Giriş
(3)

Ön dikiz aynam düşüp duruyor

habara gubere
2011 jetta tdi aracımın ön dikiz aynası düştü 2 sene önce. Bir tür yapıştırıcı ile yapıştırdılar, kısa süre sonra tekrar düştü. Başka yapıştırıcı ile yaptılar bu kez camı kırdı o şekilde düştü. Cam değişti camcı kendi özel yapıştırıcısı ile yaptı yine düştü. Başka camcıya gittim, fabrikalarda kullan
2011 jetta tdi aracımın ön dikiz aynası düştü 2 sene önce. Bir tür yapıştırıcı ile yapıştırdılar, kısa süre sonra tekrar düştü. Başka yapıştırıcı ile yaptılar bu kez camı kırdı o şekilde düştü. Cam değişti camcı kendi özel yapıştırıcısı ile yaptı yine düştü. Başka camcıya gittim, fabrikalarda kullanılan yapıştırıcım var dedi onunla yaptı cam çatladı. Tekrar cam değişti, baştan yapıldı 8 ay sonra geri düştü. Bana bir akıl verin silikon milikon ne varsa denendi. Ne yapmak lazım?
0
habara gubere
(23.04.21)
ayna orjinalinden ağır olmasın ? çünkü yapıştığı yerden parça koparıp düşüyorsa yapıştırıca bir sorun yok demek.
0
orpheus
(23.04.21)
Eski aracimin aynasinda ayni sorun vardi, silikon yapistiriciyla cozdum.
0
msb
(24.04.21)
Yapistirici ile cami nasil kiriyorlar anlamadim. Ayna da cami catlatamaz hafif plastik bir parca. Bence senin aracta problem var, bir arkadasin honda'sinda da ayni problem vardi, arac 2 senede bir cam catlatiyordu sebebini bulamadilar.

Beni teorim arac cami catlatiyor, o catlak da aynanin arkasina denk geliyor ve aynani yerinden oynatiyor. Sikinti aracta aynada ya da camda degil.
0
cooperr
(24.04.21)
(8)

Balı nereden alayım?

somethinginthewayshemoves
Merhaba. Kahvaltıda bal yemeyi seviyorum, eskiden dedemin arıları vardı, sonrasında da bir yakınımızdan alırdık balı ama ikisini de kaybettik... ben kaldım balsız. Market ballarını bilmiyorum, söylentiler yüzünden almak istemiyorum ama binboğa görece iyi de diyorlar. Yakınımızdaki peynirciden aldım
Merhaba.
Kahvaltıda bal yemeyi seviyorum, eskiden dedemin arıları vardı, sonrasında da bir yakınımızdan alırdık balı ama ikisini de kaybettik...
ben kaldım balsız.
Market ballarını bilmiyorum, söylentiler yüzünden almak istemiyorum ama binboğa görece iyi de diyorlar.
Yakınımızdaki peynirciden aldım çiçek balı, hem şekerlendi hem fazla tatlı geldi bana nedense.

Siz nereden alıyorsunuz balınızı? Deyin de alayım. Bir de hangi tür balı alayım çiçek mi kestane mi x mi y mi?
21 aylık bebem de var alacağım bal ona dokunmasın.
Merci
0
somethinginthewayshemoves
(22.04.21)
Ben cityfarm alıyorum beğeniyorum.
0
Mistyimage
(22.04.21)
Millet peyniri tereyağını falan hep karstan alıyor. Organik marketçi gibi oldu karsın yerel imalatçıları. Kars, bal gibi kelimeleri birleştirerek google amcaya sorabilirsiniz
0
Unde bach canim
(22.04.21)
Biz bu elemandan siparis veriyoruz, turkiye'nin heryerine kargoyla yolluyor.
Bozcaada bali.

sarikayaaricilik.com
0
cooperr
(22.04.21)
Teşekkür ederim bakacağım tavsiyelerinize. .
Yalnız @unde bach canım, kars bu populerliğe ulaştıgı için yine hile hurda karıştırana düşerim diye korktum, o yüzden direkt tecrübe daha iyi olur benim için.
0
🌸somethinginthewayshemoves
(22.04.21)
bim'den falan çam balı alın geçin. bu ortamda balın gerçek olup olmadığı bilinemez.
0
diffarentiationation
(22.04.21)
Beeo lavanta balı güzel.
0
adivar
(22.04.21)
www.egricayir.com

ödüllü bir bal
0
Peerless
(22.04.21)
Bal işiyle uğraşan biri olarak (amatör olarak) egricayir+1
0
Rh Negatif
(22.04.21)
(6)

mazda 3 sedan vs jetta 1.4 tsi

retiredcolonel
arkadaşlar sizce hangisi?beklentim: maksimum hız. (çabuk hızlanma değil, maksimum hız.) megane 1.5 dci kullanıyorum, 205 gördüm. jettayı daha önce tecrübe ettim ama mazda hiç tecrübe edemedim.mazdacılar ne dersiniz? alınır mı 2014 model benzinlisi? basar mıyız osmangazi köprüsünde gaza?not: yalnızca
arkadaşlar sizce hangisi?

beklentim: maksimum hız. (çabuk hızlanma değil, maksimum hız.) megane 1.5 dci kullanıyorum, 205 gördüm. jettayı daha önce tecrübe ettim ama mazda hiç tecrübe edemedim.

mazdacılar ne dersiniz? alınır mı 2014 model benzinlisi? basar mıyız osmangazi köprüsünde gaza?

not: yalnızca izmir-istanbul otobanında kimse olmadığı için orada hız yapıyorum, duyar kasıcılar uzak durun.
0
retiredcolonel
(22.04.21)
2014 mazda sahibiyim. Uzun yolda çok tatmin etmiyor ama kullanımı çok keyifli. Jettayı bilmiyorum.

İzmir istanbul arasında 200’ün az biraz üstüne çıkmıştım.
0
do you remember me
(22.04.21)
Iki aracta bence ayni hizlara asagi yukari ayni stabilite ile cikar.

Benim ikisi arasinda tercihim 3 hatchback olurdu, is/dis tasarim ve kalite Jetta'dan iyi diey dusunuyorum. Ama turkiye'de piyasasi yok galiba, 1-2 sene kullanip satacam diyorsan bela olabilir.
0
cooperr
(22.04.21)
Alınmaz. Kendi fanboylari var mazdanin. Birine denk getircen ki satabilesin. Parçası da servisi da sıkıntı. Adamların İzmir'de servisi yok Muğla'ya gidiyorlar bakıma.
0
fikox
(22.04.21)
2014 model saydığın üç araçla da bahsettiğin hızlarda uzun süre araç kullanmak hem sürücü hem de araba için intihar demektir. 2014 Jetta dediğin arabanın 2 sıkımlık turbosu var zaten, 7 yaşındaki turboyu sürekli yüksek basınçta çalıştırdın mı birkaç aya masraf çıkarır. Mazda'yı bilmiyorum ama onda da sıkıntı çıkma riskini almam. Yani işin özeti böyle hobilerin varsa bu paraya olmaz.
0
roket adam
(22.04.21)
maksimum hız isteyen atmosferik motor baksın. türkiye şartlarında 1.6 atmosferikten başka mantıklı seçenek de olmaz.

şu ana kadar 1.6 atmosferik benzinli motorda gördüğüm en yüksek hız 253'ye dayanan opel astra oldu. opelin atmosferik benzinli motorları bu anlamda verimli.

maksimum hızda asıl etken şanzıman oranlarıdır. bu oranları dikkate almadan araç almayın.

225 kmh gibi hızlar yeterliyse ti-vct motorlu focuslar da idealdi.

başlıkta söylediğiniz iki aracın da amaca yönelik olduğunu düşünmüyorum.
0
goklerdengelenkarar
(22.04.21)
açılın eski mazda 3 2014 benzinli sahibi geldi.

hız istiyorsan 1.5 atmosferik motora bulaşma bile. çünkü maksimum hızın 180i geçemez. bu bir, araçta zaten en büyük problem motorun atmosferik olması, inanılmaz hantal kalıyor otomatikse.

diğer arkadaşlara katılıyorum, sürüşü keyifli olsa da çevirim maliyeti çok fazla, anlayanı yok, basit bir yan ayna sorunu için 40 farklı yere gitmiştim. servis ücretleri pahalı. benzini de az yakmıyor.

aracın artıları: tasarım, konfor, malzeme kalitesi
eksileri: piyasası yok, bakımı parçası pahalı, motor hantal ve yavaş, arka koltuklar dar ve basık, 8lt ve üstü yakıyor...
0
bugisme
(22.04.21)
(5)

Boceklenmis tarhana

e mice
Ev yapimi tarhanaydi. Gecen yaz yapilmisti. Ben de mutfakta cekmecede tuttum hep. Gayet normal guzel guzel duruyolardi az once baktim bocek yapmis. Sanki biri susam dokmus gibi ustune bocekler var. Simdi iki sorum var;1) Boceklerden temizlenince hala yenebilir mi :D?2) Yenebilirse, boceklerden nasi
Ev yapimi tarhanaydi. Gecen yaz yapilmisti. Ben de mutfakta cekmecede tuttum hep. Gayet normal guzel guzel duruyolardi az once baktim bocek yapmis. Sanki biri susam dokmus gibi ustune bocekler var. Simdi iki sorum var;

1) Boceklerden temizlenince hala yenebilir mi :D?
2) Yenebilirse, boceklerden nasi temizlenir :)?
0
e mice
(22.04.21)
o böcek iğrenç bi şey. dışarı yayılmadığından emin olun.
0
nathanieltroy
(22.04.21)
@nathanieltroy kavanozun agzi simsiki kapaliydi disari cikmasi mumkun degil de nasi icinde olusmus onu anlamadim ya :)
0
🌸e mice
(22.04.21)
Böcek lavralarından
0
Unde bach canim
(22.04.21)
bocekler yayilmadan cop abicim.
0
cooperr
(22.04.21)
Annem buzdolabında tutuyor tarhanayı, bir dahaki sefere öyle yapabilirsiniz.
0
Nickbulamadım
(22.04.21)
(16)

Çocuk yapmak için ideal yaş kaçtır sizce?

isabella was a ginger
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne oldum, ben 22 yaşında evlendim, ben çocuk yaptığımda senden küçüktüm gibi laflar ediyor sanki erken evlenmek marifetmiş gibi. Ki günümüz koşullarında yine de erken evlendiğimi düşünüyorum ben. Eğitimsiz bir kadın değil bu arada, doktor. Benim annem mesela beni 36 yaşında doğurmuş, o örneği verdim, "annen geç çocuk yaptı diye sen de mi geç yapacaksın" dedi, geç çocuk yapmanın dezavantajlarını sıralayıp durdu.

Maddi açıdan kötü durumda değiliz, muhtemelen çocuk yapsak bir şekilde geçiniriz, yardım edeceğini de söylüyor ama yine de yeterli gelmiyor bana bu. Ben daha kendime bakamıyorum, çocuğa nasıl bakayım? Kendim niye yaşadığımı bilmiyorum, nasıl yeni bir insan dünyaya getireyim? Eşim zaten kendisi hala çocuk gibi benden birkaç yaş büyük olmasına rağmen. Onu da hiç baba olarak hayal edemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
Bu tamamen hazır olmakla ilgili. Birkaç arkadaşım ve kuzenim evlendi, çocukları oldu benimle yaşıtlar. Ben daha evlenmedim, seneye yazın evleniriz diye düşünüyoruz sevgilimle. Temmuzda 27 olcam. 30umdan önce çocuk düşünmüyorum, belki 32'yi de bulur. Annem ve babam hemen evlen de çocuk yap diyorlar, amaç "torununu görmek bir an önce". Görünce ne oluyor anlamıyorum. Annem hastalık hastası zaten, torunumu göremeden ölcem derdinde. Ben bu dert biçimini algılayamıyorum. Gör ya da görme ne olacak. Bir şey mi artacak hayatında. Ölünce zaten pamuğu tıkıyorlar gidiyorsun, orada torunumu gördüm diye hava mı atacaksın olay nedir. Bir de ben bakacağım o çocuğa hazır hissetmeden, evliliğim oturmadan, kocama doyamadan, birlikte eğlenemeden hemen çocuk gelecek. Her zaman bir çocuğum olsun çok istiyorum ama kendim halen daha işten gelip üstünü değiştirip yatağa zıplayan ve gün boyu oyun oynayan, anneden yemek bekleyen, kardeşine sataşmaya odasına giden bir kızım.

Bence anneler ve babalar dünyanın değiştiğini ve çocuklarının hayatına karışmamayı öğrenmeli. Kendisi doğursun çok istiyorsa, ben anneme öyle diyorum. :)
0
Hallegadola
(21.04.21)
Kayınvalidenle fazla konuşuyorsun demek ki. Bu kadar derinlemesine bir muhabbetiniz olmasına gerek yok. Teşekkür ederim bunu düşüneceğiz deyip geçmen gerekiyor. Bu karar sana kalmış, bunun ideal bir yaşı yok, olmak zorunda bile değilsin.
0
roket adam
(21.04.21)
Bence bu oyunlara gelmeyin. Çocuk yaptıktan sonra çocuk ilkokula başlayana kadar hayatınız kilitlenecek. Bu da en az 6, 7 yıl demek. Önemli olan çocuk yapmak değil, o çocuğa bakmak. 25 yaşında çocuk yapsanız en güzel yaşlarınız çocuk peşinde geçecek. Bana göre ideal yaş 30, 35 arası olabilir.
0
dissendium
(21.04.21)
çoook erken daha. benim anneme de kalsam şimdi çocuk yapmam lazım. dinleme bile.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.04.21)
35den sonra doğurganlık azalıyor onu da hesaba katın:)
0
suicides underground
(21.04.21)
30'dan önce yapma diyenlere katılıyorum. Fakat kayınvalidemle samimi değilim, çok konuşmuyorum kesinlikle. Sadece aynı mahallede oturuyoruz, bu yüzden kendisi arada gelip (yiyecek bir şeyler getirme bahanesiyle) biraz oturuyor. Eşim çalıştığı veya yorgun olduğu için çoğunlukla ben ilgilenmek zorunda kalıyorum. Genelde kendisi konuşup bir şeyler soruyor. Niye aynı mahallede ev tuttunuz diyecek olursanız; Ankara'da oturulabilecek en düzgün semt olduğunu düşündüğüm için burayı tercih ettim. Okulum bu sene bitiyor, ondan sonrasında İstanbul (kendi memleketim) veyahut yurtdışına gidebiliriz diye düşünüyoruz.
0
🌸isabella was a ginger
(21.04.21)
Çocuk için karar vermesi, kendini hazır hissetmesi gereken yalnız ve ancak karı kocadır. Hatta kadının daha fazla ağırlığı vardır.
Evlendiğimde 30'umu geçmiştim. Aslında hemen çocuk yapma yanlısıydım. Özellikle çocuk istediğim için değil aman yaşım geçmesin diye. Şükür ki eşim 3 sene beklemeye ikna etti beni. 3 yıllık ilişki ile 3 yıllık evlilik ilişkisi aynı şeyler değil. Bu 3 sene içerisinde oturtacaksınız evliliğinizi. Bu arada daha ufak stres testleri geçireceksiniz ki asıl büyük teste (çocuğa) hazır hale gelin.Annem ve ablam bana yardım ederken bile ben ilk çocuğum 7-8 aylıkken hamilelik bunalımına girdim ki Allah korusun. 25 evlilik için güzel bir yaş ilk çocuğunuzu 30 yaşında doğursanız, (ikinciyi isterseniz) ikinciye 35'e kadar da gayet güzel zamanınız var. Ben 40 yaşıma az kala doğurdum ikinciyi mesela. Gençlik aşısı gibi oluyor. Kimsenin lafına bakmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
Kayınvalideniz 1980'lerdeki yaşam biçimini 2020'lere taşımaya calismis. Bir de başkalarını ne kadar dinlerseniz hayatınız onlarınki gibi olur. Örneğin, ABD'ye gelip doktoraya başlamadan önce annemin arkadaşı kızlarının benimle evlenmesini istemiş, annemin de hoşuna gitmiş. Bir küçük ev kiralarmisiz, onun maaşıyla kira odermisiz, benim maaşımı da harcarmisiz...insanların en yakınınız da olsa sizin için uygun gördüğü hayat bu kadar basit olabiliyor. Dinlemeyin. 35'ten sonra çocuk yapın. Mutlu olmaya hakkıniz var, erkek olarak diyorum, kadinlarin tüm hayat amacı çocuk bakmak olmamalı. Gençliğinizde mutlu da olun.
0
howfaristhesky
(21.04.21)
erken yaparsaniz cocugu annelerinize/babalariniza kilitleme sansiniz daha fazla, hele zaten yaslilarsa (sizi gec yaptiklarina gore) bir yastan sonra torunla ugrasmak istemiyorlar ya da sikayet ediyorlar. yani gec yapmak erken yapmaktan daha zor, yardim edeniniz daha az oluyor.
0
disq
(21.04.21)
Benim 34’te anne oldum, oğlum su an 2 yaşa yakın, dönüp baktığımda keşke eşimle daha erken tanışsaydık da 27-28 gibi çocuk yapsaydık diyorum. Çünkü enerjim yetmiyor, eski canlılığım yok, kilom o yaşımla aynı, tipim çok değişmedi vs ama bir şeyler oluyor ve yaşlandığını anlıyorsun işte...
sizin durumunuzda olsam 27-28 gibi ilk çocuğu, istiyorsanız 32-33 gibi de ikinciyi yapar bırakırdım asffshhs üçü düşünemedim bi an :)
0
somethinginthewayshemoves
(22.04.21)
Benim fikrim:

Bir tane olsun yeter kafasindaysan 34-35 (35'i gectikten sonra risk ozellikle ilk hamilelik ise risk yukseliyor)

2 cocuk kafasindaysan: Ilki 30, ikici max. 35 gibi .

3+ cocuk: 20li yaslarin ortasinda baslamak lazim.
0
cooperr
(22.04.21)
çocuk yapmak istiyorsanız 30'ları geçirmeyin. çocukların enerjisine yetişemezsiniz. 30'dan sonra çocuk yapıp bakmak ciddi manada yıpratıcı.
0
tantunisultansuleyman
(22.04.21)
Edmond honda+1 ne eksik ne fazla. Kayınvalide ile bu kadar içli dışlı olman iyi değil ve bu senin hayatın. Onu ilgilendirmiyor. Sizin cinsel hayatınız olmayabilirdi bile her evliliğin dinamiği farklı. Böyle küstah küstah insanların yatak odası ile ilgili yorum yapan aile bireylerine çok sinir oluyorum.
0
Mossy
(22.04.21)
bence kayınvalideniz haddini aşmış bana da aynı şekilde baskı yapan oldu ama ben ve eşim çok sert konuştuk artık laf söylemiyorlar. sallamıyorum da zaten 8 yıldır evliyiz 35 yaşındayız hala çocuk istemiyoruz.

bana göre biz insanları hayvanlardan ayıran en güzel şey dürtülerimizle değil aklımız ve mantığımızla hareket ediyor oluşumuzdur. doğal olarak aklı mantığı olan insanın da "çocuk yapma hevesi" olmaz. doğru zamanda, geleceği için plan yapmış, korkularını az çok yenmiş, ebeveyn olmanın bilincinde iken çocuk sahibi olmalısınız. bugün modern tıbbın nimetlerinden biri de kadınların çok daha ileri yaşlarda sağlıklı hamilelik ve doğum şansıdır. bence türkiye'de hem hekimler hem de insanlar bazen çok geri kafalı oluyor. bu konuda size baskı uygulamalarına aldırmayın çünkü yanlış zamanda çocuğunuz olursa pişman olduğunuzda artık asla geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olursunuz ama ileride hiç çocuk yapmamışsanız yine pişman olsanız da en azından kimsenin hayatını mahvetmemiş olursunuz.
bu konuda yalnızca siz ve eşiniz karar vermeli. sadece maddi olarak değil mental olarak da her şeye hazır olmalısınız çünkü çocuğunuz engelli doğabilir ya da Allah korusun eşinizi kaydebelirsiniz bu durumda tek başınıza çocuk büyütecek geliriniz vs. planlarınız olmalı. içinizi karartmak istemem ama bunların hepsi çok yakınlarımın başına geldi ve maalesef bu ülkede tek ebeveynseniz her şey on kat daha zor oluyor.
0
windymimas
(22.04.21)
dünyanın geldiği noktada daha geç evlenip daha geç çocuk sahibi oluyoruz; ama bedenimiz buna uyum sağlayamıyor. senenin 2021 olmasının bir önemi yok. çocuk aşırı emek ve enerji istiyor büyürken. ben zorlandığımızı hissediyorum. sabah mesai öncesi 1 saat parka götürüyorum bazen. yürümek istemiyor bazen, kucakta 1 saat taşıyınca kollarım ağrıyor. evde de bu cocuğun bir dolu ihtiyacı var.

bu arada genellemek gibi olmasin ama iş hayatında orta burda gördüğüm gec cocuk sahibi olan insanlar cocuklara enerjileri yetmediği için tablet telefon tv ile cocugu oyalıyor. erken cocugu olup 3-4 cocuk yapanlar için de durum benzer.

ideal yaş yoktur. kişiye ekonomiye ilişkiye vs... bir tane şeye bağlı.
0
safak efendisi
(22.04.21)
Evliliğinizden emin olun, 2-3 sene geçsin bi hele. Çok gençsiniz ayrıca, acelesi yok.
0
John Bloor
(22.04.21)
(6)

Bu adamın direksiyon tutuşu/çevirişi doğru olan tutuş mu?

avatar is back
https://youtu.be/94rdn0EEwZw 2:10’dan sonra 1-2 dk izlerseniz yeter. Tam dönüşlerde eli hiç bırakmıyor. Hakimiyet açısından bırakmamak gerekiyor ben de düz yolda dahi iki elle tutarım güvenlik açısından ama dönüşlerde vs’de bu yöntem doğru olan mı? Ben hiç böyle kullanmadım ama zaten direksiyon haki
youtu.be 2:10’dan sonra 1-2 dk izlerseniz yeter.

Tam dönüşlerde eli hiç bırakmıyor. Hakimiyet açısından bırakmamak gerekiyor ben de düz yolda dahi iki elle tutarım güvenlik açısından ama dönüşlerde vs’de bu yöntem doğru olan mı? Ben hiç böyle kullanmadım ama zaten direksiyon hakimiyetini kaybetmemek için zaten böyle dönüşlerde tutmak bırakmamak gerekiyor mantıklı olan bu ama hem bu komik geliyor hem konforsuz görünüyor.

Uygun/rahat olup olmaması bi yana teknik olarak adam gayet olması gereken şekilde sürmüyor mu?
0
avatar is back
(19.04.21)
Ulen ne kadar arabadan bir haber eleman varsa alayi Doug Demuro embesilinden sonra bu i$e girdi. 10:10 onerilen bir tutus seklidir eyvallah da virajlarda bile elini kaldirmayip kendini kitlemen lazim diye birsey yok. Biraz daha donmesi gerekse nasil cevirecek? 100bin izlenmis, inanilir gibi degil.

Boyle durumlarda acip profesyoneller nasil kullaniyor diye bakin, salaklari kendinize ornek almayin.

youtu.be - 1:20 ve 1:28'de adam viraj aliyor.
0
cooperr
(19.04.21)
adam perf. sürüşü yapmıyor. direksiyon zaten ufacık. bu durumda tutuşun doğruluğu aslında konforla alakalı. muhtemelen çok usta bir şöför değil çünkü tutuşu gergin. tam dönüşlerde kendini o kadar kasması bence tamamen acemilik belirtisi. kafası dönüşe ve hata yapmamaya o kadar odaklanmış ki rahat tutmayı beceremiyor.
0
orpheus
(19.04.21)
duz giderken dogru. donuslerde eller direksiyona o kadar sabit tutulursa birbirini kilitleyecegi icin, ki eller birbirine dügüm oluyor neredeyse, yanlis ve tehlikeli. donuslerde biraz daha rahat davranip ellerinin konumunu degistirmesi ve duz yere geldiginde tekrar ilk pozisyona getirmesi gerekir.
0
vudin
(19.04.21)
hayir dogru olan bu degil. ehliyetin cok zor alindigi kuzey avrupa ulkelerinde sinavda direksiyonu boyle cevirmek direkt kalma nedeni.

olmasi gereken bu youtu.be
0
lamartin
(19.04.21)
işin uzmanı değilim ama öyle direksiyon çevrilmez.
eller birbirine girer ve kazaya sebep olur.
@lamartin'ın yöntemi en güvenilir yöntem bence.

bir yerden sonra illa ki avuç içiyle çevirliyor direksiyon o ayrı tabi :)
0
teritori
(19.04.21)
Kahkaha attım izlerken.

Ben @lamartin'in attığı linkteki gibi kullanıyorum.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.21)
(6)

camdaki delik nasıl kapatlır?

megacracker
bunun için özel malzemeler varmıdır? mesela tıpa tarzı. ismi nedir, nerden alınabilir? çözelim şu işi :)
bunun için özel malzemeler varmıdır? mesela tıpa tarzı.
ismi nedir, nerden alınabilir? çözelim şu işi :)
0
megacracker
(15.04.21)
foto eklendi
0
🌸megacracker
(15.04.21)
boyutu anlamadım ama anladığım kadarıyla 1 cm çapında falan bu delikler. bunlar için tıpa bulmak zor ama koçtaş vs gibi yerlerde reyonlardaki arkadaşlara sorun, yönlendirsinler ya da mahalledeki nalbura gidin sorun. en olmadı silikon sıkın geçin.
0
co2s2
(15.04.21)
deliği kapasak üzerine bişey yapıştırabilrizz ama en mantıklısı hangisi bilemedim
1,5 2 cm falan delik çapı
0
🌸megacracker
(15.04.21)
o hususi kapı kolu takmak için bırakılmışa benziyor, tabi neresi camın bilemem de cam kapı diye aratırsanız google'a ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.
0
habarbey
(15.04.21)
habarbey
mümkün değil kapı kolu takılacak bir yükseklik de değil burası aslında
0
🌸megacracker
(15.04.21)
capini al ve ona gore pleksiglas kestir.
0
cooperr
(15.04.21)
(17)

Türkiye'ye özel yurtdışında bulması veya tanınması zor meyve sebze

wild honey suckle
Selam duyuru.Geçen gün Meksika belgeseli izliyorduk ve bir pazarda adını sanını, tipini bilmediğimiz bir sürü meyve sebze gördük. Yurtdışındaki insanların çok bilmediği, onlarda pek yetişmeyen ürünlerimiz neler olabilir?Ben sanki Trabzon hurması gibi düşündüm ama illa bir yerlerde yetişiyordur.Var m
Selam duyuru.

Geçen gün Meksika belgeseli izliyorduk ve bir pazarda adını sanını, tipini bilmediğimiz bir sürü meyve sebze gördük. Yurtdışındaki insanların çok bilmediği, onlarda pek yetişmeyen ürünlerimiz neler olabilir?

Ben sanki Trabzon hurması gibi düşündüm ama illa bir yerlerde yetişiyordur.

Var mı bir fikriniz?
0
wild honey suckle
(14.04.21)
Endemik bitki bayağı var ama meyve pek yok.

Datça hurması olabilir.
0
dissendium
(14.04.21)
genel bir iklime sahip oldugumuz türkiye'ye özel birsey oldugunu sanmiyorum. varsa ya degisik yontemlerle farklı hale gelmistir yada batili o sekilde yemeyi tercih etmedigi içindir.

orn: cagla, erik yurtdisinda da var ama batililar bizim tursuluk domates gibi ham oldugunu dusundugu için marketlerde satmaz.

emin degilim ama trabzon hurmasi da ilk dedigim gibi farklı metodla o hale geliyordur heralde
0
buenosdias
(14.04.21)
Trabzon hurmasi dolu Lidllarda falan demirbaslardan hatta. Avrupa icin konusursak bizde olup onlarda olmayan yok gibi. Ayva ve yenidunya zor bulunuyor sanki cogu markette de yoktur, saga sola sorup manavini bulmak lazim. Bir de altin cilek bize ozgu gibi, marketlerde nadir goruyoruz onda da Turk mali oluyor genelde.
0
neverletyougodown
(14.04.21)
Ayva burada hiç görmedim - ABD

Kayısı ne zaman görsem hep Turkish çıkıyor.
0
howfaristhesky
(14.04.21)
Yaw artik hersey var da tadi yok. Goruntu 10 numara, gozunu kapat ne yedigini anlamiyorsun. Koku falan hicbirsey yok.

2-3 ay once ayva denedim, pabuclarimi kemirsem daha cok tat alirdim herhalde.
0
cooperr
(14.04.21)
çağla.

@buenosdias açıklamış sanırım sebebini
0
trajikomix
(14.04.21)
Iskin otu yok, rhubarb var ama tam olarak ayni sey degiller sanirsam. Acur gormedim.

Ama yine de yurtdisinda bilinmese bile otantik marketlerde her turlu bitki, sebze bulunabiliyor. Olmayan birsey olacagini sanmiyorum, ben de bu tarz marketlerde Afrikadan, Asyada ne gibi bitkiler gordum daha once hic gormedigim.
0
Haldamir
(14.04.21)
Şırnak ve Siirt’te yetişen soryaz adında sarımsağımaı bir şey var. Başka hiçbir yerde olacağını sanmıyorum:)
0
suicides underground
(14.04.21)
Incir. Gercekten en cok turkiyede var, avrupada satilan tazesi de kurusu da turk inciri oluyor.
0
kuehles blondes
(14.04.21)
Sivri biber olabilir belki, hiç denk gelmedim. Ya da vardır da terchi edilmediği için yaygın değildir.
0
spacevan
(14.04.21)
@trajikomik

Yunan/Arap marketlere cagla gelir, Kanada'ya geliyorsa Avrupa'da bulmakta sikinti olmaz. Aramak lazim.

Papaz erigi falan da bulunuyor.
0
cooperr
(14.04.21)
Yeni dunya da bulunuyor. Ayva Türk marketlerinde ve biomarketlerde var. Ayrica Almanya´da Mosel bolgesinde ayva bahcesi gezmisligim var.


Karadutu kuzey ve bati Avrupa´da bilmiyorlar. Agacini, Danimarka´da milli botanik parkinda gorunce, ciplak birakana kadar somurmustum de insanlar zehirli bir sey yedigimi sanip panik yapmislardi.
0
buf-e kür
(14.04.21)
"yurtdisi" genis bir kavram.

genellemek gerekirse ayva vs incir diyorum. imkansiz degil ama nadir.
0
hot potato
(14.04.21)
datça hurması +1
0
rose parks
(14.04.21)
Yesil erik. Can erik dedikleri seyden. Turkiyeye ozel olmayabilir ama kuzey amerikada yok.

Bir de carliston biber :)
0
taurina
(15.04.21)
rm
(15.04.21)
trabzon hurması ya da cennet elmasi amerikada cin marketlerinde yiginla var. ama sadece cin marketlerinde. hatta cok degisik degisik cesitleri de var. ben bizim yesil erikden hic gormedim. onun disindaki eriklerden var.

cagla hint marketlerinde oluyor
0
oscar
(15.04.21)
(7)

İngilizce bilgisi

black mamba
Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca
Deniz göktaş un röportajını izliyordum tam 1. Dakikada "İngilizcem iyi olmadığı için yabancı podcastleri dinlemiyordum" gibi bir şey diyor. Odtü psikoloji mezunu sanırım. Nasıl iyi olmuyor?

Bir de hangi noktadan sonra İngilizce biliyorum denir? Bazen görüyorum 2 kur almanca alıyor öğrenciler almanca biliyorum diyor. Ben NY times, akademik makale okuyamadığım için, filmleri tamamen altyazısız izleyemediğim için henüz öğreniyorum diyorum İngilizce için. Konuşmam da ileri ve akıcı değil. Orta seviye mi demeliyim, biliyorum mu yoksa bilmiyorum mu demeliyim?
0
black mamba
(14.04.21)
🌸black mamba
(14.04.21)
ingilizce bilmek var, bilmek var. bazı avukatlar tanıyorum, türkçe'sini okuyup anlamadığım hukuki yazıları ingilizce'ye çeviriyorlar ve doğal olarak ingilizce'sini de anlamıyorum. ama yurtdışında bir kafede garsondan bir çay isteyemezler, ingilizce'leri yetmiyor.

altyazısız film izliyorum diyenlerin çoğunluğu, filmin %100'ünü anlamıyor. bir tanıdığım bu şekilde bir film izlemiş, film ne kadar saçma diyordu çünkü aslında ingilizce'si yetmemiş, anlamamış.

kendinize yüklenmeyin, herkesin öğrenecek çok şeyi var. ama bir yandan da öğrenmeye devam edin.
0
co2s2
(14.04.21)
Genelde B1 az çok konuşma yapabilir, gittiği ülkede iş de bulabilir işe uygun yeterliği varsa. B2 ise artık İngilizce biliyorum diyebilir. C1 ve C2 elbette iyi derecede bildiğini gösterir.

Bazen İngilizce öğretmeni olduğumu söylemeden once Ingilizcelerini dinliyorum. Çok iyi falan diyenler de var, ancak A2'ler. Örneğin aşağıda biri bir soru yanıtlamaya kalkmış, yanlış yanlış şeyler yazmış. Az bilgiyle aşırı özgüvenli tipler de var kısaca.
0
howfaristhesky
(14.04.21)
Bence bir dili "biliyorum" diyebilmek icin butunuyle hakim olman lazim, gramer, yazi, konusma, dinleme, kelime haznesi vs. Bu da oyle 2 kursa gidip halledilecek bir hadise degil, dil ogrenmek ciddi zaman isteyen bir hadise.

Seneler once peder "iyi derece" almanca bilen birini ariyordu. Yuzlerce kisi basvurdu, aradan 10 kisi secti cagirdi. Bir iki gorusmede ben de oradaydim. Sadece tek soru soruyordu gelene: "Simdi Almanya'yi aramamiz lazim, onlara sunlari sunlari soracaksin. Su konuda bilgi alip su kagida not edeceksin"

Gelen kimse cesaret edemedi, herkes biraz pratik yapmam lazim diyip cikti gitti. Peder de ise alacak kimseyi bulamadi kendi halinde devam etti.

Ingilizce'de bir dil konusunda yuzeysel bilgin varsa, gunluk isleri halledebilecek kadar ama profesyonel olarak pek kullanamayacak durumda isen "functional" derler..Eger ingilizce CV kullaniyorsan functional de gec.
0
cooperr
(14.04.21)
Bunu ben de merak ediyorum. Yds skorlarım 75-85 arası. Üstüne çıkamadım. Birisi biliyor musun diyince, yds puanımı söylüyorum. Kendimi ifade edebilirim, okuduklarımı anlarım. Konuşurken gramer hataları yapıyorum. Bilmiyorum dersem, gerçekten hiç bilmeyen adamlar ''biliyorum'' diyor. O zaman enayi gibi hissediyorum. Gerçekten ne demeliyiz?
0
gelmeistemem
(14.04.21)
@gelmeistemem +1 kesinlikle.

Ben kendimi b2 görüyorum mesela ki %100 ing bölüm bitiriyorum bu dönem, ama tamamen yukarıda birinin yaptığı tanım gibi ingilizce biliyorum diyemem. bazen nativelerin söylediklerini, yüz yüze konuşurken doğal sohbet akışında konuşulan şeyleri anlamıyorum, yani öyle bön bön bakıyorum. bence pratik lazım kesinlikle pratik. bir yere kadar ok, ama o duvarı kırmak için bol listening ve speaking.
0
garavel
(14.04.21)
ingilizcesi hic olmayanlar sorunca: var, ingilizcem iyi
ingilizcesi olanlar sorunca: var, fena degil

diyorum ben. kaldi ki ingilizcem gercekten ortalamanin bayagi ustunde. sadece konusma cok iyi olmadigi icin ingilizcem super demiyorum. o da olsun yani hangimiz her gun face2face ingilizce konusuyor ki
0
nibba
(14.04.21)
(8)

Yeşilköy Pandemi Hastanesine Yakın Oturan

makarnacanavari
Var mı?Küçük bir şey rica edeceğim.Annemi bugün yatırdık. Biz de evde karantinadayız. Pozitif bir şekilde. Çıkamıyoruz.Üşüyormuş ve hastaneden üstüne örtecek, ısıtacak bir şey temin edemiyormuş.Kaldığı blok güvenliğine teslim edilmek üzere battaniye götürme şansınız var mı?Ben battaniye ücretini eft
Var mı?

Küçük bir şey rica edeceğim.

Annemi bugün yatırdık. Biz de evde karantinadayız. Pozitif bir şekilde. Çıkamıyoruz.

Üşüyormuş ve hastaneden üstüne örtecek, ısıtacak bir şey temin edemiyormuş.

Kaldığı blok güvenliğine teslim edilmek üzere battaniye götürme şansınız var mı?

Ben battaniye ücretini eft yapacağım.

Evden çıkamadığımız için maalesef bu konuda şuan elimizden bir şey gelmiyor.

Aklıma gelen tek çözüm bu oldu.
Çözüm önerebilecek varsa da süper olur.

Teşekkürler
0
makarnacanavari
(13.04.21)
İstanbul’da yaşamadığım için elimden bir şey gelmiyor bir şey yapabilmeyi çok isterdim. Şöyle yapsanız olur mu? Muhitinizi. Taksi durağına rica etseniz götürüp teslim etseler? Bir komşunuz verse battaniye? Nasıl olur? Aklıma gelen çözüm önerisi bu oldu.
0
suicides underground
(13.04.21)
Taksicilere güvenemiyorum maalesef :) teşekkür ettim. Hallediyoruz sanırım. Sağolun tekrardan.
0
🌸makarnacanavari
(13.04.21)
Çok geçmiş olsun umarım yakın zamanda hepiniz sağlığınıza kavuşursunuz.
0
suicides underground
(13.04.21)
Halledebildiniz mi acaba? Banabi kurye gibi bir şeyle gönderemez misiniz diye düşündüm.
0
kobuzchu kiz
(13.04.21)
halledip etmediginizi belirtin lutfen
0
boyle buyurdum
(14.04.21)
Yesilkoy'un taksi duraklari guvenilirdir, mesela cinar taksi ya da site taksi. Bir taksi cagirip arkadasa battaniye teslim edersiniz, bahsisi de dolgun verirsiniz goturur hastaneye teslim eder.
0
cooperr
(14.04.21)
merhaba, eğer çözemediyseniz bu akşam iş çıkışı saat 17:30 gibi uğrayıp battaniye bırakabilirim.
0
reanarchy
(14.04.21)
Merhaba uyuyakalmışım. Hallettik biz çok teşekkürler
0
🌸makarnacanavari
(14.04.21)
(9)

acilmis sarap

baldur2
buzdolabinda tutsam bile 1 hafta sonra icilir mi yoksa 1-2 gunde mi icmek gerek?
buzdolabinda tutsam bile 1 hafta sonra icilir mi yoksa 1-2 gunde mi icmek gerek?
0
baldur2
(13.04.21)
ben yeri geliyor açtıktan 1 ay sonra bile içiyorum . yanlış mıdır bilmiyorum ama
0
revi
(13.04.21)
Sarap gurulari acilir acilmaz icilmesi lazim der de ben mantarini kapatip 1 haftada iciyorum ufak ufak, sikinti yok..
0
cooperr
(13.04.21)
2. günden sonra ben içmiyorum. Durdukça ağırlaşıyor.
0
prole
(13.04.21)
10-15 güne kadar içmişliğim var. Yine olsa yine içerim.
0
baal
(13.04.21)
benim sınırım 3 gün.
0
a7x
(13.04.21)
sarap acildiktan sonra uzun sure durmaz. tadi bozulur. haa yukarida 10 gun, 1 ay sonra ictim diyenlerin kriteri tat degil. maksat alkol almak olsun. eger sen de oyleysen ic gitsin.
0
buenosdias
(13.04.21)
Sarabina gore degisir. Naturaller, genel olarak 3-4 gün cok iyi performans gosteriyorlar. Uzun süre maya ile iletisimde kalmis saraplar da oyle. Tatli ve yillandirilmis bazi saraplar, celik gibi oluyorlar. 10 gün bile asagiya cekmiyor mesela.

Endüstriyel saraptan cok bir beklentiniz olmasin, 1-2 gün gayet iyi bir sinirlama olur.

Ortalama bir sey soylemek yine de imkansiz.

Kirmizi ya da beyaz, hepsinin agzini iyice kapatin ve buzdolabinda tutun.
0
buf-e kür
(13.04.21)
1 haftaya kadar içerim. Geçenlerde kaç aylık şarabı içtim. Maksat alkol almaksa olur.
0
ruhen hastayim ben
(13.04.21)
sahsen acar tadina bakarim, hala iyiyse icerim.
0
yoggi
(13.04.21)
(7)

evin çevresindeki sura ne denir?

architects creed
merhaba, şu şeylerin adını bir türlü bulamadım, duvar dersek olur ama özel bir adı var mı?kayrak taşı kaplanıyor hani, çit gibi ama deliği yok, sur gibi daha çok. evin, arsanın, arazinin çevresi kaplanıyor genelde. beton, üzerinde yürünecek kadar geniş.teşekkürler.
merhaba,
şu şeylerin adını bir türlü bulamadım, duvar dersek olur ama özel bir adı var mı?
kayrak taşı kaplanıyor hani, çit gibi ama deliği yok, sur gibi daha çok. evin, arsanın, arazinin çevresi kaplanıyor genelde. beton, üzerinde yürünecek kadar geniş.
teşekkürler.
0
architects creed
(11.04.21)
Benimnl bildiğim normalde karatasla örülmüş taş duvardir ama ucuz ve rahat olsun diye kayrak ile kaplama yapıyorlar.
Özel bir ad ise duymadım.
0
kisa
(11.04.21)
soyle birsey ise bahsettigin, istinat duvari.

hataysoz.com
0
cooperr
(11.04.21)
Duvar yav. Özel bir adı en fazla istinat duvarıdır.
0
1bir1bir1
(11.04.21)
duvar, istinat duvari +1. illa tastan oldugunu belirtmek istiyorsan orme duvar diyebilirsin
0
crucio
(11.04.21)
eskiden ihata duvarı denirdi. artık daha çok bahçe duvarı ve çevre duvarı deniyor.
0
malheiros
(11.04.21)
İstinat duvarı arkasındaki toprağı tutmak için yapılır, baraj gibi set gibi. evi bahçeyi çevreleyen şeye istinat duvarı denmez.

Özel bir adı olduğunu sanmıyorum, duvardır. Bahçe duvarı en uygunu bence, mimar arkadaşlar açıklık getirsin.
0
Jux
(11.04.21)
çevre duvarı
0
megacracker
(11.04.21)
(19)

Macbook almali miyim?

nefertarii
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor. 16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure
maddi acidan sormuyorum; ancak soyle bir durum var. ben dayanikli bir bilgisayar istiyorum. isim surekli paper okumayi ve office'te ve endnote'ta calismayi gerektiriyor.

16 inc macbook cok avantajli geliyor (ekran boyutu acisindan okuma icin filan cok avantajli bence ve macbook oldugu icin uzun sure kullanabilecegimi dusunuyorum) bana o yuzden almak istiyorum.

siz olsaniz ne yapardiniz? bende su an lenovo thinkpad ve dell latitude var; ikisi de sarj acisindan tam bir epic fail, lenovo yeterince guclu degil; dell ise klavyesi ve acilmasinin bin saat surmesi disinda pek sikintisi yok. bunlar is bilgisayari ama ben mac'i kendi ozel isim icin kullanacagim.

fikirlerinizi alabilir miyim? ozellikle 16 inc mac filan kullananlar varsa ne dusunur?

tesekkurler.
0
nefertarii
(10.04.21)
almalısın
0
ishak77
(10.04.21)
16 buyuk gelmeyecekse al. ben 13 kullaniyorum, clamshell modda desktop gibi kullaniyorum. yeni m1 islemcinin durumuna gore mac miniye gececegim. yillarca goturur seni sikinti cikarmaz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
Benzer sebeplerle 2019'da macbook air aldım. OS'e alışmak biraz zaman aldı ama alıştıktan sonra verdiğim en doğru kararlardan olduğunu anladım.

"Once you go mac you never go back" sözünün varmış bir hikmeti harbiyesi :)
0
benevolent sun
(10.04.21)
küçük ekrana alıştım bayadır. büyük ekranlı teknolojik cihazları hammallık görüyorum. onun dışında işletim sisteminin esnekliği için macos'dan vazgeçemiyorum. windows tarafı da savunmasını yapabilir ama win önce görüp sonra kendisine ekliyor.
0
evimin paspasi
(10.04.21)
Bilgisayar ve tablet konularında Apple'ın rakibi yok. Tasarım, dayanıklılık, işletim sistemi stabilitesi, ekran kalitesi ve daha birçok konuda mac'ler gerçekten çok iyi. Performans demedim dikkat ederseniz çünkü onun ucu açık. Bence mac alın, hatta ekran boyutu çook da önemli değilse m1 işlemcili macbook air 16gb alın.
0
msb
(10.04.21)
16 inç mac kullanıyorum. Mükemmel bir alet, zaten yazılım sektöründe de standart oldu gibi bir şey, bir sürü şirket yazılımcılara bu bilgisayarı veriyor.

Klavyesi ve yazı yazması aşırı keyifli. Ekran boyutu / kalitesi iyi. Performansı da süper. Ama i9 işlemcili olan versiyonunu sadece o performansa ihtiyacınız varsa alın, tam kapasiteyle çalıştırınca inanılmaz pil yiyor (3-4 saatte bittiğini biliyorum). Sadece yazı yazacaksanız buna ihtiyacınız olmaz diye tahmin ediyorum.

Bi de M1 işlemcili aletler de baya güzel görünüyor. Ben olsam ve vaktim de varsa 16" M işlemcili çıkana kadar beklerdim (en geç sonbaharda, en erken ilkbaharda çıkar).
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
Ha bir de ek olarak m1 işlemcili macbook'ların şarjı bitmiyor resmen.
0
msb
(10.04.21)
16 inç i9'lu macbook pro kullanıyorum. şarj durumunda beklentinizi bilmiyorum, eğer makale okumaya ek olarak kod derlemek veya hesaplama yapan bir program kullanmak gibi bir iş yapmıyorsanız 5+ saat götürüyor. eğer bu tarz performans gerektirecek bir iş yapacaksanız, 1.5-2 saat civarı dayanabiliyor bataryada.

bunun dışında kesinlikle öneririm. m1 çipin getirdiği ekstra performansa anladığım kadarıyla ihtiyacınız yok. 16 inçlik m1'in çıkmasını beklemeden mevcuttaki 16'lıklardan da alabilirsiniz.
0
nehara
(10.04.21)
biraz aykırı olarak ben de ipad pro önermek istiyorum, kalem + klavye kombosu ile hem şarzı çok iyi gidiyor hem de sadece office ve paper okunacaksa çok büyük rahatlık sağlıyor.
0
valkin rockefeller
(10.04.21)
Mac al. 16 inç alma. m1 güncellemesi gelecek onlara, o zaman alırsın. i9'lar eski teknoloji kaldı.
Alıştıktan sonra da dua edersin tavsiye edenlere. Müthiş bir cihaz. Şarjı da bitmiyor, kasası da güzel, kullanımı inanılmaz pratik, her şeyi çok iyi bir ekosistem.
0
roket adam
(10.04.21)
sadece paper okumak için macbook almak bence çok mantıksız. yazılımcı değilseniz grafik tasarımla uğraşmıyorsanız overvalued macbook.
0
yeahbutso
(10.04.21)
1 buçuk senedir macbook kullanıyorum ve hayatımda yaptığım en iyi şey mac'e geçmek. inanılmaz kolay ve güzel bir bilgisayar, hangi modeli olursa olsun. bence maddi olarak imkanın varsa macbook al geç.
0
nathanieltroy
(11.04.21)
2014'te aldığım Macbook Air'in bir kez klavyesini değiştirdim, bir de yakın zamanda fanın tozunu aldırdım.

Çalışmaya devam ediyor. Evde Linux ve Windows da var, ana bilgisayarım Linux ama Mac'ten de çok memnunum.
0
hayirsiz
(11.04.21)
2020 Model 16" Macbook Pro: 25 bin lira
2020 Model 13" Macbook Air (M1): 11 bin lira.

İşin ilginç tarafı ne biliyor musun? Yukarıdaki iki modelden 11 bin liraya satılan diğerinden daha iyi performans sağlıyor. Yukarıda M1'e ihtiyacın yok diyenleri sakın ama sakın dinleme. Tartışmasız tüm teknoloji inceleyenler artık Intel işlemcili macbook almanın devri kapandı diyor. 13" ekran olarak çok küçük dersen iki seçenek öneririm;
1) macbook air m1 ve yanına güzel bir monitör alabilirsin
2) Biraz bekleyip 16" M1 işlemcili MBP alırsın. Aslında bunu da önermem. Bu kadar para vermeye gerek yok. 13" bana yeterli geliyor. Bazen monitore bağlayıp işimi orda da yapıyorum.
0
himmet dayi
(11.04.21)
Bir de şarjı 4-5 saat gidiyor diye övmüşler 16" modeli :(

M1 macbook air 18 saat, M1 macbook pro da 20 saat gidiyor. İkisi de 16" modelin yarı fiyatından ucuz.
0
himmet dayi
(11.04.21)
13" macbook air (m1 islemcili) + monitor

7 sene once mac dunyasina gecmek verdigim en dogru kararlardan biriydi, parasinin hakkini sonuna kadar hakediyor. Servis yuzu gormedi, pili 1200 cycle yapti hala tek sarjla 3-4 saat gidiyor.
0
cooperr
(11.04.21)
50 defa yazılmış ben de yazayım yine.

Apple yalnızca en üst segment bilgisayar üretiyor (bi ara çıkan sade macbook garabeti hariç) bu sebeple çılgın uzun ömürlü oluyor fiziksel olarak da yazılımsal olarak da.

160 defa söylenmiş yine yazayım intel mac ürünü devri kapandı 16 inch olsun diye gidip sakın ola intel işlemcili mac almayın m1 macbook air ya da pro şarj süresi dayanıklılık performans olarak sınıfında şu an tepedeler. Mutlak surette 16 olsun diyorsanız bu son çeyrekte yenilenmiş kasası ile apple işlemcili 16 gelecek çok fena bi alet olacak onu bekleyiniz. Ya da maddiyat gerçekten dert değilse şimdilik m1 air 13 alıp (ki çok güzel bi alet) 16 çıkınca air'i eşiniz/sevgiliniz/çocuğunuz/kuzeninize verin :)
0
hedep
(11.04.21)
intel işlemcili apple'ları enayilik olarak gördüğüm için m1 işlemciye geçtikten sonra anında bir macbook air aldım. işim makale okumak, kod yazmak, nispeten büyük çıktılara analiz yapmak, uzak bilgisayarlara iş göndermek falan. sıradan akademi işleri.

üretkenliğimin tavan yaptığı başka bir dönem olmamıştır herhalde. çok responsive olduğu için dikkatim dağılmadan işimi yapıyorum. eskisinde yeni bir tab açacakken bilgisayarın keyfini beklediğimden yapacaklarımı unuturdum, o derece hantaldı.

bu hap gibi bi' şey zaten, hafif ama kuvvetli. hafta içi 3 gün günde durmaksızın 7-8 saat açık kalıyor, haftada anca bir kere şarj ediyorumdur. alalı 4 ay oldu ama herhalde 15 kere şarj etmemişimdir daha. geçen karantina dolayısıyla labdaki makinalara görsel olarak erişmek için dell'in gene böyle ufak bir modelini verdiler, yok abi kütük gibi bırak allah aşkına.

m1 macbook yılan mübarek ehue.
0
chezidek
(11.04.21)
Tam bu soruyla yola cikmistim, dayanikli, bir iki sene sonra orasi burasi catlamayan, plastik parcalari elimde kalacak bir laptop istemiyordum artik. Sarj suresi cok tatmin edici. Klavyesini de rahat buluyorum. Daha once evde hic mac kullanmamistim, kesinlikle sinif atlatiyor.


Ben de kendi isim icin, okuyup yazmak ve not almak odaginda kullaniyorum.

Yeni seriden (M serisi) aldim bu yilin basinda. Cok memnunum.
0
buf-e kür
(11.04.21)
(8)

15K $'a ABD'de Camaro satılırken, TR'de aynı fiyata Punto satılması?

Cesario
Camaro: https://www.autolist.com/chevrolet-camaro#vin=2G1FA1E33C9101441Punto: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-fiat-dusuk-km-punto-evo-sahibinden-temiz-918366966/detayTürkiye'de aynı Camaro 2012 model 75K Dolar: https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-chevrolet-skm-autodan-cam
Camaro: www.autolist.com

Punto: www.sahibinden.com

Türkiye'de aynı Camaro 2012 model 75K Dolar: www.sahibinden.com

Farkın sebebi vergi de, bu vergi paraları nereye gidiyor, neden halen fakir ve bir arpa boyu yol alamamış 3.dünya ülkesi olarak hayatımıza devam ediyoruz?

Vergiyi yarı yarıya azaltsalar ekonomide neler olur mesela?

"Çünkü üretmiyoruz" demeyin, üretenden fazla kazanıyoruz vergiyle. Almanlar kıskanıyor bizi olum, Merkel kuduruyor. :)

Bu vergilerle başka ülke olsa zenginlik içinde yüzmez miydi? Afrika da fakir ama onlardan neden bu kadar vergi alınmıyor arabada?

65K Dolar fiyat farkını niye veriyoruz, kimin cebine gidiyor para? Çocukları Porş'da pudra şekeri çeksinler diye mi veriyoruz bu vergileri, bu mudur yani olay?

Elin Amerikalısı garsonluk yapsa 3-5 senede biriktirdiği parayla altına Camaro çekebilir mi? Yani aslında Amerikalının da 15K Dolar'a araba alması çok mu zor bir şey? Göründüğü gibi kolay değil mi? 2000 Dolar'a biz burada ancak Iphone alabilirken onlar ayaklarını yerden kesecek iyi kötü 20005 model bir Ford alabiliyorlar. Türkiye'de aynı araba 10K Dolar sarı sitede. :)

Vazgeçtim araba almaktan. Green Card ile ABD'ye göç edip Camaro almak 75K Dolar tutmaz. Yazıklar olsun böyle sisteme..

Ben ABD'ye göç ediyorum. 8 mayıs Green Card sonuçları açıklansın, görüşürüz.. :)

Vergi vermemek için araba almaktan vazgeçenler var mı aranızdan yoksa fakir olduğunuz için mi almıyorsunuz?

edit: Camaro'yu ABD'de uber taksi yapıcam..
0
Cesario
(10.04.21)
Soru mu soruyorsun yoksa toplumsal bilinçlenme yaratmaya mı çalışıyorsun anlamadım ama ben vergi vermemek için araba almadım senelerce, sonra vergiler yüzünden fiyatı şişmiş bir ikinci el araba aldım.
0
prole
(10.04.21)
@prole

Cari açık diye ekonomistler kafamızı şişiriyorlar ya. Bu sebepten cep telefonu vs ithal edilen ne varsa vergileri şişiriyorlar.

Diyelim ÖTV yarı yarıya azalsa Dolar 15 mi olur ne olur, bu vergilerin yüksek olmasını savunmalarındaki argüman ne?

Onu geçtim vergiler nereye harcanıyor?
0
🌸Cesario
(10.04.21)
"O kadar vergi toplanıyor, niye hala fakiriz?" sorusunun cevabı içinde gizli. Çok vergi toplandığı için fakiriz. Avrupalılar da (ABD'ye kıyasla) yine aynı sebepten fakir. Genel prensip olarak devletin aşmaması gereken bir çizgi var (işte basit altyapı, temel eğitim, güvenlik vs), onu geçtiği anda işler boka sarıyor. Ama hem TR'de hem de dünyanın genelinde devlet seven çok fazla aptal insan var, o yüzden işimiz zor.

Bir de bireysel olarak çok vergi ödüyoruz da şirket kurup belli bir miktarın üstünde para kazanmaya başlayınca vergi ödememek için bir sürü yol ortaya çıkıyor. Şirket sahibiyken, beyaz yakalı zamanlarımda ödediğimin 10'da 1'ini anca ödedim herhalde.

Eski bir arabam var, ara sıra değiştirmeyi düşünüyorum (arabadan anlamam ama şu Z4'ler çok hoşuma gidiyor mesela), ama o kadar para vermek (para da değil aslında, hayatımın aylarını / yıllarını vermek) hiç mantıklı gelmediği için değiştirmiyorum. Milyonlarım olsa düşünmezdim ama yok, orta direk için lüks araba hiç mantıklı bir alışveriş değil bence.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
devletin en net vergi toplama yolu araç satışı. çünkü mecbur alacaksın. firmalardan vergi tahsil edemediği için firma veya şahıs araç aldığında hemen vergisini de alıyor.

usa biraz farklı bir örnek ama eu'da da fiyatlar aynı neredeyse. usa'de arazi büyük olduğu için araç şart gibi bir şey ama evet sonuçta ingiltere de araçlar çok ucuz

yani demem o ki vergi tahsilatını bu şekilde sağlıyor devlet. firma nasıl olsa vergisini 10 senede ödediği için ben en azından kısa vadede araçtan toplayayım diyor.
0
duyurukullanıcısı
(10.04.21)
ben bu yüzden Türkiye'de kaldığım sürece araba almayacağım sanırım. Atıyorum değeri 100 bin lira olan şeye 200 bin lira vermek çok saçma. Üst segmentlere çıktığında fark daha da açılıyor, milyona satılan araba aslında 300 bin lira :D Ben de Kanada için uğraşıyorum bakalım. Burada vergi vermemek için almıyorum evet. Eğer bir gün kesin Türkiye'de kalıyorum ve araba almam lazım dersem de madem oyunu kurallarına göre oynayıp şirket açıp kaçırabildiğim kadar vergi kaçırırım sanırım. Böyle şeyleri istemediğim için de bir an önce Türkiye'den kurtulmak istiyorum. Vergilerin bi işe yaradığını bilsek yine gocunmayız, ama pandemi zamanını gördük...

bu arada Amerikanlar/batılılar hani rahatça alabiliyor ama paraya bakışları daha farklı. Mesela bakıyorum 3000 dolarlık kameraya pahalı diyorlar, bir aylık kazançları (veya freelance iş yapan biri 2-3 işiyle rahat çıkarıyor), bizde aynı kamera 30 bin tl :D fakat bizde herkes bir şekilde alıp iş yapmaya çalışıyor.

Aynı şekilde 1000 dolarlık iphone çıktığında çok pahalı telefona o kadar para verilmez diyordu yabancılar. Alım gücün yüksek olunca 50 dolarlık fark bile batıyor. Bizim para mefhumumuz şaştığı için 3 yıl önce 4000 lira olan bir şey bugün 10 bin lira olursa, 100 bin liralık araba 250 bin olursa normal geliyor :D
0
nhk ni youkosu
(10.04.21)
bizdeki devlettaparlık yüzünden.

devletin, toplum sözleşmesi sonucu bireyin sahip olduğu bazı haklarını devrettiği bir organizasyon olmasını içselleştiremedik. devleti hala baba figürü sanıyoruz. işini yapan memurlar değil, liderlik vasfı olan diktatörler arıyoruz. bunun sonucunda devlet büyüdükçe büyüyor. devletin büyümesi demek daha fazla memur, daha fazla müdür, daha fazla sekreter, daha fazla vekil, daha fazla bakanlık, daha fazla makam odası, daha fazla hizmet binası, daha fazla makam aracı, daha fazla lojman, daha fazla maaş, daha fazla emeklilik, daha fazla yolsuzluk...vb demek. bu kadar insanı kim finanse edecek?
0
sinek kral
(10.04.21)
Avrupa'da yaşayan biri olarak vergilerden memnunum. Açıkçası amerika gibi kötü duruma düşenin daha da kötü duruma itildigi yerde yasamaktansa sosyal devleti tercih ederim.
Buradaki tek sıkıntı Türkiye sözde sosyal devlet ama alakasi yok. Bütün devlet adamlari luks arabalara biniyor, luks evlerde kaliyor vs hepsini halk ödüyor. Yoksa bunun yüzde 5ini yapan adami Fransa'da istifa ettirirler zaten.

Türkiye halk olarak dandik bir ülke. Devletine kul köle olanlar ülkesi. Haliyle devlet adamları en luks arabaya binerken kendi kuru ekmek yiyen adam bunla gurur duyuyor, koskoca devlet adami diyor. Vergiler de buraya gidiyor zaten.
Ha bu malum kisiler ile gelmedi, Türkiye hep böyleydi, sadece daha kötüye gitti.
0
logisticsmanager
(10.04.21)
1 - Verdigin linkteki aracin fiyati yuksek, $15k etmez :). Aracta aluminyum jant bile yok, koltuklar kumas, ustune 90bin mil yol yapmis. Buyuk ihtimal kiralik falandi. $5-6 bin eder belki.

2 - Camaro, Mustang gibi araclari insanlar disari cikmadan gozunde cok buyutuyor, sonra ilk kullanista buyuk hayal kirikligi, ford focus'tan hallice ic mekan kalitesi var. Ilk etapta 3 silindirli motordan inip v8e binmek guzel gelir de bir sure sonra benzinden sikayet etmeye baslarsin. Kullanisli araclar degil bunlar...

3 - Elin Amerikalısı garsonluk yapsa 3-5 senede biriktirdiği parayla altına Camaro çekebilir mi? Valla dar gelirli sunlarla geziyor kuzey Amerika'da:

www.megamotorsincbuck.com

Sitedeki diger araclari da gozden gecirmeni oneririm, harika ornekler var :)

Ben asgari ucrete tabi birinin kolay kolay gidip mustang/camaro alacagini sanmam. Alirsa da boyunu gecen sularda yuzuyor demektir. Ayrica arabayi almaktan ziyade yolda tutmasi sikinti bu ulkelerde, tamir isleri asiri tuzlu.

4 - Amerika-Turkiye karsilastirmasi yapmak gereksiz, arada cok cok ciddi siklet farki var. Biri 300 milyonluk super guc, ulke turkiye'nin yuzolcumu olarak 10 katindan buyuk, yeralti kaynaklari zengin. Turkiye'nin elinde birtek turizm var, eskiden tarim/hayvancilik vardi onun da icine ettiler. Dolayisiyla vergilerin yuksek olmasi normal. Neden araba/benzin/elektronik? Cunku kontrolu kolay. Kacak cok, vergi toplamakta zorlaniyorlar.

Vs..
0
cooperr
(12.04.21)
(12)

Temmuz ayında Türkiye'ye gelinir mi?

logisticsmanager
Iki sene oldu aileyi, arkadaşları görmeyeli. Temmuz ayında iki hafta gelelim diyoruz, lufthansa ile güzel bulduk.Temmuzda sizce en azından geçen yaz gibi olur mu? Bana artık yazin da insanları tutamazlar gene geçen yaz oldugu sekilde olur gibi geliyor. Zaten çok gezmeye değil de aileyi görmeye geliy
Iki sene oldu aileyi, arkadaşları görmeyeli. Temmuz ayında iki hafta gelelim diyoruz, lufthansa ile güzel bulduk.
Temmuzda sizce en azından geçen yaz gibi olur mu? Bana artık yazin da insanları tutamazlar gene geçen yaz oldugu sekilde olur gibi geliyor. Zaten çok gezmeye değil de aileyi görmeye geliyoruz (Avrupa'dan). Bir de yemek yemeye, üzerime iskender kebap, copsis, baklava atilsin istiyorum :/
0
logisticsmanager
(09.04.21)
ben olsam riske girmezdim. evet ozlem fazla olmus olabilir ama turkiye su an icin cok riskli. boyle devam ederse tr ucuslarini da askiya alabilir avrupa.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(09.04.21)
dün abd'deki komşularla konuştum. onlar da aşı olmuş gelmek istiyorlar ama gelmemeniz daha hayırlı olur dedim. yaşları da 70'in üstünde.

bu arada karaköy güllüoğlu yurtdışına baklava yolluyor :)
0
sutlu nescafe
(09.04.21)
Agustosta gidiyoruz biz. Gecen yazdan daha rahat olur bana kalirsa, su anda bile insanlarin umrunda degil.

Ailenin buyukleri asi oldu, biz de gitmeden olacagiz buyuk ihtimalle. Iki taraf da asili olunca cok bir risk kalmiyor ortada aslinda.

Baklava olarak da gaziantep elmacipazari gulluoglu da yurtdisina gonderiyor. Karakoy gulluoglundan birkac gomlek daha iyi. Ingiltereye kilosu 30 pounda geliyor, sizin oralara da benzerdir herhalde, deger kesinlikle
0
fakyoras
(09.04.21)
ben olsam gelmem
0
in vino veritas
(09.04.21)
Avrupa'daki vaka sayılarının da düşük olmadığı varsayılırsa (özellikle Fransa, İtalya gibi yerlerde), yaza kadar vaka sayıları Türkiye'de biraz düşer, anne babanız ve siz de gelmeden önce asilanirsaniz, geldiğinizde de gezmek yerine aileyle vakit geçirmeyi tercih ederseniz bence gelinebilir. En azından biz ailecek öyle yapacağız.
0
fraise
(09.04.21)
Aşı olmadığınız sürece kesinlikle gelmeyin. Her şey olabilir bu saatten sonra.
0
roket adam
(09.04.21)
Geleceğin yerde virüs yok mu? Var.
Ha orada kurallara uyumuşsun ha burada. Türkiyedeki virüs daha bulaşıcı değil nasıl olsa, vaka sayısı çok ama örneklemin küçük olacağı için(tüm ülkeyi gezmeyeceğini düşünerek) ayrıca riske girmiş olmayacaksın.

2 sene uzun bi süre, bu yaz gelmezsen öbür yaza kadar gelemezsin çünkü kışın sayılar artıyor, muhtemelen yazın sayılar biraz daha düşecektir. Ben olsam gelirdim.
0
Jux
(09.04.21)
Bizim asi zor gibi, yaslar 28-26, hastalik vs yok, risk grubunda degiliz. Bilmiyorum. Babam oldu, annem de herhalde o zamana olur.

Kafam karisik vallaha buradan da herkes mantikli cevaplar vermis yani :/
0
🌸logisticsmanager
(09.04.21)
Ben Haziranda geliyorum.Ustelik uzaktan calisip uzun sure kalmayi planliyorum. Almanya asi isini beceremedi belki Turkiye'de asi sirasi gelir :)
0
turkuaz
(09.04.21)
Benim de gitmem lazim 3 sene oldu gidemedim. A$i olduktan sonra gitmeyi dusunuyorum.
0
cooperr
(09.04.21)
Sizle yaklasik olarak ayni durumdayim. Türkiye´ye gelmeyeli 1 seneyi gecti. En yakinlarimi gorsem yeter diyorum, ancak ortalik kiriliyor. Annem-babam asi oldular, simdi korona da oldular, yatak dosek yatiyorlar. Ben de asi oldum, yuksek risk grubundayim ve su an icin Türkiye´ye gitmeyi planlamiyorum.

Temmuz bana cok gercekci gelmiyor. Gecen yildan daha da kotu olacak bence. Gecen yil ciddiye alinan sokaga cikma yasagi, isleyen kati kurallar bu yil oyuncak oldu, kimsenin kurallari, yeni uygulamalari ciddiye aldigi ya da alacagi yok. Ayrica dondugumde uzun sure karantinada kalmak istemem, hele de yazin ortasinda... Donunce karantinada gercekten kalabilecek misiniz?

En güzeli Yunanistan kapilari acsin, ortada, guzel ve sakin bir adada bulusalim. Yoksa zor.

Asla su vakitte ucak bileti alip kendinizi ekstra strese sokmayin derim.
0
buf-e kür
(09.04.21)
Çekya'da yaşayan ve sonbahara doğru bebekleri doğan arkadaşlarım iki kez gelip gittiler bebek doğduktan sonra. Şaşırmadım dersem yalan olur ama, sonuçta herkes kendi risk-yarar-zarar hesabını yapıp karar veriyor. Şu süreçte salmayıp tedbirli davrananlar olarak zaten psikolojimiz alt üst oldu artık. Tedbirli davranmaya devam ederek kendimize hareket alanı yaratabiliriz hatta yaratmalıyız diye düşünüyorum ben. Ama herkesin koşulları farklı tabii.
0
gmzo
(09.04.21)
(8)

Google yorumları dikkate alıyor musunuz?

msb
Birkaç sene öncesine kadar pek sallamazdım ama şimdi bi devlet dairesine ya da restorana vb gittim diyelim, hizmetten memnun kaldıysam ya da kalmadıysam mutlaka bi yorumlayasım geliyor. Yorumlamasam da Google ısrarla soruyor zaten.Artık bi mekana, devlet dairesine, tamirciye vb giderken mutlaka bi y
Birkaç sene öncesine kadar pek sallamazdım ama şimdi bi devlet dairesine ya da restorana vb gittim diyelim, hizmetten memnun kaldıysam ya da kalmadıysam mutlaka bi yorumlayasım geliyor. Yorumlamasam da Google ısrarla soruyor zaten.

Artık bi mekana, devlet dairesine, tamirciye vb giderken mutlaka bi yorumlara bakıp ona göre hazırlıklı gidiyorum. Google bir konuda daha güçleniyor sanki.

Sizde durum nedir?
0
msb
(08.04.21)
Çoğu reklam amaçlı, diğer çoğu da bilinçli kötü yorum oluyor. Sallamıyorum hiçbirini
0
sonuncu nokta
(08.04.21)
Evet dikkate aliyorum. Bana fiş vermeyen esnafı, işini kötü yapanı da puanlayıp yorumumu yapıyorum.
0
onkiloversemtamamım
(08.04.21)
Telefonda oldugum icin editleyemiyorum ama sonuncuya bir noktada katiluyorum. bot hesaplarla kendine guzel yorum yapann da cok ama anlasiliyor. Kimse bi pastane için, kurupastalari cok guzel, hijyen 10 numara, güleryüzün adresi x pastanesi diye yorum yapmaz. onlar anlasiliyor ve cok goze batiyor
0
onkiloversemtamamım
(08.04.21)
Dikkate alıyorum, reklam için yazanlar az biraz belli oluyor. Memnun kaldığım yerleri bende yorumlarım. Ekşi de linçlere katıldığım da oldu.
0
Topalordek
(08.04.21)
evet
0
hewit
(08.04.21)
olumluları değil olumsuzları dikkate alıyorum
0
sttc
(08.04.21)
evet, asina olmadigim bir yere gitmeden once genelde bakarim.
0
cooperr
(09.04.21)
Evet dikkate alıyorum, yodumda yazıyorum. Eminim benim gibi başkaları da yazıyordur
0
rapisa
(09.04.21)
(16)

türkiyede hanehalkının para biriktirememe sebebi

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
ne kadarı yoksullukla ne kadarı düzgün harcamayi bilmemekle alakalı? sadece bugünü degil son 15 yılı göz önünde bulundurarak cevaplamanızı rica edeceğim iktisat guruları.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(07.04.21)
Benim gördüğüm para biriktirmek diye bir şey yok. Kredi çekip ödemesini yaparsın. O senin birikmiş paran olur.
0
baal
(07.04.21)
Maaşlı çalışıp ay sonunu zor getiren insanlar ne parası biriktirecek? Kenara 2-3bin lira koysa yılda 30bin lira yapıyor. Yatırım yapsa parayı ikiye katlasa yıllık 60 bin lira. Yatırımla 10bin dolar bile yapmadı.
0
synesthesia
(07.04.21)
Para biriktirmek ne kadar para kazandığın ile ilgili değil alışkanlık meselesi. Para biriktirmek diyince insanların aklına direkt 2 bin 3 bin geliyor. Oysa 50,100 tl de olabilir. İstek ve ihtiyaç olayı ile ilgili bence durum. Herkes ''ulan eşek gibi çalışıyoruz bunu hak ediyorum'' diyip paraları bastıkları için alakalı alakasız şeylere durum bu oluyor
0
paramolacak
(07.04.21)
Alışkanlık meselesi olması ayrı bir olay ama kendimizi kandırmayalım. Parayı bir şey almak, o parayı bir yerlerde kullanmak ve duruma göre hayat kaliteni artırmak için biriktiyorsun. Aylık 500 lira biriktiren adam bozulan cep telefonunu anca 6 ayda değiştirebiliyor. Biriktirdiğin paranın bir halta yaramadığını gördüğünde eh yeter bee diyorsun bir yerden sonra. Yoksa benim çevremde gördüğüm maaşlı çalışıp iyi kazanan insanlar gayet de birikim yapabiliyorlar. Ben bu tarz bir genelleme yapamıyorum o yüzden.

15-16 sene önce eve dolmuşla dönmek yerine her gün yürüyerek iki sene boyunca para biriktirmiş, o parayla da istediğim bir şeyi almıştım. Ama bir yaştan sonra hem sefil yaşayayım hem de para biriktirmek için uğraşayım mantığını kaldırmıyor bünye. Az kazanıp ay sonunu zor getiren insanlar için 100 lira bile önemli oluyor.
0
synesthesia
(07.04.21)
Alım gücünün sürekli düşmesi de olabilir. Aynı parayı kenara koymak için sürekli daha az almak lazım.
0
turkce konusan uzayli
(07.04.21)
her şey olması gerekenin 3 katı fiyatta olduğu için. her şey ama her şey olması gerekenin en az 3 katı. ben 10 yıldır para biriktiyorum ve hiç bir şeyim yok. hiç bir şeyi almak istemiyorum son 5 yıldır çünkü resmen kazıklanıcam alırsam.
0
ayseee
(07.04.21)
Sadece turkiye'de degil disarida da sorun orta diregin yok edilmis olmasi, insanlarin ezici cogunlugu dar gelirli dolayisiyla birikmiyor, birikmesine izin vermiyorlar. Dunya nufusunun %95'i %5'in refah icinde yasamasi icin calisiyor. Adamlar da bu arada parayla para yapmaya devam ediyorlar.
0
cooperr
(07.04.21)
yurt disinda enflasyon olmadigi icin insanlar pandemide gelecek korkusundan deli gibi para biriktirmeye basladi. Turkiyede ise %30 uzerinde enflasyon var. Para biriktirsen enflasyon ortaminda nakitte yakalanacaksin.Durum fena.Bu yuzden insanlar deli gibi mal almaya, zam gelmeden tuketim yapmaya calisiyor.Sonuc ortada
0
turkuaz
(07.04.21)
Ikisi de. Hem fakirlik var, hem de finansal okur yazarlik, cost-benefit analizi yapma becersisi falan cok dusuk.

"düzgün harcamayi bilmemek" diyince kulturumuzde son 10 senedir f/p urunu diye bir kavram olustu, tam koyun turnusolu.
0
hot potato
(07.04.21)
ekstra harcama olmadan, minimum giderlerimin tutarı gelirimden fazla. annem yardım ediyor. para biriktirmem imkansız.

bazılarının da gelirleri giderlerine ancak yetiyordur. gelirleri bir tık fazla olanlar da artırabildiklerini zaten çıkan aksiliklere harcıyorlardır.


fakiriz işte düpedüz fakiriz.
0
batlegolas
(07.04.21)
mecburi harcamaları kazancına eşit olan ya da kazancından fazla olan ciddi bir güruh var evet, ama halkın %30'u olsun diyelim ki. kalan %70'in çok çok çok büyük bir kısmında kesinlikle finansal okur yazarlık yok. fakir olduğumuz halde düğün, dernek, kına, sünnet ıvır zıvır şovlara inanılmaz paralar harcıyoruz, yatırım yapma, birikim yapma, parayı katlama gibi bir kafamız kesinlikle yok diyebilirim. en azından etrafımdaki örneklerin çoğu böyle.

31 yaşındayım, aşağı yukarı tüm arkadaşlarım 22-23 yaşından beri çalışıyoruz. herkesin önceki finansal kararlarının sonuçlarını görmeye başladığı yaşlardayız yani. gerçekten 9-10 senedir çalıştığı halde kenarda 3-4 bin tl parası olan adam da var, ev araba kredisine girip en azından birikim yapan da var. yani bizimkilerde gerçekten kafa yok. burada bile her gün "babamdan şu kadar para kaldı faize yatırsam nasıl olur", benzinli değil dizel araba alsam değer mi, ev almam mantıklı mı vs diye soran bir sürü insan var, yani bi excel hesabıyla çözülecek şeyler ama seviyemiz bu denli düşük. zengin bir ülke olup har vurup harman savursak yine idare ederiz ama bu fakirlikle, bu israfla gerçekten bizim nesil 30-40 sene sonra ne olacak çok merak ediyorum. muhtemelen 70 yaşında garsonluk yapmak zorunda kalan doğu bloku insanları gibi olacağız.

yani tüm suçu ülkeye yüklemekte biraz acizlik ve kolaycılık görüyorum açıkçası. evet ülkenin ilginç dengeleri var, o dengeleri okuyup parayı ıvır zıvır şeylere basmak ya da araba kredisine girmek bir tercihtir yani.
0
roket adam
(07.04.21)
Geçen hesaplama yaptım; şu an Avrupa'da junior müdür olarak aldığım para ile İzmir'de aynı hayatı yaşamam için (ayni tarz ev, araba, köpek masrafi, esimin calismamasi falan) 13bin lira civarı para çıktı.
Eh İzmir'de bu parayı 4 yıllık çalışan alamayacagi için ya hayat standardini dusureceksin ya da borç.

Kısacası Türkiye ucuz iş gücüne dayalı gelir farkının uçurum oldugu bir yer. Haliyle zaten çoğu kisinin kenara koyacak parası yok. Ki çok pahalanmis. Merak edip baktım geçen fiyatlara, bundan 4 sene önce 250-300 lira anca tutacak alışveriş 750 lira tutuyor.
0
logisticsmanager
(07.04.21)
Reel faiz dusuklugu. Bugun alabilecegin seyi yarin alamayacaksan biriktirip napacaksin?
0
dunal
(07.04.21)
ben tuketme istegine ve ondan bundan gorup "benim neyim eksik?" duygusuna bagliyorum. hicbir seyden geri kalmiyoruz.

bu gorgusuzlukleri ozellikle dugunler konusunda gorebilirsiniz. servet dokup borca girip dugun yapiyorlar : ) "bir kere evleniyorum" diyorlar, "oteki suraya gitmisti", "beriki bu kadar harcamisti"... sosyal medyanin yan etkileri iste.

bir de baska bir huy daha turedi. baskasinin cebindekini giyiminden kusamindan tahmin edemeyince onu da ayri bir asagiliyorlar. cok parasi var yemiyor diyorlar. illa herkes tuketecek ki bu da rahatlayacak.

milyar dolarlari olan adamlar sort-tshirt geziyorlar parayla bir dertleri yok.

gercekten goruyorum bazi yabancilarda: (bu dediklerim genelde belli bir yasin uzeri tabi) milyon poundlari var, ama ufak bir eve razi oluyorlar, eski model araba kullanmaya devam ediyorlar. senin ugrasmayacagin hobilerle ugrasiyorlar, kazak almak yerine oruyorlar, evde yemek hazirlayip isyerine goturuyorlar...

yani ben de dunyanin en tasarruflusu degilim ama belli basli seyleri uzun vade dusunerek aliyorum. bir telefonu mesela ben minimum 5 yil kullaniyorum. cunku ona buna gostermek icin almiyorum. yere dusurup kirmiyorum. suya bir yere dusurmuyorum... eski telefonlarim hala tertemiz kutusunda da duruyor, satmiyorum.

parasini tek cekim(gerekirse nakit) odeyebildigim halde her sene en yenisini almiyorum.

sadece biriktirme degil bu anlamda dogru durust kullanmayi da bilmedigimizden hemen her seyi eskitip bozuyoruz. ikinci el olup da gercekten temiz kullanilmis bir urune rastlamiyorum ben.

ya bilincsizce almis, ama kullanacak bir firsati olmamis yillarca kutusunda saklamis. (sonra tabi aldigi fiyata satmaya kalkiyor : )

ya da artik oldurmus ama bu sefer de "cok temiz" diyerek tutturabildigine...

cok acayip bir ortam var tuketim konusunda
0
idexo
(07.04.21)
Sorun halkın para biriktirmesinde değil, biriktirdiğinin sürekli enflasyonla erimesi. Bu durumda önceden altın şimdilerde ise hem döviz hem de altın olarak biriktiriyorlar. Pandemi olduğu için de harcama için bir neden yaratamıyorlar.
Kazanç güçleri orta veya altı olduğu için de, ev, araba gibi ya da bir yurt dışı tatili gibi yatırıma harcayamıyorlar.
0
silver apple
(07.04.21)
Turk halki kadar birikim yapan halk var mi acaba.

Anadoluda banka kasalarindan dolar fiskiriyor. Herkesin evinde tonla altin var.

www.ntv.com.tr

Beyaz yaka yiyor eline geceni, ona da zaten para vermiyorlar.
Buna ragmen Golf falan alarak yine de bir sekilde yarim milyonu elde etti cogu.
0
divit
(08.04.21)
(14)

Annelere soru? Anne sütü ve mama ikilemi?

mikahakkinen
45 günlük bebeğimiz var, sezeryan doğum oldu. Eşim 43 kg ile hamile kaldı. İlk doğduğunda süt gelmeyince mama takviye ettik ama bu süreçte emzirmeye devam ettik. 2 haftadır psikolojik savaş vererek sadece anne sütü verdik ancak süt yetersiz. Tamam mama olmasın istiyoruz ancak çocuk doymuyor, istemiy
45 günlük bebeğimiz var, sezeryan doğum oldu. Eşim 43 kg ile hamile kaldı. İlk doğduğunda süt gelmeyince mama takviye ettik ama bu süreçte emzirmeye devam ettik. 2 haftadır psikolojik savaş vererek sadece anne sütü verdik ancak süt yetersiz. Tamam mama olmasın istiyoruz ancak çocuk doymuyor, istemiyoruz ancak anne sütü artı mama takviye gitmeye karar verdik. Doktorumuz inatla anne sütü yeter diyor ancak yetmiyor. Anneler sizin düşünceleriniz neler?

not: eşim kimyager zaten en zararsızlarına gidiyoruz her üründe.
0
mikahakkinen
(07.04.21)
aynı durumu biz de yaşadık. doktora gittik. çocuk sürekli ağlıyordu meğerse doymuyormuş. biz de gazı var sanıyorduk. açlıktan ağladığını duyunca içim parçalandı. doktorda mama ile takviye edin ama anne sütünü de bırakmayın dedi. meme reddi yaşamaması için de medikalcilerde satılan feeding tube diye bir şey önerdi. videoda nasıl yapacağınızı anlatıyor.

o doktoru da boşverin kimse çocuğunu aç bırakmak istemez. tamam anne sütü faydalı ama yoksa veya az ise yapacak bişey yok. ama emzirmeyide bırakmasın çocuk emdikçe vucut süt üretmeye devam eder ve birden fazlalaşabilir.

edit: mama tavsiyesi olarakta golden goat yada hipp olabilir.

www.youtube.com
0
xrated
(07.04.21)
Mama eklemede hiçbir sakınca yok.
Bizim oğlumuz doğuştan itibaren çok iştahlıydı ve iki meme dolusu süt yetmiyordu. Gece kalkıyor, biraz emip uyuyor, 1 saat sonra yeniden uyanıyordu. Meğerse açmış.
Bizim doktorumuz Nutrilon önermişti. Yenidoğan uzmanıydı.
0
pro9it9is9
(07.04.21)
Doymuyorsa verin mamayı. Ben de ilk doğum yaptığımda sütüm azdı, 15 gün mama ile beraber anne sütüne devam ettik. Sonra gerek kalmadı ama gerekirse verirdik. Hiçbir mama bebeğin aç kalmasından ve aç hissetmesinden zararlı değildir. Tabii ki ilk tercih olarak anne sütünü önerirler ama bizim ailede de doktorlar var ve hepsi gerektiğinde mama kullandı.
0
curukturpkokusu
(07.04.21)
Anne değilim.
Ablam doğum yaptığında onun da sütü çok azdı ve yeğenime yetmiyordu. O ara mama verdiler ama ablam sonrasında bir diyetisyene gidip süt arttırıcı bir programa başladı. Mamaya gerek bile kalmadı. Açtıkları kutuyu bile bitirmediler. Bu yüzden bir diyetisyene gitmekte fayda var.
0
The colors of my sea perfect color me
(07.04.21)
yetmez hocam. bizde de sut az idi mama ile takviye ettik baska yolu yok.
hatuna yagli bagli seyler yedirin, sutu kesinlikle arttiriyor.
0
cooperr
(07.04.21)
@xrated mama olarak golden goat kullandık hep. kanola yağı mevcut. araştırdık en sıkıntısız mama golden goat gibi. baby goat yerli malı oturduğumuz aydında hatta keçi çiftliği ancak suda çözünmeme yorumu çok. tabi çocuk keçi sütü sevmezse inek sütlülerde olur.
0
🌸mikahakkinen
(07.04.21)
curukturpkokusu +1 hicbir mama bebegin ac kalmasindan daha zararli degil. ayrica emzirmek ogrenilen bir surec, yavas yavas ogrenecek esiniz, o zaman hem kendisi hem bebis daha iyi hissedecek. toparlayana kadar oncelik anne sutunde olmakla beraber mamayla takviye edin. esinizin sutu arttikca mamaya ihtiyac azalacak ve zamanla bitecek. biz de aldigimiz mama paketini bitiremedik mesela.

soylenen odur ki, stres ve uzuntu sutun bas dusmani, esiniz kendini uzup sutum yetmiyor diye harap ediyorsa o da sutu etkiler. oyle dusunmesin, cok insanin yasadigi bir surecten geciyor oyle dusunsun. canini sikan biri(leri) varsa kim olursa olsun ortamdan uzaklastirin. annem bana surekli sutun yetmiyor diye baski yapiyordu, surekli moralim bozuluyordu. annem gittikten sonra biraktik mamayi cunku moralimi bozan kimse kalmamisti. bu donemler biraz hassas donemler, esinizi hos tutun bol bol motive edin. bebisle de bolca ten tene temas kursun, fotograflarina baksin bolca. hormonal bir sey sut salgilanmasi, bebekle ne kadar temas o kadar hizli sut :) bir de ben tahin ve yulafin cok faydasini gordum. gunde en az 3 litre su icmeyi de ihmal etmesin. bizim bebe de 4 aylik, tazecik yasadigim yeni annelik/emzirme surecini yazdim biraz uzun oldu ama :) basarilar ve kolayliklar diliyorum sizlere.
0
in vino veritas
(07.04.21)
Aynı durumda çocuğumuz ölüyordu, son anda hastaneye yetiştirdim, 10 gün yoğyn bakımda kaldı. Süt bazen olmayabiliyor ya da çok yetersiz oluyor. Doktorların da bir kısmı yeter, bir çay kaşığı bile emse yeter diye saçmalıyor. Ezbere konuşuyorlar, ciddiye alma. Kaç ml. süt geliyor ölçün gerekirse. Ona göre değerlendirme yapın, bebeği aç bırakmayın.
0
adivar
(07.04.21)
Sizin başınıza geleni ben de ilk çocuğumda yaşadım. Çocuk 3,5 kg doğdu, hastaneden 3,2 kg çıktık. İki gün sonra doktor kontrolüne gittik, çocuk hep uyuyor ve az çiş yapıyordu (ki bunun yetersiz beslenme işareti olduğunu daha önce söylemişlerdi). Nihayetinde "size bir süt ölçümü yapalım" dediler. Çocuk zaten aç, sütümü makineyle çektiler 10cc mi 20cc mi öyle bir şey çıktı. Bununla doymaz çocuk, mama vermeniz lazım dediler. Çektiğim süyü de biberonla bir solukta içip bitirdi çocuk. Eve geldik, mama verdik. Bir hafta böyle mamayla besledik ama kolayca biberondan içeceği mamayı haspam uğraşıp memeden çekmeye tenezzül etmiyor tabii. Bu durumda memeden sağıp çıktığı kadarını yine biberonla veriyoruz ki memeden süt gelmeye devam etsin. Çocuk bir hafta sonra kritik durumu aşınca (asıl doktorunu bulabilmiştik o zaman içinde) doktorumuz dedi ki "artık memeye dönüş vakti geldi". Mama vermeye devam ettik, ama kaşıkla. Bizimki 2 günde çözüldü çok şükür ama çocuğun inat durumuna göre bu süreç daha uzun sürebilir. Haspam baktı kaşık olayı emmekten daha zor daha bir hırsla emmeye başladı. Ben ilk çocuğumda maalesef hiçbir zaman saadece anne sütü ile gidemedim, hep bir takviye yapmak zorunda kaldık. Bunun alınan kilo ile de hiç ilgisi yok. En ideali 11,5 kg almıştım hamileliğimde. İlk çocukta olabilen şeyler bunlar. Doktorunuzun "anne sütü yeter" demesi neye dayanıyor onu da bir irdelemek lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.21)
bence gereksiz bir takıntı. zehir vermiyorsunuz çocuğa, süt yetmiyorsa doktorların gazına gelmeyin.

onlara da hak verin, mama verin dese sizin gibi bilinçli olmayan ebeveynler direkt anne sütünü keser. bu nedenle emzirme politikasinin suyu çıkmış artık.

doğum yaptım sütüm yok, mama verelim diyorum hemşire diyor ki olmaz doktor izin vermez :) zaten ağrısı, sızısı, şoku, gelen gideni olan anneyi strese sokup ağlatmaktan başka hiçbişey değil yaptıkları. çocuk benim olduğundan size sormuyorum içerikli bir konuşma çekmiştim kibarca.

velhasıl sakin sakin pompayla falan denesin gelir zaten, bu esnada mama verirsiniz, gelmiyorsa da dediğim gibi zehir değil yani bu.
0
kenarortay
(07.04.21)
Bir de şunu eklemek istiyorum. Hashimoto hastasıyım, doğum sonrası ilacım yetmiyormuş meğer, ilaç dozu artınca sütte de artış oldu, ilgisi var mı bilmiyorum ama. Eşinizin kan kontrollerini de yaptırın, pandemiden dolayı ihmal ediyoruz hepimiz. Bir de instagramda miniktabağım hesabının sahibi diyetisyen anne beslenmesi konusunda süt arttırıcı tarifler veriyor.
0
curukturpkokusu
(07.04.21)
Bira mayası hapı var Gnc’de
Pragnacare’in doğum sonrası vitamini var bir de. Ben bu ikisinin faydasını çok gördüm meme + mamadan memeye döndük. Bir araştırın doktorunuza sorun.
Benim de cehalet kraliçesi kayınvalidem mama vermesin demişti eşime. Üç günlük bebek sabah beşe kadar açlıktan uyumuyordu düşünebiliyor musunuz. 4400 çocuk doğurdum bir haftada 3500e indi kilosu yetersiz beslenmeden.
Mama tıbben ihtiyaç varsa verilir öcü değil. Kilo alımına göre doktor ayarlar mama dozunu iyi bir doktor bulun ki dengeyi kurabilesiniz.
0
cilekli pasta
(07.04.21)
keçi sütündeki fosforun yüksek oluşuna bağlı kalsiyim emilimini kısıtlaması buna mukabil kemik gelişim -allah korusun- epifiz kaymasının tedavisi bazen cevap alınamamayla sonuçlanabilir. meme başı çocuk tarafından uyarılması süt oluşumuna katkı sunar. doyan çocuk(takviye süt ile) bunu ne kadar yapar takdiri sizlere bırakıyorum takip eden yenidoğan doktarlara bunlara danışın lütfen
0
hunharca ben
(08.04.21)
Çocuğun doymadığını nasıl anlıyorsunuz? Ne kadar çişli bezi çıkıyor? Saatte 1 en az 15 dk bir meme , 15 dk diğer memeyi emsin. Her saat başı emsin sütü anca öyle artar. Bir de bol su içsin. Sütün yetmeyeceği anne yoktur.
0
sta
(08.04.21)
(5)

40+ antikalara bilgisayar sorusu

kibritsuyu
1. elimde zamanında canını çıkardığım, ama hala çalışan 1990 model bir amiga 500 var (bir koli de oyun). disket sürücüsü okumuyor. zamanında ben buna pc'ler için olan disket sürücülerinden alıp taktım, çalışmadı, bağlantısında bir farklılık var sanırım. bunu açıp oynayabilmemizi sağlayacak parçayı n
1. elimde zamanında canını çıkardığım, ama hala çalışan 1990 model bir amiga 500 var (bir koli de oyun). disket sürücüsü okumuyor. zamanında ben buna pc'ler için olan disket sürücülerinden alıp taktım, çalışmadı, bağlantısında bir farklılık var sanırım. bunu açıp oynayabilmemizi sağlayacak parçayı nereden buluruz, tamiratı kim yapar? var mıdır hala anlayan?

2. ben bundan eski arkadaşlara bahsettim, birinde de commodore 64 varmış kasetli. lakin onun da teybi çalışmıyor. hem çalışsa da kafa ayarı mafa ayarı lazım. bunu becerebilecek kimse var mıdır? elektronik mühendisi arkadaşımıza söyledik, şeması varsa yaparım dedi asdaskkfjk nereden bulalım lan şemayı, 35 yıl geçmiş üstünden.

evet şehrimiz ankara. yardımcı olmak isteyen var mıdır?
0
kibritsuyu
(07.04.21)
Şu videolar işinizi görür sanırım :)

www.youtube.com

www.youtube.com
0
Northern Mariner
(07.04.21)
Ben çocukken Commodore'da kafa ayarını kendim yapıyordum, biraz sabır isteyen bi işlemdi sadece.

Tamirat için yine 40 yaş üstü, yılların bilgisayar tamircilerini bulmak lazım, ki çoğu dükkan kapandı gitti.

Ben olsam Kadıköy vb gibi yerlerdeki bit pazarlarını dolaşıp çalışan disket/kaset sürücü arardım.
0
msb
(07.04.21)
aslında amiga ve c64'un hala baya meraklısı var. sanırım artık kimse disket kullanmıyor. bi aparatla sd card uzerinden yukleme yapıyorlar.

www.facebook.com
0
orpheus
(08.04.21)
commodore'un tornavidasi vardi kafa ayari icin, zor degildi. Ama arada o vida yalama oluyordu servise gitmesi gerekiyordu.

antika lafina kirildim.. :D
0
cooperr
(08.04.21)
orpheus +1 ayrıca hard disk de takabilirsiniz.
0
guitarissimo
(08.04.21)
(8)

Ucak yerine arabayi tercih etmek

aslil
Merhaba. İş seyahati nedeniyle yaklaşık 750 km uzakta bir şehre gitmeliyim. Covidden korkan biriyim. Bu nedenle ucakla değil arabamla gitmek istiyorum.( Ucak da olsa araba da olsa masrafları şirket karşılıyor.)Sizce saçmalıyor muyum?
Merhaba. İş seyahati nedeniyle yaklaşık 750 km uzakta bir şehre gitmeliyim. Covidden korkan biriyim. Bu nedenle ucakla değil arabamla gitmek istiyorum.( Ucak da olsa araba da olsa masrafları şirket karşılıyor.)

Sizce saçmalıyor muyum?
0
aslil
(06.04.21)
ben olsam uçağı tercih ederdim.

tüm önlemleri aldıktan sonra(çift maske, dezenfektan, mesafe...vb) oluşacak maksimum risk, tek başına 750km'lik uzun yolda oluşabilecek risklerden azdır. zaman ve yorgunluk kısmından bahsetmiyorum bile.
0
sinek kral
(06.04.21)
Bence evet. Ama ödün koparak uçağa binip acaba virüs kaptım mı diye kafayı yiyeceğine arabayla git tabi. Saçmalıyor olduğuna ihtimal vermen olumlu bu arada.
0
pati
(06.04.21)
Evet.
0
himmet dayi
(06.04.21)
valla 3. dalganin ortasinda ben olsam arabayla yavas yavas gider gelirim.
0
cooperr
(06.04.21)
kisiden kisiye degisir. ben de ucak yerine arabayi tercih edenlerdenim.
0
rm
(06.04.21)
750 km'yi dinlenme tesisine girmeden girecekseniz mantıklı olabilir. diğer her türlü uçak.
0
helenart
(06.04.21)
1000 km için araba tercih ettim üstelik masraflarımı da herhangi biri karşılamadı.

zaman varsa araç+1
0
jamiro
(06.04.21)
Ben kesinlikle katılıyorum sana covid öncesi sürekli iş seyahati yapan biri olarak. Masrafı önemli değil yeter ki o sıkış tıkış uçağa binmeyeyim.

Bu arada iş seyahati yapman da manasız şu anda ama sen bilirsin yine. Gidersin, gittiğin yerde kaparsan o 750 km dönüş arabayla nasıl olacak onu da düşünmen lazım.
0
roket adam
(06.04.21)
(12)

yurt dışı deneyimleriniz

rakicandir
Selamlar arkadaşlar, Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?Bunun dış
Selamlar arkadaşlar,

Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?
Bunun dışında yaşadığınız ülkeden memnun musunuz? evet ya da hayırların nedenleri neler?

Şimdiden teşekkürler.
0
rakicandir
(06.04.21)
ilk asama olarak, "yurt disi" neresi onu netlestirmeniz lazim. dubai mi danimarka mi vs...
0
hot potato
(06.04.21)
En büyük hatam bunu ister istemez harekete geçmemek oldu.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
ana dilini bilmediğiniz yere gitmeyin. giderseniz de ilk iş olarak çabucak öğrenmeye bakın.

ana dili farklı olan ülkelerde ingilizceye sırt dayamayın her ne kadar herkes ingilizce bilse de.

ayıp oluyor.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
Hem yazılımcıydım, hem akademisyen. Fırsatım oldu, İtalya'da 1 yıla yakın kaldım, beceremedim. Sosyal entegrasyonun sıfıra inmesi bana göre değil. Şu an komple rafa kaldırdık o meseleyi. Arada aklımıza geliyor ama artısını eksisinden daha fazla kılamadık.
0
prole
(06.04.21)
Merhaba,

Eğitim veya evlilik yolu ile gitmeyecekseniz eğer zannımca 2 husus çok önemli:
1. Diliniz çok iyi olacak (mümkünse ing + yerel dil)
2. Yaptığınız içi çok iyi yapacaksınız
0
but that was just a dream
(06.04.21)
Tam olarak bu sürecin içindeyim. 2 yaşında bir bebekle beraber çekirdek aile olarak İngiltere'ye, ikinci dalganın tam olarak vurduğu Ekim ayında geldik.
Burayı seçme sebeplerimiz, dili biliyoruz, daha rahat iş bulabiliriz, ekonomi ne kadar sallansa da dünyada üst sıralarda vs. gibi şeylerdi.
Başka Avrupa ülkelerine de gidebiliyorduk ama yukarıdaki nedenlerden buradayız.
Taşınma kararını zaten 10 yıldır düşündüğümüzden aslında kafada çok önce vermiştik.
Geçen yaz, covidden delirmek üzereyken, eşimin eğitimiyle bağı kalmaması sonrası hafiften biraz gaza geldik. O bana "artık gidelim durmak istemiyorum" dedi, ben "hay hay" dedim.
Bunu dedikten yaklaşık 2.5 ay sonra kendimizi burada bulduk.
Taşınmak, eşya toplamak, ev bulmak vs. hakikatten işkence.
Yeni taşınılacak ülkeye eğer orada herşey ekstrem pahalı değilse, eşya taşımak çok saçma.
Adaptasyon ve yalnız olmamak çok önemli. Bizim şu ana kadar dayanabilmemizin tek sebebi 3 kişi olmamız. Yoksa bu pandemi ortamında tek başıma gelmiş olsam yalnızlıktan kafayı çizerdim sanırım. Zaten adapte olabilecek sosyal ortam yok, ofisler kapalı.
Bundan dolayı iyice tartıp, o ülkenin atmosferine dahil olabilecek misiniz bakmanız lazım. Ben hala heryer açılınca gidebileceğim klupleri, dernekleri araştırıyorum. Yoksa geçmez hayat.
Geri dönüp bakarsam, keşke daha erken yapsaydım derim. Covid esnasında değilde, 2 yıl önce yapmış olsaydık, burada doktoru da, komşuyu da herşeyi bilirdik. Bu kriz esnasında bu kadar yalnız kalmazdık.
Ne kadar kapalı olsak da, yine de memnunum. Gelecek açısından daha pozitif olabildiğim bir yerdeyim. Biliyorum ki bir sorun çıkarsa hakikat ile çözüm aranacak. Boris şapşalı ne kadar saçmalamış olsa da başlangıçta, yanındaki bilim insanları güzel bastırdı ve toparladılar.

Kısaca, kararı kesin vermek, uygularken caydırıcı fikirlerden uzak durmak (ailemi özlerim, türk damak tadı, aman burda bir şekilde yaşıyoruz işte) çok önemli. Gidiş için yasal altyapıyı kurmadan gaza gelmemek de lazım. "Ben gidicem yeaa" deyip sınırdan yüzerek geçmeye kalkmayın. Geldiğinizde ise, "of bi lahmacun yah" deyip kıvranmayın, ortama adapte olmaya bakın. (Bu ortamda ne kadar olursa) Zaten isteyerek yaparsanız, memnun olmak için bir sürü sebep bulursunuz.
0
quaker
(06.04.21)
Arkadaşlar sorum sanırım açık olmadı gelen cevaplardan anladığım kadarıyla:
1- hangi aşamalardan geçtiğinizi sordum. ilk önce şunu yaptık sonra bunu yaptık vs vs.
2- geriye bakınca şunu yapsak iyi olurdu, keşke önceden yapsaymışız dediğiniz deneyimleriniz.
3- yaşadığınız ülkenin ekonomik, siyasi, kültürel vb yönlerden sizi olan olumlu olumsuz etkileri.

Yani dil yazmışsınız tamam saygı duyuyorum da madagaskar'a ya da nepal'e gidip türkçe dışında bir dil öğrenmeyeceğimizi mi düşünüyorsunuz?
0
🌸rakicandir
(06.04.21)
bu arada her yıl yeşil karta başvurmayı unutma.
0
fransiz burjuvasi
(06.04.21)
1. İngilizce öğrenmek,

2. İstediğim ülkede Erasmus yapmak,

3. Dile hakimiyet ve Master,

4. Kalıcı bir iş bulup, yerleşmek,

5. Vatandaşlığı almak.

Geriye dönüp baktığımda daha iyi olurdu diyebileceğim bir şey yok.

Memnunum, her gün Türkiye'nin durumunu gördükçe memnuniyetim daha da artıyor.

Eksi(k) yanları elbette var. Ancak genel olarak, maddi-manevi, tatmin edici. Daha iyisini ya da farklısını istersem, başka ülkeye giderim.

Bu aşamalara dahil olmayan bir şey var, o da en önemlisi: uyum, adapte olabilme kabiliyeti. Bunu yapabiliyorsanız gerisi geliyor. Mutsuz olup, her gün ağlayıp geri dönmeye çalışanı da çok çünkü.
0
buf-e kür
(06.04.21)
1 - Dil harbiden cok onemli. Gitmeden cok iyi bilmene bence kesinlikle gerek yok ama orta seviye falan olman lazim ayak basmadan, yoksa cok zorluk cekersin. Zaten hicbir zaman anadilin gibi olmuyor. Dili bilmiyorum ama oraya gidince hallederiz, o arada ingilizce yeter bence sikintili bir bakis acisi cunku belli bir seviyeye gelene kadar ustunden silindirle gececekler, seni bitirecekler.

2 - Dilden sonra ikinci en onemli sey bence para, meslegin disarsa para etmiyorsa sikinti var. "Abi asgarinin iki kati aldinmi yeter, burada alim gucu cok yuksek" ekibine kesinlikle katilmiyorum, o is oyle olmuyor. Hayata gercek anlamda katilabilmen icin, hele ailen colugun cocugun falan varsa cok iyi kazanman lazim. Ama gocmen olarak bu zor, maaslar dusuk.

3- 20 senedir kanada'dayim, bunun yarisi okumakla gecti. Ben memnun degilim, beyaz yakaya burasi super gelin demem, maddi manevi olarak overrated bir ulke. Mavi yakaya ise gelin diyorum cunku orada goremedikleri hayati burada yasiyorlar, inanilmaz paralarla oynuyorlar. Beyaz yakanin hali ise bence icler acisi, rezillik. (Doktor/Avukat ve bazi ITciler haric)

4- Simdiki aklim olsa 10 sene once bizim copluge donerdim, gec kaldim boka battim.

5- Yurtdisi herkes gore degil, caki gibi psikoloji lazim. Hayal kurmak guzel ama malesef hayallerle gercekler birbirini pek tutmuyor. Ben cok pahali bir restauranta benzetiyorum disariyi. Hep camdan izlemissin, bir gun burada yiyecem demissin. Sonra o gun gelmis, iceri girdin, ortam super, servis on numara. Tabaklar geliyor, yemegin goruntusu harika. Sonra bir catal aliyorsun ve tadinin bombok oldugunu anliyorsun.
0
cooperr
(06.04.21)
1-evlilik yoluyla geldiğim için anlatılacak birşey yok pek. Garanti bir süreç, sadece biraz uzun o kadar.
2-is bulamam vs diye dert edip, ilk arayan isi kabul etmeyeydim iyiydi. Dünyanın top 3 fmcg firmasından biri ama calisma bana uymadı, parasi da azdi. 4 ay sonra kontrat bitiminde yenilemedim, 4 ay sonra iş buldum çok çok daha iyi sartlara. Kısacası alanınız tedarik zincirindeyse is her türlü var, dert etmeyin.
Bir de çok mobildim ama daha büyük şehir ve düzgün havasi olan yer seçmek lazim. Ben 150 bin kisilik kuzeyde bir şehre gittim, İzmir'den gelen adama yaramadi. Sehir cok sirindi ama olmadi.

3- olumlu çok var ya anlat anlat bitmez. Onun dışında Türkiye gibi dandik bir is kültürü olan yerden sonra sağlam is kültürü öğrendim, bu da cok arti.
Olumsuz: yani aklıma pek gelmiyor. Türkiye gibi insanlarin somuruldugu bir yerden sonra o somurulen hayatin eksikligi var; gece bilmem kaca kadar acik olan cafe, gece 12de kapanan market, her yer bim/bakkal, yemeksepeti, parayi bastırıp herşeyi yapabilmen. Onun dışında çalışanların haklari cok haliyle müdür olduğunda dert Türkiye'ye oranla daha fazla, ki güzel birşey bu. Sadece Türkiye'ye alisan bir müdür burada sıkıntı yaşar, hele o tipik kültürden geliyorsa.
Bir de Türkiye gibi calisanin 4bin alirken sen 20bin alamazsin. Yani sinif farki az. Ülkenin çoğu benzer maas aliyor Bu bazilarina kötü, anlıyorum onlari da. Bana göre çok iyi. Türkiye'de migros calisani calismaktan depresyona girecekken buralarda o hale dusur(e)miyorlar. Düşen de doktora gidip burn out alir yani.
0
logisticsmanager
(06.04.21)
lisede almanca öğrenmiştim. trde üni kazandıktan sonra hedefim almanyaya gidip orada devam etmekti. ünide erasmusa hak kazandım çalışıp. erasmusa 1 dönemlik gittim, 2. dönemde de büyük bi şirkette ücretli staj ayarladım, bi 6 ay da onu yaptım, bana alman iş disiplinini öğrettiler döve döve, çok faydasını gördüm. o süreçte üni başvuruları yaptım orada devam etmek için. sözlü olarak tüm kabulleri halledip iş formaliteleri halletmeye kalmışken son anda bir kararla kalmaktan vazgeçtim. almanya çok güzel bir ülke, bekçinin bile hayat kalitesi çok yüksek trye göre, bence ırkçılık da çok düşük, bir türkün en başarılı olabileceği ülkelerden biri. ama bir yerde yabancı olma hissi, sürekli kendini anlatmak zorunda olmak, sürekli bi sen türke benzemiyorsun tribi, hayır benim gibi türkler de var muhabbeti, diğer göçmenlerle kıyaslanmak, avrupa insanının arkadaşlık kavramının bizdekine göre çok uzak olması, sürekli vize ve oturma izni gerginliği ile uğraşmak (en azından bi süre) vs vs bunların hepsi biraz yordu beni. şu an iyi ki de kalmamışım diyorum.

sonuç olarak trde yazılım tarzı bi iş yapıyorum, remote çalışıyorum zaten tr ile işim yok, istisnai düzeyde para kazanıyorum, almanyada yaşayacağım hayata denk - daha iyi yaşıyorumdur, uzakta olmak zorunda da kalmadım. **AMA** şu an 2020 itibariyle yeni mezun olsam, tüm kariyerimi yurtdışı üzerine kurarım. trde yeni mezun için eski fırsatlar ve alım gücü yok, çok zor bir hayat bekliyor gençleri.
0
roket adam
(06.04.21)
(20)

İstifa etmeye nasıl karar verdiniz?

anarsika
Sb
Sb
0
anarsika
(06.04.21)
İş bulduğumda.
0
Jux
(06.04.21)
İlk istifama işyerindeki bütün işler üstüme yıkıldığında karar vermiştim. Bir de çok az zam yapmışlardı. Patronum kurşun kalem ve tükenmez kalem arasındaki farkı bilmiyordu (eğitim sektörü) ve bu kişinin kafa yapısıyla bir yere varamayacağımı anlamıştım.

İkinci istifamın kararını içerde aylardır param kaldığı için vermiştim. O kadar bekleyip duygusal olarak yıpranmadan daha erken etseydim diye düşünürüm bazen.

Üçüncü istifama, patronumun üslubunu beğenmediğim ve mesai saati/özel hayat kavramı ortadan kalktığı için karar verdim. Ancak istifa etmedim. Sözleşmemin bitmesine az vakit kaldı ve onu bekliyorum. İşyeri kafada bitince pek çok şey de bitiyor zaten.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.04.21)
Tamamen farklı bir sektörde çalışmak istediğimi fark ettiğim zaman.
0
rakicandir
(06.04.21)
Aklımda hiç yokken iş bulduğumda
0
paramolacak
(06.04.21)
gereğinden fazla çalışmıştım, her şey yolunda gibiydi ama sıkılmıştım bi defa. öyle olunca gözden çıkarttım biraz hareket katmak için iş bulup söyledim.
sadece söylerken vazgeçirmeye çalışmışlardı o çok zor olmuştu o kadar hukukun üstüne yok demek.
0
skyangel
(06.04.21)
yurt dışında 5.5 sene sonunda kenarda hiç birikimim olmadığını farkedince.
0
tsubasa
(06.04.21)
"Sen şimdi bu birimde başla, beş altı ay sonra istediğin bitime alırız, hem işleyişi de öğrenmiş olursun"

7 ay sonra birinin torpilli akrabası o birime getirilir ve karar o an verilip 1 hafta sonra dilekçe verilir.

Şu anki iş yerine de uzak olduğu için soğumuştum başlarda, şu an 7. yılım (yakına taşındı 2 yıl önce, ama bayağı yakına). Şimdilik devam.
0
onemoremile
(06.04.21)
Her sabah mutsuz uyandığımda.
0
perfectlysplendid
(06.04.21)
fazla konforlu hissedince, babamin isyeri gibi gidip gelmeye baslayinca.
ogrenme durunca.
beni ucuza calistirdiklarini anlayinca.
yukselmenin neredeyse imkansiz oldugunu anlayinca.
vs
0
cooperr
(06.04.21)
Tanınan bir marka olan eski işyerimden ,

-patronlardan biri odamıza gelip “bayanlar topuklu ayakkabı giysin bundan sonra.” Dediğinde
- malum partiden birini işyerinde ağırlayıp kadına çiçek vermeye zorladıklarında.
- erkek çalışana özel araç tahsis edilip kadın çalışanların metrobüsle işe gelmek zorunda bırakıldığında.
- telefonda sorduğu kişiyi tanımadığım için “ siz zaten bi bok bilmezsiniz” diye ik müdürü beni azarladığında..

Sikerler diyip istifa ettim.
0
suicides underground
(06.04.21)
patron, yonetim surekli isler cok kotu, batiyoruz, piyasa, sektor berbat, is yok muhabbeti yapiyordu hepsi 5 karsi surat falan surekli(kovid movid yok o aralar). Klasik patron muhabbetidir bu, isler kotu falan derler surekli, zam istenmesin, sukretsinler, extra calissinlar vs diye ama bizimkiler .okunu cikarmisti, resmen enejimi emiyorlardi yeter diyip bastim istifayi, isimde de basariliydim ve cok disiplinli, siki calisirim ben, epey sok oldular hepsi niye diye soruyorlar, patronla da gorusturduler gitme falan cektiler bayagi, dedim isler kotuymus, kuculmeye gideceksiniz sanirim ben size yardimci olayim, gelecek goremiyorum burada. sonra demezler mi bana yok oyle bir sey, nasil boyle bir izlenim edindin:) Senden memnunuz yok o mevkiye atayacagiz, oranin basina gececeksin, ogullarimdan sonra sen geliyorsun falan hayir dedim biraktim iste isi, iyi oldu yasam enerjimi emiyorlardi

edit: baslik altindaki yazilardan istifa iyi bir sey gibi algilamasin kimse. Kimse de istifa gazina gelmesin cok gerekli nedenleri yoksa. En kotu is, issizlikten iyidir, cok kalifiye oldugunuz ise basvuruken bile bosta olan aday dezavantajli durumda oluyor mevcut isi olan adaya gore cogunlukla
0
neverletyougodown
(06.04.21)
Ilki istifa sayılmaz, ülkeden ayrilacaktim.
Ikincisinde ise pazar aksamlarim zehirdi, zor uyurdum. Aksamlari zor uyurdum stresten. Isi yapamadigimdan değil ama bana uygun değildi (fmcg firmasinda planlama, hayatlar 2-3 saatlik stres icinde. Her gün farkli. Sabah 30 dk gec gelsen büyük sıkıntı çünkü cek cumhuriyetindeki fabrika senin planlamani bekliyor. Ama su anki isimde tedarik suresi 3 ay kadar haliyle böyle 20 dk erken başladın gec basladin önemi yok. Bu bile farkli birşey)

Neyse böyle olunca esime dedim, ben burada yapamayacagim. O da tamam dedi. Sirkete sözleşme uzatmak istemedigimi söyledim, onlar üzüldü ama anlayisla karşıladı (bahane uydurdum, yaşadığımız sehir esimin ailesine uzak vs diye). Sozlesmemi yerine getirdigim icin sözleşme tazminatı aldım 2 bin euro falan ayrildim.
Iyi ki ayrilmisim. 1 sene sonrasinda 7.20de ise başlamak, 45 dk öğle arası yerine 9da ise başlama, 2 saat öğle arasi ve yaklaşık 300-400 euro fazla maasla ise başladım.

Ama hayatımda oyle stres yasamamistim ya. Uyuyamazdim acaba üretim hatti gene patladı da 8 saatlik uretim plani yalan mi oldu diye...
0
logisticsmanager
(06.04.21)
Valla ben bir gecede karar vermistim.
0
invictae
(06.04.21)
24 saat çalışan seri üretim fabrikada stresin bitmeyeceğini anladım. alternatif buldum. istifa ettim.
0
sttc
(06.04.21)
Hayat her ay ucu ucuna geçinmekle geçmez diye düşündüğümde. İyi ki de sektör değiştirmişim.
0
zoghurt
(06.04.21)
Haftanin 2 gunu calisiyorum sadece, istifa etmek gereksiz su anda ama yakin bir sektore gecmeye karar verdim.

Su anda projesinde arastirmaci olarak calistigim hocanin safi havagazi oldugunu anladigim anda kendisine karsi olan butun saygimi yitirdim. Nasil anlatsam. Islerin kendi anlamadigi kisimlarinda anlatilana guvenmez, sunu soyle yapin bunu boyle yapin diye mudahale eder. O isten anlamaz ama anlayani da yerer, kafasinin dikine gidip isleri sarpa sardirir. Yapilani unuttugu icin ve not almadigi icin 2 adim ileri gidersek 5 adim geri gideriz. Uyardiginda da tartismaya girer. Sebep sunmadan sunlari yapin der, kesik basli tavuk gibi yolunu bulmaya calisirsin.

Akademiyi komple birakip ozel sektore gecmeyi dusunuyorum. Zaten akademiye devam edersem arastirmayi birakip derslere zaman ayirmam gerekecek. Efendi gibi gider arastirma-gelistirme projelerinde calisirim daha iyi.
0
chezidek
(06.04.21)
son ayrıldığım iş yerinde (5 sene önce) karı kocalardı ve basketbol oynayanların çok iyi bildiği bir web sitesinin sahipleri. adam bildiğin manyaktı. bipolar falan herhalde. bir gün iyi, bir gün kötü. ofise gelir bas bas müzik açar, asla çalışamazsın. hele işin muhasebeyse dikkat ister yani. gecenin köründe ayakkabı linki atar, bunları bul der. bir şey sorar şu şu oldu mu diye, şu şu yüzden olmadı ya da olmayacaktı ama şunu şunu yaptım oldu diye izah etmeye kalksan bağırır ben sana açıklama yap dedim mi, oldu mu, olmadı mı onu sordum diye bağırır, sonra mesela olmadı dersin, niye olmadı der açıklama bekler. herkesi dolandırır ama telefonlara benim bakmamı ister vs vs.
en son bir gün işe gitmek için kalktığımda keşke deprem olsa da işe gitmem gerekmese diye düşündüğümü fark ettim ve o gün anahtarlarını verip ben daha gelmiyorum dedim. benden sonra gelen eleman bunları tokatlamış. bir sürü ayakkabılarını çalıp kendi site kurup satmış. karısı da bak sen bizi bırakıp gittin başımıza neler dedi diyor. karısı iyi biriydi hala çok severim ama adam ıyyy. oh iyi ki kurtuldum ondan.
iyi ki kurtulmuşum. 5 yıldır çok severek yaptığım bi işim var.
0
matilda
(06.04.21)
şirketim daha doğrusu yöneticim zam sözünü tutamadığında. ardından da iş bulup kağıdı önüne bıraktım. o andan itibaren söylediği her şey bi kulağımdan girdi öteki kulağımdan çıktı. hatta 2 senelik periyot içinde maaşımın iki katına çıkacaklarını bile söylediler ama ilk söz benim için kıymetliydi. bi kere yalan söyleyen sözünü tutamayan her zaman böyle yapar.
0
golgi aygıtı
(06.04.21)
Hadi ben de yazayım madem...

Bundan 5-6 sene önce bir ajansa girerken "Bakın ben dünyayı gezmek istiyorum. Seçiminizi yaparken bunu da göz önünde bulundurun çünkü bir zaman sonra işten ayrılmam gerekebilir" diye belirttim ve yöneticilerin çok hoşuna gitti. Sonra gel zaman git zaman baktım ben dünyayı filan gezemiyorum. İşsiz güçsüz halimde çok büyük bir risk alıp "Burada ne uzar ne kısalırım, amaçladığım yolda da ilerleyemiyorum. Bu yüzden işten ayrılmayı planlıyorum." dedim. Benden oldukça memnunlardı, maaş zammı ve çalışma saatlerimde düzenleme teklif ederek yarı zamanlı şekilde öneri getirdiler ancak kibarca reddettim. "İleride fikrini değiştirirsen kapımız sana açık." dediler ve ben de ayrıldım.

Ondan sonraki süreçte çok ilginç gelişmeler oldu ve adeta film gibi geçen birkaç ay içerisinde; işten ayrılmamın üzerinden 1 sene geçmeden cruise gemilerinde iş buldum ve 4 yıldır çalışıyorum. Acayip mutluyum :)
0
burka
(06.04.21)
ilk özel sektör işimde zaten maddi olarak ailecek zorda kaldığımızdan girmiş olduğum bir iş olduğu için, durumumuz düzelince ve yüksek lisansa da başlamak istediğim için istifa etmiştim. sonrasında uzun yıllar akademide çeşitli üniversitelerde çalıştım, bazen asistan olarak bazen proje burslu olarak bazen okul burslu olarak vs vs ama akademide en azından bana yer olmadığını görerek, yılllarrr sonra kendi alanımda tekrar özel sektöre döndüm. asıl bahsetmek istediğim de bu.

müdürümüz sağ olsun, dışarıdan böyle modern gibi görünen bir arkadaş. iş yeri de öyle. alanında da türkiye'de az bulunan bir firma. ama,

1. aynı departmanda bir kısım insanı eşşşşek gibi çalıştırırken, bir kısmını ise kaçmasın diye az işle çalıştıran, ama aslında bu iki tarafa da ne hak ettiği iş yükünü ne de maaşı verebilen bir departman müdürü ve firma bu bahsettiğim. ama türkiye'deki çoğu yer böyle zaten. özellikle de kurumsal değilse.

2. kurumsallığa gitmekte olan bir firma ama hala aile bağları ile yönetiliyor tabi. bu da bir etken. firma karmaşa içinde.

3. ayrımcılık. sadece cinsiyetten bahsetmiyorum, din, mezhep, ırk ve etnik köken ayrımcılıklarından da bahsediyorum.

4. iş güvenliğinin sıfır olması. hatta sıfır bile fazla yani.

5. fikirlerinin çalınması veya karşılığını alamaman. bir de güya fikire karşı prim sistemi var. bu arada bazıları patentlik fikirler ha.

6. sana hiç değer vermemeleri de bunların hepsinin üstüne fındık olarak dökülüyor aşjdksaidadka

neyse, sinirim bozuldu. yazsam daha neler yazarım da, bu altı madde şimdilik yeterli. ha türkiye'deki çok firma böyle, o ayrı.
0
pasp
(06.04.21)
(14)

ırk sorusu

owaki
ingilizcede sorulduğu zaman "caucasian, black, white, other white, asian, middle eastern" şıkları arasından neyi seçiyoruz? Esmer değilim ama ingiliz, iskandinav gibi bembeyaz da değilim. Tuncay Şanlı gibi iştehttps://iaftm.tmgrup.com.tr/f4ef67/1200/627/0/151/1849/1118?u=https://iftm.tmgrup.com.tr/a
ingilizcede sorulduğu zaman "caucasian, black, white, other white, asian, middle eastern" şıkları arasından neyi seçiyoruz? Esmer değilim ama ingiliz, iskandinav gibi bembeyaz da değilim. Tuncay Şanlı gibi işte


iaftm.tmgrup.com.tr
media-cdn.t24.com.tr

ayrıca bu other white nedir yahu


edit:bu kadar cevap geleceğini tahmin etmemiştim ama hepiniz farklı cevap vermişsiniz. :D
Merak ettiğim şey bu soruda kastedilen ırkın ne olduğu idi. Olaya Türkiyeli olarak bakmak mı gerek, yoksa biyolojik özelliklerime göre mi cevap vermeliyim? İkisiyle ilgili net cevap yine veremiyorum. Kamerunlu black, japon asian, bembeyaz norveçli white, brezilyali latino gibi somut bir sıfarımız yok mu bizim?
0
owaki
(06.04.21)
Other white’ı hiç duymadım ama tuncay gibiyseniz caucasian’dır uygun olanı
0
helena
(06.04.21)
middle eastern tabii ki
0
hot potato
(06.04.21)
Beyaz bir Avrupali ya da Amerikali, Tuncay Sanli gibi birini beyaz olarak kabul etmez. Ayrica beyaz tenliyseniz ama saciniz siyahsa esmer sayiliyorsunuz, teniniz beyaz degilse, esmer degilsiniz. Esmer olmak, beyaz olmakla geliyor. Middle Eastern birine esmer demezsiniz, zaten sac rengi ten rengi gibi koyudur. Bu nedenle esmer degilsiniz ama bu beyaz olmamanizla alakali.

Sizin icin en uygun olani Middle Eastern gibi gorunuyor. Zaten beyaz degilseniz, en azindan bir Bulgar kadar diger secenek Middle Eastern.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
White diyorum.

Kafkas ya da orta doğulu değilim.
0
himmet dayi
(06.04.21)
caucasian duz "kafkas" demek degil zaten white'la interchangeable kullanilir. ikisinin de ayni anda siklar arasinda oldugunu hic gormedim.

mevcut konjonkturde white muslumanlari kapsamiyor, dolayisiyla tum turkiye otomatik middle eastern olarak kabul edilir. bu "ben suyum bu degilim" gibi kisisel tercihe kalmis bir sey degil, kararini bu kavramlari yaratanlar ve onlarin politikalari/medyasi veriyor.
0
hot potato
(06.04.21)
Ben de ten rengi ile doğrudan bağdaştırılmasına anlam veremediğim için öyle dedim. Tunca şanlı renginde bir tene sahipsen o zaman caucasian'sın demek doğru değil. Orta doğu da politik bir tartışma. Burada renkten ziyade ırk soruluyor. Mevcut şıklar arasından seçim yapılması gerektiği için White diyorum. Other white'ı ben de ilk kez duydum.
0
himmet dayi
(06.04.21)
Benim karsima hic white/other white cikmadi ki defalarca bu soruu cevapladim. Hispanic falan da vardir.

Ciksada middle eastern derim. Turkiye dogumlu biri kendine white derse yuzune peki derler, arkadan da dalga gecerler, net. Hispanic/Asian/black/caucasian/white degiliz. Native de olmadigimiza gore geriye tek secenek kaliyor..

Iranlilar/Araplar beyazmis,hahaha..bu biraz amerikalilarin "beyaz de gec" mantalitesinden geliyor herhalde zira heriflerde bicak gibi keskin bir zenci/beyaz ayrimi var. Zaten biraz arastirirsan Araplarin ve Iranlilarin "biz beyaz degiliz, bize middle eastern kategorsini verin" diye lobi yatiklari yazilmis cizilmis.
0
cooperr
(06.04.21)
white de geç
0
duyurukullanıcısı
(06.04.21)
Caucasian yazardım ben olsam.
0
pispinti
(06.04.21)
Ben olaya başkasının gözünden bakıyorum. Ben bir olaya karışmış olsam, beni tarif edecek kişi kılık kıyafetime ve yüzüme bakıp "latino, middle eastern" filan demez, "caucasian" der. Normal beyaz amerikalıya "white" diyen görmedim / duymadım. Kafkas kökeniyle alakası yok +1.
0
SiyamkedisiZorro
(06.04.21)
kafatasina gore cevap vermeyeceksin.

turkler olarak da caucasian'i seciyoruz biz. dogrusu o.
0
baldur2
(06.04.21)
Abi kafkas kökeniyle nasıl alakası yok?

Caucasian'ın Türkçesi kafkas demek değil mi?

Evet, kafkas ırkı deyince sadece Kafkasya'da doğanlar değil çok daha geniş bir coğrafyadaki insanları kapsıyor. Ama kafkas kökeniyle alakası yok demek ile kafkasya ile alakası yok demek farklı şeyler.

'Caucasian' diye bahsedilen ırkın Türkçedeki karşılığı 'Kafkas Irkı'.
0
himmet dayi
(06.04.21)
Beyaz bi avrupalı tuncay'ı beyaz kabul etmezmiş. Ulan ne sallıyosunuz be. Tuncay'ı geçtim bildiğin tipik ortadoğu tipli bi eleman olan Steve Jobs'a bi allahın kulu white değil demez.
0
noluyo yaa
(06.04.21)
caucasianiz biz(bkz: ). white ile alakamız yok. gülerler white seçerseniz
0
ShadowOfMoon
(06.04.21)
(9)

kedim arkadaşlarını tanımıyor

pembefil
sorunu kısaca sormak istiyorum.3 adet kedim var, bir tanesi 2 yaşında(erkek-kısır) diğer ikisi 7 aylık kardeş(ikisi de dişi)Üçü birbiriyle inanılmaz iyi anlaşıyordu ve aralarında hiçbir sorun yoktu.taa ki iki kardeş kediyi veterinere götürüp kısırlaştırana kadar(azgınlık dönemleriydi)iki kardeş vete
sorunu kısaca sormak istiyorum.

3 adet kedim var, bir tanesi 2 yaşında(erkek-kısır) diğer ikisi 7 aylık kardeş(ikisi de dişi)


Üçü birbiriyle inanılmaz iyi anlaşıyordu ve aralarında hiçbir sorun yoktu.

taa ki iki kardeş kediyi veterinere götürüp kısırlaştırana kadar(azgınlık dönemleriydi)

iki kardeş veterinerde 2 gün boyunca kaldı, eve döndüklerinde 2 yaşındaki erkek kedim ikisini de sanki hiç tanımıyormuş gibi sürekli kıhlayıp, saldırıyor ve evden gitmek istiyor(bahçeye)

sadece 2 günde nasıl böyle bir değişim olabilir aklım almıyor?

sorun sizce neden olabilir?
0
pembefil
(06.04.21)
Ameliyat geçirdiler çok normal. Başta olur öyle.
0
1bir1bir1
(06.04.21)
@1bir1bir1 soruyu yanlis okudunuz sanirim. ameliyat geciren kedilerim buyuk kedime dogru kosup, eskisi gibi oynamaya calisiyor. buyuk kedim onları tanımıyormus gibi dövüp, kıhlıyor.

buyuk kedi: evdeydi
yavru kediler: 2 gun veterinerdeydi
0
🌸pembefil
(06.04.21)
Küçükler evden uzaklaşıp kimyasallara bulaştılar. Büyük evden ayrılmadığı için ona çok rahatsız edici geldi. Tepkisi o kokulara, ayrıca küçüklerin auralarında değişim varsa ve hayvanlar bunu algılayabiliyorlarsa o da tehlike gibi gelmiş olabilir. Biraz bekle.
0
1bir1bir1
(06.04.21)
Valla beni de kisirlastirsaniz ben sizi bile tanımazdim. Kedi haklı.
0
allah yazdiysa bozsun
(06.04.21)
Kimse mi okumuyor soruyu :) kısırlaştırılan kediler değil. Evde kalan kedi tanımıyor diyor arkadaş.

Kısırlaştırılan kedilerin kokusu değişik gelmiştir. 1-2 haftaya alışır ve eski haline döner.
0
himmet dayi
(06.04.21)
erkek kedinin elinden bir degil iki hatunu cekip almissin, neden trip atiyor diye bize soruyorsun..

adamin morali bozuk..
0
cooperr
(06.04.21)
Kokuları değişti. Üzerlerinde veteriner ve dolayısı ile başka kedi kokuları da var. O yüzden evdeki kedi dışardaki kedi farketmez, birbirlerini tehdit olarak görebilirler. 1 haftaya kalmada duzelecektir. Ama düzenlene kadwr fiziksel kavga olmamasını sağlamalısınız. Evde yoksanız odalari ayırmak vs düşünülebilir.
0
baal
(06.04.21)
Aynen ben de ameliyat olanlarin kokulari degisti ondandir demeye geldim :) Yoksa kisirlastirilsa da hormonlar hala aktif oldugundan zaten o isi yapacaklar :D Sadece minik kedileriniz olmayacak sonucunda :)

Tavsiyem 5-7 gun, iyilesme hizina bagli olarak ayirabiliyosaniz odalarini ayirmak kisirr ve yeni kisirlarin.. Hem kisirlarin yarasinin iyilesmesi lazim, bu surecta toparlalar.
0
e mice
(06.04.21)
yukarıdaki cevapları okumadım, tekrara düşersem kusura bakmayın.

çok normal, eve gelen çocuk ilaç, kimyasal ve veteriner kokuyor.
muhtemelen ameliyatın yarattığı stresin getirdiği ve onların algılayabildiği başka bir koku da vardır.
bir süre sonra geçer.

benimkilerden birini 1-2 saatliğine evden çıkarıp veterinere götürünce bile başına toplanıp kokluyorlar, sizinkiler gibi tepki verdikleri de oluyor.

tamamen kokuyla alakalı.

bazen koku değiştiği için tanımakta bile zorlanırlar.
0
blatta hiberna
(06.04.21)
(17)

İngilizceyi hangi aksanda öğrenmeli

Unde bach canim
-amerikan aksanı yeterli- british aksanı önemli- her ikisini de öğrenmek gerekli.Hedef ab üyesi ülkeler.
-amerikan aksanı yeterli
- british aksanı önemli
- her ikisini de öğrenmek gerekli.

Hedef ab üyesi ülkeler.
0
Unde bach canim
(03.04.21)
amerikan bence, ingiliz aksanını native olmayan birisinin yapması çoook zor ve kulak tırmalar, komik durur.
0
garavel
(03.04.21)
Glottal stop mevzusunu ister istemez yapıyor durumdaysan British devam; aksi durumda British lüzumsuz.
0
vedatchilipeppers
(03.04.21)
1
0
but that was just a dream
(03.04.21)
nereden ogrendiginize gore degisir. TR ogreneceginiz amerikan aksani olur ki bu bizim dilimize daha uygun bir aksan.

British aksanininin da cesitleri var. misal glottal stop* her british'te yok.

* hani su british yerine "bri-ish" derkenki mevzu.


yani bence amerikan olursa yeter. british aksanini da severiz ama dogal olmasi onemli.
0
yoggi
(03.04.21)
Türkiye'den veya dünyanın çoğu yerinden öğreneceğin İngilizce Amerikan İngilizcesi olur. Hem daha net düz.

Fakat ben İngiltere'de master yaptım mesela, orada yaşayınca bazı kelimeler ağzıma öyle oturmuş genelde Amerikan ama bazı şeylerde İngiliz aksanı karışık bişeyler oluyor benim :D
0
nhk ni youkosu
(03.04.21)
ingiliz aksanina veya amerikan aksanina sahip olamayacaksin ki. ingiltere ingilizcesi mi amerikan ingilizcesi mi diye soruyorsan ingiltere ingilizcesi.
0
baldur2
(03.04.21)
turk aksaniyla ogreneceksiniz. konustugunuz zaman zaten kimse sizin amerikan veya british oldugunuzu dusunmeyecek. onemli olan duzgun ve akici konusmak, kelimeleri yerinde kullanmak. agzini actiginda zeki ve kendine guvenli hissi vermek.
"her ikisini de öğrenmek gerekli?" - aralarinda sandiginiz kadar fark yok.
0
hot potato
(03.04.21)
Neredeyse ikisine de sahip olmayaksiniz
0
howfaristhesky
(03.04.21)
anadilinden dolayi aksanin ne ise o. Cakma amerikan ya da ingiliz aksani kasmaya calismak komik ve gereksiz.

aksan baska birsey yanlis teleffuz baska bir sey. telaffuzun dogru oldugu surece aksan karizmatiktir, yabancilar anadili ingilizce olmayip iyi konusanlara saygi duyarlar..
0
cooperr
(03.04.21)
aksan önemli değil akıcı konuş yeter.
0
das ende der welt
(03.04.21)
Pass'i nasıl okuyorsun?
Can't'ı nasıl okuyorsun?

Pes, kent diyorsan amerikan aksanı, paağs, kant diyorsan ingiliz aksanı ile telaffuz ediyorsun.

İngilizceyi tek bir aksan kaynağından öğrenmediğin sürece bu tarz telaffuzlarda seçici olamazsın. Ben mesela yukarıdakileri ingiliz aksanı ile telaffuz etmeye alışmışım ama genel aksanım amerikana daha yakın. Duysan amerikan aksanı dersin ama arada paağs diyince cortlamış oluyor amerikan aksanı.

Aynısı tam tersi için de geçerli. Aksan konuşmak harf yutmak ya da vurgu tonlamanın yerini değiştirmek değil sadece. Kafayı çok takıp vaktim var uğraşıcam dersen ve İngilizceyi yeni öğreniyorsan yapılabilir. Ama halihazırda İngilizceyi öğrenmiş ve konuşma diline yerleştirdiysen tam bir aksan yapman çok zor. Ona harcayacağın zamanı dili iyice öğrenmeye çalışırsan daha faydalı olur.
0
Jux
(03.04.21)
Anlaşılır aksanda öğrensin
0
amsterdam otlu sigarası
(03.04.21)
Kullanacaginiz aksanda tabii ki. Amerika´da yasamayi planladiysam, London Ingilizcesi´ni ogrenip ne yapayim mesela? Calisalacak sirket UK baglantili olacaksa British ogrenilir.

Aksan onemsiz bir konu degil. Bizde yabanci dil inanilmaz ego yapilan bir konu oldugu icin oyle geliyor olabilir. Anadilim Türkce, Almanca konusurken Türk/Almanci aksaniyla konusmuyorum. Standart dili, standart dil kullanicilarindan ogrendim, o sekilde de kullaniyorum.

Kullanim alani olan aksan en iyi aksandir.
0
buf-e kür
(03.04.21)
British ogrenmen icin kendini extra kasman lazim, yani extra caba sarf etmen lazim. Bazen bbc, sky news aciyorum orda bile amerikan aksani ile karsilasiyorum, uzman baglaniyor amerikan, kendi universitesinden adam bagliyor o da amerikan cikiyor bazen misafir profesor falan mi nasil denk geliyor anlamiyorum, dizi, film endustrisi de amerikana kaydi britanyada. secuul, skecil, iidir, aydir muhabbeti vardi ya biri amerikan biri ingiliz diyorlardi artik o corba oldu resmen, kendileri de dikkat etmiyor, ikisi de olur diyorlar artik, dil amerikanlasmaya basladi dedigim gibi extra caba lazim british aksan icin.
0
neverletyougodown
(03.04.21)
@everyone
aslında beni yanlış anladınız, kendimi açıkça ifade de edememiş olabilirim. Esasen iyi düzeyde ingilizcesi olmayan biri olarak bunu sormamın sebebi “listening” kısmını çalışırken çokça kişiyi anlayabilmek. Atıyorum; “eğer british aksanıyla öğrenirsen zaten amerikan aksanı basit olduğu için anlayabilirsin ama amerikan aksanına yoğunlaşırsan kendine british aksanını hedef alan kitleyi zor anlarsın” gibi çıkarımlar öğütlenmesiydi.

Öte yandan “amerikan aksanı çok yaygın, british aksanına yönelmeye gerek yok hedef kitlen değilse” gibi yargılar da olabilir.

Ya da ikisi de değil de; “belirli seviyeye gelmekle alakalı, geldikten sonra bir önemi kalmıyor” gibi.

Aksan özentisi biri değilim fakat şu da var: türkçeyi kendi içimizde bile anlayamadığımız oluyor aksan olarak. Bir yabancının türkçe aksanı bile fark ediyor, doğru telaffuz dediğiniz şey aksan yüzünden size uymayabiliyor. Amacım, native olacağım, mükemmele ulaşayım değil ama aslında bir şekilde avrupa birliği ülkelerinin yöneldiği ya da genele hitap eden bir aksana aşina olmak. Derdim bu.
0
🌸Unde bach canim
(03.04.21)
aksan için kasmak bence saçma

sen kendi aksanında konuş, anlaş yeter. british aksanını çok iyi kıvırdın diyelim adam sana sordu ingiliz misin diye yok dedin gittin mi dedi yok dedin ee manyak mısın bu aksan nereden geldi dedi? ne diyeceksin?

düzgün ve akıcı konuştuğunuz sürece sıkıntı yok.

ingilizlerle çalışan adam söyledi.
0
duyurukullanıcısı
(03.04.21)
bu düşünülecek son şey bence.

ne yaparsan yap zaten türk aksanı ile ingilizce konuşacaksın. konusurken kem küm etmedikten sonra aksanın hiç bir önemi yok.

ingilizce konusurken heyecanlanıp konusamayan kişiler aksan ve gramer konusuna çok takılan kişiler oluyor genellikle.
0
dafuq
(03.04.21)
(5)

intihal yapmak

Tochinoshin
Neden, nasıl yapıyorlar? Biz bir araştırma yapıyoruz. Daha önce yapılan araştırmalara atıf yapıyoruz. Kendi bulgumuzu da birkaç cümle ile açıklıyoruz.Bunlar ne kazanıyor bizim gibi yapmayınca?
Neden, nasıl yapıyorlar? Biz bir araştırma yapıyoruz. Daha önce yapılan araştırmalara atıf yapıyoruz. Kendi bulgumuzu da birkaç cümle ile açıklıyoruz.

Bunlar ne kazanıyor bizim gibi yapmayınca?
0
Tochinoshin
(02.04.21)
neden?
uğraşmamak için önemli olan sıfat alabilmek bana ne lan bilim ilerlerse ilerlesin onla mı uğraşıcam dedikleri için çalıyorlar

nasıl?
güney kore'den, brezilya'dan bir tez buluyorsun google translate copy paste easy.

senin 15 yılda alacağın ünvanı 5 yılda alıyor adam temiz iş. sende amele gibi 10 yıl daha çalışıyorsun.
0
duyurukullanıcısı
(02.04.21)
Evet farklı dilden çalmayı düşünmemiştim. Ama özetleri ve kaynakları ingilizce oluyor. Turnitin'de çıkmıyor mu ortaya?
0
🌸Tochinoshin
(02.04.21)
Turnitin'de çıkmaması için aradan kelimeleri değiştirip yeni kelimeler ekleyebilirsin, cümle yapısını değiştirip yeni cümle yazabilirsin ama mantık aynı kalır. Bunların toplamı 3-4 saati falan alır. En son da paraphrase yapan siteye yapıştırırsın ( kaliteli olandan )

tebrikler artık muhteşem bir tezin var. 1 gün sürer maksimum. Cümle yapısıyla falan da uğraşamam dersen direkt paraphrase yap, ama bence uğraş.

Boşver abi bilimi biz mi ilerletcez :p
0
garavel
(02.04.21)
tr'de herseyde oldugu gibi bunda da bir kafa karisikligi var.

adam literature review'de copy paste yapmis, intihal diyorlar. Bence bu daha cok zaman kazanmak icin cakallik ve tembellik, pek intihal degil, senden oncekilerin ne yapip ettigini anlatiyorsun. Raconda kendi cumlelerini kullanarak anlatmak var da cok da onemli degil bence.

Ben tezde sonuca bakarim, yeni birsey buldun mu bulmadin mi? Buldugunu iddia ediyorsan ve onu da arakladiysan orada buyuk sikinti var.
0
cooperr
(02.04.21)
cooper +1

Türkiye'de tezlerde literatürü uzun uzun yazmayı marifet sanan var. Bu da bir etmen. Master tezinde 5-10 sayfa civarı, doktorada 20-25 sayfa literatür yeterli.
0
Gabriel
(02.04.21)
(11)

ev icin projeksiyon onerisi

oliviedo
uygun bir butceyle ne onerirdiniz? tesekkurler.
uygun bir butceyle ne onerirdiniz? tesekkurler.
0
oliviedo
(02.04.21)
öyle projektör mü var diye merak edip girdim hepsiburada'da 1000 lira altı projektörlere baktım. bir tane bile tanıdığım marka olmaması sebebiyle , bu işin olmayacağını düşünüyorum. eziyet çekersiniz. gözleriniz bozulur.
0
co2s2
(02.04.21)
ev icin projeksiyon onerseniz peki paradan bagimsiz? :)
0
🌸oliviedo
(02.04.21)
ben bunu 50 pound civarina almistim 5 sene once. gayet memnunum. ayni markanin yeni modellerine bakabilirsiniz, begenmezseniz 1 ay icinde iade var amazonda.

www.amazon.co.uk
0
camussar
(02.04.21)
bunu aldim umarim iyidir?


www.amazon.co.uk
0
🌸oliviedo
(02.04.21)
gule gule kullan. iyiye benziyor. wifi da var. chromecast, firestick destegi de var.
0
camussar
(03.04.21)
cok tesekkurler :)
0
🌸oliviedo
(03.04.21)
6-7 senedir projector kullaniyorum. fazla ucuz geldi bana, 300-400 pound altina ise yarar bisey bulman zor. kutusunu, faturasi atma geri verirsin olmazsa.
bir de mutlaka perde de al, duvarda olmuyor perde cok fark ediyor.
0
cooperr
(03.04.21)
neye gore alacagimi bilmiyorum ki. bakmam gereken ozellikler nedir ne degildir.
0
🌸oliviedo
(03.04.21)
konunun uzmani degilim, ama dlp projectorler daha sessiz imis.

benim duvarlar beyaz, sikinti olmuyor.
0
camussar
(04.04.21)
bu ucuz olanlar, karanlik oda ister. oyle ofislerde aydinlikta kullanilacak tip projector degil.
0
camussar
(04.04.21)
evde kullanacagim, baya karanlik. perde de aldim baya retro guzel bir sey. stella markasi. isin acikcasi televizyon almak istemiyorum boyle siyah kocaman bi ekran. simdiye kadar hic televizyonum olmadi.
0
🌸oliviedo
(04.04.21)
(5)

Babadan Kalma Arsalar

alen
Merhaba, Memlekette üzerime kayıtlı 11 taşınmaz görünüyor e-devlette ama bunlar hep ortak yerler. yani halalarım, kuzenlerim falan ve bu kişilerle pek iletişimim yok. Şimdi ben istesem kendi başıma bu arsaları satabilir miyim? yoksa onların da onay vermesi gerekiyor mu? kendime düşen kısımları satab
Merhaba,

Memlekette üzerime kayıtlı 11 taşınmaz görünüyor e-devlette ama bunlar hep ortak yerler. yani halalarım, kuzenlerim falan ve bu kişilerle pek iletişimim yok.

Şimdi ben istesem kendi başıma bu arsaları satabilir miyim? yoksa onların da onay vermesi gerekiyor mu? kendime düşen kısımları satabilir miyim yani?

Teşekkürler.
0
alen
(01.04.21)
Allah yardımcın olsun öncelikle. Kanka onlar sorundan başka birsey getirmiyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.04.21)
Genellikle,
Ortaklardan tamamıyla iletişimi olan bir ortağın, diğer ortakların hepsinden vekaletname alarak tüm tarlaları satması ve parayı paylaştırırken tüm ortakları kazıklamasıyla çözümlenen bir süreç gerektiren durum.
0
Mirket
(01.04.21)
en rahatı hissenizi ortaklığı olan bir akrabanıza devretmeniz.
0
hayaletimsi
(01.04.21)
İşin doğrusu şöyle:
Hisseni ortaklardan birine satabilirsin.
Veya yabancı birine satabilirsin. Ancak bu durumda ortaklardan biri Şufa hakkını kullanmak isteyip satışın iptali davası açabilir. Ön onay alman gerekir, falan. Uzun iş olduğu için zaten kimse alıcı olmaz.
Veya @armagan abanuz'un dediği davayı açar ve mahkeme kanalıyla satılmasını ve hissenin bedelinin sana verilmesini istersin ki astarı yüzünden pahalıya gelebilir.
Son seçenek olarak, tarlaların rayiç bedelini öğrenirsin. Uğraşmaya değerse, birikim yaptıkça en umutsuz hissedardan itibaren, 5 te 1 fiyat teklifiyle hisselerini sıradan satın alırsın. Satmayan bir ortağa rastlayınca ortaklığın giderilme davası açar, kalan hisselerin hepsini satın alırsın.
0
Mirket
(02.04.21)
Bizde de oyle cok ortakli birkac arsa var, cogu satildi.

Isterik akrabalardan birini gorevli seciyorsun, o gidiyor pazarlik vs yapiyor. Sonra bize donuyor su kadar veriyorlar diye. Cogunluk satalim derse satiliyor. Simdiye kadar oyle goturduk..

Biran once kurtulmak en hayirlisi..
0
cooperr
(02.04.21)
(14)

yurt dışındaki youtuberlardan hala bir sey ögreneniniz kaldı mı

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
son zamanlarda gördügüm videolarin özeti:- türkiyede orta karar bir anadolu üniversitesinin işsizlik garantili bölümünden lisans derecesini aldıktan sonra yurt dışına egitime giden arkadaşın "beyin göçü yaptım, neden yaptım" isimli, kemal sunal'ın ben buraya neden ciktim, nasil ciktim, nicin ciktim
son zamanlarda gördügüm videolarin özeti:

- türkiyede orta karar bir anadolu üniversitesinin işsizlik garantili bölümünden lisans derecesini aldıktan sonra yurt dışına egitime giden arkadaşın "beyin göçü yaptım, neden yaptım" isimli, kemal sunal'ın ben buraya neden ciktim, nasil ciktim, nicin ciktim repligine benzer video basliklarini barindiran, "bakın ben nasil beyin göçüyüm öyle" videosu.

- hangi ilde oldugunu bilmedigim universitenin, muhtemelen bir milyonuncu olarak girebileceginiz bir bolumunu 6-7 yilda bitiremeyen hem yazimi hem konusmasi bozuk arkadasin, hasbelkader buldugu turk asilli sevgilisi sayesinde dil kursu amaciyla kapagi attigi ulkeden "benim bir saatlik kazancim vs turkiyedekilerin bir saatlik kazanci" temali, bugüne kadar hic kimsenin aklina gelmeyen müthis bir konuyu barindiran, insanlarin coktandir unutmus oldugu avrupali kazanci vs turk insani kazanci konusunu 1001. kez gözler önüne seren müthis bir basyapit.

- artik 3 milyonuncu kez cekilen araba fiyati, 5 saatlik calismaya aldigim x ürünü fiyati baslikli ama asil basliginin "ulan yazik size be marabalar :(" manasina gelen ve yasadigi yeri fiyatlari, alim gucu disinda hicbir yonuyle anlama, kavrama yetenegi olmayan; aslinda gittigi ulkeye de yuk olan, yalnizliktan ve ise yaramamazliktan kaynaklanan, tutunacak tek dali ulkedeki alim gucu olan arkadasin bol izlenmeli , bulunmaz hint kumasi videosu.

- hayat tecrubesinin olmamasi sebebiyle, aslinda turkler disinda kimseyle cok da derin bir munasebet yasamak zorunda kalmamis, bu sebeple de diger milletlerdeki insanlarin da isteyince/sistemin acigini bulunca ne kadar kotu olabilecegini gormemis veya baska yerlerde de cok kotu karakterli ve sadece kotu niyetli olduklari icin kotuluk yapan zalim karakterli yabanci insanlari tanimamis arkadasin "bu ulkedeki insanlar ne kadar ahlakli vs. bizim insanimiz ne kadar ahlaksiz" konusunu isledigi, gercekleri yüzümüze vuran, yalan yanlis videosu.

- on yillardir yasadigi ulkenin dilinden bihaber oldugu icin yasadigi ulkenin siyasetcilerinin bogazina kadar yolsuzluga karistigini bilmeyen, isverenlerle bazi siyasetcilerin nasil ali cengiz oyunlarina girdigini duymamis/okuyamamis ve dahasi bu yolsuzluklarin ayni baska ulkelerdeki gibi üstünün örtüldügünden habersiz kisinin "sistem dostum... sistem kötü. bak burda adalet tikir tikir ama bizde sistem oyle mi" temali, raki sofrasindan öte konusulmamasi gereken konulari video diye cekmesi.

- turkiyede yasayan biri dese duymamazliktan gelecegim ama en az 2-3 yildir yurt disinda yasamasina ragmen "avrupada enflasyon yok" temali, gittigi carsidan pazardan bihaber ciftimizin, gunluk hayatlarini nasil idame ettirebildiklerini bana sordurtan vloglari. bu arkadaslara yurt disindaki istatistik kurumlarinin enflasyon verisiyle oynamak icin nasil kirk takla attigini anlatmaya gerek yok. aldigi sebzenin meyvenin fiyatini 12-15 ay onceyle kiyaslasa gercek enflasyonu anlayacak zaten.

daha neler neler... herhangi bir konuyla ilgili basvuru bilgisi verir fakat bilgi yanlistir. kendi basina gelen iyi/kotu olayi tum ulkeye geneller, oyle anlatir. yasadigi yerin dilini bilmez; dil ogretme videosunu gectim, 25-30 yasinda gelip ogrenmeye basladigi dille ilgili telafuz videosu yayinlar vs

siz hala bu insanlardan bi sey kapabiliyor musunuz? video altlarinda gordugumu "supersin, buyuksun, muthis video, aslansin/kaplansin" yorumlarini gordukce agzim acik bakakaliyorum ekrana.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(31.03.21)
günde 2-3 saat youtube'da geçiriyorumdur, bu tarz elemanların birini bile izlemiyorum epeydir. eskiden mahalleye almancılar gelince anlatırlardı ya biz de ziyaaa diye dinlerdik, onun modern versiyonu maalesef. çok yüzeysel, çok sığ, gerçekten eski almancılardan farkı olmayan yorumlar var. çikolata şu kadar tl, bira bu kadar euro, falan filan. klasik almancı sendromu var yani, altta şakşakçı yorumlar da olunca elemanlar iyicene gaza geliyorlar.
0
roket adam
(31.03.21)
bazılarına katılıyorum bazılarını anlamadım.

böyle insanlar, daha doğrusu her türlü insan bazılarımızın çevresinde vardı ama internet yoktu. şimdi o da olunca herkes işte ne popülerse paylaşıyor bir şeyler bu sefer herkese ulaşıyor

şahsen ben izlemiyorum. eskiden denk geldiğim kaliteli bir içerik varsa bakardım da artık pek yok. bu tarz videoları izleyen insanlar sanırım daha yaşı küçük insanlar ya da bu ne diyor diye meraktan bi bakıp geçen insanlar.

yalnız bir şeyi anlamadım. mesela almanya ya da euro böglesinde enflasyon oranlarını nasıl manipüle edildiğini cidden merak ettim örnekler misiniz?
0
AlsterWasser
(31.03.21)
en sevdiğim site youtube ve bir kez bile bu söylediğin videoları izlemedim ve denk gelmedi.
0
dafuq
(31.03.21)
hahaha çok güzel bir duyuru olmuş, eline sağlık. bu elemanlar ilk türemeye başladığında kendimi motive edebilmek için arada bakardım da sonra bıraktım. yurtdışına giden türklerin çektiği her videoya önyargıyla yaklaşıyorum artık. hayat ucuz, et alabiliyolar, biz çok kötü yaşıyoruz... tamam. öğrendik o kadarını. gerisi? yok.

ha gerisi olsa da izlemem zaten artık, burada üç kuruş paraya şeriatçıların içinde yaşarken almanya'da yaşayan insanların videosunu izleyip boş boş hayallenmeye gerek yok. insanı üzmekten, kötü hissettirmekten başka bir işe yaramıyor. almanya'da iki aylık gelirimle araba alabileceğimi öğrensem ne değişecek mesela benim için? sadece üzüleceğim. o yüzden bakmıyorum artık hiç.
0
der meister
(31.03.21)
izlemeyin iste, surekli izliyorsunuz ki hep bu tarz oneriler geliyor karsiniza cikiyor, basin dislike'i gecin. Enes baturun videosu altinda da cok iyi yorumlar vardir ya da varos saka sosyal deney videosu ceken ergenlerin video alti da kayniyordu. Yurt disinda toz pembe bir hayat yok bir kere, gercek gocmen tutunma mucadelesi veriyor dilinden, kuralina, trafigine, ozlemine, kendini kabul ettirmeSI, entegrasyonu bir suru sorunu vardir, orda dogup buyuyenler ayri onlarin rahat bir hayati var. Gitsin hayatini yasasin madem yurt disinda, ciddi ciddi video cekip youtube kanali acan, Turkiye soyle Turkiye boyle diyen kisi bos insandir zaten.
0
neck_and_neck
(31.03.21)
bahsettiğin videoların tamamı yurt dışı ve göç içerikli videolar anladığım kadarıyla.
herkes buradan bir parça bilgi kaparım kafasıyla seyretmek zorunda değil. göç psikolojisi çok başka. insanlar sadece empati yapmak için, bi parça destek bulmak için seyrediyor olabilirler. sizin yaptığınız değerlendirmeyi başkaları da yapıyor ve yapmalarına rağmen seyrediyor olabilirler.

bir de bakışın çok modernist. insanlar sırf para kazanmak için bu başlıkları bu içeriklerle açıyor da olabilir. sadece dertleşmek için dilleri döndüğünce anlatıyor olabilirler. herkes istediğini yapsın, siz izlemeyin???
ayrıca çok seyrediliyor ki yapılıyor, seyredenlerin daha doğrusu bu ilginin neden kaynaklandığını fark etmiyor olabilirsin. tv dizilerini de oturup 3 saat seyreden milyonlar var. toplum bu demekki. biz kitlelere yabancılaşıyor olabilir miyiz?
0
rewlack
(31.03.21)
hahah hepsi aynı şeyi çekiyor orası öyle. Ben izlemiyorum sadece kendim de Kanada planı yaptığımdan birkaçını izledim zamanında.

Ben gidip Türkçe video çekmelerini çok saçma buluyorum (ben açsam İngilizce kanal açıp yabancı komünite ile muhabbet kurmaya çalışırım, para kazanacaksan parayı da dolar olarak kazanmalısın Türkiye'den gelen reklamla ne olacak ki) fakat sonra şeyi düşündüm, bunlar orada arkadaş da edinemiyorlar. Aslında yalnızlığın verdiği bir şey o kanallar. Bir yandan anadillerinde sosyalleşip bir yandan kısmi hava atıyorlar işte.

İzleyeni varsa bize bişey düşmez ama. Yapsınlar. Gerçekten diğer insanlara yardımcı olmak istiyor da olabilirler. Ama ben yine de Türkiye'den gidip Türklerle muhatap olmanın mantığını anlayamayacağım :D çünkü eminim yorumlarda "nasıl giderim" diye full yol haritası isteyen vardır.
0
nhk ni youkosu
(31.03.21)
bir de bu insanlar giderken yani 5-10 yıl önce hatta 2-3 yıl önce bile böyle mecralar çok azdı. sırf bu nedenle bile ben gidince bunun kaynaklarını oluşturucam demiş bile olabilirler. bunu da hatırlayalım.
0
rewlack
(31.03.21)
www.youtube.com

sunu kapmaktayim su anda.
0
camussar
(31.03.21)
Cok tukettigimden midir nedir bilmiyorum ama belki de arada cikan anketlerini doldurdugum icin isime yarayacak videolar sunuyor. Bu bahsettiklerinizden farkli seyler izliyorum. Bazen konu basligi ayni olabiliyor ama anlatan kişinin doyuruculuğu ile de alakalı bir durum.
0
evimin paspasi
(31.03.21)
Daha çok katıldığım bir duyuru olmamıştı. Ben de yıldım harbiden amk. Bunları yapanlar bir de trde gerçekten berbat ünilerde okuyan, avrupaya gidince bi bok olduğunu sananlar.

Geçen polonyada okuyan bir kızın videosunu izlemiştim. Polonyada okuyan arkadaşlar zaten trde barajı geçemeyenler. Kız öyle bi anlatmış ki sanırsın türkiye çok büyük bi değeri kaybetti ve polonya gerçekten süper bir ülke. Bunlara da gitmeyen, yaşamayan inanıyor sadece bence. Ki zaten üni öğrencilerinin bile tamamını toplasan yüzde 1-2yi geçmez bunu tecrübe edenler.
0
mg3929
(31.03.21)
bu tip boş içerikleri alıcısı çok malesef. bu durum dizilerde sürekli yalıların, malikanelerin ve süper lüks araçların kullanılması ile aynı güdü var. erişemediği şeylerin etkisinden kurtulamıyor insanlar.

kısa yoldan para yapmak isteyen çöp içerik üreticilerinin de hedef kitlesi direk bu kitle zaten. arkadaşlar yazmış ama tekrar yazmamak elde değil, devamlı olarak; et, market, araba
fiyatları dışında yok uber,lift kaç para kazandım gibi saçma salak videolar hepsi.
0
ada meltemi
(01.04.21)
Cogu iyi niyetli gibi, ama cogunlukla verdikleri bilgilerde inanilmaz hatalar var. Zaten izleyenlerin ezici cogunlugu goc etmeye calisan tipler oldugu icin korler sagirlar birbirini agirliyor.

Birkac defa uyardim yorum yaparak yanlis bilgi veriyorsunuz diye ama direk tersliyorlar sonra da takipici linci basliyor zaten. Insanlari gocten sogutmakla suclayanlar falan var, hatta biri gecen bana "siz ozellikle negatif konusuyorsunuz insanlarin oraya gelmesini engellemek icin" diye cevap yazmis. Kafalara gel..
0
cooperr
(01.04.21)
en sonunda zorla kanal actiracaklar bana, gidip sirf arka sokaklari cekip yayinlayacam, disaridan super gozuken g8 tayfasinin dar gelirli muhitleri ne durumda gorsunler.

isim geregi bazen belediyeye is yapiyoruz, dar gelirlilerin yerlestirildigi evlere girip cikmam gerekiyor. Oyle manzaralarla karsilastim ki, fotograf cekip yayinlasam afganistan zannederler. Rezillik.

ama abiler oyle bir anlatiyor ki, sanki millet agaclardan para topluyor. Mevzuyu anlatiyorsun, imkansiz, yalan soyluyorsun diyorlar. en buyuk argumanlari da "en azindan orada araba ve elektronik ucuz". Evet, zaten ac kalinca araclarin lastiklerini kemiriyoruz, sonra laptoptan da bir isirik aliyorum tatli hesabi :/
0
cooperr
(02.04.21)
(16)

"Krediyle ev alıp 10 sene borç ödemek"

gmzo
Sözlükte bu başlık gündem olmuşken bir de burada tartışalım dedim.Eşim de benim de sabit gelirimiz var (zaman içerisinde akademik yükselme ile benim maaşım artacak). 30 yaşındayız, kiradayız, her ikimize de aileden Anadolu kentinden ileride gayrimenkul kalacak. Şu an İstanbul'un merkezi bir yerinde,
Sözlükte bu başlık gündem olmuşken bir de burada tartışalım dedim.

Eşim de benim de sabit gelirimiz var (zaman içerisinde akademik yükselme ile benim maaşım artacak). 30 yaşındayız, kiradayız, her ikimize de aileden Anadolu kentinden ileride gayrimenkul kalacak. Şu an İstanbul'un merkezi bir yerinde, fena sayılmayacak bir evde kiradayız. Yine merkezi ama bir tık daha nezih bir mahalleye, bir tık daha iyi bir eve taşınmaya niyetlendik.

Kime söylesek ev alın diyor. Şimdi başlıktakileri de okudum, düşük faiz ile kredi çekip ev alanları anlıyorum, kesinlikle avantajlı olabilir. İhtiyaçlar hiyerarşisi doğrultusunda insanın barınma ihtiyacını garantiye almak istemesini, ev sahibi kaprisiyle uğraşmak istememesini de anlıyorum.

Fakat bizim (en azından şimdi) ev almamamız için (bana göre) şöyle sebepler var:

1. Ülkenin durumu. Öyle bir güvensizlik ortamı var ki, yarın ne olacağı belli değil ve bu pandemi ile birlikte iyice ayyuka çıktı. Bir Avrupa ülkesi vatandaşlığım da var, dolayısıyla ihtiyaç halinde çekip gidebilme lüksümüzü korumak istiyorum.

2. Neden gelecekte rahat edelim diye gençliğimizi harcayalım? Savruk insanlar değiliz, 3 senede yurtdışı gezileri yaparak, ihtiyaç ve isteklerimizden kısmayarak, kira ödeyerek aşağı yukarı 200 bin lira biriktirdik. Neden aynı şekilde yaşayarak 10-15 sene sonra rahat rahat almayalım ki evimizi? Kiranın boşa gittiğini düşünmüyorum, bize istediğimiz zaman çekip gidebilme ve istediğimiz gibi yaşama özgürlüğünü veriyor.

3. İstediğimiz gibi yaşama özgürlüğü derken, şu an 25-30 yıllık evlerde, dediğim gibi merkezi ve nezih semtlerde yaşıyoruz. Trafiğe girmeden iş yerlerimize ulaşıyoruz, yürüyerek sahile gidiyoruz, arkadaşlarımızla buluşup bir şeyler içip yürüyerek eve dönüyoruz. Fakat bu evlerin fiyatları en az 900 bin - 1 milyon oldu, aynı yerde yeni ev alsak zaten mümkün değil. E şimdi biz Ümraniye'de siteye taşınıp, iş-kültürel ortam-sosyalleşme için trafiğe girmeye, zamanımızdan ve hayat kalitemizden yemeye mi başlayalım? Ne için? Geleceği belirsiz bir coğrafyada 4 duvar sahibi olabilmek için.

Düşündüğümden uzun oldu ama görüşleri merak ediyorum :) Hakikaten benim kaçırdığım bir nokta mı var, nedir?
0
gmzo
(31.03.21)
Yuzde 90 ev alin derim soranlara ama sizin senaryoda kiracilik daha mantikli.

Sadece "ulkenin gidisati" kismi ezelden beridir ayni. Yatirim yaparken onu pek goz onune almayin derim. Gidisatin duzelmesini bekleyenler 50 yildir hala bekliyorlar.
0
brkylmz
(31.03.21)
ev almak her senaryoda en mantıklı seçim oluyor.

kiracısınız ancak yarın ev sahibinizin evi satmayacağı ya da sizi çıkarmayacağının bir garantisi yok. kira hiçbir şekilde kendi evinizin rahatlığı ile bir tutulamaz ayrıca. ödediğiniz kiranın bir karşılığı da bulunmuyor. kaba tabirle boşa giden para.

şartlar böyle iken merkeze yarım saat mesafede site içinde bir ev almak daha doğru olacak.

10 sene sonra kira ödemeye devam ediyor olabilirsiniz, ya da borcu bitmiş bir eve sahip olabilirsiniz. fark bu aslında.
0
tantunisultansuleyman
(31.03.21)
1 - Vatandasligin varsa ve cikacaksan, madem yas artik 30'a gelmis, biran once karar vermeniz lazim, cikiyor musun cikmiyor musun? Gidiyorsaniz ev almak mantiksiz cunku disarda para lazim olacak, hem de cok lazim olacak.

2 - Obur taraftan ben sizin gibi beyaz yaka ciftlere acikcasi gocmenligi onermiyorum. Ikinizin de isi var, biriniz akademiden kovaliyor. 3 senede 200bin tl birikmis, bu arada tatiller yapilmis. Kiradasin ama iyi bir muhitte yasiyorsun, yuruyerek sahile iniyorsun. Zaten size yurtdisinin saglayabilecegi imkanlar da bunlar, cikmanin bir anlami yok. Cikmak etrafinizdaki tiyatrodaki dekoru belki 50 sene ileri tasir, ama sizin toplum icindeki konumunuzu bir 15 sene geriye dusurur, liseye geri donersiniz. Tanidik yok, baglanti yok, sifirsin. Disarinin avantaji tiyatronun "dekor"unun guzel olmasi, ama toplum icinde iyi bir konumda degilsen ki yeni gocmenlerin ne kadar iyi bir konumda baslayacaklari tartisilir, o tiyatroda figuranlik yaptiriyorlar sadece.

3 - Turkiye'nin duzelmeyecegini kabullenip kaliyorsaniz, o zaman biran once ev isini cozmek en mantiklisi, bence beklemeye gerek yok. 3 senede rahatca 200bin biriktiren bir cift milyonluk evlere girer. Muhitinizin pek degisecegini sanmam, ki ben olsam zaten degistirmem.
0
cooperr
(31.03.21)
şu an imkanım olsaydı direkt gider ev alırdım. yok gidebilme özgürlüğü yok şu yok bu gibi hikayeler bana komik geliyor. elin evine çivi çakamıyosun, çaksan boşa gitmiş hissi oluyor. o yüzden yeterli peşinat varsa, ödemede zorluk çıkmayacaksa ev alınması bana her zaman mantıklı geliyor. ha 3 seneye yurtdışına gidecekseniz almayın tabi ama belki gideriz diye düşünerek on sene daha kirada yaşamanın manasını göremiyorum cidden.
0
elorelia
(31.03.21)
Günaydın. Duyurunun belki de en çok banka borcu olan insanlardan biriyimdir.
Sebeplerini okudum. Bir kaç noktaya değinmek istiyorum.
Ev alırken; finansmanı nereden sağladığın çok önemli. Bu finansmanı uzun vadeli bir krediden mi karşılıoyrsun yoksa nakit tasarruftan mı karşılıyorsun. İkisinin arasında çok fark var. Tasarruf edinimlerini banka kaynaklarına yönlendirip tasarruflarını harcamadan ev almak, enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide uzun vadede sana avantaj getirir. O sözlükte bahsettiğin başlığı okursan; 200 bine ev alanlar şu an 650-700 bin civarında diyorlar. Bankaya ödediği taksitlerde maksimum faizi ile birlikte 320 bin eder. Burada şu da var, aylık krediye ödediğin miktar ile 10 yıl sonunda edindiğin evin son değeri, aynı miktarda yaptığın tasarrufun10 yıl sonundaki değeri evin değerinden aşağı kaldığını göreceksin. Yani bu yatırımını kredi değil de tasarrufla bunu edinmeye çalışırsan zarar edersin. Başka arkadaşlar bu tasarrufu ben değerlerim, örneğin altın dolar hisse vb araçlarda artırırım diyor ama ben buna katılmıyorum zira kıyasladığımız iki durumda birinde ev yatırımı yaparken herhangi bir mesai enerji zaman vs harcamıyoruz. Böyle bir yeteneği var ise bunu zaten ayrı bir çerçevede değerlendirmek lazım.


Yukarıda anlattıklarım benim evin kredi ile yatırım aracı olarak değerlendirilmesi konusuydu. Siz biraz daha sosyal konulara değinmişsiniz. Onlar biraz daha göreceli konular.
0
Frederick Co
(31.03.21)
1- Ülkenin durumunun kötüye gimesi faizleri yukarı götürür TL'yi değersizleştirir. Aldığınız kredinin yükünü azaltır. İşten çıkarılma korkun yoksa bu madde seni gayrimenkule yönlendirmeli. Avrupaya giderseniz buradaki krediyi ödemek kat kat daha kolay olur zaten. Aileden kalacak evleri emeklilik ve çocuk yetiştirmek için düşünebilirsin.

2- Gençliğinizi harcamak zorunda değilsiniz. Gelişmiş ne kadar ülke varsa tasarruf oranları yüksektir. Tasarruf yapmak gençliğini yemek değildir. Eğer 18 yaşını geçtiysen bu kafayı terketmiş olman gerekir. İyi semtten daha iyi semte geçip 2 kişi yüksek kira ödeyeceğine iyi semtten daha az iyi bir semtteki kendi evine geçip taksit ödeyebilirsin. Aradaki fark 3000 TL olsa kişi başı 1500 TL olur. Ayda 1500 TL ile gençliğini mi yaşıyorsun? Biriktirdiğin paranın market risk'i yani yatırımlarının patlama riski içine oturduğun evin değer kaybetme riskine göre daha yüksek. Ne sıklıkla ev sahibine biz çıktık evinden hacı deyip, üniversiteye biz istifa ettik deyip 200 bin TL'yi alıp dağ başına yerleşeceksiniz mesela? Dağ başına yerleşmek istediğin an çekip gidebilmeye dair bir örnek. İçini sen doldurabilirsin.

3- En önemli item bu. Bunu bir şekilde yönetebilirim, daha az inerim sahile, evi kendime bir sanctuary haline getirim diyemiyorsan almaman gerekir. Sonuçta mutsuz olacağın bir ev almanı tavsiye etmek mantıklı olmaz.
0
twelfth
(31.03.21)
1) ülkenin durumu gerçekten çok kötüye giderse, kirayı da ödeyemeyecek duruma gelmeniz olası. vatandaşlık kartını oynayacaksan da bir an önce karar vermende fayda var.
2) bir gün ev sahibi çat diye hadi çıkın oğlum oturacak dediğinde o gençlik bi 5 yıl falan yaşlanıyor ki bugün anladığım kadarıyla çocuğunuz falan yok, kafanıza göre yaşıyorsunuz, o durumda bile çok sıkıcı bir konu. bu tarz ıvır zıvır dertlerle uğraşmamak, ev sahibi kavramını hayatınızdan çıkarmak için bile değer.
3) şu anda yaşadığınız hayat geçici bir hayat, bunu atlıyorsunuz. son 3-4 senede yurtdışından gelenler dolayısıyla istanbulun sahil semtlerinde kiralar inanılmaz arttı, eskiden 3 bine tutulan evler artık 5-6 bin oldu. çok istisnai bir iş yapmıyorsanız (it vs gibi) maaşınız bir süre sonra o bölgelerde yaşamaya yetmeyecek. o evden çıkmak zorunda kalırsanız aynı paralara ümraniye'de küçümsediğiniz yerlerde ev tutup ulan buraya bu para verilir mi, 2-3 sene önce sahilde bu paraya yaşıyoruz şimdi dağdayız diyeceksiniz ve üstelik yıllarca kiraya para savurdu olacaksınız.

şimdi ailenizden kalacak evlerin paranın değerini bilmiyorum, yani gerçekten tuzu kuru bir çiftseniz yatırım planı yapmanıza zaten gerek yok, kalacaklar sizi kurtarır o zaman hayatın tadını çıkarmaya devam edin. ama yurdumun standart sefil beyaz yakalısı modunda değerlendirirsem iyi, yeni, depreme dayanıklı, oturulacak bi ev bulursanız bir an önce yatırım yapın gitsin derim.
0
roket adam
(31.03.21)
Aileden gelen gayrimenkul varken bir de kendinizi kasıp ev alacağız diye direnmenin anlamı yok. Ayrıca Türkiye'den çıkabilir durumdayken çıkın, çocuk mocuk niyetiniz varsa böyle güvensiz bir ortamda çocuk büyütmek malesef sıkıntı. (biz fanus içindeyiz diyorsunuzdur o ayrı ama yine de eğitim hayatı komple buna bağlı olacak)

Ha ille de Türkiye'de kalacağız dediğiniz koşulda da, bankada duran para eğer parasınız doğru yatırım araçlarıyla değerlendiren bir çift değilseniz son 1 senede bile eridi. O nedenle, o parayı güvenceye almak için İstanbul'da değil, bir anadolu şehrinde yatırım amaçlı ucuzdan ev toplayıp kirada tutup devam etmeniz daha karlı oluyor. İstanbul'daki evler kendini amorti etmiyorlar artık.
0
lcha
(31.03.21)
Şu an faizler çok yüksek. Geçen sene 0.69'tan kredi çekip, ev alanlar çok büyük akıllılık yaptılar.

10 sene uzun bir süre ancak Türkiye gibi ülkelerde enflasyonist bir ortam olduğu için, 3-4 sene sonra bu paralar çerez parası olacak. Düzelmesi de çok uzun yıllar sürecek gibi duruyor.

Ancak şimdi konut kredileri çok yükseldi. Ben olsam almam. Ama maaş artışlarını ve kredi taksitini hesaplayıp, bakmak lazım.

Kiracılık çok uzun bir süre iyi idi. Senelik %10-12 artış çerez parası idi ama bu oranlar hızla artabilir. Reel enflasyon şu an %25-%30 civarı. Hükümet daha ne kadar baskılayabilecek, soru işareti...



.
0
kartallar yuksek ucar
(31.03.21)
Merhaba 3 sebebin 3ünde de haklısınız. Açık konuşmak gerekirse ben de sizin gibi düşünüyordum genel olarak.

Ama şöyle bir şey var: biraz da aile ve eşimin baskısıyla son 2-3 yıldır İstanbulda ev bakıyorduk acaba alsak mı diye. Ve gördüğüm şu ev fiyatları devamlı arttı yani piyasa ekonomi vs hiçbirşey dinlemiyor. Aklım almıyor nasıl olduğunu ama ülkenin durumu bu, evlerin fiyatı hep artıyor. O yüzden 1 sene önce bakıp alsak mı lan dediğimiz ev bugün bize daha da uzak gözükmeye başlamıştı. Dolayısıyla yeni yeni fikrim insanın 1 tane evi olmalı şeklinde değişti. Hele hele İstanbulda böylesine bir kalabalık varken ev piyasasının hiç durulacağını sanmıyorum. Diğer şehirleri bilemeyeceğim ama Istanbulda merkeze yakın ilçelerde hiçbir zaman ev fiyatları düşmeyecek benim öngörüm. O yüzden bekledikçe ev sahibi olma ihtimalin azalıyor.
0
nuevo
(31.03.21)
turk halkinin ev fetisizmini bosver. eksisozluk bu tarz tabularin yaygara yapilarak konusuldugu bir yer oldugu icin cok da saapma. halbuki hersey gayet basit.

herkesin durumu farkli. maddi olarak iyi durumdaysan ve istiyorsan ev alirsin. istemiyorsan bu sekilde devam edersin. parani da baska sekilde degerlendirirsin. herkesin dusundugu gibi 20 yil sonra isinizi kaybedip, kirayi odeyemeyip esiniz ve cocugunuzla sokakta kuru ekmek kemirmeyeceksiniz.
0
buenosdias
(31.03.21)
Sadece birinci sebepten dolayı kirada yaşadığım eve buzdolabı bile alamadım 1.5 yıl.
Gideriz, gidelim, gidiyo muyuz derken yıllar geçti. Ha sonunda gittik gerçekten, iyi ki almamışız ama, bu gidişi kesinleştirmeden çok fazla aklınızda çevirirseniz, ne istediklerini yapabiliyorsunuz ne de gidebiliyorsunuz. Aklınızda yıllar geçtikçe sürekli bir keşke kalıyor.
Bu sebeple, yurtdışına gidecekseniz karar verin ve yapın.
Yok "burada rahatız para da geliyor" diyorsanız evi alın ve fazla düşünmeyin.

Ben gitmeyecek olsam eve girerdim, hatta giriyordum onu da yapamadım işte bu düşüncelerden.
0
quaker
(31.03.21)
cooper +1

Gidecekseniz karar verme yaşındasınız. Çocuk olayına girdiğiniz zaman, hele çocuğun eğitimi başladığı zaman bir de ev kirası / mortgage ödemesi çok zor oluyor. 15 sene önce 320bin TL'ye aldığım dairenin yan dairesi geçen ay 2250bin TL'ye satıldı. Böyle bir getiri hiçbir şekilde yok. 11 sene mortgage ödedim. Sıkıldım ama şimdi başka bir özgürlüğüm var. Emekli olsam ya da işten çıksam ev kirasına para yetiştiremezdim bu muhitte.
0
SiyamkedisiZorro
(31.03.21)
Ev fiyatları hep artacak. Kiraya verilen parayı sokağa atılmış olarak görüyorum.Kiraya verdiğiniz parayla kredi taksiti ödeyin ama kendi evinizde oturun. Maaşlarınız sabit kalmayacak, artacak ama kredi taksitleri hep sabit kalacak. Avrupa'ya taşınırsanız da kira geliriniz olur,krediyle alsanız bile başkasına kiraya verebilirsiniz. İstanbul gibi bir şehirde emlak fiyatları hep yükselecektir, yeter ki alacağınız ev zemin etüdü ypaılmış ve 99 depreminden sonra yürürlüğe konan deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılmış olsun.
0
iwasbornonamountainside
(31.03.21)
parayı gitme ihtimaliniz olan ülkenin para birimine çevirip o şekilde tutun ve her ay da üzerine ekleyerek ilerleyin. 10 sene sonra hala türkiye'de yaşamak istiyorsanız paranızı tl'ye çevirip anadan babadan kalacak evleri de satıp istediğiniz her yerde istediğiniz her evi alabilirsiniz diye düşünüyorum. ya şu an elimdeki işi kaybedersem, ya aç kalırsam gibi düşünceler fakir refleksi ve yüzde 90'ımız bu şekilde yaşıyoruz. sizin böyle bir şeyle karşı karşıya kalmanız durumunda gidecek yeriniz de varmış. aceleniz yoksa ve şu an sevdiğiniz bir yerde yaşıyorsanız yükün altına girip stres olmaya gerek yok bence.

iş kaygınız yoksa hayat kalitenizden ödün vermeniz gereksiz.
0
golgi aygıtı
(31.03.21)
ikinize de aileden ev kalacaksana niye simdi ev alasiniz ki. yaslaninca alirsiniz iste. ikisini birlestirir ustune koyarsiniz biriktirdiginiz parayi al sana istanbulda ev.
0
aydonno
(01.04.21)
(20)

çocuğa isim seçmece

Frederick Co
aşağıdaki isimlerden hangisi güzeloylama yapalım türkannilasyasultan çağla
aşağıdaki isimlerden hangisi güzel
oylama yapalım
türkan
nil
asya
sultan
çağla
0
Frederick Co
(30.03.21)
nil
0
lemmiwinks
(30.03.21)
Bence de Nil. Diğerleri biraz 50+ duruyor.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
nil+1
0
cooperr
(30.03.21)
nil sultan
0
makarnavodka
(30.03.21)
asya
0
heathen
(30.03.21)
yurtdisinda kullanisli olsun ekolunden geldigim icin bu secenekler arasindan sadece asya olabilir diyorum.
0
hot potato
(30.03.21)
Nil olsun adaşım olsun
0
cometome
(30.03.21)
Sultan deyince benim aklıma Cennet Mahallesi sultan geliyor.
Bence de nil+1
0
hindistan cevizi
(30.03.21)
Nil'e bir +1 de benden
0
pati
(30.03.21)
Nil +1

Nilay, Nilsu gibi isimleri de düşünebilirsiniz. Lütfen Sultan falan koymayın, çok kötü bir bebek için.
0
kedimedi
(30.03.21)
nil
0
exlibris
(30.03.21)
türkan
0
dinç kuvvetler
(30.03.21)
asya
0
hakyememyemekyerim
(30.03.21)
Saydıklarınız içindende kesinlikle Nil +1
0
Hallegadola
(30.03.21)
Nil ya da asya
0
elorelia
(30.03.21)
Asya
0
fikox
(30.03.21)
Nil en güzeli kesinlikle. Asya da diğer seçeneklere göre fena değil ama Nil açık ara daha güzel.

Türkan ve özellikle Sultan çok kötü bence bir çocuk için.
0
ms brownstone
(30.03.21)
Türkan. Çocukların yarısı Nil ve Asya zaten şu anda.
0
prole
(30.03.21)
Asya
0
cilekli krep
(30.03.21)
asya.

herkes nil demiş ama bence bir isim en az iki heceli olmalı diye düşünüyorum.diğer türlü çok kısa oluyor.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(31.03.21)
(6)

Thy kirdigi bavulumun parasini vermiyor

kuehles blondes
Selam, daha 2 hafta once aldigim bavulumu THY yer hizmetleri daha ilk kullanisimda kirmayi becermis. Benim kolum sakat oldugundan kendim tasimadim ve bavul ayakta dururken kirik belli olmuyor zaten. Neyse bana demisler ki, “havalimaninda rapor tutturmadiginiz icin bir sey odemeyecegiz” Kardesim ben
Selam, daha 2 hafta once aldigim bavulumu THY yer hizmetleri daha ilk kullanisimda kirmayi becermis.

Benim kolum sakat oldugundan kendim tasimadim ve bavul ayakta dururken kirik belli olmuyor zaten. Neyse bana demisler ki, “havalimaninda rapor tutturmadiginiz icin bir sey odemeyecegiz”

Kardesim ben onu havalimaninda gormedim ki??
Cok sinirliyim, 85€ vermistim, daha 2 haft once ya. Boyle bir sey basiniza geldi mi? Siz ne yaptiniz?
0
kuehles blondes
(30.03.21)
O an gormedim cunku ayakta durunca bavul gozukmuyor.
O zaman internetten alinan her sey icin ya da hasarli cikan her sey bu sekilde davransin satici?

Daha geldiginde boyasi siyahlasmisti da neyse boyasina olmus demistim.
0
🌸kuehles blondes
(30.03.21)
Direk havaalaninda rapor ettirmezsen odemiyorlar, bavulu alir almaz goturmen lazim.
Bu diger havayollarinda da boyle. Bir iki tane pahali bavulumu kirdilar o yuzden sert bavul kullanmiyorum artik.

Hatta basimiza soyle bir olay geldi, Lufthansa bizim cocugun bebek arabasini parcaladi, Turkiye'ye indik bana bir numara verdiler bunu arayip raport edin dediler. Aradim, bana dedikleri su, arabanin faturasini kirildigini gosteren fotograflarla beraber 1 ay icinde almanya'da bir adrese mektup atiyorsun, onlar da sana cek yolluyorlar. Arkadasim zaten tatile gelmisim 4-5 haftaligina, yanimda fatura ne gezer. Bir de fotograf cekecez, onu print edecez, almanya'da bir adrese yollayacaz ohoo..Yapmayacagini biliyorlar..

Ozetle, bu zarar goren esya icin para alma olayi baya sikintili, soguk su diyorum.
0
cooperr
(30.03.21)
evet havaalanında rapor tutturmanız gerekiyordu. genel prosedür bu şekilde. ben rapor tutturup hemen orada yeni bavul almıştım zamanında, atatürk havalimanında içi 0 km güzel bavul dolu bir oda vardı hemen yenisini verdilerdi sus payı olarak :)

bu arada thy'den kimse bavulunuza dokunmuyor bile, yer hizmetleriyle alakalı bir konu bu.

o yüzden bavul geldiğinde sağına soluna bakmanız lazım. uçak yolculuğunda olur öyle şeyler, tecrübe olmuş.
0
roket adam
(30.03.21)
Malesef havaalanında rapor olmadan ödemiyorlar. Sunexpress ile 2 yıl süren bir mahkememiz oldu kırık bavul için. Baya uğraştırdı
0
suicides underground
(31.03.21)
başka yerde kırık bavulla havalimanında raporlayınca bile veriliyor
0
ShadowOfMoon
(31.03.21)
Benim ilk y.disi deneyimimde olmustu, 8 yil once falan, ben bavul ureticisi ile irtibata gecmistim direk (it luggage) (havalimaninda bavul raporu tutuldugunu dahi bilmiyordum) kirigin resmini, faturasini, garantisini yollamistim it luggage'a, 10 yil garantisi vardi, bana katalog gibi bir seyler yolladilar burdan secin istediginizi dediler, sonra adresime sectigim bavulu yollamislardi ucretsiz, bavulu tr'den almistim, it luggagein ingilterede imis merkezi zaten onun da avantaji oldu sanirim ingilteredeydim cunku. Sonra o bavulun tekerlegi de kirildi 2 yil sonra, ama bu sefer havalimaninda rapor doldurmustum hava limani bana dandik bavul teklif etmisti sanirim ya da ucretini sunmustu ben kabul etmedim gene itluggage'a basvurudm ayni yoldan yeni bir bavul daha yolladilar. It luggage reklami gibi oldu ama yalanim varsa ne olayim:)
0
neverletyougodown
(31.03.21)
(3)

5 yaşındaki çocuğa youtube'dan ingilizce çizgi film tavsiyesi?

Trafalgar
Bir yandan eğlensin diğer yandan dil öğrensin. Youtube da çok fazla ingilizce çizgi film var ama şöyle tabi şimdilik anlamıyor. başlangıç seviyesinde eğlenceli bir şeyler var mı?
Bir yandan eğlensin diğer yandan dil öğrensin. Youtube da çok fazla ingilizce çizgi film var ama şöyle tabi şimdilik anlamıyor. başlangıç seviyesinde eğlenceli bir şeyler var mı?
0
Trafalgar
(30.03.21)
peppa pig
en iyisi bu :)
0
hitsumo
(30.03.21)
Dora the Explorer.
İspanya'da televizyonda tesadüfen görmüştüm, basit İngilizcesi vardı diye anımsıyorum.
Bizde Türkçe oynuyordu bir zamanlar.
0
pro9it9is9
(30.03.21)
Benim oglan ayni yaslarda $u siralar cizgi film olarak peep the big wide world diye birseyin hastasi.

Bir de blippi diye bir herif var onun pesinde, ilk baslarda beni cok sinir ediyordu bu eleman sonra baktim cocuklara birseyler ogretmeye calisiyor, hosuma gitti..Hatta gecenlerde birsey soyledi bilimsel, onu nerden duydun dedim, blippi anlatti mevzuyu dedi.
0
cooperr
(30.03.21)
(15)

Hayvanat Bahçesine ve Milli parklara karşı mısınız

aretwoane
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
Doğada ölebilecek çoğu canlı sağlık kontrolü vb olarak daha iyi yaşam standartlarında yaşıyor belki özgür değiller ama hayvanat bahçesinde bakımları yeme içme vb karşılanıor o bakımdan ben destekliyorum ya siz ne düşünüyorsunuz?
0
aretwoane
(30.03.21)
nesli tükenmeye karşı koruma altına alınanlar haricinde her türlüsüne karşıyım.
0
eeb
(30.03.21)
Ben komple sisteme karşıyım. Para verip nadir hayvan avlayan Amerikalıya özel izin veren bakanlık aynı hayvanı hayvanat bahçesine kapatınca mı iyi oluyor, sorarım size.
0
prole
(30.03.21)
Hayvanat bahçesi derken hangilerini kastediyoruz? Mesela black jaguar white tiger var onlar koruyor. Bir de bizim avmlerde hapsedilenler var..
0
suicides underground
(30.03.21)
Değilim.
Benim çocuğumun hatta benim de zurafayi, aslanı, zebrayi, gergedani filan görüp tanıyabilecegi tek yer. Böylelikle hayvan sevgisi bile kazanılabilir.
Tabiki hiç bir eziyet görmeyeceğini ve doğal ortamına en yakın şekilde yaşayabileceğini varsayarsak.
0
etna
(30.03.21)
Herhangi bir hayvanı doğal ortamından başka bir bölgeye transfer etmenin bir gerekçesi olamaz

Doğada ölen bir canlı başka bir canlının yaşamasını sağlıyor, müdahale olmadan dünya kendi dengesini buluyor
0
freebird5406_2
(30.03.21)
Hayvanat bahçelerine karşıyım, özellikle "ay çocuklarımız hayvanlarla tanışıyor" diyenlere özellikle uyuzum. Çocukken zürafayla tanışınca bir şey olacak sanki. (Ben yazarken yoktu ama yukarıda denmiş, üzgünüm.)
Milli parklar konusunda ne var bilmiyorum, normal bir doğal ortamın inşaattan vs. korunması değil mi?
0
whoosie
(30.03.21)
Karşıyım. Özellikle Türkiye'deki gibi hayvanları ufacık alanlara kapatan, hayvanı yaşadığı iklimden koparan hayvanat bahçelerine, akvaryumlara vs karşıyım. Doğal yaşam alanı erafında düzenlenen ve hayvanları uzaktan gözlemeyi sağlayan, kocaman arazilere kurulu parklar yapılır, turist olarak gidip izleriz, o ok.

Ayrıca zürafayı fili görünce ne oluyor +1 Belgesel izleyin.

Ayrıca neye göre "daha iyi"? Hayvanların doğal ortamına ve doğal seleksiyona müdahalenin iyi olduğunu düşünmüyorum. (Panda gibi tehlike altında olan türler dışında.)
0
kobuzchu kiz
(30.03.21)
Fillerin zürafalarin yavrusu hayatında bir kez insan gorsun diye beni yillar boyu küçücük bir kafese kapattıklarini dusunuyorum ve evet karsiyim. Evde kocaman televizyon, doğal ortaminda binbir cesit açıdan çekilmiş hayvanlarin belgeselleri var, çocuğum oradan cok daha ayrıntılı tanışabilir hayvanlarla.
0
instant crush
(30.03.21)
tabii ki karşıyım.
bir şeyi sevmek için illa onu yakından görmek gerekmiyor. kaldı ki, hayvanat bahçesine giden bir çocuk hayvan sevgisini değil, başka bir canlıyı kendi keyfi-isteği için esaret altında tutmanın normal olduğunu - o an fakında olmasa da-öğrenir.
bir kutup ayısının, yazları 40 derece geçen bir yerde, duvarlarında buzul resimleri olan klimalı bir odaya kapatılmasının;
uçsuz bucaksız okyanusta yüzmesi gereken bir yunusun bir akvaryuma-su tankına hapsedilmesinin;
ormanlar kralı aslanın sürekli sakinleştirici ilaçlarla bir yavru kediye dönüştürülmesinin savunulacak bir tarafını görmüyorum ben.
önüne iki tane cılız ağaç dikilmiş zürafanın, maymunun kendini doğal ortamında sanacak kadar akılsız-içgüdüsüz olduğunu sanmıyorsunuzdur umarım.

böyle ortamlar ancak koruma altına alınması gereken türler ya da rehabilitasyona ihtiyacı olan, doğada yaşayamayacak durumda, sakat, travmalı vs canlılar için kabul edilebilir yerler.
0
treize
(30.03.21)
hayvanat bahçesine kesinlikle karşıyım, hayatımda bir kere gittim gerçek manada moralimiz bozuldu hayvanları görünce. milli park tartışılır, milli parklar olmasa epey bir yeşil alan otel olurdu ülkemizde.
0
roket adam
(30.03.21)
Ben karşı değilim.

Hayvanat bahçeleri aslında bir araştırma ve bilim merkezi. Bir sürü veteriner ve biyolog o hayvanlar üzerinde çalışıyor ve araştırma yapıyor, ziyaretçi kısmı para için yapılan bir şey, yoksa asıl amaçları o değil. Ki o da mecburiyetten yani, yoksa "bilim yapılsın" diye kimse cebinden para vermeye gönüllü değil. Kötü koşullar için de aynısı geçerli. İnsanlar para vermezse koşullar kötü olur, bunun çözümü de yasakçılık değil.

Kaldı ki doğada soyu tükenen ama hayvanat bahçelerinde korundukları için çoğaltılıp tekrar doğaya salınan bir sürü hayvan türü var. Hayvanat bahçelerinin kaldırılması bir sürü canlının soyunun tükenmesine yol açacak, pek hayvansever bir tavır değil.
0
plutongezegendegilmi
(30.03.21)
Koruma ve nesli tükenmekte olan hayvan kısmı fasafiso. Afrika'dan vb. bir sürü hayvanı sadece gösteri ve para kazanma amaçlı getiriyorlar. Pandemi'nin bir nedeni de insan hayvan ilişkisinin bozulması. Doğaya bu şekilde müdahale edip, hayvanların yaşam alanlarını daraltıp, onları seyirlik bir malzeme gibi görüp bazı sınırları aşarsanız, bu ilişki size hastalık olarak dönecek.
0
kaset
(30.03.21)
Hayvanların esaret altında tutulduğu yerlere karşıyım. Çoğu hayvanat bahçesi hayvanlara ağır psikolojik şiddet uygulanan yerler ve bunun sonuçlarına ulaşmak zor değil. Bu şekilde çocuğa hayvan sevgisi değil hayvan şiddeti ögretilir zaten. Bunu söylemeye gerek yok bile ama şiddet sadece fiziksel değildir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
Bir canlıyı ömru boyunca bir yere hapsetmek, bir çocuğun görecek olmasıyla izah edilemez. Üstelik hapaedildigi yer de kendi doğasına yüzde yüz aykırı bir yer.

Burada çocuklara öğretilen şey hayvanların hapsedilecegi, hayvan sevgisi değil.
0
howfaristhesky
(30.03.21)
milli park olayina kesinlikle karsi degilim, turkiye gibi bir ulkede betonlasmayi onlemenin yolu mumkun oldugu kadar alani sit alani, milli park, askeri bolge, kutsal bolge falan ilan etmek..

hayvanat bahcesine siddetle karsiyim..
0
cooperr
(30.03.21)
(4)

Yurtdisindan telefon isleri - ikinci el

acid rain
Selamlar, yaklasik 3 yildir (yurtdisinda) kullandigim iphone’u anneme vereyim diyorum Turkiye’de. Bu eski telefonlar icin de pasaport kaydi vergi harci vb gerekiyor mu?
Selamlar, yaklasik 3 yildir (yurtdisinda) kullandigim iphone’u anneme vereyim diyorum Turkiye’de. Bu eski telefonlar icin de pasaport kaydi vergi harci vb gerekiyor mu?
0
acid rain
(30.03.21)
Bilerek konuşmuyorum yorum yapıyorum, yanlış eksik olabilir.
Bu kapanmalar Türkiye ye yasal yoldan sokulan ya da pasaport kaydı yapılmış IMEI lerin listesinden kontrol edilerek yapılıyor. Yani o listeye girmek lazım bunun için de kayıt lazım.
Muhtemelen gerekecektir yani
0
kisa
(30.03.21)
eski yeni fark etmez, kaydini yaptirmazsan bir sure sonra kitliyorlar..
0
cooperr
(30.03.21)
Hat annenin üstüne ise annenin pasaportuna kaydettirilmesi lazım. Yoksa çalışmaz.
0
sutlu nescafe
(30.03.21)
Kayit yaptirmadan kullanma suresi 365 gune cikti.

Eger kayit yaptirilmak istenirse 1800 civarinda bir bedeli var, telefonda kullanilacak hattin sahibinin uzerine kayit edilmesi gerekir. (Pasaport ona ait olmali)
0
fakyoras
(30.03.21)
(8)

Klima hk.

esinikaybetmiscorap.
Merhabalar, Aklımızda mitsubishi electric klima almak var 6500 gibi bir fiyata ekteki ürünü alabiliyoruz, bütçemiz o aralıkta ama tabi görüntü olarak çok klasik bir model. Aynı fiyata bosch’ta ekteki ürünü de beğendik daha şık duruyor. Ama mitsubishi electric en iyisi denildiği için tipini çok önems
Merhabalar,

Aklımızda mitsubishi electric klima almak var 6500 gibi bir fiyata ekteki ürünü alabiliyoruz, bütçemiz o aralıkta ama tabi görüntü olarak çok klasik bir model. Aynı fiyata bosch’ta ekteki ürünü de beğendik daha şık duruyor. Ama mitsubishi electric en iyisi denildiği için tipini çok önemsemeyip direkt onu mu alalım yoksa tipi önemli diğer markalarada mı bakalım?

Fikirlerinizi merak ediyorum.

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(29.03.21)
gecen de mitsubishi cok iyi demislerdi. bence de ve en onemlisi de ulke sartlari olarak sekil semal bir yana kaliteli olandan yana kullanmalisiniz oyunuzu. bir fikir olarak belirttim.
0
evimin paspasi
(29.03.21)
daikin, mitsubishi bu işin mercedesi bmwsidir.
0
false pretension
(29.03.21)
Ben mitsubishi taktırdım ve oldukça memnunum. Alırsanız, melcloud app ile uzaktan kullanmak için gerekli aparatı da taktırmanızı tavsiye ederim, tabi model bunu destekliyorsa.
0
harmanyeri
(29.03.21)
markadan daha önemli olan şey evinizin alanı ve bu alana göre klimanın btu değeri. yani büyük eve düşük btu değerli bir klima alırsanız elinizde patlar.
0
uuth
(29.03.21)
mitsubishi sikintisiz 15 sene + goturuyor, tecrube ile sabit.
Boyle islere bulasirken aklima hep yahudilerin "ucuz mal alacak kadar zengin degilim" lafi gelir..
0
cooperr
(30.03.21)
Kışın ısınma amaçlı da alıyorsanız boschu eleyin. Mitsubishi ve Daikin biraz da isim satar. Bunların yanında Hitachi ve panosonic de bakın.
0
fikox
(30.03.21)
klima alırken tasarımını hiç umursamam.. klima inverter mı değil mi, bir de teknik servis ağı yaygın mı bunlara bakarım.. mesela yazın aşırı sıcaklarda klima arızalandı diyelim, teknik servis bir hafta on gün sonraya gün verirse ne yapacaksınız bence bu gibi detaylar önemli.. reklam olmasın ben beko klima kullanıyorum bir sorun olursa ertesi gün şak diye geliyorlar.. 3 yıl standart garantinin üzerine 4 yıl ek garanti de satın aldım pırıl pırıl oldu.. bol şanslar
0
strobist
(30.03.21)
Boschu çıkartın. Hiçbir avantajı, teknolojisi yok.

M kareyi iyi hesaplayın. Hatta arçelik'ten servis çağırın keşfe. Daha sonra donanımhaber'deki klima önerisi başlığına göz atın.
0
elitoangelito
(30.03.21)
(25)

İngiltere denince aklınıza ne geliyor?

avatar is back
Benim kafamda pek bişey canlanmıyor ama ilk olarak akla ne gelir ne gelmeli? Örneğin Almanya denince direkt otomobilleri, disiplinleri, makine konusundaki başarıları geliyor. Hakeza japonya deyince de çok ve gereksiz çalışkan insanlar, biraz özgüvensiz ve sessiz sakin tipler aklıma geliyor. Nerdeys
Benim kafamda pek bişey canlanmıyor ama ilk olarak akla ne gelir ne gelmeli?

Örneğin Almanya denince direkt otomobilleri, disiplinleri, makine konusundaki başarıları geliyor. Hakeza japonya deyince de çok ve gereksiz çalışkan insanlar, biraz özgüvensiz ve sessiz sakin tipler aklıma geliyor. Nerdeyse her ülke için kafamda direkt beliren şeyler var ama ingiltere için hiç bişey yok.

Aklımıza ilk ne gelmeli?
0
avatar is back
(29.03.21)
Ters yönden akan trafik.
0
elijahz
(29.03.21)
Sicak soguk cift musluk.
0
Anjelik
(29.03.21)
Yağmur, gri hava
0
cometome
(29.03.21)
bol yağış hatta bundan mütevellit yağmur geçirmeyen ürünler üzerine iyiler. sky bisiklet takımı, bradley wiggins, chris froome, churchill, prenses diana, elton john, beatles, oasis, futbol, wimbledon tenis turnuvası, ortaçağ kaleleri, harry potter, england double decker (kendilerine has dizaynı olan kırmızı iki katlı otobüs), black cab (siyah taksi), london eye ve O2 arena. olmazsa olmaz bir de stonehenge tabii ki.

edit: sütlü çay, bbc ve rolls royce
0
evimin paspasi
(29.03.21)
kırmızı telefon kulübesi ve çift katlı otobüsler.
0
etna
(29.03.21)
Eski sevgilim :(
0
mirty
(29.03.21)
Müzik. 60-80 arası İngiltere'den çıkan gruplar müzikte çıtayı arşa koymuştur kendi görüşüme göre.
0
brillant comme une larme
(29.03.21)
University of Cambridge ve Oxford geliyor. Baska bi sey gemesine gerek yok benim icin :D
0
e mice
(29.03.21)
Güzel müzik
0
freebird5406_2
(29.03.21)
Michael Owen
Yağmur
0
paramolacak
(29.03.21)
sömürgeler, snobluk, kırmızı telefon klübeleri.
0
roket adam
(29.03.21)
kotu disler/agiz yapisi
0
hot potato
(29.03.21)
Aşırı beyaz tenli insanlar ve yağmur.
0
chicha_v2
(29.03.21)
kapalı gri yağmurlu boğucu havası.
0
candide
(29.03.21)
Pub, publar, bira, dışarda ayakta içen kalabalık.
0
archmage mahmut
(29.03.21)
Harry Potter, İngiliz sterlini
0
dissendium
(29.03.21)
sömürgecilik ve futbol.
0
outis2
(29.03.21)
kurallar ve sıraya girme kültürü. Kurallara müthiş bağlılar (benim gördüğüm) ve mesela After Life dizisinde de işlenen "sen çocuk değilsin, çocuk menüsü alamazsın, az yiyeceksen de yapacak bişey yok" muhabbetini birebir yaşadım mesela :D

pub, aksanları vs. de gelebilir tabii.

edit: Şunu most british thing diye paylaşıyorlardı:D
static.standard.co.uk
0
nhk ni youkosu
(29.03.21)
yaklasik 25 sene once gittim. aklima ilk gelen seyler:

zebra crossing
taksiler
bol patates haslamali yemekler
soguk insanlar
devamli kapali hava
yanyana onlarca futbol sahasi ustunde kosturan yuzlerce cocuk
0
cooperr
(30.03.21)
fish n chips
abur cubur sagliksiz beslenen insanlarin coklugu, takeaway kulturu
kapali, gri hava
her seye thank you, sorry (adam, kadin otobuste kartini bastiktan sonra bile thank you diyen var, sanki belese bindirdi sofor)
Alright (hasta mi gozukuyorum, uykulu mu gozukuyorum diye ilk 1 hafta ciddi ciddi yuzumu inceliyordum, uzuluyordum)
park bahce acik havada ciddi ciddi spor, egzerzis yapan insanlar
Hintli, Turk, Kurt bakkallar
Her mahallede bir kebapci, bizim expatimiz kebapcilar aslinda
Hello, hi, alright darling diye karsilayan dukkan teyzesi
Toplum icinde yuksek sesle rap soyleyen, dinleyen siyahi ergenler, bulasmayin picaklarlar:) Dua mi okuyor lan bu diyorsun agresif agresif rap soyluyor adam kendi kendine
0
neverletyougodown
(30.03.21)
müzik ve işçi sınıfı.
0
isveperver
(30.03.21)
Kahvaltıda sosisin yanına fasulye yemeleri
0
stronzo
(30.03.21)
kırmızı otobüs
siyah taksi,
kırmızı telefon kulubeleri,
london eye
monarşi
kraliçe
0
liberal
(30.03.21)
hiç gitmedim ama görüp duyduklarımdan: kapalı hava, müzik, publar, premier league, çarpık dişli insanlar, siyah taksi, iki katlı kırmızı otobüs:)
0
nothing in my way
(30.03.21)
yagmur,
muzik,
publari,
ingiliz kibri,
somurgecilik,
0
baldur2
(30.03.21)
(6)

Koska Tahin Neden Bu Kadar Pahali?

pantepember
Koska'nin tahini diger markalarin (Sitoglu, Seyitoglu, Torku vb) iki kati fiyatta. Neden boyle? Kalite farkindan dolayi mi? Evetse, hangi acidan daha kaliteli?Genellikle Koska aliyorum ama acaba bos yere mi fazla oduyorum?
Koska'nin tahini diger markalarin (Sitoglu, Seyitoglu, Torku vb) iki kati fiyatta. Neden boyle? Kalite farkindan dolayi mi? Evetse, hangi acidan daha kaliteli?

Genellikle Koska aliyorum ama acaba bos yere mi fazla oduyorum?
0
pantepember
(29.03.21)
bence fazla yere ödüyorsun.
0
sutlu nescafe
(29.03.21)
marka değerinin yüksek olması bir faktör. bir de diğerleri bu kadar iyi mi değil mi bilemiyorum. her mamülde olduğu gibi bunda da soğuk sıkım vs bir dolu farklılıklar vardır.
0
co2s2
(29.03.21)
susam pahalı bir nesne ve ne yazık ki her şeyde olduğu gibi susamda da "çin" etkisi var.. yerli susam çin susamına göre daha lezzetli ve kaliteli fakat üretimi ne yazık ki yurt içi ihtiyacı karşılayacak seviyede değil.. fabrikalar ucuz olan ithal susamı tercih ettiği için çiftçi açısından tercih edilebilir olmuyor.. üretim düşüyor - fiyat artıyor.. hep birbirini tetikleyen süreçler.. kısır döngü..

aldığınız tahinin üzerinde yerli susam kullanıp kullanmadıklarını belirten bir ibare arayın.. fark bundan kaynaklanıyor olabilir..
0
sahlanankoc
(29.03.21)
kalite farki

digerlerini de yedim ama hicbiri koska gibi degil. kactan aliyorsun? ben en son 42 lira verdim sanirim 1100gr koska tahine
0
nibba
(29.03.21)
Hiçbir tahin Koska'nınki kadar lezzetli gelmiyor. Fiyat farkına değdiğini düşünüyorum.
0
msb
(29.03.21)
Urun kalitesi + Kalite kontrol masrafi + reklam masraflari + marka degeri + vesaire
0
cooperr
(30.03.21)
(15)

duyuru erkeklerine sorum, matkabınız var mı?

roket adam
ev işlerini seviyorum ama matkap kadar az kullanılan ama insanların birbirinden istemeye çekindiği - ortak kullanmadığı bir şey daha yoktur herhalde. şimdi birkaç kez lazım oldu, bi iki arkadaştan aldım ama şu anda deli gibi matkap almak istiyorum. bir yandan da kafam lan 350 lira verme şimdi boşver
ev işlerini seviyorum ama matkap kadar az kullanılan ama insanların birbirinden istemeye çekindiği - ortak kullanmadığı bir şey daha yoktur herhalde. şimdi birkaç kez lazım oldu, bi iki arkadaştan aldım ama şu anda deli gibi matkap almak istiyorum. bir yandan da kafam lan 350 lira verme şimdi boşver kırk yılda bir lazım olacak diyor.

sizin matkabınız var mı? sizce ben de alayım mı 31 yaşında bu işleri seven bir roket olarak?

Düşündüklerim bunlar:
www.amazon.com.tr
amzn.to

Edit: şarjlı vidalamam var bosch ixo, bir de dremel'im var. fırsat bulsam da kullansam diye can atıyorum ashshshk
0
roket adam
(26.03.21)
bende full takım var elektrik v.b işlerle uğraştığım için,
kırıcı-delici
şarjlı vidalama
tilki kuyruğu
avuç içi taşlama
akrobat merdiven v.b
evinin önünde araç olması gibi bir şey, insana inanılmaz bir güven veriyor..
0
sealth
(26.03.21)
yok ama daha cok elektronikle alakali oldugum icin. bir de bizim burada herkeste matkap var istedigimde veriyorlar. :p her turlu yedek parca, elektronik komponentler, macun, tornavida ucu var bende. para olunca sarjli vidalama siparis edecegim ama.
0
nibba
(26.03.21)
yoktu, babamın zoruyla 3 sene evvel aldık. hoşumuza gitti, bosch bütün seri hemen hemen tamamladık diyebilirim. müstakil ev için inanılmaz faydalı oldu. 2 delme 3 sıkmaya 150 den aşağı almayan ustalardan da kurtulduk.
0
ada meltemi
(26.03.21)
hahah benzer nedenlerden dolayı almıştım ben de, belki üç ayda bir defa ancak kullanıyorum ama en azından sağa sola sorma derdi kalmıyor. sık kullanmayacağım için de einhell marka bir tane almıştım, gayet yeterli.

şimdi de yine antin kuntin aletler bakıyorum ama kullanmayacağıma eminim.
0
sanal uyku
(26.03.21)
şarjlı vidalamanın torku düşük, duvarda zorlanırsın, o yüzden
al ama bu linktekileri değil, hız ayarı olan bir tanesini al, linktekiler kademeli hızlı.
0
esref
(26.03.21)
ben de bosch almistim yeni modellerden , kampanyasi ile yaninda li-ion pil vermislerdi bir de matkap uclari.
0
evimin paspasi
(26.03.21)
al.
bazı şeyler ömürlüktür.
evin erkeği / babası olarak tamir çantası + matkap ve aksesuvarları +çekiç vs aletleri.
ve oğluna da öğret :-)
0
ankara06
(26.03.21)
var olmamı. black and decker var 450w'lık nerden baksan 20 yıllıktır. ömürlük oluyor genelde. 3-4 ayda bir kez işim düşüyor. bu tür aletlerde ben black&deckercıyım ama boschta fena değildir.
0
false pretension
(26.03.21)
Erkek adamin ufak da olsa bir takim cantasi olmali ya, bizim ceyizimiz de bu.
Yapi$tir diyorum.
0
cooperr
(26.03.21)
Duyuru kadınlarının neyi eksik :(
Matkabımız var, arkadaştan ödünç almaktan bıkınca indirimde aldık bir tane. Bence her evin takım çantasına lazım.
0
kobuzchu kiz
(26.03.21)
Kobuzchu +1. Kadınlar tamirat tadilat yapmıyor mu? Ayıb ettin.

Matkap evin temel direğidir, en sevdiğim alettir. Hiç düşünme al. Ayrıca baya da lazım oluyor bence, öyle aldım kenarda dursun aleti olmadığını düşünüyorum.
0
buff
(26.03.21)
Evet, kadınları nedense bu işin dışında bırakmışım, kusura bakmayın :)

Aldım gitti ya, bulunsun bi tane dediğiniz gibi. Geçen gün Bosch IXO'nun şarjlı tornavidasına matkap ucu takıp duvar delmeye cebelleştim, rezalet oldu bunun bir şekilde üstesinden gelmem lazımdı :)
0
🌸roket adam
(26.03.21)
gaza gelip profesyonel bosch aldim, sanirim en fazla bir kere kullandim.

ev islerinde super kabiliyetliyimdir. hala vidanin ne yone cevrilecegini bilmiyorum.
0
camussar
(27.03.21)
Hocam ben de senin gibi bir ikilemde kalıp almıştım birkaç ay önce. Çok memnunum. Ufak bir iş olduğunda gidip arkadaştan rica edeyim su gün alirim vs derdi yok. Kafana göre yapıştırıp geçiyorsun oh mis. Ayrıca yukarıda da bahsedildiği gibi ömürlük alet bunlar. Ben de maddi olarak zorlamayacaksa tavsiye ederim
0
kolaygelsin
(27.03.21)
var var, zaman icerisinde aldigim biri sütun matkap, biri kırıcı-delici, ikisi akülü vidalama, iki de normal elektrikli olmak üzere 6 tane matkabım var. ikişerden canavar, kaynak makinası, kompil bir atolye dolusu alet var da, detaya girmiyim :D
0
chezidek
(27.03.21)
(34)

doğmak üzere olan kızıma isim seçelim mi? :)

jonestown
doğuma 1 hafta falan kaldı ama isime karar veremedik bi türlü, eşim de pes etti bana bıraktı zira çok kararsız biriyim. 2 kedim var onlara bile isim bulamayıp birine oğlum birine kızım dedim düşünün.. seçenekleri yazayım bi anket yapalım dedim. SimayAybeniz (en içime sinen bu ama aydeniz anlarlar ka
doğuma 1 hafta falan kaldı ama isime karar veremedik bi türlü, eşim de pes etti bana bıraktı zira çok kararsız biriyim. 2 kedim var onlara bile isim bulamayıp birine oğlum birine kızım dedim düşünün.. seçenekleri yazayım bi anket yapalım dedim.

Simay
Aybeniz (en içime sinen bu ama aydeniz anlarlar karışır diyenler oldu)
ilke
Miray

farkettiğiniz gibi ay'lı isimleri seviyorum özellikle, farklı az duyulmuş isim önerilerinize de açığım :)
0
jonestown
(25.03.21)
Aylı isimleri seviyorsanız direk ay ismi koyun :) Nisan mesela
Miray daha iyi içlerinde
Ama Yaz koysanız keşke ben çok seviyorum Yaz ismini :)
Sağlıklı ve kolay doğum olur inşallah
0
coca cola
(25.03.21)
Boş ver bizi be :) koy içinden geleni.
Haa ben kızım olsa nagehan koyardım:) soyadıyka kafiyeli olmasını öneririm. Kişiyi çok etkiliyor
0
sonuncu nokta
(25.03.21)
Kızım olsaydı Cemre veya Mevsim düşünüyorduk ama oğlumuz olacak.
0
suicides underground
(25.03.21)
Ceday olsun o zaman :)
0
freebird5406_2
(25.03.21)
Ben bu sıralar Lara ismini çok seviyorum. Hem yurt dışında da kullanılabilir. Bu arada Selay da olabilir ya da Nilay.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.03.21)
kişisel sıralamam:
miray
simay
aybeniz.

voleybol takımı kadrosu sayıyor gibi oldum.
aybeniz kızılderili ismi gibi. soluk beniz anlamında.

evet benzersiz ama gereksiz de. neden kız ömrü boyunca adını yanlış söyleyenleri düzeltsin ki? üstelik yurtdışına filan açılacak olursa diğer ikisiyle işi daha kolay olur.
0
filteria
(25.03.21)
sunay
0
cooperr
(25.03.21)
AyCan
0
ankara06
(25.03.21)
Yazdıklarınız içinde Simay.

Umay da düşünebilirsiniz.
0
opucuk baligi
(25.03.21)
Aydan güzel isim, çok da yaygın değil. Bir düşünün.
0
epistemic_regress
(25.03.21)
Aybeniz koyarsaniz ismi hep yanlis yazilir cok sıkıntı yasar. Uzulursunuz. Ayla koyun.
0
matilda
(25.03.21)
İlke ismini çok severim ben. Sağlıkla alırsınız umarım kızınızı kollarınıza :)
0
gmzo
(25.03.21)
aybeniz nedir ya? soluk benizli gibi

ada ismi guzel gibi
aysel
ayla

olabilir ay olsun diyorsaniz
0
exlibris
(25.03.21)
@

ay denilince aklına solukluk mu geliyor yahu herkesin, hiç öyle düşünmemiştim :)
0
🌸jonestown
(25.03.21)
Ayda
0
orient blue
(25.03.21)
meko
(25.03.21)
Aybeniz bence kotu bir isim :/
Soluk benizli kisi gibi.

Miray guzel
Ayla, Aydan, Simay...
0
kuehles blondes
(25.03.21)
Tomris.
0
mezarkabul
(25.03.21)
Aybeniz yerine aysima daha iyi olamaz mı en azından anlamı daha güzel, ayyuzlu demek. Bir de Aylin,Ayda da olabilir.
0
Rh Negatif
(26.03.21)
Miray diye eski sevgilim vardı, o yüzden sempatim diğerlerine kıyasla fazla. Miray +1
0
son feci skilacci
(26.03.21)
Aybeniz koymayin :( aytemiz gibi...
bu yazdiklarinizda en guzeli Miray bence. anlami nedir bilmem ama kulaga hos geliyor.


aydan, ayla gibi isimleri severim ben de. bir de soyisimle olan uyumu da onemli. soyadiniz parlak olsaydi mesela Aydan Parlak, soyadiniz yildiz olsaydi Ayla Yildiz gibi...
0
yoggi
(26.03.21)
miray > simay > ilke
0
deartheodosia
(26.03.21)
Miray ismi, Farsça kökenlidir. Anlam itibariyle ay gibi ışık saçan demektir.
Miray ismi, yumuşak başlılığı, güzel huyu temsil eder.
Miray ismi Kur'an'da geçmemektedir.

Güzel. Oyum Miray'a!
0
new day new life
(26.03.21)
aybeniz bence de aytemiz gibi, biraz talihsiz olabilecek bir isim.

miray da, simay da, ilke de tanıdım.
direkt o kişileri çağrıştırdığı için önyargısız fikir vermem zor ama fonetik olarak bence de içlerinde en iyisi miray.

"ay"lı isim olarak da en sevdiğim "aylin".
aylinler de tatlı olur genelde.
0
blatta hiberna
(26.03.21)
İlke çok güzel. Duru diyecektim.
0
EasyTiger
(26.03.21)
aybeniz'i çok sevdiyseniz ayben koyun. aybeniz gerçekten kötü bir isim.

diğer seçeneklerin tamamı güzel. parantezi yazmadan sorsanız ilk aybeniz'i elerdim.
0
kibritsuyu
(26.03.21)
Aybeniz koymayin demeye geldim. Digerleri guzel isimler.
0
pofudukayi
(26.03.21)
ilay
0
xrated
(26.03.21)
Mayıs
0
FAtE
(26.03.21)
@freebird5406_2 sfadfasd

bunlardan ben ilke yi daha çok begendim
ışık
güneş
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(26.03.21)
Aybeniz koymayın, ayrıca "Simay benim karım lan" Simay güzel isim.

Benim hep tavsiyem iki isim koyun, soy adı ile fonetik olarak uyumlu iki isim koyun.

Allah sağlıklı ve hayırlı bir evlat olmasını nasip etsin .
0
John Bloor
(26.03.21)
İlke. Andımızı getiriyor akıllara. Dolayısıyla çocukluğumuzu da. Ekseriyetle de çocukluk akla gelince pozitif duygu yükleniyor insan.
0
onemoremile
(26.03.21)
aybeniz koymayın.

miray +1
0
contavolta
(26.03.21)
bana göre kızımın ismi en güzel isim :)

deniz
0
lostys
(26.03.21)
(8)

Yurtdışında yüksek lisans yapmak

hayati cozemeyen adam
Selam ahali, çok çalışkan olmayan fakat ilgilendiği konuyla ilgili de çalışmayı seven birisi için Hollanda’da orta düzey bir üniversitede yüksek çok zorlar mı ? Türkiye’de orta sınıf bir üni’den , 2,45 ortalama ile ( ilk 2 sene kitap açmamıştım ) , eğitim dili %100 ingilizce şekilde işletme’den mezu
Selam ahali, çok çalışkan olmayan fakat ilgilendiği konuyla ilgili de çalışmayı seven birisi için Hollanda’da orta düzey bir üniversitede yüksek çok zorlar mı ? Türkiye’de orta sınıf bir üni’den , 2,45 ortalama ile ( ilk 2 sene kitap açmamıştım ) , eğitim dili %100 ingilizce şekilde işletme’den mezun olacağım. Yüksek için işletme yönetimi ve organizasyon, pazarlama gibi sözel bölümleri düşünebilirsiniz. Ek olarak 2,45 sanırım biraz düşük gibi ama ab vatandaşlığım var ve görüştüğüm 2-3 kişi bu sayede bulup / düşük ücretlerle vs okuyabilirsin dedi.

Siz ne düşünüyorsunuz ? Okuldan atılma durumları vs oluyor mu ? Girmesine gireriz de çıkılır mı ? Gözümü çok korkutanlar da var. Amacım akademi değil, yüksek yaparken staj yapmak ve daha sonrasında orada özel sektörde iş bulup çalışmak, mevcut halimle bunu pek mümkün görmüyorum.

Teşekkür ederim.
0
hayati cozemeyen adam
(25.03.21)
Yani evet Avrupa'nin gelismis ulkelerinde egitim Turkiye'deki universitelerden cok cok daha siki. Surekli okuma, odev, sunum vs yapacaksin ve dersler senin bilgiye erisimin/arastirma yapman uzerinden yuruyecek. Bence bu disipline alisik olmadigin icin (ve sinif arkadaslarin buyuk oranda alisik olacagi icin) zorlanirsin.

Gozunu korkutanlar haksiz degil ama eninde sonunda zaten gunde 7-8 saat calisma gercegiyle yuzlesiyor insan. Hollanda'da master yapmasan ve onun yerine Turkiye'de ise girsen gene isletme okurken 1 donemde yaptigin isi/calismayi 1 haftada yapman gerekecek. Dolayisiyla ben olsam sansimi denerdim.
0
hot potato
(25.03.21)
Girebildigin okulu tembellik yapmazsan bitirirsin. Zaten senin kalibreni asan okullara almazlar.

Ortalaman dusuk o yuzden cok bilinmeyen okullardaki proflar ile iletisime gec, okulun kabul notu 2.75 - 3.0 arasi olsa bile hoca seni iceri sokabilir.
0
cooperr
(25.03.21)
@cooperr ya aslinda baya giren varmis bu ortalamalar ile, illa 2,5 civarına alan okullar da bulurum diyorum yani koca memleket, sans biraz yüzümüze güler herhalde.

tillburg nasildir bilmiyorum ama mezuniyetten sonra %97’si memnuniyet belirtmiş, 1 sene sonra en düşük müydü ortalama miydi bilmiyorum maaşlar 3000 euro imiş gross mezunlardan.

1 yıllık tabi o. 1 yıl - 2 yıl ve tezli tezsiz çok farkeder mi acaba ? özel sektör düşünen birisi için tezsiz olmasının dezavantajı var mıdır ?
0
🌸hayati cozemeyen adam
(25.03.21)
Merhaba,
Bu sene Hollanda’da yl’ye başlıyorum nasipse. Kabul almanın görece kolay olduğu bir yer Hollanda ama 2,45 sahiden düşük. Okul ücretleri eu vatandaşları için 2000 euro civarı aylık 1000 euro da yaşam masrafı düşünün toplam 15k euro yıllık ihtiyaç olur. Sorular olursa özelden cevaplayabilirim. Bol şans.
0
but that was just a dream
(25.03.21)
@but that was çok teşekkürler, ikimize de bol şans, mesaj atacağım sözlükten.

evet maalesef ilk yillar çok saldim, aslında yaz okulunda biraz düzeltebilirim ama 2.45 le deneyeceğim gibi şansımı.
0
🌸hayati cozemeyen adam
(25.03.21)
@hayati cozemeyen adam

Tezsizde supervisor olmayacagi icin sistem seni ortalamadan eler buyuk ihtimal.
tezli olunca insan faktoru devreye giriyor, o yuzden bence senin tezli yapman lazim. Tezsiz daha cok bir yandan calisip bir yandan okuyanlar icin avantajli. Tezli ya da tezsiz sonucta aldigin diploma ayni.

Is bulmada avantaji olur mu bilmem, sektore bagli. Benim muhendislikte pek isime yaramadi, hatta zorlastirdi ilk etapta diyebilirim.

Dedigim gibi herkesin gitmek istemedigi okullardaki proflari kovala, nabiz yokla. Birinui kafalarsan senin isini halleder buyuk ihtimal.

Hollanda'daki okullar ve maaslar hakkinda bilgim yok malesef.
0
cooperr
(25.03.21)
@coooerr aslında bende tam olarak bi yandan çalışıp bir yandan okumak istiyordum. alanımla ilgili staj ya da part time başka iş. bi araştırayım ikisinin olayını. proflara da dediğiniz gibi yoğunlaşıcam.
0
🌸hayati cozemeyen adam
(25.03.21)
hollanda'da tezsiz yuksek lisans diye bi sey yok. yani bir senelikler de tezli.

orta duzey uni de yok denebilir. yani hollanda universiteleri arasindaki fark (ranking/zorluk) oldukca az (ornegin belcikada uniler arasinda ucurum olabiliyor)

"Okuldan atilma durumlari oluyor mu?" evet. Binding study advice diye bir durum var. google'la bi. okuluna gore degisiyor. belli bir krediyi belli bir sure icinde veremezsen okuldan atiliyosun (bir sene icinde 48 ECTS gibi).

Edit: proflara ulasman bi sey degistirmez. Master icin bolume bir kabul produsuru vardir. onun disina cikilmaz.
0
lamartin
(26.03.21)
(15)

Zenginlik kaç liradan başlar?

msb
"O mu, o zengin yahu" diyeceğiniz kişinin aylık net geliri kaç TL olmalı?
"O mu, o zengin yahu" diyeceğiniz kişinin aylık net geliri kaç TL olmalı?
0
msb
(25.03.21)
Aylık gelire bağlı kişiye zengin demem.
0
zoghurt
(25.03.21)
@zoghurt, maaş gibi düşünmeyelim ama.
0
🌸msb
(25.03.21)
1 milyon liralık iyi bir ev, 1 milyon liralık iyi bir araba, 1 milyon liralık birikim ve ayda 15, 20 bin TL gelir varsa en alt seviyeden zengin derim. Çünkü bugün evi ve arabası olmayan, birikimi olmayan birini sadece aylık geliri dikkate alarak zengin kabul etmek mantıklı değil.
0
dissendium
(25.03.21)
Müstakil ev
Kaliteli bir araç
Yatırımlarda dolaşan min 250bin dolar
Aylık net 20bin gelir
0
avatar is back
(25.03.21)
aylık 60 70 bin almadan zor. 15 bin kafadan gider zaten ev benzin vs
0
ShadowOfMoon
(25.03.21)
"Pasif" geliri ayda net 50bin birim ise zenginlige giris yapmis diye dusunurum.
0
cooperr
(25.03.21)
göreceli bir durum. tanıdığım biri var çeşitli kalemlerden pasif geliri yıllık 1 milyonu geçiyor ve çift asgari maaşlı gibi yaşıyor. bu parayı yine risksiz garanti pasif gelir getirecek işlere bağlayarak her yıl servetini arttırıyor.

organize bölgede düşük-orta ölçekli fabrika sahibi birini biliyorum yıllık geliri 1 milyonu buluyor ve kral gibi yaşıyordu. 1 yıldır pandemi nedeniyle işleri bozuldu ve borçlarını ödemeyez duruma geldiğini biliyorum. son durumu hakkında bilgim yok.
0
phonex
(25.03.21)
maaşlı çalışan aylık geliri olarak konuşuyorsak hem tr hem avrupa için 5-6 bin dolardan itibaren kaymak tabakaya girersin.

net worth olarak bakarsak türkiye'de 2018 verilerine göre 100k - 1m dolar arası en zengin %1,9'a sokuyor seni, yani ülkenin %98,1'inden daha zengin oluyorsun. 1m dolar üstünde %0.1 demek. www.seffaflik.orgürkiyede-Gelir-ve-Servet-Eşitsizliği.pdf

tamamen imaj olarak bakarsan ben de güzel bir villa sahibiyse o kişiyi harbiden zengin addediyorum. tüm detaylarıyla gerçekten çok masraflı müstakil evi sürdürmek. otomobil vs bunlar bir şekilde çözülüyor ama evin ayda birkaç bin lira ısınma masrafı olabiliyor.
0
roket adam
(25.03.21)
ev var
araba var
çoluk çocuğu kolejlerde okutacak para var
yaz kış tatili için yurtdışı para var
yazlık var
pahalı hobi var

bu koşulları en 20 yıl boyunca sağlıyorsan bence lvl_1 zenginsin
0
duyurukullanıcısı
(25.03.21)
Bu vizyona bağlı bi durum. Ofiate bi arkadaş var, aynı yaştayız, onun babasından kalan evi var, evlenince kocasının aldığı evi var, 200 bin tl bandında bi arabası var. Çocuğu var. Benden düşük maaş alıypr ama maaşı alır almaz tamamını alışverişe yeme içmeye kıyafete harcıyor. Bense maaşı alıp 3 kuruş kenara koymaya çalışıp kalanıyla da ev kirasını ödeyip asgari şartlarda geçinmeye çalışıyorum.

Tüm maaşını keyfine harcayan, yazın da yurtdışına gitmese de kendi vizyonuna göre en kral tatili yapan bu adam zengindir bence.
0
turuncu tonlarda
(25.03.21)
1 milyon dolar nakiti varsa benim için zenginliğe giriş yapmış demektir.
0
nuisance
(25.03.21)
zenginlik gelire değil, servete bağlı bir şey bana göre.
aylık gelire bağlı kişi belki günün birinde "zengin" olabilir ama varlıklı olması zor.
0
blatta hiberna
(25.03.21)
öyle bir kavram yok ki. herkes farklı bir şey söyler çünkü zenginlik bir kıyastır tek başına bir olgu değildir.

bir kulübesi olan kişi sokakta yatan kişiye göre zengindir mesela. ya da bir şeye büyük demek için başka bir şeyle kıyaslamak gerekir. tek başına büyük demek bize bir fikir veremez.
0
das ende der welt
(25.03.21)
Aktif olarak çalışmayı bıraksa, yine de yaşadığı refah seviyesinde ömrünün sonuna kadar değişiklik olmayacak insanlara zengin derdim ben.
0
burfak
(25.03.21)
yazmayi planladigim seyi burfak yazmis ustte. Benim tek zenginlik tanimim budur.
0
turkuaz
(25.03.21)
(2)

Bel fıtığında bel omurgasını çıkarttıkları oluyor mu?

trablon
Beyler belimde 4-5 yıldır fıtık var bu fizik tedavideki bel hareketlerini yapıyorum sürekli ama ağrılar artıyor geçmiyor.Cem yılmaz ın bir sitcomunda benim L5 omurgayı aldılar ben bir 10 santim kısaldım diye espiri yapmıştı.Harbi oluyor mudur böyle bir şey?Ameliyatsız ölene kadar yaşayabilme imkanım
Beyler belimde 4-5 yıldır fıtık var bu fizik tedavideki bel hareketlerini yapıyorum sürekli ama ağrılar artıyor geçmiyor.

Cem yılmaz ın bir sitcomunda benim L5 omurgayı aldılar ben bir 10 santim kısaldım diye espiri yapmıştı.

Harbi oluyor mudur böyle bir şey?

Ameliyatsız ölene kadar yaşayabilme imkanımız var mı?
0
trablon
(24.03.21)
1. geçmiş olsun.
2. çıkarabilirler ama cem yılmaz modeli gibi değil :)
3. uzman bir doktorda ameliyat olun. ileri düzeyde ise yaş ilerledikçe size daha çok bela olacak.
4. ameliyatı görece zor bir hastalık ama iyi geçerse sonrasında çok rahat edersiniz.
0
helenart
(25.03.21)
Cikartsa bile yerine baska birsey takiyor ki fitiktan dolayi omurga cikartma olayi yok, diski torpuleyip yama yapiyor.

Benzer sikinti bende de var, bacakta uyusma yanma, ameliyatsiz butun opsiyonlari denedim, her seferinde daha da kotulesti ama ameliyatlik degilsin diyorlar.

Kimisini tak diye ameliyata aliyorlar, hallediyorlar bitiyor. Kimisi de benim gibi senelerce surunuyor. Aslinda 1 saatlik bir ameliyat, bu neyin tatavasi anlamadim gitti.

Gecmis olsun..
0
cooperr
(25.03.21)
(10)

Milletimiz hakkı olmadığı halde neden Türeci ve Şahin'i sahipleniyor?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bu Biontech Corona aşısı geliştirildiğinden beri Türkler hiç hakkı olmadığı yerde Özlem Türeci ve Uğur Şahin'i sahiplenip duruyor. Bu bilim insanlarına geçenlerde Alman hükümeti devlet nişanı verdi başarılarını onurlandırmak için. Bizimkiler o zamandan beri övüp duruyor. Yahu adam
Merhaba arkadaşlar,

Bu Biontech Corona aşısı geliştirildiğinden beri Türkler hiç hakkı olmadığı yerde Özlem Türeci ve Uğur Şahin'i sahiplenip duruyor. Bu bilim insanlarına geçenlerde Alman hükümeti devlet nişanı verdi başarılarını onurlandırmak için. Bizimkiler o zamandan beri övüp duruyor.

Yahu adamlar Almanya'da, Türkiye ile neredeyse hiçbir bağı kalmamış, adamlara hiçbir destek vermemişsin, ülkende tutamamışsın veya ülkene dönmelerini sağlayıp hizmetlerini kazanamamışsın. Adamlar el olmuş artık. Oturup "Biz nerede yanlış yaptık?" diye düşünecekleri yerde kendilerine ait olmayan bir başarıyla övünüyorlar. Neyin kafası bu? Yanılıyor muyum? Siz ne düşünüyorsunuz?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(24.03.21)
Biz buna milliyetçilik diyoruz. Zaten temelde hastalıklı bir düşünce bana göre.
0
himmet dayi
(24.03.21)
İki yüzlülük, üç kağıtçılık vs vs

Bizde genel olarak bir başarı elde edince herkes sahiplenir, ama o yola gelene kadar söverler, döverler, sallamazlar. Bu her durum için geçerli. Klasik Orta Doğu Kafası diyoruz biz buna
0
paramolacak
(24.03.21)
Belli bir kesim pek sahiplenmiyor yalnız, onların ajan olduklarını iddia edenleri bile gördüm.
0
kedimedi
(24.03.21)
Dogru ama bunu yapan tek millet biz degiliz..herkes kendine bir pay cikartma pesinde.
Anormal hareketler degil bunlar, ders cikartmak onemli.
0
cooperr
(24.03.21)
Ben onların gerçekten Türk olduklarını filan sanmıyorum. Gerçekten Türk iseler de, kendi vatanlarında terörü destekleyip körükleyen bir ülkeden devlet nişanı alabilmeleri ve hâlâ bu nişanı taşıyabilmeleri sebebiyle zaten Türklükten çıkarlar benim nazarımda. Bunu bir Alman yapsa yahudilikle suçlanır.
0
1bir1bir1
(24.03.21)
milliyetçi bi insan değilim, milliyetçilikten hoşlanmam.

ama mesela bu aşıyı bulan bilim insanları aynı şekilde Almanya'da yetişmiş Türk değil Yunan, Bulgar, Macar, Hırvat, İspanyol, Norveçli vs herhangi bir millet olsa, o ülkenin insanları gururlanırdı. Ortak kültür ve tarihe sahip olduğun birinin başarısıyla gururlanmak evrenseldir. Bence bu "Biz niye gururlanıyoruz, hakkımız yok" anlayışı da birazcık kendimizi ezmeyi sevmemizle alakalı.
0
nundu
(24.03.21)
birey olamamış insanların çoğunlukta olduğu cahil ve dolayısıyla milliyetçi toplumlarda sık rastlanan bir şey bu. fark ettiysen biz azerbaycan'ın eurovision başarısını bile sahipleniyoruz, aşı üretmiş bilim insanını mı sahiplenmeyeceğiz?

saygı duymak, gurur duymak, "bizden birileri" olduğu için mutlu olmak ayrı. ona bir şey diyemem. sıfır milliyetçi bir adam olmama rağmen böyle bir başarıya "topraam" imza attığı için ben de mutlu oluyorum ama bunu türkiye'ye mal etmek, bunun üzerinden ego mastürbasyonu yapmak, TÜRKÜYE ŞAK ŞAK ŞAK diye gaza gelmek falan acayip komik.

ya milliyetçilik böyle bir şey abi aslında işte. lisede bir arkadaşım vardı. izleyeceği dizi ve filmlerin listesini yapardı. her şeyden çok buna özenirdi... o filmleri asla izlemezdi. ben de burada bissürü duyuru açarım yıllardır, şunu mu yapiyim bunu mu yapiyim... plan yapmak, kendini önemli hissetmek, bir şeyler yapıyor olduğunu düşünmek insana iyi hissettirir. esasında hiçbir şey yapmıyorsundur ama buna tutunursun işte, kendini geliştiremediğin veya aşama kaydedemediğin için hayallerle yaşarsın. onu yaptık veya yapacağız diye debelenir durursun. elin oğlu çok güzel yaşar, güzel evlerde yaşar; sen gecekondunda "ben de şunu yapmıştım!1!" diye kendi kendine gururlanırsın...

milliyetçilik bundan çok farklı değil. o yüzden şaşırmıyorum. en büyük başarısı ölmeden 50 yaşına kadar gelmek olan çok fazla insan var bu ülkede. hep ezilmiş, baskılanmış, birey olmamış, başaramamış... farkında bile değil. hal böyle olunca almanya'nın imkanlarıyla aşı yapan insanı sahiplenmek, daha doğrusu bununla böbürlenmek normal.

şimdi bazı arkadaşlar, "ulan amma edebiyat parçalamışsın godo" diyebilir, onlara da bi şey diyemem ama bence böyle bu mesele biraz. boş toplum refleksi işte.
0
der meister
(24.03.21)
kesinlikle katılıyorum. almanya'nın övünmesi lazım, bizim değil. almanya için tam bir gurur tablosu. orada yetişen göçmenlerin dünyayı değiştiriyor, bence onlar için müthiş bir başarı. bizim için hiç bir şey.
0
roket adam
(24.03.21)
Ben birsey paylasmam ama asinin bulundugu gunden beri haberlerini paylasiyorum. Sebebi yabanci ev arkadaslarim (alman, yunan) asiyi turk bir cift bulmus dedi, ilk onlardan duydum.
Hem hosuma gitti, hem de almanya'da yetismis, kaliteli insanlar ama yine de kendilerinden gormuyorlar sanirim. Turk asilli falan bile demediler.
0
durgunfoton
(25.03.21)
Size katılıyorum. Adamların türkiye ile türklükle alakası yok. Köken olarak olsa da bu başarının sebebi almanyanın eğitim sistemi ve bu araştırma için gerekli zemini hazırlamış olması. Onların övünmesi gerekiyor.Türkiyenin övünmesi bence komik duruyor.
0
turuncu tonlarda
(25.03.21)
(11)

Ev satın almak için kötü zaman mı?

9kuyruklukedi
Herkes bir şey diyor. Kredi faizi düşecek evler yükselecek diyen var, kredi faizi artar evler ucuzlar diyen var. Herkes bir şey diyor. Siz ne yapardınız? Ne düşünüyorsunuz?
Herkes bir şey diyor. Kredi faizi düşecek evler yükselecek diyen var, kredi faizi artar evler ucuzlar diyen var. Herkes bir şey diyor. Siz ne yapardınız? Ne düşünüyorsunuz?
0
9kuyruklukedi
(24.03.21)
kendi eviniz mi olacak yatirim mi? Evin ne kadar pesinati elinizde hazir
0
turkuaz
(24.03.21)
kendi evimiz olacak, 4'te 1 peşinat ödemeyi düşünüyoruz.
0
🌸9kuyruklukedi
(24.03.21)
Ben olsam alırdın. Krediyi de ilerde güzel bi indirim olursa yapılandırabilirsin.
0
mg3929
(24.03.21)
kendi eviniz olacaksa pek piyasaya ona buna bakmadan biran once alip bitirmek lazim.
bence dogru zaman sizin hazir oldugunuz zaman. hayirli olsun.

yatirim olsaydi baska tabii..
0
cooperr
(24.03.21)
Araba aldığımız dönemde ÖTV indirimi olacak bekletin furyası vardı. Arabayı aldık. Fiyatlar fırladı. ÖTV indirimi olmadı. Hatta aksine ikinci el araçlardan alım satım vergisi alacaklar.

Yani paran varsa, şartların uygunsa alınır. Kalanı hep dedikodu. Kimse bilemez.
0
elorelia
(24.03.21)
fiyatlar da yüksek faizler de. ama yakında faizler düştüğünde fiyatlar daha da artacak maalesef, 2020'de tam olarak böyle oldu. eğer imkanınız varsa alın, krediyi sonra yapılandırırsınız gerekirse.
0
roket adam
(24.03.21)
1/4 peşinatla ve bu faizlerle girilmez. aman dikkat. en azından iş güvencenize göre karar verin.
0
alicandan
(24.03.21)
Konut kredisi faizlerinin dusmesi beklentisi bana gercekci gelmiyor. Herkesin dedikleri arasinda ayni olan ikisini yazmissin bu arada.
0
dunal
(24.03.21)
@507 ustadin lafinin ustune laf olmaz ama ben olsam begendigim ev cikarsa kacirmamaya calisirdim. Ev-borsa-doviz konularinda dogru zamani cogunlukla tutturamazsiniz.Hakli olup olmadiginiz anlasildiginda cok gec olur.Yatirim olsa almayin derdim ama kendi eviniz oldugu icin kacirilmamasi gereken bir ev ciktiginda atis serbest
0
turkuaz
(25.03.21)
peki ben de bir soru sorayım aradan :) ev fiyatının tamamı peşin olarak ödenecekse doğru zaman mıdır?
0
jepa
(25.03.21)
@e507 burada da mı yazıyormuşş, adam her yerde :)

e507 çok haklı ama konut piyasası da çok ilginç.
sonbaharda herkes faizler yükseliyor ev fiyatları düşecek diye bekledi fakat tersi oldu.

tabi olaya enflasyon ile bakmak gerekiyor, reel olarak ne kadar artıyor aslında evler?
0
nuisance
(25.03.21)
(3)

iş değişikliği durumları

totomançi
Duyuru sakinlerine selamlar,Sektörüm IT, yaş 34 son iş yerime kadar teknik personel olarak severek çalıştım. Mevcut işimde ise 3 yıldır çalışıyorum ilk başta memnundum servis tasarımı, ürün seçimi ve planlaması olarak ilerliyordum ancak son yılda müdür ve organizasyon değişikliğinden dolayı kendimi
Duyuru sakinlerine selamlar,

Sektörüm IT, yaş 34 son iş yerime kadar teknik personel olarak severek çalıştım. Mevcut işimde ise 3 yıldır çalışıyorum ilk başta memnundum servis tasarımı, ürün seçimi ve planlaması olarak ilerliyordum ancak son yılda müdür ve organizasyon değişikliğinden dolayı kendimi kariyerimle hiç alakası olmayan işler içerisinde buldum ve mevcut iş yerim dışında bu tecrübeyi kullanabileceğim yer yok.

Genelde iki yılda bir iş değişikliğim oldu artık iş değiştirmekte istemiyorum bir yerde kalıp ilerlemek istedim ancak çok mutsuzum. Pandemi dolayısıyla 1 senedir evden çalışıyorum bu durumdan memnunum ancak kalıcı olarak eve geçip geçmeyeceğimiz belli değil belki Haziran ayında işe çağıracaklar.

Şimdi yeni firma ile görüştüm. Yabancı menşeili bir firma, pozisyon teknik ve eski çalıştığım firmadan tanıdığım ve mentor olarak gördüğüm birisi de orada hatta kendisi bana referans oldu diyebilirim. Şartları işe sürekli evden çalışma, sertifika/eğitim desteği var. Maaşım ise değişmeyecek eski işimdeki maaşla devam edicem ve mevcut işimden çok daha yoğun ancak beni geliştirecek bir süreç olarak geçecek.

Bugüne kadar hep maaş artışıyla yaklaşık %20-30 aralığında arttırarak geçtiğim için bu durum hele ki bu enflasyon vs. şartlarında istediğim gibi olmadı ancak mutsuz olduğum da bir gerçek. Siz olsanız geçiş yapar mısınız ?
0
totomançi
(24.03.21)
teknik personel olarak tam ne yapıyorsun, onu da paylaşabilir misin?
bulunduğun firma partner, distribütör gibi bir yer mi? sadece danışmanlık mı?
yabancı dilin var mı?
gideceğin firmadaki iş tanımın ne?

it'de olan biri olarak bunları paylaşmadan bir şey diyemeyiz.
0
roket adam
(24.03.21)
ben bu durumu şeffaflıkla dile getirip geçerim
yani aynı maaşa da size geçerim ama motivasyonum için yüzde şu kadar maaş artışı almam mümkün olsa harika olurdu şeklinde
belki verirler, daha önce bende çalıştı

diyelim vermediler, yine geçerim, huzurun bedeli yok
0
superb
(24.03.21)
corporate ortamda 2-3 senede bir is degisikligi abzurd degil.

her ziplamada %20-25 artik almak ideal ama su anda onun tikandiysa ayni maasa da gecilebilir. ogrenme durduysa, isine sevmeden gidiyorsan vakit kaybetmeden uzamak en iyisi.

referansinla konusup gelmek istiyorum ama rakami biraz yukseltebilirler mi diye sorsan? %5-10 bile alsan iyi gelir..
0
cooperr
(24.03.21)
(7)

İngiltere'de evlensem, tekrar Türkiye'de başka bir evlilik yapabilir miyim?

ananiyimioguz
veya tam tersi?
veya tam tersi?
0
ananiyimioguz
(24.03.21)
hayallerini mahvetmek istemem ama yurtdışında evlendiğin zaman bunu türkiye'deki resmi kurumlara bildiriyorlar..
0
strobist
(24.03.21)
ahahaha iki saattir soruyu anlamaya çalışıyorum ne var bunda diyerek.
cevap: aynı anda tabiiki hayır.
boşanırsanız evet.
0
rewlack
(24.03.21)
Ulkeler birbirine haber vermedigi surece mumkun. Durum ortaya cikarsa cogu ulkede cezasi var.

Genelde X ulkesi vatandasiysan ve Y ulkesinin kurumu ve kanunuyla evleniyorsan senden X ulkesinde evli degildir kagidi isteyebiliyorlar.
0
cleric
(24.03.21)
Bir kisinin Türkiye'de evlenebilmesi icin apostil evlenme ehliyeti isteniyor. Onu almak icin de çoğu ülkede kisinin kayıtlı olduğu belediyede 15 gun belge asili kaliyor, biri gelip itiraz eder vs diye. E kisi evliyse evlenemez yani.
Kisacasi İngiltere tam bilmemek ile Türkiye'de yabanci öyle elini kolunu sallayarak evlenemiyor. Bizim belgeleri toplamak bir kac ay sürdü.
0
logisticsmanager
(24.03.21)
İngiltere'de evlendikten sonra eşin veya sen Türk Konsolosluğunda beyanda bulunmadığınız ve evlilik tescili yaptırmadığınız müddetçe Türkiye'deki nüfus kaydında bekar gözükürsün.
0
redskull
(24.03.21)
Ayrildigi karisindan Turkiye'de hala bosanmamisken Amerika'da evlenen arkadasim var. Bir ara her kitada biriyle evlenecem diyordu son durum ne bilmiyorum :)
0
cooperr
(24.03.21)
Türk Ceza Kanunu Madde 230- (1) Evli olmasına rağmen, başkasıyla evlenme işlemi yaptıran kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
0
kurmaca
(24.03.21)
(10)

Türkçede sonradan öğrendiğiniz kelimeler

dissendium
Geçenlerde İngilizce bir yazı okurken porch kelimesi çıktı karşıma. Sundurma çevirisi varmış. Sundurmanın ne olduğunu bilmiyordum.Şuymuş.https://bit.ly/318ybeUSizin de böyle Türkçede sonradan öğrendiğiniz kelimeler var mı? Sundurma kelimesini biliyor muydunuz?
Geçenlerde İngilizce bir yazı okurken porch kelimesi çıktı karşıma. Sundurma çevirisi varmış. Sundurmanın ne olduğunu bilmiyordum.

Şuymuş.

bit.ly

Sizin de böyle Türkçede sonradan öğrendiğiniz kelimeler var mı? Sundurma kelimesini biliyor muydunuz?
0
dissendium
(24.03.21)
porchu da biliyordum sundurmayı da.

ama sorunun kalanı için şimdi aklıma gelmedi ama vardır bir sürü.
0
AlsterWasser
(24.03.21)
var. değirmi sözcüğünü birkaç yıl önce öğrenmiştim. yaşar kemal okurken böyle sözcüklere çok rastlıyorum. almanca okurken karşılaştığım bazı kelimeler google translate'te falan çıkmıyor mesela, alman arkadaşlarıma soruyorum bazıları o kadar detay ki onlar da bilemiyor. geçen bir şey sordum meğer bir bölgede orman içinde inşa edilmiş ufak kulübelere verilen bir isimmiş. google translate'te çevirisi yoktu. böyle şeyler yaşar kemal'in kitaplarında çok var türkçe sözkonusu olduğunda. gerçi türk edebiyatı ile ilgili çok bilgili sayılmam ama benim tecrübem bu yönde.

edit: erinmek sözcüğünü de üniversitede anadoludan okumaya gelmiş bir çocuktan öğrendim. erinmek ne demek diye sormuştum yüzüne.
0
bohr atom modeli
(24.03.21)
Eğreti kelimesini bilmiyordum. Eğreti gelin diye bir film vardı sanırım. Ondan sonra öğrendim.
0
mezarkabul
(24.03.21)
Evet. Sundurmayı üniversite projemde öğrenmiştim. Hatta araştırmadan sündürmedir bunun doğrusu deyip düzeltmiştim. Proje hocası görünce yüzüme garip garip bakmıştı:)
0
Unde bach canim
(24.03.21)
benim ingilizce olarak bilip turkce anlamini bilmedigim kelimeler var :) mesela "amplitude". bunu ingilizce olarak tanimlayabilirim ama turkce karsiligi olan "genlik"le daha gecen gun karsilastim. cok sacma, halbuki millet bunu lisede goruyomus :)
0
e mice
(24.03.21)
"Sundurma" bahçede olan bir şey. Bağlamını biliyorum ama tam ne olduğunu bilmiyorum. Mesela "ombudsman" var. Senelerdir ne olduğunu öğrenemediğim ve nispeten sonradan duyduğum bir kelime.
0
prole
(24.03.21)
Sundurmayi bilmemek cok da garip degil, eski mustakil evlerde olurdu artik pek kullanilan birsey degil. Ben cocuklugumdan beri biliyorum cunku aile insaatci. Yurtdisinda ise porch karsiniza cokca cikan bir kelime, cunku hala yeni evlerde bile yapiliyor.

"Ezcumle" 20li yaslarda ogrendigim kelimelerden biridir. Bir de akpli arkadaslarin son donemde dilimize kattigi garip arapca kelimeler var, "mutmain" falan gibi.
0
cooperr
(24.03.21)
Çemkirmek kelimesini ilk duyduğumda şaşırmış, yöresel bi laftır diye düşünmüştüm. TDK sözlüğünde olduğunu görünce daha da şaşırmıştım.
0
Mirket
(24.03.21)
porch'u da sundurmayi da biliyordum. benim nispeten sonradan ogrenip anlamina cok sasirdigim kelime defaten. tek seferde demekmis, defaatle kelimesiyle karisiyor ve tekrarli gibi bir anlami var saniyordum, bir ihale sozlesmesi sayesinde zor yoldan ogrenmis oldum :) yine ihale sozlesmelerinden ogrendigim baska bir kelime, muteselsilen. bir de cooperr'in dedigi gibi akp sayesinde ogrendigimiz arapca kelimeler var iste.
0
in vino veritas
(24.03.21)
Porch'u bilmiyordum. Sundurmayi cok eskiden beri biliyordum. Sundurmali bir evimiz hic olmadi, nereden ogrendigimi hatirladigim bir kelime degil.

Cevaplari okuyunca hatirladim, defaten+1 :) Emre Kongar'in bir tweet'inden ogrenmistim. Defaatle kelimesiyle karisabiliyordu gercekten. Ogrendik sukur :D

Merdumgiriz'i ogrendim en son ben. İnsan arasina karismayi sevmeyen demek.covid tekrar patlamisken keske herkes merdumgiriz kisilige burunse. :)
0
invictae
(24.03.21)
(7)

Dolar artışı abartısı ve eski dönemler

trgydl
Dolar sanırım beş kat falan arttı akp döneminde. Her artışta eskiden fiyat buydu şimdi bu oldu hayal oldu falan diyoruz ama seksenlerde doksanlarda nasıl aşılıyordu bu durum? 2002 ile 1990 arasında dolar 572 kat artmış. Ohannes. Eskiler nasıl bakıyordu bu rakamlara?
Dolar sanırım beş kat falan arttı akp döneminde. Her artışta eskiden fiyat buydu şimdi bu oldu hayal oldu falan diyoruz ama seksenlerde doksanlarda nasıl aşılıyordu bu durum? 2002 ile 1990 arasında dolar 572 kat artmış. Ohannes. Eskiler nasıl bakıyordu bu rakamlara?
0
trgydl
(23.03.21)
sence doların 572 kat artması mümkün mü :d para birimleri farklıydı.
1990 dolar 2400 tl
2990 asgari ücret 414000 tl.

parasal değer farklı idi. bugünkü tl olarak düşünme
0
jelly bear
(24.03.21)
o zamanlar ithalat bu kadar yaygın değildi bir ürün tr içerisinde sirkülasyonla geliyordu ve günlük malzemelerimize doların etkisi azdı. bu sebeple hatta eskilerin dolara bakışı biraz ev almak gibi yatırım aracı gibi düşünüyorlardı

bugün akp'nin 15 yıllık sürekli ithalat politası sebebi ile her şey patates, sarımsak tarçın dahil yurtdışından dolarla geliyor

o sebeple o dönemle bizim dönemi kıyaslamak çok rasyonel değil.
0
duyurukullanıcısı
(24.03.21)
Eskiden dolar arttığında enflasyon da artıyordu ve enflasyon oranında telafi zamları yapılıyordu maaşlara. O yüzden yüksek enflasyona rağmen alım gücü değişmiyordu. Şimdi ise dolar ve enflasyon artarken alım gücünü iyileştirme gibi bir dert yok. Aksine daha da paramızı alıyorlar. O yüzden eskiden olunca sorun durgunluk falan olurdu. Paran erimezdi. Maaşlı çalışanlar da rahattı. Şimdi doktor bile sürünüyor. Sayılara çok takılmamak lazım yoksa.
0
prole
(24.03.21)
store.donanimhaber.com

Bak baklım 2002 öncesinde ve sonrasında asgari ücret kaç gram altın alabiliyormuş, şimdi kaç gram alabiliyor.
0
otopsicocugu
(24.03.21)
ilk soruya cevap
sabit kur rejimi
karaborsa
0
esref
(24.03.21)
Bence 90lara gore daha sakat durumdayiz cunku o zamanlar kredi karti, mortgage falan yoktu. Ev, araba varsa paran nakit alinirdi, yoksa kirada devam ederdin, arabaya binmezdin. Beyaz esyaya falan senet yapildigini hatirliyorum o kadar. O yuzden insanlar oldugu kadar yasarlardi. Herkes sifir arabayla gezemezdi, asgari ucretle calisanin en buyuk luksu marlboro idi.

Simdi o denge de bozulmus vaziyette, herkesi borca soktular, devlet zaten butce acik verdikce elde ne var ne yok satti. Devlette bile yedek akce yok. Sonu malesef baya kotu olacak gibi..
0
cooperr
(24.03.21)
eski dönemde bu kadar ithalata dayalı bir ekonomi yoktu + bireysel borçlanma da oldukça düşüktü, yani varsa alıyordun yoksa alamıyordun. şimdiki gibi bankalar durup dururken gel maaşının 20 katı kredi vereyim diye peşinde dolanmıyordu yani. dolayısıyla o etki ile bu anki etki çok farklı. ayrıca evet ücretlerdeki artış da dolara paralel olabiliyordu. altına endeksleyip bakınca çıkıyor zaten.
0
roket adam
(24.03.21)
(12)

Sorumlusu Olduğum Stajyerin Rahat Tavırları

yanqoue
Bir stajyer arkadaşı yanıma verdiler, "bundan sorumlusun, stajı faydalı olsun, aynı zamanda şirkete de faydası olsun" dediler. Verdim bir iş, uğraşıyor. Verdiğim iş çok teorik, dolayısıyla sıkılabildiğini anlıyorum ama şartlar bunu gerektiriyor, başka verebileceğim bir iş yok.Neyse, araştırmasını iy
Bir stajyer arkadaşı yanıma verdiler, "bundan sorumlusun, stajı faydalı olsun, aynı zamanda şirkete de faydası olsun" dediler. Verdim bir iş, uğraşıyor. Verdiğim iş çok teorik, dolayısıyla sıkılabildiğini anlıyorum ama şartlar bunu gerektiriyor, başka verebileceğim bir iş yok.

Neyse, araştırmasını iyi yapıyor, bir stajyere göre fena değil. Yalnız sık sık işe geç geliyor. Kurallar gereği belli saatler arasında giriş yapmamız lazım şirkete, bu o süreyi aşıyor zaman zaman. İlk başlarda problem olmadığını söyledim ancak hata mı ettim ne, sürekli tekrarlamaya başladı.

Bir de ben home office çalışırken, Skype'ten ne zaman bir şey yazmak istesem pc başında olmadığını görüyorum. 30-45 dakikadır "Away" olarak görünüyor. Ben yokken molaları abartıyor sanırım. Ayrıca çocuk sürekli telefonuyla meşgul, bir de takıyor kulaklığı müzik dinliyor. Kalın kafalı, otoriter birisi değilim ama sorumluluk bende olunca bu tarz şeyler gözüme batmaya başladı.

Buna bazı hayat dersleri veriyorum zaman zaman, "iş çok önemli değildir öncelikli olarak sağlığına ve özel hayatına dikkat et, gerekmedikçe mesai yapma, çalıştığın konulardan keyif almaya bak, sıkma kendini" gibi motivasyonlar veriyorum sanırım bazı insanlar bu iyi niyeti suistimal ediyor hemen. Ya da ben mi fazla büyütüyorum durumu?

Neticede işini iyi yapıyorsa erken gelmiş, geç çıkmış önemli değil ama işte ben sorumlu olunca bu durumu otomatik olarak denetlemem gerekiyormuş gibi hissettim şu an.

İlk kez birini yönetme denemem bu arada, çok tecrübeli değilim. Yorumlarınızı alabilirim.
0
yanqoue
(23.03.21)
Maaş alıyor.
Skype'tan takip etmiyorum ancak lazım olduğunda ulaşılabilir olmuyor.
0
🌸yanqoue
(23.03.21)
cok onemsemene gerek yok. stajyer diye demiyorum. normal calisan da olsa stajyer de olsa senlik bi durum yok.

saatlere uymasini soyle.
away durumunu da soyle kendisine.
islere kendini daha vermesi gerektigini soyle.
bu kadar. koca yetiskin insan. sen sorumlusun ama daha ne yapacaksin. biri bi sey derse sana gerekli uyarilari yaptim, karakter meselesi gerisi dersin.
0
Kittie
(23.03.21)
klasik z kusagi. z kusagina laf anlatamazsiniz. z kusagi bedava ister. beles ister. emek verdigi her seyden rahatsizlik duyar.
0
müptezel dostoyevski
(23.03.21)
mevcut sosyal konjonktürde sizin yönetici olmanızın veya astlarınızdan bu şekilde kabul görmenizin hiçbir yolu yok. gençler ve z kuşağı ile iletişim ve onlarla çalışma eğitimi almalısınız. kurumsal dünyada yukarıdaki önerilerin değeri=sıfır. yeni bir iletişim kanalı gelişiyor ve buna ayak uydurmalısınız.

kurumsal firmalar personelin işe geliş gidişine, sakalına, skype durumuna, kaç defa sigara molasına çıktığını kontrol etmeyi bırakalı 5-10 sene oluyor. karşılıklı iyi niyet çerçevesinde problemsiz yürüyen bir işin olup olmadığına bakıyorlar.
0
uuth
(23.03.21)
Önceki işyerimde vasıfsız müdürlerin biri çok boş görüyorum boş durmayın falan dedi, ertesi sabah istifamı bastım gittim. Yeni mezun bir mühendis olarak daha 1 ay geçmiş oradaki çoğu mühendisten daha çok iş yapıyordum. Ara sıra boş oturmak da hakkım.

2 ay geçmedi 4 kat maaş veren bir yere girdim. 1.5 sene geçti. Burada da telefonla uğraştığım oluyor, izin verilen ölçüde geç gelme hakkımı önceden planlayıp sonuna kadar kullanıyorum. Çoğu zaman monitörlerimden birinde reddit açık olur. İşyerim de bana karışmaz.

Çünkü verilen işi yapıyorum, performansımdan memnunlar. Tüm gün uğraşmam beklenen işleri otomatize ettim, üstüne ekstra işler yapıyorum. Verilen işleri yapıyorsam, neden boş oturuyorsun diyen köle arıyordur çalışan değil. Burada boş oturuyorsun deseler yüksek maaş falan dinlemem yine istifayı basarım.


Lütfen işinizi hayatınız haline getirmeyin. İş denilen şey; yaşamanız için mecburen yapılan bir şey. Ticaret. Yapmanız istenen şeyler karşılığı para istiyorsunuz; bu ticaretin ötesine girmek köle aramaktır.


Z kuşağı değilim ama kendilerine saygıları var diye onlara laf atmak çok da mantıklı değil gibime geliyor.
0
aguen
(23.03.21)
Bunu şu taraftan da değerlendirmeniz lazım. Bu gibi sorumluluklar vererek sizin yöneticiliğe ne kadar hazır ve uyumlu olduğunuza da bakıyorlar. Kendinizi de düşünerek hareket edebilirsiniz. Sizin üstünüz size sorumluluğu verilen kişi ile ilgili bir şey sorduğunda o sorumluluğun hakkını verebilecrkseniz sorun olmaz. Yani üstünüze size bağlı çalışanı ezdirmeyecek altınıza da kendinizi ezdirmeyecek şekilde davranın. Bir iş yerinin kuralları varsa bu bellidir, şakayla karışık olarak benim için işi vaktinde yapman yeterli ama giriş çıkış saatleri firma için önemli. Sonradan biri çıkıp laf ederse mahcup olmanı istemem gibi şeyler diyip uyarabilirsiniz.
0
likorlu cikolata
(24.03.21)
bu yastan sonra icinde calima sevki olmayan veletleri adam etmek icin egitim alacak falan degilsiniz. anasi babasi, 20 yillik ogrenim hayati adam edememis, siz mi adam etmekle ugrasicaksiniz. ver is cikisini olsun bitsin. ajans isletiyoruz, binlerce yazilimci, tasarimci ile muhattabiz, disiplinsizlik yapan freelance calisan kim varsa engel atip yolumuza devam ediyoruz. calismak icin disiplinli is arayan binlercesi varken kapris, naz cekemeyiz. babasi degiliz kimsenin.
ornek veriyorum, bir hintli para kazanmak icin kurusu kurusuna hakkini veriyor isin. bir turke parasiyla is yaptiramiyorsunuz.

bunun tek sebebi biz cok zorluk cektik cocuk zorluk cekmesin diye ccouk yetistiren ebeveynler.

tek hayalleri tiktok stari olup bedava para kazanmak.

o bu su diyenleri cok kafaya takmayin, bu stajyerden adam olmaz diyip yol verin, hak edicek biri para kazansin. hak etmeyene ekmek yok. baskasinin hakkini yiyor su an bu disiplinsizlik ile.
0
müptezel dostoyevski
(24.03.21)
ajans isletenin yorumuna bakmayin.

bir ajans calisani olarak nasil zor sartlarda calisiyoruz, nasil somuruluyoruz yazsam roman olur. ajans isletenler kole ariyor. besinci ajansimdayim, yine ayni yine ayni. su an saat sabahin 4u. daha yeni bitti isim. pcyi kapattim 5 dkligina buraya girdim stres atmak icin.

ben stajyerken de hep fazla mesaiyaptiriyorlardi ve 5 kurus para vermiyorlardi. 2 ay kendimi kullandirdim.

stajyerleri rahat birakin ya. valla. maas aliyorsa da asgari bile almiyordur. calisan olarak devam edecegi kesin degil, sigortali degil. rahatca takilsin iste. isleri gununde teslim etsin yeter.

ustun laf ederse de islerinden memnunum, stajyer oldugu icin gerisini anlayisla karsiliyorum dersin gecersin.

y kusaginin son senesinde dogan bir ajans kolesi tasarimci bidirdi...
0
batlegolas
(24.03.21)
ajans işleticiye aldanmayın +1

çalışan hakkı yeme konusunda ajans sahipleri konfeksiyon sahiplerinden bi kademe aşağıdadır gözümde.
0
uuth
(24.03.21)
Herkes bu staj evresinden bir şekilde geçiyor. Bu noktada iş disiplinini öğrenmesi gerekli. Geç gelmek, sürekli telefonda takılmak nedir? Siz fazla iyi niyet göstermişsiniz. Bu kadar rekabetçi bir ortamda, böyle bir davranış şekli yok. Kadrolu eleman olsa kendini şirket sahibinden üst görür bu zihniyet. Bence uyarın, olmuyorsa sallayın.
0
adivar
(24.03.21)
"Neticede işini iyi yapıyorsa erken gelmiş, geç çıkmış önemli değil"

Cevabini kendin vermissin.
0
cooperr
(24.03.21)
"İlk başlarda problem olmadığını söyledim"
z kuşağı değilim ama bana da böyle söylense ben de geç gelmemde problem olmadığını düşünürüm
0
benim bir gizli bildiğim var
(24.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.