cirpilir. Firinda 20-30 dk pisirilir. Sahane brownie hazir. Eger burada diyeti bozacak bir malzeme yoksa tavsiye ederim.
0
mor oje
(03.03.25)
gittiğim bütün diyetisyenler, haftada 1 ya da 2 öğün ne istersen ye dedi.
0
co2s2
(03.03.25)
(8)

Tez yazmak / aklımı kaçırmama şu kadar kaldı

fildirfildir
Konuyu buldum, literatürü taradım, benden bir model kurmam, analiz yapmam beklenmiyor. Tamam. Büyük Streslere gerek yok. Amaa, ben ne yapıcam nereden başlicam hiç bilmiyorum. İçeriği nasıl oluşturucam, okuduklarımla ne yapıcam bilmiyorum.
Konuyu buldum, literatürü taradım, benden bir model kurmam, analiz yapmam beklenmiyor. Tamam. Büyük Streslere gerek yok. Amaa, ben ne yapıcam nereden başlicam hiç bilmiyorum. İçeriği nasıl oluşturucam, okuduklarımla ne yapıcam bilmiyorum.
0
fildirfildir
(02.03.25)
Aynı durumdayım; duyuru açmak için telefonu elime aldım, sizin duyuruyu gördüm. Yer kaplamayayım, ben de bir köşeden cevaplara bakayım, olur mu?
0
strawberry first
(02.03.25)
aynı yollardan geçtim. introduction'ı yazmakla başlayın. yazarken şunu hayal edin, çalıştığınız konu hakkında bir kitap yazsanız ve sizden bu kitabın tanıtımını yapmanızı isteseler eseri nasıl pazarlardınız? okuduklarınızdan yararlana yararlana cümle cümle oluşturun introduction'ı. sonra model, sonuçlar, tartışma derken gerisi gelir.
0
beatbox yapan metalci
(02.03.25)
Giris kismini yazmakla baslayin +1
Bir de belki konuyu paylasirsaniz yardim eden cikar. Ayrica kabataslak bir icindekiler olusturun, zaten literatur taramasi yaptiysaniz da nasil bir yol izleyeceginizi gormussunuzdur, o icindekiler degisir o onemli degil ama ilk etapta parcalara bolmek icin yardimci olacak, oradan yavas yavas gideceksiniz
0
kassiopeia
(03.03.25)
Girişi yazmak en zorudur
0
jülsezar
(03.03.25)
Ben o an en çok neye ilgi duyduysam o kısma odaklanmıştım. Faydası oldu.

Zaten kaynak taraması sırasında sizi az da olsa heyecanlandıran, kafanızda bir şeyleri çözen aydınlanma anlarına denk gelmişsinizdir. Tezin ortası, başı sonu fark etmez. Orası neresiyse oradan başlayın.

Tezin konusu zaten sizin kafanızda tamamdır, insanlar da sizi canlı izlemiyor. Sunum yapıyor değilsiniz. Rüzgar nerden esiyorsa kafanızdaki şeyleri parça parça yazın. Bir aşamada parçalar birleşiyor.

Ben kendi adıma giriş, metot gibi kısımları her şey bittikten sonra en son yazmıştım.
0
akhenaten
(03.03.25)
Alan neydi? Giriş en zorudur genelde. Tez bir araştırmanın geniş şekilde raporlanmasıdır. Araştırma sorunuz nedir? Girişte bu araştırma sorusunun neden önemli olduğunu, ne gibi konulara değindiğini, daha önce bu araştırma sorusunu cevaplamak için neler yapıldığını ve sizin çalışmanızın bu önceki çalışmalardan ne yönlerden ayrıştığını yani literatüre ne gibi bir katkı sağlayacağını belirtmeniz beklenir. Yöntem genellikle en kolayıdır yazmak için zira sizden beklenen sadece bu araştırmayı “nasıl” yaptığınızı anlatmanızdır. Yöntemle başlamak iyi bir yol olabilir. Kolaylıklar.
0
but that was just a dream
(03.03.25)
en kolay yolu aşama aşama yazıyorum:

1)benzer konuları işleyen güncel 5-10 tane tezi yöktez'den bulup indirin.

2) bu tezlerin içindekiler kısmını, başlıkları inceleyin.

3) bu tezlerde benzer olan olan başlıkları yazın, hepsinde olmayan başlıkları da çalışmanıza uygun olanlarını alın.

4)şimdi elinizde tezinizin genel hatlarıyla başlıkları var. her bir başlık için ayrı klasör açın. o başlık ile ilgili bulduğunuz makale, tezleri vs. o klasöre atın. hangi başlığı yazıyorsanız o konu ile ilgili yararlanacağınız kaynakları tasnif etmiş olursunuz. kaynakların içinde boğulmazsınız.

5)indirdiğiniz tezleri referans alarak, tezinizi belirli bir sırayla yazmak yerine başlık başlık yazmaya başlayın. hatta yazarken diğer başlıklarla ilgili bir şey bulursanız onu da daha sonra yazarım demeden ilgili başlığa yazın hemen.

6) süreç içerisinde gerekli başlıkları ekleyip, gereksizleri çıkarabilirsiniz.

teze bütün olarak bakınca gözde çok büyüyor. parçalara ayırınca hem her bir parçanın yapılması daha kolay oluyor, hem de süreç içerisinde ilerleyişinizi görüp motive oluyorsunuz.

son not: işin içerisinden çıkamazsanız veya ekstra yardıma ihtiyaç duyarsanız, profesyonel yardım için uzman/akademisyen tanıdıklara ulaşmanıza yardımcı olabilirim.
0
yemrem
(03.03.25)
Hocam sorması ayıp yöntem dersi almadınız mı? Ya da danışman hocanız bir şey demiyor mu? Bu noktaya gelene kadar tez önerisi vermiş olmanız gerekiyor ve o öneride tezin ana akışına yer vermiş olmanız gerek.

Giriş kısmı en son yazılır, tezin/araştırmanın vitrinidir. Her şey bittikten sonra yazılır genel tezin ozeti/derdinize yer verdiğiniz kısımdır.

Önerim tezinizin araştırma konusunu sorunsalıni gözeterek bir içindekiler kısmı hazırlayın. Ana başlıklarının Yöntem, tartışma, bulgular ve sonuç olacak şekilde alt basliklari sıralayın. Sonra en iyi bildiğiniz başlıktan başlayarak başlıkların altını doldurun. Tabi anlam bütünlüğünü gözeterek.
0
Amaranta ursula
(03.03.25)
(8)

Mülakat için nasil giyinmek gerek?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Salı günü önemli bir mülakata gireceğim. Klasik giyineceğim ama sizce aşağıdaki seçeneklerden hangisini giyinmek daha iyi bir izlenim bırakır? A) palazzo (geniş kumaş pantolon)+ gömlek + suveter+ ceket+ süet botB) dizin hemen üstünde etek+ gomlek+ hırka+ oxford ayakkabı C) diz üs
Merhaba arkadaşlar,

Salı günü önemli bir mülakata gireceğim. Klasik giyineceğim ama sizce aşağıdaki seçeneklerden hangisini giyinmek daha iyi bir izlenim bırakır?

A) palazzo (geniş kumaş pantolon)+ gömlek + suveter+ ceket+ süet bot
B) dizin hemen üstünde etek+ gomlek+ hırka+ oxford ayakkabı
C) diz üstünde elbise+ ceket+ oxford ayakkabı

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(28.02.25)
Bence a değil
0
kisa
(28.02.25)
a. süveter ceket birlikte olmaz ama.
süet bot yerine de deri bir bot ya da oxfordu giyerdim.

etek tercih etmezdim. rahatsiz hissederdim. otururken kalkarkan dikkat etmek lazim falan.
pantolonla masaya yaklasip bacaklarini acabiliyorsun ama etekle yapamazsin.
0
sonsuz
(28.02.25)
Sen ne giysen supre olursun ama hayal edince A hoşuma gitti
0
abuzer
(28.02.25)
suveter no tabii ki. bana C gibi geldi
0
ala09
(28.02.25)
A ama çok terletir ofisler sıcak
0
mantık
(28.02.25)
C
0
gabe h coud
(28.02.25)
Her ne kadar is yerinde %90 elbise tercih etsem de (zahmetsiz siklik bence) is gorusmelerinde her zaman pant/ceket tercih ediyorum. Suvetersiz A.
0
kassiopeia
(01.03.25)
Süvetersiz A >C>B
0
black holes in the sky
(01.03.25)
(15)

kaprisle uğraşmak? haklı mıyım haksız mı? (haklıyım)

deartheodosia
dün boş ev temizliği için tanıdık aracılığıyla biriyle anlaşmıştım. günler öncesinden konum istemişti, gönderdikten sonra yanıtlamamıştı gelip gelmeyeceğine dair. tanıdık kişiye sordum, onu aramış ve geleceğini söylemiş. sabah için de 9’da anlaşmıştık. 8:30 civarı gittim, bekliyorum ve gelmedi. neys
dün boş ev temizliği için tanıdık aracılığıyla biriyle anlaşmıştım. günler öncesinden konum istemişti, gönderdikten sonra yanıtlamamıştı gelip gelmeyeceğine dair. tanıdık kişiye sordum, onu aramış ve geleceğini söylemiş.

sabah için de 9’da anlaşmıştık. 8:30 civarı gittim, bekliyorum ve gelmedi. neyse, ulaştım ve 11’e doğru geleceğini söyledi (yalan olduğunu düşündüğüm bahanelerle). ben bu aşamada sinirlendim, bir şey demedim. sonra toplu taşımadan ineceği yerden araçla gidip aldım evi bilmediği için. 11’den sonra evdeydi. temizlik malzemelerini yetersiz buldu (bana göre yeterliydi), ben yokken başlayabileceğini söyledim bu arada da gidip istediklerini aldım ve döndüm (gitmişken beni 3-5 kez aradı, ek şeyler de istedi, bunun için taşınacağım eve gidip gelmek zorunda kaldım ki gidiş dönüş 50 dk sürdü).

geldiğimde hiçbir şey yapmamıştı. ve beni görür görmez direkt “ben evdeki dolapları silmem” dedi. girişte antre dolapları var sadece ve mutfakta da bir sıra dolap var ama mutfak çok küçük zaten, toplam 3-5 dolap var. nedenini sordum, işte yapmazmış falan. anlaştığımız ücreti arttırmak istedi dolapların içini de silmek için. ben de ücrette zaten anlaştığımızı söyledim, evin bomboş olduğunu (inşaat temizliği yok, daha önce temizlenmişti ama aradan zaman geçtiği için taşınma öncesi tekrar temizlik gerekiyordu), halı/eşya olmadığını söyledim. dolap içlerini temizlemem dedi, benim de acil çıkmam gerektiği için tamam silme dedim.

ben çıktıktan sonra beni 5 kez aradı 20 dk içerisinde. yoldaydım, en sonunda açtım. camları da silmeyecekmiş. camlar büyükmüş. neden dedim, camları silmesi zor dedi. yani sadece yerleri silecek, başka hiçbir şey yapmayacak ve saat olmuş 12:30, hiçbir şeye başlamamış (ben yokken telefonla mı konuştu ne yaptı bilmiyorum). ben de “lütfen çıkar mısın, istemiyorum” dedim. yok işte o temizlik yapmaya gelmiş, istiyormuş da ama bir şeyler bir şeyler. ben de lütfen çık dedim. tanıdığımın evi de benimkinin 2 katı bu arada.

her şeyi toplarsam sabah geç geleceğini bildirmiyor, önceki güne kadar teyit etmedi, beni o gün içinde 30 kez falan aradı. sonra çıktı gitti ama gerçekten çok sinirlendim dün. bu arada da sabah kahvaltı yapması için bir sürü şey almıştım dışarıdan (simit, börek, içecek vs), öğle yemeğini dışarıdan gelecek şekilde ayarlamıştım en sonunda sinirle eve gidip ben yedim ajsjsjsj.

yani normalde evin derleme toplama işleri, eşyaların tozu/temizliği olur ama hiçbir şey yoktu. anlaşılan ücret istanbul koşullarına göre zaten normalin üstü. resmen kaprisle uğraştım. bir de gidip istediği marka (pril yerine fairy istedi mesela, evde pril vardı ama o iz bırakıyormuş. ayrıca beyaz sirke unutmuştum, onu istedi ve birkaç bir şey daha vardı benzer. merdiven yoktu, evden merdiven getirdim basamaklı oluyor ya. onun gibi şeyler) ürünleri topladım.

siz olsanız ne yapardınız? nereden/nasıl bir hizmet alıyorsak alalım fazla fazla ödeyip üstüne bir de böyle uğraşmak çok yıpratıcı oluyor. boşuna enerji harcadım hatta bir de buraya yazıyorum ama böyle davranan insanlarla nasıl iletişim kurmalı? geldiğinde x hanım falan diyerek nezaket gösterdiğim, taleplerini yerine getirdiğim ve ona göre genç olduğum için mi böyle oldu/oluyor? daha önceden de çok yaşadım, artık temizliğimi de kendim yapacağım, saçımı da kendim keseceğim, tamirat işlerini de kendim yapacağım ya.

aile, arkadaşlık, iş ilişkiler herkes mi kapris yapar, ben mi abartıyorum bilmiyorum.
0
deartheodosia
(28.02.25)
haklisiniz.

biz duzgun temizlikci bulamadigimizdan temizligimizi cok uzun zamandir kendimiz yapiyoruz. duzgun hizmet alamiyor olmak uzucu. micro management yapmaniz gerekiyor sanirim, bir de sert olmak. :(
0
lemmiwinks
(28.02.25)
Abartmak mı? Sen çok bile sabretmişsin. Ben olsam bir kere geç kaldığı an tamam gelmene gerek yok derdim. Hadi mazereti vardı diyelim. Eve gelip ilk iş "dolapları silmem" diyor ve ekstra para istiyor. İlk anda gelme demeseydim bile şunu duyar duymaz hadi ablacım senle uğraşamam ben deyip yollardım.

Pril istemem Fairy isterim kafası da efsaneymiş. dsakdsakdas.
0
himmet dayi
(28.02.25)
Ben artık öyle noktaya geldim ki bu ve bunun gibiler yüzünden, evde bi atölye açacak kadar alet edevat var. Tv nin led panelleri mi değişecek, açıyorum youtube'ı tamam, buzdolabının kapak yönü mü değişecek, açıyorum youtube'ı tamam. Hayır o kadar para veriyoruz, elin adamı elinin kenarıyla iş yapıyor, bi de üstüne zarar veriyor kimisi. Ev taşırken de bi tane transit almayı düşünüyorum mesela, ki üç seferde eşyaları yükleyip satarım gibi. Ama hanım saçmalama diyor :)
0
antihero
(28.02.25)
sonuna kadar haklısınız. ülkede genel bir kalitesizlik var. her sektörde böyle. yediğimiz yemekler de kalitesiz, o sırada aldığımız hizmet de, bu tarz hizmetler de. ben de haftalar öncesinden ailemiz yemeğe geleceği için özellikle defalarca teyitleştiğimiz kişi (ki düzenli eve geliyordu temizlik için) son gün "yarın göz doktoruna gidicem, gözlerim bozuldu galiba bulanık görüyorum" bahanesiyle iptal etmişti. gece gece kalkıp tüm evi sinirlene sinirlene temizlemiştim ertesi gün yemek yapmam gerektiği ve temizliğe vakit kalmadığı için. bir daha da evimden içeri sokmadım. sonra özürler diledi, hediyeler gönderdi ama istemedim.

kendi işimizi kendimiz görmekten başka çare maalesef yok. biz yapacağız en iyi hizmeti almak istiyorsak.
0
matilda
(28.02.25)
sabah ben de aracılık eden kişiye bu saatten sonra gelmesin, gerek yok demiştim ama çok övdü, geç çıkarmış, çok iyi yapıyormuş. bana özgü bir şeydi herhalde. geç de çıkmazdı ve tam ücret isterdi buna da eminim.
0
🌸deartheodosia
(28.02.25)
@arbre, nezaketle davranmak istiyorum, s…r git mi deseydim kadına. çok sinirlendim zaten sonunda ama lütfen çık diyerek bitirebildim.
0
🌸deartheodosia
(28.02.25)
Haklısın
Nezaket de her zaman şart değil.
Ben okurken sövdüm
0
kisa
(28.02.25)
haklısınız. ben sırf bu yüzden solculuğu bıraktım. lümpen lümpenliğinden memnunsa ben neden onu düşüneceğim ki? iyi sabretmişsiniz.
0
mikahakkinen
(28.02.25)
Başlığı gördüm, okumadan "haklısın" dedim. Sonra okudum. Tekrar söylüyorum "haklısın."

Ben olsam açıp tanıdığa söverdim. Temizlik için gelen hakkında değil, onu önerdiği için söverdim. Çok da ağır konuşurdum. Bir daha kimseye öneremesin. Hatta onunla da iletişimi azaltmasına sebep olsun.

Talebin fazla, arzın az olduğu yerlerde fiyatın artmasını anlarım ama g*tün kalkmasını anlayamam. Şimdi biri gelip emek, hizmet, işçi diye kafa ütülemeden söyleyeyim bu benim görüşüm. Onlar gönül rahatlığı ile işçi kardeşlerine 3 liralık işi 300 liraya yaptırıp onu da sanki 0,5 kuruşa yaptırmış gibi eksik ve kalitesiz yaptırıp bir çuval incirin içine edebilirler.
0
nawar
(28.02.25)
cok haklisiniz, surreal bir hikaye resmen. ben olsam sanirim 2 saat beklemezdim, ya da ilk dolap silmem dediginde yollardim. yani o temizligi muhtemelen bu kadar saat icinde kendiniz de yapardiniz zaten. belki de armut filan gibi bir yerden teklif alip birini getirmek cok daha mantikli.
0
kassiopeia
(28.02.25)
Okurken içim daraldı.
Bize en son gelen temizlikçi giderek iş yapmaz olmuştu ve sürekli ücreti fazla istemeye başlamıştı.
Yol verdik. Yapabildiğimiz kadar kendimiz yapıyoruz.
O kadar geç geleni hiç eve sokmamak gerekiyormuş demek. İyi sabretmişsiniz.
0
pro9it9is9
(28.02.25)
Ben calistigim ustalarda gecikme/haber vermeme konusunda cok titizim. Laminat doseyecek usta tavsiyesi almistim bir arkadastan.Adami aradim uzun uzun konustuk cumartesi gelip bakacagim orda son detaylari konusuruz dedi.Cumartesi oldu adamdan ses soluk yok.Ben de inadina aramadim.Payar gunu bir soru isareti mesaji yollamis whatsapp'dan.Cevap vermeye tenezzul bile etmedim sildim engelledim.

Gene ayni donemlerde ikinci bir ustayi da kuzenim tavsiye etmisti.SOnucta tanidik biri.Geldi notlarini aldi gitti.Sonra bir kayboldu adamdan teklifi alacagiz kuzenim de ulasamiyor.EN sonunda umudu kesince aramayi kestik.3-4 gun sonunda ozur dileyerek teklifi whatsappdan atti ve aramak istedi.Ne telefonunu kaldirdim ne de mesajina donus yaptim. Bunlarin anladigi dil bu
0
turkuaz
(28.02.25)
Bomboş evi temizleyip anlaştığımız paranın 5 katını isteyen kadınla karşılaşmıştım ben. Kapının tam önünde durup evden çıkmamaya çalışmıştı. Direkt savunma/saldırı pozisyonuna geçip kadını nasıl gönderdim bir ben bilirim. Evin videosunu çekmiş mesajla beddualar tehditler gırla. O zamandan beri gökyüzünü göremiyorum pencerenin kirinden ama çağırmıyorum eve. Çünkü en az iki gün gelinecek ve dünyanın da parası gidecek üşeniyorum.
Başka bir yer için çağırdığım kişiye düz piskopat gibi davrandım. Sıfır gülümseme sıfır olumlu tavır. Tamamen soğuk hayattan bezmiş morali bozuk robot gibi yapılacak işleri teker teker sayıyorum. Kullanılacak her şeyi zaten hazır ediyorum ki piyasaki her ürünü bilirim benim isteğime göre iş yapılır. Zor bir işse ya da fazla uğraştırıcıysa ek ücret veririm onu da en baştan konuşurum. Yapılan işi kontrol etmem ama en baştan yaptığınız işi beğenirsem devam ederiz yoksa bir daha çağırmam, şirkete de bildiririm derim.
Yemek de almıyorum artık. Yukarıdaki anlattığım olayda geçen sene 680 lira yemek parası vermiştim ki lahmacun acılı değil diye azar kaymıştı bana. Yemek parasını da üzerine ekleyip bi tık daha fazla ücret veririm.
Yemin ediyorum ki mis gibi temizleniyor her yer. İki ev için 5 gün uğraşıldı çok da para gitti ama tam da istediğim gibi oldu. Azcık gülümseyip insan gibi davransam anında ablam canım diye tepeme çıkılıyor. Özellikle genç kadınlara karşı anlamsız bir saygısızlık var. Dümdüz sevimsiz soğuk iş bitirici davranın. Aptal aptal şeyler de istemeyin tabii ki. Kadın gelip de buzdolabını sırtlayıp kaldıramaz. Ama camlar büyük dedirtmemeniz lazım. Özellikle cam için bunu bunu kullanmanızı istiyorum diye koyacaksınız önüne. Biri gelip ben prille siliyorum daha temiz oluyor demişti, direkt bu camı bununla sileceksiniz dedim. Tek cümle. Daha fazlasına gerek yok inanın.
Tatlı dil o kadar değerli ki çok sevdiğim bir insanın bildiğiniz canını kurtardı diyebilirim. Ama her yerde kullanılmıyor işte. Her şeyin yeri var.
0
mrvln
(01.03.25)
%100 haklısın.

benzer durumları sık yaşıyorum. çareyi gerçekten işe ihtiyacı olan insanlarla çalışmakta buldum. temizlikçinin tok satıcısı da çekilmiyor gerçekten. bazısı var adrese gelmelerini bile işten sayar, bazısı var bıraksan dış cephe boyasını yapacak mekanın. işleri bitirip yemeği de yapanı var, iş yapmayıp sipariş ile getirttiğimiz yemeği beğenmeyeni de var.
0
loch ness
(01.03.25)
kabul etmemiz lazim, bu ulke tutanin tuttugunu tuttugu yerde optugu bir ulke. bu tarz bir baslangic oldugunda gelen kisiye hakettigi gibi muamele edip kopek cekeceksiniz, asagilayip once anlasmadiginiz isleri yapmazsa parasini alamayacagini soyleyeceksiniz filan. o zaman dip kose oyle guzel temizlik oluyor ki. sen en fazla bir iki gun kotu hissedersin ama seni arayip "ablam abim ben yine sana geleyim mi" dediginde bir uyanis oluyor.
0
ahmet oturum cerezi
(02.03.25)
(9)

Portekiz biletimi yakmalı mıyım?

iwillsee
-Lisbon 2 kişilik bileti 8500 e almıştık aylar önce bu pazar günü için. İşleri denk getirmediğimiz için gidemiyor gibiyiz. ancak havayolu sadece vergi bedeli olan 4500 tl sini iade ediyor. 3500 tl sini kurtarmanın bir yolu yok mudur? Bi daha böyle bilet bulamaz mıyız? Bulamayız ne olursa olsun gid
-Lisbon 2 kişilik bileti 8500 e almıştık aylar önce bu pazar günü için. İşleri denk getirmediğimiz için gidemiyor gibiyiz. ancak havayolu sadece vergi bedeli olan 4500 tl sini iade ediyor. 3500 tl sini kurtarmanın bir yolu yok mudur? Bi daha böyle bilet bulamaz mıyız? Bulamayız ne olursa olsun gidelim demeli miyiz? Şimdi gitsek en az 10 k daha harcamamız lazım. Ya da 3500 tl giderse gitsin şimdi 10 k harcamamış olalım daha stressiz bir zamanda gideriz nasılsa mı demeliyiz?
0
iwillsee
(28.02.25)
iş güç sebebiyle bir çok tatile aklımda iş sırtımda laptop ile gittim. kimisinde az da olsa çalıştım kimisinde çalışmadım ama stresi yetti.

bence olay bununla ilgiliyse daha müsait zamanı bekleyin.
ama bir de şu var; müsait zaman gelmeyebilir de. mesela ben müsait zaman beklesem 3 yıldır tatile gitmemiş olurdum.

burada 3500 tl yanacak olarak düşünmekten ziyade, yeni bilet kaç olacak onu düşünmek daha iyi.
tek yön de olsa kişi 4bine bulabileceğinizi düşünmüyorum.
şartlar uygunsa gidin.
0
biseysorcaktim
(28.02.25)
biseysorcaktim +1 yillardir ayni seyi yasadim. nereye gitsem laptopun yaninda ama degil mi cekti yoneticiler. sonra farkettim ki cok onemli olaylar oluyor ve bu insanlar umre falan gibi seylere gidebiliyorlar herseyin ortasinda ve full radio silence. Yani ISLER SENSIZ DE DONUYOR. Bir enayi biz olmayalim lutfen.

Ayrica arbre+1 10 bin tl para mi donemindeyiz artik. Portekiz ve Lizbon cok severim o 10 bin liranin her kurusuna deger.
0
warrior princess
(28.02.25)
hayat kısa abi gidin. sonra pişmanlığını çekmek daha kötü oluyor.
0
nolmus yani
(28.02.25)
havayolu baya iade ediyormuş bu arada.
0
jelly bear
(28.02.25)
Müsait zamanı beklerseniz asla tatile çıkamazsınız +1
0
peki madem
(28.02.25)
valla biletin uygunlugunu bilmem de bir sekilde giderdim ben, bir dahakine paran olsa zamanini olmayacak belki ya da hic firsat olmayacak vs, niyetlenmisken git iste abi hayat kisa sonucta.
0
bay b
(28.02.25)
Gitmeyip pişman olmaktansa gidip de "tüh be bu ay fazla harcadık" diyerek pişman olmayı tercih ederdim
0
kullanicadi
(28.02.25)
lizbon cok guzel bir sehir, eger olum doseginde biri falan yoksa is guc hicbir zaman bitmez zaten, ama her sey siz olmadan da oluyor, kendinizi 'bu bitsin oyle gideyim, bir seyler rahatlasin oyle gideyim' olayina alistirmayin. gidin :)
0
kassiopeia
(28.02.25)
@kullanicadi +5 -- Gitmeyip pişman olmaktansa gidip de "tüh be bu ay fazla harcadık" diyerek pişman olmayı tercih ederdim

Lisbon güzel bir şehir diyorlar.
0
put it in your appropriate place
(28.02.25)
(2)

gelir vergisi odendigine dair belge

kassiopeia
arkadaslar, son 10 yilda kira geliri vergilerimi odedigime iliskin odeme belgelerini nereden alabilirim ya da bu belgelere ulasilabiliyor mu bilgisi olan var mi? E-devlet sadece son 3 yili veriyor. eski yillar icin boyle bir talebi olan/ihtiyaci olan oldu mu? olduysa ne yaptiniz? Tesekkurler.
arkadaslar, son 10 yilda kira geliri vergilerimi odedigime iliskin odeme belgelerini nereden alabilirim ya da bu belgelere ulasilabiliyor mu bilgisi olan var mi? E-devlet sadece son 3 yili veriyor. eski yillar icin boyle bir talebi olan/ihtiyaci olan oldu mu? olduysa ne yaptiniz?

Tesekkurler.
0
kassiopeia
(26.02.25)
Mantıke, hangi vergi dairesi adına ödeme yaptıysanız oraya başvurduğunuz zaman talebinizi yerine getirirler.
0
ulukayin
(26.02.25)
dogrudur ancak e-devlette son 3 yili verince emin olamiyorum en fazla kac yillik geriye gidilebiliyor. tesekkurler yine de.
0
🌸kassiopeia
(26.02.25)
(9)

Kot pantolonlari nasıl yıkayacağım?

tahirkemalbozoglu
Mavi siyah ve açık mavi kotlar var. Bunları çamaşır makinesinde nasıl hangi ayarda yıkamam lazım. Ayrıca gömlekler de atılabilir mi pantolonlarla beraber?
Mavi siyah ve açık mavi kotlar var. Bunları çamaşır makinesinde nasıl hangi ayarda yıkamam lazım. Ayrıca gömlekler de atılabilir mi pantolonlarla beraber?
0
tahirkemalbozoglu
(26.02.25)
Kotları ters çevirin, tersinden yıkayın. Özellikle ilk 1-2 yıkamada koyu renkliler ve siyahları ayrı, açık renklileri ayrı yıkayın. Koyuların yanında açık renkli tişört, gömlek, çorap vs yıkamayın.

30 derecede standart pamuklu ayarında, gömleklerle beraber yıkayabilirsiniz. Renklere dikkat edin yeter.

www.rossmann.com.tr
Rossmann'da şundan bulursanız renklilerle beyazları bir arada yıkarken kullanabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(26.02.25)
30-40 derece pamuklu programi.

Ben 40 ta yikiyorum tisortlerle donlarla vs. beraber.

Onemli husus pantolunuzu ters cevirin makineye atarken yani ic tarafi disari baksin. Bu aslinda her urun icin gecerli de pantolonda daha muhim yoksa beyaz cizgiler olusabiliyor.

Gomlekler makinanin sikma programina gore fazlaca burusup, yakalardan da sekil kaybina ugrayabilir. Sonrasinda sorun yaratabilir. Ayri bir gomlek programi varsa onda yoksa yine 30-40 derece(kumas tipi degistirebilir bunu) sikma ayari dusukte normal yada kisa programda yikanabilir.

beyazlar beyazlarla, renkliler hep beraber.
0
wallcan
(26.02.25)
Sıvı deterjan var bunu nereye dökeceğim? Kapağı açınca 3 tane bölme var?
0
🌸tahirkemalbozoglu
(26.02.25)
pamuklu 30 veya 40. genellikle eko programda. renkli beyaz ayırmıyorum. renk koruyucu mendillerden koyuyorum.
0
inheritance
(26.02.25)
soldan sağa
1. bölme: deterjan gözü
2. bölme: yumuşatıcı gözü
3. bölme: ön yıkamalı program için deterjan gözü (burayı %95 kullanmayacaksınız, öyle boş takılacak.)

(Edit: benim kullandığım makinelerde hep böyleydi, siz yine de makinenizin kullanma kılavuzuna bakın.)
0
kobuzchu kiz
(26.02.25)
şunun gibi ölçeğiniz (linkteki yeşil kapak) varsa direkt çamaşırlarla beraber kazana koyabilirsiniz detarjanı: www.hepsiburada.com

yumuşatıcı yine yumuşatıcı gözüne (ortada oluyor genelde)
0
inheritance
(26.02.25)
kotları 30 dereceye atın. 40a falan atmayın. hatta soğuk suda bile yıkanabilir. kısa süreli programlar tercih edin. kotların yıkandıkça rengi gidiyor.
0
jelly bear
(26.02.25)
deterjan gozunde 3 bolme vardir I- II bir de cicek gibi bir sembol olur. II ye koyacaksin deterjani I on yikamali program icin. cicek gibi olanada yumusatici eger kullaniyorsan.

Eger sivi deterjan yesil kirmizi kapakli bir seyse ariel fln gibi onu direk makinanin icine birakip kapagi kapatip da yikayabilirsin. static.condisline.com sunun gibi yesil bir kapak yani.
0
wallcan
(26.02.25)
yumusatici kullanmanizi tavsiye etmem, sadece kot icin degil hicbir kiyafet icin. sonucta en son suda onu aliyor ve ne kadar duruladigi mechul, kimyasal giymis oluyorsunuz. onun yerine yumus yumus giymek istediklerinize bir utu vurun ya da yumusatici ile deterjani ayni goze koyun.
0
kassiopeia
(26.02.25)
(4)

Avrupa Gezisi Rota Oluşturmamda akıl ve fikir verebilir misiniz?

put it in your appropriate place
1 Senelik Schengen'i aldım. Şimdilik 2 gezim var gözüken;- Malta 2 gece 31 Mart - 2 Nisan (Vizeyi Malta'dan aldım)- Interlaken İsviçre 3 gece Mayıs veya Haziran başlangıcı. (Bungee Jumping yapacağım inşallah)Eylül ayında;Lyon (veya Bordeaux) -> ParisRoma -> Floransa -> NapoliRiga -> Vilnius -> Talli
1 Senelik Schengen'i aldım. Şimdilik 2 gezim var gözüken;

- Malta 2 gece 31 Mart - 2 Nisan (Vizeyi Malta'dan aldım)
- Interlaken İsviçre 3 gece Mayıs veya Haziran başlangıcı. (Bungee Jumping yapacağım inşallah)


Eylül ayında;

Lyon (veya Bordeaux) -> Paris
Roma -> Floransa -> Napoli
Riga -> Vilnius -> Tallinn veya Tallinn -> Helsinki


Birde Aralık ayında gitsem, temiz olur. Şimdiden başlamanın sebebi bütçeyi ayarlamak.

Arzuladığım gezi; Tek başıma giden birisi olarak deneyim kazanmak, farklı tecrübeler yaşamak. Bordeaux'i düşünmem şaraptan dolayı (her ne kadar damak tadım şarap için olmasa bile) mesela. UK vizem olsa İskoçya'ya giderdim viski için.

Amsterdam, Viyana, Barselona, Prag gittim. Almanya'dan sadece Hamburg'a gittim, Berlin'e gitmedim. Stockholm'da 2 gece kaldım, daha fazla kalabilirdim aslında. Gerçi İspanya'da, Çekya'da ve Avusturya'da da sadece tek bir şehir gördüm ://

NOT: Tıkler gelecek tabii. Belki gece belki yarın
0
put it in your appropriate place
(25.02.25)
Malta’da Valetta’da konakla, Mdina’yı gör.

Paris’te Montparnasse’ta kal tavsiyedir.

Sakın Roma, Floransa, Napoli yapma. Aynı rotayı yaptım önce kuzeye çıkıp sonra güneye inmek mantıklı olmadı. Ben roma gidişli napoli dönüşlü bilet almıştım. Mümkünse kuzeyden başlayıp güneyden dönüş yap. Roma-Floransa arası Siena’yı gör. Napoli’ye gitmişken Capri adasında bir iki gece konakla. Bu iki nokta romadan, floransadan daha çok hoşuma gitmişti.

Aralık ayında Kölne falan giderdim ben olsam. Ordan trenle ya da otobüsle diğer ülkelere günübirlik takılırdım.
0
ruhen hastayim ben
(25.02.25)
"Roma -> Floransa -> Napoli" bu sıralama seni gereksiz yorar. illa Napoli'yi görmek istiyorsan seyahate oradan başlamalısın. Ama Başlangıç noktan Roma ise "Roma -> Floransa -> Bolonya" daha az yorucu olur.
0
kafa koparan manyak
(26.02.25)
Eger Ispanya'ya ilginiz varsa Kuzey Ispanya Galicia, Asturias ve Basq bolgesini tavsiye ederim, ayrica Portekiz. Italya'da da Toskana veya Amalfi. Sizin rotanizi dikkate almamis oldum ama buralar daha guzel:)
0
kassiopeia
(26.02.25)
porto-lizbon
münih-salzburg-hallstat
kopenhag-oslo
bologna-floransa
basel-colmar-strasburg
sevilla-cordoba-granada-malaga
frankfurt-heidelberg

aralık sonu christmasa denk getirirsen her yer oldukça canlı ve cıvıl cıvıl olur. soğuğu göz önüne alarak seyahat etmeli o tarihte.
0
dedim ben sana
(26.02.25)
(2)

tickets.com.tr bagajsız biletler

la mort heureuse
skyscannerdan uzak doğuya bilet bakıyorum tickets.com.tr'ye yönlendirdiğinde şunu fark ediyorum ki thy gibi low-cost olmayan havayollarının biletlerinde bagaj hakkı:yok diyor. ama bu havayollarının bagajsız bilet seçeneği yok. burada bi hata mı var yoksa farklı bir bilet tipinde mümkün mü bu?
skyscannerdan uzak doğuya bilet bakıyorum tickets.com.tr'ye yönlendirdiğinde şunu fark ediyorum ki thy gibi low-cost olmayan havayollarının biletlerinde bagaj hakkı:yok diyor. ama bu havayollarının bagajsız bilet seçeneği yok. burada bi hata mı var yoksa farklı bir bilet tipinde mümkün mü bu?
0
la mort heureuse
(24.02.25)
Bagaj yok dediği tahminen kabin bagaji var ama normal uçak altı yok demektir bence.

Şirket üstünden air france bileti alırken de yazıyordu valiz yok diye ama o misal kabin var demek oluyor. Bu olabilir dedikleri.
0
logisticsmanager
(24.02.25)
bir donem, eskiden, su anda nasil bilmiyorum da, thy'nin ucak alti bagaj olmayan secenegi yoktu, bir bilet aliyordun ve her sey dahildi, sadece esnek vs fark ediyordu. neyse o zaman da oyle gosteriyordu ve ben bagajimi verip gidiyordum. dolayisiyla bunu kontrol edin, eger sirketin halihazirda boyle bir secenegi zaten yoksa sorun olmamali.
0
kassiopeia
(24.02.25)
(7)

Nişan Hediyesi

beyaz profiterol
Arkadaşlar,Nişanda verebileceğim en iyi hatıra hediye ne olabilir? (Ben ve nişanlımın isimlerinin olduğu buzdolabı magneti gibi vs.?)
Arkadaşlar,

Nişanda verebileceğim en iyi hatıra hediye ne olabilir? (Ben ve nişanlımın isimlerinin olduğu buzdolabı magneti gibi vs.?)
0
beyaz profiterol
(24.02.25)
geçen çam fidesi verdiler bi nişanda, dikilebilir halde. çevre uygunsa paketli kedi/köpek maması verilebilir. ya da badem şekeri gibi yenilebilir bir şey içeren küçük bi kese olabilir. bunlar arasında bence en mantıklısı şeker heralde, en azından insanlar yer :D diğer türlü çöp oluyor süs eşyası vs.
0
elorelia
(24.02.25)
misafirlerin adina tegv yaptiginiz bagisi gösteren kitap ayraci.

kimse sizin nisaninizi buzdolabina magnet olarak asmayacak. ama kitap ayraci kullanilir.
0
sonsuz
(24.02.25)
magnet kadar hayatımda boş beleş bir şey görmedim. arkadaş kim kimin nişan magnetini dolabına takar? hayır niye taksın? hiç kimsenin dolabında nişan magneti gördünüz mü ömrü hayatınızda?

kupa yaptırın bari, millet su falan içer arada, bi işe yarar.
0
brkylmz
(24.02.25)
hocam asiri zengin degilseniz, hicbir sey yaptirmayin. ayni terane muhtemelen dugunde de olacak, o zaman tegv bagisi ya da wwf cok guzel, dusunebilirsiniz bence ama yukarida bahsedildigi gibi, annemin dolabinda onlarca magnet var ama bir tane bile birinin dugununden/nisanindan magnet yok ve yasi geregi emin olun cok dugune/nisana gitti. resmen para tuzagi ve dunyaya daha fazla cop yaratmaktan baska bir sey degil. kimsenin boyle bir beklentisi de yoktur bence, olmasin da zaten.
0
kassiopeia
(24.02.25)
Nişanda hediye verildiğini ilk kez duyuyorum.
Çok gerilerde kalmışız :)
Boş masraf.
0
pro9it9is9
(24.02.25)
Nişanda değil de ben bebeğimin doğum gününde hoş bir anahtarlık dağıtmıştım. Bebeğimin ismini minik sevimli bir kartonda yazıyordu. Poşet içinde anahtarlık, karton ve bir minik çikolata vardı. Anahtarlıkta isim filan yazmadığı için herkes kullanmış gördüğüm kadarıyla.

Ama isim yazılı magnet vs direk çöpe gidiyor.
0
kaptan maydanoz
(24.02.25)
Çam fidesi +1
Kedi/ köpek maması +1
0
rock n roll
(24.02.25)
(3)

Filtre kahveyi nereden alıyorsunuz?

sacrilegious
Ben sanal baharat’tan alıyordum. Kargo bedava alt limitini her ay yükseltiyorlar. Şimdi 1000tl olmuş. Başka bir öneriniz var mı kahve için çeşitli ve lezzetli olan ve kargo bedava alabileceğim. Teşekkürler
Ben sanal baharat’tan alıyordum. Kargo bedava alt limitini her ay yükseltiyorlar. Şimdi 1000tl olmuş. Başka bir öneriniz var mı kahve için çeşitli ve lezzetli olan ve kargo bedava alabileceğim.

Teşekkürler
0
sacrilegious
(24.02.25)
kahve.com'da 500 lira üzeri kargo bedava, şu an 3 al 2 öde kampanyası varmış, kahveleri orta üstü kalitede.
kahvefabrikasi.com'da 750 lira üzeri kargo bedava, kahveleri çok güzel.
0
kobuzchu kiz
(24.02.25)
coffee sapiens - evolution blend.
0
amelie poulain
(24.02.25)
tchibo'nun kahvelerini begeniyorum, fiyatlar hakkinda fikrim yok.
0
kassiopeia
(24.02.25)
(53)

Sevgiliyi kıyasa sokmak?

loch ness
Sevgilim yeni bir iş yerinde işe başladı , öncesinde çok rahat bir iş yerindeydi , geliş gidiş saatine , gün içinde izinlerine kimsenin karışmadığı bir yerdi. Şu an standart mesai düzeni olan bir yere geçti. İşten çıktığında yorgun argın markete gidip alışveriş yapıp evinin işlerini yapmaya geçiyor.
Sevgilim yeni bir iş yerinde işe başladı , öncesinde çok rahat bir iş yerindeydi , geliş gidiş saatine , gün içinde izinlerine kimsenin karışmadığı bir yerdi. Şu an standart mesai düzeni olan bir yere geçti.

İşten çıktığında yorgun argın markete gidip alışveriş yapıp evinin işlerini yapmaya geçiyor. Ve bu yorgunluğu sebebiyle akşam telefonda konuşurken , "Aslında Esra gibi olacaksın bu hayatta ya, bak kız manitasına evini aldırdı arabasını aldırdı ne güzel rahatı yerinde" gibi bir cümle kurdu.

- Esra dediği , kendisinden yaşça çok büyük evli ve çocuklu , tipsiz mi tipsiz bir adamla dost hayatı yaşıyor. Adam boşanmaya çalışıp da boşanamayan , bir ticaret şirketinin batış sürecinde sahte çekler tanzim eden , garip garip işlerle zamanında çok sağlam para kazanmış , şimdi ise 1 ev 1 araba alacak parayı anca toparlayabilmiş peşinde tefecilerin dolaştığı biri. benim ise maddi olanaklarım güzel, ancak birine ev araba alacak bir param da yok açıkçası.

* Ben bu cümle üzerine inanılmaz gerildim , onun gibi olmak istiyorsan ol o zaman dedim, çalışıp kendi paranı kazanmayı ailene bakmayı , çekici bulduğun ve akran seviyesinde bir sevgili ile olmayı seçen sensin , dışarıda iliğini kemiğini sıyırabileceğin tonla adam var dedim, çok kızdım.

- bunun üzerine up uzun bir mesajla , yiyici bir tip olmadığını şaka maksatlı söylediği şeyi abarttığımı , kimseye muhtaç olmadığını ve benden hiçbir maddi beklentisi olmadığını vs. vs. söyleyerek beni her yerden silip engelledi. 1 yıllık ilişkiydi evlilik düşünüyorduk , böyle bir saygısızlığa sert bir karşılık vermemin son derece doğal olduğunu düşünüyorum. elin yaşlı başlı evli çocuklu dolandırıcısıyla maddi sağlayıcılık konusunda kıyaslanmak çok zoruma gitti.

bilmiyorum, sizler neler düşünürsünüz. böyle bir durum yaşasaydınız sizler neler yapar ne tepkiler verirdiniz?
0
loch ness
(19.02.25)
yiyici ve para avcısı bir kız asla ve asla bir gün dahi anlattığın şartlarda çalışmaz.
kız yorgunluktan bir isyan neticesinde espri yapmış abartmışsın sen de.
0
kaptan maydanoz
(19.02.25)
Kız yorgunluktan dert yanmış bazen çok bunalınca böyle şeyler denir, üstüne alınmayıp geçseydin
0
grimavi
(19.02.25)
sevgilime de istediğim gibi şaka yapamayacaksam, şakayla karışık söylenemeyeceksem yere batsın öyle ilişki..
0
benaslinda
(19.02.25)
ne kıyası allah aşkına ya. hassas erkekliğiniz niye her şeyi böyle abartıyor. kız şaka yapmış. asıl saygısızlığı ve gereksiz ithamları sen yapmışsın. o da hak ettiğin cevabı net bir şekilde vermiş. kızın eine sağlık diyorum, kızı allah kurtarmış diyorum.
0
derbeder ve süklüm
(19.02.25)
gerçekten şaka yapmış olma ihtimali var ya, bu ne hızlı celallenmedir böyle?

ben de eşime geyiğini yapıyorum bazen, yorulduğum zaman kurtar beni bu hayattan, pembe şişme montumu giyerek sabahları işe değil pilatese gitmek istiyorum diyorum. ya da aklıma yeni iş fikri gelince, çok param olunca sana şunu alıcam, bunu alıcam, hangi arabayı istersin diye geyik yapıyorum.
0
ofelia
(19.02.25)
@ofelia böyle geyikleri biz de yapıyoruz , hatta konu geyik değil, çalışma ben sana bakayım da diyorum ciddi ciddi.

denkleme başka bir erkekle olan arkadaşa özenmek girince , bu "şaka" en azından sevgiliye yapılmamalıydı diye düşünüyorum.
0
🌸loch ness
(19.02.25)
Şakasına/dert yanışına gereksiz yükselmişsiniz ve kız da onu ciddi ciddi yiyici bir konuma koyacak biri olduğunuzu görünce de engeli basmış olarak algıladım.
0
awlmi
(19.02.25)
ya hala özenmek diyorsun. konu ne o arkadaşı ne de erkek. kimseye özendiği falan yok. o hayatı seçesi olan kız özenmekle kalmaz bizzat onu yaşardı. sanıldığı gibi zor falan değil ne öyle bir kadın olmak ne de paralı erkek bulup yolmak. yorulduğu için geyik yapmış işte kız ama bir de trip yemiş.

ben de bazen şeyma subaşı gibi olanlar mutlu oluyor vallahi, bu hayatta öyle olmak lazımdı esprisi yapıyorum. sevgilim sen metres mi olmak istiyorsun, beni acunla nasıl kıyaslarsın diye yükselseydi alıngan kişiliği ve kırılgan erkekliği ile onu yalnız bırakıp hayatından çıkardım.
0
derbeder ve süklüm
(19.02.25)
@awlmi aslında bu konunun geçmişi de var , bu bu konudaki ilk kavgamız değil , mesela yine benzer pozisyonda "aradaki farkı maddiyatla kapatan" bir erkek örneği vardı önümüzde, arkadaşının bu saçma ilişkiden aldığı hediyeleri örnek gösterip bak bak neleri düşünüyor neler neler alıyor insanlar demişti , ben de bir sürü para harcıyorum ilişkimiz için, hiçbir özel günü boş geçmiyorum , her ay on binlerce lira restoran faturası ödüyorum , özel günleri asla boş geçmem hediyesiz çiçeksiz bırakmam , kapıdan alır kapıya bırakırım. "gör gör neler var" tavrını hak etmiyorum ve ikide bir karşıma çıkıyor.
0
🌸loch ness
(19.02.25)
Allah kızı kurtarmış +1

Farkında mısın bilmiyorum ama epey yorucu bir insan profilisiniz. Her cümleden binbir farklı anlam çıkarıp kafasında hikaye yazanlar hem kendini hem karşısındakini yiyor.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(19.02.25)
Bu nasıl alınganlık, nasıl abartmak, ne kıyası allaseniz?
"Doğru söylüyorsun hayatım ama bir ayağı çukurda birini bulmak lazım, sonra ikimiz de rahat ederiz ehe ehe" diye cevap verilecek şeye ne olay çıkarmışsınız.

İmza: Kocasına "bir Arap şeyhi bulsak iyiydi, bak kadın ne güzel yaşıyor" dediği halde hâlâ evli olan kadın.
0
kobuzchu kiz
(19.02.25)
Kusura bakmayın ama olay tamamen anlattığıniz gibiyse kız arkadaşınız %100 haklı.

Yorgunluktan şaka yapmış, gereksiz alınganlık göstermissiniz. Her olayı kisisellestirmemek gerekiyor. Zaten sizi kiyasliyor olsa, ne bileyim öyle bir adamla birlikte olmak istiyor olsa; olurdu. Üstelik insan bir yılda karşıdakinin maddiyata değer verip vermediğini anlardiniz. Ozenmek değil yaptığı, şaka yapmak ve dert yanmak.

Velhasıl biri bana bir tepki verse, ben de ayrılırdim.
0
fraise
(19.02.25)
aranizda ciddi iletisim sorunu var sanki? su hisleri birisiyle oturup sakince konusamiyorsaniz sadece bu kadinla degil, kimseyle evlilik dusunmeyin. daha ne sorunlar cikacak yasamda karsiniza, bunda bu kadar iletisim sorunu yasiyorsaniz, nasil daha iyi iletisim kurabilirim diye sorun kendinize. suclu sucsuz aramayin. kendinize bakin. neden gerildiginizi ve kiyaslandiginizi dusundugunuzu konusmayi beceremiyorsunuz? bunu bu iliskide cozemezseniz diger iliskilerinizde karsiniza cikacak zaten.
0
kassiopeia
(19.02.25)
Kimse silip engellemek kısmına takılmamış, bu çocukça hareket bile ayrılmak için haklı bir sebep. Haklı olan erkek tarafı. Şaka da olsa söylenmeyecek şeyler vardır.
0
olaylar olaylar
(19.02.25)
İlişkin 1 aylık olsaydı bu sitedeki birinin fake'i sanırdım. Bu kadar hayata giris-101 birilerine sık rastlanmiyor

Şaka yapmış ve hatta cevap olarak "var öyle gold diggerlar, herkes benim sevgilim gibi onurlu değil" tarzı dönüşler bekliyordu muhtemelen. Bunun hesabini yapmamistir ama yine de aşağı yukarı bu tarz bir şey duyacagini düşünmüştür. Nerden bilsin karsisinda sheldon cooper olduğunu xd
0
abuzer
(19.02.25)
Yani bana da şaka yapmış gibi geldi. Gereksiz alınganlık olmuş diye düşünüyorum ama şaka olduğuna dair açıklamanın uzun olması ve açıklama sonrası hemen her yerden silinmesi eksik bilgi var gibi hissettiriyor. Yani gerçekten böyle demiş olsaydı haklıydın ama şaka gibi gözüküyor.

Hatta bunun üzerine sen de aynı seviyeye inip "o da yatakta iyi demek ki, öyle olunca dökmüş adam parayı" gibi bir şekilde cevap verebilirdin. İlki espri ise senin ona alınmaman gerektiği gibi, onun da buna alınmaması gerekirdi. İstediği espriyi yapabildiği gibi, espriyi de kaldırabilen 2 çift tanıyorum. Çevremde görece mutlu olan 3 çiften ikisi onlar zaten. Alınganlığa gerek yok. Gereksiz gerildiysen o, şaka değildi ama şimdi kıvırıyorsa sen kurtulmuşsun. Günün sonunda o uyum yokmuş zaten. Boşverin.
0
nawar
(19.02.25)
Simdi sevgilinin seni her yerden silip engellemesine kadar olan surec baska sevgilinin seni engellemesi baska konular. En bastaki kavgada sen gereksiz alinganlik yapmissin ama bu sevgilinin seni engelelemesini hakli cikartmaz.ilk kisimda sevgilin hakli ama sonuc kisminda gereksiz tepki vermis.Sevgilin haksiz.

Ben olsam ota boka engelleyen kisinin ustune gitmezdim.Herkes alindigi konuda gemileri yakacaksa hayat bu kadar stresi cekmeye gelmez.Agzimizdan her cikan seyi sarraf tartisiyla tartarak mi yasayacagiz.Yolla gitsin
0
turkuaz
(19.02.25)
Bence sen haklısın, her şeyin şakası olmaz. Sen kız tarafı olsaydın ve kıyaslansaydın şu an herkes seni haklı buluyor olurdu.

1 yıllık ilişkinin bitmesi için bence yeterli bi sebep. Kadir kıymet bilenlere denk gelirsin umarım.
0
antihero
(19.02.25)
Ve ayrıca, "kız manitasina evini aldirdi arabasını aldirdi" diye anlatmış. Nasıl seni kıyasa sokmuş oluyor? Kendini kıyasa sokmus deriz max. Seni kıyasa sokmasi için Esra nin sevgilisini övmüş olmasi gerekirdi. Burada Esra'yi yermis sadece
0
abuzer
(19.02.25)
Tam context gerekli ama yine de oyle cat engeli bastiysa kurtulmussun. Kendine yemek ismarla. Ayrica basliktaki zengin oglan bulurduculara katilmiyorum. Basar gecer o elemanlar.
0
lapaz
(19.02.25)
@nawar+1

böyle durumda aynı seviyede bir karşılık vermek en doğrusu. biz sizi tanımadığımız ve karaketerlerinizi bilmediğimiz için ne desek boş bence. ben şahsen çok sallamazdım böyle bir şeyi ama contexte ve aradaki muhabbete bağlı.
0
synesthesia
(19.02.25)
kiz arkadasin saka yapmis. sen de kompleksli bir fakir oldugundan alinmissin.

benim böyle bir sey aklimda bile kalmazdi. harbiden esra gibi olmak lazim der güler gecerdim. ya da sakayla karisik o adam seni de alir sen de bana bakarsin falan derdim.

kizin sakasini anlamayip yiyici dersen o da seni engeller. yiyici olsa seninle takilmaz zaten.
0
sonsuz
(19.02.25)
(yanıtları okumadım) evlilik düşündüğün “sevgili”n böyle bi şeyde seni silip her yerden engelliyorsa -ki tamamen sen haklısın, ayrılmakla çok iyi yapmış, kurtulmuşsun. hatta bence yedekte biri vardı ve onunla denemek için birden bu şekilde bitirdi. 1 yılınız birlikte geçmiş, insanların hiç saygısı yok ve bu şekilde bitiriyorlar ya. rezillik. o şaka (!) yapmışsa sen de duygularını ifade etmişsin ve buna hakkın var, ilişkiler böyle bi şey. ama 1 yıl hiçbir şey mi anlamadın da bu insanla birlikte oldun? sugar daddy şakası ile ilgili değil bu yorumum, ilişkiyi bitirme saygısızlığıyla alakalı. birkaç hafta/ay sonra tekrar denemek isterse kabul etmemelisin.
0
deartheodosia
(19.02.25)
şimdi yanıtların bir kısmını okudum da erkek tarafı da şey desin o zaman “hayat şu erkeğe güzel ya, memeleri kocaman sevgilisi var, öylesini bulacaksın aslında”. bazı şakalar yapılmaz, yapılmamalı. densizlik.
0
deartheodosia
(19.02.25)
Senin ilişkinin hatası bu kardeşim "özel günleri asla boş geçmem hediyesiz çiçeksiz bırakmam , kapıdan alır kapıya bırakırım"
İyi davranmayacaksin. Kesinlikle hak etmiyorlar. Neden? Çünkü gelip karşına sana öyle karaktersiz adamı örnek verebiliyor. Bir kere dedi mi sevgilim es geçmez, ilgilenir, ilişkimize özen verir diye? Hiç sanmıyorum. Bunların doğası bu. Bana sorarsan da kesinlikle mesaj atma. Mesaj atıp da geri adım atarsa kendisi şayet o zaman uzatma ve barış. Fakat özür dileme.
0
tahirkemalbozoglu
(19.02.25)
Oley mevzu var.

Farklı farklı cevaplarım olacak.

1. Kız şaka da olsa, seni yoklamış. Test etmiş. Sen teste düşmüşsün. Gülüp geçmen, sen de yap hayatım tutan mı var diyip gülmen gerekirdi.

2. Sen fazladan parlayarak, kendini özgüvensiz bir konuma düşürmüşsün. Kıza istediğini vermişsin.

3. Ama: bir erkeğe şaka bile olsa bu tip muhabbetlerin yapılmasını İĞRENÇ buluyorum. Bunu söylemeden edemem. Bir kadının bir erkeğe başka kadınların maddi refahı hakkında güya şaka yollu bile takılması iğrenç. Birinci maddeye dönüyorum, kız arkadaşın içten içe bunu dert ediyormuş. Şaka yaptım diyip yüzüne söylemiş.

4. Evlenmeyi düşünen insan böyle bir muhabbet sonrası heryerde silip engellemez. 15 yaşında değilse. Üst maddelere atıfta bulunaraktan, kızın aslında içten içe niyeti buydu belki de.

5. Sen kız ARKADAŞINA "ahmetin de sevgilisinin fiziği mükemmel ya, ahmet çok şanslı" deseydin,
YA DA

Mehmeti sevgilisi evde hep jartiyerl dolaşıyor muş, sen ayıcıklı pijama giyiyorsun.. Deseydin, başına gelmeyen kalmazdı.

Eğer sen bunları deseydin, sana da İĞRENÇ derdim.

Dolayısıyla, bazı konular hassastır, şaka yollu da olsa BENCE söylenmemeli. Söyleyen insan ya bilerek yapıyordur, ya da gerçekten çok düşük zejalıdır, ne konuşacağını bilmiyordur. Kız arkadaşın, zihninin arkasına gömdüğü bazı şeyleri güya şaka yaptım diyip seni yoklamış. Sen de düşmüşsün.

Bence günün sonunda, senin için iyi olmuş. Bugün bunu diyen, yarın "ayşenin kocası 45 dk aralıksız yapıyormuş" da diyebilir. Ama hemen arkasından "ay benim canım yanar zaten istemem" der. Halbuki olay bambaşka.
0
sorularimicinfeykhesap
(19.02.25)
valla sevgilinin seni engellemesini haklı çıkarmaz diyenlere şaşırdım, farkında mısın bilmiyorum kız zaten senin sevgilin değil artık. kız senden ayrılmış. daha fazla muhatap olmamak için de engellemiş. jilet gibi kesip atmış ilişkiyi.

ha kıyas konusuna gelince, duyuruyu senden tarafa olacak şekilde önyargıyla okumaya başladım çünkü kıyası hiç sevmem ama ortada kıyas göremedim. kızın dediklerine şunları söyleyebilecek mentaldeysen muhtemelen hayatta bir şeyler sana tak etmiş, dolmuşsun ve hıncını kızdan çıkarmışsın. bana bu izlenimi verdi.

sevgilime nazlansam o da çalışıp kendi paramı kazandığım ayaklarımın üstünde duran biri olduğum halde gold digger muamelesi yapsa ben de aynı şekilde kestirip atar hadi yallah derdim. o saatten sonra ayrılalım zart zurt diye açıklama yapmaya konuşmaya falan gerek yok. 1 yıldır sevgilini tanıyamadıysan, bir lafla bu kadar büyük anlamları çıkarabildiysen kız ne anlatsın?
0
Mossy
(19.02.25)
Abi sen haklısın, buradaki bazı duyurucular yaşadıkları dünyaya yabancılar.

Çevirelim abi tarafları. Sen kıza dedin ki "ufff bu hayatta Bora gibi olacaksın tek gecelik yaşayacaksın, rahatı yerinde adamın karı dırdırı çekmiyor" veya "bora gibi olacaksın vücudu şöyle böyle olanla takılacaksın yoksa göz zevkin kalmaz" gibi laflar söylenir mi? Ama kadın geliyor istediği gibi kıyaslıyor, laf sokuyor duyurucular kızı tutuyor. Bu konuda rahatsız olmakta haklısın.

Esprisine espri ile karşılık verebilirdin ama senin karakterin veya o anki modun buna müsait değilmiş. Bu yüzden seni suçlayamayız. Ben de ne diyon ulan deve der ayrılık yoluna girerdim. Zaten kadınların şu ben kimseye muhtaç değilimmmm lafı kadar boş bir laf yok. Bu lafı diyorsan muhtaçsın. Olan bir şeyi dillendirmeye gerek yok.
0
Shepard
(19.02.25)
Kadın kişisi şakanın .okunu çıkarmış.
Erkek kişisi ayıplamanın .okunu çıkarmış.
Sonra kadın kişisi .ıçtık birlikte, sıvama işini de ben yapayım demiş.

Yalnız bu tip duyurularda cinsiyete göre haklı tespiti konusu gerçekten var.
0
Mirket
(19.02.25)
Ben de ayrılırdim diyenlere inanma da napiyorsan yap.
0
sonsuz
(19.02.25)
@mossiy bu mentale gelmemde önceki kıyasların ve kıymet bilmezliklerin de birikimi var. En yakın örneği vereyim , sevgililer günü sabah kahvesini paket yaptırıp götürüyorum, pastasını alıyorum , çiçek söylüyorum , çiçekler kötü geliyor , gidip yenisini güzelini alıp getiriyorum ,en güzelinden mekanı ayarlıyorum kapıdan alıp mekana götürüıyorum , ama aynı gün şirketten bir çocuğa getirden kutu kola çikolata vs söylemiş sevgilisi, vayyyy bize böyle şeyler yapılmıyor işte diye bunun muhabbeti sitemi dönüyor. Sürekli bir yok sayılma , sürekli bir kıyas… Konu ev araba aldırmaya kadar gelince eeeeeh sikerler artık modu açıldı bende de maalesef.
0
🌸loch ness
(19.02.25)
duyurunu okuyunca geçmiş duyurularına baktım ve girişi şöyle olan bir duyurun var:
"kız arkadaşımla yaklaşık 4 aydır birlikteyiz. Sosyo ekonomik olarak benim çok altımda bir pozisyonda , ancak bana maddi olarak hiç yük olmamaya çabalıyor. pahalı aktivitelere gitmek istemiyor , 3 defadan birinde hesabı ödüyor. evime hep elinde alışveriş poşetleriyle geliyor, tatil masraflarını kendisi ödüyor vs. vs. yiyici bir tip değil kısacası."

buradan son yazdıklarına nasıl gelinebildi. bir de burada bile kızı ilk yiyici olup olmamasıyla ve ekonomik durumuyla değerlendirmen gözüme çarptı. tabii şu son söylediklerin, takdir edilmemek bir erkek için ilişkide en nahoş şey oluyor o konuda haklısın. yalnız karşı taraf da ben yiyici değilim deyip engellediyse demek ki aranızda bu konu hep bir sorunmuş. karşılıklı takdir görmeme hissi olabilir şu son yazdıklarını da değerlendirerek.
0
Mossy
(19.02.25)
Ben şimdiye kadar hiç bir kadının haklı olduğu bir konuda pılını pirtsini toplayıp, arkasını dönüp gittiğine şahit olmadım. Buradan bile kadının haksız olduğu belli.

Burada çoğu arkadaş söz konusu erkek olunca yanlı cevap veriyor, bu net. Hakkaniyetli cevap vermiyorlar bilinçli olarak. Böyle bir laf söylenmez. Bunun mazisi vardır. Dolar dolar dolar ve artık taşar. En son da bu hanım ablamız bu lafla tasirmis. Bazı şeylerin kapısını aralamamak lazım. Aralarsan sürekli giren çıkan olur. Kimine göre bu kapı kiyastir Kimine göre ne var ya şakadır. Abla bu kapıyı asindirmis. Şimdi iç çektiği ve özendiği birisini bulsun, bulabilirse.
0
dedeminhirkasi
(20.02.25)
@mossiy ben kimseye yiyici demedim ve ben yine öyle bir imada bulunmadım ki , öyle olmak lazımsa öyle ol’a getirdim , konu benimle ilgili değildi , ama ben senden maddi bir şey beklemiyorum’a getirildi , bu da çok garip geliyor işte.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
Niye garip?

Ya en iyisi akpli olup ihale kovalamak vs diye saka yapmiyor musunuz hic? Kizim dedigi de öyle bir sey
0
sonsuz
(20.02.25)
kız şaka yapmış. baya baya şaka. biz eski sevgilimle yapıyorduk böyle şaka. parasını beraber yeriz falan diyorduk. ben yaşlı bi zengin adam bulurmuşum falan, o da alman bir kadın bulurmuş falan gibi saçma şakalar ama gülerdik geçerdik.

şimdi de kızlarla şakalaşıyoruz bir habibi bulsak keşke diye. ama ister miyiz gerçekten? hayır. şimdi istesek ayak fotosuyla, çorapla falan neler neler kazanırız ama bizlik değil. şakasını yapmak komik ve stres attırıcı.

çok abartmışsınız ve kızı golddigger olmakla suçlamışsınız. gerçekten öyle bir hayat istese sizle takılmazdı zaten.
0
art cat chocolate
(20.02.25)
Tekrar eden bir şakaya önceden tepki verildiği halde yine maruz kalınıyorsa o şaka değildir artık. Gör bak neler var deniyorsa kıyaslandığını düşünmek kaçınılmaz.
0
beetlejuice
(20.02.25)
kız iyi yapmış bu kadar narin olmayın erkekler
0
Hallegadola
(20.02.25)
Valla ilişkinizin dinamiklerine ve daha önce bu tarz şakalar yapip yapmadiginiza göre değişir. Benim için oldukça yersiz ve rahatsızedici. Ayrıca "bulamadık bir Arap şeyhi, zengin bir yaşlı ile direkt Esra'nin sevgilisi arasında fark var bence. İkincisi direkt kiyas ve hayiflanma içeriyor bence.
0
Amaranta ursula
(20.02.25)
karşı taraf şaka yapmış o kadar büyütmeye gerek yoktu +1

fakat ciddi düşündüğünüz ilişkideki kişi sizi bu olaydan sonra her yerden engellediyse bi hayır vardı diyip yol vermeniz faydalı olur.
0
nuisance2
(20.02.25)
@nuisance2 *benim sohbet arasında başka erkekler ile kıyas ve özenme içeren ifadelere acayip gıcık olduğum ve sinirlendiğim bilinen bir şeydi aramızda.

bunu bir çok konuda yapıyor ve dikkat etmiyordu. konu sadece maddiyat değil. mesela , arkadaşım ayşe'nin eşi duştan sonra onun saçlarını tarıyormuş , sen de yapsana bana diyor , ben de diyorum ki ; "kızım al tarağı , ver elime , sevgilim saçlarımı taramanı istiyıorum de bana" diyorum , elin adamının ne yaptığını niye konuşuyoruz biz diyorum.

tam olarak anlatamıyor muyum , yoksa o mu anlamıyor , özendiği şeyler olsa bile bunu açık birer özneyere işaret ederek konuşmak çirkin görünüyor, rahatsız oluyorum.

- şaka kaldıramayan bir insan değilim , günü gelir şakadan ana bacı sövdüğü anlar da olur , güler geçeriz ve çok sık şakalaşırız biz. ama yorgun ve hayata sitem eder bir tondaydı sesi , şakalaşır gibi bir halimiz yok gibiydi. tam olarak bilemem tabi.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
Duyurunun tüm cevaplarıyla birlikte hepsini okudum. Okuduklarıma göre son tahlilde sen haklısın gibi görünüyor. Kadir kıymet bilmiyor gibi bir hali var. Belki de eksikliğini hissettiği veya kızgınlık duyduğu şey daha farklı ama acısını sizden çıkartmak istiyor olabilir.
Söylediğiniz gibi davranıyorsanız ve buna rağmen ofise gelen dandik kutuya yükselen biriyse sizinle başka problemi vardır. Lütfen bu örneğe bakıp bir sonraki ilişkinizde böyle düşünceli olmak yaramıyor gibi saçma düşünceye kapılmayın. Değer verdiğinizi gösterdiğinizde kendi değerini bilen biriyle beraberseniz mutlu bir ilişkiniz olur.
0
Kediyi üzdün
(20.02.25)
valla ben yorum yaptim ama, su asagida copy paste yaptim, dediginiz hakkaten boyle mi oldu?
yani eger gercekten bu olay olduysa, ciddi olarak soruyorum, sordunuz mu neden boyle bir seyin lafini yaptigini? yani hakkaten karsiniza alip konustunuz mu? ben cevabini cok merak ettim. cok enteresan geldi. bu olay yasandiysa kafasindan gecenleri ve ruh halini cok merak ettim. Bu saka yapmaktan baska bir sey cunku.

"En yakın örneği vereyim , sevgililer günü sabah kahvesini paket yaptırıp götürüyorum, pastasını alıyorum , çiçek söylüyorum , çiçekler kötü geliyor , gidip yenisini güzelini alıp getiriyorum ,en güzelinden mekanı ayarlıyorum kapıdan alıp mekana götürüıyorum , ama aynı gün şirketten bir çocuğa getirden kutu kola çikolata vs söylemiş sevgilisi, vayyyy bize böyle şeyler yapılmıyor işte diye bunun muhabbeti sitemi dönüyor."
0
kassiopeia
(20.02.25)
@kassiopeia sormadım , çünkü ortamda başkaları da vardı ve sevgili olduğumuz bilinmiyordu, böyle ortaya sitem eder gibi dalga da geçer gibi , bizim de adresimiz biliniyor ama böyle şeyler gönderen olmadı 1 senedir gibi bir söylenmesi oldu. bu hikayede hediyeyi gönderen kadın tarafı olduğu halde üstelik :) ben de umursamadım gülüp geçtim, bana da kız arkadaşım göndermez mesela böyle şeyler dedim, şanslısın dedim çocuğa.

- bir örnek daha vereyim ki konunun genel bir şükürsüzlük hali olduğu anlaşılsın, şehrin en pahalı restoranlarındna birine rezervasyon yaptırıyorum, ben o kalibrede bir yere gitmemişim o güne kadar mesela. Cam kenarı olsun masamız diyorum. sonra mekana gidiyoruz bir de bakıyoruz ki cam kenarının ötesinde mekanın terası da var ve terasta da masalar var, yani manzaraya sıfır pozisyonda değiliz , sigara içilebilen bir yerde de değiliz. - kızın tepkisi şu "yapacağın işi sikeyim senin" , sözde argo şakalaşıyor , ama emek vakit ve para harcayan bir insana daha saygılı davranılmalı diye düşünüyorum.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
birlikteyken "benden bir beklentisi yok". tekmeyi yiyince "memnuniyetsiz" olmus kizcagiz.
0
sonsuz
(20.02.25)
@sonsuz benden bir beklentisi olmadı , pahalı bir hediye istemedi , beni şuraya götür vs. hiçbiri yok. hiç olmadı. ama yaptıklarımın kıymeti de bilinmedi bunu ilişki içinde kendisine de defalarca dile getirmiştim, değişen bir söylemim yok ki.
0
🌸loch ness
(20.02.25)
Sen burdaki erkek düşmanlarına bakma bunlara kalsa bir kaşık suda boğarlar adamı.

Şaka yapmışmış komiksiniz. Sonuna kadar haklısınız Kızların %80 i para gözdür. para için her şeyi yaparlar.
0
respect
(20.02.25)
Böyle şaka olmaz. Bu kıyas da değil, düpedüz terbiyesizlik. Hem kendini hem de seni aşağılayan bir perspektiften geliyor. Sadece kıyas olsa, iyiyle kıyaslanmak rekabet getirir, erkeği güçlendirir. Bu ise tam tersi.
0
osssy
(20.02.25)
Bence hakli haksiz konusunu tartismak su an gereksiz cunku hanimefendi olay sonunda sizi silip engellemis.Buradaki konu heryerden engelleyip silmek olculu bir tepki midir?
Hakli/haksiz kisminda takilip kalmak gereksiz enerji kaybi
0
turkuaz
(20.02.25)
aranizdaki iliskinin gizli oldugu bir ortamda "bize de yapan yok" minvalli bir konusma olabilir, bence sorun degil. ama asil sorun sizin bir sekilde yetememeniz. ben olsam alir karsima sakince sorardim, ben sana neden yetemiyorum, sen beni neden yetersiz hissetiriyorsun, diye. sorun bence.

ayrica "Değer verdiğinizi gösterdiğinizde kendi değerini bilen biriyle beraberseniz mutlu bir ilişkiniz olur." +1
0
65 derece
(20.02.25)
restoranda yer ayarlıyorsun ve kadın en güzel yeri bilip ayarlayamadığın için “yapacağın işi …yim” diyor ve sen bu şakasını “kabul ediyorsun”.
0
deartheodosia
(24.02.25)
abi gecmis olsun kurtulmussun. kizi uzaktan takip etme haber alma sansin varsa eger bi bak. kesin baska aday vardi, onu deniyor.

tamam senin gulup gecmen lazimdi da. engellemek ne demek? tum iletisimi sana soz hakki birakmadan kapatmis. bu hic bi sekilde normal degil
0
foster
(24.02.25)
@foster olabilirdi belki ama benim tarzım pek ekere kekere tarzı değil , hani ben tutup desem ki "hayatım onun da manitası yatakta iyi değilmiş ehü ehü" falan, yemin ediyorum o anki silik hallerim gözümün önüne gelir ve gece uykumdan uyanır kendimden utanırım. bana her konuyu dalgaya almak daha özgüvensizce geliyor, mecburmuşum da yapmışım gibi :)
0
🌸loch ness
(24.02.25)
(12)

Karşı tarafı kudurtup masuma yatan tipler

seni tanıdığım güne lanet olsun
Karşı tarafı imalarla, hadsiz cümlelerle, sınırı aşan saygısızlıklarla sakin sakin kudurtup karşı taraf en sonunda tepki gösterince de "Ne dedim ki, ne yaptım ki? Normal bir şey söyledim. Ne sordum ki sanki???" diyen insanlar... Sonra başkalarına da o karşı tarafı "Bir anda bağırdı, sebebini hiç anl
Karşı tarafı imalarla, hadsiz cümlelerle, sınırı aşan saygısızlıklarla sakin sakin kudurtup karşı taraf en sonunda tepki gösterince de "Ne dedim ki, ne yaptım ki? Normal bir şey söyledim. Ne sordum ki sanki???" diyen insanlar... Sonra başkalarına da o karşı tarafı "Bir anda bağırdı, sebebini hiç anlamadım. Hep böyle yapıyor, geçimsiz ve sorunlu biri." diye kötü anlatanlar... Masum taklidi yapan, mağdur olan oymuş gibi davranarak onun yaptıklarına şahit olmayanları yalana inandıranlar...

Böyle biri var hayatımda.

Sakince ve sabırla sınır çizmeye çalışıyorum ama asla durmuyor. Biriktirip biriktirip sert çıktığımda da herkesi başımıza topluyor ve ben suçlu çıkıyorum.

Yanımıza birileri gelince bana iki dakika önce çemkiren ve özel hayatımla ilgili ileri geri konuşan kadın aniden susuyor, elleri titriyor, ağlamaklı ses tonuyla "Bana neden öyle bağırdın ki canım? Ben sadece seni önemsediğim için küçük bir soru sormuştum. Nolur sinirlenme. Ben kendime değil asıl senin sinirlenmene üzülüyorum. Sana kıyamam ki, seni çok severim biliyorsun. Yardımcı olmamı istersen maddi manevi her türlü yanında olurum. Sinir hastalığı büyük sorun. Sana dua edeceğim." gibi şeyler söylüyor.

Bu kişiden şu dönemde kurtulmam mümkün değil. Kimseye kendimi zaten inandıramıyorum. Sabretmeye çalışıyorum ama her zaman mümkün olmuyor. Böyle insanlarla nasıl baş ediyorsunuz? Akıl sağlığımı korumak istiyorum.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(19.02.25)
Bu insan tipi cidden sinir harbi

Örneğin senin hayatın ile ilgili bir sürü yorum yapar yargılar fakat en sonunda tabi herkesin kendi hayatı kimse kimseye bir şey diyemez diye bitirir :)

Açıkça mesafe koyarak, seninle iş dışında herhangi bir konuda konuşmak istemiyorum bana iyi niyetle nasihatlerde de bulunma derken etrafında birileri de duysun, sonra da görmezden gelmeye çalışırsın
0
grimavi
(19.02.25)
çirkeflerle çirkef olmadan yani onların taktiğini uygulamadan kurtulamazsın. illa uğraşmak istiyorsan mağdura yatmayı ağlayıp zırlamayı göze al.
0
derbeder ve süklüm
(19.02.25)
Bahsettiğiniz kişi gizli narsist ve gaslighting yapıyor. Sınır çizmek yetmez, görmezden gelmeniz o yokmuş gibi davranmanız lazım. Kurtulmadığınız sürece buna devam eder. Bir narsisti anlamaya çalışmanıza da gerek yok, ilgiyi üzerinde tutmak için yapıyor yani bencil ve kötü niyetli. Düzelecek bir durum değil, narsistlerle uğraşılmaz.
Söylediği şeylere tepki vermemeye çalışabilirsiniz ama sizden o tepkiyi alana (tepkiniz aracılığıyla çevreden ilgiyi toplayana) kadar devam eder. Hatta muhtemelen tepkisizliğinizi bile ilgi toplama fırsatına çevirecektir "Beni görmezden geliyor bana kötü davranıyor" diyerek.
0
nolmus yani
(19.02.25)
Uzaklaşıyorum ben. 90 sene ömrüm var, onu da bunlarla harcayamam.
0
hayirsiz
(19.02.25)
beklemedigi bir sey yapabilirsiniz, mesela sacma sapan yorumlar yaptiginda kahkahalar atarak, gulerek 'ya haklisin, ya nasil dusunemedim, cok sagol, allah senden bin kere razi olsun, dedigini yapacagim' vs. diyin. Ve buna devam edin. Zira bence bu tavir hem karsinizdakini zerre ciddiye almadiginizi gosterir hem de magduru oynamasini engeller.

zira, ne kaybedeceksiniz? kadinin yaptigi saygisizlik, buna diyecek bir seyim yok. ama diyorsunuz ki uzaklasmam mumkun degil su asamada. tepki vermemeyi de yapamiyorsunuz anladigim kadariyla. e kadini kontrol edemeyeceginize gore. neden tetikleniyorsunuz? siz kendinizi kendi yasaminizi biliyorsunuz, o zaman kendi merkezinizde durun. sizden istedigi tepkiyi degil, boyle baska bir tepki alinca susacak. ben olsam oyle yaparim. kimin ne dusundugu, hele hele de boyle bir insanin ne dusundugu hic umrumda olmaz.
0
kassiopeia
(19.02.25)
Arkadaş ortamında kişilerin birbirini trolllemesi ya da damarına basıp kızdırması konusunda bir sakınca görmüyorum. Bana da yapılıyor, ben de yapıyorum bazen. Bunu ayrı kefeye koyuyorum. Bunun dışında damarına basıp kızdırdıktan sonra yavşak yavşak "Ne dedim ki, ne yaptım ki? Normal bir şey söyledim. Ne sordum ki sanki???" diyenlerle mücadelede 3 yöntem var. 3 adım değil, seç birini yürünü.

1- Döveceksin.
2- Bulduğun her fırsatta dalga geçip rezil edeceksin. Her sohbette laf sokacaksın. Damarına basacaksın. Bam telini bul, kudurt. Kudurunca aynısını de. Sonra Nasreddin Hoca gibi kıssadan hisse sunma "Sen de bana yapıyorsun" diye. Onun kırılma noktasına kadar devam et. Kırılınca (üzülünce anlamındaki değil, yaşam şevki kırılınca) "Sen de bana yapıyorsun" deme özgürlüğün var.
3- Lobicilik faaliyetleri. Arkasından kuyusunu kaz. Bir şekilde itibarsızlaştır. Onun konuşmalarının sıkıcı ve kalitesiz olduğu konusunda fikir birliği oluşsun insanlarda. Yalnızlaşsın o konuda.

Karşılıklı oturarak konuşup anlaşma dediğin şeyi insanların ancak çeyreği ile yapabilirsin. "İnsanlar konuşa konuşa..." masalını kim atmışsa boş yapmış.
0
nawar
(19.02.25)
İş yerinde muhtemelen, telefonda ses kaydı devamlı açık olsun, hukuki boyutunu yemişim, yarın bir gün iftira atarsa konuşmalar elinizde olur.

İş dışında muhtattap olunmaz, iletişimde de her şeyi yazılı olarak iletmesini istersiniz. Söylemiştim, demiştim vs derse kendisi zora girer.
0
kimlanbu
(19.02.25)
Bir de bu tiplere hak ettiğini veren insanlar olmuyor. Kendilerini çok sevimli sanıyorlar.
Yalnızken üvey anne gibi davran, insan içinde iyi.
Ve tamamen resmi davran, iş dışında hiçbir şey konuşma, işi de mail atsın falan.
Ben bu durumlarda ergen dizilerindeki kızlar gibi ezikliyorum ama yalnızken.
0
spherical
(19.02.25)
Biriktirme aninda boz. Sonrada keske öyle demeseydim ya cok bozuldu demek keske sunu deseydim niye demedim elalemin kerizi ben miyim demekten daha kolay.
0
sonsuz
(19.02.25)
Babamdan bahsediyorsun galiba

Gelip bizi full negatifler enerjimizi sifirlar kendisine cevap verince kendisi cevap veremicek konuma gelince bize kizar
Hep kendisi negatiflemek ister bu sonsuz dongudur

Biz onu negatifliyince suclu biz oluruz

Sonuc ve cozum olarak agir negatifi basiyorum cevap veremeyecek hale sokuyorum suanda en sevilen evlat oldum seni negatiflemesine izin verme anan babnda olsa sonucta sende bir insansin

Ben bu teknige ayna diyorum ne yaparlarsa aynibsekil tepki veriyorum huzurs erdim nazar degmesin
0
Zetnikov
(20.02.25)
Gizli veya açık narsist , manipülatmr. Başta siklememek çözüm gibi görünse de devamlı daha ileri gitmek haddini aşmak sınırları test etmek isteyecektir. Açık bir şekilde haddini bilmesini söylemek hatta en iyisi iletişimi kudurtamadan kesmek en iyisi. Zira kudurunca be yaptım ki olur çünkü.
0
schizofrengi
(20.02.25)
Geçen sene bu zamanlar böyle biriyle muhatap olmak zorunda kaldım. İşi bırakma noktasına gelmiştim neredeyse.
Sizden şanslıyım; çünkü katlarımız farklı ve sık görüştüğüm biri değil.
Sadece yazılı iletişim kuruyorum. Selamı sabahı tamamen kestim. Asansörden inerken iyi günler demesine bile karşılık vermiyorum. Hani ne ölüsüne ne dirisine derler ya, aynen o durumdayım.
Yazılı iletişimde sıkıntı yaşarsam kesinlikle karşılık vermiyorum, yöneticimi yazışmaya ekleyip cevap veriyorum. Evet çok gıcık bir tavır, ama bazı insanlar sadece bundan anlıyor. Ben sinir olacağıma, o olsun.
Özetle, mecbur kalmadıkça sizinle sözlü iletişim kurmasına izin vermeyin. Ne karın ağrısı varsa yazsın. İşinizi yapmanıza engel olan bir durum ortaya çıkarsa da ispiyonlamaktan çekinmeyin.
0
auroraaurora
(20.02.25)
(8)

Çocukların yaşını ay ile ifade etmek??

eisberg
Başlarda anladım da 2+ dan sonra gerek var mı :)? Geçen tanıştığım birine sordum sizinki kaç yaşında diye 44 ay dedi. Kafamda 12ye bölüp yaklaşık yaşını hesapladım. Racon bu mudur bu işlerde ben hep tam veya buçuklu ifade ediyorum :).
Başlarda anladım da 2+ dan sonra gerek var mı :)? Geçen tanıştığım birine sordum sizinki kaç yaşında diye 44 ay dedi. Kafamda 12ye bölüp yaklaşık yaşını hesapladım. Racon bu mudur bu işlerde ben hep tam veya buçuklu ifade ediyorum :).
0
eisberg
(17.02.25)
2,5 tan sonra bıraktım ay söylemeyi. Bu sefer de aylardır 2,5 yaşında bu çocuk hayırdır diyorlar. Pedagog ya da doktor falan sormadıkça ayını hesaplayıp söylemem bu saatten sonra.
0
kullanicadi
(17.02.25)
çok saçmaymış. 3 aylık 5 aylık 1 yaşında 1 buçuk dersin yuvarlarsın bize ne 14 ay 8 gün 16 saat oluşundan :P
0
neira
(17.02.25)
584 aylık bir insanım böyle saçma bir şey duymadım. 3,5 yaşında 4,5 yaşında falan denir. 6'dan sonra da buçuklar da söylenmemeli bence. 7 yaşında falan denir.
0
exlibris
(17.02.25)
İki yaşına kadar ay hesabı, sonra yaş mantıklı olan. Fakültede pediatrik gelişim basamakları böyleydi. Doktorlar da zaten kaç aylık/kaç yaşında diye sormaz, doğum tarihi sorar, pediatri stajında ilk öğretilenlerden biridir bu. Günlük hayatta da böyle daha makul
0
nundu
(17.02.25)
Sacmalik, kafayi kirdiklarini dusunuyorum. Cok sukur hic etrafimda boyle insan yok.
0
kassiopeia
(18.02.25)
2 yasindan sonra ay kullanilmaz ki zaten kiyafetlerde de boyle.
44 ay garip bir cevap..
0
cooperr
(18.02.25)
ilkokula başlangıç bile 72 ay olarak ifade ediliyor. dolayısı ile çok da yanlış değil. 2+ dediğiniz için örnek veriyorum 24 ay ile 34 ay ayasında dağlar kadar fark olur. ancak şu var ki doktor ya da benzer yaş grubunda çocuğu olan ebeveyn sormuyorsa ben ay olarak söylemiyorum. 2-2,5-neredeyse 3 gibi anlaşılır olacak şekilde söylüyorum.
0
elorelia
(18.02.25)
teknik olarak bir anlam ifade ediyor olabilir. örneğin okula başlarken, gelişimini izlerken vs.

ama anneler arasında muhabbette 44 aylık demek saçma, üç buçuk yaşında der geçersin.

hamilelikte de bu böyle. tıbbi olarak hafta sayılıyor, ama ne kadarlık hamilesin sorusuna 32+5 demek yerine 8 aylık diyip geçiyorsun.
0
kibritsuyu
(18.02.25)
(1)

Disi Pestemal ici havlu olan bornoz tavsiyesi

adrianapole
Merhaba duyurucular,sb aslinda, disi pestemal gibi, ama ici havlu olan bornoz ariyorum. 3-4 yil once bebek icin bir tane bulmustum hediye aldim, simdi bebegin ailesindeki herkes hem kalitesine hem de tasarimina bayildi (otantik geliyor turk isi deyince).ama aldigim yerde dahi tek kalmisti, ayrica oz
Merhaba duyurucular,

sb aslinda, disi pestemal gibi, ama ici havlu olan bornoz ariyorum. 3-4 yil once bebek icin bir tane bulmustum hediye aldim, simdi bebegin ailesindeki herkes hem kalitesine hem de tasarimina bayildi (otantik geliyor turk isi deyince).

ama aldigim yerde dahi tek kalmisti, ayrica ozdilek, english home gibi yerlerde goremedim. sizce nerede bulabilirim soyle guzelinden bir urun?
0
adrianapole
(16.02.25)
trendyol'a bakabilirsin, yorumlari iyi olan kucuk dukkanlardan ya da kadin emegi saticilarindan havlu, bornoz vs. cok aldim, hic pisman olmadim.
0
kassiopeia
(16.02.25)
(5)

En doğalından cilt bakımı

muhayyer divan
SelamBen epey doğallık taraftarı biri olduğumu düşünüyorum, özellikle bedenimize dokunan her şeyin muhakkak doğal olması gerektiğine inanıyorum. Yani cilt bakımının da en doğalından olması gerektiğine inanıyorum. Var mı böyle bir sayfa takip ettiğiniz? İnstagram olur yuutub olur... Ama cilt bakımını
Selam

Ben epey doğallık taraftarı biri olduğumu düşünüyorum, özellikle bedenimize dokunan her şeyin muhakkak doğal olması gerektiğine inanıyorum.

Yani cilt bakımının da en doğalından olması gerektiğine inanıyorum.

Var mı böyle bir sayfa takip ettiğiniz? İnstagram olur yuutub olur... Ama cilt bakımını hiç bilmiyorum ve başlamam lazım, bu işi beslenmesinden serumuna her ayrıntısıyla anlatan doğalcı bir hesap, bir uzman vs varsa çok sevinirim.

Gerçekten bu işleri hiç anlamıyorum ayrıca, yapmak zorunda hissetmek de zoruma gidiyor. Neyse.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
Cilt bakım ürünü olarak kullanılacak en doğal ürün idrardır sanırım.

inanmazsan Google'a 'üre nemlendirici' yaz. Sonuçları gör.

Zararları kısmına karışmam ama.
0
Mirket
(16.02.25)
@badecanlar instagram hesabını tavsiye ederim.
0
strawberry first
(16.02.25)
cilt için eskiden iç yapı kullanılırmış köylerde. şimdi geri döndü o trend. saflaştırılmış iç yağını (büyükbaş) yüze kullanıyorlar. tallow butter krem diye aratın.
0
inawen
(16.02.25)
@Mirket dene de bizlere de anlat. Sana mantıklı gelmişse demek...
0
🌸muhayyer divan
(16.02.25)
simyaevi, miscea, otomakirkpinar gibi hesaplar/siteler var tavsiye ederim, badecanlardan yaglari harici pek memnun degilim kendi adima.
0
kassiopeia
(16.02.25)
(9)

Kayınçolarınızı seviyor musunuz?

tahirkemalbozoglu
Ya abi sevemiyorum bu adamı. Eşimin hatırına sevmeye çalışıyorum. Olmuyor. Bunlardan iki tane var. Birisi daha sessiz sakin mülayim. Diğeri ise gebes kamlumbaga... Ya ayda bir buluşalım, teyzeme gidelim, amcaya uğrayalım. Haftaya doğum günümüz var. Vsvs böyle organizasyonlarda eşimi arayıp çağırıyor
Ya abi sevemiyorum bu adamı. Eşimin hatırına sevmeye çalışıyorum. Olmuyor. Bunlardan iki tane var. Birisi daha sessiz sakin mülayim. Diğeri ise gebes kamlumbaga... Ya ayda bir buluşalım, teyzeme gidelim, amcaya uğrayalım. Haftaya doğum günümüz var. Vsvs böyle organizasyonlarda eşimi arayıp çağırıyor. E böyle olunca ben de bu adama tutuluyorum abi. Tutulma nedenim is güzer olması. Ulan sen ne yırtık dondan çıkar gibi davet ediyorsun. Sor bakim bi planımız var mı yok mu? Sevmiyorum seni. Sevmeme de neden arıyorum.
0
tahirkemalbozoglu
(15.02.25)
Kayincom yok. Olsaydi kesin uyuz olurdun ama. Tipki görümcem olsa ona gicik olacagim gibi
0
sonsuz
(15.02.25)
Adam kardeşini bir yerlere davet ediyor diye siz niye adama gıcık oluyorsunuz ki? O davet eder, planınız varsa eşiniz "planımız var sonra görüşürüz" der. Eşiniz hayır diyemiyorsa derdinizi onunla çözün. Eşiniz kardeliyle iyi ablaşıyor görüşmek istiyor diye gıcık olmayın ama bence de yine :)

Benim görümcem var, gıcık olmuyorum. Tek çocuk olduğum için eşimin böyle dertleri yok, kuzenlerimi salıyorum üstüne.
0
kobuzchu kiz
(15.02.25)
Kobuzchu kız +1 demeye geldim.

Yanlış hatırlamıyorsam siz daha önce de benzer bir duyuru acmistiniz, o zaman da ayni cevabı vermiştim. Bu, eşiniz ve kardeşi arasında bir durum. Eşiniz durumdan memnunsa, hayır demiyorsa ve kardeşi onu zorla bir yerlere goturmuyorsa ortada sizi ilgilendiren bir durum pek yok sanki. Eşiniz sizinle olan planını bozup kardeşiyle plan yapiyorsa bunu yine siz eşinizle cozmelisiniz. Kardeşinin bir hatası yok.

Ayrıca eşim böyle bir duyuru açsa, ben sahiden üzülürdüm. Sürekli kök aileyle icli-disli olun demiyorum fakat insanlar evlenince kardeşlerini yok saymasini da beklemeyin. Kardeş bu, başka bir şeye benzemez ki.

Bu arada iki görümcem var, ikisini de pek severim.
0
fraise
(16.02.25)
Kayınçomu seviyorum. Ama kayınçosunu sevmeyen arkadaşlarım var ve çok da haklı sebepleri var.
Sizin anlattığınız sebep çok saçma.

Hiç kimse başka birini bir yere davet etmek için kişinin kocasından izin almak zorunda değil. Hele ki davet ettiği kendi kardeşi ve gidelim dediği yerler ortak akrabalar.

Kayınço ile değil eşinizle sizin aranızda bir konu bu. Eşinizle konuşun, kayınçoya da kızmayın, daha önce kızdığınız için kötü hissedin.
0
michael_knight
(16.02.25)
zaten birini bir yere davet etmek esasinda "isiniz yoksa beraber sunu sunu yapalim mi?" demektir. davete icabet etmek mümkün degilse maruzatinizi belirtir baska gün ayarlarsiniz. esinizin kafasina silah dayamiyor hos, illa bunu yapalim mi diye. adam daha ne soracak?

kayincom yok. görümcem var. cok severim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.02.25)
Dünyadaki en naif, en iyiz en zararsız kayınço benimki olabilir. Seviyorum keratayi
0
etna
(16.02.25)
Çok severim, düzgün ve kafa bir adam.
0
kimlanbu
(16.02.25)
sinir koymasi gereken kisi esiniz, kayinco nasil bir insansa oyle davraniyor. kariniz ya kendisi de gitmek istedigi ve size gitmek istiyorum diyemedigi icin kayincoyu sebep gosteriyor ya da sinir koymayi bilmiyor. gerci her iki halde de sinir koymayi bilmiyor, size de ben gitmek istiyorum diyebilmeli neticede nedeni bu ise.
0
kassiopeia
(16.02.25)
sorun kayınçoda değil ki eşinizde
0
Hallegadola
(17.02.25)
(7)

Gurbetçiler neden Türkiye’ye gelince sağlık hizmeti alıyor?

michael_knight
Özellikle diş için soruyorum ama diğerlerini de merak ediyorum. Sigorta diş masraflarını karşılamıyor mu mesela Almanya, Fransa gibi ülkelerde?
Özellikle diş için soruyorum ama diğerlerini de merak ediyorum.

Sigorta diş masraflarını karşılamıyor mu mesela Almanya, Fransa gibi ülkelerde?
0
michael_knight
(14.02.25)
ucuz cünkü. almanya icin konusursam,

ek dis sigortan yoksa hicbir sey karsilanmiyor gibi bisi. dis sigortanin da primi ucuz degil öyle cok. implant özellikle coook pahali. tr'de is gücü ucuz kaliyor.

bence sacmalik. tatile gelmissin yok oram agriyor buram sizliyor.
dis temizligi 100-130€. 50€ sunu sigortadan geri aldim. tr'de daha ucuza geliyordur büyük ihtimalle.

cilt bakimi da cok ucuz kaliyor tr'de.
0
sonsuz
(14.02.25)
Diş masrafı var diş masrafi var. 10 tane implant takmak ile dis temizleme ya da çürük halletme farklı tabi.
Implant baya pahalı. Sigorta belli yere kadar karşılar, tr uygun gelebilir. Dandik sigortası olanlara zaten kesin daha ucuz gelir, benimkisi gene iyi misal diş ve gözlük konusunda baya kapsamli.

Onun dışında ben hayatımda Türkiye'ye tedaviye gelen duymadım. Ancak diş ve epilasyon/estetik.
0
logisticsmanager
(14.02.25)
Cevaplayayim. Almanyada yasayan biri olarak yilda bir defa dis temizligimi Turkiye tatiline denk getiririm.Her sene ayni yerde yaptiriyorum.
Almanyada yaptirsam zorunlu saglik sigortasinin geri verecegi 50€ ile Turkiye Almanya fiyatlari ayni oluyor. Turkiyede yaptirmak tercih meselesi.

Almanyada disdeki daha ciddi tedavileri de kapsayan daha kapsamli saglik sigortalari da var ama onlarin primlerini odemektense Turkiyede halletmek daha pratik bence
0
turkuaz
(14.02.25)
Turkiye'de iyi doktorlarin, yeni nesil degil, cok daha fazla hasta gordukleri ve cok farkli vakalarla karsilastiklari icin, cok daha iyi ve bilgili olduklarini dusunuyorum
Bazi tahlillerime turkiye'e mutlaka baktiririm ve bazi doktorlarim hala turkiye'de. Disci de kesinlikle tr'de ucuza geliyor. Sadece TR degil bu arada, Avusturya'dan dis icin, cilt icin vs. Macaristan'a, Cek'e, Yunanistan'da giden bir suru insan var bu arada, avusturyali ve yabanci. Benim de TR baglantim olmasa ben de oyle yaparim. Arti hizmet kalitesi tartisilmaz ztn
0
kassiopeia
(14.02.25)
benim acimdan ucuzluktan ziyade daha hizli, daha iyi.
bundan 7 sene önce ameliyat olmam gerekti, yasadigim ülkde ilk kontrol randevusunu 6 ay sonraya veriyorlardi. ameliyat icin bekleme süresi de en az bir seneydi. ailemi aradim, iki gün sonra türkiye'ye gittim ve gittikten üc gün sonra ameliyat oldum. yasadigim ülkede cebimden bir cent cikmazdi, türkiye'de özelde ameliyat oldum. kontrollerim yasadigim ülkede devam ediyor, bana her seferinde ameliyatin ne kadar temiz yapildigini söylüyorlar, doktorun adini soruyorlar.

doktor kalitesi de cok farkli yani. apandisit tanisini bes günde koyamadiklari icin arkadasim ölümden döndü. hastanede yatiyordu bu esnada, hastane cikmasina izin vermedi, avukat buldu, birkac evrak imzaladi, hastaneden cikip ilk ucakla türkiye'ye gitti. hayati kurtuldu. kizin rahmini almaya falan calisiyorlardi. ben türkiye'de yatakli tedavi icin sigorta ödüyorum bu sebeple.

dis icin de öyle. hem doktorum beni dogdugum günden beri taniyor, hem de türkiye'de bile ondan baska doktora zor güvenirim. en iyi dis hekimleri iü mezunlari. yurtdisinda 17 sene sonra ayni kalitede bir dis hekimi buldum, acil bir sey olursa burada gidiyorum ama türkiye'de de her zaman hem fikir aliyorum hem de acil olmayan tedavileri yaptiriyorum. her iki ülkede de özel hekime gidiyorum cünkü devlet hekimleri kasap gibi. daha bu sene basina kadar devlet sigortasi hala kursunlu dolgulari karsiliyordu. sene olmus 2025, dünyanin geri kalaninda yasaklanmis, bu ülkede hala devlet sadece bunu karsilarim diyor. durumu düsün.
gene bir arkadasim ekolünden gideyim, iki disi yanyana cürümüs, disleri oymus adam ve tek parca halinde dolgu doldurmus. o iki disler olmus sana tek dis. onu da iyi temizleyememis, iki disi de kanal tedavisine gitti.

dogum yapiyorsun, epizyotomi uygulamamak icin (belirlenen genel degerin cok altinda kaliyor ülke ortalamasi) milleti 4. dereceden yirtiga götürüyorlar. ebeler hala Kristeller-Handgriff denen bir teknik kullanmaya calisiyor, bu teknik yasaklanali seneler oldu cünkü anne icin cok tehlikeli. sen orada caninla ugrasirken bir de angalak ebeyle ugrasiyorsun, sakin yapma falan diye.

bu kadar cok sey yasayip, görüp, duyunca hem güven kiriliyor doktorlarin liyakatine dair, hem o kadar beklemek istemiyorsun. saglik sistemi benim yasadigim ülkede iyi degil. yasadigim ülkede ayakta tedavi icin özel saglik sigortasi aldim, doktorlara onunla gidiyorum. bekleme süresi kisaliyor. ameliyat icin de acil bir sey olmadigi sürece türkiye'ye giderim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.02.25)
Kuşadası ve Didimde 3 dükkandan biri diş polikliğini. Türkiyede sağlık hizmetleri ucuz almancılar ve turistler tedaviye trye geliyor.
0
mikahakkinen
(14.02.25)
Onceki cevaplarda az cok belirtilmis zaten de ben de Hollanda'dan bildireyim. Burada sistem senin mumkun oldugunca hastaneleri mesgul etmemeni istiyor. Yuzde 1 ihtimalle olumcul sonucu olan birsey olsa ve sen o 100 kisiden biriysen olebiliyorsun. Tabii cok israrci olursun, biraz abartirsin falan bakarlar belki. Ben acikcasi burada kendimce durumu kabullendim, oldurmeyen hastalik icin tedavi beklentim yok.

Bunun yaninda bir de kronik bir hastaligin oldugunu dusunuyorsun mesela, burada aile hekimini ikna edip detayli tahlillere falan girmek cok zor. Dolayisiyla gurbetciler de onla ugrasacagina Turkiye'de baktiriyor kendine.
0
mbond
(14.02.25)
(22)

Özel Günler

rock n roll
Özel günleri önemser misiniz? Mesela yarın sevgililer günü ve bunun için bir plan yaptınız mı? Ben sadece doğum günü, evlilik yıldönümü gibi günleri önemserim. Böyle günlerde beraber vakit geçirmenin yeterli olduğunu düşünüyorum hediyeden ziyade. Hediye alma çılgınlığının dünya için de yük olduğunu
Özel günleri önemser misiniz? Mesela yarın sevgililer günü ve bunun için bir plan yaptınız mı? Ben sadece doğum günü, evlilik yıldönümü gibi günleri önemserim. Böyle günlerde beraber vakit geçirmenin yeterli olduğunu düşünüyorum hediyeden ziyade. Hediye alma çılgınlığının dünya için de yük olduğunu düşünüyorum. Sizlerin de fikirlerinizi merak ediyorum.
0
rock n roll
(13.02.25)
önemserim. hediye vermek, sevmek sevilmek için bir araç bir hatırlatma, ne güzel.
0
gabe h coud
(13.02.25)
sevgililer gununun ozel bir gun oldugunu dusunmuyorum, boyle sacma gunlerin sizin gibi dunyaya yuk oldugunu dusunuyorum, kisisel ozel gunleri - dogumgunu - onemserim.
0
kassiopeia
(13.02.25)
@gabe h coud

Özel günler birini sevmem için bir hatırlatma yapamaz, sevgi zaten varsa vardır.
0
🌸rock n roll
(13.02.25)
sevgini göstermek diyelim o halde.
0
gabe h coud
(13.02.25)
@gabe h coud

Bunun için de özel günlere gerek yok ama hadi neyse.
0
🌸rock n roll
(13.02.25)
sevgililer günü bana çok yalan dolan geliyor.
doğum günü ve yılbaşı öyle değil ama.
0
kisa
(13.02.25)
Sadece doğum günlerini önemserim. Hediye almak için özellikle bir tarih beklemem, bazen gittiğim yer ya da gördüğüm şey birini hatırlatır, ona alırım.
0
asteriks
(13.02.25)
Sadece doğum günü +1
0
cilacı ökkeş usta
(13.02.25)
Doğum günü ve yılbaşı +1

Sevgililer günü bana düğünün olduğunu duyan kuaför gibi geliyor.
0
nawar
(13.02.25)
sevmek sevişmek için ekstra ve ilave bir gün diye bakıyorum. diğer günler hediye alınmaz, sevgi gösterilmez diye bir konu yok burada.
0
gabe h coud
(13.02.25)
Doğum günü, evlilik yıldönümü bile kutlamiyoruz, yani sozlu kutlama olabilir de ozel birsey yapilmiyor. Hediye isi genelde bayramlarda yegenler falan dahil cocuklara aliniyor. Onun disinda hanima birsey aldigim oluyor bazen ama rastgele zamanlarda.
0
mbond
(13.02.25)
Valla ben hiçbirini önemsemiyorum.
0
Amaranta ursula
(13.02.25)
Özel günleri önemserim, sevgililer gününü hariç.
0
kumandanim
(13.02.25)
Özel günleri önemserim. Sevgililer günü de abartısız ama kutlanmaya değer. Farklı bir şey yapmanın bahanesi işte.
0
Kediyi üzdün
(13.02.25)
Doğum günü kıymetli bence, en önemlisi direkt kişinin kendisiyle ilgili bir gün, kutlanması kutlanmasını istemesi, hediye alınması vs. çok güzel şeyler.

Yıldönümü, yılbaşı, sevgililer günü vs. de güzel vakit geçirmeye bahane işte, bana çok mantıklı gelmese de, kutlamaktan hoşlanmasam da öyle "boklayanlardan" değilim, keyif alanlar kutlasın hediyeleşsin bunlar kötü şeyler değil ki.

Hediye alma çılgınlığıyla ilgili dediğinize katılıyorum bu yüzden kendi özel hayatımda arkadaşlarımla hediyeleşirken de artık sürpriz hediye alma işini rafa kaldırıp soruyorum ne istediğini ya da alışveriş listenden bir şey at alayım diyorum, hem onu bir masraftan kurtarıyorum hem de kullanacağına yüzde yüz emin olduğum bir şey almış oluyorum.
Bunun dışında benim en sevdiğim hediye "görünce aklıma sen geldin" hediyesidir, sebepsiz gelen küçücük bir hediye gibisi yok.
0
mutekebbir
(13.02.25)
başka bir özel günde balon uçurup, kız istemeye meşale ile gidip konu sevgililer gününe gelince boklama olayını bi türlü anlayamıyorum. anneler günü, babalar günü gibi insana o kişiyi özel hissettirmeye dair bi bahane oluyor. ister sözle kutla, ister hediye al, ister yemeğe götür ister yemek yap...

kendi açımdan bakarsam sözle kutlansa dahi yeterli. ama bi şekilde hediyeleşme vs de oluyor. diğer günleri de önemseriz karşılıklı olarak. ama illa o güne özel büyük bi planımız vs olmaz.
0
elorelia
(13.02.25)
Önemsemiyorum ancak sevdiklerle ertelenmek zorunda kalan toplanmalar için fena bahane değil sanki özel günler.

sevgilim de ben de 14 subatı saçma bulduğumuz için bir plan yapmadık. birine hediye almak için de özel gün beklemiyorum; karşı tarafın seveceğini düşündüğüm bir ürüne denk gelirsem ya da yalnızca içimden gelirse patdanak alıyorum.
0
lüzumsuz adam
(13.02.25)
Önemserim, hediye alıp vermek de güzel bir şey. Bence bu konu çok büyütülüyor.

Hayatta mutlu olmak için az sebep var, mutlu olunabilecek bir zamanı somurtmak için seçmek bence kimse için daha iyi değil.

Sevgiyi göstermek için illa sevgililer günü şart değil falan da deniyor sıkça, ama zannedersem bunu söyleyen insanların çoğunun zaten yılın hiçbir günü bir şey gösterdiği de yok. :D Bana böyle geliyor, kimsenin özel hayatını bilemeyiz tabi.

Daha önceleri popüler olan şeylerden hiç hazzetmezdim. Sonra popüler olan şeylerden hiç hazzetmemenin kendisinin daha popüler olduğunu farkedip bunu yapmaktan soğudum :D

Hediye alıp vermek güzel şey, insan sevdiği birinden hediye alınca iyi hissediyor.
0
akhenaten
(13.02.25)
Özel günleri genel olarak severim ama bazen insanın üzerine öyle bir baskı kuruluyor ki normalde hediye vermeyi seven biri olarak o gün kimseye hediye almak istemiyorum. Güdülenmiş hissediyorum, iradem dışında bir şeyler oluyor gibi geliyor, aşırı huzursuz oluyorum.
0
sekizdokuzon
(13.02.25)
önemsiyorum çünkü insanı iyi hissettiriyor. çok büyük hediyelere gerek yok. dışarıda bir yemek yemek bile yetiyor maksat birlikte güzel vakit geçirmek
0
Hallegadola
(13.02.25)
Yılbaşını önemserim.
0
yurtsuz john
(13.02.25)
Değer verdiğim kişiler önemsiyorsa onlar için önemserim. Kendim için önemsemem.
0
peki madem
(13.02.25)
(17)

Şu bayağı saygisizca bir tavır değil mi?

sekizdokuzon
İş için bir yerden aradılar, ilk görüşmeyi yüz yüze yaptık. İkinci görüşme online olacak bugün saat 15:00'de. Yani 8 dk sonra. Görüşmeye bir saat kala "Link gelmedi, görüşme yapacak mıyız?" diye sordum. "Falanca hanım size link yollayacak." diye bir cevap. Şu saat oldu, haber yok. Aşırı ayar oldum.
İş için bir yerden aradılar, ilk görüşmeyi yüz yüze yaptık. İkinci görüşme online olacak bugün saat 15:00'de. Yani 8 dk sonra. Görüşmeye bir saat kala "Link gelmedi, görüşme yapacak mıyız?" diye sordum. "Falanca hanım size link yollayacak." diye bir cevap. Şu saat oldu, haber yok. Aşırı ayar oldum.

Bizim de kendimize göre bir programımız olacağını tahmin edemiyor mu bu insanlar? Son dakika görüşme linki göndermek nedir?

Bu saygısızlık değil mi?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(12.02.25)
saygısızlık. size link gönderince ben size haber vericem de geç
0
respect
(12.02.25)
Geldi mi link
0
kisa
(12.02.25)
titanic +1. kisisel algilama derim.

her sey oluyor gün icinde. özellikle de büyük sirketlerde insanlar isini sahiplenmiyor, pasif takiliyorlar. sonuc bu. :)
0
sonsuz
(12.02.25)
Çok beklemedim sonuçta ama bu "Sen bekle, biz sana bir ara link atarız" tavrı sinir etti. Bir biz mi milleti yormamak, üzmemek için bir tarafımızı yırtıyoruz her gün, anlamadım ki.
0
🌸sekizdokuzon
(12.02.25)
Linki atmak başkasının isiymis, atacak demişler. Bekle biraz tavrı gibi gelmedi bana
0
kisa
(12.02.25)
Sen bu alınganlıkla isyerinde hergün ağlarsın.
0
dedeminhirkasi
(12.02.25)
@dedem: En azından karımın ismini herkesin göreceği yere yazacak kadar alık değilim.
0
🌸sekizdokuzon
(12.02.25)
Benzer bir durum yaşadım. Haklısın.

Randevulaştık. Teams den önceden limk gelmişti. Ben hazırım açtım ekranı bekliyorum. Bekledm bekledim baktım 10 dakika geçmiş. Kapattım çıktım.

Umrumda olmaz.
Ben çıktıktan 5 dk somra telefon geldi. Dedim benim işim gücüm planım programım var. Sizi 10 dk bekledim. Görüşmemize gerek de kalmadı dedim. Ha tabi biraz tuzum kuruydu, işe ihtiyacım yoktu vs.

Organizasyon bozukluğu +1
0
neden beni sevmedin
(12.02.25)
şirketi eleme sebebim bu benim.

Süreçten çekilmiştim yakın zaman önce
0
baldan kaymak
(12.02.25)
@sekizdokuz, o metindeki ismin ironi olduğunu anlamayacak kadar alık kişilerin karşısındakini alik diye itham etmesi gerçekten kemiksiz fileto :)
0
dedeminhirkasi
(12.02.25)
Kurumsal hayat içinden geçmiş biri olarak falanca hanım diye biri hiç olmayabilir. olsa bile onun yüzünden değil ikinci görüşmeyi yapacak "kodaman"ın işi çıktığı için yapılmamıştır. bu da tabi adaya söylenmez. ne söyleniri düşünmek yerine her zaman sessiz kalırlar.

şehir değiştirip işe girseydiniz de bunu yaşayarak anlasaydınız daha mı iyi olacaktı? iyi olmuş böyle bence. her şerde hayır vardır.
0
janderzel zartanyan
(12.02.25)
"adamlar beni pek onemsemiyor" seklinde yorumlarim, onumdeki maclara bakarim..
0
cooperr
(12.02.25)
Gorusme oldu mu peki ben anlamadim? Yoksa hic o hanim link filan atmadi mi?
0
kassiopeia
(12.02.25)
@dedem: ben de diyorum ne yürekli insanlar var. İnşallah işini görmüşsündür, ne diyeyim
0
🌸sekizdokuzon
(12.02.25)
uzaktan olacağı için çok önemsemem, iş hayatının koşturmacasında olabilir.

ama işyerine çağırıp da bekletirse affetmem. maks yarım saat bekler çıkarım. hangi şirket olursa olsun.
0
tabudeviren
(12.02.25)
bazı gerçekleri net bir şekilde değerlendirmen gerekiyor. ilişkiler, karşılıklı saygı, anlayış ve uyum üzerine kuruludur. sen, bu ilişkide hem maddi hem de manevi anlamda büyük fedakârlıklar yapmışsın. ancak, karşı tarafın senin en basit isteklerine bile direnmesi, ilişkinin temelinde bir dengesizlik olduğunu gösteriyor. instagram paylaşımları konusundaki tutumun, kişisel bir tercih ve sınırın. bunu ifade etmen, seni kısıtlayıcı ya da kontrolcü yapmaz. bilakis, sağlıklı bir ilişkide, partnerler birbirlerinin sınırlarına saygı göstermelidir. onun bu konuda seni anlamak yerine inatlaşması, iletişim sorunlarının derinleştiğine işaret ediyor. ayrıca, ilişkinin başında yaşadığınız uyum ve mutluluk, şu anki durumun devam etmesi için yeterli bir neden değil. insanlar ve ilişkiler zamanla değişir. önemli olan, bu değişim sürecinde birbirinizi destekleyip desteklemediğinizdir. sen, onun ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapmışsın, ancak o, senin ihtiyaçlarını görmezden gelmiş. şu an hissettiğin kararsızlık, aslında içgüdüsel olarak doğruyu bildiğini gösteriyor. vazgeçme eşiğinde olman, bu ilişkinin seni mutlu etmediğinin bir göstergesi. kendine şu soruyu sor: "bu ilişki, beni gelecekte mutlu edecek mi?" eğer cevabın net değilse, yapman gereken belli.
0
sir spankalot
(13.02.25)
İK işte.
0
nawar
(13.02.25)
(9)

ramazanda gaziantep nasıl olur? yoksa adana'ya mı gitmeli?

elorelia
amaç gastronomik tur. biraz baktım netten; ramazanda restoranlar kapalı olur diyen de var, dayak yersiniz diyen de... ama tarihler eski. güncel durum nasıl olur bilemedik.ilk hedef gaziantep. adana da alternatifi. ne diyorsunuz?çocuk da olacak yanımızda (yaş 2,5)
amaç gastronomik tur.

biraz baktım netten; ramazanda restoranlar kapalı olur diyen de var, dayak yersiniz diyen de... ama tarihler eski. güncel durum nasıl olur bilemedik.

ilk hedef gaziantep. adana da alternatifi.

ne diyorsunuz?

çocuk da olacak yanımızda (yaş 2,5)
0
elorelia
(12.02.25)
ramazanda Ordu'da bulunmuştum.Acıkınca pastaneler dışında açık yer bulamamıştık.İftar saatine yakın açıyorlar ama servis yapmıyorlardı.
Gaziantep artık turistlik bir şehir ama ben olsam denemezdim, meşhur yerler sanki kapalı olur diye düşünüyorum.
0
devilone
(12.02.25)
Bence çok güzel olur, ramazanda kalabalık azalıyor her yerde, önceden bir arayıp sorun açık mısınız diye ona göre karar verin isterseniz, daha önce ramazan aylarında gezi amaçlı Kapadokya ve Sinop'ta bulundum, ikisi de harika idi.
0
(12.02.25)
Bence de kapalı olur. Bir de bazen lokantalar Ramazan'da tamamen kapatıp tadilat yapıyorlar mesela.
0
peki madem
(12.02.25)
Antep'ten ramazanda verim alınmaz. Ramazan'da orada bulunmuş biri olarak bunu söylüyorum. Her yer kapalıdır. İftarda açarlar, aynı anda herkese servis meselesi ortaya çıkınca hizmet kalitesi düşer. Kimi yer ise tamamen dükkanı kapatır, tatilini yapar vb.

Adana daha rahat bir şehir. Ramazan olsa da daha fazla açık yer bulursunuz. Daha rahat edersiniz.
0
loras
(12.02.25)
loras +1000
ramazanda mekanlar zaten sorunlu oluyor bir de öyle şehirlerde ekstra kalabalık olur yer bulamazasın servis kötü olur vs. bir ihtimal haftaiçi gitme imkanı olursa biraz daha rahat olabilir.
0
joooper
(12.02.25)
gecen yil deneyimledik, hic tavsiye etmiyorum. hele de cocukla. gidebileceginiz yer sinirli olacak, gittiginizde de - ozellikle iftar zamani - inanilmaz sacma sapan bir kalabalik oluyor, iftar sonrasi gideyim deseniz bir cok sey bitmis oluyor ve yemek kalitesi normal zamandaki gibi degil kesinlikle. bazi restoranlar ramazan + bayram suresince kapatiyor. carsi bolgesinde ozellikle dayak yiyeceginizi sanmiyorum ama ramazan ve bayram suresince antepe bir daha adim atmam muhtemelen.
0
kassiopeia
(12.02.25)
Ramazanda çok az yer açıyor gerçekten.
0
ananiyimioguz
(12.02.25)
aç kalırdınız. ekmek bile bulunamayabilir ankara'nın doğusunda. baharda tavsiye ederim.
0
janderzel zartanyan
(12.02.25)
adanada hemen her yer açıktır.
0
ground
(13.02.25)
(8)

Mutfak tezgahında Çimstone mu? porselen mi? Mutfak dolabında Lake? Membran?

liberal
Merhaba,Mutfak yenileme işleminde sizce hangileri daha iyi?edit: Mutfak dolabında sade düz model istiyoruz. Böyle vintage tarzı istemiyoruz.Mutfak tezgahında Çimstone mu? porselen mi? Mutfak dolabında Lake? Membran?
Merhaba,

Mutfak yenileme işleminde sizce hangileri daha iyi?

edit: Mutfak dolabında sade düz model istiyoruz. Böyle vintage tarzı istemiyoruz.

Mutfak tezgahında Çimstone mu? porselen mi? Mutfak dolabında Lake? Membran?
0
liberal
(12.02.25)
Bence cimstone ve elbette lake.
0
Mirket
(12.02.25)
proselen.
lake parmak izi falan daha belirgin göstermez mi?
zaten elimiz bulaşık yalaşık oluyor mutfakta çekmece, kapak açarken.
0
janderzel zartanyan
(12.02.25)
Ben 13 sene önce akrilik kapak yaptırdım. Bir problem yok.
0
Mistyimage
(12.02.25)
soft touch dedikleri mat ama dokununca yumuşak bir yere dokunuyormuşsun hissi veren malzemeden yaptırdım kapakları. memnunum. mat olduğu için el izini nispeten daha az belli ediyor. ama yağlı elle dokunursan parlar tabi ki.
0
nop
(12.02.25)
uzun yillardir lake kullaniyorum, kendi adima hic oyle asiri bir pis gozukme durumu filan olmuyor. yani asiri yagli ellerle filan dokunup durursaniz bilemem de ortalama temiz bir mutfakta ben sorun yasamadim.
diger icin ben de cimstone diyorum.
0
kassiopeia
(12.02.25)
söylemişlerdir zaten ama lakenin avantajı sonradan boyatabiliyorsunuz.

membran bir kere sararma v.b. olursa komple kapakların değişmesi gerekiyor.
0
nuisance2
(12.02.25)
ben de mutfak yaptırıyorum şu sıra (daha doğrusu komple ev tadilatı).

membran dedikleri balon kapak. mdf üzerine pvc kaplıyorlar. bembeyaz dolaplar güneş vurunca sararmaya başlıyor. ben bunu en baştan eledim.

akrilik var, o da mdf üzerine kaplanıyor. mat tercihi yok, hepsi sadece parlak ve düz oluyor ama renk seçeneği çok. dayanıklı bir seçim. ama tüm kapak kaplanmıyor, sadece yüzeyi kaplanıp kenarlara bant çekiliyor. sizin tercihiniz, değerlendirilebilir.

lake ise tam kaplama değil, bir çeşit boya. her tarafı aynı. desen çalışabiliyorsunuz, illa vintage olmasına gerek yok, kenarına bir diş açtıralım hareket olsun falan denilebiliyor. ister mat, ister parlak yaptırabilirsiniz. içlerinde en sağlamı ve en şıkı bu. tabii en pahalısı da.

henüz fiyatı çıkarmadı ama gönlüm lakeden yana. aşırı bir fiyat söylerse, akrilik de ciddi şekilde uyguna gelecekse akrilik düşüneceğim.

porselen tezgah çimstone'dan daha sağlam, daha dayanıklı, daha iyi bir malzeme. fakat daha pahalı. gerek var mı derseniz ben gerek duymadım, çimstone yaptıracağım.
0
kibritsuyu
(13.02.25)
Porselen ürünlerin modellerini çimstone'dan daha çok beğeniyorum. Özellikle tezgah arası bölgeyi de aynı üründen yaptıracaksanız gerçekten daha iyi duruyor. Şekiller vs. daha çok doğal taşa benziyor gibi geliyor bana.

Kapak olarak akrilik ürünler çizilmeye daha dayanıklı.
0
iustitia omnibus
(13.02.25)
(7)

Evde bisiklet/Kondisyon Bisikleti/Exercise Bike

bussuru1
adına her ne deniyorsa, evde bisiklet pedalı çevirmek suretiyle egzersiz yapmaya yarayan alete sahip olanlara sormak istiyorum.faydası gördünüz mü?bi heves miydi?aldınız ve bi köşede duruyor mu?bisikletimde 10km pedal çevirmeden güne başlayamıyor musunuz?teşekkürler
adına her ne deniyorsa, evde bisiklet pedalı çevirmek suretiyle egzersiz yapmaya yarayan alete sahip olanlara sormak istiyorum.

faydası gördünüz mü?

bi heves miydi?

aldınız ve bi köşede duruyor mu?

bisikletimde 10km pedal çevirmeden güne başlayamıyor musunuz?

teşekkürler
0
bussuru1
(11.02.25)
Aldım, bir köşede durdu, kuzenime verdim, biraz da onda durdu, o da teyzeme verdi, bir söylentiye göre ~80 yaşındaki eniştem kullanıyormuş.
0
kobuzchu kiz
(11.02.25)
Kıyafet askısı olarak kullanan da var
Çok ciddi kondisyon yapıp kilo veren de var çevremde.

Görece düzgün bir ekipmansa ve evinizde hazır makul bi yer varsa (her kullanışta hareket ettirmeniz gerekmiyorsa) ve azminiz varsa kullanabilirsiniz.

Ev sporundan ziyade konvansiyonel sporda da belli olmuyor ki, bir kaç sezon gün aşırı 40km her hafta 80-100 km bisiklet bindim. Sonra bi daha o motivasyonu bulamadım :/

Tamamen size bağlı.
0
hedep
(11.02.25)
Eger alacaksaniz mutlaka ikomci el bakin, alinip elbise askisi olan en pahali alet budur muhtemelen, cok temiz ikinci el bulursunuz. En basitinden bir sey alin ikinci el, Baktiniz cok sevdiniz, devami geldi o zaman daha baska bir sey almayi dusunursunuz.
0
kassiopeia
(12.02.25)
eliptik vardı, letgodan sattım. satma sebebim de, spor salonundaki aletler kadar ergonomik değildi. Eğer kullanım açısından bir tereddüt yaşamasam satmazdım
0
gazozailacatmauzmani
(12.02.25)
Bu aletlerle ilgili genel bir yanılgı var. İnsanlar bu tarz aletleri satın almanın kendilerine düzenli spor alışkanlığı da kazandıracağını sanıyor. Sanki bu aletle birlikte bu düzeni ve disiplini de satın alabilirmiş gibi bir yanılgıya kapılıyor. Bu yüzden de don gömlek kurutmaktan öteye geçilemiyor.

Özet geçeyim; halihazırda düzenli bir spor alışkanlığınız varsa ve bunu bir üst noktaya taşımak istiyorsanız zaten nokta atışı olarak bisiklet, kürek vs neye ihtiyacınız varsa onu gider alırsınız ve çok yüksek bir fayda elde edersiniz. Zaten böyle bir durumda olsaydınız bu soruyu da sormuyor olurdunuz. Bu yüzden boşa para vermeyin. Önce haftada 3 gün düzenli bir şekilde spor yapacak öz disiplini edinmeye çalışın. Ne olduğu çok önemli değil, önemli olan düzenli ve kaytarmadan buna devam edebiliyor olduğunuzu görmek. Yapabilir duruma geldiğinizde alacağınız aletin üzerinde donlarınız değil siz olursunuz ve maksimum verimi o zaman alırsınız.
0
thracia
(12.02.25)
dizleri koruyun gencler, dizleri. spor yapin ama o eklemler falan sonsuz kullanim kapasitesine sahip degiller. ortopedistlerde artik randevu bile bulamiyor insanlar. sadece bisiklet cevirmek yerine farkli sporlara dagitin enerjinizi.
0
alice in potatoland
(12.02.25)
Zwift Bike araştırmanı tavsiye ederim. Bisiklet sporcusu olarak biz, ev içi idman yapmak için Smart trainer ve Zwift, Bkool gibi uygulama, idman programlarını kullanıyoruz.
0
mahsus mahal
(12.02.25)
(3)

FOMO sendromundan kurtulma

seni tanıdığım güne lanet olsun
FOMO olduğunu düşündüğüm bir şey yaşıyorum. İnternetteki tavsiyeler pek işe yaramadı.Uzun yıllardır ilgilendiğim bir konu var. Aynı konuya ilişkin dört farklı sub takip ediyorum Reddit'te. Hepsi çok aktif, saatte 5-6 yeni paylaşım yapılıyor. Sürekli sayfayı yeniliyorum yeni bir şey gelmiş mi diye ve
FOMO olduğunu düşündüğüm bir şey yaşıyorum. İnternetteki tavsiyeler pek işe yaramadı.

Uzun yıllardır ilgilendiğim bir konu var. Aynı konuya ilişkin dört farklı sub takip ediyorum Reddit'te. Hepsi çok aktif, saatte 5-6 yeni paylaşım yapılıyor.

Sürekli sayfayı yeniliyorum yeni bir şey gelmiş mi diye ve yüzlerce yorum da dahil ne görsem okumaya çalışıyorum. Hatta bazılarını Word'e aktarıp biriktiriyorum da. Birkaç saat hiç bakmasam paylaşımlar birikiyor. Hiç bilmediğim veya çok ilginç bulduğum paylaşımlar da değil ama "ya konunun hiç bilmediğim bir yönüyle ilgiliyse, ya yeni bir şey öğrenme fırsatını kaçırırsam?" diye korkuyorum.

Hesabımı sildim. Bu sefer de giriş yapmadan bakmayı durduramadım. Ne önerirsiniz?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(11.02.25)
terapi.

bu hissin bu konuyla ilgili degildir sadece. baska seylerde de olusuyordur?
ortak noktalari neler? kacirirsan ne olacagindan korkuyorsun? bunlar kacirmayayim diye neler kaybediyorsun? bu konuyu ilk ne zaman fark ettin? ailende baska böyle yapan var mi?

terapide böyle konulari iyice desince sonrasinda özgür oluyorsun. bir dahaki yapisinda neden yaptigini vs bildigin icin kendini durdurabiliyorsun.
0
sonsuz
(11.02.25)
belki kaygi durumunuz yukselmis olabilir, kontrol edemediginiz bir seyi kontrol etmeye calisiyorsunuz gibi geldi. kayginizi ne tetikledi, neden kontrol etmeye calisiyorsunuz, onu dusunebilirsiniz.
0
kassiopeia
(11.02.25)
psikiyatri.
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
(13)

Karma ne tam olarak?

Kahvedesu
Birisine kötü enerji yollamak mı?
Birisine kötü enerji yollamak mı?
0
Kahvedesu
(10.02.25)
Kışın yediğin hurmalar yazın götünü tırmalar gibi bir şey sanırım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(10.02.25)
iyi ya da kötü yaptığın sana döner hesabı.
0
lazpalle
(10.02.25)
Kötü birsey yapip bunun karsiligini bulmak olarak kullanılıyor. Kuzeninin dedikodusunu yaptin, mesela esi soyle boyle dedin, sonra sen de oyle birini buldun evlendin gibi.
Bir de bunun instant karma olani var. Bu da iste makas attin, trafik polisine denk geldi, hemen seni yakaladi, gibi.
0
mbond
(10.02.25)
Nefret ettiginiz biri hakkinda kotu dusunmek de karma yaratir mi?
0
🌸Kahvedesu
(10.02.25)
eden bulur
0
ground
(10.02.25)
Milattan öncesine gidiyor kavram, Hinduizmin bir parçası. Hinduizmin kendisi de tanımlaması kolay bir şey değil zaten. Günlük hayattan daha çok reenkarnasyon inancıyla ilişkili aslında. Bugün yaşadığın hayatın, geçmiş hayatlarında olduğun kişiye layık görülen şey olduğunu kavramsallaştırıyor. Başka yorumları da var, hinduizm çok karman çorman bir şey.

Ama bugün popüler olan karma kavramı bunun sadece tek bir yorumuyla ilgili, o da hayatta ne yaparsan yap yaptığın şeyin karşılığını görürsün diyen bir düşünce. İlahi adalet dediğimiz şeyin somut hali gibi düşünün. Bu inanca göre yapılan, olunan, düşünülen her şeyin karmada karşılığı olur iyi ya da kötü. Karma sakınılabilen bir şey değil.
0
akhenaten
(10.02.25)
İlahi adaletin tecelli etmesi. Edenin bulması yani.
0
anaphylacticshock
(10.02.25)
İyi karma (pozitif karma): Olumlu düşünceler ve eylemler sonucunda oluşur ve kişinin daha iyi deneyimler yaşamasına veya ruhsal olarak gelişmesine katkı sağlar.
Kötü karma (negatif karma): Olumsuz düşünceler ve eylemlerden kaynaklanır ve bu da kişiye zorluklar, acılar veya olumsuz durumlar olarak geri dönebilir.
0
jamswety
(10.02.25)
hinduizmdeki karma kavraminin bununla pek alakasi yok aslinda, hinduizmde akhenaten'in dedigi gibi reenkarnasyon inanci var, ozumuz, yani ruhumuz, her yasamda belli dersler almayi seciyor, ancak burada inanilan sey bir onceki yasaminda birini oldurdun o nedenle bu yasamda cocugun oldu (ornek veriyorum) degil, o yasamda o dersi almayi sectin, bu yasamda da baska bir ders(ler) almayi seciyorsun ve aslinda karmanla yasama geliyorsun. mesela degersizlik hissinin dogru olmadigini ogrenmeyi secmis olabilirsin bu yasamda, ona gore ornegin sana once bunu hissettirecek bir aile ya da ortam seciyor ruhun, ona gore yasama gelip sonra bunun dogru olmadigini ogreniyorsun gibi. dolayisiyla sizin anladiginiz anlamda karma hinduizmde de yok. karman senin ruhunun sectigi dersler ve onlarla yasama geliyorsun gibi.

bahsettiginiz anlamda karma diye bir sey yok, yani kotu konustun basina su geldi. ama su var, surekli baskasi hakkinda kotu konusmak, surekli dedikodu yapmak, ya da baska turlu negatif olarak degerlendirdiginiz ne varsa, boyle aliskanliklari olan bir insansaniz muhtemelen hayata da belli bir pencereden bakiyor ve farkinda olsaniz da olmasaniz da yasam deneyiminizi belli bir yerden yasiyorsunuzdur, dolayisiyla benzer deneyimlerle karsilasiyor ve benzer deneyimleri yasiyor olmaniz normal. belki de bu yasamda bu tur insan olmamaya iliskin bir ders secmissinizdir diyebiliriz.
0
kassiopeia
(10.02.25)
Haydan gelen huya gider.
0
feastofthedamned
(10.02.25)
karmanın tek başına iyi ya da kötü bir anlamı yok.
(bkz: ne ekersen onu biçersin)

dizisi var: my name is earl.
0
late viper
(10.02.25)
iyilik eden iyilik bulur.
su testisi de su yolunda kirilir.
bu iki atasozunun tek kelime ozeti.
0
cooperr
(10.02.25)
karma sanskritçe kelime anlamı ile "eylem" demek.

karma yaratmak, karma almak vs uydurulmuş kullanımlardır.

reenkarnasyondaki "karma yaratmak" tabiri de, o kişi ile yarım kalan bir eylem yaratmak oluyor. karmik ilişkiler de aslında geçmiş yaşamlardan veya reenkarnasyona inanmayanlar tarafından ata geninden getirilen eksik davranışlar, alınmamış haklar vs.

kötü enerji yollamak beddua ve büyü sınıfına girer. dolayısı ile nefret ettiğiniz kişi hakkında kötü düşünmek çift taraflı çalışır. ne düşünürseniz ona ve size gider.

bir hadise göre "kişi yargıladığını yaşamadan ölmez". buna kendi hayatınızda dikkat ettiğinizde gerçekten de başınıza geldiğini görürsünüz.
o yüzden tüm dinler "komşunu sev" der.

islamiyette bedduayı haklı kılanlar var. özellikle kötülüklere beddua okumak gerekir diye savunuyorlar.
bir görüş de birisi hakkında kötü düşünmek bile iyi değilken, bir görüş kötü düşündün ama eyleme dökmedin diye sevap points yazılır diyor.

o yüzden kalbinizi dinleyiniz. eğer yanlışsanız bile size bir şey öğretmek içindir.


ekleme yapayım.
bu konuda en yaygın deyiş
"dede erik çalmış torununun dişi kamaşmış"tır.
geçen gün rahmetli sevgilimin haritasına baktım. ailecek birkaç yıl içinde öldüler. soy karması var. lanetlenmişler. nedeni de savaşta savaşa gitmeyip eşkiyalık yapmış olan dedeleri yüzünden.

şu aydın efeleri, izmir efeleri bildiğiniz eşkıyadır.

bildiğiniz ve övülen her şey yalan.
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
(5)

Yurtdışı tur

horizon
Yeni bir deneyim olarak yurtdışına çıkmak istiyoruz bunuda ilk deneyim olacağı için tur ile yapmak istiyoruzTam olarak neresi olması gerektiğine karar vermedik Tur ile giden memnun kalan tur firma bilgisi paylasabilecek olan var mı Vize sorunumuz yok yesilpasaportumuz var +1 cocuk 7 yas ile gideceği
Yeni bir deneyim olarak yurtdışına çıkmak istiyoruz bunuda ilk deneyim olacağı için tur ile yapmak istiyoruz
Tam olarak neresi olması gerektiğine karar vermedik
Tur ile giden memnun kalan tur firma bilgisi paylasabilecek olan var mı
Vize sorunumuz yok yesilpasaportumuz var
+1 cocuk 7 yas ile gideceğiz
0
horizon
(09.02.25)
türklerin ilk tercihi genelde italya oluyor. ets, jolly, pronto tur önerilir. bütçe varsa setur.

burada dikkat edilecek 7 günde 10 şehir gibi turlar var. bir şehir için 2 gün mantıklı yani 7 güne 3 4 şehir olmalı. 20 günde avrupayı geziyoruz diyen turlar var. mesela pariste şanzölizeyi otobüsle geçip fransa turu tamam diyen turlara dikkat edin. tur programlarına bakıp hangi otellerde kalıyorlar ona bakabilirsiniz. otel neden önemli turların serbest zamanlarında şehiri gezmek isteyebilirsiniz ancak otel şehirden uzak olursa şehire ulaşmak zor olabilir.
0
mikahakkinen
(10.02.25)
Bence ilk turlar için balkan ülkeleri ve Azerbaycan gibi Türk ülkeleri iyidir.

Yakın, ucuz, yeme-içmede sıkıntı yaşamazsınız, Türkleri severler, gezilecek yerler çok. Bosna, kosova, makedonya vs. Tura gerek yok. Bilet alın, booking üzerinden, internetten rezervasyon yapın gidin. Araba kiralama da ucuz. Vaktiniz varsa, 2-3 ülkeyi tek seferd gezersiniz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(10.02.25)
Balkanlar güzel ve ucuzdur, onun dışında haritayı açıp avrupa sınırlarında her yeri seçebilirsiniz. tavsiyem uçakla 3 saati geçmeyecek mesafe olursa daha rahat edersiniz. Turla giderseniz hem tuzlu olur hem de özgür hissedemezsiniz. Gittiğiniz ülke de şehir de uygulamalar üzerinden araba kiralayıp otel ve kalacak yer işini çözebilirsiniz. Ben çoğu zaman kalacağım yeri havalimanında seçerim mesela.
0
dirildimde geldim
(10.02.25)
yesil pasaportunuz varsa keyifli bir yer secerek baslamanizi tavsiye ederim. herkesin keyif anlayisi farkli elbette ama mesela balkan ulkeleri ya da azerbaycan benim icin keyifli bir yer olmazdi. Italya, Ispanya ilk geziler icin cok guzel secenekler. tarihi var, sehirleri guzel, yemekleri guzel, insanlari keyifli, havasi guzel (elbette ne zaman gittiginize bagli).
0
kassiopeia
(10.02.25)
Butun bilgiler için teşekkür ederim
Açıkçası hiç gitmeyen birisi olarak biraz zamanı satın almak gibi olacak ( biraz da maliyetli ) ama en azından nereye gitsem ne yapsam diye zaman harcamak yerine güzel dolu dolu vakit geçirmeyi istedik
Birde dil problemi olduğu için ilk seferde yol öğrenmek adına tur daha mantıklı geldi
Seçeneklerde aslında bernina ekspresi İsviçre, italya gibi ülkeler olabilir tam oturup karsr verilmedi
Zaman olarak ya nisanda okullar tatilken yada yazın olabilir
0
🌸horizon
(10.02.25)
(14)

Zaman algısıyla ilgili film önerileri?

sekizdokuzon
İnsan zihninin zaman algısıyla ya da bu konseptin çağrıştırdıklariyla ilgili öncelikle film, dizi ya da kitap önerisi rica ediyorum.Teşekkür ederim.
İnsan zihninin zaman algısıyla ya da bu konseptin çağrıştırdıklariyla ilgili öncelikle film, dizi ya da kitap önerisi rica ediyorum.

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
YouTube hatta TikTok videosu da olur.
0
🌸sekizdokuzon
(09.02.25)
Time Trap (2017)
0
hayirsiz
(09.02.25)
bana çağrıştırdığı filmler:
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
0
late viper
(09.02.25)
Memento (2000) – Nolan filmi
Tenet – Gene Nolan filmi

Aradigin yönetmen genel olarak Nolan. Zaman ve zaman algisi filmlerinde genelde yer bulur.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.02.25)
Mr nobody demeye gelmiştim söylenmiş.

About Time

Tam olarak zamanla ilgisi olmasa da All of us strangers.
0
(09.02.25)
Yukardaki fimlere katiliyorum ek olarak aklima gelenler
Arrival
Everything happens everywhere all at once miydi ne o film
0
kassiopeia
(09.02.25)
time traveler's wife
0
sir gawain
(09.02.25)
A ghost story (2017)
0
gabe h coud
(09.02.25)
Zamanın algısıyla değil ama direkt kendisiyle ilgili Outlander diye bir dizi var. Romantik tarihi macera.. baya poetik bir dizi.
0
beyfendi
(09.02.25)
Interstellar
0
deartheodosia
(09.02.25)
Tamamiyle zaman “algısı” sayılabilir mi bilmiyorum ama yakın zamanda Stargate izledim. Onu da söyleyebiliriz sanırım.
0
love and trust
(09.02.25)
Ya bir de aklima geldi netflix de bir belgesel vardi ona bakabilirsiniz, bulursam yazacagim tam adini
0
kassiopeia
(09.02.25)
m.imdb.com

Bunu da tavsiye ederim
0
kassiopeia
(09.02.25)
(7)

Fransa'nın neresinde yaşamak mantıklı ?

funl
Paris'in metropol ve kalabalığından sıkılmış, uzaktan çalışacağı için konum olarak bağımsız kalmış biri nereye gitmeli ? Aşırı kırsal olmayan, kendi imkanları olan, Paris'e gore yaşam ve kirası daha uygun olması önemli.
Paris'in metropol ve kalabalığından sıkılmış, uzaktan çalışacağı için konum olarak bağımsız kalmış biri nereye gitmeli ? Aşırı kırsal olmayan, kendi imkanları olan, Paris'e gore yaşam ve kirası daha uygun olması önemli.
0
funl
(06.02.25)
Lillie düşun bence Hollanda ve Belçika 2 saat
0
sonhakan
(06.02.25)
fransa'nın tamamını gezmedim ama güneyde nice ve antibes muhteşem şehirler. sürekli bir yazlık yer havası, ama bir yandan bir şehrin tüm imkanlarına da sahipler. nice büyük, antibes daha küçük versiyonu.

klasik bir batı avrupa şehri istiyorsan lyon olabilir. bir turisti mest edecek görkeme sahip değil ama tam avrupa gibi avrupa şehri. paris kadar pahalı olduğunu da sanmıyorum ve o kadar kaotik değil.
0
sir gawain
(06.02.25)
Kendi imkanları olan derken turistik kısmı kastetmedim. Kişisel gelişime onem veren biriyim. Bu yüzden emekli ve turistlere hitap etmesinden ziyade ilgimi çeken kursları bulabileceğim, genc bi nüfusu da olan yaşanılası bir yer arayışındayım.
0
🌸funl
(06.02.25)
Abi gel auvergne rhone alpes :)
Olması haute garonne.
Olmadı nouvelle aquitaine.

Hayat buralarda, güzel hava buralarda. Buraların büyük şehirleri sana ideal. Ek olarak Nantes olur misal rennes de iyi deniliyor ama turistik dışında gitmedim.

Kuzeyden uzak dur ya napican kuzeyi.
Lyon paris kadar olmasa da pahali, paris kadar olmasa da trafikli.

Neyse Bordeaux, toulouse, grenoble, nantes. Strasbour taraflari da çok iyi ama soğuk/karli falan pek benlik değil. Montpellier baya popüler bak, deli gibi göç alıyor Fransa'da.
0
logisticsmanager
(07.02.25)
Rennes +1
0
kassiopeia
(07.02.25)
nantes, lyon, toulouse
0
yedigimiztavuk
(07.02.25)
Le havre. Normandiya çok güzel sakin. Doğasıda çok güzel.
0
mikahakkinen
(07.02.25)
(9)

diz iğnesi

tylolhot
merhabalar!1 hafta önce annemi doktora götürdüğümde yapılan tetkikleri neticesinde dizinde sıvı kaybı ve kıkırdakta sorun olduğunu tespit etti.doktoru ona çeşitli ilaçlar verdi ve linevisc adlı bir iğne önerdi.hatta bugün alalım yarın yapalım dedi.fakat bu işe aklım pek yatmadı.kimi yerlerde bu tarz
merhabalar!1 hafta önce annemi doktora götürdüğümde yapılan tetkikleri neticesinde dizinde sıvı kaybı ve kıkırdakta sorun olduğunu tespit etti.doktoru ona çeşitli ilaçlar verdi ve linevisc adlı bir iğne önerdi.hatta bugün alalım yarın yapalım dedi.fakat bu işe aklım pek yatmadı.kimi yerlerde bu tarz iğnelerin yan etkisinin olabileceğini okudum.(özellikle de kortizonlu olanların).peki böyle iğne olanlar var mıdır?.bu linevisc iğnesini annem olmalı mı?.yan etkisi var mıdır?.yardımlarınız için teşekkürler.
0
tylolhot
(06.02.25)
annem benzer iğnelerden kullandı. hiçbir faydasını görmedi. göreni de duymadım.
0
summerjam0306
(06.02.25)
benim annem kullandı faydasını gördü. ama bu iğneleri yılda 1 kere yaptırmakta fayda var. yoksa bir süre sonra eskiye dönüyor oradaki doku. ağrılar tekrar geri geliyor. esktra olarak bamya tohumu öneriliyor. ben bamya tohumu da aldım. ayrıca bir de doktorun önerisiyle Solgar hyaluronic acid collagen complex aldım. geçmiş olsun.
0
ruhlardan esinlenen karga
(06.02.25)
bu arada belirttiğiniz iğneyi bilmiyorum doktorun verdiği iğneyi de hatırlamıyorum ama 3500 TL gibi bir fiyatı vardı benim aldığının.
0
ruhlardan esinlenen karga
(06.02.25)
anneme belli aralıklarla yaptırıyorum ben. bir çok marka kullandık. hangileri olduğunu hatırlamıyorum. bu iğneler dizde eksilen sıvıyı bir miktar yerine koyuyor. ama iğne olduktan sonra aman hoplayım zıplayım gibi bir etkisi yok. biraz rahatlattığını söylüyor annem. doktora da son uygulamadan önce sormuştum. çok faydasını göremedik diye. o da benzer cevap verdi. bu iğneler genç kızlık vaadetmiyor. sadece eksilen sıvıyı bir yere kadar yeniliyor vs demişti.

annenizin çok ağrısı varsa bence denenebilir. iyi bir ortopedist iki dakikada ağrısız bir şekilde uyguluyor.
0
exlibris
(06.02.25)
biz faydasını gördük rahatlattı biraz ödemide indirdi, artık peynir ekmek gibi yapılıyor bu iğneler normal enjektör ile enjekte edicek zor bi işlem değil. etrafımdaki tüm yaşlılar oluyor bu iğneyi neredeyse.
0
eja
(06.02.25)
babamda aynı hastalıktan muzdarip. bu iğneler çoğunlukla ilk evrelerdeki, kıkırdaktaki aşınmanın sınırlı olduğu hastalarda işe yarıyor. ama onunda maksimum etkisi 6ay. bunun yanında ozon ve prp tavsiye ederim. ilk ve orta düzey için bu ikiside etkili ama yine 6 ile 12 ay gibi bir etki süresi var.
tabi bunların etkileri bazılarında çok daha kısa süreli oluyor.
babamda ileri seviye durumda ve doktor en son çare ameliyat dedi. ama şuan olmak istemiyor. bu sebeple doktor ona kortizon yaptı. hepsinden daha uzun süre etki ediyor.
0
my fault
(06.02.25)
Annem duzenli kullanir, hatta ignem geldi der kendi gider, agri icin cok fayda ediyor ancak hoplama ziplama beklemeyin +1 bunlar rahatlatmak icin
0
kassiopeia
(07.02.25)
anneme iki dizinden de hemen ameliyat önerdiler. glucosamine kullandı, bol bol yüzdü ve bu iğneden yaptırdı.

10 seneyi geçti, hiçbir sıkıntısı yok. merdiven inip çıkıyor, her yere gidiyor.
0
babilfish
(07.02.25)
iş arkadaşımın eşinde aynı durum var. ona da doktor bi iğne önermişti. eczacı bi arkadaşıma danışmıştım. doktorların bu iğne firmaları ile anlaşması oluyormuş, o sebeple kendisi yapıyormuş hatta iğneyi, kutuyu saklayabilmek adına. bizim konuştuğumuz aynı marka değil ama çoğunun ruhsatsız olduğunu söylemişti. kolajen içeren haplar varmış alternatif olarak ama iğneden çok daha pahalıymış. iğnenin etkisinin geçici olduğunu herkes söylemiş zaten. hani sırf ağrı çekmemek için denenebilir ama bir kere oldum kurtuldum diye bir şey yok.

şu an özel bi yerde fizik tedavi alıyor, biraz daha rahatlamış eskiye göre. ama merdiven çıkmaması, temizlik vb işlerle kendini çok yormaması filan söylemiş.

sadece kortizon özelinde konuşursak eğer fayda/zarar durumunu gözetmek lazım. benim de bi cilt rahatsızlığım vardı mesela ve iki farklı kortizonlu krem kullandım çünkü başka çaresi yoktu an için. kullandım ve bıraktım yani sonuçta bu da bi tedavi çeşidi.

menisküs zedelenmesi sebebiyle diz ağrısı çekmiş biri olarak eğer bu da başıma gelseydi ben yaptırırdım bu iğneyi sanırım.
0
elorelia
(07.02.25)
(10)

Trump istediğini yapabilir mi?

eisberg
Göreve geldiği andan itibaren radikal tepkileri var adamın :). Kime sinirlenirse gümrük vergisi koyuyor, sınırları büyütecez diyor, dün de Gazze'yi temizleyecez yeniden kuracaz falan dedi.Yarın dese ki NATO'dan da çıkıyorum, ertesi gün de Afrika'ya savaş açtım ne bileyim Danimarka bundan böyle ABD b
Göreve geldiği andan itibaren radikal tepkileri var adamın :). Kime sinirlenirse gümrük vergisi koyuyor, sınırları büyütecez diyor, dün de Gazze'yi temizleyecez yeniden kuracaz falan dedi.

Yarın dese ki NATO'dan da çıkıyorum, ertesi gün de Afrika'ya savaş açtım ne bileyim Danimarka bundan böyle ABD bayrağı kullacak vs. karşısında durabilecek bir güç var mı? Ya da engelleyecek? İsrail mesela dünyanın gözü önünde kesti biçti kimse gık diyemedi adamlara.
0
eisberg
(05.02.25)
Bunu engellemenin tek caresi ekonomik. O Trumpin baskanlik toreninde arasinda duran isadamlarinin karlarina zarar gelse degisir her sey. Ama tabi bunun olacagini sanmiyorum. Atiyorum Turk insani baska ulkeyi gectim direkt Turkiye isgal edilip bombalansa gene Starbucks'tan Instagram'dan Facebook'tan Amazon'dan falan vazgecemez.
0
hot potato
(05.02.25)
hayır.

ilk döneminde de Meksika sınırına duvar örücem dedi, zırnık vermediler. hükümet kapandı, öyle oldu böyle oldu kamu bütçesiyle yapamadı.

demokrasilerde sınırsız yetki olmaz.
0
babilfish
(05.02.25)
Hızlı başladı ama öyle her şeyi asla yapamaz.
Meksika ve Kanada için yaptırımları müzakere yapmak üzere 1 aylığına askıya aldı şimdiden.

Onlar da karşı hamle ile gümrük vergilerini arttıracaklarını belirttiler
Dünya eski dünya değil.
ABD'de eski ABD değil.
Abd pragmatisttir.Zorla yaptıramayacağını anladığında:
- gel konuşalım.. der. Durum bu.

Ülkelerin ABD'ye karşı kendi başlarına hamle yapmalarının yanı sıra, birbirine düşman olanların bile ABD'ye karşı ittifak etme olasılıkları var.
Zor, oyunu bozar.

Dünyadaki güç dengesi ABD odaklı değil artık artık. Güç, kıtalar arası yavaş yavaş dağılıyor.
Nato'dan dan çıkmak istese bu kez ordusu ile Türkiye daha çok önem kazanır.

ABD, ekonomik anlamda yaptırım müdahale ambargo yapmaya yönelik tavır sergilerken diğer yandan konuşulmayan ise devasa nitelikteki dış borçları.
0
diyecevaplandı
(05.02.25)
Tüm dünya ülkeleri, problemleri halının altına süpüre süpüre bugüne kadar geldi ve artık halının altında yer kalmamış, problemler hiçbir yere sığmaz olmaya başlamış durumda. Pandemi dönemi de sorun yumağının büyümesine tuz biber ekti.

Bu süreçten gerçi kendisi de bazı yapısal sıkıntılar çekiyor olsa da Çin güçlenerek çıktı. Batı alemi Dünya liderliğini hatta hakimiyetini Amerika'ya bırakmış durumda ama Amerika da bu yükü taşıyamıyor.

Ya Amerika konuya radikal bir çözüm bulacak ya da Dünya liderliği hediye pakedi yapılıp Çin'e teslim edilecek.

Yani Trump bir şeyler yapmak zorunda.
0
Mirket
(05.02.25)
Abd'nin ciddi ekonomik sıkıntıları var. Her 3 ayda bir 1 Trilyon $ borç alıyorlar + 34-35 trilyon $ borçları var.

En önemli mesele de: artık doların rezerv para olmaması ihtimali. Brics kendi parasının altyapısını oluşturuyor.

Trump zaten tarife vs. koymak istemiyor. Ölümü gösterip, sıtmaya razı ediyor. Geçen kolombiya sınırdışı edilenleri almam dedi. Gümrük koyarız deyince geri adım attı. Meksika , kanada geri adım attı vs. Sırasıyla herkes nasibini alacak. Yeni dünya düzeni bu çünkü : Güçlüysen, haklısın...


.
0
kartallar yuksek ucar
(05.02.25)
trump tehdit siyaseti yapıyor. meksikaya vergi koydu bir nevi tehdit etti. istediğini aldı. meksika sınırda daha fazla güvenlik önlemi alacağım dedi vergiyi hemen erteledi.
keza kanada da aynı şeyi yaptı ve istediğini aldı.
haması gelmeden tehdit etti tıpış tıpış masaya geldi.
bizimkini tehdit etti aynı şekilde rahip brunson serbest bırakıldı.
ama ancak gücü ekonomik zorluk yaşayan ülkelere yeter.
çinede benzer ekonomik tehditler yapmaya çalışıyor ama çin karşılık veriyor.

nato konusunda trump haklı aslında. natonun bütün mali yapısını neredeyse amerika üstleniyor. geçen döneminde de aynısını yaptı. ben bu kadar para veriyorsam sizde vereceksiniz dedi.
bütün olaya ticari bakıyor. derin devletmiş adamın umurunda değil.
0
my fault
(05.02.25)
Ben soruyu hijack etmek istemem ama ucundan ilismek istiyorum: Trump neden Kanada'ya takti?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.02.25)
Trump'in her istedigini yapamayacagi asikar ama dunya eskisi gibi olmayacak bence. mesela elon musk tum abd'nin social security numbers, payment info, checking accounts vs. bilgilerine cokmus gelir gelmez. uye oldugum expat gruplarinda insanlar sahip olduklari kucuk paralari usa'dan nasil cikarabileceklerini konusuyorlar. ekibi cok korkunc ve bir sirket yonetir gibi bambaska bir sistem getirecekler diye dusunuyorum. amerikalilar da ilk kez terorize olmanin panik olmanin kendi yonetimlerinden bu kadar korkmanin ne demek oldugunu goruyorlar.
ama tabii ki bir cok seyi de yapacak, mesela WHO'dan cikiyorlar, en azindan executive order imzaladi adam, tum humanitarian aid'i durdurdu - ki en buyuk finansor onlardi - bu mesela sivil toplum alaninda bir cok seyi degistirecek, El Salvador ucreti mukabilinde ABD'nin convicted suclularini hapishanelerinde misafir etmeyi kabul etti, buna USA vatandaslari da dahil, merakla bekliyorum gelismeleri kendi adima.
0
kassiopeia
(05.02.25)
Her şeyi yapamaz ve çoğu olay da manipülasyon, okuma yazma bilmeyen seçmeni kandırmaca. Misal burada bile trump tehdit etti aldi deniliyor ama haberlere bakarsaniz kanada'nin 1.3 milyar dolar sınır güvenliği olayı biden sırasında aralikta baslamis.
www.canada.ca

Peki napiyor? Ben yaptım diyor. Aynı bizdeki malum kişi gibi, sonuçta kimse fact check falan umursamiyor artık.

Ilk geldiği dönemde de oldu çok böyle.
Ben 20 küsur milyar dolarlık amerikan corporation'dayim, hatta su an Amerika'dayim. Sirket konulacak vergilerden etkilenecek, bu sebepten şimdiden bütün Amerika fiyatlari arttı tariff kadar.

Bu arada iyi oldu amerikalilara, biraz görsünler secimlerin sonucu olduğunu;) umarım bol otoriter, hak hukuk onemsenmeyen, enflasyonist, bol h1b vize ile yerlerinin doldurulduğu, bütün yardimlarinin kesildiği bir dönem yasarlar. Ek olarak umarım bütün tradigin partnerlari böyle sağa sola yönelir, anti american olur. Hak ettikleri bu.
0
logisticsmanager
(05.02.25)
Ortadoğu ülkesi başkanı olmadığından cevap HAYIR.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(05.02.25)
(26)

30 yaşına kadar hiç sevgilisi olmamış kadın

loch ness
Son derece sosyal , başarılı ve gezgin bir kadın düşünün , eli yüzü düzgün oturmayı kalkmayı konuşmayı bilen vs. vs.Hayatına kimseyi almamış olması sıkıntılı geliyor mu size de?(Yakın arkadaşım olduğundan bizzat biliyorum , bu durumu karşı cinsten gizleyen biri, yani en azından kendi kendine bahsini
Son derece sosyal , başarılı ve gezgin bir kadın düşünün , eli yüzü düzgün oturmayı kalkmayı konuşmayı bilen vs. vs.

Hayatına kimseyi almamış olması sıkıntılı geliyor mu size de?

(Yakın arkadaşım olduğundan bizzat biliyorum , bu durumu karşı cinsten gizleyen biri, yani en azından kendi kendine bahsini yapmıyor.)
0
loch ness
(03.02.25)
cok cok yuksek standartlari vardir. o olmaz, bu kisa, su fakir, o az komik derken kedili deli kadin olur yakinda.
0
baldur2
(03.02.25)
Yoo, kadın kalbi kırılmasın istiyor. Ben kendisinin arkasındayım.
0
tiredofwaiting
(03.02.25)
ithamda bulunmak istemesem de, gizli gay, aseksuel, ya da psikolojik/fizyolojik sikintilari olabilir. turkiye'de eli yuzu duzgun bir kadinin istemedigi bir durumda yalniz kalma olasiligi yok. yani ya bir sekilde istemiyordur sevgili, ya da korkuyor, kendini layik gormuyor vs.
0
lemmiwinks
(03.02.25)
gelmiyor, yani normal bir insandan daha fazla 'sorunlu' oldugu anlamina gelmiyor benim icin. bir suru farkli nedeni olabilir, kacingan ya da tam tersi asiri kaygili baglanma tarafi agir basiyor olabilir, ki herkesin baglanma ile ilgili sorunlari var,
eger kendini iyi yetistirmis bir kadinsa, onu etkileyecek biri cikmamis olabilir karsisina (kendisi bile farkinda olmayabilir bu hissin), ki bu da 'fair enough' bence, ben kendime bu kadar yatirim yaptiysam neden oyle birini istemeyim, kendisi gibi oturmasini kalkmasini bilen, gezen, basarili birini istiyor olabilir,
kucuk kucuk takilmalari olmus olabilir, bir sekilde denk gelmemistir olmamistir bunlarin devami, bu da gayet normal.
yakin arkadasinizsa zaten insan iliskilerinde kalp kirici olup olmadigini, garip beklentiler icine girip girmedigini az cok tahlil edebilirsiniz zaten.
son olarak, anlattiginiz kisi muhtemelen okul zamani ve sonrasi donemlerde daha cok gezmekle isle gucle filan ugrasiyordur, etrafina oyle bir enerji de vermemis olabilir. 30 yas gozde cok buyutuluyor ancak artik okuldu isti hayati biraz kendi basimiza deneyimlemekti derken bunlari kafayi takacak ilk yaslar bence 30lu yaslar. oncesinin epey gereksiz erken oldugunu dusunuyorum.
0
kassiopeia
(03.02.25)
baldur +1

benim de öyle bir arkadasim var. karsi cins bileklik takiyor diye direkt eliyor mesela. erkekler taki kalmamaliymis. bu bir kiyafet yani wtf??
bana göre takinti gelen kriterleri var. ama ona sorsan kritersiz, kosulsuz, sartsiz birini sevmeye hazir ldkhj

ona ilgi gösterenlerden de direkt soguyor. nerede yüz vermeyen biri onun pesinde kul köle oluyor. siyah ve beyaz yani sadece. ayrica tipine bakmaktan karakterini göremiyor. herkesin tiple ilgili istekleri olabilir ama onunki cok keskin.
0
sonsuz
(03.02.25)
Niye sıkıntılı olsun. Gayet güzel hoş sevdim.
0
Cezcez
(03.02.25)
Niye gelsin? Hoşuma giderdi aksine.
0
stringer
(03.02.25)
35 yaşında böyle bir arkadaşım var. Kadın bildiğin taş. İyi eğitimli, kültürlü, zeki, karakterli vs, ne ararsan fazlası var. Sıkıntısı insanlara güvenemiyor, bir iki de kötü insana denk geldi, devam edecek cesareti bulamıyor. Özgürlüğe de çok alıştığı için yeni insanlarla tanışmaya üşenmeye başladı. Sıkıntılı gelmiyor. Hayat bu kadar siyah beyaz değil, herkesin yaşadığı yaşamadığı kendine.
0
asteriks
(03.02.25)
sevgilisi olmaması partnerleri olmadığı anlamına gelmiyor. bunun farkını bilmek gerek. gayet sosyal bir ortamı ve hareketli cinsel hayatı olabilir, bilemezsin.
0
deartheodosia
(03.02.25)
Gelmiyor.
0
Mehmettheslim
(03.02.25)
Flörtüm değilse kendi bileceği iş ama bir flörtüm böyle olsa benim için red flag olur.
0
gabe h coud
(03.02.25)
Ülkedeki erkeklerin çoğu beğenir. Malum onlar için sevgilisi olmamış kadın "temiz" sözde. Hele özgüvensiz, bekaret takıntılı tipler için biçilmiş kaftan. Bazılarının özellikle hoşuna gitmesinin sebebi bu. Ama sevgilisi olmaması partnerleri olmadığı anlamına gelmiyor +1
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(03.02.25)
Gelmiyor. Karşısına çıkmamıştır.
0
Amaranta ursula
(03.02.25)
yakın arkadaşıysanız konuşmuş olmanız lazım, kendisi ne diyor bu işe, niye olmamış şimdiye kadar?
0
bobinhoo
(03.02.25)
Sıkıntılı gelmez ama kimseyi beğenmediğini düşünürüm.
0
nothing in my way
(03.02.25)
karşı cins için tam aksine bir intiba bırakır.

düşünsenize geçmişinde 2-3 tane uzun + sayamadığı kadar kısa ilişkileri olmuş her birisinden ayrı dertleri, hatıraları, unutulmamışlıkları, dertleri olan psikoloji bozulmuş bir kadın mı? yoksa bahsetiğiniz kişi mi?
0
nuisance2
(03.02.25)
erkek olsa olabilir derdim ama kadın için ultra anormal bir durum.
0
tabudeviren
(03.02.25)
böyle şeylerde büyük konuşmayı sevmem ama kendisi adına şu konuda üzülürüm; ilişki tecrübe işi yaşayacağı ilişkide ister istemez fail edecektir.
0
sparkle kiddle
(03.02.25)
33 yasindayim iki tane sevgilim oldu biri universitede biri de yabanciydi, bazen arkadaslarimda sasiriyor ama cok normal.
Ben kendi adima soyliyim benim birlikte olacagim erkegin benden 5 gomlek ustun olmasi lazim. ha o adam beni ister mi o ayri bir tartisma konusu. karsima birileri cikiyor ama mesela maasi benden az. bir yere gidelim diyorum ama onun icin buyuk masraf ya da iyi kazanan kadin buldum bakisi gozlerinde yakaliyorsun zaten. baskasinin ailesi muhafazakar, ailesine bagimli. baskasi iyi egitimli, falan ama gorgusuz, sonradan gorme. armutun sapi, uzumun copu. iliskim var demek icin kimsenin cocuguyla ugrasmak istemiyorum.

ayrica yabancilar bile bunu pozitif olarak algiliyor, ister pozitif ister negatif olsun kime ne yani, niye kendini bu sekilde eksik hisseder gibi davraniyor, sacma.
0
Ley
(03.02.25)
@ley

Olacaksa prime Brad Pitt olsun ya da hic olmasin mi diyorsun yani?
0
baldur2
(03.02.25)
Yüksek standart, beklentisi yüksek vs bunlar hep bahane.

Özgüven eksikliği yaşayan, üzücü nahoş şeyler yaşamaktan korkan(reddedilme, aldatılma vb) insanların yüzeydeki bahanesi bu olur genelde.

Bu kişilerin muhafazakar bakış açısı vardır genelde, kalanı da sosyal anksiyeteden muzdariptir. İyi şeyler yaşama pahasına kötü şeyler yaşamayı göze almazlar. Risk almayan, kırılgan yapıları vardır. Bu his iş hayatında tam tersi etki yapabilir, atılganlığı çalışkanlık ve disiplin ile iş hayatına yansıtabilirler. Belirli bir alanda çok başarılı olan, "mükemmeliyetçi" insanların bir kısmında görülür.

Belirli bir kısmı da aseksüeldir.

Bunların hiçbiri suç ya da günah değil ama kimse normal olduğunu iddia edemez, bir yerlerde bir sorun olduğuna işaret eder. Herkesin farklı spektrumda sorunları olabilir, bu da normaldir. Ama normal olmayan şey kişinin "ne var canım çok doğal" diyip konunun üzerine çözüm odaklı gitmemesidir.
0
Bruce
(03.02.25)
Sıkıntılı değil kimseye zararı yok. Kaldı ki erkeklerden zarar gören kadınlar var maalesef biliyorsunuz.

Artık ilişki bile istemeyen insanlar var tek istedikleri takılmak
0
pembediken
(03.02.25)
Bazi kadinlarin anlamadigi su;

Dunyada kadin ve erkek nufusu hemen hemen ayni, ama kadin gelmis 35 yasina, yapabilecegi belki 1 cocuk, ama kendine halen Brad Pitt bakiyor. Aga peki bir sor bakayim kendine, dunyada kac tane Brad Pitt var? Ve Brad pitt niye sana baksin? Boyun mu 1,80 gozlerin mi mavi, Harvard mezunu musun? Yani ciddi anlamda delirmisler ama farkinda degiller.
0
baldur2
(04.02.25)
kadın için normal değil, erkek için de fazla değil de hadi neyse Türkiye şartları falan diyelim
0
edaddy
(04.02.25)
hayir, ben de arkadasin gibiyim. ilginc bir sekilde beni kendi cevremdeki erkek arkadaslarim degil kadin arkadaslarim yargiliyor.

bana birilerini bulup cok iyi, cok yakisikli falan diyorlar ama iyi insan zaten olmaliyiz o bir kistas olmamali, birey olabilmis, isi olan, sosyal olarak iyi biriyle birlikte olmak istiyorum.
0
spherical
(04.02.25)
Bir kahve icmeden yorum yapamam
0
Zetnikov
(04.02.25)
(18)

Evlenmeyi Düşündüğünüz Kişinin Çocuk Yapamadığını Öğrenseniz?

onkiloversemtamamım
Ne düşünürsünüz?Evlenmeyi planladığım kişi ile 1 senedir birlikteyiz. Dün bana çocuk yapmaya elverişli olmadığını söyledi. Çocuk yapmak ise benim en büyük hayallerimden birisiydi, ve bunu başındam beri biliyordu. İlişkimiz konusunda bir miktar zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve böyle söylediğim i
Ne düşünürsünüz?

Evlenmeyi planladığım kişi ile 1 senedir birlikteyiz. Dün bana çocuk yapmaya elverişli olmadığını söyledi. Çocuk yapmak ise benim en büyük hayallerimden birisiydi, ve bunu başındam beri biliyordu. İlişkimiz konusunda bir miktar zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve böyle söylediğim için, eğer gerçekten seviyor olsaydın böyle bir durumda düşünmez, yanımda olurdun diyerek bana çok sinirlendi. Öğrendiğim durum benim için de şok edici oldu, ne yapacağımı bilemedim.

Böyle bir durumla karşılaşan oldu mu, veya siz ne yapardınız?
0
onkiloversemtamamım
(02.02.25)
elveris derken saglik durumu mu?
eger öyleyse ve bunu basindan beri biliyorsa karsi taraf manipülatif, korkunc biri demektir.
bastan söylemesi gerekiyordu. söylemek icin senin ona baglanmani beklemis.

sagliksal degil de secim olarak bunu istiyorsa sonradan fikri degismis olabilir.
ya da senin cocuk sevdan onu korkutuyor olabilir. yani belki cocugu olamiyor karsi tarafin?? ona ragmen de benimle devam eder mi diye olta atiyor olabilir.
cocuk istemeyeceksem de benimle olur mu diye de olta atiyor olabilir.
0
sonsuz
(02.02.25)
@sonsuz cevap için teşekkürler, durum sağlıksal ve önceden biliyormuş.
0
🌸onkiloversemtamamım
(02.02.25)
Çocuk istemediğim için çok sevinirdim.

Sizin durumunuzda, 1 sene içinde çocuk muhabbeti geçti mi? Yani siz çocuk yaparız dediniz o da tabii ki dedi mi mesela? Bu konu konuşulmadıysa bence manipülatif bir durum yok çünkü 1 sene zaten ideal bir zaman için ilişkide çocuk vs konuşmak için. Yeni başlamış her ilişkide bunu belirtmek gereksiz diye düşünüyorum.

Ayrıca çocuk yapmak istiyor ama biyolojik engel varsa onun da çözümü bulunur yani. Tüp bebek, taşıyıcı annelik vs bin türlü yol var. Çocuk sahibi olmak istemiyorsa ayrılabilirsiniz de şimdilik ikinizin de verdiği tepki abartı bence
0
nundu
(02.02.25)
Bu niyetle bir araya gelindiyse önceden söylememiş olması sıkıntılı.

Düşünme kararına bile sinirlenip tepki göstermesi manipülasyon gibi geldi.

Böyle bir insanla evlenmek gerçekten ister misiniz? Bunun kararını ancak siz verebilirsiniz.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(02.02.25)
çocuk istiyorsan ayrılman gerekir evlatlığa okey değilsen. düşünülecek bir şey yok. bunu sana başında söylememesi de hata çocuk istediğini biliyorsa.
0
jelly bear
(02.02.25)
hayatını birlikte geçireceğin kişiyi bulmak çok zor, bulduysan çok önemli bir karar. Bu kişi gerçekten çok sevdiğin biri miydi yoksa yaş geldi evlenelim çocuk yapalım mı diyordun onu bi sorgulaman lazım.

çocuk en büyük hayalinse bu da çok önemli.

çocuğu gerçekten seveceğin ömrünü geçireceğin birinden yapabilecek misin bulabilecek misin belirsiz.

en kötü durumda şöyle böyle anlaştığın biriyle birlikte olup çocuk yapıp ayrılsan buna okey misin, çocuk bu kadar mı önemli sen karar vereceksin.
0
nhk ni youkosu
(02.02.25)
Uzun sure beklemis, daha erken konusmaliydi.
0
mor oje
(02.02.25)
shit test olmadigina emin misiniz?
evlenmeden önce söyledigi icin gene iyi. sadece bir senedir berabersiniz. istiyorsaniz ayrilirsiniz.

cocuk yapmayi istemek bana kalirsa bircok seyin üstünde geliyor bircok kisi icin. birinin sevgisini beklemek, o kisiden çocuk sahibi olma isteğinden vazgeçesine sebep olmamalı. aynisi karsi taraf icin de gecerli yani, sizi cok seviyorsa sizin bu hayalinize mani olmamali.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.02.25)
Hiç kimse böylesi bir konuyu hemencecik söyleyemez. 1 sene normal.
0
cakmayazar
(02.02.25)
Öyle bir şey öğrensem kendim de çocuk istemediğim için aşşırı mutlu olurdum ama böyle şeylerin 100% garantisi olmadığı için tedbiri elden bırakamazdım.

Böyle bir konuda aynı fikirde olmadığım biriyle de devam edemezdim. Karşımdaki kişinin çocuk istediğini bile bile ilişkiye devam edemezdim.

Her şey en baştan konuşulmalı.
0
cilacı ökkeş usta
(02.02.25)
Sey mi dostum +1
0
die fetten jahre sind vorbei
(03.02.25)
Çocuk senin en büyük hayalin ve bu insan kendi durumunu gizliyorsa burada çok ciddi bir ayıp var. Yok seni kaybetmek istemiyordum vs. basma kalıp sözler söyledi muhtemelen. Ben yalana, kandırmaya gelemeyen bir insanım aşırı çirkinleşirdim kesinlikle.
0
cilekli pasta
(03.02.25)
Tanışma/tanistirilma hadi biz evlenmek için tanışıyoruz şeklinde olduysa bunu sonradan söylemiş olması evet sıkıntı. Ama biraz onun adına da düşünelim arada ortak tanıdık vs olsa bile tanışır tanışmaz da pat diye söylenecek şey değil yani ben hayal edemiyorum "merhaba ya biz bugün tanıştık da benim çocuğum olamıyor ona göre" denilebildigini.

Ha ama şu da var, 1 yıl olmuş, mesela 6. ayda da soylenebilirdi bu. Ben şöyle düşündüm, dur kendimi duygusal olarak kendime bağladım, söylerim bir de üzerine trip atar suçlarim (sanki sizmissiniz gibi bunun müsebbibi) böyle devam ederim.

Sözün özü, bir bağ hissediyorsunuzdur ancak sizle hiç tanışmadan önce başına gelen bir şeyin sorumlusu siz değilsiniz, ve de bunun için fedakarlık yapmak zorunda da değilsiniz. Konu sadece evlilik çocuk da değil, kendisiyle ilgili olan bir şeyle ilgili sizi suçlayan biriyle ne ilişkisi kurulabilir hiç bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(03.02.25)
Hayatta her sey o kadar da karisik degil.Sen cocuk sahibi olmayi cok istiyorsun o ise bilmesine ragmen seninle bu kadar onemli bir bilgiyi paylasmamis.Direk ayrilacaksin.Cok karmasik analizlere gerek yok
0
turkuaz
(03.02.25)
Çok ciddi kötü kalpli bir insan karşındaki. Senin çocuk istediğini bile bile 1 sene oyalamış. Olacak şey değil yani sakın devam etme bu kişiyle sinsi ve manipülatif.

Benim de sağlık açısından sıkıntım vardı ve doktorlar olmama ihtimali yüksek diyordu. Her flörtüme çaktırmadan bahsediyordum öyle bir konuda bahsini geçiriyordum.
Eşimle de tanıştıktan 2 hafta sonra filan söylemiştim. Sorun etmedi devam ettik ve benim çocuğum oldu zaten sonrasında.
0
yenibirgüzelnick
(03.02.25)
İlişkinin hemen başında bunu söylemesini beklemezdim ben. Sonuçta daha yeni başlamış ilişki, belki takılalım kafasında taraflardan biri, ciddi bir şey düşünmüyor olabilecekken birinin çocuk yapma konusunda bir şey söylemesi absürd olurdu. Ancak gel gelelim bunu söyledikten sonraki tavra. Aşırı bencil davranmış. Böyle bir şey varsa ve çocuk yapmak isteyen partner bu yüzden ayrılmak bile istese karara saygı duyulmalı. İlişkide partnerlerden biri çocuk istiyorsa bu hayali onun elinden alınması bencilliktir. Tabii 1 yıl sonra bunu söylemesi de normal değili. Baktınız ilişki ciddiye gidiyor ve iki taraf da ciddi düşünüyor o zaman mutlaka söylenmeliydi ve karşı tarafın da kararına saygı duyulmalıydı.

"Gerçekten seviyor olsan yanımda olurdun" demek de aşırı saçma. Oldu, o zaman seviyoruz diye bütün hayatımızı sana göre dizayn edip senin doğrularını yaşayalım. Biz insan değiliz...

Özetle hem söylemekte geç kalmış hem de sinirlenmesi gereken kişi senken seni bastırabilmek adına saçma sapan bir argüman sunmuş.
0
himmet dayi
(03.02.25)
hemen soylememesi normal degil mi ya? kim karsilastigi anda karsisindaki kisiyle nasil bir sey yasayacagini hemen bilebilir. ama evet bu konular bir noktada konusuldu ve buna ragmen saklanildi ise, ciddi soru isareti.
ayrica, zamana ihtiyaciniz oldugunu soyledikten sonraki tavri enteresan, yetiskin iliskileri ne yazik ki boyle bir sey degil. bu demek degil ki ilk zorlukta yollari ayiralim ama zaman istemek, sizin icin boyle onemli bir olayi duydugunuzda bir oturup dusunmeyi secmek, sok olmak ve ihtiyaclarinizi gozden gecirmek cok normal. tepkisi de ciddi soru isareti. boyle bir durumla karsilasmadim ama tekrar etraflica konusup ne yapmak istedigime karar verirdim sanirim.
0
kassiopeia
(03.02.25)
sizin durumunuzda net ayrılırdım. ben erkek arkadaşımla böyle şeyleri tanıştığımızın ikinci haftası konuştum, birbirimizden hoşlandığımız belliydi, "benim kendi geleceğimle ilgili fikirlerim şunlar şunlar eğer ortak yönde değilsek hiç ilişkiye başlamaya gerek yok" dedim. onun da fikirleri uyuşuyordu devam ettik. koskoca 1 yıl, sizin çocuk yapma konusundaki fikirlerinizi bile bile söylemiyorsa bu kötü niyetli bir şey. şimdi ilişki ilerlemiş, kendisinden ayrılmayacağınıza kendince emin olmuş sizi cebe atmış bu saatten sonra söylüyor. bir de üzerine manipüle etmeye çalışıyor. gerçekten seviyor olsaydı o size alan açardı rahat kafayla düşünüp kendinizi iyi hissedeceğiniz kararı alabilmeniz için.

siz başka birinin sağlık sorunu sebebiyle çocuk sahibi olmak gibi bir şeyden feragat etmek zorunda değilsiniz. hadi olsa da olur olmasa da olur diyen biri olsanız neyse. ben olsam manipülasyonu sebebiyle soğurdum ve ayrılırdım.
0
Mossy
(03.02.25)
(7)

Abd'den ne ısmarlanır?

havadakarada
Annemle babam akraba ziyaretine abdye gitti ay sonu dönecekler. Neler ısmarlamak mantıklı olur
Annemle babam akraba ziyaretine abdye gitti ay sonu dönecekler. Neler ısmarlamak mantıklı olur
0
havadakarada
(01.02.25)
Neye ihtiyacin var? Yoksa satmaya calisacagin bir sey mi istiyorsun?
0
hot potato
(01.02.25)
Apple ekosisteminde ürünler varsa ben olsam homepod mini ve airtag isterdim.
0
kullanıcıadımbuolsun
(01.02.25)
spor ayakakbı skechers amerika ile buradakilerin alakası yok mesela.
0
jamswety
(01.02.25)
elektronik (bilgisayar, telefon, konsol, kulaklik, vr gozluk etc)
0
antikadimag
(01.02.25)
Meta quest 3
0
hububrad
(01.02.25)
drone
0
cooperr
(02.02.25)
Supplement kullaniyorsaniz supplement, mutlaka spor ayakkabi, kot cok giyiyorsaniz kot pantalon, ralph lauren +1 , eger gittikleri yerde tjmaxx e gidebilirlerse orada indirimli seyler, eger sirt cantasi filan ihtiyaciniz varsa mesela, 2000 yilinda aldigim cantada hala tek bisi yok artik cok sikildim ama atmaya kiyamiyorum.
0
kassiopeia
(02.02.25)
(8)

Keratin bakımı mı perma mı?

passione
Merhaba. Saçlarım ince telli ve çok çabuk yağlanan bir yapıya sahip. Kabarıyor ve elektriklenmeye müsait. Ben de sık sık düzleştirici ya da wag maşa kullanıyorum, yağlandığı için de sık sık kuru şampuan kullanmak zorunda kalıyorum. Saçlarım bu süreçte çok yıprandı ve kırıklarım da arttı. Bu yüzden
Merhaba. Saçlarım ince telli ve çok çabuk yağlanan bir yapıya sahip. Kabarıyor ve elektriklenmeye müsait. Ben de sık sık düzleştirici ya da wag maşa kullanıyorum, yağlandığı için de sık sık kuru şampuan kullanmak zorunda kalıyorum. Saçlarım bu süreçte çok yıprandı ve kırıklarım da arttı.
Bu yüzden keratin bakımı ve saç botoksu denilen uygulamaları araştırmaya başladım. Keratin bakımı kalıcı düzlük ( 3 4 ay) sağlarken , saç botoksu kabarık ve elektriklenmeli alıp saçı daha sakin yapıyor.
Sizce bu saç yapısı için bu uygulamalar mantıklı mı ya da hangisi mantıklı?

Bir de bugün bir kuaför bu saç yapısına permanın uygun olacağını, saçı kuruttuğu için yağlandırmayı geciktireceğini ve ince telli olduğu için saçı daha hacimli göstereceğini söyledi.

Sizce hangi uygulama bu saç yapısı için uygun olur? Şimdiden teşekkürler.
0
passione
(30.01.25)
Yıpranmış saça daha da yıpratıcı perma uygulaması ne kadar sağlıklı olur bilemedim. Tabii burada yıpranmışlığın derecesini siz daha iyi bilirsiniz, ama ben yaptırmazdım. Saçınız o kimyasal maddeleri kaldırabilecek güçte mi, sonra kopmalar yaşamayın. Biraz daha araştırın eğer o kadar da yıpranık değilse permanın hem kullanımı ve bakımı rahat ayrıca görünüşü de güzel bir seçenek. Diğerleri hakkında hiçbir bilgim yok.
0
kucukne
(30.01.25)
keratin bakımı çokça yaptırdım hatta kendim de yaptığım oldu, istediği kadar doğal içerik falan densin inanılmaz zararlı bir kimyasal içeriği var. uygulanırken gözleriniz yanıyor, çok solursanız rahatsız oluyorsunuz falan öyle lanet bi şey. bakım için yapılacak nane değil bence. öyle bi içerik saça bakamaz yani. perma da aynı. botoksu bilmiyorum ama bence o da pek masum değildir. bilmiyorum işinizden dolayı mı şekillendirmeniz gerekiyor ama ben artık saça daha az eziyet eden şekilde takılıyorum. benim de kabaran ve elektriklenen uzun saçlarım var. bakım ürünlerine yöneldim, saç yağı, maskesi, sıvı saç kremi falan, kendi kendine biraz kuruduktan sonra hafif nemli haliyle örgü yapıyorum. örgülü hali de hoşuma gidiyor açınca da hoşuma gidiyor. bu tarz modeller denemek istersiniz belki; örgü, balık sırtı, kılçık, ters örgü vs.
0
ofelia
(30.01.25)
bahsettiğin saça perma yapalım diyen kuaföre bir daha gitme çok ciddiyim.
keratin yaptırabilirsin ama her saça iyi gelmeyebiliyor. benim de saçlarım ince telli ve boyadan çok yıpranmış durumdaydı sonra keratin yaptırdım. ilk başta çok iyi geldi sonradan bırakmak zorunda kaldım.
0
neira
(30.01.25)
bu kadar yipranmis saca bir sey yaptirmayin +1

eger imkaniniz varsa, iyi bir yerden ama gercekten iyi bir yerden dogal zeytinyagi sabunu alin, sabunla yikayin, kardesimin saci tam dediginiz gibiydi ve sabunla her sey yoluna girdi. bir de yine imkaniniz varsa, bir iki uc ay o yagli zamanlarina dayanarak kuru sampuan da kullanmadan 3 gune bir falan yikayin. gercekten sac toparliyor.
0
kassiopeia
(30.01.25)
oyun başlamıştı mesajım yarım kaldı :P
keratin bakımı her saça iyi gelmiyormuş. başta bana iyi geldi fakat sonradan daha beter etti. bence mesele doğru kuaförü bulmakta. parayı cebe atacak değil de kalıcı müşteri kazanmak için işini doğru yapanı bulmakta. hangi semttesin?
0
neira
(30.01.25)
çok teşekkür ederim. @neira şuan Tekirdağ ama normalde istanbul, Arnavutköy.
0
🌸passione
(30.01.25)
bence çok büyük bir etkisi yok her ikisinin de. para tuzağı diyebilirim.
0
biravekahve
(30.01.25)
"Bir kuaför bu saç yapısına permanın uygun olacağını, saçı kuruttuğu için yağlandırmayı geciktireceğini söyledi" - Bu bana cok sacma geldi. Cilt bakiminda kurutan asitler, tonikler, temizleyiciler hep aslinda daha cok yag uretimine sebep olur. Bu da onun gibi bir sey olabilir.

Sac ve sac derisi konusunda uzmanlasmis dermatolog bulup o sekilde destek alsan daha iyi sanki.
0
hot potato
(30.01.25)
(8)

Günlerin bomboş geçmesi

don’t panic
Arkadaşlar merhaba, Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum. Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kulla
Arkadaşlar merhaba,

Brain rot mu oldum ne oldum bilmiyorum ama bir süredir bu duyguyu inanılmaz hissediyorum ve acayip huzursuzum. Umarım yazıya döktüğümde zihnimden geçenleri tam olarak yansıtabilmiş olurum.

Günlerim bommmmboş geçiyor ve bu yüzden üniversitedeki dolu dolu yaşadığım ve beynimi kullandığım günlerimi özlüyorum. Üniversiteden mezun olalı 16 yıl olması dışında sorun yok.

Ayda 10-12 gün falan çalışıyorum, kalan zamanda boşum. Üniversite mezuniyeti sonrası da bu hep böyle süregeldi. İlk zamanlarda güzeldi. Yoğun çalışmamak, finansal özgürlük, planlarını uygulayabilmek ve bir nevi kafana göre takılmak dream life gibi geliyordu. Belki de hala öyle ama ben kendimi gün geçtikçe içi boşalan bir insan gibi görmeye ve hissetmeye başladım.

Günde 6-7 saat telefon ekran sürem var ve bu sürede yaptığım faydalı hiç ama hiçbir şey yok. Ekşi, watsapp, instagram, YouTube; bu kadar. Kitap okuyamaz oldum ki üniversitede 3-4 günde bir kitap bitirirdim. İşimle ilgili ciddi bir bilgi belge döküman okuyamıyorum, sıkılıyorum. Bu aralar İngiltere vizesine başvuracağız, hangi evrakların gerektiğini bile öğrenmeye üşeniyorum.

Boş günlerimde fitness yapıyorum uzun süredir, 10 yıldır falan. Eve geldiğimde, kızımla oyun oynamadığım anlarda, o uyuduktan sonra tek istediğim şey L koltukta ayağımı uzatıp altına da yastık koyup dizi film izlemek oluyor (çünkü iş günlerinde devamlı sandalyede oturuyorum, bari evde bu şekil uzanayım düşüncesi hasıl oluyor); ama ona da odaklanamıyorum. Üniversitede dersten yurt odasına geldiğimde 1-2 saat uyur, sınav varsa masamın başına geçip ders çalışır, sınav falan yoksa da kitap okurdum. Beyin devamlı aktifti. Şimdi düşünüyorum da beynim günün uyanık olduğum 15-16 saati asla aktif değil ve ben bunu yaşlandıkça fena hissetmeye başladım.

Mutlu mesut bir evliliğim ve bir kızım var. Aile hayatımda, kızımızı büyütme sürecinde vs her şey yolunda. Eşimle de ara sıra saçma tartışmalar olsa da :D normal ve olağan sürecinde ilerliyor her şey. Bu bilgileri de neden verdim bilmiyorum :D belki cevaplarınızda bir faydası olur.

Dönelim üniversite günlerine. O zamanlar boş anlarımda yaptığım şeylerden çok ama çok fazla zevk alırdım. Şimdi o dönemki boş anlarım hayatımın hepsi olduğundan mıdır nedir anlamını yitirdi. E durum böyle olunca da çoğu zaman kendimi üniversite günlerini hayal ederken ve bu günleri düşündüğümde mutlu olurken buluyorum. Bazen gidip eski kampüsüme çimlere oturup öğrencileri falan izliyorum. Bu bile mutlu ediyor. “Ulan içinde bulunduğunuz günlerin kıymetini bilin” falan diyorum kendi kendime :D

Liseliler bilmez, 8 yıllık eğitim öncesi 5. Sınıfta Anadolu Lisesi sınavına girmiş son öğrencilerden biri olarak hep gayet iyi bir ingilizce seviyem oldu. Üniversitede de kendi bölümümü ingilizce okudum. İngilizcemin de günden güne daha kötüleştiğini hissediyorum.

Evimde bir çalışma odam yok. Bazen şöyle loş, güzel bir çalışma odası yapayım diyorum odanın birini. Güzel bir masa, masa lambası, kitaplar vs vs. Bunu yapınca bendeki bu sorunu çözmek adına yaptığım diğer girişimler gibi çok kısa süreceğini, anlık bir heves olacağını düşünüyorum.

Rahatlık, tüketim, sosyal medya, telefon… Bunlar mı sizce beni bu duygulara iten, bu şekil kötü hissettiren? ve sizce kendimi üniversite yıllarımdaki gibi dolu, rahat, boş zamanlarımda yaptığım şeylerden keyif alan biri haline geri döndürecek olan ne?

Valla yazıya başlarken bu kadar uzun olacağını tahmin etmemiştim, sabredip okuyana teşekkür ederim.
0
don’t panic
(27.01.25)
Problemin kaynagi buyuk olcude telefona bakmak. Ben de ayni durumdayim. Bazen naptigimi bile farketmiyorum, otomatik olmus, bi buraya bakiyorum, sonra youtube, sonra baska bir sacmalik. Oyle ki mesela instagram bagimlilik yapti birakim dedim biraktim diyelim, bu sefer soz gelimi sahibinden de buluyorum kendimi. Bu konu uzerine tonla bilgi var, sosyal medyada biraz da bu konuda takilin, sonra da birakin bence. Cal Newport diye bir eleman var ona bir bakmanizi tavsiye ederim. Birkac video izleseniz yeter, yoksa sonra o da bir kotu aliskanlik haline geliyor.

Biz insanlar, bana kalirsa, bir seyler ureterek, projeler yaparak, basararak mutlu hissediyoruz. Spor yapiyormussunuz, yetmez ama evet, bunun yanina bir de proje eklemek lazim. Cocuk yetistirmeyi de bir nevi bir proje olarak degerlendirebilirsiniz. Yalniz su tuzaga dusmemek lazim, hallac pamuguna donen beynimiz, yeni bir beceri ogrenmeye kalktiginda, tam verimli olacagi noktada artik sikiliyor ve birakiyor. Cunku Youtube Shorts cok daha eglenceli.
0
mbond
(28.01.25)
Telefon ve televizyon bagimliginiz olusmus, bunun yaslanmakla bir ilgisi yok bence, ha Turkiye'de yasamakla ilgisi olabilir orasini bilemem. Kendinizi zorlayacaksiniz, disiplinle o telefonu ve televizyonu keseceksiniz. Zaman hizla akip geciyor hocam, yazik yasaminiza. Bu demek degil ki atom parcalayacagiz ama yasami deneyimlemek de telefon televizyon degil.
0
kassiopeia
(28.01.25)
Beni ve benzer dertlerden muzdarip arkadaşlarımı tarif etmişsin, özellikle şu vizede gerekli evrakları öğrenmeye üşenme kısmında kendimi gördüm, köklü değişikliklere hazır olmamak tamam da basit bir yazıyı bile okumaya üşenmek sanırım gerçekten brain rot. Bendeki his şu, hayat çok hızlı akıyor yetişemiyorum, bir ucundan tutamadıkça hepten dışında kalıyorum.

Çözümü bilemiyorum ya da bilsem de uygulayamıyorum ama çalışma odası hazırlamanın çözüm olacağını hiç sanmam.

Bir de hedefi küçük tutmak ya da güncellemek gerektiğini düşünüyorum, artık üniversite yıllarındaki parlak zamanlarımızda değiliz.
0
(28.01.25)
Yaşadığınız şey, kendim dahil pek çok insanın yaşadığı temel bir sorun. Bir sorunu çözmenin en iyi yolu onun kök sebebine inmektir. Önce neden böyle hissettiğimizin sebebini bulmalı, doğru teşhisi koymalıyız. Ekran bağımlılığı, ülke gündemi, rahat batması vs bunlar birer faktör olabilir ama kök sebep değiller.

Temele, en temele indiğimizde benim gördüğüm şey, yaşadığımız hayatın insan doğasına olan uyumsuzluğu oldu. Neredeyse sadece 100 sene öncesine kadar günün büyük kısmını gün ışığının altında geçiren, fiziksel yoğun hareket eden, buna göre bir beslenme düzeni olan ve maksimum bir köy kalabalığı kadar insanla muhatap olan, sorunlarını dertlerini bilen canlılardık. İnsan tarihini yaklaşık 300 bin yıl kabul edersek son 100 sene bir insan ömrünün birkaç dakikası bile etmez. Yani bu örneği açarsak, hayatı boyunca köyünden dışarı çıkmamış ve ilkel aletlerle çiftçilik yapmış dünyadan izole birini alıp, günümüz istanbuluna bırakmaya sonra da neden mutsuzsun demeye benziyor bu.

Mutsuz hissediyoruz çünkü genetik olarak mevcut hayatı yaşamaya henüz adapte olamadık. Çok hızlı bir değişim gerçekleşti ve ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Sanki hayat hep böyleymiş gibi davranıyoruz, düşünüyoruz ama bu sadece bir yanılgı. Gün ışığına, hareket etmeye adapte olmuş vücudunuz, tüm gün kapalı bir ortamda bir ekran karşısında oturduğunda bir şeylerin ters gittiğini anlıyor ve stres hormonu salgılıyor. Stres hormonu insanoğlunun bugüne kadar gelmesinin en büyük sebeplerinden biri. Bizi bir şeylerin yanlış gittiğine karşın uyarıyor. Ama biz bu uyarıyı yatıştırıcılarla, daha fazla para kazanarak, daha iyi hayat diye pazarlanan şeylere ulaşmaya çalışarak görmezden geliyoruz. 100 sene öncesine kadar sadece komşularımızın, etrafımızda yaşayan tanıdığımız bildiğimiz insanların dertleri ile dertlenirken şimdi resmen bir bilgi ve acı bombardımanı altındayız. Sürekli dünyanın farklı yerlerinden felaket, acı, savaş, çekişme vs haberlerine maruz kalıyoruz. Ekranda her gün dünyanın farklı yerlerinde birbirini öldürenlerin, kavga edenlerin, birbirine laf yetiştiren didişen insanların türlü hallerine maruz kalıyoruz. Bir gün meksika, öbür gün afrika, çin, her gün ülkenin farklı yerlerinde olanlar... Bu kadar acıya, kavgaya, çekişmeye şahit olmanın, bu duruma adapte olamamış beynimize ne kadar zor geldiğini tahmin edersiniz. Her gün yolda yürürken bile beyniniz binlerce reklam tabelası görselini, trafik tehlikelerini, kornayı, türlü sesleri işlemeye çalışıyor. Her gün binlercesi. 100 sene öncesine kadar tüm insanlık tarihi boyunca buna alışık olmayan bir beyin için ne kadar büyük bir yük olduğunu bir düşünün.

Tabii ki söylemeye çalıştığım şey istifa edelim ve ağaçlara tırmanarak bitki kökü kemirelim gibi bir şey değil. Ama bu gerçeği akılda tutmak da bulacağımız çözümler konusunda bize yardımcı olabilir. Kendi adıma ben doğa ile daha fazla temas edeceğim aktiviteleri arttırdım. Uzun yürüyüşler olabilir, mümkünse bisikletle küçük turlar olabilir. Sosyal medya ile arama büyük bir mesafe koymaya çalışıyorum. elbette alışkanlıkları terk etmek pek kolay değil ama bunu sürdürmenin de bir faydası olmadığı açık. Ellerinizi kullanabileceğiniz bir hobi de tavsiye ederim. artık marangozluk mu olur, yeni bir enstürman öğrenmek mi olur, tamir tadilat mı olur size kalmış. ama bu tarz hobiler de iyi geliyor. Sizi bir izleyici olmaktan alıp aktif bir katılımcı olmaya zorluyor. Bir şeylerin adım adım geliştiğini, ilerlediğini görmek de pek çok şey için motive edici oluyor.

Özetle bu perspektiften bakıldığında yaşadığımız sorunlar biraz daha anlaşılır oluyor. En azından benim için.
0
thracia
(28.01.25)
Hocam merhaba, samimiyetle yazacağım, umarım alınmazsınız. Günlük 6-7 saat ekran süresi korkunç, gerçekten korkunç, sizi gerçek hayattan soyutluyor resmen. Benim hafta içi iş gereği 4 saat gibi, Haftasonları 2 saati bulmuyorum ( uygulamalara süre sınırı da koydum ) Ben sadece telefon olarak yazdım bunu ama haftasonların da maç syretme harici çok çok uçmuyorum yani tv ya da laptopta.
Daha önce tek başıma yemek yerken youtube açardım, zararlı olduğunu okuduktan sonra video seyretmeden yemek yemeyi denedim, bende gerçekten farkettirdi, yediğim yemeğe odaklandım ve bunu zorlayarak yapmadım, onun dışında kafamdan başka düşünceler geçtiğini farkettim ki video izleyerek yeseydim bunlar olmayacaktı. Sizde işe yarar yaramaz bilmiyorum ama İnsan dijitale yoğunlaştıkça gerçeklikten kopuyor çünkü, porno gibi düşünün.
Spor yapın diyeceğim de onu da yapıyorsunuz ama bence uzun ve tempolu yürüyüş çok iyi gelecektir size, mümkünse koşu tavsiye ediyorum, hem de şiddetle, ya da sevdiğiniz başka bir spor ( nabız 120 üzerine çıkacak ). Terlemek, oksitosin atmak, faydalı hormonları salgılamak, bunlar çok öenmli şeyler.
Evde çalışma odasında bahsetmişsiniz, çok çok iyi fikir, tabi o odaya telefonla ve tablet laptop vb. girmeyecekseniz.
Genelde kendinden bahsetmişsin diyebilirsiniz, ben bana iyi gelenleri yazdım ( bitki yetiştirmek de var, yemek yapmak, mutfakta vakit geçirmek de:) siz uyarsa bunları deneyebilirsiniz ya da size iyi gelenleri bulmaya çalışabilirsiniz ama çaba lazım.
life rewards action, not intellıgence ( Anadolu lisesi çıkışlıyız:)
0
kumandanim
(28.01.25)
yaslilik yada evlilikle alakasi yok. sagliksiz rutinlerlerden dolayi beyniniz pekmeze donmus bu da pismanliga ve cozumsuzluge sebep oldugu icin psikolojinizi etkilemis. spor yap, kursa git hocam gibi tavsiyeler cok sacma olur su asamada.

1. durumu kabul edin: bu durum sagliksiz, ama olmedik cok sukur. yavas yavas degistirecegim.
2. degisime zemin hazirlayin: motive edecek birseyler yapin. uygulamalari silmeyin ama her canininiz sikildiginda telefonu elinize almiktan kacinin ve uygulamada aptal saptal seyler izlemek yerine sizi motive edecek, ogrenme, sosyallesme isteginizi arttiracak seyler izleyin.
3. sagliksiz rutinlerin yerine koyacak kisa, orta, uzun vadeli hedefler bulun: meditasyon, yeni seyler ogrenmek, kisisel bakim, yuruyus yapmak, kiziniza biseyler ogretmek, onunla vakit gecirmek, kursa katilmak vs..
0
buenosdias
(28.01.25)
Tek çaresi var interneti iptal ettirmek.
0
komando kani var bende
(28.01.25)
10, 12 gun degil daha fazla calis.
0
Sour
(28.01.25)
(6)

ingiltere'de yaşamak için hangi şehir?

yeahbutso
metropol olmayan müstakil ev kiraları uygun bir yere göç etme imkan ve planımız var. evden çalışıyoruz. 2 çocuk var.iklim anlamında chatgpt kent ve surrey bölgeleri önerdi. biz hep londra'yı biliyoruz ve liverpool'u ama buralar kesinlikle olmayacak.ingiltere'de yaşayanlar nereyi önerirsiniz.
metropol olmayan müstakil ev kiraları uygun bir yere göç etme imkan ve planımız var. evden çalışıyoruz. 2 çocuk var.
iklim anlamında chatgpt kent ve surrey bölgeleri önerdi. biz hep londra'yı biliyoruz ve liverpool'u ama buralar kesinlikle olmayacak.

ingiltere'de yaşayanlar nereyi önerirsiniz.
0
yeahbutso
(26.01.25)
Ablam surrey'de yaşıyor, Londra'ya trenle 1 saat civarı ve aile için çok güzel bir yer. İmkan varsa surrey
0
mirty
(26.01.25)
reading de güzel bence
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(26.01.25)
Cheltenham'da yaşadım bundan belki 20 yıl önce -omg yaşlanıyorum-. Bence çok güzel bir yer eğer kafa dinlemek istiyorsanız. kiralar da Londra vs göre çok daha uygundu o zamanlar
0
euteamo
(26.01.25)
Kriterler nelerdir ?

-İklim?
-Londraya yakınlık ?
- Posh ortam?
0
sunriseee
(27.01.25)
Brighton, bath
0
kassiopeia
(27.01.25)
Neden liverpool istemiyorsunuz? Merak ettim kusura bakmayin.
0
quaker
(27.01.25)
(13)

Hayatınızı eşit oranda olumlu ve olumsuz etkileyen özellikleriniz?

sekizdokuzon
Değişkenlik ve zeka, benim için. Sizin bu şekilde adlandırabileceğiniz bir tarafınız var mı? Hayatımı aynı oranda kolaylaştırıp zorlaştırıyor, diyebileceğiniz.Teşekkürler.
Değişkenlik ve zeka, benim için.

Sizin bu şekilde adlandırabileceğiniz bir tarafınız var mı? Hayatımı aynı oranda kolaylaştırıp zorlaştırıyor, diyebileceğiniz.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(24.01.25)
Detaycilik. Net bir sekilde hem olumlu, hem de olumsuz etkiliyor. Detaycilik hem iyi bir sey, guzel seyler yakaliyorsun, hem de kotu bazen detayda bogulup geneli goremiyorsun
0
mor oje
(24.01.25)
bencillik

+ cidden kendini düsününce senin yararina olan bir sürü sey oluyor.
- disaridan igrenc görünüyor. fedakarlik yapamayan biri olmayi da beraberinde getiriyor. fedakarlik yapamadigin seyi de cok sevemiyorsun. insan neden mesela cocugunu cok sever? cok fedakarlik yaptigi icin.

gelecegi düsünerek planli hareket etme

+ planlarin gerceklesirse bomba
- planlarin obsesyona dönüsmesi zehirli. cok plan yaparken su ani kacirmak.
0
sonsuz
(24.01.25)
Çok düşünmek.

Çok değişik açılardan bakmamı sağlıyor konulara. Şöyle olursa böyle olur ya şöyle olursa ya da olmazsa gibi. Aynı zamanda daha tedbirli olmamı sağlıyor.

Çok düşünmek aynı zamanda çok da yorucu. Beynim çok yoruluyor. Karamsar bir ruh haline giriyorum ve yoğun bir stres yaşıyorum.
0
rock n roll
(24.01.25)
@mor oje +1
0
Mirket
(24.01.25)
mesleki deformasyondan dolayi surekli "bu is nasil boka sarabilir" diye dusunmek.
- avantaj: gereksiz riske girmemek
- dezavantaj: moral bozuklugu ve tereddut.
0
cooperr
(24.01.25)
Umut

“Let me tell you something my friend. Hope is a dangerous thing. Hope can drive a man insane.“
0
gabe h coud
(24.01.25)
Her ozelligimiz bu kategoride aslinda, dozunda olmadiginda her ozellik olumsuz etkiler. Cok dusunmek ornek verilmis mesela, dozunda olunca iyi sonuc verir, her seyi surekli cok dusurseniz hareket edemezsiniz, detaycilik, dozunda olurda guzel isler cikarirsiniz, asiri olursa ya da hic detaylara dikkat etmezseniz yine felc eder ya da kotu isler cikarirsiniz gibi. Boyle olmayan bir ozelligi dusunemedim acikcasi.
0
kassiopeia
(24.01.25)
önyargılı biri olmak
0
alaimisema
(24.01.25)
Mukemmeliyetcilik; bazen acil iste bile zaman kaybedebilirim bir de calisanlardan rapor istedigimde veri olarak sorun olmasa da misal excel formati umursamama falan gozume batar ya da hucrelerin yarisi cizgili yarisi cizgisiz falan.

Hizli dusunmek/konusmak; tedarik zincirinde ise yarasa da bazen acil olmayan seylerde de etkiliyor.

Olaylarin sikinti cikaracak yonlerini ilk dusunmek; misal bir proje gelirse ilk baktigim nerede patlayabilir. Cogu zaman iyi olsa da ozel hayatimda da Boyle bakiyorum.
0
logisticsmanager
(24.01.25)
Çok düşünmek, maaşımın hiçbirşeye yetmemesi swh, mükemmelliyetçi olmak.
0
baldan kaymak
(24.01.25)
Yüksek farkındalık
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.02.25)
Gerçekçilik, gerçeklerden kopmamamı sağlıyor ama siyah kuğuyu kaçırabiliyorum bazen, sürprizler olmuyor hayatımda.
0
(24.02.25)
mesafeli olmak, gereğinden fazla önem vermemek
0
yemrem
(24.02.25)
(21)

kitaplarınızı yarım bıraktığınız oluyor mu?

m e b
selam.okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum. kitabın dili, yazım
selam.

okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum.

kitabın dili, yazım tekniği, konusunun tırtlığı, yazarın taraflı bakışı vs beni zorlasa da o kitabı bitirmeye çalışıyorum. zaten şu yaşıma kadar da üç kitabı yarım bırakmış veya "şu an vakti değil, ileride okurum belki" demişimdir (o kitapların bir daha suratına bakmadım gerçi).

hoşuma gitmeyen bir kitabı bitirdiğimde de aşırı sinirleniyorum bu arada. halbuki ya yarım bırak ya da hayıflanma, değil mi?

neyse, sizin de bu gerekçelerle bıraktığınız kitaplar oluyor mu? en son yarım bıraktığınız kitap neydi?
0
m e b
(21.01.25)
kendimi çok zorlamama rağmen kitap ilerleyemiyorsa, bırakıyorum. pek hoşuma giden bir durum değil tabii
0
kondansator
(21.01.25)
Ben önceden illaki bitiriyordum sonra birgün mina urgan'ın kitaplarından birini okuyordum hangisi hatırlamıyorum

Orada Urgan'ın kendisi de başladığı kitabı beğenmese de illaki bitirdiğini anlatıyordu

Sonra bunun üstüne Fethi Naci'nin kendisine "Karpuzu kestin baktın ki kabak, gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?" dediğini söylüyordu.

Mantıklı geldi, artık sarmazsa devam etmiyorum.

En son Görmek'i yarım bırakmıştım.
0
akhenaten
(21.01.25)
Eğer %10, %15 civarına kadar olmuyorsa bırakıyorum.
0
salihdt
(21.01.25)
Oluyor olmaz mı, bazen mevsim sebebiyle bile okuyamadığım kitap oluyor. bakıyorum tam yazlık ya da tam kışlık bir kitap o mevsime erteliyorum ya da bakıyorum hiç sarmadı, beklediğim gibi gelmediyse erteliyor ya da tamamen bırakıyorum.
Sonsuz hazine gibi kitap var yeryüzünde hangisini okuduğunun ne önemi var sen okuduktan sonra, yediğimiz içtiğimiz gibi beğendiğimizi sevdiğimizi okumakta özgürüz. istersen aynı kitapları bile dön dön oku, kim karışır. ben çok okudum eskiden okuduğum kitapları, hala da özledikçe, okuduklarım vardır.
0
erty_ksk
(21.01.25)
Evet bırakıyorum en son bir polisiye hayranı olarak Ahmet Ümit'in Kayıp Tanrılar Ülkesi'ni yarısında bıraktım. Normalde bir kitabın ilk çeyreğine gelmeden içine çekip çeymeyeceği anlaşılıyor, eğer beni çekmemişse bırakıyorum. Hayat zevk alınmayan bir kitabı zorla, sırf bitirmiş olmak için okumaya devam edecek kadar uzun değil okunacak birçok kitap var onların zamanını böyle bir durum için harcamak bence gereksiz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
Hiç sevmediğim takıntılarımdan biridir.
Başladığım kitabı ya da filmi bitirmek zorundayım.
@ cosmicstring'in dediği gibi hayat kısa, kitap çok ama bunu kendime anlatamıyorum.
0
Mirket
(21.01.25)
Eskiden zorla ve inatla bitiriyordum. Artık sarmazsa bırakıyorum. En son China Mieville'in romanlarından birini bırakmıştım galiba.
Hayat kısa, kitap çok. +1
0
kobuzchu kiz
(21.01.25)
non-fictionlarda pek olmuyor. cünkü konusunu bilerek seciyorum. yazarin dilini begenip begenemdigimi 10 sayfada anlarim zaten ona göre alirim ya da almam.

fictionlarda cok oluyor. karakterlere cok uyuz olursam, konu sacma ya da fazla karmasik gelirse birakiyorum. sürükleyici degilse birakirim.
0
sonsuz
(21.01.25)
hic zorlamam, sikildigim kitabi ilerlemeyecegini hissedince birakirim.

yaratma cesareti'ni biraktim daha baslarinda. cevirmen ceviriden cok kendi anladigini anlatmis kitaptan uzun dipnot ve hayvani bir onsoz yazarak. cok sikti biraktim. hatta unutup ikinciye basladim, onda da biraktim. ingilizcesinden okurum belki daha sonra.

guzel oldugu halde kosmasaydim yazamazdim da yarim kaldi ama devam ederim diye umuyorum. bu bilincli bir yarim birakma degildi :)
0
lemmiwinks
(21.01.25)
"dikkatim dağılıyor, fırsat bulamıyorum" bahaneleri dışında nadir de olsa bıraktığım oluyor.

muazzez ilmiye çığ'ın bir kitabını okuyordum yıllar önce. kendi alanıyla ilgili yazdıklarına bir şey demeyeceğim, ama benim iyi bildiğim konularda hatalı argümanlarına denk gelmiştim hem de yoğun şekilde. devam etmek istemedim.

bundan sonra yüz tane kitap daha yarım bıraktım ama sebepleri en başta belirttiğiniz okuma alışkanlığı eksikliği.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
mumkun oldugunca zorluyorum ancak evet biraktigim oluyor. bazen bazi kitaplarin zamani degil diye dusunuyorum. mesela Ursula Le Guin'in 2-3 kitabini arka arkaya bayilarak okudum, sonra Mulksuzler'e basladim, mumkun degil gitmedi kitap, ne okudugumu anladim, ne geri donunce hatirladim, kitabin icine giremedim filan olmadi bi sekilde, biraktim. Tekrar donerim bir sure sonra.
0
kassiopeia
(21.01.25)
düzenli olarak kitap okuduğum zamanlarda en net hatırladığım yarım bırakma olayı mülksüzlere ait.
0
elorelia
(21.01.25)
Evet zamanının gelmediğini düşünüp bıraktığım kitaplar oldu, bir şekilde geri dönüp bitirdiklerim de oldu, az da olsa bir daha dönmediklerim de olmuştur.
0
amelie poulain
(21.01.25)
ben beğenmezsem direkt bırakırım hatta yazarına söylenirim küfür bile edebilirim bu ne biçim kitap diye :D

en son kinyas ve kayrayı bıraktım, birkaç sayfa okudum baktım feci kötü. aşırı depresif bir şeydi. hayatta okumam öyle bi kitap.
0
turuncu tonlarda
(21.01.25)
Her kitabın zamanı var. Şu an okuduğum kitap beni aşırı düşürüyor mesela, içimi sıkıyor. Baksan Türk klasiği, okumayanı dövüyorlar ama şu an bana iyi gelmiyor. Böyle olunca biraz zorlayıp olmazsa bırakıyorum. Allah kelamı değil neticede.
0
sekizdokuzon
(21.01.25)
bol kitap okuyan biriyim 1 ocaktan bu yana 5 kitap bitirip toplamda 1276 sayfa okumuşum. bu istatistiği de vereyim ki anlaşılsın. Bu kitaplardan yarım bıraktığım olmadı. Çok zorluyorsa, aynı cümleleri tekrar tekrar okuyorsam bırakıyorum.

son yarım (yarım bile değil 10-15.sayfada) bıraktığım kitaplar: Virginia Wolf- Deniz Feneri, Adam Fawer-Oz, Oğuz Atay-Tutunamayanlar
0
matilda
(21.01.25)
Çocukluktan yetişme iyi okuyucular artık ne tarz seveceklerini bildikleri için bir kitabin isminden, cisminden etkilenmezler ve okudukları bütün kitapları çok severler sevmeyecekleri kitaplari da hiç sevmezler.

Ama diğer arkadaşlar için bir yazar dostumun bir kitabinda da verdiği tavsiyeyi vereyim. Bir kitabın herhangi bir sayfasını açtığınızda ve okuduğunuzda bir sonraki sayfayı açma isteği güçlüyse o kitabın tamamını seversiniz.

Onun dışında sevmeyeceğim bir kitabı okumaya devam ederken kendimi hayal bile edemiyorum.
0
alimcgraw
(21.01.25)
kendimi çok zorlamama rağmen kitap ilerleyemiyorsa, bırakıyorum. pek hoşuma giden bir durum değil tabii +1

Bazı kitaplar cidden kötü. Lanet olsun der bırakıyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.01.25)
en son sefiller'i yarım bıraktım. kitabın %22'sindeyken bıraktım. (1600 sayfa galiba)

kitabın gidişatı vs çok belirgin olduğu için daha fazla okumak istemedim.
0
makbur
(21.01.25)
yarim birakma olmuyor ama giremedigim kitaplar oluyor. bazi kitaplardan sekiyorum birkac kere denememe ragmen.
0
antikadimag
(22.01.25)
Eskiden zorlardım kendimi, artık akmıyorsa veya beğenmemişsem bırakıyorum. Bir de tabii bildiğim bir yazarın kitabıysa daha fazla şans veriyorum. Orhan Pamuk mesela; illa ki o ilk 50 sayfasında sıkılacağımı biliyorum, yazarın dünyasının içine girene kadar o sabrı göstermem gerekiyor. Sonrasında akıyor benim için kitap.
0
SiyamkedisiZorro
(22.01.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.