Giriş
(3)

Eski akıllı telefon veya telefon parçaları ne için kullanılabilir?

aksiyom
Evde 2 tane kullanılamayan akıllı telefon var.Bunlardan bir tanesi, aslında çalışan ama suya düştüğü için ekrana görüntü gelmeyen bir lg g2, diğeri de hiç çalışmayan Sony Xperia z gibi bi şey, tam modelinin ne olduğunu ben de bilmiyorum.Sorum ise şu, bu telefonlar artık hem yaş hem de mekanizma olar
Evde 2 tane kullanılamayan akıllı telefon var.
Bunlardan bir tanesi, aslında çalışan ama suya düştüğü için ekrana görüntü gelmeyen bir lg g2, diğeri de hiç çalışmayan Sony Xperia z gibi bi şey, tam modelinin ne olduğunu ben de bilmiyorum.
Sorum ise şu, bu telefonlar artık hem yaş hem de mekanizma olarak ölü durumda sayılırlar.
Bunları ya da bunların içinden parcalari sokup degerlendirebilecegimiz herhangi bir kullanim alani var mıdır? Deneysel şeylerden bahsediyorum aslında biraz. Ölücülük olarak algılanmasın.

Atıyorum, lensi sağlamsa lensi şurda işe yarar, bataryası iyiyse bataryasini şu amaçla kullanabilirsiniz, ekranını şöyle şöyle bir şeye monte edebilirsiniz gibi şeylerden bahsediyorum.

Hani atık malzemelerin farklı şekillerde değerlendirildigi videolar falan oluyor ya, o mantık biraz.

Dekoratif ya da teknik amaçla da düşünebilirsiniz.

Bu konuyla ilgili video, görsel, yazı vs. De paylaşabilirsiniz.
0
aksiyom
(12.07.21)
İkisi de zamanında aynı kulvarda yarışan rakipler. Kamera kalitesi bildiğim kadarıyla Sonynin daha iyi .
G2'yi uzun zaman kullanmışlığım var. İlk çıktıklarında hemen hemen 2000 TL seviyelerinde satılıyorlardı.

Değerlendirme açısından ise olduğu gibi bu halleriyle sat diyebilirim. Önemli parçaları var mı pek sanmam.

Ya da oldu ki bir şekilde tamirleri mümkün olduysa ve hat takıp telefon olarak kullanmayı düşünmüyorsan sistemi yormama açısından güncellemeleri tamamiyle kapatarak eski versiyon android oyun ve uygulamaları bunlarla tablet gibi kullanabilirsin.

Ya da biraz daha forum ya da bazı YouTube kanalları gibi derinlere inerek bu model telefonların nasıl araç için kayıtta yapabilen kamera olarak kullanıldığını araştırabilirisin.
Yine imei'lerinin kopyalanmadığından eminsen başka telefonlar için bunları kayıt yapabilirsin.
0
Erva
(12.07.21)
eski telefonlari parcalayip tabloya donusturenler var:
www.etsy.com

Boyle teknik isleri severim de bana bile agir geldi bu sanat :D
0
cooperr
(13.07.21)
Teşekkürler @cooperr

Benim de aklıma, telefonu fotoğraf çerçevesi olarak kullanma fikri geldi ama düşündüğüm kadar iyi bir sonuç çıkmayacağına inandığım için saçma buldum sonra :)

Varsa başka fikirler açığım hala.
0
🌸aksiyom
(13.07.21)
(3)

uzun süre abd'de çalışıp tr'ye dönüp çalışmadan yaşayanlar

avatar is back
çoğunuz görmüşsünüzdür böyleleri. özellikle çok büyük teknoloji şirketlerinde (ibm, google gibi bilimum silikon vadisi şirketleri) çalışanlar da görüyorum bunu. tabiki çok kazanıp cebi dolduruyorlar ama ek olarak bi gelir modeli yaratıp onun rahatlığı mı oluyor? olay ne tam olarak? şirket kurup uzak
çoğunuz görmüşsünüzdür böyleleri. özellikle çok büyük teknoloji şirketlerinde (ibm, google gibi bilimum silikon vadisi şirketleri) çalışanlar da görüyorum bunu. tabiki çok kazanıp cebi dolduruyorlar ama ek olarak bi gelir modeli yaratıp onun rahatlığı mı oluyor? olay ne tam olarak? şirket kurup uzaktan yönetmek falan mı oluyor mesela?
0
avatar is back
(09.07.21)
Bak dostum şöyle düşün
İstanbul'da bir hayat yaşamak için 10 bin tl'ye ihtiyacın var olsun kira hariç.
10 bin tl x 12 x 20 yıl dediğinde 2.4 milyon tl yapıyor. O da şu anda 260 bin dolar civarı bir para.
Artı olarak da 200 bin dolar da ev için kullanacağını farz edelim.
Bu yaklaşık 500 bin dolarlık para, büyük teknoloji şirketlerinde sr pozisyonlarda kolaylıkla biriktirilebilir bir para.
Dolayısıyla adam 5 senesini feda edip, gerçekten çok iyi para kazanıp, bonuslarla primlerle, stock optionlarla maaşından artanlarla buraya geri dönüp, ölene kadar keyifle yaşayabilir.
Bu kadar zeki adamlar tabii gelip bu parayı burada tl'de de tutmuyorlar, bir sürü yatırım yapıyorlar. Hiç bir şey yapmasa facebook, google hissesi alırlar, hem dolardan hem de hisseden kazanırlar.

Yani bir şey yapmak zorunda değiller, biriktirdikleri para fazlasıyla yetiyor. Arada sağa sola da danışmanlık verse keyfine akmaz ama damlar, egolarını da tatmin ederler. Ama silikon vadisindeki gibi dünyanın en zeki insanlarıyla rekabet etmek zorunda kalmazlar. Yeryüzünde cenneti yaşarlar yani.
0
roket adam
(09.07.21)
Devletten aldiklari para, ozel emeklilikten gelen para, sahip olduklari hisselerden almaya devam ettikleri dividentler, turkiye'de ve disarda yaptiklari yatirimlardan gelen kiralar, arada aciktan yurtdisinda consulting falan da yaparsa zaten turkiye'de yasiyorken para biriktirmeye devam eder.

Paran varsa emeklilik icin turkiye ege ve akdeniz sahilleri cennet, ingilizler bosuna yerlesmiyor. Adam ulkesinde kalsa buyuk ihtimal emekli olamaz, ya da surunur.
0
cooperr
(09.07.21)
200bin dolara alacagin 2 tane istanbul evi ayda 8bin tl getirir.

Hic yatirimdan anlamasan gerizekali olsan yine 8bin tl gelirin oluyor.

Amerikada 5 sene boyunca 1000 dolara calissan, turkiye'de asgari ucretten 15 sene calismis sayiliyorsun.

Yani 5 sene amerikaya gidip 10 sene turkiye'de yatip sonra tekrar 5 sene calisabilirsin.
Zaten 30 sene gecmis oluyor emeklisin.

Ki 1000 dolarlik iste de calismazsin o hesap 5 seneye 30 sene falan olur.
0
divit
(09.07.21)
(16)

Yönetici/Müdür olmak herkesin hayali mi?

mysticriver
Türkiye şartlarında ciddi maaş artışı oluyor tabi çoğu insan belki bu yüzden istiyor. Ancak merak ediyorum özellikle yönetici olmak istemeyen var mıdır? Örneğin bir yazılımcı yönetici olunca bir daha dönüp kod yazamayacak belki. İnsan yönetmek yerine kod yazmayı tercih etmez misiniz? Yoksa bende mi
Türkiye şartlarında ciddi maaş artışı oluyor tabi çoğu insan belki bu yüzden istiyor. Ancak merak ediyorum özellikle yönetici olmak istemeyen var mıdır? Örneğin bir yazılımcı yönetici olunca bir daha dönüp kod yazamayacak belki. İnsan yönetmek yerine kod yazmayı tercih etmez misiniz? Yoksa bende mi bir tuhaflık var oturayım iş yapayım istiyorum. :/
0
mysticriver
(08.07.21)
Benim değil. İnsanla(özellikle Türk insanıyla) kesinlikle uğraşılmaz. Teknik iş yapmayı insan yönetmeye her zaman tercih ederim.
0
alisamadim
(08.07.21)
Hayır herkesin hayali değil.
Sektör burada bayağı önemli. Yönetici olduğunda alınacak riski stresi yogunlugu istemeyen bi suru iş arkadaşım var.
0
a perfect lie
(08.07.21)
ya şimdi türkiye şartlarında müdür olmadığın zaman sürekli ezileceğin için müdür olmak iyidir. yoksa iyi bir müdürün varsa güzel güzel çalışmak iyidir. ama tr'desin müdür olmak zorunda gibisin.
0
duyurukullanıcısı
(08.07.21)
Benim degil, daha once denedim. Iki kez. Ilkinde isini yapmak istemeyen benim de ustumle (CEO) ile gorusup isten kaytardilar. Digerinde insanlar isini yapmayinca ben terfi etmeden onceki arkadaslarimla aram bozulmaya basladi. Iyi arkadaslar ama iyi bir calisan degiller. O nedenle kendim is yapmayi tercih ediyorum.

Mudur olmak isteyenlerin cogu bence hava atmak icin istiyor. 2000 lira fazla alirim diye sabah ogle aksam, hafta ici ve hafta sonu is dusunmek istemiyorum.
0
howfaristhesky
(08.07.21)
@duyurukullanıcısı bence işin en kötü kısmı o. Yöneticinin biri gelecek belki senden daha tecrübesiz ama sırf title'dan dolayı ezileceksin.
0
🌸mysticriver
(08.07.21)
Yapılacak yöneticilik var, yapılmayacak yöneticilik var. Çok genel bir soru. Hayalim değil ama iyi fırsatlar için neden olmasın diye düşünürüm.
0
dissendium
(08.07.21)
Sende dogustan yoneticilik kumasi yoksa 8-5 kod yazmaya devam, zaten cogunluk boyle.

Yonetici kafasi olan adam icin ise amelelikten baska birsey degil, vakit kaybi.
0
cooperr
(08.07.21)
2 Kere müdürlük teklifi geldi ikisini de reddettim. Müdür olunca CEO ya ona buna yalama yapman lazım, bazen haksızlığa göz yumman lazım, personelin değil yönetimin tarafında olman lazım hatta bazı durumlarda hak yemen yenen hak için ses çıkarmaman lazım. Ben bunları yapabilecek bir insan değilim
0
paramolacak
(08.07.21)
Benim degil. Su anki calistigimdan daha fazla calismayi/daha fazla sorumluluk aldigimi dusunemiyorum.
0
hot potato
(08.07.21)
Valla ben insanları yönetmekten, insanlarla uğraşmaktan nefret ediyorum. Yöneticilik işi de yönetim dışında bir yerde ağzının iyi laf yapması, manipülasyon ya da tam tersi bazen dayatma-zorlama olayı olduğu için hiç istemiyorum böyle seyleri.
0
j r r tolkien hayrani
(08.07.21)
Benim eski it mudurumun loglarina bakmistim, aylarca sisteme girmemisti.
Dusun adam pc acmiyor. Hic login olmamis aylardir.

Sadece toplantilara giriyor onda da fikir one surmuyor, uyduruyor bir seyler. Kimse ona soru sormuyor aptal rolu yaptigi icin sorunun cevabindan korkuyor herkes.
Pandemi boyunca deniz kiyilarinda gezdi istanbulda evdeymis rolu yaparak.

Boyle mudur olduktan sonra daha ne olsun.
Onun direktoru de sadece outlook acardi.
Sadece mail atiyorsun 50bin maas veriyorlar.

Kim istemez bunu.

Ha depo muduru falansan o kotu tabi.
ama yazilim mudurlugu cok asiri sorunlu 24 saat calisan bir yerde degilsen kebap is.
0
divit
(08.07.21)
ben kesinlikle ekip yönetme taraftarı değilim, özellikle çok uluslu firmalarda seni bağlayan çok fazla şey var. öyle kafana göre at koşturamıyorsun. küçük firmada yaparım ama neşter benim elimde olacak. benim segmentimde öyle değil maalesef.
0
roket adam
(08.07.21)
Benim öyle bi hedefim isteğim yoktu ama oldum. Daha doğrusu TR'de piyasada o teknik kararları verebilecek (ve işler patlayınca sorumluluk alabilecek) kimse kalmadığı için ihale bana kaldı.

Kötü değil. Hala kod yazıyorum, ekstradan insandır, maildir, toplantıdır oluyor bir sürü. Ama en güzel tarafı şu, önceden de çalıştığım yerde zaten bi şekilde neyin nasıl yapılacağına ben karar vermek zorunda kalıyordum, yani millete, yöneticime "bu böyle olmaz, şöyle yapalım" diye laf anlatmakla uğraşıyordum. Şimdi o yok, böyle diyorum öyle oluyor. Daha pratik yani.

Bu karar verme dürtüsü yoksa zaten yönetici olmayın, boşuna strese girersiniz. Sonrası da yanınızda çalışanlara dert olur.
0
plutongezegendegilmi
(09.07.21)
ben “insan yönetmek” kısmını anlamadım çok. daha doğrusu, benim yönetici saydığım kişiler çok doğru konumlanabilen, kafasını çok iktisatlı kullanabilen, tecrübeli kişilerdi. teorik bilgi ve çok çalışmakla edinilmiyor o beceri. yani, sizin model biraz daha uzak, anlıyorum da... herkes insan yönetiyor, zaten. yani, yaptığımız şeyler her zaman insanlarla alakalı. iyi idareci durumları yönetiyor. teferruatla uğraşmıyor ama benim bitmiş işime bakıp nerede yanlış olabileceğini söyleyebiliyor. “bunu niye böyle yaptınız?” sorusuna çünkü şöyle şöyle çalışmadı” denildiğinde çalıştırıyorsa cabası. yani, artık rehberlik etmek isteyeceğiniz seviye gelebilir. bundan zevk alabilirsiniz de... sadece parayla alakalı değil bunlar.
0
e haliyle
(09.07.21)
(5)

amerikan biralarının genel karakteristiği

we are floating in space
tatlılık amerikan biralarının genel karakteristiği midir? yani hepsi miller gibi mi? öyle ise çok kötü.
tatlılık amerikan biralarının genel karakteristiği midir? yani hepsi miller gibi mi? öyle ise çok kötü.
0
we are floating in space
(08.07.21)
Tatli mi? Tatli olan bir iki biralari var o kadar: corona, miller, bud light. Diger tum biralari sour IPA.

Hatta disari cikinca bira icmeye korkuyorum. Alman biralarini, Cek biralarini, hatta Efes ve Tuborg'u bile ozluyorum aci IPA icince.
0
howfaristhesky
(08.07.21)
tatlı biralar genelde ingiliz biraları oluyor.
0
jamiro
(08.07.21)
Hayir oyle degil. Hatta biradan anlayan Amerikalilar asla Miller, Bud Light falan icmez. Yaninda icince de dalga gecer. Sadece Pacific NorthWest denilen bolgede bile muaazzam bir bira kulturu var.

Buranin Migrosu sayilabilecek Ralphs/Safeway/Vons gibi supermarketlerde bile sadece bira icin genellikle 2 devasa reyon olur. Biri domestic digeri import biralar icin. Onlarda bile en az 50 adet farkli marka var. Tekel tarzi sadece alkol satan Total Wine, BewMo gibi buyuk supermarketde zaten butun dunyada satilan urunleri getiriyor. Benim evime yakin Total Wine'da Yeni Raki geldigi gun bitiyor. Ortalama Amerikali yeni seyleri denemeyi sever. Miller gibi biralar buranin Bafra sigarasi gibi. Ucuz oldugundan, yoklukta olana iyi gidiyor iste.


misal
seattle'daki butik bira imalatcilari
www.google.com!4m4!2m3!5m1!4e3!6e5
0
rm
(08.07.21)
Ben IPAciyim. Yuzlerce marka bira var, iki markaya bakip karar vermek yanlis olur.

Milleri, bud lighti falan evime sokmam, daha cok bir seferde yuzlerce kutu bira alan lescilerin takildigi markalar bunlar.

Lokal kucuk ureticilerin IPAleri super oluyor, craft biradan sasmiyorum son zamanlarda. Daha pahali ama icimi harika.
0
cooperr
(08.07.21)
deli gibi local draft bira yapan isletmeler var. bud,corona fln bildigin comar amerikalilar iciyor.
0
oscar
(09.07.21)
(16)

30 bin TL yazılımcı maaşı normal mi?

estranged
türkiye'deki büyük savunma sanayi şirketlerinde çalışan yazılım mühendisleri için bu rakam normal midir?
türkiye'deki büyük savunma sanayi şirketlerinde çalışan yazılım mühendisleri için bu rakam normal midir?
0
estranged
(08.07.21)
benim önceki hayatımda aldığım maaşa göre çok az.
0
himmet dayi
(08.07.21)
Yazılımcıyım, bu rakamı maaş olarak alan kimseyi tanımıyorum. Alan vardır ama normal maaş değil kesinlikle. Ortalamanın çok üzerinde.

1-) Brüt mü, net mi?

2-) Yazılımcı bir arkadaşımın ailesi, annemle konuşurken "oğlum 18 bin maaş alıyor" demiş, ben 9 bin aldığını biliyorum. Aile ve akrabalar maaş konusunda altta kalmamak için (aynı evlenirken "oğlan çok zenginmiş" yalanı gibi oluyor bu) yalan söyleyebiliyor, bu maaş duyma maaşsa yalan olma ihtimali yüksek.
0
hayirsiz
(08.07.21)
30k maaş ancak kritik bir pozisyondaki 10+ yıl tecrübeli veya orta seviye yönetici pozisyondaki mühendis alır.
0
orpheus
(08.07.21)
Herkesin bilmedigi birsey biliyorsa 50k, 60k, 100k de alir. 30k dolara vurdugun zaman yokoluyor zaten.

Petrol firmalarinda calisan saati $1000 olan muhendisler var, "saati".
0
cooperr
(08.07.21)
Ben 50binden aşağı alan yazılımcı tanımıyorum. Bu arkadaş bayağı az alıyormuş.
0
prole
(08.07.21)
Rakam normal değil anormal, bu kadar anormal derecede düşük maaşları nasıl teklif edebiliyorlar aklım almıyor.
0
paramolacak
(08.07.21)
Brüt alıyordur. Brüt maaşım 25 bin tl.
0
dieis
(08.07.21)
Sabit olmasada freelance danışmanlık yapan yazılımcılar alabiliyor.
Günlük rateleri 1,5 - 2 k arası kesiyorlar.
Ar-ge ayağına devlet teşvkiği işini de ayarlayıp, vergi muafiyeti ile +30k kazanabiliyorlar.
0
gibicibicis
(08.07.21)
Freelance ucretleri bu seviyede, maas olarak veren az ama var tabi.
0
divit
(08.07.21)
Olması gereken bu ama bu parayı vermezler maaş olarak.
0
integrative
(08.07.21)
3000 euro bile etmiyor. yurt dışına bağlı uzaktan çalışan kişiler için normal. TR'deki şirketler için oldukça yüksek. Sağlam deneyim gerektirir.

Bir de bu parayı almak deneyim kadar şans ile de alakalı biraz. Sıradan bir profil remote pozisyon denk getirebilirse, TR şirketinde çalışan çok sağlam adamlardan daha iyi kazanabiliyor. 30000 kazanıyorsa kimsenin yapamadığı işleri yapıyordur diye düşünme yani.
0
synesthesia
(08.07.21)
10bin kişiye yakın çalışanı olan bir holdingin it direktörünü tanıyorum. Bu kadar (Net) maaş almıyor. Elden para alıyorsa bilmem tabi. (holdingin elden para vereceğini sanmıyorum)
0
dadasalon
(08.07.21)
Millet uçmuş. 30 bin çok fazla. Vermezler
0
grid
(09.07.21)
Guzel para. Sanirim tecrubesi oldukca fazlaysa alabilir.
0
j r r tolkien hayrani
(09.07.21)
Büyük savunma sanayi şirketinde düz yazılımcı bu maaşı almaz, çünkü orada zaten doğru düzgün bir şey yapmıyorlar, maaşları hele de giriş seviyesinde çok da yükseltmeye gerek yok. Onun yerine 8-10 bine yeni mezun alırsın, üç aşağı beş yukarı aynı şeyi yapar zaten. Savunmada seviye yerlerde.

Doğru düzgün bir startup'ta alır ama.
0
plutongezegendegilmi
(09.07.21)
herkes anormal yazmis ama 3 yil tecrubeli arkadasima daha yeni 19 bin net onerdiler o da dedi ki bana 19 veriyorlar gitmek istemiyorum adama 20 bin net verdiler mevcut is yerinde devam ediyor. eger daha fazla katma deger sagliyorsa neden vermesinler 30 bin. cok da anormal gelmedi. ama sanmiyorum ki genel maas skalasi boyle olsun sivrilmis parlak adama verirler boyle paralari.
0
eipcack
(09.07.21)
(5)

iki shengen vize sorusu

buenosdias
1. vizemin bitmesine 2 ay var. bir vize bitmeden otekine basvurabiliyor muyuz?2. pasaportumu yeniledim ama 2 aylik vizdem eski pasaportumda kaldi. eski pasaportla cikabilirim dimi?
1. vizemin bitmesine 2 ay var. bir vize bitmeden otekine basvurabiliyor muyuz?
2. pasaportumu yeniledim ama 2 aylik vizdem eski pasaportumda kaldi. eski pasaportla cikabilirim dimi?
0
buenosdias
(08.07.21)
1. Evet - neticede yeni seyahat tarihleriniz mevcut vizenize sigmayabilir.
2. Hayir, yeni pasaportla cikartacaksiniz. Isterlerse eski pasaportu da basvurunuza koyarsiniz ek belge olarak.
0
hot potato
(08.07.21)
1.evet
2.yenisini çıkartırken, eski pasaport geçersiz kılınıyor. kimlik sonuçta bu, aynı anda iki adet pasaportunuz olamaz.
0
rewlack
(08.07.21)
tesekkurler. ama yeni pasaportumda vize bilgisi yok. eskisinde kaldi normal mi?
0
🌸buenosdias
(08.07.21)
Iki pasaportla gidilip damgalar yenisine vurulur. Eski pasaporttaki Vize gecerli yani.
0
c1b2k3
(08.07.21)
1- evet
2 - cift paraport gezmen lazim, eskisindeki vizeye bakacaklar.
0
cooperr
(08.07.21)
(22)

ikinci doz aşınızı ne zaman oldunuz veya olacaksınız?

neoluyokardesimnebutantantana
4 hafta,5 hafta,6 hafta ?
4 hafta,5 hafta,6 hafta ?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(08.07.21)
6. haftaya randevu almıştım, iptal edip 4. haftaya çektim son değişiklikten sonra. bayramdan önce olacağım ikinci dozu.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(08.07.21)
5. haftada olmustum. Yer yurtdisi
0
kuehles blondes
(08.07.21)
6 hafta. 4 haftaya indirdiklerinde zaten 5. haftadaydim, erkene cekme imkanim da olmadi.
0
lemmiwinks
(08.07.21)
4. hafta. Ben de ikinci doz için ilk randevu aldığımda 6 hafta sonraya verdi. Yeri uzaktı diye 1 hafta sonra tekrar kontrol ettim, 4 hafta sonrasına verdi bu kez. 6'yı iptal edip 4'ü aldım yakında bir hastaneden.
0
IncredibleMau
(08.07.21)
6'ydi 4'e indirdim. haftaya oluyorum.
0
buenosdias
(08.07.21)
4. Hafta oldum
0
ceketimi alip cikcam
(08.07.21)
25 temmuz'da, 28. Günde olucam.
0
Jux
(08.07.21)
6'ydi. 4'e dusurulunce en erken tarihe aldim.
0
invictae
(08.07.21)
6. haftaya randevu almıştım, iptal edip 4. haftaya çektim son değişiklikten sonra +1
0
kobuzchu kiz
(08.07.21)
6'dan 4'e indi 15 temmuzda 2. doz biontech olacağım.
0
reanarchy
(08.07.21)
33. gun
0
bay b
(08.07.21)
4 hafta 4 gün sonra bugün olacağım.
0
avianthem
(08.07.21)
24 temmuzdu, 4 haftaya inince hemen değiştirdim. tam 4 hafta sonrasına aldım.
2 saat önce oldum.
0
halanne
(08.07.21)
28. gün
0
tamam sakinim
(08.07.21)
28. gün
0
yeninesiltupcu
(08.07.21)
6. hafta idi. Ama 4. haftaya çekmeyi planlıyorum. Bayramdan önce olup bayrama öyle çıkmak istiyorum.
0
zimbirik
(08.07.21)
6. Hafta 1 ağustosta.
0
lüzumsuz adam
(08.07.21)
4 hafta sonunda oluyorum.
0
robokot
(08.07.21)
21 Haziran ✓ 19 temmuz
0
anon1m
(08.07.21)
6. haftaya randevu almıştım, iptal edip 4. haftaya çektim +1

9 Haziranda olmuştum ilkini. İkincisi de yarın olacağım hayırlısıyla.
0
put it in your appropriate place
(08.07.21)
8. haftada olacam eger kalmadi falan demezlerse- yurtdisi
0
cooperr
(08.07.21)
4 hafta
0
photo85
(09.07.21)
(3)

İkinci el otomobil

dissendium
İkinci el otomobillerin ekspertiz videolarını izliyorum bazen. Adamlar dolandırıcılıkta doktora yapmışlar. Arabanın önü 2012 model, arkası 2016 model. Birleştirmişler ama işçilik çok iyi. Satın alan birkaç ay fark etmemiş bile. Merak ettiğim, yurt dışında da böyle bir olay var mı? Almanya'da böyle ş
İkinci el otomobillerin ekspertiz videolarını izliyorum bazen. Adamlar dolandırıcılıkta doktora yapmışlar. Arabanın önü 2012 model, arkası 2016 model. Birleştirmişler ama işçilik çok iyi. Satın alan birkaç ay fark etmemiş bile. Merak ettiğim, yurt dışında da böyle bir olay var mı? Almanya'da böyle şeyler yapan var mıdır? Arabalar zaten ucuz olduğu için o kadar uçacaklarını zannetmiyorum ama yine de sormak istedim. Bir de diyelim biri sıfır araç almak istiyor. Sıfır aracın ekspertizi nasıl oluyor?
0
dissendium
(07.07.21)
Avrupa/abd işçilik çok ücreti pahalı ve araçlar uygun fiyatlı olduğu için kimse girmiyor o işlere. Sıfır arabayı alanda gidiyor ekspere giriyor. Bazen araba taşıma esnasında çiziliyor ve ya başka bi sebeple kaportasında hasar oluşuyor. Bayide aracı servisinde boyatıp satıyor. Bir arkadaşım bagajı boyalı aracı bayi fiyatının altında aldı bayi söyledi burası boyalı o yüzden fiyatı uygun diye.
0
1917
(07.07.21)
Kanada'da kaporta isciligi inanilmaz pahali ve iyi kaportaci bulmak cok zor. O yuzden buyuk kaza yaptin diyelim iki secenek var. Ya sigorta dahil oluyor ve hasara bakiyorlar, eger aracin degerinin %50sini gecen hasar varsa ki airbagler falan patladiysa bu cok yuksek ihtimalle boyle oluyor, arac perte cikiyor. Sana aracin parasini veriyorlar, yeni arac ile devam ediyorsun.

Ya da sigorta karsilamiyorsa (tek tarafli sigorta yaptirdin ve suc sende ise sigorta senin degil karsi tarafin hasarini karsilar) ve hasar cok cok buyuk degilse o zaman sen kenarda kosedeki dandik kaportacilara gidip, cikma parca falan kullanarak toplattirmaya calisiyorsun. Kazali araba o yuzden cogunlukla 10km ilerden belli oluyor. Araba da ucuz oldugu icin cogunlukla bu ihaleye kimse girmez.

Hasar kaydi eger ise polis/sigorta dahil olmadiysa gozukmuyor.

Elimde eski bir arac vardi mesela, bel alti boya attirmak istedim $5000 fiyat verdiler. Komple araci boyatmak icin $10.000 civari para istiyorlar.

Iscilik cok pahali oldugu icin kesilmis eklenmis arac falan bulmak pek mumkun degil, ama insanlar hobi olarak kendi garajlarinda 3 kulustur alip parcalari birinden birine aktarip bir arac ortaya cikartabiliyorlar, sonra onu muayeneye sokuyorsun gecerse binersin.
0
cooperr
(07.07.21)
ABD'de arada bir vardır belki ama bu kadar yaygın ve kanıksanmış durumda değil tabi. Anca kendi proje aracın için sağdan soldan parça ile toplayacaksın da anca öyle erişeceksin böyle ucubeliklere. Buradaki 16-17 yaşındaki elemanlar bile garajda yaptıgı dandik proje aracına en azından bir roll cage koyuyor ki bu da dalavere ile iş yapmak değil zaten.

Bir de bu 3 hurdadan 1 araba toplama olayı burada sıradan oto tamircilerinin, kaportacılarının yapıp para kazanacağı bir iş değil. İşini etik ile yapan adam zaten kazanıyor. Bunun üzerine bir de aylık ~$500 vererek altına AMG çekebliceğin ortamda kim 10 yaşındaki araçları birleştirerel tekerlekli tabut imalatıyla uğraşacak yani.
0
rm
(07.07.21)
(9)

Şu An Biraz Birikmiş Paranız Olsa Ne Yaparsınız?

pantepember
Mesela 50 bin TL.
Mesela 50 bin TL.
0
pantepember
(06.07.21)
O kadar param var zaten, faizde duruyor cok da yuksek bir para degil, 5000 euro ediyor mu?
0
howfaristhesky
(06.07.21)
hiçbir şey. 50 bin tl ile hiçbir şey yapılmaz.
0
jelly bear
(06.07.21)
Mevduat'a koyarım, ne emmeye ne gömmeye diye tabi ettiğimiz bir meblağ.
0
paramolacak
(06.07.21)
%40 BTC
%40 ETHEREUM
%20 CHAINLINK alıp cüzdanıma çekerim. 6 ay sonra kar almaya başlarım.
0
ehti
(06.07.21)
Guzel bi tatil.
0
brkylmz
(06.07.21)
Olabildiğince borç ödeyip yükümü azaltırım.
0
1bir1bir1
(06.07.21)
Valla bu tür sorular bende garip duygular uyandırıyor. Önceden direkt parayı döviz karşılığına çevirip ona göre cevap verirdim ve "o paraya bişey olmaz", "o da para mı" tarzı olurdu cevaplarım ancak işin bir de diğer yönü var maalesef. Yani maaşları baz alıp düşününce de oldukça büyük bir para gibi geliyor insana bu meblağlar.

Atıyorum ortalama 5 bin maaşı olan biri her ay maaşının yarısını bir kenara atsa bu para 20 aylık bir birikimin sonucu, o yüzden iyi para etmesi gerekir. Ancak pratikte maalesef öyle olmuyor ve bu da cidden üzücü bir durum. O yüzden böyle "o da para mı" tarzı cevaplar bir yerde de sanki küçümseme gibi geliyor. Ne bileyim ben gelip 2 yıl bişeyleri zar zor biriktirip daha sonra da o para eriyip gitmesin diye tavsiye duymak istesem ve biri bana gelip "o para hiçbir sey" dese sinirlenirim. Tamam onu diyen adam da haklı ve o paranın pek bişey ifade etmemesi de onun suçu değil ancak yine de insana o cevabı duymak garip geliyor.

Neyse, sanırım gereğinden fazla uzattım yine. Ben sanırım o parayla döviz alırdım en azından paramin her geçen gün eriyip gitmesini izlemek istemezdim.
0
j r r tolkien hayrani
(06.07.21)
%50 btc, %50 eth
0
cooperr
(07.07.21)
Bu parayı bilerek biriktirmedim. Epey zamandır minimal bir hayat yaşıyorum. Eskiden olduğu kadar alışveriş yapmıyorum - giyim, ev eşyası vb. Sanırım biriken bu paranın en büyük nedeni bu. Yaklaşık bu kadar da okul için harcamama rağmen.

Soruyu sorarken detay vermedim, çünki sorunun daha genel olmasını istedim. Herkes kendi sorusuna cevap verebiliyor böyle olunca. =]

Bu arada, yıllar önce 100 TL'lik BTC almıştım. Az önce kontrol ettim, 1400 TL olmuş =0
0
🌸pantepember
(07.07.21)
(6)

150.000 UI D vitaminini bir kerede içsem olur mu?

ya ben lan neyse
doktor günde 20 damla dedi.1 kerede içsem bir şey olur mu? D vitamini eksikliği var bende.300.000 ampülleri içiyorlar ama bunun içinde başka maddeler de varmış:Yardımcı maddeler:Disodyum hidrojen fosfat, susuz 9 mg/1 mlPolioksil 35 kastor yağı 20 mg/1 mlSukroz 250 mg/1 ml
doktor günde 20 damla dedi.

1 kerede içsem bir şey olur mu? D vitamini eksikliği var bende.

300.000 ampülleri içiyorlar ama bunun içinde başka maddeler de varmış:

Yardımcı maddeler:
Disodyum hidrojen fosfat, susuz 9 mg/1 ml
Polioksil 35 kastor yağı 20 mg/1 ml
Sukroz 250 mg/1 ml
0
ya ben lan neyse
(06.07.21)
doktorum bana 50.000 ui devit'i direkt içebilirsin demişti ama 150.000 ui bilemedim. sen yine de doktorun dediği gibi iç boşuna organlarını yorma.
0
false pretension
(06.07.21)
300.000lik ampulü içiyordum ben. 2-3 kere içtim hatta bir şey olmadı.

haftalık ama onlar.
0
jelly bear
(06.07.21)
içilir mi?
0
🌸ya ben lan neyse
(06.07.21)
Devit-3 ampul ise içilir. Ben 300'lüğünü içtim, kaçtır içiyorum. Devit-3 ampul değilse bilmiyorum.
0
1bir1bir1
(06.07.21)
Böbreklere zarar verebiliyor. Doktorların verdiği dozlar genelde güvenli limanlar oluyor, ne öldürüyor ne güldürüyor. Tahlil sonucuna göre belki bir anda o kadarı içmenize gerek yoktur.

50000 iu olanı d vitamini 20 ve altıysa bir haftada tüketmeyi öneriyor endokrin doktoru. Ampül yüksek doz olduğu için pek verilmiyor artık diye biliyorum.
Doktor değilim, d vitamini kullanıcısıyım
0
epitaf
(07.07.21)
d vitamini eksiligim var, olmasi gereken degerin 1/4u seviyesindeyim.
doktorun onerdigi takfiye gunde 5000 (5 damla)
0
cooperr
(07.07.21)
(5)

Hangi dil okulu?

dmnbl
Merhabalar,Bolumum Computer Science.IT Project Management Master'im var; polonya'da ingilizce olarak bitirdim ama ingilizcem konusunda pekte ozguvenli degilim bunu asip baska bir ulkeye gitmeyi istiyorum. Yasim 30 treni kacirmadan gitmek istiyorum.Ingilizcem kotu degil ama pratik yapamadigim icin pe
Merhabalar,

Bolumum Computer Science.IT Project Management Master'im var; polonya'da ingilizce olarak bitirdim ama ingilizcem konusunda pekte ozguvenli degilim bunu asip baska bir ulkeye gitmeyi istiyorum. Yasim 30 treni kacirmadan gitmek istiyorum.

Ingilizcem kotu degil ama pratik yapamadigim icin pek akicida degil. Bu yuzden kursa gitmek istiyorum.Sizce hangi ulke ve hangi programa katilmaliyim.

Ulke olarak hangisi Irlanda/Ingiltere/Kanada/ABD/Malta?

Tecrubeli biri yardimci olursa cok sevinirim <3
0
dmnbl
(05.07.21)
Maddi sıkıntı yoksa abd seçerdim.
0
but that was just a dream
(05.07.21)
@ but that was just a dream +1.

İmkanın varsa net ABD. İrlanda'nın dil okulları nasıldir bilmiyorum ama İrlandalıların konuştuğu ingilizce değil adeta, Dublinese. Kanada ABD gibi olur. İngiltere de çok iyi bir seçim. Malta hakkında bilgim yok ama görece ekonomik çok fazla dil okulu var orada diye biliyorum.
0
ozgurluk savascisi
(05.07.21)
Malta, irlanda kafadan elenir. Sempatimden dolayı ingiltere seçerdim ben. Güneyi olsun. Zevkli olur. Hem de güney’de nativeler fazla.
Abd de olur pektabii.
0
Deathrow
(05.07.21)
kanada/amerika icin universitelerin "continuing education" bunyesindeki kurslar olmali, oyle aciktan ozel kursa kaydolursan dil ogrenmeye degil gezmeye gelmis zipirlarla muhattap olursun birsey ogrenemezsin.
0
cooperr
(05.07.21)
Valla polemik değil de, gezmeye gelmiş batı avrupa zıpırları ve güney amerikalı okumuş kesimden bir arkadaş grubu yaparsan baya baya ingilizce de öğrenirsin, hayvani bi eğlencen de olur. 11 ay brighton’da böyle yaptım. Hayatımın en efsane ayları sayılır. İngilizce’de de ders verebilecek seviyeye ulaşmıştım bu macera sonunda.
0
Deathrow
(05.07.21)
(5)

Abd resmi olarak Kızılderili soykırımını tanıyor mu?

sonhakan
Kaynak göstererek cevaplarsanız sevinirim
Kaynak göstererek cevaplarsanız sevinirim
0
sonhakan
(04.07.21)
Hayır tanımıyor. Bakın 2-3 ay öncenin köşe yazısı: www.washingtonpost.com
0
kobuzchu kiz
(04.07.21)
Bir de o zamanlar ABD de henuz yoktu ya da bugunku ABD degildi. Daha cok Ingilizlerin ve Ispanyollarin soykirimi diyebiliriz.

Bir de sistematik oldurme yerine, eski dunyanin siradan hastaliklarina karsi bagisikliklarinin olmamasindan da cok yerlinin oldugu soyleniyor.
0
howfaristhesky
(05.07.21)
Sistematik oldurme var ama tanimazlar.
Kanada da tanimiyor anca ozur diliyor. Ozur bedava.

Yerlilere yiyecek kalmasin diye bizon soykirimi bile yapiyorlar
en.m.wikipedia.org
0
divit
(05.07.21)
ozgur demirtas bugun bir tweet atmıs diye, altında kaynak vs vardır belki.
0
delidiyorum
(05.07.21)
emperyalistler bu tarz vukuatlar karsisinda yarim agiz ozur diler gecer.
adamlarin uzerinden silindirle gecmisler ama bosuna soykirim falan demelerini beklemeyin.
0
cooperr
(05.07.21)
(10)

Nolcak bu kira fiyatlari

thad castle
Illa beylikduzune mi goc edicez azicik rahat buyuk evde yasamak icin :(
Illa beylikduzune mi goc edicez azicik rahat buyuk evde yasamak icin :(
0
thad castle
(01.07.21)
Beylikdüzüne gidiyorsan iyi bence, orada bile kiralar artmaya devam ediyor.
0
roket adam
(01.07.21)
Uzgunum ama artik beylikduzunde bile bu fiyatlara olmayabilir
0
balpolen
(01.07.21)
Kaç para oldu ki kiralar? Gecen duyuruda bir arkadasla konusurken merkezi yerde düzgün ev 4-5 bin lira demistim etiler'de mi bakıyorsun demisti. Kadıköy civari bakiyordum halbuki. Belki o görüp ev bulmaniza yardimci olur.
0
logisticsmanager
(01.07.21)
tam benim duyurum. gecen duyuru actim ben de ayni sikintidan.

sokaklarda universiteli evsizler olacak bir gun.. oraya dogru gidiyoruz gibi geliyor bana. her gecen sene bugun begenmedigimiz evlerin bile fiyati ucacak. ve bizim alim gucumuz ayni kalmaya devam edecek. cok sukur az kazanmiyorum ama artik ortalama diye bir sey kalmadi. ya fakirsin ya zengin. ondan bize yuksek geliyor kiralar ve bu durmayacak :(
beylikduzune gelince o da yok artik, eski evler -30 yillik galiba sormadim- ama 2500 tlye onlar bile olmuyor mesela. bi de 200 tl kadar aidat var (ozellikli, yeni evlerin aidati 500 falan) gercekten etmiyor. guzel bi yermis bduzu bu arada, ben begendim ama etmez, degmez o paralar o evlere.
0
Kittie
(01.07.21)
@kittie cok garip. Konuştuğum ayni arkadaş Beylikdüzü'nde sitede havuzlu garajli evlerini anca 2bine kiraladiklarini söylemişti.
Öyle değil mi piyasa?
0
logisticsmanager
(01.07.21)
yalnız çok kısa sürede aşırı arttı kiralar. 6 ay önce kadıköydeki 2500-3000 bandındaki evler bir anda 3500-4000 oldu. tam bir şeref yoksunluğu
0
inancsiz deve
(01.07.21)
@logistics: gecen hafta baktim yerinde. bolgeye pek hakim degilim ama beylikduzu var brylikduzu var. bir de esenyurt tarafi var. bduzu tarafi gunluk evlerin olmadigi daha duzgun siteler. ben hemen avcilar yanindaki kesimine baktim. ayni atakoy gibiydi. cok begendim.

arkadasinin dedigi yerler ya esenyurttur ya da bduzunde daha uzak mevkilerdir. esenyurdun da ucuz degil ayrica iyi yerleri.
0
Kittie
(01.07.21)
İlanları sürekli takip edip, pazarlık yapmak gerekiyor. İki ay önce taşındık, gün içerisinde her fırsatta sahibinden'de sayfa yeniliyordum. Nispeten temiz ve uygun fiyatlı evler anında kapılıyor. Evi görmeden depozito verenlere bile denk geldik.. Sonunda içimize sinen bir yeri ilanda yazılandan %10 daha uygun fiyata tuttuk ama çok zor iş.
0
gmzo
(01.07.21)
geçen günlerde bütçeme göre uygun bir yer bulabildim ama bulurken anam ağladı. Her gün Hepsiemlak ve sahibinden'e baktım. İlanlar kurdum. Lokal olarak emlakçılarla iletişimde kaldım. Evet piyasa çok kötü, 6000 liraya 1+1 isteyene yere de denk geldim Beşiktaş civarlardında ama sonunda bir şekilde şans kapımızı çaldı ve bulduk. Sanırım burada çözüm sürekli takipten geçiyor. Her ev sahibi çok da acımasız değil. Kendinizi iyi anlatınca, vibe ınız da uyuşunca kirayı düşürüyorlar
0
cancoskn
(02.07.21)
beylikduzunde pandemiden hemen once 2000tlye zor kiraladik, 3 oda sifir daire, 10. kat, kapali havuz, otopark vs, metrobuse yakin. Onu da bir ay oduyor, sonra iki ay odemiyor, aramazsak umrunda degil vs.

4-5binlik kiralari kolay kolay kimse odeyemez..
0
cooperr
(02.07.21)
(10)

Elektronik el freni vs. manuel el freni?

chicha_v2
Hangisi ve neden? :)
Hangisi ve neden? :)
0
chicha_v2
(30.06.21)
Elektronik çünkü Sene 2021
0
zoghurt
(30.06.21)
Durdugun yerde emniyet kemerini cikarirsan kendi cekiyor bu guzel.
Gaza basarsan da otomatik indiriyor bu kotu, guvensizlik hissi veriyor.
0
divit
(30.06.21)
manueldi önceki arabam, zamanla halat sıkıntı çıkarmıştı. el frenini çekiyorsunuz, araç gitmeye devam ediyor, bir yerden sonra iki elle el frenini çekmeye başlıyorsunuz. o yüzden kesinlikle elektronik diyorum.

arkadan itişli bir bmw 5 aracım olsaydı kesinlikle manuel derdim ama :)
0
trajikomix
(30.06.21)
sene 2019. eniştemde passat var. yolda gidiyoruz, hız 120 civarı. Baktım, iki koltuğun arasında bir düğme var pencere açma kapama tuşu gibi. "Bu ne lan?" deyip bir yokladım, araba durdu-kalktı, facianın eşiğinden döndük. Bu da böyle bir anımdır. Manuel el freninin öyle çok sık sorun çıkaran bir şey olduğunu sanmıyorum. İkisi arasında ben olsam ben de elektronik olanı seçerdim ama yani çok da elzem değil bence. Alt tarafı arabayı durdurduğun zaman şanzımana yük binmesin diye çektiğin bir dalga. Mekanizması da basit, akmaz kokmaz.
0
prole
(30.06.21)
manuel olan cozurt diye ses çıkardığı için zamanla yıpranma, bozulabilme ihtimali varmış gibi geliyordu bana. teknik olarak doğru mu bilmiyorum. elektronik olandan memnunum, daha premium bir hava veriyor. onun dışında insanın el freninden nasıl bir beklentisi olabilir :D
0
bruges
(30.06.21)
Manuel artık çok eski geliyor ya. O cart sesi acayip demode.
0
roket adam
(30.06.21)
elektronikte "auto hold" da oluyor mis gibi. o yüzden tabi ki elektronik.
0
jamiro
(01.07.21)
Artik modern araclarda manueli unut, yavas yavas tamamen yok olacaklar.

Giderken cekince takla atmak gibi bir durum yok, kiralik araclarla farkli markalarda denedim cunku el freninin olmamasi cok sakincali. Kesinlikle arka lastikleri kitlemiyor, kontrollu bir sekilde fren yaparak araci durduruyor, ki zaten oyle olmasi gerekir. Dolayisiyla bence manuel frenden daha guvenli. Bu tarz fonksiyonlar fool proof yapilir, yoksa hergun onlarca arac takla atardi.

Obur taraftan, arka frenlere bagli iki servo motorla calisiyor. O motorlar ilerde bozulursa kesin degisimi pahaliya patlar. Arabalarin teknoojisi arttikca tamiri pahalilasiyor.

Ozetle eger driftci degilsen elektronikte sikinti yok.
0
cooperr
(01.07.21)
Manuel diyorum. Ben garanticiyim, durduktan sonra o tuşa basınca devrede gibi gözüküp aracı tutmuyor olabilir. Çocuk genç veya sen yanlışlıkla basabilirsin tekrar.Ayrıca kilitli şekilde yolda kaldığında klasik çekici aracı halatla çekerek alamıyor. Yerden kaldırıp alan çekici gerekiyor.
0
efsane
(01.07.21)
Auto tabi ki. Manuelin o kocaman kolu bile sıkıntı, cok yer kaplıyor. Elektronik freni devreye aldığımda çıkan dizzzzt sesi de çok hoşuma gidiyor ayrıca. :)
0
aslil
(01.07.21)
(11)

Sizce şu cv tasarımı nasıl?

candide
İyi mi? https://www.hizliresim.com/tw679ubedit: bu cv bana ait değil tabii ki, canva'dan aldım deli misiniz djsjskdf
İyi mi?

www.hizliresim.com

edit: bu cv bana ait değil tabii ki, canva'dan aldım deli misiniz djsjskdf
0
candide
(30.06.21)
fotoğraf ve ev adresi ne alaka. sizi istemeye gelmeyeceklerse bunlara gerek yok.
0
bronz böcek
(30.06.21)
tartışmaya girmek istemiyorum. ancak başvurulan iş fotomodel vb. değilse fotoğraf çok gereksiz. fotoğrafınız bu taslaktaki gibi değildir, sizi olduğunuz gibi göstermeyen bir vesikalık koyup kendinizi neden dezavantaja koymak isteyesiniz? adres aynı biçimde. "sarıyer" yazacaksınız sizi bir kalıba koyacak, "esenler" yazacaksınız bir kalıba koyacak, ne gerek var.
0
bronz böcek
(30.06.21)
bu formati daha once gordum. cok guzel bence. hatta bunun mint yesili versiyonu vardi gorsel olarak o da iyi.
0
Kittie
(30.06.21)
bronz böcek yurtdışında yaşıyor olmalı. tr de fotosuz kabul eden yer mi var?
0
gelmeistemem
(30.06.21)
Fena değil ama bence en iyi CV kendini en iyi açıklayabildiğin CV. Bu tip tasarımlar anlatımı sınırlandırıyor biraz. Tasarıma uymak zorunda kalıyorsun. Bu arada CV'ye fotoğraf koyulabilir. Ben CV hazırlama için 6 saatlik eğitime katılmıştım. Adres de yazılabilir. İşveren belki sen çok uzak ilçedesin, buraya gelmen zor olur diye düşünüp hiç iletişim kurmayacak sizle. Tuzla'da oturuyorsanız Arnavutköy'e gitmeniz belki sorun olacak. Bunların en baştan belirlenmesi önemli. Kapı numarasına kadar yazılmadan kısa adres yazılabilir.
0
dissendium
(30.06.21)
Ben sol sütunu fazla geniş buldum. Bir de koyu arkaplan sevmiyorum eğer karşıdaki yer print edecekse.

Başvuracağınız ilan modellik (veya direkt insanla muhattap olacağınız bir iş) değilse fotoğraf olmasın +1, profesyonel bir şey değil.

Bir de tasarım önemli değil ki hocam, önemli olan içerik. Ben ilk işime bi text dosyası atmıştım notepad'dan bişeyler karalayıp, ama girdim işe. İçerikten kastım sertifika şu bu değil. CV sizin kim olduğunuzu anlatır, bunu düzgün anlatabiliyor musunuz o önemli. "Ne anlatıyor" sorusu, "nasıl görünüyor"dan önemli yani CV için.
0
plutongezegendegilmi
(30.06.21)
Bana fotosuz başvuru olunca fotosuz başvurular kabul edilmiyor deyip redliyorum
0
musmus
(30.06.21)
Avrupa'dan bildiriyorum; burada da fotoğraflı cv cok aliyoruz ve hayatimda "oha fotoğraf mi" dendigini görmedim. Ben hep fotoğraflı yolladim, Türkiye'de de genelde fotoğrafli gördüm.

Sol sütun fazla genis+1
Arka plan koyu olanlar print icin sikinti+1

Yalniz dizayn önemsiz diyemem. Geçen bir cv geldi, cv bir ajansin templatei, vallaha cvyi anlayana kadar adaydan vazgececektim öyle sacma bir dizayn yapmislar, anlasilmiyor.

Yalniz yeni cvler hep böyle gibi, kimden cv alsak yüzde 90 bu tarz geliyor. Nerede eski worde beyaz fona siyah harfli cvler :)
0
logisticsmanager
(30.06.21)
Lise mezunu biri için fazla iddialı buldum :D

Şaka bi yana biraz fazla şekil şukul geldi bana, başvuru yapılacak yere göre uygun olabilir de olmayabilir de. Şununla belediyeye işe başvurduğumu düşünemiyorum mesela.
0
buff
(30.06.21)
Tasarım güzel buna cok benzeyen bir formatta tek sayfa cv kullaniyorum. Cvde fotograf olur bu arada, ingilterede nadir, onun disinda global bir uygulama.
0
pofudukayi
(01.07.21)
- koyu renkli tasarimlar cv ye gore degil bence, adamlarin renkli print edeceklerinin garantisi yok. Print etti yazilar nasil gorunecek belli degil. Arka fon beyaz olmali.

- foto ulkeye gore degisir, bazi ulkelerde fotograf, yas, cinsiyet belirtilmez ayrimciligi onlemek icin. Direk adayin gecmisine yaptiklarina bakip ilk mulakat icin aranir. Ashley herhalde hanim diye cagirirsin, coluk cocuk sahibi erkek cikabilir.

- sektore gore de cv degisebilir, bir sektorde is yapan bir cv baska bir sektorde bir ise yaramayabilir.

- Tek sayfa kurali iyidir guzeldir de deneyim elde ettikce sigmaz.
0
cooperr
(01.07.21)
(6)

Avrupa'da Türkiye'ye arabayla tatile gelenlerin deneyimleri

logisticsmanager
SelamlarSimdi bu sene olmasa da belki seneye vs arabayla Türkiye'ye gelir miyim acaba gibi düşüncelerim var. Şimdi köpek de var, dedim onu da getiririz falan yoksa evde köpek bakicisi ile birakicaz ucakla gelicez.Fransa'dan gelecegim. 2900 km diyor.Nasildir, yapilir mi? Dertleri nelerdir vs merak ed
Selamlar
Simdi bu sene olmasa da belki seneye vs arabayla Türkiye'ye gelir miyim acaba gibi düşüncelerim var. Şimdi köpek de var, dedim onu da getiririz falan yoksa evde köpek bakicisi ile birakicaz ucakla gelicez.

Fransa'dan gelecegim. 2900 km diyor.

Nasildir, yapilir mi? Dertleri nelerdir vs merak ediyorum.
0
logisticsmanager
(30.06.21)
yurt dışı tecrübem olmadı. ama türkiye içinde 800-900 km araba kullandım. toplam 3-4 mola verdim. gideceğim yere vardıktan sonra aşırı yorulmamıştım ama üzerimde bir ağırlık vardı. eğer full araba kullanırız 2 şoförüz biri uyur diğeri sürer derseniz belki kulağa mantıklı gelebilir ama 2900 km yine de çok yorucu olur emin olun. köpeğiniz de varmış, sanırım 2-3 saatte 1 mola vermek zorunda kalacaksınız. dikkat dağınıklığı, sıcak, bilmediğiniz yollar vs. işin içine girince riskli olabilir. tavsiyem yolu 2'ye bölün. 1500 km bir gün 1500 km bir gün gelin. arada 1 şehirde uyuyun, duş alın vücudunuz bi kendine gelsin.
0
golgi aygıtı
(30.06.21)
youtube'da sıla yolu diye aratırsanız, yapılıp kayda geçirilmiş bir çok yolculuk karşınıza çıkıyor. Bir fikir edinmenizi sağlayacaktır.
0
hayaletimsi
(30.06.21)
Yani aslinda fikir ediniyorum da 1.5 saat koyanlar var, arkaya ölürüm Türkiyem müziğini dayayip. Sikinti nedir nasil gecer vs yapmis varsa sormak isterim. Yoksa youtubeda video olduğunu biliyorum evet.
0
🌸logisticsmanager
(30.06.21)
köpeği bilmem ama ben 5 kez yaptım bu yolculuğu araçla. çok eğlenceli ancak bazı tarihlerde yola çıkıldığında gümrüklerde 10-15 saat bekleme gibi durumlar olabiliyor. özellikle almanya'da okulların tatil edildiği dönemler yollarda yoğunluğa yol açıyor. gerçi korona nedeniyle o kadar olmaz herhalde bu sene. hızlı gitmeyi tavsiye etmem birkaç yerde konaklama yapmanızı tavsiye ederim. rotaya bağlı olarak fikir verebilirim. ben hep yunanistan üzerinden gelmiştim.
0
burya
(30.06.21)
o yolu yapmadim, ama mutlaka bi gun yapicam. gozume italya'dan yunanistan'a feribotla gecilen rotayi kestirdim. sinir kontrolu sadece TR'ye girerken olmus oluyo. yani road trip kafasi icin yapilir ancak, diger turlu hakkaten cok uzun yol (ki bi de daha pahaliya oluyo).

benim gozumu korkutan TR'ye gitmesi degil, de donus yolu. uzun yolculuklarda (1500km +) eve donus yolu beni cok bayiyo.
0
lamartin
(30.06.21)
Avrupa guzergahi degil ama rekorum arabayla 3 gunde 3650km, uzun yolu cok severim beni pek etkilemiyor. Cikmadan arabaya saglam bakim lazim, dandik araclarla olmaz ben olsam arac 10 yasinin ustunde ise bulasmam, yas arttikca risk buyuyor. Yanina yedek benzin, alet edevat almak lazim, yedek lastigin havasini kontrol ettir vs.

otelleri onceden ayarlamadim, yoruldugum yerde ilk buldugum otele girdim yattim. elektronik esyalar icin ayri canta yapmistim onlari odaya yanima aldim arabaya girerlerse gitmesin diye. Full yuklu arabayla yola cikmistim, butun koltuklarin ustu esya doluydu.

Kopek ile nasil olur bilmiyorum..
0
cooperr
(30.06.21)
(7)

elmali olayı gerçek mi yoksa insanlar abartiyor mu?

buenosdias
abartidan kastim, isnad edilen suclamalar, iddialar vs.. hepsi %100 yasanmis, iriraf edilmis ve tespit edilmis seyler mi? anlamiyorum çünkü kesinlik varsa mahkeme niye serbest biraksin.
abartidan kastim, isnad edilen suclamalar, iddialar vs.. hepsi %100 yasanmis, iriraf edilmis ve tespit edilmis seyler mi? anlamiyorum çünkü kesinlik varsa mahkeme niye serbest biraksin.
0
buenosdias
(29.06.21)
Hocam millet nerden bilsin dava dosyalarinda tam olarak neler oldugunu ve ifadelerin hepsinin neler oldugunu? Yani olay %100 kesinlik olayi degil daha cok insanlarin artik adalet mekanizmasina guvenin kalmamasi ve adaleti saglamakla gorevli kurumlarin da bir standarti olmamasina yonelik tepkiler. Zaten millet biseyleri biriktirmisti bu da bardagi tasiran son damla gibi bisey oldu.
0
j r r tolkien hayrani
(29.06.21)
Soruya doğrudan cevap değil ama şu an tamamen saçma bir kurum linç ediliyor. 10 ağır ceza dosyayı bir kere eline almış ve sadece o hafta olduğu nöbetçi oldukları için onlara denk gelmiş. bir hafta önce olsa 9 ağır cezaya patlayacaktı.

Bunu geçtim elmalı ağır ceza asıl karar verme yetkisine sahip. Mahkeme başkanı istese şu an tutuklanmalarına karar verebilir. Ama 10 ağır cezanın öyle bir yetkisi yok. Nedense kimse elmalı ağır ceza için başlık açmıyor.

Yine ayrıca beraat etmediler. Yargılama devam ediyor. Belki aylarca ceza alacaklar yine girecekler. Şu an sadece yurt dışına çıkma yasağı verilerek geçici olarak serbestler.

Ben çok gördüm ilk derece beraat vermişken bölge adliyenin ilk celse hükmen tutukladığı dosyalara bu da öyle olaya aday
0
infernalcadre
(29.06.21)
sorun kimsenin mahkemeye güvenmemesi, kesin adam kayırmışlardır düşüncesi olduğu için bu tepki var.
0
duyurukullanıcısı
(29.06.21)
Siyasiye hakaretten evden alinip mahkemeyi beklerken 2-3 ay nezarathanede tutulan insanlar varken subyana taciz gibi bir suctan sartli tahliye edilirse birileri, ki cocuklarin ifadesinin ses kaydini dinledim anlattiklari inanilmaz, insan dogal olarak hayati sorguluyor. Bir olay dondugu kesin gibi.
0
cooperr
(29.06.21)
Ben ses kaydını dinledim. O ses kaydı eğer gerçekse insanlar haklı. Çizimleri de gördüm. Çizimler gercekte çocuğun ifadesi de cizime uyuyorsa yine insanlar %100 haklı.
0
westblack
(29.06.21)
Anladığım kadarıyla babanne ile gelin,gelinin kardeşi ve yeni eşi arasında husumet var. Bu nedenle dosyayı tümüyle incelemeden birşey söylemek bu kadar kolay olmamalı.
0
hebanon
(30.06.21)
elmali olayi gibi binlerce olay var. hukumet, bir defadan bir sey olmaz kafasinda ve her seyi sumen alti etme derdindeler. milletvekilleri, burokratlar arasinda pedofiliye yonelen insanlar oldugunu duydum. pekcok tarikatta, ensar gibi pekcok vakifta bu tarz seyler cok yaygin..kendi isleri bozulmasin diye bu tarz davalari sessiz bir sekilde kapatma derdindeler. elmali olayinin da muhtemelen ucu yerel siyasilere dokunuyor. bu, sedat peker'in iddalarinda gecen, baykal'a genc kiz ayarlayan saray danismani aslinda yetiskin genc kizlar ayarlamiyor olabilir.
0
ubi dubium ibi libertas
(30.06.21)
(10)

28 yaşında 400.000 TL ile nasıl bir hayat

kaleidoskop
iyi günler, çok ayrıntıya girmeden 28 yaşında çeşitli sektörlerde iş tecrübesi olan bir genç fakat altın bilezik olarak bir mesleğe sahip değil, işi bırakmış, şu an kenarda 400 bin TLsi var. siz olsanız bu durumda ne yapardınız?örnek olarak; kendinize maaş mı verirdiniz, yoksa toplu parayı riske edi
iyi günler,
çok ayrıntıya girmeden 28 yaşında çeşitli sektörlerde iş tecrübesi olan bir genç fakat altın bilezik olarak bir mesleğe sahip değil, işi bırakmış, şu an kenarda 400 bin TLsi var.

siz olsanız bu durumda ne yapardınız?
örnek olarak; kendinize maaş mı verirdiniz, yoksa toplu parayı riske edip bir iş mi kurardınız ya da bu parayı yatırımlarla çevirir miydiniz veya bu parayı bir meslek öğrenmek için mi kullanırdınız?

tabi ki üstteki örnekleri genişletebilirsiniz fakat bunlar dışında fikirler daha ufuk açıcı olur.

bonus sorular;
1-ayrıca bu toplu para aşağı yukarı 45k USD ediyor. ABD'de bir hayat kurmak için sizce yeterli mi?

2-400K TL sizin için nasıl bir para, az mı çok mu şu an elinize geçse hayatınızı nasıl etkiler?
0
kaleidoskop
(28.06.21)
400 bin tl süper bir para, şu an içinde bulunduğum şartlar içinde elime geçse işi bırakırım, ki bu parada zaten beni uzun süre geçindirir.
Ben olsam dil okuluna giderdim, sonra bir okul'a kayıt olurdum
0
paramolacak
(28.06.21)
abd ya da kanada'ya yüksek lisans okumaya giderdim (üni mezunu değilsen dil ya da meslek kursu da olur), sonra da dönmezdim. bu para orada hayat kurmana yetmeyebilir ama başlangıç için yeter. iş bulunca da yavaş yavaş hayatını kurarsın.
0
sir gawain
(28.06.21)
Çalışıyorsam istifa ederdim. 1 yıl kadar çevreyi analiz eder mutlu olacağım işi bulmaya çalışırdım. Bu süreçte parayı günlük faize koyar gelen para ile geçinirdim böylece ana parayı eritmemiş olurdum. Tercihim yurt içinde maaşlı, prestiji yüksek ve tatili bol bir iş bulmak olurdu. Hayalî bile güzel be
0
kanlakarisikyagmur
(28.06.21)
ABD'de dil kursu, sonra da orda tutunmaya çalışma en mikemmel plan
0
lcha
(28.06.21)
Faize atar gelen parayla hobilerimle uğraşırım. Bir süre sonra hobilerimden para kazanmaya başlardım.

2)26 yaşında mühendisim 3500 tl maaş alıyorum. Sen düşün artık az mı cok mu
0
adventchant
(28.06.21)
1- 45k ya abdde veya bir avrupa ülkesinde hayat kurulabilir. ancak beklentine bağlı. benim için orta seviye bir yaşam avrupada veya abdde çok geçerli.
2- 400k benim için çok büyük para.

bu paraya iş kurup riske girersen bir daha bu parayı yapman zor olur. yatırım yaparsan da beklemen gerekebilir. @sir gawain +1
0
mikahakkinen
(28.06.21)
ne az ne çok. rasyonel bir şekilde kullanılırsa katma değeri 400k dan daha yüksek bir hale gelinebilir. bu bakış açısıyla aslında iyi para hatta.
2 varsayım var bende;

1. e ticarette başlangıç için gayet yeterli. pazaryerlerinde satışı hızlı olan ürünlerden (teknolojik/tekstil artık hangi alana girecekseniz) alıp satılabilir. bulunduğunuz şehirde makul bir dükkan kiralarsınız, hem ürünler orada olur ben de ofisiniz. böylece işin olmuş olur.
not: üniversiteden bir arkadaşım pazaryerlerinde kuruyemiş satıyor 1 senede bmw aldı altına :)

2.abd'ye dil okulu vizesiyle gidip daha sonra orada kalma serüvenine çabalayabilirsin. tabi burda dil öğrenme ve ne iş yapacağın bilinmez. tamamen potansiyeline göre durum değişkenlik gösterebilir. alışamama vs. sorunlarda yaşayabilirsin çok düşük ihtimal olsada.

ikisi de çok alakasız örnekler bence sen ne istiyosun ona yoğunlaş. burada kalmak istiyorsan senaryoları buraya göre alternatifleştir.
0
pardus
(28.06.21)
Acikcasi o kadar fazla bir para degil, planlarinizin cok net olmasi lazim. Finansal disiplin yoksa veya "abd'de dil kursu, sonra da orda tutunmaya çalışma" gibi muglak planlarda birkac seneye kus kadar kalir o para. Baska ulkeye okumaya gidecekseniz sonrasinda *legal olarak* nasil kalabilirim'in cevabini net verebilmeniz lazim.

Ben bu durumda olsam ozel universitede tip okumayi dusunebilirim burssuz. Al sana altin bilezik meslek.
0
hot potato
(28.06.21)
Berberlik kursuna gidip amerikada ya da avrupada berber dükkanı açardım.
0
neysene
(28.06.21)
Tr'de asgari ucret 3000tl, 28 yasinda 133 aylik asgari ucreti, guyya altin bilezik sahibi yasitlarinin donu corabi delik gezindigi bir ulkede biriktirebilmis birisi bence yolunu bulur yurur gider, onu acik.

Yurtdisinda ciktigin anda elindeki para eziliyor, birde sudan cikmis baliga donuyorsun. Asina oldugun ve bir sekilde bunu paraya donusturdugun yerde degilsin artik. Eli yuzu duzgun ulkelerde hayat kurmak icin elindeki para yeterli degil, o yuzden zaten para ile gocmenlige basvuranlardan 1 milyon dolar/avro gibi yatirimlar istenir. En fazla dil kursunu yazilirsin, sonra eger dili hizli cozersen bir yandan calisir bir yandan okur diploma sahibi olursun. Bu arada da 5-6 sene ucar gider. Geldin 34-35 yasina, yurtdisinda ise girsen komik rakamlar teklif ederler eger doktor ya da avukat degilsen. Zaten doktor ya da avukatligi kolay kolay sana okutmazlar. Isin sonunda orta ve alti bir maasa calismaya baslarsin, ve boku yersin.

Ben bu senaryodaki 28 yasindaki bir bireye tr'de devam derim, net. Zaten paran var ise butun dunya senin, al vizeni cik gez copluge geri don. En guzel yer para kazandigin yerdir. Burada hemen yurtdisinda cikan diyen arkadaslarin kenarda 400bintl paralari olsa ve bunun ustune ekleyerek yurume imkanlari olsa yurtdisini tatil harici dusuneceklerini zannetmiyorum. Yok abi aninda uzarim diyen yurtdisinin tadina hic bakmamistir.
0
cooperr
(29.06.21)
(8)

ABD’de araç satın almak

cgtto102
Merhabalar, 7 8 aylığına ABD’de bulunacağım. Orada kullanmak için araç satın almanın daha uygun olacağını düşündüm. Daha önceden satın alma tecrübesine sahip olan veya bu konuda bilgisi olan var mıdır? Hatta bizdeki sarı sitenin muadili ve kullanışlı bir internet sitesi de çok makbule geçer. Teşekkü
Merhabalar, 7 8 aylığına ABD’de bulunacağım. Orada kullanmak için araç satın almanın daha uygun olacağını düşündüm. Daha önceden satın alma tecrübesine sahip olan veya bu konuda bilgisi olan var mıdır? Hatta bizdeki sarı sitenin muadili ve kullanışlı bir internet sitesi de çok makbule geçer. Teşekkürler şimdiden
0
cgtto102
(28.06.21)
Bilgim sifir.
Yalniz tek önerim;
Reddit=>whatcarshouldibuy
Buraya bulundugun yer, bütçe, yapacağın km, otomatik/manual diye yaz, sana direkt oneride bulunsunlar. Ben Avrupa'da arabayi almadan hep bunlara danismistim.
0
logisticsmanager
(28.06.21)
- populer siteler
cars.com
cargurus.com
autotrader.com

- hic evrak isleriyle, dmv ile ugrasmayayim diyorsan
tred.com
carvana.com
carmax.com (carmax kendi aracini satiyor)

- sifir ve ikinci el fiyat araliklarini ogrenmek icin
kbb.com
0
rm
(28.06.21)
daha once hic kuzey amerika deneyimi falan yok ise, yol yordam bilmiyorsaniz ya da yol yordam gosterecek birileri yok ise ben olsam bulasmam cunku herkes sizi duduklemeye calisacak. arabadan kazik yeme olasiliginiz yuksek, aldiniz diyelim bu sefer sigorta cakacak. 3-5 ay icinde bir ariza cikartsa bu sefer tamirci gecirecek. Bir suru sikinti.

Ben olsam uzun sureli kiralarim, ihtiyacim oldukca. Bu sekilde hem her ay baska arabaya binerim. Sigortasiyla, tamiriyle ugrasmam.

Yok illa alacam diyorsaniz o zaman benim tavsiyem olabildigince ucuza honda/toyota olur. Hem ariza cikarma olasiligi daha dusuk, hem de elden cikartmaniz kolay olur. En kotu 6 ay kullanir en sonunda donmeden cope atarsiniz. Benim ogrencilik yillarim her sene bir araba cope atarak gecti, 500-1000 arasina alip 1 sene binip ilk buyuk arizasinda cekiciyi cagiriyordum. Cope atinda 150-200 para bile veriyorlar.

Obur taraftan para sikintisi yok, bir v8 cakip keyfime bakicam diyorsaniz o zaman sonu yok ya, ford bayisine git, bir tane Mustang Shelby 500 al cik.
0
cooperr
(28.06.21)
hangi eyalet ve sehirde olacaksiniz ?

burada en cok offerup ve facebook marketplace kullaniliyor 2.elde. ama bence amerika da en cok sahtekarlik 2. elde oluyor, arabalar genelde cok bakimsiz eski ve millet birbirini kaziklamak ustune yuruyor sistem.

daha cok para veririm araba da ariza cikmasin diyorsaniz da carmax oneririm, garantili araba satarlar ama piyasa fiyatinin ustunedir. ayni sekilde mesela toyota bayisi de 2. el araba satiyor ve daha guvenli oluyor, onlari da oneririm.

cok turk galerici var, oralardan da alabilirsiniz ama ucuza kapatiyim derseniz buyuk ihtimal kaziklanirsiniz.

o sacma sapan youtube videolarinda izleyip amerika da 1000 2000 3000$ araba aldim olaylarina sakin sakin kanmayin. o arabalar cop oglu coptur, arabadan cok tamir parasi verirsiniz.

yani arabadan anlamiyorsaniz ve butce kisitli ise buyuk ihtimal kaziklanirsiniz. ya da kesenin agzini acip carmax, ya da bayilerin 2. ellerine yoneleceksiniz.
0
oscar
(28.06.21)
en iyisi lease, öbür türlüsü sigortası bakım masrafı vs nedeniyle astarı yüzünden pahalıya geliyor.
0
karsiyakaliyiz
(28.06.21)
Floridaya gidiyorum daha önce yaşadım 8 9 aya yakın. O zaman araç kiralamıştım ama fiyatlar aşırı derecede artmış araç almanın daha uygun olacağını düşündüm.
0
🌸cgtto102
(28.06.21)
Leasing olayinin da kendine gore sikintilari var, tamponu cizdin mesela ufakcik cizik icin sacma sapan paralar isteyebilirler araci geri verirken. Leasing sgortalari var, onlar da pahali. Bir de km limiti olur, atiyorum senede 15bin km, geri vermeden gecersen ekstra para verirsi, vs.

Kiralama icin buyuk firmalara degil de kenardaki kosedeki yerlere gidebilirsin. Ben mesela bir yahudi bulmustum zamaninda, adamin elinde hep 10-15 yasinda alman arabalari vardi. 3 ay 318 kiraladim bir kere e36, hastasi olmustum aracin geri vermek istemedim hahah. Illa corporate olmasina gerek yok..
0
cooperr
(29.06.21)
takip
0
tamamhosdiyonda
(29.06.21)
(5)

bedelli askerlik sorusu | şimdi mi 2023'te mi?

debian
kardeşim için bedelli askerlik düşünüyoruz. şuanlık acil bir durum yok. ben 2023'te gitmesini söylüyorum kendisi ne zaman olursa olur farketmez kafasında. benim 2023 dememin sebebi malum seçim arefesinde belki bir defaya mahsus "2023 model bir bedelli" çıkar. bir önceki 15 binlik bedelli malum seçim
kardeşim için bedelli askerlik düşünüyoruz. şuanlık acil bir durum yok. ben 2023'te gitmesini söylüyorum kendisi ne zaman olursa olur farketmez kafasında. benim 2023 dememin sebebi malum seçim arefesinde belki bir defaya mahsus "2023 model bir bedelli" çıkar. bir önceki 15 binlik bedelli malum seçimler döneminde meydana çıkmıştı. yine bu tarz bir hamlemolacaktır diye tahmin ediyorum. fiyat olarak elbette 15bin olmaz artık belki şu 1 aylık süreci falan kaldırabilirler gibi...
siz ne düşünüyorsunuz?
0
debian
(27.06.21)
o zamanlar düzenli bir bedelli askerlik yoktu. Herkes çıkmasını bekliyordu o yüzden çıkarsa şirinlik oluyordu. Şimdi zaten şartları belirlenmiş, fiyat artışı belli vs. pek sanmıyorum.

1 aylık süreç... o biraz mhp'nin isteğiydi sanırım, eğer bozuşurlarsa belki değişir ama yine onu düzenleyene kadar bir sürü şey var ülkede, belki sıra gelmez. Bence yapıp halletmek en iyisi, yarın ne olacağını bilmiyoruz. Hiç değişiklik olmazsa enflasyon oranında artmış bir para verir. En düz ihtimal bu olur yani.
0
nhk ni youkosu
(27.06.21)
deva'nın parti programında zorunlu askerliğin kaldırılması durumu var. ittifak'a girer ve meclis çoğunluğunu alırsak millet ittifakı, meclisten geçirebilirler. onun dışında yakın zamanda bişey gelmez ama ben olsam 2023 şansımı denemek isterdim. gençler için yaparlar bir kaç şey diye düşünüyorum
0
avatar is back
(27.06.21)
beklemesine bekleyin de, kaçak durumuna düşmeyin. Bildiğim kadarı ile mevcut durumda kaçak durumuna düşünce bedelliden yararlanamıyorsunuz. Yine bedelli affı beklemeniz gerekiyor.
0
cursor
(28.06.21)
beklemeyin, burası türkiye. ucuz olacak diye bekleyip kendinizi 6-12 ay askerlik yaparken bulabilirsiniz
0
nuisance
(28.06.21)
nuisance +1

beklemeye gerek yok yapistirin gitsin.
0
cooperr
(28.06.21)
(18)

Uğruna çabaladığınız hayaliniz ne?

pasifik beyaz surmeli yunus
Uğruna çabaladığınız hayaliniz ne? o hayalinize ulaşabilmek için ne yapıyorsunuz? motivasyonunuz nasıl?
Uğruna çabaladığınız hayaliniz ne? o hayalinize ulaşabilmek için ne yapıyorsunuz? motivasyonunuz nasıl?
0
pasifik beyaz surmeli yunus
(27.06.21)
ABD'de yaşamak. Her yıl Green Card'a başvuruyorum. Başka da bi çabam yok :) olmasa da olur yani. Biraz akışına bırakmak lazım. Hayata çok fazla anlam yüklememeyi tercih ediyorum.
0
himmet dayi
(27.06.21)
eu vatandaşı eş bulmak, sık sık türkiyedeki expatlarla yazışıyorum :p
0
9kuyruklukedi
(27.06.21)
En büyük kişisel hayalim AB vatandaşı olup Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanmak. Artık Türkiye mi AB'ye girer (zor), ben mi bireysel olarak bunu başarırım onu bilemiyorum. AB'yi ve seçimleri çok seven biri olarak kişisel hayalim bu :d
0
nundu
(27.06.21)
Basimda hasir sapka, hamakta yatiyorum, elimde kokteyl. Dalga sesi.
0
divit
(27.06.21)
Mutlu bi aile hayatı
0
msb
(27.06.21)
hayatımı yaşayacak kadar pasif gelirim olması. şimdilik herhangi bir şey yapmıyorum tüm motivasyonumu pandemiyle birlikte kaybettim. 2 sene sonra bunun için çabalarım ve girişimlerim olacak, kendimi önden hazırlamaya çalışıyorum. eğer başaramazsam da tası tarağı toplayıp yurt dışına gitme gibi bir planım var. fransa, ingiltere, almanya seçenekler arasında.
0
golgi aygıtı
(27.06.21)
Mortgage gibi zorunlu ve büyük masrafları en kısa sürede halledip çalışma süremi mümkün olduğunca azaltmak. Bir süredir haftada 4 gün çalışıyorum. Böyle bir kafa rahatlığı yok. Üzerine AB vatandaşlığını (en az 2 senesi var) ve ödemesi bitmiş mortgage'ı (7-10 sene) katınca gelecek kafa rahatlığını tahmin edemiyorum.
0
bruce mclaren
(27.06.21)
Yakın zamana kadar çok para kazanmaktı, artık o kadar da ön planda değil.

Hayalim mutlu olmak, mutlu etmek. Bu kadar.
0
hayirsiz
(27.06.21)
Saglikli olmak ve genel olarak saglimin kontrolunde olmak.
0
hot potato
(27.06.21)
Spesifik bir hayalim yok. Mutlu ve huzurlu olayım yeterli.
0
jazzabel
(27.06.21)
Yok... Şunu yapmak istiyorum, şunu yaşamadan ölmek istemiyorum dediğim hiçbir şey yok. Amaçsızca yaşıyorum, içimden gelerek yaptığım, severek isteyerek yaptığım herhangi bir eylem yok.
0
hayalhayal
(27.06.21)
öncelikle sağlıklı, sonrasında fit bir vücuda sahip olmak. tabii bunları yapabilecek zaman ve maddi imkan da lazım.

onun dışında çocukluğumdan beri (siyasi sebeplerden bağımsız olarak) yurtdışında yaşama hayalim var. farklı bir kültürün içinde olmak, bir "yabancı" olarak yeni bir şeye adapte olmak, aksaray'da "nasılsın abijim" diyen zenciler gibi yerlilerin benimseyeceği birine dönüşebilmek fikri çok hoşuma gidiyor jdfkd. neblim rusya'da yaşasam mesela, akşam eve gelirken pelmeni ve smetana alsam, kapıda sveta teyze "bu esmer oğlan da nerden geldi aq rusçası da bozuk ben bunun tipini skim" der gibi baksa ama ben lokum götürünce beni sevse falan böyle antin kuntin farklı şeyler. ülke ve kişiler değişebilir. yabancı ve farklı bir ortamda olma ve fakta sonrasında orayı benimseyebilme fikri hoşuma gidiyor.

bi de sevdiğim bir iş ve fazla çalışmamak istiyorum. çalışmak bence erdem falan değil, bu fakirler için uydurulmuş bir şey. hem kendimize hem de topluma faydalı olmak için elimizin iş tutması gerek, öyle camış gibi yatmayalım tabii ki ama bireysel ve spesifik hedefleri olan yazar, sporcu vb. kişiler haricinde (kısacası kendisi için çalışanlar) "fazla çalışmak" bence çok üzücü bir şey. senede iki haftacık tatili üç yerine beş yıldızlı otelde yapabilmek için fazla mesai istemiyorum ben mesela. gerçi böyle diyorum da ne tatili, aç karnımızı doyuramıyoruz.

kısacası ben 30-35 yaşına geldiğimde sağlıklı beslenen, sporcu vücuduna sahip, çok sevdiği bir iş yapan, adı türkiye olmayan bir ülkede yaşayan ve yarını düşünmek zorunda kalmayacak kadar para kazanan (eu standartlarında 3 bin euro iyidir mesela çok büyük paralardan söz etmiyorum) birisi olmak istiyorum. bu kadarı yeter. hayal kurmanın sonu yok çünkü. onu istiyorum, bunu istiyorum diye çarktaki hamster gibi kafayı yer insan. bazen kafayı boşa almak lazım.
0
der meister
(27.06.21)
hayalimin ne oldugunu bulmak icin neler vermezdim.beni mutlu edecek, doyuracak. ben bunun peşindeyim.
0
tunaktunaktun
(27.06.21)
Sanatçı olmak. Hikaye kitabı ve şiir kitabı yazmak, kısa filmler çekmek.
Yazdığım, yönettiğim ve müziklerini yaptığım filmimi yayınlamak.(yazma kısmı bitti müzik kısmı üzerinde çalışıyorum.)

Bu hayallerimden dolayı asıl mesleğim olan öğretmenliği bırakmayı bile düşünüyorum.
Her zaman müzikle, resimle, sinemayla ilgilenmeyi sevmiştim ama bir türlü imkanım olmamıştı. Öğretmenliğin tek faydası sevdiğim şeyleri yapabilmem için sınırlı da olsa bir alım gücüne sahip olmamı sağladı.
Gerçekten artık yaşadığımı hissediyorum ve bu fikirler sayesinde hayatımın hiçbir döneminde olmadığım kadar mutluyum.

Umarım tüm hayallerimi gerçekleştirebilirim.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(27.06.21)
Of ben de yurt dışında refah bir ülkede yaşamak istiyorum ama çok zor.
0
Hallegadola
(28.06.21)
Para problemini cozmek ve mumkun oldugunca sicak bir yerde ve su kenarinda yasamak. Cocuklugum denizin icinde gecti ama son 5 senedir deniz yuzu gormedim, kardan soguktan biktim yaw.
0
cooperr
(28.06.21)
Beni seven biriyle hayallerimi ve tabi ki onun hayallerini paylaşmak ve yaşlanmak. Geçen haftaya kadar bununla ilgili sosyalleşmek, ilk adımı atmak gibi şeyler yapıyordum ama hepsi fail olunca şuan motivasyonum sıfır :D Akışına bıraktım.
0
kismisolungac
(29.06.21)
1-pilot oluyorum
2-ulkedeki b elirledigim onemli bir koltuga oturuyorum.
Bu iş bitmiştir.

Hayalim için ne yapiyorum? Her gün eziyet çekiyor ve ağzıma sicmalarina izin veriyorum
0
karahan01
(07.07.21)
(10)

Sıfır reno vs ikinci el bmw/audi/volvo

messina123
Benzer fiyatlı olsalar ve bu ikilemde kalsanız hangisini tercih ederdiniz?
Benzer fiyatlı olsalar ve bu ikilemde kalsanız hangisini tercih ederdiniz?
0
messina123
(26.06.21)
Ben sıfırı tercih ederdim.
0
dissendium
(26.06.21)
en düşük audi olan a3'ün bile 60 bin bakımı 2600 lira. buna ıvır zıvır zamanlarda çıkardığı ek masrafları, tüm parçalarının normalden en az %60-70 daha pahalı olmasını, kasko ve sigorta priminin 1.5 kat olmasını, kaza yaptığın anda ufak tek bir farının bile 15 binden başladığını eklemiyorum. daha geçen hafta dışarıdan zar zor görünen ufacık bir kazada 13 bin tl hasar kaydı girdi tampon + ön plastik zımbırtılar değişti diye. ki audi nispeten volvo ve bmwye göre daha uygun çünkü en azından bazı parçaları vw grubuyla ortak. ve son olarak lüks aracı alan adam bütçesi rahat olan adam oluyor ve gerçek manada ayı gibi kullanabiliyor, zaten en ufak arızasında sıkılınca direkt satıp yenisini alacak adam oluyor yani. bu yüzden temiz kullanılmış bir araç bulman da çok daha zor oluyor.

yani çok rafine zevkleri olan paralı bi arkadaşsan ikinci el lüks araç al. ama normal standart sıradan vatandaş isen hiç macera arama, kendini yorma derim. lüksün ucuzu olmaz. sıfır renoyu her türlü tercih ederim diğer sınıfta araç kullanan biri olarak, sıfır araba her zaman en az 5-6 sene kafa rahatlığı demektir.
0
roket adam
(26.06.21)
premium diye bahsedilen araclarin ikinci elleri sikinti cunku roket adam'in dedigi gibi kullanan adamin umrunda olmayabiliyor, zaten zengin adam.
buna ek olarak gene ayni sekilde tamiri, bakimi, sigortasi, kaskosu daha pahali.

ikinci el premium arac eger tanidik tamirci varsa ya da ufak tefek tamirlerden anliyorsaniz (ya da bakimlardan, misal yag degisimi) alinabilir. onun disinda bu luks araclari hic bozulmaz, sikinti cikarmaz cok kaliteli diye gosteren her sey marka algisi. cogu da bir suru teknoloji ile dolu oldugu icin onlar da baya sikinti cikariyor.

neyse, ben olsam sifir araba alirim. ya da ikinci elde olsa luks/premium almam. luks premium ancak su sartlarda alirim;
yetkili bir bayi satacak, garanti verecek.
bakimlari hep yetkili serviste yapilmis olacak.
tamire para ayirmis olacagim.
birinci elden olacak.
0
logisticsmanager
(26.06.21)
Soyle ki ayni ikilemde olup bmw alan biriyim. En azindan kaliteli bir sey kullaniyorum. Reno cart curt ne bileyim o kadar para ver dokundugun her sey kalitesiz olsun.. bilemiyorum altan, mantikli mi? Sanmam
0
mhmtt
(26.06.21)
Valla vitesi motoru bozuk olmayan ikinci el o markalardan buluyorsan al.

Benim bmw,volvo diye ciktigim yolculuk gidip sifir almamla sonuclanmisti. Audi'yi zaten dsg'den elemistim.

Bmw'lerde kursun delikleri, 50binlik servis faturalari kayis koparmalar, kapi dosemesi soyulmasi derken pes ettim.
Gidip bakiyoruz piston eritmis motor bloguna yapismis da revizyon gormus falan.
Araba degil de saatli bomba uretmis herifler.

Volvo'nun dizellerinde vites sorunu vardi tork yuzunden, zaten uretimi durdurdu galiba. Onu da oradan kaybettik. Benzinli dusunmuyordum

Kafan rahat olsun istiyorsan filolar ne tercih ediyorsa onu alacaksin.
Yok ben borusana kafa goz girisirim dersen diger maceralar da guzel.
0
divit
(26.06.21)
ikisinin ortası olması en mantıklı olan.

şimdi sıfır renault alsan kısa vadede sorun vermez ama içinize de sinmez bu araç ancak diğer haliyle üst segment bi araçta bakım, onarım vs. durumlar da sizi yorabilir. ikisinin ortası düşük km, yüksek model, bakımlı binilmiş düzgün bi toyota veya honda almanız hem kalite hem de çıkabilecek arızalara karşı onarım maliyeti anlamında sizi tatmin edecektir.

mantık evliliği=japon :)

bu arada ikinci el alacaksanız çok sağlam bi ekspertiz firmasına gitmenizi tavsiye ediyorum. piyasada pert araç dolu.
0
johnnie w lker
(26.06.21)
bmw acisindan konusursak;

ikinci elinin sorunu bitmez. sahipleri tarafindan sorunlari bitirilen bmw zaten bir daha ikinci el piyasasina kolay kolay girmez.

elim tornavida tutar, teknik islerden anlarim diyorsan anca ikinci el bmw. o da bekar olmak sartiyla. yoksa euro 10+ tl olmus bir ekonomik buhranda her sorun oldugunda servise gidersen eger bu is bobrekleri satmaya gider.
0
rm
(26.06.21)
Lexus ya da acura al bulabilirsen. Üst sınıf japon. Soruna gelecek olursak paran varsa, masrafları dert etmiyorsan mercedes.
0
komando kani var bende
(26.06.21)
Premium ikinci el temiz ise sıfır renoya tercih ederim. Bmw Audi almam ama Mercedes alırım. Bmw X5 vardi tamircinin önünde kapısı oturduğum hissiyatı falan çok dandik geldi Mercedes kullanıcısı olarak. Eski model Mercedes bile sana çok iyi hissettiriyor. Yağ su bakım ve eskiyen parçalar senin tek derdin. Elbette arıza çıkarır ama ben bunun diğer modellere göre daha az olacağını bilerek aldım çok şükür ki öyle de oldu. Bursa da bir ara bakıma götürdüm içerde hep BMW Lee yatiyordu arızadan. Vw gurubu da çok arizalaniyor. Vites vs.
0
lion de la Turquie
(26.06.21)
Bakimli ve kazasiz oldugunu varsayarak Audi.

Bmw'yi direk eledim, ikinci elde temizini bulmak zor ve devamli ilgi istiyor, biktiriyor. Merso da ayni sekilde, sacma sapan agrizalar vs. Bu araclarin kalitesinde 2000lerin basindan itibaren ciddi dusus var.

Volvo cok ruhsuz geliyor bana artik, eski Saablarin Volvolarin bir karakteri vardi. Gecen sifir bir xc90'in icine oturdum, derisi falan hic hosuma gitmedi, almanlardan birkac tik asagida ic mekan kalitesi.
0
cooperr
(29.06.21)
(15)

sıfır araçla uzun yola çıkılır mı?

altinci nesil caylak
merhaba,sıfır araç -dizel, otomatik- alıp 100-150 km istanbul içi kullandıktan sonra uzun yola (git gel 1500-1600 km) çıkar mısınız?alışma süresince uzun süre aynı devirde kullanmama -otomatik araçla nasıl olacaksa artık :)-, ani hız ve ani fren yapmama gibi tavsiyeler dışında tavsiyeleriniz olur mu
merhaba,

sıfır araç -dizel, otomatik- alıp 100-150 km istanbul içi kullandıktan sonra uzun yola (git gel 1500-1600 km) çıkar mısınız?

alışma süresince uzun süre aynı devirde kullanmama -otomatik araçla nasıl olacaksa artık :)-, ani hız ve ani fren yapmama gibi tavsiyeler dışında tavsiyeleriniz olur mu?

teşekkürler.
0
altinci nesil caylak
(25.06.21)
olur cok da guzel olur rodaj yapmis gibi olursun.

gerci yeni arabalarda buna pek gerek yok da.

arabayi cok sikistirmayin. zaten kitapciginfa yaziyor. 3000 deviri gecmeyin yazar.
kisacasi nazik kullanin frende de gazda da zorlamayin.
guzel denk gelmis. iyi yolculuklar fariniz da yolunuz da acik olsun.
0
turbo sadık
(25.06.21)
çok zaman uzak şehirlerden sıfır araba alıp geldim. hiçbir problem olmaz.
0
skyangel
(25.06.21)
3000 devir ustune cikmayin +1.
iyi yolculuklar.
0
cooperr
(25.06.21)
ilk 1000 km sonrası serviste yağının değişmesi ve genel bir kontrolden geçmesi gerekmiyor mu? yağı değiştikten sonra bir şey olmaz.
0
orient blue
(25.06.21)
yani neden çıkılmasın ki? 0 araç ne sıkıntı yaratacak ki? araba sonuçta bas git. bin km bakımı falan vs. çok da önemli değil.
0
mikahakkinen
(25.06.21)
Ramazan Bayramı yasaklarında sıfır arabayla 2000 km uzun yol yaptım, sorun yok. 1000 km bakımına 2300 kmde gittim. bakımdan ziyade kontrol amaçlı o, fabrika çıkışında görülmeyen bir hatası varsa çıksın diye.
0
temasettin
(25.06.21)
Uzun yola çıkılmamalı. Çıkılacaksa da dikkat edilmeli. Uzun araştırmalarım sonucu notlar almıştım aşağıda sıralıyorum. Bu arada yapmasanız da olur ama rodajı tertemiz tamamlamak için yapılması gerekenler şöyle;

-ilk 150-500km arası komple yağ değişimi yapılmalı çünkü pistonlar yataklarda çalışmaya başladığında aşındırarak demir tozları atabiliyormuş. Aracı yüksek devirde kullanmak bu demir tozlarının çizikler oluşturmasına sebep oluyormuş. O yüzden ilk km'lerde yağı değiştirerek temizlemek gerekiyormuş.

-ilk 1000km de bu yüzden uzun yol tavsiye edilmiyor. 2000-3000 devri geçmemek gerekiyor. Motora zarar vermemek için. Yavaş yavaş kıvama getirmek gerekiyormuş. Öyle basayım vereyim gazı, vereyim devri de bir kendine gelsin düşüncesi yanlışmış.

-ortalama 1000km sonrası değişken vites koşullarında, artık 4000 devri geçmeden mümkünse şehir içinde kullanmak gerekiyor. 1500km ye kadar gaza abanılmamalı. Yeni spor araçlarda bilinçsiz kullanıcılar alıp ooh bir basıp deneyip uzun yolda dediği için motoru eline aldıkları çok oluyormuş daha piston kendi yatağını tam oluşturmadığı için.

-1500den sonra biraz daha performanslı kullanılabilir. 1500 ile 5000km arası 6-7-8. devirlere kademeli olarak çıkılabilir.

-5000km sonrası istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
0
ananiyimioguz
(25.06.21)
cevaplar ve iyi niyet temennileri için teşekkürler.

uzun yola çıkmadan önce ilk yağı değiştirmeyi planlıyorum zaten. ilk konulan yağ daha kalın olduğu için ve ilk aşınma partiküllerini içereceği için değiştirmek mantıklı geliyor.

sonrasında ise, fazla devire girmeden, ani hareketlerden kaçınarak sürüş planlıyorum zaten.
0
🌸altinci nesil caylak
(25.06.21)
Abi herkes uzman masallah.

Rodajda degisken devir tavsiye edilir, uzun yolda sabit devirle kullandigin icin yeni arabayla uzun yola cikilmaz.

Ha ciksan ne olur senden sonraki 10. Sahibi falan uzulur sen uzulmezsin.
0
divit
(25.06.21)
Hatta uzun yola cikacak motorcular arkadasina veriyor al bunu sehir ici kullan biraz motoru yipransin diye.
0
divit
(25.06.21)
abi ne alakasi var. yeni motor diyor.
yeni motorda ilk 1000 km yag degisimine falan gerek yok. kac yil oncesinin geyikleri bunlar.
ha sen kendin motor yaptirirsin o zaman ustan uyduruksa capak kaldi diye evet 1000 km'de dersin yagi degistir diye.

sifir arabada capak olmaz aksilik olmadigi surece. her motor zaten deneniyor test ediliyor.

yeni motorla uzun yola cikilmaz ne demek.

650.000 tl para saydim astra aldim. uzun yolda mal cekecem diye. iyi o zaman araba yeni diye kirkayagi yola cikarmayayayim yatsin garajda, tirlar da ilk 10.000 km sehirici dolassin, oyle bi sey olabilir mi?

parca kalacakmis capak atakmis. ben o zaman arabadaki yag filtresini atiyorum cope demek ki bir ise yaramiyor bir daha da para odemem almayacam yag filtresi mazot filtresi.

trabzonda satilan opelleri de geri getirin arkadaslar. 20 senedir kimseye uzun yol yapmayin demedik. motor omrunden yetkilisi servis kaynakli azalma yasatmisizdir. geri getirin araclarinizi :)
0
turbo sadık
(30.06.21)
uzun yola sıfır araçla çıkmaktan daha mantıklı bir şey düşünemiyorum.
0
burya
(30.06.21)
@turbo sadık, bu mühendis arkadaş başka bir gezegendeki motorlardan mı bahsediyor peki;

youtu.be

Asıl mit olan bence "yeeenim sen bi uzun yola çık bas" dır bence. Zaten faydalı olanı öğrenip açıklamaya çalışıyoruz. Yoksa isteyen istediğini yapsın. Öyle de kullanılır ama mükemmel şekilde tamamlanmamış olur rodaj yani.
0
ananiyimioguz
(30.06.21)
bunlar hep kullanma klavuzlarında yazıyor ama okumuyorsunuz
www.seat.com.tr

Yeni bir motor, ilk 1500 kilometre (1000 mil) boyunca rodaj ile sürülmelidir. İlk birkaç çalışma saati esnasında, motor iç sürtünmesi ileride meydana gelecek sürtünmeye nazaran çok daha fazladır

Aracın ilk 1500 km’de (1000 mil) sürülme şekli gelecekteki motor performansını etkiler. Aracın kullanım ömrü boyunca (özellikle motor soğukken) orta hızda sürülmelidir, bu motor aşınmasını azaltacak ve kullanım ömrünü artıracaktır. Aracı asla son derece düşük motor Çalıştırma ve sürüş devirlerinde sürmeyin. Motor “düzensiz” çalışırken her zaman daha düşük bir vitese alın.

İlk 1000 km veya 600 mil için, dikkat edin:
● Tam gaz kullanmayın.
● Motoru maksimum hızının üçte ikisi üzerine
çıkmaya zorlamayın.
● Römork çekmeyin

1000 ile 1500 kilometre arasında (600 - 1000 mil) gücü, kademeli olarak maksimum
hız ve yüksek motor devirlerine ulaşana dek artırın.

bence şehir dışı ideal
0
bir soru sorcam
(30.06.21)
www.youtube.com

bu abi mükemmel anlatmış
0
bir soru sorcam
(30.06.21)
(2)

Yavru kumru pencere demirleri arkasından uçmayı öğrenebilir mi

atropin
Merhabalar.Penceremin önündeki saksıda annesinin düzenli beslediği bir kumru yavrusu var. Fakat alanı çok ufak, yakında uçmaya çalışacak, aşağıda bahçede kediler var bir şey olacak diye kendi kendime günlerdir dert edindim resmen. Saksının kenarlarına koliyle destek koyup aşağıya düşmesin diye çabal
Merhabalar.Penceremin önündeki saksıda annesinin düzenli beslediği bir kumru yavrusu var. Fakat alanı çok ufak, yakında uçmaya çalışacak, aşağıda bahçede kediler var bir şey olacak diye kendi kendime günlerdir dert edindim resmen. Saksının kenarlarına koliyle destek koyup aşağıya düşmesin diye çabalayabilirim ama yuvaya dokunmak istemiyorum annesi gelmez diye. Ne yapayım aşağıya düşmesin diye nöbete mi durayım yoksa kendi haline bırakmak en iyisi mıdır?
0
atropin
(24.06.21)
Maalesef ya ilk seferde başaracak ya da kediye yem olacak.
0
diffarentiationation
(25.06.21)
birakin dogal seleksiyon isini gorsun.
0
cooperr
(25.06.21)
(7)

Tatil planı, apart mı otel mi, nasıl ucuza halledilir?

neysene
Efendim şimdi 2 kişiyiz (kadın erkek). Uzun senelerdir tatil yapmayan biri olarak piyasaya hakim değilim. Şu an çalışmadığım, birikmiş paramla tatil yapacağımız için ekonomik bir metod arıyorum.Kriterlerim şöyle;Yer: çeşme, kuşadası, bodrumKalınacak yer: otel ya da günlük kiralık apart (apart yemek
Efendim şimdi 2 kişiyiz (kadın erkek). Uzun senelerdir tatil yapmayan biri olarak piyasaya hakim değilim. Şu an çalışmadığım, birikmiş paramla tatil yapacağımız için ekonomik bir metod arıyorum.

Kriterlerim şöyle;
Yer: çeşme, kuşadası, bodrum
Kalınacak yer: otel ya da günlük kiralık apart (apart yemek ve 2 kişiye toplu ücret verilmesi nedeniyle tercih sebebi olabilir. Lükste gözüm yok.)
Havuzu bilmem nesi olmasa da olur mühim değil. Sadece izbe yerler olmaması önemli.
Bir de bir arkadaş 8 gün kuşadası 400 tl dedi kalacak yer için. Böyle bir şey mümkün mü temmuzda.

Not: cevapları şöyle bekliyorum: Bodrumda şu şu özellikte apartlar f/p olur gibi.
0
neysene
(24.06.21)
Airbnb ye bakabilirsiniz bence
0
paramolacak
(24.06.21)
8 gun 400tl hakkari'de filan vardir herhalde artik. Kusadasi hatta deniz goren herhangi bir yer icin imkansiz

Hotels.com , airbnb , trivago, neredekal. Bunlara bakabilirsiniz bi, havuz gerekli degilse otele bence gerek yok pansiyon yeterli olur. Koy koy dolasirsiniz
0
fakyoras
(24.06.21)
Aradiginz yerler ekonomik yerler degil.

Daha “halk isi” yerler ucuza cikarsiniz. Kusadasi, didim gibi.
Bodrum-cesme ucuyor.

Side-alanya da iyidir bu arada.
0
kuehles blondes
(24.06.21)
8 gun icin 400tl ahir bile degildir herhalde. butce belirtmeden fikri vermesi zor..
0
cooperr
(24.06.21)
Kuşadası'nı saymazsak olabilecek en pahalı bölgeleri seçmişsiniz, o fiyatlara o bölgelerde rezil olursunuz.
0
roket adam
(24.06.21)
bütçeniz ne kadar..kahvaltı istiyor musunuz.. denize kaç dk uzaklıkta olsa yeterli.. arabanız var mı.. araç mı kiralayacaksınız..her yere yürüyerek mi gideceksiniz.. bu tarz kriterler olmadıkça kimse yorum yapamaz.

ayrıca o 400 diyen arkadaşınız günlük demiş olabilir mi? yoksa bu durumda günlük kişi başı 25 tl oluyor.
0
jepa
(24.06.21)
@jepa
Araç yok/istemiyorum. Minibüs otobüs halledeceğiz artık.
Otelse kahvaltı isterim fakat apartsa kendim hazırlayabileceğim için daha ekonomik daha iyi olur.

Günlük değil ama tek kişi olabilir. 50 tl işte. Bence de mümkün değil belkide sahile çok uzak bilmiyorum
0
🌸neysene
(25.06.21)
(8)

zincir yemek firmalarından hangisi sağlıklı?

duyurukullanıcısı
burger falan tamam junk food olarak geçiyor ama normal esnafında nereden ne aldığını bilmiyoruz. tavuk dönerciler falan bildiğin muamma.zorunda kalırsak nereden söylüyoruz? pizza falan mı?
burger falan tamam junk food olarak geçiyor ama normal esnafında nereden ne aldığını bilmiyoruz. tavuk dönerciler falan bildiğin muamma.

zorunda kalırsak nereden söylüyoruz? pizza falan mı?
0
duyurukullanıcısı
(24.06.21)
Zincir yemeğin sağlıklısı olmaz.
0
paramolacak
(24.06.21)
Icinde et olmayan pizza en sagliklisi olur sanirim.
0
fakyoras
(24.06.21)
avmde yemek zorunda kalırsam pidemde sebzeli şahane yiyorum
0
freebird5406_2
(24.06.21)
lahmacun riski minimum, Canan Karatay bile yiyin diyordu.
0
speedy
(24.06.21)
Kesinlikle Subway.
0
Acil kan
(24.06.21)
plus kitchen zincirdir ve sağlıklıdır. en azından junk food değil.
0
Jux
(24.06.21)
saglikli fastfood diye birsey utopya.

Subway'in ekmeginde mesela seker orani cok yuksek oldugu icin size sunulan seyin ekmek olmadigina karar verilmis Irlanda'da:

www.theguardian.com

En iyisi guzel mutfak alisverisi yapip evde yapmak. Mumkun oldugu kadar duduklu falan kullanarak sulu yemek yapmak. Fastfoodun her turlusunden uzak durmak lazim.
0
cooperr
(24.06.21)
Avm'de kofteci ramize gidiyorum.
0
durgunfoton
(24.06.21)
(3)

Musluk Suyunda Kayganlık

pantepember
Musluk suyuyla el yıkadıktan sonra ellerimde kayganlık oluşuyor. Bu durum ancak ellerimi havluyla kuruladıktan sonra geçiyor. Bu yaklaşık iki haftadır böyle.Önce sabunla ilgili olduğunu düşündüm. Az önce iki farklı sabunla daha denedim, sonuç değişmedi. Sadece su kullanarak yıkadım, yina aynı. Emin
Musluk suyuyla el yıkadıktan sonra ellerimde kayganlık oluşuyor. Bu durum ancak ellerimi havluyla kuruladıktan sonra geçiyor. Bu yaklaşık iki haftadır böyle.

Önce sabunla ilgili olduğunu düşündüm. Az önce iki farklı sabunla daha denedim, sonuç değişmedi. Sadece su kullanarak yıkadım, yina aynı. Emin oldum ki sorun suyun kendisiyle ilgili.

Siz de böyle bir şey yaşıyor musunuz? Yer Beyoğlu.

Şu kaynakta "yüksek pH değerleri ise suda kaygan hisse, soda tadına
ve tortulara neden olur" denmiş:
www.tarimorman.gov.tr(3).pdf

Link buraya ekleyince bozuluyor. Google'da "musluk suyu kaygan" aramasında üçüncü sırada çıkan doküman.

Beyaz Masa'ya sordum, cevap bekliyorum.

Not: Binada veya dairede su arıtma sistemi yok. Düz bina. =]
0
pantepember
(24.06.21)
binanızda arıtma sistemine geçilmiş olabilir ya da izmirde çıkan lağım kokulu su olayından sonra belediye şebeke suyunda kullandığı kimyasalları artırmış olabilir.
0
Improbable
(24.06.21)
Evde arıtma su var normal şebeke suda öyle bişey yokken arıtmada yıkayınca aynı dediğiniz gibi bi durum oluyor. Binada bi çeşit arıtma teorisi mantıklı gibi.
0
hedep
(24.06.21)
Bizim yasadigimiz yerde su cok sert ve kirecli. Suyun yumusamasi icin tuzlu bir sistem taktirdim su kayganlasti. Sizin binada da boyle bir sistem olabilir.
0
cooperr
(25.06.21)
(6)

Türk işverenlerin saçma sapan tecrübe beklentisi nereye kadar sürecek?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Burada neredeyse bütün iş ilanlarında saçma sapan derecede tecrübe beklentisi olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Sokaktan çevireceğiniz sıradan bir vatandaşın bile 2 günde öğrenebileceği en kıçı kırık bir iş için bile tecrübe istiyorlar. Ülke ağzına kadar tecrübesiz, yeni mezun dol
Merhaba arkadaşlar,

Burada neredeyse bütün iş ilanlarında saçma sapan derecede tecrübe beklentisi olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Sokaktan çevireceğiniz sıradan bir vatandaşın bile 2 günde öğrenebileceği en kıçı kırık bir iş için bile tecrübe istiyorlar. Ülke ağzına kadar tecrübesiz, yeni mezun doluyken ve mevcut tecrübeli insanların sayısı gittikçe azalırken hala bu tecrübe takıntısı neden?

Utanmasalar ikisine de aynı asgari ücret verecekler. Nereye kadar isteyecekler bu tecrübeyi? Zaten o tecrübedeki adam verdikleri paraya gelmiyor, niye diretiyorlar? Madem öyle niye işe ihtiyacı olan tecrübesiz birini yetiştirip ülkeye katma değer yaratmıyorlar? Bir gün o tecrübeli insanlar köşelerine çekilecek, geriye tenezzül etmedikleri tecrübesiz insanlar kalacak. LinkedIn'e girin 1 saat dolaşsanız iş arayışında olan tonla deneyimsiz/yeni mezunun destek çağrısını görürsünüz. Nereye kadar görmezden gelinecek bu insanlar?

İşverenler işlerine gelince ta yılanın deliğindeki devlet teşviğini almaya çalışıyorlar ama? Katma değer yaratmadıktan sonra ne hakla bu teşvikleri almaya çalışıyorlar ona da anlam veremiyorum. Üniversiteler belli ki kontenjan azaltmayacak, kontenjan azaltmayı bırakın bir yandan mantar gibi yenileri türüyor. Kimse de gıkını çıkarmıyor. Nereye kadar sürecek böyle? Siz ne düşünüyorsunuz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(23.06.21)
issiz sayisi cok fazla, biz Fransa'da ilan aciyoruz 3 ayda 10 aday zor buluyoruz ki iyi de maas (net 2200 civari), ayni ise Türkiye'de tahminim 2bin basvuru gelirdi. Devletin plansiz eğitim sistemi ve kisilere iş hayatı bilgisi verecek program olmamasi, endustirinin bir yerde odaklanmasi ve ülkedeki sehirlerin cogunun dandik olmasindan ötürü çoğu akli basinda mezunun gidip Aksaray'da ya da Erzurum'da yasamak istememesi vs.
Haliyle herkes izmir ankara İstanbul'da iş arıyor, ama olan is de yetmiyor.

Böyle sürecek. Herhangi bir planlari olduğunu sanmıyorum. Ama duyuruda Çin'den kayan üretimin Türkiye'ye gelecegini, Türkiye'nin cok parlak olduğunu, pandeminin yükselen yildizinin Türkiye olacagini falan söylenen bir arkadaş vardi, onun daha çok bilgisi olabilir neden böyle olduguna dair...
0
logisticsmanager
(23.06.21)
>Zaten o tecrübedeki adam verdikleri paraya gelmiyor, niye diretiyorlar?

Burda yaniliyorsun. En dandik is basvurusuna basedemeyecekleri kadar basvuru geliyor. Sartlari saglayanlar, saglamayanlar, tecrubeliler, tecrubesizler... Issizlik cok yuksek. Sonucta issizlik fazla oldugu icin ve caresizlikten az paraya calisacak kisi sayisi fazla oldugu icin secme luksleri fazla oluyor.

>Madem öyle niye işe ihtiyacı olan tecrübesiz birini yetiştirip ülkeye katma değer yaratmıyorlar?

Cunku bu altruist bir eylem. Tecrubesiz birini yetistirmenin bir masrafi var, kendi cebinden oduyorsun. Zamanla, maasla, parayla. Sonra o kisi kaliyor, veya gidiyor baska yere, farketmez. Sonucta isveren risk aliyor ve kendi kaynaklarindan harciyor. Icinden ozel olarak iyilik yapmak gelmiyorsa bunu neden yapsin?

>İşverenler işlerine gelince ta yılanın deliğindeki devlet teşviğini almaya çalışıyorlar ama? Katma değer yaratmadıktan sonra ne hakla bu teşvikleri almaya çalışıyorlar ona da anlam veremiyorum.

Cunku "sen katma deger katmak zorundasin" diye bir sart yok tesvik icin. Bedava para dagitiliyor, herkes aliyor, o sirket neden almasin?

Sonuc olarak sürüden farkli ve ileride olabilenler her zaman daha kolay is bulacak, digerlerine benzer olanlar (sürü) hep sansini deneyecek kalabaliklar halinde. Bu hep boyledir, buraya ozel bir sey degil. Bu "ileride olmak" sadece tecrube de olmak zorunda degil - gozu karalik olur, egitim olur, kendini iyi satma becerisi olur, tecrube olur, tanidik olur, olur da olur yani.
0
robokot
(24.06.21)
Oyunun kurallarini sen koymuyorsan sorgulamayi birakip adapte olmaya calisman lazim, obur turlu yerinde sayar durursun. Eger tecrubesizsen buldugun ilk ise parasina falan bakmadan gireceksin, sonra antenleri acik tutup, max. network yapip sistemde ilerleyeceksin. Bu ulke fark etmeksizin heryerde boyle. Calisan adam her zaman issizden daha degerlidir.

Yurtdisindayim, bulundugum ulkede eger tibben salak degilsen issiz kalma olasiligin yok gibi. Ilk isimde 200 uzeri cv yolladim, 15 civari mulakata girdim, ilk isimi bulmam 6 ay kadar surdu sifir network ile. Girdigim sirketin hicbir ilani yoktu, hatta sitelerinde acik pozisyonumuz yoktur yaziyordu. Kontrati imzalarken verdikleri rakama bakmadim, direk imzayi caktim cunku secenegim yoktu, kredi kartlarini patlatmak uzereydim. 3650km uzaga tasindim ve calismaya basladim. 1-2 sene sonra zaten artik sen is bakmamaya basliyorsun, sana teklif gelmeye basliyor.
0
cooperr
(24.06.21)
Bir insana şans vermezseniz, nasıl bir insan tecrübe sahibi olabilir? Haklısın. Bir de iş değiştirince neden iş değiştirdin oluyor.
0
gelmeistemem
(24.06.21)
Yaptığımız işlerin yüzde 80i evrak ve kontrol işi, konuya meraklı bir insanın 5-6 ayda sıfırdan öğrenebileceği kolaylıkta, beyaz yaka olarak onca yılı eğitim denen şeye harcadığımız için konumumuzu koruma amacıyla bunu kabul etmek istemiyoruz

David graeber - bullshit jobs yakın zamanda türkçeye de çevrildi tırışkadan işler adıyla sanırım bi bak istersen

Yukarıda bir arkadaş yazmış oyunun kuralları bu değiştiremiyorsan kabul et uyum sağla diye bu da haklı bir bakış açısı fakat yaptığımız işlerin tırışka olduğu gerçeğini değiştirmiyor bence
0
freebird5406_2
(24.06.21)
Ben son zamanlarda şirkete yetiştirmek üzere 3 tane eleman aldım.

* Bir tanesine emek verdik, iş öğrettik. Kursa gönderdik. 7-8 ay olunca, tam iş çıkarmaya başlayacakken işten ayrılıp, farklı firmaya geçti.

* Bir tanesine emek verdik. Kursa gönderdik. 2 sene kadar çalıştı. Ancak verilen zammı beğenmeyince "askere gidiyorum" dedi. Gelince farklı bir firmada başladı.

* Bir tanesine yine emek verdik. Farklı sıkıntıları olduğu için çok ilerleyemedi. Düzgün bir çocuk olduğu için çok gayret ettik. Ama ilerleme sağlayamayınca, kendi isteğiyle ayrıldı.

Bir daha patrona gidip, yeni mezun dediğimde; geçmiş olumsuz tecrübelerden dolayı istemiyor. Ben de hak vermiyor değilim. Gençler sadece verilen maddi imkanlara, maaşa bakıyor. Verdiğimiz emek, öğrettiğimiz iş, aylarca beklememiz, iş fırsatı sunmamız, aldırılan eğitimler gözlerine gözükmüyor.


.
0
kartallar yuksek ucar
(24.06.21)
(14)

Erkeklerde kolye, zincir keko işi mi?

neysene
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.Şu tarz: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQhoqUvAvdyFl
Hayatımda bileklik dışında bir takı takmadım. Onu da uzun zamandır takmıyorum. Esasen takı da sevmiyorum yalnız son zamanlarda keko hissi verse de zincir kolyelere bir sempatim oluştu. Özellikle tshirt üzerinde güzel duruyor.

Şu tarz: encrypted-tbn0.gstatic.com

Bir erkeğin zincir kolye takması sizce keko işi mi?
0
neysene
(23.06.21)
kolye, zincir olayları yakışıklı ve tarz erkeklere yakışıyor sadece. onun dışında evet keko gibi bence :)
0
rose parks
(23.06.21)
Kisa cevap vermek gerekirse evet.
0
hot potato
(23.06.21)
güzel&yakışıklı olunca en keko sayılan şey bile güzel oluyor. yorma kendini. hoşuna gidiyorsa boşver başkalarını tak hevesini al.
0
lazpalle
(23.06.21)
Zincire göre değişir. İnce uzun gümüş zincirler kötü değil bence.
0
Josephine.
(23.06.21)
Linkteki keko değil. Kombinin bağlı. Gömlekle falan keko evet ama düzgün bir tişörtle havalı da durabiliyor.
0
bugun hava gunluk gureslik
(23.06.21)
Uygun kombin,uzun boylu yakisikli erkekse ok :)
0
matilda
(23.06.21)
Fotoğraftaki gibi zarif kolyeler keko gibi durmuyor.
Gömlek içi kalın zincirler ise keko duruyor. Bir de Nuri Alço'yu akla getiriyor :)
0
pro9it9is9
(23.06.21)
Tak gitsin ya.
0
elorelia
(23.06.21)
Fotograftaki guzel.
0
invictae
(23.06.21)
Bizim insanimizin en buyuk sikintilarindan biri devamli olarak "baskasi ne dusunur" kiskaci altinda yasamasi. Tak gitsin, disarda zenciler yazin ortasinda leopar desenli cakma kurkle dolasiyor :D
0
cooperr
(23.06.21)
hot potato +1
0
camussar
(23.06.21)
Bence bileklik de keko ama kekoluk tanımı kişiden kişiye değişir yukarıda yazanlara göre.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
kanki çirkinsen belli kalıpların dışındaki bütün giyim kuşam tarzın karşı taraf için keko muamelesi görecek, türkiye gerçekleri böyle
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Abi hoşuna gidiyorsa tak. Sana keko diyecek olan lord mu ?
0
ycaycayca
(24.06.21)
(25)

İşinizi seviyor musunuz?

chillbabe
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
Ne iş yapıyorsunuz ve işinizi seviyor musunuz? Bir de yakın vadede iş değiştirmeyi düşünüyor musunuz?
0
chillbabe
(23.06.21)
Tedarik zincirinde operasyonel satin alma müdürüyum.
Seviyorum ama aynı pozisyondan 3-4 sene daha devam etmem, ayni seyi uzun süre yapamam. Daha 1 senelik müdürüm.
Is yerimi değiştirmem çünkü zaten büyük firma, bir sürü pozisyon var ve cok canım sıkılırsa farkli bir ülke/sehir düşünebilirim ama içimden bir ses 15-20 sene bu firmadayim diyor.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
işimi seviyorum, ama iş yerimi yeni değiştirdim ihbar süresindeyim 15 gün sonra yeni iş yerime geçeceğim
0
nahtoderfahrung
(23.06.21)
Öğretmenim, çok seviyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.21)
Tercüme ofisinde calisiyorum. Cok seviyorum ama daha kurumsal ve rahat, daha yuksek bi maas hayalim var cunku hak ettigim paranin yarisini aliyorum. Ayni yerde calisip benden 4 sene once ayrilan kisiden 500 tl daha az maas aliyorum oyle soyleyeyim
0
matilda
(23.06.21)
Psikologum. Bu bölüm için hukuk fakültesini bitirdigim halde ikinci üniversite okudum; dolayısıyla seviyorum ama şu an çalıştığım konumu sevmiyorum. Yüksek lisansin tamamlanmasını bekliyorum.
0
fraise
(23.06.21)
Sirket kurtaricisi yazilimciyim, isimi seviyorum insan sevmiyorum.
Sirketi kurtarinca ya kovuyorlar ya da istifaya zorluyorlar.

Tam keyfini surecekken kaciriyorlar.
Keske manav olsam.
0
divit
(23.06.21)
Mesleğimi seviyorum ama piyasada dayatılan şartları, mobbingi, işçi haklarını gasp edenleri ve şark kurnazlarını sevmiyorum.

Dsi kurumlarından birinde müdür olsaydım benden mutlusu yoktu.
0
neysene
(23.06.21)
Ben meslegimi seviyorum ama işimi pek sevmiyorum. İlaç sektöründe ar ge de çalışıyorum. Aslinda işimi de seviyorum da bu işi turkiye de yapmayi sevmiyorum.
Ve evet sektor degistirme ulke degistirme fikirlerim var.
0
a perfect lie
(23.06.21)
mühendisim, işimi seviyorum ama yakın zamanda sadece işimi değil kariyerimi değiştirmeyi planlıyorum
0
sttc
(23.06.21)
tıp bitirdim geçen yaz ama doktorluğu sevmediğim için bir sene atanmayıp evde kaldım, tus çalışıp laboratuvar ağırlıklı, hasta ile işi minimum olan daha çok bilimsel araştırma yapılabilecek bir bölüme girdim. Bir aya başıyorum. Çocukluktan beri hayalim bu aslında bilim insanı olmak vs ama son yıllarda bundan da soğudum, şimdi elimde olsa uluslararası ilişkiler okumuş olmayı isterdim ki aöf'te okuyorum onu :d
0
nundu
(23.06.21)
Psikiyatri hekimiyim. Bu is icin tip fakultesine girdim ve cok severek basladim. Tus'ta psikiyatri tek tercihimdi. Pek cok yayin yaptim-halen yapiyorum, isin daha ziyade akademik tarafiyla ilgileniyorum. Ulkenin, insanlarin ve yonetimlerim durumu nedeniyle su an yaptigim seyden nefret ediyorum. Aylardir bekledigimiz istifa yasaginin 1 temmuzda kaldirilacagi bugun duyuruldu ve cok sevincliyim. esimle birlikte istifa ederek daha insani sartlarda İngiltere'de calismak icin calisacagiz buyuk ihtimalle.
0
gibicibicis
(23.06.21)
Hekimim.
Son derece idealist duygu ve düşüncelerle, akademisyen olma yoluna girdim. Oldum da. Ama bitmeyen mobbing, çifte standart, liyakatsizlik, cahil kişilere hizmet vermenin zorluğu (tehdit, şiddet, uygunsuz rapor ve ilaç istekleri), haksız soruşturmalar ve mahkemeler ile yıldım.
Ayaklarım her sabah geri gidiyor. Ama zorunluyum, okutacak bir evladım var. Emeklilikte bir sürü maddi kayıp olduğu için katlanıyorum.
0
pro9it9is9
(23.06.21)
yurtdisindayim, muhendisim, isimi seviyorum ama parasal olarak tatmin etmiyor.
emlakcilardan nefret ediyorum ama sanirim sirf para icin istifayi basip emlakci olacam. iki tane sikindirik kursu var, onlara yazilmayi dusunuyorum.

simdiki aklim olsa kesinlikle tip okurdum. Eger olmuyorsa duz isletme falan cakip biran once ticarete atilirdim.
0
cooperr
(23.06.21)
Bircok sektör degistirdim is sevmenin bir yolunu bulamadim ama mobbing yoksa, maasi ve sartlari iyiyse bir sekilde bir sure idare ediliyor.
0
passive aggressive
(23.06.21)
Patron şirketlerinde çalıştığımdan hiç bir işi sevmedim. Mobbingin allahı yapılıyor ve bu insanlarla sürekli kavga ediyorum. Bir kere ücretsiz izne bile yollandım. Birinin ahı mı tuttu anlamıyorum.
0
ashleybon
(23.06.21)
akademideyim, çok entrika dönüyor, bunaldım.
0
passion rules the game
(23.06.21)
Özel bir bankada kobi portföy yöneticisiyim. İşimi çok seviyorum. Tempo her zaman yüksek. Durağan bir işte ömür geçiremem.
0
Kresto
(23.06.21)
çalışmıyorum, seviyorum.
0
su492
(23.06.21)
mali müşavirim. işimi seviyorum. bir yerde 3 max. 4 yıl çalışınca sıkılmaya başlıyorum. rahat da batıyor bi yerden sonra bana. :)
0
naksidil
(23.06.21)
seviyorum da iş yükü çok fazla oluyor zaman zaman "overwhelm" olmaktan iş yapamaz hale geldiğim oluyor o zamanlar sevmiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(23.06.21)
Herkes işini ya da mesleğini seviyormuş ne güzel :D

Yazılımcıyım, memnunum ben de. Yakın zamanda iş değiştirmem çünkü yeni değiştirdim, ama zaten 2 yıl kaldığım bir şirket olmadı henüz. Seneye bakınmaya başlarım.

Uzun vadede başka bir şey düşünebilirim ama, çünkü tüm gün bilgisayar başında oturmak çok sağlıksız bir şey. Yani haftada 2-3 gün spora giderek telafi edilemiyor gibi hissediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(23.06.21)
reklam sektöründe metin yazarlığı, dijital pazarlama, marka yöneticiliği falan fisman yapıyorum. full uzaktan çalıştığımız ve maaşımın da 7x civarı olması
sebebiyle seviyorum. maaşım 4x civarı iken hic sevmiyordum mesela. yani durum biraz maaş ile de ilgili.

mobing faktörü yok, mesai benim departman özelinde pek yok. nerden çalıştığımıza karışan da yok. mühim olan isler doğru olsun, falan disman.

bence: isini sevmek diye bir şey yok. yaptığın şeyden keyif almayı öğrenmek var.
0
picassoishere
(24.06.21)
muhasebe/finans

işimi sevmiyorum ama parası iyi. halihazırda çalıştığım pozisyon ise çok boş beleş, sıfır sorumluluk, sıfır yaratıcılık ve iş tatmini hiç yok ama parası çok iyi. şirkete pandemi başlamadan kısa süre önce girdim o zamandan beri evden çalışıyoruz. muhtemelen kalıcı olarak evden çalışmaya geçeceğiz, o durumda iş falan aramam. Ama ofislere geri döneceğiz derlerse direkt iş aramaya başlarım çünkü parası dışında beni mutlu eden hiç bir şey yok.
0
zikardo
(24.06.21)
Araştırma görevlisiyim, hiç sevmiyorum (çok hevesli ve idealist başlamıştım ama öyle devam etmedi).
İş değiştirmeyi düşünüyorum, doktoramın bitmesini bekliyorum. Bir yandan da ne yapabilirim/ne öğrenebilirim diye düşünüyorum. Evli olmasaydım çoktan istifa ederdim ama eşime karşı da sorumluluğum olduğunu düşündüğüm için kendimi zorluyorum.
0
marla is in my head
(24.06.21)
Yazılım - seviyorum - değiştirmeyi düşünmüyorum
0
alaimisema
(24.06.21)
(4)

10 bin dolarım olsa yurtdışına niteliksiz işçi olarak gidebilir miyim?

marowak
Soru gayet açık. Diyelim ki 10 bin dolar param var. Bu para ile bir şekilde gelişmiş bir ülkede çalışma iznim olarak hayata sıfırdan başlayabilir miyim? Yaşım daha genç, yurtdışında işe yarar bir vasfım yok ama zamanla öğrenirim diye düşünüyorum. Elimde bir mesleğim yok, burada geleceğim parlak deği
Soru gayet açık. Diyelim ki 10 bin dolar param var. Bu para ile bir şekilde gelişmiş bir ülkede çalışma iznim olarak hayata sıfırdan başlayabilir miyim? Yaşım daha genç, yurtdışında işe yarar bir vasfım yok ama zamanla öğrenirim diye düşünüyorum. Elimde bir mesleğim yok, burada geleceğim parlak değil. Yurtdışında da bu halimle iyi bir hayat elde edemem biliyorum ama Türkiye'de kalmaktan iyidir diye düşünüyorum. Var mıdır bir yolu?
0
marowak
(23.06.21)
geçerli bir meslek serfikası falan bulursan kanada falan olabilir.
0
reanarchy
(23.06.21)
Para verip calisma izni alamazsin ama para verip ogrenci olarak gidebilirsin. Bazi ulkelerin ogrencilere calisma iznine veya kalici oturuma gecis olanaklari var.
0
hot potato
(23.06.21)
Ogrenci olarak sizip kalmanin yollarini arayacaksin. Ama vize alman zor, orasi kesin. Potansiyel gocmensin cunku..
0
cooperr
(23.06.21)
Kısaca hayır.
Dolaylı olarak ise; öğrenci vizesi (lisans, master, dil okulu) ile gidip, ardından ülkesine göre “bir süre” iş arama vizesi alabilir ve iş bulabilirsiniz.
Onun dışında bu güncel şartlarınızı değiştirmeden no. 10 bin dolar 6 aylık asgari ücret bile yapmıyor euda.

*gereksiz bilgi: yaşınız gençse evs kovalayın. Gidin, orada kalacak yer network falan yapıp süreci kolaylaştırın. Süreci dediğim; yine yukarıda açıkladığım öğrencilikle başlayan yol
0
rewlack
(23.06.21)
(22)

Alman disiplini

dissendium
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insan
Alman disiplini gerçek mi yoksa biraz abartılıyor mu? Bir videoda izlemiştim, Celâl Şengör'e bir Alman profesör sabah saat 7 için randevu vermiş. O da ben 12'de uyanıyorum, 7'ye randevu mu verilir diyordu. Gerçek hayatta Almanlar gerçekten çalışmasa bile erken saatte uyanan, zamana dikkat eden insanlar mı?

Almanya'da yaşayan bir tanıdığım var teyzemin tarafında. Çocukları olduğunda çocuğun uyku saati geldiğinde çocuk ağlasa da çocuğu uyutuyorlardı. Türkiye'de çocuk ağlayınca tamam, uyuma deyip pes ediyorlar. Bu örnek abartılı mı yoksa tüm Almanya'ya yayılmış bir olay mı?
0
dissendium
(23.06.21)
Abartı şeyler bunlar. Nice disiplinsiz alman arkadaslarim oldu, nice almanla calisiyorum hic de öyle makine gibi değiller.
Dakikligi bilemem de öyle herkes 7de uyanıyor falan saçma.
0
logisticsmanager
(23.06.21)
Ortaokul ve lisede anadolu lisesinde Alman hocalarla okudum, net bir şekilde bu konularda karakterime yön verdi. Buraya bile yayılıyor yani :) Tabii ki Alman disiplini olsun diye diye yapmıyorlar, normalleri öyle, bizim gibi sallapati yaşamak diye bir konsept yok. Çünkü her şeyin belli bir günü ve saati var, x şey için yarın alırım diyemiyorsun çünkü kapalı oluyor kesin vs. Ama tabii ki tüm ülkenin her bireyi aynı değil. Yoksa delisi divanesi de çok, niye olmasın.
0
whoosie
(23.06.21)
Adamlar ilkokuldan üniversiteye önemli şahsiyetler olarak Kant, hegel, marx, scheler, huserrl, nietzche filan okuyorlar ya da onları okumuş öğretmenler tarafından yetiştiriliyorlar. Biraz farkları olsun.
0
iddaaci
(23.06.21)
genelleme yapmak gerekirse, almanlar kesinlikle daha sistemli calisiyorlar, isleri belirli bir plana gore ilerliyor ve zamaninda da tamamlaniyor. esneklige, son dakika degisimlilerine acik degiller haliyle. planinin disina cikmak, is taniminda degisiklerin olmasi tolere edebilecekleri seyler degil. bu sadece is icin gecerli degil, sosyal yasantilari da oyle, spontane hadi suraya gidelim gibi durumlar onlara ters geliyor. bulusulup biryerlere gidilicekse cok onceden planlanmis olmasi gerekiyor.
0
Labyrinthe
(23.06.21)
Üniversitedeyken Alman öğrencilerle birlikte okumuştum. Öğlene kadar uyuyup dersi kaçıranı da var projeyi iki hafta önceden bitirip hazır bekleyeni de var. Mesela biri her gününü saati saatine planlar, sabah altıda uyanırdı. Onun yakın arkadaşı kervan yolda düzülür kafasındaydı.
Genelleme yapmak cok zor. Mesela ben Alman olmama rağmen ortaokuldan beri her sabah altıda kalkar, günlük programa göre hareket ederim. Bence milletle pek alakası yok.
0
Anthony McCarten
(23.06.21)
Böyle şeyler genele nispet edilir. İlla zıt örnekler vardır. Benim gözlemimde genel anlamda dakikler. Düsseldorf’ta sabah 6’da tramwaylar dolu oluyordu hep insanlar işlerine gidiyordu erkenden.
0
but that was just a dream
(23.06.21)
@iddaaci, dediğiniz şeyle bağlantı kuramadım maalesef.
0
🌸dissendium
(23.06.21)
avusturya liseliyim.

bir öğretmenimizin eşi vefat ettiğinde kadın "yasımı kendi boş zamanımda tutabilirim." diyerek ertesi gün okula gelip derse girmişti.
bunun gibi çok örnek hatırlarım lise yıllarımdan.

genel olarak "iş zamanında iş yapılır, boş zamanda boş zamanda ne yapmak istiyorsan o yapılır" kafasındalar.
0
blatta hiberna
(23.06.21)
Almanya'da Erasmus'ta okulda surada burada iki Alman tanidim, onlar soyledi o zaman 85 milyon Alman'in hepsi boyle diyen tipler turemis. Bunlarin Alman versiyonu iki Turk gorunce tum Turkler barbar diyen tipler.

Gercek su, Almanya'da disiplin kulturu var. Kultur var kisaca. Cogunluk bu kulture uyum saglar. Arada 15 milyon farkli insan da secebilirsin, kalan 70 milyon bu acigi kapatir.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
cocugu bilmem ama is hayati su sekilde:

mesai girisi: 7:15 olan isler var. 7:15'te gelirsen personeli bulursun.

bir is gorusmesine gittim. berlin'de potsdam diye bir bölge var. berlin merkeze uzak. görüsme 8'deydi. ben 7:50'de vardim. görüsmeciler 2. tur kahveye dönüyordu.

son örnek: asi merkezi 7:12'ye randevu verdi. 7'de gittim. sira vardi ve islemler baslamisti. öyle bir iki degil calisan. ~70-80 kisilik bir ekip var asi merkezinde.

diyecegim o ki is ve saat konusunda hassaslar.
0
helenart
(23.06.21)
Ben size Almanlarda neyin farkli oldugunu soyleyeyim.Elbette Alamanlarda da kaytaran, tembellik yapan, vergi kaciran, kurallara uymayan, toplumsal normlara ters hareket eden kisiler var.Ancak bu gibi davranislarda bulunan kisiler yaptiklarini arkadas grubunda anlattiginda herkes ayiplar.Kimse helal olsun demez.Toplumsal ahlak cok guclu.Bu toplumsal ahlak insanlari dogru ve duzgun olana yonlendiriyor.Bizde ise tam tersi.Ne kadar kaytarirsan, kurallari ihlal edersen o kadar itibar gorursun.Herkes seni takdir eder.
0
turkuaz
(23.06.21)
Almanya'da doktora yapiyorum en caliskan ögrenciler Tr'den gelenler. digerleri saat 17 olunca kaciyorlar. Alman caliskanligi yalan.
Sabah erken kalkiyorlar ama saat 8'de zaten heryer kapaniyo, erken uyuyorlar.
sert bi disiplin degil de, yapilacak isleri programlayip yapiyorlar, ama aklina sert yogun bi is programi gelmesin.

edit: zuhahaha
0
durgunfoton
(23.06.21)
Almanlara spesifik bir disiplin değil bu bana göre. Kuzey ve batı Avrupa'da cehalet az olduğu için insanlar olması gerektiği gibi yetiştiriliyor. Olması gereken bu yani.
Ha Almanlar o bölgenin bayrak sallayanı olduğu için adları çıkmış tabii disiplinli diye.
2. Dünya savaşı ile anilmalarinin da bunda büyük etkisi var işte Nazilerin gümbür gümbür yürümesi gibi :)
0
yarey
(23.06.21)
Alman ekolunde mukemmelliyetcilik kesinlikle var, herseyin perfect olmasi lazim. Liyakat cok onemlidir. Almanlar disiplinde herhalde dunyada ilk uce girer. Oyle olmasa o kadar dunyaca unlu markayi sansa cikartamazlardi.
0
cooperr
(23.06.21)
21. yüzyılda ajanda kullanıp 3 ay sonra yapacağı (çok da önemli olmayan) şeyi yazan Hollandalı gördüm ama Alman görmedim. Belki de Hollandalı disiplinini konuşmalıyız?
0
1195
(23.06.21)
Almanya bizim gibi jenerasyonlar arasi devasa farklar var.

Su an disiplin falan yok aldiklari projeleri bitiremiyorlar, berlin havalimani insaatina bakabilirsin.
Asiyi bile vuramadilar kendi urettikleri halde beceremiyorlar.

Iyi zamanlar gevsek insanlar getirir muhabbeti iste.
Projeye turk muhendis almasinlar fabrikalari bile acamazlar.
Biontech gocmenlerden olusmasa 100 yil gecse o asiyi bir alman bulamazdi
0
divit
(23.06.21)
Türkiye ya da diğer orta sınıf ülkelerden giden doktora öğrencileri ABD'de de daha iyi çünkü o ülkenin kendi vatandaşının iş bulmak için ugrasmasina bizimki kadar gerek yok. Lisan bitirdi diye ayda en az 3000 dolar maaşla işe basliyorlar. Bizim lisans bitiren mühendisimiz 1000 dolar maaş alamıyor. Yüksek lisans yapayım doktora yapayım da maaşım 8000'e çıksın en azından 1000 dolar olsun diye uğraşıyor. Bu nedenle Batı'da ortalama biri Türkiye'de ise en iyiler yurt dışında doktora yapıyor. Onların en iyileri dünyanın en büyük sirketlerinde.

Bu nedenle doktora öğrencisi karşılaştırması yapmak yanlış. Hala iki üç Almanla Almanya'yı karsilastiriyorsunuz.
0
howfaristhesky
(23.06.21)
yanlış bulunsa da doktora öğrencisi olarak da yazacağım :D
Tanıdığım tüm arkadaşlarımın ajandaları var, çok yükleri yok ama kesinlikle programlarına uyuyorlar.
bir proje sundular, 10 yılda bitirdik, başarılıyız vs. diye, şok geçirdim. Türkiye'de 3 öğrenci ile 4 yılda yapılır. ama 1 ay çok yapılabilir, 1 ay gevşek yapılabilir, bunlarsa aynı sabit hızla ilerliyorlar. Kendi araştırma merkezimde hiç 10 yıllık proje görmedim, belki askeriyede vardır bizde.
0
Ley
(23.06.21)
Kaç zamandır %90 Almanlardan oluşan bir ortamda çalışıyorum. X jenerasyonundan Z jenerasyonuna kadar her tür her insan var. Ben övülen disiplinlerinden çok gereksiz prosedür ve bürokrasi ile isleri zora sürmelerinden başka bir maharetlerini görmedim.
0
PopeHope
(23.06.21)
Hem Almanya'da, hem Türkiye'de çeşitli projeler için Almanlarla birlikte çalıştım. Almanlar zamanı verimli kullanıyor. Bir de sorumluluk bilinci yüksek. Arada elbette gevşekler var. Ama genel oranda sayıları bizdekinden fazla. Fark bu. Şöyle özetleyeyim gözlemlerimi:

-Ofisten genelde Türk ekipleri en son çıkar. Daha çok çalıştığımız için değil. Gün içinde geyiğe çok sarıp işi yetiştiremediğimiz için. Almanlar iş saatinde iş yapıyor. Bizde 10'a kadar çay sigara eşliğinde güne hazırlanma. 11'e kadar statüs görünümlü sohbet muhabbet. 45 dk iş. 1145'ten itibaren yemek için hazırlanma. Uzun bir öğle yemeği, yemek dönüşü bir sigara. Türkiye'de gerçek mesai 1buçukta başlar. Böyle uluslararası projelerde genelde İtalyanlarla Türkler çok iyi anlaşır:)

-Buna ben akıllı çalışmak diyorum. Genelde yukardaki örnekteki gibi durumlarda Türk ekibi şöyle bir tribe girer... "biz geceye kadar mesai yaptık". Yahu mevzu mesai yapıp kendini yıpratmak değil ki. Akıllı ol günü verimli kullan sen de 6'da çık.

-Paralarını da tasarruflu kullanıyorlar. Genelde savurganlıktan hoşlanmazlar. Bizde her ofis çalışanının mesela bir temizlikçisi vardır. Maaşı kaç olursa olsun. Almanlar'da bu oran çok düşüktür. Dışarda yemek konusu da öyle. Çoğu insan yemeğini evden getirir.

-Ben bir toplantıya hazırlanırken şirketin genel müdür yardımcısının elinde paspasla yerleri sildiğini gördüm. Türkiye'de bu pozisyonda bir adam gidip kendi suyunu bile almaz mesela. "AYşe hanım 1 çay 1 su rica edelim...". Hatta Türkiye'de şunu görmüşlüğüm var yediği yemeğin çöpünü odası kokmasın diye kapının önüne bırakıyor adam. KApının önü 100 kişinin çalıştığı ofis. Çöpe atmıyor adam "title"ı yüzünden. Almanlar bunlara çok takılmıyor gördüğüm kadarıyla.

-
0
anten
(23.06.21)
Uzun süre Almanlar ile çalışmış birisi olarak gerçek olduğunu söyleyebilirim.
0
depresif çocuk
(23.06.21)
Alman yöneticileri olan biri olarak iş anlamında konuşabilirim. Disiplinden ziyade sistemli çalışıyorlar bence de. Belirledikleri sistem dışına çıkman, inisiyatif alman, sonuçları olumlu olacak olsa bile onlar için anlamsız. Zaten sistem kendini götürüyor niye ekstra bir şey yapman gereksin ki modundalar.

Alman politikası ile Türkiye'de iş yapmaya çalışmak çok zor, buradaki pazarın farklı olduğunu anlamak bile onlar için zor; sebepleriyle anlatıyorsun ama öyle bir sebebin olacağını bile kavramakta zorlanıyorlar. Açıklıyorsun, olsun yine de normaldeki gibi yapalım diyorlar. Ve işin tuhafı, sistemin dışına çıkıp sıra dışı başarı göstersen bile sonuca odaklanmayıp bi dahakine böyle olmasın diyorlar.

Jenerasyon arası fark olduğuna katılıyorum ama. Eskileri aynı zamanda despot, gençler biraz daha sistem dışına çıkmaya meyilli; en azından seni anlamaya çalışıyorlar.
0
Jux
(23.06.21)
(10)

amerika'ya gitmeye karar verememek

durbikonusucaz
merhaba herkesegeçtiğimiz günlerde amerika'dan bir iş teklifi aldım ama kabul edip etmeme konusunda kararsızım. işin kendisi, maddiyat sorun değil ama böyle büyük bir adım atmaya hazır mıyım bilmiyorum. hazır olduğunu nasıl anlar insan onu da bilmiyorum.türkiye'de maks bir yıllık eğitim sonucunda am
merhaba herkese

geçtiğimiz günlerde amerika'dan bir iş teklifi aldım ama kabul edip etmeme konusunda kararsızım. işin kendisi, maddiyat sorun değil ama böyle büyük bir adım atmaya hazır mıyım bilmiyorum. hazır olduğunu nasıl anlar insan onu da bilmiyorum.

türkiye'de maks bir yıllık eğitim sonucunda amerika'ya gideceğim eğer kabul edersem. pek sosyal biri sayılmam bu beni biraz korkutuyor. burada kemik 6, toplam 10 arkadaşım vardır. onların bi anda binlerce km uzakta olcağını düşünemiyorum.

çekincelerim genel şeyler. insanlar nasıldır, alışabilir miyim, orada çalışmak iş yapmak nasıldır ya bilemiyorum. kafamda her şey var hiçbir şey yok.

siz ne dersiniz. genel her şey diyebilirsiniz. iyi kötü bir şeyler duymaya ihtiyacım var çokça

eyalet virginia
0
durbikonusucaz
(21.06.21)
ben olsam düşünmeden kabul ederim. Kalıcı olarak gitmeyebilirsiniz. Her türlü yurtdışı tecrübesi ufuk açıcı olacaktır.

bir kaç sene usa'da çalışıp dönseniz bile türkiye'de çok daha fazla iş imkanlarınız olur.
0
hayaletimsi
(21.06.21)
alisirsin. en kotu ihtimalle ingilizcen gelisir, geri donecek olsan bile.

asiri sosyal olman sart degil, 2-3 tane dise dokunur arkadasin olsa yeter ki onlari da zaman icinde bulursun.

arkadas edinmenin vs en onemli sarti gittigin ulkedeki insanlarla ortak payda olusturmak. yani onlarin okudugu gazeteleri okumali, sevdigi sporlari yapmali, yedikleri restoranlarda yemeli, izledigi televizyonlari izlemelisin ki hem senin konusacak seyin olsun hem de onlarin konustuklari seyleri anlayabil. bu kulturel kesif biraz zaman alacaktir ki bu da normal.
0
hot potato
(21.06.21)
reddit'te ilgili sub-reddit'lere sorun bence bunu bir de. özellikle virginia sub'indaki yerliler de güzel yol gösterir diye düşünüyorum, insanlar nasıl, sosyalleşme imkanları nelerdir vs gibi. göçle ilgili sub'lara da bakın. çoook büyük bir fırsat, umarım hayırlısı olur.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(21.06.21)
Ailem burada deseniz anlarım da arkadaşların uzağında kalacağınız fikri bana biraz anlamsız geldi. Kaldı ki çok yakın arkadaşlıklarım var ve hepsini ailem kadar da severim ama burada sizin hayatınız söz konusu.

Ben olsam kesinlikle giderdim. İşin kendisi ve maddiyat sorun olmadığı için bunu rahatlıkla söylüyorum.

Her ne kadar gelişmiş bir Avrupa ülkesi gibi olmasa da ABD'nin demokrasisi çok gelişmiş bir demokrasi ve insanlar haklarının farkında. Dolayısıyla Türkiye'deki gibi kanunsuz bir çalışma ortamı olacağını sanmıyorum.

İnsanları tektipleştirmek doğru olmaz. Zaten bilindiği üzere multikültürel seviyesi en yüksek ülkelerden biri. Dolayısıyla her çeşit insan var. Genel olarak insanlar sıcak kanlı. Hiç tanımadığınız insanlar bile sizi görünce selam verir. Biriyle tanışma, arkadaş edinme konusunda da başlarda biraz problem yaşayabilirsiniz ama insanlar başkaları ile tanışmaya oldukça açık. Önemli olan sizin ne kadar dışa dönük bir insan olduğunuz. Pek sosyal biri değilim demişsiniz gerçi ama bunu kırarsanız çok rahat edersiniz.

Bana en çok farklı gelen anlayış, bizim şimdi pandemi ile alıştığımız o sosyal mesafe var ya, ABD'de bu zaten yerleşik haldeydi. Şöyle bir durum yaşadım. Bir self-servis restoranda ketçap, mayonez, tuz, biber vb. şeyler yanda duran bir tezgahın üstünde yer alıyor ve kendiniz alıyorsunuz her şeyi (Starbucks'ın şeker, peçete masası gibi ama daha çok şey var). Bu masanın boyutunu 2 kişinin yan yana yemek yiyebileceği boyutta düşünün. Bir hanımefendi sandviçini almış oradan hardalını falan alıyordu. Biraz ağır hareket ediyor. Ben de yanında olan boşluktan kolumu uzatıp bir şeyler alayım dedim. Kadın bir anda hopladı ve özür dilemeye başladı. Ben de aşırı şaşırdım ve ben ondan özür diledim (sosyal alanına tecavüz etmiş oldum aslında). Bu gibi örneklere şahit oldum. Sıra beklerken falan bizde arkamızdaki kişinin nefesi ensemizde buğulanma yapıyor mesela. ABD'de bu kadar iç içe değil insanlar. Ama örneğin bir gece kulübüne giderseniz orada da tam tersi. Herkes iç içe dans ediyor. Yani özetle herkes yerini biliyor. Yakınlaşmak gereken ortamda da yakınlaşmaktan çekinmiyor insanlar. Tabii şimdi pandemi nedeniyle bu yakınlaşma işleri de bitmiş olabilir tamamen. Onu bilemeyiz.

Benim en zorlandığım şeylerden biri de günlük konuşma diline alışana kadar insanlarla anlaşmak oldu. İlk gittiğim hafta, hatta ilk akşam bilindik bir yerden yiyeyim diye McDonald's'a gittim. İstediğim menüyü söyledim (big mac MEAL demeniz lazım, menu deyince yanlış anlaşılıyor). Kasadaki arkadaş oldukça hızlı bir şekilde "for here to go?" dedi ve bana baktı. Analamadım dedim. Tekrar etti. Yine anlamadım dedim, yine tekrar etti. Sonra "özür dilerim ben yabancıyım da, ne demek istediğinizi anlamadım." dedim "Burada mı yiyeceksin?" dedi. Yani benim aslında "one big mac meal for here please." demem gerekiyormuş :) Bu gibi bazı günlük konuşma söylemleri mevcut. Bunlara alışana kadar zorluk yaşadım açıkçası.

Virginia eyaletini hiç bilmiyorum. O konuda bir yorumum yok maalesef. Ancak uzun lafın kısası mutlaka değerlendirin.
0
himmet dayi
(21.06.21)
Reddit +1. Orada size net cevap verecek bir sürü insan vardir.
Amerika Avrupa'ya oranla daha kolay arkadas bulunabilen ve insanlarin yabancilarla daha çok konuştuğu bir yer.

Isin sartlari ne bilmiyorum ama Amerika Avrupa'ya oranla is sartlarinda daha kötü. Şöyle diyeyim; calistigim sirketin Amerika'daki customer service calisaninin tuvalete gidis saatleri olculuyordu ve mesai yapmadigi için "neden yapmiyorsun calisma arkadaslarin yapiyor" gibi yorumlar aliyordu.
Benim çalıştığım yerde ise müdürüme aksam ver ben yapayim o hesaplamayi dedigimde "ya bak gec oldu ugrasmak istedigine emin misin" diyor ya da "sen tatil planladin mi? Biraz tatile cik cok calistin" falan diyor. Kısacası Amerika'daki kültür biraz farkli ve çalıştığın yere göre de degisebilir. Ama Türkiye'den çok daha kötü olacagini sanmam ki en en en kötü ihtimal 3-4 sene orada çalışan adam Türkiye'de daha iyi bir kariyere isterse gelebilir. Yurtdışında çalışmak Türkiye'deki cvlerde ise yariyor.
0
logisticsmanager
(21.06.21)
Iki sikinti var:

1 - Atlantik kiyisini bilirim, north carolina ve guneyinde bayagi dolandim. Buyuk ihtimal redneck mekani. Bu abiler pek gocmen/yabanci seven tipler degildir. Zaten cok sosyal degilim demissin, sosyallesmek burada iyici zor gelebilir.

2 - Bir de maas falan onemli, o konuda bir bilgi vermemissin. Pahali yerler degil ama maas cok dusukse mantiksizlasabilir.

Avantajlar:

Yukarida NYC, asagiya inince Miami, KeyWest, Bahamalar vs.
Turkiye'ye nispeten yakinlik, tek ucakla ulasabilme imkani.
0
cooperr
(21.06.21)
Selamlar,

Valla yurtdışına gitmek neresi olursa olsun bir kere ufuk açıcı. Afganistan'a da gitsen, Amerika'ya da gitsen hep bize insan olarak yararı var.

Sosyal anlamda çekincen olduğunu düşünüyorum ve arkadaşlarını kaybetme korkun da var. Açıkçası o korkuyu aşmanı tavsiye ederim çünkü bir süre sonra gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor ve o arkadşların seni unutuyor. Unutmayanlar ise gerçek dostların oluyor. Böylece süper bir eleme yapmış oluyorsun doğal seleksiyon sayesinde :)

Bak yurtdışında yaşamanın 2 yararını şimdiden sıraladık. Bu arada ekonomik tarafları zaten araştırdın ve orada problem yok diye anlıyorum o yüzden o konulara hiç girmiyorum.

Tabi olumlu yönlerden biri de dili geliştirmek olacaktır.Okulda veya kurta öğrendiğimiz gibi olmadığını göreceksin. Ayrıca buraya dönersen burada da yurtdışında çalışmış biri olarak ayrıcalıklı olacaksın. İşverenler her zaman yurtdışı görmüş adama farklı yaklaşıyor.

Olumsuz yönlerinden biri de asla gerçek arkadaş bulamayacaksın ve orada çok çok yalnız olacaksın. Yalnızlığın dibine vuracaksın hatta ve çok korkacaksın. Sonra yavaş yavaş alışıp yalnızlığın güzelliğinin farkına varacaksın. Bu adeta bir kabuktan çıkmak gibi, farklı bir boyuta geççmek gibi bir şey. Çünkü biliyorsun ki gerçekten aslında yurtdışına gitmesen bile yalnızsın, bunun farkına varınca karakter olarak daha da güçleneceksin.

Dünya'nın pek çok yerinde ırkçılık var ve buna maruz kalacaksın farkında olarak veya olmayarak. Buna isyan edeceksin, ama elinden hiç bir şey gelmeyeceksin. Ardından kabullenip biraz daha olgunlaşacaksın.

TL;DR kesinlikle git ve deneyimle. Sonra ister dön ister kal ama muhakkak gidip bunu yaşa.
0
Nocturne
(22.06.21)
pisman olacaksan yapip pisman ol. icinde ukte kalmasin.
0
baldur2
(22.06.21)
Yapmayin, bos yere gittim demeyin. Gitmeyi gercekten cok isteyen kisiler var. Onlara engel olmayin.

Ben ABD'de yasiyorum, sizin gibi dusunen kisiler mutlu degiller. Bir adam annesiyle gelmis, biri evden cikmiyor falan.
0
howfaristhesky
(22.06.21)
Yani bunlar güzel fırsatlar. Ama dediğin gibi içine kapanık bir bünyeysen bu sana fırsat gibi gelmeyebilir. İki açıdan bakalım.

-Sektörü bilmiyorum ama, ABD birçok sektör için iyi tecrübedir. Orada kalmasan bile Türkiye'ye döndüğünde çok kapı açar sana. bir de konfor alanının dışına çıkmak, bilmediğin bir ülkede yaşam kurmak, hiçbir okulun öğretemeyeceği bilgiler verir insana. Dil konusunda çok büyük ilerleme kaydedersin. Yeni insanlar tanırsın, yeni fırsatlar elde edersin. Aileden uzak olmak istememeyi anlayabilirim ama arkadaşlardan uzaklaşma endişeni anlamadım. Eminim o arkadaşlarının çoğu böyel bir fırsatta arkasına bile bakmadan gidecektir. Zaten bir süre sonra çoğu evlenecek, kendi yoluna gidecek, taşınacak, ülke değiştirenler olacak. Hiçbir arkadaş grubu sonsuza kadar bir arada kalamıyor:) Aradaki bağlar kopmasa bile insanlar eski halleriyle kalmıyor. Ben bile çoğu "kemik" arkadaş grubumla iletişimde olmama rağmen hayat görüşüm, önceliklerim değişti hissediyorum. Daha az ortak şey buluyorum onlarla. Zaten çoğu zaman buluştuğumuzda artık vaktimizin büyük bölümü eski günleri konuşmakla geçiyor. Çünkü yeni hallerimizle çok ortak yönümüz kalmadı. Bence insan her 5 senede bir arkadaş çevresini komple revize etmeli. Dostluk ayrı bir durum tabii.


-Öte yandan her yurt dışı tecrübesi herkes için aynı olmuyor. Yeni bir şirkete gittiğinde bile kendini kabul ettirmen biraz efor istiyor. Bir de bunu yabancı bir ülkede dışardan gelmiş biri olarak yapmak daha da eforlu bir süreç. Dediğin gibi sosyalleşmek senin için bir eziyetse, bu süreç bir kabusa dönebilir. Yani o ülkede hayatın evden işe, işten eve, minimum sosyallikle geçecekse, vaktinin çoğunu online olarak türkiye'deki arkadaşlarınla görüşerek geçireceksen çok da verimli bir iş değişikliği olmaz.

Ben olsam, gözümü karartır giderim. Çünkü aklının bir köşesinde "acaba gitse miydim" sorusu kalacak. En azından git ve "iyi ki gitmişim" ya da "en azından gittik denedik bize göre değilmiş anladık" de. Ama gitmeden bunu bilemeyeceksin.

Bir de yine ben olsam sosyal kabuğumu biraz kırmaya çalışırım. Yani Türkiye'de bile kalsan dediğim gibi hayat sadece aynı çevreyle geçmez. Çok kısır kalırsın. Zaten o sosyal çevreyi de koruyamayacaksın sonsuza kadar. Sana sevgi kelebeği ol, o ortamdan bu ortama koş demiyorum. Ama "sosyal biri sayılmam" insanın hayatını çok kısıtlayan bir cümle.
0
anten
(22.06.21)
(9)

Yurt dışına göç edenler

sumuklurakun
Göç etmiş veya etmiş olanı yakından tanıyan varsa, bürokratik işler haricinde en çok sorun yaşadıkları konular neler oldu ?.
Göç etmiş veya etmiş olanı yakından tanıyan varsa, bürokratik işler haricinde en çok sorun yaşadıkları konular neler oldu ?.
0
sumuklurakun
(20.06.21)
Arkadaş edinmek. Yerel dili bilmiyorsaniz malesef yerel arkadaş edinmek Avrupa'da baya zor. Genelde diğer yabancilarla takilmaya çalışıyorum.

Kültüre alismak ve asimile olmak. Kimine göre zor, bana göre kolay. Hastasiyim yemek sonrasi biraz tom de savoie, biraz comte ile salata yemenin ya da ağır yemek üstüne dijestif alkol almanin ya da her ama her insana merhaba/iyi aksamlar demenin. Bunlara uymak istemeyen ve kendi kültürünü başka ülkede yasamak isteyen kisi genelde sorun yaşıyor.

Dil. Fransizca, conjugationlara s.kayim.
0
logisticsmanager
(21.06.21)
agzinla kus tutsan seni attiklari torba "gocmen" torbasi, kariyer kovalayacaksan 5-0 geriden basliyorsun, vs..
0
cooperr
(21.06.21)
yalnizlik,
gizli irkcilik,

bazilarinin kendilerini kaybedip turkiye'de ulasimi zor/yasak olan kumar-bahis-alkol-uyusturucu gibi bagimliliklara bulasmasi.
0
baldur2
(21.06.21)
çalışma izni uzun süre çıkmadı çalıştığım şirkete danışman olan şirketin mallığı yüzünden. tamamen bürokrasi.

yerel dili bilmiyorum. herkes ingilizce biliyor neredeyse (damacana getiren sucu bile). öğrenmeyi de düşünmüyorum. ara sıra "ulan keşke bilsem de kolay gelsin falan diyebilsem" diyorum.

bunun dışında dünyanın en yalnız insanıyım. bu da beni işkolik yaptı. o kadar ki tatil yapmayı unuttum. mart 2020'den beri hiç izin kullanmadan çalışıyorum.

29
e
bir doğu avrupa ülkesi
mühendis
0
rain when i die
(21.06.21)
annenin babanin yaslanmasi ve uzakta olmasi biraz moral bozucu.

onun haricinde herhangi bir burokrasi sorunu yasamadim. turkiye'den daha rahat ve anlasilir her sey. bazilari is bulmakta zorlaniyor ama benim sansim yerinde gitti sanirim, turkiye'dekinden daha ust seviye bir isle basladim.

arkadas grubumdan asiri memnunum. gozlemledigim kadariyla bekar olmanin ciddi avantaji var cevre yaparken.
0
hot potato
(21.06.21)
Ev bulmak. Gerçi ben de biraz ağırdan aldım ama hayatımın en uzun ayıydı.
0
bruce mclaren
(21.06.21)
ülkenin ingilizce dışındaki, kendi dili.
arkadaşlık olayları ve sosyal hayata entegrasyon.
orta doğulu damgası/ayrımcılığı/ırkçılığıyla uğraşmak.

artıları bunları tolere ediyor tabii. bir de tr.nin şu anki güncel durumunu düşündükçe zor gelmiyor.
0
rewlack
(21.06.21)
Aileye, dostlara özlem. Aslında normalde sorun olmaz, uçağa atlayıp git gör, onlar gelsin. Ama covid sebepli yasaklar vs. derken araya istemsiz bir mesafe girdi. Dünya daha iyi durumda olsaydı bu da olmazdı sanırım.
0
quaker
(21.06.21)
Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte adaptasyon.

Mesela almanya milyonluk göçmen nüfusuna rağmen hala yabancılara oldukça kapalıdır. O ülkenin anadilini iyi konuşamıyorsanız, ingilizce ile ancak expatlar ile arkadaşlık edebiliyorsunuz.

Almanya'da reklam ajansında, ülkenin geri kalanına göre daha liberal ve çok uluslu bir ortamda çalışmasına rağmen, ajans içinde bile 1-2 kez ırkçılıkla karşılaşmış bir arkadaşım var. Hatta birinde iş IK departmanına yansıdı, adam özür diledi falan.

Ee tabii ki geç bir yaşta gidince, ülke ne kadar sıcak kanlı da olsa, göçmen dostu da olsa, bazı alışkanlıkları değiştirmek de zor oluyor.

Bir de benim gördüğüm ailesiyle ilişkileri iyi olan, hatta nötr bile olan insanlar özellikle anne babanın hastalıkları, yaşa bağlı sıkıntıları arttıkça uzakta çok acı çekiyorlar. Zor oluyor o süreçler.
0
anten
(21.06.21)
(2)

10 sene önce falan youtubeda bir adam vardı?

disco
böyle saçları uzun gibi gri gibi bir adamdı yavaş konuşuyordu dişlerinden bazıları eksikti 40-45 yaşlarında falandı. telsizi radyosu vardı eski tip mobilyası kitapları vardı. hafif şizofren miydi deli miydi neydi o adamın adı kimdi bir türlü hatırlayamıyorum. çok önemliymiş gibi bir şeyler anlatıyor
böyle saçları uzun gibi gri gibi bir adamdı yavaş konuşuyordu dişlerinden bazıları eksikti 40-45 yaşlarında falandı. telsizi radyosu vardı eski tip mobilyası kitapları vardı. hafif şizofren miydi deli miydi neydi o adamın adı kimdi bir türlü hatırlayamıyorum. çok önemliymiş gibi bir şeyler anlatıyordu.

edit : @der meister teşekkür ederim :)
0
disco
(19.06.21)
der meister
(19.06.21)
tipik denizci tripleri, tanidigim butun denizciler buna benzer. 10-15 sene okyanusun ortasinda gecirince baski balata siyirmaya basliyor..
0
cooperr
(19.06.21)
(3)

yazlık lastik için riken mi hankook mu?

i think therefore i am
Riken yumuşak hankook daha sert diyorlar, ben pek anlamıyorum lastiklerden. arada 100 tl fiyat farkı var vermeye değer mi? yaz için hangisi daha iyi olur?
Riken yumuşak hankook daha sert diyorlar, ben pek anlamıyorum lastiklerden. arada 100 tl fiyat farkı var vermeye değer mi? yaz için hangisi daha iyi olur?
0
i think therefore i am
(18.06.21)
3 sene önce 6 senelik artık dümdüz olmuş michelin lastiğimizi hankook ile değiştirtik. Ve eve giderken lastik kayıyo gibi hissettirdi bize. Çünkdeü michelinin ölüsü bile kağıt üzerinde aynı özelliklerde olan hankooktan daha iyiymiş.

Bir daha lastiğe para basmaya karar verdik. Kağıt üzerinde mükemmel de görünse lastiğin kauçuk kalitesi ve miktarı performansı çok etkiliyormuş.

Hankook hakkındaki düşüncelerimiz bu
0
zimbirik
(18.06.21)
petlas al gec.
0
cptxxx
(18.06.21)
model bilmeden yorum yapmak zor.
testlere, kullanici yorumlarina bak, ona gore karar ver.
0
cooperr
(18.06.21)
(16)

milletin dişi nasıl bembeyaz?

batlegolas
televizyondaki oyunculara bakıyorsun beyaz, instagram 'da influencerlara bakıyorsun beyaz, sinema oyuncularına bakıyorsun beyaz, zengin arkadaşlara bakıyorsun beyaz.ben günde 2-3 kere dişimi fırçalıyorum, zararlı olmasa daha fazla fırçalardım. bir şunlar gibi beyaz olmadı. yanlış macun ve fırça seçi
televizyondaki oyunculara bakıyorsun beyaz, instagram 'da influencerlara bakıyorsun beyaz, sinema oyuncularına bakıyorsun beyaz, zengin arkadaşlara bakıyorsun beyaz.

ben günde 2-3 kere dişimi fırçalıyorum, zararlı olmasa daha fazla fırçalardım. bir şunlar gibi beyaz olmadı. yanlış macun ve fırça seçimi mi acaba?

diş fırçam sensodyne yumuşak olan. macunum ise sürekli değişiyor aslında. şu an signal.

ben nerede yanlış yapıyorum? öyle bembeyaz dişlerim olması için ne yapmalıyım?

teşekkürler.
0
batlegolas
(17.06.21)
florürlü diş macunu önemli de, tanıdığım insanların çoğu diş beyazlatmaya gidiyor. ben de pandemi sonrası düzenli olarak gideceğim sanırım senede birkaç kez.
0
aguen
(17.06.21)
bazı insanların diş rengi yapısı güzel bu çok az bir kesim geri kalanın dişlerinde kaplama var, oyuncular kamera önü insanları için diyorum gülüş tasarımı diye aratabilirsin

yani pahalı diş macunlarıyla elektrikli diş fırçalarıyla dişlerinize haldur huldur sert girmeyin :(
0
freebird5406_2
(17.06.21)
+1, hiç bir zaman bembeyaz olmadı dişlerim. cevapları dört gözle bekliyorum ben de.
0
mrtkp1234
(17.06.21)
Yapıdan kaynaklanıyor bence. Ben hiç gitmedim beyazlatmaya ama yine de dişlerime iltifat alırım :)
0
kaptan maydanoz
(17.06.21)
beyazlattırıyorlar ya da veneer taktırıyorlar (türkçesini bilmiyorum ama bütün dişlerin sökülüp yerine beyaz inci beyazlığında bir şeylerin takılması). bence korkunç görünüyor aşırı beyaz ve dümdüz dişler. normal ve sağlıklı dişlerin uçları tırtıklı ve şeffaflaşmış, rengi de hafif kremsi/sarımsı olabiliyor. bazı şeylerin sırf fotoğraflarda, televizyonda güzel göründüğü için piyasa değeri var.
0
aweamadeus
(17.06.21)
ya beyazlatıyorlar ya kaplatıyorlar vs. yani o ünlüler bizim gibi fırçalayıp da bembeyaz hale getirmiyorlar.
0
rose parks
(17.06.21)
dis rengi genetik, kimilerinin disleri ne kadar fircalarsan fircala bembeyaz olmaz.
kaplama kesin cozum, 10-15bin dolar harcarsan dis macunu reklamlarinda oynayacak kivama gelirsin. Ama saglikli disi daha beyaz olsun diye kestirmek pek iyi bir fikir degil..
0
cooperr
(17.06.21)
beyazlatma ya da veneer +1
butun unlulerin genetigi iyi olacak degil sonucta.
signal white now falan da yetmez bu islere. mekanik beyazlatma lazim.
0
Kittie
(17.06.21)
veneer +1
0
howfaristhesky
(17.06.21)
diş rengi kemik rengiyle alakalıymış. benimkiler de sarımsı. bu iş de burun estetiğine döndü. herkesin dişi beyaz olmak zorunda mı diye bir düşünmek lazım belki de. gösteri dünyasında değilseniz dişlere zarar verdirmeye değer mi diye iki kere düşünmek lazım bence.

sarı dişli olsam da güzelim. sağlıklı olsun gerisi önemli değil.
0
durme
(17.06.21)
Bunu ben de araştırmıştım, nasıl bu kadar parlıyor diye.

Fırçalamayla herkeste o kadar beyazlık olmuyor.

Karanlıkta saat kadranı gibi parlayan diş istiyorsan yukarıdaki arkadaşlar haklı, bir miktar para harcamak gerekiyor...
0
hayirsiz
(17.06.21)
ya hadi unluler para verip de yaptiriyor da bu amerikalilarin falan da bir cogunun disleri hakkaten bembeyaz oluyor, bu veneer vs dediklerinizin disinda da baska bir sebebi var sanki bu isin ama anlamadim gitti..
0
bay b
(17.06.21)
@bayb

neden bilmiyorum fakat amerikada diş sağlığına çocukluktan önem veriyorlar bir bozukluk varsa küçük yaştan müdahale ediyorlar
0
freebird5406_2
(17.06.21)
Abi dis dedigin kemik sonucta.
Kemik dedigin kemik renginde olur beyaz olmaz, olsa da dış etkenlerden sararir.

beyaz olanlar istisna oyle dusun. Bunlar sansli kisiler ama ortalama renk pek beyaz degil.

Unlulerin disleri,memesi,gozu her seyleri sahte zaten.
Eski hallerine bakarsan tarkan'in on dislerinin arasindan vapur gecer haldeydi.

influencer'larda sahte yaptiklari yemekten tut bebegine kadar her pozlari oynanmis ya da estetik gormus.
Mesela selfie'yi aslinda telefonla degil dslr ile cekiyorlar ama ellerinde iphone goruyorsun. Onu yapan neler yapar sen dusun.

Su an turk dizileri bile kamera filtresiyle(yazilim tabanli) yayinlaniyor.
0
divit
(17.06.21)
milletin saçı da güzel; iyi kuaför
vücudu da güzel; iyi spor salonu
beyaz diş için de formül aynı; emek ve para verip biraz bakım yapacaksınız. en basitinden opelesence falan. laminasyon da olabilir çok problemliyse.
diş hekimine gidip danışmalısınız.

*amerikada diş macunu içindeki peroksit mi bişey işte etken madde oranı bizdekinden farklı. avrupadan da farklı sanırım. ayrıca sağlıklı beslenme, kemik yapısı, gen vs. çok şey etkiliyor.
0
rewlack
(17.06.21)
Kaplama dişler düzenli olarak hekim gördüğünde öyle anca. Diş normalde bembeyaz olmaz zaten.
0
rm
(18.06.21)
(6)

Mezun oldugunuz univrsiteniz universite-mezun iliskileri icin neler yapiyor

howfaristhesky
Turkiye'de cok yaygin degil biliyorum, yurt disinda mezun olan kisiler ozellikle yazarsa sevinirim.
Turkiye'de cok yaygin degil biliyorum, yurt disinda mezun olan kisiler ozellikle yazarsa sevinirim.
0
howfaristhesky
(17.06.21)
Hikayeden bi departman kurmuşlar ( bidiğim kadarı ile Bologna süreci doğrultusunda mecburlar) 2 sene önce mail atmıştım '' Hocam maddi manevi destek olalım yeni mezunlara' diye, hala cevap bekliyorum.

konum:tr
0
paramolacak
(17.06.21)
bir transcript icin dunyanin parasini istiyor. dumbukler.
0
camussar
(17.06.21)
Hikayeden hir departman +1

Kariyerle alakasiz kişiler var eminim.

Zoom linki falan atıyorlar arada.
0
westblack
(17.06.21)
tr'deyim 2 gun once viski tadim etkinligi yaptik. bizimki aktif baya.
0
do you remember me
(17.06.21)
yurtdisindan mezunum.

senede bir arayip para dileniyorlar, 3-4 ayda bir de bastiklari mezunlar dergisini yolluyorlar.
0
cooperr
(17.06.21)
Tr’de

6 ayda bir üniversite dergisi yolluyolar. Doğum günü tebrik kartı yolluyolar adrese.

Mezunler eve hoşgeldiniz etkinliği yapıyorlar her sene.
0
jelly bear
(17.06.21)
(7)

Paypal gurularına

NightBringer
SelamlarAmerikada yaşayan ablamın pcye Teamviewer ile bağlanıp onun adına yeni bir paypal hesabı açtım. Konfirmasyon olarak onun amerikan ehliyeti fotoğrafını yükledim.Ancak ablamın td bank diye bir debit kartı var ve paypal bunu kabul etmiyor.Ben kendi Türk kredi kartımı eklesem paypal hesabımı kıs
Selamlar

Amerikada yaşayan ablamın pcye Teamviewer ile bağlanıp onun adına yeni bir paypal hesabı açtım. Konfirmasyon olarak onun amerikan ehliyeti fotoğrafını yükledim.

Ancak ablamın td bank diye bir debit kartı var ve paypal bunu kabul etmiyor.

Ben kendi Türk kredi kartımı eklesem paypal hesabımı kısıtlar mi?
0
NightBringer
(16.06.21)
Elbette. Paypal yasak olduguna gore??. Transferwise kullanmayi duşunebilirsiniz
0
optimistbakunin
(16.06.21)
Yıllardır paypal hesabıma garanti bonus kredi kartım ekli, problem olmuyor.
0
Northern Mariner
(16.06.21)
turkiye'den olmasa bile isimden sikinti cikar, sonucta paypal hesabi ablanin adina, kredi kartindaki isim baska, nasil olacak?
0
cooperr
(16.06.21)
İşte soruyorum olur mu olmaz mı diye sorunun içeriği o.
0
🌸NightBringer
(16.06.21)
Alacağın ödemeler veya yapacağın alışverişler bir türk bankası üzerinden olacağından PayPal seni kısa sürede enseleyecektir diğer türlü TR'deki PayPal yasağının bir anlamı olmaz ve hemen herkes VPN vs. bulup bankası aracılığıyla kolayca PP sahibi olurdu.

İsim farklılığına gelirsek de, hesap bilgilerine, bakiyene, şuyuna buyuna sen erişebiliyorsan, hesabın kime ait olduğunun hiçbir önemi yok. Ben kendi adıma olan PayPal hesabımda yıllarca annemin ve ablamın kredi kartlarını kullandım hep.
0
Avoiding The Puddle
(16.06.21)
Ablanın bilgisayarı ile onun telefon numarası ve adresiyle kendi adına hesap oluşturup Türk Bankalarına ait kartı kullanabilirsin. Hiçbir problem olmuyor.

Ben yabancı telefon numaram ve yabancı adresimle Türkiye'den senelerdir Bonus kartla ödeme yapıyorum.

Tek problemi alacağın ödemeyi Türk Bankalarına direk aktaramazsın.
0
Northern Mariner
(17.06.21)
merak eden olursa diye söylüyorum

hesap kartını kabul etmediği için banka hesabını direkt bağlayarak çözdüm sorunu ama türkiyedeki karta da problem çıkarmıyormuş diye daha okudum bir kaç yerde. ödeme almadığımız sadece gönderdiğimiz sürece
0
🌸NightBringer
(20.06.21)
(6)

Ip tv kullanan

horizon
Ip tv kullanan öneren onermeyen Samsung tv var smart özelliğide var kutusuz direkmuygulama ile indirip satın almak istiyorum var mi güvendiğiniz önerebileceğiniz ıp tv ciYer istanbul
Ip tv kullanan öneren onermeyen

Samsung tv var smart özelliğide var kutusuz direkmuygulama ile indirip satın almak istiyorum var mi güvendiğiniz önerebileceğiniz ıp tv ci
Yer istanbul
0
horizon
(14.06.21)
Ali dayı iptv kullanıyorum ben.
Ne olur ne olmaz diye 3'er aylık alıyorum ve şimdiye kadar bir sıkıntım olmadı.
Telegram'da bulabilirsin.
0
etna
(14.06.21)
hera iptv kesinlikle

senelik anlaşma yapıyorum :) bir sorun çıkarsa hemen wp'den ilgileniyorlar -ki çok az sorun çıkıyor. üstteki arkadaşa da tavsiye ediyorum.
0
purrp
(14.06.21)
ben de baya bir araştırmadan sonra geçen sene ali dayı da karar kılmıştım, şu ana kadar olumlu. maçlar için özellikle.
0
ercumentcozer
(14.06.21)
Uygulama olarak duplexplay var ücretli. Smartiptv var ücretsiz. Bunlar appler.


Yayin olarak alidayi, korner, 5geuro ayni panel. Ticari panel diye gecer. Yayin ayni su an 15 ay 200 lira hepsinde.

Benim önerim 5g. 12 ay 250 sanırım. Ama arada bariz fark var.

Samsung tvnin kötü yani vpn olmamasi. Görüntü kalitesi olarak TV'nin kendi appleri miboxlardan falan cok daha net görüntü veriyor.

Hepsinden deneme yayini alin. Beğendiğinizi satin alin.

Googledan arama yapmayın ama bu işlerde. Kesin dolandirilirsiniz. Bu işlerin organize oldugu yer telegram. Iletisim bilgisi bulamazsaniz özelden mesaj atabilirsiniz
0
jackyr
(14.06.21)
SmartTV'de uygulamalar aracılığı ile kullanabiliyorsunuz ekstra bir cihaz gerekmiyor. Google'a ip tv satın al yazabilirsiniz veya telegram grupları. Ben şuradan almıştım 8 ay önce (git: ) www.beyiptv.com blu tv çok takılıyor exxen hesabım da aktif ama televizyonumda düzgün çalışmadığı için Gibi'yi buradan izliyorum.
0
tumetikaan
(03.10.23)
4-5 sene once bir kere denedim surekli takiliyordu biraktim.
max. 3 aylik abonelik alin her seferinde cunku yarin calisacaginin garantisi yok.
0
cooperr
(03.10.23)
(6)

meslek edinilebilecek hobi önerin

abelardo
30lu yaşların ortasındayım. maddi durumum iyi ama bok gibi hayatım var.işimi sevmiyorum. sosyal çevrem azaldı.kendimi işime versem ve kariyerimde çok yükselsem de mutlu olacağımı sanmıyorum çünkü istediğim hayat bu değil. yani mesleğimde yükselmiş kişilere bakınca keşke ben de bunlar gibi olsam diye
30lu yaşların ortasındayım. maddi durumum iyi ama bok gibi hayatım var.
işimi sevmiyorum. sosyal çevrem azaldı.
kendimi işime versem ve kariyerimde çok yükselsem de mutlu olacağımı sanmıyorum çünkü istediğim hayat bu değil. yani mesleğimde yükselmiş kişilere bakınca keşke ben de bunlar gibi olsam diye heves etmiyorum.
düşündüm ve beni mutlu edebilecek şey bir hobim olması ve bunu işe dönüştürmek. mesela bir dans hocası olsam ve eğitim veren bir yer açsam veya bir sporcu olsam mutlu olurdum. bu saatten sonra ne olabilir mesela?
0
abelardo
(13.06.21)
yapıcı bir tavsiyede bulunamayacığım ama şu uyarıda bulunabilirim sadece, spor gibi fiziksel sağlığın azami önemi haiz olmadığı başka alanlara bakmalısınız. 35 yaş fiziksel aktiviteye bağlı bir alanda para kazanmak için fazla riskli bence.
0
benevolent sun
(13.06.21)
Scuba diving, para ve zaman varsa kısa sürede eğitmen olabilecek seviyeye gelirsiniz
0
ceketimi alip cikcam
(13.06.21)
muzik bambaska bir kariyer ya. tanimayan kalmiyor.

bir yere kahve icmeye gidiyorsun, kahveyi getiren kiz, aaaa xx grubu degil misiniz ben sizi taniyorum vs diyor. hem zevkli hem sosyallik olayi cok. tabii sevene. pandemi ucunca yine eski gunlere doner. cuma cumartesi bir yerde canli muzik yaparsiniz.
0
dio
(13.06.21)
Scuba diving +1

Ancak ben hobi olarak başladım, profesyonel de oldum. Yazları çalıştım. Ama meslek olarak yapmak istemiyorum, beden+zihin yorabilen bir iş.
0
hayaletimsi
(13.06.21)
bu biraz şans işi her hobi kolaylıkla para kazanılabilen bir işe dönebilir, ya da hobi olarak kalmaya devam edebilir. Ama denemeden bilemezsiniz.

Şans, network biraz da beceri.

Mesela müzikte illaki albüm yapmak zorunda değilsiniz. müzik kütüphanelerine reklam, film, tv programı, youtube içerikleri ile kullanılabilecek formatlarda iyi kalitede eserler üretip çok para kazanan var. Audiojungle, pond5 gibi platformlar iyi kullananlar için bir servet sağlayabiliyor. Tabii öte yandan burada şansını deneyip kazanamayan da çok var.

Mesela sevdiği bir konuda blog yazıp, instagram sayfası oluşturarak (tamamen kişisel ilgi için başladı para sonradan geldi) para kazanan birkaç kişi tanıyorum. ama bunlar zaten konuyla çok ilgililerdi, haliyle onların bu emeğinin bir ödülü oldu para. Ama içlerinden bir tanesi türkiye'nin en büyük şirketlerindne birinde çalıştığı işi bıraktı, bloguna yoğunlaşmak için. Öyle kazanıyor yani.

Yanında ilk stajını yaptığım müdürüm şimdi fotoğrafçı olmuş. Cafe, otel gibi yerlerin mekan fotoğraflarını çekiyor. Güzel de çekiyor.

Bir iş arkadaşım yine ilgilendiği bir konuyla alakalı instagram içerikleri yayınlarken fenomene dönüştü. O da işi bıraktı. Şu an trendyol başta olmak üzere birçok markayla işbirliği yapıyor. Senelerdir çalıştığı işte alamadığı arabayı bu işbirlikleriyle birkaç ayda aldı.

Daha ufak ölçeklerden gidelim, arkadaşımın annesi yemek yapmayı epey seviyor. bahçeli bir evi vardı. burayı ufak bir restorana çevirdi.

instagramda birini gördüm, mum yapıyor. 3-4 ülkede anlaştığı dükkanlara toptan sipariş gönderiyormuş. Tamamen internet üstünden bulmuş onları da.

Yani o kadar çok böyle insan var ki. Hobisinden para kazanan. Ama şöyle bir durum var gözlediğim, bu insanlar zaten bu işleri severek yıllardır para kazanmadan yapıyorlardı. Fotoğraf çekiyordu, yemek yapıyordu, yazı yazıyordu. Para o emeklerinin bir ödülü gibi oldu.

Yoksa piyasada dur bu işte para var diye giren çok insan var. Ama birçoğu başarısız oluyor. Ha onların da aralarında alıp yürüyenler var ama elinin altında uğraştığın ve iyi yaptığın para da edebileceğini düşündüğün bir şey varsa değerlendirmekten zarar gelmez.

Ama ben olsam düzenli bir gelir oluşturmadan işimi bırakmam.

Bir de bir şeyleri paraya dönüştürmek de bir beceri. Kimi var dünyanın en iyi mallarını koy önüne satamaz, kimi var samanı bile öyle bir paketler öyle bir özendirir ki millet kapısında kuyruk olur. Bu da bir beceri.
0
anten
(14.06.21)
Scuba diving isi palavra degil, zamaninda gunde iki paket sigara icin bir arkadas kariyeriyle alakasiz bir sekilde 30undan sonra scuba diving isine girdi, simdi hem hocalik yapiyo hem de gemi temizleme isleri falan kovaliyor.

Bir baska arkadasim 38-39 yasinda rope access isine girdi, ip ustunde bakim onarim falan yapiyorlar, ruzgar gulleri cart curt. Yukseklik korkunun olmamasi lazim tabii.
0
cooperr
(14.06.21)
(6)

0 km audi a3 vs 0 km audi q2

web kamerasiyla yayin yapan tv
merhaba, farkli segmentler olsa da fiyatlari benzer olduğu için bu iki aracin 0 km'leri arasinda kaldim.siz hangisini , neden tercih ederdiniz ? Tesekkür ederim.
merhaba,

farkli segmentler olsa da fiyatlari benzer olduğu için bu iki aracin 0 km'leri arasinda kaldim.
siz hangisini , neden tercih ederdiniz ?
Tesekkür ederim.
0
web kamerasiyla yayin yapan tv
(13.06.21)
q2 çok kötü bir araç bence, tr ye ilk geldiğinde test sürüşünde içine bindiğimde reno ya binmiş gibi hissettim. malzeme kalitesi falan takur tukur, audi den çok dandik bir araca binmiş hissi veriyor.
bu 2 si arasında kalsam a3 ü seçerdim. ama alternatif de bir öneri sunayım
vw troc. 1.5 motor, mtv si düşük, torku yüksek, ufak suv olduğu için oturma pozisyonu da yüksek (şahsen bundan sonra suv dışında araç almam), audi'ye göre servis, bakım, yedek parçası ucuz, 2'nci elde de audi ye göre çok daha çabuk elden çıkarılabilecek bir araç.
0
rentts
(13.06.21)
A3 cunku oturmus bir seri..
Q2 ve benzeri kucuk SUVlarda oradan buradan kisalim da bir sekilde ittirelim olayi var, detaylarda kalite sikintili olabilir.
0
cooperr
(13.06.21)
A3
Çünkü çok yakışıklı bir araba. Hem kibar hem sportif.
0
etna
(13.06.21)
Yeni kasa A3'ler benim de aklımı çeliyor. Cidden olmuş bu sefer. Q2 biraz yüksek olması haricinde herhangi bir artısı olmayan bi araç bana kalırsa.

Net A3 derim.
0
msb
(13.06.21)
birkac kadina da sordum bu arada, onlar da ilginc bi şekilde q2 yi beğendiler, aracin yüksek olmasindan dolayi sanırım.
0
🌸web kamerasiyla yayin yapan tv
(13.06.21)
A3 kullanıcısıyım 4 yıldır. Q2 hem kötü bir araç (A3'ün birkaç cm yüksektilmişi olması dışında bir farkı yok, dolayısıyla yol tutuşu da kötü), hem de içi falan tamamen eski jenerasyon kaldı şu anda. Direkt yeni kasa a3 alırım, bir önceki kasa alacaksam da gider a3 alırım. Muhtemelen q2 yenilenmeyecek bile diye düşünüyorum.
0
roket adam
(13.06.21)
(6)

Amerika’da yatırım

p133mmx
Amerika’da yaşıyorum. Bankada bir miktar param var ve enflasyon karşısında değerini korusun istiyorum. Savings account faizi çok düşük. Hangi yatırımı önerirsiniz?
Amerika’da yaşıyorum. Bankada bir miktar param var ve enflasyon karşısında değerini korusun istiyorum. Savings account faizi çok düşük. Hangi yatırımı önerirsiniz?
0
p133mmx
(13.06.21)
Ekonomi okuyan bir arkadasim hisse senedi satin aliyor. Ancak ekonomide doktora yaptigi icin her olayi cok yakindan takip ediyor. Ayni sehirde yasasaydik onunla onu takip ederdim ama iki uc ayda bir ancak konusuyoruz. Bu duyuruyu ben de takipte kalayim.
0
howfaristhesky
(13.06.21)
ben de amerikadayim. konustugum amerikalilar yatirim fonlarina ya da borsaya yatirim yapiyor. paralarini yonlendiren finansal danismanlari oluyor.
0
oscar
(13.06.21)
Once bir broker'la hesap acacaksiniz hisse senedi alimi seklinde yatirim yapabileceginiz. Meslea TD Ameritrade.
Sonra mesela borsada halka acik bir sekilde islem goren spesifik bir sirketin hissesini satin alabilirsiniz (mesela apple, american airlines, tesla cart curt) veya tum borsayi endeksleyen fonlardan (index fund) satin alabilirsiniz. Bunu sunan en popular yatirim urunu etf'ler. (exchange-traded fund)
Spesifik sirket secip onlara yatirim yapmak riskli oldugu ve bilgi gerektirdigi icin index fund etf almaniz mantikli olur, yani ikinci yazdigim. Danismana ihityaciniz yok, zira danismanlar ciddi bir oran alir yatiriminizdan. gereksiz.
bu dedigim borsaya yatirim yapma isini paraya yakin gelecekte ihtiyaciniz yoksa yapin, zira kisa vadede dususe gecebilir, saving account'un aksine. daha yuksek risk daha yuksek reward.
0
hot potato
(13.06.21)
Bankaya gidiyorsun riskini seciyorsun adamlar ona gore sepet yapip senin icin parayi isletiyor. Bir randevu al, mevzuyu anlat gerisini hallederler.
0
cooperr
(13.06.21)
Reddit'e bir çok subreddit var bununla alakali. Bence buradan bilgi alacaginiza soruyu orada sorun cok daha fazla bilgi alabilirsiniz. Ben aynısının Fransız versiyonundan cok sey ogrendim.
0
logisticsmanager
(13.06.21)
Şu kitabı okumadan yatırım yapmayın

www.amazon.com
0
spankenstein
(14.06.21)
(17)

Toplumda çok sevilirken bir anda büyük bir kesimin nefretini kazanan ünlü

ms brownstone
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?

Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun durumu daha çok.

Başka kimler vardı böyle?
0
ms brownstone
(11.06.21)
kerem bürsin
0
alisamadim
(11.06.21)
son feci bisikletin solisti.

yani çok sevilmiyordu tabii de tek bir hareketle yok oldu bence. ekşideki sorulardan da anlaşılıyor.

orhan gencebay bir de kesinlikle.
0
bohr atom modeli
(11.06.21)
Güner Ümit geliyor benim aklım direkt. İner misin çıkar mısın diye bir yarışmayı sunuyordu. Çok popülerdi kendi zamanında. Aleviler için çok yersiz bir şaka yapmıştı ve azalarak değil bir anda bitti.

Ozan Güven diyebiliriz. Eskiden mizahını seversin sevmezsin, kimsenin nefret edeceği bir tip değilken sevgilisine şiddet uygulayıp bir de mağdur kendisi gibi rol yapınca ekranlardan siliniverdi.

Yavuz Bingöl. Herkesin malumu.

Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar.
0
himmet dayi
(11.06.21)
Hakan Şükür Fetö öncesinde seviliyordu.
0
dissendium
(11.06.21)
emrah serbes
0
anais
(11.06.21)
Oytun erbaş
0
freebird5406_2
(11.06.21)
Sezen Aksu
Erkan Oğur
0
dediysem dedim
(11.06.21)
Muharrem ince.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
Orhan Gencebay

Cevaplar biraz da "siyaset üstü bir kişi iken akp'ye yanlayanlar listesi" olacak gibi. Öyle olunca da toplumun yarısı nefret ederken diğer yarısı da sevmiş oluyor. Some kutuplaşma problems.
0
temasettin
(11.06.21)
Sonradan itibarını yeniden kazandıysa da (ki bence çok daha fazla saygınlığı hak ediyor) bu tanıma en çok uyan isim Ahmet Kaya olabilir. Çocukken hatırladığım kadarıyla kendisine inanılmaz bir sevgi ve saygı vardı. Sonrasında olanlar malum...
0
jacque
(11.06.21)
Canan Karatay
0
dediysem dedim
(11.06.21)
güner ümit miydi ya, şu yarışma programında mum söndü mü oynuyorsunuz diyen?

ebru gündeş de bu sınıfa girer bence.

kara melekte oynayan kadın da en yakın arkadaşının kocasıyla arabada öpüşürken yakalanıp ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
0
halanne
(11.06.21)
aliye dizisindeki oyuncu, adini unuttum.
0
durgunfoton
(11.06.21)
Kevin Spacey, Bill Cosby.
0
kobuzchu kiz
(11.06.21)
80liler icin direk Guner Umit'tir herhalde. Herif Turkiye'nin o zamanlar en unlu adami iken tek kelime ile bitti.

Hakan Sukur'de kafaya oynar.
0
cooperr
(11.06.21)
Okan BAYÜLGEN
Necati ŞAŞMAZ
Muharrem İNCE
Fatih TERİM
0
her seye atarlanan adam
(11.06.21)
Sezen Aksu
Kadir İnanır
Yavuz Bingöl
0
pro9it9is9
(12.06.21)
(2)

Egzost neden patlar

kisa
Merhabalar,Şu araba cahiline bir yardım edin. Vosvos motoru için konuşuyorum, bir şey fark eder mi bilemedim. Kuvvetli bir pat sesi ve arkadaki arabanın dediğine göre hafif bir ışık çıkmış.Bunun sebebi nedir?O esnada motora yüklenmiyordum ama biraz rolantisi yüksekti
Merhabalar,
Şu araba cahiline bir yardım edin. Vosvos motoru için konuşuyorum, bir şey fark eder mi bilemedim. Kuvvetli bir pat sesi ve arkadaki arabanın dediğine göre hafif bir ışık çıkmış.
Bunun sebebi nedir?
O esnada motora yüklenmiyordum ama biraz rolantisi yüksekti
0
kisa
(10.06.21)
Buji baglantilarini kontrol et.kablolari elden gecir
0
duptıs
(10.06.21)
Araban zengin calisiyor, motor benzini yakamiyor, yanmayan benzin egzostdan atilirken egzostun sicakligiyla alev aliyor. Karburator ayari falan lazim buyuk ihtimal.
0
cooperr
(11.06.21)
(11)

miras bırakmayan büyükleri suçlamalı mıyız?

duyurukullanıcısı
iki dededen de toplu iğne bile gelmedi. birisi almancı diğeri köy ağası olmasına rağmen güzel güzel yemişler gezmişler helal olsun.bize kalmadığı gibi kendi çocuklarına da bir şey kalmadı. dayı, hala, amca falan filan.bunu gören dayı, hala, amca falan filan da kendi çocuklarına bir şey bırakmayacak
iki dededen de toplu iğne bile gelmedi. birisi almancı diğeri köy ağası olmasına rağmen güzel güzel yemişler gezmişler helal olsun.

bize kalmadığı gibi kendi çocuklarına da bir şey kalmadı. dayı, hala, amca falan filan.

bunu gören dayı, hala, amca falan filan da kendi çocuklarına bir şey bırakmayacak anlaşılan.

herkes kendi hayatını yaşar kendi birikimini yapar. ben kimse için çalışıp biriktirmek zorunda değilim. en fazla liseye kadar okuturum sonra kendi başının çaresine baksın bir birey olarak mı?

hayatımızın bir bölümünü de gelecek nesilin bizden daha iyi şartlarda yaşamasına harcamak lazım mı?
0
duyurukullanıcısı
(10.06.21)
miras olayı aslında büyük bir haksızlık, fırsat eşitsizliğinin en büyük sebebi.

sırf dedesi zengin diye iyi kurumlarda iyi eğitimleri almak, tatiller, evler arabalar ve diğer tüm avantajlar vs.

işin bu yanından bakınca miraz konusu sonraki nesil için haksızlık aslında. ve kimse torununa veya çocuğuna miras bırakmak zorunda değil, eğer ortalama bir ömür yaşadıysa ve imkanı dahilinde çocuklarına iyi fırsatlar oluşturduysa, eğitim vs gibi. sonrasında kendi başlarının çaresine baksınlar diyebilir gayet haklı bir bakış açısı bence.

örneğin çalıştığım şirketin sahibi ile bu konuyu konuştuk daha önce. iki çocuğu var. ben hayatta olduğum sürece onların en iyi fırsatlarda en iyi eğitimleri almalarına çalışırım. sonrasında da aç kalmayacakları kadar küçük bir şeyler bırakırım. geri kalan mirasımı çocuklarıma bırakmam dedi. onlar da benim gibi sıfırdan başlasın gerekirse, ben onlara kendi babamın bana verdiğinden çok daha fazla imkan veriyorum hatta dedi.

bence bu bakış açısı son derece mantıklı.
0
reanarchy
(10.06.21)
Tek basina takilip herseyi yiyorsan bir sikinti yok, boyle takilanlari gordum. 2-3 sene once tanistigim bir eleman bekar, bok gibi parasi var ve 50 yasina girmeden emekli olup dunyayi gezmek istiyor. Bence bitiremezsin dedim, hepsini catir catir yiyecem geride bir dolar birakmam dedi. Ben hala kendisini beni evlat edinmesi konusunda ikna etmeye calisiyorum, kismet :)

Benden sonrasi tufan kafasiyla yasayanlar evlenip coluk cocuk isine girmemeli, oldukten sonra arkada biraktiklarinin ne yapacaklarini da biraz hesaplaman lazim. Kendimi sirf coluk cocuk ben geberdikten sonra rahat etsin diye asiri kisitlamam, ama onun gelecegini de dusunmem lazim.

Firsat esitsizligi falan denmis, dunya adil bir yer degil zaten, oyle oldugunu ya da miras birakilmadiginda oyle olacagini dusunmek asiri utopik.. Yahu birakilan mirasi falan gectim, bir eleman taniyorum adamin buyuk dedesi turkiye'de ust duzey politikaciymis, adam oleli 40 sene olmus hala ekmegini yiyor.
0
cooperr
(10.06.21)
yani eğer çocuğunun eğitim hayatına vs yatırım yaptıysa gerisini yemek kendi hakkı oluyor bir nevi.
0
elorelia
(10.06.21)
@reanarchy'in dediğine ek olarak sanırım Bill Gates bu konuyla ilgili özel bir vasiyet yazdığı söylenmişti bir ara, çocuklarım ben öldükten sonra öyle çalışmadan lokmaya konmasınlar gibisinden.

Düşününce yıllarca it gibi çalışmış bir babanın evladının, baba öldükten sonra ebeveynlerinin bıraktığı mirası yemesi çok ilginç bir durum gerçekten, hem kızıyorsun hem hak veriyorsun. Ama iki ucu boklu değnek tam olarak, eğer miras bir haksa mesela ölen adamın tüm varlıkları eşine kalıyor ama o adamı doğuran, büyüten asıl ceremesini çeken annesine bir toplu iğne kadar kalan yok.

Miras çok karmaşık ve çetrefilli bir konu, sanırım toplumlar miras konusunda bir türlü orta yolu bulamıyorlar, nereye çeksen oraya gidiyor, adam ölüyor hesabında milyonlarca lira para var çocuklarına ve eşine kalıyor çocuklar hazır gelen parayı çarçur ederken yaşıtları sırf kendilerine miras kalmadığı için it gibi çalışmak zorunda.

Bana kalırsa devletler mirasın değerlendirilmesinde kontrol sahibi olmalı, babadan, anneden miras kalan paranın, malın, mülkün öyle kişinin kendi zevklerine göre kullanılmasını denetlemeli, atan bu parayı kazanırken kıçını yırttı öyle kafana göre yiyip bitiremezsin sen de çalış ben sana kontrollü şekilde vereceğim parayı, malı mülkü demeli.
0
solo
(10.06.21)
elorelia +1
Sizden sonraki nesle olan en büyük sorumluluğunuz iyi ve düzgün insan yetiştirmek, imkânınız ölçüsünde en iyi eğitimi almasını sağlamak. Bu illa ki "reşit olduğu an tanımam, baksın başının çaresine" değil ama kazandığını gönlünce harcamak da hakları.
0
kobuzchu kiz
(10.06.21)
burada iyi eğitim denilen şey tabi çok muallak

adam mahallenin lisesine göndermiş bir de en ucuz üniye göndermiş kısaca çocukla ilgilenmemiş, sallamamış laf olmasın diye başından sağmış sonra ben ona gerekli eğitimi sağladım diye köşesine çekilebiliyor.

yani x eğitim seviyesine herkes iyi eğitim diyebilir.
0
🌸duyurukullanıcısı
(10.06.21)
Ayni muhabbetler bizde de var.
Yok egitime gomduk duzgun okullara soktuk vs...

Ulan ulkede egitim para mi getiriyor?
Sen cocugu en iyi lisede en iyi universitede okut cikinca 3bin tl ile basliyor. Hadi 10binle baslasin.

Ev alayim araba alayim diyene kadar 15 sene geciyor.
Ailemin oturdugu semtten ev alabilmem icin 500 sene falan calismam lazim, yine de yetisemem cunku o arada ev yine artiyor.
Onlar nasil ev alabilmis, o donem bu kadar zor degilmis.
Ayni sartlara denk gelmedik ki.

Hayatta bir garantisi olmadigin icin mudurune atarlanamiyorsun, dandik islerde calismak zorunda kaliyorsun, risk alamiyorsun.

Egitim birakmak yerine 1 tane dandik ev biraksan, adama 10 sene hediye ediyorsun.

Bill gates de 10 milyon dolar birakti. Malina devlet cokecegi icin o kadarini ayirip gerisini vakifa kacirdi.
Amerikali zenginler genelde cocuga birakamiyor.
0
divit
(10.06.21)
Thomas piketty kapital kitabında bunu baya işliyor ve sonuç olarak miras regüle edilmezse zengin ve fakir arasındaki makas sonsuza doğru gidecek diyor.

Kendi açımdan bakınca, toplumların da gelişmesi için harcamak yerine çocuklarımın benden bir adım daha ileri gidebilmesi için ne kadar kaynak ayırmam gerekiyorsa ayırıp, kalanını gönlümce harcamalıyım.

Çünkü her ne kadar sıfırdan başladığımızı düşünsek de, hiçbirimiz ebeveynlerimizin başladığı yerden başlamadık.

Ayrıca bu düşüncemin esin kaynağı olan John adams 1780’de bunu daha epik bir şekilde söylemiş zaten

“ben politika ve savaşı öğrenmeliyim ki, çocuklarımın sanayi ve ticareti öğrenme özgürlükleri olsun. çocuklarım sanayi ve ticareti öğrenmeliler ki onların çocukları sanat, edebiyat ve (felsefeyi) öğrenme şansına sahip olsunlar."
0
okumakserbestbegenmeksart
(10.06.21)
Miras olayını sürekli kötülüyor insanlar. Anlamıyorum.

O zaman atasından dedesinden gelen yakışıklılık ve güzellik de haksızlık.

Kimisi güzellik geni bırakır kimi zeka. Kimi de bunlar bende yok çalışayım çocuğuma bunu bırakayım der.


Mirasta sıkıntı yok arkadaşlar aşırı zenginleşmede sıkıntı var. Zenginden iyi vergi alınmaması miras bırakmanın haksız olduğu anlamına gelmez.


Adam akıllı vergilendirme talep edilsin sıkıntı yok.

Her nesil öncekini geçecek diye de bir şey yok. Her soyda bir yiyiyci çıkar.
0
tessera
(10.06.21)
Miras konusu karmaşık bir konu hakikaten. Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli şeyin düzgün bir eğitim (sadece okuldan gelen değil) ve dürüstlük olduğunu düşünüyorum. Öte yandan çalışıp birikim yapıyorum ben. Bazı maddi şeyleri çocuklarıma bırakabilme düşüncesini çok güzel buluyorum. Ben annemden kalan takıları büyük bir sevgiyle takıyorum, kızlarım da taksınlar benimkileri. Ya da kızlarıma bir ev bırakabilme düşüncesi de mutlu ediyor beni.
Öte yandan insan ne zaman öleceğini bilemiyor. Yaşlandığımda onlara en azından maddi açıdan yük olmadan yaşamak isterim. O "her kuruşunu gezmeye harcayacak" kafalara hayretle bakıyorum. Çevremde çocuksuz olup birikimlerini Türk Eğitim Vakfına ya da Darüşafaka'ya bağışlayıp vefat eden insanlar var. Onların yeğenleri vs. bir gün olsun ilgilenmemişler ve sonrasında vakfa dava açıyorlar. Bunun gerçekten çirkin buluyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.21)
lazım mı değil mi bilmiyorum ama, birileri yapıp öbürleri yapmıyorsa yapanların çocukları avantajlı konuma geçer. Mesela burada görüyoruz üç beş evim var kirasıyla yaşayabiliyorum diyor adam, sen mecbur çalışmak zorundayken o kişi hayatını ne yöne götürmek istediğine karar verip daha rahat hareket edebilir mesela.
0
nhk ni youkosu
(10.06.21)
(18)

kullandığını en eski eşyanız

elma
selammesela şu an düşündüğünüzde kullandığınız en eski eşyanız kaç yıllık?şu kadar senedir şu ayakkabıyı ya da kazağı kullanıyorum diyebileceğiniz eşyalarınız var mı ?en sevdiğim sweatshirtümün yirmi yıllık olduğunu fark edince mini bir şok yaşadım. zaman ne çabuk geçmiş, sweathsirtümden vazgeçmemiş
selam

mesela şu an düşündüğünüzde kullandığınız en eski eşyanız kaç yıllık?

şu kadar senedir şu ayakkabıyı ya da kazağı kullanıyorum diyebileceğiniz eşyalarınız var mı ?

en sevdiğim sweatshirtümün yirmi yıllık olduğunu fark edince mini bir şok yaşadım. zaman ne çabuk geçmiş, sweathsirtümden vazgeçmemişim.

bu bana özgü bir şey değildir sanırım.

sizin en eski eşyanız kaç senelik?
0
elma
(09.06.21)
kol saati - 22 yil
adidas fermuarli tracksuit - 17 yil
zippo - 11 yil
ayakkabilar - 3 yil
0
nibba
(09.06.21)
En sevdigim gomlegim, incelmis, kolundan yirtilmis, 11 yillikti bu gün son kez giydim. Jansport sirt cantam 16 yillik, tas gibi. En eski esyam o herhalde.
0
buf-e kür
(09.06.21)
Ev eşyaları sayılırsa, gardırobum en az 20-25 yıllık. Evimizdeki klima da bir o kadar var. Hala çalışıyor olması mucize gibi bir şey.

Kişisel eşya olarak bir aynam var sanırım 17-18 yıldır kullanıyorum. Kıyafet olarak basket şortum var. Adidasın t-mac şortlarından. Sanırım 2003-2004 gibi aldım. Hala ilk günkü gibi sapasağlam.
0
the coon
(09.06.21)
Bende ikinci dünya savaşında kullanılmış sigg marka bir matara var. Kullanıyorum.
Üzerinde kullanan askerin baş harfleri var.
0
sckxyss
(09.06.21)
LC Waikiki'den kendini bozmadan önce aldığım birkaç tişört var. 10 yıllık diyelim.
0
dissendium
(09.06.21)
Kiyafet olarak Nike'in 2tane basket sortu. 2005'te almistim.
0
invictae
(10.06.21)
Benim de en eski kıyafetim sanırım basket şortu. 15 senelik falandır herhalde.
0
j r r tolkien hayrani
(10.06.21)
Günlük olarak kullanılan
tişörtler - 10+ yıl
laptop - 9-10 yıl
eastpak çanta - 8-9 yıl
beyaz eşya, küçük mutfak aleti, mobilya vs - 30 yıl
0
reactionic
(10.06.21)
Her isimde kullandigim laptop 15 senelik :)

20 seneyi deviren sweatshirt bende de var.
0
divit
(10.06.21)
Aldığımı net hatırladığım bir kupam var, 2000'de alındı, rengi bile solmadı. (Edit: kupayı daha bugün kullandım, düzenli kullanılıyor evde.)

47 yaşındaki kuzenimin bebekliğinden kalan, sonra bana geçen, 35+ yıl bende duran ve yaşadığım her yere taşıdığım bir oyuncak köpek vardı, bugün o kuzenin 10 yaşındaki kızına gönderdim.

Annemin gençliğinden (70'lerden) kalan ve birkaç yıl önceye kadar giydiğim bluz var, babamın evinde duruyor o.

Düşünsem daha çıkar, hoarderlık genlerimde var :/
0
kobuzchu kiz
(10.06.21)
lisede aldığım mont ve sweetler. 13 yıl olmuş.
0
trajikomix
(10.06.21)
Orta sonda bir kamp grubumuz vardı. Kar kampları için paraya kıyıp bir goretex pantolon aldım yanılmıyorsam 80 alman markıydı(evet Euro'dan önce). Genislete genislete hala kamplarda kullanıyorum.
0
chavezding
(10.06.21)
muhtemelen 20 yillik olan patenim
sweatshirtler de 15 yillik falandir
0
ala09
(10.06.21)
28 yillik pelus kopegim var, esya olarak sayilir mi? Hala aksamlari ona sarilir otururum.

1975 civarindan kalma bisikletim var, yag gibi akiyor hala.
0
kuehles blondes
(10.06.21)
22 yillik kol saati.
15+ yillik zimba
15+ yillik hesap makinasi
0
cooperr
(10.06.21)
2004 yilinda aldigim timberland bot.
kiyafet olmayan seyler de vardir illa ki ama ilk aklima gelen bu oldu.
0
bay b
(10.06.21)
İlk aklıma gelen; 15 yıldır deli gibi kullandığım kabin boy, abs bavulum.
0
zimbirik
(10.06.21)
victorinox çakım vardı 25 yıldır kullanıyordum. çantamda unutunca havaalanında el koydular geçen sene.
0
orpheus
(10.06.21)
(7)

Silver dolgu yerine kompozit beyaz dolgu

senolll
Merhaba,Ben seneler öncesinden silver mı denir ne denir gümüş rengi olan bir diş dolgum var, azı dişlerinden biri.Sorunu yok ama görüntü olarak biraz rahatsız ediyor, gülünce 32 diş olduğum için.. Onu beyaz dolguyla değiştirmeye girişmek kötü bir fikir mi? Tavsiye eder misiniz?Teşekkürler
Merhaba,

Ben seneler öncesinden silver mı denir ne denir gümüş rengi olan bir diş dolgum var, azı dişlerinden biri.
Sorunu yok ama görüntü olarak biraz rahatsız ediyor, gülünce 32 diş olduğum için.. Onu beyaz dolguyla değiştirmeye girişmek kötü bir fikir mi? Tavsiye eder misiniz?

Teşekkürler
0
senolll
(09.06.21)
amalgam dolgu uzun ömürlüdür. ben söktürmezdim.
0
sutlu nescafe
(09.06.21)
eskiden kompozitler daha dayanıksızdı amalgama göre ama şimdi kaliteli yerlerde de sağlam kompozit dolgular yaptırılabiliyor. sizin durumunuza gelince nescafe'ye katılıyorum ben de söktürmezdim. bundan sonrakileri kompozit yaptırırdım.
0
makarnavodka
(09.06.21)
disci/doktor degilim, ama amalgam dolgu saglik acisindan iyi degil bunu farkli disciler bana defalarca soyledi, bazi gittigim doktorlar bana agzinda amalgam dolgu var mi diye soruyor hatta.

Simdiye kadar hep beyaz kompozit dolgu yaptirdim, hic dusmedi. Ben olsam alayini sokturur kompozite gecerim, kesin.
0
cooperr
(09.06.21)
Sökerken civa buharı salınıyor, bu da çok zararlı. Amalgamın kenar sızıntısı daha az kompozite göre. Kırık değilse ve de arka taraftaysa bence söktürme.
0
angina pektoris
(09.06.21)
eskiden amalgam dolgular compozitlere gore daha dayanikli oldugu icin tercih edilirdi ama artik compozitler de baya dayanikli. amalgamin hammaddesi civa oldugu icin saglik acisindan risk barindiriyor. ayrica uzun zamanda disin renginin koyulasmasina da sebep oluyor. degistirilebilinir evet.
0
crucio
(09.06.21)
Gittigim sosyete discisi bile amalgam saglamsa dokunmuyor.
Ki her dise dokunup para kitleme derdinde kendisi.

Oldugu yerde civanin bir zarari yok, kati halde oldugu icin sizmiyor.

Ama sokerken buhari daha cok zarar veriyor.
0
divit
(09.06.21)
Dokturum önermemişti. Sökmenin zor olduğunu, kalıntı kalmayacak şekilde sökmeye çalışırken dişimde kırılma çatlama olabileceğini söylemişti. Ben de bu konudan muzdaribim ama bıraktım.
0
zimbirik
(10.06.21)
(6)

Dağılmayan erkek giyim markaları

senolll
Merhaba,Bir alışverişe çıkayım diyorum, tişört, gömlek, pantolon, şort. Spor giyim biraz smart casual. Genelde H&M, Koton, defacto, LTB, Mudo falan giyiyorum da ya ben biraz kötü kullanıyorum ya da bazı ürünler çok kötü.Bir iki yıkamada sağı solu kaymayacak, rengi atmayacak pantolon falan hangi mark
Merhaba,

Bir alışverişe çıkayım diyorum, tişört, gömlek, pantolon, şort. Spor giyim biraz smart casual. Genelde H&M, Koton, defacto, LTB, Mudo falan giyiyorum da ya ben biraz kötü kullanıyorum ya da bazı ürünler çok kötü.

Bir iki yıkamada sağı solu kaymayacak, rengi atmayacak pantolon falan hangi markaları önerirsiniz? Bu söylediğim markalardan sevdiğim ve iyi dayanan ürünler de var da şans işi oluyor o galiba.

Fiyat söylemiyorum ama çok uçmayalım

teşekkürler
0
senolll
(09.06.21)
Merhaba, sektörün içinde saydığın markalardan biri için çalışmış biri olarak Massimo Dutti diyorum. Saydığın markaların ürünleri malesef uzun soluklu kullanılacak ürünler değil:(
0
suicides underground
(09.06.21)
Saydığın markalar hep vasat markalar.
Pantolon için bütçe yeterse Levi's, yoksa Mavi jeans derim.
0
etna
(09.06.21)
kot icin Levi's mavi+1 Us polo da kalitesi kotu degil bence. sadcee biraz orta yas gibi duruyor ayiklamak lazim
0
ala09
(09.06.21)
hocam saydigin markalar zaten patates.
bunlarin fiyatinda olup da onlara nazaran bi lcw'nin bazi urunleri daha kalitelidir. bir de limon ve pi fena degil.

sizin artik kiyafet secmeyi ogrenmeniz lazim. oyle bakip da aaaa bu iyiymis cok guzel duruyor diye almamaniz lazim.

pamuklu olmasina bakin. kumas boya kalmadi pek iplik cogu. koyu renkler ozellikle yazlik kiyafetlerde iyi degil. baskili ya da lastikli seyler cabuk yipranir.
mavi de patates bi marka. ben ilk mavi jeans pantolonomu 1996'da falan almistim. o zamanlar lcw aldigin magazalarda satiliyordu. ve sunu hatirliyorum. lcw mavi'den bir tik daha pahaliydi zaten lcw'den aldigim pantolon mavi'nin pantolonundan daha kaliteliydi. simdileri mavi iyicene dusurdu kaliteyi. 2 seneden fazla giyebildigim mavi pantolonum olmadi. 2004'te universiteyi kazandigimda 50 liraya diesel almistim bostancida e5 ustunde levi diesel mavi falan var belki bilen bilir oradan almistim. o pantolon hala yasiyor en ufak falsosu yok. ve santiyede giyiyorum.

en kalitelisi benim giydiklerimden diesel sonra levi, hosuma giderse de lcw. likrasiz duz kanvas gibi seyler alirim.

koton ltb eskiden sey vardi colezion ( ki bu da eskidir 2002 de falan vardi cunku)
ve sevenhill mi ne onlarin cogu zaten ayni yerde uretilip farkli etiket basiliyordu. koton degil ama cotton bar iyidir.
arkadas tavsiyesi olarak, indirimleri kovalamaniz lazim derim, ben de oyle yapiyorum. leviden bir sey alirsin 5 yil gider, maviden aldigin 2 yil gitmiyor. zarar etmis oluyorsun. polo vs de patates defacto gibi bir sey. onun iyisi ralph lauren. pahali kaliteli ama tavsiye etmem.

sonuc olarak.
diesel levi cotton bar lcw hatta limon(gomlekleri iyi) pi tween dufy.
bunlardan yuruyun derim. ve indirim kollayin. subatti galiba indirim gordum ac kopek gibi yapistim 280 liraya 3 tane levis aldim.

t shirt olayini bilmiyorum hangisi kaliteli hangisi degil.
0
dio
(10.06.21)
mudo - aldigim herseyi bikana kadar giyiyorum diyebilirim. Sezon basi sacma sapan pahali olabiliyor ama sezon sonu inanilmaz indirime girer..
0
cooperr
(10.06.21)
Altınyıldız çok kullanışlı babama sürekli alışveriş yapıyoruz
0
Eda Serin
(10.06.21)
(4)

Birçok zorluk karşısında sizi motive eden şey nedir?

psmstc
Diğer bir anlamıyla bu hayatta ne için survive ediyoruz? Ek olarak kurtlar sofrası olan bir hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan, şans yüzüne gülmeyen biri niçin ve nasıl yaşasın?Öleceğini bile bile insan niçin yaşar, mücadele eder?
Diğer bir anlamıyla bu hayatta ne için survive ediyoruz?

Ek olarak kurtlar sofrası olan bir hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan, şans yüzüne gülmeyen biri niçin ve nasıl yaşasın?

Öleceğini bile bile insan niçin yaşar, mücadele eder?
0
psmstc
(09.06.21)
Bişeyin motive etmesi gerekmiyor. Yaşamak, hayatta kalmak zaten kendi kendini devam ettiren bişey. Yani vücudun yaşamaya devam etmek için senden izin/sebep vs talep etmiyor. Sistemi sürdürmeye programlı zaten. Yani kısaca dünyaya geldiğimiz için yaşıyoruz bence.

Hocam sen de biraz aksiyon al. Ara ara duyurularını görüyorum, sürekli bir sızlanma modundasın. Sadece ama sadece bu ama. Problemleri biliyorsan problemi çözmek için uğraş, mesela bu bir aksiyondur. Yok problemin çözülemez olduğunu düşünüyorsan da o ortamdan (kurtlar sofrası olarak nitelendirdiğin) yerden uzaklaş, bu da başka bir aksiyon almadır.

Öyle oturup "çok güçsüzüm kahrolsun" deyip bişey yapmamak ise zaten doğada yok. Madem kurtlar sofrası örneğinden girdin ordan devam edeyim, kurtlara hangi avın öylece oturup gelin beni avlayın dediğini gördün? Av zayıfsa da beceriksizse de sonuna kadar mücadele ediyor hayatı için.
0
j r r tolkien hayrani
(09.06.21)
hayat uzun bir yolculuk. kah gulecez, kah agliycaz, kah cosacaz. sen bu yolculugun bazi noktalarinda uzulmus olabilirsin; ama hatalarinda israr eden bir aptal degilsen guzel gunlerin de olacak.
0
buenosdias
(09.06.21)
Yaşarken her an bir süprizle bir insanla bir kitapla tanışıp sevinebilir duygulanabilir ve üzülebilirsin. Özetle insan hissedebilmek için yaşar. Acıyı, mutluluğu, ayrılıgı, kavusmayı hissetmek için yaşar.

6 yıl oldu intihar üzerine doktora tezi yazıyorum. Son demlerine geldim. Tezim bitmek üzere. Bu hayatı istedigim gibi yaşamayı gerekirse sıfırdan başlamayı öğrendim. Hayatımın kendim için ne kadar kıymetli oldugunun farkına vardım. Ölüm elbet gelecek, güzel ölmek istiyorum. Ölene kadar da yalnızca iyi duyguları hissedebilmek için yaşıyorum. Bir çiçegi, karıncayı yahu düşmanımı bile seviyorum. Her bi yaşam özel ve kıymetli. Her başlangıç yeni bir umut. Insan yeter ki kendisiyle mutlu olmaya çalışsın.
0
Corpsebridee
(09.06.21)
Surec icinde kendimle olan kavgalar, zoru basardiktan sonraki hissiyati cok seviyorum.

Sansin yuzune gulmesi icin sansi yaratman lazim, dogru zamanda dogru yerde degilse o sans kolay kolay sana gulmez.

Hayatı sürdürme konusunda beceriksiz, zayıf kalan birine ben amator spor oneriyorum. Ultra hirsiz ve utangac bir cocuktum, musabakalarda mucadele uzerine cok sey ogrendim.
0
cooperr
(09.06.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.