Gecekondu onlar ama dün gece konmuş şeyler değil. Taa İstanbul'un taşının toprağının altın olduğu zamanlarda (ki denetimin çok olmadığı zamanlar oluyor) yer bulup yerleşme eğilimi varmış. Bugün Tarabyaüstü, Reşitpaşa, İstinye ve Yeniköy'ün yalı olmayan kısımlarının hepsi gecekondu ile kurulmuş semtler. O zaman belediye şimdiki gibi mobil değil. Göç de çok fazla. Gelenin "Arazi buldum" diye yerleştiği günler, dutluğu bulup kesip yerleşiyor millet. Tabii millet her gün "Bugün mü yıkım ekibi gelecek, yarın mı gelecek" diye yüreği ağzında yaşıyor. Bugün seçimlerden önce kömür, makarna dağıtılıyor ya, o zamanki belediye başkanı adayları da bakıyor ki gecekondu seçmeni sayısı İstanbul'luları aşmış, oy toplayabilmek için gecekondu affı veya tapusu çıkarıyor, muhalefettekiler de bunun vaadini veriyor. Bir de birtakım yasalar da vardı sanırım (bundan da çok emin değilim, bir yerlerden hatırlıyorum ama nereden hatırladığımı da bilmiyorum), bilmemkaç sene arsayı sen kullanmışsan, vb. o arsa artık senin oluyor. Böyle böyle zaman aşımına uğramış ve yasal hale gelmiş gecekondular da var. Böylelikle birçok gecekondu semti oluyor en güzel yerlerde.
0