hani bi geyik vardı, çekirdek tohum vs. vermeyen meyve sebzeleri israil'in bize tek seferlik sattığı, sonrasında yine onlardan almak zorunda kaldığımız vs. gerçek mi o? gerçekse o durum devam ediyo mu? geçen kavun alırken konusu geçti pazardaki adamlarla, onlar da aynı şeyi dedi. israil'in bunlar tohumundan çıkmaz vs. diye. bi de israil sazanı var, diğer balıkların larvalarını yiyen kılçıklı zararlı bi balık her yere yayılıyo falan, o da mı israil'in işi?

kimler?

1- tekniğimi nasıl geliştirebilirşm ?
2- topa daha sert nasıl vurabilirim. sert vuruyorum ama yeterince sert değil benden daha güçsüz arkadaşım camış gibi vuruyorr toplara.

Bir dost için geometri soru bankası almak gerekiyor. Malum ygs ve lysye girecek. Fem ve güvender bitirildi. Birey b den önce hangi yayınevi alınmalı? Matematik için de tavsiye ederseniz tadından yenmez.

Çok teşekkürler.

1-3 metre aralığındaki kabloların fiyatları 13-99 TL fiyat aralığında geziyor.. altın uçlusu falanı filanı iyice kafam karıştı. gereksiz para vermek istemiyorum. amaç bilgisayarı televizyona bağlayıp film izlemek, oyun oynamak. full hd 82 ekran televizyon ve güzel bir bilgisayar var elimde. 13 tl dediğim kablo da indirimde siemens kabloydu hani yine bilindik marka. şimdi çok mu farkeder yahu bu 99 ile 13 arasındaki kalite ?

edit: cevaplarınıza ufak da bi sebep ekleseniz, ben de aydınlansam ha :)

Gezi olaylarinda polisin direkt müdahelesiyle hayatini kaybetmis ama adlari ve kimlikleri basina yansimamis insanlar olabilir mi? Varsa sayica cok mudur? Yurtdisindan bir arkadasim, Alman vatandasi ancak Türk asilli avukat bir bayan arkadasinin olaylarin ilk günlerinde (sanirim 1 Haziran) hayatini kaybettigini söylüyor, arkadasima inanmamak icin bir sebebim yok ama bu kisinin isminin hic bir sekilde basina yansimamis olmasi biraz garip geliyor.

Arkadaşlar benim bir kedim var. 2 yaşına yaklaştı ve 1,5 senedir beraberiz.
Arada sırada sinirlendiğinde bacaklarıma kollarıma atlayıp ısırmaya çalıştığı, ısırdığı oluyordu. Ama son günlerde sürekli hale geldi. Ya arkamdan sinsice yaklaşıyor yada kendini sevdirmek için şirin şirin geliyor, sürtünüyor sonra birden atlıyor ve baya ısırmaya çalışıyor.
Dün bilgisayarın üzerine yattı, bende orda aldım yere koydum, yere koyar koymaz bacağımı ısırdı. Ve 1 dişi resmen girdi. Kanadı.
Az önce de kucağımdaydı, sevdim okşadım. Yere bırakınca bacaklarıma atlamaya çalıştı. 1-2 defa denedi, kaçayım derken arka bacağımdan ısırdı yine.
Bende salona kapattım, yoksa devam edecekti.
Ben bunları yazarken kapıyı açmış, geldi, kucağıma yattı şuan, sürtünüp duruyor.
Yani anlamıyorum, o ani manyaklıkları neden yapıyor?
Evde kuzenimle beraber kalıyoruz, arada sırada ona da saldırıyor. Ama bu bacağa atlama olayı en çok bana..
Neden olabilir acaba?
Ve ben nasıl davranmalıyım?

Başlık biraz sakat oldu, evet.
Bahsetmek istediğim şu, adamlar çeşitli fikirlerle işlek yerde küçük bir yer açıyor, iyi kazanıyor. Ya da en basitinden çok kazanan bir mısırcı var. Yer kiralıyor, standı var.
Birçok yorum şöyle; orayı o adama bırakmazlar, yakarlar, alırlar, haraç keserler, mafya yağdırırlar vs.

Sizin gözlemleriniz neler?

Arkadaşlar, şunu merak ediyorum;
Ben solağım fakat normal gitar çalıyorum tıpkı sağ elini etkin kullananlar gibi. Mesela sağ elimle hiç yazı yazamam.

Mantığım şu: Solağım ve dolayısıyla sol elimi, parmaklarımı çok iyi kullanabiliyorum. Gitarda da -bana göre- zor olan sol ele düşüyor. Klavyede binbir çeşit solo atılıyor, bareler basılıyor, parmaklar şekilden şekile giriyor. Sağ elime kalan iş ise telleri çekmek, arpej veya ritm atmak. Tabii ki çok hızlı hareketler yapılıyor lakin o an sol ele daha çok iş düşüyor.

Normalde solakların "standart" gitar, sağ elini kullananların ise solak gitar olarak bilinen gitarları çalması gerekmez mi?

Cevapları bekliyorum

Farkında mısınız?

Tamam insanları sömürmek iyi değil. Ülkelerini karıştırıp zenginliklerini çalmak haklarını gasp edip onlara bir de köpek muamelesi yapmak insanlık dışı bir şey. Fakat niye sömürülüyoruz? Doğal zenginlik bizdeyken üstelik. Bu kadar mı salağız? Adam ta İngiltereden kalkıp geliyor bizim burdaki kaynaklarla iş yapıyor bizi de kendine esir ediyor. Bu ne saçma bi hikaye.

Cinsiyet : Erkek

Taksim'de Rammstein, Megadeth ve Metallica kolsuz t shirtleri bulabilir miyim ?

Selam. Nasil toparlayacagimi tam bilemiyorum konu cok genis gozukebilir. Varoluş ile ilgili; dinler, yaratılış, varlık, madde, enerji vb konularda degisik bilgiler veya tezler iceren, dili cok agir olmayan kitaplar var mi bildiginiz? N'oluyoruz, nereye yuruyoruz az bilelim..

kurşun kalem ucu olarak hangi marka iyidir? tombow kullanıyordum ama sanırım şirket el değiştirmiş şimdiki uçlarını pek beğenmedim. böyle yağ gibi kayan uç için hangi marka uç almalıyım? sert uçlar çok sinirimi bozuyor.

3 şarkısını çok sevdim. Blackout, Muscle Museum ve Bliss. Var mı bu kadar iyi şarkıları?

Selamlar,
Bir kaç gündür facebook ve twitter'da dolanan bir keps var. i.imgur.com

bu konu hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. ben arada kaldım.
bu arada mahkumun suçu: "15.02.2004 tarihinde almanya'dan türkiye'ye giriş yapan gerhorst simon rolfhorst'ın (47), 1 yıl önce antalya'da kaldığı otelde tanıştığı ümit çelik isimli garsonla bir otomobil kiralayarak aydın'a geldi. ümit çelik, aydın'ın söke ilçesi'nde bilinmeyen bir nedenden dolayı, şu anda firarda bulunan bir arkadaşıyla beraber otomobil içerisinde gerhorst simon rolfhorst'i boğarak öldürdü."


bu adam işlediği suçun cezasını bir şekilde çekiyor mu? çekiyor. feryadına karşılık vermek ya da vermemek bizi neden rahatsız ediyor. 2 türlü de ben kendimi rahatsız hissedeceğim çünkü.

bu adam bir can almış. peki biz de onu fotoğraflardan mahrum bırakarak kendi canının da yok olmasına neden olmayacak mıyız? bir katil de olsa o da bir insan değil mi?

çok arada kaldım

lafının size göre doğruluk payı var mıdır ? veyahut saçmamıdır ? ya da nebiliyim yorum yapsanıza ??

rte'ye büyük usta/usta denmesi garip değil mi? ne yaptı da usta oldu bu adam? hele inönü'nün kendine milli şef dedirtmesini yerin dibine sokan adamların bunu yapması?

hiçbir zaman desteklediğim siyasilere bile bu kadar yakın hissetmedim kendimi. bilmiyorum bu nasıl bir psikoloji?

One Flew Over the Cuckoo's Nest ve A Clockwork Orange filmlerinde sistemin insanları birey olmaktan uzaklaştırıp sisteme ayak uydurmayan insanların sistemden nasıl silindiği anlatılıyo vs

1.filmden ziyade 2.filmdeki alex karakteri çok sivri bi tip. suça meyilli hatta meyilliden öte yaşam tarzı bu artık.onu suçtan uzaklaştırmaya çalışıyolar ve karakterimiz istenileni yapamıyor.evet bi noktada bi şeyleri anlayamıyorum

kısaca olunması gereken profil ne? özgürlük nasıl tanımlanmış?
fikirlerinizi bekliyorum :)
not: filmler uzun süre önce izlenmişti şu an aklıma takıldı sadece..

Sozlukculerin bu tip basliklarda nasil costuklari malumunuz.. Candirlar, benimle evlensinler falan girla.. Merak ediyorum da icinizde sevgili ararken falan bunlari kriter olarak belirleyen var mi ciddi ciddi? Bir kizin kokorec sevmesi niye arti puan mesela? Ne bir kizda boyle seylere dikkat ettim hayatim boyunca ne de cevremde dikkat edenini gordum..

şimdi benim 600 küsür tl borcum var.bu sene ünive kayıt oldum.artık borç her ay artmayacak değil mi?

Yani Irak'taki gibi, "kimyasal silah kullanıyorlar demokrasi getiricez" bahanesi altında petrolü paylaşmak mı? Bu kadar basit mi? Bu kadar basitse nasıl hala dünyanın bir kısmı ciddi ciddi buna inanıyor?

the war photographer ve the bang bang club ı izledim çok begendim bunlara benzer film varmı? teşekkürler.

geçen yıl taksitlerini yatırmaya başladığım dersaneden ve hizmetlerinden faydalanmadım. 1 yıl daha ödemem var ve dersler bu haftasonu başlıyor. dersaneye gitmek istemiyorum. kaydımı almak istersem bana bir zorluk çıkarırlar mı?

not: senet imzaladım ancak bir sözleşme imzalayıp imzalamadığımı hatırlayamıyorum

soru başlıkta

dişçi kanal tedavisi yapılması gerektiğini söyledi ve uyuşması iğneyi yaptıktan bir sure sonra bayılmışım. tansiyonum çok düşmüş ve hamile oldugum için de fazlaca paniklemişler haliyle, kendime geldikten sonra doktora gittik, tansiyon düşmesi dışında başka bir saglık problemi bulmadılar.
olaydan 4-5 gün sonra yeniden diş hekiminden randevu aldım ve gittim, (aç değildim, ilaç kullanmıyorum )

ve iğneyi yaptıktan hemen sonra aynı şey tekrarladı :(

doktor fobi olabileceğini ( ona gore korkuya fiziksel semptomlar eşlik ediyorsa ) söyledi ve bu yönde bir yardım almam gerektiğini söyledi. lokal yada tüm anestezi önermiyorlar tahmin edersiniz, şunu da söyleyeyim, önceden de korkardım ancak ilk kez bayıldım. Sizce fobi mi olmuş durum? nasıl bir yol izleyeyim?

Güzel, etkileyici dram-kült filmleri arıyorum. aklınızda kalan ya da bildiğiniz filmler var mı?

her kelimede değil ama bazı kelimelerde açık e varmış bende geçen gün şans eseri bilir bir kişiden öğrendim. heyecan anında ve sadece bazı kelimelerde yapıyorum bunu. annneeeem falan diyen tiplerden değilim. misal kendim derken yapıyorum, mühendis derken yapıyorum vs. öneriler var mı? nasıl düzeltebilirim.

İnsanlarin fikirlerini paylasmak birbirleriyle nasil desem akademik edebi sanatsal iletisim icine girebilecekleri biraz daha sosyallesebilecegimiz kafa dengi insanlar bulabilecegimiz bisey yapmak istiyoruz.
Fikir uzun suredir aklimizdaydi ama maddi zorluklar vs. Yani ozellikle mekanin kirasini ve elektrik su internet ve pek tabiiki cay giderlerini karsilayamayacgimiz tek sikintimiz baska da maddi bi beklentimiz yok.
Nasil olur bu isler?
Bileniniz var mi?
Mekani ayakta tutabilmek icin surekli bir destek bulabilirsek aslinda kimseden hic bi sekilde para talep etmek istemiyoruz komun dememin sebebi bu.

yolcu uçakları düşüyodu sas komandoları falan vardı ama o çaresizliği hissettim beyler :'(((((((((((((((((((((((((((((((((((((((((


şimdi amerika dese ki biz türkiyeye dalıcaz ama silecez her yerden ve birden dalsalar bütün ellerinde ne varsa füze nükleer uçak oğlum adamlar dağıtır bizi hani diceksiniz yok izin vermezler ama izin verdiklerini düşünün çok ezik değil miyiz karşılık bile veremeyiz :'( nasil bir ülke lan bu

el aletlerinden özellikle ahşap ve marangoz olanlardan anlayanlar yardımcı olabilirler mi? her yerde aradım bu aleti ama türkçesini bulamadım.

en.wikipedia.org

ingilizcesi drawknife

Diyet dediysem de öyle katı kurallı bir şey değil. Sadece yediklerime mümkün olduğunca dikkat ediyorum ve egzersiz yapıyorum. Mesela şekeri ve beyaz ekmeği kestim. Dimes'in şeker ilavesiz, konsantreden üretilmiş meyve suları var. İçindekilerde sadece içindeki meyvelerin konsantreleri yazıyor; %100 meyve yani. Konsantre meselesi kafamı karıştırdı, sadece meyvelerin şekeri mi var bunun içinde?

var mıdır? bildiğiniz kullandığınız sms kullanmıyorum heryöne dakika ve 3g li internet peketi tarifesi öneriri misiniz?

Elimizde giymediğimiz, kimisi yepyeni duran, küçük gelen bir sürü kıyafet var. Hepsi tertemiz ve giyilebilir durumda. Taşınıyoruz bu yüzden elden çıkaracağız bunları. Bir yerlere bağış yapmak istiyoruz ama nereye bilmiyoruz. Verdiğimiz zaman birilerinin bunlardan faydalanacağını bilip rahatlamak istiyoruz. Çoğu 12-18 yaş arası çocukların giyebileceği türden, kimi çok az (1-2 defa giyilmiş) kimi çok giyilse de hala temiz ve giyilebilir halde.
Antalya'dayız. Miktar olarak fazlalar, elden uzak bir yere götürmek ciddi anlamda zahmetli iş olacaktır. Nereye verebiliriz bunları? Dediğim gibi birilerinin bunlari giyecek olması bizi mutlu edecek, iyi yere gitmesi gerek. Hangi kurum vardır bunları alabilecek antalya merkezde? Kolayca ulaştırabilmemiz önemli. Bunlarla otobüse falan binebileceğimizi sanmam, arabamız da yok. Uzaksa taksi de zor.
Yardımlarınızl bekliyorum, teşekkürler.

Sık sık sağlıklı beslenme üzerine konuşuyoruz ve hangi yiyecekleri yiyelim, hangisi acıktırır-acıktırmaz soruluyor.

Şöyle bir yazı okudum bugün. Paylaşayım dedim. (Gerçi Hirriyet'ten çok da ciddi değil ama bence önemli bir nokta)

www.hurriyet.com.tr

4gb ram, 2.53 ghz işlemcili bi bilgisayarın kaldırabileceği güzel oyun önerileriniz var mı?

www.eksiduyuru.com

burada da bahsetmiştim, aöfe gittim, "biz almıyoruz" dediler, mezun olduğum liseye gidip durumu anlattım.
liseden kabaca anlatayım, gerekirse taratırım da belgeyi, şöyle bir şey verildi;

xxxxxxx lisesi okulu müdürlüğüne
okulunuzdan xxxx yılında almış olduğum diplomamı kaybettim. öğrenim durumumu bildiren bir belgenin verilmesini arz ederim.

imza ve öğrencinin bilgileri

tc
xxxxxx ili
xxxx lisesi okul müdürlüğün
belgenin
tarihi: 29/08/2013
nosu: xxxx
diploma kayıt örneği
dilekçe sahibi xxxxxx tc kimlik nolu xxxx doğumlu xxx oğlu xxxx'in xxxxx lisesi okulundan xxxx tarih ve xxx sayılı diplomayı almaya hak kazandığı resmi kayıtların incelenmesinden anlaşılmıştır.

tarih ve ıslak imza ve mühür.


bu belgeyle üniversiteyi kayıt olabilir miyim?

naapsam?

arkadaşlar böyle ilk dakikasından son dakikasına kadar gözümü ekrandan ayırmayacağım film önerileriniz nelerdir ?

teşekkür ederim

kedicikler 4 aylık, kardeş. anneleri bahçemizin kedisiydi, yavrularına da bakmaya başladık. bugün birinin ağzı ve burnunu kan içinde gördüm. kötü bir şekilde darbe almış. bir yerden düşme ihtimali pek yok, kavga değil. ya birisi -ne yazık ki- tekmeledi ya da bir araç çarptı, bilemiyorum. veteriner kontrolünden geçti, tedaviye başladık.

kedilerin ikisi de sevimli, oyuncu, kendini sevdirmeye bayılıyor. ikisini birlikte ya da ayrı ayrı sahiplenecek güzel insanlar arıyorum. özellikle karşıyaka, bostanlı civarından bana ulaşanlar olursa çok mutlu olurum.

evde bir kedim ve bir hafta, on gün kadar vaktim var. sonrasında onları tekrar dışarı bakmam gerekecek ne yazık ki... bu süreçte, bu güzel dostlara kapınızı açar ya da onlara kapısını açabilecek olanlara bu mesajı iletirseniz çok sevinirim.

iletişim için: [email protected]

moderatörlerden ricam, duyuru bir süre üstte kalabilir mi? durum gerçekten acil...


NOT: KEDİLERDEN BİRİ (BURNU SİYAH OLAN) YUVALANDIRILDI. DİĞERİ İÇİN HALA BEKLİYORUZ...

soru başlıkta.

(git: eksisozluk.com)

(git: www.radikal.com.tr)

lan çıldırıcam yine aklıma düştü, böyle bir şey nasıl mümkün olabilir?

Bundan yaklaşık 15 sene önce, ben ortaokuldayken, öğretmenlerin bize popüler kültürü kötülediğini hatırlıyorum. Şimdi sanırım kimsenin popüler kültür ile bir sorunu yok. Hatta artık öğretmenlerin de büyük bir kısmı popüler kültürü benimsemiş nesilden. Justin Bieber'ın kendilerine "hi" demesini bekleyen gençlere bakıp şaşırmamak lazım.


Şahsen yaşadığım kültür yozlaşmasının kısmen de olsa farkındayım. Bazılarınız bunu yozlaşma olarak görmeyebilirsiniz. Kültürel alışverişin nesi kötü diyebilirsiniz. Bu da bir bakış açısı. Açıkçası beni rahatsız eden yabancı kültürlere ait şeyleri izliyor, okuyor olmak değil. Aynı kalitede Türk yapımı eserlere rastlayamıyor olmak. Televizyonda, sinemada hep bir İngiliz, İrlandalı teranesinin dönüyor olması. İngilizi irlandalıyı kendi insanımdan çok duyar, görür, sever oldum. Şaka bir yana, artık eğitim düzeyinden mi arabesk kültürden mi bilmem, bizim geniş kitlelere hitap eden eserlerimiz saçma sapan şeylerle dolu. Kaliteli, içinde biraz akıl izan olan ama aynı zamanda popüler ve kolay tüketilebilen eserlerimizin olmaması kötü bence.

Bir de İngilizlerin, dolayısı ile Amerikalıların hikaye uydurup anlatmaya, edebiyata sanki doğal bir yönelimleri var gibi. Bu okuma alışkanlıklarından mı kaynaklı yoksa adamların kültürlerinde mi böyle bir şey var bilmiyorum. Fakat adamlar deli gibi hikaye üretiyorlar. Bu iyi bir şey mi kötü bir şey mi bilmiyorum. Sonuçta bir kısım insanlar bu hikayelerin fazlaca etkisinde kalıyorlar. Televizyonun, sinemanın icadıyla da hikayelerdeki karakterlerin artık gerçek birer yüzleri de oldu. Kırmızı halıda peygamber gibi yürüyorlar. Dinin popülerliğini kaybetmesiyle de alakalı olabilir mi acaba diye aklıma geliyor. İlginçtir, bu kadar fantaziye rağmen gerçekçi olarak yaşayanlar da yine onlar. Bilimde, siyasette, günlük yaşantıda gayet akılcı ve gerçekçiyken, bu kadar fantazi düşkünü olmaları da ilginç.

Cadı diye insan yakmadan, Hermione Granger'a bu serüveni inceleyip yorumlayan her kaynağı önerebilirsiniz.

Almak istediim 4-5 kitap var toplam maliyet 200 tl yi buluyor... Tamam kitap okumak iyi hos ama aldigim
Kitaplari iki gunde bitirecegimi dusununce 200 tl ÇÜŞ OHA tepkisi verdirtiyor ( agirlikli olarak dan brown ve jean cheistophe grunge) bunlari ucuza nerden bulurum? Yon mu kampanya hic bi yerde? İdefix e baktim ama bu kitaplarda yok..

Gerçekleşmesinin üzerinden 1 saat geçen bir tartışmayı,zihnim bulandığı için burada paylaşmayı uygun gördüm. Tartışma şuradan çıktı arkadaşlar, mars'a yapılacak yolculuk,marsa kurulacak koloni ve insanların marsa gidip bir daha geri dönmemeyi kabul etmesi falan diye bi konu açıp yalnızlıktan,melankoliden dem vuracaktım fakat dilin kemiği olmadığı için masada bulunan 20'li yaşlarının ortasında bulunan bir abimiz direk lafa karıştı ve ağzından şu kelimeler döküldü ;

"-Yalan olum o işler, uzaymış gemiymiş marsmış da. Bi kerem kitabımız kuran-ı kerim'de uzayda yaşamın olanaksız olduğu yazıyor."

---galiba şu ayeti düşündü aklından;"Ey cin ve insan toplulukları! Eğer göklerin ve yerin kenarından çıkıp gidebilirseniz, haydi çıkın. Halbuki siz ancak büyük bir kuvvetle çıkabilirsiniz (yâ ma’şerelcinni vel’insi inistetatüm en tenfüzû min aktârissemâvâti vel’ardı fenfüzû, lâ tenfüzûne illâ bisultân). (Rahman, 33)3". ---

Ardından bayağı bi konuştu,anladığım kadarıyla şunları söyledi,bazı sorular sordu bana, özeti şu şekilde;
-dünya dışında yaşanılabilir bi gezegen yok(bunu biliyoz zaten)
-yerçekimi olmayan bir yerde yani uzayda ki cisimlerin bize olan uzaklığı nasıl hesaplanabiliyor?
-karadelikler yok,solucan deliği yok,inanma onlara. gittin mi gördün mü,elini içine soktun mu?(!)
-Ay'a gitme hatta uzaya çıkma olayı hikaye, hepsi birer görsel hile,kandırmaca,el yapımı videolar, eğer adamlar 1900'lü yıllarda uzaya gitmiş olsalardı, şu an "beyaz saray" ay'a inşa edilmişti(!).
-Astronomi yalan, yıldızların uzaklığı hesaplanamaz??
-Bunların olduğunu iddaa edenlerin amacı, Kuran-ı kerim'de yapılamaz denilen şeyleri yaptıklarını göstermek ve inananları dinden soğutmak.
-Uzay'da yaşam yok amk! çıkamazlar,yapamazlar, bi sürü uydu parçalanıyo amk,nasıl çıkacaklar,ozon tabakasını geçince hepsi patlıyo?
-Bunları boşuna araştırma,yargılama,sorgulama, dinde sorgulama yoktur,eğer sorgularsan ve dinden çıkarsın. yani sen şimdi kuran-ı kerim'de uzaya gidilemez denilmesine rağmen hayır abi gidildi bak işte adamalr gitti,görüntüler var hatta koloni bile kuracaklar diyosan Allah'a şirk koşmuş oluyorsun,kitapta yazanları inkar ediyorsun.

-------
Eveeet,şahsıma yöneltilmiş sorular ve söylenenler bu kadar umarım ana fikri almışsınızdır. Tabi ben bu lafları yerken ufak çapta bi "beyin.dll not found!" durumu oluştu bende, kendime gelince de 1-2 soru sordum, eğer sorgulamayacaksak bize bu akıl neden verildi? "islam felsefesi" neden var? gibi, yeterli cevapları almayınca da kendi çapımda bir araştırma yapmak ümidiyle tartışmayı yarım bırakıp evime döndüm.

Evet arkadaşlar söz sizde? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Kuran-ı kerim ve dünya dışı yaşam hakkında fikirleriniz neler?

Haftada iki gün birer buçuk saat fitness'a gidiyorum. Yani haftada toplam üç saat. Bir işe yarar mı sıkılaşma, biraz da kilo verme için falan? Yoksa haftada 3 saat fitness bir şeye yaramaz mı, yarar da etkisini uzun vadede mi gösterir?
Yaptığım şeyleri de söyleyeyim.
30 dk koşu bandında yürüme 5.5 km hızla. Bugün ikinci günümdü koşmaya da çalıştım koşu, yürüyüş karışık diyelim.
10 dk Eliptik Bisiklet
15 dk bisiklet
Mekik
1 kiloluk ağırlıklarla birkaç abuk hareket
Toplam 1.5 saat falan oldu. Ağırlık kaldırmalı aletlere sonra geçicem.

Milan Kundera çok seviyorum. tarzı ona benzer, mümkünse varoluşçu, Kundera gibi felsefeyi romana karıp sunan yazar önerisi istiyorum. yerli yabancı fark etmez.

abd suriyeye saldırır mı saldırmaz mı

bence saldırır

Annemizin midesi için acilen kudret narına ihtiyacımız var. Bursa için bilenler cevaplasın lütfen çaresiz durumdayız. Bilmeyenler de fikir verebilirlerse çok makbule geçer...

Hepimizin kendince işleri güçleri var. Kimimiz iş adamı-kadını, kimimiz öğrenci, kimimiz ferrarisini satmış bilge, sporcu, vs. vs.

Bana son yıllarda, küçüklü büyüklü işe yarar ne yaparsam yapayım (işte çalışmak, para kazanmak, işyerinde çocuk yetiştirmek, ikea'dan bir koltuk yapmak, puzzle yapmak, enstrüman öğrenmek, akla gelebilcek bi çok alakasız şey..) yine de sanki bu dünyaya gerçek anlamda bir iz bırakamıyormuşum, gerçek anlamda işe yaramıyormuşum gibi geliyor.

Bu yaşın ilerlemesi ile (32) mi, yoksa mesleki veya sosyal alanlardaki insanın tatminsizliği / başarı durumu ile mi, yoksa insanların daha çok şey yapması gerektiğini düşünmek gibi güzel bir güdülenme ile mi alakalıdır. Nedir?

Biliyorum herkes geleceğe çok büyük eserler bırakamaz veya bırakmak zorunda da değillerdir ama buradaki varoluş amacımızda acaba hiç mi kalıcılık, akılda kalıcılık yoktur?

Yazmaya, beste yapmaya ve kitap çıkarma gibi ileri hedeflere hep bu düşüncelerle bulaştım son aylarda.

Sizde durum ne?

ek: bu ve benzer durumları incelemiş bir sosyoloji araştırması ya da kaynak var mıdır. fazla mı hüsnükuruntudur bu, yaşa bildiğin gibi mi demek gerekir bazen?