lawist
Her Din farklı mesajlar veriyor .. Bizim inancımız müslümanlık olduğu için biz kendi değerlerimizin en doğru olduğunu savunuyor ama halbuki onlarında mantıklı öğretileri ve kendilerinde dayandığı bir nokta var..Ben müslümanım çünkü diğer 3 ünü de alıyor ve diğer 3 peygamberede okey diyor .. Belki bu
Her Din farklı mesajlar veriyor .. Bizim inancımız müslümanlık olduğu için biz kendi değerlerimizin en doğru olduğunu savunuyor ama halbuki onlarında mantıklı öğretileri ve kendilerinde dayandığı bir nokta var..
Ben müslümanım çünkü diğer 3 ünü de alıyor ve diğer 3 peygamberede okey diyor .. Belki bu kucaklayıcı anlayış inandırıyor daha mantklı getiriyor ... Diğer dinlerin temel dayanağı nedir ? ya da neden seçtiğiniz dinin en doğru din olduğnu düsünüyorsınz ?
Ben müslümanım çünkü diğer 3 ünü de alıyor ve diğer 3 peygamberede okey diyor .. Belki bu kucaklayıcı anlayış inandırıyor daha mantklı getiriyor ... Diğer dinlerin temel dayanağı nedir ? ya da neden seçtiğiniz dinin en doğru din olduğnu düsünüyorsınz ?
0
valla benim bildiğim - ve konuda uzman kişilerin söylediği - kadarıyla islam'a göre yahudiler lanetlenmiş bir millet, müslüman olmayanlar da cennete hiçbir şart altında giremiyor. ayrıca müslümanlara emredilen de tüm dünyada islam hakim olana kadar savaşılması, müslüman olmayanların da vergiye bağlanması. eğer kucaklama anlayışınız bundan ibaretse ben bir şey demiyorum.
0
"neden seçtiğiniz dinin en doğru din olduğnu düsünüyorsınz ?"
çünkü öyle büyüdük. müslümanların iddia ettiği gibi insanlar müslüman değil, tanrısız ve dinsiz doğarlar. son derece saf olan çocuklara o yaşta verilen "tanrı" sevgisi, insanın içine işler. bunun için bi insanın dini sorgulaması çok zordur. o bağ çok erken yaşlardan, ya sevgiden ya da korkudan beslenerek geliyor. bunun için insanlara bunu sorgulamak, hayatından çıkarmak zor geliyor. çocuğuna hiçbi dinden ya da tanrıdan bahsetmeyen bi ailenin çocuğu, haliyle inançsız olacak, çünkü doğal olan bu. doğaldan kastımın ne olduğunun anlaşıldığını umuyorum.
çünkü öyle büyüdük. müslümanların iddia ettiği gibi insanlar müslüman değil, tanrısız ve dinsiz doğarlar. son derece saf olan çocuklara o yaşta verilen "tanrı" sevgisi, insanın içine işler. bunun için bi insanın dini sorgulaması çok zordur. o bağ çok erken yaşlardan, ya sevgiden ya da korkudan beslenerek geliyor. bunun için insanlara bunu sorgulamak, hayatından çıkarmak zor geliyor. çocuğuna hiçbi dinden ya da tanrıdan bahsetmeyen bi ailenin çocuğu, haliyle inançsız olacak, çünkü doğal olan bu. doğaldan kastımın ne olduğunun anlaşıldığını umuyorum.
0
Doğrusunun müslümanlık olduğuna inandığım için.
Biraz riskli iş ama o riski aldık.
Biraz riskli iş ama o riski aldık.
0
dünya üzerinde teknik olarak iki din var. biri hak, diğeri batıl; biri herkes için adalet isteyen, öteki tam aksine olan, biri adem diğeri iblis...temel ilkelerine baktığında zaten o kadar farklı dinin sadece şeklen farklı olduğunu görüyorsun; özünde iki zıt kutba indirgenebiliyor hepsi tanımlanırken. musa ve halkının (yaşadılarsa) firavuna başkaldırısı ile kızılderililerin amerikaya direnişi ya da vietnamlıların savaşının hiçbir farkı yok.
Önemli olan, hak olan tarafta mısın yoksa batılda mı?
Önemli olan, hak olan tarafta mısın yoksa batılda mı?
0
inanır mısın destan yazdım geri sildim. en başına şunu yazmıştım; 'bu konular ne kadar çok kurcalanırsa o kadar boka sarar.'
neden mi sildim? çünkü boka sardı.
neden mi sildim? çünkü boka sardı.
0
Peygamberlere okey vermesi üzerinden dinini belirleyeceksen Amerika'daki Mormonizm hareketini tavsiye ederim. Muhammedi de kabul ediyorlar. Muhammedden sonra Joseph Smith diye bir adamın geldiğine inanıyorlar. 6,5 milyon takipçisi varmış. Az buz da değil.
0
"neden seçtiğiniz dinin en doğru din olduğnu düsünüyorsınz" demişsin.(biraz da yamuk olmuş ama...)
ben hiçbir dinin doğru olduğunu düşünmediğimden hiçbirini seçmedim...
"Diğer dinlerin temel dayanağı nedir" demişsin.
müslümanlığın dayanağı mı var ki diğerlerinin olsun? mantık yok hiçbir dinde.
eğer kucaklayıcı anlayış istiyorsan gerçekten "barış" dini olan, gerçekten "hoşgörü" dini olan pastafaryanizm'i seçmiş olurdun... çünkü mantıksal olarak islam dahil hiçbir dinden eksiği yok.
ben hiçbir dinin doğru olduğunu düşünmediğimden hiçbirini seçmedim...
"Diğer dinlerin temel dayanağı nedir" demişsin.
müslümanlığın dayanağı mı var ki diğerlerinin olsun? mantık yok hiçbir dinde.
eğer kucaklayıcı anlayış istiyorsan gerçekten "barış" dini olan, gerçekten "hoşgörü" dini olan pastafaryanizm'i seçmiş olurdun... çünkü mantıksal olarak islam dahil hiçbir dinden eksiği yok.
0
spirit crusher
selam millet,gitar çalıp 2 farklı kaydı tek parçada birleştirebileceğim bi kayıt programı lazım. çok karmaşık olmazsa güzel olur. var mıdır önereceğiniz bi program?teşekkürler.
selam millet,
gitar çalıp 2 farklı kaydı tek parçada birleştirebileceğim bi kayıt programı lazım. çok karmaşık olmazsa güzel olur. var mıdır önereceğiniz bi program?
teşekkürler.
gitar çalıp 2 farklı kaydı tek parçada birleştirebileceğim bi kayıt programı lazım. çok karmaşık olmazsa güzel olur. var mıdır önereceğiniz bi program?
teşekkürler.
0
cool edit pro. boyut küçük, gayet anlaşılır. yalnız eski sürümlerini ara çünkü ismi değişti sanırım başka bir programa dönüştü..
0
EXXE01
Kamuda başörtüsü serbestliğinin doğu illerinde çalışan kadınlar üzerinde büyük baskı oluşturacağını düşünüyorum. Sizlerin görüşleri nedir ? Temelinde desteklerim özgürlükleri ama sanki bu sefer olumsuz etkilenenler olacak gibi. Yani başı açık kadınlar baskı altına girecekler gibi bir izlenimim var.
Kamuda başörtüsü serbestliğinin doğu illerinde çalışan kadınlar üzerinde büyük baskı oluşturacağını düşünüyorum. Sizlerin görüşleri nedir ? Temelinde desteklerim özgürlükleri ama sanki bu sefer olumsuz etkilenenler olacak gibi. Yani başı açık kadınlar baskı altına girecekler gibi bir izlenimim var.
0
turkiye'deki milyonlarca kadini yok sayan bir yasak kalkmis oldu. ozgurluk guzel seydir.
0
Evet elbette böyle olacak. Ben herkesin her şekilde özgür olmasını savunuyorum ama maalesef Türkiye gibi daha hiçbir şeyi hazmedememiş, milletçe bi olgunluğa ulaşamamış, ahlaklı bir kültür oluşturamamış bi ülkede ne yapsan böyle bi sürü yerden patlak verecek.
Yapılması gereken şey uzun vadede çok sıkı eğitmek insanları; ahlaki olarak, ahlaklı, özgürlükçü bir kültür oluşturabilmek. Ama bunu kim yapacak? Tabii ki bunu yapabilen olmayacak. Kendi acımızla kavrulup gideceğiz.
Yapılması gereken şey uzun vadede çok sıkı eğitmek insanları; ahlaki olarak, ahlaklı, özgürlükçü bir kültür oluşturabilmek. Ama bunu kim yapacak? Tabii ki bunu yapabilen olmayacak. Kendi acımızla kavrulup gideceğiz.
0
baskı oluşturur ve bu baskı zaten hep vardı.
çözümü mü, kadına toplumsal bakışın değişmesi.
olur mu? zor.
çözümü mü, kadına toplumsal bakışın değişmesi.
olur mu? zor.
0
başı açık kadına baskı olan yerler var mı ? var tabi ki...ancak köyünü, kahvesini, evini, sokağını filan geçip kamuda başı açık kadına baskıya mı kaldık. ben 11-12 yaşından beri örtünmediğim için yemediği laf (akrabadan vs) kalmamış bi kadın olarak derim ki biz zaten alışkınız bebeğim kamuda baskı vız gelir tırıs gider.
başörtüsü örtünmek isteyen hemcinsim için bir haktır ve örtünsündür. bunu lütuf gibi vermeleri zaten yeterince sinir bozucu. örtülü olan bana baskı yapar mı -hoş kamuda çalışmıyorum da mesela dedik- muhtemelen bunu siyasi zafer olarak algılayan 3-5 kadın yapabilir, canları sağ olsun. asıl bunu malzeme edecek olanlar ise -yine- erkeklerdir. onlara da açık/kapalı tüm kadınlar olarak "bi susun" dememiz lazım.
başörtüsü örtünmek isteyen hemcinsim için bir haktır ve örtünsündür. bunu lütuf gibi vermeleri zaten yeterince sinir bozucu. örtülü olan bana baskı yapar mı -hoş kamuda çalışmıyorum da mesela dedik- muhtemelen bunu siyasi zafer olarak algılayan 3-5 kadın yapabilir, canları sağ olsun. asıl bunu malzeme edecek olanlar ise -yine- erkeklerdir. onlara da açık/kapalı tüm kadınlar olarak "bi susun" dememiz lazım.
0
Çözüm @pandispanya nın da dediği gibi sanırım toplumsal olgunlaşma. Yani insanların kendi için yaşadığı ve başkalarının hayat tarzının onları korkutmadığı bir dünya daha güzel olacaktır.
0
Bu zamana kadar başötüsü yasağı bir baskı halini aldığı ve ses çıkarmadığınız için mi acaba bu korku. Merak etmeyin karşınızda insanlar var.
0
Çözüm gerici denilen kesmin açıklığa, aydın geçinen kesmin de kapalılığa saygı göstermesi; saygının da ötesinde, ötekinin olağan sayılmasıdır. Birkaç yüzyıl daha pek mümkün gözükmemektedir.
Sıkmayın canınızı. Nâzım Hikmet okuyun:
"Uyumak şimdi, uyanmak yüz yıl sonra sevgilim
Hayır, kendi asrım korkutmuyor beni, ben kaçak değilim."
Sıkmayın canınızı. Nâzım Hikmet okuyun:
"Uyumak şimdi, uyanmak yüz yıl sonra sevgilim
Hayır, kendi asrım korkutmuyor beni, ben kaçak değilim."
0
fransızkalanadam
Ben mesela 90 sonrası jenerasyonun yaş olarak büyümesiyle bunun tam tersi olacağına inanıyorum, hani şu yok''ülke gittikçe muhafazakarlaşıyor'' yok ''gittikçe tutucu oluyor'' laflarına pek inanmıyorum. yoksa benim çevrem ''azınlığı'' temsil eden bir çevremi, hiç sanmıyorum gerçi ama.
Ben mesela 90 sonrası jenerasyonun yaş olarak büyümesiyle bunun tam tersi olacağına inanıyorum, hani şu yok''ülke gittikçe muhafazakarlaşıyor'' yok ''gittikçe tutucu oluyor'' laflarına pek inanmıyorum. yoksa benim çevrem ''azınlığı'' temsil eden bir çevremi, hiç sanmıyorum gerçi ama.
0
Muhafazakarlık eğer değerleni korumaksa ben muhafazakarım. Ama tutuculuksa değilim. Dini olgunun her dönemde baskın olacağından eminim senin soruna gelince çünkü diğer sistemlerin hiç biri din kadar tatmin etmiyor , korumuyor.
0
Evet azınlığı temsil eden bi çevredesiniz. Azıcık bi sapma elbette olacaktır ama şöyle bi anadoluya ya da bağcılar'a, fatih'e filan bi göz atsanız durumun hiç iç açıcı olmadığını farkedersiniz.
Gittikleri bi Anadolu kentinde 10 yaşındaki kuzenime, yine 10 yaşındaki kızlar "sen niye tayt giyiyosun, babalarımıza kendini beğendirmeye mi çalışıyosun" demiş ya çocuklar. Çıldırdım. Ne beklersin o çocuklardan 10 sene sonra?
Hiçbir şeyin iyiye gittiği yok. Dahası, biz 1'er 1'er ürüyoruz; onlarsa 3'er 5'er.
Gittikleri bi Anadolu kentinde 10 yaşındaki kuzenime, yine 10 yaşındaki kızlar "sen niye tayt giyiyosun, babalarımıza kendini beğendirmeye mi çalışıyosun" demiş ya çocuklar. Çıldırdım. Ne beklersin o çocuklardan 10 sene sonra?
Hiçbir şeyin iyiye gittiği yok. Dahası, biz 1'er 1'er ürüyoruz; onlarsa 3'er 5'er.
0
90 sonrası jenerasyon büyüdüğünde büyük ihtimal 80 öncesi duruma döneceğiz. kutuplaşma o kadar arttı ki insanlar sırf düşündükleri şeyler yüzünden öldürülüyor.
bence iç anadolu'yu bir gezin. doğu'ya gidin. tamam trakya, ege ve akdeniz'in bir kısmı iyi de; kalan yerler ne olacak?
bence iç anadolu'yu bir gezin. doğu'ya gidin. tamam trakya, ege ve akdeniz'in bir kısmı iyi de; kalan yerler ne olacak?
0
zihniyet-kültürel olarak düşündüğünden/düşünebileceğinden çok daha fazla. bu oran tarih boyunca metropollerde yaşayanlar dışında çok da değişmedi aslında.
0
'ülke gittikçe muhafazakarlaşıyor'' yok ''gittikçe tutucu oluyor'' laflarına ben de inanmak istemiyorum ama pek de iyiye gittiğini düşünmüyorum.
0
90 sonrası nesilden biri olarak söyleyeyim.
bu nesilin büyük kısmı abi abla evi muhabetleri ile yeterince pasifize edildi.
geri kalanlar bir şeyi değiştirir mi, neden olmasın?
bu nesilin büyük kısmı abi abla evi muhabetleri ile yeterince pasifize edildi.
geri kalanlar bir şeyi değiştirir mi, neden olmasın?
0
genellikle, büyük şehir dışına bak, anadoluya git diyenler falan olmuş ama, zaten büyük şehirlerin nüfusunu toplasanız türkiye'nin 3te 2 si yapıyor? çoğunluk metropolde yaşıyanlar zaten. allahın unuttuğu köylerde veya küçük şehirlerdeki yaşam tarzından bize ne?
0
"Allahın unuttuğu köylerden bize ne" diyerek zaten o nüfusu da bitmek tükenmek bilmeyen bir şekilde büyük şehirlere çektiğimizin farkında değilsiniz sanırım?
Ayrıca büyük şehirlerin nüfusunu toplayınca Türkiye'nin 3'te 2si de yapmıyor. İstanbul, Ankara dışında büyük şehir filan yok bu ülkede. Kaldı ki büyük şehirlerdeki nüfus da homojen değil, o Allah'ın unuttuğu dediğiniz yerlerden gelen insanlar çoğunlukta. Ve bu insanlar çoğalıyor, ürüyor, göç devam ediyor vs. Dolayısıyla siz de yalnızca kendi çevrenizi "büyük şehirdeki profil" zannederek ölümcül bir yanılgıya düşüyorsunuz.
Ayrıca büyük şehirlerin nüfusunu toplayınca Türkiye'nin 3'te 2si de yapmıyor. İstanbul, Ankara dışında büyük şehir filan yok bu ülkede. Kaldı ki büyük şehirlerdeki nüfus da homojen değil, o Allah'ın unuttuğu dediğiniz yerlerden gelen insanlar çoğunlukta. Ve bu insanlar çoğalıyor, ürüyor, göç devam ediyor vs. Dolayısıyla siz de yalnızca kendi çevrenizi "büyük şehirdeki profil" zannederek ölümcül bir yanılgıya düşüyorsunuz.
0
fransız bilmem farkında mısın ama istanbul'un %80 nüfusu köy kökenli ve köy hayatını istanbul'a taşıyan tiplerden oluşuyor. ankara ve diğer şehirler de benzer durumda.
0
çevreniz azınlığı temsil ediyor. muhafazakar, ak gençlik gümbür gümbür geliyor maalesef.
0
peki azınlık derken nasıl bir azınlık oransal olarak? ben bu ''azınlığın'' pek sayısal olarak az olduğunu düşünmüyorum.
0
ülkenin %81'i kendisini dindar olarak tanımlıyor. ancak dini inancının hayatına yön verdiğini söyleyenlerin oranı ise gün geçtikçe azalıyor. onun dışında zamanla daha az insan dini gerekliliklerini yerine getiriyor. bu tip azalmalar olmasına karşın muhafazakar olduklarını söyleyen kişilerin sayısı artıyor, garip bir şekilde. aslında din mevzusu karışık bizim ülkede.
0
inanıyorum. hem dini muhafazakarlıktan şikayetçiyim, hem de kemalist muhafazakarlıktan. ikisinin de tehdit olarak görüyorum, ikisi de hayatımı olumsuz etkiliyor.
0
kültürel anlamda kemalizm için muhafazakar denemez tabi ama devlet anlayışı bakımından muhafazakardır. hem bildiğimiz muhafazakar hem de kemalist kesimi düşünecek olursak geride kalan insanlar asıl azınlıktır bu ülkede. her ikisinde de tepedekine borcun, vazifen oluyor ve bundan kendini sakınmaya kalkman seni kötü insan yapıyor. ha muhafazakar, ha kemalist farketmez, "baba" figüründen kaçış yok.
0
ssge
şöyle ki; melankolik bir yapım var. ilişkilerde " ya şimdi en son güzel bırakmışsın ne yazıcaksın öyle iyi haliyle kalsın" diyerek yazmıyor ve erteleyerek falan yaklaşık 1 hafta görüşmediğim durumlar olabiliyor. arayıp sormuyorum. e sonrada araya soğukluk giriyor haliyle. hatta bazılarından " beniml
şöyle ki; melankolik bir yapım var. ilişkilerde " ya şimdi en son güzel bırakmışsın ne yazıcaksın öyle iyi haliyle kalsın" diyerek yazmıyor ve erteleyerek falan yaklaşık 1 hafta görüşmediğim durumlar olabiliyor. arayıp sormuyorum. e sonrada araya soğukluk giriyor haliyle. hatta bazılarından " benimle zaman mı geçiriyorsun?" tepkisi almışlığım bile olmuştur. benim sorunum ne?
0
sorunun ne emmeye ne gömmeye gelmeyişin. rengini belli etmeyeceksen, ne ayaksın oğlum sen dedirtirsin, ciddiye de alınmazsın bir süre sonra.
0
ulan zaman nasıl da çabuk geçiyor amınakoyim farkındalığına vardığın zaman hiç böyle bir derdin kalmayacak.
0
uzunuzunilgi
pdr okuyan,lisans sonrası meb de kalmayı istemeyen birinin işine yarar mı? akademisyenlik için misal işime yarar mı ne dersiniz ?yoksa boşuna mı dersiniz ?ek yapıyorum;pdr bitince pdr nin bir alanından misal klinik psikolojiden yüksek lisans yapacağım.ya da sosyal psikoloji diyelim.üni bitince atanı
pdr okuyan,lisans sonrası meb de kalmayı istemeyen birinin işine yarar mı? akademisyenlik için misal işime yarar mı ne dersiniz ?
yoksa boşuna mı dersiniz ?
ek yapıyorum;pdr bitince pdr nin bir alanından misal klinik psikolojiden yüksek lisans yapacağım.ya da sosyal psikoloji diyelim.üni bitince atanıp ilk iş yüksek lisansa başlamak ilk hedef bu zaten.
sosyoloji yüksek lisansta,mülakatta bir işime yarar mı ne dersiniz diye soruyorum.ya da ileride özelde çalışmak istersem iki diploma olmasının bir faydasını görür müyüm ?
sosyoloji,pdr ye ek olacak yani.sosyolojiden iş arayacağım demiyorum.sadece katkı.
yoksa boşuna mı dersiniz ?
ek yapıyorum;pdr bitince pdr nin bir alanından misal klinik psikolojiden yüksek lisans yapacağım.ya da sosyal psikoloji diyelim.üni bitince atanıp ilk iş yüksek lisansa başlamak ilk hedef bu zaten.
sosyoloji yüksek lisansta,mülakatta bir işime yarar mı ne dersiniz diye soruyorum.ya da ileride özelde çalışmak istersem iki diploma olmasının bir faydasını görür müyüm ?
sosyoloji,pdr ye ek olacak yani.sosyolojiden iş arayacağım demiyorum.sadece katkı.
0
boşuna. kadro yok. senelerce masraf. akademik ilginiz varsa hariçten literatür okuyun.
0
dehri , sosyoloji alanında işim olmayacak pdr mezunu olacağım,sosyoloji diplomam cv anlamında işime yarar mı diye merak ediyorum daha çok.
ciğerdelen , ikinci üni de 4 yıllık felsefe,sosyoloji,edebiyat var sadece galiba.bölümüme en yakın olduğunu düşündüğüm de sosyoloji.psikoloji yok yani.
ciğerdelen , ikinci üni de 4 yıllık felsefe,sosyoloji,edebiyat var sadece galiba.bölümüme en yakın olduğunu düşündüğüm de sosyoloji.psikoloji yok yani.
0
yüksek lisans düşünmen daha mantıklı değil mi?
hatta onu istersen meb ile çalışırken eşzamanlı olarak yapman da mümkün.
hatta onu istersen meb ile çalışırken eşzamanlı olarak yapman da mümkün.
0
yemrem
kızımın ateşi 38-39,4 arasında inip çıkıyor. tedbir amaçlı sabaha kadar başında bekleyecem. ama zaten yorucu bir gün geçirdim. şimdiden 1 tane türk kahvesi içtim ama beni sabaha kadar ayakta tutacak ne yapabilirim? ne içebilirim?
kızımın ateşi 38-39,4 arasında inip çıkıyor. tedbir amaçlı sabaha kadar başında bekleyecem. ama zaten yorucu bir gün geçirdim. şimdiden 1 tane türk kahvesi içtim ama beni sabaha kadar ayakta tutacak ne yapabilirim? ne içebilirim?
0
denizaya
Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed peygamer hadislerinde hep israiloğullarına, yahudilere, lüt kavmine, cahiliye dönemine, mürted olanlara falan lanetler yağdırıp cehennem ile tehdit mesajları veriyor...Ama neden hiç ateistlere, deistlere ve budizm'e inanlara lanet emiyor ve onları cehennem ile cezalandı
Kuran-ı Kerim ve Hz. Muhammed peygamer hadislerinde hep israiloğullarına, yahudilere, lüt kavmine, cahiliye dönemine, mürted olanlara falan lanetler yağdırıp cehennem ile tehdit mesajları veriyor...
Ama neden hiç ateistlere, deistlere ve budizm'e inanlara lanet emiyor ve onları cehennem ile cezalandırma tehdidinde bulunmuyor, herhangi bir fikri olan var mı?
İsrailoğlu, yahudi hatta geçmişteki lüt kavmi ve gelecekteki azgın kudüs halkı için ayet veya hadisler varken...ateistler, deistler ve budistler hakkında bir kelime dahi olmamasına çok şaşırıyorum...
Ama neden hiç ateistlere, deistlere ve budizm'e inanlara lanet emiyor ve onları cehennem ile cezalandırma tehdidinde bulunmuyor, herhangi bir fikri olan var mı?
İsrailoğlu, yahudi hatta geçmişteki lüt kavmi ve gelecekteki azgın kudüs halkı için ayet veya hadisler varken...ateistler, deistler ve budistler hakkında bir kelime dahi olmamasına çok şaşırıyorum...
0
var, olmaz mı. allahı reddedenler, peygameri reddedenler falan ateist ve deistler oluyor işte.
0
kardeş kuran'da, ibadet eden birer müslüman olmadığın sürece kafanın kesilmesi de, cehennem de yanman da meşrudur.
tek tek arama boşuna, hepsine dair tehditler mevcut.
tek tek arama boşuna, hepsine dair tehditler mevcut.
0
anakronik dusunuyorsun. bir kere adam colde kitap yaziyor, cobandan hallice bir insan sonucta. exhaustion yapamayabilir yani, normal kaldi ki, 1700'lerden once ateist kelimesi hicbir dilde gecmiyor. inanmayan falan diyorlar, o da kafir iste.
0
"inanmayanlar", "inkar edenler" derken ateistleri kastediyor işte. cehennemde sürekli derinizi değiştiricez ki bi daha tadın ateşi falan yazıyor. baya iyi yani işkence yöntemleri.
0
kuran-ı kerim'in dediklerinle inanış biçimleriyle doğrudan bir sorunu yok çünkü. Saydıklarının da inanışlarıyla değil bireysel veya toplumsal davranışlarıyla sorunu var, siyonistler; lut kavmi vb.
yani kişileri kendini ne olarak tanımladığına ve etiketlediğine değil, "ne gibi" davrandığına bakıyor. "isa gibi" davranan ve yaşayan kendine ateist budist hristiyan ya da rastafaryan dese de o "mümin"dir diyor ki mümin kelimesinin tam türkçe karşılığı "emin olan"dır.
ayrıca bu görüşler tarih boyunca hep oldu, benim fikrim değil yani. Yoksa mesela muhammed -eğer yaşadıysa- medine'de neden yahudilerin bir kısmıyla bir arada bulundu ya da bazı savaşlarda birlikte savaştı "yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin" demesine rağmen.
yani kişileri kendini ne olarak tanımladığına ve etiketlediğine değil, "ne gibi" davrandığına bakıyor. "isa gibi" davranan ve yaşayan kendine ateist budist hristiyan ya da rastafaryan dese de o "mümin"dir diyor ki mümin kelimesinin tam türkçe karşılığı "emin olan"dır.
ayrıca bu görüşler tarih boyunca hep oldu, benim fikrim değil yani. Yoksa mesela muhammed -eğer yaşadıysa- medine'de neden yahudilerin bir kısmıyla bir arada bulundu ya da bazı savaşlarda birlikte savaştı "yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin" demesine rağmen.
0
dafaiss'e katılıyorum. Bir de inanmayanların ne şekilde inanmadıkları yani davranışları mühim galiba o bakışta. Tamamını okumadım ama, anlatım tarzı olarak yapmamaları yani inanmamaları değil, diğer insanları etkileyecek davranışlarının cezalandırılacağı anlayışı var gibi. Kitabın yazıldığı söylenen dönemde insan maneviyatından çok dinin toplumsal gücü mühim olduğu için, insan topluluğunun hareketini etkileyen kötü örneklerden korkutma yapılmış bence.
0
dieselsingle2
soru başlıkta. her ne kadar 90'lar çocuğu olsam da vatka ve rafya'yı bugün öğrendim :( vatka: http://www.tr.all.biz/img/tr/catalog/107940.jpegrafya: http://prodemo14.neticaret.com/content_files/prd_images/rafya.jpg
soru başlıkta.
her ne kadar 90'lar çocuğu olsam da vatka ve rafya'yı bugün öğrendim :(
vatka: www.tr.all.biz
rafya: prodemo14.neticaret.com
her ne kadar 90'lar çocuğu olsam da vatka ve rafya'yı bugün öğrendim :(
vatka: www.tr.all.biz
rafya: prodemo14.neticaret.com
0
(bkz: pejoratif)
sıfat Küçümseyici, aşağılayıcı, kötüleyici, yerici, yermeli
sıfat Küçümseyici, aşağılayıcı, kötüleyici, yerici, yermeli
0
cingenepembesicakmak
merhabalar olay şu ki kilo vermem,veya dolabımda duran ama doğru düzgün giyilmeyen monttan ayakkabıya tshirt kot ne ararsanız yani pekçok eşyam mevcut.tabiki temiz durumda olanları (kimseye eski püskü şey vermem veremem vereni de sevmem) ihtiyacı olan birilerine vermek istiyorum fakar ben öyle insan
merhabalar olay şu ki kilo vermem,veya dolabımda duran ama doğru düzgün giyilmeyen monttan ayakkabıya tshirt kot ne ararsanız yani pekçok eşyam mevcut.tabiki temiz durumda olanları (kimseye eski püskü şey vermem veremem vereni de sevmem) ihtiyacı olan birilerine vermek istiyorum fakar ben öyle insanı çevirip ihtiyacın var mı ister misin de diyemiyorum.ne bileyim kırılır çekinir diye düşünüyorum çekiniyorum.böyle giysilerinizi nereye kime nasıl veriyorsunuz? evde boş boş duruyorlar, kış yaklaşıyor birilerinin işine yarayabilecek eşyalar nasıl yapsam bilemedim.
0
kardeşim kocaeli üniversitesi'nde okuyor. biz toplayıp ona veriyoruz, o da etrafında durumu olmayanlara ulaştırıyor
0
belediyeye veriyorum, saatini denk getirirsek gelip evden bile alıyorlar. yoksa ben götürüyorum.
komşulara haber salıyorum, ihtiyaç sahibi olanları buluyor. onlara veriyorum.
eve temizliğe gelen ablaya söylüyordum bir zaman, o kendi köyüne götürüp dağıtıyordu.
edit:bunu da şimdi gördüm; www.facebook.com
komşulara haber salıyorum, ihtiyaç sahibi olanları buluyor. onlara veriyorum.
eve temizliğe gelen ablaya söylüyordum bir zaman, o kendi köyüne götürüp dağıtıyordu.
edit:bunu da şimdi gördüm; www.facebook.com
0
şöyle bişy var; halen sürüyor mu emin değilim ama bir sorarsınız:
(bkz: vanlı depremzedelere destek kampanyası)
(bkz: vanlı depremzedelere destek kampanyası)
0
bugun ben de bol gelen tum kiyafetlerimi sokakta kagit toplayan cocuga verdim. cocuk aldi muhtemelen kendi uzerine olmaz ama esine dostuna verecegini soyledi.
0
eldarwen
Aşağıdaki listede belirteceğim kitaplardan birini seçerek o kitapla ilgili detaylı bir sunum hazırlamamız gerekiyor. okuması ve ödev hazırlaması çok ağır olmayacak şekilde sizce hangisini seçmeliyim?? Antonio Gramsci, Hapishane DefterleriAristoteles, PolitikaCicero, Yükümlülükler ÜzerineFarabi, Fara
Aşağıdaki listede belirteceğim kitaplardan birini seçerek o kitapla ilgili detaylı bir sunum hazırlamamız gerekiyor. okuması ve ödev hazırlaması çok ağır olmayacak şekilde sizce hangisini seçmeliyim??
Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri
Aristoteles, Politika
Cicero, Yükümlülükler Üzerine
Farabi, Farabi'nin üç eseri : Mutluluğu kazanma (Tahsilu's-Sa'ade), Eflatun felsefesi ve Aristo felsefesi
Farabi, Fusulü'l-medeni : siyaset felsefesine dair görüşler
Franz Oppenheimer, Devlet
Friedrich Engels, Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
Hans Kelsen, Demokrasi: Mahiyeti Kıymeti
Homeros, İlyada
Homeros, Odysseia
Immanuel Kant, Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme
John Locke, Tabiat Kanunu Üzerine Denemeler
Thomas Paine, Thomas Paine (Ortak Akıl, İnsan Hakları ve Tarımsal Adalet)
Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig
Platon, Devlet
Montesquieu, Kanunların Ruhu Üzerine
Mihail Bakunin, Tanrı ve Devlet
Hugo Grotius, Savaş ve Barış Hukuku
Antonio Gramsci, Hapishane Defterleri
Aristoteles, Politika
Cicero, Yükümlülükler Üzerine
Farabi, Farabi'nin üç eseri : Mutluluğu kazanma (Tahsilu's-Sa'ade), Eflatun felsefesi ve Aristo felsefesi
Farabi, Fusulü'l-medeni : siyaset felsefesine dair görüşler
Franz Oppenheimer, Devlet
Friedrich Engels, Ailenin Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni
Hans Kelsen, Demokrasi: Mahiyeti Kıymeti
Homeros, İlyada
Homeros, Odysseia
Immanuel Kant, Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme
John Locke, Tabiat Kanunu Üzerine Denemeler
Thomas Paine, Thomas Paine (Ortak Akıl, İnsan Hakları ve Tarımsal Adalet)
Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig
Platon, Devlet
Montesquieu, Kanunların Ruhu Üzerine
Mihail Bakunin, Tanrı ve Devlet
Hugo Grotius, Savaş ve Barış Hukuku
0
kime sunacagina bagli. eger mal bir gruba sunacaksan oppenheimer, duzgun bir grupsa engels.
0
Homeros oku bence. Diğerleri hep felsefe kitabı tadında anlaman zor olabilir temel yoksa. Odysseia oku mitoloji çok bilmesen de anlarsın. Hem yunan mitolojisi iyidir.
0
@sendelemeden sunuşu yapacağımız grup hukuk fakültesi öğrencileri ve birkaç asistan hoca. hazırlamasına çok vakit ayıramayacağımız için olabildiğince anlaması ve anlatması yalın olan kitabı arıyoruz.
0
platon - devlet diyorum, hem kolay hem de hakkında konuşulabilecek bolca argüman veriyor.
0
platon-devlet +1. çünkü bir kere dili teknik terimler içermiyor ya da sadece belli birikimi olan kişilerin değil; her sosyo-kültürel düzeyin rahatça anlayıp analiz edebileceği, üzerinde fikir beyan edebileceği bir akışa sahip.
0
Homeros cok kalin eski okulumda okuma listesindeydi eger mitolojiye ilgili degilsen cok agir gelir bence.Butun yazdiklarin ilgi alanina gorede degisir simdi siyasal ekonomik yapin varsa engels sec felsefe istiyorsan kant a locke a bak o da donemine gore alamn felsefesi seviyorsan kant sec aydinlanma felsefesiyse locke olabilir antikcag filozoflari platon aristoteles ..ben olsam platon secerdim. Yardımcı kaynak bol okumasi kolay herkesin genel birlidigbir kitap cok soruda gelmez gelse zorlamaz .
0
japon askeri
başlık biraz ofansif oldu ama daha yumuşak bi ifade şekli bulamadım.işyerine yeni bi kız aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu kızlar da 2
başlık biraz ofansif oldu ama daha yumuşak bi ifade şekli bulamadım.
işyerine yeni bi kız aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu kızlar da 25 yaş da az değil boolm. şöyle etrafıma bakıyorum da 30 yaş altı genel anlamda böyle. 30 yaş üstüyle her anlamda seviyeli muhabbetler yapabiliyorsunuz, yeminle tatlı geliyor muhabbetleri. siz ne düşünüyorsunuz?
işyerine yeni bi kız aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu kızlar da 25 yaş da az değil boolm. şöyle etrafıma bakıyorum da 30 yaş altı genel anlamda böyle. 30 yaş üstüyle her anlamda seviyeli muhabbetler yapabiliyorsunuz, yeminle tatlı geliyor muhabbetleri. siz ne düşünüyorsunuz?
0
Benimki daha ofansif gibi olacak ama, kadınların olgunlaşamaması diye bir şey var maalesef bu ülkede. Sebep olarak sayılabilecek bir ton etken var. Dolayısıyla burada tek suçlu kadınlar değil.
Ama aynı zamanda bir de 30 yaşından sonra daha da çocuklaşan kadınlar gördüm, tanıdım, tanıyorum.
Olgun, kültürlü, aklı başında olanlarımız var ama maalesef yok denecek kadar azlar, bu yüzden gözümde çok değerliler. Bi tanesini bulabilirsem ömürlük arkadaşım yapacağım.
Ama aynı zamanda bir de 30 yaşından sonra daha da çocuklaşan kadınlar gördüm, tanıdım, tanıyorum.
Olgun, kültürlü, aklı başında olanlarımız var ama maalesef yok denecek kadar azlar, bu yüzden gözümde çok değerliler. Bi tanesini bulabilirsem ömürlük arkadaşım yapacağım.
0
işyerine yeni bi herif aldılar. 24 yaşında, mühendis, yüksek yapıyor falan. boş birisi değil tahminim. ama muhabbetini bi görseniz çocuk la bildiğin. konuşmalar falan saçma sapan. hadi 20 yaşına kadar çocukluğu atamıyor bu erkekler de 25 yaş da az değil boolm. şöyle etrafıma bakıyorum da 30 yaş altı genel anlamda böyle. 30 yaş üstüyle her anlamda seviyeli muhabbetler yapabiliyorsunuz, yeminle tatlı geliyor muhabbetleri.
0
Daha beteri bizim icin gecerli degil mi ya? 25 yasindaki hatunu karsima alip konusabiliyorum ama 25 yasinda adam sanki benim 12 yasimdaki halim gibi geliyor.
Yas ilerledikce gencleri begenmemek normal sanirim.
Yas ilerledikce gencleri begenmemek normal sanirim.
0
o 30 yaşına kadar olgunlaşamamış dediklerin 30 yaşından sonra da aynı muhabbetleri yapıyorlar. bunun yaşla değil, kişilikle alakası var ve bazı insanlar sahiden çok basitler.
0
30 yaşında kadınım önce bunu diyeyim de :)
bunun cinsiyetle yaşla çok alakası yok..artık gençler neredeyse hiç bir yokluk sıkıntı görmeden, suya sabuna dokunmadan, pamukların arasında büyüttüğümüz fasülyeler gibi büyüyorlar.
-misal şimdi 12 yaşında kaç çocuk valinin kapısına dayanır bana burs verin yoksa okuyamayacam diye?-
olgunlaşmama yaygın bir durum.
bunun cinsiyetle yaşla çok alakası yok..artık gençler neredeyse hiç bir yokluk sıkıntı görmeden, suya sabuna dokunmadan, pamukların arasında büyüttüğümüz fasülyeler gibi büyüyorlar.
-misal şimdi 12 yaşında kaç çocuk valinin kapısına dayanır bana burs verin yoksa okuyamayacam diye?-
olgunlaşmama yaygın bir durum.
0
erkekler birak 30u olene kadar gerizekali bir futbol muhabbeti yapiyor ona bakarsak. kari kiz muhabbetine deginmiyorum bile. yok suna ne kayarim yok su ne sikilir.. muhabbet bu. futbol. kari kiz.
boyle olan da var olmayan da.. kadin erkek olayi degil yani
not: erkegim
boyle olan da var olmayan da.. kadin erkek olayi degil yani
not: erkegim
0
"Bir şey ne kadar soylu ve mükemmel iste, onun olgunluğa erişmesi de o kadar geç ve yavaştır. Erkek, akli melekesinin ve ruhi kabiliyetlerinin olgunluğuna yirmi sekizinden önce nadiren ulaşır; kadınlar ise, henüz on sekiz yaşlarında... Fakat kadınların durumunda bu çok zayıf ve dar sınırlar dahilinde gerçekleşir. Bu sebepten ötürüdür ki kadınlar, bütün hayatları boyunca çocuk kalırlar, çünkü her zaman içinde bulundukları ana sıkı sıkıya bağlı kalarak sadece kendilerine en yakın olanı, olmak üzere olanı görürler."
aşka ve kadınlara dair - artur schopenhauer
(bkz: haters gonna hate)
aşka ve kadınlara dair - artur schopenhauer
(bkz: haters gonna hate)
0
Yaşla genelleme yapmak yanlış olur. Çocuk yaşta bile, genç, 20lerinde ve 30larında çok olgun insanlar gördüm. Buna karşılık 50 küsür yaşına gelmiş birsürü dallama da var. Yaşlı olmak, ya da üniversite bitirmek, yurt dışında master doktora yapmış olmak bazı tecrübeler kazandırıyor olsa da insanı olgunlaştıramayabiliyor. Eşşek-semer menkıbesi...
Şu genelleme doğru olabilir. Olgun insan çok az var.
Değerini bilmek, değerini vermek lazım bulursanız.
Edit: @kargn 'a katılıyorum yeni nesilin komple mal olduğu konusunda.
Şu genelleme doğru olabilir. Olgun insan çok az var.
Değerini bilmek, değerini vermek lazım bulursanız.
Edit: @kargn 'a katılıyorum yeni nesilin komple mal olduğu konusunda.
0
bugün 2o-21 yaşlarında (üniversiteye yeni başlamışlar bağıra bağıra sohbet ediyolardı ordan anladım) 2 tane kıza denk geldim metroda mecidiyeköyde inicektim osmanbeyde inip yürüyerek gittim bu yağmurda. o kadar iğrenç akıla sahipler yemin ediyorum
0
frodox
bir kızdan hoşlanıyordum o da benden hoşlanıyordu ama daha hiç konuşmamıştık bugün akşam otobüs beklerken geldi, yanımdaki yeni tanıştığım salak arkadaşlarım benim ondan hoşlandığımı bilmiyordu ve o kıza pavyon karısı gibi giyinmiş dediler ben o anda şok oldum ne yapacağımı bilemedim, kız da dedikle
bir kızdan hoşlanıyordum o da benden hoşlanıyordu ama daha hiç konuşmamıştık bugün akşam otobüs beklerken geldi, yanımdaki yeni tanıştığım salak arkadaşlarım benim ondan hoşlandığımı bilmiyordu ve o kıza pavyon karısı gibi giyinmiş dediler ben o anda şok oldum ne yapacağımı bilemedim, kız da dediklerini duydu bize ve bana baktı suratı asıldı sıra beklemekten vazgeçip hızlı adımlarla dolu otobüse bindi ve gitti. allah belanızı vermesin be serseriler... bizim millette hiç görgü saygı terbiye yok ama sorsan en görgülü insanlar onlardır. ben şimdi ne yapacağım akıl verin bi. of ya bu kadar salak insanlar olamaz.
0
bu olay, kızla konuşmak için güzel bi fırsat bence. bu talihsizliği gayet de lehine çevirebilirsin. olayın üstünden zaman geçmeden git konuş...
0
ama daha birbirimizi tanımıyoruz ve konuşmadık hiç. ne diyeceğimi söze nasıl başlayıp nereye bağlayacağımı hiç bilmiyorum ve çok utanıyorum... bakalım yarın bana nasıl bir ifadeyle bakacak duruma göre bir şey yapmaya çalışırım...
0
kesinlikle konuş. ne soylemen gerektıgını bılıyorsun. aksi halde bırısının aklında sureklı olumsuz anılacaksın.
şer hayır meselesi. fırsata çevirirsin sen bu durumu.
şer hayır meselesi. fırsata çevirirsin sen bu durumu.
0
çok utandığını, arkadaşın adına özür dilediğini söyleyebilirsin. muhabbet ilerlerse aslında yakın olmadığınızı söyleyip hemen o serserileri satabilirsin.
0
"merhaba, yakın zamanda yaşanan talihsiz olay için özrümü sunmak için geldim. size o bayağı yakıştırmayı yapan aptallar yakın olduğum insanlar değil, bu çeşit bir terbiyesizlikten sonra onlarla bir daha görüşeceğimi de sanmıyorum. beni affetmeniz için değil, yalnızca anlamanız için geldim. insan zaman zaman istemediği durumların içerisinde bulabiliyor kendisini. zihninizde bana dair oluşan o çirkin imgeyi temizleme fırsatını verirseniz, çok mutlu olurum bla bla..
0
güzel fırsat gole çevir. git konuş. kızla konuştuktan sonra da arkadaşlarının ağzına sıç.
0
arkadaşlarının dediklerini ağzına geri iade etseymişsin de güzel olabilirmiş, en azından samimiyetinden getirisinden faydalanabilirdin bu konuda. kızla gidip konuşmazsan o da onlarla aynı düşündüğünü sanacak. Arkadaşlarını da hayatından çıkarmayı düşün bence, yaptıklarını diyelim ilerde bu kız veya başka bir kız/erkek arkadaşın ya da sevgilin için yaptılar, yine susacak mısın? vs.
0
o kızdan sana hayır gelmicek bence. şu an hiç tanımadığın bi kız için gelecekte arkadaşlarından vazgeçmek zorunda kalıcaksın. bence kızdan vazgeç. başka kız mı yok? arkadaşların ayıp etmiş olabilir ama onlar senin arkadaşların. ne kadar yakın olduğunuza göre değişir tabii..
0
arkadaşlarını sikeyim vazgeçmek zorunda kalacaksın ne. bu kızdan bağımsız olarak siktir et o grubu. öyle insanlarla bir yere varılmaz zaten.
0
kızlar hakkında yorum yapmak herkesin yaptığı bir şeydir, ama hem duyabileceği şekilde yorum yapmak hemde "pavyon karısı" demek kalitesiz mal ve yavşak bir arkadaş grubunun olduğunu gösterir. Kişi arkadaşından bilinir derler eskiler, o yüzden sende ya "mal" yavşak ve kalitesiz bir insansın, ya da böyle olmaya başlıyorsun. Kızdan bağımsız olarak gruptan ayrıl yeni arkadaşlar edin.
kızlada gidip konuş
kızlada gidip konuş
0
yanız o arkadaşlarının amına koyım ben. onlara ne lan bir kadın hakkında onun duyacağı şekilde yorum yapmak? laf atmaktır bu. o da tacizdir. tacizin karşılığı da azğını burnunu düz etmektir. bu konuda hiçbir tahammülüm, hiçbir esnekliğim yok.
ayrıca kız ne giymişti bilmiyorum ama ikinci kez düşün. güya eğitimli arkadşaların bunu diyorsa sokaktaki barzo kim bilir neler der.
yapacağın şey ise bunu lehine çevirmek: git kıza bugün. de ki dün arkadaşlarım bir şeyler dediler, onlar adına ben özür dilerim vs vs.
ayrıca kız ne giymişti bilmiyorum ama ikinci kez düşün. güya eğitimli arkadşaların bunu diyorsa sokaktaki barzo kim bilir neler der.
yapacağın şey ise bunu lehine çevirmek: git kıza bugün. de ki dün arkadaşlarım bir şeyler dediler, onlar adına ben özür dilerim vs vs.
0
1-bi kere arkadaşların hayvanın önde gideniymiş, direkt yeni arkadaşlar aramaya başla bence. kime ne, başkalarının ne giydiğinden? "arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" demişler. ben kızın yerinde olsam benim için tüm şansın bitmişti.
2-tepkini bence o anda olay olurken verseydin hem arkadaşlığın açısından doğrusunu yapmış olurdun (bkz: adamların yanında pısıp kızın yanında aslan kesilmek), hem de kızı asıl etkileyen şey bu olurdu. yani o an tepki vermen.
3-iş işten biraz geçmiş gibi dursa da, gidip kızla konuşman ve "arkadaşlarım adına özür dilerim" gibi bir tondan giriş yapman senin açından puan sayılabilir, eğer kibarca üslubunca becerebilirsen.
bol şans :)
2-tepkini bence o anda olay olurken verseydin hem arkadaşlığın açısından doğrusunu yapmış olurdun (bkz: adamların yanında pısıp kızın yanında aslan kesilmek), hem de kızı asıl etkileyen şey bu olurdu. yani o an tepki vermen.
3-iş işten biraz geçmiş gibi dursa da, gidip kızla konuşman ve "arkadaşlarım adına özür dilerim" gibi bir tondan giriş yapman senin açından puan sayılabilir, eğer kibarca üslubunca becerebilirsen.
bol şans :)
0
quotes
merhaba,bu yan yağlardan kurtulmanın yolu nedir? ne gibi egzersizlerle bu simitleri eritebiliriz? 174 boyunda 62 kilo, kadınım. fiziğim düzgün, bir kilo problemim yok. göbeğim olmamasına rağmen yanlarımda yımışak yağların olması hiç hoş değil.
merhaba,
bu yan yağlardan kurtulmanın yolu nedir? ne gibi egzersizlerle bu simitleri eritebiliriz? 174 boyunda 62 kilo, kadınım. fiziğim düzgün, bir kilo problemim yok. göbeğim olmamasına rağmen yanlarımda yımışak yağların olması hiç hoş değil.
bu yan yağlardan kurtulmanın yolu nedir? ne gibi egzersizlerle bu simitleri eritebiliriz? 174 boyunda 62 kilo, kadınım. fiziğim düzgün, bir kilo problemim yok. göbeğim olmamasına rağmen yanlarımda yımışak yağların olması hiç hoş değil.
0
genel olarak kilo verip kas kütleni artıracaksın. bölgesel zayıflama diye bir şey yok. kardiyo (hafif koşu, yürüyüş, bisiklet, kürek çekme) egzersizleri ile başla. sonra hafiften mekik vb. beli çalıştıran egzersizlerle birazcık kaslanıp şekillenebilirsin.
0
az yağlı şeyler ye, şeker tüketme, egzersiz yap. birkaç aya onlar da kalmaz. az yemene gerek yok, sadece ne yediğine dikkat et yani.
0
bir sopa alıyoruz, ensemize koyuyoruz, iki ucundan (arkadan) ellerimizle tutuyoruz, ayakta, sağa sola olabildiği kadar dönüyoruz. www.yumaksepeti.com
ikincisi: Sırt üstü yatıyoruz, dizler kırık, kalçayı yukarı kaldırıyoruz foto.ekolay.net
üçüncüsü: bacaklar omuz hizasında açık, dizler 90 derece olacak kadar oturur pozisyona geliyoruz, 5 litrelik su şişesini yarısına kadar doldurup önde omuz hizasında tutuyoruz, sağa sola olabildiğince dönüyoruz (görsel bulamadım) galeri.uludagsozluk.com
Bunlar egzersizlerdi. Bu egzersizlerden sonra bir titreşimli kemer varsa bele takıp biraz biraz titretiyoruz.
Yine de gavurun love handles dediği aşk tutamaçları iyidir. Kalabilir. Isırılır bile.
ikincisi: Sırt üstü yatıyoruz, dizler kırık, kalçayı yukarı kaldırıyoruz foto.ekolay.net
üçüncüsü: bacaklar omuz hizasında açık, dizler 90 derece olacak kadar oturur pozisyona geliyoruz, 5 litrelik su şişesini yarısına kadar doldurup önde omuz hizasında tutuyoruz, sağa sola olabildiğince dönüyoruz (görsel bulamadım) galeri.uludagsozluk.com
Bunlar egzersizlerdi. Bu egzersizlerden sonra bir titreşimli kemer varsa bele takıp biraz biraz titretiyoruz.
Yine de gavurun love handles dediği aşk tutamaçları iyidir. Kalabilir. Isırılır bile.
0
hep düşük bel modasının suçu bunlar, eskiden negzel beli komple kapatan giyim tarzı vardı kadınlarımızın.
e böbrek kısmını açıkta bırakınca giysi vücut da böbrekleri korumak için yağlandırdı oraları hep. (ne kadar düşük bir cümle oldu lan)
arkadaşlara katılıyorum, eğer aşırı çirkin bir görüntü yoksa fazla önemseme.
söylmesi ayıptır bazı durumlarda işe bile yarıyor, tutuyorsun mıncıklıyorsun filan :p
e böbrek kısmını açıkta bırakınca giysi vücut da böbrekleri korumak için yağlandırdı oraları hep. (ne kadar düşük bir cümle oldu lan)
arkadaşlara katılıyorum, eğer aşırı çirkin bir görüntü yoksa fazla önemseme.
söylmesi ayıptır bazı durumlarda işe bile yarıyor, tutuyorsun mıncıklıyorsun filan :p
0
bad motherfucker
Evet duyurucular soru başlıkta. Bu öğrenci ikinci öğretim okuyor ve kazanmak istediği para 200-300 tl yi geçmez.
Evet duyurucular soru başlıkta. Bu öğrenci ikinci öğretim okuyor ve kazanmak istediği para 200-300 tl yi geçmez.
0
ilkokul öğrencilerine özel ders verebilirsin. ingilizcen falan iyiyse parayla dönem projesi, bitirme ödevi gibi şeyler yapabilirsin.
0
200 kelime makale 2 lira. ilgili olduğun bir alanda günde 4 tane yazsan, istediğin parayi kazanabilirsin.
0
ikinci öğretim okuyan bir öğrenci olarak evden makale yazarak para kazanıyorum.
0
eger bilimsel olarak (cok da fizik ve kimya terimlerinden bahsetmiyorum) makale cevirebilirsen sayfasi 10 20 liraya olabilir. ki bu da inanilmaz iyi bi para. bi aralar kiz arkadasim yazi yaziyodu ben ceviriyodum bu sayede yari yariya baya iyi para kazaniyoduk.
tabi bunu yapmak icin iyi bi cevrenin olmasi lazim ayrica. ozellikle bilkent universitesindeki parali tipler odevlerini bu sekilde yaptirip, makale yazip ceviri yapabilen tiplere baya paralar kazandiriyorlar.
tabi bunu yapmak icin iyi bi cevrenin olmasi lazim ayrica. ozellikle bilkent universitesindeki parali tipler odevlerini bu sekilde yaptirip, makale yazip ceviri yapabilen tiplere baya paralar kazandiriyorlar.
0
kesinlikle internet üzerinden sosyal medya üzerine işlere bak. site editörlükleri de olur.
bayağı var.
biz de 2 öğrenciyle çalışıyoruz verdiğimiz ücret senin beklentinin 2 katı şu an.
bayağı var.
biz de 2 öğrenciyle çalışıyoruz verdiğimiz ücret senin beklentinin 2 katı şu an.
0
delusion
varsa paylaşır mısınız?
varsa paylaşır mısınız?
0
mosakale
https://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=8GMkVUppyZoayrıca: (bkz: hastaneye delil karartmaya giden sivil polis)ben anlayamadığım için soruyorum. burada elemanların polis olduğuna dair bi şey var mı yoksa işimize geldiği için mi öyle kabul edip sövüp sayıyoruz?
www.youtube.com
ayrıca: (bkz: hastaneye delil karartmaya giden sivil polis)
ben anlayamadığım için soruyorum. burada elemanların polis olduğuna dair bi şey var mı yoksa işimize geldiği için mi öyle kabul edip sövüp sayıyoruz?
ayrıca: (bkz: hastaneye delil karartmaya giden sivil polis)
ben anlayamadığım için soruyorum. burada elemanların polis olduğuna dair bi şey var mı yoksa işimize geldiği için mi öyle kabul edip sövüp sayıyoruz?
0
ehehe çok komikmiş. elimizde hiç bi şey olmadığı halde ne güzel de bok atıyoruz. ehehe çok komik ama, hakettiler tabii.
0
alınlarında polis yazmayacağına, delilleri çalmaya teşebbüs ederken ve bir miktar da çalmışken yakalandıklarına göre polis ya da polis işbirlikçileridir. Haksızlık yapılmış birileri olsalar öyle kuzu kuzu dururlar mı sizce?
0
burada mesele şu ki insanlar artık polisin böyle bir şey yapacağına gözü kapalı inanıyor. polisler bunu ve çok daha fazlasını yapıyor çünkü. dolayısıyla ''yaa ama şimdi bilip bilmeden suçlamayalım polislerimizi'' algısı sadece komik.
bu ülkede sokak ortasında gencecik bir insanı öldürdü polis.( çok daha fazlası var ama bu olayın videosu var gözümüzün önünde oldu )
bu ülkede dövülerek öldürülen gencin görüntüleri bilirkişi tarafından defalarca silindi. zanlılardan 2 si polisken sadece 1i tutuklanabildi.
işimize öyle gelmesi keyfimize değil yani. çok fazla örneği var bu tür durumların.
peki polis olmadığının kanıtı var mı?
dediğim gibi kötü olan polisin bu tür şeyleri ve çok daha fazlasını zaten yapması. ve insanların da ister istemez artık ön yargılı davranmaları.
bu ülkede sokak ortasında gencecik bir insanı öldürdü polis.( çok daha fazlası var ama bu olayın videosu var gözümüzün önünde oldu )
bu ülkede dövülerek öldürülen gencin görüntüleri bilirkişi tarafından defalarca silindi. zanlılardan 2 si polisken sadece 1i tutuklanabildi.
işimize öyle gelmesi keyfimize değil yani. çok fazla örneği var bu tür durumların.
peki polis olmadığının kanıtı var mı?
dediğim gibi kötü olan polisin bu tür şeyleri ve çok daha fazlasını zaten yapması. ve insanların da ister istemez artık ön yargılı davranmaları.
0
sivil polisi polis diye kakalıyoruz oldu mu şimdi.ne biçim bi düsünce.polis olması şart mı.devlet birimlerince görevlendirilmiş soysuzlardan birkaçı işte,herşey açık.
0
bu videoyu az önce halk cephesinden bi arkadaşım paylaştı, o da bu şekilde yazmıştı.
ama eskişehirde öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın otelden alınan video kaydının tam öldürülme anındaki 18 dklık bölümün kazara silinmesine yol açanın polisler olduğunu varsayarsak, yukarıdaki videonun mantıklı olduğunu söylebiliriz.
ama eskişehirde öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın otelden alınan video kaydının tam öldürülme anındaki 18 dklık bölümün kazara silinmesine yol açanın polisler olduğunu varsayarsak, yukarıdaki videonun mantıklı olduğunu söylebiliriz.
0
sonuç olarak şahısların polis olduğuna dair bir bilgi yok anladığım kadarıyla. ben anlamadım bu deliller çete aleyhine kullanılabilecek şeyler olduğuna göre çete üyesi ya da bağlantılı kişiler olması ihtimali daha yüksek değil mi?
ayrıca polis olmadıklarına dair bir bilgi de yok o zaman polistirler diyemeyiz. sonuçta sizin de bu güne kadar bir suç işlemediğinize dair kanıt yok.
bu olayın gezi olaylarında öldürülenlerle bağlantılı yorumlanması da çok mantıklı gelmiyor bana. rahmetlileri öldürenleri savunacak değilim ama bambaşka bir birim, bambaşka insanlar ve bambaşka bir konudan bahsettiğimizin de farkında olmak lazım.
amacım burada kimseyi aklamak filan da değil. daha önc ebu konuda çok entri yazdım gidin onları okuyun gibi saçma sapan şeyler de söylemicem. ben de polisin çok temiz olduğuna inanmıyorum ama bence artık başkalarının düşünceleri ile hareket etmeyi bırakmalıyız. bütün ülke bu şekilde yönetilirken çok okuyup çok bildiğimizi ve araştırdığımızı düşünen bizler böyle olmasak daha mantıklı.
bana sorarsanız bu adamlar evet polistir. benim fikrim bu. ama polis olduklarına dair hiç bir kanıt yok. bu bağlamda adamların polis olduğunu söyleyip ana bacı sövmek de çok mantıklı gelmiyor. bu durumda "benim milletim çamlıcada cami sitedi, tabii ki yapacağız" denildiğinde aslında hiç öyle bir düşüncesi olmamasına rağmen "evet lan çamlıcada cami istiyorum" diyen ve o camiye hiç gitmeyecek olan adamdan bir farkımız kalmıyor.
benim hatalarım olabilir. gördüklerimde eksiklerim olabilir. ama herkesin hata yapabileceğini, bir şeyleri eksik görebileceğini de unutmamak lazım.
ayrıca polis olmadıklarına dair bir bilgi de yok o zaman polistirler diyemeyiz. sonuçta sizin de bu güne kadar bir suç işlemediğinize dair kanıt yok.
bu olayın gezi olaylarında öldürülenlerle bağlantılı yorumlanması da çok mantıklı gelmiyor bana. rahmetlileri öldürenleri savunacak değilim ama bambaşka bir birim, bambaşka insanlar ve bambaşka bir konudan bahsettiğimizin de farkında olmak lazım.
amacım burada kimseyi aklamak filan da değil. daha önc ebu konuda çok entri yazdım gidin onları okuyun gibi saçma sapan şeyler de söylemicem. ben de polisin çok temiz olduğuna inanmıyorum ama bence artık başkalarının düşünceleri ile hareket etmeyi bırakmalıyız. bütün ülke bu şekilde yönetilirken çok okuyup çok bildiğimizi ve araştırdığımızı düşünen bizler böyle olmasak daha mantıklı.
bana sorarsanız bu adamlar evet polistir. benim fikrim bu. ama polis olduklarına dair hiç bir kanıt yok. bu bağlamda adamların polis olduğunu söyleyip ana bacı sövmek de çok mantıklı gelmiyor. bu durumda "benim milletim çamlıcada cami sitedi, tabii ki yapacağız" denildiğinde aslında hiç öyle bir düşüncesi olmamasına rağmen "evet lan çamlıcada cami istiyorum" diyen ve o camiye hiç gitmeyecek olan adamdan bir farkımız kalmıyor.
benim hatalarım olabilir. gördüklerimde eksiklerim olabilir. ama herkesin hata yapabileceğini, bir şeyleri eksik görebileceğini de unutmamak lazım.
0
yani polis ya da işbirlikçisi diyoruz.
gezi olayları ile neden bağdaştırıldığını da anlayamıyorsan, senin baktığın pencere biraz karanlık odaya açılıyor demektir, başka odaya geç istersen.
bu ülke necdetleri, hayrileri gördü 90larda, mahkumlara kimyasal silah kullanıldığını gördü ikibinlerde, işkncelerin türlü türlüsünü, filistin askısını, manyetoyu gördü seksenlerde, ziverbey köşklerini gördü yetmişlerde. devlet ve onun kolluk kuvveti böylesi kirli bir geçmişe sahipken polis şiddetini gören herkesin durumu gezi ile özdeşleştirmesi kadar olağan bir şey yok, çünkü gezi polis kaba kuvvetinin son dönemdeki en büyük teşhiri.
gelelim çeteler meselesine, Gülsuyu civarında seyreden olaylar yeni değil yaklaşık 1 yıllık mazisi var ve buradaki uyuşturucu çetelerinin palazlanmasına müsaade eden, ses etmeyen ve kimi yerlerde bunu teşvik eden kim bakalım?
olaya bir de şöyle bakabiliriz, çetelere karşı bir eylem yapılıyor, çok kasıtlı bir şekilde o mahalleyi örgütleyen gençlerden biri hedef seçilerek 6 kurşunla katlediliyor. peki katliamın ertesi günü ne oluyor? cenazeyi defnetmeden önce olay yerinde anmak isteyen yakınlarına ve arkadaşlarına polis barikat kuruyor, cenazenin mahalleden çıkarılmasını engelliyor. hastanede, ölen gencin arkadaşları göz altına alınırken delilleri karartmaya çalışanlar ortadan kayboluyor. (Madem polis ya da işbirlikçisi değiller, ya da çeteciler neden göz altına alınmıyorlar?)
evet halen alınlarında polis yazmasını bekliyor olabilirsin, ama bu ülkedeki toplumsal dinamikleri bilen bir çoğumuz için kimlikleri ayan beyan ortada bu kişilerin.
gezi olayları ile neden bağdaştırıldığını da anlayamıyorsan, senin baktığın pencere biraz karanlık odaya açılıyor demektir, başka odaya geç istersen.
bu ülke necdetleri, hayrileri gördü 90larda, mahkumlara kimyasal silah kullanıldığını gördü ikibinlerde, işkncelerin türlü türlüsünü, filistin askısını, manyetoyu gördü seksenlerde, ziverbey köşklerini gördü yetmişlerde. devlet ve onun kolluk kuvveti böylesi kirli bir geçmişe sahipken polis şiddetini gören herkesin durumu gezi ile özdeşleştirmesi kadar olağan bir şey yok, çünkü gezi polis kaba kuvvetinin son dönemdeki en büyük teşhiri.
gelelim çeteler meselesine, Gülsuyu civarında seyreden olaylar yeni değil yaklaşık 1 yıllık mazisi var ve buradaki uyuşturucu çetelerinin palazlanmasına müsaade eden, ses etmeyen ve kimi yerlerde bunu teşvik eden kim bakalım?
olaya bir de şöyle bakabiliriz, çetelere karşı bir eylem yapılıyor, çok kasıtlı bir şekilde o mahalleyi örgütleyen gençlerden biri hedef seçilerek 6 kurşunla katlediliyor. peki katliamın ertesi günü ne oluyor? cenazeyi defnetmeden önce olay yerinde anmak isteyen yakınlarına ve arkadaşlarına polis barikat kuruyor, cenazenin mahalleden çıkarılmasını engelliyor. hastanede, ölen gencin arkadaşları göz altına alınırken delilleri karartmaya çalışanlar ortadan kayboluyor. (Madem polis ya da işbirlikçisi değiller, ya da çeteciler neden göz altına alınmıyorlar?)
evet halen alınlarında polis yazmasını bekliyor olabilirsin, ama bu ülkedeki toplumsal dinamikleri bilen bir çoğumuz için kimlikleri ayan beyan ortada bu kişilerin.
0
polis (bazısı için "artık öyle", bazısı için ezelden beri) artık belli bir meslek grubunun ya da teşkilata bağlı memurların ortak adı değil birçok insan için; bir "ruh"un adı.
Bunu da o "ruh" yapıyor. Ya da "zihniyet" mi dersin artık ondan işte. Bir parça "polis yaptı" denildiğinde kullanılan polis kelimesi anlam kayması ya da genişlemesine uğramış.
Bunu da o "ruh" yapıyor. Ya da "zihniyet" mi dersin artık ondan işte. Bir parça "polis yaptı" denildiğinde kullanılan polis kelimesi anlam kayması ya da genişlemesine uğramış.
0
söylediğim gibi, ben o şahısların polis olduklarını düşünüyorum. ama bu düşüncem direk olarak "onlardır evet! analarını sikeyim onların!" dememe neden olmuyor. geçmişe dönecek olursak benim de bambaşka örneklerim olabilir ama konumuz bu değil.
benim derdim gezi olaylarını filan eleştirmek, polisi savunmak filan da değil. demek istediğimi açıkça belirttim. ama siz 20 yıl öncesinden, muhtemelen şu anda yaşamayan polislerden örnek vererek bambaşka şeyler söylüyosunuz. böyle konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum ama tribünlere oynanması hoş değil.
cenazelerin çıkartılmadığını söylüyorsunuz ama orada aslında ne olduğunu bildiğinizi düşünmüyorum. açıkçası ben de bilmiyorum. gerçekten böyle bir şeyin olabileceğine de pek inanmıyorum açıkçası. birileri bi şeyleri gaza getirmiş ve polisin orda bulunmasını sağlamıştır benim düşünceme göre.böylece sizler ya da bizler de "polis cenazeyi mahalleden dışarı çıkarttırmadı" diyebilelim. ben anlamadım polis cenazeyi orda asfaltı kazıyıp oraya gömmelerini mi istemiş? neyse konu gittikçe daha desteksiz noktalara gidiyo..
benim derdim gezi olaylarını filan eleştirmek, polisi savunmak filan da değil. demek istediğimi açıkça belirttim. ama siz 20 yıl öncesinden, muhtemelen şu anda yaşamayan polislerden örnek vererek bambaşka şeyler söylüyosunuz. böyle konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum ama tribünlere oynanması hoş değil.
cenazelerin çıkartılmadığını söylüyorsunuz ama orada aslında ne olduğunu bildiğinizi düşünmüyorum. açıkçası ben de bilmiyorum. gerçekten böyle bir şeyin olabileceğine de pek inanmıyorum açıkçası. birileri bi şeyleri gaza getirmiş ve polisin orda bulunmasını sağlamıştır benim düşünceme göre.böylece sizler ya da bizler de "polis cenazeyi mahalleden dışarı çıkarttırmadı" diyebilelim. ben anlamadım polis cenazeyi orda asfaltı kazıyıp oraya gömmelerini mi istemiş? neyse konu gittikçe daha desteksiz noktalara gidiyo..
0
bu ülkenin gerçek toplumsal tarihini bilmeden, polisleri amerikan ve amerikan özentisi filmlerden öğrenip, "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" anlayışıyla olaylara bakıldığında içine düşülen çıkmazın tadı bambaşka olur, haliyle.
anlaşılmayan nokta şu, benim tarihten verdiğim örnekler bu devletin son 50 yıllık halet-i ruhiyesi üzerine, bu devlet ve onun kolluk kuvvetleri kırıp dökmekte, işkence etmekte, yok etmekte hiç bir zaman beis görmediler, görmüyorlar. Bu bir zihniyetin tezahürü, kişilerin bireysel insiyatifleriyle zaman zaman oluşmuş istisnai durumlar değil. Dolayısıyla, olay 20 yıl önce yaşayan adamlar değil, 50 yıl önce de böyleydiler, bu tarihsel görünümü kıracak bir durum gerçekleşmedi henüz.
Cenaze için ise, ölen gencin arkadaşları ve örgütü bir anma ile defnetmek istediler, neydi bu anma; armutlu'da cem evi'nde tören, ardından öldürüldüğü yerde anma ve gazi'de defin. devlet bu çağrı üzerine polislerini yığdı oraya, giriş çıkışları kapattı, mahalleyi abluka altına aldı ve belirlenen programı yaptırmamak üzerine harekete geçti. Olayın hepsi bu, yoldan geçen polisin anasına sövüp de o polisin de arkadaşlarını oraya çağırma durumu yok yani. durum tamamen zihniyet ve ideolojiyle alakalı. Hem damızlanan çeteler arkadaşını öldürsünler, hem de arkadaşını anmana izin vermesinler.
anlaşılmayan nokta şu, benim tarihten verdiğim örnekler bu devletin son 50 yıllık halet-i ruhiyesi üzerine, bu devlet ve onun kolluk kuvvetleri kırıp dökmekte, işkence etmekte, yok etmekte hiç bir zaman beis görmediler, görmüyorlar. Bu bir zihniyetin tezahürü, kişilerin bireysel insiyatifleriyle zaman zaman oluşmuş istisnai durumlar değil. Dolayısıyla, olay 20 yıl önce yaşayan adamlar değil, 50 yıl önce de böyleydiler, bu tarihsel görünümü kıracak bir durum gerçekleşmedi henüz.
Cenaze için ise, ölen gencin arkadaşları ve örgütü bir anma ile defnetmek istediler, neydi bu anma; armutlu'da cem evi'nde tören, ardından öldürüldüğü yerde anma ve gazi'de defin. devlet bu çağrı üzerine polislerini yığdı oraya, giriş çıkışları kapattı, mahalleyi abluka altına aldı ve belirlenen programı yaptırmamak üzerine harekete geçti. Olayın hepsi bu, yoldan geçen polisin anasına sövüp de o polisin de arkadaşlarını oraya çağırma durumu yok yani. durum tamamen zihniyet ve ideolojiyle alakalı. Hem damızlanan çeteler arkadaşını öldürsünler, hem de arkadaşını anmana izin vermesinler.
0
kamera motor
ulan delirdim ya:http://www.latofonts.com/lato-free-fonts/aha font bu. bu fonta yakın çoook fontlar aradım ama bulamadım. ya çok dar oluyorlar, ya çok yüksek. bunun gibi basık ve yana doğru geniş bir font bulamadım. bin tane denemişimdir ama bunun verdiği havayı vermedi hiç biri.bu fontta ttek sorun
ulan delirdim ya:
www.latofonts.com
aha font bu. bu fonta yakın çoook fontlar aradım ama bulamadım. ya çok dar oluyorlar, ya çok yüksek. bunun gibi basık ve yana doğru geniş bir font bulamadım. bin tane denemişimdir ama bunun verdiği havayı vermedi hiç biri.
bu fontta ttek sorunum var: ş ve ğ harfi.
ya ben bu fontları alsam, ş ve ğ harfleri yapıp o şekilde kullansam web sitemde.
mümkün mü bu? mümkün ve kolay bişi deyin gözünüzü seveyim ya. yaparsın diyin. şuna bir bak öğrenirsin hemen diyin. bişi diyin ya :(
www.latofonts.com
aha font bu. bu fonta yakın çoook fontlar aradım ama bulamadım. ya çok dar oluyorlar, ya çok yüksek. bunun gibi basık ve yana doğru geniş bir font bulamadım. bin tane denemişimdir ama bunun verdiği havayı vermedi hiç biri.
bu fontta ttek sorunum var: ş ve ğ harfi.
ya ben bu fontları alsam, ş ve ğ harfleri yapıp o şekilde kullansam web sitemde.
mümkün mü bu? mümkün ve kolay bişi deyin gözünüzü seveyim ya. yaparsın diyin. şuna bir bak öğrenirsin hemen diyin. bişi diyin ya :(
0
ya adam sikko alfabelerin 5 par aetmez harflerini bile koymuş ama ş ve ğ yok.
ulan yapmayı bilsem iş basit: s harfini alacam, ç'deki kuyruğu kesip buna monte edecem olup bitecek. keza ğ'de de şapkalı a'da aynı işlemi uygulayacağım.
biri yardım etsin yau :(
ulan yapmayı bilsem iş basit: s harfini alacam, ç'deki kuyruğu kesip buna monte edecem olup bitecek. keza ğ'de de şapkalı a'da aynı işlemi uygulayacağım.
biri yardım etsin yau :(
0
Fontlab Studio diye bi program var. bikaç basic oku program hakkında sonra yaparsın. şu an başlasan uğraşmaya 30dk'ya biter.
0
amk font creator diye program indirdim.
Ş ş Ğ yaptım. sonuncu ğ kaldı geriye. onu yaparken hangi tuşa bastıysam siyah arkaplan çaktı, ğ'nin içi boş çıkmıyor yani, otomatik dolduruyor. yine hiç yoktan sinir sahibi oldum. ben fazla yaşamam bu kadar uğursuzlukla ya
Ş ş Ğ yaptım. sonuncu ğ kaldı geriye. onu yaparken hangi tuşa bastıysam siyah arkaplan çaktı, ğ'nin içi boş çıkmıyor yani, otomatik dolduruyor. yine hiç yoktan sinir sahibi oldum. ben fazla yaşamam bu kadar uğursuzlukla ya
0
neyse belli ki olmayacak bu iş.
font yapıyorum, fontu kaydetmem için ücretli üyelik istiyor. anasını siktimin çocukları
font yapıyorum, fontu kaydetmem için ücretli üyelik istiyor. anasını siktimin çocukları
0
fontlab ya da macintoshun varsa fontographer kullanabilirsin.
Yapmak istediğinşeyin mantığının özeti de şu:
Virgül karakterini boş "ş" karakterinin kutucuğuna "s" karakteriyle birlikte birleştiriyorsun. Ş oluyor. Orada ölçü çizgileri vs. var zaten göz kararı da yapmıyorsun yani. Sonra da istediğin font formatında (opentype font, ttf...) farklı kaydedersin. Font o haliyle kullanıma hazır oluyor zaten.
Yapmak istediğinşeyin mantığının özeti de şu:
Virgül karakterini boş "ş" karakterinin kutucuğuna "s" karakteriyle birlikte birleştiriyorsun. Ş oluyor. Orada ölçü çizgileri vs. var zaten göz kararı da yapmıyorsun yani. Sonra da istediğin font formatında (opentype font, ttf...) farklı kaydedersin. Font o haliyle kullanıma hazır oluyor zaten.
0
in vino veritas
hani şu malum soru genşler; "5 yıl (veya 10) sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?" buna verilecek cevabı bulmak için ne yapmalı? hani yeni mezun filan değilim, birkaç senedir uğraşıp debelendiğim bir çalışma hayatım var pek de fena bi durumda sayılmaz. ama gerçekte, kariyer anlamında ne yapmak isted
hani şu malum soru genşler; "5 yıl (veya 10) sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?" buna verilecek cevabı bulmak için ne yapmalı? hani yeni mezun filan değilim, birkaç senedir uğraşıp debelendiğim bir çalışma hayatım var pek de fena bi durumda sayılmaz. ama gerçekte, kariyer anlamında ne yapmak istediğimi düşünüyorum, bir cevap yok. gerçekçi bir cevap en azından. bana kalsa acun firardanın kendime uyarladığım versiyonlarını çekip hayatımı sonsuza dek o şekilde geçirebilirim fakat olmuyor tabii, şartlar malum.
ama ben napıcam? öncelikle ne istediğime ve neleri yaparken hoşlandığıma veya hoşlanmadığıma karar vermeliyim diyorum. aslında tam bir işkolik olabilirim. saatlerce tam konsantrasyonla çalışabiliyorum, aşırı derecede detaycı ve mükemmeliyetçiyim mesela. yapmakta olduğum şeyi sevmiyor bile olsam kesinlikle bitirmeden içim rahat etmez ve bu yüzden yaptığım her ne olursa olsun hızlı ve bir kerede yapmanın bir yolunu bulurum (he çünkü tembelim, o ayrı:) ). bu nedenle, neyi gerçekten yapmaktan hoşlanabilirim bilemiyorum. siz nasıl bilebiliyorsunuz? buna nasıl karar verebiliyorsunuz (veya verdiniz)?
gerçekten önemli bir noktada olduğumun farkındayım şu anda hayatımı yönlendirmek açısından, çünkü bu dönemde verdiğim kararlar muhtemelen geleceğimi şekillendirecek şeyler olacak ama ben daha ne yapmak istediğimi bile bulamıyorum.
bi yardım ediverin beya.
ama ben napıcam? öncelikle ne istediğime ve neleri yaparken hoşlandığıma veya hoşlanmadığıma karar vermeliyim diyorum. aslında tam bir işkolik olabilirim. saatlerce tam konsantrasyonla çalışabiliyorum, aşırı derecede detaycı ve mükemmeliyetçiyim mesela. yapmakta olduğum şeyi sevmiyor bile olsam kesinlikle bitirmeden içim rahat etmez ve bu yüzden yaptığım her ne olursa olsun hızlı ve bir kerede yapmanın bir yolunu bulurum (he çünkü tembelim, o ayrı:) ). bu nedenle, neyi gerçekten yapmaktan hoşlanabilirim bilemiyorum. siz nasıl bilebiliyorsunuz? buna nasıl karar verebiliyorsunuz (veya verdiniz)?
gerçekten önemli bir noktada olduğumun farkındayım şu anda hayatımı yönlendirmek açısından, çünkü bu dönemde verdiğim kararlar muhtemelen geleceğimi şekillendirecek şeyler olacak ama ben daha ne yapmak istediğimi bile bulamıyorum.
bi yardım ediverin beya.
0
dibe vurunca başlıyor bence bu, ya da iyice her şeyden el ayak çekince.
Çünkü diğer şeyler varken ister istmez kafanı meşgul edenşeyler oluyor, ama hal böyleyse daha net düşünebiliyorsun.
Çünkü diğer şeyler varken ister istmez kafanı meşgul edenşeyler oluyor, ama hal böyleyse daha net düşünebiliyorsun.
0
ben kendimi tanımaya yurtdışında işi bırakıp Türkiyeye dönüp birkaç ay işsiz kalınca başladım. bu zamana kadar neleri sevdiğim, kendimi niteleyebileceğim sıfatlar sorulunca sallardım ama artık daha rahat düşünmeden cevap verebiliyorum.
bence iyi ve kötü yönlerini yaz, neleri sevdiğini ve sevmediğini.
ayrıca TEDX videoları da var kendini tanımakla ilgili.
www.youtube.com
Sen Aslında Kimsin? Kendini Tanıma Yolu
bence iyi ve kötü yönlerini yaz, neleri sevdiğini ve sevmediğini.
ayrıca TEDX videoları da var kendini tanımakla ilgili.
www.youtube.com
Sen Aslında Kimsin? Kendini Tanıma Yolu
0
elloweeth
Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi'ne bağlı bir poliklinik varmış burda.Adresi de 2108/13 Sok. No:1 Çaymahallesi / Bayraklı İZMİR Çay Mahallesi Muhtarlığı Yanı.. Tansaş Üstü. diyor. Ben buraya Karşıyaka'dan nasıl ulaşırım bir bilgisi olan var mı?
Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi'ne bağlı bir poliklinik varmış burda.Adresi de 2108/13 Sok. No:1 Çaymahallesi / Bayraklı İZMİR Çay Mahallesi Muhtarlığı Yanı.. Tansaş Üstü. diyor. Ben buraya Karşıyaka'dan nasıl ulaşırım bir bilgisi olan var mı?
0
fakfa
Erkek eşcinselliğinin çok sayıda erkek çocuk doğuran anne(ler)in son sıra(lar)daki erkek çocuklarında daha çok görüldüğü bilimsel bir gerçek midir? Buna işaret eden bir makale yazı var mıdır? Yoksa bu, hetero yalanlarından bir demet midir?
Erkek eşcinselliğinin çok sayıda erkek çocuk doğuran anne(ler)in son sıra(lar)daki erkek çocuklarında daha çok görüldüğü bilimsel bir gerçek midir? Buna işaret eden bir makale yazı var mıdır? Yoksa bu, hetero yalanlarından bir demet midir?
0
genellemedir. Ama psikolojik olarak temellendirilebilir belki, araştırmak lazım. Cinsel eğilimin temelinin hangi çağda hangi sebeplerle oluştuğuna dair teoriler var,onlara göz atmak gerek.
0
jerome kagan'ın makalelerinden birinde buna benzer bir şey okuduğumu hatırlıyorum. kitabım yanımda olaydı da referans vereydim. anne karnındaki bir süreçle ilgiliydi.
0
dediğini bir vidyoda görmüştüm. hormonlardan kaynaklandığını iddia ediyordu. hatta aynı vidyoda devamında ikizlerden biri gayse diğerinin de %70 ihtimalle gay olduğunu söylüyordu. kısacası kaynağım yok ama duydum. araştırmak gerek.
0
frodox
selamlar, ingilizcede aww kelimesi nasıl telaffuz edilir acaba? internette o kadar aramama rağmen bulamadım. belki bir dizide falan geçiyordur bilen ve link verebilecek olan var mı?
selamlar, ingilizcede aww kelimesi nasıl telaffuz edilir acaba? internette o kadar aramama rağmen bulamadım. belki bir dizide falan geçiyordur bilen ve link verebilecek olan var mı?
0
w harfi çift u gibi söylenir
Auuuu ! Köpek uluması gibi değilde daha bir nağmeli söylenir.
Auuuu ! Köpek uluması gibi değilde daha bir nağmeli söylenir.
0
islergucler2
doçente cevap vermelik bir cevap arıyorum.amerikanın osmanlıyı örnek aldığından filan bahsetti ve böyle örnek bir devlet sizce niye yıkıldı diye sordu.
doçente cevap vermelik bir cevap arıyorum.
amerikanın osmanlıyı örnek aldığından filan bahsetti ve böyle örnek bir devlet sizce niye yıkıldı diye sordu.
amerikanın osmanlıyı örnek aldığından filan bahsetti ve böyle örnek bir devlet sizce niye yıkıldı diye sordu.
0
Doçentinizde öküzmüş afedersin. Osmanlıyı en muhteşem halinde küt diye yıkıldı zannediyor herhalde. 100 küsür yıllık muhabbet. Kabaca anlatmam gerekirse, rehavet ve dini dogmalar neticesinde çağın gerisinde kalıp, kendisini yenileyememesi.
Birde doçentliği çok büyütme gözünde.
Birde doçentliği çok büyütme gözünde.
0
Osmanlı varlığını ganimet ve vergilerle sürdürüyordu.
ticaret vergileri.
sürekli fütuhat olayı bir noktada durunca savaş gelirleri azaldı.
ticaret yolları yön değiştirince o yöndende zayıfladı.
birde o zamanın en güçlü devletiydi, kendini hep güçlü saydı, avrupa aşama kaydederken ben güçlüyüm bana bir şey olmaz mantığıyla hareket etti.
hepsi birleşince zayıflamaya duraklamaya ve sonunda çökmeye başladı.
ticaret vergileri.
sürekli fütuhat olayı bir noktada durunca savaş gelirleri azaldı.
ticaret yolları yön değiştirince o yöndende zayıfladı.
birde o zamanın en güçlü devletiydi, kendini hep güçlü saydı, avrupa aşama kaydederken ben güçlüyüm bana bir şey olmaz mantığıyla hareket etti.
hepsi birleşince zayıflamaya duraklamaya ve sonunda çökmeye başladı.
0
birde şunu söylemek lazım, gerileme tek bişr sebeble izah edilemez, binlerce sebebin birleşmesiyle yavaş yavaş oluşan bir şeydir.
fakat genede iyi dayandı ve uzun süren bir devlet ve hanedan oldu, hakkını vermek lazım.
fakat genede iyi dayandı ve uzun süren bir devlet ve hanedan oldu, hakkını vermek lazım.
0
para kaynaklarına tanıdığı ayrıcalıklar;
osmanlı'yı bağlamasa da kısmen ilgili diyebiliriz meseleyle, eline geçerse okumanı öneririm:"bir ekonomik tetikçinin itirafları"
-devleti, milleti bir arada tutan etkenlerin yapay olması veya etkinliğini kaybetmesi. Gevşek düğüm kendi kendine de çözülür.
abd vatandaşı herkes amerikalıdır.
1876dan sonra da her devlet-i aliyye vatandzşı osmanlıdır diye tanımlandı(son çırpınışlar)
Roma imp.da da aynı şey vardı.
Etnik çeşitliliğin getirisi kültürel çeşitliliğin kültürel bağlar oluşturmasının önüne diğer çıkarların geçmesi (para, iktidar güç vb.)
Mezhepçilik yüzünden din hiçbir zaman birleştirici olmadı zaten.
osmanlı'yı bağlamasa da kısmen ilgili diyebiliriz meseleyle, eline geçerse okumanı öneririm:"bir ekonomik tetikçinin itirafları"
-devleti, milleti bir arada tutan etkenlerin yapay olması veya etkinliğini kaybetmesi. Gevşek düğüm kendi kendine de çözülür.
abd vatandaşı herkes amerikalıdır.
1876dan sonra da her devlet-i aliyye vatandzşı osmanlıdır diye tanımlandı(son çırpınışlar)
Roma imp.da da aynı şey vardı.
Etnik çeşitliliğin getirisi kültürel çeşitliliğin kültürel bağlar oluşturmasının önüne diğer çıkarların geçmesi (para, iktidar güç vb.)
Mezhepçilik yüzünden din hiçbir zaman birleştirici olmadı zaten.
0
ha birde ispanya usulü bir engisizyon kursa balkanlarda ve anadoluda çevrimleri zorunlu kılsa belki ede yıkılmayacağı yönünde bir başka teori var ama ne kadar doğru bilemem.
0
Osmanlı bugünkü amerika gibi çok uluslu bir imparatorluk tu . Yunan bulgar macar arap kürt kıpti zenci ermeni rum vs. gibi ırklar aynı çatı altında yaşıyordu. Ama dış güçlerin çeşitli (din, ideolojik baskılar vs) etkileme enstrümanları ile milliyetçilik akımı oluştu imparatorluk bir nevi kendi içinde parçalandı.
Amerika böyle bir oyuna gelebirmi hayır gelmez çünkü Amerika eğitime çok önem veriyor . Bünyesinde yaşayan herhangi bir ırkın kendini azınlık gibi görmesini kesinlikle istemiyor. Orada yaşayan hans bile bile ben amerikalıyım diyor daha ne olsun.
Osmanlı da eğitim ne yazık ki pek fazla halka alt tabakaya inmiş değildi.
Osmanlı eğitimsizlikten kaybetti.
Amerika böyle bir oyuna gelebirmi hayır gelmez çünkü Amerika eğitime çok önem veriyor . Bünyesinde yaşayan herhangi bir ırkın kendini azınlık gibi görmesini kesinlikle istemiyor. Orada yaşayan hans bile bile ben amerikalıyım diyor daha ne olsun.
Osmanlı da eğitim ne yazık ki pek fazla halka alt tabakaya inmiş değildi.
Osmanlı eğitimsizlikten kaybetti.
0
baldur
bu açıklanan pakete göre bunlar da olacak mı sizce? yoksa aynı tas aynı hamam devam mı?
bu açıklanan pakete göre bunlar da olacak mı sizce? yoksa aynı tas aynı hamam devam mı?
0
erkekler yine doya doya malı çıkarıp sallayamayacak, sikerim öyle özgürlüğü!
devam.
devam.
0
peçeye izin varsa bi yolu bulunabilir:p
Hep olduğu gibi "kendine demokrat" yine. Sarık takke takmak isteyen, sakal sünnettir diyenlerden, hippilerden, metalcilerden bir oy/onay beklentileri yok zaten; varsa da çok az.
Hep olduğu gibi "kendine demokrat" yine. Sarık takke takmak isteyen, sakal sünnettir diyenlerden, hippilerden, metalcilerden bir oy/onay beklentileri yok zaten; varsa da çok az.
0
laptop
Örnek olarak - http://www.youtube.com/watch?v=QKGiB2JtsiIböyle çok arabesk müziklere kaçmadan yazarsanız iyi olur. türk olursa sevinirim.hatta başlığı slow dizi müzikleri olarak da değiştirebilirim. Toygar ışıklı eserleri gibi mesala.ezel'den bir örnek daha vereyim - http://www.youtube.com/watch?v=2
Örnek olarak - www.youtube.com
böyle çok arabesk müziklere kaçmadan yazarsanız iyi olur. türk olursa sevinirim.
hatta başlığı slow dizi müzikleri olarak da değiştirebilirim. Toygar ışıklı eserleri gibi mesala.
ezel'den bir örnek daha vereyim - www.youtube.com
yazın işte kafanıza göre aq, güzel olsun yeter.
edit: durun durun, başlığı nostaljik yeşilçam film müzikleri olarak da genişletiyorum.
böyle çok arabesk müziklere kaçmadan yazarsanız iyi olur. türk olursa sevinirim.
hatta başlığı slow dizi müzikleri olarak da değiştirebilirim. Toygar ışıklı eserleri gibi mesala.
ezel'den bir örnek daha vereyim - www.youtube.com
yazın işte kafanıza göre aq, güzel olsun yeter.
edit: durun durun, başlığı nostaljik yeşilçam film müzikleri olarak da genişletiyorum.
0
bacardi cola
Selam arkadaşlar. Evde giymediğimiz sağlam kıyafetleri verebileceğim bir yer var mı bildiğiniz ? Hepsini özellikle kontrol ettim söküğü, yırtığı, kiri olmayan şeyler. Yalnızca modası geçtiği için atıl durumdalar. Şehir olarak neresi olduğu da önemli değil kargo ücretini karşılayıp gönderebilirim yet
Selam arkadaşlar. Evde giymediğimiz sağlam kıyafetleri verebileceğim bir yer var mı bildiğiniz ? Hepsini özellikle kontrol ettim söküğü, yırtığı, kiri olmayan şeyler. Yalnızca modası geçtiği için atıl durumdalar. Şehir olarak neresi olduğu da önemli değil kargo ücretini karşılayıp gönderebilirim yeter ki alan kişinin işine yarasın.
0
muhtarlığa verebilirsin, belediyelerin de gönüllü masaları oluyor. bunlara güvenmezsen sosyal hizmetlere bağlı toplum merkezleri var, çocuklara-kadınlara ücretsiz ders veriliyor, görevliler de yardım gelince ihtiyacı olana veriyorlar.
0
istanbul - anadolu yakasındaysan içerenköy carrefour'da kumbara benzeri bir şey var. daha dün kıyafet bıraktık biz.
0
The Pleasure of Pain
doğuma daha birkaç ayım var ama sürekli bunu düşünüyorum çünkü içim daralıyor, şimdi eşim türkce bilmiyor, ben onun diline hakim değilim, ikimiz yalnızsak İngilizce konuşuyoruz biz, çocuk onun memleketinde doğacak ama sonrası için başka bir Avrupa ülkesi planımız var iş sebebiyle. Ben istiyorum ki a
doğuma daha birkaç ayım var ama sürekli bunu düşünüyorum çünkü içim daralıyor,
şimdi eşim türkce bilmiyor, ben onun diline hakim değilim, ikimiz yalnızsak İngilizce konuşuyoruz biz, çocuk onun memleketinde doğacak ama sonrası için başka bir Avrupa ülkesi planımız var iş sebebiyle. Ben istiyorum ki annem torunu ile anlaşabilsin !( annem İngilizce bilmiyor) tabii ki eşimde aynı şeyi istiyor ( onun annesi de İngilizce bilmiyor)
doktoruma ne zaman sorsam biz nasıl yapacağız bu dil işini diye adam sinir bozucu bir biçimde önce bir doğsun diyor .! eskiden her dilde konuşuruz öğrenir diye düşünüyorduk ama ya öyle olmazsa? başta daha bebeklikten kafasını karıştırmamalı mı? yoksa doğar doğmaz 3 dili de duysun mu?
ben yersiz mi panikliyorum, su yolunu buluyor mu?
şimdi eşim türkce bilmiyor, ben onun diline hakim değilim, ikimiz yalnızsak İngilizce konuşuyoruz biz, çocuk onun memleketinde doğacak ama sonrası için başka bir Avrupa ülkesi planımız var iş sebebiyle. Ben istiyorum ki annem torunu ile anlaşabilsin !( annem İngilizce bilmiyor) tabii ki eşimde aynı şeyi istiyor ( onun annesi de İngilizce bilmiyor)
doktoruma ne zaman sorsam biz nasıl yapacağız bu dil işini diye adam sinir bozucu bir biçimde önce bir doğsun diyor .! eskiden her dilde konuşuruz öğrenir diye düşünüyorduk ama ya öyle olmazsa? başta daha bebeklikten kafasını karıştırmamalı mı? yoksa doğar doğmaz 3 dili de duysun mu?
ben yersiz mi panikliyorum, su yolunu buluyor mu?
0
su yolunu bulur.
sen türkçe, eşin kendi dilinde konuşacak. beraberken de ingiilzceyi konuşacaksınız. çocuk alışır.
sen türkçe, eşin kendi dilinde konuşacak. beraberken de ingiilzceyi konuşacaksınız. çocuk alışır.
0
babası ingiliz annesi türk bir arkadaşım vardı, çocuk çatır çatır iki dili de konuşuyordu. evde sadece ingilizce konuşuyorlardı. sonuç olarak mümkün hem sizin dilinizi, hem de eşinizin dilini öğrenmesi.
0
o cocuk 3 dilide ögrenir, hangi ülkede yasiyorsa bir de o dili ögrenir, sansli olur baya dil konusunda.
cocuklara dil ögretmekle ilgili bazi kitaplar var, onlara bi bakin, tam bilemiyorum ama cocuk dogal yoldan ögrenir zaten hepsini bence.
cocuklara dil ögretmekle ilgili bazi kitaplar var, onlara bi bakin, tam bilemiyorum ama cocuk dogal yoldan ögrenir zaten hepsini bence.
0
Acikcasi benim biraz aklim almadi, siz bile su an 3 dile hakim degilsiniz, cocuk nasil olacak?
0
siz yalnızca türkçe, eşiniz de yalnızca kendi dili ile konuşması gerekli.
evet bebeklikten duymalı ve bu konuda kesinlikle tutarlı olunmalı.
ingilizce kısmından emin değilim. (yani evde ikiniz ingilizce konuşuyorken çocukla da ingilizce konuşulmalı mı yoksa kendi dilinizde mi konuşulmalı o kısımdan emin değilim.)
ama bu konuda yazılmış çok şey var.
yersiz panikliyorsunuz. çocuklar dili duyarak öğreniyorlar. hangi dil olduğu ya da kaç dil olduğu o kadar önemli değil. önemli olan o dili konuşan kişinin yalnızca o dilde konuşması çocukla.
çocukların dil öğrenmesi ile yetişkinlerin yabancı dil öğrenmesi aynı şey değil.
evet bebeklikten duymalı ve bu konuda kesinlikle tutarlı olunmalı.
ingilizce kısmından emin değilim. (yani evde ikiniz ingilizce konuşuyorken çocukla da ingilizce konuşulmalı mı yoksa kendi dilinizde mi konuşulmalı o kısımdan emin değilim.)
ama bu konuda yazılmış çok şey var.
yersiz panikliyorsunuz. çocuklar dili duyarak öğreniyorlar. hangi dil olduğu ya da kaç dil olduğu o kadar önemli değil. önemli olan o dili konuşan kişinin yalnızca o dilde konuşması çocukla.
çocukların dil öğrenmesi ile yetişkinlerin yabancı dil öğrenmesi aynı şey değil.
0
@idinonthave, bir dili ( kendi adıma) 30'dan sonra öğrenmek ( anadil seviyesinde) birkaç yılı alıyor.
0
bence herkes sadece bildigi dilde konusmali cocukla.(bir de ingilizce belki)
bok gibi almancalariyla cocuga almanca konusan turkler gordum, icler acisi.
yasanan yerin dilini zaten kendiliginden ogrenecek. aile de digerlerini ofretmeli.
bok gibi almancalariyla cocuga almanca konusan turkler gordum, icler acisi.
yasanan yerin dilini zaten kendiliginden ogrenecek. aile de digerlerini ofretmeli.
0
@idonthaveausername o çocuğun kapasitesi senden benden bin kat fazla. büyüdükçe öğrenme kabiliyetimiz azalıyor yani.
0
Hmm anladim tesekkurler bilgilendirme icin. Oyleyse ben de öğrenebilir diye dusunuyorum
0
Hiç panik yok! 5 sene sonra bugün, 4 dil konuşuyo olacak. Ama tutarlı olacaksınız. Sizle Türkçe, babayla atıyorum Rusça, arkadaşla atıyorum Almanca konuşacak, bi de İngilizce olacak, zâti, o kaçınılmaz...
0
Ben de bir ornekle geleyim madem. Turk anne, hint baba. Anne ve bakici cocukla turkce konusuyor, anne ve baba cocukla ingilizce konusuyor, baba da cocukla yalniz kaldiginda hintce ve arapca konusuyor (anne arapca bilmiyor, hintce az, baba 4 dile de fazlasiyla hakim)
Cocuk 5 yasinda. Birisiyle bir dili konusuyorsa kesinlikle ama kesinlikle bildigi diger uc dilden bir kelime kullanmiyor. Ornegin ananeyle sadece turkce, ogretmenle sadece ingilizce vs... benim cocukla tanisma zamanim geldiginde annesi dedi ki "karsisina gec ama hicbir sey soyleme, gozlerine bak" gittim, baktim, bana uzun uzun baktiii baktiii ve "hi!" dedi :) "len" dedim ben de "ingilizce konustuguma mi karar verdin?" Guldu soyle bi kafasini geri atti "yaa kandirdiniz benieeaa" diye... inanilmaz sevimli bir olay. Babamla da muhabbete "selamun aleykum" diye girmesi ayri bir komik.
Cocuk 5 yasinda. Birisiyle bir dili konusuyorsa kesinlikle ama kesinlikle bildigi diger uc dilden bir kelime kullanmiyor. Ornegin ananeyle sadece turkce, ogretmenle sadece ingilizce vs... benim cocukla tanisma zamanim geldiginde annesi dedi ki "karsisina gec ama hicbir sey soyleme, gozlerine bak" gittim, baktim, bana uzun uzun baktiii baktiii ve "hi!" dedi :) "len" dedim ben de "ingilizce konustuguma mi karar verdin?" Guldu soyle bi kafasini geri atti "yaa kandirdiniz benieeaa" diye... inanilmaz sevimli bir olay. Babamla da muhabbete "selamun aleykum" diye girmesi ayri bir komik.
0
bu durumda çok arkadaşım var.
çocuklar hepsini çatır çatır konuşuyor. yalnız ilgilenmeniz lazım.
misal kötü örnek ama benim hocam macardı, eşi hırvattı, ingilterede evlenmişler. ilk kızı ingilterede doğmuştu almanyada tanıştık biz. kız resmen şapşala dönmüştü. zira nasıl yaklaşacaklarını bilememişler ve sallamamışlar çocuğu pek (akademik kariyer derdi!)
diğer çocuklarla ilgilenildi -hem kendileri hem biz, anneanne vs- okulda almanca-ingilizce evde hırvatça-macarca gayet oldu. hepsinde roman okuyabilecek kadar.
çocuklar hepsini çatır çatır konuşuyor. yalnız ilgilenmeniz lazım.
misal kötü örnek ama benim hocam macardı, eşi hırvattı, ingilterede evlenmişler. ilk kızı ingilterede doğmuştu almanyada tanıştık biz. kız resmen şapşala dönmüştü. zira nasıl yaklaşacaklarını bilememişler ve sallamamışlar çocuğu pek (akademik kariyer derdi!)
diğer çocuklarla ilgilenildi -hem kendileri hem biz, anneanne vs- okulda almanca-ingilizce evde hırvatça-macarca gayet oldu. hepsinde roman okuyabilecek kadar.
0
birini veya ikisini sonradan da öğrnebilir. Gerekli ortam sağlandığında çocuklar ortalama 8-10 yaşlarına dek çok hızlı dil öğreniyorlar. özellikle bişy yapmanıza gerek yok. doğacağı yer neresiyse o dili öğrensin önce.
Lisedej baba türk anne franszı bir arkadaşım vardı, 6 yaşına dek fransa'daymış ve baba da hiçbir türkçe öğretme girişiminde bulunmamaış, 6 yaşında anasınıfını burada tamamladıktan sonra türkçeyi de zehir gibi öğrenmiş.
Siz de madem ing.de büyüyecek ya da bir süresi orada geçecek, kasmadan bırakın o dili öğrensin. Sonra örn. yaz tatilini vs. annenizin yanında geçirir vb. öğrenir bir şekilde türkçeyi de. Ama üçüncü dili bilemiyorum.
"çocuklarda dil gelişimi" "çocuklarda dil öğrenme" gibi başlıklı makaleere göz atarsanız daha çok fikir sahibi olursunuz, hem paniğiniz azalır bu konuda.
Lisedej baba türk anne franszı bir arkadaşım vardı, 6 yaşına dek fransa'daymış ve baba da hiçbir türkçe öğretme girişiminde bulunmamaış, 6 yaşında anasınıfını burada tamamladıktan sonra türkçeyi de zehir gibi öğrenmiş.
Siz de madem ing.de büyüyecek ya da bir süresi orada geçecek, kasmadan bırakın o dili öğrensin. Sonra örn. yaz tatilini vs. annenizin yanında geçirir vb. öğrenir bir şekilde türkçeyi de. Ama üçüncü dili bilemiyorum.
"çocuklarda dil gelişimi" "çocuklarda dil öğrenme" gibi başlıklı makaleere göz atarsanız daha çok fikir sahibi olursunuz, hem paniğiniz azalır bu konuda.
0
Sıkıntı yok. Çocuk trilingual büyüyebilir gayet de iyi olur. Çevremde çok örneği var bunun. Sadece herkes kendi dilinde ısrar etmeli ki iyice otursun. bu kadar.
0
tüm cevapları okudum ve ekliyorum. doktoru salla sen şimdi, lingustic klinikler var, bulunduğunuz yer neresi bilmiyorum ama ülkede mutlaka vardır birkaç tane. onlardan birine gidin, derdinizi anlatın. size şunu söyleyecekler; çocukla her ebeveyn kendi dilini konuşsun. ebeveynler konuşurken ise ortak dillerini konuşsunlar. bu şekilde çocuk 3 dile de hakim bir şekilde büyüyecektir. bazen farklı kelimeler ya da yapılar kullanma durumu ile karşılaşabilirsiniz, o da doğaldır. panik olmayın.
dilbilimci ile mutlaka görüşün. size seve seve yardım edeceklerdir, hatta sizden araştırmalarına yardımcı olmanızı bile isteyebilirler.
dilbilimci ile mutlaka görüşün. size seve seve yardım edeceklerdir, hatta sizden araştırmalarına yardımcı olmanızı bile isteyebilirler.
0
ben de bir ornek vereyim, baba dutch, anne turk, kari-koca ingilizce anlasiyorlar. cocuk anneyle turkce konusuyor, babayla dutch konusuyor, anne-baba-cocuk muhabbet ediyorlarsa ingilizce konusuyorlar.
burada onemli olan ebeveynlerin tavri, dutch baba diyor ki "oglan bana "baba" derse donup bakmiyorum, boylece "baba" kelimesinin benimle knustugu dile ait olmadigini anliyor, bu sefer "papa" diyor ve ben donup bakiyorum"
ayni sekilde ucu bir arada ingilizce konusurken cocuk annesine donup turkce bir sey soylediginde, anne cocugun sorusunu ingilizce tekrar edip cevabini oyle veriyor.
3 dil boyle ogrenildikten sonra yasayacaginiz ulkede oyun gruplari vs'ye giderek de o ulkede konusulan dili kolayca ogrenecektir.
burada onemli olan ebeveynlerin tavri, dutch baba diyor ki "oglan bana "baba" derse donup bakmiyorum, boylece "baba" kelimesinin benimle knustugu dile ait olmadigini anliyor, bu sefer "papa" diyor ve ben donup bakiyorum"
ayni sekilde ucu bir arada ingilizce konusurken cocuk annesine donup turkce bir sey soylediginde, anne cocugun sorusunu ingilizce tekrar edip cevabini oyle veriyor.
3 dil boyle ogrenildikten sonra yasayacaginiz ulkede oyun gruplari vs'ye giderek de o ulkede konusulan dili kolayca ogrenecektir.
0
february 5
Hasta hatta mümkünse kullanılmayacak kadar hasta yapılar arıyorum. Nüfusu minimum seviyeye düşmüş köyler/mahalleler lazım yani bana. böyle ahşap ya da taş yığma yapıların bol olduğu, 100 yaşında kullanılmayan, hiç restore edilmemiş mescitler, konutlar, kamu alanları bulabileceğim semtler.. Bir bilen
Hasta hatta mümkünse kullanılmayacak kadar hasta yapılar arıyorum. Nüfusu minimum seviyeye düşmüş köyler/mahalleler lazım yani bana. böyle ahşap ya da taş yığma yapıların bol olduğu, 100 yaşında kullanılmayan, hiç restore edilmemiş mescitler, konutlar, kamu alanları bulabileceğim semtler.. Bir bileniniz, göreniniz vardır elbet tavsiyelerinize ihtiyacım var, bir el atın abiler ablalar.
0
click here to see her naked
giriş sayfalarında hangi siteyse (veya marka) onun adı ve Today yazar ya hani bülten gibi bi şey olur (atıyorum Hotmail Today), ordaki Today'i direkt Bugün olarak çevirsem kötü olur mu? aklıma başka bi şey veya referans alacak bir yer gelmiyor bu saatte.
giriş sayfalarında hangi siteyse (veya marka) onun adı ve Today yazar ya hani bülten gibi bi şey olur (atıyorum Hotmail Today), ordaki Today'i direkt Bugün olarak çevirsem kötü olur mu? aklıma başka bi şey veya referans alacak bir yer gelmiyor bu saatte.
0
Kreuzberg
Sevgili Abbas Güçlüler;Inci sözlükten bir arkadaşın eğitim konusunda sıkıntısı var, malum sözlüğe yazsa alay edilecek. Bu konuda tavsiyesi olan varsa bir şeyler yazarsa sevinirim. abiler kardesler, liseli diye dalga gececek olan dallamalar... basariya tapan, basari odakli bi aile magduruyum. kuzenim
Sevgili Abbas Güçlüler;
Inci sözlükten bir arkadaşın eğitim konusunda sıkıntısı var, malum sözlüğe yazsa alay edilecek. Bu konuda tavsiyesi olan varsa bir şeyler yazarsa sevinirim.
abiler kardesler, liseli diye dalga gececek olan dallamalar...
basariya tapan, basari odakli bi aile magduruyum. kuzenim dis hekimligini kazandigi icin üzerimde buyuk baski var ve malesef bu sene sinava gireceğim. esit agirlik istememe ragmen sayısaldan daha rahat yerlesirsin diye zorla sayisal secmis biriyim. zamaninda pek iyi olmasa da bi anadolu lisesi kazandim. ama okul cok kotuydu. fizik, kimya, biyoloji hocalarimiz 5 6 kez değisti. hicbiri de otoriter degildi. sinavlari hep kopyayla gectik. seslerini cikarmadilar. ama acisini simdi çekiyoruz. fizik kimya biyoloji adina hicbir sey bilmiyorum desem yeridir.
sinava az bi vakit kaldi. bayagi az. ben hala adam akilli ders calismiyorum. aslinda calisamiyorum. fizikten kimyadan bi bok anlamıyorum. temelim yok cunku. konuyu anlasam da pratikte yok... soru çözemiyorum. boyle olunca ders cakismakta gelmiyor icimden.
size sorum şu. esit agirliga gecmeli miyim? sinava 6 ay kadar kaldi. matematigi çalışınca halledebiliyorum. geometri de problem yok. sadece edebiyat calismam lazim.
yoksa boyle mi devam etmeliyim. dişini sık oldugu kadar sayisal derslere çalış mi dersiniz bana.
hayalim hep hukuk okumakti.
lütfen beyler hayat memat meselesi. bir sene daha çekmek istemiyorum bu çileyi. tecrubelerinizi paylaşın benle.
Inci sözlükten bir arkadaşın eğitim konusunda sıkıntısı var, malum sözlüğe yazsa alay edilecek. Bu konuda tavsiyesi olan varsa bir şeyler yazarsa sevinirim.
abiler kardesler, liseli diye dalga gececek olan dallamalar...
basariya tapan, basari odakli bi aile magduruyum. kuzenim dis hekimligini kazandigi icin üzerimde buyuk baski var ve malesef bu sene sinava gireceğim. esit agirlik istememe ragmen sayısaldan daha rahat yerlesirsin diye zorla sayisal secmis biriyim. zamaninda pek iyi olmasa da bi anadolu lisesi kazandim. ama okul cok kotuydu. fizik, kimya, biyoloji hocalarimiz 5 6 kez değisti. hicbiri de otoriter degildi. sinavlari hep kopyayla gectik. seslerini cikarmadilar. ama acisini simdi çekiyoruz. fizik kimya biyoloji adina hicbir sey bilmiyorum desem yeridir.
sinava az bi vakit kaldi. bayagi az. ben hala adam akilli ders calismiyorum. aslinda calisamiyorum. fizikten kimyadan bi bok anlamıyorum. temelim yok cunku. konuyu anlasam da pratikte yok... soru çözemiyorum. boyle olunca ders cakismakta gelmiyor icimden.
size sorum şu. esit agirliga gecmeli miyim? sinava 6 ay kadar kaldi. matematigi çalışınca halledebiliyorum. geometri de problem yok. sadece edebiyat calismam lazim.
yoksa boyle mi devam etmeliyim. dişini sık oldugu kadar sayisal derslere çalış mi dersiniz bana.
hayalim hep hukuk okumakti.
lütfen beyler hayat memat meselesi. bir sene daha çekmek istemiyorum bu çileyi. tecrubelerinizi paylaşın benle.
0
matematikten 70 veya üstü yapabileceği konusnda eminse, ya da onu yakalayabilecek kadar sıkı çalışacağından eminse; geçsin. edebbiyattan en kötü ihtimalle 35-40 civarı yapsa bile iyi bir puan alır; ki daha aylar var kesinlikle daha yüksek yapar yani çalışırsa.
gerisi de ygs'den alacağı puana bağlı.
eşit ağırlığa geçmek için de dershaneye gidiyorsa en azından ygs konularının bitmesini beklesin; daha iyi olur fen bilimlerinden de yapabileceğinin en iyisini yapabilecek denli derse girmiş olur böylece.
gerisi de ygs'den alacağı puana bağlı.
eşit ağırlığa geçmek için de dershaneye gidiyorsa en azından ygs konularının bitmesini beklesin; daha iyi olur fen bilimlerinden de yapabileceğinin en iyisini yapabilecek denli derse girmiş olur böylece.
0
Tercih zamanı dershanelerin rehberlik hocalarının, o dershanenin öğrencisi olmayan, dışarıdan gelen öğrencilere yardımcı olduğunu biliyorum. Bunu genelleyemesek bile, buradan hareketle, bu arkadaşımızın bulunduğu yerdeki çeşitli dershanelerin rehberlik hocalarına danışmasını tavsiye ederim. Birden fazla hocaya gidip fikirlerini alsın, içlerinden biri mutlaka yardımcı olur bence. Gidip birkaç yere sormalı, kaybedeceği bir şey olmaz.
0
bilim adami olmak istese bilime cok ilgili olsa 6 ayda halleder ama su halde im-kan-siz fizik kimya biyoloji ogrenmek hele sifirdan.
matematik yapiyorum demis mat.i iyi yaparsa, her gun biraz biraz calisirsa edebiyati da halleder hayaline kavusur. aile basari odakli demis hukuk kotu bir sey mi lan ne sacmalamis ailesi. sadece muhendislik tip mi basari sayiliyor. daha rahat yerlesirsin ne la ulkenin halini ortaya koyuyor iste su cumle. adamin hayali hukukmus gecsin ailesinin karsisina "fizik kimya biyolojiden hic zevk almiyorum ve bilgim de yok ben hukuk okumak istiyorum hayalim bu, o yuzden esit agirliktan hazirlanacagim" desin bu kadar basit.
matematik yapiyorum demis mat.i iyi yaparsa, her gun biraz biraz calisirsa edebiyati da halleder hayaline kavusur. aile basari odakli demis hukuk kotu bir sey mi lan ne sacmalamis ailesi. sadece muhendislik tip mi basari sayiliyor. daha rahat yerlesirsin ne la ulkenin halini ortaya koyuyor iste su cumle. adamin hayali hukukmus gecsin ailesinin karsisina "fizik kimya biyolojiden hic zevk almiyorum ve bilgim de yok ben hukuk okumak istiyorum hayalim bu, o yuzden esit agirliktan hazirlanacagim" desin bu kadar basit.
0
ben lisede sayısalcıydım ama dersaneye başladıktan birkaç ay sonra sayısaldan sözele geçtim. pişmanım. tavsiye etmem. onun yerine bir sene daha hazırlanıp fendeki eksikliklerini giderebilir.
0
Fen lisesini bırakıp son sene tm'ye geçtim, babamın hayali diş hekimliği okumamdı, muhtamelen komşuların hayali de mühendis olmamdı, ama benim sayısala yeteneğim yoktu. Fizik, Biyoloji notlarım iyidi ama lisedeyiz daha! Zaten zorlanıyordum bir de üniversitede ben bunlarla neden uğraşayım dedim ve geçtim tmye.
Öncelikle şunu söyleyeyim, ygs'yi hızlı çözersen eğer fen kısmına zaman kalırsa az çok fen yaparsın ilk kısımdan, bu senin için avantaj olabilir bile. Ama tabii öncelik diğerlerinde, benim sosyali bırakıp fen çözdüğüm oluyordu netim fazla çıksın diye, net fazla çıksa ne yazar puanım düşük geliyordu:) Önceliğin Türkçe, Matematik, Sosyal olmalı kendine söz ver!-ygs için-
Lys içinse şimdiden çalışmaya başla. Tmde ygs sıralamasını üstlere çekmek çok kolay oluyor. 40bin ygs sıralamasından sonra 2binlere gelen bir arkadaş tanıyorum, yine 15 binden ilk bine çeken. Sayısalcılar da tmye giriyorlar unutma ve onların matematiği iyi oluyor, ygsleri de. Edebiyattan hiç bir şey yapamasalar bile tmcilerin önüne geçiyorlar. Sayısalcılar için en büyük silahın Edebiyat'tır. Onu asla ihmal etme.
Ygs önemli ama Lys çok daha önemli, lütfen Lys'yi Ygs'den sonraya bırakma, benim yaptığım en büyük hataydı sınav döneminde.
Kolay gelsin!
Öncelikle şunu söyleyeyim, ygs'yi hızlı çözersen eğer fen kısmına zaman kalırsa az çok fen yaparsın ilk kısımdan, bu senin için avantaj olabilir bile. Ama tabii öncelik diğerlerinde, benim sosyali bırakıp fen çözdüğüm oluyordu netim fazla çıksın diye, net fazla çıksa ne yazar puanım düşük geliyordu:) Önceliğin Türkçe, Matematik, Sosyal olmalı kendine söz ver!-ygs için-
Lys içinse şimdiden çalışmaya başla. Tmde ygs sıralamasını üstlere çekmek çok kolay oluyor. 40bin ygs sıralamasından sonra 2binlere gelen bir arkadaş tanıyorum, yine 15 binden ilk bine çeken. Sayısalcılar da tmye giriyorlar unutma ve onların matematiği iyi oluyor, ygsleri de. Edebiyattan hiç bir şey yapamasalar bile tmcilerin önüne geçiyorlar. Sayısalcılar için en büyük silahın Edebiyat'tır. Onu asla ihmal etme.
Ygs önemli ama Lys çok daha önemli, lütfen Lys'yi Ygs'den sonraya bırakma, benim yaptığım en büyük hataydı sınav döneminde.
Kolay gelsin!
0
uzunuzunilgi
konusunda ne düşünüyorsunuz ?1-destekliyor musunuz ? desteklemiyor musunuz ?2-neden ?başlığı açış amacım bu konuda sanki tam anlamıyla düşünemiyorum gibi geliyor.sizin fikirlerinizi merak ediyorum.ben ana dilde eğitimi savunmuyorum.eğitim ülkenin resmi dili ,türkçe, olmalı diye düşünüyorum.bırakın b
konusunda ne düşünüyorsunuz ?
1-destekliyor musunuz ? desteklemiyor musunuz ?
2-neden ?
başlığı açış amacım bu konuda sanki tam anlamıyla düşünemiyorum gibi geliyor.sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
ben ana dilde eğitimi savunmuyorum.eğitim ülkenin resmi dili ,türkçe, olmalı diye düşünüyorum.bırakın bunu tartışmayı %100 ingilizce eğitim bile kalkmalı diyorum hatta.değil ki anadilde eğitim.
ilk sorulardan sonraki sorum benim bu düşüncemin yanlış olduğunu düşünenler nedenini açıklarsa sevinirim.çünkü göremediğim şeyleri göreyim ki şu sorum amacına hizmet etsin :)
teşekkürler.
1-destekliyor musunuz ? desteklemiyor musunuz ?
2-neden ?
başlığı açış amacım bu konuda sanki tam anlamıyla düşünemiyorum gibi geliyor.sizin fikirlerinizi merak ediyorum.
ben ana dilde eğitimi savunmuyorum.eğitim ülkenin resmi dili ,türkçe, olmalı diye düşünüyorum.bırakın bunu tartışmayı %100 ingilizce eğitim bile kalkmalı diyorum hatta.değil ki anadilde eğitim.
ilk sorulardan sonraki sorum benim bu düşüncemin yanlış olduğunu düşünenler nedenini açıklarsa sevinirim.çünkü göremediğim şeyleri göreyim ki şu sorum amacına hizmet etsin :)
teşekkürler.
0
bu ülkede kırmızı renk giyinmek yasak olsa herkes kırmız giyinmeye çalışır. hatta bunun serbest olması için açılım filan yapılır.
1- desteklemiyorum.
2- hangi dilde eğitim görmek istiyorsa o ülkeye gitsin kim istiyorsa. yada o zaman bende Japonca eğitim filan istiyorum ana dilim belki Japonca başkası da İspanyolca. bunu karşılayabileceklerse yapsınlar anadilde eğitim.
1- desteklemiyorum.
2- hangi dilde eğitim görmek istiyorsa o ülkeye gitsin kim istiyorsa. yada o zaman bende Japonca eğitim filan istiyorum ana dilim belki Japonca başkası da İspanyolca. bunu karşılayabileceklerse yapsınlar anadilde eğitim.
0
seçmeli ders olarak olmalı, bir de belli bir aşamaya kadar da isteyenler için tamamen o dilde okumak için seçim şansı da oluşturulalı. ama herkese, her azınlığa. Tabi bu bazı diller için öncelikle hoca eksiği demek ve zaman istiyor. Bir de bence bu ülke içi kültürel bağları kuvvetlendirir. Yani seçmeli ders olunca aynı ikinci yabancı dil almanca/fransızca seçiliyor bazı liselerde, aynı onun gibi isteyen kürtçe, boşnakça, çerkesçe... den birini ikisini çerkes, kürt, laz... olmasa da seçebilse bence harika olur. Herkes birbirinin şarkı türkü destanını aracısız anlar. Diyeceksin ki çeviri oku, o zaman ister istemez milliyetçilerin çevirisini okuyacaksın ki buna maruz kalmak zorunda olmamalı kimse. Onu geçtim, bir şeyi orijinal dilinden okumk kesinlikle daha keyifli, güzel.
Kendi içinde tutarlısın, ben bir tek buna karşı çıkıp örn. fransızca eğitim veren liseler ya da %100 ing. eğitimi onaylayanları anlamıyorum. Ama kültürel bağ olayını düşünmelisin. Şimdi önplana çıkan kürtler bastırdıkları için kürtçe ön plana çıkıyor, ben ona da karşıyım. Hepsi olmalı. Yani "kürtlerle alakam olmaz" diyebilirsin belki ama diğerleriyndenbiriyle ya kan bağın var ya da alakan olacak illa ki. Makedonca da olsun, arapça da olsun, çerkesçe de... Talebe göre ders de açılabilir.
Ayrııca bu anadil olayını da etkilemiyor. Herkes bir yandan resmi dili de öğrensin, ne var? Devlet memurlarına bu dillerdn en az ikisini bilme şartı koşulabilir mesela yazışmalar vs. için.
Kendi içinde tutarlısın, ben bir tek buna karşı çıkıp örn. fransızca eğitim veren liseler ya da %100 ing. eğitimi onaylayanları anlamıyorum. Ama kültürel bağ olayını düşünmelisin. Şimdi önplana çıkan kürtler bastırdıkları için kürtçe ön plana çıkıyor, ben ona da karşıyım. Hepsi olmalı. Yani "kürtlerle alakam olmaz" diyebilirsin belki ama diğerleriyndenbiriyle ya kan bağın var ya da alakan olacak illa ki. Makedonca da olsun, arapça da olsun, çerkesçe de... Talebe göre ders de açılabilir.
Ayrııca bu anadil olayını da etkilemiyor. Herkes bir yandan resmi dili de öğrensin, ne var? Devlet memurlarına bu dillerdn en az ikisini bilme şartı koşulabilir mesela yazışmalar vs. için.
0
bir de eklemek istediğim şöyle bişy daha var. bizim coğrafyamızda "azınlık" denildiğinde ilk anlaşılanlar zaten kendi kendilerine de dillerine, kültürlerine sahip çıkmış; çıkıyor. ama daha da "az azınlık" olup asimile olmuş/edilmiş olanlar var. bizimkiler mesela makedon göçmeni, doğup büyüdüğüm yerde de makedon göçmenleri biraraya gelmiş hep; birkaç semt böyle. şimdi değişti tabi kentleşme vs. ama 10-15 yıl öncesine dek bböyleymiş.
benim babamın dedesi bilirdi bir tek makedonca, ondan biraz kapmıştım çat pat. sonra o ölünce öğrendiklerim de gitti. bir sürü dayanışma derneği vs. var. adam gibi makedonca öğrenebileceğim birini bulamadım, bulduklarım da para istiyor. yani atalarımın, kan bağım olan insanların dilini, dilimi öğrenmek için ekstra masraf yapmak zorundayım. zulümden başka bişy değil bu açıdan bence.
benim babamın dedesi bilirdi bir tek makedonca, ondan biraz kapmıştım çat pat. sonra o ölünce öğrendiklerim de gitti. bir sürü dayanışma derneği vs. var. adam gibi makedonca öğrenebileceğim birini bulamadım, bulduklarım da para istiyor. yani atalarımın, kan bağım olan insanların dilini, dilimi öğrenmek için ekstra masraf yapmak zorundayım. zulümden başka bişy değil bu açıdan bence.
0
Eğitim resmi dilde olmalıdır.
ABDde milyonlarca azınlık var, okullarda seçmeli dil olarak İspanyolca öğretiliyor ama tüm derslerin ispanyolca olması durumu yok.
Avrupanın çoğu ülkesinde durum böyle.
Birde makedonyadan göç edip devlet bana makedonca öğretmeli zulüm bu demek saçma biraz.
E bu ülkede 200.000 suriyeli var, yarın bunlarda arağça isterse ne olacak?
Çerkeslerin bir kısmı bizde çerkesçe istiyoruz diyorsa?
1 anda türkçe çerkesçe arapça kürtçe makedonca ana dili gibi bilen öğretmenler lazım.
kısaca gereksiz masraflı ve mantıksız
ABDde milyonlarca azınlık var, okullarda seçmeli dil olarak İspanyolca öğretiliyor ama tüm derslerin ispanyolca olması durumu yok.
Avrupanın çoğu ülkesinde durum böyle.
Birde makedonyadan göç edip devlet bana makedonca öğretmeli zulüm bu demek saçma biraz.
E bu ülkede 200.000 suriyeli var, yarın bunlarda arağça isterse ne olacak?
Çerkeslerin bir kısmı bizde çerkesçe istiyoruz diyorsa?
1 anda türkçe çerkesçe arapça kürtçe makedonca ana dili gibi bilen öğretmenler lazım.
kısaca gereksiz masraflı ve mantıksız
0
desteklememek için başka nedenlerim olmakla birlikte (dile göre okulların ayrılması, her dilden insanın ayrı okullara gitmesi demek, benim için sorun olan şey bu) yukarıdaki "hangi dilde eğitim görmeğk istiyorlarsağ o ülkeyeğ" yahut "ülkenin resmi diliğ" diye konuşanların da türkler'in azınlık olarak varoldukları ülkelerde olsalar, çenelerinin aynı faşizan zımbırtılar için açılmayacağını da hesaba kat bu arada.
0
zulüm dememin, ya da böyle görmemin ve "kültürlerin kaynaşması" tabirinin sebebini de şöyle anlatmaya çalışayım:
her dil, her kültür allah'ın birer ayetidir.
"Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da O’nun ayetlerindendir. Bilenler için bunda işaretler vardır."(rum/22)
"biz sizi birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye bir dişi ve bir erkekten yaratıp boylara ve kabilelere ayırdık."(hucurat/13)
şimdi, bunları öğrenmek için araya engel koyan, yahut para aracılığını koyan da bunlara karşı çıkmaktadır, aristo mantığıyla öyle oluyor.
"amarigada öyle ama" diyenlere de isviçre örneği verilebilir.
ayrıca bu ülkede "fransız azınlık" diğerlerine göre yok denecek kadar azken bir sürü fransız lisesi var, onlar için zamanında masrafı kim yapmış? bunun için de fransız azınlığın (varsa? var mı emin değilim böyle bir topluluk) belki de milyon katı diğer "biz"ler varız, o masraf onlar için de yapılabilir.
200000 suriyeliden başka arap kökenli olanlarımız da var bir de, onlar da istesin zaten; niye istemesin?
senin görüşünü tutarlı buluyorum, ama ülkenin okulunda zorunlu seçmeli adı altında batı dillerinin yarım yamalak ve zorla öğretilmesine karşı çık(a)mayıp, kolpadan vatan millet sakarya beğenmeyen gitsin edebiyatı yapanların da tutarsız olduğu aşikar.
her dil, her kültür allah'ın birer ayetidir.
"Göklerin ve yerin yaratılışı, dillerinizin ve renklerinizin farklılığı da O’nun ayetlerindendir. Bilenler için bunda işaretler vardır."(rum/22)
"biz sizi birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye bir dişi ve bir erkekten yaratıp boylara ve kabilelere ayırdık."(hucurat/13)
şimdi, bunları öğrenmek için araya engel koyan, yahut para aracılığını koyan da bunlara karşı çıkmaktadır, aristo mantığıyla öyle oluyor.
"amarigada öyle ama" diyenlere de isviçre örneği verilebilir.
ayrıca bu ülkede "fransız azınlık" diğerlerine göre yok denecek kadar azken bir sürü fransız lisesi var, onlar için zamanında masrafı kim yapmış? bunun için de fransız azınlığın (varsa? var mı emin değilim böyle bir topluluk) belki de milyon katı diğer "biz"ler varız, o masraf onlar için de yapılabilir.
200000 suriyeliden başka arap kökenli olanlarımız da var bir de, onlar da istesin zaten; niye istemesin?
senin görüşünü tutarlı buluyorum, ama ülkenin okulunda zorunlu seçmeli adı altında batı dillerinin yarım yamalak ve zorla öğretilmesine karşı çık(a)mayıp, kolpadan vatan millet sakarya beğenmeyen gitsin edebiyatı yapanların da tutarsız olduğu aşikar.
0
İsviçre örneği dünyada tek bir olaydır, ki oranın olayı adamlar para içinde yüzüyor zaten, ve birde daha kuruluştan bu yana 2-3 ayrı milletin oluşturduğu bir kanton devleti, ulus devlet değil.
O fransız azınlık okulları Robert Koleji, RUmca eğitim veren okullar yüzünden Osmanlının son 50 yılı başına bela oldu zaten. Türkiyeyi işgal eden yunan ordusuna onbinlerce rum genci istanbuldan katıldı, Ermeniler Rusların tarafında savaştı, Cumhuriyet yönetimi tevhidi tedrisat kanununu boşuna çıkartmadı.
Batı dillerinin öğretilmesine karşı değilim, doğu dilleride öğretilmeli ki, son yıllarda seçmeli olarak bu mümkün. Ancak yabancı dilde eğitim olayına karşıyım, bir devletin resmi dili neyse eğitim dili de o olmalıdır.
İsviçre gibi çok istisnai ve son savaşını 2yüz yıl önce 1 yıllık bir mini iç savaş aşamış bir ülkeyle türkiye kıyaslanamaz.
Ha birde ota b.ka faşist demeyin bi yahu.
Sana aykırı fikir mi geldi hemen faşist düşünceler bunnar teraneleriyle bi gelmeyin. ota b.ka faşist diye diye kelimenin özelliğini kaybettirdiniz, bir AKP tayfası gelir demokrasi özgürlük bıdı bıdısı eder birde siz gelip ota b.ka faşist faşizan dersiniz.
O fransız azınlık okulları Robert Koleji, RUmca eğitim veren okullar yüzünden Osmanlının son 50 yılı başına bela oldu zaten. Türkiyeyi işgal eden yunan ordusuna onbinlerce rum genci istanbuldan katıldı, Ermeniler Rusların tarafında savaştı, Cumhuriyet yönetimi tevhidi tedrisat kanununu boşuna çıkartmadı.
Batı dillerinin öğretilmesine karşı değilim, doğu dilleride öğretilmeli ki, son yıllarda seçmeli olarak bu mümkün. Ancak yabancı dilde eğitim olayına karşıyım, bir devletin resmi dili neyse eğitim dili de o olmalıdır.
İsviçre gibi çok istisnai ve son savaşını 2yüz yıl önce 1 yıllık bir mini iç savaş aşamış bir ülkeyle türkiye kıyaslanamaz.
Ha birde ota b.ka faşist demeyin bi yahu.
Sana aykırı fikir mi geldi hemen faşist düşünceler bunnar teraneleriyle bi gelmeyin. ota b.ka faşist diye diye kelimenin özelliğini kaybettirdiniz, bir AKP tayfası gelir demokrasi özgürlük bıdı bıdısı eder birde siz gelip ota b.ka faşist faşizan dersiniz.
0
@efrasiyab87 yukarıda neden taraftar olmadığını yazmış birisi olarak söyleyeyim; isviçre istisna değil. her ülke de para içerisinde yüzmüyor anadilde eğitim olan yahut çiftdilli eğitim, anadil eğitimi vesaire haklarını sağlayan. en basit örnek olarak yanıbaşındaki gürcistan'a bakabilirsin her küçük azınlık için bile ne var konusu adına. olmadı balkanlarda türkçe eğitim de olsun diye debelenen türkiye'ye de bakabilirsin; kosova'da türkçe eğitim olsun diye taklalar atılıyor şu anda örneğin.
edit büdüt: faşist yahut faşizan sözcüğü de "ota boka" değil, olana söyleniliyor. bilemedim ideolojik formasyonun yahut faşizm tanımın ne olduğunu (ki derdim de değil); ama benim baktığım yerden yukarıdaki söylemlere faşizan deniliyor. "akp tayfası ve özgürlük bıdı bıdısı" da bu durumu bağlayan birşey değil.
ayrıca ekleme olsun; abd'in güneyindeki bazı yerlerde çiftdilli eğitim var. anadilde eğitim değil bu, ama zaten yok diye kastetdiğin de anadilde eğitim değil, anadil eğitimine kadar herşeyi kapsıyorsun. "ameriga'da yok" doğru bir bilgi değil ne yazık ki yani.
edit büdüt: faşist yahut faşizan sözcüğü de "ota boka" değil, olana söyleniliyor. bilemedim ideolojik formasyonun yahut faşizm tanımın ne olduğunu (ki derdim de değil); ama benim baktığım yerden yukarıdaki söylemlere faşizan deniliyor. "akp tayfası ve özgürlük bıdı bıdısı" da bu durumu bağlayan birşey değil.
ayrıca ekleme olsun; abd'in güneyindeki bazı yerlerde çiftdilli eğitim var. anadilde eğitim değil bu, ama zaten yok diye kastetdiğin de anadilde eğitim değil, anadil eğitimine kadar herşeyi kapsıyorsun. "ameriga'da yok" doğru bir bilgi değil ne yazık ki yani.
0
gorki
dersler bittikten sonra eve geldiğimde ölü gibi oluyorum.çalışanlar nasıl dayanabiliyorlar ? bu işin sırrı nedir ?
dersler bittikten sonra eve geldiğimde ölü gibi oluyorum.çalışanlar nasıl dayanabiliyorlar ? bu işin sırrı nedir ?
0
olay zorunluluktan ibaret. çevremde okuyan kimse gerek duymuyorken işte çalışmadı şu ana dek. zorunluluk olunca da ölü gibi de olsan yapıyorsun.
0
Ben de ders bittiginde uzerimden kamyon gecmis gibi hissediyorum. Allah yardimcilari olsun valla zor is.
0
bazı fakültelerin programı daha hafif oluyor. haftada 3 gün dersi olan arkadaşlarım var. 3 gün de yarı zamanlı çalışıyor. 1 gün de tatil.
0
alışıyosun bi şekilde. Bir dönem haftanın iki günü 16 saatlik çift vardiyadan çıkıp sabahına derse gidiyordum, sonrasında uyku. İlk haftasında zorlandım bir tek.
Şimdi günde 2-3 saat dersim olan gün bile bazen ölü gibi oluyorum. Şimdi de buna alıştım herhalde.
Şimdi günde 2-3 saat dersim olan gün bile bazen ölü gibi oluyorum. Şimdi de buna alıştım herhalde.
0
Bak bu saatte ayaktasın. Halbuki insanın uykusunda en iyi dinlendiği zamanlar bence saat 11 falan. O öğrenci işten gelince hemen uyuyor. Dinç kalkıyor. Psikolojik olarak senden daha rahat, çünkü inandığı şeyler (eğitim) uğruna bir işte çalışarak yorulmayı göze almış. Sen belki boş oturuyorsun, farkında olmadan vicdan azabı çekiyorsun. O ise otobüste ders çalışıyor, mutlu. İşten gelip taksicilik yapan, bu sayede çocuklarının defter kitabını alabilmiş adam gibi mutlu.
Bir işte çalıştığım zamanlar derslerimde daha iyiydim, vakit değerliydi. Ne film seyrediyordum ne dizi. Müziğimi de gerekirse yolda dinliyordum falan.
Bir işte çalıştığım zamanlar derslerimde daha iyiydim, vakit değerliydi. Ne film seyrediyordum ne dizi. Müziğimi de gerekirse yolda dinliyordum falan.
0
işin sırrı ölü gibi olmamaktan ibaret zaten. gece uyanık kalabiliyorsan tamamsın. bunu sağlamanın tek yolu da "terkeden çok sevilmiş eski sevgili"dir.
0
İlk sene lisedeki gibi saati saatine derslere girdim. Sonra yanlış yaptığımı gördüm. Sadece gerekli derslere gerekli zamanlar girdim. Böylece rahat rahat çalıştım.
0
iki durum var
çalışkanlık
zorunluluk
ikisinden en az biri varsa çok rahat yapıyorsun. iş konusunda da iyi yürütmen lazım tabii.
çalışkanlık
zorunluluk
ikisinden en az biri varsa çok rahat yapıyorsun. iş konusunda da iyi yürütmen lazım tabii.
0
muratchelik
neden?mesela dead space 1'de koskoca ishimura'dan she diye bahsederler.
neden?
mesela dead space 1'de koskoca ishimura'dan she diye bahsederler.
mesela dead space 1'de koskoca ishimura'dan she diye bahsederler.
0
yanlış bilmiyorsam eğer sahiplenmeyle ve sevmeyle alakalı bi durumdu bu, genel geçer bir şey değil yani.
0
Özellikle gemi ve her türlü deniz aracından "she" diye bahsedilir ingilizcede. Roma dilinde, kelimeler, maskülen ve feminen olmak üzere ikiye ayrılır. Gemi anlamına gelen "ship" de her zaman feminen halde kullanılırmış-artikel ve vokal farklılıklar- bu zamanla batı dillerine de yerleşmiş.
Bir de denizde geminin kendisi haricinde her kadın uğursuzluk getirir anlayışı olabilir. "Denizcileri kucaklayan bir anne" vazifesi görmesi konusunda referanslar olabilir, ya da uyduruyo da olabilirim.
Bir de denizde geminin kendisi haricinde her kadın uğursuzluk getirir anlayışı olabilir. "Denizcileri kucaklayan bir anne" vazifesi görmesi konusunda referanslar olabilir, ya da uyduruyo da olabilirim.
0
ingilizce'ye ozel degil. turkcede de kiz gibi araba falan derler ya, ayni temele dayaniyor.
0
gemicilik kültüründe gemiler dişidir. antik yunandan beri gelen bir kültür sanırım, hatta gemi dişi olduğu için gemide kadın olursa ikinci bir dişi olur ve uğursuzluk getirir. ingilizceye özel değil katılıyorum.
0
varlıkların doğadaki işlevleriyle ilgili bişy.
Dişil/anaç işlevi olanlar (doğurmak, kucaklamak) sadece ingilizce değil her dilde dişil zamirlerle anılabiliyor. Ama kullanana bağlı, "bu böyledir" diye bir kaide yok; diye biliyorum.
"doğa ana,toprak ana" gibi.
Dişil/anaç işlevi olanlar (doğurmak, kucaklamak) sadece ingilizce değil her dilde dişil zamirlerle anılabiliyor. Ama kullanana bağlı, "bu böyledir" diye bir kaide yok; diye biliyorum.
"doğa ana,toprak ana" gibi.
0
Why are ships referred to as "she"?
We're learning about the USS Arizona in History and they keep referring to the ship as "she" instead of "the ship" like most inanimate objects are normally. So I was wondering how did this start and why is it that way? Is it mainly used in the Navy or all of boating?
4 yrs ago / JT
Best Answer (Chosen by Voter)
The truth of the matter is that about 600 years ago, a man by the name of Prince Henry (Henry Henrique) who became known as Prince Henry the Navigator (1394-1460) was a Portuguese royal prince that "financed" many explorers. Prince Henry sent many sailing expeditions down Africa's west coast, but did not go on them himself. Thanks to Prince Henry's money, Portuguese ships sailed to the Madeira Islands, rounded Cape Bojador, sailed to Cape Blanc and around Cap Vert, as well as many other places of discovery.
While not nearly so popular as Columbus, Prince Henry actually financed a far greater amount of ships and while he himself did not sail on any of them, the ships he financed, discovered many more lands then any other sailors and exployers of his time. Magellan, being one of them.
At that time, ships were commonly named after the King or Queens that financed them. Prince Henry's ships however had various names. He however was quoted as saying that all his ships were a "she" because "like a woman, they take much powder and paint to keep them looking good.
The exact reason why boats are called she in English is lost to history. While explanations…Read more
Sailors would name their boats in honor of the women they left behind when they went to sea.
We're learning about the USS Arizona in History and they keep referring to the ship as "she" instead of "the ship" like most inanimate objects are normally. So I was wondering how did this start and why is it that way? Is it mainly used in the Navy or all of boating?
4 yrs ago / JT
Best Answer (Chosen by Voter)
The truth of the matter is that about 600 years ago, a man by the name of Prince Henry (Henry Henrique) who became known as Prince Henry the Navigator (1394-1460) was a Portuguese royal prince that "financed" many explorers. Prince Henry sent many sailing expeditions down Africa's west coast, but did not go on them himself. Thanks to Prince Henry's money, Portuguese ships sailed to the Madeira Islands, rounded Cape Bojador, sailed to Cape Blanc and around Cap Vert, as well as many other places of discovery.
While not nearly so popular as Columbus, Prince Henry actually financed a far greater amount of ships and while he himself did not sail on any of them, the ships he financed, discovered many more lands then any other sailors and exployers of his time. Magellan, being one of them.
At that time, ships were commonly named after the King or Queens that financed them. Prince Henry's ships however had various names. He however was quoted as saying that all his ships were a "she" because "like a woman, they take much powder and paint to keep them looking good.
The exact reason why boats are called she in English is lost to history. While explanations…Read more
Sailors would name their boats in honor of the women they left behind when they went to sea.
0
kız gibi olan her şeye she derler. at, şehir, gemi gibi özellikle bi güzelliği varsa she diyorlar. düzse he deniliyor.
0
kulustur
akademik düzeyde ingilizce seviyesine ulaşmam gerekmekte önümüzde belki bir yıl var.ama işe girdim çalışıyorum 5 kuruş vakit yok.eve döndüğümde patates oluyorum. hiççç çalışmak gelmiyor. orta düzey bir ingilizcem var. essay yazamıyorum. fakat iyi konuşuyorum, dinlediğimi anlıyorum.şimdi kelime öğren
akademik düzeyde ingilizce seviyesine ulaşmam gerekmekte önümüzde belki bir yıl var.
ama işe girdim çalışıyorum 5 kuruş vakit yok.
eve döndüğümde patates oluyorum. hiççç çalışmak gelmiyor. orta düzey bir ingilizcem var. essay yazamıyorum.
fakat iyi konuşuyorum, dinlediğimi anlıyorum.
şimdi kelime öğrenmeliyim ve grammer gözden geçirmeliyim ince detaylara ağırlık vermeliyim.
eğlenceli, creative yollar önermenizi önemle rica ediyorum.
saygılar ederim.
ama işe girdim çalışıyorum 5 kuruş vakit yok.
eve döndüğümde patates oluyorum. hiççç çalışmak gelmiyor. orta düzey bir ingilizcem var. essay yazamıyorum.
fakat iyi konuşuyorum, dinlediğimi anlıyorum.
şimdi kelime öğrenmeliyim ve grammer gözden geçirmeliyim ince detaylara ağırlık vermeliyim.
eğlenceli, creative yollar önermenizi önemle rica ediyorum.
saygılar ederim.
0
dışarıdaki ingilizcenin hiç bir katkısı olmaz. gireceğin sınava yönelik gramer ve kelime çalışmalısın. malesef bunun eğlenceli bir yolu yok. bulduğun her fırsatta kitaba gömülmen lazım.
0
yakuza123
Geçen sene temmuzda girdiğim evde ev sahibi ben girerken klozeti komple değiştirdi, sıfırdı yani. şimdiye kadar sorunsuz kullandım, geçenlerde sifonun iç mekanizması bozuldu, kendini tekrar doldurmamaya başladı(şamandırası aşağı inmiyor). Ama benim bir yanlış kullanımım yok, kendi kendine. Tamir etm
Geçen sene temmuzda girdiğim evde ev sahibi ben girerken klozeti komple değiştirdi, sıfırdı yani. şimdiye kadar sorunsuz kullandım, geçenlerde sifonun iç mekanizması bozuldu, kendini tekrar doldurmamaya başladı(şamandırası aşağı inmiyor). Ama benim bir yanlış kullanımım yok, kendi kendine. Tamir etmesi için ev sahibine haber verdim, o senin sorumluluğum ben sana sıfır verdim diyor. Ben de sonuçta mülkiyeti ona ait olduğu için ve benim hatam sonucu da bozulmadığı için onun yaptırması gerektiğini düşünüyorum. Bunun parasını kim vermeli?
Aynı şekilde kombinin periyodik bakım masrafını kim ödemeli?
Aynı şekilde kombinin periyodik bakım masrafını kim ödemeli?
0
kiracı yaptırıp kiradan düşer diye biliyorum ben. bir de ev sahibiniz şifonu nasıl bozduğunuzu düşündü acaba?
0
en pratiği, kiracı yaptırır kiradan düşülür. yani teknik olarak ev sahibi yaptırır.
sıfır vermiş amk, o zaman her girdiğimiz evin bütün su ve gider tesisatını, zeminlerini, elektrik hattını, balkondaki demirleri hepsini değiştirmemiz lazım. hepsi eskiyor bizimle birlikte. hatta biz yeni ev alalım adama direk.
sıfır vermiş amk, o zaman her girdiğimiz evin bütün su ve gider tesisatını, zeminlerini, elektrik hattını, balkondaki demirleri hepsini değiştirmemiz lazım. hepsi eskiyor bizimle birlikte. hatta biz yeni ev alalım adama direk.
0
yarın bosmusun
iyi soru sormuşsunuz hani hazırkıne cevap bulunmadı daha :D
bence siz yaptırırsınız çünkü denildiği gibi sağlam sıfır teslim edilmiş. ve kullanan sizsiniz. evi yeni tutarken arızalı olduğu tespit edilse ev sahibi. ama şimdi musluk bozuldu ev sahibi yaptırsın, cam kırıldı ev sahibi yaptıracak gibi bir beklenti sizinkisi. yüksek bir ücrette tutmuyordur herhalde. lakin size düşen bir durum. yeni yaptırıldığınıda söylemişsiniz ki kaçarı yok sizde.
iyi soru sormuşsunuz hani hazırkıne cevap bulunmadı daha :D
bence siz yaptırırsınız çünkü denildiği gibi sağlam sıfır teslim edilmiş. ve kullanan sizsiniz. evi yeni tutarken arızalı olduğu tespit edilse ev sahibi. ama şimdi musluk bozuldu ev sahibi yaptırsın, cam kırıldı ev sahibi yaptıracak gibi bir beklenti sizinkisi. yüksek bir ücrette tutmuyordur herhalde. lakin size düşen bir durum. yeni yaptırıldığınıda söylemişsiniz ki kaçarı yok sizde.
0
Bunun icin ornek olsun diye sordum. Gidip ev sahibine "sifon bozuldu" demek bile ayiptir bence. Kiraci yaptirir tabii ki ve kiradan miradan dusulmez.
0
yarıın bos musun
espirisine demiştim zaten. dalga geçmek gibi bir niyetim yoktu. yanlış anlaşılmaya sebep olduysam özür dilerim...
ama katılıyorum fikrinize gidilmez bile.
espirisine demiştim zaten. dalga geçmek gibi bir niyetim yoktu. yanlış anlaşılmaya sebep olduysam özür dilerim...
ama katılıyorum fikrinize gidilmez bile.
0
ben eve geldiğimde sifon bozuktu, ben oturup kendim yaptım.
ama sıfır vermişse, hata senden olmasa bile, kiracanın yaptırması gerek diye biliyorum.
ama sıfır vermişse, hata senden olmasa bile, kiracanın yaptırması gerek diye biliyorum.
0
yarin bos musun+1. yani üç kuruşluk sifonun lafının bile edilmemesi lazım. sifon bu illa ki bozulacak. dandik mekanizmaysa iki üç senede bozulur. daha geçen gün 22 liraya aldım. hadi siz tesisatçıya taktırcaksınız diyelim, olsun olsun 40-50 olsun. 40-50 liralık şey için ben utanırım şahsen ev sahibimi rahatsız etmeye.
0
valla öğrenci olduğum için 40-50 lira bile benim için para o yüzden ben utanmadım kusura bakmayın. ben klozetin içine temel parça olarak düşündüğüm için onun yaptırması gerektiğini düşünmüştüm. sonuçta tesisatın bir parçası ve yanlış kullanma gibi bir durum da yok, düğmeye basılıyor sadece. Ben her ay bunları kullanmak için para veriyorum.
Sanıım bu konu ortada kalıyor, ben en iyisi sözleşmeyi yaptığım emlakçıya sorayım çünkü ev sahibi kombi bakımını da bana itmeye çalışıyor.
Sanıım bu konu ortada kalıyor, ben en iyisi sözleşmeyi yaptığım emlakçıya sorayım çünkü ev sahibi kombi bakımını da bana itmeye çalışıyor.
0
Kombinin periyodik masrafını biz yani kiracı ödüyoruz, zira o bir yıl içinde biz kullandık. Ancak diğer her türlü arızası ev sahibinde, eğer periyodik bakımı düzgün yaptırılmışsa. Yaptırılmamışsa bize patlar. Mesela senelik bakımı yaptırdık ve şimdi su ısınmasıyla ilgili bir parça değişecek, kiradan düşeceğiz. Bunlar ev tutulurken konuşulup sözleşmeye yazılacak olan şeyler.
edit: ayrıca sorunların çoğu yanlış kullanımdan oluşmaz, buzdolabı falan bozulduğunda da yanlış kullanım olmaz mesela. Sifonu da sizden başka kullanan olmamış, yani hatalı olmasanız bile sonuç olarak siz bozmuşsunuz. Bence evsahibinin ödememesi çok garip değil.
edit: ayrıca sorunların çoğu yanlış kullanımdan oluşmaz, buzdolabı falan bozulduğunda da yanlış kullanım olmaz mesela. Sifonu da sizden başka kullanan olmamış, yani hatalı olmasanız bile sonuç olarak siz bozmuşsunuz. Bence evsahibinin ödememesi çok garip değil.
0
kamera motor
önceki duyurum şu: http://www.eksiduyuru.com/duyuru/667611/kargoben sabaha kadar uyuyamayacağım stresten ya da sakinleştirici falan içeceğim.2 adet kargo yolladım. ve şuan farkettim ki %90 bunların ikisini birbirine karıştırıp yolladım. bu olursa, ben biterim. samimi söylüyorum ki biterim. beni alın
önceki duyurum şu: www.eksiduyuru.com
ben sabaha kadar uyuyamayacağım stresten ya da sakinleştirici falan içeceğim.
2 adet kargo yolladım. ve şuan farkettim ki %90 bunların ikisini birbirine karıştırıp yolladım. bu olursa, ben biterim. samimi söylüyorum ki biterim. beni alın gömün daha iyi.
bu kargolar yarın sabah gitmeleri gereken yerlere gidecekler muhtemelen. ve oradan dağıtıma çıkacaklar.
işte tam bu anda, benim bu kargoları ne yapıp edip göndermemem gerekiyor. bu kargolar gitmemeli, kesinlikle gitmemeli hem de. mümkün mü bu, şubeye gidip konuşsam yalvarsam, o paketlerin dağıtıma çıkmasını ve geri gönderilmesini sağlayabilirler mi? bana yardımcı olacak birileir var mı şuan duyuruda. delirmek üzereyim lanet olsun ya, salaklığıma da, üst üste gelen onlarca tesadüfe de lanet olsun.
ben sabaha kadar uyuyamayacağım stresten ya da sakinleştirici falan içeceğim.
2 adet kargo yolladım. ve şuan farkettim ki %90 bunların ikisini birbirine karıştırıp yolladım. bu olursa, ben biterim. samimi söylüyorum ki biterim. beni alın gömün daha iyi.
bu kargolar yarın sabah gitmeleri gereken yerlere gidecekler muhtemelen. ve oradan dağıtıma çıkacaklar.
işte tam bu anda, benim bu kargoları ne yapıp edip göndermemem gerekiyor. bu kargolar gitmemeli, kesinlikle gitmemeli hem de. mümkün mü bu, şubeye gidip konuşsam yalvarsam, o paketlerin dağıtıma çıkmasını ve geri gönderilmesini sağlayabilirler mi? bana yardımcı olacak birileir var mı şuan duyuruda. delirmek üzereyim lanet olsun ya, salaklığıma da, üst üste gelen onlarca tesadüfe de lanet olsun.
0
kargo takip sisteminden hemen şu an nerede olduğunu öğrenebilirsin. Orayı sabah mesai saati başlangıcında hemen araman gerek; ama kendin olduğunu teyit etmek telefonda nasıl mümkün olur bilemiyorum. İadeli taahütlü olanı da aynı sistemden takip edeiliyorsun, o sana kopyası verilen AP,KP ile başlayan fişlerdeki barkodları kullanarak.
0
evrakları gönrdiğim adresin formu şuan yanımda yok malesef.
diğerini de takip ettim,
4. Torbaya Eklendi - İZMİR(İZMİR K.İ.M/MERKEZ) 26/09/2013 20:05:20
şeklinde not düşülmüş. muhtemelen bu torba şuan yola çıkmıştır. eğer yola çıkmadıysa ve sabah gittiğimde o gönderiye ulaşabilirsem dünyalar benim olur zaten, uçarım havalara.
ben şubeye gittiğimde, telefonla değil de direkt yüzyüze isteyeceğim gönderiyi iptal etmelerini. diğer şubelerle falan konuşup bunu yapabilirler belki.
aklımdan dakikada 200 fikir geçiyor şuan ve hiçbiri işe yarar değil.
işe yarar tek şey, her iki gönderinin de henüz yola çıkmamış olması.
(ki akşamüstü 16.30'da falan verdim gönderiyi, muhtemelen yola çıkmıştır)
diğerini de takip ettim,
4. Torbaya Eklendi - İZMİR(İZMİR K.İ.M/MERKEZ) 26/09/2013 20:05:20
şeklinde not düşülmüş. muhtemelen bu torba şuan yola çıkmıştır. eğer yola çıkmadıysa ve sabah gittiğimde o gönderiye ulaşabilirsem dünyalar benim olur zaten, uçarım havalara.
ben şubeye gittiğimde, telefonla değil de direkt yüzyüze isteyeceğim gönderiyi iptal etmelerini. diğer şubelerle falan konuşup bunu yapabilirler belki.
aklımdan dakikada 200 fikir geçiyor şuan ve hiçbiri işe yarar değil.
işe yarar tek şey, her iki gönderinin de henüz yola çıkmamış olması.
(ki akşamüstü 16.30'da falan verdim gönderiyi, muhtemelen yola çıkmıştır)
0
oradan gideceği yere en yakın/bağlı olduğu şubeye gidecek, ardından da gönderdiğin kişiye. oraya ulaşmalısın. Sabah mesai başlangıcı saatinde kapılarında olursan daha çok şansın olabilir. Telaşe içinde kargo fişini unutma. ama birini seçmen lazım, ya da diğerine telefonla ulaşmak ya da başka birini göndermek gerek mümkünse.
0
bir soru: ptt'den gönderi yaparken, örneğin izmir ilinden gönderiyoruz.
bu gönderi, ptt kargo il şefliğine uğramak zorunda mı mutlaka?
yani bir başka şehre gitmeden il şefliğine uğrayıp oradan mı yola çıkıyor?
bu çok önemli arkadaşlar, çünkü zarfım henüz şefliğe ulaşmamış görünüyor. inşallah izmir içinde kalmıştır ne diyeyim.
eğer elinizde takip numarası olan bir gönderiniz varsa bir bakar mısınız, gönderirken şefliğe mutlaka uğramış mı il dışına çıkmadan önce?
bu gönderi, ptt kargo il şefliğine uğramak zorunda mı mutlaka?
yani bir başka şehre gitmeden il şefliğine uğrayıp oradan mı yola çıkıyor?
bu çok önemli arkadaşlar, çünkü zarfım henüz şefliğe ulaşmamış görünüyor. inşallah izmir içinde kalmıştır ne diyeyim.
eğer elinizde takip numarası olan bir gönderiniz varsa bir bakar mısınız, gönderirken şefliğe mutlaka uğramış mı il dışına çıkmadan önce?
0
@sovyetik, bittim ben yani. oturup ağlayacağım ya, başka bir şey yapasım gelmiyor şuan.
çağrı merkezini de 15 dakika boyunca aradım ve açan olmadı. elim ayağım boşaldı şuan. o evrağa ben bi daha nah ulaşırım, o ram de gitmemesi gereken bir adrese gider ve rezillik, kepazelik 2 katına çıkar. ben de kafayı yerim artık.
ne diyeceğimi bilemiyorum.
çağrı merkezini de 15 dakika boyunca aradım ve açan olmadı. elim ayağım boşaldı şuan. o evrağa ben bi daha nah ulaşırım, o ram de gitmemesi gereken bir adrese gider ve rezillik, kepazelik 2 katına çıkar. ben de kafayı yerim artık.
ne diyeceğimi bilemiyorum.
0
rudeboy
veya kendisini nereden alıcam gençler? şu an bir üni'de kayıtlıyım ama memleketteyim lisem daha yakın şu an.sadece mezuniyet belgem var elimde,ama yurt dışında bir okula başvurmak için lise diplomamı isterlermiş,ne yapıcam?
veya kendisini nereden alıcam gençler? şu an bir üni'de kayıtlıyım ama memleketteyim lisem daha yakın şu an.
sadece mezuniyet belgem var elimde,ama yurt dışında bir okula başvurmak için lise diplomamı isterlermiş,ne yapıcam?
sadece mezuniyet belgem var elimde,ama yurt dışında bir okula başvurmak için lise diplomamı isterlermiş,ne yapıcam?
0
"aslı gibidir" diplomanın fotokopi/kopyasına okuldan alınan "aslı gibidir" mührü ve imzasyıla olauyor diye biliyorum ama belki mezuniyet belgesine de aynısını yapıyorlardır. lise yakın madem denemeye değer.
0
şu an diploman üniversitende. ve bir geçerliliği de yok. daha doğrusu üniversite öğrenci belgesi kullanman lazım lise diploması isteyen bir yer için. diplomanı okul vermez zaten. lise de diploma çıkartmaz sana tekrar.
aslı gibidir işleminin nasıl yapıldığını anlatmışlar zaten.
aslı gibidir işleminin nasıl yapıldığını anlatmışlar zaten.
0
hayaletin garip huylari
bizim kampüste kantin harabe gibi. böyle acayip yani duvarlarda yırtık afişler dağılmış bomboş kantin. ve burayı kullanmamızı bekliyorlar. kapısına don't open dead inside yazmayı düşünüyorum. şöyle bir şey olacak. http://myspideysenseistingling.files.wordpress.com/2010/11/dont-open-dead-inside.jpg b
bizim kampüste kantin harabe gibi. böyle acayip yani duvarlarda yırtık afişler dağılmış bomboş kantin. ve burayı kullanmamızı bekliyorlar. kapısına don't open dead inside yazmayı düşünüyorum. şöyle bir şey olacak.
myspideysenseistingling.files.wordpress.com
bunun cezası var mıdır, uzaklaştırma vs?
myspideysenseistingling.files.wordpress.com
bunun cezası var mıdır, uzaklaştırma vs?
0
böyle isyankar ve bir o kadar da naif olmak gerçekten gözlerimi dolduruyor. burda yok deseler de sen onu yazmayacaksın çünkü korkuyorsun. ki yazma bence de doğru düzgün kantin istiyoruz filan desen neyse.
0
ilk izledigimde de boyle okumustum, "dont' dead, open inside" ne amk. sen duzgun yaz. :/
okuluna bagli. bence bizim okulda bir sik olmaz mesela, neler yapildi simdiye kadar. ama gotunden kan alacak okul da var.
okuluna bagli. bence bizim okulda bir sik olmaz mesela, neler yapildi simdiye kadar. ama gotunden kan alacak okul da var.
0
yazma bence. gerçi seninki siyasi değil ama geçen sene bizim okulda yaşanmıştı: balikbilir.org
0
düzgün kantin istiyoruz demek şahane fikirmiş. nasıl düşünemedim.
0
bundan endişeliysen, korkuyorsan yapma zaten.
görülmemek için önlemini almak zor olmasa gerek.
Tanık yoksa suç da olmaz.
görülmemek için önlemini almak zor olmasa gerek.
Tanık yoksa suç da olmaz.
0
korkma değil de arkadaşlarımla yazacağız hızlı olsun çabuk tüyelim diye. fikir benden çıktı da zan altında kalmasınlar benim yüzümden, vukuatı olmayan insanlar. ben bir kez kınama almıştım zaten. kötü arkadaş olmayalım "bir şey olmaz" diyerek.
0
demek istediğim düzgün kantin istiyoruz'un süper bi fikir olduğu değil don't open dead inside'ın kötü bi fikir olduğu. madem öyle kantinin önünde oturun bişey yapın daha etkili olur. bunu yazmanın size hiç bi getirisi olmaz ve çok özenti duruyor bence bu tarz şeyler.
ha biz sadece biraz heyecan arıyorduk dostum, vay be bunu biz yazmıştık işte diyicez filan diyosan yazın gitsin o zaman, napıyım.
ha biz sadece biraz heyecan arıyorduk dostum, vay be bunu biz yazmıştık işte diyicez filan diyosan yazın gitsin o zaman, napıyım.
0
matchgrip
Merhabalar annesini erken kaybetmiş bi yavru kedi sahiplendim. 1 buçuk 2 aylık civarı. Yalnız kedide emme refleksi var. Kucağıma geldiği anda tişörtüme, pantalonuma nereyi bulursa cok cok cok emmeye çalışıyor. Hem de kuru mama yiyor çılgın gibi ona rağmen bu refleksi bitmedi hiç. Gerçi kuru mamaya b
Merhabalar annesini erken kaybetmiş bi yavru kedi sahiplendim. 1 buçuk 2 aylık civarı. Yalnız kedide emme refleksi var. Kucağıma geldiği anda tişörtüme, pantalonuma nereyi bulursa cok cok cok emmeye çalışıyor. Hem de kuru mama yiyor çılgın gibi ona rağmen bu refleksi bitmedi hiç. Gerçi kuru mamaya bile eğilirken o kafanın ileri geri hareketi var ya hızlı hızlı "meme arıyorum" hareketi o şekilde eğiliyor. Yerken de fazla heyecanlanıp çiğnemeden yuttuğu oluyor.
Her neyse bu refleksi asla kaybetmeyen kediler varmış. Napmak lazım? Kucağıma aldığım zaman tişörtüm salya içinde kalıyor. Çok da kucakcı velet. Sizce bu refleksi zamanla geçer mi?
Her neyse bu refleksi asla kaybetmeyen kediler varmış. Napmak lazım? Kucağıma aldığım zaman tişörtüm salya içinde kalıyor. Çok da kucakcı velet. Sizce bu refleksi zamanla geçer mi?
0
normalde daha emmesi/biberonla beslenmesi gerekirken kuru mamaya alışınca öyle bir düzensizliği olmuştur.
tişörtünüzü falan biraz emmesine izin verin, ama mesela parmağınızı da verip emdirmeyin.
yani kendi kendine bir şey bulursa emsin de, siz onun öyle bir talebi yokken "dur, emsin biraz" hissiyatına girmeyin.
geçer birkaç hafta içinde.
çünkü 2 ay boyunca anne sütü alır kediler.
o iki ay boyunca içgüdüsel olarak emecek.
sonrasında kendi kendine düzelir.
tişörtünüzü falan biraz emmesine izin verin, ama mesela parmağınızı da verip emdirmeyin.
yani kendi kendine bir şey bulursa emsin de, siz onun öyle bir talebi yokken "dur, emsin biraz" hissiyatına girmeyin.
geçer birkaç hafta içinde.
çünkü 2 ay boyunca anne sütü alır kediler.
o iki ay boyunca içgüdüsel olarak emecek.
sonrasında kendi kendine düzelir.
0
polar tüylü bişyler verirseniz onları da emerler, mantıken annesi gibi ya o açıdan. Peluş oyuncak tipi şeyler de olabilir. Kucağınıza aldığınız sürece de yapacak onu bir süre, o konuda yapacak bişy yok kucağınıza almama seçeneğinden başka.
0
bir de şöyle bir şey var. emmek istediği ama ememediği her an gidip kuru mamaya dadanıyor. sürekli kaka yapıyor o yüzden. fakat kaka yapmaya kuma koşup kaka yapmaya başladığı an bazen tam bitirmeden çıkıyor. kakasının bi kısmı poposundan sarkıp bacağına falan yapışıyor. her kaka yaptığında başında durup kontrol etmem gerekiyor. bir de iki buçuk aylık bir yavru var evde onunla bu tarz sorunlar yaşamıyoruz hiç. bu kaka sorunu da küçüklükle alakalı bir şey midir sizce?
0
bence mümkünü varsa kuru mama vermeyin birkaç hafta daha. yaş mama alın ya da peynirdir süttür öyle şeylerle idare ediverin işte. Kaka yapınca öyle olması da belki küçük olmasıyla ilgilidir, onu tam bilemiyorum.
0
süt vermeyin sakın, kediye süt verilmez.
ama yavru biberon mamaları var, eğer imkanınız varsa biberonla besleyin o daha doğru olur.
muhtemelen çok küçük daha bu.
bazı kedilerde normal.
2,5 aylık kediyle onun arasında dağlar kadar fark var şu anda.
2,5 aylık olduğunda o da toparlamış olur tuvalet sorununu.
ama daha çok minik.
bunlar normal yani.
birkaç hafta içinde toparlanır.
şu anda vücut koordinasyonu bile çok oturmamış durumda.
peynirle falan idare etmeyin, çünkü şu süreçteki beslenmesi ilerdeki yaşamını etkiler.
anne sütü alamadığı için bağışıklığı düşük olabilir.
siz de olabildiğince iyi beslemelisiniz bu dönemde.
ki ilerde de güçlü olsun bağışıklığı.
en iyisi dediğim gibi biberon ve yavru kedilere özel o anne sütü benzeri mamalar.
şimdi her emmek istediğinde kuru mamaya gider, çünkü emme isteği acıkma demek.
kısa aralıklarla emerler annelerini o kadar küçükken, dolayısıyla kısa aralıklarla acıkıyor ve yiyor.
kuru mama da fazla dışkılamaya neden olduğu için devamlı kaka yapar.
beslenme konusunu yine de bir veterinere sorun tabii.
bakalım ne diyecekler.
ama yavru biberon mamaları var, eğer imkanınız varsa biberonla besleyin o daha doğru olur.
muhtemelen çok küçük daha bu.
bazı kedilerde normal.
2,5 aylık kediyle onun arasında dağlar kadar fark var şu anda.
2,5 aylık olduğunda o da toparlamış olur tuvalet sorununu.
ama daha çok minik.
bunlar normal yani.
birkaç hafta içinde toparlanır.
şu anda vücut koordinasyonu bile çok oturmamış durumda.
peynirle falan idare etmeyin, çünkü şu süreçteki beslenmesi ilerdeki yaşamını etkiler.
anne sütü alamadığı için bağışıklığı düşük olabilir.
siz de olabildiğince iyi beslemelisiniz bu dönemde.
ki ilerde de güçlü olsun bağışıklığı.
en iyisi dediğim gibi biberon ve yavru kedilere özel o anne sütü benzeri mamalar.
şimdi her emmek istediğinde kuru mamaya gider, çünkü emme isteği acıkma demek.
kısa aralıklarla emerler annelerini o kadar küçükken, dolayısıyla kısa aralıklarla acıkıyor ve yiyor.
kuru mama da fazla dışkılamaya neden olduğu için devamlı kaka yapar.
beslenme konusunu yine de bir veterinere sorun tabii.
bakalım ne diyecekler.
0
peki kuru mamaya ulaşımını kesiyim mi yani? yoksa kuru mama ortalıkta durmaya devam etsin mi? çünkü ben emmesine izin vermedikçe gidip mamaya dadanıyor. yarın bi veterinere de danışıyım en iyisi dediğiniz gibi.
0
eğer biberonla bebek sütü içirecekseniz kuru mama yemesin.
ikisi bir arada olmaz.
veterinerin dediğine uyarak karar verin.
kaka ve emme sorunu da dediğim gibi yaşla ilgili bir şey.
bu aralar bir haftada bile davranışlarının değiştiğini gözlemlersiniz.
birkaç haftada ikisi de düzene girer.
ikisi bir arada olmaz.
veterinerin dediğine uyarak karar verin.
kaka ve emme sorunu da dediğim gibi yaşla ilgili bir şey.
bu aralar bir haftada bile davranışlarının değiştiğini gözlemlersiniz.
birkaç haftada ikisi de düzene girer.
0
benim kedim ölene kadar vazgeçemedi o huyundan rahmetli. 13 yaşında kaybettik. ama sıksık yapıyorsa gidin veterinerden özel mama alın ihtiyacı var yavrunun, bizim acemiliğimize gelmişti biz vermedik sonra sonra bi sürü ameliyatlar geçirdi güzelim. kedinin ilk aylar beslenmesi gelecek on yılını belirliyor..
0
fuerteventura
türkiyenin yakın tarihi hakkında yansız bir kitap önerisi istiyorum aradaşlar. Bir tane de şöyle gerçek hayattan bir şeyler barındıran güzel bir roman istiyorum. kitaplar çok kalın olmasın mümkünse. önerileri beklemekteyim. kitaplar türkçe olursa sevinirim.
türkiyenin yakın tarihi hakkında yansız bir kitap önerisi istiyorum aradaşlar. Bir tane de şöyle gerçek hayattan bir şeyler barındıran güzel bir roman istiyorum. kitaplar çok kalın olmasın mümkünse. önerileri beklemekteyim. kitaplar türkçe olursa sevinirim.
0
okumalık olarak uçurtma avcısını tavsiye ederim.
tarih hakkında yansız hangisi veya hangileri vardır bende takipteyim.
tarih hakkında yansız hangisi veya hangileri vardır bende takipteyim.
0
hem yanlı,hem kalın maalesef.ama sıkmadan anlatıyor diye düşünüyorum.
öfkeli yıllar - altan öymen
ya da efendi - soner yalçın
öfkeli yıllar - altan öymen
ya da efendi - soner yalçın
0
0
uçrutma avcısını okuduysanız Amak-ı Hayal var onu tavsiye edeyim.
ama yansız tarafsız kitap aramak yerine bir o taraftan bir diğer taraftan okuyun. çünkü kimse nesnel olamayabilir. yavuz bahdıroğlu var mesela kayıt dışı tarihimiz diye.
ama yansız tarafsız kitap aramak yerine bir o taraftan bir diğer taraftan okuyun. çünkü kimse nesnel olamayabilir. yavuz bahdıroğlu var mesela kayıt dışı tarihimiz diye.
0
modernleşen türkiye'nin tarihi
murat Belge nin kitabı var bir de geçen sene çıkmış ismini görünce anlarsın
murat Belge nin kitabı var bir de geçen sene çıkmış ismini görünce anlarsın
0
sait faik'in herhangi bir eseri olabilir "gerçek hayattan bir şeyler barındıran" talebine örnek.
Tarih konusunda da bence internetten başla okumaya sıfır veya sıfıra yakın görüyorsan kendini tarih bilgisi olarak. wiki veya sözlükleri kullanabilirsin, bir tek olayların başlıklarına ayrı ayrı bakmak uğraştırıcı olabilir; o kısmı da gugıl halleder diye düşünüyorum.
Tarih konusunda da bence internetten başla okumaya sıfır veya sıfıra yakın görüyorsan kendini tarih bilgisi olarak. wiki veya sözlükleri kullanabilirsin, bir tek olayların başlıklarına ayrı ayrı bakmak uğraştırıcı olabilir; o kısmı da gugıl halleder diye düşünüyorum.
0
Gerçek hayattan bir şeyler barındırsın istersen Muzaffer İzgü süperdir. Hem mizahi, kafa da yormaz.
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com
0
sabor
soru başlıkta.fiyat düşünmedim sizce bir iş kurmaya yetebilecek asgari miktarlardan çok büyük rakamlara kadar karar verebilirsiniz.
soru başlıkta.
fiyat düşünmedim sizce bir iş kurmaya yetebilecek asgari miktarlardan çok büyük rakamlara kadar karar verebilirsiniz.
fiyat düşünmedim sizce bir iş kurmaya yetebilecek asgari miktarlardan çok büyük rakamlara kadar karar verebilirsiniz.
0
rentts +1 aynısını yazacaktım. bi de atık yağ toplama ve onlardan yakıt yapma işi. entegre bir sistem.
0
rüzgar ve gunes enerjisi derken panelleri ve türbinleri pazarlamaktan mı bahsediyorsunuz ?
0
az miktar sermaye varsa halı yıkama işi
daha fazla ise inşaat şantiye vb. yerler için kiralık kepçeydi, vinçti kiralama işi.
daha fazla ise inşaat şantiye vb. yerler için kiralık kepçeydi, vinçti kiralama işi.
0
hayir enerji uretip onu satmaktan bahsediyorum. yapanlar var su an ve piyasa bombos. ispanyanin bos ovalari gunes panelleriyle dolu, keza ruzgar tirbunleriyle de. ucakla gecerken agzin acik kaliyor gec gec bitmiyor adamlarin tirbunler.
0
yenilenebilir enerjide cesitli devlet tesvikleri(uretilen enerjinin belirli bir fiyattan alim garantisi gibi) soz konusu. (git: www.tobb.org.tr) (git: www.invest.gov.tr)
0
byakuya
Sevgili hayvanseverler,Arkadaşım 2 yıldır beslediği ve yavruyken aldığı kediyi bugün öğlen kaybetmiş her tarafı aramış fakat bulamadığını söyledi buraya da açayım duyuru belki gören duyan olur dedim.Kedinin kaybolduğu yer 100. yıl işci blokları, arkadaşımda ande sitesinde yaşıyor o civarlarda olabil
Sevgili hayvanseverler,
Arkadaşım 2 yıldır beslediği ve yavruyken aldığı kediyi bugün öğlen kaybetmiş her tarafı aramış fakat bulamadığını söyledi buraya da açayım duyuru belki gören duyan olur dedim.
Kedinin kaybolduğu yer 100. yıl işci blokları, arkadaşımda ande sitesinde yaşıyor o civarlarda olabilir.
Kedinin resimleri ekte. Görenler veya duyanlar burdan veya sözlükten mesaj atabilir.
edit: Kedinin ismi "Kratos" ama pek tepki vermez maalesef.
Modlardan ricam birkaç gün yukarda kalırsa sevinirim.
Arkadaşım 2 yıldır beslediği ve yavruyken aldığı kediyi bugün öğlen kaybetmiş her tarafı aramış fakat bulamadığını söyledi buraya da açayım duyuru belki gören duyan olur dedim.
Kedinin kaybolduğu yer 100. yıl işci blokları, arkadaşımda ande sitesinde yaşıyor o civarlarda olabilir.
Kedinin resimleri ekte. Görenler veya duyanlar burdan veya sözlükten mesaj atabilir.
edit: Kedinin ismi "Kratos" ama pek tepki vermez maalesef.
Modlardan ricam birkaç gün yukarda kalırsa sevinirim.
0
facebook'ta hayvan severler acil, haysev kayıp patiler'e ilan versin mutlaka arkadaşınız. Bir de 100. yıl işçi blokları neresi?
0
İşçi blokları mahallesi, Balgattan demirköprüyü geçince olarak ifade etti arkadaşım google mapste;
goo.gl
Dediğim gibi ande sitesinde oturuyor arkadaşım büyük ihtimal o civarlarda kayboldu.
goo.gl
Dediğim gibi ande sitesinde oturuyor arkadaşım büyük ihtimal o civarlarda kayboldu.
0
merhaba 100. yıl civarında oturuyorum ben de, arkadaşınıza önerebileceğim bir şey şu olur, facebook'ta çeşitli gruplar var o muhitte oturan insanlar tarafından sık kontrol edilen, dolayısıyla kediye ulaşılması daha muhtemel olan. mesela bunlardan biri odtülüler arasında eşya alım satımı yapılan "odtülü'den" grubu. kaybolan kedi ilanı görmüştüm orada ve bulunmuştu. denemeye değer diye düşünüyorum.
0
geçenlerde kaybolan ve sonra bulunan mişa nın sayfasına da yazabilirsiniz. Onun sahipleri internette heryere ilan bırakmıştı, azmin elinden kurtulmuyor.
www.facebook.com
www.facebook.com
0
kedinizin adını ve adıyla seslenildiğinde tepki verip vermediğini yazarsanız civarda ilgilenenler daha kolay arayıp bulabilirler belki de.
0
Facebookta 100. Yıl Evleri diye bi grup üye sayısı 3500 civarında ve faal bir grup. oraya yazmasında fayda var.
0
Sizin orada Animal Land diye bir veteriner var mutlaka biliyorsunuzdur. Oraya gidin, söyleyin. Bi tane kadın var bana epey yardımcı olmuştu. Tanıdıklarına, üye olduğu gruplara falan yazmıştı. Bi de fotoğraf götürseniz yanınızda iyi olur.
0
olsun
Duygusal anlamda uzun zamandır guzel bır seyler yasamayan bırının umutsuzluguyla yazıyorum bunu umarım samımıyetıme ınanırsınız.. gonlume gore olan ,benım sevebılecegım ,benı sevebılecek 'o ' kısı gercekten cıkacak mı cıkmayacak mı sorusunu defalarca gunıcınde kendıme sorarken buluyorum .. kısmet d
Duygusal anlamda uzun zamandır guzel bır seyler yasamayan bırının umutsuzluguyla yazıyorum bunu umarım samımıyetıme ınanırsınız.. gonlume gore olan ,benım sevebılecegım ,benı sevebılecek 'o ' kısı gercekten cıkacak mı cıkmayacak mı sorusunu defalarca gunıcınde kendıme sorarken buluyorum .. kısmet dıyorlar kader dıyorlar sızce de oyle mı gercekten ?
0
şans. çıkabilir. o kişi tek bir kişi değil ama. birçok kişi vardır bunu yaşayabileceğin. birine rastlarsın belki, belki de rastlamazsın. bulsan da bitme ihtimali var yine. ölene kadar birliktelik de garanti değil. bir zaman gelir belki sen onu bırakırsın, belki o seni. belli değil yani hiçbiri. olabildiğince çok insanla tanışırsan ihtimalin artar.
not: kadere inanmam.
not: kadere inanmam.
0
seni bir yerlerde bekleyen, bir gün karşılaşacağın, "the one" yok. onu unut. şans meselesi. illa ki dünyada anlaşabileceğin, sevebileceğin ve seni sevebilecek birileri vardır. ama onlarla karşılaşır mısın? orası belli olmaz. ne kadar sevilesi birisiysen, ne kadar fazla insanla tanışır şansını denersen ihtimalin o kadar artar.
0
Materyalist bir insan olmam sebebiyle kadere inanmam. Ama ah alma denilen olay var ya, eğer geçmişte şimdi yapmak istemeyeceğin şeyler yaptıysan bunların her biri seni de etkiliyor. O andan itibaren insanlarla kuracağın her türlü ilişkide öğrenmişliklerin yüzünden sıkıntı yaşayabiliyorsun. Temiz sayfa çekmek diyorlar ya, onca birikimle biraz zor olabiliyor. Eğer gerçekten değer verdiğin biri karşına çıkarsa ve bu değer verme karşılıklı olursa çıkış yol bulunur gibi.
0
calmdown
Intel Core i7 4702MQ 2.2 GHz - Turbo Boost 3.2 GHz, 8GB DDR3 RAM, AMD Radeon HD 8670M 2GB Paylaşımsız Ekran Kartıbu özelliklere sahip bilgisayarım piyasadaki iyi sayılan oyunları kaldırabilir mi? Örneğin FarCry 3, en son çıkan CoD oyunları, son GTA oyunları vs.
Intel Core i7 4702MQ 2.2 GHz - Turbo Boost 3.2 GHz, 8GB DDR3 RAM, AMD Radeon HD 8670M 2GB Paylaşımsız Ekran Kartı
bu özelliklere sahip bilgisayarım piyasadaki iyi sayılan oyunları kaldırabilir mi? Örneğin FarCry 3, en son çıkan CoD oyunları, son GTA oyunları vs.
bu özelliklere sahip bilgisayarım piyasadaki iyi sayılan oyunları kaldırabilir mi? Örneğin FarCry 3, en son çıkan CoD oyunları, son GTA oyunları vs.
0
farrytikki2
evet ne izleyeceğimi bilmiyorum o yüzden bu kez değişiklik olsun siz değerli arkadaşlarımın tavsiyesiyle hareket edeyim.göndereceğiniz linklerden bi tanesini açacağım ve onunla uyumaya calısacagım.mümkünse uzun bişeyler olsun.süresi uzun olsun. uygunsuz içerikli şeyler olmasın :)belgesel melgesel vi
evet ne izleyeceğimi bilmiyorum o yüzden bu kez değişiklik olsun siz değerli arkadaşlarımın tavsiyesiyle hareket edeyim.
göndereceğiniz linklerden bi tanesini açacağım ve onunla uyumaya calısacagım.mümkünse uzun bişeyler olsun.süresi uzun olsun. uygunsuz içerikli şeyler olmasın :)
belgesel melgesel video herşey ...
göndereceğiniz linklerden bi tanesini açacağım ve onunla uyumaya calısacagım.mümkünse uzun bişeyler olsun.süresi uzun olsun. uygunsuz içerikli şeyler olmasın :)
belgesel melgesel video herşey ...
0
unutulmazfilmler.com
garanti veriyorum.
uykusu olmayan adami uyutur. ciddiyim bak. sabah ise gideceksen falan izleme uyanamazsin :P
garanti veriyorum.
uykusu olmayan adami uyutur. ciddiyim bak. sabah ise gideceksen falan izleme uyanamazsin :P
0
cöptorbasi
genelde ingiliz gruplarını dinliyorum ve onları örnek alıyorum,the kooks,arctic monkeys gibi kendimde o tarz besteler yaptığımda british english aksanıyla söylemek istiyorum lakin çok türk kalıyor aksanım bunu nasıl geliştirebilirim birde genel anlamda ingilizcemi ilerletmek için yöntemler araştırdı
genelde ingiliz gruplarını dinliyorum ve onları örnek alıyorum,the kooks,arctic monkeys gibi kendimde o tarz besteler yaptığımda british english aksanıyla söylemek istiyorum lakin çok türk kalıyor aksanım bunu nasıl geliştirebilirim birde genel anlamda ingilizcemi ilerletmek için yöntemler araştırdım; effortless english diye bişeye rastladım detaylı bilgisi olan varsa yardımcı olabilir mi bana bu konularda acaba ?
0
ben bbc izleyip tekrar ediyordum soylenen her seyi. evde yalnizken. gayet de oldu yani bence. en azindan cevremden o tepkileri aliyorum. (ingiltere'de hic bulunmadim)
kulagin iyiyse kolay oluyor.
kulagin iyiyse kolay oluyor.
0
dinleyip tekrar ederek geliştirebilirsin, tabi kulağın varsa. aksan kulağı herkeste olan bir şey değil. burnumuzun dibindeki+ ana dilimizin bir aksanı olan karadeniz aksanını bile aktörlerin nasıl katlettiğini izliyoruz dizilerde. 20+ sene abd'de yaşayıp hala türk aksanıyla konuşan adamlar gördüm. kulağın yoksa zor yani.
0
jason statham filmlerini izleyip taklidini yapmaya calis herifin. Londra aksanini kaparsin.
0
librivox diye bir site var. audio book sitesi. ücretsiz ve üyeliksiz.
oradan kitaplar indirip sürekli dinleyebilirsin. aksan kısmı biraz muaallak. deneyip sevdiklerini bulabilirsin.
oradan kitaplar indirip sürekli dinleyebilirsin. aksan kısmı biraz muaallak. deneyip sevdiklerini bulabilirsin.
0
hiçbir zaman ingiliz aksanın olmayacak, boşuna uğraşma. doğru telaffuz et yeter.
0
baldur +1
eğer öyle bişey gerçek olsaydı herkes her dili mükemmel bi teleffuzla konuşurdu.
eğer öyle bişey gerçek olsaydı herkes her dili mükemmel bi teleffuzla konuşurdu.
0
temelden başla. biraz yeteneğin varsa imkansız diye bir şey yok. www.bbc.co.uk
0
lynyrd skynyrd
öncelikle makul bir başlık bulamadım; fakat son birkaç gün içerisinde bir erkek olarak yaşadığım olayları, sizlere iyi niyetimle ibraz etmek isterim.ilk olarak geçen gün bindiğim bir minibüste yaşadağımı nakletmek istiyorum: minibüste en arka tarafta ve önünde koltukların olmadığı - kapı hizasındaki
öncelikle makul bir başlık bulamadım; fakat son birkaç gün içerisinde bir erkek olarak yaşadığım olayları, sizlere iyi niyetimle ibraz etmek isterim.
ilk olarak geçen gün bindiğim bir minibüste yaşadağımı nakletmek istiyorum: minibüste en arka tarafta ve önünde koltukların olmadığı - kapı hizasındaki - yerde oturuyordum. yanımda da yaşlı bir adam vardı. yani 5 kişilik koltukta iki kişiyiz. minibüse bindikten sonra orta yaşlarında olan bir çift bindi. çiftlerden erkek olanı parayı uzatmak için ön tarafa şoföre doğru yöneldi; kadın ise araçta son boş yer olan benim oturduğum tarafa doğru geldi ve oturmadı. ardından yanındaki adam geldi ve benden kenara kaymamı istedi. ben de yanımda oturan yaşlı adamın yanına geçtim ve kadın benim oturduğum yere yani cam kenarına oturdu. böylece sağına kimseyi almamış oldu. yanındaki adam ise solundaydı.
ikinci olayı ise bugün kozyatağı'nda gittiğim bir dişçide yaşadım. ortodonti tedavisi gördüğüm için buraya uzun zamandan beri geliyorum. içeride oturmuş bir şekilde sıramı beklerken çocuklu bir aile geldi. bekleme yerinde diğer koltuklarda hastalar vardı ve sadece benim oturduğum üç kişilik koltuk boştu. ilk olarak gelen aileden olan çocuk, koltuğa oturdu. hemen sonrasında annesi geldi ve çocuğuna, ''oğlum yana kayar mısın?'' dedi. çocuk, oralı olmadı ve kadın benim yanıma oturmak zorunda kaldı. tam o sırada da, beni içeriden çağırdılar ve ben kalktım. bu arada bu hikayedeki kadın türbanlıydı. minibüsteki münasebetsiz kadın ise, başı açık ve bir hayli şişmandı. bunları belirtmemin nedeni, kişilerin onuruna dokunmak istememden olayı değil. merak edersiniz diye belirtmek istedim.
kısacası sizler, buna benzer olaylar yaşadınız mı? ayrıca böyle durumlarda nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. karşı tarafı muhatabım olarak almalı mıyım? yoksa bu isteklerini duymazdan mı gelmeliyim? sevgiler.
ilk olarak geçen gün bindiğim bir minibüste yaşadağımı nakletmek istiyorum: minibüste en arka tarafta ve önünde koltukların olmadığı - kapı hizasındaki - yerde oturuyordum. yanımda da yaşlı bir adam vardı. yani 5 kişilik koltukta iki kişiyiz. minibüse bindikten sonra orta yaşlarında olan bir çift bindi. çiftlerden erkek olanı parayı uzatmak için ön tarafa şoföre doğru yöneldi; kadın ise araçta son boş yer olan benim oturduğum tarafa doğru geldi ve oturmadı. ardından yanındaki adam geldi ve benden kenara kaymamı istedi. ben de yanımda oturan yaşlı adamın yanına geçtim ve kadın benim oturduğum yere yani cam kenarına oturdu. böylece sağına kimseyi almamış oldu. yanındaki adam ise solundaydı.
ikinci olayı ise bugün kozyatağı'nda gittiğim bir dişçide yaşadım. ortodonti tedavisi gördüğüm için buraya uzun zamandan beri geliyorum. içeride oturmuş bir şekilde sıramı beklerken çocuklu bir aile geldi. bekleme yerinde diğer koltuklarda hastalar vardı ve sadece benim oturduğum üç kişilik koltuk boştu. ilk olarak gelen aileden olan çocuk, koltuğa oturdu. hemen sonrasında annesi geldi ve çocuğuna, ''oğlum yana kayar mısın?'' dedi. çocuk, oralı olmadı ve kadın benim yanıma oturmak zorunda kaldı. tam o sırada da, beni içeriden çağırdılar ve ben kalktım. bu arada bu hikayedeki kadın türbanlıydı. minibüsteki münasebetsiz kadın ise, başı açık ve bir hayli şişmandı. bunları belirtmemin nedeni, kişilerin onuruna dokunmak istememden olayı değil. merak edersiniz diye belirtmek istedim.
kısacası sizler, buna benzer olaylar yaşadınız mı? ayrıca böyle durumlarda nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. karşı tarafı muhatabım olarak almalı mıyım? yoksa bu isteklerini duymazdan mı gelmeliyim? sevgiler.
0
tipini bilmesem tipin güven vermiyordur diyecem de öyle bir şey de yok, normalsin.
insanların kamilliği ya, senle alakalı bir şey yok. mesela metrobüse binsen insanlar yanına oturabilmek için ikili mücadeleye girecek.
insanların kamilliği ya, senle alakalı bir şey yok. mesela metrobüse binsen insanlar yanına oturabilmek için ikili mücadeleye girecek.
0
insanların birbirine sapık muamelesi yapması çok çirkin,yani taciz edileceklerini düşünüyorlar herhalde.
0
O kadar yaşıyorum ki bu durumu. İlk başlar çok takılıyordum, artık önemsemiyorum. Birkaç kere sormuştum, dinen caiz değil dediler. Sadece gülümsedim.
0
fazla alıngansın bence. Kaldı ki birsürü kadın cinayeti oluyor, karakolun önünde kadın bıçaklanıyor müdahale etmiyorlar, tacizidir tecavüzüdür(bi çırpıda saydık ne kadar basit di mi) @xenophobe'un dediği gibi insanların tavrı öyle olsa da senin kendinde hata/yanlışlık aramanı gerektirecek bir durum yok yani. İnsanlar etkileniyorlar ve tepkiler böyle oluyordur.
0
otobüste yanına erkek oturtmayan bir kadın vardı.çok sinir olmuştum kadına :)
0
abi daha bugün odtüde ringde mecburen yanımda oturan kız öndeki koltuklar boşalır boşalmaz oraya geçti. sonradan yanına da hanzoca bi abimiz oturunca içimden "oh olsun" çektim.
sallama karşı tarafı, neler söyleyip nasıl ikna edebileceğini düşünüyorsun ki? yanına oturmaya mı ikna edeceksin?
sallama karşı tarafı, neler söyleyip nasıl ikna edebileceğini düşünüyorsun ki? yanına oturmaya mı ikna edeceksin?
0
benim yanıma da genelde kadınlar denk geliyor nedense anlamadım. bazen yayılmaya çalışıyorum kimse oturmasın diye. ama yer kalmamışsa mecbur yer veriyorum tabii. takmaya gerek yok bence. rica ederlerse o zaman düşünürsün.
0
saçma sapan ataerkil yetiştirilme tarzının yansımaları. dişçide kadın yanına oturunca iffetsiz bir duruş sergileyeceğini sanıyor bunu iliklerine kadar hissediyor. minibüste de öyle.allah kahretsin bu algının. hemcinslerimin kendilerini kısıtlayan şeye hizmet etmelerinden bıktım usandım.
sende bir sıkıntı yok yani.heryerde ve hep görüyorum ben de ne yazık ki böyle şeyler.
mesela geçenlerde minibüste arkada iki adamın arasında tek boş yer kalmıştı. oturdum. oturmasa mıydım.direk suratlar değişti derlenip toparlanıldı aman dirseğim değmesin aman bacağım değmesin hareketleri yapıldı filan. herkes aç ya ondandır. kadınlı erkekli açız sadece erkekler de değil yani. bu hep yanlış okunuyor
diğer taraftan bağcılar kabataş metrosunda kalabalıkta bi taraflarını dizime değdirmekten haz duyan adamlar da yok değil mesela. e böyle olunca öyle tepkilerle karşılaşıyor olmana da şaşıramıyorum. offf off :(
sende bir sıkıntı yok yani.heryerde ve hep görüyorum ben de ne yazık ki böyle şeyler.
mesela geçenlerde minibüste arkada iki adamın arasında tek boş yer kalmıştı. oturdum. oturmasa mıydım.direk suratlar değişti derlenip toparlanıldı aman dirseğim değmesin aman bacağım değmesin hareketleri yapıldı filan. herkes aç ya ondandır. kadınlı erkekli açız sadece erkekler de değil yani. bu hep yanlış okunuyor
diğer taraftan bağcılar kabataş metrosunda kalabalıkta bi taraflarını dizime değdirmekten haz duyan adamlar da yok değil mesela. e böyle olunca öyle tepkilerle karşılaşıyor olmana da şaşıramıyorum. offf off :(
0
bir keresinde şehirler arası otobüste (gündüz otobüsü) yanına erkek oturdu diye olay çıkarmıştı bir kadın. muavine "çok iyi ayarlamışsınız yani yerleri!!" demişti yanındaki adama gözlerini dikerek. bütün yolculuk söylenip durmuştu. ve bu kadın 50li yaşlarında bir kadın, yanındaki erkek de 20li yaşlarında bir erkekti.
yani demem o ki senin yaşadıkların yine biraz pasif kalıyor. doğrudan rencide edici şekilde tepki verenleri de var. tabii ki normal demiyorum, çok komik ama bunlar oluyor.
bu arada önlerde yer boşalınca koridor kısmında oturan kızın oraya geçmesini hemen yanlış anlamayın. cam kenarına oturmak istiyor olabilir. ben öyle yapıyorum :/
yani demem o ki senin yaşadıkların yine biraz pasif kalıyor. doğrudan rencide edici şekilde tepki verenleri de var. tabii ki normal demiyorum, çok komik ama bunlar oluyor.
bu arada önlerde yer boşalınca koridor kısmında oturan kızın oraya geçmesini hemen yanlış anlamayın. cam kenarına oturmak istiyor olabilir. ben öyle yapıyorum :/
0
ete summer
hangi dil daha kolay öğrenilir? kuran okumayı, ve az buçuk osmanlıca okumayı biliyorum. rusça ile ilgili hiç birşey bilmiyorum. rusça öğrenilmesi zor bir dil mi? sorunun yüzeyselliğine takılmadan, cevap verirseniz sevinirim. sadece gaza gelmek istiyorum esasında :)
hangi dil daha kolay öğrenilir? kuran okumayı, ve az buçuk osmanlıca okumayı biliyorum. rusça ile ilgili hiç birşey bilmiyorum. rusça öğrenilmesi zor bir dil mi? sorunun yüzeyselliğine takılmadan, cevap verirseniz sevinirim. sadece gaza gelmek istiyorum esasında :)
0
kiril alfabesi 40 dk.da öğrenilir diye bişy duymuştum. Ama dili öğrenmek ne kadar sürüyordur bilemiyorum.
0
rusçanın alfabesi nispeten kolay, grameri orta düzeyde zor, sadece çok fazla istisna var ama padejleri iyi kötü öğrenirsen halledersin. en zor kısmı ise kelime bilgisi. çünkü kelimeler başka hiçbir dil ailesine benzemiyor. bir türlü akılda kalmıyor.
2 yıl önce kursuna gittim 2 kur ama şu an çok az şey hatırlıyorum mesela. sanırım sürekli kullanmak gerekiyor.
mgu russian diye aratırsan mgu websitesinde birçok bedava kitap var göz atabilirsin.
arapça konusunda çok fikrim yok açıkçası.
2 yıl önce kursuna gittim 2 kur ama şu an çok az şey hatırlıyorum mesela. sanırım sürekli kullanmak gerekiyor.
mgu russian diye aratırsan mgu websitesinde birçok bedava kitap var göz atabilirsin.
arapça konusunda çok fikrim yok açıkçası.
0
Arapça'yla daha önce tecrübeniz olduğu için Rusça'ya göre daha az zorlanırsınız. Onun dışında ortak kelime de var baya Türkçe ile.
0
ya arapça öğrenince arapla rusça öğrenince rusla konuşacaksın bunu da göz önüne almak lazım ben rusça öğrenmeyi tercih ederdim şahsen.
0
fuerteventura
Bütün çoraplarım kirli normalde makinaya atıyodum. yurtta kalıyorum. şimdi elimde sabun deterjan falan yok. çorapların hepsi leş oldu artık. bunları suyun altına sokup çıkarsam yeter mi acaba sabuna falan ihtiyaç var mı bir de tuvaletteki el sabunlarını kullanmayı düşünüyorum ne yapmam lazım :(
Bütün çoraplarım kirli normalde makinaya atıyodum. yurtta kalıyorum. şimdi elimde sabun deterjan falan yok. çorapların hepsi leş oldu artık. bunları suyun altına sokup çıkarsam yeter mi acaba sabuna falan ihtiyaç var mı bir de tuvaletteki el sabunlarını kullanmayı düşünüyorum ne yapmam lazım :(
0
en az leş olanını al, sıcak su ısıtma imkanın var mı yurtta? sabun iş görür ama sıcak su bulursan daha bir mis olur.
0
japon askeri
bugün röntgen teknisyeni pantolonu indir deyince huzursuzlandım hafiften. o an aklıma geldi. küçük çocuklara sürekli ayıp ayıp diye söylenerek edep yerlerini sakınmaları gerektiği öğretiliyor. ama bir taraftan da içgüdüsel mi bu acaba diye merak ediyorum. teknisyen bana indir pantolonu dediği zaman
bugün röntgen teknisyeni pantolonu indir deyince huzursuzlandım hafiften. o an aklıma geldi. küçük çocuklara sürekli ayıp ayıp diye söylenerek edep yerlerini sakınmaları gerektiği öğretiliyor. ama bir taraftan da içgüdüsel mi bu acaba diye merak ediyorum. teknisyen bana indir pantolonu dediği zaman huzursuzluğumu öğretiye değil de içgüdüselliğe bağladım bi an.
siz ne düşünüyorsunuz?
siz ne düşünüyorsunuz?
0
öğretilen bi şey bence. adem ile havva tasvir edilirken edep yerleri kapalı. bize oranı değil buranı kapat denseydi küçükken biz başka yerimizi kapatrdık.
0
bence içgüdüsel değil, çünkü 1-2 yaşından sonra çocuklar banyodan sonra falan gayet rahat açıp gezebiliyolar. O yaşlardan sonra tembihlemeyle sonradan ortaya çıkan bir güdü.
0
"içgüdüsel" deyince neyi kastediyorsunuz acaba? bunlar öğrenilmiş şeyler. vodianova haklı. zamanında "niye götünü kapatıyorsun?" deseydiler bugün giyinen insanları ayıplayabilirdik.
0
öğretilen bi şey tabi. topluluklara göre bu tür ahlaki şeyler farklılık gösteriyor. ortadoğu toplumları için genellikle türkiye'deki kadın görüntüsü "ahlaksız". türkiyedeki insanlara göre de genellikle avrupalılar "ahlaksız".
0
bildiğim kadarıyla içgüdüsel değil. adem ve havva ile ilgili bir makalede okumuştm. ruhlarına edep, haya duygusu üfürüldü ve kapadılar gibi bir cümle geçiyordu. yani içgüdüsel olsa baştan öyle yaratılırlardı. cennetten kovulmayı araştırısanız içinde geçiyor bu durum.
0
pantolu indir deninceki huzursuzluk öğrenilmiş, ama kasığa doğru cücük hareketine verilen tepki gayet içgüdüsel bence malüm darbe alınca çok acıyan yer.
0
öğrenilen bişey afrikalı yerli kabileleri düşün çıplaklıkla ilgili sıkıntıları yok.
ancak içgüdüsel temeli de mevcut. örneğin yan yana duran farklı cinsteki iki kişinin bel hizasındaki yakınlıkları aralarındaki cinsel samimiyetin derecesi ile çok ilgilidir.
ancak içgüdüsel temeli de mevcut. örneğin yan yana duran farklı cinsteki iki kişinin bel hizasındaki yakınlıkları aralarındaki cinsel samimiyetin derecesi ile çok ilgilidir.
0
japon askeri
size binaen demedim aslında ama kötü oldu özür dilerim.
öğretilme sonucu ortaya çıkan alışkanlıklar bence.
size binaen demedim aslında ama kötü oldu özür dilerim.
öğretilme sonucu ortaya çıkan alışkanlıklar bence.
0
