Giriş
(15)

gençlerin akademisyen olma hevesi

binder dandet
Çoğu gençte bunu görüyorum bu aralar (4. lisansımı okuyorum bu arada entel qızlar eqlesin).Diyorum ki, kadro yok. Yok diyolar ben hocayla anlaştım yüksekten sonra direkt akademisyenim (afedersin nah)Diyorum ki hocalar sizi kullanacak sonra atacak kenara, yok diyolar hocam çok iyi (nahki ne nah)Diyor
Çoğu gençte bunu görüyorum bu aralar (4. lisansımı okuyorum bu arada entel qızlar eqlesin).

Diyorum ki, kadro yok. Yok diyolar ben hocayla anlaştım yüksekten sonra direkt akademisyenim (afedersin nah)

Diyorum ki hocalar sizi kullanacak sonra atacak kenara, yok diyolar hocam çok iyi (nahki ne nah)

Diyorum ki kadrolar tanıdıklara veriyolar, diyorlar ki görümcemin eltisi ayarladı o işi...(görümcenin eltisi direkt arazi olay o raddeye vardımı)


Acaba diyorum bilmediğim bir şey mi var? cidden kolay mı akademisyenlik? yoksa gençler saf mı?
0
binder dandet
(18.11.18)
ayarlarsan cidden kolay
mülakatta 0 verebiliyorlar istemedikleri kişiye...
sorun şu: 10 kişiye umut veriyorlar 10'u da ben girecem sanıyor halbuki rektörün gelini filan giriyor. o gelinin de tek vasfı gelin olması oluyor yani o girdikten sonra (akademik başarı olsun, notlar olsun, dil olsun vs.) diğerlerinin de hayli hayli girmesi gerek aslında. o yüzden kızamıyorum çocuklara.
0
niye ama
(18.11.18)
Sadece hoca ayarlamakla araştırma görevlisi olamazsın puanlarda çok iyi olmasa da ortalamanın üzerinde olmalı.

Ama öğretim görevlisi olmada dil şartı falan da kalktı sanırım. Öğretim görevliliğinden yürürse o ayri
0
Cruyff
(18.11.18)
4. Lisansi okumaktansa akademisyen olmak daha mantikli geliyor bana. Gencler hakli olabilir moruk.
Cevremde akademisyen olmak isteyen herkes bir sekilde oldu cunku. Kimisi cidden iyiydi, kimisi de nah dedigin torpillerin hepsini yapti.
0
Deathrow
(18.11.18)
Beni rektorun oglu(kendisi yard doc) hoca yapmaya calismisti. Bi kere onemli biri begensin yetiyor iste.
0
acemi
(18.11.18)
okumakla olmuyor , üflemek lazım.

nefesin kuvvetliyse hoşafla bile tübitaktan ödül alabilyorsun bu ülkede.
0
killerbee
(18.11.18)
gençler saf. saf olmaları da normal, hepsi her şeyi çok iyi bildiğini sansa da hayatı bilmiyorlar. bu şekilde öğrenecekler. bana hayatımdaki en büyük kazığı ortak iş yaptığımız hocam atmıştı. şahane-ül mükemmel bir hayat deneyimi olmuştu bana. keşke herkeş yolun başında aynı kazığı yiyebilse, "seni akademisyen yapacam" deyip yükseğe başlatılsa, amele gibi kullanılıp, "valla x'ciğim yök kadro açmadı, elimizden bir şey gelmez" dense, gece hıçkıra hıçkıra ağlasa hepsi "bir daha asla ama asla ama asla" deseler.
0
issiz karga
(18.11.18)
"puanlarda çok iyi olmasa da ortalamanın üzerinde olmalı"

hehehe tabi tabi :)
mesela x anabilim dalına normalde y bölümü mezunu alınması gerekirken sittin senedir öyle iken çaaat diye rektörlük alakasız uzmanlık açmaz, z bölümü mezunu olup w ölümünde y. lisansa kayıtlı olmak şartı gelmez (ay ne hikmetse rektörün gelini de tam bu bölümlerde kayıtlı, kaydını da dekan olan eniştesi yapmamış mı, bak sen Allah'ın işine) hep puan işte bunlar....

puanları çok yüksek olanlar zaten puanına güveniyor da o ancak yüksek lisansa girerken işe yarar, o da hocalar etik davranıyor ise (onun da olabildiği ya belli başlı okullar ya da ahbap çavuş ilişkisi olmayan bölümler--ki oralardan hakkıyla mezun olan adam zaten özelde de iş buluyor bazı bölümler hariç) ama o bile bitti şimdi, herkes 50d'li, kadro diye bir şey yok ki. bakalım%20yi nasıl uygulayacaklar...

gençler sanırım şuna güveniyor: dağa taşa okul açılınca epey bir alım oldu...sonra öyp (ne kadar eleştirilse de torpil gerektirmiyordu puan geçiyordu) geldi, taşrada iyi ortalama ile mezun olanlar zibil gibi atandı, dil puanı bile olmadan atandılar, misal hemşirelik mezunu olanlar filan 1 sene dil kursuna gönderdi devlet onları. Ahmet Davutoğlu da (memlekete yaptığı tek hayırlı şey olarak) çok güzel zam yaptı maaşlarına...Misal sütçü imam kimya mezunu, özelde 24 saat vardiya düzeni 2500ü göremezken taşrada 9-4 okulda "durup" bak durup diyorum yoksa bir şey yaptıkları yok, zaten laboratuvar yok..4500 lira alıyorlar destekleme mestekleme...ona heves etti insanlar.
şimdi de 100/2000 diye bir şey çıktı. ÖYP filan kadar bol keseden olmasa da özel battıkça akademi iyi görünüyor gözlerine. illa bir düzen bir şey çıkar diyorlar herhalde.
0
niye ama
(18.11.18)
Ilk defa Binder'e katiliyorum.

Ama her konuda boyleler.
0
Traveller
(18.11.18)
siz kimlerle konuştunuz bilmiyorum ama benim çevremde hiç böyle düşünen biri neredeyse hiç yok. çoğumuz, doktora öğrencileri olarak, bizi nelerin beklediğinin farkındayız. ancak vazgeçemiyoruz. neden?

1- öğrenmek ve üretebilmek çok büyük bir haz veriyor. kendi planladığın ve yürüttüğün bir araştırmayı kendi adınla gidip bi yerde sunmak gerçekten çok keyifli bir şey. hani bazen "nasıl akıl etmişler" diye sorguladığımız şeyler var ya, o soru senin için soruluyor. muazzam değil mi?
2- master doktora yapmaktan daha iyi bir seçeneğimiz yok. boş oturmaktansa bi şeyler yapıyoruz. bunun tek yolu bu değil elbet ama biz bu yolu seçtik.
3- bu en önemlisi, bırakmanın fırsat maliyeti çok yüksek. bu uğurda öyle şeylerden vazgeçmiş, öyle çileler çekmiş oluyorsun ki manevi de olsa bir karşılığı olmalı bu yaptıklarının. o nedenle önce yüksek lisans diploması, sonra doktora yeterlilik, en son da doktora tez savunması aşılması gereken eşikler olarak duruyor. "bunu halledelim, sonra bakarız" dediğimiz her adım bizi daha da çıkmaza sokuyor. onca şey yaptıktan sonra da iyisini "ummaktan" başka bi şey gelmiyor insanın elinden.
0
kayisili turta
(18.11.18)
herkes bir şekilde torpiline güveniyor işte. torpili olmayan anca puanım iyi diye geziyor.
ama bilmiyor ki en torpillisi girecek...hatta hiç hesapta yokken, hocalar bile tanımıyorken bilmiyorken, milletvekilinin yiğeni filan (daha o sene mezun olmuş, hatta y.dışından denklik filan almış, bak seeeen) çaaat diye ben girecem üleeen diyor. e tabi o giriyor.
0
niye ama
(18.11.18)
Ben de gençlerde bu heyecanı görüyorum. Benim gördüğüm bütün 1. sınıf öğrencileri akademisyen olmak istiyor; 4. sınıfa gelince bu oran azalıyor. Gençken dediğiniz gibi bir saflık oluyor, amanın hocalar ne güzel de ders anlatıyor, ne kadar entelektüel bir ortamın içindeler diye düşünüp etkileniyorlar. Hocanın tek yaptığının haftada 2-3 saat derse girip gerisinde kendi kafasına göre takılmak olduğunu sanıyorlar; bu hayat da onlara cazip geliyor. Ama vakit ilerledikçe hocalarının o kadar da mutlu olmadığını görüp özel sektörde kazanacakları paranın farkına varınca bu hayalden vazgeçiyorlar. Gerçekten idealist olan birkaç kişi mezun olduğunda akademide kalmak istiyor. Çünkü birçok alanda akademiyi bırakıp özel sektörde çalışmaya dönmek de pek olası değil, büyük bir fedakarlık aslında bu.

Bir de aşırı vasıfsız tiplerin akademisyen olmaya heves ettiğini gördüm. Onlar tam iki hocaya kendimi sevdirsem mezun olur olmaz işim hazır kafasında. Bu hazıra konmayı planlayanlarda saflık falan yok; herhangi bir işte tutunamayacaklarını biliyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var ki sadece hocanın sizi sevmesi yetmiyor, YÖK'ten kadro açılması vs. bir sürü şey de lazım. İşte kazara bu tipler üniversiteye girince de memur zihniyetli Türk tipi akademisyen oluyor.
0
wish i could find a way to disappear
(18.11.18)
Gencken saflik oluyor o dogru. Ama hocalarda kendi xikarlari icin ogrencileri yonlendiriyo.
Ben kac tane hoca biliyorum, yazilim islerini yaptirmak icin muhendislikteki ogrencileri gazlayan. Ogrenciler de gercegin farkinda olmadiklari icin, hocanin yaninda gezmek guzel geliyor.
0
durgunfoton
(18.11.18)
gençler haklı.
akademisyenlik, anadolu'da bir üniversitede de yapıyorsan, evet kelek bir iş.
şöyle bir misal vereyim;
yakın çevremde tanıdığım akademisyenlerin hemen, hemen hepsi gerizekalı, cahil ve tembeller.
böylesi kırıcı ve keskin ifadeler kullanmak istemezdim; lakin meseleyi başka şekilde anlatmam mümkün değil.
tanıdığım akademisyenleri tanısaydınız, eminim hak verirdiniz.
alanıyla ilgili derli, toplu ve cümle düşüklüğü olmadan; imla hatası yapmadan bir sayfa(evet, bir sayfa) yazı yazamayan doçentler tanıyorum...
adam, derse bile yerine öğrenci gönderiyor icabında ve aylık minimum 5k civarı maaş alıyor.
derse girdiğinde de, işte elinde ki notlardan 1 saat felan mıy, mıy okuyor ve mesaisini bitiriyor.
öyle, öğrenciyle felan da uğraşmıyor; odası felan öğrenciye kapalı paso.
velhasıl, güzel iş!
0
pangea
(18.11.18)
1. çocuklar hevesli
2. hocalar çocukların bu heveslerini kamçılamak/ sömürmek için sizi asistan alacağız diyorlar.
3. şahsi veya akademik işleri/ egoları için bu çocukları kullanıyorlar.
4. sonra kendi siyasi/ ideolojik görüşlerinden en yüksek torpilli ama en geri zekalısını alıyorlar. (genellikle bu kişi o çocuklardan biri olmuyor.)

eski bir öyp'li olarak arz ederim.
0
kullanıcı adı
(18.11.18)
Akademisyen olmak kolay ama o isi hakkiyla yapmak zor. Kaldi ki Turkiye'de bu pek sorun degil maalesef. Kapagi attin mi tamam.
0
superfluid
(18.11.18)
(4)

Yulaf, Müsli?

hicunutmam
Selamlar,Hafta içi şirkette simit yemekten sıkıldım. Evde sandwich ve kahvaltı da hazırlayamıyorum, devamı gelmiyor.Düz sadece yulaf değil de şöyle sütle karıştırabileceğim beni bu tarz beslenmeye alıştıracak hangi ürünü tavsiye edersiniz?
Selamlar,
Hafta içi şirkette simit yemekten sıkıldım. Evde sandwich ve kahvaltı da hazırlayamıyorum, devamı gelmiyor.

Düz sadece yulaf değil de şöyle sütle karıştırabileceğim beni bu tarz beslenmeye alıştıracak hangi ürünü tavsiye edersiniz?
0
hicunutmam
(18.11.18)
Herhangi bir markanin yulafini al.30 gr. Yulafa 1 su bardagi sut ekle ve ocakta karistirirak pisir.uzerine bi cay kasigi tarcin ekleyip karistir.lapayi bi kaseye koy uzerine de badem,ceviz, kabak cekirdegi ici ve bir muz dilimle..arada uzerine 1 tatli kasigi da yer fisitigi ezmesi ilave ediyorum ben. Her gun yesem bikmam.o derece seviyorum.
0
astrid
(18.11.18)
şirkette koyabileceğin yerin varsa 3-5-8 (!) farklı malzeme alıp kokteyl(!) hazırlayabilirsin.
bu gevreklerin
-kırmızı meyveli
-kare çikolatalı vs. olanları var -benim favorim bunlar daha bi dolu çeşidi var, 2-3 çeşit alıp karıştıra karıştıra deniyordum ben.
sonra içine çiğ badem, ceviz, fıstık filan kırıyordum.
biraz daha abartırsan muz, kurutulmuş kayısı v. doğrayabilirsin.
0
niye ama
(18.11.18)
nestle musli al en güzeli karışık hem uygun.
0
mikahakkinen
(18.11.18)
Icecekde yapabilirsin. Yulaf, badem sutu, istedigin meyve ile
0
durgunfoton
(18.11.18)
(19)

büyüye inanıyormusunuz varmı birebir yakınınızda yaşayan biri birileri?

lcdy3
sb.çok merak ediyorum varsa eğer buyrunuz sohbete
sb.


çok merak ediyorum varsa eğer buyrunuz sohbete
0
lcdy3
(17.11.18)
aslında sorduğum şey birebir tecrübe etmiş biri var mı yoksa bütün herşey rivayet ve abartma mı?
0
🌸lcdy3
(17.11.18)
Baskan buyu degil de soyle birsey anlatabilirim. Ben buyu filan inanmam. Ama cocuktum. Iste misafirlikteyiz koca karilar filan var. evden ciktik taksiye bindik. Basim catliyor. 20 yil gecti neredeyse o bas agrisini unutamam. Anam dedi bu cocuk nazarlandi. Bi komsuyu cagirdi. Adam hoca. Bu arada kardesim de basinin agridigini iddia ediyordu takside. Adam odaya girdi aninda bu cocuk numara yapiyor dedi kardesim icin. Beni okudu ufledi harbiden gecti. Hala anlamam mesele nedir.
0
allah yazdiysa bozsun
(17.11.18)
annem, dayım bizim eve gelmesin diye bi hocaya okuyup üfletti. gelip olay çıkarıp gidiyodu. hatta o hocaya, acaba karısı mı büyü yaptırdı da böyle oldu falan demişlerdi. ama biz şizofreniden şüpheleniyoruz.

teyzemin oğlu çok berbat. teyzem bi hocaya gidiyo, hoca demiş ki senin çocuk haram yemiş. kolay düzelmez. okutuyolar falan.

bir arkadaşım vardı liseden hoca hoca geziyodu bana büyü yaptılar diye, buna takık bi çocuk vardı evlenmek istiyodu, o yaptırmış diye anlatıyordu. teyzemin gittiği hocaya gittik beraber, adam direkt olarak söylemişti.
0
durgunfoton
(17.11.18)
İnanmıyorum, yok. Hepsi rivayet ve abartma. O yüzden hep tanıdığın birinin tanıdığı birine oluyor bu tip şeyler.
0
babilbaligi
(17.11.18)
inanmıyorum. lisede dersaneye giderken muhabbet olurdu yok domuz yağı sürmüşler yok arapça kağıt sıkıştırmışlar. hepsi boş muhabbet hocam. bir de neden sadece bizim ülkede böyle bir muhabbet var? elin amerikalısı, avrupalası neden "büyü mü yaptılar lan acaba?!" diye düşünmüyor ? asdafasdfg
0
MtKrt
(17.11.18)
Bana göre falla aynı şey.
Eğer yapıldığına/doğruluğuna inandırıldıysan farkında olmadan çevreni ve kendini öyle bir yönlendiriyorsun ki en sonunda gerçekten iyi/kötü şeyler oluyor.

Yıllardır çevremizde dönen muhabbetlerdendir lakin yukarıdaki arkadaşın dediği gibi sürekli tanıdığın tanıdığına olur birebir yaşanan örnek pek yoktur.
0
mutekebbir
(17.11.18)
Nazar, buyu vs. Bir ton olay anlatsam da hep bir suphe vardir. O yuzden neye inanirsan o var.
0
tunaktunaktun
(17.11.18)
İslam dini açısından yaklaşırsak mutlaka var, olmasa yapılması/uğraşılması neden yasaklansın?

Müslüman olup da büyüye/nazara/cine inanmıyorum diyen belki de dinden bile çıkıyordur. Belki ne ya hu? Kur-an'da yazan şeye inanmıyorum diyen tabiki dinden çıkar :)

Ben şahit olduğum örnekleri yazsam kimliğim ifşa olur.
0
John Bloor
(17.11.18)
Var tabii. Üstelik sadece doğu kültürüne has bir şey de değil. Büyünün “domestik bir kocakarı muhabbeti” olduğunu düşünenler de ülkedeki seviye ve bunu konu edenlerin yaygın cehaletiyle bir çeşit yanılgıya kapılıyorlar. Hoş, bahsedenlerin çoğu da gerçekten ondan mı bahsediyor yoksa şehir efsanesi mi türetiyor belli değil.

İnsana çok gerçeküstü, irrasyonel gelse de var. Ve bu dünyada hakikaten akıl almayacak kadar kötü insanlar var. Ben yapanların nicelik olarak yine de az sayıda olduğunu düşünüyorum.

İzmirli, son derece akıllı, makul ve eğitimli bir uzaktan arkadaşımın başına da gelmişti. Çocuk şu an Fransa’ya yerleşti. Geçen yıl İzmir’de kendisini görmüştüm. Uzun uzun da anlatmıştı. İnsanın “yaptığının doğru olmadığını bile bile ısrarla yapmak yönünde bir tavır geliştirdiğini ve inisiyatif alacak iradeyi yitirdiğini” anlatıyordu. İradesi manipüle edilmişti yani.

Anlatınca dünyada gerçekten böyle insanlar var mı, amaçları ne, neden böyle şeylere başvuruyorlar diye aklından geçiyor insanın ama var gerçekten de. Batı kültüründekiler de farklı değil.

Hattızatında herkesin yapabileceği, bilebileceği bir şey de değil. Eskiler böyle bilgilerin avam insanların eline geçmemesi için azami gayret gösteriyormuş zaten sosyolojik, tarihsel yanına baktığımızda.
0
levent bilgen
(17.11.18)
İnanıyorum, birebir yaşamışlığın var bu durumu hemde defalarca.
0
Boris
(17.11.18)
İnanmıyorum, yaşadığını söyleyenlere de inanmıyorum. Hepsi psikolojik sorunları olan insanlar oluyor zaten. Yakınımda yaşadığını söyleyen bir sürü insan var hem de birinci elden anlatırlar olayları. Örn yaşlı kadın dizi ağrıyor hocaya okutuyor geçiyor. Malum yaşlı ilgi çekmeyi de seven birisi. Emin olun farkında olmadan ilgi odağı olmak için büyü yapıldığını zannediyor kendine ve inanıyor buna. Bonibon veriyoruz okunmuş ilaç diye yine geçiyor ağrısı. Hep böyle şeyler. Neymiş efendim iradesi bağlanmış. Kardeşim üşengeç bir insan veya kendine hakim olamıyorsa birinin büyü yaparak iradesini bağlamış olması mı gerekiyor illa? Sorumluluk almayı kabul etmeyen insanlar için de kaçış noktası oluyor işte büyü yapıldığına inanmak. Ya saçma sapan sebepleri oluyor ya da gerçekten şizofreni derecesi ruhsal hastalıkları oluyor. Etrafımdaki aklı başındaki hiçbir insanın başına gelmiyor ne hikmetse.
0
necron
(17.11.18)
büyü, fal, dua hepsi farklı şeyler. Arkadaşlar genelde hepsini karıştırıyor.büyüyü doğrudan tecrübe etmedim, ancak inaniyorum. Tecrübe de etmek istemiyorum. Birebir yakınımda olmadi, ama eskiden yaşanan şeyler anlatılıyor bazen.
0
damla sakızlı dondurma
(17.11.18)
Var valla, ben inanıyorum. Bizzat başıma geldi.

Mutsuz, yataktan çıkacak mecalimin olmadığı bir dönem, bir gece patlama yaşadım, ağlama krizi geçirdim. Ev ahalisi geldi yanıma falan, kimse sakinleştiremiyor.

Her neyse, dediler hemen bu hafta psikiyatriste git.
Sonra ablamın bir tanıdığı varmış. Anlattı bana, "böyle böyle bir şeyler yaşamışlardı, hocaya gittiler, büyü varmış" diye. İstemedim önce, sonra ikna ettiler.

Hoca arandı falan, buluştuk. Masaya oturur oturmaz, telefonu aldı koydu masaya,ilk sorduğu şey şu oldu: "simetri takıntın var, değil mi? Şu telefon masada düz durmalı senin için" diye. İlk şoku yaşadım. (Bu arada hocayı gözümün önünde aradılar, kimse önceden hakkında bilgi vermedi adama )

Ardından hakkımda bir sürü şey söyledi ve nokta atışı şekilde doğru tahmin etti.
Ve dedi ki "sende büyü var. Bu şekilde devam ederse intihar da edersin. Bir kadın sana büyü yapmış. Esmer, isminde s harfi olan" falan filan diye bahsetti. "Bu gece kaldıracağım büyüyü" dedi.

Bizden para da almadı bu arada. Sadece muskaların yapımı için gerekli malzemeler varmış, onlar için para aldı. Ve ondan sonraki süreçte gerçekten de iyi hissetmeye başladım. Ağlama krizlerim olmadı bir daha.

Özetle başıma geldiği için ben inanıyorum.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(17.11.18)
benim dedem kuzu gibi bir adammış gençliğinde. evliyken de hala bununla uğraşan kadınlar varmış. sonra dedem çok sinirli bir insan olmuş, o sırada babaannem de hamileymiş, oda doğum yaparken ölmüş. sonra dedemlerinin yatağında muskalar bulunmuş. hep büyü yapıldı derle. ben de inanıyorum şahsen. kötü enerji her şekilde çıkar bir yerden ister büyü de ister başka bişey.
0
ruh i tibbiye
(17.11.18)
bulunduğum şehirden yaklaşık 1000m km uzaktaki artvinin 6 ay yolları kapalı olan, şebeke suyu bile olmayıp çeşmeden su taşınan bir köyüne gittik. yaşlı bir köylü amca geldi hoş gelmişsiniz diye. adamla biraz havdan sudan muhabbet ettik. sonra adam senin baba tarafında evlenememiş 3 kız kardeş var dedi (doğru). bunlara büyü yapmışlar, yazık etmişler bunlara dedi(bu 3 kız kardeş türkiyenin ilk öğretmenlerinden oluyor). evleri sizinkiyle bitişik dimi dedi(doğru, eskiden konak gibi evi ikiye bölmüşler ortadan. ayrı giriş kapıları açmışlar. 1 evi 2 ev yapmışlar. neyse). iş işten geçmiş ama onların çatısında tavuk yumurtuları var, onları alıp usulünce yok edin, orda kalmasınlar dedi. (bu adam zamanında bana birileri görünüyor deyince tımarhaneye yatırmışlar. aslında yatırma sebepleri de adamın hasta olması değil, adamın söylediklerinden ve söylediklerinin gerçek olduğunu görmelerinden korkamalarıymış. yıllarca tımarhanede kalmış, diye köy muhtarı anlattı daha sonra. sonunda adam artık kimseyi görmüyorum demiş de öyle salıvermişler. dedeye peki gerçekten görmüyor musun artık diye sorduk, adam gülerek senelerce doğruyu söyledim bana deli dediler. yalan söyleyince bir anda akıllanıverdim, beni serbest bıraktılar dedi, başka bi şey demedi)

neyse ordan ayrılıp memlekete dönünce adamın dediği yerde 3 tane tavuk yumurtası bulduk. bir çatlak bile yoktu üzerinde. yumurtaları kırınca içinde metrelerce uzunluğunda arapça yazılı şeyler bulduk. başka bir hocanın tavsiyesiyle usulünce onları imha ettik.

şimdi bunu başkası masalmış gibi dinliyor ama birebir ben yaşayınca iş öyle kolay değil.

bu durumda inanmayanlar için ya ben yalancıyım, ya troll'üm, ya psikolojik rahatsızlığım var. ancak doğruyu söylüyorum. işim var çok detaylı yazamıyorum şimdi
0
yemrem
(17.11.18)
inananla selamı sabahı keserim. salaklığa da salak yerine konmaya da tahammülüm yok.
0
zgrydn
(17.11.18)
evet, yaşayan yakınım da var.
0
ya ben lan neyse
(17.11.18)
Tabii inaniyorum.

wingardium leviosa
Expecto patronum
Avada Kedavra

falan gayet etkili buyuler.

Gozlerimle gordum sahsen.

Sinemada.
0
AlsterWasser
(17.11.18)
Ay ben gülerim.
zgrydn+1.
0
pike
(17.11.18)
(3)

Lizbon hakkinda bilgisi olan?

VIPCH
Ocak ayinda lizbonda 4 gün kadar bulunucaz. Araba kiralayip cevreyide gezmek istiyoruz.Merak ettigimiz sey, park ve trafik sorunu yasarmiyiz?Mutlaka gidin dediginiz yerler varmidir?Delilik edip, portoya kadar aracla gidilmeli mi?Lütfen bildiklerinizi yollayin gelsin.
Ocak ayinda lizbonda 4 gün kadar bulunucaz. Araba kiralayip cevreyide gezmek istiyoruz.

Merak ettigimiz sey, park ve trafik sorunu yasarmiyiz?

Mutlaka gidin dediginiz yerler varmidir?

Delilik edip, portoya kadar aracla gidilmeli mi?

Lütfen bildiklerinizi yollayin gelsin.
0
VIPCH
(14.11.18)
mayıs sonunda portekiz turu yaptım 1 hafta kadar, lizbon içinde park sıkıntılı, içeri tarafta kalmama rağmen sahile yakın yere park etmemi önermişti airbnb ev sahibi. trafik sorunu yaşamaman için çok dikkatli olman lazım, yayalara hep öncelik vermelisin ve hız kurallarına uymalısın, aslında normalde de olması gereken şeyler yani. araba kiralarsan yakınlardaki güzel sahilleri de gezebilirsin.

Porto'ya gidememiştim ama içimde kaldı, araba olacaksa kesinlikle gitmelisin. oraya giden yol üzerinde aşağıdaki yerler var, Cabo da Roca'nın manzarası çok güzel, oraya giden yol yeşil ve sürmesi çok zevkli. buraya giderken Café da Natália çok şirin bir yer.

tr.foursquare.com
tr.foursquare.com

önerebileceğim bir yer de burası, yine yol üstü uğranabilir.
tr.foursquare.com


bunun dışında lizbon içinde yürünerek gezilebiliyor yürümeyi seviyorsanız, o yüzden lizbon'a ayrılacak günlerde araba kiralamak gereksiz olabilir. foursquare'i açıp lizbon içinde yürüyerek gezmek mantıklı.

lizbon manzarası görmek için seyir terası, sürekli müzik yapan insanlar vardı.
tr.foursquare.com

klasik, uğranması gereken nata satan cafe
tr.foursquare.com

ekmeksiz hamburger yenebilecek, normal restoranlardan farklı bir mekan
tr.foursquare.com

güzel pizzaları olan yerel bir mekan
tr.foursquare.com
0
notinhere
(14.11.18)
4 gunde ancak lizbon + sintra + cascais gezebilirsiniz.

Bu yerlerin hicbiri icin arabaya ihtiyaciniz yok bu arada. Sehir icinde araba kullanmak zaten felaket ve lizbonda her yere yuruyerek gidebilirsniz hemen hemen. Belem tower a da tramvay gidiyo.

Sintraya vs tren var ve oradan da her sight arasinda shuttle bus var zaten.

Algarve kismina gitmeyecekseniz araba ayak bagi.

Ben sadece 5 gun algarve kisminda araba kullandim ki arabasiz olmaz zaten orada.
porto-nazare,obidos, lizbon vs arabaya ihtiyac duymadim. Bunlar arasindaki ulasimda da.
0
kuehles blondes
(14.11.18)
Cincinya dukkani var bir tane oraya mutlaka gidin. Heryerde var aslinda.

Portoda sarap dukkani var bir tane unlu. Hatirlayamadim.

Lizbonda nata kahvesine erken giderseniz sira cok olmaz, yaninda da starbucks var zaten.

Cuzdanlariniza dikkat edin.

Tren varken arabayi bosver.tabi hangisi daha ucuza geliyor hesaplarsiniz. www.cp.pt
0
durgunfoton
(14.11.18)
(12)

son 1 aydaki favori sarkilariniz?

Leonardo~Da~Vinci
sevgili muzikseverler, loop'a aldiginiz, dinleye dinleye bir hal oldugunuz, son 1 ayda en cok ask yasadiginiz sarki/sarkilari paylasir misiniz? benimkiler:- https://youtu.be/D-bYv33e6N0 Piso 21 - Puntos Suspensivos- https://youtu.be/Wc79sjzjNuo twenty one pilots: Chlorine- (NSFW) https://youtu.be/Az
sevgili muzikseverler, loop'a aldiginiz, dinleye dinleye bir hal oldugunuz, son 1 ayda en cok ask yasadiginiz sarki/sarkilari paylasir misiniz?

benimkiler:

- youtu.be Piso 21 - Puntos Suspensivos

- youtu.be twenty one pilots: Chlorine

- (NSFW) youtu.be NAV - Know Me

- youtu.be Imagine Dragons - Birds

- youtu.be Bad Bunny feat. Drake - Mia

mutlu anlar diliyorum her birinize: youtu.be
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.11.18)
Son dönemde her üç dört şarkı arasında bunlardan birini açıyorum

Days of the new - Shelf in the room
www.youtube.com

Staind - Something to remind you
www.youtube.com
0
cay koy geliyorum
(13.11.18)
pain of salvaton - meaningless

www.youtube.com

pain of salvation - sisters

www.youtube.com

ceylan ertem - ütopyalar güzeldir

www.youtube.com
0
muslugubozukhayrat
(13.11.18)
zxcd
(13.11.18)
fazil say, black earth
0
try again fail again fail better
(13.11.18)
Ezginin Günlüğü-Sabah Türküsü www.youtube.com

İlhan İrem-İşte Hayat www.youtube.com
0
biravekahve
(13.11.18)
Flames - David Guetta

www.youtube.com
0
noluyo yaa
(13.11.18)
Patty griffin - heavenly day
Jack river - Palo alto
Luna shadows - cry wolf
0
catch the arrow
(13.11.18)
Bu aralar arapça ortodoks ilahilerine sardım. Çok ilginç:/
youtu.be

Sanırım metal müzikte folk metali daha çok seviyorum:

Falkenbach- Havamal
youtu.be

Falkenbach- Walhall
youtu.be

Metsatöll- vaid vaprust
youtu.be

Ortaya karışık:

Dead Combo - Doxies Blanch ♡
youtu.be

Calexico - epic ♡
youtu.be

George Harrison- The ballad of sir Frankie
youtu.be

The Beatles- elenor rigby
youtu.be

Nick Cave- bring in on
youtu.be

falan fistan...
0
Amaranta ursula
(13.11.18)
Ormancı dinliyorum bol bol.
0
eksimeksi
(14.11.18)
The Sound Of The Underground~ Kovacs~by Katerina aka Majesty
www.youtube.com
Cage The Elephant - Trouble
www.youtube.com
Spiller - Groovejet (If This Ain't Love) (Official Video HQ)
www.youtube.com
0
Tristarkan
(28.11.18)
tüylerim TİKEN TİKEN oluyor, yok böyle bi şey. bayılıyorum.

www.youtube.com

01:03 - 01:09 arası kadın erkek düşmeyecek, gafayı yemeyecek insan tanımıyorum.
0
der meister
(28.11.18)
celine dion www.youtube.com
foureira www.youtube.com
toxic www.youtube.com
amor electro www.youtube.com
0
durgunfoton
(29.11.18)
(12)

Ani fren, direksiyon kursu

durgunfoton
Arkadaslar, ilk direksiyon hocasi bir anda frene basarak ani fren yapmami soylemisti, simdi baska bi hoca geldi bugun, ani fren icin frene ard arda iki kere (once yarim sonra tamamem) basmami soyledi. Hangisi dogru bunun?Tesekkurler
Arkadaslar, ilk direksiyon hocasi bir anda frene basarak ani fren yapmami soylemisti, simdi baska bi hoca geldi bugun, ani fren icin frene ard arda iki kere (once yarim sonra tamamem) basmami soyledi. Hangisi dogru bunun?
Tesekkurler
0
durgunfoton
(08.11.18)
İki şekilde ani fren yaparsın; ya debriyaja ve frene asılarak ya da sadece frene asılarak, birinde araç stop eder diğerinde etmez ama ikisi de kabul edilir, art arda iki kere frene basmayı hiç duymadım.
0
angelus
(08.11.18)
Bana kurs hocam ani fren yapmamı söyledi ki zaten sınavda da ani fren yaptırdılar. Bence ani fren doğru olanı, anlık bir kaza durumunda yarım yarım basacak değiliz her halde.
0
lana del rey
(08.11.18)
Eksik bilgi
Aracta abs yoksa aracin kontrolünü kaybetmemek icin yarim yarim bas demek istemis olabilir
0
basond
(08.11.18)
HİÇ ikircikte kalmana gerek yok. acil bir durumda asıl frene. takır takır gelen balatalar parçalanıyormuş gibi seslere de aldırış etme basmaya devam et, biliyorsundur abs'den dolayı o ses.
0
ssiradanbirigibi
(08.11.18)
Debriyaja da basiyorum frenle birlikte ama 2. Hocanin dedigi yanlissa kalmak istemem.

Abs ile ilgili mi dedi onu bilmiyorum.
0
🌸durgunfoton
(08.11.18)
otomobil üreticileri yüz milyonlarca dolarlık yatırımlar yapıyor, uzun yıllar ar-ge yapıyor. sonra bağcılardaki sürücü kursunda çalışan bir emmi büyük oyunu görüyor.

duracaksan frene basacaksın. aniden durman gerekiyorsa durana kadar freni kökleyeceksin. piyasada şahin ve türevlerini almadıkça absiz araba kalmadı. utanmasalar bisiklete abs takacaklar artık.
0
denizgonen
(08.11.18)
Sınavda ani fren yaptırmalarının sebebi refleksine bakmak işte asıl frene dur, durup durmadığına bakıyorlar, debriyaja basıyorsan zaten araba boşa çıkıyor hız da düşük, muhtemelen yirmiyle otuzla giderken fren yaptırırlar, sen yarım yarım frenle uğraşırken aracın devri düşer stop edersin o zaman kalırsın.
0
angelus
(08.11.18)
Sofor dedigin ani fren yapip camdan cikarmaz aractakileri, kaza durumu olmadikca. Yagmurlu havada ani fren yapilmaz. Az az basilir. Acemi kayniyo burasi.
0
müptezel dostoyevski
(08.11.18)
/Müptezel
Bu söylediğin yetmişlerde geçerliydi.

Geçen ay kaygan zemin kursuna gittim yaşadığım ülkede yerel ehliyet için zorunlu. Araçlarda abs olduğu için en kısa durma noktasına kazık frenle ulaşılıyor bu birincisi.

Dönerken yapılan ani frenler içim de normal şartlarda viraj içinde zaten fren yapılmaz ama yapman gerekmiş ve kazık fren yapmışsan yine öyle frene az basarak kurtaramazsın durumu asılman lazım. Direkt profesyonel hocalardan gelen bilgi.

En çabuk durmanın yolu kazık fren. Ötesi berisi yok.

O pompala, yarım bas falan diyenler eski ve geçerliliği olmayan bilgiler, dinleme. ABS'siz araç yok piyasada artık. Esp'siz araç nadiren var. Böyle durumlarda kazık fren yapacaksın gerekiyorsa, direkt kökleyeceksin.

Denedim, hakikaten de pompalayınca falan fren mesafesi uzuyor hiç gerek yok.
0
bos gezenin bos ustasi
(08.11.18)
18 yıllık şöförüm, ani fren gerekti mi affetmem köklerim. abs zaten devreye giriyor.
0
cedex
(08.11.18)
Fren pompalama gorevini abs kendi yapiyor, sen yaparsan ayagini cektiginde devreden cikar belani bulursun. Virajda falan da ebd var fren gucunu tekerlere dagitiyor. Esp olmayanlarda da ebd var.

Ha su var bunlar mukemmel sistemler degil. esp yok benim arabada, abs ve ebd var kazik fren atinca gotunu zor topluyor saga sola savruluyor bu yuzden ben ayagimi bir noktada cekiyorum arabayi cok iyi tanidigim icin.
0
acemi
(08.11.18)
Bas frene, kökle gitsin. +1

Önce yarım sonra tam fren mantığı aslında fizik kuralları için mantıklı, ama absli araçlarda gerekli değil. Aksine zararlı, peki nedir bu önce yarım/yavaş sonra sert basma olayı?

Aslında burada kastedilen frene basıp çekmek değildir, ama çoğu yanlış bilir ve konunun freni pompalamak olduğunu sanır.

ABS olmayan eski araçlarda ve motosikletlerde freni köklediğinizde tekerleri kitleyip kazıklama ihtimaliniz %99. Hele ki yerler de ıslaksa eyvah eyvah.

İşte bu durumla karşılaşmamak için hareket halindeki aracın frenini "limon sıkar gibi" ezerek frenlerseniz;

Önce aracın yükünü ön amortisörlere, sonra da lastiklere yük bindirip kızaklamayı minimuma indirir, ertelersiniz.

Bunu en iyi ABS siz motor kullanan usta motorcular bilir.

Örnekleyelim;

Yanayana giden iki aynı motordan birisi kazık fren yaptığında ön teker kızaklar ve şanslı ise düşmez, ya da düşmeden hemen önce freni bırakıp toparlamaya çalışır.

Diğeri de kazık fren değil de yukarıda bahsettiğim gibi fren yaparsa kazıklamayacağı gibi de ivmelenme ile motor ön teker üzerinde havaya kalkacak kadar sıkı durabilir.

Bakınız : stopie
0
John Bloor
(09.11.18)
(4)

ingilterede ucuz olan şey

syozkn
sık sık ingiltereye gidip gelen biri için öneride bulunacak birileri var mıdır?satmak için olur, kullanmak için olur. türkiyede bunu bulamazsın gitmişken şunları al vs. gibi.
sık sık ingiltereye gidip gelen biri için öneride bulunacak birileri var mıdır?

satmak için olur, kullanmak için olur. türkiyede bunu bulamazsın gitmişken şunları al vs. gibi.
0
syozkn
(04.11.18)
Klasik olacak ama Turkiyede hersey bulunuyor.
Ben salt&vinegar (mavi kutu) Pringles ve IrnBru getiriyordum arkdaslara ama artik onu bile mahalle bakkalinda buluyorsunuz.

Elektronik Britanyad pahali. Granti sureci/iade vs kolay calismaz. Prizleri farkli ayrica (minor issue).

Giysi ucuz ve kaliteli olabilir. Marks&Spencerde da aynisi var diyabilirsiniz ama fiyatari karsilstirin. Ingileteden alacaginiz da Made in Turkey, ama uzerine ithalay/tuketim vergi vs eklenmedigi icin TR den daha ucuza gelebilir. Bir de cocuk giyiminde vergiler cok dusuk sanirim.

Kitap da vergi orani sifir (0%) Britanyada. Ingilizce egitim kitaplari ve olabilir. Ama onda da internetten fiyatlari karsilastirin derim. Ayrica tasimasi agir olur.

Benim tavsiyem kaliteli giysi. Eger butceniz elveriyorsa ve M&S, Slaters vs gibi yerlerde iyi secimler yaparsaniz (Made in Bangledesh/China filan olmayan), gercekten kaliteli (yeni uzun sure kullanacaginiz) seyler alabilirsiniz. Mesela takim elbise.
0
parcxerox
(04.11.18)
eger spor yapiyorsan ya da outdoor merakin varsa bu tur malzemelerin cok iyi ve ust modelleri daha uygun fiyata bulunabiliyor ya da turkiye'ye hic gelmemis oluyor. ya da cok iyi kalin bir kaban vs. gibi. bu tur seylere bakabilirsin.
ayrica marka merakin varsa, kadinsan marka canta ayakkabi, erkeksen saat ayakkabi vs. gibi.
bir de teknolojik aletler elbette. onun disinda her sey turkiye'de var bence de. hatta tekstil vs. kesinlikle degmez.
0
themeningrey
(04.11.18)
buna da bir gozatin...

"The food items that homesick Brit expats are having shipped across the globe"

www.dailymail.co.uk
0
parcxerox
(07.11.18)
Kirtasiyeye merakliysan orada daha guzel seyler var.
0
durgunfoton
(07.11.18)
(15)

Şu anda 800 euronuz olsa...

hz emreyiz
Diyelim ki 800 euronuz var. bu parayı sadece gezmek için kullanabileceksiz. Ve fazladan harcama yapamazsınız.Gideceğiniz yer neresi olurdu?
Diyelim ki 800 euronuz var. bu parayı sadece gezmek için kullanabileceksiz. Ve fazladan harcama yapamazsınız.
Gideceğiniz yer neresi olurdu?
0
hz emreyiz
(17.10.18)
gaziantep
0
datnet
(17.10.18)
uçak parası hariçse belgrad ya da budva.
0
zgrydn
(17.10.18)
Kiev
0
stavro
(17.10.18)
Lviv
0
eazy
(17.10.18)
sinop
0
000000
(17.10.18)
800 euro 5 bin küsür lira dimi, 2000 küsür liraya phuket'e uçak bileti alırdım, orada hostelde kalıp ucuz yaşayarak en az iki haftamı geçirirdim. Cennet gibi.
0
whoosie
(17.10.18)
Aynen ben de asya diyorum. Tayland, Endonezya, Filipinler.. Artık nereye ucuz varsa
0
Nature Works
(17.10.18)
Kıbrıs. Tartışmasız. Çatır çatır yer dönerdim. Keşke.
0
the real brad pitt
(17.10.18)
bukres ya da lviv
0
Crymeariver
(17.10.18)
Budapeşte
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(17.10.18)
Mamak
0
Delay Fuze
(17.10.18)
Kiev.
0
kanlakarisikyagmur
(17.10.18)
portekiz
0
durgunfoton
(17.10.18)
yalnız gaziantep hakkaten güzel fikir ya. enfes yemekler var başka yerde yiyemeyeceğin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.10.18)
phuket biletleri 3500tl'den başlıyor. 1600tl ile 2 hafta geçirirse helal olsun.
0
awareim
(18.10.18)
(8)

sandalye yeniliyorum

durgunfoton
arkadaşlar sandalyemin bez kısmını değiştirdim.demirleri siyah, sprey boya satılıyor ya onunla boyasam, boya sonra dökülür mü? vernik gerekir mi?teşekkürler
arkadaşlar sandalyemin bez kısmını değiştirdim.
demirleri siyah, sprey boya satılıyor ya onunla boyasam, boya sonra dökülür mü? vernik gerekir mi?
teşekkürler
0
durgunfoton
(17.10.18)
valla genel olarak sprey boyaları tırnakla kazısan çıkıyor. ya 2 3 kat üst üste atıcan kurudukça ya da çok kaliteli bi marka alırsan olur.

bir de sandalye türevi şeyler genelde toz boya ile boyanır sonra fırınlanır.

bisikletler de böyle boyanır genel olarak.
0
killerbee
(17.10.18)
metali sprey boya tutmaz.
0
kablelvuku
(17.10.18)
Cadence marka boyay alıp boyayabilirsiniz.
0
veritaslibertas
(17.10.18)
Bauhaus'a gidip boya kisminda elemana sorun, onlar bilirler ona uygun boya varsa.
0
stavro
(17.10.18)
Cadence+1.
Ben boyadım çok memnunum. Instagramda dekotrend sayfasına bakabilirsiniz.
0
şubatsonrası
(17.10.18)
Ne kadara mal oluyo?
0
Delay Fuze
(17.10.18)
@delay fuze, ben ikeadan kumaş aldım, zımba makinası aldım 150 lira falan tuttu.
0
🌸durgunfoton
(17.10.18)
cadance tarzı multi purpose boyalar benim kullanım amacıma çok ters. bu cadance markası falan hobi işleri için.

cadance atarsan ikinci katı sürmeden önce 3 gün ile 7 gün arası beklemen gerekiyor boya çeşidine göre.

madem öyle cadance falan uğraşıcan git mat siyah endüstriyel boya al. belki hammertone alırsın. endüstriyel boyaların özelliği diğer boyalara göre çok hızlı kuruması.
hammertone dediğim bu, boyarsın sonra böyle desenli desenli olur.
www.google.com

sür 20 dakkada kurur 24 saatte kemikleşir. ömrü billah da çıkmaz, eğer boya tiner karışımını iyi yapıpı güzel bir boya fırçasıyla hızlıca boyarsan fırça izi de kalmaz.

urun.gittigidiyor.com

KURUMA SÜRESi ( 20 ºC, % 65 NEM )

Dokunma Kuruma: 15 - 30 dakika, Sert Kuruma: 3 saat, Tam kuruma : 24 saat

30 dakka sonra eline bulaşmaz boya ama parmak izi kalacak kadar yumuşaktır, 3 saat sonra parmak izi de kalmaz boya iyice sertleşmeye başlar, 24 saat sonra ise kemikleşir tam kurur ve sertleşir.
0
killerbee
(18.10.18)
(2)

Bana Güney Avrupa rotası çizelim mi?

Lim5
Porto’dan başlayarak Portekiz ve İspanya için rotaya ihtiyacım var. Nereler mutlaka görülmeli? Nereye gitmeli? Ne zaman gitmeli? Haftasonları git gel mi yapılmalı yoksa bir ay art arda mı gezilmeli? Kafam karıştı her yere gitmek isteyip hiçbir yere gidemiyorum.
Porto’dan başlayarak Portekiz ve İspanya için rotaya ihtiyacım var. Nereler mutlaka görülmeli? Nereye gitmeli? Ne zaman gitmeli? Haftasonları git gel mi yapılmalı yoksa bir ay art arda mı gezilmeli? Kafam karıştı her yere gitmek isteyip hiçbir yere gidemiyorum.
0
Lim5
(01.10.18)
Trenle, Coimbra, lizbon, sintra.
Coimbra b idi galiba duragin adi, hotel botanico yu kalacak yer icin onerebilirim. Istayondan otel taksi ile 5 euro falandi. Otelden da yuruyerek eski universiteye falan gidersin 1 gun yeter. 20 euroya yakin giris ucreti var, (10/10 iki farkli kisim).aksam diligencia bara git fado icin. Avm de otele yakin.
Lizbon da, gar de oriente??? duraginda (karsisinda avm var)trenden ineceksin,metroyla sehire devam edeceksin.(umarim dogru hatirliyorumdur) ulasim haritasinda kendine gore ayarlarsin zaten.
Muzeler icin ayin ilk pazar gunumu hatirlamiyorum. Ucretsizdi.
Ben bilmiyordum, denk gelmisti.
Ulasim Gunluk sinirsiz bilet 6.5 euroydu. Metro,tramvay kullanmistik bir sorun olmamisti. Bir suru muze var. Sintrayi hatirlamiyorum, kafa karistirmamak icin yazmadim. Ispanyayi bilmiyorum.
0
durgunfoton
(01.10.18)
endülüs bölgesi(sevilla, granada, cordoba, malaga), bask bölgesi(bilbao, özellikle san sebastian), madrid ve toledo, valensiya ve ibiza, barselona gibi bölgelere ayırabilirsin. bunların hepsini 1 ayda gezersen çok zevk alamazsın, daha portekiz kısmı var bi de, o tarafları bilmiyorum. zevklerine göre bölgelerden en az 2 tanesini seç derim.

haftasonu git gelle zevk almazsın çünkü bahsettiğim gibi bölge olarak gezince daha çok vakıf oluyorsun kültüre, insanlara. endülüs'ü bir haftasonunda gezemezsin mesela. 1 ay, hatta mümkünse daha 40-45 gün ayırıp doya doya gezmek bence daha mantıklı.
0
Bruce
(01.10.18)
(15)

Telefonlarda neden ön ve arka kamera farkli?

herhaltibiliyoring
Öndeki ya da arkadaki görüntüyü diğer tarafa optik olarak ayna ya da fiber optik kablo gibi bir sistemle taşımak imkansız mi?
Öndeki ya da arkadaki görüntüyü diğer tarafa optik olarak ayna ya da fiber optik kablo gibi bir sistemle taşımak imkansız mi?
0
herhaltibiliyoring
(26.09.18)
soruyu anlamadım.

arkadaki kamera karşıdaki şeyi çekmek için, öndeki kamera kendini çekmek için.

sadece önde olsa karşıdakini çekmek için telefonu ters çevirecektin ve ne çektiğini görmeyecektin.

sadece arkada olsa selfi çekerken (ki ön kamerasız telefon döneminde ezbere yaptığımız şeydi) telefonun arkasını kendine çevirip görmeden çekecektin.

fiber optik buna ne yapsın?
0
kibritsuyu
(26.09.18)
ön kamera önü, arka kamera arkayı çekiyor da ondan. fiber optikle napıcan?

yakında fizik bilgisizliğinden can vericez topluca.
0
zgrydn
(26.09.18)
iki kamera aynı anda kullanılabiliyor zaten. samsung note3'te arka kamera ile çekilen foto üzerine ön kamera ile çekilmiş görüntü eklenebiliyor.

optik olarak ayna ise zor. telefonları ince tutmak için çok daha gelişmiş kameralar takılamıyor. optik zoom bile çok sınırlı. kameraya eklenen her bileşen telefonu kalınlaştıracak.
0
sutlu nescafe
(26.09.18)
Diyorum ki mesela önde tek kamera olsun, arkadaki görüntü gerektiğinde prizma ya da ayna ile öndeki kameraya iletilsin.
0
🌸herhaltibiliyoring
(26.09.18)
kamera denen şeyin tek görevi görüntü almak.

önde tek kamera varken arkadaki görüntüyü neyle alsın? bir edevat lazım ki arka taraftaki görüntüyü görsün.

hem niye arkadaki görüntüyü öne aktarsın? ön kemaraya görüntü aktarmak ne demek? kamera aldığı görüntüyü ekrana, oradan da hafızaya aktarıyor zaten. kameraya görüntü aktarmak ne?
0
kibritsuyu
(26.09.18)
kamerası dönürülebilen telefon mu olsun yani? selfi çekeceksem döndürürüm kendime çekerim, manzara fotosu çekeceksem arka tarafa döndürürüm gibi mi diyorsun?
0
sutlu nescafe
(26.09.18)
şimdi bi dakika şunu mu demek istiyorsun? ama onu demek istiyor olsan fiber miber ne alaka?

hani tek kamera olsun, diğer tarafın görüntüsünü kamerayla değil de optik bir sistem (periskop gibi, yada slr fotoğraf makinelerinin vizörü gibi mercekli, aynalı, prizmalı bir sistem) yardımıyla alalım ve kameraya yönlendirelim?
0
kibritsuyu
(26.09.18)
ben anladım bi dakika. tek kamera olsun arkada ayna olsun oradan görüntüyü iletsin gibi bir önerisi var. ama aynayla bu iş olacak olsa kimse lensle mensle uğraşmazdı. aynadan yansıttığın görüntü çamur gibi çıkar.
0
prasinos
(26.09.18)
Soruyu anlamak zor. Yukarıdaki arkadaşlara ek olarak, diyelim ki böyle bir şey yaptık. Sebebi ne ki? Durumu zaten iki tarafa da kamera koyarak etkin bir şekilde çözerken, neden böyle bir işe girişelim?
0
windowsguvenlikduvari
(26.09.18)
ayna olayı çok sıkıntılı. ayna zaman içinde tozlanıyor, kararıyor ve görüntüyü bozuyor. ayna ile vizöre görüntü aktarırken dahi bir sürü sıkıntı çıktığı için aynasız makinalar yıllardır satışta.

o ayna hareketli parça olacak, kırılacak, yerinden çıkacak, büyük hacim kaplayacak, distortion yaratacak, çizilecek, temizliği falan derken lanet bir durum olacak.

prizma görüntü aktarmaz, fiber optik ile görüntü taşındığını da ben duymadım. zaten çok saçma bir çaba olurdu.

onun yerine kamera koymak en kolay çözüm. hem küçük, hem dayanıklı hem ucuz.
0
babilbaligi
(26.09.18)
cepten yazıyordum pek anlatamadım galiba.
şu an telefonlarda bir yönde yüksek özellikli kamera, diğer yönde daha düşük özellikli kamera kullanılmıyor mu? Mesela selfi çekiyorsun, diğer yöndeki yüksek özellikli kamerayı kullanamıyorsun.
ben diyorum ki, yüksek özellikli tek kamera kullanılsın. diğer yüzdeki görüntü bu kameraya bir şekilde aktarılsın. bu aktarım dijital değil optik olursa yani prizmalar ya da aynalar ile yapılırsa, dijital aktarımdaki bozulma olmadan yapılabilir (sanırım).

@sutlu'nun dediği dönebilir kamera da bir çözüm.



* fiberoptik kablo kafa karıştırdı sanırım. fiberoptik kablo, ışık ilettiğinden belki görüntü de iletir diye düşündüm. mümkün müdür bilmiyorum.
0
🌸herhaltibiliyoring
(26.09.18)
selam arkadaşlar dünyanın en gereksiz beyin fırtınasını yapmış bulunuyorsunuz, dışarıdan bakınca çok komik görünüyor belirtmek istedim *-*

fiber optik kabloyu telefona döşemek biraz zor olur yoksa gayet mantıklı bence.
0
Bruce
(26.09.18)
Goruntuyu fiber optige alman icin yine lens kullanman gerekir. Gorunur bolgede calisan fiber var miydi? Hatirlayamadim.

Ayna olsa yine goruntudeki hatalari azaltmak icin lens sistemi gerekecek. Bir de tek aynayla olmaz o is ve aynalar lenslerden cok daha pahali. Daha cok yerde kaplayabilir.

Prizma ise L goruntusunu F gibi ters cevirebilir bir de yazilimla duzeltmeye kim ugrasacak.

Bir de bunlarin konumlanmasi falan zor is, Lens kullanmak daha kolay.
0
durgunfoton
(26.09.18)
Fiberoptik ile kamera görüntüsü taşınıyor. Filmlerde ajanlar yan odaya bu kameralar ile bakıyorlar hani. Ya da daha basiti KBB doktorunun burnunuzdan, genel cerrah başka yerlerinizden soktuğu kameralara ışık fiber optik kablolar ile taşınıyor.

Ama bunu telefona uygulamak şu an için çok saçma. öncelikle kamera kaç tane pixel içeriyorsa (şu an ortalama 15 milyon diyelim) o sayıda fiberoptik kablo olacak, bu kabloların her biri bir taraftan aldığı ışığı, diğer taraftaki kamera üzerine bir yarı geçirgen ayna üzerinden kamera sensöründeki ilgili pixel üzerine düşürecek.

Yani bunu yapmak hem çok zor, hem de çok gereksiz.
Ama ileride bakarsın tek sensör hem önden hem arkadan görüntü alabilir. ortada tek sensör olur, ön ve arkada ise farklı lens sistemleri olur. elektronik olarak hangi lensten gelen ışığı alacağını seçer kamera.
0
the kene
(26.09.18)
dönen kameralı telefon var.
www.youtube.com
0
sutlu nescafe
(26.09.18)
(15)

Hater bir insan mısınız?

nundu
Böyle sebepli/sebepsiz nefret ettiğiniz kişiler ya da ürünler var mı? Ben tam bir hater'ım mesela. Örneğin apple'dan özellikle iphone'lardan nefret ediyorum. Android fanboyluğundan çok direkt apple haterıyım. Onun dışında insan olarak Cristiano Ronaldo'dan ölesiye nefret ediyorum. Messiciyiz ezelden
Böyle sebepli/sebepsiz nefret ettiğiniz kişiler ya da ürünler var mı? Ben tam bir hater'ım mesela. Örneğin apple'dan özellikle iphone'lardan nefret ediyorum. Android fanboyluğundan çok direkt apple haterıyım. Onun dışında insan olarak Cristiano Ronaldo'dan ölesiye nefret ediyorum. Messiciyiz ezelden zaten abim olsa o kadar severdim messiyi o ayrı ama Ronaldo nefretim de çok ayrı bi boyutta. Daha düşünsem kesin çıkar nefret ettiklerim. Sizin var mı belli nefretlikleriniz?
0
nundu
(19.09.18)
Nefret etmekten nefret ediyorum
0
sekerse tehlike
(19.09.18)
Değilim. Nefret ettiğim, kin duyduğum kimse yok. Sevmediğim insanlar var evet.
0
Amaranta ursula
(19.09.18)
aşırı. durduk yere hiç tanımadığım birinden sebepsizce nefret edebilirim.
0
nolmus yani
(19.09.18)
var ya bende de böyle şeyler. mesela normalde apple'a karşı hater olmasa da negatif bir yaklaşımım vardı, ne zaman ki iphone kullanmaya başladım nefrete dönüştü bu durum bende de. onun dışında hayatlarını şekil olarak islami kurallar çerçevesinde yaşayan aşırı zenginlerden nefret ediyorum. zenginlere karşı mesela bir şeyim var, nasıl desem, negatif yaklaşımım ama çok nötr kalıyor bu zengin islamcı kesimin yanında.

edit: acemi deyince aklıma geldi, emlakçılar ya. emlakçı tanıdığı olan varsa da burada umurumda değil amcam da emlakçı. emlakçı diye yazılır oç diye okunur gerçekten.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.09.18)
hiçbir insandan ve hiçbir şirketten/markadan nefret etmedim, edeceğimi de zannetmiyorum.
0
Neill
(20.09.18)
Nefret değil ama Torku markasından hoşlanmıyorum. Bana sinsi bir marka gibi geliyor.
0
ovungec zeus
(20.09.18)
Ota boka duyar kasanlar haricinde kimseden nefret etmiyorum.
0
eazy
(20.09.18)
şuan tv.de aşkım kapışmak diye bi şarlatan cahil varoş o.ç var ayrıca gey ama geyden nefret etmem bu şerefsizi hukuk olmasa 30saniye içinde gebertirim tereddütsüz
0
kush
(20.09.18)
Eskiden sadece beni etkileyen olumsuz durum ya da kişilerden nefret ederdim. Ama artık tahammül eşiğim o kadar düştü ki nefret etmediğim şey sayısı daha az. Hepsinin sebebi aslında mevcut ama yine de kabaca liste yapayım:
Motorcular(özellikle egzoz patlatarak geçen, kaldırımdam gidenler), araba sahipleri (bunlar yüzünden olmadık yerde trafik sıkışıyor ve çoğu da yolda çok BENCİL), metalciler, Apple övenler, herhangi bir dizinin ya da yapımın yapımcısı gibi davranarak 7/24 kafa ütüleyen tipler, pop müziği aşağılayanlar, Starbucks (ortamından dahi tiksiniyorum), 32 yaşına gelmiş çocuğunu hala pusetle sağa sola götüren tipler, çocuğuna dur demeyen anneler, bencil insanlar, Ahmet Kural, ölmüş birinin anında takipçisi kesilen tipler (Müslim Gürses dinlemek kıroluk emaresiydi ama adam öldükten sonra herkes aşığı kesildi), Duman (her ne kadar "Ah" şarkısına bayılsam da), HDP (komple), hiçbir şarkısını dinlememe rağmen Ezhel gibi tipler, kendi aptal kafasına bakmadan başkasını aşağılayan geri zekalılar, koskoca Türk tarihini belli bir dönemden başlatan ya da belli bir döneme sabitleyenler, Ed Sheeran, futbol ve holiganları, başkasının beklediğini bilmesine rağmen aşşşşşşşşırı yavaş hareket eden tipler (ATM'de, otobüste, yolda, kaldırımda, kasada vs), yürüyen merdivenin sol tarafında bekleyenler (özellikle sevgililer çok yapıyor bunu), yine herhangi bir şeyi haddinden fazla öven insanlar, işini hakkıyla yapmayan görevliler.


Daha çok var ama bu kadarı da yeter.
0
m e b
(20.09.18)
Eskiden ronaldo haterıydım. Şimdi messi’den daha çok saygı duyuyorum. Büyük bi adam

Android haterıyım. Ayar oluyorum. Yıvranç bi işletim sistemi bence.
0
Delay Fuze
(20.09.18)
Acun Ilicali'yi sevmiyorum. Nefret de degil de, tiksinti ve kinama karisimi bir duygu daha cok. Bir de cogumuzun nefret ettigini dusundugum bir kisiden nefret ediyorum. Marka ile ilgili bir nefretim yok ama agresif stratejileri oldugunu ve haddinden fazla buyudugunu dusundugum firmalari pek desteklememeye calisiyiorum oldugu kadar.
0
aychovsky
(20.09.18)
Evet.
Su aralar cocuk dizi oyuncularindan nefret ediyorum.
0
durgunfoton
(20.09.18)
Nicolas Cage, Nusret ve Ronaldo.

Diger bircok seyi ve insanı asagılık buluyorum, ama nefret gibi yüksek bir duyguyla enerjimi tüketmemeye calısıyorum. Bu üclü icin helal olsun enerjim.
0
buf-e kür
(20.09.18)
bir şeyleri sevmiyorsam bir nedenden ötürü. eleştiriyorsam eleştirim o nedeni içeriyor.
seviyorsam bir nedenden ötürü.

bu hater sıfatını zaten kabul etmiyorum. en çok şikayet ve eleştiri karşısında gördüğüm bu etiketlemeci tavrı. umursamamayı yücelten kültür zaten benim kültürüm değil. bana haters gonna hate diyecek adam bununla ilgili "free speech" edebiyatı yaparken kendisi benim de o hakkı kullandığımı unutup sevdiği şeyi sevmediğim için düşüncelerimi herhangi bir "X-geçersiz" şekilde yaftalayacak kadar "entitled" hissettiğinde bana öğretebileceği hiçbir şey, verebileceği hiçbir güzel özellik kalmamıştır zaten.

youtube birbiriyle konuşur gibi yapıp kendiyle konuşan insanlarla dolu. katılmak katılmamak bazlı, oradan öteye gidemeyen, tartışmayı, fikir alıp vermeyi şeytanlaştırmış,fikir alıp vermemeyi, sadece onay aramayı ise yeni bir tür özgürlük algısı haline getirmiş bir "medeniyet" tipi var. youtube küçük bir örnek; dizisinden, popüler müziğine, filmine, bazen gazete yazısı ve yorumlarından, romanlara kadar insanın etrafını içine battığı bir deniz gibi sardığından artık normal algılanagelmiş yoz bir yabancılaştırma, benmerkezcileştirme, yanlış bireyselleştirme, anında tatmine alıştırma, umursamamanın yeni "cool" olduğunu kafaya kazıma bazlı bir kültür. ettirgen çatı kullandım çünkü bu tepeden inen programlarla hükümetlerce gerçekleştirilen bir şey. ayn rand'inden(rand corporation'a adını veren ve atlas shrugged'ı yazan kaltak) thatcher'ına...

iphone'u sevmiyorum. ama steve jobs'dan nefret ediyorum. birkaç sebebi var.
bu burada verilen örnek idi.

ama ben asıl sebepsizce bir şey yapabilen ya da öyle sanan insanları sevmiyorum.
onlar sayesinde yaptıkları her iğrenç şeyin kendilerine hizmet ettiği-bunun tek sebepleri olduğu- insanlar sömürü bazlı sistemler kuruyor. fMRI'a bağlasan kaçı sempatisizliklerini tam serpilmiş psikopatlığa değin kasmış, flekslemiş belli değil.
buradan anlaşılacağı üzere, isediği kadar high functioning olsun, psikopatlardan nefret ediyorum. kendi eliyle adam öldürmeyip sürdürülebilir savaşlar dizayn eden bir huntington mesela.

güce tapan ve her şeye rağmen buna devam eden insandan tam manasıyla nefret ediyorum. tarafını tutup kendini özdeşleştirince o kişi olduğunu sanan insan. kompleksle karışık hayranlık.

güzel bir dünyada yaşamıyoruz. nefretin varlığını geçerli kılan, hatta sağlıklı kılan çok fazla durum var. çok fazla insan.

benim türüm ile onların türü arasında çok açık bir savaş var. bu adam sıradan biri olabilir. zavalı bir köpeğin içinden bir gün şiş geçirdiğinde ben onun seviyesine düşerim çünkü onun türünün genlerine "öç almayacaklar, bodos dal" değil "bunun cezası var" bilgisini kazımak gerektiğine inanıyorum. onu şişlemeye kalkmam tabii ama hapse atılması için uğraşabilirim ve atıldığında onu biri şişlerse içim bir kere olsun cız etmez.

ama seviye düşürmeye sonuna kadar inanıyorum. nefretin belli ölçüde gerektiğine de. değişim başka türlü mümkün değil. ellerinde silahlar olan maymunlarız biz. acayip tehlikeli oyuncaklarla dünyanın anasını ağlatıyoruz sürekli. yakıyoruz, kırıyoruz. hayvan olduğumuzu teslim edelim artık, kaldıramadığımız kadar ilerledik her şeyde.
0
godoşu beklerken
(20.09.18)
sırf muhalif olmak için konuyu her yerde siyasete taşıyan insanları sevmiyorum.
0
black holes in the sky
(20.09.18)
(11)

starbucks'da soğuk içecek 101

puc
Selamlar,Filtre kahve harici başka bir şey içmemiştim. Geçen ilk kez soğuk bir şey denemek istedim, lime refresher önerdiler, fena değildi. Sizin sevdiğiniz ve içinde süt olmayan neler var, öğrenmek isterim. Teşekkürler.
Selamlar,

Filtre kahve harici başka bir şey içmemiştim. Geçen ilk kez soğuk bir şey denemek istedim, lime refresher önerdiler, fena değildi. Sizin sevdiğiniz ve içinde süt olmayan neler var, öğrenmek isterim. Teşekkürler.
0
puc
(29.08.18)
Cool lime.
0
Frances
(29.08.18)
Cool lime
0
basond
(29.08.18)
berry hibiscus
0
elorelia
(29.08.18)
Cool lime kadar düz bir içecek yok yahu.

Berry hibiscus ve tüm shaken iced tea çeşitleri hoş. Sırf içinde süt yok diye soğuk kahve öneren çıkarsa çok da şey yapma öyle. O ne gereksiz bi içecektir yarebbim.
0
kablelvuku
(29.08.18)
pineapple infused green tea. içine limon özü ve şeker şurubuyla muhteşem bişey oluyor. cool lime ı solda sıfır bırakır.
0
interview with the vampire
(29.08.18)
şuan kendime azıcık armut, azıcık muz, azıcık süt ama çok az ve kalanı su(bir bardak gelecek şekilde) blendırdan geçirdim içecek yaptım. nefis
0
for day to break
(29.08.18)
iced filtre kahve :)
0
lcha
(29.08.18)
Ice Americano!

Bildiğin soğuk sade kahve. Mis.
0
samterk
(29.08.18)
Teavana
0
durgunfoton
(29.08.18)
ice caramel latte, basit ama güzel.
0
givemesomesubstance
(29.08.18)
yoğun kahve tadı seviyorsanız cold brew.
0
tss
(29.08.18)
(5)

Pegasus yurtdışından dönüş bileti

sheeper
Bastırmaya gerek var mı pdf olarak kod şeklinde telefonda var, bi Ryanair kadar sıkıntı olmaz umarım.
Bastırmaya gerek var mı pdf olarak kod şeklinde telefonda var, bi Ryanair kadar sıkıntı olmaz umarım.
0
sheeper
(18.08.18)
Yanlis hayirliyorda olabilirim, atina'da aktarma yapmistim. telefonumda vardi ama karekodu (cizgilimiydi neydi siyah beyaz) lazim oluyor. O kismi da var mi kontrol edin isterseniz.
0
durgunfoton
(18.08.18)
ben yurt dışı için bastırmadım şimdiye kadar. karekod varsa sıkıntı olmuyor. ama telefonum bozulur korkusu yaşıyorsan bastır.
0
error522
(18.08.18)
Büyük ihtimalle sıkıntı olmaz ama o riski almaya da değmez. Bastır, kafan rahat olsun.
0
cay koy geliyorum
(18.08.18)
bi kere bastırmadım şarjım yüzde 17 de bitti.
0
iddaaci
(18.08.18)
beyrut'ta illa cikti istiyorlar.

avrupa'da telefondan oluyor, sikinti yok.
0
brkylmz
(18.08.18)
(9)

baskasinin parayla yaptigi sizin bedava olsa yapmayacaginiz seyler?

alttaraf
nelerdir mesela..bu soruyu aklima getirense asagidaki mac bileti satislari oldu, adamlar 300/500 tl ye mac bileti satiyor yahu, eh demek ki asagi yukari bir alicisi da var, ben bedava olsa gitmem maca..baska bir ornek sigaradir benim icin,ne bileyim gercek bir musluman icin alkoldur veya bir escortl
nelerdir mesela..
bu soruyu aklima getirense asagidaki mac bileti satislari oldu, adamlar 300/500 tl ye mac bileti satiyor yahu, eh demek ki asagi yukari bir alicisi da var, ben bedava olsa gitmem maca..
baska bir ornek sigaradir benim icin,
ne bileyim gercek bir musluman icin alkoldur veya bir escortla mumasebettir..
sizlerden ornek rica edeyim dostlar?
0
alttaraf
(13.08.18)
Doktorluk. Her ay yüz bin verseler yine yapmam, yapamam.
0
etna
(13.08.18)
Kumar-bahis-talih oyunları türü işlere hiç girmiyorum. Cebimden hiç para çıkmayacak olsa da girmem. Böyle şeylere bel bağlamak bana mallık gibi geliyor.

Ekstrem sporlar, uyuşturucu gibi şeyler de böyle. Bedava verseler ilgimi çekmiyor.

Beni maddi manevi geliştireceğine inandığım konularda(yatırım olarak gördüğümden) paramı harcamayı yeğlerim.
0
idexo
(13.08.18)
altın bilezik
0
sonsuz
(13.08.18)
düğün, futbol maçına gitmek, nargile kafe, club disko tarzı yerler, üzerime işettirmek. ilk aklıma gelenler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.08.18)
lig tv
escort - paralı se..s
ıstakoz-midye-kalamar yemek
düğün yapmak
0
ya ben lan neyse
(13.08.18)
bana hitap etmeyen kültür sanat aktiviteleri.

... kişisinin kitaplarını okumak
... kişisinin müziğini dinlemek, konserine gitmek, filmine gitmek.

oy vermek :)
0
tabudeviren
(13.08.18)
Hacca gitmek. Değil bedava, üste para verseler gitmem.
0
old possum
(13.08.18)
bak bu hac meselesi var bir de, kesinlikle...
0
🌸alttaraf
(13.08.18)
Hindistan'a, çin'e gitmek.
0
durgunfoton
(13.08.18)
(23)

Oglan tarafinin degisik davranislari

uzun kulaklı yalnız tavşan
Kiz kardesimle ilgili yine bir sorunumuz var. Malum oglan tarafi soz kesmeye kalabalik gelicek diye bir yer tutmustuk. 60 kisi kontenjanin 40 ini bunlara verdik. 85 kisi geldiler ki onceden konusup aramizda teyit etmistik. Oglanin babasi esinin cagirdigini kendi haberi olmadigini soyledi biz de lafi
Kiz kardesimle ilgili yine bir sorunumuz var. Malum oglan tarafi soz kesmeye kalabalik gelicek diye bir yer tutmustuk. 60 kisi kontenjanin 40 ini bunlara verdik. 85 kisi geldiler ki onceden konusup aramizda teyit etmistik. Oglanin babasi esinin cagirdigini kendi haberi olmadigini soyledi biz de lafini etmemistik ta ki dune kadar.

Dun evlerine gittik laf lafi acti. Oglanin ablasi orta yere sizi de iyi kazikladilar o gece ha deyiverdi. Annem de biz size 40 kisi dedik siz iki kati geldiniz haliyle tutar artti dedi biz kusura bakmayin falan diyip ortam yumusasin diye beklerken annesi esimiz dostumuz cok kiramam ben vs dedi. Anam ortalik bir anda anne savasina dondu. Resmen gulumseyerek savastilar. Sonra ikramlara gectik onceden bizim kiza x yer misiniz demisler o da sevmeyiz demis. Hop x geldi ortaya. Neyse biz bozuntuya vermedik annesi sizin kiza sorduk sevmeyi dedi ama biz seviyoruz dedi. Haliyle 2.raund basladi. Annem biz misafiriz umdugumuzu degil buldugumuzu yeriz diye atladi.

Biz iyice anladik ki oglan tarafi bize uyuz. Kiz 1 sene bizle otursun dedi olmaz dedik. askerlik dedik bedelli dediler simdi isi birakip gidemez -aile sirketi- baska sefere diyorlar. Babamda o zaman dugun baska sefere dedi. 3. raund da boyle gecti.

Oglanin ablasi zaten herseyin icinde. Bizim kizin elbisesini yakindan gorelim diye istemis cok iddiasiz boncuk dikicez diye tutturmus. Yok 5 kilo fazlan var diyete basla diye durtuyormus daha bir suru sey. Kardesim dun anlatti sozden once olmus bunlar. Simdi bizim kiz sozu bozucam diyor ama cok kararsiz 2 dk da bir fikir degistiriyor oglan da mesafe koyariz ablama, aileme diye diretiyor.

Bizim kizi sevemediler galiba ne dersiniz? Bizim goremedigimiz bir orta yol nasil bulunur? Ayril demek istemiyorum ihale bana kalsin da istemiyorum

Yorumlarinizi okutucam kardesime.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.18)
Ablam vaktiyle böyle manyak bir aileye gelin gitti, 5. senede zor bela kurtuldu. Adam ne kadar beyefendi olursa olsun aile manyaksa o evlilikten hayır gelmiyor. Yaşlar gençse kaçsın kurtulsun derim.
0
gonion
(13.08.18)
gonion +1
0
ekonomicro
(13.08.18)
eğer evlendiklerinde amsterdam'da oturmayacaklarsa koşarak uzaklaşsın.
askerlik yapmamış adama ne kızı zaten ya. bedelli bile yapamıyorsa gerek yok.
biraz geç anlamışsınız bu arada size uyuz olduklarını. belli ki çocuğun önünde olay çıkmasını istemişler ve kızdan soğutacaklar aklı sıra. ama ne kadar aşk, sevgi bilmemne olsa da aynı ilde bile yaşanmaz onlarla. benden söylemesi.
0
ozdek
(13.08.18)
kız bir sene bizle otursun dedikten sonra oğlan gıkını çıkarmıyorsa babayı alsınlar. ana babasının dizinin dibinde sevişmeye niyet eden adamdan hayır gelmez.

ayrılsın.
0
elorelia
(13.08.18)
üzgünüm ama öyle ailenin ağzını yırtarım. benimkiler böyle davransa, onlara da resti çekerim.

şimdiden kendini bu kadar ezdiriyorsa hiç mi özsaygısı yok bu kızın? yazık. 2 ay üzülür sonra şükreder kurtulduğuna. bu devirde cidden mantık dışında hiçbir şey para etmiyor.
0
piremses
(13.08.18)
aile sıkıntı.
"aileye mesafe koyarız" diye bir şey pek kolay olmuyor.

bence kardeşinizin kararının arkasında durun. bu aile gerçekten enteresanmış.
0
teritori
(13.08.18)
türkiye'de bu işler niye böyle lan?
kusura bakma da cahil cahil organizmalar evlilik sürecinde bir iktidar mücadelesine girmeler, bir üste çıkmaya, baskın olmaya çalışmalar. neyin peşindesiniz aga siz?

kızın yerinde olsam tek atarım.
anında bitiririm ilişkiyi.
senin ailenin kaprisini skerim der geçerim.

kusura bakmayın sinirlendim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(13.08.18)
Müstakbel damat pısırık.

Bu saçma ortamın içinde kız kardeşinizin sözü bozmayı istemesi en doğru karar.

Gelinlik genç kıza 5 kilo ver, elbisene boncuk tak diyen evlenince yatağında örtüye kadar karışır. Yol yakınken dönülmeli.
0
buzbebek
(13.08.18)
çocuğun askerliğe gitmek için bile ailesinin sözüne ve eline baktığını düşünürsek, öyle mesafe koyarım lafları falan havada kalır.

Birlikte yaşadığı sürece mutsuz olmasındansa birlikte olmasın da 1-2 hafta mutsuz olsun nedir yani.

hiç uzatmasın ayrılsın coco
0
re noreno
(13.08.18)
İnanılmaz saygısız bir aileymiş. Kardeşinizin sözlüsü şu olaylarda ailesine iki laf etmediyse bundan sonra da etmez/edemez, kardeşiniz bunu bilerek karar versin.
Durum başka bir gelin adayı olsaydı da yaşanabilirdi bence, açıkçası ailenin genel yapısı/saygısızlığı olarak gördüm.
0
saveur
(13.08.18)
@gonion +1

Kacsin kurtulsun. Hayatinda hicbir basari edinmemis insanlar etrafindakilerin ne yapip ettigini kendine mesgale ediniyor. Gecmez öyle hayat.
0
chitosan
(13.08.18)
Arkasına bakmadan kaçsın kizkardeşin. Ciddiyim. Böyle kayınvalide, böyle görümceyle bu evlilik yürümez.

Sakın, sakın. 12 yıllık evliyim. Tecrübe konuşuyor.
0
old possum
(13.08.18)
Kıza sakın yazık etmeyin, ne demek lan o gece sizi iyi kazıkladılar? "sayenizde" diyemediniz mi?

Nikahta keramet yoktur,

İleride düzelmez,

Evlenince değişmez,

Hele bi evlenin gerisi kolay, değil.

Yazık etmeyin kıza.
0
John Bloor
(13.08.18)
İstisnasız tüm aileler böyle durumlarda girerler işin içine. Bak en yapmaz denilen bile yapar. İyi niyetinden girer yine girer.. Ama burada mevzu, evlenecek olan çiftin iç işlerine karıştırmaması. Sizinkiler daha dakka 1 gol 1 engel olamamışlar.

Kardeşin ve sözlüsü konuşsun, kararları alsın ve uygulatsın. daha bugünden engel olamayan, yarın hiç engel olamaz. Herkese nerede duracağını öğretebiliyolarsa öğretsinler, yoksa hiç çabalamadan konu kapansın daha hayırlısı olur.
0
lcha
(13.08.18)
Size çok net bir tavsiye veriyorum, sakın ha göz ardı etmeyin.

Aile firmasının içinde çalışan adamla evlenilmez. Ailesinden bağını koparmış ekonomik özgürlüğü olan birisini bulsun. Saygılar.
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.08.18)
Ayrilsin +1 aile sıkıntı
0
basond
(13.08.18)
kurtarın kızı başı yanmasın
0
rosencruz
(13.08.18)
Olay damatta bitiyor. Onun tavrına, ailesine karsi durusuna baksin. Bunda problem yoksa aile icin nişan atılmaz. Onemli olan aile problemine karsi ciftin nasil durdugu. Aileler arasi sorun yasanmadan geçen nişanlilik donemi zor. Erkek tarafinin ailesinden dolayi nisan atiliyorsa genelde erkegin kizin yaninda durmamasindan atiliyor. Yani damat sağlamsa, kızı ailesine karsi koruyacak gibiyse nişan falan atmasin.
0
aquarium
(13.08.18)
Offf,
İçim şişti. Şöyle söyleyeyim, bu bir aile içi güç savaşı. Kardeşinize özel değil, oğlan hangi kızı bulup getirse ona bu muameleyi çekecekler. Bu sizin "ayrıl" demenizle olacak şey değil, tam tersi ayrılma lafını sakın siz ağzınıza almayın. Kız kardeşiniz bir anda müstakbel eşini / eşinin ailesini korumaya başlar şaşırır kalırsınız.
En kritik nokta beraber oturma meselesi ve askerlik. Bu devirde hele böyle dayatmacı tiplerle asla beraber oturulmaz. Askerliğini yapmamış (aradan çıkarmamış) adamla evlenilmez. Aile işinde çalışmak yaş. Oğlanın maalesef "tasması" ailesinin elinde oluyor bu durumda. Allah yardımcınız olsun
0
SiyamkedisiZorro
(13.08.18)
yazıktır. vermeyin o aileye kızı
0
twelfth
(13.08.18)
Bile bile göstere göstere terbiyesiz davranmışlar. Üstelik daha söz faslı bu. Terbiyesizlik yapılması potansiyel aktiviteler ve kararlar artacak zamanla. Perdesi halısı düğün salonu hepsi hepsi gerginlik olacak. Bunlar kesin. Damat adayının karıştırmayız vaadi evlilik sonrasına yönelik duruyor. Ancak söylenildiği gibi aile şirketinde çalışan ve annesinin aynı evde oturmayı teklif edebildiği bir oğul bunu yapamaz. Ekonomik bağlılık devam ediyor bi kere. Kendi işi gücü olanlar dahi sağlayamabiliyor bunu.

Ben nişanlılık dönemimdeyim ve anlattıklaeınızın binde birini ucundan kıyısından görüyorum. Nişanlım ailesine söz getirebiliyor olmasına rağmen tantana baş ağrıtıcı.

Sana ve ailene böyle davranılmasına göz yumma bence. Gençliğine de güzel duygularına da yazık. Kendine ikinci bir aile olarak böyle insanları mı layık görüyorsun?
0
illiyet dağı
(13.08.18)
Aile işi anahtar kelime, hem damat ailesine para olarak bağli yani eli kolu bağli, anne baba ne isterse onu yapacak, uzaklaşiriz falan palavra. Hem de damadin ailesi, islerin basindaki cocuklarini yani paraciklari, geline kaptirmak istemiyorlar.
0
durgunfoton
(13.08.18)
o uzaklasirizlar, bu sene gecsin ayri eve cikariz, su sikinti gecsin oyle yapariz, bu olsun soyle olur diye uzar gider. ama hic bir sey olmaz.
bu donemlerde eger damat kisisi, ailesini idare edemiyorsa hic bir zaman edemez. 1 sene bizimle yasasin kiz derken, oncesinde mutlaka oturuup konusulmus, damadin onayi alinmistir ya da damada baski yapilmistir bu konuda. yoksa onun onayi olmadan boyle bir sey soylenmezdi. hele ki bunu soyledikten sonra damat direkt hayir demediyse, bunu kendi aramizda sonra konusuruz ama ben sicak bakmiyorum gibi seyler soylemediyse kendi evlerine cikmamayi onaylamistir zaten.
diyelim ki kizimiz gitti onlarla oturdu. ne olacak saniyor? kaynana kendine hizmetci yapacak, her seyine burnunu sokacak, sabah yatagini toplamiyor ben hizmetcimiyim diye aglayacak, sikayet edecek, aksam yemegine yardim etmiyor diyecek, isten gelip yemek hazirlamasi bekleyecek... bunlar cok uc seyler gibi gorunuyor ama sizin sevmediginiz bir seyi sizin onunuze sunmasi ve ama biz seviyoruz demesi bile yapabileceklerinin bir isareti. yuzsuz, gorgusuz ve en onemlisi saygisiz.

aile sirketinde calisirken damat nasil mesafe koymayi dusunuyor peki?

benim diyecegim kendini ezdirmesin. nasil baslarsa oyle gider.
anasinin aklinda ogluna begendigi baska bir kizdir vardir kesin. onu alsin sizin kizin yerine.
0
65 derece
(14.08.18)
(6)

Yuzme bilmeden kayikla denize acilmak

balpolen
Can yelegi giyerek cok da uzaklasmadan kayikla acilmak tehlikeli midir? Yuzme bilmiyorum da, tesekkur ederim
Can yelegi giyerek cok da uzaklasmadan kayikla acilmak tehlikeli midir? Yuzme bilmiyorum da, tesekkur ederim
0
balpolen
(08.08.18)
tek başınıza ve ıssız bi yer ise bence gereksiz macera. ben yapamazdım.
0
elorelia
(08.08.18)
Gölde fln çok problem olmaz da deniz tehlikeli. Dalgası, akıntısı, fırtınası var, gereksiz riskli.
0
archmage mahmut
(08.08.18)
Arkadasimla olacagim, o yuzme bilmiyor, bu arada kayik degilmis, 5 metre fiber tekneymis
0
🌸balpolen
(08.08.18)
Ben olsam öncesinde can yeleğini giydirir suya sokardım. Tepkisine bakardım.

en azından başına ne geleceğini bilsin.
0
burfak
(08.08.18)
Yuzmeyi ogrenmeden yapma. Can yeleginede cok guvenme.
0
durgunfoton
(08.08.18)
5 metre fiber tekne.

Boğulmak için özel bir çaba sarf etmezseniz hiçbir sorun olmaz.
0
patronaj
(08.08.18)
(13)

hangi ülkenin insanı nasıl?

lavie
bütün genellemeler yanlıştır ama yine de var mı gözleminiz, anınız, fikriniz?
bütün genellemeler yanlıştır ama yine de var mı gözleminiz, anınız, fikriniz?
0
lavie
(07.08.18)
amerikalılara salak denir ya hani sürekli, hiç böyle genellemelere itibar etmezdim ancak buna cani gönülden katılıyorum artık. ben hayatımda bu kadar moron bir halk görmedim.
0
hala karate kamil 5'i bekleyen adam
(07.08.18)
Ben karsilastigim insanlardan genellersem,
Sirplar bizim 90larda kalmis halimiz gibi. Tam demek istedigimi ifade edemedim ama.
Hirvatlar ise cok daha modern avrupali gibiler.
Tanidigim iranlilarsa okumuslari bizim okumus insanlarimizdan daha iyiler acik goruslu vs. Fakat cahil dincileri, bizimkilerden cok daha kotu.
0
durgunfoton
(07.08.18)
Sırplar varoş

İsrailliler gamsız

Ruslar aynı biz

ukraynalılar paçoz
0
eazy
(07.08.18)
amerikalilar, naive insanlar; cunku egitim-ogrenim goremez cogunlugu.

almanlar, muthis bencil ve cikarci insanlardir. dedikoducudurlar, irkcilik da yaparlar; ama hicbir zaman bunu kabul etmezler. kotu almanca konusan biriyle konusmayi tercih etmezler. gayet sikici insanlardir, kal gelir.

ingilizler, gordugum en internasyonel insanlardir. rahattirlar, ingilizcen cok iyi olmasa da seninle konusurlar sohbet ederler.

ruslar, kabadirlar. erkekleri icin okuz derler, ama kadinlari cok farkli degildir. lakin, egitimlidir. operadan, muzikten anlarlar.

italyanlar, bize benzerler. erkekleri, hafiften kirodur; kadinlari, kezban. gun icinde saatlerce telefonda konusurlar.

yunanlilar, bati anadolu'da yasayan turklere benzerler. biraz tembeller, rusvet vs cok yaygin bunlarda. icmeyi, eglenmeyi severler. kafa olarak ortadoguludurlar.

bulgarlar, cingene karakterli insanlardir. turkleri sevmezler, gerekceleri ise bunlara buyuk kiliseler yaptirmamamizmis osmanli devrinde. bana gore, bulgarlarin yarisi kanunkacagi tipinde insanlar, hirsizlik vs cok yaygin.

polonlar, avrupa'nin kurtleri diyelim. bati avrupalilar bunlari sevmezler, lakin cok fazla illegal bir sey yaptiklarini gormedim, genelde erkekleri insaat sektorunde, kadinlari temizlik sektorunde calisir. ekmegenin pesinde iyi adamlardir.

ispanyollar, kapi gicirtisina oynayan insanlar diyelim. koyu dindarlar. bana kalirsa, tembellik konusunda avrupada bayrak tasirlar.

brezilyalilar, iyi insanlar. tanidiklarimin hepsi durust, isinde gucunde kimseyle dalasmayan tipler.

cinliler, pisler hem de cok. para kazanmak icin babasini dahi satarlar. tarih, siyaset vs anlamazlar, kafalari devletleri tarafindan bir guzel yikanmistir. yayilmacidirlar, hicbir yere uyum saglamazlar, gittikleri yere kulturlerini gotururler.

hintliler, genel olarak iyi insanlar. temizlik konusunda sikintililar. yakin arkadasligin yoksa, kazik yeme ihtimalin yuksektir. kendi memleketlerinden kacma yolundalar. memleketlerinde hala kast sistemi mevcut. istedikleri kisiyle evlenemezler. kizlarini, yabanci bir erkekle evlendirmek istemezler; aksi olursa, evlatliktan bile reddederler. erkekleri icin biraz daha esnekler, ama yine hintli kizlarla evlendirirler.

pakistanlilar, kendilerini bize yakin hissediyorlar. din haricinde hicbir kulturel yakinligimiz yok. hintlilere benziyorlar, biraz sahtekarlar. ingiltere'deki taksicilerin cogu pakistanlilardir. kizlari saglam kezbandir.

gurculer, bizim karadenizlilere benziyorlar. biraz garibanlik var; lakin uc kagit da bunlarda dikkat etmek lazim.

belarus ve ukraynalilar, rusya'nin biraz daha dindar ve koylu hali. daha saf ve temiz insanlar.

macarlar, cozemedim bunlari. ne balkan halklarina ne de almanlara benziyorlar.

sirplar, bize benzerler mentalite olarak; ama bunu kabul etmek istemezler. nefret ediyorlar bizden. seviyorlar vs diyen cikacaktir, ama cogunlugu turkleri, muslumanlari sevmez.

iranlilar (okumus olanlari), gayet iyi insanlar. bizim yapamadigimizi yaparlar, birbirlerine sahip cikarlar. yurtdisinda turkler genelde turklere kazik atma pesindedir. cikari olmazsa kesinlikle yardim etmez bizim millet. lakin, iranlilara cok sasirirsiniz. birbirlerine karsi cok yardimseverler, bir turk olarak bana da cok yardimlari dokunmustur. zaten iran diyince, farslar ve turkler aklima gelir. kulturleri bize cok yakin. gordugum kadariyla, bunlarin okumus kesimi bize gore daha modern ve kadin/erkek konusunda daha esitlikciler.
0
ubi dubium ibi libertas
(07.08.18)
iclerinde yasadigim kadariyla

Hollandalilar: cok cana yakin, guler yuzlu, 1dk da arkadas olursun ama 5 yilda dost olamazsin,
Isvicreliler: mahkeme suratli, soguk mesafeli, caktirmamaya calissada icten ice irkci,
0
crucio
(07.08.18)
İngilizler ekseriyetle kibar ve politik insanlardır. Yani kimseyi üzmemeye çalışırlar. Herkesle konuşacak bir şeyleri vardır genelde.

İsveçliler her zaman kibar olmaya çalışırlar ama içlerinde bencil, depresif, özgüvensiz bir ergen yaşar. Çoğu gizliden gizliye ırkçıdır kendisi de farkında değildir. Mesela Somali asıllı komşusu iki dakika gürültü yapsa iki saat söylenir kendi kendine ama İsveçli komşusu parti verse gece boyu, eğlensin gençler yau diyebilirler. Kalabalıktan hoşlanmazlar, kişisel alanlarına girmek tecavüz etmek gibidir. Bir isveçliyi üzmek istiyorsan ona kişisel sorular sor, yakın dur, elini omzuna at falan çıldırsın hahaha.

Norveçliler İsveçliler'in bok gibi para görüp histeri krizine girmiş versiyonlarıdır. Hepsi çok mutludur bunların. İsveçli gibi içine kapanık değildir. Yine ırkçılık vardır gizliden.

Danimarkalılar ise çok daha şakacı, komik, hillbilly tarzıdır. Yolda hiç tanımadığı biriyle boş bir muhabbet kurup 15-20 dakika konuşabilirler şakalar eşliğinde. Bunu bir isveçli ancak karşısındaki onu üstü kapalı zorlarsa yapar sonunda afakanlar basar o isveçliyi ama Danish öyle değildir.

Amerikalılar özellikle californialı olanlar kesinlikle Avrupalılardan daha arkadaş canlısı. Daha açıktan konuşan, üstü kapalı mesajlar vermeyen böyle kaygıları olmayan insanlar. Multikültürellikten ötürü ırkçılık falan kalmamış vaziyette. Bu tip kız ya da erkekler herkesle çıkabilir herkesle düşüp kalkabilir as long as kendileri gibi liberal ve demokrat olduğunuz sürece.
0
bos gezenin bos ustasi
(07.08.18)
Fransızlar pis. Fransız olmayıp uzun süre Fransa'da yaşayanlar da pis.
0
kablelvuku
(07.08.18)
Yunan: Bizden farkı yok. TV'deki dil seçeneğini değiştir diyip Türkçe-Yunanca geçiş yapmak gibi. Dincisi bizim dinciler gibi koyu, milliyetçisi bizimkiler gibi, solcusu bizimkiler gibi :)

Fransız: Kafaları çok farklı insanlar. Başkalarını rahatsız etme konusunda çok tedirginler. Kalabalık sevmezler. Pis olanına ben rastlamadım, bana kalırsa bizim toplumdan çok ama çok daha temizler. Kıl olayı toplumun bir bölümünde nedense ciddi anlamda var. Fransızlar ırkçı olur tanımı bana kalırsa yanlış. AB'nin en kozmopolit ülkesi Fransa. İngilizce bildikleri halde sizle Fransızca konuşurlar diyenler için, adamların ingilizcesi berbat. Kendi aksanlarından çekindikleri için ingilizce konuşmak istemediklerini söyleyen bir sürü Fransız tanıdım. Hatta Fransa'da vatan-millet bilinci neredeyse hiç yok. Orduyu ve askerliği hiç sevmiyorlar.

Sırplar: Bizim gibi, ben yine Türkler'i sevmeyenini görmedim. Genelde iyi insanlar, eğitimliler. 3 ay Sırbistan maceramda, istisnasız herkes yardımcı oldu. Bir defa kazıklandım. Belgrad-Budva gidiş dönüş otobüs bileti aldım. Dönüş biletinin sahte olduğunu öğrendiğimde, bilet ofisinin sahibi Boşnak müslüman ablaya verdim veriştirdim :) Özlem seyahat mi öyle bir firmaydı :)

Iran: Eğitimli kesimiyle tanıştım çoğunlukla. Adamlar okumuş ve kendilerini geliştirmiş. Severiz birbirimizi.

Alamanlar: Irkçı pezevenkler. Bunu kabul etmeseler bile size hissettirirler. AB ülkesi vatandaşlarının dahi bunları sırf bu ırkçı hissiyatlarından dolayı sevmediklerini biliyorum.

İtalya: Bizim gürültülü halimiz.
İspanya: Siesta
USA: İstisnasız mal değneği insanlar. Robot.
Caponlar ve Güney Koreliler: Tanıdığım bütün caponlar ve güney koreliler katı gelenekçi.
0
kanalda yuzen cocuk
(07.08.18)
Almanlar bencil, cikarci, icten pazarlikli ve Türkler'e karsi inanilmaz önyargili tipler. Önyargisiz olanina denk gelirsek bal-kaymakla besleyip yanimizdan ayirmiyoruz.
0
chitosan
(07.08.18)
Almanlar politik doğruculuk nedeniyle kamuda çok belli etmeseler de, ben büyük bir kısmının hala içten içe Nazizmi yaşadığını düşünüyorum. Ha kendilerine sorsak yok abi öyle bir şey derler ama artık genlerine mi işlemiş ne olmuş bilmiyorum ama içgüdüsel olarak verdiği doğal tepkiler hep bu yönde oluyor.

İngilizler dünyanın en şahane insanları, adamlar 1000 yıl önce karala Magna Carta'yı imzalatmışlar kimseye eyvallahları yok demokrasiyse demokrasi medeniyetse medeniyet, bazen kibarlıkla kibir arasında gidip geliyorlar ama o kadar, varoşu da tam varoş ortaları yok.

Fransızlar herkesin bildiği üzere pislik insanlar, insanlarda bi Paris manyaklığı var ama Paris her yeri çiş kokan bir şehir benim gözümde, Avrupa'nın Pakistan'ı Hindistan'ı gibi bir ülke, Fransızlar bu pislikle nasıl kolera salgınını başlatmıyorlar aklıma geldikçe şaşırıyorum.
0
angelus
(07.08.18)
makedonlar, bilincli milliyetci, kin gutmeyen, turkleri seven, caliskan, yardimsever, kulturlu insanlar.
0
jimicik
(07.08.18)
Fransizlar suratsiz, keyifsiz, soguk bir de irkci.
Hollandalilar pozitif, rahat. Insanlari genel olarak harika. Erkekleri yakisikli.
Italyanlar'da bos adam cok. Erkekler keko.
Ingilizler kibar.
Ukraynali kizlar sekilci. Tutucu ve cok kiskanc ayni zamanda.
Sirp kizlari dehset'ul-vahset. Insanlar iyi.
Karadag'in insanlari cok sicak, yardimsever. Kizlar sirp kizlari gibi.
ABD yarisindan cogu TV unlulerin hayatini izleyen bos mal adamlar. Avrupa'da falan karsilasitiginiz gezmeye gelmis olan Amerikalilar en kendini gelistrimis, vizyonu genis olanlari. Geri kalani mal.

Bir de angelus'a ek olarak, Paris'te fransiz yok:) Ortalik ortadogu gibi. Ortasinda insanlarin onune gecip fotograf cektirdigi bir yuksek gerilim hatti olan sidikli gocmen sehri.
0
stavro
(07.08.18)
amerikalılar - sıcak kanlı, güleryüzlü, yardımsever

hollandalılar - akıllı, hareketli, güleryüzlü

kanadalılar - mesafeli, sistemli, yardımsever

fransızlar - uyuz, kendini beğenmiş, yardımsevmez

türkler - gevşek, aşırı sıcakkanlı, kavgacı

araplar - pis, sistem namına birşey yok, gevşek

almanlar - mesafeli, kendine güvenli, sistemli
0
eindaclub
(07.08.18)
(13)

ismail yk dinliyor musunuz?

kosun lan mevzu var
goygoyu bırakalım ciddi cevap verelim lütfen
goygoyu bırakalım ciddi cevap verelim lütfen
0
kosun lan mevzu var
(01.08.18)
Gençken dinlemiştim bir süre. Şu an dinlemiyorum.
0
dissendium
(01.08.18)
evet. severim.
bombabomba, facebook, şappir suppur ye beni, allah belani versin sevdigim sarkilardan.
0
tabudeviren
(01.08.18)
bombabomba.com'u ilk çıktığında kafamız güzelken geyik olsun diye dinlerdik bi ara.
0
sir gawain
(01.08.18)
80 80 160 diye bi şarkısı var. arabada dinlediğim usbnin içine atmış bi vatan haini:) o şarkıyı dinliyorum yolda. mukemmel bir road trip song
0
carabelli
(01.08.18)
bomba bomba'yı arada açıyorum.
0
blackmamba
(01.08.18)
Cogu sarkisi komik ve eglenceli geliyor dinliyorum. Ayrilik acili sarkilarini da dinlemisligim var ama cok begendigim soylenemez.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.08.18)
dinlemez olur muyum? soylemesi ayip haydi bastir parcasini hala dinliyorum. cocuklugumun sanatcisi.
0
BlackRock
(01.08.18)
Eskiden benim de gerçekten sevdiğim şarkıları vardı. Şimdi bile hâlâ ezbere biliyorum o eski şarkılarını. Mesela "İsterim Seni", "Üfle", "Şappır Şuppur", "Bas Gaza", "bombabomba.com", "Hap Gibi", "Tıkla", "Neredesin" gibi. Şarkıda anlam değil de keyif bulmak istediğim zamanlarda dinledim. Dinliyorum da kafama esince. Ama bozdu sanki ya, eskisi gibi hit çıkaramıyor. Eskiden listelerin altını üstüne getirirdi.
0
m e b
(01.08.18)
Cankan dinliyorum. (Bkz: Yaranamadım)
0
doxanikee
(01.08.18)
cankan ın apartmanın üstünde çektikleri bir klipleri vardı neydi o?

matrix kıyafetleri vardı.
0
🌸kosun lan mevzu var
(01.08.18)
avrupa yakasında duyduğum şarkılarını dinledim.
0
durgunfoton
(01.08.18)
@kosun lan mevzu var: "Yar Yar" idi o şarkının adı.
0
m e b
(01.08.18)
Bomba bomba iyidir
0
owaki
(01.08.18)
(8)

Moralim cok bozuldu.

wishmaythşngs
Arkadaslar bana bir is teklifi gelmisti babamin is arkadaslarindan.Ben once cok istedim. Benden cok ailem istedi aslinda.Ama otobuse binip gidicem ya gorusmek icin, hic gitmeyi istemedim bileti iptal ettim. Cunku benim bilmedigim bir il. Uzun sure is degistirme imkanimda olmayacakti. Bir de ben cok
Arkadaslar bana bir is teklifi gelmisti babamin is arkadaslarindan.
Ben once cok istedim. Benden cok ailem istedi aslinda.
Ama otobuse binip gidicem ya gorusmek icin, hic gitmeyi istemedim bileti iptal ettim. Cunku benim bilmedigim bir il. Uzun sure is degistirme imkanimda olmayacakti. Bir de ben cok sosyal degilim ama sehirde gidecek, yapacak hicbir sey yok.

Ben kucuk bi yerde buyudum ve bazen ufak birseye ulasmak luks oluyor.
Gidecegim yer il ama birsey yok. bir de ulasimi sorun bizim buraya 20 saat, yuruyuse cikmaya bile korkacagim bi yer. Oraya gitsem sadece is ve ev.
Vazgectim. Bir de ben bu sekilde bi kac yil calistim ve cok zor ayni seyi tekrar yasamak istemedim. Cinsiyet k. Simdi bi kac aydir bosum.

Annemlere dedim, bağrış, çığrış. Yok milletin cocuklari soyle caliskan, boyle azimli. Moralimi bozan baska seylerde var hepsini anlatmak istemiyorum, mezun olduktan sonra beni evde durdurmadilar ama kardesime falan bisey denmiyor is konusunda onu sehir disina bile gondermezler ya da en cok uzuldugumu soyliyim yuksek lisansimin ilk aylarinda bursum yoktu babam 500 lira parayi cok gordu istanbul gibi yerde. Durumumuz kotu degil.
Cok moralim bozuldu gitsemiydim acaba?
0
wishmaythşngs
(25.07.18)
edit:2 yahu cinsiyetini şimdi gördüm pardon kadın başına zorlanacağını düşünüyorsan gitme tabi burada gönlüne göre bir iş bul.mümkünse aynı şehirde bile olsan ailenin yanından ayrıl o zaman kafan daha rahat olacaktır.
0
basond
(25.07.18)
Takma kafana, bu senin hayatin annenin babanin degil. Kendi isteklerine gore bi is bulursun
0
durgunfoton
(25.07.18)
Benim ailem de aynı şekilde tanıdıklarının otelinde çalıştırmak istedi, ben kabul etmedim. Sonuç aynı, bağırış çağırış. Sonra kendi alanımda iş buldum. Onları dinleseydim kendi alanımda tecrübem olmayacaktı. İyi yapmışsın!
0
geçerkenugradım
(25.07.18)
bence ailenle yaşama biraz ara ver. yurtta kal mesela. iş bulduktan sonra eve çıkarsın.morali bozma sonuçta sana bir faydası olmayacak.
0
captainmrg
(25.07.18)
Gitseydin keşke
0
mutlusismankedi2015
(25.07.18)
Gitmeliydin bence de. En kötü ihtimalle geri dönersin ne olacak
0
graupel
(25.07.18)
senin hayatın, kendin bilirsin. anne baba öyledir. aile içinde olur öyle şeyler, yarına unutulur.
0
Neill
(25.07.18)
Şahsi tecrübem bu tarz konularda içinizden geleni yapmak gelmeyeni de yapmamak her zaman sizin hayrınıza oluyor sizin de içinizden gitmek gelmemiş en iyisi gitmemek. Tabi ki maddi özgürlük gibisi yoktur artık o da bundan sonra sizin çabanıza kalmış
0
iwillsee
(26.07.18)
(7)

Toplu taşımada bağırarak konuşmak

parcaliham
Bu kişinin ırkı, uyruğu önemli değil. Türkiyeli de olabilir, turist de. Toplu taşımada bağırarak konuşan kişi/gruba karşı nasıl hareket ediyorsunuz? Ve nasıl hareket edilmesi doğru?
Bu kişinin ırkı, uyruğu önemli değil. Türkiyeli de olabilir, turist de. Toplu taşımada bağırarak konuşan kişi/gruba karşı nasıl hareket ediyorsunuz? Ve nasıl hareket edilmesi doğru?
0
parcaliham
(16.07.18)
Bulaşmamayı tercih ediyorum. Bulunduğum yeri değiştiriyorum.
0
monogram
(16.07.18)
Hiç bulaşmam. Ya kulaklık takılıdır müzik dinliyorumdur ya da arkadaşla muhabbet ediyorumdur.
0
himmet dayi
(16.07.18)
eğer dakikalarca sürerse, kibarca biraz sessiz olur musunuz diyorum.
zaten ben fitili ateşledikten sonra diğer insanlar da olumsuz bir geri dönüş alırsam bana arka çıkıyorlar.
0
teritori
(16.07.18)
kulaklık takarak. kendimi korumaya çalışıyorum genelde.
0
babilbaligi
(16.07.18)
Eger bana yakin oturuyorsa, sanki telefonla konusyormusum gibi yaparak daha yuksek sesle konusuyorum.
0
durgunfoton
(16.07.18)
Hic takilmam. Insanlar da niye bu kadar takar hic anlamam. Isi gucu yokmus gibi..
0
superfluid
(16.07.18)
bir ara çok kıl oluyordum, uyarıyordum, tepki koyuyordum. paylaştığım arkadaşlar, adımı deliye çıkarttı. tamam, dedim... onlar normal, ben anormalim! kulaklığımı takıyorum, uzaklaşıyorum falan.
0
runagain
(18.07.18)
(6)

lens alicam nasil oluyor bu isler

seljax
gozluk tak cikar temizle deli ediyor lens kullanmaya karar verdim. yarin doktora gidip tekrar goz muanesi olucam sonra nasil oluyor isler? direk bir optikciye gidip raporu uzatip lens mi aliyoruz?neye dikkat etmeliyiz onerileriniz nedir?
gozluk tak cikar temizle deli ediyor lens kullanmaya karar verdim. yarin doktora gidip tekrar goz muanesi olucam sonra nasil oluyor isler? direk bir optikciye gidip raporu uzatip lens mi aliyoruz?

neye dikkat etmeliyiz onerileriniz nedir?
0
seljax
(16.07.18)
Optikciden lens alma.
Lens market
Ilk takarken zorlanirsin, alistikca pratik oluyor.

Benim yazin guneste gozlerim sulandigi icin zor oluyor. Gunes gozlugu takiyorum.
0
durgunfoton
(16.07.18)
doktora lens alacağını söyle mutlaka. ona göre muayene ediyorlar çünkü. göz çapın falan önemli. ilk lensini zaten sana orada doktor veriyor ve hemşire ya da doktor takıyor. daha sonra optilçiden alıyorsun evet. ben öyle alıyorum yani


bir ayı geçirme lenslerinde. bir ay dolunca değiştir. eğer sabah takınca yeni lens batıyrosa mesela hemen avcuna çıkar bir iki damla solüsyon dök ovala tekrar tak. çantanda cep boysolüsyonun hep olsun.

geçmiş olsun :)
0
cal oyna seyrine bak
(16.07.18)
dogru karar.

lens reçetendeki bilgileri takip ederek lensmarket.com dan al.

doktorundan marka onerisi alabilirsin. acuvue iyidir.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.07.18)
lensmarket.com veya lensci.com dan alabilirsiniz, fiyatlar optikçilere göre çok daha uygun. sipariş esnasında reçetenizin görüntüsünü de yüklemenizi isteyecek. doktora lens alacağınızı belirtin, gözlük numarası ile lens numarası farklılık gösterebiliyor. marka da kişiden kişiye değişiyor. başkasının çok övdüğü markayı ben kullanamadım mesela, hd purevision 2 kullanıyorum, astigmat lensi. çok memnunum.
0
cowboy
(16.07.18)
Lensleri için farklı çaplar ve büküm ölçüleri var.

Göz doktorlarında bir çok firmadan gelen deneme lensleri oluyor.
Ben ilk lens alırken 2-3 markanınkini denemiştim, biri hiç rahat olmamıştı, rahat olanı almıştım sonra.

Yani doğrudan internetteki tavsiyelere istinaden sipariş vermeyin.
0
burfak
(16.07.18)
bu arada lensmarket.com'dan da deneme lensi isteyebilirsiniz, ücretsiz gönderiyorlardı bir ara tanıtım amaçlı.
0
cowboy
(16.07.18)
(5)

Fethiye’de ne yapalım?

sacrilegious
4-5 gün erkek arkadaşımla Fethiye’deyiz, çok spontane gbi şekilde kendimizi burada bulduk.1-Nereleri gezelim? Maalesef aracımız yok.2- Bir günü ölü deniz’e bir günü çalış’a ayırsak buralarda ne yapalım? 3-Evde kalıyoruz ama yanımızda kamp malzememizle geldik değişiklik olsun diye günübirlik nereye ç
4-5 gün erkek arkadaşımla Fethiye’deyiz, çok spontane gbi şekilde kendimizi burada bulduk.
1-Nereleri gezelim? Maalesef aracımız yok.
2- Bir günü ölü deniz’e bir günü çalış’a ayırsak buralarda ne yapalım?
3-Evde kalıyoruz ama yanımızda kamp malzememizle geldik değişiklik olsun diye günübirlik nereye çadır atalım?
4- Neyi görmeden/ tatmadan dönmeyelim?
5- Ve son olarak buradan dönerken ailelere ne götürebiliriz?

Teşekkürler herkese, iyi Pazartesiler :)
0
sacrilegious
(16.07.18)
1. Saklikent yapin minibusle kanyona gidip gelebilrsiniz. ya da tur satin alin jeep safari galiba. Saklikent civarinda tlos, yakapark, gizli selale var. Ama arabaniz olmadigi icin zor olacaktir.
2. Turla dalyan. Tur dememin sebebi gununbirlik kolayca gidip gelirsiniz.
3. Sabah kayakoye gidin, ogleden sonra oludeniz, vakit dar old. Icin.
4. Iki farkli tekne turu var. Biri oludenizden kalkar. Digeri fethiye kordondan.

Fethiye de oyle gaziantep gibi yemek kulturu pek yok. Sali pazarinda gozleme, kar şerbeti yiyin. Saklikentte balik yiyin. Kultru merkezinin orada tostcu var. Digerleri siradan kafe, ayni seyler.
Hediyelikte aklima gelmedi. Ama yemelik birsey diyorsaniz buranin ve marmarisin balı unlu. Paspaturda satilan bi kooperatif dukkani vardi. Sali gunu pazardan zeytinyagi, nar eksisi, bazlama, fethiye tulum peyniri de alabilrsiniz. Ya da mendos(adini belki yanlis hatirliyor olabilirim) tan lokum ve pembe sekerler var onlardan alin. Mendos nerede? Sali pazarina gittiginizde, pazara girmeden 1 milyoncu dukkanlari (ismi, bin çeşit) goreceksiniz. Onlara sorun bulursunuz.

Aklima geldi, Üzümlü dokumasi satilir ama uzumlu'ye gidermisiniz bilmem.
0
durgunfoton
(16.07.18)
Çalış plajı berbat ya, napıcaksınız orada
0
Delay Fuze
(16.07.18)
1. gün tekne turu korsan tekneleri var otelinizden alıp otelinize bırakıyorlar 4-5 koy geziyorsunuz.(kelebekler vadisi falan da var içinde)
2. gün safari turu sabah başlayıp akşama kadar devam ediyor,(saklıkent, gizlikent kanyonuna falan götürüyorlar)
3. gün diğer tekne turu dalyan ve iztuzu taraflarına gidiyor.

3 gün doldurduk diğer günlerde denize girin, yatın dinlenin.
0
kraldan cok kralci
(16.07.18)
oludenize kesin gidin ama giris ve sezlonglar biraz pahali opecekler sizi

calis'a gitmeyin dunyanin en anlamsiz yeri ve plaji

kayakoy'e ve saklikent'e gidin.
0
robokot
(16.07.18)
yamaç paraşütü yapmadan dönülür mü?
bu arada kabak koyunda kalın 1 gece.
0
merhum
(16.07.18)
(5)

Yds tavsiyeleri

hz emreyiz
Halihazırda b2-c1 arası ingilizcem var.Eylüldeki sınavda 70-80 arası puan kasmak istiyorum.Sizce hangi kaynaklardan yararlanmalı, zamanı nasıl değerlendirmeli?İrem yayıncılığın test attack kitabı nasıl kullanan var mı?
Halihazırda b2-c1 arası ingilizcem var.
Eylüldeki sınavda 70-80 arası puan kasmak istiyorum.
Sizce hangi kaynaklardan yararlanmalı, zamanı nasıl değerlendirmeli?

İrem yayıncılığın test attack kitabı nasıl kullanan var mı?
0
hz emreyiz
(15.07.18)
ben kursuna gitmiştim, akındil yayınları da güzel. Bütçe uygunsa online veya offline derslerine de bakabilirsin.
onun dışında bol okuma yap, yabancı haber sitelerini takip edebilirsin. instagramda da hocaların yds sayfalarını takip edebilirsin anlatımlı soru çözümleri oluyor.
0
nickyazmaksartmibulamadim
(16.07.18)
akındil'in sınav teknikleri ve reading words'üne çalışarak ilk sınavımda 85 almıştım. daha sonra bu ikiliye essential academic vocabulary'i ekledim. son sınavım 96:)
not: anadolu lisesi mezunuyum.
0
ganbatte
(16.07.18)
Grameri cok iyi ogren, tekniklerini ogren.
Baglaclari ogren.
Paragraf sorulari nasil cozulur diye youtubetan izle.
0
durgunfoton
(16.07.18)
Akin dil +1 diyorum
0
basond
(16.07.18)
Gerçekten B2-C1 arası İngilizceniz varsa YDS'den 70-80 arası puan almak için aslında çalışmanıza bile gerek yok. Bu seviyedeki birisi çok rahat 70 ve üstü alabilir. Öyle Akın Dil'e vb. kurslara, kitapkara boşuna para kaptırmayın derim.
0
microfiction
(16.07.18)
(26)

Boşanmak nasıl birşey? “Böyle gelin olmaz”

herşeyi soran adam
Hayatımın en karanlık dönemini yaşıyorum. İnşallah birileri bana yardımcı olabilir. Tahmin ediyorum ki, buranın profiline çok uzak bi hayatım var ama bi ümit işte.1,5 yıllık evliyiz. Erkek tarafıyım.Evlilikten önce 3-4 yıllık bir ilişki geçmişimiz vardı.Biz doğulu ve gelenekçi bi aileyiz. Ailem ise
Hayatımın en karanlık dönemini yaşıyorum. İnşallah birileri bana yardımcı olabilir. Tahmin ediyorum ki, buranın profiline çok uzak bi hayatım var ama bi ümit işte.

1,5 yıllık evliyiz. Erkek tarafıyım.
Evlilikten önce 3-4 yıllık bir ilişki geçmişimiz vardı.
Biz doğulu ve gelenekçi bi aileyiz. Ailem ise bana aşırı düşkün. Eşim de uzaktan bi akrabam zaten.
Ben pek gelenekçi değilim ama karşı da çıkmam geleneklere. Çünkü pasif karakterli biriyim ne yazık ki.
Eşim de geleneklerin farkında olmasına rağmen, uyum sağlamayı hep reddetti. Ailem ise, koyu gelenekçi. Dolayısıyla, daha evlenmeden evvel çatışmalar başladı. Benim de mizacım gereği, hem aileme karşı gelememek hem de pasifizmin öncüsü olduğum için, arada kalarak, bir gün düzelir diyerek, evlilik kararı almış olduk.
Ve o sorunlar hiç düzelmedi. Biz ailemin alt katına taşındık evlenince, ailemin isteği sonucu. Ailem sürekli eşimden şikayetlerini dile getirdi. ‘Böyle gelin olmaz’ şeklinde. Eşim de uyum gösterecek bi mizaca sahip değil zaten, zor biri yani. Eşimin görüşü de şöyle; ailen seni paylaşamıyor, seni kıskanıyor diyor.

Ben de artık inanılmaz bunaldığım için ve çözüm de bulabilecek tipte bi adam olmadığım için, ne haliniz varsa görün diyip, iki taraf ile de muhatap olmayı kestim bir aydır. Ama hala aynı yerde yaşıyorum tabii.

Bugün ise, ailem baskı yaparak, bu iş böyle yürümüyor, boşanın diyorlar. Bu isteklerini birçok kez dile getirmişlerdi ama geçiştiriyordum. Fakat artık çok ciddi bi baskı var. Bi dönüm noktasındayım yani. Eşim de eğer boşanırsak kendimi öldürürüm diyen biri. Babası daha önce vefat etmişti, annesi yaşıyor ama o da problemli biri. Oradan ancak kızımın ölüsü çıkar diyen birisi.

Yani ne yapacağım, bilmiyorum. Boşanalım kurtulayım bu hayattan istiyorum ama sonrasında hem beni hem eşimi hem ailemi nasıl bi hayat bekler bilemiyorum. Kafam zaten tamamen bulanık.

Lütfen yardım edin.
0
herşeyi soran adam
(15.07.18)
Bayagi ilgincmis gercekten. Bence artik kendi mutlulugunuzu dusunmeniz lazim. Bu zamana kadar es-aile catismasini girmissiniz ki sizin aileniz artik esinizle olan ailedir. Yani esiniz biraz hakli gibi geldi bana, yine de bilemem cunku bosanirsan kendimi oldururum diyen birisi soz konusu. Sizin hataniz da yangina korukle gidipz uyusamayan insanlari ayni yerde yasatmak.
Siz esinizi seviyorsaniz bir sekilde halledip, iki tarafi cok karsi karsiya getirtmemeye calisin.
0
bugun hava gunluk gureslik
(15.07.18)
Her iki taraftan ayrı yere taşının +1
0
Amaranta ursula
(15.07.18)
Ailen problem yaratıyor al eşini başka yere taşın bence.
0
wampex
(15.07.18)
bence siz boşanin, babam da aynen sizin gibi.annem ilk olarak babamın ailesi ile yaşamayi birakarak, onlardan uzaklaşarak rahatlamış. Ancak annem hala eziliyor, babam ailesine karşı onu korumuyor. Ben 30 senelik evliliğin dahi bitmesini istiyorum. Siz değişmeyeceksiniz, o kadınla da aileniz evlenmedigine göre eşiniz sizden boşansın.
0
damla sakızlı dondurma
(15.07.18)
Karini da al baska yere tasinin.
0
chitosan
(15.07.18)
oo hayatının kararı resmen.
çuvallarsan bir daha hiç mutlu olamazsın. psikolojin dağılır söyliyim.
tüm cesaretini topluyorsun, gerekirse bir psikoloğa danışıyorsun,
ailenden uzakta bir ev tutup yaşıyorsunuz.
boşanırsanız vicdan azabı ve aşağılık kompleksi, depresyon peşini bırakmaz.
0
titiraprap
(15.07.18)
pasif karakterinizi değiştirmediğiniz sürece evli de kalsanız, boşansanız da, başkasıyla da evlenseniz bir şey değişmeyecek.

öncelikle ailenizden bağımsız olarak, eşinizle ne kadar mutlusunuz onu düşünün. onlar böyle gelin olmaz diyor olsa da önemli olan onların istediği gibi bir gelin olup olmaması değil, sizin istediğiniz gibi bir eş olup olmadığı. yani böyle bir eş olur mu size? buna karar verdikten sonra ya eşinizle, ailenizden uzak bir yere taşının. ya da eşinizden boşanın ve gene ailenizden uzak bir yere taşının.
0
halanne
(15.07.18)
Maddi yönden aileye bağımlı değilseniz gidin başka yere. Yapabiliyorsaniz başka şehre.
Sesinizi de yükseltin.
Yapabilir misiniz bur şey diyemem ama gereken bu
0
kisa
(15.07.18)
doğulu ailelerin genel yapısı bu maalesef. çocuklarını asla rahat bırakmıyorlar, sürekli hayatlarına müdahil konumda kalmak istiyorlar. ailenizle olan ilişkinizi daha bireyselci bir seviyeye çekmediğiniz sürece sorunlar bitmeyecek. önce bunu çözmelisiniz. işiniz zor gerçekten, kolay gelsin.
0
pitjantjatjara
(15.07.18)
Karım şunu yapıyor ailem de o yüzden boyle gelin olmaz diyor gibi bir seyden bahsetmemissin. Ailen durup dururken sorun cikarıp durmuş, sen de karını alıp baska yere taşınacagına iki taraftan da uzak durmaya karar vermissin. Gercekten inanılmaz pasif bir adammışsın. Eşine üzüldüm.

Ayri bir yere taşındığınızda belki yine anlaşamayip boşanmayi dusunecektiniz ama insan en azından denemez mi ? Ortada somut bir sey yokken ailen eşine saldirıyor sen de boşanayim diyorsun. Gercekten ilginç. Boşanmanız eşinin iyiligi icin gerekli gibi.
0
aquarium
(15.07.18)
bir omurgaya sahip olup kendi kisiligini ortaya koymayi, esine sahip cikmayi falan dusundun mu hic? captainobvious cok hakli. sokakta yan bakana kafa at demiyorum ama bu kadar pasif olamazsin. bu senin evliligin, senin esin. kararlari birlikte verebilmeniz, agirligini koyabilmen, ailenle iliskini duzenleyebilmen gerekiyor. "arada kaldim" diye bir insan hem esine hem ailesine kusebilir mi, bu nasil bir kafa? nereye varmayi hedefliyorsun bu sekilde? senin kendi fikrin, inancin falan yok mu? niye annenlerle, esinle iletisim kurmaya calismiyorsun mesela? bu yasta hala "anam ne derse olur" deyip de sozunden cikamiyorsan o zaman esinden ayrilacaksin. yok ben seviyorum diyorsan da biraz agirligini koyacaksin, esinle baska bir yerde evliliginizi bizzat sizin yonettiginiz bir duzende yasamaya baslayacak ve ailenizin iliskinize mudahil olma duzeyini de siz ayarlayacaksiniz.

kusura bakma ama bu yaptigin agir karaktersizlik ve bayagilik ornegi. ben pasifim, ailemiz gelenekci vs. bunlar bahane degil. oyleyse evlenmeyecektin. esinle ailen tartistiginda cocuk gibi iki tarafa da kusup onlari karsi karsiya getireceksen, sorumluluk bilincin bu kadar zayifsa niye evleniyorsun?
0
der meister
(15.07.18)
bir erkek çocuğu olarak ailemi çok seviyorum, aşırı da bağlıyım. ama şunu çok net biliyorum; aile tutsaklıktır, aile tüm kötülüklerin anasıdır. aileden kopmadan ne kendin olabiliyorsun ne de yeni bir aile kurabiliyorsun. senin hatan burada.

sen dertliysen, eşin 2 kat dertli duruyor. düşün ki, hem kayınvaliden üst katında yaşatacak hem de her fırsatta 'senden gelin olmaz' diyecek ya da bu düşüncesini hissettirecek. ölüm gibi. seviyorsanız bunu ona yapmayın. sevmiyorsanız da yapmayın. bir insana yapılmaz.

ne istediğini biliyor musun? asıl mesele bu. eşinden ve önceki kararlarından eminsen, anne babayı karşına alıp güzelce konuşman gerekiyor. anlayıp anlamamaları onların derdi. sadece sen düzgünce kendi açından durumu anlatmalısın. böylelikle alacağın aksiyonun mantığını önceden belirtmiş olacaksın. 'ah bizim oğlanın da aklına girmiş bu kadın' demelerine fırsat vermeyeceksin.

ben yerinde olsam, karımı 1 hafta gönderirdim annesinin yanına, tüm bu diyaloglardan uzak tutardım. aileyi karşıma alıp konuşurdum. maddi durumum el veriyorsa (maaşımın yarısı kiraya gitse bile ve biraz daha kötü şartlarda yaşayacak olsam bile) ev arayışına başlardım. aile bu durumda, direkt geri adım atıp sizi rahat bırakacak, aman yavrum gitme moduna girecektir. işte bu nokta, taviz verilmemesi gerekilen nokta bence. bi kere verdin mi tavizi, geçmiş olsun.

maddi durum el vermiyorsa da bir ultimatom olarak, taşınmayı düşünüyorum diye açıkça ailemle konuşurdum.

eşiniz sert mizaçlı olabilir, ikna edilmesi güç olabilir, değişime açık olmayabilir. ama o sizin hayat arkadaşınız ve sizinle evli. size güveniyor. onu bu durumlardan uzak tutup, hayatını yaşamasına olanak vermelisiniz. benim annem yıllarda bunun çilesini çekti. bir oğul olarak babamı bu açıdan affetmeyeceğim, anne tarafımın sülalesini de küfürle anıyorum.

dirayetli olmanız dileğimle.
0
parcaliham
(15.07.18)
Eşin hangi geleneklere karşı çıktı? Bence ailelerden uzaklaşın. Bilgi az ama eşin haklı gibi geliyor bana..
0
twelfth
(15.07.18)
Annen istedigi gelini alamamis. Bosanirsaniz annenin sana dusundugu biri var. Buyuk ihtimalle de onceden gelinin ailesini falan cok sevmiyordu.
Hep ayni hikaye oluyor genelde. Bosanirsan yagmurdan kacip doluya tutulcaksin hesabi olacak.
0
durgunfoton
(15.07.18)
ailen korkunç insanlar. sen de karaktersizsin. umarım eşin senden sonra çok iyi biriyle evlenir.
0
xvyz
(15.07.18)
ailen "böyle gelin olmaz" diyormuş ya, ne yapmış da "gelinlik" görevini yerine getirememiş?

üzüldüm eşine, yazık ya.
0
xvyz
(16.07.18)
bosandigin zaman (eski) ailenin dedigi seyi yapmis oluyorsun iste, bastan beri istedikleri o, sen de onu yapiyorsun yani seni basariyla kontrol etmeye devam etmis oluyorlar.

normal sartlarda derdim ki hemen bosan kiz da bu cehennem hayatindan kurtulsun. ailen belli ki seni hayatin boyunca kontrol edecek... ama esin de ayrilmaya gonullu degil muhtemelen ekonomik ozgurlugu falan yok diye dusunuyorum ortada kalma korkusu falan. zor bir durum (onun acisindan).

sene 2018 hoca. eger esini biraz seviyorsan ailenin alt katinda yasama sacmaliklarini falan birak, toplanin kimsenin size direk karisamayacagi bir yere tasinin. sen de tasmani kopar artik, yetiskin insanlarsiniz herkes hayata nasil gogus geriyorsa siz de gerersiniz kimseye ihtiyacin yok, zaten onlar da yola gelir zamanla. bir ay muhattap olmayacak kadar sozunu gecirebiliyorsan daha fazlasini da yaparsin.

aile kontrolu, "gelenekler" vs uzerine de kritik dusunmek icin bir firsat olur sana. birbirini seven iki kisinin arasinda gelenek denen sacmalik nasil giriyor nasil olaylari bozuyor otur dusun.

yazdiklarina bakarsan hep "ailem" dedigin seyin parmaginda oynamissiniz, sen kendini elin ailesinin kontrolunde hayat nasil olurdu hayal edebiliyor musun?

AILEM duskun. AILEMLE daha evlenmeden catismalar... AILEMIN alt katina tasindik, neden? AILEMIN istegi sonucu. AILEM surekli sikayet dile getirdi. (esin "boyle gelin olmaz" diye saldiran kisiye niye uyum gostersin? karakterli biriymis, zor biri degil.) devam ediyoruz, "bugun ise AILEM baski yaparak..." "AILEM bosanin diyorlar"... ailem ailem ailem de ailem, bana gina geldi iki paragrafta esin iyi dayanmis.

evlendiysen senin ailen esinle senin kurdugunuz unitedir. ailem de ailem ailem de ailem dedigin insanlar bir gün ölecek, siz yine esinle bas basa kalacaksiniz. senin ailen ikinizsiniz iste. biri esine saldiriyorsa onu savunmalisin, savunamayacaksan zaten evlenme. evlenmissin madem geregini yap.

dusun ki bir kadinla evleniyorsun, seni evlendigin kadinin "ailesinin" alt katina yerlestiriyorlar, sonra da laf ediyorlar taciz ediyorlar, esine de bosan da bosan diye baski yapiyorlar. akil sagligini ne kadar sure koruyabilirsin? boyun me egersin? boyleymis mi dersin yoksa biraz karakterin var da "bu boyle olmaz" diyebilir misin? esinin icinde bulundugu durum tam olarak bu.
0
robokot
(16.07.18)
normalde bu kadar net yorum yapmam inanın. ama burada aileniz bariz hatalı. ve siz ömrü billah bırakın yuva kurmayı, bir birey dahi olamazsınız bu aile ile.

eşinizi de alın uzaklaşın. biraz sınır çizin. bu nedir allah aşkına? evlatsınız siz, size bunu yapmaya hakları yok
0
whatyougetiswhatyoudid
(16.07.18)
"boşanalım kurtulayım diyorum"

siz eşinizi sevmiyor musunuz?
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.07.18)
Burada 2 büyük yanlışınız var :

1. Olayı baştan konuşmanız lazımdı. Benim böyle bir aile yapım var. Evlenirsek ailemle yanyana yaşarsın, şöyle şöyle şeyler beklerler demen lazımdı. Bu olayı çok yumuşatırdı. Eğer konuşmuşsanız, bu konuşmalarınızı eşinize hatırlatın. Gereğini yapmasını isteyin.

2. Olayı kendi haline bırakırsanız, gitgide daha kötü olur. Zaten öyle de olmuş. Sizin her olayda arayı bulmanız ve eşinizi korumanız lazımdı.

Ben olsam:
1. orta yol bulmaya çalışırdım.
- eşimi karşıma alır konuşurdum.
- Ailemi karşıma alır konuşurdum.
Bu durumda çatışmalar hiç bir zaman sonlanmaz ama yaşanabilir hale gelebilir.

2. Anladığım kadarıyla siz orta yolu geçeli çok olmuş. Bu durumda evliliği devam ettirmek istiyorsanız, ailenizi karşınıza alın "ben sizi seviyorum ama ailemi de devam ettirmek istiyorum" diyerek taşının. Ailenizi tek başınıza ziyaret edin. Eşinizi de özel günlerde (bayram vs) götürürsünüz. Yok ben ailemsiz yapamam veya evliliği devam ettirmek istemiyorum derseniz de boşanın...


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.07.18)
Boşandığınız zaman kurtulmayacaksınız. Bu sefer bir başka kız bulup "evlen, evlen, bununla evlen, tek başına olmaz" diyecekler.
Sonra (eğer o kızı beğenmişlerse) "çocuk, hani çocuk, çocuksuz olmaz" diyecekler. Çocuk olunca kadınların bir süre odak noktaları değişir biliyor musun. Çocuklarını korumacı olurlar. Bu sefer Gelin için yeniden "olmaz bu kız, çok farklı tanıttı bize kendisini, boşa onu burnu sürtsün" diyecekler.
Siz ne diyeceksiniz? Siz ne hissediyorsunuz? Eşinizi diğer huyları neler, ailem dediğiniz anne-babanız neden bu kadar üzerine geliyor bilemiyorum. Ailem dediğinizde neden karınızla kurduğunuz aile gelmiyor aklınıza mesela? Eşiniz dediğinde çok net haklı, seni paylaşamıyorlar, kıskanıyorlar. Kadıncağızdan kurtulduklarında rahata ermeyecekler. Sen de rahata ermeyeceksin.
0
SiyamkedisiZorro
(16.07.18)
bütün sıkıntı ailenden kaynaklanıyor. Eğer eşin "saygısızlık" yapmıyorsa ailene, ailenin tatava yapmaya hakkı yok. ailenin sana düşkünlüğü filan muhafazakarlıkla alakalı değil, ciddi anlamda psikolojik sorun. belirtildiği gibi, eşinden boşanırsan yarın öbür gün evlenmen için karşına başkasını getirecek ailen ve sen yine mutsuz olacaksın.

yapacağın şey basit: vur yumruğunu masaya, hadi bize eyvallah de.
0
silah taciri
(16.07.18)
Geleneklere ve gelenekçi insanlara uzak biri olarak söylüyorum ki eşinize ailenizi musallat ederek ona bir kere kötülük yapmışsınız. Haklı olduğu yerlerde dahi muhtemelen ailenize karşı desteklemediniz de ve şimdi de sırf onların baskısı yüzünden boşansam mı diye düşünüyorsunuz. Siz pasif karakterli olmanın yanında aşırı bencil düşüncesizsiniz de. Ağır olduysa kusura bakmayın ama, bir kadının hayatını mahvediyorsunuz. Zaten eşinizin de sağlıklı bir ruh halinde olmadığı kesin zira sizin gibi birinden boşanınca mutlu olması gerekiyordu. Ben bunu şunu yapın diyemeceğim ama boşanırsanız umarım eşiniz intihar etmez. Eminim daha güzel bir hayat yaşayabilir.
0
eksi sozlugun tatli insani
(16.07.18)
allah eşine sabır versin
0
burya
(17.07.18)
Kusura bakmayin ama bu yasa gelip hala ailenin etkisinden cikamayan, ustune ustluk esini de buyuk ihtimalle sevmeyen bir adamla evli esiniz. Uzuldum kadina. Bosanin ve esinizin hayatini kurtarmis olun. Sizden koca olmaz.
0
medusa
(17.07.18)
eger ki hemen esinizi oradan alip aileyle biraz mesafe koyacak dirayeti gosteremeyecekseniz bence bosanip esinizi ailenizden ve kendinizden kurtarin. esinizin gelenekci olmamasi istemedigi seyleri kabul etmemesi onu zor biri yapmaz. hepsini gectim ne kadar zor biri olabilir ki ailenizin alt katinda yasamayi kabul etmis? esiniz "zor", annesi "problemli". kaldi ki bosanalim kurtulayim demissiniz ustelik. yapici yorum yapabilen arkadaslari kutluyorum nerenizden tutsam elimde kaliyorsunuz. uzuldum
0
theworldismine
(20.07.18)
(7)

Kariyer sorusu

durgunfoton
1. Avrupa'da doktora, Tr'ye donuş, ankara'da calismak.2. Kayseri'de ogretim gorevliliği.1. Secenegim ylsy programi ile ilgili. Seneti var ve dondugumde zorunlu olarak calismak zorundayim. 2. ise sinavi kazandim ama kayseri'yi falan hic bilmiyorum.
1. Avrupa'da doktora, Tr'ye donuş, ankara'da calismak.
2. Kayseri'de ogretim gorevliliği.

1. Secenegim ylsy programi ile ilgili. Seneti var ve dondugumde zorunlu olarak calismak zorundayim. 2. ise sinavi kazandim ama kayseri'yi falan hic bilmiyorum.
0
durgunfoton
(14.07.18)
3. avrupa'da doktora. sonrasında iş bulma. kazandığın eurolarla senedi ödeme. türkiye'ye dönmeyiş.
0
mr.goodcat
(14.07.18)
Yaşınız gençse, zorluk çekmeyeceğinizi düşünüyorsanız 1. seçenek.
0
dissendium
(14.07.18)
Dönüşte Ankara'da çalışacağınız kesinse, 1.
0
opucuk baligi
(14.07.18)
ylsy'nin çok sıkıntıları var diye duyuyorum. Senet yükünün çok olması, dönüşte düz memur statüsünde görevlendirilmek, kadro bulma sıkıntısı vs gibi. Bence bunları iyice araştırın. Eğer sonrasında aklınıza yatarsa birinci seçenek bence.
0
şubatsonrası
(14.07.18)
@şubatsonrası o nasıl oluyor ya? zaten görevlendirileceğin yer belli. duyduklarım uzman yardımcısı mühendis vb. olarak başlamışlardı. ayrıca düz memur statüsü nedir?
0
glamdr1ng
(14.07.18)
@glamdr1ng ben universite kadrosundayim, tam bilmiyorum ama kurumlara atanan arkadaslar hem doktora yapip hem de memur kadrosunda mi olacagiz falan diye konusuyorlardi.
0
🌸durgunfoton
(14.07.18)
görevlendirileceğin yere ataman yapılana kadar devletin seni herhangi bir kurumda çalıştırma hakkı var. bu atama olayı uzun sürebiliyor. Ya da kadronun olduğu üniversite seni istemeyebiliyor o zaman da sorun oluyor.

Yani böyle bir risk var. Birebir tanıdığım insanlar yok ama işten tanığım bir arkadaşım arkadaşının Amerika'da doktora yaptıktan sonra belediyede çalışmak zorunda kaldığını anlatıyordu. detaylara hakim değilim ama ben olsam bunları araştırırdım. Sistemin bir açığı var sanırım.

Ayrıca ylsy ile İngiltere'de yüksek lisans yapıp, doktora yapmadan dönen bir arkadaşım var. Senedin çok yüklü olduğunu, orada yaşamak için verilen bursun yetersiz olduğunu ayrıca olası bir başarısızlık durumunda senet olduğu için ve yüksek lisansta zorlandığı için doktora yapmadığını anlattı. bunlar bireysel durumlar tabii.
0
şubatsonrası
(14.07.18)
(15)

Yurt dışı alışkanlıklarınız var mı ?

yanginmerdiveni
Yurt dışına çıktığınızda mutlaka yaptığınız/aldığınız bir şey var mı? Magnet, kartpostal, vs vs. ben farklı bira şişelerinin kapaklarını almayı seviyorum mesela.sizinkileri merak ettim.
Yurt dışına çıktığınızda mutlaka yaptığınız/aldığınız bir şey var mı? Magnet, kartpostal, vs vs. ben farklı bira şişelerinin kapaklarını almayı seviyorum mesela.
sizinkileri merak ettim.
0
yanginmerdiveni
(14.07.18)
starbucks you are here collection
0
cedex
(14.07.18)
Varsa mutlaka Arkeoloji Muzelerini geziyorum. Gittigim birkac yerde vakit problemim vardi, gidemedim. O sehirleri gezmemis gibi hissediyorum resmen.
0
evrim halkasi
(14.07.18)
mutlaka magnet alıyorum, hepsini biriktiriyorum çok severim.
0
şubatsonrası
(14.07.18)
Ben tshirt alıyoruum gittiğim müzelerin offical mağazalarından. Hem daha uniq oluyor hem de kaliteli en azından bir kısmı müzeye kalıyor. Bir de eşe dosta magnet.
0
condom kurşunu
(14.07.18)
Magnet kesin alırım. Onun dışında bulabilirsem şehir haritası, broşür gibi şeyleri de alıyorum.
0
curukturpkokusu
(14.07.18)
Magnet kesin. Koleksiyon yapıyorum. Bir duyuru uygulaması olsa hemen şimdi buzdolabimin resmini yollardim.
0
Traveller
(14.07.18)
Magnet, kartpostal, tshirt.
0
aychovsky
(14.07.18)
Magnet, ama kendime değil annemin buzdolabına, annemin buzdolabında her gittiğim yerden magnet vardır. Koleksiyonum için anahtarlık ve kartpostal. İçki ucuz olduğu için içki, özellikle şarap. Bir de iş yerinde adettendir, yurt dışına giden çikolata getirir, yani ekibime çikolata. Evet her gidişimde bunları alırım.
0
pati
(14.07.18)
Ben gittiğim ülkede fırsat bulursam yerel lotolarını oynuyorum.
0
senolll
(14.07.18)
Şehir haritalarını saklıyorum.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(14.07.18)
gittiğim her yerin kendi birasını mutlaka içerim
0
turkuaz
(14.07.18)
Yerel bir markete girip abur cuburlarına bakarım/alırım.
0
inawen
(14.07.18)
magnet hem kendime hem eşe dosta muhakkak alırım. bir de son birkaç seyahattir anahtarlık almaya başladım. değişik o ülkeye özgü bir şeyin anahtarlığı.
0
naksidil
(14.07.18)
@evrim halkasi gibi ben de savaş müzesi varsa oraya gidiyorum. şu ana kadar zaten savaş müzesine gidebilecek kadar vakit geçirdiğim tek ülke ukrayna oldu, orada da bayağı dolaştım bunları. onun dışında sosis yerim kesin. almanların bratwurst'u gibi böyle essahtan sosis diyom. türkiye'de yok maalesef. metro'da, macro'da falan var sanırım ama aşırı pahalı. böyle papates sosis yanına da bira kendi çapımda hem slavlık hem almanlık yapıyorum. her gidişimde muhakkak yaparım, sosis yiyip bira içmeden dönmem. hatta neredeyse sadece onun için gidiyorum bile diyebilirim. genel anlamda "yerel yemekleri tatma" da eklenebilir buna - daha gidemedim ama farklı ülkelere gidersem kesinlikle yerel, klasik yemeklerini yemek isterim. o ülkeden insanlara bizdeki mercimek çorbası, sarma, kuru fasulye gibi yemeklerin karşılıklarını sorarım. hani akşam memur sofraya oturduğunda ne yiyo mesela. hah işte onlardan gömerim.
0
der meister
(14.07.18)
Yukarida yazan magbet vs ek olarak, Ben eski kiyafetlerimle gidip donuste birakiyorum ve valizi full market alisverisi ile dolduruyorum. Kahve, makarna, soslar, dus jelleri, kremler vs vs.
Ne var ne yok toplarim.
0
durgunfoton
(14.07.18)
(5)

bir küçük tatil meselesi

proculianus
Merhabalar. Bu sene ilk defa tek başıma tatile gitmeyi düşünüyorum. Biraz geç kaldım ama 20 temmuzla 6 ağustos arası izinliyim.Kaş'a gitmek istiyorum ama otel pansiyon oalyları nasıl halledilir hiç bilmiyorum. Kazıklanmadan nasıl halledebilirim? Trivago'dan baktım ama emin olamadım. Biraz merkezde b
Merhabalar. Bu sene ilk defa tek başıma tatile gitmeyi düşünüyorum. Biraz geç kaldım ama 20 temmuzla 6 ağustos arası izinliyim.
Kaş'a gitmek istiyorum ama otel pansiyon oalyları nasıl halledilir hiç bilmiyorum. Kazıklanmadan nasıl halledebilirim? Trivago'dan baktım ama emin olamadım. Biraz merkezde bir yer olsun istiyorum ki çıkıp dolanabileyim etrafta.
Biraz kafa dinlemelik bir tatil istiyorum. Öyle çılgınlar gibi eğlenmeli, köpük partileri, barlar diskolar modunda değilim. Denize gireyim, kitap okuyayım, canım sıkıldığında çıkıp çarşı pazar dolanayım falan. Ama mümkünse de gidilebilecek bir yerler varsa oraları da gezeyim. Şimdi;

1) Aracım yok, araba kullanmayı da bilmediğimden kiralayamam da. O yüzden Kaş'ta dolmuş/minibüs vs. vardır herhalde dimi bir yerlere gidebilmek için?
2) Bildiğiniz, kaldığınız otel, pansiyon vs. öenerilerinizi bekliyorum.
3) Kaş dışında benim bahsettiğim tatil anlayışıma uygun başka nerelerde hangi otelleri/pansiyonları önerirsiniz?
4) Gelin bana bir tatil ayarlayalim ya lütfen.
0
proculianus
(12.07.18)
Çıralı'ya bir bakın, bahsettiğiniz huzur tatili burada olabilir. Gerçi çarşı pazar yok, köy orası. Alternatif olarak bir bakılabilir diye söyledim.
0
nonik
(12.07.18)
Ben sana kaş'i degil fethiye yi oneriyorum. Turlarla veya minibuslerle istedigin yere gidersin. Daha cok secenegin olur. Carsi pazarda var.
0
durgunfoton
(12.07.18)
Daha iyileri vardır mutlaka ama biz booking'den şu butik oteli bulmuştuk. Fiyatı uygundu, temizdi, açık büfe kahvaltısı vardı, deniz manzarası vardı, merkezi bir yerdeydi.
Beğenirseniz zenmate'le booking.com'a girip oradan rezervasyon yapabilirsiniz. Doğrudan oteli arayıp booking'deki fiyatla karşılaştırma yapabilirsiniz.
sardunyaotel.com.tr
0
dento
(12.07.18)
kaş mükemmel bir seçim

hem kafa dinlemelik, hem kitap okumalık,
hem dalmalık hem yüzmelik

1- araca gerek yok. belki patara ve kaputaş için gerekir, ama onun için de merkezdeki tur firmalarından birinin günlük turlarına katılabilirsin.

2- hermes otel, yusuf pansiyon, hotel puya (hepsi çok güzeldi)

3- kaş'a gitmediysen önceliğin orası olsun.

4- kaaaaaş kaş kaş kaş kaş. bak nasıl özlemişim (kaşa 15 kere gitmişimdir)

5- mutlaka keşif dalışı yap (müracat merkezdeki tur firmaları)

6- derya beach'e git.

7- limanağzına git (nuri beach en sondaki)

8- pasaportun ve paran da varsa günü birlik meis'e de gidebilirsin.

9- mutlaka ama mutlaka günübirlik olan tekne turlarına katıl. kaleköyü falan görüceksin,

10- aylin aslım'ın barı vardı, oraya da git, yeri güzel

11- o tarihlerde iznim olsa ben de gelirdim seninle, olmazsa artık kurbana :D
0
füt
(12.07.18)
Caretta caretta pansiyon. Git rahat et. Temizlik gayet iyi. Orta karar pansiyon. Merkeze yurume mesafesinde.

Etrafa dolmus ile gidebilirsin.
0
ykyt
(12.07.18)
(6)

Türkiyenin küçük şehirlerinde Erasmus

asocial anchorman
Yapmış olan birilerini gören-duyan oldu mu? İst-ank-izmir harici soruyorum. Hiç bilmediğim için soruyorum, yaygın bir şeydir belki de bilmiyorum
Yapmış olan birilerini gören-duyan oldu mu? İst-ank-izmir harici soruyorum. Hiç bilmediğim için soruyorum, yaygın bir şeydir belki de bilmiyorum
0
asocial anchorman
(05.07.18)
selçuk üniversitesi'nde leh kızlar gördüm.
0
ocanal
(05.07.18)
Ben üni yıllarında erasmus kulüplerinde esn işlerinde falan aktifken elazığ'da baya aktif bi esn grubu vardı.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(05.07.18)
ist ank izmir'de bile avrupalı erasmus kalmadı neredeyse. anadolu'da varsa google görsellerden 2 fotoya aldanıp gelmişlerdir. 2 aya geri dönerler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.07.18)
Hakkari'ye giden isveçlilerin olduğunu duymuştum.
0
gölgede aynı
(05.07.18)
çanakkalede çokk öğrenci görmüştüm.
en garibime giden sakarya üniversitesinde tanıştıklarımdı, sakaryayı çok sevdiklerini söylemişlerdi.
zaten turist gibi geziyorlar.
0
durgunfoton
(05.07.18)
Çukurova Üniversitesi'nde Polonyalılar vardı bir zamanlar. Sene 2009 falan.
0
bos gezenin bos ustasi
(05.07.18)
(15)

sevgililikte para mevzulari

lazuri
sevdicegimle butcemiz ortak. uzun suredir o issiz oldugu icin benden yiyoru z ama benim de gelirim uzun suredir cok duzensiz.karta abaniyoruz falan bazen annemden destek aliyorum hatta.ama sevgilim bana sorumsuz geliyor. evde durunca boguluyor surekli disarda olmak istiyor, tamam eyvallah. ama kahva
sevdicegimle butcemiz ortak. uzun suredir o issiz oldugu icin benden yiyoru z ama benim de gelirim uzun suredir cok duzensiz.
karta abaniyoruz falan bazen annemden destek aliyorum hatta.
ama sevgilim bana sorumsuz geliyor. evde durunca boguluyor surekli disarda olmak istiyor, tamam eyvallah. ama kahvalti yaptik ve baska biyerde cay icmeye geldik. surekli su istiyor. yani ben butcemi korumak icin suyu bufeden alirim. aylardir birlikteyiz bir kez bufeden su aldigini gormedim. mekana oturunca su icesi geliyor.
bugune kadar cok kazanmis cok harcamis. gecen eski calisma arkadasi geldi kaldi bizde, gunde bin lira kazanip o bin lirayi da harciyorlarmis.simdi 2 su bizi fakir etmez ama tavira uyuz olmaya basladim. tamam yokluk gormemis belki ama bu kadar da dusuncesiz olunmaz sanki. ben mi cok abartiyorum?
yaslarimiz da baya var bu arada.
0
lazuri
(02.07.18)
eski konularına baktım da hayat kadınları ile düşüp kalkıp penisinde siğil olan adam ile bu adam aynı ise lütfen ayrıl.

işsiz olmasına rağmen gezip tozup hesabı sevgilisine yıkan adamdan hayır gelmez. önceki konularla da birleşince bu ilişkide ısrarını anlayamadım. penisi altından mı diycem ama o da değil belli ki.
0
elorelia
(02.07.18)
Su mevzusunun benzerini yaşadım eve bir sokak verken su alıp bir yandan parasızım demek ki eve gidiyorduk.
Ne kadardır sevgilisiniz ne kadardır işsiz?
İşsizlik comfort zone da bir garip oluyor ona mı girdi acaba?
0
fasulyek
(02.07.18)
Adam seni kullanıyor gibi. Gelecek düşündüğün biriyse paranın lafı olmaz ama gelecek düşünmediğin biriyse ben gerçekten bu kadar düşüncesiz biriyle vakit harcamak istiyor muyum diye bir düşünebilirsin.
0
dissendium
(02.07.18)
@elo hayir ayni kisi degil. Gercekten sevdigim ve deger verdiğim biri. Ama illa ki para kazanirim simdi olmasa da 3 ay sonra cok kazanırım diye düşünüyor ama ben bu ayin yahuty onumuzdeki 15 gunun stresini cekiyorum. Mevzu dusuncesizlik asli da.
0
🌸lazuri
(02.07.18)
Konuyu duyuruya taşımadan önce net bir şekilde kendisiyle görüştünüz mü? Belki de düşüncelilik edip başka bir şey içmek yerine su içiyordur. İnsanların alışkanlıkları ve standartları birbirinden çok farklı. Ama madem ki bu durum size bu kadar rahatsızlık veriyor, mutlaka güzel bir dil ile durumunuzu açıklamalı, ve suçlamadan aynı durumda sizin ne yaptığınızı anlatmalısınız. Gerçekten ileride kazancının artacağına güvenip sizin şu an altında tek başınıza kaldığınız durumu görebiliyor ise anlayışla karşılayacaktır.
0
deneme
(02.07.18)
3 ay sonra çok kazanırım diye düşünüyorsa 3 ay sabredip lükslerinden feragat etsin. evet paran yoksa mekanda su içmek bile lükstür. kaldı ki adam sürekli dışarda olmak istiyormuş, bu ne rahatlık. üstelik sen de annenden alıp sevgiline yediriyorsun sana da pesss!

ayrıca bütçe ortak olması için giderlerin ortaklaşa karşılanması lazım. şu durumda yük senin üzerinde, ortak değil ki.

erkek arkadaşımla biz de yemeğe çok para veriyoruz ama yoksa fast food alıp geçiyoruz. yani 40 liraya serpme kahvaltı ile de doyarsın, 2 liraya simitle de doyarsın. paran yoksa o 2 lira idare etmek zorunda.
0
elorelia
(02.07.18)
düşünemiyor. kendi kendine bunu düşünemiyor.
kendi kendine bunu düşünemeyen adama bunu söylersen muhtemelen atar gider yapacak.
parası neyse ver strese girme derim:)
0
her giriste sifresini unutan adam
(02.07.18)
Öncelikle ortak bütçe yapmanızı doğru bulmuyorum.
Siz annenizden destek alıyorsunuz, o neden herhangi birinden destek almıyor? Onun hiçbir yerden geliri yok mu? Sürekli dışarda olmak istemesi de çok saçma, siz kabul etmeyin evde takılalım ay sonuna kadar sabredelim yoksa sıkışcaz falan diyebilirsiniz.
0
megalomaniac
(02.07.18)
bu tarz bir erkekten hayır geleceğini düşünmüyorum şahsen, abartmıyorsun bence.
0
tabirimekruh
(02.07.18)
ayrıl. tecrübe konusuyor. bencil, sen zora düştüğünde o büyük ihtimalle paylaşımcı olmayacak ya da yaptıklarını dile getirecek.
yokluk görmemek gibi bahaneleri boşver, objektif ol.o bin lira hikayesi de yalan bence, öyle olsaydı zaten şimdi zor duruma düşmezdi.
0
durgunfoton
(02.07.18)
ben cocuguma bufeden su aliyorum, cafeler de pahali diye, bunu onun farkedememesi, senin ona soyleyememen zaten iliskide kopukluk oldugunu gosteriyor, kimse kimseye bakmak zorunda degil, farzet ki hayatinda sen yoksun, ne bok yiyecek?
0
elbar
(02.07.18)
Ayrıl coco.
Her şeyden öte insan düşünceli olmalı. Benim düşüncesizliğe tahammülüm yok, kimsenin olmamalı bence. İnsanın bazı şeyleri yapmaya imkanı olmayabilir ama düşünmeye her zaman imkanı vardır. Düşünemiyorsa bu durum pek çok farklı noktada kendini gösterir.
0
Nature Works
(02.07.18)
Konustunuz mu ki bunlari hic? Hayati boyunca rahat yasamis insanlar bunlarin luks oldugunun farkina varamiyor, ilk defa dara dusunce bir egitim seansi gerekiyor "Kardes, simdi sunun ucuz alternatifi su" diye. Hayal edemiyorlar ve akillarina getiremiyorlar. Bir arkadasima zamaninda "Param kalmadi" deyince, "Olsun, sinemaya ve basit bir yerde yemege gideriz paran yoksa" derdi. Boyle birkac arkadasim daha vardi. Hayal edemiyorlar parasiz olmanin nasil bir sey oldugunu, "Sortie'ye gitmem de, Gunaydin'a giderim" onlarin parasizlik anlayisi. Bir de hic bilmeyen icin kolay sartlardan zora gecis de zaman aliyor, bir iki kere ters tepe tepe ogreniliyor. Bu durumda sizin ona ogretmen olmaniz da gerekebilir. Bir yakinim mamayi kedisinin burnuna sokarak "Bunu yemen gerek" diye ogretmisti; hayatinda hic zorluk yasamamis insanlara anlamasi icin tabir-i caizse burnunu mamaya sokmak gerekebiliyor. Bir de yas fazla oldukca daha da zor ogreniliyor, hic gorulmemis, hic yasanmamis sey.

Ornegin, disari cikin ama disarida her sey parayla degil ki. Guzel bir manzaraya karsi bankta veya yerde oturabilirsiniz evden bir seyler getirerek, parklarda gezinebilirsiniz, vb. Bu kadarini siz akil ediyorsunuzdur ama o akil edemiyordur. Disari deyince cafe,bar geliyordur dogrudan aklina. Ucuz alternatifler uretip onlardan zevk alip almadigina bakabilirsinuz. Suyu siz getirin mesela ilk zamanlar ornegin, bir sure sonra anlayabilir suyun butceye katkisini.

Excel'de butce yapip gozune sokabilirsiniz eksili degerleri, o zaman anlayabilir belki. Ancak, o kadar ugrasiniza ve gostermenize ragmen ogrenmiyorsa, o zaman dusuncelerinizi bir gozden gecirebilirsiniz.
0
aychovsky
(03.07.18)
o kadar anlamsız bir birlikteliğiniz varmış ki banlıyorum sizi. fransız mı kendisi? onlar böyle takılır çok.
0
dedim dedim de kime dedim
(03.07.18)
kullanıyor gibime geldi bana en kısa vadede uzaklaş düşünmeden.
0
buiret
(03.07.18)
(8)

Dolce gabbana light blue parfümünü bilen var mı?

six packsiz
Selamlar,Bu parfümün bayan için olanını bir arkadaşım kullanıyor, kendisi erkek ama koku hiç sırıtmıyor. Unisex bir koku gibi geldi bana ve inanılmaz hoş,temiz bir koku.Sizce erkek olarak kullanılabilir mi?
Selamlar,
Bu parfümün bayan için olanını bir arkadaşım kullanıyor, kendisi erkek ama koku hiç sırıtmıyor. Unisex bir koku gibi geldi bana ve inanılmaz hoş,temiz bir koku.

Sizce erkek olarak kullanılabilir mi?
0
six packsiz
(06.06.18)
bence kullanılmasa daha iyi.
0
111111
(06.06.18)
Bence çekici bir kadın kokusu. Şimdiye kadar iki yakın kadın arkadaşım kullandı, erkeğe yakışacak bir koku olduğunu hiç düşünmüyorum.
0
Corrigan prefers beer
(06.06.18)
Ben çok severek kullanıyorum ama erkeğe uygun olduğunu düşünmüyorum
0
bir nick var benden iceri
(06.06.18)
Ben bu parfumu kullandim hatta 2 sefee kullandim. Heteroseksuel bir erkek olarak.

Bu parfumu kullandigimda olumlu tepkiler aldim ve bir kisi de cikip kadin parfumu/kokusu demedi.
0
AlsterWasser
(06.06.18)
Temiz koku seviyorum. Ama havaalaninda denemek icin kagida sıkip dosyama koymustum, dosyayi her actigimda kokusu erkek parfumu gibi geliyor bana.
0
durgunfoton
(06.06.18)
Bence de unisex. Ben kadınım, çok severek kullandığım "temiz" bir koku. Erkekte sırıtmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(06.06.18)
youtu.be
Bu videoda parfümün detaylı incelemesi var. Videoyu izleyip kararını verebilirsin. Videodaki arkadaş baya bilgili bu konularda.
0
her seye atarlanan adam
(07.06.18)
cevaplar için teşekkürler. muhtemelen alıyorum.
0
🌸six packsiz
(07.06.18)
(1)

yds calısırken

Lusid*
English grammar in use advancedReader at work2More to read kitapları var evde. Yds çalışırken kullanılır mı bunlar? Yoksa daha çok üniversite hazırlık kitapları gibiler mi?
English grammar in use advanced
Reader at work2
More to read kitapları var evde. Yds çalışırken kullanılır mı bunlar? Yoksa daha çok üniversite hazırlık kitapları gibiler mi?
0
Lusid*
(24.05.18)
Cambridge degil de,
ben hazirlanirken more to read i bitirmistim, ve sinavda metin sorularini okurken zorlanmamistim. Youtube tan paragraf sorularinin falan nasil cozuldugune bak. Baglaclari ogren. Eski sorulari coz.
0
durgunfoton
(24.05.18)
(18)

türk dizileri yurtdışında popülermiş baya?

ssiradanbirigibi
avrupa'dan amerika'ya ordan araplara kadar bir türk dizileri furyası var galiba ben öyle anlıyorum, siz ne düşünüyorsunuz?hani yurtdışında türküm deyince "galatasarayyy :))" gibi bi tepki olurdu ya, artık "asgi menmu" "hürrem" filan gibi tepkiler görmeye başladım, internet aleminde. hiç dizi izlemed
avrupa'dan amerika'ya ordan araplara kadar bir türk dizileri furyası var galiba ben öyle anlıyorum, siz ne düşünüyorsunuz?

hani yurtdışında türküm deyince "galatasarayyy :))" gibi bi tepki olurdu ya, artık "asgi menmu" "hürrem" filan gibi tepkiler görmeye başladım, internet aleminde.

hiç dizi izlemediğim için biraz da yabancıyım ama gerçekten alakasız dizilerin karakterlerinin bile youtube'da yabancı dillerde milyonlarca izlenmiş videoları var, hayranları var.
0
ssiradanbirigibi
(22.05.18)
Ben de öyle olduğunu yeni öğrendim aslında. Dizilerin instagram sayfalarında yorumlara bakarsan eğer farklı milletlerden bir sürü izleyici olduğunu görebilirsin. Güney amerikadan falan izleyenler var çok garip.
0
sapere aude
(22.05.18)
Türkler dizi işinde iyiler. Hem çok eski yıllardan gelen bir tecrübe var hem de günümüzdeki oyuncu potansiyeli çok iyi. Daş gibi kadınlar/adamlar oynuyor dizilerde. Çoğunun eğitimi var. Dizilerin önemli bir kısmının Türk edebiyatında ya da gerçek hayatta bir karşılığı var. Böyle olunca izlenebiliyor.
0
dissendium
(22.05.18)
normalde guney amerika'da, balkanlarda, ve arap ulkelerinde cok tutmuslardi ama gecenlerde bir ingiliz'in netflix'de buldugu dirilis: ertugrul'a olan bagimliligini anlattigi bir yazidan sonra, her yerde tuttuklari kanaatine vardim.

inews.co.uk
0
common of demons
(22.05.18)
O kadar yil ABD'de yasadim, bir Amerikali da bana Turk dizisinden soz etmedi. Amerika derken Guney Amerika demek istedin sanirim yoksa Latinler disinda satamaz o diziler.
0
Traveller
(22.05.18)
balkanlar, rusya tarafi, guney amerika, orta dogu... senden benden iyi biliyorlar.
0
brkylmz
(22.05.18)
Pwk tv izlemem ve diğer dizilerin akıbetini bilmiyorum ama sanırım Erkan Petekkaya nın oynadığı bir dizi de İsveç kanallarında vardı bir ara, görece popülerdi de sanırım.
0
senolll
(22.05.18)
Ben yurtdisina kongreye gitmistim, insanlarla tanistikca hep dizileri sordular. Cok sasirmistim. Baya da turkce ogrenmisler. Yanimda Tovbe tovbe, allah allah diyip durdular. Hangi diziyi izledilerse artik..

Sirplar, macarlar, pers, paki, brezilyali, yunan, tunuslu.
Binbir gecenin cok eski oldugunu soyledigimde brezilyali sasirmisti. Sirplar da neden hic ibadet etmek gibi seyler yok dizilerde diye sormustu.

Ama bir yandan da hayatimizi dizilerdeki gibi saniyorlar galiba cunku ben evlenmeyi dusunmuyorum demistim. Ailen mi istemiyor falan gibi tuhaf tuhaf sorular sordular.

Bizim diziler kolay bu yuzden de tuttugunu dusunuyorum. yabanci dizi izlerken dikkatle izliyorum ama bizim dizileri baska is yaparken izlersin.
0
durgunfoton
(22.05.18)
Bana da dogudaki illeri nasil gezebileceklerini sormuslardi. Sila dizisiydi galiba mardin i merak ediyorlardi..
0
wishmaythşngs
(22.05.18)
özellikle balkanlarda sıklıkla izleniyorlar, arap ülkeleri zaten öyle. daha çok yaşlılar bayılıyor fakat gençler arasında da yaygın. hiç izlemeyenden bile "babaannem çok seviyor sizin dizileri ya hehehe"yi duyarsınız, bizdeki eski brezilya pembe dizileri gibi denebilir.
karşılaştığım avrupalılar genellikle aşk dizilerinden bahsederken fas'a gittiğimizde herkes memati abdülhey zaza diye karşılamıştı bizi her yerde.
0
tejeve
(22.05.18)
litvanya'da erasmus yaparken avm de açık olan tvlerde medcezir yayınlanıyordu. yurtta ise litvan gençler devamlı medcezir ile ilgili bana soru soruyorlardı. izlemediğimi söylediğimde şaşırmışlardı. aynı şekilde muhteşem yüzyıl'da çok seviliyordu litvanya'da. sülümanlar hürremler havada uçuşuyordu.
0
amour fou
(22.05.18)
img2.cdn.netgazete.com

Ayrıca dizi ihracatı ile ciddi bir gelir elde ettiğimiz doğrudur.
0
John Bloor
(22.05.18)
bundan yaklaşık 5 sene İtalya'da öğrenciyim, international ortamlarda takılıyoruz hep. Kaldığımız yurtta arap kökenli adamlar var Lübnan, Mısır bilmemne adamlara ilk tanışmamızda Türküm demiştim, yemekhane sırasında, kütüphanede bilmem nerde rasladıklarında Kurtlar vadisi aşağı kurtlar vadisi yukarı. Ben de bi bölüm bile izlememiş adamım, pot kırmıyım diye kastıkça kasıyorum, iyi karakterleri biliyoruz medyadan Polat molat, adamlara Kurtlar vadisi izlemedim desem hayal kırıklığından herhalde bi daha yüzüme bakmayıp, selam vermezlerdi:) Bi de Hürrem olayı var ki, ayrı bir tez konusu, Meryem Uzerli manyakları vardı, adamlardan Türk kızı güzellemesi dinleyip duruyoruz
0
freedonia
(22.05.18)
Peru'daki "Fatmagül'ün Suçu Ne" furyasını öğrendiğimden beri şaşırmıyorum. Aşkı memnu, hürrem falan neyse de bu ne alaka diyor insan.
0
peggy
(22.05.18)
Aynen, Yunanistan'da ve Pakistan'da da cok popüler.

Benim anlamadigim Fi gibi Türk dizi tarihinde muhtesem bir dizi yapildi fakat bunu bilen yok. Türk dizilerini seven yabanci arkadaslarim icin Ingilizce altyazilisini aramistim ama bulamamistim zamaninda.
0
chitosan
(22.05.18)
@chitosan, henüz dışarıya pazarlanmamıştır dizi.
0
John Bloor
(22.05.18)
saka degil, ciddi anlamda dizi ihrac ediyoruz. cunku hakikaten onem veriyoruz kaliteli is cikarmaya,. e malum tarihimiz de koklu, uzun. sirf tarihi konulu dizi cekilse 200 sene yeter :D
inanmicaksiniz avustralya'da yasayan yunan bir is arkadasim bile turk dizisi izliyor.
0
baldur2
(22.05.18)
Benim izlenimime gore genelde doguda, ozel olarak Pakistan, Turki Cumhuriyetler ve Ortadoguda populer. Balkanlarda da bilinebiliyor. Onun disinda batida populer diyemem.
0
dunal
(22.05.18)
Yunanistan'ın güneyinde, kervan geçmez bir geçitten geçerken tepede yemek yiyelim dedik. Nereden muhabbeti geçince Türkiye dedik. Başladı garson kız Türkçe laflar etmeye.

Meğersem Ezel, Muhteşem Yüzyıl filan izliyorlarmış sürekli.
0
burfak
(22.05.18)
(7)

haziranda fethiyede denize girilir mi?

veritaslibertas
sb.
sb.
0
veritaslibertas
(17.05.18)
daha önce haziranda fethiye'ye gitmedim ama diğer tecrübelerime göre girilir.
0
sanal uyku
(18.05.18)
Girilir
0
baldur2
(18.05.18)
haziran ilk haftası girdim, girilir. 23-25 derece su sıcaklığı vardı.
0
kaichi
(18.05.18)
çok rahat girilir.
0
yatagants
(18.05.18)
Girilir. Basta soguk olur ama girince alisirsin.
0
durgunfoton
(18.05.18)
Geçen nisanın son haftası ve mayısın ilk haftası girdim su ve hava sıcaklığı on numaraydı
0
sealth
(18.05.18)
2 hafta önce ölüdenizdeydim, deniz biraz soğuktu ama 2 dk ya alışıyosun. haziranda hayli hayli girilir.
0
zikardo
(18.05.18)
(22)

Hayat size neler öğretti ve çıkarımlarınız

nihilist at
Benim öğrendiğim en önemli şey:hayatta her zaman iniş çıkışlar oluyor, hiçbir zaman her şey süper gitmiyor. aksini görmedim duymadım bilmiyorum.. hemen pes etmemek gerekiyor aksi bir durumda yani..siz de kendi bildiklerinizi paylaşın hepimiz faydalanalım..
Benim öğrendiğim en önemli şey:

hayatta her zaman iniş çıkışlar oluyor, hiçbir zaman her şey süper gitmiyor. aksini görmedim duymadım bilmiyorum.. hemen pes etmemek gerekiyor aksi bir durumda yani..

siz de kendi bildiklerinizi paylaşın hepimiz faydalanalım..
0
nihilist at
(17.04.18)
"Eger birini seviyorsan, sevdigini belli etme. Karsi taraf kosarak uzaklasiyor. Umursamaz görün."
0
chitosan
(17.04.18)
Hiçbir şey ya da hiç kimse için üzülmeye değmez. En önemli olan şey kendimiziz. İş de geçer, stres de.. İnsanlar da gelir geçer. Yolumuza bakmak, enseyi karartmamak lazım.
0
lcha
(17.04.18)
lcha +1
hayattan öğrendim, hayat bana zor yolla öğretti gibi düşünmüyorum ama söylediği şeye katılıyorum. milyorlarca stres faktörünün olduğu bu dünyada başka türlü sağlıklı yaşamanın imkanı yok.
0
Bruce
(17.04.18)
COk sey ogrenmdim hangi birini yazayim.

Ilk aklima gelenler:
Asla hayatinla ilgili kararlari baskasina bagli verme, tamamen kendini, kendi sartlarini ve cikarlarini dusunerek kendin odakli karar ver.

Nefes alan hic kimse %100 guvenilir degildir.

Herkes her seyi bir bildigi var da yapiyor degil, insanlarin onemli bir kismi "gercekten" salak.

Evde fazla oturmak zaman kaybidir.

Samimiyet ve dobralik her zaman ise yaramaz, politika onemli.

BIr de gercekci olmak lazim.
0
stavro
(17.04.18)
ikili ilişkide her zaman baskın olan kazanıyor,
iş hayatında her zaman baskın olan kazanıyor,
arkadaş ortamında her zaman baskın olan kazanıyor
varyasyonları arttırılabilir.

++

Kimse tam olarak güvenilir değildir.
0
alaimisema
(17.04.18)
Fedakar biri ol, ama asla aptal olma.

Hayatta en değerli şey ne para ne de zamandır. En değerli şey insanın kendisidir.

Gerçekten de kimse vazgeçilmez değildir.

Hayatta hiçbir şey durağan değildir. Her şey değişir.
0
principlei
(17.04.18)
en doğru zamanı bekleme öyle birşey yok. hazır olduğunu hissettiğinde harekete geç.
0
orpheus
(17.04.18)
4s kuralının gerçek olduğunu öğretti.
0
biravekahve
(17.04.18)
Ben asla şöyle şöyle yapmam/yapan biriyle olmam/arkadaşlık etmem vb. büyük konuşmalar yapmamayı öğrendim. Genellersek, hiçbir şey için büyük konuşmamak lazım.
0
yanginmerdiveni
(17.04.18)
Aile dışında kime fazla anlam yükleyip haddinden fazla değer verirsen o kişinin de seni o derecede umursamayacağını öğretti.
0
ms brownstone
(17.04.18)
Hemen hemen hepsini benden önce arkadaşlar yazmış. Benim de bu aralar öğrendiğim şeyler:

Her çantanda 5-10 lira kadar para bulundur çünkü sen balık hafızalısın ve cüzdanıni evde unuttuğun için her seferinde 6 km yol yürüyorsun.

Para ile market fişini dokularında ayırt etme yetin yok biliyorum, en azından çöpe atmadan önce bak ve gör.

Yalnız insan güçlü insandır.
0
Amaranta ursula
(17.04.18)
şunu yapma, kendine yet, böylesi kötü olur tarzı yaklaşımlardan uzak durmayı.

evet, bunları yaptığınızda çok üzülebiliyorsunuz. fakat bunlar da hayata hayat katmanın bir aracı. sosyal ilişkiler insanı çok daha mutlu ediyor. beni de bu tür nedenlerden dolayı üzdüler ama kendimi açtığımda çok daha mutlu bir insan oluyorum. tabii ki toksik olmayan, iyi niyetleri insanları bulmak için çabalamak gerekiyor. hayatına kalıcı bir şekilde insan katmak kolay değil.
0
mewthree
(17.04.18)
arkadaşlıklar evlenince bitiyor. erkekler 2 bölüme ayrılıyor. sıkıntı yaşamamak için eşinin lafından çıkmayanlar ve arkadaşlıklarını devam ettirenler bunu net olarak öğrendim.
0
mikahakkinen
(17.04.18)
1. kimseye yardım etme. biraz sert oldu ama kendi için çabalamayan birine yardım etmemek anlamında söyledim. ve senden yardım istemeyen kimseye yardım etme. dertlerinden kurtulup palazlandıkları zaman, ben mi istedim diyorlar.
2. kimseye bişey anlatma; kendi dertlerinle ilgili +1
3. başarılı olmayan innsanlarla arkadaş olma. başarıyı not ortalaması anlamında söylemedim.
0
durgunfoton
(17.04.18)
Birine yardımda bulunuyorsan o kişinin daha sonra sana -bu hareketine teşekkür edercesine- iyi davranacağı beklentisine girmiyorum.

Hiçbir senaryoya gerçekleşmeden inanmıyorum.

En sıkı arkadaşlıkların dahi zaman içinde kişilerin ve koşulların değişmesiyle çözülebileceğini biliyorum.

İnsanın kendini özel hissetmek için yapabileceklerinde sınırtanımadığını biliyorum.

İnsanların gözlemlenmedikleri ve değerlendirilmedikleri yerde başkalarına çok kaba davranabildiğini biliyorum

Bazı insanların asla hata yapmadıklarına inandıklarını öğrendim.

Kadın erkek ilişkisindeki birçok sorunun iletişim tarzlarındaki farklılıklarla açıklanabileceğini öğrendim. Kadın dolaylı, erkek dolaysız iletişim kuruyor (genelde)

Büyük konuşmamak lazım, bunu öğrendim.

Kimse üzülmeyi ve aşağılanmayı haketmiyor. Kelimelerime dikkat etmem gerektiğini öğrendim. Hoş, bir insana hiç kötü söz söylemeden onda yara açabiliyorsun.

Samimi sıcak davranışın birçok zaman olgun olmama olarak değerlendirildiğini öğrendim.

Bu böyle gider, işgal etmeyeyim.
0
EasyTiger
(17.04.18)
for day to break
(17.04.18)
hayat gercekten var mi? ben bunu hala kabullenebilmis degilim.

insani iliskilere gelince, ben cogu kez aptala yatarim. cok faydasini gordum. karsimdaki benim aptal oldugumu dusnunce, nasil olsa anlamayaz dusuncesiyle dusunce ve duygularinin buyuk cogunlugunu aciklar, ben de dinlerim. anlarim ama caktirmam. daha sonra bu kisinin gercek karakter ve kisiligini tahlil ederim. zamanimi gecirmeye deger birsi ise, zaman harcar ve acilirim, degilse bir daha gorusmem.

ikinci sey, arkadasiniza baska insanlar ogrense bile sarsilmayacaginiz bir sir verin ve ona bunun sir oldugunu soyleyin. karakteri saglam insanlari boylece ayirt edebilir, onlara guvenip guvenmeyeceginizi belirleyebilirsiniz. ben yapiyorum, sasmadi bugune kadar. sasarsa baska bir seytanlik bulurum.

tutkunu bul. onun icin calis. gece gunduz ve aci cekerek. insanlar sevdigi isi kesfedince sanki kendilerini calismaya zorlamaya gerek kalmadan siki bir calismaya dogal olarak gireceklerini sanirlar genelde. bu yanlistir. calismak aci vermeli. aci seni gelistirir.

sanal ortamda tanistigin hickimseye guvenme. reel hayat icin minimum 6 ay vakit gecidikten sonra yukarida belirtmis oldugum taktigi uygularim.

simdilik bu kadar yazdim
0
tomcruise
(17.04.18)
Aklın yolu bir değil
0
sadegazoz
(17.04.18)
çok bir yaşamışlığım yok ama bu aralar öğrendiğim bir şey, senin derdinden büyük bir dert her zaman vardır, bunun farkına varmalı insan. seni insanlara muhtaç eden bir hastalığın yoksa şükretmek için sebebin maksimum noktasında.
0
fyodor fyodorovic
(17.04.18)
Kimseye güvenme.
Cesur ol.
Hayallerinin peşinden koş.
Asla pes etme.
Ve eğer istersen ve çalışırsan her şeyi yapabilirsin.
0
lady andromeda
(17.04.18)
Vicdanina uy, gerekirse zihninin bin dereden su getirerek kurguladigi sinsi planlari deş, hatta bundan dolayi egon zarar gorsun, ama kalbinin en derinindeki ic sesin, icindeki yargicin ne diyorsa onu dinle.
0
finsidigi
(18.04.18)
bazen ne yaparsan yap, olmuyor.
0
runagain
(18.04.18)
(7)

El kremi tavsiyesi

mertozkoy
MerhabaÇok sabun kullanmaktan el derim bembeyaz oldu.Acaba hangi el kremini tavsiye edersiniz kurumayı geri döndürmek için?Saygılar
Merhaba

Çok sabun kullanmaktan el derim bembeyaz oldu.

Acaba hangi el kremini tavsiye edersiniz kurumayı geri döndürmek için?

Saygılar
0
mertozkoy
(18.03.18)
Dalan zeytinyağlı
Body shop absinthe
Neutrogena mavi olan
0
mor oje
(18.03.18)
ben nivea men'i kullanıyorum. küçük olanını alıp atıyorum montun cebine sürekli benimle geziyor.
0
golgi aygıtı
(18.03.18)
sabunu azalt.
0
sutlu nescafe
(19.03.18)
excipial lipo
0
durgunfoton
(19.03.18)
Body shop hemp de harika.
0
selamun aleykum kitty
(19.03.18)
Excipal lipo umarım şakadır. Zira reçeli bir ilaç.
neutrogena tamamı mavi renkli kutu.
0
demirKamil
(19.03.18)
Excipal hydro önericem bende kendileri reçetesiz olarak satılmakta eczanelerde, kuru cilt için kullanıyorum günlük olarak içinde sls paraben olan kozmetik ürünler kullanmak yerine.
0
eja
(19.03.18)
(10)

Nemlendirici el kremi sorunsalım

bir peynir kutusu kibrit
Ellerim kuruyor fakat çatlayan cinsten bir kuruma değil. İnsanlar nemlendirici kremler tavsiye ediyor fakat kremlerin çoğu ellerimi yağlı hissettiriyor :( Aynı durumdan muzdarip ve çözüm bulmuş birisi var mı? Yada ben bunu kullanıyorum ve öyle değil diyen?
Ellerim kuruyor fakat çatlayan cinsten bir kuruma değil. İnsanlar nemlendirici kremler tavsiye ediyor fakat kremlerin çoğu ellerimi yağlı hissettiriyor :( Aynı durumdan muzdarip ve çözüm bulmuş birisi var mı? Yada ben bunu kullanıyorum ve öyle değil diyen?
0
bir peynir kutusu kibrit
(22.02.18)
ellerin soğuk mudur genelde?
0
durgunfoton
(22.02.18)
Kremi elinizin tersine sürüp, iki elinizin tersiyle yedirmeye çalışın. Bu aşamada elleri ovuşturmayın. Krem elin tersinde tamamen emildikten sonra bir veya iki kez ovuşturun ellerinizi. Eğer hala yağlı hissediyorsanız ben krem tavsiye edeceğim ama türkiyede yok sanırım o kremden.
0
irene
(22.02.18)
Ben krem sürdükten sonra beklemeyi sevmeyenlerdenim. Marks & Spencer'ın hand&Body lotion'ları hemen çekiyor. Müthiş nemlendirdiklerini söyleyemem ama sık kullanımda işe yarıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(22.02.18)
@durgunfotom Hayır, aksine sıcaktır :)
@irene Söylediğiniz şekilde deneyeyim bir de teşekkürler kremin adını da söylersen sevinirim :)
@SiyamkedisiZorro Onlara da göz atacağım. Teşekkürler
0
🌸bir peynir kutusu kibrit
(22.02.18)
L’Occitane ile yves rocherın kremlerini avmde dene. ben beğenmiştim. elleriniz soğuk olsaydı doktorun verdiği ilacı falan söyleyecektim.
0
durgunfoton
(22.02.18)
el için nivea soft ve dudak için Nivea lip butter vanilya & macadamia kullanıyorum. iki bölge de çok kuruyor. ikisini de ilk rahatlama etkisi çok olsun diye bol sürersem elle baniçka (bulgar işi börekli yağ kendileri) yemiş ve ağzımı silmemişim gibi oluyor. püf nokta az sürmek, sık sık sürmek.

en azından bende öyle.
0
onemoremile
(22.02.18)
Linola krem losyon. Dermatolog tavsiyesiyle tarafıma reçetelendi ve kösele ellerim yumuşacık oldu. 60-70 tl arası fiyatı ama her kuruşuna değer.
Geçmiş olsun.
0
ceo07
(22.02.18)
rossmann/isana'nin papatyali kremi var. irene'nin dedigi gibi ellerin dis yuzunu birbirine ovusturarak suruyorum. avuc icime hic bulastirmiyorrum. bir dakika sonra distaki de rahatsiz etmeyecek kivama gelmis oluyor. ya da kremden sonra peceteyle elinizin icini silmeyi deneyin.
0
jimicik
(22.02.18)
Neutrogena nın koyu mavi kutuda bir el kremi var. Numune olarak gelmişti. Yapış yapış yapmıyor ve kokusu az. Tavsiye ederim.
0
curukturpkokusu
(22.02.18)
the body shop'un kenevirli olanını deneyin bir mağazasında, kokusu kötü ama baştan uyarayım.
0
111111
(22.02.18)
(21)

Hic karabasan gordunuz mu?

aychovsky
Uyku felci diyelim ya da. Cok kabus gormusumdur ama hic karabasan yasamadim. Genelde kabustan ziplayarak, sicrayarak ya da Hollywood filmlerindeki kadar dimdik olmasa da dogrularak uyaniyorum. Hic yasadiniz mi? Nasil bir his? Illa kabustan sonra mi oluyor, yoksa sabah alarm calinca da olabilen bir s
Uyku felci diyelim ya da. Cok kabus gormusumdur ama hic karabasan yasamadim. Genelde kabustan ziplayarak, sicrayarak ya da Hollywood filmlerindeki kadar dimdik olmasa da dogrularak uyaniyorum.

Hic yasadiniz mi? Nasil bir his? Illa kabustan sonra mi oluyor, yoksa sabah alarm calinca da olabilen bir sey mi? Bir de genel olarak kabustan nasil kalkiyorsunuz? Merak ederek cok mu sacmaliyorum?
0
aychovsky
(19.02.18)
bi kere olmuştu, ateşli hastalık geçiriyordum, uykudan uyandım yaklaşık 1 saat kalkamadım, çok çişim gelmişti, kalkamadım, sağa sola bile dönemedim, ses bile çıkaramadım. sonra nasıl hareket ettim bilmiyorum muhtemelen hastalıktandır.

bi kaç kere yüksekten düşerken uyandım, hemen sağa sola bakındım. evet fırlayarak uyandım.

onun dışında fırlamak evet çok doğal bir refleks ama ben uyanıp sağıma soluma bakıyorum dilikmekten çok.
0
Photographer
(19.02.18)
çocukken birkaç defa oldu. gözlerim dışında hiçbir yerimi oynatamıyordum. birkaç defadan sonra kendi kendime "kapat gözünü yat, nolcak" dedim. bu şekilde iki-üç defa daha olmuştur. başka da olmadı.
0
lesmiserables
(19.02.18)
bir kaç kere yaşadım. ilk başta anlamadım ne olduğunu. sadece nefes sesimi duyuyordum bi de gözlerim hareket ediyordu. baktım kollarım falan hareket etmiyor. ilkinde hafif aptallaştım da daha sonra olunca "aha gene oluyo" falan dediğimi hatırlıyorum.
0
ravenclaw
(19.02.18)
Ben bi cok defa gordum. Bagirmaya calisip bagiramamistim. Bunlar hafifti.
En kotusu surekli dusuyormusum gibiydi.
0
durgunfoton
(19.02.18)
Çok. Algı açık oluyor yani uyanık gibi oluyorsun ama ne hareket edebiliyorsun ne sesin çıkıyor. Kulakların uğulduyor, kalp atışını güm güm beyninde hissediyorsun. Bir aralar istisnasız her gece yaşardım bunu. Bana tam uykuya yeni dalmışken olurdu, derin uyku sırasında hiç olmadı sanırım.
0
i m cool with that
(19.02.18)
Bana da iki üç defa oldu. Sanki üstümde biri oturuyor gibi bir ağırlık hissediyorum, kendi nefes sesimi duyuyorum ama sanki dışarıdanmış, kulağımın dibinde biri hırr hırr diye nefes alıyormuş gibi bir his oluyor. Yarı açık, yarı kapalı bilinç. Yani, "şu anda karabasan görüyorum herhalde, hmm korkutucuymuş" falan diye düşünebiliyorsunuz. Ben olduğu her seferde kendime "bu bilimsel açıklaması olan bir şey, doğaüstü bir şey değil, uyanabilirim" falan deyip kalkmıştım.
0
sopiro
(19.02.18)
www.eksiduyuru.com

eksisozluk.com

B.k gibi bişey ozetle. Bu ikisinden sonra yaşamadım hiç.

Kabuslar da tüm modumu düşürüyor benim, büyük iç sıkıntısı ile uyanıyorum.
0
elorelia
(19.02.18)
bana da olmadı hiç.
0
Bruce
(19.02.18)
Bana cok oluyor. Birkac gece ustuste ya da ayni gece birkac kez olabiliyor. Ilkini hatırlıyorum lisede yurtta olmuştu ve inanilmaz korkmustum. Sonralari dua falan okuyarak defetmeye basladim, artik sallamiyorum bile. Biraz kasiyorum kendimi uyanmak icin o kadar. Alisiyor insan.
0
japon askeri
(19.02.18)
Sadece gece olan birsey degil gunduz uyurken de oluyor. Ha bi de aklima geldi simdi. Akserde garaj nobetinde kamyonun kasasinda kisin tekirdagin gece ayazinda uyurken basmisti. Bi uyandım bacaklarim yok. Soğuktan uyusmus .Ayaga kalkayjm derken yere kapaklanmistim. Kim s.ker karabasani oyle bi durumda.
0
japon askeri
(19.02.18)
yasadigim karabasan mi bilmem ama uyku ile uyaniklik arasi bi durumdayken kalkmaya calisip da kalkamamam ancak cok fena zorlamamla surunerek yatagin kenarina gelip ayaklarimi yere atabilmem gibi bi sey yasamistim vaktinde.
0
arkadakiadam
(19.02.18)
birkaç ayda bir yaşıyorum. sanırım normalden daha sık bir oran bu.
gözünüzün açık olduğunu ve hareket edemediğinizi sanıyorsunuz. daha doğrusu ben hala, o esnada gerçekten gözlerim ve bilincim açık mı, yoksa rüyada mıyım ayırt edebilmiş değilim. sanki vücudum yatağa kayışlarla bağlanmış gibi hissediyorum. bana hep geceleri oldu, sabah olmadı.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.02.18)
üniversitede 2-3 sene devamlı oluyordu. sonra kendiliğinden geçti. artık nadiren oluyor. olduğunda panik yapmayıp tekrar uyumaya çalışıyorum. başka türlü geçmiyor.
0
sir gawain
(19.02.18)
kabustan sicrayarak uyanmak diye bir sey hic yasamadim. film karesi gibi geliyor bana o. ergen kizlarin yuzustu kendilerini yataga atip aglamalari gibi. normal uyaniyorum fazlaca kalp atisiyla.

karabasan korkunclu. birkac defa oldu. birinde ustumde bir sey oturuyor, birinde ensemden nefes sesini duyuyorum, birkacinda sadece hareket edememe hali. bir kere de sehirlerarasi otobuste olmustu. kucagimdaki cantaya kafami koyup dalmistim. uyandim ama duzelemedim bir sure. degisikti.
0
jimicik
(19.02.18)
Bana da yıllar önce çok olurdu. Hatta hiç unutmam, ilk olduğunda ölüyorum sanmıştım. Zira hareket edemiyorsun, bağırmak istiyorsun bağıramıyorsun. Bittikten hemen sonra koşa koşa yüzümü yıkamıştım. Belirli zaman sonra alışıyorsun.
0
altin gol atan stoper
(19.02.18)
Arada oluyor. Şimdiye kadar 10u geçmiştir birkaç aydır olmamakla beraber. İlk olduğu zamanlarda çok panikliyordum. Son seferlerde iyice alıştım galiba, sakin kalmak için kendimi telkin edip geçmesini bekliyorum. Panik olmadan kolumu oynatmaya çalışıyorum.
0
curukturpkokusu
(19.02.18)
bir kere oldu.. yatağımla duvar arası açılıyor ve ben o araya doğru kayıyorum. kıpırdayıp, kendimi yatağımın üstüne atmak istiyorum ama olmuyor. iyice gömülüyorum ve bağırıyorum ama sesim çıkmıyor, duymuyorum sesimi. sonra birden uyandım ve o anda ev arkadaşımı kendi odasında çıyan soktu. evimiz 4. kattaydı ve bırak çıyanı, ufak bir böcek dahi görmemiştik evde o güne kadar. hala hatırladıkça içim titrer.
0
silah taciri
(19.02.18)
yılda bir iki defa oluyor. sırt üstü yatmak ile bağlantılı. genelde görülen beynin o an oda içinde fark ettiği fakat bilinç ile algılayamadığı için o objelerden türettiği fantazi oluyor. bir defasında sandalyede asılı olan montu yaşlı bi adam olarak görmüştüm mesela.
0
orpheus
(19.02.18)
Hep duyardım hiç başıma gelmemişti iki sene öncesine kadar. Bir rüya gördüm, tanıdığım bir kızın, gerçekte olmayan apartman bahçesinde bekliyorum. Apartmandan iki kadın ve kapıcı çıkıyor, kapıcı kadınlara bahçeyi de gezdiriyor. Ben saklanıyorum, bakıyorum ki geliyorlar, kenara uzanıp, sırtım yola dönük, uyuma numarası yapıyorum. Kadınlar “aa burada biri uyuyor” diyor. Orada uyanıyorum ama olay orda başlıyor aslında;

Uyanıyorum, yatakta olduğumu, hangi tarafa doğru yattığımı bile biliyorum. Yüzüstüne yakın bir pozisyondayım. Sırtımdan bir şey beni Yatağa doğru bastırıyor. Bu sırada rüyamdaki Kadınların mırıldanmalarını da hala duyuyorum ama kelimeler seçilmiyor. Felak-Nas okumaya çalışıyorum ama dilim oynamıyor, bırak ses çıkarmayı. Aşırı panik halinde değilim ama korkmuş durumdayım tabii. “Yapacak bişey yok, öyle içinden içinden oku” diyorum kendime. Yarısına falan geldiğimde vücut kendine gelmişti, sesli sesli devam ettim o an. Refleksle dönüp arkaya baktım ama bir şey yoktu tabii.

Bende böyle oldu.
0
lazor
(19.02.18)
İki defa yaşadım. İlki fantastikti ama mobildeyim anlatamayacağım. Karabasan tecrübesi yaşattı o. İkincisinde nasıl bir şey olduğunu biliyordum. Daha rahat geçti.

Seslenmeye çalışıyorsun sesin çıkmıyor. Hareket etmeye çalışıyorsun, kılın kıpırdamıyor. En ufak kaz gruplarımı hareket ettireyim, çözülür dedim. El olmadı. Ayak parmaklarını denedim. İki ileri geri yapabildiğim anda bütün vücut kendine geldi zaten.

Sözlükte başlığında ben korkmuyorum, öyle korkmam, böyle kafam rahat falan diye yazanlar var. Ya yalan söylüyorlar ya da müptelası olmuşlar. Felç oluyorsun. İlk ya da ikinci yaşadığında öyle kalacağın korkusu yaşamamış olman imkansız diye düşünüyorum. Yoksa karabasan geldi beni boğup öldürecek falan diye korkan yoktur elbette.
0
nawar
(19.02.18)
ben bir kere yasadim, efsane bir deneyimdi. ciddi anlamda biri seni yataga baglamis gibisin. inanilmaz bir duygu yataktan kalkmak isteyip kalkamamak.
0
baldur2
(19.02.18)
(3)

fotoğraf makinesi almak istiyorum.

durgunfoton
profesyonel fotoğrafçı değilim, fotoğraf çekmek hobimde değil aslında. ihtiyacım oluyor.benim istediğim özellikler;-ağır bişey olmasını pek istemem. çantada ağırlık yapmasın.-kullanması zor da olmasın. çeşit çeşit tuşları olan bişey olmasın.-süreli çekim oluyor ya, gökyüzü-yıldız fotoğrafı çekerken
profesyonel fotoğrafçı değilim, fotoğraf çekmek hobimde değil aslında. ihtiyacım oluyor.
benim istediğim özellikler;
-ağır bişey olmasını pek istemem. çantada ağırlık yapmasın.
-kullanması zor da olmasın. çeşit çeşit tuşları olan bişey olmasın.
-süreli çekim oluyor ya, gökyüzü-yıldız fotoğrafı çekerken çizgi gibi çıkıyor. o özelliği olursa çok sevinirim.
-sağlam olsun.
böyle bişey bulabilir miyim? bir tavsiyeniz var mı?

ben de bi katkı yapayım. biliyosunuzdur belki, lenslerde üretim hatası olarak boşluk varsa o görüntüyü etkilemez ama hatalı diye daha ucuza satılır. yalnız çizik varsa görüntüyü etkiler.
0
durgunfoton
(18.02.18)
www.eksiduyuru.com

ben şu anda satıyorum.
0
binder dandet
(18.02.18)
@binderdandet proje parasıyla laboratuara alacağım için fatura vs. göstermem şart.
0
🌸durgunfoton
(18.02.18)
Nokta atışı yapıyorum.

Sony a6000 tam bir fiyat/performans canavarıdır.
0
halitkin
(18.02.18)
(27)

Takıntılarınız neler?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
Bugün bir arkadaşımla takıntıları konuştuk. Acayip saçma takıntılarım var ya..Sizin takıntılarınız neler?Benimkiler;- sofradan kalkınca eline sağlık diyorum. "Afiyet olsun" cevabı gelmeli.Beğendin mi, olmuş mu, dedikten Sonra afiyet olsun denirse resmen huzursuz oluyorum.- asansör varsa, çağırıyorum
Bugün bir arkadaşımla takıntıları konuştuk. Acayip saçma takıntılarım var ya..

Sizin takıntılarınız neler?

Benimkiler;

- sofradan kalkınca eline sağlık diyorum. "Afiyet olsun" cevabı gelmeli.
Beğendin mi, olmuş mu, dedikten Sonra afiyet olsun denirse resmen huzursuz oluyorum.

- asansör varsa, çağırıyorum. Binip binmemem önemli değil.

- yolda çizgilere basmıyorum.

- banyo yaparken belli bir sıralama dışına çıkmıyorum.

Aklıma bunlar geldi. Daha da vardır.
Ben mi anormalim herkeste var mı bu tarz şeyler?
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(01.02.18)
yoldaki çizgiler bende de var oyun gibi yapıyorum ama basarsam mayın patlayacakmış gibi bir hissim olmuyor.

bunun dışında arabadan indikten sonra mutlaka en az 2 defa kapılar kilitlimi kontrol ediyorum.
0
basond
(01.02.18)
sofradan kalkınca kendi tabağımı çatalımı vb alır yıkar yerine koyarım oldum olası.

bisiklete binerken yanımda acemi veya benden daha düşük performanslı biri varsa ondan daha yavaş giderim. yanımda daha yüksek performanslı biri bugüne kadar olmadı sufahdsf

tuvalete girerken her şart ve koşul altında kesinlikle terlik giyerim, aksi mümkün değil.

3 uçlu bir çatal ile kesinlikle yemek yemem (sheldon cooper'a selam olsun)

gece yatarken veya banyoya girerken evdeki tüm kapı ve pencereleri tamamen kapattığımdan emin olurum. bulunduğum yeri mümkün mertebe güvenli tutmaya çalışırım.

başkasına ait bir aracı hiç bir şekilde kullanmam, kiralık araba dahi kullanmıyorum.

bilgisayarda bir şekilde masaüstüne geçersem durmadan "sağ tık - yenile" işlemi yaparım.

daha çok var...
0
Tears of Devil
(01.02.18)
herkesin dokundugu tutacaklara, kapı kollarına vb dokunmamaya çalışıyorum.
0
herhaltibiliyoring
(01.02.18)
umumi tuvaletlerde mutlaka ıslak mendil kullanıyorum + herhaltbiliyoring beni yalnız bırakmamış.
0
rakicandir
(01.02.18)
Duşa girmeden biraz sıcak su akıtıp buharla duşu ısıtıyorum ve fayanslara da sıcak su tutuyorum girmeden.

Kırmızı ışıkta herkesten önce kalkma yarışı yapıyorum kendi kendime.

Pilavla sulu yemeği aynı anda bitirmeye çalışıyorum.
0
kayranin kedisi
(01.02.18)
Yoldaki çizgilere basmama (her zaman yapmıyorum)

Çizginin diğer tarafına sağ ayağımla girdiysem solla çıkarım ya da merdivene sağ ayağımla başladıysam solla bitiririm (bunlar her zaman olmuyor belli zamanlarda tekken yaptığımı farkettim ama ne zaman yapıyorum bilmiyorum)

Su içtiysem o bardağı bir daha kullanamıyorum uzun süre açıkta kalmamalı ya da bir şeyle üstünü kapatıyorum yoksa o bardağın pislendiğini düşünüp (toz vs girdi diye) içemiyorum.
0
powerpufgirl
(01.02.18)
birisi solumda yürürse rahatsız oluyorum, sağıma geç diyorum.
0
imelih
(01.02.18)
Cizgilere basmamak cocukken vardi, sonra gecti kendiliginden. Yalniz ben yerde var olan cizgilere ek yolun sagi ile solunda birbirini goren cisimler arasin hayali bir dogru cizip onlara da basmadan geciyordum. Yolda basacak yer kalmiyordu:)

Puruzlu yuzeyleri sevmem, duzeltme ihtiyaci hissederim. Puruzluden kastim, normalde purussuz olmasi gereken ama kismen puruzlu olan yuzeyler. Ornegin duvarda sivasi atan kismi alcilarken puruz birakir ve usutune de o vaziyette boya atarsan deli olurum. O yuzeyin kesinlikle zimparalanip duzlenmesi gerek. Ayni sekilde cukurluk varsa da doldurup duzlemem gerek.

Cop kutusuna bir sey firlatilip da kutu tutturulamaz firlatilan cisim yere duserse cok rahatsiz olurum. O cismin aninda cop kovasina girmesi gerek. Tahammul edemem.

Youtube'da herhangi bir ingilizce videoda konusmaci Hintli ise kesinlikle tahammul edemem, aninda kapatirim. Icerigi asiri derecede ilgimi cekse dahi o videoyu izlemem, o aksana tahammul edemem. Ayni konudan bahseden baska videolar ararim, Hintli olmayani bulamazsam ogrenmek istedigim seyi ogrenememe pahasina videodan mahrum kalirim. Hintli olmasa da baskin aksanli ingilizceden rahatsiz olurum genelde ama en cok rahatsiz oldugum Hint aksani.

Kamciya benzer ip gibi bir cizim gordugumde elime alip kamci gibi saga sola vurma ihtiyaci hissederim feci sekilde. Etrafta kimse yoksa yaparim da.

Kapsonlu mont, sweat giymis olup kapsonu acik olanlarin kapsonun kafasina gecirme durtum var. Samimi oldugum kisilere yapiyorum bunu.

Aklima gelenler bunlar.
0
stavro
(01.02.18)
- asansör varsa, çağırıyorum. Binip binmemem önemli değil.

Hahaha komikmiş bu, avm'de gezerken tak tak tak asansör mü çağırıyorsun?

Ben de yazayım bir tane, metroda asla tutunmam. Tutunanlara da anlam veremiyorum, düşmek mümkün değil doğru durunca.
0
i was made for you
(01.02.18)
Alarmı her zaman küsuratlı şekilde, 8.13-7.21 gibi kurarım. Yattıktan sonra aklıma ufacık bi sey bile takılsa halletmeden uyumaya devam edemiyorum. Uyuyana kadar birkac kez kalktigim oluyor o yüzden. Yatmadan mutlaka su içerim gece susarsam diye. Evde yalniz da olsam banyoda her zaman kapiyi kilitlerim. Gece evde bir yerden ses duyup korktuysam asla gidip oraya bakamam. Arabada arkada oturacaksam mecbur olmadikca sürücü arkasına degil diger tarafa otururum.
0
aquarium
(01.02.18)
Alarmı ben de küsüratlı kuruyorum ya.

Ve solumda biri yürüyünce dengem şaşıyor. İlla sağımda yürümeli.

@i was made for you; asansörün yanından geçiyorsam çağırıyorum ama zaten genelde biri çağırmış bekliyor olduğu için sorun olmuyor :)

Tek manyak ben değilmişim, sevindim :))
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(01.02.18)
yolda yürürken biri beni geçerse, delleniyorum, hızlanıp kendisini geçerim. normalde hızlı yürüyen bi insanım.
atm ile işlem yaparken serçe parmağımı kullanıyorum. işaret parmağı sonuçta göze falan da dokunuyor diye.
0
durgunfoton
(01.02.18)
cüzdanımdaki paraları büyükten küçüğe, resimli tarafları üst üste gelecek şekilde dizerim.
0
marla is in my head
(01.02.18)
-topluca oturup konuşuyorsak birisi ayakta kafamda dikilince dayanamıyorum.
-bir şey yaparken izlenmeyi sevmem, yazı yazarken falan dikkatim dağılıyor.
-çizgi basmama olayı eskiden vardı da artık o kadar kafam dağınık aklıma bile gelmiyor.
0
doxanikee
(01.02.18)
Araç plakalarındaki xx ff yyzz yy+zz toplamı100 ediyorsa haz duyuyorum.
Alarm kuracaksam özellikle küsüratlı yaparım saati, şimdiye kadar hiçbir zaman xx:00 yapmadım.
0
[GODDARD]
(01.02.18)
kettle'ı fişte bırakamıyorum. ne zaman evde birisi kullansa fişte bıraktığı için gider çekerim. başka hiç bir şeyin fişi ile böyle bir sıkıntım yok ama kettle'a takığım :)
0
dilligaf
(01.02.18)
Masada bıçak varsa, o bicaga biri takılır diye masanın ortasına koyuyorum.

Araba plakalarinin harflerinden kelime yapıyorum. Slm= Selam, Salim gibi.

Aklıma gelenler bunlar.
0
femme vitale
(01.02.18)
Hayat ne garipmis benim hiç yok.
0
lion de la Turquie
(01.02.18)
Var aslında bir 5-6 tane de, şimdi sorunca aklıma gelmiyor. Aklıma gelen çalışmaya başlamadan önce masayı toplamak, diş macunu ortadan sıkılınca yüreğime inmesi ve bayat ekmek bitmeden tazesine başlanınca ya da genel olarak bir şeyin eskisi bitmeden yenisine başlanınca dünyanın çivisi çıkmış gibi hissetmek var.
0
aychovsky
(01.02.18)
Merdiven sayarım. 9/8 kombinasyonu olursa gülümserim.
Karabiber ağacının yanından geçerken mutlaka bir iki yaprak alır kokusu gidene kadar koklarım. Limon selvi başta diğer selviler ve kokulu bitkilerden de bi yaprak alıyorum durum uygunsa. Almadan geçersem aklım kalıyor.
Herşey yerine konsun isterim, kütüphaneci gibiyim. Aradığımı bulamazsam huzursuzlanıyorum.
Yürüyen merdivenler kalabalıksa merdiven kullanıyorum, çıkarken de yürüyen merdivenden birisini hiza alıp hangimiz önce çıkacak bakalım diye kendimce yarış yapıyorum.
Daha vardır da aklıma gelenler bunlar.

edi: En fenasını unutmuşum. Sofrada karnım doduysa hemen kalkmak istiyorum. Yemeğe devam eden varsa hint fakiri gibi diken üstünde oturuyorum. Beklerken çatal tabak topamaya başlıyorum. Kendime engel olamıyorum. Benim yüzümden evde ağız tadıyla sofra keyfi yapılamıyor. Bunu bırakabilmeyi çok isterdim.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.02.18)
Ben de solumda(sağ da olabilir, unuttum şu an) biri yürürken rahat edemem mutlaka diğer tarafa geçerim.
Evden çıkarken, yatarken ve genelde de odamın kapısını kapatırım.
Alarmı küsuratlı ve genelde tek sayılarda kurarım, bi yere saatli gideceksem evden çıkma saatinde de alarm kurarım.
Nerede yatarsam yatayım sokak kapısının anahtarını yan yaparım.
Biri izlerken resim, makyaj, iş, yemek vs yapamam, yani yaparım da rahatsız hissederim o yüzden de yaptığımı beğenmem.
Haftanın planını kafamda yaparım, boş oturacağım zamanı bile. planım bozulursa ruh halime göre sinir olurum.
Biri bişey söylicem deyip vazgeçerse söyletene kadar kafasını şişiririm, mutlak söylemeli yoksa küserim, bin yıl geçse unutmam sorarım.

dahası var da hatırladıklarım bunlar.
0
mslny
(01.02.18)
Takıntı olacak bir şeyim yok herhalde ama alışkanlık olarak saymak diyebilirim. Bir şeyleri saymak yani.
Markette kaç market arabası var, binaların kaç penceresi var, duvarda kaç çizgi var vs...
0
sopiro
(01.02.18)
4. kata kadar, eğer asansör katta değilse merdivenleri kullanırım. Bir kat aşağıda bile olsa çağırmam.
0
rahip janick
(01.02.18)
Hahaha,
Bazıları bende de var. Farklı olanı söyleyeyim. Elime tava almışsam birinin suratına geçirme hissi ile doluyorum. Elimde değil. Ama şimdiye kadar kimseyi tavayla dövmedim. Ama bence döküm tava bir cinayet silahı olabilir.
Hahah, yine gülesim geldi...
0
SiyamkedisiZorro
(01.02.18)
Hafif çatal ve kaşıktan nefret ediyorum kendi çatalımı taşıyorum
0
owaki
(02.02.18)
Bir de kitaplardaki thg yazan etiketleri sökmek istiyorum
0
owaki
(02.02.18)
"mesele" kelimesini kullanınca cümle sonuna "yeğen" koymak isteğini bastırmakta zorlanıyorum. arada kaçtığı da oluyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.02.18)
(13)

Almanlarin Turklere yaptigi irkcilikla, Turklerin Pakistanlilara Araplara..

Traveller
Hindistanlilara yaptigi irkcilik ayni degil mi? Irkci Avrupali ve Amerikalilara gore Turkler, Pakistanlilar, Araplar, Faslilar falan ayni iken; Turkiye'de bir Turk'un kendini Ingiliz kraliyet ailesinden sanip Pakistanlilara, Araplara, Faslilara irkcilik yapmasi ironik degil mi? Irkcilik yaparak irk
Hindistanlilara yaptigi irkcilik ayni degil mi? Irkci Avrupali ve Amerikalilara gore Turkler, Pakistanlilar, Araplar, Faslilar falan ayni iken; Turkiye'de bir Turk'un kendini Ingiliz kraliyet ailesinden sanip Pakistanlilara, Araplara, Faslilara irkcilik yapmasi ironik degil mi? Irkcilik yaparak irkciligi yuceltip aslinda dogrudan kendi milletine zarar vermiyor mu? Cunku irkciliktan en cok zarar goren milletlerden biri de Turkler.

Ayni sekilde Turkiye'de kilise, sinagog, tapinak kurulmasina karsi olduklarinda Filistin'de, Cin'de Muslumanlarin ezilmesi zihniyetine dolayli olarak destek vermiyorlar mi?
0
Traveller
(29.01.18)
Ilk soruya cevap, ayni.

Ikinci soruya cevap, ironik.

Ucuncu soruya cevap, veriyor.

Son soruya cevap, veriyorlar.
0
lamira
(29.01.18)
1 aynı.
2 amerikalılara göre türkler pakistanlılarla vs. aynı değil de, evet araplarla benzer olduğunu düşünen var. ama benzeriz de. daha da garibi doğu avrupa ülkesi sanan var. biraz öyle de sayılır ama wtf.
3 ironik
4 & 5 veriyor.
0
çaykovski
(29.01.18)
bütün sorularında haklısın. ırkçılık bu yüzden akıl hastalığıdır.
0
lesemajeste
(29.01.18)
aynı değil. biri almanların türklere yaptığı ırkçılık, öteki türklerin araplara yaptığı ırkçılık.
0
doxanikee
(29.01.18)
Ben pakistanlilara ya da faslilara irkcilik yaptigimizi gormedim. Bana denk gelmedi belki.
Bence ayni degil. Araplara yapilan tarihten geliyomus gibi geliyo bana. Ya da sanki onlar olmak istemedigimiz kulturun insanlari gibi. tanistigim iranlilarda sevmiyordu araplari. Zaten araplarda turkleri sevmez. Hatta nefret ederler. Neyse.
0
durgunfoton
(29.01.18)
Bence aynı, hiçbir farkı yok. savaş vs olmaksızın para için yıllardır almanya veya başka ülkelere yerleşip sonra da gördükleri muameleden yakındıkları halde kendileri aynı ırkçılığı yapmaları ayrı ironik.
0
mslny
(29.01.18)
Avrupalıların Türk kelimesinden anladığı müslümanlıktır. Sonuçta islamı en iyi temsil eden bu millettir. Türk ve İslam onlar için birbirinden farklı değil.
Türkiyede de her Türk aynı değil ki bu ayrımcılık konusunda. Her yönüyle batıya taraftar bir türkün araplar vb. için yaptığı ayrımcılıkla, batı taraftarı olmayan müslüman bir türkün onları ötekileştirmesi arasında fark var. Herkes ırk olarak aynı olsa da ortak değerler konusunda farklı düşünme söz konusu.
Macarlar da türk ama onlar için ülkücülük ya da turancılığın herhalde bir anlamı yok.

Müslüman türkün arap için yaptığı ayrımcılık ümmet kelimesini tam anlayamamış olmasına ve bazı temelsiz ön yargılarına bağlanabilir.
0
1adam
(29.01.18)
@1adam +1 adsadjhgf
0
doxanikee
(29.01.18)
"Macarlar türk", "Avrupalılar için islam=türk", hadi bu cahili anladık ve bol bol gördük. Onun 2018 yılında bu tezlerine cevap vermek 'zor'. Ama ben soruda "ırkçılıktan en çok zarar gören milletlerden biri de türkler" ifadesini tarihsel bilgimde konumlandıramadım. Afrika'da, Avrupa'da ve Amerika'da sayısız kölelik ve soykırım örnekleri aklıma gelirken, nasıl türkler bir anda en mazlum halka oynamaya başladı anlamadım.

Onun dışında sorduğun soruda haklısın. Aynı biçimde ırkçılık. Mesela Frantz Fanon'un Siyah Deri Beyaz Maske (ki en önemli kolonyalizm metinlerinden biridir) çok güzel bir ırkçılık skalası yaratılır. Beyaz adama boyun eğen bazı siyahilerin nasıl da Senegallilere (Senegal skalanın en altındaydı, bir o kalmış aklımda bütün hiyerarşiden) ırkçılık yaptığını gösteriyordu. Irkçılık Avrupa'ya özgü değil. Elbette sömürge deneyimi yaşamış toplumlar da; ya da Türkiye gibi yarı-sömürgeleşmiş olanlar da bolca ırkçılığa başvuruyor; hatta ırkçılıktan en muzdarip halklar bile.

Bu şu anlamda ironik değil, çünkü dünya halkları ırkçılığa maruz kalanlar vs. ırkçılar olarak ayrılmıyor. Aynı Fanon'un fark ettiği gibi, halklar kendi güçlerinin verdiği hiyerarşiye uyarak alta doğru ırkçılığı performe ediyorlar.
0
protector
(29.01.18)
dışla bağlantısı olmayan, farklı kültürlerle ilişkisi bulunmayan topluluklarda ırkçılık olur. türkler arasında da ırkçılar vardır, avrupalılar, afrikalılar, amerikalılar...vs arasında da, hiçbir farkı yok. etrafını gezen, gören ya da belli bir süre yabancıların yoğun olduğu yerde aktif olarak hayatını sürdüren, yabancılarla bir şekilde birlikte yaşamış kişilerden ırkçı pek olmaz, çok nadirdir herhalde. öte yandan mesela almanya'da afd'nin en fazla destek bulduğu, pegida'nın çıkış noktası olan dresden'de bir avuç yabancı var. insanlar göçmenlerle yaşamın ne olduğunu bilmiyor ama göçmen düşmanı olabiliyor. yani karşındakiyle hiçbir şekilde iletişim kurmadan ona karşı nefret duyuyorsun. bu nefretin ana kaynağıysa genelde medya olur, siyasiler olur, farklı metinler, teoriler olabilir ama pek ikili ilişkiler kaynaklı doğmazlar.

bu arada 1adam yine coşmuş :) türk milletinin ümmet kelimesini anlamaması türk milletinin en büyük şansıdır diyelim gitsin. atatürk güzel eleştiriyor bu ümmet kafasını.

"türk’ler arap’ların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. arap dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne arapların, ne aynı dinde bulunan acemlerin ve ne de mısırlıların vesairenin türk’lerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir şekilde tesir etmedi. bilakis, türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti, milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. bu pek tabii idi. çünkü muhammed’in kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde şamil bir arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu. bu arap fikri ümmet kelimesi ile ifade olundu."
0
soso
(29.01.18)
@ protector
yabancı yazarların (gayri müslim batılı yazarların) kendi kitaplarında bu var. Yine iyi araştırırsan Müslümanların dinlerinin değiştirmesinin çok zor ve hatta imkansız olduğunu yine onlar yazıyor.
Böyle hemen kolaya kaçarak alay edip, etiketleme huyunu bırakın.
0
1adam
(29.01.18)
Irkçılık aynı ama ironik değil. Avrupalının bir Türkle bir Suriyeliyi aynı görmesi, o Türkün de kendini o Suriyeliyle aynı görmesi için bir sebep değil. Herkes diğer grupta kendinde olan bazı şeylerin olmadığını düşünerek diğerini aşağılıypr/dışlıyor/istemiyor vb

Şahsi fikrim, Avrupa’da Türklere bakışın da Türkiye’de Suriyelilerle bakışın “tamamen haksız” olmadığı yönünde. Haklı sebepleri var insanların. Bu gerçekleri reddetmeyi hayalcilik olarak görüyorum.

Benzeri bir hayalciliği; “Paris’te bomba patlayınca olay oluyor ama Bağdat’ta (misal) her gün bomba patlıyor kimse ona ses etmiyor” benzeri yorumlarda da görüyorum. Ortadoğu’da zaten her gün bir yerler patlıyor, insanlar (dışarıdan bakan gözler) buna alışıyor, şaşırmıyor. Paris’te olunca sürpriz olması çok normal. Paris’teki patlamanın dehşet yaratmasına rağmen orta doğudakinin olağan karşılanması gayet normal insan refleksi.

Anlatmaya çalıştığım tamamen insanların algılama biçimiyle ilgili şeyler. Beğenmediği grupların kafalarını kesmek gibi bir şey değil “tamamen haksız değil” dediğim. Doğrudan şiddeti yorumlamadım.
0
lazor
(30.01.18)
Alt paragraftaki soruyu da ozellikle ekledim cunku dinci kesim ki belki de Araplarin irkciliga ugramasina karsilarken bir Israillinin oldurulmesini destekliyorlar. Turkiye'de 20 kusaktir Hristiyan ailelerin kiliselerine gitmelerinin engellenmesini istiyorlar.

Bir de bu dinci kesimi asagilayip kendini yukarida soz ettigim asil sanan modern(?) kesim var. Dincilerle modernler birbirlerinden nefret ediyor ama ayni sacmaliga hizmet ediyorlar.
0
🌸Traveller
(30.01.18)
(25)

Fizikte mi daha çok zorlandınız matematikte mi?

ya ben lan neyse
lise yıllarında?
lise yıllarında?
0
ya ben lan neyse
(29.01.18)
her türlü fizik.
0
diffarentiationation
(29.01.18)
Matematikte. Her konusu değil ama bazı konuları illallah dedirtmiştir.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.01.18)
Konudan konuya değişir ama toplamda fizik daha zorladı. Özellikle fizik 1 (özellikle optik ve elektrik) o yaş grubu için zordu. Bizim zamanımızda 9. sınıfta optik vardı. Matematikte de trigonometride çok zorlandığımı hatırlıyorum.
0
doxanikee
(29.01.18)
Fizik, iyi yapabilseydim iyi bir sayısalcı olurdum. Iyi matematik yapmam sayısalcı olmam için yeterli değildi.
0
cabiday
(29.01.18)
klasik fen liseli inek öğrenci olarak aslında ikisinde de çok sorun yaşamamıştım ama formül hafızam rezalet olduğu için fizikteki manyetizma, modern fizik vs gibi bol formüllü konularda biraz sıkıntı çekmiştim.
0
nundu
(29.01.18)
Fizik. Rezil kelimesinin övgü olacqğı bir fizikçi vardı. Üniversitede ve ona hazırlanırken dersanede gördüm ki çok kolaymış aslında matematik de fizik de.
0
nawar
(29.01.18)
Ay lise yıllarıma gittim, tekrar yazmak istedim :)

Matematikte zorlanMAdığım konular: trigonometri, limit, türev ve integraldi. Geri kalanın da zorlandım baya ya. Sınav seviyesinde değil ama yazılı seviyesinde zorlandım yani. Allah biliyor hala göresim gelmez bazı konuları. Sorunun konular değil de yazılı soruları olduğunu yeni idrak ediyorum ama.

Fizikte: devreli elektrik sorularında zorlanıyordum.

Sonuç olarak fizikçi oldum. Matematik ve fizik arasında direkt bir bağlantı yok demek ki. Ya da şu an sallıyorum :D

Edit: sanırım fen lisesi olduğunu belirtmeyeni dövüyorlar. Fen lisesi benim de. ardından Boğaziçi fizik.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(29.01.18)
Fizik öylesine bir dünya ki, benim için korkunç geliyor. bugün bile lise kitaplarındaki Fizik'e baksam içim kararır, Diferansiyel Denklemler dersi bile çok daha kolay geldi bana, Fizik ne öyle ya.
0
algoritma uzmani
(29.01.18)
Fizikte daha cok zorlandim.

6., 7. ve 8. sinifta matematik olimpiyatcisiydim. Calisirken hem zevk aliyordum hem de calismamim karsiligini gorebiliyordum. O aliskanlikla matematik hep gozdem oldu. Fizigi de lise sonda dogru duzgun anlatan bir hocaya denk gelene kadar hep ogretildigi gibi ogrendim. Temelsiz ogrenilen bilgi de zorluyordu beni. Universitede her iki alandan aldigim derslerde de hocalarim cok iyiydi ve supersonik problemler disinda zorlanmiyordum pek.
0
lamira
(29.01.18)
Fizik.
0
i was made for you
(29.01.18)
Fizik.
0
ms brownstone
(29.01.18)
Bir dilci olarak matematiğe ne kadar kafam basmıyorsa fiziğe o kadar basıyordu. Gerçi kimya-biyolojiye daha da çok basıyordu fiziğe göre ama fiziğim matematikten iyiydi. Gerçi öyle yoğun fizik-matematik görmedim ama fiziği okul müfredatı haricinde, bir bilim dalı olarak sevip takip ettiğim için az çok ne bilip bilmediğimi bilebiliyorum.

Matematiğin sorunu da bu zaten, öğrenmeyi gerektirecek bir ilgi alanı yok. Uzayı seven, bilimsel gelişmeleri takip eden bir insan azıcık derine dalarsa fiziğe ilgi duyabiliyor, temelini anlayabiliyor. Matematik ise kendi kendine sorun yaratan bir alan gibi, ilgi çekici şeylere alakası daha az.

Tabii ki fizikle iç içe ama fizik matematik kullanılarak hesaplanmış gerçekler demek bi açıdan, ben burada aracı değil amacı ilgi çekici buluyorum. Fiziği kavraması bir noktada daha zor olsa da ilgi çekici, matematik sadece bilmek gerektiği için öğreniliyor gibi bir intiba bırakıyor.

Gereksiz bişeyler anlattım galiba sfjglgkd. Neyse yani, ikisinde de zorlandım ben ama fiziği anlayabiliyordum, anlayınca biraz daha kolaylaşıyordu işler. En kötü mantık kurarak çözüyordun, matematikte her şey soyut ki...
0
Bruce
(29.01.18)
Açık ara fizik.
0
femme vitale
(29.01.18)
Sayisalcilikla çok büyük vakit kaybettim ben zaten. Matematik, kimya anlıyor, yapıyor, doktor, mühendis olsun dediler, yolladılar sayısala. İki üniversite okudum, şu an edebiyat, coğrafya çalışıyorum. Sırf yetenek yetmiyor işte, ilgi duyulması da gerekli. Lise hocalarım hayatımdan rahat 12 senemi aldılar. Bunu da buraya niye yazdıysam.
0
femme vitale
(29.01.18)
lise müfredatı ve hoca profillerine göre lise 1-2 fizik 3-4 matematik; ama ygs-lysye hazırlık anlamında matematik daha çok zorladı.

*fen lisesi
0
bass solo take one
(29.01.18)
Fizik
0
jimjim
(29.01.18)
öss'de fizik1 full - fizik2 bir boşum vardı. sayısaldan 105.000. oldum. teşekkürler.
0
brakgn
(29.01.18)
hiç birinde xD

şaka şaka fizik. ikisinden de tiksinirim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.01.18)
her mat yazılısı öncesi karşıdan karşıya bakmadan geçerdim, belki yazılıyı görmeden ölürüm diye. O derecede nefretimdir matematik. Geometri değil bu arada bahsettiğim, geometri yine iyiydi.
fizik daha iyiydi, içindeki mat sadece araç olarak kullanılıyor, başka kafası var. Öss de 1 ve 2 yi tam yapmıştım zaten.
*fen lisesini kazanıp burun büküp gitmeyip o ayarda bir anadolu lisesine giden kişi
** allah o matematiğin belasını versin, iyi ki kurtuldum
0
fallopian
(29.01.18)
ikisinde de
0
tranceforresuminglife
(29.01.18)
Bizim zamanımızda müfredatı fizik bir yıl kimya diğer yıl olarak ayarlamışlardı. Fizik yılında fizik öğretmeni yoktu, kimya yılında da okulun bitmesine 1 ay kala kimya öğretmeni atandı.
Fizik, kimya boş ders ( kitap okumaca, şarkı türkü dinlemece, yazı/şiir yazmaca vb.) matematik ise ağırlıklı dersimdi ve en sevdiğim derslerden biriydi.
Bu nedenle lisede ikisinde de zorlanmadım. Üniversitede fizik kimya gerekmeyen bölümdü, sıkıntı yaşamadım ama sonrasında yaşamın içinde bilmediğim için zorlandım çünkü fizik, kimya, biyoloji salt meslek için değil esas olarak yaşarken gerekiyor. Annelere illaki gerekiyor.
(Bir anne a101 seviyesinde de olsa her konuyu bilmeli)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(29.01.18)
fizikçiyim, bildiğin odtü'de fizik okudum. lise yıllarında fizikten ne çektiğimi bir ben bilirim.

p.s. öss'de fizik tam yaptım, matematik de 43 netti.
0
babilbaligi
(29.01.18)
Okuduğum lise fen ağırlıklı bir liseydi. Matematik, kimya ve biyolojinin hepsini sevdim. Fizikte ise sadece bir konu (eğik atış) yüzünden mühendis olmamayı tercih ettim. Kabus gibiydi.
0
SiyamkedisiZorro
(29.01.18)
Ben fizik okudum zaten. Lisede de şakır şakır kopya verirdim o kadar iyiydim yani..
matematigim ise
Lise 1, 1
Lise 2, 1
Lise 3, 0 di. Ortalamayla gectim sinifi.

Ben kagidimi kontrol ederdim mesela 60 almam lazim. 43 , 23 falan gelirdi 45 olsa 2, 25 olsa 1 oluyodu galiba. Serefsiz hoca, kizim sizin durumunuz iyi neden kursuma gelmiyorsun dediginde anlamistim. Neyse lise 3 te annem de ogretmen sikayet etti, sorusturma falan acilmisti diye bana dusman olmustu bir de. Okulu falan degistirildi sonra.

Matematikle ilgili sikintisi olan bir cok kisinin sebebi ya calismamaktir ya da boyle serefsizlerdir.
0
durgunfoton
(29.01.18)
lise yıllarında ikisinde de sıkıntı yoktu. türev, integral bizim zamanımızda öss'de çıkmıyor diye işlenmezdi doğru düzgün belki de o yüzden. onlar olsaydı muhtemelen matematik olurdu.

şimdiki adı yds mi neyse de kendi girdiğim öss'de dahi matematikten 3 komple fizikten 2 yanlış yapmış bi insanım ve çoğu deneme sınavlarında da fen bilgisinden matematiğe göre daha çok net çıkaran tek kişiydim belki de :)

üniversitede de matematik daha çok zorladı. hatta fizik ve fizikle alakalı derslerin vizelerinde fizikle alakalı kısmı halledip çözüm için sadece matematik kısmı kaldığında soruyu öylece bıraktığım çok oldu.

bunları yazdıktan sonra yorumlara kısa bi baktım da sanırım matematik diyen tek kişi benim :)
0
washe
(03.02.18)
(14)

İlk Defa Starbucks'a Gidecek Birine

lana del rey
Ne önerirsiniz? Kahveden hiç anlamam bu arada. Ne sevip ne sevmediğimi de bilmiyorum.
Ne önerirsiniz? Kahveden hiç anlamam bu arada. Ne sevip ne sevmediğimi de bilmiyorum.
0
lana del rey
(15.01.18)
Grande latte
0
nodrama
(15.01.18)
Vayt caklit moka
0
all girls dream
(15.01.18)
sert kahve severim diyorsan, americano
ben düz insanım diyorsan, latte
sütlü olsun ama kahve tadı fazla olsun diyorsan,ristretto bianco
kahve olmasın sütlü dersen, chai tea latte
farklı sütlü ve tadı olsun diyorsan, soya sütlü nane aromalı chai tea latte
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.01.18)
Mocha öneririm. Seveceğinizi tahmin ediyorum. Latte de olabilir.
0
simderun
(15.01.18)
Tatlı seviyorsan buzlu white moka, daha tatsız dersen düz moka. Yok acı olsun diyorsan cold brew.
0
i was made for you
(15.01.18)
grande venti diyecem diye kasmana gerek yok, kucuk orta buyuk demen yeterli
0
purple rain
(15.01.18)
Vendi caramel mocha
0
baldan kaymak
(15.01.18)
kahve sevmiyorsanız chai tea latte öneririm ama biraz bayabilir.
0
111111
(15.01.18)
Hepinize teşekkür ederim. Latte aldım ama beğenmedim çok köpüklüydü. Sırayla deneyeceğim, cevaplarınızı silmeyin lütfen.
0
🌸lana del rey
(15.01.18)
naneli cai tea latte
0
durgunfoton
(15.01.18)
Toffee nut latte (kendinden şekerli seversen)
Bi de yağsız sütle de dene latteyi daha fresh oluyo
Vanilyalı sütlü filtre kahve (yine kendinden şekerli)
0
Nature Works
(16.01.18)
Starbucks'ı bi bok sanmasın, normal bi kafe olduğunu unutmasın, aşırı anlam yüklemesin.

sade filtre kahve iyidir. bildiğin filtre kahve. Sütlüsü de var.
0
babilbaligi
(16.01.18)
kahveden anlamazsan muhtelemen kahve fanatiğide değilsin yani içmesende olur çünkü kahve iğrenç bişey hele starbucksda , git sıcak çuklat al baya iyi
0
docrivers
(16.01.18)
@balibaligi +1,
sturbucks'ı abartma, sturbucks'ı övme. sturbucks'a anlam yükleme.
yalnızca bi' diğer kahveci...
: White Chocolate Mocha
0
güneyli çocuk
(16.01.18)
(7)

Fethiye vs Bodrum vs Marmaris vs Kuşadası

leper messiah
Yaşamak için hangisi? Neden?
Yaşamak için hangisi? Neden?
0
leper messiah
(10.01.18)
hiç birisinde yazın aşırı kalabalıktan rahat edemiyeceğimi bildiğim ve yazları sevdiğim için hiç biri.
0
killerbee
(10.01.18)
Hepsi turistik bölge. Biraz merkez dışında yer tercih edilebiliyorsa Fethiye derdim. Ki yakında yapacağım eylem, az kaldı.
0
baldan kaymak
(10.01.18)
ben bodrumu seçerim. sebebi hiç olmazsa yazın konser falan olur.
fethiye çok içte kalıyor ben buranın ulaşımını sevmiyorum. fethiyelilerden duymayacağın bişeyde söyliyim insanları yobazdır, bizim ailenin yarısı adanalı ben adana da daha rahat geziyorum.

aslında kalabalık önemli değil yani bunların hepsinde belli yerler kalabalık olur. yabancı turist çokken rahatsız olmazsın ama bu yaz denize gitmekten tiskindim tamamen görgüsüz yerli turistlerden dolayı.

fethiyede yaşıyorum burası için soruları alabilirim.
fakat kiraların ucuz olduğunu düşünme. bugün havaşın otobüsünde biz kiraları 500-600 sanıpta gelmiştik diye konuşuyolardı.
500 e de ev var ama köy taraflarında
0
durgunfoton
(10.01.18)
Ne iş yaptığına, nasıl takıldığına göre değişir.

Benim tercihim Fethiye ve köy oldu. Ama yurtiçi piyasaya çalışıyor olsaydım İzmir veya Bodrum'u tercih ederdim. Deniz-tekne ile ilgili bir iş yapıyor olsam belki Marmaris'i de düşünebilirdim. Kuşadası'nı her halükarda direk elerdim.
0
otonomo
(10.01.18)
bir kuşadalı olarak marmaris derdim, kuşadası artık şehir gibi.
fethiye nin köyleri de olabilir gerçi.
0
ravenudon
(10.01.18)
fethiye bunların arasında yaz kış hareketliliğin olduğu daha yerel kalabilmiş ve en uygun yerdir. muğla ilçesidir ancak muğladan daha büyüktür.antalyaya benzer.
bodrum tamamen turistik ve en pahalı olan yerdir. kışın ölüdür.
kuşadası son zamanlarda aydının en gelişen ilçesidir. merkezi hareketlidir selçuğa ve izmire yakındır. aydınada tabiki. ancak suç oranı en yüksek olan aralarından burasıdır.
marmaris aralarında en nezih yabancılarında yaşadığı bir yerdir. insanı izmir gibidir. elitisttir. kışın ölünün ölüsüdür. sakinlik seviyorsan marmaris. hareket seviyorsan kuşadası anadoludan bir parça diyorsan fethiye.
0
mikahakkinen
(10.01.18)
digerlerini bilmedim ama kusadasi degil. ozelliksiz bir yer. beton yigini, estetikten yoksun.
0
jimicik
(10.01.18)
(7)

sorunlu aileler ve çocukları..

mehmed resad
hani bazı aileler, anneler babalar vardır.çocuğuna vatan haini (uygun bi sıfat bulamadım tam?!) gibi davranır, ağzına sıçar, sevgi göstermez, araları iyi değildir, çocuk da ona bunun üzerine çok annecim babacım moduna girmez, giremez.fakat yine de çocuk okutulur, kıyafet bilmem ne alınır.. yani imka
hani bazı aileler, anneler babalar vardır.

çocuğuna vatan haini (uygun bi sıfat bulamadım tam?!) gibi davranır, ağzına sıçar, sevgi göstermez, araları iyi değildir, çocuk da ona bunun üzerine çok annecim babacım moduna girmez, giremez.

fakat yine de çocuk okutulur, kıyafet bilmem ne alınır.. yani imkanlar yine çocuk için seferber edilir. neden?! bir zorunluluk hissi mi, vicdan mı yoksa seviyor ama gösteremiyor durumu mu?
0
mehmed resad
(09.01.18)
Çünkü senden sorumlu. Sevmese bile sorumlu. Bakmak (buna eğitim de dahil) zorunda. ki bence sorun yanlış.

Soru şu olmalı "bakacak kadar sorumluluk duygusu olan ebeveyn niçin çocuğuna yeteri kadar sevgi veremez"
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(09.01.18)
üreme zorunluluğu. çocuk olmazsa olmaz mantığı. böyle olunca da çocukları zorla büyütüyorlar.
0
xvyz
(09.01.18)
çevre baskısı. ben iyi babayım, anneyim imajını çevreye vermek istiyorlar ya da vermek zorunda hissediyorlar en kolay ve mecburi yolu da bu tür harcamaları yapmak.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.01.18)
Aha benim ailem. Elalem ne der. Ele gune rezil olmayalim. Cocuklarina bakmiyor demesinler. Bizde ki cevabi.
0
durgunfoton
(09.01.18)
Dışarda hayat zor kendini savunmayı evde öğrensin diyen de var, elalem ne der diyen de, sevgi gösterilmez biz öyle gördük diyen de, üzerinde hiç düşünmeden çevresinden gördüğünü yapan da, eşine, kayınvalidesine, parasızlığa vb kızıp öfkesini gücü yettiğinden çıkaran da..
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.01.18)
Bazısının sevgi anlayışı biz şimdiki zamandan ötürü anlayamasak da inanın imkânlarını çocukları için seferber etmektir. Ben bazen aile büyüklerine sorarım ve aldığım cevap biz sevgi görmedik ki gösterelim, nasıl göstereceğimizi bilmiyoruz, bişey eksik etmiyoruz daha ne yapalım diyorlar. Yapamayacaklarını, insanların değişemeyeceğini bilmeme rağmen o zaman bilmiyordunuz ama şimdi biliyorsunuz diyorum.
0
mslny
(09.01.18)
Yaslaninca bana baksin, soyumu surdursun kafasi. Kendinde nefret ettigini cocukta gormece ayni zamanda kendini gordugu icin “bana imkan verilseydi olurdum” diye de imkan sunmak ve beklentiye girmek. Beklenti karsilanmayinca bari bi seye yarari olsun diye bu sefer torun beklemek, torundan da ayni seyleri istemek. Kisir donguye girmek, herkesin hayatina sicmak.

Diye dusunuyorum.
0
beriberi
(10.01.18)
(13)

Ekşi'yi bırakmak isteyen var mı?

hadi ya la
Uyandığımda hemen gündeme bakıyorum. Yatarken de. Gün içinde belki 100 kez ekşiye giriyorum. Okulda, yolda, evde. Sıkıntı şu ki artık çok kayboluyorum. Eskiden müthiş entrylere denk gelir, yeni şeyler öğrenirdim; son yıllarda mantık yoksunu o kadar entry okuyorum ki zamanımı boşa harcadığımı ve kend
Uyandığımda hemen gündeme bakıyorum. Yatarken de. Gün içinde belki 100 kez ekşiye giriyorum. Okulda, yolda, evde. Sıkıntı şu ki artık çok kayboluyorum. Eskiden müthiş entrylere denk gelir, yeni şeyler öğrenirdim; son yıllarda mantık yoksunu o kadar entry okuyorum ki zamanımı boşa harcadığımı ve kendimi çöp içerikle çevrelediğimi hissediyorum.

Alternatif ne olabilir?
Genelde bbc world news uygulamasından popüler haberleri okuyorum,
Arada reddit'e giriyorum ama ekşi alışkanlığımdan dolayı tekrar ekşi'ye giriyorum.
Youtube'da bilgilendirici ne varsa boş zamanlarımda onları izliyorum.

Eskiden clickbait'in az olduğu dönemlerde rastgele güzel makaleler okurdum. Her konuda. Ama şimdi çoğu içerik çöp.

Bu konuyu yarınki finale hazırlanmamak için açtım. Derse dönüyorum.
0
hadi ya la
(04.01.18)
9gag
0
facebook
(04.01.18)
10+ senedir sıkılmadığım, hala işe yarar, güzel, yaratıcı içerikler sağlayan tek şey var. stumbleupon. muhtemelen sen de bi bakıp bu ne ya diyip uğraşmayacaksın. nasıl istersen, sözlükte zaman öldürmeye devam edebilirsin.
0
washe
(04.01.18)
9gag ve stumbleupon iyidir. sakin ola ki internetin kara deligi olan r...t e bulasmayin.
0
charlotte blanc
(04.01.18)
ben facebook'ta tonlarca ingilizce sayfa beğendim. hep facebook'a giriyorum. yeni haberler görüyorum, hem de ingilizcem gelişiyor.

ekşiyi de bırakamıyorum. on dört senedir buradayım. ama isteğim büyük oranda gitti.
alternatif ve yazmaya değecek bir yer bulursam oraya geçerim. ekşi sözlük baydı.
0
tabudeviren
(04.01.18)
Bİr zamanlar yazarken, bırakmak istemezdim. Yine yazar olsam yine bırakmak istemem. Az da olsa kaliteli içerik üretiliyor.
0
simderun
(04.01.18)
Tarihte bugünü kullanın o halde. Eskiden harika entryler yazılmış onları okuyorum ben. O an ne yapıyorsam ya da ne yiyorsam o şeyi yazıp şükela modunda okuyorum. Mandalina hakkında bile harika yazılar yazılmış veya incir (sallıyorum)

Gardrop diye bir öykü dizisi vardı mesela, fena değildi...
0
mezarkabul
(04.01.18)
Quora da takiliyorum ben de.
0
durgunfoton
(04.01.18)
Ben de nefret ediyorum, maalesef elim yine arada ekşisözlüğe gidiyor. Bunun dışında takip ettiğm yerler:

quora
reddit (netsec ve homelab gibi süper kısımlar var)
hackernews
verge, arstechnica, vs.vs
0
roket adam
(04.01.18)
ekşişeyler?
0
bir sevgi faresi jamal
(04.01.18)
Yine çıkıyor arada dediğin gibi entriler.
0
[GODDARD]
(04.01.18)
güzel bir badi listesinden sonra, badiler/badinin favladıkları.
0
idris amil zula
(04.01.18)
Bırakmak istiyorum ama ben de yapamadım. Senin kadar sık olmasa da benim de elim gidiyor alışkanlıkla ve yerine ikame edecek bir şey koyamadım ben de.

Her ne kadar uygulayamasam bile tavsiyem blog açmak. Tüketmekten ziyade üretici olmak yani.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(04.01.18)
reddit varken ekşi'ye ne gerek var?
0
pangea
(04.01.18)
(9)

Amerika ile ilgili 2 soru

durgunfoton
1. 1900 dolares ile bir phd ogrencisi gecinebilir mi, iyi mi? 2. Abd'de tekstil nasil? Mesela, atiyorum, bi pantalon alicam. Tr'de 100 liraya guzel bisey bulabilirim. Uzun surede giyerim. Orada 30 dolara aldigim nasildir? Şekli ilk yikamada bozulan uyduruk bisey midir? Giderken cok kiyafet goturmese
1. 1900 dolares ile bir phd ogrencisi gecinebilir mi, iyi mi?
2. Abd'de tekstil nasil? Mesela, atiyorum, bi pantalon alicam. Tr'de 100 liraya guzel bisey bulabilirim. Uzun surede giyerim. Orada 30 dolara aldigim nasildir? Şekli ilk yikamada bozulan uyduruk bisey midir?
Giderken cok kiyafet goturmesem mi acaba diye dusunuyorum aslinda.
0
durgunfoton
(23.12.17)
amazon'dan fiyatlara bak, TR'deki 100 liralık kot orada 20-30 dolardır.
0
gezegen olan pluton
(23.12.17)
Telefondan degistiremedim. Michigan
0
🌸durgunfoton
(23.12.17)
Orada indirimler filan oluyor baya. Ucuz cok marka var.
Trde lcwaikiki kotlari bile 70 tl, 20-30$ bandinda baya kaliteli seyler alirsin.
Tjmaxx, ross fialn bisuru dukkan var. ayrica indirime girince harbici indirim oluyor.
Cok fazla sey goturmene gerek yok bence. Ama gerekli olan seyleri gotur tabi.
0
kuehles blondes
(23.12.17)
Ornegin University of California'da 2100 aldim. 1000 dolara oda kiraladim. Trader Joe's'dan market alisverisimi aylik 400 dolara yaptim. 300 dokat disarida harcadim. Gerisi de ivir zivira gitti.
0
Traveller
(23.12.17)
Ross Dress For Less, TJ Max, Marshalls ucuz giyim magazalari. Ornegin Colombia bot 30 dolar Turkiye'de aynisi 600 lira. Colombia yagmurluk 25 dolar Turkiye'de 450 lira. Fiyatlar boyle ucuk.
0
Traveller
(23.12.17)
Her türlü geçinirsin. En buyuk gider kira ve yemek. Yemekleri mumkun oödugunca kendin hazırla. Öğleyin sandiviç falan yap götür evden kimse ayıplamaz. Dandik ama sağlam bir araba al 1000 dolardan fazla verme ama arıza cıkaracak bişey de olmasın. Boş vakitlerini iyi değerlendir über, pizza dağıtımı ne bulursan atla
0
steward
(23.12.17)
Kıyafey seni idare edecek bişeyler götür orda ihtiyac halinde 15-20$ a marshalls tjmax den alabilirsin
0
steward
(23.12.17)
michigan'dan bildiriyorum. gecinilir. ann arbor'daysan kiralar biraz yuksek ama ben 2000 civariyla tek basima yasayabiliyorum. east lansing daha da uygun.

ben giyim kusami -ozellikle biraz daha formal ve sik olanlari turkiyeden getiriyorum cunku turkiyede hem stiller daha guzel hem de daha ucuz. ama tabii columbia vs burdan aliyorum. kiyafet getirme konusunda sunu dusun. elinde ne kadar parayla gelebileceksin michigana? ilk ay depozito, mobilya vs cok masraf cikabiliyor bir de kiyafet almak konusunda sikma kendini. hem ilk maasi birinci ayin sonunda yatirirlarsa cok zorlanabilirsin az para ve az kiyafetle gelirsen.

ann arbor'a geliyorsan, sorularin varsa, ozelden her zaman yazabilirisn.
0
gene mi gene
(23.12.17)
1. NYC'de hayır, Ohio'da evet.
2. Tekstil Türkiye'ye göre daha iyi bence.

ek: Asıl kıyaslaman gereken şey tekstil değil. hatta, tekstil son kıyaslayacağın şeylerden biri. bunun sağlık hizmetleri var, ev kirası var, çalışma saatleri var vs.
0
sen git ben geliyorum
(23.12.17)
(10)

Atatürk'e Benziyor mu?

arockm
Merhaba shutterstock sitesinde Atatürk ile ilgili bir vectör var. Yalnız bu vectörün Atatürk'le alakası yok bence. Kaldırılmasını talep ettim ama tarafıma "bunun bir çizim olduğu, görselin tanıtımı ve içeriğinin yeterli olduğuna karar verilmiş olup, kütüphanede aktif olarak kalacaktır." denildi.Sizc
Merhaba shutterstock sitesinde Atatürk ile ilgili bir vectör var. Yalnız bu vectörün Atatürk'le alakası yok bence. Kaldırılmasını talep ettim ama tarafıma "bunun bir çizim olduğu, görselin tanıtımı ve içeriğinin yeterli olduğuna karar verilmiş olup, kütüphanede aktif olarak kalacaktır." denildi.

Sizce Atatürk'e benziyor mu? Eğer benzemiyorsa sizlerde "[email protected]" adresine şikayet maili atarsanız sevinirim.

İlgili vectör linklerde. Teşekkürler.


www.shutterstock.com


Stok Vektör Kimliği: 753821416
0
arockm
(21.12.17)
kazım karabekir'e daha çok benziyor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(21.12.17)
Enver Paşa'ya daha çok benziyor.
0
angelus
(21.12.17)
selanik değil pütürge doğumlu atatürk olmuş bu.
0
Bruce
(21.12.17)
Kazım Karabekir +1
0
simderun
(21.12.17)
Bence de alakası yok hiç. İlgili yerlere mail atarsanız çok sevinirim. Teşekkürler.
0
🌸arockm
(21.12.17)
karabekir +1

ne gerek var şikayete yahu.. benzemese de şikayet edecek bir şey yok.
0
tabudeviren
(21.12.17)
Olmamis. Bence de
0
durgunfoton
(21.12.17)
Atatürk'ten ziyade kalpak giymiş Ferhat Güzel'e benziyor. Ama şikayet etmeyi de ultra manasız buldum. Neticede bir aşağılama, hakaret vs yok. Sadece kötü çizim. Her kötü çizim için bu olmamış, bunu beğenmedik silin mi diyeceğiz. Biz güzellik, benzerlik otoritesi miyiz? Her resim, toplu olarak beğeni ve benzerlik onayından geçtikten sonra mı yayınlanmalı? Saçma

Neticede bu görseli beğenmiyorsanız, kullanmaz, satın almazsınız. Her beğenmediğimizi yasaklatalım, kaldırtalım gibi bir zihniyeti tehlikeli buluyorum.
0
thracia
(21.12.17)
amcama daha çok benziyor
0
firemanjonny
(21.12.17)
Begenmedim. Olmamis. Hatta demet akalinin esine benzettim.
0
wishmaythşngs
(22.12.17)
(12)

Batı bu adamları nasıl çıkarıyor?

ya ben lan neyse
Elon Musk, Steve Wozniak, Bill Gates, Jeff Bezos...adını bilmediğim binlercesi...klasik olarak gelir yüksekliği, ailelerin eğitime verdiği önem, devlet politikaları, rol model bolluğu, kültür vs. denebilir ama özellikle bu ülkeleri tecrübe etmiş ya da uzman arkadaşların söyleyecekleri önemli. neyi k
Elon Musk, Steve Wozniak, Bill Gates, Jeff Bezos...

adını bilmediğim binlercesi...

klasik olarak gelir yüksekliği, ailelerin eğitime verdiği önem, devlet politikaları, rol model bolluğu, kültür vs. denebilir ama özellikle bu ülkeleri tecrübe etmiş ya da uzman arkadaşların söyleyecekleri önemli. neyi kaçırıyoruz? şöyle vurucu bir şeyler söyleyin bana.

eğitimin içindeyim. bizim eğitim sistemimizi çok iyi de bilsem başarılı örnekleri tanımam lazım. yoksa farkı anlayamam.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(15.11.17)
Hepsinin temelinde özgür düşünce yatıyor. ABD, bunu düşünme ya da şunu yapma gibi baskıcı bir yönetim uygulamıyor. Böyle bir ortamda fikirlerin doğması ve gelişmesi anormal bir durum değil.
0
dissendium
(15.11.17)
Ben ABD'de egitim aldim. Orada cahillige ovgu de var ama calisanin onu de acik.

Bir de bilim uretiyorlar. Daha akilli bir cep telefonunun bilgisi 1 milyar cep telefonunun toplam maliyetinden daha pahali. ABD bilim uretiyor sonra Banglades Turkiye Pakistan bu bilgiye gore cep telefonu araba buzdolabi kopyaliyor. O cep telefonunu daha etkili hale nasil gelistiririz hic dusunmuyoruz. Ornegin kimya biyoloji bolumleri mezunlari burada issiz. ABD'de 4 yillik kimya bolumu mezunuysam kesin iyi bir is bulurum.
0
Traveller
(15.11.17)
Beni bir fikir verir

nordic.businessinsider.com
0
senolll
(15.11.17)
ek olarak. Senin klasik olarak adlandırdığın kriterler aslında gayet cevabın kendisi. Bakalım ;

www.oecdbetterlifeindex.org

Şimdi bu grafikte "batı" diye gruplandırabileceğimiz ülkelere baktığımızda kriterlerler dolayısıyla bu tarz durumların buralarda parlama olasılığının daha yüksek olduğu ortada.

Burda ayrıca dikkat edilmesi gereken durum eğer bu tarz nadir beyinler grafikte aşağıda kalan ülkelerden çıktığında da bu ülkere beyin göçü yapabilmesi için her türlü ortamın kuruluyor, sağlanıyor olması..Bu konuya ekonomik olarak oldukça yüklü bir yatırım yapılıyor olması.
0
AlsterWasser
(15.11.17)
bunun cevabını verebilmemiz için de batı'da eğitim görmüş olmamız gerek sanırım.
0
for day to break
(15.11.17)
Doguda projeyle "cikariliyor" birileri, batida kendiliginden yetişiyor.

"Cunku erkek erkege evlenebiliyorlar, ondan mi?" Demisti bir hocamiz. He amk ondan!

Adam baskanla sabah aksam dalga gecebildigi icin.
Dinimiz aaameeeen diye mışıl mışıl uyumadigi icin.
11 eylulun misal devlet komplosu oldugunu konusabiliyorsun orada...
Milletce birlik beraberlige en cok ihtiyac duydugumuz... gibi bir perde yok,
Yayin yasagi da yok.
Siyah baskan gelince su kadar yillik white sea'yi, ah pardon sarayi black house yapamıyor a me ka!
Kabile devleti degil cunku! Uc yuz yillik gecmisi var binlerce yillik degil ama alabildigine fikir, ifade, inanc, girisim ozgurlugu.

Yok mu hic yamugu, yalanci cennet mi? Ooo cok ama kopekler serbestse taslar da bagli degil yani.
0
runagain
(15.11.17)
bu arada steve jobs un biografisini ve amazon'nu anlatan everything store kitaplarını tavsiye ederim.

smile.amazon.com

smile.amazon.com
0
n62
(15.11.17)
bence egitim tabi ki, artı genetik miras olarak da ortalama iq yüksek olabilir. artı gelişmeleri için fırsat buluyorlar, wozniak türkiyede bu kadar başarılı olabilir miydi. Mesela internette teknik bir foruma bakıyorum çogunluk amerikalıların tartıştıgı konularda yazdıklarını okuyunca bu insanlar niye bu kadar akıllı diye inanın komplekse giriyorum.
0
joepiscopo
(15.11.17)
bilim müzesine gitmiştim yurtdışında dudağım uçukladı. kaç yıl öncesinde adamların o şartlarda sahip olduğu deneysel aletler, imkanlar bugün bizim üniversitelerimizde olanlardan daha çoktu.
ve torpil yok, ben görmedim, dolayısıyla çalışan insanlardaki umutsuzlukta yok.
0
durgunfoton
(16.11.17)
Why nations fail? Daron acemoğlu
0
smeagal
(16.11.17)
1) Teknoloji uretimini yapacak adamlar zeki adamlardir. Bugun zeki adamlari Turkiye'de gorenler ilk olarak niye yurt disinda degilsin de buradasin diye sorar. Bu sorunun nedenleri senin sorunun dogrudan cevaplari.
2) Ulkendeki zeki adamlari diger herkes gibi yeteri kadar iyi yetistiremiyorsun. Onlar yetistiriyor.
3) Meyve vereni taslayan, ortak hicbir konuda bir araya gelemeyen, yalanci, cikarci, yagmaci, ahlaksiz bir insan cogunlugu var. Bu bir bataklik. Orada yok.
4) Ayni sekilde vasatligi kutsayan bir resmi sistemin var. Ulkende kalan zeki/egitimli adamlarin inisiyatif almasini kostekliyorsun. Kendi basina bir sey uretmeye calissan onunde sacma sapan engeller cikar. Hatta sonucta bir sekilde suclu cikarsin. Yani bu isi yapabilecekler icin yapmamak en iyi secenek. Orada yeter ki sen yap.
5) Is yapma ortami Turkiye'de yok. Is yapmak icin guven ortamin yok. Burada yarin sebepsiz yere tepene binebilirler, birak hukuki bir konunun cozumlenme suresini. Servetin yok ve ic pazarin kucuk. Dolayisiyla dunya capinda buyuyecek bir sirketin yeri Turkiye degil; kanunlari belli, bugun a dedigine yarin b demeyecek yerler.
6) Yolsuz bir sistemin var. Bu isler icin ayirdigin ayirmadigin tum maddi kaynaklarin yanlis yerlere akiyor. Orada hem kaynak var hem kaynaklar cok daha iyi kullaniliyor.
7) Bilim ve teknoloji uretmek her seyden once bir kultur birikimi isidir. Kosulsuz ifade ozgurlugu bunun temelidir. Cunku gelisme, populer olmayan fikrin ortaya atilmasiyla tartisma uzerinden saglanir ve ifade ozgurlugu bunun yapilabilmesini garanti altina alir. Bu, yasal oldugu kadar kulturel bir sorun. Turkiyede annesi babasiyla dahi olgun bir fikir alisverisine giremez insanlar. Orada farkli fikirler tesvik edilir, ifade ozgurlugu one cikarilir.
0
dunal
(16.11.17)
Yukarıdaki hemen hemen her şeye katılmakla ve en önemlilerin onlar olduğunu bildirmekle birlikte, iki ek yapmak isterim.

İlki, insanların posasını çıkararak çıkarıyor bu insanları. Girişimcilere de geçeyim, öncelikle akademiden bahsedeyim. Gelenlerin hepsi dünyanın en seçmeceleri. İyi yerdekiler çok daha seçmece, kaymak tabaka, lordlar kamarası. Onlar da 'Haftasonu olursa, şöyle tatile giderim. Böyle eğlenirim' demiyor. Örneğin, bir arkadaşıma hocası 16 haftasonunu okulda geçirmesini ve deneyler yapmasını istedi; o da hafta içleri ve ehafta sonları okulda. Geceleri 3-4'te çıktığım oluyor ve tek değilim; çıkıp binaya dönüp baktığımda sabahlayan en az 5-10 kişi oluyor. 3-4 saatlik uykularla dayanıyoruz. Haftasonu tek istenebilen tek şey uyku haline geliyor. Çinliler ve Hintlilerle yarışıyorsun ki, ülkelerinde bir sınavda 100 üstünden bir puan düşseler önlerine yüzbinlerce kişi geçiyor ve hayallerine elveda diyorsun. O yüzden, acımasız ve yarışmacı oluyorlar. Haliyle, onların olduğu ortam da acımasız ve yarışmacı oluyor. Haliyle doğuştan dahi olup her teoremi şıp diye ispatlayamıyorsan veya o zorluğa gelemiyorsan, sistem seni eliyor zaten. Hiçbir şey olmadan geldiğin yere dönüyorsun. Bundan geçsen bile ne işin garanti, ne yerin, ne yurdun. Dolayısıyla, çok çalışan başarılıdır diyemem ama başarılı olan mutlaka eşşekler gibi çalışmıştır, sen ben dizi izlerken, 'Stranger Things'in ikinci sezonu çıktı' derken, o arkandan 'Haa, izle, izle de ben seni geçeyim' diye bakar. İş hayatı buna göre rahat ama çok farklı değil. Zalimdir; ona dayandığın veya bu bakış açısına sahip olduğun sürece seni göklere çıkarır, dayanamazsan veya reddedersen seni yerin dibine gömer.

Hobiler için çok çelişkili bir durum var mesela. Öğrencilik boyunca 'extra-curricula' adına çok yönlü bir insan olduğunu hobilerle göstermen gerekiyor, iş hayatına geçince de 'benim zaten en büyük hobim işim' modunda olman bekleniyor. Ki başarılı olanlarda hobisi işi oluyor gerçekten. İş vaktinde de, hobi vaktinde de gerçekten severek çalışıyorlar. Yani, durum %100 şu:
scontent-sea1-1.cdninstagram.com

İkincisi de, girişimcilik ve risk endeksi. Amerika'nın 'Belirsizlikten kaçınma' endeksi %46 iken, Türkiye'de %85.
uzumc.files.wordpress.com
Neredeyse iki katı. Türk birinin yazdığı bir kitap vardı ama adını da yazarını da unuttum şimdi. Yukarıdaki veriye bağlı olarak iki şey çıkıyor. Bizim ülke 'Memur ol, maaşını ve emekliliğini garanti altına al. Geleceğin garanti olsun' ya da 'Yapma demiyorum, hobi olarak yine yap' ülkesi. Amerika ise 'Haydi, ben bir daldım, dalıyorum. Rasgele' ülkesi. İkinci olarak da Türk kültüründe, bir kere battın mı; milletin ağzına, diline sakız oluyorsun. 'Öyle açmıştı ama beceremedi'ler gırla gidiyor. Amerika'da ise batmak zaten çıkmanın bir parçası olarak çoğunluk tarafından kabul ediliyor. 'E batmadan, nasıl çıkacaksın ki' anlayışı hakim. O yüzden, bizdeki gibi bir kere battın mı, seni daha da tutup çeken olmuyor.

Bir de aslında, yukarıdaki tablodaki çok kötü bir şeyin iyi olan bir sonucu bu: bireysellik endeksi. Türkiye'nin bireysellik endeksi 37, Amerika'nın 91. İki ülke için de iyi değil bu sonuçlar. Bunun anlamı şu, Türkiye'de millet senin iç işlerinde, yukarıda anlattığım durumda olduğu gibi ama düşersen tutacak birileri de belki olabiliyor. Akrabalık ilişkileri güçlü. Atıyorum, senin borcu kardeşin, annen, baban, vb. ödeyebiliyor. Türkiye bu konuda bazı istisnalar dışında el bebek, gül bebek resmen. Amerika ekstra bireysel; kişisel alanın varlığı güzel ama yalnız ve korunaksız. Düştüğünde seni tutacak ailen yok ve her koyun kendi bacağından asılıyor. Dolayısıyla, risk çok yüksek. Battın battın, çıktın çıktın. Dolayısıyla, Steve Wozniak'tır, Bill Gates'tir; bir yandan bunları görürken; bir yandan da yüzbinlerce evsizi, otobüs durağında otururken ölüp 2 gün fark edilmeyeni de görmek gerekiyor. Bunlar birbirinden ayrı değil. Yani, başardın mı tam başarıyorsun ama çakıldın mı da iyi çakılıyorsun ve daha fenası, yalnız çakılıyorsun. Dolayısıyla, başarısız olma şansın yok, asılıyorsun. Başarı özgürlük, eğitim, para, vb. gibi güzel kaynaklardan da geliyor; iş güvensizliği, yalnızlık, korku gibi negatif kaynaklardan da geliyor. Madalyonun 'Bizim ülkemiz çok kötü, onlar bilimi destekliyor' dışında, aslında diğer yüzü olan, kimse seni desteklemediği için başarmaktan başka çarenin olmadığı bir sistemden de geliyor. Bir yandan bilime, sektöre destek tamken, bir o kadar da acımasızlığı var. Akademisyenin değeri bölümüne aldığı proje kadar, iş hayatındakinin kazandırdığı para kadar; ötesindekiler genelde tırı vırı. Bu sistemi içselleştirip kucaklarsan, başarıya daha yakın oluyorsun haliyle. Özetle de, vahşi kapitalizm sadece şekil değiştirmiş olarak devam ediyor. Değerli olmak, değerli kabul edilmek istiyorsan para kazanacak ve kazandıracaksın; bu kadar net. O yüzden de 'Başarılı olmanın 10 yolu', 'Aşmış insanların 5 alışkanlığı', '3 saatte 6 saatlik iş yapın' gibi kitaplar en çok satan oluyor; üniversite öğrencileri kaçak Adderall alarak çalışıyor. Gerçi son yıllarda Ferrari'sini Satan Bİlge tarzı bir iki isyankar bakış açısı popülerlik kazandı ama o da anlık rahatlatıcı olarak iş görüyor.

Bir de eğitim sistemi için şunu eklemek isterim. Daha dün ya da önceki gün PISA direektörü Türk öğrenciler için 'Ancak ezberciler, hiç yaratıcı değiller' dedi ve sistemi yerin dibine soktu.
t24.com.tr
Yaratıcılık bu tür girişimlerin en büyük parçalarından biri ve öğretilmiyor, aşılanmıyor. Dolayısıyla, öyle ete böyle yahni. Bu da öğretmenin veya öğrencinin suçu değil; müfredatın ve yaklaşık 50 küsur yıldır Milli Eğitimi tutkuyla değil de, ezberden yönetenlerin suçu.
0
aychovsky
(16.11.17)
(11)

Simit sarayında bi simit bi çay peynir nutella

allaccess
9 tl sizce pahalı değil mi? simit sarayı diyince 4-5liraya kapanması gerekiyor sanki
9 tl sizce pahalı değil mi? simit sarayı diyince 4-5liraya kapanması gerekiyor sanki
0
allaccess
(20.09.17)
kiraya cok para gidiyor, hele bilinen yerlerden birindeyse. o yüzden de bize yansıyor fiyatlar.
0
binder dandet
(20.09.17)
pahalı.
Zaten bence bu simitsarayı hep pahalıydı. Ve o yüzden geçtiğimiz cuma arkadaşıma bahsetmiştim bu simit sarayı ne iş acaba diye.

Ben sıcak birşeyler yemeyi severim ve genelde ekmek arası(fukara alışkanlığı), bundan uzun yıllar önce acaba döner mi yesem diye düşünürken para harcamak istemedim mi, lazımmıydı bilmiyorum hatırlamıyorum şimdi de; simit sarayından simit ve portakal suyu almıştım. dönerden çok daha pahalıya gelmişti. tek başına simit bile neredeyse döner fiyatıyla aynıydı.
Sağlıklı sağlıksız tartışma konum o değil ama bana fazla gelmişi fiyatı. o gün bu gündür de gitmem.

adam poğaçanın içinin üstüne domates biber koyuyor ve normal poğaça x liraysa buna 4x fiyat çekiyor. yemişim öyle sarayı.


edit: evinde yemen mümkün mü denilmiş; aklıma geldi: şimdi bizim mutfaktaki köy koyun peynirinin kilosu 15 lira, yine mutfakta ki nutellanın kavanozu sanırım 13 lira: ne kaldı çay; çayın(ben earl grey içiyorum) sallama çayın 25'lik paketi 5 lira herhalde(20'likte olabilir). bi tek simit kaldı sanırım. onun fiyatını bilmiyorum.

ilave; domatesin kilosu 2 lira. biberin kilosu 4 lira. salatalık da bu dolaylardadır.

yine mukayese için en yakın markete manava bişeye gidip 1 kilo biber tarttırın ki miktarını kavrayabilesiniz.

söyleyeceklerim bu kadar.
0
mete kudur
(20.09.17)
bence pahalı
12 liraya falan ufak menuler yok mu burgercilerde?

kola var patates var ufak da olsa hamburger var
0
herhaltibiliyoring
(20.09.17)
4-5 lira nedir allah aşkına. bu saydıklarını 4-5 liraya evinde yemen mümkün mü? gidip bir mekanda hizmet alarak bunları yiyorsun. 10 liradan ucuza nerede ne yiyebilirsin ki?

gayet normal bir fiyat.
0
mahone
(20.09.17)
Simit Sarayı restoran statüsünde bir yer yalnız. Oradan alınan simitle sokaktaki simitçiden alınan simidi karşılaştırmak çok saçma. Çayı da, peyniri de, çikolatayı da orada bulabiliyorsun ve onları orada yiyebiliyorsun. Burada bir hizmet faktörü var. İşletme giderlerini dikkate almadan direkt bire bir fiyat dengesi belirlemeye çalışmak çok anlamsız. Ben normal buldum.
0
dissendium
(20.09.17)
Pahalı, hizmet de yok.
0
gazozailacatmauzmani
(20.09.17)
Çok pahalı.

Antalya'da yerel simitçilerden örnek vereyim;
1 simit, 1 haşlanmış yumurta, 1 krem peynir, 1çay 5-6 Tl. arası değişiyor. Simit Sarayı isimden vuruyor parayı. Ödediğiniz hesabın içerisinde mekan sahibinin kazancından Simit Sarayı komisyonuna bir ton ek para var.
0
prok
(20.09.17)
simit sarayı gereksiz pahalı mekan bence. haa sade simitlerini yemeye değer bence ama diğer ürünler aşşırı pahalıı
0
faik abi
(20.09.17)
kesinlikle pahalı.
0
qazwsx
(20.09.17)
simitlerini alıyorum. ama acıktıysam orada oturupta birşey yemem.
0
durgunfoton
(20.09.17)
hatırladığım kadarı ile çay pahalıydı orada.
ama o fiyatlarda yüksek simit alıp çıkmak en güzeli simitleri güzel
0
basond
(21.09.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.