sevgiliyi 10 yıl boyunca unutamamak bana biraz patolojik vaka gibi geliyor. bunu çok duygusal, bağlanınca asla kopamayan biri olarak söylüyorum.
ilk aşkımı 18 yaşında tanımıştım, 1.5 sene sürdü. takip eden bir yıl boyunca ciddi bir depresyon yaşadım ve hatta intihar girişimim oldu. sonrasında tamamen aklımdan çıkaramasam da onsuz yaşamayı öğrendim. çok nadiren bile olsa rüyama girdiği, sabahımın bok gibi geçtiği olurdu ama belli bir noktadan sonra aklıma gelse bile üzülmemeyi öğrenmiştim. arada bir sevgilim daha oldu ama zaten saçmasapan ve kısa süreli bir ilişkiydi, "aşk" sayabileceğim türden bir şey değildi. normalde prensip gereği aşkımdan gebermediğim sürece sevgili falan olmam, o zaman niye öyle oldu bilmiyorum.
neyse, daha sonraki ilişkim de bu sene başladı ve bitti. yine it gibi aşık oldum. hayatımda ikinci kez. ilkinden daha bile güçlü ve iyiydi. 3 ay oldu depik yiyeli, hala çok özlüyorum.
bu biraz kişinin ne kadar yaşayabildiğiyle ilgili. ilk aşkım terk ettiğinde hayatım olabilecek en kötü haldeydi. ondan bağımsız olarak ben zaten acınası durumdaydım. depresyondan çıkmam bile bir sene sürmüştü. şimdi canım çok daha fazla yanmasına rağmen hayatıma normal bir şekilde devam ediyorum, ara sıra geceleri coşup ağlamak dışında günlük hayatta arkadaşlarım falan mesela hiç fark etmiyorlarmış bile mutsuz olduğumu, birini özlediğimi. gayet iyi duruyorsun diyorlar.
hayatımda asla "çivi çiviyi söker" insanı olmadım. terk edildim diye aşık olmadığım biriyle birlikte olacak, bağlılık hissetmediğim insanlarla zorlama ve aptalca ilişkiler yaşayacak değilim. ben kendi hayatıma odaklanarak ve kendi hayatımı yaşayarak atlatmaya çalışıyorum.
insan 10 senede neler yaşar, ne kadar değişir, neler hisseder... bunca zaman sonra, geçen aralıkta tek bir kadına dokunmamış olsam dahi eski sevgilimi özlemem galiba. güzel şeyler yaşandı ama bitti işte, bunu bir noktadan sonra kabullenmek lazım.
ha ölene kadar unutmam, her zaman aklımın bir ucunda olur ama bunu düşünüp üzülmem. insan aşık olduğu kadınları/adamları zaten unutmaz bence. bu demek değil ki hayatım etkilenmeli, onu düşünüp özlemeliyim. bundan 10 sene sonra güzel bir gençlik anısı olarak nadiren hatırlayacağım, belki en fazla, çok duygusal bir anımda, eğer biriyle birlikte değilsem, "hala birlikte olsak nasıl olurdu?" diye düşünüp beş dakika sonra yine unutacağım birisi olur.
hiçbir zaman "çivi çiviyi söker" düşüncesinde olan bir insan olmadım; terk edildim diye duygusal bağlılık hissetmediğim insanlara koşmayı uzun vadede çok daha sağlıksız buluyorum ama şurası kesin: bir kez daha aşık olduğunda, öncekinin acısı azalıyor. ben eski sevgilime karşı hiçbir şey hissetmediğim halde onu nispeten sık hatırlıyordum. ondan sonra başka biri yoktu çünkü onun yerini alabilecek. sevgili, aşk, sevgi vs. dediklerinde aklımda oluşan imge hep onunla ilişkiliydi, çünkü benim en son sevgilim oydu. daha sonra en son sevgilime aşık oldum. şimdi de ilkinin yerine o geçti.
yani bu sanırım ölene ya da ölünceye dek ayrılınmayacak bir ilişkiye kadar böyle devam edecek. ben buna adapte olmayı, bunu kabullenmeyi seçtim. birlikteyken gerçekten it gibi seviyorum. kopmam, vazgeçmem de çok uzun sürüyor. ama sonuç olarak, bitince de bitiyor işte galiba. hallediyorsun bir şekilde. 10 sene önce ayrılınan bir insanı hala özlemek bence ciddi bir sorun. özlenen kişiyle de alakası olduğunu hiç sanmıyorum, senin hayatında ters giden bir şey olmalı.
0