duygumsu
Mesela saglik ocagina, hastahaneye ya da universite hastanesine gittigim de saglik ocagina gidip muayene ucreti odemek istemiyorum.Bunu kanunu degistirmek icin ne yapmak gerekir.
Mesela saglik ocagina, hastahaneye ya da universite hastanesine gittigim de saglik ocagina gidip muayene ucreti odemek istemiyorum.
Bunu kanunu degistirmek icin ne yapmak gerekir.
Bunu kanunu degistirmek icin ne yapmak gerekir.
0
öncelikle zaten sevk sistemine uyulduğunda ekstra bir ücret uygulanmıyor, ancak sevk sistemi mevcut sistemde çalışmıyor, basit bir üst solunum yolu enfeksiyonu üniversite hastanesine gidiyor. buna göre de ek ücret veriliyor
0
önce insanların kafasının değişmesi lazım. insanlar sağlık ve eğitim için "hiç"ten fazla ödememesi gerekirken, vergisiyle ihtiyaçları karşılanması gerekirken maaşına üç kuruş zammı ya da üç kuruşluk indirimi "lütuf", devleti de yönetenleri mülkü sandığı sürece silah zoruyla bile bişy değştirilmez yani.
bunu olabildğince insana anlatmakla başlayabilirsin, gerekçeleriyle.
bunu olabildğince insana anlatmakla başlayabilirsin, gerekçeleriyle.
0
dünyada sağlık ve eğitim için "hiç" verilen sadece sosyalist ülkeler var, kuzey kore, çin ve küba.
küba harici olanları önermem.
muayeneye gelince zaten para ödemiyorsunuz genelde.
küba harici olanları önermem.
muayeneye gelince zaten para ödemiyorsunuz genelde.
0
Eczaneye yar pardon
Sagliocagi yazmisim
Saglikocagina gidince 3lira
Hastaneye 5
Uni hastanesine 8
Birikiyoo birikiyoo eczanenun biri bi yakaliyo bi dunya para aliyo. Eskiden ilaca da para odemezdik iz devlet hepsini oderdi.
Dilekce falan toplama ise yaramaz mi yae. Ben bedava saglik hizmeti istiyorum. Saglik eskiden belesti simdi parayla nereye gidiyoruz ki biz boyle. Eskiden devlet zengi. Simdi fakir mi
Sagliocagi yazmisim
Saglikocagina gidince 3lira
Hastaneye 5
Uni hastanesine 8
Birikiyoo birikiyoo eczanenun biri bi yakaliyo bi dunya para aliyo. Eskiden ilaca da para odemezdik iz devlet hepsini oderdi.
Dilekce falan toplama ise yaramaz mi yae. Ben bedava saglik hizmeti istiyorum. Saglik eskiden belesti simdi parayla nereye gidiyoruz ki biz boyle. Eskiden devlet zengi. Simdi fakir mi
0
dünyada örneği yok diyecek kadar ufkunu daraltma bir de ek olarak.
verdiğin 5 liranın ortalama 1'i vergi (kdv ötv vb.), maaşından kesilenler ve ayrıca işvereninden alınan sigorta ücreti de var. senden muayene için para almaları soygundan başka bişy değil; ki muayene dışında tüm sağlık hizmeti için de geçerli. eğitim de öyle. bir de diyanet bütçesi falan var işte hiçbir işe yaramayan falan daha böyle gidiyor.
verdiğin 5 liranın ortalama 1'i vergi (kdv ötv vb.), maaşından kesilenler ve ayrıca işvereninden alınan sigorta ücreti de var. senden muayene için para almaları soygundan başka bişy değil; ki muayene dışında tüm sağlık hizmeti için de geçerli. eğitim de öyle. bir de diyanet bütçesi falan var işte hiçbir işe yaramayan falan daha böyle gidiyor.
0
arkadaşlar sizin yaş kaç?
Eskiden her şey bedava mıydı?
Yahu benim akrabalarım var doktor, nesi bedavaydı?
İlaçlarda bedavaymış, her yer cennetti değil mi.
Bir halt bilmeden konuşmayın yahu
Eskiden her şey bedava mıydı?
Yahu benim akrabalarım var doktor, nesi bedavaydı?
İlaçlarda bedavaymış, her yer cennetti değil mi.
Bir halt bilmeden konuşmayın yahu
0
Benim yasim 25tir. Bir sy bilmiyorsam susarim.
Su an devlet kiytirik bir antibiyotigin dahi belli bi kismini oduyor. 6liralik ilaci hastane yazinca ilactan daha cok para oduyorum ben.
Ben kucukken hastanede muayene oldum diye para verdigimi hatrlamam hic.
Cogu ilaci da devlet karsilar. Memr cocuguyum.
Bedava saglik hizmeti istiyorum.
Su an devlet kiytirik bir antibiyotigin dahi belli bi kismini oduyor. 6liralik ilaci hastane yazinca ilactan daha cok para oduyorum ben.
Ben kucukken hastanede muayene oldum diye para verdigimi hatrlamam hic.
Cogu ilaci da devlet karsilar. Memr cocuguyum.
Bedava saglik hizmeti istiyorum.
0
eskiden ilaçlar paraylaydı şimdi de öyle devam etsin diye düşün.
böyle gelmiş böyle gidecek napalım de.
süper, ömrünün sonuna kadar mutlusun böylece.
böyle gelmiş böyle gidecek napalım de.
süper, ömrünün sonuna kadar mutlusun böylece.
0
Ben buna karsi olanlar ugrasmak istemiyorum ben dilekce toplamakla bu yasanin degisebilir olabilir mi olup olmadigini merak ediyorum.
0
devlet artık kıytırık bir antibiyotikten bile para kesiyor çünkü güzide milletimiz ilacın bedava yapıldığı dönemde 10 yıl içinde sadece ilaç masraflarını beleş olduğu için 7 kat arttırdı. O yüzden kıytırık bir ilaç için dahi 2-3 lira kesinti yapılıyor. Fakat yinede önceki döneme göre beğenin veya beğenmeyin çok daha iyi bir sağlık sistemi var. Çok iyi mükemmel demiyorum, 12 yıl öncesine göre diyorum zira görünüşe göre sadece 1 çocukluk hatırasından veya sadece muhalif olma kaygısı yüzünden 90lardaki çürümüşlüğün zirvesindesi sistemi "idealize" hale getirmişsiniz.
çocukluğunuzda sizden para almadıkları için her şeyi mükemmel görmekte bir başka durum. Zira ameliyat olmazsa 6 içinde ölecek hastaya 9 ay sonra randevu verilmesi, doktorların hastaneye gelen hastalara kartvizit verip ancak muayenehaneye gelenlere adam gibi bakması gibi tonlarca gudubet durum vardı.
BEdava sağlık hizmeti tabiki var, devlet hastahanelerinde tedavi olabilirsiniz, eğer özel hastane istiyorsanız %200e kadar fark ücreti var. tabiiki yüksek olabiliyor ama milletin özel hastanenin kapısından dahi içeri giremediği ve acilde dahi kabul edilmediği, edilse bile 10000lere varan faturaların çıkartıldığı bir dönemde değilsiniz en azından.
çocukluğunuzda sizden para almadıkları için her şeyi mükemmel görmekte bir başka durum. Zira ameliyat olmazsa 6 içinde ölecek hastaya 9 ay sonra randevu verilmesi, doktorların hastaneye gelen hastalara kartvizit verip ancak muayenehaneye gelenlere adam gibi bakması gibi tonlarca gudubet durum vardı.
BEdava sağlık hizmeti tabiki var, devlet hastahanelerinde tedavi olabilirsiniz, eğer özel hastane istiyorsanız %200e kadar fark ücreti var. tabiiki yüksek olabiliyor ama milletin özel hastanenin kapısından dahi içeri giremediği ve acilde dahi kabul edilmediği, edilse bile 10000lere varan faturaların çıkartıldığı bir dönemde değilsiniz en azından.
0
fukka
siz ne düşünüyorsunuz oğlum çok acayip la bu adam.http://www.ntvmsnbc.com/id/25477205
0
aq adamın işi gücü yok bunlara kafayı takıyor. sonra da türkiye niye gelişmedi. ben işsizim mesela ama bunun kadar değil ya
0
en güzelini lgbtt demiş. yani öyle bir söz söylemişler ki başka fırsat kalmamış aksini söylemeleri için.
0
ne zaman böyle haber çıksa diyorum yine bir şey karıştırıyor da odak şaşırtıyor.
0
böyle şeyler söyledikçe kendimi tecavüze uğramış gibi hissediyorum :( bu ülkede kadın olmak gittikçe zorlaşıyor.
0
Gundem degistirmek icin yapmis olsa dahi 'bu adam iyice delirdi,durduramiyoruz' diye dusunmekten kendimi alamiyorum.Gundem degistireceksen baska sekilde degistir bari,bu kadar alcaklasarak yapma su isi.
0
ona bakarsan haccda kabeyi de kızlı erkekli tavaf ediyolar aboov muhafazakar yapımıza ters
0
doxanikee
bahsettiğim, chp'dir akp'dir anaakım partilere nasıl tabandan girilir?gençlik kolu vs sıfırdan girip yükselme gibi bir muhabbet var mı?
bahsettiğim, chp'dir akp'dir anaakım partilere nasıl tabandan girilir?
gençlik kolu vs sıfırdan girip yükselme gibi bir muhabbet var mı?
gençlik kolu vs sıfırdan girip yükselme gibi bir muhabbet var mı?
0
evet, öyle bir şey de var, siyaset dışında yükselip hop bakan olmak da var.
0
Yaşınız müsait ise gençlik kollarında kendinizi gösterebilirsiniz. Oldukça kolay. Bursa'dan iki kişiyi tanıyorum böyle, biri iyi bir partide milletvekili adayı oldu. Diğer Ankara'da teşkilat için önemli bir göreve getirildi.
Yaşınız müsait değilse çeşitli etkenler devreye girer;
*Paranız vardır, kendi işinizi yaparsınız, vaktiniz de vardır. Katılabilirsiniz.
*Paranız vardır, ama vaktiniz yoktur. Uğraşmayın.
*Paranız yoksa amele olursunuz, gerek yok.
Ayrıca son yıllarda gündemde olan önemli bir siyaset alternatifi mevcut. Siyasi Parti teamülleri çok karmaşık olur. Bu yapılarda yükselmek çok emek ister. Bu sebeple son yıllarda insanlar "Sivil Toplum Örgütleri"ne yöneldi.
Sesini duyurmak mı istiyorsun. Kur bir STK, Dernek, Vakıf, Platform,... Yılda bir etkinlik yap. Topla insanları çay bahçesine. Çağır tanıdık gazetecileri. Acar yeğeninde sosyal medyada paylaşsın. Tamam...
Bu tarzda çok fazla siyasetçi var. Kurduğu platform yıllardır bir şey yapmamış. Arada konuşamaları yayınlanmış. Platform aracılığıyla partilerle resmi görüşme yapabilmiş.
Üstelik partiler bunları matah zannedip görev teklif ediyorlar!!! Yani yöntem başarılı.
ŞİMDİ NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ?
Yaşınız müsait değilse çeşitli etkenler devreye girer;
*Paranız vardır, kendi işinizi yaparsınız, vaktiniz de vardır. Katılabilirsiniz.
*Paranız vardır, ama vaktiniz yoktur. Uğraşmayın.
*Paranız yoksa amele olursunuz, gerek yok.
Ayrıca son yıllarda gündemde olan önemli bir siyaset alternatifi mevcut. Siyasi Parti teamülleri çok karmaşık olur. Bu yapılarda yükselmek çok emek ister. Bu sebeple son yıllarda insanlar "Sivil Toplum Örgütleri"ne yöneldi.
Sesini duyurmak mı istiyorsun. Kur bir STK, Dernek, Vakıf, Platform,... Yılda bir etkinlik yap. Topla insanları çay bahçesine. Çağır tanıdık gazetecileri. Acar yeğeninde sosyal medyada paylaşsın. Tamam...
Bu tarzda çok fazla siyasetçi var. Kurduğu platform yıllardır bir şey yapmamış. Arada konuşamaları yayınlanmış. Platform aracılığıyla partilerle resmi görüşme yapabilmiş.
Üstelik partiler bunları matah zannedip görev teklif ediyorlar!!! Yani yöntem başarılı.
ŞİMDİ NE YAPMAK İSTİYORSUNUZ?
0
para para para. dikkat ettiysen mecliste azınlıkta kalan bir kısım partilerüstü bir biçimde hiç değişmez, 20-50 kişi falan. hah işte bir de onların şirketleri maddi servetlerini falan incele bulabilirsen. en fazla onlar çıkacaktır muhtemelen. mesela bizim şu anki sağlık bakanının özel hastanesi var vb. diğerleri değişir ve sadece el indirip kaldırarak ayrıcalık kazanırlar emekilik maaş vb. halkın belli kesimlerinin nabzına göre şerbet vererek de toplumun dinamiklerini uygun kutuplaşmayı diri tutarlar. cepleri de bir hayli dolar bu arada. çok az bir istisana dışında hepsi böyle.
özetle; niyetin o cebini dolduranlardan olmak değilse kendini harcama boşuna. illa siyasetle uğraşacağım diyorsan hem siyasi alanda hem de sokaklarda aktif bir stk vb.ye katıl, daha iyi.
özetle; niyetin o cebini dolduranlardan olmak değilse kendini harcama boşuna. illa siyasetle uğraşacağım diyorsan hem siyasi alanda hem de sokaklarda aktif bir stk vb.ye katıl, daha iyi.
0
ete summer
x'e yardım ederken, y'ye niye bakmıyor. z'ler olurken o niye t'lerin peşindeymiş. o kadar samimiyse p'ye de baksın. oraya gidiyorsa, buraya'da gitsin.bu cümleleri kuran insanların, bilimsel bir teşhisi var mı? psikolojide bu tip davranış/söylem sergileyen insanlara hlfhlosau karakterli, veya kshfdn
x'e yardım ederken, y'ye niye bakmıyor. z'ler olurken o niye t'lerin peşindeymiş. o kadar samimiyse p'ye de baksın. oraya gidiyorsa, buraya'da gitsin.
bu cümleleri kuran insanların, bilimsel bir teşhisi var mı? psikolojide bu tip davranış/söylem sergileyen insanlara hlfhlosau karakterli, veya kshfdn tepki gösteren insan denir.
ek: bu soruyu temsil özelliği olan vekil,bakan,başbakan,cumhurbaşkanı vs insanları hedef göstererek konuşanları sormuyorum.
günlük yaşamında dostu,arkadaşı,veya adı geçen herhangi birini hedef göstererek; kısacası sıradan( temsil vasfı anlamında) insanları hedef göstererek konuşanları soruyorum.
ek2: temsil vasfı olan insanlar için bu tip söylemlerde bulunanları siz nasıl görüyorsunuz?
bu cümleleri kuran insanların, bilimsel bir teşhisi var mı? psikolojide bu tip davranış/söylem sergileyen insanlara hlfhlosau karakterli, veya kshfdn tepki gösteren insan denir.
ek: bu soruyu temsil özelliği olan vekil,bakan,başbakan,cumhurbaşkanı vs insanları hedef göstererek konuşanları sormuyorum.
günlük yaşamında dostu,arkadaşı,veya adı geçen herhangi birini hedef göstererek; kısacası sıradan( temsil vasfı anlamında) insanları hedef göstererek konuşanları soruyorum.
ek2: temsil vasfı olan insanlar için bu tip söylemlerde bulunanları siz nasıl görüyorsunuz?
0
kişi eger bunu yapiyorsa niye sunu yapamiyor, ya da bunu yapiyorsa bunu yapamaz gibi ise, misal, deniz baykal karisini aldatti parti başkanı olamaz, zizek iyi bir düsünür ise, iyi bir politikaci neden olamiyor gibi, bunun adi argumentum ad hominem
birbirinden bagimsiz iki olayi baglayip oradan sonuc cikariyorsa, misal amerika suriyeye giriyorsa, neden afrikadaki acliga care bulmuyor gibi, o da argumentum ad absurdum
birbirinden bagimsiz iki olayi baglayip oradan sonuc cikariyorsa, misal amerika suriyeye giriyorsa, neden afrikadaki acliga care bulmuyor gibi, o da argumentum ad absurdum
0
aslında söylemek istediğim, biraz karikatürize olacak ama şöyle; ben kanaryalar ölmesin diye organize edilen bir eyleme katılıyorum. sonra birisi diyorki, madem kuşları seviyordun, serçeler ölmesin niye demiyorsun.
burda sorguladığım ve öğrenmek istediğim kısım şu aslında; ben daha önce serçeleri sevmediğime dair bir fikir beyan etmedim, belki kuşları bile genel olarak sevmiyorumdur. sadece kanaryalarla ilgiliyimdir. işte bana bu sorgulamayı, bu samimiyet testini yapmaya kalkan kişinin bilimsel karşılığı nedir?
aynı örneği, temsil yetisi olan herhangi bir vekilin, belediye başkanının konduğunda sizin kişisel düşünceniz ne oluyor? erdoğan, kılıçdaroğlu,bahçeli, demirtaş kanarya konusunda benim gibi düşünüyorsa mesela.
burda sorguladığım ve öğrenmek istediğim kısım şu aslında; ben daha önce serçeleri sevmediğime dair bir fikir beyan etmedim, belki kuşları bile genel olarak sevmiyorumdur. sadece kanaryalarla ilgiliyimdir. işte bana bu sorgulamayı, bu samimiyet testini yapmaya kalkan kişinin bilimsel karşılığı nedir?
aynı örneği, temsil yetisi olan herhangi bir vekilin, belediye başkanının konduğunda sizin kişisel düşünceniz ne oluyor? erdoğan, kılıçdaroğlu,bahçeli, demirtaş kanarya konusunda benim gibi düşünüyorsa mesela.
0
mete kudur
Gün-aydı.Aralarında atışmalar olduğu aşikar, ancak o kadar ezik hikayeler okudum ki sanki hastalıklı, zavallı beyinlerden çıkmış tadı veriyorlardı ama hikayelerin birden farklı portalda yer aldığını farkedince sormak istedim...1 tanesi de şu ,genellikle üstad bir gün oruç tutuyormuş diye başlayan ta
Gün-aydı.
Aralarında atışmalar olduğu aşikar, ancak o kadar ezik hikayeler okudum ki sanki hastalıklı, zavallı beyinlerden çıkmış tadı veriyorlardı ama hikayelerin birden farklı portalda yer aldığını farkedince sormak istedim...
1 tanesi de şu ,genellikle üstad bir gün oruç tutuyormuş diye başlayan tarafını ilk kelimeyle belli etmesine karşın farklı versiyonları (hayvan adı değişimi ve yer değişimi gibi) bulunan şu hikaye;
''Nazım Hikmet ve Necip Fazıl Ramazan ayında arabayla gidiyorlarmış. Tabi Necip Fazıl oruç ama Nazım Hikmet değil. Nazım Hikmet Necip Fazıl ile dalga geçmek için yolun kenarındaki zayıf bir ineği işaret ederek Necip Fazıl'a demiş ki: -'Şunun haline bak,oruç tutmaktan ne hale gelmiş' demiş. Tabi Necip üstad altta kalırmı hemen cevabı yapıştırmış: -'Aaa Nazım sen bilmiyormusun HayVanLar oruç tutmaz...?
''
hikayesi doğru mu ?
Aralarında atışmalar olduğu aşikar, ancak o kadar ezik hikayeler okudum ki sanki hastalıklı, zavallı beyinlerden çıkmış tadı veriyorlardı ama hikayelerin birden farklı portalda yer aldığını farkedince sormak istedim...
1 tanesi de şu ,genellikle üstad bir gün oruç tutuyormuş diye başlayan tarafını ilk kelimeyle belli etmesine karşın farklı versiyonları (hayvan adı değişimi ve yer değişimi gibi) bulunan şu hikaye;
''Nazım Hikmet ve Necip Fazıl Ramazan ayında arabayla gidiyorlarmış. Tabi Necip Fazıl oruç ama Nazım Hikmet değil. Nazım Hikmet Necip Fazıl ile dalga geçmek için yolun kenarındaki zayıf bir ineği işaret ederek Necip Fazıl'a demiş ki: -'Şunun haline bak,oruç tutmaktan ne hale gelmiş' demiş. Tabi Necip üstad altta kalırmı hemen cevabı yapıştırmış: -'Aaa Nazım sen bilmiyormusun HayVanLar oruç tutmaz...?
''
hikayesi doğru mu ?
0
sanki bu ikisi ev arkadaşı da beraber arabaya falan biniyorlar. Sadece bir hapishane ziyareti var benim bildiğim.
0
doğru olabilir, ama olmayabilir de.
şunu söyleyebilirim, ikisi çok zıt insanlar olmalarına rağmen çok sıkı iki dosttu. yukarıdaki olay yaşanmış olsa dahi ikisininde gülüp geçtiğine eminim.
şunu söyleyebilirim, ikisi çok zıt insanlar olmalarına rağmen çok sıkı iki dosttu. yukarıdaki olay yaşanmış olsa dahi ikisininde gülüp geçtiğine eminim.
0
ikisi de bu sığlıkta insanlar değil,zaten bunu anlamak için sanatlarını incelemek yeterli. onları haddinden fazla yücelten, putlaştıran ve de siyasi bayrak yapan - ki bunu iki taraf da yapıyor ama necip fazılcılar daha çok, mesela nfk'nın söylediklerini "allah'ın emri" statüsüne çıkaranlar bile var- taraflar böyle şeyler uydurup isimleri alet ediyorlar. bence olan bu.
0
ruh i tibbiye
bende son zamanlarda acayip şeyler oluyor. bir yerden alışveriş yapıyorum sonra cüzdanı yerine koydum mu diye korkuyorum koyduğumu bildiğim halde şüpheleniyorum. sonra çantama kesin koyduğumu düşündüğüm ders notlarını aldım mı diye hep endişeleniyorum. birde en kötüsü sürekli acaba tuvaleti temiz bı
bende son zamanlarda acayip şeyler oluyor. bir yerden alışveriş yapıyorum sonra cüzdanı yerine koydum mu diye korkuyorum koyduğumu bildiğim halde şüpheleniyorum. sonra çantama kesin koyduğumu düşündüğüm ders notlarını aldım mı diye hep endişeleniyorum. birde en kötüsü sürekli acaba tuvaleti temiz bıraktım mı diye düşünüyorum. valla ilk ikisini doktora söyledim de sonuncusunu söylemekten utandım. obsesif miyim la ben? ki bunların hepsini düzenli yaptığım, yaptığıma emin olduğum halde yapıyorum. bu ara çok gerginlik yaşatıyor bana. bi insan tuvaleti temiz bıraktım mı diye zibilyon kez kontrol eder mi lan?!!
0
ben hayatım boyunca bu anlattıklarını yaşadım bişy de olduğu yok ama? bilemiyorum.
0
bir cüzdan kaybetme durumu oldu mu yaskın zamanlarda?
mesela bende sürekli arka cebi yokluyorum 2-3 aydır, geçenlerde az daha çaldıracaktım. ondan beri takıntı oldu.
mesela bende sürekli arka cebi yokluyorum 2-3 aydır, geçenlerde az daha çaldıracaktım. ondan beri takıntı oldu.
0
hayatını zora sokmaya başlarsa ihmal etmeyip psikiyatriye görün bence. benim sorunum çözüldü mesela.
0
EXXE01
Erkek ya da kadın farketmez?Nedir sebepler ?GevezeYalancıPis ?
Erkek ya da kadın farketmez?
Nedir sebepler ?
Geveze
Yalancı
Pis
?
Nedir sebepler ?
Geveze
Yalancı
Pis
?
0
kendi sanrısı olabilir, bir sürü sebebi de olabilir.
yanlışş yer ve yanlış kişilerin arasında da olabilir. mesela neo-nazilerle arkadaşlık etmeye ve aralarına dahil olmaya çalışan bir yahudi?
yanlışş yer ve yanlış kişilerin arasında da olabilir. mesela neo-nazilerle arkadaşlık etmeye ve aralarına dahil olmaya çalışan bir yahudi?
0
kendini çok önemsiyordur, çok bencildir, sürekli kendinden bahsediyordur, karşısındakinin anlattığıyla ilgilenmeyip sürekli kendini anlatmak istiyordur, sürekli ilgi odağı olmak istiyordur, falan filan.
0
nasıl yazılmamış hayret. çirkindir bu kadar basit. güzel veya yakısıklı insanların hiç ortamsız veya arkadassız sevgilisiz falan kaldıgını gördünmü? tek sebep bu bile olabilir. insanlar burda türlü şeyler yazmış ama, bence asıl önemli sebep budur.
0
lotesse
Sevgili gonul dostlari, bilgeliginizden istifade etmeye geldim. Yargilamazsaniz sevinirim. Oncelikle ozet geceyim, 14 yasimdan beri uzun sureli iliskiler yasiyorum (3, 2 ve 1,5 yillik olmak uzere) su an 21 yasindayim, kisa sureli ve karsi taraf tukenince tukenen iliskilerim oluyor. Gecenlerde bir ar
Sevgili gonul dostlari, bilgeliginizden istifade etmeye geldim. Yargilamazsaniz sevinirim.
Oncelikle ozet geceyim, 14 yasimdan beri uzun sureli iliskiler yasiyorum (3, 2 ve 1,5 yillik olmak uzere) su an 21 yasindayim, kisa sureli ve karsi taraf tukenince tukenen iliskilerim oluyor. Gecenlerde bir arkadasim "siz iliskilerinizi vahsice yasiyorsunuz, iliski yasamaya karar vermeden once olcup tartin, ondan sonra hamle yapip karsinidaki insana emek verin" temali bir kelam sarf etti ve acikcasi bu sozler bi anda zink diye icime oturdu. Kremasi olarak da ayni sozleri cok deger verdigim ama karakteristik farkliliklar yuzunden ilikimizi yurutemedigimiz ve yine baskalarina yoneldigim eski bir erkek arkadasimdan isittim ve kendimi iyice dahatsiz hissediyorum.
İliskilerde her ne kadar bir sure emek verip cabalasam da bir sure sonra vazgecip baska kisilere ilgi duymaya basliyorum ve iliskilerimin neredeyse hepsi bu yuzden bitti. Karsima cikan ilk hoslandigim insana atlayip iliski yasamaya basliyorum ve tahmin edeceginiz uzere bu durum beni feci yipratti. Yalniz kalmaya calisiyorum, karsima dogru bir insan cikana kadar beklemek istiyorum ama olmuyor, kendimi yine bir iliski icerisinde buluyorum hep.
İliskilerde neden bu kadar tatminsizim? Neden degerli bir seyler yasayamiyorum bir turlu?
Oncelikle ozet geceyim, 14 yasimdan beri uzun sureli iliskiler yasiyorum (3, 2 ve 1,5 yillik olmak uzere) su an 21 yasindayim, kisa sureli ve karsi taraf tukenince tukenen iliskilerim oluyor. Gecenlerde bir arkadasim "siz iliskilerinizi vahsice yasiyorsunuz, iliski yasamaya karar vermeden once olcup tartin, ondan sonra hamle yapip karsinidaki insana emek verin" temali bir kelam sarf etti ve acikcasi bu sozler bi anda zink diye icime oturdu. Kremasi olarak da ayni sozleri cok deger verdigim ama karakteristik farkliliklar yuzunden ilikimizi yurutemedigimiz ve yine baskalarina yoneldigim eski bir erkek arkadasimdan isittim ve kendimi iyice dahatsiz hissediyorum.
İliskilerde her ne kadar bir sure emek verip cabalasam da bir sure sonra vazgecip baska kisilere ilgi duymaya basliyorum ve iliskilerimin neredeyse hepsi bu yuzden bitti. Karsima cikan ilk hoslandigim insana atlayip iliski yasamaya basliyorum ve tahmin edeceginiz uzere bu durum beni feci yipratti. Yalniz kalmaya calisiyorum, karsima dogru bir insan cikana kadar beklemek istiyorum ama olmuyor, kendimi yine bir iliski icerisinde buluyorum hep.
İliskilerde neden bu kadar tatminsizim? Neden degerli bir seyler yasayamiyorum bir turlu?
0
allah başka dert vermesin öncelikle. demekki doyumsuzsun, bu kadar basit bence. ayrıca yalnız kalma korkun olabilir mi? 14 yaşından beri sürekli olarak ilişkiler içinde olan bir tek tanıdıgım bile yok sahsen.
0
Iste tamam da bu doyumsuzluktan kurtulmak icin kafa patlatiyorum ben de, evet yalniz kalma korkum da var.
0
iki neden bulabildim
1. gençlik
2. 14 yaşından beri pek boş kalmadığına göre talep çok, demek ki güzelsin. bu yüzden de emek vermeden, bir gülümseme-iki naz ile erkekler atlıyorsa, aynı şeyi birçok yerden bulabileceğin için çok da değeri olmamış.
biraz büyüdükçe kendiliğinden değişir. ya da biri gelip süründürür, o değiştirir.
1. gençlik
2. 14 yaşından beri pek boş kalmadığına göre talep çok, demek ki güzelsin. bu yüzden de emek vermeden, bir gülümseme-iki naz ile erkekler atlıyorsa, aynı şeyi birçok yerden bulabileceğin için çok da değeri olmamış.
biraz büyüdükçe kendiliğinden değişir. ya da biri gelip süründürür, o değiştirir.
0
ruhun kevaşe arkadaşım kusura bakma lütfen. yazarken çok düşündüm daha kibar bir açıklaması vardır yazmasam mı diye ama durumu anlatacak daha iyi bir ifade bulamadım.
0
ölçülecek ve harcanaak bir şey olarak görürsen ve öyle davranırsan tükenir. öyle yapma. belki karşıdnaj-ki kadar kendini de öyle görüyorsun? ihtimal.
0
bu yaşında insanları tanımaya çalışman, bir şeyler yaşaman kadar doğal bir şey olamaz. kendini keşfetmen lazım. her insan aynı şekilde mutlu olmuyor çünkü. değer yargılarını başkalarına göre şekillendirme. kendi değerlerini bulmaya çalış ve onları koru. bir çok erkekle/kızla ilişki de yaşayabilirsin, yalnızca çok özel olanları filtreleyip onlarla ilişki de yaşayabilirsin ya da ne kadar doğana ters olsa da ilişki yaşamayadabilirsin hiç. başkalarının ne yaptığını ne dediğini boşversene. sen nasıl hissediyorsun? o önemli. uzun, kısa olayına da girmiyorum. yanlış zamanda biten ilişkilerin olacak. pişman olacaksın. hayatın içinde var bunlar. özleyeceksin ya da ne çok tahammül etmişim diyeceksin. 21 yaşındasın. hepsi bu. yaşa.
0
AWD
mesela çayı şekersiz içmek, tatlılardan uzak durmak başlangıç için iyidir. Ancak şekersiz hayat çok radikal bir karar yani ekmek bile yememesi lazım insanın.Ya da bir gün iki gün uzak durdunuz, üçüncü gün önünüze pasta gelir, kurabiye gelir..Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiy
mesela çayı şekersiz içmek, tatlılardan uzak durmak başlangıç için iyidir. Ancak şekersiz hayat çok radikal bir karar yani ekmek bile yememesi lazım insanın.Ya da bir gün iki gün uzak durdunuz, üçüncü gün önünüze pasta gelir, kurabiye gelir..
Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiyorum, adeta bir detox gibi.
Tatlıları seviyorum.Şöyleki hemen hemen her gün hiç olmazsa bir-iki gofretim var.Çikolata bisküvi filan da o biçim.Ancak bunun ileriki yaşlarda sorun olmasından korkuyorum.diyabet, insülin direnci vs.. Galiba vicdanım ya da bilinçaltım beni bu konuda uyarıyor.Diş çürükleri korkusu da cabası.
Şekeri hayatınızdan çıkardıysanız eskiye oranla nasıl hissediyorsunuz?
Şekerden uzak durma konusundaki kararlılığımızı arttırmak için ne yapmalıyız?
Pankreas sağlığımız için neler yapabiliriz,neler hazırlayabiliriz?
Yani ben işlenmiş şekerden olabildiğince uzak durmak istiyorum, adeta bir detox gibi.
Tatlıları seviyorum.Şöyleki hemen hemen her gün hiç olmazsa bir-iki gofretim var.Çikolata bisküvi filan da o biçim.Ancak bunun ileriki yaşlarda sorun olmasından korkuyorum.diyabet, insülin direnci vs.. Galiba vicdanım ya da bilinçaltım beni bu konuda uyarıyor.Diş çürükleri korkusu da cabası.
Şekeri hayatınızdan çıkardıysanız eskiye oranla nasıl hissediyorsunuz?
Şekerden uzak durma konusundaki kararlılığımızı arttırmak için ne yapmalıyız?
Pankreas sağlığımız için neler yapabiliriz,neler hazırlayabiliriz?
0
eskiye oranla harika hissediyorum. 1 yıldır falan neredeyse hiç şeker koymadım ağzıma meyveler dışında. geçen ay yanlışlıkla bir yudum kola içtim mesela, az kalsın kusuyordum. o kadar iğrenç geldi ki. bağımlılığı atlattıktan sonra insanın canı gerçekten o kadar çekmiyor. zaten bir süre sonra tatlı falan yiyen insanlara acıyarak bakmaya başlıyorsun. biraz sabrettikten sonra kolaylaşıyor ya. yeter ki 1-2 ay dayan.
0
çayda / kahvede şekeri bırakınca gerisi gelir, canın eskisi gibi tatlı istemez. sevip te baklavadan uzak durmak iyi değil. haftada 1 gün izin verebilirsin kendine. cmtesi akşamları kazandibi yemek gibi mesela. planlı olması lazım.
0
"nasılsa sonrasında tatlı yok" diye yemek yemekten vazgeçen, günde ortalama 1 litre meşrubat tüketen, çayı şekersiz (evet) içen birisi olarak önerim: eğer imkanın varsa, yaşadığın çevreden kısa bir süreliğine de olsa uzaklaş.
"memleket"e git, arkadaşlarınla böyle tatil falan düşünebilirsin ne bileyim. kafanı kendi hayatından uzaklaştırdığın zaman otomatik olarak, çok daha rahat bir şekilde değiştirebiliyorsun alışkanlığını. sonrasında biraz kararlılıkla "başlamayacağım" diyebilirsin.
ben dönem dönem uzak durabiliyorum. sonrasında bagdf'nin de dediği gibi, kola çok şekerli ve iğrenç geliyor. ha devamında alışıyosun tekrar, yuvarlamaya başlıyosun.
velhasıl, "ARTIK ŞEKERİ BIRAKICAM!!" demek yerine ufak da olsa değişiklikler yapmaya çalış hayatında.
saçma gelebilir ama farklı türde bir kitap okumak, yeni bir hobi edinmek, yeni bir oyun oynamak, alıştığının dışında müzik yapan bir sanatçının tüm şarkılarını dinlemek gibi şeyler bile alışkanlıklarını değiştirmede etkili olabilir.
tabii saydıklarımı yaparken "şeker" aklının bir köşesinde bulunsun.
"memleket"e git, arkadaşlarınla böyle tatil falan düşünebilirsin ne bileyim. kafanı kendi hayatından uzaklaştırdığın zaman otomatik olarak, çok daha rahat bir şekilde değiştirebiliyorsun alışkanlığını. sonrasında biraz kararlılıkla "başlamayacağım" diyebilirsin.
ben dönem dönem uzak durabiliyorum. sonrasında bagdf'nin de dediği gibi, kola çok şekerli ve iğrenç geliyor. ha devamında alışıyosun tekrar, yuvarlamaya başlıyosun.
velhasıl, "ARTIK ŞEKERİ BIRAKICAM!!" demek yerine ufak da olsa değişiklikler yapmaya çalış hayatında.
saçma gelebilir ama farklı türde bir kitap okumak, yeni bir hobi edinmek, yeni bir oyun oynamak, alıştığının dışında müzik yapan bir sanatçının tüm şarkılarını dinlemek gibi şeyler bile alışkanlıklarını değiştirmede etkili olabilir.
tabii saydıklarımı yaparken "şeker" aklının bir köşesinde bulunsun.
0
yaklaşık 1 yıl önce Karatay'ın kitabını okumamla aklıma girmişti şekerin zararları. üzerine biraz internette araştırma yapmıştım, sonrasında da Taş Devri Diyeti'nde de benzer şeylerle karşılaşınca ben de şekeri tamamen çıkarmaya başladım 8 ay önce hayatımdan. çok nadir kendimi kandırdığım oldu.
ilk 5 günden sonra falan şekerli birşeyi istemiyorsun doğrudan en azından benim için öyle oldu. günde 1-2 meyve ile yeterli şeker aldığımı biliyordum. ekmek vs. de aynı şekilde bıraktım. ilk ay 2-3 kilo arasında verdim, daha sonra giderek azaldı kilo verme olayım, vücut kendine geldi sanırım:) bünyeye göre değişir bence. günde 2500-3000 kalorinin altına düşmedim bu kiloları verirken, protein ağırlıklı beslendim ve kilo almadım. bunlar bilinen şeyler zaten.
şeker ihtiyacı-krizi olursa dolaylı yollardan karşılamaya bakacaksın. mesela arasıra kahveme tarçın dövüp koyuyorum, öğün önceleri vey sonrasında kuru meyve alıyorum vs. kendimi çok daha dinç, zinde hissediyorum, eskisi gibi ağır bir hamur tatlısı yedkten sonra gelen ağırlaşma, uyku gelmesi vb. olmuyor artık. aklıma çok şey geliyor gündelik yaşamla ilgili ama mesela gün aşırı kefir içmeye çalışırım özellikle geceye yakın acıktığım zamanlarda, hem doyurucu hem de şekerli-unlu gbi şeylere saldırmamı engelliyor. bu doğrultuda tavsiyelerin genelini ayrıntılı olarak Karaty Diyeti-Taş Devri Diyeti'nde bulabilirsiniz.
ilk 5 günden sonra falan şekerli birşeyi istemiyorsun doğrudan en azından benim için öyle oldu. günde 1-2 meyve ile yeterli şeker aldığımı biliyordum. ekmek vs. de aynı şekilde bıraktım. ilk ay 2-3 kilo arasında verdim, daha sonra giderek azaldı kilo verme olayım, vücut kendine geldi sanırım:) bünyeye göre değişir bence. günde 2500-3000 kalorinin altına düşmedim bu kiloları verirken, protein ağırlıklı beslendim ve kilo almadım. bunlar bilinen şeyler zaten.
şeker ihtiyacı-krizi olursa dolaylı yollardan karşılamaya bakacaksın. mesela arasıra kahveme tarçın dövüp koyuyorum, öğün önceleri vey sonrasında kuru meyve alıyorum vs. kendimi çok daha dinç, zinde hissediyorum, eskisi gibi ağır bir hamur tatlısı yedkten sonra gelen ağırlaşma, uyku gelmesi vb. olmuyor artık. aklıma çok şey geliyor gündelik yaşamla ilgili ama mesela gün aşırı kefir içmeye çalışırım özellikle geceye yakın acıktığım zamanlarda, hem doyurucu hem de şekerli-unlu gbi şeylere saldırmamı engelliyor. bu doğrultuda tavsiyelerin genelini ayrıntılı olarak Karaty Diyeti-Taş Devri Diyeti'nde bulabilirsiniz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu +1.
Şekeri lise son sınıfın haziranında hayatımdan çıkarmaya karar verdim,tabi ki tuzu da. Başta kilo vermek amacıyla yaptım bunları,106 kiloydum.ilk haftalar sigara tiryakisi gibi hissediyorsunuz kendinizi,bağımlısı olmuşsunuz tuzun şekerin ve tat alamıyorsunuz yediklerinizden.Sonraki 2-3 ay alışıyorsunuz ama gözünüz tuzun-şekerin üzerinde, elinizi uzanıyor ama almıyorsunuz.Sanırım 3 yıl oldu bırakalı.iyi ki de bırakmışım.Şekersiz çayın tadı harikaymış ya, yine tuzsuz yemeklerde öyle.Yediğiniz yemeklerin-yiyeceklerin gerçek tatlarını alıyorsunuz-hissediyorsunuz ağzınızda.Kola ve o tarz şeylerinde ne kadar iğrenç olduğunu.Şuan da kar olarak bakarsam,abartmıyorum, 1 çeyiz sandığını dolduracak kadar şeker ve tuz tüketmiş olurdum eğer bırakmasaydım. Ara da sırada caymalar oluyor ama pişman oluyorum sonunda.Sağlıklı olabilmek için sadece şeker-tuz değil de genel olarak yediklerimize dikkat etmek-kontrol altına almak sağlık açısından çok çok faydalı olur bence.
Şekeri lise son sınıfın haziranında hayatımdan çıkarmaya karar verdim,tabi ki tuzu da. Başta kilo vermek amacıyla yaptım bunları,106 kiloydum.ilk haftalar sigara tiryakisi gibi hissediyorsunuz kendinizi,bağımlısı olmuşsunuz tuzun şekerin ve tat alamıyorsunuz yediklerinizden.Sonraki 2-3 ay alışıyorsunuz ama gözünüz tuzun-şekerin üzerinde, elinizi uzanıyor ama almıyorsunuz.Sanırım 3 yıl oldu bırakalı.iyi ki de bırakmışım.Şekersiz çayın tadı harikaymış ya, yine tuzsuz yemeklerde öyle.Yediğiniz yemeklerin-yiyeceklerin gerçek tatlarını alıyorsunuz-hissediyorsunuz ağzınızda.Kola ve o tarz şeylerinde ne kadar iğrenç olduğunu.Şuan da kar olarak bakarsam,abartmıyorum, 1 çeyiz sandığını dolduracak kadar şeker ve tuz tüketmiş olurdum eğer bırakmasaydım. Ara da sırada caymalar oluyor ama pişman oluyorum sonunda.Sağlıklı olabilmek için sadece şeker-tuz değil de genel olarak yediklerimize dikkat etmek-kontrol altına almak sağlık açısından çok çok faydalı olur bence.
0
canın durduk yere tatlı ya da gofret istemesi, durduk yere çikolataları pastaları düşünmesi hatalı beslenme sonucu oluyor. ben çayı şekersiz içmeye başlayana kadar sevmezdim. çayı ne zaman ki şekersiz içmeye başladım işte o zamandan beri hayatımda en sevdiğim içecek diyebilirim.
pasta börek çörek kısmı benim için zor değildi zaten sevmezdim. yaş pastadan nefret ederim. doğumgünümde bile yemezdim alınmasını da istemezdim küçükken bile. meyve de hiç sevmem. arada yerim ama işte anca arada. ama 2-3 ay hiç meyve yememişliğim oluyor farketmiyorum bile.
ekmek başta bırakılmaz gibi gelmişti alışkanlıktan dolayı. sucuklu yumurtanın ekmeksiz de yenebilecek bir şey olduğunu beynime anlatmam zor oldu ama oldu. ekmek aramıyorum hiç artık.
kararlılığımı arttıracak yaptığım şey fast food'u çok tüketen, şekeri çok yiyen insanları gözlemek. bellerinin etrafındaki simitin her geçen gün daha da büyüdüğünü görmek ve bunun nasıl sağlıksız bir şey olduğunun farkında olmak. eğer bunların farkında olursan zaten arada canın istese, gofret yesen bile kıçı başı dağıtıp her gün 3-5 gofret yiyen birine yeniden dönüşmüyorsun. gofret yiynce artık vizdanın sızlıyorsa, ya yemeyeydim iyidi bak diye düşünüyorsan sorun yok. sorun " ya bu hayata bir kere geldim kendimi bu kadar kısıtlamayayım ye gitsin ne olacak" düşüncesinde.
bir de beslenme ile ilgili kitpları okuyabilirsin. her dediği yüzde yüz doğrudur demiyorum ama karatay'ın kitpları ikna edicilik açısından iyidir.
pasta börek çörek kısmı benim için zor değildi zaten sevmezdim. yaş pastadan nefret ederim. doğumgünümde bile yemezdim alınmasını da istemezdim küçükken bile. meyve de hiç sevmem. arada yerim ama işte anca arada. ama 2-3 ay hiç meyve yememişliğim oluyor farketmiyorum bile.
ekmek başta bırakılmaz gibi gelmişti alışkanlıktan dolayı. sucuklu yumurtanın ekmeksiz de yenebilecek bir şey olduğunu beynime anlatmam zor oldu ama oldu. ekmek aramıyorum hiç artık.
kararlılığımı arttıracak yaptığım şey fast food'u çok tüketen, şekeri çok yiyen insanları gözlemek. bellerinin etrafındaki simitin her geçen gün daha da büyüdüğünü görmek ve bunun nasıl sağlıksız bir şey olduğunun farkında olmak. eğer bunların farkında olursan zaten arada canın istese, gofret yesen bile kıçı başı dağıtıp her gün 3-5 gofret yiyen birine yeniden dönüşmüyorsun. gofret yiynce artık vizdanın sızlıyorsa, ya yemeyeydim iyidi bak diye düşünüyorsan sorun yok. sorun " ya bu hayata bir kere geldim kendimi bu kadar kısıtlamayayım ye gitsin ne olacak" düşüncesinde.
bir de beslenme ile ilgili kitpları okuyabilirsin. her dediği yüzde yüz doğrudur demiyorum ama karatay'ın kitpları ikna edicilik açısından iyidir.
0
sigarayı bırakmak gibi, eğer buna aşinaysan. ilk başlarda çok zor, ama sonra mesela birisi yanlışlıkla şeker koysun çayına miden bulanır içerken. aslında "şeker"den uzak durmaktan çok "rafine şeker"den kaçmak lazım, glikoz şurubu dedikleri nane. hayır demeyi ve durumu anlatmayı beceremiyor ya da her ikramda bulunana hayır derken "neden neden" sorularıyla boğuşmak ve insanların saçma geyikleriyle uğraşmak istemiyorsan da şeker hastalığı riskin olduğunu falan söyle nebileyim, doğrudan yüzleşmek daha iyi ama bir süre sonra da her sorana anlatmak sıkıyor biraz, o açıdan.
bir de yüzün güzelleşiyor resmen bir süre sonra. öyle bişey.
bir de yüzün güzelleşiyor resmen bir süre sonra. öyle bişey.
0
Söylenenlerin çoğuna katılıyorum. Azaltınca ya da bırakınca zaten eskisi gibi istememeye başlıyorsun. Erkek arkadaşım bana göre daha çok sever tatlıyı, onu alıştırmak için kendimize haftada bir gün tatlı günü yapmıştık. Resmen otomatik olarak sadece o gün canımız çekmeye başlamıştı. Bazen o günü unuttuğumuz bile oluyordu.
Bu tür şeylerde benim yöntemim, biraz kendini kandırmak ve ufak ufak başlamak. Tamam 1 hafta sonra tatlı yiyeceksin dersin kendine, 1 hafta gelince bak bakalım 2 gün daha sabredebiliyor musun filan derken 1 ay geçer ve alışmak daha kolaylaşır. Hem herkes söylemiş arada yemek sürekli yemeye göre iyidir. Günde birkaç çikolata-gofret fazla bence.
Bir de bedeni dinlemek önemli. Ben buna başlayalı beri, sağlıksız alışkanlıklarımı, bedenimin nasıl zamanla daha ilgi gerektirdiğini vesaire anlar oldum, bu da doğru şeyler yapmak için motive ediyor.
Bu tür şeylerde benim yöntemim, biraz kendini kandırmak ve ufak ufak başlamak. Tamam 1 hafta sonra tatlı yiyeceksin dersin kendine, 1 hafta gelince bak bakalım 2 gün daha sabredebiliyor musun filan derken 1 ay geçer ve alışmak daha kolaylaşır. Hem herkes söylemiş arada yemek sürekli yemeye göre iyidir. Günde birkaç çikolata-gofret fazla bence.
Bir de bedeni dinlemek önemli. Ben buna başlayalı beri, sağlıksız alışkanlıklarımı, bedenimin nasıl zamanla daha ilgi gerektirdiğini vesaire anlar oldum, bu da doğru şeyler yapmak için motive ediyor.
0
Ayıptır söylemesi geçen Cemil Baba'dan iki kilo karışık tatlı aldım. Padişah, kuru baklava, saray burma. Hakikaten birinci sınıf baklava. İnsanın damağında eriyor. Benim pakedin hazırlanmasını beklerken adam tepsiden bir tane ikram etti. İki kardeş işletiyo bu dükkanı, küçük olan uzun saçlı çok iyidir o hep ikram eder ama büyük kardeş tam bir denyo esnaflıktan anlamayan bi tip. Neyse abi baklavayı uzattı, pankreasıma dedim hazır mısın lan. Abi sen neler diyosun gönder gelsin hemen dedi. Baktım enzimler menzimler hep coşmuş çıldırıyoruz organizma olarak. Aldım tatlıyı tam atıyordum ağzıma, gözüm camdan dışarıya takıldı baktım adamın biri bana acı acı bakıyo. Elimle gel gel dedim, geldi. Buyrun kardeşim beraber yiyelim dedim. Nemli gözleriyle elimdeki baklavaya bakıp yutkundu ve titrek bi sesle sana acıyorum dedi. Çarptı kapıyı koşarak çıktı. Allah Allah.
www.etkihaber.com
www.etkihaber.com
0
Yazılannar çoğzel! Goosüm gabardı hepiniznen!
Ammaaa waa laaqıyn:
Bi Allaan gulu da çıhıp hareket dimemiş!!!
Ayda iki dilim baklavadan bi bok olmaz. Arada bi nefis köreltmek lâzım. Ama glikoz şuruplu olmasın lütfen.
Eve çay şekeri almıyon, oluyo.
Gola, gazoz, aysti, taze sıkılmışı da dahil olmak üzere, meyve suyunu zaten ezberlediniz. Markette bunnarnan yığılı koridorlar bile mide bulandırıcı. Kahrolsun bağzı şeyler!
Kefir, ayran, su, yeşil çay içiyon bol bol.
Gelelim zurnanın "zırt" dediği yere:
Yani harekete, yani yürüyüşe...
Diyabeti önlemenin ya da başlamış insülin direnci, azalmış glukoz toleransından geri dönüşün ennnnn önemli silahları, hem şekerden uzak durmak hem de yürüyüş yapmak. Ne kadar uzun mesafe, o kadar iyi! Kasmadan ama. Önemli olan attığın adım sayısı.
En büyük kaslar götte.
Bacaklar da çok zengin. Vücut kas kitlesinin %80'i "belden aşşaa"! Haa, o kas da olur, onu da çalıştır.
Dolayısınnan yürüyüş, en akıllıca yapılacak hareket.
Günümüz insanının yüzyüze kaldığı tehlike 1 adet değil. Zehirli gıda ve içecekler + hareketsizlik + güneşsizlik yani iç mekânlara mahkûm bi hayat.
Güneşsizlik = D vitamini eksikliği; O da = insülin direncine yaldızlı ve 5 yıldızlı davetiye...
Hareketsizlik + güneşsizlik + zehirle beslenme = azalan glukoz toleransı ve metabolik sendrom ve diyabet ve sikilip atılmış koronerler, göz dibi, böbrek tübülleri, beyin damarları ve hayatın hastalıklarla ve çok düşük kalitede geçmesi, işkenceye dönmesi. Hele bunnarın yanında, tuz, stres ve sigara da varsa, ooooohh dadından yinmez olur. Hoşgeldin bebek, yaşama sırası sende; Senin yolunu gözlüyor, Hipertansiyon, KOAH, psikosomatik hastalıklar ve diyabet!
Ammaaa waa laaqıyn:
Bi Allaan gulu da çıhıp hareket dimemiş!!!
Ayda iki dilim baklavadan bi bok olmaz. Arada bi nefis köreltmek lâzım. Ama glikoz şuruplu olmasın lütfen.
Eve çay şekeri almıyon, oluyo.
Gola, gazoz, aysti, taze sıkılmışı da dahil olmak üzere, meyve suyunu zaten ezberlediniz. Markette bunnarnan yığılı koridorlar bile mide bulandırıcı. Kahrolsun bağzı şeyler!
Kefir, ayran, su, yeşil çay içiyon bol bol.
Gelelim zurnanın "zırt" dediği yere:
Yani harekete, yani yürüyüşe...
Diyabeti önlemenin ya da başlamış insülin direnci, azalmış glukoz toleransından geri dönüşün ennnnn önemli silahları, hem şekerden uzak durmak hem de yürüyüş yapmak. Ne kadar uzun mesafe, o kadar iyi! Kasmadan ama. Önemli olan attığın adım sayısı.
En büyük kaslar götte.
Bacaklar da çok zengin. Vücut kas kitlesinin %80'i "belden aşşaa"! Haa, o kas da olur, onu da çalıştır.
Dolayısınnan yürüyüş, en akıllıca yapılacak hareket.
Günümüz insanının yüzyüze kaldığı tehlike 1 adet değil. Zehirli gıda ve içecekler + hareketsizlik + güneşsizlik yani iç mekânlara mahkûm bi hayat.
Güneşsizlik = D vitamini eksikliği; O da = insülin direncine yaldızlı ve 5 yıldızlı davetiye...
Hareketsizlik + güneşsizlik + zehirle beslenme = azalan glukoz toleransı ve metabolik sendrom ve diyabet ve sikilip atılmış koronerler, göz dibi, böbrek tübülleri, beyin damarları ve hayatın hastalıklarla ve çok düşük kalitede geçmesi, işkenceye dönmesi. Hele bunnarın yanında, tuz, stres ve sigara da varsa, ooooohh dadından yinmez olur. Hoşgeldin bebek, yaşama sırası sende; Senin yolunu gözlüyor, Hipertansiyon, KOAH, psikosomatik hastalıklar ve diyabet!
0
Tlf dan edit edemiyom.
(bkz: insülin direnci/@compadrito)
daha o yazıyı edit edemedim ama buraya ekleyeyim:
Geçen bi telekonferans metni geldi. İtalyan pediatrik hepatolog dehşete düşmüş: "günde 20 - 25 çocuğa karaciğer biyopsisi yapar hâle geldim, bu bi salgın!" diye feryâd ediyo! Niye biliyonuz mu? Bu zehirli yiyecek ve içecekler NAFLD'ye sebep oluyo çocuklarda. Non-alcoholic fatty liver disease, yani karaciğerin alkole bağlı olmayan yağlanması. YouTube'daki "Sugar: The bitter truth" dersi neyi annatıyodu? Şeker karaciğeri, aynen alköl gibi sikip atar. 21 yaş altına alköl satmıyonuz da 3 yaşındakine niye gola ve junk food dayıyonuz? Bu mu lan sizin insannığınız???
Eyyy genç anneler ve babalar çocuklarınızı NAFLD'den koruyun. Beni dinneyin, sesime kulak verin! Tsunami gibi geliyo üstümüze!!!
(bkz: insülin direnci/@compadrito)
daha o yazıyı edit edemedim ama buraya ekleyeyim:
Geçen bi telekonferans metni geldi. İtalyan pediatrik hepatolog dehşete düşmüş: "günde 20 - 25 çocuğa karaciğer biyopsisi yapar hâle geldim, bu bi salgın!" diye feryâd ediyo! Niye biliyonuz mu? Bu zehirli yiyecek ve içecekler NAFLD'ye sebep oluyo çocuklarda. Non-alcoholic fatty liver disease, yani karaciğerin alkole bağlı olmayan yağlanması. YouTube'daki "Sugar: The bitter truth" dersi neyi annatıyodu? Şeker karaciğeri, aynen alköl gibi sikip atar. 21 yaş altına alköl satmıyonuz da 3 yaşındakine niye gola ve junk food dayıyonuz? Bu mu lan sizin insannığınız???
Eyyy genç anneler ve babalar çocuklarınızı NAFLD'den koruyun. Beni dinneyin, sesime kulak verin! Tsunami gibi geliyo üstümüze!!!
0
gogu delen adam
tam olarak "the invention of lying" tadında, 'güldürürken düşündüren' teması üzerine kurulu, hem keyifli vakit geçirtecek, hem de bu vakti geçirirken 2-3 şey katacak film tavsiyeleriniz olursa memnuniyetle izlerim.
tam olarak "the invention of lying" tadında, 'güldürürken düşündüren' teması üzerine kurulu, hem keyifli vakit geçirtecek, hem de bu vakti geçirirken 2-3 şey katacak film tavsiyeleriniz olursa memnuniyetle izlerim.
0
dusunsel anlamda ozellikle onyargilar acisindan dusunduren (?) flipped, lars and the real girl
0
2103
müzik bilgim çok kötü. yani oturmuş bi zevkim mevcut değil. şöyle ki; ne tür müzik dinlersin diye sorduklarında 'kulağıma hoş gelen her şeyi' diye yanıtlayacak durumdayım. en son arkadaş tavsiyesiyle azam ali ve mohsen namjoo dinledim. hayli hoşlandım. uzun lafın kısası bana hangi şarkıları, sanatçı
müzik bilgim çok kötü. yani oturmuş bi zevkim mevcut değil. şöyle ki; ne tür müzik dinlersin diye sorduklarında 'kulağıma hoş gelen her şeyi' diye yanıtlayacak durumdayım. en son arkadaş tavsiyesiyle azam ali ve mohsen namjoo dinledim. hayli hoşlandım.
uzun lafın kısası bana hangi şarkıları, sanatçıları tavsiye edebilirsiniz?
hangi türden olduğu önemli değil. yeter ki bilgim artsın.
uzun lafın kısası bana hangi şarkıları, sanatçıları tavsiye edebilirsiniz?
hangi türden olduğu önemli değil. yeter ki bilgim artsın.
0
birsen tezer www.youtube.com
candan ercetin www.youtube.com
yasar www.youtube.com
demet akalin www.youtube.com
tarkan www.youtube.com
candan ercetin www.youtube.com
yasar www.youtube.com
demet akalin www.youtube.com
tarkan www.youtube.com
0
charles aznavour
jacques brel
mayra andrade
tom waits
leonard cohen
bob dylan
maitre gims
fleet foxes
owl city
train
dead or alive
eric clapton
elvis presley
sıkıldım, bitirince mesaj at, devam ederim.
jacques brel
mayra andrade
tom waits
leonard cohen
bob dylan
maitre gims
fleet foxes
owl city
train
dead or alive
eric clapton
elvis presley
sıkıldım, bitirince mesaj at, devam ederim.
0
ete summer
kim demiş abi bu sözü? var mı böyle bir söz?:burdaki söylemden mi çıkarmış pavey hanım? yoksa paveyin söylediği şekilde, söyleyen var mı?
kim demiş abi bu sözü? var mı böyle bir söz?
:burdaki söylemden mi çıkarmış pavey hanım? yoksa paveyin söylediği şekilde, söyleyen var mı?
:burdaki söylemden mi çıkarmış pavey hanım? yoksa paveyin söylediği şekilde, söyleyen var mı?
0
hic de dememis. eger bundan bahsettiyse safak pavey.
kaldi ki dese bile kendi fikridir ve saci acik olanlar sadece o sozle kirlenmis olmazlar.
ama carpitmaya da gerek yok. kadin kendini hac donusu tertemiz hisetmis ve sacini acma gibi bir degisiklik yaparsa kendisinin kirlenecegi anlamini cikardim ben
kaldi ki dese bile kendi fikridir ve saci acik olanlar sadece o sozle kirlenmis olmazlar.
ama carpitmaya da gerek yok. kadin kendini hac donusu tertemiz hisetmis ve sacini acma gibi bir degisiklik yaparsa kendisinin kirlenecegi anlamini cikardim ben
0
tam olarak doğrudan o kelimeleri kullanmadı ama anlattığı şeye çarpıtma demek için zorlamak lazım.
bir daha açamam. çünkü buraya geliyosunuz "tertemiz" oluyorsunuz sonra bile bile tekrar... günah işlemek... yani bana göre öyle
bence gayet açık konuşmuş.
bir daha açamam. çünkü buraya geliyosunuz "tertemiz" oluyorsunuz sonra bile bile tekrar... günah işlemek... yani bana göre öyle
bence gayet açık konuşmuş.
0
kendi inançlarıma göre günah diyor işte bu kadar basit. bunda herhangi ayıp, karşısındakini aşağılayıcı, şafak pavey'in abarttığı kadar bir durum yok. şafak pavey'i severdik ama bu biraz chp içerisinde oluşmuş aşağılık kompleksinin yarattığı algı bozukluğu olmuş. keşke özür dilese ama hiç sanmam.
0
kıvırmayın. bal gibi de çarpıtmış, yalan söylemiş! bir insanı bir söz söylemişse hangi kelimeleri kullanacağını bilir. eğer sen onları alıp kendince kelimelerle soslarsan yalan söylemiş olursun.
0
temizlenme derken, başının örtülü olmasından bahsetmiyor, hacca gitmesinden ve tüm günahlardan arınmasından bahsediyor. şafak hanım tamamen çarpıtmış meseleyi.
0
saptırma, daha doğrusu "sağır duymaz uydurur" misali işine gelebilecek ya da kullanabileceği biçimde anlamış, yani niyet okuma da diyebiliriz. saptırıp saptırmadığını zaman gösterir,ilgili kişşinnin ilerideki söz ve icraatleri gösterir demek daha doğru aslında. ama şu an için "saptırma ve niyet okuma"
ama konudan bağımsız olarak var böyle düşünenler, farkında olmak lazım bunun da.
ama konudan bağımsız olarak var böyle düşünenler, farkında olmak lazım bunun da.
0
sonhakan
...
...
0
dokunmakalbime
yaklasik 8 aydir gorusmuyoruz. cok laubali bir dostlugumuz yok; ama ozledigimizde de ozledim abi muhakkak goruselim derecesinde bir samimiyet var. 2 dir soz verip erteliyor. en son yarin icin bulusacaktik az once aradim cevap vermedi. sanirim 3. kez erteleyecek boyle bir durumda nasil bir tepki v
yaklasik 8 aydir gorusmuyoruz. cok laubali bir dostlugumuz yok; ama ozledigimizde de ozledim abi muhakkak goruselim derecesinde bir samimiyet var. 2 dir soz verip erteliyor. en son yarin icin bulusacaktik az once aradim cevap vermedi. sanirim 3. kez erteleyecek boyle bir durumda nasil bir tepki vereyim kestiremiyorum. hani insanlik halidir ile beni adam yerine koymuyor arasinda gidip geliyorum. sonucta 3. hafta ve 3. ertelemeye dogru gidiyor
0
Ekiyor diyorsun, hani arayip gecerli bir mazeret soylese, hadi onu da yapmasın ama en azindan haber verse neyse. Ayip etmis bence. Biraz sert çık, 'bari haber versen de ben de ona gore planlarimi ayarlasam' falan de.
0
yarın da patlarsa eğer:
bir daha o arayana kadar aramam arayınca da bana yaptığının aynısını yaparım. bazıları empatiyi fitil tedavisiyle öğrenebiliyor sadece maalesef.
bir daha o arayana kadar aramam arayınca da bana yaptığının aynısını yaparım. bazıları empatiyi fitil tedavisiyle öğrenebiliyor sadece maalesef.
0
olm mehmet sen misin lan? ya yeminle nasip olmuyor. tamam haklısın, ekiyorum gibi görünüyor ama işin aslı cidden öyle değil dostum.
mehmet değilsen de bir şans daha ver arkadaşım, bazen gerçekten de bir problem çıkıyor.
mehmet değilsen de bir şans daha ver arkadaşım, bazen gerçekten de bir problem çıkıyor.
0
mehmet degilim; ama bence sen bi mehmet'i bir ara. kulağı çınlamıştır şimdi:)
0
gerçek bir mazereti yoksa, bunu huy edinmişse siliyorum. aramıyorum bir daha. ararsa cevap veririm ama o kadar.
tanıyorsanız siz bilirsiniz, bahane mi uyduruyor yoksa gerçek mazereti var mı..
tanıyorsanız siz bilirsiniz, bahane mi uyduruyor yoksa gerçek mazereti var mı..
0
www.eksiduyuru.com
bende de vardı, iletişimimi kestim. dönüp de bir hayırdır demedi. kısa vadede kendimi kötü hissediyorum, sevdiğim bir arkadaşımı kaybetmiş gibi. ama uzun vadede iyi yapmışım diyiceğimi hissediyorum.
bende de vardı, iletişimimi kestim. dönüp de bir hayırdır demedi. kısa vadede kendimi kötü hissediyorum, sevdiğim bir arkadaşımı kaybetmiş gibi. ama uzun vadede iyi yapmışım diyiceğimi hissediyorum.
0
geçen salı gunu boyle bır arkadaşa bu nedenlerden dolayı posta koydum. whatsapptan falan yazdıklarına hımm ok yazıyorum. kezban modunda atarlanıp kapatıyorum konuyu.
0
yine erteleme bahsi açarsa tamam hiç sorun değil falan gibi kısa kes bir daha en ara ne sor bence. ileri de o ararsa vaktim yok sonra bakarız diye takmayan tavır takın. cart curt ederse sıç azına doldur boğazına. sinirlendim bir an pardon.
0
aguilas negras
Şimdi benim bir arkadaş var, en iyi 2. arkadaşım falan. Kendisi de kabul ediyor nazar değdiren biri olduğunu.2 sene önce iPhone 4s almıştım, 1. haftasında telefon düştü arkası paramparça oldu. Başka mevzular da vardır başkalarıyla ilgili.Şimdi ben 6 ay önce araba aldım, bu arkadaşın durumu falan iyi
Şimdi benim bir arkadaş var, en iyi 2. arkadaşım falan. Kendisi de kabul ediyor nazar değdiren biri olduğunu.
2 sene önce iPhone 4s almıştım, 1. haftasında telefon düştü arkası paramparça oldu. Başka mevzular da vardır başkalarıyla ilgili.
Şimdi ben 6 ay önce araba aldım, bu arkadaşın durumu falan iyi ama şehir dışında okuduğu için arabası falan yok. Bu süre içersinde önceden bildiği arabayla falan gezdik buluşunca ama sakla sakla nereye kadar. Çok da görüşemedik zaten bu 6 ayda.
Şimdi ben ne yapsam? Var mı nazardan korunmanın kesin bir yolu sizin söyleyebileceğiniz?
2 sene önce iPhone 4s almıştım, 1. haftasında telefon düştü arkası paramparça oldu. Başka mevzular da vardır başkalarıyla ilgili.
Şimdi ben 6 ay önce araba aldım, bu arkadaşın durumu falan iyi ama şehir dışında okuduğu için arabası falan yok. Bu süre içersinde önceden bildiği arabayla falan gezdik buluşunca ama sakla sakla nereye kadar. Çok da görüşemedik zaten bu 6 ayda.
Şimdi ben ne yapsam? Var mı nazardan korunmanın kesin bir yolu sizin söyleyebileceğiniz?
0
üzerine dikkat çekici birşey yapıştırın mesela kafası sallanan köpek koyun gözü hep ona kaysın.
tabi 3 ihlas 1 fatiha bir de Felak nas ayetel Kürsü kombinasyonu
tabi 3 ihlas 1 fatiha bir de Felak nas ayetel Kürsü kombinasyonu
0
Bence bu kadar şartlanmışken gerisi hikaye ne yapsan olmaz..
O arkadaşının enerjisinden uzak duru derim.
O arkadaşının enerjisinden uzak duru derim.
0
kaskosu vardır herhalde değil mi?
nazara öyle çok inanmayın bence, koşulladığınız için ona yoruyorsunuzdur.
buna inanlar da işte dua okuyarak ve nazar edenin şerrinden yaradana sığınarak korunuyorlar. hem olumsuzluğunuzu, başımıza bir şey gelecek endişenizi kırarsınız bu yolla, hem de fena mı sevap point kazanırsınız:)
hayırlı olsun bu arada aracınız.
nazara öyle çok inanmayın bence, koşulladığınız için ona yoruyorsunuzdur.
buna inanlar da işte dua okuyarak ve nazar edenin şerrinden yaradana sığınarak korunuyorlar. hem olumsuzluğunuzu, başımıza bir şey gelecek endişenizi kırarsınız bu yolla, hem de fena mı sevap point kazanırsınız:)
hayırlı olsun bu arada aracınız.
0
bilimsel dayanağı olmayan bir şey için "kesin" bir çözüm arıyorsunuz. lütfen kanepeye uzanıp biraz düşünün.
0
nazar ayetlerini okuyun.
haber53.com
nazar değdiren elemandan uzak durun, veya nazarlık niyetine eşyayı kötü gösterecek ama kalıcı olmayan bir şey bulundurun. mesela dikiz aynasına salakça bir süs asın onun yanında.
nazara inanmıyorsanız bunları kafanıza takmayın, inanıyorsanız da çok bilmiş seküler duyurucuları sallamayın.
haber53.com
nazar değdiren elemandan uzak durun, veya nazarlık niyetine eşyayı kötü gösterecek ama kalıcı olmayan bir şey bulundurun. mesela dikiz aynasına salakça bir süs asın onun yanında.
nazara inanmıyorsanız bunları kafanıza takmayın, inanıyorsanız da çok bilmiş seküler duyurucuları sallamayın.
0
Elemtere fiş, kem gözlere şiş diyerek şişi gözlere batırıyoruz.
Şaka bir yana en iyi yöntem "Felak + Nas + İhlas + Fatiha + Ayetel Kürs-i" kombosu.
Şaka bir yana en iyi yöntem "Felak + Nas + İhlas + Fatiha + Ayetel Kürs-i" kombosu.
0
islam'da "nazar" diye bir şey olduğunu uydurup sonra buna inanıp inanmayanları da seküler bıdı bıdı diye yaftalayan üfürükçülerin derdinize deva olmayacağını bilin. olmayan bir şeye inanırsanız, tüm algılarınız ve gerçekliğiniz de ona göre şekillenir, dolayısıyla her şeyi "nazar varmış" gibi yorumlarsınız.
0
bay muskulpesent
Başlıkta da dediğim gibi, oda duvarına hazır süslemeler, resimler, sticker'lar vs.almak yerine kafama ve hayal gücüme göre duvarlara çiziktirmek, yazmak, biriktirmek fikri daha hoş geldi. Olası yanlış çizimlere, değişikliklere uygun bir kalem, boya tarzı bişeyler arıyorum.Fikri, bilgisi olan varsa p
Başlıkta da dediğim gibi, oda duvarına hazır süslemeler, resimler, sticker'lar vs.
almak yerine kafama ve hayal gücüme göre duvarlara çiziktirmek, yazmak, biriktirmek fikri daha hoş geldi. Olası yanlış çizimlere, değişikliklere uygun bir kalem, boya tarzı bişeyler arıyorum.
Fikri, bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.
almak yerine kafama ve hayal gücüme göre duvarlara çiziktirmek, yazmak, biriktirmek fikri daha hoş geldi. Olası yanlış çizimlere, değişikliklere uygun bir kalem, boya tarzı bişeyler arıyorum.
Fikri, bilgisi olan varsa paylaşırsa sevinirim.
0
duvarın boyası silinebilir boya olmalı öncelikle. pastel boya siliniyor tecrübe edildi, onaylandı.
0
ozer37
Bir yakınımın 10 yaşındaki kızı lösemi hastası,uzunca bir süre hastanede tedavi görecek.Bir nebze olsun onun vakit geçirmesini sağlayacak,hem oyun hemde uğraş derken vakit geçirebileceği bir oyuncak,oyun vs...ne tavsiye edersiniz.Kitap,tablet vs... haricinde...şahsen benim aklıma http://www.hepsibur
Bir yakınımın 10 yaşındaki kızı lösemi hastası,uzunca bir süre hastanede tedavi görecek.Bir nebze olsun onun vakit geçirmesini sağlayacak,hem oyun hemde uğraş derken vakit geçirebileceği bir oyuncak,oyun vs...ne tavsiye edersiniz.Kitap,tablet vs... haricinde...şahsen benim aklıma www.hepsiburada.com
gibi bişey var.Ama sizlerinde farklı önerilerini bekliyorum.
gibi bişey var.Ama sizlerinde farklı önerilerini bekliyorum.
0
sitede 10-12 yaş arası diyor ama bu yaş aralığı için bu hediye bana fazla çocukça geldi. yani mutlaka ilgisini çekecektir ama çok sevineceğini, hoşuna gideceğini sanmıyorum.
kendisinin sevgiye, ilgiye ihtiyacı olacaktır. o yüzden en büyük boylarından bir ayıcık almayı bir düşünün derim. sarılıp uyuyabileceği, dediğim gibi en büyük boylarından bir tane. hatta ayıcığın üzerine kendi parfümünüzü sıkıp kızın ayıcığı kokladıkça sizi hatırlamasını sağlayabilirsiniz.
kendisinin sevgiye, ilgiye ihtiyacı olacaktır. o yüzden en büyük boylarından bir ayıcık almayı bir düşünün derim. sarılıp uyuyabileceği, dediğim gibi en büyük boylarından bir tane. hatta ayıcığın üzerine kendi parfümünüzü sıkıp kızın ayıcığı kokladıkça sizi hatırlamasını sağlayabilirsiniz.
0
hastane odasi cocuk icin kasvetlidir. tavana yildiz, aydede gibi fosforlu suslerden alabilirsiniz. yine ayni sekilde duvar ve kapi arkasi icin de benzeri susler olabilir.
0
dart olabilir, rubik küp eğer o tip şeylerle ilgileniyorsa. psp tipinde bişy de olabilir.
0
cokponcik
yukselten varsa aranızda bı sorum olacaktı. memnun musunuz? ve safarıde gezerken imlec sık sık gokkusagı oluyor ama hıcbır takılma veya performans dusuklugu olmadan yarım sanıye yanıyor sonuyor bu updateden sonra, sizde de oluyor mu bu olay? eskıden cok nadır olurdu ama cok kasardı sımdı sık sık olu
yukselten varsa aranızda bı sorum olacaktı. memnun musunuz? ve safarıde gezerken imlec sık sık gokkusagı oluyor ama hıcbır takılma veya performans dusuklugu olmadan yarım sanıye yanıyor sonuyor bu updateden sonra, sizde de oluyor mu bu olay? eskıden cok nadır olurdu ama cok kasardı sımdı sık sık oluyor ama hıcbır takılma falan yok
0
ben de yukledim, iki saat kadardir kullaniyorum.
renk tagi olayi guzel. onun disinda simdilik bir sey goremedim gibi, herhalde beceriksizligimden.
cok takiliyor bilgisayar, biraz moralim bozuldu acikcasi. donemiyorum da Mountain Lion'a.
edit: gayet de iyiymis Mavericks. bilgisayarim format istediginden kotu davraniyormus.
renk tagi olayi guzel. onun disinda simdilik bir sey goremedim gibi, herhalde beceriksizligimden.
cok takiliyor bilgisayar, biraz moralim bozuldu acikcasi. donemiyorum da Mountain Lion'a.
edit: gayet de iyiymis Mavericks. bilgisayarim format istediginden kotu davraniyormus.
0
mac'im yok, uzun süredir de uzağım ama aşinayım bunlara, mavericks diye yeni bişey piyasaya sürdüklerini de şimdi burada senden okudum ama,bu elemanların özellikle os x'ten sonra izlediği politika genellikle sinek misali küçük ama mide bulandıran şeyleri ince eleyip sık dokumadan yeni sistemi piyasaya sürmeleri.
geri dönme imkanın varsa bir sonraki updatee kadar bekle bence. tarif ettiğin şeyler de yazılım-donanım ya da yazılım yazılım uyumsuzluğunda olan şeyler genelde.
geri dönme imkanın varsa bir sonraki updatee kadar bekle bence. tarif ettiğin şeyler de yazılım-donanım ya da yazılım yazılım uyumsuzluğunda olan şeyler genelde.
0
Ben boyle bir sey yasamiyorum dogrusu. Update sonra sorunsuz calisiyor os. Mid 2013 macbook air model.
0
bende takilma olmuyor ama belki benim donanimla da alakali olabilir. onun disinda extra 1 saat batarya suresi ekledi hakkaten gerisini de pek kurcalamadim. kisaca bende sorunsuz ve cok memnunum. donma olaylari belki java ile alakali olabilir mavericks e gectiktwn sora 2 tane falan java update i yapmistm update leri kontrol et bi.
0
sislerr
Merhaba.Biraz once allah diye diye uyandim.Komik gelebilir ama ruyami sizinle paylasmak istiyorum.Ruyamda isyerindeyim. Bir projeyi mudure gotururken kendimi camide buluyorum. Herkez toplanmis. Sanirim cuma. 2 kattayim ve asagiya baktigimida 7 adet seytan goruyorum ve beni asagiya cekiyorlar tam asa
Merhaba.
Biraz once allah diye diye uyandim.
Komik gelebilir ama ruyami sizinle paylasmak istiyorum.
Ruyamda isyerindeyim. Bir projeyi mudure gotururken kendimi camide buluyorum. Herkez toplanmis. Sanirim cuma. 2 kattayim ve asagiya baktigimida 7 adet seytan goruyorum ve beni asagiya cekiyorlar tam asagiya cekerken 30 40 metrw uznlugunda beyaz bir elbise giymis allahi goruyorum. Insanlara birseyler anlatiyor ve tam ben duserken ona bakiyoeum. Bana cok garip bakiyor ve yuzu degisir derecede idi. Sonra allah seslerriyle uyamdim.
Bu neyin isareti??
Biraz once allah diye diye uyandim.
Komik gelebilir ama ruyami sizinle paylasmak istiyorum.
Ruyamda isyerindeyim. Bir projeyi mudure gotururken kendimi camide buluyorum. Herkez toplanmis. Sanirim cuma. 2 kattayim ve asagiya baktigimida 7 adet seytan goruyorum ve beni asagiya cekiyorlar tam asagiya cekerken 30 40 metrw uznlugunda beyaz bir elbise giymis allahi goruyorum. Insanlara birseyler anlatiyor ve tam ben duserken ona bakiyoeum. Bana cok garip bakiyor ve yuzu degisir derecede idi. Sonra allah seslerriyle uyamdim.
Bu neyin isareti??
0
nasıl tanıdın? bence bu da önemli.
kabus görmüşsün şeytanlar falan, takılma fazla.
kabus görmüşsün şeytanlar falan, takılma fazla.
0
belki bu sıralar dinden uzaklaştığını falan hissediyorsundur. buna yorabildim ben.
0
dindar olmadığım halde vakti zamanında öğrendiklerimden hatırladığım kadarıyla allahın sıfatına mazhar olman fani dünyada mümkün değil. İnanç sahibi insansan yapabileceğin şey o gördüğün şey ne ise allah olmadığı konusunda kendini ikna etmen.
Böyle rüyalara söylenebilecek şey belli zaten: üstün açık kalmış panpa.
Böyle rüyalara söylenebilecek şey belli zaten: üstün açık kalmış panpa.
0
Çok ilginç.
Bence yanlış yola doğru gidiyorsun, şeyan seni kötü yola çekmeden önce kendine gelmen lazım gibi bir manası olabilir.
Gördüğün rüya kıymetli bir rüya, değerini bil.
Bence yanlış yola doğru gidiyorsun, şeyan seni kötü yola çekmeden önce kendine gelmen lazım gibi bir manası olabilir.
Gördüğün rüya kıymetli bir rüya, değerini bil.
0
Ona baktigimda.ondan yardim istercesine beni affetmesi icin allah diye bagirdim. Ama bana yardimci olmayacagini hissettim o an Ama yuz ifadesi anlatamiyorim. Cok garip.
0
ben de rüyamda bir keresinde Allah'ı kısa boylu beyaz elbiseli beyaz saç ve sakallı (uzun bunlar) ve bir başka keresinde de 5210 Nokia telefon zamanlarında cep telefonumda "tanrı arıyor" ibaresini rüyamda görmüştüm. garip olayların adamıyım.
neyse birinci rüyayı gördüğümü ilahiyat profesörü arkadaşıma anlattım. o da kalktı bayraktar bayraklı'yı aradı. bayraktar hoca da direkt oğlum öyle şey olmaz. şeytandır o dedi. eh ben de biliyorum hocam nediyim ama rüya da bu dedim. rahat ol bir numarası yok şeytan yoklamış seni rahmani değil rüyan ;)
neyse birinci rüyayı gördüğümü ilahiyat profesörü arkadaşıma anlattım. o da kalktı bayraktar bayraklı'yı aradı. bayraktar hoca da direkt oğlum öyle şey olmaz. şeytandır o dedi. eh ben de biliyorum hocam nediyim ama rüya da bu dedim. rahat ol bir numarası yok şeytan yoklamış seni rahmani değil rüyan ;)
0
yahu rüya bu, beyin defrag yapıyor işte. bir mesajı anlamı yok. kabus görmüşsünüz altı üstü, bir su için sakinleşin geçer.
0
denizrocket
duyurudaki bazı kişilerin bunu akp karşıtlığı olarak nitelendiriceğini bile bile yinede soruyorum noldu şimdi abi istanbuldaki tüm trafik ve ulaşım sorununu çözücek bi proje gibi lanse edildi hayatında istanbula gitmiyecek bir kesimin oy vermesi için hacılar hocalar eşliğinde açılışı yapıldı(laik bi
duyurudaki bazı kişilerin bunu akp karşıtlığı olarak nitelendiriceğini bile bile yinede soruyorum noldu şimdi abi istanbuldaki tüm trafik ve ulaşım sorununu çözücek bi proje gibi lanse edildi hayatında istanbula gitmiyecek bir kesimin oy vermesi için hacılar hocalar eşliğinde açılışı yapıldı(laik bir ülkenin metropolitan bir şehrinde) o kadar para harcandı sahilde görüntü kirliliği oluştu peki değdimi sizce ?
0
değmedi, değmeyecek bence. gozle gorulur bır farklılık da olmayacak kopru trafıklerınde.
0
aslinda iyi proje ama care olmayacagini projeyi yapanlar ve tayyip erdogan da biliyor zaten. temelde goz boyama.
istanbul icin guzel bir sey yapacaksa nufus azaltma politikalari uygulamasi gerekir. bu tarz cakalliklarla secim kazanirsiniz, care sunmazsiniz.
istanbul icin guzel bir sey yapacaksa nufus azaltma politikalari uygulamasi gerekir. bu tarz cakalliklarla secim kazanirsiniz, care sunmazsiniz.
0
değdi. metrobus için de aynı muhabbetleri yapıyordunuz. şuan metrobus ler kalksa istanbul felç olur.
0
metrobusun ise yaradigini dusunen hic 45 dakika metrobus beklememis angutlara gore muhtesem proje.
bana gore degil. cunku ben kucukken bir sekerle kandirilan cocuklardan degildim.
bana gore degil. cunku ben kucukken bir sekerle kandirilan cocuklardan degildim.
0
metrobüs yapıldığı zaman otobüs seferleri azaltıldı diye biliyorum yani mantıksal olarak bi değişiklik olması imkansız. Ayrıyeten nüfus politikası konusuna katılıyorum bende
0
hiç istanbul'da bulunmadım ama bence şöyle bişeye yol açabilir bu kadar büyütülerek lanse edilmesi:
Kırsal kesimden ya da taşradan kente göçün başlıca sebepleri yol su elektrik eğitim sağlık yetersizliği ve işsizlik. Bunu öyle bir anlattılar ki sanki istanbul cehennemdi ve bununla birlikte zıp diye pırt diye cennete dönüşecek. Buna kanan, ya da çeşitli sebeplerle kafasında soru işareti olanları şehre çekecek bu. Trafik belki daha beter bile olabilir böyle olursa.
Kırsal kesimden ya da taşradan kente göçün başlıca sebepleri yol su elektrik eğitim sağlık yetersizliği ve işsizlik. Bunu öyle bir anlattılar ki sanki istanbul cehennemdi ve bununla birlikte zıp diye pırt diye cennete dönüşecek. Buna kanan, ya da çeşitli sebeplerle kafasında soru işareti olanları şehre çekecek bu. Trafik belki daha beter bile olabilir böyle olursa.
0
Tek çözüm ist. Nüfusunun azaltilmasi. Oyle bir şeyse ya uzun vadeli bir politika ile yapilabilor ya da kisa vadeli. Hwr iki durumda da bunu yapan parti tekrar secilmez. O yuzden maalesef böyle devam edecek. Okumaya ist gelen kac kişi geri memleketine dönüyor?
0
5.5 milyar usd lik yerin altından geçen göz önünde bile olmayan şey için "göz boyama" diyenler var çok komik..amerikada boğaz kadar önemli geçiş olmayan yerlere adamlar bu tür geçitleri 20 yıl önce yapmışlar..akp yi sevmiyorum yazın samimi olun..projeye bok atmayın..hele bir bitsin bakalım
0
cihann
1/3 müdür? sonuçta maç berabere başlıyor asgdfaha...
1/3 müdür? sonuçta maç berabere başlıyor asgdfaha...
0
denizlispor ile real madridi karşılaştırırsan %1 civarı bişeydir.
barça ile real madridi karşılaştırırsan oran değişir,%2 olur
barça ile real madridi karşılaştırırsan oran değişir,%2 olur
0
"berabere başlaması"nı da işin içine katarak hesaplamak istiyorsak tahminimce dakikalara ya da zaman dilimlerine bölmeliyiz.
Yani şöyle, 90. dakikada berabere olması için geçen her dakikanın ayrı ayrı berabere sürmüş olması gerekir. Buradan 1/3'ün 90. kuvveti oluyor, ama tabi bu 0-0 başlayıp sürmesi ve öyle bitmesi. Diğer skorları katarsak işler değişir.
Yani şöyle, 90. dakikada berabere olması için geçen her dakikanın ayrı ayrı berabere sürmüş olması gerekir. Buradan 1/3'ün 90. kuvveti oluyor, ama tabi bu 0-0 başlayıp sürmesi ve öyle bitmesi. Diğer skorları katarsak işler değişir.
0
martimge
kadim duyuru dostları sevgili anişkapurlar; bir devlet okulunda, lisede, yayın ve iletişim kulübü düşünün. burada öğrencilerle-öğrencilerin-yapılabilecek etkinlikler neler olabilir? bir fikir, bir inovasyon, bir vizyon açıcı veya başka birşey.bir gazete-tv ziyareti dışında.
kadim duyuru dostları sevgili anişkapurlar; bir devlet okulunda, lisede, yayın ve iletişim kulübü düşünün. burada öğrencilerle-öğrencilerin-yapılabilecek etkinlikler neler olabilir? bir fikir, bir inovasyon, bir vizyon açıcı veya başka birşey.
bir gazete-tv ziyareti dışında.
bir gazete-tv ziyareti dışında.
0
yazar çizer tayfadan birileri davet edilebilir, konferans ya da söyleşi için. Dışarıdan gelenlere de açık olursa ve kitabı vs. yeni çıkmış biri davet edilirse kabul etme ihtimali daha fazla. Yazar çizer dedim de yani bu iletişime ucundan dokunan her alanda çalışan birileri olabilir, genel olarak sosyal bilimlerle meşgul diyelim.
0
normlade dergi hazırlar ya lisede klüpler,
siz bir farklılık olarak bir TV programı hazırlayın.
Belki aylık bir haber bülteni;
Herkesin cep telefonuyla görüntü çekeceği, çekimden çok işin içeriğinin ne olacağı, nerede ne şekilde yapılacağı, ne şekilde sunulacağı gibi konulara kafa yorarak
siz bir farklılık olarak bir TV programı hazırlayın.
Belki aylık bir haber bülteni;
Herkesin cep telefonuyla görüntü çekeceği, çekimden çok işin içeriğinin ne olacağı, nerede ne şekilde yapılacağı, ne şekilde sunulacağı gibi konulara kafa yorarak
0
armagan
Son zamanlarda etrafımda birçok tehlikeli tip olmaya başladı. -Tabanca, bıçak vs taşıyan tipler-Olası bir saldırı anında -ki bana saldırmalarını da bekliyorum bazı durumlardan- ne tarz araçlar kullanabilirim? Biber gazım var, şu katlanan coplardan alayım mı? Bıçak mı alayım?Not: Şiddete karşıyım anc
Son zamanlarda etrafımda birçok tehlikeli tip olmaya başladı. -Tabanca, bıçak vs taşıyan tipler-
Olası bir saldırı anında -ki bana saldırmalarını da bekliyorum bazı durumlardan- ne tarz araçlar kullanabilirim? Biber gazım var, şu katlanan coplardan alayım mı? Bıçak mı alayım?
Not: Şiddete karşıyım ancak kendimi de en azından bana destek ya da polis gelene kadar korumam gerek.
Olası bir saldırı anında -ki bana saldırmalarını da bekliyorum bazı durumlardan- ne tarz araçlar kullanabilirim? Biber gazım var, şu katlanan coplardan alayım mı? Bıçak mı alayım?
Not: Şiddete karşıyım ancak kendimi de en azından bana destek ya da polis gelene kadar korumam gerek.
0
kullanmasını bilmiyorsan bıçak alma. hele ki karşındaki hasımların sayısı senden fazlaysa intihar girişiminden başka bişy olmaz bıçak. yaralayıcı değil caydırıcı bişyler olsun. biber gazı (ki bunu bile o anki adrenalin etkisiyle orantısız kullanma ihtimalin var, karşındakinin astımı veya kalbinde/solunum yollarında kkronik bir hastalığı varsa ölümüne sebep olabilirsin) ya da katlana jop tipinde bişey, hatta marangozdan kestireceğin ufak bir sopa bile iş görebilir.
0
elektroşok cihazları var yine biber gazı gibi çantada taşınabilen. işe yarayabilir.
0
3 atli 7 katli
İzmir karşıyakada nerde sabah kahvaltısı yapılır? Hani acele acele değil de oturup şöyle çay sohbet eşliğinde? 3-5 kişi ya da daha kalabalık? Simitçi tarzı sormuyorum. Neyse anladınız herhalde.
İzmir karşıyakada nerde sabah kahvaltısı yapılır? Hani acele acele değil de oturup şöyle çay sohbet eşliğinde? 3-5 kişi ya da daha kalabalık? Simitçi tarzı sormuyorum. Neyse anladınız herhalde.
0
buralarda kahvaltı yapmadım ama bostanlı iskelesinin karşısında güzel sanatlar parkı var. gayet ferah, sakin sakin sohbet edebileceğiniz bi yer. bi de karşıyaka'da latife hanım köşkü'nün bahçesi de güzel.
0
Çayfe kapanmadı, kahvaltısı güzel.
Ama ben seyirtepe'yi öneririm eğer arabanız var ise. Araba ile 10 dakikalık bir yol gidiyorsunuz. Bütün izmir ayağınızın altında kahvaltı yaparsınız.
www.google.com.tr
Ama ben seyirtepe'yi öneririm eğer arabanız var ise. Araba ile 10 dakikalık bir yol gidiyorsunuz. Bütün izmir ayağınızın altında kahvaltı yaparsınız.
www.google.com.tr
0
ete summer
başım çok ağrıyor, hastayım. şöyle akıcı bir film önerseniz de, filme dalıp vakit geçirsem.
başım çok ağrıyor, hastayım. şöyle akıcı bir film önerseniz de, filme dalıp vakit geçirsem.
0
prisoner
SelamlarBen ciddi ciddi unutmusum, coxebilen olursa kullandigi teoremi de yazarsa cok sevinirim.
Selamlar
Ben ciddi ciddi unutmusum, coxebilen olursa kullandigi teoremi de yazarsa cok sevinirim.
Ben ciddi ciddi unutmusum, coxebilen olursa kullandigi teoremi de yazarsa cok sevinirim.
0
köşelere isim versen anlatması daha kolay olur. bir de x karalanmış kısmın tamamı mı, yoksa orası 45 mi?
0
Khalkedon
Freud'u okumaya hangi kitaplardan başlayabilirim ?
Freud'u okumaya hangi kitaplardan başlayabilirim ?
0
6 tanesini falan okuyan biri olarak öneri yapıyorum
narsizm üzerine ve schreber vakası
ya da şöyle yap bir çok yazarın. o'nu anlamaklı kitapları vardır.
freudunda var da şu an en iyisi kimin adıne unuttum. freud u anlatan bir kitaptan başlayıp geçebilirsin.
narsizm üzerine ve schreber vakası
ya da şöyle yap bir çok yazarın. o'nu anlamaklı kitapları vardır.
freudunda var da şu an en iyisi kimin adıne unuttum. freud u anlatan bir kitaptan başlayıp geçebilirsin.
0
yasli ateist
burada böyle oturmuş milletin sorduğu sorulara neden cevap veriyorsunuz? birden fazla nedeni olabilir ama ağır basanı istiyorum. mesela can sıkınıtısı bende ağır basan. ikicil derecede de iyilik yapma isteği.
burada böyle oturmuş milletin sorduğu sorulara neden cevap veriyorsunuz? birden fazla nedeni olabilir ama ağır basanı istiyorum. mesela can sıkınıtısı bende ağır basan. ikicil derecede de iyilik yapma isteği.
0
can sikintisi
bir de bazen soru o kadar komik oluyor ki yazana veya cevaplayan tesekkur edesin geliyor
bir de bazen soru o kadar komik oluyor ki yazana veya cevaplayan tesekkur edesin geliyor
0
yardım edebileceğim konularda yardım etmek, yarım lazım olan konularda yardım istemek B) tanınma gibi bir amacım olmadığı için içimden gelen yorumu yapıyorum klasman dışı duyurularda. içinden geldiği gibi takılıyorsun ya güzel mekan
0
Yardım almak istediğimde utanmamak için, elimden geldiğince. Yardım etmeyi seviyorum ayrıca.
0
bilgi paylasimini severim ama bazen sorularin cevabini bilsem de cevap vermiyorum. bakip geciyorum.
genelde bu sorularin cevabi bana gore cok kolay bulunabilir. bir de usengecim.
genelde bu sorularin cevabi bana gore cok kolay bulunabilir. bir de usengecim.
0
ekşi sözlüğün eski tadı kalmadığı için buraya daha çok giriyorum. girince de yardımcı olabildiğim konularda yardımcı oluyorum haliyle.
0
1-işsizlik
2-can sıkıntısı
3-bazen ben de bişeyler öğreniyorum.
4-yapacak daha iyi bişey bulamıyorum.
5-bazen öyle şeyler okuyorum ki halime şükradiyorum. kendimi salak bilirdim filan ama akıllı olduğumu anlıyorum. ve evli filan olmadığım için + ciddi ilişkim olmadığı için şükrediyorum.
2-can sıkıntısı
3-bazen ben de bişeyler öğreniyorum.
4-yapacak daha iyi bişey bulamıyorum.
5-bazen öyle şeyler okuyorum ki halime şükradiyorum. kendimi salak bilirdim filan ama akıllı olduğumu anlıyorum. ve evli filan olmadığım için + ciddi ilişkim olmadığı için şükrediyorum.
0
eskiden saatlerce ekşide takılırdım, şimdiyse canım hiç bakmak istemiyor. burada güzel bir yardımlaşma ortamı var, sanki tanıdıklarla oturup sohbet eder gibi. hem başkalarına yardımcı olma hem de sorulan sorulardan bir şeyler öğrenme imkanı var.
0
yasli ateist
mantıklı bir şey söyleyip söylemediği önemli değil, yeter ki "yaşama nedeniniz x'tir" desin. mesela ibadet için yaşıyorsunuz, tanrı/allah istediği için yaşıyorsunuz gibi bi cevap değil ama. var mıdır böyle din? şu yerli afrika dinlerinden bile olur.
mantıklı bir şey söyleyip söylemediği önemli değil, yeter ki "yaşama nedeniniz x'tir" desin. mesela ibadet için yaşıyorsunuz, tanrı/allah istediği için yaşıyorsunuz gibi bi cevap değil ama. var mıdır böyle din? şu yerli afrika dinlerinden bile olur.
0
dünyaya gelmem ellerimde olan bir şey değildi yani bir amaç için gelmiş olmam gerekmiyor. yaşıyorum çünkü doğdum ve çeşitli donanımlar kazandım. o donanımlar sayesinde de çeşitli yönelimler edindim. yaşıyorum çünkü yaşıyorum.
0
@kirazıseviyorum benim de düşüncem buna benzer, bir amaç uğruna yaşadığımızı düşünmüyorum, nedensizlik adına yaşıyoruz. ama sorum bu değil yani. bunu bi nedene bağlayan bir din var mı, bu olayı nasıl çözmüş diye merak ediyorum. çünkü düşününce örneğini verdiğim nedenlerden farklı bir şey gelmiyor akla bir din açısından.
0
@straight gigolo, hocam ama dediğim gibi istediğim şey tam olarak bu değil. yani ibadet etmek, imtihan edilmek gibi bi cevap veren bir dini sormuyorum. daha bunların dışına çıkmış bir şeyler.
@mavijojobatanecigi, işte hepsinde öyleymiş gibi duruyor, belki farklısı, "yaratıcı" olanı vardır diye şeyettim ehehe.
@mavijojobatanecigi, işte hepsinde öyleymiş gibi duruyor, belki farklısı, "yaratıcı" olanı vardır diye şeyettim ehehe.
0
"net" olarak yok. çünkü dinlerin tamamının metinleri evrensel ahlak iddiasındadır ve bu eksende birçok ortak noktaları var, çelişen yanları da var ama aynı zamanda metaforlarla bezeli ve iblis- adem ya da prometheus-epimetheus gibi zıt kilikler üzerinden meselesini anlatıyor, ama son yorumu da sana bırakıyor hep.
mesela yukarıdaki ayetler, "imtihan" demiş ama nasıl? kilit noktalar var her metinde, onlar bununla ilgili ipuçları veriyor ama genel olarak her çağda bir "gelenek-atalar dini ile yenilik dini" çatışması var ve peygamber diye anılan şahısların mücadelesi de bu eksende.imtihana kimisi "tanrı da bize ne zenginlik vermiş keh keh imtihan ediliyoruz yağla balla kırkta birini verelim de sınavı kazanalım keh keh ben 39 ekmekle götümü büyütürken pis fakirler bir ekmekle doysun işte" tipinde bakar ve hem burada hem öldükten sonra cenneti ister kendine açgözlülükle, kimisi "fakirlikle imtihan ediliyoruz cennette kralız" der ve tabiri caizse götü açıkta gözü cennette yaşar. halbuki yasin suresi 47. ayet bu iki yoruma da kocaman bir "siktir" çeker: "müminler kafirlere 'ellerinizdekini paylaşın' dediğinde onlar 'allahın dilediğince doyurabileceğini biz mi doyuracağız? sizapaçaık bir sapıklık içindesiniz'dediler"diyerek.
ya da nahl suresi 71. ayet.
Neyse, mesele şu ki, kilit noktaları yakalar ve yaşayanlara ve yaşananlara değil öze bakarsan; hepsinin temelinde mülksüzlük ve karşılıklı yardımlaşma var.
elmalılı hamdi yazır da t.c.nin halkı "türk-sünnileştirme" politikasına alet olmuş veya zorla edilmiş birisi. onun yaptığı meali okuyacaksan bunu da göz önünde bulundur derim.
mesela yukarıdaki ayetler, "imtihan" demiş ama nasıl? kilit noktalar var her metinde, onlar bununla ilgili ipuçları veriyor ama genel olarak her çağda bir "gelenek-atalar dini ile yenilik dini" çatışması var ve peygamber diye anılan şahısların mücadelesi de bu eksende.imtihana kimisi "tanrı da bize ne zenginlik vermiş keh keh imtihan ediliyoruz yağla balla kırkta birini verelim de sınavı kazanalım keh keh ben 39 ekmekle götümü büyütürken pis fakirler bir ekmekle doysun işte" tipinde bakar ve hem burada hem öldükten sonra cenneti ister kendine açgözlülükle, kimisi "fakirlikle imtihan ediliyoruz cennette kralız" der ve tabiri caizse götü açıkta gözü cennette yaşar. halbuki yasin suresi 47. ayet bu iki yoruma da kocaman bir "siktir" çeker: "müminler kafirlere 'ellerinizdekini paylaşın' dediğinde onlar 'allahın dilediğince doyurabileceğini biz mi doyuracağız? sizapaçaık bir sapıklık içindesiniz'dediler"diyerek.
ya da nahl suresi 71. ayet.
Neyse, mesele şu ki, kilit noktaları yakalar ve yaşayanlara ve yaşananlara değil öze bakarsan; hepsinin temelinde mülksüzlük ve karşılıklı yardımlaşma var.
elmalılı hamdi yazır da t.c.nin halkı "türk-sünnileştirme" politikasına alet olmuş veya zorla edilmiş birisi. onun yaptığı meali okuyacaksan bunu da göz önünde bulundur derim.
0
elmalılı hamdi yazır mealinde müminun 5,6,7. ayetlerine, sonra da arapça biliyorsan aslına bilmiyorsan bunların latince okunuşuna bak.
Elmalılı birçok mealci gibi bilerek veya bilmeyerek "cariye" kelimesini kuran'a "eklemiş". Allah affetsin, belki gaflet; ne bilelim aklındakini, allah rahmet eylesin. Ayrıca birini "eleştirmek" onu toptan düşman ilan etmek değildir. Cariye arapça bir kelime ve meale eklenebilmesi için orijinalinde de olması gerekir değil mi? Ama yok. Aman elmalılı demiş yanlışsa bile öyledir deyip kuran'ı tahrif mi edelim?
Kestirme verelim, şuradan oku:
(bkz: diyanet işleri başkanlığı/@dafaiss)
Ek olarak, taraf olmayan bertaraf olur. Ümmet ne bilmeyen biri "mezhepçi" olur ancak, mezhebi dinin kendisi snır, sonra karşısındakini mezhepçi sanır.
Şuna da bakılabilir, mezhepçilerde sık gözlemlenen bir savunma mekanizması:
(bkz: yansıtma)
Elmalılı birçok mealci gibi bilerek veya bilmeyerek "cariye" kelimesini kuran'a "eklemiş". Allah affetsin, belki gaflet; ne bilelim aklındakini, allah rahmet eylesin. Ayrıca birini "eleştirmek" onu toptan düşman ilan etmek değildir. Cariye arapça bir kelime ve meale eklenebilmesi için orijinalinde de olması gerekir değil mi? Ama yok. Aman elmalılı demiş yanlışsa bile öyledir deyip kuran'ı tahrif mi edelim?
Kestirme verelim, şuradan oku:
(bkz: diyanet işleri başkanlığı/@dafaiss)
Ek olarak, taraf olmayan bertaraf olur. Ümmet ne bilmeyen biri "mezhepçi" olur ancak, mezhebi dinin kendisi snır, sonra karşısındakini mezhepçi sanır.
Şuna da bakılabilir, mezhepçilerde sık gözlemlenen bir savunma mekanizması:
(bkz: yansıtma)
0
beyler bayanlar sakin, ben sadece böyle bir dinin var olup olmadığını sordum meraktan ki islam da bu kategoride değil.
0
bir sey bilmiyorum
birisi güzel söyledin veya iyi yapıyorsun demeden yaptığımızı kötü yaptığımıza inanma hali neden kaynaklanıyor olabilir?
birisi güzel söyledin veya iyi yapıyorsun demeden yaptığımızı kötü yaptığımıza inanma hali neden kaynaklanıyor olabilir?
0
LalaKazim
aileniz size kız/erkek tanıştırmaya giriştiğini duyunca ne hissedersiniz, üstelik yaşınız evde kalma yaşına (hö?) daha gelmediyse, gidip tanış mısınız, yoksa kafadan ön yargı oluşturur musunuz? (çok fazla soru eki mi oldu ne?)
aileniz size kız/erkek tanıştırmaya giriştiğini duyunca ne hissedersiniz, üstelik yaşınız evde kalma yaşına (hö?) daha gelmediyse, gidip tanış mısınız, yoksa kafadan ön yargı oluşturur musunuz? (çok fazla soru eki mi oldu ne?)
0
git tanis ama. genelde bi de ailenin de enbbasindan haberi olunca yasini bilmiyorum ama pat diye kendini nikah masasinda bulabilirsin. bi de nasil olsa herkes biliyo rahatim gorusuyorum disari cikiyorum ayagina o kadar sevmesen bile adami kabullenebilirsin farkinda olmadan. anladiginda cok gec olabilir. bunlara dikkat edersen tanis tabi belki de hayirli kismettir:))
0
kendinizi kötü hissetmez misiniz? hani bir beklenti filan oluşuyo ailenizde filan? ne bilim bi esra erol sendromu peydah olmaz mı?
0
yoo. bir kişiyi tanıştırdılar diye evlenecek değilim ki.
Her ailede var o beklenti, zaten olmasa insan doğasına aykırı olurdu.
esra erol sendromu ne demek?
Her ailede var o beklenti, zaten olmasa insan doğasına aykırı olurdu.
esra erol sendromu ne demek?
0
görücü usulü dediğin annen bir kızı, baban bir oğlanı görüyor beğeniyor onlar da seni görüyor beğeniyor hatta gelin hamamı muhabbeti de buradan geliyor galiba yani karpuz seçer gibi her neyse ondan sonra aralarında anlaşıp sizi evlendiriyorlar gelin damat birbirini gerdek gecesi görüyor ilk defa.
Bu anlattığın çöpçatanlık oluyor.
Ailelerden en az biri buna "kesin evlenmeliler ölmek var dönmek yok" şeklinde bakmıyorsa kimse için bir sakınca yaratmaz herhalde. Ama bir psikolojik baskı olacağı kesin bir parça "şimdi anlaşamazsanız ayşegillerin yüzüne nasıl bakarım" şeklinde, ama bertaraf edilir.
Bu anlattığın çöpçatanlık oluyor.
Ailelerden en az biri buna "kesin evlenmeliler ölmek var dönmek yok" şeklinde bakmıyorsa kimse için bir sakınca yaratmaz herhalde. Ama bir psikolojik baskı olacağı kesin bir parça "şimdi anlaşamazsanız ayşegillerin yüzüne nasıl bakarım" şeklinde, ama bertaraf edilir.
0
tanışırım. ha aileniz tanıştırmış ha arkadaşlarınız tanıştırmış. aynı şey. sadece aile öneriyorsa biraz daha ciddiye alınıyor demektir.
0
@efrasiyab87 ya ne bileyim, düşün sen de o da niye orada olduğunuzu bilip bilmemezlik gelip sohbet edeceksin. e ne iş yapıyosun vs. tabi evin araban var mı ya gitmez ama öyle bir hissiyat yaratmaz mı içinde?
0
yoo, sadece karşındakini tanımaya çalışırsın. Zaten evin araban var mı olayı olmaz, zaten 2 tarafta genelde birbirlerinin maddi durumunu bilir.
Yalan yok, ben bu tür evliliklerin sanki daha iyi yürüyeceğini düşünüyorum, hele de bu aralar 4-5 hatta 7-8 yıldır süren sevgililiklerin bir anda bittiğini gördükçe.
Yalan yok, ben bu tür evliliklerin sanki daha iyi yürüyeceğini düşünüyorum, hele de bu aralar 4-5 hatta 7-8 yıldır süren sevgililiklerin bir anda bittiğini gördükçe.
0
görücü usulünde aşk olmaz, zamanla sevgi (aslında alışkanlık) olur derler. tanıştığınız insana da aşık olmanız biraz zor olsa olsa hoşlanabilirsiniz. off ne diyeyim her ucu b.klu beşgen değnek.
0
gerard
selam,buyuk kurumsal sirketlerde bi suru departman (HR, strateji, sales, R&D..) var. bu sirketlerdeki ust yonetime genelde hangi departmandaki adamlarin yukselmesi daha kolaydir? boyle bi genelleme yapilamaz mi yoksa?
selam,
buyuk kurumsal sirketlerde bi suru departman (HR, strateji, sales, R&D..) var. bu sirketlerdeki ust yonetime genelde hangi departmandaki adamlarin yukselmesi daha kolaydir? boyle bi genelleme yapilamaz mi yoksa?
buyuk kurumsal sirketlerde bi suru departman (HR, strateji, sales, R&D..) var. bu sirketlerdeki ust yonetime genelde hangi departmandaki adamlarin yukselmesi daha kolaydir? boyle bi genelleme yapilamaz mi yoksa?
0
yapılır; rd ve hr yükselemez. tabi adam kendi ilaç firmasını kurmuşsa rd yükselir.
0
Valla E&Y, Deloitte, KPMG, PWC gibi vergi denetim sirketlerinde sifirdan baslayip ortakliga kadar yukselebiliyorsun, ozellikle audit ve vergi departmanlarinda. HR'da falan degil. Ama dayanabilirsen tabii.
0
hocam bir işletmenin iyi gittiğini gösteren departman satış departmanıdır. işin kaymağını her zaman satış yer. en dipteki bölüm ise bakımdır. arıza olup makineler durmadıkça sizin varlığınızdan bile haberleri yoktur. ama o makine durursa ensenize biner tüm yöneticiler. en az değer görenler de bakımcılardır.
ek: ABD'de master yapmayanı da genel müdür yapmıyorlar artık. Bu kadar etiket meraklısı işte bizim nadide patronlar.
ek: ABD'de master yapmayanı da genel müdür yapmıyorlar artık. Bu kadar etiket meraklısı işte bizim nadide patronlar.
0
İş geliştirme, satış...
Bunnar lokomotif. Halbuki muhasebe olmasa, o şirket sıçar.
Bi de teknik servise girip ordan satışa geçenner var. HR'ın yükselmesini beklemem.
Ama yükselmeye bu kadar meraklı olmayın. Zirveler sürekli fırtınalıdır. Abdi'nin genel müdürü, ayda 100 bin net maaşı bırakıp çekildi... Gendi işini yapıyo.
Bunnar lokomotif. Halbuki muhasebe olmasa, o şirket sıçar.
Bi de teknik servise girip ordan satışa geçenner var. HR'ın yükselmesini beklemem.
Ama yükselmeye bu kadar meraklı olmayın. Zirveler sürekli fırtınalıdır. Abdi'nin genel müdürü, ayda 100 bin net maaşı bırakıp çekildi... Gendi işini yapıyo.
0
kendi reklamını iyi yapıp çalışmasa da çalışıyormuş gibi görünenler departmanı. Kendi özel yönetmelikte bir engel yoksa buna en uygun departman hangisiyse o işte. İşi gözükmeyen bir bölümdeysen yükselmek hayal.
0
marty turco
Evet arkadaşlar bu mcdonalds'ın ve burger king'in eve siparişlerinde fiyatlar restorandakilerden bir nebze daha yüksek. Bu fark siparişe getirene mi ödeniyor restoranca?Bu firmalarada bahşiş vermeli miyiz yoksa enayilik mi?
Evet arkadaşlar bu mcdonalds'ın ve burger king'in eve siparişlerinde fiyatlar restorandakilerden bir nebze daha yüksek. Bu fark siparişe getirene mi ödeniyor restoranca?
Bu firmalarada bahşiş vermeli miyiz yoksa enayilik mi?
Bu firmalarada bahşiş vermeli miyiz yoksa enayilik mi?
0
yemek siparişinde bahşiş verilmez. sadece fast foodlara değil, hiçbir lokanta siparişinde elemana bahşiş verilmez.
0
şirkete veriliyorsa enayilik tabi ki zaten o niyetle versen de onlara ulaşmayacak; siparişi getirene verirsen neden olmasın. içinden geliyorsa yani ya da ne bileyim hızlı ve etkili sipariş getirmişlerdir.
0
bu bir görgü kuralı değil. yemek sürekli bir ihtiyaçtır. sürekli dışardan eve yemek isteyen insanlar var(bekarlar, öğrenciler, çalışanlar) ve bu insanlar sürekli bahşiş verseler gereksiz bir masraf oluşur. zaten yemeği getiren eleman da bahşiş falan beklemeden fişi uzatıp kaçıyor. bahşiş beklentisinde olan bir dağıtıcıya hiç rastlamadım.
0
fallopian
türk ulusu ile türk milleti arasında anlam olarak fark var mıdır sizce? ((bence yoktur ama arkadaşım türk ulusunun türk ırkı(azeri, özbek, kazak vb.) türk milletini de burdaki türkler olarak algılıyormuş))
türk ulusu ile türk milleti arasında anlam olarak fark var mıdır sizce?
((bence yoktur ama arkadaşım türk ulusunun türk ırkı(azeri, özbek, kazak vb.) türk milletini de burdaki türkler olarak algılıyormuş))
((bence yoktur ama arkadaşım türk ulusunun türk ırkı(azeri, özbek, kazak vb.) türk milletini de burdaki türkler olarak algılıyormuş))
0
esasında eş anlamlı, ancak algılanışta ulus daha seküler bir söylem, millet ise dini çağrışımı daha yüksek.
ulus; daha üniter ve homojen bir yapıyı, millet; ise daha emperyal heterojen bir yapıyı ifade eder.
ulus; daha üniter ve homojen bir yapıyı, millet; ise daha emperyal heterojen bir yapıyı ifade eder.
0
siyaset biliminde birbirine es olarak kullanilir bu iki kelime. kokeninde, gecmis kullaniminda muhakkak farkliliklar mevcuttur ama gunumuz siyasi terminolojisinde ayni seyi ifade eder. ornegin kimi zaman milletlerarasi hukuk denir; kimi zaman uluslararasi hukuk denir.
0
sol terminolojide ulus bir devletin içindeki tüm etnik yapıyı kapsar.
sağ terminolojide millet bir devletin içindeki tüm etnik yapıyı egemen din ekseninde kapmaya çalışır.
Not: sağ terminolojiyi kullanan kurum ve kişiler halk veya ulus yerine özellikle millet derler. (tabii bi miktar da "ümmet"i kastederek) milletin partisiyiz, millet bunu istiyor, milli irade vs. vs.
sağ terminolojide millet bir devletin içindeki tüm etnik yapıyı egemen din ekseninde kapmaya çalışır.
Not: sağ terminolojiyi kullanan kurum ve kişiler halk veya ulus yerine özellikle millet derler. (tabii bi miktar da "ümmet"i kastederek) milletin partisiyiz, millet bunu istiyor, milli irade vs. vs.
0
senin arkadaş turancı olmalı. yanılıyor da olabilirim tabi bu tahminimde ama bu tip kavramlar siyaseten nereden baktığına göre değişiyor. sosyolojide de farklı şeylere işaret ediyor. bir de millet- milliyet ayrımı var mesela.
ayrıca sözlükte eş anlamlı olduklarının yazması öyle olmaları gerektiği anlamına gelmiyor; dil değişken ve hareketli bir yapı çeşitli anlam kaymaları olabiliyor; bu zaman zaman eş anlamlı iki kelimedne birini başka, birini başka bir şey için kullanmak şeklinde de olabilir pekala.
ayrıca sözlükte eş anlamlı olduklarının yazması öyle olmaları gerektiği anlamına gelmiyor; dil değişken ve hareketli bir yapı çeşitli anlam kaymaları olabiliyor; bu zaman zaman eş anlamlı iki kelimedne birini başka, birini başka bir şey için kullanmak şeklinde de olabilir pekala.
0
tekila shot bardağı
Hayvanlari seviyorum uzaktan uzaktan hicbiriyle bi sorunum yok ama sahipleri gercekten igrenc yaratiklar olabiliyor dur alinma hemen ustune yuzde 50si diyelim bu duruma. Simdi sozluktede bi konu var kedi kopek beslenen evde yemek yemem diye. Cok normal degil mi bu durum ve bunu soyleyen biri? Ama ba
Hayvanlari seviyorum uzaktan uzaktan hicbiriyle bi sorunum yok ama sahipleri gercekten igrenc yaratiklar olabiliyor dur alinma hemen ustune yuzde 50si diyelim bu duruma. Simdi sozluktede bi konu var kedi kopek beslenen evde yemek yemem diye. Cok normal degil mi bu durum ve bunu soyleyen biri? Ama bakiyoruz ana baci duz gitmis adamlar yok onu ye bunu ye. Nasil bi psikopatliktir hayvanseveriz deyipte boyle triplere girmek sirf bu tercihten oturu? ne bu ofke bu kin yegenim hele bi soluklan gercekten garip insanlarsiniz. Kopegini mi zehirledik amk. Bunu o kufurleri yazan yada boyle dusunen hayvansever gecinen insanciklara soyluyorum yeminle kediden kopekten tiksindirdiniz. Azalarak bitin
0
sanırım sorun kişilerin bu tercihini belirtmesi değil, ama kedi köpek sahibi olduğunuzu bile bile eve gelip ıyy kapat lütfen şu kedileri odaya diyip, koltuğa sanki çöpün kenarına konulmuş koltuğu alıp eve koymuşuz gibi poposunun ucuyla oturup çay kahve ellerinizle açtığınız börek falan ikram etmeye çalıştığınızda suratını buruşturup ayy her yer tüydür kedi köpek beslenen evde yapılmış şeyi yemem ben siz nasıl yiyorsunuz tüylü tüylü diye, sizin hijyen yoksunu, pis, tüylü püsürlü yemekleri yiyen bir insan olduğunuzu ima etmesidir.hani misafirliğe gelip, kedilerimi bile bile, ay ben bu evdeki bardaklardan içemem tüy olur diyen en nihayetinde hiç bir şey içmeden misafir etmeye gönlünüz razı gelmediği için bakkala gidip kutu kola/aysti almak zorunda hissettiğim misafirler gibi.
yani ben kedi köpek olan evde yemek yiyemem o yüzden kusura bakma gelmiyorum evine misafirliğe diyene, ya da eve gelip kusura bakma ben huylanırım yiyemem ama sen rahatsız olma diyene değil bu tepki, evinde hayvan besleyen insanların hayatında sürekli karşısına çıkan, kedi köpek bulunan evde yaşıyoruz yemek yiyoruz diye burun kıvırıp bize pis muamelesi yapanlara, ki karşındakine bakıp suratını ekşitip ıyyy nasıl yiyorsunuz kıl tüy içinde deiğinizde o bir tercih belirtmek değil, karşındakini pis, kendini çok hijyenik görüyorsunuz anlamına geliyor. e ben de her normal insan gibi bana kıl tüy yiyen bok püsür içinde yaşayan hayvanlarıyla aynı kaptan yiyen tiksinç hayvansever denilmesini hoş karşılamıyorum:)
yani ben kedi köpek olan evde yemek yiyemem o yüzden kusura bakma gelmiyorum evine misafirliğe diyene, ya da eve gelip kusura bakma ben huylanırım yiyemem ama sen rahatsız olma diyene değil bu tepki, evinde hayvan besleyen insanların hayatında sürekli karşısına çıkan, kedi köpek bulunan evde yaşıyoruz yemek yiyoruz diye burun kıvırıp bize pis muamelesi yapanlara, ki karşındakine bakıp suratını ekşitip ıyyy nasıl yiyorsunuz kıl tüy içinde deiğinizde o bir tercih belirtmek değil, karşındakini pis, kendini çok hijyenik görüyorsunuz anlamına geliyor. e ben de her normal insan gibi bana kıl tüy yiyen bok püsür içinde yaşayan hayvanlarıyla aynı kaptan yiyen tiksinç hayvansever denilmesini hoş karşılamıyorum:)
0
yani bence sorun kedi köpek beslenen evde yemek yemem tabirinin genelde aynı anda bir surat buruşması ve ay siz nasıl yiyorsunuz pis pis anlamına gelen kelimelerle desteklenmesi. evde bir kaç hayvanınız varsa bu tepkiyle o kadar çok karşılaşıyorsunuz ki, ister istemez insan bir sinir oluyor, ben mi pisim ulan benim kediler köpekler senden temiz diye.
0
alerjisi/sağlık problemi temelli bir engeli olması dışında -ki öyle olsa tavrı bu olmaz, alerjim var vb. diyerek nazik bir biçimde durumunu belirtebilir, agresifleşmez- böyle insanların "ayyh çocuk her şeyi kıracak dökecek çok yaramaz bi söz geçiremiyosunuz/ne pis ıyy altını ben mi değiştireceğim" veya otizmli biri sözkonusu diyelim ona ucube gibi davranan birinden zerre farkı yok. Aynı çocuk, otizmlibir birey gibi hayvanlar da bu dünyanın bir parçası. Seve seve veya değil kabullenmek zorunda. Ha bu tavra sahip insanı evinde misafir edeni de anlamak mümkün değil; çok yakının olur (böyle biriyle nasıl "yakın" olunurs artık!) bir dereceye kadar hoşgörülür de ben olsam kovarım. Bu durumda bu tavır yüzsüzlük oluyor, evde hayvan olduğunu biliyorsun; gelmezsin o kadar tahammülsüzsen. Gelip bir de evdekü her şeyün kendine gre ayarlanmasını üstemek şımarıklık.
O küfürler hayvanlarısevmemesünden çok bu şımarıklık ve yüzsüzlüğe ediliyor.
O küfürler hayvanlarısevmemesünden çok bu şımarıklık ve yüzsüzlüğe ediliyor.
0
Bu basit bir insanlık davranışıdır. Sizin gibi düşünmeyen, sizden farklı olan insanlara karşı acımasız olanlar her zaman olacaktır. Bu da farklı bir örneği.
0
yukarıda yazdıklarıma ek olarak bu düşünce özgürlüğü falan değil. Genel olarak özgürlük de özel olarak düşünce özgürlüğü de başkalarının temel haklarının ihlal edildiği yere kadardır. Bunu birini taciz etmek gibi düşünebiliriz, sınırı aşarsan şamarı yersin. Sen kalkıp "bütün xleri ölsün mü" diye bir oylama yapamazsın ya da "bütün xler ölmelidir" fikirini "düşünce özgürlüğü yeaaa" kategorisine alamazsın. Bu ve benzeri olaylar da aynı mantık. Şamarı yersin. Böylelerini meydanlarda ibret olsun diye falakaya yatırmak gerek küfür az bile.
0
hayvanlardan korkan veya rahatsız olan insanlar olabilir, normaldir. o halde hayvan besleyenlerin evine gitmeyecek, bu kadar basit. ama ayy hayatta yemem, ayy pistir onların evi, kokuyodur vs. tavrına her hayvan dostu sinir olur. aklı başında herkes hem kendine hem beslediği hayvana saygısından yaşadığı ortamı ve hayvanın tuvaletini, yemek kabını temiz tutar. bana da geçen arkadaşım kedim geceleri yatağın ayak ucuna kıvrılıyor dedim diye ayyy tiksindim yatakta kedi olur mu vırvır saçmaladı. insan sinirleniyor çünkü bu lafların altında yatan çaba seni yererek kendi üstün (!) temizlik alışkanlıklarını yüceltmek. halbuki bunların evine gitsen bok götürüyor hepsini. gördük de biliyoruz.
0
yetmisbesa
"A={1,2,3.....,30} kümesinin 3 elemanlı alt kümelerinin kaç tanesinin elemanları toplamı 3 ün katıdır ?"Nasıl çözülür :)
"A={1,2,3.....,30} kümesinin 3 elemanlı alt kümelerinin kaç tanesinin elemanları toplamı 3 ün katıdır ?"
Nasıl çözülür :)
Nasıl çözülür :)
0
30'un 3'lü kombinasyonunun üçte biri. Tek tek denemedim ama üçte biri kısmını düşünmemin sebebi şu. Üç elemanlı alt kümeleri oluştururken elemanların ikisini sabit tutalım. Yani 1 ve 2 yi sabit tutalım ve kümeler (1,2, x) şeklinde olsun. Sayılar ardışık olduğu için her üçüncü sayıda üçe bölünebilen bir sonuç elde edeceğiz.
1 ve 2 dışında sabit seçtiğimiz herhangi bir ikili için de aynısı geçerli.
1 ve 2 dışında sabit seçtiğimiz herhangi bir ikili için de aynısı geçerli.
0
ete summer
bu grupla alakalı hiçbir şey bilmiyorum. daha sonra biraz gugıllayıp araştıracağım. öncelikle sizlere sorayım dedim. bu grubun kuruluş amacını veya örgütleniş şeklini, yapısını sormuyorum.siz bu gruba nasıl bakıyorsunuz? seviyeyi düşürecek inciciler cevap vermezse sevinirim :)" bir çift meme görüyor
bu grupla alakalı hiçbir şey bilmiyorum. daha sonra biraz gugıllayıp araştıracağım. öncelikle sizlere sorayım dedim. bu grubun kuruluş amacını veya örgütleniş şeklini, yapısını sormuyorum.
siz bu gruba nasıl bakıyorsunuz? seviyeyi düşürecek inciciler cevap vermezse sevinirim :)
" bir çift meme görüyorum abi " den ziyade, eleştirel ( olumlu-olumsuz ) yanıtlar istiyorum.
siz bu gruba nasıl bakıyorsunuz? seviyeyi düşürecek inciciler cevap vermezse sevinirim :)
" bir çift meme görüyorum abi " den ziyade, eleştirel ( olumlu-olumsuz ) yanıtlar istiyorum.
0
sosyal devrim yapmadan meme devrimi yapılamaz. ters köşe olunur. herşeyin bi sırası var.
0
eylemlerine ilgi çekmek için kadın vücudunu meta olarak kullandıklarını düşünüyorum. gayette saçma bir örgüt ve saçma bir amaç.ne yani bende eylem yapacağım zaman taksimde götümü mü açayım? tabi buna mecburlar mı orasını bilmiyorum.medya'da yer bulsun diye yaptıklarını zannediyorum.
0
para budalası kukla bir grup. geçtiğimiz senelerde sultanahmet'te birşeyi protesto etmişlerdi. hatırlamıyorum; ama iççamaşırı firmasının organizatörlüğünde gelip eylem yapmışlardı. firma, bunlara özel araç ve koruma tahsis edip basın'ı çağırmıştı. babalar gibi reklamını yapmışlardı. bence cicişlerin aktivist versiyonu.
0
eja
h.içi iş çıkışı 7- 10 arasımı yoksa h.sonu 9-17 arasımı?siz olsanız hafta sonununuzdan vazgeçermisiniz?ya da h.içi gidip tecrube eden varmı çokmu yorucu oluyor eve gelmek 11 yatmak 12 yi bulucak? sonra sabah 6 da uyan yine
h.içi iş çıkışı 7- 10 arasımı yoksa h.sonu 9-17 arasımı?
siz olsanız hafta sonununuzdan vazgeçermisiniz?
ya da h.içi gidip tecrube eden varmı çokmu yorucu oluyor eve gelmek 11 yatmak 12 yi bulucak? sonra sabah 6 da uyan yine
siz olsanız hafta sonununuzdan vazgeçermisiniz?
ya da h.içi gidip tecrube eden varmı çokmu yorucu oluyor eve gelmek 11 yatmak 12 yi bulucak? sonra sabah 6 da uyan yine
0
hafta içi.bir süre sonra tempoya alışıyorsun.
hafta sonunu heba edersin.lise yıllarım öyle geçti.hiç memnun kalmadım.
hafta sonunu heba edersin.lise yıllarım öyle geçti.hiç memnun kalmadım.
0
dönüşümlü olmuyor mu? Bence en makülü oluyorsa öyle anlaşmak.
Örneğin cumartesi 9-17 artı hafta içi üç gün ya da iki gün vb. ders programı ayarlanabilirse olabilir. Pazar günün ve hafta içi iki - üç günün boş.
Örneğin cumartesi 9-17 artı hafta içi üç gün ya da iki gün vb. ders programı ayarlanabilirse olabilir. Pazar günün ve hafta içi iki - üç günün boş.
0
franz kafka
Bir entryde şu yazıyordu: "o yıllar dp’nin ülkenin dört bir yanında adeta egemenlik kurduğu, astığı astık, kestiği kestik dönem. vali ve kaymakamların il ve ilçe başkanlarının 10 adım gerisinde yürüdüğü ve bir partili gibi davrandıkları yıllar. .dp, yargıdan, yürütmeye dek her alanda egemenliğini pe
Bir entryde şu yazıyordu: "o yıllar dp’nin ülkenin dört bir yanında adeta egemenlik kurduğu, astığı astık, kestiği kestik dönem. vali ve kaymakamların il ve ilçe başkanlarının 10 adım gerisinde yürüdüğü ve bir partili gibi davrandıkları yıllar. .dp, yargıdan, yürütmeye dek her alanda egemenliğini pekiştirmiş.yargııçlar zor durumda." eksisozluk.com
Bugün de aynı şey yok mu? Tek fark, herhalde ihtilal yapacak bir ordunun kalmaması. Yanlış mı düşünüyorum?
Bugün de aynı şey yok mu? Tek fark, herhalde ihtilal yapacak bir ordunun kalmaması. Yanlış mı düşünüyorum?
0
orduyu da kendilerine bağladılar. hem darbe iyi bir şey değil zaten.
bir de şu var ki çok acayip dp ye katılanları radyodan anons ediyorlarmış düşün artık.
menderes ülkenin döviz rezervlerini bitirmiş bunlar devlet arazilerini ve kurumlarını bitirme niyetinde galiba. yani öyle diyorlar :)
yakında internet yasaklanacak hacı.
bir de şu var ki çok acayip dp ye katılanları radyodan anons ediyorlarmış düşün artık.
menderes ülkenin döviz rezervlerini bitirmiş bunlar devlet arazilerini ve kurumlarını bitirme niyetinde galiba. yani öyle diyorlar :)
yakında internet yasaklanacak hacı.
0
valiler chp il baskaniydi ayni dönem civari.
olay parti sag sol degil. sag gelsin sol gelsin kendi egemenligini kurmaya calisiyor. bu ülkenin insaninin icindeki pislikten kaynaklanan bir durum. demokrasi olamaz bu ülkede. keske avrupa birligine girsek de avrupalilar yönetse bu ülkeyi.
olay parti sag sol degil. sag gelsin sol gelsin kendi egemenligini kurmaya calisiyor. bu ülkenin insaninin icindeki pislikten kaynaklanan bir durum. demokrasi olamaz bu ülkede. keske avrupa birligine girsek de avrupalilar yönetse bu ülkeyi.
0
Iktidarin kendi adamlarini her turlu kadrolamasi normal, burada onemli olan nokta, bu kadrolasma ilerici mi gerici mi, halktan yana mi yoksa bi avuc asalaktan yana mi, bu tespiti yapmak gerekir, ilerici bi kadrolasma insanligi tehdit etmez bilakis gelistirir, yani sol olsa onlar da kadrolasacak haci hepsi ayni bunlarin demekle isin icinden cikilamaz, evet halktan yana darbe yapacak bir ordu kalmadi. Halktan yana darbe yapacak bir orduyu zaten 60 li yillarin sonunda yitirmistik. Dolayisiyla bu kosullarda tek kurtulus yolu halk hareketi olacak.
0
bugunde aynı sey var evet. 3lü " o.cocukları"; menderes,özal ve erdogan aynı mantıkta ılerledi,ilerliyor.
ki bak menderesi savunan adam sırf muhalefete gecırcek dıye eleştırdıgı yıllarda dp nın iktidar oldugunu bılmıyor bıle
www.youtube.com
ki bak menderesi savunan adam sırf muhalefete gecırcek dıye eleştırdıgı yıllarda dp nın iktidar oldugunu bılmıyor bıle
www.youtube.com
0
tek fark ordunun durumu değil, onlar da zaten "tamamen halkımız için" şiarıyla yola çıkmadılar, menderes'in işi bitti, iktidar sarhoşuna dönüştükçe dönüştü, yolsuzluk ve ahlaksızlıkları birbir ifşa edildi ve fişi çekildi, olan bu. Sanmayalım ki bu adam "müthiş" ahlaklı bir adamdı, evli kadınlarla yatması muhafazakar camia için başlı başına bir çelişki, gerçi kerhanelerin has müşterilerinin çoğunluğu da yine bu camiadan ama, allah allah! Neyse, nato yalakalığı adına insanımızı korede resmen "harcaması" (suriye meselesiyle benzerlik), lübnan ya da libya olması lazım ama hangisi hatırlamıyorum, müslümanlara karşı hristşyan-haçlı ittifakına destek olması(kuran'ı çarpıtarak, bilinçli yanlış çeviriyle tahrife yeltenerek allah abd eliyle esaddan intikam alacak diyen emre uslu ve hüseyin gülerce misali), cezayir kurtuluş mücadelesine nato köpekliği yüzünden "çıt" bile diyememesi(kore de yalanmış! Bugünkü bahreyn ve suudi arabistandaki diktatörere isyanlara erdoğan da "demokrasi" diyemiyor, aksine top tüfek satıyorlar halkı öldürenlere, ırak işgalindeki "abd askerlerine dua" ve yine çin zulmüne "çıt" çıkarılmaması gibi şeyler de buna benzetilebilir.)
Bence asıl fark, o zaman yoktu ama şu an için "başımızda sosyal medya denen bir bela" olması.
Ek olarak işi olay parti sağ sol değil diyen demagoglara da kulak asmamak, yokmuş gibi davranmak gerek. Chpyi "sol" olarak tanımlasak bile hiç iktidar olmadılar 50'den beri, öncesi nasyonal sosyalizmin biraz törpülenmiş bir türevi zaten, sosyal demokrat dsp dışında da hiçbir "sol" iddiası olan iktidar da olmadı, zaten onlarınki koalisyondu. bu kısımda bilgi hatam var: "78'deki 42.hükümet chp tarafından kuruldu. yanlışınız var. keza chp-msp koalisyonu olan 37. hükümet de var. " diyerek düzzeltti @sanal hayvan, teşekkür ediyoruz. ancak asıl vurgum "chpnin sol olmaması" üzerine.
Ülkenin insanının içindekipislik değil, feodal zihnşyetten ve biat kültüründen kurtulamamış olmamzı sorun. Bunda en büyük etken de, cumhuriyetin kuruluşu ardından yapılan eğitim sistenindeki değişikliklerinbunu "padişaha ağaya toprak sahibşne...biat vatanseverliktir" zihniyetini yok etmek yerine, "tek partiye biat vatanseverliktir"e çevirmesi. E olmadı haliyle, köy enstitüleri de kapatılınca tek umut halktan insanların birbirini eğitip bilinçlendirmesi olarak kaldı.
Bence asıl fark, o zaman yoktu ama şu an için "başımızda sosyal medya denen bir bela" olması.
Ek olarak işi olay parti sağ sol değil diyen demagoglara da kulak asmamak, yokmuş gibi davranmak gerek. Chpyi "sol" olarak tanımlasak bile hiç iktidar olmadılar 50'den beri, öncesi nasyonal sosyalizmin biraz törpülenmiş bir türevi zaten, sosyal demokrat dsp dışında da hiçbir "sol" iddiası olan iktidar da olmadı, zaten onlarınki koalisyondu. bu kısımda bilgi hatam var: "78'deki 42.hükümet chp tarafından kuruldu. yanlışınız var. keza chp-msp koalisyonu olan 37. hükümet de var. " diyerek düzzeltti @sanal hayvan, teşekkür ediyoruz. ancak asıl vurgum "chpnin sol olmaması" üzerine.
Ülkenin insanının içindekipislik değil, feodal zihnşyetten ve biat kültüründen kurtulamamış olmamzı sorun. Bunda en büyük etken de, cumhuriyetin kuruluşu ardından yapılan eğitim sistenindeki değişikliklerinbunu "padişaha ağaya toprak sahibşne...biat vatanseverliktir" zihniyetini yok etmek yerine, "tek partiye biat vatanseverliktir"e çevirmesi. E olmadı haliyle, köy enstitüleri de kapatılınca tek umut halktan insanların birbirini eğitip bilinçlendirmesi olarak kaldı.
0
Menderes 55'ten sonra bozdu. Tarımın hava şartları sebebiyle düşük verimli olması, tarım merkezli bir ekonominin iyice bozulması, Amerikan yardımlarının da kesilmesiyle yerinde kalabilmek için giderek otoriterleşti,tahkikat komisyonu, vatan cephesi vs. Keşke o sırada 60 darbesi olmasaydı da halkın gözünde rezil olarak bitseydi. ne zaman bir sağ iktidar eline alacakken ordu hep elinde hıyarla koşmuş, bu 12 Mart Muhtırasıyla Demirel için de, sonradan yine Milliyetçi Cephe hükümetlerini sonlandıran 80 darbesi için de geçerli. Darbe zaten demokrasiye vurulmuş büyük bir engel iken, gidip adamları istisnasız her seferinde mağdur duruma düşürmüşler. Merkez sağ hükümetleri de istisnasız her seferinde güçlenerek geri dönmüştür. Bu arada yanlış anlaşılmasın bu sadece benim olayı okumam, tam tersini düşünenler olabilir. Yani türkiye'nin tabanı zaten sağdır, işte efendime söyleyeyim İdris Küçükömer'in Düzenin Yabancılaşması'nda dediği gibi asıl sağ hükümetler bizde solun yapması gerekenleri yapmıştır vesaire gibisinden, bunlara bir itirazım yok yanlış anlaşılmasın. Fakat, bugün akp gibi bir parti başta kendini merkez sağa konumlandırmazken şimdilerde "champion of democracy" posterlerini asıyorsa oraya buraya bu merkez sağ mağduriyetinin de ekmeğini tatlı tatlı yediğini ve aynı zamanda yiyemediği varsa da yemek istediğini gösterir bana kalırsa.
eyorllamam bu kadar.
eyorllamam bu kadar.
0
bir sey bilmiyorum
freudla ilgili bir kaç bir şey okudumda sanırım benim oral dönemde sorunlar olmuş.şuan hep bir şeyler yiyesim içesim var tırnak yeme alışkanlığı ve ağza kalem sokma vs var.ders çalışmaya oturuyorum her gün 5-6 nescafe içmesem çalışamıyorum.önlemek için ne ypaabilirim ?
freudla ilgili bir kaç bir şey okudumda sanırım benim oral dönemde sorunlar olmuş.
şuan hep bir şeyler yiyesim içesim var tırnak yeme alışkanlığı ve ağza kalem sokma vs var.
ders çalışmaya oturuyorum her gün 5-6 nescafe içmesem çalışamıyorum.
önlemek için ne ypaabilirim ?
şuan hep bir şeyler yiyesim içesim var tırnak yeme alışkanlığı ve ağza kalem sokma vs var.
ders çalışmaya oturuyorum her gün 5-6 nescafe içmesem çalışamıyorum.
önlemek için ne ypaabilirim ?
0
bende durum daha vahim. bişeyler yemez ya da içmezsem zaman boşa geçiyormuş hissine kapılıyorum.
kalem falan olmayınca ağzımda bir eksiklik oluyor :D
kalem falan olmayınca ağzımda bir eksiklik oluyor :D
0
tirnak yemek, oral donem bozuklugu olmasa gerek cunku self-destructive bi davranis. aynen sigara icmek, sac ve kil yolmak, arabex dinneyip gaza basmak, sisenin dibine vurmak kimin...
aaza kalem sokma herkeste var.
gece calisanda hep biseyler yeme ve icme olur zaten...
cocukken cok zopa yiyende goruluyo tirnak yemek...
aaza kalem sokma herkeste var.
gece calisanda hep biseyler yeme ve icme olur zaten...
cocukken cok zopa yiyende goruluyo tirnak yemek...
0
compadrito, honki conki torino, gece çalşanda neden olsun ki onu geçtim ben gündüzde durmamboyuna ağzımda bişey olur.
şimdide havuç yiyorum mesela.
sopa yemedim de çok otoriter ve baskın bir ailede yetiştim.
babam beni dövmezdi de annemi ablamları falan döverdi genellikle.
şimdide havuç yiyorum mesela.
sopa yemedim de çok otoriter ve baskın bir ailede yetiştim.
babam beni dövmezdi de annemi ablamları falan döverdi genellikle.
0
freud un psikanalizin kurucusu olmasi, onun 100 yil once soylediklerinin hala gecerli oldugu anlamina gelmiyor. Fikirlerinin hepsi deney ve gozlemlerle ya curutuldu ya da cok azi da guclendi. Lutfen guncel literature hatta wikipedia'ya bakin. Su adami peygamber yerine koyup her soyledigini mutlak dogru kabul etmek yerine bilimin surekli degistigi gercegini aklinizdan cikarmayin:
en.wikipedia.org
"
Since Dr. Freud’s presentation of the theory of psychosexual development in 1905, no evidence has confirmed that extended breast-feeding might lead to an oral-stage fixation, nor that it contributes to a person becoming maladjusted or to developing addictions (psychologic, physiologic). "
en.wikipedia.org
"
Since Dr. Freud’s presentation of the theory of psychosexual development in 1905, no evidence has confirmed that extended breast-feeding might lead to an oral-stage fixation, nor that it contributes to a person becoming maladjusted or to developing addictions (psychologic, physiologic). "
0
comptrol
şu anda benim durumuma yardımcı olabilecek güncel bilgilerde atsan çok iyi olurdu.
ama teşekkür ederim okudum eleştirileri.
şu anda benim durumuma yardımcı olabilecek güncel bilgilerde atsan çok iyi olurdu.
ama teşekkür ederim okudum eleştirileri.
0
böyle teşhisleri ne kendi kendine sen koyabilirsin, ne de senin söylediğin birkaç cümleden yola çıkarak bir başkası koyabilir. Bir de senin içinde bulunduğun durum psikoloji bölümü derslerini alanlarda ve psikoloji veya psiliyatri alanında eğitim alanlarda, ayrıca bunlarla alakası olmasa da ilgilp okumaları yapanlarda görülen bişey: şizofreni belirtilerini okuyup paranoid şizofren olduğuna, ya da bipolarlığın belirtilerini okuyup öyle olduğuna inanır, kendini inandırır. Okudukça atar bunu üzerinden, sen de freudla yeni tanıştıysan bu durumdasın.
Ayrıca freud, mesela gündelik hayatta da insanların birbirine bunu bir teknik zemine oturtmadan "psikanaliz" yaptığını söyler. şimdi yazınca konuyla alakasını ben de kuramadım bunun ama öyle diyomuş yani adam. alakayı belki sen kurarsın.
ve yine "ayrıca", freud psikanalizin kurucusu olabilir ancak bu konuda başvurulacak tek kaynak o değil, aynı belirtiler bir başka bakış açısından başka bir şeye yorulabilşir her durumda, ve yine aynı belirtiler sözkonusuyken yüzeysel düşünen biri (bu konuda tecrübesiz ve veya bilgi eksiği olan) alakasız şeyleri patolojik olduğuna kanaat getirebilir. mesela anksiyete bozukluğu "endişe hali" temellidir, ancak her endişe duyan anksiyete bozukluğundan muzdarip değildir.
yazdıkların illa oral dönemde bozukluk olacağı anlamına gelmiyor. hep bişeyler yiyip içme isteği stres ve/veya kan şekeri/açlık şekeriseviyesinde bir anormallik kaynaklı da olabilir. stres altında insanların bazıları istemsizce dişlerini sıkar, tırnak yeme ve ağza kalem sokma da bu davranışın farklı birtürevi olabilir.
nescafe olayı da alışkanlığın bağımlılığa dönüşmesi olarak da yorumlanabilir. bağımlığı sadece alkol sigara uyuşturucu şeklinde düşünme. zaten yazdığın cümleden "mecburum içmeden olmuyor" anlamı da çıkıyor, yani kendini nescafesiz yapamayacağına inandırmışsın, bundan vazgeçersen bu bağımlılıktan da kurtulursun.
Ayrıca freud, mesela gündelik hayatta da insanların birbirine bunu bir teknik zemine oturtmadan "psikanaliz" yaptığını söyler. şimdi yazınca konuyla alakasını ben de kuramadım bunun ama öyle diyomuş yani adam. alakayı belki sen kurarsın.
ve yine "ayrıca", freud psikanalizin kurucusu olabilir ancak bu konuda başvurulacak tek kaynak o değil, aynı belirtiler bir başka bakış açısından başka bir şeye yorulabilşir her durumda, ve yine aynı belirtiler sözkonusuyken yüzeysel düşünen biri (bu konuda tecrübesiz ve veya bilgi eksiği olan) alakasız şeyleri patolojik olduğuna kanaat getirebilir. mesela anksiyete bozukluğu "endişe hali" temellidir, ancak her endişe duyan anksiyete bozukluğundan muzdarip değildir.
yazdıkların illa oral dönemde bozukluk olacağı anlamına gelmiyor. hep bişeyler yiyip içme isteği stres ve/veya kan şekeri/açlık şekeriseviyesinde bir anormallik kaynaklı da olabilir. stres altında insanların bazıları istemsizce dişlerini sıkar, tırnak yeme ve ağza kalem sokma da bu davranışın farklı birtürevi olabilir.
nescafe olayı da alışkanlığın bağımlılığa dönüşmesi olarak da yorumlanabilir. bağımlığı sadece alkol sigara uyuşturucu şeklinde düşünme. zaten yazdığın cümleden "mecburum içmeden olmuyor" anlamı da çıkıyor, yani kendini nescafesiz yapamayacağına inandırmışsın, bundan vazgeçersen bu bağımlılıktan da kurtulursun.
0
ete summer
fotoğraftaki yol nerede? hangi ülke?soruya bir ek daha yaptım aşağıda. cevap verenlere teşekkür ederim. cevap veren olursa, tikler yarın gelecek.
fotoğraftaki yol nerede? hangi ülke?
soruya bir ek daha yaptım aşağıda. cevap verenlere teşekkür ederim. cevap veren olursa, tikler yarın gelecek.
soruya bir ek daha yaptım aşağıda. cevap verenlere teşekkür ederim. cevap veren olursa, tikler yarın gelecek.
0
farklı örnek olarak şu linki verebilirim. bunu odtüye iş makinaları girdikten 1buçuk gün sonra ailesinin yaşadığı ankara-çayyolundaki sitede tilki görmüş biri olarak veriyorum.
www.beyinsalatasi.com
www.beyinsalatasi.com
0
ben sadece fotoğraflardan, videolardan biliyorum; ağaç da sözkonusu değil o kadar ama doğal dokunun bozulmaması konusunda büyük kanyonun içinden geçen yol/yollar da güzel bir örnek. İsteyince oluyor yani.
0
yolun bir kısmını görüyorsunuz ve köprü, viyadük olduğu için yüksekte. az ileriye bakarsanız ağaçsızlandırılan yerleri de görürsünüz. yoksa dünya üzerinde hiç ağaç kesmeden yol yapabilen -yukarıdaki resimdeki ülke dahil- bir tek ülke gösterilemez.
inatla "ağaç kesmeyin" demek, "ben medeniyet istemiyorum arkadaş, köyümde mutluyum" demek gibi. saçma.
ağaç kesilir efendim, onun yerine ağaçlandırma çalışmaları yapılır, bir şekilde yol bulunur.
--
eyleme gidip eylenen arkadaşlar, gittikleri yolların uzaydan geldiğini mi düşünüyorlar?
---
yukarıdaki cümle çok iddialı olmuş, düzeltiyorum: "güzergahında ağaç olup da onu kesmeden yol yapan..."
bir akıllı çıkar, zaten ağaçsız bir bölgeyi gösterir :)
inatla "ağaç kesmeyin" demek, "ben medeniyet istemiyorum arkadaş, köyümde mutluyum" demek gibi. saçma.
ağaç kesilir efendim, onun yerine ağaçlandırma çalışmaları yapılır, bir şekilde yol bulunur.
--
eyleme gidip eylenen arkadaşlar, gittikleri yolların uzaydan geldiğini mi düşünüyorlar?
---
yukarıdaki cümle çok iddialı olmuş, düzeltiyorum: "güzergahında ağaç olup da onu kesmeden yol yapan..."
bir akıllı çıkar, zaten ağaçsız bir bölgeyi gösterir :)
0
tchuck
https://eksisozluk.com/entry/19332829bu mudur yani. bildiğin hapishaneye gidiyoruz anasını satayım, yakında gazetede denişik bi haber görebilirsiniz. 4 sene üniversite oku, sonra git itin piçin köpekliğini yap demek istemiyorum, ama diyorum.
eksisozluk.com
bu mudur yani. bildiğin hapishaneye gidiyoruz anasını satayım, yakında gazetede denişik bi haber görebilirsiniz. 4 sene üniversite oku, sonra git itin piçin köpekliğini yap demek istemiyorum, ama diyorum.
bu mudur yani. bildiğin hapishaneye gidiyoruz anasını satayım, yakında gazetede denişik bi haber görebilirsiniz. 4 sene üniversite oku, sonra git itin piçin köpekliğini yap demek istemiyorum, ama diyorum.
0
Hocam vardır belki bilmiyorum ama kısa gideceksen dert etme ben doğu denebilecek bir bölgede yaptım askerliğimi kısalara dokunmuyordu bizim oralarda kimse uzunlara da en fazla ufak tefek bize yaptılar biz de size olayları vardı yemekte arka sıralara oturun koğuşu siz temizleyeceksiniz sabah mıntıkaya siz çıkacaksınız gibi ufak tefek angarya işler vardı. Bende senin gibi bir dünya hikaye okuyup dinleyip gittim ama sana şu kadarını söyleyeyim kimsenin askerliği kimseninkine benzemez, en kral yerde en kral şartlarda yaparsın askerliğini dışarısıyla ilgili bir problrmin vardır orası sana zından olur. Takma kafana gideceksin göreceksin içindeyken bitmeyecek gibi gelecek bitince de vay amk bitti diyeceksin hatta bir süre geçtikten sonra taşak geçeceksin halinle. Sakin ve rahat ol. Şimdiden hayırlı teskereler.
0
yok öyle durumlar. illa bir eski yeni çatışması olur. ama entiride bahedilen durum şimdi olsa istisna olur. şimdi facebooktan nöbet tuttuğunun bildirimini yapıyor askerler.
0
eksisozluk.com
Koğuşa gecenin 11inde 12sinde yani uyku saatinde su basılır. Alt devreler suyu ancak 2 saatte çeker. Ayrıca alt devreler suyu çekerken üst devreler ranzanın üstünde esrar partisi yaparlar. Bunun yanında bir de sen su çekerken senden yaşça küçükler "güzel yap ulan" "yapacağın işi sikeyim senin" gibi emirler yağdırır. Bu emirleri yağdırırken elleri kolları boş durmaz, yere sürekli sigara izmariti atılır. Ve ranzada esrar partisi devam ederken ranzanın çekilerek yapılmasını ister. Sabredersin, saat olur 2. Dağıtımcı onbaşı gelir seni nöbete götürmek üzere giydirir. Üstün, başın, ayakların ıslak bir şekilde gram uyumadan nöbete gidersin. Gelirsin saat 4 olmuştur. Yatayım dersin, 1 bilemedin 2 saat yatarsın. Tıraşını olursun ve üst devrelerin çıkmadığı mıntıka temizliğine çıkarsın.
Veya ilk birkaç gün hatta birkaç ay cep telefonu kullanmana izin vermezler. Ben izin vermiyorum diye kullanmayacaksın, üzerinde cihaz görürsem elinden alırım der. Eğer cihaz görürse gerçekten de elinden alır. Hiçbir şey yapamazsın.
Koğuşa gecenin 11inde 12sinde yani uyku saatinde su basılır. Alt devreler suyu ancak 2 saatte çeker. Ayrıca alt devreler suyu çekerken üst devreler ranzanın üstünde esrar partisi yaparlar. Bunun yanında bir de sen su çekerken senden yaşça küçükler "güzel yap ulan" "yapacağın işi sikeyim senin" gibi emirler yağdırır. Bu emirleri yağdırırken elleri kolları boş durmaz, yere sürekli sigara izmariti atılır. Ve ranzada esrar partisi devam ederken ranzanın çekilerek yapılmasını ister. Sabredersin, saat olur 2. Dağıtımcı onbaşı gelir seni nöbete götürmek üzere giydirir. Üstün, başın, ayakların ıslak bir şekilde gram uyumadan nöbete gidersin. Gelirsin saat 4 olmuştur. Yatayım dersin, 1 bilemedin 2 saat yatarsın. Tıraşını olursun ve üst devrelerin çıkmadığı mıntıka temizliğine çıkarsın.
Veya ilk birkaç gün hatta birkaç ay cep telefonu kullanmana izin vermezler. Ben izin vermiyorum diye kullanmayacaksın, üzerinde cihaz görürsem elinden alırım der. Eğer cihaz görürse gerçekten de elinden alır. Hiçbir şey yapamazsın.
0
Ama şöyle de bir şey var. Son zamanlarda Başbakanlık ve Mehmetçik Vakfı bu tür şikayetleri dikkate alıp, şikayet edilen birliği komutanına kadar sikebilmektedir.
0
o şikayet işlerinin kolpa oldugunu düşünüyorum.
askeriyenin haberi ykken kuş bile uçuramazken çıkıp devreciliği mi şikayet edebileceğiz sanki.
bi de şikayetin siklenmeden üstlere iletilmesi durumu var ki...
askeriyenin haberi ykken kuş bile uçuramazken çıkıp devreciliği mi şikayet edebileceğiz sanki.
bi de şikayetin siklenmeden üstlere iletilmesi durumu var ki...
0
4 sene üniversite okumayana köpeklik yapmak müstehak mı yani? "devrecilik" dediğin zaten senin düşünce yapına sahip olanlardan çıkıyor işte. Bitseniz devrecilik falan da kalmaz, hiçbir alanda. Entry eski, bir de yerine de bağlı. Bir kız arkadaşımın sevgilisinin askerliği yakın zamanda bitti, tüm gün nerdeyde tık tık mesajlaşılra saatleri uyuşturunca (benim şahit olduğum kadarıyla ve eskilerin askerlik anılarıyla karşılaştırınca gerçekten "çok sık) telefonla konuşurlar gayet rahat diye anlatıyordu.
0
Bir de yeni gelen askerleri bulaşığa gönderme ve istihkaklarını vermeme vardı. Onları yazmayı unuttum.
0
@Tchuck:
Çarşı iznine çıkıyorsun. Mehmetçik Vakfı'nı arıyorsun ve şikayetini iletiyorsun. Daha sonra Başbakanlık İletişim Merkezi'ne mail veya dilekçe yazıyorsun. Yaklaşık bir iki hafta sonra yetkililer şikayetlerin vehametine göre yerinde incelemeye geliyor veya Başbakanlık konunun araştırılması için şikayeti kışlanın en üst komutanına bildiriyor. Kışlanın en üst komutanı da bu durumdan korkup aman çocuklar yapmayın diyor. Birlik komutanlarına bu konuda öğütler veriyor.
Bu şekillerde çözüm alınamıyorsa Genel Kurmak Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları gibi birimlere aynı şekilde e-posta veya telefon yoluyla şikayetler bildiriliyor.
Gerçekten işe yarıyor.
Çarşı iznine çıkıyorsun. Mehmetçik Vakfı'nı arıyorsun ve şikayetini iletiyorsun. Daha sonra Başbakanlık İletişim Merkezi'ne mail veya dilekçe yazıyorsun. Yaklaşık bir iki hafta sonra yetkililer şikayetlerin vehametine göre yerinde incelemeye geliyor veya Başbakanlık konunun araştırılması için şikayeti kışlanın en üst komutanına bildiriyor. Kışlanın en üst komutanı da bu durumdan korkup aman çocuklar yapmayın diyor. Birlik komutanlarına bu konuda öğütler veriyor.
Bu şekillerde çözüm alınamıyorsa Genel Kurmak Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, kuvvet komutanlıkları gibi birimlere aynı şekilde e-posta veya telefon yoluyla şikayetler bildiriliyor.
Gerçekten işe yarıyor.
0
babam emekli asker. 16 sene bifiil ben de askerler içinde bulundum. yalnız orospu çocukluğu ile devreciliği fena karıştırıyorsunuz. şırnak'ın köyünde bile bulundum ancak bir kez olsun devrecilik adı altında o.ç'luğu yapıldığını duymadım. yok esrar partisi verirken suyu çekme falan. sikerim feriştahını öyle işin. telefon kullandırtmama da aynı şekilde. gerçi bunda biraz amcamın albay olma şeyi de var. böyle yarım akıllı kahpe dölleri görürsem şikayet ederim, o bir şekilde halleder.
gerçi büyük konuşmamak lazım, gidiyoruz kasım'da amk..
gerçi büyük konuşmamak lazım, gidiyoruz kasım'da amk..
0
@erdemt,
yok hocam zaten zorluk çekeceğimizi bilerek gidiyoruz. yorulacağız, rütbelilerin hakaretini çekeceğiz, bok temizleyeceğiz bilmem ne.
ama sözlükteki entryleri okudum, bildiğin hapishane işkencelerinden bahsediliyor resmen. bi tane normal, katlanılabilir entry okumadım aralarında.
yok hocam zaten zorluk çekeceğimizi bilerek gidiyoruz. yorulacağız, rütbelilerin hakaretini çekeceğiz, bok temizleyeceğiz bilmem ne.
ama sözlükteki entryleri okudum, bildiğin hapishane işkencelerinden bahsediliyor resmen. bi tane normal, katlanılabilir entry okumadım aralarında.
0
Bu arada yazdıklarım tamamen gerçek.
Ayrıca yeni aklıma gelen bir anımı daha anlatayım bu konuyla ilgili.
Usta birliğine vardığımın ilk günü bölüğüme gittim, kayıt yaptırdım. Koğuşa gittim selam verdim birkaç kişiyle sohbet ettim. Ortam olarak çok iyi bir yer beklemiyordum açıkçası. Akşam oldu yatma vakti geldi. Yatak gösteren, yorgan veren yok. Toplamda 2 koğuş ve 130 tane yatak var bu arada. Toplasan 80 asker var o aralar bölükte. Bunların 16 tanesi gece görevli. 64 asker yatak kullanıyor geceleri. Her neyse. Gidip nerde kalacağımı soruyorum 1. koğuşta kalacaksın ama yatak yok diyorlar. "2. koğuş? Karşı koğuş" diye soruyorum, "Orası babalar koğuşu, 14 kişi kalıyor orda. Orda kalmana izin vermezler" diyorlar. Düşünüyorum, neden bir koğuş 65/65 öbür koğuş 14/65. İyi diyorum. Yat içtiması bitiyor, saatler ilerliyor millet yatmaya başlıyor. Bende de bir yol yorgunluğu var ki sormayın. Ayakta dikiliyorum, kimsenin yatağına oturamıyorum. Cam kenarındaki peteğe yaslanıyorum, aşağı inip sigara içiyorum, gezmeye çalışıyorum yatak bulayım diye. Komutana gidip "komutanım benim yatağım yok" desem siktiri çekecek biliyorum. Daha sonra bir insan evladı geliyor, "hacı sen gece devriye şoförünün yatağında yat bu gecelik" diyor. Hiç tanımadığım birinin yatağında bir dakika bile geçmeden uyuyakalıyorum. Uyurken devriye şoförü telsizle dürtüyor: "Birader birazdan yatağı boşalt. Yorganı falan katla. Ben yatacam şimdi" diyor. Uyanıyorum, saate bakıyorum gecenin 4ü olmuş. Şoför devriyeyi bitirmiş kestirmeye gelmiş. Olmaz diyemiyorum, adamın yatağı sonuçta. Paşa paşa kalkıp üstümü başımı giyiniyorum. Tıraşımı oluyorum. Ortalıkta boş boş geziyor, sabah içtimasına çıkıyorum.
Usta birliğinde ilk günüm.
Edito: Bu arada ne doğuda askerliğimi yaptım ne güneyde. Türkiye'nin başkenti Ankara'da askerlik görevimi tamamladım.
Ayrıca yeni aklıma gelen bir anımı daha anlatayım bu konuyla ilgili.
Usta birliğine vardığımın ilk günü bölüğüme gittim, kayıt yaptırdım. Koğuşa gittim selam verdim birkaç kişiyle sohbet ettim. Ortam olarak çok iyi bir yer beklemiyordum açıkçası. Akşam oldu yatma vakti geldi. Yatak gösteren, yorgan veren yok. Toplamda 2 koğuş ve 130 tane yatak var bu arada. Toplasan 80 asker var o aralar bölükte. Bunların 16 tanesi gece görevli. 64 asker yatak kullanıyor geceleri. Her neyse. Gidip nerde kalacağımı soruyorum 1. koğuşta kalacaksın ama yatak yok diyorlar. "2. koğuş? Karşı koğuş" diye soruyorum, "Orası babalar koğuşu, 14 kişi kalıyor orda. Orda kalmana izin vermezler" diyorlar. Düşünüyorum, neden bir koğuş 65/65 öbür koğuş 14/65. İyi diyorum. Yat içtiması bitiyor, saatler ilerliyor millet yatmaya başlıyor. Bende de bir yol yorgunluğu var ki sormayın. Ayakta dikiliyorum, kimsenin yatağına oturamıyorum. Cam kenarındaki peteğe yaslanıyorum, aşağı inip sigara içiyorum, gezmeye çalışıyorum yatak bulayım diye. Komutana gidip "komutanım benim yatağım yok" desem siktiri çekecek biliyorum. Daha sonra bir insan evladı geliyor, "hacı sen gece devriye şoförünün yatağında yat bu gecelik" diyor. Hiç tanımadığım birinin yatağında bir dakika bile geçmeden uyuyakalıyorum. Uyurken devriye şoförü telsizle dürtüyor: "Birader birazdan yatağı boşalt. Yorganı falan katla. Ben yatacam şimdi" diyor. Uyanıyorum, saate bakıyorum gecenin 4ü olmuş. Şoför devriyeyi bitirmiş kestirmeye gelmiş. Olmaz diyemiyorum, adamın yatağı sonuçta. Paşa paşa kalkıp üstümü başımı giyiniyorum. Tıraşımı oluyorum. Ortalıkta boş boş geziyor, sabah içtimasına çıkıyorum.
Usta birliğinde ilk günüm.
Edito: Bu arada ne doğuda askerliğimi yaptım ne güneyde. Türkiye'nin başkenti Ankara'da askerlik görevimi tamamladım.
0
jandarma olursan devrecilik pek gormezsin. daha dogrusu gorme ihtimalin az. gorursen de en boyle kazigini gorursun. o alintiladigin devrecilik bile sayilmaz.
oyle bir durumda il jandarma komutanina kadar gitmekten geri durmayacaksin. ve hatta orada cozemezsen (genelde albay olur il jandarma komutani) bolge komutanina yazacak veya arayacaksin. her sehirde alo mehmetcik hatti var. oralardan ulasabiliyorsun istedigin yere.
sikayet etmez, arkasindan kosmazsan bu isler bitmez. ha, kosarsan da halledene kadar dunyani dar ederler.
oyle bir durumda il jandarma komutanina kadar gitmekten geri durmayacaksin. ve hatta orada cozemezsen (genelde albay olur il jandarma komutani) bolge komutanina yazacak veya arayacaksin. her sehirde alo mehmetcik hatti var. oralardan ulasabiliyorsun istedigin yere.
sikayet etmez, arkasindan kosmazsan bu isler bitmez. ha, kosarsan da halledene kadar dunyani dar ederler.
0
Bu kadar kasmayın. Her şeyin yolu var.
Ben Konya merkezde ama küçük bir bölükte askerliğimi yaptım.
Kısa dönemler 30 kişi, uzun dönemler 100 kişi kadardı.
Uzun dönemler biz gitmeden önce devreciliğin bokunu çıkardıları için alt devreler isyan çıkarmış. Bölük Komutanıda herkesi teker teker "sevdikten" sonra devreciliği ortadan kaldırmış.
Biz gidince bir kaç artist "geçmişte bizim ağzımıza sıçtılar, bizde yapıcaz" dese de komutan demir yumruğu vurup fırsat vermedi.
Diğer yandan bölük komutanı farklı tarzda bir devrecilik yapıyordu.
Sabah içtimasında uzun dönemlere bizi göstererek: "bakın bunlar 4 yıl okumuş gelmiş, sizin gibi aylakçılardan elbette farkı olacak." diyordu. Herif herkese aynı işi yaptırsada bizi laflarıyla kayırıyordu. Uzun dönemlerde ister istemez bileniyordu bize.
Bunun üzerine kısa dönem askerler bir araya gelip karar aldık. Komutan yapsa bile biz ayrımcılık yapmıcaz. Bütün işleri bizde yapıcaz. Mıntıka mı? Kürek mi? Hamallık mı? Ne varsa...
Akşamları da 1 saat kadar boşluğumuz olurdu. Bahçede ki masalara cips, bisküvi falan alırdık. Başlardık türkü, şarkı söylemeye... Her akşam muhabbet ederdik. Ama birlikte. Kimsenin ayrı kalmasına izin vermezdik. Dedikodu yok!
Bir süre sonra sabahları komutanın konuşmalarına herkes götüyle gülmeye başladı.
Askerlik güzel bir deneyim. Farklı insanlarla iletişim kurmak için fırsatın olacak ve bu deneyimleri ömrün boyunca kullanacaksın. Tadını çıkar.
Ben Konya merkezde ama küçük bir bölükte askerliğimi yaptım.
Kısa dönemler 30 kişi, uzun dönemler 100 kişi kadardı.
Uzun dönemler biz gitmeden önce devreciliğin bokunu çıkardıları için alt devreler isyan çıkarmış. Bölük Komutanıda herkesi teker teker "sevdikten" sonra devreciliği ortadan kaldırmış.
Biz gidince bir kaç artist "geçmişte bizim ağzımıza sıçtılar, bizde yapıcaz" dese de komutan demir yumruğu vurup fırsat vermedi.
Diğer yandan bölük komutanı farklı tarzda bir devrecilik yapıyordu.
Sabah içtimasında uzun dönemlere bizi göstererek: "bakın bunlar 4 yıl okumuş gelmiş, sizin gibi aylakçılardan elbette farkı olacak." diyordu. Herif herkese aynı işi yaptırsada bizi laflarıyla kayırıyordu. Uzun dönemlerde ister istemez bileniyordu bize.
Bunun üzerine kısa dönem askerler bir araya gelip karar aldık. Komutan yapsa bile biz ayrımcılık yapmıcaz. Bütün işleri bizde yapıcaz. Mıntıka mı? Kürek mi? Hamallık mı? Ne varsa...
Akşamları da 1 saat kadar boşluğumuz olurdu. Bahçede ki masalara cips, bisküvi falan alırdık. Başlardık türkü, şarkı söylemeye... Her akşam muhabbet ederdik. Ama birlikte. Kimsenin ayrı kalmasına izin vermezdik. Dedikodu yok!
Bir süre sonra sabahları komutanın konuşmalarına herkes götüyle gülmeye başladı.
Askerlik güzel bir deneyim. Farklı insanlarla iletişim kurmak için fırsatın olacak ve bu deneyimleri ömrün boyunca kullanacaksın. Tadını çıkar.
0
bunları okuyunca onuru için bir bedel ödemeyen insanlar geliyor aklıma üzülüyorum. böyle şeylerle karşılaşırsan sen de meydan oku asla yapma. senin adın tatar ramazan değil ama oyunu boz. enfazla bir dayak yersin. bütün bu olanlar dayak yemekten iyi mi? o dayağın hesabını daha sonra sorarsın ama boyun eğersen neyin hesabını soracaksın? zaten bunları düşünen adamın da alnında yazıyormuş gibi pek yaklaşmazlar. enerjiye bağlayalım en iyisi :)
0
The Pleasure of Pain
Hiç şüphesiz, Biz her şeyi kader ile yarattık. (Kamer Suresi 49)straight gigolo bir soruya cevap yazmış mesela aklıma takılan bir şey bu şöyle ki, geçenlerde Osman Ünlü'nün bir videosunda izledim diyor ki; SAV. açıkça belirtmiştir ki, Yaratan 3 şeyi bastan yazmıştır; ömür, ecel ve rızık. Bizimkilere
Hiç şüphesiz, Biz her şeyi kader ile yarattık. (Kamer Suresi 49)
straight gigolo bir soruya cevap yazmış mesela aklıma takılan bir şey bu şöyle ki,
geçenlerde Osman Ünlü'nün bir videosunda izledim diyor ki; SAV. açıkça belirtmiştir ki, Yaratan 3 şeyi bastan yazmıştır; ömür, ecel ve rızık.
Bizimkilere sorsam, ( katolik din adamları) Rab kulunun özgür iradesine karışmaz ve neredeyse hiçbirşey kader değil. evlilik değil, hastalık değil, boşanma değil.. bir ölüm O'nun takdiri.
peki ne kader yahu? yani Kamer sûresinde bahsedilen herşey nedir?
straight gigolo bir soruya cevap yazmış mesela aklıma takılan bir şey bu şöyle ki,
geçenlerde Osman Ünlü'nün bir videosunda izledim diyor ki; SAV. açıkça belirtmiştir ki, Yaratan 3 şeyi bastan yazmıştır; ömür, ecel ve rızık.
Bizimkilere sorsam, ( katolik din adamları) Rab kulunun özgür iradesine karışmaz ve neredeyse hiçbirşey kader değil. evlilik değil, hastalık değil, boşanma değil.. bir ölüm O'nun takdiri.
peki ne kader yahu? yani Kamer sûresinde bahsedilen herşey nedir?
0
kader kelimesini türkçede birebir en iyi karşılayan kelime; "ölçü".
"takdir" de sessiz harflere dikkat edersen aynı kökten geldiği anlaşılabilir düz bir akıl yürütmeyle; "değer/ölçü biçen/vermek" demek.
onun dışında özgür irade, şu bu; hepsi "yorum".
"takdir" de sessiz harflere dikkat edersen aynı kökten geldiği anlaşılabilir düz bir akıl yürütmeyle; "değer/ölçü biçen/vermek" demek.
onun dışında özgür irade, şu bu; hepsi "yorum".
0
Allah her şeyi bilir senin seçimlerinin sonuçlarını ama seçimlerine karışmaz. Kaderini sen belirlersin. Belirlersin ama Allah senin belirlediğin kaderini bilir.
0
peki şimdi Ünlü'nün dediği bir şeyi, örnegin rızık olayını bu çerçevede değerlendirirsek, yukarıdaki kader açıklamalarına göre ne kadar çalışırsan o kadar çok rızık (mı?)
ama doğarken yazılır demiş... eğer öyle ise ne kadar kendini yırtsan da ancak rızkın kadar (mı ?)
ama doğarken yazılır demiş... eğer öyle ise ne kadar kendini yırtsan da ancak rızkın kadar (mı ?)
0
@olmayaz bir sen akıllısın arkadasım, di mi? benden fazla bilgisi olan insanlara soru sormamı da buna bağlamak da ayrı bir basarı olmuş.
0
@straight gigolo
evet farklı şeyler duymak, farklı bilgilerle büyümek sonra bambaşka açıları anlamaya çalışmak kafamı epeyce karıştırdı :)
sabırınız için eyvallah ...
evet farklı şeyler duymak, farklı bilgilerle büyümek sonra bambaşka açıları anlamaya çalışmak kafamı epeyce karıştırdı :)
sabırınız için eyvallah ...
0
berat gecesiydi sanırım, o gecede bir sonraki yıl berat gecesine kadar olan kaderimiz yazılır imiş.
kader olayına hep bu pencereden bakmışımdır, sanki belli bir sürede bizim tercihlerimiz doğrultusunda değişiyor ve güncelleniyormuş gibi.
eskiden çocuk kitapları vardı hani, mumyaya ulaşmak için 79, piramitten çıkmak için 51, otele dönmek için 66. sayfaya git derdi yazar. buna benzetiyorum bazen kaderi, sonuçta hikayenin başlangıcı ve sonu belli, ama hangi yollardan geçeceğimizin seçimi bize bırakılmış gibi gibi...
kader olayına hep bu pencereden bakmışımdır, sanki belli bir sürede bizim tercihlerimiz doğrultusunda değişiyor ve güncelleniyormuş gibi.
eskiden çocuk kitapları vardı hani, mumyaya ulaşmak için 79, piramitten çıkmak için 51, otele dönmek için 66. sayfaya git derdi yazar. buna benzetiyorum bazen kaderi, sonuçta hikayenin başlangıcı ve sonu belli, ama hangi yollardan geçeceğimizin seçimi bize bırakılmış gibi gibi...
0
duma duma dum
Bilkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yüksek lisansımı yapıyorum şu an. İyi bir eğitim alma fırsatı olmayan çocuklara veya gençlere bir nebze de olsa yardımcı olmak için gönüllü öğretmenlik yapmak istiyorum. Lösev'e baktım ama sanırım onlar tam zamanlı çalışan istiyorlar, henüz detaylı konuşmadı
Bilkent Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde yüksek lisansımı yapıyorum şu an. İyi bir eğitim alma fırsatı olmayan çocuklara veya gençlere bir nebze de olsa yardımcı olmak için gönüllü öğretmenlik yapmak istiyorum. Lösev'e baktım ama sanırım onlar tam zamanlı çalışan istiyorlar, henüz detaylı konuşmadım. TEV ve TEGV de var ama onların okulları da bana çok uzak; normalde mesafe problem değil ama mezun olana kadar kendi derslerime de vakit ayırabilmem lazım. Ankara'da bildiğiniz böyle işler yapan bir yerler, ihtiyacı olan okullar var mı?
edit: branşım ingilizce.
edit: branşım ingilizce.
0
hain kostokk
ortaokul,lise zamanı arkadaş çevrem genişti.insanlarla hemen diyaloga girer kaynasır arkadas olurdum ama en önemliside insanlarla eglenirdim.şimdi okulla beraber çevremde değişme var.eskiler duruyor ama yeniler sorun yarattı bende.okulda arkadaslarım var ama kafa yapım mı uymuyor nedir tam oturtamad
ortaokul,lise zamanı arkadaş çevrem genişti.
insanlarla hemen diyaloga girer kaynasır arkadas olurdum ama en önemliside insanlarla eglenirdim.
şimdi okulla beraber çevremde değişme var.
eskiler duruyor ama yeniler sorun yarattı bende.
okulda arkadaslarım var ama kafa yapım mı uymuyor nedir tam oturtamadım. herkesle görünce selamlaşır konusuruz ama cok dahil olamadım içlerine. eğlenemiyorum mesela okuldakilerle, okul çıkışı biyere gitsek ortama dahil olamıyorum ve pasif kalıyorum dogal olarak.
acaba uyuşamadıgım için mi pasif kalıyorum ya? ben neden böyle oldum? asosyallik gibi de değil, sadece okuldakilerle böyleyim ve bunu çok takıyorum kafama (liseli değilim bu arada)
okulda herkesin kesin bi en yakın arkadası vardır ya, işte o benim yok.
sizin varmıydı?
yani tek olunca daha rahatım okul ortamında. tek olmakta istemiyorum ama onlarla oluncada böyle oluyor. arkadas cevreni değiştir demeyin,okul büyük değil ve çoğu böyle diğerlerininde
mesela arkadastan ne beklersin;biz şuraya gidiyoruz hadi sende gel. bunu diyen yok benim cevrede.
aranızda benim gibi olan varmıydı yada varmı?
nasıl bu durumu aşabilirim?
hiç bir zaman yılışık bir insan olmadım da olamam da. gidip sırnaş gibi cevap gelirse diye söyledim
bu durum bana kendimi hiç iyi hissettirmiyor. bi fikre, bi yoruma ihtiyacım var
yukardaki ara ara cümlelerin arasına soru sıkıştırdım. onları cevaplarsanızda sevinirim.
insanlarla hemen diyaloga girer kaynasır arkadas olurdum ama en önemliside insanlarla eglenirdim.
şimdi okulla beraber çevremde değişme var.
eskiler duruyor ama yeniler sorun yarattı bende.
okulda arkadaslarım var ama kafa yapım mı uymuyor nedir tam oturtamadım. herkesle görünce selamlaşır konusuruz ama cok dahil olamadım içlerine. eğlenemiyorum mesela okuldakilerle, okul çıkışı biyere gitsek ortama dahil olamıyorum ve pasif kalıyorum dogal olarak.
acaba uyuşamadıgım için mi pasif kalıyorum ya? ben neden böyle oldum? asosyallik gibi de değil, sadece okuldakilerle böyleyim ve bunu çok takıyorum kafama (liseli değilim bu arada)
okulda herkesin kesin bi en yakın arkadası vardır ya, işte o benim yok.
sizin varmıydı?
yani tek olunca daha rahatım okul ortamında. tek olmakta istemiyorum ama onlarla oluncada böyle oluyor. arkadas cevreni değiştir demeyin,okul büyük değil ve çoğu böyle diğerlerininde
mesela arkadastan ne beklersin;biz şuraya gidiyoruz hadi sende gel. bunu diyen yok benim cevrede.
aranızda benim gibi olan varmıydı yada varmı?
nasıl bu durumu aşabilirim?
hiç bir zaman yılışık bir insan olmadım da olamam da. gidip sırnaş gibi cevap gelirse diye söyledim
bu durum bana kendimi hiç iyi hissettirmiyor. bi fikre, bi yoruma ihtiyacım var
yukardaki ara ara cümlelerin arasına soru sıkıştırdım. onları cevaplarsanızda sevinirim.
0
ortak yönler olmayınca muhabbet olmuyor pek, haliyle "aa x'i unuttuk" diye lafın geçmiyor. üniversitede okuyorsan farklı kişiler bulmaya çalış, okul küçük demişsin ama sana uygun biri illa vardır. bu kendime hep söylediğim bir yalan ama umarım bir yolunu bulursun.
en yakın arkadaş olayına hiç girme, eskiler iyidir o konuda. illa ki biri olsun diyorsan da muhabbetlerde tanımaya çalış insanları, biraz zamanla olacak şeyler bunlar.
tek olunca insan derdin olmuyor ama yalnızlık yaramıyor bazen. bazen diyorum ki tek takılayım, derdim olmaz. yapmacık geliyor çünkü insanlar çoğu zaman. sonra ertesi gün kendimi yine o ortamda buluyorum.
çok kötü bir durumdasın dostum ne diyeyim. idare edip takmamaya çalış diyebilirim ancak. arada bir sana uygun birilerini bulunca da korkutma onları olur mu? :)
yardımcı olamadım galiba ama, bir ilerleme olursa bilgilendir tekrar.
en yakın arkadaş olayına hiç girme, eskiler iyidir o konuda. illa ki biri olsun diyorsan da muhabbetlerde tanımaya çalış insanları, biraz zamanla olacak şeyler bunlar.
tek olunca insan derdin olmuyor ama yalnızlık yaramıyor bazen. bazen diyorum ki tek takılayım, derdim olmaz. yapmacık geliyor çünkü insanlar çoğu zaman. sonra ertesi gün kendimi yine o ortamda buluyorum.
çok kötü bir durumdasın dostum ne diyeyim. idare edip takmamaya çalış diyebilirim ancak. arada bir sana uygun birilerini bulunca da korkutma onları olur mu? :)
yardımcı olamadım galiba ama, bir ilerleme olursa bilgilendir tekrar.
0
kafa dengi insan bulmak çok zor azizim.
ben de dediğin gibi ortaokul lise döneminde çok iyi anlaştığım bir sürü arkadaşım vardı. (ki bir çoğuyla hala görüşüyorum.)
üniversiteden arkadaşlarını say desen doğru düzgün isim çıkmaz.
kafa dengi olmayan insanlarla arkadaş olmaya kasmak yerine yalnız takıl daha iyi.
bu yüzden daha anlaşabileceğin yapıda insanlarla karşılaşabileceğin ortamlara girmeye çalış.
ya da sen biraz daha üstelemeye çalış. sana soran yoksa sen sor.
ben de dediğin gibi ortaokul lise döneminde çok iyi anlaştığım bir sürü arkadaşım vardı. (ki bir çoğuyla hala görüşüyorum.)
üniversiteden arkadaşlarını say desen doğru düzgün isim çıkmaz.
kafa dengi olmayan insanlarla arkadaş olmaya kasmak yerine yalnız takıl daha iyi.
bu yüzden daha anlaşabileceğin yapıda insanlarla karşılaşabileceğin ortamlara girmeye çalış.
ya da sen biraz daha üstelemeye çalış. sana soran yoksa sen sor.
0
bunu neden bu kadar kafaya takıyorsun ki? "beni arayıp dışarı çağıran yok" diye hayıflanıyorsan zaten bolca boş vaktin var demektir, vakit geçirmektdn hoşlandıklarınsa o "aramayanlar" sen neden onları çağırmıyorsun, belki sen gibi düşünüyolrar? spor yap yazı yaz oku doku çiz boya. Okulda kulüpler vardır onlara git, aradığını bulamazsan devam etmezsin olur biter. Burada üstte reklamı var "toplanzi" onabir bak belki sana göre bişeyler vardır. Sana uygun bi olaysa zirvlere falan katıl.
lise bittiğinden beri senle aynı durumdayım, başlarda çok garip geliyo ve afallıyosun biraz ama alışınca kral sensin. Alışınca kendine yetebilmeyi öğreniyorsun çünkü.
lise bittiğinden beri senle aynı durumdayım, başlarda çok garip geliyo ve afallıyosun biraz ama alışınca kral sensin. Alışınca kendine yetebilmeyi öğreniyorsun çünkü.
0
dahili meddah
Merhaba;Arkadaşlar bütçem yukarıdaki gibi. Temel amacım iyi müzik dinleyebilmek(Ses sistemim var). Öyle aşırı iyi grafikleri falan olsun derdim yok. Tavsiye edebileceğiniz ürünler nedir?
Merhaba;
Arkadaşlar bütçem yukarıdaki gibi. Temel amacım iyi müzik dinleyebilmek(Ses sistemim var). Öyle aşırı iyi grafikleri falan olsun derdim yok.
Tavsiye edebileceğiniz ürünler nedir?
Arkadaşlar bütçem yukarıdaki gibi. Temel amacım iyi müzik dinleyebilmek(Ses sistemim var). Öyle aşırı iyi grafikleri falan olsun derdim yok.
Tavsiye edebileceğiniz ürünler nedir?
0
mevzu müzikse laptop'un pek bi ehemmiyeti yok. laptop'u orta yollu alıp, harici bir ses kartı edinin bence.
0
sadegazoz
sb
sb
0
anlam olarak ''benden sana zarar gelmez'' demek olduğunu biliyorum sadece.
0
"mir heba"nın değişime uğramış olduğuna dair bir iddia olduğunu hatırlıyorum. Orta asyada türk boylarının elçileri vb. bir sebeple bir araya geldiklerinde "benden sana zarar gelmez" anlamında oklarını boşluğa atar ve "mir heba" derlermiş birbirlerine.
0
ben de arapçadan geldiğini ve aslen marhaba diye biliyordum. hatta avmdeki araplar "maraba, tahsiim tahsiim" diye Taksim'i soruyorlar hep.
0
Nişanyan sözlükdeki anlamı da güzelmiş, güzel bir selamlama:)
coğrafi olarak çok uzaklaşmazsak Mısır'da mer-ka-ba kelimesi de mevcutmuş. Mer ısık, Ka ruh, Ba insan vücudu anlamına geliyormuş
İbranice Merkava tanrının arabası, tahtı anlamına geliyormuş bizim merhaba ile alakası var mı bilemiyorum
@sütlü neskafenin dediği gibi mar-heba kelimesi varmış, allah sevgidir anlamına geliyormuş.
Zulu larda merkaba uzay-zaman-boyut döngüsünü belirleyen bir kelimeymiş, bir de efsaneleri varmış başka bir boyuttan dünyaya geldikleriyle ilgili.
coğrafi olarak çok uzaklaşmazsak Mısır'da mer-ka-ba kelimesi de mevcutmuş. Mer ısık, Ka ruh, Ba insan vücudu anlamına geliyormuş
İbranice Merkava tanrının arabası, tahtı anlamına geliyormuş bizim merhaba ile alakası var mı bilemiyorum
@sütlü neskafenin dediği gibi mar-heba kelimesi varmış, allah sevgidir anlamına geliyormuş.
Zulu larda merkaba uzay-zaman-boyut döngüsünü belirleyen bir kelimeymiş, bir de efsaneleri varmış başka bir boyuttan dünyaya geldikleriyle ilgili.
0
selfadjoint
arkadaslar basimda gicik bir soru var, zannimca cozumu yok; ama cozumunun olmadigini bir matematikciden filan teyit istiyorum.Soru aslinda cok ama cok kolay bir sekilde ifade edilebilir.3 tane kume dusunelim birbirleri ile kesissinler. isimleri de a b c olsun. aha da figurdeki gibisimdi bu 3 kumenin
arkadaslar basimda gicik bir soru var, zannimca cozumu yok; ama cozumunun olmadigini bir matematikciden filan teyit istiyorum.
Soru aslinda cok ama cok kolay bir sekilde ifade edilebilir.
3 tane kume dusunelim birbirleri ile kesissinler. isimleri de a b c olsun. aha da figurdeki gibi
simdi bu 3 kumenin bir blackbox in icinde oldugunu varsayalim. Bu black box a cesitli sorular sorabiliyoruz. Olasi sorular sunlar:
(x ve y yerine a,b,c den istediginizi getirebilirsiniz)
*x ile y kumesinin kesisiminin eleman sayisi kac?
*x ile y kumesinin birlesiminin eleman sayisi kac?
*x fark y kumesinin eleman sayisi kac
*x kumesinin eleman sayisi kac
bu bilgileri kullanarak
a kesisim b kesisim c kumesinin eleman sayisini istiyoruz.
umarim soruyu anlatabildim cevaplarinizi bekliyorum
Soru aslinda cok ama cok kolay bir sekilde ifade edilebilir.
3 tane kume dusunelim birbirleri ile kesissinler. isimleri de a b c olsun. aha da figurdeki gibi
simdi bu 3 kumenin bir blackbox in icinde oldugunu varsayalim. Bu black box a cesitli sorular sorabiliyoruz. Olasi sorular sunlar:
(x ve y yerine a,b,c den istediginizi getirebilirsiniz)
*x ile y kumesinin kesisiminin eleman sayisi kac?
*x ile y kumesinin birlesiminin eleman sayisi kac?
*x fark y kumesinin eleman sayisi kac
*x kumesinin eleman sayisi kac
bu bilgileri kullanarak
a kesisim b kesisim c kumesinin eleman sayisini istiyoruz.
umarim soruyu anlatabildim cevaplarinizi bekliyorum
0
mobilden figür gözükmüyor da üçünün kesişimi var olduğuna göre herhalde radyoaktif işareti vardır onun şekline benzeyen bir kesişimden bahsediylor olmalıyız.
Makinaya tek tek a fark b, a fark c ve b fark c sorulur. Ardından a kesişim b, a kesişim c ve b kesişim c. Ve yine ardından üçünün ikişerli birleşim kümeleri ve her birinin ayrı ayrı eleman sayısı.
Bu bilgilerle a-(b u c) kümesi ve onun tipindeki diğer kümelerin [x-(y u z)]eleman sayısına ulaşabiliriz. Yine ilk bilgilerle s(a u b u c)yi de buluruz ve x- (y u z)leri bundan çıkardığımızda s(a n b n c)yi bulmuş oluruz.
Kümelerin görünüşü konusunda varsayımım yanlışsa bunlar hep boş tabi.
Makinaya tek tek a fark b, a fark c ve b fark c sorulur. Ardından a kesişim b, a kesişim c ve b kesişim c. Ve yine ardından üçünün ikişerli birleşim kümeleri ve her birinin ayrı ayrı eleman sayısı.
Bu bilgilerle a-(b u c) kümesi ve onun tipindeki diğer kümelerin [x-(y u z)]eleman sayısına ulaşabiliriz. Yine ilk bilgilerle s(a u b u c)yi de buluruz ve x- (y u z)leri bundan çıkardığımızda s(a n b n c)yi bulmuş oluruz.
Kümelerin görünüşü konusunda varsayımım yanlışsa bunlar hep boş tabi.
0
sekil hayali tamamen dogru;
bu bilgiler ile a-(b u c) nin eleman sayisini nasil bulabiliriz
onu anlamadim
bu bilgiler ile a-(b u c) nin eleman sayisini nasil bulabiliriz
onu anlamadim
0
a, b ve c kümelerinin birleşiminin eleman sayısını soramazsak çözüme ulaşamayız gibi geldi bana. (matematikçi değilim)
0
a - (b u c) eleman sayısı , (a u b u c)nin eleman sayısından s(b u c) + s(b n c) yi çıkararak bulunamaz mı? Yanlış mı akıl yürütüyorum, kağıt kalemim yok da şu an etrafta. Venn şeması çizimi yapıp her sınırlı alana değer vererek işlem yapmak işi kolaylaştırabilir gibi geliyor, yani makinaya soruş biçiminden önce değişkenlere indirgeyerek kendiniz çözmeniz kolaylaştırabilir belki.
0
murtazaaaaaa
hep yüzümün solunu yastığa koyarak uyuyorum daha doğrusu uyku halindeyken öyle oluyo sabah yastık izi cizgiler olusuyo yuzumde sağ taraf temiz
hep yüzümün solunu yastığa koyarak uyuyorum daha doğrusu uyku halindeyken öyle oluyo sabah yastık izi cizgiler olusuyo yuzumde sağ taraf temiz
0
karnına/göğsüne tenis topu vb. üzerine yattığında batarak seni uyandırabilecek bişey bağla/yapıştır. İlk başlarda uykusuzluk çekersin belki ama zamanla alışırsın.
0
puppets
Arkadaşlar merhabalar. Cumaya kadar iki tane siyaset teorisi sorusu cevaplamam gerekiyor. Buraya da yazarsam belki fikirleriyle beni aydınlatacak bir insan çıkar diye düşündüm. Sorular Ingilizce, anlam karışıklığı yaşanmaması için direkt kopyala yapıştır yapacağım. Question one: Is it possible to be
Arkadaşlar merhabalar. Cumaya kadar iki tane siyaset teorisi sorusu cevaplamam gerekiyor. Buraya da yazarsam belki fikirleriyle beni aydınlatacak bir insan çıkar diye düşündüm. Sorular Ingilizce, anlam karışıklığı yaşanmaması için direkt kopyala yapıştır yapacağım.
Question one: Is it possible to be both a successful politician and a virtuous person?
Question three: What, if anything, could override a duty to maximise good outcomes?
Question one: Is it possible to be both a successful politician and a virtuous person?
Question three: What, if anything, could override a duty to maximise good outcomes?
0
soruları türkçeye de çevirseniz? ingilizce cevap istiyorsanız türkçeye göre az cevap gelecektir muhtemelen.
0
iki soru da aynı kapıya çıkıyor gibi. siyaset felsefesinde etik problematiği ağırlıklı. kant, tr ibn rüşd vs olabilir. modern teorisyenler bağlamında bauman, derrida?, foucault geliyor. üzerinde biraz düşünmek gerek. bu kötücüllük, iyi olan şey-erdemli siyaset adamı vs- bağlamında arendt iyi bir örnek olarak başlanılabilir aslında.
0
ilk soruda Machiavelli'den gir Kant'tan çık, ama benim cevabım etik ve siyaset özel mülkiyet ve buna dair güç istenci olduğu sürece var olmayacaktır. Ancak bir de faydacı ahlak var ki meseleye burdan bakarsan belki olabilir diyebilirsin.
0
Herkese teşekkür ederim, cevaplar Türkçe olabilir ama sorularda özellikle anlam karmaşası yaşanmaması için Türkçe çeviri koymadım, çeviri soru yüzünden bir sefer dilim yandı da :)
@suleyman kargi ilk soruyu ben de dediğiniz gibi cevaplamıştım.
Ama sıkıntım ikinci soruda şu an. Onda kant'ın deontolojisine karşı olmam gerekiyor gibi zira 1. sorudaki argümanlarım o yönde ama neyi kullansam bilemedim. Yararcı ya da "consequentalist" bakış açısı yararlı olur mu sizce?
@suleyman kargi ilk soruyu ben de dediğiniz gibi cevaplamıştım.
Ama sıkıntım ikinci soruda şu an. Onda kant'ın deontolojisine karşı olmam gerekiyor gibi zira 1. sorudaki argümanlarım o yönde ama neyi kullansam bilemedim. Yararcı ya da "consequentalist" bakış açısı yararlı olur mu sizce?
0
