filhakika
2 gün önce ayağını burktu yani bi anda topallamaya basladı fakat baska hiçbişeyi yoktu.veterinere götürdük agrı kesici kas gevsetici falan yaptı. 2 gündür nolduysa daha da kötü oldu yemiyor,içmiyor iyice halsizleşti. bugun tekrar götürdük veteriner beyin travması geçirmiş falan dedi bana salladı gib
2 gün önce ayağını burktu yani bi anda topallamaya basladı fakat baska hiçbişeyi yoktu.veterinere götürdük agrı kesici kas gevsetici falan yaptı. 2 gündür nolduysa daha da kötü oldu yemiyor,içmiyor iyice halsizleşti. bugun tekrar götürdük veteriner beyin travması geçirmiş falan dedi bana salladı gibi geldi acıkcası.Kücük bi yerde yasıyoruz ve götürecegımız baska bi altern. vet. yok. Neyse beyin travması dedıkten sonra kortızon ve iştah acıcı igne yaptı. ama yok sadece biraz susamıs su içti. Sımdıyse asagıya ınıyor oyle yatıyor yukarı cıkarıyoruz sıcakta dursun dıye pat kayboluyor, en son bahcedekı alaturka tuvaletın ıcıne gırmıs oyle bekliyor. Acıkcası cok halsiz,kulaklar ve gozlerı sanıyorum duyarlılıgını kaybettı. Kendimce napabilirim var mıdır fikriniz ekstradan iyi hissettirecek herhangi bişey, ne bileyim
0
çok geçmiş olsun.
en azından bulunduğunuz odaya alın. kapıyı kapatın, dışarı çıkamasın. gözünüzün önünde bulunsun.
en azından bulunduğunuz odaya alın. kapıyı kapatın, dışarı çıkamasın. gözünüzün önünde bulunsun.
0
tarif ettiğinden anlaşıldığı kadarıyla muhtemelen ölecek. başın sağolsun. başka bir veteriner hekim bulabilirsen belki bi şekilde farklı bi müdahalede bulunabilir. Şırınga tipi bişeyle su ve vitamin hapını ezerek falan verebilirsin şu an için.
0
bir şeyler mi yedi dışarıdan siz farketmeden?
benim vicky de, ben almadan önce sokaktan sakatat yemiş çöpten, içinde tenya oluşmuş. bütün gün olduğu yerden cm kıpırdamaz ayakları üzerinde dururdu.
çok geçmiş olsun, çok üzüldüm :(
benim vicky de, ben almadan önce sokaktan sakatat yemiş çöpten, içinde tenya oluşmuş. bütün gün olduğu yerden cm kıpırdamaz ayakları üzerinde dururdu.
çok geçmiş olsun, çok üzüldüm :(
0
Benim bildiğim kadarıyla kortizon bir sürü yan etkisi olan bir iğne. Belki bu yüzden halsizdir. Umarım iyileşir kediniz, geçmiş olsun.
0
Çok teşekkürler..
cok iyi bakılan bi kedi.güvercinlikte(bodrum civarı)yasıyoruz.benden cok annemin bebeği gibi bişey o derece üzerine titrerken... Herhangi bişey yemedi fakat etrafımızda bi kümes var o kümese yakın zamanda bikaç kere girip çıktı,ordan da mikrop kapmıs olabilir diye düsünüyorum. hatta yüksek ihtimal öyle. Şimdilik sırındayla bıraz sut biraz su verdim.gün itibariyle bodruma gitme ihtimalim olmadı fakat sabahı çıkarabilirsek hemen bodruma gidicem. Öyle üzücü ki üzüntümden de sinirimden de tekrar sınavlara girip vet. fakültesine falan girsem diye aklımdan geçmiyor değil,insanlar nasıl bi kaybetmişler kendilerini,duygularını yitirip pisleşmişler... of
cok iyi bakılan bi kedi.güvercinlikte(bodrum civarı)yasıyoruz.benden cok annemin bebeği gibi bişey o derece üzerine titrerken... Herhangi bişey yemedi fakat etrafımızda bi kümes var o kümese yakın zamanda bikaç kere girip çıktı,ordan da mikrop kapmıs olabilir diye düsünüyorum. hatta yüksek ihtimal öyle. Şimdilik sırındayla bıraz sut biraz su verdim.gün itibariyle bodruma gitme ihtimalim olmadı fakat sabahı çıkarabilirsek hemen bodruma gidicem. Öyle üzücü ki üzüntümden de sinirimden de tekrar sınavlara girip vet. fakültesine falan girsem diye aklımdan geçmiyor değil,insanlar nasıl bi kaybetmişler kendilerini,duygularını yitirip pisleşmişler... of
0
veteriner değilim baştan söyleyim. kedinizin öyle sakin uzk bir yere gitmesi de maalesef yaşadığımdan biliyorum :( pek hayra alamet sayılmaz. ama dilerseniz şunu bir deneyin. ufak çay kaşığı kadar elma sirkesini çay bardağında bir suyla karıştırıp şırınga ile ağzına sıkın. immuneks adında bir şurup var çocuklar için kullanılır onu da eczaneden alıp 1.5 ölçek şırınga ölçeği ile ağzına sıkabilirsiniz. umarım iyi haberler verirsiniz...
0
o sözde veterinerler verdikleri aşıladıkları her ilaç için para alıyorlar ya, basıyorlar ilacı.
yine sinirim tepeme çıktı. meslek ahlakı diye bir şey ne yazık ki çoğunda yok. istanbul gibi bi yerde bile, mesleğinin hakkını verecek veteriner sayısı toplasan bir elin parmaklarını geçmiyor siz oralarda nasıl denk gelesiniz allah bilir.
çok geçmiş olsun. ayağı burkulan kedi de ölürse eğer bu düpedüz o veterinerin cinayetidir abicim böyle saçma şey hayatımda duymadım. inşallah yaşar yavrucak.
yine sinirim tepeme çıktı. meslek ahlakı diye bir şey ne yazık ki çoğunda yok. istanbul gibi bi yerde bile, mesleğinin hakkını verecek veteriner sayısı toplasan bir elin parmaklarını geçmiyor siz oralarda nasıl denk gelesiniz allah bilir.
çok geçmiş olsun. ayağı burkulan kedi de ölürse eğer bu düpedüz o veterinerin cinayetidir abicim böyle saçma şey hayatımda duymadım. inşallah yaşar yavrucak.
0
bu ne büyük bi acıdır allahım..bagırdı resmen can cekisti garip bi sekilde kustu ve tuvaletini yaptı yattıgı yerde..canım benim .. eminim ki o gerizekalı veterinerin boyle olmasında payı buyuk allah belalarını versin. Olmek üzere ssnırım ya da öldü babam diger bi odaya goturdu. sımdı sadece aptal bi halde aglamaktan baska hıcbısey yapamıyorum. Çok acı bişey.oylece bagırdı ınsan anlayamadıkca daha da kahroluyo.EGER BİGÜN OLUR DA MİLASA GELİRSENİZ SONKUL VET. POLİK. KOCAMAN Bİ TAS ATIN.insafsızca davrandığı ve yaptıgı her iğnenin acısı ondan cıkar umarım. Son bi ricam olacak bu sadece parayla calısan vet.hekimi nereye sıkayet ederim napabilirm..
0
insan degilmis o veteriner. keske ilk kotu oldugu gun haberimiz olsaydi. hemen bir telefon no verirdim, telefondan bile yardimci olacak vet. icin.
cok uzuldum.
cok uzuldum.
0
veterinerlerin parasız çalışma gibi bir yükümlülükleri yok diye biliyorum.
kaybınız için çok üzgünüm. daha fazla acı çekmemiş hiç değilse.
kaybınız için çok üzgünüm. daha fazla acı çekmemiş hiç değilse.
0
çok üzüldüm, ölmez inşallah ölmez,tanrım lütfen ölmemsin :(
yanına al birlikte yat +adamfawer dediklerini yap.
iyi haberlerini bekliyorum..
yanına al birlikte yat +adamfawer dediklerini yap.
iyi haberlerini bekliyorum..
0
lawist
Şu sıralar hangi meslekten bireylerle konussam adamlar işini sevmiyor ve genç bireylere tavsiye etmiyot ..İşte çok mezun var,,piyasa düstü,çok zorlanarak okursun vb ..Niye ülkedeki adamlar böyle düsünüyor ?Gençlere umut vermesi gerekirken ?
Şu sıralar hangi meslekten bireylerle konussam adamlar işini sevmiyor ve genç bireylere tavsiye etmiyot ..İşte çok mezun var,,piyasa düstü,çok zorlanarak okursun vb ..Niye ülkedeki adamlar böyle düsünüyor ?Gençlere umut vermesi gerekirken ?
0
kanka şartlar sürekli değiştiğinden öyle söylüyorlar.biz de 10-20 yıl sonra onlar gibi söylüycez öğrencilere çok büyük ihtimalle:)
0
kendileri kıçlarını yırtıp ay sonunu getiremezken dev yatıyla boğaz turu yapan patronları ilkokul terk olduğu içindir kanka.
0
Mesleğimi seviyorum ama gerçek şu ki çok mezun var. En basiti, ben kazanmış ve bitirmişken 4-5 psikoloji bölümü vardı, al sana geçen yılki durum www.nkfu.com
E bu kadar bölüm demek, her bölüm başına en az 30-40 mezun demek. Bunları istihdam edebilecek işyerlerinin öyle aman aman artmadığını düşünürsek, sen hesap et gerisini ;)
E bu kadar bölüm demek, her bölüm başına en az 30-40 mezun demek. Bunları istihdam edebilecek işyerlerinin öyle aman aman artmadığını düşünürsek, sen hesap et gerisini ;)
0
turkiye degil butun dunyada durum bu bence.. bir iki meslek disinda tabi.
turkiye'de cok universite cok mezun varsa bati ulkelerinde de cok fazla yabanci var. butun dunya bati avrupa ya amerika ya kayiyor rekabet her yerde cok fazla yani.
"genclere umut vermesi gerekirken" ne abi ne umudu. umut degil gaz vermek gerekiyor. durumun kotu oldugunu anlatmak, ona gore kendinizi gelistirmeniz lazim denmesi gerekiyor
ayrica cogu insan isini sevmez zaten. adam tip okumak istiyordur puani yetmedi diye muhendis olmustur ya da muhendis olmak istemistir isletme okumustur vs bunlarin sayisi da cok fazla. bu tabi hafiften turkiye'ye ozgu :)
ya da bok gibi maas aliyordur yaptigi ise gore ki cok iyi maas alanlar bile bok gibi maas aliyorlar bence yaptiklari ise gore. su son dedigim her meslek ve her ulke icin gecerli bence. avustralya'da senede 200k yapan madenci abi haric :)
turkiye'de cok universite cok mezun varsa bati ulkelerinde de cok fazla yabanci var. butun dunya bati avrupa ya amerika ya kayiyor rekabet her yerde cok fazla yani.
"genclere umut vermesi gerekirken" ne abi ne umudu. umut degil gaz vermek gerekiyor. durumun kotu oldugunu anlatmak, ona gore kendinizi gelistirmeniz lazim denmesi gerekiyor
ayrica cogu insan isini sevmez zaten. adam tip okumak istiyordur puani yetmedi diye muhendis olmustur ya da muhendis olmak istemistir isletme okumustur vs bunlarin sayisi da cok fazla. bu tabi hafiften turkiye'ye ozgu :)
ya da bok gibi maas aliyordur yaptigi ise gore ki cok iyi maas alanlar bile bok gibi maas aliyorlar bence yaptiklari ise gore. su son dedigim her meslek ve her ulke icin gecerli bence. avustralya'da senede 200k yapan madenci abi haric :)
0
dnznc
Neler yapilabilir?Aklima gelenler, Cocuk kiyafetleri dikmek, dikis biliyorum.Semt pazarlarinda yiyecek satmak, cupcake vs. Ceviri yapmak, ingilizce ve fransizca biliyorum. Suan aylik gelirim yaklasik 1200$, yurtdisinda yasiyorum. Aylik gelirimn yaklasik 4 katina cikmasi gerekiyor onumuzdeki 3 yil bo
Neler yapilabilir?
Aklima gelenler,
Cocuk kiyafetleri dikmek, dikis biliyorum.
Semt pazarlarinda yiyecek satmak, cupcake vs.
Ceviri yapmak, ingilizce ve fransizca biliyorum.
Suan aylik gelirim yaklasik 1200$, yurtdisinda yasiyorum. Aylik gelirimn yaklasik 4 katina cikmasi gerekiyor onumuzdeki 3 yil boyunca.
Fikir verebilecek kimse var mi?
Aklima gelenler,
Cocuk kiyafetleri dikmek, dikis biliyorum.
Semt pazarlarinda yiyecek satmak, cupcake vs.
Ceviri yapmak, ingilizce ve fransizca biliyorum.
Suan aylik gelirim yaklasik 1200$, yurtdisinda yasiyorum. Aylik gelirimn yaklasik 4 katina cikmasi gerekiyor onumuzdeki 3 yil boyunca.
Fikir verebilecek kimse var mi?
0
sari pipi camasir ipi
merhaba sözlük,osmanlı'da okuma yazma oranına ilişkin kemalist ya da neo-osmanlı zırvası olmayan düzgün bir kaynak arıyorum. yardımcı olabilecek birisi çıkarsa çok sevinirim.şimdiden teşekkürler.
merhaba sözlük,
osmanlı'da okuma yazma oranına ilişkin kemalist ya da neo-osmanlı zırvası olmayan düzgün bir kaynak arıyorum. yardımcı olabilecek birisi çıkarsa çok sevinirim.
şimdiden teşekkürler.
osmanlı'da okuma yazma oranına ilişkin kemalist ya da neo-osmanlı zırvası olmayan düzgün bir kaynak arıyorum. yardımcı olabilecek birisi çıkarsa çok sevinirim.
şimdiden teşekkürler.
0
şöyle bişey var, yazarından yola çıkarak farklı kaynaklara ulaşılabilir belki, bağımsız olarak zannediyorum ki istiklal marşı derneğinin bu konuda yazıp çizdiği bişeyler vardır mutlaka:
gizlenentarihimiz.blogspot.com.tr
gizlenentarihimiz.blogspot.com.tr
0
Efendim bildiğim kadarıyla bu oran bilinmiyor bilinmeme sebebi de böyle bir kaydın tutulmamış olması. Gelire dayalı bir nüfus kayıt sistemi olduğu için tam nüfus bile bilinmiyor. Dolayısıyla devletin işine yaramayan okuma oranıyla ilgili bir kayıt tutulmadığı düşünülüyor. Nitekim dediğim gibi bununla ilgili hiçbir kayıt da bulunamamış. Bunun kaynağını arıyorsanız da ben yardımcı olamam o konuda.
0
kaynak bilmiyorum ama osmanlıdaki okuma yazma oranı aslında bu iki düşüncenin birleşimi.osmanlıda okuma yazma oranı düşüktü evet.ancak latin alfabesine geçilince osmanlı arşivi bi günde ıskartaya çıktı.o değişime ayak uydurulunamadı.
0
dafaiss arkadaşımızın verdigi site tam bir neo-osmanlı yazısı. beyler adam yanlı olmayan bir kayank istiyor. ben kütüphanede göz gezdiririm. bulursam kaynak ismi paylaşırım.
0
www.beyazportal.com
www.irfanerdogan.com
web.firat.edu.tr
www.haberturk.com
hakaretyokhakikatvar.wordpress.com
1927'de Türkiye'de okuryazarlık oranını %8.1 olarak veren sayım rakamları doğrulanmaya muhtaçtır. 1895 yılına ait Osmanlı istatistiklerinde Anadolu ve Rumeli'nde 5-10 yaş kız ve erkek İslam çocuk nüfusunun %57'si ilkokul öğrencisi gözükür (Devlet-i Aliye-i Osmaniyenin 1313 Senesine Mahsus İstatistik-i Umumisi; ayrıca bak. Soru 26). Aynı düzey eğer 1914'e kadar korunmuşsa, 1927'de 20-42 yaş kuşağı Türk nüfusunun aşağı yukarı yarısının az çok ilkokul eğitimi görmüş, dolayısıyla eski yazıyla okuryazar olması gerekir. Bu da, 1914'ten sonra eğitim sisteminin iflas etmesi ve savaş telefatı gibi etkenler hesaba katılsa bile, toplam nüfusta en az %30 civarında okuryazarlık demektir. Dolayısıyla ya Osmanlı istatistiklerinin, ya 1927 sayımının gerçekleri tahrif ettiğini kabul etmek zorundayız.
2. Resmi sayımlara göre nüfus ve okuryazar sayıları şöyledir:
Nüfus (bin) Okuryazar (bin)
1927 13,650 1,106
1935 16,157 2,453
1960 27,755 8,901
1970 35,605 16,455
İki zaman noktası arasında okuryazar oranının "kaç kat arttığı", anlamlı bir istatistik olmaktan uzaktır. Önemli olan, toplumda okuma-yazma bilmeyen insanların ne kadarının, belirli bir dönemde, okuma-yazma öğrenme ihtiyacını duymuş veya imkânını bulmuş olduklarıdır. Yukarıdaki sayılara göre (ölüm ve muhaceret faktörlerini hesaba katmazsak) 1927'de okuma-yazma bilmeyen 11,544,000 kişiden 1,347,000'i, bunu izleyen sekiz yılda okuma-yazma öğrenmişlerdir.
Normal zekâya sahip insanlar azami üç ayda okuma-yazma öğrendiklerine ve aşağı yukarı her köyde okuryazar birkaç kişi 1920'lerde bile bulunacağına göre, okuryazarlık artışı bir imkân ve organizasyon (arz) sorunundan çok bir istek ve ihtiyaç (talep) sorunu olarak görünmektedir. Dolayısıyla, 1928'i izleyen alfabe seferberliğinin uğradığı başarısızlık, "kadro yetersizliği, olanak yokluğu" vb. gerekçelerle açıklanamaz. Anlaşılan memlekette 1928 itibariyle okuryazarlık isteği ve ihtiyacı yaygın değildir.
3. 1908-1914 döneminde Türkçe İstanbul basınının günlük tirajının - kesin rakamlar bilinmemekle beraber - 100,000'in epeyce üzerinde olduğu anlaşılıyor; ayrıca dönemin taşra basını da son derece canlıdır. İstanbul ve Ankara'da yayınlanan Türkçe gazetelerin toplam tirajı 1925'te 40,000'e (bin kişide 3.2), 1928 sonunda 19,700'e (bin kişide 1.4) düşecek ve 1940'ların sonuna kadar, mutlak sayıdaki tedrici artışa rağmen, binde 4-5 düzeyini aşamayacaktır.
www.nisanyan.com
Cumhuriyetíin, Osmanlıídan devraldığı beşeri sermaye de nitelik aÁısından Áok d ̧ş ̧k seviyedeydi. Osmanlı Devletiínde okuma yazma oranı % 5-7 civarındaydı. Eğitim gˆrenler iÁinde M ̧sl ̧manların oranı gayrim ̧slimlere gˆre daha kˆt ̧ durumdaydı. XIX. y ̧zyıl sonlarında lise ˆğrencilerinin % 22ísi, ortaokul ˆğrencilerinin ̧Áte birinden azı M ̧sl ̧manlardan oluşmaktaydı. M ̧sl ̧man okullarının nitelik aÁısından diğerlerinden daha kˆt ̧ durumda olması M ̧sl ̧man T ̧rklerin eğitim alanındaki yetersizliğini daha da belirgin hale getirmekteydi.14
Oktay Yenal, Cumhuriyetíin İktisat Tarihi, T ̧rkiye Sınai Kalkınma Bankası yay., İstanbul 2001, s. 55.
Daron Acemoğlunun “Why Nations Fail” ,2012, kitabındaki şu bilgi ; “ 1460 yılında Avrupada başlamış olan Matbaa ancak 1720 yılında Istanbula gelebilmiş ve ondokuzuncu yüzyılda Hollandada %60 olan okuma yazma oranı Osmanlıda %2 seviyesinde kalmışdır. Yani Osmanlının en önemli batma nedeni eğitimsizlikdir. Bugün bile halk kütüphanelerimizdeki toplam kitap sayısının nüfusa oranı 50000/1 dir.
>>
b) Avukatlık
Osmanlı Devleti'nde, avukatlığa benzer bir işlevi gören ilk gurubu arzuhalcilerin oluşturduğu ifade edilmektedir. Okuma-yazma oranının çok düşük olması, halkın istek ve şikayetlerini resmî makamlar önünde yazılı olarak ifade etmesinin önemli bir aracı olarak arzuhalcilere duyulan ihtiyacı artırmıştı. Herkesin arzuhalcilik yapmasına izin verilmemiş, arzuhalcilik için ocaktan yetişmek ve çavuşbaşıdan ruhsatname almak gerekli kılınmıştır.16 Yani arzuhalcilik yapabilmek izne ve dolayısıyla devlet denetimine tâbi idi. Ayrıca yukarıda savcıların bazı görevlerini yaptığı ifade edilen muhzırlara da, davaların kişiler adına takibi için vekâlet verilmeye başlandı. Benzer şekilde alış-veriş dolayısıyla kadılarla tanışıklığı olan mahalle bakkalları da dava takibi için tercih edilen bir gurup oldu.17
12 Bu Nizamnamc'nin Divan-ı Temyiz'e ilişkin bölümündeki 19. maddesinde "...işbu mecliste umur-i hukukiyye ve kanuniyyeye vâkıf taraf-ı devletten mansup bir memur-i mahsus bulunacaktır" ibaresi yer aldı. Bkz.,Üçok, Savcılıkların Avrupa Hukukunda Gelişmesi.... s.46.
" Üçok. Savcılıkların Avrupa Hukukunda Gelişmesi...,s.46; Bozkurt, Batı Hukukunun Türkiye'de Benimsenmesi, s.105-106.
l4DüsturI,C.4.s.235 vd.
l5Düsturl.C.4,s.l31 vd.
16 Ali Haydar Özkent, Avukatın Kitabı. İstanbul 1940.s.46-49; Fahrettin Tanju, Avukatlık ve Vekâlet. Adana 1954.s.5-7.
>>
dergiler.ankara.edu.tr
>>
1928 yılı sonuna doğru gerçekleşen Harf İnkılâbı’nın iktisadi açıklamasını Kazganlar birlikte yaparlar. Onların düşüncesine göre yazı değişmiştir, ama tek başına bu değişiklik Türkiye’de kısa zamanda okuma yazma öğrenilmesine yol açmayacaktır. Çünkü Kazganlar’ın hesabına göre herkes okuma yazma öğrenmek için kaleme ve kağıda sarılsa ülkede yeterince kalem ve kağıt bulmak olanaksızdır.21 Eğitim istatistiklerine göz atınca karşılaştığımız manzara da Kazganlar’ı destekler niteliktedir. 1927-1928 öğretim yılında Türkiye’de ilk öğretimde 6.000 dolaylarında anaokulu ve ilkokul, 12.000 civarında bu okulların öğretmeni ve 430.000 civarında öğrencisi vardır.22 Okuma yazma bilenlerin oranı İstanbul’da %40’ın, İzmir’de %20’nin altında, Türkiye genelinde de %10’un altındadır. Siyasi irade harf devrimini başarıyor, entelektüel tartışmalar bu gelişme etrafında gelişiyor. Oysa harfler değişince problem de değişmiş, bu hareketin finansmanı yeni bir problem olarak karşımıza çıkmıştır.
kaynak: www.isl.itu.edu.tr
www.irfanerdogan.com
web.firat.edu.tr
www.haberturk.com
hakaretyokhakikatvar.wordpress.com
1927'de Türkiye'de okuryazarlık oranını %8.1 olarak veren sayım rakamları doğrulanmaya muhtaçtır. 1895 yılına ait Osmanlı istatistiklerinde Anadolu ve Rumeli'nde 5-10 yaş kız ve erkek İslam çocuk nüfusunun %57'si ilkokul öğrencisi gözükür (Devlet-i Aliye-i Osmaniyenin 1313 Senesine Mahsus İstatistik-i Umumisi; ayrıca bak. Soru 26). Aynı düzey eğer 1914'e kadar korunmuşsa, 1927'de 20-42 yaş kuşağı Türk nüfusunun aşağı yukarı yarısının az çok ilkokul eğitimi görmüş, dolayısıyla eski yazıyla okuryazar olması gerekir. Bu da, 1914'ten sonra eğitim sisteminin iflas etmesi ve savaş telefatı gibi etkenler hesaba katılsa bile, toplam nüfusta en az %30 civarında okuryazarlık demektir. Dolayısıyla ya Osmanlı istatistiklerinin, ya 1927 sayımının gerçekleri tahrif ettiğini kabul etmek zorundayız.
2. Resmi sayımlara göre nüfus ve okuryazar sayıları şöyledir:
Nüfus (bin) Okuryazar (bin)
1927 13,650 1,106
1935 16,157 2,453
1960 27,755 8,901
1970 35,605 16,455
İki zaman noktası arasında okuryazar oranının "kaç kat arttığı", anlamlı bir istatistik olmaktan uzaktır. Önemli olan, toplumda okuma-yazma bilmeyen insanların ne kadarının, belirli bir dönemde, okuma-yazma öğrenme ihtiyacını duymuş veya imkânını bulmuş olduklarıdır. Yukarıdaki sayılara göre (ölüm ve muhaceret faktörlerini hesaba katmazsak) 1927'de okuma-yazma bilmeyen 11,544,000 kişiden 1,347,000'i, bunu izleyen sekiz yılda okuma-yazma öğrenmişlerdir.
Normal zekâya sahip insanlar azami üç ayda okuma-yazma öğrendiklerine ve aşağı yukarı her köyde okuryazar birkaç kişi 1920'lerde bile bulunacağına göre, okuryazarlık artışı bir imkân ve organizasyon (arz) sorunundan çok bir istek ve ihtiyaç (talep) sorunu olarak görünmektedir. Dolayısıyla, 1928'i izleyen alfabe seferberliğinin uğradığı başarısızlık, "kadro yetersizliği, olanak yokluğu" vb. gerekçelerle açıklanamaz. Anlaşılan memlekette 1928 itibariyle okuryazarlık isteği ve ihtiyacı yaygın değildir.
3. 1908-1914 döneminde Türkçe İstanbul basınının günlük tirajının - kesin rakamlar bilinmemekle beraber - 100,000'in epeyce üzerinde olduğu anlaşılıyor; ayrıca dönemin taşra basını da son derece canlıdır. İstanbul ve Ankara'da yayınlanan Türkçe gazetelerin toplam tirajı 1925'te 40,000'e (bin kişide 3.2), 1928 sonunda 19,700'e (bin kişide 1.4) düşecek ve 1940'ların sonuna kadar, mutlak sayıdaki tedrici artışa rağmen, binde 4-5 düzeyini aşamayacaktır.
www.nisanyan.com
Cumhuriyetíin, Osmanlıídan devraldığı beşeri sermaye de nitelik aÁısından Áok d ̧ş ̧k seviyedeydi. Osmanlı Devletiínde okuma yazma oranı % 5-7 civarındaydı. Eğitim gˆrenler iÁinde M ̧sl ̧manların oranı gayrim ̧slimlere gˆre daha kˆt ̧ durumdaydı. XIX. y ̧zyıl sonlarında lise ˆğrencilerinin % 22ísi, ortaokul ˆğrencilerinin ̧Áte birinden azı M ̧sl ̧manlardan oluşmaktaydı. M ̧sl ̧man okullarının nitelik aÁısından diğerlerinden daha kˆt ̧ durumda olması M ̧sl ̧man T ̧rklerin eğitim alanındaki yetersizliğini daha da belirgin hale getirmekteydi.14
Oktay Yenal, Cumhuriyetíin İktisat Tarihi, T ̧rkiye Sınai Kalkınma Bankası yay., İstanbul 2001, s. 55.
Daron Acemoğlunun “Why Nations Fail” ,2012, kitabındaki şu bilgi ; “ 1460 yılında Avrupada başlamış olan Matbaa ancak 1720 yılında Istanbula gelebilmiş ve ondokuzuncu yüzyılda Hollandada %60 olan okuma yazma oranı Osmanlıda %2 seviyesinde kalmışdır. Yani Osmanlının en önemli batma nedeni eğitimsizlikdir. Bugün bile halk kütüphanelerimizdeki toplam kitap sayısının nüfusa oranı 50000/1 dir.
>>
b) Avukatlık
Osmanlı Devleti'nde, avukatlığa benzer bir işlevi gören ilk gurubu arzuhalcilerin oluşturduğu ifade edilmektedir. Okuma-yazma oranının çok düşük olması, halkın istek ve şikayetlerini resmî makamlar önünde yazılı olarak ifade etmesinin önemli bir aracı olarak arzuhalcilere duyulan ihtiyacı artırmıştı. Herkesin arzuhalcilik yapmasına izin verilmemiş, arzuhalcilik için ocaktan yetişmek ve çavuşbaşıdan ruhsatname almak gerekli kılınmıştır.16 Yani arzuhalcilik yapabilmek izne ve dolayısıyla devlet denetimine tâbi idi. Ayrıca yukarıda savcıların bazı görevlerini yaptığı ifade edilen muhzırlara da, davaların kişiler adına takibi için vekâlet verilmeye başlandı. Benzer şekilde alış-veriş dolayısıyla kadılarla tanışıklığı olan mahalle bakkalları da dava takibi için tercih edilen bir gurup oldu.17
12 Bu Nizamnamc'nin Divan-ı Temyiz'e ilişkin bölümündeki 19. maddesinde "...işbu mecliste umur-i hukukiyye ve kanuniyyeye vâkıf taraf-ı devletten mansup bir memur-i mahsus bulunacaktır" ibaresi yer aldı. Bkz.,Üçok, Savcılıkların Avrupa Hukukunda Gelişmesi.... s.46.
" Üçok. Savcılıkların Avrupa Hukukunda Gelişmesi...,s.46; Bozkurt, Batı Hukukunun Türkiye'de Benimsenmesi, s.105-106.
l4DüsturI,C.4.s.235 vd.
l5Düsturl.C.4,s.l31 vd.
16 Ali Haydar Özkent, Avukatın Kitabı. İstanbul 1940.s.46-49; Fahrettin Tanju, Avukatlık ve Vekâlet. Adana 1954.s.5-7.
>>
dergiler.ankara.edu.tr
>>
1928 yılı sonuna doğru gerçekleşen Harf İnkılâbı’nın iktisadi açıklamasını Kazganlar birlikte yaparlar. Onların düşüncesine göre yazı değişmiştir, ama tek başına bu değişiklik Türkiye’de kısa zamanda okuma yazma öğrenilmesine yol açmayacaktır. Çünkü Kazganlar’ın hesabına göre herkes okuma yazma öğrenmek için kaleme ve kağıda sarılsa ülkede yeterince kalem ve kağıt bulmak olanaksızdır.21 Eğitim istatistiklerine göz atınca karşılaştığımız manzara da Kazganlar’ı destekler niteliktedir. 1927-1928 öğretim yılında Türkiye’de ilk öğretimde 6.000 dolaylarında anaokulu ve ilkokul, 12.000 civarında bu okulların öğretmeni ve 430.000 civarında öğrencisi vardır.22 Okuma yazma bilenlerin oranı İstanbul’da %40’ın, İzmir’de %20’nin altında, Türkiye genelinde de %10’un altındadır. Siyasi irade harf devrimini başarıyor, entelektüel tartışmalar bu gelişme etrafında gelişiyor. Oysa harfler değişince problem de değişmiş, bu hareketin finansmanı yeni bir problem olarak karşımıza çıkmıştır.
kaynak: www.isl.itu.edu.tr
0
sorunuza yanıt değil belki ama eski yazı okumak pek de kolay bir iş olmadığı için dönemin münevverlerinin ermeni alfabesi öğrenip bu yazıyla yazılmış türkçe metinleri okuduklarına dair güzel bir yazı:
www.agos.com.tr
ha bir de meraklısına bir not daha: latin alfabesine geçiş, abdülaziz ve ii. abdülhamid'in uygulamaya koymayı düşündüğü bir şeydi. azeriler bizden önce davrandılar ve önce onlar latin alfabesine geçtiler.
edit: compadrito'nun uyarısı üzerine fark ettim. agos.com.tr sitesini yenilemey almışlar. bu yüzden link şu anda açılmayabilir. sitenin yeniden yapım süreci bitince bir daha denemenizi öneririm. eğer yine açılmazsa, bana mesaj atın, ben bulmaya çalışırım ilgili makaleyi.
www.agos.com.tr
ha bir de meraklısına bir not daha: latin alfabesine geçiş, abdülaziz ve ii. abdülhamid'in uygulamaya koymayı düşündüğü bir şeydi. azeriler bizden önce davrandılar ve önce onlar latin alfabesine geçtiler.
edit: compadrito'nun uyarısı üzerine fark ettim. agos.com.tr sitesini yenilemey almışlar. bu yüzden link şu anda açılmayabilir. sitenin yeniden yapım süreci bitince bir daha denemenizi öneririm. eğer yine açılmazsa, bana mesaj atın, ben bulmaya çalışırım ilgili makaleyi.
0
klorlu su boregi
Selamlar herkese. Geçtiğimiz günlerde Suriyedeki katliam görüntüleri yayınlandı haberlerde biliyorsunuz. Ceset fotoğrafları çocuklarınıza izletmeyin uyarısıyla akşam haberlerinde verildi. İlk günlerde sadece yüz kısımları buzlanarak gösterildi. İlerleyen günlerde çoğu kısım buzlanmıştı.Benim merak e
Selamlar herkese. Geçtiğimiz günlerde Suriyedeki katliam görüntüleri yayınlandı haberlerde biliyorsunuz. Ceset fotoğrafları çocuklarınıza izletmeyin uyarısıyla akşam haberlerinde verildi.
İlk günlerde sadece yüz kısımları buzlanarak gösterildi. İlerleyen günlerde çoğu kısım buzlanmıştı.
Benim merak ettiğim kısım şu. Bu görüntülerin televizyon karşısında yayınlanması doğru mu? İlk gün özellikle sadece yüz buzlanmıştı. Vücudun diğer kısımları görünüyordu. (İşkence izleri vs.) Daha sonra çoğu yerlerin buzlandığını gördüm tabi. Yakın çekim yüz fotoğrafları var yarısı buzlu, ağız kısmı değil falan.
Bu çok rahatsız edici bir durum. Sadece çocukların değil erişkinler üzerinde de rahatsız edici boyutu var bence.
Muhafakar kanallar dahil çoğu televizyonda bu görüntüler verildi.
Örneğin Trafik kazaları sonucu, boğulma vakaları, soba zehirlenmeleri gibi ölüm olaylarında cesetler gösterilmezken bunlar niye?
Malumunuz ekanda dekolte tartışmaları sürerken bunların çocuk yada kültürümüz üzerindeki etkisi tartışılmışken, bu görüntüler uygun mudur?
Siz ne düşünüyorsunuz?
İlk günlerde sadece yüz kısımları buzlanarak gösterildi. İlerleyen günlerde çoğu kısım buzlanmıştı.
Benim merak ettiğim kısım şu. Bu görüntülerin televizyon karşısında yayınlanması doğru mu? İlk gün özellikle sadece yüz buzlanmıştı. Vücudun diğer kısımları görünüyordu. (İşkence izleri vs.) Daha sonra çoğu yerlerin buzlandığını gördüm tabi. Yakın çekim yüz fotoğrafları var yarısı buzlu, ağız kısmı değil falan.
Bu çok rahatsız edici bir durum. Sadece çocukların değil erişkinler üzerinde de rahatsız edici boyutu var bence.
Muhafakar kanallar dahil çoğu televizyonda bu görüntüler verildi.
Örneğin Trafik kazaları sonucu, boğulma vakaları, soba zehirlenmeleri gibi ölüm olaylarında cesetler gösterilmezken bunlar niye?
Malumunuz ekanda dekolte tartışmaları sürerken bunların çocuk yada kültürümüz üzerindeki etkisi tartışılmışken, bu görüntüler uygun mudur?
Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Bunlar propaganada görüntüleridir ve propagandayı yapan yapılanın ruh sağlığını falan düşünmez. Hatta ne kadar sarsılırsa o kadar iyi.
0
bu meseleyi protesto için yanlış hatırlamyorsan j. lennon yoko onoyla kamera karşısında sevişmşti. "seviştiğimizi gizlerken kan ve gözyaşı, savaş ve şiddet hep gözönünde" gibisinden.
yayınlansın da çocuklara veya etkilenler pekala izlemesinler madem bu kadar hassaslar. zorla mı gözlerine sokuluyo ki? dekollte vs vs için de aynısın düşünüyorum.
yayınlansın da çocuklara veya etkilenler pekala izlemesinler madem bu kadar hassaslar. zorla mı gözlerine sokuluyo ki? dekollte vs vs için de aynısın düşünüyorum.
0
evde her yerdeki dantel ortu
merhaba, benim sosyal bilgilerde araştırma teknikleri diye bir dersim var yarın da bu dersten finale gireceğim, hoca bize sınavda çıkacak soruyu verdi ancak ben sorudan hiçbir şey anlamadım, çoğu kişi de anlamamış, eğer bu alanla ilgilenen birileri varsa ya da bu dersi görmüş olanlar filan lütfen ya
merhaba, benim sosyal bilgilerde araştırma teknikleri diye bir dersim var yarın da bu dersten finale gireceğim, hoca bize sınavda çıkacak soruyu verdi ancak ben sorudan hiçbir şey anlamadım, çoğu kişi de anlamamış, eğer bu alanla ilgilenen birileri varsa ya da bu dersi görmüş olanlar filan lütfen yardımcı olsun sınavım yarın, şunu da belirtmek isterim ki istediğim şey cevap değil, sorunun soruluş şeklini, ne yapmamız gerektiğini anlamadık . anlamadığımız soru resimdeki 2. soru
0
Okuyamıyorum ben, bulanık gibi. Gerçekten de öyle mi yoksa bende mmi bir sorun var?
0
aşağıdaki metin dediği şey 28 tane konu başlığı mı ? öyle varsayarak yazıyorum çünkü okunmuyor..
1- o başlıklardan birini konu olarak belirleyeceksin. misal 6. başlık senin konun gibi.
2- bu başlığı analiz etme nedenini belirtiyorsun.
3- bu işlemleri belirli bir kuram kullanarak yapıyorsun. o kurama göre inceliyorsun.
3- hipotez yazıyorsun.
4- sonucu belirtiyorsun vs vs.
ya da o okuyamadığım kısım bir durumun analiziyse, yani halihazırda üstte yazdıklarım verilmişse öyleyse;
neden incelenmiş olabilir ? hangi kuramla incelenmiştir ? sonuç nedir ? gibi soruları cevaplayacaksın.
ne kadar yardımcı olur bilemedim. yarım yamalak bile okuyamadım maalesef.
1- o başlıklardan birini konu olarak belirleyeceksin. misal 6. başlık senin konun gibi.
2- bu başlığı analiz etme nedenini belirtiyorsun.
3- bu işlemleri belirli bir kuram kullanarak yapıyorsun. o kurama göre inceliyorsun.
3- hipotez yazıyorsun.
4- sonucu belirtiyorsun vs vs.
ya da o okuyamadığım kısım bir durumun analiziyse, yani halihazırda üstte yazdıklarım verilmişse öyleyse;
neden incelenmiş olabilir ? hangi kuramla incelenmiştir ? sonuç nedir ? gibi soruları cevaplayacaksın.
ne kadar yardımcı olur bilemedim. yarım yamalak bile okuyamadım maalesef.
0
megafon
şöyle bir soru takıldı bugün aklıma. cinsel anlamda fetişin psikolojide nasıl bir konumu var? bir sorun olarak mı görülüyor, birey haz aldığı için olumlu bir konumu mu var yoksa nötr mü?psikolojiyi geçtim, siz ne düşünüyorsunuz bu hususta muhterem duyurucular?
şöyle bir soru takıldı bugün aklıma. cinsel anlamda fetişin psikolojide nasıl bir konumu var? bir sorun olarak mı görülüyor, birey haz aldığı için olumlu bir konumu mu var yoksa nötr mü?
psikolojiyi geçtim, siz ne düşünüyorsunuz bu hususta muhterem duyurucular?
psikolojiyi geçtim, siz ne düşünüyorsunuz bu hususta muhterem duyurucular?
0
fetişin her türlüsü eskiden sapkınlık bozukluk kabul ediliyormuş, şimdi normal kabul ediliyor çoğu ama kabul ediliş porno endüstrisinin yaygınlaşmasıyla eşzamanlı olarak gerçkeleşti sayılır, ne tesadüf değil mi?
eşcinsellik de bir zamanlar bozukluktu; şimdi değil.
dsm diye bi olay var her şeyi onun belirleyicileri belirliyo aslında, gibi.
daha çok politik bişey.
(bkz: dsm)
eşcinsellik de bir zamanlar bozukluktu; şimdi değil.
dsm diye bi olay var her şeyi onun belirleyicileri belirliyo aslında, gibi.
daha çok politik bişey.
(bkz: dsm)
0
birey haz alıyorsa cinsel hayatı canlı tuttuğu için olumlu kabul edilebilir. tabi, kişinin kafasını fazlaca kurgulamaması gerek. günlük hayatı zora sokacak şekilde bir ilerleme olursa o zaman hastalık kabul edilebilir. bunların en bilinenlerinden biri smoking fetish. bununla alakalı birçok site var. bunlar da normal görülüyor demek ki artık.
0
Genellikle normal kabul ediliyor fakat parafili kategorisinde tedavi edilecek türleri de var. Örneğin atıyorum sadece ve sadece hayvan cesetleriyle ilişkiye girmekten cinsel haz duyma.
0
psikoloji kim ki? ya da filozoflar, bilim adamları kim ki fetişin normal olmadığını kabul edecek?
toplumun çoğunluğu memeden hoşlanıyor diye kulaktan hoşlananlar normal görülmeyecek mi?
toplumun çoğu akp'ye oy veriyor diye chp'ye oy verenlerin anormal görülmesi gibi geliyor bana.
toplumun çoğunluğu memeden hoşlanıyor diye kulaktan hoşlananlar normal görülmeyecek mi?
toplumun çoğu akp'ye oy veriyor diye chp'ye oy verenlerin anormal görülmesi gibi geliyor bana.
0
psikoloji nasıl konumlandırıyor derken, öne sürülen tezlerde illa ki bir dayanak noktası oluyor. yani mesela kulak fetişisti adamın kulakları daha iyi duyuyordur, bu açıdan pozitif bir konumu ve etkisi vardır vs. yoksa psikolojinin salt genele bakarak doğru ya da yanlış diyeceğini sanmıyorum.
0
zuzu on the air
İzmir'de yaşıyorum ve bir süredir gerçekten işleyen aktif bir yardım derneği arayışındayım. işin sahasında çalışabileceğim ve gerçekten insanlara yardım edebileceğim bir dernek olsun istiyorum, ayda bir toplanıp iki organizasyon bol muhabbet dışında bir şey arıyorum. kadınlarla ilgili bir dernek
İzmir'de yaşıyorum ve bir süredir gerçekten işleyen aktif bir yardım derneği arayışındayım. işin sahasında çalışabileceğim ve gerçekten insanlara yardım edebileceğim bir dernek olsun istiyorum, ayda bir toplanıp iki organizasyon bol muhabbet dışında bir şey arıyorum. kadınlarla ilgili bir dernek daha çok kafamdaki eğitimci olduğum için eğitim ayağında bir şeyler yapabilirim. bana tavsiyede bulunabilecek biri varmıdırki burada ?? önerileriniz benim için önemli yazarsanız mutlu olurum :)
0
rock n roll
soru başlıkta, süreniz başladı. başarılar
soru başlıkta, süreniz başladı. başarılar
0
1930lara dogru (modernizm dunyayi kasip kavururken)
fransa, moskova ya da almanya'da
fransa, moskova ya da almanya'da
0
60'lar ya da ortaçağ'da ingiltere dolaylarında yaşamak güzel olurdu gibi.
0
şimdi babanemler zamanında yaşasam, paranın bir değeri varmış bak o güzel ama 10 yıl bir bakışma uğruna beklerlermiş. bana icraat lazım, bu olmaz. babamlar zamanında yaşasam bak kesin anarşik olurdum. hastalıktan değil de bir amaç uğruna ölürdüm, bu güzel. ama o dansları yok mu o dansları... bu da olmadı. gelecekten hiçbir beklentim yok zaten, dünya gittikçe çekilmez bir hal alıyor. o yüzden oyumu yine 90lardan yana kullanıyorum.
0
Dünya tamamen yok olmadan önceki son 100 yılda. En son teknolojiyi vs görüp gitmek isterdim.
0
osmanlinin yukselis devri. fatih, yavuz, suleyman zamanlari. bunlar olmuyorsa 2.abdulhamit zamani
0
ben roma imparatorluğu'na falan bayılıyorum ya. tabii ki benimkisi daha çok kafamda kurduğum fantezi bir zaman, eminim o zamanlar benim kafamda kurduğum gibi değildir ve çok daha zorludur ama o spartacus'ün olduğu dönem roma'da olmak isterdim.
çok sevimli geliyor. bir de dostoyevski'nin romanlarının geçtiği zamanlarda rusya'da olmak isterdim. fantezi ürünü hep.
son olarak, dünyanın sonuna yakın zamanları görmek isterdim. bana kalırsa dünya hem inanılmaz değişiyor, hem de aynı kalıyor. 500 sene sonraki ahlak anlayışları, inançlar, yaşam tarzları nasıl olur, çok merak ediyorum.
çok sevimli geliyor. bir de dostoyevski'nin romanlarının geçtiği zamanlarda rusya'da olmak isterdim. fantezi ürünü hep.
son olarak, dünyanın sonuna yakın zamanları görmek isterdim. bana kalırsa dünya hem inanılmaz değişiyor, hem de aynı kalıyor. 500 sene sonraki ahlak anlayışları, inançlar, yaşam tarzları nasıl olur, çok merak ediyorum.
0
-13.yy Japonya
-18.yy Britanya
-19.yy ABD
bir de İkinci Dünya Savaşı'ndan Berlin Duvarı'nın yıkılışına kadarki sürede Rusya.
-18.yy Britanya
-19.yy ABD
bir de İkinci Dünya Savaşı'ndan Berlin Duvarı'nın yıkılışına kadarki sürede Rusya.
0
Taş devri insanlığın ilk ortaya çıktığı zamanları görmek isterdim yaklaşık 200 bin yıl öncesi.
0
Antibiyotiksiz, penisilinsiz çağ olmaz olsun. Buralar da biraz fazla hormonlu ama Internet güzel. Bilemedim.
Ama herhangi bir dönem seç ve ilaç, yiyecek önemli değil, her şekilde 80 yıl yaşanacak; o zaman 100 yıl sonra. Merak ediyorum ne olacak.
@hayirsiz Tekillik gerçekten fevkalade bir seçim, tebrik ederim buradan.
Ama herhangi bir dönem seç ve ilaç, yiyecek önemli değil, her şekilde 80 yıl yaşanacak; o zaman 100 yıl sonra. Merak ediyorum ne olacak.
@hayirsiz Tekillik gerçekten fevkalade bir seçim, tebrik ederim buradan.
0
Sarix
bu adamlar disinda kim var one cikan? bir de jung antisemitik mi?
bu adamlar disinda kim var one cikan?
bir de jung antisemitik mi?
bir de jung antisemitik mi?
0
Alfred Adler
Karen Horney
Carl Rogers
Allport
Cattell
Bandura
edit: erich fromm nedir lan, ahsdfghjkl
Karen Horney
Carl Rogers
Allport
Cattell
Bandura
edit: erich fromm nedir lan, ahsdfghjkl
0
alis su hallerime
gunlerdir burnum cok fazla akıyor ve inanılmaz tıkalı idi. dr da bana 2 tane burun spreyi verdi. bunları kullandığım ilk günden beri burun tıkanıklığım ve akıntım geçti. ancak bugun 3. gün ve 3.günün sonunda burnumdan alnıma doğru bir doluluk hissediyorum. sanırım akıntı sinüslere doldu, baş agrısı
gunlerdir burnum cok fazla akıyor ve inanılmaz tıkalı idi. dr da bana 2 tane burun spreyi verdi. bunları kullandığım ilk günden beri burun tıkanıklığım ve akıntım geçti. ancak bugun 3. gün ve 3.günün sonunda burnumdan alnıma doğru bir doluluk hissediyorum. sanırım akıntı sinüslere doldu, baş agrısı yapıyor. başımı yere doğru eğdiğimde o kısım patlayacak gibi sanki:(
bu spreyler burnumu düzeltti ama başka şeyleri mi bozdu? artık kullanmasam mı geçtiğine göre?
imza: 3 haftadır hasta:(
bu spreyler burnumu düzeltti ama başka şeyleri mi bozdu? artık kullanmasam mı geçtiğine göre?
imza: 3 haftadır hasta:(
0
onların çoğu "akıntıyı içeriye itme" mantığı üzerine üretilmiş ürünler diye biliyorum; yani kısa süreli-anlık çözümler üretiyorlar. dolayısıyla yaşadığın şey doğal.
ya öyle olmayan bir burun spreyi kullanacaksın ya da onun yerine doktora tekrar gidip veya reçetesiz alınabilyorsa o şekilde "söktürücü" bir şeyler istesen belki etki daha farklı ve olumlu olur.
ya öyle olmayan bir burun spreyi kullanacaksın ya da onun yerine doktora tekrar gidip veya reçetesiz alınabilyorsa o şekilde "söktürücü" bir şeyler istesen belki etki daha farklı ve olumlu olur.
0
modern tıbbın mucizesi olan otrivine kullanıyosanız dikkat etmenizde yarar var. bağımlılık yapıyor. bir dönem 1 tane çantamda, 1 tane iş yerimde, 1 tane evde olmak üzere 3 ayrı otrivine le takıldığımı bilirim. bağımlılık kimyasal bir bağımlılık değil. o kadar güzel açıyor burun yolunu onu kullanmayınca sanki burnunda tampon var gibi hissediyorsun ve o ferah ferah nefes alma hissini yaşamak için sürekli kullanmak istiyosun. yani biraz psikolojik bağımlılık yapıyor diyebilirim. zaten sözlükte de otrivine başlığında yazılanların çoğu bu konu hakkında. haberlere falan bile konu olmuştu, yanında otrivine olmadan uçağa binmek istemeyen bir adamdan falan bahsediliyordu... dr lar hiç sevmez ama bu spreyi. tam olarak nedenini de burun içindeki kılcal damarlara zarar veriyor gbi bi şeklde açıklamşlardı. çok bilimsel olarak bilemiyorum ama nedenini.
0
tabiki zararlı. ben mesela yıllardır iliadin bağımlısıyım. onsuz yapamıyorsun bir süre sonra, en ufak tıkanıklıkta sıkasın geliyor. böylece bağımlı oluyorsun. bırakması çok zor. bırak gitsin bence.
0
kortikosteoriod içerenler belli bir süreden sonra zararlı. bu süre ortalama 1 haftadır. burun mukozasında, incelme, yara, kanama filan oluşabilir. deniz suyu spreyi kullanıyorsanız onlar daha güvenli bu açıdan
0
max. 1 hafta kullanılması önerilen otrivine'i aylarca kullandım. durduk yere iş açtım başıma. daha da kötü hale gelmemek için sprey kullan(a)mıyorum ama şu anda da pek rahat nefes alamıyorum. iki burun deliğimin de berrak bi şekilde açık olduğunu hissetmeyeli çok oldu.
ameliyat falan olucam. otrivine burnumun içinde bişilere zarar vermiş, onu alıcaklar falan.
ameliyat falan olucam. otrivine burnumun içinde bişilere zarar vermiş, onu alıcaklar falan.
0
burnunu hemen acmak ve burnunun akmasini saglamak ve rahatlamak icin bol karabiberli corba ic. tavuk corbasii mercimek sehriye falan olabilir.
yemeklerle birlikte kucuk aci tursu biberler var ya onlardan ye 4-5 tane. aci insanin burnunu akitiyor. hem dogal bir yontem, hemen rahatlayacaksin
yemeklerle birlikte kucuk aci tursu biberler var ya onlardan ye 4-5 tane. aci insanin burnunu akitiyor. hem dogal bir yontem, hemen rahatlayacaksin
0
eger sadece 3/4 gun kullandiysan, hemen birak. ilk gece uyumakta zorluk cekersin (burnun tikali oldugu icin) ama ertesi gune burnun kendiliginden acilir. iki gun bile surse kullanma!!
ben iki ay boyunca kullanmistim. en sonunda otrivine'siz disari cikamaz duruma gelince doktora gittim. burnumdaki biseylerin sistiginden ve onlari almasi gerektiginden bahsetti. hemen orda klinikte nesterle kesip aldi. tabi burnum oluk oluk kanadi, tampon koydu ama bi noktadan sonra onu cikarmak gerekti. gunlerce burnumdaki kurumus kandan dolayi nefes alamadim, uyuyamadim boyle burnun tikali hissediyosun ama sumkurdugun zaman o yaralar aciliyo, tekrar kanamaya basliyo filan. baya can sikici bi durumdu anlayacagin. o yuzden hemen birakmani tavsiye ederim.
eger cok kotuysen de doktora git, onun onerebilecegi baska bir ilac olabilir.
edit: mentollu birseyi koklamak benim burnumu biraz da olsun rahatlatiyodu.
ben iki ay boyunca kullanmistim. en sonunda otrivine'siz disari cikamaz duruma gelince doktora gittim. burnumdaki biseylerin sistiginden ve onlari almasi gerektiginden bahsetti. hemen orda klinikte nesterle kesip aldi. tabi burnum oluk oluk kanadi, tampon koydu ama bi noktadan sonra onu cikarmak gerekti. gunlerce burnumdaki kurumus kandan dolayi nefes alamadim, uyuyamadim boyle burnun tikali hissediyosun ama sumkurdugun zaman o yaralar aciliyo, tekrar kanamaya basliyo filan. baya can sikici bi durumdu anlayacagin. o yuzden hemen birakmani tavsiye ederim.
eger cok kotuysen de doktora git, onun onerebilecegi baska bir ilac olabilir.
edit: mentollu birseyi koklamak benim burnumu biraz da olsun rahatlatiyodu.
0
old possum
Saçımı şu model kestirmek istiyorum ama bir arkadaşım, "ben hiç beğenmedim, evde kesilmiş gibi" deyince tereddüte düştüm. Ben de modelin rahat kullanılacağını ve hoş olduğunu düşünmüştüm. Sizce?
Saçımı şu model kestirmek istiyorum ama bir arkadaşım, "ben hiç beğenmedim, evde kesilmiş gibi" deyince tereddüte düştüm. Ben de modelin rahat kullanılacağını ve hoş olduğunu düşünmüştüm. Sizce?
0
bence güzel. önü uzun arkası kısa tavuk götü dediğimiz model. yüz hatlarına da bağlı ama rahat kullanılıyor. kısa saç her zaman daha rahat bence. fotodaki arkadaşın yüz ifadesi ve saç renginden dolayı arkadaşına kötü görünmüş olabilir :)
0
Model güzel de yüz tipine bağlı. Bir de sanıldığı kadar kolay olmayabilir, saç tipine göre uğraştırma isteyebilir.
0
Yüzüm küçücük, boynum da uzun değil. (kısa da sayılmaz ama) Uzun saçın her türlüsünü denedim ama bana yakışmıyor arkadaş. Ancak topuz yaparsam, boynumu açıkta bırakırsam yakışıyor. Kestiricem.
0
tabi iyi bi kuaföre git ki güzel kessin. bi kere su dalgası gibi hafif doğal dalgalı bi model istiyorum diye mahalledeki kuaföre gitmiştim, düğün saçıyla çıktım kuaförden. fön için gerekmese de kesim ve model için iyi bi yere gitmek gerekiyor.
0
@linwie çok haklısın. Geçen ben de bir fön çektirdim, özellikle salaş ve sade bir şey yap dediğim halde, "eltisinin düğününe giden, elli yaşında teyze modeli" ile çıktım berberden :)
0
bence bunu yapacağına daha kısa kestir; yüzün küçücük ve boynun uzun değilse, madem uzun saçın yakışmadığına karar vermişsin de.
1416andcounting.files.wordpress.com
1416andcounting.files.wordpress.com
0
blog.platinmarket.com
bence bu şekil daha iyi, şu şekil de www.kizlarindunyasi.com iyi. eyyorlamam bu kadar.
bence bu şekil daha iyi, şu şekil de www.kizlarindunyasi.com
iyi. eyyorlamam bu kadar.
0
Sarix
armavut şevketi izleyince fark ettim. adamın 75 yıldır kendini adadığı bir uğraş var.bense bir sürü şeyle uğraştım hobi olarak ( puzzle, dil öğrenmek, maket, enstrüman vs) ama en uzun süreni tenis oynamak o da 1 yıl ilgimi çekti. kendimi adayabileceğim bir uğraş olsun istiyorum, alcatraz kuşçusu rob
armavut şevketi izleyince fark ettim. adamın 75 yıldır kendini adadığı bir uğraş var.
bense bir sürü şeyle uğraştım hobi olarak ( puzzle, dil öğrenmek, maket, enstrüman vs) ama en uzun süreni tenis oynamak o da 1 yıl ilgimi çekti.
kendimi adayabileceğim bir uğraş olsun istiyorum, alcatraz kuşçusu robert stroud ya da arnavut şevket gibi. ne olabilir? yoksa maymun iştahlı biri olarak bu çok mu zor benim için?
bense bir sürü şeyle uğraştım hobi olarak ( puzzle, dil öğrenmek, maket, enstrüman vs) ama en uzun süreni tenis oynamak o da 1 yıl ilgimi çekti.
kendimi adayabileceğim bir uğraş olsun istiyorum, alcatraz kuşçusu robert stroud ya da arnavut şevket gibi. ne olabilir? yoksa maymun iştahlı biri olarak bu çok mu zor benim için?
0
2000 Türk lirası civarı bir paraya gayet tatmin edici gözlem yapılabilir. Yahu teleskop nerden çıktı bir kere? Gözler ne güne duruyor? Sonra dürbünü var daha.
0
Ayrıca hangi hobiye başlarsa başlasın bir süre sonra ayıracağı para mutlaka artacaktır.
0
bir süre oturup kendini dinle. Medtasyon gibi yani.
Çok zor olacaktır, ne istediğini bilmemek ciddi psikolojik sıkıntılardan kaynaklanır. en iyi ihtimalle odak eksikliği vardır.
Bana soracak olursan hobi eksikliğinden daha ciddi problemlerin olabilir.
Sorunu cevaplamak gerekirse de başta söylediğim gibi, kendini dinle. Nelerden hoşlandığını bul.
Çok zor olacaktır, ne istediğini bilmemek ciddi psikolojik sıkıntılardan kaynaklanır. en iyi ihtimalle odak eksikliği vardır.
Bana soracak olursan hobi eksikliğinden daha ciddi problemlerin olabilir.
Sorunu cevaplamak gerekirse de başta söylediğim gibi, kendini dinle. Nelerden hoşlandığını bul.
0
iyi de bunu kendin keşfetmen lazım. arnavut şevkete kimse kuşlarla ilgilen hobi olarak dememiş. önce neyi sevdiğini bulacaksın ki onun peşinden gidesin.
0
en pahalılarından biri ama en güzeli seyahat bence. İnsan bir yerden sonra seyahat edebilmek için para kazanmaya çalışıyor.
Puzzle da çok güzeldir ama 3 ayda 1 puzzle yapsan asacak yerin kalmaz, puzzle da bitince çerçeve istiyor, yoksa insanın içinde kalıyor.
Puzzle da çok güzeldir ama 3 ayda 1 puzzle yapsan asacak yerin kalmaz, puzzle da bitince çerçeve istiyor, yoksa insanın içinde kalıyor.
0
mutlaka fiziksel işler mi olmalı? edebiyat, güzel sanatlar, şiir, resim, sinema vb alanları takip edebilirsin. etkinliklerini, dergilerini, sergilerini, fetivallerini. hiç birine meylin yok mu? ille icracısı olmaya gerek yok.
0
bric, satranc, cam ufleme. garaj varsa tahta oyma kakma, bahce varsa 1 donum falan cicekcilik-kendine tarim. deniz kiyisiysa kucuk tekne-keyif-balik.
yazinca gordum cok yaslanmisim amk, acmaz benimkiler seni.
yazinca gordum cok yaslanmisim amk, acmaz benimkiler seni.
0
ömürlük hobi, "şu kursa katılayım da hobim olsun, ölene kadar uğraşayım" diye olduğunu sanmıyorum.
genelde çocukluktan beri var olan bir ilgi alanının sürekli takip edilip yıllarını vererek benimsenip devam ettirilmesiyle oluyor.
genelde çocukluktan beri var olan bir ilgi alanının sürekli takip edilip yıllarını vererek benimsenip devam ettirilmesiyle oluyor.
0
ömürlük olursa o "hobi" olmaktan çıkmaz mı artık?
uzakdoğu dövüş sanatlarını deneyebilrsin belki.
uzakdoğu dövüş sanatlarını deneyebilrsin belki.
0
EXXE01
Mantıklı mı ?Kelime-i Şehadetten tek şart kabul ediyorum ama bilmemek sıkıntı değil mi ?Bilip uygulamamaktan bahsetmiyorum.
Mantıklı mı ?
Kelime-i Şehadetten tek şart kabul ediyorum ama bilmemek sıkıntı değil mi ?
Bilip uygulamamaktan bahsetmiyorum.
Kelime-i Şehadetten tek şart kabul ediyorum ama bilmemek sıkıntı değil mi ?
Bilip uygulamamaktan bahsetmiyorum.
0
bence normali o. zira bir insan eğer kuran okuyup müslüman kalıyorsa bence sorun ordadır.
0
mantık açısından sıkıntılı olduğu kesin ama olayın islami bakış açısından emin değilim. çocuklar kuran-ı kerim'e dokunmaktan bile sakındırılarak yetiştiriliyor. kuran kurslarında bile kuran'ın içeriğinin ne derecede çocuklara belletildiği de tartışmalı zaten.
0
mantıklı,hangi din benim derseniz o sizindir. sıkıntı çıkaran ne olabilir ki?
ateistim
ateistim
0
mantıken inandığın şeyi bi bilmende fayda var tabii..
ama güzel de bir söz vardır, "din kitaplarını okuyup anlayana ateist, okuyup anlamayana dindar denir."..
ama güzel de bir söz vardır, "din kitaplarını okuyup anlayana ateist, okuyup anlamayana dindar denir."..
0
Kuran okumak İslamın şartı değil ki...
İnandığın şeyin ne olduğunu bilmek istersen okursun, sana kalmış.
Arapça bilmiyorum dersen meali var onu okursun.
Ayrıca Kuran'da ibadetin, İslami kurallara göre yaşamanın şekli açıklanmıyor.
Bunlar için Peygamberin yaşamı, alimlerin, evliyaların yaşamlarını okunuyor.
İnandığın şeyin ne olduğunu bilmek istersen okursun, sana kalmış.
Arapça bilmiyorum dersen meali var onu okursun.
Ayrıca Kuran'da ibadetin, İslami kurallara göre yaşamanın şekli açıklanmıyor.
Bunlar için Peygamberin yaşamı, alimlerin, evliyaların yaşamlarını okunuyor.
0
bir makineyi kullanmaya kılavuzuna bakmadan başlansa ortaya cıkacak problemleri düşününce okunsa cok cok iyi olur.
0
kuran okumak farz değil zaten. okumasan da olur. ama namaz falan kılman için kurandaki bazı şeyleri okuyabiliyor olman lazım.
0
kuran-ı kerim ile kitab yani arapça ilk metin ya da mushaf farklıdır.
dolayısıyla olabilir yani.
bildiğini iddia edenlerin çoğunu da görüyoruz.
demek ki pek de temel bir ölçü değil.
"onu ancak arınmış olanlar kavrayabilir."(vakıa/79)
dolayısıyla olabilir yani.
bildiğini iddia edenlerin çoğunu da görüyoruz.
demek ki pek de temel bir ölçü değil.
"onu ancak arınmış olanlar kavrayabilir."(vakıa/79)
0
kuranı anadilinde okumadan insan müslümanım dememeli. gerçi okuduktan sonra da müslümanım diyesi kalmıyor.
mayeskuel +1
mayeskuel +1
0
öncelikle
(bkz: yav he he)
sen sabah akşam dalga geç, iğnele, birisi bir şey dedi mi ooo mağdurum edebiyatı. ki bunu diyen ben, dinle minle zerre alakam yok, hatta tam tersi ama biraz adam akıllı olmak lazım.
sonrasında,
bilmemek sıkıntı olmaz tabi ama eğer bir şeye inanıyorsan, onu derinlemesine araştır ve öğren. türkçe olarak tabi.
(bkz: yav he he)
sen sabah akşam dalga geç, iğnele, birisi bir şey dedi mi ooo mağdurum edebiyatı. ki bunu diyen ben, dinle minle zerre alakam yok, hatta tam tersi ama biraz adam akıllı olmak lazım.
sonrasında,
bilmemek sıkıntı olmaz tabi ama eğer bir şeye inanıyorsan, onu derinlemesine araştır ve öğren. türkçe olarak tabi.
0
kur'an okumayı bilmeyen müslüman değildir diye bir hüküm yok, ama bilmeyenlerin öğrenmesi için epey "teşvik" ve "tavsiye" var.
tabi şöyle bir durum da var, türklerin arapça bilmediğini öğrenen tanzanyalı bir arkadaşım çok şaşırmıştı. nasıl yani, kuran'ı anlamıyor musunuz filan diye:) kuran okumayı geçtim, arapçayı öğrenmek bile mümkünse iyi olur tabi.
tabi şöyle bir durum da var, türklerin arapça bilmediğini öğrenen tanzanyalı bir arkadaşım çok şaşırmıştı. nasıl yani, kuran'ı anlamıyor musunuz filan diye:) kuran okumayı geçtim, arapçayı öğrenmek bile mümkünse iyi olur tabi.
0
imanın şartları belli, kuran okumak değil ama namaz kılmak şart. o yüzden en azından namaz kılmaya yetecek kadar(kısa sureler) bilmek şart. tabiki arapçası.
kuran okumak başlı başına bir ibadet(aslı yada türkçesi), kuran okumadan da müslüman olunur ama taklidi imanı aşıp gerçek iman için okumak, anlamak düşünmek, sindirmek şart.
he müslüman değilim bana ne kadar güvenilir o ayrı mesele :)
kuran okumak başlı başına bir ibadet(aslı yada türkçesi), kuran okumadan da müslüman olunur ama taklidi imanı aşıp gerçek iman için okumak, anlamak düşünmek, sindirmek şart.
he müslüman değilim bana ne kadar güvenilir o ayrı mesele :)
0
bazıları da okuyorum kuranı yaa okumaz olur muyum falan diye çıkışır. sonra bi bakarsın herif o dili bilmediği halde orijinalinden okuyor. (ona nasıl bir okumak deniyorsa artık?)
0
@cigerdelen
atalarınızın dini ayetlerinin tam da dediğiniz şeyi anlattığını düşünüyorum. Yani müslüman ailede doğan birisinin de müslüman "olması" gerekir.
atalarınızın dini ayetlerinin tam da dediğiniz şeyi anlattığını düşünüyorum. Yani müslüman ailede doğan birisinin de müslüman "olması" gerekir.
0
Mantıksız. Kuranı Arapça okuyup, Arapça bilmediği için hiçbir şey anlamadığı halde "Kuran okudum" diyen insan da mantıksız.
0
@perferil
aslında tam olarak öyle değil. Ailem müslüman diye bende müslüman olayım demek yanlış. Okuyup araştırıp kararı kendisi vermeli.
(bkz: atalar dini )
Edit: ortada ufak bir yanlış anlaşılma oldu,kusura bakmayın.
aslında tam olarak öyle değil. Ailem müslüman diye bende müslüman olayım demek yanlış. Okuyup araştırıp kararı kendisi vermeli.
(bkz: atalar dini )
Edit: ortada ufak bir yanlış anlaşılma oldu,kusura bakmayın.
0
Yanlış anlaşıldım. Ben de tam olarak sizin dediğinizi diyorum. Tekrardan bir sorgulama şart diyorum.
Sorgulamanın sonucu tabi dediğiniz gibi belli olmaz. Ben eğer müslümanım diyecekse süreç böyle olmalı diyorum, sorgulasın ama illa yine müslüman olsun demiyorum:)
Sorgulamanın sonucu tabi dediğiniz gibi belli olmaz. Ben eğer müslümanım diyecekse süreç böyle olmalı diyorum, sorgulasın ama illa yine müslüman olsun demiyorum:)
0
bir de şu var ki, Ateist veya Hıristiyan vs. bir ailede, çevrede büyüyen birinin müslüman olması ne kadar zorsa, islam'da Allah adil olduğundan, haksızlık olmaması için, benzer bir imana erme sürecini müslüman ailede çevrede doğanın da geçirmesi gerekir. Ki "ey iman edenler (...)iman edin" Nisa-136, bunu anlatıyor heralde.
Ama buna rağmen bu sorgulama, hakiki imanı bulma filan meseleleri kişiyi ilgilendirir. Bu yüzden islam fıkhında zahire göre hüküm verme ve taklidi-tahkiki iman ayrımları var.
Ama buna rağmen bu sorgulama, hakiki imanı bulma filan meseleleri kişiyi ilgilendirir. Bu yüzden islam fıkhında zahire göre hüküm verme ve taklidi-tahkiki iman ayrımları var.
0
Islamin ilk emri "oku!" Iken tabi ki okumamak büyük hata. Hatta Kuran'i "yuzunden" okumak da hata. Sadece meal de yeterli değil. Ayetlerin anlamlarını tam anlayabilmek için hangi ayet ne zaman, hangi olay üzerine vahiy olmuş, bilmek gerek. Dolayısıyla tefsir okumakta fayda var. Okumadan da müslüman olunur elbet ama sadece namazda yatar kalkarsiniz. Muhim olan Allah'ı hakkiyla taniyabilmek. Bu da okumadan mumkun değil.
0
Kuran'da bütün ibadetler detaylı olarak açıklanmıştır.
Açıklanmamıştır diyenlere asla İNANMA. Açıklanmıştır diyenlere de İNANMA. Açıklanıp açıklanmadığını araştır ve gör. Kendi kararını ver, açıklanmış mı açıklanmamış mı.
Açıklanmamıştır diyenlere asla İNANMA. Açıklanmıştır diyenlere de İNANMA. Açıklanıp açıklanmadığını araştır ve gör. Kendi kararını ver, açıklanmış mı açıklanmamış mı.
0
sinsasaj gibi arkadaşlar "arapça" bilip kuranı orijinalinden okuyormuş. ne güzel, ne hoş. arapça bilip okuyup anlıyorsan buna kim karışır ki?
- bizim bahsettiğimiz çok net bir şekilde "arapça" bilmeyip ezberden ses cıkararak (örneğin 29382139jsdfm3ı4jebrqy3ebqnwılqwıjqwıej bu tip şeyler söyleyerek) ne söylediğini ne anlam içeridiğini bilmeden aksiyona giren ve üstüne bir de buna okumak diyen adamlardır.
- bizim bahsettiğimiz çok net bir şekilde "arapça" bilmeyip ezberden ses cıkararak (örneğin 29382139jsdfm3ı4jebrqy3ebqnwılqwıjqwıej bu tip şeyler söyleyerek) ne söylediğini ne anlam içeridiğini bilmeden aksiyona giren ve üstüne bir de buna okumak diyen adamlardır.
0
uykusunu yakalayan adam
farklı dile sahip kişileri ayrı tutarak, üniversite öğrencilerinin(kalburüstü bölümler ve okullardaki) yöre ağzıyla konuşmaları nasıl bir durum? ankaralı, adanalı, izmirli vs. çoğu kişi ortalama bir istanbul türkçesi ile konuşuyor, anlamıyorsunuz konuşmasından nereli olduğunu; ama bazıları hiç konuş
farklı dile sahip kişileri ayrı tutarak, üniversite öğrencilerinin(kalburüstü bölümler ve okullardaki) yöre ağzıyla konuşmaları nasıl bir durum? ankaralı, adanalı, izmirli vs. çoğu kişi ortalama bir istanbul türkçesi ile konuşuyor, anlamıyorsunuz konuşmasından nereli olduğunu; ama bazıları hiç konuşamıyor, yöre ağzı ile konuşabiliyor sadece. bu kişiler neden böyle veya çoğu kişi nasıl ortak bir ağız kullanabiliyor farklı yörenin insanları olsa bile?
0
bence yetenekle de alakalı. ben mesela bir duyduğum şeyi bir daha unutmam ve aynen söyleyebilirim, ingilizce kelimeler misal. yıllarca da farklı yöre ağızlarına sahip kişilerle yaşadım ama yine de bozulmadı ağzım hatta karşımdaki kişinin konuşma tarzına göre anlayacağı dilden konuşmayı öğrendim, bir nevi sempati kazanmak için.
0
aileden hatta anneden gelen bir durum
gerçi şu da var bazı insanlar o yörenin has göbeğinden bazıları böyle kıyısından köşesinden oluyor.
o bölgede vakit geçirmemiştir. ev okul ev okul. ya da çok vakit geçirmiştir.
ortamında ağız ile konuşan biri vardır. özenmiştir bezenmiştir. hani dizi mizi izleyice konuşmamız kayıyor ya öle..
ağız ile konuşmayı seviyodur.
bana ne lan istanbul tükçesinden onlar gelsin benim konuştuum gibi konuşsun itneler diyodur.
isterse gayet güzel konuşup bayıltabiliyordur tikkat.
azeri misin, türk değil misin sen, türkçeyi ne zaman öğrendin, yavrum sen kimlerdensiin .... şeklinde çok fidbek alırım. ordan biliyorem.
dil zaten farklı şive de farklı. sorduğun soru ağız farkı.
gerçi şu da var bazı insanlar o yörenin has göbeğinden bazıları böyle kıyısından köşesinden oluyor.
o bölgede vakit geçirmemiştir. ev okul ev okul. ya da çok vakit geçirmiştir.
ortamında ağız ile konuşan biri vardır. özenmiştir bezenmiştir. hani dizi mizi izleyice konuşmamız kayıyor ya öle..
ağız ile konuşmayı seviyodur.
bana ne lan istanbul tükçesinden onlar gelsin benim konuştuum gibi konuşsun itneler diyodur.
isterse gayet güzel konuşup bayıltabiliyordur tikkat.
azeri misin, türk değil misin sen, türkçeyi ne zaman öğrendin, yavrum sen kimlerdensiin .... şeklinde çok fidbek alırım. ordan biliyorem.
dil zaten farklı şive de farklı. sorduğun soru ağız farkı.
0
dededen, neneden, esnafın "okumamış" kısmından, kahveden şive öğreniliyor.
televizyondan, radyodan, şarkılardan, okumuş anne babadan ve "nezih" sosyal çevreden istanbul türkçesi öğreniliyor.
nasıl konuşacağını bulunduğun topluluk belirliyor.
bunun dışında aile çok önemli. evde ana baba nasıl konuşuyorsa çocuk da o şekilde başlıyor. okula gidip başka çocuklarla kaynaşınca onlardan etkileniyor.
televizyondan, radyodan, şarkılardan, okumuş anne babadan ve "nezih" sosyal çevreden istanbul türkçesi öğreniliyor.
nasıl konuşacağını bulunduğun topluluk belirliyor.
bunun dışında aile çok önemli. evde ana baba nasıl konuşuyorsa çocuk da o şekilde başlıyor. okula gidip başka çocuklarla kaynaşınca onlardan etkileniyor.
0
asimile olunuyor bir nevi, bulunulan ortamlara göre; bir de istanbul türkçesi dediğimiz şeyi konuş(a)mayanları hor görme, ya da bunu bir bozukluk olarak görme "hastalığı" var, bunu "düzeltmeye" çalışan binlerce "türkçe" öğretmeni bulabilirsin.
buna maruz kalanalrın kimisiyse direniyor ya da "düzelmiş" gibi yaparak kaçıyor bundan. benim annem egeli, baba tarafı makedon göçmeni. bunun sonucu olan bir ağızla türkçe konuşabiliyorum ama istanbul türkçesine bu "asimilasyon" sebebiyle ağzım alışmış, böyle garip bir durum işte.
"dil" kısmını sen düşün artık.
buna maruz kalanalrın kimisiyse direniyor ya da "düzelmiş" gibi yaparak kaçıyor bundan. benim annem egeli, baba tarafı makedon göçmeni. bunun sonucu olan bir ağızla türkçe konuşabiliyorum ama istanbul türkçesine bu "asimilasyon" sebebiyle ağzım alışmış, böyle garip bir durum işte.
"dil" kısmını sen düşün artık.
0
televizyon + internet + okul + sosyal ortam
bunların hepsi İstanbul türkçesinin öğrenilebileceği yerler. şimdiye kadar izmir, kayseri ve eskişehir'de yaşamış biri olarak istanbul türkçesini çok düzgün konuşuyorum ve buna da kayserideyken başladım. -hani şu çok baskın bir şivesi olan kayseri- okuduğum okul genel olarak kalburüstü insanların çocuklarının gittiği bir okuldu. oranın faydasını çok gördüm. dedem, anneannem, teyzem vs. gayet şiveli konuşur ancak bende yok böyle bir durum. ufakken köylere gidip mandıra için süt topluyorduk arabayla ve o ufacık köylerde dahi istanbul türkçesi kullanan insanlarla karşılaşıyordum. onlar da muhtemelen televizyondan öğrenmişti.
bunların hepsi İstanbul türkçesinin öğrenilebileceği yerler. şimdiye kadar izmir, kayseri ve eskişehir'de yaşamış biri olarak istanbul türkçesini çok düzgün konuşuyorum ve buna da kayserideyken başladım. -hani şu çok baskın bir şivesi olan kayseri- okuduğum okul genel olarak kalburüstü insanların çocuklarının gittiği bir okuldu. oranın faydasını çok gördüm. dedem, anneannem, teyzem vs. gayet şiveli konuşur ancak bende yok böyle bir durum. ufakken köylere gidip mandıra için süt topluyorduk arabayla ve o ufacık köylerde dahi istanbul türkçesi kullanan insanlarla karşılaşıyordum. onlar da muhtemelen televizyondan öğrenmişti.
0
bu kişiler neden böyledir sorunuza cevap vereyim sadece.
gerek duymuyorum şivemi değiştirmeye. antepliyim antep şivesi ile konuşuyorum. konuşurken hiçbir şekilde değiştirmem. neysem oyum gibisinden herhalde.
gerek duymuyorum şivemi değiştirmeye. antepliyim antep şivesi ile konuşuyorum. konuşurken hiçbir şekilde değiştirmem. neysem oyum gibisinden herhalde.
0
bazıları farkında değil istanbul türkçesi konuşmadığının. mesela birisi videoda kendi konuşmasını dinleyince fark etti "ben ne biçim konuşuyormuşum" dedi. karadenizli yıllarca öyle konuştuğu için o kendisine kolay geliyor ve dili direkt ona dönüyor, düzeltmesi için epey çaba harcaması gerekiyor. anlaşabilme konusu da şöyle olabilir, sonuçta televizyon izliyor ve farklı şivelerin olduğundan az çok haberdar, istanbul türkçesini de bol miktarda duyuyor, tamamen yabancı değiller ki.
0
aazına zıctığım televizyonun, 'ağız'ları tarihin derinniklerine gömmesi.
yirmi sene evvel, saçlı sakallı bi bebe geldiydi yanıma, feylesof gılıklı beyle. dediydi, bu televizyon bu ağızlara zıçacak diyin. içimden 'ne diyo la bu dallama?' diyin geçirdiydim.
herifin ne didiği, soğna soğna dangitti gafaya tabe!
yazık, günah la! benim gonuşmayı bile düzeltti!
@odiyus
heç ayn'tab şivesi değeştirilir mi eğamm! furullar adamı billa!
yirmi sene evvel, saçlı sakallı bi bebe geldiydi yanıma, feylesof gılıklı beyle. dediydi, bu televizyon bu ağızlara zıçacak diyin. içimden 'ne diyo la bu dallama?' diyin geçirdiydim.
herifin ne didiği, soğna soğna dangitti gafaya tabe!
yazık, günah la! benim gonuşmayı bile düzeltti!
@odiyus
heç ayn'tab şivesi değeştirilir mi eğamm! furullar adamı billa!
0
bir de hor görmeleri gurur meselesi yapanlar var.
bir biyoloji hocam vardı, karadenizli, karadenize özgü ağızla konuşurken nasıl duru bir istanbul türkçesi konuşmayı öğrendiğini, yıllarını buna nasıl verdiğini nasıl çabaladığını büyük bir başarıymış gibi böbürlenerek anlatırdı.
aşağılık kompleksine saplanmış yani yaşadığı birtakım sebeplerden, kafaya takmış bunu.
bazısı da hor görme vb. şeyleri umursamıyor ve gerek duymuyor böyle şeylere.
bir biyoloji hocam vardı, karadenizli, karadenize özgü ağızla konuşurken nasıl duru bir istanbul türkçesi konuşmayı öğrendiğini, yıllarını buna nasıl verdiğini nasıl çabaladığını büyük bir başarıymış gibi böbürlenerek anlatırdı.
aşağılık kompleksine saplanmış yani yaşadığı birtakım sebeplerden, kafaya takmış bunu.
bazısı da hor görme vb. şeyleri umursamıyor ve gerek duymuyor böyle şeylere.
0
sanıyorum bu, kişinin nasıl konuştuğunun farkında olması veya nasıl konuşacağına gösterdiği özen ile alakalı. var olduğu ortamların veya bulunduğu yörenin etkisi dışında bir şey olduğunu düşünüyorum. kalburüsütü diye ifade etmemin sebebi de eğitim-öğretimi görece daha iyi almış kişileri belirtmekti. sonuçta okulda kurallı bir dil bilgisi-türkçe öğreniyoruz. buna rağmen konuşmayanlar değil, konuşamayanlardan bahsettim, varsayılan olarak yöre ağzı konuşanlardan. eğitimin dışında sosyal ortamların etkisi de çok yüksek sanırım.
hor görme, hastalık olarak görme olayı fazlasıyla var maalesef. ayrıca hor görmenin dışında türkçeyi/dili düzgün kullanmanın elitizm olduğu, ağız konuşmanın halkın bağrından olmayı gösterdiği gibi durumlar da mevcut.
hor görme, hastalık olarak görme olayı fazlasıyla var maalesef. ayrıca hor görmenin dışında türkçeyi/dili düzgün kullanmanın elitizm olduğu, ağız konuşmanın halkın bağrından olmayı gösterdiği gibi durumlar da mevcut.
0
seksen9
(git:https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/t1/996618_515701125175498_438506203_n.jpg) bunları neyden yapabilirim sizce. yoğurt kovasını kaplamak geldi aklıma ama tam silindir değil evdeki kovalar(dost yoğurt).bi de nasıl asılır ki bunlar? ince çivilerle mi?içine ufak tefek hatıralık
(git:fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net ) bunları neyden yapabilirim sizce. yoğurt kovasını kaplamak geldi aklıma ama tam silindir değil evdeki kovalar(dost yoğurt).
bi de nasıl asılır ki bunlar? ince çivilerle mi?
içine ufak tefek hatıralık şeyler koycam
) bunları neyden yapabilirim sizce. yoğurt kovasını kaplamak geldi aklıma ama tam silindir değil evdeki kovalar(dost yoğurt).bi de nasıl asılır ki bunlar? ince çivilerle mi?
içine ufak tefek hatıralık şeyler koycam
0
soba borusu olabilir, başka bir malzeme kullansan da bir kısmını duvara gömme şansın varsa daha hoş durur bence.
0
karton proje tuplerinden de yapilir. buyuk kirtasiyelerde, cagaloglunda falan var. onlari kesip yaparsin. sprey boyayla tupu boyayabilirsin. icine ne koyacaksin bilmiyorum ama agir olursa tasimaz.
duvara da yapistirabilirsin, iclerinden veya altlarindan duvara civileyecegin destekle de tutturabilirsin.
duvara da yapistirabilirsin, iclerinden veya altlarindan duvara civileyecegin destekle de tutturabilirsin.
0
kargo şirketlerinde tüp biçiminde "koli"ler var onlardan olabilir. çapı biraz daha az olabilir ama.
0
0
valla boyut olarak en mantıklısı pekmez kabıydı ama pekmez sevmiyorum :)
teneke salçaların biraz daha genişi olsa ne güzel olurdu
hatta buldum büyük boy ton balığı!
teneke salçaların biraz daha genişi olsa ne güzel olurdu
hatta buldum büyük boy ton balığı!
0
sanayide yaptırabilirsin, sobacı diye geçerler, gümüş renkte birşeyden (adı aklıma gelmedi), istediğin boyutta yapıyorlar fazla pahalı da değil.
0
anguis
kesim+yıkamaya 15 veriyorum ben.çok mu acaba diye merak ettım.
kesim+yıkamaya 15 veriyorum ben.çok mu acaba diye merak ettım.
0
kesime 8 veriyorum yıkatsam heralde 10 alırlar. istanbul/şirinevler
0
ben de 15 veriyorum galiba.
lüks olmayan bir semtte nispeten iyi bir berbere gidiyorum
lüks olmayan bir semtte nispeten iyi bir berbere gidiyorum
0
10 lira veriyorum kesime. mahalle berberi
berberde yikatmiyorum saclarimi genelde direkt eve gelip hallediyorum.
berberde yikatmiyorum saclarimi genelde direkt eve gelip hallediyorum.
0
ankara da bu zamana kadar 12 kuaför değiştirdim ama sonunda buldum aradığımı 20 lira kesim artı yıkaması.
0
Beyoğlu balo sok. Ahmet berber 25-30 lira veriyorum 40 lira olsa da veririm çünkü adamlar güzel saç kesiyor ve güler yüzlüler ayrıca günümüzde ender bulunan gerçek esnaflardan..
0
şuara 35 civarı.
şehir değiştirdiğimde sağlam bi berber bulur bulmaz yapışıyorum uzak bile olsa aynı adama gidiyorum.
şehir değiştirdiğimde sağlam bi berber bulur bulmaz yapışıyorum uzak bile olsa aynı adama gidiyorum.
0
aynı. bizimki tarihi berber, dedemi de traş etmişti. hala etmeye devam ediyor gerçi. belki benim ufaklıkları da traş edecek Allah ömür verirse berberimize:)
0
kesim 10 lira. yıkama da ikram. yani yıkatmazsam daha az değil. sakal traşı da 5 lira.
hatta saç sakal yaptırınca kil maskesi, masaj vs de yapıyor. 15 liraya cillop gibi çıkıyorsun.
ankara kızılay.
hatta saç sakal yaptırınca kil maskesi, masaj vs de yapıyor. 15 liraya cillop gibi çıkıyorsun.
ankara kızılay.
0
reavelyn
Dikey sıçramamı nasıl arttırabilirim?
Dikey sıçramamı nasıl arttırabilirim?
0
ayak değiştirerek ve parmak ucunda, belirli sürelerde tek ayak üstünde durabilirsin.
0
Öncelikle bir duvarın kenarına geç ve ellerini havaya kaldır. Yanında bir arkadaşın olsun parmak ucunun geldiği noktayı ölçsün. Sonra durduğun yerde sıçra ve parmak ucunun yetiştiği noktayı ölçsün, tabi arkadaşının tabureye çıkması gerekecek. Aradaki farkı alarak önce kaç cm sıçradığının bir hesabını al.
Antrenman olarak da günde 15-20 dk. sert zemin üzerinde ip atla ama öyle adım atar gibi tek ayak üstünde sekerek değil iki ayak yapışık aynı anda yerden kaldırarak ip atla.
- Squat yap
- Calf çalış, mesela bir kaldırım kenarı gibi bir yerde ya da evde kutu gibi bir tahtanın vb üzerinde ayak uçlarında dur topukların boşluğa gelecek şekilde, sırtına, eline vb. ağırlık da alabilirsin zamanla ilerlettikçe. Sonra yavaş yavaş topuklarını boşluğa doğru indir ve tekrar parmak ucuna çık. Bunu 30-40 kere tekrarla ve 3 set falan yapabilirsin.
- Spor salonuna yazılma imkanın varsa yazıl ağırlık antrenmanı yap bacakların için leg curl vb. gibi.
Ara ara sıçrama antrenmanı yap ve sıçrayış şeklini oturtmaya, verimli hale getirmeye çalış.
Antrenman olarak da günde 15-20 dk. sert zemin üzerinde ip atla ama öyle adım atar gibi tek ayak üstünde sekerek değil iki ayak yapışık aynı anda yerden kaldırarak ip atla.
- Squat yap
- Calf çalış, mesela bir kaldırım kenarı gibi bir yerde ya da evde kutu gibi bir tahtanın vb üzerinde ayak uçlarında dur topukların boşluğa gelecek şekilde, sırtına, eline vb. ağırlık da alabilirsin zamanla ilerlettikçe. Sonra yavaş yavaş topuklarını boşluğa doğru indir ve tekrar parmak ucuna çık. Bunu 30-40 kere tekrarla ve 3 set falan yapabilirsin.
- Spor salonuna yazılma imkanın varsa yazıl ağırlık antrenmanı yap bacakların için leg curl vb. gibi.
Ara ara sıçrama antrenmanı yap ve sıçrayış şeklini oturtmaya, verimli hale getirmeye çalış.
0
ooziee
bulabileceğim yer var mıdır?
bulabileceğim yer var mıdır?
0
kervan pasajına baktın değil mi?
kıbrıs şehitleri girişinden girip de pasaj içinde sağa saptığında köşenin solundaki ve onun yanındaki dükkana bir bakabilirsin.
kıbrıs şehitleri girişinden girip de pasaj içinde sağa saptığında köşenin solundaki ve onun yanındaki dükkana bir bakabilirsin.
0
hımm. yabancısıyım buraların hiç bilmediğimden soruyorum. sanırım tarif ettiğin yeri anladım bir bakayım teşekkürler.
0
kapısında yazıyor, ama ilk anda görülecek bir yerde değil.
kıbrıs şehitlerine işbankası tarafından girdiğinde hemen solda pasaj.
kıbrıs şehitlerine işbankası tarafından girdiğinde hemen solda pasaj.
0
fransızkalanadam
şahsen çok özel bir şey oldugunu sanmıyorum. nerden baksanız 50 bin mezunu var, her yılda okul gittikçe tıklım tıklım halde olmaya baslıyor daha da fazla. yani cokta ayrıcalıklı bir şey oldugunu sanmıyorum. en azından ben öyle hissediyorum yani. dışarıdan tanıstıgım kişilerin dehşet bir önyargısı ol
şahsen çok özel bir şey oldugunu sanmıyorum. nerden baksanız 50 bin mezunu var, her yılda okul gittikçe tıklım tıklım halde olmaya baslıyor daha da fazla. yani cokta ayrıcalıklı bir şey oldugunu sanmıyorum. en azından ben öyle hissediyorum yani. dışarıdan tanıstıgım kişilerin dehşet bir önyargısı oluyor ama mesela yazın staj yaptıgım yerde bilkent'i duyunca ''ooo seks'' ''ooo paraları bizede yedirirsin artık'' ''abi özel üniversitedekiler beyinsiz oluyor biraz alınma ama ya eheuheue'' falan gibi laflar ediyorlardı erkek hemcins çalışanlar muhabbet ortamında.
niye böyle lan?
niye böyle lan?
0
Köylü zihniyetinden ötürü öyle.
Bilkentli değilim, özel üniversitede okumadım fakat özel üniversitelere şu muhabbetin yapılmasından da içime gına geldi. Mutlaka bahsedildiği türde bir kitle vardır fakat bu tip muhabbet okula tek paralı öğrenci de alınsa olurdu. Çünkü fesat içimizde var.
Ayakkabı alırsın ilkokulda, siftah olsun diye cart basar siker atarlar ayakkabıyı. araba alırsın "pahalıya almışsın:)" derler. İnsanın hevesini mahvederler.
Bilkentli değilim, özel üniversitede okumadım fakat özel üniversitelere şu muhabbetin yapılmasından da içime gına geldi. Mutlaka bahsedildiği türde bir kitle vardır fakat bu tip muhabbet okula tek paralı öğrenci de alınsa olurdu. Çünkü fesat içimizde var.
Ayakkabı alırsın ilkokulda, siftah olsun diye cart basar siker atarlar ayakkabıyı. araba alırsın "pahalıya almışsın:)" derler. İnsanın hevesini mahvederler.
0
Genelleme yapilmasına karşıyım baştan belirteyim. Özelde okuyanlar beyinsiz falan saçma laflar. Bilkentin hazırlığı hayvan gibi zor mesela. Ama bazı noktalarda bilkent için geçerlilik payı var bence. Senesini tam hatırlamıyorum 2008 yada 2009 olabilir. Ankarada arkadaşlarla ünilerin şenliklerini geziyoruz. Arabanın bagajına biraları doldurup bilkente gittik. İçeri girdik şenlik alanında bir sürü çadır vardı ve yerlerde sürüyle votka viski şişeleri ve kullanılmış prezervatiflrr vardı. Dışarıdan 1.5 ya da 2 liraya aldığımız birayı bir çiftin yoğun ısrarı üzerine tanesi 20 liradan satmıştık. Eskişehirde okudum burdaki şenliklerde böyle şeyler görmemiştim. O zaman çok garip gelmişti.
0
türkiye'deki dedikodu ve laf sokma kültüründen dolayı var.
bilkent için geçerli değil bu, her şey için geçerli. sözlükteki otomobil başlıklarında koca koca herifler ana avrat düz gidiyorlar birbirlerine. cep telefonu markası için saatlerce küfürleşiyor.
+ bilkent zengin pici mekani
- fakir piçlere dert olan okul.
hepsi aynı zımbırtının laciverti.
Lorik Cana'nin fikrini sorarsaniz, Bilkent kanimca turkiye'de egitim icin en iyi imkanlarini sunan universitelerinden biri. Bunu kullanani var, kullanamayani var.
bilkent için geçerli değil bu, her şey için geçerli. sözlükteki otomobil başlıklarında koca koca herifler ana avrat düz gidiyorlar birbirlerine. cep telefonu markası için saatlerce küfürleşiyor.
+ bilkent zengin pici mekani
- fakir piçlere dert olan okul.
hepsi aynı zımbırtının laciverti.
Lorik Cana'nin fikrini sorarsaniz, Bilkent kanimca turkiye'de egitim icin en iyi imkanlarini sunan universitelerinden biri. Bunu kullanani var, kullanamayani var.
0
şunu da ekleyebiliriz, bence türkiyede tamamı patolojik düzeyde olmasa da yaygın bir tavır:
(bkz: pasif agresyon)
(bkz: pasif agresyon)
0
galatasaray mezunuyum elinize veririm diyen arkadaş, galatasarayın hazırlığında cef b2 isteniyor ki ieltsde 5.5 6'ya falan denk geliyor. özellerin çoğu 6.5 ielts istiyor. kalkıp galatasarayla arel'i karşılaştıramam tabi ama sağlam bi bilkent mezununun eline de sırf gsüden olduğun için veremezsin.
bilkent konusunda gelirsek, o konuda ben de ön yargılıyım açıkçası. çünkü orda okuyan arkadaşlarım öyle anlatıyor. ekşide de genel kanı o yönde. eğer bu yargının yanlış olduğunu düşünüyorsanız siz ve sizin gibilerin de diğer yönlerini anlatması lazım okulun.
bilkent konusunda gelirsek, o konuda ben de ön yargılıyım açıkçası. çünkü orda okuyan arkadaşlarım öyle anlatıyor. ekşide de genel kanı o yönde. eğer bu yargının yanlış olduğunu düşünüyorsanız siz ve sizin gibilerin de diğer yönlerini anlatması lazım okulun.
0
kiskancliktan baska bir sey degil. bu turk dizilerinde, filmlerinde de olur ya, zengin hep mutsuz ve kotu kalpli, parasi olmayan gecekonduda yasayan aile super mutlu, super zeki. patatesle, makarnayla buyuyen cocuk her gun etli sutlu beslenenden zeki olur paso. ozel okula giden cocuk nedense devlet okulunda ekside cok anlatilan dayakci, kendini gelistirmeyen hoca tarafindan egitildigi halde her halta kafasi basan ve bilen fakir cocuga yenilir. yillarca fukaranin beynini yikadilar bu hikayelerle. ee paran yok, zeki olduguna dair bir iz de yok, devamli eziliyorsun, gorup alamiyorsun, diziler filmler de sana "ya aslinda bu zenginlerin de ici curuk biliyon mu" diyor, kolayina inanip kendini avutuyosun iste.
0
bilkentlilere acayip bi ön yargı var ve tescillimarka ya katılıyorum benimde 10 a yakın arkadaşım kendileri kötülüyorlar (insan kendi üniversitesini niye kötüler) bu yüzden bende inanıyorum
ayrıca kişisel olarak;
tm işletme iktisat vb bölümlerin cidden zengin kaynadığını düşünüyorum ama
mf alanında bilkentin eline verecek üniversite yok denebilir
galatasaray mezunuyum elinize veririm diyen arkadaşada yazık diyorum sen galatasaray mezunu olsan nolur insan olamadıktan sonra
ayrıca kişisel olarak;
tm işletme iktisat vb bölümlerin cidden zengin kaynadığını düşünüyorum ama
mf alanında bilkentin eline verecek üniversite yok denebilir
galatasaray mezunuyum elinize veririm diyen arkadaşada yazık diyorum sen galatasaray mezunu olsan nolur insan olamadıktan sonra
0
Bilkent Türkiyedeki özel üniversiteler içinde ilk3tedir, en iyilerden biridir, oo seks vs diyenler gidip Kıbrıs üniversitelerini ziyaret etsinler,
Nohut Beye gelince, Galataray da üniversite mi, burada elini sallasan Odtü Boğaziçiliye çarpıyor a.q.
Nohut Beye gelince, Galataray da üniversite mi, burada elini sallasan Odtü Boğaziçiliye çarpıyor a.q.
0
hakeza bilkent üniversitesi gerçekten bir sürü sosyo-ekonomik tabakada yükselmiş ama sosyo-kültürel tabakada pek güzel yerlerde olmayan ile yahut bir sürü dejenere tiple dolu. gene bilkent bunun dışında da üst sosyo-ekonomik tabakadan gelen garip 'paralı'lar ile de dolu. hepsinin böyle olması gibi birşey olmasa da, bunlarla dolu olması da hali ile bu söylemi ortaya çıkartıyor.
özel üniversiteye gidenler aptal falan değil elbette, öss de zekayı ölçen bir sınav değil ama türkiye'deki özel üniversitelerin bir kısmı, sınava çalışmasına karşın beceremeyen ve beceremeyecek olan, buna karşın para ile o bölüme girebilen kişileri de barındırıyor. ha devlet üniversiteleri de birkaç okul haricinde öss'den çok da parlak puanlar alanları barındırmıyor, öss'den iyi puan almak dediğim gibi zaten zeka ölçütü de değil, gene iyi devlet üniversiteleri bir sürü ders çalışmak ve soru ezberlemek dışında meziyeti olmayanı da barındırıyor, ezberlediği sorudan biraz daha farklı soru tipi gelse o soruyu çözemeyecek adamları da barındırıyor, falan filan.
ek olarak; ingilizce hazırlığı görece zor diye (ki zor da değil) bir üniversitede okuyan öğrencilerin zekasını yüksek görmek de bambaşkaymış.
@nohut bey, galatasaraylı ya da x okullu olmak üzerinden haklılık haksızlık belirtebiliyorsak ben girdiğim üniversiteyi söyleyeyim, üzerine tüm dediklerimi kabul et, olsun bitsin.
@kilimanjaro bilkent'in mf bölümlerinin bir farkını görebilmiş değilim okuyan tanıdıklara bakınca; öğretim üyeleri iyi evet ama bildiğin düz mf öğrencisi barındırıyor. ne fazlası var gerçekten bilkent'in merak etmedim değil.
özel üniversiteye gidenler aptal falan değil elbette, öss de zekayı ölçen bir sınav değil ama türkiye'deki özel üniversitelerin bir kısmı, sınava çalışmasına karşın beceremeyen ve beceremeyecek olan, buna karşın para ile o bölüme girebilen kişileri de barındırıyor. ha devlet üniversiteleri de birkaç okul haricinde öss'den çok da parlak puanlar alanları barındırmıyor, öss'den iyi puan almak dediğim gibi zaten zeka ölçütü de değil, gene iyi devlet üniversiteleri bir sürü ders çalışmak ve soru ezberlemek dışında meziyeti olmayanı da barındırıyor, ezberlediği sorudan biraz daha farklı soru tipi gelse o soruyu çözemeyecek adamları da barındırıyor, falan filan.
ek olarak; ingilizce hazırlığı görece zor diye (ki zor da değil) bir üniversitede okuyan öğrencilerin zekasını yüksek görmek de bambaşkaymış.
@nohut bey, galatasaraylı ya da x okullu olmak üzerinden haklılık haksızlık belirtebiliyorsak ben girdiğim üniversiteyi söyleyeyim, üzerine tüm dediklerimi kabul et, olsun bitsin.
@kilimanjaro bilkent'in mf bölümlerinin bir farkını görebilmiş değilim okuyan tanıdıklara bakınca; öğretim üyeleri iyi evet ama bildiğin düz mf öğrencisi barındırıyor. ne fazlası var gerçekten bilkent'in merak etmedim değil.
0
"özel üniversitede okuyan gerizekalıdır", "bilkentliler orospu çocuğudur" tarzı genellemeler yanlıştır ve bunları yapan adamların hiçbiri kaliteli bir devlet üniversitesinde değildir genelde.
fakat şöyle bir sorun var: bizim okula gerizekalı olsa bile belli bir puanı geçerek gelir insanlar. örneğin, başkasının 230'la girdiği bölüme benim arkadaşım 430 yaparak giriyor. ha gerizekalı mı? gerizekalı. kültürsüz, şımarık, zengin, mankafa mı? öyle. ama en azından bir şeyler yaparak kazanıyor bölümü.
özel üniversitelerde babasının parası olduğu için, şu yorumlu türkçe sorularının %70'ini çözmekten aciz, ne kendi dilini konuşabilen ne de herhangi bir şeye ilgisi olan odunlar okuyabiliyor.
dolayısıyla özel üniversitelere karşı, özellikle okumayan insanların ön yargısı her zaman olur. emin olun herkes biliyor bilkent'in ne kadar kaliteli bir okul olduğunu türkiye şartlarında. ama bu para babasıyla giren tipler olduğu gerçeğini de değiştirmiyor.
genellemelere takılmamak lazım. ne adamlar tanıyorum saçmasapan özel üniversitelerde okuyan ve bilgi birikimi zekasıyla boğaziçililerin eline veren. ama baba parasıyla 4 yıllık bölümü 14 yılda bitiremeyen mallar da biliyorum.
özel üniversiteliler olarak her ske "çekemiyorlar, ezikler!" diye cevap verirseniz, insanların hiç yoktan sizi antipatik bulması da normaldir. sana demiyorum bunu, genel konuşuyorum.
fakat şöyle bir sorun var: bizim okula gerizekalı olsa bile belli bir puanı geçerek gelir insanlar. örneğin, başkasının 230'la girdiği bölüme benim arkadaşım 430 yaparak giriyor. ha gerizekalı mı? gerizekalı. kültürsüz, şımarık, zengin, mankafa mı? öyle. ama en azından bir şeyler yaparak kazanıyor bölümü.
özel üniversitelerde babasının parası olduğu için, şu yorumlu türkçe sorularının %70'ini çözmekten aciz, ne kendi dilini konuşabilen ne de herhangi bir şeye ilgisi olan odunlar okuyabiliyor.
dolayısıyla özel üniversitelere karşı, özellikle okumayan insanların ön yargısı her zaman olur. emin olun herkes biliyor bilkent'in ne kadar kaliteli bir okul olduğunu türkiye şartlarında. ama bu para babasıyla giren tipler olduğu gerçeğini de değiştirmiyor.
genellemelere takılmamak lazım. ne adamlar tanıyorum saçmasapan özel üniversitelerde okuyan ve bilgi birikimi zekasıyla boğaziçililerin eline veren. ama baba parasıyla 4 yıllık bölümü 14 yılda bitiremeyen mallar da biliyorum.
özel üniversiteliler olarak her ske "çekemiyorlar, ezikler!" diye cevap verirseniz, insanların hiç yoktan sizi antipatik bulması da normaldir. sana demiyorum bunu, genel konuşuyorum.
0
Öss Türkiye 28. si olarak girdiğim Bilkent de 4.sınıfı okuyorum. o galatasarayda okuyorum diyen arkadaşın aklını alırlar haberi olmaz. Soruya gelirsek, insanlar bilkent'in ilk özel üniversite olmasını, eğitiminin gerçekten çok iyi olması ve gelen öğrenci profilini göz önüne alıyorlar ve bundan bir çıkarım yapıyorlar. Ek olarak bilkent şöyleymiş yok bilkent böyleymiş diyen kişilerin de büyük çoğu bilkentin yerini bile bilmezler.
0
@kulkke ben zaten girme zorluğu ve öğretim üyeliği açısından konuştum yoksa tanıdığım yok hep tmdeler o yüzden tm üzerinden yürüdüm bilkentte paralı tm ea okuyorsan sıkıntı kardeşim bence ha zengin fakir mal zeki diyememde yazık verdiğin paraya onu diyim...
0
@senbanabakma sonradan görmüşüm de, söylemek istedim; bilkent varken ortada, kıbrıs üniversitelerinin adı geçmez "oo seks" konusunda; türkiye'nin en dejenere ortamlarından birinden bahsediyoruz allah için. kıbrıs üniversiteleri de, herhangi bir devlet üniversitesi, sözgelimi hacettepe'den çok da farklı bir ortama sahip değil. birbirimizi kandırmayalım şurada "oo kıbrıs" diyerek.
0
fransızkalanadam
Şimdi mesela çevreme, buraya ve genel olarak bakıyorum da, yıl olmuş 2014, herkes çatur çutur yasıyor cinselliği fln, hani sevgilisi olmayıp sevişmeyen insan azınlıkta benim gibi, bu taciz olayları işte ne biliyim tecavüzler fln neden oluyor? çok ciddi soruyorum normalde azalması lazım bu tür olayla
Şimdi mesela çevreme, buraya ve genel olarak bakıyorum da, yıl olmuş 2014, herkes çatur çutur yasıyor cinselliği fln, hani sevgilisi olmayıp sevişmeyen insan azınlıkta benim gibi, bu taciz olayları işte ne biliyim tecavüzler fln neden oluyor? çok ciddi soruyorum normalde azalması lazım bu tür olayların ama tam tersi artıyor gibi bir görünüm var.
0
türkiye'nin yansımasını ekşisözlük/duyuru sanıyorsan herkesin çatır çutur seviştiğini hergün gruba girdiğiniz sevişmeyenlerin azınlıkta olduğunu düşünmen doğal.
0
kimsenin öyle bi pancar motoru misali seviştiği falan yok. bu olaylar uzunca bir süre de azalmaz. ama bunun bir çok sebebi var, eğitim seviyesi, baskı unsurları, ahlaki yozlaşmışlık vs. hem bunlar var, hem de bunları oluşturan sebepler var. ve hepsi çözüm bekliyor.
0
arkadaslar yanlıs anladınız ben sadece ekşiduyurudan bahsetmiyorum, yani gidin aksamları kafeler sokaklar her yer gayet normal çift dolu kızılay olsun bahçeli olsun işte anladınız. e illada iyi yerlerden bahsetmiyim dersenizde daha alt kesim yada milletin dediği gibi''varoş'' kesimde bu konularda erken yasta evleniyor yasıyor bir şekilde bunu. neden bitmiyor o zaman.
0
Kızılay'a, Bahçeli'ye çıkmayıp ve erken yaşta da evlenmeyip evinde mastürbasyon yapan çok kişi var. Sonuçta internetin de yaygınlaşmasıyla insanlar her şeyin en iyisinin ne olduğunu biliyor ve bu da tatmin edilemez bir maddeciliğe yol açıyor. Evde tv izleyip, farmville'de muz yetiştiren abla da en azından evi arabası olan bir abi istiyor. -evlilik programlarında görmüş olduğumuz üzere-
Eee noldu şimdi? Ataerkil toplumda eve parayı getiren erkekse, evi arabayı da erkek alacak. Eee alamadı? O zaman bu sene evlenemeyecek. Evlenemediği ve çevre baskısından dolayı cinselliğini bastıracak. Sonra? Sonrası işte tam olarak anlattığın şey.
Eee noldu şimdi? Ataerkil toplumda eve parayı getiren erkekse, evi arabayı da erkek alacak. Eee alamadı? O zaman bu sene evlenemeyecek. Evlenemediği ve çevre baskısından dolayı cinselliğini bastıracak. Sonra? Sonrası işte tam olarak anlattığın şey.
0
hocam herkes çatır çutur cinselliğini yaşıyor derken ya yaşadığın semti, istanbulu baz alarak ya da sosyal medya hesaplarını baz alarak konuşmuşsun.
taksimdeki taciz haberleri, benim doğduğum ilde daha geçen sene köpeğimle dağ tepe gezerken, eşek sikerken yakalayıp tekmeleyerek ağzından kan getirdiğim köylünün yanında o kadar masum kalıyor ki.
bana sorarsan da kimsenin cinsellik hakkında en ufak bir sik bildiği yok, o kadar çok 'topal hayat kadını'yla cinsellik yaşamaya çalışan insan var ki türkiyenin iç anadolu deyü tabir edilen lakin benim için mezarlık olan kesimde, insan ister istemez birinin elini sıkarken 2 kere düşünmek zorunda kalıyor.
yılın 2014 olmasının kimsenin cinsel hayatı üzerinde bir etkisi yok ayrıca.
sadece bazı insanlar içlerinde bir şeyler eksik olarak doğuyorlar, ağızlarına ağızlarına 44 numara doc martensla vurunca azıcık düzeliyorlar ama sanırsam bunu düzenli olarak yapmak lazım.
barlarda kafelerde gördüğün o insanlar okyanustaki su damlası.
dünya haritasında şöyle bir iki bakışla türkiyeyi bulabilen adama ben daha rastlamadım, bu kadar küçük bir toprak parçasında 75 milyon insan var deniliyor ki bu sayı hiç bir zaman tam ölçülebilmiş değil, bu kadar insanın arasında cinselliğini sağlıklı ve yozlaşmadan yaşayabilen insan sayısı maksimum, bak maksimum diyorum 10 milyondur.
sen erkek olarak [küfür]'sikerim sokarım amına koyarım götünü sikerim'[/küfür] gibi lafların arasında hayatını geçir, kadın olarak 'kutunu sakla kimseye elletme aman poponu kapat saçını kapat o sakızı düzgün çiğne' diye bastırıl, ondan sonra bu iki bireyi yatağa koy ve sağlıklı bir şekilde seks yapmalarını bekle,
öyle bir dünya malesef yok.
taksimdeki taciz haberleri, benim doğduğum ilde daha geçen sene köpeğimle dağ tepe gezerken, eşek sikerken yakalayıp tekmeleyerek ağzından kan getirdiğim köylünün yanında o kadar masum kalıyor ki.
bana sorarsan da kimsenin cinsellik hakkında en ufak bir sik bildiği yok, o kadar çok 'topal hayat kadını'yla cinsellik yaşamaya çalışan insan var ki türkiyenin iç anadolu deyü tabir edilen lakin benim için mezarlık olan kesimde, insan ister istemez birinin elini sıkarken 2 kere düşünmek zorunda kalıyor.
yılın 2014 olmasının kimsenin cinsel hayatı üzerinde bir etkisi yok ayrıca.
sadece bazı insanlar içlerinde bir şeyler eksik olarak doğuyorlar, ağızlarına ağızlarına 44 numara doc martensla vurunca azıcık düzeliyorlar ama sanırsam bunu düzenli olarak yapmak lazım.
barlarda kafelerde gördüğün o insanlar okyanustaki su damlası.
dünya haritasında şöyle bir iki bakışla türkiyeyi bulabilen adama ben daha rastlamadım, bu kadar küçük bir toprak parçasında 75 milyon insan var deniliyor ki bu sayı hiç bir zaman tam ölçülebilmiş değil, bu kadar insanın arasında cinselliğini sağlıklı ve yozlaşmadan yaşayabilen insan sayısı maksimum, bak maksimum diyorum 10 milyondur.
sen erkek olarak [küfür]'sikerim sokarım amına koyarım götünü sikerim'[/küfür] gibi lafların arasında hayatını geçir, kadın olarak 'kutunu sakla kimseye elletme aman poponu kapat saçını kapat o sakızı düzgün çiğne' diye bastırıl, ondan sonra bu iki bireyi yatağa koy ve sağlıklı bir şekilde seks yapmalarını bekle,
öyle bir dünya malesef yok.
0
Herkes çatır çutur sevişmiyor. Kızılay, Bahçeli vs gördüğünüz çiftlerin de hepsi sevişmiyor. O gördüğünüz çiftlerin büyük bir kısmı öpüşüyor koklaşıyor mesela ama iş penetrasyona gelince orada tıkanıyorlar ne yazık ki.
Bunlar için de sürüyle neden var. Aile/toplum baskısı en başta geliyor. Kendisi sevişemediği için erkek arkadaşının hayat kadınıyla ilişkiye girmesini olumlu karşılayan, "Onun ihtiyacı var" diye düşünen kızlar var bu ülkede. Diğer yandan da her kızla yatmak isteyen ama kendi iş kendi yakınına gelince bekaret bekçisi görevini üstlenen erkekler.
Nereden tutsak elimizde kalıyor yani gördüğünüz gibi.
Bunlar için de sürüyle neden var. Aile/toplum baskısı en başta geliyor. Kendisi sevişemediği için erkek arkadaşının hayat kadınıyla ilişkiye girmesini olumlu karşılayan, "Onun ihtiyacı var" diye düşünen kızlar var bu ülkede. Diğer yandan da her kızla yatmak isteyen ama kendi iş kendi yakınına gelince bekaret bekçisi görevini üstlenen erkekler.
Nereden tutsak elimizde kalıyor yani gördüğünüz gibi.
0
cinsel dürtülerin bastırılmasından daha ziyade pornografi etken, çünkü pornografi tatminsizliği getiriyor beraberinde. pornografi derken sadece seks filmlerini düşünme, özellikle görsel-işitsel temelli kitle iletişim araçları örtük bir biçimde pornografi yayını yapıyor, yani "iffetli pornografi". Mesela gündüz kuşağı programlar şu evlilik programları, diziler vb. aleni birer pornografi örneği, sürekli izleyici ve dinleycilerine tatminsizlik aşılıyor, beraberinde de şiddet dürtüsünü körüklüyor. Yani kabaca şöyle de diyebiliriz/maddeleyebiliriz bu vakaların artışının sebepleri:
1- neredeyse hayatın her alanına sıkıştırılmış örtük ve "iffetli" pornografi 2- mevcut hiyerarşik sistemin yarattığı bastırılmış öfke hali. 3- ilk iki maddenin cinsellikle harmanlanması
1- neredeyse hayatın her alanına sıkıştırılmış örtük ve "iffetli" pornografi 2- mevcut hiyerarşik sistemin yarattığı bastırılmış öfke hali. 3- ilk iki maddenin cinsellikle harmanlanması
0
1. sebep: islamın getirdiği cinsel açlık.
2. sebep: cehaletin getirdiği utanmazlık. cahil adamın utanması olmaz, yüzü kızarmaz. empatiyi kulak burun boğaz hastalığı sanar.
bu ikisi bi araya gelince abaza bi toplum elde ediyorsun. ama gerçek islam bu değil tabi :)
ayrıca kimsenin öyle çatur çutur seviştiği de yok.
2. sebep: cehaletin getirdiği utanmazlık. cahil adamın utanması olmaz, yüzü kızarmaz. empatiyi kulak burun boğaz hastalığı sanar.
bu ikisi bi araya gelince abaza bi toplum elde ediyorsun. ama gerçek islam bu değil tabi :)
ayrıca kimsenin öyle çatur çutur seviştiği de yok.
0
kadınlarda (bkz: prenses sendromu)
aileler kız çocuklarına nasıl yaklaşacaklarını bilemiyorlar. tabular, töreler, vs derken kadınların sancılı ergenlikleri oluyor.
erkeklerde (bkz: sünnet)
sen bir adamın en hassas yerini koruyan vücut parçasını çeşitli sebeplerle kes. adam ister istemez gün boyu ereksiyon halinde. istemese bile çamaşırına her değdiğinde onu uyaran bir organ! ilk zamanlarda aşırı bir uyarılma oluyor ancak çocuklukta geçip gidiyor. diğer yandan ergenlik ile birlikte tüm duygusal dengeler alt üst oluyor. bir de üzerine koy tabuları, töreleri,...
tabuları ilk başta yazabilirdim. ancak bunu sebep olarak değil bir sonuç olarak görüyorum.
@tomofilli hasan dostum bir konuda feci yanılıyorsun. insanlar tam olarak çatır çutur sevişiyor. ancak zor şartlar altında. geçenlerde keşfettim. facebook üzerinde özel gruplar var. koca koca adamlar ilan açmışlar, altında da beğenenler listesi. fotoğraflı ilan! eşcinsellerde ilanlar daha açık sözlü, diğer yandan sevgi açlığının bir göstergesi olarak duygusal!!!
aileler kız çocuklarına nasıl yaklaşacaklarını bilemiyorlar. tabular, töreler, vs derken kadınların sancılı ergenlikleri oluyor.
erkeklerde (bkz: sünnet)
sen bir adamın en hassas yerini koruyan vücut parçasını çeşitli sebeplerle kes. adam ister istemez gün boyu ereksiyon halinde. istemese bile çamaşırına her değdiğinde onu uyaran bir organ! ilk zamanlarda aşırı bir uyarılma oluyor ancak çocuklukta geçip gidiyor. diğer yandan ergenlik ile birlikte tüm duygusal dengeler alt üst oluyor. bir de üzerine koy tabuları, töreleri,...
tabuları ilk başta yazabilirdim. ancak bunu sebep olarak değil bir sonuç olarak görüyorum.
@tomofilli hasan dostum bir konuda feci yanılıyorsun. insanlar tam olarak çatır çutur sevişiyor. ancak zor şartlar altında. geçenlerde keşfettim. facebook üzerinde özel gruplar var. koca koca adamlar ilan açmışlar, altında da beğenenler listesi. fotoğraflı ilan! eşcinsellerde ilanlar daha açık sözlü, diğer yandan sevgi açlığının bir göstergesi olarak duygusal!!!
0
Dostum sevisememezlikten sana bile hallenecek adamlar var bu ulkede. Sosyo-kulturel yapi 1500'lerde kaldigi icin
0
öyle çatur çuturluk bir durum yok hacı yanılıyorsun.
ayrıca ileri düzeyde açcinsel bir toplumuz.
sapıklıkta var tabi, internette çocuk pornosu aramada üst sıralardaymış türkiye.
ayrıca ileri düzeyde açcinsel bir toplumuz.
sapıklıkta var tabi, internette çocuk pornosu aramada üst sıralardaymış türkiye.
0
Kimse de dememiş ki ahlak ve terbiyemiz yok diye.. Her bekar olan tecavüzcü-tacizci mi oluyor? Ben de bu yaşta bekarım hiç demedim ki şu kadını tenhada kıstırıp ırzına geçeyim de cinsel açlığım bitsin... Taciz veya tecavüz cinsellikle ilgili olsa da cinsel açlıktan kaynaklanmaz.. Sağlıklı her yetişkin cinsel istek sahibidir.. Tecavüz eden adam suçludur, yozlaşmıştır, sapıktır..
Her cinsel konuda da İslam'a saldırmayın şerefsizce amk.. Ülkenin yüzde 95i Müslüman diye dolaşıyor, tecavüzcülerin suçu İslami yaşantıya atılıyor, istatistik mantığına gel...
Her cinsel konuda da İslam'a saldırmayın şerefsizce amk.. Ülkenin yüzde 95i Müslüman diye dolaşıyor, tecavüzcülerin suçu İslami yaşantıya atılıyor, istatistik mantığına gel...
0
we miss freddie mercury
yahu elimizdeki iş gücünü ve diğer kaynakları daha organize ve bir amaç (yada amaçlar bütünü) için kullansak fena olmaz mı?mesela bak, ilk aklıma gelenler;- uzmanlık isteyen bölümler için, yardımcı olabilecek uzmanlar veritabanı (mesela hukuk, doktor vs, dışarıya kapalı olabilir)- spesifik konularda
yahu elimizdeki iş gücünü ve diğer kaynakları daha organize ve bir amaç (yada amaçlar bütünü) için kullansak fena olmaz mı?
mesela bak, ilk aklıma gelenler;
- uzmanlık isteyen bölümler için, yardımcı olabilecek uzmanlar veritabanı (mesela hukuk, doktor vs, dışarıya kapalı olabilir)
- spesifik konularda sorulan soru ve cevapları derleyip arşiv listesi yapmak
- duyuruda en sık sorulan sorular (istatistiksel sıra ile değil, gözleme dayalı) ve cevapları listesi yapsak
- bir de yazarların kendi aralarındaki iletişimini (isteyen yazarlara tabiki) artırıcı şeyler olabilir
kısaca birbirini kollayan, yardım eden, organize ve çıkar amaçsız bir topluluk/ahali* oluşturmak sizce nasıl fikir olur?
not: üstteki maddeler sonsuz sayıda genişletilebilir ve düzenlenebilir
edit akbayram: üstte şuanda duyuru, lütfen düşüncelerinizi belirtmekten çekinmeyiniz. ayrıca modlara da teşekkür ediyorum.
mesela bak, ilk aklıma gelenler;
- uzmanlık isteyen bölümler için, yardımcı olabilecek uzmanlar veritabanı (mesela hukuk, doktor vs, dışarıya kapalı olabilir)
- spesifik konularda sorulan soru ve cevapları derleyip arşiv listesi yapmak
- duyuruda en sık sorulan sorular (istatistiksel sıra ile değil, gözleme dayalı) ve cevapları listesi yapsak
- bir de yazarların kendi aralarındaki iletişimini (isteyen yazarlara tabiki) artırıcı şeyler olabilir
kısaca birbirini kollayan, yardım eden, organize ve çıkar amaçsız bir topluluk/ahali* oluşturmak sizce nasıl fikir olur?
not: üstteki maddeler sonsuz sayıda genişletilebilir ve düzenlenebilir
edit akbayram: üstte şuanda duyuru, lütfen düşüncelerinizi belirtmekten çekinmeyiniz. ayrıca modlara da teşekkür ediyorum.
0
önce şu intihar teşebbüsünde bulunanları engellemeye yönelik bişeyler yapılsın, bu ne arkadaşlar? düzgün insanlar azaldıkça ortaya güzel bişey çıkmaz burdan...
0
mantıklı.
edit: madem uzmanlıklarımızı yazıyoruz:
video kurgu, tanıtım filmi, jenerik vs. yaparım.
video ve fotoğraf çekimi de yaparım makinemle.
edit: madem uzmanlıklarımızı yazıyoruz:
video kurgu, tanıtım filmi, jenerik vs. yaparım.
video ve fotoğraf çekimi de yaparım makinemle.
0
Mantıklı insanlar buraya rahatlamaya geliyor eğer gönüllü bir uzman ekip yaratılırsa herkes için kazan kazan durumu olur
ilk öneri için uzmanlık alanı ekleyeyim ;
Avrupa Birliği , lojistik , Uluslararası diğer örgütler , Diplomasi ( alt başlıkları dahil ) , siyasi sistemler , ülkeler (sorunları dahil) ve enerji ile insanlığın temel kaynakları(bütün enerji kaynakları ,ihtiyaçlar ve sorunlar dahil)
Hobi olarak da bir uzmanlık alanı yaratılabilir aslında
ilk öneri için uzmanlık alanı ekleyeyim ;
Avrupa Birliği , lojistik , Uluslararası diğer örgütler , Diplomasi ( alt başlıkları dahil ) , siyasi sistemler , ülkeler (sorunları dahil) ve enerji ile insanlığın temel kaynakları(bütün enerji kaynakları ,ihtiyaçlar ve sorunlar dahil)
Hobi olarak da bir uzmanlık alanı yaratılabilir aslında
0
modlarda iş bitecek bence. hatta bunu üste sabitleyip biraz beyin fırtınası yapabiliriz, ortaya baktık güzel şeyler çıkıyor, o zaman e hadi başlayalım deriz
0
bence o nickin sonunda duran ''es'' in kaldırılması en büyük projelerden olur.
yıllarca duyurunun ekmeğini yedim ama hala o ''i'' yi görünce sinir oluyorum... burada büyüdüm len ben! :(
yıllarca duyurunun ekmeğini yedim ama hala o ''i'' yi görünce sinir oluyorum... burada büyüdüm len ben! :(
0
yapalim,
basliklari belirleyip arsivi nasil yapacagimizi belirleyelim,
informatik gibi poster-rehber'ler hazirlamaya baslayabiliriz.
madem gonullu insanlar var duyurunun modlari kabul etmezse de kendi imkanlarimizla yapabiliriz/kurabiliriz.. oyle olursa onemli olan ne tip bir board olacagi.
basliklari belirleyip arsivi nasil yapacagimizi belirleyelim,
informatik gibi poster-rehber'ler hazirlamaya baslayabiliriz.
madem gonullu insanlar var duyurunun modlari kabul etmezse de kendi imkanlarimizla yapabiliriz/kurabiliriz.. oyle olursa onemli olan ne tip bir board olacagi.
0
ben de nacizane muhasebe, ik ile ilgili bildiğim kadarıyla destek verebilirim.
0
modlar falan yok sanırım hiç okuyanlar, bari olumsuz da olsa bir şeyler yazsalardı
0
Bende elimden geldiği kadar yardımcı olabilirim, "tapu ve kadastro" konusunda,taşınmazla ilgili sorunlar da olur.
0
modların bazılarına mesaj attım, bakalım geri dönüş bekliyorum. tek umudum bir şeyler yapılması yoksa bu haliyle burası çok da albenili, insanları yardıma yönlendiren bir yer değil. işlevsellik önemli.
0
Bence de çok iyi bir fikir.
Pek bir uzmanlığım yok ama yardımcı olabileceğim şeyler vardır tabi ki
Pek bir uzmanlığım yok ama yardımcı olabileceğim şeyler vardır tabi ki
0
@vfgerty trollerden arındırılmıs olacak. daha denetimli ve organize bir yer yani amaç
0
her zaman destek vermeye hazırım hatta bölgesel bazda bıle yapabılırız mesela
ANKARA,İSTANBUL,İZMİR vb. tarzında
ANKARA,İSTANBUL,İZMİR vb. tarzında
0
yds dersleri veren bir ingilizce öğretmeniyim. bu alanda yardımım dokunabilir. hatta yazarak zor olabileceği için bu konuda "tele-yds" bile yapabilirim. oha!
0
Somut olarak şurdan başlayalım, şunu yapalım diyen var mı.
Duyuru açıp sabitlenmesini mi isteyeceğiz, yoksa siteye 3-5 satır kodla modül mü ekleyeceğiz.
Duyuru açıp sabitlenmesini mi isteyeceğiz, yoksa siteye 3-5 satır kodla modül mü ekleyeceğiz.
0
Bana finans, ekonomi, vergi, borsa, muhasebe, banka, denetim, petrol, enerji, excel , çeviri tag'lerini ekleyebilirsiniz.
0
arsiv icin bir sekme olabilir, gonderiler/sorular/duyurular da belli sayida kimse -eklenecek bir arsiv butonuna- tiklarsa arsive gider.
info gibi bir sekme acilip buraya "sik sorulanlar" icin infopicler, posterler, okunmasi/bakilmasi gereken "temel bilgiler" arsivlenebilir.
chat yazarlarin iletisimini guya artiracakti fakat kullanilmiyor galiba. yerel olarak ne olabilir henuz aklima gelmiyor..
gonullu danismanlik edebilecek kimselerin iletisim bilgileri sari sayfalar seklinde duzenlenebilir. bunun da islerligini henuz hayal edemiyorum,
her durumda istismar ve trollere karsi onlem alinsa iyi olur.
ek olarak: gonulluluk iyi guzel, fakat isin icine para girerse bence duzen daha cabuk yozlasacak. o yuzden kumbara fikrine sicak bakmiyorum.
info gibi bir sekme acilip buraya "sik sorulanlar" icin infopicler, posterler, okunmasi/bakilmasi gereken "temel bilgiler" arsivlenebilir.
chat yazarlarin iletisimini guya artiracakti fakat kullanilmiyor galiba. yerel olarak ne olabilir henuz aklima gelmiyor..
gonullu danismanlik edebilecek kimselerin iletisim bilgileri sari sayfalar seklinde duzenlenebilir. bunun da islerligini henuz hayal edemiyorum,
her durumda istismar ve trollere karsi onlem alinsa iyi olur.
ek olarak: gonulluluk iyi guzel, fakat isin icine para girerse bence duzen daha cabuk yozlasacak. o yuzden kumbara fikrine sicak bakmiyorum.
0
ekşi duyuru birbirini kollayan, yardım eden, organize ve çıkar amaçsız bir topluluk/ahali* zaten.
bunu farklı gruplara ayırmak yerine ekşi duyuru kategorilere ayrılabilir. bu zaten çok konuşuldu daha önce.
ama dediğim diğer proje fikirleri güzel. "ekşi duyuru blog" gibi bişey de derlenebilir belki. ya da yeni bi sekme de yerini alabilir.
compu bişeylerle uğraşıyodu en son. ne oldu bilmiyorum ona.
bunu farklı gruplara ayırmak yerine ekşi duyuru kategorilere ayrılabilir. bu zaten çok konuşuldu daha önce.
ama dediğim diğer proje fikirleri güzel. "ekşi duyuru blog" gibi bişey de derlenebilir belki. ya da yeni bi sekme de yerini alabilir.
compu bişeylerle uğraşıyodu en son. ne oldu bilmiyorum ona.
0
o değil de bana iş bulun lan!
duyuru, iş arayanlara yardımcı olsa şükela olmaz mı?
duyuru, iş arayanlara yardımcı olsa şükela olmaz mı?
0
soru çözme veritabanı da olabilir. derslerle alakalı olan sorulardan bahsediyorum.
0
İsim isim şu üye bu işlerden fevkalade anlamaktadır falan gibi bir index de olusturabilir. Bazen öyle spesifik şeyler soruyorumki cevabı bırak mesaj atıp o ne diyenler oluyor. Ben de mecburen siliyorum duyuruyu.
0
Eğitim/kariyer planlama ile ilgili fikir grubu oluşturulabilir. -bununla ilgili çok duyuru açılıyor zaten- Mesela benim gibi çevresi çok da geniş olmayan, önünde güzel örnekler olmayan hevesli ve atılgan gençler daha doğru adımlar atmış olur.
0
Ayrimcilik degil de hepimiz kendimizi tagleyebilsek guzel olur. Mesela yazar arama motorunda taglere gore arama olsun, ben oraya z yazdiysam, z ile ilgili sorunu olan adam oraya tagi yazarak beni gorsun. Bu taglerinde modlar belirlesin yani seks, am vb gibi amacinin disina cikab tagler troller tarafindan kullanilmasin diye.
Bir de burasi bi temizlense guzel olur. Troller ucsun, sorusunu yanlis baslikta acan ucurulsun, mesela gonul isleri gozuksun diye soru seklinde acanlar direkt ucurulsun.
Bir de burasi bi temizlense guzel olur. Troller ucsun, sorusunu yanlis baslikta acan ucurulsun, mesela gonul isleri gozuksun diye soru seklinde acanlar direkt ucurulsun.
0
1. bu iş için gönüllü çalışabilirim. ( çok vakit ayrıyorum buraya, siteye hakim olduğumu düşünüyorum)
2. buradan çizim konusunda yardım isteyen bir çok kişiye çizim yaptım/ yardım ettim.
böyle bir yardımlaşmanın yürütücülüğünü yapabilir/ çizim konusunda destek isteyenler için bir çizim bilenlerle birlikte yardım edebiliriz diye düşündüm.
aynı şekilde çok sık karşılaşıyorum matematik soruları çözümleri konusuna. bu alanda da çalışma yapabilirim ben.
duyuru <3
2. buradan çizim konusunda yardım isteyen bir çok kişiye çizim yaptım/ yardım ettim.
böyle bir yardımlaşmanın yürütücülüğünü yapabilir/ çizim konusunda destek isteyenler için bir çizim bilenlerle birlikte yardım edebiliriz diye düşündüm.
aynı şekilde çok sık karşılaşıyorum matematik soruları çözümleri konusuna. bu alanda da çalışma yapabilirim ben.
duyuru <3
0
Yani bir bakıma stackXYZ (xyz yerine overflow, exchange falan koyun) gibi olsun deniyor ? Soruların yanında üyelerin de etiketi olacak.
Ben varım bilgisayar, linux bunlar konusunda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım en kötü beraber öğreniriz.
Ben varım bilgisayar, linux bunlar konusunda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım en kötü beraber öğreniriz.
0
merhaba, fikir çok hoş.
ben şöyle bişey demişim/düşünmüşüm bir süre önce, eğer 4. madde ile harmanlar ve bunu duyuuru bazında düşünürsek güzel bişeyler çıkabilir, tabi dahil olanların çabası ve vakti gerekiyor illa ki.
bahsettiğim şey şu:
www.eksiduyuru.com
"böyle bişey yapsak: "dayanışma ağı"
selamlar;
bunu veya benzerini yapan(lar) var mı bilemiyorum:
internet üzerinde veya başka bir şekilde interaktif bir veritabanı oluşturduk diyelim, ve kullanıcıları var veritabanının kendi bilgilerini istedikleri miktarda veren, feysbuk minvalinde. yalnız merkeziyetçi veya kurumsal bir yapı olmayacak.
birisi profilinde diyor ki:
- ben istanbulda yaşıyorum, aç açıkta kalan, yolda kalana, yolcuya kapım her zaman açık, evim müsait, otele falan gitmeyin bende kalın.
bir diğeri:
- ben bilecikte yaşıyorum, x y z derslerinden A seviyede ders verebilirim.
- ingilizce biliyorum haftada 2 saatimi ayırıp isteyene öğretebilirim.
vb. vb.
ama bunların temel şartı herhangi maddi bir karşılık talep edilmeyecek olması veya bunun sembolik düzeyde kalacak olması.
oluru var mıdır? varsa nasıl olur, fikirlerinizi alabilir miyim?"
ben şöyle bişey demişim/düşünmüşüm bir süre önce, eğer 4. madde ile harmanlar ve bunu duyuuru bazında düşünürsek güzel bişeyler çıkabilir, tabi dahil olanların çabası ve vakti gerekiyor illa ki.
bahsettiğim şey şu:
www.eksiduyuru.com
"böyle bişey yapsak: "dayanışma ağı"
selamlar;
bunu veya benzerini yapan(lar) var mı bilemiyorum:
internet üzerinde veya başka bir şekilde interaktif bir veritabanı oluşturduk diyelim, ve kullanıcıları var veritabanının kendi bilgilerini istedikleri miktarda veren, feysbuk minvalinde. yalnız merkeziyetçi veya kurumsal bir yapı olmayacak.
birisi profilinde diyor ki:
- ben istanbulda yaşıyorum, aç açıkta kalan, yolda kalana, yolcuya kapım her zaman açık, evim müsait, otele falan gitmeyin bende kalın.
bir diğeri:
- ben bilecikte yaşıyorum, x y z derslerinden A seviyede ders verebilirim.
- ingilizce biliyorum haftada 2 saatimi ayırıp isteyene öğretebilirim.
vb. vb.
ama bunların temel şartı herhangi maddi bir karşılık talep edilmeyecek olması veya bunun sembolik düzeyde kalacak olması.
oluru var mıdır? varsa nasıl olur, fikirlerinizi alabilir miyim?"
0
bence de cok iyi bir fikir, ben de bir avukat olarak hukuki konularda yardimci olmak isterim.
(bkz: avukat olduğunu söylemezse ölecek hastalığı)
(bkz: avukat olduğunu söylemezse ölecek hastalığı)
0
arkadaslar yarın 9 da sınavım var, yarın öğlen-akşam gibi tepedeki sabitlenen duyurumu editlemeyi ve detaylı şekilde duyurunun işlevi konusundaki sıkıntılarımızı ve önerilerimizi topluca yazmak istiyorum. burada önemli olan duyurunun üstte kalmaya devam etmesi ve modların (computemaster ve diğerlerinin) - yaparız abi bir şeyler ya - gibi bir söylemde bulunması güzel olur. bunun sonucunda kafaları biraz daha ısıtır, aklımıza daha güzel şeyler gelir hem.
0
Avukatlık doktorluk vb. Konular dışında ki uardımcı olabileceğim tüm konularda yardıma hazırım bende.
0
yukarıda bir arkadaş demiş, insanlar birbirine ucuza-bedavaya yardım edebilir(ev, ders, ulaşım vs.), başka bir arkadaş da demiş ki internet üzerinde bir kütüphane yapılabilir diye. Aklıma gelenler şunlar;
-Kütüphane fikri çok güzel ama yayın hakkı cart curt ordan bişeyler girmesin ? ya da ben mi yanlış anladım ders kitabı falan koymayacak mıyız ?
-Diğer muhabbetler(barınma, ders vs.) için karma gibi bir sistem olabilir aslında, trolleri engellemek için(bir oranın altına indiğinde daha fazla istekte bulunamaz[ya da bu çok sert oldu destek vereceğe uyarı da verilebilir bu troll olabilir diye]). Sistem bir bakıma bir kaç sitenin(couchsurfing, blablacar) birleşimi gibi gözüktü yalnız şu an tekrar baktığımda.
-Kütüphane fikri çok güzel ama yayın hakkı cart curt ordan bişeyler girmesin ? ya da ben mi yanlış anladım ders kitabı falan koymayacak mıyız ?
-Diğer muhabbetler(barınma, ders vs.) için karma gibi bir sistem olabilir aslında, trolleri engellemek için(bir oranın altına indiğinde daha fazla istekte bulunamaz[ya da bu çok sert oldu destek vereceğe uyarı da verilebilir bu troll olabilir diye]). Sistem bir bakıma bir kaç sitenin(couchsurfing, blablacar) birleşimi gibi gözüktü yalnız şu an tekrar baktığımda.
0
trolleri yakalayıp dövme konusunda birleşebiliriz. :)
ehehe onun dışındaki konularda da yardım hazırım. takipteyim.
ehehe onun dışındaki konularda da yardım hazırım. takipteyim.
0
Türkçe-İngilizce-Rusça-Kısmen Fransızca ve Almanca arasında tercümelerde yardımcı olabilirim. Ayrıca Rusya ile alakalı soru/sorunlarda yardımım dokunur.
0
amac dedigin gibiyse, yani cemaate baglamaksa, ben kutum kucuk hissediyorum, size hayirli isler.
ama bunu biraz cevirip stk benzeri bir sey yaparsak, yani resmi ya da degil toplumsal projeler odakli olacaksa, yaz beni. hatta projelerimle gelirim, organizasyonu yuklenirim.
edit: @mea maxima culpa, dogrudan duyuruyu acan kisi ile konusmusum, eksiduyuru aliskanligi iste pardon. cemaat derken gercek anlamina, we miss freddie mercury'nin "birbirini kollayan, yardım eden, organize ve çıkar amaçsız bir topluluk/ahali" tanimina refere ediyorum.
edit2: kelimeye takilmayalim hakikaten. iyi/kotu seklinde bir yargim ya da ithamim yok. sadece boyle bir organizasyonda ortak amac olarak gonlumden birey yerine toplum gecer ona dikkat cektim esasen.
ama bunu biraz cevirip stk benzeri bir sey yaparsak, yani resmi ya da degil toplumsal projeler odakli olacaksa, yaz beni. hatta projelerimle gelirim, organizasyonu yuklenirim.
edit: @mea maxima culpa, dogrudan duyuruyu acan kisi ile konusmusum, eksiduyuru aliskanligi iste pardon. cemaat derken gercek anlamina, we miss freddie mercury'nin "birbirini kollayan, yardım eden, organize ve çıkar amaçsız bir topluluk/ahali" tanimina refere ediyorum.
edit2: kelimeye takilmayalim hakikaten. iyi/kotu seklinde bir yargim ya da ithamim yok. sadece boyle bir organizasyonda ortak amac olarak gonlumden birey yerine toplum gecer ona dikkat cektim esasen.
0
Acıkögretim ve örgün öğrencilerine hukuk,muhasebe,vergi,iktisat dersleri anlatabilirim onun dışında bir sözlükçü olarak elimden bi bu birde sosyal projelere yardım dışında elimden bişey gelmez,genel bir kanıya tam yoğunlaşsak aslında süper olur
0
yurt dışından bir şey getirmek isteyene, (dünyanın her yerinden ) pasaport falan kaydında(genelde), ingilizce çeviride ve ekonomi ile ilgili konularda benim yardımım dokunabilir
0
Herkes kendi tagını yazıyor ama bunun içim bir süzgeç yok. bu duyuruya gelip CTRL+F yapılsa bile nokta atışı ile ilgili kişiye ulaşılıyor.
- Profillere aramalarda çıkacak şekilde, filtre yapabilecek düzeyde ilgili olduğu alanlar, uzmanlık alanları, şehir, sunabileceği imkanlar şeklinde bir düzenleme yapılabilir.
İnternetin her türlü karanlık dünyası ve ormancılıkla ilgili kişilere yaz panpa.
- Profillere aramalarda çıkacak şekilde, filtre yapabilecek düzeyde ilgili olduğu alanlar, uzmanlık alanları, şehir, sunabileceği imkanlar şeklinde bir düzenleme yapılabilir.
İnternetin her türlü karanlık dünyası ve ormancılıkla ilgili kişilere yaz panpa.
0
Tekstil e beni yazabilirsiniz
F_d cemaate bağlamak derken bunun nesi kötü , eğer yaptığın iş doğruysa nesi kötü bunun cemaati aklamiyorim demek istediğim,
Ben burda dün bir bölge de otel açmak için illa tanıdık mi olması gerekiyor dedim, o tanıdık olsa yada bu konu yardımcı olucak biri olsa sonrasında ben o işi kurup para kazandığım da burda açılan x'e yardım ediyoruz kampanya sina yardım etsem neresi kötü ?
F_d cemaate bağlamak derken bunun nesi kötü , eğer yaptığın iş doğruysa nesi kötü bunun cemaati aklamiyorim demek istediğim,
Ben burda dün bir bölge de otel açmak için illa tanıdık mi olması gerekiyor dedim, o tanıdık olsa yada bu konu yardımcı olucak biri olsa sonrasında ben o işi kurup para kazandığım da burda açılan x'e yardım ediyoruz kampanya sina yardım etsem neresi kötü ?
0
@f_d ve @mea maxima; benim ağzımdan cemaat yada ona benzer bir kelime ne buradan ne özelden çıkmadı :) hatta onu kastedici bir şey de söylemedim. bu sanırım f_d nin kendi içerisindeki çıkarımı. çıkarımı refere gösterdiği yer olan benim yazımdaki bölümde, cemaat gibi bir yapılanma* değil, kollektif, çoğulcu, faydalı bir yapı oluşturmaydı.
ekleme: cemaat lafına takılmamak lazım. kavramların içi de boşaldı son yıllarda zaten. konuya odaklanmamız en iyisi.
ekleme: cemaat lafına takılmamak lazım. kavramların içi de boşaldı son yıllarda zaten. konuya odaklanmamız en iyisi.
0
Öncelikle buraya herkesi almayın. Artık davetiye mi yaparsınız ne yaparsınız bilemem.
İş güç arayanlar olduğu gibi çalışan arayanlar da oluyor. Çalışan arayan öncelikle buradan birini bulmaya çalışsın. İş ilanları yasak diye biliyorum, artık başka şekilde olur.
Bazı illerde gönüllü veya sponsor bağlantılı maaşlı veteriner klinikleri kurulabilir. Bunun yanında "evcil hayvan bakma ustaları" bir şekilde kendi illerinde hayvanseverlere yardımcı olabilir. Bilgi verilebilir, eğitim verilebilir. Şu an daha çok hayvanlara yuva bulma şeklinde oluyor.
Yerlere çöp atmayın artık. Eşşek kadar insanlarsınız.
İş güç arayanlar olduğu gibi çalışan arayanlar da oluyor. Çalışan arayan öncelikle buradan birini bulmaya çalışsın. İş ilanları yasak diye biliyorum, artık başka şekilde olur.
Bazı illerde gönüllü veya sponsor bağlantılı maaşlı veteriner klinikleri kurulabilir. Bunun yanında "evcil hayvan bakma ustaları" bir şekilde kendi illerinde hayvanseverlere yardımcı olabilir. Bilgi verilebilir, eğitim verilebilir. Şu an daha çok hayvanlara yuva bulma şeklinde oluyor.
Yerlere çöp atmayın artık. Eşşek kadar insanlarsınız.
0
@we miss freddie mercury cemaat gibi iş ve eş bulunuyorsa çok faydalı bir oluşum olur :P çok da adam toplarız.
ben fikri genel olarak beğendim. elimden gelen bir şey olursa katılmak da isterim. özellikle sivil toplum etkinlikleri, hayvanlara yardım gibi konular süper olabilir. birlikten kuvvet doğar. arkadaşların diğer yazdıkları da çok güzel. bir çok insan yararlanabilir.
misal ben de haftada 1-2 saatimi ayırıp ingilizce ya da tarih-edebiyat gibi konularda yardıma ihtiyacı olan arkadaşlara yardım edebilirim.
ben fikri genel olarak beğendim. elimden gelen bir şey olursa katılmak da isterim. özellikle sivil toplum etkinlikleri, hayvanlara yardım gibi konular süper olabilir. birlikten kuvvet doğar. arkadaşların diğer yazdıkları da çok güzel. bir çok insan yararlanabilir.
misal ben de haftada 1-2 saatimi ayırıp ingilizce ya da tarih-edebiyat gibi konularda yardıma ihtiyacı olan arkadaşlara yardım edebilirim.
0
kafanizdakileri toplarlayin benimle iletisime gecin, yazilim olarak neye ihtiyac oldugunu degerlendirip ona gore bir sey yapalim. Tagging falan gelebilir. ben siteyi epeydir tekrardan yazmaya calisiyorum, gorsel olarak %90 aynisi olacak ama yazilim acisindan cok daha genisletilebilir ve guzel bir halde olacak, onunla birlikte voting, tagging tarzi seyler getirmeyi dusunuyorum. benimle iletisim icin compumaster (a) eksiduyuru com
0
madem bu kadar konusunda uzman var, çeşitli yazılan yazıldığı bir alt site açılabilir?
veya isteyenler bir araya gelerek bi blog kurabilir. topluluk adı altında organize bir şekilde yazılırsa güzel sonuçlar çıkar
veya isteyenler bir araya gelerek bi blog kurabilir. topluluk adı altında organize bir şekilde yazılırsa güzel sonuçlar çıkar
0
uzman dediysek hiçbirimiz bir alex değiliz, yanlış anlaşılma olmasın :)
bir toplantı yapılabilir. ya da toplantılar. Türkiye çapında dalga dalga yayılan bir oluşum. breh breh breh!
bir toplantı yapılabilir. ya da toplantılar. Türkiye çapında dalga dalga yayılan bir oluşum. breh breh breh!
0
duyuru'da son zamanlarda gördüğüm en güzel ve anlamlı başlık bu olabilir. fikir mükemmel. ingilizce konusunda yardım edebilirim falan denmiş. çok iyi olur, çok da güzel olur. seve seve katılırım. yapabileceğim herhangi bir durum olursa da yardımcı olmak isterim.
0
akademi kursusunun baskanligini bana verin, saka bi yana, gezi ve doktora gibi konulardaki uzmanliklarimla yardima hazirim.
0
bence uzman belirlemek yerine compumaster'ın dediği gibi tagging üzerinden gidilebilir. herkes için de çok daha kolay gelişir. hem insanlar zamanla yeni uzmanlıklar geliştirdiğinde de takip etmesi kolay olur, sürekli bir liste güncellenmesi gerekmez...
önerim şu: tagging üzerinden duyuruyu açan kişi belli kalıplar içinde tag'lerini eklesin. sonra bu sorulara cevap verenler ve tik alanlar (ya da duruma göre en yüksek voting alanlar) o tag üzerinde yavaş yavaş puan almaya başlarlar. ve bu puanlar üzerinden Tag başına sıralama olur.
mesela ben, IT tagi ile açılmış sorularda çok tag aldıysam, üye bilgileri sayfamda, "uzmanlık alanları" diye bir kısmında IT tagi geçebilir, hyperlink şeklinde de olabilir mesela bu tagler. mesela soru altındaki tagler de hyperlink olursa. IT tag'i ile açılmış bir sorunun altındaki "IT" tagine tıklandığında, o tag için en yüksek puan toplamış -atıyorum- 10 kişi listelenir, "IT konusunda en uzman 10 kişi" gibi bi başlık altında...
sözlükteki hashtaglerin mantığı gibi aynı yani, umarım yeterince açık olabilmişimdir.
ne çok tag demişim, pardon.
önerim şu: tagging üzerinden duyuruyu açan kişi belli kalıplar içinde tag'lerini eklesin. sonra bu sorulara cevap verenler ve tik alanlar (ya da duruma göre en yüksek voting alanlar) o tag üzerinde yavaş yavaş puan almaya başlarlar. ve bu puanlar üzerinden Tag başına sıralama olur.
mesela ben, IT tagi ile açılmış sorularda çok tag aldıysam, üye bilgileri sayfamda, "uzmanlık alanları" diye bir kısmında IT tagi geçebilir, hyperlink şeklinde de olabilir mesela bu tagler. mesela soru altındaki tagler de hyperlink olursa. IT tag'i ile açılmış bir sorunun altındaki "IT" tagine tıklandığında, o tag için en yüksek puan toplamış -atıyorum- 10 kişi listelenir, "IT konusunda en uzman 10 kişi" gibi bi başlık altında...
sözlükteki hashtaglerin mantığı gibi aynı yani, umarım yeterince açık olabilmişimdir.
ne çok tag demişim, pardon.
0
kapalı bir topluluk gibi düşünülürse, işyerleri hakkında değerlendirme yapan bir küme kurulabilir.
0
güzel fikir. faydalı olur. kamu personeli sorunlarına yardımcı olmaya çalışırım da asıl işim bütçe. özel bütçeli idarelerin bütçe problemlerine pek denk gelmiyorum duyuruda ama olsun. :)
0
bu söylenenler kullanıcıların taglenmesiyle büyük oranda çözülebilir gibi. bir de belki her kullanıcının yanında ya da kullanıcıya ait taglerin yanında daha detaylı yardım etmeye gönüllü olduğuna dair küçük bi işaret vs. olabilir. yoksa beni de alın demelik paralel bi ekşi duyuruya gerek yok sanırım di mi?
0
Ekşi duyuru'nun asıl amacının bu olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar burada çok vakit geçiremesem de, genel itibariyle kanım troll varlığının beni en çok burada rahatsız ettiğidir.
Tag'leme çok iyi fikir bence. Bir Quora tandansı yakalanabilirse ne mutlu.
Ar-Ge, proje yönetimi, IT ve elektronik mühendisliği (spesifik olarak sinyal işleme) konularında katkımı yapmak için hazırım.
Ekleme: İngilizce çeviri, redaksiyon ve gönüllülük konularında da katkı sunabilirim.
Tag'leme çok iyi fikir bence. Bir Quora tandansı yakalanabilirse ne mutlu.
Ar-Ge, proje yönetimi, IT ve elektronik mühendisliği (spesifik olarak sinyal işleme) konularında katkımı yapmak için hazırım.
Ekleme: İngilizce çeviri, redaksiyon ve gönüllülük konularında da katkı sunabilirim.
0
troll'leri de bu tagleme imkanıyla işaretleyebilirsek aslında güzel olabilir. kullanıcı info'sunda not olarak yazabilir "trollümsü" falan gibisinden...
0
loveinaflipbook,
troll olduğu açık olan bir kişi aldığı çoklu hesaplarla kendisini aksi yönde tagleyebilir, bu trol kız ise onu destekleyecek bir çok kullanıcı bulabilir.
bunun gibi etkili, hayatından duyuruyu çıkarırsa çok fazla kaybı olacak ve amacı için her yol mübah trollere ne yapmalı?
troll olduğu açık olan bir kişi aldığı çoklu hesaplarla kendisini aksi yönde tagleyebilir, bu trol kız ise onu destekleyecek bir çok kullanıcı bulabilir.
bunun gibi etkili, hayatından duyuruyu çıkarırsa çok fazla kaybı olacak ve amacı için her yol mübah trollere ne yapmalı?
0
@douchebag orada da belki oylama sistemi devreye girebilir. ama senin de dediğin gibi, eğer bir sürü fake hesap ve yandaş desteği olursa, oylama sistemi de hiçbir işe yaramaz o zaman...
0
varım.
avukatım. özellikle marka-patent ve tasarımlara ilişkin hukuki konularda yardımcı olabilirim. her ne kadar hukukun diğer alanlarında biraz pratiksiz olsam da, o konularda da yardımcı olabilirim elimden geldiğince.
onun dışında ankara (özellikle de çankaya ilçesi) ile ilgili sorularınızda yardımcı olmaya çalışırım.
avukatım. özellikle marka-patent ve tasarımlara ilişkin hukuki konularda yardımcı olabilirim. her ne kadar hukukun diğer alanlarında biraz pratiksiz olsam da, o konularda da yardımcı olabilirim elimden geldiğince.
onun dışında ankara (özellikle de çankaya ilçesi) ile ilgili sorularınızda yardımcı olmaya çalışırım.
0
0
arkadaşlar bir toplantı yapılsa, bir faaliyet düzenlense, dersti, yardımdı, sivil toplum hareketiydi haydi şunu yapıyoruz denilirse hiç bir troll gelip katılmaz.
ben filanca geçen sevgililerim, cinsel hayatım, dayımın hastalığı ile ilgili hikayeler uydurmuştum ehe mehe diye kendini ortaya atamaz.
ya bunlarla ciddi şekilde uğraşanlar zaten işe yaramaz, asosyal ve ezik insanlar zaten. hiç birisi gerçek hayatta karşınıza geçemez.
ama olay internet üzerinde kalırsa troller her zaman olur.
ben filanca geçen sevgililerim, cinsel hayatım, dayımın hastalığı ile ilgili hikayeler uydurmuştum ehe mehe diye kendini ortaya atamaz.
ya bunlarla ciddi şekilde uğraşanlar zaten işe yaramaz, asosyal ve ezik insanlar zaten. hiç birisi gerçek hayatta karşınıza geçemez.
ama olay internet üzerinde kalırsa troller her zaman olur.
0
bu tip yararlı şeylerle gelenler oldu daha önce de. kimsenin yüzüne bakılmadı. reklam diyeceksiniz, para diyeceksiniz ki ancak dikkatler çekilsin.
ayrıca şuyum buyum diyerek datmini bırakın da, yarar sağlayacaksanız database vs. üzerinden olursa olur buraya yazmakla değil :)
ayrıca şuyum buyum diyerek datmini bırakın da, yarar sağlayacaksanız database vs. üzerinden olursa olur buraya yazmakla değil :)
0
Boyle olmaz bu is, birimiz secsin digerlerini, oyle ben varim diyen herkesi almayalim. Kimin gruba dahil oldugunu da disardan kimse bilmesin, illuminati olalim.
0
daha başlamadan moral bozmayın arkadaşlar. böyle şeyler yapıldı kimse gelmedi filan demeyin.
ben boş boş oturacağıma ihtiyacı olan 1-2 arkadaşa yardım edebilirsem, hasta bir köpeği iyileştirirsek bile önemli bir şeydir.
ben boş boş oturacağıma ihtiyacı olan 1-2 arkadaşa yardım edebilirsem, hasta bir köpeği iyileştirirsek bile önemli bir şeydir.
0
ben de antalya'da avukatım. avukatlık ve antalya ile ilgili konularda yardımcı olmaya çalışırım seve seve.
0
Eskişehir'deyim. İstatistik, akademisyenlik ve bisiklet konusunda elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
0
bence herkesin kendi ne yapabileceğinden ziyade, tag'leri belirleyelim liste olarak. insanlar uzmanlıkları neyse kendi taglerini eklesin. sonra eğer benim düşündüğüm (yukarıda belirttiğim) yöntem mantıklı gelirse, bir veritabanından tagler atanır.
@we miss freddie mercury
istersen duyuruda insanların belirttiği uzmanlık alanlarını tek tek liste yaparak duyuru kısmına editleyebilirsin. böylece büyük bir liste oluşur yavaş yavaş.
yalnız tagleri çok detaya inmeden verelim ki, bu sefer de insanlar tag bulutu içinde kaybolmasın. mesela duyuruya gelen 3. cevapta y e k'in bahsettiği konuları video prodüksiyon, kurgu ve fotoğraf şeklinde özetleyebiliriz...
@we miss freddie mercury
istersen duyuruda insanların belirttiği uzmanlık alanlarını tek tek liste yaparak duyuru kısmına editleyebilirsin. böylece büyük bir liste oluşur yavaş yavaş.
yalnız tagleri çok detaya inmeden verelim ki, bu sefer de insanlar tag bulutu içinde kaybolmasın. mesela duyuruya gelen 3. cevapta y e k'in bahsettiği konuları video prodüksiyon, kurgu ve fotoğraf şeklinde özetleyebiliriz...
0
Görsel efect ve animasyon dalında beni de yazın.
-3ds max
-Vray
-Autocad
-Photoshop
-After Effects
-Premiere
-Boujou
-Pf track
-Realflow
-Profesyonel Fotoğrafcılık
Ve sayamadıgım diğer programlar ile yanınızdayım sevgili kardeşlerim.
-3ds max
-Vray
-Autocad
-Photoshop
-After Effects
-Premiere
-Boujou
-Pf track
-Realflow
-Profesyonel Fotoğrafcılık
Ve sayamadıgım diğer programlar ile yanınızdayım sevgili kardeşlerim.
0
Tag ve vote sistemi çok mantıklı.
Yazıldımı yukarıda bilmiyorum hızlıca gözattım sadece ama mesela her kullanıcı kendisiyle alakalı tagler belirlese ve anasayfaya girdiğinde tüm duyuruları görebildiği gibi o ilgili taglerin kümelendiği bir bölüme de ulaşabilse sağ frame de ya da tepede. Böylece öncelikle kendisinin fayda sağlayabileceği konulara yönelebilir tektek duyurulara göz atmadan.
Ve bir de belirtmem gereken doğru yer burasımı bilmiyorum ama mobil versiyonun ciddi ciddi yenielnmesi gerekiyor. Lütfen kimse yanlış anlamasın ama kullanılabilirlik gerçekten çok kötü.
Yazıldımı yukarıda bilmiyorum hızlıca gözattım sadece ama mesela her kullanıcı kendisiyle alakalı tagler belirlese ve anasayfaya girdiğinde tüm duyuruları görebildiği gibi o ilgili taglerin kümelendiği bir bölüme de ulaşabilse sağ frame de ya da tepede. Böylece öncelikle kendisinin fayda sağlayabileceği konulara yönelebilir tektek duyurulara göz atmadan.
Ve bir de belirtmem gereken doğru yer burasımı bilmiyorum ama mobil versiyonun ciddi ciddi yenielnmesi gerekiyor. Lütfen kimse yanlış anlamasın ama kullanılabilirlik gerçekten çok kötü.
0
çok da iyi olur çok da hoş olur.
müzik prodüksiyonu, enstrüman (davul ve gitar), sunum (proje,ödev vs.) mevzuları için soruları yanıtlayabilirim hâliyle insan istiyor ki müzik bölümü olsun.
hadi hareket gelsin biraz duyuruya!
müzik prodüksiyonu, enstrüman (davul ve gitar), sunum (proje,ödev vs.) mevzuları için soruları yanıtlayabilirim hâliyle insan istiyor ki müzik bölümü olsun.
hadi hareket gelsin biraz duyuruya!
0
canlıya geçebilirse çok süper fikir bence de, daha önce de bu tarz fikirler geldiğini hatırlıyorum ben de, geliştirilebilirse çok efektif olur.
cevaplara hızlıca göz attım, voting ve tag mantığı en akla yatan ve en uygulanabilir olanı diye düşünüyorum ben de.
yazıldı mı bilmiyorum ama kişiler kendileri tag ekleyebildiği gibi cevap verdiği kişiler tarafından da taglenebilse veya bu tagler üzerinden kişiye oy verilebilse daha da kolaylaşır sanki işler. aynı şekilde voting sistemi lafından, verilen cevapların sadece soruyu soran kişi tarafından değil tüm kullanıcılar tarafından oylanabileceğini anlıyorum, bu cevap işe yarar/yaramaz şeklinde. öyleyse çok iyi olur bu uzun süredir gerekiyordu bence hatta.
son olarak da kişilerin cevap verdiği kategoriler ile de taglenmesi durumu bayağı bi toparlayabilir, atıyorum adam çoğunlukla teknik bilgi ve sinema sorularına tikli (tek kıstas tik olmasa da olur sonuçta hala tik kullanmayı bilmeyen/önemsemeyen insanlar var) cevaplar vermiş, o kişiyi teknik bilgi ve sinema konularında tagleyebilir sistem otomatik olarak. ya da en azından tag önerisi gelebilir bu kişiye veya bu kişi için.
ya son olarak demiştim ama aklıma bir şey daha geldi, kullanıcılara sözlükteki gibi not alabilsek de çok iyi olur. aklımızda tutmak zorunda kalmayız kim kimdir diye.
cevaplara hızlıca göz attım, voting ve tag mantığı en akla yatan ve en uygulanabilir olanı diye düşünüyorum ben de.
yazıldı mı bilmiyorum ama kişiler kendileri tag ekleyebildiği gibi cevap verdiği kişiler tarafından da taglenebilse veya bu tagler üzerinden kişiye oy verilebilse daha da kolaylaşır sanki işler. aynı şekilde voting sistemi lafından, verilen cevapların sadece soruyu soran kişi tarafından değil tüm kullanıcılar tarafından oylanabileceğini anlıyorum, bu cevap işe yarar/yaramaz şeklinde. öyleyse çok iyi olur bu uzun süredir gerekiyordu bence hatta.
son olarak da kişilerin cevap verdiği kategoriler ile de taglenmesi durumu bayağı bi toparlayabilir, atıyorum adam çoğunlukla teknik bilgi ve sinema sorularına tikli (tek kıstas tik olmasa da olur sonuçta hala tik kullanmayı bilmeyen/önemsemeyen insanlar var) cevaplar vermiş, o kişiyi teknik bilgi ve sinema konularında tagleyebilir sistem otomatik olarak. ya da en azından tag önerisi gelebilir bu kişiye veya bu kişi için.
ya son olarak demiştim ama aklıma bir şey daha geldi, kullanıcılara sözlükteki gibi not alabilsek de çok iyi olur. aklımızda tutmak zorunda kalmayız kim kimdir diye.
0
tarihçiyim. destek olurum.
edit: ilkokul/lise tarihçisi değilim merak etmeyin :D
edit: ilkokul/lise tarihçisi değilim merak etmeyin :D
0
noldu, uzmanlık bölümleri oluyo mu şimdi? okuyamadım...
reklamcıyım ben de.
reklamcıyım ben de.
0
Herkes uzmanlık alanı olayını demiş ama zaten duyurunun olayı bu. Birisi kategorilere bir soru yazar, o konuda fikir sahibi olan kişiler de buna cevap verir. Neden duyuru içinde duyuru gibi bir sisteme gidilsin ki? Bunun kime ne faydası var?
Proje yapılsın ona lafım yok, atıyorum burada da limon gibi bir eklenti kurulsun ama zirveler oturup muhabbetten ziyade ortak ilgi alanlarında iş/proje yapmakla alakalı olsun.
Karmaşık sistemlerin tutacağını sanmıyorum. Vay efendim herkes kendine ve başkasına tag girsin, o tagler oylansın falan. Bunlar yalan işler. Millet cevaplara tik atmıyor bir de böyle alengirli işlere girmek hayal olur. Bu sistemi çok kişi kullanmazsa hiç sağlıklı sonuçlar çıkmaz.
Proje yapılsın ona lafım yok, atıyorum burada da limon gibi bir eklenti kurulsun ama zirveler oturup muhabbetten ziyade ortak ilgi alanlarında iş/proje yapmakla alakalı olsun.
Karmaşık sistemlerin tutacağını sanmıyorum. Vay efendim herkes kendine ve başkasına tag girsin, o tagler oylansın falan. Bunlar yalan işler. Millet cevaplara tik atmıyor bir de böyle alengirli işlere girmek hayal olur. Bu sistemi çok kişi kullanmazsa hiç sağlıklı sonuçlar çıkmaz.
0
ingilizce çeviri, orta dünya, fantastik edebiyat (özellikle tolkien), roman yazma konuları, sürdürülebilir yaşam, survival, tarla-köy hayatı gibi konular, genel olarak felsefe konularında yardımcı olabilirim. her zaman aktif olmasam da gördüğüm gibi müdahale ederim :)
0
yalnız olay "sadece" internet üzerinde kalmasın lütfen.
tagleme, oylama filan bunlar hep sanal şeyler. troll meselesi halledilmedikçe iş yaramaz. çok ciddi konularda yazıldığı zaman bile troll denen yaratıklar olaya dahil olabiliyorlar.
duyuruda, internet üzerinde zaten herkes birbirine yardım ediyor. bence olay reel ortamda buluşup ciddi proje yapabillmek.
tagleme, oylama filan bunlar hep sanal şeyler. troll meselesi halledilmedikçe iş yaramaz. çok ciddi konularda yazıldığı zaman bile troll denen yaratıklar olaya dahil olabiliyorlar.
duyuruda, internet üzerinde zaten herkes birbirine yardım ediyor. bence olay reel ortamda buluşup ciddi proje yapabillmek.
0
duyuru zaten bu amaclarin bircoguna hizmet ediyor. bence organize olmak istiyorsaniz, mahallenizden baslayin, okulunuzdan vs. sanal degil, canli canli.
bu arada I miss fm.
bu arada I miss fm.
0
-yazarlar ozel mesaj ile sinirsiz iletisim kurabilirler.
-istatistiki bilgi, arsiv ihtiyaci varsa, proje yapmaya gerek yok.
-uzmanlar zaten burada, zamani enerjisi izin verdigi surece, her seye cevap veriyor, duyuru zaten 'bir bilene sorayim' ic gudusuyle isliyor. sonra teknik olan her sey samimiyeti azaltacaktir, insanlarin birbirine olan guveni azalirsa, duyuru serseri yuvasina doner.
vs.vs.
burada benden daha 'uzman' bir dolu uzman vardir, ancak bir proje yapilacaksa nasil bir yol izlenmesi gerektigi bellidir.
once amac olmali.sonra hedefler belirlenmeli. araclara karar verilecek. kaynaklar gozden gecirilecek. takvimi vs. yogun calisma gerektirir bu isler.
ustelik proje yapmis olmak icin yapilmaz. eksiklikten, ihtiyactan bir fikir dogar.
o halde;
*nedir eksiduyurunun eksikleri? eksiduyuru kapsaminda bize yetersiz gelen, iyilestirmek istedigimiz ne var?
*ben ne kadar dahil olacagim? neden?
*kaynaklar neler? insan, zaman, bilgisayar, yol, elektrik, su,, cay, kahve? para pul?
*kimler aktif gorev alacak? kimler dolayli gorev alacak
*denetimi kim saglayacak? ozdenetim mekanizmasi nasil olacak?
*ne kadar zamana ihtiyacimiz var? programimiz nasil olmali?
-istatistiki bilgi, arsiv ihtiyaci varsa, proje yapmaya gerek yok.
-uzmanlar zaten burada, zamani enerjisi izin verdigi surece, her seye cevap veriyor, duyuru zaten 'bir bilene sorayim' ic gudusuyle isliyor. sonra teknik olan her sey samimiyeti azaltacaktir, insanlarin birbirine olan guveni azalirsa, duyuru serseri yuvasina doner.
vs.vs.
burada benden daha 'uzman' bir dolu uzman vardir, ancak bir proje yapilacaksa nasil bir yol izlenmesi gerektigi bellidir.
once amac olmali.sonra hedefler belirlenmeli. araclara karar verilecek. kaynaklar gozden gecirilecek. takvimi vs. yogun calisma gerektirir bu isler.
ustelik proje yapmis olmak icin yapilmaz. eksiklikten, ihtiyactan bir fikir dogar.
o halde;
*nedir eksiduyurunun eksikleri? eksiduyuru kapsaminda bize yetersiz gelen, iyilestirmek istedigimiz ne var?
*ben ne kadar dahil olacagim? neden?
*kaynaklar neler? insan, zaman, bilgisayar, yol, elektrik, su,, cay, kahve? para pul?
*kimler aktif gorev alacak? kimler dolayli gorev alacak
*denetimi kim saglayacak? ozdenetim mekanizmasi nasil olacak?
*ne kadar zamana ihtiyacimiz var? programimiz nasil olmali?
0
www.zumbara.com anlattıgınız şey bu değil mi? fikir süper bu arada umarım çalışır
0
bir şekilde hayata geçmesi, sanal kalmaması lazım. misal yukarda reklam olarak görüyorsunuz çok güzel düşünmüş arkadaşlar topluluklar için internet sitesi yapmışlar. çok beğendim. tıkladım ama yarısından fazlası sadece internet üzerinden kayıt olmuş insanlar herhangi bir gerçek hayat aktivitesi yok.
böyle bir şey olmasın.
böyle bir şey olmasın.
0
Psikolog olarak ben de varım. Ayrıca ea, sözel ve dil bölümü öğrencilerine üniversite ve bölüm tercihi konusunda fazlasıyla yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
0
arkadaşlar, compute master ile direkt iletişimdeyim, detaylıca bir rapor yazıyorum. istekleriniz özellikle çok önemli benim için, düşüncelerinizi ve önerilerinizi paylaşın lütfen. yazılanlar içerisinden de hiçbir detayı atlamıyorum, ortaya güzel şeyler çıkması için çabalıyoruz, stay tuned :)
0
harika fikir. buradaki insanlardan hayatımı derin ölçüde etkileyen yardımlar gördüm. elimden ne geliyorsa yaparım.
işsizim çok bi' uzmanlığım yok ama ekonometri ve photoshop konusunda yardım edebilirim belki.
işsizim çok bi' uzmanlığım yok ama ekonometri ve photoshop konusunda yardım edebilirim belki.
0
ben de varım.
işini bilen memurlar listesi yapalım mesela, torpilimiz falan olur kamuda.
işini bilen memurlar listesi yapalım mesela, torpilimiz falan olur kamuda.
0
evet beyler, bayanlar; oldukça uzun, kapsamlı ve detaylı bir rapor yazdım ve computemaster'a ilettim. yazarken ve yazmadan önce de burada yazılanlar kadar bir o kadar daha yeni şeyler ekledim. Sizlerden geri dönümler oldukça da eklemeler yapacağım oraya zaten. ciddi bir kodlama ve tasarım değişikliği olabilir istekler doğrultusunda, ancak sonuç olarak dediğim gibi, buraya yazılan her şeyi dikkate alarak ve atlamadan rapora ekledim, sizlerden de artık neler yapalım, nasıl yapalım sorusuna daha çok kafa yormamızı rica ediyorum. iyi akşamlar.
0
Öncelikle varım.
Ancak kullanıcıların kendileri ait uzmanlık alanlarıyla direkt dahil olmaları yerine belirli taglerde aldıkları puanlarla o konuda "uzman" achievement'ını almaları gerektiğini düşünüyorum. Mesela bir örnek şu anda edebiyat okuyorum, uzatıp son senemde iktisat bıraktım ve tutup da "mikrodan anlarım" yazmam pek de doğru olmazmış gibi geliyor. Eğer o konularda verebildiğim cevaplar belirli bir faydaya ulaşmışsa o sıfatı hak etmeliyim.
Sokakta yapılabilecek etkinlikler, sosyal projelere ise baştan beri varım. Elimden geldiğince katılmaya çalışırım işi gücü ve parası olmayan bir insan olarak.
Ancak kullanıcıların kendileri ait uzmanlık alanlarıyla direkt dahil olmaları yerine belirli taglerde aldıkları puanlarla o konuda "uzman" achievement'ını almaları gerektiğini düşünüyorum. Mesela bir örnek şu anda edebiyat okuyorum, uzatıp son senemde iktisat bıraktım ve tutup da "mikrodan anlarım" yazmam pek de doğru olmazmış gibi geliyor. Eğer o konularda verebildiğim cevaplar belirli bir faydaya ulaşmışsa o sıfatı hak etmeliyim.
Sokakta yapılabilecek etkinlikler, sosyal projelere ise baştan beri varım. Elimden geldiğince katılmaya çalışırım işi gücü ve parası olmayan bir insan olarak.
0
Ben de varım gençler :) sanat-resim-grafik vs konularında elimden geldiğince paylaşırım :)
0
Aslında çok güzel bir sistem ortaya çıkabilir. Ben biyoloji özellikle evrimsel biyoloji alanındaki sorularda yardımcı olabilirim hatta alanımla çok da alakalı olmayan bilimsel sorularınız için açıp literatür tarar, makale okur yine yardımcı olmaya çalışırım. Öğrenci aç halimle maddi projelerinize cebimdeki son 5 - 10 lirayı atar hatta Ankara içi bir durum olduğunda fiziksel olarak da elimden geleni yaparım.
0
işsiz bir doktor olarak bolca zamanım var. mesleğimle ilgili yardımcı olabileceğim bir şeyler olursa ne mutlu bana. veritabanı oluşturuyorsanız beni yazabilirsiniz.
0
işsizlik konusunda da insanlar çok dertli bu aralar. o konuda bişeyler yapılabilir mi bu şekilde dersiniz?
biliyorum hukuksal problemler var direkt iş ilanı gibi duyuru açmakta, ama iş arayanlar bildirdiğinde meziyetlerine göre yapabileceğimiz bişeyler olmalı.
çalışan herkesin şirketinde 1 İK personeli ya da İşe Alımla ilgilenen biri vardır muhakkak (istisnalar hariç). bu İK personelleri birbirlerini de tanırlar genelde. böyle bir networkleri zaten hali hazırda var yani...
bunlara nasıl iletebiliriz, ya da nasıl ulaştırabiliriz iş arayan arkadaşlarımızın CV'lerini, durumlarını vs?
bu konuda beyin fırtınası yapsak süper olur bence...
mesela, direkt bir "iş arıyorum" kategorisi mi olsa? bu kategoriye özel olarak da dosya upload imkanı verilse, insanlar cv'lerini yükleseler siteye. ilgilenebilecekler de indirseler falan. çok mu karışır işler bu durumda?
bu konuda başka fikri olan?
biliyorum hukuksal problemler var direkt iş ilanı gibi duyuru açmakta, ama iş arayanlar bildirdiğinde meziyetlerine göre yapabileceğimiz bişeyler olmalı.
çalışan herkesin şirketinde 1 İK personeli ya da İşe Alımla ilgilenen biri vardır muhakkak (istisnalar hariç). bu İK personelleri birbirlerini de tanırlar genelde. böyle bir networkleri zaten hali hazırda var yani...
bunlara nasıl iletebiliriz, ya da nasıl ulaştırabiliriz iş arayan arkadaşlarımızın CV'lerini, durumlarını vs?
bu konuda beyin fırtınası yapsak süper olur bence...
mesela, direkt bir "iş arıyorum" kategorisi mi olsa? bu kategoriye özel olarak da dosya upload imkanı verilse, insanlar cv'lerini yükleseler siteye. ilgilenebilecekler de indirseler falan. çok mu karışır işler bu durumda?
bu konuda başka fikri olan?
0
bilgisayardan biraz anlarım. inşaatta büyüdüm. boya ve alçı işlerinin ustasıyım. bi de kemancıyım. bu üçü bi arada çok saçma oldu farkındayım ama yapabileceğim bişey olursa buralarda ya da az ötelerdeyim.
0
Her şey çok iyi güzel de okuduklarımdan biraz tüm bunların sanalda kalmasından yana bir eğilim seziyorum. Bence ilk etapta çok kalabalık olunmasa bile duyuldukça büyüyüp kocaman bir grup haline gelebilecek bir potansiyel oluşturulabilir.
Burada da örnek verildiği üzere kişiler uzmanlık alanlarına göre ayrılır, gönüllüler belirlenir ve tüm Türkiye'de bir ağ oluşturulabilir.
İşin teknik kısımlarını bilmem ama yardımdan örnek verirsek eğer Türkiye'nin her yerinde yaşayan, sisteme dahil uzmanlar ve gönüllüler, belirleyeceğimiz bazı kıstaslara göre saptanan yardıma muhtaç kişilerin bilgleriyle ilgili bir veri tabanı oluşturulur ve misal; 'zonguldak ilinde çöp evde yaşayan milli boksör' için zonguldakta yaşayan kullanıcılar bilgilendirilir ve bu kişiler o amcaya yardıma gider evini temizler düzenler, mahalleyi amcaya yardım etmek için organize eder ve onunla ilgilecek kimseleri belirler.
Uzmanlığım engelli, yaşlılar ve sosyal hizmetler üzerine. Bu konudaki kriterleri belirleme, organize ve birebir yardım hususunda adımı yazabilirsiniz. Yer Ankara.
Ve çalışılması gereken, benim burda çok duyduğum sorunlardan biri olan bilgisayar bağımlılığı, isteksizlik, tembelli ve asosyallik. Bu hususta bir şeyler yapmalı.
Burada da örnek verildiği üzere kişiler uzmanlık alanlarına göre ayrılır, gönüllüler belirlenir ve tüm Türkiye'de bir ağ oluşturulabilir.
İşin teknik kısımlarını bilmem ama yardımdan örnek verirsek eğer Türkiye'nin her yerinde yaşayan, sisteme dahil uzmanlar ve gönüllüler, belirleyeceğimiz bazı kıstaslara göre saptanan yardıma muhtaç kişilerin bilgleriyle ilgili bir veri tabanı oluşturulur ve misal; 'zonguldak ilinde çöp evde yaşayan milli boksör' için zonguldakta yaşayan kullanıcılar bilgilendirilir ve bu kişiler o amcaya yardıma gider evini temizler düzenler, mahalleyi amcaya yardım etmek için organize eder ve onunla ilgilecek kimseleri belirler.
Uzmanlığım engelli, yaşlılar ve sosyal hizmetler üzerine. Bu konudaki kriterleri belirleme, organize ve birebir yardım hususunda adımı yazabilirsiniz. Yer Ankara.
Ve çalışılması gereken, benim burda çok duyduğum sorunlardan biri olan bilgisayar bağımlılığı, isteksizlik, tembelli ve asosyallik. Bu hususta bir şeyler yapmalı.
0
gençlik değişimi projeleriyle de ilgili bir ekip olsa güzel olur diye düşünüyorum. hatta kendi informal grubumuzu kurarız, kendi projelerimizi yazarız çok güzel olur. bu konudaki tecrübelerimi paylaşacağım ve bana fikir konusunda yardımcı olabilecek takım arkadaşları aramaktayım :))
0
sözlükteki gibi edebiyat, bilim, sinema vb kanallar oluşturulsun. matematik, tıp, bankacılık-finans, hukuk gibi belli başlı kanallar açılır sonraları öneriler üzerine çoğaltırız. ama bu kanalları görüntülediğimizde duyuru başlıkları değil de kullanıcı isimlerimiz çıkmalı. yani gönül işleri kanalına tıkladığınızda burty isimli kullanıcının bu alanda uzman olduğunu görsünler ki özel mesaj yoluyla ulaşsınlar ve burty de onlara tecrübelerini aktarsın.
sürekli girip duyuru başlıklarını takip etmek mümkün olmuyor. girdiğim zaman acaba son iki gün içerisinde kimler bankalarla ilgili problem yaşamış diye bakmıyorum. ama siteye ilk girişimde dikkatimi çeken mesaj butonunun yeşil yanıp yanmadığına bakmak oluyor.
sürekli girip duyuru başlıklarını takip etmek mümkün olmuyor. girdiğim zaman acaba son iki gün içerisinde kimler bankalarla ilgili problem yaşamış diye bakmıyorum. ama siteye ilk girişimde dikkatimi çeken mesaj butonunun yeşil yanıp yanmadığına bakmak oluyor.
0
Matematikci edebiyat sever ve kpss ye hazirlanan biri olarak elimden geldigince yardima hazirim. Soru cozum gibi bir alan da yapilabilir malum oss kpss ya da diger sinavlara hazirlanan arkadas da cok burda.
0
cevaplara bakıyorum da istenenlerin bir kısmı teknik ihtiyaçlar doğuruyor. istenilen o özellikler için kodlanması lazım sitenin bizim göremediğimiz kısmında değişiklikler lazım hatta fazlaca iş çıkıyor.
bana kalsa bu benim çok sık da düşündüğüm bir şey, hatta oturup bunu yaparım bile o kadar sorunluyum istatistik çıkarır aynı soruları tek başlık altında toplardım güncelliğine dikkat ederek.
yani arama kısmını geliştirirdim. şöyleki üşenmeden tek tek bütün duyuruları incelerdim.
sevgilim hamile kalmış olabilir mi sorusundan kaç tane vardır? 100?
üye nickini kaldırarak bütün aynı tarz soruları toplardım.
soru: sevgilim hamile kalmış olabilirmi.
bütün sorulara verilmiş cevapları, aynı olanları ayıklayarak troll dalga geçme amaçlı olanları da silerek soru cevap olarak arşivde tutardım.
ve insanları soru sormaya değil aramaya teşvik ederdim önce.
çünkü insanı tatmin edecek kadar cevap olacak altında bu şekilde.
şu an sorulsa 10 cevap almak yerine.
daha önce verilmiş bütün cevapları görebilecek.
bunun güzel yanı. soru kirliliği ortadan kalkar.
hatta arşivlenmiş türde 5 soru soran uçurulursa falan güzel olur.
bu bence duyuruyu en çok güzelleştirecek şey. bir duyuru müdavimi/hastası/fanı olarak söylüyorum bunu ki yaparım. tek tek okuyup birleştiririm.
edit:
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
bunlar sadece 7 dakikada bulduklarım.
bilmiyorum bana mantıklı geldi. yani site bilgilendirici bir içeriğe sahip olmuş olur gibi. kötü mü olur bilemedim. bunlara bakarken de bir troll farkettim :D
bana kalsa bu benim çok sık da düşündüğüm bir şey, hatta oturup bunu yaparım bile o kadar sorunluyum istatistik çıkarır aynı soruları tek başlık altında toplardım güncelliğine dikkat ederek.
yani arama kısmını geliştirirdim. şöyleki üşenmeden tek tek bütün duyuruları incelerdim.
sevgilim hamile kalmış olabilir mi sorusundan kaç tane vardır? 100?
üye nickini kaldırarak bütün aynı tarz soruları toplardım.
soru: sevgilim hamile kalmış olabilirmi.
bütün sorulara verilmiş cevapları, aynı olanları ayıklayarak troll dalga geçme amaçlı olanları da silerek soru cevap olarak arşivde tutardım.
ve insanları soru sormaya değil aramaya teşvik ederdim önce.
çünkü insanı tatmin edecek kadar cevap olacak altında bu şekilde.
şu an sorulsa 10 cevap almak yerine.
daha önce verilmiş bütün cevapları görebilecek.
bunun güzel yanı. soru kirliliği ortadan kalkar.
hatta arşivlenmiş türde 5 soru soran uçurulursa falan güzel olur.
bu bence duyuruyu en çok güzelleştirecek şey. bir duyuru müdavimi/hastası/fanı olarak söylüyorum bunu ki yaparım. tek tek okuyup birleştiririm.
edit:
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
bunlar sadece 7 dakikada bulduklarım.
bilmiyorum bana mantıklı geldi. yani site bilgilendirici bir içeriğe sahip olmuş olur gibi. kötü mü olur bilemedim. bunlara bakarken de bir troll farkettim :D
0
Ben de yettim gari.
Kitaplar,sinema, IT,software-yazılım, Ankara ve saçmalamak konularıyla aranızdayım
Kitaplar,sinema, IT,software-yazılım, Ankara ve saçmalamak konularıyla aranızdayım
0
ben de varım. spor, survival(hayatta kalma sanatı) ve orta dünya hakkında bilgiliyim.
0
hadi ben de şeyedeyim.
edebiyat, dil bilgisi, osmanlı türkçesi vs vs konularında şeyedilirsiniz beni de.
edebiyat, dil bilgisi, osmanlı türkçesi vs vs konularında şeyedilirsiniz beni de.
0
@jamalbsf üstte yazmıştım tekrar yazayım, kendi kafamdaki ve sizlerin yazdıklarınızı, her şeyi rapor haline getirdim ve ilgili arkadaşlara direkt olarak ilettim. öneriler geldikçe ekleme yapılır zaten ama şuana kadarkiler bile fazlasıyla yeterli. artık bir bakıma top diğer tarafta, sonucta bu isteklerimiz için bir sürü kodlama ve tasarım zımbırtlarının değişmesi lazım. benlik bir şey kalmadı pek bundan sonra.
0
olay sadece ilgili arkadaşa iletmekle kaldıysa hiç bir yere gitmeyecek.
internet üzerinde benim nikimin yazında şunun bunun uzmanıdır dese nolcak ki ben onu anlamadım. biz geerçek hayata geçecek bir proje içn yazmıştık.
ilgili arkadaş dediğin compumaster herhalde. ona duyuru ile ilgili isteklerimizi iletmek için böyle bir duyuru açıp 140-150 cevap yazmamız gerekmezdi :/
valla olay başbakanın dediği gibi tencere tava hep aynı hava gibi oldu.
kusura bakmayın bunu söylemek zorundayım.
internet üzerinde benim nikimin yazında şunun bunun uzmanıdır dese nolcak ki ben onu anlamadım. biz geerçek hayata geçecek bir proje içn yazmıştık.
ilgili arkadaş dediğin compumaster herhalde. ona duyuru ile ilgili isteklerimizi iletmek için böyle bir duyuru açıp 140-150 cevap yazmamız gerekmezdi :/
valla olay başbakanın dediği gibi tencere tava hep aynı hava gibi oldu.
kusura bakmayın bunu söylemek zorundayım.
0
ben bi ara dil takası fikri atmıştım ortaya. bu vesileyle tekrar atayım. herkesin bildiği yabancı dilleri paylaşabileceği, o dili öğrenmek isteyenlere yardım edebileceği bir platform kurabiliriz falan. ben birine almanca öğretirim elimden geldiğince, beriki bana rusça öğretir, öteki ona fransızca...
0
matematikçiyim ve dershanede çalışıyorum.aynı zamanda yüksek yapıyorum.
matematik ve geometri sınavları için elimden geleni yaparım.
izmirde olanlara yaprak test imkanı sağlamaya çalışırım.
matematik ve geometri sınavları için elimden geleni yaparım.
izmirde olanlara yaprak test imkanı sağlamaya çalışırım.
0
herkes bişeyler yazmış, ben de bi tuz atayım, aşağıdaki tag'lerde yardımcı olabilirim.
* matematik, geometri, calculus, optimizasyon, mantık
* ekonomi, işletme, finansal analiz
* ithalat, gümrük, kargo, yurtdışından alışveriş
* motosiklet
* excel, ppt
* matematik, geometri, calculus, optimizasyon, mantık
* ekonomi, işletme, finansal analiz
* ithalat, gümrük, kargo, yurtdışından alışveriş
* motosiklet
* excel, ppt
0
@mea maxima culpa kusura bakma ama söylediklerin çok boş. duyuruyu değiştirebilecek kişilere (computemaster, 1 kişi daha hatta muhtemelen 2 kişiden de daha fazladır) ne üzerime bir vazife olacak ne de buradan çıkar sağlaycak şekilde hem kendi hem de sizlerin (senin değil) isteklerinizi topladım, özetledim, sundum. sonrasında da tamamdır, "sonrası bizde artık" aşamasına geçtik ve ben misyonumu tamamladım. ben ne kod yazmayı biliyorum, ne de duyurunun değişiminde --- yetkili --- bir mercideyim.
" olay sadece ilgili arkadaşa iletmekle kaldıysa hiç bir yere gitmeyecek. "
allah aşkına şu yazdığının mantığı nedir. arkadaş dediğin kişiler üstte söylediğim kişiler, iletmekle kaldıysa demişsin, ne yapim daha ben yahu, daha ne yapabilirim?
ama doğru, senin gibi sırf ortalığı karıştırmak, sırf insanların kafalarını bulandırmak için yazsaydım daha çok "prim" yapardım herhalde bu insanların arasında.
ben, şu içinde bulundugumuz ortam nasıl daha güzel, daha işlevsel olur ona çabalıyorum, bir şeyler yapmaya çalışıyorum (ki burada uzmanlık alanlarını belirten ve diğer şekillerde her türlü yardımcı olacagını belirten, hem buradan hem özelden yazan o kadar kişi oldu ki) sen kalkmıs ne diyorsun. öyle bir sinirlendim ki şuanda!!!!
insanlığa lanet ettirirsiniz siz, lanet!
" olay sadece ilgili arkadaşa iletmekle kaldıysa hiç bir yere gitmeyecek. "
allah aşkına şu yazdığının mantığı nedir. arkadaş dediğin kişiler üstte söylediğim kişiler, iletmekle kaldıysa demişsin, ne yapim daha ben yahu, daha ne yapabilirim?
ama doğru, senin gibi sırf ortalığı karıştırmak, sırf insanların kafalarını bulandırmak için yazsaydım daha çok "prim" yapardım herhalde bu insanların arasında.
ben, şu içinde bulundugumuz ortam nasıl daha güzel, daha işlevsel olur ona çabalıyorum, bir şeyler yapmaya çalışıyorum (ki burada uzmanlık alanlarını belirten ve diğer şekillerde her türlü yardımcı olacagını belirten, hem buradan hem özelden yazan o kadar kişi oldu ki) sen kalkmıs ne diyorsun. öyle bir sinirlendim ki şuanda!!!!
insanlığa lanet ettirirsiniz siz, lanet!
0
işte bu yüzden sadece internette kalırsa bir işe yaramaz diyoruz.
tanımadan etmeden biz de düşüncemizi söyledik diye lanet okumalar filan. istersen evimize de ateş düşsün, yıldırım efekti koyalım şuraya.
duyurunun güzelleştirilmesi, daha kullanılır, işe yarar bir yer olmasını hepimiz istiyoruz.
ama yukarda yazılanları okursan ben ve bir çok insan gerçek hayatta, somut projeler (sosyal sorumluluk, sivil toplum, hayvanları koruma vb) gibi yapılmasını istiyoruz. bununla ilgili bir beklenti içindeyiz.
bunun yerine compumaster'a yukarda herkesin yazdılarının bir özeti gönderilerek konu kapatılmış. üstüne bir de lanet edilmiş.
çok teşekkürler. işte internetin gücü, interneti güzelliği.
tanımadığınız insanlara iki satır yazı sonrası lanet eder, küfreder rahatlarsınız. sonra bilgisayar başından kalkar hayatınıza devam edersiniz.
tanımadan etmeden biz de düşüncemizi söyledik diye lanet okumalar filan. istersen evimize de ateş düşsün, yıldırım efekti koyalım şuraya.
duyurunun güzelleştirilmesi, daha kullanılır, işe yarar bir yer olmasını hepimiz istiyoruz.
ama yukarda yazılanları okursan ben ve bir çok insan gerçek hayatta, somut projeler (sosyal sorumluluk, sivil toplum, hayvanları koruma vb) gibi yapılmasını istiyoruz. bununla ilgili bir beklenti içindeyiz.
bunun yerine compumaster'a yukarda herkesin yazdılarının bir özeti gönderilerek konu kapatılmış. üstüne bir de lanet edilmiş.
çok teşekkürler. işte internetin gücü, interneti güzelliği.
tanımadığınız insanlara iki satır yazı sonrası lanet eder, küfreder rahatlarsınız. sonra bilgisayar başından kalkar hayatınıza devam edersiniz.
0
İlk madde çok güzel fikir aslında, insanları da yazmaya teşvik eder. Ben teknoloji, bilgisayar, programlama gibi alanlara dahil olabilirim.
Ama bunun gerçekleşmesi için compumaster ile iletişime geçilmesi lazım, bu başlığı görürse, zamanı da varsa belki ekleyebilir bu özelliği.
Ama bunun gerçekleşmesi için compumaster ile iletişime geçilmesi lazım, bu başlığı görürse, zamanı da varsa belki ekleyebilir bu özelliği.
0
we miss freddie mercury
ben oluyorum. eğer birileri mesela benim açtıgım bir başlığa yazsa, ne yazarsa yazsın tik'ini koyuyorum. obsesifliğim mi depreşti yine bilemedim :/
ben oluyorum. eğer birileri mesela benim açtıgım bir başlığa yazsa, ne yazarsa yazsın tik'ini koyuyorum. obsesifliğim mi depreşti yine bilemedim :/
0
ciddi bir şekilde cevaplamışsam tiklenmezsem uyuz oluyorum,
Bazılarının tik atıp atmaması pek bağlamıyor orası ayrı.
Bazılarıda işine gelmeyen cevapları tiklemiyor onlarada uyuz oluyorum.
Bazılarının tik atıp atmaması pek bağlamıyor orası ayrı.
Bazılarıda işine gelmeyen cevapları tiklemiyor onlarada uyuz oluyorum.
0
üzülmüyorum ama garipsiyorum hatta bazen sorasım geliyor çünkü bir ton insan kafa yorup yardımcı olmaya çalışıyor eleman o tiki atmıyor, hayır duyuru'nun konsepti bu yani birileri bir şey yazar, yardımcı olabiliyorsa o cevap tik atılır bu kadar basit. asıl mesele tik atılmadığında sanki adam açıp bir daha okumamış gibi de hissettiriyor eğer bir şey yazmamışsa.
eksiduyu.ru misal bu da işine gelmeyen cevaba tik atmayan bir genç.
eksiduyu.ru misal bu da işine gelmeyen cevaba tik atmayan bir genç.
0
çok yönlü düşünmek lazım. acaba soru sorulduktan ne kadar süre sonra cevap verilmiş ve siz cevap cevap verdiğiniz esnada soran kişi belki online olmayabilir, belki bir kaç gün sonra görebilir ve tik atabilir. oluyor çünkü bende de bazen böyle şeyler.
diğer taraftan şöyle bir durum daha var, acaba verdiğiniz cevap soran kimseyi tatmin ediyor mu ? bazıları öyle saça sapan cevaplar verebiliyor ki konudan tamamiyle uzak olması bir yana laf olsun çorba dolsun kafasıyla yazılmış olabiliyor.
ben genellikle emek vermiş alaka göstermiş olmasından dolayı ' eğer gerçekten de laf olsun diye yazmamışsa tabii ' tik atmaya özen gösteririm. ama cevabıma tik atılmış atılmamış çok da umursamamak gerekir diye düşünüyorum. bazıları öyle ki, online olmadığım konumdayken göz atarken sorulara benim soruma cevap verildiğini görüyorum ve sonra giriş yaparım tikini atarım diye düşünürken bir de bakıyorum ki adam cevabını silmiş. demek ki alınmış diyoru ister istemez. gerek yok bence böyle şeylere...
diğer taraftan şöyle bir durum daha var, acaba verdiğiniz cevap soran kimseyi tatmin ediyor mu ? bazıları öyle saça sapan cevaplar verebiliyor ki konudan tamamiyle uzak olması bir yana laf olsun çorba dolsun kafasıyla yazılmış olabiliyor.
ben genellikle emek vermiş alaka göstermiş olmasından dolayı ' eğer gerçekten de laf olsun diye yazmamışsa tabii ' tik atmaya özen gösteririm. ama cevabıma tik atılmış atılmamış çok da umursamamak gerekir diye düşünüyorum. bazıları öyle ki, online olmadığım konumdayken göz atarken sorulara benim soruma cevap verildiğini görüyorum ve sonra giriş yaparım tikini atarım diye düşünürken bir de bakıyorum ki adam cevabını silmiş. demek ki alınmış diyoru ister istemez. gerek yok bence böyle şeylere...
0
0
bakın duyurunun yardım sayfasında ne yazıyor iyi okuyun:
"Cevap sizi tatmin ettiyse, sol tarafta bir kutucuk var. Bir zahmet işaretleyin, çok eğlenceli oluyor. Cevap doğru değilse formalite icabı işaretlemeyin; hem ayıp, hem de kendinizi kandırmış olursunuz."
ne diyor formalite icabı, sizi tatmin etmeyen cevabı işaretlemeyin diyor. ama yoook duyuruda tam tersi benimsenmiş, cevabı tiklenmeyen adam sanki anasına bacısına sülalesine gelmişine geçmişine geleceğine küfretmişsin gibi davranıyor.
"Cevap sizi tatmin ettiyse, sol tarafta bir kutucuk var. Bir zahmet işaretleyin, çok eğlenceli oluyor. Cevap doğru değilse formalite icabı işaretlemeyin; hem ayıp, hem de kendinizi kandırmış olursunuz."
ne diyor formalite icabı, sizi tatmin etmeyen cevabı işaretlemeyin diyor. ama yoook duyuruda tam tersi benimsenmiş, cevabı tiklenmeyen adam sanki anasına bacısına sülalesine gelmişine geçmişine geleceğine küfretmişsin gibi davranıyor.
0
@utku, çok güldüm yeminle ne güzelmiş o öyle ya :D
cevap: öyle takmıyorum ama atılsın yani.niye atmıyorlar cidden ya?
cevap: öyle takmıyorum ama atılsın yani.niye atmıyorlar cidden ya?
0
dun normalde adamin hayatta bulamayacagi bir sarkiyi (sozlerini bilmiyor, tarzi bilmiyor, soyleyeni bilmiyor, yili bilmiyor- sadece klibini cok az hatirliyor, meshur degil) 2 dk icinde buldum. hatta ozel mesajla baskalarindan tebrik bile aldim ancak kendisi hala tik atmadi. ona bozuldum bir tek.
0
cevabım işine yaradıysa tik koymalı fakat tik koymayıp özel mesajla teşekkür edecekse başımın üstünde yeri var. böylesi daha güzel.
0
bunlarolmaz
dedeler dindar olur genelde var mı aramızda böyle şanslı torunlar?
dedeler dindar olur genelde var mı aramızda böyle şanslı torunlar?
0
Bir arkadasimin dedesi vardi. Olmekten de ahiretten de korkmuyordu, eger merak ettiysen.
0
ateist deist miydi bilmiyorum ama pek dinle alakalı değildi çocuklugumdan hatırladgım kadarıyla
0
Dedem konusmazdi boyle konulari ama hali tavri belli ederdi kendini. Senelerce pazarlari buyukannemi ve bizi kiliseye goturur kendisi cogunlukla sikilir bahcede dolanir insanlarla konusurdu. Din kavrami onun icin bir onem tasimiyordu, daha cok etik degerler uzerine kuruluydu hayati. Ondan kalan kutuphanedeki kitaplarin "sol" agirlikli oldugunu ele alirsak net olarak ateist diyemesem de agnostik olma ihtimali cok yuksekti diyebilirim.
0
baba jo
evet, ilgi çeksin diye ilkokul 2 seviyesinde sordum lakin biraz daha detay istiyorum.sözlükte `pkk sol bir örgüttür` başlığını gördüm ve bu önermeyi destekleyen yazıları okuduktan sonra merak ettim. benim bildiğimi söyleyeyim öncelikle: pkk kürdistan'ı kurmayı amaçlayan bir örgüttür. bu amacını gerç
evet, ilgi çeksin diye ilkokul 2 seviyesinde sordum lakin biraz daha detay istiyorum.
sözlükte pkk sol bir örgüttür başlığını gördüm ve bu önermeyi destekleyen yazıları okuduktan sonra merak ettim. benim bildiğimi söyleyeyim öncelikle: pkk kürdistan'ı kurmayı amaçlayan bir örgüttür. bu amacını gerçekleştirmek için de silahlı mücadeleye girişmiştir ve ortaya bir terör örgütü çıkmıştır.
pkk'nın kuruluş amaçları arasında terör örgütü olmak var mıydı? davalarını silahlı mücadele ile yürütmeyi tercih etmelerinin onları terör örgütü yapacağını bilmiyorlar mıydı? öyleyse neden kendilerini terör örgütü olarak görmüyorlar, öyle görülmeyi istemiyorlar?
burada devreye "sol" giriyor. vikipedi -her ne kadar güvenilir olmasa da- pkk'nın marksist-leninist bir örgüt olduğunu söylüyor. benim bildiğim bu abiler "kendi davanız için gerekirse insan öldüreceksiniz, sınıfsal eşitlik için her yol mübahtır" gibi bir düşünce içinde değiller. bu ve bu tarz birkaç karşılaştırma yaptıktan sonra ben pkk'nın "devrimci" ve "komünizm yanlısı" bir örgütten daha çok "beyler burada biz kürtler sayıcı çokuz, gelen geçen de eziyor; bi devlet kuralım da kendimizi koruyalım" diyen bir grup olduğunu düşünüyorum. birçoğuna göre bu bile iyimser bir düşünce; pkk'nın aslında ekonomik amaçlarla kurulmuş bir örgüt olduğunu düşünüp işi "amerika'nın oyunu" şeklinde bağlayanlar var.
temelde şunu öğrenmek istiyorum: pkk ezilenlerin başkaldırısı mı, faşist bir gerilla örgütü mü? pkk komünizm mi istiyor yoksa kendi emperyal devletini kurmak mı?
sözlükte pkk sol bir örgüttür başlığını gördüm ve bu önermeyi destekleyen yazıları okuduktan sonra merak ettim. benim bildiğimi söyleyeyim öncelikle: pkk kürdistan'ı kurmayı amaçlayan bir örgüttür. bu amacını gerçekleştirmek için de silahlı mücadeleye girişmiştir ve ortaya bir terör örgütü çıkmıştır.
pkk'nın kuruluş amaçları arasında terör örgütü olmak var mıydı? davalarını silahlı mücadele ile yürütmeyi tercih etmelerinin onları terör örgütü yapacağını bilmiyorlar mıydı? öyleyse neden kendilerini terör örgütü olarak görmüyorlar, öyle görülmeyi istemiyorlar?
burada devreye "sol" giriyor. vikipedi -her ne kadar güvenilir olmasa da- pkk'nın marksist-leninist bir örgüt olduğunu söylüyor. benim bildiğim bu abiler "kendi davanız için gerekirse insan öldüreceksiniz, sınıfsal eşitlik için her yol mübahtır" gibi bir düşünce içinde değiller. bu ve bu tarz birkaç karşılaştırma yaptıktan sonra ben pkk'nın "devrimci" ve "komünizm yanlısı" bir örgütten daha çok "beyler burada biz kürtler sayıcı çokuz, gelen geçen de eziyor; bi devlet kuralım da kendimizi koruyalım" diyen bir grup olduğunu düşünüyorum. birçoğuna göre bu bile iyimser bir düşünce; pkk'nın aslında ekonomik amaçlarla kurulmuş bir örgüt olduğunu düşünüp işi "amerika'nın oyunu" şeklinde bağlayanlar var.
temelde şunu öğrenmek istiyorum: pkk ezilenlerin başkaldırısı mı, faşist bir gerilla örgütü mü? pkk komünizm mi istiyor yoksa kendi emperyal devletini kurmak mı?
0
Terör örgütü isimlendirmedir, amaç değildir. Dediğin gibi örgütün amacı kürt halkının özgürlüğüne kavuşmasını sağlamak. Kimileri tarafından terör örgütü olarak adlandırılır ya da adlandırılmaz.
Edit: Aynı zamanda bazı marksist düşüncelere göre, komünist devrimin gerçekleşmesi için milli devrim dedikleri halkların milli bağımsızlıklarına kavuşması ve kendi kültürlerinin korunması gerektiği söylenir.
Edit: Aynı zamanda bazı marksist düşüncelere göre, komünist devrimin gerçekleşmesi için milli devrim dedikleri halkların milli bağımsızlıklarına kavuşması ve kendi kültürlerinin korunması gerektiği söylenir.
0
pkknın kuruluş dönemi,90lar,ve öcalan yakalandıktan sonra 3 farklı tarih başlığında incelemek lazım.
pkk kuruluş aşamasında kesinlike marksist,leninist bir halk hareketi olarak kuruldu.kurucularının 3 tanesi laz 1 tanesi türk kökenliydi.
90larda palazlandıkça daha söz ve güç sahibi oldular ve onların hem farklı fraksiyonlara bölünmesine hem de tanınırlığına neden oldu.
öcalan yakalandıktan sonrada taşeron bir suç örgüt haline geldi,halkla bağını kopardı,ticari ve siyasi varlığa yoğunluk verdi.
dediğim gibi pkkyı okumak istersen giriş,gelişme,sonuç aşamalarından geçmen gerekiyor
pkk kuruluş aşamasında kesinlike marksist,leninist bir halk hareketi olarak kuruldu.kurucularının 3 tanesi laz 1 tanesi türk kökenliydi.
90larda palazlandıkça daha söz ve güç sahibi oldular ve onların hem farklı fraksiyonlara bölünmesine hem de tanınırlığına neden oldu.
öcalan yakalandıktan sonrada taşeron bir suç örgüt haline geldi,halkla bağını kopardı,ticari ve siyasi varlığa yoğunluk verdi.
dediğim gibi pkkyı okumak istersen giriş,gelişme,sonuç aşamalarından geçmen gerekiyor
0
lenin hatırladığım kadarıyla leninizmin ilkelerinde "devrim içinterörün gerekliliğini" savunuyordu; hatta "kızıl terörü yayın" minvalinde bir paragraf hatırlıyorum.
bunu kürt ulusalcılığyla bezeyince pkk oluyor işte. nasyonal sosyalizmin farklı bir yorumu ya da türevi diyebilirsin. ama dediğinde "faşist" sen olursun ilginç yani.
bunu kürt ulusalcılığyla bezeyince pkk oluyor işte. nasyonal sosyalizmin farklı bir yorumu ya da türevi diyebilirsin. ama dediğinde "faşist" sen olursun ilginç yani.
0
@naylonlee bir duruma/düşünceye dikkat çekmek için kasıtlı terör oluşturulabilir. bunu kendine yol seçti mi pkk demek istedim.
0
Dafaiss'in dediği gibi terör denilen şiddet emperyalist kuvvetlere karşı kullanılmalıdır. Törer kelimesinin bize korkunç bir anlam ifade etmesi uzun yıllardan beri süren medya etkisinin sonucudur.
Ki faşist bir örgüt dememiz saçma olur çünkü şiddet uygulayan faşistdir diyemeyiz. Ezilen yani soykırıma uğrayan, sürülen, asimile edilen halkların mücadelesi şiddetli ve ya değil bağımsızlık mücadelesidir. Faşist değildir.
Ki faşist bir örgüt dememiz saçma olur çünkü şiddet uygulayan faşistdir diyemeyiz. Ezilen yani soykırıma uğrayan, sürülen, asimile edilen halkların mücadelesi şiddetli ve ya değil bağımsızlık mücadelesidir. Faşist değildir.
0
pkk kürt haklarını savunmaktan başka herşeyi yapan bir örgüttür. belki hep öyle değildi. ama son uzun yıllardır böyle. bazıları hala desin kürt halkı vs. saçmalık.
bulunduğumuz bölgede inanılmaz bir para,silah uyuşturu trafiği var. bu trafiği kontrol etmek için bu tip örgütlere ihtiyaç vardır. taşerondur. duruma göre saldırır, duruma göre tehdit eder, duruma göre çekilir bekler.
inanılmaz büyüklükteki bu trafiği kontrol etmek için bu örgüte her daim ihtiyaç vardır. ha bunu pkk direk kendi mi kontrol ediyor, ülkeler mi kontrol ediyor... orası zaten bambaşka bir konu.
lafın özü. bugün pkk gelse şu isteklerim kabul et. türkiye cumhuriyeti kabul etse hepsini. bak hepsini!. pkk yine varlığını devam ettirir.
bulunduğumuz bölgede inanılmaz bir para,silah uyuşturu trafiği var. bu trafiği kontrol etmek için bu tip örgütlere ihtiyaç vardır. taşerondur. duruma göre saldırır, duruma göre tehdit eder, duruma göre çekilir bekler.
inanılmaz büyüklükteki bu trafiği kontrol etmek için bu örgüte her daim ihtiyaç vardır. ha bunu pkk direk kendi mi kontrol ediyor, ülkeler mi kontrol ediyor... orası zaten bambaşka bir konu.
lafın özü. bugün pkk gelse şu isteklerim kabul et. türkiye cumhuriyeti kabul etse hepsini. bak hepsini!. pkk yine varlığını devam ettirir.
0
bir de şu var: özellikle son yıllarda daha doğrusu akpnin doğuşundan beri desek yanlış olmaz; aynı akp gibi bir politika izliyorlar.
- akp geçmişte ve halen mevcut yasalarla devletin müslümanlara karşı takındığı tavrı kendine siyasi alanda bayrak yaptı, yani kendisini mesela yaşanmış başörtüsü mağduriyeti üzerinden acındırdı; sanki kendisi olmazsa her şey aynen tekrarlanacakmış gibi hissettirdi ve böyle bir algı oluşturdu.
- pkk da kürtler üzerinden aynı politikayı izliyor. sanki onlar olmasa kürtler ve kürtçe de olmazmışmış gibi (dikkat: olmasaydın olmazdık, tanıdık geldi mi?) yani yaşananları kendine siyasi alanda bayrak yaparak sanki kendileri olmazsa aynı şeyler yine yaşanırmış gibi hissettirdi, oldu mu sana katiller, şehrin göbeğinde diri diri çocuk yakanlar (serap eser), haklarını savunduğunu iddia ettiği halkı tehdit edenler (1991, öcalan: "dep'e oy vermeyenlerin tavuğunu bile öldürün" ) şimdi barış elçisi böylece.
ikisi de ideoljik bağlamda "ulusalcı" aslında, sadece sahaları farklı.
ulusalcılıktan kastım şu:
mesela dikkat et; şuna mutlaka rastlarsın bu konuda konuşurken:
jakoben, diğerlerini küçümseyen akıl:
"bebek katili kafasındaki kahvehane siyasetçilerini pek ciddiye alma..."
- akp geçmişte ve halen mevcut yasalarla devletin müslümanlara karşı takındığı tavrı kendine siyasi alanda bayrak yaptı, yani kendisini mesela yaşanmış başörtüsü mağduriyeti üzerinden acındırdı; sanki kendisi olmazsa her şey aynen tekrarlanacakmış gibi hissettirdi ve böyle bir algı oluşturdu.
- pkk da kürtler üzerinden aynı politikayı izliyor. sanki onlar olmasa kürtler ve kürtçe de olmazmışmış gibi (dikkat: olmasaydın olmazdık, tanıdık geldi mi?) yani yaşananları kendine siyasi alanda bayrak yaparak sanki kendileri olmazsa aynı şeyler yine yaşanırmış gibi hissettirdi, oldu mu sana katiller, şehrin göbeğinde diri diri çocuk yakanlar (serap eser), haklarını savunduğunu iddia ettiği halkı tehdit edenler (1991, öcalan: "dep'e oy vermeyenlerin tavuğunu bile öldürün" ) şimdi barış elçisi böylece.
ikisi de ideoljik bağlamda "ulusalcı" aslında, sadece sahaları farklı.
ulusalcılıktan kastım şu:
mesela dikkat et; şuna mutlaka rastlarsın bu konuda konuşurken:
jakoben, diğerlerini küçümseyen akıl:
"bebek katili kafasındaki kahvehane siyasetçilerini pek ciddiye alma..."
0
temelinde bir partidir. partiya karkeren kurdistan-kürdistan işçi partisidir.
0
bebek katili kafasındaki kahvehane siyasetçilerini pek ciddiye alma bu tarz konularda.
pkk kuruluşunda ezilen bir halkın isyanı olarak doğdu. pek tabi ki sol ve marksist bir temeli vardır. yani kundaki bebeği öldürelim, dosta güven düşmana korku salalım zihniyetindeki 3 5 maceracı insanın işi değil.
günümüzde gelinen noktada ise kuruluş amacı ve ilkesinden sapmalar, kişisel, zümresel çıkarlar söz konusu.
pkk kuruluşunda ezilen bir halkın isyanı olarak doğdu. pek tabi ki sol ve marksist bir temeli vardır. yani kundaki bebeği öldürelim, dosta güven düşmana korku salalım zihniyetindeki 3 5 maceracı insanın işi değil.
günümüzde gelinen noktada ise kuruluş amacı ve ilkesinden sapmalar, kişisel, zümresel çıkarlar söz konusu.
0
e nygma
1966-1968 arasında çıkan Batman dizisinin altyazılarını bir yerlerden bulma ihtimalim var mı acaba?
1966-1968 arasında çıkan Batman dizisinin altyazılarını bir yerlerden bulma ihtimalim var mı acaba?
0
alaimisema
Saçma bi' soru olabilir ama kafama takıldı.Çalıştığım ortamda şartlar istediğim gibi olmadığında, sinir olduğum bir şey olduğunda, tepki göstermek yerine kendi kendime iş durdurma eylemine geçiyorum. Baya bildiğin çalışmıyorum yani, sallıyorum işi. Bu çok mu etik dışı bi' hareket sizce? "Ayıp senin
Saçma bi' soru olabilir ama kafama takıldı.
Çalıştığım ortamda şartlar istediğim gibi olmadığında, sinir olduğum bir şey olduğunda, tepki göstermek yerine kendi kendime iş durdurma eylemine geçiyorum. Baya bildiğin çalışmıyorum yani, sallıyorum işi. Bu çok mu etik dışı bi' hareket sizce? "Ayıp senin bu yaptığın be!" denmeli mi bana?
Edit: Kilit bir pozisyonda çalışıyorum, ben durdurunca işler yavaşlıyor tamamen, bunu da göze alarak cevaplamak lazım.
Çalıştığım ortamda şartlar istediğim gibi olmadığında, sinir olduğum bir şey olduğunda, tepki göstermek yerine kendi kendime iş durdurma eylemine geçiyorum. Baya bildiğin çalışmıyorum yani, sallıyorum işi. Bu çok mu etik dışı bi' hareket sizce? "Ayıp senin bu yaptığın be!" denmeli mi bana?
Edit: Kilit bir pozisyonda çalışıyorum, ben durdurunca işler yavaşlıyor tamamen, bunu da göze alarak cevaplamak lazım.
0
3-5 yaş arası olsanız hani mızıkçılık yapıyorsunuz diyeceğim ama onu bile diyemiyorum. Korkaklık yaptığınız, var olan sorunu düzeltmek yerine kendiniz ayrı bir sorun oluyorsunuz. Çok net bir tarifi var türkçe de bu yaptığınızın ama yazarsam mahkemeye verirsiniz o yüzden yazmıyorum.
0
etik olmadığı gibi tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış durumu var. neden işi yavaşlattığını kimse bilmiyorsa herhangi bir sonuca ulaşamazsın, işi nedensiz yere yavaşlattığın anlaşılırsa performansından dolayı sorun yaşarsın. vs. vs. yapıcı bir çözüm değil velhasıl.
0
işverenden kaynaklı bir sıkıntıysa yaşadığınız ve aslında haketmiyorsanız yaptığınız kuraldışı olsa da ayıp değil.
0
Etik olmamasını geçtim, ağır pasif agresif görüntüsü çiziyorsun. Açık ol biraz.
0
müşteriyi etkileyen bir yavaşlatmaysa söz konusu, etik değil elbette yaptığın.
bilerek işlemini yapmayan,geç yapan memurlar geldi gözümün önüne.
bilerek işlemini yapmayan,geç yapan memurlar geldi gözümün önüne.
0
Neye yaptığına ve bildirerek yapıp yapmadığına bağlı.
Kendi kendine basit bir nedenden yapıyorsan garip bir pasif agresyon. İş kanununa aykırı durumlar için ve bildirerek yapıyorsan etik. İş kanununa aykırı durumlar için ama bildirmeden yapıyorsan anlamlı ama eksik.
Kendi kendine basit bir nedenden yapıyorsan garip bir pasif agresyon. İş kanununa aykırı durumlar için ve bildirerek yapıyorsan etik. İş kanununa aykırı durumlar için ama bildirmeden yapıyorsan anlamlı ama eksik.
0
durumu net açıklamadığın için "etik" kısmında ihtimaller üzerinden bir sürü değerlendrme yapılabilir, işlerin yavaşlaması, şartların istediğin gibi olmamasının sebebi olan kişilere hiç etki etmiyorsa etik değil, diyebilirim şu durumda sadece. Onun dışında da etik. ama bence şu kesin ki postmodern bir protesto yöntemi.
0
etik değil ezik!
sorun varsa ayrıntılarıyla karar verici ile paylaşırsın.
çözecek kadar vakit ayıramıyorsa yetki talep edersin. haftalık mesaine binecek 1-2 saat yük ile problemi çözersin.
çözmeye yanaşmıyorsa habersiz bir şekilde soruna çözüm ararsın. gayriresmi bir yol sana yardımcı olur.
hiç bir şey yapamadıysan bir tane mail hazırlarsın. sorunu, çözüm için yapılmaya çalışılanları, yapılanları, yapılabilecekleri,... karar alıcılar ile paylaşırsın.
Yazılı bir şekilde gönderdiğin için ciddiye alırlar. Eğer eski kafalı bir firmada, aile şirketinde falan çalışıyorsan yüzyüze söylemediğin için sana tavır bile alabilirler. ne olursa olsun dikkatleri çekersin ve çözüme giden yolda büyük bir adım atmış olursun.
kız arkadaşım böyle bir yerde. sürekli şikayet ediyor. her seferinde soruyorum: "bu sorunu yöneticinle konuştun mu?". her seferinde "hayır" yanıtı alıyorum. her seferinde de serzenişini dinliyorum!
sorun varsa ayrıntılarıyla karar verici ile paylaşırsın.
çözecek kadar vakit ayıramıyorsa yetki talep edersin. haftalık mesaine binecek 1-2 saat yük ile problemi çözersin.
çözmeye yanaşmıyorsa habersiz bir şekilde soruna çözüm ararsın. gayriresmi bir yol sana yardımcı olur.
hiç bir şey yapamadıysan bir tane mail hazırlarsın. sorunu, çözüm için yapılmaya çalışılanları, yapılanları, yapılabilecekleri,... karar alıcılar ile paylaşırsın.
Yazılı bir şekilde gönderdiğin için ciddiye alırlar. Eğer eski kafalı bir firmada, aile şirketinde falan çalışıyorsan yüzyüze söylemediğin için sana tavır bile alabilirler. ne olursa olsun dikkatleri çekersin ve çözüme giden yolda büyük bir adım atmış olursun.
kız arkadaşım böyle bir yerde. sürekli şikayet ediyor. her seferinde soruyorum: "bu sorunu yöneticinle konuştun mu?". her seferinde "hayır" yanıtı alıyorum. her seferinde de serzenişini dinliyorum!
0
walla ben terfi ile ilgili 1 sefer konuştum, halledicez dendi, 6ay sonra tekrar konuştum halledicez dendi, daha sonra bende işi kafamda bitirdiğimden işi sallamayıp iş aradım, son sefer konuştuğumda iş görüşmelerim vardı hali hazırda, gene bişi çıkmayınca verdim istifayı.
sorunun neyse konuş derim, baktın bi süre geçti gene gelişme yok, tekrar konuş gene bi bok olmazsa rahat rahat yavaşlat, motive olamıyorum falan diye söylersin.
sorunun neyse konuş derim, baktın bi süre geçti gene gelişme yok, tekrar konuş gene bi bok olmazsa rahat rahat yavaşlat, motive olamıyorum falan diye söylersin.
0
sevmiyorsan git konuş bence. senin yapmadığın bir iş başkasının çabalarını da olumsuz etkiliyor olabilir.
0
İşverene yazılı şekilde sıkıntı konularını yaz ver ve gereğinin yapılmasını iste.. Ha işveren sallamazsa işi durdur ama kendi kafana göre yazılı bır belge elınde olmadan bu olayı yaparsan ısveren ıs kanununa gore sana tazmınat vermeden yol verebilir.
0
Etik olmamasından ziyade yasal değildir. İş kanununa göre işverenin emir ve talimatlarını özenli bir şekilde yerine getirmek zorundasınız ( tabi yasal çerçevede) iş yavaşlatma ya da iş durdurma sadakat yükümlülüğünüzün ihlalidir aynı zamanda. Bir işçinin işini yerine getirmemesi işverenin haklı nedenle sözleşmeyi fesh etmesine olanak sağlar. Yani tazminatsız olarak aniden işten çıkarılabilirsiniz. Bunun yanında kanunda işçinin işini yerine getirmekten imtina edebileceği halleri belirtmiştir. Örneğin ücretiniz ödeme gününü 20 gün geçtiği halde mücbir bir sebep olmaksızın ödenmemişse işi yapmaktan imtina edebilirsiniz.
Bunun dışında kastettiğiniz şartlar işe girdiğinizde ilk anda mevcut olan şartlar değilse ve çalışma koşullarında esaslı değişiklik teşkil ediyorsa sözleşmede bu yönde madde yoksa değişen şartları kabul etmek zorunda değilsiniz. Sizi sinir eden koşulların ne olduğunu bilemiyorum ama işi yavaşlatma yasal bir çözüm değilidir.
Bunun dışında kastettiğiniz şartlar işe girdiğinizde ilk anda mevcut olan şartlar değilse ve çalışma koşullarında esaslı değişiklik teşkil ediyorsa sözleşmede bu yönde madde yoksa değişen şartları kabul etmek zorunda değilsiniz. Sizi sinir eden koşulların ne olduğunu bilemiyorum ama işi yavaşlatma yasal bir çözüm değilidir.
0
mutevazi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
antidepresanın ne olduğu konusunda bir fikri olmayabilir. kullananlar için 'ya beni kesecek ya kendini' türevi fikirleri olabilir. bilmiyordur yani. ben ağrı kesici kullana kullanma diyorum, antibiyotiğe sarana dikkat et grip olma diyorum. doktor kontrolünde alınıyorsa, ki doktoruna da bağlı, kim ne desin, üst komşusunun reçetesini kendisine uygulayan, amcaoğlunun ağrı kesicisini içen insanlarız.
0
Antidepresan, yararı zararından daha çok olduğu durumlarda kullanılıyor. Zaten bir şeyin stresini antidepresansız atlatabilecek kişiye antidepresan yazılmıyor. "Antidepresan kullanma" diyen insan eminim iyi niyetlidir fakat bilinçsiz geliyor bana (Edit: Bu insanın psikiyatrist olmadığı durumlar için söylendi bu cümle. Bkz: müteakip cümle). Sonuçta psikiyatrist değil ama işin uzmanıymış gibi konuşuyor.
Edit: Her ne kadar yukarıda yazdıklarımdan anlaşılabileceğini umuyor olsam da açıkça da yazayım: Antidepresan bir uzman tarafından önerilmedikçe kullanılmamalı.
Edit: Her ne kadar yukarıda yazdıklarımdan anlaşılabileceğini umuyor olsam da açıkça da yazayım: Antidepresan bir uzman tarafından önerilmedikçe kullanılmamalı.
0
birçok sebebi olabilir.
- psikiyatrinin insanları üretime katmak için kapitalizmin bir aracı haline getirildiğini düşünüyor olabilir.
- ayrıca "bilmiyolar bilmiyolar psikiyatrist psikolog da değil ne bilsin cahil" diyenlerin de aptal olduğunu düşünüyorum, bizzat bu ünvanlara sahip olup bunu söyleyebler var, yapılmış çalışmalar yazılıp çizilmiş şeyler... yani ya aptal ya da işine gelmeyeni yapmamak ya da geri adım atmamak için aptal rolünü oynamaktan geri duramıyor. Ortadabir "psikiyatrik vaka" varsa sahiden, onlar da bunlar olmalı.
- psikiyatrinin insanları üretime katmak için kapitalizmin bir aracı haline getirildiğini düşünüyor olabilir.
- ayrıca "bilmiyolar bilmiyolar psikiyatrist psikolog da değil ne bilsin cahil" diyenlerin de aptal olduğunu düşünüyorum, bizzat bu ünvanlara sahip olup bunu söyleyebler var, yapılmış çalışmalar yazılıp çizilmiş şeyler... yani ya aptal ya da işine gelmeyeni yapmamak ya da geri adım atmamak için aptal rolünü oynamaktan geri duramıyor. Ortadabir "psikiyatrik vaka" varsa sahiden, onlar da bunlar olmalı.
0
Antidepresanın bir işe yaramadığını söyleyenler, ancak ve ancak işe yaramadığına dair kanıt da gösterirlerse dikkate alınabilirler.
Ben hiç kullanmadım. Ancak annem kullandı ve etkisini de cenaze planlarının ve ağlama krizlerinin sona ermesiyle birlikte hormon tahlilleriyle de kanıtlanmış olarak gördük.
Ben hiç kullanmadım. Ancak annem kullandı ve etkisini de cenaze planlarının ve ağlama krizlerinin sona ermesiyle birlikte hormon tahlilleriyle de kanıtlanmış olarak gördük.
0
gerizekalı diye düşünürüm.
ancak doktorsa saygım vardır doktor değilse allah belasını versindir, her türlü aşağılamayı hak eder.
antidepresan kafaya göre kesilmez, doktor bile dozaj ayarlayıp kesiyor şeker değil bunlar.
ancak doktorsa saygım vardır doktor değilse allah belasını versindir, her türlü aşağılamayı hak eder.
antidepresan kafaya göre kesilmez, doktor bile dozaj ayarlayıp kesiyor şeker değil bunlar.
0
mesela lithium eksikliği, bipolar bozukluk gibi teşhisler konmuş insanlar tanıdım. onlara doktor ne verse anlarım, lafımı etmem gıkım çıkmaz. çünkü ortada ihtiyaç var.
ha sınav stresini kaldıramıyorsundur. sevgilinden ayrılmanı kaldıramıyorsundur. bunu anlamam. @olmayazın dediği gibi düşünürüm. benim inancıma göre insan sosyal bir hayvan, buna da ihtiyaç duyuyor. paylaşacak iç dökecek dertlenecek dert dinleyecek. bu şekilde aşılır sıkıntılar. elbet bnyesel bir derdin varsa anlarım, ama ben kendimi mutsuz hissediyorum diyip de antidepresan talep edilmez, çocuğum gece gece çok uyanıyor mutsuzum diyip komşudan alınıp içilmez, aynı şekilde uyku ilaçları vs de alınmaz. tıbba ihtiyaç olduğunda başvurulur, insanın sağlığı kendinde saklıdır. soruya gelirsek, gayet de anlarım, eğer tamamen karşı değil ancak günümüzde alıştığımız kadar yaygınlaşmasına karşı ise.
"bence"
dipnot: başlandıysa da bırak demem o ayrı. bi garip yapıyor adamı. dengeleri iyi bozuyor valla. iyice embele etmeyelim adamı.
ha sınav stresini kaldıramıyorsundur. sevgilinden ayrılmanı kaldıramıyorsundur. bunu anlamam. @olmayazın dediği gibi düşünürüm. benim inancıma göre insan sosyal bir hayvan, buna da ihtiyaç duyuyor. paylaşacak iç dökecek dertlenecek dert dinleyecek. bu şekilde aşılır sıkıntılar. elbet bnyesel bir derdin varsa anlarım, ama ben kendimi mutsuz hissediyorum diyip de antidepresan talep edilmez, çocuğum gece gece çok uyanıyor mutsuzum diyip komşudan alınıp içilmez, aynı şekilde uyku ilaçları vs de alınmaz. tıbba ihtiyaç olduğunda başvurulur, insanın sağlığı kendinde saklıdır. soruya gelirsek, gayet de anlarım, eğer tamamen karşı değil ancak günümüzde alıştığımız kadar yaygınlaşmasına karşı ise.
"bence"
dipnot: başlandıysa da bırak demem o ayrı. bi garip yapıyor adamı. dengeleri iyi bozuyor valla. iyice embele etmeyelim adamı.
0
ben diyorsam bir bildigim vardir. baskasi diyorsa siktir et onu, bana sor.
antidepresan kullanan var, antidepresan kullanan var... bazisi hakkaten mal. psikiyatristi de kendisi kadar mal. kullaniyor. bazisinin ihtiyaci var kullaniyor. ha bence antidepresanlik noktaya gelince intihar edilebilir, ne gerek var amk o kadar kasmaya, ama etmeyin tabi siz. hele sen zaten etme de, genel olarak nufus artis oranimiz biraz yuksek yani.
antidepresan kullanan var, antidepresan kullanan var... bazisi hakkaten mal. psikiyatristi de kendisi kadar mal. kullaniyor. bazisinin ihtiyaci var kullaniyor. ha bence antidepresanlik noktaya gelince intihar edilebilir, ne gerek var amk o kadar kasmaya, ama etmeyin tabi siz. hele sen zaten etme de, genel olarak nufus artis oranimiz biraz yuksek yani.
0
ben de katılırım. antidepresan kriz anlarında dibe vurduğunuzda vesaire tamam kullanılır fakat bunu alışkanlık haline getirmek ve de ona bağımlı yaşamak kişinin kendine zarar veriyor, kafa yapısını ve hayata bakış açısını biraz 2 kademe rahat konumuna getirmek belki daha uygun olabilir.
tabi ağır vakalar için yapacak bir şey yok, ama kullanmak zorunda değilseniz, 1 şişe şarap bazen antidepresanın yaptığı etkiyi yapabilir anlık olarak..
tabi ağır vakalar için yapacak bir şey yok, ama kullanmak zorunda değilseniz, 1 şişe şarap bazen antidepresanın yaptığı etkiyi yapabilir anlık olarak..
0
Benim bu. İnsanların %90'ı gerçekten gereksiz yere antidepresan kullanıyor. Sik sik sebeplerden ad kullanmak gerçekten çok büyük mantıksızlık. Kalan %10 hata payı olarak kabul edilebilir bi rakam.
0
bence gereksiz insanlar oluyorlar. misal bende adrenalin fazlası sebebiyle anksiyete var, ayrıca seratonin seviyem de düşük. yanisi o muazzam dediğimiz vücut aslında 3-5 hormonun hakimiyetinde. en aşmış havalı dediğiniz kadın dahi öströjenden kafayı çiziyor pms zamanlarında. bu hormonları normal yollarda alamıyorsanız ( çikolata alerji yapıyor ve şeker sorununuz varsa, muz peklik yapıyorsa ) çareniz antidepresanlar oluyor. o yüzden kullanma diyenlere karışma sen diyorum, pms zamanında çikolataya yumulan kadınlar, dakikada 2 tane sigara içen elemanlar, sırf rahatlamak için içip içip sarhoş olanlar hele hiç konuşmasın, onlarda aynı durumda aslında.
0
raskolnikov2
Kimseyle dalga geçtiğim yok, kimsenin kendine zarar vermesini istemem ama son zamanlarda intihar duyuruları niye bu kadar arttı?Ne gerek var olm intihara
Kimseyle dalga geçtiğim yok, kimsenin kendine zarar vermesini istemem ama son zamanlarda intihar duyuruları niye bu kadar arttı?
Ne gerek var olm intihara
Ne gerek var olm intihara
0
'en iyiler genellikle intihar ederler sadece kaçmak için ve o geride kalanlar asla tam olarak anlayamazlar neden biri onlardan kaçmak istesin ki.'demiş bukowski ama ben arttırıyorum ve ne gerek var olm hücre gibi evlerde yaşayıp,oku,çalış,öl üçgenine.
0
Yılbaşı dönemi kendine zarar verme eğiliminin en yoğun olduğu dönemlerden biri imiş bazı araştırmalara göre. Normalde başına gelen şeyleri kaldırabilen insanlar, yılbaşı zamanı diğer insanların eğlenmesini ve o toplu eğlenceyi, o sırada kendisinin kötü durumda olmasını kaldıramıyor olabiliyormuş ya da tüm yılın muhasebesini yapmaya meylediyormuş. Ya da atıyorum, parasız birinin en çok para harcayabileceği bir dönem olduğu için, bu dönemde kendi parasızlığı daha fazla can sıkıyormuş. Toplu histeri asosyalliğe yakın olanları bunaltabiliyormuş. Dolayısıyla da yılbaşı dönemi intihar sayılarının arttığı bir dönem oluyormuş.
0
İşin şakası yok, elemanlar şaka yapıyor olsa bile burada millet heder oluyor. O yüzden ilgi odağı olup makara yapmak isteyenlere sesleniyorum buradan; eğer orada.. (:
0
gayet doğal, kişisellleştirmek için değil sadece örneklemek için böyle söylüyorum, "sen" değilse bile bir başkasını düşün:
sana neden yaşadğını sorsak ezbere, klişe, aslında sana bile ait olmayan cevaplar vereceksin muhtemelen, e yani hal böyleyken intihar isteğini tuhaf bulmak ya da çeşitli "bozukluk"lara bağlama hakkını nasıl bulabiliyor insanlar? ben de bunu anlamıyorum.
sana neden yaşadğını sorsak ezbere, klişe, aslında sana bile ait olmayan cevaplar vereceksin muhtemelen, e yani hal böyleyken intihar isteğini tuhaf bulmak ya da çeşitli "bozukluk"lara bağlama hakkını nasıl bulabiliyor insanlar? ben de bunu anlamıyorum.
0
intiharın bir diğer sebebi de dikkat çekmek istemektir. ama çok az insan dikkat çekmek için bunu başarabilir. asıl sebep çaresizlik dersek insanlar gayet doğal olarak en çok kişiye anonim olarak ulaşabilecekleri burayı tercih ediyorlar belki sadece düşünüyorlar kimisi ciddi kimisi taslak şeklinde ama birileri bu duyuruları sırf dikkat çekmek için açmış bile olsa dalga geçmek bana göre çok yanlış yani sormak lazım o dalga geçenlere, ya adam ciddiyse ve her söylenen şeyi ciddiye alıyorsa çaresizlikten ?
0
ben intiharı düşünenlerin, düşünmeyenlere nazaran biraz daha bencil ve egoist oldukları kanısındayım. başka insanları, dünyayı mahrum bıraktıklarını düşünürüm kendilerinden. ama tabi o psikolojiyi hiç yaşamadığım için boşa atıp tutuyormuş gibi olmak da istemem.
0
@sistem enkazi
Bencil dedin de aklıma geldi. Bi film seyretmiştim map of the sounds of tokyo isimli. Orada da intihar eden Japon kız bencillikten ötürü intihar ediyordu. Arkadasında abuk sabuk bir not bırakarak.
Gerçi japonlarda var intihar manyaklığı. Dünyanın en çok intihar oranına sahiplers.
Bencil dedin de aklıma geldi. Bi film seyretmiştim map of the sounds of tokyo isimli. Orada da intihar eden Japon kız bencillikten ötürü intihar ediyordu. Arkadasında abuk sabuk bir not bırakarak.
Gerçi japonlarda var intihar manyaklığı. Dünyanın en çok intihar oranına sahiplers.
0
harry powell
çok etkilendiğiniz filmler hangileri?
çok etkilendiğiniz filmler hangileri?
0
amores perros, the fall, falan...
hangi türde, hangi yıllar arasında? "çok etkilendiğimiz" çok film var ya :/
hangi türde, hangi yıllar arasında? "çok etkilendiğimiz" çok film var ya :/
0
Öyle tamamen etkilendiğim bir film olmadı, olacağını da sanmıyorum ancak her filmden küçük küçük sahneler ya da replikler(veya adına her ne deniyorsa) vardır her insanda.
Onun dışında yerli yapımlardan Son Ders Aşk Ve Üniversite'yi sevmiştim. Abartı anlatımının yanı sıra iyi bir hikayesi vardı.
Yabancı olarakda sanırım Matrix 2
Onun dışında yerli yapımlardan Son Ders Aşk Ve Üniversite'yi sevmiştim. Abartı anlatımının yanı sıra iyi bir hikayesi vardı.
Yabancı olarakda sanırım Matrix 2
0
Sanatorium Pod Klepsydra
The Purple Rose of Cairo
edit: arkadaşlar bu duyuruya da iki tane into the wild cevabı gelmiş. beni neden üzüyorsunuz into the wild'ı hala film önerilerinde içererek? Ben sizi üzüyor muyum?
The Purple Rose of Cairo
edit: arkadaşlar bu duyuruya da iki tane into the wild cevabı gelmiş. beni neden üzüyorsunuz into the wild'ı hala film önerilerinde içererek? Ben sizi üzüyor muyum?
0
biutful.
milyon defa yazdım, her film tavsiyesi için yazdım. biri de 'he valla güzeldi' desin de susayım artık.
milyon defa yazdım, her film tavsiyesi için yazdım. biri de 'he valla güzeldi' desin de susayım artık.
0
onlarca filmden belki de yüzlerce filmden etkilenmişimdir. ama en son etkilendiğim filmi söyleyeyim ben sana; celda 211.
anlayarak izleyince insana dokunuyor.
anlayarak izleyince insana dokunuyor.
0
çok etkilendiğim çok film var. aklıma gelenleri söylemek gerekirse;
*the pursuit of happyness: böyle bir yaşam mücadelesi olamaz. en etkilendiğim filmlerin başında gelir. will smith ve oğlunun (gerçek oğlu biliyorsunuz) oyunculuğu muazzam.
*jagten: ---SPOILER--- olabilir. iyi bir insan olmana rağmen iftiraya kurban gitmek. bir süre sonra haksızlığa uğradığının anlaşılması ama yıllar geçmesine rağmen kimileri tarafından bu durumun unutulmaması. çok etkilemişti.
*hachiko: şimdi izlesem ağlarım hüngür hüngür.
*changeling: beni derinden etkileyen bir diğer film. angelina ablaya saygılar.
*eyes wide shut: tam olarak sebebini bilemiyorum ama fena etkilendiğim film. kasvetli bir havası olmasından ya da o ayinler falan beni gerim gerim gerdi. bir de şu illuminati olayından sonra tekrar izledim daha bir etkilendim. stanley abinin filmin yayınlanmasından birkaç gün sonra ölmesi falan. şüphe uyandırmadı değil.
*the man from earth: tek mekanda geçen güzel filmlere örnek olarak gösterilebilir. jesus christ!
*american history x: ırkçılık üzerine yapılmış belki de en güzel filmdir. sonu itibariyle inanılmaz etkilendiğim filmler sıralamasında başı çeker net olarak.
*my sister's keeper: çok etkilendiğim bir diğer film.
*incendies: bu filmin de sonu canını acıtır insanın. derinden etkiler.
*the stoning of soraya: iyi ki iran'da yaşamıyoruz ama yavaştan o yaşama doğru kayıyoruz sanki. çok kötü..
*the pianist: schindler's list'ten daha değerlidir benim için. hatta çok değerlidir. çook etkilendiğim bir başka filmdir. adrien brody abimize saygılar.
*black: çok iyi oyunculuklar, çok iyi film. ağlatır. kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden.
*3 idiots: şu ana kadar izlediğim en iyi hint filmi. en etkilendiğim filmlerden biridir ayrıca.
*the green mile: yazmasam olmazdı.
*the pursuit of happyness: böyle bir yaşam mücadelesi olamaz. en etkilendiğim filmlerin başında gelir. will smith ve oğlunun (gerçek oğlu biliyorsunuz) oyunculuğu muazzam.
*jagten: ---SPOILER--- olabilir. iyi bir insan olmana rağmen iftiraya kurban gitmek. bir süre sonra haksızlığa uğradığının anlaşılması ama yıllar geçmesine rağmen kimileri tarafından bu durumun unutulmaması. çok etkilemişti.
*hachiko: şimdi izlesem ağlarım hüngür hüngür.
*changeling: beni derinden etkileyen bir diğer film. angelina ablaya saygılar.
*eyes wide shut: tam olarak sebebini bilemiyorum ama fena etkilendiğim film. kasvetli bir havası olmasından ya da o ayinler falan beni gerim gerim gerdi. bir de şu illuminati olayından sonra tekrar izledim daha bir etkilendim. stanley abinin filmin yayınlanmasından birkaç gün sonra ölmesi falan. şüphe uyandırmadı değil.
*the man from earth: tek mekanda geçen güzel filmlere örnek olarak gösterilebilir. jesus christ!
*american history x: ırkçılık üzerine yapılmış belki de en güzel filmdir. sonu itibariyle inanılmaz etkilendiğim filmler sıralamasında başı çeker net olarak.
*my sister's keeper: çok etkilendiğim bir diğer film.
*incendies: bu filmin de sonu canını acıtır insanın. derinden etkiler.
*the stoning of soraya: iyi ki iran'da yaşamıyoruz ama yavaştan o yaşama doğru kayıyoruz sanki. çok kötü..
*the pianist: schindler's list'ten daha değerlidir benim için. hatta çok değerlidir. çook etkilendiğim bir başka filmdir. adrien brody abimize saygılar.
*black: çok iyi oyunculuklar, çok iyi film. ağlatır. kesinlikle izlenmesi gereken filmlerden.
*3 idiots: şu ana kadar izlediğim en iyi hint filmi. en etkilendiğim filmlerden biridir ayrıca.
*the green mile: yazmasam olmazdı.
0
klasikleri geçersem, kusursuz dünya çok eski ama etkileyici. la mome. animasyonladan persepolis ve mary and max.
klasiklerden olacak fakat oldboy'u söylemeden geçemiyorum. nevrim dönmüştü izleyince...
klasiklerden olacak fakat oldboy'u söylemeden geçemiyorum. nevrim dönmüştü izleyince...
0
srtm
dünyadaki kadın erkek oranı neden aynı kalıyor, böle bir muhabbet wardı, erkeklerin yarısı ölse bile belli süre sonra nufus olarak eşitleniyordu sebebi neydi???
dünyadaki kadın erkek oranı neden aynı kalıyor, böle bir muhabbet wardı, erkeklerin yarısı ölse bile belli süre sonra nufus olarak eşitleniyordu sebebi neydi???
0
erkeklerin yarisi olse, geri kalanlar sevisir, cocuklari olur, cocuk da ya erkek ya kiz olacagindan yeni nesilin erkek kadin orani duzgun olur, yasli karilar geberir, boylece esitlik yine saglanir. da ben erkek ve kadin oraninin sabit kalmasiyla ilgili bisey duymadim, kadinlarin biraz da fazla oldugunu duymustum. hep ayni oran devam ediyorsa bu x kromozomlu spermin ustunlugune isaret eder en fazla.
0
ben hergecen sene erkege gore kadının daha cok arttıgını dusunuyorum.Kadınlar daha cogunlukta gıbı gelıyor bana bıde kuran da gecıyordu galıba yanlıs da hatırlıyo olabılırım kadın nın erkek nufusunun ıkı katı olacagı vs. yanı pek sorunla alakalı olmadı belkı ama yazdım işte
0
aynı kalmıyor, git gide kadın nüfusu çoğalıyor diyebiliriz üstelik.
edit: bilmem kaç yılında son erkek çocuk dünyaya gelcekmiş hatta.
edit: bilmem kaç yılında son erkek çocuk dünyaya gelcekmiş hatta.
0
olm burda yazanlara baktımda, hepiniz çok yanlıs gelmişsiniz. doğumda erkek daha fazladır. genç nüfustada erkek sayısı daha fazla olur kızlardan. ancak 35 yasından sonra yavasca erkek sayısı kadın sayısının altına inmeye baslar.
çin ve hindistan gibi ülkelerde inanılmaz bir erkek fazlalığı var (gender imbalance). nitekim burda ki cogu kişinin dediğinin aksine türkiyede'de genç nüfus içinde yaklasık 300 bin erkek fazlası var. ülkede asıl erkek cok lan kadınlar daha az. isterseniz tüik'ten kendiniz bakın.
çin ve hindistan gibi ülkelerde inanılmaz bir erkek fazlalığı var (gender imbalance). nitekim burda ki cogu kişinin dediğinin aksine türkiyede'de genç nüfus içinde yaklasık 300 bin erkek fazlası var. ülkede asıl erkek cok lan kadınlar daha az. isterseniz tüik'ten kendiniz bakın.
0
kolaygelsin
Merhabalar ,Bu aralar mafya ve suç filmleri çok hoşuma gidiyor . Carlito's way , goodfellas , the godfather , usual suspects , american gangster gibi önerebileceğiniz bir film var mıdır?
Merhabalar ,
Bu aralar mafya ve suç filmleri çok hoşuma gidiyor . Carlito's way , goodfellas , the godfather , usual suspects , american gangster gibi önerebileceğiniz bir film var mıdır?
Bu aralar mafya ve suç filmleri çok hoşuma gidiyor . Carlito's way , goodfellas , the godfather , usual suspects , american gangster gibi önerebileceğiniz bir film var mıdır?
0
Eastern Promises
Casino
The Departed
Japon mafya filmleri ilgini çekecekse Takeshi Kitano'nun Yakuza'ların dünyasını irdelediği sağlam filmleri var.
Brother, Outrage, Outrage Beyond gibi.
Özellikle outrage'i çok severim ben.
Fragmanı:
www.youtube.com
Casino
The Departed
Japon mafya filmleri ilgini çekecekse Takeshi Kitano'nun Yakuza'ların dünyasını irdelediği sağlam filmleri var.
Brother, Outrage, Outrage Beyond gibi.
Özellikle outrage'i çok severim ben.
Fragmanı:
www.youtube.com
0
-Miller's Crossing
Mafya filmi olarak Godfather'dan bile çok seviyorum , öyle düşün.
-Road to Perdition
Aynı şekilde çok sağlam filmdir. Tom Hanks var bir kere.
Mafya filmi olarak Godfather'dan bile çok seviyorum , öyle düşün.
-Road to Perdition
Aynı şekilde çok sağlam filmdir. Tom Hanks var bir kere.
0
tam olarak dediğini karşılamıyor ama spy game olabilir.
birde;
- catch me if you can
- takers
birde;
- catch me if you can
- takers
0
suç filmleri için;
seksenlerden sonra çekilenler:
infernal affairs/mou gaan dou
heat
reservoir dogs
eastern promises
scarface
once upon a time in america
drive
casino
the hit
miller's crossing
state of grace
at close range
bugsy
hana-bi
sexy beast
seksenlerden önce çekilmiş filmler:
le cercle rouge
night and the city
the big heat
elevator to gallows/ascenseur por l'echafaud
the big heat
the big sleep
bonnie and clyde
le samourai
angels with dirty faces
bob le flambeur
the killing
rififi
touch of evil
the driver
white heat
seksenlerden sonra çekilenler:
infernal affairs/mou gaan dou
heat
reservoir dogs
eastern promises
scarface
once upon a time in america
drive
casino
the hit
miller's crossing
state of grace
at close range
bugsy
hana-bi
sexy beast
seksenlerden önce çekilmiş filmler:
le cercle rouge
night and the city
the big heat
elevator to gallows/ascenseur por l'echafaud
the big heat
the big sleep
bonnie and clyde
le samourai
angels with dirty faces
bob le flambeur
the killing
rififi
touch of evil
the driver
white heat
0
quanche
Evet, ne var böyle? Olmadı Benjamin Button tarzı da olur.
Evet, ne var böyle?
Olmadı Benjamin Button tarzı da olur.
Olmadı Benjamin Button tarzı da olur.
0
İzledim. The Man From Earth'ten kastım tek mekanda geçmesi değil. Daha çok kurgu tarafıyla ilgileniyorum.
0
bass solo take one
Konu: çocuğa yönelik cinsel istismaraçık açık her şeyi koyamayacağım için konu hakkında vurucu olacak resimler arıyorum. sizlere bir danışayım dedim. neler ekleyebilirim?
Konu: çocuğa yönelik cinsel istismar
açık açık her şeyi koyamayacağım için konu hakkında vurucu olacak resimler arıyorum.
sizlere bir danışayım dedim. neler ekleyebilirim?
açık açık her şeyi koyamayacağım için konu hakkında vurucu olacak resimler arıyorum.
sizlere bir danışayım dedim. neler ekleyebilirim?
0
discopolice
bu gün bir çılgınlık yapıp 2 tane hint bülbülü aldım.erkek ve dişi.. geçmişte muhabbet kuşu beslediğim için az çok biliyorum.peki bu kuşların farklı özellikleri var mıdır? ne yer ne içerler? kafeslerine ayrıyetten ne koymalıyım? ışığı severler mi? normalde muhabbet kuşlarım uyurken üstünü örtüyordum
bu gün bir çılgınlık yapıp 2 tane hint bülbülü aldım.erkek ve dişi.. geçmişte muhabbet kuşu beslediğim için az çok biliyorum.
peki bu kuşların farklı özellikleri var mıdır? ne yer ne içerler? kafeslerine ayrıyetten ne koymalıyım? ışığı severler mi? normalde muhabbet kuşlarım uyurken üstünü örtüyordum. bunların üstünü örttüm, bir köşeye tünemişler korkmuş gibilerdi.
bir de meyve sebze marul vereyim mi? şimdilik neler önerirsiniz ?
peki bu kuşların farklı özellikleri var mıdır? ne yer ne içerler? kafeslerine ayrıyetten ne koymalıyım? ışığı severler mi? normalde muhabbet kuşlarım uyurken üstünü örtüyordum. bunların üstünü örttüm, bir köşeye tünemişler korkmuş gibilerdi.
bir de meyve sebze marul vereyim mi? şimdilik neler önerirsiniz ?
0
beslenmesi nasıldır bilemiyorum ama çok yabani oluyorlar. muhabbet kuşları gibi değiller. bir de ötüşü vızıltı şeklinde, sinek uçuyor zannedersin :)
0
pek ötmüyolar, nadiren ötereler, yani bunlar öldü mü hastalandı mı diye ortalığı velveleye vermeye gerek yok.
0
volkiller
Kaliteli korku-gerilim filmi arıyorum. Ama korku-gerilim in karşılığı çok kan vahşet olmasın. Var mı bu şekilde bildiğiniz film
Kaliteli korku-gerilim filmi arıyorum. Ama korku-gerilim in karşılığı çok kan vahşet olmasın. Var mı bu şekilde bildiğiniz film
0
(bkz: the wicker man)
belki, picnic at hanging rock. ama bu pek herkesin beğeneceği türden bi film değil.
belki, picnic at hanging rock. ama bu pek herkesin beğeneceği türden bi film değil.
0
Spoorlos ya da Changeling idealdir. Yukarıdaki film önerilerini de ayakta alkışlıyorum ayrıca. Bence bu cevaplanan herhangi bir film uygundur.
0
in pyjamas
bu hafta sonu malzeme alıp bizim arka bahçedeki kedilere kedi evi yapıcam. araştırdım, ağırlıklı olarak iki yöntemden bahsedilmiş: kolilere strafor kaplanarak diğeri de iki leğeni birleştirerek. birkaç sorum var:1) bunlardan hangisi daha korunaklı oluyor? yapmışken tam olsun diyorum.2) koliden yapac
bu hafta sonu malzeme alıp bizim arka bahçedeki kedilere kedi evi yapıcam. araştırdım, ağırlıklı olarak iki yöntemden bahsedilmiş: kolilere strafor kaplanarak diğeri de iki leğeni birleştirerek.
birkaç sorum var:
1) bunlardan hangisi daha korunaklı oluyor? yapmışken tam olsun diyorum.
2) koliden yapacak olursak, evciği yerden yükseltmek için ne yapmak gerekir?
3) tabana bir şeyler (battaniye, kilim, minder) koymak gerekir mi? sanki koysak iyi olur gibi geldi ama emin olmadım
4) su kabını dışarı koyucam da, mamayı bilemedim; giriş önüne mi koymalı yoksa içeri mi?
bunların dışında gözden kaçırdığım bir şey varsa onları da ekleyebilirsiniz.
şimdiden teşekkür ederim :)
birkaç sorum var:
1) bunlardan hangisi daha korunaklı oluyor? yapmışken tam olsun diyorum.
2) koliden yapacak olursak, evciği yerden yükseltmek için ne yapmak gerekir?
3) tabana bir şeyler (battaniye, kilim, minder) koymak gerekir mi? sanki koysak iyi olur gibi geldi ama emin olmadım
4) su kabını dışarı koyucam da, mamayı bilemedim; giriş önüne mi koymalı yoksa içeri mi?
bunların dışında gözden kaçırdığım bir şey varsa onları da ekleyebilirsiniz.
şimdiden teşekkür ederim :)
0
1) kutuyla olan daha korunaklı leğene göre.
2) dört köşesine taş koyabilirsin.
3) koyman mümkünse daha iyi olur. kediler yumuşak zeminde yatmayı çok severler.
4) mamayı da dışarı koyabilirsin. içeriye sığan kedi sayısı az olacağından mama kavgası olabilir dışarı daha az sıkıntılı. ama kedilerini takip et biraz, bazı kediler mama ve suyun yanyana olmasını istemez. (avcılık içgüdüsü hep, avcılıklarını mıncırdıklarım)
2) dört köşesine taş koyabilirsin.
3) koyman mümkünse daha iyi olur. kediler yumuşak zeminde yatmayı çok severler.
4) mamayı da dışarı koyabilirsin. içeriye sığan kedi sayısı az olacağından mama kavgası olabilir dışarı daha az sıkıntılı. ama kedilerini takip et biraz, bazı kediler mama ve suyun yanyana olmasını istemez. (avcılık içgüdüsü hep, avcılıklarını mıncırdıklarım)
0
bana kalırsa leğen en doğrusu. karton içeri su alırsa çabuk parçalanır. bir de kedilerin patisi durmaz tırmık falan atarlar kartona, strafora.
ben leğen diyorum.
ben leğen diyorum.
0
aslında karton ya da leğen yerine elin yatkınsa şöyle de yapabilirsin, yeni yaptım ben de gayet güzel oldu: civarda böyle yıkıntı evler çöplükleştirilmiş boş arsalar varsa oralarda ya da marngozların artıkları arasında plaka veya çubuk şeklinde tahta parçaları bulabilirsin.
işte onları birbirine çakarak güzel bir şey çıkar ortaya, ardından zeminine de eski havlu battaniye pamuklu şeyler falan koyarsın, dış kısmı da sünger benzeri bişeyle yalıtım. geçen haftasonu yapmıştım gayet güzel oldu bence, eski yatak ve dinlence yerlerini bırakıp hemen oraya yerleşti bizimkiler.
işte onları birbirine çakarak güzel bir şey çıkar ortaya, ardından zeminine de eski havlu battaniye pamuklu şeyler falan koyarsın, dış kısmı da sünger benzeri bişeyle yalıtım. geçen haftasonu yapmıştım gayet güzel oldu bence, eski yatak ve dinlence yerlerini bırakıp hemen oraya yerleşti bizimkiler.
0
çevrede hiç boş arazi yok, ama marangozhane var. akşam eve giderken oraya sorabilirim. daha da olmazsa koçtaş'tan sunta gibi bir şeyler de alabilirim. hem de daha dayanıklı olur bak, hoşuma gitti bu fikir. elim de yatkın öyle işlere, becerebilirim bence.
0
benimkisinin üç tarafı çevrili, üstü açık, altında strafor ve straforun üzerinde de eski bi koltuğun içindeki pamuksüngerimsi şeylerin ve eski parçalanmış bir battaniyenin parçaları var, üstünü de kartonla kapatmıştım da sığmıyolar kuyrukları havada yürüdükleri için vb. sebeplerle hemen ertesi güne çatıyı yok ettiler zaten , bence yaparken üstünü kapatacaksan ölçüyü de bu tip şeylere göre ayarlamak daha iyi olur.
0
heh! evet, merak ettiğim şeylerden biri de bu ölçü meselesiydi. eni boyu ne kadar olsa yeterli olur diye soracaktım. bahçede demirbaş 3 tane kedi var, bazen 4. geliyor. bunların hepsine yetecek salon salamanje bir şey olsun diyorum. kendimden pay biçiyorum ben daracık yerde sıkılırım, onlar da bunalmasınlar :)
0
leğenle yapılan kedi evlerini ben bu sene gördüm, geçtiğimiz yıllarda kedi evlerini yaparken karton kutuları strafor kaplayıp, yağmurla karla bozulmasınlar diye de çöp torbası ile sarıyordum. Kutudan yapılan evler için zamanında şöyle bir şey okumuştum, kapılarını kutunun tam ortasına açmak yerine ya sağa ya da sol kenarına açın, böylece kediler daha fazla kuytu alan yaratabilirsiniz. kolaylar gelsin.
0
mama almayı unutmuşum, bir de yerden yükseltecek bir şey koymayı. ama temel olarak becerebildim sanırım: i.imgur.com
0
kelrapunzel
Son okuduğunuz kitabı da yazarsanız sevinirim =)
Son okuduğunuz kitabı da yazarsanız sevinirim =)
0
Mark Juergensmeyer / Yeni Soğuk Savaş: Dini Milliyetçilikler Seküler Devleti Tehdit Ediyor
0
en son: Bir Paris Semtinin Tüketilme Denemesi - Georges Perec
şu anda: Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell
şu anda: Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell
0
şu anda okuyorum: Tunç Gölgeler/Lindsay Davis
bitirdim: Muz Sesleri/Ece Temelkuran
bitirdim: Muz Sesleri/Ece Temelkuran
0
Son: Kürklü Venüs / Leopold von Sacher-Masoch
Şimdi: Sodom'un 120 Günü / Marquis de Sade
Önümüzdeki 3 yıl: Sodom'un 120 Günü / Marquis de Sade
bitmiyor pislik
Şimdi: Sodom'un 120 Günü / Marquis de Sade
Önümüzdeki 3 yıl: Sodom'un 120 Günü / Marquis de Sade
bitmiyor pislik
0
sermet sami uysal - baki kalan bu kubbede (okudum)
sermet sami uysal - eşlerine göre ediplerimiz (okuyorum)
sermet sami uysal - eşlerine göre ediplerimiz (okuyorum)
0
Su anda: georges perec-un homme qui dort (uyuyan adam)
Oncesinde: tezer ozlu-cocuklugumun soguk geceleri
Oncesinde: tezer ozlu-cocuklugumun soguk geceleri
0
2 tane okuyorum şu an
biri
Hızlandıkça Azalıyorum - Kjersti Skomsvold
Daha - Hakan Günday
biri
Hızlandıkça Azalıyorum - Kjersti Skomsvold
Daha - Hakan Günday
0
şu an : Stanislaw Lem - Dönüşüm Hastanesi
önceki : Dean Koontz Gölge Sokağı No: 77
önceki : Dean Koontz Gölge Sokağı No: 77
0
son: spinoza problemi/irvin yalom.
şu an: iyi hissetmek/david burns ve mimar olmak/nafi çil.
şu an: iyi hissetmek/david burns ve mimar olmak/nafi çil.
0
son: amin maalouf-doğunun limanları
şu an: balzac-30 unda kadın
şu an: balzac-30 unda kadın
0
Şu an:Fahrenheit 451 - Ray Bradbury
Son okuduğum: Körlük- Jose Saramago
Son okuduğum: Körlük- Jose Saramago
0
en son okuduğum kitap: çit- doris pilkington
şuan: uçurtma avcısı-khaled hosseini
şuan: uçurtma avcısı-khaled hosseini
0
3 tane okuyorum şu an:
karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı - carl sagan
silmarillion - tolkien
50 great short stories
en son bitirdiğim de: düşüş - camus
karanlık bir dünyada bilimin mum ışığı - carl sagan
silmarillion - tolkien
50 great short stories
en son bitirdiğim de: düşüş - camus
0
thenis
dostlar az buz çizim yeteneğim var. karakalem portrelerim başarılı sayılır. ama öyle gölgelendirmelerde coşmaca falan yok, daha basit şeyler. sevdiceğin yılbaşında kuruboya portresini çizeyim diyorum. benzesin yeter çok profesyonel olmasına gerek yok. iki sualim var;1)kuruboya portre için ipucuların
dostlar az buz çizim yeteneğim var. karakalem portrelerim başarılı sayılır. ama öyle gölgelendirmelerde coşmaca falan yok, daha basit şeyler. sevdiceğin yılbaşında kuruboya portresini çizeyim diyorum. benzesin yeter çok profesyonel olmasına gerek yok. iki sualim var;
1)kuruboya portre için ipucularınız var mı? ya da tutorial videoları şükela olur.
2)photoshopta yüz hatlarını çizilebilecek düzeye indirebilebileceğim ya da kuruboya efekti verebileceğim başarılı bir şekilde bir yol yordam önerebilir misiniz? (filter gallerydekiler pek işe yaramıyor..)
1)kuruboya portre için ipucularınız var mı? ya da tutorial videoları şükela olur.
2)photoshopta yüz hatlarını çizilebilecek düzeye indirebilebileceğim ya da kuruboya efekti verebileceğim başarılı bir şekilde bir yol yordam önerebilir misiniz? (filter gallerydekiler pek işe yaramıyor..)
0
tek bir yolu yok, biraz da kurcalama seviyene bağlı alacağın sonuç. kullandığın yönteme göre istedğin gibi sonuçç alıp alamayışın da değişir.
bence gugıla "fotoşop karakalem" gibi bişeyler yaz, işte ingilizcen veya başka dilin varsa ona göre de olabilr alternatifler için, çıkan yöntemleri denersin ve hoşuna gideni seçduplersin.
zaten en karmaşık yöntem bile taş çatlasın 10 dk sürer.
en basit ve kısası şöyle bence:
1- image-adjust-desaturate ya da grayscale ile resmi siyah-beyaz yapma
2- duplicate layer
3- layer copyye invert efekti
4- layer copynin türünü color dodge yapma
5- layer copyye gaussian blur efekti (amount resme/fotoğrafa göre değişiyor ama genelde 3-5 arası iyi sonuç veriyor)
bence gugıla "fotoşop karakalem" gibi bişeyler yaz, işte ingilizcen veya başka dilin varsa ona göre de olabilr alternatifler için, çıkan yöntemleri denersin ve hoşuna gideni seçduplersin.
zaten en karmaşık yöntem bile taş çatlasın 10 dk sürer.
en basit ve kısası şöyle bence:
1- image-adjust-desaturate ya da grayscale ile resmi siyah-beyaz yapma
2- duplicate layer
3- layer copyye invert efekti
4- layer copynin türünü color dodge yapma
5- layer copyye gaussian blur efekti (amount resme/fotoğrafa göre değişiyor ama genelde 3-5 arası iyi sonuç veriyor)
0
neon adam
merhaba arkadaşlar konuya çok hakim değilim kapitalizmin olmadığı veya serbest piyasa ekonomisinin kulllanılmadığı ülkeler nelerdir? aklıma küba kuzey kore çin gibi ülkeler geliyor ama çin den emin olamadım. bi el atarsanız memnun olurum.İyi geceler
merhaba arkadaşlar konuya çok hakim değilim kapitalizmin olmadığı veya serbest piyasa ekonomisinin kulllanılmadığı ülkeler nelerdir? aklıma küba kuzey kore çin gibi ülkeler geliyor ama çin den emin olamadım. bi el atarsanız memnun olurum.
İyi geceler
İyi geceler
0
şu linkte www.cia.gov communist state olarak tanımlanan az sayıda ülke var, onları göz önüne almanı öneririm ama kapitalizme yüklenen farklı anlamlar itibariyle bu ülkelerin de belli bir ölçüde kapitalist olduğuna dair yorumlar mevcut, bunu da unutma. kaynak olarak cia iyidir, kullan derim.
EK: tespit ettiğin ülkeleri aynı sitenin ülke ekonomik verileri içerisinde de değerlendirerek kararını ver:) www.cia.gov
EK: tespit ettiğin ülkeleri aynı sitenin ülke ekonomik verileri içerisinde de değerlendirerek kararını ver:) www.cia.gov
0
yani ülk.e(leri)nin ekonomik tanımlarını bilemiyorum ama orta asya bozkırlarında yaşayan göçebelerin olduğu bölgelerde serbest piyasa ekonomisi falan yok.
0
döviz alıp satarak paranızı katlamanız mümkün. düşükten alıp yüksekten satma mantığıyla bu işi yaparsanız kar elde etme olanağınız var. risk var elbet birileri zarar edecek ki birileri kar elde etsin. bu işten kazanç elde etmek için piyasadaki borsa makalelerini ve döviz fiyatlarını iyi takip etmeniz gerekli. şuradan serbest piyasa döviz kurlarını takip edebilir, tüm dövizlerin fiyatları hakkında bilgi alabilirsiniz.
canlidoviz.net
canlidoviz.net
0
nop
Basit bir soru, anket gibi düşünebilirsiniz.Çevrenizde hükümet destekçisi olup da, bu operasyonlardan sonra bu hükümete tekrar oy/destek vermem diyen tanıdığınız kimse var mı? (Bazı bakanlardan başka)Nur cemaati mensupları da hariç zira onlar dersane konusundan sonra çark etmeye başlamıştı.
Basit bir soru, anket gibi düşünebilirsiniz.
Çevrenizde hükümet destekçisi olup da, bu operasyonlardan sonra bu hükümete tekrar oy/destek vermem diyen tanıdığınız kimse var mı? (Bazı bakanlardan başka)
Nur cemaati mensupları da hariç zira onlar dersane konusundan sonra çark etmeye başlamıştı.
Çevrenizde hükümet destekçisi olup da, bu operasyonlardan sonra bu hükümete tekrar oy/destek vermem diyen tanıdığınız kimse var mı? (Bazı bakanlardan başka)
Nur cemaati mensupları da hariç zira onlar dersane konusundan sonra çark etmeye başlamıştı.
0
Daha akpye oy vermem diyen yok. bu olaylarda akpnin maksimum %10 oyu düşer. Çünkü akpnin tabanı böyle bi taban.
0
yok. çok muhafazakar bir çevrede yetiştim, çok ama çok fazla fanatik akp destekçisi tanıyorum. gezi olayları başladığından bu yana geçen sürede daha bir tanesinin akp'ye toz kondurduğunu görmüş değilim. hala tam destek devam ediyorlar. baya gaza geliyoruz akp bitti falan diye ama, yarın seçim olsa yine %40'tan aşağı oy almaz rte.
0
cemaatçi olanlar vermiyor.cemaatçi olmayıp da akp ye oy verenlerin yarısı vermeyeceğim diyor,diğer yarısı bunlar hep oyun diyor.
bunlar çevremdekiler sadece.
o bu olaylar hep oyun, mantığında olanlar işte akp seçmenlerinin çoğunluğu bence.oy oranı düşer evet ama bu olay bile çok etkilemez.
bunlar çevremdekiler sadece.
o bu olaylar hep oyun, mantığında olanlar işte akp seçmenlerinin çoğunluğu bence.oy oranı düşer evet ama bu olay bile çok etkilemez.
0
tuhaf olacak belki ama asker emeklisi bir tanıdığım cemaati bitiriyor diye tayyip'e oy vermeyi düşündüğünü söyledi
0
çok var...
onlar meseleyi İsrail'in komplosu olduğuna ve Erdoğan'a komplo olduğuna inanıyorlar.
onlar meseleyi İsrail'in komplosu olduğuna ve Erdoğan'a komplo olduğuna inanıyorlar.
0
yok. akp nin hala yüzde 40-45 arası oy alacağını düşünüyorum. bir düşüş olur ama yüzde 5 gibi tahmin ediyorum. seçime kadarki gelişmelere göre belki oyunu bile arttırabilir öyle söyleyim.
0
genel görüş, AKP tabanı yolsuzluk operasyonunu ve iddiaları sallamıyor diye anlıyorum.
0
dieselsingle2
Çok saçma bende. Prangatistim bu konuda. Kitap okursam mutlaka o kitaptan bir fayda almalıyım diyorum. Romanlar sürükleyici olsa da okuyasım gelmiyor. Mesela dan brown, stephen reyis vs.. lan diyorum gerçeklikle alakası olmayan şeyleri okuyup ne yapıcam?Lise döneminde bu mantıkla uzun süre kişisel g
Çok saçma bende. Prangatistim bu konuda. Kitap okursam mutlaka o kitaptan bir fayda almalıyım diyorum. Romanlar sürükleyici olsa da okuyasım gelmiyor. Mesela dan brown, stephen reyis vs.. lan diyorum gerçeklikle alakası olmayan şeyleri okuyup ne yapıcam?
Lise döneminde bu mantıkla uzun süre kişisel gelişim kitapları okudum. Sonra hepsinin birbirine benzeyen safsatalar olduğunu anlayınca onları da bıraktım.
Şimdi özdemir asaf'ın aforizma kitabı kırılmadık bir şey kalmadı'yı okuyorum. Ancak uzun süre oturulup okunacak bir kitap değil. Boş vaktim de çok. Napim ben? Nasıl bir türe yöneleyim? Ne bok yiyim bu siktiriboktan derdimle?
Lise döneminde bu mantıkla uzun süre kişisel gelişim kitapları okudum. Sonra hepsinin birbirine benzeyen safsatalar olduğunu anlayınca onları da bıraktım.
Şimdi özdemir asaf'ın aforizma kitabı kırılmadık bir şey kalmadı'yı okuyorum. Ancak uzun süre oturulup okunacak bir kitap değil. Boş vaktim de çok. Napim ben? Nasıl bir türe yöneleyim? Ne bok yiyim bu siktiriboktan derdimle?
0
yani sana bişey kazandıracak tek kitap türü kişisel gelişim kitapları değil ki. felsefe, sosyoloji, psikoloji, tarih temalı okumalar yapabilirsin mesela, ya da şiir okumak. bence çok da "fayda"sını görürsün.
0
Felsefe kitaplarım vardı onları getiremedim.
Sosyoloji ve psikoloji temalı ne önerirsiniz? Tarih de sevmiyorum
Sosyoloji ve psikoloji temalı ne önerirsiniz? Tarih de sevmiyorum
0
popülist olacak ama kürk mantolu madonna'yı da çok beğenmiştim. kendime birşeyler kattığını da düşünüyorum. bunun gibi romanlar çok vardır aslında. kendimle çelişir gibi oldum biliyorum
0
mesela hem roman hem de sosyolojik ve psikolojik, ve de dil felsefesi temalı george orwell - 1984 var; yevgeny zamyatin - biz önerebilirim. Yani imla kurallarına anlamsızca takık insanların obsesifliğinin sebepleri hakkında da fikir verir örneğin. Dilin ve kullanılışının ne kadar "önemli" olduğuna ve sosyolojik-psikolojik süreçlerdeki yerine dair. Bence ludwig wittgenstein da ilgi çekici ve çok şey katıyor insana.
0
ali şeriati - ideallerin yenilgisi de önerebilirim. dinler tarihinin tarihte ve günümüzdeki ve de gündelik hayattaki toplumsal yansımaları üzerine.
Noam chomsky - medya gerçeği.
Jean baudrillard - tam ekran.
Noam chomsky - medya gerçeği.
Jean baudrillard - tam ekran.
0
Ben de aynı kafadayım. Sırf bu nedenle psikolojiye ilgim olduğu için Akademik kaynaklara yöneldi, onları okuyorum.
0
sanat eserinin kişiye bir katkı sağlamadığını zannetmek de ilginç bir hastalık. Bence oku bütün bu dogmatik düşüncelerini bir kenara bırakıp. Zamanla anlarsın ne kadar saçma bir düşünce içinde olduğunu.
0
iyi de kitaptan alacağın şey direkt bilgi olmak zorunda değil ki. çok yanlış düşünüyorsun.
kazandığın bakış açısı, sosyal zeka, genel kültür, kelime haznesi vs vs onalar fayda değil mi?
kazandığın bakış açısı, sosyal zeka, genel kültür, kelime haznesi vs vs onalar fayda değil mi?
0
Roman dediğin şeyler de filmler gibi.
1) izleyip çok muhteşem zaman geçirip bir yıl sonra bir bok hatırlamayabilirsin (hollywood)
2) izleyip, hayatını gözden geçirebilir, hayata bakış açını değiştirebilir, en kötü ihtimalle hayatında bazı şeyleri sorgulayabilirsin.
romanlar da böyledir. dan brown falan okurken eğlenirsin. sürükleyicidir. ama üç yıl sonra sana ne kattığını bilemezsin.
carlos fuentes, jose saramago gibi adamların kitaplarını okursan hayattaki bir çok şeyi sorgulamaya başlayabilirsin. illa doğrudan bilgi veren bir kitap okumak zorunda değilsin. zaten bu tarz yazarların olmasının sebebi budur. doğrudan bilgi veren yüzlerce kitap var, demokrasi ve devlet teorileri üzerine bir ton kitap var. içleri bilgi dolu ama alıp okuyasımız gelmez. fakat saramago'nun körlük ve görmek kitapları devlet, demokrasi ve özgürlükler üzerine muhteşem kitaplardır ve çok da harika kurguları vardır. dolayısıyla eğer amacın bir şeyler öğrenmekse dan brown falan yanlış tercih.
o romanları okumak kötü demiyorum yanlış anlaşılmasın. ben de o "bestseller" denen popüler kültür romanlarından okurum çok. fakat onlardan beklentilerim farklıdır.
1) izleyip çok muhteşem zaman geçirip bir yıl sonra bir bok hatırlamayabilirsin (hollywood)
2) izleyip, hayatını gözden geçirebilir, hayata bakış açını değiştirebilir, en kötü ihtimalle hayatında bazı şeyleri sorgulayabilirsin.
romanlar da böyledir. dan brown falan okurken eğlenirsin. sürükleyicidir. ama üç yıl sonra sana ne kattığını bilemezsin.
carlos fuentes, jose saramago gibi adamların kitaplarını okursan hayattaki bir çok şeyi sorgulamaya başlayabilirsin. illa doğrudan bilgi veren bir kitap okumak zorunda değilsin. zaten bu tarz yazarların olmasının sebebi budur. doğrudan bilgi veren yüzlerce kitap var, demokrasi ve devlet teorileri üzerine bir ton kitap var. içleri bilgi dolu ama alıp okuyasımız gelmez. fakat saramago'nun körlük ve görmek kitapları devlet, demokrasi ve özgürlükler üzerine muhteşem kitaplardır ve çok da harika kurguları vardır. dolayısıyla eğer amacın bir şeyler öğrenmekse dan brown falan yanlış tercih.
o romanları okumak kötü demiyorum yanlış anlaşılmasın. ben de o "bestseller" denen popüler kültür romanlarından okurum çok. fakat onlardan beklentilerim farklıdır.
0
romanlardan hiçbir şey kazanmadığını düşünüyorsan okuduğun şeyleri tekrar gözden geçir bence. aynı şeyleri tekrarlayan sikik kişisel gelişim kitaplarından çok daha fazla şey öğretir romanlar, faydasız falan değildir hiçbirisi. okumanın hiçbir türü faydasız değil.
0
hayatın gerçekçiliğinden uzaklaşmak için fantastik kitaplar okusan? hayat zaten bayık hiç değilse heyecan gelir değişik hisler tadarsın.
0
@godsparticle +1
Saramago-Körlük, bazı cümleleri defalarca okudum,çok değişik anlamlar çıkardım,Siz de önermiştiniz zaten,dediklerinizde haklısınız.
Saramago-Körlük, bazı cümleleri defalarca okudum,çok değişik anlamlar çıkardım,Siz de önermiştiniz zaten,dediklerinizde haklısınız.
0
exteras
Bu diziyi çok beğendim, buna benzer ya da çok yakın son zamanlarda çekilmiş hangi dizi ya da diziler vardır ki izleyebileyim..Bilhassa kurgusu ve müzik geçişleri açısından..Teşekkür ediyorum.
Bu diziyi çok beğendim, buna benzer ya da çok yakın son zamanlarda çekilmiş hangi dizi ya da diziler vardır ki izleyebileyim..
Bilhassa kurgusu ve müzik geçişleri açısından..
Teşekkür ediyorum.
Bilhassa kurgusu ve müzik geçişleri açısından..
Teşekkür ediyorum.
0
kül
aşağıdakileri okuyunca aklıma geldi.ben restoranda kafede vb. sipariş verirken "x alabilir miyim" diyorum. burada sorun yok. fakat sipariş verirken "x istiyorum" diyenler bana çok ters geliyor. "istiyorum" kelimesini kullanan insan böyle gözüme çok saygısız, kendini beğenmiş gibi geliyor.soru: abart
aşağıdakileri okuyunca aklıma geldi.
ben restoranda kafede vb. sipariş verirken "x alabilir miyim" diyorum. burada sorun yok. fakat sipariş verirken "x istiyorum" diyenler bana çok ters geliyor. "istiyorum" kelimesini kullanan insan böyle gözüme çok saygısız, kendini beğenmiş gibi geliyor.
soru: abartıyor muyum?
ben restoranda kafede vb. sipariş verirken "x alabilir miyim" diyorum. burada sorun yok. fakat sipariş verirken "x istiyorum" diyenler bana çok ters geliyor. "istiyorum" kelimesini kullanan insan böyle gözüme çok saygısız, kendini beğenmiş gibi geliyor.
soru: abartıyor muyum?
0
bence abartıyorsun.
"ben bir porsiyon x alayım" diyen de aynı kefededir senin gözünde.
"ben bir porsiyon x alayım" diyen de aynı kefededir senin gözünde.
0
ben de aynı şekilde hissediyorum. oradaki görevlilere zerre değer vermiyorlarmış (kişiliğine, insanlığına, varlığına) gibi geliyor.
0
bunun nedeni garsonların "ne istersiniz?" diye sorması bence. cevap olarak da bunu istiyorum diyorsun. böyle zamanlarda açken sen, sen değilsin ve dil sadece bir iletişim aracıdır.
0
abi sen sindi musakka getir bana, yanina da bol sarmisakli cacik
dersek saygisiz mi oluyoz?
little little in the middle
dersek saygisiz mi oluyoz?
little little in the middle
0
aynen. hitap şekliyle alakası yok bunun. önce kendine saygı. belki o garson ondan hiç yemedi, veya yan masada oturan gözleme yiyor, sen karışık pirzola istiyorum dedin. öyle görmemiş gibi istiyorum denmez bencede.
0
bi de aklima ne geldi:
verdiginiz mesajin icerigi %40 etkiliyse, o mesaji nasil verdiginiz %60 etkili.
abi sen musakka ver bana!
yi oyle bi tonlama, jest ve mimiklerle soylersiniz ki, garsonun ici isinir.
ya da oyle bi "bakar misiniz??' dersiniz ki,
garson icinden "ananskym senin!" der...
verdiginiz mesajin icerigi %40 etkiliyse, o mesaji nasil verdiginiz %60 etkili.
abi sen musakka ver bana!
yi oyle bi tonlama, jest ve mimiklerle soylersiniz ki, garsonun ici isinir.
ya da oyle bi "bakar misiniz??' dersiniz ki,
garson icinden "ananskym senin!" der...
0
@compadrito: öyle abi falan deyince samimi oluyor :) garsonla sıcak ilişki kurmadan söylenirse kıl oluyorum.
0
olaylar hiç de böyle yazıldığı gibi gelişmiyor ama. sipariş verirken elma alayım armut alayım dersin sonradan bir de iskender istiyorum bol tereyağlı dersin. ama o istiyorumu en başta kullansan alayım kadar kibar olmazdı. yine de gereksiz bir kasıntılık o kadar kibar olup napacaksın ki ?
0
bu arada beyler:
siparis verirken, hesap isterken garsonu asagilayan herifler, kadinnarin gozunde ac-cayip puan kaybediyo, demedi demeyin...
kul de o kadinnardan biri...
siparis verirken, hesap isterken garsonu asagilayan herifler, kadinnarin gozunde ac-cayip puan kaybediyo, demedi demeyin...
kul de o kadinnardan biri...
0
Biraz abartmışsın. Tamam "tam bir yavvşak" gibi davranan çok piyasada ama 'alayım' ya da 'istiyorum' demekte bir sıkıntı yok.
Birde bi arkadaş değinmiş konuya, tonlara da çok önemli. Küfreder gibi konuşmakla nazik bir tonda konuşmak arasında dağlar kadar far var.
Birde bi arkadaş değinmiş konuya, tonlara da çok önemli. Küfreder gibi konuşmakla nazik bir tonda konuşmak arasında dağlar kadar far var.
0
hayir istagfirullah!
bu soru ve verilen cevaplarin gidisinden, senin kibar adam ariyor oldugunu cikarsayacak kisinin zeka fakulteleri boykotta demektir...
bu soru ve verilen cevaplarin gidisinden, senin kibar adam ariyor oldugunu cikarsayacak kisinin zeka fakulteleri boykotta demektir...
0
compadrito hoca yine formda. selaam ossun ona. :)
saygısız bulmuyorum ben, olabilir. bir de kelimeler değil, söyleyiş çok daha önemli. ne olduğun ağzını açtığında belli oluyor bilhassa. binaenaleyh, çok takılmamak lazım kelimelere.
saygısız bulmuyorum ben, olabilir. bir de kelimeler değil, söyleyiş çok daha önemli. ne olduğun ağzını açtığında belli oluyor bilhassa. binaenaleyh, çok takılmamak lazım kelimelere.
0
ben cok yapıyorum, "sunu sunu alayım bır de kola ıstıyorum" dıye sonunda soyluyorum ıstıyorum lafını genelde. her seferınde de öf yıne dedım dıyorum.
ev sıparısı ıcın marketı arayıp uyku sersemı selam sabah vermeden "sosis istiyorum" demıslıgım de var. komık oluyo genelde bunlar ama bence de bıraz saygısızca tabıı.
ev sıparısı ıcın marketı arayıp uyku sersemı selam sabah vermeden "sosis istiyorum" demıslıgım de var. komık oluyo genelde bunlar ama bence de bıraz saygısızca tabıı.
0
eyvallahin var papyon baba!
kül apla cevirmen olduundan kelli, kelimelerin uzerinde biraz fazla duruyo. mesleki deformasyon mu desek ne desek?
kül apla cevirmen olduundan kelli, kelimelerin uzerinde biraz fazla duruyo. mesleki deformasyon mu desek ne desek?
0
hemi de ne deformasyon. konuşurken kelimeler birbirine giriyor, sonra kalkmış burda ahkam kesiyoz :)
o değil de, ben bu kadar "abartıyosun" cevabı beklemiyordum lan. hakkaten abartıyorum demek ki. garson kardeşimiz var mı aramızda acaba, bir de ona soralım, neler hissediyor?
o değil de, ben bu kadar "abartıyosun" cevabı beklemiyordum lan. hakkaten abartıyorum demek ki. garson kardeşimiz var mı aramızda acaba, bir de ona soralım, neler hissediyor?
0
istagfirullah kül apla,
kesecen tabii...
iki kelimeyi bi araya getiremeyenner kesiyo da...
ABD'de bi arastirma yaptilar. Garsonnar en mutsuz meslek grubu secildi. Turkiye'ye uyarlanabilir mi? Belki biraz uyarlanabilir...
kesecen tabii...
iki kelimeyi bi araya getiremeyenner kesiyo da...
ABD'de bi arastirma yaptilar. Garsonnar en mutsuz meslek grubu secildi. Turkiye'ye uyarlanabilir mi? Belki biraz uyarlanabilir...
0
bana göre bir sakıncası yok. garsonluk yapmış biri olarak diyorum bunu. ancak sert bir dille emir kipi kullanırsa rahatsız edici olabilir. ki kimi yerlerin çalışma şekli de odur, tepki gösteremezsin yani. söz gelimi rakı içilen bir yer ile ithal içkilerin kokteyl yapıldığı bir yer aynı değildir, olamaz.
0
aguilas negras
İyi geceler sevgili duyuran insanlar, bir konuda fikrinizi almak istiyorum.1 yıldır sigara içiyorum. Ortalama günde 3-4 tane falan. Arada bir içmediğim oldu sağlık sorunlarından dolayı. Birkaç hafta ara verdiğim falan oldu birkaç defa ama hala devam ediyorum içmeye. Ben memnunum halimden. Ama kafama
İyi geceler sevgili duyuran insanlar, bir konuda fikrinizi almak istiyorum.
1 yıldır sigara içiyorum. Ortalama günde 3-4 tane falan. Arada bir içmediğim oldu sağlık sorunlarından dolayı. Birkaç hafta ara verdiğim falan oldu birkaç defa ama hala devam ediyorum içmeye. Ben memnunum halimden. Ama kafama takılan bir şey var. Birkaç ay öncesine kadar haftada 1 defa falan akşam bizimkilere gidip "ben hava almaya çıkıyorum" diyip yarım saatliğine falan dışarı çıkıp çay-sigara yapıyordum, özellikle okulun tatil olduğu zamanlar. Okulda içmek rahat oluyor tabi. Birkaç aydır çok az yapmışımdır, şüpheleri azalmıştır diye tahmin ediyordum. Yazın 1 defa annem sigara kokusu aldı odamda, ben de cips yedim onun kokusu falan dedim. Camdan sarkıp içiyorum ama içeri de giriyor bazen duman. Çantamda tütün kolonyası bulunduruyorum, eve girerken kolonya sürüyorum suratıma elime falan, kokuyu azalttığına eminim. Tütün sarıp içiyorum bir süredir, o da daha az koku yapıyor tabi.
Şimdi ben eve gelince babamı karşılayınca öpüyor beni bazen, öpünce burnundan bir nefes alışı var... Öyle böyle değil. Sizce anlıyorlar mıdır sigara içtiğimi? "Kesinlikle bilmemeliler" diye bir düşüncem yok, ama üzmek istemiyorum onları. Haa bir de gizli saklı olunca daha güzel oluyor. Babam 10 sene önce bıraktı sigarayı bu arada.
Kusura bakmayın, uzun oldu.
1 yıldır sigara içiyorum. Ortalama günde 3-4 tane falan. Arada bir içmediğim oldu sağlık sorunlarından dolayı. Birkaç hafta ara verdiğim falan oldu birkaç defa ama hala devam ediyorum içmeye. Ben memnunum halimden. Ama kafama takılan bir şey var. Birkaç ay öncesine kadar haftada 1 defa falan akşam bizimkilere gidip "ben hava almaya çıkıyorum" diyip yarım saatliğine falan dışarı çıkıp çay-sigara yapıyordum, özellikle okulun tatil olduğu zamanlar. Okulda içmek rahat oluyor tabi. Birkaç aydır çok az yapmışımdır, şüpheleri azalmıştır diye tahmin ediyordum. Yazın 1 defa annem sigara kokusu aldı odamda, ben de cips yedim onun kokusu falan dedim. Camdan sarkıp içiyorum ama içeri de giriyor bazen duman. Çantamda tütün kolonyası bulunduruyorum, eve girerken kolonya sürüyorum suratıma elime falan, kokuyu azalttığına eminim. Tütün sarıp içiyorum bir süredir, o da daha az koku yapıyor tabi.
Şimdi ben eve gelince babamı karşılayınca öpüyor beni bazen, öpünce burnundan bir nefes alışı var... Öyle böyle değil. Sizce anlıyorlar mıdır sigara içtiğimi? "Kesinlikle bilmemeliler" diye bir düşüncem yok, ama üzmek istemiyorum onları. Haa bir de gizli saklı olunca daha güzel oluyor. Babam 10 sene önce bıraktı sigarayı bu arada.
Kusura bakmayın, uzun oldu.
0
koku saçına ve elbiselerine siner. anlamamaları mümkün değil, eğer hiç koku almamaları gibi bi durum sözkonusu değilse. yani hiçbişey olmasa çamaşırları annen yıkıyorsa o farkeder mutlaka, hele evde başka sigara içen yoksa bariz.
0
sigara içilmeyen evde, biri sigara içmeye başladıysa ya da o eve sigara içen biri gelirse banko anlaşılır.
0
bence anlıyolardır gayet. hele baban 10 sene önce bırakmış, kesin anlıyodur.
0
Sigaradan kurtulan birisi olarak söyleyebilirim ki mutlaka anlaşılıyordur. Sigara içen birisi sınıfa girince bile kokusu yayılıyor,hele otobüste falan üüühh. Ama mesela sigara içtiniz üzerine şekerli bir şeyler falan yiyince kokusunu biraz bastırır.
Not: Sigara sağlığa zararlıdır.
Not: Sigara sağlığa zararlıdır.
0
O kadar tiryaki olmadiginizi anliyorum.
Gunde 3-4 tane sigara icin su kadar sinir stress cekeceginize bence birakmayi deneseniz size cok daha faydali olur.
Ayrica o meretin kokusu uzerinizdeki kiyafetlere, saciniza ve nefesinize son derece siner. Anlamamalari mumkun degil acikcasi.
Gunde 3-4 tane sigara icin su kadar sinir stress cekeceginize bence birakmayi deneseniz size cok daha faydali olur.
Ayrica o meretin kokusu uzerinizdeki kiyafetlere, saciniza ve nefesinize son derece siner. Anlamamalari mumkun degil acikcasi.
0
sarilmama, opusmeme gerek yok. sigara icen birinin odaya girmesi yeterli anlamam icin. sigara icmeyen biri, sigara kokusunu bu mesafelerden algilar.
0
Annem 1 km oteden sigara icen insanin kojusunu aliyor hacim.
Annenin bilmedigi olmaz birbirimizi kandirmayalim.
Babayla kapida opusmek hmm cok ilginc.
Sigarayi birakan baba sigara kokusunu 2 km oteden alir, hele bi de got korkusuna birakmissa ruyalarina giriyorsa...
Annenin bilmedigi olmaz birbirimizi kandirmayalim.
Babayla kapida opusmek hmm cok ilginc.
Sigarayi birakan baba sigara kokusunu 2 km oteden alir, hele bi de got korkusuna birakmissa ruyalarina giriyorsa...
0
anlamamış da olabilirler ya. ben lisedeyken içiyordum, ellerimi defalarca yıkayıp, üzerime parfüm sıkıp, naneli sakız falan çiğneyip giriyordum eve hep. koku aldıklarında da "oturduğumuz mekanda içiyolardı" falan diyordum. 1 sene falan içtikten sonra annem sigara pakedimi yakalayıp baya şok olmuştu ve kızmıştı, hiç daha önceden biliyormuş gibi bir hali yoktu. bizim evde de sigara içilmez bu arada.
0
benim babam içmeye çalışmış baya sosyal ortam için olmamış. bi gün kardeşim içtiğimi söylüyor ben de senin gibi günde bi kaç tane içiyodum. babam odama geldi, sen sigara mı içiyosun dedi sence içiyo muyum dedim yooo kokarsın içsen dedi gitti. dibine vurmuyosan kokmazsın yani.
0
tabii ki anlaşılır. ben sigara içmediğim halde sigara içilmiş ortamlarda bulunduğum için babamın sigara mı içiyorsun sen diye sorgulamışlığı var. artık bu tip mekanlarda gittiğimde kendim bile üzerime sinen kokuyu hissedebiliyorum.
sigara yüzünden ağzın kokması için ciddi içiçi olman lazım, ama elbiselerine sinmesi çok kolay olur.
sigara yüzünden ağzın kokması için ciddi içiçi olman lazım, ama elbiselerine sinmesi çok kolay olur.
0
sigara gibi leş bir koku yayan birşeyin anlaşılmamasına imkan ihtimal yok.
koku duyularının calişmamaları lazım.
koku duyularının calişmamaları lazım.
0
anlamamalarına imkan yok. sadece susuyorlar.
aman camdan filan sarkma sakın düşersin bi yerini kırarsın o daha fena.
aman camdan filan sarkma sakın düşersin bi yerini kırarsın o daha fena.
0
Eski erkek arkadaşım tek bir sigara içtiğinde bile anlardım. Anlamamak mümkün değil, saçlara ellere kıyafetlere tahmin etmediğiniz şekilde siniyor kokusu.
0
anlayıp anlamama konusunu geçtim de "cips yedim onun kokusudur" nasıl bi bahane be abicim? adıyaman tütünü aromalı pringles var da bizim mi haberimiz yok. :D
0
Yok ya, doritos alaturca yemiştim. O da ağır kokuyor ya :) belki onun kokusunu almıştı annem, bilemeyiz. Direk ikna olmuştu çünkü :)
0
ben sigara içmiyorum, bu halde annem babam soruyor ara sıra "içiyor musun yoksa?" diye. 23 yaşındayım.
yani genç bir evlat sigara içmiyor gibi görünüyorsa bile bence anne baba kafasında içiriyor o çocuğa. bence böyle.
protip: sigara içenin en çok eli kokar. ağız kokusundan anlaşılmaz. dışarda içersen şayet zaten yolda bile koku üstüne sinebilir, yani onun bahanesi hazır. millet fosur fosur içiyor. illa bilmesinler diyorsan sürekli naneli sakız çiğne ve ellerini sigara içtikten sonra sabunla. anlamazlar. anlayamazlar yani. ancak şüphelenebilirler ki onu da ilk paragrafta belirttiğim gibi engelleyemiyorsun.
yani genç bir evlat sigara içmiyor gibi görünüyorsa bile bence anne baba kafasında içiriyor o çocuğa. bence böyle.
protip: sigara içenin en çok eli kokar. ağız kokusundan anlaşılmaz. dışarda içersen şayet zaten yolda bile koku üstüne sinebilir, yani onun bahanesi hazır. millet fosur fosur içiyor. illa bilmesinler diyorsan sürekli naneli sakız çiğne ve ellerini sigara içtikten sonra sabunla. anlamazlar. anlayamazlar yani. ancak şüphelenebilirler ki onu da ilk paragrafta belirttiğim gibi engelleyemiyorsun.
0
oddyseus
Parkur yaparken 2 ayağımı birden çok kötü sakatladım.İki ayağımda da topuğumun üst etrafı çok kötü şiş ve ağrıyor. Acile gittiğimde film çektiler kırık çıkık yok dediler. 3 gün sonra ortopediye gittim. O da hastanemizde MR cihazı yok MR çektirmen lazım ona göre nolduğunu söyleyebilirim dediler. MR i
Parkur yaparken 2 ayağımı birden çok kötü sakatladım.İki ayağımda da topuğumun üst etrafı çok kötü şiş ve ağrıyor. Acile gittiğimde film çektiler kırık çıkık yok dediler. 3 gün sonra ortopediye gittim. O da hastanemizde MR cihazı yok MR çektirmen lazım ona göre nolduğunu söyleyebilirim dediler. MR içinde en az 1.5 hafta sonraya randevu alabiliyorum. Ağrı kesici ve kremler pek işe yaramıyor. 9 gündür ayağımın üstüne çok çok zor basıyorum arkadaşlara tutuna tutuna gidiyorum okula. Devamsızlığım çok olduğu için istirahat da edemiyorum. Haftaya arkadaşlarla 2 aydır planladığımız yılbaşı tatiline çıkacağız. 1 hafta içinde alternatif tıp olarak ne uygulayabilirim.
Sürekli buz tutsam işe yarar mı? Lütfen arkadaşlar 2 aydır bunu planlıyoruz. 1 hafta içinde bu şişliği ve ağrıyı geçirmem lazım.
Sürekli buz tutsam işe yarar mı? Lütfen arkadaşlar 2 aydır bunu planlıyoruz. 1 hafta içinde bu şişliği ve ağrıyı geçirmem lazım.
0
Biraz yüksek doz ağrı kesici alınca ağrı gidiyor ve rahat yürüyebiliyorum. Lif kopsa böyle bir şey olabilir miydi yine de?
0
saatte bir buz tut.
11:00 gibi buz tut. 15 dkyi geçirme.
11:20 gibi krem sür, sargı beziyle sar.
12-12:30 gibi yine buz tut.
13:00 gibi krem sür, sargı beziyle sar.
.
.
.
buz seansları 15 dakikayı geçmesin, buna dikkat et.
geçtiğimiz günlerde bu şekilde bir futbol turnuvası çıkardım. bayağı faydası oldu diyebilirim.
sağlık bu şakaya gelmez, ağrı dinmezse yılbaşı tatiline gitme rererö diyelim de adet yerini bulsun.
11:00 gibi buz tut. 15 dkyi geçirme.
11:20 gibi krem sür, sargı beziyle sar.
12-12:30 gibi yine buz tut.
13:00 gibi krem sür, sargı beziyle sar.
.
.
.
buz seansları 15 dakikayı geçmesin, buna dikkat et.
geçtiğimiz günlerde bu şekilde bir futbol turnuvası çıkardım. bayağı faydası oldu diyebilirim.
sağlık bu şakaya gelmez, ağrı dinmezse yılbaşı tatiline gitme rererö diyelim de adet yerini bulsun.
0
benim ayağımda lif kopmuştu yürüyebiliyordum. ama yürümek iyi değil ve acayip şişmişti.
0
bilek burkulması olabilir mi? öyle bişeyse anlaşılmayabiliyor ya da anlaşılması zor olabiliyor.
0
burkulmaysa çok kolay yeniden tekrarlayabiliyor, etkisi tam geçmeden riskli, bileğe yük bindirne hareketler yaparsan.
0
mr olmayan hastanedeki doktora tekrar git , sana rapor yazsın böyle okula gidilmez , üstüne basarsan iyileşmez rapor al gitme okula.
buz işe yarar nasıl yapılır bir arkadaş açıklamış ztn.
buz işe yarar nasıl yapılır bir arkadaş açıklamış ztn.
0
@zlatanibrahimovic11 Üniversitem rapor kabul etmiyor devamsızlık için. Heyet raporu gerekiyor.
0
lif kopması ile burkulması arası bir yerde olan lif zedelenmesi var bir de, senin durumuna daha çok uyuyor. benim bildiğim lif kopmasında üstüne basman mümkün değil -ben iki ayağımda da lif zedelenmesi yaşadım, gittiğim doktor, kopsaydı hiç üstüne basamayacağımı -yani basarsın gene de, kırık cam üzerinde yürür gibi- hatta liflerim kuvvetli olsa kemiklerimi bile parçalı kırık hale getireceğini söylemişti. neyse, doktoru geçelim, senin yapman gereken şey kesinlikle yatarak dinlenmek ve bence yılbaşı tatilini unut. aynısı yaz tatilinde başıma gelmişti yazlıktayken, 3 hafta min. haraketle geçirmem gerekirken ben mal gibi yüzmüştüm, o ayak bileğim hala sağlam değil -ha atele alırlarsa -yarım alçıya yani- bu süre bir kaç güne, maksimum 1 haftaya bile inebiliyor, ama benim o zaman alçıya alınmamıştı niyeyse. ve o ayak bileğim bana hep sorun çıkarır, yer etti çünkü orada. diğer ayak bileğimi atele almışlardı, o yüzden daha iyi iyileşti o, gene burkulma oluyor ama sol bileğim kadar değil.
bence röntgenle de durum anlaşılabilir, ben mr falan çektirmemiştim, röntgen çektirmiştim ki ilk sakatlağımda edremit devlet hastanesine mi ne gitmiştim, ikincisinde uludağ üni. hastanesine, mr falan demediler valla. bir de paso ağrı kesici, işte jellerden falan kullanmıştım, ama ayağın alçıya alınması daha iyi olabilir. ya da spor çorabı al, ayağın onun içinde dursun. biraz pahalı oluyorlar ama ayağın hiç hareket etmiyor, en kötü papillon'un dediği gibi sargı beziyle sıkı sıkıya sar, üstüne de gerekmedikçe basma.
ha bu arada şunu da sorayım: ayak bileklerindeki şişlik mor-kırmızı arası mı? ödem var, dediler mi? bunlar hep lif zedelenmesi/kopması belirtisi.
bir de bastığın zaman, tekrar tekrar o bölgeyi zedeleme ihtimalin var ki, hem iyileşme sürecini çok uzatırsın, hem de iyileştikten sonra bile sık sık sorun yaşarsın. hadi tek ayağın olsa gene git tatile derim -ben ikisinde de tatildeydim, düşün, ki tek ayakla bir cambazlık yapmadığım kalmıştı- ama ik ayak birden olunca çaren yok. erteleyebiliyorsan ertele derim.
geçmiş olsun.
bence röntgenle de durum anlaşılabilir, ben mr falan çektirmemiştim, röntgen çektirmiştim ki ilk sakatlağımda edremit devlet hastanesine mi ne gitmiştim, ikincisinde uludağ üni. hastanesine, mr falan demediler valla. bir de paso ağrı kesici, işte jellerden falan kullanmıştım, ama ayağın alçıya alınması daha iyi olabilir. ya da spor çorabı al, ayağın onun içinde dursun. biraz pahalı oluyorlar ama ayağın hiç hareket etmiyor, en kötü papillon'un dediği gibi sargı beziyle sıkı sıkıya sar, üstüne de gerekmedikçe basma.
ha bu arada şunu da sorayım: ayak bileklerindeki şişlik mor-kırmızı arası mı? ödem var, dediler mi? bunlar hep lif zedelenmesi/kopması belirtisi.
bir de bastığın zaman, tekrar tekrar o bölgeyi zedeleme ihtimalin var ki, hem iyileşme sürecini çok uzatırsın, hem de iyileştikten sonra bile sık sık sorun yaşarsın. hadi tek ayağın olsa gene git tatile derim -ben ikisinde de tatildeydim, düşün, ki tek ayakla bir cambazlık yapmadığım kalmıştı- ama ik ayak birden olunca çaren yok. erteleyebiliyorsan ertele derim.
geçmiş olsun.
0
odiyus
merhabalar,bu kitap hakkında bilgisi olan okumuş olan varsa yorum yapabilir mi?teşekkürler...http://www.dr.com.tr/kitap/devrimci-%C4%B1slam/%C4%B1lich-ramirez-shancez/arastirma-tarih/politika-arastirma/dunya-politika-/urunno=0000000148886
merhabalar,
bu kitap hakkında bilgisi olan okumuş olan varsa yorum yapabilir mi?
teşekkürler...
www.dr.com.tr
bu kitap hakkında bilgisi olan okumuş olan varsa yorum yapabilir mi?
teşekkürler...
www.dr.com.tr
0
tam olarak nesini merak ediyorsun internet üzerinde hakkında yazılıp çizilmiş şeyler aracılığıyla ulaşamadığın, biraz daha açık sorar mısın? çakal carlos isimli abinin kaleminden, yani kendisinin tam adı bu oluyor ilich ramirez sanchez.
eğer adı ve "devrimci islam" fikri ilgini cezbettiğinden okuyorsan ve senin için ilkse bu konulu okuduğun kitaplardan, bence sonraya ertele.
Karmatileri araştır mesela başlangıç olarak, zenc isyanını, hasan sabbah'ı, şeyh bedreddin, ali şeriati, seyyid kutub... haklarında yazılmış ve kendi yazdıkları. İstersen daha referans ve isim de verebilirim.
eğer adı ve "devrimci islam" fikri ilgini cezbettiğinden okuyorsan ve senin için ilkse bu konulu okuduğun kitaplardan, bence sonraya ertele.
Karmatileri araştır mesela başlangıç olarak, zenc isyanını, hasan sabbah'ı, şeyh bedreddin, ali şeriati, seyyid kutub... haklarında yazılmış ve kendi yazdıkları. İstersen daha referans ve isim de verebilirim.
0
kitap hakkında genel bir açıklama kitap sitelerindeki tanıtımlardan farklı bir şekilde. birde okuyup okumamak adına karar vermek için.
memnuniyet duyarım bekliyorum devamını önerilerinizin :)
teşekkür ederim.
memnuniyet duyarım bekliyorum devamını önerilerinizin :)
teşekkür ederim.
0
şöyle diyebilirim: hem kitap için, hem de genel olarak "devrimci islam" içindir bu söyleiklerim; bu fikir "tehlikeli" bir fikirdir, düşünüştür; "tehlike"yi hem olumsuz hem olumlu anlamıyla aynı anda kullanıyorum.
yani insana ali'nin yolunu da gösterir, ali'yi hançerleyerek öldüren haricinin yolunu da. sana ve senin yorumlamalarına, kendine, muhataplarına ve toplumlara bakışına bağlı. bana kalırsa, bunu okumadan insan bu konulrada bir birikim oluşturmalı kendinde. lütfen üzerine alınma, sadece bir çekince benimkisi ve sana yönelik şahsi bir şey değil "sen ne biliyosun da bunu okuyacaksın" minvalinde kesinlikle. çünkü bizzat ali'yi sırtından hançerleyen haricileşenlerin bu dönüşümüne de şahit oldum, alileşenlere de. elbette bu kitap bunun tek anahtarı değil.
çakal carlosunki de "devrimci islam"ın içinden farklı bir bakış ve teoridir. doğruları ve yanlışları ya da eksikleri tartışılır, tartışılmlaıdır, dili çekici ve kendine bağlayıcıdır; dolayısıyla sürükler ve dikkatsizce yaklaşılırsa doğrularının yanında eksik yanlarını da benimsetir insanlara. bu aslında birçok kitap ve yazar için de böyle belki ama, eksikleri iyi belirleyip içinde bulunulan toplumun dinamiklerini iyi okumak da gerekiyor, bana kalırsa.
"devrim"i kendi mülklerinde sanan bolşevik moskofçular da sevmez mesela böyle şeyleri, onların hakkında yazıp çizdikleri şeyler de yüzeysel ve karalamaya yönelik propagandalardır.
yani çakal carlos ya da bu konuda yazan çizen amel eden herkesin de az çok anlattığı gibi aslında islam zaten devrimcidir ve onu muhafazakarlaştıranlar yüzünden başına "devrimci" sıfatı eklenmek zorunda kalınır. çakal carlos eylem adamıdır, zaten hayatına bir göz attıysan görmüşsündür de ve tehlikeli "deli cesareti"ne sahiptir ama müthiş akıllıdır da. dolayısıyla devrimci islamı anlatışında da bu yanı ağır basıyor. ama eğer fikir cezbetti de "giriş" maiyetinde okuyorsan "bence" sonraya bırakmalısın ama sen bilirsin tabi, belki de yanılıyorum bu kısımda.
yani insana ali'nin yolunu da gösterir, ali'yi hançerleyerek öldüren haricinin yolunu da. sana ve senin yorumlamalarına, kendine, muhataplarına ve toplumlara bakışına bağlı. bana kalırsa, bunu okumadan insan bu konulrada bir birikim oluşturmalı kendinde. lütfen üzerine alınma, sadece bir çekince benimkisi ve sana yönelik şahsi bir şey değil "sen ne biliyosun da bunu okuyacaksın" minvalinde kesinlikle. çünkü bizzat ali'yi sırtından hançerleyen haricileşenlerin bu dönüşümüne de şahit oldum, alileşenlere de. elbette bu kitap bunun tek anahtarı değil.
çakal carlosunki de "devrimci islam"ın içinden farklı bir bakış ve teoridir. doğruları ve yanlışları ya da eksikleri tartışılır, tartışılmlaıdır, dili çekici ve kendine bağlayıcıdır; dolayısıyla sürükler ve dikkatsizce yaklaşılırsa doğrularının yanında eksik yanlarını da benimsetir insanlara. bu aslında birçok kitap ve yazar için de böyle belki ama, eksikleri iyi belirleyip içinde bulunulan toplumun dinamiklerini iyi okumak da gerekiyor, bana kalırsa.
"devrim"i kendi mülklerinde sanan bolşevik moskofçular da sevmez mesela böyle şeyleri, onların hakkında yazıp çizdikleri şeyler de yüzeysel ve karalamaya yönelik propagandalardır.
yani çakal carlos ya da bu konuda yazan çizen amel eden herkesin de az çok anlattığı gibi aslında islam zaten devrimcidir ve onu muhafazakarlaştıranlar yüzünden başına "devrimci" sıfatı eklenmek zorunda kalınır. çakal carlos eylem adamıdır, zaten hayatına bir göz attıysan görmüşsündür de ve tehlikeli "deli cesareti"ne sahiptir ama müthiş akıllıdır da. dolayısıyla devrimci islamı anlatışında da bu yanı ağır basıyor. ama eğer fikir cezbetti de "giriş" maiyetinde okuyorsan "bence" sonraya bırakmalısın ama sen bilirsin tabi, belki de yanılıyorum bu kısımda.
0
utkucbkc
challenge yani, tam karşılamıyor türkçesi. sıkılıyorum, monoton ve boş bir hayatım var. siz çellıncları yazın ben de bir bir yapmaya çalışıyim. şehir: istanbulönemli not: bunlar ilk seri olsun, yapılabilir olsun, genelde legal olmaya çalışalım. daha önce böyle bir şeye karışmadım çünkü, korkup, heyc
challenge yani, tam karşılamıyor türkçesi. sıkılıyorum, monoton ve boş bir hayatım var. siz çellıncları yazın ben de bir bir yapmaya çalışıyim.
şehir: istanbul
önemli not: bunlar ilk seri olsun, yapılabilir olsun, genelde legal olmaya çalışalım. daha önce böyle bir şeye karışmadım çünkü, korkup, heycanlanıp yapamayabilirim aksi takdirde.
edit: o zaman bir kaç güne değil. realistik olalım, zamanla yapmaya çalışayım. final haftası da geliyor zaten.
şehir: istanbul
önemli not: bunlar ilk seri olsun, yapılabilir olsun, genelde legal olmaya çalışalım. daha önce böyle bir şeye karışmadım çünkü, korkup, heycanlanıp yapamayabilirim aksi takdirde.
edit: o zaman bir kaç güne değil. realistik olalım, zamanla yapmaya çalışayım. final haftası da geliyor zaten.
0
- esenler, bağcılar, karabayır gibi tehlikeli bir bölgede, eli tesbihli bir elemana elini öptür.
- istiklal'de iki kız iki yanağından seni öperken resim çekil.
- metrobüs'ün üstünde seyehat et. bildiğin otobüsün üstünde yani.
takipteyim bu arada. attım fava bekliyorum capsleri.
- istiklal'de iki kız iki yanağından seni öperken resim çekil.
- metrobüs'ün üstünde seyehat et. bildiğin otobüsün üstünde yani.
takipteyim bu arada. attım fava bekliyorum capsleri.
0
kalabalık bir meydanda prezervatif dağıtıp insanlara korunmanın öneminden bahset. fotoğraf da çek işte yani.
0
Eminonu'nden Kefelikoy'e yuru. Ortakoy'de ayran molasi ver. Sure 5 saat. Korkacak bisiy yok, illegal bisiy yok, heyecan az bisiy var, fotograflamak mumkun diil. Belki de mumkun. Rahat ayakkabi, rahat corap yoksa bosver. Ayagin ilk acidiginda vazgec, sonra bana kufretme. Basarirsan, o gunu omrun boyunca hatirlarsin.
0
aklıma bi tane daha geldi hahah.
şu parçayı ezberleyip, yanında bi tane arkadaşla taksim meydanında oturup söyleyin:
www.youtube.com
şu parçayı ezberleyip, yanında bi tane arkadaşla taksim meydanında oturup söyleyin:
www.youtube.com
0
iki tane hatunu güreş(bildiğin güreş) yapmaya ikna et, videoya çekip buraya koy..
0
esenler bağcılar gibi yerlere daha önceden gitmeyenlerden fikir alma.
bence müze gez. dipte kıyıda köşede kalmış müzeleri camileri, kiliseden dönüşen camileri gezebilirsin. yarımadanın içinde olduğundan eski acayip sokakları da görürsün günün güzel geçer.
bence müze gez. dipte kıyıda köşede kalmış müzeleri camileri, kiliseden dönüşen camileri gezebilirsin. yarımadanın içinde olduğundan eski acayip sokakları da görürsün günün güzel geçer.
0
bilmemkacincinick
Felsefede bir akım vardı. Tek bir doğrunun olamayacağını savunan, özellikle sanat ve ahlak konusunda "kime göre, neye göre ulan?!" diyen felsefi akımın adı neydi yahu?
Felsefede bir akım vardı. Tek bir doğrunun olamayacağını savunan, özellikle sanat ve ahlak konusunda "kime göre, neye göre ulan?!" diyen felsefi akımın adı neydi yahu?
0
Septisizm -kabaca- kesin doğruya ulaşılamayacağını savunan bir akım. Sorunu daha çok rölayivizm karşılıyor.
0
tuzak kurdu
ayda 60 dakika bile konuşmuyorum. mesajlaşmam da 40ı 50yi bulmuyo. ama internet paketini 4-5 gb'a kadar kullanıyorum. şimdilik faturalı avea seç tarifesindeyim ve her halukarda 25tl'lik sınırsız konuşma veriyor. kullanmadığım şeye her ay 25tl vermek saçma geliyo. var mıdır bildiğiniz internet paketi
ayda 60 dakika bile konuşmuyorum. mesajlaşmam da 40ı 50yi bulmuyo. ama internet paketini 4-5 gb'a kadar kullanıyorum. şimdilik faturalı avea seç tarifesindeyim ve her halukarda 25tl'lik sınırsız konuşma veriyor. kullanmadığım şeye her ay 25tl vermek saçma geliyo. var mıdır bildiğiniz internet paketi temalı, az dakika az sms ve sınırsız internetli tarifeler?
0
ptt cellin öyle sana uygun olabilecek bişeyleri var galiba, tarifelere bi göz gezdir istersen.
0
www.enuygun.com
ben sırf bu yüzden avea'ya geçmiştim.sınırsız interneti olan pek tarife kalmadı artık.benim kulladnığı 41 tl sınırsız internet 250 dakika 250 sms tabi bu hatayı fark ettiler tarifeyi hemen kaldırdılar sonra.
ben sırf bu yüzden avea'ya geçmiştim.sınırsız interneti olan pek tarife kalmadı artık.benim kulladnığı 41 tl sınırsız internet 250 dakika 250 sms tabi bu hatayı fark ettiler tarifeyi hemen kaldırdılar sonra.
0
