hırçın tırtıl
Arkadaşlar bu tren istasyonuna en kolay nasıl gidilir ? Bir de bu ıce ve re tren kodları yazıyor bilette bunların hangisi hızlı olan ? Aktarmalarda çok sıkıntı yaşar mıyım Hamburg-Berlin arası ?Şimdiden teşekkürler :)
Arkadaşlar bu tren istasyonuna en kolay nasıl gidilir ?
Bir de bu ıce ve re tren kodları yazıyor bilette bunların hangisi hızlı olan ? Aktarmalarda çok sıkıntı yaşar mıyım Hamburg-Berlin arası ?
Şimdiden teşekkürler :)
Bir de bu ıce ve re tren kodları yazıyor bilette bunların hangisi hızlı olan ? Aktarmalarda çok sıkıntı yaşar mıyım Hamburg-Berlin arası ?
Şimdiden teşekkürler :)
0
ICE hızlı olan
tren için gün saat biliyorsan db'nin sitesinden bakabilirisin,
Tegel HBF arası için sanırsam Friedrichstraße'den aktarma yapman lazım S bahn'da
tren için gün saat biliyorsan db'nin sitesinden bakabilirisin,
Tegel HBF arası için sanırsam Friedrichstraße'den aktarma yapman lazım S bahn'da
0
cosa nostra
Berlin'de fiyat/performans oranı yüksek bir kebapçı (fast food tipi dönerci değil de restoran görünümlü diyeyim) önerebilir misiniz? 1 yıldır Türk mutfağından ayrı kalmış iki adet aç misafirim geldi.Kreuzberg ve Neukölln'de bildiğim yerler var ama siz duyurucular kesin daha güzel yerler biliyorsunuz
Berlin'de fiyat/performans oranı yüksek bir kebapçı (fast food tipi dönerci değil de restoran görünümlü diyeyim) önerebilir misiniz?
1 yıldır Türk mutfağından ayrı kalmış iki adet aç misafirim geldi.
Kreuzberg ve Neukölln'de bildiğim yerler var ama siz duyurucular kesin daha güzel yerler biliyorsunuzdur :)
Teşekkürler.
1 yıldır Türk mutfağından ayrı kalmış iki adet aç misafirim geldi.
Kreuzberg ve Neukölln'de bildiğim yerler var ama siz duyurucular kesin daha güzel yerler biliyorsunuzdur :)
Teşekkürler.
0
Bunu öneririm, ama cok kalabalik oluyor önceden rezervasyon yapmakta yarar var
www.defne-restaurant.de
Bunda kebap var mi bilmiyorum ama cok güzel akdeniz yemekleri var. Fiyat da uygun.
www.tripadvisor.de
Ek olarak hasir var, zaten en popüler olan o.
www.defne-restaurant.de
Bunda kebap var mi bilmiyorum ama cok güzel akdeniz yemekleri var. Fiyat da uygun.
www.tripadvisor.de
Ek olarak hasir var, zaten en popüler olan o.
0
boorphy
Öncelikle bu sorular sorulduysa çok özür dilerim..Almanya'da yüksek lisans yapmak istiyorum Bilgisayar programlaması üzerine. Not ortalamam kötü, ve bilgisayar mühendisi mezunuyum. İtalya'da bilgisayar mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyordum fakat ciddi problemler yüzünden bırakmak zorunda kal
Öncelikle bu sorular sorulduysa çok özür dilerim..
Almanya'da yüksek lisans yapmak istiyorum Bilgisayar programlaması üzerine. Not ortalamam kötü, ve bilgisayar mühendisi mezunuyum. İtalya'da bilgisayar mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyordum fakat ciddi problemler yüzünden bırakmak zorunda kaldım. 7.0 puanlı Ielts sertifikam var. İtalya'daki yüksek lisansı bırakmam-en azından bir üniversiteden kabul almam-artı mıdır başvuruda?
nedir sizce Almanya'daki üniversitelerden yüksek lisans için kabul alma ihtimalim?
Ayrıca sömestr ayında başlamak için başvuruları ne zaman yapmam gerekiyor? bilen var mı ki?
teşekkürler.
Almanya'da yüksek lisans yapmak istiyorum Bilgisayar programlaması üzerine. Not ortalamam kötü, ve bilgisayar mühendisi mezunuyum. İtalya'da bilgisayar mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyordum fakat ciddi problemler yüzünden bırakmak zorunda kaldım. 7.0 puanlı Ielts sertifikam var. İtalya'daki yüksek lisansı bırakmam-en azından bir üniversiteden kabul almam-artı mıdır başvuruda?
nedir sizce Almanya'daki üniversitelerden yüksek lisans için kabul alma ihtimalim?
Ayrıca sömestr ayında başlamak için başvuruları ne zaman yapmam gerekiyor? bilen var mı ki?
teşekkürler.
0
almanyada bitirdim yüksek lisansimi IT alaninda. Not ortalamasi konusunda umutsuz olma, kabul alman icin önemli fakat tek faktör degil. Her üniversitenin not ortalamasina verdigi deger degisebiliyor cünkü o not ortalamasinin hangi üniversite ya da hangi ülkeden yapildigi dikkate alindiginda pek objektif bir degerlendirme olmuyor. Siralama yaparken mezun olunan ülke, mezun olunan okul global siralamasi, not ortalamasi, dil yeterliligi, sertifikalar, motivasyon mektubu, is tecrübesi gibi bircok faktör farkli agirlik katsayisiyla etki ediyor.
Almanyada kabul ihtimaline bakarsak net birsey söylemek zor cünkü bu hangi üniversiteye basvurduguna bagli. üniversitelerin bu konuda belirtikleri sartlar cok degiskenlik gösteriyor. Bazi üniversiteler bu sartlarda cok sert iken bazilari esnek davranabiliyorlar.
Basvuru zamanlari da cok degisken. Her üniversitenin kendi sitesinde belirtilir bu tarihler ve sartlar.
Almanyada kabul ihtimaline bakarsak net birsey söylemek zor cünkü bu hangi üniversiteye basvurduguna bagli. üniversitelerin bu konuda belirtikleri sartlar cok degiskenlik gösteriyor. Bazi üniversiteler bu sartlarda cok sert iken bazilari esnek davranabiliyorlar.
Basvuru zamanlari da cok degisken. Her üniversitenin kendi sitesinde belirtilir bu tarihler ve sartlar.
0
lampetia
merhaba, photoshopta hazırladıgım bir belgeyi jpeg olarak kaydedip hocaya göndersem, photoshopla açtıgında o dosyanın katmanlarını görebilir mi? yoksa tek bir katman olarak mı görebilir sadece?
merhaba, photoshopta hazırladıgım bir belgeyi jpeg olarak kaydedip hocaya göndersem, photoshopla açtıgında o dosyanın katmanlarını görebilir mi? yoksa tek bir katman olarak mı görebilir sadece?
0
@emrahday kesin bi bilgi mi? çünkü normalde bi dergi tasarlamam gerekiyor, ama beceremiyorum o yüzden hazır bir taslak indirip onda yapıcam hoca jpeg olarak istemiş.bu durumda anlayamaz dimi bi yerden taslak aldıgımı katmanları göremeyeceği için
0
garanti olsun istiyorsan işlemleri tamamladıktan sonra jpegmini programıyla optimize et.
0
@cetoxim hoca garanti olsun diye öyle birşey yaptıgımı anlar mı? çünkü tasarım hocası.bide kendisinde jpeg dosyanın da katmanlarını gösteren bi program olabilir mi, öyle bi program var mıdır yani dünyada :(
0
teknik olarak jpeg olarak kaydedildiğinde photoshoptaki üst/görünen layerleri birleştirerek kaydeder. bunu kaydederken de en yüksek boyutu seçtiğinde metaları kaydedebilir(kesin bilgi değil. ps dergisinde okumuştum, aklımda yarım yamalak kalmış)
jpegmini programı bu fazlalık metaların tamamını silip fotoğrafı yeniden optimize ediyor. bu sayede fotoğrafın içerisinde meta varsa dahi siliniyor. bu sayede fotoğrafın boyutundan yer sağlıyorsun.
jpegmini programı bu fazlalık metaların tamamını silip fotoğrafı yeniden optimize ediyor. bu sayede fotoğrafın içerisinde meta varsa dahi siliniyor. bu sayede fotoğrafın boyutundan yer sağlıyorsun.
0
jpeg de sanırım bir container yani farklı jpeg2000 bilmemne codecleriyle kaydedebiliyor. Belki öyle özel bişeyde layerları koruyordur ama şimdiye kadar hiç öyle jpeg görmedim. Mesela fireworks programı png ile çalışıyor (ama "fireworks png" olarak geçiyor ve kendisi açınca layerlar vs her şey görünüyor).
Ya şey yap en kötü, photoshopta kaydetmeden önce "flatten image" de sen birleştir her şeyi. (layer'da falan menüde bir yerde olması lazım, ya da layerlardan birine sağ tıklarsan da çıkabilir tam hatırlamıyorum)
Ya şey yap en kötü, photoshopta kaydetmeden önce "flatten image" de sen birleştir her şeyi. (layer'da falan menüde bir yerde olması lazım, ya da layerlardan birine sağ tıklarsan da çıkabilir tam hatırlamıyorum)
0
baknedicem
Ufak tefek web serviceleri yazacağım yada gelen datayı alıp çeşitli işlemlerden geçireceğim bir iş var freelance çalışacağım ne kadar ücret talep etmeliyim superuser ve freelancerdan baktım ücretlere ama oradaki ücretler türkiye standartlarına uygun değil bir kere işveren her istediğinde beni bulabi
Ufak tefek web serviceleri yazacağım yada gelen datayı alıp çeşitli işlemlerden geçireceğim bir iş var freelance çalışacağım
ne kadar ücret talep etmeliyim superuser ve freelancerdan baktım ücretlere ama oradaki ücretler türkiye standartlarına uygun değil bir kere işveren her istediğinde beni bulabilecek istediği kadar iş verebilecek vs vs
böyle bir işe ne kadar ücret istenmeli ?
Saat ücretimi istenmeli ? işe göremi istenmeli ?
ne kadar ücret talep etmeliyim superuser ve freelancerdan baktım ücretlere ama oradaki ücretler türkiye standartlarına uygun değil bir kere işveren her istediğinde beni bulabilecek istediği kadar iş verebilecek vs vs
böyle bir işe ne kadar ücret istenmeli ?
Saat ücretimi istenmeli ? işe göremi istenmeli ?
0
yapılacak işin çok keskin hatları ve süresi yoksa kesinlikle saat ücreti istemeli. kafan rahat olur.
0
yapacagin isi alt basliklara böl, bir web sayfasinda her bir özellik icin ayri baslik acabilirsin. mesela login özelligi olacak, ana sayfa tasarimi yapilacak, mail gönderme fonksiyonu olacak, database tasarlanacak gibi. Bunu daha da detaylandirirsan cok daha iyi. sonra her baslik icin bir plan yap, kac saatte tamamlayacagin ve öncelikler gibi. sonra toplam saati bul, mesela tüm sayfa 200 saat calisma ile bitecek gibi. ücretler de saat basina 10 ile 20 tl arasinda degisir sanirim türkiye icin. sen de kendi 1 saatlik emegine ne kadar deger biciyorsan onu ver.
0
carnal malefactor
avrupada master yaparken çalışıp yaşam masraflarını çıkarmak mümkün mü sizce? buna güvenerek gidilebilir mi? buna benzer tecrübesi olan var mı?
avrupada master yaparken çalışıp yaşam masraflarını çıkarmak mümkün mü sizce? buna güvenerek gidilebilir mi? buna benzer tecrübesi olan var mı?
0
gittiğin ülkenin dilini ne kadar iyi bildiğine göre değişir. kriz olan bir ülke ise şansa çok ihtiyacın olabilir.
0
İngiltere için konuşuyorum, vize alırken burada harcayacağın tüm parayı (okul + yaşam) bankada göstermen gerekiyor. Ha ailem verir tanıdıklardan alırım bankaya koyar sonra geri veririm diyorsan olabilir tabii(en az 28 gün bankada beklemesi gerekiyor)
Lakin, ikinci durum da şu ki sadece part time (maksimum 20saat) çalışmana izin veriliyor.(tier4 öğrenci vizesi alınca üstünde öyle yazıyor) Bu şekilde de yaşam masrafını çıkarman zor. Yeme-içme-yol çıkar ama kira çıkmaz mesela. Ya da tam tersi. Ama masrafını azaltır mısın? Azaltırsın.
Buna güvenerek gitme. Dominosta, markette falan çalışan arkadaşlarım var ama bişey olur işe alınmazsın ne biliyim. Yine başka bi garantin olsun.
edit: Türk dönercilerde falan kayıtsız resmi olmayan yollardan full time da çalışabilirsin. Çoğu Türk de öyle yapıyor sanırım ama onlar da minimum wage'den para vermezler seni sikmeye çalışırlar büyük ihtimalle. Ama o da bi seçenek.
Lakin, ikinci durum da şu ki sadece part time (maksimum 20saat) çalışmana izin veriliyor.(tier4 öğrenci vizesi alınca üstünde öyle yazıyor) Bu şekilde de yaşam masrafını çıkarman zor. Yeme-içme-yol çıkar ama kira çıkmaz mesela. Ya da tam tersi. Ama masrafını azaltır mısın? Azaltırsın.
Buna güvenerek gitme. Dominosta, markette falan çalışan arkadaşlarım var ama bişey olur işe alınmazsın ne biliyim. Yine başka bi garantin olsun.
edit: Türk dönercilerde falan kayıtsız resmi olmayan yollardan full time da çalışabilirsin. Çoğu Türk de öyle yapıyor sanırım ama onlar da minimum wage'den para vermezler seni sikmeye çalışırlar büyük ihtimalle. Ama o da bi seçenek.
0
öğrenci vizesine de her ülkede çalışma hakkı vermiyolar, veren de kısıtlı saat verir, yetmez. türk'ün yanında çalışırsın, en pis işleri yapar çalışma izni olanın bi saatte aldığı parayı sen bi günde alırsın. okuduğun bölümün, veya kim olduğunun önemi yoktur onlar için. burda otur çalış master süresince ihtiyacın olan parayı kazan öyle git ya da aileden sürekli destek alabiliyosan git derim. orda sürünmek burdakinden zor.
0
Almanya italya fransada bildigim kadariyla 20 saate kadar izin var öğrenci vizesiyle. Oranin da asgari ücretini alacagini dusunursek gecinmek icin gerekli olan parayi az cok cikarirsin diyorum
0
Almanya icin detay yazicam uyuyup uyaninca. Unutmayayim diye yaziyorum bunu.
0
italya icin: italyanca biliyirsan garsonluk yapabilirsin barda vs. 4 gun calisirsan eline 800 euro gecer saati 6 eurodan. italyancan yoksa unut calismayi.
20 saat yasal calisma iznin olur ama kimse kontrat yapmayacagi icin 20 saat sinirina takilmazsin.
20 saat yasal calisma iznin olur ama kimse kontrat yapmayacagi icin 20 saat sinirina takilmazsin.
0
almanya için konuşayım
dilini bilmen lazım
büyük şehirlerde belki bir ihtimal basit bir iş bulabilirsin ama burada dil bilmeyene açıkcası iş yok. öğrencilere tanınan belli yasal çalışma saatleri var bunlar dahilinde para kazanabilirsin. ancak vurgulama yapayım almanya über ırkçı memleket iş ararken canından bezersin.
dilini bilmen lazım
büyük şehirlerde belki bir ihtimal basit bir iş bulabilirsin ama burada dil bilmeyene açıkcası iş yok. öğrencilere tanınan belli yasal çalışma saatleri var bunlar dahilinde para kazanabilirsin. ancak vurgulama yapayım almanya über ırkçı memleket iş ararken canından bezersin.
0
dil yoksa çok zor.
ama imkansız değil. bizim sınıfta 27 kişi içinden en az yarısı iş baktı ama sadece bir kişi Unicef'te anketör olarak iş buldu. Hiçbirimiz yaşadığımız ülkenin dilini bilmiyoruz. İngilizce anadili olan ülkelerde daha rahat iş bulunur diye düşünüyorum.
ama imkansız değil. bizim sınıfta 27 kişi içinden en az yarısı iş baktı ama sadece bir kişi Unicef'te anketör olarak iş buldu. Hiçbirimiz yaşadığımız ülkenin dilini bilmiyoruz. İngilizce anadili olan ülkelerde daha rahat iş bulunur diye düşünüyorum.
0
Almanyada master yaparken calistim, yilda 90 gün calisma hakkim vardi, onun üstüne uzatmak icin calisma dairesine basvurdum calisma izni almak icin. Is yerim de cok ugrasti bana calisma izni almak icin ama calisma dairesi ve yabancilar dairesi kesinlikle izin vermedi. Ikinci bir ihtimal okulda (kütüphane, labaratuar vs.) calismak. Bu durumda calisma izni almak gerekmiyor fakat bu pozisyonlar icin ciddi rekabet var ve genelde eski ögrencileri tercih ediyorlar. 90 gün calisma izni (part-time islerde 180 gün olarak hesaplaniyor) de ciddi bir firsat. 4 bucuk ay yapiyor ve master egitim bütcesine önemli bir katki sagliyor. 1500 euro net ile bir is bulunursa yaklasik 6000 euro gibi bir rakam yapiyor ve bu da 8 aylik bir gecim sansi taniyor. Ayrica mezun olunca ayni isyerine devam etmek gibi bir avantaj da önemli.
En zor engellerden biri de is bulmak, büyük sehirlerde is var ama onda da dil önemli. Kücük sehirlerde zor diyebilirim. Okul ilan panolarinda bircok ögrenci isi ve staj ilani bulunuyor ve maslari genelde 600-1200 euro arasinda degisiyor. Bunlar hem tecrübe hem de para konusunda önemli bir firsat. Ama objektif bir veri vermek gerekirse benim master sinifimda 30 kisi vardi ve sadece 4 kisi is bulabilmisti master sirasinda. Onlar da mastera baslamadan calisma tecrübesi olanlardi.
En zor engellerden biri de is bulmak, büyük sehirlerde is var ama onda da dil önemli. Kücük sehirlerde zor diyebilirim. Okul ilan panolarinda bircok ögrenci isi ve staj ilani bulunuyor ve maslari genelde 600-1200 euro arasinda degisiyor. Bunlar hem tecrübe hem de para konusunda önemli bir firsat. Ama objektif bir veri vermek gerekirse benim master sinifimda 30 kisi vardi ve sadece 4 kisi is bulabilmisti master sirasinda. Onlar da mastera baslamadan calisma tecrübesi olanlardi.
0
dieselsingle2
türk firması gönderecek, otomasyon mühendisi olarak. 2000 tl teklif etmelerinden korkuyorum. su ekmek alsam zaten 2000 lira. ne olmalı? otomasyon tecrübem 0. normal tecrübe 1 yıl.
türk firması gönderecek, otomasyon mühendisi olarak. 2000 tl teklif etmelerinden korkuyorum. su ekmek alsam zaten 2000 lira. ne olmalı? otomasyon tecrübem 0. normal tecrübe 1 yıl.
0
abi 2000 euro'dan aza gitme amk. ki mühendis için isveç'te o para bile şaka gibi. Maaşı TL cinsinden yatıracaklarsa sakın gitme.
0
Türkiye'de bile bundan daha yükseğe çalışmalısın.
İsveç'te hiçbir başka giderin yoksa, yani onlar karşılıyorsa bile bu para az değil mi?
İsveç'te hiçbir başka giderin yoksa, yani onlar karşılıyorsa bile bu para az değil mi?
0
isvec'te average wage 2700 euro imis. 2000 euro'dan asagisi yasam giderlerini karsilamaya bile yetmeyebilir stockholm gibi pahali bir sehirde yasiyorsan.
0
2000 tl olacak demiyorum teklif edebilirler diye korkuyorum dedim :) olumasi gereken nedir?
0
bu link yaklasik bir fikir verebilir. www.numbeo.com
Ayrica orda belirttigi gibi türkiyede 1700 tl olan ortalama maas isvec de 6300 tl ye geliyor.
Ayrica orda belirttigi gibi türkiyede 1700 tl olan ortalama maas isvec de 6300 tl ye geliyor.
0
Isvec'te yeni mezun muhendis maasi, vergilerden sonra 20 bin SEK civarinda.
Bu ucretin altini tartismaya dahi acmamalari lazim.
Bu ucretin altini tartismaya dahi acmamalari lazim.
0
Türkiye-Bursa için konuşuyorum; bahsettiğin rakama giriş seviyesinde hemen işe başlayabilirsin.
0
Eğer kira, fatura vb. Yardımlar yapmayacaklarsa maaşı yüksek tutmaları lazım. Expat olarak gidiyorsun sonuçta. Bizim şirkette yurtdışından gelenlerin digiturk faturasını bile şirket ödüyor.
0
sana şöyle söyleyeyim türkiyede aldığın maaş miktarını sabit tutup birimini euro yapmadıkları sürece gitme. ben olsam tecrübesizde olsam 2500-3000 eurodan aşağı gitmem. orada muhtemelen o konumda biri 15 bin tlden aşağı almıyordur ayrıca.
0
isveç'te kaldığım oteldeki kat görevlisi türk abla 5000 tl civarı maaş alıyordu. mühendis maaşını sen düşün.
0
min 25k SEK, bana göre çok çok daha fazla almalısın. göteborg'da kiralar 8kdan başlıyordu.
0
bigl0rd
Özellikle iş hayatında ya da pratik hayatta meselelere hızlı çözüm bulanlara verilen bi sıfat ya da isim var mı?Problem-solver'un ve fixer'in dışında.
Özellikle iş hayatında ya da pratik hayatta meselelere hızlı çözüm bulanlara verilen bi sıfat ya da isim var mı?
Problem-solver'un ve fixer'in dışında.
Problem-solver'un ve fixer'in dışında.
0
take the ball and run with it ! ciddiyim olm :D çok kurumsal bir firmanın ilanında gördüğümde ben de şaşırmıştım ama adamlar bunu kullanıyor. gerçi daha ziyade başkasının yapamadığı / yarım bıraktığı işi bitirici olmuş oluyorsun ama belki tutar yerini.
0
biraz farklı tuttuğunu koparan - istediğini alan anlamında ama etrafında dolanmak için go-getter var.
0
"result oriented" kullanabilirsin, tam olarak is bitirici degil de ivir zivirla ugrasmas, direkt sonuca gider anlamini vermek icin.
0
harmonikhakaret
Mayıs sonunda Berlin'e gidiyoruz. Arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz. Oradan Prag'a geçelim/gezelim diye düşündük. Tavsiye edebileceğiniz yerler/şeyler var mıdır? Şuraya gidin, şununla gidin, şurada kalın gibi gibi ...
Mayıs sonunda Berlin'e gidiyoruz. Arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz. Oradan Prag'a geçelim/gezelim diye düşündük. Tavsiye edebileceğiniz yerler/şeyler var mıdır? Şuraya gidin, şununla gidin, şurada kalın gibi gibi ...
0
ulaşım için berlin'de eurolines otobüsleri var, konforlu ve fiyatları uygun. onlarla prag'a kadar gidebilirsiniz.
0
Berlinde klasik turistik noktalar Alexanderplatz, Bergamon museum (su anda kapali olabilir), DDR museum, Unter den linden, Brandenburger Tor, Yahudi soykirim aniti, Potsdamer Platz, Checkpoint charlie, Tiergarten, Siegesäule, East Side Gallery dir ve bircok yerde bunlar listelenir.
Alisveris icin Kurfürstendamm (türkiyedeki bagdat caddesine cok benzer) ve Kadeve.
Doga sevenler icin Treptower park, Neu Venedig (özellikle kano kiralayip gezmek süper), Insel der Jugend, Teufelsberg, Pfaueninsel.
Türkler icin özellikle Kreuzberg.
Eglence icin gündüz Mauerpark, gece Club der Visionäre
Bunlar disinda Oranienburg nazi toplama kampi görülebilir.
Praga giderken yol üzerinde Tropical Islands, Saxon Switzerland National Park ve Dresden.
Alisveris icin Kurfürstendamm (türkiyedeki bagdat caddesine cok benzer) ve Kadeve.
Doga sevenler icin Treptower park, Neu Venedig (özellikle kano kiralayip gezmek süper), Insel der Jugend, Teufelsberg, Pfaueninsel.
Türkler icin özellikle Kreuzberg.
Eglence icin gündüz Mauerpark, gece Club der Visionäre
Bunlar disinda Oranienburg nazi toplama kampi görülebilir.
Praga giderken yol üzerinde Tropical Islands, Saxon Switzerland National Park ve Dresden.
0
berlin'de plus berlin hostel'de kalmıştık 3 kişi. gitmeden 4 yataklı bir odada rezervasyon yapmıştık ama orada 3 kişilik bir oda verdiler, banyolu tuvaletli. çok acayip temizdi ve güzeldi de. kişi başı 10€ verdik.
prag yakınında terezin toplama kampını tavsiye edebilirim eğer ki 2. dünya savaşı ile ilgili şeyler ilgini çekerse. prag'da astronomik saat kulesinin önündeki tur rehberleri de iyi oluyor bence. 1buçuk 2 saatlik bir yürüyüşle şehir içindeki yerleri güzelce anlatıyorlar gezerek. evlenip prag'a yerleşen bi amerikalı vardı, fotoğrafını falan çekmiş olsam şimdi gönderip eğer hala oradaysa o adamı bulup katıl turuna derdim :)
berlin'den prag'a nasıl gideceksiniz bilmiyorum ama yol üstünde dresden var
prag yakınında terezin toplama kampını tavsiye edebilirim eğer ki 2. dünya savaşı ile ilgili şeyler ilgini çekerse. prag'da astronomik saat kulesinin önündeki tur rehberleri de iyi oluyor bence. 1buçuk 2 saatlik bir yürüyüşle şehir içindeki yerleri güzelce anlatıyorlar gezerek. evlenip prag'a yerleşen bi amerikalı vardı, fotoğrafını falan çekmiş olsam şimdi gönderip eğer hala oradaysa o adamı bulup katıl turuna derdim :)
berlin'den prag'a nasıl gideceksiniz bilmiyorum ama yol üstünde dresden var
0
puc
Burayı bilenlerden nasıl bir yer olduğu hakkında bilgi alabilir miyim? Teşekkürler.
Burayı bilenlerden nasıl bir yer olduğu hakkında bilgi alabilir miyim?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
Bad Kohlgrub (Bayern) kücük bi yer Insbruck a giderken yakinindan gecmistim. Kücük bi yer. Klasik alman kasabasi, ortada bi cadde vardir ve tüm dükkanlar, cafeler orada toplanmistir. Alplerin etegi oldugu icin dogasi süper, hele yakininda Garmisch diye bir kayak merkezi var almanyanin en populer kayak merkezi diyebilirim. Onun disinda avusturya tirol bolgesine yakin olmasi super birsey. Doga sevenler icin cok iyi bir yer, sehir hayatini sevenler uzak dursun. Onun disinda tüm alman kasabalari üc assagi bes yukari aynidir. Burayi diger alman sehirleriden ayiran en büyük fark bence insanlari, bayern insaninin hem kültürü hem dili digerlerinden farklidir. genelde katolik, dilleri ise almancadan cok daha farkli, almanca biliyorum diyen biri rahatlikla iletisime gecemez. Bana deseler burada yasarmisin diye, Berlinde yasiyorum, ve berlini birakip orada yasardim.
0
sta
hangisini tercih edersiniz ve neden?
hangisini tercih edersiniz ve neden?
0
Mercedes'in a serisi cok hosuma gidiyor goruntu itibariyle, bmw'nin 1 serisini ise tipi yuzunden sevmiyorum.
Cevabim sari mercedes.
Cevabim sari mercedes.
0
1 serisi.
a nın performansı cok kotu. mercedes e yakismayan bi performans tek kelimeyle, 122 bg lik modelinden (127 miydi yoksa) bahsediyorum. kullandım, konfor olarak güzel, şeklide iyi. ama performans cok kotu.
1 serisinin sekli de iyi, gidisi de iyi. sade bi arac. güzeldir.
a nın performansı cok kotu. mercedes e yakismayan bi performans tek kelimeyle, 122 bg lik modelinden (127 miydi yoksa) bahsediyorum. kullandım, konfor olarak güzel, şeklide iyi. ama performans cok kotu.
1 serisinin sekli de iyi, gidisi de iyi. sade bi arac. güzeldir.
0
amg
mercedesin performansını itin götüne sokanlar müsait bir yerde ölsünler.
mercedesin performansını itin götüne sokanlar müsait bir yerde ölsünler.
0
peki o zaman siz performans mı tercih ederdiniz görünüş mü? (performans bmw, görünüş mercedes diyenler)
insan etkileniyor: www.youtube.com
insan etkileniyor: www.youtube.com
0
mercedes a kullaniyorum, önceden de bmw 1 kullandim. mercedes ic malzeme, koltuklar degerlendirildiginde bmw ye göre cok daha iyi. Dis görünüm olarak da daha iyi bence. Bmw ise cok daha sert, atak. Sehir icin kullaniminda bmw cünkü cok seri, sehirlerarasinda mercedes cok daha keyifli cünkü daha konforlu.
0
ne performansı allah askına ya, heralde 1600cc civarı 120-130 beygir araba bakıyorsun. hangisini begeniyorsan, sana guzel geliyorsa, gozune hitap ediyorsa onu al. biri bmw biri mercedes zaten fiat ile bmw arasında kıyaslama yapmıyorsun burda. eger mercedes-AMG veya bmw M1 falan dusunuyorsan o zaman performans kriter olur.
0
Bugün baktım ikisine de arkadaşım alacak kesinlikle mercedes a amg, bmw'nin hiçbir gösterişi yok ya diğeri daha görkemli duruyor.
0
bmw 1 serisi yeni kasaysa (2015) bmw diyorum. arkadan çekiş olması da bonus.
0
allah askina 150 beygir bandindaki arabanin ne performansini bekliyorsun, biri digerinden "performansli" ise 1 saniye daha erken 0-100ü vardir.
ben isim dolayisi ile sürekli 1 serisi kullandim. buna m135i de dahil. yürüyen aksam olarak bmw cok daha üstün. navigasyonu, multimedya sistemi cok daha modern, motorlari daha iyi.
Ama,
aktuel 1 serisnin makyajsiz versiyonu tam bir facia. M paket bile kurtaramiyor.
A-serisi bu yukarida saydigim nedenlerden bmw'nin gerisinde ama alacagin model muhtemelen giris modeli olacagindan bi önemi kalmiyor.
A serisi hem de amg olani, Ic mekan olarak bence sinifinin en sportif duran arabasi. 3 yollu metal hava girisleri, orta konsolla birlesen ön panel, carbon görünümlü orta kaplamalar, alcantara koltuklar, kirmizi emniyet kemerleri özel bir aracta oldugunuzu hissettiriyor.
Yorumlarima güvenebilirsin:)) bunlari bizzat bmw'de calisan birisi olarak yazdim.
ben isim dolayisi ile sürekli 1 serisi kullandim. buna m135i de dahil. yürüyen aksam olarak bmw cok daha üstün. navigasyonu, multimedya sistemi cok daha modern, motorlari daha iyi.
Ama,
aktuel 1 serisnin makyajsiz versiyonu tam bir facia. M paket bile kurtaramiyor.
A-serisi bu yukarida saydigim nedenlerden bmw'nin gerisinde ama alacagin model muhtemelen giris modeli olacagindan bi önemi kalmiyor.
A serisi hem de amg olani, Ic mekan olarak bence sinifinin en sportif duran arabasi. 3 yollu metal hava girisleri, orta konsolla birlesen ön panel, carbon görünümlü orta kaplamalar, alcantara koltuklar, kirmizi emniyet kemerleri özel bir aracta oldugunuzu hissettiriyor.
Yorumlarima güvenebilirsin:)) bunlari bizzat bmw'de calisan birisi olarak yazdim.
0
bmw 1 serisi güncellendi bu sene, bayilere de geldi. şöyle birşey oldu: onurkoray.blogspot.com.tr
mercedes a serisi ise güncelliğini yitirdi, yakında o da kasayı değişecektir.
ben bmw tercih ederdim. vereceğiniz para birbirine yakın değerlerde olmasına rağmen satacağınız zaman bmw çok daha iyi para eder. koyu mercedes hayranı olmama rağmen şuan için bmw diyorum.
mercedes a serisi ise güncelliğini yitirdi, yakında o da kasayı değişecektir.
ben bmw tercih ederdim. vereceğiniz para birbirine yakın değerlerde olmasına rağmen satacağınız zaman bmw çok daha iyi para eder. koyu mercedes hayranı olmama rağmen şuan için bmw diyorum.
0
mercedes in degil, a serisinin performansına camur atıyorum. ayrıca "amg" deyip durdugunuz seyin de koltuklarda kırmızı iplik ve asortik jant oldugunu biliyorsunuz umuyorum?
1 serisi daha iyidir aynı sınıf içerisinde. bunu tartışmaya gerek yok. ikisini de kullan ve gör.
bu arada sadece 0-100 performansına degil, genel olarak hızlanma performansına bakmak zorundasınız. a serisi bu konuda zayıf kaliyor; 1 serisi zaten arkadan itisli, keyif olarakta daha keyifli bir araç olacaktır.
bahsi geçen a serisi amg paketi kullanmış birisi olarak söylüyorum bunu bu arada, bmw sempatizanı olarak degil.
1 serisi daha iyidir aynı sınıf içerisinde. bunu tartışmaya gerek yok. ikisini de kullan ve gör.
bu arada sadece 0-100 performansına degil, genel olarak hızlanma performansına bakmak zorundasınız. a serisi bu konuda zayıf kaliyor; 1 serisi zaten arkadan itisli, keyif olarakta daha keyifli bir araç olacaktır.
bahsi geçen a serisi amg paketi kullanmış birisi olarak söylüyorum bunu bu arada, bmw sempatizanı olarak degil.
0
@sage
yazdıgımı bir daha oku. bmw m135 ile kıyasladım farkındaysan.
''A 45 AMG 4MATIC 265 kW (360 PS)'' AMGyi jant ve koltuk paketimi sanıyorsun sadece?
eğer bu iki arabayı kıyaslayacaksan performans işin içine girer 1.6 120 beygir arabaları kıyaslarken neyin performansı neyin hızlanması.
yazdıgımı bir daha oku. bmw m135 ile kıyasladım farkındaysan.
''A 45 AMG 4MATIC 265 kW (360 PS)'' AMGyi jant ve koltuk paketimi sanıyorsun sadece?
eğer bu iki arabayı kıyaslayacaksan performans işin içine girer 1.6 120 beygir arabaları kıyaslarken neyin performansı neyin hızlanması.
0
yani benim için zaten performans çok da önemli değil. yani tabiki önemli ama gidip de yarış falan yapmıcam. konfor, tasarım daha önemli şu anda. o yüzden mercedesi seçtim
0
teoberk
Bir kaç şirketle telefon mülakatı yapacağız, zaten sponsorship filan gerektiği için pek şanslı olamıyorum. Şu "kaç para istiyorsun" sorusuna bu yüzden ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Ortalamanın biraz altı bir şey söylemek istiyorum ama 5 yıl deneyimli bir yazılımcı orada ne kadar alır, berlin'de ya
Bir kaç şirketle telefon mülakatı yapacağız, zaten sponsorship filan gerektiği için pek şanslı olamıyorum. Şu "kaç para istiyorsun" sorusuna bu yüzden ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Ortalamanın biraz altı bir şey söylemek istiyorum ama 5 yıl deneyimli bir yazılımcı orada ne kadar alır, berlin'de yaşam masrafları ne kadardır bir fikrim yok.
Bilgisi, tavsiyesi olan var mı? Kaç para istiyim?
Bilgisi, tavsiyesi olan var mı? Kaç para istiyim?
0
genelde brut soylenir almanya'da. 5000 euro brut yaklasik 2500 - 2800 euro arasi gibi net yapar (bekar ve cocugu olmayan birisi icin)
berlin'de hayat almanya'nin geri kalanina kiyasla daha ucuzdur.
berlin'de hayat almanya'nin geri kalanina kiyasla daha ucuzdur.
0
almanyada maas pazarligi netten yapilmaz, brüt olarak pazarlik yapilir cünkü net maas evlilik durumuna, cocuk durumuna göre degisir ve sirketi ilgilendirmez. Ayrica yillik olarak hesaplanir. Su anda berlinde java ve front-ent developer olarak calisiyorum. Maaslar ispanya, yunanistan ve italyadan göc nedeniyle biraz düstü. maaslar genelde 40.000€ brüt/yil ile 100.000€ brüt/yil arasinda degisiyor. net maas ise yaklasik olarak evliler icin yaklasik 0.7 , bekarlar icin 0.55 ile carpilmasi ile bulunuyor. Pazarlik ise Javanin hangi library/framework bilinmesine, yan teknolojilerin bilinmesine, yabanci dile (bircok durumda ingilizce yeterli, almanca maas yükseltici faktör), ve maalesef milliyete göre degisiyir.(bir cok durumda almanlara, amerikalilara, ingilizlere, fransizlara, ispanyol italyanlara cok daha fazla maas teklif ediyorlar hintli, türk, cinlilere göre)
Berlin almanyanin geri kalanina göre ucuz ve daha yasanilir bir sehir. En büyük gider kira, sehir icinde 2 odali iyi durumdaki evler 1000 eurodan baslarken, biraz durumu kötü olanlar 800, sehir disinda ise bu rakam 500 euro dan basliyor. Sehir disi derken gözde büyütmeye gerek yok, ulasim cok iyi, en uzak mesafe 30-40dk sürer.
Gida giyim konusunda ise istanbuldan pek de farkli degil. Iki kisinin aylik mutfak masrafi beslenme aliskanliklarina göre 200 ile 500 euro arasi olur. Patates türkiyeden ucuz, karpuzun dilimle satilmasinin nedeni pahali olmasi degil ailelerin kücük olmasi nedeniyle o kadar büyük karpuzu kim nasil yiyecek demeleri.
benzin felan alim sartlarina göre ucuz 1.40 euro su anda, araba alim sartina göre ciddi ucuz 2 yasinda golf gibi arabalar 10.000 ile 15.000 euro arasi. sifir olanlari ise 17.000 - 25.000 euro
Berlin almanyanin geri kalanina göre ucuz ve daha yasanilir bir sehir. En büyük gider kira, sehir icinde 2 odali iyi durumdaki evler 1000 eurodan baslarken, biraz durumu kötü olanlar 800, sehir disinda ise bu rakam 500 euro dan basliyor. Sehir disi derken gözde büyütmeye gerek yok, ulasim cok iyi, en uzak mesafe 30-40dk sürer.
Gida giyim konusunda ise istanbuldan pek de farkli degil. Iki kisinin aylik mutfak masrafi beslenme aliskanliklarina göre 200 ile 500 euro arasi olur. Patates türkiyeden ucuz, karpuzun dilimle satilmasinin nedeni pahali olmasi degil ailelerin kücük olmasi nedeniyle o kadar büyük karpuzu kim nasil yiyecek demeleri.
benzin felan alim sartlarina göre ucuz 1.40 euro su anda, araba alim sartina göre ciddi ucuz 2 yasinda golf gibi arabalar 10.000 ile 15.000 euro arasi. sifir olanlari ise 17.000 - 25.000 euro
0
dedim dedim de kime dedim
''WPF teknolosi üzerinde ERP, CRM yazılımları geliştiriyorum''ne demek? ne yapıyormuş yani bu adam?
''WPF teknolosi üzerinde ERP, CRM yazılımları geliştiriyorum''
ne demek? ne yapıyormuş yani bu adam?
ne demek? ne yapıyormuş yani bu adam?
0
Microsoft .Net platformunun bir teknolojisi olan WPF kullanarak Enterprise Resource Planning (Kurumsal kaynak planlamasi) ve Customer Relationship Management (Müsteri iliskileri yönemetimi) yazilimi gelistiriyormus.
0
yani ne desem yapar mı bu adam? yoksa dar alanda mı çalışıyormuş?
0
simdi bu adam yazilimci, XML ve C# teknolojileri ile hasir nesir büyük ihtimalle. Daha cok back-End olmali. Web sitesi yap dersen sacma olur cünkü Front-End degildir büyük ihtimal. Ama bir sirket icin tüm isleri yönetecek bir yazilima ihtiyacim var , yada müsteri yönetecek yazilim gerekli dersen yapar ama bu isler de bir kisinin yapacagi isler degil. Ekip lazim.
0
şatodakiyabancısın
selam arkadaşlar,almanya'da ekonomi üzerine yüksek lisans yapan bir arkadaşım var. uluslararası öğrencilere staj yapma imkanı sağlayan firmalar arıyor; ama bir türlü istediği gibi bir şey bulamadı. nerelere başvurmalı? uluslararası öğrenciler için özellikle staj ilanı veren siteler var mı? mühendisl
selam arkadaşlar,
almanya'da ekonomi üzerine yüksek lisans yapan bir arkadaşım var. uluslararası öğrencilere staj yapma imkanı sağlayan firmalar arıyor; ama bir türlü istediği gibi bir şey bulamadı.
nerelere başvurmalı? uluslararası öğrenciler için özellikle staj ilanı veren siteler var mı? mühendislik branşlarında staj bulmak daha kolaymış orada sanırım; bu nedenle ekonomi okuyanlar için ne önerirsiniz?
teşekkürler,
almanya'da ekonomi üzerine yüksek lisans yapan bir arkadaşım var. uluslararası öğrencilere staj yapma imkanı sağlayan firmalar arıyor; ama bir türlü istediği gibi bir şey bulamadı.
nerelere başvurmalı? uluslararası öğrenciler için özellikle staj ilanı veren siteler var mı? mühendislik branşlarında staj bulmak daha kolaymış orada sanırım; bu nedenle ekonomi okuyanlar için ne önerirsiniz?
teşekkürler,
0
Almanyada firmalarin cogu insan kaynaklari is alim süreclerini consulting firmalarina birakmis durumda. Bu nedenle basvurulari ilk önce bu firmalar degerlendiriyor daha sonra calislilacak sirket ile görüsülüyor. O nedenle bu firmalara basvuru yapmak gerekli. Her firmanin hizmet verdigi belli basli sirketler oluyor. Özellikle frankfurt bölgesinde ekonmi ile ilgili is bulmak daha olasi.
Bazi firmalar icin www.consultingcase101.com
Firmalar basvuran kisiden genelde ücret almiyor, ücret isteyen olursa süphe ile yaklasilmali. Komisyonlarini sirketten aliyorlar.
Bazi firmalar icin www.consultingcase101.com
Firmalar basvuran kisiden genelde ücret almiyor, ücret isteyen olursa süphe ile yaklasilmali. Komisyonlarini sirketten aliyorlar.
0
alis su hallerime
pronunciationi kulagimiza nasil gelirdi acaba? dinleyenler su siriltisina benzetiyorlarmis ben de cok merak ediyorum. harflerin tersten okunmasiyla bunun anlasilabilecegini duymustum, bildiginiz boyle bir video var mi?
pronunciationi kulagimiza nasil gelirdi acaba? dinleyenler su siriltisina benzetiyorlarmis ben de cok merak ediyorum. harflerin tersten okunmasiyla bunun anlasilabilecegini duymustum, bildiginiz boyle bir video var mi?
0
(bkz: türkçenin tınısı )
almanlar çok fazla ö ve ü harfi kullanıldığını söylüyormuş. ülülülü diye dalga geçiyorlarmış. ş harfi de fazlaca kulağı tırmalıyormuş.
almanlar çok fazla ö ve ü harfi kullanıldığını söylüyormuş. ülülülü diye dalga geçiyorlarmış. ş harfi de fazlaca kulağı tırmalıyormuş.
0
@the silent enigma o baslikta bahsettigim sekilde bir video linki bulunmuyor.
0
rusçayla ayırt edemediklerini söylemişti bi kaç arkadaşım. "nasıl olur onlarınki çok daha sert" falan demiştim, "olabilir ama ayırt edemiyoruz" demişlerdi
0
kimin konuştuğuna bağlı olarak değişebilir. Hangi dil olduğu kadar konuşan kişi de etkiler bunu. Güzel bir kız konuşurken şiir gibi gelirken şu abla konuşursa depresyona sebebiyet verebilir. www.youtube.com
0
arkadaslar nasil duyumlar aldiniz yabancilardan demiyorum, boyle bir video varsa (tersten okunan) bildiginiz paylasirsaniz sevinirim diyorum.
0
ben mi okuma bilmiyorum?
"Turkce'yi anlamiyor olsaydik
pronunciationi kulagimiza nasil gelirdi acaba?"
"Turkce'yi anlamiyor olsaydik
pronunciationi kulagimiza nasil gelirdi acaba?"
0
Macarcaya benzeten cok. Ama kendin test etmek istiyorsan kelimeleri tersten okuyarak bi fikir edinebilirsin. Mesela "kidyaslo royimalna yi'eckruT". "@the silent enigma" dedigi gibi almanlar ü,ö ile dalga geciyorlar ama kendileri de o harfleri cok kullaniyor. Tonlama olarak cok düz tonluyoruz, kelime icinde heceleri söylerken genelde ses tonumuz hep ayni kaliyor. Mesela almanlar ilk heceleri daha yüksek söylüyorlar, italyanlarda bi yükselip bir alcaliyor, biz ise dümdüz. almanlar r harflerini yutarken, ispanyollar peltek, ruslar cok vurgulu, biz ise vurgulu söylüyoruz.
0
cirkinkizyokturazvotkavardir
Merhaba,1 hafta süreyle iş amacıyla hollanda da bulunacağım. çok fazla yer ziyareti sebebiyle araç kiralamam gerekecek. aşağıdaki sorulara cevap verebilecek birileri olursa sevinirim.bulunacağım lokasyonlar:amsterdam, helmond, bergen op zoom, enschede, oldenzaal1- Trafikte sorun yaşar mıyım? nelere
Merhaba,
1 hafta süreyle iş amacıyla hollanda da bulunacağım. çok fazla yer ziyareti sebebiyle araç kiralamam gerekecek. aşağıdaki sorulara cevap verebilecek birileri olursa sevinirim.
bulunacağım lokasyonlar:
amsterdam, helmond, bergen op zoom, enschede, oldenzaal
1- Trafikte sorun yaşar mıyım? nelere dikkat etmem gerekir.
2- bu lokasyonlara navigasyon ile gitmede sıkıntı yaşar mıyım?
3- benzin alımları TR deki gibi pompacılar tarafından mı yapılıyor yoksa kendimiz mi işlem yapıyoruz? yapıyorsak nasıl yapıyoruz?
4- konaklama için öneri var mıdır?
teşekkürler
1 hafta süreyle iş amacıyla hollanda da bulunacağım. çok fazla yer ziyareti sebebiyle araç kiralamam gerekecek. aşağıdaki sorulara cevap verebilecek birileri olursa sevinirim.
bulunacağım lokasyonlar:
amsterdam, helmond, bergen op zoom, enschede, oldenzaal
1- Trafikte sorun yaşar mıyım? nelere dikkat etmem gerekir.
2- bu lokasyonlara navigasyon ile gitmede sıkıntı yaşar mıyım?
3- benzin alımları TR deki gibi pompacılar tarafından mı yapılıyor yoksa kendimiz mi işlem yapıyoruz? yapıyorsak nasıl yapıyoruz?
4- konaklama için öneri var mıdır?
teşekkürler
0
amsterdamda otopark çok pahalı bilginiz olsun. benzini kendiniz koyacaksınız. türkiyede bi pompacıya sorun, biraz göstersin. zor bir işlem değil. navigasyon konusunda hiç problem olmaz ama trafikte sorun yaşamanız muhtemel. geçiş üstünlükleri vs gibi konularda farklı kuralları olabiliyor.
0
bisikletlere dikkat et, özellikle saga dönüslerde hem ayna kontrolü hem de omuz üstünden kör nokta kontrolü yap. hele bu mevsimde cok bisiklet olur.
0
sanirim en buyuk sorunu amsterdamda yasarsiniz.
genel olarak saga veya sola donuste duz giden trafige yol vermeniz gerekiyo (tabiki buna bisikletliler de ve yayalar da dahil). hic acele etmeyin. arabalarda da zaten arkanizda beklerken korna filan calmiyicalardir. tek istisna icinde ok isareti olan trafik lambalari. o zaman duz giden trafige kirmizi isik yanmis oluyo, rahat rahat saga / sola donebilirsiniz.
ters donmus ucgen isareti yol ver demek (turkiyede hic dikkat etmemistim). zaten herherde yerde ufak ters uckenler var www.google.nl onlar da yol ver demek.
ucgen icindeki carpi isareti olan kavsaklarda da gecis ustunlugu sagdakinde.
genel olarak da eger anayolda oldugunu belirten bir trafik isigi yoksa, gecis ustunlugu sagdakinde.
doner kavsaklara girerken, kavsak icindeki arabalara ve bisikletlilere, cikarken de sadece bisikletlilere yol vermek gerekiyo www.youtube.com
yayalar, yaya gecidinde kendini yola ativeriyolar, onlara yol yerin tabii.
son olarak da otobanlarin cogunda daimi calisan hiz kontrol kameralari var. ceza da hiz siniri attikca yukseliyo. ornegin hiz siniri 100 km olan bi yolda 107km ile gitmenin cezasi 50/60 euroyken, 130 la gitmenin cezasi 350 euro gibi bisey.
genel olarak saga veya sola donuste duz giden trafige yol vermeniz gerekiyo (tabiki buna bisikletliler de ve yayalar da dahil). hic acele etmeyin. arabalarda da zaten arkanizda beklerken korna filan calmiyicalardir. tek istisna icinde ok isareti olan trafik lambalari. o zaman duz giden trafige kirmizi isik yanmis oluyo, rahat rahat saga / sola donebilirsiniz.
ters donmus ucgen isareti yol ver demek (turkiyede hic dikkat etmemistim). zaten herherde yerde ufak ters uckenler var www.google.nl onlar da yol ver demek.
ucgen icindeki carpi isareti olan kavsaklarda da gecis ustunlugu sagdakinde.
genel olarak da eger anayolda oldugunu belirten bir trafik isigi yoksa, gecis ustunlugu sagdakinde.
doner kavsaklara girerken, kavsak icindeki arabalara ve bisikletlilere, cikarken de sadece bisikletlilere yol vermek gerekiyo www.youtube.com
yayalar, yaya gecidinde kendini yola ativeriyolar, onlara yol yerin tabii.
son olarak da otobanlarin cogunda daimi calisan hiz kontrol kameralari var. ceza da hiz siniri attikca yukseliyo. ornegin hiz siniri 100 km olan bi yolda 107km ile gitmenin cezasi 50/60 euroyken, 130 la gitmenin cezasi 350 euro gibi bisey.
0
petitjoueur
şimdi arkadaşlar internette aradım pek öyle kafama yatan bir player bulamadım. bende kendi playerımı kendim yapayım dedim. ama tabi bir yerde takıldım.playlist kısmını hallettim. şarkıları sıralıyorum. tıkladığımda da ajax+jquery sayesinde sayfa değişimi olmadan çalmaya başlıyor.benim yapmak istediğ
şimdi arkadaşlar internette aradım pek öyle kafama yatan bir player bulamadım. bende kendi playerımı kendim yapayım dedim. ama tabi bir yerde takıldım.
playlist kısmını hallettim. şarkıları sıralıyorum. tıkladığımda da ajax+jquery sayesinde sayfa değişimi olmadan çalmaya başlıyor.benim yapmak istediğim playlistteki şarkıların sırayla çalması. bunu hangi mantıkla yapabilirim?
<script>
$(function(){
setInterval(function(){
$('#linkid').click();
},süre);
})
</script>
böyle bir şey buldum. ama nasıl kullanacağıma dair fikir oluşmadı kafamda. asp kullanıyorum kodlamada.
playlist kısmını hallettim. şarkıları sıralıyorum. tıkladığımda da ajax+jquery sayesinde sayfa değişimi olmadan çalmaya başlıyor.benim yapmak istediğim playlistteki şarkıların sırayla çalması. bunu hangi mantıkla yapabilirim?
<script>
$(function(){
setInterval(function(){
$('#linkid').click();
},süre);
})
</script>
böyle bir şey buldum. ama nasıl kullanacağıma dair fikir oluşmadı kafamda. asp kullanıyorum kodlamada.
0
ekledigin kodda verilen süre gectikce #linkid yi tiklar. mesela 60000 milisecond verirsen 60 saniyede bir o linki tiklar. ama senin durumunda belli bir süre yok, her sarki farkli bir uzunluga sahip büyük ihtimalle. bu nedenle önce sarkinin bittiginin tespit etmen gerekir ve bu hangi player kullandigina göre degisir. sarki bittiginde bir sonraki sarkiyi calmalisin. Bu kod isine yaramaz. Artik hangi playeri kullaniyorsan o player ismi ile birlikte "player ismi + status listener" gibi arama kelimeleri ile belki birsey bulabilirsin ya da o playerin dökümantasyonuna ihtiyacin var.
0
moonwell
Bir kaç sorum olacak bu konularla ilgili:1) Almanya'da yüksek lisans ve doktora yapmaya niyetlenen bir Türk vatandaşı, öğrenci vizesi aldığında eşini de götürebilir mi Almanya'ya?2) Orada tüm bu lisansüstü eğitim süresini 8 yıla yaymayı başarırsa (3 yıl master + 5 yıl doktora gibi) vatandaşlık başvu
Bir kaç sorum olacak bu konularla ilgili:
1) Almanya'da yüksek lisans ve doktora yapmaya niyetlenen bir Türk vatandaşı, öğrenci vizesi aldığında eşini de götürebilir mi Almanya'ya?
2) Orada tüm bu lisansüstü eğitim süresini 8 yıla yaymayı başarırsa (3 yıl master + 5 yıl doktora gibi) vatandaşlık başvurusu yapabilir mi?
3) Almanya'da 3. dereceden akrabaların varlığının bu süreçte herhangi bir şeyi kolaylaştırıcı bir etkisi olabilir mi?
Teşekkürler...
1) Almanya'da yüksek lisans ve doktora yapmaya niyetlenen bir Türk vatandaşı, öğrenci vizesi aldığında eşini de götürebilir mi Almanya'ya?
2) Orada tüm bu lisansüstü eğitim süresini 8 yıla yaymayı başarırsa (3 yıl master + 5 yıl doktora gibi) vatandaşlık başvurusu yapabilir mi?
3) Almanya'da 3. dereceden akrabaların varlığının bu süreçte herhangi bir şeyi kolaylaştırıcı bir etkisi olabilir mi?
Teşekkürler...
0
1- götürmesi biraz sıkıntı gelir gösteremezse kolay kolay oturum vermiyorlar, ziyaretçi muamelesi yapıyorlar/turist vizesi vermeye eğilimliler...bu süreçleri yaşayan ve eşi orada doktora yaparken iki çocuğunu da burada doğuran bir kuzenim var.
2-önce kalıcı oturum alsın 8 yıla yaymadan sonra vatandaşlık düşünsün. doktorayı 8 senede yapmandan akademik title ile başvuru yapman daha geçer akçe- ben genetikiyim bizde bile 8 seneye hiç normal bakmıyorlar.
3- verpflichtungserklärung verebilirler de o oturumda pek işe yaramaz belki ilk başta adres vermekte orada kalacam demekte işe yarayabilir. işyerleri varsa belki işçi olarak başvuruda işe yarar ki pazarcıklı filan değilseniz onları halletmeniz de baya zor :)).
2-önce kalıcı oturum alsın 8 yıla yaymadan sonra vatandaşlık düşünsün. doktorayı 8 senede yapmandan akademik title ile başvuru yapman daha geçer akçe- ben genetikiyim bizde bile 8 seneye hiç normal bakmıyorlar.
3- verpflichtungserklärung verebilirler de o oturumda pek işe yaramaz belki ilk başta adres vermekte orada kalacam demekte işe yarayabilir. işyerleri varsa belki işçi olarak başvuruda işe yarar ki pazarcıklı filan değilseniz onları halletmeniz de baya zor :)).
0
1. götüremez cünkü almanya ya esini götürmesi icin almanyada calisiyor olmasi ve geliri yeterli seviyede olmasi gerekli.
2. Lisansüstü egitim süresini 8 yila yaymasi biraz zor cünkü okullarda egitim dönemi limiti var. eger o süre asilirsa okuldan atiliyor. Sanirim master egitimi icin 5 yili asamaz.
3. ücüncü dereceden akraba ya da herhangi biri teminat (Verpflichtungserklärung) verebilir, Bu belge ile vize alma süreci kolaylasir, maddi durum ispati isteyen belgeler daha az istenir.
Ideal senaryoda almanyada master tamamlanir ve is bulunur, sonra oturum alinir ve sonra esini de yanina almak icin basvurur. Ciddi prosedürü olan bir sürectir. Sonra kalici oturum alinir ve almanca en az B2 seviyesine gelinir. 8 yil sonunda vatandaslik basvurusu yapilir.
2. Lisansüstü egitim süresini 8 yila yaymasi biraz zor cünkü okullarda egitim dönemi limiti var. eger o süre asilirsa okuldan atiliyor. Sanirim master egitimi icin 5 yili asamaz.
3. ücüncü dereceden akraba ya da herhangi biri teminat (Verpflichtungserklärung) verebilir, Bu belge ile vize alma süreci kolaylasir, maddi durum ispati isteyen belgeler daha az istenir.
Ideal senaryoda almanyada master tamamlanir ve is bulunur, sonra oturum alinir ve sonra esini de yanina almak icin basvurur. Ciddi prosedürü olan bir sürectir. Sonra kalici oturum alinir ve almanca en az B2 seviyesine gelinir. 8 yil sonunda vatandaslik basvurusu yapilir.
0
1- esini getirmek icin hem seni hem esini gecinderecek gelirin olmasi, kalacak yeterli buyuklukte bir daire kiralamis olman ve aile birlesimiyle gelecegi icin temel seviyede almanca bilmesi gerekiyor.
2- alman vatandasligina basvuru icin once suresiz oturum alman gerek. bunun icin de 60 ay emeklilik sigortasi yatirman lazim, sartlarin en zorlayani bu, bu sureye egitim suresi onceden dahilmis ama kaldirmislar. sigortali calisman gerekiyor once 5 sene yani.
3-akrabalar birinci derece olmadigi surece faydasi olmaz oturum acisindan.
2- alman vatandasligina basvuru icin once suresiz oturum alman gerek. bunun icin de 60 ay emeklilik sigortasi yatirman lazim, sartlarin en zorlayani bu, bu sureye egitim suresi onceden dahilmis ama kaldirmislar. sigortali calisman gerekiyor once 5 sene yani.
3-akrabalar birinci derece olmadigi surece faydasi olmaz oturum acisindan.
0
tellioglu
annem ve teyzem almanya'ya gelmek için schengen vizesine başvurdular. daha önce bir davetiye yollamıştık ama alman birisi adresim şu, şu tarihlerde burda kalacaklar vs. yazdı yolladık. idata'da bugün davet eden kişinin almanya yabancılar ofisine gidip resmi bir davetiye mektubu için başvurması gerek
annem ve teyzem almanya'ya gelmek için schengen vizesine başvurdular. daha önce bir davetiye yollamıştık ama alman birisi adresim şu, şu tarihlerde burda kalacaklar vs. yazdı yolladık. idata'da bugün davet eden kişinin almanya yabancılar ofisine gidip resmi bir davetiye mektubu için başvurması gerektiğini belirtmiş.
böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum. almanya vizesine başvurmuyor sonuçta niye böyle birşey istiyor idata? başına hiç böyle bir şey gelen oldu mu?
böyle bir şeyi ilk defa duyuyorum. almanya vizesine başvurmuyor sonuçta niye böyle birşey istiyor idata? başına hiç böyle bir şey gelen oldu mu?
0
yabancilar ofisi (ausländerbehörde) degil de belediye (bürgeramt) dan böyle bir belge gönderilebiliyor. Eger gelecek kisler kendi masraflarini kendileri karsilayacaklarsa ve bunu belgeleyebiliyorlarsa böyle birseye gerek yok, sadece "bu kislerin adresim bilmemnede su tarihler arasi kalmasinda sakinca yok" gibi bir imzali dilekce yeterli.
Eger masraflari misafir eden kisi karsilayacaksa Verpflichtungserklärung denilen bir belge gerekli ki bu belge gelecek kisilerin tüm sorumlulugu bende demek icin. Genelde Bürgeramt dan aliniyor ama bazi durumlarda da yabancilar dairesi (Ausländerbehörde) de olabilir. 40 euro gibi bir ücret var bu belgeyi almak icin. tabi bu sefer de Verpflichtungserklärung göndercek kisi finans durumunu göstermesi gerekli Bürgeramt a.
Eger masraflari misafir eden kisi karsilayacaksa Verpflichtungserklärung denilen bir belge gerekli ki bu belge gelecek kisilerin tüm sorumlulugu bende demek icin. Genelde Bürgeramt dan aliniyor ama bazi durumlarda da yabancilar dairesi (Ausländerbehörde) de olabilir. 40 euro gibi bir ücret var bu belgeyi almak icin. tabi bu sefer de Verpflichtungserklärung göndercek kisi finans durumunu göstermesi gerekli Bürgeramt a.
0
bengi tonyukuk
Arkadaşlar Merhaba,Avrupalılar hangi otobüs firmalarını kullanıyor? Bayağı ucuz olan firmalar var mı? Rota içinde Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya ve Macaristan var. Bunlardan herhangi birinde ucuz bir firma biliyorsanız lütfen paylaşır mısınız? Teşekkürler.
Arkadaşlar Merhaba,
Avrupalılar hangi otobüs firmalarını kullanıyor? Bayağı ucuz olan firmalar var mı? Rota içinde Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya ve Macaristan var. Bunlardan herhangi birinde ucuz bir firma biliyorsanız lütfen paylaşır mısınız? Teşekkürler.
Avrupalılar hangi otobüs firmalarını kullanıyor? Bayağı ucuz olan firmalar var mı? Rota içinde Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Avusturya ve Macaristan var. Bunlardan herhangi birinde ucuz bir firma biliyorsanız lütfen paylaşır mısınız? Teşekkürler.
0
bence otobüs yerine tren kullan.belki otobüse göre az biraz pahalıdır bilmiyorum ama tren çok daha konforlu ve zevkli.
0
Duruma göre tren uygun gelirse onu da kullanmak isterim ancak maddiyat biraz sıkıntı. Blablacar ve otostop da düşünüyorum bakalım.
0
www.eurolines.com
meinfernbus.de
Almanya icin hafta sonu tren indirimli bileti www.bahn.de
Almanya icin eyalet tren bileti www.bahn.de
Diger trenler almanyada otobus veya blablacar a göre en az iki kat pahalidir.
meinfernbus.de
Almanya icin hafta sonu tren indirimli bileti www.bahn.de
Almanya icin eyalet tren bileti www.bahn.de
Diger trenler almanyada otobus veya blablacar a göre en az iki kat pahalidir.
0
almanya- flixbus. en son bindiğimde, fiyatı aynı güzergahtaki tren biletinin yarısından bile daha azdı.
0
Fransa: www.idbus.com
Çek: www.studentagencybus.com
eurolines pişmanlıktır, ama ucuz ve her yerde var. o yüzden 2 evetle uğurluyorum kendisini.
meinfernbus hiç binmedim ama dışarıdan bakınca kaliteymiş gibi gözüküyor. bilmiyorum.
Çek: www.studentagencybus.com
eurolines pişmanlıktır, ama ucuz ve her yerde var. o yüzden 2 evetle uğurluyorum kendisini.
meinfernbus hiç binmedim ama dışarıdan bakınca kaliteymiş gibi gözüküyor. bilmiyorum.
0
losev bagiscisi
yapıyorsa tüm Türkiyede mi yoksa kktc sınırları dahilinde mi
yapıyorsa tüm Türkiyede mi yoksa kktc sınırları dahilinde mi
0
ben askerliği kıbrısta yaparken duyuyorduk bi sürü efsane. yok yılda 2 gün yapıyorlar yok maaşlı yapıyorlar yok akşam eve gidiyorlar. hangisi doğrudur bilemiyorum ama.
0
odietamores
Arkadaşlar Merhaba,Öncelikle kendimi tanıtayım özetle; 1 yıl kadar kurumsal bir firmada iş analisti olarak çalıştım ve yaklaşık 3 yıldır da iş zekası alanında, it danışmanlık firmasında danışman olarak çalışmaktayım, özel bir üni'den burslu matematik mezunuyum ve henüz bitirmediğim TR'de ilk 10'da o
Arkadaşlar Merhaba,
Öncelikle kendimi tanıtayım özetle; 1 yıl kadar kurumsal bir firmada iş analisti olarak çalıştım ve yaklaşık 3 yıldır da iş zekası alanında, it danışmanlık firmasında danışman olarak çalışmaktayım, özel bir üni'den burslu matematik mezunuyum ve henüz bitirmediğim TR'de ilk 10'da olan bir üni'de 1 yıllık bir yüksek lisans pragramında da öğrenciyim.
Yurtdışında, özellikle de Avrupa'da harıl harıl iş arıyorum bir süredir, ama bir şekilde hiçbir olumlu geri dönüş alamadım şimdiye dek. Sadece yurtdışı başvurularında değil de, genelde iş başvurularında şansın çok önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Avrupa'da non-eu bir vatandaş için şirketlerin sponsor olmak zorunda olduklarını biliyorum, bu konuda epey bir araştırma yaptım, ihtiyaç duyduğu elemanı önce kendi ülkesinde bulamıyor, sonra Avrupa'da bulamıyor ve bu da non-eu bir vatandaşa sponsor olabileceği anlamına geliyor yasal bir düzlemde. Çok özet anlattım, demek istediğim prosedürü az çok biliyorum artık. Firmaların birçoğu ya sponsor olmak istemiyor ya da benim mevcut tecrübemi sponsor olmak için çok yetersiz buluyorlar, anlayabilmiş değilim. Mevcut tecrübem yetersiz olabilir diyorum ama 1 yıllık tecrübeyle de Almanya'da iş bulan birkaç kişiyi de işitmiştim. Etrafımdaki insanlara sorduğumda sen oradaki yasal prosedürlere çok takılma, onlar almak istedikleri elemanı bulduklarında prosedürü o elemana göre bir şekilde uyduruyorlar gibi cevaplar alıyorum.
Sormak istediğim, linkedin'den yardırsam da Avrupa'da iş bulabilmek için linkedin'den daha efektif bir site tavsiye edebilir misiniz ya da başka bir yol, yöntem önerebilir misiniz, nerden kime nasıl başvurmalıyım, amacım büyük paralar kazanmak falan da değil, bir şekilde kendimi oralara atmak istiyorum, burada boğuluyor ve yaşamakta güçlük çekiyorum artık. Kanada göçmenliğine kadar gidebilir bu iş benim için ama ben apar topar bir aksiyon almak istiyorum ve özellikjle de Avrupa'ya gitmek istiyorum, ailem burada ve onlarla bir şekilde haftasonu gidip gelme mesafesinde olmak istiyorum. Hangi ülkelerin hangi websitelerine, hangi firmalara, hangi kişilere yazmalıyım veya başvurmalıyım? netten araştırdıkça içinde kayboluyorum ve moralim bozuluyor bir süre sonra, beni adamakıllı yönlendirebilecek ya da özelden de olsa kişi ismi verip şu kişilerle görüş diyecek birileri var mıdır acaba buralarda? Dil okulu ya da mster'la da gitmek istemiyorum çünkü para kazanmam gerekiyor, ödemem gereken bedelli askerlik kredim var misal, yani aylık belirli miktarda bir giderim var demek istiyorum. Bu arada bildiğim tek yabancı dil İngilizce, bir Goethe'ye kaydolup 1 sene Almanca yardırıp sonrasında Almanya'da iş aramayı falan düşündüm, yani öyle bir strateji izleyebilirim diye aklımdan geçirdim ama hiçbir motivasyonum yok bunu yapabilmek için de, buradan bir şekilde kendimi atmak ve buhran dolu hayata bir süre mola verip kendimi toplamak, kendimi dinlemek istiyorum oralarda. Bilginiz veya tecrübeniz varsa lütfen ama lütfen yönlendirin beni arkadaşlar, buna çok çok ihtiyacım var.
Çok dağınık yazdığım için özür dilerim bu arada, işteyim, çalışıyorum, alelacele yazdım.
Saygılar
Öncelikle kendimi tanıtayım özetle; 1 yıl kadar kurumsal bir firmada iş analisti olarak çalıştım ve yaklaşık 3 yıldır da iş zekası alanında, it danışmanlık firmasında danışman olarak çalışmaktayım, özel bir üni'den burslu matematik mezunuyum ve henüz bitirmediğim TR'de ilk 10'da olan bir üni'de 1 yıllık bir yüksek lisans pragramında da öğrenciyim.
Yurtdışında, özellikle de Avrupa'da harıl harıl iş arıyorum bir süredir, ama bir şekilde hiçbir olumlu geri dönüş alamadım şimdiye dek. Sadece yurtdışı başvurularında değil de, genelde iş başvurularında şansın çok önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Avrupa'da non-eu bir vatandaş için şirketlerin sponsor olmak zorunda olduklarını biliyorum, bu konuda epey bir araştırma yaptım, ihtiyaç duyduğu elemanı önce kendi ülkesinde bulamıyor, sonra Avrupa'da bulamıyor ve bu da non-eu bir vatandaşa sponsor olabileceği anlamına geliyor yasal bir düzlemde. Çok özet anlattım, demek istediğim prosedürü az çok biliyorum artık. Firmaların birçoğu ya sponsor olmak istemiyor ya da benim mevcut tecrübemi sponsor olmak için çok yetersiz buluyorlar, anlayabilmiş değilim. Mevcut tecrübem yetersiz olabilir diyorum ama 1 yıllık tecrübeyle de Almanya'da iş bulan birkaç kişiyi de işitmiştim. Etrafımdaki insanlara sorduğumda sen oradaki yasal prosedürlere çok takılma, onlar almak istedikleri elemanı bulduklarında prosedürü o elemana göre bir şekilde uyduruyorlar gibi cevaplar alıyorum.
Sormak istediğim, linkedin'den yardırsam da Avrupa'da iş bulabilmek için linkedin'den daha efektif bir site tavsiye edebilir misiniz ya da başka bir yol, yöntem önerebilir misiniz, nerden kime nasıl başvurmalıyım, amacım büyük paralar kazanmak falan da değil, bir şekilde kendimi oralara atmak istiyorum, burada boğuluyor ve yaşamakta güçlük çekiyorum artık. Kanada göçmenliğine kadar gidebilir bu iş benim için ama ben apar topar bir aksiyon almak istiyorum ve özellikjle de Avrupa'ya gitmek istiyorum, ailem burada ve onlarla bir şekilde haftasonu gidip gelme mesafesinde olmak istiyorum. Hangi ülkelerin hangi websitelerine, hangi firmalara, hangi kişilere yazmalıyım veya başvurmalıyım? netten araştırdıkça içinde kayboluyorum ve moralim bozuluyor bir süre sonra, beni adamakıllı yönlendirebilecek ya da özelden de olsa kişi ismi verip şu kişilerle görüş diyecek birileri var mıdır acaba buralarda? Dil okulu ya da mster'la da gitmek istemiyorum çünkü para kazanmam gerekiyor, ödemem gereken bedelli askerlik kredim var misal, yani aylık belirli miktarda bir giderim var demek istiyorum. Bu arada bildiğim tek yabancı dil İngilizce, bir Goethe'ye kaydolup 1 sene Almanca yardırıp sonrasında Almanya'da iş aramayı falan düşündüm, yani öyle bir strateji izleyebilirim diye aklımdan geçirdim ama hiçbir motivasyonum yok bunu yapabilmek için de, buradan bir şekilde kendimi atmak ve buhran dolu hayata bir süre mola verip kendimi toplamak, kendimi dinlemek istiyorum oralarda. Bilginiz veya tecrübeniz varsa lütfen ama lütfen yönlendirin beni arkadaşlar, buna çok çok ihtiyacım var.
Çok dağınık yazdığım için özür dilerim bu arada, işteyim, çalışıyorum, alelacele yazdım.
Saygılar
0
selam, aynı konu üzerinden uzun zamandır düşünüyorum, okuyorum.
sponsorluk işi gerçekten zor, ben de hiç yanıt alamadım (7-8 sene deneyimli tasarımcıyım) Avrupa da, hatta özellikle İngiltere istiyordum zaten herkes tasarımcı, ve adamların tasarımcıları çok iyi. Bu yüzden bana hiç bir şekilde sponsor olmuyorlar. Ben başvuru yaparken artık daha büyük şirketlere yöneldim. Google, Linkedin, Tumblr vs gibi tüm ülkeden adam çalıştıran ve 3000-5000 çalışanı olan ofisler. Bu adamların sponsor olabilecek güçleri var, yabancı çalıştırmaya hakimler.
Diğer alternatiflerden biri Avustralya, gidilmesi en kolay ülke şuan Kanada ile birilkte. Daha önce 1 sene Kanada'da kaldım öğrenci olarak, gerçekten çok soğuk bir daha dönmeyi düşünmüyorum. Avustrulya-Melbourne son 3 senedir dünyanın en yaşanılabilir şehri seçiliyor. İmkanlar işler oldukça güzel ama düşünüyorum burada anama babama bişey olsa ve ilk uçakla gelsem ertesi gün burda oluyorum. Bilet de gidiş dönüş 5-6 bin falan.
Daha önce İngiltere'den bir firma ile sponsorlukla ilgili tüm ücretleri ben karşıylayabilirim diye anlaşmıştım. Sadece maaşlı çalışan olacaktım onlar için ama güvenemedim sonra adamlara.
sponsorluk işi gerçekten zor, ben de hiç yanıt alamadım (7-8 sene deneyimli tasarımcıyım) Avrupa da, hatta özellikle İngiltere istiyordum zaten herkes tasarımcı, ve adamların tasarımcıları çok iyi. Bu yüzden bana hiç bir şekilde sponsor olmuyorlar. Ben başvuru yaparken artık daha büyük şirketlere yöneldim. Google, Linkedin, Tumblr vs gibi tüm ülkeden adam çalıştıran ve 3000-5000 çalışanı olan ofisler. Bu adamların sponsor olabilecek güçleri var, yabancı çalıştırmaya hakimler.
Diğer alternatiflerden biri Avustralya, gidilmesi en kolay ülke şuan Kanada ile birilkte. Daha önce 1 sene Kanada'da kaldım öğrenci olarak, gerçekten çok soğuk bir daha dönmeyi düşünmüyorum. Avustrulya-Melbourne son 3 senedir dünyanın en yaşanılabilir şehri seçiliyor. İmkanlar işler oldukça güzel ama düşünüyorum burada anama babama bişey olsa ve ilk uçakla gelsem ertesi gün burda oluyorum. Bilet de gidiş dönüş 5-6 bin falan.
Daha önce İngiltere'den bir firma ile sponsorlukla ilgili tüm ücretleri ben karşıylayabilirim diye anlaşmıştım. Sadece maaşlı çalışan olacaktım onlar için ama güvenemedim sonra adamlara.
0
su anda ispanya, yunanistan ve italya da issizlik oldugu icin almanyaya cok basvuru var. kütürel olarak yakin gördükleri icin, dil avantajo oldugu icin ve kanunlar acsindan önce onlari tercih ediyorlar. Sonra da macar, bulgar, romen, ve polonyali lar geliyor avantaj bakimindan cünkü kanunlar onlara öncelik taniyor. daha sonra uzak dogulu ve hintlleri tercih ediyorlar cünkü onlarin sert egitim sistemlerine güveniyorlar ve daha uluslararasi hava katiyorlar sirketlere. sonra da türkler geliyor, calisma izni almak külfetli, bir is görüsmesi icin bile büyük dert.
peki nasil öne cikabilirsin, öncelikle iyi ingilizce öne cikartir. Almanca alman sirketler icin büyük avantaj. Linkedn disinda güvenilir büyük consulting sirketlerine CV ni gönderebilirsin. bircok sirket HR islerini consulting sirketlerine birkmis durumda. ilk elemeyi, ilk telefon görüsmesini ve ilk yüzyüze görüsmeyi bu consulting sirketleri yapiyor ve 2. ve 3. görüsme sirket ile yapiliyor genelde. Consulting sirketleri ön degerlendirmeyi yaptiklari icin bunlarin gönderidigi adaylara daha cok güveniyorlar. Tabi is arayan kisiden herhangi bir ücret almiyor, genelde sirketlerden aliyor, para isterlerse inanma büyük ihtimal dolandiricidir.
alman sirketleri icin fiyat önemli, ucuz olan tercih sebebi olacaktir. rahatlikla fiyat pazarligi yapabilirsin. IT icin genelde maaslar 35-70 bin bürüt yillik olarak degisiyor. eger sen ön yazina 20-30 bin bürüt istiyorum dersen büyük avantaj kazanirsin. istedigin rakami rahatlikla yaz, almanyada türkiyenin aksine istedigin rakami söylemen avantaj kazandirir. düsük rakamlara isi alip, calisma iznini kaparsin, 1 sene sonra pazarlik yapar, kabul etmezlerse baska yere atlarsin.
peki nasil öne cikabilirsin, öncelikle iyi ingilizce öne cikartir. Almanca alman sirketler icin büyük avantaj. Linkedn disinda güvenilir büyük consulting sirketlerine CV ni gönderebilirsin. bircok sirket HR islerini consulting sirketlerine birkmis durumda. ilk elemeyi, ilk telefon görüsmesini ve ilk yüzyüze görüsmeyi bu consulting sirketleri yapiyor ve 2. ve 3. görüsme sirket ile yapiliyor genelde. Consulting sirketleri ön degerlendirmeyi yaptiklari icin bunlarin gönderidigi adaylara daha cok güveniyorlar. Tabi is arayan kisiden herhangi bir ücret almiyor, genelde sirketlerden aliyor, para isterlerse inanma büyük ihtimal dolandiricidir.
alman sirketleri icin fiyat önemli, ucuz olan tercih sebebi olacaktir. rahatlikla fiyat pazarligi yapabilirsin. IT icin genelde maaslar 35-70 bin bürüt yillik olarak degisiyor. eger sen ön yazina 20-30 bin bürüt istiyorum dersen büyük avantaj kazanirsin. istedigin rakami rahatlikla yaz, almanyada türkiyenin aksine istedigin rakami söylemen avantaj kazandirir. düsük rakamlara isi alip, calisma iznini kaparsin, 1 sene sonra pazarlik yapar, kabul etmezlerse baska yere atlarsin.
0
allstar
Düşünün ki amazon.comdan ve ebayden yurtdışına satış yapan bir firma var ve ekrandan satışlara bakarak manuel fatura basıyor.Bu sitelerdeki hesaplardan sipariş bilgilerini otomatik çekip veritabanına kaydedip ordanda fatura taslağı üzerine gerekli alanları yerleştirip çıktı alınabilir mi?Hali hazırd
Düşünün ki amazon.comdan ve ebayden yurtdışına satış yapan bir firma var ve ekrandan satışlara bakarak manuel fatura basıyor.Bu sitelerdeki hesaplardan sipariş bilgilerini otomatik çekip veritabanına kaydedip ordanda fatura taslağı üzerine gerekli alanları yerleştirip çıktı alınabilir mi?Hali hazırda internetsitesi admin paneli pdf fatura taslağı veritabanı var(asp.net c# ile yapıldı) fakat amazon.com ve ebayden satış bilgilerini çekme konusunda hiçbir fikrim yok?Yapılabilir mi?
0
developer.amazon.com
go.developer.ebay.com
detayli bakmak lazim tabi, hangi isleme ne kadar izin veriyor diye.
API ile degil de "DOM parsing" ile yaparsin ama ciddi külfetli, her site güncellemesinde bozulma riski var ve yeniden güncellemen lazim kendi tarafini.
go.developer.ebay.com
detayli bakmak lazim tabi, hangi isleme ne kadar izin veriyor diye.
API ile degil de "DOM parsing" ile yaparsin ama ciddi külfetli, her site güncellemesinde bozulma riski var ve yeniden güncellemen lazim kendi tarafini.
0
harmonikhakaret
Almanya vizesine başvuracağız. Daha önce Belçika'daki arkadaşımızın yanına giderken hiç davetiyeyle falan uğraşmadan turist vizesi almıştık. Almanya için de aynı şeyi yapmak mantıklı mı?
Almanya vizesine başvuracağız. Daha önce Belçika'daki arkadaşımızın yanına giderken hiç davetiyeyle falan uğraşmadan turist vizesi almıştık. Almanya için de aynı şeyi yapmak mantıklı mı?
0
ya bu davet olayı ne gereksiz bişeydir, herkes de illa bir soruyor. davet olmadan milyon tane insan turistik olarak ordan oraya hareket ediyor, bu davetiye budalalığı nedir türklerdeki anlamıyorum (sözüm sana değil kardeş)
0
(sözüm sana değil kardeş) demişsin ama yine ben sana kendi sorumu açıklamaya çalışayım;
turistik vizeyi davetiyesiz alabiliyorum, bunu biliyorum. bu ülkeler kendi kafalarına göre takıntılar geliştiriyorlar. buradan biri derse ki "ya almanya için davetiye oldu mu daha rahat, davetiye olmazsa kasıyorlar" davetiye isteyeceğim. çok basit yani, davetiye budalalığı falan değil.
turistik vizeyi davetiyesiz alabiliyorum, bunu biliyorum. bu ülkeler kendi kafalarına göre takıntılar geliştiriyorlar. buradan biri derse ki "ya almanya için davetiye oldu mu daha rahat, davetiye olmazsa kasıyorlar" davetiye isteyeceğim. çok basit yani, davetiye budalalığı falan değil.
0
eğer Almanya'ya gitme sebebiniz sadece turistikse ve davet edenin yanına gitmeyecekseniz,orada kalmayacaksaız, davetiye olayı turistik vizede gereksiz.
o kişinin düğününe filan gidecekseniz, gerekli.
o kişinin düğününe filan gidecekseniz, gerekli.
0
davetiye ne zaman lazım olur?
otel arkadaşında kalacaksan ve konsolosluk senden otel rezervasyonun ödemesini isterse.
evet, bazı ülkeler çakma rezervasyonu önlemek ve ondan aldığın vize ile başka ülkeye gitmeni caydırmak için otelin tamamını ödemeni isteyebiliyor. bu durumda arkadışmda kalıcam, aha bu da davetiye demen gerekiyor
otel arkadaşında kalacaksan ve konsolosluk senden otel rezervasyonun ödemesini isterse.
evet, bazı ülkeler çakma rezervasyonu önlemek ve ondan aldığın vize ile başka ülkeye gitmeni caydırmak için otelin tamamını ödemeni isteyebiliyor. bu durumda arkadışmda kalıcam, aha bu da davetiye demen gerekiyor
0
davetiye dedikleri aslinda kefalet belgesi (verpflichtungserklärung). Normalde turistik olarak almanya gitmek isteyenlerden bir yigin belge isterler, gelir belgesi, is yerinden belge vs. Kisinin düzenli bir geliri yoksa ne olacak peki, ya türkiyeden birinden ya da almanyadan birinden kefil olmasini isteyecekler. türkiyeden kefil belgesi alirsan kefil olan kisiden bir yigin belge isteyecekler. Onun yerine almanyadan birinden bu belge edinilebilir, almanyada calisan kisiye bu belge 40 euro ve 1 saate malolacak. Türkiyede vizeye basvuran kisiyi bir sürü belge toplamak derdinden kurataracak. Kisaca bu "davetiye" bu ise yariyor.
0
heartcollector
Merhabalar, daha önce de bu konuyla ilgili buradan mantıklı fikirler almıştım o yüzden tekrar yardımınızı rica etmeye geldim.Finlandiya Tampere University of Technology'ye master için kabul aldım (mühendislik). Harç yok Finlandiya'da, dolayısıyla aylık ortalama 550 euro civarı bir paraya ihtiyacım v
Merhabalar, daha önce de bu konuyla ilgili buradan mantıklı fikirler almıştım o yüzden tekrar yardımınızı rica etmeye geldim.
Finlandiya Tampere University of Technology'ye master için kabul aldım (mühendislik). Harç yok Finlandiya'da, dolayısıyla aylık ortalama 550 euro civarı bir paraya ihtiyacım var iki sene boyunca. Programın ikinci senesinde düşük de olsa üniversitede iş bulma imkanım var, mezuniyet sonrası ise olay tamamen şansa kalmış durumda, direk bir şeyler bulabilirim veya bulamayıp eve dönmek durumunda kalabilirim.
İkinci ihtimal ise ODTÜ'de asistanlık sınavına girip asistan olmaya çalışmak ya da savunma sanayisinde güzel maaşlı bir işe girmek. Gönlüm ilkinden yana ama finansal risk biraz büyük olduğu için ve risk edeceğim para benim değil ailemin parası olacağı için biraz kararsızım.
Orada kabul aldığım program hydrolik güç sistemleri (fluid power). Benim şimdiye kadar aklımda olmayan bir daldı ama anladığım kadarıyla Türkiye'de de Avrupa'da da baya yaygın. Burada kalırsam akışkan mekaniği çalışmak istiyorum konuya ilgim olduğu ve teknik derslerimi de hep o dalda aldığım için.
Napmalı ne etmeli, fikri olan var mı?
Finlandiya Tampere University of Technology'ye master için kabul aldım (mühendislik). Harç yok Finlandiya'da, dolayısıyla aylık ortalama 550 euro civarı bir paraya ihtiyacım var iki sene boyunca. Programın ikinci senesinde düşük de olsa üniversitede iş bulma imkanım var, mezuniyet sonrası ise olay tamamen şansa kalmış durumda, direk bir şeyler bulabilirim veya bulamayıp eve dönmek durumunda kalabilirim.
İkinci ihtimal ise ODTÜ'de asistanlık sınavına girip asistan olmaya çalışmak ya da savunma sanayisinde güzel maaşlı bir işe girmek. Gönlüm ilkinden yana ama finansal risk biraz büyük olduğu için ve risk edeceğim para benim değil ailemin parası olacağı için biraz kararsızım.
Orada kabul aldığım program hydrolik güç sistemleri (fluid power). Benim şimdiye kadar aklımda olmayan bir daldı ama anladığım kadarıyla Türkiye'de de Avrupa'da da baya yaygın. Burada kalırsam akışkan mekaniği çalışmak istiyorum konuya ilgim olduğu ve teknik derslerimi de hep o dalda aldığım için.
Napmalı ne etmeli, fikri olan var mı?
0
Muhtemelen aylık 550 eurodan fazlasına ihtiyacınız olacaktır. Ama gene de ben yurtdışında yapın derim, kalsanız da, dönseniz de çok faydasını görürsünüz.
0
Dostum paran varsa gönlünün istediğini yap. Belli ki paran yok, burs da alamıyorsun. O zaman seve seve burada kalacaksın. Gayet basit bir hesaplama yani. Ama aylık 550 Euro'ya Avrupa'da anca Polonya'da falan master yaparsın, bayaa zor o kadar düşük olması diye düşünüyorum ki 550 EUR da 1500 lira yapar neredeyse aylık.
0
550 euro'dan fazlasina ihtiyaciniz olur bence de. Sigortasi, kirasi, yiyecegi, yolu filan derken artabilir harcamalar. Girmeden iyice arastirmanizi oneririm.
Eger durumunuz varsa gidin derim. Cok degil ama az zorlanarak halledilebilecek bir seyse de gidin derim. Orada para sikintisi cekme ihtimaliniz olmamali. Burs filan kovalama ihtimaliniz var mi?
Alaninizi bilmedigim icin o konuda bir sey diyemiyorum.
Eger durumunuz varsa gidin derim. Cok degil ama az zorlanarak halledilebilecek bir seyse de gidin derim. Orada para sikintisi cekme ihtimaliniz olmamali. Burs filan kovalama ihtimaliniz var mi?
Alaninizi bilmedigim icin o konuda bir sey diyemiyorum.
0
Aynı üniversiteye iki sene önce Erasmus ile gitmiştim, 550 yetiyor hakikaten sıkıntı yok o varsayımda. Ama yine de risk alınmalı mı kafamda deli sorular.
0
Okurken calisma izni alabiliyormusun onu ararstir, ayrica okul icindeki is olanaklari (kütüphane, labaratuar vs.) arastir. Finlandiyada fiyatlar nasil bilmiyorum ama almanyada ayda 400 euro harcayarak masterimi tamamladim. 230 kira + 120 yemek (sadece evde, disarda yemek durumunda kalirsan sandvic yaptim) + 50 de diger masraflar. Ayrica saglik sigortasi masrafin ne olacak ona bak, cünkü büyük ihtimalle zorunlu ve fiyatlari cok degisken.Aylik 50 euro da olabilir, 200 euro da. Son olarak da sunu ekleyeyim düzenli giderlerden cok düzensiz ve ani giderler zorluyor insani. Ev depozitosu, ucak bileti, telefon bozulur, bilgisayar bozulur, pahali bi kitap alman gerekir vs.
0
devcileyin,
arkadaşımla gezmeye gidiyoruz avrupaya bu ayın sonunda.son 4 gün de Berlindeyiz işte. burda otel ayaralayacaz. En mantıklı yer alexanderplatz çevresi mi? Fiyat çok önemli değil. orta bi yerde kalırız. ama mevkii olarak nereyi tercih etmek gerek ilk defa gidip gezip eğlenecek iki arkadaş için?
arkadaşımla gezmeye gidiyoruz avrupaya bu ayın sonunda.son 4 gün de Berlindeyiz işte. burda otel ayaralayacaz. En mantıklı yer alexanderplatz çevresi mi? Fiyat çok önemli değil. orta bi yerde kalırız. ama mevkii olarak nereyi tercih etmek gerek ilk defa gidip gezip eğlenecek iki arkadaş için?
0
En merkezi yer Berlin alexanderplatz, oradan branderburgertor, unter der linden gibi turistik yerlere 20 dk yürüme mesafesi. Checkpoint charlie gibi yerler ise 30 dk. Onun disinda cok merkezi oldugu icin ulasimi cok rahat (istanbulda taksim gibi düsünebilirsin)
Uygun otel www.ibis.com
onun disinda hostel olarak da citystay.de
Ayrica fiyatlar yüksek gelirse berlin ulasim olarak cok iyidir, o yüzden illa merkezde olmak zorunda degilsiniz. sehrin bir ucundan digerine en fazla 40dk gidilir.
Uygun otel www.ibis.com
onun disinda hostel olarak da citystay.de
Ayrica fiyatlar yüksek gelirse berlin ulasim olarak cok iyidir, o yüzden illa merkezde olmak zorunda degilsiniz. sehrin bir ucundan digerine en fazla 40dk gidilir.
0
nıç
Çok küçükken araba sürmeyi öğrenmiş ve 2008 senesinde de ehliyet almıştım. Sonra memleketten ayrıldığım ve İstanbul'a yerleştiğim için ailemin arabasından uzak kaldım ve hiç araba süremedim. Geçtiğimiz ay abimle bir araba aldık. 2 kere hafta sonu bir sürüş alanında pratik yaptık ve artık yavaş yavaş
Çok küçükken araba sürmeyi öğrenmiş ve 2008 senesinde de ehliyet almıştım. Sonra memleketten ayrıldığım ve İstanbul'a yerleştiğim için ailemin arabasından uzak kaldım ve hiç araba süremedim.
Geçtiğimiz ay abimle bir araba aldık. 2 kere hafta sonu bir sürüş alanında pratik yaptık ve artık yavaş yavaş trafikte de kontrollü denemeler yapabileceğimizi söyledi. (fena değilim yani, öyle gözüküyor)
Bu alıştırmalara ek olarak izlenecek video, oynanacak bilgisayar/telefon oyunu gibi şeyler var mı kendimi geliştirmeme faydalı olabilecek?
Geçtiğimiz ay abimle bir araba aldık. 2 kere hafta sonu bir sürüş alanında pratik yaptık ve artık yavaş yavaş trafikte de kontrollü denemeler yapabileceğimizi söyledi. (fena değilim yani, öyle gözüküyor)
Bu alıştırmalara ek olarak izlenecek video, oynanacak bilgisayar/telefon oyunu gibi şeyler var mı kendimi geliştirmeme faydalı olabilecek?
0
park etme oyunlarını oynayabilirsiniz. manevra kabiliyetiniz güçlenir.
sadece şehir içinde kullanacaksanız yüksek hız deneyimi gereksiz olur. yani yarış oyunu gibi şeylere ihtiyacınız yok.
atik olun, hızlı karar vermeyi gerektiren tenis oyunlarını da oynayabilirsiniz. hatta gerçekte oynayın tenisi :)
son olarak da: motorları fark edin ve tüm aynalarınızı 3 saniyede bir kontrol edin.
sadece şehir içinde kullanacaksanız yüksek hız deneyimi gereksiz olur. yani yarış oyunu gibi şeylere ihtiyacınız yok.
atik olun, hızlı karar vermeyi gerektiren tenis oyunlarını da oynayabilirsiniz. hatta gerçekte oynayın tenisi :)
son olarak da: motorları fark edin ve tüm aynalarınızı 3 saniyede bir kontrol edin.
0
i.memeful.com
Abi şu başlıkta yazan herkes (sahibi dahil) ciddi mi? ne oyunu ne videosundan bahsediyorsunuz? Araba kullanmak deneyim işidir ve öyle simülasyonla (asıl demeniz gereken buydu) yapılacak bir şey değil. kaldı ki videoyla oyunla elde edebileceğiniz hiç bir şey yok. Simülasyonu sürücü kurslarında tam anlamıyla umutsuz vakalar için kullanıyorlar. üzerine alınma, bunu vaktiyle ehliyet kursunda ki eğitmen söylemişti. Trafiğe kapalı ya da trafiğin seyrek olduğu yerlerde başla, yavaş yavaş trafiğe katıl. Baktın hiç olmuyor, herkes araba kullanacak diye bir şey yok, bırak.
Abi şu başlıkta yazan herkes (sahibi dahil) ciddi mi? ne oyunu ne videosundan bahsediyorsunuz? Araba kullanmak deneyim işidir ve öyle simülasyonla (asıl demeniz gereken buydu) yapılacak bir şey değil. kaldı ki videoyla oyunla elde edebileceğiniz hiç bir şey yok. Simülasyonu sürücü kurslarında tam anlamıyla umutsuz vakalar için kullanıyorlar. üzerine alınma, bunu vaktiyle ehliyet kursunda ki eğitmen söylemişti. Trafiğe kapalı ya da trafiğin seyrek olduğu yerlerde başla, yavaş yavaş trafiğe katıl. Baktın hiç olmuyor, herkes araba kullanacak diye bir şey yok, bırak.
0
Oyunla felan pek gelisecegini zannetmiyorum cünkü gercekte kullanilan araba ile oyundaki arabanin fizik motoru birbirinden tamamen farkli. Belki biraz simulasyon oyunlari (Euro Truck vs) biraz benzese de araba kullanirken asil olay kol, bacak ve göz koordinasyonudur ama bir oyunu parmaklar ve gözlerle oynarsiniz, bacaklar devreye girmez bile.
Siz en iyisi bol bol pratik yapin, youtube dan trafik egitim videolari izleyin. Daha sonra kendinize daha cok güveniniz gelince bir kere uzun yola cikarsaniz üzerinizden atarsiniz acemiligi.
Ama unutmayin iyi araba kullanmayi ögrenmek cok uzun zaman alir, 5 yil kullanip da reflekslerinizi test etmemis olabilirsiniz, ilk ciddi tehlikeli durumda kendinizi riske atarsiniz. o nedenle sindire sindire kurallari atlamadan ögrenin. cünkü 20 sene araba kullanan bir insan sag ve sol dönüslerde kör nokta kontrolü yapmadan herhangi bir kazaya neden olmadan bi sekilde sansi yardimiyla gidiyor ve kendini usta zannediyor, gün geliyor bir dönüs sirasinda bir bisikleti yada motosikleti altina alabiliyor. Kör nokta kontrolünü atlama, sehir icinde arabalar arasinda cikacak yaya veya cocuklara hep dikkat et.
Siz en iyisi bol bol pratik yapin, youtube dan trafik egitim videolari izleyin. Daha sonra kendinize daha cok güveniniz gelince bir kere uzun yola cikarsaniz üzerinizden atarsiniz acemiligi.
Ama unutmayin iyi araba kullanmayi ögrenmek cok uzun zaman alir, 5 yil kullanip da reflekslerinizi test etmemis olabilirsiniz, ilk ciddi tehlikeli durumda kendinizi riske atarsiniz. o nedenle sindire sindire kurallari atlamadan ögrenin. cünkü 20 sene araba kullanan bir insan sag ve sol dönüslerde kör nokta kontrolü yapmadan herhangi bir kazaya neden olmadan bi sekilde sansi yardimiyla gidiyor ve kendini usta zannediyor, gün geliyor bir dönüs sirasinda bir bisikleti yada motosikleti altina alabiliyor. Kör nokta kontrolünü atlama, sehir icinde arabalar arasinda cikacak yaya veya cocuklara hep dikkat et.
0
gece 1-2 gibi çık abinle bomboş olur yollar. alışmak için faydalı olur. boş olsa dahi trafik var gibi davran, sinyal ver, dönerken araba var gibi dur. yokuşta pratik yap. oyunla sadece park gelişebilir. açıları falan öğrenirsin.
0
harmonikhakaret
Daha önce java tecrübem var ancak ilk defa database uygulamasına giriştim. Hibernate kullanmaya karar verdim. Netbeans kullandım şimdiye kadar ama IntelliJ kullanmaya da başlayacağım. Bu bilgiler ışında bana önerebileceğiniz döküman/tutorial/kurs/vidyo falan ne önerirsiniz. Netbeans'in sistesindeki
Daha önce java tecrübem var ancak ilk defa database uygulamasına giriştim. Hibernate kullanmaya karar verdim. Netbeans kullandım şimdiye kadar ama IntelliJ kullanmaya da başlayacağım.
Bu bilgiler ışında bana önerebileceğiniz döküman/tutorial/kurs/vidyo falan ne önerirsiniz. Netbeans'in sistesindeki dökümana baktım ama çok eksik geldi.
Teşekkürler
Bu bilgiler ışında bana önerebileceğiniz döküman/tutorial/kurs/vidyo falan ne önerirsiniz. Netbeans'in sistesindeki dökümana baktım ama çok eksik geldi.
Teşekkürler
0
Ne seviyede bir dökümana baktiniz bilmiyorum ama burada www.mkyong.com kapsamli bilgiyi bulabilirsiniz.
IntelliJ konusuna gelince de zaten yapmaniz gereken gerekli hibernate konfigurasyonu yapmaniz bunun icin de en iyi kaynak IntelliJ kendi sitesi. Konfigurasyonu yaptiktan sonra gelistirme kismi ister Eclipse ister Netbeans ya da IntelliJ farketmez, sonucta Java.
IntelliJ konusuna gelince de zaten yapmaniz gereken gerekli hibernate konfigurasyonu yapmaniz bunun icin de en iyi kaynak IntelliJ kendi sitesi. Konfigurasyonu yaptiktan sonra gelistirme kismi ister Eclipse ister Netbeans ya da IntelliJ farketmez, sonucta Java.
0
nooneatall
Aklimdaki bir projeyi crossplatform yazdirmak istiyorum, tüm veri yapisini ben tasarlayacagim, arayuz ve veri baglantilari benim istedigim sekilde yazilimci yapacak. Nereden bulunur yetenekli ama bu projeyi calmayacak yazilimci? (Yeni facebook olacak evet, o kurekciler gibi olmak istemiyorum)
Aklimdaki bir projeyi crossplatform yazdirmak istiyorum, tüm veri yapisini ben tasarlayacagim, arayuz ve veri baglantilari benim istedigim sekilde yazilimci yapacak. Nereden bulunur yetenekli ama bu projeyi calmayacak yazilimci? (Yeni facebook olacak evet, o kurekciler gibi olmak istemiyorum)
0
bir laf var. fikrinizin çalınması değil, umursanmaması sizi endişelendirsin diye. bunu ara ara hatırlayın bence.
bir de bütçeniz ne kadar? bu tarz işleri yapan firmalarla gizlilik sözleşmesi yaparak bu kaygınızı geride bırakarak çalışabilirsiniz.
bir de bütçeniz ne kadar? bu tarz işleri yapan firmalarla gizlilik sözleşmesi yaparak bu kaygınızı geride bırakarak çalışabilirsiniz.
0
Fikrimi web sitesine dokme isini ben yapacagim, tahminimce 30-32 ekran gerekecek, bunun mobil karsiligini ve ne kadar tutacagini kestiremiyorum. Butce, ne kadar gerekliyse.
0
Simdi bu durumda iki risk var. Birincisi fikri calar. ikincisi gelistrime esnasinda yada gelistirdikten sonra projeyi tam devretmeden yarim birakir gider. Referanslari iyi olmayan ucuz biriyle calisirsaniz bu olabilir. Sözlesme imzlasan bile cok ugrasirsin.
Bu durumda izlencek en iyi yol;
- ilk önce sizin tarafinizdan iyi bir dökümantasyon yapilmali (tasarim, UML digramlari ile birlikte)
- bir araya gelip iyi bir gelistirme takvimi hazirlanmali
- sonra güclü bir sözlesme imzalanmali
- gelistirme esnasinda kaynak kodlar cloud bir versiyonlama sisteminde (Git, svn vs.) tutulmali (bilgisayarima virüs girdi, calindi durumlari olmamasi icin)
- iyi bir developer dökümantasyonu yapilmali (bir ürünün gelistirmesi hicbir zaman bitmez, ürün tamamlandiktan sonra yine o gelistiriciye muhtacsiniz ya da iyi bir dökümantasyonla isi devredebilirsiniz. Hele bir de kodlar kötü yazildiysa o isi baska kimseye devredemezsiniz)
Bir mobil yazilimci olarak diyebilirim ki, bu adimlardan birini atlarsaniz yada üstünkörü gecerseniz o is o kisimda patlar. Fikrinize gercekten cok güveniyorsaniz bu konuda deneyimli bir firmayla calismaniz daha verimli olacaktir. Yoksa bi noktada sansa kalacaktir isler.
@streak in söyledigi söz de cok iyiymis. Ayrica onun söyledigine bir sey daha ekleyeyim, zaten fikriniz cok harikaysa firinizi piyasaya sürdükten 1 hafta sonra mutlaka bir taklidi cikacaktir.
Bu durumda izlencek en iyi yol;
- ilk önce sizin tarafinizdan iyi bir dökümantasyon yapilmali (tasarim, UML digramlari ile birlikte)
- bir araya gelip iyi bir gelistirme takvimi hazirlanmali
- sonra güclü bir sözlesme imzalanmali
- gelistirme esnasinda kaynak kodlar cloud bir versiyonlama sisteminde (Git, svn vs.) tutulmali (bilgisayarima virüs girdi, calindi durumlari olmamasi icin)
- iyi bir developer dökümantasyonu yapilmali (bir ürünün gelistirmesi hicbir zaman bitmez, ürün tamamlandiktan sonra yine o gelistiriciye muhtacsiniz ya da iyi bir dökümantasyonla isi devredebilirsiniz. Hele bir de kodlar kötü yazildiysa o isi baska kimseye devredemezsiniz)
Bir mobil yazilimci olarak diyebilirim ki, bu adimlardan birini atlarsaniz yada üstünkörü gecerseniz o is o kisimda patlar. Fikrinize gercekten cok güveniyorsaniz bu konuda deneyimli bir firmayla calismaniz daha verimli olacaktir. Yoksa bi noktada sansa kalacaktir isler.
@streak in söyledigi söz de cok iyiymis. Ayrica onun söyledigine bir sey daha ekleyeyim, zaten fikriniz cok harikaysa firinizi piyasaya sürdükten 1 hafta sonra mutlaka bir taklidi cikacaktir.
0
@emrahday: applikasyon ve sitenin kopyasi olsa bile islevselligin butunlugunu hazirlamak (en az) bir kac ay alacaktir, benim umudum da o bir kac ay zaten :)
Onerilerin hepsini tahmin edebiliyorum, sorunum zaten "deneyimli firma" kismi, firmalarin cogu daha fikir asamasinda konsepte bayilip kendileri yapmak isteyecekler.
Onerilerin hepsini tahmin edebiliyorum, sorunum zaten "deneyimli firma" kismi, firmalarin cogu daha fikir asamasinda konsepte bayilip kendileri yapmak isteyecekler.
0
kimse
is kontratinda yazili;Mit der Vergütung sind monatlich Überstunden im Umfang von 10 Stunden der vereinbarten monatlichen Arbeitszeit abgegolten. Überstunden, die darüber hinausgehen, laufen auf einem Arbeitszeitkonto auf und werden in Freizeit abgegolten. Darüber hinaus sind mit dieser Vergütung etw
is kontratinda yazili;
Mit der Vergütung sind monatlich Überstunden im Umfang von 10 Stunden der vereinbarten monatlichen Arbeitszeit abgegolten. Überstunden, die darüber hinausgehen, laufen auf einem Arbeitszeitkonto auf und werden in Freizeit abgegolten. Darüber hinaus sind mit dieser Vergütung etwaige Sonn-, Feiertags- oder Nachtzuschläge abgegolten.
simdiden tesekkürler
Mit der Vergütung sind monatlich Überstunden im Umfang von 10 Stunden der vereinbarten monatlichen Arbeitszeit abgegolten. Überstunden, die darüber hinausgehen, laufen auf einem Arbeitszeitkonto auf und werden in Freizeit abgegolten. Darüber hinaus sind mit dieser Vergütung etwaige Sonn-, Feiertags- oder Nachtzuschläge abgegolten.
simdiden tesekkürler
0
10 saat üzerinde ekstra mesai yaparsan aylik olarak bu ekstra mesai ödenir, eger mesai 10 saatin altinda ise isyeri calisma saati hesabinda serbest zaman olarak kullanmak icin biriktirilir. bu ekstra mesai birikimi pazar günleri, tatil günleri, gece calismalari icin de hesaplanir.
birebir ceviri degil, cok kaba taslak cevirdim.
birebir ceviri degil, cok kaba taslak cevirdim.
0
oddyseus
ne zamna bi oyun yaması, patch vs indirsem. İstisnasız hepsine malware diyor virüs programı. Oyunun dosyalarını değiştirdiği için mi öyle diyor sizce? Bi kere dinlemeyip beyaz listeye alıp devam ettim yama sorunsuzca çalıştı. Ama bilinmeyen kaynağın yaptığı her eklenti her setupa virüs diye uyarı ve
ne zamna bi oyun yaması, patch vs indirsem. İstisnasız hepsine malware diyor virüs programı. Oyunun dosyalarını değiştirdiği için mi öyle diyor sizce? Bi kere dinlemeyip beyaz listeye alıp devam ettim yama sorunsuzca çalıştı. Ama bilinmeyen kaynağın yaptığı her eklenti her setupa virüs diye uyarı veriyor arkadaş.
0
Düzgün bir virüs programı edini ya da hiç kullanmayın, virüs programı gereksiz bir şey asıl önemli olan interneti ve bilgisayarı doğru kullanmak. Dikkatli olmayı, hangi kaynaklara güvenmeniz gerektiğini ancak deneye yanıla öğrenirsiniz. Eğer çok saf değilseniz kendilerini belli ederler zaten.
Yıllardır antivirüs programı kullanmadım ve kendimi bildim bileli hiç bir hesabım çalınmadı. Eskiden elbette bilgisayarı format atacak duruma kadar getiren virüslerle karşılaştım ama antivirüs programları yüklü olsa da oldu onlar zaten. Artık senelerdir rahatım, hiç bir sorunum olmadı.
Edit: Crack reverse enginering kullanılarak oyunun dosyalarını değiştirilmesidir, hiç bir "yazılım geliştirici" kalkıp virüs yazıp serial çalıp bir de bunları satmaz, satamaz. İki kopyala yapıştırla çalınacak bitecek bir şeyi kimse satın almaz.
Yıllardır antivirüs programı kullanmadım ve kendimi bildim bileli hiç bir hesabım çalınmadı. Eskiden elbette bilgisayarı format atacak duruma kadar getiren virüslerle karşılaştım ama antivirüs programları yüklü olsa da oldu onlar zaten. Artık senelerdir rahatım, hiç bir sorunum olmadı.
Edit: Crack reverse enginering kullanılarak oyunun dosyalarını değiştirilmesidir, hiç bir "yazılım geliştirici" kalkıp virüs yazıp serial çalıp bir de bunları satmaz, satamaz. İki kopyala yapıştırla çalınacak bitecek bir şeyi kimse satın almaz.
0
Legal kanallardan indirmiyorsan virus olmasi normal. crack/hack sitelerindeki "serial" lar bu yolla caliniyor. yazilim gelistirici bir oyun icin patch gelistiriyor, icine virus gömüyor, oyunun serialini caliyor ve sonra bu seriali crack siterine satiyor.
Eger legal kanaldan indiryorsan, oyun/patch dagitimcisina durumu bildir.
Eger legal kanaldan indiryorsan, oyun/patch dagitimcisina durumu bildir.
0
internet ortamında güvenle dolaşabilmek diye birşey yok. illa girdiğin sitede adware/maleware dolanacak. girdiğin sitelerden sağlam bir şekilde çıkabilmek için antivirüs programı şart. illa indirecem diyorsan da indirdiğin dosyayı sandbox ile aç ki virüsler sandboxtan dışarı çıkamasın.
0
coldnick
çok fazla bilgim olmadığı için sormak istedimbir işimiz için uygulama yaptırmamız gerekiyor fakat uygulama yazma işi nasıl oluyor,biz oturup zaman harcasak istediğimiz gibi bir uygulama yazabilir miyiz?nasıl yapılır? nerden yapılır? konunun uzmanı olmak gerekir mi?
çok fazla bilgim olmadığı için sormak istedim
bir işimiz için uygulama yaptırmamız gerekiyor fakat uygulama yazma işi nasıl oluyor,biz oturup zaman harcasak istediğimiz gibi bir uygulama yazabilir miyiz?
nasıl yapılır? nerden yapılır? konunun uzmanı olmak gerekir mi?
bir işimiz için uygulama yaptırmamız gerekiyor fakat uygulama yazma işi nasıl oluyor,biz oturup zaman harcasak istediğimiz gibi bir uygulama yazabilir miyiz?
nasıl yapılır? nerden yapılır? konunun uzmanı olmak gerekir mi?
0
iş ne? uygulama hangi platformda olacak? veritabanlı bir uygulama mı? konuyla alakalı hiç mi bilginiz yok?
soruyu sormuşsunuz ama üzerine düşünüp yorumlanacak temel bilgileri vermemişsiniz. nedir bu uygulama?
soruyu sormuşsunuz ama üzerine düşünüp yorumlanacak temel bilgileri vermemişsiniz. nedir bu uygulama?
0
anket yapacağız
android yada apple fark etmez geniş bi kitleye hitap etmemiz gerekiyor.
android yada apple fark etmez geniş bi kitleye hitap etmemiz gerekiyor.
0
bir anket için uygulama yapmanıza gerek olmadığı düşüncesindeyim. sen olsan sadece bir anket için uygulama indirir misin? ben indirmem.
bunun için internet siteniz üzerinden multiple platformda çalışacak şekilde dizayn edilmiş bir form işinizi fazlasıyla görecektir bence.
bunun için internet siteniz üzerinden multiple platformda çalışacak şekilde dizayn edilmiş bir form işinizi fazlasıyla görecektir bence.
0
Android icin Java + Android API. iPhone icin ObjectiveC/Swift + mac API bilgisi lazim. Onun disinda database bilgisi, Http, Web Service (RestFul) bilmeniz lazim ki uygulamandan datayi servera gönderebilesiniz. Ayrica iPhone ve Android icin kullanilan programlama dilleri birbirinden tamamen farkli diller. Ögrenmek icin yazilim gelistirme temelinin üzerine bir de bu iki ayri ayri dili ögrenmek gerekli. Yazilim gelistirme bilgisi olan biri bu dillerden birini 3 ayda isinizi görecek kadar ögrenebilir. Hic bilmeyen biri ise 1 sene + 3 ayda isinizi görecek kadar ögrenebilir. Ayrica bu sirada cesitli gelistirme araclarina da yatkin olmak gerekli (xCode, Android studio, photoshop vs. )
Uygulama kaliteli ve problemsiz olsun isterseniz bu iste 3 kisinin uzmanlasmasi tavsiye edilir genelde. Android tarafinda 1 kisi, iPhone tarafinda 1 kisi, server tarafinda 1 kisi olarak.
Uygulama kaliteli ve problemsiz olsun isterseniz bu iste 3 kisinin uzmanlasmasi tavsiye edilir genelde. Android tarafinda 1 kisi, iPhone tarafinda 1 kisi, server tarafinda 1 kisi olarak.
0
turangue
Arkadaşlar şimdi durum şu;Avrupa'ya turistik amaçlı 4 günlüğüne gideceğim, buna bağlı olarak işlemlerimi yaptırdım sonuç olarak 20 günlük ve 6 gün kalma süreli vize verdi konsolosluk. Sonrasında bir arkadaşımın tatilini devam ettireceğini öğrendim, ben de tatilimi 5 gün daha uzatmaya karar verdim. y
Arkadaşlar şimdi durum şu;
Avrupa'ya turistik amaçlı 4 günlüğüne gideceğim, buna bağlı olarak işlemlerimi yaptırdım sonuç olarak 20 günlük ve 6 gün kalma süreli vize verdi konsolosluk. Sonrasında bir arkadaşımın tatilini devam ettireceğini öğrendim, ben de tatilimi 5 gün daha uzatmaya karar verdim. yani toplamda 10 veya 9 gün kalmayı planlıyorum.
Soru şu, nasıl bu kalma süremi uzatabilirim? Nereye başvurmam gerekir?
Not: Önceden yazılmış yazılara baktım ama insanlar hep maksimum olan 90 günlük süreyi uzatmak için sorduklarından, benim durumumdan farklı olabileceğini düşündüm, o yüzden soruyorum.
Avrupa'ya turistik amaçlı 4 günlüğüne gideceğim, buna bağlı olarak işlemlerimi yaptırdım sonuç olarak 20 günlük ve 6 gün kalma süreli vize verdi konsolosluk. Sonrasında bir arkadaşımın tatilini devam ettireceğini öğrendim, ben de tatilimi 5 gün daha uzatmaya karar verdim. yani toplamda 10 veya 9 gün kalmayı planlıyorum.
Soru şu, nasıl bu kalma süremi uzatabilirim? Nereye başvurmam gerekir?
Not: Önceden yazılmış yazılara baktım ama insanlar hep maksimum olan 90 günlük süreyi uzatmak için sorduklarından, benim durumumdan farklı olabileceğini düşündüm, o yüzden soruyorum.
0
Senin durumun farkli degil,yeni vize almadikca o sure degismez.ilerideki ziyaretlerinide dusunup o sureyi asmamani tavsiye ederim.
0
ülke yazmamışsın ama belediyenin yabancılarla ilgilenen bölümüne başvurabilirsin, onların yetkisi var.
keyfi olarak uzatırlar mı orası ayrı mesele, kabul etseler bile sigortanı da uzatmanı isterler.
keyfi olarak uzatırlar mı orası ayrı mesele, kabul etseler bile sigortanı da uzatmanı isterler.
0
Emin misiniz durumun farklı olmadığına? Çünkü 90 güne kadar kalmalar "short term stay" olarak geçiyor, sonrasında işin rengi, gereken belgeler vs. değişiyor. Tabii ki eğer değiştirilemiyorsa illa kalıp riske atmam ama Hollanda'da yabancılar polisi dedikleri bişey varmış ve burayla o işleri halledebiliyormuşsunuz. Ben Budapeşte ve Viyana'ya gitmeyi planlıyorum. Buralarda da buna benzer bir uygulama var mı onu merak ediyorum.
Ekleme: Sigorta yaptırma işi internetten 5 dakika içinde yapılabildiği için sorun olacağını sanmıyorum pek. Halledilir yani.
Ekleme: Sigorta yaptırma işi internetten 5 dakika içinde yapılabildiği için sorun olacağını sanmıyorum pek. Halledilir yani.
0
O duruma kimsenin net yanit verecegini zannetmiyorum, cok subjektif yanit olur. vizeyi aldigin ülke, vize basvuru sartlarin, türkiyedeki is/ögerencilik durumuna kadar bircok degisken var. Ayrica prosedürlerin islemesi icin bizzat senin basvurman lazim ama senin dosyan büyük ihtimalle o ülkenin türkiye konsoloslugunda. Bulundugun ülkenin yabancilar dairesine basvurursan belki sana özel bi kolaylik yaparlar ama normal prosedür olarak dosyanin türkiyedeki konsolosluktan o ülkedeki yabancilar dairesine gelmesi gerekiyor ve o da sürer.
Ayrica 90günden daha fazla uzatmak isteyenler mevcut vizelerini oturum müsadesine cevirmek isteyenler. 90 gün alti vize, 90 gün üstü oturum oluyor. Bunun prosedürü cok farkli ve o ülkede calisiyor yada ögrenci olmak gibi sartlari var ve dosyan o ülkeye ulasmis oluyor. Senin sartlarin bu durum uymadigi icin cok istisnai bir durum, ancak türkiyedeki konsolosluk net cevap verir. Viyena da "Ausländerbehörde" yani yabancilar dairesi ilgilenir bu isle.
Süreni de asla asma, bu konuda cok sertler, ilerde AB girisleri tamamen yasaklanir.
Ayrica 90günden daha fazla uzatmak isteyenler mevcut vizelerini oturum müsadesine cevirmek isteyenler. 90 gün alti vize, 90 gün üstü oturum oluyor. Bunun prosedürü cok farkli ve o ülkede calisiyor yada ögrenci olmak gibi sartlari var ve dosyan o ülkeye ulasmis oluyor. Senin sartlarin bu durum uymadigi icin cok istisnai bir durum, ancak türkiyedeki konsolosluk net cevap verir. Viyena da "Ausländerbehörde" yani yabancilar dairesi ilgilenir bu isle.
Süreni de asla asma, bu konuda cok sertler, ilerde AB girisleri tamamen yasaklanir.
0
aynen dediğin şekilde uzatmıştım ben dönüşümden 1 gün önce, tabii ki oradaki görevliyi ikna etmen lazım.
0
mobil olduğum için editleyemiyorum. durum farklı tabii ki, 90 güne kadar vize, sonrası için oturum izni gerekiyor.
0
signore
Bu konu cok canimi sikiyor, bir turlu standart yakalayamadim kendimce. 2 ile donunce frenleye frenleye dondugumden devrin cok dusup arabanin stop etmesinden korkuyorum, 1'e takinca cok yavasliyor araba. Ayrica 2 ile donunce dondukten sonra devir cok dusuk oluyor zor gaz veriyorum falan. Stop etmesin
Bu konu cok canimi sikiyor, bir turlu standart yakalayamadim kendimce. 2 ile donunce frenleye frenleye dondugumden devrin cok dusup arabanin stop etmesinden korkuyorum, 1'e takinca cok yavasliyor araba. Ayrica 2 ile donunce dondukten sonra devir cok dusuk oluyor zor gaz veriyorum falan. Stop etmesin diye debriyaja basili, 2. viteste frenleye frenleye donmek gibi sacma oldugunu dusundugum seyler yapiyorum. Nasil yapayim edeyim bosa mi alayim donerken?
0
araba dizelse korkma, 2 viteste stop etmesi için duracak kadar yavaşlaman lazım. tabii arabadan arabaya değişen bir şey bu, o yüzden boş bir yolda 2. viteste arabanın hangi şartlarda stop ettiğini, hangi şartlarda titreme yaptığını deneyimleyip ona göre karar verebilirsin.
0
araç benzinliyse yokuşta olmadıktan sonra 1. vitesi sadece kalkış için kullanabilirsin, onda sıkıntı yok. vites uygunluğunu da hıza göre değil devire göre algılaman lazım. aracı titretmeyeceksin işte.
0
hocam eğer tecrübe sahibiysen, tam da senin durumunda uygulanan bir sürüş tekniği var. (ki bu soruyu sormandan biraz daha tecrübelenmen gerektiğini düşünüyorum). hell n toe, taktiği var ralli pilotlarının kullandığı. 3-4 saniye uzunluğunda, internette de nasıl yapıldığını anlatan yavaş çekim videolar var bunlara bak derim.
Viraja yaklaşıyorsunuz. Sağ ayağınız ile frene basarken sol ile debriyaja basıp vitesi küçültün. Bundan sonra sağ ayağınızın topuğuyla veya yanıyla (sağ ayağınızın burnu hala fren üzerinde kalacak şekilde bileğinizi bükerek) gaz pedalına hafifçe dokunup motoru hızlandırın ve debriyajı bırakın. Evet hepsi bu.. Böylece darbesiz ve yumuşak bir şekilde vitesinizi küçülttünüz.
Viraja yaklaşıyorsunuz. Sağ ayağınız ile frene basarken sol ile debriyaja basıp vitesi küçültün. Bundan sonra sağ ayağınızın topuğuyla veya yanıyla (sağ ayağınızın burnu hala fren üzerinde kalacak şekilde bileğinizi bükerek) gaz pedalına hafifçe dokunup motoru hızlandırın ve debriyajı bırakın. Evet hepsi bu.. Böylece darbesiz ve yumuşak bir şekilde vitesinizi küçülttünüz.
0
bu tamamen aracın marke modeline (vites aralıklarına), hızına ve yolun eğimine bağlı olarak değişir. bir standardı olamaz. mesela yeni 1.16 dizel motorlarda tümseklerden geçecek kadar yavaşladıysanız araba saçma şekilde 1. vitesi istiyor ama ille de genelleme yapmak gerekiyorsa çoğunlukla 2. vites daha uygun kalır
0
2'de debriyaja bas, yavaşla dön toparlayınca da kaldırıp debriyajdan gaza bas bu kadar basit. stop etmez giden araba öyle lank diye çekmezsen.
0
Benzin lpg.
Stop ettirme korkusu haricinde donusten sonraki hizlanma berbat oluyor 2' de olunca. Devir 1200'e kadar inmis oluyor mesela 1200-2000 arasi yillar geciyor sanki gazi yemiyor. 2000'Den sonra hissediyorum gaza bastigimi. baska araba kullanmadim benim arabada olabilir sikinti
Stop ettirme korkusu haricinde donusten sonraki hizlanma berbat oluyor 2' de olunca. Devir 1200'e kadar inmis oluyor mesela 1200-2000 arasi yillar geciyor sanki gazi yemiyor. 2000'Den sonra hissediyorum gaza bastigimi. baska araba kullanmadim benim arabada olabilir sikinti
0
www.youtube.com sürücü dediğimi 11. saniyede yapıyor dikkatli izleyin. Siz bunun yavaşını düşünün, yani pilot 1 saniyede bunu hallediyorsa siz bunu 4-5 saniyede yapsanız da kafidir. Tam virajın iç kısmında stop ediyorsunuz muhtemelen, bunu yapın ve virajdan hızlanarak çıkın.
Vites küçültmeden dolayı oluşacak ve viraj dengesini bozacak motor freninide (yağmurlu havalarda çok tehlikeli oluyor) önlemiş olursunuz. Bir taşla 2 kuş, mis gibi :D
sürücü dediğimi 11. saniyede yapıyor dikkatli izleyin. Siz bunun yavaşını düşünün, yani pilot 1 saniyede bunu hallediyorsa siz bunu 4-5 saniyede yapsanız da kafidir. Tam virajın iç kısmında stop ediyorsunuz muhtemelen, bunu yapın ve virajdan hızlanarak çıkın. Vites küçültmeden dolayı oluşacak ve viraj dengesini bozacak motor freninide (yağmurlu havalarda çok tehlikeli oluyor) önlemiş olursunuz. Bir taşla 2 kuş, mis gibi :D
0
Ben sorununuzu daha ince sanmıştım. yoksa araba gitmiyorsa yetmiyorsa vites küçültün. Bu kadar basit. ya da otomatik bir araç alın.
0
Donerken stop ettirmedim henuz sadece devir cok dustugu icin stop eder mi lan diyorum donerken onu sorun ediyorum. Video harikaymis bu arada
0
bir şey söyleyeyim; araç çok az da olsa belli bir hıza giderken, boşta stop etme ihtimali, viteste stop etme ihtimalinden daha çok. vitesteki arabanın stop etmesi için rölanti devrine inmek gerekir (çoğu araçta bu 800 devirdir). diğer durumlarda mesela 2. viteste iken gazı komple bırak araç istediği kadar yavaşlasın, 1000 devrin altına indiğinde sabit devir ve hızla gitmeye devam eder. stop etmek için rölanti devrinin altına inecek kadar frenlemek lazım. bu bir anlamda durmak demek.
0
arabayı boşa almak tehlikelidir, boşta viraj dönüldüğünü ilk defa duyuyorum, yapılamayacak en büyük hata araba hareket halindeyken hele bi de viraj dönerken boşa almak olur(kırmızı ışığa yanaşma haricinde) aracın hakimiyetini kaybedersiniz elinizde sadece fren kalır bu da kaza yapmaya sebebiyet verir, misal viraj dönerken boşa aldınız sağ viraj dönüyorsunuz diyelim arabayı boşa aldınız tam dönerken sol yanınızdan aracın hakimiyetini kaybedip size doğru geldiğini düşünün veya da boşa alıp dönerken karşınıza bir araba çıktı ve çok ani hareket etmeniz gerekti, gaza basıp manevra yaomanız gerektiğinde vitesi boşa aldığınızda ışık görmüş tavşan gibi kalırsınız.
trafikte böyle şeyler yapmayın, güvenli sürüş için araç her zaman hakimiyetinizde olmalı, sizin için ve trafikteki bizler için.
edit:viraj derken dönüşleri kastettim soru soran arkadaşın dediği gibi viraj ifadesini kullanmam yanlış oldu.
trafikte böyle şeyler yapmayın, güvenli sürüş için araç her zaman hakimiyetinizde olmalı, sizin için ve trafikteki bizler için.
edit:viraj derken dönüşleri kastettim soru soran arkadaşın dediği gibi viraj ifadesini kullanmam yanlış oldu.
0
normal yolda virajda ikinci vites olabilir ama sokak kösesi dönerken 1. vitese atmaniz gerekli. Sokak kösesi dönerken trafik kuralarini dikkate alirsan normalde önce durup sonra devam etmen gerekli (cocuk, bisiklet felan cikabilir). Türkiyede bu durum bircok durumda uygulanmiyor, o nedenle en kötü ihtimalle iyice yavaslayip dönmelisin, bu durumda da 1. vitese atmalisin. 2.vitesle dönersen araba cok az daha hizli dönecektir ayagini gazdan ceksen bile, bu durumda hafiften frene dokunman gerekli. Frene dokunup yavaslayacaksan ve tekrar kalkista arabanin devirini alirken zaman kaybetmektense. 1.vitese al, araba motor freniyle cok fazla hizlanmadan dönsün. Dedigim gibi bu durum sokak kösesi dönerken (cünkü hiz bircok durumda 10 km/h nin altina, cok düsük devire düsmen gerekiyor), yoksa normal yolda viraj dönerken yolun seyri, hiz ve devrine göre ayarlamak zaten cok zor degil. Farkli arabalarda farkli istisnalar da olabilir, tamamen arabayi tanimak lazim.
0
emrahday'ın dediği gibi en sağlıklısı 1.vitese düşürmen veya dönüşün durumuna göre yarım debriyaj yapman(balatalar için iyi değil ama)
dönüş yapmadan önce hızınızı iyice düşürmeniz, dönüşü yapabilecek hıza inmeniz lazım ki dönüş sırasında frene basmayın, aynı şekilde gaza da basmayın araç savrulabilir ağrılık dağılımndan ve yol şartından dolayı.
dönüş yapmadan önce hızınızı iyice düşürmeniz, dönüşü yapabilecek hıza inmeniz lazım ki dönüş sırasında frene basmayın, aynı şekilde gaza da basmayın araç savrulabilir ağrılık dağılımndan ve yol şartından dolayı.
0
tchuck
cehaletimi mazur görün.web yazılımla uğraşıyorum bir süredir. son 8 aydır da front end dışında pek işe el atamadım açıkçası. geliştirmek istiyordum ama işyerindeki yoğunluk nedeniyle ekstra işlerle hiç uğraşamadım.mvc hakkında pek bilgim yok o yüzden. ama bir şey oldu;ben sitelerin backendleriyle de
cehaletimi mazur görün.
web yazılımla uğraşıyorum bir süredir. son 8 aydır da front end dışında pek işe el atamadım açıkçası. geliştirmek istiyordum ama işyerindeki yoğunluk nedeniyle ekstra işlerle hiç uğraşamadım.
mvc hakkında pek bilgim yok o yüzden. ama bir şey oldu;
ben sitelerin backendleriyle de uğraşıyorum ve onları kodlarken sürekli farklı teknik kullanmaya çalışyıorum her seferinde daha pratik yapmak için. yani hiçbir zaman iki siteyi aynı şekilde kodlamadım diyebilirim, daha iyisini bulmaya çalışıyorum.
otobüs yolculuklarım uzun geçtiği için de elime kağıt kalem alıp kafamda bir şeyler kurguluyorum. dün akşam şöyle bir kurgu yaptım;
tüm class'larımı bir klasöre, tüm html dosyalarımı başka bir klasöre koyayım.
bir başka klasörden de bu ikisinin yönetimini yapayım yani hem classları hem template dosyalarını bir yönetim klasöründen idare edeyim. hem kontrolü hem müdahalesi kolaylaşsın.
sonra internette buna benzer modalleri öğrendim. mvc'yi duymuştum, mvc nasıl acaba dedim. ve sanırım benim dediğim sisteme benziyor.
cehaletim için tekrar kusura bakmayın ama, ben kendim mvc mimarisini mi oluşturmuş oldum? yoksa mvc biraz daha mı farklı? eğer bunu kendim ürettiysem hakikaten mutlu olucam, çünkü dorğu yönde düşünüyorum demektir. mvc buna benzer değilse de, bildiğimi yapmaya devam edicem o ayrı :)
web yazılımla uğraşıyorum bir süredir. son 8 aydır da front end dışında pek işe el atamadım açıkçası. geliştirmek istiyordum ama işyerindeki yoğunluk nedeniyle ekstra işlerle hiç uğraşamadım.
mvc hakkında pek bilgim yok o yüzden. ama bir şey oldu;
ben sitelerin backendleriyle de uğraşıyorum ve onları kodlarken sürekli farklı teknik kullanmaya çalışyıorum her seferinde daha pratik yapmak için. yani hiçbir zaman iki siteyi aynı şekilde kodlamadım diyebilirim, daha iyisini bulmaya çalışıyorum.
otobüs yolculuklarım uzun geçtiği için de elime kağıt kalem alıp kafamda bir şeyler kurguluyorum. dün akşam şöyle bir kurgu yaptım;
tüm class'larımı bir klasöre, tüm html dosyalarımı başka bir klasöre koyayım.
bir başka klasörden de bu ikisinin yönetimini yapayım yani hem classları hem template dosyalarını bir yönetim klasöründen idare edeyim. hem kontrolü hem müdahalesi kolaylaşsın.
sonra internette buna benzer modalleri öğrendim. mvc'yi duymuştum, mvc nasıl acaba dedim. ve sanırım benim dediğim sisteme benziyor.
cehaletim için tekrar kusura bakmayın ama, ben kendim mvc mimarisini mi oluşturmuş oldum? yoksa mvc biraz daha mı farklı? eğer bunu kendim ürettiysem hakikaten mutlu olucam, çünkü dorğu yönde düşünüyorum demektir. mvc buna benzer değilse de, bildiğimi yapmaya devam edicem o ayrı :)
0
Yani mvc iki klasore ayirmaktan biraz daha farkli tabii. Ama gidis yolun ayni diyebilirim.
0
hayır. mvc o değil.
mvc'de url'ler dosyaları hedeflemez. bu nedenle dikkat ettiysen url'lerde uzantı (.aspx vb) yoktur. bunun yerine route'lar vardır. mvc'nin route mantığı, gelen url'yi daha önce tanımladığın bir route pattern'i ile eşleştirir ve bu route'dan hangi controller ve bu controller'un hangi method'unun sorumlu olduğunu belirler. gene senin tanımlamana göre. route ile parametre taşıyabilirsin, bu parametre tanımların da controller'ın ilgili method'una parametre olarak iletilir.
controller'ın görevi gelen bu isteğe göre bir model (data) kullanarak view oluşturmaktır ve isteği yanıtlamaktır. view'lar önceden tanımladığın ve model verisine ulaşabilen özel html dosyaları. bu view'ları template gibi düşünmek gerekir. mvc engine, bu view ve model'i kullanarak bir html oluşturur. view içerisinde döngüler, kontrol blokları vs kullanabilirsin.
temel iş akışı böyle. normal bir web uygulamasında yapılamayan ama mvc'de yapılabilen bir şey yok, tersi de doğru. bu bir seçim.
en temel avantajları
+ seo friendly. okunabilir url oluşturuyorsun
+ client side code üzerinde kontrol sende oluyor.
+ uygulama katmanlarını (ui, business logic, database vs) ayırmak daha kolay. ekip geliştirme için daha uygun.
mvc bir pattern, dile has bir konu da değil. asp.net, php, node.js, java vb. her dil için bir mvc framework mevcut.
mvc'de url'ler dosyaları hedeflemez. bu nedenle dikkat ettiysen url'lerde uzantı (.aspx vb) yoktur. bunun yerine route'lar vardır. mvc'nin route mantığı, gelen url'yi daha önce tanımladığın bir route pattern'i ile eşleştirir ve bu route'dan hangi controller ve bu controller'un hangi method'unun sorumlu olduğunu belirler. gene senin tanımlamana göre. route ile parametre taşıyabilirsin, bu parametre tanımların da controller'ın ilgili method'una parametre olarak iletilir.
controller'ın görevi gelen bu isteğe göre bir model (data) kullanarak view oluşturmaktır ve isteği yanıtlamaktır. view'lar önceden tanımladığın ve model verisine ulaşabilen özel html dosyaları. bu view'ları template gibi düşünmek gerekir. mvc engine, bu view ve model'i kullanarak bir html oluşturur. view içerisinde döngüler, kontrol blokları vs kullanabilirsin.
temel iş akışı böyle. normal bir web uygulamasında yapılamayan ama mvc'de yapılabilen bir şey yok, tersi de doğru. bu bir seçim.
en temel avantajları
+ seo friendly. okunabilir url oluşturuyorsun
+ client side code üzerinde kontrol sende oluyor.
+ uygulama katmanlarını (ui, business logic, database vs) ayırmak daha kolay. ekip geliştirme için daha uygun.
mvc bir pattern, dile has bir konu da değil. asp.net, php, node.js, java vb. her dil için bir mvc framework mevcut.
0
MVC dosyalarla ilgili degil de kod yapisi üzerinde kurulan mimari desendir. Büyük web projelerinde en cok yasanan problem yazilan kodlarin birbirine bagimliliginin cok yüksek olmasi.
Mesela klasik bir web mimarisinda bir sayfada kullanici listesini göstereceksin. View katmaninda yani html sayfasinda php/java gibi dillerle bir döngü olusturuyorsun ve back end den bana ilk 100 kullaniciyi gönder diyorsun. sonra bunlari listeliyorsun. Bir kullaniciya tikliyorsun ve javascript (genelde controller yükünü javascript üstlenir) back-ende bir istek gönderiyor kullanici id si su ve bunun bilgilerini bana gönder diye. Tabi bu yapida cok büyük bi problem oluyor, html, javascript, ve programlama dili o kadar ici ice ki birinde degisiklik yaptiysan hepsinde yapman gerekiyor. Ayrica is mantigini da (yani döngüler, kararlar vs) html(cogu durumda html dosyasi .asp .jsp .php olabilir ama aslinda html data ve icine serpistirilmis asp/php,java kodu icerir) icine gömülen kodlarla yapiliyor ve bu da karmasik yapilarda (isin icine bir de asyncronous istekler yani ajax girdiyse) isin icinden cikilamiyor.
Buna cözüm olarak MVC sunu sunuyor bi kere View katmani tamamen bagimsiz olacak, karar ve is mantigina karar vermeyecek. Sen bi sayfai actiginda View katmani o sayfadaki temel html elementlerini yerlestirecek, kac tane kullanici listelenecek, kac sira ile listelenecek, hicbirseye karismayacak. Ikincisi ise Modal kismi yani Kullanici, kullanicinin adresi, özellikleri gibi hierarsik yapi tamamen ayri olacak. Buna sadece Modal kismi karar verecek. Modal kisminin yükünü bir programlama dili ceker ve kararlari döngüleri bu dil ile modal kisminda yaparsin. Modal bi parametre alir mesela kulalniciSayisi=100, sonra bu 100 kisiyi arar bulur, tüm yan bilgilerini (kullanicinin adresi, özellikleri vs) ekler, siralar, filtreler. Modal kisminda data dört dörtlük hazir olur. Iyi de bu modal kismina kullaniciSayisi=100 parametresini ne gönderecek? iste bunu Controller yapar. Genelde bu isten javascript sorumludur (herhangi bir framework kullaniliyorsa javascript olmayabilir, mesela ASP MVC framework gibi, ya da javada JSF gibi, onun disinda bu controller görevini javascript library de üstlenebilir angular.js gibi) Bu controller, gerek url den aldigi parametreler, gerek tiklanilan elemanlara göre http parametrelerini hazirlar Modal a gönderir, modal datayi dört dörtlük harizlar sonra controller a geri verir, controller da datayi alir View katmanina gönderir, View de bunlari gösterir. View ve Controller asla karar mekanizmasina girmez.
En büyük avantaji herkesin görevi belli oldugu icin birbirinden ayirmak, kendi icinde degisiklik yapmak kolay olur. Parametreler sabit oldugu sürece iletisimde problem olmaz. Ayrica testler kolay olur cünkü her katmanin ne alip verecegi, yükümlülükleri sabttir. Mesela kullanicilar yanlis siralandiysa bilirsin ki bundan sadece Modal sorumludur, controller yada view katmanina bakmazsin bile. Modal katmanini acarsin, debug yaparsin niye yanlis sirali bulursun cözersin. Modal da cözdünmü hersey cözüldü demektir, yaptigin degisiklik yüzünden View yada controller da degisiklik yapmak durumunda kalmazsin.
Cok soyut bir durumdur MVC dosyalarla aciklayamazsin, sadece kodun mimarisi ile ilgilidir.
Mesela klasik bir web mimarisinda bir sayfada kullanici listesini göstereceksin. View katmaninda yani html sayfasinda php/java gibi dillerle bir döngü olusturuyorsun ve back end den bana ilk 100 kullaniciyi gönder diyorsun. sonra bunlari listeliyorsun. Bir kullaniciya tikliyorsun ve javascript (genelde controller yükünü javascript üstlenir) back-ende bir istek gönderiyor kullanici id si su ve bunun bilgilerini bana gönder diye. Tabi bu yapida cok büyük bi problem oluyor, html, javascript, ve programlama dili o kadar ici ice ki birinde degisiklik yaptiysan hepsinde yapman gerekiyor. Ayrica is mantigini da (yani döngüler, kararlar vs) html(cogu durumda html dosyasi .asp .jsp .php olabilir ama aslinda html data ve icine serpistirilmis asp/php,java kodu icerir) icine gömülen kodlarla yapiliyor ve bu da karmasik yapilarda (isin icine bir de asyncronous istekler yani ajax girdiyse) isin icinden cikilamiyor.
Buna cözüm olarak MVC sunu sunuyor bi kere View katmani tamamen bagimsiz olacak, karar ve is mantigina karar vermeyecek. Sen bi sayfai actiginda View katmani o sayfadaki temel html elementlerini yerlestirecek, kac tane kullanici listelenecek, kac sira ile listelenecek, hicbirseye karismayacak. Ikincisi ise Modal kismi yani Kullanici, kullanicinin adresi, özellikleri gibi hierarsik yapi tamamen ayri olacak. Buna sadece Modal kismi karar verecek. Modal kisminin yükünü bir programlama dili ceker ve kararlari döngüleri bu dil ile modal kisminda yaparsin. Modal bi parametre alir mesela kulalniciSayisi=100, sonra bu 100 kisiyi arar bulur, tüm yan bilgilerini (kullanicinin adresi, özellikleri vs) ekler, siralar, filtreler. Modal kisminda data dört dörtlük hazir olur. Iyi de bu modal kismina kullaniciSayisi=100 parametresini ne gönderecek? iste bunu Controller yapar. Genelde bu isten javascript sorumludur (herhangi bir framework kullaniliyorsa javascript olmayabilir, mesela ASP MVC framework gibi, ya da javada JSF gibi, onun disinda bu controller görevini javascript library de üstlenebilir angular.js gibi) Bu controller, gerek url den aldigi parametreler, gerek tiklanilan elemanlara göre http parametrelerini hazirlar Modal a gönderir, modal datayi dört dörtlük harizlar sonra controller a geri verir, controller da datayi alir View katmanina gönderir, View de bunlari gösterir. View ve Controller asla karar mekanizmasina girmez.
En büyük avantaji herkesin görevi belli oldugu icin birbirinden ayirmak, kendi icinde degisiklik yapmak kolay olur. Parametreler sabit oldugu sürece iletisimde problem olmaz. Ayrica testler kolay olur cünkü her katmanin ne alip verecegi, yükümlülükleri sabttir. Mesela kullanicilar yanlis siralandiysa bilirsin ki bundan sadece Modal sorumludur, controller yada view katmanina bakmazsin bile. Modal katmanini acarsin, debug yaparsin niye yanlis sirali bulursun cözersin. Modal da cözdünmü hersey cözüldü demektir, yaptigin degisiklik yüzünden View yada controller da degisiklik yapmak durumunda kalmazsin.
Cok soyut bir durumdur MVC dosyalarla aciklayamazsin, sadece kodun mimarisi ile ilgilidir.
0
@scream,
hocam zaten direkt dosyaye yönlendiren yazılımcı olmaz ki? php php site yazılmaz tabi ki senin söylediğin gibi olacak aslıdna.
hocam zaten direkt dosyaye yönlendiren yazılımcı olmaz ki? php php site yazılmaz tabi ki senin söylediğin gibi olacak aslıdna.
0
LoRdS31
php de çok sayıda sql bağlantısı yaptığım bir site kodlamaktayım.fazla sayıda kullanıcıya erişmeyi planladığım için performans önemli.sayfalar maximum `0.1` sn de falan yükleniyor.i7 işlemcili bir bilgisayar kullanıyorum.kullanacağım sunucu muhtemelen bu kadar iyi işlemcili olmaz. maximum 0.3-0.4 sn
php de çok sayıda sql bağlantısı yaptığım bir site kodlamaktayım.
fazla sayıda kullanıcıya erişmeyi planladığım için performans önemli.
sayfalar maximum 0.1 sn de falan yükleniyor.
i7 işlemcili bir bilgisayar kullanıyorum.
kullanacağım sunucu muhtemelen bu kadar iyi işlemcili olmaz. maximum 0.3-0.4 sn lerde falan açsa mesela. Bu kötü bir rakam mı?
Mesela normal bir phpBB,vBluetin ve ya wordpress'in sunucularda sayfa oluşturma hızları nasıl? Bilgi sahibi bi yazar bilgilendirirse şahane olur.
İlk defa bu denli büyük bir proje içerisinde olduğum için performans rakamları sunucuya ve sunucu masrafıma nasıl yansıyacak bilemiyorum. Bi bilgi verebilirseniz çok müteşekkir olacağım.
not: oluşturma hızını microtime() ile ölçtüm.
fazla sayıda kullanıcıya erişmeyi planladığım için performans önemli.
sayfalar maximum 0.1 sn de falan yükleniyor.
i7 işlemcili bir bilgisayar kullanıyorum.
kullanacağım sunucu muhtemelen bu kadar iyi işlemcili olmaz. maximum 0.3-0.4 sn lerde falan açsa mesela. Bu kötü bir rakam mı?
Mesela normal bir phpBB,vBluetin ve ya wordpress'in sunucularda sayfa oluşturma hızları nasıl? Bilgi sahibi bi yazar bilgilendirirse şahane olur.
İlk defa bu denli büyük bir proje içerisinde olduğum için performans rakamları sunucuya ve sunucu masrafıma nasıl yansıyacak bilemiyorum. Bi bilgi verebilirseniz çok müteşekkir olacağım.
not: oluşturma hızını microtime() ile ölçtüm.
0
ölçüm şeklin doğru ancak "sayfanın açılması" sürecinin en kısa adımı. chrome developer tools'da network sekmesinde bir sayfanın yüklenme adımlarını ve aldığı süreleri takip edebilirsin. oradaki çubuklar arasındaki boşluklar sunucudaki işlem süresidir ve genelde en kısa olanlardır.
yani, kullanıcı isteği gönderecek, network katmanından bu istek sunucuya gelecek, sunucu işleyecek ve aynı soketten tekrar geri çevirecek. ve bunu sayfadaki her resource (css, js, resimler vb.) için ayrı ayrı yapacak.
sürecin en uzun süren aşamaları genellikle network transferleri olur. bunun için de request sayısını azaltmak gerekir. yani css ve js dosyalarını minify+bundle yapmalısın. ancak bunu canlıya geçerken yapman şart ve özellikle javascript dosyaları için source map'leri oluşturman gerekir. yoksa debug edemezsin.
yani, kullanıcı isteği gönderecek, network katmanından bu istek sunucuya gelecek, sunucu işleyecek ve aynı soketten tekrar geri çevirecek. ve bunu sayfadaki her resource (css, js, resimler vb.) için ayrı ayrı yapacak.
sürecin en uzun süren aşamaları genellikle network transferleri olur. bunun için de request sayısını azaltmak gerekir. yani css ve js dosyalarını minify+bundle yapmalısın. ancak bunu canlıya geçerken yapman şart ve özellikle javascript dosyaları için source map'leri oluşturman gerekir. yoksa debug edemezsin.
0
@screamshot front end tarafini anlatmis, ben de back-end tarafinda genel olarak birsey ekleyeyim. Bu tarz database sorgusunun cok yüksek oldugu durumlarda en büyük zaman kaybina "mysql connection" adimi neden oluyor. Cok fazla "connection" kuruyorsan ve islemi tek sorguda yapmiyorsan "connection pool" yapman gerekli. (detaya giremiyorum maalesef aslen javaciyim, php de detaylari bilmiyorum). Ikinci adim olarak da mysql sorgusunu hizlandirmak icin "mysql query cache" yapman lazim. Bunlara ek olarak da verilerinde cok fazla degisiklik olmuyorsa ayrica php tarafinda da bir "cache" mekanizmasi yazmalisin.
Bu sekilde http isteginin servera düstügü andan istegin mysql sorgusu haline getirilmesi ve sonuclarin "http response" olarak tekrar "client" tarafina dönülmesine kadar kismi optimize etmis olabilirsin.
Bu sekilde http isteginin servera düstügü andan istegin mysql sorgusu haline getirilmesi ve sonuclarin "http response" olarak tekrar "client" tarafina dönülmesine kadar kismi optimize etmis olabilirsin.
0
Haldamir
Merhaba sevgili duyurucular,Bu yaz 3 ay staj için Dresdene gitme gibi bir durumum var. Daha önce orada yaşamış, okumuş olanlarınız varsa bana biraz şehirden, yaşam koşullarından ve genel olarak yaşamanın maliyetinden bahsedebilir mi?
Merhaba sevgili duyurucular,
Bu yaz 3 ay staj için Dresdene gitme gibi bir durumum var. Daha önce orada yaşamış, okumuş olanlarınız varsa bana biraz şehirden, yaşam koşullarından ve genel olarak yaşamanın maliyetinden bahsedebilir mi?
Bu yaz 3 ay staj için Dresdene gitme gibi bir durumum var. Daha önce orada yaşamış, okumuş olanlarınız varsa bana biraz şehirden, yaşam koşullarından ve genel olarak yaşamanın maliyetinden bahsedebilir mi?
0
aylık 600 euro yeteceğini sanıyorum, şehir güzel parkları mimarisi oldukça hoş. ama sonuçta doğu almanya .leipzig chemnitz dresden buralarda ara ara neo-nazi ırkçı tipler görülüyor.
0
@allstar in dedigi gibi bu gunlerde vatanseverlik maskesi altinda irkciligin en yüksek oldugu yerlerden biri. bunda dresdenin dogu alman sehri olmasi ve issizligin diger bati alman sehirlerine göre daha cok olmasinin etkisi büyük. Bu günlerde bir türk dresdene gidince hafif bi gülümseme oluyor "Ne isin var orda" diye. Yasamak icin almanyanin en ucuz bölgesi, sehir olarak almanyanin en tarihi sehirlerinden biri. Dresdene cok yakin Cek Cumhuriyeti sinirinda güzel doga parklari var.
Irkcilik artti diye de gözün korkmasin, almanya genel olarak güvenli bir ülke, almanyanin geneli ile karsilastirinca bu günlerde daha az güvenilir ama istanbulla karsilastirinca cok cok güvenli. Kötü insanlar her yerde var, en yakin is arkadasim Dresdenli ve cok iyi yardimsever biri. Belki de dogu alman olmanin ezilmisligi nedeniyle bati almanlara göre daha az kibirliler. Cok genelleme yaptim, en iyisi yasayip tanimak lazim.
Irkcilik artti diye de gözün korkmasin, almanya genel olarak güvenli bir ülke, almanyanin geneli ile karsilastirinca bu günlerde daha az güvenilir ama istanbulla karsilastirinca cok cok güvenli. Kötü insanlar her yerde var, en yakin is arkadasim Dresdenli ve cok iyi yardimsever biri. Belki de dogu alman olmanin ezilmisligi nedeniyle bati almanlara göre daha az kibirliler. Cok genelleme yaptim, en iyisi yasayip tanimak lazim.
0
genetikçisin demi?
benim doktora programım oradaydı çok da sevdiğim bir şehirdir (Almanyada başka şehirlerde de yaşadım)
ayrıntılı yazabilirim bi ara hatırlatırsan :) -fazla yoğunluğun gözü kör olsun.
benim doktora programım oradaydı çok da sevdiğim bir şehirdir (Almanyada başka şehirlerde de yaşadım)
ayrıntılı yazabilirim bi ara hatırlatırsan :) -fazla yoğunluğun gözü kör olsun.
0
Ben de almanyada kaliyorum Köln taraflarinda. Dresden e hic gitmedim ama bi arkadasim orda okudu. Kira felan filan ödemen gerekiyormu ?
Dresden de de fazla türk yok biliyom :D
Köln e bakarsan 1.000.000 Nufus icinde 166.116 yabanci yasiyor bunlardan 68.000 ni Türk. www.pic-upload.de
Dresden nin Nufusu 523.000 ve sadece 24.692 yabanci yasiyor. Sanirim 5.000-12.000 Türk vardir Dresden de. www.pic-upload.de
Evet Dresden Irkciligin en yüksek oldu yerlerden biri. Ve cok fanatik Taraftarlari var.
Mimari ve Parklari cok ünlü bunu biliyorum. Merak etin bisey varsa bana sorabilirsin :D
Dresden de de fazla türk yok biliyom :D
Köln e bakarsan 1.000.000 Nufus icinde 166.116 yabanci yasiyor bunlardan 68.000 ni Türk. www.pic-upload.de
Dresden nin Nufusu 523.000 ve sadece 24.692 yabanci yasiyor. Sanirim 5.000-12.000 Türk vardir Dresden de. www.pic-upload.de
Evet Dresden Irkciligin en yüksek oldu yerlerden biri. Ve cok fanatik Taraftarlari var.
Mimari ve Parklari cok ünlü bunu biliyorum. Merak etin bisey varsa bana sorabilirsin :D
0
Türk sayısının az olması pek sorun değil açıkçası :D
Zaten ben de öyle kavruk tenli değilim, öyle dışardan bakıp aha türk bu demezler heralde :D
Kirayı sanırım ödeyeceğim. Henüz konaklamayı konuşmadım ama gideceğim üniversitenin yurtları varsa orada bir yer ayarlamaya çalışacağım. Ayda 600 Euro yeter denildiğine göre kiranın 250 civarı olacağını çıkartıyorum. Tek oda için sanırım bu. Oldukça iyi aslında.
Zaten ben de öyle kavruk tenli değilim, öyle dışardan bakıp aha türk bu demezler heralde :D
Kirayı sanırım ödeyeceğim. Henüz konaklamayı konuşmadım ama gideceğim üniversitenin yurtları varsa orada bir yer ayarlamaya çalışacağım. Ayda 600 Euro yeter denildiğine göre kiranın 250 civarı olacağını çıkartıyorum. Tek oda için sanırım bu. Oldukça iyi aslında.
0
Almancan varsa bak burda Fiyat Adres Foto bide Kiraci nin email numara vs. yaziyor
Bunlarin hepsi üni ögrenciler icin, sende kiralayabilirsin tabi.
www.studentenwerk-dresden.de
Bunlarin hepsi üni ögrenciler icin, sende kiralayabilirsin tabi.
www.studentenwerk-dresden.de
0
himmet dayi
Basit bir arama uygulaması yapacağım ama algoritmasını tam oturtamadım. İstediğim şey oluşturulan bir dizinin elemanları, mevut diziler içinden hangisinde daha çok yer alıyorsa, o mevcut dizi ilk sırada çıksın, bu sıralama da azalarak devam etsin.biraz daha somutlaştırabilmek için şöyle anlatayım:ve
Basit bir arama uygulaması yapacağım ama algoritmasını tam oturtamadım. İstediğim şey oluşturulan bir dizinin elemanları, mevut diziler içinden hangisinde daha çok yer alıyorsa, o mevcut dizi ilk sırada çıksın, bu sıralama da azalarak devam etsin.
biraz daha somutlaştırabilmek için şöyle anlatayım:
veritabanındaki mevcut diziler şöyle olsun:
a: 1,2,3,4,5,6,7,8,9
b: 2,4,6,8,10,12,14
c: 1,3,5,7,9,11
arama için oluşturulan örneklem: 1,2,3,4,5,16,18,20 olsun. Bu örneklemde gördüğünüz gibi mevcut dizilerde olmayan veriler de var.
Şimdi arama yaptığımızda a>c>b gibi bir sıralama vermeli. Çünkü a dizisinde 5, b dizisinde 2 ve c dizisinde 3 eşleşme var.
Bu kodlamayı yapabileceğim herhangi bir dilde (c ya da basic çok daha iyi olur) kod ya da kodlamaya bile gerek yok, algoritmayı anlatabilecek herhangi bir şeye ihtiyacım var. Desteklerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
biraz daha somutlaştırabilmek için şöyle anlatayım:
veritabanındaki mevcut diziler şöyle olsun:
a: 1,2,3,4,5,6,7,8,9
b: 2,4,6,8,10,12,14
c: 1,3,5,7,9,11
arama için oluşturulan örneklem: 1,2,3,4,5,16,18,20 olsun. Bu örneklemde gördüğünüz gibi mevcut dizilerde olmayan veriler de var.
Şimdi arama yaptığımızda a>c>b gibi bir sıralama vermeli. Çünkü a dizisinde 5, b dizisinde 2 ve c dizisinde 3 eşleşme var.
Bu kodlamayı yapabileceğim herhangi bir dilde (c ya da basic çok daha iyi olur) kod ya da kodlamaya bile gerek yok, algoritmayı anlatabilecek herhangi bir şeye ihtiyacım var. Desteklerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
0
Anladığım kadarıyla yapmak istediğin, senin verdiğin küme ile veritabanındaki kümelerin kesişimlerini alıp, bu kesişim kümelerini eleman sayısına göre büyükten küçüğe sıralamak.
Küme işlemlerine sahip bir kütüphane ile işini halledebilirsin gibime geliyor.
Küme işlemlerine sahip bir kütüphane ile işini halledebilirsin gibime geliyor.
0
aynen onu istiyorum, hangi kütüphane onu anlayamadım ama. tam olarak hakim değilim o konuya, if, for, while falan bu gibi fonksiyonlarla mı yapmalı yoksa çok daha basit kodları mı var böyle kütüphanelerde?
0
Burda algoritma gelistirirken bazi önemli sorulara cevap bulmak gerekli.
1. veritabanindaki degerler sirali mi olacak
2. arama örneklemindeki degerler sirali mi olacak
3. verirabanindaki deger sayisinin mi cok miktarda yoksa örneklemdeki deger sayisinin mi cok miktarda olacagi daha olasi.
Bir de bunu ne icin yapmak istiyorsun o da önemli. Ödev icin yapiyorsan kütüphane kullanmadan önce hocaya danismak gerekli cünkü kendi algoritmani kullanmak yerine kütüphanenin algoritmasini kullanmis olursun. Eger is icin gerekliyse ve hizla gelistirmek istiyorsan mutklaka bunu yapan bir kütüphane vardir.
1. veritabanindaki degerler sirali mi olacak
2. arama örneklemindeki degerler sirali mi olacak
3. verirabanindaki deger sayisinin mi cok miktarda yoksa örneklemdeki deger sayisinin mi cok miktarda olacagi daha olasi.
Bir de bunu ne icin yapmak istiyorsun o da önemli. Ödev icin yapiyorsan kütüphane kullanmadan önce hocaya danismak gerekli cünkü kendi algoritmani kullanmak yerine kütüphanenin algoritmasini kullanmis olursun. Eger is icin gerekliyse ve hizla gelistirmek istiyorsan mutklaka bunu yapan bir kütüphane vardir.
0
1. Sıralı olmayacak, değerler sayı da olmayabilir String olabilir ama bu kısmı kesin değil, her bir stringi sayıya atayıp sayı da saklayabilirim.
2. Aynı cevap bu diziler için de geçerli.
3. Bu durum da kesin değil. Veritabanında bir tane dizi olmadığı için ve dizilerdeki eleman sayıları da birbirinden farklı olacağı için eleman sayısı bakımından aranan dizi veritabanındaki dizilerin arasında bir yerde olabilir.
Ödev değil, örenci değilim. İş için yapıyorum. Eğer kütüphane kullanmam gerekecekse Apple Swift olmalı. Herhangi bir algoritma olacaksa hangi dil olduğu önemli değil. Ben onu bir şekilde swift'e uyarlarım.
2. Aynı cevap bu diziler için de geçerli.
3. Bu durum da kesin değil. Veritabanında bir tane dizi olmadığı için ve dizilerdeki eleman sayıları da birbirinden farklı olacağı için eleman sayısı bakımından aranan dizi veritabanındaki dizilerin arasında bir yerde olabilir.
Ödev değil, örenci değilim. İş için yapıyorum. Eğer kütüphane kullanmam gerekecekse Apple Swift olmalı. Herhangi bir algoritma olacaksa hangi dil olduğu önemli değil. Ben onu bir şekilde swift'e uyarlarım.
0
şöyle bişi yaptım ben:
List<int> a = new List<int>() { 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 };
List<int> b = new List<int>() { 2, 4, 6, 8, 10, 12, 14 };
List<int> c = new List<int>() { 1, 3, 5, 7, 9, 11 };
List<int> aranacak = new List<int>() { 1, 2, 3, 4, 5, 16, 18, 20 };
List<int> tutan = new List<int>() { 0, 0, 0 };
foreach (var aranan in aranacak)
{
foreach (var diziA in a)
{
if (aranan == diziA) tutan[0]++;
}
foreach (var diziB in b)
{
if (aranan == diziB) tutan[1]++;
}
foreach (var diziC in c)
{
if (aranan == diziC) tutan[2]++;
}
}
if (tutan[0] > tutan[1] && tutan[0] > tutan[2])
{
MessageBox.Show("A");
}
else if (tutan[0] > tutan[1] && tutan[0] < tutan[2])
{
MessageBox.Show("C");
}
else
{
MessageBox.Show("B");
}
foreach döngüsünü verilen int listesine göre yapmak istersen:
Dictionary<string, List<int>> anaDict = new Dictionary<string, List<int>>();
anaDict.Add("a", a);
anaDict.Add("b", b);
anaDict.Add("c", c);
gibi bir şey yaparsın, anaDict'in count'u kadar yapar ^.^
List<int> a = new List<int>() { 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 };
List<int> b = new List<int>() { 2, 4, 6, 8, 10, 12, 14 };
List<int> c = new List<int>() { 1, 3, 5, 7, 9, 11 };
List<int> aranacak = new List<int>() { 1, 2, 3, 4, 5, 16, 18, 20 };
List<int> tutan = new List<int>() { 0, 0, 0 };
foreach (var aranan in aranacak)
{
foreach (var diziA in a)
{
if (aranan == diziA) tutan[0]++;
}
foreach (var diziB in b)
{
if (aranan == diziB) tutan[1]++;
}
foreach (var diziC in c)
{
if (aranan == diziC) tutan[2]++;
}
}
if (tutan[0] > tutan[1] && tutan[0] > tutan[2])
{
MessageBox.Show("A");
}
else if (tutan[0] > tutan[1] && tutan[0] < tutan[2])
{
MessageBox.Show("C");
}
else
{
MessageBox.Show("B");
}
foreach döngüsünü verilen int listesine göre yapmak istersen:
Dictionary<string, List<int>> anaDict = new Dictionary<string, List<int>>();
anaDict.Add("a", a);
anaDict.Add("b", b);
anaDict.Add("c", c);
gibi bir şey yaparsın, anaDict'in count'u kadar yapar ^.^
0
farrytikki2
diyelim bi konuda fikrimiz var. bununla ilgili mobil cihazlar için bir uygulama yapmak istiyoruz. bu fikri çaldırmadan nasıl ürün ortaya koyarız?yazılım bilgimiz yok.
diyelim bi konuda fikrimiz var. bununla ilgili mobil cihazlar için bir uygulama yapmak istiyoruz. bu fikri çaldırmadan nasıl ürün ortaya koyarız?
yazılım bilgimiz yok.
yazılım bilgimiz yok.
0
gidip bir firma ile sözleşme yapar, anlaşırsınız..
mesaj attım..
mesaj attım..
0
(@dedim dedim de kime dedim) dedigi gibi bir firmayla halledin. bir sahis gelistirici ile yaparsaniz isin biteceginin ya da calinmayacaginin garantisi yok. Bu gibi durumlarda patent söz konusu olmuyor. Yazilimi en ince detayina kadar dökümantasyonunu yapip sözlesme imzalayin. Dökümantasyona uygulamanin tüm detaylarini, diagramlarini (Use Case, Activity vs.) ve ekran arayüz tasarimlarini ekleyin ve sözlesme ile birlikte firma ile karsilikli imzalayin.
Ayrica calinacak diye de cok cekinmenize gerek yok, piyasada bircok fikir dolaniyor, sizinki cok harika bir fikirse zaten uygulamayi piyasaya koyduktan en gec 1 ay sonra cok daha güclü sermaye ile taklidi cikacaktir.
Taklit cikma durumunda iki yolunuz var. Birincisi cok büyük bütce ile pazarlama yaparsiniz, piyasada güclü kullanici ve baglanti saglarsiniz, taklitler ciliz kalir. Ikinci yöntem ise, en güclü özelliklerinizi kapali bir sekilde yedekte tutarsiniz, taklidiniz cikinca bu özelliklerinizi de piyasaya sürer, teklitlerden hep bir adim önde olup rekabet avantaji saglarsiniz.
Ayrica calinacak diye de cok cekinmenize gerek yok, piyasada bircok fikir dolaniyor, sizinki cok harika bir fikirse zaten uygulamayi piyasaya koyduktan en gec 1 ay sonra cok daha güclü sermaye ile taklidi cikacaktir.
Taklit cikma durumunda iki yolunuz var. Birincisi cok büyük bütce ile pazarlama yaparsiniz, piyasada güclü kullanici ve baglanti saglarsiniz, taklitler ciliz kalir. Ikinci yöntem ise, en güclü özelliklerinizi kapali bir sekilde yedekte tutarsiniz, taklidiniz cikinca bu özelliklerinizi de piyasaya sürer, teklitlerden hep bir adim önde olup rekabet avantaji saglarsiniz.
0
indescribable
Kardeşim ERASMUS la gidecek de ingilizce sınavına girdi bunlardan hangisi ingilizce eğitim veriyorUNIVERSITAET ZU KOLNWESTFAELISCHE WILHELMS-UNIVERSITAET MUNSTER RUHR-UNIVERSITAET BOCHUM RHEINISCHE FRIEDRICH-WILHELMS-UNIVERSITAET BONNUNIVERSITE RENE DESCARTES (PARIS V) PARIS FRANCE
Kardeşim ERASMUS la gidecek de
ingilizce sınavına girdi
bunlardan hangisi ingilizce eğitim veriyor
UNIVERSITAET ZU KOLN
WESTFAELISCHE WILHELMS-UNIVERSITAET MUNSTER
RUHR-UNIVERSITAET BOCHUM
RHEINISCHE FRIEDRICH-WILHELMS-UNIVERSITAET BONN
UNIVERSITE RENE DESCARTES (PARIS V) PARIS FRANCE
UNİVERSİTAT BREMEN UNIVERSITA DEGLI STUDI DI SIENA
UNIVERSITAT BIELEFELDPHILIPPS-UNIVERSITAET MARBURG
UNIVERSITAT SIEGEN
ingilizce sınavına girdi
bunlardan hangisi ingilizce eğitim veriyor
UNIVERSITAET ZU KOLN
WESTFAELISCHE WILHELMS-UNIVERSITAET MUNSTER
RUHR-UNIVERSITAET BOCHUM
RHEINISCHE FRIEDRICH-WILHELMS-UNIVERSITAET BONN
UNIVERSITE RENE DESCARTES (PARIS V) PARIS FRANCE
UNİVERSİTAT BREMEN UNIVERSITA DEGLI STUDI DI SIENA
UNIVERSITAT BIELEFELDPHILIPPS-UNIVERSITAET MARBURG
UNIVERSITAT SIEGEN
0
üniversitelerin sitelerinde erasmus kısmında olur bu bilgiler genelde. okulun anlaşmasında da olur, fransızlar genelde anadilde erasmus öğrencisi alır. bu durumda kardeşinizin üniversitesinden koordinatörü uyarır zaten fransızca sınavına girmeden gönderemeyiz seni oraya diye. italya ve almanya'da şansınız daha yüksek okulların sitesinden kontrol edin. erasmus olur menülerde exchange student olur oralardan bakar bakar bulursunuz.
0
gokyuzu gibi
Yurtdışı uzmanlarım, şimdi bizim yurtdışına taşınma planlarımız var. Bu sene kendimi geliştirmek adına 2. öğretim olarak master'a başvurmayı düşünüyorum ancak toplam yıllık maliyeti 10,000 TL civarında (ODTÜ, Hacettepe vs.) olacak.Acaba diyorum parayı biriktirip gittiğimiz ülkede master yapmak iş bu
Yurtdışı uzmanlarım, şimdi bizim yurtdışına taşınma planlarımız var.
Bu sene kendimi geliştirmek adına 2. öğretim olarak master'a başvurmayı düşünüyorum ancak toplam yıllık maliyeti 10,000 TL civarında (ODTÜ, Hacettepe vs.) olacak.
Acaba diyorum parayı biriktirip gittiğimiz ülkede master yapmak iş bulmak açısından daha mı faydalı olur? Kafam karışık biraz. Kimisi diyor hem burda yap, hem gittiğinde orda da yapabilirsin. (belki doktora falan) Ama ikinci öğretim, kredi sayıları, tezsiz yapmak vs doktora şansını eleyebilir. Siz olsanız napardınız? Gidişimiz %100 garanti değil sonuçta, bir de o var.
Edit: 2. öğretim, çünkü çalışıyorum.
Edit 2: Ab vatandaşı ile evlilik yapacağım, o sebeple çalışma/oturma izni sorunum olmayacak.
Bu sene kendimi geliştirmek adına 2. öğretim olarak master'a başvurmayı düşünüyorum ancak toplam yıllık maliyeti 10,000 TL civarında (ODTÜ, Hacettepe vs.) olacak.
Acaba diyorum parayı biriktirip gittiğimiz ülkede master yapmak iş bulmak açısından daha mı faydalı olur? Kafam karışık biraz. Kimisi diyor hem burda yap, hem gittiğinde orda da yapabilirsin. (belki doktora falan) Ama ikinci öğretim, kredi sayıları, tezsiz yapmak vs doktora şansını eleyebilir. Siz olsanız napardınız? Gidişimiz %100 garanti değil sonuçta, bir de o var.
Edit: 2. öğretim, çünkü çalışıyorum.
Edit 2: Ab vatandaşı ile evlilik yapacağım, o sebeple çalışma/oturma izni sorunum olmayacak.
0
Acaba diyorum parayı biriktirip gittiğimiz ülkede master yapmak iş bulmak açısından daha mı faydalı olur?
bunu turkiye icin mi soruyorsun gidecegin yer icin mi?
bunu turkiye icin mi soruyorsun gidecegin yer icin mi?
0
@baldur2 gideceğimiz yer için soruyorum. Sonuçta iş başvurusu yaptığımda adamlar ne bilsin ODTÜ'yü Hacettepe'yi falan. Sanki o ülkenin önemli bir üniversitesinde master yapmak daha mantıklıymış gibi geliyor ama...
0
Hangi ülkeye gittigine göre degisir bu durum. Gittigin ülkede calisacaksan o ülkede calisma izni alman lazim. Eger o ülkede master yaptiysan calisma izni alman ve is bulman cok daha kolay olur.
Örnegin almanyaya gidersen calisma izni alman icin o is alaninda özel yeteneklerin olmasi veya avrupa birligi icinde senin alaninda isci bulmanin cok zor olmasi gerekli. Ayrica isyerin calisma bakanligini "bu kisiye ihtiyacim var cünkü ... ve bunu avrupa birliginden bulamadim, mecburen türkiyeden getirttim" gibi argümanlarla ikna etmesi lazim. Ama almanyada master yapanlar ise bu prosedürden muaf olup is buldugunda calisma bakanliginin onayi olmadan calisma izinine sahip olurlar.
Ayrica o ülkenin kültürünü, dilini master süresince daha iyi ögrenmen, bununla birlikte master yaparken dahil oldugun arastirma projeleri is bulman acisindan avantajli olur. Türkiyenin büyük üniversiteleri akademik cevrede cok iyi taninip takdir edilse de, is cevresinin cogu bu üniversiteleri maalesef duymamistir.
Örnegin almanyaya gidersen calisma izni alman icin o is alaninda özel yeteneklerin olmasi veya avrupa birligi icinde senin alaninda isci bulmanin cok zor olmasi gerekli. Ayrica isyerin calisma bakanligini "bu kisiye ihtiyacim var cünkü ... ve bunu avrupa birliginden bulamadim, mecburen türkiyeden getirttim" gibi argümanlarla ikna etmesi lazim. Ama almanyada master yapanlar ise bu prosedürden muaf olup is buldugunda calisma bakanliginin onayi olmadan calisma izinine sahip olurlar.
Ayrica o ülkenin kültürünü, dilini master süresince daha iyi ögrenmen, bununla birlikte master yaparken dahil oldugun arastirma projeleri is bulman acisindan avantajli olur. Türkiyenin büyük üniversiteleri akademik cevrede cok iyi taninip takdir edilse de, is cevresinin cogu bu üniversiteleri maalesef duymamistir.
0
dostum benim sorum yurtdisinda master yapip turkiyeye donmek mi yoksa o ulkede is aramak mi uzerineydi. burada yuksek lisans yapip yurtdisinda is arama olayi zaten sorundan cikacak bir durum degil.
0
gidecegin ulke dilini bilmek zorundasin bu is bulma sansini 10 katina cikarir. masterdan once dil ogrenmen lazim yani.
odtu etc bilinmiyor yurt disinda.
en oemlisi dil. eger ingiltere etc tarzi ingilizce dili konusulan bir ulke ise orda master.
odtu etc bilinmiyor yurt disinda.
en oemlisi dil. eger ingiltere etc tarzi ingilizce dili konusulan bir ulke ise orda master.
0
mayeskuel
simdi kelime konusunda zayif oldugum icin diyorum ki nette ne kadar turkce-ingilizce onayli makale, hikaye, kitap vs..varsa toplayayim. 1 sayfaya ingilizcesini diger sayfaya turkcesini koyayim. sonra sayfalar yanyana gelecek sekilde acayim. 1000 sayfa toplasam ve bilmedigim kelimeleri highlight edip
simdi kelime konusunda zayif oldugum icin diyorum ki nette ne kadar turkce-ingilizce onayli makale, hikaye, kitap vs..varsa toplayayim. 1 sayfaya ingilizcesini diger sayfaya turkcesini koyayim. sonra sayfalar yanyana gelecek sekilde acayim. 1000 sayfa toplasam ve bilmedigim kelimeleri highlight edip yan sayfadaki karsiligina bakip sonraki satira geceyim. tabi genel cumleyi-hikayeyi anlayark yoksa sikici olur. ve hergun 15 dakika boyle yapayim. 1 kelimeyle 15-20 kez karsilarisam muhakkak ogrenirim. nasil sizce?
0
çeviri yap. kendine hedef koy bir saatte şu kadar kelime çevireceğim diye. beyin kelimeleri hafızada tutmaya başlayacak
0
ceviri yaparak dil ogrenilmez, en fazla biraz kelime bilginiz artar o kadar. bir dili ogrenmek icin dusunce yapinizi o dile cevirmeniz gerekir. konusurken, yazisirken falan hep o dilde dusunmeniz lazim. eger once soylemek istediginiz seyin turkcesini dusunup sonra ingilizcesini soylemeye calisiyorsaniz hic bir zaman akici olamazsiniz.
hocalarim sirf bunu ogretebilmek adina turkce-ingilizce sozluk kullanimini yasaklamisti mesela. bir kelimeyi bilmiyorsaniz ingilizce-ingilizce sozlukten bakip oyle anlamaya calisin, cok temel bir sey ve cok buyuk faydasi var.
hocalarim sirf bunu ogretebilmek adina turkce-ingilizce sozluk kullanimini yasaklamisti mesela. bir kelimeyi bilmiyorsaniz ingilizce-ingilizce sozlukten bakip oyle anlamaya calisin, cok temel bir sey ve cok buyuk faydasi var.
0
@Vudin +1
Ceviri yapmak yabanci dil bilen birinin en son yapacagi istir, cünkü bir dili bilmenin son asamasidir. Bir kelimeyi bilmekten öte, o dilin, ve anlatmak istenen cümlenin baglamina (*context) hakim olmayi getirir. Ceviri yaparak ögrenmeye calisilmasi hem moral bozucu olur (cünkü anlatmak isenen tam anlamiyla anlatilamaz), hem de ceviri sonucu garip bir dil cikar ortaya. Tipki amerikan filmlerinin türkce cevirisinde oldugu gibi. O türkceyi sadece amerkan filmlerinde duyarsiniz, gercek hayatta öyle bir türkce kullanilmaz, kullanilirsa komik duruma düsülür. "Hey dostum cek su kahrolasi kicini arabamdan" cümlesini günlük hayatta duymayiz hic. Bu sadece basit bir dialogda böyleyken daha karmasik makale ve kitaplarda cok daha karmasik hal alir. O nedenle önce o dilde düsünme ögrenilmelidir, türk egitim sisteminin düstügü en büyük yanlis da odur, türkce düsünüp ingilizce ögretmeye calismak. Ingilizce düsünme egitimi de iyi bir ingilizce-ingilizce (tabi ki kendi dil seviyene göre) sözlükten gecer.
Mesela "Context" kelimesini düsünürsek ingilizce türkce sözlükte bu kelimenin karsiligi "Baglam" olarak cevrilse de bu "Baglam" kelimesini nerede kullanilacagini bilmeyince ister türkce olsun ister ingilizce hicbir fark yoktur. Önce hangi kelime hangi durumda kullanilir onun ögrenilmesi gerekir.
Ceviri yapmak yabanci dil bilen birinin en son yapacagi istir, cünkü bir dili bilmenin son asamasidir. Bir kelimeyi bilmekten öte, o dilin, ve anlatmak istenen cümlenin baglamina (*context) hakim olmayi getirir. Ceviri yaparak ögrenmeye calisilmasi hem moral bozucu olur (cünkü anlatmak isenen tam anlamiyla anlatilamaz), hem de ceviri sonucu garip bir dil cikar ortaya. Tipki amerikan filmlerinin türkce cevirisinde oldugu gibi. O türkceyi sadece amerkan filmlerinde duyarsiniz, gercek hayatta öyle bir türkce kullanilmaz, kullanilirsa komik duruma düsülür. "Hey dostum cek su kahrolasi kicini arabamdan" cümlesini günlük hayatta duymayiz hic. Bu sadece basit bir dialogda böyleyken daha karmasik makale ve kitaplarda cok daha karmasik hal alir. O nedenle önce o dilde düsünme ögrenilmelidir, türk egitim sisteminin düstügü en büyük yanlis da odur, türkce düsünüp ingilizce ögretmeye calismak. Ingilizce düsünme egitimi de iyi bir ingilizce-ingilizce (tabi ki kendi dil seviyene göre) sözlükten gecer.
Mesela "Context" kelimesini düsünürsek ingilizce türkce sözlükte bu kelimenin karsiligi "Baglam" olarak cevrilse de bu "Baglam" kelimesini nerede kullanilacagini bilmeyince ister türkce olsun ister ingilizce hicbir fark yoktur. Önce hangi kelime hangi durumda kullanilir onun ögrenilmesi gerekir.
0
Sellim
http://humaan.com/about/ adresinde bir örnek var. En alttaki yeşil alan gösterildiği an sayaçlar başlıyor. Bunu nasıl yapıyorlar? Yani gösterildiği zaman başlamasını nasıl tetikliyorlar?
humaan.com adresinde bir örnek var. En alttaki yeşil alan gösterildiği an sayaçlar başlıyor. Bunu nasıl yapıyorlar? Yani gösterildiği zaman başlamasını nasıl tetikliyorlar?
0
yazar yazmaz yazan yazar
2 yıl önce ve geçen yıl isviçrede kaldım 15er gün. Başvuru sırasında son gün iptal edilebilen bir oteli adres olarak gösteriyordum. 2 sefer de polis kontrolünü geçtikten sonra otel rezervasyonunu iptal edip kız arkadaşımda kaldım.Bu sene yine gidicem ve aynı şeyi yapıcam. Sizce bu sefer polis der mi
2 yıl önce ve geçen yıl isviçrede kaldım 15er gün. Başvuru sırasında son gün iptal edilebilen bir oteli adres olarak gösteriyordum. 2 sefer de polis kontrolünü geçtikten sonra otel rezervasyonunu iptal edip kız arkadaşımda kaldım.
Bu sene yine gidicem ve aynı şeyi yapıcam. Sizce bu sefer polis der mi hayırdır birader otelini niye iptal ediyosun iki seferdir nerede kalıyosun sen ne ayaksın falan bir sorgu olabilir mi? Benim otelde kalmadığımı anlayacak sistemleri mevcut mu acaba?
Bu sene yine gidicem ve aynı şeyi yapıcam. Sizce bu sefer polis der mi hayırdır birader otelini niye iptal ediyosun iki seferdir nerede kalıyosun sen ne ayaksın falan bir sorgu olabilir mi? Benim otelde kalmadığımı anlayacak sistemleri mevcut mu acaba?
0
öyle bir arastirma yapmazlar. senden özellikle süphelenmedilerse arastirmazlar (uyusturucu, terör vs.). Zaten otele gidip temizligini, yemegi, odani, otelin yerini begenmeyebilirsin de, ve o nedenle baska bi yerde kalabilirsin. sonucta bu senin tercihin.
0
direk kız arkadaşımda kalıcam de, adresini ver, niye öyle bi şey yapıyorsun ki?
0
Nornalde birsey olmuyor ama ben hollanda da bu yuzden sprun yasadim. Otele sanal kart ile rezervasyon yaptigim icin parayi cekemedi ve sikayet ettiler. Sonra karakolda adres bildiriminde bulunduk. Borc takma da nasil yapiyorsan yap.
0
kız arkadaşımın davet falan göndermesi gerekiyo vs. uğraşmak istemiyoruz otel en temizi. sanal kart değil bildiğimiz kredi kartı ya borç takmak falan filan yok:)
0
isveç'e ben de kız arkdaşımın yanına gidiyorum 2-3 haftaya, aynısını ben de yaptım. davet mektubu vs. uğraşmaktansa ben de bir otelde rezervasyon yaptım, çıktısını alıp vize için belgelerin arasına ekledim. pasaportum geldiği gibi de iptal edeceğim. bir sıkıntı olacağını sanmıyorum.
0
Sellim
Hangi araçlar kullanılır? Frontend ve Backend tasarımı ve geliştirmesi yapılırken hangi araçlar kullanılır? En iyisi, olmazsa olmazı dediğiniz neler var?Teşekkürler.
Hangi araçlar kullanılır? Frontend ve Backend tasarımı ve geliştirmesi yapılırken hangi araçlar kullanılır? En iyisi, olmazsa olmazı dediğiniz neler var?
Teşekkürler.
Teşekkürler.
0
Hangi testi yaptigina ve hangi dil ile yazildigina bagli.
Back-End: kullandigin programin Unit Test araclarina bakabilirsin. mesela Java icin junit(junit.org) veya php icin phpunit (phpunit.de). Unit test back-end gelistirmenin olmazsa olmazidir. Hatta tercih edilen en iyi yöntem Test Driven Development (TDD) dir, özetle önce testi yazarsin sonra gelistirmeyi yaparsin.
Front-End: Javascript de unit test icin Jasmine (jasmine.github.io), Mocha (mochajs.org), veya QUnit (qunitjs.com) kullanabilirsin, ben mocha yi tavsiye ederim. Ayrica javascript kodlarinin düzgün yazilidini kullandigin IDE ye JSlint (www.jslint.com) entegre edip test edebilirsin. Ayrica yazdigin CSS/HTML kodlarini W3C (validator.w3.org) den dogrulamasini yap.
Ayrica: Sayfanin tamamini kullanicini tarafindan bir kullanici gibi test etmek icin Selenium (www.seleniumhq.org) kullanabilisin. Selenium un iki versiyonu var ve "Selenium Webdriver" olani tavsiye ederim. Youtube dan bircok kurulum ve kullanimla ilgili videolar bulabilirsin. Selenium ile test yaptiginda, test code calistirdiginda, tipki bir kullanici test yapiyormuscasina selenium mause ve klavyenin kontrolunu ele alir, diledigin browseri acar, sayfanin adresine gider, test code da belirttigin islemleri (tiklamalari, form doldurma, sürükleme birakma vs) sanki bir kullanici yapiyormuscasina yapar sonra test code da belirtilen kontrollleri yapar. Mesela bir butona tiklar, ve buton tiklaninca sayfanin surasinda bu bilgi cikmasi gerekiyor gibi. Selenim test codelari Java ile yazilmali. Ayrica "Selenum IDE" versiyonu da var onunla da test yapabilirsin. Biz sirkette büyük projelere Selenium ile test yaziyoruz, bir server web sayfasinda yapilan tüm degisiklikliklerden sonra sayfanin tamamin test ediyor, bozulan yamulan yer varsa sabah rapor veriyor. Ayrica selenium ile sayfanin tasarimini da test ettirebilirsin, mesela bu buton ekranin su kadar piksel saginda olmali gibi.
Buna ek olarak Sikuli (www.sikuli.org ) kullanarak ve selenium ile entegre ederek browser disina yapilan islemleri de test edebilirisn. Mesela browser disindan bir fotografi sayfana sürükle birak yaparak upload etme olaylarini .
Back-End: kullandigin programin Unit Test araclarina bakabilirsin. mesela Java icin junit(junit.org) veya php icin phpunit (phpunit.de). Unit test back-end gelistirmenin olmazsa olmazidir. Hatta tercih edilen en iyi yöntem Test Driven Development (TDD) dir, özetle önce testi yazarsin sonra gelistirmeyi yaparsin.
Front-End: Javascript de unit test icin Jasmine (jasmine.github.io), Mocha (mochajs.org), veya QUnit (qunitjs.com) kullanabilirsin, ben mocha yi tavsiye ederim. Ayrica javascript kodlarinin düzgün yazilidini kullandigin IDE ye JSlint (www.jslint.com) entegre edip test edebilirsin. Ayrica yazdigin CSS/HTML kodlarini W3C (validator.w3.org) den dogrulamasini yap.
Ayrica: Sayfanin tamamini kullanicini tarafindan bir kullanici gibi test etmek icin Selenium (www.seleniumhq.org) kullanabilisin. Selenium un iki versiyonu var ve "Selenium Webdriver" olani tavsiye ederim. Youtube dan bircok kurulum ve kullanimla ilgili videolar bulabilirsin. Selenium ile test yaptiginda, test code calistirdiginda, tipki bir kullanici test yapiyormuscasina selenium mause ve klavyenin kontrolunu ele alir, diledigin browseri acar, sayfanin adresine gider, test code da belirttigin islemleri (tiklamalari, form doldurma, sürükleme birakma vs) sanki bir kullanici yapiyormuscasina yapar sonra test code da belirtilen kontrollleri yapar. Mesela bir butona tiklar, ve buton tiklaninca sayfanin surasinda bu bilgi cikmasi gerekiyor gibi. Selenim test codelari Java ile yazilmali. Ayrica "Selenum IDE" versiyonu da var onunla da test yapabilirsin. Biz sirkette büyük projelere Selenium ile test yaziyoruz, bir server web sayfasinda yapilan tüm degisiklikliklerden sonra sayfanin tamamin test ediyor, bozulan yamulan yer varsa sabah rapor veriyor. Ayrica selenium ile sayfanin tasarimini da test ettirebilirsin, mesela bu buton ekranin su kadar piksel saginda olmali gibi.
Buna ek olarak Sikuli (www.sikuli.org ) kullanarak ve selenium ile entegre ederek browser disina yapilan islemleri de test edebilirisn. Mesela browser disindan bir fotografi sayfana sürükle birak yaparak upload etme olaylarini .
0
yemrem
finlandiyadaki ilkokul seviyesindeki okulların kantinlerinde su, süt ve meyve dışında bir şey satılmadığı gördüm. aman tanrım didim.bizim okullardaysa tekel bayisinden hallice kantinlerimizin, bi alkollü içecek satmadıkları kaldı. sonra da birileri bir avuç kuru üzüm dağıtarak öğrencileri sağlıklı b
finlandiyadaki ilkokul seviyesindeki okulların kantinlerinde su, süt ve meyve dışında bir şey satılmadığı gördüm. aman tanrım didim.
bizim okullardaysa tekel bayisinden hallice kantinlerimizin, bi alkollü içecek satmadıkları kaldı. sonra da birileri bir avuç kuru üzüm dağıtarak öğrencileri sağlıklı besliyoruz diyorlar.
eğitim sisteminin en iyisini bilen, müfredatı sınıf silgisi kaybolmuş yazı tahtasına döndüren yetkililer bu konuda niye hiçbir şey yapmıyorlar, söylemiyorlar?
bizim okullardaysa tekel bayisinden hallice kantinlerimizin, bi alkollü içecek satmadıkları kaldı. sonra da birileri bir avuç kuru üzüm dağıtarak öğrencileri sağlıklı besliyoruz diyorlar.
eğitim sisteminin en iyisini bilen, müfredatı sınıf silgisi kaybolmuş yazı tahtasına döndüren yetkililer bu konuda niye hiçbir şey yapmıyorlar, söylemiyorlar?
0
"yetkililer bu konuda niye hiçbir şey yapmıyorlar"
ahahahaha
biz büyük türkiye'yiz düşünme böyle şeyleri :P
açıkçası kimsenin salladığı yok. bana eğitim sistemindeki eksikleri say desen buna gelene kadar 50 tane şey sayarım.
ahahahaha
biz büyük türkiye'yiz düşünme böyle şeyleri :P
açıkçası kimsenin salladığı yok. bana eğitim sistemindeki eksikleri say desen buna gelene kadar 50 tane şey sayarım.
0
tanterosa
SelamlarKonu Almanya vizesi. Erasmus öğrencisi olarak 31 Mart'a kadar geçerli bir vizem var. Ancak ikinci dönem de eğitime burada devam edeceğim için bu vizeyi uzatacağım. Aynı durumda olan arkadaşlarımın çoğu işlemleri buradaki yabancılar şubesinden yapıyor. Ama ben yarın, iki haftalığına İstanbul'
Selamlar
Konu Almanya vizesi. Erasmus öğrencisi olarak 31 Mart'a kadar geçerli bir vizem var. Ancak ikinci dönem de eğitime burada devam edeceğim için bu vizeyi uzatacağım. Aynı durumda olan arkadaşlarımın çoğu işlemleri buradaki yabancılar şubesinden yapıyor.
Ama ben yarın, iki haftalığına İstanbul'a dönüş yapacağım. Vizeyi de İstanbul'da uzatmak istiyorum ama iki hafta içinde bu işlemi yapabilir miyim bilemiyorum. Konsolosluktan randevu almak, pasaportun gelmesini beklemek derken iki haftadan uzun sürer mi diye endişeliyim. Şayet uzatamazsam 31 Mart'ta biten vizeyle 25'inde Almanya'ya dönmem gerekecek. Bu sefer de havaalanında sorun çıkarabilirler- mi mesela?
Konuda bilgisi, deneyimi olan var mıdır, teşekkürler.
Konu Almanya vizesi. Erasmus öğrencisi olarak 31 Mart'a kadar geçerli bir vizem var. Ancak ikinci dönem de eğitime burada devam edeceğim için bu vizeyi uzatacağım. Aynı durumda olan arkadaşlarımın çoğu işlemleri buradaki yabancılar şubesinden yapıyor.
Ama ben yarın, iki haftalığına İstanbul'a dönüş yapacağım. Vizeyi de İstanbul'da uzatmak istiyorum ama iki hafta içinde bu işlemi yapabilir miyim bilemiyorum. Konsolosluktan randevu almak, pasaportun gelmesini beklemek derken iki haftadan uzun sürer mi diye endişeliyim. Şayet uzatamazsam 31 Mart'ta biten vizeyle 25'inde Almanya'ya dönmem gerekecek. Bu sefer de havaalanında sorun çıkarabilirler- mi mesela?
Konuda bilgisi, deneyimi olan var mıdır, teşekkürler.
0
Yapabilirsin, ben master tezimi türkiyede yazarken almanya egitim vizemi türkiyede uzatmistim. Ama söyle bir durum olmustu, almanyada oturum müsademim süresi dolmustu, fakat türkiyede oturum müsadesi (Aufenhaltstitel) yerine düz vize vermislerdi (O da en fazla 3 ay ile sinirli oluyor). Ikincisi problem ise türkiyede cok daha fazla belge istiyorlar, prosedür cok daha zor oluyor, ayrica daha masrafli. Ücüncüsü ise konsolosluk islemleri almanyada adres kaydinin(Anmeldung) oldugu yabancilar dairesi (Ausländerbehörde) ile koordineli yapiyor, o nedenle prosedür karmasiklasiyor onlar acisindan, bu nedenle de konsolosluk calisani biraz tecrübesizse, veya kötü niyetliyse insiyatifini senden yana kullanmiyor. Olayi tam anlamiyor, almanyda okuyorsan niye burdasin gibi sacma sorular soruyor. Aynen basima geldi, vize basvuruma red verdiler, master tezimin sunumuna gidemedim.
Tavsiyem eger zor olmayacaksa gidip islemlerini almanyada halletmen, ucak bileti fiyati bile türkiyede konsolosluga harcayacan zamana ve paraya degmez. almanyada belgelerinin durumuna ve ausländerbehördenin yogunluguna göre 1 günde de alirsin oturumunu, 1 haftada da ama gitmeden önce randevu (termin) al oradan
Tavsiyem eger zor olmayacaksa gidip islemlerini almanyada halletmen, ucak bileti fiyati bile türkiyede konsolosluga harcayacan zamana ve paraya degmez. almanyada belgelerinin durumuna ve ausländerbehördenin yogunluguna göre 1 günde de alirsin oturumunu, 1 haftada da ama gitmeden önce randevu (termin) al oradan
0
Ayrica diger soruna cevap vereyim, vizen dolmus ise almanyaya giremezsin ve almanyada bulunamazin. O konuda cok sertler. Türkiyede ise randevu almaya kalksan zaten en erken 1 hafta sonrasina randevu veriyorlar, en basit prosedürler bile en az 1 hafta sürüyor. Türkiyede hersey mükkemel gitse bile 2 haftadan önce vize almak zor, ama senin durum daha karmasik oldugu icin sorun cikabilir. Türkiyedeki alman konsoloslugunu arayip sor bence, bunlar benim tecrübem ama onlar olayi anlyabilirlerse cok rahat cözebilirler, veya birinci elden cevap verirler.
0
kullanıcı_adı
Arkadaşlar DBbahn haftasonu bileti kullanmış olanlar var ise özel mesaj atabilir mi?Biletin detayları ile ilgili bir kaç soru soracağım.Teşekkürler
Arkadaşlar DBbahn haftasonu bileti kullanmış olanlar var ise özel mesaj atabilir mi?Biletin detayları ile ilgili bir kaç soru soracağım.
Teşekkürler
Teşekkürler
0
*cevaplar için teşekkür ederim.ben Cumayı cumartesi bağlayan gece 1 de stuttgart'tan berlin'e gitmeyi düşünüyorum yalnız anlamadığım nokta bu bilet tüm trenlerde geçerli midir?Anladığım kadarıyla Berlin'e gitmek için cnl ve ıce trenlerine bineceğim.Bunlarda da geçerli olur mu?
0
ice'lerde geçerli değil maalesef. hızlı trenlerde kullanılamıyor yani.. o gün için hızlı tren bilet fiyatlarına bakın bence. bahn.de üzerinden.. indirimli olabiliyor
This ticket is valid in 2nd class of all DB regional trains (Regional-Express, Regionalbahn, S-Bahn), many local traffic associations, non state owned railway companies according to their regulations as well as on some section of line in Poland.
This ticket is valid in 2nd class of all DB regional trains (Regional-Express, Regionalbahn, S-Bahn), many local traffic associations, non state owned railway companies according to their regulations as well as on some section of line in Poland.
0
@burya nin dedigi gibi ICE lerde gecerli degil, ayrica IC lerde de gecerli degil. Sadece RE, RB, diger regional trenler, U-Bahn, S-Bahn, Tram gibi araclarda gecerli. Gece 1 de bindiginiz trenle 2 saat yolculuk yapabilirsini cünkü gece 3 de diger güne gecmis sayiliyorsunuz ikinci bir Schöneswohenende bilete ihtiyaciniz var.
Eger size uyamazsa blablacar.de veya www.mitfahrgelegenheit.de kullanabilirsiniz.
Bunun yaninda Bulundugunuz sehir + bus diye google aramasi yaparak o sehirdeki otobusleri de degerlendirebilirsiniz, cok avantajli oluyorlar. "Berlin Bus" gibi.
Eger size uyamazsa blablacar.de veya www.mitfahrgelegenheit.de kullanabilirsiniz.
Bunun yaninda Bulundugunuz sehir + bus diye google aramasi yaparak o sehirdeki otobusleri de degerlendirebilirsiniz, cok avantajli oluyorlar. "Berlin Bus" gibi.
0
pandispanya
Dikkat ediyorum, hep utanan, kapanan bi kadın fotoğrafı paylaşılıyor bu haberlerde. Yahu utanan bi adam fotoğrafı neden yok hiç? Çıplak olduğu belli olan bi kadın bedeninin, tacizden sonra utanır pozisyona geçmesi iğrenç bir yaklaşım değil mi? O görüntü bile kimi sapıklar için bir tahrik unsuru olam
Dikkat ediyorum, hep utanan, kapanan bi kadın fotoğrafı paylaşılıyor bu haberlerde. Yahu utanan bi adam fotoğrafı neden yok hiç? Çıplak olduğu belli olan bi kadın bedeninin, tacizden sonra utanır pozisyona geçmesi iğrenç bir yaklaşım değil mi? O görüntü bile kimi sapıklar için bir tahrik unsuru olamaz mı? Şimdi yine bi tane gördüm, cinlerim tepeme çıktı. Bunu yapan da Cumhuriyet.
imgur.com
(site linkini kaldırdım bari daha fazla hit almasın)
Ben mi abartıyorum? Bu gazeteye/gazetelere topluca bi şikayette bulunamaz mıyız? Güzel mi bu yapılan?
imgur.com
(site linkini kaldırdım bari daha fazla hit almasın)
Ben mi abartıyorum? Bu gazeteye/gazetelere topluca bi şikayette bulunamaz mıyız? Güzel mi bu yapılan?
0
Abartmıyorsun. Kesinlikle katılıyorum ben de bu fikre ve tüm basın-yayın organları ve diğer medya kanallarının kadını itibarsızlaştırmak için el birliğiyle çalıştığını düşünüyorum. Yani olayı kınayan bir tavır sergileyip aslında yine kadını gerilerde bir yerlere atıyorlar. Ayrıca bu tarz fotoğraflar ve iddialı başlıklar/cümlelerle daha çok okunmak/seyredilmek/tıklanmak istiyorlar. Yani kadın yine her şekilde mağdur ediliyor, taciz ediliyor ve sömürülüyor. Bu şekilde olmamalı.
0
@arnold: İster travma olsun, ister depresyon, ister utanç, hiç farketmez; orada mutsuz durumdaki bir kadın fotoğrafı bu erkeklerin empati kurabilmesini sağlayamaz. Bu işin sıkıntısını çeken, mutsuz, çaresiz, pişman erkek figürü gösterilmeli en basitinden bir empati yaratabilmek için. Kadının duygularını en başında anlayabilecek olsalar zaten işi o raddeye getirmezler.
0
istediğin nasıl bir fotoğraf, bir örnek verir misin? şöyle olsa daha iyi olur dediğin fotoğraf? link alalım.
bence editörün mallığı, dikkatsizliği ama onlar eminim bunu iğrenç bir yaklaşım olarak görmüyor, yani içi fesat olarak, bilerek, kızın çıplak olmasına özen göstermiyorlar.
fazla tepki veriyorsun gibi geldi.
bence editörün mallığı, dikkatsizliği ama onlar eminim bunu iğrenç bir yaklaşım olarak görmüyor, yani içi fesat olarak, bilerek, kızın çıplak olmasına özen göstermiyorlar.
fazla tepki veriyorsun gibi geldi.
0
@douchebag:
örnekler:
- www.peacefulharmony.co.uk
- www.featurepics.com
- images.sodahead.com
- thenypost.files.wordpress.com
- politicalblindspot.com
(Bunlar yine en şiddetlileri. Başına bir şey gelmiş kadın yerine, birisine zarar vermiş erkek figürü kullanmak isterlerse buyursunlar. Bu kadarına bile gerek yok da en uçtaki örneği vermiş olayım hadi. Yeter ki böyle adice kullanmasınlar mağdur olmuş kadın görüntülerini).
örnekler:
- www.peacefulharmony.co.uk
- www.featurepics.com
- images.sodahead.com
- thenypost.files.wordpress.com
- politicalblindspot.com
(Bunlar yine en şiddetlileri. Başına bir şey gelmiş kadın yerine, birisine zarar vermiş erkek figürü kullanmak isterlerse buyursunlar. Bu kadarına bile gerek yok da en uçtaki örneği vermiş olayım hadi. Yeter ki böyle adice kullanmasınlar mağdur olmuş kadın görüntülerini).
0
tabii ki güzel bir şey değil ama "tüm basın-yayın organları ve diğer medya kanallarının kadını itibarsızlaştırmak için el birliğiyle çalıştığını" demek fazla.
editör de bu çekinceyi duysa, haklısınız der. haklısınız da. doğru değil.
arkada art niyet aramak hatalı. 5 dk'da oluşturulan bir haber, katalogtan taciz tagli fotoğraflardan rastgele seçilmiş.
uyarın düzeltsinler, bunu bir linçe çevirmeyin, linçin yönü orası değil.
editör de bu çekinceyi duysa, haklısınız der. haklısınız da. doğru değil.
arkada art niyet aramak hatalı. 5 dk'da oluşturulan bir haber, katalogtan taciz tagli fotoğraflardan rastgele seçilmiş.
uyarın düzeltsinler, bunu bir linçe çevirmeyin, linçin yönü orası değil.
0
@pandisp
kesinlikle katılıyorum. Yani artık şu aşamada toplumun hal ve gidişi de göz önünde bulundurulduğunda "belli bi bilinç seviyesinde olduğu iddiasıyla ve kendisi de haber iletmenin yanında bilinç oluşturma görevi olan basın yayın organlarının bırak editörünün, stajyerinin bile böyle bi hataya mahal vermemesi lazım!!
ki muhtemelen haber stajyerin elinden çıkmıştır yada mizanpaj sebebiyle son anda görsel seçilmiştir filan fişman... ki bunların hiç biri bahane olmamalı artık.
gerekiyosa her bir çalışana bu konuda duyarlılık eğitimimi dir neyse o verilmeli.
bir algıya sahipsen onun dışında hareket etmezsin bu konudaki reflekslerin otomatikleşir. katalogtan foto seçerken bile..
kesinlikle katılıyorum. Yani artık şu aşamada toplumun hal ve gidişi de göz önünde bulundurulduğunda "belli bi bilinç seviyesinde olduğu iddiasıyla ve kendisi de haber iletmenin yanında bilinç oluşturma görevi olan basın yayın organlarının bırak editörünün, stajyerinin bile böyle bi hataya mahal vermemesi lazım!!
ki muhtemelen haber stajyerin elinden çıkmıştır yada mizanpaj sebebiyle son anda görsel seçilmiştir filan fişman... ki bunların hiç biri bahane olmamalı artık.
gerekiyosa her bir çalışana bu konuda duyarlılık eğitimimi dir neyse o verilmeli.
bir algıya sahipsen onun dışında hareket etmezsin bu konudaki reflekslerin otomatikleşir. katalogtan foto seçerken bile..
0
medya bu tür fotoğrafları stock sitelerden satın alıyor büyük ihtimalle. dolayısıyla içeriklere fotoğraf seçen öküzlerin vizyonsuzluğu olarak değerlendirebiliriz konuyu.
özetle: çok haklısın abicim.
özetle: çok haklısın abicim.
0
Ortada bir suclu ve magdur var. Magdur kisinin fotografini görünce "sevdiklerimden biri bu sekilde magdur olabilir, sevdiklerimi uyarmaliyim, korumaliyim" seklinde empati olustururken, suclu kisiyi fotografta gördügümde "asla bu adamin yaptigini yapmam, bu kadar asagilik olamam" seklinde olumsuz empati besliyorum. kisaca kimin fotografini görürsem o kisi ile ilgili empati kurmam daha cok oluyor. Bu nedenle kadinin fotografinin kullanilmasi erkeklerde daha baskici, korumaci bir his uyandiriyorken (yakinlarindan baslayarak cevredeki herkese), suclu erkegin fotografi hemcinslerine karsi tavir, güvensizlik daha sonra da hemcinslerinden baslayrak kendini elestirmeye ve yeniden degerlendirmeye dönüyor(yanlislikla da olsa birini rahatsiz edermiyim, bu adamin durumuna düsermiyim düsüncesi olusuyor).
O nedenle suclunun utanc duyan, zayif bir fotografinin kullanilmasi cok daha iyi olur düsüncesindeyim.
O nedenle suclunun utanc duyan, zayif bir fotografinin kullanilmasi cok daha iyi olur düsüncesindeyim.
0
gerçekçi olalım o habere pandispanyanın verdiği linklerdeki fotoğrafların biri koyulsa taşak geçer gibi görünürdü
örnek olarak şu fotoğrafı o haberde düşünelim ve bu fikirden vazgeçelim. hep birlikte tıklıyoruz
images.sodahead.com
örnek olarak şu fotoğrafı o haberde düşünelim ve bu fikirden vazgeçelim. hep birlikte tıklıyoruz
images.sodahead.com
0
soso
e-kitap teknolojisinden bahsediyorum. kağıt fabrikalarından, matbaalara, yayınevlerine kadar hepsinin devre dışı kalacağı o dönem ne zaman gelir sizce? biz görür müyüz?mesela sadece okuyucu tarafından değil yazarların durumunu da doğrudan ve olumlu etkileyebilecek bu tür sitelerin sayısı gün geçtikç
e-kitap teknolojisinden bahsediyorum. kağıt fabrikalarından, matbaalara, yayınevlerine kadar hepsinin devre dışı kalacağı o dönem ne zaman gelir sizce? biz görür müyüz?
mesela sadece okuyucu tarafından değil yazarların durumunu da doğrudan ve olumlu etkileyebilecek bu tür sitelerin sayısı gün geçtikçe artıyor: leanpub.com (daha çok teknik konularla ilgili kitaplar var gerçi)
zamanla yayınevlerine olan ilginin ve ihtiyacın bitmesiyle bu durumun kağıt fabrikalarına kadar etki etmesi sonucu bu basılı kitap dönemi de sona erer sanki artık. ne diyorsunuz?
mesela sadece okuyucu tarafından değil yazarların durumunu da doğrudan ve olumlu etkileyebilecek bu tür sitelerin sayısı gün geçtikçe artıyor: leanpub.com (daha çok teknik konularla ilgili kitaplar var gerçi)
zamanla yayınevlerine olan ilginin ve ihtiyacın bitmesiyle bu durumun kağıt fabrikalarına kadar etki etmesi sonucu bu basılı kitap dönemi de sona erer sanki artık. ne diyorsunuz?
0
ilk ahizeli telefonlar evlere girmeye başladığında biri sorsaydı "mektuplaşma ne zaman biter" diye, muhtemelen "hiçbir zaman" derdi büyük bir çoğunluk.
kitapların neredeyse tamamen dijitalleştiğini bence biz görürüz. ama basılı kitap tamamen bitmez. onun da bir alıcısı olur. fotoğrafçılar mesela. vesikalık çektirmek dışında fotoğrafçıya giden yok ama her mahallede bir fotoğrafçı var.
kitapların neredeyse tamamen dijitalleştiğini bence biz görürüz. ama basılı kitap tamamen bitmez. onun da bir alıcısı olur. fotoğrafçılar mesela. vesikalık çektirmek dışında fotoğrafçıya giden yok ama her mahallede bir fotoğrafçı var.
0
bence cok uzun zaman alir. Nasil ki televizyon radyoyu yok etmeyip kullanim seklini degistirdi (artik aksamlari evde radyo dinlemek yerine, yolda ve arabada dinleniyor), nasil ki internet basili gazeteyi tirajlari önemli ölcüde düsürse de yok etmeyip sadece geleneksel yöntemleri tercih edenlere hitap eden sekle döndürdüyse, insanlarin gazete ve radyo ile karsilastirildiginda cok daha fazla duygusal bag olusturdugu, arsiv gelenegine dahil olan, en kötü ihtimalle dekoratif dahi olsa kullanilacak basili kitabi ortadan kaldirmasi cok kolay olmayacak. Ama bence kullanim amacini cok degistirecek, yani evlede dekor, cok sevilen bi eserin arsivlik kopyasi, arkadasa bir hediye olarak kullanilacak.
Dijital kitap okuyorum ve tercih ediyorum ama bir yanim da benim icin önemli kitaplari elinin altinda bulundur diyor.
Dijital kitap okuyorum ve tercih ediyorum ama bir yanim da benim icin önemli kitaplari elinin altinda bulundur diyor.
0
Bunun için yani kitap basmayı bırakılması için bir ihtiyaç doğması gerekir. E-kitaplar çıktı ama görüldü ki bütün sektörü bir anda değiştirip yeni bir yola sokacak kadar tutulmadı.
Çok önemli bir ihtiyaç doğduğu zaman ancak bırakılabilir diye düşünüyorum ama yine de bilinmez ama şahsi fikrim kısa zaman içerisinde olmaz diye tahmin ediyorum. en azından bizler ve çocuklarımızı görmez yani bir 100 yıl kitap yine aynı kitap diye tahmin ediyorum.
Çok önemli bir ihtiyaç doğduğu zaman ancak bırakılabilir diye düşünüyorum ama yine de bilinmez ama şahsi fikrim kısa zaman içerisinde olmaz diye tahmin ediyorum. en azından bizler ve çocuklarımızı görmez yani bir 100 yıl kitap yine aynı kitap diye tahmin ediyorum.
0
ben e-kitap okumayı sevmiyorum, kitaba konsantre olamıyorum nedense. matbu kitap daha çekici geliyor bana.
0
hiç bir zaman olmayacaktır. mserdark'ın bloğu e-kitaplarla ilgili yazılarla dolu. biraz incele istersen.
0
e-kitap'ı çok büyütüyorsunuz, şekilci marjinal tipler dışında kimse kullanmıyor bu e-kitap denen zırvayı, sanıldığı gibi devrim falan yapmadı .
0
e-book klasik basım kitabın sunmadığı avantajları sunuyor. sürekli elinin altında olduğu için daha hızlı ve daha fazla okuyorsun. otobüs beklerken, otobüste ayaktayken, yatmadan önce -ışık kapalı olsa bile- hatta tv karşısında bile açıp okuyabiliyorsun. diğer türlü okumanın bir ritüeli var. kendini psikolojik olarak kitap okuma eylemine hazırlayacaksın,ortam şartlarını optimize edeceksin falan. fakat dendiği gibi klasik basım kitabın alıcısı, yeri, önemi farklı. tedavülden tamamıyla kalkacağını sanmıyorum.
0
docrivers, hele bir dur, yavaş yavaş olacak elbet :) tabii bir de aslında basılı kitabı savunanların argümanları çok daha fazla şekilcilik içeriyor.
0
Ne zaman ağaçlar biter, işte o zaman basılmaz kitaplar...
Bu sektörün içinden biri olup şöyle diyebilirim, teknoloji o kadarda çabuk ilerlemiyor (ilerliyor tabi ki ama bize yansıtılan çok geri) o yüzden bizim nesil göremez kitapların yok oluşunu.
Kitapların yok olması için, eğitim sistemininde komple elektroniğe geçmesi lazım. Bu da gerekli maddi bir yük gerektirir. Şu an tamamen kitabın olmadığı elektronik eğitimi destekleyecek bir ülke yok. Siz sadece keyfi kitap okumayı düşünmüşsünüz, ama kitaplar her yerde.
Şöyle bir şeyde var tabi eskiden ansiklopediler vardı, şimdi günümüzde kimse kullanmıyor. Çünkü bütün bilgiye internetten ulaşabiliyorsun. Şahsi fikrim kitapların dergilerin basımının bitmesi çok uzun zaman alır. Reklam olduğu sürece matbaalar, yayınevleri bitmez benim fikrim.
Bu sektörün içinden biri olup şöyle diyebilirim, teknoloji o kadarda çabuk ilerlemiyor (ilerliyor tabi ki ama bize yansıtılan çok geri) o yüzden bizim nesil göremez kitapların yok oluşunu.
Kitapların yok olması için, eğitim sistemininde komple elektroniğe geçmesi lazım. Bu da gerekli maddi bir yük gerektirir. Şu an tamamen kitabın olmadığı elektronik eğitimi destekleyecek bir ülke yok. Siz sadece keyfi kitap okumayı düşünmüşsünüz, ama kitaplar her yerde.
Şöyle bir şeyde var tabi eskiden ansiklopediler vardı, şimdi günümüzde kimse kullanmıyor. Çünkü bütün bilgiye internetten ulaşabiliyorsun. Şahsi fikrim kitapların dergilerin basımının bitmesi çok uzun zaman alır. Reklam olduğu sürece matbaalar, yayınevleri bitmez benim fikrim.
0
e-kitap denen zırvayı şekilci marjinal tipler dışında kullanan da var. Ben kullanıyorum.
1500 sayfa kitabı her gün sabah akşam tuğla gibi taşımak zor geliyor mesela. Not almak, bir cümlenin altını çizip onun kenarına işaret koymak zor geliyor. Kindle cebimde her dakka, gayet konforlu oluyor. Not alacağım yeri hightligt ediyorum, ya da kısaysa not olarak yazıyorum. Ben çok memnunum, bok atmadan önce bi denemenizi tavsiye ederim.
Bu demek değildir ki, hardcopy kitap kötü, e-kitap iyi. Ya da tam tersi.
Olay çok basit: kitap okumak istiyorsun. Hangisi işine gelirse onu tercih ediyorsun. e-kitap okumak benim işime geliyor. daha konforlu olduğunu düşünüyorum. Ama bu hardcopy kitap almama da engel değil elbette. Bu bir yarış değil ya da taraf seçme meselesi değil. Kitap okumayı e-kitaptan mı yoksa normal kitaptan mı okumayı bir taraf olma mevzusu haline getirmek yanlış.
Soruya gelecek olursak.
Herşeyden önce türümüzün kağıt ihtiyacını düşünelim. Kitap, defter, matbu evrak, fatura, ambalaj vs vs.
Birçok farklı ihtiyaç grubu var. Kitap bunlardan sadece bir tanesi. Bugünden itibaren 1 tane bile kitap basılmamaya başlansa bile bu tüm kağıt fabrikalarının kapatmasına sebep olacak kadar etkilemez.
Ambalaj sanayi çok büyük bir iş kolu örneğin. Buzdolabı alıyorsun, ambalajı karton, ayakkabı, cep telefonu, parfüm, vs vs. satın aldığımız birçok şeyin dışında karton ambalaj var. Bu ürünler satılmaya devam ettikçe bu ambalajlar için kağıt, karton üretilmeye de devam edecek. Bu malzemenin yerine başka bir malzeme kullanılmaya başlanmadığı sürece.
1500 sayfa kitabı her gün sabah akşam tuğla gibi taşımak zor geliyor mesela. Not almak, bir cümlenin altını çizip onun kenarına işaret koymak zor geliyor. Kindle cebimde her dakka, gayet konforlu oluyor. Not alacağım yeri hightligt ediyorum, ya da kısaysa not olarak yazıyorum. Ben çok memnunum, bok atmadan önce bi denemenizi tavsiye ederim.
Bu demek değildir ki, hardcopy kitap kötü, e-kitap iyi. Ya da tam tersi.
Olay çok basit: kitap okumak istiyorsun. Hangisi işine gelirse onu tercih ediyorsun. e-kitap okumak benim işime geliyor. daha konforlu olduğunu düşünüyorum. Ama bu hardcopy kitap almama da engel değil elbette. Bu bir yarış değil ya da taraf seçme meselesi değil. Kitap okumayı e-kitaptan mı yoksa normal kitaptan mı okumayı bir taraf olma mevzusu haline getirmek yanlış.
Soruya gelecek olursak.
Herşeyden önce türümüzün kağıt ihtiyacını düşünelim. Kitap, defter, matbu evrak, fatura, ambalaj vs vs.
Birçok farklı ihtiyaç grubu var. Kitap bunlardan sadece bir tanesi. Bugünden itibaren 1 tane bile kitap basılmamaya başlansa bile bu tüm kağıt fabrikalarının kapatmasına sebep olacak kadar etkilemez.
Ambalaj sanayi çok büyük bir iş kolu örneğin. Buzdolabı alıyorsun, ambalajı karton, ayakkabı, cep telefonu, parfüm, vs vs. satın aldığımız birçok şeyin dışında karton ambalaj var. Bu ürünler satılmaya devam ettikçe bu ambalajlar için kağıt, karton üretilmeye de devam edecek. Bu malzemenin yerine başka bir malzeme kullanılmaya başlanmadığı sürece.
0
e kitaplar ucuzlarsa. şimdi e kitaplardan bazılarının fiyatları basılı kitaptan yüksek. zaten 300 tl e reader alıyorsun.bir de e kitaba para verirsen olmuyor.
0
mektup bir yana, atıaln kartlar bile hala bitmedi ise, o da bitmez.
onun da dışında, kütüphane diye bir kavram var. nereye bitsin o da.
onun da dışında, kütüphane diye bir kavram var. nereye bitsin o da.
0
@Sour Ipad tarzi tablet bilgisayarlardan kitap okumak göz yorucu, cünkü bunlar ekran isigi kullaniyor ama Amazon Kindle paperwhite gibi e-kitap okuyucular ise ekran isigi teknolojisi ters yönden etkiledigi icin uzun sürelerde bile göz yormuyor, zaten ekran görünümü normal kagittan farkli degil. Günes isiginda ise yine cok iyi normal kitaptan farkszi. tablet bilgisayarlarda ise günes isigi altinda (özellikle deniz kenarinda kumsalda) okumak zor olur.
www.engadget.com
Dezavantaji ise sayfalari hizla gezmek zor oluyor yani sayfalari hizla cevirerek bisey aramak normal kitaba göre zor. Avantaji ise icine yüzlerce kitabi doldurup heryerde yaninda tasiyabilir, entegre sözlük ile bilinmeyen kelime isaretlenerek arastirilabilir, wikipedia baglantisiyla daha cok bilgi edinilebilir.
www.engadget.com
Dezavantaji ise sayfalari hizla gezmek zor oluyor yani sayfalari hizla cevirerek bisey aramak normal kitaba göre zor. Avantaji ise icine yüzlerce kitabi doldurup heryerde yaninda tasiyabilir, entegre sözlük ile bilinmeyen kelime isaretlenerek arastirilabilir, wikipedia baglantisiyla daha cok bilgi edinilebilir.
0
emrahday, ben geçmedim henüz bu olaya bilmiyorum bu yüzden tam olarak. yok muydu kitap içerisinde pratik arama opsiyonların bu kindle'larda?
bir de ansiklopedi örneği iyi oldu. hakikaten ansiklopedi kullanan kaldı mı? ufak bir örnek, her daim kullanılan da birşey değil ama 200 küsür yıllık britannica'nın bile tamamen dijitalleştiği bir ortamdan bahsediyoruz.
onun dışında battal gemalmaz'ın da dediği doğru tabii, sırf basılı kitap olayı bitti ya da eski etkisini kaybetti diye tüm kağıt fabrikalarının ciddi şekilde etkilenebileceğini düşünmem hataydı biraz sanırım.
bir de ansiklopedi örneği iyi oldu. hakikaten ansiklopedi kullanan kaldı mı? ufak bir örnek, her daim kullanılan da birşey değil ama 200 küsür yıllık britannica'nın bile tamamen dijitalleştiği bir ortamdan bahsediyoruz.
onun dışında battal gemalmaz'ın da dediği doğru tabii, sırf basılı kitap olayı bitti ya da eski etkisini kaybetti diye tüm kağıt fabrikalarının ciddi şekilde etkilenebileceğini düşünmem hataydı biraz sanırım.
0
Bilemiyorum ama bir an once biraksak cok iyi olacak. Kagida basili, ciltli, sayfalari isaretlenmis, baski kokulu kitap rutielleriyle daha fazla oynasmanin alemi yok. Dunya'nin biryerlerinde birileri hayatimizi kolaylastiracak seyler yapiyor ve bunlar hayatimiza girmeli. Girecek zaten.
Ayrica, teknoloji insan evladinin en iyi dostudur canlilari saymazsak.
Ayrica, teknoloji insan evladinin en iyi dostudur canlilari saymazsak.
0
