Giriş
(23)

Sevgilide/ hayat arkadaşında en çok aradığınız özellikler

limoncello
nelerdir?
nelerdir?
0
limoncello
(06.09.15)
gülebilmeli
0
evimin paspasi
(06.09.15)
Olması.
0
angelus
(06.09.15)
bira içmesi tabi ki de
0
anti silence
(06.09.15)
geyikten anlasın, yargılamasın ve yerine göre ciddi yerine göre de rahat olmayı bilsin.
0
lvs
(06.09.15)
full paket olması.
0
floydian
(06.09.15)
gercekten konusabilmek, yasam enerjisinin yuksek olmasi, tarzi
0
jam
(06.09.15)
tas gibi olmasi.
0
chaotic good
(06.09.15)
Sadakat
0
mandalina kokusu
(06.09.15)
Dürüstlük ve iyi kalplilik.
Zekâ, fikirsel yoğunluk, beyni kullanabilmek kabiliyeti.
Cinsel uyum.
Son olarak da 150-160 boylarında ve 45-55 kilo arasında olması.

Önem sırasına göre sıraladım. Gerçi fiziksel özellikleri sağlamasa hiç olmaz gibi ama bilemedim. Fiziksel özellikleri en başa da koyabilirim. Eminsizim.
0
yirmisantim
(06.09.15)
memelerinin büyük olması.

ardından uyum. hayattaki en zor şeylerden biri, yaptığın espriyi açıklamak zorunda kalmak...

sen kierkegaard okurken, onun aşkım kapışmak okumaması bir de... uyuma geliyorum son tahlilde.

büyük meme demiş miydim?
0
mermize
(06.09.15)
onun yanında çok çok çok rahat olabilmek, kendim olabilmek

Hayat boyu sevdiğim olacak insandan en çok (evlilik olsun olmasın) bunu bekliyorum
0
whatyougetiswhatyoudid
(06.09.15)
Ramazanda da alkol tüketebilmesi.
0
boreas
(06.09.15)
Fakir ve varoş olmasın da gerisi önemsiz
0
mistreated
(06.09.15)
Bencil dönek yalancı olmasın yeter
Zira tüm sıfatlara sahip zat ı muhterem
0
isimmisimyok
(06.09.15)
pembe nüfus cüzdanı
0
gokhan atestepe
(07.09.15)
Zamanında şöyle yazmışım, kopyala-yapıştır yapayım, çok az da modifiye edeyim.

İlk baktığım şey insan olup olmadığı. Ama bu da "Adama bakarım adam mı diye" gibi değil. Biraz kelimelere dökmesi zor olan bir şey, insancıl diyebiliriz sanırım. Merhamet sahibi mi, nazik mi, duygularını rahatlıkla paylaşabiliyor mu, başka insanlar için sorumluluk alabiliyor mu, hümanist mi; bu gibi şeylere bakıyorum. Bu da erkek olduğunu unutsun demek değil. Cinsiyetiminizin getirilerini yaşayalım sonuna kadar, ben kadın gibi hissedeyim ve o da erkekliğini hissetsin benimleyken sonuna kadar. Ama her şeyden önce insan olsun olabildiğince. Bana iyi, garsona kötü davranmasın. Mütevazi olsun. Hem olduğu insana hem de olduğu erkeğe hayran olayım.

Eğitim konusunda da etiketinden ziyade kurduğu cümleler dikkatimi çeker. İki kelimeyi bir araya getiremeyen bir insanla hayatta birlikte olamam. Cümlelerini kafamda düzeltmekten karşımdakine dikkatimi veremem.

Bazı kusurları mutlaka olsun, robotluk derecesinde mükemmel olmasın; hatalarıyla sevmek isterim ben karşımdakini. Hatta o kusurlar daha da insana özgü geldiği için çok da hoşlanabilirim. Kusur derken de "Çok çapkın" gibi ilişki bitirici kişilik özellikleri değil de "Çok sakar", "Heyecanlanınca parmakları titriyor", "Şeftaliyi tutamaz, huylanır" gibi şeyler veya belki biraz daha fazlası olabilir. Birbirimizi rahat okuyabilelim, kapalı kutu olmasın; içi dışı bir olsun. Merak edecek veya ettirecek şeylerimiz olmasın. Kişiliği olsun, o kişiliğin dışına çıkmakta zorlansın. Onu tanımlayabileceğim sıfatları olsun. Örneğin, biri "kararlı" dediğinde aklıma ilk o gelsin. Başka sıfatlar da olabilir. Kendi kişiliğini kabullenmiş olsun, kompleks sahibi olmasın. Yanında rahat olayım, kendimi olduğum gibi açtığımda o da olduğu gibi açsın. Her yanımızdan doğallık aksın. Mutlu da olabilir, mutsuz da ama ikisini de yaşamayı bilsin. Bir de ten uyumumuz olsun.

Para kazanmasa da olur ama çalışma ona batan bir şey olmasın. İşini keyifle yapsın. Çalışkan olsun, parası olmasa da olur. Üşengeç olmasın.

Bir şeye hiç gelemiyorum, o da sinirlilik. Yüksek ses beni çok korkutur ve birinin sesi haklı veya haksız yükseldiğinde titremeye başlarım. Bu da kronik veya sık olan bir şeyse o insanın yüzüne bakamam. Bu sevgili değil, her insan için geçerli.
0
aychovsky
(07.09.15)
İyi masaj yapması, güzel et pişirmesi. Fındık kurdu ruhu.
0
arnold schwarzeneger
(07.09.15)
İster sığ deyin ister olgunlaşmamış ama en çok aradığım özellik hayvan gibi yakışıklı olması, tercihen sarışın olmasıdır. Yalan yok. Eğer yakışıklı değilse, beni heyecanlandırmıyorsa, onu saatlerce izleme isteği duymama yol açmıyorsa olmaz o iş. İsterse dünyanın en şahane karakterli insanı olsun yakışıklı değilse hiçbir önemli yok benim için. Fakat yakışıklı olup da içi boş ise ondan da kısa sürede soğurum, o da kurtarmaz yani.

Peki aradığım diğer özellikleri neler? Kaliteli bir eğitim almış olması, bol bol kitap okuyor olması, entelektüel seviyesinin yüksek olması, kibar ve düşünceli olması, mizah anlayışının benimkiyle uyuşması, kaliteli bir müzik zevkine sahip olması, en az bir yabancı dili anadili gibi konuşabilmesi, kaliteli bir aileye ve çevreye sahip olması, siyasi görüşlerinin benimki ile uyuşması, kişisel bakımına azami özen göstermesi, hayvanları sevmesi, feminist akımı desteklemesi ve süper yemek yapabilmesi.

Tabii böyle bir erkeğin Türkiye sınırları dahilinde bulunma ihtimali 0 (sıfır). Hayallerde yaşıyor bazı kadınlar... :)
0
köstebek kurabiye
(07.09.15)
insanları herhangi bir nedenden yargılamaması, hep iyi niyetimden kaybediyorum tarzı açıklamalar yapmaması( inandırıcı gelmiyor çünkü), güzel gülsün bi de tadından yenmez.
0
muslugubozukhayrat
(07.09.15)
Unmasked olsun.
0
stavro
(07.09.15)
merhamet
0
yalnizliktan devren kiralik
(09.09.15)
nasıl biri olduğuna değil bana ne hissettirdiğine bakarım. tek yumurta ikizi olup birinden tiksinirken birine aşk duyduğum kadınlar oldu. önemli olan frekansın tutması ve aradaki çekim. doğru erkek ya da doğru kadın yok. kimyası tutmuş ilişki var. konuşurken sıkıldığın, sevişirken tiksindiğin insanla dürüst, güzel, başarılı ve iyi diye ilişkiyi sürdürüyorsan mutsuzluk senin için normal olmalı.
0
a summer day
(09.09.15)
manevi olarak işini gücünü fikirlerini destekleyebilmeli. yoksa köstek olacaksa zaten hiç gerek yok ekstra yorulmaya.
0
bıdıbıdı
(09.09.15)
(6)

Erkekler basit dans tavsiyeleri verir misiniz?

winston insani
MerhabalarHafif hareketli dans edilebilecek bir mekana gittiğimde hep odun gibi duruyorum. Hiç dans edemiyorum. Böyle kazulet gibi kalıyorum. Partnerim dans etmek istediğinde reddetmek zorunda kalıyorum.Böyle hafif te olsa şunu yap garip gözükmezsin diyebileceğiniz şeyler var mı? Ya da şu videodaki
Merhabalar

Hafif hareketli dans edilebilecek bir mekana gittiğimde hep odun gibi duruyorum. Hiç dans edemiyorum. Böyle kazulet gibi kalıyorum. Partnerim dans etmek istediğinde reddetmek zorunda kalıyorum.

Böyle hafif te olsa şunu yap garip gözükmezsin diyebileceğiniz şeyler var mı? Ya da şu videodaki gibi yap mesela diyebileceğiniz?
0
winston insani
(05.09.15)
Yeterince icersen muzik guzelse ve hoslandigin biriyleysen yaptigin hareketleri unut ve dans et.
0
Traveller
(05.09.15)
www.youtube.com belki yardımcı olur.
0
makarnavodka
(05.09.15)
adam hafif nasıl salınırım demiş birisi de en zor latin dansını (bachata) örnek göstermiş

bu duyurunun elenmanlarına bitiyorum ya.
0
cenkertem.afc
(05.09.15)
partnerin seni yönlendirmesi lazım bi de iki üç bişeyler içince kendiliğinden geliyo. AY YOK HAYATTA DANS EDEMEM BEN derken üç buçuk saat oturmadan dans etmişliğim var bu şekilde. ;_;
0
shotgunwoman
(05.09.15)
Durum erkekle kadın için biraz farklı. Çiftli danslarda çoğunlukla erkeklerin omuz hareketleriyle, vb. yönlendirmesi esas bir şey. Dolayısıyla dans edebilen bir erkek, dans edebilen bir kadını alıp güldür güldür dans ettirebilir ama kadın dans edebiliyor ve erkek edemiyorsa kadın çok kısıtlanmış olur erkeğin hareketlerine uymak için, olduğu yerde varyasyon yapar. Kadının yönlendirici olması garip bir şey dansta, şu görüntüye benzer şeyler ortaya çıkıyor
www.youtube.com

Youtube tutorial'larından çalışabilirsiniz. Bir harekete takılırsanız, loopthetube.com adresinden hareketin olduğu kısımları döngüye alarak yapana kadar çalışabilirsiniz.
0
aychovsky
(05.09.15)
@cenk bachata öğrensin yazmadım zaten, videolardan birkaç temel hareket kapabilirse işine yarayacaktır. Keza kendisi de son cümlede bu şekilde belirtmiş. Düzgün okuma bazen işe yarayabilir ve bana bitmeye devam et :)
0
makarnavodka
(05.09.15)
(26)

Kot pantolonlarınızı

whimsical
Asıyor musunuz, yoksa katlayıp rafa mı koyuyorsunuz?
Asıyor musunuz, yoksa katlayıp rafa mı koyuyorsunuz?
0
whimsical
(04.09.15)
asıyorum.
0
all girls dream
(04.09.15)
asıyorum
0
sta
(04.09.15)
Raf.
0
kaymaktutmayansicaksut
(04.09.15)
katlayıp rafa.
0
inheritance
(04.09.15)
Katlıyorum.
bir yerden sonra sıkar asmak.
hayatta pratik olmak lazım asmakla vakit kaybetmemek lazım.
kumaş vs asılıyorsa da tekrar vakit kaybetmemek için asılır zaten. ütüle sonra katla ütüsü bozulur kim uğraşacak.. tekrar ütüle tekrar katla vs..
0
c p
(04.09.15)
raf
0
shotgunwoman
(04.09.15)
Katliyorum. Asmasi zor geliyor acikcasi.
0
rayde
(04.09.15)
Pantolon askisina asiyorum. Katlayinca alttan kot alirken bi daha hepsi dagiliyo bozuluyo vs asmak daha kolay oluyo
0
yorke
(04.09.15)
katliyorum.
0
chaotic good
(04.09.15)
Askilarin yere paralel cubuk kismi olur ya, o kisma 3-5 tane dizleri o cubuga gelecek sekilde asiyorum. Tum kotlar 2 veya 3 askida. Katlamaya da karsi degilim de, dolabin katlanip koyacak yerini kucuk yapmislar. Oralar canuk doldugu icin asiyorum.
0
aychovsky
(04.09.15)
Raf.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(04.09.15)
asıyorum.
0
duzsac
(04.09.15)
Ben de katlayıp rafa koyuyorum, ama sonra geri koyarken bozuluyor. Bir de altta kalan kotların varlığını unutup hep aynı kotları giyiyorum. Sonra "Aa böyle de bir kotum vardı, doğru" gibi tepkiler veriyorum kendi kendime. Asmak da uğraştırır gibi geliyor ama bir deneyeceğim asmayı. En azından gündelik olmayan, bir numarası olanları asayım.
0
🌸whimsical
(04.09.15)
Kapımın arkasında asılı benim tüm kotlarım
0
hakmut
(04.09.15)
@hakmut
Kapının arkasında? Nasıl?
0
🌸whimsical
(04.09.15)
Genelde katliyorum ama astigim da oluyor, cok onemli degil benim icin. Kumas pantolonu asarim.
Kapinin arkasina astigim da oluyor bazen benim de.
0
stavro
(04.09.15)
kapı arkası askılık işte, herkesin evinde yok mu böyle şeyler yahu :O

images.hepsiburada.net
0
hakmut
(05.09.15)
Katlıyorum.
0
köstebek kurabiye
(05.09.15)
@hakmut
Ben 1 tane aldım da kapıya uymadı. Acaba dolap kapısının arkası mı diye düşündüm de, kapaklı dolapsa diye. Çok düşünceliyim. :)
0
🌸whimsical
(05.09.15)
raf
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.09.15)
kapi arkasi +1
boylece hepsini ayni anda gorebiliyorum, ayrica cikartip yatagin/sandalyenin uzerine birakmak yerine hemen asiyorsun boylece ortalik toplu kaliyor.
0
jam
(05.09.15)
Ben ortalıkta kıyafet olmasından hoşlanmıyorum. Kaldı ki benim kotlarım kapı arkasına sığmaz, kıyafet alışverişini severim biraz. :) Ben de pratiklik olsun diye şu borulu askılıklardan aldım, daha doğrusu sevgilim bana alıp hediye etti. O da kullanışlı oluyor, tavsiye edebilirim kapı arkası askısına ilave olarak.
0
🌸whimsical
(05.09.15)
whimsical evet onlardan bende de var, butiklerde olanlardan bahsediyorsun degil mi? ama onlarla da kiyafetler acikta oluyor. bizim kucuk bir odamiz var orayi kiyafet odasi gibi kullaniyoruz o yuzden beni rahatsiz etmiyor.
0
jam
(05.09.15)
Raf raf hrrr raf raf
0
a man who walks alone
(05.09.15)
asmaya gerek yok ya. katlayip koyuyorum. nesini asayim aga.
0
baldur2
(05.09.15)
Tüm pantolonları asıyorum.
0
pike
(05.09.15)
(15)

Büyük sorunları olan ilişki basit bir nedenden dolayı...

lazarus
...bitmiş. Şimdi sayın arkadaşlar, bir arkadaşımın derdi var. Buraya üye olmak istemiş olamamış benden rica ile sormamı istedi. Okuyacak cevapları kendisi.Sorun evlilik öncesi ayrılığı ile ilgili... Bazı büyük sorunlar yaşadığı ilişkisinin bitmesi sudan bir olay nedeniyle olmuş. Kendisi zaten yaşadı
...bitmiş. Şimdi sayın arkadaşlar, bir arkadaşımın derdi var. Buraya üye olmak istemiş olamamış benden rica ile sormamı istedi. Okuyacak cevapları kendisi.

Sorun evlilik öncesi ayrılığı ile ilgili... Bazı büyük sorunlar yaşadığı ilişkisinin bitmesi sudan bir olay nedeniyle olmuş. Kendisi zaten yaşadığı birkaç hadise sebebiyle bunun bitmesi gerektiği noktasında çalkantılıymış. Hele kendi cihetinde bardağın taşımına neden olan hadiseyi biraz utancından biraz da ilişkiyi bir şekilde sürdürürsek varsın ben bunu yutarım çaresizliğiyle içine atmış. Birden bire olaylar gelişince dediğim gibi, içine batanları bile konuşmadan ayrılık gerçekleşmiş.

Bunun üzerine karşı taraf ilişki bitiminde yazılan dev maille sen şöylesin sen böylesin diye buna epey bir giydirmiş... Bizimkisi o anki kararla ağır şeyler yazıp da hem kendisini hem karşıdakini üzmemek düşüncesiyle karşılık yazmamış ancak karşı tarafın fütursuzca suçlamaları ki bunlardan birçoğu gerçek dışı, çarpıtmaymış canını epeyce sıkmış -gerekirse örnek verilebilir burası için-.

Şimdi arkadaş diyor ki yarın bir gün öyle ya da böyle yeni bir ilişkiye başlayacak, bu neden bitti diye sorulduğunda aklına mailinde yazdığı ıvır zıvır şeyler gelip de kendini hepten masum kabul etmesin. Yediği haltın ne olduğunu bilsin. Ha, karşı tarafa söyler yahut söylemez, beni ne ilgilendirir; ama en azından vicdanında -varsa- bunun ağırlığını taşısın. Bana yaşattığı utancı hiç olmazsa biraz, kendi yaşasın. O yüzden mailine karşılık olsun diye bunu ona bildiren bir eposta yazayım.

Ne dersiniz, suskunluğunu bozup yazsın mı, yoksa peşini hepten ko'sun mu? Ne hali varsa görsün desin mi?

Lütfen cinsiyet ve yaş belirtir misiniz, bir sakıncası olmaz ise tabii.
0
lazarus
(03.09.15)
başta bahsettiğiniz olay ne ola ki? yutarım demiş arkadaşınız ve bu olay şayet bir mail yazılırsa yüze vurulacak yanlış anlamadıysam. ama ayrılığın ardından maziyi çarpıtan bir insan muhtemelen yediği haltın da farkındadır, yüzünün kızaracağını pek sanmam. bir de arkadaşınız kadın mı erkek mi?
19 / k
0
amugochi
(03.09.15)
Arkadaşınız cevap yazsa dahi yazacağı kişi, yani eski nişanlısı arkadaşınızın yaptığı ithamlara mutlaka kendi kafasında bir kılıf bulacaktır ve vicdanını rahatlatacaktır, yani ilişkideki anlaşmazlıkta kendine düşen sorumluluğu üstlenmeyi reddecektir. Gönderdiği mailde suçlamalar, gerçekdışı çarpıtmalar olması bana böyle düşündürüyor. Diğer taraftan arkadaşınız da kendisini haklı gördüğü için ilişkiye dışarıdan bakıp kendi hatalarını görmüyor olabilir. En sağlıklısı zamana bırakmak. Bir şey yazılacaksa da öfkeyle, hırsla, egoyla yazmamak sağlıklı olacaktır.

30 / K
0
whimsical
(03.09.15)
Amma gereksiz laf kalabalığı yapmissiniz. Bir paragraflik şeyi uzatmış da uzatmissiniz.

Cevap: mail atmasın. Yoluna baksın.

25k
0
elorelia
(03.09.15)
whimsical bacının da dediği gibi; böyle insanlara laf anlatamazsın. bunlar her ne olursa olsun kendilerini haklı çıkaracak düşünce yapısıyla sarmallanmış dna'lara sahiptirler. bu gibi insanlara verilecek ders onları iplememektir..

"amma da tatava yapmışsın be kezo, yazdıklarının onda biri gerçek olsa üstünde düşüneceğim ama ne sen ne de yazdığın palavralar beş dakika üstünde durup düşünmeye değmez. sana cevabım oks kanka."

gibisinden hiç sallamayan kısa bir cevap atsın, rahatlasın. uzun uzun ve açıklayıcı şeyler yazarsa karşı taraf kendini daha da yükseğe çeker, göt tavan yapar.

edit: 26, erkek.
0
m murphy
(03.09.15)
zannediyor musunuz ki arkadaşınız o maili yazarsa, karşı taraft da "haa öyle miymişim ben, tamam suçumu bildim şimdi haksızmışım meğerse" desin. Sadece ayrılık sürecini daha sıkıntılı hale sokmuş olacak.

Ne hali varsa görsün desin, yoluna baksın.

33/ K
0
innerbliss
(03.09.15)
karşı tarafa ne yazarsa yazsın düşünceleri değişmeyecek. insanoğlu kendini haklı çıkarma içgüsü taşır.

ancak arkadaşın yazmasa senelerce bu içinde kalacak. "la diyemedim ya la" diye iki de bir aklına gelecek.

benim tavsiyem karşı tarafın çok da tınn olacağını bilerek içindekileri kussun. sonra kendi yoluna baksın.

not: muhtemeln kız da cevap niteliğinde 2. bir mesaj yazacaktır. o zaman arkadaşın aman ha cevap yazmasın. kız bu niye bana cevap yazmıyor diye kudursun dursun.
0
yemrem
(03.09.15)
karşı tarafı hiç nazara almadan kendisi ne istiyorsa onu yapmalı. yani kendisi cevap yazmak, içini dökmek istiyorsa yapsın. kendisini itham eden eski sevgili şu an için dendiği gibi laf anlamayacak ve kendini aklayacak ama zaman içerisinde, durum soğuyunca alması gereken mesajı alır. ama bu önemli mi? bence değil. bitmiş gitmiş. vicdan azabı duysa ne olur, kime ne fayda sağlar?
arkadaşınız ileride mutlu olacağı biriyle karşılaşınca bunların bir önemi olmadığını daha iyi idrak eder.
31/K
0
vecihi ile fikret
(03.09.15)
içinde kalmasın, yazsın. bunu de kendi iyiliği için yapsın. yazmazsa içinde kalacak ve boşu boşuna hırslanacak. gerek yok. yaz kurtul önüne bak...

32/k
0
whatyougetiswhatyoudid
(03.09.15)
içinde kalmasın yazsın +1
35/k
0
65 derece
(03.09.15)
Ammaaan bir şey yazmasın. Kendini haklı gören haklı görmeye devam eder. Benzer anılarım var (devam eden cevaplaşmaların sonunda 8 sayfa dolusu çemkirme mektubu + 2 uzun mail ile sırf ben sustuğum için biten) çok eminim sırf derdini anlatmaya çalışırken arkadaşının canı sıkılır (28 F)
0
lcha
(03.09.15)
hicbir sey anlamadim.
0
e haliyle
(03.09.15)
valla yazmazsa içinde patlar her şey arkadaşının o yüzden yazsın maili.
amma velakin olayın çirkefleşmesi uzaması da mümkün yazarsa.
o yüzden yazsın maili ama sonraki gelen tepkilere duyarsız kalmayı bilsin.
yoksa daha da kötü hissedebilir kendisi.

geçmişler olsun bacım.
25/k
0
vesika
(04.09.15)
Benzer bir olayı (evlilik sırasında) kısa süre önce yaşamış biri olarak şunu söyleyeyim;bazı insanlar pireyi deve yapmada ustalaşmış, nasrsisistik ve kontrol manyağı oluyorlar! Tabii tanımadığım için, o kişi de böyledir diyemem ama herkesin kendi aklı, fikri var sonuçta. Arkadaşınız şimdiye kadar yaşadıklarını değerlendirsin ve öyle karar versin. Evlilik öncesi stresi de yabana atmamak lazım. Belki öyle bir stres rüzgarına kapılmıştır hanım kızımız.
37/K
0
zuppa
(07.09.15)
Açıkçası biz buradan kimin ne kadar şöyle veya böyle olduğunu bilemeyiz. Daha da açıkçası onu arkadaşınız da bilemez, ayrıldığı sevgilisi de bilemez. Eminim ki bu sorunların ayrıntılarını burada paylaşacak olsanız, iki tarafı da haklı bulan çıkacaktır. Onun şimdilik çemkiriyor olması, haklı veya haksız olduğu anlamına gelmez. Haklı ve haksızdan önce tanımların kafalarda farklı olabileceğini düşünüyorum. Örneğin,tamamen atıyorum, sevgilisi arkadaşınız için "Hiç kendini değiştirmedin benim için, fedakarlık yapmadın" demiş olsun. Arkadaşınız da "Bana kendini değiştirmedi mi, fedakarlıkta bulunmadı mı diyor. Ben onun için karşı cinsle ilişkimi kestim" gibi şeyler mi söylüyor. Belki kızın kafasında karşı cinsle muhabbeti azaltmak fedakarlık değil, belki onun "fedakarlık"la kastettiği kendisi hariç tüm insanlarla ilişkiyi kesmesi. Şimdi, bu örnekte fedakarlığın iki kişinin kafasındaki dereceleri farklı ve "Benim düşündüğüm bu, o halde ben fedakarlık yaptım" diye diretemeyiz kendimizce haklı olsak veya halkın çoğunluğu bizi haklı bulsa bile. Diğer taraf bunu öyle görmüyorsa görmüyordur. Demek ki yapılan fedakarlık miktarı kızın beklentisinden azmış ve erkek için de yapılabileceklerin en fazlası imiş. Bu bir örnekti, her şey olmuş veya konuşulmuş olabilir. Demek istediğim şu ki, iki kafadaki tanımlar ve beklentiler farklıysa haklıydı-haksızdı'nın da bir anlamı yok.

Buradan karşı tarafa hak verdiğim anlamı çıkmasın, olayı bile bilmiyorum. Söylese bile herkesin kafasında düşüncesi belli, beklentisi belli, hayal kırıklığı (karşılıklı olarak) belli. İsterse söylesin ama haklı olmanın ve olmamanın hiçbir anlamı yok. İlişki yürümemiş, karşı taraf da büyük olasılıkla ilk şok ve sinirle karşı tarafa saldırmış ve saydırmış, o kadar. Belki de çirkef bir insan, öyle ise zaten kurtulduğuna dua etsin. Belki de yarım saat sonra pişman olacağı sözler söyledi, az sonra söylediklerinin yarısını hissedecek. Eğer evlilik öncesi stresi veya böyle bir şey değilse, şundan bir sene sonra neden ayrıldığının veya nelerin yol açtığının zerre önemi kalmayacak.

32 / K
0
aychovsky
(08.09.15)
"Amma gereksiz laf kalabalığı yapmissiniz. Bir paragraflik şeyi uzatmış da uzatmissiniz.

Cevap: mail atmasın. Yoluna baksın."

+1

25e
0
scent of a pastrami
(08.09.15)
(4)

İspanyolca Ufak Bir Soru

empty man
Merhaba, İspanyolcada "al" kullanımının doğası nedir? Ne manaya gelir al? Örnek: al recordar, al sentir, al ver...El atacaksanız şunlara da bir göz atarsanız sevinirim:http://eksiduyu.ru/985361http://eksiduyu.ru/887046Gracias.Edit: Bir İspanyol'a sordum, anlatamadı. En sonunda da "al"ın anlamı yoktu
Merhaba,
İspanyolcada "al" kullanımının doğası nedir? Ne manaya gelir al? Örnek: al recordar, al sentir, al ver...

El atacaksanız şunlara da bir göz atarsanız sevinirim:

eksiduyu.ru
eksiduyu.ru

Gracias.

Edit: Bir İspanyol'a sordum, anlatamadı. En sonunda da "al"ın anlamı yoktur" dedi. Lakin bana pek öyle gelmiyor. Saygılar.
0
empty man
(02.09.15)
al'in acilimi "a el". Yani havaalanina gidiyorsun diyelim. Gittigin yer el aeropuerto, "havaalanina" demek icin de "a el aeropuerto" demek gerekiyor ama onlari birlestirip "al aeropuerto" diyoruz. "al sentir" de "a el sentir", fiiller isim haline geldiklerinde articulo'su el'dir. a da bazen icin anlaminda bazen de baska anlamlarda kullanilir. Icerige bagli ne demek istedigi.
0
aychovsky
(02.09.15)
Bir çok kullanım biçimi olabilir. Mesela hareket belirten fiiller ve kişilerden bahsedildiğinde kullanılır. Örnek: Tengo que recoger al compañero de mi padre.

Bir başka örnek escuchar al x. olabilir.
0
internet polisi
(03.09.15)
aychovsky'ye katilmakla birlikte, ona ek olarak, bence;

al recordar -> hatirlamalik, hatirlayinca
al sentir -> hissetmelik, hissedince, duyunca
al ver -> gormelik, gorunce

anlamlarini cikarmak mumkun.
ornegin metrolarda "sinyal sesini duydugunuzda girmeye ya da cikmaya calismayin" uyarisinda soyle der: "...al sentir señal acustico..."

Bunun yaninda, ornegin,

al horno -> firinda
a la carta -> menuden secmeli
a la hora -> tam vaktinde
al frances -> fransiz usulu (al estilo de frances'in kisaltmasi)

gibi yerlerde de kullanilir.
0
typhoon r
(03.09.15)
artikel olarak kullanımı : to the/of the, fr: du gibi.

al = a + el
del = de + el


Fiilden önce al geliyor ise :

"sinyal sesini duydugunuzda girmeye ya da cikmaya calismayin" uyarisinda soyle der: "...al sentir señal acustico..."

bir eylem devam edegelir iken, başka bir eylem aniden gerçekleşiyor ise o aniden gerçekleşen ve genelde beklenmeyen eylemin başına al gelir. anlatamadım ve anlatabileceğimi düşünmüyorum, türkçem o kadar iyi değil :)

şarkılarda çok vardır bu . al recordar : hatırladığında al sentir : hissettiğinde
al ver : gördüğünde

galiba önüne koyulduğu fiile -iğinde -ığında anlamını veriyor. Emin değilim :)
0
ginger root
(14.09.15)
(3)

bu hayvanin adi nedir?

mrquanta
herkeşlere merhabayın.arkadaslar bu hayvanın adi nedir ya?https://yadi.sk/i/tYlJyX6vion9Hbu videoda gorulebilir. https://youtu.be/QL6Ws4i07is?t=1m27stesekkurler simdiden.
herkeşlere merhabayın.

arkadaslar bu hayvanın adi nedir ya?

yadi.sk

bu videoda gorulebilir.

youtu.be

tesekkurler simdiden.
0
mrquanta
(01.09.15)
Alpaca ya benziyor
0
sadegazoz
(01.09.15)
ilk o geldi aklima ama alpaka olmak icin cok buyuk gibi geldi. bi deve cinsi mi acaba diye baktim, bulamadim.
0
🌸mrquanta
(01.09.15)
Lama gibi duruyor. Guney Amerika'da suruleri korumak icin coban kopegi misali kullanildiklari oluyor.
i.ytimg.com
0
aychovsky
(01.09.15)
(6)

otelde oda servisine bahşiş verir misiniz

theos ek mekhanes
selam, soru bu, oda servisi yemek getirdiğinde bahşiş verir misiniz?
selam, soru bu, oda servisi yemek getirdiğinde bahşiş verir misiniz?
0
theos ek mekhanes
(01.09.15)
hayır

kullanmam bile

hostel adamıyım ben

nokta
0
cokponcik
(01.09.15)
elbette,
eve yemek getiren kebapçıya bile bahşiş veriyoruz, oda servisine kesin verilir.
0
michael_knight
(01.09.15)
veriyorum ben.
0
allanpoe
(01.09.15)
2.ye sipariş verme niyetim varsa ilkinde bahşiş veririm 2.yi getirirken yemeğe tükürmesinler falan diye. tek bir sipariş vereceksem bahşiş vermem...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(01.09.15)
veriyorum bol keseden ya.

şaka şaka.

zor kazanıyorum. ay sonu zaten gelmiyor. 1250tl maaşım var. otelde de ömrümde hiç kalmadım. ama olurda kalabilirsem vermem. bana hakkım olanı bile vermemeye çalıştılar. mesaiden çaldılar, asgari geçim indirimi cukkaladılar.. fazladan para vermiyorum o yüzden.

sürtsün burnu, o da hakkını istesin üstten. işvereni "zaten bir ton bahşiş alcan olm" diyerek sigortasını eksik yatırıyor. asgari geçim indirimini vermiyor. çok çalıştırıyor.
0
stevie
(01.09.15)
Evet. Zaten otelde oda servisi kullandigim kac yilda bir 1-2 kere, o zaman da az bir sey bahsis veriyorum.
0
aychovsky
(01.09.15)
(23)

ilk buluşmada "Sevişmek" olurmu, olmazmı?

john
s.b
s.b
0
john
(01.09.15)
kızına göre bazen olur, bazen olmaz. olan kızla uzun soluklu düşünülmez.
0
fayfim
(01.09.15)
spontane gelişen şeyler bunlar. olacağı varsa olur. olması da kızın kaşar olduğu anlamına gelmez. içgüdü bu ota boka çıkıyor meydana.
0
halitkin
(01.09.15)
Olabilir de olmayabilir de
0
rayde
(01.09.15)
Kafalara gel. İlk buluşmada sevişen kadınla uzun soluklu düşünülmezmiş. Or.spu olduğu için mi düşünülmüyor acaba?

Olur, olmaz. Belli olmaz. Birlikteliği güzel yapan şey uyumdur. Sevişmek için "erken" diye bir şey yoktur.
0
yirmisantim
(01.09.15)
hoop 6 ay "sevgili" olup sevişmeyenler var lan :D olursa olsun bize ne. Yapan var yani.
0
rodriguez2
(01.09.15)
bunu kaldırabilecek insanlar için olur. ama bizim memlekette insanlar hemen tribe girip "biz şimdi neyiz" diye dertleniyorlar. anlam yüklemeyeceksen olur tabi ama bunun bir bağlayıcılığı olduğunu düşüneceksen olmasın. o zaman güzel devam edebilecek bir ilişkiyi katledersin.
0
vecihi ile fikret
(01.09.15)
halitkin + 1
Belli olmaz. Anlık gelişen şeyler bunlar.
0
aychovsky
(01.09.15)
"modern" görünmek için kasmayın amk. yurtdışında bile ilk randevuda sevişen kıza "yollu" diyorlar. he böyle birisiyle uzun soluklu düşünüp düşünmemek size, midenize ve gelecek planlarınıza kalmış bir şey. burda sevişmek için erken diye bir şey yoktur vs. diyen tipler reelde arkadaş ortamında o kız hemen verir, herkese verdi olm falan diye geyik çeviriyor. gidin masallarınızı kızlara anlatın.
0
fayfim
(01.09.15)
duruma göre olabilir.
olan kızla uzun soluklu düşünülmez gibi saçmalıklara bakma, evlenen var.
0
peggy
(01.09.15)
Isterseniz olur.
0
stavro
(01.09.15)
anlik degil, daha once neyi ne kadar konustugunuza bagli.
0
baldur2
(01.09.15)
olabilir de olmayabilir de. Ayrıca ilk buluşmada sevişen kıza yollu diyen, gelecek düşünülmez diyen arkadaş kız tek başına yapıyor bunu galiba.
0
rock n roll
(01.09.15)
türk erkeği ile olmaz :)
0
mea maxima culpa
(01.09.15)
Olacağı varsa olur neden olmasın, "Olmaz" deyip bir sonraki buluşmaya ötelemek klasik kezbanlık zaten.
0
angelus
(01.09.15)
şu kişiden kişiye göre değişme olayına da gıcık oluyorum ama doğru öyle. Yabancıysa daha rahat olur diye olabilir, Türkse bilmemne der diye olmaz. Aynı şey yurtdışında da var ha, ciddi yaklaşırsan "sevgili olur" imajı verirsen olmaz en az 3-5 buluşma geçecek, havai bir tip sevişir daha da buluşmayız imajı verirsen sevişilebilir. Çok garip ama bir yandan da normal. Erkekler olarak bir gün kafayı yiyip gideceğiz böyle... keşke her şey daha düz ve kolay olsa.
0
rodriguez2
(01.09.15)
türk erkeği ile olmaz +1

olursa orospu olduğun için olmaz yani, kısır döngü işte. kafalar kafalar. allah akıl fikir versin valla.
0
piremses
(01.09.15)
erkek için de kadın için de olmaz. birbirini tanıyamaz iki taraf ta, olursa sıkıntı var.
0
aklimdakisorular
(01.09.15)
Bi kere yaşamıştım. Tabi kız yolluydu. Ben de az piç değilim tabi. Kısacası birbirimizi bulmuştuk. Şimdi evliyiz.
0
yatmadan yazayim dedim
(01.09.15)
Olursa genelde daha iyi oluyor.
0
arnold schwarzeneger
(02.09.15)
bunu yapan arkadaşlarım şimdi evli, çocuklarını büyütüyorlar.
0
ravenudon
(02.09.15)
Cok guzel bi gun gecilirmistir kafalar hafif guzeldir felaket arzulamaya baslamissinizdir o zaman sıkıntı yok bence. Ama yapmak için yapilmaz.
0
kbsy
(02.09.15)
valla olur. çok da iyi olur güzel olur. romantik aksiyonlarla vakit kaybetmek bana göre aptallık zaten.
0
myblowingmind
(03.09.15)
niye olmasın ki. iki taraf da birbirine çekilirse zemin de müsaitse gayet güzel olur.
0
floydian
(03.09.15)
(9)

sevgili, vesikalık

meyve parcacikli kadin
Sevgiliniz vesikalığınıza bakınca "bu ne böyle ya, ben böyle çıksam bunalıma girerdim" dese napardınız?
Sevgiliniz vesikalığınıza bakınca "bu ne böyle ya, ben böyle çıksam bunalıma girerdim" dese napardınız?
0
meyve parcacikli kadin
(01.09.15)
gülerdim.
0
sta
(01.09.15)
"Sus kız" der, kıçına vururum bir tane.
0
arnold schwarzeneger
(01.09.15)
ayrılıp ekşi duyurudan başka bir sevgili bulurdum
0
benim adim kerim hepinizi severim
(01.09.15)
Gulerim nolcak.
0
rayde
(01.09.15)
begendigim bi fotografsa ben begeniorum derdim, ben de begenmiyorsam evet kotu cikmisim diye onaylardim.
0
sayns
(01.09.15)
"Sen benim totomu ye" derim.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(01.09.15)
Zaten vesikalık fotoğraf, herkesin dandik dandik çıktığı, ne acayip çıktığını millete göstere göstere eğlenmek için kullanılan bir şey. Çift taraflı "Hehe, ne biçim çıkmışız" deyip karşılıklı gösterilip kahkaha atılası, dalga geçilesi bir şey. Onun yerinde olsam güler güler, sonra da benimkini gösterip seni güldürürdüm. Fotoğrafa gülünür. Yine de "Bunalıma girerdim" kısmı azıcık ağır geldi bana biraz. O kısma küçücük bozulurdum herhalde. Ne bileyim, ben kimsenin fotoğrafına "Bunalıma girerdim" demezdim herhalde, aklıma bile gelmezdi.

Çok büyük bir şey değil bu tek başına, hatta dert edilecek bir şey bile sayılmaz da; konuşurken özüne döndüğünde ağzının ayarı olmayan, düşüncesizleşen, keskin sirke gibi küpüne zarar biriyle beraber olmak istemem. Bu da kesinlikle bunun bir göstergesi değil zaten de, eğer genelde de böyle bir insansa bu laf da batardı. Zaten genel hali gözüme batıyorsa, bu da bir süre rahatsız ederdi. Belki bardağı taşıran damla olurdu. Öyle biri değilse de, "Kurban ol fotoğrafıma" der, gülerdim, öperdim.
0
aychovsky
(01.09.15)
Reddit'de çok komik bir paylaşım vardı, cümleyi tam hatırlamıyorum ama bu online dating sitelerinde sadece kimlik fotoğrafına izin verilmesi gerektiğini, böylece insanların daha düşük beklenti içerisine girerek mutluluğa ulaşmasının %100 verime ulaşacağını söylüyordu :p

yani vesikalık fotoğraf dünya çapında bir sorun zaten ben alınmaz gülerdim, sonra onun vesikalığı ile dalga geçerdim kesin daha beterdir :)
0
neferkitty
(01.09.15)
"hade len"'den samimiyet seviyesine gore "sen acta kendi kicina gul"e kadar tepki verilebilir. vermisligim de vardir.
0
shadayim
(01.09.15)
(15)

sevgilinin anne babası nasıl geri kazanılır

karmic koala
Sevgilimle bir tartışma yaşadık ve ben sevgilime en ağırından hakaretler sarfettim. Whatsapp üzerinden oldu bu hakaretler.Anne babası da okumuş bu mesajları ve bana cephe almış, düşman olmuş durumdalar.Siz pratik zekalı arkadaşlardan tavsiyeler bekliyorum,Öyle birşey olsun ki bakışları 180 derece te
Sevgilimle bir tartışma yaşadık ve ben sevgilime en ağırından hakaretler sarfettim. Whatsapp üzerinden oldu bu hakaretler.

Anne babası da okumuş bu mesajları ve bana cephe almış, düşman olmuş durumdalar.

Siz pratik zekalı arkadaşlardan tavsiyeler bekliyorum,

Öyle birşey olsun ki bakışları 180 derece tersine dönsün,

Ne yapılabilir, teşekkürler.
0
karmic koala
(29.08.15)
geçmiş olsun, bence pek düzelme ihtimali yok. yani ben kendime edilen hakareti unutsam bile annem babam unutmaz.
bence ancak bundan ders çıkartabilirsiniz.
0
physcos physcos
(29.08.15)
Size cephe almak dışında, daha derin bir sorun da oluşmuş olabilir. Sadece "Hakaret etti" değildir sorun, kişiliğinizi sorguluyorlardır. Alıp karşınıza konuşun, başka türlü jestle mestle ikna edemezsiniz. Konuşurken de neden öyle davrandığınıza dair sağlam gerekçeler bulmanız ve bunu ileride neden yapmayacağınız ile ilgili sağlam deliller sunmanız gerek. Birden 180 derece dönmek diye bir şey yok, anne-baba hayatta unutmaz; zamanla silerler ancak.
0
aychovsky
(29.08.15)
arkadaşlar kendime göre bir sağlam bir sebebim vardı tabi ki, haksızken veya boşu boşuna etmedim. Kız arkadaşım için yapabileceğim hayati derecede bir fedakarlık var. Yurtdışında hayalini kurduğum işten vazgeçmek. Tartışma uzun zamandır bu yüzdendi. Sizce vazgeçsem şansım olabilir mi ?
0
🌸karmic koala
(29.08.15)
öyle bişey yok. 180 derece döndüm dese de inanma.
0
optum kib bye
(29.08.15)
Şöyle bakalım olaya: "Elin adamı senin kızına sayıp sövse unutur musun?"
0
archmage mahmut
(29.08.15)
çocuk pişmansa zaman veririm, makul süre tekrarlamazsa unuturum. insan bu hata yapabilir, önemli olan tekrarlamaması bence.
0
🌸karmic koala
(29.08.15)
gidip kızdan da ailesinden de özür dilerdim. ailesini de alır karşıma durumu anlatırdım kendi açımdan. yaptığının yanlış olduğunun farkında olduğunu görsünler ama.
0
sta
(29.08.15)
Aile konusunu bilmiyorum da bunun yüzünden hayallerinden de fedakarlık yapma. Konuşmayı, kendini anlatmayı dene. Gerekirse sil baştan kendini tanıtmaya çalış. Ama işinden vazgeçme.
0
ufukcel
(29.08.15)
kessen barışmazlar, çocuklarının hatrına barışmış gibi görünürler en fazla. aynı olayı bana da yaşatmıştı kızın biri. annem affetti sözümona, ama barizdi sevmediği onu.

o yüzden, geçmiş olsun.
0
mermize
(29.08.15)
evirip çevirme gidip özür dile. çiçek al falan işte.

sanırım sen de kadınsın. bana kız arkadaşım da böyle şeyler yapmıştı. tabi ki mesajları kimseye okutmadım ama her tartışmada hatunun sinirine engel olamadan sarf ettiği ağır sözler ve birkaç kere ettiği küfür beni ondan soğutmuştu.

şimdi yağ reklamlarındaki kadınlar gibi uçuyorum.

dikkat et @asabikız06

not: olm hem erkeksin hem koalalı nick almışsın :) kadın sandım valla
0
kupigometa
(29.08.15)
Aranızdaki iletişimi ailesine yansıtıyorsa o ilişkiden hayır gelmez.

Ister kadın ister erkek iliskisini yakın çevresine bile paylaşmamalı...

Geleceğinde ki bir çok sorundan kurtulmuş oldun hayirli olsun
0
qxgviper
(29.08.15)
sevgilinin salaklığı. bırak o uğraşsın aranızı düzeltmek için. kılını kıpırdatma. yok öyle aileye mesajları okutmalar sonra da senden beklemeler. sen onun gönlünü almakla mükellefsin; ailenin değil.

edit: qxgviper +10000
0
sen git ben geliyorum
(29.08.15)
Taviz tavizi doğurur, yüzyüze konusuyorsun, bizim bakıs acımız bu, yaklaşımımız bu diyorsun, konusurken de bir kavga cıkarıyorsun daha sağlam gerekceyle, sonra onlar oğlumuz haklı diyorlar sana hak veriyorlar, hatta bu kavga sebebin de şey olsun, ilişkimize şimdiden ailelerin bu kadar müdahele etmesini doğru bulmuyorum dersin.ama yine de ben olsam ailesini en basında bu kadar sokmazdım.muhatap olmazdım
0
adidas giyen nike iscisi
(29.08.15)
beyler erkeğim bu arada. karşı taraf hanım ve yaşça genç. aramızda 7 yaş kadar var. bu nasıl bi durum doğurur sizce ?
0
🌸karmic koala
(29.08.15)
İşin içine hakaret girdikten sonra emek harcamak israftır. İsraf da haram.
0
arnold schwarzeneger
(31.08.15)
(7)

dandik türk komedi filmi

eksimeksi
böyle kolpaçino tarzı
böyle kolpaçino tarzı
0
eksimeksi
(29.08.15)
Maskeli Beşler
0
aychovsky
(29.08.15)
çakallarla dans
o şimdi asker
sabit kanca.

resmen öğürdüm.
0
uuth
(29.08.15)
Sağ Salim 1
0
angelus
(29.08.15)
Sağ Salim 1 bana göre dandik değil baya baya iyi bir kara komedidir
0
carlos jacques
(29.08.15)
kutsal damacana(1)
recep ivedik
0
floydian
(29.08.15)
kolpaçinoya dandik diyorsan bu yazılanları izlerken sıkılırsın. ama ben yine de yazayım; amerikalılar karadenizde 2
0
drystedb efficacious
(29.08.15)
güvercin uçuverdi.
0
65 ten 70
(30.08.15)
(2)

plastik, küçük su ısıtıcılar?

bir fincan kahve ile film izlemek
bugün ıvır zıvır satan ''milyoncu'' dediğimiz yerlere uğradım, sordum soruşturdum. zararlı olduğu için satışı yasaklanmış bu küçük ısıcıların ve fakat benim böyle pratik bir şeye fena ihtiyacım var.pazarlarda, tezgahta hala satıldığını söylediler. ben de yarın pazara inip bakacağım.sorun şu ki, ne k
bugün ıvır zıvır satan ''milyoncu'' dediğimiz yerlere uğradım, sordum soruşturdum. zararlı olduğu için satışı yasaklanmış bu küçük ısıcıların ve fakat benim böyle pratik bir şeye fena ihtiyacım var.

pazarlarda, tezgahta hala satıldığını söylediler. ben de yarın pazara inip bakacağım.

sorun şu ki, ne kadar tehlikeli? ölmem değil mi ya alsam?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(29.08.15)
Bir seferde ölmezsin de, uzun süreli bunu kullanınca şöyle bir şeyler oluyor. O cezve sıcak suda daha hızlı çözünüyor. Bildiğin plastik parçacıkları suya karışıyor. Dolayısıyla onu öyle içince de sentetik, doğal olmayan, kanserojen bir şeyleri vücuduna almış oluyorsun. Dolayısıyla belki kanserden ölmeyecek olan vücudunu daha erken bir yaşta kanser riskine atmış oluyorsun. Belki de ilerleyen yıllarda vücudunda çıkabilecek kanserin türünü değiştiriyorsun, bunun katkısıyla agresif bir türe kucak açmış olabilirsin. "Doğal ne var ki, bu da doğal olmayıversin" diyebilirsin ve sen bilirsin de, bile bile lades yapmak da çok anlamlı değil.
0
aychovsky
(29.08.15)
dostum bunlar patlıyor genelde. patlıyor derken yanıyor bir yerinde kaçak çıkıyor. o yüzden ufak ama daha kaliteli bir şeyler dene.
0
mceydam
(29.08.15)
(6)

Hayatı daha az ciddiye almak/almamak ?

qazaqwsx
Merhaba,Aslında "gönül işleri" sekmesinde açacaktım ama aslında daha genel bir şey olduğunuda düşünüyorum..Nasıl "takmıyorsunuz" ?Kendimi tanıyorum..Oldukça çok düşünen, sürekli her şeyin derinine girmeye çalışan..Basit bir olayı bile kompleks düşünmeye alışmış ve kesinlikle pesimist bir insanım. Bu
Merhaba,

Aslında "gönül işleri" sekmesinde açacaktım ama aslında daha genel bir şey olduğunuda düşünüyorum..

Nasıl "takmıyorsunuz" ?

Kendimi tanıyorum..Oldukça çok düşünen, sürekli her şeyin derinine girmeye çalışan..Basit bir olayı bile kompleks düşünmeye alışmış ve kesinlikle pesimist bir insanım. Bu kendi analizim de değil, çevremdekiler böyle bilirlermiş. Bir olumsuz olay oldumu bunun tüm etmenleriyle yaşarım hissederim kendime çekerim..
Bir olay olacaksa aklıma hep ilk en kötü durum gelir.

Buluttan nem katma olayım yoktur. Bu şekilde değil. Ancak, o kadar düşünürüm ki, hayatı/hayattaki olayları en son başım ağrır her gün..

Evet bu benim..Bu özelliklerimin alkol vb. ile bağlantısını yine sizlere başka bir soruda danışacağım.

Şimdi ben kıskanıyorum öyle rahat olan insanları...Bazı insanlar görüyorum çok akıllı, benden daha zeki ama adam düşünmüyor ve kafası rahat.. Akışına bırakmış..Hayatı geldiği gibi kabul edebiliyor.

Ya da "takmıyor" ya da 2 gün sonra boşvermiş oluyor.. Ben de akışına bırakma yok..Sürekli 3-5 adımı olası senaryolarla kafamda kurup ona göre yaşıyorum. Bana artıları çok oldu ancak sürekli bir stres altında hissediyorum ve biyolojik etkileri de ortaya çıkmaya başladı..

İlişkimde de böyle..Orda sürekli kötü şeylere endeksli hareket edip, egomu ortadan çekmiş vaziyetteyim. Belki de bu pesimistlik, ben de korkaklıkta yarattı..

Ben "olamadım" sanırım. Beceremiyorum yaşamayı sanki. Böyle yaşamak zor. Bu çağda belki hiç birimiz mutlu olamıyoruz, olmamalıyız belki bilmiyorum ama ben mutlu olmaktan korkar oldum. Mutlu olduğum an da bile kendime eziyet eder oldum.

Değişmeliyim değil mi ? Peki değişebilir miyim ? Daha az takmak istiyorum hayatı ama akışına bırakmaktan aslında korkuyorum..Ama artık hayatımın merkezinde ben olmasını istiyorum. Kendimi, mutluluğumu, yaşadığımı hissetmek istiyorum.

Bunları okuyunca bana neler derdiniz..Ne tavsiye verirdiniz?

Biraz içimi dökmek gibi oldu..Uzun oldu. Kusura bakmayın..Okuyan ve cevaplayan herkese teşekkür ederim.
0
qazaqwsx
(28.08.15)
takmıyor değilim, aksine çok fazla düşünüp kendini yiyen, "zayıf" insanlardan biriyim ama hayatımın önemsiz olduğunu biliyorum. tinercinin teki tarafından bıçaklanıp öldürülebileceğim ya da kafama düşen taşla felç olabileceğim skimsonik bir dünyada kendi yarattığım değer dışında hiçbir önemim yok. bu yüzden, üzülsem de, kim gelmiş kim gitmiş çok şeyapmıyorum. "her şey olabilir, oluyor" diye düşünmek, buna alışmak kafa olarak rahatlatıyor biraz insanı.
0
der meister
(28.08.15)
boyle kafamizin icinde konusup senaryo kuran surekli konusan bir ben var ya onu yok etmek isterdim sonsuza kadar
0
lithu
(28.08.15)
40 mg paxil geceleri bir tane,
sabah akşam bir tane muscoflex
sabah akşam bir tane maximus
sabahları aç karnına bir tane pantactive.
0
darksdantes
(28.08.15)
tam olarak @üğpoıu - nası bi nick bu allaam- +1

zaten ne kadarlık ömrümüz var, onu da derde dert katarak harcamanın manası var mı?
hiçbir şeyi didiklemem, çeşitli kötü olasılıkları aklıma getirmeye çalışmam. yormam kendimi.
müşteriyle mi kavga ettim? çıkar bi hava alırım beş dakika, birilerine anlatırım kafam dağılır unuturum.
sevgilimden mi ayrıldım? ah ne güzel günlerimiz vardı, ne harika adamdı diye kalbimde bütütmektense neden ayrıldığımızı, neden olmayacağını kendime hatırlatır, atlatana kadar canım anlık olarak ne istiyorsa onu yaparım. ne mutlu ediyorsa ona vururum kendimi.
ya da biriyle tartıştım mi? sinirim geçince oturur, düşünürüm benim için kıymetli biriyse vakit kaybetmeden gönlünü alırım. değilse de hayatımdan böylelikle çıkarmış, bir yükten kurtulmuş olurum.
bu böyle gider..
hiçbir şeyin fazla üstünde durmamakta, kafayı dağıtmakta çözüm.
0
somethinginthewayshemoves
(28.08.15)
Çocukluğumda her halta ağlardım ben. Hani şu her sınıfın sürekli ağlayan en az bir kızı olur ya, ondan işte. Ortaokulda ağlama krizleri geçti ama çok hassas bir insandım. Düşüne düşüne uyuyamamaların tavan yaptığı dönemse üniversitenin ilk yıllarında çok önerilen Daniel Goleman'ın duygusal zeka kitabı ile tavan yaptı. Adımlarıma dikkat etmekten, onu bunu düşünmekten rahatsızdım, muzdariptim. Sonra değiştim, komple değiştim ama bunu isteyerek yapmadım. "Ben artık düşünmek istemiyorum" deyip bırakmadım. İki şeyle oldu bu. İlki çok sıkıldım, inanılmaz canım sıkıldı ve annelerimiz yalancıymış, sıkı can iyi değilmiş. Kendimin o halinden bildiğin sıtkım sıyrıldı. Negatif insanlarla beraber olmak istemez insan, hele kronik mutsuzsa. E kendinden de kaçamıyorsun, kendini sürekli yanında taşıyorsun, hem de kendinle beraber olmak istemiyorsun. Hani bir kronik mutsuzu sürekli dinlersin de için şişer ya, kendi kendimin içini şişirdim, fenalık geldi. Sıkıldım kendimden bildiğin, aynada kendime bakıp öfleyip pöflemeye, "Ay bana bir şeyler oluyor, çıkıp iki hava alayım" demeye başladım. Şöyle düşün, sanki içinde iki değişik insan var gibi ama şizofreni gibi değil, aslında çatışan iki güç var ve onları beden sahibi gibi düşün. Burada can sıkıntısı dışında bir şey daha yardımcı oldu; yorgunluk. Karamsar olmak çok yoruyor be. Kim uğraşacak onunla, zaten üşenirim ben. Düşüngeç, bunalımlı, mutsuz olan güç tam da bu yorgunluk nedeniyle oldukça halsizdi. Diğeri daha enerjikti. Enerjik olan diğerini İrlandalı turist gibi dövdü. O da esnaf gibi tırım tırım bir tarafa gidip kayboldu. Hayatımın girdiğim ilk depresyonunu "Bu ne ya, canım sıkıldı benim" diyerek atlatmış oldum.

Herkesin reçetesi farklıdır elbet. "Ama artık hayatımın merkezinde ben olmasını istiyorum." demişsin yukarıda, bu benim reçetem değil. Benim için doğru cümle "Hayatımın merkezi falan olmasın istiyorum". Belki bir derece çok merkezli olmasını istemek olabilir. Beni ne yapayım ayol, dışarıda bir milyon tane ilginç insan var, o insanların hepsi bir dünya. Bir milyon ilginç konu var, öğrenilecek çok şey var. Kendimle kim uğraşsın, ne yapayım kendimi; zaman kaybı.

Belki de mutluluğun herkes için farklı bir motivasyon kaynağı vardır da, o motivasyonu henüz keşfedememişsin. Benim için birkaç şey birden oldu o kaynak. Öğrenmek bunlardan biri oldu örneğin. Milyon tane öğrenilecek şey varken, uğraşasım yok onunla bununla.

Bu da "Aman, dünya-minare ilişkisi işte" denecek bir durum değil benim için. İnsanlar arada üzülür, üzülmek sağlıklıdır da. İnsanların hayatlarında kötü şeyler olur ve bunun için üzülmemeleri gariptir. Demek istediğim ortada aç-açık olma durumu yokken vadesi çoktan dolmuş, artık üzülmeye değmez olaylar için kendilerini üzmeleri.
0
aychovsky
(29.08.15)
Yalnızsin sen galiba öyle sezdim, yalnız misin ?
0
iticisin
(29.08.15)
(10)

En kötü durumdaki insan ''hangi durumdadır''

mete kudur
iyi geceler; Din ile ilgili büyüklerimizle dövüşürken bir konudan sonra aklıma takıldı; dünyada bulunan en kötü durumda olan insan bunun farkında mıdır ? ve nasıl bir hal içindedir.Öncelikle zorluk, iyilik, mutluluk gibi kavramların kıyasla mümkün olduğunu ve ancak zıtlıklarıyla açıklanabilir, anlaş
iyi geceler;

Din ile ilgili büyüklerimizle dövüşürken bir konudan sonra aklıma takıldı;

dünyada bulunan en kötü durumda olan insan bunun farkında mıdır ? ve nasıl bir hal içindedir.



Öncelikle zorluk, iyilik, mutluluk gibi kavramların kıyasla mümkün olduğunu ve ancak zıtlıklarıyla açıklanabilir, anlaşabilir olduğunu bi' şeyapalım sonra devamını anlatacağım. (bekledik burada biraz, umarım şeyapmışsınızdır) evet.


Şimdi biz mesela şükrediyoruz, şu günümüze şu durumumuza. hatta ''verdiklerine ve vermediklerine çok şükür'' diye dua ediyoruz. misal benim gözlerimde miyop var 2.0 bunu dert edinebilecekken gözleri olmayan birisini görüyorum ve derdin varlıkla ortaya çıktığı bir halini karşılıyorum. bunun tam aksi de mümkün olabiliyor. * duygusal boşluk, tatminsizlik ya da metasal yokluk gibi.


Ancak; mesela adamın gözleri görüyor ama elleri yok, yahut elleri de yok ama elleri olup gözleri görmeyenden daha iyi bir şekilde bakılıyor. yani kıyas bir yerde sapıtıyor. bir de manevi tatminsizlik de girebilir, hayatına son verme durumları ya da daha kötüsü hayatına son verememe. en son eski bir porno yıldızı hikayesini okumuştum. ilginçti. herneyse, bundan sonrası biraz kafa karışıklığı soru kısmı buraya kadar; yani sizce hayatta ki en kötü durumda olan insan ne ''durumdadır''. evet sadece türkçe ile ilgili değil, genel olarak dille ilgili problemlerim var. soru bitti.

sakıp sabancının engelli evladı gibi mesela, bu çok zor bir durum allah kimseye yaşatmasın. ben avamdan şöyle sezenişler duydum, sakıp aga bir gün televizyonda ağlamış, oğluma isteseydi bütün arabaları alabilirdim ama o hiçbir araba isteyemedi demiş. bana bunu anlatanlarda onunla birlikte ağlamışlar. iyi insanlar tabi, allah iyi insanları sever. ama ben diyorum, onun yerine keşke şuna da ağlasaydın o daha kötü durumda çünkü sakıp aganın oğlunun bir arabası yoktur ama, bakıcıları vardır, her zaman sıcak bir yatağı vardır, asansörlü evi vardır diye. ayıp oluyor. beni ayıplayanlarda haklılar zaten, onlara söyleyecek sözüm yok. ama işte.

ya da tam tersi, adam allah var herşey var, allah deldiği boğazı doyurur diyor, e madem öyle o zaman açlıktan ölen niye öldü diye soruyorum. bence o sistem pek öyle çalışmıyordur diyorum, ve yine sanki analarına sövmüşüm gibi, hayır hayır öyle de değil acımaklı gözlerle bakıyorlar, bataklığa düşmüşüm gibi. doğru yoldan sapmışcasına. bazen açık açık soruyorum, sence diyorum bende bi' dini kavramlar konusunda sıkıntı var mı, hayır yok diyorlar.

ancak yukarıda ki gibi sohbetlere girdikten sonra gözlerinden okunuyor, sıkıntılı gördükleri beni.
sonra dudaklarından dökülüyor ''sen eskiden böyle değildin'' diye. ''bence yeni halim daha hakikatlidir'' diyorum. üzülüyorlar benim için. sonra bende onları üzdüm diye üzülüyorum. bi' türlü tatmin olamıyoruz. bu sebebini bilmediğim sirkülasyon devam ediyor.

edit: daha iyi anlaşılabilmesi için * 'lı yerden itibaren cümle şu şekilde devam edebilir ''yani varlıktan(eksikilk-güvenlik) değil yokluktan kaynaklanan, ben çok denk gelmedim ama teknik olarak mümkün sanırım;...''
0
mete kudur
(25.08.15)
o dayılara gore en kotu durum olum ya da sakatlık degıl senın gıbı soru sormaktır.
0
bryan fury
(25.08.15)
şükür hiyerarşiktir
0
freebird5406_2
(25.08.15)
Anamın nenesi varmış köyde, yatalak. Sesi falan da çıkmıyormuş. Bazen kadını güneşin altında unuttukları oluyormuş yaz günü.
0
firuz
(25.08.15)
Sukur mekanizmasini biraz bencilce ve kucumseyici buluyorum; "Oh, iyi ki ben degilim. Boyle de olabilirdim" deyip, ustune de kendini karsisindakinden ustun gorerek cila cekmekmis gibi geliyor. Ornegin, biri sana soylemese bile seni dusunup, haline aciyip "Sukredeyim, mete kudur degilim" dese ne dusunursun? Cok ayip geliyor bana. Bana deseler, "Madem oyle kotuyum, kendi kendine mirildanacagina bir seyler yap" derim.

Yerinde olmak istemedigin halde bir insan varsa, o saatten sonra onemli olan insanin kendisi olmamali. Tabii ki elinde olan icin sukran dolu olmak ve ne kadar sansli oldugunu dusunmek kotu bir sey degil de, orada durmak sorun. Aslolanin konusmanin icinden "ben" veya "biz"i cikarabilmek olduguna inaniyorum. Atiyorum, Turkiye'deki biri olarak "Sukredeyim, daha zor yasam kosullari olan bir ulkede dogabilirdim" demek yanlis degil ama cok eksik geliyor bana. Bunun iki tarafi var. Bir yandan da gelismis bir ulkede refah icinde dogabilirdim ve yasiyor da olabilirdim. Sukur ve sikayet bunlari iceriyor, bu da olur ama hala tastamam bir bakis acisi degil bana gore. Yapabilirsek ya da yapabildigimiz kadari ile "biz"i cekmek gerekiyor icinden. Kisisel olarak dogru sorunun "Su dandik ulkede dogan boyle yasiyorken, neden su gelismis ulkede yasayan boyle yasiyor" sorusu olduguna inaniyorum. Ya da sakat bir insan icin "Oh halime sukredeyim" yerine, "Bu kisi neden sakat" demek daha yapici, en azindan cozum onerici geliyor. Dunyanin merkezi biz miyiz de, sukredip ya da sikayet edip duruyoruz? Tabii bu ne kadar becerilebilir, bilmiyorum. Insan illa ki bir noktada kendine donuyor. Olabildigince az donebilsek keske, donebilsem keske. "Bu kadar konustun, sen ne yapabiliyorsun" dersen haklisin tabii ki.
0
aychovsky
(25.08.15)
bu oznel bir yargidir. kimine gore annesi/babasi vefat etmis insan kotu durumdadir kimine gore parasi olmayan kimine gore engelli insandir.

bence insanlarin kotu durumlarina uzulmek yalnizca pragmatist bir harekettir. ona uzuluyorum diyerek kendi vicdanimizi tatmin ederiz ve o durumda olmadigimiz icin bir yandan seviniriz.

dedigim yanlis anlasilmasin tabiki bende aciz gordugum herkese uzulurum. bu bence bir erdemdir. ama dunyadaki bilincli olan her canlinin her hareketinin sebebi bence pragmatistliktir.

ama bazilari var ki harbiden nefret ediyorum. sehitler olmez vatan bolunmez diye snap atiyor. on dakka sonra arabada son ses muzik egleniyor. kurtce sarkilarla dalga geciyor. sayisiz kere yurt disina cikiyor. zengin bir aileden geliyor. onlarin yasadigi acinin onda birinin farkinda degil. ama bunu kullanarak reklam yapiyor. bu ikiyuzluluktur. bende cok uzuldum berkin elvana, ozgecana. yada sehitlere. ama hic sosyal mecrada uzuntumu paylasmadim. birilerine duyurup begeni almak, bundan faydalanmak gibi geliyor bana.

bu benim goruslerimdir. kimilerine ters dusebilir yapacak birseyim yok ne yazikki.

konu cok dagildi ama anlatmak istedim sadece.
0
yamuklu sucurta
(25.08.15)
konudan saparsam düzelt beni, konu ne onu bile tam anlamadim ya mesajindan.

neyse.

corinth taraflarina gelir büyük iskender. o dönem egitimini tamamlamis ve zaferler ile korku salan bir hükümdar haline gelmis, hakkinda efsaneler dgarken, henüz entrikalar ve iki yüzlülerle cevrilmemistir. babasi filip ise helenlerin kendisini barbar yaftalamasindan dolayi oglunun bir yunan gibi, filozofik, bilimsel cok yönlü egitim almasini istemistir. bu nedenle miezada aristonun yanina gönderilir egitimini tamamlamasi icin. sokratesten de etkilenen hocasindan dolayi korintte sokratin eski ögrencilerinden biri olan diojeni görmek ister. halkin bölgenin delisi gibi gördügü, ancak bilgelerin saygiyla yaklastigi bu adami merak etmesi gayeet dogaldir. hükümdar, yaninda sadik okul arkadaslarindan biriyle ustayi görmeye gider. fatih ünvaniyla koca bir imparatorluga hükmeden iskender, diojene yaklasir, ve kendisini tanitir. diojen gayet laubali cevap verir ve cevredekiler korkuyla bakar. hiddetinden korkarlar iskenderin. ama o tepki vermez, sadece dile benden ne dilersen der.

diojen cevap verir, sirti bir sarap ficisina dayali, üstündekiler uzun süredir yikanmamaktan yapismis, acliktan incecik kalmistir. karsisinda altin bileklik ve ipek kaftanlarla cevrili bu imparator, ondan ne dilerse yapacagini söylemektedir. tek bir kelimesine bakar zngin olmak. tek bir cümlesiyle sehrin anahtarini eline alabilir.

oysa dudaklarindan su sözler dökülür, gölge etme baska ihsan istemem.

cevredeki herkes aciyan göylerle bakmaya baslamistir, aptal, altinlar icinde yüzebilecekken, kendisini yakmis, belki kellesini bile kaybetmistir.imparator senden ne istedigini sordu ve sen böyle mi cevap veriyorsun?

iskenderin gözleri dolar halbuki, cevresindekilere uzaklasmalarini söyler ve diojeni ufak bir yürüyüse davet eder. döndügünde sessizdir imparator, ne konustugunu ise kimse bilmemektedir.

can yayinlari, iskender serisi, massimo manfredi.

gene derler ki diojen, kinik, yani köpek felsefesinin öncülerindendir. dünyevi tüm mal varliktan uzaklastiginda kendisi olacagini söyler. cünkü para kazanmak karin doyurmak ve baskalarina bakmak aile kurmak gibi gayeler, senin kendine dönüp bakmani engeller diye düsünür. tek sahip oldugu bir hanin önünden aldigi fici ile bir adet tastir. ficinin icinde yatar soguk zamanlarda, tasi da su icmek icin kullanir.

bir gün nehir kenarina su icmeye indiginde bir sokak köpeginin kafasini egip kana kana su ictigini görür. o gün tasa da ihtiyacim yokmus meger diyip tasi da atar. sadece ficisi kalir. bir baska hikaye ise söyledir, korinth isgal altindadir, kusatma vardir ve tüm halk olasi saldirilara karsi sehrin merkezine cekilmekte, duvarlari güclendirmekte ve hendekleri genisletmektedir. herkes kosustururken diojen ise ficisini bir ileri bir geri yuvarlayip etrafta kosusturmaktadir. herkes bu deli ne yapiyor diye sorar, o da herkes böyle kosustururken oturmaya icim elvermedi diye cevap verir.

hangisi ne kadar dogru, bilinmez. ama ates olmayan yerden duman da cikmaz. hicbir seyi olmadan yasayan bu adam, aslinda hepimizden daha iyi durumda degil midir? yoklugu tercih etmek, malin pesinde köle olmamizi engeller mi? diojenden daha mutlu ya da özgür müyüz acaba?

bence, en kötü durumda olan, düsündügün gibi en kötü durumda olan degildir, yani gözü görmeyen, duymayan ya da yürüyemeyen. en kötü insan, mutlu olamamis insandir bence, daima korku icinde yasayan. ölümün korkusu, kaybetme korkusu, yetinenememe korkusu. ne dersen de, bence en kötüsü budur, ve bunu asla bilemeyecektir.

sükür olayina girmiyorum, dini degerlerim pek zayif, ama ahlak ve moral icin, etik icin, din gerekmiyor.

ama dedigim gibi, en kötü durumdaki insan bu acima ve kuramadigimiz empatilerin cok uc noktasinda, hayal ettiklerimizden cok farkli.

kisisel görüsüm, keske böyle yasayabilseydim. iki yüzlü bir sekilde yasadigim toplumun kölesiyim. sadece, hayalim, günün birinde yeterince birikimim oldugunda, herseyden elimi etegimi cekip, kendi kendine yetebilecek, dag evine yerlesmek ve emekliligimi, hayatim son günlerini, orda sevdigim kizla gecirmek.
0
wiillii
(26.08.15)
genel olarak şunu söyleyeyim her zaman daha kötüsü çıkıyor. ayrıca bu konu birazda göreceli, hani hadi tüm dünyayı dört koldan araştıralım en kötüsünü bulup ibret alalım kendimize gibi bir şey mümkün değil.

ayrıca o kişilerle bu konuları konuşmaman daha iyi olur. hem tatmin olamayacaksın, hem onları ikna edemeyeceksin hem de seni vebalı gibi göreceler sen zarar göreceksin. dışlanacaksın, ayıplanacaksın, ayrıca seni ''düzeltmek'' için hayatına müdehale edecekler ya da ailenin etmesine neden olacaklar. her halükarda sen üzüleceksin.
0
air
(26.08.15)
hz muhammed demiş ki
insanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz

hersey herkesle konuşulmaz. ama insan bildiğini de düşündüğünü de sadece kendisine saklamamali. o zaman da kimseye hayri olmaz. ben oldum olasi annemi eleştiririm mesela kuran okudugunda. o da bana hep kızardı. okuyosun da ne anlıyosun sen arapca mi biliyosun derdim. hatta bunu kurana gelen arkadaşlarinin yaninda da söylemiştim. beni baya ayiplamislardi. ama ayiplamayanlar da vardi. türkçesini okumaya başladı sonra. birileri benim gözümu acarsa mutlu olurum. riskini alabiliyosan düşündügunu anlatmalisin.
0
deryack
(26.08.15)
ama insanlarin ellerinden mutlu olduklari şeyi de almamali.
0
deryack
(26.08.15)
Kötü durum bana göre bir insanın kabul edemeyeceği kabul etmekte / göğüslemekte zorlandığı durum.
Bu nedenle de kötü durum nitelemesi duruma değil kişiye göre değişiyor.

Yaşadıklarımdan öğrendiklerimi anlatayım.

Sene 1994. Kriz var. Ben ülkeye henüz giren amway adlı bir amerikan firmasının distribütörlüğünü yapan avusturyalı bir grupla tanıştım, ürün iadeleri, güvenilir ürünleri filan var, aklıma yatmayan yerler olsa da ben de ek iş olarak yapmaya başladım.
Firmanın ürün yelpazesi çok geniş ancak biz ürün satmıyoruz, hayaller satıyoruz. İnsanların evlerine gidip işi anlatıyoruz daha çok da onların hayattan beklentilerini harekete geçiriyoruz, istedikleri şeyleri günyüzüne çıkarmaya çalışıyoruz. Sistem bu şekilde kurulmuş.

Bir gün iyi bir semtte bir eve gittik. Ev katalogtan çıkmış gibi. Oldukça lüx ve pahalı eşyalarla donatılmış. Çiftin meslekleri psikolog ve eczacı. Krizde çok borçlanmışlar, dükkanlarını kapatıp şehir değiştirmişler filan. Çok kötü durumda olduklarını düşünüyorlar. Onlara hayal ve umut satabildik. İşe girdiler.

Aynı gün bir gecekondu mahallesinde bir eve gittik. Çift işçi. Ev sıvaları henüz yapılmış tabanı döşenmemiş iç kapıları takılmamış natamam bir ev. Eşya olarak da yere serilmiş bir kilim (toprağın üzerine) duvar kenarında birkaç tane yer minderi var. O çift hayallerine kavuştuğunu düşünüyordu. Artık tamamlanmamış olsa bile bir evleri vardı ve nasılsa tamamlayacaklardı. İşe girmediler.
İstatistiki olarak bakarsan ilk ailenin durumu standartların üzerinde ikinci aile ise gerçekten yardıma muhtaç. Asgari gereksinmeleri karşılayamayan aile durumum iyi diyor.

Başka bir hikaye:

Arada buraya da onlar için soru soruyorum tanıdığım bir aile var. Üstün zekalı bir çocukları var. Bu aile de 90 ve 94 krizinden kötü etkilenen bir aile. Çocuk bursla kazandığı üniversiteyi ailenin ekonomik durumu nedeniyle yarım bırakmak zorunda kaldı. Çocukta majör depresyon ve ot bağımlılığı var. Bilgisayarın başından kalkmıyor, bir iki lokma yiyecekse bile (çoğu zaman onu bile yemiyormuş) bilgisayarın başına alıp yiyor. Hayatla bağları tamamen kopmuş durumda. Sinirli agresif halleri oluyor.
Ben bir anne olarak düşünüyorum evladının günden güne eridiğini çürüdüğünü görmek ama bir şey yapamamak nasıl bir şeydir diye işin içinden çıkamıyorum. Sonra körpecik yaşında intihar eden evladının acısıyla yıllardır yaşamaya çalışan hatta artık hayattan zevk almaya başlama belirtileri görsteren tanıdığım başka bir anneyi düşünüyorum. Diyorum ki bununki en azından yaşıyor, hala umut var yani.

Başka bir hikaye:
Bu benimki.
Bundan 5 yıl önce benden bir tümör alındı. Yüksek dereceliymiş ve genetik olarak da haritamız çok fena. Dedim ki "tamam bu iş buraya kadarmış" Neyse erken teşhisten ve düşünce tarzımdan / tutumumdan paçayı kurtardım sanırım.

O dönemde beni kanser olmaktan daha çok üzen şeyler yaşadığımı söyleyebilirim. Daha ne olabilir ki diyeceksin demi. Olabilir. İşte bunu anlatmaya çalışıyorum. Her şey senin onu nasıl algıladığına, nasıl yorumladığına göre değişiyor. O zaman henüz 13 yaşında olan kızıma karşı sorumluluk duymasam, onu bensiz bırakmaya hakkım olmadığını düşünmesem büyük olasılıkla mücadeleyi bırakır hayattan vazcayardım.

Konudan bağımsız ama azıcık da ilintili:

Dün burada bir soru soruldu duyuruyu ne kadar ciddiye alıyorsunuz diye. Ekşide bazı şeyler yazılmış sanırım. Şimdi bu soruya verilen güzel cevapları okuyunca o soruyu hatırladım.
Ben güzel insanların olduğu bu ortamda olmaktan, bir parçası olmaktan mutluyum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.08.15)
(8)

Koşu sirasinda cuzdan-telefon sorunsali

badabista
Merhaba eksi dostlar,Spor yapmaya karar vermis bulunmaktayim ve malum havalar iyiyken de acik havada kosayim dedim. Ancak hava sicak olunca sort-tshirt kosuyorum ve fermuarli cebi olan sort bulamadim . Ey eksi duyuru ahalisi sorum burada basliyor; siz bu ise nasil bir cozum buldunuz isin kotusu bir
Merhaba eksi dostlar,

Spor yapmaya karar vermis bulunmaktayim ve malum havalar iyiyken de acik havada kosayim dedim. Ancak hava sicak olunca sort-tshirt kosuyorum ve fermuarli cebi olan sort bulamadim . Ey eksi duyuru ahalisi sorum burada basliyor; siz bu ise nasil bir cozum buldunuz isin kotusu bir de evin anahtarini koyacak yer bulmam gerekiyor. Simdi cikip arabada birak demeyin zira o yok . Canta mi onerirsiniz yoksa bunlar icin ekipmaniniz var mi ?

Son olarak bir de 20 eylulde malum Runİstanbul var orada tecrubeleri olanlar paylasirsa sevinirim ? Orada bu ise nasil bir cozum bulabilirim bir de yarista yanimizda ne olmali tavsiyelerinizi bekliyorim. Simdiden tesekkurler...
0
badabista
(25.08.15)
Su kosu bantlarindan onerdiler bana. Onlarin gozu de oluyor, anahtar konabiliyor. Su zamazingo
www.bhpcompany.com

Ben bunlardan bulamadim, sac bandi ile koluma doluyorum.
0
aychovsky
(25.08.15)
bende de aynı sorun var. cep telefonu stravadan dolayı yanımda. anahtar var. bi de su filan almak için bozukluk filan alıyorum şangır şungur oluyo. cep olsa bile sallanıyor teledon vs.
0
ergenpezeveng
(25.08.15)
kola takılan tansiyon aletinin şeysi gibi cırtcırtlı kolluk var..
i00.i.aliimg.com
normalde telefon için de benim cüzdan fln sığıyor içine
0
masa penisi
(25.08.15)
Telefon kola takilabilir. Sortta cep cok pratik olmaz tabii ama giyerseniz cepli kosu taytlari var, onlar daha saglam tutar cuzdani.

Run Istanbul'da vestiyer oluyor, canta birakabilirsiniz.

Yaninizda yedek tisort goturun derim ben. Sansiniz varsa yedek tisort alabiliyorsunuz sonrasinda ama belli olmaz.
0
merlina
(25.08.15)
Kol bandına telefonu koyun, telefonun arkasına kimlik ve 5 lira koyun su almak için, evin anahtarını da anahtarliktan çıkarıp aynı yere koyun. Cüzdan anahtarlık taşımayin.
0
orient blue
(25.08.15)
Bazı koşu şortlarında küçük cepler var. Ben şortun altına koşu taytı giyiyorum, onun da ufak bir cebi var. Anahtar sığıyor. Telefonu yanıma alırsam da bele takılan bir kuşak vardı, ondan kullanıyordum. Decathlon'da bulabilirsin.
0
arnold schwarzeneger
(26.08.15)
bel cantası
0
bryan fury
(26.08.15)
komando kani var bende
(26.08.15)
(7)

fitness nasıl bu kadar moda oldu?

sometimes the weak become the strong
bundan 20 sene önce de erkek-kadın ilişkisi ve insan hayatı şu ana çok yakındı, ama insanlar bu kadar fitness meraklısı değildi, bu bilgiden hayatımızda büyük bi gereklilik olup bi boşluğu doldurduğu dusuncesını yalanlayabiliyoruz. 50 sene önce de insan aynı insandı.peki neden şu an popüler kültürün
bundan 20 sene önce de erkek-kadın ilişkisi ve insan hayatı şu ana çok yakındı, ama insanlar bu kadar fitness meraklısı değildi, bu bilgiden hayatımızda büyük bi gereklilik olup bi boşluğu doldurduğu dusuncesını yalanlayabiliyoruz. 50 sene önce de insan aynı insandı.

peki neden şu an popüler kültürün temel taşlarından?
0
sometimes the weak become the strong
(25.08.15)
Aslında en büyük etken görsellik ve bunda sosyal medyanın inanılmaz bir etkisi oluyor, ben de etkileniyorum hatta motive oluyorum bu kötü bir şey değil. Sosyal medyayı en çok kullanan kesim de en yoğun fitness ile uğraşanlar. Daha sonra başlayınca görselliğin ötesinde, kişinin kendisi ile rekabet etmesi, her gün daha iyiye gittiğini hissetmesi, sporun olumlu etkileri filan derken bildiğin ''endorfin kafası'' (gayet güzel bir kafa yanlış anlaışmasın) çıkıyor ortaya. Sonra okuyup araştırmaya başladıkça, artık senin için yaşam tarzına dönüşüyor, sağlıklı etkilerini de birebir görüyorsun deneyimliyorsun. Bu pozitif deneyimler de haliyle yayılıyor. Moda olduysa da en güzel ve sağlıklı moda bu olsa gerek.
0
neferkitty
(25.08.15)
50 sene önce insan yine insandı ama yaşam tarzı, yiyip içtiklerimiz aynı değildi. bence hareketsiz yaşam ve obeziteye yol açan gıdalar sonucunda alınan kilolar insana kendini kötü hissettirmesi sonucu fit olma isteği arttı. yani benim yorumlamam bu.
0
cannibal corpse
(25.08.15)
biscolata erkekleri squatçı kızlar falan derken popüler oldu işte. hemen hemen herkesin derdi "piyasa değeri"ni yükseltmek.

ben üniversiteye başladığımda fitness muhabbeti yapabileceğim bi tane adam yoktu şimdi herkes hafız ne program yapalım yea diye geliyor.
0
giderbey
(25.08.15)
Kötü beslenmeye neden olan gıdalara ulaşmak eskiden bu kadar kolay değildi. Haliyle bugünkü kadar etkilenmiyordu insanlar. Bugün toplumun büyük bir kısmı leş bir şekilde besleniyor, haliyle ortalık şişkodan geçilmiyor. Fitness sektörü bu boşluğu çok güzel değerlendirdi. Halbuki fitness dediğimiz şey illa spor salonuna gidilerek bilinçsizce yapılan salak salak hareketlerden ibaret değil. Doğru ve temiz bir şekilde beslenmek de fitness. Fitness moda oldu ama onun gereklilikleri yine geri planda kaldı. Bir nevi kozmetik sektörü gibi bir şey oldu.
0
angelus
(25.08.15)
Sundan 100 sene oncesine kadar insanlar "Sismanlik sagliktir, baksana yanagindan kan geliyor" diyordu. Omer Seyfettin oykulerinde soyle bir cumle geciyor "X Hanim, kocasina inat gurbuz, dolgun, saglikli idi" ya da "Parasi olmadigi ve sadece vesika ekmegi yedigi halde gurbuz ve guzeldi". O zamanlarin da guzellik anlayisi sagliktan geciyormus da, saglik anlayisi ters bir yerden geciyormus sadece.

Zayifligin guzel oldugu algisi ise 1920'lerde baslayip Twiggy denen manken ile zirveye ulasmis bir sey. 1990'larda bile hala "heroin chick" modasi vardi. Yalniz bu modada saglik on planda degil, sadece guzellik icin zayiflamak gerek. 2000'lere gelindiginde insanlar bakmis bu heroin chick'ler oluyor, pek bir sagliksiz; bunun yaninda artik homini girtlak emek de saglikli bir sey olmadigi biliniyor; saglikli guzellik akimi baslamis. Fitness'i guzellikten bagimsiz dusunmek anlamli degil. Eminim ki "Sisman olmak guzeldir" akimi ortaligi kasip kavursa, aynen heroin chick donemindeki gibi kilo alarak sagligindan vazgecip guzel olmak isteyen insan sayisi cok olur. Belki ben de onlardan biri olur ve spora gitmek yerine kendimi sisirirdim, kendimi dista birakmayayim.

Sosyal medya kismi zaten soylenmis. Kuresellesme daha once bu kadar hizli degildi. Her seye aninda ulasiyoruz (buna ragmen Amerika ve Avrupa modasini iki seneden geri takip ettigimize hala sasiriyorum. Benim zaten gozum alismiyor bunlara ama sosyetemiz hemen kabullenebiliyor). Dolayisiyla modanin disinda kalmak gittikce daha da zor, cunku sadece sokakta degil, evinin de icinde, uyumadigin her aninda.

Yine de bu modayi destekliyorum. Ortalikta neyin ne ise yaradigina ve yaramadigina dair bir suru bilimsel calisma varken "saglik = guzellik"in moda olmasi, bundan yararlanacak bircok kisi varken ve kendi endustrisini yaratmisken bile kotu bir sey degil.
0
aychovsky
(25.08.15)
sosyal medyayla fit vucutlar yayildi, insanlarin hosuna gitti. insanlarin hosuna gidince baktilar ki ekmek kapisi (kiz-erkek dusurmece), biz neden yapmiyoruz dediler.
0
xenophobe
(26.08.15)
Eskiden daha çok bedensel efor isteyen bir hayatımız ve daha temiz gıdalarımız vardı. Görsel medyanın gelişmesiyle başka insanları daha fazla görür hale gelmemizin de etkisi var.
0
arnold schwarzeneger
(26.08.15)
(6)

apartman dairesinde düğün yasak değil mi yav?

tolga asp
adamlar apartman dairesinde düğün salonu işletir gibi düğün yapıyor şuan. müzik, bağırış çağırış, çocuk sesleri derken mahalle ayağa kalktı. 3 saattir katlanıyorum, camı pencereyi kapattım ama susacak gibi değiller. evde açtıkları müzik tee sokağın başından duyuluyor, millet işten geldi yorgun argın
adamlar apartman dairesinde düğün salonu işletir gibi düğün yapıyor şuan. müzik, bağırış çağırış, çocuk sesleri derken mahalle ayağa kalktı. 3 saattir katlanıyorum, camı pencereyi kapattım ama susacak gibi değiller. evde açtıkları müzik tee sokağın başından duyuluyor, millet işten geldi yorgun argın bir de bunları çekiyoruz.

hadi düğündür bu seferlik olsun deyip hoşgörülü mü davranayım yoksa zabıtaya şikayet mi edeyim?

aha zılgıt çekmeye başladılar.

edit: polisi aradım ilgileneceklerini söylediler.
0
tolga asp
(25.08.15)
Sikayet et bence, apartmanin icinde dugun mu olur? Gerci bir sey yaparlar mi bilmiyorum da, umarim ise yarar.
0
aychovsky
(25.08.15)
komşuların düğün yapıyorken sen evinde oturuyorsan, büyük ihtimalle yaşadığın yere ait değilsin. bu mutlu günlerine ortak olamamışsın. sonuçta apartman dediğine göre şehir hayatı. şikayet et şehirde yaşamayı öğrensinler.
0
kocakum
(25.08.15)
şikayet +1.
0
microfiction
(25.08.15)
Ya ne hosgorusu deli misin aaa. Hemen sikayet et. Bu seferlik diye diye tepemize cikiyo bu tipler. Gece yarisina kadar susmazlar bir de.
0
rayde
(25.08.15)
abi düğün ya bildiğin sünnet düğününün kına gecesi. istanbul'un göbeğinde oturuyoruz bir de.

polisi arıyorum bi dk

edit: 155'i aradım hemen geliyoruz dediler. ulan aradıktan sonra müziği kapatacakları tuttu, mola vermişlerdir umarım.
0
🌸tolga asp
(25.08.15)
Istanbul'da polis genelde ilgilenmiyor diye biliyorum. Hangi ilce o? M.koy'de polis belki gideriz diyorlar. Buralarda gurultu sikayetleri basit vakalar.
0
Traveller
(25.08.15)
(15)

ekşisözlük "ortam bozuldu" sorunsalı

plastic_angel
son üç aydır düzenli olarak debe takip ediyorum, onun dışında girmiyorum siteye zaten. - atıyorum biri "erkek neresinden sevilir" başlığı açmış aynı tipte 10 tane başlık daha "kadın neresinden, kedi neresinden gökkuşağı neresinden sevilir" gibi abuk başlıklar. - yine başka örnek adam açmış başlığı a
son üç aydır düzenli olarak debe takip ediyorum, onun dışında girmiyorum siteye zaten.
- atıyorum biri "erkek neresinden sevilir" başlığı açmış aynı tipte 10 tane başlık daha "kadın neresinden, kedi neresinden gökkuşağı neresinden sevilir" gibi abuk başlıklar.
- yine başka örnek adam açmış başlığı altında komik olmayan esprili (bkn:" ler falan... yani başlığa hiçbir faydası olmayan entryler. bunları yapanlar da troll değil 10 yıllık üyeler aq!
- yine bir örnek bir gün hdp destekleyen bir entry debeye giriyor diğer gün milliyetçi bir entry..
- türk kızlarına giydirmeler, kendisinden olmayanı, farketmiyor (aq!) kendi milletini aşağılamalar, sikinin derdinde olanlar, adamın biri içinden geçenleri yazmış debeye girmiş ertesi gün eleman "kıznicki gören abazalar replemiş ahaha" demiş ertesi gün o debeye girmiş :) nasıl bir ortam la burası :)
- troll çok yaw.. evet çok, hepsi anında uçurulabilir ama uçurulmuyor neden bilinmez. ama 5 seneden eski yazarlar da asimile oldular gibi?!


Sözlük dediğin "sözlük!!!" anlamını taşımamalı mı sizce de? Eski entrylere bakın düzenli, geyiksiz, ciddi bir ortam var. Kurumsal şirket gibi aq.

Ne değişti son 5 senede? Biri bana tarif edebilir mi ne işe yarar artık bu ekşi? Kalite ne seviyede? Neden hala yazarsınız?
0
plastic_angel
(25.08.15)
yerlerde sürünüyor. kutsal bilgi kaynağı (!!)
0
1adam
(25.08.15)
sorun yerine sorunsal yazanlar da sebep oldu bu olaya. daha sofistike kelimeler kullanarak entelektüel olma.enteresan.
0
objektifkompulsif
(25.08.15)
sözlüğün kanayan yarasına parmak basmışsın. gerçekten de 16 senelik sözlük tarihi boyunca hiç değinilmeyen bir konuydu sözlüğün bozması. valla helal olsun.
0
zgrydn
(25.08.15)
sözlüğü yanlış kullanıyorsunuz, sorun sizden kaynaklı. eskiden başlıkları okumak diyebir şey vardı. artık sözlüğün olayı o değil, geçtiğimiz yıllarda okan bayülgen falan derken iyice medyatik oldu, iyice talep gördü. millet sözlükte yazarım diye ortamlarda hava atardı be. sonuç olarak her önüne gelen başlık açtı, çok insan demek çok para demek kimse de laf etmedi. sözlükte artık dolanmayacaksın. en güzel kaynağı mesela benim için herhangi bir yeni/eski oyun, film, dizi vs hakkında yorumlara bakıp çıkıyorum. arama çubuğuna bir şey yazmayacaksam sözlüğe girmiyorum bile.
0
liriamer
(25.08.15)
Bozulan hiçbirşey yok. Sözlük sadece genel topluma ulaştı o kadar..

Sözlüğün ilk yıllarında ortamda genel olarak bir dolu üniversite öğrencisi veya genç vardı. E onların konuştuğu, paylaştığı bilgiler ile genel türkiye ortalamasını karşılaştırıyorsun şu an.
Küçük bir koyda 2 kişi yüzerken "ah ne güzel", oraya belediye tesis yapıp akın akın insan gelince çok bozdu.

Olay bundan ibaret..

Edit: Neden hala yazarsınız sorusuna cevap vermemişim..
Bilmiyorum bu ay hiç büyük adaya gideniniz oldu mu?
Gitmediyseniz anlatayım. Elindeki çöpü insanların evlerine atan, başkalarının havuzuna girmeye çalışan, bisikletle atlara çarpan, insanlara yürüyecek yer bırakmayan, "tualete gircez kapıyı açın" diye zillere basan turistlerle dolu..

Şimdi, bu turistler adanın ırzına geçti diye ben adaya gitmeyi bırakayım mı? Çocukluğumun hatıralarını es mi geçeyim? Yoo.. Ben adayı seviyorum, bu kusurları geçici..

Cevap aynı.
0
quaker
(25.08.15)
anlamakta zorluk çekiyorum gerçekten :) Diğer yazarların fikirlerini merak ettim hemen saldıraya geçenler olmuş.

@objektifkompulsi
sorunsal
sf. 1. Çözümü belli olmayan. 2. Doğru olma ihtimali bulunmakla birlikte, şüphe uyandıran, kesin olmayan, problematik.
0
🌸plastic_angel
(25.08.15)
İlk dediğin "erkek neresinden sevilir"e "şurasından" diye cevap yazmak eskiden "soru başlığa cevap entry" gerekçesi ile uçurulma nedeniydi. Güzel günlerdi.

İlk kuruluşu tamamen tanım üzerine ve kutsal bilgi kaynağı olarak kurulmasına rağmen, ilk başta da tanımlar eğlenceli bir şekilde giriliyordu. Örneğin, ilk entry olan pena için "minik plastik garip nesne" de eğlenceli ve diğer sözlüklerde olmayacak bir tanım. Bu bir başladı mı nerede duracağı belli olmuyor. Buradaki ilk büyük dalga 6. nesille geldi. Benim de dahil olduğum grup anket başlıklar açıp doldurunca büyük gürültü olmuştu ve ilk nesillerdeki insanların bir kısmı o zaman terk ettiler. Örneğin, "gaz girişi olan şarkılar", "durduk yere adamın amına koyan şarkılar" gibi başlıklar çok büyük tepki almıştı. Hatta entrylerde anket dolduruyorum muntazaman diye laf sokma entry'leri geliyordu. Tanımdan çok herkesin fikrini beyan etme, içinde tutamadığını böyle süper bir mecraya dökmenin ilk belirtileri bunlar olsa gerek. Tabii bu başlayınca nerede duracağı da bilinmedi. Yönetim bu duruma yumuşak yaklaştı, "Doldursalar ne olacak" dedi. Moderasyon da ilk başta "Tamam, formata uygun oldukça doldursunlar" diyerek anlaştı. Tanım hala esastı, tanıma uygun olarak "... dedirten şey", "... yaptıran şey" gibi kalıplarla her şey yazılabiliyordu. Gözümde çok kutsal bir kalıptır bu, çünkü bir zaman sonra devamı çorap söküğü gibi geldi. Yazdığın şey kişisel bir tanım olsa da, en azından "Sözlüğün felsefesine de saygı duyuyorum" demenin bir göstergesiydi.

Popülerleşme arttıkça da daha fazla insan tanımdan çok en sonunda ulaşabildikleri bir yerde kendilerini ifade etmek için kullandılar. "dedirten" kalıbı ile bol bol dalga geçildi, "Demek istediğini de işte, niye böyle komik şeyler kullanılıyor" denerek bu kalıp kullanılmaz oldu. Moderasyon uçurmalara, silmelere yetişemedi. Daha sonra kuyruğu eritmek için toplu alımlar başladı, örneğin 8 Mart'ta Kadınlar Günü bahanesi ile bekleyen kadınlar sorgusuz sualsiz yazar yapıldı. Onların da bir kısmı ortalığı Kadınlar Kulübü'ne çevirdi. Bu arada, erkekler de boş durmadı. Onlar da kendilerince bir çöplüğe çevirdiler. Buna karşı yönetim "Değişim kaçınılmazdır, illa ki gelecektir. Yeni nesil böyle, biz anlamıyoruz onları. Y nesli iyidir, candır; takılsınlar" dedi. Moderasyon "Ama formata bile uymuyorlar. dedirten bile kullanmıyorlar ağzını kırdıklarım" dedi. En son moderasyon, yönetimin bu kayıtsızlığı karşısında toplu istifa etti.
eksisozluk.com

Değişim kaçınılmazdı ama çok da iyi yönetilemedi.

Gözümde artık terk edilmesi gereken bugündü de, alışkanlıktan terk edemedim sanırım. Bir de Duyuru'ya oradan giriyorum, asıl ondan.

Bu çürümeyi anket başlıkları dolduran biz başlattık, bunda katkım olduğu için özür de diler, günah çıkarırım.

Ne işe yarar? İlk 2-3 yıl entry'leri hala orada. Okursan okursun. Açıkçası debe'ye bile bazen bakamıyorum. Çünkü orada da çok net kural ihlalleri var. Konu önemli değil, siyasi bir başlık olsun. Altında "anandır" yazmış biri ve bu debe'ye girmiş; inanılır gibi değil. Hayır, o görüşten olsam, en hararetli savunucusu olsam "anandır" yazan bir entry'ye şukela verilmesini aklım almıyor. Tanım değil, örnek değil, açıklama değil; sadece üsttekine laf sokma. Hem de formatsız.
(bkz: bu benim allah belamı vermiş halim zaten)

Son bir madde ile de, bir gün HDP ve diğer gün MHP entry'lerinin debe olması konusuna geleyim. İki partinin de sempatizanı oldukça çok sözlükte. Bir entry'nin debe'ye girmesi için çoook çılgın bir beğeniye ihtiyacı yok. Yani, çok beğeniye ihtiyacı var tabii de, bu uçuk bir rakam değil. Dolayısıyla, iki görüşün de sempatizanı çok olduğundan iki entry'yi aynı gün debe'de bile görebiliyoruz.

Tabii burada çuvaldızı Duyuru moderasyonu olarak kendine de batırmam gerek. Çünkü burada da patlamaların başladığını görüyoruz. Sözlük'ün gittiği yoldan gitmesini istemiyoruz. Bunun için de el birliği ile çalışmak istediğimi (en azından kişisel olarak) ve yapmak istediklerimiz olduğunu bildirmek isterim. Yine kişisel olarak, burayı kişisel eğlencesini abartarak duyuruların altında geyik yapanlardan ve trollerden arındırmak ilk isteğim. Bakalım, nasıl ne edeceğiz? Bir şey edebilecek miyiz?
0
aychovsky
(25.08.15)
Ya şu salak muhabbetin çevrilmesi için taban süre 3 sene falandı. 3 ay diyen varsa kesin bozmuştur ha :/ aq. Aq. Aq diyenler bozuyo bence qaliteyi :/
0
mistreated
(25.08.15)
- 3 aydır takip ediyorum dedim....
- Aq bilindik mi tabir, açıkça amına koyim mı deseydim saha mı hoş?
0
🌸plastic_angel
(25.08.15)
Oto kontrol yaparsan sıkıntı yok. Saçma başlıklara bakmazsan, debe'deki dandik entryleri okumazsan hâlâ önemli bilgilere, güzel yorumlara ulaşabilirsin sözlük üzerinde, ben de öyle yapıyorum.
0
i was made for you
(25.08.15)
siyasi gazeteden beter oldu, terör yandaşlarına prim verilir oldu. Cinsellik kadın ayrımcılığına musahama gösterildi. lümpen gerizekalılar türedi, haber sitelerinin altındaki yorumlar gibi geliyor artık bana. kutsal bilgi kaynağı hdp pkk dhkp-c yayın organı oldu çıktı... selim kiraz'ı şehit edenleri kahraman, polis ve askeri şehit edenleri övenlere yaptırıp yok. Gündelik ve bilgi içeren başlıklar yerine kadın, sex, siyaset başlıkları ile iyiden iyice bozuldu 3 sene sonra toplam yazar sayısı 500 bin olacak gör bakalım seviye nerelerde.
0
acukali ekmek
(25.08.15)
Emin degilim ama internetle tanismamla eksiyi kesfetmem arasinda az süre var. Superonline ya da 146 dial sesini hatirlayanlardanim. Gencim halbuki.

10 yil diyelim sözlükle icli disli olmam. 2 defa yazar oldum, ikisinde de login olmadim diye atildim. Cünkü girip okuyordum, ne kadar bazi konularda bir seyler bilip fikir yürütebilsem de bunu paylasmaya deger ya da orda baskalarinin sözünü kesebilecek seviyede oldugunu düsünmüyordum. Cok sey ögrendim, cok genel kültür, dünyaya bakis acisi kazandirdi acikcasi sözlük. Gün asiri girip okusam da cidden login olmayi unutup atilacak kadar saygiliydim. Bos yere tek bir sey yazmadim bu dönemde. Bir seyin sözlükte olmasi icin belli bir mizah belli bir kültür birikimine sahip olmasi gerekiyordu bence.

Simdi gir bak entrylere. Hangisi kalite pesinde? Hangisi bir seyle kapmak ya da vermek derdinde? Saf geyikler, beyniyle degil s.kyle düsünüp tek elle entry girenler, kiz düsürme metotlari fuckbuddy ilanlari. Alinmayin ama, futbol yorumlarinin tamami ayni kafada, eskiden kütüphaneye girip elde kitap tartisan büyüklerin arasina kaynayip anlamaya calisirmisim gibi gelirdi sözlük, simdi ya mahalle arasi kahvehanesinde sürekli isitilip isitilip dönen ayni geyikler, ya da 10 yasinda ilk masturbasyonundan sonra kadin erkek iliskilerini ve dünyayi cözmüs, aydinlandigini sanan ergen geyikleri.

Sözlük, ölmeye mahkum. Kümülatif birikimini cürüttü, yazar olmanin bu kadar zor oldugu bir yerde gene de kullanici kitlesini denetlemeyi beceremedi. Ssg mantikliydi, mesela wikipedia neden asla büyümeyecek türevi basliklarinda internet kullanicilarina dair saglam tespitler yapmisti. Ya da baska siteler üzerine yorumlari mantikliydi. Tek hatasi denetleme sistemiydi sözlügün. Biraz vitrin gibi kalmaliydi sözlük, girip okumaktan keyif alailecegin degerli bir yer olmaliydi. Tespit s.cicam diye kasan insanlarla dolmamaliydi.

Cok tavsiye verildi, cok lafi edildi, moderatör, puanlama, kick ve ban sistemleri önerildi, hepsi de uzun vadede cok iyi sonuclar verebilirdi. Cok örnegi var benzer seylerin. Ama giderek foruma dönüyor, yarin öbür gün board olarak bakacagiz eksiye. Söylemedi demeyin. Yönetimin hatasidir bu ünun engellenmemesi. Yasanmasi ise türkiyedeki kullanici kitlesinin hatasidir.

Sözlük hep benim icin üzerimde etkisi büyük, birlikte büyüdügüm ortam olarak kalacak. En yakin arkadasimi bundan gene 5-6 sene evvel yanyana oturuyorken sen de mi sözlük okuyorsun seklinde tanimistim. Sevgilimle ilk defa eksisözlük muhabbeti üzerinden konusup, muhabbet ederek yakinlasmistim. Sözlük, hey gidi sözlük. Sen de gidiyorsun ya yavas yavas. Görmek üzüyor. Tanik olmak.

Kanzuk redditten pek bir sey calacagini ima etmisti sanki, belki birseyler degisir, belki.
0
wiillii
(25.08.15)
Sözlüğü okurken, kendi arama kriterlerini daraltırsan hala gayet kullanışlı olduğunu düşünüyorum.

Burası doğası gereği devasa bir sokak, kahvehane, toplantı salonu vs. Nitelikli okur olunursa, yani neyi aradığını bilirsen oldukça ilgi çekici, doyurucu şeyler bulabiliyorsun. Şahsen ben buluyorum.

Zaten herkesten her zaman, bilim adamı ciddiyetiyle yazmasını beklemekte mantıksız.

Niye yazıyorum? Çünkü içerik olarak beni kısıtlamıyor, canım isterse spor, canım isterse siyasi analiz, canım isterse hiçbir ana konu başlığına dahil olmayan bir şeyi ekşi itiraf gibi başlıklarda yazıyorum.

Bu özgürlük alanını sağlayan muadil bir mecra yok, sözlüklerden başka.
0
wilhelmwasmuss
(25.08.15)
@Wilhel İçerik olarak kısıtlamaması sözlük mantığına ters değil mi? (soruyorum sadece)
0
🌸plastic_angel
(25.08.15)
Ekşi sözlükteki sözlük kavramı zaten bizim ilk aklımıza gelen "sözlük" ile sınırlı değil, eğer öyle olsaydı en başından beri, tek kelimeden oluşan elma eşittir bir tür meyve basitliğini aşmazdı. Şahsen öyle bir yerden ibaret olmasını hiç istemem.

Ekşi sözlüğün ilk sarsıcı yönü De zaten sözlük kelimesinin Anlam sınırını genişletmesi.

Kaldı ki senin ifade ettiğin şekliyle var olsaydı, gene içerik kısıtlaması olamazdı. Sonuçta ismi "ekşi edebiyat terimleri sözlüğü" ya da ekşi hukuk sözlüğü filan olmadıkça gene içerik çeşitli olurdu.
0
wilhelmwasmuss
(25.08.15)
(3)

Referans belirtmeden önce referans kişilerini bilgilendirmek gerekir mi?

gezegen olan pluton
Benden referans kişileri istediler, referans olarak da üniversite bitirirken yaptığım bitirme projelerini beraber yaptığım hocaları yazmak istiyorum. Muhtemelen hakkımda olumlu dönüşler yaparlar fakat:Hocalarıma önceden şurada sizin adınızı yazdım, beni arayıp sorabilirler ya da sizi referans verebi
Benden referans kişileri istediler, referans olarak da üniversite bitirirken yaptığım bitirme projelerini beraber yaptığım hocaları yazmak istiyorum. Muhtemelen hakkımda olumlu dönüşler yaparlar fakat:

Hocalarıma önceden şurada sizin adınızı yazdım, beni arayıp sorabilirler ya da sizi referans verebilir miyim diye önceden sormam gerekir mi? Bu arada mezun olalı 3 yıl oldu.
0
gezegen olan pluton
(24.08.15)
Gerek yok.
0
bigbadabum
(24.08.15)
Bir e-posta gondererek durumu bildirmek mantikli olur. Cunku 3 senede insanlari unutmus bile olabiliyorlar. Unutmasalar bile hazirliksiz yakalanip kekelemesinler. En azindan bir haberleri olsun.
0
aychovsky
(24.08.15)
kim olursa olsun, haber verin veya izin isteyin mutlaka.
0
cokponcik
(24.08.15)
(31)

Gelmis gecmis en iyi turk rock grubu hangisi sizce?

jam
sb.(Bence Hardal)
sb.

(Bence Hardal)
0
jam
(24.08.15)
Sakin
0
allanpoe
(24.08.15)
sırasız olarak;

kramp, whisky, mavi sakal, dr.skull

son dönemlerden de; kurban ve flört
0
reso aga
(24.08.15)
mezarkabul tabii ki.
0
floydian
(24.08.15)
gelmişi geçmişi karıştırırsan moğollar derim.
0
baba jo
(24.08.15)
Pentagram (Murat İlkan) Mavi Sakal (Genç Osman Yavaş) Kesmeşeker Kramp Diken Ünlü. Son dönemde de Malt. Ayrım yapamadım.
0
angelus
(24.08.15)
rock dersen işler değişir. benim sıralamam

bulutsuzluk özlemi, kramp. diğer sıralar üç aşağı beş yukarı aynı
0
mr fusion
(24.08.15)
Ünlü.
0
black sabahat
(24.08.15)
lan olum kasa kasa çatlayacaksınız yakında. kramp kim kesmeşeker kim?
sizi bi pentagram bi moğollar bi ayna demekten kim alıkoyuyor??
0
air
(24.08.15)
açılın mor ve ötesi demeye geldim. son albümde biraz arabeske bağlasalar da...

pentagram metal yav, onu rock kabul etmiyorum ben ama o dahilse tabii ki pentagram/mezarkabul.

sonra redd, malt vs. gelebilir bence. moğollar ve mavi sakal pek dinlemedim o yüzden yazmıyorum.

edit: höyt mfö'yü unutmuşum. MFÖ kafadan en başlarda yerini alır aga.
0
rodriguez2
(24.08.15)
manga (solisti ferman abiyle ayni siralarda okumak da ayri bir eglence tabiki :) )

sakin

ayna

dumanin cok iyi oldugunu dusunmuyorum. iyiyse bile kitlesi cok mal. (dinliyorsan uzerine alinma ama kabul et kitlesi liseli tayfa) (bende liseliyim ama neyse)

mfo
0
yamuklu sucurta
(24.08.15)
kurban
0
essoist
(24.08.15)
3 hürel.
0
scent of a pastrami
(24.08.15)
pentagram tabii ki
0
speranza
(24.08.15)
Ha bir de MT-7500 var.

www.facebook.com
0
scent of a pastrami
(24.08.15)
@air- kramp kim mi? asdfsd
0
reso aga
(24.08.15)
Ayna yazan arkadaslar, rock grubu diyorum rock.. :)
0
🌸jam
(24.08.15)
Pentagram (mezarkabul) rock grubu değil. En iyisi kim bilmem ama şu aralar zardanadam yeni albümü ile iyi bence.
0
bartholomew87
(24.08.15)
alla alla. pentagram rock grubu değilse ne ola ki?
0
floydian
(24.08.15)
inanamıyorum.

adam gelmiş geçmiş en iyi türk rock grubunu sormuş başka bir adam sakin demiş.

indie ne zamandan beri rock bu bir.
indie rocksa bile sakin e mi kaldık? bu da iki.
0
kosun lan mevzu var
(24.08.15)
Kesinlikle Pentagram.
0
BuddyGuy
(24.08.15)
Wikipedia' nin da onaylayacağı üzere metal muzik grubu.
0
bartholomew87
(24.08.15)
"en iyi" yok.

turk rock muzik tarihini anmadan anlatamayacagin isimler var ama... cem karaca da, kramp da, mavi sakal da, pentagram da kesinlikle aralarinda.
0
e haliyle
(24.08.15)
pentagram rock mi metal mi bilmem ama turkiyenin bu alandaki en iyisi diyebilirim (rock/metal her ne ise iste :))
kurban da iyidir ama en iyi diyemem.
bir zamanlar unlu vardi ama cok sarkisini bilmem, bildiklerim de gayet guzeldi.
0
chaotic good
(24.08.15)
ne kadar rock olarak kabul görür bilmem ama, dandadadan benim için.

ikinci de nekropsi'dir.
0
mermize
(24.08.15)
Bu arada yazmadan geçemedim. Pentagram'a rock müzik grubu demekte hiçbir yanlışlık yoktur. Çünkü bilindiği üzere metal müzik rock müzikten türeyen bir türdür. Dolayısıyla Pentagram'a rock müzik grubu dediğimizde bir yanlış söylem oluşmaz.
0
BuddyGuy
(24.08.15)
mavi sakal, the climb
0
rivulet
(24.08.15)
Hepsi
0
bartholomew87
(24.08.15)
Yavuz çetin
0
champ magnetique
(24.08.15)
Metal/rock tartismasi olmazsa Pentagram +1

Kargo'nun Mehmet Sisli'li donemleri de cok iyiydi. Ozellikle Sevmek Zor ve Yalnizlik Mevsimi albumleri.

Unlu de gozumde Anadolu Rock yapan tek kurum/kurulus.
0
aychovsky
(24.08.15)
PENTAGRAM- hem müzikal açıdan hemde grup üyelerinin insan olarak çok iyi olmaları
mor ve ötesi
kurtalan ekspres

ama gelmiş geçmişe her türlü pentagramı koyarım. bu sene içinde 5 farklı konserlerine gittim :)
0
bigcaptain
(28.08.15)
Pentagram der kenara cekilirim.
0
stavro
(28.08.15)
(21)

ailenizin yanında küfür edebiliyor musunuz?

tolga asp
ben yıllar önce annemin yanında ani bir tepki verip 'hasiktir' demek suretiyle yerimden sıçramış daha sonra çok mahcup hissetmiştim. hele babamın yanında en fazla 'şerefsiz' falan derim. korkudan değil tabi, saygıdan sanırım.ama kuzenim var mesela yanında ailesi mi var taraftar grubu mu var belli de
ben yıllar önce annemin yanında ani bir tepki verip 'hasiktir' demek suretiyle yerimden sıçramış daha sonra çok mahcup hissetmiştim. hele babamın yanında en fazla 'şerefsiz' falan derim. korkudan değil tabi, saygıdan sanırım.

ama kuzenim var mesela yanında ailesi mi var taraftar grubu mu var belli değil benim bile duymadığım küfürler eder, hatta birkaç kere annesinin yüzüne 'ananı s*keyim' dediğine şahit olup yerin dibine girdim.

ben çok merak ediyorum bunu, tamam ailedir yakınındır belki ama ne bileyim, nasıl bu kadar rahat konuşabiliyorsunuz? ilk küfrü kaç yaşlarında ettiniz mesela? önce ağzınızdan kaçtı sonra da koy gitsin deyip alıştınız mı yoksa ergenliğe girdiğiniz gibi birden mi küfürlü konuşmaya başladınız?

mesela babam çok aşırı sinirlenirse en fazla 'o. çocuğu' der ama öteye geçmez, küfürsüz bir ailede büyüdüğüm için bana uzak kalıyor sanırım. yanımda çok samimi bir arkadaşım varsa anca öyle küfürlü konuşurum, bir de yalnız araç kullanırken.

sizde durum nasıl? annenizin babanızın veya kız kardeşinizin yanında küfür ederken hiç utanmıyor musunuz?
0
tolga asp
(18.08.15)
Biz iki kardeşiz, ikimiz de etmeyiz. Annem babam da etmez. Ayıp karşılanır bizim evde.
0
otonom
(18.08.15)
Bizde kimse etmezdi, babam hariç. O da aşırı değil, oç falan derdi. Son durumlar nedir bilmiyorum ama hoş karşılanmiyor tabi.
0
ripolip
(18.08.15)
Bizim babamiz ana avrat söverdi hala da sovuyor ama yaninda bizler sovemiyoruz.
0
hocam fazla egon var mi
(18.08.15)
edebiliyorum. onlara saygısızlık yapmadığımın farkındalar, ondan dolayı dert etmiyorlar. çok sık küfrederim ama ağır kallavi küfür etmem zaten, annem arada şş mşş der ama takılmaz.
0
rubenanyukov
(18.08.15)
Hic kufur edemem. Bir kere babamin yaninda agzimdan serefsiz cikmisti da, babam "Senin gibi birine yakisiyor mu. Bir insan cok asagilik olabilir, dunyanin en rezili olabilir. Sen bunu soylersen onlardan daha igrenc olursun" demisti. Gozundeki o hayal kirikligi dolu bakisi unutamiyorum. Ne annemi ne babami kufrederken duydum. Abim ve ben de kufretmeyiz. Ama sicma fiiliyle ilgili istisnalar olabiliyor ev icinde.
0
aychovsky
(18.08.15)
senin durumun aynısı bizde de var. bizim ailede hiç küfür edilmez, ben ailemin yanında hiç etmemişimdir, galiba bi kere liverpool maçında demba ba'nın son dakikada topu direkten dönünce hasiktir demiştim de hemen üzerini örtümüştüm falan. kuzenim ise ailesinin yanında eder, halamın yüzüne eder hatta halama hareket falan çeker. halam da pek takmaz. ben başka insanların yanında edemiyorum hiç sadece bazen erkek erkeğe ortamlarda ya da o tarz whatsapp konuşmalarında falan. ama kendi kendime çok ederim bilgisayar oynarken ya da ders çalışırken
0
nundu
(18.08.15)
Beşiktaş maçında hakeme beraber sövüyoruz. onun dışında küfretmem.
0
justinho26
(18.08.15)
annemin yanında her küfürü ederdim bazen abartıp moruk naber yea felan da derdim. fakat babamın yanında küfür etmezdim hiç.
0
2006
(18.08.15)
Yok küfür etmem ailemin yanında.
0
livaneli kadir
(18.08.15)
etmem
0
gazozailacatmauzmani
(18.08.15)
İkisi de küfreder, ikisinin de yanında küfrederim.
0
yirmisantim
(18.08.15)
sadece ailemin yanında değil normalde de pek küfür eden biri değilim. kızınca en fazla salak, gerizekalı diyorum sanırım, başka bişi çıkmaz kolay kolay.
0
misssler
(18.08.15)
Maç izlerken her türlü küfrederiz, onun dışında bir de RTE ibnesine birlikte küfrediyoruz bu ikisinin dışında hayır. Tabii küfürler "vay orospu çocuğu götoş" ekseninde oluyor; sikerim gömerim gibi şeyler olmuyor, orada bi otokontrol yapıyoruz.
0
angelus
(18.08.15)
Arabada oldugumyz anlar disinda etmem. Arabadayken de once babam eder, ben de bir perde altindan eslik ederim. Normalde de arabanin disinda hic kufur etmiyorum zaten :(
0
fakyoras
(18.08.15)
O.ç kufursuzlukse bizim ev ne acaba.etmem.en fazla salak derim.gerizekali derim
0
safsafinaz
(18.08.15)
ediyorum ve edeceğim. kelimelerden bu kadar korkmayın amk.
0
rtax
(19.08.15)
normalde cok kufur ederim, ana baba yaninda da sinkafli olanlari kullanmam.
0
xenophobe
(19.08.15)
babamin yaninda su ana kadar bir kere bile etmedim.
annemin yaninda ediyorum da oyle cok degil, pic, serefsiz vs..
0
baldur2
(19.08.15)
benim ağzımın ayarı yok amk yı nokta virgül gibi kullandığım için ne kadar dikkat etsemde bazen ağzımdan kaçıyor
0
eksimeksi
(19.08.15)
Bir kaç kez çok sinirlendiğimde ettim. Normalde hayır. Babam da aynı.
0
arnold schwarzeneger
(19.08.15)
Hayır etmiyoruz. Abim de ben de anne ve babamızın yanında küfür etmeyiz, onlar da etmezler. Babam trafikte nadiren ederse özür diler. Biz küfür falan etmeye kalkarsak sanırım babam hiç hoş tepkiler vermez.

Ben 26 yaşındayım, abim 29, bugüne dek onların yanında gerizekalı bile demedik.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(19.08.15)
(6)

Chaotic good neutral evil falan ne allasen?

mesgul ve huzursuz
ingiliççem var, google'lamayı da biliyorum ama cidden bi bk anlamadım sevabına şunları açıklar mısınız zahmet olmayacaksa örnekleriyle beraber?
ingiliççem var, google'lamayı da biliyorum ama cidden bi bk anlamadım sevabına şunları açıklar mısınız zahmet olmayacaksa örnekleriyle beraber?
0
mesgul ve huzursuz
(18.08.15)
Bunlara alignment deniyor, kisilik ozelligi gibi.

iki parcadan olusuyor bunlar. Ilk kisim 3'e ayriliyor: Kaotik, neutral ve lawful. Bunlar kurallara uyma ozelligin. Tamamen yasalara uyan bir insansan lawful oluyorsun, kafanda kendi yasalarini yaratiyorsan veya yasa masa tanimiyorsan chaotic. Neutral da ikisinin ortasi.

Ikinci kisim ise seytana uyma durumun, o da good, neutral, evil olarak ayriliyor. Melaike gibi insansan good oluyorsun, seytan gibiysen evil, arasi deresi neutral gibi.

Chaotic neutral ornegini inceleyelim. Bu kisi bence en tehlikeli alignment'tandir. (Kisiden kisiye tercihler degisebilir). Hem chaotic, kafasina gore takiliyor. Aklina ne eserse onu yapiyor. Hem de neutral, yani aklina iyilik mi kotuluk mu esecek, o da belli degil. Artik yatagin ne tarafindan kalkarsa. Esref saatine gelirsen iyilik yapar, uykusunu alamazsa kotuluk.

Ek olarak, insanlarin genel bir alignment'i olsa da iyi-kotu zamanlarinda baska alingment'lara da kayabilir. Ornegin chaotic good birinin tepesinin tasini attirinca kisa bir surelik chaotic neutral'a kayabilir ya da uysal gununde neutral good olabilir. Ama cilginca da sapmaz.

Baska bir ornek olarak, Joker cok net bir chaotic evil olarak gosterilebilir. Ya da Rahibe Teresa lawful good bir insan olabilir. Hem dinin yasalarinin disina cikmaz, hem de ona buna yardima kosturur.
0
aychovsky
(18.08.15)
D&D settinginde alignment denen şeyler bunlar. oynamak istediğiniz karakteri bunlara göre seçersiniz, storyteller da durumunuza göre ya roleplay için exp veriri ya da alignment değiştirir.
misal sadece lawful good karakterler paladin sınıfını seçebilir oyun içinde lawful good kalıplarına aykırı bir şey yaptığınız zaman paladinlik düşer gibi gibi. genelde karakterler seçtiği deity yönünde alignment seçer (her zaman değil) cleric gibi sınıflarda deity'ye göre de büyü alırsın fln fıstık.
buyursunlar en.wikipedia.org
0
pokemonk
(18.08.15)
:)
fantastik rol yapma oyunlarinda karakter (ahlaki) yonelimleri vardir.
karakterinizin nasil bir kisiligi olacagini bu yonelimler (alignment) belirler.
ornegin bir lawful good'dan cinayet islemesini bekleyemezsiniz, karakterine terstir (karsisina cok cok kotu bir karakter cikmadikca :)).

good, evil ve neutral olarak ana hatlari ile uce ayrilir, iyi kötü ve tarafsiz olarak cevirebiliriz.
neutral bir karakter genelde taraf secmez, isine geldigi gibi davranir.
iyi ve kotu karakterler bazi kodlara/yasalara bagli olabilir (lawful good/evil)
ya da kural tanimaksizin iyi ya da kotu olabilirler (chaotic good/evil)

chaotic good'lar, iyi olmalarina ragmen "evil" karakterlere kotu seyler yapabilir >:)
ornegin dexter... ya da v for vendetta.
chaotic evil icin joker guzel bir ornek evet.
darth vader lawful evil sayilabilir.
daha fazla ayrinti icin su linke bakabilirsin

frpevreni.tr.gg
0
chaotic good
(18.08.15)
Lawful - Neutral - Chaotic ekseni, karakterin yasalara karşı olan tutumunu gösteriyor.
Good - Neutral - Evil ekseni, karakterlerin iyi adam mı kötü adam mı olduklarını tanımlıyor.

Örnek vermek gerekirse; ışıd elemanları tam olarak Lawful Evil'dır. Kendilerine göre bi düzenleri vardır ve belli kurallar doğrultusunda kafa keserler.

Lawful Good ise yasaları sayar seven iyi karakterlerdir. Supermen bunun için güzel bi örnektir. Yakaladığı kötü adamları polise teslim eder. Düzenin adamıdır. Çarkın parçasıdır.

Chaotic karakterler bildiğin anarşiklerdir. Düzenin bozulmasını isterler. İzlediysen V for Vendetta'daki V 'Chaotic Good'dur. Adam kaos ortamı istiyor ama bunu toplumun daha iyi bi noktaya gelmesi için istiyor.

'Chaotic Evil'lar düzene karşıdır, düzeni bozmak için de şiddete başvurur. Gider bomba patlatır, kaos ortamından nemalanır.
0
archmage mahmut
(18.08.15)
Cok anlamam ama en kıl olunanın kaotik notral oldugunu biliyorum :))
0
mistreated
(18.08.15)
@tolkienci düstur varsa lawful olur. karakterin takip ettiği yazılı ya da sözlü kurallardan oluşan yol varsa kaotik olmaz. bu anlamda chaotic good, formülleri kodları kalıpları olamayan good olur. misal söz konusu "greater good" olduğunda yasaları fln tanımayan ya da bürokratik engelleri takmayan karakterdir. bir de dnd'ye göre değerlendirme yaparken setting dışı örneklerin genelde bi tarafı açıkta kalır. çünkü iyi kötü ikililiği çoğu kurmaca ya da gerçek karaktere oturmaz. ayrıca bence a. supertramp true neutural'e daha yakın bir karakteridir. V de açık bir biçimde "good" olarak tanımlayabileceğimiz bir karakter değil. ha o zaman kim olur dersen iyi ve kötünün çok daha belirgin olduğu yapıtlara bakalım derim. misal qui gon jin ya da anakin skywalker (vader öncesi) chaotic good kalıbına daha rahat oturur gibi. bu iki karakter de jedi ama kuralların etrafından dolaşmak gibi huyları var fln işte.

ekleme: aa han solo var. luke ile takılmaya başladıktan sonra chaotic good 'a tam oturuyor gibi değil mi?
0
pokemonk
(18.08.15)
(17)

Eski Türk dizilerinden hangisini izleyeyim?

sen olmayan cocuk benim
Tavsiyelerinizi bekliyorum. Şu sıra ikinci baharı izliyorum büyük bir keyifle.
Tavsiyelerinizi bekliyorum. Şu sıra ikinci baharı izliyorum büyük bir keyifle.
0
sen olmayan cocuk benim
(18.08.15)
Bir demet tiyatro, kaç kez izlediğimi unuttum artık
0
gazozailacatmauzmani
(18.08.15)
şaşıfelek çıkmazı
www.youtube.com
0
gibicibicis
(18.08.15)
Nasıl söylenmemiş tabii ki yedi numaraa.
0
ekaterina
(18.08.15)
Karanlıkta Koşanlar.
0
angelus
(18.08.15)
Söylenmiş ama üstüne basa basa Şaşıfelek Çıkmazı :)
0
totkymotky
(18.08.15)
saygılar bizden. bölüm başı 20-25dk. toplam 13 bölüm. kemal sunal oynuyor.
0
sutlu nescafe
(18.08.15)
yoksa yeditepe istanbul'u kimse sevmiyor mu duyuruda?

yeditepe istanbul
karanlıkta koşanlar
çemberimde gül oya
şehnaz tango
perihan abla
0
montauq
(18.08.15)
Bir Demet Tiyatro + 1
Cemberimde Gul Oya + 1
Kaygisizlar
0
aychovsky
(18.08.15)
7 numara
0
scent of a pastrami
(18.08.15)
çemberimde gül oya +654645654645654
yedi numara +6548465151321351
0
kablelvuku
(18.08.15)
Mahallenin muhtarları nasıldı?
0
🌸sen olmayan cocuk benim
(18.08.15)
şaşıfelek çıkmazı demeye geldim benden önce iki kişi söylemiş :))

karanlıkta koşanlar
yeditepe istanbul
sır dosyası


bonus: çok eski değil, bir iki senelik ama çıplak gerçek
0
jimjim
(18.08.15)
İkinci bahar bence.

Ooops. Ben ikinci bahar'ı izlediğini görmemişim. "neden tik atmadı ki?" dedim bu yüzden. :) pardon.

İkinci bahar'ın dizi müzikleri de bir harika.

Ekmek teknesi de güzeldi bence.
0
yirmisantim
(18.08.15)
memoli izle
0
rtax
(19.08.15)
eski ile kast ettiğin bitmiş dizilerse ben acayip hikayeler'i beğenirdim.
çakma x-files dizimiz vardı gizli dosyalar olması lazım o da değişikti.
the jeffersons uyarlaması vardı tatlı hayat diye o da komikti.
sıdıka var sonra.
bunları yeni sayarsan uzaylı zekiye var :D
0
pokemonk
(19.08.15)
Kaygısızlar +1
Sıdıka +1
Bir Demet Tiyatro +1
Gülşen Abi

Süper Baba
Bizimkiler
Mahallenin Muhtarları
Şehnaz Tango
Ferhunde Hanımlar
Ayrılsak da Beraberiz
0
whimsical
(19.08.15)
Hatırla Sevgili.
0
hair freak
(19.08.15)
(12)

yılbaşını vb özel günleri baş başa geçirmek istemeyen sevgili

kupigometa
böyle özel zamanları daima ortak arkadaşlar arasında kutlamayı isteyen bir sevgiliniz olsaydı ne düşünürdünüz?
böyle özel zamanları daima ortak arkadaşlar arasında kutlamayı isteyen bir sevgiliniz olsaydı ne düşünürdünüz?
0
kupigometa
(18.08.15)
neden benimle bas basa vakit gecirmek istemedigini merak ederdim, sorardim.
0
chaotic good
(18.08.15)
baş başa her zaman vakit geçirebilirsiniz. sevgililer günü harici özel günlerde baş başa takılmanın normal zamanda baş başa takılmaktan çok bir farkı olmuyor. yani ne bileyim, sevişiyosunuz işte. yıl başı belki şömine başında şarap yudumlayıp sonra sevişirsiniz, aynısını normal zamanda da yapabilirsiniz. Ama özel günlerde böyle herkes müsaitken topluca birşeyler yapmak daha hoşuna gidiyordur belki, bilemiyorum şimdi düşündüm öyle olabilir gibi geldi.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(18.08.15)
Vıcık vıcık romantizmi sevmiyor olabilir diye düşünürüm
0
bokmuhendisi
(18.08.15)
@benim adım kırmızı çok uzun bir süre ayda 2-3 gün falan görüşüyorduk

@bokmuhendisi evet sevmezdi ama hep kumru gibi olduğunu söyleyen birisiydi.

baş başayken yapılan sohbetten sıkıldığını düşünmez miydiniz?
0
🌸kupigometa
(18.08.15)
@kupi, dusunurdum.
mutlaka "vicik romantizm" olacak diye bir sey yok, bas basa hic gidilmeyen bir yere (y. disi ya da baska bir il) gidilebilir mesela.
beraber ileride hatirlayacaginiz guzel anilar yaratmis olursunuz o ozel gunde.

ozel zamanlari her zaman arkadaslarla gecirmek, evet hos bir durum degil.
0
chaotic good
(18.08.15)
yanımda olması yeterdi, problem etmezdim.
0
neferkitty
(18.08.15)
evet biraz da öyle bakmak lazım duruma.

sevişmek ya da aşırı romantizm dışında yapılacak yığınla şey var.

ben de öyle düşünüyordum. eyvallh ;)
0
🌸kupigometa
(18.08.15)
sadece bizim değil karşı tarafın da senin gibi düşünebilmesi lazım @neferkitty

o da öyle düşünebilirdi... ama düşünemedi demek ki.
0
🌸kupigometa
(18.08.15)
Birebir de beni çekemediğini düşünürüm.

bizzat çevremde böyle bir çift var, eleman çok atıp tuttuğu için kız başbaşa takılmak istemiyor
0
gazozailacatmauzmani
(18.08.15)
gerçek sevgililik bu değil, derdim.
0
sen git ben geliyorum
(18.08.15)
Ortamcı diye düşünürdüm
0
mistreated
(18.08.15)
Cok insan seven bir sevgili oldugunu dusunurdum. Gavurlar bu duruma "The more, the merrier" diyor, ne kadar insan o kadar eglence, nese. O yuzden ona uyardim ben de. Hani, Sevgililer Gunu kutluyorsaniz ve bunda arkadaslar oluyorsa, o ayri da. Benim icin sorun degil. Ne guzel yilbasini neseli neseli kutlamak.
0
aychovsky
(18.08.15)
(32)

nişanlanma

zam sampiyonu domates
er kişiyim. 6 yıllık bir ilişkim var. bir kaç yıldır evlenmeye karar vermiştik. annesi inanılmaz yardımcı oluyor bize. bu konuda çok şanslıyım.kızın okulu önümüzdeki yıl bitiyor. son yılı yani. bizim kafamızda kurban bayramında söz, şubat veya nisan'da nişan, haziran, temmuz gibi nikah vardı.peder i
er kişiyim. 6 yıllık bir ilişkim var. bir kaç yıldır evlenmeye karar vermiştik. annesi inanılmaz yardımcı oluyor bize. bu konuda çok şanslıyım.

kızın okulu önümüzdeki yıl bitiyor. son yılı yani. bizim kafamızda kurban bayramında söz, şubat veya nisan'da nişan, haziran, temmuz gibi nikah vardı.

peder ile görüşmüyoruz. onun yerine dayım memleketten gelecek. bugün kız ile annesi konuşup söze falan gerek yok, direk nişan yapalım demişler.

benden bir beklentileri de yok. maddi olarak durumları çok iyi. benim o kadar iyi değil. neyse detay bunlar.

şimdi babasının tayakadın tarafında bir bahçesi var. orada bu pazar günü akrabalarına mangal yapacakmış. dayılar, amcalar, yengeler, teyzeler falan. bunlar demiş ki (annesi ile kız arkadaşım) sizin nişanı bu pazar yapalım. benden beklentileri; dayımın eşiyle ve çocuklarıyla beraber memleketten gelmesi, kıza bir nişan yüzüğü almam, lokum veya çikolata ve çiçek ile bahçeye iştirak etmem. babası ile akşam konuşacaklarmış.

kız arkadaşımı çok seviyorum. kesin olarak evlenmeye karar verdik. hemen hemen her şeyimiz hazır. yalnızca böyle pat diye bir şey söyledi. beni sınadıklarını düşündüm ama öyle olmadığını biraz önce fark ettim (annesi ile de konuştum.)

siz olsanız ne yaparsınız?
0
zam sampiyonu domates
(18.08.15)
giderdim. açıkçası sıkıntı ne, neden böyle bir şey sorma çyı düşündün onu da anlamadım
0
efrasiyab87
(18.08.15)
bu pazara bir kaç gün kaldığı için belki de strese girdim. bilmiyorum.
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
ben sorunun ne olduğunu anlamadım. biz de istemede yüzük takmıştık.
0
shubulubapshubaptishaluva
(18.08.15)
yani nişanı yaklaşık 8 ay yakına çekmeleri ve dan diye bu pazar yapalım demeleri seni korkuttu biraz.

önünde bi engel yok. sadece kendini nişana hazırla sürecin 10 kat daha fazla olacak :))

o da olsun artık. bak seviyosun, zaten para derdin yok... stres yapma, boşver. akrabalarını haberdar et gerekli edevatları al :) tamamdır.

tebrikler şimdiden.
0
kupigometa
(18.08.15)
Güzel bir aileye gidiyorsun, hayırlı uğurlu olsun kardeşim.
0
medre
(18.08.15)
bence sevinmelisin, nişanı bu kadar kolaya getiriyorlar, saçma sapan taleplerde bulunmuyorlar diye.
Ablamın nişanı da isteme ile aynı gün olmuştu. hem isteme hem nişan yaptık evde.
sınanacak bir durum yok, bir sorun görünmüyor yani.
0
innerbliss
(18.08.15)
kaçırma kardeşim. ailesi anladığım kadarıyla iyi. bir soru işareti yoksa aklında mutlaka git derim.
0
andy kaufman
(18.08.15)
Memleketten gelecek akrabalarda bir sıkıntı yaratmayacaksa, aradan çıkar gitsin. 8 aylık bi nişanlılık da çok uzun bir süre değil. Söze möze gerek yok zaten gerçekten. Madem her şeyiniz hazır, ailelerin size "el uzatma" süresini de uzatmış olursunuz; kara geçersiniz.
0
pandispanya
(18.08.15)
6 yildir berabersiniz artik soz yapmak cok sacma olurdu, aile islemi hizlandirmak istemis hakli olarak.
daha onumde zaman var diye dusundugunuz icin biraz korktunuz sanirim ama abuk subuk adetlerle ugrasmayacaksiniz, bu da buyuk bir rahatlik.
kizi seviyorsaniz atlayin gidin, tedirginlik ortadan kalkar aile ile tanisinca.
0
chaotic good
(18.08.15)
Madem hali hazırda evlilik kesin, ayrıntılarla işi bulandırmaya gerek yok, o ayrıntılar boş yere zaman ve para israfı zaten. Tadını çıkarın güzel günler bunlar, hayırlı uğurlu olsun.
0
elikası
(18.08.15)
öper başıma koyarım. lan daha ne istiyosun allahtan belanı mı istiyorsun güzel kardeşim ;_;
0
shotgunwoman
(18.08.15)
Şöyle düşün: Söz adında gereksiz bir organizasyon olacaktı, onu aradan çıkardık ve söz yerine direk nişan yapılmış oluyor. Kurban bayramından şimdiye çekilmiş oldu sadece. Ailenin gelebilmesi problem olmayacaksa kendi başına sorun aramaya çalışma. Hem şimdi "çok mu acele ediyoruz?" dersen yanlış anlaşılabilir, işleri bok etme.
0
long live rock n roll
(18.08.15)
güzel ve cesaret verici mesajlarınız için çok teşekkür ederim.

babası ile bir kaç ay önce tanıştık. baya zor beğenen bir adammış. aldığım bilgiler böyle idi. ama beni sevmiş.

dayımı aradım ama ulaşamadım. 1 ay kadar önce kurban bayramında söz yapacağız dediğimizde dayım; "çocukları getiremem. tek gelebilirim" demişti. annemle geçen hafta ufak bir tartışma olmuş. detay vermeyeyim şuan.

şimdi dayımın yamuk yapma ihtimali var gibi. bu durumda beni, kız arkadaşımı ve annemi çok seven bir komşumuz ve eşi var. baya iyiyiz, hatta akrabadan bile daha iyi.

annem "canını sıkma. söyleriz, ... abinler gelir. yaparız nişanı" dedi.

ama çok fena canım sıkıldı. 1 tane dayım var birde. ayıp...
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
Yapalım mı dediyse eyvallah da yapalım dediyse sıkıntı büyük.
0
ehti
(18.08.15)
Ya anladığım kadarıyla bu aile pamuk gibi bir aile, çok özür dileyerek dayının durumunu iletirsen sorun olmaz gibi. Sıkma canını yahu, her şey imkanla mümkün, gelemiyorsa gelmesin ne yapalım.

Sen al abinini, anneni git. Hayırlı olsun, mutluluğunuz daim olsun.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(18.08.15)
@ehti; "bu pazar günü nişan yapalım mı? (kocaman gülücükler eşliğinde)" :) :)
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
ha söz ha nişan ne fark eder. sadece yüzük farklı parmaklara takılıyor sanırım.
0
daha cok beklicez mi abi
(18.08.15)
Gereksiz işkilleniyorsun. Git yap nişanı.
0
sen git ben geliyorum
(18.08.15)
ne güzel işte. kız arkadaşın da öyle büyük organizasyonlar isteyen biri değil herhalde bundan iyisi şamda kayısı (sanırım böyleydi bu söz)
aile arasında samimi bir tören olacak. dert etme. sadece biraz hazırlıksız yakalanmışsın :)

bu gibi olaylarda illa aileden birilerinin olması mecburiyeti görmüyorum ben. önemli olan sizi seven ve sizin de sevdiğiniz insanların olması.
şimdiden hayırlı olsun :)
0
65 derece
(18.08.15)
yanında olan senindir boşver dayıyı. gelen gelir, kimseyle geçmişini baz alarak ilişki kurma bence.
insanlara yaptıklarından dolayı tavır da alınmamalı, görünce de sevgi selinde boğulunmamalı.
0
kupigometa
(18.08.15)
kurbana kadar fazla stresten kurtulmuş oldunuz işte. nasılsa nişanlanacaksanız bi an önce yapın rahatlayın en güzeli. bence çok iyi niyetli bir teklif hiç kötü düşünmeye gerek yok. şimdiden tebrik ederim bu arada.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(18.08.15)
müdürüm şu an düşüneceğin tek şey mangalda nasıl et pişireceğin olsun. tabiki gidin.
0
galahad
(18.08.15)
bu arada müdür bu mutlu gününde istersen ver yetkiyi, gidip dayına dalalım bir sözlük adam. kafa göz bırakmayız yeminle.
0
galahad
(18.08.15)
arkadaşlar dayı bey gelmiyor. onun ben amına koyim. ayıp lan. akraba sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor bizde. kırk yılın başı bir işimiz düştü, ondada yan çizdi. şerefsiz.

çok pis morelim bozuldu. yok böyle bir şey yahu........
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
boş ver ya gelmezse gelmesin. annenle o yakın komşunuzla gidersin. hiç moral bozmaya değmez. mutlu ol tadını çıkar.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(18.08.15)
hatun babasıyla konuşmuş. pazar günü nişan var gibi. ne hissedeceğimi bilmiyorum :S
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
yahu siz nisanlanmak/evlenmek istemiyor musunuz benim kafam karisti.
6 yildir berabersiniz, belli ki bir duzeniniz var, mutluluk + hafif bir tedirginlik harici ne hissedebilirsiniz ki?
0
chaotic good
(18.08.15)
30 yıldır istanbulda yaşıyorum,girmedğim, gitmediğim yer kalmadı sanıyordum,tayakadını ilk defa duydum.,hayırlı uğurlu olsun çok hoş ve güzel olacağını düşünüyorum.Nişanı gözünde büyütme o kadar,insan aynı eve girene kadar böyle şeyler teferruat.
0
essoist
(18.08.15)
@chaotic good; salı günü konuşup pazar günü nişan yapmak nedir arkadaş? bir şey de diyemiyorum. daha yüzük alınacak. bir ton hazırlık falan olması gerekmiyor mu? derdim evlenmeyi istememek değil. kısa sürede bir şeyler oluyor. ben kontrol manyağı bir adamım. her anım planlı. evdeki musluk damlatıyorsa bile onun ne zaman tamir edileceğini planlarım. şuan hiç bir şeyi kontrol edemiyorum ve bu durum beni çok geriyor. çünkü her şey kendi kendine oluyor.
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
tamam da kizin ailesi sen once soz sonra nisan deyince killanmis olabilir.
6 yildir yeter kizi beklettigi demistir.
panik olacak bir durum yok bunda, dedigim gibi ailenin sabirsizligindan kaynaklanmistir.
0
chaotic good
(18.08.15)
ya aslında koy götüne rahvan gitsin demek gerek de işte öylesine çok seviyorum ki onu, her şey dört dörtlük olsun istiyorum.
0
🌸zam sampiyonu domates
(18.08.15)
Cok buyuk bir hazirliga da gerek yok aslinda. yuzuk, cikolata, cicek bir gunluk isler. Tabii biraz kontrolden cikmis ama en rahati bu sekilde olacak, birdenbire gecip gidecek bir suru gereksiz ayrinti.
0
aychovsky
(18.08.15)
(11)

Cinselli sorular

neil manke
1- Çok klasik olacak ama prezervatif tam olarak koruma sağlar mı? prezervatifle seviştiği halde hamile kalan kaç kişi duydunuz mesela?2- İki otel/pansiyon kiralamaya parası olmayan fakir birbirine oral seks yapmak istiyorsa mekan olarak nerede yapabilir? Evler müsait değil. (Mağazalardaki deneme kab
1- Çok klasik olacak ama prezervatif tam olarak koruma sağlar mı? prezervatifle seviştiği halde hamile kalan kaç kişi duydunuz mesela?

2- İki otel/pansiyon kiralamaya parası olmayan fakir birbirine oral seks yapmak istiyorsa mekan olarak nerede yapabilir? Evler müsait değil. (Mağazalardaki deneme kabinleri hariç)
0
neil manke
(17.08.15)
2. mahalledeki büyük çöp tenekesinin sağ yanında
0
mrvengeance
(17.08.15)
buralar çok seks yaptı bugünlerde
0
dinsiz adam
(17.08.15)
yapmayın daha iyi. evin yoksa evi olan biriyle seviş o ne öyle.
0
aydogank
(17.08.15)
1. risk büyük, güven olmaz. yırtılır, akar gider vb
2. yapmasın
0
gazozailacatmauzmani
(17.08.15)
1. Risk var, duydum. Zaten firmalar da %97-99 arasi degerler veriyor. Yine de en iyi korunma araci ya da araclarindan biri.
2. Yapacak cok bir yer yok.
0
aychovsky
(18.08.15)
2. sorunda yazım hatası var. sanki 2 otel birine oral seks yapmış gibi anlaşılıyor.
0
kupigometa
(18.08.15)
2. soru guitar hero odasi kirala. saatlik 15 lira veriver sende. hem 20 dakkada isini halledersin 40 dk guitar hero oynarsin djxjdjcj
0
yamuklu sucurta
(18.08.15)
dün de benzer bir duyuru vardı

dün söyledim bugün de söylüyorum

hem fakirsiniz hem sikiniz kalkıyor yapmayın etmeyin
0
eksimeksi
(18.08.15)
bo$ver karde$ bu kadar dü$ünceli birisinin seks yapması ileriye dönük çocuk doğumunda sıkıntı çıkarır sen evlendiğin zaman yapmalisin.
0
mat ruh
(18.08.15)
@stratejisizsiniz. Spermisid cogu prezervatifte bulunmuyor. Ilk nedeni koku ve tat. Uyusturucu etkisi oldugundan hissiyati aldigi da iddia ediliyor. Türkiyede extra safe vs gibi bazi modeller haricinde kullanilmiyor. Cogu prezervarifte sperm öldürücü yok, sadece rezervuar var. Hatta yurtidisnda bu sperm öldürücü kadinin vajinal florasini bozuyor mu tartismalari var. Öte yandan bunu iceren kayganlastiricilar olsa da ne market ne eczane rastlamadim ben. Dedigim extra safe gibi prezervatifler de gerek talep azligindan gerek kalin vs oldugundan sevilmediginden cogu yerde bulunmuyor.

Sonuc olarak hayir dedigin dogru degil.

Prezervatif yirtilirsa, ki olasi, kayganlastirici siddet kisilerin ten yapisi killar vs gayet olasi. Hamile kalinmasi olasi, imkansiz degil. Ama cok cok düsük.

Ikici soruya gelirsek, bursasa miydi, otobüste sevisen cifti basan iki kisi adami bagaja sokup, araba icinde kadina tecavüz ettimten sonra kacmislardi. Bu devirde böyle bir ülkede public sevisme mekani aramak akilla degil, s.kinle verdigin karardir. Otur, iki düsün, sonra sorunu tekrar sormak isteyip istemedigine karar ver.
0
Silesius
(18.08.15)
aa cevaplara bak. fakir neden sikismesin ki. hatta iyi dusunun fakir yani, baska yapacak neyi var.

en kotu duzgun ve genis tuvaleti olan bir yer diyorum. evim musait olsa gel derdim.
0
jack n brooks
(18.08.15)
(4)

Karşı cins kardeşi olanlar gelin bi

gkn
sevgilinizin ya da eşinizin ismi kardeşinizin ismiyle aynı olsa nasıl hissedersiniz. Ben bugüne kadar pek örneğine rastlamadım. Eskiden Ahmet Mehmet Mustafa'ların çok olduğu zamanlarda oluyordu. Ama şu ara pek olmuyor sanırım. Tikler sabaha
sevgilinizin ya da eşinizin ismi kardeşinizin ismiyle aynı olsa nasıl hissedersiniz.
Ben bugüne kadar pek örneğine rastlamadım.

Eskiden Ahmet Mehmet Mustafa'ların çok olduğu zamanlarda oluyordu. Ama şu ara pek olmuyor sanırım.

Tikler sabaha
0
gkn
(16.08.15)
kardeşimin adı az bulunur cinsten olduğu için böyle bir sıkıntım yok. olsa da takılacak bir mevzu değil.
0
cekilmis gayfe
(16.08.15)
Eşimle kardeşimin adı aynı, üstelik sık rastlanan bir isim de değil.

Sıkıntı yok, niye olsun ki.
0
cakabo
(16.08.15)
Benim basima gelmedi ama olsaydi da sikinti olmazdi herhalde. Ilk anda bir gariplik disinda, bir sey hissetmezdim sanirim.
0
aychovsky
(16.08.15)
Erkek kardesimle eski sevgilimin ismi aynıydı. Benim için bi sıkıntı olmadı çünkü o kadar yaygın kullanılan bir isim ki arkadaşlarımın üçte biriyle aynı adı taşıyordu eski sevgilim. (bkz: onur) başkalarına ya da erkek kardeşime seslenirken bi şey hissetmezdim, erkek arkadaşımi ismiyle çağırırken kalbim azıcık tekliyordu. :) oradan ayırt ediyordum "ha bu onur başka!" diye. Çok sıkıntılı bi durum olsaydı birinin ismini kisaltirdim/ uzatirdim ya da takma ad verirdim herhalde. Onuriska falan gibi. Ama hos olmazdı sanırım :)
0
damdanakan
(16.08.15)
(40)

Duyduğunuz en garip isim nedir?

halitkin
bugün hastanede köpük diye bir isim gördüm. uzun uzun düşündüm ve bir insanın neden köpük ismi koyacağına dair cevap bulamadım. döndü, satılmış gibi isimler neyse de köpük nedir? caps: http://i.hizliresim.com/6kmnWk.jpg
bugün hastanede köpük diye bir isim gördüm. uzun uzun düşündüm ve bir insanın neden köpük ismi koyacağına dair cevap bulamadım. döndü, satılmış gibi isimler neyse de köpük nedir?

caps: i.hizliresim.com
0
halitkin
(13.08.15)
Kopuk kedi ismi diil mi ya?
0
balpolen
(13.08.15)
orgül - eksisozluk.com
0
kahin ahtapot paul
(13.08.15)
kıyafet adında bir kız vardı ilkokul 1-2-3'ü beraber okumuştuk.
0
mermize
(13.08.15)
sonuc (ch)
0
chaotic good
(13.08.15)
çavlan =şelalenin küçüğü demekmiş çok şaşırmıştım.
kız ismiydi
0
gis
(13.08.15)
Benek. Eski iş arkadaşım.
0
auroraaurora
(13.08.15)
Aytop
Şirin

Erkek isimleri.
0
bigbadabum
(13.08.15)
1 -fidel.
(bir kıza, eski tüfek solculardan olan ababsı tarafından verilmiş.
2- Doku.
0
pangea
(13.08.15)
Bilin
0
kayranin kedisi
(13.08.15)
Çisem. İlk görünce çok garip gelmişti.
0
inheritance
(13.08.15)
"çimen" ismini ilk duyduğumda baya garip gelmişti ama güzel de isim. bu arada köpük'ü de beğendim ben.
bir de geçenlerde kurbani diye isim gördüm. o da garip geldi. soyadı da geyik mi neydi.
0
pokemonk
(13.08.15)
Federal (erkek)
0
cinsi kisi
(13.08.15)
samuray.
0
tescillimarka
(13.08.15)
Birim
0
damdanakan
(13.08.15)
musalla

bir kız ismiydi. çok feci.
0
sen git ben geliyorum
(13.08.15)
Beykın.
Annesi Francis Bacon'ı çok severmiş. Ondan etkilenip koymuş. Ben 2000 yılında, 7-8 yaşlarındayken tanımıştım. Şimdi koca adam olmuştur.
0
aychovsky
(13.08.15)
pırıl vardı lisede
0
orijinal nick bulamadim
(13.08.15)
Maviş (Kahverengi gözlü bir hanımın adı olması da ironik)

Bir de "Muhteşem" isminden daha garip isim konamaz sanırım bir bebeğe. Evet, Muhteşem Maviş'ten daha garip bence. Yaşlı bir teyzenin adıydı o da.

Edit: Yukarıda "Musalla"yı gördüm ve o yüzden bir üstte dediğimi geri alıyorum.

Bu arada "Satılmış" ismi Şamanizm ile filan alakalı.
0
whimsical
(13.08.15)
etka
0
jadle
(13.08.15)
basond
(13.08.15)
çinuçen (çinuçen tanrıkorur)
bi de bugün "deneme" diye bi kadın gördüm
0
kül
(13.08.15)
şişe (kız)
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(13.08.15)
Prenses, annemin öğrencisiydi (sıkıntı büyük).
0
kayranin kedisi
(13.08.15)
fındık
şehriye
0
ütopya
(13.08.15)
Püryan ve çılga kardeşler.
0
Lim5
(13.08.15)
eski, yoresel isimler gibi olmaz. kulturel seyler var.
bir de turkmenlerin adi, kizilderili adlari gibi, ilk duyunca ilginc geliyor
karyagdi bey, allahverdi bey, devletgeldi bey, filan
onlar da bir arkadasa "baran bey" derken yariliyordu, baran koyun demek oldugundan.

kendimce nacizane, kucuk bir kiz cocuguna adini sorup,
"avize nur" dedigini duydugumuzda,
dedemin suratinin aldigi tuhaf sekli gorunce pis dagilmistim.
0
viva paulista
(13.08.15)
kurretulayn, utopya yarismasinda bir yarismaci
0
exlibris
(13.08.15)
suzi erkek ismi türk amk. kısaltma gibi
0
essoist
(13.08.15)
Emiş. Soyadı da Sünger'di.
0
amelie poulain
(13.08.15)
Asil olani unuttum. Yazlikta komsumuz Traktor Amca vardi. Koye ilk traktor geldigi gun mu ondan sonraki gun mu, tam o arada bir gun dogmus; adini da oyle Traktor koymuslar.
0
aychovsky
(13.08.15)
portakal ve üzüm
0
all girls dream
(14.08.15)
Sanayi (bu adamın soyadı Horoz'du bi de)
İkiz kardeşler Köşe ve Bucak (tahmin ettiğiniz sebeplerden dolayı)
İşlev
Türev
Oral

Bir anne-babanın evlatlarına bırakacağı en kötü şey isimleri olabilir, aman dikkat.
0
SiyamkedisiZorro
(14.08.15)
diyelim o kişi Köpük Kurt. diyelim ki mail adresi alıyor.
[email protected]

oldu mu şimdi? olmadı.
0
purkinje
(14.08.15)
Elveda
0
gokyuzu gibi
(14.08.15)
örsçelik. ilk isim.
0
sayns
(14.08.15)
adımı ifşa etmek istemiyorum :)
0
kara_sinek
(14.08.15)
çakıl
0
isyankar tosbaga
(14.08.15)
yarra (kız ismi)

(git: tr.instela.com )
0
bir bucuk adana
(14.08.15)
arı
0
peggy
(14.08.15)
Heybetlihan (şaka değil)
0
fridgetiness
(14.08.15)
(21)

ayrıldığınız sevgili hakkında

kupigometa
ayrıldığınız sevgili hakkında neden ayrıldığınıza dair arkadaşlarınızla sohbet ettiğinizde onun yaptıklarını, neden anlaşamadığınızın detaylarını falan anlatıyor musunuz?mesela; "çok xx ti ya, mesela geliyodu şöyle yapıyodu, olmadı napalım, sürdüremedik " vs vs gibi...ben anlatınca sanki dedikodu ya
ayrıldığınız sevgili hakkında neden ayrıldığınıza dair arkadaşlarınızla sohbet ettiğinizde onun yaptıklarını, neden anlaşamadığınızın detaylarını falan anlatıyor musunuz?

mesela; "çok xx ti ya, mesela geliyodu şöyle yapıyodu, olmadı napalım, sürdüremedik " vs vs gibi...

ben anlatınca sanki dedikodu yapmış gibi hissediyorum kendimi. e millet soruyor neden olmadığını. bir iki soru derken derinleşiyor konu. bir bakıyorum bazen (çok özele girip eski sevgiliye saygısız etmeden) eski sevgiliyi anlatıyorum. şöyleydi böyleydi diye.

çekiştirmiyorum ama, arkadan kötü laf da yok. sadece zamanında batan ve sindirdiğim şeyleri söylüyorum. ama içim rahat değil.

siz eşe dosta anlatıyor musunuz biten ilişkilerin sebeplerini ya da onun sevmediğiniz yönlerini falan?

bu kötü bir şey mi sizce? benim içim rahat olmuyor anlatırken.
0
kupigometa
(12.08.15)
Eve çok anlattım sonra da 2 yıl vicdan azabı çekip hellalik istedim,burda da yazardım sildim hep
0
gadlemler
(12.08.15)
ayrılan pişman değilse pek anlatmaz. terkedilen çok anlatır genelde.
0
prodeq
(12.08.15)
anlatmıyordum. kimseye bir şey açıklamaya ihtiyaç duymuyordum. zaten ya olur ya olmaz, yüzde elli şans var. olmaması da olması kadar normal.
0
whimsical
(12.08.15)
her şeyi en ince ayrıntısına kadar herkese anlatırım
0
sta
(12.08.15)
@whimsical olur ya da olmaz dediğin ihtimal tekrar geri dönmek mi?

@sta yapma be :)
0
🌸kupigometa
(12.08.15)
Normalde anlatmazdim ama en son iliskimi anlattim cunku icimi dokmem gerekiyordu anlatmak yukumu hafifletiyordu ve iyi geliyordu.
0
floydian
(12.08.15)
geri dönmek ihtimal dahilinde hiç olmadı benim için. biten bitmiştir. önceki cevabımda ilişki yürür ya da yürümez demek istedim. "e millet soruyor neden olmadığını" dediğin için o şekilde yazdım.
0
whimsical
(12.08.15)
Ben anlatıyorum, anlatırken çok da eğleniyorum valla... Tabii bunu kesin bittiyse yaparım. Geri dönme ihtimali, barışma durumu vs. varsa "o kadar bok attı şimdi birlikte, Lcha da kalitesiz çıktı" demesinler diye ser veririm sır vermem.

Sadece 1 kişiye çok haksızlık etmiştim. Bir onu çok iyi anarım. Kötü yanından pek bahsetmem.
0
lcha
(12.08.15)
anlatmam pek. anlatırsamda hep iyi bahsederim.
0
efrasiyab87
(12.08.15)
Anlatmam, belki kafam bozulursa ve kendime yakın hissettiğim biri olursa ona biraz ayrıntı veririm. Bunlar hassas noktalarım olduğu için herkese anlatmam. Bunun dışında kadınlar hakkında ufkumu genişletmeleri, hayat tecrübesi katmaları konusunu biranın yanında zeytin de varsa sohbete dahil edebilirim. Zeytin yoksa etmem.
0
bigbadabum
(12.08.15)
Evet tabiki ciddiyim..adamın penis boyunu elimle kaç kere göstermişliğim var :( pişmanım
0
gadlemler
(12.08.15)
genelde ben de öğrenemediğim için detayları anlatmıyorum. "şöyle oldu böyle oldu sürdüremedik" değil de "TERK ETTİ LAOOO HUHOUUĞĞ" şeklinde oluyor bende.
0
der meister
(12.08.15)
Ayrıntıları bir iki kişiye anlatıyorum, o da benim kafam bulanık ve karar vermekte zorlandığım anlarda, "Sen böyle olsan ne yapardın" tadında. Ayrıldıktan sonra iyi-kötü çok konuşmam arkasından.
0
aychovsky
(12.08.15)
Hayır anlatmam, anlatsam bile güzel yad ederim.
0
rakicandir
(12.08.15)
haydaaaa senin hikayen ibretlikmiş @rca . öyle birine denk gelmediğim için bahsettiğim konuya dahil değil onlar.

vallahi geçmiş olsun. çok felaketmiş. iyi kurtarmışsın kendini.

bi sürpriz yaparsan ona haberimiz olsun yaz buraya :D :D ankara daysan o ana tanıklık etmek de isterim hahahaaahh
0
🌸kupigometa
(12.08.15)
illa meraklı insanlar çıkacaktır. klişe "anlaşamadık" her zaman iş görür.

"anlaşamadık"

"öyle olması gerekiyormuş"

"çok düzgün bir insandı, sadece biz anlaşamadık"

kötü ayrılsanız dahi bunlar ve bu çerçevedeki cevaplar iş görür.
0
fiorentina
(13.08.15)
kimse, kimseyi, tamamıyla anlatmaz.
0
gokhan atestepe
(13.08.15)
Ben uyuşamadık der geçerim. Anlatmak ahlaksızca geliyor. Anılara değer vermemek gibi geliyor.
0
twelfth
(13.08.15)
Eskilerle ilgili ne şekilde ayrılınmış olsa da, olumsuz tek kelime etmem. Kendime saygısızlık olarak görüyorum.
0
arnold schwarzeneger
(13.08.15)
haklısınız. bence de saygısızlık. anlattığım ufak bir şey bile içime oturuyordu. şimdi daha da oturdu.
0
🌸kupigometa
(13.08.15)
internet üzerinden hiç tanımadığı birisine anonim olarak hani sövme amaçlı anlatabilir de (işte beni aldattı bilmem ne rahatlama amaçlı), birebir hayatında olan insanlara anlatılmamalı. Kim olursa olsun bir şekilde laf taşıyor, hele ki özel şeyleri filan anlatmak direkt karaktersizlik zaten. Bu özel şeylerini bana anlatan olursa da artık dinlemiyorum bu yüzden arkadaşım kalmadı zaaa. Bunu yapan kadınlar kadar erkeklerde de anlatan var, kadınlar daha çok erkeğin karakterini kötülüyor, ''bana şunu yapmadı/yaptı'' gibi, erkeklerde ise daha çok cinsellikle ilgili detayları anlatıyor ''şunla yatmış bunla kalkmış, neyse zaten kaşardı'' gibi, çok ilginç gerçekten.

özet: eşe dosta asla anlatılmaz, %100 sır tutan bir insan olduğuna inanmıyorum. ''ya o da sevgilisinden ayrılmış'' demek bile o sırrın bir nevi açığa çıkmasıdır. Ha yayılmasını istiyorsanız orası ayrı tabi. Öküz ölünce ortaklık bitiyorsa artık..
0
neferkitty
(13.08.15)
(10)

flört ne demek?

jangling jack
sb. tek gecelik ilişki değil. fakbadi değil. sevgili değil. e ne amk? sevişiyor muyuz sevişmiyor muyuz? öpüşme koklaşma var mı? öpüşme sevişme varsa flört ne? fakbadi olduğunun farkında olmayan insan olmuyor mu o? eskinin flört denileni şimdi fakbadi mi oldu?
sb.

tek gecelik ilişki değil. fakbadi değil. sevgili değil.

e ne amk? sevişiyor muyuz sevişmiyor muyuz? öpüşme koklaşma var mı?

öpüşme sevişme varsa flört ne? fakbadi olduğunun farkında olmayan insan olmuyor mu o? eskinin flört denileni şimdi fakbadi mi oldu?
0
jangling jack
(11.08.15)
aradaki bağlantının herhangi bir şeye dönüşebileceği, iki kişinin birbirlerinin ne istediğinden emin olmadıkları ama birbirleriyle konuşmak, birbirlerine dokunmak iltifat etmek istedikleri dönem.
0
hophophoba
(11.08.15)
yok hiçbiri ya. öyle tanıma aşaması işte. bilinçli fakbadi zaten yoktur tam.
0
aklimdakisorular
(11.08.15)
Flort, kur yapmak veya yavsamanin gavurcasi tam olarak. "Biriyle flort ediyor" demek "Sununla cilvelesiyor" demek.

Yanlis kullanimi "erkek arkadasim", "kiz arkadasim", "manitam" anlaminda da olabiliyor.
0
aychovsky
(11.08.15)
kaçak oynadığımız durum mu yani? ben hep bodozlama söylerim hoşlanıp hoşlanmadığımı.

kadınlar kullanıyor genelde bunu "flörtüm" falan. anlamıyorum ben kafam basmıyor.
0
🌸jangling jack
(11.08.15)
@aychovsky
e yavşamak kötü bir şey flört iyi bir şey giibi algı var?
0
aklimdakisorular
(11.08.15)
sevgili olma amaçlı tanışma aşaması.
0
prodeq
(11.08.15)
opusme sevisme yok. birbirini onemsiyosun, cok konusuyosun arkadasligin bi otesi iste, biraz olsun tanimaya calisiyosun.
0
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(11.08.15)
Bir taraf istemeyip diger taraf ustune gittiginde yavsamak oluyor, 2 tarafta da riza varsa flort. Yani ikisi de yavsiyorsa, yavsamalar birbirini notralize ediyor, olay flort oluyor.
0
stavro
(11.08.15)
@aklimdakisorular O bakış açısına bağlı. Yapılan şey aynı, sadece tabirlerden biri biraz daha kaba / argo.

Edit: stavro daha güzel açıklamış aslında.

Edit2: O kadar da güzel açıklamamış düşününce. Karşılıklı olunca gavurlar o işe "to flirt back and forth" diyorlar. Bana yavşadı için "He/She flirted with me" kullanıyorlar.
0
aychovsky
(12.08.15)
Cinsel gerilimi arttırma turları.
0
arnold schwarzeneger
(12.08.15)
(11)

istanbul hakkında çok basit sorular

uzunuzunilgi
istanbulu sadece gezip görmelik tanıyan biri olarak sorularım var.1. istanbula merkeze uzak olup da yaşanabilecek durumda olan ilçeler neler? insanları belli bir düzeyde, çok olaylı olmayan, sakin, kiraları absürd olmayan, toplu taşıma sıkıntısı çok fazla olmayan bir semt?a. bu semtin kiraları ortal
istanbulu sadece gezip görmelik tanıyan biri olarak sorularım var.

1. istanbula merkeze uzak olup da yaşanabilecek durumda olan ilçeler neler? insanları belli bir düzeyde, çok olaylı olmayan, sakin, kiraları absürd olmayan, toplu taşıma sıkıntısı çok fazla olmayan bir semt?

a. bu semtin kiraları ortalama ne civarda?

b. bu semtin merkeze uzaklığı toplu taşımayla ne kadar süre alır? (merkez olarak beyazıt'ı alalım)

2. merkezde olup da kira sorunu çok fazla yaşamayacağım, madde1'deki standartlarda bir ilçe var mı?

## ilk cevap üzerine; tek yaşayacağım ya da en fazla iki kişi olacağız. 1+1 de kabulum evin büyük olması şartım yok.
0
uzunuzunilgi
(11.08.15)
1. beylikdüzü. son seçimlerde akp'den chp'ye geçti, merkez mahalleleri (cumhuriyet, büyükşehir ve barış) yüksek oranda chp'lidir. insanlar birbirine karışmaz, hayvan gezdiren çoktur. konut ağırlıklı bir ilçe olduğu için sakindir, parkları, yeşil alanları, korulukları vs. var.

a. 1000-1300 tl civarı ortalama 3+1 kiraları.

b. 24 saat metrobüs var. otobüs taksim ve bakırköy'e mevcut. metrobüs ile mecidiyeköy 60-70 dk filan sürüyor. beyazıt için ise metrobüs+tramvay yine 70 dk bulur.

2. merkezde ucuz, temiz, büyük daire olan ilçe yok. ya kiralar çok yüksek, ya evler çok eski ya da muhit berbat.
0
neyehbe
(11.08.15)
1300 gözden çıkardıktan sonra fatihte ev bulursun. Beyazıta yürüme mesafesi. Halk muhafazakardır ama pek kimse kimseye karışmaz.

Senin ev arayacağın yerler çapa tarafı tramvay güzergahı.

edit: beylikdüzü, büyükçekmece falan olacak yerler değil. hergün 3-4 saatin yolda geçer. beyazıta gideceksen öğrencisin muhtemelen, gitmezsin okula.
0
skayas
(11.08.15)
avrupa yakasında, beylikdüzü ve sonrası uygundur. büyükçekmece + mimaroba gibi. büyükçekmece biraz daha sorunlu olabilir diğerlerine göre. Ancak beylikdüzü metrobüs güzergahında. Daha ileriye gidilmesi halinde, +1 minibüs aktarması yapmak lazım 15-20 dk ek süre, 2TL ek ücret demek oluyor. Kiralarda mesafeye göre daha orantılıdır. 1+1 için yeni ya da yeniye yakın daireler 500-800 arası değişiyor.
0
tum haklari saklidir
(11.08.15)
Beyaz yakalı çokluğuna bakarsak sanırım Halkalı. Beylikdüzüne nazaran daha yakın. Kira/performans indexi de o kadar kötü sayılmazdı. Tabi bu dediklerime baya oldu. Şimdi ne durumda çok bilmiyorum. Fikir olması açısından söyledim.
0
gkn
(11.08.15)
neyehbe'ye katiliyorum tamamen, sadece ekleme yapacagim.

E5'ten Tek'rdag yonune giderken yolun sol tarafi Beylikduzu, sag tarafi Esenyurt'tur. Bu da zamaninda oy alimi icin yapilmis bir sey. Evler ayni ev, cogu birlikte yapilmisti zaten. Mahalledeki insan profili de ayni. Beylikduzu Belediyesi'ne yuruyerek 5 dakika olan evim Esenyurt'a gecmis oldu durduk yerde. Esenyurt merkezi yukaridaki yasanacak semt tanimindan uzak ama Beylikduzu'nun bu evleri Esenyurt'a aktarilinca o donemde birdenbire fiyatlar cok dustu. Hala da yolun iki tarafinda denge yok. Oturdugum apartmanda 3+1'in kirasi 900 TL civari. Bu yuzden Beylikduzu icin neheybe'nin dedigi mahalleler disinda yolun karsisindaki Mevlana Mahallesi'ne de bakabilirsiniz.
0
aychovsky
(11.08.15)
Ilk sorunun cevabi net, Beylikduzu. Kiralari su an icin bilmiyorum, internetten goz gezdirin.

MMerkeze ne kadar surer derseniz, merkez cok. Sisli civarlarina 1 saat gibi surer metrobus ile mesela. Beyazid deyince biraz uzar aktarma vs.

Fakat su siaral kiralar anlamsiz yuksek. Merkezde de merkeze uzak yerlerde de. Yuzune baklilmayan evlerin bile kiralari aldi basini gitti. Kotu bir zamana denk geliyorsunuz en yazik ki.

Edit: Halkali'da oturursaniz arabaniz da olmali.
0
stavro
(11.08.15)
Düzgün bir ev, düzgün bir semt ( belasız,yobazsız, sakin) için 1000 + yı gözden çıkarmalısın. Kötü semtlerde bile 1+1 ler 850 civarı. Ama evin durumuna göre Değişiyor kiralar.

Merkez denilen yerler kadıköy,Beşiktaş, Üsküdar, Şişli gibi ilçeler. Buralarda yeni evlerin kirası 1500 ortalama. Ama ev alt katsa, doğalgaz yoksa daha uygun fiyata tutabilirsin.

Beylikdüzü, Büyükçekmece falan denilmiş ancak oralar istanbuldan ziyade Tekirdağ. O taraflarda çalışan insanlar için uygun diğer türlü metrobüs çilesine lanet edersin. Sabahları sıkıntı özellikle
0
empedokles
(11.08.15)
avcılar beylikdüzü'nden bahsettiğin lokasyona 15-20 dk daha yakın mesafededir. ilçede denizköşkler mahallesi ve bu mahallenin belirli bir bölgesi bahsettiğin düzeyde yaşanabilecek bir yerdir. evler deprem öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılır. kiralar da buna göre 200 tl oranında değişir. deprem öncesi evler de aşırı güvensiz evler değildir. istanbul'da güvenli diye tabir edilen bölgeler ve apartman/rezidanslara ne kadar güvenebilirsen -jeofizik mühendisi olmadığını ve bina temellerinden anlamadığını varsayıyorum- burada da deprem güvenliği açısında az çok o kadar güvendesin, burası türkiye. avcıları istanbullular bilmez istanbula dışardan gelmiş şişli bakırköyün ötesine geçmemişler hiç bilmez. objektif bir insan olduğunu varsayarak gidip kendin keşfetmeni tavsiye ederim. kira ortalaması 700-800'den 1500'e kadar gider. 900-1000 tl'den sonra 270 derece deniz manzaralı bir evde oturabilirsin.

5 sene kadıköy'ün göbeğinde oturdum zevkle oturdum. 3 yıldır avcılarda oturuyorum, bu hafta deniz manzaralı güzel bir eve geçtim. ev 3+1. evden çıkan arkadaşımdı ev sahibini tanıyordu 900 tl'ye verdi evi. 1000-1200 arası gidebilecek bir ev. bilgin olsun diye yazıyorum son paragrafı. yukarda bahsettiğim gibi ev 270 derece deniz manzaralı. evdeki keyfi anlatamam. arkadaşlarım evi taşırken yardıma geldiler. eve girdiklerinde ciddi anlamda çok şaşırdılar. sorun olursa özelden yaz yardımcı olurum.
0
il padrino
(12.08.15)
hiç kimseye katılmayarak üsküdar diyorum.
beyazıta her gün gidip gelmek için harika bir rota. vapur ve marmaray seçeneği var keyfine göre.
1+1 ev bulmak kolay.
gezersen ucuza bulursun. ben kadıköyden üsküdara geçen hafta taşındım. marmaray ve iskeleye 3 dakika mesafedeyim.
selami ali mahallesi hariç üsküdarın her yeri uygundur. mahallesine göre muhafazakarlık oranı değişiyor. denize yakın olmakta fayda var.

merkez olarak beyazıtı alıp, istanbul üniversitesinde okuduğunu varsayarak beylikdüzü, avcılar, büyük çekmeceden uzak dur. oradan gidip gelinir mi la :)

bu arada acele et, evler tükeniyor.
0
durbikonusucaz
(12.08.15)
1)rami, rami, rami... orada oturdum biliyorum.

a) evine göre değişir 750'ye falan 2+1 bulursun.

b) (git: www.google.com!3m1!4b1!4m13!4m12!1m5!1m1!1s0x14cab98ddc3c6be3:0x4f51928bdbcd627a!2m2!1d28.961838!2d41.0126037!1m5!1m1!1s0x14cab09d7550b4b5:0xcb41df366c2d1eca!2m2!1d28.920816!2d41.048341)

gördüğün gibi 6 km. veznecilere eminönü'ne (fatih'ten geçer) çok sık otobüs var. ayrıca minibüsler de var metrobüse ve abartısız 5-10 dkda metrobüs durağında oluyorsun. marmaraya giden otobüs hattı da var + edirnekapı, cevizlibağ'a giden tramvay da var. karşıya geçmek için de aşağıdan yani eyüp'ten vapur var.

2) işte dediğim gibi rami. çok bilinmez. mahalle kültürü vardır. ha taksim ve şişli mecidiyeköy'e de yokuş inerek bineceğin (55 ve 55t) hatları vardır. çok merkezidir. yeminle işimize yakın olsa gidip ben oturacağım fakat gel gör ki...

haa ekstra olarak esenler otogarına da çok yakın. gurbetçiysen kolay eve varırsın. gerçi otogardaki şerefsiz taksiciler yüzünden ben oradan zor taksiye binerdim ama mesafe yakındır. hatta baktım ona da 5 km imiş :)
(git: www.google.com!3m1!4b1!4m13!4m12!1m5!1m1!1s0x14caba92074a17a7:0x77aad0c774c301db!2m2!1d28.894545!2d41.040192!1m5!1m1!1s0x14cab09d7550b4b5:0xcb41df366c2d1eca!2m2!1d28.920816!2d41.048341)
0
purplepain
(13.08.15)
bu arada ben de beylikdüzü'nde oturuyorum. iyi bir sitede 1+1 de olsa 800 liranın altında ev yok zaten. aidatlar da 70-300 arası değişiyor sitesine göre. ben 3+1 bir evde oturuyorum bizim sitede sabit zaten 120 veriyoruz her ay. beylikdüzü uzak kalır, seversin elbet de yakın değil. öncelik yakın olmak ise üzgünüm halkalı, beylikdüzü vs alternatifin olamaz maalesef...
0
purplepain
(13.08.15)
(8)

siz olsaniz ne yapardiniz?

damdanakan
Bi suredir psikologa gidiyorum. Uzun sure antidepresan kullandım, bir senedir birkaç kez ciddi bırakma denemelerim oldu ama hep aynı noktaya geliyorum. Tamamen birakamiyorum ilaçları. Durumum kritik, major depresyon diyorlar. İş buluyorum, calisamiyorum, evden hatta yataktan dışarı cikamiyorum. Son
Bi suredir psikologa gidiyorum. Uzun sure antidepresan kullandım, bir senedir birkaç kez ciddi bırakma denemelerim oldu ama hep aynı noktaya geliyorum. Tamamen birakamiyorum ilaçları. Durumum kritik, major depresyon diyorlar. İş buluyorum, calisamiyorum, evden hatta yataktan dışarı cikamiyorum. Son bir aydır ilaç kullanmayı bıraktım çünkü artık cidden çok sıkıldı m. İlaç tedavisine yanıt verdigimi düşünmüyorum.

Dunki psikolog gorusmemde, psikolog bir doktor ismi verdi. Çok iyi, ilgili bi doktor olduğunu söyledi. İnternette araştırdım kartaldan devlet hastanesinde görev yapıyormuş. Hem evime çok uzak hem de gitsem bile benle yalnızca on dk ilgilenebilecek. Derdimi tam anlamıyla anlatabilir miyim, bilmiyorum. İlaç kullanmam gerekiyor belli ki ama ben minimum miktarda kullanmak istiyorum. En son başladığım tedavide dirt farklı ilaç verildi ve ben bütün gün yataktan çıkmayan halimi özler hale geldim. Tedaviyi ve ilaçları bıraktım dolayısıyla.

Benim istediğim dediğim gibi minimum ilaç tedavisiyle biraz ayaklanıp iş yapabilir hale gelmek, hayatima bi yön vermek. Bunu kendi irademle bassrmaya çok uğraştım fakat belli ki kazın ayağı öyle değil. Psikologum intihar dusuncelerimin kritik boyutlara ulaştığını soyluyor ve şiddetle psikiyatrik tedavi öneriyor. Yakinlarimi bile arayıp bilgilendirdi intihar riskim bulunduğuna dair.

Param olmadığı için özel kliniklere gidemiyorm. Devlet hastanelerine gitmekten de aartik bıkmış usanmış durumdayım. Psikoloğun önerdiği doktor evime çok uzak bi hastanede çalışıyor. Şimdi ben bu adamı görmeye gideyim mi? Bana faydası olmasi için bu olaya ne kadar asilmam gerekiyor? Yıllardır anlasabildigim bi psikiyatrist bulamadım, hastaligimin bir turlu sonumlenmemesi bundan midir? Yeniden bi tedaviye başlayıp tekrar yarıda birakmaktansa hiç baslamamak daha mi iyi? Yarın buradan ta kartala gidecek motivasyonu kendimde nasıl bulabilirim?

Beynimi kemiren asıl kilit soru su: yıllarım, hatta biraz arabesklesmek gerekirse gencligimin en güzel yılları 'hasta' olarak geçtikten sonra artık iyileşmenin, hayatı iyi kötü idame ettirmenin bi yolu bulunur mu? Diyelim ki iyilestim (gorece), harcadigim bütün o bos zamanı telafi edebilecek bi yol bulabilir miyim?

Artık hicbi şey yapmadan durayim mi yoksa tekrar başa dönüp tekrar cirpinmaya, hayatın akışına bi yerinden eklemlenmeye çalışmaya devam mi?
0
damdanakan
(11.08.15)
gitmeden bilemezsin bence denemekten zarar gelmez.
0
cekilmis gayfe
(11.08.15)
Tabi ki o doktora gidiceksin ve ilaclarini kullanicaksin.

Yaa arkadas anlamiyorum o ilaclari süs diye üretmiyorlar.
Var bi bildikleride veriyorlar kullan diye.ha belki dogru doktora denk gelmemis olabilirsin ama bu iyilesemicen anlama gelmiyor.ve sakin iyilesmeden o ilaclari birakma,gerekiyorsa omur boyu kullancaksin.
Bi tansiyon,kalp ne bileyim seker hastasi nasil surekli kullanmak zorundaysa sende kullanmak zorundasin.

Evine uzak olabilir ama gidip konusmadan nasil bir doktor oldugunu bilemezsin.mutlaka ilaclarina devam et.
0
brnbrs
(11.08.15)
yarın kartala gidecek motivasyon:
yapacak daha iyi bir işin var mı? kaybedecek bir şeyin var mı? yok. yarın evde oturursan bir şeylerin değişme ihtimali var mı? yok. o ihtimali yaratmak için tavsiye edilen doktora görün. psikoloğun senin durumunu en iyi bilen kişi olarak o doktoru tavsiye ettiyse bir bildiği vardır.

hayatının en güzel yılları geçti diye bir şey de yok. en güzel yılların kendinle barışık yaşayabildiğin zaman gelecek. ağır hastalıklar insanın zamanından çalıyor evet, ama her çöküntü insana kendiyle, hayattan istedikleriyle ve çevresindekilerle ilgili bir şeyler öğretiyor illa.

doktoru gör, sen 10 dakikada neyi anlayacak diyebilirsin ama psikologlarla psikiyatristlerin yaklaşımları farklı sonuçta. biri terapi yaparken biri senin beyninin kimyasında elektriğinde nelerin ters gittiğinin teşhisini koyup o kimyayı düzeltecek ilacı yazıyor. ama o 10 dakikada verdiği karar doktorun tecrübesinden süzülüp geliyor. ilaçlarını mutlaka düzenli iç ve takiplerini aksatma, yarıda bırakılan tedavilerin çok zarar verdiği bilinen bir şey.
0
lily briscoe
(11.08.15)
Elbette gitmelisin. Savaşmadan bırakmak yok.
0
scheisskopf
(11.08.15)
varsayalım %50 işe yaramayacak. peki geri kalan %50 ihtimal azımsanabilecek bir oran mı?

kaybettiğiniz zamana değil, bu terapi ve ilaçlar sonucunda yakalayacağınız zamana odaklanmaya çalışın. hayaller kurun, planlar yapın.

biliyorum psikologlar vesaire biraz ön yargılı yaklaşıyorlar ama araştırıp doğru dürüst bir yaşam koçundan da destek alabilirsiniz psikolog ve psikiyatristinizle eş zamanlı. yaşam koçu geçmişinizi konuşmaz, planlama yapmanıza yardımcı olur, NLP teknikleri ile beslenen çeşitli metodları vardır, içerikten çok süreçle ilgilenip, süreci düzenlemenize katkı koyabilirler. seansların sonunda siz kendiniz zaten eylem planlarınızı dillendiriyor olacaksınız o seans konuştuğunuz konuyla ilgili. şayet çalışacaksanızda lütfen ortalıkta dolaşan, size şunu şunu yapacaksın diyen koçlardan biri ile çalışmayın, işini etik kurallara uygun düzgün yapan birini bulmaya çalışın.
0
Phoebe
(11.08.15)
bir yerlerde doğru depresyon ilacına ulaşmanın ortalama 6 ilaçtan sonra mümkün olduğunu okumuştum(şu an kaynağı bulamadım, ecnebi psikoloji sitesiydi). Tabii bu süreç yıllar alabiliyormuş, her ilacın etki süresini beklemek zaman alıyordur. Durmak yok denemeye devam demelisin bence.
0
primusinterpares
(11.08.15)
Aramizda 2-3 yas var gerci ama, sunu soyleyeyim buralar daha daha guzel yillar. Gel buralara; boyu gecmiyor, su da besberrak ve ilik. O zamani kaybetmis olabilirsin ama bu zamani kaybetmeyebilirsin. Gavurlarin "A penny saved is a penny earned" diye bir lafi var, "Savurmadigin her kurus kazancindir ve var olani korumak da bazen daha fazlasini istemek gibidir" gibilerinden; bu da o hesap. Haliyle gecmisi donduremezsin ama buralar hakkaten fistik gibi, super. Buralardan aldigin zevk oralarda yasanilan bilcumle sacmaligi unutturup ustune kaymakli cila bile cekebilir.

Doktor da demis "Bu adam super" diye, o kadar super olmasa seni bilmemneredeki doktora yonlendirmez. Demek ki bir bildigi var, bilmese yonlendirmez. 10 dakikayi da azimsama, Picasso'nun "Ben bu resmi 5 dakikada yapmadim; 50 yil arti 5 dakikada yaptim" hesabi gibi adamin o kadar tecrubesi var; hani ilk birkac seansta seni anlasa sonrasinda cozuverir zaten. Ayrica doktor demis zaten "Gitmen sart" diye; kizdirmayayim ama bence pek secme sansin da olmamasi gerek. Ki burada secmemen icin tek neden Kartal'da olusu. E cok degerli bir isin de yoksa, evden ciktin mi gerisi rahat gelir.

Motivasyon icin "Saat 11 oldu, sen hala kalkmadin" ebeveynleri gibi arayip "Hadi hadi, hala gitmedin mi" yapabilirim. Bezdirme yontemi ile motive ederim.
0
aychovsky
(11.08.15)
kaç yaşındasın bilmiyorum ama hayat zaten her zaman sadece mutlulukla geçen bir şey değil. Ayrıca "kaybettiğim zamanı telafi edebilir miyim" demişsin, zamanı sabit bir şey gibi düşünme, bir yıl olur dolu dolu ve çok güzel yaşarsın, başka türlü geçen on senene bedeldir, zaten o yılı on sene gibi hissedersin. zaman gerçekten göreli bir şey, bunu herkes gibi sen de hissedebiliyorsundur.

gençliğinin en güzel yılları hayatın en güzel yılları olmayabilir, hatta bu çoğu insan için böyle, hatta yine bir araştırmada okumuştum, insanların en mutlu olduğu yaşlar 50'li yaşlarmış.
www.telegraph.co.uk
bu sefer kaynak da veriyorum :)
tabii bu direkt kadınlar için bir kadın üzerinden yazı olmuş ama genel olarak da o yaşlarda insanlar daha mutlu hissediyorlar, çünkü genelde geçim dertleri azalmış oluyor, ne bileyim çoluğu çocuğu büyütmüş, kendilerine daha fazla zaman ayırabilir hale geliyorlar falan filan, hayat tecrübesi de mutluluğa katkı sağlıyordur muhtemelen. dohtura git, dohtur en azından bizim gibi tecrübesiz değil, elinden binlerce insan geçmiştir,
ha daha önce de dediğim gibi, ilacı bulmak uzun sürebiliyormuş, hatta doktora da sor bunu, var mı böyle bir şey diye, ne bileyim, sen önden hazırlan hızlı hızlı sor bütün sorularını, kafandaki sorulara açıklama iste.
umarım görüşme iyi geçer, sağlıcakla kal...
0
primusinterpares
(12.08.15)
(10)

Yetişir miyim? Riske Değer mi?

mesgul ve huzursuz
17 ağustos'ta 13.30'da ankara başkent öğretmenevinde mülakata girmem lazım.tam tatil dönemime denk geldi, normalde ankara'da oturuyorum halbuki :( ben 17 ağustos'ta 11.30'a bilet almıştım önceden, iyi bir seferdir, genelde boş olur, rötar yapmaz. nşa'da 12.30'da esenboğa'ya insem yetişirim gibi duru
17 ağustos'ta 13.30'da ankara başkent öğretmenevinde mülakata girmem lazım.
tam tatil dönemime denk geldi, normalde ankara'da oturuyorum halbuki :( ben 17 ağustos'ta 11.30'a bilet almıştım önceden, iyi bir seferdir, genelde boş olur, rötar yapmaz. nşa'da 12.30'da esenboğa'ya insem yetişirim gibi duruyor. alta bagaj vermem zaten.
ama bu riske değer mi? şimdi bu mülakatlar toplu olduğu için saat herkesin orada olması gereken bir saat. hani ismim okunur o sırada orada olmazsam bile mülakatlar sona ermeden yetişsem beni alırlar mı diye soracağım pazartesi. tarihlerde değişiklik olmaz yazmışlar ama saate bişey dememişler.
uçak rötar yapar gecikirsem çok panik olurum, ben başka vakte bilet alırsam da rötar yapmazsa (ki kesin takip ederim o uçuşu) çok üzülürüm.
siz napardınız?
0
mesgul ve huzursuz
(07.08.15)
ben sağlamcıyım. riske girmezdim. sabahtan erkenden inerdim ankara'ya. kaldı ki mülakat bide.
0
rectoa
(07.08.15)
muhtemelen geç kalmazsın, kalsan bile dediğin gibi toplu saat yazıyorlar. ama burs senin için önemliyse, ciddi ciddi düşünüyorsan kesinlikle riske girme. ben böyle durumlarda kesinlikle riske girmem ve genellikle de boşa erken gelmiş vs olurum ama üzülmem, ne olacağı belli olmaz.
0
hkaan
(07.08.15)
sağlamcıyım uçuşu ileri saate kaydırırdım 5 falan gibi,
0
selam
(08.08.15)
Sağlamcıyım+1 uçuşu öne alırdım.
0
ekaterina
(08.08.15)
Uçuşunuz nereden bilmiyorum ama istanbuldansa, rötarsız uçuş yok birkaç haftadır. Trafik yoğunluğu fazla. Bilmiyorsaniz söyleyeyim dedim.
0
okuyamıyom ben ya
(08.08.15)
Sabihadan evet, flightradardan baktım da son 1 haftada ortalama 1 saat rötar yapmış hep :/
bütün olası senaryolar için rezervasyon yaptım pazartesi arayıp sorucam eğer yok illa 13.30'da olucan derlerse mecbur yakıcam diğerlerini.
0
🌸mesgul ve huzursuz
(08.08.15)
mulakat stresine bir de ulasimi eklemeyin derim, 17 agustos gunu baska bi isiniz yoksa erken saatlerde ankaraya gitmek daha mantikli.

bol sans
0
konets
(08.08.15)
Uçuşu öne alırdım. Uçaklar çoğunlukla rötar yapar ve 20 dakika rötarı rötardan saymazlar. 12:30'da inecek, onun taksisi var, inişi var. Çıkışta beklemesi var. Ankara'ya uzak havaalanı. Riske değmez.
0
aychovsky
(08.08.15)
esenboğa'da inince belko'ya bineceğim mecburen, taksi 100 lira yazıyor :( bagajı check-in'e vermem.
uçuşu aynı günün sabahında daha erkene çekemem çünkü sabiha'ya zaten armutlu'dan gidicem, önce ido'la kadiköy- sonra havataşla sabiha. mecburen bir önceki gün için alacağım biletleri riske atmamaya karar verirsem.
zaten thy idi bilet promosyon, değiştiremem de :/ tamamen yanacak bilet ona üzülüyorum.
0
🌸mesgul ve huzursuz
(08.08.15)
yeni bilet alıp pazar günü döndüm, pazartesi uçağını da takip ettim rötar yaptı eşşek iyi ki değişmişim. hepinize selamlar.
0
🌸mesgul ve huzursuz
(18.08.15)
(4)

makalelerin atıf sayısı falan..

dedim dedim de kime dedim
nasıl bakılır?
nasıl bakılır?
0
dedim dedim de kime dedim
(07.08.15)
Web of Science ya da yeni adı ile Web of Knowledge'ın sitesinden bakılabiliyor makale adı ile aratarak.
0
aychovsky
(07.08.15)
kişi ile arama yapabiliyor muyuz?
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(07.08.15)
Evet, "Author" seçeneği seçilerek yapılabiliyor. "Soyad, Ad" formatı ile en kolay ulaşım sağlanıyor
0
aychovsky
(07.08.15)
Ek olarak google scholar.
0
puc
(07.08.15)
(3)

kadın doğum poliklinik önü

dokuzeylul
bugun izmir'de bir sgk hastanesine gittim. kadın doğum polikliniği önünden geçerken oturarak sıra bekleyen kadınların benzerliği dikkatimi çekti. çoğu muhafazakar görünümlü, başörtülü ve hamile kadınlardı. çoğunun yanında çocuk da vardı. üşenmedim saydım, 37 kişi muhafazakar görünümlü 4 kişi normal
bugun izmir'de bir sgk hastanesine gittim. kadın doğum polikliniği önünden geçerken oturarak sıra bekleyen kadınların benzerliği dikkatimi çekti. çoğu muhafazakar görünümlü, başörtülü ve hamile kadınlardı. çoğunun yanında çocuk da vardı. üşenmedim saydım, 37 kişi muhafazakar görünümlü 4 kişi normal gibiydi. tesadüf mü?
0
dokuzeylul
(07.08.15)
Ortopedinin ya da kbb'ın önünde oturan kadınları saysan da benzer bir sonuca ulaşacaktın.

Ben de her doktora gittiğimde "ulan bütün dindar teyzeler hasta mı oluyor?" diye düşünüyorum zaman zaman.
0
whoosie
(07.08.15)
muhafazakar görünümlü, başörtülü ve hamile dediğin kadınlar genellikle tam zamanlı bir işte çalışmadığından ve ekonomik seviyeleri de modern görünümlü kadınlara göre daha vasat olan kadınlar olduklarından sgk hastanesinde aynı tipleri görmeniz normal. cemaatle, orayla buraya alakası olmayan bir özel hastaneye gitseniz orada da nişantaşı kadınlarını görmeniz olası.

evet tesadüf.
0
ufukcel
(07.08.15)
ufukcel +1
Durumunu azıcık kurtaran beyaz yaka özel hastaneye gidiyor. Devlet hastanesinde bekleyecek kadar izin de alamazlar zaten. Devlet hastanelerinin çoğuna gidenler (üniversiteler hariç) ya kendini kurtaramayan maaşlı çalışan ya da dar gelirli grubu ve işsizler oluyor genelde. Bu dar gelir grubu da genelde İzmir'in veya büyük şehrin yerlisi değil, oraya sonradan göçen ve asgari ücretli çalışanlar oluyor. Haliyle bu kişilerin çoğunun muhafazakar görününlü olması da normal.
0
aychovsky
(07.08.15)
(6)

Ahhh Gençliğim Ahhh!

arockm
Yaşlandığınızı hissediyor musunuz?Zaman cidden çabuk geçiyor, yıllar öncesi dün gibi, dönüp bakıyorsun yıllar geçmiş.Hissediyor musunuz yaşlandığınızı?
Yaşlandığınızı hissediyor musunuz?
Zaman cidden çabuk geçiyor, yıllar öncesi dün gibi, dönüp bakıyorsun yıllar geçmiş.
Hissediyor musunuz yaşlandığınızı?
0
arockm
(06.08.15)
@w2d: oha yarım saat koşabiliyon mu lan sen? ben 2 dakika bitmeden taksi çağırıyorum kfjgşasldjkfska

yaşlandık hocam artık vallaha. saçlarımı tekrardan uzatmaya da karar verdiğime göre ben antropoza filan yaklaştım demektir ::)))
0
teritori
(06.08.15)
hissediyorum. Normalde takmam hiç fakat geçen gün ağladım, hüzünlendim.
0
rock n roll
(06.08.15)
Hareketli değildim eskiden, şimdi daha hareketliyim. Sadece gürültü toleransım azaldı biraz. Ama bu yaşlara bayıldım! 20'lerim çok gereksiz ve saçma, ergenlik devamı gibi görünüyor. Akıl yaşta değil başta da; o baş sabit ve benim başım olunca, artık yaşta.
0
aychovsky
(06.08.15)
hepimiz ölecez ya az kaldı...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(06.08.15)
zaman çok hızlı geçiyor evet. 25'im ne genç ne yaşlı hissediyorum aradayım ama ikisi de değilim. Gençliğimi de çok müthiş yaşayamadım, orta yaşlılığım nasıl olacak bilmiyorum ama umudum yapamadığım her şeyi orta yaşta yapabilecek güçte olabilmem.
0
rodriguez2
(06.08.15)
Hissediyorum maalesef. En belirgin işaret, gürültüye tahammülsüzlük.
0
arnold schwarzeneger
(07.08.15)
(18)

Cinsel ilişki olmadan, bir "ilişki" yürürmü ?

john
s.b
s.b
0
john
(06.08.15)
paçalarından akar panpa. olmaz.
0
widee
(06.08.15)
cevabın 'yürümez' olduğunu sende biliyorsun
0
Sskywalkeremre
(06.08.15)
kişilere ve geçmiş tecrübelerine bağlı. cinselliğe ne derece bağlısınız? olduğunda ne sıklıkta yapıyordunuz? cinsel ilişkiden kastınız sadece ve sadece birleşme midir? ön sevişme, öpüşme, çeşitli yakınlaşmalar mevcut mudur?

bence yürüyebilir.
0
prodeq
(06.08.15)
yürümez. emekler ancak, sürünür.
0
lesmiserables
(06.08.15)
ı-ıh.
0
mermize
(06.08.15)
bir yere kadar. Sonrasında ne kadar sevsen de aşık olsan da aldatmak istemiyorsan ayrılıyorsun. Tabi yaş maximum 23-24 civarlarına kadar böyle.

sonrasında zaten ilk başta 'muhabbeti' var mı diye ilişkiye başlamadan ağız arıyorsun:)

Edit: Şunu da ekleyeyim, bu sadece bizim gibi toplum adet ve örflerinin, aile telkinin baskın olduğu ülkelerde böyle. Yoksa 'ilişkinin' doğanın gereği olarak görüldüğü yerlerde bu bahsini açtığın konu 13 yaş grubuna hitap ediyor.
0
vapurlarfalan
(06.08.15)
yürümez
0
mantarliborek
(06.08.15)
bunun getirdiği stres farklı konulara yansır. en iyi ihtimalle yürüyor gibi gözükür ama süründürür.
0
zgrydn
(06.08.15)
no
0
yapma volkan
(06.08.15)
yürümez. yürürse de kısa sürür.
0
eindaclub
(06.08.15)
Iki tarafın da önceden tecrübesi yoksa yürür. Ama birinden biri cinsel ilişkili bir birliktelik içinde olduysa bir daha geri dönemez. Cinselliğin önemini ilk cinsel ilişki sonrasında anlıyor insan.
0
harzem
(06.08.15)
5 yıl yürümüşlüğü vardır
0
kupigometa
(06.08.15)
yürür kızı seviyorsan yetiştirilme tarzı dolayısıyla evlenmeden önce birlikteliğe sıcak bakmıyor ve yanaşmıyorsa,erkek de buna saygı duyuyorsa gayet güzel yürür.
ilişki demek illa sokuş takış tukuş demek değildir onu hayvanlar da yapıyor.
0
jamswety
(06.08.15)
İlişkiyi yaşayan kişilere bağlı. Eğer ikisi de "Evlenmeden önce kimse ile olmayacağım" derse o ilişki yürür. Ama kız "Evlenmeden olmaz" deyip de, erkek "Evlenene kadar bu ihtiyacımı bir şekilde gidermem lazım" diyor, üstüne kız da "Evlendikten sonra sadece bana kalacak" diyorsa yürümesin o ilişki. Kısacası taraflardan biri kendini salacak gibi ise yürümez.

Bu tarz bir düşünceleri yoksa, taraflardan birinin sağlık sorunu var da, diğer taraf sağlıklı ise, bu şekildeki nedenlerle cinsel bir şeyler olmuyorsa, yine taraflara bağlı. Sağlıksız tarafı boğmadan, bunaltmadan diğer tarafı memnun edecek şeyler bulmaları mümkün. O şekilde yürür.

Ben yürütemem, bir noktada tecavüz ederim kesin.
0
aychovsky
(06.08.15)
ben yürütemem de yürüteni gördüm. hem de 4 sene. 27-32 yaşlar civarıydı iki taraf da. sonra evlendiler zaten. gerdek gecesi alev çıkmıştır diye düşünüyorum. :'(
0
littlejack
(06.08.15)
+1 jamsweety
0
rakicandir
(06.08.15)
yürütenler var önemli olan kişilerin ne istediği.
0
aksimetre
(06.08.15)
İlişki değil evcilik diyoruz ona. Yaşın uygunsa yürür.
0
arnold schwarzeneger
(07.08.15)
(16)

yalnızken kendi kendinize konuşuyor musunuz?

yapma volkan
böyle salak salak hareketler yapıyor musunuz?acayip acayip sesler çıkarıyor musunuz? sonra kendinize bakıpolm niye aptal aptal hareketler yapıyorsu kendine gel lan diyor musunuz?
böyle salak salak hareketler yapıyor musunuz?
acayip acayip sesler çıkarıyor musunuz? sonra kendinize bakıp
olm niye aptal aptal hareketler yapıyorsu kendine gel lan diyor musunuz?
0
yapma volkan
(06.08.15)
hepsini yapıyorum :/
0
the silent enigma
(06.08.15)
yes
0
manuel mandalina
(06.08.15)
Yalnız değilsin :/
0
an engineer
(06.08.15)
Hepsini aynı ya da farklı zamanlarda yapıyorum :)

Bazen böyle ayaktayken mesela, aklıma bir film sahnesi geliyor; dans ediyorum koca vücudumla. Sonra gülüyorum kendime, "Olm saygilarefendim, ne salak adamsın" diyorum.
0
saygilarefendim
(06.08.15)
Aptal aptal ses değil ama şımarıyorum kendi kendime. Diğerleri de evet.
0
tuborg yesili
(06.08.15)
ben mesela eskiden yaşadığım olayları aklıma getirdiğimde
"bir daha olursa şöyle şöyle demem gerek" diyorum, sonra seslice o söylemem gereken şeyi söylüyorum, elimi kolumu da hareket ettirerek.
0
safepassage
(06.08.15)
kendimle baya sohbet ediyorum
0
all girls dream
(06.08.15)
yalnızken kendi kendinize konuşuyor musunuz? evet
böyle salak salak hareketler yapıyor musunuz? bazen
acayip acayip sesler çıkarıyor musunuz? sonra kendinize bakıp
olm niye aptal aptal hareketler yapıyorsu kendine gel lan diyor musunuz? hayır
0
eloharp
(06.08.15)
Ben de kendimle ingilizce konuşuyorum. Geçen bi kelimeye takıldım sesli söyledim yolun ortasında. Sağda solda duranlar yanlış anlamasın diye şarkı bağladım arkasına :/
0
lcha
(06.08.15)
sirf o durumlarda insanin kendini salak gibi hissetmemesi icin evcil hayvan icat edilmis diye dusunuyorum. ben de uzun sure evde kalirsam konusmak degil surekli sarki soyluyor ya da mirildaniyorum, uzun sure konusmamak insani karamsar garip bir hale sokuyor sanki
0
ta leukippos
(06.08.15)
Yapmaz olurmuyum fazlası var eksiği yok
0
nasrettinhoja
(06.08.15)
ben bazen kendi kendime hoppidik hoppidik zıplıyorum şımarıyorum falan vakit anca öyle geçiyo bazen de konuşuyorum aa delirdim mi ki
0
neira
(06.08.15)
evet evet evet !!! :)

ayrıca bu da olmazsa olmaz sanırım:

www.dropbox.com
0
kuul
(06.08.15)
tamam normalmişiz.
0
🌸yapma volkan
(06.08.15)
kendi kendine konuşma nadir.

ama garip sesler çok oluyor.
0
ya ben lan neyse
(06.08.15)
Garip sesler pek cikarmiyorum ama kendi kendime konusuyorum, muhabbetimi seviyorum.
0
aychovsky
(06.08.15)
(13)

Yurtdışında Yaşadığım sorun

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Merhabalar,Neum, (Bosna Hersek sınırı) diye bir yerde otostop çektiğim adamın arabasında kaçak mallar olmasından mütevellit çevrildik. Polisler beni karakola aldılar ama adam Arabanın içindeki tüm eşyalarımla birlikte kaçtı, arabada büyük çantam, küçük çantam, ayakkabılarım her şeyim vardı. Ve salak
Merhabalar,

Neum, (Bosna Hersek sınırı) diye bir yerde otostop çektiğim adamın arabasında kaçak mallar olmasından mütevellit çevrildik. Polisler beni karakola aldılar ama adam Arabanın içindeki tüm eşyalarımla birlikte kaçtı, arabada büyük çantam, küçük çantam, ayakkabılarım her şeyim vardı. Ve salak herif Hırvatistan sınırında geçtiği için Hırvatistan'da yakalandı. Beni bir gün nezarethanede tuttular vs buraları geçiyorum.

Şuan uçağa yetişmek için Podgorica'da sıkışıp kaldım. Üstümde sadece deniz şortum tişörtüm ve pasaportum var.

Sorum şudur, Hırvat polisi arabaya dokunulamayacağını söylüyor, Konsolosluk ise eşyalarını unut diyor. Ben nereye ulaşmalıyım eşyalarımı kurtarabilmek için? Her şeyim orada lütfen yardımcı olun.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.08.15)
ya çok geçmiş olsun ama gülmeden de kendimi alamadım resmen direklerden dönmüşsün uefa finalindeki henrynin kafa topunu kurtaran taffarel gibi olmuşsun

nelerin gitti kıyafet falansa boşver ama pasaport cüzdan bilgisayar vs varsa ve suçlunun suçu üzerine yıkılmasın istiyorsan tüm olayları oradaki mahkemeye yazılı olarak ver derim. Yoksa kaçakçılıktan senide arananlara eklerler
0
basond
(06.08.15)
Gülebilirsin. Polisler suçsuz olduğumu anladılar Konsoloslukla konuşunca. Çantanın içinde telefonum, kindle'ım, param, mp3üm ve bugüne kadar zorla aldığım çok şey var.

İ
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.08.15)
tekrar geçmiş olsun ancak yazılı şekilde beyan etseydin ve malzemelerini geri istediğini bildirseydin belki diyecem ama sanmıyorum.

Çok geçmiş olsun.
Bide neden otostop çektin elin memleketinde?
0
basond
(06.08.15)
çok geçmiş olsun
nasıl olur bilmiyorum ama bu iş bana rüşvetle çözülür gibi geliyor.
0
azizakin
(06.08.15)
Arkadaşlar beş gündür aç susuz kendimi yargılıyorum zaten.

Yargılarınız size kalsın. Lütfen yardım edin
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.08.15)
amacım yargılamak değildi
neyse son kez geçmiş olsun diyorum.
Umarım bir şekilde eşyalarına ulaşırsın.
Rüşvet olayını çıtlat ama eşyalarının içinde para olduğunu söyleme onlar üzerlerine çöker yoksa.
0
basond
(06.08.15)
dostum geçmiş olsun.

istediğin fikir mi yoksa bir tanıdığı devreye sokmak mı?

o hırsız pezevengin tutulduğu yere gitme imkanın yok mu? ya da bulunduğun yerde bir türk konsolosluğuna başvur, derdini anlat.

eşyalarını nasıl unutturuyolar sana? konsolosluk üzerine yatmaya çalışıyodur ya da hiç uğraşmak istemıyolardır. bence ısrar et.
0
kupigometa
(06.08.15)
Tanıdık olsa çok iyi olur.

Arabanın olduğu yere gidemiyorum çünkü Hırvat vize istiyor. Bugün sabah 10da uçağım vardı. O da yandı.
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.08.15)
Konsolosluk eşyaları sorunca tersliyor. Canımı kurtardığıma şükredecekmişim.
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.08.15)
eşyalar olmadan gidemeyeceğini, uçuş bilgilerinin, biletinin falan içinde olduğunu söyle.
0
jam
(06.08.15)
Acaba vizesi, yesil pasaportu, vb. olan biri yardim edebilir mi? Esyalarin oldugu yere gidip senmis gibi anlatsa durumu ya da yardim istese senin adina? Sonradan cantani sana verse? Rusvetle cozulebilir belki + 1
0
aychovsky
(06.08.15)
Bugün sabah 10da uçağım vardı Üsküp'ten fakat Podgorica'da mahsur kaldım.

Şuan araba metkovic'te yatıyor, eşyalarımla birlikte. Hırvatistan'da olan ya da konsolosluktan birileri lazım sanırım.
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(06.08.15)
BİMER'e falan yazsan, aileden birisi dışişlerini arayıp yardım istese ya da dilekçe verse? Belki bir çözüm olur.

Ekşi sözlükte bir entry okumuştum ama şimdi bulamadım. Amerikada yaşayan bir ekşi yazarı, gelmişken Kübayı da göreyim diyerek Kübaya uçuyor. Ama yanına para almayı mı unutuyor yoksa bozdurmayı mı unutuyor tam emin değilim. Her neyse Küba'da havalimanında 5 parasız kalıyor dımdızlak. Derdini oradakilere anlatamayınca ailesi dışişlerini arıyor. Kübadaki Türk konsolosluğundan bir görevli gelip bunu alıyor. Bir miktar para ve kalacak yer verip hemen biletini öne çekip geri dönmesini söylüyor. Adam ise zaten ayda yılda bir geldik biraz daha takılayım ben diyor vesaire...

Kısaca dışişlerine yetkili birilerine ulaşmaya çalış.
0
tavish11
(06.08.15)
(6)

Piyano öğrenilir mi?

merak ediyorum
29 yasinda hem de.
29 yasinda hem de.
0
merak ediyorum
(05.08.15)
@merak ediyorum muzik kulaginin iyi oldugunu dusunuyor musun? enstruman caldin mi daha once?
0
yamuklu sucurta
(05.08.15)
ellerinle alakalı
0
Sskywalkeremre
(05.08.15)
yirmilerinde başlayıp 4-5 sene pratikten sonra albüm çıkaran bir herif vardı. adını inan ki hatırlamıyorum.
0
zgrydn
(05.08.15)
Bir Fazıl Say olmazsın çok büyük olasılıkla ama yetenek varsa illa ki öğrenilir. Yetenek yoksa da, seni utandırmayacak kadar piyano çalmayı öğrenebilirsin, çok güzel bir hobin olur.
0
aychovsky
(05.08.15)
öğrenilir. sadece daha çok pratik yapman lazım.
0
shotgunwoman
(05.08.15)
isteğinle alakalı. piyano çalmıyorum ama yeterince istiyorsan öğrenmenin yaşı yok. daha yavaş ilerlersin sadece.
0
babamasoliimbananickaldirsin
(05.08.15)
(1)

Şu anlatacağım filmi bilen ya da hatırlayan

asethuan
90'ların başlarındaydı sanırım. Medikal robotlar üretiliyor ve bunlar bir teknoloji ile küçültülerek insanların içine enjekte ediliyordu. Bu robotlar iç organlarda damarlarda filan geziyordu. Kadınla adam öpüşünce robot adamdan kadına filan geçiyordu...Hatırlayan var mı bu filmi?
90'ların başlarındaydı sanırım. Medikal robotlar üretiliyor ve bunlar bir teknoloji ile küçültülerek insanların içine enjekte ediliyordu. Bu robotlar iç organlarda damarlarda filan geziyordu. Kadınla adam öpüşünce robot adamdan kadına filan geçiyordu...

Hatırlayan var mı bu filmi?
0
asethuan
(05.08.15)
Türkçesi İçimde Biri Var'dı, hatta adamlardan küçüleni Martin Short olması lazım. Orijinal adı da Innerspace'miş sanırım.
0
aychovsky
(05.08.15)
(10)

Gri Pasaport

shut the fuck up donny
Merhaba, birkaç aya gri pasaport ile yurtdışına gideceğim de, görevlendirildiğim yer dışında başka bir yere ,mesela Roma'ya, gidersem havaalanında sıkıntı çıkarırlar mı?Ya da pasaportu geri verirken emniyet niye gittin buraya der mi?
Merhaba, birkaç aya gri pasaport ile yurtdışına gideceğim de, görevlendirildiğim yer dışında başka bir yere ,mesela Roma'ya, gidersem havaalanında sıkıntı çıkarırlar mı?Ya da pasaportu geri verirken emniyet niye gittin buraya der mi?
0
shut the fuck up donny
(05.08.15)
(git: 961560)
0
ron dennis
(05.08.15)
gri pasaport deneyimim hiç olmadı, hep umumi pasaport kullandım. bu tür pasaport için deneyimlediğim şeyler şunlar:

bir schengen bölgesi ülkesinden başka bir schengen bölgesi ülkesine giriş ve çıkışlarda pasaport üzerinde işlem yapılmıyor. sadece kontuarda yolculuk için gerekli evraklara bakılıyor, polis kontrolünden geçilmediği gibi polisin de üzerine mühür vurması söz konusu olmuyor.

ben pasaportumu başkonsolosluktan aldım, uzun süredir türkiye'ye gitmedim ama çok defa schengen bölgesi içinde yolculuk yaptım. pasaportum ilk günkü kadar temiz ve bakir. şimdiye kadar hiç polis yüzü görmedi.
0
typhoon r
(05.08.15)
Bazen ülkeye girişte 6 aylık pasaport istiyorlar gri pasaportta ilk verilişte 6 ay ömre sahip olduğu için, işte o zaman sıkıntı oluyor çünkü sen oraya gittiğinde pasaportunun 6 ay hakkı kalmamış olacak, ama bu sıkıntıyı Türkiye'den giderken mi yaratıyorlar yoksa ülkeler arası geçişlerde de yaratıyorlar mı emin değilim.
0
ekaterina
(05.08.15)
ülkeler arası geçiş olacak, yoksa döndükten sonra başka bir yere gitmeyeceğim.
0
🌸shut the fuck up donny
(05.08.15)
sana pasaportla birlikte görevlendirme yazısı verecekler. girişte onu da göstereceğin için burada paris yazıyor roma naalaka diyerek seni ülkeye almayabilirler. almazlar büyük ihtimal. gideceğin yer de şengen bölgesi mi?
0
cekilmis gayfe
(05.08.15)
aynen schengen bölgesi..
0
🌸shut the fuck up donny
(05.08.15)
bence girişte değil çıkarken yap o işi.
0
cekilmis gayfe
(06.08.15)
bosna hersek için alınmış bir gri pasaportla italya dahil 7 ülkeye gittim avrupa'da, sıkıntı çıkmadı hiçbirinde.

***pasaportla beraber görevlendirme yazısı falan da vermedi kimse, sadece süresi 1 yıllıktı, üzerinde ayırt edici başka bişey yok.
0
crescendo
(06.08.15)
Ülkeler değişebiliyor. Portekiz'e gri ile elini kolunu sallaya sallaya giremiyorsun, vize istiyor. Ama gri paraportun geçtiği ülkelere gidebiliyorsunuz. Ben gitmiştim. Sadece 6 aylık verilmesine dikkat etmek gerekiyor. Bir de girişiniz ve çıkışınızın görevlendirmenin olduğu ülkeye yapılması gerekiyor.
0
aychovsky
(06.08.15)
giriş çıkışın görevlendirmenin olduğu ülkeden yapılması pasaportu emniyete geri verirken sıkıntı çıkmaması için mi?
0
🌸shut the fuck up donny
(14.08.15)
(10)

Sevgilinin yanında rezil oldunuz mu?

john
S.b
S.b
0
john
(04.08.15)
yanında napsam rezil olamayacaagım sevgililer seçiyorum
0
fasulyek
(04.08.15)
eğer gerçekten sevgilinse yanında rezil olmazsın
0
Sskywalkeremre
(04.08.15)
evet.çaktırmadım.
Edit: Sorunun nesini anlamadınız? Merak ediyorum basit bir Türkçe ile adam soru sormuş ve soruya cevaptan ziyade soruyu yorumlamışsınız. Gerçekten sevgilinseymiş, yok kardeşim noter tasdiği yaptırıyoruz sevgili olmadan önce, breh breh breh. Lisede mi kaldınız yahu?
0
rakicandir
(04.08.15)
@Rakıcandir adamsın :)
Bakıyorum kimse osuruğundan bahsetmiyo :)) hepiniz osurdunuz biliyoruz :)
0
🌸john
(04.08.15)
Ilk erkek arkadasimlayken kuzenimle karsilasmistik. Kuzenim cocukken yaptigim bilcumle igrencligi anlatmisti muhabbet olsun diye. Bayagi utanmistim.
0
aychovsky
(04.08.15)
sağlam dayak yemiştim. 6-7 kişiden hem de. ağzım burnum yer değiştirmişti :)

ama öpünce geçmesi gibi bir durum varmış. yalan değilmiş o. onu keşfetmiştik ardından.
0
scent of a pastrami
(04.08.15)
john yanında osurmak büyük bir olay değil. bunu mesele etmek cocukca geliyor bana.
0
fasulyek
(04.08.15)
anasını satayım ya!
kadıköyde ufak çocuklar bulaşmıştı, satmadık aldıklarından,kız da tes bi şeyler söylemişti galiba. piç kızın saçını çekti. dizime kadar boyu var. vursan vurulmaz, sövsen sövülmez. ne yapacağımı bilemedim amk
0
reverse engineer
(04.08.15)
ulan nerden hatırlattın :)
sevgilimi durağa bırakıyordum, durak kalabalık, bu kalabalığın içinde de 4-5 kişilik bir apaçi gurubu var.apaçilerden birisi sokak köpeğine tekme attı, köpeğe şiddet hassas noktamdır. bir de içkiliyim ki sorma.o an herşey karardı, rakip grup kalabalık ama 10 metre geriden de benim arkadaş grubu geliyor. onun de verdiği güvenle bu grubun üzerine nara atarak koşarken benim bol kot pantolon düşmesin mi amk.? pantolonu geri çektim :) onun da verdiği utançla tam cinnett geçirdim yakaladım bitanesini.nasıl giriştiysem katil oluyodum.elimden zor aldılar.tabi beni gören arkadaşlarım da mevzuya dalınca bunlar kaçacak delik aradı. benim dövdüğüm çocuk da yanlış çocukmuş. köpeğe o vurmamış, vuran piç zerre kadar şiddete maruz kalmadan kaçmış. neyse özür diledim elemandan. arkadaş olmayın böyyle piçlerle bak sizi bırakıp kaçtı filan diye bir de nasihat verdim. tam bir utanç günüydü.
0
dedi kalabaligin icinden bir ses
(04.08.15)
İlk erkek arkadaşımla, ilk buluşmamızda bi sokakta yürüyorduk ben de o zamanlar toptombiştim-şipşişmandım derken yanımıza bir adam yaklaştı, zayıflamayı düşünmez misiniz dedi ve bizle yürümeye başladı. bakın hayat böyle çok zordan girdi herbalife'ın faydalarına kadar anlattıkça anlattı, ben yok istemiyorum, düşünmüyorum dedikçe de gitmedi. O kdr utanmıştım ki bi daha 20 gün sonra zar zor görüştük. pis herbalife hiç de bi işe yaramaz :D
0
ekaterina
(04.08.15)
(10)

iyi öpüşmek ne demek??

iyidereikizdereispiryolununovitdagimevki
şu filmlerde iyi öpüşür klişesi, hah o işte nasıl iyi öpüşülür??
şu filmlerde iyi öpüşür klişesi, hah o işte nasıl iyi öpüşülür??
0
iyidereikizdereispiryolununovitdagimevki
(03.08.15)
Karşındakinin hoşuna giderse
0
mistreated
(03.08.15)
dilini partnerinin burnuna sokacaksın. %100 çalışıyor ;_;
0
shotgunwoman
(03.08.15)
öpüşme bitip ayrıldıktan sonra hatun kişisi tekrardan gel bi daha öpücem diyorsa iyi öpüşüyorsundur
0
Sskywalkeremre
(03.08.15)
dili hoş bir şekilde kullanacaksın. ne ölü gibi ol ne de avını yakalayan kertenkele gibi boğazına daldır. ne aşırı ıslak ne aşırı kuru falan filan.
0
canercuxy
(03.08.15)
emme ve soğurma işlemini iyi yapman lazım hocam. vakumlarını dibine kadar coştur. gerisi gelir.
0
kupigometa
(03.08.15)
Şöyle tarif edeyim, bazı erkeklerin dişlerini sökmek istiyorum. Hayvan gibi şi yabıyolar.
0
apartman teyze
(03.08.15)
bu halde öpüşmek bana zevk vermiyor ha bnu anladım
0
🌸iyidereikizdereispiryolununovitdagimevki
(03.08.15)
Kulağına saldırma da napıyosan yap, arkadaş kim söyledi size kadınlar kulak memesinin emilmesinden hoşlanır diye ya da kim hoşlanıyor var mı böyle iğrenç bi insan çıksın ortaya ya :( onun dışında aşırı ıslak öpüyorsa çok sinirleniyorum ıslaklığa da tahammülüm yok galiba, bir de dili evet kullanmayı bilmeli, bence anlaşılmayan nokta şu her şeyi abartıyor bazıları, kararında dil kullanımı, kararında dudak ıslaklığı iyi bir sonuç verecektir. Bi de apartman teyze+1 hayvan gibi şey yapmayın acıyo o dudak çok hassas, hele niye ısırılır hiç anlamıyorum.
0
ekaterina
(04.08.15)
Iyi opusmek iki kisinin birbirine uyumu daha cok. Nasil ki cift danslarinda erkek yonlendiriyor da. kadin hem o yonlendirmeye uyup hem de kivrak hareketler yapiyor, bazen de kumanda el degistiriyor. Ornegin, tangoda genel yonlendiren erkek ama kadinin karsi koymalari da erkegin nasil yonlendirecegini onemli derecede etkileyebiliyor. Sonucta baktigimizda iki dansci birbirine uyabiliyorsa, iyi bir dans izliyoruz. Uymazlarsa teknik ne kadar guzel olursa olsun, dans bir seye benzemiyor. Iyi opusmeyi de kendi capimda, neyi sevdigini bilme, buna gore yonlendirme ve karsidakine uyabilme yetenegi olarak tanimliyorum. Bazisi hasin sever, o hasinle ortak bir hasinde bulusma ya da yumusak seven insanda bir yumusakta bulusma yetenegi biraz da. Karsindaki kimse ona teslim olma ama kendine ait parcalardan da vazgecmeme gibi. Cok kolayca ayni noktada bulusabildiginiz, hele ki ayni nokta aramaya gerek kalmayan insan iyi opusur. Teknik kadar bunlar da onemli geliyor bana.

Teknik acisindan dili kucuk dile kadar getirip gag reflex'e neden olmamak, Ibrahim Tatlises gibi lahmacuna yumulurcasina yumulup somurmemek onemli. Geri kalanlar kisiden kisiye degisir.
0
aychovsky
(04.08.15)
Acele etmeyeceksin.
0
arnold schwarzeneger
(04.08.15)
(8)

Çirkin ve başarılı erkeklerin kızları etkilemesi

cenkist
Çirkin şişman vb ama başarılı erkekler kızlara çekici geliyor mu ? Yoksa para mı çekici geliyor ?
Çirkin şişman vb ama başarılı erkekler kızlara çekici geliyor mu ? Yoksa para mı çekici geliyor ?
0
cenkist
(03.08.15)
bilinçaltında para, yoksa o kız aslında karakterini sevdi o adamın, kültürlü olmasından ve çok az da olsa kariyerinden etkilendi.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(03.08.15)
tabi ki para güzel kardeşim :)

istediği tipte ve biçimde olsun. yine para hep para yaşasın para lets go para

hahaha

istisnaların canı sağ olsun, kim takar onları?
0
kupigometa
(03.08.15)
Elinde mıknatıs tutanlar çekici gelmiştir bana hep. Bahsi geçen kombinasyonları beğenmedim.
0
pike
(03.08.15)
Başarıdan ziyade ayakların yere sağlam basmasıyla alakalı. Ayakları sağlam basan, özgüveni olan çalışkan adamdan zarar gelmez, çalışır parasını da kazanır. Parayla bir yere kadar yürür ilişki. Bkz. Mustafa Hakkında Herşey
Seni alan ağlasin +1 eski sevdiceğim öyleydi. Karı kız kaldırmak içim mühndis olmus, vücut yapmis, kendini baştan yaratmıs. İşe yaramış mı? Haber alamıyom skdjdjdjd
0
Hersheys
(03.08.15)
kız arkadaşlarımdan duyduklarıma göre (ki bu konuda beynelmilel bir görüş birliği var kadınlar arasında) kadınlar çalışan, didinen, istediğini koparmaya gayret eden erkekleri seviyorlar, hoşlanıyorlar. e böyle erkekler de genelde başarılı oluyor, o yüzden "kadınlar başarılı erkekleri sever" gibi bir algı oluşuyor herhalde.
0
lesmiserables
(03.08.15)
sadece kendi vücuduyla ilgilenen moronları sevmediğimiz için.
o adamlarla iki kelime konuşamazsın hem de egoları tavanda olur.
artık şu yargıları bir kırın dış görünüşünü sevmediğiniz insanları başkası sevebilir.
benim eski sevgilim keldi ve kafasında bebek saçları gibi saçlar çıkıyordu ve bana bu tatlı geliyordu. adam zekiydi ama para kazandığı bir kariyeri yoktu.
0
fasulyek
(04.08.15)
Para, itibar, sosyal statu gibi seyler cekici geliyor evet. Bu adamlardan asla etkilenmeyen kadinlar da elbet olabilir ama genel olarak durum boyledir. Kadinlar sosyal statu ile pek ilgilenir. Tipki bizim guzellikle pek ilgilendigimiz gibi.
0
stavro
(04.08.15)
Parasinda degilim ama caliskan ve basarili adam cekici geliyor. Basaridan kastim da CEO olmak degil, atiyorum zorluklarla cok istedigi, hayalini kurdugu bir seyi basarmis olmak. Kafasina koydugunu azimle basaran herkes, o sabira ve hirsa sahip, kendisi ile yarisan, surekli gelismek isteyen herkes bana cekici gelir. Sadece kadin olanlarina asik olmuyorum. Erkek olanlarina daha cok guvenirim, cunku zengin olmasak bile kotu zamanlarimizda birbirimize yaslanabilecegimizi ve birlikte altindan kalkamayacagimiz sey olamayacagini dusunurum. Bana surekli yaslanip tembellik etmeyecegini dusunurum. Ben de caliskan bir insanim, beni anlayabilecegini de dusunurum.
0
aychovsky
(04.08.15)
(9)

çiçek sorusu - duyurunun hanımefendileri bi el atın

MtKrt
-aşk meşk konusu değildir!-öncelikle hanımefendiler, diyelim ki yarın doğum gününüz ve sabahın köründe(veya daha uygun bir saatte) çalan kapı zili sizi uyandırıyor ve doğum gününüz için gelen çiçek ve çiçeğin üzerindeki notla güne başlıyorsunuz. ne tür bir çiçek isterdiniz ? ve doğum günü mesajı ola
-aşk meşk konusu değildir!-

öncelikle hanımefendiler, diyelim ki yarın doğum gününüz ve sabahın köründe(veya daha uygun bir saatte) çalan kapı zili sizi uyandırıyor ve doğum gününüz için gelen çiçek ve çiçeğin üzerindeki notla güne başlıyorsunuz. ne tür bir çiçek isterdiniz ? ve doğum günü mesajı olarak neyi okumayı dilerdiniz ?

durum şöyle; iyi anlaştığım çok iyi kalpli ve eğlenceli bir arkadaşımın(21-K) pazar gününde doğum günü var ve çiçek göndermek istiyorum. kendisi sarı rengi çok seviyor. papatya gönderip üzerine de okuyunca "ehuehu,qewqewqew,aşlksfhailfha" diye güleceği notlar yazmak istiyorum. ne yapayım ?

ayrıca beyler,sizin fikirlerinizi de alayım.
yardımlar için çok teşekkür ederim.
0
MtKrt
(03.08.15)
Doğumgünümde sabahın erken saatinde beni çiçekçi uyandırırsa, çiçeği çiçekçiye yediririm. Hele ki bir de pazar günü ise. Umarım benim gibi değildir arkadaşınız.

Çiçek tercihi ise oldukça kişisel bir şey. Örneğin, bazıları hiç sevmez, belki bazılarına allerjisi vardır. Bazıları gül sever, bazıları kır çiçeği, bazıları da büyük, dana gibi çiçekleri.

Güleceği notun da birinin bir vecizesi ya da klişe bir laf yerine, başkalarına saçma gelecek ama ikimizin konuşmaları arasından anlamlı bir şeyleri tercih ederdim. Aranızdaki bir konuşmanın parçalarından ya da ikinizin paylaştığı bir şeylerden olması daha samimi olur.
0
aychovsky
(03.08.15)
Ben çiçek alınmasını tercih etmezdim ama ilk erkek arkadaşım ve aynı zamanda ilk aşık olduğum insan bana aynı sürprizi en çok sevdiğim çiçekle yani papatyalarla yapmıştı. İnsan böyle şeyler sevdiğinden gelince mest oluyor. Tabii beni yeterince tanıdığı için kırmızı gül veya çiçek insanı olmadığımı da biliyordu.

Uzun lafın kısası: sevgili değilseniz farklı yorumlanıp farklı tepkilere neden olabilir. Riske girmeyin.
0
dessy
(03.08.15)
benim de okumaya başlayınca aklıma ilk papatya geldi. ama şuradaki 7 ya da 9 numara gelse ona da itiraz etmezdim :)
www.lunlundavet.com
0
jam
(03.08.15)
Çiçeğin kimden geldiği de önemli, eğer mesafeli bir durum söz konusuysa ya da henüz tam olarak karşı tarafın ne düşündüğünü anlamadıysan çiçek yollama ters tepebilir. Bunun dışında sarı lale güzel tercih. Not kısmı da aranızdaki duruma göre belirlenebilir, eğer gönül işi değilse çiçek olayına girme diyeceğim yeniden, gönül işiyse de basit bir doğum günü mesajı yeterli.
0
elikası
(03.08.15)
bence ona çicek alacağına onu atatürk arboretumu'na götür.
yakın bir arkadasın isterse sevgilin olsun çicek yollamak pek hoş mesele değil.
bir canlı öldürülmek için yetiştirilmez.
0
c p
(03.08.15)
çiçeğin zararı olmaz :)) her şartta gider, alın siz. sarı demişsiniz gerçi ama lisyantusların da tam zamanı şimdi, pembeli, morlu bir buket çok güzel olur bence.

(git:www.google.com.tr )
0
misssler
(03.08.15)
ben çok sevinirdim.

farklı yorumlanmayabilir. bana da yakın arkadaşlarımın yolladığı oldu, aklıma öteki türlü en ufak şey gelmedi. gül veya orkide gibi sıkıcı şeyler olmazsa bence güzel olur. ayrıca şu çiçeksepetindeki o şekilli buketler vs de çok sıkıcı bence, canlı da olsa aşırı yapay duruyor. papatyalar çok tatlı olur. :) negzel arkadaşsın.
0
april12th
(03.08.15)
şakayık-peony de çok güzel, onlara da bak bulabilirsen.
0
april12th
(03.08.15)
Çiçek yerine meyve çiçekleri ya da çikolatalı çilek buketleri falan bence çok çok daha makbule geçer ama illa çiçek ise ve sarı ise ayçiçekleri acayip hoşuma gidiyor görünce. Bulması zor ama biraz.
0
whoosie
(03.08.15)
(6)

İstanbulun tek kelimelik özeti

phoenixboy
Sözlükte böyle bi başlık gördüm buraya da sormak istedim. Sizce nedir?Bence karmaşa, iyi anlamda da kötü anlamda da.
Sözlükte böyle bi başlık gördüm buraya da sormak istedim. Sizce nedir?
Bence karmaşa, iyi anlamda da kötü anlamda da.
0
phoenixboy
(03.08.15)
ev
0
reverse engineer
(03.08.15)
çok klasik olacak ama KAOS. seninle aynı şekilde düşünüyorum. kaos genelde olumsuz bir anlam ifade eder ama mesela taşınırken yaşanan tatlı telaş da bir çeşit kaostur. istanbul da bunun gibi. daima kaos içinde ama bazen huzursuz edici, bazen sonradan mutlulukla hatırlayacağın türde kaotik bir yer. allah belasını versin. hiçbir zaman çok parlak birisi değildim ama benim psikolojim istanbul'a yerleştikten sonra ciddi anlamda bozuldu. yutuyor insanı resmen.
0
der meister
(03.08.15)
Yorucu.
0
aychovsky
(03.08.15)
entropi
0
tiny penny
(03.08.15)
Gelme.
0
arnold schwarzeneger
(03.08.15)
Metrospu
0
halitkin
(03.08.15)
(8)

Insanlarin modunu dusurmek

chezsoi
Merhaba duyurucular, benim kendi kendime kafa patlattigim ama cozemedigim bir sorunum var. Ne zaman arkadaslarimla ya da erkek arkadasimla disari ciksak onlarin modunu dusuruyormusum. Neden bilmiyorum ama en ufak seyden alinip,kisisel algiliyorum. Kotu bir sey de soylemiyorum ama ortama uyamiyorum h
Merhaba duyurucular, benim kendi kendime kafa patlattigim ama cozemedigim bir sorunum var. Ne zaman arkadaslarimla ya da erkek arkadasimla disari ciksak onlarin modunu dusuruyormusum. Neden bilmiyorum ama en ufak seyden alinip,kisisel algiliyorum. Kotu bir sey de soylemiyorum ama ortama uyamiyorum heralde.. ne yapmali dersiniz.. :( boole olmak istemiyorum.
0
chezsoi
(02.08.15)
Modunu düşürmek derken, gereksiz yere alındığınız şeylere bir şekilde tepki gösterip insanların huzurunu mu kaçırıyorsunuz?
0
synesthesia
(02.08.15)
Surat asiyorum,susuyorum. Kendimi iletisime kapatiyorum. Gözlerim doluyor zaten hemen.. :) ama inadimdan aglamiyorum..
0
🌸chezsoi
(02.08.15)
selam;

bu tip bir arkadaşımız var,biraz da pasif agresif. I olduğu zaman ya konuşmuyoruz ya da onu çağırmıyoruz haberin olsun, umarım sonun onun sonu gibi olmaz. hatta sırf o geliyor diye herkes ayrı ayrı gitti bi arkadaşımızın düğününe.
0
kalpsiz mikrop
(02.08.15)
özgüvenin düşük olabilir mi? yani her buluşmada alınacak gücenecek bir şey bulmak da kolay değil. neden insanların sürekli sana kişisel saldırıda bulunacağını düşünüyorsun? eğer sen rahat olamazsan bu çevrendekilere de yansır elbet.
0
lily briscoe
(03.08.15)
Tabii ki ortamda somurtan, surat yapan bir kişi ortamın havasını serinletir. Alınganlıktan surat asıyormuşsun, ilk aşamada haklılık veya haksızlığı geçtim; söyledikleri ve yaptıkları bir şeyler kötü hissettiriyormuş demek ki. Ağlamayı bile isteyip inattan ağlamadığını söylüyorsun. Biraz duygularını diğer insanlara hissettirebilirsin. İnsanlar neden alındığını anlamadıkları sürece seninle empati kuramazlar. Sadece oturup somurtan biri ile de haliyle empati kurmak istemeyeceklerdir.

Neden alındığını bilmiyormuşsun, bunun üstüne biraz düşünebilirsin. Kullanılmış mı hissediyorsun, dalga geçilmiş mi, aşağılanmış mı? Onların bir şeyini mi kıskanıyorsun? Geçmişte sana zarar veren birini mi hatırlatıyor davranışları? Daha fazla hak ettiğin bir şeyler var da, onları mı elde edemedin? Onlardan hangi davranışları niye bekliyorsun? Kendini mi yargılıyorsun onların gözünden, doğrudan onları mı yargılıyorsun? Sana ne yaptıklarında veya ne dediklerinde somurtuyorsun? Bu aşamada haklı veya haksız olmandan ziyade neyi niye hissettiğini çözmeye çalışabilirsin. Çözebilesin ki, karşı tarafa kendini doğru düzgün ifade edebilesin. Bunların cevaplarını araştırabilirsin, ne hissettiğini çözmeye çalışabilirsin.

Bundan sonra tepkinin haklılığını veya haksızlığını kendine göre ölçebilirsin. Şu anda sana çok haklı geliyor olabilirsin ama nedenini bile bilmiyorsun. Belki kendini çözdükten sonra "Bu muymuş benim derdim" bile diyebilirsin. Ya da belki başkalarının gözünden haksızsındır da, kendi gözünden haklısındır, o da olabilir. Olmadı buraya sorarsın, gerçekten çoğunluğun gözünde haksız isen seni bir linç ederler cevaplarla. Ondan sonra da kendi içinden "Ya galiba ben haksız gibiyim. Bu kadar insan boşuna bunu söylüyor olamaz" der. Belki de herkes sana hak verir, "Ne biçim arkadaşların var, ne biçim sevgilin var" gibi cevaplar çoğunlukta olur. O zaman da "Evet ya, ben neden bu kadar sabretmişim" dersin kendi kendine. Belki de arkadaşların zevzektir gerçekten. Ama bunları hem kendine itiraf edebilmek hem de başkalarına aktarabilmek için ne hissettiğini ve niye böyle hissettiğini çözmüş olman gerekir.

Bu aşamadan sonra da arkadaşların ve sevgiline "Biraz garip bir durum, böyle hissetmem garip ama siz böyle böyle yapınca/deyince, ben şöyle şöyle hissediyorum" diyebilirsin ya da haklılığına kesinlikle inanıyorsan "Bunca zaman şöyle şöyle ettiniz, bundan sonra bunu istemiyorum" diyebilirsin. Bu şekilde de en azından karşı taraf ne yapıyorsa, belki onu yapmayı azaltmaya başlarlar. Belki de üstüne gitmek için abartırlar bir süre.

Bundan sonra da tepkin üzerinde çalışabilirsin. Böylelikle somurtmaya başladığın ve ağlayasın geldiğini hissettiğin anda "Aaa, evet, yine bunu yapıyorum" diyebilir hale gelirsin. Üstelik zaten herkes durumun farkında olduğun için, o sorun neyse o an halletmek ve içinde tutmamak çözümü de kolaylaştırabilir. O an "Laaan, ben demedim mi size böyle yapmayın, geliyor bak, geliyor gözyaşı" ya da bambaşka tepkiler verebilirsin. Böylece en azından herkes ne hissettiğini ve problemin ne olduğunu bilir, çözülmek isterse hemen çözülebilir. Sen de somurtmaktan ve inattan kurtulmuş olursun.
0
aychovsky
(03.08.15)
Öncelikle emeginize cok tesekkür ederim arkadaslar, zaman ayirip yazdiniz hele ki aychovsky.. tesekkürler.. beni aslinda hepimizi rahatsiz edebilecek seyler rahatsiz ediyor. Davranis ve sozlerdeki tutarsizliklar ya da her girdigi ortama gore tutum , davranis degistiren kisiler.. bir de birinin bir eksigini soylemek bana olumlu bir yanini soylemekten kolay geliyor. Biri iltifat edince de sakaya vururum mesela , kabul edemem bir turlu.. yetisme tarzindan sanirim.. yazdiklarinizi dusunecegim. Belirgin ornekler bulup donecegim. Cok sagolun tekrar..
0
🌸chezsoi
(03.08.15)
İnsanları çok takip etme. Ortama odaklan.
0
arnold schwarzeneger
(03.08.15)
selam, üzülme öncelikle. çözülür. en azından bunun farkındasın. farkındalık işin yarısı.

acaba ilgi çekmeye çalışıyor olabilir misin?
0
whatyougetiswhatyoudid
(03.08.15)
(2)

ya bu gecekondular orada nasıl oluyo ya?

sylvester standalone
fsm köprüsü'nden avrupa yakasında geçtikten sonra sağ tarafta böyle gecekondu gibi evler filan var. burası istanbul'un en lüks, rayici en yüksek, kiraların tavan oldugu semtler değil mi? lokasyonu filan harika.nasıl oluyo bunlar?
fsm köprüsü'nden avrupa yakasında geçtikten sonra sağ tarafta böyle gecekondu gibi evler filan var. burası istanbul'un en lüks, rayici en yüksek, kiraların tavan oldugu semtler değil mi? lokasyonu filan harika.

nasıl oluyo bunlar?
0
sylvester standalone
(02.08.15)
Gecekondu onlar ama dün gece konmuş şeyler değil. Taa İstanbul'un taşının toprağının altın olduğu zamanlarda (ki denetimin çok olmadığı zamanlar oluyor) yer bulup yerleşme eğilimi varmış. Bugün Tarabyaüstü, Reşitpaşa, İstinye ve Yeniköy'ün yalı olmayan kısımlarının hepsi gecekondu ile kurulmuş semtler. O zaman belediye şimdiki gibi mobil değil. Göç de çok fazla. Gelenin "Arazi buldum" diye yerleştiği günler, dutluğu bulup kesip yerleşiyor millet. Tabii millet her gün "Bugün mü yıkım ekibi gelecek, yarın mı gelecek" diye yüreği ağzında yaşıyor. Bugün seçimlerden önce kömür, makarna dağıtılıyor ya, o zamanki belediye başkanı adayları da bakıyor ki gecekondu seçmeni sayısı İstanbul'luları aşmış, oy toplayabilmek için gecekondu affı veya tapusu çıkarıyor, muhalefettekiler de bunun vaadini veriyor. Bir de birtakım yasalar da vardı sanırım (bundan da çok emin değilim, bir yerlerden hatırlıyorum ama nereden hatırladığımı da bilmiyorum), bilmemkaç sene arsayı sen kullanmışsan, vb. o arsa artık senin oluyor. Böyle böyle zaman aşımına uğramış ve yasal hale gelmiş gecekondular da var. Böylelikle birçok gecekondu semti oluyor en güzel yerlerde.
0
aychovsky
(02.08.15)
oraya eskiden büyük armutlu ve küçük armutlu denirdi. nispeten ufak mahallelerdi bunlar. hatta oraya otobüs seferi de yoktu, 59n otobüsü narin sitesine kadar yani alkent'in oraya kadar giderdi.

son 10 yıl mı diyeyim öyle bir süredir çok genişledi, adını fatih sultan mehmet mahallesi yaptılar ve otobüs de 59n fsm mahallesi olarak değişerek son durağı oraya taşındı.

dediğin gibi çok kıymetli bir arazi. istinye civarındaki gecekondu mahalleleri yıkılacak diye duymuştum, herhalde yakında fsm mahallesine de sıra gelir. orada öyle komazlar o gecekonduları biri gelir başka bir şeyler kondurur.
0
lily briscoe
(02.08.15)
(7)

bu şeyin içindeki iğneler nasıl çıkıyor?

tepedeki psychedelic adam
üst tarafı dönüyor bi tane de delik var herhalde ordan almak lazım ama bir yere kadar dönüyor ve deliğe denk gelmiyor. üst tarafı kapak gibi zaten açılmıyor. bilen bilir herhalde.
üst tarafı dönüyor bi tane de delik var herhalde ordan almak lazım ama bir yere kadar dönüyor ve deliğe denk gelmiyor. üst tarafı kapak gibi zaten açılmıyor. bilen bilir herhalde.
0
tepedeki psychedelic adam
(31.07.15)
o bir yere kadar olan yerden sonra veya tam ters yöne doğru dönmesi için zorla. açılmıyo bu.. o ufak deliği hizalayıp dökeceksin iğneleri ordan
0
shotgunwoman
(31.07.15)
Aynen o deligi istenilen kisma denk getirerek aliniyor ama o cift tarafli olarak o kisma gelmiyorsa, bozuk olabilir.
0
aychovsky
(31.07.15)
ya bi de kenarlı tırtıklı. valla akşam akşam sinir sahibi oldum.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(31.07.15)
amaan uğraştığına değmez. pıçağın ucunu ısıt del bi yerinden. sonra çevirirsin.
0
seksen9
(31.07.15)
bi süre sonra hiç dönmemeye başladı. ben de sert bir cisimle vurmak suretiyle kırarak açtım üstünü. kırk yılda bir aldım o da bozuk çıktı herhalde.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(31.07.15)
asdgfhgj iyi yapmışın. zaten bir sonraki ihtiyacında nereye koyduğunu hatırlamayacaktın.
0
seksen9
(31.07.15)
Yeni alındıysa dönüp de iğnelerin çıkacağı yeri açmasın diye kilit vardır üzerinde dönmesini engelleyen. Onu halletmelisiniz sanırım.
0
grgn
(31.07.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.