Giriş
(14)

Kaşın ortasını inceltme

hede hodo
Çok aşırı olmasa da kaşımın ortasında köprü görevi gören sevimsiz kıllar var. Kızkardeşim "abi biraz inceltelim ben onu ayarlarım kimse anlamaz" dese de, az biraz çekiniyorum. Sizce ne yapayım? Kardeşimin yoluna geleyim mi?
Çok aşırı olmasa da kaşımın ortasında köprü görevi gören sevimsiz kıllar var. Kızkardeşim "abi biraz inceltelim ben onu ayarlarım kimse anlamaz" dese de, az biraz çekiniyorum.
Sizce ne yapayım? Kardeşimin yoluna geleyim mi?
0
hede hodo
(02.12.14)
hatun bilir işi, bi bülent ersoy çıkarmaz ortaya neticede bence.
0
devilred
(02.12.14)
Yüreğinin sesini dinle.
0
angelus
(02.12.14)
aldır tek kaş gezme çok itici duruyor, düzgün alır inceltmezse fark edilmez bile.
0
kuzey li
(02.12.14)
Kurtul onlardan... sene 2014 boyle seyler icin endişelenmeye gerek yok...
0
it
(02.12.14)
alsın am aynayla takip edin, gaza gelirse kavga çıkabilir neticeye göre
0
mahnita
(02.12.14)
Ortasi nasil inceltilecek hem ya... ince kopru mu olacak... kurtul gitsin hepsinden... ama kasin ustune ve altina dokunursan feminen bir hava ya da apaçi tiki cizgisi yakalarsin
0
it
(02.12.14)
başka bir kıza da sor. alınsın daha iyi noktasına ulaşmışsa alınması daha iyi bence de. ben de benzeri bir noktadayım malesef. vücudumda çıkmasını istemediğim her noktadan kıl fışkırıp olmasını istediğim tek yer olan saçlarım dökülüyor. insanın vücudu kendisine açık açık böyle küfür eder işte.
0
fayfim
(02.12.14)
Sadece ortada Saçma sapan 3 5 zımbırtı var. Oyle kıllı mıllı bi tip de Değilim hehe :) farkedilirse diye çekiniyordum ama pek de bu Düşünceye gerek olmadığını yorumlar gösterdi:) oyle iste
0
🌸hede hodo
(02.12.14)
İnsanlar fark etmez, fark etse bile 2 günde alışırlar dert etme. Biz doğamız gereği her şeye alışan bir türüz. Kaşın ortasındaki kıllar Büdü'den başka kimseye yakışmıyor.
0
angelus
(02.12.14)
Rahatsız eden 3 5 kıl. Şirketteki güzeller Güzeli sekretaryamız da bi vakit Demişti. Olm mis gibi adamsın ama Kurtul şunlardan diye. Cuma günü izinliyim. Perşembe gecesi bunu hayata geçireyim. Hehe :) güzel oldu bu duyuruyu açmak. Eşek kadar adam olduk hala gaza gelme beklentisi içindeyiz yav:) fena
0
🌸hede hodo
(02.12.14)
caps versene, oylayalım :)
0
mahnita
(02.12.14)
iki kız aldır şunları demişse 3-5 kıldan fazladır o hocam emin ol :D aldır bence de o zaman.
0
fayfim
(02.12.14)
Sanırım oyle hocam. Yav yine de aşırı değil kendimi biliyorum ben de, rahatsız ediyor iste :) etmeye başladı diyelim..
0
🌸hede hodo
(02.12.14)
Aldir gitsin, hatta tam o arayı ağda veya ip ile alsın. Kaşın yay kısmına dokundurmazsan vj bülent olmazsin. Tek kas bir arkadaşımız vardı ortada acayip fazla vardı, komple aldırdı o arayı. İlk gün aa artık iki kas olmuş dedik sonra alıştık mis gibi oldu.
0
Lim5
(02.12.14)
(7)

sekeri tamamen hayatindan cikaran

saçdemeti
Var mi? Caya seker atmamak degil, baya seker iceren hicbi sey yememek meyve disinda. Nasil yaptiniz sonuclar neler
Var mi? Caya seker atmamak degil, baya seker iceren hicbi sey yememek meyve disinda. Nasil yaptiniz sonuclar neler
0
saçdemeti
(02.12.14)
var epey kilo veriyorsun

şekerden kastım, çay kahve şekeri, çikolata, pasta, börek, kek, poğaça, tatlı, waffle, ekmek, bisküvi, pilav,makarna, kola, meyve suyu, her türlü abur cubur vs...

aşağı yukarı şurada yazılanlara paralel
www.medunya.com
0
freebird5406_2
(02.12.14)
kolayı bıraktım, çay kahveden şekeri kestim yemek porsiyonlarım aynı bir ayda 7. kilomu verdim.
0
justinho26
(02.12.14)
Ketojenik diyetteyken meyve de yemiyorum. Onun dışında protein sebze yağ. Sonuç olarak enerji için karbonhidrata bağımlılığınız sona eriyor; enerjiyi yağlardan/ketonlardan karşılamış oluyorsunuz. Şeker hayatınızdan çıkınca her şey daha kaliteli oluyor. Yalnız ben böyle deyince "SOFOR KORBONHOTROT OLMOZ" diyenler oluyor, onun için şimdiden söyleyeyim; sıfır karbonhidrat değil bu: Sebze var.
0
angelus
(02.12.14)
var. ben.

yaklaşık iki senedir meyve haricinde şeker içeren hiçbir şey yemedim. günde birden fazla meyve de yemiyorum. meyve suyu da içmiyorum.

nasıl yaptım? bir yöntem yok. şekeri kesmeye karar verdim ve bir daha tüketmedim. bu kadar.

yağ oranım düştü epey, gözle görülür şekilde fark oluştu görüntümde. 5-6 ay sonra şeker bağımlılığından kurtuldum. canım istemiyor artık. bir kere kağıt bardakta su var sanıp yanlışlıkla bir yudum kola içtim, kusacaktım az kalsın. iğrenç geldi.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(02.12.14)
tamamen kesmeyi beceremedim henüz. ama uzun süredir hiçbir içecekte şeker kullanmıyorum, pilav makarna kola meyve suyu vs yok, ekmek günde 1 dilim falan, o da çavdarlı.

çikolatayı kesemedim bi tek, o da 2 haftada bir falan bitter. azmettim ama, tamamen çıkarıcam hayatımdan :(

ha yazmayı unutmuşum, nasıl yaptım, bi anda kestim hepsini. kademe kademe değil yani, 2 aydır falan böyle gidiyor, sonuç da gayet iyi. kullandığım bi ilaç vardı onu kesince 3 4 kilo almıştım, onları verdim eski halime döndüm 2 ayda. devam bakalım...
0
mutlusismankedi2015
(02.12.14)
birkaç senedir şekeri çıkarttım beslenmemden.

zor değil, abartılacak ve duyurulara yazacak bir şey değil. insan vücudu ve psikolojisi 15-20 günde yeni davranışlara alışıyor.
0
mea maxima culpa
(02.12.14)
1 haftada alışabileceğin bir düzen. Tahıl ve meyveyi de kesip, yağ alımını arttırırsan daha da kolaylaşıyor.
0
arnold schwarzeneger
(02.12.14)
(4)

Supplement'i nerden alıyorsunuz?

elon
En kısa sürede linkteki ürünü almayı planlıyorum https://www.gnc.com.tr/urun/mt-nitro-tech-performance-series-choc-4lb-1800gr/5366 Daha önce bu tarz supplement'leri hep arkadaş çevremden falan edindim.Piyasa fiyatından biraz daha ucuz olsun + daha da önemlisi güvenilir olsun istiyorum. Nerden almamı
En kısa sürede linkteki ürünü almayı planlıyorum www.gnc.com.tr Daha önce bu tarz supplement'leri hep arkadaş çevremden falan edindim.

Piyasa fiyatından biraz daha ucuz olsun + daha da önemlisi güvenilir olsun istiyorum. Nerden almamı önerirsiniz? Sağlam indirim yapan bir yer var mı?

Ekleme: Dymatize İso 100 mü - Muscletech Nitro Tech Performance mı?
0
elon
(01.12.14)
angelus
(01.12.14)
supplementler.com
0
try again fail again fail better
(01.12.14)
www.gym-market.com
0
hiko seijuro
(01.12.14)
dymatize bulabildiysen affetme
0
the feel good
(01.12.14)
(9)

Protein tozu kullanilmali mi, kullanmanin zarari var mi?

kinyas ve kayra 23
arkadaslar ben spora baslayali 2 ay oldu neredeyse. ve cok da ihtiyacim (simdilik) hevesim olmamasina karsin bu mereti denemek istiyorum. spor salonunda abidik gubudik tipler ellerinde suluklari mataralari her ne haltsa calkalayip iciyorlar bunu. sonuc olarak bunu kullanirsam eger, dozu ne olmali, n
arkadaslar ben spora baslayali 2 ay oldu neredeyse. ve cok da ihtiyacim (simdilik) hevesim olmamasina karsin bu mereti denemek istiyorum. spor salonunda abidik gubudik tipler ellerinde suluklari mataralari her ne haltsa calkalayip iciyorlar bunu. sonuc olarak bunu kullanirsam eger, dozu ne olmali, nasil kullanilir, doktor'a da sormali miyim? bu konu da tecrubeli olanlarin yardimlarini rica ediyorum.
0
kinyas ve kayra 23
(01.12.14)
ölçüsü değişiyor proteine göre. bir sürü marka ve çeşit var. içinden ölçek çıkıyor zaten. suyla veya sütle shaker'da karıştırıp içiyorsun spor sonrası. kas kaybı olmasın, kas kazanımı olsun diye. spor öncesi de içiyorsun. yulaf ezmesine katıp öyle de tüketebilirsin.

senin spordan elde etmek istediğin sonuç nedir? ihtiyacın olup olmadığı buna göre değişir.

protein barlar da var ayrıca. çikolata yer gibi yiyorsun.

ilave: zarar kısmını atlamışım. eğer yediklerinde proteine ağırlık vermiyorsan ve protein tozunu da düşük dozlarda tüketiyorsan zararı olmaz. eğer beslenmende mesela her gün 3 yumurta, her öğün mutlaka et tüketme gibi alışkanlıkların varsa o zaman protein ağır gelir, zaten o zaman ihtiyacın da pek olmaz. bir de bunları aralıklı kullanmak lazım. karaciğeri zorlayıp zorlamayacağı kişisine göre, proteinin sindirim özelliklerine göre (bir nevi kalitesi), dozuna göre değişir.
0
m e l t e m
(01.12.14)
Beslenmende problem yoksa gereksiz. Zararı yoktur ama çok büyük bir etkisi de yoktur gelişim anlamında.
0
angelus
(01.12.14)
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.12.14)
bilimsel olarak test edilip onaylanmamış şeyleri kendi üzerinde denemeyi seviyorsan iç tabi hocam, ne olacak. o protein tozlarının yapay olduğunu, çoğu zaman hangi kronik hastalıklara neden olacağının bile ispatlanamadığını, ancak böbrek yetmezliği, prostat kanseri, karaciğer fonksiyon bozukluğu gibi ciddi metabolik rahatsızlıklara yakalanma riskini arttırdığını googleda bile bulursun.

protein ihtiyacın varsa;
daya tavuk ürünlerini(yağsız), ver kendini yumurtaya ve yağsız ton balığına hocam. doğal alternatifleri varken, yapay şeyler tüketmek neden.
0
tahtelbahir
(01.12.14)
buzkran
(01.12.14)
Günlük toplam protein tüketimin kilonx2 gram ise gereksiz. Hatta bu 1.5 kata kadar bile düşebilir.
0
arnold schwarzeneger
(01.12.14)
protein tozu kimilerinin dediği gibi şişirmiyor. yeterli spor yapmıyorsan zaten ekstra kalori gibi düşünmeli, kilo alırsın. günlük 120-150 gram protein alman lazım diyelim. bunu nasıl alacaksın, o kadar fazla iştahım, imkanım yok diyorsan alabilirsin. zaten bir ölçeği 25-30 gram falan. tüm protein ihtiyacını buradan karşılamıyorsun.
0
[silinmiş]
(01.12.14)
yani yazilanlardan sunu cikaracak olursak; protein tozu genel itibariyle yedigimiz besinlerin karsiligi bi urun. ha onemli besinleri yiyerek kas gucunu denge de turmusum ha bunu icerek. yani dedigim gibi hevesim yok buna ama kaslarin biraz daha irilesmesine hatta gelismesinr yardimci olacak besinleri de denemek isterim amacim bu. yoksa duzenli spor yapsam bile istedigim seviye'ye kisa surede gelecegimi pek dusunmuyorum. ama yorumlarin genelini dikkate alacak olur isem, protein tozu kullaniminin da sanirim bir sikintisi yok. (hastaliklara yol acabiliyormus sik kullanimi, buyuk ihtimal kullansam bile haftada 1 kez alirim)

bilgi verdiginiz icin tesekkur ederim arkadaslar, tabii birseyler eklemek isteyenlerin yorumlarini da bekliyorum.
0
🌸kinyas ve kayra 23
(01.12.14)
hocam, eğer vücudun yağlı ise zaten spor yaptıkça enerjisinin o yağ dokularından karşılayacak. eğer spor yapmayı yoğunlaştırıp vücudundaki yağ oranını iyice düşürdüğünde, bedenin bağ dokularını yıkmaya başlayacak, gerekli enerjiyi karşılamak için. bu sporun ileri safhalarında kas kaybı olarak adlandırılan şeydir. yani senin vücudun sıkıştırmadan dolayı kalmayan yağdan alınması gereken enerjiyi artık bedeninin kasları yıkarak almaya çalışmasına neden olacaktır. işte o kas kaybının yaşanmaması için protein takviyesi yaparak, eksikliği dengelemen gerekecektir. bilinçsiz olarak ihtiyaçtan fazla aldığın protein ise gene dokularda birikip gereksiz şişmelere bedeb olacaktır. protein tozunun profesyonel sporcular kas kaybetmemek için kullanır. kas yapmak için değil. çünkü onlarda yağ oranı düşüktür. günlük enerji ihtiyaçları çok fazla olduğundan (çünkü aktif olarak spor yapmaktadırlar) vücutlarının kullandığı kas dokusunu yerine koymaya bu şekilde çalışırlar. senin benim gibi insanların yağları bitirip kas dokuya geçmesi çok uzun sürer. o yüzden protein takviyesine gerek yoktur. ekstradan aldığın doğal protein ise kas dokularındaki spordan kaynaklanan zayıflıkları ve yırtıkları tamir etmeye yarar zaten.
0
tahtelbahir
(01.12.14)
(5)

vücut geliştirme ve kondisyon (tabata, yağ yakımı)

it
Az denilmeyecek bir süredir elimden geldiği kadar duzenli olarak vücut geliştirme antremani yapiyorum. Fakat bu çalışmanın kondisyon olarak yeteri kadar verim sağladığını dusunmuyorum. Hala merdiven cikarken veya tempolu bir seyler yaparken nefesimin cabuk kesildigini dusunuyorum... bir sene kadar
Az denilmeyecek bir süredir elimden geldiği kadar duzenli olarak vücut geliştirme antremani yapiyorum. Fakat bu çalışmanın kondisyon olarak yeteri kadar verim sağladığını dusunmuyorum. Hala merdiven cikarken veya tempolu bir seyler yaparken nefesimin cabuk kesildigini dusunuyorum... bir sene kadar bir suredir de dağcılık faaliyetlerine basladim... benim kadar duzenli calismayan ama dagcilik tecrübesi cok daha fazla olan insanlarin kondisyon acisindan cok daha ileride oldugunu fark ettim...

ayrica arkadasla onun spor salonunda tum vucut calistiran grup halinde yogun tempolu bi antreman seansina girdim... ve cok rezalet bir performans cikarttim... oldukca moralim bozuldu... cok ileri seviye bir grup da degildi...

bunun yaninda bel bolgemde beni rahatsiz eden yaglanmalar var...

bu durumda kendime yeni cozumler ariyorum... vucut gelistirme ve uzun kardiyo faaliyetlerini birlikte yurutecek kadar motivasyonum da vaktim da yok... boyle olunca p90x ve tabata antrenmanlari hakkinda yuzeysel bir arastirma yaptim..
simdi soruyorum... ozellikle agirlik antremanindan sonra yapacagim tabata faydali olur mu benim icin??? Eger oyleyse detayli bilgiye ihtiyacim var tabata hakkinda...
0
it
(01.12.14)
Ben de ömrüm boyunca böyle ciğer performansı olarak vasat altı birisiydim. p90x beni baştan yarattı resmen. Bitirdiğimde çıplak ellerimle iki boğayı öldürüp leşlerini sırtıma vurarak kaya tırmanışı yapabilirmişim gibi hissediyordum :) gerçekten günlük hayata ve mesela halı sahada çok çok net farkı hissetmiştim. Millet "allahını seven defansa gelsin" demeye başladığında ben hala hücum-defans arası ileri geri depar atıyordum. Tavsiye ederim. Kas gruplarını da çalıştırıyorsun, hacmini kaybetmezsin.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.12.14)
Faydalı olur. Tabata zaten basit bir protokol. Antrenman üstüne bir kaç round vücut ağırlığı ile uygulanabilir. Vakit bulursan off günlerde yine HIIT formunda bir koşu ya da hafif ısıtacak bir jog üstüne yine vücut ağırlığı ile yapılabilir.
0
arnold schwarzeneger
(01.12.14)
Tabata denilen uygulama totalde 4 dakika sürüyor, yoğunlaştırılmış bir program fakat ben HIIT kadar EPOC etkileşimi yaptığını düşünmüyorum. Tabata'yı biraz "Ya işim var bir an önce bitirip de gideyim" durumlarında tercih edebilirsiniz, onun dışında 25 dakika/yarım saatlik HIIT egzersizi yağ yakımını daha olumlu yönde etkilediği gibi gibi kasları mitokondriyal seviyesinde etkilediği için kas gelişimine de katkısı vardır.
0
angelus
(01.12.14)
Tam da bana lazım olan bu... bazen antrenman sonrasi interval kosu yaomaya çalışıyorum umarim doğru yapiyorumdur. 1 dk yogun 2 dk sakin olacak sekil yirmiş beş dk civari kosmaya çalışıyorum ama her zaman bunu yapacak motivasyonum ve vaktim olmuyor.

Sayin arnold; henuz cok hakim olmadigimi belirttigim gibi oyleyse sunu sorucam:
Tabata dedigimiz antreman toplam dort dakikalik icinde 20 sn calis 10 sn dinlen şeklinde yapilan bir calisma... burada round dan kasin farkli birkaç dört dk mi yoksa bu dört dk icindeki setler mi?
0
🌸it
(01.12.14)
Bir kaç tane 4 dakika.
0
arnold schwarzeneger
(01.12.14)
(20)

internet'te ilk açtığız haber sitesi ne?

hede hodo
hürriyet, milliyet haricinde?edit: başlık değişti. haber sitelerini vs merak ettiğimden açmıştım bu duyuruyu:)
hürriyet, milliyet haricinde?

edit: başlık değişti. haber sitelerini vs merak ettiğimden açmıştım bu duyuruyu:)
0
hede hodo
(01.12.14)
duyuru
0
erty_ksk
(01.12.14)
Bos sayfa
0
delifaruk
(01.12.14)
Boş sayfa. Boşa kassın istemiyorum açılış yavaşlıyor.
0
Tears of Devil
(01.12.14)
"Kaldığım yerden devam et."
0
angelus
(01.12.14)
haber sitesi olarak sorsaymışım daha iyiymiş. milliyet hurriyetten sıkıldım da ondan actım bu duyuruyu?
0
🌸hede hodo
(01.12.14)
haber sitesi soruyorsan radikal
0
dinsiz adam
(01.12.14)
gugıl
haber sitesi demişsiniz, gazeteler.org var mesela.
0
icemint
(01.12.14)
chromeun klasik açılış sayfası
0
argent dawn
(01.12.14)
9gag
0
Tutesh
(01.12.14)
google
0
bradshaw
(01.12.14)
google
0
secilmis uye
(01.12.14)
hiç kapatmadığım için en sonda ne açık kaldıysa o.
0
teritori
(01.12.14)
boş sayfa.
açılış sayfam hiç olmadı
0
dafuq
(01.12.14)
boş sayfa
0
bira sisesi kapagi
(01.12.14)
radikal.com
0
facebook
(01.12.14)
ravenudon
(01.12.14)
radikal
0
paradoxical
(01.12.14)
soL portal +1

Konunun dışında olacak ama interaktif bölümü başarılı özellikle.
0
evrim halkasi
(01.12.14)
pitchfork, the next web
0
hellojack
(01.12.14)
başlığı değişmişsin millet gerizekalı konumuna düşmüş burda :D

milliyet.
0
secilmis uye
(01.12.14)
(13)

nasıl çıkartırız bu kiracıları?

ekaterina
Bizim 2 dükkanımız var, bu dükkanları tek bir kişiye 6 yıl önce kiraya verdik. Biz yurt dışında olduğumuz için dayım bi tanıdığına sözleşmesiz falan vermiş bunlar 6 aydır bizi perişan ettiler, kira hep 3 ay geriden geliyor artırım yapalım olunca 50 60 ancak, 2200 falan olması gerekirken 1700 e oturu
Bizim 2 dükkanımız var, bu dükkanları tek bir kişiye 6 yıl önce kiraya verdik. Biz yurt dışında olduğumuz için dayım bi tanıdığına sözleşmesiz falan vermiş bunlar 6 aydır bizi perişan ettiler, kira hep 3 ay geriden geliyor artırım yapalım olunca 50 60 ancak, 2200 falan olması gerekirken 1700 e oturuyorlar, şimdi bir de duyduk ki 2. Dükkanı kendileri başkasına kiraya vermişler. Enayi yerine konmuş hissediyor annem resmen, her ay arıyor yalvar yakar işte bugün şöyle ödemem var lütfen yatırır mısın fln diye bi de adamın umru bile değil benim de ödemem var deyip kapatıyormuş mesela.

Nasıl çıkartırız bunları hukuki bir çözüm bulabilir miyiz? Sözleşme olmadığı için annem çözüm yok diyor ama olmalı yaa. Kira da dayım alıp bize havale yapıyor, bankadan yatmıyor sanırım. Teşekkürler.
0
ekaterina
(30.11.14)
sozlesme falan yoksa polisi alip cikartabilmeniz gerekmiyor mu ya. sizin bi yaptirima ihtiyaciniz yok ki.
0
hmpf
(30.11.14)
hukuki yol nasıl bilmiyorum açıkçası ama kirayı kaçak göçek alıyor olmanızın size dezavantaj oluşturacağı kesin.

yerinizde olsam meseleyi dayı ile hallederdim. madem tanıdığına kaydı kuydu olmadan vermiş üstelik parayı da alan o, sizi yurtdışından niye uğraştırıyor?
0
calzoncillos
(30.11.14)
Bilmiyorum ki ben daha önce gittim böyle olmaz ödeyemiyorsanız çıkın dedim, o işler öyle kolay değil dedi.
0
🌸ekaterina
(30.11.14)
Dayım kavga etmiş adamla ben onla konuşmam beni katmayın diyor. Bu arada yanlış biliyormuşum direkt bizim hesabımıza yatırıyolarmış ama devlet sisteminde daha düşük görünüyor sanırım kira. Bir olay var da tam anlamadım orasını.
0
🌸ekaterina
(30.11.14)
çirkef adamlara çatmışsınız. siz uğraşmayın. dayınıza söyleyin nasıl verdiysen kiraya öyle de çıkart bunları diye.

edit: öyle kavga ettim konuşmam deyip sıyrılmasına izin vermeyin. hem adamları musallat et, hem de yok ben kavga ettim de uğraşamam de. ne kolay iş o öyle.
0
vesna
(30.11.14)
bir avukatla gorusun
0
chavezding
(30.11.14)
Mahkemeye verirseniz minimum 6 ayda çıkarırsınız.
0
angelus
(30.11.14)
hemen avukat, ihtarname.
0
kayranin kedisi
(30.11.14)
gerekirse o düşük göstermenin cezasını ödeyin ama o adamlar faydalanmasın bu durumdan. senelik kira farkı yetmez mi karşılamaya?

anneninizi 3 kuruş için yalvartmayın elin adamına.

çare ihtarname.
0
seksen9
(30.11.14)
@seksen9 ben de öyle diyorum, hem normal göstersek onlar da %20 stopaj vermek zorunda kalacaklar belki kendiliklerinden çıkarlar.
0
🌸ekaterina
(30.11.14)
Isin hukuki boyutunu bilmiyorum ama is dunyasindan bir miktar anlarim.
1) sozlesme yoksa sizin kiraya verdiginize dair rizanizin da belgesi yok. Onlar isgalci durumunda.
2) belli ki duzgun insanlar degiller. Ne yapacaklari belli olmaz. Muhatabi dogrudan kesin. Onlar size ulasmaya calistiginda ulasamasin, varsa avukatinizla zor gorussun.
3) sizi zayif gormusler. mumkunse bir avukatla anlasin. Araya polisi filan koyun. Avukatiniz kapilarina polisle gitsin.

Ayrica o nasil dayi, tanidiga verdim diyip sorun olunca kacmis.
0
f_d
(30.11.14)
merhaba, avukatım belki yardımcı olabilirim. kira sözleşmesinin yazılı olması şartı yoktur. kira alacağına ilişkin icra takibi başlatıp, tahliye davası açabilirsiniz. elden tahsil ediliyor olması vergisel bir sorun, alacağın tahsilini etkilemez.

başkasına kiraya verilmesi hususunda ise kanunen yazılı olarak rıza olmadıkça alt kiraya verilmesi yasaktır. bu hususta işgaliye sebebiyle tahliyesi istenebilir. kaymakamlıklar da işgallerde tahliye edebiliyor.

kurtulmanız çok kolay aslında ama bir yerden başlamanız gerekiyor hukuki girişime.
0
pomolilik
(30.11.14)
lan ne kirası ara polisi bizim dükkanı bizim dükkanı işgal etmişler diğer dükkanı da kiraya vermişler deyin. gidin kontrat sorun falan filan atın de.
kirayı böyle almanız sıkıntı olur ama aradaki fark neyse ödersiniz. herif sizin dükkanla para kazanıyor lan :D olaya gel.

niye sözleşmesiz iş yapıyorsunuz ya hey allam
0
secilmis uye
(30.11.14)
(18)

Sümük yemek

anonymice
Sonucta vücuttan çıkıyor, vücuda aldığımız şeylerin bozunmuş hali sadece çıkanlar. O açıdan ne kadar pis olabilir ki?Yediniz mi hiç?Güsel mi?
Sonucta vücuttan çıkıyor, vücuda aldığımız şeylerin bozunmuş hali sadece çıkanlar. O açıdan ne kadar pis olabilir ki?

Yediniz mi hiç?

Güsel mi?
0
anonymice
(29.11.14)
o mukusun görevinin dışarıdan gelen mikropları, tozları vs tutmak olduğunu biliyor musun peki? o kadar pis olabilir işte :/
0
devilred
(30.11.14)
Vücuttan çıkan her şeyin yenilebilir olduğu düşüncesi ne kadar mantıklı bilemiyorum.
0
angelus
(30.11.14)
kaka da vücuttan çıkıyor?
0
vesna
(30.11.14)
fena hasta olunca (geniz akıntısı) zaten akıyor mideye, istemsizce. ye yani karnın açsa.
0
[silinmiş]
(30.11.14)
yersen staph.aerus ile 30 dakika rekoru ile en hızlı ilerleyen gıda zehirlenmesini deneyimleyebilirsin.
burun mukozasında yaşar ve bildiğimiz gıda zehirlenmesi tablosunu oluşturur.
kesin bilgi yayalım.

bu arada gıda zehirlenmelerinin en sık sebebi de burun karıştırarak hazırlanmış yemekler, WHO sizin ciğerinizi biliyor o yüzden sürekli elinizi yıkayın diyor.
0
neferkitty
(30.11.14)
Kardeş bok var bide bildinmi? Abi yenmez o ya :) ama tadı tuzlu biraz burnumu falan çekince geliyo tadı.
0
Tears of Devil
(30.11.14)
sümüğün tadı tatlıdır arkadaşlar içerisinde bakterilerin glikoproteinleri var bu yüzden çocuklar sümüğü aktıkça yalar allah yalar,hiç sesini çıkarmaz. çocuklara mani olup yakalamanız lazım yoksa sonucu yukarıda yazdım.
0
neferkitty
(30.11.14)
bok ta vücuttan çıkıyor. üstelik vücüda aldığımız o leziz yiyeceklerin bozulmuş hali. sence yenir mi? :D

edit: tamam daha önceden yazılmış, şimdi gördüm.
0
secilmis uye
(30.11.14)
burun mukozan steril değil, ağzın steril değil , vücudun steril değil, flora denilen bir yapı var ve içinde bakteriler yaşıyor.
0
neferkitty
(30.11.14)
Vucuttan cikiyorda mideden mi cikiyor?
Diski da vucuttan cikiyor afedersin:)
0
delifaruk
(30.11.14)
duşbeg haklı, zaten lıkır lıkır içiyoz hasta olunca genizden demek ki zararlı değil hadi eyvallah.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.11.14)
bir de, mide asidi zaten s.ker atar, tövbe ettirir sümüğünde ne varsa, eritir. rahat ol, ye gitsin bence, çerez niyetine.
0
[silinmiş]
(30.11.14)
@douchebag stap. aureus enteroktoksinleri mide asidine dayanıklıdır ^^


Enterotoksinler: Isıya ve mide asidine dirençlidirler. Genellikle S.aureus 3. ve 4. faj
grubuna aittirler. Polipeptid yapıdadırlar. Enterotoksinleri S.aureus suşlarının yaklaşık
yarısı üretir. A’dan F’ye 5 serolojik tipe ayrılır. C serotipinin 3 alt grubu vardır.
Sempatik aktivasyonla intestinal peristaltizmi artırdıklarından dolayı besin
zehirlenmelerinin en sık nedenlerindendirler. Enterotoksin F TSST-1 olarak adlandırılır
ve tüm toksik şok sendromlarının %50’sinden, menstürasyon ile ilişkili toksik şok
sendromlarının ise % 90’ından sorumludur. Enterotoksin A ve D tipleri besin
zehirlenmelerinde, B tipi ise hastane infeksiyonlarında en sık karşılaşılan tiplerdir.
Tümü T-lenfositlerin bir kısmını uyararak etkilerini gösterdiklerinden süperantijen
grubuna dahildirler (2,3,9).
0
neferkitty
(30.11.14)
protex içsek üstüne? :P bakterilere karşı %100 koruma sağlıyor.
0
[silinmiş]
(30.11.14)
sindirim sistemi steril değildir iki ucundanda çıkan şeyleri yeme o yüzden allah korusun o kadar mikrop bakteri var
çok merak ediyosan çişinin tadına bak ondan bişey olmaz :DD
0
GreyFever
(30.11.14)
sümüğü yiyip antibiyotik içersek sorun kalmaz bence :P
0
neferkitty
(30.11.14)
çocukken bi arkadaşım vardı, oluk oluk burnu akar, onuda diliyle falan yerdi, ona bişi olmadığına göre demekki her yiyen ölecek diye bişi yok, ama bi kişi ölmedi diye de hadi sümüğümüzü yiyelim kampanyasına da gerek yok. :) rahmetli babaanemin dediği gibi, Yersen, yenir
0
selam
(30.11.14)
Sumuk aSI gibidir, icinde az bir miktar bakteri-virus barindirir. bir sekilde vucudunuza girerse aSI etkisi gosterir, vucut kolay haslik yapiciyi yok ederken direncini artirir. Bir nevi tatbikat gibi.

Her gun 1 ila 2 kilo sumuk yutarsiniz. Hasta olunca ya da aglayinca bu 5 kiloya kadar cikar. Kati, sivi olmasi vucudun su dengesine ve vucut isisina baglidir.
0
faydam yoksa da zararim olmaz
(30.11.14)
(25)

Doga ustu seylere inaniyor musunuz?

delifaruk
Mucizedir sudur budur. Dogaustu/olaganustu sinifina sokulan seyler.Ornek ver denmis: Bilirsiniz iste, kulaktan kualaga anlatilan bazi olaylar falan, mucizevi seyler. Natgeo'da falan bile cikan seyler var aciklamasi yapilamayan vakalar vs.. Olaganustu olan, elle tutulur gozle gorulur olmayip, mantikl
Mucizedir sudur budur. Dogaustu/olaganustu sinifina sokulan seyler.

Ornek ver denmis: Bilirsiniz iste, kulaktan kualaga anlatilan bazi olaylar falan, mucizevi seyler. Natgeo'da falan bile cikan seyler var aciklamasi yapilamayan vakalar vs.. Olaganustu olan, elle tutulur gozle gorulur olmayip, mantikla fizikle aciklanmayacak herseyden bahsediyorum. Bunun icine "bir huzmesi belirdi, bizi takip etmeye basladi" da, "lanetli terkedilmis satolar" da, "in-cin carpmasi" da hepsi de dahil.
0
delifaruk
(29.11.14)
Hayır.
0
i was made for you
(29.11.14)
inanıyorum.
0
secilmis uye
(29.11.14)
hayır
0
basond
(29.11.14)
Nazar denilen olguya inanıyorum.
0
hiko seijuro
(29.11.14)
mesela bir örnek versen evet / hayır demem daha kolay
0
vosvos3131
(29.11.14)
nein.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(29.11.14)
Bir çoğuna evet. Ama kime göre bir çoğu bilmiyorum. Doğa üstünden kasıt nazardı merdiven altıysı falansa inanmıyorum.
0
Tears of Devil
(29.11.14)
Beklenti Etkisi diye bir şey var ama onun dışındakiler tırt.
0
angelus
(29.11.14)
nope. etki olmadan tepki olmaz. mucize denilen cogu sey aciklama getirelemeyen doga olaylari.
0
goo.gl
(29.11.14)
Hayir inanmam.
0
sckxyss
(29.11.14)
hayır
0
sheridans
(29.11.14)
only god can judge me. Allaha inanırım, gerisi faso fiso.
0
anonymice
(30.11.14)
fizikle, yani bilimle açıklanamayacak bir şey varsa o yeterince araştırma yapılıp, sorulara cevap bulunamadığı içindir. cevap bulunana kadar inanmakta sakınca yoktur, hobi olarak inanılabilir :)
0
roboute guilliman
(30.11.14)
inanıyorum ama farklı görüntüleri ve farklı isimleri oldugunu dusunuyorum farklı yerlerde. (nası anlattım ama)
0
denne
(30.11.14)
img2.wikia.nocookie.net
fizikle açıklanamayan her şeyin canı cehenneme. doğanın kendisinden öte bilmece, merak, korku ve zevk yoktur.
0
namus ninjası
(30.11.14)
inanıyorum,çünkü yaşadık
0
essoist
(30.11.14)
18+

öcü yoksa ben de yokum.
mesela şu an yatağımın altında olmasa bile, ben helada def-i hacet ederken illa ki w.c nin önünden bir şey geçecek.
0
trollmatik
(30.11.14)
İnanmıyorum, komple.

Edit: Komple değil. Uzayda bizden başka yaşam olduğuna inanıyorum. Ama "Geldiler mi" kısmında kuşkuluyum.
0
aychovsky
(30.11.14)
@aychovsky ben ona bile inanmiyorum yaw:)
0
🌸delifaruk
(30.11.14)
ben bi tek bermuda şeytan üçgeni ve erich von daniken ne derse ona inanıyorum şu sıralar.
0
bruceandwayne
(30.11.14)
@bruceandwayne bermuda seytan ucgeninde doga ustu, efsanevi birsey olmadigi coktaaan ortaya cikti.
0
🌸delifaruk
(30.11.14)
@delifaruk öyle mi yav. onun çok eskiden bi kitabı vardı bende cildi kurukafalı açık mavi bi kitap. acayip etkilenmiştim görünüşünden ve okumuştum. o zamanlar hala gizemdi demek çözüldü şimdi. arada kaldım üzülüyüm mi seviniyim mi bilemedim :)
0
bruceandwayne
(30.11.14)
inanç çok farklı bir kavram. bence doğaüstü dediğimiz olaylar henüz bilimin cevaplayamadığı-açıklık getiremediği şeyler olabilir. biz üç boyutlu mekan algısının yanı sıra zamanı da hissediyoruz. buna uzay-zaman sürekliliği deniyor. mesela ses: kulakalrımız 20-20.000 hertz arasını duyabiliyor peki öncesi ve sonrasında ses yok mu? var. matematik yalnızca belirli değerleri sembollerle ifade etmemize ve doğadaki olayların gidişatını tahmin etmemize yarıyor peki hesaplayamadıklarımız? lucy filminin sonunda bunu çok güzel özetler. evrende yalnız mıyız? sorusuna the contact-mesaj filmi çok güzel bir açıklama getirir. aynı şekilde interstellar filminde de ışık hızı ve uzay-zaman sürekliliğinin ne kadar relativ olduğu çok güzel anlatılır. üçünü de izlemeni öneririm bakış açın tamamen değişecek.
0
hatasızcoololmaz
(30.11.14)
@hatasızcoololmaz
Izledim:) Fakat arkadaslarin bahsettigi (bircok noktada benim de katildigim) seyler farkli. Evrenin bilinen yasalariyla aciklanamayan bir sey icin "mucize" deyip gecmeyiz, aciklamasini bulana kadar yorum getirmeyiz sadece. Ama mutlaka evrenin var olan yasalari dahilinde gerceklesitigini kabul ederiz.
Yani olay da bu zaten, mutlaka bir aciklamasi vardir herseyin, mesele aciklamayi yapabilecek kadar evreni tanimak. Yani evren "hokus pokus" yapmaz diyoruz.
0
🌸delifaruk
(30.11.14)
@delifaruk

evet aynı iz üzerindeyiz dostum. heisenberg 20. yüzyılın başlarında belirsizlik ilkesini bulana kadar herhangi bir cismin aynı anda iki yerde birden bulunamayacağına kesin gözüyle bakılıyordu. ama buldu işte! elektronlar o kadar küçük kütleli (meşhur milikan yağ damlası deneyiyle hesaplanmıştı) ve o kadar hızlıydı ki çekirdek etrafında sabit bir yörünge yerine elektron bulutu oluşturuyordu. yani aynı anda birden çok noktada bulunabiliyordu. atom mesela çekirdek(proton+nötron) ve elektron katmanları haricinde %99 u boşluk! evet bildiğin boş-yok! peki sen-ben-evren-her şey bu %99 u boşluk olan şeyden nasıl oluştuk?

biz binlerce yıllık bilimsel birikimimizle henüz kendi gezegenimizi çözebilmiş değiliz.geçenlerde karayip denizinde 400 santigrat derecede yaşayabilen karides türü bulundu! mesela turritopsis nutricula diye bir deniz anası türü keşfettiler. hayvan koşullar yetersiz olunca kendi biyolojik saatini geriye alabiliyor! yani teknik olarak ölümsüz!

evet evren hokus-pokus yapmaz biz sadece cevapları geç buluyoruz.
0
hatasızcoololmaz
(30.11.14)
(1)

olmazsa olmaz dediğiniz koku veya kokular

AWD
uzun süredir kullandığınız, satın alırken" zaten sürekli kullanacağım" deyip pahalıysa bile paraya kıydığınız, belki ikisini üçünü birden gözünüzü kırpmadan aldığınız koku nedir? herhangi bir kolonya , aftershave, parfüm , vb. olabilir.Geçenlerde deneyip memnun kaldığınız yeni bir şeyi sormuyorum,uz
uzun süredir kullandığınız, satın alırken" zaten sürekli kullanacağım" deyip pahalıysa bile paraya kıydığınız, belki ikisini üçünü birden gözünüzü kırpmadan aldığınız koku nedir? herhangi bir kolonya , aftershave, parfüm , vb. olabilir.
Geçenlerde deneyip memnun kaldığınız yeni bir şeyi sormuyorum,uzun yıllardır tüketim listenizde adeta demirbaş olan,kemikleşmiş, odanızda belki de hiç açılmamış 2-3 şişesi/paketi bulunan şeyleri soruyorum.
örneğin old space ın aftershave i.
caps:
n1.sdlcdn.com
0
AWD
(29.11.14)
Dior Homme Intense.

Ölene kadar kullanırım gibime geliyor.
0
angelus
(29.11.14)
(11)

yunan istanbul'a konsantinopolis deyince kızıyoruz ama

pescador
biz skopje'ye üsküp diyoz, alexandropoli'ye dedeağaç diyoz? niye? farklı şeyler mi bunnar, benim gözden kaçırdığım bi detayı mı var? yoksa hıyarlığımızdan, ikiyüzlülüğümüzden mi yapıyoz?
biz skopje'ye üsküp diyoz, alexandropoli'ye dedeağaç diyoz? niye? farklı şeyler mi bunnar, benim gözden kaçırdığım bi detayı mı var? yoksa hıyarlığımızdan, ikiyüzlülüğümüzden mi yapıyoz?
0
pescador
(29.11.14)
işimize geldiği için tabi ki.
"biz yapınca fetih, onlar yapınca işgal" mantığı da aynı sebepten var kültürümüzde.
0
norek
(29.11.14)
norek + 1

Ek olarak, "Kentin şimdiki adı olan İstanbul'un Konstantinopolis'ten türediği ya da Yunanca "εις τήν Πόλι(ν)" (/is tin boli/) yani "şehir'e" ve "şehir'de" kullanımının Türkçeleştirilmesiyle oluştuğu kabul görür."
tr.wikipedia.org
0
aychovsky
(29.11.14)
komik olan, o şehrin tarihini yok sayıp, konstantinapolis ismini günah keçisi yapanların, istanbul isminin de ''poli'' den geldiğini bilmemesi.
0
wilhelmwasmuss
(29.11.14)
yunanlılar konstantinopolis'i "bir gün yeniden alacağız" iç sesiyle söylüyor. bizim üsküp için falan böyle düşüncelerimiz yok. farkı bu.
0
tescillimarka
(29.11.14)
İstanbul'a Konstantinopolis denilince kızmak, tamamen bizim kompleksimiz. Burayı işgal edip Osmanlı'ya katan Sultan Mehmed bile Kostantiniyye diyerek şehrin adını kendi dilinde değiştirmeden telaffuz etmeyi seçmişken bize bok yemek düşer kanaatindeyim ben.

Ek: Ayrıca şehrin isminin resmi olarak İstanbul yapılması cumhuriyet dönemine denk gelir; posta teşkilatının kurulmasıyla birlikte İstanbul olmuştur. Yani öyle çok eski bir tarihi yok bu ismin.
0
angelus
(29.11.14)
Evet arkadaslarin da dedigi gibi istanbul kelimesi zaten konstantinopolis kelimesinden turemis bi kelime.
Istanbulun dedeagactan uskupden cok farki var bu arada. Istanbul tarih boyunca onemli bi sehir olmustur yunanlar icin arafan gecen 600 seneye ragmen bi uktedir. Avustralyadaki yunanlar bile iatanbulu geri alacagiz muhabbeti yapiyo dusun.
0
baldur2
(29.11.14)
fikrimce bir ekleme yapmak isterim;
skope ye üsküp denmesiyle
alexandrapoli ye dedeağaç denmesi arasında bi nüans farkı var temelde aynı ideolojinin ürünü tabiki ama
misal skope nin üsküp olması, scutari nin söylene söylene üsküdar olması gibi birşey.yani telafuz kolaylığının getirisi bir yerde,

fakat alexandrapoli nin dedeağaç olması; ve halen öyle bahsedilmesi bir mübadele şehri olduğunun ve bir zamanlar orada yunanca konuşsa da "müslüman" olan bi topluluğun var olduğunun vurgusunu sübliminalde verilmek istendiği yani sözün özü bu kullanımın resmi ideolojiye tabi türkleştirme politikasının bir ürünü olduğu söylenebilir.
kısaca günümüzde tüm milli devletlerin kuruluşu sırasında uyguladığı milliyetçi ideolojinin iki yüzlülüğünden evet.
0
gis
(29.11.14)
güzel tespit. bizim skimsonik halkın ezikliği işte. şimdi aklıma geldi bir arkadaşla bu yüzden kavga etmiştim. öye dedim diye terslemişti beni.
0
secilmis uye
(29.11.14)
Başkentimiz Constantinople u elbet alacağız bir gün.
0
Cursed Chico
(29.11.14)
türk insanı kompleksli çünkü tek sebebi bu.
0
take me rufee2
(29.11.14)
ben neden istanbul diyoruz demiyorum ki. elin oğlu konsantinopolis deyince çıldırıyoruz, niye şu an yabancı olan isimleri türkçeleştiriyoruz diyorum. yani işte üsküpmüş iskeçeymiş dedeağaçmış filibeymiş yani bunları böyle kullanmak adamlara terbiyesizlikmiş gibi geliyor bana açıkçası. sana yapılmasını istemediğini başkalarına yapma muhabbeti. çok ayıp ulan.
0
🌸pescador
(29.11.14)
(8)

haftasonu sıkılmadan izlenebilecek film önerisi ?

romayi kurtaran itfaiyeci
arkadaşlar son zamanlarda alttaki filmleri çok izledim ve beğendim. sizlerden bunlar ayarında böyle insanı hakikaten etkileyecek film önerileri bekliyorumshutter island (çok beğenmiştim mesela bunu)children of heaventhe stoning sorayaschindler's listthe secret in their eyesintouchablesfelonamerican
arkadaşlar son zamanlarda alttaki filmleri çok izledim ve beğendim. sizlerden bunlar ayarında böyle insanı hakikaten etkileyecek film önerileri bekliyorum

shutter island (çok beğenmiştim mesela bunu)
children of heaven
the stoning soraya
schindler's list
the secret in their eyes
intouchables
felon
american beauty (evet daha yeni izledim)
0
romayi kurtaran itfaiyeci
(29.11.14)
The Grand Budapest Hotel.
0
angelus
(29.11.14)
we need to talk about kevin
shame
0
exist is pretty
(29.11.14)
Black Swan
Looper
127 Hours
Predestination
Dallas Buyers Club
0
bira sisesi kapagi
(29.11.14)
Valla starda şuan süt kardeşler var.bence en güzeli o :)
0
sapkasiz cikmam abi
(29.11.14)
Pi
Gummo
İran yapımı bir filmdi galiba ama orjinal adını hatırlayamasamda Cennetin Rengi de olabilir
3:10 to yuma
0
Tears of Devil
(29.11.14)
fury, 1939 yapımı. küçükken seyretmiştim, epeyce de etkilenmiştim.

yemende somon avı, güzel ve eğlenceli bir romantik komedi gibi bir şey.

son of batman de fena değil.

the twilight samurai var, seibei'nin acıklı hayatı :(

tucker and dale vs. evil seyret, komik filan.
0
roboute guilliman
(29.11.14)
Detachment
www.imdb.com
0
seyduna6687
(29.11.14)
das leben der anderen
0
mek
(29.11.14)
(4)

bütün entry'leri tek seferde silmek

baba jo
hesap kapanmayacak ama bütün entry'ler silinecek, hepsiyle uğraşmadan bir yolu yok mu bunun?
hesap kapanmayacak ama bütün entry'ler silinecek, hepsiyle uğraşmadan bir yolu yok mu bunun?
0
baba jo
(29.11.14)
Yok. (Hesap kapanmayacak dediğiniz için görünmez yapma seçeneğini eledim.)
0
angelus
(29.11.14)
Uludağda bile var burda yok mu yav
0
emirkulu
(29.11.14)
yok. anca uğraşıp makro ayarlaman lazım.
0
xenophobe
(29.11.14)
Hesabı dondur giderken entrylerimi de gösterme gibi bir seçenek vardı.
0
ehti
(29.11.14)
(8)

Erkek İçin Ev Ayakkabısı

dokuz numara dort yildiz
Evde giyebileceğim, ayağımı sıcak tutacak bir ürün arıyorum. Terlik güzel ama pratik olmuyor, uzansam bacak bacak üstüne atsam çıkıyor, fırlıyor vs.var mı önerileriniz?
Evde giyebileceğim, ayağımı sıcak tutacak bir ürün arıyorum. Terlik güzel ama pratik olmuyor, uzansam bacak bacak üstüne atsam çıkıyor, fırlıyor vs.

var mı önerileriniz?
0
dokuz numara dort yildiz
(29.11.14)
angelus
(29.11.14)
mrvengeance
(29.11.14)
neferkitty
(29.11.14)
www.n11.com
şu bence
0
bluebey
(29.11.14)
"mes" al. çok ciddiyim. sen tam olarak mes'i tarif ediyorsun.

www.kadirterlik.com
0
dergus
(29.11.14)
mahnita
(29.11.14)
şu mes denen şeyi büyükbabam giyerdi yemin ediyorum. aynısını :)
yün çetik candır!
0
gis
(29.11.14)
Zara home veya marks & spencer mağazalarına bakabilirsin.
0
nbseynlemsz
(18.01.15)
(1)

HIIT @kondisyon bisikleti vol.2

polkaf
İlk sorumda @angelus ve @arnold 'dan yararlı bilgiler almıştım. Selam ederim tekrar. http://www.eksiduyuru.com/duyuru/858452/hiit-kondisyon-bisikleti sorusunun ardından internetten bi kaç sitede program buldum. Bir tanesini de 1 haftadır uyguluyorum. Süre toplamda 22 dakika. High intervalda kalp rit
İlk sorumda @angelus ve @arnold 'dan yararlı bilgiler almıştım. Selam ederim tekrar. www.eksiduyuru.com sorusunun ardından internetten bi kaç sitede program buldum. Bir tanesini de 1 haftadır uyguluyorum. Süre toplamda 22 dakika. High intervalda kalp ritmim bazen 170'i buluyor. Bisikletin direncini de arttırıyorum tabi. Fekat her zaman 170-180'i görmüyorum. Bisikletin nabız ölçerinin ne kadar doğru olduğunu da bilmiyorum bu arada. Soruma gelince, ekteki resimdeki süreler değişken ama high ve low interval'ların süreleri eşit. Bunun artısı eksisi var mı?
0
polkaf
(28.11.14)
Depar süresi çok dinlenme süresi az olmalı, bu biraz Tabata'ya giriyor gibi ama o da tam değil. Misal 1 dakika depar; 20 saniye dinlenme şeklinde yapın ilk etabı. Daha sonra depar dinlenme sürelerini ona göre değiştirirsiniz. 2. sette 3 dakika depar, 40 saniye dinlenme gibi. Nabız meselesine o kadar takılmayın; herkesin nabız aralığı kendine özeldir zira. Ben 180 aralığına 5 dakikada çıkarım bir başkası 40 saniyede, o baya değişken bir değer ama illa ölçeyim derseniz; nabzınızı 15 saniye ölçün, çıkan sonucu dörtle çarpın nabzının kaç olduğunu en kısa yoldan bu şekilde anlarsınız.
0
angelus
(28.11.14)
(9)

kelliğe giden evre

emreozb
moralim çok bozuk bugünlerde a dostlar. kurban oluyum üzerime biraz teselli fırlatın. kel kalmanın son aşamalarındayım ve her gördüğüm kel kalmayı çok az bir saç tutamıyla atlatmış adamın saçlarına bakıyorum ve diyorumki lan benimki bu kadar kalsada yeter bana ,yani felaket takmış durumdayım. ne zam
moralim çok bozuk bugünlerde a dostlar. kurban oluyum üzerime biraz teselli fırlatın. kel kalmanın son aşamalarındayım ve her gördüğüm kel kalmayı çok az bir saç tutamıyla atlatmış adamın saçlarına bakıyorum ve diyorumki lan benimki bu kadar kalsada yeter bana ,yani felaket takmış durumdayım. ne zaman biteceğini ne durumda kalacağını kestiremiyorum zira dayımların, amacamların dökülme tipleriyle hiç alakası yok ve hepsi gayet saçlı diyeceğimiz tiplerden.sizlerden öğrenmek istediğim bu tip düşüncelerle nasıl başa çıkıyorsunuz nasıl kendinizi teselli ediyorsunuz.

not 1 :26 yaşındayım, evliliğin gerekli olduğunu düşünüyorum ve bu gitgide azan özgüvensizlikle nasıl? bir kızla yollarımı birleştircem?
not2 :saç ektirirsin nolcak diyecek olan arkadaşlar saç ekimini asla düşünmüyorum sebebi ise ; bugüne kadar anlamadığım saç ekimi görmedim hepsinde illaki sırıtan biyerleri oluyordu.buda hoşuma gitmiyor.
0
emreozb
(28.11.14)
"bugüne kadar anlamadığım saç ekimi görmedim" bunda mantık hatası var dostum. Bunu bilemezsin.
0
mountaincat
(28.11.14)
Saç ekimi teknolojisi o kadar ilerledi ki, saç ekimi yapılan biriyle yapılmamış birini ayırt edemezsiniz. O derece. Onun dışında kel kalmış/kısmı kel biri nasıl teselli edilebilir bilmiyorum. Umarım kafa yapınız düzgündür, kalan saçları kazıtarak kısmen de olsa olumlu sonuçlar alabilirsiniz. Geçmiş olsun.
0
angelus
(28.11.14)
arkadaşım durumun ne kadar vahim bilemiyorum ama bi kaç tavsiyede bulunabilirim. zaten şu an denemekten başka çaren yok anladığım kadarıyla.

öncelikle, bi kavanoz zeytin yağına bir baş havanda dövdüğün sarımsağı karıştırıp bir hafta dinlendiriyorsun. iyice birbirine karışsın diye. sonra bu karışımı haftada bir veya iki kere saç diplerine iyice yedire yedire kafana saçlarına sürüyorsun.

bundan hariç, internette doğum kontrol ilacının solmuş çiçekleri, ağaçları yeşerttiğini araştırırsan göreceksin. bazıları bioblas şampuanının içine karıştırsada ben daha katkısız bebek şampuanlarına karıştırılmasını daha uygun buluyorum. sen bilirsin yine de.

yok uğraşamam dersen, özellikle ege çevresinde orjinal zeytinyağ sabunu satılır pazarlarda veya nerede satılıyorsa artık. öyle migroslarda satılan hacı şair zeytinyağlı sabunu gibi değil bunlar. çok köpürmez çünkü bileşiminde saflık mevcut olduğu için. bunu da kullanabilirsin.

bu yazdıklarım saç çıkartmayacaktır elbette ama var olan saçlarını kurtarmak için naçizane tavsiye.
0
vatandaş
(28.11.14)
kel kaldıysan kaldın, etrafta herkesin mükemmel saçı mı var? yok. sen neysen osun, böyle şeylerin özgüvenini sarsmasına izin verme. Sence bütün güzel kadınların yanındaki erkekler hep yakışıklı mı? değil. Ama eğer hayatını saçlarına takarak yaşarsan senin böyle bir şeye erişme şansın olmaz. Sen sadece saçından ibaret değilsin başka yönlerini geliştir, kültürlen, ilgi çekici bir insan haline getir kendini. Eğer böyle olursan karşındaki insan zaten o kadar takmaz bu duruma.
0
quamos
(28.11.14)
ahah dostum rahat ol senden beteri var. bak ben 31 yaşındayım ve 22'den beri nerdeyse kelim. bunu benden daha çok sorun eden birileri varsa oda ailemdi o zamanlar. yani saç önemli evet ama teselliye ihtiyaç duyulacak bir durum yok ortada. herşeyin doğalı güzel sen bırak saç ektirmeyi filan. boşver. kendine bu kadar çok sorun ediyorsan ektir tabide bence gereksiz. kelleşmeye başladığında saçlarını tamamen sıfıra vur. yani yanlardan çıkıp tepen kel kalınca devlet memuru gibi oluyor insan :)

bu arada karşı cinsle olan ilişkilerimde gayet normal. zaten sana hmm saçlarıda yokmuş bunun diye yaklaşacak kadından sana hayır gelmez. içini ferah tut. imaj tabi önemli ama işin sadece bir kısmı. dua et saçların yok ama beynin hala seninle.
0
bruceandwayne
(28.11.14)
sana direkt minoxil'i tavsiye ederim. fakat saçların dökülmüş ve yoklarsa mucize yaratmaz. minoxil bir ilaç sadece eczanelerde satılıyor. internetten ucuzunu sahtesini alma. düzenli kullan 1 ayda dökülme duruyor. 6-12 ayda sonucu göreceksin. kozmetik öneriler başka işlere yarayabilir ancak minoxil direkt bu iş için yapılmış bir ilaç 12 saatte bir 5 fıs. ben dökülmesin diye kullanıyorum. ha bu arada ilk 1 ay feci dökülecek sonra duracak

ayrıca: kadınlar saça bakmaz. onlar ergen takma onları.
0
andy kaufman
(28.11.14)
allah günah yazmasın da neler var neler

cdn.internethaber.com
0
icim urperiyor
(28.11.14)
Saçların sırma olsa bu sefer de takıntı sorası boyuna gelecekti mesele edecektin, boyun uzun olsa sıra mevki makama ya da cebinde ki paraya gelecekti yani demem o ki bu liste inan bitmeyecek ben takıntı yaptığım herşeyi bir şekilde elde ettim ama liste bitmiyor bir yerden sonra ulaşamayacagın şeyleri takıntı haline getirip kendi kendini eziyorsun mesela saçların gibi bu saatten sonra buna odaklanman sana bir şey kazandırmaz sadece özgüven kaybettirir
0
besirzade
(29.11.14)
Daha lisede tepe açılmaya başlamıştı benim, o sıralar üzülürdüm. 22 yaşında bildiğin keldim. Saçımı hep sıfır numara kestiriyordum, 4-5 yıldır kendim kesiyorum haftada bir, parıl parıl dolaşıyorum yani sürekli :)

24 yaşında evlendiğimde keldim. Ektirmeyi düşünmedim, belki erken döküldüğü için alıştım, çevremdekiler de böyle tanıdı ve alıştı.

" kelleşmeye başladığında saçlarını tamamen sıfıra vur. yani yanlardan çıkıp tepen kel kalınca devlet memuru gibi oluyor insan :)" buna da tamamen katılıyorum. Birkaç kez kazıt saçları, dene. Dökülme gözüne batmayacak o şekilde, kendini daha dinamik iyi hissedersin.

Bu şekilde bir kızla nasıl yollarımı birleştiricem diye düşünüp de özgüvenini daha da kırma, sen kendini beğenirsen herkes beğenir.

edit: Bu arada bu şarkı da benden "kel kalmayı çok az bir saç tutamıyla atlatmış adam"a gelsin :) www.youtube.com
0
crescendo
(29.11.14)
(23)

nabzın çok yüksek olması

rock n roll
selamlar, nabzım olması gerekenden çok fazla yüksek atıyor. hesapladık ortalama 70 gibi olması gerekirken şuan 88. dün 95 civarlarıydı. dinlenir vaziyette yani herhangi bir aktivite olmadığı halde böyle. sizce bu fark çok mu, doktora gitmem şart mı? özellikle doktor arkadaşlardan öneri bekliyorum.
selamlar, nabzım olması gerekenden çok fazla yüksek atıyor. hesapladık ortalama 70 gibi olması gerekirken şuan 88. dün 95 civarlarıydı. dinlenir vaziyette yani herhangi bir aktivite olmadığı halde böyle. sizce bu fark çok mu, doktora gitmem şart mı? özellikle doktor arkadaşlardan öneri bekliyorum.
0
rock n roll
(28.11.14)
kaç yaşındasın? bazı insanların nabzı normalde de hızlı atar. benim de 80-90 civarında dolaşır hep. çok yavaş atması veya çarpıntı halini alması(sürekli nabzını hissetmek gibi) dışında çok da bir sıkıntı olacağını sanmam.
0
nilmiye
(28.11.14)
100'ün üzerine çıkmadıkça ciddi bir durum yok.
çay, kahve, sigara, stres gibi etkenler yüzünden farklılık gösterebilir.

edit: hesapladım benimki de 88 çıktı. son bir saat içinde kahve ve sigara içmiştim. 26 erkek.
0
bira sisesi kapagi
(28.11.14)
30 yaşındayım
0
🌸rock n roll
(28.11.14)
uzun dönemli hareketsizlik nabzı yükseltir. kanın vücuda dağılmasına kaslar da yardımcı olur çünkü. hareket olmayınca kalp daha fazla çalışır. antrenmansızlığın nabzın yüksek seyretmesinde rolü olabilir. doktor değil sporcuy(d)um.
0
uykusunu yakalayan adam
(28.11.14)
Dinlenme halindeyken o civarda olması fazla. Sınır 100 fakat bu sınır bile sınırın üstü kabul edilir esasında. 90'ın üstü risk teşkil eder. Amerika'da sınır 70 olarak kabul edilir. Bu nabız aralığı bugünlük böyleyse problem olmaz ama genel seyri bu şekildeyse doktora gitmenizde fayda var.
0
angelus
(28.11.14)
Kalbin "zayıf" kaldığına işaret ediyor. Spor yapmalısın.
0
arnold schwarzeneger
(28.11.14)
bizim yaşlarımızda 65-70 normal kabul ediliyor diye biliyorum. spor hocası söylemişti.

doktora gidip ekg çektirsen iyi olur bence.
0
m e l t e m
(28.11.14)
tansiyonun düşük olabilir. anksiyete olabilir. pulmoner bir rahatsızlığın olabilir. kilolu olabilirsin.

tansiyonun, psikolojik durumun normalse, pulmoner bir rahatsızlığın olmadığına eminsen normale çekmek için düzenli spor yapman lazım.
0
seksen9
(28.11.14)
Benim de öyle... Nabzının düşük olmasını istiyorsan sporla düzenleyebilirsin.
0
lcha
(28.11.14)
Eger bir sikayet yoksa (nefes darligi, carpinti vs), tansiyon da normalse endise edilecek bir durum yok bence. 60-100 arasi normaldir, her sey normalken ust sinira yakinsa arnold'un dedigi gibi sporsuzluktan, kalbin kucuk olmasindan kaynaklaniyor olabilir. Sporsuz kalp bir seferde yeterince kani pompalamakta gucluk cektigi icin sayiyi artirir, profesyonel sporcularin ise siklikla nabzi 60in altindadir.

O yuzden evet spor iyidir.
0
gibicibicis
(28.11.14)
sex'nnine ve bicibici, niye tiroid demediniz lan?

arnold abi biliyo bu işleri.
0
compadrito
(28.11.14)
angelus,

www.heart.org
0
compadrito
(28.11.14)
Compadrito, hipertiroidi kendisini genelde sadece normal sinirin ustu civari bi nabizla gostermez, baska bulgular da olmali bunu dusunmek icin. Dedigim gibi o durumlar yoksa endiselenecek durum henuz yok, ama ek baska sikayetler varsa bi dahiliyeye gitmek gerekir tabi. (Sicak basmasi, kilo kaybi, ishal, gozlerde dışari siskinlik, carpinti, tansiyon yuksekligi vs vs)
0
gibicibicis
(28.11.14)
bicibici, hastalık yoktur, hasta vardır. hastalıklar, seni kandırmak için farklı şekillerde gelir karşına.
0
compadrito
(28.11.14)
kendimde herhangi bir rahatsızlık hissetmiyorum. sadece uykuya çok meyilliyim ve sinirli olduğumu hissediyorum. tansiyonum 11'e 7 çıktı az önce. nabzım 84'dü. tansiyonum genelde bu şekilde çıkıyor.
0
🌸rock n roll
(28.11.14)
Compadrito, e tabi orasi suphesiz hocam. Ama benim onerim biraz daha bu durumu takip edip (patolojik bir nabiz hizi bile ortada yokken) hizda artma veya duzelmeme durumunda bi kontrole gitmek olurdu yine de.
0
gibicibicis
(28.11.14)
bi de bu qız abuk sabuk diyetler yapıyo arada bir. qızım yol yürü biraz, abuk sabuk diyetler yapma.
0
compadrito
(28.11.14)
compadrito, haklısın. yapıyorum öyle saçma diyetler :)
0
🌸rock n roll
(28.11.14)
enee ben bu bildirimleri atlamışım. @compadrito abi o konuya gelmediğimden bilmiyom :D bu kadarcığıyla artislik yapıyom.

rocknroll uykuya meyilliyim dedin beni can damarımdan vurdun. trigliseridin kaç senin? ldl seviyeni ne zaman ölçtürdün en son?

uykuyu ben genelde kolesterole bağlıyom ondan sordum. diyet neyim yapıyosan da kahvaltıda doğal zetin yağına baharat neyim koy azcık ekmek ban. ekmek yemem diyosan salataya koy. zeytinyağı çok faydalı bak.

kimse yazmamış ben bi daha yazayım bari; spor yap :D hareket edebileceğin her şey için hareket et.
0
seksen9
(01.12.14)
seksen9, uzun zamandır test yaptırmadım.
0
🌸rock n roll
(01.12.14)
yaptırmadım diyor ya :D kızım cevap yazana kadar randevu alsana bi dahiliyeden. baksınlar her şeye. belki diyet yaparken mineral-vitamin yönünden de eksik kalmış olabilirsin.

kendine iyi bak. kiböpbye. aeo.
0
seksen9
(01.12.14)
seksen9, nabzın yüksek olmasının üşengeçlikle de alakası olabilir mi? :))
0
🌸rock n roll
(01.12.14)
olabilir tabi. kasların kan akışına yardımcı olmazsa kalbin napsın? yazık değil mi kalbine? 20 kişilik ailede tek çalışan olur mu? memnun kaygısızlığı bırak da yardımcı ol kalbine.

hem hareketsizlikle hdl'n düşer ldl'n yükselir. kolesterol birikti mi de halsizlik, uykusuzluk yapar.

nerde hareket orda bereket. hadi azcık egzersiz neyim yap. hava kötü değilse bi 20 dakka yürü.
0
seksen9
(01.12.14)
(6)

Rejimdeyim

tunc_
Rejimdeyim, rüyalarımda günlerdir rejimi bozduğumu görüyorum. Bilinçaltımda ne var? Niye bu rüyaları görüyorum ben?
Rejimdeyim, rüyalarımda günlerdir rejimi bozduğumu görüyorum. Bilinçaltımda ne var? Niye bu rüyaları görüyorum ben?
0
tunc_
(28.11.14)
her duyurun diyet üzerine. uzun zamandır diyet yapıyorsun kilo veremedin mi? veremiyorsan bu kadar diyete rağmen bişeyleri yanlış yapıyorsun ya da bir rahatsızlığın var. doktora gitmelisin. çok sıkı diyet yapmak da doğru değil, arada bir kendini rahat bırak. ben arada diyeti bozarak 30 kilo verdim.
0
rock n roll
(28.11.14)
Tavsiye istemiyorum sorumun yanıtını istiyorum. Çok şey mi?
0
🌸tunc_
(28.11.14)
Şeker tüketmek istiyorsun, bu isteğin rüyalarına kadar giriyor işte.
0
angelus
(28.11.14)
sorunun yanıtı benim soruna yanıtımın içinde zaten. sürekli diyet yapıyorsun, kilona kafayı takmışsın arada kendini rahat bırak. sürekli bu konuyu düşündüğün için rüyanda görüyorsun.
0
rock n roll
(28.11.14)
bilinçaltında rejimi bozacağın korkusu var.
0
kayranin kedisi
(28.11.14)
bence şöyle düşün :

''insanlar kanserle mücadele ediyor. ben rejimle mi mücadele edemeyeceğim''
0
aliyoni
(28.11.14)
(17)

sürekli tatlı yeme isteği ne bağımlılığı?

pescador
karbonhidrat mı, ŞEKER mi, eroin mi buna sebep olan şey tam olarak ne bağımlılığı acaba? diğer her şeyi kontrol altına alabiliyorum. hatta ve hatta korkunç miktarda şeker içeren bu meşrubatları bile dönem dönem kesebiliyorum problem yaşamadan. bol su içiyorum aklıma gelmiyor kola. ama bu tatlı kısmı
karbonhidrat mı, ŞEKER mi, eroin mi buna sebep olan şey tam olarak ne bağımlılığı acaba? diğer her şeyi kontrol altına alabiliyorum. hatta ve hatta korkunç miktarda şeker içeren bu meşrubatları bile dönem dönem kesebiliyorum problem yaşamadan. bol su içiyorum aklıma gelmiyor kola.

ama bu tatlı kısmını çözemiyorum. bir gün yemesem ertesi gün aklıma geliyor. zamanında doktorun tavsiyesi üzerine aldığım bir simit yastığım var. allah sizi inandırsın, az önce ona bakınca aklıma donut geldi oturup ağladım.

işin kilosunda ya da parasında değilim açıkçası. mevcut sağlık sorunlarım yüzünden işte diyabet olmaktan, sinirlerimin zarar görüp yürümemi tamamen engellemesinden, efendime söyleyeyim görme kabiliyetimi kaybetmekten korkuyorum. ama bu gidişle 30 yaşımı bile göremicem herhalde. hayır ben sigara da içtim, yemin ediyorum sigaraya bu kadar şiddetli bir bağımlılık geliştiremedim.

"baklavadan uzak duramıyorum" diye amatem'e gidicem döverler diye korkuyorum.
0
pescador
(28.11.14)
karbonhidrat dediğin şey de şeker zaten. ne sanıyorsun?
0
m e l t e m
(28.11.14)
hacıcım bi şey yediğin zaman sindirilmeye başlıyor vücudunda. sindirme süresince glikoz giriyor kanına. o kandaki glikoz oranını dengeleyesin diye insülin basıyorsun damarlara. bu kan şekerindeki kısa süreli artış/azalış da acıkma hissiyatına sebep oluyor.


tavsiye: glisemik indeks'i araştır, 55'ten düşük olan şeylerle beslenmeyi alışkanlık haline getir. bi hafta zorlanırsın sonra alışırsın.
0
reavelyn
(28.11.14)
biliyorum da isim olarak soruyorum. yani sürekli tatlı yemek isteyen birinde bağımlılığı olan şey nedir. hakkında bilgi almak, kendi çapımda araştırma yapmak için soruyorum. karbonhidrat bağımlılığı olarak mı incelemeliyim yoksa başka bir şey mi. ondan şeyettim.

@reavelyn, çok denedim. değil bir hafta, iki hafta yaptığım da oldu. SAĞLIKLI OLMAK NE GÜZEL deyip bir kase çorbayla 3 gün gidecek kadar tok hissettiğim dönemler oldu. ama sonra PASTA MI LAN O diye bir giriştim, komalık olana kadar yedim. sonra hoop tekrar aynı şey. komple vücuttaki kanı değiştirmem lazım herhalde benim. bilmiyorum.
0
🌸pescador
(28.11.14)
shejia
(28.11.14)
pesca başgan bi video vardı dur bulucam. onu izle.


baya araştırdım, biraz uzun bi video, sabret izle. niye yememen gerektiğini baya net anlatıyor bu:

www.youtube.com
0
reavelyn
(28.11.14)
(Bkz: insülin direnci)

Anlatmaya üşendim. Bu konuyu araştır. Sebebi bu. Eminim.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(28.11.14)
arkadaşlar bu konu canımı çok sıkıyo benim de deliricem. yerken bi heyecanım yok mesela benim artık çünkü ezberimde tadı ve yemesem olmuyor. bağımlılık düpedüz ve ismi de vardır mutlaka.
0
hayırkaramuratbenim
(28.11.14)
uzak duracak bir şey yok yav, tadı mükemmel göm gitsin!
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.11.14)
evet insülin direnci var bende. peki insülin direnci olanlar hiç şeker hastası olmaksızın bir ömür süremiyorlar mı ki? neredeyse hiç şeker tüketilmese vs. spor yapılsa ne bileyim..
0
hayırkaramuratbenim
(28.11.14)
ben de senin gibiyim. her yemekten sonra tatlı yemek zorunda hissediyorum kendimi.
ancak 3 haftadır ağzıma tatlı veya şeker koymadım.
muhtemelen eleştiri lincine tutulacağım ama yine de söyleyeyim. Dukan diyeti yaptığımda bu isteği çok daha rahat kontrol edebiliyorum. 1-2 gün içinde yemekten sonra tatlı isteğim tamamen ortadan kalktı. canım bir şey atıştırmak istediğinde peynir falan yiyorum. Dukan bittikten sonra yavaşça karatayvari bir düşük glisemik diyete geçmeye çalışacağım inşallah ama başaramazsam eski alışkanlıkların çabucak geri geleceğini biliyorum.
0
chavezding
(28.11.14)
bir miktar tarçın yemek (veya çaya çorbaya katmak) insülin dengesini ayarlıyormuş diyorlar. olan şöyle: yemeden duramıyom dediğin şeyler kan şekerini birden ve çok yükseltiyor. mesela senin durumunda olmayan biri kan şekeri seviyesi 3 iken (sayıyı uydurdum, 10 azami miktar gibi düşün) doygunluk hissetmeye başlıyosa, sen kendini tatlıya alıştırmaya başladığın anda çıtayı yükseltmeye başlıyosun ve yediğin tatlılar kan şekeri 8-9 olmadan doymamaya başlamana sebep oluyo. kan şekerine o seviyeye çeken şeyler de sadece tatlı diye isimlendirilen şeyler olduğundan, 10 ekmek de yesen o doyma noktasına ulaşamıyosun.
kendini 3-5 ile doycak kısma geri çekmen lazım. o da zamanla olacak. paketli şeylerden habur cuburlardan uzaklaşsan gerisi gelir. ama bu bir çeşit bağımlılık gibi, yani yoksunluk hissi olmadan atlatamazsın herhalde.
0
dafaiss
(28.11.14)
Mucizevi bir formül yok. 1 hafta sıkıntı çekecek ve HİÇ tüketmeyeceksin. Tatlıyı kesip tam tahıllı ekmek de yemeyeceksin. Sadece et, yeşil sebze, yumurta ve kuruyemiş tüket bir hafta. Son aramayacaksın.
0
arnold schwarzeneger
(28.11.14)
karbonhidrat bağımlılığı diye araştırabilirsin, evet.
arnold +1 ama sana 1 hafta yetmez. 1 hafta sonra "ee hala gözümün önünden donutlar uçuşuyor" deme ihtimalin var. biraz daha uzat süreyi... okur bakarsan 21gün derler bir bağımlılıktan kurtulmak için uzak kalınması gereken süreye. bu tabii kişiden kişiye değişiyor. bir de insülin direnci baktır istiyorsan bir ara. bir o kaldı sanırım baktırmadığın:)
bir de ben mens. dönemlerindeki tatlı krizimi kırmak istediğimde yağ tüketimimi biraz artırıyorum. peyniri yağlı, bademi kavrulmuş yiyorum, salataya biraz daha fazla zeytinyağı ekliyorum vs. her zaman işe yarar. bunu da bir deneyebilirsin.
özetle: yağı artır, kendini aç bırakma, et ye, sebze ye, su iç.
0
icemint
(28.11.14)
Söylemeyi unutmuşum. icemint +1.

Karbonhidrat yerine yağ koy. En önemli kısmı bu.
0
arnold schwarzeneger
(28.11.14)
şeker ve uyuşturucular beyni aynı şekilde stimule eder. Sarıldığımızda, uyuşturucu aldığımızda ya da tatlı bir şey yediğimizde kısaca haz alıcı aktivitede bulunduğumuzda beyin dopamin salgılar. Beyindeki haz noktalarının bu şekilde harekete geçmesi, bizi uyuşturuculara ya da şekere bağımlı yapıyor. Obezlerde, bağımlılarda dopamin reseptörleri az olduğu için daha fazlasına ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden şekerli bir şey yediğimiz zaman daha keyifli oluyoruz.

Daha fazlası için --> mic.com
0
küçük kara balık
(28.11.14)
insulini de kontrol ettirdim, hicbir sorun yok. ulan testlere gore her sey normal ama ayakta duramiyorum, tip dunyasini trolluyorum resmen
0
🌸pescador
(28.11.14)
Karbonhidrat/şeker bağımlılığı insülin direnciyle paralel bir şey değildir. Şeker tüketme isteği şeker tükettiğin sürece vuku bulur. İnsülin direnci daha farklı bir şey; kaslarındaki hücrelerindeki glukojen depolarının sürekli dolu olması nedeniyle bu hücreler insülinin salgılanmasına duyarsız kalıp fazla şekerin depolanmasını engeller ve şeker sürekli kanda dolaşır. Bu da sürekli insülin salınımına, haliyle sürekli şeker tüketme ihtiyacı hissetmene neden olur.

Lakin bununla birlikte, insülin direnci oluşmasa da, sürekli şeker tükettiğin için kanında aynı şekilde yüksek oranda şeker bulunur. O da aynı şekilde sürekli şeker tüketme hissi yaşamana neden olur.

1. durumdaysan; egzersiz ve arkadaşların dediği gibi karbonhidrattan (Özellikle basit karbonhidrat) uzak bir beslenmeyle bu işten kurtulursun.

2. durumdaysan; karbonhidrattan (Özellikle basit karbonhidrat) uzak bir beslenmeyle bu işten kurtulursun.
0
angelus
(28.11.14)
(19)

çayı şekersiz içmek

gnl rkn
selam kendimi bildim bileli, cayı sekerle ictim ( 35 yaşındayım ) şekersiz ic; cayın tadını alırsın dediler diye çayı sekersiz icmeye başladım, fakat çaya şeker atmayalı 3 hafta olmak üzere ben hala alışamadım,günde her öğün 3 bardak cayı garanti icmeme rağmen şekeri sanki yeni bırakmışcasına cayın
selam
kendimi bildim bileli, cayı sekerle ictim ( 35 yaşındayım ) şekersiz ic; cayın tadını alırsın dediler diye çayı sekersiz icmeye başladım, fakat çaya şeker atmayalı 3 hafta olmak üzere ben hala alışamadım,günde her öğün 3 bardak cayı garanti icmeme rağmen şekeri sanki yeni bırakmışcasına cayın tadı kötü geliyor, taktik verin a dostlar nasıl icicem çayı şekersiz.......
0
gnl rkn
(27.11.14)
ben 4-5 yldır şekersiz içiyorum çayı. 1 hafta da alıştım ama çayın yanında arada şekerli bişiler yiyince güzel oluyo. bisküvi filan. bide öle dene. yaş 28_m_ist
0
spirit crusher
(27.11.14)
Bunun bi taktiği yok, şeker kullanmayı bırakıyorsunuz öyle devam ediyorsunuz. Şimdi bal katın falan diyenler olur ama o da bildiğiniz şeker. Böyle devam.
0
angelus
(27.11.14)
biraz daha açık için. zira şekersiz olunca daha da acı geliyor tadı.
0
nereye bu gidis
(27.11.14)
beynın alıskanlıkları degıstırmesı bırazcık zaman alıyor 28 gunde duzeltecektır. ha gayret.
0
denne
(27.11.14)
Azatarak birakabildigim tek sey sekerdir. Bi kere cayin tadi boktan onu kabul edeceksin tadi icin icmiyoruz biz onu. Acik icersen daha kolay olur
0
divit
(27.11.14)
alış bak güzel olacak. ha sonra tek şekere bile tahammül edemeyeceksin.
0
devorgilla the gunslinger
(27.11.14)
doğrudur.

bizim arkadaş da bir gün tuttu ben şekersiz içeceğim diye.
sonra da hep şekersiz içti.
1 tane atınca bile çok şekerli oluyor diyordu.
0
yapma volkan
(27.11.14)
bu yaştan sonra kasma bence, tadını nasıl alıyorsan öyle iç.

ben 21 yaşındayım kendimi biledim bileli çayı şekersiz içerim, ıyy bu çay şekersiz, ıyy bu bunun tadı ne biçim dediğim de olmadı hiç, içgüdüsel bir şey bu sanırım.
0
iron nick
(27.11.14)
1-2 hafta daha dayan. sonra ağzına şekerli bir şey girince direkt miden bulanıyor.
0
washe
(27.11.14)
şekeri gittiği için kötü demlenmiş ya da bayatlamış çayları tespitte ustalaşmışsın abi.
0
namus ninjası
(27.11.14)
çok doğru karar! tebrikler! alışırsınız merak etmeyin.
0
compadrito
(27.11.14)
bence alışkanlık meselesi ya çaykolik biriyim ve geçen seneden beri çayı şekersiz içiyorum ama hiç de denilen gibi alış bir daha şekerli içemeyeceksin vs olmadı uzuun zamandır ilk defa geçen gün 1 küp şeker attım çaya tadı enfes geldi nasıl özlemişim o halini anlatamam.
0
kırıkkafa
(27.11.14)
ben yıllardır şekersiz içerim açık çay iç daha güzel oluyor demli olunca zehir gibi oluyor.

Biraz daha dayan sonra tek şekerli içince bile şerbet içiyormuşsun gibi olacak.
0
basond
(27.11.14)
aromalı çaylar içmeyi deneyebilirsiniz, bergamot, earl grey, kusmi tea gibi. ya da, demliğe 1 adet karanfil atmayı deneyebilirsiniz. aroma olunca çayın acılığı kayboluyor.
0
kullanıcı adı
(27.11.14)
Şeker attığın zaman içtiğin şey çay olmuyor ki. Şeker tadı geliyor. Şeker çok baskın, düz besin, zararlı, gereksiz enerji, gereksiz kalori. Şekerin tadı da güzel değil. Bak düşün mesela çikolata tadı düşün, bir de düz şekerin tadını düşün. Aklını tamamen boşalt ve şekeri özümse. Şekerin fiziksel özelliklerini, kimyasal özelliklerini, yapım sürecini, içindeki "DÜZ ENERJİ, DÜZ BENZİN, 0 FAYDA" ruhunu hisset. Aslında ne kadar dandik bir şey değil mi? Yağ bile daha iyi şekerden. Bu anlamda kaliteden bahseden bir insan asla şeker kullanamaz. Takım elbise giyip altına naylon acliclas yazan ayakkabı giymek gibi birşey çaya şeker atmak.
0
e_rsin
(27.11.14)
Bunu bana anlatma dostum. Maksimum 2 sene öncesine kadar ince belli bardağa 6; kupaya ise minimum 8 şeker atıyordum.

Kusma işleminiz bittiyse devam edelim.

1 senedir tamamen şekersiz içiyorum. Bunu şekeri önce 6'ya, sonra 4'e, sonra 3'e, sonra 2'ye ve 1'e indirerek ve çayın rengini de biraz açarak başardım. Çok ciddi söylüyorum, şu an tek bir şeker atsam bile çok iğrenç geliyor. Şehir efsanesi değilmiş yani, bizzat gerçeğin ta kendisi.

Yavaşça azaltmayı dene; çayının rengini de birazcık açıver. Kolay gelsin.
0
pandispanya
(27.11.14)
Ben de 3 ay şekersiz içmeye uğraştım; çayın tadını alamadığım gibi, aldığım tattan nefret edip komple çayı bıraktım bir ara. Böyle işkence olamaz. Şimdi sadece kahvaltıda bir bardak ve şekerli içiyorum. Gavurların "sweettooth" dedikleri cinstenim, bana saleple gelin.

Şeker koymamak istersem de çaya süt ve çubuk tarçın ekliyorum. İngiliz asilzadesi gibi küçük parmağımı kaldıra kaldıra içiyorum. Öyle daha zevkli oluyor. Arada "Alfonso! Charlotte kahvaltıya inecekti, merdivenlerde Bay General alıkoymuş olsa gerek. Ona bir şeri hazırla!" falan diyorum.
0
aychovsky
(27.11.14)
Birden başlama. Ben neredeyse aylara yaymıştım. Her defasında azıcık eksiltiyor ve bir sure boyle içiyordum. Niye o kadar kararlı davranmışım sahi? Neyse boyle boyle bıraktım şekeri tamamen.
Çay faydalı bir sıcak içecek, iyi demlendi mi lezzetine de doyum olmaz. O haliyle içmeye değer. Daha az içmeye başlarsan da bir şey kaybetmezsin fazlası da zarar zaten.
0
yarmasimo
(27.11.14)
ben yıllardır şekersiz içiyorum ki görseldeki bardakta 2 şekerli içerdim, taviz vermezdim. şimdi şekerliyi çook nadir içiyorum, canım istemiyor. zamanla alışacaksın. zaman tanı kendine. bırakamıycam gibi düşünürsen zaten bırakamazsın, psikolojik biraz da.
0
bradshaw
(28.11.14)
(3)

A vitamini içeren bir ilaç adı okutan mı, r okutan mı

secilmis uye
öyle bir şey. Eczanelerde satılıyormuş nedir bunun adu? okutan diye yazdım hiçbir şey çıkmıyor. re okutan dedim yine çıkmadı.not: kullanmıcam sadece ismi gerekiyor.teşekkürler.
öyle bir şey. Eczanelerde satılıyormuş nedir bunun adu? okutan diye yazdım hiçbir şey çıkmıyor. re okutan dedim yine çıkmadı.

not: kullanmıcam sadece ismi gerekiyor.

teşekkürler.
0
secilmis uye
(27.11.14)
Roaccutane.
0
angelus
(27.11.14)
la noix
(27.11.14)
teşekkür ederim :)
0
🌸secilmis uye
(27.11.14)
(5)

Şef Bıçağı

m murphy
Şunu kullandım çok memnun kaldım, bu marka harikadır dediğiniz şef bıçaklarından örnek verebilir misiniz?
Şunu kullandım çok memnun kaldım, bu marka harikadır dediğiniz şef bıçaklarından örnek verebilir misiniz?
0
m murphy
(27.11.14)
Bütçe konusunda sıkıntı yoksa: www.bicakcim.com

Bütçe konusunda sıkıntı varsa aynı markanın diğer bıçakları da oldukça kaliteli.
0
angelus
(27.11.14)
pirge'nin sitesinden de söyleyebilirsiniz. biz classic modelini kullanıyoruz, memnunuz.
0
nilmiye
(27.11.14)
pirge+1

daha önce sormuştum. arkadaşın önerisine istinaden Metro'dan aldım bir tane. 30 TL civarındaydı yamulmuyorsam. Gayet memnunuz.

eksiduyu.ru
0
sentence
(27.11.14)
şef bıçağı bir defa alınır. zwilling, wüsthof alamıyorsanız, victorinox, solingen onlar da olmuyorsa ikea'ya bakın.
0
ytse jam
(27.11.14)
aboutablank
(27.11.14)
(4)

Pirincin en iyisi, sağlıklısı?

karabasun
MilletKilo almak icin gittigim diyetisyen, gunde 2 bucuk bardak yani 600 ml civarı tereyağlı pirinç pilavı yememi istiyor. İki gündür bunu uygulamaya çalıştım ve midemde bir çuval patates varmış gibi oldum. Öyle bir şişkinlik oluyor, gece yatmaya yakın bir nebze düzeliyor.Madem bunu yiyeceğiz, pirin
Millet
Kilo almak icin gittigim diyetisyen, gunde 2 bucuk bardak yani 600 ml civarı tereyağlı pirinç pilavı yememi istiyor. İki gündür bunu uygulamaya çalıştım ve midemde bir çuval patates varmış gibi oldum. Öyle bir şişkinlik oluyor, gece yatmaya yakın bir nebze düzeliyor.

Madem bunu yiyeceğiz, pirincin ve tereyağının en iyisi, sağlıklısını nereden alım da yiyelim? Marka yada market adı söyler misiniz?

Ayrıca kolay hazmedilmesi için üzerine ne serpeyim?
0
karabasun
(27.11.14)
pirincte arsenik var, hem de sadece turkiye degil dunyadaki pirinclerin cogunda arsenik biriktigi bulundu. onun yerine bulgur yemeni tavsiye edebilirim.organik marketlerden alisveris yapabilirsin. bu arada yurt disinda bulgur diye birsey yok, o yuzden koylu amcanin sattigi bulgur zaten %100 organik, hem ucuza gelir sana hem saglikli.
0
kurbanlik koyun
(27.11.14)
Diyetisyeniniz diğer tüm diyetisyenler gibi şekeri dayamış kilo almanız için. Herhangi bir pirinci yiyebilirsiniz; hepsi aynı. Tereyağını da köyde kasabada bir tanıdığınız varsa, ya da tanıdığı olan birini tanıyorsanız onlardan alın. Market tereyağları %90 oranında margarin. Gerek yok yani.
0
angelus
(27.11.14)
gene bir diyetisyen komikliği, kolaylığı, daya karbonhidratı şeker tavan ileride muhtemel şeker hastalığına davetiye, pirincin sağlıklısı yok, baldo pirinç ye lezzetli, bulgur kilo yapmaz çok yersen kabız olursun. tereyağını köyden getirt hazır almayın. ama bunlar hep sağlıksız şeyler sizde biliyorsunuz. yukarda yzmış arkadaş zaten.
0
bal dok yala
(27.11.14)
Karbonhidrat alımı yapılacaksa baklagil en iyi tercih olur. Diyetisyene para verme.
0
arnold schwarzeneger
(27.11.14)
(3)

Cok kahve ictim, gene de uykum var

kurbanlik koyun
Bugun iki kocaman kupa dolusu kahve ictim, ustune bir espresso shot ictim. Hala daha kafami kaldiramiyorum. Deli gibi uykum var, eve getirdigim isimi de yapamiyorum bu yuzden. Dun 8 saat kadar uyumustum, gec kalktim. Neden boyleyim simdi? Saglikla mi ilgili birsey yoksa psikolojik mi?not: elimdeki i
Bugun iki kocaman kupa dolusu kahve ictim, ustune bir espresso shot ictim. Hala daha kafami kaldiramiyorum. Deli gibi uykum var, eve getirdigim isimi de yapamiyorum bu yuzden. Dun 8 saat kadar uyumustum, gec kalktim. Neden boyleyim simdi? Saglikla mi ilgili birsey yoksa psikolojik mi?

not: elimdeki isi severek yaptigim soylenemez, ama icimden film izlemek, ne bileyim, hicbirsey yapmak da gelmiyor. Normalde isten kaytarmak icin evi bile temizlerdim, simdi kolumu kaldirmak istemiyorum.
0
kurbanlik koyun
(26.11.14)
Kafein toleransı gelişmeye başlamış olabilir.
0
angelus
(27.11.14)
Doktora bir gidin derim. Halsizlik birkac seyin habercisi olabilir.
0
jjwa
(27.11.14)
piskolojik bence. ucundan baslasan devami gelir gibili.
0
dark dante
(27.11.14)
(20)

Günde 4 litre kola içiyor yarım kuzu yiyorum

anonymice
Kuzu kısmı yalan tabi.:)Çok feci bağımlı oldum kolaya. Ne yapmalı?
Kuzu kısmı yalan tabi.:)

Çok feci bağımlı oldum kolaya. Ne yapmalı?
0
anonymice
(26.11.14)
mideni eline alınca bırakırsın
0
rock n roll
(26.11.14)
neydi o laf?

sakin ol ve o şişeyi yere bırak.
0
mea maxima culpa
(26.11.14)
she was my baby
(26.11.14)
light içiyom ama ben /)
0
🌸anonymice
(26.11.14)
yıl olmuş 2014 hala kola içenler var...
0
buzdagi
(26.11.14)
gcube.milliyet.com.tr

kanka sodayla sulandır. sıpraytı ben öyle içiyorum. çok duru olursa hem tiskinirsin belki. tiskinme dedim de, aslında kolana biri sen görmeden izmarit atsa ve sen de içsen bırakırsın hemen oracıkta gibime geliyor.
0
namus ninjası
(26.11.14)
Oda arkadaşım günde 3 litre içiyordu, şimdi sabahlara kadar mide ağrısı ile boğuşuyor. Şimdiden geçmiş olsun.
0
cetoxim
(26.11.14)
sene olmuş 2014 hala kola içme ice tea diyenler var amk çok farklı bi şey sanki.

ölürsün abi içme günde 4 litre. bak su iç. valla. su içince hem midede yer kalmıyo hem de ağzının tadı suya alıştığı için kola falan çok ağır şekerli geliyo. normalde bu süreç uzun sürer. ama su içersen bir günde bile fark edersin.

kola kolay ulaşılabildiği için çok masum görünüyo ama berbat bi şey.
0
pescador
(26.11.14)
light içiyorsan sorun yok genco. yardır gitsin
0
razvan rat
(26.11.14)
iyi çocuktu.
0
spirit crusher
(26.11.14)
Amatem'e gidicem rehabilitasyona.

www.youtube.com
0
🌸anonymice
(26.11.14)
kolayı bırakmak için canın kola istedikçe su içmeyi dene
ama kesinlikle bırak
0
basond
(26.11.14)
Kola bağımlılığı değil şeker/karbonhidrat bağımlılığı. Çözümü, tüm bağımlılıklarda olduğu gibi içmemek. Geçmiş olsun.
0
angelus
(26.11.14)
şimdi tekrardan geldim.

merhaba ben mmc. ben de bir kola bağımlısıyım. eskiden ben de günde x litre diyet kola içiyordum. bir kaç defa bıraktım. sonra geri dönüş yaptım. (uyuşturucu bağımlılığı gibi yeminle) sonra 4-5 sene oldu tamamen bıraktım.

diyet kola içmek de çok tehlikeli. neden? çünkü içinde ne olduğu bilinmeyen kimyasallar var. bunlar kanserojen maddeler. ayrıca içinde şeker olmadığı, ancak o maddeler vücudu şekermiş gibi kandırdığı için şeker alıyor gibi oluyorsun. artı içindeki asit de tehlikeli.

nasıl bıraktığımı anlatayım. belki faydası olur sen de yararlanırsın.

önce 1-2 ay gazoz içtim kola yerine. sonra da limonata içtim. en son onu da bıraktım.

şimdi sadece günde 1-2 adet maden suyu içiyorum. sıcak günlerde maden suyu-limon suyu-buzla çok güzel bir içecek yapıyorum. dışarda yemeklerde, restoranlarda da çok güzel oluyor bu.

lütfen kola ve diğer asitli içecekleri ve de şekerli meyve sularını bırakın. sağlığa çok zararı var bunların. obezite, diyabet, kanser aklınıza ne gelirse bu zararlı-kimyasal dolu beslenme şeklinden ortaya çıkıyor.
0
mea maxima culpa
(27.11.14)
çocuğun olmaz
0
icim urperiyor
(27.11.14)
Çocuğun olmaz +1
0
phoenixboy
(27.11.14)
çay iç.
0
rygard
(27.11.14)
beyefendiye insülin gönderelim
0
namus ninjası
(27.11.14)
yavaş yavaş azalt, 1 litreye düşünce küt diye bırak. bir daha hiç içme.
0
markasiz
(27.11.14)
Maden suyuna yönel.
0
arnold schwarzeneger
(27.11.14)
(9)

aşırı soğukta çok sıcak tutacak kıyafetle kalsak ölür müyüz?

pescador
ya çok komik ve acayip bi' soru, çekiniyom sormaya ama sormadan edemedim. çok merak ediyorum ben bu olayı. şöyle düşünün,hava sıcaklığının -50 santigrat derece civarında olduğu bir yerdesiniz. kışın en çetin döneminde irkutsk'ta falansınız mesela. akşam olmuş. yatacak, gidecek yeriniz yok. fakat böl
ya çok komik ve acayip bi' soru, çekiniyom sormaya ama sormadan edemedim. çok merak ediyorum ben bu olayı. şöyle düşünün,

hava sıcaklığının -50 santigrat derece civarında olduğu bir yerdesiniz. kışın en çetin döneminde irkutsk'ta falansınız mesela. akşam olmuş. yatacak, gidecek yeriniz yok. fakat bölge halkının süründüğü kremlerden sürmüşsünüz. 3-4 kat içliğinizi, üst üste kazaklarınızı, en sıcak tutan şahane montunuzu, 5 kat çoraplarınızla ya da her ne giymişseniz onun üzerine botunuzu çekmişsiniz. yüzünüz de korunuyor çok güzel bir şekilde. ağzınız, burnunuz, alnınız falan kah bereyle kah kar maskesiyle bi' şekilde kapatılmış.

bu şartlar altında, bir köşeye geçip oturan insan donarak ölür mü? soğuk, yavaş yavaş vücut ısısını düşürüp öldürür mü? yoksa montu, botu falan geçemediği sürece sıkıntı olmaz mı?

bana hareket etmezsek her türlü ölürüz gibi geliyo, ne kadar sıcak tutarsa tutsun. siz ne diyonuz?
0
pescador
(26.11.14)
donarsın.

eskimolar buzdan iglo yapıyor ayazı kesmek için hepsinin de üstünde hayvan gibi kürk var misal.
0
neferkitty
(26.11.14)
uyursan ölürsün.
0
new day new life
(26.11.14)
donarsın.
0
lcnkr
(26.11.14)
öyle bi yalıtmışın ki adamı kaplumbağ gibi barınağını da koymuşun üstüne. yaşar tabi bu haliyle. hiç hareket etmese de vücut ısısı yeter.
0
seksen9
(26.11.14)
üzerindeki kıyafetler senin vücut sıcaklığını koruyorsa yani o -50 derecenin sana olan etkisini kıyafetler kesiyorsa emekli olana kadar yaşarsın.

misal az evvel test içi yaklaşık 30 dk boyunca -30 derecede kaldım, korunaklı klimatik kıyafetler vardı üzerimde, değil 30 dakika 30 saat kalabilirdim, bir yerden sonra terlemeye bile başladım.
0
orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi
(26.11.14)
@orta saha, abi ciddi misin? nerdesin, sibirya falan mı? nasıl gidiliyo? buz hokeyini severim. avangard omskluyum. kiril alfabesini bilirim. suka blyat idi na huy diyebiliyorum. karlı havalarda kaza yapabilirim. rusya'ya layık bir vatandaş olduğumu düşünüyorum. ben de gelcem.
0
🌸pescador
(26.11.14)
bence vücut nefes alamadığı için terlemeye başlar ve terleme ise donmak için en mükemmel sebep. bahsettiğin kalınlıktaki giysilerin nefes alması lazım, o zaman sorun olmaz diyorum ben.
0
dieselsingle2
(26.11.14)
Giydigin seyler kan dolasimina etki etmemeli ve buhari disari vermeli yani terlemeni engellemeli. Ote yandan sicak tutmali.

Bana fikrimi sorarsan -50 derecede oturursan ne giyersen giyin olursun. Yasamana ihtimal bile vermiyorum ki yukarida bahsettigim gereksinimlere en iyi cevap veren kiyafetler profesyonel dagcilik kiyafetleri. Ve donarak olen profesyonel dagcinin haddi hesabi yok.

Edit: 3-4 kat icligi giyersen kan dolalisimin can cekisir zaten:) Kan dolasimi yavaslarsada donarak olmeye dogru gidersin zaten.

Ama ne kadar oturmaktan bahsediyorsun, o onemli. 5 dakika mi, 30 dk mi, 5 saat mi?
0
delifaruk
(27.11.14)
Dışarıdaysan her türlü hipotermiye girer ölürsün, ona karşı duracak bir direncin olamaz.
0
angelus
(27.11.14)
(3)

Karnabahar vs

Logos
Selam Ratatouille'lerDolapta karnabahar,brokoli, bruksel lahanası vardı . Artık bişeyler yapmam gerekiyordu bozulacaklardı. Neyse brüksellerle brokolileri haşladım salata yaparım heralde (başka fikri olan varsa beri gelsin).Karnabaharı da yemek yapıyorum. Ama hepsini yiyemeyecem tabi, yalnızım çünk
Selam Ratatouille'ler

Dolapta karnabahar,brokoli, bruksel lahanası vardı . Artık bişeyler yapmam gerekiyordu bozulacaklardı. Neyse brüksellerle brokolileri haşladım salata yaparım heralde (başka fikri olan varsa beri gelsin).Karnabaharı da yemek yapıyorum. Ama hepsini yiyemeyecem tabi, yalnızım çünkü. Bu salatayı nasıl saklasam birkaç gün idare ederim. Bi de yalnız olunca bunlar hep fazla geliyor insana ya. Yarım karnabahar alacak halimiz de yok oooof of.
0
Logos
(26.11.14)
Kalanının üstünü buzdolabı poşetiyle örtün veya bi saklama kabına koyun birkaç gün daha idare eder öyle ama neticede lezzet kaybı olur. Bu arada yarım karnabahar alamazsınız ama karnabaharlar standart boyda değil; büyüğü var küçüğü var. Küçüğünden alırsanız bu tip problemleriniz kalmaz.
0
angelus
(26.11.14)
haslanmis brokoli ve bruksel lahanasi icin bol sarimsak, nar eksisi ve zeytinyagi ile soslayarak yiyebilirsiniz.

karnabahar da uzun sure dayanacak bi sebzedir, pisirmeden saklarsaniz daha uzun sure kalir.
kiyma, patates, havuc, karnabahardan yapilan yemek cok guzel oluyor. uzerine de limon sakarak veya sarimsakli yogurtla daha da guzel oluyor. tavsiye ederim.
0
halanne
(26.11.14)
Brokoli salatası olabilir. Havuç, patates ve brokoliyi haşlayıp limon zeytinyağıyla karıştırıyorsun.
Karnabahar yemeği bir de kızartması güzel olur.
0
strangerinhere
(26.11.14)
(13)

Staj yaptığım yerde yılbaşı çekilişi yapıldı

ack3000
Bana da çalıştığım takımın müdürü olan bir hanımefendi çıktı. Kendisine ne alabileceğim konusunda hiçbir fikrim yok. Tavsiyelere açığım...Limit:100 TLEk: "zevklerini vs bilmeden tavsiye veremem" diyen olmasın lütfen. Siz ne kadar tanıyorsanız ben de o kadar tanıyorum. (anlamayanlar olabilir, yani ta
Bana da çalıştığım takımın müdürü olan bir hanımefendi çıktı. Kendisine ne alabileceğim konusunda hiçbir fikrim yok. Tavsiyelere açığım...

Limit:100 TL

Ek: "zevklerini vs bilmeden tavsiye veremem" diyen olmasın lütfen. Siz ne kadar tanıyorsanız ben de o kadar tanıyorum. (anlamayanlar olabilir, yani tanımıyorum)
0
ack3000
(25.11.14)
paşabahçenin güzel şeyleri oluyor. çerçeve falan her zaman iyi bir kurtarıcıdır.

ayrıca 100 lira çok limitmiş ya, baya sağlam kazanılan bir şirket olsa gerek :) bizim limitler 30-50 bandında :D
0
la noix
(25.11.14)
bi mağazadan hediye çeki al. ya da eve koyabileceği bir aksesuar. kıyafet çanta eldiven almak sana düşmez, fazla kişisel şeyler onlar.
0
instant crush
(25.11.14)
@la noix ya sorma. onlara kalsa daha da çıkarlardı da bizi de düşündüler sanırım.

@kamil aksesuarlara falan bakayım ama 100tl'lik çanta kullanmaz.

@instant crush hediye çeki diye hediye mi olur abi zarfa para koyup git kendine bi şey diyeyim bari... kişisel olması sorun değil
0
🌸ack3000
(25.11.14)
Vücut şampuanı, nemlendirici ve losyon setleri var. Ben de yeni aldım birine hediye, victoria's secret'te 145 tl civarıydı, hepsi de güzel kokuyor ve çantası da var. Daha uygun fiyatlılar da vardır.
0
tiny penny
(25.11.14)
hiç olmazsa yaşını öğrenmen çok şey farkettirir.
0
air
(25.11.14)
yargıcı accessories den 100 liralık bişey al değiştirme kartı koydurt. her yaşa her tip çalışana uygun ürün bulunur orda. hem şık hem klas
0
gis
(25.11.14)
fular olabilir
0
koybasigillerden
(25.11.14)
Deri eldiven al hocam. Efsane kurtarici bir seydir.
0
c1b2k3
(25.11.14)
güzel bir deri kaplı ajanda+kalem
0
argent dawn
(26.11.14)
boynerden 100tl lik hediye çeki al. istediğini alsın.
0
yue
(26.11.14)
Tabii ki fular alacaksın, maceraya gerek yok.
0
angelus
(26.11.14)
kolye, saksılı çiçek, fular, eldiven, kaliteli şemsiye, makyaj çantası, hırka ilk aklıma gelenler.
0
selam
(26.11.14)
l'occitane den oda kokusu el kremi sabun al bayılır bence hemde tam 100 tl işte ben olsam kafayı yerdim.
0
pembegurba
(26.11.14)
(57)

Eşcinseller ve eşcinselliği doğal bulanlar Pedofili hakkında ne düşünüyor?

mountaincat
Eşcinseller, hemcinslerin birbirlerine olan cinsel ilgisini ve birlikteliklerini bir doğa kanunu olarak görürler ve toplumda yadırganmasına, iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak görülmesine karşı çıkarlar. Peki pedofili de doğuştan gelen bir saplantı olduğu için, pedofilleri mazur görürler mi
Eşcinseller, hemcinslerin birbirlerine olan cinsel ilgisini ve birlikteliklerini bir doğa kanunu olarak görürler ve toplumda yadırganmasına, iyileştirilmesi gereken bir hastalık olarak görülmesine karşı çıkarlar.

Peki pedofili de doğuştan gelen bir saplantı olduğu için, pedofilleri mazur görürler mi? Ve ya eşcinselleri destekleyenler, pedofili hakkında ne düşünüyor?

Not: Konuyu özümsemeden, ön yargıyla ne tür saldırgan yanıtların geleceğini tahmin edebildiğim için bir açıklama yapayım. Çocuklarla cinsel ilişkinin tasvip edilip edilmediğini sormuyorum. Biliyorum ki yetişkin iki hemcinsin cinsel ilişkisiyle; reşit olmayan bir insanla girilen cinsel ilişki aynı değildir. İki yetişkinin kendi aralarında ne tür bir ilişki yaşadığı bizi ilgilendirmez.
Hiçbir çocukla ilişki yaşamamış, bunun gerçekten adice bir davranış olduğunu bildiği halde; içgüdülerine hakim olamayan ancak içgüdülerini pratikte uygulamayı ahlaki sebeplerle reddetmiş pedofillere bakış açınız nedir, öğrenmek istediğim o. Umarım konu abuk subuk bir "Ya kardeşim eşcinsellikle sübyancılık bir mi, onlar minnacık çocuklarımızı taciz ediyolar" tartışmasına dönüşmez. Yeterince açıklayıcı olmuştur umarım. Lütfen konuyu bu noktaya taşıyacaklar cevap vermesin.
0
mountaincat
(25.11.14)
(bkz: oha)
0
atmaca.ged
(25.11.14)
pedofili hastalık , eşcinsellik bir yönelim. Bu kadar
0
isadora
(25.11.14)
Sen iki konuyu çok yanlış anlamışsın kardeşim. Eşcinsellik heteroseksüellik gibi bir cinsel yönelim; pedefoli ise çok farklı bir şey: Hastalık. Mazur görme konusuna gelirsek evet, herhangi bir kanser hastasını nasıl dışlamıyorsak pedefoli bir bireyi de dışlamaya hakkımız yok. Konu "Ya aynısını senin çoluğuna çocuğuna yapsalar nasıl olurdu" noktasına gelmeden izah edeyim dedim.
0
angelus
(25.11.14)
@isadora eşcinselliği yönelim, pedofiliyi ise hastalık yapan faktör nedir?
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
konunun taşınacağı başka bi nokta yok. benim kahverengi saçlılar zoofili hakkında ne düşünüyo? tamam insanlar saç renklerini doğuştan seçemez ama diye bıkbıklamama benzer. trollsen çok kötü, değilsen daha kötü. konu kilit.
0
snape i başından beri tanırım
(25.11.14)
İki yetişkin verdikleri kararların sonuçlarının farkında olan birilerinin yaşadığı ilişkiyi olan bitenin farkında olmayan bir çocuğunkiyle kıyaslayamayız. Pedofili suçtur, karşıt cins olsa dahi istemeden birliktelik suçtur, olayın farkında olmayan birinin ( engelli, çocuk, hayvan) ya da bir canlının bu şekilde bir harekete maruz kalması istismardır, suçtur.
0
here we go
(25.11.14)
@snape Hiçbir çocukla ilişki yaşamamış, bunun gerçekten adice bir davranış olduğunu bildiği halde; içgüdülerine hakim olamayan ancak içgüdülerini pratikte uygulamayı ahlaki sebeplerle reddetmiş pedofiller, pedofil olmayı ne zaman seçmiş acaba öğrenebilir miyim?
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
pedofili de bazı erkeklerde doğuştan geliyor.Hatta araştırmalar vardı, şu kadar kişide pedofilik düşünceler var diye. düşüncede kaldığı sürece sorun yok, neler düşünmüyoruz ki. KEndi çocuğuysa da sorun yok.

Doğada hayvanlarda ensest pedofili eşcnisellik tecavüz vs hepsi var. İnsanlarda da var, bilinçaltlarımızda bbastırılmış dürtü olarak pedofili var. Bİlincimiz, yasalar, öğretilmiş şeylerle bastırılmış.
0
Cursed Chico
(25.11.14)
benim konuya bakışımda, eşcinselliğin doğal yönelim ya da tercih olmasının hiçbir önemi yoktur. dolayısıyla ben konuya reşit olan insanların kendi aralarındaki bazı sevişmeleri olarak bakarım. bu noktadan olarak pedofili ile mukayese etmem söz konusu dahi olamaz.

"Hiçbir çocukla ilişki yaşamamış, bunun gerçekten adice bir davranış olduğunu bildiği halde; içgüdülerine hakim olamayan ancak içgüdülerini pratikte uygulamamayı (uygulamayı demek istiyorsunuz sanırım) ahlaki sebeplerle reddetmiş pedofillere bakış açınız nedir" kısmına gelince; hukuk bizim kim olduğumuza bakmaz, ne yaptığımıza bakar.
0
nereye bu gidis
(25.11.14)
Hic bu acidan bakmamistim. Bu acidan seni takdir ettim. Sorunun anlasilmadan cevaplanmasindan asla kurtulamayacaksinbu uzucu.

Hastalik/yonelim ayrimi konusunda ben de anahtar faktoru merak ediyorum.

Cevap: cevabim yok, bu konuyu daha once dusunmedim, birseyler ogrenmem lazim, sonra dusunmem lazim. Simdilik buradaki crvaplarla idare edyim ben.
0
delifaruk
(25.11.14)
are all men pedophiles? diye film de vardı belgesel tadında. Çok araştırmalar var, çok filmler yapıldı bunla ilgili. Leon The professional mesela. Adam da seviyordu, belki babanın kızını sevgisi gibiydi, belki aşıktı bilemiyorum ama kendini tuttu ve yapmadı. Yapsa dagözümde pek bir şey değişmezdi karakter olarak. Kız evet karar veremiyor da aralarıdnaki bağ farklıydı.

Abdde filan 14 yaşında zaten ilişkiye giriyorlar ve sevgilileri 16 18 22ye kadar çıkıyor yaşları. Bu da bir bakıma pedofili ama o yaşta demek sorumluluğunu alabilecek kadar bilince sahip ve de yaşları yakın diye daha iyi hissediyordur.

Bu pedofili meselesi Leon filmi vs benim de aklımı çok kurcayalan bir şeydi, hala kurcalar. Bir kişiylet anışmıştım, küçük yaşta kendi isteğiyle üstte dediğim gibi 22 yaşında birislye ilk ililşkisine girmişti, aşktı. Pişmandı. Yine olsa yaparım diyordu.

Erkekler olarak düşünelim, 10-12-13 yaşında 18 yaşında bir komşu kız kendini tatmin için bize bazı şeyler yapıyor. Ruhsal dünyada bazı şeylere sebep olacaktı şüphesiz. Ama burda aşk yok işte. O yaştaki biri aşık olabilir mi, olursa ne değişir filan, çok kurcalayan şeyler.
0
Cursed Chico
(25.11.14)
@molkoid insanoğlunun cinsel, içgüdüsel tüm yönelimleri doğuştan gelir. İşin tercih kısmı yalnızca bu yönelimleri pratiğe dökmektir. Yetişkin bir insanın, bir çocuğa tecavüz etmesi gibi. Bunun da eşcinsellerin birlikteliğiyle kıyaslanmayacak kadar kötü bir davranış olduğunu yukarıda açıklamıştım zaten.
Mesela toplumda eşcinselliği hastalık olarak gören büyük bir kesim var. Sizin onlara yaptığınız açıklamayı gayet tabi herşeyi kendi içinde yaşayan bir pedofil de size yapabilir. Ben de bu yüzden diyorum ki burada bir tezat var. Eğer pedofili hastalıksa, eşcinsellik de hastalık; eğer değilse, ikisi de değil. Burada doğuştan gelen içgüdü ve dürtülerden söz ediyoruz çünkü.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
"For a mental or psychiatric condition to be considered a psychiatric disorder, it must either regularly cause subjective distress, or regularly be associated with some generalized impairment in social effectiveness or functioning. With the exception of homosexuality (and perhaps some of the other sexual deviations when in mild form, such as voyeurism), all of the other mental disorders in DSM-1 fulfill either of these two criteria. (While one may argue that the personality disorders are an exception, on reflection it is clear that it is inappropriate to make a diagnosis of a personality disorder merely because of the presence of certain typical personality traits which cause no subjective distress or impairment in social functioning. Clearly homosexuality, per se, does not meet the requirements for a psychiatric disorder since, as noted above, many homosexuals are quite satisfied with their sexual orientation and demonstrate no generalized impairment in social effectiveness or functioning.

The only way that homosexuality could therefore be considered a psychiatric disorder would be the criteria of failure to function heterosexually, which is considered optimal in our society and by many members of our profession. However, if failure to function optimally in some important area of life as judged by either society or the profession is sufficient to indicate the presence of a psychiatric disorder, then we will have to add to our nomenclature the following conditions: celibacy (failure to function optimally sexually), revolutionary behavior (irrational defiance of social norms), religious fanaticism (dogmatic and rigid adherence to religious doctrine), racism (irrational hatred of certain groups), vegetarianism (unnatural avoidance of carnivorous behavior), and male chauvinism (irrational belief in the inferiority of women)."
0
galadnikov
(25.11.14)
pedofili bir rahatsızlıktır ve bildiğim kadarıyla tedavisinde amaçlanan tek şey bu bireylerin topluma zarar vermeden bu durumu kabullenmesi, bununla yaşamayı öğrenmesi ve topluma kazanılması esastır. yani bunun yanlış olduğunun bilincinde olup ahlaki olmadığını kabul eden ve o sebepten herhangi bir eylemde bulunmayan, dürtülerini kontrol eden birey tabi ki de topluma kazanılmalı, dışlanmamalı.

dışlanma daha büyük sorunlar doğurur.

eşcinsellikle kıyaslayarak biraz şunu sorguluyorsun gibi geldi: zamanında eşcinsellik de hastalık olarak görülüyordu toplumlarda ve şu an genel olarak bunun bir tercih olduğunu kabul etmeye başladı dünya. ileride aynı şey pedofili için olur mu? olmaz. çünkü pedofiliyi hastalık yapan cinsel ilgi duyduğu kişi cinsel gelişimini tamamlamamış, psikolojik, fizyolojik ve sosyal açıdan belli bir olgunlukta olmayan kişi. bu da kültürle, zamanla değişecek bir durum değil.
0
patiska
(25.11.14)
@patiska @molkoid Eşcinsel hukukçular, toplum önderleri, bilim insanları vs lobi yaparak bir şekilde "eşcinselliği" normalleştirmiş ve topluma kabul ettirmiş olabilirler. Bunun sebebi de toplumda eşcinsellerin, pedofillere göre sayıca üstünlüğü ve pedofilinin eşcinselliğe göre daha kabul edilemez ölçütte sapkınlık içermesidir büyük ihtimalle. Bu yüzden wikipedia'da ve ya makalelerde birinin normal, diğerinin düzeltilmesi gereken bir hastalık olarak adlandırılmasının sosyolojik sebepleri var. Tanrının ve ya doğanın gözünde aralarında fark olduğu anlamına gelmez bu.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
@for day to break merak etme burada hemen herkes sadece başlığı okumuş gibi cevap veriyor zaten.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
arkadaşım sene 2014. ya açacaksın iki satır okuyacaksın, "doğa kanunu olarak görüyolar, doğuştan diye hastalık demiyolar" diye kendince uydurmayacaksın; ya da buna yok kardeşim onun kriteri doğuştan gelmek falan değil, bak dsm kriterleri bunlar, bu kriterlere göre biri hastalık kategorisinde yer alırken diğeri yer almıyor diyene "lobiler var ondan öyle" diye zekanı parlatmayacaksın.

nooldu kendi uydurduğun kriter olunca şakıyordun "o öyleyse bu böyledir" diye mantığını konuşturuyordun. adamlar kriterler bunlar demiş, bilim dünyası bunun üzerinde hemfikir olmuş. madem lobi, madem kriterler hatalı otur kriterin niye hatalı olduğunu açıkla. he sosyolojik sebepleri var he. ağladı bilim.
0
galadnikov
(25.11.14)
@molkoid tıp doktorusun da uzmanlığın ne? İnsan ruhunun derinlikleriyle ilgili bir durum bu. Hani psikoloji alanında bir uzman olsan neyse de. Tıp doktoru olman tanrının yasalarını değiştirebileceğin ve ya yeniden tanımlayabileceğin anlamına gelmez.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
aynı cinsen hoşlanma tıpkı karşı cinsten hoşlanma gibi bir yönelim.

normalliik anormallik ise toplumun geneline göre varılan yargılardır. mesela %90'ı eşcinsel olan bir toplumda heteroseksüellik anormal olur, gibi.

günümüz koşullarında evet, eşcinseller azınlıkta oldukları için anormal sayılıyorlar.

hastalık bambaşka bir şey.

eşcinselliği doğal bulanların pedofilileri mazur bulup bulmamasına gelirsek, benim kendi adıma açıklamam şöyle: 2 kadının, 2 erkeğin sevişmesi fikrinden hiçbir şekilde rahatsız olmuyorum çünkü ortada kimseye verilen bir zarar yok. "toplumun değer yargılarına zarar veriliyor" argümanı dışında bir argüman üretilemez bu söylediğime.

pedofilide ise (kişi içgüdülerini pratikte uygulamayı reddetmiş olsa da) yetişkin birinin ufak bir çocuktan cinsel manada tahrik olması fikri beni rahatsız ediyor çünkü birincisi burada çocuğun farkında olmadığı gizli bir niyet var, ikincisi çocuk kolay kandırılabilen kolay suistimal edilebilen savunmasız bir varlık ve bu yüzden ben pedofiliye hoşgörüyle bakamam. hastalık evet ama psikopatlık da hastalık ve psikopatlara nasıl içgüdülerine hakim oluyorlar diye sempati duymuyorsam aynı şekilde pedofililere de duymuyorum. beni esas rahatsız eden zaten onların sahip oldukları içgüdüler ve o içgüdüler üzerinde kontrol sahibi olamadıkları için "hasta" onlar. eğer kontrol edebiliyor olsalardı zaten ortada iyileştirilmeyi gerektiren bir durum da olmazdı. kısacası ancak ve ancak baskılayabilirler içgüdülerini, kontrol edemezler. bir gün bir yerde bir patlak verir doğanın kanunu gereği.

benim fikrim böyle.
0
m e l t e m
(25.11.14)
@meltem eşcinsellik seni rahatsız etmiyor diye güdü olmaktan çıkıyor mu? :)
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
Hayır güdü olduğu halde beni rahatsız etmiyor çünkü orada kurban yok. Anlamamışsın.

Heteroseksellik ve biseksüellikte de kurban yok. Kurban olmadığı sürece rahatsız olmuyorum, sakıncalı bulmuyorum.

Benim yazdıklarımda esas eleştirmeni beklediğim nokta güdüler üzerindeki kontrol iddiana yaklaşımımdı ama yazdıklarımın tamamını okuyup da "eşcinsellik güdü olmuyor mu" diye sorman açıkçası tuhaf.

Homofobik biri pedofili olabiliyor mu acaba? Araştırayım.
0
m e l t e m
(25.11.14)
daha dünyadan haberi olmayan çocuğa tecavüz edilmesi ile 18 yaşından büyük erkeklerin özgür iradeleri ile istediklerini yapmasını bir tutan o içi saman dolu kafalarınızı Allah bildiği gibi yapsın.

şurada çok kötü beddualar ediyorum içimden.

hee 14 yaşında ilişkiye giriyor çocuklar. bu da sana onlara tecavüz hakkı veriyor. bravo.

öncelikle açın ansiklopedide pedofili ve eşcinsellik tanımlarına bakın. tecavüze uğrayan küçük çocukların yaşadıklarını okuyun, empati kurmaya çalışın sonra gelip trollük yapın.
0
mea maxima culpa
(25.11.14)
@molkoid ben psikoloji biliminden bahsediyorum, bu kadar ezberci olma. Biraz zihin jimnastiği yapalım diye sorduğumuz soruları "karın ağrısı" olarak nitelemen, başında beri sabit fikirli ve saldırgan tutumunu açıklıyor doğrusu.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
@meltem biz de iki güdü arasındaki farkı soruyoruz işte. Eşcinsel politikacılarla, toplum önderlerinin çabaları sonucu oluşturdukları algı farkını değil.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
@molkoid arkadaşım doktorum diye yazmışsın.

bu ortamda mesleğinle ilgili bildiğin bilimsel gerçekleri anlatıyorsun ama kimsenin umurunda olmaz. hee ne biliyorsun, ama bak neler var, biraz daha tartışalım hele derler.

her şeyi senden iyi bilir bu arkadaşlar. sen boşuna tıp okudun.
0
mea maxima culpa
(25.11.14)
@mea maxima culpa Ben de Iq seviyeniz neden bana kıyasla bu kadar düşük, onu sorgulamadan edemiyorum.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
Ben açıkladım ve senin ciddi empati sorunların olduğunu düşünüyorum çünkü belli ki empati kuramıyorsun pedofili olaylarında kurbanla. Bunun yerine hasta ile empati kurman senin de hasta olduğunu düşündürüyor.

İyi olmuş böyle bir soru sorman. Kimin ne olduğunu anlıyoruz.
0
m e l t e m
(25.11.14)
eheh zihin cimnastiği yapıyormuş. olmayan bir gerekçe öne sürüp onun üstünden kendi savını desteklemeye çalışırken öyle bir gerekçe yok denince "tanrının kuralları"na bağlayan biri de çok güzel zihin cimnastiği yapar hakkaten.
0
galadnikov
(25.11.14)
evet evet ben de tarih doktorası yapıyorum. geçen Osmanlı tarihi ile ilgili sorulan bir soruda bilimsel gerçekleri anlatınca aynısı olmuştu.

sizin gibi arkadaşları çok iyi tanıyoruz.

bilgi yok, saygı yok, gereksiz laf çok.

haklısın benim iq çok düşük. yerlerde sürünüyor.
0
mea maxima culpa
(25.11.14)
aynen geçen gün de tarihle ilgili soruda ben de yine aynı konuda uzman bir arkadaşın söylediklerinin üzerine boş verin onu ya, konuşalım, zihin cimnastiği, akıl fırtınası yapalım gibi pişkin cevap gelmişti.

hep aynı ziniyet. aynı hikaye.
0
mea maxima culpa
(25.11.14)
"17 Mayıs 1990 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO), eşcinselliği hastalıklar listesinden çıkardı."

Bravo.. WHO sayesinde insanın bütün ruhsal gizemlerini çözmüş olduk.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
Ben tartışmadan çekiliyorum. Diğer aklı başında arkadaşlara da aynını tavsiye ederim.
0
m e l t e m
(25.11.14)
Tartışmadaki şu sabit fikirli, saldırgan tutumunuzun ne ölçütlerde olduğunu kavrayabilmeniz için bir cuma namazı camide, eşcinselliğin hastalık olmadığını savunun derim.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
aha balatalar.
selametle kardeşim. tümdengelimli mantık yürütmeden tanrı kurallarına oradan da ruhun gizemlerine dalacağın bol zihin egzersizli cuma sohbetleri dilerim sana.
0
galadnikov
(25.11.14)
"İkiside hastalık" mış. Eşcinselliğin hastalık olmadığı onlarca yıldır tıp literatüründe belirtilir. Hiçbirimizin kişisel görüşü de bu gerçeği değiştirmiyor.

Şimdi; hastalık olmayan bir cinsel yönelim ile, pedofiliyi kıyaslamak zaten absürd. Bir de işin içine "tanrının yasaları" girince tam bir komedi oluyor. onu söyleyeyim.
0
old possum
(25.11.14)
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine dostum biz toplumda eşcinsellerin pedofililer kadar zararlı olduğunu söylemiyoruz. Ya da pedofillerin bu kabul edilemez cinsel sapkınlığının, eşcinsellerle aynı olduğunu...
Bunlar işin ahlaki, sosyal ve hukuki boyutu. Ve bu noktalarda eşcinsellik ve pedofilinin arasında büyük farklar var. Bunda hemfikiriz. Benim aynı kefeye koyduğum nokta güdüsel, duygusal. İlk yorumumda bunu yeterince açıklayıcı biçimde anlatabildiğimi düşünüyordum.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
hahah tanrının yasalarını değiştiremezsin falan dediğin için derdin gayet ortaya düştü ama yine de ciddiye alıp cevap veriyorum.

Milyonlarca defa söylenmiş ama anlamak istemediğin için teğet geçmişsin; Bu tarz şeyler mental disorder diye listelenir çünkü bi zarar verme eğilimi vardır. Buna karşı da ''ama düşünüyosa sadece yapmıyosa??'' diyorsun ama, arkadaşım bak bu bi şeyi değiştirmiyor. Sonuçta bunu yapma potansiyeli var, her an yapabilir. Dolayısıyla hasta. Kendinden zayıf herhangi bi canlıya zarar verme eğilimi bir hastalıktır. Onu cinsel haz almak için kullanmasıyla öldürüp yola atması arasında herhangi bi fark yok çünkü pedofili mağduru cocuklar hayatları boyunca bunun etkisiyle yaşıyorlar, dolayısıyla yaşantıları, akıl sağlıkları zarar görüyor. Yani birine zarar vermiş oluyorsun, olay seks değil kapito?

Eşcinseller ise aşık oluyor ve kendi şuurları çerçevesinde birlikte oluyorlar. Heterolar gibi. Birbirlerine herhangi bir zarar vermiyorlar.

Dolayısıyla kimin kimi düdüklediği kendi bilinçleriyle idame ettirdikleri sürece bi disorder sayılmıyor.

Şu an tutup 95 yaşındaki bir nineyle 20 yaşındaki oğlanın anlaşıp sevişmesine nasıl bi seksüel bozukluk olarak bakmıyorsak, eşcinselliğe de bakamayız; Çünkü her ikisi de kendi şuuru çerçevesinde seçim yapabilecek durumdalar.
0
shejia
(25.11.14)
oha, karsilastirmaya bak. ciddi oldugunu dusunup ciddi cevap veriyorum; escinsellik cinsel egilim iken pedofili ise ruhsal rahatsizlik.

escinseller gayette hayatina diger siradan insalar gibi yasamina digerlerine zarar vermeden devam eder ama pedofili olan biri her zaman birini madur edecektir. cunku onunkisi cinsel durtu degil, siddet durtusu.
0
goo.gl
(25.11.14)
@senialanaglasin bak bu ilginç bir nokta. Böyle yüksek IQ'lu cevaplar verseniz hiç kavga çıkmayacak halbuki. Ben insan güdü, duygu ve bilincinin tamamıyla doğuştan gelen ve sonradan karar verilemez şeyler olduğunu düşündüğüm için, bu duruma ancak paradoks diyebilirim.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
valla dini açıdan bakarsak pedofili de eşcinsellik de günah-haram-yanlış şeyler.

bilimsel açıdan bakarsak gene yanlış şöyle ki:

evrim açısından sadece memeliler değil bitkiler dahil tüm eşeyli canlılarda cinsellik tek bir şeye hizmet eder: üremek. memelilerde ise durum özetle dişinin en kaliteli tohumu seçmesi-erkeğin ise kendi genetik mirasını mümkün olan en çok dişiyi dölleyerek sonraki nesle aktarmasıdır.

pedofilide henüz cinsel erginliğe ulaşmamış yani yavru ya da tohum veremeyecek bireylere yönelim mevcuttur. eşcinsellikte ise çoğalmak mümkün değildir. bu yüzden her iki durumda evrimsel birer sapmadan ibarettir. tıpkı normal bir ağaçta binlerce normal meyveden iki tanesinin biçimsiz ya da tohumsuz çıkması gibi.
0
hatasızcoololmaz
(25.11.14)
Elitist, önce pedofilinin tanımını öğrenmelisin. Pedofili ergenliğe girmemiş çocuklara duyulan cinsel ilgidir, on sekiz yaşının altındakilere değil. O yüzden başka ülkelerin yasalarını gösterip de onlar sübyancı mı demek saçmalıktan başka bir şey değil. Bana kalırsa 18 geç bir yaş, Amerika'nın bazı eyaletlerinde ya da İngiltere'de olduğu gibi 16 olabilir.

16 yaşında birinin 19 yaşında ya da 20 yaşında biriyle seks yapması pedofili değildir. Doğru mudur yanlış mıdır ahlaki açıdan tartışılabilir ama pedofili değildir.
0
i was made for you
(25.11.14)
@elitist

17 yaş artık çocuk değil, kendi kararlarını doğru ya da yanlış alabilecek kapasitede. Ancak bunu 3 ya da 10 yaşındaki biri için söyleyemeyiz dimi? Şimdi tutup 17 yaşındaki bi kızla rızasıyla birlikte olan adamla 4 yaşında bi cocugu şekerle kandırıp tecavüz eden adama aynı anda pedofili diyemeyiz.

Bazı toplumlarda bunun normalize ya da anormalize edilmesi bu gerçeği değiştirmiyor. Mesela genelde pedofili diye baktığımız ve cocuk evliliklerinin meşrulaştığı toplumlarda bile kız çocuklarının regl olması bekleniyor cinsel birliktelik için. Regl olmaları, onların artık cocuk olmadıgı, doğurganlığı olduğu dolayısıyla artık üremeleri gerektiğini düşündürüyor.

Her ne olursa olsun işin sosyolojik boyutunun bilimsel boyutuyla ve bunun hastalık olarak kategorileştirilmesine herhangi bi etkisi yok. Ha sen ''cocukluk ve erişkinlik dönemi neye göre karar veriliyor, topluma göre değişir bu'' diyorsan; Bu da bilimsel açıdan tamamen zihin gelişimleriyle ilgili birşeydir çünkü 30 yaşında bedenen gelişmiş olup zihinsel engelli birine tecavüz etmek nasıl bi disorder'sa, aynı sebepten.
0
shejia
(25.11.14)
Bence kavramlara fazla takılmayın. Boka bazen kaka, bazen de dışkı deniyor sonuçta.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
@senialanağlasınskiniçalıyabağlasın_yine

yazdığın şey doğru görünüyor ama eşcinsel bireylerin sıklıkla başvurduğu "doğada da var devekuşları-geyikler vs." savunmaları boşa çıkıyor.

şöyle izah edeyim: cinsellik zevklidir çünkü gereklidir.doğada iki erkek goril çiftleşebilir ve bundan zevk de alabilir ancak bu evrimsel sürece ters bir eylem olduğundan genel populasyon içerisinde yüzdesi çok düşüktür. 7 milyar dünyalıdan toplasan 700 milyon eşcinsel çıkmaz. ben şahsen sağlıklı bir sayımın mümkün olmadığına inanmakla beraber sayılsa dahi gezegendeki eşcinsel birey sayısının %5 i bulmayacağına inanıyorum.

muhafazakar anlayışların eşcinselliği kıyamet alameti ya da insanlığa tehdit olarak görmesi ne kadar boş ve anlamsızsa liberal-modernist-özgürlükçü yaklaşımların da eşcinsellere evlat edinme-evlenme gibi heteroseksüel gelenekleri kazanılması gereken haklarmış gibi göstermesi de o kadar saçmadır.

özet:herkes neşesine baksın aga!
0
hatasızcoololmaz
(25.11.14)
@hatasızcoololmaz,

Eşcinsellerin evlenme hakkı olması ya da evlat edinme hakkı edinmesi seni niye rahatsız ediyor? Evlenmelerinin sana ne gibi bir zararı var? Eğer eşcinseller evlat edinmese gidip sen evlat edinecek misin kimsesiz çocukları?

Eşcinseller tarafından (lezbiyen ya da gey) çocukların normal çocuklardan hiçbir şekilde hiçbir farkı olmuyor yapılan araştırmalara göre. Ne cinsel açıdan ne sosyal açıdan.

Eğer kimsesiz olsam sıradan ve heteroseksüel bir ailenin çocuğu olmak yerine Elton John'un çocuğu olmayı tercih ederdim her türlü.
0
i was made for you
(25.11.14)
Homoseksüalite ile pedofiliyi kıyaslama kısmını cevap vermeye tenezzül etmeyecek kadar akıldışı bulduğum için 'Eşcinseller tedavi edilince düzcinsel olabiliyorlarmış'kısmına katkıda bulunmak istiyorum. Aynı 'tedavi' kadına ya da erkeğe de yapılsa, mesela testesteron basıp, memelerini alıp, bi de penis dikerek bir kadını kadınlıktan kurtarabilirsiniz.
ya da heteroseksüel bir erkeği östrojen ve biraz da silikon yardımıyla erkeklikten azad edebilirsiniz aynı mantıkla. Azıcık da psikolojik baskıyla işlem tamamdır.
Haa ayrıca pedofili de çoğunlukla ve özellikle bizimki gibi 'çocukgelin' toplumlarında 'ata-erkil' beslemeli bir sapkın davranıştır. Hatta ürkütmeyeceksek abartalım 'bakiregelin' arayışı da bir tür pedofilidir.
0
olivia
(25.11.14)
merhaba,

Konu hakkında yazılmış pek çok makale mevcut. Bilimsel olarak pedofilinin de Homoseksüelliğin de tanımı, çerçevesi gayet açık. Zihin jimnastiği, var olan bilimsel gerçekleri referans alarak yapılır. Aksi taktirde bunun adı fikir jimsnastiği değil kıraathane geyiği olur. Örneğin dünyanın düz olduğunu iddia eden dayı da, maymundan geldiysek neden hala maymunlar var diyen adam da kendince fikir jimnastiği yaptığını düşünerek çok acayip bir nokta yakaladığını sanıyor. Ama ne oluyor? Taşşak geçiliyor, ciddiye alınmıyor.

Konumuza dönecek olursak; fikir jimnastiği yapacaksak, referanslarımızı götümüzden uydurduğumuz fikirlere değil, bilimsel gerçekliklere dayandırarak yapmalıyız. " E ne bu ameke, iki bilim adamı öyle söyledi, iki makale yazıldı diye gerçek o mu oldu? " dediğinizde adama; "aksi fikirlerini bir makaleye dönüştürüp bilim insanlarının hakemlik yaptığı bir dergide neden yayınlayıp o muhteşem fikirlerinle nobel almıyorsun yarro? "derler. fikirlerinize bu kadar güveniyorsanız, mevcut kriterleri götü boklu iki bilim adamının söyledikleri olarak nitelendiriyorsanız neden bu muhteşem fikirlerinizle sosyoloji, psikoloji bilimlerin gelişmesinden esirgiyorsunuz?

Özetle;

Konu bilim insanları tarafından kilit canımın içi. Kilidi açacak yeni bir fikrin varsa meydan senin. Yaz makaleni geç tarihe. Yoksa senin fikirlerini kim naapsın. Merak ediyorsan yazılı makalaleri oku, beyin jimnastiği yapmak istiyorsan sen sudokudan başla, terli terli soğuk su içme, karşıdan karşıya geçerken önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa bak e mi?
0
thracia
(25.11.14)
konu almış başını gitmiş ama dikkatimi çeken bir nokta var
doğuştan oluyor demek, bir şeyin hastalık olduğunu değiştirmez. down sendromu da doğuştan, şizofreni de doğuştan (genetik yatkınlık), kolesterol yüksekliği de doğuştan. bunların hepsi hastalık. bazıları tedavi edilebilir, bazıları edilemez.

eşcinselliği destekleyen biri olarak pedofiliyi normal bir durum olarak kabul etmiyorum. eşcinsellikle iki yetişkinden bahsederken pedofilide taraflardan biri rasyonel kararlar alamayan biri, diğeri ise manipülatör.

ha ergen çocuklar cinsel ilişki kurmuyor mu? her iki tarafında yaşlarının birbirine benzer olduğu durumda manipülasyondan söz etmek zor olabilir.

benim kişisel pedofili tanımım ise <15 yaş. 50 yaşındaki adamla 25 yaşındaki kadının ilişkisini pedofili kabul etmem elbette ama 12 yaşında kız-erkek çocuğu ile 25 yaşında erkek ilişkisi pedofilidir gözümde
0
la noix
(25.11.14)
@i was made u

eşcinsellerin evlenmesi ya da evlat edinmesinden rahatsız değilim neden olayım? ancak bunu felsefi- psikolojik-antropolojik-sosyolojik ve matematiksel açıdan saçma daha yumuşak bir ifadeyle anlamsız buluyorum. dostlarım! evlilik-aile gibi kurumlar toplumların tarihsel süreçte ürettiği, geleneksel kurumlardır. sen toplumun çok büyük bir kısmının onaylamadığı bir ilişki yaşayabilirsin buna itirazım yok ancak bu ilişkiyi yaşayan insanlara geleneksel kurumları bir hedef olarak gösteremezsin bu saçma olur.

şöyle düşün insanlar neden evlenir? çünkü çocukluğumuz bir anne-babadan oluşan aile ortamında geçmiştir ve bir çocuk için en sağlıklı ortamın aile ortamı olduğuna inanırız. eşcinsel arkadaşlarım oldu ve hepsinde genel kanı çocuk büyütmek için en doğru ortamın aile ortamı olduğuydu.

medeni ülkelerde bu iş nasıl olmalıdır?-birazdan yazacaklarım sana faşistçe gelebilir- çocuk sahibi olmak isteyen çiftler bu niyetlerini devlete bildirirler. devlet de ilgili kurumları üzerinden çifti psikolojik-maddi vs yönlerden değerlendirir ve uygun gördüğü çiftlere ana-baba olma ehliyeti verir.
0
hatasızcoololmaz
(25.11.14)
@isadora,

pedofili bir hastalık değil sapkınlıktır.
0
kamera motor
(25.11.14)
O zaman 'Şaşkınlık' duygusuna yönelim, 'Duyarsızlık' duygusuna da hastalık diyelim.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
bu tarz konularda işin içine duyguları, kültürleri, sosyal öğretileri, hukuk sistemini, dini vs. katmadan sadece mantığınızla ve biyolojik temelle düşünebilirseniz doğru sonuca ulaşmak için önünüzde bir engel kalmıyor.

doğru sonuç dedim, zira tek bir sorunun tek bir cevabı vardır. doğduktan sonra kazandığınız kültürel ve ahlaki yetilerin bu cevapta yeri yok.

cevap şu, eşcinsellik bir hatadır. çok basit bir hata, hesap makinesindeki hatalı bir kod gibi düşünün, zaman zaman hatalı sonuç verebiliyor. doğadaki tüm canlıların tek bir ortak amacı vardır, her şeyden üstün tuttukları tek bir gaye, o da çoğalmak, genlerini gelecek nesillere aktarmak. temel içgüdü budur, zaten bu olmasaydı bugün içinde yaşadığımız hayat da var olmazdı. oluşan ilk canlı organizmaların bir kısmı üremeye başladı, diğerleri üremediler, sadece yaşayıp öldüler. ve üreyen canlılar sayesinde bugün hayat var, o üreyen canlılar sayesinde bugün bütün canlılar ürüyor.

fakat üremenin gerçekleşebilmesi için üremeyle ilgili fonksiyonların düzgün olması gerek. işte hata da burada karşımıza çıkıyor, canlılığın tek gayesi üremek olmasına rağmen pek çok türde üreyemeyecek şekilde dünyaya gelen pek çok canlı var. bunun olması son derece doğal, hayat mükemmel değil, her şey kusursuz bir makineden çıkmışçasına fonksiyonel değil. nasıl ki insan yavrusu ciddi hastalıklarla doğabiliyorsa seksüel bozukluklarla da doğabilir. tüm canlılarda da aynı.

ama mesela bireyler üreyemeyecek durumda olmalarına rağmen üreme içgüdüleri olabilir, hatta zaman zaman bu içgüdü ağır basabilir, çiftleşemeyen bir penguen bir başka penguenin yavrusunu çalabilir mesela, ya da eşcinsel bir canlı bir yavrunun annesini öldürüp onu kendi yavrusu gibi büyütebilir. ya da eşcinsel insanlar taşıyıcı anne ile veya sperm bankası ile veya evlat edinerek yavru sahibi olabilirler.

buraya kadar anlattığım şeylerden çıkacak özet, eşcinsellik doğuştan gelen bir "saplantı" veya "yönelim" falan değildir, evrende bulunan sayısız kusurda, sayısız hatadan biridir. bir bireyin eşcinsel olarak doğması ile bir çocuğun kalp kapakçığı delik olarak doğması arasında bir fark yoktur. bunlar tüm o muhteşem dna sarmallarına, milyonlarca yıldır devam eden ve zayıfların devamlı elendiği evrim sistemine rağmen hala var olan hatalardır.

pedofiliye gelirsek, zaten eşcinsellere "hata" dediğim için bana kin kusacak bir sürü insan var ama gerçek neyse onu söylemek gerek, evet pedofili de tıpkı eşcinsellik gibi veya yukarıda yazdığım hatalı doğum örnekleri gibi bir hatadır. eşcinseller eşcinsel olmayı kendileri seçmedikleri gibi pedofililer de bunu kendileri seçmezler. ayrıca pedofili kendini kontrol edebiliyorsa, düşüncelerini gerçekleştirmiyorsa toplum için bir sorun yok deniyor genel görüş olarak, fakat unutulan nokta bunu söylemenin bazı hristiyanların benimsediği "eşcinsellere eşcinsel oldukları için kızmıyoruz, eşcinsel ilişkiye girmelerini sapıklık olarak görüyoruz, buna kızıyoruz. ilişkiye girmezlerse bizim için hiç bir sorun yok" görüşünü savunmakla aynı olacağı gerçeği. pedofilinin duyduğu arzu sıradan bir insanın duyduğu yeme, içme, üreme arzularından farksız. pedofililer yetişkin karşı cinslerine ilgi duymuyorlar, tahrik olmuyorlar. onların cinsel açlıklarını giderecek tek şey çocuklar. ve bu onların suçu değil. üreme insanın en temel içgüdüsü olduğuna göre, bu içgüdü günümüz insanında kendisini üremeden ziyade seks olarak gösterdiğine göre, ha bir kaplanın önüne et atıp onu yememesini, sadece onun hakkında düşünmesini istemişsiniz, ha normal bir insana seksi yasaklayıp sadece mastürbasyon yapabilirsin demişsiniz, ha bir pedofiliye arzularını gerçekleştirmeyi yasaklayıp sadece düşün, eyleme geçirme demişsiniz. fark yok. ha pedofili kendi hislerini bilinçaltına itebilir, eyleme geçmemek için büyük çaba sarf edebilir ve bunu başarabilir. ama bu dediğim gibi, misal libidosu çok yüksek bir erkeğin kendi kendine seksi yasaklaması, bunu bilinçaltına itmesi gibidir. aşırı zor bir şeydir ve bence bunu gerçekleştiremeyen bir pedofiliye de kimsenin neden kendine hakim olamıyorsun deme gibi bir hakkı yok.

bunlar herkesten duyamayacağınız acı gerçekler, ama gerçekler. içinde yaşadığımız dünya böyle bir yer.
0
loser blueser
(25.11.14)
@senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin sizin buradaki püf noktayı yakalamanız için bence duygu ve içgüdü'nün ne olduğunu tam anlamıyla kavramanız lazım.
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
@hatasızcoololmaz,

"eşcinsellere evlat edinme-evlenme gibi heteroseksüel gelenekleri kazanılması gereken haklarmış gibi göstermesi de o kadar saçmadır."

Bu cümlenden dolayı karşı olduğunu düşündüm. Bir çocuğun aile ortamında yetişmesi tabii ki güzel bir şey. Ama "aile" dediğimiz şeyin illa kadın ve erkekten oluşması gerektiğini kim söylemiş?

Evlenmiş iki kadın ve bir çocuk aile oluşturamazlar mı? Niye oluşturamasınlar, aile dediğimiz şeyin çocuk üzerinde iki etkisi vardır. Onun temel ihtiyaçlarını karşılamak ve ona gereken sevgiyi vermek. Bunu eşcinsel bir çift de rahatlıkla yapabilir. Peki ya tüm heteroseksüel çiftler çocuklarına güzel bir aile hayatı sağlayabiliyor mu? Hayır, son derece kepaze aileler var.

Ayrıca evet dediğin şey son derece faşistçe geldi bana, devletin insanların hayatına burnunu sokmak gibi bir hakkı yok, şu an bile olması gereken çok daha fazla sokuyor. Ha biri çıkıp imkanı olmadığı hâlde çocuk yapıp devlet baksın derse ona da hasiktir derim tabii ki.

Bir de evliliğin tek sebebi çocuk yapmak değildir, evli olup çocuk yapmayan çiftler de var. İki kişinin birbirlerine olan bağlılıklarını resmiyete dökme isteğidir evlilik ve bunu eşcinsel bir çift de isteyebilir.
0
i was made for you
(25.11.14)
@loser blueser daha iyi anlatılamazdı dostum, bravo...
0
🌸mountaincat
(25.11.14)
mountaincat teşekkürler. burada herhangi birinden destek beklemiyordum doğrusu, şaşırdım :D pek okumamıştım yazılanları şöyle bir bakmıştım sadece, şimdi senin yazdıklarına baktım birbirine paralel şeyler söylüyormuşuz.

ayrıca işin "ruhsal" boyutuyla ilgili de bir şeyler söylemek istiyorum, pedofilinin ruhsal bir hastalık olduğu gibi bir düşünce de var pek çok insanda. bir kere ruhsal hastalık diye bir şey yok, olamaz. illa ki olduracağım diyorsanız o beyinsel bir hastalık olur. psikolojinin "ruh bilimi" olarak adlandırıldığı, kişinin "ruh" halinin var olduğunun düşünüldüğü bir dünyada elbette insanların zararsız eşcinselliği yönelim, eğilim vb. kelimelerle tanımlaması ama zarar veren pedofiliyi ruhsal bozukluk, hastalık olarak tanımlaması anormal değil. ama şunu hatırlamak kimsenin işine gelmiyor, pedofililerin zarar verme amaçları yoktur, eylemlerini zarar vermek için yapmazlar. içgüdüleri o kadar dayanılmazdır ki artık o zararı göze almak zorunda kalırlar. bugün eşcinselliğin çok özgürce olmasa da yaşanabildiği bir dünya düzenimiz var, ama bunun tersi olsaydı, eşcinsellerin sayısı çok az olsaydı ve toplumun tamamı tarafından dışlanıyor olsalardı heteroseksüel insanlara tecavüz eden eşcinsel haberlerini devamlı duyuyor olacaktık. çünkü bazı bireylerde içgüdüler o kadar güçlü olacaktı ki arzularını giderebilmek için riskleri göze alacaklardı. bu durum doğada zaten yaşanıyor, insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da eşcinsel bireyler birbirlerini bulup birbirleriyle eşleşiyor değiller, takdir edersiniz ki doğada gay barlar tarzı tanışma ortamları yok. haliyle içgüdüleri ağır basan eşcinsel bir hayvan artık dayanamayacak noktaya geldiğinde önüne çıkan ilk hemcinsine tecavüz edebilir.

son olarak, eşcinsellik, pedofili ve diğer tür cinsel kimlikler yeni şeyler değil, insanlık tarihi boyunca hep varlardı, doğada, özellikle memeli hayvanlar arasında da hep varlardı ve hep var olacaklar. geçmişte belli başlı toplumlar dışında eşcinsellik bir sorun olarak görülmüyordu, çünkü eşcinsel sayısı fazla değildi ve toplumların çoğunun eşcinselleri dışlamak için bir motivasyon kaynakları, dini dayanakları vs. yoktu. fakat insan nüfusu arttıkça üremedeki hatalar da haliyle arttı ve bugüne ulaştık. dini motivasyonlar olmasa bugün de kimseni eşcinsellikle bir alıp veremediği olmayacak.
0
loser blueser
(25.11.14)
mea maxima culpa, şu 'geçen bi osmanlı sorusunda da başıma aynısı gelmişti' derken benim açtığım duyurudan mı bahsediyorsun?
0
dessy
(26.11.14)
(8)

sebzeleri çiğ yemek

desktopu
zararlı mı? geçen karnabahar aldım yemeğini yaparım ekşi ekşi yerim diye ama galiba çiğ halini daha çok seviyorum :) az önce çerez tabağında küçük küçük bölüp yerken buldum kendimi. bunun dışında kara lahana (bu pek pişmez zaten) evde olursa brokoli vs. çiğ çiğ atıyorum ağzıma atıştırmalık gibi de
zararlı mı? geçen karnabahar aldım yemeğini yaparım ekşi ekşi yerim diye ama galiba çiğ halini daha çok seviyorum :) az önce çerez tabağında küçük küçük bölüp yerken buldum kendimi. bunun dışında kara lahana (bu pek pişmez zaten) evde olursa brokoli vs. çiğ çiğ atıyorum ağzıma atıştırmalık gibi de zararı var mıdır acaba?
0
desktopu
(25.11.14)
Ben etin yanında brokoli karnabahar gibi sebzeleri çiğ yiyorum. Şimdi "Çiğ yemeyin şöyle zararları var" diyen olacaktır ama çiğ yemek daha sağlıklı.
0
angelus
(25.11.14)
Kara lahana pek pişmez mi? durum ciddi sanırım :)
0
strangerinhere
(25.11.14)
en azından buharda pişir ya, ben öyle yapıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.11.14)
@strangerinhere yemeği varmış bilmiyordum. orayı es geçelim ;)
0
🌸desktopu
(25.11.14)
Gâvur çoğunu çiğ ya da nerdeyse çiğ yiyo zaten. Yıkama önemli tabii.
0
compadrito
(25.11.14)
ben de yiyorum çiğ brokoliyi falan. iyşce yıkadıktan sonra bir şey olmaz bence.
0
kaffle
(25.11.14)
sirkeli suyla temizle iyice de öyle ye. mazallah..
zararlı değil ayrıca.
0
bradshaw
(25.11.14)
En güzeli çiğ yemek.
0
arnold schwarzeneger
(25.11.14)
(2)

Evinde koşu bandı olanlar

lawist
Gyme kaydoldum ilk 1 ay gittim sonra iş güç okul yoğunluk derken 2 .aydan itibaren sallamaya başladım.Şubata kadar sürem var toplu ödeme yapmıstım ama gitmiyorm.Şişman değilim ama azıcık göbek var 179 boy kilo 79 hedefim 70 olmak.Nasıl zayıflayabilirim ?
Gyme kaydoldum ilk 1 ay gittim sonra iş güç okul yoğunluk derken 2 .aydan itibaren sallamaya başladım.Şubata kadar sürem var toplu ödeme yapmıstım ama gitmiyorm.Şişman değilim ama azıcık göbek var 179 boy kilo 79 hedefim 70 olmak.Nasıl zayıflayabilirim ?
0
lawist
(25.11.14)
Düşük karbonhidrat diyeti+kardiyo.
0
angelus
(25.11.14)
boşver, kabullenmeye çalış.
0
take me rufee2
(25.11.14)
(1)

20 kilodan fazla kargo

petitjoueur
Bugün bir siparişim gelmiş ben evde yokken de Aras kargo kuryeleri 20 kilodan fazla olan kargoları kata çıkarmadıklarını, bina girişinde teslim ettiklerini söylemiş. Orada da bırakıp gitmişler. Var mı böyle birşey?
Bugün bir siparişim gelmiş ben evde yokken de Aras kargo kuryeleri 20 kilodan fazla olan kargoları kata çıkarmadıklarını, bina girişinde teslim ettiklerini söylemiş. Orada da bırakıp gitmişler. Var mı böyle birşey?
0
petitjoueur
(24.11.14)
Bu tip prosedürleri var. Misal buzdolabı çamaşır makinası gibi kargoları da çıkarmıyorlar.
0
angelus
(24.11.14)
(5)

kol saati

orada olmayan adam
29 yaşındayım bu güne kadar saatlere hiç merak salmadım, saate de para vermiş bi insan değilim. merakımı giderin lütfen.bugün bi saatçiden saat baktım, seiko marka 300liralık bir saat beğendim ama bu saatin replika olan 30 40 liralık saatlerden hiç farkı yok. saatte fonksiyon (tarih, ay vs) kullanan
29 yaşındayım bu güne kadar saatlere hiç merak salmadım, saate de para vermiş bi insan değilim. merakımı giderin lütfen.


bugün bi saatçiden saat baktım, seiko marka 300liralık bir saat beğendim ama bu saatin replika olan 30 40 liralık saatlerden hiç farkı yok. saatte fonksiyon (tarih, ay vs) kullanan biri değilim, peki o halde neden 40 lira yerine 300 lira vereyim bana açıklar mısınız?

not: daha önce 30 40 liraya satılan saatlerden almışlığım var,6-7 yıl da kullandım, sıkıldığımdan değiştirdim, bozulduğundan değil.
0
orada olmayan adam
(24.11.14)
gunumuzde (bu kelimeyi hep kullanmak istemisimdir) cok guzel replikalar yapiyorlar. ama mekanizma onemli. yani ayni gorunumu yakalasalar bile saatin mekanizmasi cok onemli. guzel ve kaliteli bir saat aldiginda baskalarini degil kendini tatmin etmis olursun. iyi bir saat kullanmanin hazzi baska
0
exlibris
(24.11.14)
torrent'ten film indirmek varken neden sinema'ya gideyim?

olay biraz bakış açısı..yani senin sinemaya, yemeğe, kıyafete, arabaya, bardağa, masaya, perdeye bakışın ile ilgili birşey..

benim için mause önemlidir..gider 300tl'lik mause alırım.
yemek önemsizdir..gider donmuş köfte alır, ısıtır, yerim.

ben erkeğim..bir kere kız arkadaşım beni perde almak için perdeciye götürdü..bana gösteriyor hangisi güzel diye..lan bakıyorum hepsi aynı..hepsi beyaz..hepsinde garip garip şeyler var..bi tanesinin fiyatını sorum o 100 tl daha pahalı dedi..ya bakıyorum hani o 100tl'lik fark nerede? bulamıyorum..sordum hatuna bak dedi şurası şurası şöyle..

yani olay biraz (bkz: algıda seçicilik)

yani salla hocam al bi tane 30tl'lik saat..mutlu ol..gerisi yalan zaten..

ayrıca (bkz: çok uzadı boka sarıyoruz)
0
dedim dedim de kime dedim
(24.11.14)
ben de sizin gibiydim. birkaç ay öncesine kadar hiç saat kullanmamıştım hatta. 600 liralık bir saat seiko marka. ağırlığı bile yetiyor. geçen günlerde bir replika saat alayım dedim. muhtemelen birkaç ay replika olduğu belli olmaz ama sonrasında kesinlikle bazı yıpranmalar sonucu belli olur. (kordonda vs yıpranma olur.)
0
sen olmayan cocuk benim
(24.11.14)
Mesela adam bir saat yapıyor, tamamen el yapımı. Gözle görülemeyecek bir sürü vidayı oraya tek tek yerleştiriyor. Aynı şekilde bütün mekanizmayı eliyle yerleştiriyor oraya. Ufacık parçalar. Bir saat diğerine benzemiyor; hepsi birbirinden farklı kişiye özel oluyor. Haliyle işçiliği yüksek oluyor. Bir de kullanılan malzemenin kalitesine bakarsak gayet normal o fiyatların istenmesi. Zaten onu ödeyemeyen insanlar için fabrikasyon malı standart ürünler de var. Fiyatlardaki değişkenlik bu yüzden.
0
angelus
(24.11.14)
kendisinden kat kat pahalli analog saatten sonra dijital saat takıp, oha benim isime ne cok yariyor bu diyip, analog olani aylardir cekmecede bekletiyorum. muthemelen bi daha da takmam.

diyecegim; tatmin etmesi onemli.
0
gerenkyok
(25.11.14)
(15)

Yahudi Olmak

kahve kokusu
Hani geçen bir arkadaş sormuştu, nerede bu amına kodumun haram sofrası, oturalım bizde yiyelim, nereden başlamam lazım diye.Bende diyorum ki, yahudi olmak istiyorum. Dini inancım yok, ticaretle uğraşıyorum. Nerede sakallı görsem götümü kollarım, bir doğru işiniz yok dalkavuklar, sakalından utan diye
Hani geçen bir arkadaş sormuştu, nerede bu amına kodumun haram sofrası, oturalım bizde yiyelim, nereden başlamam lazım diye.

Bende diyorum ki, yahudi olmak istiyorum. Dini inancım yok, ticaretle uğraşıyorum. Nerede sakallı görsem götümü kollarım, bir doğru işiniz yok dalkavuklar, sakalından utan diyeceğim de zaten müslümanları sevmem.

Banka kadar güvendiğim firmaların altından da yahudiler çıktı hep. En kaliteli ürünler İsrail menşeli firmalardan çıktı. İşi en temiz adamlarda (buna yakın çalıştığım biri de dahil) yahudili amk. Hatta o arkadaşa sordum bu işin aslı astarı nedir? diye. Uzun uzun açıklamıştı.

Durdum düşündüm, ben bu kapalı cemaate gireyim. Sel götürmez, su getirmez adamları. Kapalı bir dayanışma içerisindeler.

Nereden başlayacağım?
0
kahve kokusu
(24.11.14)
Ben olmak istiyorum diyenleri almıyorlar. Hele buradaki Hahamlık iyice kuşkucu olmuşken (ki bence öyle olmak için haksız değiller. Türkiyeyi bırakanlar dahi var yakın zamanlarda) olmanız imkansız-çok zor arası. Ha belki İsraile gitseniz de ikna etseniz de o zaman birşey değişir.
0
jesterdvine
(24.11.14)
bankalara güveniyorsun çünkü adam açık açık ödemezsen seni çatı çatır s.kcem diyor. Bunun yanında diğer yahudi firmaları da öyle, Ancak anlaşmanın kendilerine düşen kısmını da yapıyorlar.

Sen karşı taraf üstüne düşeni yapsın çakallık yapmasın istiyorsan haklısın,
Bu kapalı cemaate para ödesen bile giremiyorsun bildiğim kadarı ile(yanılıyor olabilirim) ancak çok sağlam yerde referansların olacak bu kahve kokusu kardeşimizdir diyecekler ki seni kabul etsinler.
0
basond
(24.11.14)
bu konuyu ben de çok araştırdım. ortodoks yahudi olmak imkansız sayılır. reformist yahudilik için ise önerim öncelikle abd veya kanada'da bir usta eşliğinde 2 yıl boyunca süren eğitimlerle yahudiliğe geçmeniz. belki yıllar içinde samimiyetiniz görülürse ortodoks cemaate de alınırsınız.

yahudi olamazsanız da, yahudi dostu olabilirsiniz. sanırım goy deniyor.
0
Sarix
(24.11.14)
Olmanız mümkün değil. Çünkü yahudilik anneden ve kan bağıyla geçen bir şey. Şimdi bir kadınla evlenseniz sizi teknik olarak yahudi kabul etmiyorlar fakat doğacağınız çocuklarınız yahudi oluyor. Reformist yahudilikte ise genelde ABD'de yapılıyor. Yani bir hahamla gidip 2,3 yıl eğitimlere katılıyorsunuz. İbranice öğreniyorsunuz falan filan. Yani yahudiliğe gerçekten önem verdiğinizi kanıtlamanız gerekiyor. Bunun için de işi gücü bırakmanız gerekiyor zaten. He bu arada herhangi bir hahambaşının sizi kabul etmesi gerekiyor. Yani ABD'de kabul edilebilirsiniz fakat Türkiye'ye geldiğinizde sizi kabul etmiyebilirler. Edebilirler de hahambaşına ya da sinagoguna göre değişir. Tabi nihai karar onlara ait ama sonuç olarak yahudi olmayı çok istediğinizi ve bu konuda çok bilgili olduğunuzu kanıtlamanız gerekiyor. Sonrası ise sizin kişisel girişimlerinize, bu süreçte kurduğunuz dostluk bağlarınıza kalıyor
0
secilmis uye
(24.11.14)
erkek olduğunuzu düşünerek ve evli değilseniz, ailesi çok zengin bir yahudi kadınla evlenmeniz halinde işiniz çok kolaylaşır. kadının ailesi ona kendi durumlarına uygun bir drahoma verirler, sizi kalkındırırlar, çocuklarınız da yahudi olarak doğar. sırtınız bir daha yere gelmez.

böyle bir kadını nasıl bulursunuz o kısmı size bırakıyorum, kolay gelsin.
0
oinone pe
(24.11.14)
Selam, yahudi bir arkadaşımın ailesinden duyduğum bilgiye göre, Türkiye'de yahudi olmanız mümkün değil. Hem cemaat kabul etmiyormuş (yani hahamlar vs ve diğer yahudiler) hem de Türkiye'de bulunan bazı kanunlar nedeniyle misyonerlik çalışmalarında bulundukları tespit edilirse bu başlarını belaya sokuyormuş.
Teorik olarak başka yerde, ABD veya kabul edilirseniz(ki bu 0.000001 ihtimal İsrail) yahudi olabilirsiniz. Türkiye'deki yahudiler sizi adamdan saymayabilirler yine de.
Ha bu arada, Yahudi olmayı herşeyden çok istediğinizi ispat etmeniz gerekiyor. Bu da çok ama çok emek demek. Müslümanlıktan daha sert dini kuralları var, doğuştan yahudilere bu işlemese de sonradan geçmek isteyenleri bezdirinceye kadar yıllarca uygulamaları isteniyor. Yahudi bir kadınla evlenirseniz belki biraz daha şansınız olabilir ama öyle bir kadını bulmakta zor, zira çocukları yarım kan gibi algılanmasın isteyen yahudiler kendi aralarında evlenmeye önem gösteriyorlar.
0
afush
(24.11.14)
erkeksen yahudi olunmaz yahudi doğulur
0
facebook
(24.11.14)
Öncelikle şunu söyleyeyim: Yahudilik kan yoluyla geçer. Yani annesi Yahudi olan kimse, doğduğunda Yahudi olmuş demektir. Temelde bu vardır, lakin bu kimi coğrafyalarda farklılıklar gösterebilir. Misal Amerika'da baba Yahudi anne değilse bile, çocuk Yahudi doğar. Onun dışında, sonradan Yahudiliği seçmek de mümkündür. Halaha kurallarına göre Yahudi otoritelerince durumu incelenen kişi, gerekli kriterleri yerine getiriyorsa, ki bu kriterler kişinin samimiyeti Yahudilik hakkında olan bilgi birikimi ve gerçekten Yahudi olmak istiyor mu yoksa altında başka şeyler mi var gibi kriterler, bunlar incelenerek Yahudi olmalarına izin veriliyor. Daha sonra; erkek sünnetsizse sünnet olur, Mikve denilen yerde arınır ve geçiş prosedürü tamamlanarak Yahudi olur.

Yani sonradan Yahudi olunmaz diye bir şey yok. Yahudilik de tüm dinler gibi kendi içinde kimi akımlar oluşturur: Modern Ortodoks Yahudiliği farklı Muhafazakar Yahudilik farklı Reformist Yahudilik farklı Karay Yahudiliği farklı bir şey söylese de, gerekli şartları yerine getirdiğinizde hepsi kabul eder.

Konuyla ilgili nereye başvurayım derseniz: Türk Musevi Cemaati.
0
angelus
(24.11.14)
0
deneme2
(24.11.14)
sex and the cities de bi bölüm vardı. kadın yahudiye aşık olup din değiştirmek istiyordu kabala derslerine falan gidiyordu ama hahambaşılık buna zorluk çıkarıyordu durmadan, kapıyı açmıyorlardı vb... birisi de ona "seni deniyorlar. sabırlı ol" falan diyordu. en sonunda olmuştu.

benim de bi arkadaşım yahudi oldu. kız amerikada yaşıyor, türk. yahudiyle evlendi. şimdi yahudi oldu. kız ingilizce bile bilmiyordu ibranice öğrendi, israilde yaşadı 1 sene.

yahudilik sadece annelikten geçer diye bir şey de artık tarih oldu. ben türkiyedeki hahambaşına sormuştum "eskiden öyleydi de artık çok az kaldığımız için annenin durumuna göre yapıyoruz" dedi. işte kural anneden geçmesi ama değişiyor haliyle.
0
cocodancer
(24.11.14)
yahudilerin hepsi şerefsiz değil aga. adamlar it gibi çalıştığı için kazanıyor. it gibi çalıştıkları için işleri rast gidiyor. sırf yahudiyiz diye tutmuyorlar birbirini yani.

dediğin haram sofrasına oturmaksa senin olayın mason locaları, rotary kulüpleri. ordan başla devamı gelir.
0
emirkulu
(24.11.14)
@angelus Ailesinde yahudi olan bir kimse yahudi olarak kabul edilir yani gerekli ritüel gerçekleştikten sonra. Siz demişsiniz kan bağı diye. Kan bağından kastınız nedir? Birbirlerinin kolunu kesip kankardeş olmak gibi birbirlerine mi sürtüyorlar? :) Annesi yahudi işte bundan daha büyük kan bağı var mı? :)

@cocodancer Yahudiliğin anneden geçmesi tarih olmadı. Yahudiliğin de birçok formu var sonuçta. Anneden geçmeden o yahudiliği tanımayanlar da mevcut.

@emirkulu Bilmediğimiz şey hakkında bir kere de konuşmasak ne güzel olur be kardeşim. Rotary Kulüplerinde haram sofrası nerede, nasıl kuruluyormuş? Bizde oturalım o sofraya inandığımız yok harama helale. Yıllardır rotaract üyesiyim hiç böyle bir şey görmedim. Masonluğu bilemem. Görüldüğü gibi bilmediğim şeye bilmiyorum diyorum :)
0
secilmis uye
(24.11.14)
Yahudi olamiyorsun diye biliyorum. Ama cevre edinebilirsin onlardan.
Ben de hak veriyorum sana yahudiler konusunda, hakkaten durust insanlar tanidiklarimdan gordugum kadariyla.
0
delifaruk
(24.11.14)
secilmis uye; "Yahudilik kan yoluyla geçer. Yani annesi Yahudi olan kimse, doğduğunda Yahudi olmuş demektir." Burada kan yoluyla geçer derken annesi Yahudi olan kişi Yahudidir demişim zaten, ayrı bir ima varmış gibi mi gözüküyor? Anne=Kan yoluyla geçiş. Daha açık bir şekilde nasıl anlatılır bilmiyorum. Neyini eleştirdiniz anlamadım.
0
angelus
(24.11.14)
@seçilmiş üye: valla ben de izak halevayla soyadı ibrahimzade olan birine sordum ona göre bilgi verdim. türkiye'ye göre yani.
0
cocodancer
(24.11.14)
(14)

kendinize kendinizi nasil affettirirdiniz?

ela
Kötü bir şey yapip kendini affetmek değil kastim. Kendinize cok haksızlık yaptiginizi fark etseniz telafi icin ne yapardınız?
Kötü bir şey yapip kendini affetmek değil kastim. Kendinize cok haksızlık yaptiginizi fark etseniz telafi icin ne yapardınız?
0
ela
(24.11.14)
Çikolata yerdim.
0
angelus
(24.11.14)
Kendime gezi ismarlarim.
0
delifaruk
(24.11.14)
Cupcake yerdim.
0
m e l t e m
(24.11.14)
kendime kucuk surprizler yapardim.
0
nawres
(24.11.14)
Kendimi yalarım.
0
alaman cikolatasi
(24.11.14)
@angelus @meltem bi kac ay sonraki sorum "nasil kilo verilir" olabilir :) bi de kilo almayayim simdi :)
0
🌸ela
(24.11.14)
O da olur, o konulara da yabancı değiliz.
0
angelus
(24.11.14)
Bi daha kendimi haksız yere o kadar hırpalamama sözü vererek ve mümkünse bi gün boyunca ihtiyacım olan şekillerde kendimi şımartarak. (Bu istediğin bi kitabı, dergiyi, bişeyi almak olabilir; bi bahane yaratıp bi gün işe gitmemek olabilir, ufak çaplı kaçamak bi tatil olabilir, kocaman bi pasta yapmak olabilir, iskender kebap olabilir, bi sürü şey mümkün).
0
pandispanya
(24.11.14)
@nawres, yapma işte bunu yapmayacaktın. ben yapacaktım bunu ya.

eş dosttan tepki göreceğimi bildiğim bütün nüzumsuz fikirlerimi uygulamaya koyardım.
0
battal gemalmaz
(24.11.14)
bi kişi bile dememiş. alışveriş yaparım. kredi kartını eskitene kadar.

bi kere yaptım böyle, kartın cvc'si silinmişti.
0
[silinmiş]
(24.11.14)
hamama git güzel bir kese attır. sonra eve gel müzik dinlerken mışıl mışıl uyu.
0
seksen9
(24.11.14)
iyi gelecek şeyler söylerim mesela;

sen aslında bunu demek istemedin, o eğer böyle anladıysa içi kötüymüş, kapasitesi bu kadarmış.

kimse senden kıymetli değil, götünü yesin hepsi.

bu tarz şeyler işte. bi de tarkan dinlerim. ''hayat sevenleri korur ateşe atmaz''
0
benoyledemekistemedim
(24.11.14)
Kendimden özür diler, omzuma bir öpücük kondururum :)
0
pike
(24.11.14)
ahaha douchebag +1

en iyisi alışveriş :)
0
neferkitty
(24.11.14)
(6)

Ameliyatta doktor tuvalete gitmek isterse gidebilir mi ?

sonra baksak
Ameliyatta doktor tuvalete gitmek isterse gidebilir mi ? ÖYSM 'nin sınavlarında da tuvalete gitmek yasak ? Ayrıca deprem anında da tuvalete gitmek zor ?
Ameliyatta doktor tuvalete gitmek isterse gidebilir mi ? ÖYSM 'nin sınavlarında da tuvalete gitmek yasak ? Ayrıca deprem anında da tuvalete gitmek zor ?
0
sonra baksak
(23.11.14)
Gitmemesi için bir neden yok, doktor elini hastadan çektiğinde hasta ölmüyor zira. Döndüğünde ameliyata giriş için hangi hijyen protokolü uygulanıyorsa onu yapar tekrar, devam eder işine.
0
angelus
(23.11.14)
Hayır gidemez. Bir kez girdim ameliyata, köşede bir kova vardı, ona yapıyorlardı sırayla, diğerleri arkasını dönüyordu. Ben de yapmak istedim, izin vermediler, hastaları tuvalete gönderiyorlarmış.
0
crescendo
(23.11.14)
olm manyak mısınız altlarını bağlıyolar ameliyata girmeden.
0
sen olmayan cocuk benim
(23.11.14)
gidip öğle yemeğini bile yeyip gelebilir, 10-15 saat ameliyat sürebilen durumlar var ayrıca tek doktor olmuyor ameliyatlarda diye biliyorum.
0
gezegen olan pluton
(23.11.14)
Yorulunca filan bile cikabiliyrlar universitede, tum gun suren ameliyatlarda doktor degisimi olabiliyor.
0
neferkitty
(23.11.14)
bi hastaya bi kendilerine sonda takıyorlar bilip bilmeden yazmışsınız hep.
0
bass solo take one
(23.11.14)
(10)

Diğer gezegenlerde neden hayat yok?

ya ben lan neyse
soru çok geniş, çok basit, çok bilgisizce kokuyor ama ben sorayım yine de:marsta neden hayat yok mesela? bilinen gezegenlerin çoğundan daha insancıl koşulları olmasına rağmen.aslında sorum da burada başlıyor. neden insancıl koşullar arıyoruz? diyelim ki amonyak atmosferli bir gezegende neden amonyak
soru çok geniş, çok basit, çok bilgisizce kokuyor ama ben sorayım yine de:

marsta neden hayat yok mesela? bilinen gezegenlerin çoğundan daha insancıl koşulları olmasına rağmen.

aslında sorum da burada başlıyor. neden insancıl koşullar arıyoruz? diyelim ki amonyak atmosferli bir gezegende neden amonyak soluyan canlılar evrimleşmedi? üstelik oksijen seviyesi yükseldikçe evrimin duraksadığına dair -dünya için söylüyorum- çalışmalar var.

ya da çok yüksek soğukluklara evrimleşmiş canlılar neden yok ilgili gezegenlerde?

geçen izlediğim bir tartışmada bir fizik profu. "karbondioksit içeren gezegenlerde karbondioksit solumaya evrilmiş canlılar olabilirdi mesela." demişti.

soru bu.

sağ olunuz.
0
ya ben lan neyse
(23.11.14)
olabilir-di. demek ki yeterli/gerekli şartlar oluşmamış. "neden olmamış" sorusu doğru bir soru değil. daha ziyade "olabilir mi?" sorusunu sormak lazım.

birkaç gün önce #47102990 numaralı entry'de görmüştüm bak adam hesaplayıp şunu bulmuş:

"dünyanın evrende kapladığı alan, bir bakterinin dünyada kapladığı alandan kabaca 600 katrilyon kez daha küçüktür."

sadece güneş sistemindeki 3-5 gezegeni inceleyip kesin bir kanıya varmak sırf bu yüzden bile mümkün değil.
0
karaage
(23.11.14)
Diğer gezegenlerde hayat olup olmadığını bilmiyoruz, misal Andromeda Galaksisi'ndeki bir gezegende, gezegendeki şartlara uyumlu canlılar yaşıyor olabilir. Bilemiyoruz. Gidip göremeyeceğimiz, herhangi bir makine gönderip öğrenemeyeceğiz kadar uzaktalar. Mars'ta şu an hayat varmış gibi gözükmüyor ama geçmişte olup olmadığını da bilmiyoruz, zira insanlı seyahat mümkün olmadığı için gerekli araştırmalar yapılamıyor. Robotlar bir yere kadar veri gönderebiliyor o kadar. Geçmişte oranın şartlarına uygun bir hayat vardı belki de, bilemiyoruz. Ayrıca canlılık illa insan formunda olacak diye bir şey yok; bakteri bile varsa, orada hayat var demektir. Umarım bir gün hepsi keşfedilir.
0
angelus
(23.11.14)
abi co2 inert bi gaz. onu solumak ne işe yarar ki?
solunumun olayı elektron verici element (o2, s) ve nihai alıcı (karbon) arasındaki basamaklardan maksimum atp'yi üretmek.
bizim solunum metodumuzda o sitokrom enzimleri silsilesinde daha fazla atp üretebilmemiz imkansız. (gibi, aslında flor işin içine girerse verim maksimuma çıkabilir ama tabii floru metabolizmaya katmak mesele) (kaynak: umitkaradeli.blogcu.com)
kaynak akademik değil idare et.

her ortamda canlılık oluşmalı gibi bir önkoşul kainata bir rol biçmek ama bunlara hiç gerek yok. evrenin bir projeksiyonu yok muhtemelen.
0
namus ninjası
(23.11.14)
Olup olmadığını bilmiyoruz. Şu an dünyada yaşamın en temel maddesi su ve dünyadaki su esasen dünya dışından gelmiş bir yapıtaşı.
www.youtube.com

Bu bakımdan, dünya dışı bir yerlerde yaşam olması bence çok mümkün.
0
maxim gorki
(23.11.14)
hayat için gereken en önemli şart kendini kopyalayan bir molekülün varolması. böyle moleküllerin varlığını devam ettirmesi ve çoğalması belli şartlarla mümkün. soğuk gezegenlerde bunu yapacak kadar enerji bulunmaz. ha önceden ortaya çıkmış hayat oralarda evrimleşebilir ama köken o gezegenin o hali olmaz.
ikinci olarak hayatın temelindeki maddede belii bazı kimyasal özelliklerin olması gerekir. bunları karşılayan maddeler de karbon ve silisyum. ancak silisyumun karbondaki gibi kararlı bir aminoasit oluşturması için gereken sıcaklıklar o aminoasitin varolması için çok yüksek ve devamlı olarak dışarıdan desteklenmesi gereken düzeylerde. bunu sağlayan tek madde de karbon.
bu arada bitkiler zaten karbondioksitle yaşıyor.
0
tururo
(23.11.14)
bitkiler de oksijenle yaşıyor. beslenmeleri ototrof sadece.
0
namus ninjası
(23.11.14)
Var. (Bkz: tasavvuf)

Bilirsiniz, (bkz: muhyiddin ibni arabi), bu alimin kitabinda (bkz: futuhati mekkiyye)... Yalniz agir tasavvufi kitaptir.
0
gneral
(23.11.14)
inscancıl koşuldan kastınız ne? Mars'ta doğru dürüst atmosfer yok, su sıvı halde değil. kendisini günesin radyasyonundan koruyacak bir manyeti alanı yok.

bizim bildiğimiz yaşam için öncelikle suyun sıvı halde bulunması gerekiyor, diğer gerekler için (bkz: goldilocks bölgesi)
jupiter'in uydusu europa gibi goldilocks bölgesinde bulunmayan ama istisnai durumundan dolayı suyun sıvı halde bulunma ihtimali bulunan yerler de var.
NASA gelecekte buraya bir sonda gönderebilir mesela.
0
spankenstein
(23.11.14)
her şeyin temeli enerji, yani enerji üretebilen canlılar yaşayabiliyor, belki evrenin bir köşesinde nükleer enerji ile yaşayan canlılar olabilir, kim bilir, ki aborjinlerin bazı zamanlar sadece güneş ışığı ile beslendiklerini bir yerde okumuştum.
0
gezegen olan pluton
(23.11.14)
kime göre neye göre hayat? sadece dünya üzerindeki hayatla sınırlandırırsanız en azından güneş sistemimizde hayat olmaması kadar doğal bir şey yok. ideal sıcaklık, güzel korunaklı bir atmosfer, zamanında çarpmış bir kuyruklu yıldızın bıraktığı organik parçalar...

organik: karbon içeren şeklinde basitçe bahsedebiliriz

evolution diye bi film vardı, silikon bazlı canlılar dünyayı sarıyolardı ve kepek şampuanı ile onları püskürtüyodu insanoğlu :)
0
la noix
(23.11.14)
(3)

Şişhane metrosu ama hangi çıkışı?

solenkol
Kasımpaşa askeri hastanesine gideceğim. Hangi çıkıştan çıkıp yurunuyor? Yada yurunuyor mu fln
Kasımpaşa askeri hastanesine gideceğim. Hangi çıkıştan çıkıp yurunuyor? Yada yurunuyor mu fln
0
solenkol
(23.11.14)
cevabı net bilmiyorum ama gişedeki güvenlik görevlilerine "kasımpaşa askeri hastanesine nereden giderim?" diye sorduğunuzda cevap veriyorlar. ben hep o şekilde buluyorum, bilmediğim çıkışları.
0
the silent enigma
(23.11.14)
Şişhane, alt geçit çıkışından çıkacaksınız. Daha sonra yokuştan aşağı kaptırıp yürüyeceksiniz.
Ama oradan mutlaka bir yol tarifi alın, sağ sol yaparken boşuna kaybolmayın.
0
quaker
(23.11.14)
Şişhane çıkışından çıkacaksınız. Çıktığınızda sol tarafınızda minibüsleri göreceksiniz, onun solunda da cadde var. Oraya çıkıp caddeden aşağıya hiçbir yere sapmadan dümdüz ineceksiniz. Caddenin bitiminde karşınıza Cezayirli Hasan Paşa bilmem ne okulu çıkacak ve yol sağa ve sola olmak üzere ikiye ayrılacak. Siz sol tarafa yönelip 20 metre yürüdükten sonra sağ tarafınızda bir yokuş göreceksiniz. O yokuşu çıktığınızda askeri hastahane karşınıza çıkar. Bu kadar.
0
angelus
(23.11.14)
(5)

Kışın dışarda koşmak

no christ requires
su ustun icine termal tisort mu giymek gerekiyor yoksa bunu direk vucuda mi giyiyorum? ustune ruzgarlik mi almaliyim?http://www.decathlon.it/maglia-running-uomo-eliokplay-nero-giallo-id_8312455.htmlalta taytini giyicem de ust icin bana giysi katmanlarini biri aciklayabilir mi?
su ustun icine termal tisort mu giymek gerekiyor yoksa bunu direk vucuda mi giyiyorum? ustune ruzgarlik mi almaliyim?

www.decathlon.it

alta taytini giyicem de ust icin bana giysi katmanlarini biri aciklayabilir mi?
0
no christ requires
(23.11.14)
hava durumuna (sicaklik + rüzgar + yagis) göre degisir.
bu sabah ben cikmadan hava durumuna baktim, 3 derece, bi saat sonrasi icin 6 derece gösteriyordu.
normal uzun bi tayt, bi tane termal tank üstüne de bunu giydim:
www.tchibo.de
fermuarini yukari cekip kapsuna da kafaya gecirmistim.
eve döndügümde kapsonu indirmis, fermuari acmis, kollari yukari sivamistim.
0
shi aila
(23.11.14)
Termale bu kadar yüklenmen anlamsız. Koşarken zaten vücudun ısı üreteceği için termale ihtiyacın yok. Soğuk havalarda üst üste teri dışarı atan tişörtlerden giymen yeterli. Kaç tane üst üste giyeceğin de havanın soğukluğuna bağlı.

Şu modülü kullanabilirsin: www.runnersworld.com
0
hiko seijuro
(23.11.14)
Standart bi koşu tişörtü giyseniz de olur, bu kadar ayrıntıya girmeye gerek yok bana kalırsa. Ben yaz kış şöyle bir tişörtle koşuyorum: www.decathlon.com.tr menfi bir etkisi olmadı. Lakin hava çok soğuksa koşu eldiveni giyiyorum. Eller önemli zira. www.decathlon.com.tr
0
angelus
(23.11.14)
burada hava soguk su anda, kar yok ama buz. ayrica bazen sagnak yagmur da yagiyor.

bu durumda teri disari atan bir tisort, ustune bu linkteki olay ve altina tayt yeter mi diyorsunuz? ruzgarlik gerekli degil mi? disarida gordugum elemanlar kapsonlu truzgarlik gibi seyler giymislerdi.

***

bir de yagmurlu hava icin sorayim, yagmurda ekstra ne giymek gerekiyor? iste o zaman waterproof bir ustluk sart degil mi?
0
🌸no christ requires
(23.11.14)
Aynen öyle yeter, hiç gerek yok o kadar detaya. Zaten koşu performansınızı da etkiliyor o kadar yük, bir zaman sonra rahatsız olmaya başlıyorsunuz.
0
angelus
(23.11.14)
(4)

kucuk kardesimle pazar gunu yapilabilecek aktivite

the feel good
kardesim 8 yasinda ve basima kaldi bugun. bana diyor ki deliha`ya girelim abi. kendime bu eziyeti cektirmek istemiyorum ve cocugu da eve hapsetmek istemiyorum. var mi iyi bir onerisi olan?
kardesim 8 yasinda ve basima kaldi bugun. bana diyor ki deliha`ya girelim abi. kendime bu eziyeti cektirmek istemiyorum ve cocugu da eve hapsetmek istemiyorum. var mi iyi bir onerisi olan?
0
the feel good
(23.11.14)
Deliha'ya gidin, sevinsin sabi.
0
angelus
(23.11.14)
sevinsin cocuk ya :((

kardeşimi özledim. kıymetini bilin.

ayrıca neden başıma kaldi ifadesini kullandınız kuzum?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(23.11.14)
öncelikle, deliha'nın ne olduğunu araştırmak zorunda kaldım. baktım, yok abi izlenecek gibi değil. fakat kardeşim istiyorsa götüreceksin, başka yolu yok. sen izleme dostum. hatta ne yap biliyo musun; çağır bi arkadaşını da, üçünüz gidin bi alış veriş merkezine. sen arkadaşınla otur bi yerde, taşak yaparsınız, kardeşim de paşa paşa izlesin filmini.
oradan da yemek yemeye falan gidersiniz, günü çıkarırsın.
0
norek
(23.11.14)
tamam yea deliha`ya goturuyom cocugu mutlu olsun :)
0
🌸the feel good
(23.11.14)
(15)

Türbanlı kadının yanıma oturmaması..

musa rami
Serviste her yer dolu sadece benim yanım boş sabahın körü bende uyuyorum.bi sesler geliyo "nereye oturcam ben" diye kısık kısık...Ulan beni biri dürtüyo açtım gözümü muavin yanında da türbanlı bi bayan.şöyle sana zahmet arkaya geçer misin dedi. kaldırdım kafamı arkada en arka böyle orta koltuk.dönd
Serviste her yer dolu sadece benim yanım boş sabahın körü bende uyuyorum.
bi sesler geliyo "nereye oturcam ben" diye kısık kısık...
Ulan beni biri dürtüyo açtım gözümü muavin yanında da türbanlı bi bayan.
şöyle sana zahmet arkaya geçer misin dedi. kaldırdım kafamı arkada en arka böyle orta koltuk.

döndüm muavine dedim ki "lan beni ne kaldırıyon uykumdan, oturan otursun, oturmayanda ayakta gitsin bana ne " dedim. sonra muavin ses etmeden gitti kadında geldi yanıma oturdu.

hani yine ses etmek istemiyordum ama bundan önce de bi kaç kere kalktım zaten yerimden sıkıntı çıkmasın oturmak istemiyorsa bi erkeğin yanında diye kalkım gidim dedim. ama bu sefer canımı sıktı gerçekten. yani aklıma gelmeyen şeyi zorla aklıma getiriyo kadın. sabahın köründe sana sikim mi kalkacak. yani her erkeği beni zükecek gözü ile görmeleri daha bi beter psikoloji içinde olduklarının göstergesi.

tamam kadının görüşüdür erkeğin yanına oturmak istemez ama bu özel bi araba değil ki ayrıca gidilecek yere giden tek bi araç başka bi araç olsa zaten binmem ben o araca da başka bi araç da yok. durum böyleken benim mi bunların mı ortama ayak durması lazım ben anlamadım gitti.
0
musa rami
(23.11.14)
Bu soruyu gercekten mi soruyosun bilader
0
LXXVII
(23.11.14)
Sacma sapan şeylere ayak uyduracak degilsin herhalde. Ayakta gitsinler, o da olmadi arabaya binmesinler.
0
delifaruk
(23.11.14)
varoslarda yasayan barzolarin ve turbanli kezbolarin tipik hareketleri bunlar. adam evde karisina kopek gibi davranir, minibuste, serviste kadinlara yer verip centilmenlik taslar. keza kezbolar da sosyal hayatta en ufak bir fiziksel temasi, tecavuz olarak algilar.
0
mayeskuel
(23.11.14)
türbanlı bayan olması başkalarının rahatsız etmeye mazeret değildir... erkeklerle oturmamak istememesi gayet normal. seni elleyecek gibi görmesi normal. beni de elleyecek gibi görebilir o da normal..
ama başkasını yerinden kaldırması anormal... türbanlıyım diye kendini bir şey sanıyorsa orada dursun...
muhafazakar bir erkeğim..
0
inanmazsan inanma
(23.11.14)
Basligi gorunce bir tek senin yerin bos ve ayakta gidiyor diye bozuldun sandim. Seni ilgilendirmez diyecektim ama okuyunca degisti. Oturmak istemiyorsa ayakta duracak. Kimse onun isteklerine gore hareket etmek zorunda degil, ben de hayatta kalkmazdim. Bunun bide metroda "acik" kadinlara "kayar misiniz" diyeni var. Yani sen erkegin yaninda otur ben namusluyum oturmam diyor. Tersime gelirse hayatta yapmam mesela. Neyse iste, bosverin takmayin, istemeyen ayakta dursun
0
anneboleyn
(23.11.14)
Bizaim apartmanda da geçen gün benzer bir şey oldu. Ben 8. katta oturuyorum. Bir gün dışarı çıkarken asansöre bindim. Asansör 5. katta durdu. Bir adam, eşini ve çocuklarını öptükten sonra asansöre bindi. "Çok teşekkür ederim, asansörü yüzüme kapatmadınız" dedi. İlk başta anlamadım, "Niye kapatayım ki asansörü. Alt tarafı evdekilerle vedalaştınız. Ne olacak?" dedim. Adam da "Öyle değil. Geçen gün yine aynı şekilde evden çıkıyorum. Asansörü çağırdım, kapıda eşimle çocuumla vedalaşırken asansör geldi. İçinden iki kadın çıktı. "Kapa kapa" diye panikleyerek asansörü suratıma kapatıp indiler. Ben sapık gibi mi görünüyorum. Eşim burada, ailem burada. Ev babasıyım ben. Niye böyle yaptılar diye çok üzüldüm. Neden beni bazı adamlarla aynı kefeye koydular, niye bu hale geldik diye çok üzüldüm. Görüyorsunuz işte, kendi halinde evli bir adamım ben" dedi. Ben de "E bekar olsanız ne olacaktı? O zaman sapık mı olacaktınız?" dedim. Adam "Tabii ki değil ama yine de ipsiz sapsız, kim olduğu belli olmayan birinden korkmaları normal olurdu" dedi.

Hem kadınlar zaten erkek yanını istemiyorlar. Daha beteri de adam güvenilir olduğunu belirtmek için iyi niyetli olsa da evliliğini kullanıyor, sanki bekar erkekler sapık, elleri pipide geziyorlarmış gibi.
0
aychovsky
(23.11.14)
Klasik "Beni Sikecekler Sendromu" bu, tüm Orta Doğu halklarında görülen bir şey. Orta Doğu tümden yok olup üstüne sıfırdan daha akıllı bir medeniyet kurulmadığı sürece bu tip sorunların çözüme kavuşacağını düşünmüyorum.
0
angelus
(23.11.14)
Bayılırım böyle özgüveni yüksek insanlara :O

Hayır bari tutarlı ol, erkek yanına oturmamak için milleti taciz etmeyi biliyorsun ama blöfünü gördükleri zaman da kütürt diye oturuyorsun :D

Tabii ki hata sizde değil, işyerinizden "erkek yanına oturmayan namuslu kadın servisi" istesinler.
0
kivilcimin kirkta biri
(23.11.14)
servis dediğin işe giderken sanırım. bilmiyom saçma geldi. yeni mi başlamış acaba işe?

otobüste falan olsa neyse dersin, zorunluluktan binmiş dersin de illa haram bölgeye girmeyecem diye diretiyosa karma bi yerde çalışmasın ya da az yesin de kendine özel şöför tutsun. ya da ayakta gitsin..
0
seksen9
(23.11.14)
İşallah bigün otobüste sikerler onu. Gerizekalı yobaz karı.
0
suicides underground
(23.11.14)
Demişler ama bir de ben diyeyim, kadının yaptığı saygısızlık ve terbiyesizlik. Memnun değilse alternatif yollar yaratacak ya da susup oturacak. Yüz vermeyin siz de böylelerine tanrı aşkına. Astar istemeye hiç çekinmiyorlar sonrasında burada da olduğu üzere.
0
devilred
(23.11.14)
Yarısını okudum az daha sana kızacaktım neden kalktın lan diye.
Ne gerekiyorsa onu yapmışsın. Bazen Muavinin de işgüzarlığı olabiliyor.
0
EXXE01
(23.11.14)
Nedense aklıma 2:26 ve 4:32'deki diyaloglar geldi.
(git: www.youtube.com )
0
gargamel
(23.11.14)
kaptan maydonoz sen hayırdır? Rahatsız mı oldun türbanlı bacılarını eleştirdikleri için? Yalnız kurduğun mantığa katılayım, muavin varsa şehirler arası otobüstür he? Adam belirtmiş "servis" diye ancak zaten belirtmesine de gerek yok, servislerde muavin kullanıyorlar, bu olağan ve olan bir şey.

Ayrıca kimse de muavinin iş güzarlığına bir şey dememiş. Kadına gerekli cevabı vermişsin ancak ben olsam gider o gazgüden muavini de şikayet ederdim. O kim oluyorda beni uyandırıp yerimden kaldırmaya çalışıyor?
0
air
(23.11.14)
Son derece haklısın. Gayet oturmak istemeyebilirsin. Ister günah olduğu için isterseniz keyfi ya da farklı bir sebeple. Bu senin hakkın. Özgürlüğün tanımı gereği de sahip olduğumuz hakları hiçbir engelle karşılaşmadan kullanmamız gerekir ancak unutulmaması gereken bir şey vardır ki bir bireyin özgürlüğü, başka bir bireyin özgürlüğünün başladığı yerde biter. Sen oturmak istemezsen oturmazsın. Başkasının hakkına müdahale edemezsin, yayılmış bir şekilde oturuyorsa da "ikaz" edersin. Ama kendi sınırları içinde kendi halinde oturan birine kalk buradan benim prensiplerim var da diyemezsin. Ayrıca prensibin varsa da arkasında durursun. Öyle şansını deneyip, yemeyince de çiğnemezsin.
0
air
(23.11.14)
(12)

mezar tasi yaptirma

very big cat you.
iyi geceler.yakin zamanda(40 gun once) ananemi kaybettik. mezar tasi 3-6 ay arasi yapilmamasi lazim derlerdi eskiden. ama biz 1 ay gecti oyle yaptirdik. Kimsesiz mezar gibi duruyordu, rahatsiz olduk. Simdi benim kafama takilan neden oyle soyluyolar? Tas kirilip coker diye mi? Bilgisi olan aydinlatir
iyi geceler.
yakin zamanda(40 gun once) ananemi kaybettik.
mezar tasi 3-6 ay arasi yapilmamasi lazim derlerdi eskiden.
ama biz 1 ay gecti oyle yaptirdik. Kimsesiz mezar gibi duruyordu, rahatsiz olduk. Simdi benim kafama takilan neden oyle soyluyolar? Tas kirilip coker diye mi?
Bilgisi olan aydinlatirsa sevinirim.
0
very big cat you.
(23.11.14)
mezar çöker normalde ondan öyle demişlerdir, oturması açısıdan.
0
copy paste
(23.11.14)
copy paste+1
0
kahve kokusu
(23.11.14)
Başın sağolsun. Taş değil de, erken yapılan mezarlar çökebiliyormuş. Yani yanlarda falan da mermer varsa asıl sıkıntı oymuş. Eskiden 1 yıl geçmeden yapılmazmış ama geçenlerde biz de 1 ay geçmeden yaptırdık. Bi şey olmaz muhtemelen.
0
charles montgomery monty burns
(23.11.14)
umarim cokme olmaz :/
@charles
Sizde cokme olmadi degil mi?
0
🌸very big cat you.
(23.11.14)
çöker
0
kahve kokusu
(23.11.14)
Öncelikle başınız saolsun.

Toprağın yağan yağmurlarla vs sıkılaşmasını bekliyorlar, yani bize öyle demişlerdi babaannemi kaybettiğimizde.
0
yatagants
(23.11.14)
köy mezarı ise kesin çöker, büyükşehirlerdekiler genelde beton bloklar içine naaş konulduğu için az da olsa çökme yapacaktır.
0
copy paste
(23.11.14)
köy mezari degil.
Hemen yanda defnedilenlerin(ayni gun) bizden once yapilmis.
moralim bozuldu suan coker dediniz.
0
🌸very big cat you.
(23.11.14)
Kazılmış toprak henüz gevşek haldeyken; üstünde yağmur yağmadan rüzgar esmeden, yani gerçek sertliğine ve formuna kavuşmadan mezar taşı koyduğunuzda, bu ağırlığa hazır olmayan toprak çökebiliyor ne yazık ki. Umarım böyle bir sorun yaşamazsınız.
0
angelus
(23.11.14)
Çökerse çöksün dünyanın sonu değil alırsınız 8-10 torba toprak dökersiniz tekrar üzerine.

Siz çökmesinden değil çatlamasından korkun bence ama köy mezarı değil dediniz, büyükşehirlerde zaten olması gereken şekilde beton atılarak yapılıyo. Beton temel atıldığı için de çatlama falan olmaz.
0
kegums
(23.11.14)
@Kegums
aynen beton atilmisti. betonla kapattilar ustunu mezarin. Mezar tasi betonun ustune yapildi. Cokme degilde, catlama olmasin dedigin gibi.
0
🌸very big cat you.
(23.11.14)
Very big cat sakin moralini bozma.

Bundan 4-5 sene once dedem koyden bi kankasini kaybetti. adamin da kimi kimsesi yoktu mezari dedem yaptirdi. Yarin obur gun bana da bi sey olur kimse ugrasmaz dusuncesiyle beklemeyip erkenden 1-2 ay sonra mezari beton attirarak yaptirdi. Koy yerinde her hafta cenaze tecrubesi olan adam yani sonucta, oyle uydurma bi uygulama degil bu. Toprak coktukce de bahceden toprak goturup atmisti iyi hatirliyorum. Ben bayramlarda goruyorum o mezari hala sapasaglam. Kafana takma. Bu arada basin sagolsun. iyi aksamlar.
0
kegums
(23.11.14)
(1)

bir yazar "leyla" olmuşsa

gates
her şey bitmiş midir?
her şey bitmiş midir?
0
gates
(22.11.14)
Çok spesifik bir şey olmazsa, misal ssg'yi Twitter'da yakalayıp tekrar hesabınızın canlandırılması için ikna edemezseniz normal şartlarda her şey bitmiş demektir.
0
angelus
(22.11.14)
(1)

Ne kadar koşayım?

hadi ya la
Ağustos'un başından beri koşuyorum. İlk başta inanılmaz zorlandım hem kondisyon olmadığı için, hem yanlış teknikle koştuğum için. Şimdi çok yol aldım, her şey çok güzel. Uyku düzenim, mutluluk hormonlarım mükemmel çalışıyor.- Her sabah 5 km koşuyorum.- Sürekli değil, hızlı yürüyüş, jog, sprint gibi
Ağustos'un başından beri koşuyorum. İlk başta inanılmaz zorlandım hem kondisyon olmadığı için, hem yanlış teknikle koştuğum için. Şimdi çok yol aldım, her şey çok güzel. Uyku düzenim, mutluluk hormonlarım mükemmel çalışıyor.

- Her sabah 5 km koşuyorum.
- Sürekli değil, hızlı yürüyüş, jog, sprint gibi kombinliyorum.
- Göğüsten bağlamalı nabız saatim var, genelde karnoven formülüne göre maksimum nabzımın %60'ı ile %75'i arasında koşarım. Formülde ek bir işlem var ama 146 - 166 bpm gibi bir değere denk geliyor.

21. yaşı bitireceğim önümüzdeki ay. Her yıl gerek salonda gerek evde spor girişimlerim oldu ama üç dört ay sonra sıkılıp bıraktım hep. Ama bu çok farklı. Artık hiç yorulmuyorum, sağlıklı besleniyorum, erken yatıp kalkıyorum ve sabah olsa da koşsam diyorum.

Geçen gün koşarken biri geldi, günde 5 km koştuğumu söyleyince fazla buldu, futbolcu hastalığına yakalanırsın kalbine zararlı, 2 buçuk km ideal dedi.

Bu durumda mesafe önemli değil aslında. Hangi nabız aralığında kaç dakika koştuğum önemli. Peki siz ne diyorsunuz? Uzun vadeli olarak ne yapayım?

edit: tek amacım olmasa da hedefim yağ oranımı iyice düşürmek. şu an %12 gibi.
istirahat nabzım 53'e düştü. iyi bir olay.
0
hadi ya la
(22.11.14)
Ne amaçla koştuğun önemli. Yağ yakmak için koşuyorsan gereksiz; yok ben koşarken mutlu oluyorum dersen 10 kilometre koşsan da oluyor. Ben yağ yakma dönemimde 25 dakika hiit tekniğiyle koşuyorum; zevk için koşmak istediğimde 15+ kilometre koşuyorum. Tamamen sana kalmış bir durum bu. Ayrıca futbolcu hastalığı diye bir şey yoktur. Spor yapan insanların kalbi güçlüdür, spor yapmayan bir insanın kalbinin 3 defada gönderdiği kanı tek seferde gönderir. O nedenle nabzı sürekli düşük olur. Ortalama biri sabah uyandığında nabzı 60 atarken spor yapan birinin nabzı 45'e kadar düşebilir. Bu korkutucu görünmekle birlikte sağlıklı bir kalbin emaresidir esasında.
0
angelus
(22.11.14)
(11)

2 sene boyunca hiç kullanılmamış kaslar eski haline dönebilir mi?

pescador
dün bir haber okudum. darek fydka diye bir amca 2 sene önce belinden bıçaklanınca felç olmuş. sonra bunun koku almamızı sağlayan şeysilerinden alıp laboratuvarda çoğaltmışlar (kendini yeniliyormuş onlar) ve beline enjekte etmişler. 3 ay sonra adam bacaklarını, affedersiniz zigini kuşağını hissetmeye
dün bir haber okudum. darek fydka diye bir amca 2 sene önce belinden bıçaklanınca felç olmuş. sonra bunun koku almamızı sağlayan şeysilerinden alıp laboratuvarda çoğaltmışlar (kendini yeniliyormuş onlar) ve beline enjekte etmişler. 3 ay sonra adam bacaklarını, affedersiniz zigini kuşağını hissetmeye başlamış. yürüteç yardımıyla pıt pıt adımlar atabiliyormuş. nasıl duygulandım, nasıl hoşlandım anlatamam.

bu noktada ben bi' şeyi merak ettim. ortada felç durumu olmadığını varsayıyoruz. ben "ohoo ne uğraşıcam" dedim, yatağıma girdim ve 2 sene boyunca hiç çıkmadım. hiç yürümedim. ayağım uyuşunca fıtı fıtı salladım ama hiç yataktan kalkıp adım atmadım mesela.

1) kaslar kendini komple uykuya mı çekmiş olur? ayağa kalktığımda yürüyemez miyim?

2) yürüyemezsem, tekrar eskisi gibi yürüyebilmem mümkün mü rehabilitasyon/fizik tedavi neticesinde?

***

yani özetle merak ettiğim, öğrenilen fakat sonradan kaybedilen bir yeteneğin, sonradan aynı seviyede öğrenilip öğrenilemeyeceği. örneğin 23 yaşında halı saha maçında cayır cayır top oynayan bir adam, 25'ine kadar hiç hareket etmese ve sonra tekrar yürümeye başlasa, bir daha halı sahaya çıkabilecek güce erişebilir mi?
0
pescador
(22.11.14)
kurtlanırsın, etlerin çürür iki senede. hatta birkaç ayda çürürsün.

kurtlanmadığın sürece bir şey olmaz. geri açılır.
0
yirmisantim
(22.11.14)
nasıl kurtlanırım? e felçliler neden kurtlanmıyor? niye kurtlansın?
0
🌸pescador
(22.11.14)
adamın yürüyememesinin sebebi sinirlerin hasar görmesi. ona kök hücre enjekte ederek sinirleri onarmışlardır. sinirlerinde bir hasar olmadığı sürece, kaslarını uzun süre kullanmadığın zaman birden kullanırsan başta yeni doğmuş buzağı gibi tökezler sonra yine yavaş yavaş eski haline dönersin.
0
yirmisantim
(22.11.14)
felçlileri sürekli egzersiz yaptırıyorlar, yıkıyorlar temizliyorlar hareket ettiriyorlar. sanıyor musun ki onlar ööööylece yatıyor?
0
yirmisantim
(22.11.14)
@yirmisantim, merak ettiğim daha ziyade iyileşip iyileşilemeyeceği. ama garanti olsun diye "yürümeye çalışsam yürüyebilir miyim" diye de sorayım dedim. 16 saat otobüsten hiç inmemiştim bi' kere, yere indiğimde o son merdiven basamağından inip de tutunacak hiçbir şeyim kalmadığı anda şlaps diye yere düşmüştüm. 2 sene sonunda ayakta durmak imkansız olur herhalde.

ek: haklısın, onu düşünmemiştim. ama nasıl abi, hareket etmesen bildiğin kurtlanıyo mu? nasıl ya? öyle iş mi olur. allah allah. beni mi skiyon acaba?
0
🌸pescador
(22.11.14)
yara açılır her tarafında. felçlilerde de oluyor hatta o yüzden havalı yatakta yatırıyorlar belli periyotlarla döndürüyorlar. senin bahsettiğin aşağısı tutmayan ise zaten bunları kendi yapıyor, sürekli vücudunun aynı yeri temas etmiyor oturduğu yüzeye.
0
kuzey li
(22.11.14)
kaslar kullanılmazsa zayıflıyor. zayıflayıncada vücudunu taşıyamıyor. egzersiz ve fizik tedavi ile toparlanabilir.
0
sutlu nescafe
(22.11.14)
hiç hareket etmemen imkansız, yatak yaraları açılır. o yüzden felçli insanlara her gün egzersiz yaptırılır, eğer çok yaşlıysa ve egzersiz yaptırılacak durumda değilse masaj yapan yatak pedlerinden kullanılır, her gün yakınları çevirir, yan yatırır, düz yatırır, masaj kremiyle ovarlar falan.
felç geçiren kişi gençse toparlayıp eski haline dönme şansı çok daha yüksek tabii.
0
lily briscoe
(22.11.14)
iyileşir. sıkı bir recovery programı lazım. kaslar vücudu taşıyamayacak kadar zayıflamış olur ama yok olmadıkları sürece ftr ile eski haline gelir. ama belirli bir yaştan sonra zor.
0
yirmisantim
(22.11.14)
2 sene hareketsiz kaldığında kaslar uykuya çekilmez; atrofi yaşarsın. Kas kaybı yani. Kasların yok olur erir bitersin. Kas kaybının nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsan ALS hastalarını inceleyebilirsin. Ayrıca kas kaybı için hasta olmaya falan da gerek yok; hareketsiz yaşamı olan insanlar da kas kaybı yaşar. Hareket etmeye başladığında, ki kaybettiğin kas miktarına göre ilk etapta bunun da olabileceğini sanmıyorum, belli bir miktar hareket edebilirsin fakat eskisi gibi olabilmen için uzun bir tedavi sürecinden geçmen gerekir. Bu arada kas kaybı deyince aklına sadece karın kası biceps falan gelmesin; kalbin ve midenin de yapısı kastır. Onları da zayıflatıyorsun. Kalp kaslarını kaybettiğinde kalp yetmezliği yaşayıp ölme gibi bir riskin de oluyor.
0
angelus
(22.11.14)
alkislarlayasiyorum.com kasları hareket ettirmeden iyileştirebilen tek şey budur.
0
ibomiu
(22.11.14)
(7)

Arabakı yanan uyarı neyı temsil ediyor

all girls dream
Ekteki
Ekteki
0
all girls dream
(22.11.14)
lastik basıncında problem var.
0
sutlu nescafe
(22.11.14)
Aracın nalı bitiyor, lütfen nal değişimi yapın da olabilir.
0
angelus
(22.11.14)
lastik basıncı. kesin bilgi.
aracında tpms denen sistem var onun uyarısı.

Tire Pressure Monitoring System diye arat çıkar.
0
battal gemalmaz
(22.11.14)
Lastik basıncı değişim ışığı o. Lastik basınçlarını kontrol edin tekrar.
0
mrmlq
(22.11.14)
Lastik, evet.
0
arnold schwarzeneger
(22.11.14)
Benim arabanin motoru dusse haberi olmaz bi isik yakmaz. zengin adamin hali baska iste.
0
divit
(22.11.14)
lastik demişsiniz ama benim araçta bu tork kontrolü uyarısı
edit: merak edip baktım tork başka imiş evet.
lastik basıncı
0
kahve kokusu
(22.11.14)
(8)

Enerji verecek ne yiyip iceyim?

letheavendangered
Saat 3ten itibaren yaklasik 12-13 saat hep ayakta calismam lazim. Ne yiyip iceyim de beni enerjik tutsun? Firsat buldukca enerji iceceerini goturuyorum ama dogal bisey daha iyi olur heralde.
Saat 3ten itibaren yaklasik 12-13 saat hep ayakta calismam lazim. Ne yiyip iceyim de beni enerjik tutsun? Firsat buldukca enerji iceceerini goturuyorum ama dogal bisey daha iyi olur heralde.
0
letheavendangered
(22.11.14)
su meyve cay kahve yumurta
0
LXXVII
(22.11.14)
Yeşil çay/Protein.
0
angelus
(22.11.14)
protein yüklemesi(yumurta, peynir, et çeşitleri, bakliyatlar) ve gün boyu fındık, ceviz, badem. içecek olarak da çay, kahve, ayran ya da kefir.
0
gezegen olan pluton
(22.11.14)
fındık!
0
dessy
(22.11.14)
Ayran beni direk bayıltıyor benden söylemesi. Yeşil çay ve yeşil elma diyorum.
0
youshookmeallnightlong
(22.11.14)
Ayran uyku getirir, bence de ayran içme. C vitamini al, portakal ye mesela. Kahve de iyidir.
0
kaffle
(22.11.14)
Fındık, ceviz, üzüm, kuru kayısı, incir, yaban mersini vs... Tahin pekmez :)
0
strangerinhere
(22.11.14)
karbonhidratlardan uzak dur, yağlı, proteinli ve lifli şeyler ye. kahve iç bol bol.

spor da yap, direncin artar böyle şeylere.
0
roboute guilliman
(22.11.14)
(6)

Karma puanım yok. Hiç olmadı. Peki ama eden?

Gucci
yaklaşık 1.5 yıl önce yazarlığım onaylandı. 1890 civarında entry girdim. yaklaşık 680 en beğenilen ve 130 favorilenenim mevcut. galiba 1000 entry falan girince karma puanı çıkıyordu ki daha az entry girenlerde karma mevcut. bende neden çıkmıyor olabilir?
yaklaşık 1.5 yıl önce yazarlığım onaylandı. 1890 civarında entry girdim. yaklaşık 680 en beğenilen ve 130 favorilenenim mevcut. galiba 1000 entry falan girince karma puanı çıkıyordu ki daha az entry girenlerde karma mevcut. bende neden çıkmıyor olabilir?
0
Gucci
(22.11.14)
Yeterli şukela almamışsınız. 680 entry'niz en beğenilenlere girmiş fakat 1 entry 1 şukela alsa bile o listeye giriyor zaten. Eskiden 2 veya 3'tü tam hatırlamıyorum. Yeterli sayıda şukela alırsanız karmanız çıkar.
0
angelus
(22.11.14)
kötüleyenler şukeladan fazla. basic algebra.
0
[silinmiş]
(22.11.14)
1000 değil 500'de çıkıyor aslında karma. trollediysen çıkmaz, benim 500'de hippi'ydi karmam mesela.
0
devorgilla the gunslinger
(22.11.14)
natürel trollsün demek.. troll olup troll olduğunu fark etmeyenlerdensin. altıncı histeki bruce willis gibi.
0
namus ninjası
(22.11.14)
evet troll olduğumu kendi nick altımda 1. entry olacak şekilde belirttim. ama eksilere falan düşüyordu sanki bu karma puanı.
0
🌸Gucci
(22.11.14)
Eksilere düşmüyor artık; iptal oldu o uygulama.
0
angelus
(22.11.14)
(8)

Bu saatte ne kadar kişi cevap verir bilemedim ama....

purusha
Bugün psikiyatri kliniğine gittim,yıllardır, kesintiye uğrasa da, genel olarak dikkat dağınıklığımın olduğu söyledim. Bu yüzden de günüm verimsiz geçiyor dedim. Doktor da okul durumumu vs söyleyince annemin rahatsızlığından dolayı okula pek gidemediğimi o yüzden önümüzdeki döneme kadar okula gitmeye
Bugün psikiyatri kliniğine gittim,yıllardır, kesintiye uğrasa da, genel olarak dikkat dağınıklığımın olduğu söyledim. Bu yüzden de günüm verimsiz geçiyor dedim. Doktor da okul durumumu vs söyleyince annemin rahatsızlığından dolayı okula pek gidemediğimi o yüzden önümüzdeki döneme kadar okula gitmeyeceğimi söyledim. Doktor bu noktadan sonra annemin hastalığına tamamen odaklanarak depresif bir dönemde olduğun için dikkat dağınıklığın olabilir dedi ve prozac şurup verdi. Şimdi ben bu ilaca başlasam mı bilemedim. (Sadece bu döneme odaklanarak verdiğini düşündüğüm için) Ancak genel ruh durumuma iyi bir etkisi olur mu ona da karar veremiyorum. Kullanan fayda gören bilgi sahibi olan, tavsiyesi olan vs. vs. vs var mıdır?
0
purusha
(22.11.14)
doktor kullan dediyse kullan, demek ki gerek görmüş.
0
rock n roll
(22.11.14)
kullan.
0
siradisi00
(22.11.14)
Annemin hastalığına dayandırması normal mi yani? Benim dikkat dağınıklığım bunun öncesine de dayanıyor. Denemek fayda verir mi yani?
0
🌸purusha
(22.11.14)
Doktor kullan dediyse kullan bence de.
0
mutlusismankedi2015
(22.11.14)
her depresyon bi şeye dayanıyor zaten canım. annenin hastalığı olur, başka bi şey olur. çoğunlukla havadan gelmiyo depresyonlar. o yüzden ben de kullanmanı öneririm. prozac hafif bi ilaçtır zaten, fazla yan etkisini de görmezsin. aksatmadan kullanır, vaktinden önce bırakmazsan ileride faydasını görürsün. gördüm.
0
snape i başından beri tanırım
(22.11.14)
ben olsam kullanmam nezle için psikyatri kliniğine git prozac verir. dikkat dağınıklığım var ilk okuldan beri geç yıl gittim bana da prozac verdi. 3 gün kullandım bıraktım.(iyileştirmediği için değil alerji yaptı) şimdiki aklım olsa hiç kullanmazdım. acilde ki doktor kliniğe gelin yeni ilaç versinler dedi gelmedim. yıllardır kullanıdğım metodları geliştirmeye başladım yazmaktan sıkılınca sol elimle yazıyorum, renkli kalemler kullanıyorum. 10 dakikada bir masadan kalkıp koridordu bir yürüyorum yine oturup devam ediyorum. bunlar bana iyi geliyor onun dışında ilgimi bölüyorum film açıyorum, hem yazı yazıp hem sarkı söylemeye çalışıyorum yapıyorumda bunlar.
banada depresyon tanısı koymuştu doktor hafta sonu arkadaşlarımla dışarı çıkmıyorum diye halbuki çok mantıklı sebebim vardı. 9 ders alıyordum biride japonca ayrıca arkadaşlarımı haftada 5 gün görüyorum 9 dersin ödevini 2 günde yapıp nasıl arkadaşlarımla dışları çıkabilirim ki.
0
kuzey li
(22.11.14)
"Doktor kullan dediyse kullan" mutlak dogru mantik degil asla, ozellikle bu tur ilaclar soz konusu ise. Ama elbette ki doktoru sallama diye bir oneri sunmak haddime degil. Onerim su, doktorunla konus. Kullanmak konusunda tereddutte oldugunu ve bu tereddutun kaynagini da - eger elle tutulur birsey sunabiliyorsan - soyle. Seni ikna eder, kullanirsin bakarsin.
Ben olsam kullanmam ama bunun dogru oldugunu iddaa etmiyorum.
0
delifaruk
(22.11.14)
Doktorun "Dikkat dağınıklığın olabilir" deyip Prozac vermesi ne kadar mantıklı bilemiyorum. Ya da şöyle düşünelim: Dikkat dağınıklığı olan biri Prozac kullandığında dikkat dağınıklığı giderilir mi, konulara daha iyi mi odaklanır? Bence normal değil.
0
angelus
(22.11.14)
(15)

basketbol futbola kıyasla çok daha yorucu değil mi, nasıl 3 güne bir maç

pescador
oynayabiliyorlar?şimdi her tarafımın döküldüğüne, her gün hastalık duyurusu açtığıma bakmayın. 18'ime kadar yapmadığım spor yoktu, hem sokak basketbolu hem de çift pota eşekler gibi basketbol da oynadım futbol da oynadım.basketbol çok daha yorucu bana göre. dinlenme imkanı var, mola var tamam da 10
oynayabiliyorlar?

şimdi her tarafımın döküldüğüne, her gün hastalık duyurusu açtığıma bakmayın. 18'ime kadar yapmadığım spor yoktu, hem sokak basketbolu hem de çift pota eşekler gibi basketbol da oynadım futbol da oynadım.

basketbol çok daha yorucu bana göre. dinlenme imkanı var, mola var tamam da 10 dakika değil ki yani. 3 dakika kenarda oturuyorsun, o arada kazandığın enerji 2-3 hızlı hücumda bitiyor zaten tekrar.

futbolda 90 dakika koşmuyorsun. basketbolda ayaklara ek olarak ellerinle de oynuyorsun. futbolda sadece ayak var. üstüne üstlük, her zaman geri koşmak ya da savunma yapmak zorunda değilsin. özellikle defansta ya da ileri uçtaysan öyle it gibi sürekli koşmana gerek yok.

buna rağmen basketbolcular 4 günde 3 maça çıkabilirken ve taş gibi oynarken, futbolda 14 günde 3 maç yapınca herkes ağlıyor.

benim bünyede mi bi sıkıntı var yoksa başka bi durum mu söz konusu? düzenli olarak hentbol, masa tenisi, basketbol ve futbol; az biraz da tenis oynayıp buz pateni yaptım. en az yorulduğum futbol oldu şahsen. bilmediği için defansta 60 dakika boyunca duran biri de değildim, koşardım.

o zaman niye böyle olması???
0
pescador
(21.11.14)
futbolu biraz hafife almışsın bence. basketbol 40 dakika ancak futbol 90 dakika. basketbol sahası 28 metre futbol 100. basketbolcu oyunun 40 dakikasını da oynamıyor ancak futbolcuların en az 8 tanesi 90 dakikayı aralıksız çıkarıyor. kaldı ki futbol da fiziksel mücadele basketbola göre çok daha fazla. yağmurda karda sarf edilen efor ile kapalı salonda sarf edilen efor da aynı değildir. ha basketbol candır o ayrı.
0
tantunisultansüleyman
(21.11.14)
İki sporu da yaptım. Basketbol bir nebze daha yorucu.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(21.11.14)
hayatında gerçek futbol sahası ebatlarında oynamadıgından böyle diyorsun. 3 tane sprint at bakalım ne hale geliyorsun. futbolda da sürekli hareket halinde olmalısın ayrıca.

edit: bu arada unuttum. futbolu kimlerle oynadın bilmiyorum ama profesyonel düzeyi geçtim amatör bi maçta bile s.kerler adamı. tak tak pas yaparlar deli gibi koşarlar seni de koşturmak zorunda bırakırlar. oynadıgın elemanlar patatesti büyük ihtimal
0
dove falconhand
(21.11.14)
molalar, benchte bir sürü yedek.. pivotlar zaten ağır vasıta. guardların götünde ayı bağırıyor biraz evet. o doğru.
0
namus ninjası
(21.11.14)
futbol, ağırlıklı olarak hatta neredeyse tamamen alt vücut odaklıyken basketbolun çalıştırmadığı yormadığı kas yok. basketbolcuların da idmanlara daha ağırlık verdiğini düşünüyorum. hele hele türk futbolculara göre.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(21.11.14)
Her iki oyunu da güzel oynarım; basketbolu zaten çok uzun süreler sistemli olarak oynamış bir insan olarak tabii ki futbol daha zor diyorum. Neden?

-Süre uzun
-Molalar arası daha uzun zaman geçiyor
-Saha büyüklükleri çok farklı
-Ayakları kontrol etmek el ve kolu kontrol etmekten daha zor
-Çimde koşmak daha zor
-Futbolu zor hava şartlarında oynuyorsun ama baskette hava hep aynı
-Basketbolcular sahayı 5 adımda tamamlayabilirken, futbolcuda bu imkansız.


Aklıma gelenler şimdilik bunlar; daha mutlaka vardır. Eklerim aklıma gelenleri daha.
0
pandispanya
(21.11.14)
futbolun daha yorucu olduğuna dair argümanlarınız oldukça mantıklı, sağolun cevaplar için. ama "ayakları kontrol etmek el ve kolları hareket etmekten daha zor" demişsin pandispanya.

sen, pandispanya... basketbolda footwork dedikleri şeyin elden daha önemli olduğunu bilmez misin? bunu senden beklemezdim. ayaklarını kullanmayı bilmeyen adam bırak basket atmayı 2 adım top bile süremez. futbolda üst vücudu çok kullanmana gerek yok. onu da kullanabiliyorsan, işte belini kolunu ekstra hız veya kıvraklık için kullanabiliyorsan zaten üst düzey oyuncu oluyorsun. ama basketbolda footwork olmadığı zaman karşına biri çıktığı an mal gibi kalıp steps yaparsın.
0
🌸pescador
(21.11.14)
Bir basketbolcuya nizami şartlarda futbol oynatmaya çalışın, 10 dakika sonra götünden nefes almaya başlar; bir futbolcuya nizami basketbol oynatmaya çalışın, öyle veya böyle bir şekilde sonuna kadar oynar. Bir futbolcu bir basketbolcunun tüm oyun boyunca attığı deparı yeri geliyor tek bir pozisyonda atıyor. Ayrıca basketbolun mental açıdan da futbol kadar yorucu olduğunu düşünmüyorum. Futbolda birçok olay anlık şekillenirken futbolcunun düşünceyi fiiliyata dökme işine o anda karar vermesi gerekirken basketbolda bu tip olaylar çok az yaşanıyor.
0
angelus
(21.11.14)
pescador; basketbolda footwork dediğin olay açıkçası hepi topu 10 tane yürüyüş, adım, kaçış ve manevrayı yeri geldiği zaman mantığınla ve tecrübenle birleştirerek kulanabilme becerisi. Benim bahsettiğim kısım ise "ince iş". Basketboldaki "ince iş" el ve kollarla; futboldaki "ince iş" aslında hiç de ince işler için yaratılmamış ayaklarımız ve bacaklarımızla. Basketboldaki ince işi yaparken ayaklar zaten otomatiğe bağlamış ve vücudunla koordine biçimde kendiliğinden hareket eder durumda oluyor. Umarım biraz tarif edebilmişimdir. Ayrıca angelus +100 diyorum. Saygılar bizden.
0
pandispanya
(21.11.14)
futbolda nasıl çok fazla üst vücut kullanılmıyor olm? bir maçta forveti olsun defansı olsun kaç defa kafaya çıkıyor habarın var mı sorarım sana? kolay gibi geliyor bu arada "kafaya çıkmak" ama acayip iflah kesen bir olay. yanında el kol döt dirsek ne varsa kullanarak yükseliyor. yere düştüğünde taklalar atabilirsin. bunlar hep enerji bitiren şeyler. mesela basketbolda oyun genelde belli çizgide gider pas hatası pek olmaz. futbol öyle mi? yanındaki tarrak gibi pas atar yakalıyacam diye ekstra efor sergilerin. vs vs vs.

tv başından izlemek çok kolay gibi geliyor ama sahaya inince anlıyorsun. futbol oynamak -pro düzeyde- dünyanın en zorlayıcı sporu bence.
0
dove falconhand
(22.11.14)
Basketi 10 yasindaki eleman bile orjinal sahasinda oynayabiliyor. Futbolu halisahada bile oynamak zor gercek sahada ölürsun
0
divit
(22.11.14)
6 sene lisanslı basketbol oynamış biri olarak yorumum şu şekilde,
-Basketbolda çok daha ani ve seri hareketler vardır ama 80 m spin atmanız gerekmez, kuru ve kapalı bir alanda oynarsınız. ancak futbol gerçekten uzun sürüyor ve büyük çim sahalar göründüğünden daha büyük. zemin daha ağır. bence en önemli fark ise futbolda çok fazla darbe alıyor olmanız. basketbol daha birebir yakın temas içerir fakat kurallar oyuncuları büyük oranda korur. halbuki futbolda yediğiniz tekmelerin haddi hesabı yoktur. halı sahalardan düşünün yediğiniz tekmeleri. basketbolda bu olmaz. ha oldu mu çok sert olur omzum bileğim çıktı burnum kırıldı ama her zaman olan şeyler değil bunlar. eyyorlamam bu kadar.
0
cizgilerebasancocuk
(22.11.14)
Saymaya devam ediyorum:

- seyirci faktörü, eheh. Basketbolda öyle ana bacı dümdüz pek gidilmez. Bence bu da futbolun daha zor olmasında önemli bir faktör :p

- kabul ediyorum, basketbol hem hücum hem savunmayı takımca hep birlikte yaptığınız daha aktif bi olay ve futbolda da kimse tsubasa gibi sahayı devamlı baştan başa 3 gün filan koşmuyor ama sonuç olarak basketbolcunun kondisyonu, basketbolun gerektirdiği hareketleri daha kolay kaldırabiliyor diye düşünüyorum.

- bi kere çalım diye bişey var. bildiğin havalarda takla atmalı, yerlerde çok ciddi sürüklenmeli riskleri olan bir oyun futbol.

- atılabilen sayılar da yine hedefe ulaşılabilirlik hakkında ipuçları veriyor. En gollü maçta futbolda skor 10 olabilecekken; basketbolda 200 olabilir (2'şer sayıdan düşün, böl 2'ye, 100 sayı; futbolun 10 katı skor erişilebilirliği).

- basketbol daha teknolojik, futbol daha geleneksel devam eden bir spor. basketbolu kolaylaştırmak için çaba sarfedilirken, futbol o konuda hep olduğu yerde sayıyor.

- futbolda oyuncu değişikliği sınırlaması yine bi topçuya daha fazla zaman ve efor düşmesine sebep oluyor. basketbol öyle değil; o konuda gayet esnek.

- basketbolda kurallar, oyunu daha rahat ve adil oynayabilmeye yönelik oluşturulurlar, sınırları çok net belli olan şeyi daha az riskle oynarsın.

- futbolda her gittiğin sahada değişik bir zeminle karşılaşabilirsin. basketbolda nereye gidersen git yerler hep aynı sertlikte, kuru ve stabil.

-basketbolda bireysel becerilerin sayesinde (takım arkadaşların çok mallık da yapsa) skor elde etme şansın nispeten daha yüksekken, futbolda bu iş bence daha zor.

- basketboldaki 24 saniye kuralı daha az çirkefliğe izin verir ve böylece oyunda daha az çetrefil, sinir harbi ve zorluk çıkar.

hah tüm bunların yanında, futbolu bu kadar övmüş gibi oldum sanki ama basketbol gerçek aşktır. futbol, -bana göre- mantalite ve keyif olarak basketbolun yanından bile geçemez. futbolu herkes oynar ama basketbolu herkes oynayamaz filan. bunları da eklemeden geçemeyeceğim, haksızlık etmeyelim. :)
0
pandispanya
(22.11.14)
@pescador, neresinden tutarsan tut elinde kalır bu soru. "futbolda 90 dk koşmuyorsun" demişsin. 90 dk koşmazsan bırak profesyonel anlamda oynamayı, 17. amatör ligde bile oynayamazsın. her iki sporu da yaptım demişsin ama merak ettiğim gerçek bir futbol sahasında oynayıp oynamadığın. belli ki oynamamışsın ya da kısa süreli oynamışsın. bunu demek zorundaydım çünkü zamanında futbol oynamış birisi "futbolda her zaman geri koşmak ya da savunma yapmak zorunda değilsin" diyemez, dememeli. geri koşmaz veya savunmaya yardım etmezsen halısahanın yıldızı olursun, o kadar. bugün kimilerine göre dünyanın en iyisi ronaldo'yu topsuz oyunda izle. bekine ne kadar yardım ettiğini gör. robben'i izle nasıl kovalıyor rakibini. günümüzde klasik 10 numara kalmadı. neden? çünkü klasik 10 numaralar geriye gelmezdi. sergen, alex mesela. böyle adamların modern futbolda yeri yok artık. çünkü 'geriye gelmek zorundasın'. bek ya da göbekte oynayan oyuncuların (cm, cdm) deli efor sarfettiğinin hepimiz farkındayız. çünkü tabiri caizse hamallık yapan adamlar onlar. deli gibi koştukları çok bariz. bir stoper ya da santrafor da oldukça efor sarfeder ama ön libero kadar dikkat çekmez. öte yandan futbolda çok daha uzun mesafeli ve birçok kez sprint atman gerekirken basketbolda daha kısa mesafelerde sprint halindesin. @pandispanya güzel noktalara değinmiş, ama @angelus işi bitirmiş. bir basketbolcu futboldaki tempoyu kaldıramaz imkanı yok. ama futbolcu adam çok rahat basketbol oynar. oynar derken yetenek ayrı bi olay tabi, fizik güçten bahsediyorum. çok uç bi örnek olduğunun farkındayım ama şuna bir bakalım: www.youtube.com basketbolda böyle birşey görmemize olanak var mı? yok. o deparı attıktan sonraki yorgunlukla basketbolda 8 metre attığın deparın yorgunluğu bir olabilir mi? düşün sen bir bek ya da açık oyuncususun ve karşında ronaldo, robben gibi hayvanlar paso 40 metre depar atıyor. koşma da göreyim? yorgunluktan götün çıkmasın da göreyim. iki sporun yoruculuğu arasında uçurum olmayabilir belki ama kıyaslanmayacak derecede futbol daha yorucu. ha bir de futbolda üst vücut kullanılmıyor denilmiş. yuh. ulan futbol dediğin şey zaten üst vücuttan ibaret. ikili mücadeleye nasıl giricen üst vücudunu kullanmazsan? hava topuna nasıl çıkıcan? nasıl çalım atıcan? çalım atmak bileklerle alakalı değil ki sadece. adamı geçtin, vücudunu kullanmayı bilmezsen gelir alır senden topu. vermemek için de vücudunu kullanman gerek. üst vücudun sağlamsa ayakların yere sağlam basar. değilse çöpsün zaten. istediğin kadar yetenekli ol.
0
lionel andres
(22.11.14)
Beyler amma fanboysunuz ha. Basketbol ve futbolu ust vucut kullanimi konusunda kiyaslayamazsiniz bile cocuga anlatir gibi ama basketbolda da zipliyorlar hep rebound aliyorlar taam mi mi diyim nedir bu fanatiklik yav tamam anladik kafa topuna cikiliyor calim falan eyv hic bilmiyordum e napiyim simdi siz sayabiliyorsunuz futbolda ust vucut kullanimi su sekilde olur diye ben nasil sayayim basketbolda sayilmayacak kadar cok durum var ust vucut icin. Yoruculugundan gectim futboldaki ust vucut kullanimina bu kadar takik olmaniz komik. O yuzden profesyonel futbolcularimizin bazilarinin memisleri var di mi ama kas degil ha bildigin memis ya da genel olarak ust vucutlari celimsiz zayif ve yag baglamis halde. Gerci bu dediklerim turk futbolculari icin gecerli ama demek ki yagli bir gobek ve memeyle ve de celimsiz bir ust vucutla da 1. Ligde fotbolcu olunabiliyormus turkiyede. Fanatik olmayin azicik tarafsiz olun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(22.11.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.