Giriş
(7)

Can Manay ve psikopatlara hayranlık besleyen hatun kişileri

thomson'un uzumlu keki
ey can manay aşıkları! bu adamı niye seviyorsunuz? adam saplantılı bi ruh hastası değil mi? ölümüne sevmesi mi sizi etkiliyor, sizi de böylesine seven birinin olmasını mı içten içe istiyorsunuz? sadece kurguda hoşuma gidiyor diyenler olabilir, ama reelde, zamanında psikopat heriflere hunharca mektup
ey can manay aşıkları! bu adamı niye seviyorsunuz? adam saplantılı bi ruh hastası değil mi? ölümüne sevmesi mi sizi etkiliyor, sizi de böylesine seven birinin olmasını mı içten içe istiyorsunuz? sadece kurguda hoşuma gidiyor diyenler olabilir, ama reelde, zamanında psikopat heriflere hunharca mektup yollayıp ilan-ı aşk eden kadınları düşününce bazı kadınların ciddi ciddi böyle erkeklere hayran olabileceğini düşünüyorum. ama niye? neden "can manay kalp" ?
direkt stockholm sendromu da denilmez buna. size kötülüğü dokunmuyor sonuçta. bilmiyorum. niye?
0
thomson'un uzumlu keki
(18.02.18)
Can manay ı yazar falan sandım Google ladım
Adam dizi karakteriymiş
Sen ne diye ciddiye aldıysan dizi karakteri sevilmesini anlamadım
Ben dizideki Pablo escpbar karakterini sevmiştim mesela
0
benaslindayohum
(18.02.18)
haha. :)
konu sadece dizi karakteri değil işte. adını unuttuğum bi katile kadınlar zamanında aşk mektupları yollamış dolusuyla. neden böyleleri cezbedici, merak ediyorum. :)
0
🌸thomson'un uzumlu keki
(18.02.18)
kadınlar ne zaman normal insana aşık oldu ki? Böyle manyak tiplere bayılırlar
Hiç şaşırmadım
0
benaslindayohum
(18.02.18)
benaslindayohum+1
0
biravekahve
(18.02.18)
Kimse can manay’ın psikopat olduğunun farkında değildi ki? Öğrenince de ondan ayrılıyorlar zaten. Gerçek hayatta da böyledir. Can Manay gibi kişilerin gerçek yüzü ortaya çıkınca çoğu kişi sorun yaşamaya başlar, ayrılır.
0
cemallamec
(18.02.18)
fakir, pis olsaydı kimse hayranlık beslemezdi.

cem garipoğlu'na hayran olan kadınlar var bu dünyada.
0
pinkpeony
(18.02.18)
can manay'ı ilk defa duydum. eminim salak bir türk dizisi. ozan güven'i de sevmem o da salağın teki.
0
for day to break
(18.02.18)
(22)

Evlendiniz ve eşiniz sizi aldattı

sorunvar
Eşinizin iş gezisi altında çapkınlığa gittiğini öğrendiniz.Size ise açıklaması ben sadece basit heyacanlar ariyordum.Asla sana olan aşkımı kaybettim.Sadece öyle bir kaç dakkikalık zevk.İşim bitince çeketimi alır çıkarım.Bunu diyen kişi ortalama üstü bir gelire sahip.2 çocuğunuz var ve evliliğinizin
Eşinizin iş gezisi altında çapkınlığa gittiğini öğrendiniz.Size ise açıklaması ben sadece basit heyacanlar ariyordum.Asla sana olan aşkımı kaybettim.Sadece öyle bir kaç dakkikalık zevk.İşim bitince çeketimi alır çıkarım.Bunu diyen kişi ortalama üstü bir gelire sahip.2 çocuğunuz var ve evliliğinizin 4.yılı.Tepkileriniz ne olur ?
0
sorunvar
(17.02.18)
Çok çok zor bir durum. Ben hala çok seviyorsam korkarım ki affederim. Zaten aklımda o kişiyle ilgili sorular oluşmaya başlamışsa affetmez bitirirdim.
0
pastörizesüt
(17.02.18)
''Bunu diyen kişi ortalama üstü bir gelire sahip''

bunun konuyla alakası ne ise ben çözemedim, çözemiyorum. ama ortalama üstü ise dediğine inanır, affederim. ya sabır.
0
attila
(17.02.18)
Bugün basit zevkler- yarın orta zevkler-öbürgün kırbaç.

Valla sana açık açık anlatıyorsa boşanmak tek çözüm. Erkeğim ama kaçak etin'de bir raconu var.
0
binder dandet
(17.02.18)
ne olursa olsun affetmezdim, affedilmemeli de.
0
MtKrt
(17.02.18)
Boşanırım. 2 dakikasına bakmaz. Boşanmadan uzun bi ayrılıktan sonra adam olursa hani gerçekten pişmansa falan bi deneyebilirdim belki kırgınlık dereceme göre. Ama öyleleri genelde düzelmez yani boşanırdım yine.
0
freetakilir
(17.02.18)
Aldatan arkadaşın açıklamasından yola çıkarak, bu durumun kendi açısından normal olduğunu ve yapmaya da devam edeceği gibi bir izlenim uyandırdı bende. Sana aşığım, orada sıkıntı yok ama canım sevişmek isterse de başkalarıyla sevişirim, basit heyecan, büyütmeye gerek yok. Ufak ya. Amma abarttınız ya, sanki cinayet işledik. Alla alla.
0
battal gemalmaz
(17.02.18)
Haklısınız ama benim toplumda gördüğüm kadınların bir kısmı bunu kabullenmiş.
0
🌸sorunvar
(17.02.18)
Bunu diyen adam sen aynısını yaptıgında orangutana döner.
0
binder dandet
(17.02.18)
çok şükür kendime saygım olduğu için ayrılırdım. bir daha da yüzümü göremezdi.
0
sta
(17.02.18)
şunu bastan koyalim, neredeyse her erkek aldatir, sadece bazilari yakalanir, bir kismina da bircok nedenle goz yumulur..
ayrilma luxu olupta ayrilmayan kadin da hic konusmasin, net..
hak etmistir boynuzun kralini..
etrafina da "hayatta affetmem" palavralari atar genelde bunlar..
ayrica şunu da belirteyim, aldatan her erkek aldatilmayi hak eder, sonra asarim keserim demesin kimse..
0
alttaraf
(17.02.18)
Cocuklara uzulurum. Kabul etme ihtimalim yok cunku.
0
stavro
(17.02.18)
asla kabul etmem. o adamın kadına olan aşkı coktan bitmis de iste. nafakasiydi, ayri masraflar evine temizlikçi bilmem neci tutmak zorunda kalacağı, günlük yaşamda zorlanacağı icin cocuklari gormek icin ayrı vakit garatmak vs aşıktım iki dk zevke vuruyor kendini. eminim cok daha ilerisi vardır zaten bu islerin
0
aynatutancocuk
(17.02.18)
bunun cevabını en iyi siz biliyorsunuz. araya soğukluk girdiyse affetmek sadece içinizdeki nefreti gün be gün artıracak yaptığı/söylediği her şey zamanla batmaya başlayacak. ip incele incele bir gün kopacak. olacak olan bu. bugün ipin ucunu bırakabilirsin (ki doğru olan bu) ya da ipin incelip kopmasını beklersin. seçim senin.
0
naksidil
(17.02.18)
4 yılda 2 çocuk yaptılarsa (bkz: dur soluklan bir yeğenim)
kadın tarafından da bir hamle beklerim, olmaz öyle.
0
pinkpeony
(17.02.18)
isterse 10 senelik kocam, 4 de cocugumuz olsun, en büyügü daha okula yeni baslamis, en kücügü daha emiyor olsun yine bosanirim.
0
pilav
(17.02.18)
Ben de basit heyecan peşindeyim. Birkaç dakikalık zevk. Bir yerlere gidiyorum deyip bu zevk peşine gidebilirim. Ama söź Işim bitince ceketimi alip çıkacağım, haberin olsun derdim. Aynen böyle.
0
velvetmorning
(18.02.18)
Normalde bu tarz şeylerin ilişkinin başında veya en azından evlenmeden önce konuşulması lazım ama insanlar birbirlerini kaybetme korkusu ile söylemiyorlar. Sonra evlilikler hapisane oluyor. (Bana kalırsa kimse evlenmesin o ayrı)

Eğer cinsel sadakat kırmızı çizginizse konuşup minimal yıkım ile ayrılmanın yolunu yapın. Elemanın konuşma tarzına bakarsak bir daha yapmayacağım dese bile çok güvenilmez gibi geliyor.
0
cleric
(19.02.18)
kapıyı çarpar giderim .
başıma geldi öyle de yaptım 1 yaşında ve 3 aylık olan 2 çocuğumu aldım taksi çağırdım babamın evine döndüm. boşandık nafaka istemedim çocukları göstermedim .
ortak arkadaşlarımızın hepsi ile ilişkimi kestim hatta şehir değiştirdim.
beni aldattığı kadınla evlendiğini duydum 2 çocuk sonrası onu da aldatmış ve terketmiş.sonra aynı şeyi 3 defa daha yaşamış şimdi çocuğu kadar biriyle evli ve gene baba olmuş . bunları duymak istemezdim ama çocuklarından biri benim çocuğumu facebook'tan bulup tanışmış anlatmış .toplam 6 terkedilmiş çocuk var aynı babadan .
en şanslı olanlar benim çocuklar çünkü yolda görse tanımayacakları bir adam.
0
devilone
(19.02.18)
bu adamla barışmak demek, "git istediğin zaman istediğin kadınla yat" demekle aynı şey, bunu göze alıyorsanız barışın.
0
ravenudon
(19.02.18)
Ortalama üstü gelire sahip olanların boynuzlama hakkı vardır. Boru mu bu, gelir. Adam bugünler için kazanmış. Basit zevkler yaşayım diye. Onu balkondan aşaģı sarkıtarak daha heyecanlı zevkler yaşatirdim. Yada ne uğraşacağım be direkt ortalama gelirine bir tazminat davasiyla tum işi tatliya bağlardim. Artik ortalama gelire ben sahip olduğum için basit zevk yaşama hakki benim için de oluşurdu.
0
for day to break
(19.02.18)
Mesele basit zevkler peşinde koşmak istemesi değil ki. Söylesin bunu, sonra basit zevkler peşinde koşsun.

Ben de "o zaman ben de basit zevkler peşinde koşayım" ya da "tamam madem, ayrılalım, sen basit zevkler peşinde koşmaya devam et" seçenekleri arasında seçim yapayım.

Sorun burada başkasıyla yatmak istemesi değil, yalan söyleyip kandırması. Aldatmak budur.
0
yirmisantim
(19.02.18)
Yine argo sebebiyle cevabım silinmesin diye hislerimi olduğu gibi buraya dökemiyorum. Eşim isterse ABD başkanı olsun, 10 çocuğumuz olsun yine de bir daha yüzüne dahi bakmamak üzere hayatımdan çıkarırım.
0
i m cool with that
(19.02.18)
(19)

ben 1914'e kadar gidebiliyorum soy sıralamasında daha önceye giden var mı?

for day to break
bilmem kaçıncı mahmut'a kadar gidebilen var yazıyor sözlükte öyle mi sizde durum nasıl? birde 1912 varmış yeni gördüm.
bilmem kaçıncı mahmut'a kadar gidebilen var yazıyor sözlükte öyle mi sizde durum nasıl? birde 1912 varmış yeni gördüm.
0
for day to break
(15.02.18)
1844 bende en eski tarih.
0
crown
(15.02.18)
1860'lara gidiyordu heralde.
0
havadakarada
(15.02.18)
ben 1840'a gittim.
0
dedimmidemedimmi
(15.02.18)
1844 en eski kayıt.
0
runagain
(15.02.18)
Benim kaydımda en başta annemin babasının babasının annesi var 1859 da doğmuş.
Baba tarafından 1904 te doğan babamın babasının annesi var.
0
mutekebbir
(15.02.18)
1834 bizim en eski tarih.
0
fraise
(15.02.18)
1837 var bende
0
tolga asp
(15.02.18)
muhtemelen savaş zamanı zorla kaydedildi bizimkiler.
0
🌸for day to break
(15.02.18)
belirli bir tarihten önceye gidilememesinin nedeni, gidilemeyen tarihten önceki donemin cumhuriyet arşivlerinde bilgisinin olmamasi olabilir.

ayni sekilde cok eski tarihlere gidebilenler de muhtemelen Anadolu topraklarinda yerleşik olanlar olabilir.
0
for the record
(15.02.18)
1876 en son bende
0
hosein
(15.02.18)
1823 benimki.
0
dissendium
(15.02.18)
1824 hatice ninem.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(15.02.18)
Hatice nine, cemile nine bende de var. canım akrabalarım sizi çok seviyorum.
0
🌸for day to break
(15.02.18)
1846 benim de.
0
empedokles
(15.02.18)
1791 gördüm ama hatalı galiba. kocası 1850 doğumlu çünkü.
0
akatreil
(15.02.18)
bende en eski 1834 var da yeni soru açmak yerine buraya yazayım istedim, farkettiyseniz belli bir tarihe kadar (bende 1834-1901) tüm doğum gün ve ay tarihleri 01/07. Aklıma gelen devlet bugünkü gibi günlük kayıt yapmadığı veya yapılamadığı için standart bir gün belirlemişler diye düşünüyorum. Başka fikri olan var mıdır?
0
candanag
(15.02.18)
1842 bende de.

candanag, acemi açıklamış burada : eksiduyu.ru
0
inheritance
(15.02.18)
1832 benimki
0
dedi ayca
(15.02.18)
1858 var en eski. Hem anne hem baba tarafı göçmen; ama Bulgaristan ve Yunanistan'da doğdukları yerler yazıyor. Baba tarafı 20. yy'dan önce gelmiş; onların kayıtları nasıl saklanmış merak ediyorum. Nüfus sayımında kaydedilmişler herhalde.
0
auroraaurora
(15.02.18)
(20)

Çocuk oyuncuların yer aldığı filmler hangileri var?

for day to break
The fall, stand by me, uçurtmayı vurmasınlar, canım kardeşim, umudunu kaybetme, panın labirenti,forrest gump harici.
The fall, stand by me, uçurtmayı vurmasınlar, canım kardeşim, umudunu kaybetme, panın labirenti,forrest gump harici.
0
for day to break
(15.02.18)
Leon
0
dissendium
(15.02.18)
it, stand by me

edit: e.t vardı bi de sanırım.
0
thomson'un uzumlu keki
(15.02.18)
Harry Potter serisi.
0
m e b
(15.02.18)
hadi yine iyisin kimse demez bu filmi. mickybo and me
0
glamdr1ng
(15.02.18)
oguz altun
(15.02.18)
belki de en başarılısı bir zamanlar amerika filminde çocukların oynadığı filmin ilk bölümü.
0
EasyTiger
(15.02.18)
Talihsiz serüvenler dizisi
0
mutlusismankedi2015
(15.02.18)
zero de conduite
la mala educacion
au revoir les enfants
0
La Femme D'argent
(15.02.18)
evde tek başına
0
sta
(15.02.18)
Cennetin Çocukları
Utancından Yıkılan Buddha
Çizgi pijamalı çocuk
Uçurtma Avcısı
Not One Less
Kaakkaa Muttai
The 400 Blows
Bicycle Thieves
Germany Year Zero
Freistatt
Oshin
Oliver Twist
The Return
Bab Aziz
The Song of Sparrows
0
harvey
(15.02.18)
en güzel çocuk oyuncu performanslarından biri yazılmamış: little miss sunshine
0
semaforo de medianoche
(15.02.18)
Clubhouse detectives(bu da gerilimli film)
0
kreatin
(15.02.18)
Bugsy Malone
0
fotrsapka
(15.02.18)
captain fantastic
0
ontheroad
(15.02.18)
Lord of the flies
0
mungojerry
(15.02.18)
Narnia günlükleri
Eskilerden Ayşecik ve Ömercik filmleri
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.02.18)
www.imdb.com

my girl
0
bordeaux
(15.02.18)
reha erdem'in bir filmi vardi. bes vakit, ilk o geldi aklima.
0
jimicik
(15.02.18)
(bkz: a perfect world) bunların arasında leon kadar güzeldir.
0
etki
(15.02.18)
🌸for day to break
(15.02.18)
(10)

Insanlar 10 milyar yil sonra hangi renk olacak

purple rain
Varsayalim dunya 10 milyar yil sonra hala mevcut ve insanlik devam ediyor. fakat dunya uzerinde hic oxygen kaynagi kalmadigi icin yerine bir alternatif uretmis insanlik ve bununla yasayabiliyoruz fakat bu oxygen yerine uretilen madde insanligi tekrar mutasyona sokuyor ve farkli bir hal aliyor insanl
Varsayalim dunya 10 milyar yil sonra hala mevcut ve insanlik devam ediyor.

fakat dunya uzerinde hic oxygen kaynagi kalmadigi icin yerine bir alternatif uretmis insanlik ve bununla yasayabiliyoruz fakat bu oxygen yerine uretilen madde insanligi tekrar mutasyona sokuyor ve farkli bir hal aliyor insanlarin fiziksel ozellikleri ve zihinsel dusunceleri.

Tam burada mutasyondan sonraki halimiz icin biraz ornek verirmisiniz, hayal gucunuze kalmis, ne gorebiliyorsaniz aktarmaya calisin, bende degisik bisiler deniyorum, orada kullanmayi denicem.
0
purple rain
(14.02.18)
South Park ta öyle bir bölüm vardı. Gelecekte herkes Brezilyalı Roberto Carlosa benziyordu
0
gameofannen
(14.02.18)
şeffaf oluruz diyorum. güneşin zararlı etkilerinden de korunuruz. bükemediğin bileği ölpeceksin
0
bir ileti paylastim
(14.02.18)
10 MİLYAR YIL !!! oofff.
Çok uzun bi süre yahu. Hayal edemiyorum. :)
Bence insanlar o zaman süper mega zekaya sahip olurlar. 1500 IQlu insanlar olur. :) Ama fiziksel olarak bugünkü görünüşün uzağından yakınından geçemeyiz. Tam nasıl oluruz bilmem ama 2 gözlü, 2 bacaklı, 2 kollu, 1 kafalı klasik insan görünümüne sahip olacağımızı sanmıyorum. Nasıl ki şimdi karafatma ile alakamız yok, o zaman da homo sapiens ile böyle bir uçurum olacak bence tip olarak. :))
0
thomson'un uzumlu keki
(14.02.18)
Dostum 10 milyar yili nerden cikariyorsun? Insanlar cok degil 50-150 yillari icinde herhangi bir bedene ihtiyac duymayacak. Inorganik ortamda varolmak varken, ne isimiz olur su kirilgan organik yapinin icin de?
0
tezek
(14.02.18)
çok kısıtlı bilgimle, renk tamamen hayal gücü ama o rengin alt tonu oksijeni kanda taşıyan ve kana kırmızı rengini veren hemoglobinin yerine geçecek maddeye bağlı. güneşin 10 milyar sonra yok olmadığını farklı bir fazda var olmaya devam ettiğini var sayarsak, onun zararlı etkilerinden korunmak için UV yansıtıcı özellikte, böceksi keratin benzeri bir dokuyla kaplanabiliriz, güneşin o zamanki rengi neyse o renkte bir zırh gibi mesela. olmuşken trake solunumu yapıp görünüş olarak böceklere de yakınsayabiliriz. bettle is the new human.
0
kaichi
(14.02.18)
Avatar oluruz bence.
0
femme vitale
(14.02.18)
1o milyar yil sonra insan irkinin var olacagini dusunmek fazla iyimser.
0
ateistanbul
(14.02.18)
Bence rengarenk olurlar. Bukalemun gibi renk değiştirebilirler veya ne renk olacakarını seçebilirler. Hatta duyuruda ismin yanısıra "bebeğimiz ne renk olsun?" hangi özellikleri taşısın?" soruları sorulur.

10 milyar yıl sonra müdahale etmediğimiz bişey kalmaz. Mutasyon dahil.

Edit: Tabii insanlar hala ürüyor olurlarsa. Ölümsüzlük şimdiden ufukta göründü bile. Olur da bi kısıt getirip en fazla şu kadar yaşamalyız derlese ve üremeye devam ederlerse varsayımıyla cevapladım :)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.02.18)
Evren zaten 10 milyar yil daha yasayamayabilir. Gunesin 5 milyon yil omru kaldi. Bu konular hakkinda bilgi sahibi olduguna emin misin?
0
Traveller
(14.02.18)
vişne çürüğü
0
for day to break
(14.02.18)
(15)

hiç o'nun gibisini bulamayacağınızı düşündüğünüz oldu mu?

tolga asp
naber ya dertleşemiyoruz hiç? yakın zamanda (şimdi hesapladım da 8 ay olmuş lan) bir buçuk yıllık ilişkim biti, kız arkadaşım beni her açıdan tatmin ediyordu, dört dörtlük bir insandı kendisi. evlilik için çok ideal birisiydi ama ayrıldık işte.ondan önce hayatıma giren son birkaç kız arkadaşım için
naber ya dertleşemiyoruz hiç?

yakın zamanda (şimdi hesapladım da 8 ay olmuş lan) bir buçuk yıllık ilişkim biti, kız arkadaşım beni her açıdan tatmin ediyordu, dört dörtlük bir insandı kendisi. evlilik için çok ideal birisiydi ama ayrıldık işte.

ondan önce hayatıma giren son birkaç kız arkadaşım için de aynı şeyi söyleyebilirim, bunlardan herhangi biriyle evlenseydim eminim şuan mutlu bir evliliğim olacaktı, neyse.

ben şimdi bu dört dörtlük kızlardan sonra hayattaki tüm kredimi kullandığımı ve artık bunlar gibi birini bulamayacağımı düşünüyorum, bu nedenle yeni insanlarla tanışmaya bile üşeniyorum. mesela kalabalık bir şirkette çalışıyorum, molalarda millet terasa çıkıp fıldır fıldır birbirini kesiyor ben odamdan bile çıkmıyorum, artık hiç hevesim kalmadı o işlere. yemekhanede tek başıma en köşedeki masaya gidip hızlı hızlı yiyip ofise iniyorum (gerçi bu benim asosyalliğimle alakalı olabilir). gerçek anlamda tüm hevesim kaçtı.

sizde de benzer duygular oldu mu? nasılsa o'nun gibisini bi daha bulamam boşuna yeni ilişkilere yelken açmayayım diye düşündünüz mü?
0
tolga asp
(10.02.18)
Bazen insan bir sureligine cekilmek istiyor, o donemindesindir :) arkadaslarina mumkun oldugunca cok zaman ayirmaya calis bu donemde.

Bir sure sonra bu donem bitecek. Her seyi gectim, bir yerde hormonlar devreye girecek ve ugrasmaya baslayacaksin/basliyorsun :d
0
fakyoras
(10.02.18)
Sen zaten dört dörtlük olduğun için bulmuşsundur öylelerini. Dolayısıyla kapıları açık tut. Yine gelir.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(10.02.18)
2 sene önce oldu, onun gibisinin bir daha olmayacağını düşündüm. gerçekten de bulamadım. şimdi başka birisi(arada da oldu başkaları) var ama hala onu görünce içim cız ediyor. nereden açtın bu konuyu bro ya, keyfim kaçtı yine.
0
doxanikee
(10.02.18)
sigara içmiyorum ama gelen cevaplardan sonra bir tane yakasım geldi.
0
🌸tolga asp
(10.02.18)
ahhahaha ya kızLAR diyorsun, demek ki sonuncu hariç her birinden sonra "o'nun gibisi"ni bulmuşsun. ne oldu da tüm kredini kullandığına karar verdin ki? öyle bi yalnızlık hissiyatı gelmiş sana ama, gider o çok şeyapma.
0
bxgx
(10.02.18)
2 kişi için oldu. Geçti o da.
0
yaren
(10.02.18)
oldu. daha geçen gün düşündüm. keşke, birbirimizi sevmeye devam etseydik de böyle saçma sapan insanlarla karşılaşmasaydım dedim.

ama sevgi namına hiçbir şey kalmadı, iyi insan olmakla da ilişki yürümüyor. arkadaş aramıyoruz sonuçta.
0
nice tnetennba
(10.02.18)
Onun gibi birkaç kız arkadaşınız olmuş zaten. Aramaya inanın, tekrar olacak gibi.
0
l arrache coeur
(10.02.18)
önceleri oldu, sonra ise daha iyileri geldi.
0
bruceandwayne
(11.02.18)
evet, ayrılalı 6 ay oldu. daha önce yaşadığım her ilişkimden farklıydı. bana çok değer verirdi, her zaman beni sevdiğini bilirdim, bana karşı hep saygılıydı ve sayamayacağım bir sürü şey daha... aramızdaki mesafeler yüzünden bitti.

şu an konuştuğum hiçbir erkek ve hiçbir eski sevgilim onun yanına bile yaklaşamaz. öyle birşey ki bana karşı yapılan saygısızlıklara, anlayışsızlıklara tahammül edemiyorum. standartlarımı çok yükseltti.
0
you are my lethe
(11.02.18)
giderse onun gibisini bulamam diye düşünüyorum şu an. sayılırsa eğer.
0
bir ileti paylastim
(11.02.18)
yani nasıl biriydi de: 10 milyar maaş vardı, adriana lima görünümündeydi seni bulutların üzerinde mi uçuruyordu. neydi? belki de ilk aşkındı her şeyin ilki güzeldir o yüzden sana farklı gelmiştir. birde ayakabı mı bu da bir daha öylesini bulamayacaksın.
0
for day to break
(11.02.18)
Bulunuyor. Kesin bilgi değil ama yayalım.
0
i m cool with that
(11.02.18)
millet 1 tane bulamıyor, sen birden fazla bulmuşsun. demek ki senin için hayatının kadını bulunması çok zor kriterler içermiyor; bu açıdan bakınca bundan sonra bulman da gayet olası.

elbet her insanın, dolayısıyla her ilişkinin kendine has güzellikleri var. benim için hiçbir zaman mükemmel ilişki yoktu ama mükemmel ilişkiyi aramıyorum da. insan mutlu olduğu o anların bir daha yaşanmayacağını düşünerek o anları kutsallaştırıyor, gözünde büyütüyor, fazla anlam veriyor; algı ve bakış açısı meselesi. şu anda eskiye dönmek mümkün mü, hayır. o halde algını ve bakış açını bundan sonra yaşayacağın mutlu anlara yönelt ve hayattan zevk almaya bak. öbür türlüsü çok ezikçe ve insanın kendine olan saygısını yerle bir eden bir durum. kendine saygın olsun, yaşadıklarına saygın olsun, hayatına saygın olsun.
0
Bruce
(11.02.18)
4 senelik ilişkim 1 yıl önce bitti. halen onun ismini söylüyorum bazen yanlışlıkla karşımdakine. üzücü bi durum. muhtemelen gelmeyecek öylesi...
0
içe doğru kaslı olan çocuk
(13.02.18)
(11)

bacılaaar bakın hele

gündüz m
sevgilinizle konuşurken çocuklaşıyor musunuz? ufak çocuk gibi konuşmalar tepkiler falan ?ve ne sıklıkla yapıyorsunuz?
sevgilinizle konuşurken çocuklaşıyor musunuz? ufak çocuk gibi konuşmalar tepkiler falan ?
ve ne sıklıkla yapıyorsunuz?
0
gündüz m
(10.02.18)
Yapmam, yapandan da uzaklaşırım.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(10.02.18)
Yapmiyorum. Ergenken de yapmiyordum. Yapani kinamam ama bana yapilsa kosarak uzaklasirim.
0
ganbatte
(10.02.18)
Yapmam, yani görünüşüme ve karakterime daha uygunsuz düşecek bir davranış şekli aklıma gelmedi hatta. Yapanı da içimden kınarım ama dışımdan bir şey demem.
0
sopiro
(10.02.18)
Asla. Çok itici.
0
fotrsapka
(10.02.18)
Orta sona giden yeğenim yapiyordu ağzına bi tane patlatasım geldi. Düzelt şu ağzını diyorum düzeltemiyor. Aşırı sevilme isteği yaptırıyor bunu sanırım. Eğer harfleri düzgünce telaffuz edersen hediye alacağım sana dedim.
0
for day to break
(10.02.18)
Bana kendimi güzel ve özel bir kadın hissettirdiği sürece az yaparım. Sık yapıyorsam şımararak dikkat çekmek veya onu yumuşatmak içindir. Normalde bebeklikten çok geyik yaparım.
0
yaren
(10.02.18)
ASLA
0
sta
(10.02.18)
o yapınca bazen yapıyorum, çocuk gibi değil ama çocuklaşma diyelim. sonra sarsılarak kendime gelmeye çalışıyorum. itici bence de.
0
pinkpeony
(10.02.18)
uf. Çocuklaşmak değil de. Sinir bir şekilde mimiklerimde artış oluyor. Bi mimikleniyorum. Durduramıyorum hareketlenmeyi (._.)
0
velvetmorning
(10.02.18)
Bebek gibi konusmam ya da "Ama cen bana naci dedin oyle" falan gibi seyler soylemem ama ara ara sefkate ihtiyacim oldugu cocuklasirim; o da sefkate ihtiyaci olunca cocuklasir.
0
aychovsky
(11.02.18)
şimdiye kadarki kız arkadaşlarımın hepsi yapardı. şimdi burayı okuyunca garipsedim:)

azıcık şımarttın mı, bir iki güzel söz söyleyip saçını okşadın mı, bence bütün kadınlar yapıyor. en azından benim örneklem uzayımda:)
0
captainobvious
(12.02.18)
(13)

internetten bir insanla tanışmak

diffarentiationation
aşağılarda bir duyuruda herkes internetten bir sürü insanla tanıştım yazmış. nasıl tanışıyorsunuz bu insanlarla? hangi siteler, ne konuşuyor, yazıyorsunuz da buluşup konuşup yüz yüze geliyorsunuz?15 senelik internet kullanıcısıyım bir kişiyle bile tanışmadım daha. çok mu boş, yüzeysel takılıyorum be
aşağılarda bir duyuruda herkes internetten bir sürü insanla tanıştım yazmış.

nasıl tanışıyorsunuz bu insanlarla? hangi siteler, ne konuşuyor, yazıyorsunuz da buluşup konuşup yüz yüze geliyorsunuz?

15 senelik internet kullanıcısıyım bir kişiyle bile tanışmadım daha. çok mu boş, yüzeysel takılıyorum ben, sırrı ne merak ediyorum bu işin.
0
diffarentiationation
(09.02.18)
Ben Duyuru'da biriyle konuşmaya başladıysam ve muhabbet ilerlediyse (kanki gibi olduysak) ad söyleme durumu oluyor. İstersen direkt WhatsApp veren de var. Ondan sonra şurada, şu saatte buluşalım demek sana kalmış. Ben kimseyle buluşmadım şu ana kadar şehir dolayısıyla ama buluşmak istesem 5 dakikalık iş yani. Amaç bir şeyler paylaşmak. İstersen sinemaya gidersin, istersen oturup çay içersin. İnternet genel olarak pek sağlıklı bir ortam değil aslında. Karşıdaki kişi manyak da çıkabilir, sevgi pıtırcığı da çıkabilir. Bu iş biraz gözlem yapmakla ve iletişime nasıl baktığınla ilgili.
0
dissendium
(09.02.18)
ben buradan fiziki olarak 1 kişiyle arkadaş oldum

ekşi sözlükten de 1 kişiyle. seneye vurunca 10 senede 2 kişi, onlar da genelde belirli bir hobi, iş üstüne tanıştığım insanlar oldu. iki arkadaşımla da fırsat buldukça görüşürüz.

bana sohbet etmek yetiyor sanırım, ne bileyim arkadaş aradıktan sonra zaten bir sürü var çevremde, ben onlarla bile uğraşamıyorum.
0
Photographer
(09.02.18)
tinychat diye bir site var. min. 50-60 kişiyle görüşmüşümdür.

tabii eski ortamları kalmadı artık..
0
think about you
(09.02.18)
ekşi sözlük ekşi duyuru mantıklı.

ben ekşi sözlükten eşimle tanıştım, evlendik :)

bir konu için mesaj atıyorsun filan ikisinde de.. sonra bazen işte konu konuyu açıyor. bahsettiğimiz 6 sene öncesi o zaman facebook filan vermiştik, oradan konuşuruz diye. bir noktadan sonra sanki internetten tanışmış gibi olmuyorsun zaten çok muhabbet edersen önceden tanıdığın bir arkadaşın gibi oluyor. tipini de fotolardan filan görmüş oluyorsun tahmini..
sonra buluşma kısmı sana kalmış..biz ilk konuşmadan 6 ay sonra görüştük, sonra sevgili olduk işte 3,5 senedir de evliyiz.
0
kaputt
(09.02.18)
@kaputt, şahaneymiş :)
0
runagain
(09.02.18)
Bir erkeğin gözünden : Mesaj attım, ilgisini çektim. Ortak yönlerimiz olduğunu fark ettim. Ve yüz yüze görüştük.

Bir kadının gözünden : Mesaj attı, ilgimi çekti. Ortak yönlerimiz olduğunu fark ettim. Ve yüz yüze görüştük.
0
MaNOfTheYear
(09.02.18)
15 senelik internet kullanıcısısın ve kimseyle tanışmadın, peki gerçek hayatta girişken/konuşkan/tanışkan (yeni buldum bu kelimeyi bak) biri misin?
0
John Bloor
(09.02.18)
Arkadaşım internetten tanıştı adam evli çocuklu çıktı. Şerefsiz. Diğer yandan bizim hocamız da internetten tanışıp evlvnmiş. Demem o ki; ordan evlenmek isteyenler insan sarrafı olabilmeliler.
0
for day to break
(09.02.18)
doğrudan tanışma/yürüme amaçlı başlamayan, bir konu üzerine sohbet etmek şeklinde devam eden tanışmaları daha sağlıklı buluyorum. önyargılı değilim. İnternetten tanıştığım insanla sevgili de oldum, arkadaş da olurum. tanışmamış olman tabi ki seni boş ve yüzeysel yapmaz. sırrı falan yok. denk geliyor diyelim.
0
aquarium
(09.02.18)
Hayatımdaki bütün samimi olduğum arkadaşlarımla internetten tanıştım. Hepsinin zevklerini, neler yaptıklarını bilerek sohbete girmek kadar kolay bir şey var mı. Reel'den tanışmak daha bayık bence.
0
mimetorg
(09.02.18)
Halı saha grubumuz var, yazalım kaleye.
Hem tanışmış oluruz.
0
neymis
(09.02.18)
Son 15 yildaki neredeyse butun ciddi iliskilerimle de fuckbudylerimle de hatta is yaptigim bazi kisilerle de sozlukten tanistim. Sozluk araciligiyla yasadigim iliskilerin tanisikliklarin heyecani benim icin hep daha keyifli oldu. Hem ozel insanlar cikti karsima hem de bisuru entrysiyle insanlar kendileri hakkinda bir izlenim vererek bana da onlara da secici olma sansi verdiler.Duyurudan kimseyle tanismadim.Duyuruda o ambiance yok.buradan kimseyle sohbet o kadar ilerlemiyor. Yas grubuyla da ilgili olabilir.
0
a summer day
(09.02.18)
beklentiyi yüksek tutmadığın sürece arkadaşlık için olabilir. özellikle de reelde arkadaş edinmede sıkıntın varsa. onu dışında sevgili/eş bulmak için doğru yer olmadığını düşünüyorum. çok düzgün insana da denk gelebilirsin. illallah da diyebilirsin. tamamen şansına bağlı. :)
0
naksidil
(09.02.18)
(15)

İnsan soyunu neden merak eder?

amortisman
Merhaba,`e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama` çıkmış, haberiniz olmuştur. Şu an tüm sosyal medya ve sözlük bunu konuşuyor.İnsanlar soylarını, nereden geldiklerini neden bu kadar merak ediyor? Ben de merak ettim açıkçası ama site yoğunluktan açılmıyor. Kendi kendime de sordum, neden merak ediyorum
Merhaba,

e-devlet alt-üst soy bilgisi sorgulama çıkmış, haberiniz olmuştur. Şu an tüm sosyal medya ve sözlük bunu konuşuyor.

İnsanlar soylarını, nereden geldiklerini neden bu kadar merak ediyor? Ben de merak ettim açıkçası ama site yoğunluktan açılmıyor. Kendi kendime de sordum, neden merak ediyorum diye ama bir cevap bulamadım.

Ne çıkmasını umuyoruz soyumuzdan, neden merak ediyoruz?
0
amortisman
(08.02.18)
Ben, belki soyumuzda ermeni, rum, kürt falan vardır inş. da babama gösterir eğlenirim, diye bakmak istedim. çok da şeyimde değil soyum benim.
0
rahip janick
(08.02.18)
atatürk'ün silah arkadaşları var ailede, onlardan öncesini bilmiyorum. sırf meraktan. gerçi ne çıkacak bilmiyorum, meslek falan söylemez de.

belki rum vardır, belki arap, sürpriz yumurta gibi :)
0
passion rules the game
(08.02.18)
Bizim ülkemiz daha çok yeni bir ülke. Ben 1993 doğumluyum, Cumhuriyet 1923'te kurulmuş. Düşün yani Cumhuriyet benim doğumumdan sadece 70 yıl önce kurulmuş. 70 yıl bir tane insan ömrü demek. Bu nedenle ülkedeki herkes en fazla dedesinin babasını bilebiliyor. Osmanlı gibi yüzyıllarca ayakta kalmış bir devlete dair hiçbir bilgi yok. İnsanlar heyecan yapıyor haliyle. Kendi akrabalarını tanımış oluyorsun bir bakıma.
0
dissendium
(08.02.18)
Ben belki rus'ya dan nenelerim çıkar da havam olur diye merak ettim.
0
for day to break
(08.02.18)
-Yalnızlıktan-
0
1adam
(08.02.18)
anneannemin, dedemin ismini biliyorum sadece, daha önce kimler varmış, isimleri nelermiş, nerede yaşamışlar, onları merak ediyorum.
0
Photographer
(08.02.18)
baba tarafımın köyüne kadar biliyorum Yunanistan Gevgili. ama anne tarafımda biraz karışıklık var onu merak ediyorum.

ayrıca soyunu nereden geldiğini bilmek güzeldir.
0
ferrarimizolaydisatardik
(08.02.18)
ben de nereden olduğumu gayet iyi biliyorum. kökenler göçmen olunca belki daha farklı bir şey çıkar ne biliyim dedim.
0
cabiday
(08.02.18)
ben buraya ilk göçen dedenin ne zaman geldiğini ya da kayda girdiğini merak ediyorum, 1800'den sonrası varmış çünkü. aile kökeniyle ilgili net bilgi sahibi olursam atavatandaki geçmişimize de ışık tutacak. yoksa soyumdan sopumdan ne çıkacağını biliyorum. tarihsel merak diyebiliriz.
0
Bruce
(08.02.18)
Çünkü insan merak eden bir canlıdır.
Diğer taraftan "bu kadar" merak edilmiş olunsaydı daha önce öğrenilmiş olunurdu. Alt tarafı iki tık yapıp bu kadar temel bir bilgiye ulaşmak "bu kadar merak" sayılmaz.
0
harvey
(08.02.18)
Bu psikolojik bir sey, cogu insan gecmisle olan baglarini bilmek ister. Gecmiste atalar kultune vs. inanilan veya aristokrasinin guclu oldugu yerlerde gercek hayata direkt etkisi vardi jenealojinin, mesruiyet icin "aha benim soyum (gercek veya efsanevi) x'e dayaniyor o yuzden y'yi yapabilirim/sahip olabilirim" diyip belgeyi gostermek gerekiyordu.

Bugun yasanan durumsa halkin cogunun emek/zaman harcamadan ulasamayacagi bilgilerin bildigim kadariyla ilk defa hazir olarak sunulmasindan kaynaklaniyor. Biz bu konuda gercekten cok fakir bir ulkeyiz, mesela Britanyalilar 1. Dunya Savasi'nda savasmis dedeleriyle ilgili bilgilere direkt online erisebiliyorlar; hangi birlikte savasti, hangi madalyayi kazandi, nerde/ne zaman oldu vs. Bizde alfabe degisiminin etkilerinin yani sira baska eksiklikler de oldugu kesin.

edit: Bu arada Turkiye'de hala kucuk yerlerde dedeni/neneni bilmek, "Postaci Talat'in torunuyum" demek onemli bir sey. Komunite kucuk oldugu, herkes birbirini tanidigi icin direkt sen de gruptan sayiliyorsun. Sehirlerde bu yok haliyle.
0
common of demons
(08.02.18)
neden merak etmez? meraksız insanların nasıl merak etmediklerini de merak ediyorum şahsen.
0
pinkpeony
(08.02.18)
mesela sen, insanların neden merak ettiğini, neden merak ediyosun?
0
€xpolerer
(08.02.18)
Neden tarihi merak ediyor ve okuyor insanlar? Bunun gibi bu da, gayet normal yani. Bir dizinin bir sonraki bolumunu merak ederken soyunu neden merak etmeyesin ki? Adi ustunde, merak.
0
stavro
(08.02.18)
Sana kendinle ilgili bilmediğin bir bilgi sunuyor. Kendinle ilgili bir bir şey öğrenip aydınlanıyorsun. Çıkan şeyim önemi yok, sonuçta “Soyumuz saraya mı dayanıyor” diye değil; “Acaba göç yolu nereden” diye.

Annemle ilgili özel bir durum var bizde. Anneannem annem 5 yaşındayken ölmüş ve bir daha onunla ilgili monuşmamışlar ve konuşturmamışlar. Banka hesabı için annemden annesinin kızlık soyadını istemişler ama 1949 yılında ölen kadının kozlıl soyadı ile ilgili herhangi bir fikrimiz yoktu. Başka türlü de hesabı açmayı reddettiler o dönem. Biz de bir soyadı uydurduk, onu kullanıyoruz annemin hesapları için. Dedem de erken ölmüş. Onunla ilgili de az bilgimiz var. İnsanın kendiyle ilgili bir şeyler öğrenmesi güzel. Belki günün birinde bilmediğim memleketimi ziyaret ederim.

DNA testi de yaptırdım; %25 İtalyanlık çıktı mesela. Merak ediyorum, İtalyanlık var mı diye. Dedem Kore Gazisi’ymiş ve iki yıl orada kalmış, belki orada bir teyzem ve dayım var, çekik gözlü kuzenlerim var. Ulvi bir şey olduğundan değil ya da bununla gurur duyacak da değilim ama hepsinin altında birer hayat, her hayatın da bir hikayesi var. Benim ben olana kadarki hikayesini merak ediyorum. Dünya’nın Büyük Patlaması gibi bir şey bu, herkes bir dünya.
0
aychovsky
(08.02.18)
(12)

her şeye yeniden başlama gücü veya motivasyonu

whatdreamsnevercome
eşimle ayrıldık. daha doğrusu ayrılıyoruz.gırtlağıma değil, dişlerimin ucuna kadar borcun içine batmış durumdayım.onunla ayrıldıktan sonra bu şehirde kalmayı düşünmüyorum, çünkü zaten burada herhangi bir arkadaşım yok, yalnızca onun sayesinde burada yaşayabiliyordum.haliyle eski şehrime dönmek için
eşimle ayrıldık. daha doğrusu ayrılıyoruz.
gırtlağıma değil, dişlerimin ucuna kadar borcun içine batmış durumdayım.
onunla ayrıldıktan sonra bu şehirde kalmayı düşünmüyorum, çünkü zaten burada herhangi bir arkadaşım yok, yalnızca onun sayesinde burada yaşayabiliyordum.
haliyle eski şehrime dönmek için yeniden borçlanmam gerekecek.
işimden pek memnun değilim, yarın "ya remote çalışmayı sürdürelim ya da ben istifa etmek zorundayım" diyeceğim sanki istifa etmek zorunda kalıcam gibi.

yaptığım iş ile sahip olduğum üniversite diplomam aynı değil, haliyle yaşım ilerledikçe iş bulma ihtimalim düşüyor.

aslında özet geçecek olursak; sıfır olarak geldiğim bu şehirden, eksilerde hatta belki de dip noktada ayrılıyorum.
çok yorgun hissediyorum, yalnız olarak ölecek huysuz bir insan olduğumu biliyorum ve bunca şeyi toparlayıp yeniden nasıl başlayacağımı bilmiyorum.

hiç kimseye ayrıldığımızı söyleyecek güce bile sahip değilim. bu haftasonu gidişimi ayarlamam gerekiyor.
sanki biri üstüme yüzlerce kiloluk bir çuval attı gitti gibi hissediyorum.

bu motivasyonu nasıl sağlayabilirim.
0
whatdreamsnevercome
(07.02.18)
Ağırlıklarından kurtuldun belki de, nereden bilebilirsin? Eski şehrinde hiçbir şey yapamasan part time bi iş bulur çalışırsın. Korkma.
0
femme vitale
(07.02.18)
bu durumu bir son olarak değil yeni bir hayata başlangıç olarak düşünmelisin.
kısa bir süre sıkıntı çeker sonra alışırsın sonra da tamamen düze çıkar gülümseyerek hatırlarsın bu yazdıklarını.
kendi şehrine geri dön yeni bir iş bul ve sıfırdan başla.
bir de yeniden evlenmemeye çalış.
0
devilone
(07.02.18)
şu anda üstünüze atılmış olan çuvalı, eski şehrinize donup yeniden başladıktan bir süre sonra elinizdeki küçük bir sepetmiş gibi hissedeceksiniz.

insan için en önemli olan sey psikolojik olarak rahatlamak bence.

su an içinde bulunduğunuz durum nedeniyle, doğal olarak, bin tane mevzu var aklınızda.

fakat, dediğiniz gibi, bir başka yere gittiğinizde, kendinize yepyeni bir pencere, bembeyaz bir sayfa acmis olacaksiniz.

o sayfada nelerin olmasini da ancak ve sadece siz belirleyebilirsiniz ve belirlemelisiniz.

insan, bir varlık olarak, cok esnek ve her koşulda hayatta kalma isteğiyle doludur.

bunu, bir sure sonra siz de anlayacaksiniz.

elinizde, hemen her yerde geçerli bir is var.

o is sayesinde, yeniden bir hayat kurmak mumkun.

yeter ki kafanızdaki dusunceleriniz pozitif olsun.

hic asilmazmis gibi duran sorunlar bile, zaman ve biraz cabayla asilabilir.

aklinizi geride, eskide birakmayin. kendinize ve geleceğinize bakin. mutluluk orada bir yerde cunku.

onumuzdeki pazartesi gunu, yeni yasaminizin ilk gunu olsun.
0
for the record
(07.02.18)
her şey yoluna girecek demeye geldim.

kendini nerde huzurlu hissedeceksen, orda yaşamak üzere "plan" yap. bodoslama hareket etme, plan yap, en önemlisi bu şu anda. anlık duygusal iniş çıkışların olacak süreçten dolayı, gaza gelme böyle durumlarda. mesela iş bulmadan işten sakın ama sakın ayrılma. şu an piyasalar çok kötü. kimseyi tanımadığın bir şehirde bir süre daha idare edebilirsin, kendine meşguliyetler yaratabilirsin falan ama parasız pulsuz, işsiz, bunca borçla psikolojini iyice göçertmekten başka bir şey yapmazsın. sakin olacaksın, soğukkanlı davranacaksın. derin nefes alıp, yoluna devam edeceksin. bir süre sonra bu günler sana acı vermemeye başlayacak, sabahları daha umutla uyanacaksın, başka başka hayaller kuracaksın.

ne dedik. sakin ve soğukkanlı.
0
Phoebe
(07.02.18)
size bir "bir demet tiyatro" repliğiyle destek olmak istiyorum;

"Bir sabah uyanırsın bir bakarsın kız gibi bir pazartesi. Çıkarsın sokağa bir vesile biriyle karşılaşırsın, bir bakarsın ki pazartesi gibi bir kız. Ulan hayata başlamak için bundan iyi pazartesi mi olur be."
0
brakgn
(07.02.18)
öncelikle sakin ol
zaman herşeyi çözecek
bi abimin lafı vardı "rezillik gelip geçici ,allah can sağlığı versin"

her şey düzelecek
0
çınarım
(07.02.18)
Borçlar neden oldu, hanım çok mu masrafçıydı? Öncelikle nafaka vermemek için uğraş şayet erkek tarafıysan. Sonra işinden illa hemen ayrılmak zorunda mısın? Yeni bir iş bulamazsan daha da yıpranırsın. Tek kişinin masrafi olmaz. Borçlarını öde. Masrafçı karıdan da kurtulmuşsun. Ne mutlu sana. Ama borçları sen yaptıysan tedavi al. Kontrollü olmak çok önemli.
0
for day to break
(07.02.18)
nafaka vs gibi durumlar veya onun yüzünden borçlanma gibi bir şey söz konusu değil.
0
🌸whatdreamsnevercome
(07.02.18)
işin açıkçası şuan ne ypacağımı bilmiyorum. gerçekten. aklıma geldikçe bastırmaya çalışyorum, nreeye kadar bastırabileceğimi bilmiyorum. bir daha asla aklıma gelmesin diye bildiğim heryerden engelledim, sildim. fotoğrafları bile engelledim. görmemek için. ama nereye kadar buna dayanabileceğimi bilmiyorum.

bugün bir annemlerin yanına uğrayacağım, onlra nasıl söyleyeceğimi de bilmiyorum. söylemek de istemiyorum aslında, gerçekten uğraşacak gücüm yok kimsenin sorgulamasıyla.
0
🌸whatdreamsnevercome
(08.02.18)
neden ayrıldığınızı tam olarak anlatsaydınız, daha çok fikir alabilirdiniz? tamamen maddiyat mıydı geçimsizliğiniz?
0
for day to break
(08.02.18)
maddi bir konu değildi
0
🌸whatdreamsnevercome
(08.02.18)
eşinizi hala istiyor gibi haliniz var, tekrar deneyin isterseniz, bir şeyleri düzeltme şansınız belki tekrar vardır. ama hiç yoksa kabullenmek için destek alın.
0
for day to break
(09.02.18)
(14)

Tutunamayanlar romanı neden bu kadar popüler?

dilemma of subscribtionability
Ayıptır söylemesi birkaç bin kitap okumuş olmama rağmen daha da ayıptır söylemesi hiç Oğuz Atay okumamıştım. Okumama sebebim ise her daim çok popüler olmasıydı. Kürk Mantolu Madonna'yı okumayı da yine aynı sebepten geçen yıla kadar ertelemiştim mesela.Son on beş günümü memlekette (kaldığım sürenin n
Ayıptır söylemesi birkaç bin kitap okumuş olmama rağmen daha da ayıptır söylemesi hiç Oğuz Atay okumamıştım. Okumama sebebim ise her daim çok popüler olmasıydı. Kürk Mantolu Madonna'yı okumayı da yine aynı sebepten geçen yıla kadar ertelemiştim mesela.

Son on beş günümü memlekette (kaldığım sürenin neredeyse tamamına yakını evde) geçirince ve dahi kindle'ım yanımda olmayınca uykudan evvel youtube'dan birkaç tam metin sesli kitap dinler oldum bu sürede. Çok kitap kalmayınca da Tutunamayanlar'a bir şans vereyim dedim.

Aman Allah'ım! Bu kadar müstesnâ; değil yazıldığı zaman, günümüzde dahi bu kadar aykırı hem o kadar usta bir dil! Romanın yarısındayım şu an ve bitirmemişken açıyorum bu duyuruyu.

Söyler misin bana Ekşiciğim Duyuru, hitap ettiği okuyucu ortalama Türk insanının elli katı daha fazla genel kültüre sahip olması gerektiği halde bu kitap neden bu kadar popüler?
0
dilemma of subscribtionability
(07.02.18)
Sana bir iyi bir kötü haberim var:

İyi haber: Türkiye'de kitap okuyan herkes belli bir ortalamanın üstündeki insanlar. Buna Elif Şafak falan okuyanlar dahil. Dolayısıyla "bu kitap insanları aşıyor!" dediğinde ortalama bir çomarı değil, ortalama bir eğitimli bireyi düşün.

Kötü haber: Çoğu kitabı anlamıyor; ama övüldüğü için övüyor.

O değil de; yaş kaç? "Birkaç bin kitap" fazlasıyla iddialı bir rakam.
0
sen git ben geliyorum
(07.02.18)
İsmi güzel.
0
anon1m
(07.02.18)
Popülerlesmesinin sebebi okunmasi değil. Bahseden kişiler, ya da oradan buradan fragman fragman sözler okuyanlar kitabi okumuş değil. Yalnızca adi çok bilinen kitap diyelim bence.
0
velvetmorning
(07.02.18)
Ben de bir kaç bin olmasa da çok kitap okurum. Tutunamayanlara 2 defa başladım ikisinde de bitiremeden.

Kitap popüler çünkü çok fazla aforizma içeriyor. İnsanlar da içindeki aforizmaları paylaşmayı seviyorlar sağda solda.

İkincisi de isminden dolayı herkeste bit "tutunamayan" olma fikri var. Övüldüğü kadar çok okunduğunu düşünmüyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(07.02.18)
Birkaç sene önce Amazon'da bir araştırma yapılmış, biliyorsunuzdur belki kindle kullanıcıları herhangi bir alıntıyı işaretledikleri/altını çizdikleri/highlight ettikleri (artık ne diyorsanız) zaman, o bilgi bir dosyada saklanıyor ve herkes görüyor. "65 kullanıcı bunun altını çizdi" gibi. Bu istatistiklere dayanarak, insanların kitapların nerelerinden alıntılar yaptıklarını analiz etmişler ve daha çok başlangıç kısımlarından olduğunu görmüşler. Örneğin belki son beş altı yıldır ortalığı kasıp kavuran Thinking Fast And Slow/ Hızlı ve Yavaş Düşünme (Daniel Kahneman) en çok başlanan, alıntılanan ama en az okunan/tamamlanan kitap olmuş. En çok okunan ve tamamlanan da yine popüler bir kitaptı ama hatırlayamıyorum şimdi, notlarıma bakmam lazım.

Uzun lafın kısası, ben Tutunamayanlar'ın da biraz böyle olduğunu düşünüyorum. İnsanlar ediniyor, bakınıyor, bir şeyler paylaşıyor, ama baştan sona hazmederek okuyan kişi sayısı daha azdır herhalde.
0
sopiro
(07.02.18)
insan ömrü yaklaşık 30bin gün (82 yıl gibi düşünürsek)
sizin maksimum 60larınızda olduğunuzu ve kitap okumaya 7 yaşında başladığınızı varsayınca karşımızda hadi biraz da ben koyuyorum 20bin gündür kitap okuyan bir birey var.
20bin günde birkaçbin kitap, 3000 desek her hafta bir kitap ve 50küsür yıldır bu tempo. yani, çok güzel. ama Tutunamayanlar ne zaman böyle popüler oldu? 2000'lerden sonra. Öncesinde niye okumadınız?
neyse bu kadar kurcalamayayım. neticede oğuzcuğum övülüyor..
0
stanley weber
(07.02.18)
sosyal medya sayesinde popüler. bir ara olric furyası vardı hatırlarsanız sosyal medyada. millet olric'i geyik malzemesi yaptı resmen. öyle paylaşıla paylaşıla meşhur oldu garipçiğim kitap.
0
dedimmidemedimmi
(07.02.18)
Tutunamayanlar zor bir roman. Okumak, anlamak, yapılan göndermeleri kavrayabilmek için, ondan önce başka okumalar yapmış olmak, anlatılan dertler üzerine daha önce de düşünmüş olmak gerekiyor. Gerekiyor yanlış kelime, olsa daha iyi olur diyelim. Aksi durumlarda insanlar kitabı anlaşılmaz buluyor, içine giremiyor.

Peki neden bu kadar popüler? Tam da bu yüzden. İnsanların çoğu, bu kitabı okumamış olsa bile okuduğunu söylüyor. Kitaptan alıntılar yapıyor, kitaplığının en nadide yerine yerleştiriyor. Çünkü bu kitap bir nevi statü sembolü olarak görülüyor. Kitabın sahip olduğu tüm bu değerleri, onu okuduğunu söyleyerek, sevdiğini anladığını söyleyerek, ondan bahsederek kendi üzerine alıyor. Herkesin dahice ama okuması zor olduğu konusunda hemfikir olduğu bir kitabı, okuyan ve anlayan sınıfına dahil ediyor kendini. Öyle olmasa bile. Orhan Pamuk'un Kara Kitabında da aynı durum mevcut.

Bunu gündelik hayatta pek çok farklı alanda görebilirsiniz aslında. Şirketler ve reklamcılar nesnelere statü yüklerler, insanlar da bu nesnelere sahip olarak kendilerinin, pazarlanan o statüye de sahip olduğunu düşünürler. Bu yüzden gelirlerinin çok üzerindeki son model telefonlara kucakla para döker, tüö şartlarını zorlayarak son model arabaya sahip olmak ister, kocaman marka logolu kıyafetler satın alırlar vs.

Bu durumun örneklerini sanattan edebiyata, gündelik hayattan insan ilişkilerine kadar pek çok yerde gözlemleyebilirsiniz.
0
sarap dumani
(07.02.18)
Hızlı okuyan biri olmamama rağmen on günde bitirmiştim, bilinç akışını sevdiğimden oldukça hoşuma gitmişti. Denildiği gibi ben de çoğu insanın okuduğunu sanmıyorum çünkü okusalar kitapta olmayan sahte alıntıları paylaşmazlardı xxxx Olric xxx şeklinde.

@sarap dumani'nin yazdığı duruma da Orhan Pamuk'tan bir alıntı ekleyeyim.

"james joyce'un ulysses'ini okurken, önce hayatı, rüyaları, sokakları, şüpheleri, hesapları, efsaneleri bizimkinden farklı olan kahramanlarla özdeşleşmeye çalıştığımız, ama daha çok da 'zor' bir kitabı okuduğumuz için kendimizi iyi hisseder, seçkin bir iş yaptığımızı düşünürüz. joyce gibi bir yazarı okurken, aklımızın bir yanı da joyce gibi bir yazarı okumakta olduğumuz için kendimizi tebrik etmekle meşguldür."

ulysses yerine x kitabını koyabilirsiniz.

------
EDİT: Soner Yalçın'ın büyük kütüphanesi mi varmış? Onun kadar cahil bir herif görmedim, kitap okumakla adam olunmadığının kanıtı.
0
i was made for you
(07.02.18)
ben hiçbir şey anlamadım. yarıda bıraktım başım götürmedi.
0
for day to break
(07.02.18)
Ahahah, benim okudugum kitap sayisina takan arkadaslar olmus. Bir tarafim nurettin gibi video cek diyor: youtu.be
(bkz: nurettin d)
Diger tarafim binali reyiz gibi "binlerce kitap okudum, inanmazsan say kardesim" de diyor. Sanirim ikincisini yapacagim, neticede duyurumdaki soru insanlarin tutunamaynlar'i neden sadece kitapyurdu'nda 30bine yakin satin aldigiydi.
Bir de yukaridaki bir iki yanlisi duzelteyim: tutunamayanlar 2000lerde populer olmadi, evvelinde de populerdi. 7 yasimda degil, 3 yasimda okumayi ogr3ndim. Bir omer koc, celal sengor, soner yalcin kadar olmasa da hatiri sayilir buyuklukte bir kutuphanem var. Bir insanin omrunde bes bin kitaptan fazla kitabi hakkiyla okuyamayacagini dusunen ve olmezd3n evvel bu rakami gececegini uman bir kisiyim..
Not: dokuz yasimdaki oglumun okudugu kitap sayisini duyurunun yuzde sekseninden fazlasinin okumadigini dusunuyorum. Optum hepinizi sapsikler.
0
🌸dilemma of subscribtionability
(07.02.18)
İnsanımız yeri geldikçe, fırsat buldukça kendisini olmadığı kadar kültürlü gösterme gereği duyuyor.
Örneğin kendi ifadelerine bakarsan, hiç kimse evlenme programı seyretmiyor ve herkes belgesel seyrediyor ama reyting sonuçları da ortada.
Tutunamayanlar, Türk Edebiyatında kendine haklı bir yer edinmiş, kalın, okuması zor, anlamak için de kafa yorulması gereken bir kitap.
Bu özellikleriyle, okunmuş olduğunun belli edilmesi 'Ben kültürlüyüm' demenin bir yolu olarak görünüyor.
Bir soru sorup kendisi gibi düşünmeyeni tik vermemekle cezalandıran soru sahibinin duyurusu da 'Ben kültürlüyüm' demenin bir başka yolu.
Ama abartırken dikkatli olmak da lazım. 'Birkaç bin' sözünü 3000 olarak kabul edersek, haftada bir kitaptan 57 yıl gibi bir sonuçla karşılaşıyoruz.
Matematik yalan söylemez.
0
oguz altun
(07.02.18)
@oguz altun
tik verilmeyenler benim gibi düşünmeyenler değil de soruya cevap vermeyenler. zaten tikin işlevi de verilen doğru cevapları onaylamak. ayrıca haftada bir kitap senede 52 kitap yapar ki, hakikaten de kitap okumayan insanlar yılda 52 kitabın çok olduğunu düşünürler...
0
🌸dilemma of subscribtionability
(07.02.18)
benim tüm arkadaşlarım arasından en entelektüeli lise ikinci sınıfta tanıştığım bir insan. kendisi ve üçüncü bir arkadaş ile üniversiteye başladığımız yıl bir edebiyat dergisi çıkarma denememiz oldu. ben ilk sayı basılmazdan evvel ayrıldım. ikinci sayıya benden habersiz bir şiirimi koydular vefa babından. toplamda dört sayı çıktı dergi. o kısa süreli macerada bir çekirdek kadro oluştu. bu kadrodan üç tane genç edebiyatçı çıktı. bunlar günümüz ünlü edebiyatçılarının bazılarının rahle-i tedrisinden de geçtiler. ünlü edebiyat dergilerinde yazıları, şiirleri yayınlandı.

bu üç arkadaş ile bir hatıramızı mesela şurada okuyabilirsiniz: eksisozluk.com işte o piknikteki üç arkadaştan felsefe hocası olan arkadaş bu bahsettiğim. ben bir edebiyat, sanat vs. akımı biliyorsam bu arkadaş bire mukabil on katını biliyor. zamanının edebiyat sözlükünde (takma isimle) çok popülerdi. zaman içinde onlarca çevirisi basıldı. gerek kendi adıyla, gerek takma adlarla kitapları basıldı. neyse, uzatmayayım...

işte bu arkadaş ile yıllar sonra buluştuk geçen ay. konu tutunamayanlara geldi bir şekilde. ben bunun üniversitede tutunamayanlar okuduğu zamanı hatırlıyorum. hatta o zamanlar, sonradan kız arkadaşı olacak olan bir arkadaşı ile üzerine konuşup ediyorlardı. ben buna "tutunamayanlar da ne güzel kitapmış yahu, öyle bir kitap niçin bu kadar popüler, kaç kişi okumuştur ki" gibisinden, bu duyuruda sorduğum gibi şeylerden bahsedince bana "oğuz atay'ın bu kadar popüler olmasının sebebi solcu olmasıydı" dedi. ve tutunamayanlar için ise "ödül kazanmasının sebebi milliyetçilik karşıtı bir roman olması" dedi. ya eleman koca tutunamayanlar'ı "milliyetçi karşıtı bir roman"a indirgedi, iyi mi?... ben karşı çıkınca "ya zaten mağdur edebiyatı yapan arabesk romanlar tutar hep" dedi. bunu bu eleman dedi ya! o zaman ben daha iyi anladım, bu romanı türkiye'de adam gibi okuyan çok çok az insan var...

benim okumamış olma sebebim de, sırf isminden ve popülerliğinden dolayı bir "boynu bükükler" gibi ucuz duygu sömürüsü yapan bir şey zannetmemdi. (gerizekalılık önyargı karışımı bir şey işte benimkisi) bu duyuruyu açtığım zaman yarısına gelmiştim ama sonra araya başka kitaplar girdi...

bu yıl, tekrardan başladım ve sindire sindire bir okuma gerçekleştirdim. yani o kadar dikkatle, yavaş ve keyif alarak okudum ki, mesela 14. bölüme geldiğimde bazen günde üç sayfa kadar okuyordum. şu anda kitabın dörtte üçü bitti. bu zaman zarfında -abartısız- iki yüzün üstünde (evet 200) gönderme yakaladım. (abartacaksak bin diyelim bu sayıya) bunlar benim yakalayabildiklerim daha. ama bu edebiyatçı arkadaşım bile tutunamayanları üstün körü okumuşsa, ben sorumun cevabını almış oldum bir şekilde...
0
🌸dilemma of subscribtionability
(11.05.19)
(11)

ne kadar zaman da kaç çeşit yemek çıkarabilirsiniz?

for day to break
lahana sarması, tavuk sote, üzüm komposto, yoğurt çorbası, makarna. 5 saat uğraştım çok mu fazla?
lahana sarması, tavuk sote, üzüm komposto, yoğurt çorbası, makarna. 5 saat uğraştım çok mu fazla?
0
for day to break
(06.02.18)
sarma oyalayabilir , içini ayrı hazırlıyorsun, lahalanayı ayrı, sıcak suda açıp yumuşatıyorsun falan.

tavuk sote dediğin zaman almaz. komposto da öyle, makarna nasıl bir makarna olduğuna bağlı beşamel soslu fırın olsa, 15 dakka beşamel gerisi at fırına gitsin.

ben sarmayı çık 1.5 saatte hepsini yaparım şu halimle.
0
Photographer
(06.02.18)
@photo..,yoğurt çorbasını unutmuşsun ama yarım saaat başında karıştırıyorsun kesmesin diye.
0
🌸for day to break
(06.02.18)
Kac kisilik yaptiniz? Ben dort kisiye iki bucuk uc saatte yetistiririm bunlari. Kisi sayisi arttikca lahana sarmasinin da miktari artacagindan biraz daha ugrastirir.
0
lamira
(06.02.18)
onu bilmiyorum, büyük ihtimalle yayla çorbası falan diye tahmin ettim.

abi şimdi bir tanesinin başında durmuyorsun ki, aynı anda 4 çeşit pişiriyorsun, başında durmadan olmuyor ki?
0
Photographer
(06.02.18)
2 saatte yaparım. Kalan vakitte de Bill Hicks'in bir gösterisini izlerim, sonra da yaptığım yemekleri sokaktaki evsizlere dağıtırım.
0
rahip janick
(06.02.18)
lahanayı haşlayıp içini hazırlamak falan biraz oyalayabilir, bide ocakta 4 göz olduğunu varsayıyor ve ona göre ayarlama yapıyorum 2,5 saatte bitiririm, bulaşıkları falan da toplarım haa mis gibi bırakırım:)
çorbayla öyle tek başına uğraşırsan senin işin zor, bir yandan onu karıştırcan bi yandan başka yemeği karıştırcan, yoğun yemek yapacağın zamanlarda planlı git, şunu şunu yaparken o arada şunu da yaparım diye kafanda kur daha pratik olur.
0
pamuk helvalar cebe
(06.02.18)
2 saat 3 cesit. Komplike yemekler.
0
wynter
(06.02.18)
lahana sarma hariç sarmayı hiç beceremem diğer tüm yemekler için pişme süresi dahil 1-1,5 saat süre yeterli. çok bile.
0
naksidil
(06.02.18)
Bi tencere yaprak sarmasını 2 saatte hazırlıyorum pişme süresi hariç.arada boşluklar da varsa 5 saat normal.hızlı bi tempoyla da 4 saatte falan yaparım bence.
0
lampetia
(06.02.18)
çok değil bence. iyi bile olabildi
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.02.18)
olabilir*
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.02.18)
(7)

21 yasindaki cocugunun evden cikmasina izin vermeyen anne

ceann deas
Cocuklugumun ve gencligimin icine eden bir anne var hayatimda. Kendi ailesi ve babamin ailesi tarafindan cesitli sekillerle kazik atilmis, calistigi para belli yasa kadar aileler tarafindan somurulmus sonra iki tarafi da defetmis. Asiri derecede cimri, insanlarin eglenmek icin yaptigi her sey onun i
Cocuklugumun ve gencligimin icine eden bir anne var hayatimda. Kendi ailesi ve babamin ailesi tarafindan cesitli sekillerle kazik atilmis, calistigi para belli yasa kadar aileler tarafindan somurulmus sonra iki tarafi da defetmis.

Asiri derecede cimri, insanlarin eglenmek icin yaptigi her sey onun icin masraf. Kimseye gitmez para harcanacak diye misafir kabul etmez. Surekli aldigi evler arsalarla övünür, herkeste bir kusur bulur, aşırı derecede egoist biri.

İlkokulda okula kendim gider gelirdim, cikista arkadaslarim oyun oynarken ben kosa kosa eve gelirdim. Mahalledeki herkesle kavgali zaten bu yuzden hic arkadasim olmadi.

Liseyi İstanbul’da baska ilcede okudum. İstanbul gibi bir yerde belediye otobusuyle okula gidip gelirken guvenligimden endise etmiyordu ama arkadaslarimla bulusmak istemem tehlikeliydi ona gore. Sinifta cok iyi anlastigim insanlarla disarida gorusemedigim icin bir sure sonra muhabbetlerinden kopmaya basladim. Sonra tamamen iliskiyi kestiler yine arkadasim olmadi.

Simdi 3 yildir universiteyi baska sehirde okuyorum. Ben aramazsam hayatta aramaz bi derdin sorunun var mi diye sormaz. 13 saat otobus yolculugu yaparim, ucaga binerim hep ben ararim suradayim, iyiyim falan diye. Ona masraf yapacak bir seyi engelleyecekse turkiyenin bir ucuna bilmedigim bir yere tek basima gidebilirim ama gel gelelim arkadasimla bulusmak istedigimde kiyametler kopuyor evde. En az bir sinir krizli kavga olmadan evden cikamiyorum kendi cikarlari icin dunyanin bir ucuna tek basina yollayacaklari ben, kendi mutlulugum icin ayni ilcede bir yere giderken dunyanin en guvenilmez insaniyim.

Her kavgadan sonra yeter bu kadar artik araya mesafe koyucam diyorum sonra dayanamiyorum yine basa donuyoruz ama bu sefer gercekten bir seyler yapmam gerekiyor. Ne yapsam da bu kadin artik kendine gelse, benim de insan oldugumu yasamaya ihtiyacim oldugunu anlasa?
0
ceann deas
(05.02.18)
"Surekli aldigi evler arsalarla övünür"

abi benim annem boyle olsa hic sesimi cikarmaz ne derse yaparim.
0
Traveller
(05.02.18)
21 yaşındasın. annen 21 yıldır bu halde. bu saatten sonra değişmesi mümkün mü sence? bence değil. doğal olarak onu o şekilde kabul edip ona göre yaşaman lazım. imkanın varsa çalış ve kendi çalıştığın paraya karışmasına izin verme. yok çalışamam diyosan maddi olarak ona bağlı olduğun sürece maalesef ki onun kurallarına uymak gerektiğini kabullen. mezun olduktan sonra da kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladığın anda ondan izin almayı bırakıp kendi kurallarını koyarsın.

geçmiş olsun.
0
elorelia
(05.02.18)
kadın misin yoksa erkek mi? bunun cevabini bilmeden iki cinsiyeti de kapsayacak fikrimi beyan edeyim.

annenle mukayeseye girme. onu değiştiremezsin. yapacağın en makul şey onu olduğu gibi kabul etmek olacaktır. onu anlamaya calis. hiçbirimiz kusursuz değilizdir, her birimizin bir kusuru vardır. kusurlar onemli degildir, onemli olan bu kusurlara rağmen birbirimize katlanabilme, birbirimizi sevebilme kabiliyetine sahip olmaktır.

sakince otur ve annenle burada yazmış oldugun seyleri sakin bir sekilde paylaş ve onun gerekçelerini ve neden öyle davrandigini anlamaya calis.

kısaca idare et derim. çok takma kafana. annen o senin.
0
tomcruise
(05.02.18)
"kafana takma, annen o senin" gibi bir şeyi kabul etmeyin. evet anneniz ama sizi sömürmesine daha ne kadar izin vereceksiniz? anneliği sorgusuz sualsiz kutsal kabul eden zihniyete karşıyım ben. her anne iyi olacak diye bir şey de yok ama sizinki sizi düşünmüyor gibi gözüküyor yazdıklarınızdan.

bu yüzden evde kalacaksanız ona hayatınıza karışmaması gerektiğini söyleyin. dışarı çıkacaksanız bağırsa da çağırsa da çıkın. bu şartlar altında evde kalamıyorsanız da maddi özgürlüğünüzü elinize alarak kendinize yeni bir hayat kurun. biraz zor ama imkansız değil.
0
dedimmidemedimmi
(05.02.18)
az önce anneme telefonda korkunçlu bağırdım. sesim avaz aldı. o kadar rahatladım ki sen de yap bunu. yarın anneme karşı son derece sakin olup, öpücükler yollayıp hayırlı bir evlat izlenimi vereceğim. bu işler böyle yürüyor.
0
for day to break
(05.02.18)
Sormadan çık.
Önce bilgilendirerek "ben şuraya gidiyorum şunlarla olacağım şu saatte dönerim" deyip çık. O şekilde de krizli kavga olursa bi dahakine bilgilendirme notu bırakarak çık.
Gelince kavga olursa odana çekilebilirsin veya en iyisi yapabilirsen esprili bişeyler bulabilirsin. Krizi atlatırsınız, sonra sonra alışır bu şekil oturmaya başlar.

Evin annesi temizlik esnasında veya misafir geleceği zaman çok gerildiğini aksilendiğini gözlemlemiş. Kendince bi çözüm üretip öyle zamanlarda boynuna "bomba" yazan kağıt asmaya başlamış. Ev ahalisi yazıyı gördükçe gülümsemiş, onlar gülünce kadın da gerginliğini attığını farketmiş. Derken krizsiz temizlikler misafir hazırlıkları olmaya başlamış. gibi..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
33 yaşındayım ve aynıyım.nokta
0
isimmisimyok
(05.02.18)
(10)

Günlük hayatı kolaylaştırıcı tavsiyeleriniz

nihilist at
var mı??Gömlek ütülemekten yemek yapmaya, trafikten temizliğe tavsiyenin her türüne açığım..
var mı??
Gömlek ütülemekten yemek yapmaya, trafikten temizliğe tavsiyenin her türüne açığım..
0
nihilist at
(04.02.18)
Çok gerekmedikçe büyük avmlere gitme.

Alışveriş yaparken mutlaka yanında seni zaptedecek biri olsun

Maaşının hepsini hemen çekme.
0
femme vitale
(04.02.18)
''Yukarı çık''

benim kendi kendime verdiğim ve sürekli tekrar ettiğim bir cümle bu.

ben bir aksiyona yoğunlaştığım zaman önce onun bi' haritasını çıkartıyorum(vahi gibi birşey bu) ardından da yapılabilecek ihtimalleri ve buna gelecek refleksleri not almaya çalışmak yoruyor beni. halsiz bırakıyor. işte böyle zamanlarda saplanabiliyorum, farkında olmadan.

herhangi bir olayda, işle ilgili bir toplantı da olabilir, bir arkadaşımla-ailemden birisiyle-tanışla bi' sohbet ekmek de dahil olabilir ; eğer birşey yaparken nefes alış-verişim otomatikleşmişse-hızlanmışsa kendi kendime tekrar ederim olayların etkisinden çıkıp dışarıdan bi' bakayım diye. Bende çok işe yarıyor, sonunda zarar görebileceğim gereksiz bir çok münakaşaya girmemi bu şekilde engellemişimdir. Bilmiyorum bunu benim söylemem ne kadar etik olur ama, insanlar genelde kafamın farklı çalıştığını söylerler iltifat olarak. bilmiyorum var mı ama varsa bile bence o fark tamamen benim bu telkinimden kaynaklı oluyor. ''yukarı çık'' bence herkesin denemesi gereken birşey. bi' nevi tanrının gözü gibi.


bir de günlük hayatı kolaylaştırıyor mu bilmiyoru ama kıyafet seçiminde zaman kaybetmemi engelliyor;
üstüme giyeceğimle altıma giyereceğim arasında ters renk varsa benim için tamamdır. mesela lacivert pantolon açık renk tişört ya da açık renk pantolon lacivert kazak. ya da koyu renk takım açık renk saat gibi.
2-3 dakikada giyinip çıkarım sürekli bu yaklaşımla. Genelde arkadaşlarım giydiklerine ayna karşısında karar veriyorlar, onu çıkartıp başka şeyi denerler filan. gerçi bizim eskiden beridir hiç boy aynamız olmadı ama ondan mı değil mi bilmiyorum da ben aynaya bakma gereksinimi duymuyorum-duymadım hiç, zıt renkler varsa tamamdır.

edit: aklıma geldi, bir de yumurta kaynatıyorsam; suyun kaynadığı anda altını kapatırım ve takriben 3 dakika sonra da soymaya başlarım. Kayısı kıvamında oluyor böyle yapınca.
0
mete kudur
(04.02.18)
kaşar peynirim çabuk küfleniyordu tuppervare saklama kabı aldım 1 ay kadar temiz kalıyor. 4lü çelik sefer tası aldım bir yere giderken içine, pankek yapıyorum, dolma yapıyorum, komposto bile yapıyorum. börek vs. gittiğim yerlerdeki insanlara da ikram ediyorum. ya da bir çay alıp onları atıştırıyoruz, biz gezmeyi pek severiz.
0
for day to break
(04.02.18)
vaktinde gömleklele ilgili şunu yazmıştım: (bkz: #47730484)
0
celeron 300a
(04.02.18)
Gömlek ütülemek:
Arka, kollar, ön ve yaka sırasıyla ütüle. Arka omuz kısmını arkayı ikiye katlayarak ütülersen kolay olur. Düğme olan yerlere ütüyü basma, tersinden ütüle.

Yemeki mutfak önerileri dipsiz kuyu, yeni başladığını varsayarak: Yemeği severek yap(sevgini kat),
Tencere yemeklerinde genel olarak diğer ocakta pişen yemeklerde de önce en zor pişenden başlayıp çabuk pişene doğru sırala.
soğani et, havuç, biber, patates, patlıcan, kabak... gibi. prinç koyacaksan en son koy.
Etli yemeklere tuzu inmesine yakın at, tuz eti sertleştirir.
Dana eti ve gezen tavukları önceden pişir.
Haşlamalarda suyu atacaksan sıcak su, atmayıp kullanacaksan soğuk su kullan.
Bakliyatlardan nohut, fasulye (şeker fasulye hariç) bir gece önceden sıcak suyla ıslatılır. o su dökülüp soğuk suyla pişene kadar haşlanır. o su da döküldükten sonra taneler pişirir. diğer bakliyatlardan iç bakla ve sarı mercimeğin haçlama suyu dökülmez, börülce, yeşil mercimek ıslatmadan direkt (soğuk su ile) haşlanır ve haşlama suyu dökülür.
Pilav 1 bardağa 1.5 bardak su hesabıyla pişirilir.

Temizlik konusu da yerine göre dipli yerine göre dipsiz kuyu.
Malzeme alımanı abartmaya gerek yok. Camlar için bulaşık deterjanı kullanabilirsin mesela, çok güzel temizler. Bulaşık deterjanını bir çok yerde kullanabilirsin iyi sonuç alırsın. Tek dajavantajı sonradan iyi durulama gerektirmesi.
Durulama gerektirmesin ve hemen her yerde kullanabileyim dersen LOC var amerikan firması ürünü. pratik ve ekonomik temizlik sağlıyor.
Arap sabunu mükemmel temizlik sağlar. Yalnız kokusu ağır gelebilir. Her yerde kullanabilirsin, ağır kirli çamaşırlarda da kullanabilirsin. Halı, ahşap, sert zemin..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.02.18)
Yaptigim hatalardan bahsediyorum direk:

* Bakimli ol, hayatin cok kolaylasacak.
* Birikim yap. Lazim olmayacak gibi dusunme hic. Yeri geliyor, paraya ihtiyacin oluyor; o zaman milletten istemek zorunda kaliyorsun bu da insana zor geliyor.
* Borclarini soz verdigin sureden once ode, kredin hic bitmesin; bu olmasin istiyorsan, ustteki oneriyi cok dikkate al :)
* Herhangi bir not alma programi kullan. Keep olur, evernote olur. Gelir-gider olayini mutlaka not al. Harcamalarini gozlemlemen hayatini cok kolaylastiracak.
* Lifelong Learning olayina yurekten inan. Kendini gelistir durmadan. Coursera, udacity, edx gibi platformlardan yardir.
* Sozunu tut. Bu cok degerli.
* Isinle alakali estimation verirken, cok dikkatli ol. Olc, bic. Gercekci olmayan tahminler vererek, ne kendini kandir ne karsindakini.
* Hizli tuketme. Ne karsindakini ne de kendini veya sahip olduklarini. Yoksa cok cabuk sikilir, maymun gibi her yere saldirirsin.
* Olabildigince fazla gez.
* DIL ogren. Buna zaman ve para harca. Degeri inanilmaz.
* Spor yap.

Simdilik bu kadar. Opuyorum.
0
bedbed
(05.02.18)
Gelirirnin 1/3 veya 1/4 ünü kazanmıyormuş gibi düşünüp bi kenara at. Kredi kartı kullanma.
Açken alışverişe çıkma, alışverişlerini mümkün olduğunca toplu yap ve liste yapıp git.
İşe başlamadan önce kafanda iş akış planını yap.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.02.18)
-Ajanda tutmak.
-Günlük harcamaları not almak.
0
pike
(05.02.18)
kafamabiseygeldi
(05.02.18)
herhangi bir şeyi almadan önce kendine şunu sor:"buna gerçekten ihtiyacın var mı?"
0
dedim ben sana
(05.02.18)
(7)

Haklı olmak o kadar da önemli değil aslında

for day to break
Her tartışmada haklı çıkma hastalığından kurtulmak mümkün mü?
Her tartışmada haklı çıkma hastalığından kurtulmak mümkün mü?
0
for day to break
(03.02.18)
Öz eleştiri yapabilen biriyse tabi ki mümkün.
Yalnız şöyle bir gerçekte var, ya gerçekten haklıysanız ve şu saatten sonra sadece muhabbet uzamasın diye haksız çıkacaksanız ne olacak ? bu da bir sorun.
0
Aşk Adamı
(03.02.18)
haklı çıkma hastalığı nasıl bir şey önce onu anlatmanız gerek.
0
gezegen olan pluton
(03.02.18)
Her konuda haklı çıkmak çoğu insan için hayatta kalmaktan bile önemli. Gelişmemiş bireyin bir göstergesi de her konuda iddialaşması. Bu haklı olma hastalığını bile geride bırakır, zaten kökenidir.
0
EasyTiger
(03.02.18)
karşındaki insanı ne kadar umursadığına önemli diyorum ben.

tartışmaya değecek biri (yakın arkadaşın, bir şeyler öğrenebileceğin biri vs.) olsa neyse de "kanserin çaresi var ama halka sunmuyorlar" diyen insana "aa doğrudur evet" diyip geçmek stresten korur, kan şekerini düzenler, ömrü uzatır.
0
celeron 300a
(03.02.18)
Önemli olan bir tartışmadan haklı çıkmak değil, mutlu çıkmaktır.

Bi kitapta okumuştum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(03.02.18)
J r tolkien nasıl?
0
🌸for day to break
(03.02.18)
might makes right
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(03.02.18)
(7)

En iyi zeytin? Siyah ve yesil

taipan
Arkadaslar zeytini cok seviyorum. Siyahi da yesili de. Gunun 3 ogununu de zeytin yiyerek gecirebilirim. İstanbul bakirkoydeyim. AmaBu aralar dogru duzgun zeytin bulamiyorum. Onerisi olan var mi? Nereden guzel zeytin alabilirim?
Arkadaslar zeytini cok seviyorum. Siyahi da yesili de. Gunun 3 ogununu de zeytin yiyerek gecirebilirim. İstanbul bakirkoydeyim. Ama
Bu aralar dogru duzgun zeytin bulamiyorum. Onerisi olan var mi? Nereden guzel zeytin alabilirim?
0
taipan
(02.02.18)
Gemliğe yolun düşerce on numara zeytin tavsiye edeceğim yerler var
0
boran79
(02.02.18)
marmarabirlik az tuzlu cok guzel

bu www.e-marmarabirlik.com
ya da bu www.e-marmarabirlik.com
0
exlibris
(02.02.18)
Hatay halhalı yeşil zeytinleri çok güzel oluyor, bir oturuşta 20-30 rahat yeniyor. Hatta 60'ı görmüşlüğüm vardır. Yalnız yılın ekim-kasım zamanı çok güzel oluyor.

Bir de ceza infaz kurumlarının içinde bu cezaevinde üretilen ürünlerin satış ofisleri olur, orada Akçay'dan gelen kutu siyah zeytin var, o da siyah olarak çok iyi diyebilirim.
0
gezegen olan pluton
(02.02.18)
@boran79
Hocam daha bugum
Gemlikteydim. Kavlak zeytinlerine baktim baya kotuydu. Onerin varsa alabilirim.

@peynirci babayi ilk defa duydum. Arastirayim.

@gezegen olan pluton ben de hatay zeytinini cok severim ama hic iyi satan gormedim. Varsa onerin alayim hocam.
0
🌸taipan
(02.02.18)
@senialanag.... oneri var mi oneri?
0
🌸taipan
(02.02.18)
balıkkesir firmalarından alabilirsin. en güzel yemelik zeytin balıkkesir yöresinde olur.
0
mikahakkinen
(02.02.18)
Siyah tuzsuz zeytin. Yeşil zeytinin de ezik olanı.
0
for day to break
(02.02.18)
(1)

Çocuk psikoloğu var mı aramızda, iki sorum var?

franz kafka
Sb.
Sb.
0
franz kafka
(02.02.18)
facebbok'ta yaşar kuru diye bir bey var. branşı çocuk psikoloğu sanırım. bazı günler sanaldan özel soruları yanıtlıyor. yannız kendisi dindar biri.
0
for day to break
(02.02.18)
(9)

babası alkol bağımlısıydı, çocuk babasını hiç görmedi ama o da

for day to break
alkol bağımlısı şimdi? üstelik annesi muhafazakar. tesadüf mü sizce? yoksa bunun olması kaçınılmaz mıydı baba bağımlı olduğu için.
alkol bağımlısı şimdi? üstelik annesi muhafazakar. tesadüf mü sizce? yoksa bunun olması kaçınılmaz mıydı baba bağımlı olduğu için.
0
for day to break
(01.02.18)
annesi alkolle ilgili mesajlar vermiştir, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde. kendini gerçekleştiren kehanet olabilir.
0
mezzosprite
(01.02.18)
Bağımlılıkta genetik bir faktör var ama "kaçınılmaz" denecek kadar güçlü bir etkisi olduğunu sanmıyorum. Ben, yetiştiği ortamın da etkili olduğunu düşünüyorum. Yani buradaki durum, kısa anne/babanın kısa çocuğu gibi değil de; şişman anne/babanın şişman çocuğu gibi... Bir eğilim var ama engellenemez değil ve çevre faktörlerine bağlı...
0
agluna
(01.02.18)
özellikle alkol ve uyuşturucu/uyarıcı bağımlılığında genetik temeller olabiliyor. kesin bir şey söylemek zor tabii.
0
doxanikee
(01.02.18)
bence bunda çevre de çok etkili. mesela bu çocuk kız olsaydı alkol bağımlısı olmazdı buna eminim. zaten de kız kardeşler de var onlar içmiyor mesela. ama herkes babasına çekti diyor. o zaman kızlar niye çekmedi babasına.
0
🌸for day to break
(01.02.18)
Ben babasiyla alakali oldugunu dusunmuyorum muhtemeln oturduklari yerle ,cevresindeki arkadaslariyla alakalidir.birde muhafazakar anneye gore sosyal icici olan arkadas alkolik diye anilabilir.
0
duptıs
(02.02.18)
aradığınız şey :
www.pandora.com.tr
0
güneyli çocuk
(02.02.18)
yıllar önce nereden duyduğumu ya da okuduğumu hatırlamamakla birlikte anne baba veya çevre nasılsa çocukta öyle olur diye bir şey okudum ya da diyelim baba alkolik kızı yine alkolik bir adamla evlenecek. bunun böyle bir döngü olduğu kanıtlanmıştı.

ben de bunun böyle olduğuna inanıyorum. eğer baba ya da anne aldatmışsa çocuklarda aldatıyor kendi hayatımda hep bunu böyle gözlemledim.
0
powerpufgirl
(02.02.18)
Acikcasi ben irade kavraminin genetikle ilgisi olduguna inaniyorum. Babam alkolik, onun siddeti ve dehseti altinda buyudum, ustune annemi de erken yasta kaybettim. O yuzden alkol veya genel olarak bagimlilik yapici maddelerden hep cok cekindim. Ama benzer iradesizligi kismen kendimde de gozlemliyorum arada. Elime bi kadeh alinca ikinic, ucuncu durmasi bazen zor olabiliyor ama bilincli davranip kendimi frenliyorum. Bende durum bu. Ama mesela kuzenim (babam onun dayisi oluyor ve neredeyse hic gorusmezler) ayni babamin iradesizligine sahip. Ne zaman gorsem (ayda bir-iki aksam yemekleri vb.) hep ama hep sarhos olana kadar icme egiliminde. Hatta icip de agresiflesmeye de yatkin kendisi. Kuzenimi o halde gorunce aklima hemen cok da gorusmedigim babam geliyor. Bu arada kuzenim kadin.

Tabii ben psikolojik travlamalarim sonucu sadece yanlis bir benzetme de yapiyor olabilirim.
0
balli borek
(02.02.18)
Hepsi genetik aktarim maalesef yoksa surekli ayni seyleri yasayip durur muyduk?
0
rn
(02.02.18)
(8)

sizce tavukların markasına göre tadı değişiyor mu, bana hepsi aynı geliyor?

for day to break
s.b?
s.b?
0
for day to break
(01.02.18)
size piyasada bulabileceğiniz en iyi tavuğu önereyim de keyfinize bakın. orvital organik tavuk.
0
iddaaci
(01.02.18)
orvital'i nerden bulayım ben küçük bir anadolu şehrinde yaşıyorum. hem ben organik tavuk sevmiyorum. tüp bitiyor organik tavuk pişmiyor.
0
🌸for day to break
(01.02.18)
yalnız değilsin, hepsi aynı geliyor bana da. hiçbir tavuk bana "bundan sonra şu markayı tercih edelim" dedirtecek kadar güzel değildi.

normalde altı ayda olgunlaşan tavuğun 45 günde üretilmesiyle ilgili olabilir.
0
tabudeviren
(01.02.18)
@tabudeviren 45 gun olsa tavukcular zarar eder. o sure artik daha kisa saniri 39a filan indi.

Markaya gore tat degisimi olabilir diye dusunuyorum. Cunku firmalarin hazirlayip hayvana yedirdigi yem mix'i farklidir. Tavuk pisirme yontemi ile degisik tatlar elde edebilirsin.
0
1917
(01.02.18)
"tüp bitiyor organik tavuk pişmiyor"
Vah vahh kardeş..hayır zaten bu bile aradaki farkı göstermiyor mu?
market tavuğu alan kaldı mı hala ya. Üstelik küçük anadolu şehrindeyim demişsiniz direkt pazardan köy tavuğu alsanız ya. O fiyata oohh on beş dakikada pişen "gerçek" et olabilir mi? Hazır çorba gibi bişey market tavuğu.. tüketmeyin.
0
jimjim
(01.02.18)
ben organik tavuğun tadını da sevmiyorum. ama siz özendirdiniz. bir ara tekrar deneyerim. burda pazara geliyor, yolunmuş ve yolunmamış olmak üzere fiyatı değişiyor, kesip veriyorlar.
0
🌸for day to break
(01.02.18)
Köy tavuğu çok sert oluyor be. Düdüklüde bir saat haşlansa bile bi lezzetsiz oluyor. Ama market tavuğu öyle mi. Yumuşacık. Fileto yap, zeytinyağı ile ov, tuz biber çek hafif, döküm tavada iki dakikada pişir. Mmmmmmmm.
0
hadi ya la
(02.02.18)
Organik ve köy tavukları çok ağır, çok tavuk tavuk geliyor. Tatsız ve yapay tavukların tadı daha güzel geliyor. Yine de, sağlık ve kalite açısından Orvital iyi bir tavuk markası. Bunun dışında, tatsız oldun istersem Banvit ya da Keskinoğlu’nu seviyorum.
0
aychovsky
(02.02.18)
(9)

Düşünce/kuram kitaplarının akılda kalıcılığını arttırmak için?

Amaranta ursula
Merhaba Bu kitapları romanlarla karşılaştırdığimizda akılda kalıcılığı çok daha az. Not almak ve altını çizmek dışında unutmamak için neler yapmalıyız? Aylar ya da yillar sonra bir romandaki olayi hatirlarken bir yazarın bir konudaki düşüncesini/felsefesini nasıl daha iyi hatırlarız ya da unutmayız?
Merhaba

Bu kitapları romanlarla karşılaştırdığimizda akılda kalıcılığı çok daha az. Not almak ve altını çizmek dışında unutmamak için neler yapmalıyız? Aylar ya da yillar sonra bir romandaki olayi hatirlarken bir yazarın bir konudaki düşüncesini/felsefesini nasıl daha iyi hatırlarız ya da unutmayız?

Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(31.01.18)
İş/arkadaş çevresi daha seçkin olmalı ki gereksiz bir çok olay/konu/bilgi/kişi vs. durumlar bildiklerimizin üstünde yer almasın. Maalesef ben de aynı sorunu yaşıyorum. Nefsine yenilmiş kişilerin arasında bildiklerimizi de unutuyoruz.
Çölde gül mü yetişir?
0
1adam
(31.01.18)
Okuduğunuz şeyler üzerine arkadaşlarınızla tartışabilirsiniz. Bu sizi hem ileri götürür hem de konuyu hatırlarsınız.

@1adam allah isterse yetişir?
0
rahip janick
(31.01.18)
muhakkak.
0
1adam
(31.01.18)
Okuduklarinizin yaşantıniz, düşünce ve his dünyamızda bir karşılığı olması yani ogrendiklerinizin sorularinizin cevabı, derdinizin dermanı olması gerekiyor. Zihninizde eklemleyebileceginiz benzer şemalar olmalı.
0
femme vitale
(31.01.18)
www.nateliason.com

Buradan bazı fikirler edinebilirsiniz. İngilizce olması sorun olmaz umarım.
0
EasyTiger
(31.01.18)
Çevirip paylaşacağım. Biraz zaman alabilir.
0
EasyTiger
(03.02.18)
mesaj olarak attım ama. buraya da yazayım, belki faydası dokunur birine :

Kitabın önemli kısımlarını hatırlatmak için bazı önerileri var :

1-Kitap bulmak
Kurgu olmayan kitap okuyorsanız, kitap seçimi çok önemli. Amazon'da sahte incelemeler var. Bazı insanlar 5$ karşılığında inceleme yazıyormuş. Kitapların puanlarından ziyade alanlarındaki en başarılı kişilerin önerileirini dikkate alın. Bu tip insanlara mail attığınızda genelde olumlu dönüş yapıyorlar, insanlar tavsiye vermeye bayılır. Dahası, farklı insanlardan aldığınız tavsiyelerde bazı kitap adları öne çıkıyorsa, onlara eğilmekte fayda var.

2.Okumak ve not almak.
Kurgusal olmayan kitapları hızlı okuma yöntemiyle okuyabilirsiniz. (Bunun için bir link var. Orayı öneriyor.) Ancak romanlarda hızlı okuma işe yaramayacaktır. Kurgusal olmayanlarda ise, bilgiyi hızlıca edinmenizi sağlar.

Kitapları okudukça önemli yerlerini önemsiz yerlerinden hızlıca ayırt edebileceksiniz.

Kitabı bitirince, hemen not almayın. Bunun yerine başka kitaplar okuyun ve "özet çıkarılacak kitaplar" adında bir liste tutun. Ben bunun için Evernote kullanıyorum.

Kitabı bitirdikten sonra özet çıkarmak için beklemenin iki nedeni var :

a)Bilginin kafanıza yerleşmesi için zamana ihtiyaç var. Uzun süreli hafızaya yerleştirmek için özet için araç vermek faydalı. Birkaç gün beklemek ve önemli noktaları tekrar okumak, ileride daha iyi hatırlamanızı sağlaacaktır.

b) Bu zamanı başka kitap okuyarak harcayaksınız.

Eğer aynı konuda kitap okursanız, özetini çıkartacağınız kitapla bu kitap arasında bazı benzer fikirler bulabilirsiniz. Eğer bir fikir, sadece bir yerde gündeme getiriliyorsa şüphe duyabilirsiniz. Fakat bir öneriden her pazarlama kitabında bahsediliyorsa, bu muhtemelen not alınması (ve üzerinde düşünülmesi) gereken bir noktadır.

Eğer bir kitap size not aldırıyorsa, o zaman o kitap sizin için faydalı bilgiler içeriyor. Aksi durumda, kitap sizin için önemli değildir. Bazı istisnalar hariç.

3.Not/özet çıkartmak
Kitaptaki bilgileri birebir kopyalamayın. Böyle yaparsanız, birçok önemli bilgiyi atlamış olursunuz.

Bunun yerine, kitaba hızlıca tarayın ve not aldığınız (veya altını çizdiğiniz) yerlere kısaca göz atın. Böylece her notun bağlamını zihninizde tazelemiş olacaksınız. Doğal olarak bu bağlamın etrafında başka bilgilere de ulaşıyor olacaksınız ki, bunların önemli olduğunu daha önce farketmemişsinizdir.

Peki neden ? Sebebi, kitabın genelini daha iyi anlamış oldunuz ve böylece parçaların bütün içerisindeki yerlerini daha iyi anlayacaksınız. İlk okumada kaçırdıklarınızı görebileceksiniz.

Tüm gerekli notları çıkartın. Ben Evernote kullanıyorum ki arama özelliği sayesinde benzer konuları daha hızlı bulabiliyorum.

Bu yöntemle, normale kıyasla 10 kat daha fazla hatırlayacaksınız.

Not çıkarmak, kitaptaki önemli noktaları belirlemenizde ve uzun süreli hafızanıza aktararak hatırlamanızda bir sistem görevi görüyor.

Böylece, notlara bir daha dönüp bakmasanız bile birçok bilgiyi hatırlayacaksınız.

Adım Adım
1.İşinin uzmanı kişilerden aldığınız tavsiyeler doğrultusunda kitap seçiminizi yapın.
2.Kitabı daha hızlı okuyabilmek için hızlı okuma becerinizi geliştirin.
3.Kitabı okurken önemli yerleri belirleyin.
4.Kitabı bitirip, not alınacak kitaplar listesine ekleyin.
5.Özet çıkarmadan önce 1-2 hafta bekleyin.
6.Kitaba geri dönün, hızlıca tarayın. Önemli noktaları belirleyip not alın.
0
EasyTiger
(03.02.18)
bunun dışında feynman tekniğini araştırmanızı öneririm. bunun için türkçe kaynak da bulursunuz.

kaynak bir kitap söylüyorum. eski olmasına rağmen hala referans olarak bu kitap neredeyse tek olarak kabul ediliyor.
mortimer adler - kitaplar nasıl okunmalı ?
henüz okuyamadım ama.

bir de aşağıdakileri söyleyeyim. reddit ve quora sitelerinde yüzlerce yorum okumuşumdur. aklımda kalanlar.

kurgusal olmayan kitaplar için diyorlar ki,

-kitabın içerisinde tam olarak ne yazdığından ziyade fikrin önemi var. o onla savaşmış, o kazanmış, sonuçları şu olmuş. isimleri hatırlamak şart değil. bunun yerine öz önemli.
-kitabı eline aldığında okuyucu önce yazarla ilgili fikir edinmeli. yazar eğer alelade biriyse, o kitap okunmasa da olur.
-sonrasında içindekilere göz gezdirmeli. böylece bizi ne bekliyor sorusuna bir yanıt almış oluyoruz.
-bir sonraki basamak, tüm kitabın koyu, altı çizili yerlerini okumak. özellikle de son bölüme göz gezdirmek. çünkü yazar genelde diyeceklerini son bölümün sonlarında belirtir. böylece beynimiz kitap hakkında birtakım bilgiler edinmiş oluyor.

bunu şuna benzetebiliriz. bir filmi izledik. ikinci izleyişimizde ilk izleyişten bildiklerimiz sayesinde filmi kafamıza daha iyi oturtarak, izleriz. "ya bak bu demek filmin ikinci yarısında şuna yol açıyor, onun sebebi buymuş" gibi.

kitap hakkında genel fikir olması bu nedenle önemli.

-kitaptaki fikirler üzerinde çalışılabilir. örneğin yazar evrimi savunuyor. youtube'a girdiniz, birkaç video izlediniz. sonra birkaç makale okudunuz ve yazarla hem fikirsiniz veya aksini düşünüyorsunuz. çoktan aklınızda kaldı bile yazarın bahsettiği. çünkü çok daha ileri gittiniz.
-okuduğunuz kitabı birine anlatın. bu feynman tekniği olarak da bilinir. detayı internette bulacağınız kaynağa bırakıyorum. bir şeyi öğretecekmiş gibi okursanız, daha çok anladığınızı ve hatırladığınızı göreceksiniz.
-kitabın üzerine not alabilirsiniz. bu kitaba saygısızlıktan ziyade aslında yazara teşekkür niteliğindedir kitaba kendi ifadelerinizle not alırsanız, içselleştirmiş olursunuz.
-kitap okurken aklınıza gelen fikirleri bir yere not edin.
-kitap üzerinde kullanmak üzere kendi işaretleme alfabenizi belirleyebilirsiniz.

örnek :
? - anlamadım. tekrar üzerinde dur.
A - aksiyon alınacak.
N - not alınacak.
D - araştırılacak. derin dalış.

-kitabı bitirdikten sonra başkalarının yorumlarını okuyabilirsiniz. aynı konuda makale veya video izleyerek, hafızanızı destekleyebilirsiniz. zaten yukarıda çeviride bahsedilen noktalardan biri.
0
EasyTiger
(03.02.18)
Up
0
for day to break
(03.02.18)
(6)

¿asla geçmeyen boğaz ağrısı?

legalize marijuana
bu kış neredeyse bademciklerimin iltihaplı olduğu gün sayısı sağlıklı günlerden daha fazla. Yine iltihaplanmış. Kendime dikkat ediyorum, son 6 ayda en az 6 kutu antibiyotik içtim (doktor yazdı). Her türlü boğaz spreyi gıda takviyesinden kullandım. En son 4 gün önce penadur vuruldum ama bana mısın de
bu kış neredeyse bademciklerimin iltihaplı olduğu gün sayısı sağlıklı günlerden daha fazla. Yine iltihaplanmış.

Kendime dikkat ediyorum, son 6 ayda en az 6 kutu antibiyotik içtim (doktor yazdı). Her türlü boğaz spreyi gıda takviyesinden kullandım. En son 4 gün önce penadur vuruldum ama bana mısın demedi. Yazın bademciklerimi aldırayım diyorum,

yaza kadar yapabileceğim ne var?
0
legalize marijuana
(31.01.18)
kekik kaynat iç. acıtma ama kekiği. kekik direk indirir bademcik şişliğini.
0
caletti
(31.01.18)
bence yazı beklemeden acilen muayene olup bu durumu doktoruna söylemelisin.

kullandığın her ağrı kesici, kullandığın her antibiyotik zarar olarak geri dönüyor sana.

belki doktor durumu değerlendirip yazı beklemeyebilir, hem sen de yaza kadar çile çekmek zorunda kalmazsın.

6 kutu antibiyotik ne demek arkadaş, çok aşırı bir miktar
0
Photographer
(31.01.18)
boyunlukla takil hep.
0
jimicik
(31.01.18)
doktora ne bakıyorsun ya, doktor dediğin antibiyotik yazar. işi o. (bağzı doktorları tenzih ederim ^^) senin bir türk hastası olarak görevin o antibiyotiğe gerçekten ihtiyacın olup olmadığını araştırmak.

maalesef şahsi fikrim, 6 ayda 6 kutu antibiyotik içtiğin için iyileşemiyorsun. çünkü antibiyotik bağışıklığı düşürür. (sürpriiz!) bağışıklığını yükseltmeye bak. bol vitamin, her gün limon suyu, sarımsak, karabiberli limonlu "doğal" bal (bu favorim) vs. bir de boğaz kültürüne baktılar mı? kesin bakmadan ilaçları dayamışlardır. ona baktır. bir de antibiyotik şu an bağırsaklarındaki bütün bakterileri öldürdü. yararlı olanlar da zararlı olanlarla birlikte gitti. oysa onlara ihtiyacın vardı. onları yenilemek için bol bol probiyotikli gıdalar ye. turşu suyu, kefir, ev yoğurdu vs. aslında antibiyoik yazan HER doktorun hastasına bu tavsiyeyi vermesi gerekiyor.

alıntıdır:
<Louis Pasteur 1877'de ilk antibiyotik ilaç olan Penisilin'i keşfettiğinde "Bu ilaçla birçok hastalığın üstesinden geleceğiz. Ancak iyi huylu bakterilerin insan vücudu için hayati öneme sahip olduğunu unutmamamız gerekiyor" demiş>

geçmiş olsun. böyle antibiyotik alarak çok ama çok zararlı bir şey yapıyorsun. ileride geri dönüşü olmayan ve sebebinin antibiyotik olduğunu hiç aklından bile geçirmeyeceğin sağlık problemleri yaşayabilirsin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.01.18)
@istanbul...+1

ben de bir kaç sene önce sürekli idar yolu ve boğaz iltihabı döngüsü yaşadığım yaklasik 5 aylik bir dönem geçirdim. bol antibiyotik...

en sonunda ateşim günlerce 39dan düşmedi. sabah ayrı akşam ayrı doktora gittim. aynı gun içinde hem sinüzit hem faranjit hem idrar yolu teşhisi koyup 3 ayrı recete bile yazdılar.. .her doktor da bir öncekini kesinlikle reddediyordu.

en sonunda enfeksiyon hast. polikliniğine gittim. meğer beta geçiriyormuşum. abartılar yatırdılar. 6 gün hastanede yattım. antibiyotik direnç testi yaptılar. pek çoğu antibiyotik içeren toplam 36 serumdan sonra toparlayabildim...

bence enfeksiyon hastalıklarına gidin. ve vücudu antibiyotikten temizlemeye bakın.
0
balik kraker
(31.01.18)
ben geçmişte kestane her sabah balı yemiştim 4-5 senedir öksürük nedir bilmem amaa bu aralar yine boğazım ağrıyor. bulsam yine yiyeceğim.
0
for day to break
(31.01.18)
(3)

sülük tedavisi

çaykovski
internette kemik iliği ödemi ile ilgili kaynakları ingilizce araştırırken çok güvendiğim kadim bir ilim olan ayurveda'yla beraber arattım. hintli bir grup doktor bu kemik iliği ödeminin ayurvedic tedavilerde sülük tedavisiyle çözüldüğüne dair bir makale yazmış http://www.scopemed.org/?mno=191930#abs
internette kemik iliği ödemi ile ilgili kaynakları ingilizce araştırırken çok güvendiğim kadim bir ilim olan ayurveda'yla beraber arattım. hintli bir grup doktor bu kemik iliği ödeminin ayurvedic tedavilerde sülük tedavisiyle çözüldüğüne dair bir makale yazmış www.scopemed.org

öncelikli sorum bu makaleyi bu site üzerinden nasıl açabilirim acaba bir fikriniz var mı? çözemedim ben nereye tıklamam, ne yapmam gerektiğini.


ikinci sorum sülük tedavisi yapan bir tanıdığınız, bir merkez var mı?
0
çaykovski
(30.01.18)
Ben de bütün bunları düşündüğüm, dahil ettiğim için önerilen bir merkez bulma arayışına girdim zaten. Gidip görüşecektim insanlarla, hemen sülüğü alıp yapıştırmayacaktım ki bacağıma? :) Zaten öncelikli sorum şu makaleyi nasıl okurum bir çözebilen var mı siteyi? üzerine. Anlamak istiyorum tezlerini zira.

Ayurveda, vedic hint tıbbının batı ilminin bulamadığı dertlere çaresi var. Uzun süredir araştırdığım, şarlatanı çok olan fakat ilmini bilenin de çok şey bildiği bir birikimdir. Sadece bu rahatsızlığım için değil, senelerden beridir göz rahatsızlığımla da ilgili araştırırım. Yurt dışından hastalar tedavi olurlar görme kaybı olanlar görmeye, kalıtsal kemik hastalıkları olanlar yürümeye başlarlar. Her şey bu ilme gerçekten vakıf ve uzman insanları bulmayla alakalı. Dilerseniz sadece “retinal detachment” la ilgili avustralyalı yaşlı bir adamın deneyimini paylaştığı bir blog vardı onu okuyunuz.
Her şey öyle “tü kaka az gelişmiş asya” “ yaşasın beyaz tıp” değil.
Batı tıbbı bir din formu almış ne yazık ki. İçine dahil olmayana tahammül dahi edilemiyor.
0
🌸çaykovski
(30.01.18)
Sülük tedavisinin bilinen hiçbir yararı yok ki enfeksiyon vs çok riski var.

Ayurveda da modern bilimle alakasi olmayan bi inanış, onun da herhangi bi işe yarama olasılığı yok.

Sağlığınız değerli, batil inançlarla uğraşmayin, modern tıbbin olanaklarindan şaşmayın diyorum.
0
nundu
(30.01.18)
bir yakınım hemoroitte denedi hatta herkes dalga geçti bunla hadi içine kaçarsa diye. neyse içine kaçacak bir durum olmamış zaten, memelelerin üzerine koymuşlar sülükleri şimdi iyi ki ameliyat olmadım diye seviniyor..
0
for day to break
(30.01.18)
(29)

Nasıl kadınlardan uzak duruyorsunuz ?

sorunvar
Erkeklere sorum ne tür kadınları itici buluyorsunuz ?
Erkeklere sorum ne tür kadınları itici buluyorsunuz ?
0
sorunvar
(30.01.18)
Yıkık.
0
Tears of Devil
(30.01.18)
Kendini beğenmiş, ağzını yaya yaya konuşan, sürekli mızmızlanan, herhangi bir konuda söyleyecek sözü olmayıp, sahip olduğu tek şey bol makyajlı suratı olan kızlardan uzak duruyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(30.01.18)
Kendine saygısı olmayan kadın tipinden nefret ediyorum.
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.01.18)
cahil olduğunun farkında olmamakla kalmayıp, hayatı çözmüş tavırlar takınan ergen ruhlu kadın görünce kaçıyorum, şener şen gibi bacaklarım götüme vura vura.
0
reanarchy
(30.01.18)
Sadelikten uzak tüm kadınları itici buluyorum.

Herhangi bir alanda uzmanlık edinmeyi amaçlamamış, o alanda okumamış, her şeyden üçer beşer öğrenmiş bir kadını itici buluyorum.
Bir konuda uzmanlık edinmiş o konuda konuştuğunda "evet, budur" dediğim kadınlara bayılıyorum.

Özetle; kendi değerler dünyasını oluşturmamış bir kadından uzak duruyorum.
0
kalemdefter
(30.01.18)
hanımefendi olmayan.
0
biravekahve
(30.01.18)
gelişmeye kapalı ve kendini dünyanın merkezi sanan.
0
ravenclaw
(30.01.18)
Dudak buzen egitimsiz.
0
imelih
(30.01.18)
Çirkef ve empati yoksunu.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(30.01.18)
karekter: cahil, basit zevkleri olan, adabı muaşeretten bihaber, anneci.
fiziksel: uzun (175 cm üstü), kilolu, kısa saçlı, piercing'li... bu kategoride çok fazla şey var ya. bu yüzden yalnızım zaten asdfghjkl.
0
sen git ben geliyorum
(30.01.18)
sigara içen.
0
late viper
(30.01.18)
Sosyal medyada her şeyini paylaşanı diyim de sonraki o tip biri olur garanti
0
EasyTiger
(30.01.18)
Ne istediğini bilmeyen, kararsız, hayat siken tür kısaca.
0
bahoa
(30.01.18)
minyon, esmer, kısa boylu, akademisyen, bisex, mazoşist, kültürlü kadınlardan nefret ediyorum.
0
rahip janick
(30.01.18)
Türkçe yazım ve konuşmasında sürekli hatalar yapan.
sigara içen
küfürlü konuşan/yazan
Cumhuriyeti ve Atatürk'ü çok da önemsemeyen
apolitik davranmayı tercih eden
vermeyi değil almayı seven
kendine bakmayan
her gün duş almayan
saçı başı dağınık
gülümsemeyi sevmeyen
0
for the record
(30.01.18)
- küfreden
- sosyal medya (ozellikle instagram) manyagi
- pucca vb. okuyan
- muhafazakar
- dedikoducu, kiskanc
- sacini uc renklere boyamis, kendini marjinal gostermeye calisan
0
tabudeviren
(30.01.18)
Entel takılmaya kasmayın, nefes almayan kadın diyin geçin.
0
neymis
(30.01.18)
dogal olmayan, kasinti tipler.
0
neumann
(30.01.18)
-herhangi bir konuda ilgisi/bilgisi olmayan
-sürekli olumsuz düşünen,her şeyi eleştiren
-her konuda oldukça yetenekli olduğunu düşünen
-parasıyla gösteriş yapan
-sevgilisini hayatında her şeyin önüne koymaya meyilli,gerektiği durumda kendinden düşünmeden taviz veren
-küfreden, argoyu bol kullanan
-hayvan sevgisi olmayan
0
rakicandir
(30.01.18)
ben kadınım ama yanıtlamadan geçemeyeceğim. hepsinden uzak durmaya gayret ediyorum. hemcinslerimden tiksiniyorum. araba kullanırken özellikle o kadar yüzsüz oluyorlar ki; sinyal verdiğin zaman iğrenç bir biçimde sırıtıyorlar. hatasını anlayıp özür ifadesine bürümek filan yok suratı. yüzsüzce sırıtıyor ya da aptal rolüne bürünüyor. bön bön bakıyor suratına. sorularıma hep alaycı yorumlarda bulunan kadın cinsi. cinsel içerikli bir soru sorduğum zaman erkekler son derece nezaketli cevap verirken bu gavurları anlamıyorum, hem özgürlükten dem vuruyorlar hem senin kimseye soramadığın mahrem sorularına özgürce cevap verilmesine ket vuruyorlar. kadın cinsi başına ne geliyorsa hak ediyor bence. geçenlerde ..punun birine okkalı bir küfür yolladım. birden nizama geldi. alaycılığı bırakıp kendini savunma moduna girişti. kısaca hepsini itici buluyorum. erkeklerde de bu saydığım şeylere rastlanılanı vardır elbette ama bizden daha mertler.

edit: birde aynı platformda farklı farklı nicklerle kendini savunmaya girişenleri var ki; ağzım açık izliyorum onları. garibim kasap sorumu halen unutamamış, ceylanım kıyamam. ben kasapla barıştım bile bu hala orda. kasabın sana selamı var bi ara tanışmak ister misin?
0
for day to break
(30.01.18)
2-3, 10-20, 100-200 hatta arttırayım 1000-2000 kadın tanıyıp, kadın bir gün sinyal ile ilgili hatasını anlamadığı için, cinsel içerikli sorularına istediği gibi cevap vermediği için,"kadın cinsi başına ne geliyorsa hak ediyor" diyebilen; küfrün cinsiyetçi tarafı üzerine düşünmeyip birini küfürle "nizama" getirebileceğini düşünen, küfrü bir düzen sağlayıcı olduğunu sanarak hareket eden kadınlardan uzak duruyorum sadece. Geri kalan her zaman yanlıştan dönebilir, her zaman doğruyu bulabilir çünkü. Ama bunları yapan kişi kasaba gidip bir bakışı istediği gibi yorumlayıp, karşıdakine kafasına göre bağırabilir. Bunda bir gariplik görmez. İşte bu kişilerden uzak duruyorum her zaman.
0
windowsguvenlikduvari
(30.01.18)
Rafine zevklerden yoksun, hayatta çok basit hedefleri olan, ilgilendiği doğru düzgün bir hobisi olmayan, müzik zevki en son çıkan hitlerden ibaret, uyuşuk, hareketsiz, iradesiz, kaba, içi boş kibir sahibi insanlardan kadın erkek ayırt etmeksizin uzak duruyorum. K
0
i m cool with that
(30.01.18)
Bencil
0
bass solo take one
(30.01.18)
Ucuz kadınlardan
0
Tyler89
(30.01.18)
Devamli laf sokmaya calisan ya da herseyi bildigini sanan. Bu ikisi olmasin gerisi hallolur.
0
beriberi
(30.01.18)
söyledigi ile yaptigi bir olmayan kadınlardan uzak duruyorum.
0
eriksatie
(30.01.18)
Özgüvensiz, ne istediğini bilmeyen
0
MaNOfTheYear
(30.01.18)
ilgi manyağı tiplere katlanamıyorum, ons bile çekilmiyor. her kadını tanımaya çalışabilirim ama ona olan ilgimi kullanmaya, sömürmeye çalışan kadını asla.
0
Bruce
(30.01.18)
@windowsguvenlikduvari 15 ff mid open
0
regardless of what they say
(01.02.18)
(34)

hayvan sevmeyen biriyle sevgili olur muydunuz?

kedi kovalayan astronot
siz seviyorsunuz diyelim evde besliyorsunuz vs, karşı taraf ise hayvan sevgisinden yoksun, kedi köpek at kuş ona hiçbir şey ifade etmiyor. sokakta yaralı havan gördüğünde aman banane diyip giden bi cins.edit: hayvan sevmekten kastım aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak değil. biraz vicdani
siz seviyorsunuz diyelim evde besliyorsunuz vs, karşı taraf ise hayvan sevgisinden yoksun, kedi köpek at kuş ona hiçbir şey ifade etmiyor. sokakta yaralı havan gördüğünde aman banane diyip giden bi cins.

edit: hayvan sevmekten kastım aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak değil. biraz vicdani bir şeyden bahsetmeye çalıştım aslında.
0
kedi kovalayan astronot
(29.01.18)
Mümkün değil.
0
carabelli
(29.01.18)
olmam
0
passion rules the game
(29.01.18)
ilk kavşakta elini sıkar, uğurlarım
0
rakicandir
(29.01.18)
Ben asil hayvan severlere karsiyim!

Hayvan severler(?) nedeniyle aslinda hayvanlar eziyet goruyor! Cins kedi, kopek sahibi olacaklar diye kedi ve kopekleri kendi kardesleriyle anne babalariyla ciftlestiriyorlar! Hayvanlar hastaliktan omur boyu aci cekiyorlar, ayaklari kisa olsun modasi yuzunden yuruyemiyorlar, kosamiyorlar, 3 - 5 yil yasayip oluyorlar!

Kus seveneler(?) kafeste kus besliyor! Kuslarin kanatlarini acip esneyecekleri alanlari bile olmuyor!

Sokakta kedi kopek besledigi icin kendiyle gurur duyan insanlar kedi mamasi diye kedilere olu civciv yediriyor! Yalnizca (disi)tavuk yediginiz icin yumurtadan cikan civciv erkek olursa onlar ezilerek olduruluyor ve hayvan yemi yapiliyor! Nerede hayvan sevgisi?

Hayvana litresi 3 liradan sut vereceksiniz diye ineklerin yasadigi iskencelerin farkinda misiniz? Inekler omurleri boyu sut uretsin diye duzenli olarak tecavuze ugradiklarini biliyor musunuz?

Hayvanseverliginiz hep iki yuzlu!

kopek - kedi - kus - at - tavsan - tavuk - inek - koyun - ordek
Bu sirada sirin evcil hayvan / yemek ayrimi hangi cizgide basliyor? Cizgiden sonrakilerin sucu ne!
0
Traveller
(29.01.18)
kedi köpeğin bir şey ifade etmemesiyle yaralı hayvan görünce bana ne demesi aynı şey değil yalnız. benim hayvan sevmeyen annem, ki temizlik hastası olduğu için sevmiyor, yaralı olarak getirdiğim hiçbir hayvana ses çıkartmadı. hayvan görünce içinde bir kıpraşma olmuyor olabilir, bunu sorun etmem ama ikincisini o kişinin vicdansız olduğuna yorabilirim; o durumda sevgili olma imkanım yok.
0
Bruce
(29.01.18)
Hayır.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.01.18)
ciks
Ama korkan huylanan birisi olur onları ayrı kategoride değerlendirmek lazim...
Yani hayvan sevmedikleri anlamına gelmez
0
benaslindayohum
(29.01.18)
evde ya da sokakta gordugu hayvanları sevmiyor olabilir ama yaralı gördüğü halde aman banane diyorsa tabi ki olmazdım. bu cok farkli bir sey
0
theworldismine
(29.01.18)
olurum, oldum.
0
doxanikee
(29.01.18)
Olurum. Ben sevdirirm ona.
0
[GODDARD]
(29.01.18)
Hiçbir şey olmam.
"aaa ne minnoş şeklinde hayvan görünce yımışmak" dan çok daha ciddi bir durum vicdani olan.
Herkes aynı şekilde dokunup sevecek değil tabii ki ama "yaralı hayvanı bırakıp giden cinsi" mahvederim.
0
mutekebbir
(29.01.18)
Olmam.
0
femme vitale
(29.01.18)
Asla. Hiçbir şey olmam
0
mutlusismankedi2015
(29.01.18)
evet
0
hot potato
(29.01.18)
Şimdi şöyle, hayvana eziyet etmiş, eden biriyle asla olmam, bunu nasıl bilebiliriz o ayrı, fakat hayvan sevmediğini söyleyen ve genel durumu iyi olan birinin sadece hayvanları tanımadığı için sevmediğini düşünürüm, o yüzden tanışmasını sağlarım. Sanmıyorum ki ruh hali sıkıntılı olmayan biri hayvanlarla iletişime geçtikten sonra kayıtsız kalsın. Onun dışında vicdansız diye tabir edebileceğimiz birine ilgi duymam mümkün değil, büyük laf etmeyim de.
0
mslny
(29.01.18)
zarar vermediği sürece sorun yok, zarar veriyorsa bilerek yada bilmeyerek (kediden korktuğu için tekme atmak vs. (refleks olarak tabii) falan gibi mesela) olmazdım.
0
selam
(29.01.18)
Ben buna uzun bir cevap yazmıştım mobilde. Bir süre bekledikten sonra bağlantıyı kesme yönündeki saçma sapan uygulama yüzünden gönder dedim, yokluğa gitti kayboldu. Kafayı yiyeceğim resmen. Yazarken belirli aralıklarla taslağa falan alma da yok. Öyle mal gibi yazmış oldum resmen. Özet geçeyim. Hayvanlara zarar veren ya da kedi/köpek görünce ayağa fırlayıp 10 metre uzağa kaçan biri olmadıkça sorun yok. TBen buna uzun bir cevap yazmıştım mobilde. Bir süre bekledikten sonra bağlantıyı kesme yönündeki saçma sapan uygulama yüzünden gönder dedim, yokluğa gitti kayboldu. Kafayı yiyeceğim resmen. Yazarken belirli aralıklarla taslağa falan alma da yok. Öyle mal gibi yazmış oldum resmen. Özet geçeyim.

Hayvanlara zarar veren ya da kedi/köpek görünce ayağa fırlayıp 10 metre uzağa kaçan biri olmadıkça sorun yok. Traveller'in çizgi çekme sorusuna da 3 paragraf cevap yazmıştım. Mobilde olmadığım bir ara tekrar yazarım mesajla onu. O soru temelinde/doğuştan yanlış bir soru. Bu sayılan hayvanlardan evcil olan her biri, var oluş amacına uygun kullanılıyor. Çünkü bu tür ve cinsler doğada bulunmayan, insanlar tarafından belirli ihtiyaçlar doğrultusunda evcilleştirilip, doğal değil damızlık temelli seçilim ile evrilip, insan eliyle yaratılan canlılar. Tavşan konusu için tutar o soru sadece.

Traveller'in çizgi çekme sorusuna da 3 paragraf cevap yazmıştım. Mobilde olmadığım bir ara tekrar yazarım mesajla onu. O soru temelinde/doğuştan yanlış bir soru. Bu sayılan hayvanlardan evcil olan her biri, var oluş amacına uygun kullanılıyor. Hayır, "alemler insan için yaratıldı" şeklinde kafaya sahip değilim, o amaçla demedim. Çünkü bu tür ve cinsler doğada bulunmayan, insanlar tarafından belirli ihtiyaçlar doğrultusunda evcilleştirilip, doğal değil damızlık temelli seçilim ile evrilip, insan eliyle yaratılan canlılar. Tavşan konusu için tutar o soru sadece.
0
nawar
(29.01.18)
Ben üniversite de 4 sene boyunca kedim ile yaşadım mezun olurken karşı komşuma vermiştim, çok istediler. Annem de yeni evde kabul etmem demişti, iyi şartlar vardı. Hala isterim evimde kedi ama eşim haz etmiyor evde hayvan olayından.

Ev iki kişinin yaşadığı bir ortam ve saygı en önemli unsur. Hoşlanmadığı bir hareketi sürekli yapmak neyse, ısınmadığı bir olayı da sürekli gündeme getirip ısrar etmek bana yersiz geliyor. Şimdilik hayvanımız yok :)
0
gozu acik sevisen yahudi
(30.01.18)
hayvanlara zarar vermiyorsa olurum. yekten merhametsiz olduğu anlamına gelmiyor bu.
0
ya ben lan neyse
(30.01.18)
İki kediyle yaşıyorum. Bulduğum yaralı hayvanlarla da ilgileniyorum. Hayvan sevmeyen biri sanırım benimle olmak istemez. Çok sıcak bakmıyorum olaya. Hayvan sevgisi benim biriyle birlikte olmama karar vermemde büyük etken. Bir sevgilimle yaralı köpeğe ambulans çağırdığını öğrendikten sonra sevgili olmuştum. Bir başka sevgilim ise gözümün önünde yaralı martıyı veterinere götürünce ondan iyice hoşlanmaya başlamıştım. Yani hayvan sevgisi eksik olduğunda ne derece hoşlanacağımı bile bilmiyorum. Keşke Tarzan benim sevgilim olsa hatta.
0
anumegha
(30.01.18)
@nawar

Insanlarin selective breeding ile bu canlilari evrimlestirmeleri olmek zorunda olduklari anlamina gelmiyor. Baslamis olduk bari devam edelim mantigi ile bu tavuklarin iskence gormesi savunulamaz.
0
Traveller
(30.01.18)
Zarar vermiyorsa sıkıntı yok +1
0
i m cool with that
(30.01.18)
hayvan sevmek veya vicdanlı olmak için evcil hayvan beslemek gerekmiyor. yaralı bir canlı gördüğünde elimden ne gelir diye düşünmüyorsa insanlığından şüphe etmek gerek. sen alıp hayvanı duygusal tatminin için eve hapsedip hayvan sever oluyorsun, bir başkası evde hayvan besleyip veya yolda izde görüp hayvana yavşamıyor diye hayvan sevmiyor olarak yaftalanıyor.. vay amk...

"havyansever" yavşaklığından nefret ediyorum.
0
coder6006
(30.01.18)
Olmam.
0
peggy
(30.01.18)
beslememek isteyebilir, beslemeyle ilgili bir isteği olmayabilir.
fakat hayvanların ona bir şey ifade etmemesi, yaralı hayvan görünce banane demesi falan asla okay değil. sevgisiz, vicdansız biridir böyleyse.
0
çaykovski
(30.01.18)
hayvan sevmek ile hayvanlara acımanın farklı şeyler olduğu düşüncesindeyim ben de. eline ipini alıp sokakta hayvanı ordan oraya çekiştirenler hayvan sever ama hayvan beslemeyen ya da hayvanlara karşı fobisi olanlar hayvan sevmeyen insanlar mı oluyor? kedi köpek fobisi olan binlerce insan var.hayvan severler olarak hayvanlara karşı kuramadıkları empatiyi en azından hemcinslerinize kurmalarını temenni ederim.
0
pieta
(30.01.18)
iki türlü de aşırı olmamalı. Sevgili olmak diye düşünmüyorum ama genel insan ilişkilerinde hayvanlara merhameti olmayan insanlarla olmamak lazım. Ama hayvanlar herkese büyük şeyler ifade etmek zorunda da değil. Vicdanlı olup onlara kötü davranmamak yeterli benim için. Hastalıklı boyutlarda hayvan sever biriyle de anlaşamazdım.
0
aquarium
(30.01.18)
forkli görünmek için hoyvon sevüyorlor ya. o ibnelerin yüzüne bile tükürmem. ama gerçekten kalbi yanıyor bir canlıya merhamet duyuyorsa işte onu severim.
0
for day to break
(30.01.18)
Notr ise sorun yok. Hayvanlardan nefret ediyor ama eylemde bir sey yok ise yine olur.
Obur turlu sikintili.
0
stavro
(30.01.18)
asla olmam, olması teklif bile edilemez
travellerin ve bir ustteki cevabı ise inanilmaz komik buluyorum? yahu bunların hayvansever olduğunu kim soyledi size ? bir suru bir sey yazmislar, kendi kafalarına göre. bir de tasmasindan cekistirmek falan demişler. bu kişilerin mahalle arasında hız yapan, bir kuru ekmek su bırakmayan insanlar olduguna o kadar eminim ki
0
aynatutancocuk
(01.02.18)
Bruce ve stavro +1000

Ben de hayvan severim ama kimse hayvan sevmek zorunda değil. Farkında bile olmadan, sırf çevresindeki herkesin hayvanı var diye kendi de bir tane edinip ardından bunun dayatmasını yapıp hayvanı olmayan veya hayvanlara kendi yaptıkları gibi abartı sevgi gösterisiyle yaklaşmayan kişilere kınar bakışlar atıp saçma sapan laflar eden tipleri anlamak mümkün değil. Önce insan kendi içinde bir değerlendirme yapmalı her konuda.

Bununla birlikte, sevgi yok ama nefret vs varsa veya hayvanın çektiği acıyı görüp hiçbir şey hissetmiyorsa o çok sıkıntılı bir durum. Ben de bu tür biriyle olmak istemem.
0
skooma
(01.02.18)
Asla olmaz diyemem, aşık olurken aklıma bunu düşünmek gelmez zira. İnsanlar değişebilir, bu yönde çaba gösterirdim, o da benim ricalarımı kırmaz adım atardı sanıyorum.

İlgi göstermesinden ziyade zarar vermemesi çok çok daha mühim benim için.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(01.02.18)
stavro +1

hayvan delisi olmasına gerek yok. başka canlılara zarar veren acımasız ve kötü biri olmasın yeterli.
0
pinkpeony
(01.02.18)
yeni evli ve şehir dışında yaşayan arkadaşlarım bana kalmaya geldiler. evimde 2 kedi vardı ve arkadaşım kız da eşi de kedi köpek kuş balık beslemeyen sevmeyen dokunmayan tiksinme derecesinde uzak duran insanlardı.
ben kedilerimi başka odaya kapatmam gözden uzak tutmam .
onlar bende kalırken ben sabah kalktım işe gittim arkadaşlarım 2 kedi ile evde kaldılar.
sonra onların yavaş yavaş alıştıklarını seyrettim ve çok hoşuma gitti.
evlerine döner dönmez sokaktan 2 yavru kedi bulup evlerine almışlar. yıllardır besliyorlar bebekleri de oldu .kucaklarında hem kedi hem bebek ile fotolarını takip ediyorum instagramda çok seviniyorum .
bu değişimi gördükten sonra nietszhe 'ye bir daha hak veriyorum çok sevdiğim sözünde
" bütün genellemeler yanlıştır "
0
devilone
(01.02.18)
(20)

Ne corbasi yapayim?

balpolen
Brokoli ve sehriye corbasi disinda. Onlari yeni yaptim. Tavsiyelerinizi bekliyorum:)
Brokoli ve sehriye corbasi disinda. Onlari yeni yaptim.

Tavsiyelerinizi bekliyorum:)
0
balpolen
(29.01.18)
Mercimek yap beni de çağır
0
salahaddin
(29.01.18)
Ezogelin ya da süzme mercimek
0
cakabo
(29.01.18)
Şehriye çorbası
Olsa da içsek.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(29.01.18)
İşkembe
0
gölgede aynı
(29.01.18)
tarhana
0
balik kraker
(29.01.18)
balkabağı çorbası
0
lemmiwinks
(29.01.18)
Süt çorbası.
0
lana del rey
(29.01.18)
Pırasa veya balkabağı
0
fotrsapka
(29.01.18)
yoğurtlu çorba vardı ya içine nane atılan, ismini unuttum şimdi. içinde ufak hamur parçaları da olurdu hatta
0
Photographer
(29.01.18)
Domates, kaşar peyniri de rendele mutlaka.
0
iwasbornonamountainside
(29.01.18)
işkembe.
0
caletti
(29.01.18)
Pancar, balkabağı, tavuklu, mantar bu dördünden biri güzel gider bence
0
neferkitty
(29.01.18)
yayla çorbası <3 en sevdiğimden <3
0
dedi ayca
(29.01.18)
yayla +1
hem doyurucu, hem de çok kolay

klasik tarifi pirinç yerine bulgurla da yapabilirsin daha sağlıklı olur. bir de içine önceden haşlanmış tavuk eti, sarımsak, sirke ve karabiber eklersen tadı aynı işkembe çorbasına benziyor. üstelik hastalıklara karşı birebir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.01.18)
kremalı mantar yap geç
0
stanley weber
(29.01.18)
buğdaylı mısır çorbası
www.nepisirsem.com
0
blacksky
(29.01.18)
Kremali mantar +1
0
funl
(29.01.18)
arabaşı
0
for day to break
(29.01.18)
Soğan, domates(domates, sarımsak ve sütle sadece) ya da yayla ama pirinç yerine aşuredeki buğdayla.
0
red g
(29.01.18)
tarhana
0
mysql34
(29.01.18)
(13)

Anne ya da babanızın küs olduğu biriyle siz de küs müsünüz?

m e b
Hani akrabalar arasında bazen küslük yaşanır ya. Anne ve babanızın küs olduğu kişiler olunca, siz de küslüğü sürdürüyor musunuz yoksa "Annemlerle onlar arasında bir şey bu. Beni ilgilendirmez, konuşurum." mu diyorsunuz?Bizde böyle bir durum var. Anne ve babama haksızlık yaptıklarını gördüğüm için ka
Hani akrabalar arasında bazen küslük yaşanır ya. Anne ve babanızın küs olduğu kişiler olunca, siz de küslüğü sürdürüyor musunuz yoksa "Annemlerle onlar arasında bir şey bu. Beni ilgilendirmez, konuşurum." mu diyorsunuz?


Bizde böyle bir durum var. Anne ve babama haksızlık yaptıklarını gördüğüm için karşı taraf benimle konuşma konusunda sıkıntısı olmasa bile ben küs duruyorum. Siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
0
m e b
(28.01.18)
haklı olan taraf ailemse, küs oldukları kişiyle muhabbeti keserim ama denk geldiğimde selam da veririm. küslük ilkokulda bitti benim için.
0
brakgn
(28.01.18)
ben küs olmam. ama ne yazık ki olanlar vardı. dayılarımla aynı şehirde yaşıyoruz. bir ara yolda beni görmüş, ben görmemişim. adam buna tavır yapmış. daha sonra annemle konuşurken bunu söylemiş arkamdan. hatta ailemle de kısa bir süre konuşmadı bunu gerekçe göstererek. yuh dedim başka da bir şey demedim. daha sonra düzeldi tabi aramız.
0
blue eyes white dragon
(28.01.18)
evet ben de görüşmüyorum.

ed: aileme göre hayatımı şekillendirmiyorum ve onların düşünceleriyle yaşamıyorum ben de. yazmaya gerek görmedim o kısmını. bu tür ilişkiler çok yıpratıcı oluyor.
0
pinkpeony
(28.01.18)
değilim kendi düşüncelerim var o yüzden kimle küsüp küsmeyeceğime ben karar veriyorum.

fakat ailemin düşünceleri ve dedikleri belli ölçüde fikirlerimi etkiler tabiki.
0
powerpufgirl
(28.01.18)
Bir birey olarak o kişilerle beni de etkileyen bi sorun yoksa görüşmeye devam ediyorum. Herkesin sorunu kendine.
0
bir nick var benden iceri
(28.01.18)
hayır ama annem eltisiyle küstü. biz ona bayramcı gidince anneme imalı şeyler söylediği için razı olmamıştım ama yine de küsmem. büyüklerin kavgaları bana hep mantıksız gelmiştir.
0
for day to break
(28.01.18)
babamla konuşmuyorum mesela.
0
rakicandir
(28.01.18)
Sanırım çok yakın durmamı engelliyor. Ancak karşı taraf aileme karşı haksız da olsa görüşmeyi kesmiyorum. Arayıp, soruyorum yani.
0
candoguaydin
(28.01.18)
Ailede kimseyle küslükleri yok annemin de babamın da ama annemin eskiden yakın olup da bi 17-18 yıldır görüşmediği bir arkadaşı var. O arkadaşının kızıyla görüşüyorduk biz aynı lisedeyken sık sık. Annesiyle görüştüğüm de olmuştu o zamanlar.
0
ms brownstone
(28.01.18)
Annemin babama,
Babamın anneme,
Babamın halama,
Halamın babama,
Babamın kuzenime,
Babannemin kuzenime

diye uzun gidecek küslüklere şahit oldum. Abartı bi' durum olmadıkça umursamam küslükleri.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(28.01.18)
Annem teyzemle küs, ben konuşuyorum.

Küslüğün nedeni çok önemli.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(28.01.18)
Ne olursa olsun beni annem babam buyuttu, hala amca teyze vs degil. Evde belki yaptigin yanlis vs derim, ortami yumusatmaya calisirim ama disarda tam destek, full destek olurum.
0
beriberi
(28.01.18)
ben kendimi bildim bileli annemle babama dayımla konuşmuyordu, dolayısıyla benim hiç tanışıp konuşacak ortamım olmadı. Gördüğümde de hiç konuşmaya yeltenmedim o da yeltenmedi.

ama kuzenlerle aram iyiydi mesela.
0
facebook
(29.01.18)
(16)

kızdan para alan erkek

for day to break
yediğinin içtiğinin parasını hep kız verdiği gibi, evine giderken yol parasını da kızdan almış. yeni tanışmışlar daha 1 hafta olmuş. kız kör kütük feci kaptırmış kendini. bu ilk ilişkisi, üniversite 2'de. sağlık sorunları var, doğuştan tiroitleri yok, ilaçlarla büyüdü. oğlan yine para istemiş bundan
yediğinin içtiğinin parasını hep kız verdiği gibi, evine giderken yol parasını da kızdan almış. yeni tanışmışlar daha 1 hafta olmuş. kız kör kütük feci kaptırmış kendini. bu ilk ilişkisi, üniversite 2'de. sağlık sorunları var, doğuştan tiroitleri yok, ilaçlarla büyüdü. oğlan yine para istemiş bundan güya ayın 5'inde hepsini verecekmiş. sakın yollama diye daha nasıl denir bilemedik biz? böyle dolandırıcı erkekler var mı etrafınızda, ben ayın 5'inde parayı yollayacağına hiç inanmıyorum.
0
for day to break
(28.01.18)
hayır bence çok güzel ama sanırım özgüveni pek yok. birde çok minyon o yüzden çocuksu görünüyor. hiç erkek arkadaşı olmadı bugüne kadar. 24 yaşında.
0
🌸for day to break
(28.01.18)
Bir insan sağlık sorunları nedeniyle bir ilişki yaşamaya aç olabilir ve bu nedenle saf davranabilir, orası tamam da, bir yerde durup napıyorum lan ben demiyor mu bu kız? Eğer demiyorsa durup düşünmesini sağlayın. Kızım bak bu çocuk faydalanıyor senden falan diyin. Yine de 5'ine kadar beklesin ama. Belki yollar. Belki gerçekten fakirdir. Direkt dolandırıcı demek de doğru değil.
0
dissendium
(28.01.18)
aynı şeyi kuzenimle yaşadık koparana kadar iflahımız şey oldu, ne kadar dil döksekte anlatamadık, size gerçekten kolay gelsin. Kendisi kandırıldığını anlayıp, ikna olana kadar zor.
0
dilligaf
(28.01.18)
@dissendium, demez olunur mu ama sanırım bir çok kişi tarafından çok demekte bir yerden sonra karşı tarafa etki etmiyor. bu arada teşekkürler her zaman saygılı ve güzel yorumlarda bulunuyorsun. diğerleri sizler de sağ olun.
0
🌸for day to break
(28.01.18)
üniversite öğrencisi olduğundan verilen borcun çok büyük olduğunu tahmin etmiyorum. bence bekleyip görmeli. dediğiniz gibi bir adam çıkarsa da ucuza önemli bir ders almış olur.
0
brakgn
(28.01.18)
ben de 20 yaşındayım ama hiçbir zaman bu kadar salak olmadım açıkcası kendim çalışıp para kazanıyorum ya da ailem destekliyor kalkıpta kendi alın terimi ya da ailemin hakkını "çok aşığımmm" triplerine girip başkasına yedirmem yani (hastalık yada 1-2 seferlik durumlar hariç) bazı insanlar başına gelenleri hakediyor ben de yol göstermiyorum?

kız da 19 yaşında sanırım 19 yılda bunu öğrenememiş mi? benim de hayatımda birçok hatam oldu ama düşe kalka kendim öğrendim o yüzden kızın aklının başına gelmesi için hiçbir tavsiye vermem (ki genelde dinlemiyorlarda zaten) uzaktan yere düşmesini izlerim açıkcası istersen bana kötü insan de ama bu böyle.

erkeğin dolandırıcı olduğunu sanmıyorum istemiş kız da vermiş bu dolandırıcılık değil kızın aşırı saflığı. Böyle insanlar etrafımda zaman zaman oluyor ama gördükçe postalıyorum.
0
powerpufgirl
(28.01.18)
Aynı şeyi ben 19 yaşlarında yaşadım üstelik neredeyse öğrenim kredimi bile kaptiriyordum. Arkadaşımın annesi beni uyarmıştı ama kör kütük aşıktım.

Kendi hatalarını yaparak öğrenecek hayatı. Siz ne kadar söyleseniz de boş. Bir yerden sonra müdahale edemiyorsun zaten. Ama büyük bir hayat tecrübesi olacak onun için. Siz takipte kalın yeterli.
0
old possum
(28.01.18)
@puwerpufgirl, bu çok sevdiğin biri olsa bu şekilde davranamazsın bence. sonuçta da dediğin gibi söylemek hiç ama hiç kar etmiyor. umarım düşünce canı çok yanmaz.
0
🌸for day to break
(28.01.18)
çok sevdiğim biri olsa da yapmam çünkü önceden yaptım ve daha sonra insanlardan "hayatıma çok fazla müdahale ediyorsun" gibi bir tepki alınca bıraktım ve bir süre sonra sende olduğu gibi insan kendi sorunuymuş gibi hissediyor gereksiz yere bir stres oluyorsun halbuki şuan ne kadar huzurluyum ba na ne? diyip geçebiliyorum sana da tavsiye ederim. boşver yani herkesin hayatında sorunları var bazıları ise bu sorunları kendi yaratıyor.
0
powerpufgirl
(28.01.18)
Durum çok saçma. Ama ikisinin de üniversite öğrencisi olduğunu göz önüne alırsak belki çocuk da kötü niyetli değil de sadece yolsuzdur.

Kötü niyetliyse de yapacak bir şey yok. Hem yaşı genç hem ilk ilişkisi diyorsunuz, kendini kaptırdığına göre laftan anlamayacaktır. HATTA çocuk hakkında kötü konuşmanız, çocuğu daha da kıymetli edecek. Söylenmesi gerekeni söylemişsiniz anladığım kadarıyla. Fazlasına gerek yok. Bırakın "çarpa çarpa kendisi öğrensin". Gelen paraya gelsin. Biraz para kaybetsin, aklı başına gelince biraz üzülsün, pişman olsun, kendine küfretsin ama kendi dersini kendi almış olsun.

Seviyoruz diye her şeyden korumaya gerek yok insanları. Sürekli steril ortamlarda büyütülmüş çocukların çok daha kolay hasta olması, daha rahat bırakılanların daha dayanıklı olması gibi, bu kızcağız da biraz bağışıklık kazansın.

Tekrar söylüyorum, çocuğun kötü niyeti olmayabilir de. "1 haftadır tanıdığı insandan nasıl para ister" diye sorarsanız, öğrencilik ortamında daha rahat olur o muhabbetler malum. Yetişkin aklıyla bakmamak lazım bu kısma.
0
lazor
(28.01.18)
Üniversite 2'de çok benzer bir durum yaşadım ben de. Zaten farklı şehirlerdeydik ve o geliyordu benim yanıma. Bütün uçak biletlerini ben alıp yediğimiz içtiğimizin çoğunu ödüyordum o zaman. Ailesinin bazı sıkıntıları olunca aylarca telefon faturasını ödedim, öğrenci halimle binlerce lira para verdim bir daha geri gelmeyeceğini bilerek.

2.5 sene falan bu kadar salaklık yaparak yaşadım ve hiç uyanmadım. Sonra sırf tembelliğinden o halde olduğunu, bazı şeylerde beni resmen kullanmaya başladığını falan görünce gözüm açıldı biraz. Başka şeyler de vardı ama bu saydıklarımın da etkisiyle inanılmaz soğudum o insandan.

Yani demek istediğim siz ne kadar laf anlatmaya çalışsanız da o kız da kendisi deneyimleyip farkına vararak anlayacaktır. Umarım benimki kadar uzun sürmez gözünün açılması ama er ya da geç açılacaktır.
0
ms brownstone
(28.01.18)
Neyse 12 yasinda kalbini erkekler kirmamis 24 yasinda kalbi ilk kez kirilacak. Kalp kirilmadan ogrenilmiyor.
0
Traveller
(28.01.18)
herhaltibiliyoring
(28.01.18)
Bunlardan çok var. Bildiğin kullanıyo kızı. Modern jigololuk bu. Her yaşta bu adamlardan var. Açıkça söyleyin kıza. Anlamıyorsa yaşaya yaşaya öğrenecek maalesef
0
isimmisimyok
(29.01.18)
Siz bu kişiyi bizzat tanıyor musunuz?

Bana kalırsa bırakın kendi yollamak istiyorsa yollasın. Evini arabasını satıp vermiyor ya?

-Adam parayı geri gönderirse size düşman olur.
-Göndermezse sizi daha dikkatli dinler.

Koca kız kendi size danışmıyorsa siz niye hayatına müdahale ediyorsunuz?

Yorumları okuduktan sonra edit: Kadın versiyonu daha yaygın, toplumda kanıksandığı için görünmez oluyor.
0
idexo
(29.01.18)
Etrafımda çok gördüm evet. Yakın bir arkadaşımın ilişkisinde de şahit oldum. Önce ufak ufak meblağlarla başladı, adam ilk başlarda geri ödedi, sonra ödememeye başladı. Ve kredi çektirmeye kadar gitti. Engelleyemedik. Sonra da adam hiçbir şeyi ödemeden defolup gitti. Büyük rezalet çıktı.

1 haftalık ilişki, kız çocuğun yediğini içtiğini ödüyor, yol parasını veriyor, üstüne borç veriyor. Bana hiç masum gelmedi bu tablo.

Dinlemeyecek büyük ihtimal ama yine de oturup konuşun, elinizden geleni yapın. Umarım kısa sürede kurtulur.
0
peggy
(29.01.18)
(7)

Zehirlenince acile gidersem ne yaparlar?

:)
Balık yemiştik karnıma çok kötü kramplar girdi kustum. Acile gideyim mi, ne yaparlar ekstra. Yatıp dinleneyim mi?
Balık yemiştik karnıma çok kötü kramplar girdi kustum. Acile gideyim mi, ne yaparlar ekstra. Yatıp dinleneyim mi?
0
:)
(28.01.18)
Yat dinlen bir sey olmaz.
0
hikmetkaraman
(28.01.18)
Değerlere bakıp serum takıyorlar. Şüpheleniyorsam kesinlikle git, çok kötü bir şey ve yat dinlen olmuyor öyle geçmiyor.
0
whysoweird
(28.01.18)
Serumu sıvı kaybını önlemek için takıyorlar. Hastanede de bir şey yapılmayacak yani. Çok rahatsızlık verici zehirlenmek ama yapacak bir şey yok pek. Bol su iç yat dinlen.
0
kakaolu kremali biskuvi
(28.01.18)
Tavuktan periyodik olarak zehirleniyorum. Sürekli NaCl serumu takıp yolluyorlar. Zaten serum bittikten sonra at gibi koşabilme yetisi geliyor, çok ciddi bir durum değil. Zaten kusmuşsunuz, en azından çıkardığınız sıvı ve tuz yerine konmuş olur.
0
desdenova34
(28.01.18)
Kan alacaklar, belki gaita isteyecekler, serum verecekler, çivi gibi olacaksın. Tecrübe konuşuyor. En yakın hastaneye 50 km uzakta bir yerde yaşamıyorsan gitmeni tavsiye ederim.
0
lazor
(28.01.18)
seni gökten yere indirirler. ben öyle olmuştum. artıkım ölecem dedim. baş, karın, mide isyan ediyor. ağrı, bulantı, kusma, ishal. sonra doktorumuz bir iğne yaptı. ohşşş. sonra o doktoru vurdular. hemşire karısı kışkırtmış.
0
for day to break
(28.01.18)
Her yıl rutin olarak zehirlenen biriyim. Süreç şöyle oluyor önce saatte bir sonra 30 dakikada bir sonra ise 10 dakikaya kadar düşüyor kusma süresi. Bu süreçte dikkat etmen gereken tek şey kussanda sürekli amaa sürekli su içmelisin ne olursa olsun bol bol su içilecek. Hastaneye gidersen 2-3 serum takarlar 3-4 saatte kendine gelirsin :)
0
bir peynir kutusu kibrit
(28.01.18)
(5)

Taşıyıcı annelik

margi kleinjan
etik mi sizce? hasta ilk evliliğinden 4 çocuk sahibi 25 yaşında tüplerini bağlatıyor. eşi üstüne kuma getirince ayrılıyor. bekar bir erkekle evleniyor. yeni eşine ilk başta çocuk sahibi olmalarının kolay olmayacağını söyleyince (ne alakaysa?) önce kabul ediyor. 10 yıl sonra kendi çocuğumu isterim di
etik mi sizce?
hasta ilk evliliğinden 4 çocuk sahibi 25 yaşında tüplerini bağlatıyor. eşi üstüne kuma getirince ayrılıyor.
bekar bir erkekle evleniyor. yeni eşine ilk başta çocuk sahibi olmalarının kolay olmayacağını söyleyince (ne alakaysa?) önce kabul ediyor. 10 yıl sonra kendi çocuğumu isterim diye tutturuyor.
tüp bebek deniyorlar. bebek bir kavgalarında kocası ona dayak attıktan sonra düşüyor.
adam kesinlikle evlatlık istemiyor. kadını da bırakmam diyor
diğer seçenek ilçeden 30 bin tl'ye kuma satın alınmasıymış!!!!
onun yerine yurt dışında arayın dedim valla. ama kıbrısta da varmış...
0
margi kleinjan
(24.01.18)
Böyle bi evliliğe çocuk neden?
0
elorelia
(24.01.18)
ikinci bekar evlenen kocanın hiç çocuğu yokmuş!!!
0
🌸margi kleinjan
(24.01.18)
bence bu çiftin en doğal yollarla çocuk sahibi olması bile etik değil. çocuğa yazık.
0
ghilleinthemist
(24.01.18)
25 yaşında 4 çocuk!! gerisini okuyamadım :/
0
reca ederim bu bahsi kapatalim
(24.01.18)
25 yaşında, 4 çocuk 2. evlilik, taşıyıcı annelik dayak, bebek düşmesi, kuma, satın alma, tüp bebek, 10 yıl sonra... şu anda beynim semazenler gibi dönüyor.
0
for day to break
(25.01.18)
(39)

Hangi kitabı okuyorsunuz?

japon askeri
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
0
japon askeri
(21.01.18)
kurtlarla koşan kadınlar
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.01.18)
ikigai
0
hlt1985
(21.01.18)
Zaman Makinesi (h.g.wells) yeni bitti
0
jimjim
(21.01.18)
Orhan Pamuk - Beyaz Kale.
Ara verdim ama.
0
m e b
(21.01.18)
celal şengör-bilgiyle sohbet
0
rayde
(21.01.18)
Zülfü Livaneli - Serenad
0
tahin pekmez yoğurt
(21.01.18)
Charles Dickens - Oliver Twist
0
ms brownstone
(21.01.18)
Esther Perel'in Mating In Captivity isimli, uzun süreli ilişkilerde cinsellik nasıl aktif tutulur/tutulabilir mi konulu kitabını okuyorum. Böyle de çok yüzeyselleştirmiş oldum gerçi; aslında insanların neyi çekici buldukları, ne istediklerini nasıl ifade ettikleri, yıllarca kafamıza kazınmış bazı inançların yaklaşımlarımızı nasıl etkilediği vs gibi konular inceleniyor.

Bugün başladım.
0
sopiro
(21.01.18)
Sevgi Soysal, Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
0
fotrsapka
(21.01.18)
Murat Yetkin, Meraklısı icin entirikalar kitabi
0
rn
(21.01.18)
ihsan oktay anar, galiz kahraman
0
kaichi
(21.01.18)
Dünyayı Sarsan On Gün
John Reed
0
mutekebbir
(21.01.18)
puslu kıtalar atlası- ihsan oktay anar

duyuru yılbaşı hediyeleşmesinde hediyenin yanına kitabı da iliştirmiş canım duyurucu. çok mutlu etti. o yüzden tekrar okuyorum. burdan tekrar selamlıyorum kendisini:)
0
hemsta
(21.01.18)
Sevme sanatı Erich fromm
0
Amaranta ursula
(21.01.18)
georges ifrah-rakamların evrensel tarihi 3.cilt
0
rakicandir
(21.01.18)
son okuduğum üç kitap sırasıyla şöyle.

aytmatov - gün olur asra bedel
aytmatov - cengizhan'a küsen bulut
jose saramago - körlük

son kitabımı bugün öğlende bitirdiğim için şuan yeni bir şeye başlamadım.

aytmatov ya da saramago'nun başka kitaplarıyla devam edebilirim. bu üç kitaba da hayran kaldım.
0
dahinnotha
(21.01.18)
Şevket Süreyya Aydemir - Suyu Arayan Adam

bitirince başlayacağım kitap:

Doğan Avcıoğlu - Milli Kurtuluş Tarihi
0
burya
(21.01.18)
Sapiens
0
en_birinci
(21.01.18)
decameron
0
tepedeki psychedelic adam
(21.01.18)
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar - Stefan Zweig
0
nickimin hakkini veremedim
(21.01.18)
Budala - dostoyevski.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(21.01.18)
Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Ece Temelkuran.
0
soylu
(21.01.18)
Bir Sürü Endişe - Onur Ünlü/Alper Kırklar
0
allegrezi
(21.01.18)
Ian Aitken - Avrupa Sinema Kuramlari
0
battal gemalmaz
(21.01.18)
Orhan pamuk/cevdet bey ve oğulları
0
Dormicumm
(21.01.18)
irvin yalom - existential psychotherapy (doğru düzgün türkçesini bulamadım. imanım gevriyor anlayacağım diye)
ve
şerif mardin - ideoloji
0
d e j i n
(21.01.18)
Homo deus
0
rusyalı kozmonot
(22.01.18)
aytmatov gün olur asra bedel
0
ferrarimizolaydisatardik
(22.01.18)
zor bir ailede büyümek
0
for day to break
(22.01.18)
Ursula Le Guin - Anlatış
0
kobuzchu kiz
(22.01.18)
kervan yolda duzulur - mahir cipil
0
kamyonsans
(22.01.18)
bertrand russell- mutlu olma sanatı
0
daha neler
(22.01.18)
sabahattin ali - kuyucaklı yusuf

sabah başladım.
0
frankie
(22.01.18)
gazap üzümleri- j. steinbeck
0
cabiday
(22.01.18)
Orhan Pamuk- Yeni hayat
0
aquarium
(22.01.18)
Tanrı'nın Tarihi - Karen Armstrong
0
cinsi kisi
(22.01.18)
umberto eco - günlük yaşamdan sanata
0
devilone
(22.01.18)
tahsin yücel - yalan
0
wilhelmwasmuss
(22.01.18)
İtaatsizlik Üzerine-Erich Fromm

*

Beyaz Gemi, okumaya yeni başladığım yıllarda okuyup sevdiğim kitaplardan biriydi.:)
0
harvey
(22.01.18)
(27)

hayat motivasyonunuzu neyden alıyorsunuz?

allaccess
sb..
sb..
0
allaccess
(20.01.18)
aynadan, olmadı ön kameradan.
0
nocturness
(20.01.18)
alamıyoruz.
0
clones
(20.01.18)
freud hayatının anlamını ya da değerini sorguluyorsanız hastasınız demektir demiş. boşver o yüzden.
0
error522
(20.01.18)
belki baya para kazanır güzel bir kadınla evlenir rahat yaşayıp güzel bir kız çocuğum olur güzel bir ailem olur falan işte
0
docrivers
(20.01.18)
belki bir gün düzelir diyerek
0
nodrama
(20.01.18)
düşündüm, bulamadım.
0
doxanikee
(20.01.18)
Hayat motivasyonum yok. Vakit dolduruyorum.
0
femme vitale
(20.01.18)
Yok ve açıkcası çok yerinde bir soru olmuş. Teşekkürler.
Bir anlam arayışı var fekat ne çare bilemedim.
Şuan düşününce karnıma yumruk yemiş gibi hissettim.
Kafam karıştı...
0
allegrezi
(20.01.18)
Bazı problemlerin sıradışı şekilde çözümlenebileceğini kendime göstermek için o gün bugün diye uyanıyorum.
0
rakicandir
(20.01.18)
hayal kurmamı ve merak etmemi sağlayan şeylerden. örnek: doğa, iyi yemek içmek, bilim ve sanatla yapılan ve yapılacak şeyler, aile, pc oyunları, yer yer spor. bi de sosyal medya yıllardır hiç yok bende. aktif kullandığım zamanlarda hayat enerjimi oralara aktarıp kendime hiç bırakmıyormuşum gibi geliyor.
0
kaichi
(20.01.18)
@hobareyy +1500

Düşündüm de güzel yemekler ve borçların ödenmesi mecburiyeti hariç hiçbir motivasyonum yok.
0
yaren
(20.01.18)
Vakit dolduruyorum +1
0
turuncu tonlarda
(20.01.18)
Çok şey var
Bugün için yazmak diyebilirim
3 gündür yazıyorum
0
benaslindayohum
(21.01.18)
benim de büyük hedeflerim vs yok. malesef. günlük yaşıyorum. ama hayatın görmediğim taraflarını zamanla görecek olma heyecanı beni motive ediyor. hiç denemediğim şeyleri denedikçe de artıyor.
0
blacksky
(21.01.18)
merak duygumu ve yeni şeyler deneyimleme arzumu canlı tutuyorum.
0
noxell
(21.01.18)
Yoga
0
memetemmiyirahatbirakin
(21.01.18)
Gelenden gidenden.
0
[GODDARD]
(21.01.18)
müzik yapıyorum, müzikten.
0
Kamyoncunun vitesi
(21.01.18)
Merak. Bugün hayatta ne olacak, dünyada neler olacak, neler keşfedilecek ve icat edilecek, yeni bir şarkı olacak mı, yeni flmler ve diziler neler olacak. Gün içinde olması şart değil; örneğin, bu yıl neler olacağını merak ediyorum. Yeni şeyler olmasa da olur, bahara çiçeklerin açmasını ya da yazın havanın sıcak olmasını özlüyorum. Ölürsem hepsini kaçıracağımö ne yenı şeylerden haberim olacak, ne de sevdiğim şeyleri görebileceğim yeniden. Hortlamaya ya da “Yukarılardan bir yerden bakıp bize gülümsüyor”a inanmıyorum. Bu dünyada ne gördüm, gördüm; ne yaşadım, yaşadım.
0
aychovsky
(21.01.18)
Hayat bize verilmiş bir şans. Günümü bana keyif veren ve merak ettiğim şeylerle doldurup böyle vakit geçiriyorum. Gelecekte ne olacağını merak ediyorum. Seviyorum bu oyunu özetle.
0
roket adam
(21.01.18)
Ben en kotu zamanlarimda bile 'bos bos yasiyorum galiba, hicbir seyden zevk almiyorum. nefret ediyorum yasamaktan' demedim sanirim. Her yeni gun yeni bir mutlululuk ve umut kaynagi benim icin. En temel motivasyonum basit seylerden bile mutlu olmak ile ilgili. Ben disarda yururken muzik dinleyip agaclara bakmaktan bile deli gibi zevk aliyorum. Her gun yeni seyler ogrenmek, farkli yerler gormek, farkli deneyimler yasamak mutlu ediyor beni. Oyle filmlerdeki gibi mukemmel bir hayat da yasamiyorum bu arada, gayet standart bir hayatim var ama onu guzellestirmek icin elimden yapiyorum. Kotu zamanlarimda da asla umutsuzluga kapilmiyorum. En fazla bir iki gun uzulup, aglayip sonra 'hadi bakalim simdi toparlanip mutlu oluyoruz. her seyin bir cozumu vardir elbet' diyorum.

bir de konuyla paralel olarak kardesim ile bugun aramizda gecen muhabbet aklima geldi; en iyi ihtimalle 100 yasina kadar yasarim, bunun da 4te birini hali hazirda yasadim. Zaman o kadar hizli ilerliyor ki kalan hayatim da muhtemelen jet hiziyla gecip gidecek. Bu hayati bir daha yasama ya da oldukten sonra baska bir yerde olma ihtimaline de inanmiyorum. Hayatimin son kismina gelip donup baktigimda mutsuz, huzursuz bir hayat yasamis olmak istemiyorum. Iyisiyle ve kotusuyle bu benim yolculugum; bu yolculugu mutlu bir sekilde gecirmek icin de elimden geleni yapiyorum.
0
fraise
(21.01.18)
sevgimden, güzel havalardan, agaçlardan çiçeklerden kuşlardan, kedi ve köpeklerden, gökyüzünün muhteşemliğinden. sevildiğimi ve çok sevdiğimi hissettiğimde gözlerimin dolmasından. tüm bunların ve buna benzer tahmin edilebilir seylerin içimi titretmesinden.


bazen de hiç bişeyden. almıyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.01.18)
inanç ve umut.
0
runagain
(21.01.18)
Hayat motivasyonu, hayatın anlamı gibi kavramlar boş geliyor. Bunların zaten belli paternleri var. Önceden hayatın anlamına “işlevsel olmak” derdim. Bir işe yaramak, birine derman olmak. Yine bu amacı güderim davranışlarımda ama hayatın anlamı gibi t*şşaklı bir söz grubunun altına yazmam. Küçük geliyor. Hayat, sonsuzlukta bir nokta ve her şey de insana ait. Her şey. Mutluluk, acı, sefalet, hastalık, zenginlik... Garip bir şey yok. Nasıl olsa öleceğiz. Ben ölmediğim için yaşıyorum.
0
fallopian
(21.01.18)
Sipariş veriyom kapima kadar geliyor.
0
for day to break
(21.01.18)
İçimde var. Artı bişey aramama gerek kalmıyor. İçimden yaşamak, hayattan zevk almak geliyor ve koşullarım ne olursa olsun tad alınacak yönlerini görüyorum.
Şimdiye kadar sadece bir dönem içim sustu ve iş aklıma kaldı, o zaman da küçük kızımın varlığı hayat enerjim oldu.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.01.18)
sucuklu yumurta
0
regardless of what they say
(21.01.18)
(7)

ders çalışırken yemelik sağlıklı atıştırmalık

tejeve
merhabalar.ders çalışırken yemek yapmakla uğraşmamak ve vakit kaybetmemek adına masada bir şeyler atıştırmak istiyorum. lakin cips, çikolata, rafine şekerli besinleri hiç tüketmiyorum.bana önerebileceğiniz atıştırmalıklar nelerdir?ara ara fındık, kuru üzüm yiyorum. zayıf bireyim, yağ içermesi doğal
merhabalar.

ders çalışırken yemek yapmakla uğraşmamak ve vakit kaybetmemek adına masada bir şeyler atıştırmak istiyorum. lakin cips, çikolata, rafine şekerli besinleri hiç tüketmiyorum.

bana önerebileceğiniz atıştırmalıklar nelerdir?

ara ara fındık, kuru üzüm yiyorum. zayıf bireyim, yağ içermesi doğal olması halinde önemli değil (fındık örneğinde olduğu gibi).

teşekkürler.
0
tejeve
(20.01.18)
Kuru incir, tarhana, cevizli sucuk, kuru domates vs.
0
tahin pekmez yoğurt
(20.01.18)
Kuru incir, gün kurusu, ceviz,fındık, sütlü kahve vs.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(20.01.18)
fındıkla sınırlama diğer kuruyemişlerle karışık olabilir.
müsli falan olabilir, ilave şekersiz ve çok meyveli olmayan bir çeşidinden. yoğurda döküp yenebilir.
0
senolll
(20.01.18)
Ekmek üzerine sürülmüş fıstık ezmesi çayla ya da domates sosu zeytin ekmek zayıfsan kilo da verir. Tahin pekmez. Süt dokunmuyorsa corn flakes benzeri şeyler süt içinde. Kabak çekirdeği çinko ihtayacinı da karşılamiş olursun. Paran varsa pastirma.
0
for day to break
(20.01.18)
Ben yukardaki öneriler haricinde salatalık yanına yoğurt dip sos (nane, kekik vs de ekliyorum), bardakta limonlu havuç, firinda çıtır nohut (haşlanmış nohutları baharatlar ile harmanlayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye alıyorum. Üzerine biraz zeytin yağı gezdirip üstü kızarana kadar fırına pısırıyorum. Cips gibi oluyor), chia puding (yarım muz, kakao, yarım çay bardağı süt, 2 tatlı kasigi chia. Hepsini karıştırıp 3-4 saat buzdolabında bekletmek gerek) vs yapıyorum arada. Hem baya tok tutuyor hem de tamamen sağlıklı.
0
fraise
(20.01.18)
Ders çalışırken yemek yemeni tavsiye etmem. Beyninin çalışması gereken yerde sindirim sistemini çalıştıracaksın. Yemekten önce sağlam bir yemek ye, biraz dinlen ve ders çalışırken su haricinde hiçbir şey tüketme. İncir, fındık, fıstık senin enerjini artırır, bir süre sonra masada oturamaz hale gelirsin. Konsantrasyonun bozulur. Sadece arada bir küçük birkaç parça çikolata şeker sayesinde biraz işe yarar.
0
dissendium
(20.01.18)
Kahve + yagsiz kek

Kahve + kuru uzumlu vs kurabiye

Ya da kavrulmamis kuruyemis.zihni acar, mis.
0
bugun hava gunluk gureslik
(21.01.18)
(4)

burger king patates kızartması hiç yağlı olmuyor

for day to break
bunu nasıl başarıyorlar acaba? normalde bana kızartma çok dokunur ama burdaki hiç dokunmuyor.
bunu nasıl başarıyorlar acaba? normalde bana kızartma çok dokunur ama burdaki hiç dokunmuyor.
0
for day to break
(20.01.18)
Her şeyleri otomatik yağın derecesi ayarlı patatesler kaç dakikada pişer belli. O yüzden öyledir diye düşünüyorum
0
kompisko
(20.01.18)
evet ben de gördüm kare yere monte edilmiş tencerenin düğmeleri var. sanırım ısıyı eşit alıyor.
0
🌸for day to break
(20.01.18)
Orada dondurulmuş patates kullanılıyor. Evlerde dondurulmamış patates kullanılıyor. Bunların yağ çekme oranları farklı. Orada kızgın yağın içine atıyorlar. Evde yavaş yavaş kızarıyor. Evdeki daha uzun süre yağın içinde bulunduğu için daha yağlı oluyor. Evde genelde kaşık benzeri nesnelerle patates tabağa alınıyor. Orada sepetler var. Sepetlerde daha iyi süzme yapılıyor.
0
dissendium
(20.01.18)
patateslerin türü ayrı, piyasada bulmanız zor. Donmuş patatesin kızarması farklı olur. Ve yağları çok sıcak, ve de çok zararlı. Evlerde kullandığınız ayçiçek yağı vs. yi o kadar ısıtmanız mümkün değil.
0
cursor
(20.01.18)
(23)

evli olup da mutlu olabileniniz var mı?

sarper361
Etrafımdaki herkes pişman. Ama sorunca da "Nerden biliyorsun mutsuz olacağını" diyorlar. Etrafında evlenip mutlu olabilen var mı diye sorduğumda da çok normal bir cevapmış gibi "yoooo hiç duymadım" diyorlar. Burada var mıdır evlenip pişman olmayan?
Etrafımdaki herkes pişman. Ama sorunca da "Nerden biliyorsun mutsuz olacağını" diyorlar. Etrafında evlenip mutlu olabilen var mı diye sorduğumda da çok normal bir cevapmış gibi "yoooo hiç duymadım" diyorlar. Burada var mıdır evlenip pişman olmayan?
0
sarper361
(20.01.18)
Var.
0
mavibalık
(20.01.18)
Evliyim, 2 de çocuğum var. Hanım tarafından şanslıyım, bu yüzden mutluyum.

Ama zamanı geri alabilsem evlenmez, çocuk sahibi olmazdım. Bekarlık cidden büyük bir lüks.

Evlenip mutsuz olma ihtimali çok korkutucu bekarlar için, hele ki boşanma evresi aman aman.

Bekaralara benim tavsiyem amerikan filmlerimden öğrendiğim şey olur, bir kaç yıl berbaer yaşayın. Ha baktın hayatının kalanını devam ettirebileceğin bir eş bu, o zaman nikahlanın.
0
John Bloor
(20.01.18)
ben evli değilim (bkz: https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1255865/kac-yasinda-evlendiniz )

çevremdeki evli insanların hepsi mutlu. mutsuz bir evlilik yok benim etrafımda...
0
peace.on
(20.01.18)
Ben evli değilim ama evli olup mutlu olan çook kişi var
Neden evliliğe öcü gibi bakılıyor anlamıyorum
Tabi 100 evliden ikisi öküzler gibi kavga edip ayrılınca aaa evlilik ne kötü algısı oluşuyor... ama sevgililer kavga edip ayrılınca kimse aaa sevgililik ne kötü demiyor...
Yani kendimizi evlilik kötü diye kandırmayalım. Güzel bir şey; ;)
0
benaslindayohum
(20.01.18)
Ayrıca çevremizde mutlu sandığımız evlilerin mutlu olduğuna nasıl karar verdiğimiz de önemli.

Sosyal medya paylaşımlarına bakarak mı?

3.bp.blogspot.com
0
John Bloor
(20.01.18)
var
0
horizon
(20.01.18)
Kardeşim iki buçuk senedir evli. Sevgiliyken nasillarsa şimdi de aşağı yukarı öyleler. Tabii aile, yakın çevre, örf ve adetler yüzünden hareket alanları kisitlaniyor. Bunun gerginliğini de birbirlerinden çıkardıkları oluyor ama orta yolu buluyorlar. Beraber bir hayat, bir düzen kurmaktan, birbirlerine daha yakın olmaktan mutlular (bence).
0
femme vitale
(20.01.18)
sosyal medyada paylaşılanlara bakarsan herkes çok mutlu. benim arkadaşlarım da öyle.
ama konuşup evliliği sorduğumda... bir dokun, bin ah işit.
0
tabudeviren
(20.01.18)
evlenip mutlu olamıyorsan kendine uygun olmayan birini bulmuşsundur büyük ihtimal.
0
mikahakkinen
(20.01.18)
100 kisiden 2 kisi kavga etmiyo haci 40-45 tanesi kavga ediyo. Bosanma olanlarin bi bak istersen
0
baldur2
(20.01.18)
Bekar olup mutlu olabilen var mı?
Mutluluk kişiye bağlı bi kavram. Çok genel, ortak bi tanım bulmak gerekirse; istediklerini bulduğun, istemediklerinden kaçındığın oranda mutlu oluyorsun.
Evlilikte beklentilerin karşılık bulması olarak tanımlıyrum ben bu durumu.

Ben şimdilerde 36 yıllık evliliğimi sonlandırıyorum. Şimdiki aklımla, deneyimlerimle geriye dönsem evlenir miydim? Evet, ama aynı kişiyle değil.

Annemle babam mutluydular. Şimdi geriye bakıp değerlendirince de mutlu olduklarını görüyorum. Onların birbirlerine bakarken gözlerindeki ışıltı hiç eksilmemiş.

Edit: Diyelim aynı kişiyle evlendim bu kez de ne kendi hatalarımı tekrar yapar ne de onun yapmasına göz yumar/izin verir/sessiz kalırdım.
Biz başka türlü davranabilseydik belki sürdürülebilir bi evliliğimiz olabilirdi.
Suçu kabahati evlilikte aramak çok doğru değil. Kendimize bakmamız lazım öncelikle. Nasıl karar verdik, birbirimize ne kadar emek harcadık, neler bekledik, beklediğimizi buldacağımızı umarak mı yoksa bilerek mi başladık, en başından ve sürekli birbirimize karşılıkı olarak dürüst ve açık mıydık...
Bu ve benzeri unsurların olmadığı hiç bir ilişki sürdürülebilir olmaz. evlilik ise ilişkinin sürdürülebilir olmasını beklediğimizbi aşama/ hal.
Yürümeyen evliliklerde sorun evlilikte değildir bizde ve/ya bizim davranışlarımızdadır. Evliliğin tek sakıncası "sahiplendim", "elde" düşüncelerine zemin olabilmesi. İmzayı attık geri dönemeyiz, zor olur vb düşünceleri getirmesi. Başkaca bi değişik işlevi yok, ilişki yönünden tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.01.18)
mutluyum diyenlerin çoğu mutlu değil. çok yakın bi arkadaşım her gün isyan ediyo. ama dışarıdan bakınca mutlu gibi gözükmeye çalışıyo. rol yapıyo yani insanlar.
0
spirit crusher
(20.01.18)
Konuya dair bir yorumum yok aslında, ben 28de evlendim, 30a gelmeden boşandım. Yanlış kişiyle evlilik çekilecek dert değil.

Ana Seth Davidowitz’in Everybody Lies kitabına bakarsanız, Facebook ve birkaç başka sosyal medya mecrasında yapılan bir araştırmaya göre kadınların “status” kısmında eşleri hakkında husband kelimesi ile sık sık “best friend, amazing, the best” gibi tabirler kullanırken, Google aramalarında “husband” kelimesi ile en çok “jerk, gay, stupid” vs gibi olumsuz ifadeler sorguluyorlarmış. Bu bile tek bir anekdot olmasına rağmen, dışarıdan görünenle için bir olmadığının bariz bir kanıtı.

Evlilik, net ve kırıcı olmadan iletişim kurmak hiçbir yerde doğru düzgün öğretilmediğinden, insanların birbirlerinin eşiğini çok kolay aşabildikleri bir ortaklık. Öyle olunca da, Türkçede ne deniyor bilemiyorum da, bir “resentment” oluşuyor, içten içten sinir olmaya başlıyor yani taraflar birbirine. Zor iş. Düzeltmek için bir sürü şeyin baştan öğrenilmesi gerek.
0
sopiro
(20.01.18)
Mobilde edit edemedim: yukarıda yazdığım mesaj yanlış anlaşılmasın lütfen. “Gay”in olumsuz bir kelime olduğunu düşünmüyorum. Bir kadının kocası hakkında “acaba kocam gay mi?” diye düşünmesi ilişki adına bariz bir olumsuzluk demek istedim.

Basın açıklamam bitti.
0
sopiro
(20.01.18)
Mesela @spirit curusher'in örneklediği çift neden geri dönmüyor? Madem sürekli yakınıyor, hergün isyan ediyor neden bekarlığa geri dönmüyor?
Boşanan neden tekrar evleniyor?

Demek ki; ona göre bekarlığın artıları evliliğin artılarından fazla değil vea evliliğin eksileri bekarlığın eksilerinden az.

Yazdıklarımdan evlilik taraftarı olduğum anlaşılmasın. Evlilik güzel bişey eğer uygun eşi bulabilirsen. Benim görüşüm bu.
Biliyorsunuz ben üç kız evlat yetiştirdim. Birgünden birgüne hiç birine "evlenin" temalı fikir beyan etmedim. Evlenmiş olmak için evlenmemelerini, hayat arkadaşlığı yapabilecekleri kişiyle karşılaşana dek beklemelerini öğütledim. Evlat sahibi olma kararlarından önce de evlendikleri kişinin ömür boyu evladının babası kalacağını bilerek karar vermelerini öğütledim.
İnsan evlenmek zorunda değil, çocuk sahibi olmak zorunda da değil. Tabii her yönden ideal olan; anlaşabileceği biriyle hayatını birleştirip sevgiyi yaşayarak yaşlanması.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(20.01.18)
biiiiizzzzz. martta 10 yıl bitecek.

zerre pişman değilim. milyon kere dünyaya gelsem gene onla evlenirim.

etrafta bu kadar mutsuz evli-sevgili olması sebebi tvlerde, filmlerde, dizilerde gördüğünüz prototipler. ben bağırayım o bağırsın, ben trip atayım o peşimden koşsun, ben köpek çekeyim bana kul köle olsun. kızayım surat asayım ama söylemeyeyim o anlasın. hayır arkadaşım evlilik böyle bir şey değil. derdin mi var, neyse söyle anlat o da bilsin sen de içini dök. biriktirme. ama insan gibi anlat, bağırmadan küfür etmeden, de ki sen böyle yaptığında ben şöyle hissediyorum. o da insansa anlar yapmaz. ya da de ki ben öyle trip mrip anlamam kardeşim, insanlar konuşmayı icat kaç milyon yıl oldu. insan gibi anlat neyse canını sıkan. ama bizde öyle değil. işte mi sinirlendin, 5 karış suratla gel eve bir de evde terör estir. durduk yerde ortam gerilsin sonra bağır çağır olmaz işte. bi kere kırıldın mı bi kere biriktirmeye başladın mı sonra baraj gibi olur bi yerden sonra tutamazsın hoop bitti gitti.

sonracıma hemen 20-25 yaşında evlenmeyin kardeşim. önce bi sen olgunlaş, büyü. kendini tanı. ben nasıl bir insanım, ilişkiden hayattan ne bekliyorum bil. ondan sonra yanına birini daha al. sen düş o seni kaldırsın, o düşünce sen tut elinden. ama yok daha çocuk yaşta evlencem de evlencem. bok ye.

evlilik sevgililikten bambaşka bir şey. cafelerde sinemalarda tanınmaz evleneceğin insan. varsa imkanınız en az 1-2 yıl birlikte yaşayın. yoksa mümkün olduğu kadar uzatın tanıma, nişanlılık vs süresini. sen onun evine gir çık, o seninkine. en doğal ortamında görün birbirinizi.

sonra senin anan benim abam demeyin. benim senin demeyin. iki kişi yerine tek kişi gibi yaşayın. evlilikte özel alan falan yoktur. o benim özelim dediğin iş biter.
0
halanne
(20.01.18)
kendi tanışıp, isteyip, sevip evlenen ve mutsuzum diyen, mutsuz olduğunu gördüğüm çok az benim etrafımda.
varsa ya gerçekten saçma sapan insanlarla evlenmiş olduğundan- bariz görünür bir şey. neden evlenmiş o insanla dersiniz yani.
ya da çok uzun süre kendi hayatını yaşayıp, sonra evlenmiş, özgürlüğüne çok düşkün mesela, evliliğe adapte olmak biraz zor geliyor, bunlar tam mutsuzum demiyor ama "çocuklar olmasa evlilik o kadar da şart değil" kafasında. bunlar için de evli olmak harika diyorlar, diyemem ama anne-baba olmak harika diyorlar. evet.
bir üst kademede boşananlar var, çocuklu olup boşanan bir dolu arkadaşım var ki hemen hepsi tekrar evlendi.
0
niye ama
(20.01.18)
Biz çok mutluyuz diyen hanımlar kocalarının kaçamağını henüz yakalamamış hanımlardır yalnız, içinize kurt düşürmeyeyim ama uzun yıllardır evli olduğunuz halde kocanızın hiç bir yanlışını görmemiş olmanız onun küçük de olsa kaçamak yapmadığı anlamına gelmez :)
0
John Bloor
(20.01.18)
"Bekar olup mutlu olabilen var mı?"

Ben:) ama şimdilik yaş 30.
"Mutluluk kişiye bağlı bi kavram. Çok genel, ortak bi tanım bulmak gerekirse; istediklerini bulduğun, istemediklerinden kaçındığın oranda mutlu oluyorsun." Çok doğru.

@hayat aklini konusacak bir filozof uret, ne güzel söylemişsiniz. Çocuklarınız sizin gibi anneleri olduğu için çok şanslı.

Ben mesela çocukluğumdan beri anne ve baba kavgasının arasında büyüdüm. Annem okumuş, etmiş, mesleği olan biri. Vakti zamanında evde kaldı diyorlar diye evlenmiş. Bu yüzden evlenmemek lazım. Evlenip mutsuz olanların çoğu bence bir amaç için evlenen kişiler; evimde bir erkek olsun, bana baksın, erkeksiz olmuyor falan filan diye düşünenler, ya da karım olsun, evimi düzenlesin bana baksın :S

Ruh eşini bulup, severek evlenen arkadaşlarımın çoğu mutlu. Vatandaşlık alayım ya da zengin kocaya kapak atayım diyenler mutsuz hatta boşandılar bile.
0
geçerkenugradım
(20.01.18)
valla biz çok mutluyuz etrafımdaki çoğu arkadaşımda gayet mutlular boşanan yakın çevremden kimse olmadı.

gene gelsem dünyaya gene eşimle hiç düşünmeden evlenirdim.
0
basond
(20.01.18)
Gerçekten de mutlu olmayacağını ya da olacağını mutlak olarak bilemezsin, fakat karşıdaki kimsenin içten olup olmadığını anlayabilirsen hiç değilse nasıl bir işe girdiğinizi de aşağı yukarı kestirebilirsin. Razı olursan olursun, olmazsan olmazsın.

Dolayısıyla evlilik meselesini tartışırken evlenecek kimselerin göz önünde olması şart.

Öte yandan kişilerden bağımsız olarak evlilik kurumu, resmi olarak kadını koruyan, erkeği maddi ve manevi olarak sömüren bir kurumdur. Erkeğin toplum için kendini feda etmesi evli de olsa bekar da olsa beklenirken; evli bir erkeğin mikro bir toplum olan ailesi için de gerektiğinde kendini feda etmesi beklenir. Bir çok erkek de bu duruma teslim olmuştur, şartları içselleştirmiştir. Mazoşistin sadistten kopamadığı gibi...

Tartışmaya girip uzatmadan ideal olanı özetlersek: Karşındaki insan birey olabilmiş, olgunlaşmışsa; derdi seni sömürmeden seninle iyi kötü paylaşımda bulunmaksa, sen de bu duygularda ortaklaşıyorsan geçinip gidersiniz.

Pratikte olgunlaşmak ise büyük çaba ister. Birey olmak, sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Bu da Scott Peck'in de kitabında anlattığı gibi 'Az Seçilen Yol'dur.

Pratikte çoğu zaman kadınlar maddi manevi erkeklerin üzerine yıkılmak isterler. Erkeğim beni taşısın söylemi literal olarak dile dahi dökülmüştür. Buna karşılık kadınların aşırı istekleri ve sorumsuzlukları neredeyse hiçbir zaman yadırganmamıştır. ('Ben yıkılmak istemem'ciler bu genellemeleri üzerine alınmasın ama iğneyi kendi cinslerine batırsınlar)

eksisozluk.com

Erkeklerse sırf çocuk yapma, neslini sürdürme içgüdüsü yüzünden, içten içe rasyonel olarak bütün bu çökük sistemi sırtalamak istemediklerinden dolayı evlilik kurumu da kurum olarak çökmüş durumdadır.

Bu konularda fazlasıyla iç içe geçmiş derin sorunlar ve dinamikler de var bu yüzden evlilik konusunda kendi hayatını planlarken olabildiğince rasyonel olmakta fayda var.

Seçim yaparken sorumluluğunu da almalısın:

Sırf çocuk için ya da evlenmiş olmak için evlenirsen başına nelerin gelebileceği de aşağı yukarı bellidir.

Yine böyle bir hukuki düzende, böyle bir toplumda evlenirsen yine başına gelecek potansiyel sorunlar bellidir.
0
idexo
(21.01.18)
Ben çok mutsuzum şu an ağlıyorum.
0
for day to break
(21.01.18)
evlilik fakir insan işi. zengin olup da genç evlenenlerin hepsi mutsuz. 40 yaş sonrasında da sosyal destek ve kendini baktırmak için evleniyor böyle kişiler.

fakirlerse eve iki maaş girsin derdinde. istanbula ataması yapılan çoğu memur hemen evlenecek birini aramaya başlar.
0
Cruyff
(21.01.18)
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(11)

bizim burda lapa lapa kar yağıyor?

for day to break
burası orta anadolu'nun yüksek kesiminde bir yer. sizin oralar nasıl?
burası orta anadolu'nun yüksek kesiminde bir yer. sizin oralar nasıl?
0
for day to break
(18.01.18)
Yağmur + kar soğuğu
0
dissendium
(18.01.18)
Burası Ankara burda kar yok.
0
diss0640
(18.01.18)
Burası ankara fırtına var
0
freetakilir
(18.01.18)
meteorolojiyle amatör olarak ilgilenen ve tüm kışı forumlarda geçiren birisi olarak YILDIM. DİSKİNDİM. BUNALDIM. bugün efsanevi yağış aldık biz burada ama karayel geç girdiği, hava yeterince soğumadığı için hepsi yağmur olarak düştü. akşama doğru soğuma gerçekleşince biraz kar yağdı ama tabii ki tutmadı. yarın sabah -5, bu sefer kar yok. YETER.

şimdi 22-23 ocak itibariyle yeni bir soğuk vuracak gibi duruyor ama ben ümidimi kaybettim artık. şu an için bulunduğum yerde 23 ocak öğleni için verilen sıcaklık tahmini -12 derece. o gün geldiğinde 1-2 dereceye çıkmış olur herhalde. nefret ettim artık. yağmıyor. hiçbir şey yok. kuru soğuk yiyip duruyoruz.

ankara'dayım bu arada. gölbaşı. şehrin rakımı en yüksek yerlerinden olacak bir de güya. ulan yine sinirlendim. ne biçim gölbaşı bu. şubat oldu yerde bir kere kar gördük daha. salı için kar vermiş mgm ama inanmıyom artık. güvenmiyom.
0
der meister
(18.01.18)
bizim burda da merkezde kuru ayaz varmış ama biz dağ eteklerindeyiz. o yüzden bu 3. kar bizim.
0
🌸for day to break
(18.01.18)
Özendim.
Bizde (İzmir) bu gün gündüz vakti bi ara yağdı, arada kısa süreli mercimek büyüklüğünde dolu oldu. Şimdi sakin. Yıldızlar görülüyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(18.01.18)
Bursa. Sadece yağmur var.bu yıl kar yağmadı.
0
brnbrs
(18.01.18)
cennet böyle bir şey olmalı

hizliresim.com
0
🌸for day to break
(18.01.18)
İzmit soğuk, yağmurlu, puslu ve karsız :(
0
mutlusismankedi2015
(19.01.18)
Malatya'da sabah başladı çok şükür. Güzel yağıyor. Kayseri'de karliymis. Birazdan malatyadan Kayseri'ye doğru yola çıkacam, inşallah yolda kalmayız.
0
etna
(19.01.18)
ne mutlu sana...
0
everythingok
(19.01.18)
(4)

Mücadeleyi bırakmamak

nihilist at
Anlamı var mı? Hep daha iyisi için denemek gerekir mi? Mevzu kariyer düzleminde, aşk değil
Anlamı var mı? Hep daha iyisi için denemek gerekir mi? Mevzu kariyer düzleminde, aşk değil
0
nihilist at
(17.01.18)
Para icin verilen mucadele. Cunku parasiz hicbir sey olmuyor.
0
i m sick tired
(17.01.18)
var tabi, mücadele etmeden neyi başarabiliyorsun ki?

doğarken bile nefes almak için debelenmek bir mücadele
0
Photographer
(17.01.18)
tabiki, mücadelesiz kim var ki hayatta. ama mücadeleye değer şeyler manevi olmalı bence. maddi mücadeleni de maneviyat için vermelisin.
0
for day to break
(17.01.18)
Kesinlikle denemek gerekir. No pain no gain. Durduğun an sistem seni dışarı itiyor, kesinlikle olduğun yerde sayma lüksün yok özel sektörde.
0
roket adam
(18.01.18)
(7)

vücut geliştirme programı için şu sayıların anlamı nedir?

for day to break
3 Set x 12-10-8 Tekrar
3 Set x 12-10-8 Tekrar
0
for day to break
(15.01.18)
Hareketi 12 kez yapacaksınız, 30-45 saniyelik bir molanın ardından hareketi 10 kez daha yapacaksınız yine 30 saniye ara verip hareketi 8 kez yapacaksınız.
0
nevrochaotica
(15.01.18)
Yukarıda açıklandığı gibi 3 set yapacaksanız yani 3 kere baştan.
0
peggy
(15.01.18)
özür dilerim üç kez 12, 10 ve 8 tekrar mı yapacağım. setlerin arasında ne kadar mola vermek iyi olur?
0
🌸for day to break
(15.01.18)
12push-up+12push-up+12push-up 2dkdinlen
10push-up+10push-up+10push-up 2dkdinlen
8push-up+8push-up+8push-up 2dkdinlen
0
dedim dedim de kime dedim
(15.01.18)
3 kez 12-10-8 yapacaksiniz, evet. bir kere yapinca 1 set oluyor. 12-10 ve 8'in aralarinda dinlenmeyi cok uzatmayin. 30sn yeter. Ikinci 12-10-8'e baslarken dinlenmeyi biraz artirabilirsiniz.

ben yanlis biliyorum galiba, odiyus'un dedigine gore 12-12-12 / 10-10-10 / 8-8-8

ben 12-10-8 / 12-10-8 / 12-10-8 saniyordum.
0
jimicik
(15.01.18)
Toplam 3 set hareket yapacaksınız. İlk seti 12, ikinci seti 10, son set 8. Hacim kazanmak ve büyümeye yönelik tekrar yöntemidir. Ağırlık arttırarak yapacaksınız tekrarları dinlenme süresini ilk setten sonra 1 dakika, ikinci setten sonra 1.30 dakika tutabilirsiniz ama dediğim gibi ağırlık arttırarak yapacaksanız. Yoksa yukarıda söylenenler gibi 30-45 saniye arası idealdir.
0
odiyus
(15.01.18)
hocam sana fayda sağlayacak bi kaç temel şeyi de ben söyliyeyim.

set usülü önemlidir, en önemlisi 2 set arasını tutmak, sen 1 set yap, git dolan 15 dakka bi set daha yap, işe yarama oranı yüzde 60-70 düşer.

sor hocaya, hocam 2 set arası ne kadar olmalı diye, sana söyler. ona dikkat et. genelde maks 1 dakka falan diyolar ama ben arkadaşı çalışırken izlediğimde 30 saniyeyi geçmiyordu.

ikincisi hareketleri yavaş ve net yapabilmek. acele etme, ağırlığa abanma, düzgün yapabileceğin hızda yap, ağırlığı da ona göre seç

en önemlisi de düzgün nefes alıp vermek.
0
Photographer
(15.01.18)
(7)

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu - Güvenilirlik

hümanist tabutçu
Yıllardır kürlerini görüyorum internette. Kendisiyle ilgili bir deneyimi olan varsa anlatabilir mi? Çözemediğim bir sağlık problemim için denemeyi düşünüyordum. Ancak bu tarz şeylere hiç sıcak bakamıyorum.
Yıllardır kürlerini görüyorum internette. Kendisiyle ilgili bir deneyimi olan varsa anlatabilir mi? Çözemediğim bir sağlık problemim için denemeyi düşünüyordum. Ancak bu tarz şeylere hiç sıcak bakamıyorum.
0
hümanist tabutçu
(15.01.18)
eğer tıbbi bir şekilde teşhis koyulduysa, hatta konulmadıysa bile böyle şeylere bulaşmamak lazım. bildiğin prof. ama site açmış bitki satıyor. cv'sini bile koymamış.

kimya, tıp vs. eğitim almış ama "alın ot, yiyin" diyebilen birine güvenmem. tıbbi ilaçlarla ilgili bir çok bitkiden öğrenilebiliyor ama hangi madde ne yapıyor, ne ediyor bakılıyor, klinik testler yapılıyor, izin alınıyor vs. bir küre 10 çeşit bitki atınca elbet arasından biri bir işe yarar ama zarar riski de göze alınmaz.
0
passion rules the game
(15.01.18)
ben hepatit b için lavanta kürünü denemiştim. normakl olan alt değerim 1 hafta içinde 150 olmuştu ama benim kanaciğerimi hepatit b yara yapmış epey derecede. hasan özkan sağlıklı karaciğer için kürler iyi olabilir ama sağlıksızları daha fena edebilir demişti.
0
for day to break
(15.01.18)
Kendisinin doktorluğu tıp doktorluğu değil yalnız, bunu bilmekte fayda var. Keçiboynuzu kürüyle çocuk yaptırdığı söyleniyor, ne kadar doğru ne kadar yalan bilemiyoruz tabii ama günümüzün tıp teknolojisiyle çocuk sahibi olamayan insanları keçiboynuzu kürüyle çocuk sahibi yapması çok gerçekçi gelmiyor.
0
angelus
(15.01.18)
passion rules+1

Tamam bitkilerin içindeki kimyasallar yararlı, tedavi edici falan ama koca farmakoloji bilimi boşuna deneylerle, etken madde dozajıyla falan uğraşmıyor. Hiçbir şekilde güvenli ve güvenilir gelmiyor bana.
0
kobuzchu kiz
(15.01.18)
Açıkçası ben çok güveniyordum ama zamanında medyumluk şirketi açtığını öğrenince şok oldum. Kendi sattığı ürünleri aşırı pahalı 20 ml propolis 100 lira civarı, organik sertifikalı 20 ml 35 lira eğri çayır markası. Sattığı bitkiler aşırı pahalı ıhlamur bile :) söylediği kürlerin bazısı ise yarıyor orası doğru ama tıb ve ilaç sektörü tedaviyi bulsa niye üretmesin ilacı milyar dolarlık şirketler ama bir Umut inanmak istiyor insan alıyor maalesef...
0
Fritz-X
(15.01.18)
Saraçoğlu belki birçoğuna oranla daha güvenilir olabilir ama arkadaşların dediği gibi tıp doktoru değil, bitkilerin zarar riskleri varsa beslenme dışında kür olarak alındığında etkisi artabilir gibi gözardı edilmeyecek durumlar var.

Önerilerini uygulamayı düşünürseniz önce mutlaka başka kaynaklara da bakın.

Almanlar bu konuda hem epey ileride hem güvenilir geliyor bana. E-komisyounu raporlarına ulaşın. Bitki içerikleri, hangi konuda takviye olabilecekleri... hepsi var.
Başka güvenilir kaynaklara da bakın. iyice sorup soruşturmadan uygulamaya geçmeyin.
Takviye veya tedavi amaçlı bitki kullanacaksanız mutlaka doktorunuza sorun. Uygularken de drog olarak alabilirseniz daha iyi olur. Droglarda etken madde kontrollü ve yeterli oluyor. Başka etmenler girmiyor.

Bitkinin sabah veya akşam toplanmış olması bile içeriklerini değiştiriyor. Aynı bahçede yetişen iki kök ısırgan otunun içeriği birbirinden farklı oluyor.
Mutfaklarımız labrotuar ortamı gibi değil.
Aynı mutfakta bi yemeği iki kez aynı lezzette yapamıyoruz. Isı nem, kullanılan su, sıralama zamanlaması... bunların hepsi etken olabiliyor.
Bunlar benim bitkisel takviye gerektiği zaman kendim için öğrendiklerim.

Bana karaciğer için ve bağışıklık sistemimi güçlendirmek için gerekmişti. Karaciğer için eczaneden enginar hapı almıştım, faydasının olduğunu düşünüyorum. Tabii önce tıbbbi yardım aldım, sonra bitki takviyesine yöneldim. Esas işi tıp yaptı yani.
Karaciğeri bozan safradaki tıkanıklılıktı, doktor safrayı açtı sonrasında daha çabuk toparlaması için takviye amaçlı enginar hapı kullanmıştım. ve çok kötü durumda olan karaciğer kısa sürede de toparlandı. Yardımı olduğunu düşünüyorum.

Bağışıklık çok ayrı mevzu. Ona ayrıntılı çalışmak gerekiyor, bitki takviyesi tek başına fayda sağlamaz ama elbette olumlu etkileri olur.

Ben Saraçoğlu dahil medyatik olan bütün "şunu yiyin şunu için" diyen tayfadan uzak duruyorum. Başım çok rahat.
Çünkü farkında olmuyoruz ama olumsuz etkileri olumludan daha fazla oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.18)
zerre güvenmiyorum bu adama.
şahsen, bu adamın önerdiği herhangi bir şeyi katiyen yapmazdım.
0
pangea
(15.01.18)
(4)

konsantre olamıyorum

denef
hazırlamam gereken bir sunum var,başlasam 4 5 saatlik işi var ama başlayamıyorum. aklım,algım dağınık. ne yapayım? ne dinleyeyim,ne yiyeyim,içeyim de halledeyim şu işi?
hazırlamam gereken bir sunum var,başlasam 4 5 saatlik işi var ama başlayamıyorum. aklım,algım dağınık. ne yapayım? ne dinleyeyim,ne yiyeyim,içeyim de halledeyim şu işi?
0
denef
(12.01.18)
Cafe.
0
binder dandet
(12.01.18)
Sudoku oyna
0
for day to break
(12.01.18)
uykusuzluktan da olabilir.
0
uyusam iyi olur
(12.01.18)
Gecmis olsun, iskence gibi bir surec. Kutuphaneye veya kafeye gidin.
0
dougsampson
(13.01.18)
(9)

bu çocukla kadını, kadının kocası öldürdü kaçarlarken

for day to break
oğlan 27 kadın 50 yaşındaymış kadının yaşlı olduğu belli mi sizce? bence genç duruyor.
oğlan 27 kadın 50 yaşındaymış kadının yaşlı olduğu belli mi sizce? bence genç duruyor.
0
for day to break
(09.01.18)
düşük çözünürlüğe sahip bir fotograf. belli olmuyor evet.1
0
drystedb efficacious
(09.01.18)
Fotoğrafta yaşlı görünüyor ama gerçekte olmayabilir. Fotoğrafın açısı ve ışıkla ilgili bir durum.

Ben 33 yaşındayım. 45 yaşında göründüğüm tesadüf bir fotoğraf var. Milyon kez fotoğraf çeksem belki o açı, ışık ve yüz ifadesini tekrar tutturamam belki. Çok fazla kriterin bir araya gelmesiyle insan bazen gerçekten çok daha yaşlı veya genç görünebiliyor fotoğraflarda.
0
amortisman
(09.01.18)
bence kadın minimum 55 yaşında gibi görünüyor.
0
nice tnetennba
(09.01.18)
Yaşlı duruyor.
0
Adramelekhh
(09.01.18)
50'den de fazla görünüyor.
0
teritori
(09.01.18)
anne oğul sandım. kadın yaşlı baya
0
sta
(09.01.18)
fotoğrafı verdiniz de en azından mağdurun ismini silseydiniz.
0
sporty
(09.01.18)
fotoğrafı ben zaten google'dan buldum. iki şahsı da tanımıyorum.
0
🌸for day to break
(09.01.18)
Mağdurun ismi silinse nolacak silinmese nolacak?
0
Adramelekhh
(10.01.18)
(19)

ateistler ve inançlılar hiç şüpheye düştüğünüz oluyor mu?

for day to break
nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?
0
for day to break
(08.01.18)
Emin degilim. Hic emin olamadim. Emin olamayacagim.
0
allah yazdiysa bozsun
(08.01.18)
Emin degilim. Sadece umrumda degil.

Edit: Emin olmamak demek varligini ya da yoklugunu ispatlayamam demek. Haliyle, biri bana "Tanri var, ispatla" dese ya da "Tanri yok, ispatla" dese bir sey diyemem. Inanc zaten kanitlar olmadiginda devreye giren bir sey, dolayisiyla inanmiyorum. Elimde bilgi olmadigi icin olasiligindan da bahsedemem. Daha cok "Sen inaniyorsan vardir, inanmiyorsan yoktur" diye dusunuyorum. Dolayisiyla, omrum boyunca kanitlayamayacagim bir sey icin ugrasasim yok, cok da umrumda degil. "Aksam en pisirsem" daha buyuk sorun bence.
0
aychovsky
(08.01.18)
Zaman zaman anlık olarak şüpheye düşsem de inançlı halime çabuk bir geri dönüş yapıyorum.
0
simderun
(08.01.18)
umrunda olmayanlar, emin değilse nasıl umurlarında olmuyor ki? emin değilsen tanrının varlığına ihtimal veriyorsun demektir. e bu nasıl umrunda olmaz? ufak tefek bir hayat sorunu değil ki bu.
0
ya ben lan neyse
(08.01.18)
ben de inançlıyım ama şüpheye düşüyorum ve her düştüğüm şüphede estağfirullah çekiyorum. kural gereği. bu yaşam daha güvenli geliyor bana.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
Bulundugun toplumun dininin, o dinin kutsal kitabinin farkli yorumlarindan birinin, o yorumu takip eden mezheplerden de birisinin dogru din olma ihtimali milli piyango kazanmak gibi bir sey.

4000 din var. Ulkemizdeki insanlar daha hangi hocayi, sunnet kitabini, hangi kuran cevirisini okumasi gerektigini bile bilemiyor.

Ayrica, malum dinde onlarca celiski var.

Bilimle celismeyen din de yok.


Bir tanrinin 80 yillik sinavla sonsuz odul/ceza vermesi de sacma. Anne, babalarin cocuklarini terviye etmek icin uydurdugu Korku dolu masallardan bir farki yok.


Tanri var diyelim, bizi ustun kildigi yonumuz aklimiz/zekamiz .

Tanri, oteki tarafta sana "onlarca celiskisini gormene ragmen, bu korku dolu, kendinden olmayana ofke ve ceza sacan masallari inkar etmeye cesaret edemedin. Benim verdigim.en buyuk nimet olan zekayi kullanamayan birisini neden cennete aliyim?"

Diyerek seni cehenneme yollarsa ne yapacaksin?
0
midilli35
(08.01.18)
@midilli35, birinci şart olarak inancı arıyor. birinci şart olarak zekanızı kullanın demiyor tikkat ettiysen eğer.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
Nereden biliyorsun oyle dedigini? Bu onkosuldan eminsen zaten, sorgulamanin anlami yok. Zaten bir dini secmissin demektir.
0
midilli35
(08.01.18)
tanrının olup olmadıgından emin degilim,muhtemelen de yoktur.
Ama dinlerin saçmalık oldugundan eminim.
0
herhaltibiliyoring
(08.01.18)
birinci şart şehadet etmek deniliyor ya ben ondan şeyettim. aslında ben insanların yaşamlarının bir dönemlerinde de olsa acaba deyip demediklerini merak ediyorum.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
Ayrica, 2-3 yil kullanacagi 1500tl lik cep telefonunu almak icin haftalarca arastirma yapan insanlarin, butun hayatini ve tercihlerini belirleyen bir olgu olan dini hic sorgulamadan kabul etmesi bana absurt geliyor.

Babanin kullandigi telefonu, arabayi, televizyonu filan kullan. Bunlar dinden cok mu onemli ki, bunlari arastirip, dinleri arastirmiyorsun?
0
midilli35
(08.01.18)
Ben islami biraktiktan sonra asla "acaba" dedigimk hatirlamiyorum. Hatta aksine " ben nasil 20 yasima kadar musluman kalmisim" diye sasiyorum. Tabi, bu kisinin islami birakma sebepleriyle de alakali. Eger islamin hak din olmadigini kendisine ispat edebiliyor ise, "acaba" demez. Daha duygusal bir sebepten ise "acaba" diyebilir.
0
midilli35
(08.01.18)
sonsuzluk fikri çok çekici geliyor, tanrı ya da benzer evren fikirlerinin insan düşüncesinin ürünü olabileceği ve orada bir belirsizlik bırakıp, bizim olana odaklanmamız beni motive ediyor. insan aklının olmadığı yerde boşluk yaslandığım nokta, onun yine insan eliyle doldurulması değil.
0
kaset
(08.01.18)
bence yanlış düşünülüyor. bir dinin yanlış olduğunu ispat etmek zorunda değiliz.
(binlerce din var tek tek hepsini çürütecek miyiz?)
aksine din ya da o dine inananlar, o dinin doğru oldugunu ispat etmek zorunda.
0
herhaltibiliyoring
(08.01.18)
emin olmak ne demek ki? tabii ki emin değilim ben de, nasıl emin olayım? "tanrı olmadığını biliyorum!" demek olmaz mı bu? bilimsel anlamda bu şekilde konuşan birisi çıktığında da devir değişmiş olur zaten. varlığı da yokluğu da kanıtlanabilir olmayan bir şey üzerine fazla da söz söylemeye gerek duymuyorum açıkçası.

ancak diğer yandan şüpheye ise düşmüyorum. daha doğrusu tanrı yokmuşcasına yaşıyorum. olsa dahi günümüz dinlerinden herhangi birisiyle alakası olamayacağını düşünüyorum, o konuda eminim işte. dinleri tanrı karakterinin zekasına hakaret olarak görüyorum.
0
soso
(08.01.18)
sana yokluğunu kanıtlayamayacağın kaç tanrı tasavvuru yapabileceklerinin farkında değil misin? dünyada kaç din olduğunun?

kanıtlanamayacak bir şeyi öne sürmekteki hırtlığa baktığımda emimin ki bu insanın halt yemesi.

yani mesela gidip göremeyeceğime göre bir başka galaksinin tekinde kanadını açmış dodo kuşu şeklindeki bir asteroid, bir çarpışma sonucu uzayda i lav yu godo şeklinde arklar çize çize ilerliyor desem bana naapçan? hadi kanıtla olmadığını...

yani bunu kanıtlamaya çalışmak bile dünyanın en boş işi olduğundan umursamak da hakikaten mümkün olmuyor. şahsen dert ettiğim şey umursamayışımın devlet kademesinde kurumsal olarak umursanması.

umursamamak da şu: bir şeyi bilebilmek için eldeki şeyler yetmiyorsa, daha fazla bilgi birikip de yöntemler gelişene kadar bir şeye ya inanabilirim, ya inanmayabilirim. ateistlerin önemli bir kısmı inancı reddeder. inanç "eminlik" sağlayacak hiçbir bilginin kaynağı olamayacağı için. yani bilmek söz konusu olduğunda inanç dış kapının dış mandalı. içeriğine bakarak, ne kadar da saçma olduğunu göz ardı ederek onu umursarsam, bir o kadar inancı daha umurasamam falan gerekir. bir de ayak üstü kanıtlanamayacak bir şey öne süren herkesi umursamam gerekir. ama bunlar öyle saçma şeyler oluyorlar ki iş oraya gelemiyor zaten.
0
godoşu beklerken
(08.01.18)
Emin olmadigim icin inancsizim zaten. Koskoca yaratici bu kadar karambolde birakmazdi diye dusunuyorum. Koskoca yaratici o kadar insan, hayvan ve diger canlilar arasindan sadece 1 kisi secip, digerleriyle olan iletisimini o 1 kisi uzerinden yapmazdi diye dusunuyorum.
Ya da belki de yapardi. Emin degilim. Velakin beni adam yerine koymayana kulluk etmek bana biraz ters geldiginden varsa bile yokmus gibi davranmayi tercih ederim.
0
gormemisin oglu
(09.01.18)
dinlerin insanlığa verdiği zarar konusunda şüphem yok.
0
babilbaligi
(09.01.18)
Simülasyon teorisi biraz kafamı kurcaladı, çok boş vaktim olduğu zaman uzun süre düşünmeyi planlıyorum
0
owaki
(09.01.18)
(38)

haksız mıyım, abartmış mıyım?

for day to break
kasaba gittim, karısı vardı. 10 liralık et alacağım dedim. önceden kocası hiçbir sorun çıkarmadan verirdi. kadın hönk 10 lira mı der gibi harekette bulundu. ben de birazını kıyma yapar mısınz dedim. kadın böyle yüzüme çok çirkin baktı. ben bu sefer sesimi yükselttim, evet kıyma yapın ben az az yemek
kasaba gittim, karısı vardı. 10 liralık et alacağım dedim. önceden kocası hiçbir sorun çıkarmadan verirdi. kadın hönk 10 lira mı der gibi harekette bulundu. ben de birazını kıyma yapar mısınz dedim. kadın böyle yüzüme çok çirkin baktı. ben bu sefer sesimi yükselttim, evet kıyma yapın ben az az yemeklere katıyorum ne var ki bunda dedim. bu sefer kadın bana bağırdı, ne bağırıyon diye. ben de paramı aldım hışımla geldim. böyle bu durumu şikayet etme hakkım var mı, bana az et vermek istemedi sanki. yoksa ben kendi kendime hüsnü kuruntu mu yapmışım?

.
0
for day to break
(08.01.18)
belediyeye, zabıtaya yaz, ondan takmasalar elbet takacak bişey bulurlar.

ben müşteriyim, istersem 10 liralık alırım istersem 20 liralık, kismeyi bağlamaz verecekse verir, vermeyecekse de insan gibi söylemesi gerekir.

bu sigara değilki tekelden paket açtırıp 2 tane alacaksın içinden.

kimisi de kemik falan almak istediğinde atar yapıyor.

ne var arkadaşım? etler tatsız, kıyma alıyorsun sinir içinde, ben kemik suyuna çorba yapıcam? belki köpeklerime vericem, parasıyla değil mi?
0
killerbee
(08.01.18)
abartmamışsınız. kadın orada yaptığı terbiyesizlik.
0
charlotte blanc
(08.01.18)
Haklısınız da keşke sakin kalıp sakinliğinizle dövseydiniz. Ben de olsam sinirlenirdim, ayrı.

Tüketici hakem heyetleri de vardı.
0
monogram
(08.01.18)
Anlattığınız kadarıyla ortada somut bir şey yok? Kadın vermem dememiş. Sadece bir yüz ifadesinden sesinizi yükseltmeniz?

Bir de; kendinizi anlatırken "sesimi yükselttim" ondan bahsederken "bağırdı".

Kötü bir gün müydü?
0
rahip janick
(08.01.18)
kötü bir gün değildi o kadar mutluydum ki hava da güzeldi, ama şu an sinirden ağlayabilirim. evet vermem demedi.
.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
rahip haklı.
0
cedex
(08.01.18)
Söz konusu kıyma olunca 10 TL'ye denk gelecek 250 gr etin bir kısmının kıyma makinesinden geçmemesi gibi bir durum oluşabilir.

Tavrı her ne olursa olsun çok çirkin ama bunu dile getirmek isteyip söylememiş olabilir.
0
cakabo
(08.01.18)
Abartmışsın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.01.18)
tamam haksızım, kasaplara gittiğinizde 10 liralık et almayın sizler de. keşke vermem deseydi, o zaman şikayet ederdim demedi ama demekten beter etti. başına gelmeyen anlamaz.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
Sevgili @for day to break, bu, abartılacak bir durum değil sanıyorum. Orada sesinizi yükseltmek yerine, bir sorun olup olmadığını sorabilir, beklediğiniz yanıt geldikten sonra da "Eşinizden alıyorum, bir sorun olmuyor." diyebilirdiniz.

Hala daha buna takılmanız da sağlığınıza zarar, devam edin efendim. Size kasap mı yok?

Eklemesem ölürdüm: "Haklisin, cok haklisin da alacagin yok."
0
rahip janick
(08.01.18)
Geçen Instagram da doğal ürünler satan bir kadın var, yarım kilo zeytin istedim az olur falan vs dedi ama gönderdi. Bildiğin poşete koymuş göndermiş kargo ile. Elime geçti zeytin herhangi bir koruyucu olmadan direk poşet içinde ezile ezile suyu aka aka gelmiş. Mesaj attım işte yarım kilo az olduğu için kap bulamadim vs. Bende dedim ki tadına bakmadan 5-10 kilo alacak hâlim yoktu aslında deneme için aldım beğenirsem 10 kilo alırdım annemler ve kaynana için ama ezik zeytin gönderen birinden zeytin meytin almam dedim sonra özur diliyor vs iş içten geçti. Tepkinizi koyun alışverişi kesin ama bilsin bu insanlar.
0
Fritz-X
(08.01.18)
Abartmamışsın, kadın abartmış. Boşver bi daha uğramazsın olur biter.
0
yaren
(08.01.18)
Kadin ayip etmis ama senin de Tepkin yanlış olmuş. Kadinin ters bakislarini hissetmişsin sadece, bunun karsiligi ses yükseltmek olmamali. Bi sorun mu var diyebilirdin ciddi bir ifadeyle. Karsilikli bagiracak bir durum degil, gereksiz olmus.
0
aquarium
(08.01.18)
kaç yaşındasın merak ediyorum. hoş bir şey yaşamamışsın ok da "başına gelmeyen anlamaz" nedir ya sldflkdgjldf.

hassas anına denk gelmiş, takılma boşver. başka yerden alırsın etini bundan sonra.
0
piremses
(08.01.18)
Ben bu tavrı esnaflardan sürekli görüyorum. Bir keresinde sarımsak yüzünden pazarcıyla sorun yaşamıştim. Iki kisiyiz o yüzden az alıyorum. Onlar da az almamdan hoşlanmıyor.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
abartmışsınız
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
Sen daha çok haksızsın.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
Yazdığını okudum da "başına gelmeyen anlamaz" nedir ya? Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Buna benzer şeyleri hepimiz hergün yaşıyoruz ama senin gibi olay çıkarmıyoruz. Böyle durumlarda nasıl alıngan olunmayacağını, nasıl "bağırmadan" durumu idare edeceğini öğrenmelisin o halde.

"Keşke vermem deseydi de şikayet etseydim" demişsin. Çok çirkin ifade. Sen kadına bilenmişsin. Senin kötü bir gün geçirme ihtimalin var da onun yok mu? Ayrıca orası özel bir ticarethane ise isterse "10-20 liradan aşağı satmıyoruz" bile diyebilir. Buna hakkı var yani. Senin bir yüz ifadesinden bağırmaya hakkın yok asıl. Evet onun da anlattığına göre surat yapmaya hakkı yokmuş (memnun kalmayabilir ona karışamazsın) ama sen çok daha haksızsın.

Kimse bizi mutlu etmek için yok. Böyle mesele bile denmeyecek şeylerden etkilenmemek senin elinde. Dünya senin, benim etrafımda dönmüyor yani.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
@kendi kendine yasayan yavrucak, o fiyata satmıyoruz deseydi. öyle bir şey deme hakkı var mı yok mu bilmiyorum. yoksa şikayet ederdim. kadına bilenmedim. bu yaşadıklarımdan sonra kurdum o cümleyi. ayrıca şikayet etmek gayet güzel olurdu.

ayrıca başına gelmeyen anlamaza, niye gülsem mi ağlasam mı bilemedin ki. keşke ağlamayı tercih etseydin beraber ağlardık.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
1- olayı tek taraflı anlatıyorsun.
2- hiçbir kasap 10 liralık et istedi diye vermem demez.
3- tane ile meyve bile alıyoruz yeri geliyor.
4- muhtemelen haksızsın çünkü bu tür olaylar hep mi senin başına geliyor? biraz kendine dönüp bakmalısın.
5- bunları da eleştirmek için değil kendini sorgulaman için yazdım.
0
naksidil
(08.01.18)
@naksidil, evet bu tür olaylar başıma çok sık geliyor dedim ya az kişi olduğum için fazla tükenmiyor. az almam da esnafın işine gelmiyor. niye herkes küfreder gibi yazıyor ki.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@sycu "o" dükkana gitmeye mecbur değilsin?

ayrıca; nezaketsizlik suç değildir?
0
rahip janick
(08.01.18)
bu olayda haksız olabilirim sorun değil zaten öfkem geçti. ben beni haksız buluyorsunuz diye size kızmıyorum. esnafların az ürün vermeye yanaşmamaları çok saçma. başına gelmeyen anlamaz evet. umarım gelir başınıza.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
"Keşke vermem deseydi de şikayet etseydim"

"bu karıyı parçalamak istiyorum şuan"

Ve çelişkilerle dolu ifade geliyor:

"kadına bilenmedim. bu yaşadıklarımdan sonra kurdum o cümleyi. ayrıca şikayet etmek gayet güzel olurdu."

-for day to break
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
@kendi kendine yasayan yavrucak, bunun neresi çelişkili, ben mutlu bir şekilde kasaba girdim. eti alıp çıkacaktım. çelişkiyi nerde gördün anlayamadım? ayrıca böyle alt alta madde madde yazınca anlatmak istediğin gerçekten çok etkileyici olmuş. :D
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@scyu fikrim değişmedi, hala nezaket göstermek zorunda olmadığını düşünüyorum. Kimse kimseye nazik olmak zorunda değil; olsa güzel olurdu evet. Zaten 2000 yıl önce "birbirimize daha hoşgörülü olmalı ve nazik davranmalıyız." diyen adamı ağaca çiviledik.

nazik değilse ve senin aradığın şeylerden biri nezaketse bir daha gitmezsin. Nezaket arayan başkaları da gitmezse o dükkanın olduğu yerde artık "kaba bir kasap" olmaz.

Karısının ehliyetinin olup olmaması başka bir konu, bununla ilgili şikayette bulunabilir, bulunmalı da bence.

Genel nezaket kuralları yasa değildir. Bir insana, "Bu adam bana kaba davrandı" diyerek yaptırım uygulatamazsın.

Toplumda yazılı olmayan normlar ve bunlara uyulmadığı takdirde uygulanan yaptırımlar vardır, onlar uygulanır, oradan alışveriş yapmamak bunlardan biridir.

(Baş selamı) Arz ederim!
0
rahip janick
(08.01.18)
Abartmışsın, hala abartmaktasın.

"... der gibi harekette bulundu, çirkin baktı" vs bunlar ne demek anlamadım. Bir bakıştan, bir mimikten bu kadar anlam çıkarma.

"Yan baktı" cinayetlerinin fazlasıyla yaşandığı bir ülkedeyiz zaten, bu kadar gergin olmayın...
0
peggy
(08.01.18)
eşim de beni haksız buldu. rahibin dediği gibi kimse sana kibar davranmak zorunda değil dedi. ben hala düşündükçe kendimi haklı görüyorum. yasaları ben koysaydım onu cezasız bırakmazdım. umarım bir daha karşılaşmam.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@for day to break

Beni ürkütüyorsun, çok ciddiyim. Ne demek ya hu, bir mimikten dolayı insan cezalandırmak?
0
rahip janick
(08.01.18)
- haksız mıyım, abartmış mıyım?
+ abartmışsın
- hayır abartmıyorum başına gelmeyen anlamaz
0
nrmnm
(08.01.18)
@rahip, başına gelmeyen anlamaz.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@for day to break

Gerçekten burada kimsenin böyle bir muameleye maruz kalmadığını mı düşünüyorsun? Muhteşemsin! Zihnin hep böyle pırıl pırıl kalır umarım.
0
rahip janick
(08.01.18)
Bir de başına gelmeyen anlamaz demişsin ama mesela ben en çok taksicilerden görüyorum bu hareketi. Kısa mesafe beğenmezler, uzun mesafe hiç beğenmezler, trafiğe girmek istemezler. Yüzüme karşı of puf yapan, cıkcıklayan çok gördüm. Ama hiçbir zaman sinirlenip taksiden inmedim. Binmişim, götürmek zorunda. Hahah sıkıyorsa götürmesin.
Ha bazısı bahane bulup hiç arabaya almıyor, onların da plakasını alıp direkt şikayet edip tatmin oluyorum.
Bir daha karşılaştığında sakin ol ve bırak işini yapmak zorunda kalsın.
0
peggy
(08.01.18)
Sevgili for day to break,

Mesele sadece bu olay değil ama yazdıklarından yaptığım çıkarım şu: başkasının keyfini kaçırmasını istemiyorsun hatta belki gönlünü hoş tutsun istiyorsun. Önceki cevabımda yazdığım şeyi tekrarlayacağım, dünya kimsenin (senin de) etrafında dönmüyor. Kimse kimsenin gönlünü hoş tutmak zorunda değil. Muhtemelen bu beklentin hayatının her alanında seni zora sokuyor. Seni zora soktuğunu kadar yakınları da yıpratır.

Kendini üzmemek senin elinde, kimseye bağlı değil bu. Kendini haklı görmeyi bırakıp hayatındaki beklentilerini buna göre oluşturursan hem sen hem yakınların çok daha rahat edersiniz diye düşünüyorum.

Bundan önceki cevaplarım daha direkt cevaplardı ve sıkıntının sende olduğunu farketmeni istediğim için öyle yazmıştım. Bir de böyle yazıyorum ki belki bu senin ve senin egon için daha kabul edilebilir olur.

Kolay gelsin, iyi günler.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.01.18)
@rahip, bu tür şeyler yaşıyorsan ne güzel işte, yarana parmak basılmış. ayrıca zihin, beyin karıştırma olur mu çirkinleşmeyelim?

@pegy çok haklısın aslında ne yaparsa yapsın iyi günler dileyip eti alıp çıkmalıydım.
0
🌸for day to break
(08.01.18)
@for day to break, tavrım belki nefret ettiğim "ya sev ya terk et" iğrençliğine geldi (belki de gelmedi) ama ne olur yaşadığın toplumun farkına var. Bu insanlar senden çok uzak değiller, akrabaların, arkadaşların bunlar. Bu da ancak sen çocuklarını, yeğenlerini, arkadaşlarının çocuklarını nazik olmaya yönlendirirsen değişebilir.

Ben, bana kibar davranan esnafı buldum, alışverişimi onlardan yapıyorum. Ben teşekkür ediyorum, onlar da rica ediyorlar, mutlu mesut yaşıyoruz birlikte.

Öğrenciyken akşamları üç tane domates, iki tane soğan, iki tane salatalık vs. alıp salata yapardım ev arkadaşımla. Aylarca böyleydi bu. Bir defa olsun kimse bana "ya ama bunlar çok az" demedi. Var böyle esnaflar. Bulacaksın, inanıyorum!
0
rahip janick
(08.01.18)
kadının tepkisini yanlış anlamış olabilirsiniz, o sizde bir şeyi yanlış algılamış olabilir. yani söz konusu tepki ve mimikler olunca, olayın subjektifliği "haklı-haksız" ayrımını ortadan kaldorıyor.
0
nice tnetennba
(08.01.18)
bana kendi gerginliğinin kurbanı olmuşsun gbi geldi. zaten az aldığın için kendi içinde rahatsız olmuşsun. kadının belli belirsiz ifadesi üzerine tepki göstermişsin.
0
orpheus
(08.01.18)
(24)

canan karatay denen güzellik

doxanikee
bu hanımın gözünüzdeki imajı ne? nedir sizin için inandırıcılık seviyesi?edit: dümdüz yüzeysel fikrinizi soruyorum, herhangi bir mantıklı temele dayanmak zorunda değil.
bu hanımın gözünüzdeki imajı ne? nedir sizin için inandırıcılık seviyesi?

edit: dümdüz yüzeysel fikrinizi soruyorum, herhangi bir mantıklı temele dayanmak zorunda değil.
0
doxanikee
(07.01.18)
belli yaşın üstündeki insanları dikkate almamak lazım.
0
rhan
(07.01.18)
Kendinden emin yaşına göre oldukça aktif. zihni açık.
Hani senin de ekşi deki belirli kişiler hakkında yaptığın yorumlara baktım da hiç mi kimseyi sevmezsin anlamadım?

Her bir entryin: yaramaz adam, boş adam... devam edip gidiyor böyle. Bir doğru sen mi kaldın?
0
1adam
(07.01.18)
şimdi ben sıradan vatandaş olarak herhangi bir uzmanın seviyesini ölçecek durumda değilim elbette ama bana biraz boş yapıyormuş gibi geliyor açıkçası. sağlıkla ilgili neredeyse her alanda konuşması, agresif ve keskin çıkışlar yapması vs. hoşuma gitmiyor ve benim gözümde güvenilirliğini zedeliyor.

bak mesela islamcı bi dayıt var, ibrahim saraçoğlu muydu ismi, şu her şeye kür yapan bitkisel reyiz. bir sağlık sorunum olsa essahtan o adamın dediklerini denerim. belki işe yarar, belki yaramaz ama o adamın kötü niyetli veya agresif olduğunu düşünmüyorum. zaten adamcağız o otu karıştır, bunun suyunu iç vs. diyor yani gidip de zayıflama hapı satmıyor sana.

canan karatay öyle değil. taam belki o da bi şey satmıyo ama çok agresif ve ister istemez "bu ablanın derdi ne?" dedirtiyor. o yüzden ben şahsen canan karatay'ın söylediklerinin hiçbirini ciddiye almıyorum. "yalan yanlış konuşuyo" demiyorum. dediğim gibi, söylediği çoğu şeyin doğruluğunu teyit edecek veya kendisini yalancı olmakla suçlayacak birikimim yok ama tavrı bana itici ve temelsiz geliyor. güvenilir bulmuyorum.

"şarlatan" diyemem, o fazla ağır olur ama biraz fazla medyatik ve arıza geliyor bana. "hmm uzman böyle söylemiş bak" deyip de ciddiye almamı sağlayacak bir ağırlığı yok gözümde.
0
der meister
(07.01.18)
bir doktorun bu kadar net kesin konuşması doğru gelmiyor bana. o yüzden güvenilirliğini pek yüksek bulmuyorum. mesela bu sağlık konusunda bi site var aynı zamanda youtube'da da birkaç videosu var fitekran diye o adam da doktor bu tür konularda konuşurken her ihtimalden bahsediyor allah gibi net konuşmuyor bu kadın sanarsın hücrelere fısıldıyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.01.18)
az biraz dogruyu soyledigi icin halk tarafindan hep dogruyu soyledigi dusunulen, kendine kazanc icin halkin sagligini tehlikeye atan yasli bi kadin
0
beriberi
(07.01.18)
Kendini bilim adamı sanan bir adet doktor, başka bir şey değil.

scholar.google.com.tr

Buradan bakabilirsiniz mükemmel akademik geçmişine. Devlet hastanelerindeki herhangi bir doktorumuzdan daha üstün değil yani kendisi ama durmadan konuştuğu için darphane tabii.
0
i was made for you
(07.01.18)
kimi dedikleri doğru olabilir, işin uzmanı değiliz bilemeyiz. ama her 3 cümlesinin sonuna "bunu şu kitabımda yazdım, siz de okuyun" diye ticari kaygı sıkıştırdığı için amacının belli olduğunu düşünüyorum.
0
507
(07.01.18)
Dinlediğim, okuduğum biri değil. Orda burda fotoğraflarını gördüm, bir veya iki kez konuşmasına denk geldim, hakkında konuşulanlardan gözüme çarpanlar oldu.

Genel kanım der maister +1

Saraçoğlu eskiden arada bitkilerin içerikleri için danıştığım, güvenilir bulduğum biriydi. Şimdi o tür şeylere gerek kalmadığı için sitesine pek uğramıyorum.

Son yıllarda şunu yiyin şunu için diyenlerin tümüne karşı kapalıyım. Zira işin suyunu çıkardılar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.01.18)
Ben çok inandırıcı bulmuyorum. Kendi meslek hayatında farkettiği durumları farklı yönden düşünmeden kesin doğrularmış gibi savunuyor. ve bunu yaparken çok dikkat çekerek abartarak yapıyor.
0
zimbirik
(07.01.18)
%99
0
gezegen olan pluton
(07.01.18)
Meyve dahi yedirmemesi hiç mantıklı gelmiyor. İnsanları asansöre bindirmiyor, merdivenlere de yönlendirmiyor, hepten binanın dış yüzünden dağcı gibi tırmandırıyor, en zora yönlendiriyor yani. Tuhafıma gidiyor. Binyıllardır ekmek yiyen bir topluma tak diye ekmeği kes demesi acaip. Bi orta yol bulabilmeli doktor sıfatıyla. İyi niyetine çok inanıyorum ama dan dun dayatması hiç mantıklı gelmiyor.
0
yaren
(07.01.18)
çoğu sözünü takip ediyorum. yanlış anlaşıldığını ve bunun temel noktasının televizyonlara çıkmak olduğunu düşünüyorum. tv'lere çıkan her doktor/araştırmacı/profesör.. ne olursa olsun popüler olduktan sapıtıyor ya da sapıtmış gibi gösteriliyor.

yani tv'lere çıkmasa kendine olan güvenim artar.

ticari kaygıları olan biri olduğunu düşünmüyorum. zaten zengin biri. kitapları 10 -
15 lira civarında satılıyor ve internetten bile bulunabilir. velhasıl kitap satmak adına popüler olacağını söylemenin doğru olduğunu düşünmüyorum.


televizyona ve haberlere çıkmasını kendi adına doğru bulmuyorum. toplumda olumsuz bir imaja sahip. çıktıkça daha fazla dalga geçiliyor.

kız arkadaşım onun önerileriyle beslenerek hayatını düzene soktu. ailesi de bu tarzda besleniyormuş. gerçi kız arkadaşımla yemek yemek ya da bir yere gitmek işkence oldu, ama o da canan karatay'ın sorunu değil. canan karatay'ın yemeyin dediği şeyler "bundan bir lokma yersen ölürsün" anlamına gelmiyor asla.

facebook'ta sağlıklı yaşıyoruz adında bir grup var. orada da canan karatay'ın diyetiyle (aslında bir diyet değil, yaşam tarzı) beslenenlerin geçirdikleri sağlık evrimine bir çok örnek var.
0
dahinnotha
(07.01.18)
@yaren

aslında söylenenlerin yanlış anlaşıldığını düşüyorum.
meyve yemeyin diyor ve ekliyor "biz meyve yemeyin derken, akşam yemeğinden sonra bir kilo yenilen meyvelerden bahsediyoruz. bizde alışkanlıktır, yemekten sonra, tatlı niyetine kilo kilo meyve ailecek. bunu yapmayın diyoruz."

ama toplumda şöyle algılanıyor "şeker en tatlı zehirdir. meyve şekerdir. meyve yerseniz ölürsünüz. bir dilim elma bile yemeyin." işte burası doğru değil -ki kendisi de bunu demiyor zaten-.

ekmeği de bin yıllık bir gelenek diye düşünmemek lazım. ben 10 ya da 15 yıl önce yapılan ekmek ile şuanki ekmek arasında hiç bir benzerlik olmadığını görebiliyorum. ekmeği geçtim, buğday ununda bile çok fazla katkı maddesi var. içindekiler kısmını okuyunca bunu görüyoruz: topaklanma engelleyici, beyazlatıcı... aslında mevzu, genetiği değiştirilmiş buğdaydan yapılan ve içine bir çok katkı maddesi koyulan undan yapılan bol katkılı ekmeği yememek.

yoksa yine kendisi doğal yolla üretilen gıdaların tüketilmesinde sakınca olmadığını ama doğal yoldan yapılmışını bulamadığımız için en iyisinin hiç tüketmemek olduğunu anlatıyor.
0
dahinnotha
(07.01.18)
Şeker konusunda abarttığını düşünsem de palm yağı ve mcpd konusunda tamamiyle wiki bilgisine sahip birisi. Neden diyecek olursanız:
Palm yağı dediği yağ ayçiçek mısır gibi tek bir yağ değildir. etli kısım ve çekirdekten toplamda 6 çeşit yağ ve fraksiyonları elde edilir. (Detaylıca anlatırım gerekirse) Bunların hepsini zehirmiş gibi, damarı tıkar vs gibi anlatması zırvalık resmen.
2-mcpd ve 3-mcpd ise sadece palm değil tüm yağlarla tuzun etkileşmesinden oluşur.

Bu saçmalamasından sonra firmalar palm-free diye millete itin önüne koysan üzerine sıçmayacağı yağlar yedirmeye başladı/başlayacak.

Not: yağ sektöründenim ve adı bilinen tüm firmaların hangi yağı kullandığını biliyorum (neredeyse)
0
ismira007
(07.01.18)
@ismira peki bu palmiye yaginin yagmur ormanlari alanlarina dogru gititkce yayilmasi, orangutanlarin yasam alanlarini elinden almasi, bolgedeki yerlileri yerinden etmesi gibi olaylari ne olacak?
saglik acisindan palmiye yaginin zararlari da zaten malum, dediginiz dogru, daha kotusu de gelebilir, fakat bu su andakinin kotu olmadigi anlamina gelmiyor.

dr. karatay seker hakkinda guzel konusuyor, bugday konusunda glutenden bagimsiz bazi hassasiyetleri olan bir insanim bugday ile ilgili bir belgesel vardi, yani sanki ikinci dunya savasindaki naziler gibi bahsedilmisti, tam korku filmi gibiydi. zaten ilgisi olanlar bugdayin nasil yayilmaci oldugundan, insanligin tarim devrimi ile nasil cekirgelestiginden haberdardirlar.
0
mavicorap
(07.01.18)
@mavicorap ben sadece palmin direkt olarak vücuda etkisini söyledim. Yağmur ormanları konusunda hemfikiriz.
Palm yağlarının sıcaklık ve katı yüzdesi grafiği:
i.hizliresim.com

Palm kernel yağlarına ait grafik:
i.hizliresim.com
0
ismira007
(07.01.18)
Palm yağıyla ilgili şöyle bir sıkıntı var: Normalde tüm yağlar ısındığında, yanma noktasını geçerse yağ asitleri mutasyona uğrar, vücuda girdiğinde de atık madde olarak serbest radikalleri açığa çıkarır, bunlar da hücrelere nüfuz ederek hücrelerde değişime neden olur. Bu değişim de bildiğimiz kanser. Dediğim gibi, bu tüm yağlar için geçerli; zeytinyağı tereyağı ayçiçekyağı pam yağı fındıkyağı fark etmiyor. Şimdi bu noktada paml yağının ayrıştığı nokta şu: Zeytinyağını ya da diğer yağları sıcak ya da soğuk kullanmak bizim elimizde, dikkatli kullanırsak, yani yakmazsak bize zarar vermez ama palm yağı için böyle bir durum yok. Palm yağının ilk hali oldukça katıdır, yani akışkanlığı çok düşük olduğu için kullanılabilirliği yoktur soğuk halde, o nedenle piyasaya sürülmeden önce uzun bir süre kaynatılarak akışkan hale getirilir, bu aşamada da yağ asitleri yanmış olur. Piyasaya da bu şekilde verilir ve kullanılır. Yanş yanmış halde, o nedenle yanmış yağın tüm zararları barındırır kullanım aşamasında, sıkıntısı bu.
0
angelus
(07.01.18)
Benim için bilimsel konularda konuşan birinin güvenilir olması için, söylediklerinin bilimle çelişmemesi gerekir. Canan Karatay'ın söylediği şeylerin büyük kısmı çelişiyor, artık konuşmalarını dinlemiyorum, belki arada çelişmeyen şeyler söylüyordur. Sansasyon olanlara açıp bakıyorum, onların arasında çelişmeyen yok gibi. Nihayetinde tabii ki güvenilir değil, toplum sağlığı açısından büyük risk.
0
evrim halkasi
(07.01.18)
şarlatan
0
haykorsamdunyaya
(07.01.18)
@angelus,
Palm yağının (kernel de aynı) yanma derecesini 230 olarak not almışım ben. ismira007'nin verdiği grafiğe bakınca erime noktası yanma derecesinin çok altında.
Benim not mu hatalı, yanlış anladığım bişi mi var acaba?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.01.18)
Angelus,
Palm yağı ve diğer bütün rafine yağlar (zeytinyağı rafinesi hariç) rafinasyonun son basamağında deodorizasyon denilen işleme tabi tutulur. Bu işlemde sıcaklık 220-240 derece arasındadır ama 240 dereceyi geçmez sıcaklık. Çünkü 240 dereceden sonra yağda trans yspı oluşmaya başlar. Senin dediğin gibi akışkanlık sağlama gibi bir durum söz konusu değildir.
Evet 20 derecelerde işlem yapılmaz ama kritik 240 derece de aşılmaz. Ya da kase, paket margarinler haricinde nutella vs gibi markalara özel yağlara tuz koyulmaz bu nedenle de mcpd oluşmaz.
0
ismira007
(07.01.18)
Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi palm yağının 200 derecenin üstünde rafinesi halinde kansorejen haline geldiğini açıklamıştı, Nutella'nın Türkiye genel müdürü bile palm yağını 200 değil 80 derecede ısıttıklarını açıkladı. Yani bu durumda palm yağınının ısıtılmasının 240 dereceyi geçmedikten sonra zararlı olmayacağını düşünmek pek doğru bir yaklaşım değil. Ha şimdi Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi yanlış biliyor derseniz ona da tamamım ben.
0
angelus
(08.01.18)
ben yazdığı kitapları çok mantıklı buluyorum. uygulayınca da çok güzel sonuç veriyor. ama medya önünde neyi nasıl söyleyeceğini ayarlayamıyor.

söylediklerini değil yazdıklarını dikkate alırsan inandırıcılık oranı %99.
0
babilbaligi
(08.01.18)
et yediğimde başım ağrıdığı için bu kadına pek inanmıyorum.
0
for day to break
(08.01.18)
(9)

yemek yapmaktan anlayanlara bir soru

mayeskuel
yemek yapmaya yeni basladim; ama bana alttaki gibi pratik bilgiler lazim.once sogan kavrulur sonra etyada tereyagindan once biraz zeytinyagi koyulur yoksa tereyagi yanargibi.
yemek yapmaya yeni basladim; ama bana alttaki gibi pratik bilgiler lazim.

once sogan kavrulur sonra et
yada tereyagindan once biraz zeytinyagi koyulur yoksa tereyagi yanar

gibi.
0
mayeskuel
(07.01.18)
Kaynamamis suya tuz atilmaz.
Once salca kavrulur sonra domates eklenir.
Tencere yemeklerinde sira: yag, sogan, salcadir.
0
nax
(07.01.18)
Once et. Cunku gec piser. Sonra sogan. Et varsa yag koymana gerek yok yemege ama tat katsin dersen tereyagi biraz olabilir.
Tereyagini, yemegin her seyini kavurup, suyunu koyduktan sonra en son koyuyorum ben.
0
mor oje
(07.01.18)
Soğan biber çok kısık ateşte kavrulur. Gür ateşte yanar.İyice sararıp kendilerinden geçine domat atılır. Atmayacaksan salça
0
for day to break
(07.01.18)
soğan biber salça bunlar hemen hemen baş malzemen.

ilk önce yağ sonra soğan soğan pembeleşince biber sonra salça 3-5dk kavur sonra yemeğin diğer malzemesi neyse o.

tuz en son atılır. baharatlarda da yapraklı baharatlar yemek bittikten sonra ufalayarak kekik olsun nane olsun.

tereyağ tadını alacaksan en son at ama farklı bir tavada karartıp.

ilk kullanacaksan tereyağ yanmasını istemiyorsan içine biraz sıvı yağ at.

eti yemeğe katacaksan farklı tencerede haşla/kavur. lazım oldukça yemeklere oda sıcaklığnda iken yemeğin olmasına bi10dk kala at. yemekle beraber kaynat. bu mesela patates yemeği (etli), türlü gibi şeyler için. bunları zaten kendin deneye deneye öğrenirsin benim taktiklerim bunlar.
0
qobel
(07.01.18)
reserved
0
glamdr1ng
(07.01.18)
ocağın seviyesini su kaynatmak haricinde hiçbir zaman yarının üzerine getirme. yanar.

et için yarım, pilav pişerken de çeyrek seviye yeterli oluyor mesela.
0
sttc
(07.01.18)
yemeğe tuzu en son atacaksın. yemek pişsin, sonra koy tuzu. yoksa tadı kötü oluyo.
haşlama yaparsan (makarna ya da benzeri başka yemekler vs) ya suyunu süzme (yani suyunu iyice çeksin, suyu ona göre ayarlayıp koy baştan) ya da haşlanınca suyunu biraz bi yere ayır, yemeğin yanında başka bir şey yaparsan -meze/sos gibi- normal su yerine bu suyu koy. vitamini gitmemiş olur.
0
thomaswantsmore
(07.01.18)
Tencere yemeklerinde tencereye koyma sırası en geç pişenden çabuk pişene şeklinde yapılır.
Soğan eskiden daha sert yapıdaydı o nedenle önce soğan konurdu. Şimdiki soğanlar gevşek yapıda ve sulu daha çabuk pişiyor yine de ben soğanı önce koyarım.
Soğan suyunu salar ve çeker, rengi değişmeye başlarken eti koyarsın.

Et; kıyma, kuzu eti, beyaz etse önceden pişirmeden konulur. Parça dana etiyse önceden pişirilirse sonuç daha garanti ve güzel olur.

Sebzelerden zor pişenler sert yapıda olup suyu az olanlardır.
Havuç ve biber konacaksa etten sonra bunlar atılır.

Ben türlü yaparmış gibi anlatayım, hem sıralamayı vereyim hem tarif olmuş olsun.
Havuç ve biberin ardı sıra;
taze fasulye/ taze börülce
patates
patlıcan
kabak

Her ilaveden sonra tencerenin kapağı kapatılıp bir iki çalkalanır veya malzeme kaşıkla döndürülür. bu arada sebzelerin etin soğanın aromaları birbirine geçer. Kaşıktansa tencereyi çalkalamak daha iyi, sebzeler zedelenmez.

Salça kullanılacaksa sebzelerden önce, domates kullanılacaksa ister sebzelerden önce ister en son konur. Damak zevkine, yemeğin türüne göre değişebilir.

Suyunu koymadan önce malzemelerin saldıkları suyu çekmesini beklersin. Gerekirse su ilave edersin. Yavaş ateşte pişen yemek fazla su ilavesi istemez.

Lezzet yemeğin yavaş ateşte pişmesiyle doğru orantılı artar. Sebze ekleme faslında orta ateş iyidir sonrasında kısık ateş iyidir. Bu aşamada tencereyi küçük ocağa alabilirsin.

Kışlıklardan karnabahar haşlanır sonra pişirilir.

Bakliyatlardan nohut ve fasulye bi gece önceden ıslatılır, sabaha haşlanır. haşlama suyu süzülür. Diğerlerinde ıslatmaya gerek tok, haşlayıp pişirirsin.

Sarı mercimeğim haşlama suyu süzülmez. yemeğini veya çorbasını suyuyla birlikte yaparsın. çorba yapmadan önce kevgir veya rondodan geçir. pişerken soğan koyarsan lezzetli olur. havuç ve patates de koyarlar ben sevmediğim için koymuyorum.

Haşlamalarda suyunu dökeceksen sıcak su koymaya çalış, dökmeyeceksen farketmez. Haşladığın malzemenin sadece suyunu kullanacaksan soğuk su kullan ki özü tadı suya geçsin.

Zeytinyağlı pişirilirken içine birazcık şeker atarsın. Lezzetli olur.

Sıcak aşa soğuk su katılmaz, suyu ılıtıp ilave edersin.

Etli yemeklerde tuzu en son inmesine yakın koy, tuz eti sıkar pişmesine engel olur veya geciktirir.

Yağların yanma dereceleri çabuktan geçe:
sızma zeytinyağı
tereyağı
düşük asitli sızma zeytinyağı
rafine zeytinyağı
rafine yağlar daha geç yanarlar.

Etli yemeklerde et yağlı değilse tereyağ kullanabilirsin, sıvı yağa oranla eti daha yumuşak yapar ama soğan kavrulana kadar yanmaması için kısık ateşte yapman lazım ve elini çabuk tutman lazım..
Ben yemeklerde tereyağ kullanmıyorum, hepsini zeytinyağıyla yapıyorum. Pilav ve makarnaya teryağ veya zeytinyağ koyuyorum. O anki canımın ne istemesine bağlı:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.01.18)
Rezervasyon.
0
lana del rey
(09.01.18)
(7)

kalori hesabına göre kilo almaya çalışıyorum ama?

for day to break
günlük 1000 kaloriye bile ulaşamıyorum. aslında çok yediğimi zannederdim ama kalori hesabına göre fazla bi şey yemediğim anlaşılıyor. kuru yemişe yükleniyorum bol bol. birde süt ürünlerine sanırım alerjim var. süt ürünü yediğim zaman karnım gurluyor. kolay yoldan kalori almam için önerileriniz nedir
günlük 1000 kaloriye bile ulaşamıyorum. aslında çok yediğimi zannederdim ama kalori hesabına göre fazla bi şey yemediğim anlaşılıyor. kuru yemişe yükleniyorum bol bol. birde süt ürünlerine sanırım alerjim var. süt ürünü yediğim zaman karnım gurluyor. kolay yoldan kalori almam için önerileriniz nedir?
0
for day to break
(04.01.18)
Kilo almaktan kastın yağlanıp tartıdaki rakamı daha yüksek görmek mi?

Yoksa yağlanmadan beden ölçülerinde mantıklı gelişme göstermek mi?

İkinci cümle biraz saçma oldu ama anlatabilmişimdir herhalde :)

Yağlanmadan sağlıklı kilo almanın yöntemi kasları büyütmektir, bunun içinde ağırlık çalışıp protein ağırlıklı beslenmen gerekir.

Yoksa böyle olmak isterken ;
www.myfitnesscloset.net

Böyle olabilirsin;
1.bp.blogspot.com
0
John Bloor
(04.01.18)
@john tabiki sağlıklı ve kaslı olmak hedefim ama diyetisyenim günde 1000 kaloriye bile ulaşamayan beslenmenle çok zor diyor diyor. protein tozu içsem bana zarar olur mu acaba?
0
🌸for day to break
(04.01.18)
Süt ürünlerine değil de laktoza alerjin olabilir, laktozsuz deneyebilirsin.

Ayrıca günlük 1000 çok az, nasıl o kadar az yiyebiliyorsun? Ben sırf kahvaltıda 700 kalori falan alıyorum.
Bol bol et de tüketebilirsiniz balık, kırmızı, tavuk. Müsli tarzı sağlıklı şeylere de bakabilirsiniz. Yağı düşük Karbonhidratı proteini bol. Yumurta yiyin her gün 1 2.

Bunları yaparken spor da yapın tabii yağ bağlamayın.
0
senolll
(04.01.18)
1000 kaloriyi tek öğünde alabiliyorum ben. Yemek zorsa kendine içecek hazırlayabilirsin.

Al sana bi shake tarifi,

250ml laktozsuz süt
50gr yulaf
50gr bebe bisküvisi

Blenderdan geçir iç. 600 kalori.

Herşeyi tadında ye, günlük yediklerini yavaş yavaş artır. Spor yap, Metabolizman hızlanacaktır, daha çok yemeğe yönlendirecektir, böylelikle alışmış olursun yemeğe.
0
sylr
(04.01.18)
yiyorum, iştahım çok güzel. mesela kahvaltıda 4 pankek yedim bu gün. 5 tane de zeytin gömdüm. birde ben kahvaltımı öğlen yapıyorum. çünkü erken kalkamıyorum.
0
🌸for day to break
(04.01.18)
@diesis, zeytinyağı kaşıkla ishal yapar daha da zayıflatırmış. diyetisyenin yalancısıyım. ekmekle ya da salatalara.
0
🌸for day to break
(04.01.18)
ben size yediklerimi ve uygulamanın bana çıkardığı kaloriyi yazayım. tek tek yollarım hepinize. zaten 158 boya 41 kilo oldum. ama şuan kurt gibi açım. birazdan bir porsiyon limonlu, zeytinyağlı pırasa, karabiberli pirinç pilavı, çeyrek ekmek ve 1 su bardağı elma suyu içeceğim. uygulamam bana diyor ki bunlar, 420 kalori. bugün 1222 kalori alacağım bunları yersem. bazen 1000 i geçiyorum ama geçemediğim de oluyor. bir kaç gün önce köyde bazlama yemiştim 2000 kaloriye bile çıkmıştım. ama bisiklet sürdüğüm için yakmışta olabilirim. yakılan kısma aklım pek ermiyor.

ama işte şu var ben öğlene doğru başlıyorum güne. sabah 8 gibi kahvaltı alışkanlığıyla daha iyi alırım diye düşünüyorum.
0
🌸for day to break
(04.01.18)
(10)

Kedi ifşası

fatih terim akti
İlk ifşa olayım. Nasıl oluyor bu işler tam bilemedim. Benim kız bu işte.
İlk ifşa olayım. Nasıl oluyor bu işler tam bilemedim. Benim kız bu işte.
0
fatih terim akti
(03.01.18)
valla uyuyamamaktaydım, bu foto sayesinde youtube'da kedi izlemek anca geldi aklıma. çok çok güzel bir kediniz var. o hafif asık, mağrur ifadeyi yesinler, kulakları ısırsınlar, bıyıkları parlatsınlar ne diyeyim, çok tatlı bir kızmış bu.
0
godoşu beklerken
(03.01.18)
Oyyy, yerim, saldırırım! Onu böyle karıştırıp mıncıklayınca ne de hızlı salon kadınlığından mahalle karılığına geçiyordur kimbilir. Adı ne?
0
aychovsky
(03.01.18)
@sycu bende aynı düşüncedeyim.

@godoşu beklerken çok teşekkürler.

@aychovsky aynen tarif ettiğiniz gibi. Bianka ismi.
0
🌸fatih terim akti
(03.01.18)
bu nası poz lan

tanınması gerektiği halde tanınmadığından sineye çekemeyen dükkan müdavimi gibi

patronu tanıyor gibi duruyor
0
regardless of what they say
(03.01.18)
Pamuk şeker gibi.
0
nick konusunda kararsizim
(03.01.18)
huyu nasil?

cok opulesi. allah bagislasin.
0
e haliyle
(03.01.18)
çok asil duruyo, maşallah <3
0
elorelia
(03.01.18)
@regardless of what they say : ahahaha. harika yorum.

@nick konusunda kararsizim, @elorelia, @kaptan maydanoz çok teşekkürler :)

@e haliyle : bayağı bir uysal, utangaçtır kendileri, olmayacak yerlerde uyumaya bayılır. normalde fotoğraf çektirmeyi sevmez ama geldi kendi oturdu benim fotoğrafımı çek der gibi.
0
🌸fatih terim akti
(03.01.18)
sizin kız çok güzelmiş ya, tablo gibi kedi maşallah.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.18)
çok asil bir duruşu var.
0
for day to break
(03.01.18)
(18)

Niçin devam ediyorsunuz?

rahip janick
Yaşamak için motivasyonunuz nedir? Var mı böyle bir şey? Yoksa sadece bunu düşünemeyecek kadar yoğun musunuz? Düştüğünüz zamanlar olmuştur, nasıl kalktınız, bunun için motivasyonunuzu nasıl buldunuz?edit: durup dururken yine aklıma geldi bu: https://www.youtube.com/watch?v=G79MWVsuI-s"Hey, did I apo
Yaşamak için motivasyonunuz nedir? Var mı böyle bir şey? Yoksa sadece bunu düşünemeyecek kadar yoğun musunuz? Düştüğünüz zamanlar olmuştur, nasıl kalktınız, bunun için motivasyonunuzu nasıl buldunuz?

edit: durup dururken yine aklıma geldi bu: www.youtube.com

"Hey, did I apologize to you for... You know... I just wanted to say I'm sorry. And thank you. Oh! And one more thing, please, help me fly!"
0
rahip janick
(23.12.17)
dedim dedim de kime dedim
(23.12.17)
Her gün düşünüyorum fakat şöyle. sabah 6 da uyanıyorum hazırlan et vs 8 de iş başı 16.30 iş bitişi. bu süreçte aklıma hiç gelmiyor yaşama sebebi bir gün ölecek olmak çektiğim acılar - varsa öyle bir şey-

fakat eve gidiyorum yatağa uzandığım anda her şey değişiyor. gün içinde bastırdığım tüm hisler tüm zorluklar gelip yine buluyor beni.

bunun için tek motivasyonum bir gün her şeyin güzel olabilme ihtimali.
0
kablelvuku
(23.12.17)
benim dususlerim hep gecmiste kaldigi icin motivasyonum hep yuksek. kotu islerde, kotu okullarda, kotu aile ortaminda, siddet, mobbing, dayak herseyi tattim. ama suan sevdigim bir isim, guzel bir evim ve canim ne isterse yapacak kadar maddi ve manevi ozgurlugum var. dibi gordugum icin, trafikte 3 saat kalmak, hakarete ugramak, kandirilmak, enayi yerine koyulmak gibi seyleri kafaya bile takmiyorum.
0
mayeskuel
(23.12.17)
zaman sandığımızdan daha değerli, en mutsuz animiz bile değerli.

youtu.be
0
goodz
(23.12.17)
yaşamak için bir sebebim ve hedefim yok. fakat, ailemin tek çocuğuyum. ben olmazsam üzülürler. kendilerinden önce ölürsem de. onların bir hayat amacı kalmaz bu sefer. net zehir olur hayat onlara.

----------

umarım onlar ölmeden kendime "uğruna yaşayacak" başka bir olgu bulabilirim.
0
rain when i die
(23.12.17)
tek bir hayatım var çünkü. özellikle mutlu olma ihtiyacı hissetmiyorum açıkçası, biraz "ne varsa onu yaşayalım" kafasındayım. alt tarafı 23 yaşındayım, haliyle ak sakallı bilge gibi yazmam saçma olacak ama bu yaşıma kadar ciddi bir intihar girişiminin yanında hiçbir şey yapmadığım "tamamen kayıp" seneler de geçirdim, insan içine karışıp yaptığım şeylerde başarılı olduğum, düzgün insan ilişkileri yürütebildiğim dönemler de yaşadım. muhtemelen şu ana kadar ne dibi ne de zirveyi gördüm ve hayatımın geri kalanında çok daha farklı şeyler yaşayacağım.

aychovsky bir konuşmamızda hem kişisel olarak söylemişti bunu hem de duyuru'da paylaşmıştı diye hatırlıyorum. motivasyonun "bok" olduğuyla ilgili bir fotoğraftı. uzun lafın kısası; insanın ihtiyacı olan şey motivasyon değildir, çünkü motivasyon güvenilir olmadığı gibi çabucak sönebilir. başarılı olmak istiyorsan motivasyona ihtiyaç duymaksızın koruyabileceğin, alışkanlık edinebileceğin bir düzene ihtiyacın var diyordu. ben bunun yanına bir de şu an kime ait olduğunu hatırlamadığım "showing up is %80 of the success" sözünü ekledim. çünkü asıl güzel ve iyi şeyler devamlılıkla, takiple, ısrarla geliyor. motivasyon bunların hiçbirini sağlamaz insana. sürekli olarak dışarıdan yakıta ihtiyaç duyacak bir mekanizma motivasyon. bunun yerine zaman içerisinde insan kendi kendini taşıyabilen, gavurların deyişiyle self-sustaining bir mekanizma yaratmalı. yoksa saman alevi gibi parlayıp söner, vurkaçlarla yaşar, hep aşırı uçlarda olursun.

benim bugün uyanmak için bir motivasyonum yoktu açıkçası ama uyandım yani. bunu sorgulamak istemiyorum. şu an için bunu sorgulamak bana "musluğu açınca su niye akıyo" diye sinirlenip muslukla kavga etmeye benziyor. ne bileyim yani abi, uyandım işte. uyanmayah mı. maç falan izlerim. uzun süredir yoğundum kendi çapımda, bugün tek dinlenme günüm. öyle camış gibi yatıyorum. keyifli yani. bi şey olmasına gerek yok. mutlu değilsem bile mutsuz da değilim.

"düştüğünüz zaman nasıl kalktınız?" sorusunun cevabı da benim için kendimi sevmek oldu sadece. kendi adıma çok fazla gurur kırıcı, üzücü şey yaşadım. niye kalktım? çünkü "kendine niye bunu yapıyosun aşkım yaaa" dedim. öyle yaşamayı, öyle kalmayı kendime yakıştıramadım. megaloman bi manyak değilim. 5 ay önce giden sevgilim için hala her gün ağlıyorum, her gün "gel" diyorum. seviyorum, özlüyorum. ama sonuç olarak kendime bi değer de veriyorum ve seviyorum kendimi. tartıyorum, hesaplıyorum. bi şeyin sonuna kadar, üzülerek ve kırılarak da olsa gidebileceksem, gidiyorum. çabamın anlamını yitirdiği noktada da "nabalım kankito" deyip geri dönüyorum. yaşıyorum. üzülüyorum, seviniyorum, yıpranıyorum, iniyorum, çıkıyorum... sadece tüm bunları yaparken kendimi yok etmemeye, kaybetmemeye çalışıyorum.

ıyyyy yalnız ne iğrenç bi yazı oldu haa gören de dünyayı kurtardık sanacak amk. ama öyle yani. ben pekala yarın intihar da edebilirim ama açıkçası yaşadığım hayattan memnun olmadığımı söyleyemem. sonuç olarak ben kafama sıktığım, gözümü kapattığım anda hiç ama hiçbir şeyin anlamı kalmayacak. çok benmerkezci olmak da iyi değil ama ben böyle düşünüyorum. iyiyim diyorsam iyiyimdir, yaptığım bi şeyin güzel olduğunu düşünüyosam o güzeldir. başka birisi bana pekala "lan bu mu güzel hayat dediğin, sığır gibi yaşıyosun" diyebilir. ben iyiysem kime ne aq. öyle yani. biraz kendi içime döndüm, gafamı avuçlayıp "iyisin olum, iyisin. sakin ol." dedim. çok zorlanınca falan öyle çıktım.

bi tane hayatım var. iyisiyle kötüsüyle, acısıyla mutluluğuyla, olabildiğince iyi yaşamak istiyorum. uyanmazsam hiçbir şey olmayacağını biliyorum. uyandığımda en azından yeni bir şey olacak. bak mesela rüzgar karayele dönüyor yavaş yavaş. sabah 6 dereceydi, birkaç saate eksilere düşecek belki. kar yağacak. aha mis gibi motivasyon, illa istiyosan. akşam çıkar bi çay çorba içer, cuvaramı tüttürür, dolaşırım kar altında. nedir yani. insan olana yeter jsfskl
0
der meister
(23.12.17)
1. Canım tatlı geliyor, bedenime zarar veremiyorum.
2. İntiharın yanlış olduğuna inanıyorum. Ölmeyi garanti edemiyor çünkü, sağ kalınırsa rezillik.
3. Üşeniyorum zaten, intihar falan bunlar laf. Bana göre ölüm sadece bir şekilde değişikliği, yok olunmuyor ölününce.
4. Anneme babama kıyamıyorum.
0
yaren
(23.12.17)
"Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakamamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü." George Orwell-1984.


İşte, tam olarak o sebeple. Motivasyon, teşvik, harekete geçiren güç ya da adı her neyse, yok bende. Ha şimdi ölmüşüm, ha 150 yaşımda, değişen bir şey yok.
0
m e b
(23.12.17)
Devam edemiyorum. Uzun süredir dibe vurmuş haldeyim açıkçası, kalkamıyorum. Tıbbi yardım almaya kalkıştım; ama tam da olmadı. 2 haftadır yalandan motivasyonlarla harekete geçmeye çalışıyorum. Çırpınıp duruyorum; ama daha da kötü gidiyor. Çabalamanın gülünç ve onursuzca olduğunu düşünmeye başladım. Kafası koparılmak üzere kovadan alınan balığın çırpınması gibi geldi yaptıklarım. Kurtulacağım yok, o halde rezil edip uzatmaya, daha acılı hale getirmeye de gerek yok sanırım. Bugün iyice sıfırı tükettiğimi düşünerek uyandım mesela.
0
g man
(23.12.17)
ogrenebilecek, yapabilecek cok sey olmasi. kucuk zevklerin aslinda yetiyor olmasi, yemek yemek, seks yapmak gibi. annemi babami da mutlu etmek istiyorum ayrica.
0
baldur2
(23.12.17)
öncelikle bu size özel bir durum değil, güçlü ve ya güçsüz, tüm insanlar zaman zaman motivasyonunu kaybedebilir. o motivasyon her zaman aynı ölçüde olmuyor. şu an azaldığı bir dönemdesiniz. bazen dışsal sebeplerle aslında içinizdeki o karanlık kısım uyanıyor, sizi tamamen ele geçirmesine izin vermemelisiniz. onu yenmek için çareler aramak zorundayız. şu ara ben de benzer bir dönemdeyim, yalnız ve güçsüz hissediyorum. ilk önce sorun neyse o çok fazla düşünmemek için çaba göstermelisiniz. evet düşünmemek. kafanızı dağıtacak bir şeyler bulmalısınız.
0
dragons
(23.12.17)
seneler önce dibi gördüğüm için yaşadığım kötü olaylar sivrisinek ısırığı gibi geliyor.
moralimi bozamıyor. motivasyonumu düşüremiyor. öldürmeyen şey güçlendirir dedikleri olay bir nevi.

bu da ne ki? deyip devam edebiliyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(23.12.17)
m.youtube.com

i want EVERYTHİNG
0
regardless of what they say
(23.12.17)
Daha tadacağım çok zevk var?
0
yirmisantim
(23.12.17)
Oku:
OSHO - Martıları Seven Adam
al bu da epub linki: www.transfernow.net/63hod6e77wbi
0
rastinon
(23.12.17)
Hayaller, umutlar...
0
simderun
(23.12.17)
ben keşfetmek ve deneyimlemek için yaşıyorum. insana dair, hayal gücüme dair, kendimi yönetebilmeyi öğrenmek için okuyarak yeni şeyler keşfetmek beni çok heyecanlandırıyor.
0
for day to break
(23.12.17)
Ben daha çok vişne reçeli yemek için yaşıyorum.
0
[GODDARD]
(23.12.17)
(27)

Tanrıyla konuşma şansınız olsaydı ne soylerdiniz?

rahip janick
Tanrının telesekreterine ne mesaj birakirdiniz? Ya da öldünüz ve tanrı karşınızda. Ne derdiniz ona?sorunun kaynağı için: https://www.youtube.com/watch?v=G79MWVsuI-sedit: hangi tanrı? fark etmez, yerin ve göğün yaratıcısı, her şeye hakim olan, bilen gören, her şeye gücü yeten vs.vs. bir tanrı var ve
Tanrının telesekreterine ne mesaj birakirdiniz? Ya da öldünüz ve tanrı karşınızda. Ne derdiniz ona?

sorunun kaynağı için: www.youtube.com

edit: hangi tanrı? fark etmez, yerin ve göğün yaratıcısı, her şeye hakim olan, bilen gören, her şeye gücü yeten vs.vs. bir tanrı var ve onunla iletişime geçme şansına sahipsin.
0
rahip janick
(20.12.17)
Çocuklara, yaşlılara, güçsüzlere ve hayvanlara yapılan eziyeti biz insanlar görüp üzülüyoruz.
Kendi neden seyrediyor.?
Caydırıcı bir yaptırımı olabilir mesela ?
0
kirmizipilotkalem
(20.12.17)
Büyük olasılıkla 'Aha, tamam, delirdim. Lape'ye gideyim ben bir' derdim ama desen ki 'Bak bu gerçekten Tanrı. Herkes şahit', vb., o zaman standart 'Niye herkes farklı şartlarda yaşıyor? Niye biri 5 yaşında, biri 105 yaşında ölüyor? Olayın ne? Psikopat mısın?' diye sorardım.
0
aychovsky
(20.12.17)
Hangi tanrı
0
FeykIM
(20.12.17)
Lütfen beni affet. İçimden söylediklerimin hiçbiri kötü niyetli değildi.
0
simderun
(20.12.17)
Reenkarnasyon var mı?

İyi olurdu.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(20.12.17)
beraber yeni bi evren kurmaya varmisin derdim.
0
purple rain
(20.12.17)
neden bizi sınamak istediğini sorardım. bunun cevabı çok insani duygular içeriyor bence. zaten tanrı da yok da bilemiyoz işte. en iyisi agnostisizm.
0
freetakilir
(20.12.17)
küfrederim, sevmiyorum.
0
doxanikee
(20.12.17)
Kâinatı yarattığı varsayımını kabul ettiğimiz bir varlıkla ne konuşacağız olm otur birader ne olacak bu işler mi diyeceğiz. Gönderdiği hangi haberci gerçekmiş onu söylerse neyi ıskaladığımızı biliriz. Bir de reva gördüğü bombok hayattın üstüne bir de bağlılık mı bekliyormuş?
0
FeykIM
(20.12.17)
"neden trollük ?"

sorum bu olurdu.
0
AlsterWasser
(20.12.17)
anahtarimi nereye koydun amk
0
tiarwain
(20.12.17)
Sana güvenmiyorum derdim
0
kablelvuku
(20.12.17)
Şunu sorardım:
NİYE?
0
Amaranta ursula
(20.12.17)
benim öyle bi oğlum yok
0
eksimeksi
(20.12.17)
"Bunca kötülüğe neden izin veriyorsun?"
0
rusyalı kozmonot
(21.12.17)
herşey tamam eyvallah da, ufak kardeşimi ufak yaşta babasız büyümesine nasıl müsaade ettin?
0
antik depresan
(21.12.17)
Amaranta Ursula +1,
0
haykorsamdunyaya
(21.12.17)
hangi sandalye?
0
Apocalypse
(21.12.17)
Buyrun kendi kafanızla düşünün. Benim sözüm teşekkür olurdu, daha çok seyrederdim incelerdim onu.

youtu.be
0
yaren
(21.12.17)
aaa harbiden varmışsınız ya! herkese anlatıcam. anlatabilir miyim?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.12.17)
her gece konuşuyorum zaten. iyi geliyor.
0
for day to break
(21.12.17)
Yanına al.
0
allegrezi
(21.12.17)
beni sen yarattıysan ayıp etmedin mi sence de?
0
evde liyakat kalmamis
(21.12.17)
Seni ölmeden niye göremiyoruz hacı diye sorardım.
0
battal gemalmaz
(21.12.17)
Müdür ne yaptın? Keyifler nasıl?
0
arockm
(21.12.17)
Kimseye hastalık vermesin, ozellikle cocuklara. sevdiklerimizden ayırmasın:/
0
Crymeariver
(21.12.17)
"Ne yapmalı ne etmeli bilemiyorum Tanrım sanırım ben sana güvenmiyorum" diye çok sevdiğim bir şarkıyı söylerdim.
0
soylu
(21.12.17)
(25)

Cevap verirken duyuruyu kimin açtığı önemli mi sizin için?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
Hiç sevmediğim tipler var, bakıyorum o açtıysa cevap vermiyorum, öyle de gıcığım.Siz de yapıyor musunuz böyle gıcıklıklar?
Hiç sevmediğim tipler var, bakıyorum o açtıysa cevap vermiyorum, öyle de gıcığım.
Siz de yapıyor musunuz böyle gıcıklıklar?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(18.12.17)
Beslemedigim bir iki troll var o kadar.
0
AlsterWasser
(18.12.17)
Sığır bir tip var bir tek ona cevap vermiyorum, habire İngilizce soruları soruyor bir de.
0
i was made for you
(18.12.17)
çoğunlukla kim açmış bakmam.
hoşuma giden ya da gitmeyen şeyler olunca bakıyorum, bakmıyorum değil, ama 1 gün bile kalmıyor aklımda, unutuyorum... işte bunlar hep omega3 eksikliği, yoksa b12'miydi?.. bak bunu da unutmuşum.
0
late viper
(18.12.17)
ahhaah :D hiç bakmam bodoslama yazarım :)
0
part time pollyanna
(18.12.17)
Kim açtı başlığı , kimler yorum yaptı vs hiç bakmayan bir tek ben mi varım? Yorumum / cevabım varsa yazıyorum hiç bakmadan
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(18.12.17)
Kısaca önemsiz. Maksat yardımcı olabilmek.
0
simderun
(18.12.17)
önemli tabii, düşmanlarım var.
0
fragile lady
(18.12.17)
Problemli birkaç tip var onlara cevap vermiyorum genelde.
0
all girls dream
(18.12.17)
Birkaç kişi var benim de sorusunu bile okumadığım.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(18.12.17)
der meister görünce gözüm istemsizce bir engelle butonu arıyor mesela. bu kadar gereksiz sorular soran, soracağı şeyi bu kadar uzatan başka bir kullanıcı yoktur herhalde.
0
catch the arrow
(18.12.17)
late viper + 1
Hayır, hiç bakmıyorum. Bazen yazdıktan sonra bakıyorum ya da artık tarzını tanıdığım biri varsa “Aaa şu mu” diye bakıyorum, o kadarcık. Baksam da unutuyorum zaten.
Troll sorusu bile olsa cevap veririm ya da cevapları okurum. Günü geliyor, en saçma şeyden bile aklıma bir fikir getrebiliyor. Bir de her şey insanlar için; hiçbir şey olmayacak kadar saçma gelmiyor bana.
0
aychovsky
(18.12.17)
troller ve birkaç zıpçıktının yazdıkları hariç soru ilgimi çekiyorsa cevap veririm.
0
burya
(18.12.17)
Değil. Biliyorsam ya da fikrim sorulduysa cevaplarım.
0
m e b
(18.12.17)
Genelde kullanılan takma adın niteliği duyurunun da başlığının kalitesi anlamına geliyor benim için. İstisna olarak duyuru sahibi samimi cümleler içeren bir duyuru açtı ise cevap veriyorum.
Bir çok kez başkaları tarafından troll olarak etiketlenmeme rağmen kimseye troll olarak bakmam. Yaşanan gerilimleri de fazla uzatmam.
0
1adam
(18.12.17)
oldukça önemli. troll'lere ve troll gibi görünmeyen ama troll olduğunu düşündüklerime cevap vermemeye çalışıyorum. bazı tipler var yarı zamanlı troll, kafalarına estikçe trollük yapıyorlar salak saçma. onların ciddi sorularına yine çoğu zaman cevap vermiyorum. hele ki direkt, elle tutulur cevabı olan bir soruysa, ben doğru cevabı biliyorsam ve doğru cevap başkalarından gelmediyse "ohh bak cevap vermedim işi görülmedi zuhaha" diye kendimce o kişiye ceza vermiş oluyorum.

EMEK HARCIYORUM BEN O CEVABA SEN ÖNCE BENİM CEVABIMI HAK ET PAÇOZ!
0
Bruce
(18.12.17)
Benim için değil; ama cevap vermeden önce nick'inin üzerine tıklayıp önceki duyurularına bakıyorum. Sürekli gönül işi soranlara, troll'leyenlere ya da ağırlıklı olarak gayrıciddi duyurular açanlara yanıt vermiyorum.

10 yıldır Sözlük'te ve Duyuru'dayım kimseyle düşmanlığım yok, bir iki tane kişiyle muhabbet edip tanış olmuşluğum var o kadar. Onun haricinde zaten kimsenin nick'ini aklımda tutamıyorum.
0
g man
(18.12.17)
Yok yav mesaj yoluyla anlaşamamış bile olsam o mu açtı diye aramam konuyu bilmem daha önemli :)
0
vasilias
(18.12.17)
uyuz olduğum birkaç kişi var, onların duyurusu olduğunu gördüğümde yazmıyorum ama dikkatimden kaçıp yanıtladığım da oluyor.
0
pinkpeony
(18.12.17)
hepinizi cok sevdigim icin hic bakmiyorum
0
imnotsureabout
(18.12.17)
Pek değil. Zira buradan öyle çok sohbet ettiğim veya tanıştığım birileri yok. Troll gibi gelen 1-2 kişi ve cevaplarıma tik vermemiş kişilerin duyurularına bir daha cevap vermeden önce temkinli yaklaştığım doğrudur ama.
0
skooma
(18.12.17)
Kimin kim olduğunu unutuyorum ben
0
jazzabel
(18.12.17)
genelde açanın ismine bakmıyorum.
0
dilemma of subscribtionability
(21.12.17)
burada buna kimsenin dikkat ettiğine inanmıyorum.
0
bruceandwayne
(21.12.17)
hayır yapmıyorum.
0
kablelvuku
(21.12.17)
sanaldaki nicklere takacak kadar geri zekalı değilim.
0
for day to break
(21.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.