Giriş
(33)

Ailemden Nefret Nefret Nefret ediyorum ! Hayatımı Mahvettiler

sucuklu yumurta
Küçüklüğümden itbaren beni ezdiler. Evet karnımı doyurdular, okula gönderdiler ama psikolojik olarak ezdiler, ego tatmin aracı yaptılar. 7-8 yaşlarımdayken yarım saat geciktim diye babam beni arkadaşlarımın önünde dövdü. O gün hissettiğim ezikliği, utancı unutamam. Eve gelen akrabalar "bu kız pısırı
Küçüklüğümden itbaren beni ezdiler. Evet karnımı doyurdular, okula gönderdiler ama psikolojik olarak ezdiler, ego tatmin aracı yaptılar. 7-8 yaşlarımdayken yarım saat geciktim diye babam beni arkadaşlarımın önünde dövdü. O gün hissettiğim ezikliği, utancı unutamam. Eve gelen akrabalar "bu kız pısırık galiba hiç konuşmuyor" dediğinde "onun yaşı 13 ama zeka yaşı 3" diye beni aşağılar, bense ölmek isterdim. Ortaokuldayken bir erkekle konuştum diye sokak önünde dövdü beni. Sonuç olarak ben pısırık, ezik, sessiz biri olup çıktım işte. Lisedeyken akran zorbalığına uğradım, onur kırıcı lakap takıldı. Her gece ağlardım için için. Dayanamayıp babama söylediğimde babam beni koruyacağı yerde, o lakapla bana hitap etmeye başladı, sonra annem, sonra abim.. Şu anda Özdeğer, özgüven namına hiçbir şey yok bende, sıfır hatta eksi. Bu çocukluk ve gençlik yıllarımın bendeki acı bir tortusu,acı bir hediyesi olarak yapıştı kaldı.

Annem babama nazaran daha iyiydi anne sonuçta, ama evkadınıydı, ilkokul mezubuydu, psikolojik baskıyı o da yaptı. Şu an 30'una gelmiş bir yetişkinim. Allah'tan tek şansım derslerim iyi oldu hep, okudum, kendimi kurtardım güya ama hayat tatsız. Hayat tuzsuz. Tek bir tane arkadaşım yok. Ezik ve özgüvensiz yetiştirildiğim için yok. Her haftasonu sabahtan akşama kadar nette vakit geçiriyorum. Sevgili zaten yok. Ezik olduğum için bana en ufak ilgi kırıntısı gösterene koşuyorum, sonuçta oyuncak ve ego tatmin oyuncağı olmaktan 1 adım dahi öteye geçemiyorum. Sevgilimin olması da hayal yani, 1 tane bile olmadı bugüne kadar. Nefret ediyorum, beni hayata bağlayan hiçbirşey yok.Ot gibi işe gidip geliyorum. Allahım diyorum neden, bana değer veren, beni pamuklara saran bir ailem olsa herşey daha farklı olurdu,neden bu aile ya neden neden neden ?? suçum neydi ??

Ailemle yaşıyorum,annem odamın düzenine karışıyor devamlı, bazı kıyafetlerimi kafasına göre çöpe atmış halbuki seviyordum ben onları giyecektim. Tartıştık. Bana lisede takılan onur kırıcı lakabı söylemeye başladı. Ne zaman tartışsak zaten annem bana lisedeki onur kırıcı lakabı söylüyor,amacı sırf canımı yakmak,maalesef bu konuyu kafaya taktığımı anlamış durumda. Çıldırdım, çık odamdan diye haykırdım, Çıkmadığı gibi bana "or.pu" dedi. Bana sen or..pusun, fa..şesin deedi. Gözüm döndü sensin or.pu dedim, dememliydim ama o lakap bana ezik sindirilmiş psırık geçmişimi hatırlatıyor. Zaten çocukluğumun gençliğimin içine sıçtılar, şimdi de 30'lu yaşların içine sıçıyorlar itinayla. Zaten annem abimi erkek olduğu için daha çok seviyor. Onu çağırdı ve abimden dayak yedim.Nefret ediyorum.nefret ediyorum. Szilerle paylaşmak istedim..
0
sucuklu yumurta
(16.12.17)
o evden ayrılıp ailenle bütün bağını kopararak başlayabilirsin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.12.17)
30 yaşında, işi olan bir kadınsın. Ailenle yaşaman için herhangi bir sebep yok. En kısa zamanda ayrı bir eve taşın ve kendi düzenini kurmaya çalış. Onlarla iletişimini de minimuma indir.

Bu süreçte kesinlikle psikolojik destek almalısın aksi takdirde yaşadıkların ömür boyu senin önünü keser.
0
fragile lady
(16.12.17)
çok isterim ama yapamıyorum. bakın ezik yetiştirilmek, ezilmek, aşağılanarak büyümek öyle birşey ki, hayata karşı çok korkak oluyorsunuz. başkaları için bebek oyuncağı olan şeyleri yapamıyorsunuz ya da adım dahi atamıyorsunuz. Açıklayıcı olabildim mi bilmiyorum. Zatebn bana ev bulma vs.konularında manevi bakımdan destek olabilecek 1 tane bile arkadaşım yok.Yoksa istemem mi bu aileden kurtulmayı.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
@fragile kaldı zaten, bu yaştan sonra zaten ben iflah olmam ki.

ayrı ev konusunda dediğim gibi ben bir hayat korkağı oldum çıktım, ezik pasif biri oldum çıktım.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
Öncelikle muhakkak bir psikolojik destek alın, emin olun size çok iyi gelecektir. Sonrasında en kısa sürede o evden ayrilin. Sırf kan bağınız var diye ömrünüzü sevmediğiniz insanlarkaberaner geçirmek zorunda değilsiniz. Tamamen hayatınızdan çıkarın demiyorum zira aile, belki zamanla onlar da hatalarını anlarlar ama evden ayrılın, mesafe koyun.

Geçmis geçmişte kalmış, lakap konusunu vs de çok kafanıza takmayın. Artık belirli bir yasa gelmiş, kendinizi geliştirmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadınsıniz.

Ama psikolojik destek almayı lütfen ihmal etmeyin.
0
fraise
(16.12.17)
Kendini iyi ifade ediyorsin ama çok da ezik değilsin bence. En azından hissettiklerini yazıya dökecek kadar güçlüsün. Ben de şu an annemle sorunlar yaşıyorum ama bunu anlatamıyorum. Asıl ezik benim. Az önce sinir krizi geçirdim.
0
for day to break
(16.12.17)
Yani evet o evde iş yürümeyecek gibi, ekonomik bağımsızlık varsa ayrı yer mantıklı.
prof. destek de gerekli olabilir denildiği gibi ama şu an alma imkanın yoksa bakış açını minnacık da olsa değiştitmeye çalışman iyi olabilir. ama ev sıkıntı.
0
passion rules the game
(16.12.17)
Ayri ev ve psikolog +1
0
chavezding
(16.12.17)
ayri eve cikma, baska sehre tasin.
0
icim urperiyor
(16.12.17)
@fraise o lakaba üzülmemek mümkün değil, onur kırıcı bir lakap, lise yıllarımı lanet ederek hatırlıyorum.Onurum gururum kırıldı, kişiliğimin geliştiği yıllarda buna maruz kaldım. Aşamıyorum bu aşağılanmışlığı.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
küçüklükten itibaren "sen edenemzsin, yapamazsın, beceremezsin" diye büyüttüler beni. korkuyorum işte, hayatla başa çıkamamaktan.

bir de hayat enerjisi düşük, son derece bezgin bir insanım. işyerine zor gidiyor yapmam gereken işlere binbir güçlükle konsantre oluyorum. kaldı ki ayrı ev, bir sürü sorumluluk binecek sırtıma. bu bezgin bekir, herşeyi erteleyen sonsuza kadar devamlı erteleyen biri olarak altından kalkamam gibi gelyor.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
30 yaşına gelmişim, paramı kazanıyorum ama bu bile bana saygı duymalarına yetmiyor. Hani para önemli ya güya. Onlara göre ben hala küçükken ezdikleri çocuğum. Benim odamı alıp kafana göre eşyalarımı atamazsın diyorum anneme, annem bunu anlamıyor. Tabi atarım diyor. Çıldırıcam. Çıldırıcam.

Bu da yetmiyor, canımı yakmak, tartışmada bana üstün gelmek için lisede bana takılan lakabı söylüyor. Bu nasıl anne ? Yanu elalemin anaları çocuklarının üzerine titriyor. O yeter k mutlu olsun diyor. İnsanlar çocukları özgüvenli olsun istiyor. Benimki de sıkışınca bana lakap takıyor. Sonra da orosğu diyor.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
Burada sizin yaşıtınız çok güzel insanlar var. Eminim yardımcı olmak isteyeceklerdir size.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(16.12.17)
Hemen ayrıl tek başına yaşamaya başla korkulacak hiçbir şey yok emin ol. Şartlar durumlar iyiye gitmeden önce mutlaka kotu gider. Anne veya baba kim olursa olsun. Resti çek kendi yolunu ciz . öğrenci bir arkadaşla eve çıkabilirsiniz.
0
opitseri
(16.12.17)
30 yasinda bir kadin olarak dayak yeme ve onur kirici ithamlari yasamaya devam etme cesaretini gostermek ayri eve cikma cesaretinden daha ciddi... once bunun farkina var. Sonra tekrar konusalim..
0
lcha
(16.12.17)
Icha, benim özdeğer bilincim yok. özdeğer duygum yok. ben kendimi değersiz görüyorum.

Sadece aile de değil, istisnasız girdiğim her ortamda bunu yaşadım, yaşıyorum, istsnasız ezerler beni her ortamda.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
yaşayamadığın ergenliği şu anda yaşıyor gibisin. avantajın kendi durumun hakkında aslında çok da negatif olmayan ancak objektif bir durum analizi yapmışsın. farkına varmak aslında çözüm olduğunu anlamanın ilk adımı.

maddi durumun yeterli ise aileden ayrıl. belki bie ev arkadaşı ile ortak eve çıkarak çok daha düşük maliyetlerle bunu yapabilirsin. ikincisi bir psikologdan yardım alabilirsin. var mıdır bilmiyorum ama online olarka benzeri sorunlar yaşayan community ve destek gruplarına ulaşmayı deneyebilirsin.

ailenin bu tavırlarını kendi ezikliklerini yansıtma ile senin üzerinde gidermeye çalışması olarak tahmin ediyorum.

çözülmeyecek şeyler değiller. geç de kalmış sayılmazsın.
0
orpheus
(16.12.17)
Yargilamak gibi dusunmeyin, bilmedigim şeyler de olabilir ama "anlattiginiz kadariyla" para kazanıyor olmaniza ragmen bunca yıl yardim almamaniza sasirdim acikcasi. Bunlari tek basiniza aşamayacaginiz için uzmanlar var.

Ailenizden saygi gormemissiniz evet ama once kendinize saygi duymaniz ve kendiniz için bir seyler yapmaniz gerekiyor. Yardim alip da sonuc alamadiysaniz bilemem tabi. Bircok insan bu tip aileler icinde yetişiyor. Sırf duyuruda bile bunun orneklerini gorduk defalarca. Neden ben tarzinda kendine acıma savunmasi yapmak yerine harekete geçmek lazim. Bunu 30 yasinda isinde gucunde bir kadın oldugunuz icin soyluyorum. Buraya boyle açıkça ifade edebiliyorsunuz, aynisini bir uzmana da yapabilirsiniz. Evi ayirmak ve uzman yardimi almaktan baska tavsiye verilebilecegini sanmiyorum. Mutlaka düzelebilir, öyle düşünün.
0
aquarium
(16.12.17)
O zaman yeni cevap: Hocam tum sorunlarini fark etmissin ama destek almiyor aksiyon almiyorsun. Simdi bizim sana nasil bir katkimiz olsun bilemedim ki?! Doverek evden mi cikaralim? Zorla es mi bulalim? Yani bunun ucu yok, farkindaligin var ama uzgunum bi insan cozumu goruyor ama aksiyon alamiyorsa baskasi ona hicbir sey yapamaz. Sadece yaz buraya icini dok agla, aksiyon almadikca yarin yine aynisi olacak. O nedenle ozdeger farkindalik vs deme. Git efendi gibi profesyonel destegini al.
0
lcha
(16.12.17)
daha hafif düzeyde ancak yine de psikolojik baskı-şiddet gördüm, görüyorum ailemden. öğrenciyim henüz, ayrı eve çıkamıyorum, en ufak bir karşı çıkışımda ekonomik desteği kesmekle tehdit ediyorlar. çok kavga ettim ama en azından yurda çıkmayı başardım. yani tam anlamıyla kopamadım annem evde kalan eşyalarımı karıştırmış yerini değiştirmiş falan yine, haftasonları gittiğimde aynı sorunları yaşıyorum başlarda iyi olsak da.

yaşça daha küçüğüm, öneri vermek de bana düşmez ama kazancınızla en azından terapi almaya bakın, birden eve çıkmak korkutucu geliyorsa. ama ben yurda çıktığımda dahi (ki şu an beş kişiyle aynı odayı paylaşıyorum, iyi bir yurtta değilim) çok daha fazla huzurluyum. yani süper koşullara geçmediğim halde ailemin baskı ortamından uzaklaştığım için iyiyim. en azından bireysel sorunlarıma boğuluyorum artık.

değil 30 yaşımda, 20 yaşımda "çayı getirmeyi unuttuğum" için tekme yemek bile unutamayacağım şekilde beynime kazınmış durumda. ne olur yapmayın bunu kendinize. manevi destek konusunda elimden bir şey gelirse yapmak isterim. lütfen kendinizi kurtarın.
0
haykorsamdunyaya
(16.12.17)
özdeğerim yok yazmışsın ama sevgili sucuklu yumurta, bunların farkında olman ve hepsinin yanlış olduğunu, hiçbirini hak etmediğini bilmen aksine özdeğer bilincinin olduğunu gösteriyor.

adım atamaman korkmandan, ama korkmadan çık o evden ve uzak dur. saygı duymuyorlarsa duymasınlar, sen onların seni yapmak istedikleri kişi değilsin. paranı kazanıyormuşsun, ayaklarının üzerinde durursun.
0
pinkpeony
(16.12.17)
zor bir ailede büyümek kitabı da yardımcı olur.

ev bulma vs. konularında manevi bakımdan biz sana destek oluruz. sen başla gerisi akar gider.
kendi evin olunca, psikolojin düzelince bezgin bekirlik kalmaz merak etme. hatta tam tersi olur, şevklenirsin.

yazılması gereken her şey üstte yazılmış tekrar etmedim. hepsine +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(16.12.17)
Herkesin travmaları var, neden diye sorgulamak sana vakit kaybettirir sadece.

Ailenden ayrı eve çıkıp çok görüşmemek tek çare. Ve tabii denildiğini üzere bu süreçte ve sonrasında psikolojik destek almak.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.12.17)
aile ile tartışma diyince hepimiz "evden ayrıl" kısmına odaklandık, istiyorsan yap tabi bunu. Hele de 3. ev arkadaşı olarak bir eve girersen, işine de yakın bir yerde neredeyse yol paran kiranın yarısını öder.

Ama asıl odaklanman gerekeni sen daha iyi biliyorsun, özsaygı, özdeğer, kendine kıymet vermek.
İster profesyonel yardımla yap, ister Tinder'la yap bir şekilde o konuya eğil.

Her konuda kendini değersiz hissetsen de "sucuklu yumurta'yı en iyi tanıyan ve anlayan" ünvanı sende :)
Bu arada çalışıyorsan bir değerinin olduğunu her ay başında somut olarak görüyorsun,

Kendine gel,
0
michael_knight
(16.12.17)
Cevap yazan herkese teşekkür ederim. Paylaşmak iyi geldi. İnsan kendi durumunu kanıksıyor, ve hep kendini suçluyor. Duruma objektif bakabilmek zor oluyor. Sarsılmam gerekyordu.

Ayrı ev konusunu araştırmaya karar verdim. Hayat korkağıyım, evet, bilgsizim. Ayrı ev ararken nelere dkkat edilmeli konulu bir duyuru açmayı düşünüyorum hatta birkaç gün içerisinde. Değişmek istiyorum, bu bezgin, yılgın moddan kurtulmak istiyorum. Kendime değer vermek istiyorum. Beni ezenlere had bildirmek istiyorum. Ama hiçbirşey yapmadan da değişim gelmiyor. Bana dua edin, umarım başarırım.
0
🌸sucuklu yumurta
(16.12.17)
Allah yardımcın olsun. Her anlamda daha iyiye gitmen dileğiyle,
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.12.17)
Ben de herkes gibi o evden ayrıl diyorum. Ama tek başına eve çıkmak sıfırdan bir düzen kurmak bu aşamada senin için biraz zor olacak gibi. Ev arkadaşı aranıyor ilanlarına bakmanı öneririm. Böylece hem hazır düzeni olan bir eve çıkmış olursun hem de ev arkadaşın ile iyi anlaşırsan yakın bir arkadaşın olur. Böylece yeni bir sosyal çevre edinirsin. Ayrıca tek başına çıksan pahalı olabilecek merkezi bir yerde oturabilirsin.
0
road_tanker
(16.12.17)
Arkadaşlar kız hayattan korkuyorum diyor siz ayrı ev diyorsunuz. Ev şimdilik dursun, BİR AN ÖNCE YARDIM ALIN! Maddi gücünüz var, lütfen bunun kıymetini bilin ve kendinizi destekle beraber yenileyin! Tüm korkularınız ancak terapiyle gücünüzün farkına varmanızla zamanla eriyecek, değişiminizle aileniz bile size saygı duyacak. Yaralarınızı tek başınıza ya da bir arkadaşla atlatamazsınız, malesef ailevi travmalar paylaşmakla düzelemez, anlık hafifletir. Eğer adım atarsanız yakında çok güzel haberler okuyacağız sizden, inanıyorum=) allah yardımcınız olsun.
0
mslny
(16.12.17)
Ben ayrı bir eve çıktım rahat ettim. Her şey zor oldu, makarnayı bile yapmayı arkasındaki tarifine bakarak yapmaya başladım. İlk günler duvarlar üzerine üzerine gelir. Ama zaman varsa alışırsın. Ayrıca psikolojik destek alman da şart. Ben ancak askere gitmeden önce başlayabildim. O da birinin içine çok kapanıksın sen demesiyle. GerçeklerI psikiyatr hekimden öğrendim. Askerde de devam ettim tedaviye. İşin zor ama şans olmasa da zaman bizden yana. Onlar gidecek, biz kalacağız döngüye göre.
0
ceyhan prensi adana
(17.12.17)
her sefer benzer şeyleri yazıp burada anlatıyorsun..

hala anlamadın mı buradan sana bir olumlu dönüş olmayacağını. atılan msjlara da geri dönüş yapmıyorsun. valla kimse yemez.
0
attila
(15.02.18)
yaşayacağınız ne olabilir acaba bahsedilenlerden daha kötü? Zaten yaşanılanların olumsuzluğu fark edilmiş, istenmediği anlaşılmış. Şimdi o zaman, bunlardan kurtulmak için, hala bir şeylerin hesaplarına girmek, öyle mi olur şöyle mi olur, denebiliyorsa, anlatılanlar o kadar da acıtmıyodur. öyledir, gider o.

böyle hikayesi olan birine, "şöyleyim böyleyim dedikçe, bataklığın içindesin" derdim. Bişey değiştirmek isteyen adım atar. Ama adım atmak ve bişey değiştirmek zorunda değil kimse. Zorunlu olmadıkça da bişey yapmıyor insan.
Su yolunu bulur, derdim.
0
neynep
(15.02.18)
Aynı şeyleri yaşamışız ama başkasından duyunca hadi oradan şımarık diyesim geldi
0
her gece aç
(13.03.19)
duyuru hortlamis:)

eksiup.com

tedavi ol her seyden once. psikolojik destek sart.
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.03.19)
(22)

nasıl üşümüyorsunuz?

uyusam iyi olur
nasıl az üşünür? nasıl az hastalanılır? cevaplar için teşekkürler.
nasıl az üşünür? nasıl az hastalanılır? cevaplar için teşekkürler.
0
uyusam iyi olur
(12.12.17)
Bagisiklik sistemini guclu tutarak belki.
0
yuzır
(12.12.17)
Valla lahana gibi kat kat giyinerek üstesinden gelinebiliyor genellikle. Ağustos sıcağı ne güzeldi oysa :(
0
m e b
(12.12.17)
@cureforlove
nasıl alıştırıcam ki? biraz üşüyünce hasta olma olasılığım artıyor.
0
🌸uyusam iyi olur
(12.12.17)
ayni soruyu gecen kis duyuruda ben de sormustum. soguga kendimi alistirmami soylediler, cunku bebeklikten beri lahana gibi giydirilen, soguga hic gelemeyen bi insanim. gecen kis baya baya alistirdim kendimi. kombiyi kapattim, azicik serinde oturmanin dunyanin sonu olmadigini kabullendim. ise hemen yarayacagini da sanmiyordum ama bu sene fark ettim ki insanlarin sonbaharda hirkaya, kazaga gectigi donemde ben tisort giyiyordum. soguk oldu diye pencere kapattiran insana sasiriyorum artik. belki de bana duyurunun en buyuk katkisidir bu.
0
pide
(12.12.17)
Ben normalde cok usuyen bir insandim. Demir eksikligi tedavisi sonucunda epey azaldi usumem.
0
rusyalı kozmonot
(12.12.17)
üşümek hasta yapmaz. tam tersine kat kat giyinip bunalıp terleyince soğukta hemen şifayı kaparsın. çok kalın giyinme
0
Delay Fuze
(12.12.17)
Pide ve cureforlove guzel yazmis.

Bizde cocukluktan yapilan bir hata varsa cocugu sarip sarmalarlar,pantalonun altina pijama,icli,kulotlu corap,atlet niyetine yine icli,ince yun kazaklar.aman usumesin.adamin bunyesi tamamen isi koruyucu duzene alistiriliyor,o da ileriki yaslarda bu adaptasyonu saglayamiyor.hava daha sogumaya basladigi anda iclikler dolaplardan cikiyor.

Kadinlarda kansizlik veya kandaki cesitli eksiklikler daha cok rol oynuyor.bununla alakali nette cok fazla bilgi var onlari okuyarak,doktora danisarak kisa uygun beslenme ve ek besinler bu konuda faydali olabilir.vucududa soguga deneye deneye alistiracaksin.

imza.kutup ayisi.
0
duptıs
(12.12.17)
21 derecenin altında istediğin kadar kendini alıştır normal bir insan yine üşür, üşümemenin yolu yok sadece düzenli spor ve az yağ oranı daha hızlı metobolizma daha az üşüme demek olabilir ancak.
0
gezegen olan pluton
(12.12.17)
@gezegen
Az yağ oranı demişsiniz ama tam tersi değil mi?
0
🌸uyusam iyi olur
(12.12.17)
@uyusam
Evet tam tersi ama bu spor fetişistleri böyle saçma şeyler söyleyebiliyor fazla kafaya takmamak lazım.

ben spor falan yapmam ama burada da söylendiği gibi kat kat giyinmeyen bir insanım. çoğu kez üşümüyor musun sorusunu duyarım. Normalde hasta olduğumu hiç hatırlamıyorum. En son askerde hasta oldum o zamanlar da içlik polar Allah ne verdiyse üst üste giyiyordum ondan oldu muhtemelen.
0
catch the arrow
(13.12.17)
dengeli beslenme, düzenli uyku, egzersiz... bunlar bilinen şeyler.

çok üşüyorsanız bazı kan testleri yapılıyor. bazı yapı taşlarının eksikliği üşütüyor diye biliyorum. uzman değilim.
0
ya ben lan neyse
(13.12.17)
İyi bir uyku düzeni, iyi bir beslenme, vitamin takviyesi, demir eksikliğinin giderilmesi
0
powerpufgirl
(13.12.17)
+1 içlik :)
0
powerpufgirl
(13.12.17)
Kıyafetler kat kat giyilmekle birlikte, üşümeden giyilip terlemeden çıkarılacak. Kış boyu toplu taşımadan uzak durulacak. Ellerimizi gercekten sık sık yıkayıp, dişlerimizi düzenli fircalayacağız. Ardından gargara da şart.
0
soyut park
(13.12.17)
Adana çocuğuyum hayatımda kar görmedim askerliğe kadar. Askerliğimi de Çanakkale'de yaptım, Türkiye'nin en rüzgarlı yeri. O zamana kadar sanırım kolay üşüyen biriydim. Sonra Ankara'ya tayinim çıktı bir de Ankara soğuğuna alıştım. Şimdi İsveç'te yaşıyorum, soğuk problem olmuyor her nasılsa.

Soğuk insanı hasta yapmaz ayrıca.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.12.17)
Ha bu arada içlik falan da kullanmıyorum, hareket eden insan üşümez.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.12.17)
wim hof method
0
orpheus
(13.12.17)
Sabahları biraz pekmez iç, akşama kadar alevler içinde kalırsın.
0
etna
(13.12.17)
Tiroitler de üşütüyor az çalışması.
0
for day to break
(13.12.17)
kendin için soruyorsan iş işten geçmiş.

çocuğun için soruyorsan küçükken at karın içine.
0
eindaclub
(13.12.17)
Miden ve bağırsakların kaldırıyorsa (yani sinirimde sorun yoksa) bol karabiber, pul biber, zencefil ve pekmez tüketerek.

İki senedir kış boyu motosiklet tepesindeyim, bir kez bile hasta olmadım. Etrafımdaki herkes kırılıp dökülüyor.

Çorbama bir yemek kaşığı pul biber, yarım yemek kaşığı karabiber dökerim. İçerken gözlerim yaşarıyor. Ama hasta olmuyorum.
0
yirmisantim
(13.12.17)
Spor yaparak, sağlıklı beslenerek güçlendirebilirsiniz
0
tahin pekmez yoğurt
(13.12.17)
(9)

Kuaförler karşısında hukuk çaresiz mi?

kayranin kedisi
Geçenlerde dip boyası için kuaföre gittim. Kuaför çok üsteledi farklı bir şeyler yapayım diye, ben de saçımın yıpranmasını istemediğimi, spor yaptığım için her gün yıkamak durumunda olduğunu ve yıpranmamasını istediğimi söyledim. Kuaför de saçımı boyayıp bakım yapacağını ve bundan sonra fönsüz bile
Geçenlerde dip boyası için kuaföre gittim. Kuaför çok üsteledi farklı bir şeyler yapayım diye, ben de saçımın yıpranmasını istemediğimi, spor yaptığım için her gün yıkamak durumunda olduğunu ve yıpranmamasını istediğimi söyledim. Kuaför de saçımı boyayıp bakım yapacağını ve bundan sonra fönsüz bile saçımın bakımlı duracağını söyledi. Akşam 10 gibi bu iş bitti (bakım yetişmedi), saçım biraz tuhaf görünse de gün ışığında ve yıkadıktan sonra asıl halini görürüm diye çıktım. 600 tl ödedim boya ve yaptırmadığım bakım için.

Ertesi sabah uyandığımda fönün etkisinin geçmesiyle saçımın rezil bir hal aldığını farkettim. Banyoya girdiğimde saçım lastik gibi sünüyordu, koparak elimde kaldı kayda değer bir kısmı. Bu arada İstanbul'a gidip gelmek zorunda kaldım iş nedeniyle. Geldiğimde kuaföre gittim ve saçımı yaktıklarını söyledim, kuafördekiler de sahibi gelince ileteceklerini söylediler; ancak ne benden herhangi bir özür dilendi ne para iadesi alabildim (almadığım bakım hizmetinin ücretini bile iade etmek yerine ancak orada işlem yaptırdıkça düşeceklerini belirttiler). Bu durumdan dolayı saçımı kısacık kestirmek zorunda kaldım (140 lira da ona verdim) ve kısa saçtan nefret eden bir insanım. Saçımın eski haline dönmesi yıllar alacak. Olay çıkarıp, bağırıp çağırabilecek yapıda bir insan değilim ama bu olay nedeniyle çok üzülüyorum. Yapılabilecek bir şey yok mu?

Edit: Saçım zaten açık renkti, kuaför dipleri doğallaştırıp tonunu düzelteceğim dedi. Açılması için herhangi bir talebim olmadı, hatta istersen tamamen koyu bir renge boyayalım, açarsan yıpranmaz mı bile dedim. Öncesi sonrası ekledim.
0
kayranin kedisi
(12.12.17)
geçmiş olsun.
gerçekten üzüldüm.
benim bu konuda fikrim şu: birincisi 600 liralık bir boya yapıldıysa sanıyorum koyu bir renkten açık bir renge geçtiniz ya da ombre yaptırdınız, dolayısıyla oryal kullanıldı ve saçınız yandı. daha önceki boyanız da koyu renk olduğundan oryal saçtan o rengi çıkarmakta zorlandı. o yüzden bu işlemler de ardarda yapılınca yandı.

Bu noktada kuaförünüz sizi uyarmalıydı veya saçı açarken olaplex ürünleri kullanmalıydı ya da düşük volümlü oksidan kullanmalıydı, bu konuda kuaförünüz hatalı. hem de baya hatalı. üstelik yapmadıkları bakımın parasını almak ve geri vermemek de bildiğiniz yanlış. bu konuda belki şikayet edilebilir.

Bir de şu var ama, eğer kuaför size saçınızın açılacağını söylediyse ve siz de kabul ettiyseniz birazcık zararı bekliyor olmalıydınız zaten. gerçi tahminimce bu kadar zarar beklemiyordunuz. kimse beklemez. haklısınız travmatik bir süreç.

normalde yaptığı hatayı bi şekilde telafi etmeye çalışması lazımdı. kuaförler odası falan var mıdır bilmiyorum var ise belki oralara şikayet edilebilir.
0
interview with the vampire
(12.12.17)
Yapmadığı bakımın parasını nasıl aldı? Verirken siz o paraya bakımın da dahil olduğunu bilmiyor muydunuz?

Bunlar da önemli sorular çünkü eğer biliyorduysanız gönüllü şekilde vermişsiniz en başta anlamına gelir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.12.17)
gelen editin üzerine: o zaman size eksik bilgi verilmiş işlemleri detaylıca açıklamalıydı. bir de saçınız zaten yıpranmış olduğu için daha dikkatli davranılmalıydı.
kesinlikle kuaförler odasına falan şikayet edin. www.ikkmo.org.tr

ama yaptırmadığınız bakımın parasını neden aldıklarını anlayamadım ben
0
interview with the vampire
(12.12.17)
Yapmadığı bakımın parasını alma nedeni saat geç oldu, yarın gelirsin bakımını yaparızdı (Sürekli dip boyasına ve föne gittiğim yer). Ancak ertesi gün gittiğimde saçımı yakan çocuk izinliydi. O zaman başkası yapsın bakımı çünkü saçım çok kötü durumda dedim, diğer çalışanlar biz sorumluluk almak istemiyoruz saçınız zaten yanmış dedi. Öyle olunca o zaman para iadesi yapın çünkü yarın Ankara'ya gideceğim, orada yaptırırım dedim. Onun için sormamız gerekiyor, siz dönünce konuşalım dediler. Dönünce de fön paranızdan düşelime getirdiler.
0
🌸kayranin kedisi
(12.12.17)
kuaförler odasına şikayette bulunun +1
bir de bardağın dolu tarafından bakıyorum; kısa saç uzundan fersah fersah iyi. size de çok yakışmış, üzülmeyin.
0
evde liyakat kalmamis
(12.12.17)
bence şikayet etseniz bile saç görüntüsü göreceli olduğu için pek bir şey çıkmaz. somut bir şey olarak ne sunacaksanız ki, yukardaki fotoyu sunarsanız ben hakim olsam kısa daha güzel olmuş diye düşünürüm belki de.
0
for day to break
(12.12.17)
Saçın dokusu bozuldu; eskiden yumuşak ve parlaktı, şu an naylon gibi ve mat, fönsüz kullanamıyorum. Banyo yaparken elinizde avuç avuç saç kalması yeterince somut bir zarar değil mi? Ben sırf saçım yıpranmasın diye yazın afrika örgüsüyle gezdim 3 ay. Şu an hem mecburen kısa hem de eskisi kadar sağlıklı değil.
0
🌸kayranin kedisi
(12.12.17)
bir de size şu ürünü tavsiye ederim: www.trendyol.com

saçın dokusunu düzeltiyor. ben 3 haftadır kullanıyorum. mucize resmen.
0
interview with the vampire
(12.12.17)
geçmiş olsun.

hayır çaresiz falan değil. saçınızı istemediğiniz bir şekilde bu hale getiren kuaförden tazminat talep edebilirsiniz.

şurada yapılmışı var: www.turkhukuksitesi.com
0
fakirpislik06
(12.12.17)
(10)

koyu dindarlar mevlevileri neden sevmiyor

cedex
bu konulara uzak bir insanım ancak gözlemim koyu dindar diyebileceğimiz ve genelde akp kanadına oy kullananlar mevlana ve mevleviler hakkında iyi konuşmuyor. sebebi nedir? gözlemim hatalıysa bunu da belirtebilirsiniz.
bu konulara uzak bir insanım ancak gözlemim koyu dindar diyebileceğimiz ve genelde akp kanadına oy kullananlar mevlana ve mevleviler hakkında iyi konuşmuyor.
sebebi nedir? gözlemim hatalıysa bunu da belirtebilirsiniz.
0
cedex
(12.12.17)
Tasavvuftaki kutup gavs gibi unvan veya makamlar islamla ters düşüyor. Mesnevinin on sozunu incelersen. Bu sozlerin Allahtan geldigi gibi ifadeler var. En onemlisi mevlana anlam olarak sen mevlamızssın demek ve bi kuranda insanların Allaha yakarırken kullandıkları bir söz. Cok kısa ifade etmeye calıştik daha bir cok husus var
0
delicevat
(12.12.17)
Koyu dindarlar akıllı adamları, felsefecileri, bilim insanlarını sevmez. Onlara kandıran, çarpan adamlar yarar, onları severler.

Bu yüzden de sevmiyorlar. Sadece Mevlana'yı değil, İbn-i Sina'yı da, Farabi'yi de, diğer Müslüman bilginleri de sevmezler.

Cübbeli Ahmet gibi tipleri, Jet Fadıl gibi dolandırıcıları severler.

Şaşırdınız mı?
0
babilbaligi
(12.12.17)
mevlana batıni/ezoterik olarak önemli eserler vermiştir. oysa koyu dindarlar (iyi niyetli ya da değil) hakikatin dış kaymağına sıkı sıkıya tutunurlar, anlam derinliğine önem vermezler (kimi verir gibi görünse de şekillere tapmaktan imtina edemezler). böylelikle mevlana'nın çok daha derin anlamlar içeren yorum ve fikirleri, selefiliği aşamamış kitlelerde dinsizlik olarak algılanır, çünkü görünüşte ezberci, nakille gelen yüzeysel öğretiye zıt görünen noktalar vardır. ekserisi bu temel noktadan hareketle sevmez. bir de eşcinsellik muhabbeti var tabi.
0
finsidigi
(12.12.17)
Çok kabaca söylemek gerekirse Mevleviliği mistizm ve haliyle şirkimsi durumda görüyorlar.
0
whoosie
(12.12.17)
mevlana fıkıh konusunda hiçbirşey anlatmaz. okuduğunda sana huzur verebilir ancak kişinin din ile ilgili hiçbir sorusuna cevap vermez.
0
dreamsandcolours
(12.12.17)
O zaman öyle düşünenlerin tasavvuf hakkında bir bilgisi olmadığı, tamamen ön yargılı oldukları ya da itikadi olarak ehli sünnete muhalif kaldıklarını düşünmek gerekir. Türkiye de genel olarak mutasavvıf, evliya sevilir. Mevlana hazretleri için de durum öyledir. Osmanlı padişahlarının mensup olduğu tarikatlerden biri de mevleviliktir. Ve tarikatler farklı isim altında da olsalar silsile yolu ile Hz. Ebubekir radyallahu anh a bağlıdır. Dolayısıyla (aşırı, koyu da dense) bir müslümanın bu tasavvuf veya tarikat konusunu İslâmın dışında ya da sonradan birilerin eklediğini düşünmek büyük hatadır. Osmanlı devletinin manevi kurucusu Şeyh Edebali yine bu yol üzere bulunanlardan birisidir.
Tasavvuf eserlerinde geçen bazı hususlar o yol hakkında pek bilgisi olmayan bizler tarafından kolaylıkla yanlış anlaşılabileceğinden bunlarla sürekli meşgul olmak doğru değildir.
0
1adam
(12.12.17)
kafir bi moğol ajanını niye sevsinler?
0
khiron
(12.12.17)
bunlar o zaman said nursiyi'de sevmiyorlar. çünkü said nursi kendi zamanında doğmuş olsaydı onun yerine mavlana'nın gelmiş olacağını söylüyor bir yazısında.
0
for day to break
(12.12.17)
duzgun dindarlari sevmiyorlar ondan.
0
baldur2
(12.12.17)
kadirilik, nakşilik gibi gibi tarikatleri daha çok severler. çünkü sakal, cübbe gibi şekli şeylerden namaz filan gibi ibadetlerden bahseder bu tarikatler. bunların da kendilerine göre zikirleri vardır ama nedense mevlevilikteki semaya aynı şekilde bakmazlar, alevilikteki semaha da farklı gözle baktıkları gibi.

mevlana'nın başta adı, mesnevi girişindeki ifadesi, bazı hikayeleri benim de çok anlamlandıramadığım şeyler; her ne kadar "bozulmuş" olsam da, hala kendini dindar diye tarif eden biri olarak.

onlara çalgı çengi gibi geliyor sema ve semah. işin özü, özeti bu.
0
runagain
(13.12.17)
(11)

Allah'a İnanmak ve İnanmamak

aradaki uzaklik
Gençler, beyler, bayanlar.Çevreme bakıyorum, hep çift kutup. * Kimisinin bebeleri, çocukları kolejlerde, özel şoförlerle okula gidiyor, en pahalı kıyafetleri giyip istediği her şey alınıyor* Kimisinin bebeği, çocuğu fakirlikten ayakkabı giyemiyor, hastalıklar peşini bırakmıyor, okullarda kalitesiz e
Gençler, beyler, bayanlar.

Çevreme bakıyorum, hep çift kutup.

* Kimisinin bebeleri, çocukları kolejlerde, özel şoförlerle okula gidiyor, en pahalı kıyafetleri giyip istediği her şey alınıyor
* Kimisinin bebeği, çocuğu fakirlikten ayakkabı giyemiyor, hastalıklar peşini bırakmıyor, okullarda kalitesiz eğitim alıyor

* Kimisi çalışmak zorunda değil, 60 dairesi var, kira ile geçiniyor, geziyor tozuyor yiyor içiyor
* Kimisi akşam eve ne götürsem derdinde, asgari ücretin de aşağısında bir maaşa inşaat işçiliği yapıyor

* Kimisinin hiç bir sağlık sorunu yok, gayet güzel yaşıyor
* Kimisi doğuştan astım, doğuştan engelli, doğuştan sağlık sıkıntılı, hastane hastane dolaşıyor.

Bu örnekler çoğaltılabilir. Sorum da şu:

* Sadece bu çift kutupluluk, bu adaletsizlik, bu eşitsizlik allah'a inanmamak için çok ama çok büyük bir neden değil mi?

Sonuçta doğarken kimse karar veremiyor bu yazdıklarıma, hür iraden dışında hayatına yüklenen olumluluklar veya olumsuzluklar. Bu büyük bir çelişki değil mi?

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
aradaki uzaklik
(12.12.17)
dini inanışa göre bu ve benzer konuları illa ki bir mantığa büründürebiliyorsun.
misal düşündüğün olursa yaratıcı gerekeni yaptı diyoruz, olmazsa vardır bir hikmeti veya imtihan diyoruz.
0
lazpalle
(12.12.17)
Birazdan gelip Allah'ın yeryüzünde herkeae adil yaklaşma ve adalet sözleri vermediğini, yapmaya çalıştığı şeyin sadece sana sunulan şartlarda seni sınamak olduğunu söyleyecekler.
0
kaymaktutmayansicaksut
(12.12.17)
ahirette geçireceğin sonsuz zamanın karşısında burada sürünerek ya da konfor içinde geçireceğin 70 - 80 yılın bir önemi yok. mutlak adaletin tesis edileceği yer burası değil ahiret olarak tarif ediliyor. ancak bilinçli ve kusursuz bir yaratıcı şuradaki olaya: eksisozluk.com her türlü senaryoda izin vermemeliydi.

ateistspor.
0
zgrydn
(12.12.17)
Nerede yaşıyorsunuz acaba. Dünya kuruldu kurulalı zengin fakir ve orta halli vardır. Zenginleri geçersek çevremde ve istanbulda gördüğüm orta halli insanlar. Ve zamanımızda orta halliden düşük olanların 80-90 dönemlerine göre çokça azaldığı orta halliye dönüştüğünü görüyoruz. İnancı ne kadar garip şeylere bağlıyorsunuz aklım almıyor yahu.
0
mslny
(12.12.17)
Din toplumların afyonudur sözü var ya, ben bu sözün ne demek istediğini Hindistan'da sokakta yaşayan insanları görünce anladım.

İnanacakları bir şey olmasa yaşayamazlardı.
0
lcha
(12.12.17)
Allah, yeryüzünde herkese adil yaklaşma ve adalet sözleri vermedi zaten, yapmaya çalıştığı şey sadece sana sunulan şartlarda seni sınamak.
0
for day to break
(12.12.17)
bunların allah'la alakası yok bence. allah'ın ya da o yaratıcı güç'ün kimseye eşitlik garantisi verdiğini sanmıyorum. hala allah'ın "adil olduğu" ya da bizim iyiliğimizi "düşündüğü" falan sanılıyor ama o öyle düşünen tasarlayan bir şey değil. o yaratıcı bir güçtü, yarattı. görevi oydu. gerisine karışmadı. çünkü o "karışabilecek" bir "varlık" da değil. yapmayın "allah"aşkına :)

evet dünya adaletsiz ama herkese karşı adaletsiz, benim 2 kedim evde en kaliteli mamaları yerken sokaktakiler 3-5 yıl yaşayıp ölüyorlar. ormanlarda kesim için dikilen ağaçlar 15-20 yıl sonra kesiliyor ve kereste oluyor, oysa amazondaki ağaç yüzlerce yıl yaşıyor.

doğarken sadece insana değil kimseye sorulmuyor yani. yapacak bir şey yok. elimizdekiyle mutlu olmak gerek.

vizontele'de altan erkekli'nin çok sevdiğim bir lafı vardı.
"..Ama biz biliriz ki bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen, burası Dünya'nın en güzel yeridir. Ama Dünya'nın en güzel yerini sevmezsen, orası Dünya'nın en güzel yeri değildir." diye. öyle işte. hayatı, yaşamayı seveceksin, her türlü engele rağmen seveceksin. habire şikayet etmek yerine güzellikleri göreceksin. bak bugün 12 aralık, dışarıda pırıl pırıl güneş var. tamam küresel ısınma falan bunlar kötü ama diğer yandan kar kış kıyamet olsa bir sürü insan ve hayvan sokakta üşüyecekti.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.12.17)
Değil, eşitlik için mantıklı hiçbir sebep yok.
0
babilbaligi
(12.12.17)
bu bütün savaşlarda yada kıtlıklarda düşünüldü zaten, ötedeki mahkemede hakkını alacağın taahhüt ediliyor,('Kıyamet gününde hakları mutlaka sahiplerine vereceksiniz. Hatta boynuzsuz koyun, boynuzlu koyundan hakkını alacaktır' hadis müslimde geçer ve sahihtir) parada bir sınama şeklidir, parasızlıkta.

tabii bunların muhatabı iman edenler.
0
firemanjonny
(12.12.17)
Adaleti yeryüzünde sağlamak insanın görevi. sağlamadığında cezasını çekeceksin zaten. yeryüzündeki adaletin Allah'ın görevi olduğunu düşünenler bu yanılgıya düşüyor çoğu zaman. Allah zaten nasıl adil olunacağını ayrıntılı şekilde anlatıyor. Uyup uymamak da senin amellerini belirleyecek işte.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(12.12.17)
yaratıcı fakirlik vermiyor diyen var; şimdi çıksam fakirliği ve zenginliği ben veriyorum desem şirk diyecek :)

öncelikle bu anlattıkların allah'a inanmamak için büyük nedenler değil, en fazla isyan etmek için olan sebeplerden sayılabilir.

Allah'ın(yaratıcının) varlığı ya da yokluğu üzerine fikir yürütemeyiz, fakat dinlerin ortaya koyduğu Allah'ın varlığı ya da yokluğu üzerine yine o dinler üzerinden giderek bir fikre ulaşmak mümkün.


tüm bunların dışında hangi dine inanıyorsunuz bilmiyorum ama, bütün dinlerde Allah adaleti diğer hayatta vaad etmiştir. Bu hayatta değil.

Varsa daha başka yaklaşımlarınız onlar üzerine belki konuşabiliriz.


Onu bunu bırakın da bu hayatın tatlı yaşandığı insanlar hem güzel yaşıyorlar hem de seyredene güzel yaşatıyorlar.
şimdi galata kulesinin karşısında ki o pub'da elin ingiliziyle oturup eski romayı konuşmak vardı. -ki ben bira sevmem. kahve olurdu ama. kahve iyi.
0
mete kudur
(12.12.17)
(37)

Hangi sözlere çok sinir oluyorsunuz?

ya ben lan neyse
çok ama. öyle hafiften uyuz olmak değil.sıkıntı yokyardımcı olalımtersim pistirsen kimsin yaao da bombaymışbenimkiler
çok ama. öyle hafiften uyuz olmak değil.

sıkıntı yok
yardımcı olalım
tersim pistir
sen kimsin yaa
o da bombaymış

benimkiler
0
ya ben lan neyse
(11.12.17)
bu neyin kafası
kafan güzelmiş
kafa nereye biz oraya

kafaları rahat bırakalım istiyorum.
0
denef
(11.12.17)
Aynen
Çok x’sek demek ki
Öyle bir dünya yok
0
sopiro
(11.12.17)
Selamün Aleyküm

Allahın işi işte..

"...ya la?"

adamın dibi

adamsın.

adam ol

sen benim kim olduğumu biliyor musun?

sal gitsin

yürümek (dm'den yürümek, ordan yürümek burdan yürümek)

yükseldim ( örn: "ben şu kadına çok yükseldim" )
0
AlsterWasser
(11.12.17)
kardeşim
dostum
kardaş
gardaş
birader
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.12.17)
aynen
0
kablelvuku
(11.12.17)
genelde ekşi sözlük'te denk geldiğimde sinir olduğum bazı laflar var:

bilen bilir (biz bilmiyoruz, bizi ilgilendirmez o zaman)
son zamanlarda aldığım en iyi haber (bana ne)
tarihe not düşülsün (oha, mevzu da mesela yanlış ofsayt kararı falan)
0
bellbane
(11.12.17)
kısaltmalı yahut direkt olan tüm anneli babalı vs cinsellikli küfürler.
Daha karpuz kesecektik.
Sen kimsin!
Off çok güzelim akıllıyım yakışıklıyım şuyum muyum yaaa!
Çok yaşa.
Çomar, makarna, kömür gibi kelimeler içeren aşağılayıcı iğrenç tüm sözler.
0
mslny
(11.12.17)
Modum düştü/yükseldi.
0
ms brownstone
(11.12.17)
okey...
0
theseachange
(11.12.17)
aynen


ama o kadar çok duyuyorum ki arada ben de kullanıyor buluyorum kendimi
0
nucleon
(11.12.17)
Bir sıfat olarak "Delikanlı" (Çok delikanlı çocuktur, delikanlı sözler etti)
Bir övme sözcüğü olarak "Adam" (Adam gibi, adamdır, adamın dibi)
Bir hitap olarak "Kardeşim" (Kardeşim bakar mısın?)
Bir karşılık, tepki olarak "Aynen"
Bir açılış ifadesi olarak "Öncelikle" (Öncelikle teşekkür ederim, öncelikle şunu söylemek istiyorum)

Kifayetsiz zibidilerin haşmetmeab bizi kullanması. (Biz böyleyiz kardeş, bize neler ettiler de bana mısın demedik)

Kentsoylu kimselerin ağızlarında eğreti duran taşra sözcüklerini kullanarak kendilerini belalı, zorba, gözünü budaktan sakınmayan gibi göstermesinden de tiksiniyorum. Böyle söyleyince anlaşılmamış olabilir; ama hayatında tezek koklamamış beyaz yakalının birden cevvalleşip taşra argosuyla konuştuğunu düşünün. Genelde futbol konuşurken ya da trafikte seyahat halindeyken bu şekilde davranıyorlar.
0
g man
(11.12.17)
Terbiyemi bozamicam.
Senin seviyene inemem.
Senin icin hanimligimi/beyligimi bozamam.
Vb.

Bi git ya ahaha. Bunu oyle tipler soyluyor ki deli oluyorum.
0
thomaswantsmore
(11.12.17)
Aga
0
for day to break
(11.12.17)
"boş yapma" +1
senin o kabadayı ayaklarına pembe patik giydiririm diye seviyesine inesim geliyor söyleyenin.

bi de "o derece" antipatik.
0
Bruce
(11.12.17)
Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim

Kardeşim
0
Tyler89
(11.12.17)
- haddini bil
- had bilmek
- had bildirmek
0
amortisman
(11.12.17)
Bronz Madalya: "Aynen aynen"

Gümüş Madalya: "Adamsın"

Altın Madalya: "Şaka yapıyosun"


Dayım vefat etti diyorum, "şaka yapıyosun" diyor. Düşünmeden konuşmak ne kadar kötü, değil mi?
0
yirmisantim
(11.12.17)
Yukarıdakilerin bir çoğuna sinir oluyorum ama 1 numaram şu sanırım:

ÇOK X ANNECİM
0
Lim5
(12.12.17)
maksimum derecede değil ama aklıma ilk gelen şuydu:

"çok ponçiğim."
0
sanat guresi
(12.12.17)
kardeşim.
0
goodz
(12.12.17)
Hani,yani,aynen ayol..
0
vasilias
(12.12.17)
aynen kanki aynen
0
regardless of what they say
(12.12.17)
Aynen
Mod (canlı varlık için kullanıldığında)
Adam, adamsın, adamın dibi...
Hani
Türkçe sohbete sıkıştırılmış herhangi bir İngilizce sözcük
X kafasında olmak
Bayan
Kardeşim
Sözlükte ve burda p yerine b kullanılan sözcükler (örn: şimdi basacağım cevapla butonu)
0
grgn
(12.12.17)
FELAN. gözüm seğiriyor sinirden. filan ya da falan tamam ama felan ne? "falan filan feşmekan"ı duyduğumda ise zaten kendimi kaybedip bayılıyorum direkt.
0
der meister
(12.12.17)
cevapların çoğu +1

patlıyor, patlatırsın
..candır.

ok'dir, ok'dur, okeydir.

var daha bir kaç şey.
0
dahinnotha
(12.12.17)
- napıyosun?

sinir olmam nasıl cevap vericeğimi bilememekle ilgili. soranın, bilhassa da yüzyüzeyken buluşulduğundaki selamlaşma esnasındaysa bu katil olma sebebi. ben de işte az evvel yanağından öptüm/elini sıktım, şimdi de seninle konuşuyorum. diyelim telefondaysa banyodaydım da az evvel mastürbasyon yaptım cenabet gezmeyeyim dedim; gibi gıcık cevaplarla tanıdıklarımı bezdirdim. artık sormuyolar.

beni çok sinir eden bu soru/sözle ilgili, neyi amaçladığını bir türlü anlamamak, ikincisi de "nasılsın" sorusunun ikamesi olarak soruluyosa aslında iki sorunun kastının birbiriyle zerre kadar alakası olmaması. üçüncüsü de zaten beni tanıyan biri işimi gücümü rutinimi de biliyor demektir. e o zaman ne anlamı var. özel bir gelişme var mı kastediyosa soran kişi "kayda değer bir gelişme var mı" gibi bir soru sorabilir mesela daha anlaşılır olur.

yeni biriyle tanışıldığında daha da çıldırtıcı çünkü kendi klişelerim olan gıcık cevaplarımı verdiğimde terslemek gibi bir amacım olmadığını ifade edebilmek de ayrı bir işkenceye dönüşüyor.

bu kadar uzun uzun yazmamdan ne kadar dolduğum anlaşılmıştır, bu napıyosun sorusuna olan sinirim yüzünden diğer her şeye karşı da müsamahakar olabiliyorum öyle bir işe yarıyo ^^
0
dafaisss
(12.12.17)
Çok x’sek demek ki + 1
Nasıl x'iz belli değil (diil, vb.)
x stayla (Azalarak bitti gerçi)
Bir de 'İki satırlık adamları musallat ettik' tarzı çevreyi küçümseyici, kendini bir şey sanıcı ifadeler.

Söz değil ama c harfinin j, ş harfinin s gibi son 10-15 yılda türeyen garip Türkçeyi konuşanları yeniden 1. sınıfa yazdırasım geliyor. Harflerin doğru okunuşlarını öğrensinler. Maalesef, 25 yaş altındaki tiyatrocular bile böyle konuşuyor.

Bunun dışında, yukarıdakilerin çoğunu sevdiğimi fark ettim. Özellikle aynen'i seviyorum ben. Birine tastamam katıldığında söylenecek en güzel şey bence. +1 ile aynı şey.
0
aychovsky
(12.12.17)
Süper
İnanılmaz
Okey
Bullet journal setup
Bayan

Bunların hepsinin küpünü alalım lütfen. Bi de bizim müdürün konuş(ama)ma tarzını ekleyelim.
0
yaren
(12.12.17)
Gerçekten de yukarıda verilen cevapların neredeyse tamamına +1

Ama bilhassa bazılarını yeniden yazmak, biraz da eklemek istiyorum. Çoğunlukla sanal ortamlarda kullanılan ifadelere karşı ayrı bir gıcık oluyorum:
-... ya la?
Sadece bu ifadeyi yaygınlaştırdığı için bile nefret ediyorum Behzat Ç'den.

-Doğrudan Türkçe karşılığı olmasına rağmen ısrarla İngilizcesi kullanılan kelimeler, ifadeler. Özellikle de okay, yes ve lokasyon.

-"Bir tık daha x olabilirdi."
-Kardeşim.
-Birader (hatta bilader), sana diyorum!
-"Bana x ile gelmeyin, kalbinizi kırarım.", "At fav'a bekle", "X zamanında nasıl soktuysa acısı geçmemiş anlaşılan", "x'leri kudurttuğuna göre doğru hamle".
Özellikle Ekşi'de gördüğüm an eksiye abanıyorum.

-Hocam
-Harflere karışık basılarak yapılan gülme efekti
-Adamın hası/dibi
-Peder
-Türk filmlerinden alıntılanmış herhangi bir söz. Özellikle de "Şakir'e çay yok", "Saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı da çıkar", "Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi?" replikleri.
-Israrla yanlış telaffuz edilen kelimelerin bozuk halleri. Netekim, bilimum, espiri, miğde, morel gibi.

-Anam avradım olsun.
Bu kadar iğrenç bir yemin, söz verme veya tehdit etme cümlesi daha bilmiyorum sanırım.

-Bir isteğin var mı?

Yeryüzünün en boş sorusu. Halbuki iki taraf da biliyor ki bu söz öylesine deniyor.

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler. Daha çok var da telefondan yazarken zorlanıyorum.
0
m e b
(12.12.17)
@meb yazınca nasıl unuttum dedim, kesinlikle sesli veya yazılı " ...ya la" bitemedi arkadaş! Küfürleri dem,ştim ama bir de dediği gibi "anam avradım olsun" yemini. Bunu diyen insandan tiksinirim ve ciddi midem bulanır.
0
mslny
(12.12.17)
analı babalı küfürlü konuşanları direkt silerim hayatımdan.

direkt yerine direk diyenlere gıcığım!

muhatap yazamayanlara...

bir de şöyle bir kullanım çıktı: "..!" önce ünlem gelir, sonra iki nokta. ünlemle vurgulanmış üç noktadır o!

"aynen"e alıştık.

"la" bir dönem çok baymıştı, bitti gibi.

"olm" diye bir şey var, bazen de "oğlum"

"asdasdffsss" diye bir gülme efekti?

"kadim" kelimesinden tiksindirdiler!

"eyyyyy" diye başlayan höykürmelerden gına geldi!

"anladım" ne demek? bir şey söylüyorsun, önemli bir şey. söyleyecek iki kelime kapasitesi yok. "anladım" diyor sadece. aferin, bu da bir şey.

yine de çok katı değilim küfürler haricinde. ve tabii ki malum şahsın iğrenç hitabeti dışında! değiştiremeyeceğim şeyleri olduğu gibi kabullenmeye çalışıyorum hatta hoşuma bile gidiyor olabilir.
0
runagain
(12.12.17)
ejderya
0
eindaclub
(12.12.17)
Candır.
Amk, aq vb. ifadeler.
Aynen'e ne çok sinir olan varmış. Ben sık kullanırım. :)
0
auroraaurora
(12.12.17)
yaşıyorsun bu hayatı/seviyorsun bu hayatı.

bir de konuşurken sürekli "yani" kelimesi kullanıldığı zaman çok fazla dikkatim dağılıyor. karşımdakinin kelime dağarcığının yetersiz olduğunu görüp içeriği çok dikkate alamıyorum.
0
kayranin kedisi
(12.12.17)
poncik
milli birlik ve bütünlük
kardo
efso
0
gintare
(12.12.17)
aynen
0
nothing in my way
(12.12.17)
dostlar cevaplarınıza çok teşekkür ederim. hepsini dikkatle okudum.

ben "peki"yi unuttum eklemeyi. ahmet hakan ın bir bok bilmediğini belli ettiği ve programındaki iki lafından biri.

"peki"
0
🌸ya ben lan neyse
(13.12.17)
(13)

Psikologumun davranisi hk

uzun kulaklı yalnız tavşan
MerhabaBir suredir ozel ofisi olan bir psikologa gidiyorum. Bugun bazi davranislari beni rahatsiz etti ve bunu onunla paylasamadim. Sizde bir yorum yaparsaniz sevinirim. Kendisiyle devam edip etmemeye kararsizim acikcasi.Durum su; terapi sirasinda gozu hep saatte. Yani caktirmadan bakiyorum saniyor
Merhaba

Bir suredir ozel ofisi olan bir psikologa gidiyorum. Bugun bazi davranislari beni rahatsiz etti ve bunu onunla paylasamadim. Sizde bir yorum yaparsaniz sevinirim. Kendisiyle devam edip etmemeye kararsizim acikcasi.

Durum su; terapi sirasinda gozu hep saatte. Yani caktirmadan bakiyorum saniyor ama bir kac kez yakaladim ayni seansta. Ayni sekilde terapideyken kahvesini icmeye devam ediyor hatta yaninda biskuvi yiyip not aliyor. Bana tuhaf ve profesyonellikten uzak geldi acikcasi. Sanirim ozel anlarimi paylasip kendimi acarken kitir kitir buskivi yenmesi amiyane tabirle aman koy g.tune rahvan gitsin bu da dert mi der gibi yansidi bana.

Burayi takip eden psikolog arkadaslar ve terapiye gidenlerde ozellikle fikir verirse sevinirim. Acaba bu durum normalde beni mi darladi sadece?
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(11.12.17)
Düzenli mi yapıyor bunu acaba? Çünkü bazen üst üste bir sürü randevuları oluyor ve hakikaten yiyip içecek zamanları olmuyor. Eğer bir kere hızlıca bisküvi yediyse falan belki biraz hoş görülebilir. Davranışın sürekli olup olmaması önemli bir değerlendirme kriteri bence.
Bunu kendisine söylemenizde hiçbir problem olmamalı, diye düşünüyorum ben. Çünkü o zaman iletişiminizi de etkiliyor bu tarz rahatsızlıklar. E psikologumuzla rahat iletişim kuramayacaksak kiminle kuracağız.

Benim gittiğim terapist seans sırasında uyuyakalmıştı misal. Kendisine bunu çok şok edici bulduğumu söyleyerek bir daha gitmedim.
0
sopiro
(11.12.17)
Duzenli olup olmadigini bilemiyorum ama hani 5 dk izin istese ve gec baslasak yeme icme isini halledebilirmis gibi geliyor. Bir de kendisine ait bir yer zaten randevu bosluklari olusturabilir gibi geliyor.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(11.12.17)
İçinize herhangi bir sebepten dolayı böyle bir şüphe, kuşku vs. doğduysa bence başka birinden destek almalısınız.
0
uctu uctu yazar uctu
(11.12.17)
Ben de terapiste gittim ama saat ve yiyecek durumlarına hiç tanık olmadım. Sizin yerinizde olsam ben de kendimi kötü hissederdim.

Direkt göz kontağı kuruyor musunuz? Gözlerinizi hiç ayırmayın. Hem saat için hem de bunun da önemli olduğundan sözetmişti bana kendi terapistim.
0
monogram
(11.12.17)
Normal değil. değiştirin terapistinizi.
0
veritaslibertas
(11.12.17)
hemen değiştir bence. ben psikologlarımla çok güzel iletişim kurarım. ama bir tanesiyle dediğin gibi uyum sağlayamadım. ben derdimi anlatırken beni yadırgar gibi baktı, sinirim bozuldu sinirimin bozulduğunu ona hissettirdim o da aldık başımıza belayı tavrı takındı. haliyle karıdan kurtulduğuma şükrettim. diğerleri beni yargılamadan dinlerlerken de uyarırlar, bak beynin o gerçekle yüzleşmiyor kaçıyorsun ordan filan derler. samimi olman çok önemli. o zaman seni anlayamaz. seni anlayamayan biri de senin beynini nasıl düze çıkarabilir ki? bence.
0
for day to break
(11.12.17)
bana da pek normal gelmedi.
saatine bakması ise çok itici. benim gittiğim psikolog hiç bakmıyor. hatta bir kere 1 saatlik terapiden 2.5 saatte çıktım sağolsun hiçbişi demedi. önce ortamın beni rahatlatması lazım ki rahatça açılayım. eğer bişilere takılıyorsan değiştirmeni tavsiye ederim.
0
sta
(11.12.17)
bunu terapistinize iletin. eğer sizi rahatsız eden daha farklı davranışları var ise değiştirebilirsiniz. sonuçta yoğun çalışan kişiler yemek yiyecek vakit bulamıyorlar. saate dikkat çekici şekilde bakmaması gerekir.
0
mikahakkinen
(11.12.17)
@sta degil 1.5 saat 5 dk uzatmaz kibarca bitiriyor zaten laf agzimda kaliyor.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(11.12.17)
ben ögrenciyken üniversitenin ücretsiz pskilologuna gidiyordum. kadın ne saatine baktı ne karsımda bir sey yiyip içti. tonla para veriyorsunuz yaptıgı etik değil.
0
all girls dream
(11.12.17)
burada başlık açtırıyorsa zaten gitmene gerek yok demektir. allah bu piçlerin elinde düşürmesin insanı. paradan başka şey düşünmezler. sen o parayı ona ver de istersen kapıdan çıktıktan sonra öl. adamın en ufak üzüntü duyacağını zannetmem.
0
monur72
(11.12.17)
bunca zamandır giderim, saat şeyini arada ben de farkediyorum-bir iki kere bakıyor sadece, hep değil- ama öyle rahatsız etmedi beni tavrı. ona göre düzenliyor konuşmayı diye düşündüm, benden sonra gelicek danışanları da oluyor çünkü.

ama bir şey yemesi beni rahatsız eder, bişi anlatıyorum dizi gibi karşımda katur kutur bisküvi mi yicek yani nasıl saçmalık bu. bu durum karşısında tavrım "isterseniz yiceklerinizi yiyin, ben sonra anlatırım" demek olur.size önerim düşündüklerinizi net söylemeniz "ozel anlarimi paylasip kendimi acarken kitir kitir buskivi yenmesi amiyane tabirle aman koy g.tune rahvan gitsin bu da dert mi der gibi yansiyor bana" cümlesi güzel bunu söyleyin bence.
0
bunaldım a dostlar
(11.12.17)
Bir psikolog olarak şunu söyleyebilirim. Dünyanın en saçma olayı bile olsa siz onu dert edinmişseniz bizler çok önemli bir mesele olmalı. Psikologlar benim bildiğim kadarıyla hiçbir sektörde dakika sektirmeden çalıştırılmazlar. Pekala yemek yiyecek zamanı olur.
Saate bakmak sıkılmanın göstergesi olabiliyor. Psikolog özel sıkıntılarından dolayı dikkat dağınıklığı yaşayabiliyor. Ama süreğen bir eylemse hoş değil tabi. Ben alarmlı saat çözümü buldum. Çoğu zaman danışan alarm çaldıktan sonra dahi devam etmek istiyor. Ama devam etmek çok tercih ettiğimiz bir durum değil bunu söyleyeyim. Çünkü bizim de dinlediklerimizi ayrıştırıp sağlıklı spnuçlara ulaşabilmemiz lazım. Beynimizn bir kapasitesi var.
Bence terapist değiştirebilirsiniz ama nedenini mutlaka sçyleyin. Bundan sonraki süreçte dikkat etsin
0
etfalmorgu
(11.12.17)
(4)

Diyabet ve trigliserit

Angelismeee
Eşimde açlık kan şekeri 350 ve aynı testin içibdeki trigliserit seviyeside 1600 lerde çıktı. Annesinde diyabet var Doktorda kesin diyabet dedi, ben Karatay usulü beslenme ile tekrar vücudunu sağlıklı hale getirebileceğimize inanıyorum ama bu ciddi fecaat olan sonuçlarla kendime güvenemiyorum bu şeki
Eşimde açlık kan şekeri 350 ve aynı testin içibdeki trigliserit seviyeside 1600 lerde çıktı. Annesinde diyabet var Doktorda kesin diyabet dedi, ben Karatay usulü beslenme ile tekrar vücudunu sağlıklı hale getirebileceğimize inanıyorum ama bu ciddi fecaat olan sonuçlarla kendime güvenemiyorum bu şekil beslenirsen düzelir diye ısrar edemiyorum benzer değerleri olupta sağlıklı beslenme spor gibi etkilerle diyabeti yenen var mı? Bir de Tip 1 ve 2 neye göre belirleniyor b unun kesin tanı konulma süreci nedir?


Tekrarlanan test sonucu açlık kan şekeri 260 tr,gliserid 790 ve hba1c ise 12,5 çıktı. Bakalım bizi neler bekliyor
0
Angelismeee
(11.12.17)
Karatay tam bir medya maymunudur eşinizin sağlığı için şu diyeti bu diyeti yapmayın lütfen. Doktorunuz sizin için en iyisini tavsiye eder. Genetik bir yayılım varsa cok büyük ihtimal tip 2 dır. Ekstra test talep edebilirsiniz. Doktorunuz önerilerine ek olarak egzersiz kesinlikle iyi gelecektir.
0
korhaydut
(11.12.17)
ilaca başlamadan önce bi deneyin. benim de tiroitlerim sınırdaydı ilaç başlanacaktı. 1 ay süre verdim kendime normal sınırlarına çektim. ama yine ihmal ettim bu aralar kendimi. siz ihmal etmeden 1 ay süre verin kendinize bakalım düşüş olacak mı? 1 aydan bi şey olmaz.
0
for day to break
(11.12.17)
reaktif hipoglisemiyim ve doktor degilim

350 aclik cok yuksek. seker yuklemesi testinde bile yukleme yapmadan once bir aclik alirlar ve belli oranin ustundeyse yukleme yapilmaz. 350'ye herhalde yukleme bile yapilmaz sakincali olur diye. 350'yi nasil olctunuz peki? evde kullandigimiz cihazlar biraz hatali sonuc verebilir. 12saatlik acliktan sonra Sabah su bile icmeden, cok hareket etmeden olculen aclik en dogru sonucu verir.

oncelikle bir endrokrinologa gidip muayene olup gerekli olcumleri yaptirsin. doktor zaten diyabet, insilun direnci vs. varsa diyetisyene her turlu yonlendirecektir. ilac da verebilir. ama ilacla dusuyor diye diyeti sporu aksatmasin. isin sirri duzgun beslenme ve spor. biraz arastirinca goreceksiniz zaten nasil beslenmek gerektigini. ayni diyeti siz de uygulayabilirsiniz. yani glisemik indeksi dusuk besinler yemek, lifli gidalar tuketmek vs. bunlar herkesin yapmasi gereken seyler. spor da sart.
0
jimicik
(11.12.17)
2 tane ilaç kullanmaya başladık ve adacık hc testi verdik o da 10 güne kadar çıkıyor... sanırım tip 1 mi 2 mi onu anlamaya çalışıyorlar
0
🌸Angelismeee
(14.12.17)
(9)

İnsanlara kötü enerji vermemek için ne yapılabilir ?

halen
Sahteden gülmeyi pek beceremiyorum bu yüzden çevreme negatif enerji saçıyorum ve bu durumdan çok rahatsızım. Nasıl anlamlandırdığım,baktığım elbette çok önemli ama mutluyken çevremi de mutlu etmeyi seven ve bunu başarabilen bir insanım. Mutsuzken de durum istemeden böyle gelişiyor ve uzun zamandır y
Sahteden gülmeyi pek beceremiyorum bu yüzden çevreme negatif enerji saçıyorum ve bu durumdan çok rahatsızım. Nasıl anlamlandırdığım,baktığım elbette çok önemli ama mutluyken çevremi de mutlu etmeyi seven ve bunu başarabilen bir insanım. Mutsuzken de durum istemeden böyle gelişiyor ve uzun zamandır yaşam enerjim ve motivasyonum çok düşük. Camüs'nün romanındaki Meursault gibiyim. Bu durumu değiştirmek dönüştürmek için okuyorum ama genelde felsefe üzerine okumalar oluyor. Düşünmekten fiziken yorulmayan fakat mental olarak yorgun ben için çıkmaz haline geliyor okumak da. Farkındalıkla bilgiyi içselleştirebilmem bunu pratikle perçinlemem ve düşük enerjim arasında sıkışıp kalıyorum. Eski günlerimi çok ama çok özledim. Saçmalardım hunharca ve bundan büyük haz duyardım. Espri yeteneğim bile öldü. Ciddi salak bir insana dönüşüverdim :) Çevrem de bundan nasipleniyor haliyle.

Buna benzer bir dönem geçiren oldu mu ? Neler önerirsiniz bu durumdan kurtulmak için? Ya da bunu kamufle etmenin yolları neler ?
0
halen
(10.12.17)
ben geçirdim, çokça. benzer şekilde okumalar yaptım. adler çok okudum. jung okudum. sirekt felsefeden çok psikanalitik okumalar yaptım aslında. güçlü altmetinli olduğuma inandığım filmleri izlemeye çalıştım. kendimi hep doldurmaya çabaladım yani bir şekilde. çoğunun kökeninde kendimi sevmemek ve beslemeye çalışmak vardı belki bilmiyorum. bir insana sunar gibi kendimş hazırlamak filan..(belki) acı olan şu ne zaman okumamaya başladım daha boş ama daha kaygısız oldum. aksiyon aldığım durumlara girmeye başladım. illa bana bir şey öğretmeyecek bomboş yazılar okuyup geçiyorum bazen. kafa dağıtan diziler izliyorum. kitap okuyacaksam absürd, gülmeceler okuyorum. bazen bu halim canımı sıkıyor ama önceki gibi çok depresif ve o klasikleşmiş varolmanın iç sıkıntısı blablasından daha az bunaltıyor.
0
blacksky
(10.12.17)
Sürekli gülücük atmaktan bahsetmiyorum. İnsanlara pozitif enerji verebilme yetisini tekrar nasıl kazanabilirim merak ettiğim. Yani aslında 2 3 senelik bir akış söz konusu. Bir yerde bir kaçak var diye düşünüyorum şimdi şimdi
0
🌸halen
(10.12.17)
+ aynı şekilde kendi iç bunalımımdan çok insanların karşısında enerjisiz olmak beni çok üzüyordu. şimdi açıkçası bazen gün içinde canım sıkkınken suratım asıksa kulaklığımı takıyorum misal ofiste ve kim ne düşünürse düşünsün diyorum. ertesi gün canlanırım, o zaman da muhabbet ederim diyorum. tabii bunalım haldeyken kendi keyfiyetime bağlı olan arkadaş görüşmelerine ara veriyorum.. mecburi durumlarda da dediğim gibi. ayrıca çooook uzun süredir asık surat haldeyseniz zaten evet bir şeyi değiştirmek gerek.. enstrüman çalmaya başlamak, dans öğrenmek, bir spor türüne başlamak. yığınla şey var aslında enerjiyi bir anda değiştiren, yükselten. adım atmak tek gereken..
0
blacksky
(10.12.17)
insanlara enerji vermek gibi bir misyonun olmadığı/olmaması gerektiği farkındalığını kazanarak işe başlayabilirsin. he yok benim modum düşükse çevremdeki insanlar bana tahammül etmez vs diyorsanız da çevrenizi değiştirin, öyle çevreden size bir fayda gelmez.
0
fakirpislik06
(10.12.17)
İnsanlar dediğim aslında ailem ve sevdiğim arkadaşlarım dostlarım. Ve onlara karşı, mutlu edemiyorsam bile kendi enerjime çekmeme,mutsuz etmeme sorumluluğu hissediyorum.
0
🌸halen
(10.12.17)
eskisi gibi olmayacak, hiçbir zaman "eskisi gibi" olmaz zaten; bu yükten kurtar bence kendini önce. belki de "büyüdün", kişiliğinin geçtiği eşiklerden biri de bu "durgunlaşma" halidir belki.

bunu neden söylüyorum, çünkü insanın iyi enerji verebilmesi için önce iyi hissetmesi gerekir. kendinle, içinde bulunduğun durumla barışırsan iç huzura kavuşursun, bu da iyi hissetmenin en temel şartı. ben de eskisi gibi değilim, insanlara iyi gelirdim. o zamanlar hayatın farkında değildim, hayatın farkına varınca, üzerine yaşanmışlıklar eklenince insan o "enerjiyi" kaybedebiliyor. şimdilerde etrafıma iyi enerji verebildiğim anlar kendimi rahat, özgür, huzurlu hissettiğim anlar oluyor. bu anların nasıl yaşayabileceğin seninle alakalı. örneğin sevdiğim hareketli müzikler dinleyince anlık olarak geliyor bana bu "enerji", ya da sevdiğim ve yanında rahat olabildiğim insanlarla beraberken.

kısacası kendini iyi hissettiren şeyleri bulmaya/yapmaya çalış. içim acısın ama başkalarına iyi enerji vereyim dersen yapmacık olursun bence, ya da kendini çoook iyi kandırabiliyor olman lazım.

hadi iyi enerji veremiyorum, bari kötüyü gizleyeyim diyorsan olumsuz konularda olabildiğince az konuşmaya çalış. ben mesela kendimle ilgili şeylerden bahsederken hep kötümserimdir, bu yüzden kendimle ilgili şeyleri, hayatımla ilgili havadisleri pek anlatmam kimseye. insanları dinlerim, anlattıkları şeylerden "olumlu" olabilecek şeyleri seçerim ve ona göre kısa kısa yorumlar yaparım. fikirlerimi tamamen açığa vurunca yine kötü enerji yayılıyor, o yüzden kontrollü sohbetler geliştirebilirsin. biraz içine kapanık oluyorsun ama en azından moral bozmamış, mod düşürmemiş oluyorsun.
0
Bruce
(10.12.17)
Önce kendine verdigin enerjiyi degistirmen gerekmez mi ? Yani duyuruyu direkt olarak nasil mutlu olabilirim, yaşam enerjimi nasil geri kazanabilirim diye sorsan daha dogru olurdu. Kendi enerjin düşükse evet dışariya da guzel bir enerji yansitman pek mumkun degil. Böyle kötü bir durumdaysan baskalarina yansittigin histen ziyade kendi hislerinle ilgilenmelisin bence. Kendi yasam enerjin gitmişken, motivasyonun düşmüşken baskalarina iyi gelme derdine düşmeni anlamsız buldum.
0
aquarium
(10.12.17)
faraday kafesi al abi.

Ben de öyleydim, eskiden şen şakrak bir adamdım. zamanla depresif ve huysuz oldum. şimdi yavaş yavaş eskisi gibi olmak için uğraşıyorum ve oluyor. yukarıda güzel bir espri bile yaptım, bence eskisi gibi olurum.
0
passion rules the game
(10.12.17)
İnsanlar buna hazır değilse onlara iyi enerji veremezsin asla sen be kadar iyi hissetsen bile. Ve herkesin de her günü aynı olmaz. Aşk acısı çeken birini evladının derdini çeken bir anneyi nasıl mutlu edebilirsin ki.
0
for day to break
(10.12.17)
(3)

abur cubur tatlarının gittikçe kötüye gitmesi?

mehmed resad
bilgisi olan var mı diye soruyorum.bisküviler, gofretler, jelibonlar.. tatları yıllar içinde berbatlaşmaya başlıyor ve ben markete gidip tadı muhteşem diyebileceğim bi şeyle karşılaşmıyorum artık. (belki bi miktar damak antep fıstıklı hariç) bi 10 yıl önce gerçekten muhteşem ürünler vardı. şimdikile
bilgisi olan var mı diye soruyorum.

bisküviler, gofretler, jelibonlar.. tatları yıllar içinde berbatlaşmaya başlıyor ve ben markete gidip tadı muhteşem diyebileceğim bi şeyle karşılaşmıyorum artık. (belki bi miktar damak antep fıstıklı hariç) bi 10 yıl önce gerçekten muhteşem ürünler vardı. şimdikilerin tadı berbatlaştığı gibi bi de herkesin hayvan gibi tükettiği halde kaldırılan şeyler var. piçliğine mi yapıyorlar? bunların formülleri mi değişiyor, ne oluyor?
0
mehmed resad
(08.12.17)
Eskiden şeker pancarından elde edilen şekerler kullanılıyordu ürünlerde. Artık şeker şurupları kullanılıyor. Koruyucu maddeler daha fazla. Normalde evde yapılan bir kek iki gün sonra yenmeyecek kadar sertleşirken, küçücük keklerin bir yıl tüketim tarihleri var. Bozulmadan durabilmeleri tamamen kimyasallara bağlı. Herkesin tükettiği şeyler işletme için kârlı olmayabilir. Eskiden incirli Biskrem vardı örneğin. Üretim prosesine incir kattığın zaman fabrikaya yeni makine almak gerekiyor. O kadar incire para veriyorsun. Sonra işletmeye getirip kurutma, buharlaştırma gibi bir sürü aşamaya sokuyorsun. Bunların hepsi maliyet. İşletmeler bunun verimsiz olduğunu görürlerse anında vazgeçerler. Ayrıca ürünlerin boyutları da değişiyor. Eskiden Magnum daha büyüktü. Şimdi dondurmaların boyutu da küçüldü. Bu şekilde kullanılan malzemeler de azalıyor. En basitinden süt fiyatının artması bile çikolatada kullanılan sütün azaltılmasına neden olabilir. Ya da süt sabit tutulur ama çikolatanın fiyatı artar. Kinder bu yüzden pahalı denebilir. Süt, şeker, yağ gibi en temel gıdaların ekonomik değerinin değişmesinden hemen etkileniyor işletmeler.
0
dissendium
(08.12.17)
Öncesinde de birçok üründe glikoz şurubu kullanılıyordu fakat hammadde olan buğday ve mısır kalitesi de yıllar içinde değişti, gdo hayatımıza girdi. Zaten zararlı olan glikoz şurubu daha da beter bir hal aldı.

Glikoz şurubu üreten fabrikalar sektöründe çalışıyorum. Üretim yapacak fabrikaların projesini yapıyoruz. Hangi işlemlerden geçtiğini halk bilse gerçekten bir gecede yapay tatlandırıcılı ürün tüketimi yarıya iner. Fare zehiri üretiminde kullanılan kostikler, asitler, diğer kimyasallar kullanılıyor. Mısırdan bunları üretmek için asit kullanılması şart, öyle keşfedilmiş çünkü. Devlet de gıda ürünü için belli sınırlar çizmiş ama neresinden tutsanız uzun vadede bünyeye ciddi zararlar verir.

Yani bir bakıma sizin açınızdan iyi oluyor. Şeker ihtiyacınızı kuruyemiş ve meyvelerden karşılayın. Yetmezse pancar şekerli ürünler tüketin. Sağlık önemli.
0
desdenova34
(08.12.17)
Benim yer yemez başım ağrıyor.
0
for day to break
(08.12.17)
(10)

Nasıl aşık oluyorsunuz?

valarmurgulis
Merhabalar, bayadır düşündüğüm bir sorunum var. Aşık olamıyorum. Ergenlik dönemini saymazsak bir kıza karşı çok çok etkilendiğim olmadı. Çıktığım kızlarla belki zamanla olur diye çıkıyorum ama bir türlü olmuyor. Siz nasıl aşık oluyorsunuz? Ne tavsiye edersiniz?
Merhabalar, bayadır düşündüğüm bir sorunum var. Aşık olamıyorum. Ergenlik dönemini saymazsak bir kıza karşı çok çok etkilendiğim olmadı. Çıktığım kızlarla belki zamanla olur diye çıkıyorum ama bir türlü olmuyor. Siz nasıl aşık oluyorsunuz? Ne tavsiye edersiniz?
0
valarmurgulis
(07.12.17)
İlk görüşte. Beklentilere sahipsen o beklentileri karşılayan biri karşına çıktığında sistem seni yönlendiriyor.
0
dissendium
(07.12.17)
aşık olmuyorum.
0
pinkpeony
(07.12.17)
oldum,bir daha olacağıma inanıyorum. başka bir duyuruda da yanıtlamıştım bu soruyu. ben basit bir ayracı görünce aşık oldum en son. normalde çok gülerim,gülünecek bir şey varsa kaçırmam. ama o'nun dediklerine saatler sonra bile "hey allahım ya" diyip gülüyorsam,o salak sırıtışı suratımdan uzaklaştıramıyorsam aşık olmuşumdur. aşka çok derin anlamlar yüklersen ulaşamazsın,aşk aniden gelir,zamanla da biter.
0
denef
(07.12.17)
Beklentilerle alakalı. Kolay mutlu olan, kolay gülen kişi kolay aşık olabiliyor bence.

Önce ya ne güzel zaman geçiyor birlikteyken diyorsun, sonra olmadığı zaman nerelerde, napıyor, gelse de/arasa da konuşsak diyorsun.

Sonra o gülsün diye konuşuyor, mutlu olsun diye anlatıyor, Sevinciyle seviniyor, üzüntüsüyle üzülüyorsun.

Bunları toplayınca da aşık olmuş oluyorsun.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.12.17)
Olma işte en güzeli
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(07.12.17)
Aradığım cevap yok maalesef. Ne aradığımı da bilmiyorum. Terazi burcuyum ama çok dengesiz biriyim. Görüp beğendiğim birini 10 dk sonra beğenmeyebiliyorum. Çok kolay sıkılıyorum. Rol yaparak da seviyormuşum gibi yapamam.napıcam bilmiyorum.
0
🌸valarmurgulis
(07.12.17)
İlk görüşte zank diye. Sonra da unutamıyorsun zaten hiçbir şekilde.
0
ssiradanbirigibi
(07.12.17)
bir anda olan hoşlanma bence. ilişkide olduğun kişinin doğru kişi olduğunu anlıyorsun ve genelde ufak şeyler oluyor oluyor, arada istemsizce söylediği onun genellikle hatırlamadığı ama benim kafama takılan sözleri ve hareketleri olabilir.
0
Apocalypse
(07.12.17)
ben çok oldum özellikle ergenlikte. şöyle bir şey oluyor mesela sıradan birini görünce onun yanında nasıl olduğunun, nasıl göründüğünün hiç bir önemi olmuyor, kalbin öylece duruyor yerinde. ama aşık olduğun kişiyi görünce acaba nasıldım o beni nasıl gördü gibi sorular oluyor beyninde ve heyecandan elin ayağın dolaşıyor.
0
for day to break
(07.12.17)
olmuyoruz.
0
binder dandet
(09.12.17)
(8)

üstü kapalı hakaret

xiii
işyerinde aynı departmanda çalışan birisi yaptığınız bir hata üzerine;kendi kendine söyleniyormuşçasına (bariz bir şekilde sizi kastederek):- insan kaynakları da hep böyle gerizekalıları alır - bazıları kuşbeyinli.gibi hakaretlerde bulunuyor. bu davranışlara karşı yapabileceğim bir şey var mıdır?kan
işyerinde aynı departmanda çalışan birisi yaptığınız bir hata üzerine;

kendi kendine söyleniyormuşçasına (bariz bir şekilde sizi kastederek):

- insan kaynakları da hep böyle gerizekalıları alır

- bazıları kuşbeyinli.

gibi hakaretlerde bulunuyor.

bu davranışlara karşı yapabileceğim bir şey var mıdır?

kanundaki maddeleri okuduğum kadarı ile üstü kapalı bile olsa hakaretin yönetildiği kişi belli ise direkt söylemiş gibi işlem yapılıyor.

ama diyelim tutanak yazdık ve benden başka kimse imzalamadı. herkes ondan korktu ve imza atmadı.

bu tacizcinin yarattığı mağduriyet nasıl giderilecek?
0
xiii
(06.12.17)
ses kaydı falan almayın. olayda taraf da olsanız illegal yolla elde edilen ses kayıtlarının yasal hükmü yoktur. ayrıca karşı tarafın sizi özel hayatın gizliliğini ihlal suçu ile suçlayıp dava açması da olası.

onun dışında hakaret haklı fesih sebebidir. durumu anlatan bir yazı ile hakaret eden kişiyi iş yerinize bildirin. ayrıca kişinin size hakaret ettiği iddiasıyla savcılığa başvurarak hakaret suçundan şikayette bulunabilirsiniz. hakarete uğradığınızı ispat ederseniz de kişiden tazminat talep edebilirsiniz.

geçmiş olsun.
0
fakirpislik06
(06.12.17)
İş çıkışı tenhada kıstırıp bir hafta boyunca simsiyah sıçağı kadar tekmelerdim ben olsam. Kamera kaydı yok, delil yok kim bilecek...

Gitsin tutanak falan tutsun sonra. Bazı şeyler böyle çözülür.
0
bos gezenin bos ustasi
(06.12.17)
yöneticine bu durumu anlat. bu şekilde davranışlarla karşı karşıya kaldığını söyle. gerekli uyarıyı yapması gerekir. durumda bir değişiklik olmazsa eğer oyunu o şerefsizin koyduğu kurallara göre oynarsın.

"insanın suratına karşı söyleyemediklerini mırıldananlar zavallıdır, kaypaktır" tarzında şeyler söyle sen de.
0
silah taciri
(06.12.17)
üğpoıuy, ciddi ciddi kanun ile(asli kaynak) makale(tali kaynak) karşılaştırması yapmayacağız heralde? kanun hükmü(cmk 271/2) açık. usulüne uygun olmayan bir şekilde elde edilen ses kayıtları delil vasfında değildir.
0
fakirpislik06
(06.12.17)
ses kaydının yasal açıdan geçerli olabilmesi için karşı tarafa ses kaydı aldığını en başta açık seçik beyan etmelisin. eğer gizli bir şekilde kayıt alırsan hiçbir geçerliliği yok. çağrı merkezlerini aradığınızda daha en başta operatörlerin "size daha iyi hizmet verebilmek için konuşmalarınız kayıt altındadır" beyanı bunun içindir. ana bacı küfrederseniz delil olarak kullanabilmeleri için :)
0
silah taciri
(06.12.17)
ciddiye alma zaten. cesareti yok demek ki sana direkt hakaret etmeye. o adamın üstü kapalı hakaretlerini ciddiye alırsan onu amacına eriştirirsin. şu tavrı takın ona karşı.

i.hizliresim.com
0
for day to break
(06.12.17)
açık açık konuşarak sonuca ulaşamayacağın kanaatindeysen aynı taktiği sen de uygula. aynı konuda ya da işle ilgili bir şey olmasına gerek yok. sen de duyabileceği ve anlayabileceği şekilde hakaret edip tahrik et en azından süreç hızlanır.
0
cevab veremedim
(06.12.17)
usulüne uygun olarak alınmayan ses kaydının delil olarak değerlendirilmesi hakimin takdirindedir, bu yönde Yargıtay içtihatları mevcut. haberi olmadan alınan hakaret/tehdit içerikli telefon konuşmalarına ilişkin davalarda adamlara ceza yağıyor, iyi araştırın derim.
0
olips
(06.12.17)
(11)

Baskasinin ketcabini kullandim

yuzır
Selamlar, Ben ortak kullanimli mutfagi olan bir yurtta kaliyorum. Aksam yemek hazirlayacaktim ve mutfakta kimse yoktu. Normalde ketcap tuketmem ama dun yemegin yanina spagetti yapmistim ve canim ketcapli yemek istedi. Ama ketcabim yoktu. Neyse ben tabagima spagetti koyarken biri geldi mutfaga. Naber
Selamlar,

Ben ortak kullanimli mutfagi olan bir yurtta kaliyorum. Aksam yemek hazirlayacaktim ve mutfakta kimse yoktu. Normalde ketcap tuketmem ama dun yemegin yanina spagetti yapmistim ve canim ketcapli yemek istedi. Ama ketcabim yoktu. Neyse ben tabagima spagetti koyarken biri geldi mutfaga. Naber nasilsin konusuyoduk, sonra ben de “ya ketcabin varsa kullanabilir miyim” dedim. O da aa yok ama domatesim var dedi. (Elindeki kapta da seker domates vardi). Ben de yok tesekkur ederim bende de var dedim.

Sonra “aa ama X’in ketcabi var, onu kullanabilirsin” dedi. Ama mutfakta herkesin dolabi ayri. Ve x onun hicbir seyi degil. Hepimiz sadece kat arkadasiyiz. Ben de “yok yaaa benim pesto sosum var onunla yiyeyim ben” dedim. O da “yok yok alabilirsin cidden” dedi, o sirada cocugun dolabini acmisti, ben zaten ketcapla yemek istiyorum beni resmen gunaha davet ediyordu. Sonra “yok yok sormadan alirsam kendimi kotu hissederim” dedim ve kendi dolabimi acip pesto sosumu cikardim, kasik aldim cekmeceden. Bu arada gidip x’e neden sormadin derseniz, yaklasik 30 dakika once onu yurttan cikarken gordum arkadasiyla. Neyse o sirada kiz cocugun dolabindan ketcabi cikardi ve yaa x zaten hep benim bir seylerimi kullaniyor, bir sey olmaz tamam buraya birkac tane domates birakayim dedi ve ketcabi bana verip domates koydu. Ve evet dayanamayip tamam o zaman, dedim ve ketcabi spagettime dokmus bulundum. Kiz dedi ki, x bir sey derse butun sorumlulugu ben alirim, onemli degil. Ama icim cok rahat etmedi.

2 saat sonra fln mutfaktan bir sey almak icin cikmistim. O sirada baska bir kiz ve x yilbasi icin kata sus yapmislar. X bana donup dedi ki, hey, yuzir! Suslemeleri nasil buldun, ben de cok begendiim cok guzel olmus fln dedikten sonra ketcapla ilgili hicbir sey demeden odama gittim. Ama simdi vicdanim rahat degil. Acaba cocuga ketcabini kullandigimi soylesem mi? Muhtemelen ketcabini kullanmami hic sorun etmeyecek ama gizli gizli kullandim ve eger mutfakta birinin bir seyi kaybolmus olsa akillarina hep ben gelebilirim. Napayim?

Tesekkurler, iyi gunler
0
yuzır
(06.12.17)
Allahım, ince düşünmekten öleceksiniz herhalde.
Tamamını veya çok büyük kısmını kullanıp bitirmediğiniz sürece çok da mesele edilecek bir şey değil bence. Mutfakta karşılaştığınız bir başka zamanda "ya ben geçen gün kullandım, kusura bakma, sen de burdan alabilirsin lazım olursa" falan derseniz sorun olmaz sanki.
0
sopiro
(06.12.17)
bence ince düşünmek değil bu. başkasının dolabından bişey alıp kullanmak yanlış. kullanmamak olması gereken bişey zaten. yerinde olsam laf arasında söylerdim. bi daha da yapmazdım. belki hastalık derecesinde takıntılı, belki hoşlanmıyor...
0
elorelia
(06.12.17)
Laf arasında söylersin. Zaten hastalık derecesinde takıntılı bi tip olmadığı sürece bişey olmaz .
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(06.12.17)
mesele ketçap değil. izni olmadan başka birinin dolabından bir şey almak.

hatta dolabı açmak bile yanlış.

aradaki kişi dolap sahibinin çok yakını da olsa, hiç tanımıyor da olsa açıp vermesine izin vermemeniz gerekirdi.
0
eeb
(06.12.17)
mahremiyet, mülkiyet...vb kavramlar çok kıymetli. ama bu kavramların uygulamasında önce bir çizgi vardır. o çizgi geçildiğinde ihlal edilmiş olması maalesef büyük zarar verirken o çizgiyi geçmemek için durmak da bazen işleyişe co mak sokar.

ortak alanda, kilitsiz bulunan bir dolap. zaten oraya eşya bırakan herkes (hoş ya da degil) bir şekilde malının sorumluluğunu ortaya bıraktığını ve bunun bir şekilde ihlal edilebileceği ihtimalini göze alıyor. böyledir ve böyle olmalıdır. bu herkes birbirinin dolabını yağmalasın demek olmadığı gibi kimi anlarda paylaşımı da yok sayarak kimse kimseye dokunmasın demek değildir.

burada "hüsnüniyet kurali" uygulanır.

yani yapılan eylemin amacı karşıdakini huzursuz etmek değilse, niyet kötülük içermiyorsa karşılıklı nezaket kuralları çerçevesinde kişiler eyleme karşı tepki verirler.
toplumsal hayat buna denir. kalabalıklarda herkes mahremiyet alanını keskin çizgilerle çizerse bir sure sonra çarpışırlar. ama esneklik sağlamak basarilabilirse yumuşak geçişlerle sonsuza kadar bir devinim elde edilebilir.

özet geceyim;
gidip kapisini çalın. dün ketçap lazım oldu, sen yurtta olmadigin icin soramadim, izinsiz seninkinden biraz kullandım. yerine de bir kaç domates bıraktım. umarım yanlış yapmamisimdır? kusura bakma... deyin.
eşyasının kullanıldığını bilsin.
rahatsız olacaksa "bir daha yapma" deme şansı olur. bir daha yapmazsınız.
değilse zaten afiyet olsun der.
0
strawberry first
(06.12.17)
hiç yurtta yaşamamış insanların bu soruyu cevaplaması biraz zor bence.

lisede yatılı okumaya başlamış biri olarak şahsi fikrim, ketçap biten bir şey olmadığı için sorun değil. yurtta yaşayan insanlar böyle şeyleri tolere edebilirler, etmeliler. odanı bir yabancıyla paylaşıyorsun, ketçabını mı paylaşmayacaksın. hem bak x de diğer kızın yiyeceklerini kullanıyormuş zaten.

x'in bir adet elması olsaydı ve senin canın elma çektiği için onu yeseydin bu sorun olabilirdi. adam belki geceyarısı acıktığında yemek için ayırmış o elmayı. ama ketçaptan bir şey olmaz çünkü bitirmemişsin. istiyorsa defalarca tekrar kullanabilir.

he sorun dolabı karıştırmış olmaksa, sen dolabı karıştırmamışsın başkası orada ketçap olduğunu biliyormuş ve sana göstermiş.

diğer yandan, sana "hey, yuzir! suslemeleri nasil buldun" diyen, bu yakınlıktaki bir insanın ketçabını izinsiz alman da sorun yaratmayacaktır. ama madem bu kadar takıldın, ketçabı kullandığını söyle, olayı da anlat ne olacak. hem için rahatlar hem de muhabbet olur işte uzun uzun anlatırsın bize de anlattığın gibi. "aslında spagettimi pesto sosumla yiyecektim, işte diğer kız beni çok gaza getirdi, ama ketçabın yerine domates koyduk, hem daha sağlıklı" vs vs uzat işte. hatta diğer kız da yanınızda olursa geyik muhbbete döner bir süre sonra.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.12.17)
ketçap çok zor bitiyor zaten, bozuluyorlar. benim ketçabımdan kullanılsaydı hiç rahatsız olmazdım ama gidip domateslerim yenilseydi hoşuma gitmezdi. bence problem yok. söylersin, olmadı bir ketçap alırsın.
0
pinkpeony
(06.12.17)
Sevgili yuzır mahremiyet denilen tek dişi kalmış canavarı çiğneyip hala aynaya bakabiliyor olman bile çok şaşırttı beni. Sen adamın ketçabını al dop dop spagettine sık sonra nam nam ye ondan sonra vay efendim adamı gördüm ketçabını sıktım demedim. Nasıl güzel miydi bari bu mahremiyetin tadı, mutlu musun şu an? Doydun mu HA DOYDUN MU! Zavallı x ketçabının nam nam götürüldüğünden habersiz hala süslemeler de güzel olmuş diyor, acıdım adama :((((

alskdaskdjsadjksajdsa ya nolacah ya, ben de yurt arkadaslarımın şekerlerini hüpletiyorum bazen sonra şekerini aldım canım diyorum (ama bazen xD), çayıma atıp çın çın çın karıştırıyorum, bazen kaymağımın üstüne döküp gömüyorum, bi şeker alamadım napiim gerizekalı şok market 5 kiloluk şeker satıyor, napcam ya 5 kilo şekeri. Memleketten biber getirip verdim birisine mesela, o da benim biberleri yiyor.

Çok içine battıysa kuru kuru diyemem dersen, mini mini kapkekler yap ver, verirken de böyle böyle oldu dersin :D Bence böyle şeyler hiç önemli değil, raadol.
0
ekaterina
(06.12.17)
orası beytepe di mi?
0
beyteper canavari
(06.12.17)
biri benim dolabımdan izinsiz bir şeyimi alsa ve hiç açıklama yapmasa kızarım ve o kişi gözümde biraz hadsiz gelir, ya da onun beni ciddiye almadığını düşünürüm. ama almışsa ve bunu bana bildirmişse hiç önemsemem.
0
for day to break
(06.12.17)
Çocuğa ketçabını kullandım geçen gün, kendimi kötü hissettim habersiz olduğu için. Umarım sorun olmaz de.

@blue serenity Kız ketçabı olmadığı için başkasınınkini alıyor. Sonra o kişiye yeni ketçap alıp dolaptaki ketçabı çöpe atıyor. Hangi yetkiyle? Yenisini alınca eskisi üzerinde hak sahibi mi oluyor? Resmen ziyan. Diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel bir şey değil. Ketçap altı üstü. Ne çöpü ya.
0
Lim5
(06.12.17)
(18)

bursanın yobazlık skalası

arale
bursa yobaz bir memleket midir? kayseride yaşıyorum bursaya geçiş yapmayı düşünüyorum .. yağmurdan kaçarken doluya tutulmakta istemiyorum.
bursa yobaz bir memleket midir? kayseride yaşıyorum bursaya geçiş yapmayı düşünüyorum .. yağmurdan kaçarken doluya tutulmakta istemiyorum.
0
arale
(06.12.17)
bursanin yobazlik skalasi kayseriyle kapisip önüne de gecebilir bence.
0
isvicre rakisi
(06.12.17)
lacivert bir kayseri'ye geçmiş olursun :)
0
tabudeviren
(06.12.17)
nilüfer görükle mudanya arası takılırsan belki hissetmeyebilirsin çok fazla ama diğer ilçelerin çoğu erzurum tahran karışımı yerler.
0
khiron
(06.12.17)
kayseriyi bilmemekle birlikte bursa görece daha az yobazdır bence. öğrenci popülasyonu var, deniz var, uludağ var...
0
elorelia
(06.12.17)
istanbuldan çok farklı olduğunu düşünmüyorum.
0
dedim ben sana
(06.12.17)
Görükle, özlüce, beşevler falan iyidir (kısaca nilüfer ilçesi) onun dışında başka bir ilçeye gitme bence. Kayseri'den pek farkı yoktur.
0
lesemajeste
(06.12.17)
kayseriye asistan olarak başladığım üçüncü gün kendini reis sıfatıyla gören aynı zamanda benim kıdemlim olan şahıs doğum yerim doğu olduğu için terör sempatizanı şeklinde ithamda bulundu babamın emniyetten emekli olduğunu duyunca özür diledi ama kendince haklı yüzde doksanı öyle olduğu için öyle muamele yapması gerekmiş bana açıklaması bu oldu bölümdeki hocaya şikayette bulundum ve bana ailemin oturduğu il manisade doğulu olduğunu söyleme manisalıyım de bi zevzeklik etmiş affet diye geçiştirdi daha alışma sürece yaşamadan böyle çirkinliklere maruz kaldım bir süre sonra bölüm başkanına durumu anlatınca o hoca da bana söyleyen kıdemli de özür diledi .. bu saatten sonra kayseri benim için başlamadan bitti.. bursa geçme olasılığı olan bir şehir yağmurdan kaçarken doluya tutulmaktan korkuyorum bursa yı da bilmediğim için karar veremiyorum..bursa da buna benzer bi olayı bana rahatlıkla yapabilcek olan bir yer mi?
0
🌸arale
(06.12.17)
Üniversitede çok sorun yaşamazsınız. Nilüfer ilçesinde takılırsınız. Belki biraz Osmangazi ve Mudanya, bunların dışına çıkmadığınız sürece Kayseri'deki gibi bir durum yaşamayacağınızı düşünüyorum. İlçeden ilçeye, semtten semte elbette değişebiliyor. (Her yerde öyle değil mi zaten?) Ama Kayseri'ye göre çok daha iyidir.
0
monogram
(06.12.17)
Hocam hiç alakası yok. Merkezde eski yerleşimlerin olduğu ilçelerde yaşamazsanız kesinlikle yobazlık falan hissetmezsiniz.
Yaşamak için tek adres nilüfer.

Zaten yerlisi olmayan insanın bursanın yobaz kısımlarına işinin bile düşeceğini düşünmüyorum.
5 sene bursa'da yaşamış bir ankara'lı olarak söylüyorum bunu. ben nilüfer'de iken kendimi ankara'da hissettiğimden hep daha rahat hissettim.

Edit: üstat galiba üniversite için sormuşsun, hiç düşünme bile.
0
chaoslord
(06.12.17)
erciyes üniversitesi denen köy lisesi ile uludağ üniversitesi gibi az çok üniversiteye benzeyen bir yeri neden kıyaslarsın ki ?
0
birakin mermiler havada kalsin
(06.12.17)
üniversite öğrencisi değilim..bursaya gidersem eğer bursa yüksek ihtisas da çalışacam. hastane yıldırım ilçesinde.
0
🌸arale
(06.12.17)
hocam yine nilüferde yaşarsın, işe gider gelirsin yıldırıma. Çok sorun olmaz araç var ise. Yoksa da zaten metro önünden geçiyor tam yüksek ihtisasın.
0
chaoslord
(06.12.17)
Yüksek ihtisasın olduğu bölge kayserinin argıncığıdır.
0
piotr
(06.12.17)
Ben devlet yurdunda reyizler var dite duymuştum. Hatta birinde polat alemdar rolündeki çocuğu işaretlemişlerdi höff desen uçardı. Ama bunlar dedikodudan ibarette olabilirdi. Çünkü yurt hayatı çok boktandı.
0
for day to break
(06.12.17)
yüksek ihtisasın Fsm(nilüfer)'de ek binası var. oraya gelirsen tadından yenmez. hasta yoğunluğu ve profili ideal.
0
oksijensiznefes
(06.12.17)
orada çalışan bir arkadaşım vardı. sorayım diyeceğim de o da muhafazakar biri. Ne kadar objektif yorum olur bilemedim.

Bir de yazdığınız olay şehirle değil de kişiyle ilgilidir belki. Geçmiş olsun
0
fallopian
(06.12.17)
teşekkür ederim fallopian..
0
🌸arale
(08.12.17)
up
0
🌸arale
(08.12.17)
(5)

alüminyum tavadan zehirlendiğimi düşünüyorum?

for day to break
dün kendimi grip oldum zannettim. dün benim için çok ızdıraplıydı. mide bulantım, şakaklarımda ağrı, kolumu kaldıramama derecesinde halsizlik yaşadım. doktora da gidemedim. sonradan aklıma geldi 112'yi aramak. bu sabah gittim. doktor boğazımın tertemiz olduğunu, grip olmadığımı söyledi. burnum da tı
dün kendimi grip oldum zannettim. dün benim için çok ızdıraplıydı. mide bulantım, şakaklarımda ağrı, kolumu kaldıramama derecesinde halsizlik yaşadım. doktora da gidemedim. sonradan aklıma geldi 112'yi aramak. bu sabah gittim. doktor boğazımın tertemiz olduğunu, grip olmadığımı söyledi. burnum da tıkalı değil zaten. üstelik grip olsam bugün daha ağır olurdum. şu an düne göre çok iyiyim. soruma geleyim.

alüminyum tavada 2 gün bekletilmiş menemen yemiştim. bu zehirlemiş olabilir mi? şuan iyiyim bunu şu zamandan sonra anlayabilir miyiz, testi var mı anlamanın?
0
for day to break
(05.12.17)
bence 2 gün beklemiş menemenden zehirlendin. yine de her ihtimale karşı tavayı değiştir.
0
zgrydn
(05.12.17)
Alüminyum bu gezegendeki en temiz metallerden biri. Alüminyumun sana doğrudan zarar vermesi mümkün değil. Menemenden olmuştur o.
0
dissendium
(05.12.17)
internette öyle yazmıyor ama dissendium alüminyum tehlikesiyle ilgili bir çok yazı var. olabilir yemekte zehirlemiş olabilir ama sadece yemek zehirlemesi bu kadar acı vermez neredeyse şuurum gidiyordu. hain tava da bu: i.hizliresim.com
0
🌸for day to break
(05.12.17)
www.gazetevatan.com

Bu haberden bir cümle.

"Kap-kacak ve folyolardan sızan alüminyumun gözardı edilebilecek miktarlar olduğu belirtiliyor."

Sadece domates sosu ve kesilmiş meyvelerin bu tip kaplarda saklanmaması gerektiği söylenmiş. Bir daha alüminyum kullanmazsın sen de ama yumurta da bozulmuş olabilir. Psikolojik olarak korku yaşadığın için de mide bulantısı yaşamış olabilirsin. Zaten menemen iki gün bekletilecek bir yiyecek değil.
0
dissendium
(05.12.17)
"yemek zehirlenmesi bu kadar acı vermez."

bozuk yumurtayı bu kadar hafife alma bence.
0
zgrydn
(05.12.17)
(30)

çocuk istiyo musunuz? neden?

yarey
Ben aslinda o duyguyu tatmak isterim Ama bi yandan da dusunuyorum, ulan ben bile bu dunyayin ve insanlarin kahrini çekemezken, ona bu kotulugu yapmayayim diyorum. Tamamen cocugunu iyiligi için onu dunyaya getirmek istemiyorum. Bir de malum, tunelin ucu bombok bir yere cikiyor: savaslar, hava kirlili
Ben aslinda o duyguyu tatmak isterim Ama bi yandan da dusunuyorum, ulan ben bile bu dunyayin ve insanlarin kahrini çekemezken, ona bu kotulugu yapmayayim diyorum. Tamamen cocugunu iyiligi için onu dunyaya getirmek istemiyorum. Bir de malum, tunelin ucu bombok bir yere cikiyor: savaslar, hava kirliligi, kitlik falan filan...

Bir de butun bunlarin arasinda ugrasip duracaksin cocugum iyi Biri olsun, topluma yararli bi kisi olsun. Sonra sen uzerine titrerken ya basina bi Kaza gelicek, ya yaralanacak, ya ölecek, ya da bir hastaligi olacak ... Kahrolacaksin

Iste ben bunlara dayanamam. Yuregim dayanmaz.

Bi yandan da ne bileyim o duyguyu tatmak istiyorum. Ama olumsuz yönler agir basiyor.

Bir de sizin fikrinizi alayim?
0
yarey
(04.12.17)
Istemiyorum ama cocuklari severim.
0
stavro
(04.12.17)
istiyorum aşırı. biyolojik saatim çalışmaya başladı herhalde.
0
vedatchilipeppers
(04.12.17)
İstiyorum. Çocuğu bir ürün, bir mal olarak görmemek lazım. Çocuk arkadaştır aslında. Tamam daha altına ederken iyi bir performans gösteremiyor ama bu çocuk büyüyünce beraber spor yaparsın, enstrüman çalarsın, gezersin, maça gidersin... Sadece çocuk değil, aile sahibi olmak güzel aslında. 40 yaşına geliyorsun, etrafında arkadaş aramak yerine kendi ailenle vakit geçiriyorsun. Hayırlı olur, hayırsız olur onu bilemem. Hastalık, ölüm bunlar canlılara has şeyler. Robot bile yeri geliyor, arıza yapıyor. Bunun suçlusu insanlar değil. Doğal bir şey bu.
0
dissendium
(04.12.17)
istemiyorum. sorumluluk almak,kendimden çok başka birisini düşünmek beni korkutuyor.
Bir çocuk halasıyım,yeğenim küçükken gördüğüm kabusların,yaşadığım paranoyanın tarifi yok. Kendi çocuğum olsa aklımı kaçırırım ona bir şey olacak diye herhalde. Kardeşlerin yaptığı en güzel şey yeğendir diyor,bununla yetiniyorum.
0
denef
(04.12.17)
@dissendium: iste ben de onu bencillik olarak goruyorum ya... Sirf yalniz kalmamak icin, spor yapmak icin birini dunyaya getirmek asil onu bir urun, bir mal olarak gormek değil mi?
0
🌸yarey
(04.12.17)
Az sonra "biyolojimiz o bizim, varoluş amacımız üremek, nasıl istemezsiniz" savunması gelecek ama yok, istemiyorum ben. Ergenliğimden beri "biyolojik saatin alarm verince istersin" diyorlar, yirmi sene geçti, biyolojik saatim bozuk galiba, hâlâ çoğalma güdüm yok.

Mantıklı düşününce de kafamda oturtamıyorum. Bir gün İsveç'e, Norveç'e, Yeni Zelanda'ya yerleşirsem mantık çocuğu yapmayı değerlendiririm belki, bilemiyorum o kadarını.
0
kobuzchu kiz
(04.12.17)
@yarey, "sırf yalnız kalmamak" ile ilgili bir şey söylemedim. Çocuğun bir arkadaş olabileceğini ifade ettim. Bunun neresi bencillik? O zaman arkadaş da edinmeyelim. Arkadaşlarımızı da pratik anlamda bunun için kullanıyoruz çünkü. Ama arkadaşlarımıza ömür boyu bakma zorunluluğumuz olmadığı için onlardan faydalanmayı bencillik olarak görmüyoruz. Ayrıca, bir çocukla spor yapmak, gezmek gibi eylemler onu kullanmak değildir. Çünkü o da bu eylemlerden zevk alabilir ve hayatın güzelliklerini görebilir. Sen ileride bana baksınlar diye çocuk yapıyorsan bu bencillik sayılabilir. "Beraber yaşamak" için çocuk yapmak kesinlikle bencillik değil. Hayat bunun üzerine kurulu.

Edit: Aynen, ondan bahsediyorum. Bir de böyle motivasyon sağlamaya çalıştığımı düşünme. İsteyen yapar, istemeyen yapmaz. O kısımla ilgilenmiyorum. Zaten ben de ekonomik durumum belli bir seviyeye gelene kadar çocuk yapmayı düşünmüyorum. Yuvarlanır gideriz ya da beraber büyürüz kafasında biri değilim kesinlikle. Şu anda 24,5 yaşındayım ve 30'lu yaşlarda düşünüyorum çocuğu. Yoksa ekonomik durum iyi olmadan, hayata bakış açısı sağlıklı bir noktaya gelmeden çocuk yapmak mantıklı değil.
0
dissendium
(04.12.17)
@dissendium: tamam şimdi anladim demek istedigini ve onayliyorum. Aslinda butun olay cocugun dunyasini güzellestirmek.
0
🌸yarey
(04.12.17)
27 yaşındayım. eskiden "ileride bir gün muhtemelen çocuk isterim" derdim ama artık istemiyorum. ileride de isteyeceğimi sanmıyorum. "o duygu çok başka bir şey" diyor anneler ama ben hiiiç hazır hissetmiyorum kendimi. şu an yaşadığım spontane hayat tarzını çok seviyorum ve değiştirmek istemem. kurulu düzenimden, sevgilimle baş başa olmaktan, istediğim zaman istediğimi yapabilmekten, kendimden başkasını düşünmeden karar vermekten ötürü memnunum.

belki ileride 4-5 yaşlarında bir çocuk evlat edinmek isteyebilirim. çocukları severim çünkü ve iyi de anlaşırım. ama bebeğin doğduğu ilk bikaç sene "her şeyi bırak, tüm hayatını ona ada" fikri şimdilik bana çekici gelmiyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.12.17)
@istanbul kanatlarimin altinda'ya katılıyorum.

ben ki psikopatlık derecesinde kedi düşkünüyüm, sırf istediğim zaman istediğimi yapamayacak olmamdan dolayı kalıcı sahiplenmiyorum. kaldı ki çocuk yani...

bencillik olarak düşünenler olabilir, olsun. ben istediğimi yapamayınca, istediğim kadar dinlenemeyince ve mutsuz olunca; sorumluluğumda olan canlılar da mutsuz olacak. bunu istemiyorum.
0
piremses
(04.12.17)
ben de çocuklarla ilgili birşey sormuştum ona da bakabilirsin:
eksiduyu.ru

sana cevabım:
1-çocuk sevmiyorum,hazzetmiyorum
2-senin de dediğin gibi o çocuğun başına bir iş gelirse yaşayamam kahrolurum.

bu sebeplerden ötürü istemiyorum çocuk
0
genc irisi
(04.12.17)
İstiyorum ama korkuyorum da bir yandan. Hep benim olmayacak. Belli bir yaşa gelince kendi dünyası olacak. Benim istediğim kısım bıcı bıcı sevmelik olan kısmı. Bunun yetişkin olacak olan kısmı var deniliyor. O zaman onu çok özlersem asi olursa. Ekşici piçlere benzerse. Kafam karışık.
0
for day to break
(04.12.17)
istiyorum, istediğim için de şu anda yolda. Allahın izniyle birkaç ay sonra kucağımıza alıcaz bebeğimizi.
0
silah taciri
(04.12.17)
Benim yaşama sebeplerimden biri. En güçlü sebebi değil ama en çok istediğim şeylerden biri, bir kız bir oğlan babası olmak.
0
yirmisantim
(04.12.17)
insan yetiştirme deneyimi enteresan olur, açıkçası ilginç geliyor bana sıfırdan bir birey yetiştirmek. ama sırf bunun için çocuk yapamam, sorumluluğu çok yüksek. arkadaşın ablasının oluyor bi tane, hediye mediye derken konusu açıldı, o masraflar falan, bi puset 1500 lira. beziydi osuydu busuydu bi anlatmaya başladı tecrübeliler, aklım çıktı. en son benden 7 yaş küçük kuzenimin bebekliğini görmüştüm çok yakından ama o zamanlar bu hesap kitap işlerine aklım ermiyordu tabii. bitanesi söyledi, ablası çocuğunu kreşe, bak daha 3 yaşındaki çocuğu senelik ücreti 19BİN LİRA, yazıyla ondokuzbintele, okula yazdırmışlar. çılgınlık resmen, öyle zengin falan da değiller hani, durumları iyi sadece. ilkokul 40bin diyor, anam anam. daha şimdinin tutarı bunlar, ben çocuk yapana kadar uçar gider.

tamam herkes özel okulda okumak zorunda değil de, günden güne boka saran eğitim sisteminde ben çocuğumun saçma salak şekilde temel eğitim alarak sonradan kendini geliştirmesiyle uğraşmak zorunda kalmasını nasıl isteyeyim?
tr.sputniknews.com

adam demez mi "niye beni böyle okula gönderdin lan" diye. ben mesela 20 yıl sonranın çocuğu olsaydım babama derdim "niye beni dandik okula gönderdin" diye, götüm çıktı 2 gram entel olucaz hayata farklı bakıcaz diye. milletin çocuğu ilkokulda şantörlük yaparken ben lisede kıçı kırık 100 liralık gitarı tındırgadıtmayı öğrenicem diye okuldan kaçıyordum. ya o gitmediğim derste öğretilen bilgiler yüzünden stanford mezunu olamadıysam, KİM ÖDİYCEK BENİM HAKKIMI KİM? GARİBAN ANAM-BABAM MI, YOKSA ONA 2 KIZ YETMEZ Bİ DE ERKEK YAPIN DİYE BASKI YAPAN BU BOKTAN SİSTEM Mİ, YANİ SİZ Mİ?!!!

öhm, sakinim...

yok anacım, çocuk yetiştirmek sorumluluk isteyen bir süreç, hem de çoook uzun bir süreç. "ulan bu salaklar bu yaşa kadar nasıl gelmiş" diyerek sövdüğüm insanların arasına bir tane de ben katarsam vicdanım demez mi bana ikiyüzlü pis yaratık, az yiyeydin de veledine bez alaydın götü boklu gezmeyeydi diye?

şartlar olgunlaşırsa(piyango falan vurursa yani), tabii ki yaparım. 1 kız - 1 erkek
olsun hatta, kız erkekten 4-5 yaş falan büyük olsun mesela. ısmarlayabiliyo muyuz böyle tam?
0
Bruce
(04.12.17)
istemiyorum, istenmemeli, istenemez...
cocuk sahibi olmak yapilacak en irrasyonel, en bencil ve en gaddar davranistir..
kardesim senin ne hakkin var baska bir canliyi yasamak zorunda birakmaya..
senin ne hakkin var birisine bir can hediye etmeye..
bakalim o insan yasamak isteyecek mi?
istemiyorsa intihar disinda geriye donme hakki olmayacak, " sıkıldım cikiyorum" deme luxu olmayacak, senin buna ne hakkin var..
kendine oyuncak veya gelecek sigortasi yapmak icin neden etiyle kaniyla duygusuyla bir CAN yaratiyorsun, kimsin sen???
yaradilistaki en buyuk hatadir uremek ozgurlugu..
0
alttaraf
(04.12.17)
istemiyorum.

1-bakabileceğime inanmıyorum
2-dünya bombok
0
prezarlatif
(04.12.17)
istiyorum, hatta 4 tane olsun istiyorum. benim yaşayamadığım kardeş desteğini doya doya yaşasınlar istiyorum.

ama;
1- o kadar çocuk yapabilir miyim bilmiyorum.
2- hepsine çok iyi standartlar sağlayabilir miyim bilmiyorum.
3- mutlu, sağlıklı, çevrelerine zarar vermeyen insanlar olurlar mı bilmiyorum.
4- hayatımı onlara adamam, hep onlarla ilgilenmem gerekir, bu beni mutsuz eder mi, bilmiyorum.
0
pinkpeony
(04.12.17)
İstemiyorum.

Çocukları sevmiyorum, kafam götürmüyor. Ayrıca sorumluluk almak, fedakarlık yapmak istemiyorum. Hayatımı yalnızca kendimi düşünerek geçirmek istiyorum. Tüm paramı, zamanımı, emeğimi kendim için harcamalıyım. Ancak o zaman mutlu oluyorum ben, paylaşmaktan, kendimden vermekten hoşlanmıyorum.
0
i m cool with that
(04.12.17)
insanlık 1500 yıl kadardır 30 yıla insanlığın sonunun geleceğine inanarak yaşıyor. sorunlar her zaman var, ama doğan da mis gibi bir şekilde büyüyüp gidiyor. kendi doğduğun dönemi düşün, bombok bir dönem (çünkü türkiye'nin son 50 yılı öyle). yılını söyle sana tabloyu çizeyim.

bir çocuğum var, ikincisini istiyorum.
0
babilbaligi
(04.12.17)
@babilbaligi, ben dönem gibi bombok yetiştim mesela, kendimden örnek alıyorum zaten, ben çektim o çekmesin diye. kim yaşadığı hayattan, büyüyüş şeklinden, geldiği noktadan memnun diye sorarsak çoğunluk memnun değilim diyecektir. bu zamana kadar böyle gelmiş olması böyle gitmek zorunda olduğunu göstermiyor. tabii ki çocuk bir şekilde büyüyüp yetişecek, hatta eminim buradaki insanların çoğunun çocuğu ülkedeki ortalama çocuğa göre daha kaliteli bir yaşama sahip olacak. ancak totalde bu bir risk ve almak istememek doğal karşılanmalı.
0
Bruce
(04.12.17)
çocukları çok seviyorum. bebekliği ayrı, çocukluğu ayrı güzel.

@for day to break'in dediği gibi düşünceler bir de kafamda... ve klasik şeyler; kötü birisi olması, kaza-ölüm vs korkusu...

hasılı, istiyorum; hem de çok.
0
runagain
(04.12.17)
@Bruce: bence çocuk istememek gayet doğal bir düşünce ve her insanın en doğal hakkı. saygım sonsuz, sadece ben aynı görüşte değilim.

ben şahsen işsiz güçsüz bir anne babanın en yakın otobüs 45 dakika yürüme yolundan geçen sobalı bir evde yaptığı bir çocuğum. her ikisi de 80 döneminde içeri girmiş, işkencelerden geçmiş, işini gücünü kaybetmiş, hapisten çıkınca şehir değiştirmiş insanlar. babam ankara'ya geliyor, parası yeten ev bir gecekondu ve yağmur yağdığında ortasından bildiğin su kanalı akıyor. evlenirken gelinlik ödünç, alyans borç para ile alınıyor.

bu şartlarda doğan çocuk benim. gayet eğlenceli bir çocukluk geçirdim ve hayatımdan da büyük oranda gayet memnunum. en iyi okullarda okudum, her yaz çalıştırdılar beni hayatı öğreneyim diye.

3 yaşında bir kızım var. doğduğu zaman birsürü soru işareti vardı kafamda. nasıl büyüyecek, ben düşersem o nasıl ayakta kalacak falan filan. ama büyüyor. neredeyse her gün kızıma bakıp ne kadar doğru bir karar vermişim diyorum.

hayat insanın tek gerçek varlığı, gerisi hikaye. bir insana hayat vermek, onu ellerinde büyütmek bence muhteşem bir duygu. elimden geldiği kadar sağlama almaya çalışıyorum onu, şimdilik bir sıkıntı da yok.

aslına bakarsanız çocuk sahibi olmamak insanın doğal durumu, çocuk sahibi olmak bir karar. isteyen verir bu kararı, istemeyen vermez. herkesin kendi hayatı, hepsine saygım sonsuz. beni de fazla ilgilendirmez. ben kendi yaptığım tercihten ötürü gayet mutluyum, umarım herkes yaptığı tercihten ötürü mutlu olur.

edit: hatta bana kalırsa çocuk istemeyip çocuk sahibi olmayanları desteklemek lazım. Çünkü istemeden çekilecek dert değil. önerim, gerçekten isteyen çocuk sahibi olsun, çocuğuna iyi bakacaksa çocuk sahibi olsun. sonra sağda solda avazı çıktığı kadar çocuğa bağıran insanlar görmeyelim.
0
babilbaligi
(04.12.17)
18 aylık bi kız babası olarak yazacak olursam;

çok uzun bir süre dünyaya başka bir canlı getirmenin ne büyük bir haksızlık olduğu hissiyle yaşadım. belirli bir olgunluğa ulaşmış olmak gerektiğini düşünüyorum. yani, "hadi bir çocuk yapalım" kafasıyla çocuk yapmaya uğraşmak temelden yanlış. ilişki belirli bir seviyeye gelince çocuk arzusu geliyor. en azından benim için böyle oldu.

dünya berbat bir yer evet; ama kızıma güzel müzikler dinleterek, güzel kitaplar okuyarak, güzel şeyler anlatarak ve onu mutlu büyütmek için elimden geleni yaparak bu berbatlıkla daha uygun bir yaşta karşılaşmasını sağlamaya çalışacağım. ekstrem aksilikler, hastalıklar, sakatlıklar olabilir. ama bu paranoyayla hiçbir şey yaşayamaz insan. bunu aşmaya gayret edin.

hep söylerlerdi, o yokken ne yapardım hiç bilmiyorum, hatırlamıyorum. tüm sevgim ve ilgim ona akıyor ve çok mutluyum.

darısı tüm isteyenlerin başına.
0
stanley weber
(04.12.17)
istemiyorum.
Cocuklari o kadar sevmiyorum.
7/24 bir omur cocuk bakacak kadar tahammulum ve istegim yok.
0
mor oje
(04.12.17)
istemiyorum. dünya bombok +1
0
naksidil
(04.12.17)
İstemiyorum Hem asla o sorumluluğu almak istemiyorum hem de zaten çocuklara zerre kadar sempati duymuyorum. Hatta ben hiç çocuk sevmiyoum.
0
ms brownstone
(04.12.17)
istemiyorum. uzaktan severim sadece.
0
nothing in my way
(04.12.17)
Hem çok istiyorum hem korkuyorum. düşünürken bile içim sevgiyle doluyor, bi de kız-erkek ikiz olsa var ya, of! çocukları zaten çok seviyorum, hassas şekilde gelişimleri üzerinde duruyorum, eğitimini aldım, o yüzden böylelerinin çocuk sahibi olması gerektiğini düşünüyorum ama hayat, nasip, kısmet=) tabii her anlamda hayırlı olmayacaksa olmasın. Dünyadaki en zor şey evlâdınla olan imtihandır, o yüzden ay illâ istiyom demem asla, hayırlısı ise olsun.
0
mslny
(04.12.17)
Istemiyorum, mantıksız geliyor.

24 yıldır aileme içten içe beni hayata getirdikleri için kızgınım. 1 başka canlıya aynı şeyi yaşatmak ve sorumluluğunu almak istemiyorum.
0
materyalist imam
(05.12.17)
(18)

Kadın gibi hissedememek

proculianus
Merhaba.27 yaşında genç bir kadınım ama kendimi kadın gibi hissedemiyorum.(Sorun cinsiyet kimliğiyle ilgili değil bu arada) Öyle erkeksi, maskülen bir havam ya da giyim tarzım yok. Daha çok kız çocuğu gibiyim. Öyle görünüyorum ve ben de kendimi öyle hissediyorum. Yani daha çok 15 -16 yaşında bir ço
Merhaba.
27 yaşında genç bir kadınım ama kendimi kadın gibi hissedemiyorum.(Sorun cinsiyet kimliğiyle ilgili değil bu arada) Öyle erkeksi, maskülen bir havam ya da giyim tarzım yok. Daha çok kız çocuğu gibiyim. Öyle görünüyorum ve ben de kendimi öyle hissediyorum. Yani daha çok 15 -16 yaşında bir çocuk gibi. Karşı cins de dahil olmak üzere herkes de beni öyle görüyor, yeni yeni fark ediyorum. Kadın gözüyle bakmıyorlar bana, çocuk gibi görüyorlar. Şirin, sevimli bir tipim var ve bu zamana kadar "çok sevimlisin, çok tatlısın, çok şirinsin" tarzında lafları çok duydum. Ama hiç "çok güzelsin, çok çekicisin" tarzında laflar duymadım. Çirkinsindir falan diyebilirsiniz o da olası, bilemiyorum ama en azından ben kendimi çirkin hissetmiyorum.

Sonuç olarak ben bu durumdan gayet rahatsızım. Saçma oldu ama napayım ben ya? Niye böyle oluyor?
0
proculianus
(04.12.17)
Hiç sevgilin olmadi mi
0
nihilanth
(04.12.17)
Şirinliğin güzelliğini bastırabilir ama çekici ya da seksi olmak senin elinde. Giyimin, tavrın, konuşman ile tatlılığını çekiciliğinle süsleyebilirsin.
0
japon askeri
(04.12.17)
giyim ve davranışlarınla alakalı tamamen.
0
elorelia
(04.12.17)
Stil konusunda profesyonel yardım alarak daha kadınsı bir hale gelebilirsiniz
0
x daemon
(04.12.17)
Ben de öyleyim ama kendimi kadın gibi hissediyorum. sevgilin oldu mu sorusunu ben de sormak istedim
0
lcha
(04.12.17)
çok mu zayıf / minyonsun?
0
herhaltibiliyoring
(04.12.17)
konu muhtemelen ufak tefek olmakla ve çevrenin sürekli olarak şirinlik yakıştırmasıyla ilgili.

nasıl aşılır dersen fiziksel olarak giyim kuşamla bir şey değişmez. cesur ve sana kendini güçlü hissettirecek. kendi kararlarını kendi başına bağımsızca verdiğin adımlar atmalısın.

bu arada dışarıdan çok kadın görünen kişilerin de içinde de çoğu zaman aynı senin gibi hisler var. o yüzden kendini çok da yalnız hissetme.
0
orpheus
(04.12.17)
rahatsız olduğun konu tam olarak ne anlamadım. örneğin işyerinde sana sorumluluk vermeleri gereken yerde seni daha çocuk gibi gördükleri için vermiyorlar mı? bu bir problem cidden ve bu durumda işe giderken çok daha kadınsı şeyler giymen gerekebilir.

ama erkekler açısından diyorsan, yani "erkekler beni sevimli buluyor ama çekici bulmuyor, o zaman çekici olmalıyım" diyorsan bu yanlış. seni bu şekilde çekici bulacak adam da vardır. hatta çok fazla vardır manyak mısın, erkekler minyon tipli kadınlara bayılıyor :D sen ilişkin olmamasına bir kulp uydurmuşsun bence. kendin gibi ol, rahat ol. seni beğenen böyle beğensin. diğer türlü zaten tavrını konuşmanı vs değiştirsen üstünde yapay duracak.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.12.17)
Giyim tarzini degistir.
0
stavro
(04.12.17)
Ben de senin gibi kendimi daha çok ufak hissediyorum. Hem ruhen hem de bedenen. İşve cilve hak getire. Sweatshirt ve kot pantolon dışında bir şey giymiyorum.

Şu sıralar sosyal medyada çokça pompalanan “Etli butlu kadınlar çekicidir; minyon, zayıf kadınlar ölsün! xd” algısının böyle hissetmende payı olabilir diye düşünüyorum. Şahsen ben kendimi gayet orantılı, gayet fit buluyorum ama herkes kilo almam konusunda şu sıralar baskı yapıyor. İş yerimdekiler zorla ağzıma gözleme tıkmaya falan çalışıyor. “Kadın dediğin azıcık kalçalı göbekli olur, sen çocuk gibisin” diyorlar. Halbuki 34 beden gayet normal bir hatunum. Senin çevren de sana böyle bir algı operasyonu uyguluyor olabilir mi acaba?
0
i m cool with that
(04.12.17)
Bu bir kusur degil ama sahsi olarak benim duygularimi etkilerdi mesela.cok cici kadinlari cekici bulamiyorum. Ama cok soguk ve maskulen duygusuz gibi duran bir kadinin icindeki tutkulu halini ya da cok sefkatli yanlarini kesfetmeyi cok cekici buluyorum.insanlar sasirtilmayi gizemi ve hafif karanlik seyleri cekici bulur.fazla iyilik sıkıci bogucu ve tuketicidir.biraz surprize oynamalisin. Bir kadin bana asilmayi aklinin ucundan bile gecirme ile ah keske suracikta beni ayakta becersen bakisini ayni anda atabiliyorsa o daha kadinsi duruyor. Ama fazla cicilik ben senin sevgilin degil olsam olsam kizkardesin olurum sinyali yayiyor.
0
a r a m i s
(04.12.17)
Özel mesaj da gönderdim, buradan da yazayım.

İnsanların ne dediğini önemseme. Her insanın sevdiği, istediği farklıdır. Ben senin tarif ettiğin gibi kadınlardan hoşlanırım mesela, kendimi bildim bileli. Ama benim gibi adam sayısı da az, senin gibi kadın sayısı da az. Bu yüzden karşılaşmamız zor oluyor.
0
yirmisantim
(04.12.17)
ben seni anladım; ama bunun sorumlusu sen değilsin. "kadınsı" giyinmekle, her gün yüzünü boyamakla, etrafa şuh kahkahalar atmakla kadın olunmaz. cinsiyetçiliğin lüzumu yok.

ben de minyonum, sürekli şakalar espriler yapıyorum diye aynen senin gibi görünüyorum ve hissediyorum da. ancak şikayetçi değilim. gayet uzun süreli bir sevgilim de var.
0
piremses
(04.12.17)
"çok güzelsin, çok çekicisin"

bunu ancak partnerin söyler, arkadaşların ya da çevrendeki insanlar durduk yere söylemez?

böyle hissetmenin nedeni sektör. makyaj malzemeleri almanı, giyim eşyaları tüketmeni, şuh ve çekici görünmek zorunda olduğunu alttan altta pohpohluyorlar. kimse her gün "ben kadınım" diye gezmiyor ki.
0
pinkpeony
(04.12.17)
kadın gibi hissetme zorunluluğumuz da yok. hissetmeyince bir şeyler yanlış gitmiyor.

ben minyon biri de değilim, türkiye standartlarında bayağı uzun boyluyum ama ben de kendimi kadınım bilincinde hissetmiyorum. erkeğe benzeyen hiçbir tarafım da yok. çocuğa da benzemiyorum ama kadın gibi hissetmiyorum. bunu dert etmiyorum, sıkıntı vermiyor.
0
pinkpeony
(04.12.17)
"Sonuç olarak ben bu durumdan gayet rahatsızım"

Peki bunun için neler yapıyorsun? Hiçbir şey.

Böyle devam
0
MaNOfTheYear
(04.12.17)
black swan'ı izledin mi
0
füt
(12.07.18)
kadınsılıkla çocuksuluk birleşince daha güzel olur. sevimlisin demek zaten güzelsin demekle aynı bence. türk erkekleri sevimliliği daha güzel buluyorlar. hem her şey görüntü demek değil. karşı cinse ilgi duydun mu kadınsılıkta olur.
0
for day to break
(12.07.18)
(5)

gece uyumayıp sürekli idrara çıkan yaşlıya uyku ilacı yazarlar mı?

for day to break
gündüz uyuyor, gece uyumuyor.
gündüz uyuyor, gece uyumuyor.
0
for day to break
(29.11.17)
uyku ilacını bilmiyorum da yaşlıların çoğu gündüz uyur, gece uyumaz. gece uyurken bir şey olacağından, kimsenin duymayacağından falan korkuyorlar. o yüzden gündüz herkes uyanıkken rahat rahat uyuyabiliyorlar.
0
dedimmidemedimmi
(29.11.17)
yanında kalan biri var gece ama yine de uyumuyor. bir psikiyatra gidip danışacağız.
0
🌸for day to break
(29.11.17)
Uyku problemi varsa her türlü yazarlar da wc işi ne yazık ki bakanların sorunu oluyor yatak yanına lazımlık koyup yardımcı çise mi kaldıracak, bez mi bağlayacaksınız, sondayla mı halledeceksiniz, aklı yerindeyse itiraz edebilir vs. Psikiyatr antidepresan destegiyle daha yönetilebilir hale gelebilir.
0
Sulfoxaflor
(29.11.17)
İtiraz etmiyor garip ya. İçi kapkaranlık. Çocukları entel dantel orospu çocuklarından. Yanina hiç uğramiyorlar. Bi yakinimiz ücretli kaliyor yaninda. Ama uyku problem olunca bakamayacağını söyledi. Teyzeyi gece uykusuna alistirabilirse devam edecek.
0
🌸for day to break
(29.11.17)
şeker hastalığı varsa illaki kalkarlar gece tuvalete, önce bir şekerine baksınlar teyzenin ona da eziyet olmasın..
0
eja
(08.01.18)
(5)

moderatörlerin yok yere başlık silmesi

oddyseus
biraz önce şu kişiye şu durumda ne kadar maaş vermeliyim ayarında sorum iş/eleman arama sebebiyle silindi. eleman falan aradığım yok duyuru üzerinden. piyasa öğrenmeye çalışıyorum ki ona göre vereyim. şaka mısınız siz?
biraz önce şu kişiye şu durumda ne kadar maaş vermeliyim ayarında sorum iş/eleman arama sebebiyle silindi. eleman falan aradığım yok duyuru üzerinden. piyasa öğrenmeye çalışıyorum ki ona göre vereyim. şaka mısınız siz?
0
oddyseus
(27.11.17)
ilk defa verdigim satilik ilanini "sürekli girilen duyuru" sebebi ile silmişler. daha önce o ilanın verildigini bana göstersin o moderatör ben buraya kirmizi donlu fotografimi yükleyip 10 üzerinden kac verirsiniz diye soracagim. hodri meydan.
0
eriksatie
(27.11.17)
oluyor öyle, çok da şeyapmamak lazım.

bir satılık ilanımı "karaborsa-yüksek fiyat" gerekçesiyle silmişlerdi. satılan şey, bir alan adı. ne demek karaborsa? zaten aldığın fiyat 10-15 dolar. 100 dolar bile desen karaborsa diyebilirler. kaldı ki un mu, yağ mı, tüp mü bu; maç bileti mi de karaborsa?

bazen aşırı hassaslaşabiliyor algılar. incelesem, birçok duyuru ve birçok cevap bulabilirim kurallara aykırı.
0
runagain
(27.11.17)
sanırım durum şu:

mod aktif olduğu süre içerisinde aynı soruna sahip olduğunu gördüğü iki sorudan birini silip de diğerini bırakmıyor. biri hangi muameleyi görüyorsa diğeri aynısını görüyor.

sadece gönüllü ayrılan sürede bütün günlük duyuruları ve cevapları değerlendirmek mümkün olmadığından iş biraz ispiyon bazında ilerlemeye başlıyor.

belki de aynı ispiyon farklı kimselerce birkaç kere yapılmıştır ve ondan ispiyonun doğru olduğu düşünülerek silinmiştir, yani denetim eksik kalmıştır.

belki sorunuzda kullandığınız bazı ifadeler yüzünden amacınız öyle olmasa da iş-eleman arıyor gibi görünmüşsünüzdür. şayet piyasanın ta kendisinin sorulması sorunsa, bunun olası nedenleri benim de aklıma gelmiyor.

atladığınız bir durum yoksa haklısınız da runagain'in dediği gibi oluyor bazen böyle şeyler. yorgunluk vs... kolay iş değil ki modluk. düşünürseniz, çok sıkıcı bir şey. sıkıcı olan bir şey de bir süre sonra yoruyor ve dikkati dağıtmaya başlıyor, hem de gönüllü yapılıyorsa. (modluktan özellikle haz alan ve networkçülük derdinde olan bir insan tipi de var ama burada yok bence)
0
godoşu beklerken
(27.11.17)
bak kendilerine laf söylenmesine tahammülleri yok. yorumumu silmişler. burdaki tek dertleri, kim bana ne demiş olmalı. yukardaki mod. eleştirisi içerikli bir başka yorumu da silmişler. oooof of mod.luk kolay iş değil. akşama kadar 80 tanesiyle uğraşıyoruz.
0
for day to break
(27.11.17)
benim de link paylaşımım silinmiş. yazık ya bunların eline düştük ya.
0
🌸oddyseus
(27.11.17)
(3)

İyi insan olmanın hiçbir işe yaramaması

komando kani var bende
gerçekten var mı böyle birşey? bi işe yarması için iyi oluyorsan zaten iyi değilsin kabul ediyorum, iyilik sadece karşılık beklemeden yapılır. demek istediğim iyi insanlar gerçekten çok mu üzülürler?
gerçekten var mı böyle birşey? bi işe yarması için iyi oluyorsan zaten iyi değilsin kabul ediyorum, iyilik sadece karşılık beklemeden yapılır. demek istediğim iyi insanlar gerçekten çok mu üzülürler?
0
komando kani var bende
(25.11.17)
iyi insan ne demek? yani babuş kimin ihtiyacı varsa ordayım ararım sorarım baktın canın sıkkın sohbet ederim ders notu mu lazım hemen veririm websitesi mi lazım hemen yapayım çok sıkıcı bir yere mi gideceksin tamam bende geleyim insanına iyi insan denir.
iyi olmayan insanlar bu yukardakileri yapmayacağına + seni kullanacağına + iyi bir insanmış gibi gözükeceğine göre iyi insan olmanın çok bir mantığı yok.
ya aslında çevrendeki insanlar iyi insanlar olsa süper olurdu ama iyi insan, insan ayırt etmez herkese yardım eder bu sebeple çevresinde iyi insan pek azdır.

edit&not : eski bir iyi insan
0
dedim dedim de kime dedim
(25.11.17)
evrimde iyi insanın pek avantajı yok, seni daha güçlü yapmaz, işine yarayacak şeylerin ne kadar işine yaradığına göre değişir durum.

iyi olmak bir şeyler beklemekten çok bence prensip meselesi, kendi vicdanına karşı sorumluluk bir nevi.
0
gezegen olan pluton
(25.11.17)
iyi insan olmak beni çok mutlu eder. basit bir tanım: birine karşılıksız yardım etmek iyi bir insan olmak. ama birine yardım etmek senden çok şey götürüyorsa o dengeyi koruman önemli. ama iyi insan olurken herkes mutlu oluyorsa o en güzel iyi insan olma şekli. eyyorlamam bu kadar.
0
for day to break
(25.11.17)
(10)

Kumar oynadığından şüphelendiğimiz kişiye bunu nasıl söyleyebiliriz?

for day to break
2 milyar maaşı var. Kirada oturuyor ama yetiştiremiyorum deyip sürekli borç istiyor. En son dolandırıldım filan gibi şeyler söyledi. Bi söylediği diğer söylediğini tutmuyor.Kumar geçmişi var. Şimdi buna desek kumar mı oynuyorsun diye çok sinirlenir bağırır çağırır. Eğer öyle bi şey varsa da onun içi
2 milyar maaşı var. Kirada oturuyor ama yetiştiremiyorum deyip sürekli borç istiyor. En son dolandırıldım filan gibi şeyler söyledi. Bi söylediği diğer söylediğini tutmuyor.Kumar geçmişi var. Şimdi buna desek kumar mı oynuyorsun diye çok sinirlenir bağırır çağırır. Eğer öyle bi şey varsa da onun için ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Gel yapma etme desek zaten inkar edecek. Tedaviye hiç yanaşmayacak. Sizde olsa ne yapardıniz böyle biri?
0
for day to break
(21.11.17)
2 milyar çok iyi para, bitirene kadar yaşlanır ölür zaten; elleşmezdim.
0
Bruce
(21.11.17)
Bruce, birikmişim var diyordu şimdi ondan tık yok. 3 buçuk milyar borcum var diyor.
0
🌸for day to break
(21.11.17)
kendinize ilişkin bi bahane bulup borç vermeyin. illa kumar oynamasıyla yüzleştirmeniz gereken biri değilse zaten ne gerek var. adamın/kadının kurtarıcısı rolüne soyunmanıza da gerek yok.
0
dafaisss
(21.11.17)
borç yiğidin kamçısıdır, belki de daha fazla kazanacak; elleşmezdim.
0
Bruce
(21.11.17)
öncelikle 2 bin lira kirada oturan birisi için çok az para. ve fakat kumar geçmişi olması ve dolandırıldım demesi tekrar kumar oynamış olabileceğini gösterir. kişiyi doğrudan oynadın mı diye sorgulamaktansa, sohbet arasında nasıl da kuma meselesini geçmişte bıraktığıyla ilgili mesajlar verip ağzını aramalı. zaten yumurtlayacaktır. kötü durumda olan kişi zaten itiraf eder yardım ister. aksi durumda içinde bulunduğu halden memnundur. size zararı yoksa elleşmeyin. benim bir kaç tanıdığım at yatışı sevdasına hayatlarını yok etti. zaten durdurulamaz. içten gelecek vazgeçiş
0
karlmarx
(21.11.17)
2.000 lira nedir allah aşkına. tek yaşayan birisiyse kira artı masraflara ancak yeter.
0
burya
(21.11.17)
ev arkadaşı bulmayı önerin düzenli borç istiyorsa.
0
nickimin hakkini veremedim
(21.11.17)
Burya, inşAllah öyledir. Ama yemekleri işyerine ait ve şu ana kadar kendine yetebiliyordu.
0
🌸for day to break
(21.11.17)
demek istediğim şu oynuyorsa bile çok büyük bir miktarda oynamıyordur. ayda 50-100 liralık iddia falan oynuyordur belki. kumar derken bundan mı bahsettiniz yoksa şu yasak kapalı kapılar ardından oynanan tombala veya çeşitli kumar oyunlarından mı bahsettiniz? oralara takılıyorsa borç alıp daha çok veriyor da olabilir. gerçi iddia için de borç alıp oynayabilir pek de farklı değil. inşallah öyle değildir.
0
burya
(21.11.17)
bunu ona söylemenizin ne kadar faydası olacağını düşünmelisiniz ilk önce. sizin fark etmeniz onda nasıl bir duygu uyandıracak?
0
gkhncnzdgn
(22.11.17)
(30)

Boşanmak

tatlisusamuru
Ekşiciler selam,Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.Özet geçeceğim;Belki de sin
Ekşiciler selam,
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum, tekrardan çözümsüz kaldığım günlerden birini yaşıyorum.
Bugün doğumgünüm. Gündüz saatlerinde 10 yıldır hayatımda olan 5,5 yılı evli geçen eşimle babasına gidip, çocuk istemek(eşim)/istememek(ben) konusunu çözemediğimizi söyledik.
Özet geçeceğim;
Belki de sinir anıyla,
Eşimi yıllarca kullanıp, onun isteklerine olumlu yaklaşmayıp, onu oyalayıp, kandırdığım söylendi bana.
Bunların üstüne beni yaşatmamak üzerine yeminler, bunu yapmazsam sülalemi .... denmeler vs.
Karşı düşünceye göre çocuk istememe dürtüm mantıkla açıklanabilir birşey değil. Hayatın ve evliliğin doğasında olan bir konu ve bir kadının çocuk istemesi en doğal hakkı (buna katılıyorum).
Ben de buna saygı duyuyorum, eşimi yanımda benimle tutmaya hakkım yok, diğer yandan hiçbir zaman çocuk istemediğimi evliliğin değil ilişkinin başında söylemiş birisiyim, ancak bugün de şunu diyorum, ileride bu fikrim değişebilir bilemiyorum (karşı taraftaki karşılığı ise zaman kazanmaya çalışmam..)

Eşimle baskıları sebebiyle bir kez denedik ve hamile kaldı, yalan yok ben çok istemedim ve 4 hfta sonra düştü ve ben sonrasında istemediğimi söyledim... ve olaylar gelişti. 4 aydır terapiste gittik değişmedi..
Ben eşimi kullanmadım, kandırmadım, 10 yılını çalmadım. Bunları duymak, konuyu çözmek yerine bitirmek için iyice sebep oldu.
Ben çocuk istemezken bu tehditlerle mi küfürlerle mi çocuk isteyeceğim.
Eşime yine bu akşam yazdım, birkaç gün iş seyahatine gideyim, sen de sakinleş istersen, ikimiz bize yakışacak şekilde oturur konuşur çözüm neyse karar veririz dedim.
Aldığım cevap “sen kararını vermişsin, ben sakinim zaten, kararın dışında söyleyeceğin birşey varsa dinleyeceğim (çocuk fikrine ok demem bu kısmı)
Öyle içimi dökeyim dedim.
0
tatlisusamuru
(21.11.17)
Doğum günün kutlu olsun :)

Gerçekten bu kadar farklı düşünüyorsanız boşanın gitsin, öyle belalı bi aile falan değilse bir şey olmaz öldürme falan.

Bir de eşiniz sizin ölümle tehdit edilmenize nasıl göz yumuyor gerçekten anlamıyorum, hem de bunu yapan babası yani.
0
noluyo yaa
(21.11.17)
babanın olaya bu derece dahil olması çok saçma ama görünüşe göre zaten eşiniz babasını dahil etmek istemiş ikna için.

eğer dediğiniz gibi çocuk istemediğinizi en başta dile getirdiyseniz bu noktada karşı tarafın çokta itiraz edebileceği bişey yok ama eminim ki olayı ailesine söylerken bunu en başta söylediğinizin hiç konusu geçmedi hemde eşinizin bunu söylediğinizde "şimdi böyle söylüyor ama fikri ilerde değişir" diye düşündüğüne eminim

kendinizi suçlu hissetmenizi gerektiricek hiç bir durum yok bana kalirsa, eşinizin bu duruma babasını dahil edip size küfür etmesine fırsat yaratması bile durumun eşinizle konuşulma evresinin geçtiğinin göstergesi

umarım en kısa zamanda istediğiniz şekilde çözülür bu probleminiz
0
berginyonbaenre
(21.11.17)
esin sen bu kufurleri yerken seni desteklemediyse senden ozur dileyip ayagina kapanmadiysa seni sperm bagisi yapacak birinden ote gor(e)miyor demektir, oyle is mi olur? boyle hakaretlerin dondugu baskilarin yapildigi bir ortamda cocuk nasil yapilir? nasil yetistirilir? bu konu nasil gizli tutulur? dedesi ne diyecek cocuga "babani olumle sulalesini ... ile tehdit ettim seni yaptilar hehehe" mi diyecek?

babasina seni ikna etmesi / korkutmasi icin goturen biri, cocuk yaptiktan sonra anlasamayip bosansaniz cocuga "baban seni zaten hic istemiyordu zorla yaptik" demesini beklememem icin bir sebep olmazdi.

biliyorum tavsiye istemiyorsun ama yani kilictaroglu gibi "bakin bu cok yanlis" diyebilecegim anca. evliliginizde bir huzur bir yakinlik kalmis olabilecegini dusunmuyorum belki herkesin kendini mutlu edecek birini bulma vakti gelmistir hakkaten.
0
robokot
(21.11.17)
doğum günün kutlu olsun.

dertsiz insan yok ya... neler yaşanıyor.

@robokot, güzel yazmış detaylarıyla.

erkeğim. evlenirsem en önemli sebebi çocuk olur. çocuk istemeyen biriyle evlenmezdim. sağlık nedeniyle olmuyorsa da arıza çıkartmazdım ama.

çocuk istememek senin kararın ve hakkın. daha evliliğin de değil, ilişkinin başında söylemişsin üstelik, haklısın.

@berginyonbaenre'nin dediği gibi, "ileride düşüncesi değişir" diye ummuş eşin.

bu tehditler, küfürler nedir ya? nasıl bundan sonra bir aile, akraba olarak kalınır ki bu saatten sonra? bu saatten sonra çocuk olsa ne olur ki...

ayrılık tek çözüm, mantıklı çözüm. aradaki aşkın, sevginin böyle bir "şeye" dönüşmesi çok üzücü.

geçmiş olsun. bundan sonraki hayatında mutluluklar dilerim.
0
runagain
(21.11.17)
hic bosanmadim ama oyle cok buyutulecek bir sey olarak gormemek lazim, sizinde belirttiginiz gibi sakin bir zamanda oturup konusmak lazim. ama ise yaramayan is toplantilari modunda degil de sonuc odakli olmak lazim. babasi zaten rezil bir herifmis k bakmayin. hepimizin ailesinde var oyle tipler. umarim kisa zamanda tatliya baglanir. olum de bu hayatin bir parcasi oldugu gibi, bosanmakta evliligin bir parcasi olabilir. nice huzurlu yaslara.
0
tresrichesheures
(21.11.17)
Boşan gitsin. Demek ki seni hiç ciddiye alıp da ne dediğini dinlememişler bir de üstüne iftira ediyorlar. Çocuğun bir gün olacaksa bile bu insanlardan olmasın derim. Hayatına bak.
0
yaren
(21.11.17)
Ek:

Bense çocuk istemediğime inandıkça reglden kesiliyorum ve kilo alıyorum, henüz erken... ben bu insanları anlamıyorum... babasıyla mutlu olmadığı çocuğu nasıl sağlıklı bir insan olarak yetiştireceğini sanıyor ki? Çocuk ona göre süs hayvanı veya yaşlılık hizmetçisi demek ki.
0
yaren
(21.11.17)
çıkış yok, kadınları bu fikirden vazgeçiremezsin. hele arkasına ailesinin desteğini ve gazını almışken. şu noktadan sonra o evlilik içinde huzur olabilir mi pek sanmıyorum.

şu an çantanı alıp gidebilirsin, oldu ki çocuk yaptın bundan sonra o evlilikten çıkışın çok zor. çocuk olduğunda da canım kocacığım diyerek sana bakışının bir anda değişeceğine inanmıyorum. malesef gerçekçi olmak lazım. tam tersine tüm ilgisi çocuğa kayıp sen sadece o çocuğun ve kadının ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli bir figüran olacaksın.
0
orpheus
(21.11.17)
bosanin, bence de...

ben de cocuk istemiyorum, bu sebeple belki, hep cocuk hayalleri kuran insanlar seviyor beni. te alla'im...
0
e haliyle
(21.11.17)
Herkese teşekkür ederim
0
🌸tatlisusamuru
(21.11.17)
Doğum gününüz kutlu olsun.
Önce eşiniz açısından bakarak yazmak istiyorum. Bazen insanın akşı tutuluyor. Sanıyor ki “insan değişir”. İnsan değişmiyor ki yıllar olmuş değişmemiş fikriniz. “Çocuk istiyor ama benden istemiyor.” Fikri de olabilir bu. Bu düşünceler başta gelip geçici olsa da bazı insanlarda kalıcılığa sahip oluyor sonradan özellikle hırslı insanlarda. Babaya bakınca aileden gelen bir hırs var sanki. Neden hırs diyorum çünkü maalesef “çocuk sahibi olma başarısı” bir hırsa dönüşebiliyor. Bunu ben demiyorum, onlarca yazı var bu konuyla ilgili.
Terapi almanız çok güzel fakat eşinizin tek başına da gitmesi lazım. Bir kadın olarak kendine bu iyiliği yapsa keşke. Sizinle veya başkasıyla, çocuklu veya çocuksuz. Bu tavırlar sağlıklı değil.

Babasının söylediklerine çok üzüldüm. Babayı susturamamasına daha çok üzüldüm. Böyle şeyleri okudukça evlilik fikrinden uzaklaşıyorum.

Sizin açınızdan ise, mutsuzsanız durmayın. Hasta oluyor insan üzüntüden. Sağlık gittikten sonra gerisi boş. Ben hasta olursam eşim bakar diyorsanız kalmaya devam edebilirsiniz o ilişkide.

Çocuk olma senaryosunda ise yukarıda yazılanlara katılıyorum. Anne mutsuz, baba evlat istemiyor. Çocuğa yazık değil mi?

Hiç boşanmadım, eminim çok zordur. Başıma gelse bu kadar rahat konuşabilir miydim bilmiyorum fakat kimse için mutsuz olmaya değmiyor. Size bunları yaşatmasına izin vermeyin.

Çok mutlu yaşlarınız olsun.
0
irene
(21.11.17)
ben de çocuk istemeyiyorum, ama herhangi bir kadının "çocuk istememe" fikrini hayatı boyunca sürdüremeyeceğini de biliyorum. dolayısıyla daha önce evlenmiş, çocuk yapmış, yetiştirmiş bir kadınla beraberim, tavsiye ediyorum.
0
idris amil zula
(21.11.17)
bu tur rezilliklerden sonra dogacak cocuk ve ailenin o cocukla hayati nic'olur?
0
tabudeviren
(21.11.17)
çocuğa yazık olur. biraz kafa dinleyin ikiniz de. ama pek çözülecek gibi değil.

hani derler ya "ailesi ile evnlemiyorum ya banane ailesi nasıl birisiyse" çok yanlış bi önerme bu gerçekten.
0
kablelvuku
(21.11.17)
Bugün benimde doğum günüm :)

Bence gayet mantıklı yaklaşyorsun olaylara bakışını beğendim. Herşeyi önceden açıksözlülük ile konuşmanız sizin açınızdan bir sorun kalmadığını gösteriyor. Eşiniz öyle oturup mantıklı konuşulcak bir tipe benzemiyor hareketleri bunu gösteriyor. Bence hazır çocuk yokken ayrılın rahatlayın.
0
gozu acik sevisen yahudi
(21.11.17)
insanların en büyük yanılgılarından biri, söylediklerine ters düşen hareket ve eylemlerde bulunmalarıdır.

karşınızda çocuk istediğini bildiğiniz ya da isteyeceğini tahmin ettiğiniz bir kadın varsa ve onunla ilişkiye girip, hatta bir de evleniyorsanız, "ama ben çocuk istemediğimi ilişkinin başında söyledim" yeterli ve doğru bir "mazeret" değil.
bunun sizin için mazeret olmadığını ve dürüst olduğunuzu anlıyorum.
fakat gerçekçi değil.

çünkü insan doğasında aslolan söz değil, davranış ve eylemlerdir.
bunu söylemenize rağmen evleniyorsanız, karşı tarafın "demek ki fikri değişebilir" ya da "sonradan isteyebilir" mesajını almasına neden olursunuz.

bu temelde olan bir sorun.
ilişkide kimse kimseden üstün değil.
siz, "ben istemediğimi söyledim" derken, o da "ben de istediğimi söyledim ya da istemediğimi söylemedim, bunu bile bile benimle evlendi" diyebilir.
bu durumda kim haklı?

çocuk istemiyorsanız, çocuk istemeyen insanla birlikte olacaksınız, ki yukarıda yazılanlardan birinde doğru bir şey yazıyor.
bir kadının çocuk istememe fikri hayatının herhangi bir döneminde anında değişebilecek bir şeydir.

kaldı ki, gerçekten çocuğu olsun isteyen ve bu fikre aşklı bağlı olan erkekler zaten azınlıkta.
hangi erkeğe sorsanız, evlenmeden önce çocuk istemiyor zaten.
etrafımdaki erkeklerden yalnızca 1-2 tanesi gerçekten isteyerek çocuk yaptı.
geri kalanların (ki bu yüzde 90'ı oluşturuyor) neredeyse hepsi kadının zoruyla ya da "hamile kaldı, doğursun bari" mantığıyla çocuk yaptı.
şu anda istisnasız hepsi çocuklara annelerinden daha düşkün, o ayrı.

ama şimdi düşününce, bana da bir erkek "ben çocuk istemiyorum" dese, "amaan bu da, üf" der ve ciddiye almayabilirim.

eğer son derece ciddi ve değişmeyecek bir kararsa, o zaman gerçekten biraz "bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" gibi olmuş.
dizilerde izlediğimiz çocuksuz ve mutlu çiftler size göre normal olabilir.
ama türkiye şartlarında çocuk istemeyen kimsenin evlenmemesi ya da en az kendisi kadar çocuk istemeyen biriyle evlenmesi lazım.
kültür, kadına yüklenen rol, kadının biyolojik/psikolojik/fiziksel/ruhsal ihtiyaçları (genel olarak, istisnalar dışında), aile gelenekleri bunu gerektiriyor.

ya çocuk yapın ya da boşanın.

babasının tarzı çok çirkin olsa da, sadece kendi isteklerine göre ilişkisini şekillendiren ve bencil insan yaftası yemeniz normal.
hem nesil, hem kültür, hem çağ farkı var.
bir de babalık duyguları tabii.

bence yapmanız gereken şey anaya babaya boş verip, gerçekten çocuk isteyip istemediğinizi, bunu o kadınla yaşamayı isteyip istemediğinizi, onu kaybetme ihtimalinin mi, çocuk yapma ihtimalinin mi sizi daha çok korkuttuğunu düşünmek.

doğum gününüz kutlu olsun.
0
blatta hiberna
(21.11.17)
kadinin cocuk istemesi ne kadar hakkiysa, istememek de senin hakkin.
konuda mutabik kalamiyorsanmiz bosanin +1
0
pilav
(21.11.17)
üff babayı falan niye karıştırdınız ki. aranızda halletseydiniz keşke.

sırf eşin çocuk istiyor diye çocuk yaparsan bence bir gün pişman olursun ve sonu gene ayrılık olur. pişman olacağın şey çocuk değil bu arada, eşin. senin net olarak istemediğin bir şey hakkında seni zorluyorsa bu ilişki biraz sıkıntılı gibi. bu şey ister çocuk olsun, ister ev değiştirmek olsun, ister başka bir şey.

böyle bir arkadaşım var. kendisi çocuk istemese de eşi istiyor diye çocukları oldu, aslında çocuk oldu diye pişman değil çünkü her ne kadar başta çocuk istemese de çocuk doğduktan sonra her türlü seviliyor, tatlı bir şey. iyi ki olmuş diyor şimdi. ama bir adama zorla bir çocuk fikrini dayatan ve kabul ettiren bir kadından normal hayatta nasıl bir eş olmasını bekleyebilirsin ki. sonuçta arkadaşım ve eşi şu anda çocuktan bağımsız olarak geçimsizlik yüzünden boşandılar. çocuğun keyfi yerinde sanırım ama gene de değer miydi?

benim fikrim, kesinlikle çocuk istemiyorsan ama aranızda başka bir sorun yoksa, birbirinizi seviyorsanız boşanmayın. çocuk da yapmayın. eşinin de bu süreçte anlayışlı olması ve ikiniz için de doğru zamanı beklemesi gerekiyor. o çocuk ikinizin sorumluluğu olacak. eve bir ev hayvanı alırken bile evdeki herkesin bunu kabul etmesi gerekir, çocuk söz konusu olunca neden tek kişinin istemesi yetsin ki? oturun konuşun, bunu kabul etmeyecekse de boşanmaktan başka yapacak bir şey yok. çocuk yapmak bu şartlar altında yapacağınız son şey olsun.

diğer yandan, bir kadın çocuk istiyorsa ama karşısındaki adam ona çocuk vermeyecekse, yani düz tabirle kadın kocasından döl alamayacaksa, döl alabileceği birine yönelmek ister. bu noktadan sonra kocasını ne kadar sevdiği ve onunla mutlu olduğu falan çok önemli değildir, kadının üremesi gerekmektedir ve onu döllemeyi kabul edecek herhangi bir kişi bile senden daha iyi görünür şu anda. bu biraz doğanın kanunu. yani şunu demeye getiriyorum, sen ona çocuk vermeyeceksen ne yaparsan yap o senden ayrılacaktır.

sen de bir gün çocuk istemeye başlarsın gibi geliyor bana. genelleme yapacağım ama herkes bir gün çocuk yapmak ister çünkü üremek doğamızda var. yaş kaç acaba? yaş demişken, iyi ki doğdun nice mutlu yaşlara!
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.11.17)
çocuk olsa da boşanırsınız olmasa da
0
devilone
(21.11.17)
Herkese teşekkürler. Blatta baska bir pencereden bakmış ki ihtiyacım olan şeylerden biri de bu.
Demek istediğim evet bunları bugün düşünebilirim ama o gün 26 yaşında böyle perspektiften bakamazdım.
Çocuk yapmıyorum diye defalarca eşim tarafından baskılanmak, kavga etmek, sonrasında terapiste gitmek ama fikrimin değişmemesi, sonrasında babasının tehditleri.
Polise de git şikayet et demesi.
Şimdi yapmayacağım ama bütün bunlardan sonra çocuk konusuna evet desem tam bir omurgasızlık değil mi? Çocuk istemedim diye tehdit edileceğim ve sonra tamam mı diyeceğim.
En sonundaysa sen bizi basamak olarak kullandın kandırdın, bunun bedeli olur şartları olur demek ne demek.
Bunları duyduktan sonra dvlilik sürdürülür mü?
Ben bunu doğru bulmuyorum, siZlerle paylaşıp kusurumu bulmaya çalışıyorum yada yanlış mantığımı saptamaya..
Yaşım 31
0
🌸tatlisusamuru
(21.11.17)
babayla yaşadığınız anlaşmazlığı önemsemeyip, babayla görüşmeden evliliğinizi de sürdürebilirsiniz, bunu boşanma gerekçesi de yapabilirsiniz.
bu tamamen eşinizle aranızdaki bağa ve ilişkiye bağlı bir şey.

eşinizde de bu durumun getirdiği bir gücenmişliğin ve yıpranmışlığın verdiği bir bezginlik ve (pasif de olsa) agresiflik var belli ki.
önceki cevabımda da yazdığım gibi, "madem çocuk istemiyor, o zaman neden evlendi kızımla?" diye düşünen babasıyla hemfikir olmaya meyilli bile olabilir.
çünkü bu kafadaki insanlara ve bu tarz babalara "ama ben demiştim" diye açıklayamazsınız durumu.
hem yeterli bulunmaz, hem de zaten anlaşılmaz.

mesele omurgalılık, omurgasızlık değil.
kendinizi kurban ve mağdur konumuna sokmayın.

-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı?
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı?

bu sorulara cevap vermeye çalışın.
gerekirse babasına tavır koyar, görüşmez ve eşinize de bu konuda diskur çekersiniz.
konunun odak noktasından sapmayın.
burada mesele baba ya da omurgalılık falan değil.
çocuk isterseniz yaparsınız, kimseye ya da söylediklerine hesap ya da değer vermek zorunda değilsiniz.
bunları mazeret olarak kullanıp, konuyu dallandırıp budaklandırmayın.
konunun özünde kalın.
0
blatta hiberna
(21.11.17)
@blatta hiberna +1 çocuk yaparım ama babası tehdit ettiği için yapmış gibi olurum bu da onuruma dokunur diye düşünmene gerek yok yapasın varsa yapın gitsin bee. 8 senedir çocuk sahibi olmak için dötümüzü yırtıyoruz karı-koca. ama çok yaklaştık gibi. inşAllah sana vermez Allah madem istemiyorsun sen bize verir. karlar da yağıyor allam inşAllah.
0
for day to break
(21.11.17)
ne yaparsiniz bilemem, bosanin demek de kolay bir sey degil.

ama ben kimilerine gore paranoyak bir acidan bakmak istiyorum, eger cocuk yapmaya karar verirseniz lutfen dikkate alin. esinize ve ailesine eskisi gibi guvenebileceginizden emin degilseniz cocuk isine cok dikkatli girin.

zira esiniz sunu dusunuyor da olabilir, '10 yilimi verdim, bu saatten sonra baskasini bulup, cocuk yapma asamasina gelemeyebilirim/gelememe ihtimalim cok yuksek, bu nedenle ne olursa olsun bu adamdan cocuk yapmam lazim, sonrasina sonra bakarim'.
bugun bunlari yapan bir aile ile esinizin bu zamana kadar neler konustugunu bilmiyorsunuz. sonrasinda okkali bir nafakali bosanma davasi ile karsi karsiya kalabilirsiniz, cocugunuzu gostermeyebilirler, her firsatta, her kavgada cocuk bir koz olarak kullanilabilir, bu yasadiklariniz/cocuklara iliskin fikirleriniz velayet davasinda delil olur, bugun ayrilsaniz bu insanlari omur boyu gormek zorunda degilsiniz ama cocuk olunca ayrilirsaniz asla 'tamamen' ayrilamazsiniz. vs. vs.
0
themeningrey
(21.11.17)
doğum günün mutlu olsun

çözümsüz bir nokta gibi duruyor. ev değiştirmek değil bu, çocuk yapmak. bence eşiniz ve babası sağlıklı düşünselerdi istemediğiniz halde bir çocuk yapmanızın o çocuk için çok da iyi bir şey olmayacağını düşünürlerdi. ha çocuk doğduktan sonra elbette sevilir, hiçbir şeyi esirgeyeceğinizi de sanmıyorum ama.. eşinizin babasını hesaba katmadan düşünerek karar verin. zira şu an fazla duygusal bir karar olacaktır...
0
her giriste sifresini unutan adam
(21.11.17)
nice yıllara,

diğer cevapları okumadım. evliliği sonlandırma gibi bi düşüncen var mı onu da bilmiyorum. benim söyleyeceklerim varsa diye. boşanmak sanıldığı kadar zor değilmiş. kızım üç yaşındayken boşandım, onca sene nasıl sabrettiğime hala şaşıyorum. boşanma davam on dakika sürdü sürmedi. sonrasında yaşadığım tek sorun eski eşimle artık farklı şehirlerde yaşamamızdan doğan çocuğu görme günlerim. sizde böyle bi sorun da yok, nafaka almak için sebebi de yoksa sıfır sorunla hayata yeniden başlayabilirsiniz.

şimdi ise tekrar evlendim, önceki evliliğim zehir zemberekmiş resmen, belki de dünyadaki tek anlaşamadığım insandır eski eşim. geçmişe baktığımda iyiki cesaret edebilmişim boşanmaya diyorum.

hakkınızda iyi olan gerçekleşir umarım.
0
antihero
(21.11.17)
Eger bastan beri istemediginizi soyluyorsaniz belli ki esiniz zamanla fikriniz degisir diye beklemis. Ve bir sey diyeyim mi, insanlar gercekten degisiyor. Birkac ay onceye kadar cocuklara yarim saat tahammulu olmayan ve istemeyen biriydim, aniden anlamadan fikrim degisti. Simdi hamileyim ve sanki yasam amacim anca tamamlanacakmis gibi hissediyorum. Sizin henuz hazir olmadiginiz acik, hazir olmayi bekleyin. Diger turlusu cocuga yazik olur kesinlikle.
0
lallala
(21.11.17)
-evliliğinizi devam ettirmek istiyor musunuz, istemiyor musunuz?
-çocuk yapmayı istiyor musunuz, istemiyor musunuz?hayir
-çocuk yapma/yapmama sorununuz olmasaydı eşinizle evliliğinizi bitirir miydiniz, bitirmez miydiniz?
Hayir
-eşiniz mi daha değerli, çocuk yapmamak mı? Soru buysa, Cocuk yapmamak
-eşinizi sevdiğiniz halde çocuk yapmamakta diretecekseniz ve ayrılmak zorunda kalırsanız, pişman olma ihtimaliniz (kendinizi tanıdığınız kadarıyla) var mı? Yok
0
🌸tatlisusamuru
(22.11.17)
ben daha farklı düşünüyorum. bir insanın çocuk sahibi olmayı istemesi çok normal. eşine istediği bir hediyeyi alıyorsan (evet çocuk ve hediye karşılaştırması yapmış oldum) çocuk yapmasına da yardımcı olabilirsin. benim evlenme nedenlerimden çok önemli bir kısmı çocuk istememdir mesela. eşim ben çocuk yapmayacağım dese herhalde evlenmezdim onunla, veya evlenip fikrini değiştirmesini sağlardım. eğer fikrini değiştiremesem de boşanırdım. sevgi başka bir şey, genetik devamlılığı sağlamak için veya sırf şefkat verebilecek bir varlık olarak çocuk yapma isteği daha da başka bir şey. siz bundan eşinizi mahrum bırakıp ona bir nevi ceza veriyorsunuz.

çocuk yapmama isteğinizi merak etmekle birlikte "ileride fikrim değişebilir" lafınıza da takıldım biraz. neyse yahu. eşinizi sevmiyorsanız boşanın, gerçekten seviyorsanız onu mutlu eden davranışlar sergileyin. benim eyyorlamam bu şekilde

edit: babanın tehditleri kısmına hiç girmedim. babanın tepkisi oldukça saçma bence de
0
burya
(22.11.17)
çocuk konusu ciddi bir konu. aldatma gibi taraflar kesin olarak eminse boşanma nedeni olduğunu düşünüyorum. ikinizin de birbirinize bunu yapma hakkınız yok, bence boşanın.
0
pinkpeony
(22.11.17)
doğum günün kutlu olsun. bence böyle konuları etrafında güvendiğin ve senden yaşça büyük insanlara sormalısın. durum konusunda tavsiye verecek vasıfta biri değilim aynen burada sana yazan insanların %95'inin olmadığı gibi.
0
Apocalypse
(24.11.17)
(6)

Facebook instagram gibi yerler size de öyle geliyor mu?

for day to break
Artık orda dünyanın en anlamlı sözü de paylaşılsa, en güzel resimler de konsa kalitesiz ve saçma geliyor?
Artık orda dünyanın en anlamlı sözü de paylaşılsa, en güzel resimler de konsa kalitesiz ve saçma geliyor?
0
for day to break
(20.11.17)
İnstagramda profil fotoğrafım dışında bişey yok. Hesapta kullanıyorum. Diğerlerinin paylaşımlarına bakınca paylaşmaya değer bişey de bulamıyorum. Sonra bi düşününce bu bişeyler paylaşma gerekliliğini sorgulayacak mantıksal istikametten dahi yoksun kaldığımı fark ediyorum. Senin soruda da aynı yoksunluk var. Bişeyin en'ini niye orada paylaşasın ki?
0
IncredibleMau
(20.11.17)
kesinlikle öyle, çok kalitesiz ve basit duruyor artık
her şey adeta birbirinin aynısı...
0
part time pollyanna
(20.11.17)
Sen sorumu anlayamadın sanırım. Ordaki en'e takılma. Orda kim be yaparsa yapsin boş beleş gerzekçe geliyor. Hatta hiç bir şey paylaşmasa bile. Bir hesabının olması o kişiyi gözümde düşürüyor sanki. Önceden mesela bir söz okurdum büyüleyici gelirdi ama o büyü uzun sürmez söz zamanla siradan basit hatta itici hale gelmeye başlardi. Simdi tamami öyle gibi.
0
🌸for day to break
(20.11.17)
Ben hala güzel şeylere denk geliyorum. Facebook'un haber kaynağı takip ettiğin insanların paylaşımlarından oluşuyor. Gördüklerin sıradan gelmeye başladıysa hedef kitleni değiştirebilirsin.
0
dissendium
(20.11.17)
Cok bos platformlar bence. Instagram sadece kaliteli gezi sayfalari ve basarili fotografcilar icin takip edilebilir. Ama sirf hesabi var diye birini gozden dusurmek de abartili bir tepki.
0
rusyalı kozmonot
(21.11.17)
Ben çok faydalı buluyorum bazen :) şöyle ki ilgilendiğim ya da benimle ilgilenen birisi varsa ve bu kişi s.subasi ya da benzeri kendini sergileyen ilgi odağı olmaya çalışan tipleri takip ediyorsa falan direkt onu hayatımdan eliyorum.ya da sürekli yediği icitigini paylaşan kendini saçma sapan sergileyen düşük profilli insanları direkt ezikliyor ve onlardan uzaklaşmaya çalışıyorum.
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(21.11.17)
(5)

ömrü tüketmek için günleri geçirmek ?

bellma
amaçsız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlar oldu mu ? birbirinin aynı günleri geçirdiğinizi düşündünüz mü ?para,eğlence,dostlar,aile hiç bir şeyin sizi mutlu etmediğini hissettiniz mi ?nasıl çıkıyoruz bu durumdan ? geçiyor mu ?
amaçsız olduğunuzu hissettiğiniz zamanlar oldu mu ?
birbirinin aynı günleri geçirdiğinizi düşündünüz mü ?
para,eğlence,dostlar,aile hiç bir şeyin sizi mutlu etmediğini hissettiniz mi ?
nasıl çıkıyoruz bu durumdan ? geçiyor mu ?
0
bellma
(20.11.17)
valla bunları düşünmeye fırsat bulamıyorum ve bana normal şeylermiş gibi geliyor. yani bunu farketsem yine üzmez beni, nasıl bir amacım olacak ki?
0
eksisozlukokuryazari
(20.11.17)
boyle dusunsen de dusunmesen de omur tuketiyoruz bi sekilde. her gunun ayni geciyorsa bunun sebebi de senin secimlerin. her gunun ayni gecmesinden, bi amacinin olmamasindan sikayetciysen degistirmeye calis. bazen her gunun ayni gecmesi de iyi gelir insana. oyle bi donemdeysen zaten sikinti da yok. tek bi hayatimiz var/olacak. nasil gecirecegin tamamen senin secimlerinle alakali. kendine bi ugras, bi motivasyon laynagi bul, o zaman geciyor.
0
in vino veritas
(20.11.17)
Geçiyor geçiyor
Önümde çok güzel hedeflerim var
İşten kovsalar da yapsam diyorum:)
0
benaslindayohum
(20.11.17)
hayır hiç amaçsız hissetmiyorum kendimi. şimdiyi yaşıyorum. öyle güzel ki. her anın tadını çıkarıyorum. üzücü şeyler de oluyor hayatımda gücüm yetemediğinde maneviyata sığınıyorum. ve hergün yeni bir şeyler keşfetmeye çalışıyorum. bilgi anlamında, bedensel huzur olarak. ama yine de içimde korku oluyor zaman zaman. ya sevdiklerimi kaybedersem sonsuza kadar o zaman yine maneviyat giriyor devreye.
0
for day to break
(20.11.17)
zaten öyle olması normal, geçmesine gerek yok. her ne durumda makamda mevkide olursak olalım hepimiz öleceğiz bir gün ve bu yokmuş gibi yapmanın alemi yok.
0
dafaisss
(20.11.17)
(7)

bağırsaklarınızla aranız nasıl?

izole
belli periyotlarla bağırsak temizliği yapıyor musunuz?http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42029159http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41857922https://nbeyin.com.tr/bagirsak-bakterilerinizi-nasil-bilirdiniz/https://nbeyin.com.tr/bizi-bakteriler-mi-yonetiyor/
belli periyotlarla bağırsak temizliği yapıyor musunuz?

www.bbc.com

www.bbc.com

nbeyin.com.tr

nbeyin.com.tr
0
izole
(17.11.17)
Aramız iyi maşallah, özel bir bakım, temizlik, 10000 km bakımı falan yapmadım bugüne kadar.
0
doxanikee
(17.11.17)
hayır yapmıyorum öyle bi şey ama bağırsaklar vücudun 2. beyniymiş, çok önemliymiş... dikkat etmek lazım.

ama yoğurdu çok önemsiyorum bu konuda.
0
ssiradanbirigibi
(17.11.17)
Kefir
0
imelih
(18.11.17)
Bağirsak temizliği çok ilgimi çekiyor benim ama cesaretim yok.
0
for day to break
(18.11.17)
rimming yaptiriyorum firsat oldukca
0
hjarteblod
(18.11.17)
Bağırsak temizliği derken? Florayı bozup su mu sıçmak istiyorsunuz? Doğdunuz anda annenizden aldığınız bakterilerle oluşmaya başlayan sistemdir o, temizlik falan duyduğum en saçma şey oldu tebrikler.
0
catch the arrow
(18.11.17)
@catch the arrow; o solucanları görünceye kadar ben de öyle zannediyordum. öğreneceğimiz daha çok şey var demek ki.
0
🌸izole
(18.11.17)
(29)

Hayatınız boyunca yapmak isteyeceğiniz spor dalı?

neysene
Hangisdir? Çok güzel be ben bunu ömrüm boyunca yaparım, hatta profesyonel olsam keşke dediğiniz...Para kaygısı nedeniyle olmayan bir spor tabii ki, futbol gibi...
Hangisdir? Çok güzel be ben bunu ömrüm boyunca yaparım, hatta profesyonel olsam keşke dediğiniz...
Para kaygısı nedeniyle olmayan bir spor tabii ki, futbol gibi...
0
neysene
(17.11.17)
Yelken
0
freebird5406_2
(17.11.17)
Eskrim
0
kornisch
(17.11.17)
yelken +1
0
kablelvuku
(17.11.17)
Kayak.
0
elikası
(17.11.17)
snooker
0
bizansa karsi memleket takimi
(17.11.17)
enduro motosiklet. yapiyorum ama param olsa daha cok zaman harcardim bu ise. hala daha para varsa kayak, buz pateni.
0
jimicik
(17.11.17)
Karate yapıyorum. Profesyonelliğe yakın bir durumdayım. Sörf yapmak isterdim ama köpek balıklarından korkuyorum. Buz hokeyi de olabilir ama bunda da geri geri kayamıyorum. Buzun üzerinde özgürleşebiliyorsun. Ben voleybol demek istiyorum. Top hakimiyetim iyidir övünmek gibi olmazsa.
0
dissendium
(17.11.17)
yelken +9999
0
brakgn
(17.11.17)
Masa tenisi!
0
yirmisantim
(17.11.17)
Downhill bisiklet, aletler acayip pahalı.
0
doxanikee
(17.11.17)
bisiklet
0
n62
(17.11.17)
yüzme
0
dafuq
(17.11.17)
İçten içe curling'e bayılıyorum. Ama izlemekle yapmak aynı keyfi verir mi bilmem.
0
cleric
(17.11.17)
kürek
0
hophophoba
(17.11.17)
yuzme taybiki
0
ordinov
(17.11.17)
Powerlifting.
0
angelus
(17.11.17)
kite surfing <3
0
part time pollyanna
(17.11.17)
powerlifting. boyle bir mutluluk yok.
0
alperz
(17.11.17)
kürek, yelken ve sakatlık çıkmazsa crossfit
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(17.11.17)
Tenis
0
battal gemalmaz
(17.11.17)
Dalış

Gerçi profesyonelliği nasıl olur bilemedim. Sakinliğine paha biçilemez.
0
cakabo
(17.11.17)
tenis, kayak, snowboard
0
jam
(17.11.17)
Ben ya önceki hayatımda basketbolduydum ya da bir daha ki hayatımda olacağım. O derece.

İçimde bir MJ ruhu var. Beni bulun. Değerlendirin...Harcanıyorum..

Basketbol. Para falan farketmez. Beni en çok mutlu eden spor dalı.

Yüzme de yaptım ama bir basketbol değil.

Soruya cevap mı bilmiyorum tabi
0
AlsterWasser
(17.11.17)
Rally pilotu olmak isterdim. Motokros da olur.
0
harvey
(17.11.17)
triatlona gönül vermek isterdim.
0
contavolta
(17.11.17)
dağcılıkla uğraşıyorum keşke daha çok yapabilsem. hem maddi hem coğrafi imkanlarım artsa keşke
0
argent dawn
(17.11.17)
Buz pateni
0
for day to break
(17.11.17)
Amerikan futbolu. Yaptım gerçi.

Onun dışında, formula 1 pilotu olmak isterdim.
0
Delay Fuze
(17.11.17)
dagcilik/tirmanis
kayak (yapiyorum da finansal sebepli son 3 senedir, ondan once de sakatlik sebepli 3 sene yapamadim)
voleybol
0
kuehles blondes
(17.11.17)
(17)

Böyle hisseden var mı?Bu normal mi?

basubadelmevt
Annem babam 25 senedir ayrılar.Biz annemle büyüdük. Annem gercekten bana ve kardeşime büyük bir sevgi verdi, yoğun çalışan biri olmasına rağmen varı yoğu bizdik,ilişkileri oldu fakat dengeyi hep kurdu.Hatta babamdan görmediğimiz sevgiyi de tamamlamaya çalıştı,büyük fedakarlıklar yaptı.Bu girizhahtan
Annem babam 25 senedir ayrılar.Biz annemle büyüdük. Annem gercekten bana ve kardeşime büyük bir sevgi verdi, yoğun çalışan biri olmasına rağmen varı yoğu bizdik,ilişkileri oldu fakat dengeyi hep kurdu.Hatta babamdan görmediğimiz sevgiyi de tamamlamaya çalıştı,büyük fedakarlıklar yaptı.

Bu girizhahtan sonra gelelim asıl konuya.Küçüklüğümden beri çocuk sahibi olma fikri bana çok uzak.Özellikle boşanma olaylarından sonra yeni bir hayat kurarken çocuk olayı büyük bir ayak bağıymış gibi gelir,annem bize hiç bir zaman böyle hissettirmese de.Son iki üç senedir de ben de şöyle bir duygu başladı.Yataktan kalkıyorum mesela "harika bugünde çoçuğum yok ve tüm vaktim,enerjim bana ait" diyorum.Resmen her gün şükrediyorum.Çocuk sahibi olan arkadaşları görünce "ne gerek vardı,bari siz yapmayaydınız" diyorum içimden.Hele hele maddi sorunlar yaşayan birinin çocuk sahibi olması bana baya korkunç geliyor.Çocuğa harcayacağın muhtemel parayı kendine harcasa güzel olur diye düşünüyorum.Sizce bu durum bir çok insanda olan bir şey mi?Yani çoçuğu olduğu içi şükretmek kadar doğal mı?Benim için çocuk doğumu büyük bir kısıtlanma demek,özellikle kadınlar için.

Lazımsa er kişi 30 üstü
0
basubadelmevt
(15.11.17)
Bana uzak bir dusunce. Cocuk cok severim. Altini degistirir, uyutur, parka goturur, yemek yedirir, oynarım onunla. Evlilik cocuksuz olmaz bence.
0
runagain
(15.11.17)
Kadınım ve büyük oranda sizin gibi düşünüyorum.
Bu konu üstüne kitaplar da okudum, yalnız yaşamak (bekar olmak), çocuksuz hayat vs üstüne. Toplumda hala tabu bir mesele olarak bakılsa da ben çok normal bir düşünce olduğuna inanıyorum. Etrafımda çocuğu olmayan kadınlardan çocuk isteyen, bir gün olacak diye bakan tek bir kişi biliyorum hatta.
Evlensem de istemeyeceğimi biliyorum.

Edit: Bir süre önce bir terapiste gitmiştim. O da bana "mantıksızlığa karşı aşırı tahammülsüzlük" sebebiyle zorunlu olmadığım sürece çocuklarla vakit geçirmememi söyledi hatta, o şekilde yaşıyorum.
0
sopiro
(15.11.17)
Çocuklu bir hayat düşünemiyorum. Tamamen aynı fikirdeyim.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.11.17)
10 tane çocuğum olsun istiyorum.
0
for day to break
(15.11.17)
Sukurler olsun yalniz degilim.
Cocuk sevmiyorum, cook yakinim olursa 1-2 saat idare edebiliyorum.
Tahammulum yok, sevgim yok, ilgim yok. Her insan (ozellikle her kadin) cocuk sevecek diye bir sey yok bence.
0
mor oje
(15.11.17)
psikolog değilim. ancak annenizle babanızın boşanmasının sizde ciddi bir travma yarattığını düşünüyorum. çocuğu olmayan birinin "iyi ki çocuğum yok" demesini, yani bunu düşünmesini -hele ki hergün- normal bulmuyorum. çocuğunuz yoksa zaten yoktur. siz örneğin iyi ki bir uçağım yok. olsaydı her ay trilyonlarca borcum olurdu diye hergün oh be! diyor musunuz? demiyorsunuz çünkü çok basit. bir uçağınız yok. olmayan bir şey de doğal olarak aklınızı kurcalamıyor.

öncelikle siz bence bu olayı kendi beyninize şaşmaz bir "çocuk olmadığı için rahatlama, özgür hissetme, bundan mutlu olma ve dolayısıyla çocuk istememe" mantığına yerleştirerek aslında çocuk sahibi olduğunuzda aynı şeyi çocuğa yaşatma korkunuzu gizliyorsunuz.

bu örnekte siz hem annesiniz, hem babasınız, hem çocuksunuz.

annesiniz çünkü annenizin yıllarca sizin için yaptığı fedakarlıkları görüp bütün yorgunluklarının nedenini kendiniz olarak almışsınız. içten içe bir suçlama var belki. o fedakarlıkları yapmak, o yorgunluğu yaşamak istemiyorsunuz. annenizin yerine kendinizi koyarak onun sıkıntılarına ortak olmuşsunuz. bu yüzden bir çocuk sahibi olmak istemiyorsunuz.

babasınız çünkü erkeksiniz. babanızla ilgili bir şey yazmamışsınız. bu da olayın o tarafının daha da travmatik olduğu kanısını uyandırdı bende. belki nefret ediyorsunuz. ancak suçlayıp kızdığınız kesin. çocuğunuz olursa suçlayıp kızdığınız adam olacaksınız. belki nefret ettiğiniz adam olacaksınız. belki size uzak kalan, sizi umursasa bile en önemli anlarınızda yanınızda olmayan adam olacaksınız. o çocuğa belki siz de aynı şeyleri yaşatacaksınız. oldukça mühim bu faktör bence bu istememenizde...

son olarak siz çocuksunuz aynı zamanda. bütün bunları siz yaşadınız. siz babasız kaldınız, arkadaşlarınıza anam babam ayrı derken utandınız, birarada olan çocukları kıskandınız. hep bir şeylerin eksikliğini hissettiniz.

bence siz çocuk sahibi olmak istemiyor değilsiniz. bundan normal olmayan bir şekilde korkuyorsunuz.

bence bir terapiste gidin. hani belki çok önemli bir sorun değil ama mutlaka yaşamınızın bazı alanlarında daha bu yapının etkileri vardır. rahatlarsınız.
0
asethuan
(15.11.17)
Ben de sevmem ama her güne yaşasın çocuğum yok diye uyanmam. Biraz abartıyorsun ve tepkilerinden dolayı normal değilsin. @asethuan gibi düşünüyorum ben de
0
jazzabel
(15.11.17)
29 yas erkek.

Cocuk kesinlikle istemiyorum ozellikle bu ulkede. Anne ve baba cocugun karakter gelisiminde bir yere kadar etkili. Eninde sonunda arkadas cevresinde fenerbahce manyakligi ne kadar sigara icerse o kadar asi havali olacagi yanilgisi kadinlari meta olarak gorme gibi etkenlerle sarili buyuyecek. Fanus icine de koyamayacagimdan kesinlikle cocuk istemiyorum. Belki bir gun guzel bir ulkede guzel bir sehre tasinirim. Iyi bir isim olur o zaman evlat edinirim
0
Traveller
(15.11.17)
Su cocuksuz ve bunu istemeyen 30 yas ustu insanlarla bulusup arkadas mi olsak?
0
Traveller
(15.11.17)
+1
Beslenmesi, eğitimi, toplumu....vb düşününce (büyük bir ihtimal) embesil olacak bir bireyi yetiştirmeyi; o bireye hayatımı harcamayı mantıklı bulmuyorum. Çevremde embesil olmayan, umut vadeden bir çocuk göremedim henüz (yeğenlerim dahil). Ortalama bir insan olduğum için benim çocuğum da embesil olacaktır.
Fakat, kadınlarda 30 erkeklerde 45 sonrasında bir üreme çılgınlığı geliyor. Onu nasıl atlatıcaz bilmiyorum.
30+ er
Ana baba ayrı değil.
0
rastinon
(15.11.17)
mantıklı sebeplerle çocuk istemiyor olabilirsiniz, travmanız vardır ya da ne bileyim çocuk sevmiyorsunuzdur bütün bunlar çok normal ama çocuk olmadığı için her gün uyanıp şükretmek pek normal sayılmaz, çocuk yoksa yoktur, siz istemiyorsanız da olmayacaktır. çocuğa kanser muamelesi yapmanız çok acayip.
0
evde liyakat kalmamis
(15.11.17)
Bana da saçma geliyor.
Özellikle de, kendince bunu modernlikle bağdaştırıp çocuk olayına karşı olanların evlenir evlenmez çocuk yapıp çocuğun b.kunun bile fotoğrafını paylaşmaya başlaması ve önceden tam tersini söylediklerine bu sefer de siz de evlenin çocuk yapın demeye başlamaları durumunun tanımını şu an yapamadım. Kendi adıma benim asıl anlamadığım şey, hâlâ soyun tükenmesi riski varmışcasına 4-5 çocuk yapanlar. Yahu, 1-2 neyinize yetmiyor? Durumu çok iyi olur, 1-2 çocuk yapılır o da istenirse tabii. Evlenince mutlaka çocuk yapılacak diye bir anlaşma maddesi var da ben bilmiyorum belki de. Özetle, benim anlamadığım nokta şu üreme çılgınlığı biraz da.

Neyse, senin çıkış noktan belki bu bahsettiğin durumunuz olabilir ama neticede yalnız değilsin.
0
skooma
(15.11.17)
Çocuk istememek normal.
"İyi ki çocuğum yok" diyerek güne başlamak, çocuğu olan arkadaşları eleştirmek, çocuğu olanlara/isteyenlere kafayı bu kadar takmak hiç normal değil.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.11.17)
23 yaşındayım, annemle babam 17'den beri ayrı ama birlikte oldukları dönemde de babamı evde pek göremezdim açıkçası, annemle ve onun ilgisiyle büyüdüm diyebilirim. çocukluğumdan beri çocukları çok seviyorum ve çocuk sahibi olma fikri hoşuma gidiyor ama yaş ilerledikçe "lan sen kim, çocuk büyütmek kim? kendini büyütemiyorsun daha" şeklinde düşünceler daha ağır basıyor. hani hakkıyla altından kalkabileceğimi, sevdiğim insanla birlikte dünyaya mutlu bir bebe getirebileceğimi bilsem böyle bir şey yapmayı gerçekten isterim. hep istedim. açıkçası "benim gibi" olmasından pek çekinmiyorum - ben her şeye rağmen bu işi iyi kotardığımı ve genel anlamda nispeten mutlu, şanslı ve "olmuş" biri olduğumu düşünüyorum. benim gibi büyümüş bir çocuğun hayattan çok da şikayet etmeye hakkı olmazdı sanırım. amma gelgelelim, çocuk büyütmenin benim düşündüğüm gibi bir şey olmadığından da eminim. sosyal hayat sıfır. mental ve duygusal olarak çok daha güçlü olman, sürekli ama sürekli hiçbir bahane olmaksızın bebeyle ilgilenmen, maddi anlamda da gereken imkânları sağlayabilmen lazım. hepsini geçtim işin içinde eş de var. hani ayrılık bir yere kadar sindiriliyor da, ben çocuğumun anasıyla ayrılmak zorunda kalsam kafayı yerim herhalde. birlikte çocuk yapmışız. çocuğa bakıyosun aklına o geliyo falan. öyle bi şey çok ağır gelir bana, bundan korkuyorum çok fazla.

o yüzden böyle düşünmene çok şaşırmadım ben. her ne kadar evlilik ve çocuk yanlısı olsam da, bunu istememenin istemeye kıyasla daha normal ve cazip olduğunu düşünüyorum. manevi olarak süper bi' şeydir tamam da insan niye kendini en az 16-17 sene sürecek bu mental ve duygusal yoğunluğun baskısı altına alır, niye gençliğini başka bir insanın üretim süreciyle uğraşarak harcar ki. düşünsene gece uykundan uyanıp gazı var şusu var busu var diye doktora götürüyosun. 16 yaşında justin bieber'a kim daha çok aşık diye arkadaşıyla kavga ediyo. tövbe biss. bu ne biçim yatırım yav.
0
der meister
(16.11.17)
aynı şeyleri yaşadım, aynı şekilde düşünüyorum. birkaç yıl peşinden geliyorum.
0
kahoan
(16.11.17)
32/e

Arkadaş ve hobi gruplarımdaki evli erkekleri hep kaybettik bir noktada. Evlilik + çocuk çok fazla vakit ve para yiyor. Olaya tamamen soğumuş durumdayım.
0
cleric
(16.11.17)
Traveller +1 ayni seyi dusundum ahaha
0
mor oje
(16.11.17)
(16)

Bekarlik sultanlik mi?

runagain
Ya da baskanlik, partili cumhurbaskanligi mi...Besik kertmeleri, sozluler, yazililar, nisanlilar, evliler, dullar da cevap verebilir.Bence bazen oyle. Her zaman degil. Bazen çok ozeniyorum, istiyorum; sonra olmuyo iste. Bir yerde bebek gorunce deli oluyorum, cocuklari cok seviyorum oyle iste...
Ya da baskanlik, partili cumhurbaskanligi mi...

Besik kertmeleri, sozluler, yazililar, nisanlilar, evliler, dullar da cevap verebilir.

Bence bazen oyle. Her zaman degil. Bazen çok ozeniyorum, istiyorum; sonra olmuyo iste. Bir yerde bebek gorunce deli oluyorum, cocuklari cok seviyorum oyle iste...
0
runagain
(15.11.17)
Bekarım. 31 yaşındayım.

Yemin ederim karşıma çıkan ilk insanla evlenebilirim. Çok sıkıldım. Sultanlık falan değil kısaca.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.11.17)
Sevgilim olacaksa ama evli olmayacaksam (teorik olarak bekar oluyorum) sultanlık. Yoksa sultanlık değil. Yalnız yaşamak zor. Yani, en azından bana göre sıkıcı.
0
dissendium
(15.11.17)
İşin ilginç yanı evlenen arkadaşlarımın hepsi deli misin sakın evlenme diyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.11.17)
Evli de oldum, bekar da.
Bekarlık çok güzel eğer kendinizi seviyor, tek başına sıkılmıyorsanız.

Evlilik de doğru insanla güzel olma potansiyeline sahip bir olay fakat sıkıcılaşmaya başlama süresi çok çabuk. Öyle şahane dinamikleriniz olacak ki eşinizle, sıkılmanın da, zorlanmanın da, şahane günler geçirmenin de, "bu insana bir saniye daha tahammül edemeyeceğim" deme hissinin de, arada "allahım iyi ki evlenmişim amin" demenin de çok normal olduğunu kabulleneceksiniz, çabuk sarsılmayacaksınız. Para harcama dinamikleriniz aynı olacak. Ve kesinlikle ama kesinlikle zor zamanda sapıtmayan bir insan olmalı evlenilecek kişi.
0
sopiro
(15.11.17)
kafamın en rahat olduğu dönemdeyim ya da kendi kendime yalan sıkıyorum. ilişkim olunca bana bi haller oluyor sanki.
0
gebere jackson
(15.11.17)
Eğer bekarken platonik aşık olduğun biri falan yoksa bence sultanlık.
0
ms brownstone
(15.11.17)
@ms brownstone, platonik degil ama bitmis bi iliskinin acisini hala yasamak, yeni bir iliskiye baslayamamak, o kotu.

Bir de bebis bebis istiyorum :) gecen bir reklam vardi. Prima falan miydi acaba, o kosturup duran bebeklere deli oldum ya. Evde yalnizim, bir anda babane moduna girdim. Oyyy yerim falan.
0
🌸runagain
(15.11.17)
Ütümü yapacak bi hatuna ihyiyacım var. Kafamı da ütüleyebilir.
0
[GODDARD]
(15.11.17)
kesinlikle evet.
0
sen git ben geliyorum
(15.11.17)
bence bunun cevabı topluma göre değişir. bizim toplumda bekar olmak çok zor. geçenlerde evli bir kadın facebook grubunda, bekar kadınlara kokuşmuş .mcıklar dedi. o zaman bekar olsaydım o kadını...neyse. bencebaşkalarının ne dediğini çok takan biri için zor bizim ülkede.
0
for day to break
(15.11.17)
"bi' sevgilim olsa giderim balayına, ah bi' de bekarsam giderim alayına" www.youtube.com

ancak, "yalnızlı ömür boyu". www.youtube.com

durum bu.
0
AlsterWasser
(15.11.17)
Bu durum kışın yazı, yazın kışı özlemek gibi biraz.

Hayatımızda biri yokken çok yalnızım yeter artık diyoruz. Hayatımızda biri varken de özgürlüğüm kısıtlandıdan başlıyor ben ben değilim artık da bitiriyoruz.
0
kablelvuku
(15.11.17)
Bekarım.
Bence sultanlık.
Evlilik düşünmüyorum hiç düşünmedim.
Çocuklardan hoşlanmam.
0
mutekebbir
(16.11.17)
23 yaşında bekar kadınım. Şimdilik sultanlık evet ama bir taraftan düzen arayışı da ufak ufak yoklamıyor değil.

Genel olarak memnunum halimden.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(16.11.17)
bence her iki taraf içinde yer yer sıkıcı olsa da başkanlık. insan birlikte uyuyacak birilerini tabi ki istiyor ama olmasa da olur denilen bi çağda yaşıyoruz.
0
dedim ben sana
(16.11.17)
bence de değil. insan bir zamandan sonra yanında güvenebileceği, bir şeyleri paylaşabileceği, birlikte anı biriktirebileceği birilerinin yokluğunu hissetmeye başlıyor.

yıllardır bekâr gezmiş, nerede akşam orada sabah takılmış, 30'una yaklaşmışken nişan arifesinde olan biri olarak söylüyorum.
0
avianthem
(16.11.17)
(12)

Batı bu adamları nasıl çıkarıyor?

ya ben lan neyse
Elon Musk, Steve Wozniak, Bill Gates, Jeff Bezos...adını bilmediğim binlercesi...klasik olarak gelir yüksekliği, ailelerin eğitime verdiği önem, devlet politikaları, rol model bolluğu, kültür vs. denebilir ama özellikle bu ülkeleri tecrübe etmiş ya da uzman arkadaşların söyleyecekleri önemli. neyi k
Elon Musk, Steve Wozniak, Bill Gates, Jeff Bezos...

adını bilmediğim binlercesi...

klasik olarak gelir yüksekliği, ailelerin eğitime verdiği önem, devlet politikaları, rol model bolluğu, kültür vs. denebilir ama özellikle bu ülkeleri tecrübe etmiş ya da uzman arkadaşların söyleyecekleri önemli. neyi kaçırıyoruz? şöyle vurucu bir şeyler söyleyin bana.

eğitimin içindeyim. bizim eğitim sistemimizi çok iyi de bilsem başarılı örnekleri tanımam lazım. yoksa farkı anlayamam.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(15.11.17)
Hepsinin temelinde özgür düşünce yatıyor. ABD, bunu düşünme ya da şunu yapma gibi baskıcı bir yönetim uygulamıyor. Böyle bir ortamda fikirlerin doğması ve gelişmesi anormal bir durum değil.
0
dissendium
(15.11.17)
Ben ABD'de egitim aldim. Orada cahillige ovgu de var ama calisanin onu de acik.

Bir de bilim uretiyorlar. Daha akilli bir cep telefonunun bilgisi 1 milyar cep telefonunun toplam maliyetinden daha pahali. ABD bilim uretiyor sonra Banglades Turkiye Pakistan bu bilgiye gore cep telefonu araba buzdolabi kopyaliyor. O cep telefonunu daha etkili hale nasil gelistiririz hic dusunmuyoruz. Ornegin kimya biyoloji bolumleri mezunlari burada issiz. ABD'de 4 yillik kimya bolumu mezunuysam kesin iyi bir is bulurum.
0
Traveller
(15.11.17)
Beni bir fikir verir

nordic.businessinsider.com
0
senolll
(15.11.17)
ek olarak. Senin klasik olarak adlandırdığın kriterler aslında gayet cevabın kendisi. Bakalım ;

www.oecdbetterlifeindex.org

Şimdi bu grafikte "batı" diye gruplandırabileceğimiz ülkelere baktığımızda kriterlerler dolayısıyla bu tarz durumların buralarda parlama olasılığının daha yüksek olduğu ortada.

Burda ayrıca dikkat edilmesi gereken durum eğer bu tarz nadir beyinler grafikte aşağıda kalan ülkelerden çıktığında da bu ülkere beyin göçü yapabilmesi için her türlü ortamın kuruluyor, sağlanıyor olması..Bu konuya ekonomik olarak oldukça yüklü bir yatırım yapılıyor olması.
0
AlsterWasser
(15.11.17)
bunun cevabını verebilmemiz için de batı'da eğitim görmüş olmamız gerek sanırım.
0
for day to break
(15.11.17)
Doguda projeyle "cikariliyor" birileri, batida kendiliginden yetişiyor.

"Cunku erkek erkege evlenebiliyorlar, ondan mi?" Demisti bir hocamiz. He amk ondan!

Adam baskanla sabah aksam dalga gecebildigi icin.
Dinimiz aaameeeen diye mışıl mışıl uyumadigi icin.
11 eylulun misal devlet komplosu oldugunu konusabiliyorsun orada...
Milletce birlik beraberlige en cok ihtiyac duydugumuz... gibi bir perde yok,
Yayin yasagi da yok.
Siyah baskan gelince su kadar yillik white sea'yi, ah pardon sarayi black house yapamıyor a me ka!
Kabile devleti degil cunku! Uc yuz yillik gecmisi var binlerce yillik degil ama alabildigine fikir, ifade, inanc, girisim ozgurlugu.

Yok mu hic yamugu, yalanci cennet mi? Ooo cok ama kopekler serbestse taslar da bagli degil yani.
0
runagain
(15.11.17)
bu arada steve jobs un biografisini ve amazon'nu anlatan everything store kitaplarını tavsiye ederim.

smile.amazon.com

smile.amazon.com
0
n62
(15.11.17)
bence egitim tabi ki, artı genetik miras olarak da ortalama iq yüksek olabilir. artı gelişmeleri için fırsat buluyorlar, wozniak türkiyede bu kadar başarılı olabilir miydi. Mesela internette teknik bir foruma bakıyorum çogunluk amerikalıların tartıştıgı konularda yazdıklarını okuyunca bu insanlar niye bu kadar akıllı diye inanın komplekse giriyorum.
0
joepiscopo
(15.11.17)
bilim müzesine gitmiştim yurtdışında dudağım uçukladı. kaç yıl öncesinde adamların o şartlarda sahip olduğu deneysel aletler, imkanlar bugün bizim üniversitelerimizde olanlardan daha çoktu.
ve torpil yok, ben görmedim, dolayısıyla çalışan insanlardaki umutsuzlukta yok.
0
durgunfoton
(16.11.17)
Why nations fail? Daron acemoğlu
0
smeagal
(16.11.17)
1) Teknoloji uretimini yapacak adamlar zeki adamlardir. Bugun zeki adamlari Turkiye'de gorenler ilk olarak niye yurt disinda degilsin de buradasin diye sorar. Bu sorunun nedenleri senin sorunun dogrudan cevaplari.
2) Ulkendeki zeki adamlari diger herkes gibi yeteri kadar iyi yetistiremiyorsun. Onlar yetistiriyor.
3) Meyve vereni taslayan, ortak hicbir konuda bir araya gelemeyen, yalanci, cikarci, yagmaci, ahlaksiz bir insan cogunlugu var. Bu bir bataklik. Orada yok.
4) Ayni sekilde vasatligi kutsayan bir resmi sistemin var. Ulkende kalan zeki/egitimli adamlarin inisiyatif almasini kostekliyorsun. Kendi basina bir sey uretmeye calissan onunde sacma sapan engeller cikar. Hatta sonucta bir sekilde suclu cikarsin. Yani bu isi yapabilecekler icin yapmamak en iyi secenek. Orada yeter ki sen yap.
5) Is yapma ortami Turkiye'de yok. Is yapmak icin guven ortamin yok. Burada yarin sebepsiz yere tepene binebilirler, birak hukuki bir konunun cozumlenme suresini. Servetin yok ve ic pazarin kucuk. Dolayisiyla dunya capinda buyuyecek bir sirketin yeri Turkiye degil; kanunlari belli, bugun a dedigine yarin b demeyecek yerler.
6) Yolsuz bir sistemin var. Bu isler icin ayirdigin ayirmadigin tum maddi kaynaklarin yanlis yerlere akiyor. Orada hem kaynak var hem kaynaklar cok daha iyi kullaniliyor.
7) Bilim ve teknoloji uretmek her seyden once bir kultur birikimi isidir. Kosulsuz ifade ozgurlugu bunun temelidir. Cunku gelisme, populer olmayan fikrin ortaya atilmasiyla tartisma uzerinden saglanir ve ifade ozgurlugu bunun yapilabilmesini garanti altina alir. Bu, yasal oldugu kadar kulturel bir sorun. Turkiyede annesi babasiyla dahi olgun bir fikir alisverisine giremez insanlar. Orada farkli fikirler tesvik edilir, ifade ozgurlugu one cikarilir.
0
dunal
(16.11.17)
Yukarıdaki hemen hemen her şeye katılmakla ve en önemlilerin onlar olduğunu bildirmekle birlikte, iki ek yapmak isterim.

İlki, insanların posasını çıkararak çıkarıyor bu insanları. Girişimcilere de geçeyim, öncelikle akademiden bahsedeyim. Gelenlerin hepsi dünyanın en seçmeceleri. İyi yerdekiler çok daha seçmece, kaymak tabaka, lordlar kamarası. Onlar da 'Haftasonu olursa, şöyle tatile giderim. Böyle eğlenirim' demiyor. Örneğin, bir arkadaşıma hocası 16 haftasonunu okulda geçirmesini ve deneyler yapmasını istedi; o da hafta içleri ve ehafta sonları okulda. Geceleri 3-4'te çıktığım oluyor ve tek değilim; çıkıp binaya dönüp baktığımda sabahlayan en az 5-10 kişi oluyor. 3-4 saatlik uykularla dayanıyoruz. Haftasonu tek istenebilen tek şey uyku haline geliyor. Çinliler ve Hintlilerle yarışıyorsun ki, ülkelerinde bir sınavda 100 üstünden bir puan düşseler önlerine yüzbinlerce kişi geçiyor ve hayallerine elveda diyorsun. O yüzden, acımasız ve yarışmacı oluyorlar. Haliyle, onların olduğu ortam da acımasız ve yarışmacı oluyor. Haliyle doğuştan dahi olup her teoremi şıp diye ispatlayamıyorsan veya o zorluğa gelemiyorsan, sistem seni eliyor zaten. Hiçbir şey olmadan geldiğin yere dönüyorsun. Bundan geçsen bile ne işin garanti, ne yerin, ne yurdun. Dolayısıyla, çok çalışan başarılıdır diyemem ama başarılı olan mutlaka eşşekler gibi çalışmıştır, sen ben dizi izlerken, 'Stranger Things'in ikinci sezonu çıktı' derken, o arkandan 'Haa, izle, izle de ben seni geçeyim' diye bakar. İş hayatı buna göre rahat ama çok farklı değil. Zalimdir; ona dayandığın veya bu bakış açısına sahip olduğun sürece seni göklere çıkarır, dayanamazsan veya reddedersen seni yerin dibine gömer.

Hobiler için çok çelişkili bir durum var mesela. Öğrencilik boyunca 'extra-curricula' adına çok yönlü bir insan olduğunu hobilerle göstermen gerekiyor, iş hayatına geçince de 'benim zaten en büyük hobim işim' modunda olman bekleniyor. Ki başarılı olanlarda hobisi işi oluyor gerçekten. İş vaktinde de, hobi vaktinde de gerçekten severek çalışıyorlar. Yani, durum %100 şu:
scontent-sea1-1.cdninstagram.com

İkincisi de, girişimcilik ve risk endeksi. Amerika'nın 'Belirsizlikten kaçınma' endeksi %46 iken, Türkiye'de %85.
uzumc.files.wordpress.com
Neredeyse iki katı. Türk birinin yazdığı bir kitap vardı ama adını da yazarını da unuttum şimdi. Yukarıdaki veriye bağlı olarak iki şey çıkıyor. Bizim ülke 'Memur ol, maaşını ve emekliliğini garanti altına al. Geleceğin garanti olsun' ya da 'Yapma demiyorum, hobi olarak yine yap' ülkesi. Amerika ise 'Haydi, ben bir daldım, dalıyorum. Rasgele' ülkesi. İkinci olarak da Türk kültüründe, bir kere battın mı; milletin ağzına, diline sakız oluyorsun. 'Öyle açmıştı ama beceremedi'ler gırla gidiyor. Amerika'da ise batmak zaten çıkmanın bir parçası olarak çoğunluk tarafından kabul ediliyor. 'E batmadan, nasıl çıkacaksın ki' anlayışı hakim. O yüzden, bizdeki gibi bir kere battın mı, seni daha da tutup çeken olmuyor.

Bir de aslında, yukarıdaki tablodaki çok kötü bir şeyin iyi olan bir sonucu bu: bireysellik endeksi. Türkiye'nin bireysellik endeksi 37, Amerika'nın 91. İki ülke için de iyi değil bu sonuçlar. Bunun anlamı şu, Türkiye'de millet senin iç işlerinde, yukarıda anlattığım durumda olduğu gibi ama düşersen tutacak birileri de belki olabiliyor. Akrabalık ilişkileri güçlü. Atıyorum, senin borcu kardeşin, annen, baban, vb. ödeyebiliyor. Türkiye bu konuda bazı istisnalar dışında el bebek, gül bebek resmen. Amerika ekstra bireysel; kişisel alanın varlığı güzel ama yalnız ve korunaksız. Düştüğünde seni tutacak ailen yok ve her koyun kendi bacağından asılıyor. Dolayısıyla, risk çok yüksek. Battın battın, çıktın çıktın. Dolayısıyla, Steve Wozniak'tır, Bill Gates'tir; bir yandan bunları görürken; bir yandan da yüzbinlerce evsizi, otobüs durağında otururken ölüp 2 gün fark edilmeyeni de görmek gerekiyor. Bunlar birbirinden ayrı değil. Yani, başardın mı tam başarıyorsun ama çakıldın mı da iyi çakılıyorsun ve daha fenası, yalnız çakılıyorsun. Dolayısıyla, başarısız olma şansın yok, asılıyorsun. Başarı özgürlük, eğitim, para, vb. gibi güzel kaynaklardan da geliyor; iş güvensizliği, yalnızlık, korku gibi negatif kaynaklardan da geliyor. Madalyonun 'Bizim ülkemiz çok kötü, onlar bilimi destekliyor' dışında, aslında diğer yüzü olan, kimse seni desteklemediği için başarmaktan başka çarenin olmadığı bir sistemden de geliyor. Bir yandan bilime, sektöre destek tamken, bir o kadar da acımasızlığı var. Akademisyenin değeri bölümüne aldığı proje kadar, iş hayatındakinin kazandırdığı para kadar; ötesindekiler genelde tırı vırı. Bu sistemi içselleştirip kucaklarsan, başarıya daha yakın oluyorsun haliyle. Özetle de, vahşi kapitalizm sadece şekil değiştirmiş olarak devam ediyor. Değerli olmak, değerli kabul edilmek istiyorsan para kazanacak ve kazandıracaksın; bu kadar net. O yüzden de 'Başarılı olmanın 10 yolu', 'Aşmış insanların 5 alışkanlığı', '3 saatte 6 saatlik iş yapın' gibi kitaplar en çok satan oluyor; üniversite öğrencileri kaçak Adderall alarak çalışıyor. Gerçi son yıllarda Ferrari'sini Satan Bİlge tarzı bir iki isyankar bakış açısı popülerlik kazandı ama o da anlık rahatlatıcı olarak iş görüyor.

Bir de eğitim sistemi için şunu eklemek isterim. Daha dün ya da önceki gün PISA direektörü Türk öğrenciler için 'Ancak ezberciler, hiç yaratıcı değiller' dedi ve sistemi yerin dibine soktu.
t24.com.tr
Yaratıcılık bu tür girişimlerin en büyük parçalarından biri ve öğretilmiyor, aşılanmıyor. Dolayısıyla, öyle ete böyle yahni. Bu da öğretmenin veya öğrencinin suçu değil; müfredatın ve yaklaşık 50 küsur yıldır Milli Eğitimi tutkuyla değil de, ezberden yönetenlerin suçu.
0
aychovsky
(16.11.17)
(9)

Hastane Dolandırıcılığı

silah taciri
Merhaba. Nisan 2017'de özel bir hastanede genel rahatsızlığım için muayene oldum. Doktor MR çekilmem gerektiğini söyledi. Kendisine çalıştığım kurumun bu hastaneyle anlaşması olmadığını, ilgili tutarı ödeyemeyeceğimi belirttim. Doktor da "anlaşma sağlanmak üzere, biz şimdi çekelim, anlaşma sağlanınc
Merhaba. Nisan 2017'de özel bir hastanede genel rahatsızlığım için muayene oldum. Doktor MR çekilmem gerektiğini söyledi. Kendisine çalıştığım kurumun bu hastaneyle anlaşması olmadığını, ilgili tutarı ödeyemeyeceğimi belirttim. Doktor da "anlaşma sağlanmak üzere, biz şimdi çekelim, anlaşma sağlanınca bir şekilde ödersiniz" dedi. Ben de buna istinaden MR'ı çektirdim. Gel zaman git zaman hastaneyle çalıştığım kurum arasında bi anlaşma sağlanmadı. 2 gün önce hastaneden beni aradılar. 700 TL civarında borcum olduğunu söylediler. Ben de ilgili tarihte doktorla benim aramdaki konuşmayı ve şu anda bu tutarı ödeyemeyeceğimi kendilerine bildirdim. Benimle telefonda konuşan görevli durumu yetkililerine ileteceğini belirtti. Bugün de aynı kişi arayarak sadece indirim yapabileceklerini söyledi. Kendilerine geçen gün de bugün de aynı sağlık kuruluşunun, çalıştığım şirketle anlaşmalı olan hastanesinden ödeme yapabileceğimi söyledim. Bunu da kabul etmediler.

Şimdi bu adamlar benden para koparabilirler mi? Her "müşterilerine" öncesinde "anlaşma sağlanır yav, gel biz çekelim sonra ödersin" deyip sonra böyle yapmaları beni yasal olarak bağlar mı?

BİMER'e yada başka bi kuruma şikayet etsem işe yarar mı?

Not: aklıma güzel bi soru başlığı gelmedi
0
silah taciri
(15.11.17)
ya bunu ciddi ciddi sormanız bile ilginç geldi. doktorun sözlü beyanına inanıp işlem yapan sizsiniz. ortada bi dolandırıcılık yok ki. doktor sizin arkadaşınız mı, babanızın oğlu mu?
0
elorelia
(15.11.17)
@hırsızın hiç mi suçu yok?

Bariz kandırmışlar adamı. Şikayet edin sağlık bakanlığına.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(15.11.17)
Babamın oğlu olsa da faarketmez. Ben elimdeki MR filmleri ve sonuçlarıyla gittiğimde bunları kabul etmeyip kendi hastanesinden yeni bir MR istiyor. Ben özellikle ödeme durumumun olmadığını belirttim. Gittiğiniz yer hastane. Evet ticarethane mantığıyla işletiliyor ama ben oraya hasta olarak gidiyorum. Yardım almaya gidiyorum. Aradaki farka dikkat çekerim
0
🌸silah taciri
(15.11.17)
Muayene oldugu doktorun sozune guvenmeyecekte kime guvenecek bu arkadas? Biz aptaliz herkes aptal ama siz zekisiniz tek. Ortada dolandiricilik yokmus bak bak sinirlendim yine.
0
imelih
(15.11.17)
Gayet parayı almak hakları bu durumda. Sonuçta yazılı bir beyan yok orada
0
gazozailacatmauzmani
(15.11.17)
anladığım kadarıyla her şey sözlü güvenceyle sürmüş. özel hastanede para vermeden mr çektirmişsiniz. bir borç kağıdı falan imzalamadıysanız sorun olacağını düşünmüyorum. bence doktorla görüşün.
0
bugungunlerdenisyan
(15.11.17)
dolandırılmış olması için kendisinden habersiz paralarını almaları gerekmiyor illa. kesinlikle dolandırılmışsın ama bunu ispatlaman zor. doktor da kesin kıvırır ve kılıfına uydurur bunu.

geçenlerde aynısı benim de başıma gelecekti az daha. annemin tırnaklar batık. ayak bakım merkezi getir ayağını muayene edelim sonra parayı konuşuruz diyor. ben de dedim ayağına bakınca çok para isterseniz ne yapıyım ben dedim. ona göre anlaşırız dedi laaa. o.ç. sonunda tırnak başı 200 para yı geçebilir dedi. iyileşme garantisi de vermedi.
0
for day to break
(15.11.17)
mr hizmetiniz ücretsizdi dersin. öyle bir şey olabilir mi diyecekler. bir hizmeti tahsil için önce fatura etmeleri gereklidir. o tarihte adına düzenlenmiş fatura olmadığına göre sorun yok. fatura olsaydı tutara itiraz edebilirdin. neden fatura düzenlemediklerini sorarsın. kaçak sağlık hizmeti mi veriyorsunuz dan yürürsün.
0
ayaklibalik
(15.11.17)
kredi kartı ekstrelerimi, hesap ekstrelerimi ve maillerimi kontrol ettim. Hastaneden bana kesilmiş bir fatura yok. Varsa bile bana gönderilmemiş. Sadece doktora muayene için ödediğim 330 TL'lik harcama kredi kartı ekstremde görünüyor.
0
🌸silah taciri
(15.11.17)
(34)

Tek Yaşayanlar, arada tek kalanlar

12 nereden buldun
Çay demliyor musunuz yalnızken?Sallama filan sayılmaz , klasik semleme çay yapiyor musunuz?
Çay demliyor musunuz yalnızken?

Sallama filan sayılmaz , klasik semleme çay yapiyor musunuz?
0
12 nereden buldun
(15.11.17)
mütemadiyen.
0
giovanne
(15.11.17)
Demlerim 1 bardak icerim yazik olur termosa.
0
imelih
(15.11.17)
neredeyse hiç.
0
monogram
(15.11.17)
güzel çay bulmak zor, dolayısıyla o zahmete girmiyorum. arkadaş varsa bile sallama yapıp geçiyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(15.11.17)
elbette, cay'siz bir hayat olamaz :) yasasin ahmad tea
0
kamyonsans
(15.11.17)
hayır.
0
japon askeri
(15.11.17)
Başkası gelmediği sürece hiç.
0
suskun
(15.11.17)
Neredeyse hiç.
0
sopiro
(15.11.17)
Hic.
0
baldur2
(15.11.17)
Yalnizlik kadar kotu bir sey yok
0
baldur2
(15.11.17)
Yoldan gecene cay ikram etmişligim var.
0
hebanon
(15.11.17)
öğrenciyken demlerdim, şimdi vaktim olmuyor. Çok kişiyken de demlemiyorum hatta.
0
nevrochaotica
(15.11.17)
hiç işim olmazdı ama işsizken çaya kahveye sardım. daha çok da kahve. üşengeçliğimden sallama yapardım hep. şimdi demleme yapıyorum. normalde çalışsam evde hayatta çay yapmam.
0
runagain
(15.11.17)
7 yıldır yalnız yaşayan biri olarak toplam demlediğim 5'i geçmez. Misafirim gelince demliyorum. Yurt dışındayım bir tane yabancı arkadaşım çayı çok seviyor. O gelince demliyorum, böylece benim de çay ihtiyacım karşılanmış oluyor. kahve çok daha pratik geldiği için çaydan kahveye geçiş yaptım.
0
nickfury
(15.11.17)
Sevsem demlerdim. Kahve sevdiğimden mocha pot ile kahve yapıyorum. Tek yaşamakla alakası yok bu işin, seviyorsan üşenmezsin bence :)
0
lcha
(15.11.17)
Ya sallama çay ya da hazır kahve falan. Yalnızca misafirim falan gelirse öyle uğraşırım. Böyle de misafirseverizdir işte yalnızlar olarak, ehem.
0
skooma
(15.11.17)
sallama çay candır
0
burya
(15.11.17)
hayır. o kadar çayı kim içecek?
0
sir gawain
(15.11.17)
Hafta sonu nadiren. Ayda 1 falan anca.
0
himmet dayi
(15.11.17)
never. eve arkadaşım gelirse o yapıyor

hatta sıcak bir şey imiyorum hatta su dışında bir şey içmiyorum evde.
0
Cursed Chico
(15.11.17)
Hiç Demlemem.
0
patty duke
(15.11.17)
Her akşam :)
0
Restclean
(15.11.17)
hafta sonu kahvaltiya demleme
hafta ici aksam sallama
0
jimicik
(15.11.17)
Haftada 2-3 aksam yaparim. Ozellikle ders calisiyorsam. Bazen ihlamur tarzi caylar demliyorum ama.
0
yuzır
(15.11.17)
Akşam üstü yapıyorum. Sabah kahvaltıda kahve veya sallama çay içiyorum.
0
sutlu nescafe
(15.11.17)
kahvaltıda belki
0
aquarium
(15.11.17)
demlemiyorum.
0
spirit crusher
(15.11.17)
kahve yaparım ben genelde sadece. tek kalmak ne iğrenç bir şey:(
0
kismisolungac
(15.11.17)
0.5 lt termosun içine atıyorum bir adet demlik çay ve üstüne sıcak su, bu şekilde demliyorum çayı ve gayette güzel oluyor
0
hbtr
(15.11.17)
Hep. Bi tek uyudugumda ve disari ciktigimda cayim olmuyo.
0
beetlejuice
(15.11.17)
çoğunlukla demlerim, demlik poşetlerden 1 tane atıp 2 bardak çay demlemek dakika sürmüyor.
0
tum haklari saklidir
(15.11.17)
Hic demlemem, hep sallama cay iciyorum. Gelen misafirlerde de tiryaki olmadigi icin anca Türkiye'ye aile evine gidince demleme cay icebiliyorum.
0
chitosan
(15.11.17)
yalnız kahvaltı yaparım, çayımı demlerim mutlaka.
0
for day to break
(15.11.17)
Yurtdisindayim... evden yeni geldim, bi ozlemle uzun zamandan sonra ilk kez demledim. Iki bardak ictim :) cay aciktiriyo beni..
0
chezsoi
(16.11.17)
(15)

Nasıl sağlıklı besleniyorsunuz?

Tersidüzükilec
Yani sağlıklı besleniyorum diyebileceğiniz ne tüketiyorsunuz? Sabahları erken kalkıyor musunuz kahvaltı için mesela?
Yani sağlıklı besleniyorum diyebileceğiniz ne tüketiyorsunuz? Sabahları erken kalkıyor musunuz kahvaltı için mesela?
0
Tersidüzükilec
(14.11.17)
Yoğurt yiyorum bayağı. Ketçap ve mayonezi çok uzun yıllardır yemiyorum. Su içme alışkanlığım var. Geçen odamdan 9 tane pet şişe attım. Okula giderken çantamda hep su olur.
0
dissendium
(14.11.17)
Ev yogurdu ve kirmizi meyve sebze tuketiyorum.beyaz ekmek ve tuz kullanmiyorum. Sekeri azalttim.
0
a r a m i s
(14.11.17)
Kefir mayalıyorum, çiğ yumurta içiyorum haftada birkaç kez. Şeker, tuz, ayçiçek yağı vb şeyleri tuketmiyorum. Unlu ürünleri de tuketmiyorum.
0
sineklerin tanrisii
(14.11.17)
1. Şekeri unut. Yani meyve ve çok zaruri gıdalar dışında şekeri tamamen unut.
2. Ambalajlı her şeyi unut (marketlerin yüzde 90'ı).
3. Her türlü gazlı içeceği unut. (Su, soda, ayran, kefir, süt, kahve, çay ve türevlerinde sıkıntı yok abartmadığın sürece.)
4. Hamur işini çok çok nadiren ye.
5. Alkolü çok nadiren tüket. Biradan uzak dur.

...

Ben çocukluğumdan beri kahvaltı yapmayı hiç sevmedim. Hiç de keyif almıyorum. Zaten günde üç öğün yeme dayatması bitiyor yavaş yavaş. Sağlıklı değil zaten.

Yumurta, tahıl, çavdar, balık, tavuk ve sebze ağırlıklı besleniyorum. Kendine bir kalori limiti koy ve o limiti ne olursa olsun aşma. Akşam arkadaşların doğum günü partisinde pasta mı yiyeceksin? Akşam yemeğini atla.

edit: diyelim ki kendini tutamadın ve yedin ya da ne bileyim sevdiğin kız poğaça yapmış reddedemedin yedin ve günlük kalori limitini aştın. o zaman spor ayakkabını ve eşofmanını giyip koşuya çıkacaksın. orta - hızlı arası bir koşuda on dakikada 150 kalori yakıyorsun (yaklaşık 2 km mesafe koşmak demek bu). yani 5 km koştuğunda 30 dakika harcamış oluyorsun ve karşılığında yaklaşık 375 kalori yakıyorsun. yüzme, boks falan gibi şeylerden az olsa da müthiş kalori yakıyor. üstelik koşmak vücuduna çok faydalı. ben spor salonunda en az 30 dakika koşmadan ağırlık altına girmiyorum kesinlikle.
0
sen git ben geliyorum
(14.11.17)
her gün kahvaltıdan sonra beyin sağlığı için ve kanser önleyici özelliğinden dolayı zerdeçalı sütle karıştırıp içiyorum. bu beni güçlü eder.*

youtu.be
0
ssiradanbirigibi
(14.11.17)
Günde 2 öğün yemek
En az 1 buçuk litre su
Yoğurt
Günde bir bardak limonlu ya da sirkeli su
Akşam 8'den sonra bir şey yemek yok
Karbonhidrat ihtiyacını abur cuburlardan değil meyvelerden sağlamak (Her gün 1 ya da 2 meyve)
0
halitkin
(14.11.17)
Evet sağlıklı besleniyorum. Ekmek yemiyorum, her gün kahvaltı yapıyorum, işe erken gittiğim için her gün evden kahvaltı götürüyorum, yumurtalarım direkt köy yumurtası, tavuk yemiyorum onun yerine yine köy hindisi yiyorum, tereyağı ve sızma zeytinyağı dışında yağ yemiyorum, çiğ kuruyemiş yiyorum, çok su içiyorum, alkol, asitli içecek hiç yok hayatımda. Her şeyi mevsiminde yiyorum, paketli gıda yemiyorum, pilav makarna ayda en fazla bir kere çok çok seyrek yiyorum. akşam 8'den sonra hiç bir şey yemiyorum. Elimden geldiğince hareketli olmaya çalışıyorum.
0
elikası
(14.11.17)
Sucuk yaptirfim kasaba kurban etinden. Eti guvenilir yerden aliyorum. Sebze meyveyi mevsiminde aliyorum.
0
for day to break
(14.11.17)
sağlıklı beslenmek için mukussz yiyckler

www.mucusfreelife.com


vegan olanlarıyla tabi.


bense günde sadece 4 saat vegan yiyp 20 saat yemiyorum.bu da burda var

www.eksiduyuru.com


ve tabi iki bitkilerin verdiği sağlık (ve tabi sömürüye destek olmamanın verdiği mutluluk)
www.cosmopolitan.com
0
Cursed Chico
(14.11.17)
Aklima geldi yogurdu evde yapiyorum.
0
for day to break
(14.11.17)
Yurtta ikamet eden bir öğrenci olarak ne kadar son yıllarda zorluk çeksemde beslendiğimi düşünüyorum arada yaptığım çılgınlıklar dışında.

Makarna/pilav yemiyorum sadece tatile gittiğimde anacığımın yaptığını yiyorum onunda yemiyceksem yaşamıyım zaten.
Kahvaltısız güne başlamam. Bu bana annemden kalan bir alışkanlık. Kahvaltıda belki vi dilim ekmek yerim belki yemem onun dışında yemem.
Meyve suyu kola falan zaten en son çocukken şçtşm heralde.
Yoğurt kefir müptelasıyım.
Kızartma yemem, hele dışrda asla.

Ama bu dün yediğim 2 gofretten aldığım şekeri sağlıklı saydığım anlamına gelmez :/
0
ruh i tibbiye
(14.11.17)
Veganım. Daha sağlıklı beslenilebileceğini zannetmiyorum.

Kahvaltı yulaf ezmesi veya tam tahıl wasa ekmek. Ya da yaban mersinli veya çilekli mangolu smoothie.

Öğlen hayvan gibi yerim, ara öğün olarak sandviç ve fındık fıstık ceviz kabak çekirdeği vs.

Akşam öğünü öncesi kek, dondurma, cips bi kamyon vegan jelibon.

Akşam da dünden arta kalan öğlen yemeğini yerim veya pizza falan gömerim.

Yatmadan evvel de b12 alıyorum.

Yazdığım tüm ürünler vegan. Bunlara yoğurt, süt, peynir, et vs dahil.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.11.17)
Aralarda yediğim meyveleri falan yazmamışım. Mevsime göre ne varsa alır yerim meyve olarak. Her gün en az 1 çorba kasesi brokoli mikrodalgaya atarım cips niyetine.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.11.17)
şekeri ve gofret, hazır kek vs. türü işlenmiş gıdaları yemiyorum. kola, gazoz veya meyve suyu gibi içecekleri çok uzun zamandır içmiyorum. sadece arada çikolata yiyorum.

beyaz ekmek hiç yok, az ekmek yiyorum. yersem de mutlaka tam tahıllı ekmek oluyor.

salam ve sosis yemiyorum kalitesine güvendiğim sucuk olursa yerim. ama bu da ayda yılda bir olur.

sıfır olmasa da eti azalttım, günde en az 1 ögün sebze yemeye dikkat ediyorum, her gün mutlaka 50-100 gr arası fındık, badem, kaju, ceviz vs türevi kuruyemiş ve 1-2 meyve tüketiyorum.
0
orpheus
(15.11.17)
1- ekmek az ve tam tahilli yiyorum
2- kola mola asla icmiyorum
3- abur cubur asla yemiyorum
4- asiri yag ve tuz katmiyorum yemeklerime
5- bol bol meyve ve kuru yemis tuketmeye dikkat ediyorum
6- bol bol su iciyorum. al bi tane cam sise 700 ml, devamli bulunsun yani basinda, sabah kalkinca biraz, yatmadan biraz icince bir sisenin yaridan cogu bitiyo zaten. e bi de gun icinde icersin tamamdir.
7- yumurta-sut-peynir-balik bol bol tuketiyorum.

bu kadar.
0
baldur2
(15.11.17)
(12)

unutamadığınız eski sevgiliniz var mı?

ssiradanbirigibi
Var mı? Ve erkek mi kadın mı olduğunuzu da yazar mısınızYaw çünkü ben unutamıyorum katiyen başka belki daha güzel kızlar da oluyor ama onun hissettirdiğinin 10da 1ini hissettiremiyorlar. Bu kızlara da ayıp oluyor bi yandan. Aldatıyormuş gibi.Ortaokuldaydım onu ilk tanıdığımda gözümü açtım o, şimdi ü
Var mı? Ve erkek mi kadın mı olduğunuzu da yazar mısınız

Yaw çünkü ben unutamıyorum katiyen başka belki daha güzel kızlar da oluyor ama onun hissettirdiğinin 10da 1ini hissettiremiyorlar. Bu kızlara da ayıp oluyor bi yandan. Aldatıyormuş gibi.

Ortaokuldaydım onu ilk tanıdığımda gözümü açtım o, şimdi üzerinden 10 yıl geçti hala o var aklımda. Heralde ömrümün sonuna kadar da unutamayacağım?
0
ssiradanbirigibi
(13.11.17)
Yok. Zamanında unutamadığım eski sevgilim, kim olursa olsun gideni aklımdan kazımam gerektiğini öğretmişti.

Gidene kal demem. Aklımdan da silerim. Kimseye eyvallahım yok açıkcası.
0
karsinin aksisi
(13.11.17)
Yok, erkek
0
gazozailacatmauzmani
(13.11.17)
var. erkeğim. de cok konuştum ben bu konuyu, sıkıldım. hiç bahsetmeyeyim, fazlasıyla bahsetmiştim birkaç duyuruda.
0
runagain
(13.11.17)
sevgiliyi 10 yıl boyunca unutamamak bana biraz patolojik vaka gibi geliyor. bunu çok duygusal, bağlanınca asla kopamayan biri olarak söylüyorum.

ilk aşkımı 18 yaşında tanımıştım, 1.5 sene sürdü. takip eden bir yıl boyunca ciddi bir depresyon yaşadım ve hatta intihar girişimim oldu. sonrasında tamamen aklımdan çıkaramasam da onsuz yaşamayı öğrendim. çok nadiren bile olsa rüyama girdiği, sabahımın bok gibi geçtiği olurdu ama belli bir noktadan sonra aklıma gelse bile üzülmemeyi öğrenmiştim. arada bir sevgilim daha oldu ama zaten saçmasapan ve kısa süreli bir ilişkiydi, "aşk" sayabileceğim türden bir şey değildi. normalde prensip gereği aşkımdan gebermediğim sürece sevgili falan olmam, o zaman niye öyle oldu bilmiyorum.

neyse, daha sonraki ilişkim de bu sene başladı ve bitti. yine it gibi aşık oldum. hayatımda ikinci kez. ilkinden daha bile güçlü ve iyiydi. 3 ay oldu depik yiyeli, hala çok özlüyorum.

bu biraz kişinin ne kadar yaşayabildiğiyle ilgili. ilk aşkım terk ettiğinde hayatım olabilecek en kötü haldeydi. ondan bağımsız olarak ben zaten acınası durumdaydım. depresyondan çıkmam bile bir sene sürmüştü. şimdi canım çok daha fazla yanmasına rağmen hayatıma normal bir şekilde devam ediyorum, ara sıra geceleri coşup ağlamak dışında günlük hayatta arkadaşlarım falan mesela hiç fark etmiyorlarmış bile mutsuz olduğumu, birini özlediğimi. gayet iyi duruyorsun diyorlar.

hayatımda asla "çivi çiviyi söker" insanı olmadım. terk edildim diye aşık olmadığım biriyle birlikte olacak, bağlılık hissetmediğim insanlarla zorlama ve aptalca ilişkiler yaşayacak değilim. ben kendi hayatıma odaklanarak ve kendi hayatımı yaşayarak atlatmaya çalışıyorum.

insan 10 senede neler yaşar, ne kadar değişir, neler hisseder... bunca zaman sonra, geçen aralıkta tek bir kadına dokunmamış olsam dahi eski sevgilimi özlemem galiba. güzel şeyler yaşandı ama bitti işte, bunu bir noktadan sonra kabullenmek lazım.

ha ölene kadar unutmam, her zaman aklımın bir ucunda olur ama bunu düşünüp üzülmem. insan aşık olduğu kadınları/adamları zaten unutmaz bence. bu demek değil ki hayatım etkilenmeli, onu düşünüp özlemeliyim. bundan 10 sene sonra güzel bir gençlik anısı olarak nadiren hatırlayacağım, belki en fazla, çok duygusal bir anımda, eğer biriyle birlikte değilsem, "hala birlikte olsak nasıl olurdu?" diye düşünüp beş dakika sonra yine unutacağım birisi olur.

hiçbir zaman "çivi çiviyi söker" düşüncesinde olan bir insan olmadım; terk edildim diye duygusal bağlılık hissetmediğim insanlara koşmayı uzun vadede çok daha sağlıksız buluyorum ama şurası kesin: bir kez daha aşık olduğunda, öncekinin acısı azalıyor. ben eski sevgilime karşı hiçbir şey hissetmediğim halde onu nispeten sık hatırlıyordum. ondan sonra başka biri yoktu çünkü onun yerini alabilecek. sevgili, aşk, sevgi vs. dediklerinde aklımda oluşan imge hep onunla ilişkiliydi, çünkü benim en son sevgilim oydu. daha sonra en son sevgilime aşık oldum. şimdi de ilkinin yerine o geçti.

yani bu sanırım ölene ya da ölünceye dek ayrılınmayacak bir ilişkiye kadar böyle devam edecek. ben buna adapte olmayı, bunu kabullenmeyi seçtim. birlikteyken gerçekten it gibi seviyorum. kopmam, vazgeçmem de çok uzun sürüyor. ama sonuç olarak, bitince de bitiyor işte galiba. hallediyorsun bir şekilde. 10 sene önce ayrılınan bir insanı hala özlemek bence ciddi bir sorun. özlenen kişiyle de alakası olduğunu hiç sanmıyorum, senin hayatında ters giden bir şey olmalı.
0
der meister
(13.11.17)
Var. Kadınım. Hiç birini unutmam. Hem iyiliklerini hem kötülüklerini hatırlarım. Bir tek sevgilerini hatırlayamam, çünkü hep sonunda sevmediklerini göstermişlerdir.
0
yaren
(13.11.17)
Yok. Kadınım.

Hiç sevgilim olmayan ama asla unutamadığım biri var ama eğer sayılırsa.
0
ms brownstone
(13.11.17)
hepsi aklımda ama duygusal değil. arada stalklarım hesaplarını çok mal gelirler bana. bir ikisini de arıyorum ama bulamıyorum.
0
for day to break
(13.11.17)
Hayır, kadın.
0
elikası
(13.11.17)
son 3 4 aydır sırayla eski sevgililerimi alakasız yerlerde görüyorum. geçen birini leventte gördüm, bir diğerini dün beşiktaşta, bir diğerini televizyonda... diyeceklerim bu kadar.

edit: eski sevgililerimle görüşüyorum ben.
0
Tears of Devil
(13.11.17)
orta ikide vardı bitane. orta birlerden. konuşamıyordum heyecandan. teneffüs ziline bikaç dakka kala kalbim kütlemeye başlardı. çok da başka bi güzelliği vardı bu hatunun neyse zaten ikinci dönemin sonlarıydı. doğum günüm karne gününden bikaç gün önceydi. okul bahçesindeki bankta sol bileğime bir bileklik taktı. hayatımda gördüğüm en güzel kutusundan çıkarıp. o günden sonra bir daha karne günü okulda görüşcektik. servisi kaçırdım. minibüs + koşarak okula gittim. herkes dağılmıştı. çöl gibiydi okul bahçesi. içim kavrulmuştu o an, o gün, o yaz.

unuttum unutmasına da yani o yarım kalmışlık içimi bi garip yapıyor. soradan boş kalıp aradım buldum ekledim mesaj attım. nişanlanmış. şimdi de evlenmiştir heralde.
0
klar
(13.11.17)
10 yıldır görüşmüyor da değiliz. daha bu sene son kez ayrıldık. o kadar uzun ve saçma bir hikaye ki. anlatıp başınızı şişirmeyeceğim.

ama hikayenin arkasına en güzel şu müzik yakışırdı heralde.

www.youtube.com
0
🌸ssiradanbirigibi
(13.11.17)
var kadınım
ilk aşkımı unutamadım o da beni unutmadı ama sorunlu bir tip .
sen beni bıraktın gittin diyip duruyor. arada konuşuyoruz mesajlaşıyoruz o izmir'de yaşıyor ben 2000 yılında istanbul'a taşınmıştım iş için.
istanbul'a taşınmamı onu terketmem olarak algılıyor.
aşk şarkısı duyunca aklıma bir tek o geliyor. hiç yanyana gelemedik biz hep uzaktan sevdik birbirimizi
0
devilone
(13.11.17)
(9)

Spor ve Sağlık ilişkisi- Şu yazı hakkında ne düşünüyorsunuz?

portakal
http://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/1703073-akmye-face-lift-operasyonuHARVARD BENİ DOĞRULADI: SPOR ZARARLIDIRYILLARDIR bu köşede savunduğum bir tez var.“Spor sağlığa yararlı bir şey değildir, hatta zararlı bir şeydir” der dururum.Bu konuyu televizyon programlarına davet edilip hekim
www.haberturk.com


HARVARD BENİ DOĞRULADI: SPOR ZARARLIDIR
YILLARDIR bu köşede savunduğum bir tez var.

“Spor sağlığa yararlı bir şey değildir, hatta zararlı bir şeydir” der dururum.

Bu konuyu televizyon programlarına davet edilip hekimlerle tartışmışlığım bile vardır.

Tezim bilimsel verilere değil, yaşanmışlıklara ve gördüklerime dayanıyor.

Çok spor yaparsanız yıpranırsınız.

Otomobilden örnek verirsek, sürekli yüksek devirde kullanılan bir otomobilin motoru çabuk eskir. Elbette ki sürekli yatan bir otomobilin de motoru kısa sürede perişan olur ama uygun devirde, makul hızda giden bir otomobil her zaman daha uzun dayanır.

Mesela bir otomobilin kapı kolu otomobilin yaşam süresi boyunca bir milyon kere açılıp kapanmaya göre test edilmiş ve imal edilmiştir.

Siz manyak gibi kapı kolunu ha babam açıp kaparsanız kapı kolu süresinden önce bozulur.

Aşırı sporun da insan vücuduna benzer etkiler yaptığını düşündüm hep.

Yaşadım ve gördüm üstelik de.

Yoğun spor yaptığım dönemde hep sakatlık, hep ağrı sızı yaşadım.

Bırakınca sakatlıklarım da azaldı, ağrılarım da. Sadece eski sakatlıkların ağrıları kaldı.

Ve bir de büyümüş bir kalp ile genişlemiş bir aort.

İnsan koşmak için evrilseydi iki ayak üzerine kalkmazdı.

Zıplamak için evrilseydi, arka bacakları değişime uğrardı.

Ağırlık kaldırmak için evrilseydi, omuz yapısı bambaşka olurdu. Bel fıtığı olmasını engelleyecek bir kas geliştirirdi.

Hiç 100 yaşına kadar yaşayan sporcu gördünüz mü?

Hep söylediğim şuydu.

Yürüyün, sıkılmıyorsanız yüzün.

Fazlası doğru değil.

Ve sonunda Harvard Üniversitesi beni haklı çıkaran araştırmayı yapmış.

Sağlık için en iyi beş egzersiz arasında ne koşma var, ne ağırlık kaldırma, ne de kardiyo denilen saçmalık.

En iyisi yüzmek.

Ardından tai chi.

Sonra çok hafif kilolarla dayanıklılık egzersizi.

Ardından yürümek ve son olarak da kegel egzersizi.

Harvard’a teşekkür ediyorum.

Bir musibet bin nasihatten daha iyidir diyerek yarattığım tezimi bilimsel hale getirdikleri için.
0
portakal
(12.11.17)
Harvard, parası verildikten sonra istenilen her türlü araştırma sonuçlarının alınabildiği bir kurum. Daha önce de mısır şurubunun zararı yoktur gibi bir araştırmanın rüşvetle yapıldığı ortaya çıkmıştı, çok ciddiye alınacak bir araştırma değil yani.

Fakat bununla birlikte evet ağırlık çalışmak ya da spor yapmak vücudu, daha doğrusu hücreleri ve sinir sistemini yıpratır ama sonra yemek yersin dinlenirsin, sinir sistemin ve hücrelerin kendi kendini tedavi eder daha güçlü ve sağlıklı hale gelirsin. Yani spor yaptın diye ölmezsin ya da spor yapmadın diye daha uzun yaşamazsın, spor yaptın diye daha uzun da yaşamazsın, ortalama yaşam süresi zaten belli, genetik harikası değilsen bunu aşmak zaten mümkün değil ama spor yapanlar bu süreyi daha kaliteli yaşıyorlar o kadar. Yani bilmiyorum sigara içen alkol tüketen kontrolsüz yemek yiyip kocaman göbeği olan insanların "Spor zararlıymış yav" diyerek sevinmesi çok komik bir durum.
0
angelus
(12.11.17)
Her şeyin aşırısı zararlı. Onu ben de kabul ediyorum. Ama Fatih Altaylı biyoloji konusunda biraz bilgisiz gördüğüm kadarıyla. Sporda kalp kasının belli bir miktarda büyümesi problem olarak görülmez. Kalp zaten başlı başına bir kastır. Bu büyüme belli bir noktaya kadar kalbin daha güçlü olmasını sağlar. Maraton koşucuların ve bisikletçilerin kalp kasları daha gelişmiştir. Bu kişilerin nabızları da genelde düşüktür. Çünkü kalp kasları o kadar güçlenmiştir ki, az sayıda atımla vücudun oksijen ihtiyacı karşılanabilir. Ama spor yapmayan bir insanın oksijen ihtiyacını karşılaması için çok daha fazla kalp atımına ihtiyacı vardır. Bir bisikletçi 50 nabız sayısıyla kilometrelerce yol gidebilir ancak normal bir insan aynı yola belki 110-120 nabızla gidebilir. Fatih Altaylı'nın bir sürü sakatlık yaşaması onun sporu belki de en başından beri yanlış algıladığını ve uyguladığını gösteriyor. Fatih Altaylı'nın bilimsel araştırmalara bakışını da pek doğru bulmadım. Harvard Üniversitesi'ne İsveçli bilim adamı muamelesi yapmış kendisi. Harvard Üniversitesi yaptıysa kesin doğrudur gibi bir düşünce olamaz gerçek bilim dünyasında. Ben bu tip araştırmaların magazin kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Dünyada onlarca sporun federasyonu ve çok ciddi kuruluşları var. İnsanlığın çok eski zamanlarından beri yaşayan sporların karşısına Kegel egzersizini koymak tek kelimeyle bilgisizliktir. İnsan şunu yapacak olsaydı şöyle evrilirdi cümlesi de yine bilimle alakası bulunmayan birinin cümlesi olabilir ancak. Bu yaratılışçı bir düşünce. Canlıların bu hayatta bir görevi olduğunu söyleyen bir ifade. Zürafaların görevi yüksek boylu ağaçların yapraklarını yemek değil. 100 yaşına kadar yaşamak ilginç bir istek. Spor doğrudan hayatın kalitesiyle ilgilidir. Senin uzun yaşaman yerine sağlıklı yaşamanı hedef alır. Cümlelerin geneli boş.
0
dissendium
(12.11.17)
İnsan vücudunu arabaya ve kapı koluna benzetme cümlesinden sonra spor kesinlikle yararlıdır diyorum.
0
soyut park
(12.11.17)
koşmanın zaten dizlere zararı olduğu bilinen bir durum.
amele gibi ağırlık kaldırmak da yarardan çok zarar getirir.

bunlar zaten bilinen şeyler, yeni bir şeymiş gibi, çok ilginç ooov şeyler gibi salak saçma savlarla spor yapmayı zararlı bir şey gibi göstermek aptallıktan başka bir şey değil.

düzenli spor yaptığım iki yıl boyunca (ağırlık çalışması bilhassa) burnum bir kere bile akmadı, bir kere nezle bile olmadım. sabah erkenden kalkar okula giderdim. öğlen ders biterdi, öğleden sonra sporumu yapardım. akşam da bara çalışmaya giderdim. haftanın 4 günü böyle geçerdi. ne sabah zor kalkardım, ne akşama ölü gibi yorgun olurdum. tabii tüm bunları yaparken de beslenmeme dikkat ederdim, etimi, sebzemi, kuruyemişini meyvesini vs yerdim. tuz şeker kullanmazdım. (hala da kullanmıyorum)

sporu bıraktıktan sonra yrrk gibi bi adam oldum. o eski halimden eser yok şimdi. mal gibi bir uyku düzenim, saçma sapan ağrılarım, griplerim nezlelerim var.

harvard spor zararlı demiş. he ya. bi anda çözdüler olayı.
0
mahone
(12.11.17)
ağır yaşamlar diye bir belgesel izliyorum. 300 kilonun üzerindeki insanların kilo verme mücadelelerini anlatıyor. doktorun tek derdi yatalak hastalarını ayağa kaldırmak oluyor öncelikle. tabi onların o hale gelmesinin nedeni hareketsizlikten oluyor yediklerinden ziyade. sonra spora başlayanlar oluyor bunların içinde, böyle olanların hızla kilo vermeye başladıklarını ve yaşama motive olduklarını görüyorum.

birde insan bedeninin araca benzetilmesi de olmamış. araç çok kullanılınca eskir vücutta öyle herhal. o zaman yemeyelim midemiz, bağırsaklar eskimesin. birde beynimizin tam tersi kullanıldıkça güçlendiğini okumuştum bir kitapta.
0
for day to break
(12.11.17)
denge mühim denge.

insanlıktan çıkacak kadar spor yapmak elbet sıkıntı. 6 pack'im zaten var bunu 8 yapmak için uğraşmıyorum misal.
0
petek
(12.11.17)
Her şeyin aşırısı zararlı. Çok fazla su içmek de zararlı. Bundan yola çıkarak su zararlıymış diyemiyoruz.
Sporla daha uzun yaşayamazsın belki ama çok daha sağlıklı bir yaşlılık dönemin olur.
0
peggy
(12.11.17)
başlık spor zararlıdır diye atılmış. içerik fazla spor zararlıdır diye başlamış. yürüyün yüzün çok zorlamayın diyor sonra da. e zaten zorlayan yok.

bir yetenek ya da kabiliyet geliştirmek için zorlamak gerekiyor. ama kararında... aksini iddia eden de yok. clickbaitler gibi yazı olmuş.
0
alperz
(12.11.17)
denge önemli.
Ben şimdi kapı kolunu gidip titanyumdan yaparsam maliyet uçar.
gidip çok mukavemetli bir malzeme kullanayım sert malzeme olsun elimde kopar ilk açışta.
gidip çok yumuşak mukavim olmayan malzeme kullanayım bir gün sert çekerim malzeme akar.
bu sebepledir ki yorulma diyagramıyla sonsuz ömüre yakın yada kullanıma bağlı sonlu ömüre ve maliyete göre hesap yapıyoruz. imalata bağlı yani o bozulmasın dersen bozulmayanıda yaparız milyon kullanımda bile ömrün boyunca aç kapa bozulmaz.
ilk yaradılışta koca gün yan gelip yatsaydın açlıktan ölürdün öyle düşün.
yemek için avlanacaksın ateş yakacaksın pişireceksin yiyeceksin.
teknoloji ilerledikçe her şey ayağımıza gelir oldu,
kalp atışları değişmezse kan akışı değişmezse biraz ter akıtmazsa insan yağ bağlar çünkü o kadar aç gözlüyüz ki fazla fazla yiyoruz. günlük ihtiyacına göre yemiyoruz diye bunları yakmak için spor yapmak durumundayız.
diğer bir sebep ise kalp atışımız hiç değişmezse zamanla damarlarda bu yağlar sebebiyle tıkanacaktır ayrıca oksijeni zorla sokmazsanız ciğerlere derin nefes alamayacak bir balonu bırak bakalım şişiyor mu kendi başına.
ayrıca vücudunun çoğu kas ve sen bunları niye çalıştırmıyorsun göz nizam var yani çalışanla çalışmayan aynı mı.
grip aşısı olan biriyle olmayan aynı mı ? grip mikrobu girdikten sonra ona karşı bağışıklık kazanıyorsun daha çabuk vücut tepki veriyor ve hasta olmuyorsun.
spor yapan bir vücutta gerektiğinde koşar tıkanmadan gerektiğinde yük kaldırır nefesi kesilmez.
Bende sporda dengeden yanayım vücut geliştirme diye ağırlıkları koysunlar çalışalım olayını sevmiyorum fakat şuan durum bu eğer japonyadaki gibi sabah kalkıp şöyle topluca egzersizler yapabileceğimiz bir ortam sunulsa gönül ister.
0
kararsızataletfilozofu
(12.11.17)
(11)

cinsiyete göre psikolog

neynep
Er kişiler, psikolog seçimlerinizde kadın psikologla çalışmakta zorlanıyor musunuz? Erkek bi kişiye psikolog tavsiyesi bulmaya çalışıyorum ama erkek kişi mi aramalıyım acaba? Daha mı rahat olur acaba?
Er kişiler, psikolog seçimlerinizde kadın psikologla çalışmakta zorlanıyor musunuz? Erkek bi kişiye psikolog tavsiyesi bulmaya çalışıyorum ama erkek kişi mi aramalıyım acaba? Daha mı rahat olur acaba?
0
neynep
(09.11.17)
ben sosyal fobinin ve kadınlarla iletişimimin dibe vurduğu bir dönemde şaşırtıcı biçimde cesaret örneği göstererek psikiyatristimin ve psikoloğumun özellikle kadın olmasını istemiştim. çok faydasını gördüm. bu kişiden kişiye değişebilir elbette ama ben kendi adıma kadın psikoloğa gitmiş olmaktan dolayı çok memnunum. belki cinsiyetçi bir yaklaşım olacak ama konu ruh sağlığı olduğunda bir adamın karşısına geçip de dert anlatmak bana "profesyonel" gelmiyor pek, adam her an masanın altından iki bira çıkarıp "siktir et kankito yav o değil de geçen çelsi-yunaytıd maçı ne biçimdi beeee öyle değil miydi aga" diyecekmiş gibi hissediyorum eheh.
0
der meister
(09.11.17)
bu erkek olan arkadaşınız kadar psikologun tecrübesine bağlı, yani rahat olup olmaması. kaynağının fizyolojik olmadığı tescillenmiş olan erken boşalma gibi spesifik bir sorunu yoksa rahatlık sorun olmaz. ya da arkadaşınız psikolog olarak dişi bir uzmanı seçerseniz "aşık oldum uleen ya benimsin ya kara toprağın" diyerekten başını belaya sokcak cinsten biri değilse yine sorun olmaz.

rahatlık demişsiniz, sorun alanını bilemediğim için farazi dediklerim ama; erkek bir psikologta da rahatlık-rahatsızlık açısından bir rekabet durumu gelişebilir mesela; içinden "bana nasıl bunları der" cinsinden şeyler geçirir diyelim ve kendi konuşmasını engeller.

nihayetinde psikologun kabiliyeti ve tecrübesi ile ilgili yine de. verdiğim uydurma örnekler bile kabiliyetli/tecrübeli için zorlayıcı şeyler olmaz, olmayabilir.
0
dafaisss
(09.11.17)
kendi cinsiyeti daha iyi bence. seni daha ii anlıyor.
0
for day to break
(09.11.17)
Psikologa gitmedim hic ama sanirim erkege giderdim. Mesleklerim dolayisiyla gunde yuz kadinla muhatap olup 10 kadinla tanisiyorum. Psikologa gitmemi gerektiren bir kac sorunum var ama dunyanin en rahat adami olmama ragmen bu konularda kadin psikologa derdimi anlatmak istemezdim.
0
a r a m i s
(09.11.17)
ben kadina gitmistim daha iyiydi +1
istedigim zaman kufrediyordum ama yine de kadin olmasi ortama bir nezihlik katiyordu sanki kendime bir ceki duzen veriyordum kendimi topluyordum seans sirasinda
0
ezeriko
(09.11.17)
İşinin ehli olsun, kadin erkek olması cok farketmez.

Kişisel görüşüm, bu konuda kadınlar bi’tık daha iyi
0
fever
(09.11.17)
evet, cinsiyetten bağımsız olması en ideali tabii ki, en iyisi de her iki durumu da idare eder, ama, diyelim ki ideal şartları bulamadık;

toptan cinsiyetçilik olmasın, yanlışsam düzeltin ama kadınların yapısına biraz daha uygun bi iş gibi, detay vs. Ama insan sosyal varlık da olduğu için, karşısındakini izole ve cinsiyetsiz olarak göremiyor, kadına açılmak, zaten zor açılan, kapalı biri için daha zor olur gibi geldi. kapalı olduğu için sormak da kolay değil :)
@dafaisss dediğin de doğru olabilir, inatlaşır gibi bu tip. öyle şeyleri sorun olabilir hakkaten, düşününce mantıklı geldi. "bana ne konuşuyo bu lavuk" durumu olabilir savunma hallerinde.
bilemedim.

zor bi karakter.
öneriniz varsa çok sevinirim, iki cins de vereyim, kendisi seçsin.

teşekkürler ederim
0
🌸neynep
(09.11.17)
Valla ben her zaman kadınları tercih ediyorum. Erkekler sanki "ya derdini skeyim, gel iki bira içelim bir şeyin kalmaz" diyecekmiş gibi hissediyorum. Daha rahatım kadınların karşısında.
0
synesthesia
(09.11.17)
kadın ya da erkek olması bir şey değiştirmez.

''terapistlik kadınların yapısına daha uygun'' , ''erkek olunca 2 bira açacakmış gibi geliyor'' falan bunlar tabii ki saçmalık ve gerçek ile alakaları yok :)

ha siz ya da tanıdığınız muhafazakar veya utangaç biriyse, belki o zaman hemcinsi olması bir fark yaratabilir.
0
otonomo
(09.11.17)
@otonom, gerçek nedir?

terapi epeyce öznel bir mevzu ve insanlar öyle hissetmişlerse, onların gerçeği de oymuştur. niçün bu kadar tepeden baktınız ki?
0
fever
(09.11.17)
@fever

gerçek gerçektir. tepeden baktığım filan yok, siz öyle algılıyorsunuz.
0
otonomo
(09.11.17)
(49)

28 yaşında kanser olduğunu öğrenmek

koola
Ailem bilmiyor. Bugün sonuçları aldım, doktorumla görüştüm. Geç kalmadığımızı doğru tedaviyle yenebileceğimi söyledi. Ama ben annemlere söyleyemem üzemem onları. Neden bilmiyorum buraya yazdım. Sizce söylemeli miyim? Tek başına tüm tedavilere gidebilirim sanki, duymasın annem
Ailem bilmiyor. Bugün sonuçları aldım, doktorumla görüştüm. Geç kalmadığımızı doğru tedaviyle yenebileceğimi söyledi. Ama ben annemlere söyleyemem üzemem onları. Neden bilmiyorum buraya yazdım. Sizce söylemeli miyim? Tek başına tüm tedavilere gidebilirim sanki, duymasın annem
0
koola
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun , inşallah tedaviniz çok güzel geçer ve bu hastalığı yenersiniz, bence ailenize söylemelisiniz onlar da senin için dayanacaklardır size moral vermeye çalışacaklardır diye düşünüyorum , moralinizi çok yüksek tutun , bence yeneceksiniz doktorunuzun dediği gibi
0
proustun bir aski
(07.11.17)
Atlatmanızı gönülden dilerim öncelikle..
Desteğe ihtiyacınız olacak bu süreçte.. bir şekilde söylemeli gibi geldi bana.. yanınızda olurlar.
0
leper messiah
(07.11.17)
İmla hataları için kusura bakmayın mobilden yazıyorum
0
proustun bir aski
(07.11.17)
Öncelikle çok geçmiş olsun
Bu süreçte manevi bir destek ihtiyacı hissedebilirsiniz sanki, evet söylemeye çekinmekte haklısınız fakat tedavi boyunca yanınızda olmalarına da ihtiyaç duyabilirsiniz.

Yine karar sizin tabii ama aileniz de bilmeyecek de kim bilecek? Bilmek hakları diye düşünüyorum. Tek başına mücadele edilebilecek bir hastalık değil kanser
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.11.17)
ailesel destege cok ihtiyac duymadan tedavi ve motivasyon bana yeter derseniz soylemeyin bence cunku onlara mide agrim var desen bile uyuyamazlar o yuzden iyi karar verin soylemek icin
0
seljax
(07.11.17)
Merhaba,

Çok geçmiş olsun. Herkesin durumu elbette farklıdır, ancak yakın arkadaşlarımdan birine 21 yaşında teşhis kondu. Tedavisini tamamladı, şuan üzerinden on yıldan fazla bir süre geçti, gayet sağlıklı, mutlu bir hayatı var.

Aile konusu elbette kişisel seçim, ancak bildiğim kadarıyla tedavinizin ağırlığına göre destekleri iyi olacaktır. Bu bilgilerle dışardan bakıldığında söylemek daha mantıklı gibi. Doktorunuz ve ailenizle birlikte hareket etmek en doğrusu.
0
hana bi
(07.11.17)
Geçmiş olsun.

Bence söylemelisin, ailenin desteği sayesinde süreci daha rahat atlatırsın.
0
hayirsiz
(07.11.17)
çok geçmiş olsun. morali yüksek tutalım, umarım yenersiniz.

çekinceyi ben de anlıyorum ama insan dayanacak birisini arar yanında bence, mutlaka paylaşmalısınız diye düşünüyorum. hem sonradan öğrenirler, bir de sakladığınızı farkederlerse daha çok üzülebilirler. hiç anne terliği yemediniz galiba :P

bir fincan kahve +1
0
dedi ayca
(07.11.17)
ölümcül bir hastalığı atlattım. senin moduna göre onlar da benzer moda girecek. söyleme yada senin modun, moralin çok iyiyise daha basit bir hastalık gibi söyleyebilirsin. anne başka bir şey ama şunu yap yada yapma demek çok zor. ana gibi yar olmaz.
0
sik kullanilanlar
(07.11.17)
Cok gecmis olsun sanirim genc yasta bu illeti atlatmak daha kolay oluyor. Bir arkadasim da uygun tedaviyle atlatti. eskisi gibi degil artik kansere karsi tedaviler cok ilerledi.
0
rentts
(07.11.17)
geçmiş olsun, şükürler olsun ki tedavi ile çözülebilecek bir durumdaymışsınız. bu hastalığı atlattıktan sonra aile öğrenirse daha çok üzülecektir bizimle neden paylaşmadı diye. bu süreçte insana en iyi ilaç aile, yakınlarından göreceği destek derler malum. bence paylaşın
0
gazozailacatmauzmani
(07.11.17)
Geçmiş olsun. En azından bir kişiyle paylaşmalısınız bence bu durumu. Özellikle sizi gerektiğinde hastaneye getirip götürebilecek biri olmalı. Bir kuzen, yakın bir dost... Ailenize söylemek istemiyorsanız ve böyle daha stressiz olacaksanız öyle yapın. Önemli olan sizin huzurlu olmanız.
0
inawen
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun. İnşallah en kısa zamanda tedavi olur ve iyileşirsiniz. Ailenizin bilmesi şu aşamada daha iyi. Bir de hastalığın duygusal yükünü üzerinizde taşımayın. Aile bizim en yakınlarımız.
0
dissendium
(07.11.17)
bence söylemelisiniz ve onlar da size destek olmalılar. umarım hızla iyileşirsiniz. geçmiş olsun.
0
tukenmez adam
(07.11.17)
Gecmis olsun, moralini yuksek tut lutfen. Tedavisi olan bir hastalik nihayetinde. Yapabilecegimiz bir sey var mi?
0
balpolen
(07.11.17)
Geçmiş olsun... Bence söyle. Çünkü sonradan ah keşke söyleseydin dedirtme kendine. İlk üzülecekler ama Bir sure sonra alışacaklar. Sonra sen iyileşeceksin, normale dönecek her şey. Üzülme geçiyor.. Zaten saklayamazsın bunu ki.. Sadece hafifleterek söyle. Kolay iyileşen çeşidiymiş de...
0
ssiradanbirigibi
(07.11.17)
çok, çok geçmiş olsun.

moralinizin yüksek olmasının ciddi bir önemi var. kendinizi yalnız hissetmeniz tedavinizi de kötü etkiler, o zaman söylememeniz ailenizin işine de yaramaz. yani tam da yapmak istemediğiniz şeyi yapmış olmayın.

ailenizi onlara sormadan size destek olma şansından mahrum bırakmayın bence. tedavinizin gidişatında başından beri yanınızda birilerinin olması ve o birilerinin aileniz olması hem iyi etki eder, hem de ailenizin hakkı bana kalırsa.

evham yapan bir aile ferdi varsa belki ailecek ondan gizleyebilirsiniz. o kararı ailenizin geri kalanıyla alabilirsiniz.

kendinizi yalnız bırakmayın, lütfen. doktorunuz da güzel şeyler söylemiş madem, stres yaparak avantajınızı dezavantaja çevirmeyesiniz. umuyorum bu döneminiz olabilecek en hafif şekilde geçer ve en kısa zamanda sağlığınıza kavuşursunuz. sevgiler.
0
godoşu beklerken
(07.11.17)
Geçmiş olsun. belki bir kaç hafta sonra, tedavi yola girip ilerleme yapıldıktan sonra olabilir.
0
Cursed Chico
(07.11.17)
Belki yumuşatarak söyleyebilirsiniz, böylece hem yanınızda olurlar hem de çok evham yapmamış olurlar. Mesela “şyramda şuramda şöyle birşey çıltı, kötü huyluya çevirme riski yüksekmiş, hemen müdahale edelim dediler” gibi gibi.
0
physcos physcos
(07.11.17)
geçmiş olsun. inşallah bir an önce sağlığına kavuşursun.

üzülmelerinden ve onları senin için üzülür görüp, senin daha da zorlanmandan korkuyorsun. ama en doğrusu paylaşman. üzülecek olsalar da bunu tek başına taşıma. ailen ve arkadaşlarınla mutlaka paylaş. bazen hasta yakını, hastadan daha hasta olup, hastanın da moralini bozabiliyor. bence paylaşırken bu uyarıyı da yap: siz bana moral vereceksiniz, destek olacaksınız, de.

kesinlikle paylaş. çok çok çok geçmiş olsun.
0
runagain
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bunu gizlemenin ne senin ne de ailen için doğru olduğunu düşünüyorum. Anneme hastaymışım ya, karaciğer kanaması, ülser vs falan diyor doktor diye başla. zamanla kanser olduğunu söylersin. bir anda söylemene gerek yok (annen için). diğer aile fertlerine direkt söyle.

bu arada hangi kanser türü? 22 yaşında bir kız arkadaşım cilt kanserini gayet hızlıca bir sene içinde yendi ve tamamen iyileşti. umarım senin de aynı şekilde olur.
0
sen git ben geliyorum
(07.11.17)
Hocam herkesin aile durumu farklı o yüzden diyebileceğim tek şey moralli olmanız. yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla annenizi çok seviyorsunuz. bence en büyük motivasyonu ve desteği anneniz sağlayabilir.

siz söylemeden ne bileyim hastane kağıtlarından, ilaçlardan vb. durumu kendisinin anlaması halinde üzülebilir. ama sizin ağzınızdan duyarsa, birlikte daha güçlü olabilirsiniz.
0
lesemajeste
(07.11.17)
Gecmis olsun.

Zaten hastalik canini sikacaktir bozacaktir, bir de ailenden bunu gizlemeye calisarak kendini daha da sikintiya sokmamalisin. Tedavine mi odaklanacaksin, yoksa bunu gizlemek icin ailene mazeretler bulmaya mi?
0
midilli35
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun öncelikle.

Ben bu meseleyi tek başıma asarim diyen adam bu hastalığı ezer geçer. Önce onu diyeyim. Takdir ettim sizi. Zira çok sevdiğim bir abim bu motivasyonla nasıl yapabildiyse artık 9 ayda hastalığı tamamen yendi. Sizi kendisiyle tanistirabilirim bile. Eşi ve kızı iyileştikten sonra öğrendi.

Kimi insan hayatında sevdiklerinin desteği ile motive olabilirken kimisi de onların karşısına başarı sonrasında çıkmak üzerine motive olabilir. E malum bu hastalığın en etkili ilacı moral motivasyon.

Ben sizde bunu gördüm şahsen. Ailem öğrenince üzülecek diye tedavi süresince sevkiniz kırılacaksa, ve bazen de yakinlarimiz bizleri bize karşı hassasiyetleri hasta psikolojisine soktuğundan bu durumu yaşama ihtimaliniz varsa şimdilik söylemeyin. Ta ki tek başınıza bu sürecin zor olacağını hissettiginiz ana kadar. Hiç sanmıyorum ama olur da tedavi sürecinde tokezlediginizi, yoruldugunuzu, zorlandiginizi hissettiginiz ilk anda yakinlariniza bilgi verin. Ama muhakkak verin öyle durumda.

Şimdiden geçmiş olsun. Bu motivasyonu kaybetmeyin. 1-0 öndesiniz. Tebrikler :)
0
evrenos gazi
(07.11.17)
Abi çok çok geçmiş olsun. Umarım hızlı bir şekilde atlatırsın. Bence ailenle en başta konuşmalısın. Destek filan muhabbetlerini de geçelim gizli tutmaya çalıştıkça başlarda kafanda ekstra stres unsuru olacak.
0
karpuzpeynirekmeksu
(07.11.17)
geçmiş olsun dostum.

artık bir çok insan rahatça kurtuluyor ve bünyesi müsait olanlar normal bir hastalık gibi zamanla iyileşiyor. ailene de söyle, sevdiğin dostlarına da güzelce atlat kaldığın yerden yürümeye devam et. hiiiç dert değil, atlatar geçersin. bir süre sonra buraya yine duyuru açar, la kanser falan kalmadı bitti diye biz de seviniriz. :)
0
Apocalypse
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun. Yine de siz bilirsiniz ama Bence soylemelisiniz. Aile olmanın mantığı biraz da bu değil mi. Bana kalirsa onlar da bilmeyi hak ediyor. Onlara bu süreçte sizin yaninizda olma şansı vermemiş oluyorsunuz söylemezseniz. Sonradan ogrenirlerse gizlediginiz için daha cok uzulebilirler. Yalnız degilsiniz, yalniz atlatmak zorunda da degilsiniz o yüzden. Bu dönemi birlikte atlatabileceginiz bir aileniz varmış ne güzel. Hem gizlemek sizin için fazladan bir çaba ve stres demek.
0
aquarium
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun. Umarım en kısa zamanda iyileşmiş olacaksın. Önemli olan moralinin yüksek olması.

Ben söylemen taraftarıyım. Böyle durumlarda aile desteği ekstra motivasyon sağlayacaktır.
0
himmet dayi
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bence ailene söylemen iyi olur eğer onları düzenli olarak görüyorsan. Tedavinin yan etkilerini sende gorurlerse (sac dokulmesi, yorgunluk hali vs) onlar soracaktır zaten. Motivasyonunu yüksek tutman gereken zamanda bir de onlardan saklama stresiyle uğraşma bence. Ayrıca yaninda birilerinin olması çok daha iyi olur tedavi açısından.

Herkes söylemiş ben de tekrar edeyim. Neden motivasyonunu yüksek tut diyoruz? Motivasyonunu yüksek tuttuğun sürece bağışıklık sistemin güçlü olur, bu da hastalığa karşı korunaklı olduğun anlamına gelir.

Bol şans.
0
humblebirth
(07.11.17)
çok geçmiş olsun. tek başına göğüslemektense paylaşın bu durumu ailenizle. her iki taraf için de daha iyi olacaktır.
0
eindaclub
(07.11.17)
Eskisinden sağlam olursun inşallah.

Yaptığın hareket çok asil, yüreğinin büyüklüğünü gösteriyor. Ama sen iyileştikten sonra bir gün öğrenirlerse, bu süreçte yalnız olduğunu düşünecekler ve içlerinde hep bir burukluk, kendilerini suçlama psikolojisi kalacak. Oysa beraber atlatırsanız tam tersi sonsuz bir iç huzuruyla dolacaklar. Bilmek hakları. Hayatta her şey yeri ve zamanı geldiğinde yaşanmalı.
0
onemoremile
(07.11.17)
Çok geçmiş olsun, doktor henüz geç değil dediyse kısa zamanda atlatırsın bunu, moralini bozma.

Bence ailenle paylaşmalısın. Evet üzülecekler ama söylemediğini öğrenirlerse bence daha çok üzülecekler.

Ailen başta üzülüp kahrolsa da, bu süreçte senin yanında dağ gibi durabilmek için üzüntülerini bir kenara bırakıp toplarlanacaklardır. Annen sandığından çok daha güçlü, hiç merak etme.
0
peggy
(07.11.17)
Cook geçmiş olsun. Rabbim şifa versin. Bence ailenle paylaşman daha iyi olur. Destek olurlar. Çünkü aile çok farklı birşey. Manevi olarak ayakta kalman için önemli birşey.
0
tociess
(07.11.17)
cok gecmis olsun ve gececek insallah once buna kesinlikle inanmalisiniz.
aileye soylemeden bu surec zor gecer sizin icin. ama sen de haklisin anneye dediginde tabi ki uzulecek. tek care once gercekten inanip, bu sureci tastamam sindirip annenin karsisina inanilmaz bir gucle cikman ve destegini istemen. anneler cesur olur, seni guclu gorunce icindeki cesaret daha cabuk cikacak ve atlatacaksiniz allahin izniyle.
0
art vandaley
(07.11.17)
hemen inanma doktorlara. hele özelse hiç inanma. şimdi bu hastalıktan kurtulmak çok kolay. bir yakınımızın kolon kanserinden sonra 2 yılı geçti. tahlilleri tertemiz çıkıyor.
0
for day to break
(07.11.17)
Bu bir süreç. Sen nasıl kendini üzgün hissediyorsan başkaları da hissedebilir. Bu hislerin yaşanması gerekiyorsa, bırak herkes yaşasın. Bunu ailen ile, yakınlarınla birlikte yaşamazsan hem süreci, hem de hastalığı atlatmakta zorlanırsın.
Bu süreç seni korkutabilir. Ancak korkmak, korkmamak kadar doğal bir duygu. Karanlık bir odada yalnız oturmak yerine, ailenin, arkadaşlarının elini tut, desteğini hisset. Gerisi kolay.
0
cliquot
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Umarım atlatırsın bu bela hastalığı. Daha gençsin ve genç insanların direnci daha fazladır. Bence kesinlikle söylemelisin. Çünkü ameliyat/kemoterapi ciddi tedavi yöntemleridir. Emin ol sen ihtiyaç duyacaksın onların desteğine. Şu durumda anladığım kadarıyla durumun kötü değil. Bu haldeyken gidip durumu onlara açıklamalısın. Nasıl bir tedavi yöntemi izlenecek bilmeliler. Bilmeliler ki uzun vadede karşılaşacağın zorlukları seninle paylaşabilsinler. Bir de şu açıdan düşün. Allah göstermesin ama durumun kötüye giderse onlardan destek istemek zorunda kalacaksın. Ve seni o halde görmeleri, o ana kadar onlara haber vermemiş olman daha çok üzecektir onları.

Bence vakit kaybetmeden paylaş onlarla bu durumu.. Tekrar geçmiş olsun
0
silah taciri
(07.11.17)
Geçmiş olsun birilerine söyleneni tavsiye ederim. Moralin umarım hiç bozulmaz ama bozulduğu bir an olursa seni toparlayarak birileri olmalı. En kısa zamanda toparlayacaksın. Şuraya kanseri atlattım yazacağın günü şimdiden bekliyorum.
0
valarmurgulis
(07.11.17)
geçmiş olsun...

ben de ailenize söylemeniz taraftariyim. onlarin yerine kendinizi koyun, böyle bir şeyi sizden sakladiklarinda kendinizi dışlanmış ve eksik hissetmez miydiniz?

ustelik böylesi bir durumu gözlemeniz ileriye yönelik farklı şekillerde de size olan güvenin sarsılmasına sebep olabilir. şahsen ben anne olarak evladının benden bir şey gizledigini bilsem sonraki donemde ne söylerse söylesin inanmamayi tercih ederim ya da içimde bir bit yeniği hep kalir.

bu süreçte tedaviye odaklanmaniz gerekirken sürekli seri şekilde yalan söylemek, bir şeyler gizlemek ve güven problemleri yaşamak isteyeceginizi zannetmem.

ustel ik 4. evre akciğer kanseri atlatmış bir babanın kızı, lenf kanserini yenmiş birinin arkadaşı, daha çok yeni akciğer kanseri atlatmış bir dostun yareni olarak moral destek en kıymetli silahiniz olacak diyorum.

geçmiş olsun, güzel haberlerinizi bekliyorum.
0
balik kraker
(07.11.17)
inanıyorum ki atlatacaksınız. bence de söylemelisiniz. belki size, sizden daha yardımcı olacaklar. bunu bilemeyiz.
0
cemiyetin ünlü siması
(07.11.17)
Cok gecmis olsun. Ben de soylemekten yanayim. Insan ne kadar guclu olursa olsun ufacik bir zayiflik aninda bile ailesinin destegiyle tekrar ayaklanabiliyor. Umarim en kisa surede atlatirsin.
0
rusyalı kozmonot
(07.11.17)
Geçmiş olsun kardeşim. Atlatacaksın inşallah bugünleri.
0
komando kani var bende
(07.11.17)
birerbir tecrübem olmadı ama filmlerden gördüğüm kadarıyla tek başına atlatılabilecek bi süreç değil. mutlaka söyle. ayrıca anne/baban kanser olsa sen bilmek istemez miydin?

geçmiş olsun.
0
elorelia
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bilmeye hakları var. Söyle. Birbirinize destek olun. Aile bunun için var.

Yaşın genç. Yenersin bence.
0
Delay Fuze
(07.11.17)
Geçmiş olsun .. Bence de aran iyi veya kotu olsun soyle... Mücadeleye devam...
0
opitseri
(07.11.17)
Geçmiş olsun. Bugünler de geçecek. Erken aşamalardaymışsınız zaten. Annesi, kuzeni, teyzesi kanser talmatmış bir insan olarak "Kanaerden değil, geç kalmaktan korkun" kafının doğruluğunu defalarca gördüm. Erken olduğuna göre, korkmanıza hiç gerek yok.

Aileye gelince, düşün ki annene bu teşhis kondu. Bilmek ister miydin? Cevabın evetse, senin de cevabı saklaman bencillik olur. Bir de, grip olunca o süreç bile kolay geçmiyor. Atlatacağınıza eminim ama o süreç basit bir süreç değil tabii ki. Bu süreci tek başınıza atlatmanız size daha çok yük olur. İyileşmenizi de zorlaştırır. Böyle haberleri vermek zor ama belki onların tanıdığı birileri çıkar, sana yardım edecek olan birileri öıkar. O kapıları da kapatmış olursun söylemeyerek.
0
aychovsky
(07.11.17)
Çok sağ olun yanıtlarınız için!
0
🌸koola
(08.11.17)
Çok geçmiş olsun. Nasıl rahat hissedecekseniz öyle davranın. Ama eminim onlar bilmek isterdi ve bu süreçte işi çaktırmadan götürmen çok zor.Doktor olduğum için soruyorum tanınız ve tedaviniz konusunda mesaj atabilirseniz yardımcı olmak isterim.
0
arya yada vera
(08.11.17)
kanser yenilenebilir bir hastalık.
en yakınlarımda yenen ve üzerinden seneler geçenler var.

annene söylemen gerekiyor çünkü onun da sana destek olma hakkını elınden alamazsın.
ayrıca tedavılere tek gıtmek sorun degıl, bu bır hastalık bır sınav sadece sana gelmedi, bunu sevdiklerinle yasayacaksın. inşallah yeneceksin de.

moralin bozuldugu anlarda ne yasadıgını bılmedıgı ıcın sana bagıran ya da anlayıssız davranan annenın sonradan bunu ogrenınce hıssedeceklerını dusun.

annenin basına gelse senden saklayıp gıtse tedavılere ne hıssedersen oyle yap.
0
hopp
(08.11.17)
(23)

çocuklu beyler / kafam allak bullak ne edecem bir yardım

semenderr
5 yıldır evliyim 3 yildir çocuk istiyoruz. dün öğrendim, 1,5 aylık hamileymis esim. kadın evde çıldırıyor. ama bende en ufak bir heyecan bi mutluluk yok.tabi bunun nedenleri ekonomik sıkıntılarim ve gelecek kaygısı gibi ama yav neden sevinemiyorum.
5 yıldır evliyim 3 yildir çocuk istiyoruz. dün öğrendim, 1,5 aylık hamileymis esim. kadın evde çıldırıyor. ama bende en ufak bir heyecan bi mutluluk yok.
tabi bunun nedenleri ekonomik sıkıntılarim ve gelecek kaygısı gibi ama yav neden sevinemiyorum.
0
semenderr
(06.11.17)
2 arkadasimda cocuk sahibi oldu, cocuklar dogana kadar hic sevinmiyolardi cocuklari olduktab sonra cocuk gibi sevinmislerdi.
0
England
(06.11.17)
Sevindiğini sözlerinle belirt.
0
[GODDARD]
(06.11.17)
yav söz yok. icimden hiçbir şey geçmiyor. işyeri balkonundan bebekleri izliyorum ama en ufak bi kipirti yok. ben hem tüm insanlik için ayrim yapmadan sevgi doluyum diye bilirm kendimi
0
🌸semenderr
(06.11.17)
kucağına almadan pek bir şey hissedemiyor babalar. doğduktan sonra hissedersin. ama hissedemediğini eşine belli etme şimdi çok hassas döneminde senin ilgine çok ihtiyacı var
0
sta
(06.11.17)
babalar kucaklarına almadan anlamazmış baba olduğunu öyle diyorlar. iş yerinde karı koca arkadaşım. kadın anne olacak haberini aldı. koca’nın durumu çok garipti yani kadında heyecanlar ama erkek öylece uyum sağlamaya çalışıyor yine de öyle ‘ben ne yapmalıyım şimdi’ bakışları atıyordu ki hala öyle. kadının içinde büyüyor bebek, erkeğin adapte olması geç olacaktır yine de eşinize bu durumu hissettirmeden ona ortak olmaya çalışın zamanla oluşacaktır o his.
0
karamaleksey
(06.11.17)
Kucağına alana kadar o heyecan olmayacak maalesef.
Eşine belli etme yeter.

5-6 ay döneminde gelişim ilerledikçe, tekmeler başladıkça da heyecanın artacaktır, rahat ol. Yaşadığın çok doğal.
0
cakabo
(06.11.17)
arkadaşımın kocası arkadaşım ikizlerine hamileyken hiçbir şey anlamadığını söylüyordu. doğumdan birkaç ay sonra sorduk, yine bir şey anlamıyorum dedi. benzer şeyleri anneler de hissedebiliyor.
0
xvyz
(06.11.17)
anna karenina romanında yazıyordu levin im neydi adamın adı, sevdiği kadını aldı, kadınla berabir adam da doğurdu o sancıları çekti ama çocuk olunca bir bok hissetmedi hatta çocuğu görünce tiksintili bir şeyler de hissetti ama sonra zamanla üzerine titrer olduydu. toystoy bazı insan hallerini çok gerçekçi anlatıyor bence. sen de hemen sevmiyorum ben bunu deyip geçme, ama eşinin de yanında ol. maddi külfeti çocuk sağlıklı olursa çok fazla bi şey olmaz bence.
0
for day to break
(06.11.17)
sanki biraz da varoluşsal korku duyuyorum sanki biraz. kendim ile ilgili çözemedigim şeyler varken, bu köklü donum noktasinda olmak ne bileyim
0
🌸semenderr
(06.11.17)
Anna Karenina i biliyorum bu öyle değil. çocuklari asikane severim. benimki endişe gibi
0
🌸semenderr
(06.11.17)
bende kucağıma alana kadar hiçbirşey hissetmedim ama kızımı kucağıma alınca hüngür hüngür ağladım. ne geçim gayesi, ne o sıkıntısı ne bu sıkıntısı hiçbirşey kalmadı. kızım 2 yaşına girdi ve onunla geçirdiğim hergün için çok mutluyum. ama kucağına alıncaya dek heyecan olmamasını çok da şey etme.. normal
0
jesues
(06.11.17)
hem de endişe degil gibi. nötr yani sıfır. çocuğum olacağı gerçeği bana hiçbir şey hissettirmiyor
0
🌸semenderr
(06.11.17)
annelik hamile kalınca babalık çocuk doğunca başlar derler. o hesap olmuş seninki.
0
elorelia
(06.11.17)
birader madem istemiyodun sen de yapmasaydın çocuk. allah allah. yok varoluşsal korku bilmemne. valla 'çocuk yapma amacıyla' sevişirken düşünecektin onu.
0
elorelia
(06.11.17)
birader bundan sonrakini sana sorarim. nerenin kaymakamisin sen.
0
🌸semenderr
(06.11.17)
Kabullenmen lazım once suan o asamadası. Tedirginsin ya yetemezsem diye ama dert etme cok. sonra kucagına alınca ısınırsın gülücükler atıp baba deyince dünyalar senin olur.
0
hernezıkkımsa
(07.11.17)
Nötrseniz daha sindirememiş de olabilirsiniz. Böyle büyük değişimleri insan hemen kavrayamıyor tam olarak. Anne kısmında hormonlar filan var, aynı şey değil o yüzden. Bunun üstüne çok düşünmemeye çalışın ve en azından eşinizin mutlu oluşuyla mutlu olun mesela. Kadını yalnız bırakmayın sevinciyle.
0
inawen
(07.11.17)
oncelikle hayirli ugurlu olsun
stres hayattaki herseyden sogutup tad almani engeller, cok normal.
bence hayal kur, evde veya bahcede "babaaa" diye sana dogru kosan 3-4 yaslarinda cocugun oldugunu dusun, biraz etkili olacaktir
0
hybridus
(07.11.17)
elorelia +1

allah analı babalı büyütsün, bahtı açık olsun.
0
sen git ben geliyorum
(07.11.17)
elorelia +1

3 yıldır çocuk isterken bir defa dahi aklına gelmedi mi bugünkü düşünceler? 1 ay 3 ay falan da değil 3 yıldır bir gün dahi bu kaygıyı hissetmeyip şindi hissediyorsan eğer 3 yıldır çocuğa dair hislerin samimiyetsizdi. Eşin adına üzüldüm.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(07.11.17)
ben kadın olarak bile ilk zamanlarda alışamamıştım, yavaş yavaş adapte olursun
0
vecihi ile fikret
(07.11.17)
bilmek ve tecrübe etmek ayrı seylerdir. farkını anlatmama degecegini sanmıyorum. ama utanmaz eşim adina üzülmüş, ne acayip. samimi bir itirafta bulundum ve yardım istedim. ayrica eşimle mutluyuz. çocuk meselesi koskoca bir dönüm noktası, insan hayatını değiştirecek kararlar verir ve uygulamaya çalışır ama hepimiz yolun bitip denizin başladığı yere gelince bi duraksariz. sağolsun temiz kalpli arkadaşlar me güzel anlatmış, kadinda hormonal değişimler olur, bu yüzden süreci daha kolay yasar. ben ise tum planları yapmış dahi olsam bu son adimi atmadan evvel ister istemez geride bıraklarimi ve yarida kalmışlarimi düşüneceğim. kendimi tamamlamadiysam çocuga ne verebilirim gibi şeyler düşünüyorum. çocuğu cismen canlandıramiyorum icimde belki bu yuzden. bu yaşadıklarım normal mi dedim ve çocuklu erkeklerden, evet normaldir. doğum sonrasında heyecan ve mutluluk başlar. diye cevaplar aldım a. bin teşekkür ederim ama haspam eşime üzülüyor, diğeri utanmaz, yapmasaydin deme hakkina sahip olduğunu düşünüyor. içim rahatladı ama. sağolun.
0
🌸semenderr
(08.11.17)
bu arada benim eşim doğar doğmaz da pek bir şey hissedemedi. evet çok mutluydu ama bebeğe alışması vs birkaç ayını aldı. baba gibi hissetmesi de gelip ona sarılması, öpücük vermesiyle falan yaklaşık 1 yaşından sonra başladı. doğunca da bir şey hissetmiyorum normal mi acaba diyebilirsiniz. normal o da merak etmeyin.
0
sta
(08.11.17)
(10)

Naim Süleymaoğlu neden siroz oldu, ağırlık kaldırdığı için mi?

for day to break
zannedersem düzgün bir yaşamı vardı, içki, sigara kullanmayan biriymiş.
zannedersem düzgün bir yaşamı vardı, içki, sigara kullanmayan biriymiş.
0
for day to break
(01.11.17)
Saka mi bu? On yildir surekli adamin alkol bagimliligi yazilip ciziliyor.
0
a r a m i s
(01.11.17)
öyle mi alkol bağımlılığı varmış. dindar biri değilmiydi o. şaka değil aklımda öyle kalmış. edit: şimdi okudum da kumar, içki ne ararsan varmış adamda.
0
🌸for day to break
(01.11.17)
naim süleymanoglunda nedeni bilmiyorum ama siroz hepatit sonucu olusabiliyor.
0
kurnaz
(01.11.17)
Sporcularin kullandigi cesitli ilaclar var o yuzden de olmus olabilir.
0
fasulyek
(01.11.17)
alkol bagimlilarina veya tedavi gorenlerine nakil yapilmiyor diye biliyorum ama burada arkadasi verdiyse tabi istisna olabilir. arkadasi vermeden de listeye almislardi. alkolik olsa, listeye giremezdi.

bence cesitli preparatlar kullandiysa gelisim icin ondandir.
0
kobretti
(01.11.17)
ilaç ve alkol kullanamış olsa bile powerliftingçi olduğu için çok çok yüksek kalorili diyeti oluyor onların. O kadar kaloride karaciğeri pörtletiyor. 2 kavanoz bal, 2 litre limonata, 3 kilo et yediğini düşün bir günde. Onların menüleri öyle.
0
empedokles
(01.11.17)
şamil şam'da böbrek hastasıymış ve en sonunda karaciğer yetmezliği olmuş. hepatite çevirmiş. sporcuların sonu pek iyiye çıkmıyor. zamanında protein tozu kullandıklarından mı ki acep?
0
🌸for day to break
(01.11.17)
protein tozu uzun vadede böbreklere zararlı. ancak hastanelik etmez, kanser yapmaz, karaciğeri bitirmez.

naim in sorunu beslenme kaynaklı. kendi ağırlığının 3 katından fazlasını kaldırmak için yüksek kalori tüketmek şart.
0
empedokles
(01.11.17)
Adamın son halini en son 3-4 sene önce gördüm ve bildiğin kiloluydu yani sağlıksız beslenme ile de kesin alakası var göbek çevresi bayağı yağlıydı karaciğer yağlanması filan bayağı artmıştır
0
neferkitty
(01.11.17)
baya ağır içici diye biliyorum kendisi, ağır beslenmeyle falan birleşince sıkıntı olmuştur karaciğerinde
0
nundu
(01.11.17)
(24)

evleneceginiz kadının kyk borcunu üstlenir misiniz?

all girls dream
hadi bakalım erkeklerden cevap gelsin.
hadi bakalım erkeklerden cevap gelsin.
0
all girls dream
(31.10.17)
Evleneceğim kadın o kadar asalak biri olmayacaktır, bunu bana üstlemeyecektir. Kendi halledecektir.
0
MaNOfTheYear
(31.10.17)
Erkeklerden cevap gelsin demişsin ama bir bayan olarak cevap vereyim çatır çatır kendim ödüyorum. Evliyim. Zamanında benim yediğim hurmalar neden onu tirmalasin?
0
kafanguzelolmus
(31.10.17)
param varsa öderim de, kişisel borçların evlilik muhasebesinde ayrı yeri olduğunu düşünüyorum. mesela ben evlendiğimde kredi borcum hala yaşıyor olursa onun için kendi kazancımdan ayrı bütçe ayırırım.
itlik serserilik yaparak harcadığım parayı hanımımın rızkından kesecek değilim evelallah!
parası olur da beni almadan önce kyk'mı kapatırsa itiraz etmem tabii ki *-*

bunun küçük hesapla alakası yok, sorumluluk almakla alakası var. biricik göz ağrım ugg'lara verdiği paranın sorumluluğunu almayıp bana ödetmeye kalkarsa onun ugg'larını yolarım. ba ba ba, senin paran benim param yokmuş. tuzu kuru olanlar için olmaz tabii, 47255 lira gelirim olursa ben eski sevgilimin kyk borcunu da öderim onda sıkıntı yok zati, halla halla...
0
Bruce
(31.10.17)
öderim.karım olduğu andan itibaren artısı ile eksisi ile benim kanatlarım altında olduğuna göre borcu da benimdir.evlenirken reddi miras yapın o zaman bu kadar ince düşünüyorsanız.
0
since1907
(31.10.17)
Maaşım iyiyse öderim. Çok iyi değilse üç beş katkıda bulunurum. KYK kredisi denince sanki herkes aldığı parayla itlik serserilik yapmış gibi anlaşılıyor ama belki o para olmasa okuyamayacak insanlar da var. Nasıl harcadığına bakmazdım o yüzden. Gezip tozmak, yiyip içmek için harcadıysa da afiyet olsun.
0
dissendium
(31.10.17)
iş evlenmeye vardığında iki tarafta birbirinin kişisel borcunu seve seve ödemek zorundalar.

(bkz: düğün öncesi damadı iflas ettirmek/#69148567)

o yüzden ne yapıyoruz? saçma sapan borç altına girmiyoruz düğün öncesi.
0
blue eyes white dragon
(31.10.17)
evleniyorsak eğer bu tarz şeyler aramızda sorun olmaz. bu tarz şeyler problem olacaksa evlenmeyiz.
0
AlsterWasser
(31.10.17)
Kendisi ödeyemiyorsa veya rica ederse öderim ne olacak.
0
catch the arrow
(31.10.17)
getir de borçlarını kapatayım diyecek halim yok kendisi öder zaten ama darboğaz olur, kaza olur bela olur vs öderim yani ne olacak. kyk borcunu ödemeyeceğim kadınla neden evleneyim ki?
0
nrmnm
(31.10.17)
ahahahagsdads onun borcu senin borcun ayrimi olur mu evlilikte? borcu paylasamayan adam colugu cocugu nasil paylasacak?
0
tavukbanalop
(31.10.17)
kuzenim kaçarak evlenmişti, kaçtığı eşi ödedi.
0
aydogank
(31.10.17)
Burda adam evlenince tabii borcu paylaşacak falan diyen kadınların kaçı evleneceği erkeğin kyk borcunu üstlenir acaba. Evlenecekleri erkeklere kendisiyle alakası bile olmayan bir borcu kilitlemeye çalışan hatunlar adına da “paylaşım” diyorlar amk shshd, ne güzel memleket.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.10.17)
Öderim ben de
0
keep out
(31.10.17)
Sevgiliyken ödedim,hacizle ugrassin istemedim,iliskim devam ediyor.Ben herhangi bir beklentiyle yapmadim yani o kisi benle evlensin filan diye degil.Cünkü ben evlilik düsünmüyorum,kendisi de düsünmüyor.Evlilik düsünmemekte iliskimizi önemsiz yapmiyor,birbiirmiz icin önemliyiz ve mutlu oldugumuz yere kadar gidecek.Ben cok cok israr ettim bu arada ödemek icin o yüksek lisans sürecindeyken. Şu an kendisi de çalışıyor,aramızda para muhabbeti yok.
0
basubadelmevt
(31.10.17)
erkek değilim ama tabiki öderim. iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta... o zaman dost hayatı yaşa bir zahmet. faturaları da bi sen bi o ödesin. yemeği de nöbete koyun.
0
for day to break
(31.10.17)
yeterki geçmişinde sadece kyk borcu olsun, öderim.
0
petek
(31.10.17)
yani oderim sorun olmaz, benim icin oldukca dusuk bir meblag bu
0
purple rain
(31.10.17)
En başta kişiler arası güven, sonra da imkan varsa her türlü üstlenilir.
0
1adam
(31.10.17)
Yani ailesiyle ortak alinmis evin kredi borcuna laf ederim. Ustlenmek istemem. Ama kyk borcu icin kisisel harcamis yemis kiz, gelsin oderiz. Ama her odedigimde de "ulan bu krediyle elin adamina hediye aldiysan var yaa" der dururum.
0
allah yazdiysa bozsun
(31.10.17)
eşim kendi ödedi, benimkini(ben erkek) de babam ödedi sağolsun:D
0
prezarlatif
(31.10.17)
Kız arkadaşım işsizdi bu son afta. Hem lisans hem de yğksek lisanstan 22bin kadar borcu vardı.
Aftan yararlan ben destek olurum dedim. İstemedi destek deyince. Sonra indirim oranını duyunca tamam dedi. (Bu arada ailesinin durumu çok iyi hani bok gibi parası var desem yeri Ama hatun çekingen. Bu kredileri de o yüzden almış)
İlk taksiti ben yatırdım yalan değil. Hepsini de yatırırdım gocunmam. Sonuçta bir yola çıkmışız birlikte. İlk taksiti yatırdıktan hemen sonra işe girdi. Kendisi ödüyor şimdi ama yine de soruyorum ben lazım mı falan diye. Karşılıklı güven olduktan sonra gocunmam ben.
0
ismira007
(01.11.17)
Gerçekten artık anlamakta zorluk çekiyorum.İnsanların birbirleriyle evlenmeye karar vermesinin anlamı değişiyor sanırım ve ben bu durumu idrak edemiyorum. Bu duyurudaki soruyu görünce sadece cevapları merak ettiğim için geldim ve baktığımda çoğu kişinin borçlara bireysel olarak baktığını gördüm. Evleneceğim kadının her türlü borcunu öderim, ona güvenirim, bunun konusu bile yapılmaz. Bunun kadını ya da erkeği yok. Konusunun yapılması bile evlenmeme sebebidir. Yapılırsa zaten, o evlilik olmaz. Veyahut ilişki. Sevgi nedir ya hu? Çok mu basit ya da çok mu programlı geliyor artık insanlara sevmek. Evliliğinde 50'inci yılını dolduran çiftler tanıyorum ve bugüne bakıyorum. Verecek cevap bulamıyorum. Çok üzülüyorum. İçime sanki bir taş oturuyor. Yaşayamayacağız duygular geliyor gözlerimin önüne. Sonumuz umarım hayırlı olur.
0
Khalkedon
(01.11.17)
evlendiğimiz andan itibaren eşimle tüm bütçelerimiz ve harcamalarımız ortak.Bence doğrusu da bu.Ortak bütçe tuttuğunuzda birey olarak değil aile olarak ödemiş oluyorsunuz.Teknik olarak eşinizin ödemesiyle sizin ödemeniz arasında bir fark yok.
0
turkuaz
(01.11.17)
Evleniyorsan zaten senin benim olmaz.
0
burfak
(01.11.17)
(20)

+18 ilk cinsel deneyim +18

apolitikherif
(Hayatımda ilk defa bir kadınla cinsel anlamda bir şeyler yaşadım.)5 dakika arayla iki oral yaptı ve sonuç hüsran. İkisinde de 1 dakika bile dayanamadım.Kız ne kadar teselli etmeye çalışsa da ben aşırı utandım. Sonrasında ilişkiye girmeye cesaret edemedim çünkü aynı şeyin olmasından korktum.Bu 1 dak
(Hayatımda ilk defa bir kadınla cinsel anlamda bir şeyler yaşadım.)

5 dakika arayla iki oral yaptı ve sonuç hüsran. İkisinde de 1 dakika bile dayanamadım.
Kız ne kadar teselli etmeye çalışsa da ben aşırı utandım.
Sonrasında ilişkiye girmeye cesaret edemedim çünkü aynı şeyin olmasından korktum.

Bu 1 dakikada boşalma olayı ilk deneyim için normal mi?
Sizin ilk deneyiminizde böyle hüsran mıydı?
0
apolitikherif
(31.10.17)
bence normal. yıllardır bu anı bekliyosun sonuçta. eğer bu süreç ilerde de yani düzenli cinsel hayata geçtiğin zamanda devam ederse o zaman sorun var diyebiliriz.
0
elorelia
(31.10.17)
normal, sıkıntı yok. cesaret edememe gibi bir düşünceye girme, yaptıkça öğrenebildiğin bir şey.
0
ilkot
(31.10.17)
Sıkıntı yok. Her erkek muhakkak yaşıyor bunu yaşamayan %1 falandır.

Bunun bir hastalık sayılabilmesi için yani erken boşalma sorunu sayılabilmesi için DSM-V şöyle tanımlar: Eşli cinsel aktivite esnasında 6 aydır en azından %75'inde cinsel aktivitenin 1. Dakikasında ya da daha erken boşalma eğilimi.

Yani içini rahat tut. Tekrar birliktelik yaşayabilirsin. Ve yine aynısı olabilir ve bu çok normal. Zamanla süre uzayacaktır.
0
westblack
(31.10.17)
Ben anlamiyorum nasil yuzde 1 falandir yasamayan. Ben yasamadim bi de ilk deneyiminde neden oral?

edit: gerçi daha önce eline kadın eli değmediyse normal.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.10.17)
Çok normal, moral bozma. Zamanla düzelir, ilk bisiklete bindiğin günü düşün.
0
Tyler89
(31.10.17)
seninki yine iyiymiş, ben daha kottan sürtünürken boşalmıştım. yavaş yavaş normale dönüyor, westblack +1. erken boşalırım stresine girip kaçınırsan yol alamazsın, ayıp bir şey yok bunda.
0
Bruce
(31.10.17)
Ben yaşamıyorum bende tam tersi oluyor.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(31.10.17)
daha neler olacak böyle şeyleri kafayı takarsan kötü olur. cinsel ilişkide cogu sorumluluk erkekte oldugundan üzerinende biraz baskı olacaktır zamanla atlatırsın
0
monicapp
(31.10.17)
İlkinde orala kadar dayandıysan iyi yine.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(31.10.17)
yaş?
0
gameofannen
(31.10.17)
30 saniye de sürebiliyor. ama ikinci sefere 2-3 dakikayı görebilirdin aslında. büyük ihtimalle ilk seferin verdiği hezimet hissi ikinciyi de baltaladı. can sıkacak bi durum yok gayet normal. ilk başta denize girince soğuk gelir ama içinde ne kadar kalırsan o kadar çabuk alışırsın. onun gibi bir şey. sürekli denize girip soğuk diye çığırarak çıkar isen de hiç giremezsin mesela. onun ayırdına varmak lazım.
0
fyodor fyodorovic
(31.10.17)
Normal. Ben donu çıkaramadan boşalmıştım.
0
noluyo yaa
(31.10.17)
sen de kaybedildin.
0
petek
(31.10.17)
İlk seferinde her şey olabilir, normaldir. Bana ilk oral yapıldığında boşalamamıştım mesela. Hatta kız bozulmuştu biraz ama napayım... Neyse, oluyor böyle şeyler, hatta bence erken boşalmak hiç kalkmamasından iyidir, bir de böyle düşün. Stresten tam tersi de olabilirdi yani. Yalnız olmadığından da emin ol; o çıkarmadan 45 dk ya da hadi daha gerçekçi olsun diye çıkarmadan 15-20 dk diyenlerin de çoğu hikaye.
0
skooma
(31.10.17)
yüzüncü cinsel deneyimde de olabilir psikolojik faktörler direk etkiliyo ya.
0
aydogank
(31.10.17)
oral olduğu için olabilir. normal ilişkin de daha uzun sürebilir.
0
for day to break
(31.10.17)
normal degil bence
3-5 ten sonra bir daha bakmak lazim
0
rentts
(01.11.17)
evlilik hayatı yakın zamanda bitmiş, hayat boyu da bolca partneri olmus birine yakınlarda oral seks yaptım, duyurusu da duruyordur. 30 sn surdu surmedi, ilkinde de daha surtunurken bosalmıstı.
onun fizyolojik problemi var, seninki tamamen tecrubesizlikten ve cok normal.

ayrıca kadın gozuyle skooma+1500. bosalmasan ya da hiç kalkmasa bu daha buyuk bir problem.
0
art vandaley
(01.11.17)
erkekler oral sekse normal seksten çok daha duyarlı ama zaten ilk seferi için normal sekste bile çok mevzu yapmaya gerek yok böyle bi durumu. benim düzenli seks hayatım yok işte arada denk getirebilince anca hadi beni geç o yüzden ama fuckbuddy hayatı yaşayan arkadaşlarım bile oralda hala kısa süre dayanabildiklerini söylüyorlar.
0
semaforo de medianoche
(01.11.17)
düzenli seks hayatın yoksa normal. partner değişince yine olabilir.
0
gölgede aynı
(01.11.17)
(20)

Bioenerji uzmanı? Bilen gören duyan var mı yada alternatif tedavi

Fritz-X
Eşimle uzun süredir bebeğimiz olsun istiyoruz maalesef nasip olmadı. 5.tüp bebek tedavisi böyle devam ederse olumsuz gibi. Sağda solda duyuyorum bioenerji uzmanlarını gerçekten etkili mı?Modern tıpdan umudumuzu yitirmedik ancak her merkez yeniden deneyelim diyor. Yumurta kalitesini zayıf embriyo tut
Eşimle uzun süredir bebeğimiz olsun istiyoruz maalesef nasip olmadı. 5.tüp bebek tedavisi böyle devam ederse olumsuz gibi. Sağda solda duyuyorum bioenerji uzmanlarını gerçekten etkili mı?

Modern tıpdan umudumuzu yitirmedik ancak her merkez yeniden deneyelim diyor. Yumurta kalitesini zayıf embriyo tutmuyor sonuca yönelik tedavi yok anca yatırın su kadar ücret verilsin hormon ilacı toplansin yumurta sonra spermle dollensin. Oluşan embriyo transfer edilsin negatif gelince yaşınız genç tekrar deneyelim. Alternatif olarak tavsiye vermek isteyenlere minnettar kalırım.

Mod arkadaşlar birazcık üstte kalırsa sevinirim gerçekten çok çaresizim.
0
Fritz-X
(31.10.17)
Dunya x-men dunyasi gibi islemediginden bu bioenerji uzmani unvanlibkisiler dolandiricidan baska bir sey degil.
0
kurnaz
(31.10.17)
alternatif tıp yöntemleri hakkında düşünürken şunlar üzerinden ilerleyebilirsiniz

-bir yöntem her hastalığı tedavi edebilir mi? (Bazıları bunu iddia eder)
-yalnızca kaynım iyileşti tarzı olumlu yorumlar sizi tatmin edecek mi? (bu yöntemlerin bilimsel dayanağı bulunmaz)
-eğer psikolojik olarak olumlu etkisi varsa ve sizin buna ihtiyacınız varsa bu yöntemler bunu sağlayabilir, bunun için para ödemeye gönüllü müsünüz?
0
kaset
(31.10.17)
Lütfen yapmayın, dolandırıcılara para kazandırmayın.

Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama mesela Eskişehir'de Hikmet Hassa var, eskiden ESOGÜ'de tüp bebek anabilim dalı başkanıydı, şimdi kendi muayenehanesinde devam ediyor. Böyle uzman doktorlardan görüş alabilirsiniz.
0
kobuzchu kiz
(31.10.17)
ben bioenerjiye inanıyorum. doğru yapılsa her şeye iyi gelebilir. halam insanların karın ağrılarını, baş ağrılarını falan geçiriyor mesela ilginç bir şekilde. onun dışında şu çok klasik olan parmakların ucuyla insan kaldırma muhabbeti var. ben kaç kere yaptım, bana da çok yaptılar. gerçekten koca koca adamları kaldırabiliyorsun. ama tabi ki her şeyde olduğu gibi bu bebek için bioenerji konusunda da yüz kişi ben uzmanım diyorsa doksanı sahtekardır, doğrusunu bulmak zor iş.

ben sizin yerinizde olsam birilerine para vererek bunu yaptırmazdım sanırım. yani kanlı canlı örnekler falan görmem lazım önce. o bile ne kadar inandırıcı olur bilemiyorum.

ama bu bioenerji sadece belli bir kişide yok, hepimizde var sadece kullanmayı bilmiyoruz. bunun tekniklerini internetten öğrenerek gerçek tedavinin yanında ek olarak bunu da kendi kendinize yapabilirsiniz. hem uygulaması da hoş bir şey. dokunmak, hissetmek falan. bildiğim kadarıyla amaç birinin enerjisini karşısındakine aktarması olduğu için, eğer yumurtalarda problem varsa erkeğin karısına bioenerji uygulaması gerekir tahminimce.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
bunun için harcamayı düşündüğünüz meblağ ile psikolojik destek almanızı öneririm.
0
zgrydn
(31.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda.

buyrun sizi deneylere davet ediyorum.

insan kaldirmismis. denge bilekligi varsa belki ama yoksa olmaz.
0
kurnaz
(31.10.17)
Bana kalırsa biyoenerji uzmanının yaptığı tedavinin türbelere gidip adak adamaktan farkı yok. İnançlı biriyseniz bunu deneyin daha iyi. Sonuçta ikisinin de faydası psikolojik olarak insanı o şeyin olacağına inandırmak. Biyoenerjinin, inanç temelli yöntemlerin hepsinin katkısı; normalde olmayacağını düşündüğümüz, stres yaptığımız, kaygılandığımız şeyin olacağına inanmak için aracı olmaları.
0
curukturpkokusu
(31.10.17)
@kurnaz

dediğin şey yazarın sorduğu soruyla alakalı olmadığı gibi, yalan söylediğimi de nereden çıkardın bilemiyorum. ama evet, herhangi 4 kişi işaret parmaklarının ucunda herhangi bir ağırlıktaki bir insanı kaldırabilir. duyuru ortamında bunun deneyini yapmam biraz imkansız takdir edersin ki. ama eğer ilgilenirsen nasıl yapıldığını anlatayım, sen dene.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda.

soru ile tamamen alakali. olayin varligi ile alakali.

ya bizim 3 yasinda inandigimiz seylere hala inanan birini görünce sasirdim.

bilmeyenler icin arkadasin bahsettigi olay su
www.youtube.com
www.youtube.com

ama bunu yapinca kendini zannettigi su
www.youtube.com
0
kurnaz
(31.10.17)
@kurnaz

şirkette youtube açamıyorum, akşam aklıma gelirse bakarım.

neyse. sen bioenerjiye 3 yaşıdayken mi inanıyordun yani? baya olgunmuşsun o zaman. bioenerji dediğimiz şey 5000 yıllık geçmişi olan yoga felsefesinde bile vardır. yoga yaparken enerjinin bedeninde dolaşmasını hissedersin, enerjinin en çok toplandığı bölge olan parmak uçlarından ihtiyacın olan herhangi bir yerine geçmesini hissedersin. yani şu an ne anlatsam boş çünkü birisi bunu denemeden anlayamaz.

bir de sen korteksinle düşünmeye o kadar odaklanmışsın ki, aslında beyninin 72%lik kısmına ulaşıp kendini çok daha fazla açabilecekken malesef sadece sana öğretilen bilimsel kısımda kalmayı seçiyorsun. daha açık ve kabullenici olmalısın. yüzlerce yıl önce dünyanın yuvarlak olduğu söylenirken düz diye iddia edenler senin atalarınmış işte.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
@istanbul kanatlarimin altinda'nın cevabında bahsi geçen; neden sonuç ilişkisi dahilinde açıklanamayan, çalışma mekanizması hakkında kimsenin bir şey söyleyemediği, ölçülemeyen, insanların hassasiyetleri üzerinden maddi çıkar elde edilen bioenerji ve alternatif tıbba dair daha bir sürü şeyi üzerine 10 kere düşünmeden ciddiye almamak gerek.

insan kendi özelinde bunlarla kafayı bozacak kadar hayal aleminde yaşayabilir ancak ailevi bir sağlık durumu karşısında çaresiz ve savunmasız insanları bu gerzekliğe dahil etmek için gerekli motivasyonu nereden buluyorlar anlamıyorum.
0
zgrydn
(31.10.17)
@zgrydn

pozitif bilime oturtulamayan şeyleri yok sayıyorsun yani?

oysa o işler pek öyle olmuyor. örneğin psikanalizme bakalım. psikanalizmde rüya analizi yapılır ve kişinin bilinçaltındaki kaygıları giderilmeye çalışılır. psikanalistler kimdir? örneğin freud. freud sinir bilimcidir tıp mezunudur. tıbba ek olarak mitoloji, antropoloji, filoloji, sosyoloji, folkloristik gibi konularda da eğitim almıştır ve böylece psikanaliz teorisini o ortaya çıkarmıştır. ancak bu konu hiçbir zaman (günümüzde dahi) bilimsel verilere oturtulamadığı için modern tıpta bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmez. ancak bu varolmadığını ve işe yaramadığını göstermez.

ayrıca doktorların çoğunluğu alternatif tıp tekniklerinin tek başına değil ama modern tıpla birlikte uygulandığında hastaya çok fayda sağladığını kabul ederler. (alternatif tıp derken falcı hacı hoca vs'ye gidip hastalığının iyileşmesini ummaktan bahsetmiyorum)

bundan maddi çıkar elde edilmesi konusuna nereden gelindi ben anlamadım. zaten soruyu soran yazara bu iş için para vermemesini, internetten kolayca bulabileceği bioenerji teknikleriyle kendi kendine denemesini önerdim ben.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.10.17)
soğan kürü denedin mi?
0
sta
(31.10.17)
Bioenerji uzmanı bilemiyorum enerji ile ilgisi var bence her şeyin.. tuğçe ışınsu yu instagramda takip edip iletişime geçebilir eşiniz, seans da veriyor birebir.. çokça faydasını gördüğünü belirtenler var, umarım size de yardımcı olur..
0
lambada
(31.10.17)
biyoenerji, kuantum danışmanlığı falan gibi şeyler tamamen yalan. enerji öyle üzerinde el tutarak aktarılacak bir şey değil.

ama kaptırmak istediğiniz fazla gelen bir meblağ varsa, istediğiniz bir biyoenerji uzmanına giderek kurtulabilirsiniz, başka bir faydası olmaz.
0
babilbaligi
(01.11.17)
Pek çoğu şarlatan bunların, umut taciri. Varsa da işini doğru düzgün yapanı ben tanımıyorum. Belki vardır. Yalnız bunlardan biri beni tehdit etmişti o geldi aklıma şimdi. :) Bu kadın felçli hastaları ayağa kaldıran, kanseri bile iyileştiren bir biyoenerji uzmanıymış bir de (yersen)

Teslim ettiğimiz işi beğenmeyen bu uzman hanım çirkefe bağlayıp bana telefonda sana öyle enejiler göndereceğim ki, batacaksın insan içine çıkamayacaksın vb. gibi tehditler savurmuştu. Ben de valla buyrun hodri meydan elinizden geleni yapın bakalım dediydim. :)

Yahu benim gibi seküler, ateist, burçlara bile inanmayan, hayatında kahve falı bile baktırmamış bir kadını tehdit ettiği şeye bak. Histerik şey yaa, bak aklıma geldi şimdi, bekliyorum hala bi şey de olmadı.
0
old possum
(01.11.17)
Bilimin bencesi sencesi olmaz. Sadece para dokmek de degil mesele, insanlarin basina neler geliyor. Lutfen bilimsel bilginin disina cikmayin, kendinize zarar vermeyin.

Eger iciniz rahat etsin diye konunun bilimselligini arastirmak istiyorsaniz ve Ingilizceniz varsa, suradan makale aratabilirsiniz: www.ncbi.nlm.nih.gov

Acamadiginiz bir makale olursa link gonderin, yollarim. Aklinizi karistiran makaleleri konusabiliriz. Lutfen kendinize zarar, sarlatanlara prim vermeyin.
0
evrim halkasi
(01.11.17)
Katiyen prim vermeyin. Bir etkisi olmaz.
Yaşınız genç ise, yapacağınız tek şey: bu konuyu erteleyip, rahat olmak... Sadece rahat olun, bunu düşünmeyin ve korunmayın. 1 yıl sonra gebelik yoksa yine merkeze gidin.
Çocuğunuz olduğunda, başkasına vereceğiniz tavsiye de bu olacak.
0
ebabil curnatasi
(01.11.17)
10. denemesinde gebelik elde edebilmiş çok insan var, maalesef bu işler böyle. Şimdi her bekleyiş ve negatif sonuçta stres daha da artıyor, bu da gebeliği direkt etkileyebilen bir şey. İnstagramda merve ipek öztürk diye bir kadın var, aynı sizin gibi defalarca tüp bebek denemesi olumsuz sonuçlanmış bir kadın. en son bir nefes terapisine gidiyor ve bunun yumurtalarına oksijen mi ulaşmıyormuş aslında neymiş meğersem ondan olmuyormuş, neyse terapi işe yarıyor ve kadın sonrasında hamile kalıyor. 4 yaşında acayip akıllı bi kızı var şu an. Ted konuşması falan vardı bi bakın. Biyoenerji değil ama stresten uzaklaşacak yollar izlemeniz ve nefes terapisini almanız yararlı olabilir, araştırın.
0
shin
(01.11.17)
bizim de bebeğimiz olmuyor. sorun kimde acaba? bizim önce eşimde dna hasarı çıktı, en son düzelttik. 6 önce doktor kesin olur bebeğiniz demişti hala olmadı. geçen de ben tahlil yaptırdım fsh yüksek çıktı diğerleri normal. şimdi keten tohumu yiyorum. bir kaç ay daha duracağım olmazsa cebecide tüp bebek deneyip sonra tamamen bırakacağım. tabi Allah'tan istemeye devam.
0
for day to break
(01.11.17)
(15)

yeni eve çıkıyorum hiç eşyam yok en temel 10 şey nedir?

buenosdias
gerçekten temel yada hayat kalitesini yükseltcek neler var? bide tek yaşıycam neleri sıfır nelerş 2.el alayım?su an sıfır yatak baza yorgan aldım.yastık çarşaf falan da sıfır alıcamsanırım 3lü yatak olabilen koanepe de sıfır alıcam.güzel bi 4k söart tv de sıfır alıcamçamaşır makinesi ve buDolabı 2.
gerçekten temel yada hayat kalitesini yükseltcek neler var? bide tek yaşıycam neleri sıfır nelerş 2.el alayım?

su an sıfır yatak baza yorgan aldım.
yastık çarşaf falan da sıfır alıcam
sanırım 3lü yatak olabilen koanepe de sıfır alıcam.
güzel bi 4k söart tv de sıfır alıcam
çamaşır makinesi ve buDolabı 2. el diyorum. sizin f kriniz neler.
0
buenosdias
(31.10.17)
tv yi salla. çamaşır makinesini sıfır al. buzdolabını minilerden al.
0
gölgede aynı
(31.10.17)
çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, buzdolabı, kıyafet dolabı, mini fırın, ocak, kettle, actifry, ayakkabılık, ayna
0
fragile lady
(31.10.17)
tv'yi salla, çamaşır ve bulaşık makinesi öncelikli sonradan buzdolabı gelir bence.

basit 4 ayaklı masa, çalışma sandalyesi, yatak, mutfak malzemeleri (tava, tencere, kaşık, çatal, bardak, çaydanlık, kettle)

öncelik böyle, kalanları ihtiyaç duydukça zamanla alırsın
0
gezegen olan pluton
(31.10.17)
yatak sıfırsa tamam. gerisini ikinci el alsanda farketmez.

gidipte hiçbir şeyi mini alma. hele bulaşık makinesini falan. ikinci ellerde tüm makineler nerdeyse yarı fiyatına ve kaliteli bulabilirsin. evlenince hepsini sıfırlican zaten.

çamaşır kurutma makinesi hayat kalitesini baya arttıran bişi. tv koltuğu, şu ayakları açılan geriye yatanlardan, aşırı güzel icat.

bunun dışında temel şeyler yazdığın gibi işte; yatak, gardırop, ayna, ayakkabılık, buzdolabı, çamaşır-bulaşık makineleri, tv ve altlığı, bir iki yan sehpa veya ortaya ufak sehpa, yemek masası ve sandalyesi, 3lü kanepe, halı, perde, tencere, tava vs gibi ıvır zıvır şeyler.
0
herospower
(31.10.17)
Ayna ve sehpa kesin Al.
0
baldur2
(31.10.17)
yemek yemeyecek, çay neyim içmeyecek misin? ocak tabii ki. üçlü veya dörtlü ocak al. ikinci el temiz bulursan al.

bu arada ne için çıkıyorsun? yani öğrenci misin? bir yere mi atandın, çalışıyor musun? ona göre tavsiye verelim.

ha bir de çamaşır makinesinden ziyade bulaşık makinesi daha ok iş görür. çamaşırı dışarda yıkatıp ütületebilirsin, var böyle yerler ama bulaşığına kimse el atmaz.
0
issiz karga
(31.10.17)
Yeni yatak
Calisma masasi ve rahat bir sandalye
Banyo ekipmani
Ocakli firin
Tabak bardak
Ayna
Yorgan
Ketıl
0
nax
(31.10.17)
tost makinası. elektrikli battaniyeden sonra en sevdiğim eşya.
0
denef
(31.10.17)
- kettle veya çaycı türü su ısıtıcı
- ızgaralı mikrodalga
- tost makinası

bu üçlü bekar adamın mutfakta kurtarıcısıdır.
0
orpheus
(31.10.17)
bizim tamirci ikinci el beyaz eşya satıyor. temizliyor onarıyor sıfır gibi yapıp 1 yıl da garanti veriyor. (yıllardır bir çok kişiye tavsiye ettim hiç olumsuz bir şey duymadım)
dolayısı ile böyle birisini bulursanız ikinci el alın beyazeşyaları derim (istersenizistanbul için telefonunu verebilirim)
yatağı sıfır alın
bence tv gereksiz ama alınacaksa illa o da ikinci el olabilir.
0
kisa
(31.10.17)
bekarim, calisanim. evlenmeyi dusunmuyorum.
0
🌸buenosdias
(31.10.17)
TV alma
0
humblebirth
(31.10.17)
önce sağlık, sağlık için deliksiz uyku, bunun için de mis gibi bir yatak, pufidikli battaniye, yorgan, yumuşacık yastık. iyi geceler
0
for day to break
(31.10.17)
sıfır 4k smart tv alma kafasındaysan öncelikle çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve buzdolabı al sıfır. bulaşık makinesi kesinlikle al, tek yaşayacağım bulaşığım çıkmaz diye düşünme; tavana uzanıyor sonra. tv'yi sonra alırsın ilk etapta gereksiz.

halı al güzelinden. halı fark ettiriyor.

sağlam bir elektrikli süpürge al, iyi olsun yani. ayaklı süpürgelerden alma güzel anne süpürgesi gibi bir şey bulup al.

blender, rondo, fritöz vs. bunlardan kafana göre olanı al, hangisini çok kullanıyorsan başlangıçta onu al.

et yiyorsan ve et yemenin keyfine varmak istiyorsan döküm tava al.

portmanto bir de, bunu ikinci el alabilirsin sanırım.
0
vedatchilipeppers
(31.10.17)
tv yi salla ocak al bulaşıkmakinesi al en ucuzlarından ama bulaşık makinesi sıfır olsun.
0
basond
(31.10.17)
(8)

Aralık ayında doğacak bebek nasıl giydirilmeli?

kaymaktutmayansicaksut
1- Hastaneden çıkarken:Bebeğin içine yarım kollu body, üstüne pamuk uzun kollu tulum giydirilse, kafasına da bere; anne sling ile kendine sarsa ve üzerine battaniye örtse kafi midir?Sling içinde olacağı için kafi gibi geliyor ama bilemedik.2- Gece uyurken:Yine aynı şekilde yarım kollu body üstüne pa
1- Hastaneden çıkarken:
Bebeğin içine yarım kollu body, üstüne pamuk uzun kollu tulum giydirilse, kafasına da bere; anne sling ile kendine sarsa ve üzerine battaniye örtse kafi midir?

Sling içinde olacağı için kafi gibi geliyor ama bilemedik.

2- Gece uyurken:
Yine aynı şekilde yarım kollu body üstüne pamuk uzun kollu tulum giydirilip yarım kundak yapılsa? Yoksa uyku tulumu mu giydirilmeli 2 kat üzerine?
0
kaymaktutmayansicaksut
(28.10.17)
Çocuğu usutmeyin de nasıl usutmezseniz usutmeyin. Giydirin battaniyeye sarın şapka giydirin. Bir de çok merak etmeyin çocuğa göre her şeyi ayarlayacaksanız zaten zamanla. Bilmediklerinizi öğreneceksiniz. Hayırlı olsun.
0
scorpion37
(28.10.17)
yav kız belli ki bebek tecrübesi olan yaşıtlarına soruyor, hemen innilirinizi sirsinizi.

hastaneden çıkarken saydığın kombin bence olur dışarda kara kış yoksa, zaten arabayla eve gideceksiniz, üşümez bence. en kötü astronot kıyafeti gibi tulumlar var ya, onlardan alır giydirirsiniz hiçbi şey olmaz.

gece uyurken yeni nesil anneler oda sıcaklığını baz alarak giydiriyorlar, 25 derece sıcaklıkta bir odada bebek terlemiycek şekilde giydirebilirsin. o da genelde şöyle: atlet görevi gören bir şey, üzerine tulum, üzerine battaniye. bu kadar.

6 aralıkta doğursana <3
0
evde liyakat kalmamis
(28.10.17)
Hastanede ikişer tane giydiriyorlar elleri ayakları çok üşüyor bebeklerin. Şuan üç aylık oğluma zıbın sweat kulotlu corap ve patikli eşofman giydiriyorum uykudan kalkıncada hırka. Hastanede doğum sonrası bebek hemsıreleri size emzirme eğitimine gelecekler onlara sorun en dogru onlar bilir. Birde yenidoğanı slingle değilde hastane çıkısı pusetle götürün bence annenin ağrısı oluyor çünkü ve bebekte su gibi dokunmaya kıyamazsınız.
0
hernezıkkımsa
(28.10.17)
geçtiğimiz aralıkta teyze olmuştum, ah minnoşum büyüdü ya <3

hastaneden çıkarken söylediğin kıyafet uygun. battaniyeleri ikileyin ama bence.

geceleri de evin sıcaklığına göre ayarlarsınız. yarım kundak kurtarmaz, ben kendimi yorganla dürüm yapıyorum yani buna göre düşünün :) yine iki kat battaniye diyorum.

ha bi de, üşütmekten değil de manyak gibi giydirmekten daha çok çekinin bence. hep etrafta görüyorum çılgın anaları, o yavrular nasıl havale geçirmiyor şaşıyorum gerçekten. sonra en ufak soğukta hasta oluyorlar falan.

velhasıl, sağlıkla dünyaya gelsin inşallah. halledersiniz çok düşünmeyin şimdiden. aklınızın yarısını alacak, kalanı da sırf ona çalışacak zaten :)
0
bxgx
(28.10.17)
Kız devorla senin mi çocuğun oldu yoksa? Güle güle büyütün. Facebook ta yüzüne emoji koyup paylaşma da çocuğu nasıl giydirirsen giydir. Anneler bilir nasıl giydieceğini.
0
for day to break
(28.10.17)
1. ceket de giydirin bence. battaniye ince olmasın kalın battaniye kullanın. aralık ayı soğuk olur.
sling bence de uygun değil.hem anne rahat edemez o da kalın bişeyler giyecek çıkarken hem de göbek düşene kadar sling bebeği rahatsız edebilir, göbeği zedeleyebilir. puset yoksa kucakta battaniyeye sararak çıkarırsınız.

2. yarım kundak deliksiz uykuya da yardımcı oluyor bebek kendi hareketinden uyanmıyor ama bebek gelişimine olumsuz etkileri olduğu için önerilmiyor. kalça çıkığı riski, dolaşıma olumsuz etkileri var. bir de bebek ayakları kıvrık tutmaya alışkın, kundak rahatsız eder. uyku tulumu hem kullanımı rahat hem zararsız.
bir batında doğum olsun, analı babalı büyüsün:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.10.17)
Benim duyduğum; evde anne baba nasıl giyinirse onun bir kat fazlası. Çocuk üzerine giyerse bir de yelek veya boydan tulum. Özellikle astronot uyku tutumları iyi oluyor. Ama bebeğimiz için kullanmadık biz.
0
ceyhan prensi adana
(28.10.17)
sling hastaneden çıkmaya uygun bir ürün degil.

çünkü sling e sarsıntınızda siz kemer takamiyorsunuz. bu da bir kaza anında savrulmaniz ve bebeğin sizinle çarptığınız yer arasına sıkışması demek.
biraz büyüyüp de kanguruyla geçince ya da single devam ederken ben kemeri sırtımdan geçirip sadece bel bölgemden tutturuyordum. bu da taksi ya da araba koltuğu olmayan bir arabaya binmek zorunda kalırsam uyguladıgim bir yöntemdi.

hastaneden sadece ve sadece ana kucağı icinde cikarin. arabada hep ana kucağında olsun. inince sling e sararsınız.

sağlıkla kucağınıza alın.. . gözünüz aydın şimdiden.. .
0
balik kraker
(28.10.17)
(8)

keten tomuhu öğütmek için uygun fiyatlı ne alabilirim?

for day to break
s.b?
s.b?
0
for day to break
(27.10.17)
at blender'a çevir 3-4 defa tamamdır, ekstra masrafa gerek yok. çok istiyorsan vestel mix&go alabilirsin.
0
zebragibi
(27.10.17)
n62
(27.10.17)
blendırda yarım saat çevirdim formundan en ufak bir şey kaybetmedi.
0
🌸for day to break
(27.10.17)
www.beanground.com

şu linkteki öğütücüler var ya eminönünde vs. de satılıyor. Belki bu işe yarayabilir.
0
unionall
(27.10.17)
www.vatanbilgisayar.com

belki bu işe yarar
0
n62
(27.10.17)
Ben kahve ogutucusu kullaniyorum. Kahveyi de artik cekirdek olarak aliyorum zaten.
0
Traveller
(27.10.17)
fabrikada gelen numune çekirdekleri öğütmek için (öğütme cihazı almadan önce) kahve öğütücü kullanıyorduk. gayet işe yarıyor. hatta kömür bile öğüttük o makina ile. ev için uygundur bence.
keten, aspir, ayçiçek, kanola, hünnap, çörek otu vs aklına ne gelirse öğütmüştük.
0
ismira007
(27.10.17)
guzel tas bir havan
urun.n11.com
0
jimicik
(27.10.17)
(10)

Özel Hastanelerin Acillerinin Para Alması

vejeteryanvampir
Merhaba,Dün gece bir anda tüm vücudu saran alerjik döküntü ile sözde SGK anlaşması olan İstanbul (ya da Şişli- karıştırıyoum ikisini) Florance Nightengale'in aciline başvurduk. Acil hekimi damardan antihistaminik verdi, yarım saat gözlemde tuttu, sonrasında reçete yazıp eve gönderdi. Bu işlemler içi
Merhaba,

Dün gece bir anda tüm vücudu saran alerjik döküntü ile sözde SGK anlaşması olan İstanbul (ya da Şişli- karıştırıyoum ikisini) Florance Nightengale'in aciline başvurduk. Acil hekimi damardan antihistaminik verdi, yarım saat gözlemde tuttu, sonrasında reçete yazıp eve gönderdi. Bu işlemler için çıkışta bizden 200 TL aldılar. Acil dedik, SGK dedik ama veznedeki bize SGK olmasaydı sadece muayene bile 350 TL dedi.

Acil girişlerden hastaneler ücret almıyordu, bu düzenleme değişti mi? Bir yerden kazıklandık mı biz, noldu acaba? Şu saatten sonra yapabileceğimiz bir şey var mı?
0
vejeteryanvampir
(27.10.17)
www.hurriyet.com.tr

Burada uzun uzun anlatmış.

Ayaktan başvuran, genel durumu itibariyle stabil olan ve ayaktan tedavisi sağlanabilecek basit sağlık sorunları bulunan hastalar, “yeşil alan hastası” olarak değerlendiriliyor. Bu kapsama,
* Yüksek risk taşımayan ve hafif derecedeki her türlü ağrı
* Aktif yakınması olmayan düşük riskli hastalık öyküsü
* Genel durumu ve hayati bulguları stabil olan hastada her türlü basit belirti
* Basit yaralar-küçük sıyrıklar, dikiş gerektirmeyen basit kesiler
* Kronik belirtileri olan ve genel durumu iyi olan davranışsal ve psikolojik bozukluklar giriyor.
Bu düzenlemeler sonrasında uygulama da, şu şekildeki şekillendi:
Acildeki ilk muayene, acil kapsamında değerlendiriliyor, ancak sonrasında doktor yeşil alan tespiti yaparsa, ücretli bölüme geçiliyor. Bunun için hastaya, geri kalan işlemlerin ücrete tabii olduğuna dair bilgilendirme ve gerekli yazılı belgenin imzalatılması gerekiyor.

Şöyle bir kısım var. Her türlü bildirilmesi gerekiyor yani. Siktiri çekip çıkacaksın aslında böyle durumlarda.
0
i was made for you
(27.10.17)
Bende bir hastanede %200 e kadar ücret alınabilir diye bir yazı görmüştüm duvarında.
0
gozu acik sevisen yahudi
(27.10.17)
Faturanla beraber sgk ya git sor.haksiz bir durum varsa parani iade ederler.
0
duptıs
(27.10.17)
Buun ozel hastaneler yuzde 200 tabelasi olur zaten.

Hujuki boyutu vardir ama acil bi durum olmadigi surece senden para almalari normal. Cunku para almasalar herkes 6 dan sonra ozele gider.
0
brad pitt
(27.10.17)
hayati tehliken olan bir durum içermediğinden alıyorlar
0
oscar
(27.10.17)
hemen yakında okmeydanı hastanesi vardı ona gitseydiniz keşke, sözde sgk demişsiniz sgk anlaşması olması demek acilin ya da diğer bölümerin ücretsiz olacağı anlamına gelmiyor. bölümlerdede sgk anlaşması olsa dahi fark ücreti alınıyor hastanelerde
0
eja
(27.10.17)
www.sorularlasgk.com

Seni yeşil alan müdahalesine dahil etmişler. Büyük ihtimal o yüzden gerçek acil gibi değerlendirilmemiş
0
kanaray
(27.10.17)
Bir anda başlayan ve endeni belli olmayan yoğun kabarıklıklar kalbi&ciğerleri bile etkileyip hayati risk yaratabilir diye biliyorum?
0
🌸vejeteryanvampir
(27.10.17)
bu işin maalesef net çizgileri yok. bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler de tartışmaya açık, muallakta kalan konular olduğu için ister acil ister ayaktan ister de yatarak tedavi olsun özel hastaneler mutlaka alması gerekenden/alabileceği üst limitten fazla ücret geçiriyor hastaya. böyle şüpheli olduğunu düşündüğünüz bir ücret olduğunda (hatta hepsinde isteyin garanti olsun) detaylı fatura isteyin. bazen fatura der demez direkt istedikleri ücret düşüyor/kalkıyor zaten. işte efendim fatura veremiyoruz şöyle de böyle de diye kıvırıyorlar zaman zaman. faturayı verin parayı alın yoksa 5 kuruş ödemem diyerek diretin. sonra fatura ile sgk'ya başvurun. onlar değerlendirip geri dönüyorlar. bu şekilde 2 defa ayaktan poliklinik muayenesi için alınan ücrette geri ödeme aldım. 1 defa da doktora söylemiştim daha hastaneden çıkmadan, senin o ücreti ödemen gerekmiyor ki diye kendisi sekreteri aradı iade ettiler.
0
nrmnm
(27.10.17)
hastanenin biriyle pazarlık bile yaptım ben, 120 liraydı, yanımda sadece 95 lira vardı. eşim gelsin deyince tamam o da olur dedi kız bana.
0
for day to break
(27.10.17)
(5)

Mustafa Kemal Atatürk’e Hakaret Eden Facebook Sayfası

yankee jumping
Merhaba. Facebook’ta bir sayfa mevcut: Yalan Yazan Tarih UtansınO kadar iğrenç ve utanç duyulacak şeyler yazılıyor ki.. Atatürk’ü sevmemek bir haktır ama hakaret etmek bambaşka bir şey.. Sadece kendisine de hakaret edilmemekte. Annesinden tutun öğretmenlerine kadar, kız kardeşinden tutun da silah ar
Merhaba. Facebook’ta bir sayfa mevcut: Yalan Yazan Tarih Utansın

O kadar iğrenç ve utanç duyulacak şeyler yazılıyor ki.. Atatürk’ü sevmemek bir haktır ama hakaret etmek bambaşka bir şey.. Sadece kendisine de hakaret edilmemekte. Annesinden tutun öğretmenlerine kadar, kız kardeşinden tutun da silah arkadaşlarına kadar herkese hakaret ve asılsız iddialar bulunuyor. Sizden ricam, bu şerefsizlere karşı birlik olmak ve sayfalarındaki saçmalıklara cevap vermeniz.. Belki akşam vakti size biraz saçma gelebilir ama bu soysuz köpeklere hala burada olduğumuzu göstermeliyiz..


Adresi: m.facebook.com

Not: telden yazıyorum bunları. Linkleri ayarlayamadım :/
0
yankee jumping
(27.10.17)
Ooo büyük anti-aktroll hareketi. kontr-kontr gerilla gibi bir şey. Süper. dalalım.
0
radenia
(27.10.17)
verdim spamı.
0
heves mi sandin
(27.10.17)
Sözlük üzerinden yazılan hakaretler/küfürler için gerekli yaptırımlar yapılabiliyor. Ama facebook konusunda yasal olarak bir yaptırım var mı bilmiyorum. Bu şerefsizlere anladıkları dilden konuşmak gerekiyor.. İncisözlükteki gibi s.kertme harekatı yapılabilir. Ama destek lazım. 1-2 kişiyle yapılabilecek bir şey değil
0
silah taciri
(27.10.17)
En kısa sürede yapılması gerekiyor. Sayfa çirkünlikten ölüyor, tam, tarih bilgisi olmayan insanları kandırmak üzere kurulmuş. Ciddi manada vatanını milletini seven gelip şunlara cevap vermeli. Çoluk çocuk okuyor buraları. Toplanma tarihi seçip entellektüel saldırıyı yapalım.
0
bugungunlerdenisyan
(27.10.17)
senelerden beri var bu sayfa, ismini merak edip beğenmiştim, ağzından salyalar akıtan insan denemeyecek yabanileri görünce hemen uzaklaştım. stresten uzak durun. onlar kendi kendilerini boğarlar bir müddet sonra.
0
for day to break
(27.10.17)
(33)

burdaki mod.lardan nefret eden sadece ben miyim?

for day to break
soruma yanıt olmayan alaycı yorumları şikayet ettiğim zaman silmiyorlar ama onları eleştiren bir başlığın altına yazdığım zaman o yazımı siliyorlar. kaç defa bu konuyu gündeme getiren kullanıcılar oldu ama pek ciddiye alan olmadı. bu da alınmayacak olsun, ben içimi dökeyim de. birde devilred'e ne ol
soruma yanıt olmayan alaycı yorumları şikayet ettiğim zaman silmiyorlar ama onları eleştiren bir başlığın altına yazdığım zaman o yazımı siliyorlar. kaç defa bu konuyu gündeme getiren kullanıcılar oldu ama pek ciddiye alan olmadı. bu da alınmayacak olsun, ben içimi dökeyim de. birde devilred'e ne oldu, o da mod.lara sinirlenip burdan gitti deniliyor.
0
for day to break
(25.10.17)
bende nefret ediyorum.
0
ougkour
(25.10.17)
Evet benim de dikkatimi cekti. Cinsiyetci kufurleri sikayet ediyorum ama kimileri silinmiyor. A kisisi bir kadinin cinsel organina kufur edince siliniyor ama B kisini silinmiyor. Belki o sirada baska bir mod vardi ve 'kadinlara kufur etmek neden kotu olsun ki?" mantigindaydi.

Aslinda zaman zaman kimi trollerin iclerinden biri oldugunu dusunuyorum.
0
Traveller
(25.10.17)
evet bu başlığımı silerler mi acaba diye düşünmüştüm, ne hikmetse bu sorumu silmediler. ama defalarca beni gıcık edercesine cevaplarımı sildiklerini hatırlıyorum. bazen de öyle cevaplar görüyorum ki kimsenin kılı kıpırdamıyor.

birde cinsel içerikli bir soru sormuştum pornografik diye sorumu silmişlerdi, soruma özelden nezaketlice yanıt veren kullanıcılar olmuştu sağ olsunlar. mod.ların sorumu neden sildiklerine akıl erdiremediklerini daha porno içerikli soru ve cevaplara dokunulmadığını söylemişlerdi.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
modların buradaki temel görevi sitenin kurallara uygun biçimde işlemesini sağlamak. fakat yazılanların kurallara uygunluğunun denetimi biraz hukuki altyapı gerektiriyor. gördüğüm kadarıyla çoğu mod arkadaşta bu yok.

bir de bu tür ortamlarda biraz yetki alınca genel olarak ortaya çıkan olan hata yapabileceğini kabullenmeme ve burnundan kıl aldırmama durumları da eklenince, hem yanlış karar alıp hem de ukalaca bunu savunabiliyorlar çoğu zaman. bu da onları fazlasıyla antipatik yapıyor.
0
aleyhe hususlari kabul etmiyoruz
(25.10.17)
Bence eskiye oranla daha hızlı yanıt siliniyor. Bu iyi bir şey. Eskiden hakaretin küfürün su gibi aktığı kavgalar oluyordu da ertesi gün siliyorlardı yanıtları. Dediğin kişi arada bir soru soruyor ama onun gitmesi normal çünkü tartışma başlatmak konusuna özel ilgisi vardı o kişinin. İstediği ortam olmayınca gider tabii.
0
dissendium
(25.10.17)
kural ihalinden ziyade keyfiyetle iş yapıyorlar.
0
ysfrymn
(25.10.17)
Modlar hangi cevabin ciddi hangi cevabin dalga gecme amacli oldugunu degerlendirmemeliler zaten fazla oznel bir yaklasim olur. Kurallar dahilinde bence iyi calisiyorlar ufal tefek seyler oluyor tabii ama gozden kacma veya gorus farkliligi kaynaklidir diye tahmin ediyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.10.17)
Bi de cevabini sildi diye bi moda uyuz olursun 1 dk surer de nefret edecek kadar ciddiye almak bu durumu pek mantikli degil.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.10.17)
@dissendium, o da burdaki mod.lardan biriyle tartışıp gitmiş diye okumuştum. yoksa kavgacı ya da uyumlu olması kısmı beni ilgilendirmiyor. mod.lardan şikayetçi olan kullanıcının sadece ben olmadığımı belirtmek için söz ettim ondan.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
@proletarier aller lander vereinigt euch, bir defa yaşasam haklısın ama öyle çok denk geldim ki evet ben buna nefret diyorum. keşke kurallarda aradığım adaleti görseydim de ona göre naif olabilseydim.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
prntscr.com

merhabalar öncelikle ispiyon yapıp 6 dk içinde ya neden silinmiyor ne biçim insansınız triplerine girmek çok mantıklı bir hareket değil, bizler de normal hayatımızı yaşayan insanarız 7/24 online değiliz illa ki görmemişiz bakmamışızdır o an siteye gördüğümüzde elbette ispiyonunuzu değerlendirir silinmesi gerekli ise sileriz.

bu arada hiç bir mod arkadaş kafasına göre işlem yapmıyor birbirimize danışıp fikir alışverişi ile işlem yapıyoruz bir kişi bile ben silinmemesini düşünüyorum dediği zaman işlem yapılmıyor.
0
basond
(25.10.17)
@basond, senin mod. olduğundan haberim yoktu. sen de mi mod. oldun. güzel. paylaşımından zerre bir şey anlamadım. size şikayet ettikten hemen sonra cevap yazmış olmam mı dikkat çekmek istediğin, ya da benim de formata uygun olmayan biçimde yazmış olmam mı?

o kişinin soruma alakasız yanıtı halen yerinde duruyor.

ben sizin uzaylı olduğunuzu iddia etmedim zaten. senin de o tür triplere girmene hiç gerek yok. tabiki mod.sunuz diye süper güçlere sahip değilsiniz ama olmuşsanız şayet neden böyle yaptığınızı da soralım izin verin de.

edit: silindi şimdi.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
aynisi benimde basima cok geliyor... sinir oluyorum, sacma sapan seyleri sikayet etsem de silmiyorlar ama benimki aninda siliniyor filan!
0
kamyonsans
(25.10.17)
anlatmak istediğim şu idi siz ispiyon yaptığınızda biz hemen reaksiyon gösteremeyebiliriz.

capsde anlatmak istediğim şey cevap verildikten hemen 6 dk sonra bu cevap neden hala duruyor neden hala işlem yapmadınız gibi şeyler söylemeniz. Bunun yanlış olduğundan bahsediyorum.
0
basond
(25.10.17)
@basond, silinmez kesin diye tahmin ederek atarlandım. sizler de haklısınız herkesi memnun etmek imkansız nefret dediğim için de ayrıca özür dilerim.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
Hataları var ama nefret etmiyoruz, sitem ediyoruz.
0
1adam
(25.10.17)
@dedimmi modlara hakaret ettin, hesabının uçurulması lazım. bekliyorum.

@forday işin görüldü diye sorun bitti mi yani? :D ne tuhafsınız ya. ağlayarak istediğini yaptıran çocuk gibisin.

6dk 16 dk ile ilgisi yok bence. adamlar kendi koyduğu kuralları işletmiyor. orada ispiyon maddesi var konu ile başlık alakasız, yanlış yere açılmış gibisinden, 2 ay boyunca durdu. sonra hakaret edince (embesil) hesabı uçurdular tabii. ben nefret etmiyorum da madem siklemiyonuz o maddeleri kaldırın kardeşim.
0
nocturness
(25.10.17)
@1adam, sen neye sitem ediyorsun bir aktroll olarak? hala banlanmadığın, "2adam" olarak dönmek zorunda kalmadığın için şanslı saymalısın kendini.

ben nefret etmiyorum. bazen sırf silmiş olmak için cevap siliyorlar ve troll'lere çok fazla müsamaha gösteriyorlar. ben modlardan değil de bu laubali tutumdan nefret ediyorum.

ya bak mesela dissendium'la şu duyuruda 50 kez kavga etmişimdir. bazen öyle acayip şeyler yazıyor ki gözüm seğiriyor aq bi insan nasıl bunu yazabilir diyorum. ama bu adam troll değil mesela. skseler duyurudan atmam. ben keza. çok küfrediyorum, çok kavga ediyorum falan ama troll değilim. bariz bu. yazdığımı silersin, eyvallah. troll'ler bariz. anlıyorsun. duyuru moderatörü dediğin adam zaten sürekli burada. açılan duyuruları, yapılan şikayetleri görüyor. secrex denen tip mesela. kaç gün sürdü banlanması. bi arkadaşımın tüm yan hesaplarını banladılar çat diye. ya bu secrex gibi tiplere direkt çaksanıza ip banı. alacaksa yeni hesap yine alsın, bu özgürlük engellenemez ve engellenmemeli ama troll uçuyorsa, yeni troll hesabıyla giriyorsa o ip'den giren herkesi (daha doğrusu onun olduğundan emin olunan nick'leri) banlayın gitsin. neyi bekliyorsunuz ki?

troll ayrımı yapmak çok kolay, kimse aksini iddia etmesin. troll, provakatör, çomar vs. bunlar kendini bariz belli ediyor. bu tipler çoğunlukla hiç banlanmıyor, banlananlara da çok müsamaha gösteriliyor. "duyurum niye silindi" diyeni (ki tasvip ettiğim bir tutum değil) çat diye uçuruyorlar. her gün tonla gerzek cevpa yazan, duyuru açan, özelden falan millete ağza alınmayacak küfürler ettiği en az 10-12 kişi tarafından onaylanmış adamlar silinmiyor. ben bunu anlamıyorum.
0
der meister
(25.10.17)
@nocturness, Sorun bitmediğini düşünenler yaziyor zaten. Birde basond iyi çocuk o öyle yapmaz. :D
0
🌸for day to break
(25.10.17)
trolleri niye banlasinlar abi feedlemezsin olur biter.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(25.10.17)
Facede "evim evim güzel evim" diye bir sayfa var ev isleriyle ilgili bilgi alişverişi yapilan bir sayfa. Dalga geçeni aninda uçuyorlar. Çok seviyeli bir yer. Bu tür sitelerde seviyeyi arttıran yanıtların kaliteli olması bence. O yüzden bence tıklanmayan tüm sorular silinmeli.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
Ama gerçi tıklamayi önemsemeyenler de oluyor.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
@for a day to break, biraz fazla alınganlık yaptığını düşünüyorum.

Senin kötü rüyan için "cinsel fantazidir belki şaapma" şeklinde cevap yazmış olan arkadaş aşırı lakayt bir tavırla yazmış kabul, troll de olabilir, ama anında silinmesini beklemek ve silinmeyince modlardan nefret etmekle ilgili başlık açmanın aşırı tepki olduğunu düşünüyorum. Belki de hassas anına denk geldi, bilemiyorum.

Ben şeyi merak ettim, şimdi bu cevap silindi ya, lakayt şekilde yazıldığı için mi silindi? Yani soruya cevap olsa bile dalga geçer gibi yazmak silinme nedeni mi?

Bu adamın/kadının cevabının düzgün cümlelerle ifade edilmiş hali şu olacaktı sanırım: "freudyen bir bakış açısıyla değerlendirirsek; bu rüyanın bazı cinsel fantezilerinden kaynaklanabileceğini düşünüyorum, o yüzden çok kafana takmamaya çalış".
Aynı şeyi düzgünce yazsa "cevap" olacaktı yani?

Not: buradaki soru herhangi bir mod'a tabii, işin tekniğini anlamak için sordum.
0
peggy
(25.10.17)
Peggy +1000000
0
i m cool with that
(25.10.17)
hayır, en çok ben ediyorum çünkü haklı sebeplerim var.
0
heves mi sandin
(25.10.17)
@peggy, evet çok çok zoruma gidipte bir türlü ifade edemediğim bir noktaya değinmişsin. bazı insanlar bilgilerini nedense karşındakini aşağılamak ve onunla alay etmek amacıyla kullanıyorlar. tabi o zaman mod.ların işi daha zorlaşıyor. sen de ağlayamıyorsun da. adam güzel cümleler kurmuş en ufak hakaret yok ama niye kötü.

ama ben rüya sorumda bu rüyayı neden görmüş olabileceğimi değil etkisinden nasıl kurtulabileceğimi sordum. böyle bir sorunun cevabını uzun zamandır arıyorum da zaten. bazen rüyalar tüm günümü kötü geçirmeme neden olabiliyor. adam diyor ki bilinçaltından kaynaklı olabilir diyor. bense ne kaynaklı olduğunu değil onu nasıl yenmem gerektiğinin arayışındayım.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
Aga kurallar kisminda "buyuk patron compu istedigi duyuruya istedigini yapar, dunyayi sorgulamaya calismayin" yazan bir olusumu cok ciddiye alanin aklina sasarim. Silerse ekime silmezse dikime deyip takilmadan devam etmek en iyisi.
Beni 3 sene once falan fader ucurunca sinir krizi geciriyordum. Salla gitsin dimi amk. Demem o ki ben de onceden takardim ama simdi pragmatik isime yarayani aliyorum siteden dahasina eyvallahim yok.
0
japon askeri
(25.10.17)
Modlara karşı nötrüm açıkçası. Elbet hata yapıyorlardır. Kim yapmıyor? Eylemlerini art niyetle gerçekleştirdiklerini düşünmüyorum. Belki üslup hataları oluyordur onu bilemiyorum.

trollere müsamaha gösteriliyor falan denmiş. Ayırt etmek kolay falan denmiş ama ben bunu ayırt etmenin cok da kolay olduğunu düşünmüyorum. Mesela ayırt etmenin kolay olduğunu iddia eden der meister adlı kullanıcının troll olduğunu düşünüyorum ben. Ama belli ki modlar düşünmüyor. Sebebi şu: trollüğün herkes tarafından kabul görmüş, literatüre girmiş bir tanımı yok. Bu sebeple ayırt etmek imkansızlaşıyor. Tek yapılabilecek, kural ihlallerine karşı yaptırım uygulamak oluyor.
0
windowsguvenlikduvari
(25.10.17)
ayçovskiye b.k atarken düşünecektiniz onu. eski modlarla olan sıkıntıyı bi türlü anlayamamıştım. yenileri geldi, herkes haketiğini buldu bence. nihahahahahahah.
0
elorelia
(25.10.17)
Destanımla geldim yine.

Tik atmak bir kalite göstergesi değil. Hiçbir cevaba tik atmayanlar var, sevdiği cevaba tik atanı var, işine gelmeyen cevaba tik atanlar var, her cevaba tik atan var. Dolayısıyla, tik kalite ölçen bir şey değil. Bir de bu soru ve cevaptan bahsetmiyorum ama farzet ki şöylr bir durum oldu: aynı soruyu sen sordun ve bir de bir başkası sordu. Aynı cevabı, diyelim ki sen cevap kabul ettin ama başkası etmedi ve üstelik cevaba sinirlendi. Burada aynı cevabın "Soruya cevap değil" kabulü mod için zor bir şey. Zamanında "Hayır, kişiye göre değişemez, çünkü bu sefer cevap veren kişiye haksızlık olur. Bir cevabı ya herkes in cevap olarak kabul etmeliyiz ya da herkes için cevap kabul etmemeliyiz" ekolündendim ama soru sahibine karar veren bir ekolde var. Şimdiki mod grubunun görüşünü ve eğilimini hiç bilmiyorum. Ben şiddetle "Bu cevabı on kişi cevap olarak kabul ediyor, bir kişi etmiyor ve sinirleniyorsa, ya o kişinin sinirlenmesinr göz yumacağız ya da diğer dokuz kişiye bu cevabı sunmayacağız" ekolündendim, çünkü Duyuru'yu kişiselleştiremeyiz, herkese aynı içeriğin göründüğü bir standart ortam burası. Bir cevap bir gün cevap, diğer gün cevap değil ya da bir kişiye göre cevap başkasına göre değil olamaz bana göre. Hakkaniyetli olmaz, tahammülü var diye bir kişiye rahat cevap verip diğer kişi daha tahammülsüz dye dikkatli cevap verilmesi ilk kişiye yazık; bunun da sınırını bir noktada çizmek geeekiyor ve o sınır da modların sınırı olabiliyor. Ama diğer ekolün de güpgüzel argümanları vardı. Dolayısıyla, zamanında çok da uzlaştığımız bir konu değildi. Konu kilitti. Yine de arada derede kaldığımızda son çare olarak kullanıcı görüşüne baktığımız oluyordu. Bazen uzun süren tartışmaların sebeplerinden biri o olabiliyordu. Tüm bunlar senin cevabından ya da sorundan bağımsız. Modların o konudaki çelişkisini açıklamaya çalıştım.

Senin duyurunda ise, "Cinsel fantezidir" kısmının cevaba girme/girmeme durumu var. Sen kurtulmak için ne yapacağını sornuşsun ama sana kaynağını söylemiş. Aslında bu da kurtulman için bir adım. Sana doğrudan ne yapman gerektiğini söyleyemeyebilir ama sana bir başlangıç noktası sunabilir. Örneğin, "Evi böcek bastı, ne yapayım" dorusuna "Ne yapman gerektiğini bilmiyorum ama bizim evi böcek bastığında eski ahşap malzemelerden kaynaklıydı" dese bu cevap sayılır. Çünkü "Seninki de bu nedenden olabilecekse, evinde ahşap eşya fazlaysa araştırmaya bu yönden başla" diyebilir. Doğrudan bir çözüm sunmasa da, kaynağını göstererek çözüme nereden başlayacağına yardım ediyor. Aynı şekilde, rüya cinsel fantezi kaybaklı da olabilir. Kaynağını göstermek de çözüm sunmaktır ve hepimizin tüyası da cinsel kaynaklı olabilir. Cevap veren Freud ekolünün bir savunucusu olabilir, ki kendimde bazı şeylerin cinsel kaybaklı olduğunu düşünüyorum mesela. Bu noktada "cevap mı, değil mi" kararı tamamen niyet okumaya kalmış durumda ve o da üsluba dayanabilir. Niyet ve üslup da arada derede kaldığında, artık o nokta soru sahibine dönme noktası olabilir, çünkü daha önceki kriterler bu sorunu çözmüyor. Burada da zamanında bizim kullandığımız yöntem ilk olarak modlar olarak birbirimizi ikna yöntemiydi. "Bu nedir, n dğildir. Beni silmeye/silmemeye nasıl ikna edersin"di. Bununla beraber "Aynısı sana söylense ne tepki verirsin"di. İkna ile bir yola gidilmiyorsa çok uzun süre ve Duyuru'dakiler huysuzlaşmaya başladıysa, oylama ile karar verebiliyorduk. Şu anki sistem nasıldır bilmşyorum hiç ama tek başına karar vermiyordur kimse bu durumlarda ama onun hıkukunu belirleyen kişi modların gri alandaki kişisel görüşüdür tamamen. Belki hal mod olsaydım, sana verilen cevap üç günlük tartışma konusu olabilirdi. Niyet ve üsluba giren gri aşanlr tamamen modun inisiyatifine kalmış, çünkü bunu belirleyen aşgoritk bir kural koymak çok zor. Ancak yapay zeka ile metin madenciliği, duygu madenciliği falan yapılacak da kararı o verecek.
0
aychovsky
(25.10.17)
@aychovsky, rüyanda çocuğunu görsen, bu senin evladına duyduğun cinsel fantazilerin bir sonucu olabilir gibi bir cevap gelse atıyorum, bunun içinde iyi niyet aramak çok yorucu olur. rüya soruma verilen cevabı kılıfına uydurmaya çalışmışsın onu anladım. yazdıklarının yarısından çoğunu da anlayamadığım için cevap veremiyorum.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
Soruyu bilmiyordum.Cinsel fantezinin evladına karşı olma kısmını görmemiştim. O bedenle ona iyi niyet demezdim zaten, oha derdim muhtemelen ama genel olarak rüyayla ilgili bir soruya cinsel fantezi denmesi bormal. Zira ben de Jung'un askeriyim.
0
aychovsky
(25.10.17)
@ayço, evlat denmemiş, kim olduğu belirtilmemiş ama soru ve cevabı okuyan algısı sağlıklı her kişi cevapta sakatlık sezer. neyse.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
(4)

kötü rüyanın etkisinden kurtulmak için

for day to break
bugün rüyamda beni telle boğuyorlardı hala etkisindeyim. çat diye ses geldi mi sıçrıyorum, hala rüyada sersem gibiyim filan, çıkıp yürüyüş yapacağım birazdan, başka nasıl gider ki o travma. not: sülalede 20 yaşlarında bir kişi var sinirlenince önüne geleni tehdit ediyor. beni boğan da oymuş zaten.
bugün rüyamda beni telle boğuyorlardı hala etkisindeyim. çat diye ses geldi mi sıçrıyorum, hala rüyada sersem gibiyim filan, çıkıp yürüyüş yapacağım birazdan, başka nasıl gider ki o travma. not: sülalede 20 yaşlarında bir kişi var sinirlenince önüne geleni tehdit ediyor. beni boğan da oymuş zaten.
0
for day to break
(25.10.17)
spor spor spor
0
xiii
(25.10.17)
24 saat falan surer en fazla.
0
stavro
(25.10.17)
öncelikle şöyle bir soru sorayım: rüyaların haberci olduğunu düşünüyor musun? eğer böyle düşünüyorsan aç musluğu anlat rüyanı akan suya. belki çok saçma, batıl bir inanç gibi gelebilir ama 3-5 yerde okumuştum bunu. Muhtemelen plasebo etkisidir :)
0
silah taciri
(25.10.17)
rüyalara hiç inanmam ama bazen korkutuyorlar özellikle bugün ama bu suya anlatma güzelmiş teşekkür ederim.
0
🌸for day to break
(25.10.17)
(12)

İnançsızken inançlı olmak ya da din değiştirmek

rahip janick
Hiç var mı çevrenizde böyle biri? Hayatının bir döneminde inançsızken sonradan müslüman, hıristiyan ya da deist vs. olan ya da din değiştiren? Nasıl oldu?edit: kobuzchu kiz'in cevabı sonrası soruyu düzenledim.
Hiç var mı çevrenizde böyle biri? Hayatının bir döneminde inançsızken sonradan müslüman, hıristiyan ya da deist vs. olan ya da din değiştiren? Nasıl oldu?

edit: kobuzchu kiz'in cevabı sonrası soruyu düzenledim.
0
rahip janick
(25.10.17)
no.
tam tersinin sayısını ise hatırlamıyorum.
0
teritori
(25.10.17)
İnançsızken değil de reiki, meditasyon, doğu öğretileri diye gezerken sofu müslüman olan gördüm bir kişi.
Bir de yaşlanıp ölüm korkusu arttıkça dine dönenler var.
Edit: Aa bir de okudum araştırdım, buna karar verdim diye hristiyan olan var.
0
kobuzchu kiz
(25.10.17)
böyle birine hiç rastlamadım. tam tersi ise zibilyon tane.
0
istististist
(25.10.17)
var.
0
Apocalypse
(25.10.17)
var. esim :)
0
pide
(25.10.17)
Aklina gelebilecek butun kombinasyonlar vardir. Benim gorduklerim ise asagidaki gibidir:
Alevi'den sunni, sunni'den alevi, dinsizden hristiyan, dinsizden musluman, hristiyan'dan musluman, musluman'dan hristiyan. Su an hatirlayamadigim daha bircok transformasyon vardir.
0
allah yazdiysa bozsun
(25.10.17)
standart müslümanlıktan ateistliğe, ordan koyu müslümanlığa geçen var. biraz aile etkisi de mevcuttu.
0
zgrydn
(25.10.17)
bizim iş arkadaşının hırbo kuzeniyle evlenen bi rus var. 18de filan evlenmiş ama derdi neyse. sonradan araştırıyor vs müslüman oluyor. çarşaflı. ilmihali yemiş yutmuş yani öyle tuğçe kazaz tipi din değiştirme de değil.
0
elorelia
(25.10.17)
müslümanlıktan ateizme ateizmden de hristiyanlığa kanım kaynıyo şu an :D
0
regardless of what they say
(25.10.17)
for day to break
(25.10.17)
Hayatı boyunca ateist olup ağır bir hastalığa yakalanınca deist olan bir tanıdığım var.
0
auroraaurora
(25.10.17)
Liseden tanıdığım aşırı dindar(bildiğin yobaz) bir arkadaşım önce ateist oldu sonra katolik olmuştu en son gördüğümde de agnostikti. Şu an neye inanıyor ya da inanmıyor haberim yok
0
tahin pekmez yoğurt
(25.10.17)
(10)

Makyajdan anlayanlara bir soru

ms brownstone
Sadece rimel, bb krem ve rujdan oluşan bir makyaj kötü makyaj mıdır? Yani kötüden kastım şu: hiç olmasa daha iyi olacak olan bir makyaj mıdır sizce?
Sadece rimel, bb krem ve rujdan oluşan bir makyaj kötü makyaj mıdır? Yani kötüden kastım şu: hiç olmasa daha iyi olacak olan bir makyaj mıdır sizce?
0
ms brownstone
(25.10.17)
allık ve sabitleyici pudra yoksa evet kötüdür.
0
fekat
(25.10.17)
bence nemlendirici veya makyaj bazı yoksa biraz eksiktir. sürdüğünüz bb/cc krem kalıp gibi durmasına karşı ufak bi önlem sadece.
0
Ecesb
(25.10.17)
Göz makyajı yapmayınca ben ölü gibi duruyorum. Far şart bana göre. Ama senin gözler canlı ise gayet normal bence makyajın.
0
elorelia
(25.10.17)
benim makyajım da böyle ben bi de ekstradan allık kullanıyorum.
bence olması gereken makyaj böyle günlük kullanım için. kontür, far vs bana abartı geliyor o kadar seyi her gün sürmeye üşenirim.
0
matilda
(25.10.17)
kötü değil ama bence allık eksik.zaten allığı da ekleyince standart günlük makyaj.
Yanaklarım renksiz olunca ölü gibi duruyor bende.
alnıma kadar simli allık değil azcık bir benetint kullanıyorum zaten.
0
demoniclewinsky
(25.10.17)
bence iyi makyaj yüzünü güzel gösteren makyajtır. aynaya baktğın zaman vuav diyorsan tamamdır. mesela bazen kan kırmızısı bir ruj bazı dudaklarda öyle güzel duruyor ki. ruj sürdüğün çok belli ama çok güzel durmuş ama bazıkadınlar bazen mat bir ruj sürüyor aman fazla makyaj yaptığım belli olmasın diye ama dudak böyle çarpılmış gibi. makyaj yapıyorsan ne sürersen sür kendin hoşuna giderse başkaları da beğeniyor. eyyorlayamam bu kadar.
0
for day to break
(25.10.17)
Cilt sorunu yoksa kötü değil.

Sadece ben olsam yüzü biraz boyutlandırmak için gölgelendirme ya da allık uygulaması da yapardım.
0
kayranin kedisi
(25.10.17)
Allık ile renklendirirsen daha iyi olacak makyajdır.
0
Flamboyant
(11.07.19)
Bb krem veya fondöten ıvır zıvırları yerine sağlıklı beslenip sadece allık kullanabilirsin.
0
ruhen hastayim ben
(11.07.19)
Hayır neden kötü olsun.
Siz ihtiyaç duymuyorsanız hiçbir ürünü kullanmak zorunda değilsiniz.
Ben mesela HİÇ allık, aydınlatıcı, kontür ürünü, pudra ve fondöten kullanmıyorum.
Tek yaptığım şey nemlendirici sürmek ve göz makyajı yapmak.
0
chitosan
(11.07.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.