Giriş
(4)

Başkanım Dinle - Ne eksikler var?

michael_knight
Bu fikri eleştirmenizi veya geliştirmenizi rica edeceğim. Eksiklerini, hatalarını anlamaya çalışıyorum."Başkanım Dinle" adlı bir internet hizmeti kurulacak. E-Devlet üzerinden, kimliğiniz belli olacak şekilde girilecek.Cumhurbaşkanının izlemesi için cep telefonunuzdan 30 saniyelik video çekip ona de
Bu fikri eleştirmenizi veya geliştirmenizi rica edeceğim. Eksiklerini, hatalarını anlamaya çalışıyorum.

"Başkanım Dinle" adlı bir internet hizmeti kurulacak. E-Devlet üzerinden, kimliğiniz belli olacak şekilde girilecek.
Cumhurbaşkanının izlemesi için cep telefonunuzdan 30 saniyelik video çekip ona derdinizi anlatabileceksiniz.

Cumhurbaşkanı her gün gönderilen 10 adet videoyu izleyecek. Bu yaklaşık 10 dakika zamanını alacaktır. Sistem rastgele bir şekilde başkanın izleyeceği videoları seçecek.

Amaç: İnsanlar sesini duyurabildiğini zannetsin. Yüksek mevkideki kişi filtresiz şekilde halkın düşüncesini duyabilsin.
Not: Keşke ülkenin tüm kurumları hatasız şekilde çalışsa da böyle bir şey düşünmem gerekmese.
0
michael_knight
(11.08.22)
Hocam gereksiz uğraş, Cumhurbaşkanının böyle bi amacı olsa sana gelene kadar 1 milyon defa o iş yapılırdı zaten, hadi yaptın diyelim, gerçekten de Cumhurbaşkanının bunu kullanacağını düşünecek kadar temiz kalpli misin?
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.08.22)
Millet Meclisi ve Milletvekilleri (kelimenin anlamına dikkat) bu iş için var zaten.
Bu tip talepler ve şikayetler usülüne göre gelsin diye.

Bu nedenle gereksiz bir fikir.

Ancak, bizim gibi ülkelerde çok iş yapar, politikacılar ve başkanlar çok beğenir. Reklamını yaparlar.
0
burfak
(11.08.22)
Hocam zaten sorun gücün tek bir kişide toplanmış olması ve çözümün tek kişide olması değil mi ? Bir kişi ülkenin kaldırım taşının nasıl döşeneceğinden, eğitim politikalarına, orman yangınlarına kadar son söz sahibi olamaz

Geçen gün ibrahim kalın sanırım, orman yangını cumhurbaşkanımızın talimatıyla söndürüldü dedi

E kurumlar neden var benim dediğim de aslında senin dediğine geliyor
0
freebird5406_2
(11.08.22)
Bu fikrin temeli otoritenin insanların yaşadığı sorundan haberdar olmaması üzerine kurulu. Yani bu fikrin sahibinin bu şekilde düşünüyor olması beklenir en azından.

O zaman şu soru akla geliyor, otorite sahibi yönetimi altındaki kişilerin sorunlarını öğrenebileceği bir mekanizma olmadığı için mi bu sorunlardan haberdar değil? Eğer sorun bu değilse onun sorunlardan haberdar olmasını engelleyen bir şey mi var?

Eğer böyle bir mekanizma olmadığını düşünüyorsak sorunu bambaşka bir bağlamda ele almamız gerekir. Örneğin başka devlet yöneticilerinin sahip olup da sizin sorunları ulaştırmak istediğiniz yöneticinin sahip olmadığı ne var?

Eğer sorunları öğrenmesine engel olan bir etken varsa bu uygulamanın bu engelle karşılaşmayacağını ve doğrudan yöneticiye ulaşmasını garanti edecek ne var? Ya da bu çözümü garantileyen bu şey niçin hali hazırda bulunan mekanizmalara uygulanamuyor?

Fikriniz zaten var olan yazılı iletişim metodlarını geliştirici ve modernize edici bir fikir, ancak ben şahsen çözümü olmayan bir konuya çözüm üreteceğini düşünmüyorum. Çünkü elimizdeki mekanizmalarla da otorite sahibinin halkın sorunlarından haberdar olması zaten mümkün. Elimizdeki mekanizmaların işe yaramadığını düşünüyorsanız, o zaman sizin uygulamanız da yaramaz.
0
akhenaten
(11.08.22)
(2)

Başkalarının eleştirilerini filtresiz ileten iş arkadaşı

signore
1 yıl boyunca tek başına çalışmış biri var, X diyelim. Aynı pozisyona 3 kişi daha geliyor, X bunlara işi öğretiyor vs ama gelmeleri hoşuna da gitmiyor. Bu X sürekli olarak iș yerindeki diğer birimlerden sözde kendisine gelen eleştirileri dedikoduları bu yeni gelen 3 kişiye iletiyor. Sizin hakkınızda
1 yıl boyunca tek başına çalışmış biri var, X diyelim. Aynı pozisyona 3 kişi daha geliyor, X bunlara işi öğretiyor vs ama gelmeleri hoşuna da gitmiyor. Bu X sürekli olarak iș yerindeki diğer birimlerden sözde kendisine gelen eleştirileri dedikoduları bu yeni gelen 3 kişiye iletiyor. Sizin hakkınızda şöyle diyorlar, ben sizi korudum ama... Şunlar senin hakkında şöyle dedi vs vs.

Sonra bunu biraz farklı bir yere alıyorlar geçici olarak. X gelip diğerlerine diyor ki "bana diyorlar ki sen gittikten sonra orası çok kötü oldu işlemiyor". Böyle bir şey söylenir mi ya? Gerçekten bu dedikleri olsa bile bunlar söylenecek şeyler değil. Kendini yüceltmek için, yenilerin moralini bozmak ve diğer birimdekilerle aralarını bozmak için ya uydurduğu ya da bire bin kattığını düşünüyorum. Sizce?

Çok detay veremedim kusura bakmayın.
0
signore
(09.08.22)
Bu nedir abi çocuk gibi. Aşırı ezik bir karakter. Muhatap olma. Günaydın, günaydın. O kadar. Ona bile gerek yok da neyse. Devam ederse günaydını da kes.
0
himmet dayi
(09.08.22)
Bilmiyorum başka yerlerde de var mı ama bire bin katma olayı bizim insanlarda çok yaygın. Yapıyordur yani... Özellikle birilerine gidip sana şöyle dediler de ben de savundum diyen insan çok klasik bir model tam buna uygun bir davranış olur abartmak.

Etrafındaki kişiler olayı ciddiye aldıkça bu kişiler gaza geliyor. En iyisi hiç prim vermemek. Ne yazık ki olay özellikle kendisiyle ilgiliyse insanlar bunu yapmakta zorlanıyor ama, birinden biri patlıyor sonra uğraş dur. İnsanlar böyle ne yazık ki...

Duyduğum, gördüğüm bir şeyi unutmam çok zaman alıyor. O yüzden böyle durumlarda araya girip o hayal silsilesini dağıtıp birebir olayı anlatıp doğal zemine çekiyorum ben konuşmayı. Hem çılgın atan kişinin insanlardaki kredisi düşüyor hem de ortada nefret ettiğim saçma sapan dalaşmaları görmem gerekmiyor. Bana da bir zararı olmadı hiç, genelde insanlar benden ne duyuyorsa ona inanıyor böyle durumlarda, işime geliyor.

Ekip çalışması çok zor gerçekten, yalnız çalışmak da ayrı zor. Hayat zor :D
0
akhenaten
(09.08.22)
(7)

Spor Çantası ve Sporda Duş

ckisc
Arkadaşlar ben bazen görüyorum adam decathlonun 10 litrelik çantasıyla gelmiş duşunu almış hazırlanıp çıkıyor, yani onca şeyi oraya nasıl sığdırdın burhanın çantası gibi. hani duş için terlik lazım, havlu lazım, hadi şampuanı sabunu küçük şeylere koyar onu geçelim de bunca şeyi napıyorlar nasıl hall
Arkadaşlar ben bazen görüyorum adam decathlonun 10 litrelik çantasıyla gelmiş duşunu almış hazırlanıp çıkıyor, yani onca şeyi oraya nasıl sığdırdın burhanın çantası gibi. hani duş için terlik lazım, havlu lazım, hadi şampuanı sabunu küçük şeylere koyar onu geçelim de bunca şeyi napıyorlar nasıl hallediyorlar? bi de ıslanıyor bunlar yani hadi diyelim terliği zipli poşete koydun, hadi havluyu da öyle yaptın da ıslak sonuçta ne bileyim siz nasıl yapıyorsunuz acaba? benim havlum mu kalın yani katlasan onu bütün çantayı doldurur. bu adamlar utanmasa bel çantasıyla gelecek.
0
ckisc
(08.08.22)
decathlon havlulari cok az yer kapliyor
0
tahtakafa
(08.08.22)
Decathlon havluları veya ince peştemal güzel iş görüyor. Terlik ve havlunun nemli olmasını çok dert etmiyorum, dediğiniz gibi iki torbaya koyuyorum. Hem vücut hem saç için olan bir küçük katı sabun (ikisi bir arada jel de olur) ve deodorant da koyduğum zaman çanta çok da dolu olmuyor.
0
fotrsapka
(08.08.22)
yaz mevsimi kıyafetler hacimsiz
el havlusuyla kurulanır, duşta giyinir filan

bazı insanlar terlik kullanmıyor ben de anlamıyorum
çıplak ayakla basıyor filan
0
bir soru sorcam
(08.08.22)
Aynen, sporda ben de sığamıyorum o ufacık çantaya. Üstteki cevapları da okudum, hala mümkün değil gibi :D
0
invictae
(08.08.22)
Niye bu kadar düşündünüz anlamadım. Çok karmaşık bir şey değil.

Ben eşofmanımı, ter havlumu ve duş havlumu katlayıp üstüste koyuyorum. Çantanın bir cebine de hem saç hem vücut için olan şampuanlardan atıyorum. Salon ayakkabımı ve duş terliğimi de poşetleyerek koyuyorum. Gayet rahat sığıyor.

Salonda işim bitince havluyu sırtıma atıp terliği giyiyorum elime de şampunı alıp duşa giriyorum. Sonra terlik poşete gitiyor havluyu da katlayıp geri koyuyorum. Eve gidince de o havluyu kirliye atıp o gün kullandığım eşofmanı ve havluları kirliye atıp çantaya yenilerini koyuyorum.

Sizin anlamadığınız tam olarak hangi kısım?
0
akhenaten
(08.08.22)
@akhenaten, benim merak ettiğim nasıl yerleştirildiği değil onca şeyin o kadar küçük şeye nasıl sığdığıydı, arkadaşlar da söyledi mesela decathlonun havluları ince oluyormuş ve benim havlum da gerçekten büyük ve kalınmış :)
0
🌸ckisc
(12.08.22)
10 litre az değil. terliği en ince plaj terliğinden alabilirsin. iç içe geçirince yer kaplamaz. havlu da 50 cmlik 2 tane yeter. ayrı poşetlere koyarsın. zipli olmasına gerek yok.
0
gabe h coud
(12.08.22)
(4)

Askerlik tecil süresi nasıl uzatılır?

sassot
önlisanstan mezun oldum, tecil 31/12/2025 iken mezun olduğum tarihin 2 yıl sonrasına düştü. arada 1.5 senelik bir kayıp var. eski tarihe nasıl getirebilirim bu tecili ne yapmam gerek tam olarak ?
önlisanstan mezun oldum, tecil 31/12/2025 iken mezun olduğum tarihin 2 yıl sonrasına düştü. arada 1.5 senelik bir kayıp var. eski tarihe nasıl getirebilirim bu tecili ne yapmam gerek tam olarak ?
0
sassot
(08.08.22)
Uzatamazsınız +1

Uzatamazsınız çünkü ortada bir hata yok, örneğin yükseköğretime hiç başlamasaydınız 20 yaşından sonra askere gitmeniz zorunlu olacaktı, öğrenci olduğunuz için tecil edildi. Artık öğrenci olmadığınız için mezuniyet sonrası tecil hakkı tanımlanmış ve süre dolduğunda gitmeniz gerekecek.

Uzatmanın tek yolu öğrenci olmaya devam etmek, çünkü tecil hakkı sadece öğrencilere verilen bir şey.
0
akhenaten
(08.08.22)
uzatamazsın mezun olduktan sonra 2 yıl hakkın var. lisansa kayıt yaptırırsan uzar.
0
jelly bear
(08.08.22)
2 yıl dolmaya yakın lisansa kayıt olursunuz oradan devam edersiniz, daha sonra lisans bittiğinde devlet yaşa bağlı olmadan yine 2 yıl veriyor, yani ben önlisans hiç bitirmedim lisans bitirdim direkt ve bitirince 2 yıl veriyor, bunun adına da sevk tehir deniliyor.
0
ckisc
(08.08.22)
açktan 4 e tamamla
0
sizofren06
(08.08.22)
(4)

Hakaret olmayan ama o etkiyi veren kelimeler

0zlem
var mı şöyle okkalı bir şey
var mı şöyle okkalı bir şey
0
0zlem
(08.08.22)
onemoremile
(08.08.22)
Doğrudan bir kelime var mı bilmiyorum ama ben basit bir şeyi işine gelmediği için anlamamazlıktan gelen biri olduğunda ikinci kez tane tane anlattıysam arkasından "anlatabildim mi yoksa daha basit bir şekilde anlatmayı deneyeyim mi?" diye soruyorum. Daha basit anlat diyeni görmedim şimdiye kadar.
0
akhenaten
(08.08.22)
teritori
(08.08.22)
Gevşek, insan ziyanı
0
freebird5406_2
(08.08.22)
(7)

Bazı internet sitelerinden neden yazı kopyalanmıyor?

adriana lima poposu yaglayicisi
Genelde gazete sayfalarında oluyor bu. Haberdeki 3 cümleyi kopyalamak istersin örneğin, cümleyi seçip kopyala işaretinin çıkmasını beklersin cümleyi seçmene de izin vermez. Bunu aşmanın bir yolu var mıdır?
Genelde gazete sayfalarında oluyor bu. Haberdeki 3 cümleyi kopyalamak istersin örneğin, cümleyi seçip kopyala işaretinin çıkmasını beklersin cümleyi seçmene de izin vermez. Bunu aşmanın bir yolu var mıdır?
0
adriana lima poposu yaglayicisi
(06.08.22)
Sayfayı print fonksiyonu ile pdf’e çevirip ordan kopyalıyorum ben.
0
kaptan memo
(06.08.22)
@kaptan memo, tablet ve telefonda da var mı print fonksiyonu, normal pc kullanmayan ne yapsın?
0
🌸adriana lima poposu yaglayicisi
(06.08.22)
Ekran fotoğrafı çekip google lens'te metin butonuna basın.
0
akhenaten
(06.08.22)
Kullandığınız browserın ayarlar kısmına girip JavaScript çalıştırmasına izin veri kaldırın. Bu işlemi yaparsanız diğer sitelerde geri açmayı unutmayın. Yoksa diğer siteler düzgün çalışmaz.
0
dreamsandcolours
(06.08.22)
reklam engelleyici kullanıyorsanız ublock origin gibi, o siteye özel olarak javascript'i devre dışı bırakabilirsiniz. ublock origin'de şu simge </> js'i açıp kapıyor.

mobilde de firefox + ublock originle aynısını yapabilirsiniz.
0
curious mind
(06.08.22)
var. eğer ileri bir kullanıcıysan sayfa açıkken öğeyi denetle ya da f12'ye bas. çıkan ekranda eleman seçme butonuna tıklayıp gerekli metne tıklayınca altta çıkan kutudan metni kopyalayabilirsin.
0
false pretension
(06.08.22)
iPhone kullanıyorsanız safaride okuyucu modu yapıp kopyalayabilirsiniz.
0
cervuetta
(06.08.22)
(4)

Okundu okunuldu farkı

havadakarada
Türkçede bu dil bilgisi kuralı nedir? Aralarında ne fark var.
Türkçede bu dil bilgisi kuralı nedir? Aralarında ne fark var.
0
havadakarada
(06.08.22)
Fark yok. Eş anlamlılar. TDK sözlükten okunmak kelimesine bakarsan ikinci anlamında okunulmak diye yazıyor zaten.

Okunmak’ın başka anlamları da var halk dilinde falan.
0
himmet dayi
(06.08.22)
Okunuldu aslında dilbilgisi açısından tanımlı bir kullanım değil, ancak dilde var. Anlamda nüans farkına yol açıyor, ancak bu farkın versiği anlam duruma göre değişiklik gösterebiliyor.

Temelde "okunuldu" derken dönüşlü çatı ve edilgen çatıyı üstüste bindirmiş oluyorsunuz.

Burada yerine göre okundu "birlikte okunuldu, grup olarak bir şey gerçekleştirildi" anlamı veriyor daha çok. Okunuldu ise dışardan bakan bir gözlemcinin başka bir grubun yapıtığı eylemi tanımladığı bir anlam içeriyor.

Okunmak yapısı fiilin "söylemek" anlamına gelen ikincil anlamıyla (şarkı söylemek gibi) da daha bütünleşik.

Şu makalenin 164. sayfasındaki a maddesine bakabilirsiniz.

www.google.com.tr
0
akhenaten
(06.08.22)
Buna çifte edilgen deniyor ve yanlış, arada nüans yok, baya yanlış ama konuşma dilinde yer etmiş yine de.
www.birgun.net
0
kobuzchu kiz
(06.08.22)
Okunuldu yanlış bir kullanım olsa gerek. Okunma diye bir fiil olduğundan emin değilim gerçi; varsa doğrudur teorik olarak ancak kullanımı çok kısıtlıdır.
0
yari cahil
(06.08.22)
(4)

aftan yararlanıp kayıt-başkent üniversitesi

kablelvuku
aramızda aftan yararlanıp başkent üniversitesine kayıt olan var mı? üniversiteye ulaşamıyorum, sitede de sadece "esaslar sonra açıklanacaktır" yazıp geçmişler. bu ayın sonu diye biliyorum son süre de kaçırmak istemiyorum.
aramızda aftan yararlanıp başkent üniversitesine kayıt olan var mı? üniversiteye ulaşamıyorum, sitede de sadece "esaslar sonra açıklanacaktır" yazıp geçmişler. bu ayın sonu diye biliyorum son süre de kaçırmak istemiyorum.
0
kablelvuku
(05.08.22)
Valla hocam ben de YBU'nun duyurusunu bekliyorum. Duyuru yapan var yapmayan var herkes beklemede galiba.
0
karacigerim vur kadehlere
(05.08.22)
Kanunun cikis tarihinden itibaren 4 ay sure verdiler. Kanun 05/07/22 tarihinde yururluge girdi. on birinci aya kadar suresi var. bazi okullar cok agirdan aliyorlar. ben ankara universitesini bekliyordum yayinladi.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(05.08.22)
Ege süreci açalı çok oldu, ancak son başvuru kasım içinde diyordu. @duyulması gerektigi kadar da öyle demiş. Bir yanlışınız olmasın? Bu kadar fark olmasa gerek.
0
akhenaten
(05.08.22)
Ben normal kayıtlar ile karıştırmışım son tarihi haklısınız
0
🌸kablelvuku
(06.08.22)
(12)

Disardan ne yemek soyluyorsunuz?

mr.goodcat
pide/lahmacun, burger ve pizzadan gına geldi. siz ne söylüyorsunuz?
pide/lahmacun, burger ve pizzadan gına geldi. siz ne söylüyorsunuz?
0
mr.goodcat
(04.08.22)
Ev yemekleri, zeytinyagli ve meze genelde.
0
(04.08.22)
Süzme yoğurtla tavuk şiş gönderen bir yer bulursanız atın listeye, arada güzel oluyor
0
akhenaten
(04.08.22)
Kebap, türk mutfağı, çıtır tavuk.
0
iwasbornonamountainside
(04.08.22)
cin yemekleri
lubnan yemekleri
pide/lahmacun
burger
pizza
tavuk kanat
tantuni/kebap
nadiren de kumpir

genelde bu eksende donup duruyoruz
0
in vino veritas
(04.08.22)
sis tavuk
makarnali salata
ev yemekleri
kebap
kofte
0
orange coffee
(04.08.22)
doner, manti
0
Kittie
(04.08.22)
evde yapamadığım veya yapabilecek olsam da üşendiğim şeyleri istemeye çalışıyorum mümkün mertebe.

pide-lahmacun, kebap, döner, cajun tavuk, fast food türevleri gibi.
işler yoğunken çok üst üste yediğimde bana da gına geliyor.
0
blatta hiberna
(04.08.22)
aralık 2020'den beri tek bir sipariş bile vermedim. öncesinde tavuk döner dürüm filan söylüyordum en fazla.
0
konetsu
(04.08.22)
Lahmacun, doner, adana durum, burger, corba ve ev yemegi dongusunden cikamiyorum shshshsh
0
mor oje
(04.08.22)
Gina geldigi icin hicbir sey söylemiyorum artik. Hele de su piyasa fiyatlariyla hicbir şey fiyatına degmiyor.
Bir de ben yemek secen adamim, onume gelen yerden lahmacun doner vs yemem, duzgun yapan yerden yerim. Begenmediysem direkt cope atarım begenmedigimi yiyemem. O yuzden dışarıdan soylemek iyice anlamsız oldu artik söylemiyorum. Arada bir iyi yapan yere gider yerim böyle seyleri o kadar.
0
stavro
(04.08.22)
Dusundum de yemeksepeti siteyi degistirdiginden beri disardan siparis vermeyi birakmisim ben:) Takintiliyimdir, atiyorum rezervasyonu booking.com'dan yaparim diger sitede isterse bedava tatil olsun donup bakmam keza cambridge dictionary disinda sozluk kullanmam, youtube disinda video izlemem falan yemeksepeti de onlardan biriydi yazik ettiler. Sadece ayda bir lahmacun soyluyorum telefondan mahalledeki pideciden
0
speedy
(04.08.22)
Tavuk yemekleri. Kanat olur, kızartma olur, Tavuk Dünyası tarzında soslu tavuk yemekleri olur.
Noodle türleri.
0
d max
(05.08.22)
(3)

Bu mr i yorumlayabilecek olan var mi?

balpolen
Babamin fitigi var, mr cektirdi doktor. Sonucu asagi birakiyorum.Schmörl nodulu nedir? Endiselenmeli miyim?Bu raporu yorumlayabilecek var midir?Ne yapmamizi tavsiye edersiniz ve onerebileceginiz doktor tavsiyeniz var midir?
Babamin fitigi var, mr cektirdi doktor. Sonucu asagi birakiyorum.
Schmörl nodulu nedir? Endiselenmeli miyim?
Bu raporu yorumlayabilecek var midir?
Ne yapmamizi tavsiye edersiniz ve onerebileceginiz doktor tavsiyeniz var midir?
0
balpolen
(04.08.22)
Öncelikle doktor değilim.

Babanızın bel bölgesi boyunca düzleşme ve fıtık problemleri varmış, schmörl nodülü yine bir tür fıtık ancak omurların dışına değil, içine doğru oluşmuş bir fıtık. Fiziksel bir problem, korkutucu bir durum değil. Doktor gerekli bilgileri verip gerekli tedavileri uygulayacaktır zaten.

Normalde fıtık oluşumunda omurlar arasındaki sıvı dışarı doğru taşıyorken bu durumda omurlar içerisinde bir yere taşıyor. Fiziksel bir durum yani, kafanızda kanser falan gibi bir tümörle bağdaştırmayın, soruda böyle bir şeyden korktuğunuzu anladığım için bunu belirttim özellikle. Öyle bir şey değil. Tedaviyi aksatmayın.
0
akhenaten
(04.08.22)
ben de doktor değilim.

sıkıntı nodülde değil. asıl sıkıntı L5-S1'deki L5 sinir köküne bası yapan ekstrüde herniasyon, yani patlamış fıtıkta.

tümör vs. gibi endişelenecek bir durum yok. fizik muayeneye göre doktorunuz tedaviye karar verecektir. duruma göre ameliyat gerekebilir.
0
kibritsuyu
(04.08.22)
Evet, cok tesekkur ederim. Ilk tumorden korkmustum. Rahatlattiniz beni, haftaya tekrar gidecek ayni doktora. Sonrasinda babamin memnuniyetine gore ya ayni doktorla kalir ya da baska doktorla devam ederiz.

Cok tesekkur ederim gercekten.
0
🌸balpolen
(04.08.22)
(3)

Gülmeden önce birine bakmanın psikolojideki anlamı nedir?

sassot
Ortamda bir espri yapılınca kişi , gülmeden ya da bir tepki vermeden önce birine bakıyorsa bu ne anlama gelir ?O kişiye karşı sevgi mi duyuyor ? (hoşlanma anlamında ya da normal bir arkadaş anlamında farketmez) yoksa o kişiden çekindiği için mi böyle davranıyor?
Ortamda bir espri yapılınca kişi , gülmeden ya da bir tepki vermeden önce birine bakıyorsa bu ne anlama gelir ?

O kişiye karşı sevgi mi duyuyor ? (hoşlanma anlamında ya da normal bir arkadaş anlamında farketmez) yoksa o kişiden çekindiği için mi böyle davranıyor?
0
sassot
(04.08.22)
buna benzer bişey okumuştum. anlık bi bakıştan bahsediyorsun değil mi? o ortamda tepkisine en önem verdiği kişiye bakarmış insan. hoşlandığı biri vs varsa da ona veya en değer verdiği arkadaşına gibi.
0
sirkelimon
(04.08.22)
verdiğiniz örnekte ya titanic kemancısı'nın dediği gibi lan saçmaladı da ayıp olmasın hadi organize gülelim
ya da
bakışılan kişiyle aralarında espriye dair bir geyik olduğunu ve bak konuştuğumuz şey bakışı atıp gülmek olabilir diyorum.

yani buradan bakınca pozitifide negatifide var. biraz daha olayı spesifikleştirmeniz gerekiyor bence.

son olarak eskrimde fransız taktiği diye bir şey vardı.
genelde sayıca geride olan kişi yapar ama yenen içinde yenilen içinde kullanılan bir harekettir.

sayı verince maske çıkarıp pis bi gülüş atar sporcu. karşı taraf sayı almış olmasına rağmen rakibin bu şekilde davranmasına mantık çerçevesi içerisinde anlam veremez. özetle kafası karışır niye güldü lan bu diye.
yapmanın amacı da hani gizli silahımı şimdi çıkarıyorum, görürsün hımmına tadında bir bakış atıp karşı tarafı psikolojik olarak oyundan düşürmek.
0
tenyalar bagirsakta yasar bagirmasakta
(04.08.22)
Ben kendi üstümden örnek verecek olursam eğer bir olay olduysa ya da biri bir espri yaptıysa her zaman birine bakmıyorum, ancak eğer bakarsam hislerim şöyle oluyor.

1- Yanımda kim olursa olsun yaşanan olay hakkında daha önce konuştuğumuz ya da aramızda espri konusu yaptığımız biri varsa ona bakıyorum.

2- Eğer espri ortamda bir kişiye yönelik yapıldıysa onun bunu nasıl karşıladığını görüp gülüp gülmemek için ona bakıyorum

3- Eğer resmi bir ortamdaysa genele uymak amaçlı ortamdaki en yetkili kişiye bakıyorum.

4- Ortamda sevdiğim biri varsa ona bakıyorum, baktığımda o an aynı şeyleri yaşayıp yaşamadığımızı anlayabiliyorum. Eğer özellikle sevdiğim biri yoksa o ortamda birlikte hareket ettiğimize ikna olduğum kişiye bakıyorum (mesela bu kişiyle herkes toplanmadan önce birer kahve içip iki laf etmişizdir). Espri/şaka iyiyse bu bakışla demek istediğim "bu iyiydi" demekken espri / şaka kötüyse demek istediğim "öğk" oluyor.

5- Eğer espri ilişkiler hakkında gri bir yerdeyse sevgilimin tepkisini ölçmek için ona bakıyorum, bu bakışın amacı 1, 3 veya 4'tekine benzer sebepler olabiliyor

Yani temelde 2 ana sebep var

1- Duygu paylaşımı.

2- Onay almak.

Yani hem sevdiğim için, hem çekindiğim için bakabiliyorum birine. İkisi de oluyor.
0
akhenaten
(04.08.22)
(6)

Relative clausesta whom ve who farkı

Unde bach canim
george is a person whom i admire very muchcümlesinde neden whom yerine who kullanmıyoruz?
george is a person whom i admire very much
cümlesinde neden whom yerine who kullanmıyoruz?
0
Unde bach canim
(01.08.22)
devaminda baska ozne oldugu icun.
0
alperz
(01.08.22)
Çünkü george burada cümlenin nesnesi.

"George'a" hayranlık duyuyorsunuz. Özne sizsiniz, george nesne.
0
akhenaten
(01.08.22)
soruya cevap vererek de bulabilirsin kafan karışırsa.

kime hayranlık duyuyorum dediğinde ne cevap verirsin? him. o yüzden whom diye düşünebilirsin.
0
floydian
(01.08.22)
kimi raikkonen
(01.08.22)
aslında burada yanlış kullanılmış.
"who/whom" burada "person" ile bağlantılı. o yüzden "who" olması gerek.

ama "I like George whom I admire very much" deseydi, olurdu. diğer arkadaşların açıkladığı gibi George'un cümle içindeki konumu ile ilgili.
0
lesmiserables
(02.08.22)
@lesmiserables
Örnek cambridge university press raymond murphy kitabından. Yanlış olacağını düşünmüyorum.
0
🌸Unde bach canim
(02.08.22)
(17)

çocuk meselesi

firemanjonny
7 yıllık evlilik, 1 çocuk, ben erkek tarafıyım dün akşam yemeğinde olan oldu. oğlumuz 3,5 yaşında, 2,5 yıl önce bir oğlumuz olup ertesi gün yaşam savaşını kaybetmişti. ben kesin olarak çocuk istemiyorum, maddi/manevi kaygılarım var, gelecek ve şimdiyi içeren hatta kendimle alakalı bile kaygılarım va
7 yıllık evlilik, 1 çocuk, ben erkek tarafıyım dün akşam yemeğinde olan oldu. oğlumuz 3,5 yaşında, 2,5 yıl önce bir oğlumuz olup ertesi gün yaşam savaşını kaybetmişti. ben kesin olarak çocuk istemiyorum, maddi/manevi kaygılarım var, gelecek ve şimdiyi içeren hatta kendimle alakalı bile kaygılarım var, seneye meddi olarak her şey değişebilir bu ülkede bence, hanım evlendiğimizden beridir çalışmıyor bu ara işe girip çalışıcam dedi kendi bilir, onun fikren ayrıldığı yer ise ben tek çocuk istemiyorum oğlum yalnız kalsın istemiyorum, yaşlılığımızda bize gelinsin geniş aile olunsun, curcuna olsun biraz filan bunu anlıyorum ama benim de son yaşanan kayıptan da kaynaklı yukarıdaki kaygılarım var, onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi, fena halde de kırıcı oldu, yanlış tercihlerden ötürü bir süre önce birikimlerimizi kaybettik, tamamen benim suçum o konuda bir "diyet" konuşmaları periyodik olarak devam ediliyor, bense telafi edebilmeyi en önemli hedefim yapmış durumundayım, ben çocuk istemediğimden bana bu iş böyle gitmez dendi, senden artık bende çocuk yapmam sen kimsin dendi, senin artık işin bitti dendi. Beni inanılmaz kıran sözler bunlar, ifade etmem çok zor, boşanmayla tehdit edilmek, üstelik bu tona ışık hızında geçmesi fena üzüyor, birde bunu 4 yada beşinci kez yapıyor, benim ağzımdan da çıkmıştı ama kaynama noktasına gelmiş ve 1 kere demiş sonra kendimi frenlemiştim. Sonra sarılmaya çalıştık birbirimize ama ben silemiyorum o kısmı devamlı flashback oluyor hala. Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer. İyi ama akıl ve kalp taşıyan insanım gidip sarılamıyorum pat diye.
Ben ikimizin de fikri bu ikna etmeye çalışmamak zamana bırakmamız lazım diyorum. O yok böyle olmaz çocuk yapılacak diyor. Bu sağlıksız ilişki bile çocuk işini ertelemeye yeter gibi duruyor bana göre.

benim beynim bitti dün itibariyle, fikrinizi yazar mısınız?
merak ettiğiniz sorun, sağlıklı tavsiyeye ihtiyacım var.

edit: kaybedilen miktar geçen sene bu zamanlar 110 bin lira gibi, servetimiz gitmedi evimiz ve arabamız mevcut

Sorulara edt: Eskiden de kırıcıydı ama bu kadar şiddetli ve sık olmazdı
Terapi alınmadı ama alınacak, geçen ay duvara kafa atmışlığım var
Her iki oğlumuz da planlı ve konuşarak yapıldı.

Başsağlığı dileyen ve cevap veren herkese ayrı ayrı müteşekkirim, sağolun her neredeyseniz iyi varsınız
0
firemanjonny
(01.08.22)
öncelikle başınız sağ olsun.

normal şartlarda böyle bir kayıptan sonra zaten çift olarak psikolojik destek almanız gerekirdi.
üstüne bir de birikimler kaybedilmiş, bu da bir ilişki için büyük travmadır.
siz biraz tek taraflı bakıyor olabilirsiniz gibi geldi bana ama çok karışık anlatmışsınız, çok da emin olamadım.

birikimleri yerine koyup hedefinize ulaşınca güveni de sağlamış olmuyorsunuz maalesef.
kendi hislerinizi düşünüyorsunuz ama sanki biraz daha empati yapmaya ihtiyacınız var.

bunun dışında, sizin çocuk istememe nedeninizin dünyanın hali falan değil, yaşadığınız travma olduğunu düşünüyorum.
mesela eşiniz bu travmayı atlatmak için tekrar bir doğum yapmak istiyor, buna ihtiyaç duyuyor da olabilir.
yani aynı travmanın ikiniz üzerinde farklı etkileri var muhtemelen.
belki o da aileyi genişletmek değil, sadece bu sebeple çocuk istiyor.

karşılıklı olarak birbirinizi tetiklemişsiniz.
kadınlar bu süreçleri daha ağır geçirseler de, bunu hem bedensel, hem ruhsal olarak yaşadıklarından işin daha içinde olarak yaşıyorlar.
erkekler uzak ve dışarıda kalıyor, dolayısıyla travma katılaşıp kalıyor ve erkeği hareketsiz bırakabiliyor.

sizin çift olarak almanız gereken terapi dışında önce bu travmanızı çözmek için de profesyonel desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.

özellikle evliliklerde meseleler olay sürecinde çözülüp geride bırakılabilmeli.
ama travmaları çözmediğinizde çuval gibi taşımaya devam edersiniz, temcit pilavı gibi her tartışmada aynı şeyler konuşulur, konular dallanıp budaklanır ve kişiselleşir.

bence burada mesele "onu dedi, böyle dedi" falan değil, sözler yeri geldiğinde ilişkinizin durumuna göre unutulabilir.
sizin önce travmalarınızı aşmanız lazım.

ondan sonra hâlâ çocuk istemiyorsanız, onu o zaman konuşursunuz.
0
blatta hiberna
(01.08.22)
Bu iki yetişkin hem kendileriyle hem hayatla ilgili problemlerini çözmeden gelecek çocuk için bir felaket olur
0
freebird5406_2
(01.08.22)
çok fazla karışık konu var.
öncelikle sadece 1 tarafın çocuk istememesi bile hafife alınacak bir tercih değil, tek taraflı yapılacak şey değil cocuk.

bu arada kendi fikrim; zaten planlara göre anladığım kadarıyla ikinci olduğunda abisi 8-9 yaşına gelecek, artık o saatten sonra yalnız büyümüş olacak o cocuk, hatta bir noktadan sonra kardeşi istemyebilir bile. yani yalnız büyümesin diye o yaştan sonra kardeş yapmak gereksiz olur.

sizin durumunuza gelirsek; birikim ne kadar büyük bilmiyorum ama servetinizi kaybettiyseniz kadının karşısında muhtemelen itibar kaybettiniz. kötü tarafından bakıyorum belki bunu ayrılmak için bahane olarak bile yapıyor olabilir. sizin çocuk istemediğiniz bildiği için o konudan zorlayıp işi bitirmek istiyor olabilir.

söylediği laflar yenilir yutulur değil, maalesef durum bu.
0
nuisance
(01.08.22)
Kesinlikle çocuk yapmamalısın. Evlendiğinizden beri çalışmamış. Bir de üstüne ağır şeyler söyleyip çocuk istiyor. Kendini kurtar bence.

Hanımın bu konudaki tavrı -söyledi oradan biliyorum- ben çok kızınca ağzıma ne gelse söylerim, sen gelip sarılcaksın, sinirliliğime vereceksin, sonra geçer.

Yok artık. Kendinizi bu kadar ezdirmeyin.
0
dissendium
(01.08.22)
silkinip kendine gelmen iyi olur. en iyisi yolları ayırmak. kavga dövüş etmeden. çocuğunuz da var. ayrılmak kesin, onu tartışmaya açmıyorum, sonrasını planlayalım, en az zararla ve çocuğumuz için en doğrusu olacak şekilde, bakış açısını kabul ettir.
0
gabe h coud
(01.08.22)
Benim merak ettiğim iki nokta var

1- Eşiniz çocuğunuzu kaybetmeden önce de bu denli kırıcı mıydı yoksa bu olaydan sonra dramatik şekilde değişen davranışları var mı?

2- Çocuğunuzu kaybettikten sonra bir terapi sürecinden geçtiniz mi?

Birlikte zor bir durum yaşamışsınız. Bence bunun etkisi sandığınızdan daha büyük bir travmaya neden olmuş olabilir.

Şu dikkatimi çekti, daha önceki çocuğunuz planlı mıydı? Çünkü eğer öyleyse belli ki siz de artık eşinizi kaybetmeyi göze almak pahasına tamamen çocuk fikrini kafanızdan çıkarmışsınız.

Bence terapi almanızda fayda var. Hayatınızda sizi derinden etkilemeyen bir olay olmasaydı hiç uğraşmaya değmez derdim ama son derece travmatik bir olay yaşamışsınız. Kendi adıma kimse bir yabancının psikolojik sorunlarını çekmek zorunda değil, ama bu birlikte yaşadığınız bir süreç olduğu için ben öncelikle terapi yolunu seçip neler olduğunu anlamaya çalışırdım. Eğer bir sonuç alamazsam o zaman ayrılmayı düşünürdüm.
0
akhenaten
(01.08.22)
basiniz sagolsun. bence 1 gunluk bebegi kaybetmek yeniden cocuk istememek icin basli basina yeterli bir sebep ama ayni blatta'nin dedigi gibi esiniz 9 ay karninda tasidigi cocugu kucagina alalamis olmanin travmasini yasiyor olabilir.

ne evliyim ne cocuk sahibiyim, o yuzden daha fazla empati yapamiyorum.

kesinlikle terapi +1
0
supergirl
(01.08.22)
Sebebi ne olursa olsun iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı. Kaldı ki sizin maddi manevi haklı gerekçeleriniz var. Zaten konu burada çocuk olmaktan çıkmış. Hatanızı sürekli yüzünüze vurması, bedel olarak çocuk istemesi, ağzına geleni sayıp sineye çek demesi, boşanmayla tehdit etmesi, bir dolu sıkıntılı davranış. Yaşadığı kaybı çocukla telafi etmeye çalışıyor ve kendini haklı görüyor olabilir, öyleyse psikolojik destek almalı. Hep bu karakterdeyse destek de fayda etmez. Bu şekilde davranılmaya tahammül etmek zorunda değilsiniz.
0
asteriks
(01.08.22)
iki taraftan biri çocuk istemezse çocuk yapılmamalı +1
birbirinize daha fazla kirici olmadan terapiye gidin +1
bu arada hatun mumkunse biran once ise girsin, kafasini dagitmasina yardimci olur.
0
cooperr
(01.08.22)
üstadım bence de sen haklısın. birikimleri kafaya takma artık, evin araban var, parayı da kendin çalışıp kazanmışsın, bi risk almışsındır kazanmak da vardır kaybetmek de, bunu artık geçmeniz ve unutmanız lazım mutlaka. eşinin parasını yemediysen hiç kimseye bir borcun yok, ha yediysen bile hayat müşterek, kumarda yemedin ya. çok da diyet vs tribine girme derim. bu seni suçlu psikolojisine soktuğu için zaten her türlü muhabbete 5-0 geriden başlıyorsun. onun dışındaki kısımlarda bence haklısın, özellikle eşinin pro destek alması lazım diye düşünüyorum. evet yaşam kolay değil, 1 çocuk yapmak zor 2. çocuğu yapmak çok daha zor eğer gelirin çok iyi değilse. yani evet bir şey yapmayın, çocuk da yapmayın, destek alın, her tartışmada boşanırım kartı oynayan biriyle kesinlikle çocuk yapılmaz. kadın tarafının işe girmesi de kolay değil, hayatı boyunca hiç çalışmamış birisinin çalışan anne olarak özellikle türkiye'de çalışma hayatına girmesi gerçekten zor, psikolojik açıdan daha da yorucu. parayı sen getirdiğin halde, kaybettiğin için diyet muamelesi yiyorsan, o da para getirdiğinde nasıl bir muhabbet olacağını tahmin bile edemiyorum.

bir de hep söylenir, sarhoşken ve sinirliyken söylenen şeyler önceden en azından 1 kere akıldan geçirilmiştir diye. rastgele kelimeler değil bunlar yani.
0
roket adam
(01.08.22)
başınız sağolsun.
ben büyütülecek, boşanılacak kadar büyük bir olay görmüyorum. 2,5 yıl geçmiş bir olaydan sonra bence tüm bu konuşmaların altında tramva yatmıyordur. bayan tarafının 20 yıl sonra bile aynı konuyu gündeme getireceğini unutmadan yaşıyorum. 9 yıllık evliyim, hala düğünde yaşanan olaylar karşıma gelebiliyor. 11 yıl kaldı geriye diye kendimi avutuyorum :)
demem o ki o diyet konuşmaları devam edecek. karşılıklı olarak sizin de yenge hanımın yaptığı yanlışları söylemeniz devam edecek.
söyledi, oradan biliyorum dediğini bende yaşıyorum ama işte o öyle olmuyor, gidip sarılacakmışım felan. biraz zaman geçince birlikte sarılıyoruz o ayrı.
7 yıl evlilik ile 9 yıl arasındaki fark çok görünmeyebilir ama biz buna tecrübeli evlilik diyoruz.
bence bilmediğiniz bir gelecek için (senin maddi durum, yengenin çalışma durumu, çocuğun kardeş isteme durumu) birbirinizi kırmanın bir anlamı yok. karşılıklı oturun, geçmişi unutun, yeni bir konuşma metniyle hayatınıza devam edin.
0
pccopath
(01.08.22)
"onun düşüncesi 3-3,5 yıl kadar çalışıp tekrar çocuk yapalım üzerine, yani birkaç yıl sonrası uğruna kavga edildi"

abi sen bir erkek olarak bu kadar süre varken söylemen gereken şey "bakarız"di, o zamana kadar belki senin, belki eşinin düşüncesi değişecek. yapmayabilirmissiniz yani bu kavgayı.
0
austra
(01.08.22)
Anlattığıniz kadarıyla sorun maddi/geçim sorumluluğunun tamamen size yüklenmiş olması. Arkaplanı vardır tabi de evlendiginizden beri neden çalışmıyor? Sizin o kaybettiğiniz 110 bini riske atarken evin bütün maddi yükünün sizde olmasının da etkisi var mı?

Bence bunları da düşünün. Evet kadınların çalışması çocukları küçükken hele de öncesinde çalışmıyorsa daha zor çünkü piyasada böyle bakılıyor maalesef. Tamam ama "evlendiginizden beri" kısmını diyorum aslında.

Demek istediğim eşiniz gitsin iş bulsun çalışsın değil. Ama sanki o maddi sorumluluk size "yıkılmış" gibi bir hava sezdim.
0
encokbenisevinnolur
(02.08.22)
Önceki başlıklarınıza göz attım ve parayı kaybettiğiniz yanlış tercih coin borsası diye tahmin yürüteceğim. Bu mikrardaki birikimimizi ben çalışmasam bile eşim bu şekilde kaybetmiş olsa, üstüne çocuk kaybımız olsa evliliğimiz ciddi bir darbe alırdı. İş yatırımında para kaybetmek farklı bir etki yapıyor, başımıza geldi işle ilgili ciddi aksaklıklar ama aynı şeyi hissettirmedi. Terapi almak şart gibi görünüyor. Karşı taraf haksız değil, fakat ifade ve iletişim şekli bozulmuş belli ki.
0
kullanıcıadımbuolsun
(02.08.22)
öncelikle başınız sağolsun.

eşinizin bu para meselesini ortaya getirmesindeki üslup yanlış olabilir ama haklı olup olmadığını bilemiyoruz zira yeterince done vermemişsiniz. mesela sizin bu yaptığınız yatırımdan haberi var mıydı? ondan habersiz mi yaptınız? ortak olma içim rahat değil dediği biriyle inat edip ortak mı oldunuz? onun da rızası olmadan birine kefil mi oldunuz? etrafımda gördüğüm evliliklerde maddi kayıpların nerdeyse %75 i kadının rıza göstermediği ve hatta çoğunlukla bilgisinin dahi olmadığı hamlelerle gerçekleştiği için ciddi krizlere neden oldu. sizinki de böyle bir durumsa zaten eşinizi ekarte eden sizsiniz gibi bir durum çıkar ortaya. öyleyse, eşinizin üslubuyla ilgili uzman desteği alırken siz de kendiniz uzman desteği almalısınız. hiç bir anlaşmazlık veya üslup sıkıntısı tek taraflı olmaz zira.

evlendiğinizden bu yana çalışmaması ortak bir karar mıydı? yoksa örnek veriyorum sizin işiniz nedeniyle şehir değiştirildi de kadın o şehirde mesleğini mi yapamıyor, yapamadı? çocuğa bakacak hiç kimse olmadığı için mi çalışmıyor?

editlerinizi de okudum. eşinizin üslup sorunu var kabul ama kimse durup dururken duvara kafa atmaz, şiddet ve üslupla ilgili birbirinizi tetikliyorsunuz gibi bir durum var. sadece eşiniz kırıcı ve sert olsa konuşup anlaşarak 2 çocuk yapmazdınız.
0
Phoebe
(02.08.22)
ben sadece şunu söyleyeceğim bu dünyaya 1 çocuk bile fazla.
0
sizofren06
(02.08.22)
çocuğa zaten eşiniz bakıyormuş. erkekler çocuk bakımında çok az sorumluluk alıyorlar. anladığım kadarıyla geleneksel bir görev paylaşımı yapmışsınız. bu durumda para kaybetmeniz sizi geriye atar, evet.

çocuk konusunda da bence eşiniz haklı. tamam, bir taraf istemiyor ama diğer taraf da istiyor? siz de ona haksızlık yapmıyor musunuz bu durumda?
0
deartheodosia
(02.08.22)
(4)

Karayolları Trafik Kanunu 6073 Hk.

kernelpanic
Yakında ehliyet alacağım ve kolları arasında fark olmayan kontrolsüz kavşaklarda geçiş hakkı konusu kafamı karıştırdı. Çünkü her kaynak farklı bir öncelik sıralaması yapmış veya hiç sıralamamış. Mesela dönen araçlar düz gidenlere ve traktörler diğerlerine yol verir yazıyor. Düz giden traktör dönecek
Yakında ehliyet alacağım ve kolları arasında fark olmayan kontrolsüz kavşaklarda geçiş hakkı konusu kafamı karıştırdı. Çünkü her kaynak farklı bir öncelik sıralaması yapmış veya hiç sıralamamış. Mesela dönen araçlar düz gidenlere ve traktörler diğerlerine yol verir yazıyor. Düz giden traktör dönecek olan otomobile yol verir mi? Açıklanmıyor veya çelişki var. Bir sürü kaynağa baktıktan sonra en son ilgili kanunu açtım ve C) fıkrasındaki 2 bente göre sadece 2 geçiş hakkı ilişkisi var. Lastik tekerleki traktör, iş makinesi, düz gitmek, dönmek vs. hiç biri hakkında kural yok. Ehliyet sınavında çıkacak soru için sürücü kursu kitaplarına ve çıkmış sorulara mı uyayım yoksa kanuna mı?

Kavşaklarda geçiş hakkı:
Madde 57 – (Değişik: 17/10/1996-4199/23 md.)

Kavşaklarda aşağıdaki kurallar uygulanır.

a) Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.

b) Trafik zabıtası veya trafik işaret levhası veya ışıklı trafik işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda;

1. Bütün sürücüler geçiş üstünlüğüne sahip olan araçlara,

2. Bütün sürücüler doğru geçmekte olan tramvaylara,

3. Doğru geçen tramvay hattı bulunan karayoluna çıkan sürücüler bu yoldan gelen araçlara,

4. Bölünmüş yola çıkan sürücüler bu yoldan geçen araçlara,

5. Tali yoldan anayola çıkan sürücüler anayoldan gelen araçlara,

6. Dönel kavşağa gelen sürücüler dönel kavşak içindeki araçlara,

7. Bir iz veya mülkten çıkan sürücüler, karayolundan gelen araçlara,

c) Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise;

1. Motorsuz araç sürücüleri motorlu araçlara,

2. Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca,

Geçiş hakkını vermek zorundadırlar.
0
kernelpanic
(01.08.22)
Aslında trafiğin akış mantığını düşününce kolayca bulunuyor cevaplar.

Dönel kavşaktaki aracın geçiş hakkı vardır, çünkü kavşağın tıkanmaması ve yavaşlamaması lazım. bu yüzden kavşaktaki araç önceliklidir. Şimdi kavşakta traktör var, kavşağa bir otomobil geliyor. Önce traktörün kavşaktan çıkması daha önemli.
0
anten
(01.08.22)
Siz hiç ehliyet sınavı sorularına baktınız mı? Sınav çok basit. Amaç sınav geçmekse zaten geçersiniz. Sadece sürücü kursunun kitabına bakmak yeter. Bu kadar ayrıntılı çıkmıyor. Bir de gerçek hayat kitapta yazılı şekilde işlemiyor. Ben tali yolda bekleyen halk otobüsüne yol vermiştim. Duruma göre hareket edilebiliyor.
0
dissendium
(01.08.22)
Yasal bir konunun pratik uygulaması için yasadan ziyade yönetmeliklere bakmanız gerekiyor. Yönetmelikleri uygulayanlar yasaları dikkate alıyor biz yönetmeliklere uyuyoruz genel olarak bu hep böyle.

Madde 109'a bakın. Orada göreceksiniz.

www.mevzuat.gov.tr
0
akhenaten
(01.08.22)
@anten Dönel kavşaktan değil düz kavşaktan (kontrolsüz ve eşit kollu) bahsediyorum.

@dissendium Haklısınız ama bu kadar baktıktan sonra artık doğru cevabı merak etmeye başladım.

@akhenaten Aradığım buydu. Teşekkürler.
0
🌸kernelpanic
(01.08.22)
(13)

kahve tüketiminiz ne kadar?

floydian
tek kişi olarak 1,5 ayda 1kg kahve tüketmişim. düşününce vay anasını çok mu acaba dedim. sizde nasıl durumlar?
tek kişi olarak 1,5 ayda 1kg kahve tüketmişim. düşününce vay anasını çok mu acaba dedim.

sizde nasıl durumlar?
0
floydian
(31.07.22)
Ayda 600-700 gr. yapıyor. Her gün 15-16 gr çekirdek ile tek porsiyon içiyorum ortalama.
0
Bruce
(31.07.22)
Haftada 3 gün 200 ml filtre kahve, 2 gün 300 ml amerikano, 2 gün 600 ml amerikano.
0
gabe h coud
(31.07.22)
250gr olan paketlerden haftada bir alıyorum 1 kilo yapıyor yani benim de, böyle düşününce bir garip geldi şimdi :D
0
akhenaten
(01.08.22)
hiç.

kahvenin tadının da kokusunun da abartıldığını düşünüyorum.
0
tantunisultansuleyman
(01.08.22)
250 gramlık paketi her gün bir 250lik termos dolduracak kadar yapıyorum, 3 hafta kadar gidiyor.
0
amelie poulain
(01.08.22)
çok mu bilmiyorum ama az değil :)

ben yazın ayda 200 gr civarı ama kışın yarım kg içiyorumdur.
0
nuisance
(01.08.22)
2,5 kişi ayda 1 kilo tüketiyoruz. sizinki bir tık fazla gibi
0
belkider
(01.08.22)
Normal bence, ben de günde 1 double espresso bazlı kahve tüketiyorum. 2 haftada yaklaşık 250gr
0
dreamnesiac
(01.08.22)
gramaj olarak kestiremiyorum hep evde hazırlamadigim için ama ortalama günde 4 büyük kupa filtre kahve
0
yuvarlanantencereninkapagi
(01.08.22)
Bana normal geldi sizin durum, fiziksel olarak kötü etkilemediği sürece çok da sorun olacağını düşünmüyorum ben, ama fazla olduğunu düşünüyorsanız bi doktora danışmakta test vs yaptırmakta fayda olacaktır.

Benim eski diyetisyenim azalt demişti bir süre önce o zamandan beri daha dikkatli olmaya çalışıyorum ama pek başarılı değilim bu konuda.

Her ay 1 kilo alıyorum aşağı yukarı maaşa bir hafta kala bitiyor o süreci de dışarıdan günlük bir büyük boy kahve alarak geçiriyorum. Bazen iki ya da üçe de çıkabiliyor bu tamamen o dönemki maddi durumuma bağlı olarak değişiyor.
0
mutekebbir
(02.08.22)
Ben de üç aşağı beş yukarı o kadar tüketiyorum.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(02.08.22)
Günde 2 kupa. Yaklaşık 500 gr yapıyor aylık.
0
kobe824
(02.08.22)
2 kisi ayda 2 kg kadar.
0
kafasizbiri
(10.08.22)
(7)

gunumuz kadın erkek ılıskıleri

deepness
Merhabalar herkese, uzun süredir bir şey merak ediyorum. Günümüzde gerçekten nasıl düzenli bir ilişki kuruluyor? Düzenli ilişkiden kastım haftada 1 buluşup oturup sohbet etmek, farklı aktiviteler gerçekleştirmek gibi. Tanışılan insanlar direk konuyu cinselliğe getiriyor ve bu da tek gecelikten fazla
Merhabalar herkese, uzun süredir bir şey merak ediyorum. Günümüzde gerçekten nasıl düzenli bir ilişki kuruluyor? Düzenli ilişkiden kastım haftada 1 buluşup oturup sohbet etmek, farklı aktiviteler gerçekleştirmek gibi. Tanışılan insanlar direk konuyu cinselliğe getiriyor ve bu da tek gecelikten fazlası olmuyor. Bu arada bu insanlar sadece internet ortamında değil, lise üniversite iş arkadaşları, hobi kurs arkadaşları veya gün içinde denk geldiğimiz çeşitli ortamlardaki sıradan insanlar. Bu durumda, eğer yapan , bunu başarabılen varsa, bir ilişki kurmanın yöntemi veya püf noktası nedir günümüzde?

edit; kız, erkek herkes düşünce ve önerisini yaazarsa sevinirim, teşekkür ederim.
0
deepness
(31.07.22)
Kendi ilişkimden yola çıkarak cevaplarsam iletişim hâlinde olmaktan, birlikte zaman geçirmekten keyif almak gerekiyor. Tek gecelik demişsiniz. Siz konuyu hemen cinselliğe getiren birine istediğini vermiş oluyorsunuz. O kişi de istediğini aldığı için devamı gelmiyor. Bana göre sağlıklı bir ilişkinin temelinde önce hoşlanma, duygu olmalı, ondan sonra bunlara bağlı olarak cinsellik gelişmeli. Bu şekilde bağ daha da güçlenir. Duygu olmadan yaşanılan şeyler geçici olur.
0
dissendium
(31.07.22)
dissendium; yanlıs anlasılma olmus sanırım, tek gecelık benım ıstegım olan bır secenek degıl, ınsanların hedeflerı veya beklentıde oldukları bır secenek.
0
🌸deepness
(31.07.22)
ne istediğine bağlı olarak kolay bir şey değil. benim ilişkilerim genelde uzun süreli olur. fedakarlıklar yaparım, severim, bağlanırım. 5,5 sene ve 3,5 senelik iki ilişkim oldu. 1 senelik ilişkilerim de oldu bir kaç tane. onların arasındaki dönemde sizin dediğiniz gibi bir garip, üzücü, kayıp dönemler yaşadım. o ara dönemlerin birinde sözlükten biriyle tanışmıştım, epey flört ettikten sonra sözlükten bir başkasıyla sevgili olduğunu öğrendim. bunu sorunca, kızların kafası karışık olduğunda başkalarıyla yazışabilir, normaldir demişti. ben istemem dedim, uzaklaştım. fb da ekliydi. bir kaç gün sonra amerikalı bambaşka bir adamla nişanlı olduğunu ilişki durumunu güncellediğinde öğrendim. kısa bir süre sonra da evlenip amerikaya taşındı. yani benimle tanıştığında sözlükten, benim bildiğim, en az bir sevgilisi ve bu amerikalı nişanlısı vardı. sözlükten takip ettiğim kadarıyla bunlar çocuk yaptı, 1-2 sene sonra boşandı ve geri yurda döndü. yani demek istediğim son zamanlarda, günümüzde olan bir şey değil, bu 10 sene öncesinin olayı. 20 sene öncesinde de benzerdi. çünkü, insanlar doğal olarak bencil. sağlıklı ilişkiler kurmak hiç bir zaman kolay değildi.

şimdi nişanlıyım. internetten tanıştık. ben yine o kayıp dönemde savrulup giderken onda gördüğüm ve onun bende gördüğü samimiyeti kaybetmek istemedik ve eski ilişkilerimdeki yanlışları yapmadım. ne dediğime, ne yaptığıma çok dikkat ettim. bir de hayatımın güzel, keyifli bir zamanında olduğum için, mutlu olabildik.

püf noktası, çok insan tanımak ve biraz zekayla, dikkatle, biraz doğru filtrelerle, istediğini, aradığını bulmadan emek, zaman vermemek diye düşünüyorum.

benim için, eğitim, yabancı dil ve aileye değer vermesi, samimiyet çok önemli. nişanlım türkiye ve amerikada top okullarda okumuş, amerikada yıllarca çalışmış, çok güzel yerlere gelmiş, iyi paralar kazanırken, kariyeri çok iyi giderken, hepsini bırakıp ailesiyle birlikte olabilmek için geri dönmüş ve burada sıfırdan kariyerine başlamış birisi. bir date yaptık ve ondaki samimiyeti, sevgiyle yetişmiş biri olduğunu gördüm. kimse kapmadan ben kaptım. onun isteklerini karşılayabilecek biri olmasam yanaşmazdım. ona da bana da zaman kaybı olurdu. bir çok açıdan denk bir çiftiz, dünya görüşlerimiz yakın, deal breakerlarımız yok, sevgi doluyuz, birbirimizi seviyoruz.

sonda özet geçeyim: tekrar tekrar deneyeceksin, gerekirse yüzlerce insan tanıyacaksın. senin istediğin yoksa, deal breaker bir şey varsa, hiç zaman kaybetmeyeceksin. tabii bu bir yarış değil, içinde sitem, ön yargı, kötü hislerle yaparsan, şüpheyle yaklaşırsan doğru insanı da kaçırabilirsin.
0
gabe h coud
(31.07.22)
Tanışmaları gerçek hayattan yaparsan istediğine daha kolay ulaşırsın. sanalda erkek=para, kadın=beden çoğunlukla. Gerçek yaşamda imkanlar kısıtlı adım atmak ve karşılık almak en azından bir anlam ifade ediyor.
0
OrangeYellow
(31.07.22)
Öncelikle kendi hayatınızı oturtmuş olmalısınız ya da en kötü ihtimalle somut uzun vadeli planlarınız olmalı. Örneğin siz öğrenciyseniz ve 2-3 yıl sonra nerede olacağınız belli değilse, işsizseniz ve hayatınızda halletmeniz gereken birçok derdiniz varsa, şehir ya da ülke dışına çıkma olasılığınız bulunuyorsa ya da çalışıyorsanız dahi uzun vadede yurtdışına çıkmak gibi bir planınız varsa istediğiniz gibi bir ilişki kuramazsınız.

İnsanların çoğunun yaşadığı şey de bu. Kimse kola kolay önündeki 2-3 yıl için plan yapamıyor. Haliyle uzun süreli ilişki içine girme eğilimi de azalıyor.

Hayatları oturmuş iki insan eğer birbirlerini beğenirse bunun uzun bir ilişkiye evrilme eğilimi de artıyor.

Çok önemli başka bir şey de, "ilişki arayan" ve "lafı sekse getiriyorlar" şeklinde düşünceleri olan insanlar genellikle beğendiği biriyle tanışınca bir ilişki başlatma konusunda çok aceleci olabiliyor. Bana böyle denk geldi en azından. "Lafın sekse gelmesi" hakkında söyleyecek sözü olan insanlarla olan münasebetimde iş hep alelacele ilişkiye evrildi. Bu diğer taraf için çok itici bir durum, çünkü huyunu suyunu hiç bilmediğiniz, daha yeni yeni tanımaya başladığınız biri gelip hayatınızın geri kalanını birlikte geçirmenin iyi bir şey olacağını düşünüyor kendi kendine. Nerden baksanız olur şey değil. Siz ilişki aramamalısınız, insan aramalısınız. İlişki fikri bu insanı tanıdığınızda kendi kendine ortaya çıkmalı. Buna seks de dahil, karakter de, geri kalan her şey de... Kimse ten uyumu olmayan biriyle bir ömür geçirmek istemez. Seks insanları birine bağlayan en önemli şeylerden biri.

Yukardakilerden hiçbiri zorunlu olmadan hayat kurmak isteyen insanlar için yaygın olarak kullanılan görücü usulü bir sistem var. Kendi dinamikleri içinde gayet efektif çalışıyor. Bunu da deneyebilirsiniz, neden olmasın?
0
akhenaten
(31.07.22)
32 yaşında evli bir birey olarak bir sürü date'te bulundum. şu anki ilişkim de dahil olarak genelde bahsettiğin "düzenli" ilişkiler, düzenli ilişki arayan iki bireyin cinsellik konusunda buluştuğu ve anlaştığı anda başlıyor. bu dönemde kimse cinselliği denemediği biriyle direkt %100 commitment verecek bir ilişkiye başlamak istemiyor haklı olarak. ***bu bahsettiğim tespit bölgeden bölgeye, insan grubundan insan grubuna değişebilir***

bu biraz da şans işi ama belli bi yaştan sonra bir çok insan işin içinde cinsellik yoksa hiç başlamıyor bile, kadınlar dahil. ayrıca haftada 1 buluşma gerçek ve tatmin edici bir ilişki için de çok az. siz bir ilişki değil, arada bir görüşeceğiniz bir kanki arıyorsunuz bence.
0
roket adam
(31.07.22)
roket adam; konu gayet açık, flörtle baslayan karsılıklı ılgı ve ıstekle, cınsellıgın de elbette olacagı duzenlı bır ılıskı kastedılıyor, "kanki" vs nıtelendırmeler konu dısı.
0
🌸deepness
(31.07.22)
(5)

Anne babayi tatile nereye götürebilirim?

catgroove
60 yas üstü, sürekli cok calisan ve diger baska sikintilardan dolayi zihinsel ve bedensel olarak cok yorulmus olan anne-babami söyle en az 4-5 günlük güzel bir tatile götürmek istiyorum. Ucakla (veya otobüsle) Istanbul'dan rahat gidilebilecek, araba kullanmaya mecbur birakmayan, güzel bir sahilde yü
60 yas üstü, sürekli cok calisan ve diger baska sikintilardan dolayi zihinsel ve bedensel olarak cok yorulmus olan anne-babami söyle en az 4-5 günlük güzel bir tatile götürmek istiyorum. Ucakla (veya otobüsle) Istanbul'dan rahat gidilebilecek, araba kullanmaya mecbur birakmayan, güzel bir sahilde yüzüp (deniz kenari sart degil, havuzlu bi yer de olabilir), aksamlari lezzetli yemekler yiyebilecegimiz, gezmekten cok dinlenmeye odaklanabilecegimiz bir yer olsun istiyorum. Agustos sonu icin düsünüyorum. Bütcem genis. Nereler olabilir?
0
catgroove
(31.07.22)
Sezon bittikten sonra ya da başlamadan önce Bodrum tam bir emekli tatil cenneti. Sakin, denizi güzel ve huzurlu.

Ama ağustos sonunda sakinleşir mi emin olamadım. İstanbul'dan otobüsler gidiyor.
0
akhenaten
(31.07.22)
Bütçe sağlamsa Muğla derim. Marmaris olabilir(Mesela Selimiye veya Bozburun)

Ama sizin ve ailenizin zevkini bilemeyiz elbette. Belki hiç sevmezler belki çok severler.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(31.07.22)
mümkünse her şey dahil bir otele gidip 4-5 gün kafa dinleyin derim. bodrum'da mesela her türlü araca ihtiyacınız olacaktır sağa sola gitmek için. bahsettiğiniz senaryo için en ideali her şey dahil tarzı yerler.
0
roket adam
(31.07.22)
Side ya da kemer de olabilir. Deniz suyu soğumaz, havaalanına yakın.
0
asteriks
(31.07.22)
Voyage Bodrum yer varsa.
Çocuk yok zaten otelde, denizi güzel, yemekler güzel. Tam kafa dinleme tatili yeri. Havaalanından transfer ayarlarsınız.
0
marla is in my head
(31.07.22)
(3)

İstanbul öğrenci akbili

Nickbulamadım
Merhaba arkadaşlar,yurtdışında yüksek lisans öğrencisiyim ve istanbula geleceğim. Öğrenci akbilimi nereden, nasıl ve hangi belgelerle yenileyebilirim acaba?Teşekkürler
Merhaba arkadaşlar,

yurtdışında yüksek lisans öğrencisiyim ve istanbula geleceğim. Öğrenci akbilimi nereden, nasıl ve hangi belgelerle yenileyebilirim acaba?

Teşekkürler
0
Nickbulamadım
(30.07.22)
2020 yılında şöyle bir şikayet yayınlanmış.

www.sikayetvar.com

Bence sorunuzu 153 arayıp oraya sorun, bir de her ihtimale karşı ıslak imzalı öğrenci belgesi getirin yanınızda.
0
akhenaten
(30.07.22)
öğrenci belgesi ve bir adet fotoğraf ile kartınızı başvuru merkezlerinden aynı gün 20? tl karşılığı alabilirsiniz.
0
baylarbayi
(30.07.22)
yurtdışındaki üniversiteler türkiyede e devlette çıkmıyor. türkiyede öğrenci gözükmüyorum yani. Alabileceğim öğrenci belgesi ingilizce olur en fazla. Bu durumda olup da alabilen var mı öğrenci akbili?
0
🌸Nickbulamadım
(30.07.22)
(6)

Antidepresan kaynaklı sinir agresiflik halinde ne yapılır?

psmstc
Doktorla ikinci görüşme bir ay sonra. İlaç bir agresiflik, sinir hali verdi. Yan etki midir, devam etmek mi gerekli?
Doktorla ikinci görüşme bir ay sonra. İlaç bir agresiflik, sinir hali verdi.

Yan etki midir, devam etmek mi gerekli?
0
psmstc
(30.07.22)
stilizan deneyebilirsin, pamuk gibi olursun
0
nibba
(30.07.22)
Bence doktorunuza danışın vakit geçmeden. Beklemeyin bir ayı. Telefonla da olsa sorun.
0
duma duma dum
(30.07.22)
İlacınızın prospektüsüne bakın, eğer bu yan etki beklenen bir yan etkiyse devam edin ve bir sonraki randevu gününü bekleyin.

Eğer etki beklenmedikse veya "bu yan etkiler görülüyorsa ilacı kullanmayı bırakıp doktorunuza başvurun" gibi uyarı yazyorsa ilacı bırakıp doktorunuzu arayın.
0
akhenaten
(30.07.22)
antidepresanların sinirlilik hali yapacağını sanmıyorum. bırakma sürecinde sinirlilik olur benim bildiğim.
0
nothing in my way
(30.07.22)
Hangi ilaç? Kaçıncı gündesiniz? Bazı ilaçlar alışma sürecinde net yapıyor, o yüzden yanına bir pamuk gibi olma ilacı veriliyor.

Eğer prozac’sa başlangıçta net huzursuzluk yapıyor mesela.
0
damba
(30.07.22)
Yan etki olabilir, ama olmaya da bilir. Antidepresandır sizi yavaş yavaş Yükseltiyor da olabilir, yani maniye sokuyor da olabilir.

Akrabalarınızda bipolar bozukluğu olan var mı? Tanımlanmamış olsa bile sizin şüphelendiğiniz? Yani 3 ay depresif, 3 ay iyi ya da harika hissetme gibi durumlar?

Antidepresan verilirken dikkat edilmeli, aile öyküsü kişinin öyküsü iyi alınmalı. Bipolara yatkınlığınız varsa -bunu öykünüzden ve ailenizden bilebiiriz; bilmeye çalışırız- Antidepresan sizin için çok tehlikelidir. Maninizi tetiklediğinde bu ilaçlar bir atak geçirmiş olursunuz ve atak geçirmek hastalığı uyandırmak demek. Bu en kötü senaryo ama. İlacın yan etkisi huzursuzluk ve sinirlilik yapabilir.


Siz sinirlilik, kendine fazla özgüven, uykusuzluk vb şeyler var mı kendinizde bunları da takip edin lütfen.!
0
damba
(30.07.22)
(11)

Neden tv dizileri yerine platform dizilerini tercih ediyoruz?

ilkinci
Yani platform ile TV dizileri arasında reklamlardan kurtulmuş olmayı bir yana koyarsak oyunculuklar, hikayeler yönünden ne gibi farklılıklar var? Başka açılardan farklılıklar varsa size göre bunlar nelerdir? Biraz tartışalım müsait olanlarla, ne dersiniz?
Yani platform ile TV dizileri arasında reklamlardan kurtulmuş olmayı bir yana koyarsak oyunculuklar, hikayeler yönünden ne gibi farklılıklar var? Başka açılardan farklılıklar varsa size göre bunlar nelerdir? Biraz tartışalım müsait olanlarla, ne dersiniz?
0
ilkinci
(29.07.22)
tv dizileri çoğunlukla total grubu denilen genel halk kitlesine hitap edecek şekilde hazırlanıyor. platform dizileri ise ab grubu denilen daha elit kesime hitap ediyor.

hekimoğlu mesela ulusal kanalda iş yapmadı, yayından kalktı. oysa sevenler platformda yayınlansın, para verip abone olur izleriz dediler.

"gibi"nin mizah anlayışı kanal d'nin, show tv'nin genel izleyici kitlesine uygun değil, ulusal kanalda yayınlansa birçok kişinin "bu ne lan böyle" diyeceğine eminim.

bence en önemli fark bu.
0
kibritsuyu
(29.07.22)
2 saatlik diziler çekilmediğinden ya da sansürün etkisini fazla hissetmediklerinden daha kaliteli ve nispeten daha rahat-profesyonel işler çıkıyor ortaya, o nedenle daha tercih edilesi oluyor haliyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.07.22)
Öncelikle her bölümün süresi çok uzun. Bir akşam 2 saatimi diziye, 2 saatimi de reklama vermek istemiyorum. Bunu kış/yaz döneminde her hafta tekrarlamak da saçma geliyor bana. Bu kadar uzun olunca senaryo çok uzuyor, gereksiz detay ve sahnelerle dolduruluyor. Takip ettiğim bir dizi varsa da bir gün bekler açar YouTube'dan izlerim.

Dijital platformlarda büyük çoğunlukla bütün sezonun aynı anda yüklenmesi iyi bir şey. En son Game of Thrones'u izliyordum herhalde haftalık yayımlanan. Dizi kaliteliyse ve teori geliştirilebilecek bir olay örtüsüne sahipse haftalık yayımlanması daha zevkli olabilir gerçi ama ben çok uzun süredir çerezlik dizileri izleyip geçiyorum.

Kalite anlamında mesela Netflix TR'nin orijinal işlerine bakarsak bayağı kötüler aslında. Televizyona koysan sırıtmaz. Arada iyi işler de çıkmıyor değil ama nadiren işte.
0
black holes in the sky
(29.07.22)
süre büyük etken gerçekten. 3 saat bir dizi bölümü nedir abi? dijitalde insani sürelerde ve insani bölüm sayısıyla diziler yapıyorlar, insani şartlarda çalışıyorlar, e böyle olunca da kalite her türlü artıyor ister istemez.
0
bugungityaringel
(29.07.22)
En büyük etken, istediğim anda istediğim kadarını seyrediyor, istediğim yerde geri dönebiliyor olmam.

İkinci etken. Tv dizilerinin ilk birkaç bölümü belirli bir senaryo çerçevesinde gidiyor, daha sonrası aldığı reytinge göre şekillenen, sonu belirsiz ve aldığı reytinge göre uzayacak ve genelde de daha alt kültür seviyesine hitap eder şekle dönüşerek devam eden diziler haline gelmesi.

Düşünsenize, bir senarist bir dizi yazıyor ama dizinin sonunun nereye varacağını ve nerede biteceğini kendisi bile bilmiyor. Bu dizi seyredilir mi?
0
Mirket
(29.07.22)
Platform dizilerinde sansür yok. RTÜK saçmalıgı yok. O sebeple platform dizileri tercih sebebim
0
limonlu eksi
(29.07.22)
tercihim 20 dk'lik diziler oluyor genelde, tas catlasin 45dk. daha uzununu izleyemiyorum, bolununce de dikkatim dagiliyor hevesim kaciyor. film bile izleyemiyorum artik. haliyle tv'de bunu bulmak imkansiz dolayisiyla platformlardan izliyorum. bi de kadehlerin blurlanmasini gormek canimi sıkıyor.zaten azicik gercek hayattan uzaklasayim kafa dagitayim amaciyla izledigim bir seydeki yeni turkiye gercekleri gozume gozume sokulunca kopamiyorum gerceklikten.
0
in vino veritas
(29.07.22)
Benim için birbirine eş iki büyük etken var. Biri rtük, hiçbir standardı yok. Çok fazla kişisel ahlaki görüşlerine göre müdahalede bulunuyorlar, çok rahatsız edici. Sanki komşu evden gelip benim aile hayatıma karışılıyor gibi hissediyorum.

Bi ara harry potter yayınlayıp da büyü sözcüğünün sansürlendiğini görmüştüm akıl alır gibi değil.

İkinci etkense belli ki aziz milletimizle ilgi alanlarımız ortak değil, yapacak bir şey yok. Platformlarda konular daha çeşitli.
0
akhenaten
(29.07.22)
1- süresi kısa
2- her zaman her yerde istediğim anda erişim
3- bir oturuşta sezon bitirebilme (lost günleri akılma geldi de 1 hafta beklemek neydi öyle )
4- rtük - sansür
5- nispeten kaliteli senaryo/görüntü/oyunculuk
0
jepa
(29.07.22)
platform dizilerinde gereksiz bakışma, süzülme, keman sesi eşliğinde 5 dk yemek sahnesi,5 dk evi terketme, 5 dk ağlama gibi durumlar olmadığı için bence yeterli bir sebep.
0
janavarorion
(29.07.22)
her zaman her yerde istediğim anda erişim +2
0
put it in your appropriate place
(29.07.22)
(15)

erkekte kolye

sabenburak
hakkında ne düşünüyorsunuz? beğeniyorsanız ne tarz kolye önerirsiniz?
hakkında ne düşünüyorsunuz? beğeniyorsanız ne tarz kolye önerirsiniz?
0
sabenburak
(28.07.22)
Berbat bi item olduğunu düşünüyorum.
0
mg3929
(28.07.22)
Tamamen kisinin havasina gore degisiyor her aksesuarda oldugu gibi.
0
sopiro
(28.07.22)
tarzına göre bileklik, bazen yüzük bile olabilir ama kolye "no-no".
0
blatta hiberna
(28.07.22)
nasıl olduğuna göre değişir bence ya. bizim genel müdürün boynunda altın bir zincir var, aile şerefi'ndeki zengin pi*i oktay'a benziyor.
0
rahip janick
(28.07.22)
bu kadar no'ya çok şaşırdım. dünyadaki her şey tarzla alakalı zaten. tarzına uygun olmayan garip bir şapka da "ıyk" olur, ayakkabı da "ıyk" olur.

kolye gayet hoş.
kışın boğazlı kazaklarda olmazsa olmazım. yazın özellikle rock/metal/rap konserlerinde olmazsa olmazım.

şort tişört kahve içmeye falan giderken de saatimle ya da bilekliğimle uyumlu bir şeyler takarım.
0
patronaj1
(28.07.22)
patronaj1 +1 benim icinse her aksesuar takiliysa erkekte ondan sonra kokye takabilir genelde upuzun olanlar daha kaldirir bence. hiphop style veya jd gibi hem sapka hem yuzukler vs olunca kolye diye iyk demezdin ama genelde erkek stile uygun kolye pek yok bence. bu alanda calisilmiyor yani hep ayni seyler
0
ala09
(28.07.22)
Nöğğ.
Burak Çelik'te bile eğreti duran nesne, kime yakışsın :)
0
dreamnesiac
(28.07.22)
Kahverengi saçlı ve buğday tenliyse ucunda tek tüy olan, kırılderili temalı siyah deri ipli kolye müthiş yakışıyor.

Diğerleri için olsa da olur olmasa da.

Ama eğer çok maskulen bir yapısı varsa genelde kolye takınca barzometre yukarıyı göstermeye başlıyor. Kendisi istediği kadar kişilikli biri olsun, ı ıh olmuyor.
0
akhenaten
(28.07.22)
Ben de yakıştıramıyorum. Küpe, bileklik tamam ama kolyeyi beğenmiyorum.
0
asteriks
(28.07.22)
Değerli maden ise takmayı çok severim kimin ne düşündüğü umrumda değil. ip, misina, plastik, deri, incik boncuk abuk subuk bir şeyse kafama silah dayasalar takmam.
0
uvcray
(28.07.22)
Genel çogunluk nau nau demiş. Fakat erkekte kolye tabiki de yakışır. Düzgün tip, düzgün bir giysi de tarzını yansıtan bir kolye harika bir kombin oluşturur. Yalnız kıro tarzı itemler zincir tarzı kolyeler bu yazdıklarımdan hariçtir
0
limonlu eksi
(28.07.22)
çok iyi oluyor direkt eliyorum en baştan.
0
ayseee
(28.07.22)
erkek olarak yorum yapacak olursam,
erkekte yüzük harici hiçbir takı hoşuma gitmiyor. ben asla takmam yani.
0
tabudeviren
(28.07.22)
acıyan gözlerle bakıyorum, özür dilerim.
0
rakicandir
(29.07.22)
tam bir yanki item. basık tofaşa binen, murdo zurdo falan dinleyen z kuşağının çer çöp tayfasının taktığını gözlemliyorum.
0
alperz
(29.07.22)
(3)

aikido, jiu jitsu vs

hlt1985
bir süredir aklımı çeliyordu ama yakın zamanda aikido veya jiu jitsu mu öğrensem acaba diye ciddi ciddi düşünmeye başladım. Fakat aklıma takılan bir konu var. Gittim bir yerden ders aldım öğrendim diyelim ama hep antreman yapmak için bir kişiye daha ihtiyacın oluyor. Yani salona gitmeye sürekli deva
bir süredir aklımı çeliyordu ama yakın zamanda aikido veya jiu jitsu mu öğrensem acaba diye ciddi ciddi düşünmeye başladım. Fakat aklıma takılan bir konu var. Gittim bir yerden ders aldım öğrendim diyelim ama hep antreman yapmak için bir kişiye daha ihtiyacın oluyor. Yani salona gitmeye sürekli devam etmemiz gerekiyor değil mi? illa illa o salona hep para ödeyeceğiz yani:) bir de hep dersle mi geçiyor olay? yani tenis kursuna gitsen bir süre sonra kursu bırakıp arkadaşınla oynama başlarsın ama bu tip sporlarda olay nasıl oluyor?
0
hlt1985
(27.07.22)
Aikido bildiğim için sadece onun üstüne konuşacağım.

Tek başına çalışma teknikleri var, ancak evet doğalında her zaman düşmeyi iyi bilen bir partner gerekiyor. Zaten aikido eğitiminin ilk basamağı hasarsız, sağlıklı düşmeyi öğrenmek. Çünkü partneriniz çalışırken siz düşünüyorsunuz haliyle.

Diğer taraftan salona gitmeden zaten yeni bir şey öğrenemeyeceğiniz için salona gitmediğinizde bırakmış oluyorsunuz haliyle. Aikido'ya başlangıç siyah kuşakla oluyor. Bunun öncesi temel eğitim bir yılı buluyor. Siyah kuşağı aldıktan sonra belli eğitim ve bekleme süreleriyle sınavlara giriyorsunuz 4.dan denen seviyeye kadar böyle gidiyor bu. Haliyle salona gitmeden zaten bir şey olmuyor.

Ders dersle geçiyor ama sonrasında, çalışma arkadaşlarınızla dojoda yine istediğiniz gibi çalışabilirsiniz. Yani gittiğiniz dojoya göre de değişiyor olsa gerek bu sanırım. Çok kalabalıksa nerede vakit geçireceksiniz ki?

Diğer taraftan aikidoyu öğrenip geliştirebileceğiniz bir "skill" ya da işte ne bileyim bir programlama kursunda öğrenip ömür boyu kullanacağınız bir programa dili gibi bir şey olarak düşünmeyin. Aikido dojoda aikido. Yani bir şarap tadım grubu gibi düşünün bunu, tek başınıza şarap tadıp ne yapacaksınız?
0
akhenaten
(27.07.22)
Karateciyim. Bizde katalar var. Kendin çalışabiliyorsun. Bu sporları tavsiye etmem. Bu tip sporlarda çalışma tekli olur, ikili olur, üçlü bile olur.
0
dissendium
(27.07.22)
@dissendium biraz daha detaylandırabilir misin? Karateyi mi önermezsin? Yoksa aikido veya jiu jitsuyu önermezsin ama karateyi önerirsin? Ya da neden önermezsin=
0
🌸hlt1985
(27.07.22)
(8)

Hangi renk gömlek giymeliyim?

birmilyonunvarmi
Muhtemelen adını bile duymayacağınız bir dergiye yazı yazacam. Yarın fotoğraf çekimi olacak. Hangi renk gömlekle gitmeliyim? İlla beyaz gömlek mi olmalı? Elimdeki seçenekler: lacivert, yeşil, antrasit, beyaz, sarı, gri, siyah, mavi.Not: ciddi konuların konuşulduğu bir dergi
Muhtemelen adını bile duymayacağınız bir dergiye yazı yazacam. Yarın fotoğraf çekimi olacak. Hangi renk gömlekle gitmeliyim? İlla beyaz gömlek mi olmalı? Elimdeki seçenekler: lacivert, yeşil, antrasit, beyaz, sarı, gri, siyah, mavi.

Not: ciddi konuların konuşulduğu bir dergi
0
birmilyonunvarmi
(26.07.22)
Siyah giyin. Arkaplan beyaz olur muhtmelen. Dergi zemin rengi de muhtlemen beyazdır, kontrast olur ve ayni sekilde yuzun de on plana cikar diye düşünüyorum.
0
stavro
(26.07.22)
Mavi veya yeşil diyorum ben. Yeşilin tonunun açık renk olduğunu farz ediyorum ama .
0
Amaranta ursula
(26.07.22)
Pantolon ne renk?
0
etna
(26.07.22)
Pantolon çıkmıyor sadece üst taraf
0
🌸birmilyonunvarmi
(26.07.22)
Her şey hakkında ciddi konular konuşabilirsiniz. Keşke bir sektör verseydiniz aslında.

Bilimsel bir konuysa mavi, teorik ekonomikse beyaz, iş dünyası gibi bir konuda antrasit ya da gri olur bence.
0
akhenaten
(26.07.22)
Mavi
0
asteriks
(26.07.22)
Griye karar verdim sağolun.
0
🌸birmilyonunvarmi
(26.07.22)
gri, nötr bir renktir. kişiliği yoktur. kişiliği yansıtmaz. kaçak olduğunuzu düşündürür.
bence renkli giyinin
0
ankarakecisi
(27.07.22)
(2)

Kalemtıraş ile acilabilen kalem seklinde silgi yok mu?

stavro
Karakalem resimde sac cizmek için kullanacagim ama bulamadım bundan. Basmalo kalem seklinde olanlar var ama ben kalemtirasla acilabilen bir sey arıyorum ki ucunu sivreltebileyim.Yillar once böyle kalem şeklinde bir silgi almistim ama simdi ne buyuk kırtasiyelerde ne de internette bulamıyorum. Basmal
Karakalem resimde sac cizmek için kullanacagim ama bulamadım bundan. Basmalo kalem seklinde olanlar var ama ben kalemtirasla acilabilen bir sey arıyorum ki ucunu sivreltebileyim.

Yillar once böyle kalem şeklinde bir silgi almistim ama simdi ne buyuk kırtasiyelerde ne de internette bulamıyorum. Basmali olanndan aldim (uclu kalem gibi) ama kalemtrasla acilmiyor, dolayısıyla sivreltemiyorum. Sac çizebilmek için bana sivri sert silgi lazım.
0
stavro
(26.07.22)
Evet var, kurşun kalem gibi ama içinde grafit yerine silgi var.

www.amazon.com.tr
0
akhenaten
(26.07.22)
msb
(26.07.22)
(6)

eski dönem türk müziği şarkılarından sevdikleriniz var mı?

tabudeviren
münir nurettin, sadettin kaynak vb. dönemi.. "çok sürmedi geçti tarab-ı şevk-i baharım" gibi şarkılar yani..
münir nurettin, sadettin kaynak vb. dönemi..
"çok sürmedi geçti tarab-ı şevk-i baharım" gibi şarkılar yani..
0
tabudeviren
(25.07.22)
Tam istediğiniz dönem mi ama klasik Türk müziği ya da musiki adında playlistim var. Ordan birkaç parça:

youtu.be
youtu.be
youtu.be bunu ayrı severim
youtu.be
0
Amaranta ursula
(25.07.22)
O dönem değil ama Meral Uğurlu'nun seslendirdiği Çıkmaz Derun-ı Dilden Efendim Muhabbetin'i severim.
0
black holes in the sky
(25.07.22)
çok sürmedi hafız hüsnü efendi'nin bestesi. yani selçuk'un, kaynak'ın bir nesil öncesi aslında.
0
alperz
(25.07.22)
Meral Uğurlu'nun söylediği bir de mah yüzüne aşıkanım var, ben seviyorum.
0
akhenaten
(26.07.22)
kâni karaca - gönül nuri cemalinden
kâni karaca & alâeddin yavaşca - gözü dünya mı görür aşık-ı didar olanın
0
rahmi pinkfloydoglu
(26.07.22)
yaz günleri şarkısı
nesrin sipahi, safiye ayla filan söylemiş
ama benim en sevdiğim yorum yaşar kurt :)
0
lapetite
(26.07.22)
(20)

Yavaş yavaş mı çot diye mi?

Bruce
1 aydır flörtleştiğimiz hanımefendi ile istediğim frekansı yakalayamadım. O yakaladığımızı düşünüyor, sevgili moduna geçme hareketleri görüyorum. İşler kimseyi üzmeyecek noktayı geçmeden bitirelim istiyorum ama bunu çot diye yaparsam haydaa noldu durup dururken diyecek. Henüz çaktırmadım çünkü her ş
1 aydır flörtleştiğimiz hanımefendi ile istediğim frekansı yakalayamadım. O yakaladığımızı düşünüyor, sevgili moduna geçme hareketleri görüyorum. İşler kimseyi üzmeyecek noktayı geçmeden bitirelim istiyorum ama bunu çot diye yaparsam haydaa noldu durup dururken diyecek. Henüz çaktırmadım çünkü her şey güllük gülistanlık onun açısından.
İlişki konularında çok tecrübeli biri değil, o yüzden biraz erken bağlandı, kendini de kötü hissetsin istemiyorum. Çot diye olursa noldu diycek, frekans tutmadı diycem falan kötü bi his.

Öte yandan ufak ufak soğuk yapsam, sonra devam etmesek mi diyince şaşırmasa diyorum. Vakit çalmak hoş bişi değil ama 10 günde çaktırırım diyorum, çok da bi kayıp değil bence.

Bu soruyu ben görsem çot diye söyle, senden başka adam mı kalmadı niye kendini bu kadar önemsiyorsun derdim. Ama bekara karı/koca boşamak kolay, o yüzden benzer durumda kalmış arkadaşlardan da duymak istiyorum.
0
Bruce
(25.07.22)
Çot diye, çünkü aksi hali hem kendinize, hem de karşı tarafa kötülük etmektir. Sizi düşünerek geçireceği bir Pazartesi günü kendisini çok mutlu edecek biriyle tanışma/başlama şansını pas geçmesine sebep olursa, karma bunun hesabını size illa ki soracaktır.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(25.07.22)
Net doğrudan soğuk yapmadan
0
freebird5406_2
(25.07.22)
10 gun tarafindayim ben. cot hos degil fazla kaba+ fazla modern. dating app degil disarisi gercek hayat falan ya hani. bi iskillensin once sonra konus bence on gun bi hafta onu bilemem
0
ala09
(25.07.22)
cot diye zira zaten 10 gunde sogutsan ne yapmaya calistigini anlamayacak, kafasinda baska senaryolar kuracak, belki aldatiyor diyecek, belki sevgisini boyle gosteriyor sanacak sacma sapan bircok sey. net konus, 14 yasinda cocuk degilse hos degil falan demez hayatina devam eder.
0
hot potato
(25.07.22)
Bence burda sorun kendi duygularınızı gizlemek için çaba harcamanız olmuş. Yani en azından istemediğiniz halde onun şimdi bir şeyden haberi yok demenizden bunu anladım. Böyle olmasaydı bu ikilemde kalmanız da gerekmezdi aslında.

Öyleyse de değilse de karşı taraf içten içe bir şeylerin yolunda olmadığını hisseder zaten. Bazısı bunu bastırıp kaybetme korkusuyla size daha çok bağlanıyor, bazısı panik yapıp önce ben ayrılayım bari diyor, kimisi hırçınlaşıyor, kimisi aman ben ses etmeyeyim ona vereyim ipleri diyor.

Haliyle iş ayrılık olunca "çot diye" olması çok zor zaten emin olun. Ayrıca çaktırma aşamanızın bu kişiyi daha kötü etkilemeyeceğinin de bir garantisi yok ki hem...

Bence gidin yanına sakin, düzgünce konuşun bağlayın olayı.
0
akhenaten
(25.07.22)
Soğuk yapmak ergenlik geliyor bana. Sana sonrasında da saygısı kalsın istiyorsan net bir şekilde bitir.
0
Amaranta ursula
(25.07.22)
Bana çot diye söylenmediği ve en başta da kendimi dünyanın en muhteşem varlığıymış gibi hissettirildiğim için şu an çok acı duyuyorum mesela. Karşındaki insan senin gibi olmayabilir, duygusal olarak çoktan bağlanmış olabilir mesela. Bence açık konuş çot diye söyle. Hem açık konuşmak onun yapısını da meydana çıkarabilir.
0
muhayyer divan
(25.07.22)
Kesinlikle "çot diye". Süründürmeyin lütfen, bu 10 günlük süreçte size daha fazla bağlanabilir.
0
hayalhayal
(25.07.22)
Karma yap bence. 2-3 gün soğuk mesajlar. Sonra cot diye durumu anlatmak....
0
abuzer
(25.07.22)
kendisiyle açık ve net bir iletişim kurarak; "bende ki hissiyat sende ki gibi gelişmedi maalesef, üzgünüm, en nihayetinde iki yetişkiniz, numaradan soğuk davranıp vesaire sahtekarlık yapmak, seni üzmek, kırmak istemedim."
0
Phoebe
(25.07.22)
cot diye soylemek en iyisi. basta uzulur ama en azindan sen bir yalani yasamadigin ve yasatmadigin icin iyi hissedersin. baskalarinin duygularindan biz sorumlu degiliz. baskasini uzmeyecegim diye kendiniz uzulmeyin.

sonradan ek: başkalarının duygularından biz sorumlu degiliz derken kastım şu, onu netlestirelim. karsi tarafin bir cikarim yapmasi ya da "erken bağlanması" icin somut bir davranış ya da söz sarf etmedi isen, love bombing yaparak aşırı bir ilgi ile karşı tarafın dengesini bozmadi isen, hülasa, sen simdiye kadar dürüst ve net davrandığından emin isen, o zaman karşı tarafından duygularından sen sorumlu degilsin.
0
tadellesever
(25.07.22)
Önce bir soğuk davran kendini geri çek bakalım ne yapacak? sonra çot diye söylersin.
0
slm ben yalnız komando yasin
(25.07.22)
Birden söyleyin, diğer türlü hareketlerinizi düşünüp kafa yoracak. Tecrübeli değil diyorsunuz, kıza eziyet olur. Net olmak iyidir.
0
asteriks
(25.07.22)
çot diye kes ama doğru kelimeleri kullanarak ve hassasiyetle. soğuk yapmak falan çok ergence +1
0
theseachange
(25.07.22)
Mesafe koymak vs gibi hareketler karşı tarafta bir sürü boş kuruntu, psikolojik gerilim vs yaratacak. Sonra bunlarla ilgili size sorular soracak ve cevap vermek zorunda kalacaksınız. Bütün bu gerilim ve döngüyle herkes enerjisini boşu boşuna harcamış olacak.

Eğer karşı tarafı düşünüyorsanız direkt olarak aklınızdakileri açıkça söyleyip konuşun ve bitirin. Yaşadığımız ülkede hayat zaten yeterince stresli ve belirsizliklerle dolu. Bence üstüne bir de siz eklemeyin, hem kendiniz hem karşı taraf için.
0
thracia
(25.07.22)
net ol, doğru kal, şimdiye kadar uzatmış olman doğru değil, ne istediğini bil, söylemekten çekinme değerin artsın.
0
selam
(25.07.22)
cot +1
0
sanemz
(25.07.22)
Çot diye söyledim bugün, başka bir alternatif mi buldun dedi :')
Whatsapp ve instadan da engel yedik akşam akşam ahlar alındı.
0
🌸Bruce
(25.07.22)
Süründürmeyip çot diye söylediğin ve karşı tarafın müneccim olup anlamasını beklemediğin için doğrusunu yaptın hayırlısı buymuş
0
photo85
(25.07.22)
Bir dakika, yazışarak mı çot diye söyledin? Faul yapmışsın yeğen ya...
0
Phoebe
(25.07.22)
(12)

Evinizde termometre ve nem olcer varsa

floydian
Sicaklik ve nem oraniniz ne evdeki?Sehir belirtirseniz sevinirim.Ankara 24-25 derece arasi nem 60 civari
Sicaklik ve nem oraniniz ne evdeki?

Sehir belirtirseniz sevinirim.

Ankara 24-25 derece arasi nem 60 civari
0
floydian
(24.07.22)
nemi bilemiyorum evdeki ama sıcaklık 43C. dışardaki sıcaklık/nem 38C/30%. konum da izmir.
0
e mice
(24.07.22)
27,5 C, 21 nem (İstanbul)
0
bartholomew87
(24.07.22)
26 derece, 32 nem
0
sevilen progressive türkücü
(24.07.22)
ankara'da 60 nem bana saçma geldi. Bu mevsimde 35-40'ı geçeğini sanmıyorum.
0
adivar
(24.07.22)
29 C , 25 nem tekirdağ
0
delidir yakalayin
(24.07.22)
26.7°C, %54 İstanbul.
0
akhenaten
(24.07.22)
balkona koydum aleti bakalım nolcak.
0
🌸floydian
(24.07.22)
istanbul 28 derece nem %65
uyuduğum oda sıcaklık 27,5 derece nem %75
0
enesra
(24.07.22)
cihazı balkona koydum 45 nem gösteriyor.

evin içinin daha nemli olması normal değil mi zaten?
0
🌸floydian
(24.07.22)
evimde şu an

i.hizliresim.com
0
birmilyonunvarmi
(25.07.22)
Cihazın kalibrasyonun doğru olup olmadığını bilemeyiz, kaldı ki cep telefonu uygulaması filansa ben olsam hiç güvenmem, ama yaklaşık doğrudur. Eğer kuluçka vs için gerçekci rakamlara ihtiyacımız yoksa iş görür.

Ama en doğru yol şudur;

cıvalı cam bir manuel termometre ile oda sıcaklığı ölçülür ve not alınır, sonra termometrenin dibine bez parçası sarılarak termometre dışarıda kalacak şekilde bez bir tastaki suya batırılır.

Bir süre beklenir ve "ıslak termometre"nin gösterdiği değer not alınır. Kuru ve ıslak termometre arasındaki farkın hesabı ile nem bulunur. O hesabı da internetten bakarsınız.

Edit : Mesela MGM sitesinde şu an nem Ankara için 22 diyor, ama salı günü 60 ve 70 değerlerine de ulaşacak diyor farklı saatlerde. Genel olarak gündüzleri 20-30 geceleri 50-70 arasında Ankara için nem.
0
John Bloor
(25.07.22)
Ayvalık 28 derece , nem %38
0
prezarlatif
(25.07.22)
(5)

Üst üste Covid pozitif mümkün mü?

gallienus
Kız arkadaşım geçen hafta Covid pozitifti, karantinası falan bitirip atlattı, çok ufak kuru öksürüğü kalmıştı sadece.Yalnız son 2 gündür yine hafif hapşuruk, seste değişme, baş ağrısı (baş ağrısı dün daha şiddetliydi) ve koku azalması yaşıyor.Daha 1 hafta geçmeden tekrar pozitif olma ihtimali var mı
Kız arkadaşım geçen hafta Covid pozitifti, karantinası falan bitirip atlattı, çok ufak kuru öksürüğü kalmıştı sadece.
Yalnız son 2 gündür yine hafif hapşuruk, seste değişme, baş ağrısı (baş ağrısı dün daha şiddetliydi) ve koku azalması yaşıyor.
Daha 1 hafta geçmeden tekrar pozitif olma ihtimali var mı?
Ya da coronanın bıraktığı yan etkiler mi bunlar (gerçi öyle bi durumda arada 3-4 gün gayet sağlıklı olmazdı).
Yoksa bu kadar kısa sürede tekrar pozitif olması imkansız, sadece üşütmüş müdür?

Dip: Eğer üst üste 2 kez pozitif olunmuyorsa ve bununla ilgili bir araştırma yazısı varsa link verebilir misiniz?
0
gallienus
(24.07.22)
Bilimsel detayını bilmiyorum, ama mümkün. Geçtiğimiz 2 sene boyunca birçok kere haberler çıktı bunun hakkında. Adamcağızın biri zar zor hastaneden çıkıp çıktığı gün ziyaretine gelenlerden bir daha kapıp hastaneye dönmüştü hatta.

Çevremde de örneklerine rastladım bunun.

Kimi hastalarda vücudun yeteri kadar antikor üretmediği ve covid'e bağışıklık geliştiremediği de çok kereler söylendi.
0
akhenaten
(24.07.22)
karantina sonunda tekrar test oldu mu? negatife döndü mü ? arkadaşım 20ci günde negatife döndü.
haberlere çıkan bir adam vardı 1 yılda 70 küsür test yaptırıp hepsinde pozitif çıkmıştı.

birde yabancı bir haber sitesinde gördümdü sanırım ingiliz bir hemşire covid geçirdikten 1-2 ay sonra tekrar covid olmuş.

bu arada çevremde duyduğum bütün acaba soğuk algınlığı mı oldum diyenlerin tamamı pozitif çıktı.
0
astronom bey
(24.07.22)
Biz de acaba üşüttük mü diye düşünerekten çktığımız yolun sonunda pozitif olmuştuk.

7 günlük karantina sonunda test vermedi tekrar. İlk gün sağlık bakanlığından arayıp 7 günlük karantinadan sonra çıkabilirsiniz dedikleri için 7 günün sonunda çıktık direkt. Zaten 5. gün artık hafiflemişti baya, 6. gün nerdeyse hiçbir etki kalmamıştı, 7. gün de direkt çıktık gayet iyi hissederek.
0
🌸gallienus
(24.07.22)
Aynı durumu biz de yaşıyoruz. İkinci testi verdik fakat sonuç hala çıkmadı. Çıkınca editlerim. Birçok insan üst üste olmaz diyor fakat ben katılmıyorum. Oyunun kuralları sürekli değişiyor çünkü.
0
msb
(24.07.22)
long covid olabilir.
0
tadellesever
(25.07.22)
(6)

Evde klimayı kaç derecede kullanıyorsunuz ?

freebird5406_2
Doğrudan 18e getirmek yerine hem serinletmesi hem ekonomik olması açısından ?
Doğrudan 18e getirmek yerine hem serinletmesi hem ekonomik olması açısından ?
0
freebird5406_2
(23.07.22)
22-23 falan oluyor. Hatta ilk önce 1 saat falan nem alma modunda çalıştırıyorum (su damlası şeklinde olan mod). Bu mod 25 derece ile odadaki nemi alıyor. Sonra 22'ye falan çekerim. 18 derece rahatsız edici bir soğuk. Odadan çıkıp tekrar döndüğünde kış günü buzlu su içmiş gibi oluyorsun. Tavsiye etmem.
0
himmet dayi
(23.07.22)
daikin eko shira modeli 27 derecede çalışıyor.
0
halanne
(23.07.22)
Bizim evin kliması mı garip bilmiyorum ama ev 30 31 derece oluyor biz klimayı 27'ye ayarlıyoruz. 27'de bile ayaklarım üşüyor, daha düşükte hiç çalıştırmadık bayağı üşüyoruz çünkü. Yer: Antalya Döşemealtı
0
curukturpkokusu
(23.07.22)
Ben de 22-23 civarı tutuyorum, amacım ortamı soğutmaktan ziyade normalleştirmek. Çok soğuk olunca başım ağrıyor, uyuşuyor gibi bir şey oluyor.
0
akhenaten
(23.07.22)
18 dereceye getirirsen o klima durmadan yaldır yaldır çalışır. bu sıcakta hiçbir klima evi 18 dereceye getiremez kolay kolay. getirse de sen oturamazsın o evde.

24-26 civarı ayarla geç.
0
alperz
(23.07.22)
25 derecede çalıştırıyorum normalde ama bu yaz daha hiç çalıştırmaya gerek olmadı.
0
sta
(24.07.22)
(5)

kindle alma rehberi

stationary traveller
selamlar, kindle alırken neye önem vermek gerek? çok fazla fiyat farkları var anlayamadım
selamlar, kindle alırken neye önem vermek gerek? çok fazla fiyat farkları var anlayamadım
0
stationary traveller
(22.07.22)
Biri ışıklı model oluyor digeri ışıksız model oluyor.
Birinin ekran daha büyük digeri daha küçük.
Birinin hafızası daha yüksek digeri daha küçük.
Bu sebeplerden dolayı fiyat farkı var.
Hangisini seçme ksımı da sizin kendi ihtiyacınıza göre şekilleniyor
Bende Kindle Paperwhite 4 var. Çok mutlu bir birlikteliğimiz var
0
limonlu eksi
(22.07.22)
Epeydir modellere bakmadım ama niyet kitap okumaksa elektronik mürekkep olanı seçin. Sanırım tablet gibi olanlar da varmış.
Paperwhitelar güzeldi
0
kisa
(22.07.22)
Mühim bir fark yok inanın, bütçenize uygun olanı alın. Ben özellikle ne kadar az özellik varsa onu tercih ediyorum. Çünkü bu aleti kullanma sebebim sadece kitap okumak. Bunun için de sadece yazıları düzgün göstermesi gerekiyor.

Aleti açıyorum, doğrudan okuduğum kitap açılıyor, okuyorum ve kapatıyorum. Sonra tekrar. Bitti :D

Bunu da hepsiyle rahatça yapabiliyorsunuz. Uzun zamandır kobo aura version 2 kullanıyorum, çok mutluyum hala.

Ele avuca gelir tek fark ekran boyutu ve arka ışığı olması. Ortalama A5 boyutunda olanları öneririm. Hem rahatça elde tutuluyor hem de sayfa düzeni güzel oturuyor. Bunlar dışındaki hiçbir şeyi önemsemiyorum ben kendi adıma.
0
akhenaten
(22.07.22)
Ekran boyu, dokunmatik ekran, back light, hafıza/işlemci ve PPI belirliyor fiyatları.

Diğer arkadaşların dediği gibi çoğu es geçilir belki de boyut ve PPI ben epey önem veriyorum onu da ancak görerek anlayabiliyorsunuz. Ya da adam akıllı makro görüntü ile yapılmış youtube karşılaştırma review falan varsa anca.
0
hedep
(22.07.22)
Kobo kullanan biri olarak kendi düşüncelerimi yazayım;

- Pek bir fark yok. +1

- Normal düz kitap okuyacaksınız. Hafızayı baz almayın pek. 10 mb'i geçmiyor, hatta çoğu 1 mb'nin altında.

- İngilizce kitap okumak müthiş kolaylık sağlıyor.
0
put it in your appropriate place
(22.07.22)
(2)

Değerler neden iki tane (HDL ve kolesterol) capsli

iddaaci
Merhaba, HDL ve kolesterol değeri neden iki tane? Aralıkları da farklı?
Merhaba, HDL ve kolesterol değeri neden iki tane? Aralıkları da farklı?
0
iddaaci
(22.07.22)
Sadece kan değil başka örnekler de vermişsiniz sanırım (idrar vs.) Onları da dahil etmişler sonuca. Karışmasın diye de hangi örnekten gelen sonuç olduğunu parantez içinde belirtmişler.
0
akhenaten
(22.07.22)
@akhenaten sadece kan verdim.
0
🌸iddaaci
(22.07.22)
(2)

Seminer dersinden kalmak

sylow
Pandemide Rize tezli yüksek lisansa başlamıştım. Bi takım sebeplerden dolayı takip edemedim. Diğer dersleri verdim ama seminer dersinden kaldım. Şuan 2. Yıl bitiyo. Öğrenci işlerini aradığımda ilişiğiniz kesilecek dediler. Acaba bir yolu var Mıdır 3. Yılda da devam edebilmemin?
Pandemide Rize tezli yüksek lisansa başlamıştım. Bi takım sebeplerden dolayı takip edemedim. Diğer dersleri verdim ama seminer dersinden kaldım. Şuan 2. Yıl bitiyo. Öğrenci işlerini aradığımda ilişiğiniz kesilecek dediler. Acaba bir yolu var Mıdır 3. Yılda da devam edebilmemin?
0
sylow
(22.07.22)
aklınıza temmuz sonunda gelmiş olmasaydı yaz okulu değerlendirilebilirdi.
0
jimjim
(22.07.22)
Bunun mantığı şu yüksek lisans 2 yıllık bir program olduğu için maksimum 3 yılda bitirmelisiniz. Ders aşamasını bitirmeden de tez aşamasına başlayamazsınız. Haliyle sizin alttan bir dersiniz kaldığı için 3. yıl bu dersi alıp vermeniz gerek, 4. Yıl da tezi vermeniz gerek. Ancak 4. Yıl diye bir şey yok.

Tezinizi hazırlayın, bir kenara koyun ilerde bir zaman yine bir af çıkar o zaman verirsiniz malesef başka bir yol yok.
0
akhenaten
(22.07.22)
(20)

İnançsız arkadaşlara bir soru-Ölümden sonrası

zalbarath
Öldükten sonra ne olacağının tamamen belirsiz olması rahatsız etmiyor mu sizi? En ufak bir ipucu dahi yok. Bazıları sonsuz hiçliğe karışacağız diyor ama bu da kesin değil bence.Not: Benim de dini inancım yok sadece diğer inançsız insanlar bu durumla nasıl başa çıkıyor onu öğrenmek istiyorum.
Öldükten sonra ne olacağının tamamen belirsiz olması rahatsız etmiyor mu sizi? En ufak bir ipucu dahi yok. Bazıları sonsuz hiçliğe karışacağız diyor ama bu da kesin değil bence.

Not: Benim de dini inancım yok sadece diğer inançsız insanlar bu durumla nasıl başa çıkıyor onu öğrenmek istiyorum.
0
zalbarath
(20.07.22)
yoo etmiyor beni, öldükten sonrasıyla ilgilenmiyorum. sadece sevdiklerimin ölmesine üzülüyorum. eğer yakında öleceğimi bilirsem bir hastalıktan filan o zaman da kötü hissederim. yoksa ölümün kendisiyle ve sonrasıyla ilgili bir derdim yok, var olmayacağımı ve dolayısıyla her şeyin sıfırlanacağını düşünüyorum. o açıdan öldükten sonrası problem değil. hiçbir şey olmazsa zaten haberim bile olmaz. olacaksa da (ki inanmıyorum) sonsuzluk var demek ki, ilginç olur.
0
der meister
(20.07.22)
Etmiyor ve ne olacağını çok merak ediyorum cidden
0
freebird5406_2
(20.07.22)
etmiyor. evren aklimin alamayacagi kadar buyuk ve zaman kavrami cok genis. 80 yillik omrumle burada bir kum tanesiyim. gunumuz teknolojisi ve bilimi ile evrenin sirrini kimse cozemeyecek. o yuzden sallamiyorum ne olacagini.
0
buenosdias
(20.07.22)
inancsiz insanlar, bilinc durumunun maddi bir sey olduguna, maneviyatin da yalnizca bu maddiyatla(organizmayla) birlikte (kurgusal olarak) var olduguna inaniyor. yani sen olunce bilincin de bedeninle birlikte topraga karisiyor ve "ruh" diye bir sey yok. dolayisiyla endise edecek bir sey de yok.
0
idexo
(20.07.22)
@idexo

Sizin dediğiniz şey materyalizm oluyor. O da bir görüş, doğru olabilir tabii.
0
🌸zalbarath
(20.07.22)
kardeşim ölüm varken islam hariç bütün ideolojiler ve yaşam tarzları kadüktür, iyi birer müslüman olmaya çalışın sünnetullaha uygun ve fitne ortadan kalkıncaya ve Allah'ın dini yeryzüne hakim oluncaya kadar mücadele edin der ayette yüce Allah
0
fatihreis
(20.07.22)
Doğumdan öncesi nasıl rahatsız etmiyorsa ölümden sonrası da rahatsız etmiyor ikisinin de aynı olduğunu düşünüyorum. Bilimsel olarak insanın da bir enerji olduğu var olan enerjinin de yok olmayacağı ancak form değiştireceği söylenir var ama var olan enerji yok olmayacağı gibi yoktan da enerji var olamaz, böyle düşünürsek nasıl ki doğum öncesi ne olduğumuzla ilgili bir fikrimiz yok bilinçli olarak, öldükten sonra da aynı şey olacak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.07.22)
Uyuyup rüya görmek ya da narkoz aldığımdaki bilinçsizlik ne kadar rahatsız ediyorsa o kadar rahatsız ediyor.
Yakınlarımda ölüm durumu yaşamadım ama önceki kedim öldüğünde de kendimi ona güzel bir hayat sunabildiğimi bildiğim için sakinleştirip kabullendim. Genel olarak hayatımı da bu şekilde yaşıyorum. Az insan, sevdiğim insanlar, olabildiğince mutlu olup mutlu etmeye odaklanıyorum. Birlikte geçireceğimiz zamanı güzel değerlendirmeye çalışıyorum.
0
marla is in my head
(20.07.22)
oncelikle ben inancli, inancsiz kimsenin olum sonrasini gercekten dusundugunu veya dusunebilecegini sanmiyorum. olum sonrasini 25 yasinda oturdugun yerden bir kavram olarak dusunmek ayri, olumle gercekten yuzlesmek ayridir. yarin beyninizde tumor oldugunu ogrenseniz, olumun gozbebeginin icine baksaniz o zaman hakikaten olum sonrasini dusunursunuz.

bence inancsiz insanlar bu soruyu oteliyor sadece. inancli olanlar da kendini avutuyor. buyuk bir bilinmezligin icindeyiz ve herkes kendine bir hikaye anlatip bu bilinmezlikten siyirmak zorunda. kiminin benimsedigi hikaye din, kimininse materyalizm. cok farkli olsalar da ortak olduklari nokta ikisinin de bir anlati olmasi.

sonuc olarak yasamin ve bilincin gercekligi o kadar guclu ki, inancli aslinda gulerek karsilamasi gereken olum karsisinda titreyerek gider. inancsiz da gercekten bu kadar anlamsiz olabilir mi diye yasami boyunca oteledigi bir soruyla gider.
0
antikadimag
(20.07.22)
Başınıza sert bir darbe aldığınızda bile şoka girip etrafta olup bitenin farkında olmuyorsunuz. Solunumunuz, kalbiniz beyniniz durup tamamen kimyasal değişime uğrayıp çürüdükten sonra nasıl bir şey olabilir ki? Ben de bunu hiç mi hiç anlamıyorum açıkçası. Çok ileri düzeyde bir tozpembe bakış açısı gibi geliyor bana.

Hiç genel anestezi aldınız mı? Eğer aldıysanız ölümden sonrasını kafanızda canlandırmanız daha rahat olacaktır.

Bunun karşısımda ne yapıyorum? Yaşadığım her anın kıymetini bilip hayatımdan zevk almaya bakıyorum. Eğer hayatınız boyunca "nasılsa ölümden sonrası var" diye yaşarsanız ölüm gerçeğini uzun bir süredir kabullenmiş insanların hayata bakışını canlandırmanız zor olabilir belki, bilemiyorum.

Benim gözlemlediğim kadarıyla belli bir yaştan sonra, daha doğrusu sevdiği birilerini kaybedip onları tekrar göreceğine inanıp bununla avunmuş insanlar, sevdiği kimseyi kaybetmeden önce inancını kaybedenlerden daha zor yaşıyor bu algısal geçişi. Sanırım işin içine bir de bu kişileri bir daha hiç göremeyeceklerini kabullenmek zorluğu geliyor, aynı insanlar için ikinci kere ölüm acısı yaşıyorlar.
0
akhenaten
(20.07.22)
doğumdan öncenin aynısı +1
0
abuzer
(20.07.22)
İdexo+1
0
Phoebe
(20.07.22)
hiçbir dine inanmıyorum ama bir yaratıcının var olduğunu düşünüyorum. ruh ölümsüz bir şey. farklı bedenlerde farklı zamanlarda tekrar tekrar dünyaya geliyoruz, her seferinde manevi olarak biraz daha yükselerek tanrıya yaklaşmaya çalışıyoruz.

anlattıklarımı merak ederseniz biraz kabala ile ilgili.
0
candide
(20.07.22)
ha, diyalektik açısından konuşacak olursak atomların toprağa havaya karışacak ve oradan binlerce milyonlarca başka canlının organizmasına girecek. yani atom bazında ölümsüzsün, ama tüm bunlar olurken seni sen yapan bilincin var olmayacak. yani yok olacaksın.
0
sir gawain
(20.07.22)
@idexo +1
Bilinç denen şey beynin işlediği elektrik sinyalleri, beyin durunca bilinç bitiyor.
0
kobuzchu kiz
(20.07.22)
Hayyam’ın “Ben düşündükçe var dünya; ben yok, o da yok.” Cümlesindeki gibi… ölümden sonrasının bilinç açısından hiçlik olduğunu düşünüyorum ve bu beni rahatsız etmiyor.
0
invictae
(20.07.22)
dinle de ne olacagim belli degil..
0
hewit
(20.07.22)
kazan dogurdu hikayesi gibi bakiyorum ben, yani dogurduguna inaniyorsun da öldüğüne mi inanmiyorsun gibi :) boyle dusununce rahatsiz etmiyor. soylendigi gibi dogumdan oncesini (hatta dogumdan 3-4 yil sonrasini bile) hatirlamiyorken ölümden sonrasi neden dusundursun ki? bir cesit bilinc kaybi. ha yanilirsak da ilginc bir sey olur gercekten :) onu o zaman dusunuruz artik :)
0
in vino veritas
(21.07.22)
bu konu ilginizi çekiyorsa şu kitabı okumanızı öneririm. bildiğim kadarıyla türkçe çevirisi de var.

www.goodreads.com
0
a7x
(21.07.22)
Agnostiğim. Hayyam'dan bir alıntıyla girmek istemiştim ama aynı alıntı zaten verilmiş :) Bana kalırsa kutsal olduğu ileri sürülen inançların tasvir ettiği öte dünya ölüm ile birlikte hakim olacak bilinçsizlikten daha ürkütücü. Cehennemden hiç bahsetmeye bile gerek yok (ki bkz: eksisozluk.com) fakat anlatılan o sonsuz cennet tasviri bile aşırı sıkıcı. Böylesine sıkıcı bir ortamda bulunmak istemezdim sanırım, ki dünyada cennete gidebilmek için yapılanları düşündüğümüzde o ahalinin dolduracağı yerde ben bulunmasam daha makul. Başa dönersem, korkudan ziyade mutlu olduğumu bile söyleyebilirim. Sonsuz bilinçsizliği her daim tercih ederim.
0
ultranil07
(21.07.22)
(4)

ingilizce sorusu

sir gawain
I have worked at Amazon for 5 years.sizce bu cümleyi kuran bir kişi amazon'da çalışmayı bırakmış mıdır yoksa hala çalışıyor mudur?
I have worked at Amazon for 5 years.

sizce bu cümleyi kuran bir kişi amazon'da çalışmayı bırakmış mıdır yoksa hala çalışıyor mudur?
0
sir gawain
(20.07.22)
Bırakmıştır. Çalışıyor olsaydı "I have been working at Amazon for 5 years" gibi bir şey yazabilirdi.
0
kernelpanic
(20.07.22)
Geçen hafta bırakmıştır.
0
Bruce
(20.07.22)
contexte bagli, her ikisi de mümkün.
0
tadellesever
(20.07.22)
Dil bilgisi tanımları açısından bırakmış olmalı, ama İngilizcede de bizdeki gibi zaman kayması olayı var.

Örneğin; "Look buddy, I've worked at Amazon for two years and you're wrong" gibi bir cümlede bu kişi hala orada çalışıyor olabilir.

Diğer taraftan; "I have worked at Amazon for two years and It wasn't that bad" gibi bir cümlede büyük ihtimalle artık orda çalışmadığını anlarız.

Şey gibi bu, telefonda "hadi kapattım" diyoruz mesela ama aslında "hadi kapatıyorum" yerine geçiyor bu.
0
akhenaten
(20.07.22)
(13)

Evlenip de 4-5 sene çocuk yapmamak abes mi?

KUCO
Çocuktan sonra eş ile kanka gibi olunuyor gibi duruyor dışardan. En azından 4-5 sene gezip dolaşmak sonra çocuk yapmak çevrenizde rastladığınız bir şey mi?
Çocuktan sonra eş ile kanka gibi olunuyor gibi duruyor dışardan. En azından 4-5 sene gezip dolaşmak sonra çocuk yapmak çevrenizde rastladığınız bir şey mi?
0
KUCO
(19.07.22)
Aile kurumu çocukla oluşmaz, evlenip 4-5 sene çocuk yapmamak da çiftleri kanka haline getirmez, getiriyorsa bunun nedeni çocuk değildir bence.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(19.07.22)
Yok niye abes olsun? Ama çevreden gelebilecek sorular abes hissetiriyordur belki.
0
sevilen progressive türkücü
(19.07.22)
Yo, degil. Bu tamamen o kisilerle, yaslariyla, hayattan ve evlilikten beklentileri ile alakali. Abes degil.
0
balpolen
(19.07.22)
Değil. Arkadaşlarımın neredeyse hepsi en as 4 yıl geçtikten sonra çocuk düşünmeye başladılar.
0
roket adam
(20.07.22)
Kanka olunmuyor da 2 yıldan sonra artık rutine bağlandığı için öyle görünebilir. Ancak bu çiftlerin elinde. 30 yılda geçse kanka olmayanlar vardır illaki.

Kadının yaşı 35 e yaklaşıyorsa evlenirken, 4-5 sene bekleyip çocuk yapmak zor olabilir. Çocuk yapmakta kolay bişey değil:) yani her isteyen hemen çocuk yaşamayabiliyor bu da aklında olsun.
0
al basmadan donu var
(20.07.22)
6 sene oldu hiç düşünmedik. en az 5 sene daha düşünmeyiz, belki hiç düşünmeyiz.
0
tchuck
(20.07.22)
evet yeni nesil çiftler böyle. Genelde bir noktada eve bir kedi köpek giriyor ama.

Ben de böyle olmak istiyorum hatta ilk birkaç yıl çocuk yapmamak gerektiğini düşünüyorum. Fakat sadece çocuk için evlenen tipler var o iş başka. (sonra bir kısmı boşanıyor)
0
nhk ni youkosu
(20.07.22)
Asbes durmasın diye çocuk yapılmaz ki zaten? Eğer çocuk yetiştirmeye hazır değilseniz yapmamanız gerekir.

Çocuk yetiştirmeye hazır olduğunuzu nasıl anlarsınız? Örneğin "çocuk doğarsa çok kısıtlanırız" diye bir düşünceniz varsa demek ki hala yapmak istediğiniz şeyler var ve hazır hissetmiyorsunuz bir çocuk büyütmeye. Bu kötü bir şey değil, herkes hayatını yaşamalı.

Ne zaman çocuk sahibi olma arzunuz bu gibi arzularınızın önüne geçer de atıyorum, "geziyoruz, tozuyoruz da keşke bir çocuğumuz olsaydı şuralarda koşardı o da" diye düşünürseniz o zaman yaparsınız.

Çevremde çok yakın olmayıp liseden, üniversiteden tanıdık olan 1-2 kişi haricinde herkes bekledi ya da bekliyor çocuk yapmak için.
0
akhenaten
(20.07.22)
Bence yaşla alakalı bir durum, bir kadın için ideal anne olma, bir erkek için ideal baba olma yaşları 28-30 yaş arası. Fizyolojik olarak. 24-25 yaşında evlenen birisi 4-5 sene bekleyebilir. Ancak 30 yaşında evlenmiş ise, bence 34'e kadar beklememeli.

Ancak bu işler herkesin kendi bileceği, ayarlayacağı işler. Kimse niye 34 yaşına kadar bekliyorsun diyemez.


.
0
kartallar yuksek ucar
(20.07.22)
4. yılda yaptık, çok da iyi oldu. ama bu kadar beklediğinizde, olmadığı için yapmadığınızı düşünen bir kesim oluyor. olsa şimdiye kadar yaparlardı diye düşünüyorlar. hatta sizin için çok sevinenler bile oluyor aaa sonunda oldu diye:) ama önemli mi başkasının ne düşündüğü. bir insanın sorumluluğunu almak çok zor, yapınca alışırsın filan hikaye. ayy kucağıma aldığım an ben hep anne olmalıymışım dedim filan bunlar hikaye. kendi çocuğun bile olsa yaşanmışlıklar birbirinize bağlıyor sizi.
şimdi yapmam lazım diye dediğin çocuğu sonra başbaşa tatile gitmek için bırakacak yer ararsın. ama her şeyin tadını çıkardıktan sonra yaparsan, bunları o da yaşamalı diye yanından ayırmak istemiyorsun. falan filan. sonuç olarak milletin gazına gelip çocuk yapmayın.
0
mışeşir
(20.07.22)
eşimle evleneli 3 yıl oldu ve çocuk istiyoruz. yaşlarımız 35 üstü olduğu için daha geç kalmak istemedik. ancak 20li yaşlarımızda hata 30larımızın başında evlenseydik kesin en az 4-5 sene bekler birlikte gezer tozar ondan sonra çocuk yapardık.
0
wendyangelamoiradarling
(20.07.22)
Planlarinizda cocuk yapmak varsa ya hemen yapmak ya da 5-10 sene gezip tozup oyle yapmak onerildi cocuklu arkadaslarim tarafindan.

Eger cocuk planiniz yoksa DINK (Double income no kids) hayat tarzi cok rahat.
0
cleric
(20.07.22)
yaşlarınız 35-40 değilse sorun olmaz. hatta daha iyi bile.
0
nuisance
(20.07.22)
(14)

SGK, Yıllar Önce Almayı Unuttuğum Maaşımı Faiz Uygulamadan Veriyor

pantepember
5 yıl önce, raporlu olduğum dönemde SGK tarafından verilecek olan maaşımı almayı unutmuşum. Sistemde tanımlı bir banka hesabım olmadığı için parayı aktaramamışlar, "emanete almışlar". Bana da "kardeşim senin bizde paran var, alsana" dememişler. Dün bir banka hesabı tanımladım. Ve bugün maaşın hesabı
5 yıl önce, raporlu olduğum dönemde SGK tarafından verilecek olan maaşımı almayı unutmuşum. Sistemde tanımlı bir banka hesabım olmadığı için parayı aktaramamışlar, "emanete almışlar". Bana da "kardeşim senin bizde paran var, alsana" dememişler.

Dün bir banka hesabı tanımladım. Ve bugün maaşın hesabıma geçtiğini görüyorum.

Sorun şu:
O günki tutar ne ise onu yatırmışlar. 5 yıl önce ne ise o. Sıfır faiz.

Bu sizce normal mi? Kabul edilebilir bir şey mi?

Not: Kabaca bir hesapla o para bugün 3 katı ediyor. www3.tcmb.gov.tr
0
pantepember
(19.07.22)
Gayet normal ve kabul edilebilir bir şey. Sisteme banka hesabı tanımlamak senin sorumluluğundaydı, unutmayacaktın.
0
roket adam
(19.07.22)
@roket adam Katılmıyorum. Devletin işleri kolaylaştırması lazım. "Vatandaş yolunu bulsun" demek olmaz. "Bizde alacağın var, ama banka hesabın yok, tanımlaman gerekiyor" diye bir SMS. Hepsi bu. Eğer bu, devletin alacağı olsaydı mutlaka ulaşırdı, değil mi?

Ayrıca o para kullanıldı, işletildi, yatırım yapıldı vs. Nakit olarak bir yerde durmadı. O nedenle faizsiz verilmesi makul değil.
0
🌸pantepember
(19.07.22)
Bence de devletin burada hatası yok. Hesap girmeliydiniz. Ama devlet kendi hatası olan durumlarda ölü taklidi yaparken, siz hatalı iken affetmiyor, faizi çakıyor normalde. O yüzden iki türlüsü de şaşırtmaz.
0
baal
(19.07.22)
5 yıl önce, raporlu olduğum dönemde SGK tarafından verilecek olan maaşımı almayı ""unutmuşum.""

cevap yukarıda.
0
lazpalle
(19.07.22)
O parayı her an alabileceğiniz için herhangi bir fonda ya da işlemde tutulamaz, şöyle düşünün;

5 yıl önce unutmamış ve sisteme bir banka hesabı tanımlamış olsaydınız, doğal olarak bu hesap vadesiz bir hesap. Sonra da bu parayı bu bankadan çekmeyi unutsaydınız, bu bankada hesap açmış olduğunuzu bile unutmuş olabilrsiniz insanlık hali.

Para bu vadesiz hesapta 5 yıldır kuzu kuzu yatsaydı, ve bu gün hatırlayıp "lan böyle böyle bir hesap vardı tüh bak unutmuşum onu" diyip o hesaptan parayı çekmeye gitseydiniz, "bu ne ya 5 sene önceki para öylece duruyor" diyemeyeceğiniz gibi,

sizin paranızı herhangi bir fonda ya da faizde işletmeyen sgk'ya da diyemezsiniz doğal olarak.

Geçmiş olsun.
0
John Bloor
(19.07.22)
benzer bir durum yaşadım. 10 sene önce çalıştığım şirketten ayrılırken hesabımı kapatmıştım. şirket bana sonradan yarım maaş kadar para yatırmış. seneler sonra banka hesaplarımı kontrol ederken bu hesapta para olduğunu ve şirketin yatırdığı paradan her sene hesap işletim ücreti kesildiğini farkettim. faizsiz kalan tutarı ödediler. daha fazla hiç bir şey talep edemedim.
0
gabe h coud
(19.07.22)
Yorumları okudum ve hala katılmıyorum. Bu gibi durumlarda devlet elindeki imkanları kullanarak vatandaşa ulaşmalı.

İlgili sayfada şöyle bir uyarı var:

"Sosyal Güvenlik Kurumunda cep telefonu kaydı olanlara bazı projeler kapsamında SMS ile ücretsiz bilgilendirme yapılmaktadır. SGK Cep Telefonu Bilgisi Beyan hizmetini kullanarak, Kurumun ücretsiz SMS hizmetlerinden yararlanmak istiyorsanız cep telefonunuzu kaydedebilirsiniz. Eğer kayıtlı cep telefonunuz varsa numaranızı güncelleyebilir veya silebilirsiniz."

Metindeki linki tıkladım, acaba cep telefonum mu kayıtlı değil diye. Yooo, pek de güzel cep telefon numaram kayıtlı. "Bilgilendirme Tercihleri" bölümünde de tüm seçenekler seçili.

Bakın, aslında sorunun cevabı şurada:

"BAZI projeler kapsamında SMS ile ücretsiz bilgilendirme yapılmaktadır." Yani, "gerekli" buldukları zaman vatandaşa SMS yoluyla ulaşıyorlar.

Mesela, SGK sizin tedaviniz için bir hastaneye ödeme yapmışsa, hemen bununla ilgili SMS gönderiyor. "Bak, senin paranla sana hizmet verdim, kıymetimi bil" diye. Neden böyle kritik bir durumda aynı hizmet yok? Buna makul bir cevabınız var mı?
0
🌸pantepember
(19.07.22)
siz deyince eşimin e-devletine baktım. 2013te iki defa 150-200 civarı para "ödendi" yazıyor. ziraat bankası yazıyor banka.

eşime sordum haberi yok. ziraat hesabim mı varmış diyor:)

bankaya gönderildiği tarih kısmı boş gözüküyor. Ama statü ödendi, banka da ziraat.

edevletten hesabı oöan bankalara bakıyorum. ziraat gözükmüyor şu an.

ne iştir anlayamadık.
0
adivar
(19.07.22)
soylenenlere ragmen katilmiyorsan bir avukata danis, dilekce ver. buradakiler sana haklisin dese ne olur? haksizsin dese ne olur?

fakat tekrar ben de soyleyeyim, eger zamaninda dilekce vermeseydin belli bir sure boyunca hak ettigin halde almadigin maaslar dahi yanardi. sgk sistemi boyle calisiyor. kimse gel emekliligin doldu dilekce ver demez. verirsen primleri tahsil etmemezlik de yapmazlar.
0
idexo
(19.07.22)
@adivar Evet, Bankaya Gönderilme Tarihi benimkilerde de boş.
0
🌸pantepember
(19.07.22)
Herkes alacağının peşine düşmekle yükümlü. Devletin senden bir alacagi varsa SMS ile veya başka bir şekilde sana ulaşır bunun için. Senin de bir alacağın varsa bir şekilde sgk'ye ulaşacaktın. Kimse bizde paran kaldı gel bunu al lütfen, almazsan da sorun değil biz buna faiz iletiriz, istediğin zaman sana faiziyle geri veririz demek zorunda değil.
0
sckxyss
(19.07.22)
Devlet tabi ki sorumluluğunu yerine getirmeli ancak size ödeme yaptıktan sonra bu konuda sorumluluğu kalmıyor ki zaten?

Devletin burada yapabileceği tek şey "bakın böyle bir olay var, izinli sayıldığınız günlerdeki ücretinizi sgk öder" diye genele duyurmak. Bu da duyurulmuş bir şey zaten. Bunları ilgilisi takip etmeli.

Onun dışında paranız vadesiz bir hesapta durmuş gibi.

Tabi ki sms'le şahsen bildirilmesi güzel olurdu ancak bu devletin üstüne ceza yükümlülüğü getirmez ki. Önceden tanımlanmış bir işlem zamanı gelince uygulanmış. İşlem yeterli ya da yetersiz bu farklı bir tartışma konusu, ancak olan şeyde yanlışlık yok.
0
akhenaten
(19.07.22)
kabus mu bilmiyorum ama sanirim hayatimda ilk defa SGK hakli diyecegim.
SGK hakli.
100% sizin sorumlulugunuzda olan bir durum. Ekstra caba sarfetme kismi tamamen inisiyatif dahilinde olabilecek bir sey. Bu ekstra caba ise diger vergi mukelleflerinin cebinden cikacak ekstra para demek.
Bir vatandas olarak tek bir ricam var, haksizsiniz ama buna ikna olmuyorsunuz. Dava acabilirsiniz evet, ama lutfen haksiz oldugunuz bir durumla ilgili dava acarak biz diger vergi mukelleflerinin cebinden para almayin. Hukuki surecler icin bir suru is gucu kaybi ve masraf yapmak zorunda kalacaklar.
0
redlinetheturk
(20.07.22)
@adivar
bu ödemeler için ziraat bankasında hesabınız olmasına gerek yok. kimliğinizle haftanın belirli günlerinde gidip paranızı istiyorsunuz.
0
redlinetheturk
(20.07.22)
(11)

sorum erkeklere,pantolonunuzu online mi alıyorsunuz yoksa mağazada

neoluyokardesimnebutantantana
deneyip mi alıyorsunuz?ve hangi mağazaları tercih ediyorsunuz?
deneyip mi alıyorsunuz?
ve hangi mağazaları tercih ediyorsunuz?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(19.07.22)
Youtube'da mezurayla beden ölçümü yapma videoları var onlardan birkaçına bakın, kendi ölçünüzü belirleyin ona göre sipariş verince tam oturan şeyler geliyor. Ben çok sorun yaşamadım online söylerken. Şimdiye kadar birçok pantolon söyledim ama 2 tanesini iade etmem gerekti bedeni uymuyor diye.

Sadık alışveriş yaptığım bir yer yok ama online söylerken Boyner'den alıyorum genelde. G.M. Giorgi, Nat Geo, Fabrika en sık kullandıklarım.

Eğer markanın kendisinden alacaksam genelde mağazasını tercih ediyorum ki zaten bu ruh haline girdiğimde "alışveriş yapma" olayının kendisi için evden çıkmak istiyorum. Network'u seviyorum ben, kesimi bana tam oluyor.
0
akhenaten
(19.07.22)
Sürekli aynı markaların aynı kalıbını online alıyorum. Yeni marka deneyeceğim zaman mağazaya gidip hangi kalıbının uygun olduğuna bakıyorum sonra yine online
0
PoscheN
(19.07.22)
pantolon denemeden alınmaz. mağaza.
0
tantunisultansuleyman
(19.07.22)
Yillardir hep ayni markanin ayni model kot pantolonlarini giyiyorum. Beden olculerim falan da pek degismedigi icin hep online.
Model degisirse yallah magazaya.
0
mononoke
(19.07.22)
Hazır giyime tepki olarak yaratılmış bi vücudum olduğundan hayatta denemeden almam.
0
mg3929
(19.07.22)
pantolon ve ayakkabıyı denemeden alamam sanırım.
o yüzden mağazaspor.
0
teritori
(19.07.22)
kesinlikle mağazada denemeden almam. sonra iadeyle uğraşmak istemiyorum.
0
harmanyeri
(19.07.22)
Mağaza. Banana Republic idi, kapandı. M&S ile devam.
0
kaptankedi
(19.07.22)
Mağaza. Beli iyi gelse paça olmuyor, paça olsa bacak kısmı bol oluyor. Bu yüzden elbiseyi denemeden almam.
0
rakicandir
(19.07.22)
imkan varsa mağazadan deneyip online sipariş veriyorum.
bazen tereddütte kaldığım zaman iki bedenide sipariş verip olmayanı iade ediyorum.
kampanya nerde varsa en ucuz neredeyse oradan alırım.
0
astronom bey
(19.07.22)
mağaza. zara.
0
al sana nick it
(19.07.22)
(12)

Yalnız çalışan var mı? Nasıl dayanıyorsunuz?

akhenaten
Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım d
Çalıştığım yerde kendi alanımda tek kişiyim ve odam da ayrı, haliyle diğer insanlarla iç içe değilim. İşim gereği kimseyle iletişim kurmam da gerekmiyor ne bir mail, ne telefonlaşma ne sözlü iletişim yok. Sadece gün içinde birkaç kere eş dostla whatsapp'tan yazışıyorum. Müşteri vs. gibi bir olayım da yok, labdayım. Çoğu günler iki dudağımı ayırmadan bütün gün bitebiliyor.

İşin kötüsü aslında geveze de bir insanım, gün geçtikçe daha zor oluyor bu benim için. Kaytarsam yine olmuyor, kaytarmak çalışmaktan daha sıkıcı.

Böyle olan var mı? Ne yapıyorsunuz akıl sağlığınız için :D Bayram tatilinden sonra iyice zor geldi.
0
akhenaten
(18.07.22)
Açık ofis çalışanların en az %80'i böyle çalışmanın hayalini kuruyordur, bence katlanamayacak bir durum değil bilakis tercih nedeni olabilir bu.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.07.22)
Isiniz harika. Keske benim de boyle bi isim olsa dedim. Ben olsam radyo ya da podcast dinlerdim.
0
halk
(18.07.22)
Her şeyin fazlası zarar galiba :D Kendimi sims'teki social barı sıfırlanmış simler gibi hissediyorum
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
Valla ben de daha ne istiyorsunuz demeye geldim. Muthis bence. Isiniz herkesin aradigi is
0
balpolen
(18.07.22)
Tek olmasam da laboratuvara gidiyorum bazen. Klimalı, sessiz, temiz, efsane bir ortam. Değerini bil.

Edit: Benimki de kalite laboratuvarı. Klima isteyin.
0
dissendium
(18.07.22)
kendi alanınızda tek kişiymişsiniz. bu durumda başka alanlarda çalışan insanlar mevcut orada. onlarla konuşmayı deneyin?
derdinizin çözümü bayaa kolay geldi bana :D
ben de öyleyim. şirkette işim bağımsız, odam var, ve hatta direkt patrona bağlı olan tek kişiyim. bu durum şirkette çalışan 200 kişi ile iletişim kurmama engel olmadı hiç.
0
lapetite
(18.07.22)
@dissendium laboratuvar sağlık bilimleri laboratuvarı değil ama, doğa bilimleri. haliyle çok öyle iklimlendirilmiş bir ortam da değil. Esmiyor valla :(

Normalde bu kadar durgun değil aslında, saha çalışması olduğu zaman bir ekip oluyor ama aylardır öyle bir durum yok.
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
@lapetite benim durumum biraz daha farklı, burada interdisipliner bir çalışma var haliyle benim diğerlerinin yaptığı iş hakkında hiçbir fikrim yok :D onlar kendi içinde baya yoğun ve aktif çalıştıkları için de bu denemelerimin hepsi 2dk sonra gelen telefonlarla elimine ediliyor.
0
🌸akhenaten
(18.07.22)
Yalnız çalışma tecrübem var biraz, farklı tecrübelerim var.

1. Yabancı bir firmanın geçici ofisinde asistanlık: normalde gönderdikleri yabancı abiyle beraber çalışıyor olsam da kendisi ara sıra yurtdışına falan gider, ofis tamamen bana kalırdı. O dönem işim çok meşgul değildi, ofis oturmuş, mail alıp yurtdışı ofisine aktarma harici bir iş olmazdı. Kalanında 4 dönüm bostan, yan gel yat Osman. Yayıla yata geçirdim günlerimi.

2. Seyahat acentası otel rezervasyonu departmanında tek kalınca: Tam tersi bir ortam. Önce evlenip şehir dışına taşınan arkadaş, işten çıkarılan arkadaş, patronla kavga edip istifa eden arkadaş, aynı gün askere giden arkadaş derken 5 kişinin işi sadece bana yığıldı. Yemek bile yiyemiyordum, başımı kaşıyacak vaktim yoktu. Buna rağmen "ileri tarih" diye o kadar işi erteledim ki, 9 ay sonra yeni alınan arkadaş bile bitirememişti. Hayatımın en rezil dönemiydi.
0
d max
(18.07.22)
evden çalışıyorum kimse yok yanımda. arada toplantı oluyor pek konuşmam. onun harici ihtiyaç halinde teams üzerinde konuşuyoruz. ben memnunum valla.
0
jelly bear
(18.07.22)
Evden calisiyorum, toplantimin olmadigi ve telefonumun az caldigi gunler en guzel gunler. Ama işim çok yoğun, gün icinde boş vaktim kalsaydi sosyallesmemek sıkabilirdi.
0
passive aggressive
(18.07.22)
Pandeminin basinda sirketteki bazi odalarda isim oldugu icin duzenli gidip gelmistim, bazen bizim kattaki tek insan oldum.

Is miktari da az olunca cok rahat bir donem olmustu.
0
cleric
(20.07.22)
(3)

Bir şeyin hijyenik olduğunu nasıl anlarız?

tez yazımı
Özellikle bu pandemi süreci yüzünden her yerden mikrop buluşacak gibi hissediyorum. Ellerinizi şöyle yıkayın yetmez dezenfektan sıkın diye diye kafayı yedirdiler. Peki bir şeyin hijyenik olduğunu bakıp nasıl anlarız. Misal ben bugün diş fırçamı lavaboya düşürdüm ve hijyenik olmadığını düşünüyorum. E
Özellikle bu pandemi süreci yüzünden her yerden mikrop buluşacak gibi hissediyorum. Ellerinizi şöyle yıkayın yetmez dezenfektan sıkın diye diye kafayı yedirdiler. Peki bir şeyin hijyenik olduğunu bakıp nasıl anlarız. Misal ben bugün diş fırçamı lavaboya düşürdüm ve hijyenik olmadığını düşünüyorum. Eğer başkası düşürüp yerine koysa bilemeyecektim belki klozete sürerse bile görmediğim için bilemeyecektim hijyenik olup olmadığını. Belki öyle kullanacaktım bir şey de olmayacaktı. Zaten tuvalette ben ellerimi köpürte köpürte defalarca yıkarken işini bitirip su tutup çıkan hatta onu bile yapmayıp çıkanları gördükçe acaba bu hijyen olayı yalan dolan mı diyorum. Harbiden bir şey hijyen mi değil mi nasıl anlayabiliriz. bakarak bunu ölçmenin yolu yoksa demek ki böyle bir şey de yok.
0
tez yazımı
(18.07.22)
Lavaboya düştüyse çöpe at zaten. Bunun temizliğini düşünmeye gerek yok. Diş fırçanı sadece senin bildiğin ipuçlarıyla bırakabilirsin. Örnek olarak bir tarafa dönük olabilir. Ben odamda tutuyorum diş fırçamı. Banyoda bırakmıyorum. Hijyen yalan değil tabii ki. O kişilerin eline mikroskopla baksan belki yüz çeşit bakteri görürsün. Diş fırçaları zaten sık değiştirilmeli. Hijyen şüphen olduysa direkt değiştir.
0
dissendium
(18.07.22)
Hijyenik olmayan her şey onu kullandığınız ilk seferde sizde bir olumsuzluğa yol açmaz ki ama? Bu önemli bir nokta.

Hayatı boyunca sağlığına ve hijyenine dikkat eden birisiyle buba dikkat etmeyen birisi belli bir yaşa geldiğinde ekstra bir genetik ve kronik rahatsızlıkları yoksa ikisinin arasında fark olacaktır. Dişlerden tutun, ten sağlığına kadar bu farkı açıkça görürsünüz.

Bir parantez de bir şey hijyenik değilse size zarar verir diye düşünmek de yanlış. Vücudunuz hijyenik olmayan birçok şeyin üstesinden gelebiliyor sonuçta. Yani bir diş macunu kutusunun lavaboya düşmesi muhtemelen sizde bir probleme yol açmaz zaten.

Diğer taraftan arıyorum umumi bir tuvalette sırf üstünde idrar kalıntısı yok diye rahat rahat oturup keyfinize bakarsanız bir gün değil, iki gün değil ama bir gün oradan hastalık kapabilme ihtimaliniz her zaman vardır.

Bir şey gerçekten kirli değilse onun hijyenik olup olmadığını anlayanazsınız. Bunun için hastanelerde kirli sudan hastalık kapan insanlar falan var. Oh mis gibi diye içip atıyorum kolera falan kapıyor insanlar. O yüzden her zaman temkinli yaklaşmakta fayda var. Başka zamanlarda belki hatırlarsınız kutu kola tenekeleri zehirlenme sorunlarıyla gündeme gelmişti.

En azından dışarda evinizin içindeki gibi davranmamakta fayda var her zaman.
0
akhenaten
(18.07.22)
Hijyenik olmayan her şey sizin için toksik değil. Ayrıca hijyen bir noktadan sonra size zarar veriyor. Çünkü vücudunuz mikroplarla karşılaşarak güçleniyor.

Tuvaletten ve kirli sulardan kapılacak bakteriler dışında bu kadar umursamazdım ben sizin yerinizde olsam.

5 yaşına kadar bahçeli evde, toprakla oynayarak büyüyen çocuklar daha sağlıklı oluyor, alerjik bir bünueleei olmuyor, daha az ateşli hastalık geçiriyorlar. Toprakta bulunan bakteriler virüsler sayesinde oluyor bu. Vücutları savaşmaya alışıyor.

Evlerinde bulaşık makinesi olmayan kişilerin vücudu olanlara göre daha güçlü, daha az ateşli hastalık geçiriyorlar vs. Çünkü bulaşıklar çok sıcak suya maruz kalmıyor, bakteriler tamamen ölmüyor, belki biraz yemek kalıntısı kalıyor bu nedenle bakteriler için uygun bir ortam oluyor tabaklarda. Sende o bakteriler sayesinde daha güçlü ve sağlıklı oluyorsun. Vücudun güçleniyor.

Hijyenik olmak insan vücudunu zayıflatan bir şey, her yeri çamaşır suyuyla silmek, elleri dezenfekte etmek vs. Zaten pandemi döneminde herkesin eve kapanması, dezenfektan ve maske kullanması yani günlük hayatta haşır beşir olduğu mikroplarla karşılaşmaması tüm insanlığın bağışıklığını düşürüyor. Bununla alakalı başka endişeler vs konuşuluyordu.

Yani korkma bu kadar bi şey olmaz. Tuvalet hijyeni ve içme suyu hijyeni türkiye sınırları içinde gayet yeterli.
0
zimbirik
(18.07.22)
(4)

Tıraş makinesi zeytinyağı ile yağlanır mı?

birmilyonunvarmi
Makinemin kendi yağı vardı. En son birkaç sene önce jiletlerini yağlamıştım. Sanırım artık yağlanmaya ihtiyacı var ama yağını bulamadım. Zeytinyağı ile yağlasam olur mu?
Makinemin kendi yağı vardı. En son birkaç sene önce jiletlerini yağlamıştım. Sanırım artık yağlanmaya ihtiyacı var ama yağını bulamadım. Zeytinyağı ile yağlasam olur mu?
0
birmilyonunvarmi
(17.07.22)
olmaz.

bitkisel yaglar kalinti birakir. makine yagi kullanmaniz gerekir. hele ki tiras makinesi gibi ince ve hassas bi alette.
0
icim urperiyor
(17.07.22)
bu hatayı biz de bir zamanlar yaptık, evet çalışıyor o anda, sen bir de sabah gör o donuk ve sıcaktan yapışmış yağ tabakasını :)
0
1195
(18.07.22)
Makina yağını her yerde bulabilirsiniz, siz ne diye aradınız ki?
0
akhenaten
(18.07.22)
@akhenaten ben evde arayıp bulamadım. dışarıda aramadım henüz
0
🌸birmilyonunvarmi
(18.07.22)
(6)

mitoloji ile ilgili kitaplar önerir misiniz?

pelovann
mitolojiyle alakalı hiçbir şey bilmiyorum, dünyası ilgimi çekiyor. mitoloji öğrenmek, (öğrenmek değil de ilgilenmek) istiyorum. fakat dediğim gibi hiç temelim yok, yılan saçlı medusa'yı biliyorum bir tek o kadar. böyle birine başlangıç için hangi kitabı önerirsiniz? dün kitapçıda mitoloji 101'i ince
mitolojiyle alakalı hiçbir şey bilmiyorum, dünyası ilgimi çekiyor. mitoloji öğrenmek, (öğrenmek değil de ilgilenmek) istiyorum. fakat dediğim gibi hiç temelim yok, yılan saçlı medusa'yı biliyorum bir tek o kadar. böyle birine başlangıç için hangi kitabı önerirsiniz? dün kitapçıda mitoloji 101'i inceledim fakat yorumları çok da hoşuma gitmedi, eksik bilgiler vs var imiş.

önerilerinizi beklemekteyim. teşekkürler.
0
pelovann
(17.07.22)
Öncelikle en başta ilyada, odysseia ve erga kai hemerai gibi kitapları okumanızı önermem. Bunlar milattan önce yazılmış kaynak kitaplar, daha ötesi yok. eğer zaten çok yoğun ilgisi ve bilgisi olan biri değilseniz ya da mitolojinin profesyonel hayatınızda yeri yoksa sizi çok fazla sıkacaktır.

Mitoloji sözlükleri ve mit kitapları da iyi değil. Bunlar zaten mitolojiye karşı büyük hevesi olan insanların bir yerlerde bir şey gördüğünde başvurduğu kaynaklar. Eğer kafanızda yeterli bilgi birikimi yoksa sözlük ya da mit okumak kafanızda bir şey canlandırmayacaktır.

Bence popüler kitaplardan başlayın. Örneğin, ben kirke. Bu kitap bir yeniden yazım olduğu için içerisindeki karakterlerin kişilikleri ve olaylara bakış açıları gerçekçi olmasa da sembolik olarak oldukça gerçeğe uygun bilgiler içeriyor. Bu kitabı okuduktan sonra odysseia'ı okursanız konu size tanıdık geleceğinden çok daha rahat edersiniz.

Diğeri percy jackson serisi. Bu seri gerçek mitolojiden neredeyse tamamen farklı, ancak isimlere hakim olmanız ve onları özümsemeniz için çok iyi olacaktır. Böylece eğer ilerde ilyada ve erga kai hemerai gibi kitapları okumaya devam ederseniz size tamamen yabancı gelmeyecekler, kafanızda bir imaj olacak. Örneğin bir yerlerde perseus'u gördüğünüzde onun kim olduğunu kavramanız çok daha kolay ve akılda kalıcı bir süreç haline gelecek.

Başka bir öneri, eğer klasik animasyonları seviyorsanız hercules'i izleyin.

Neticede bunlar, mitoloji eğer gerçekten ilginizi çekecekse size yeni bir hobi alanı açabilir bence. Eğer o ilgi uyanırsa, daha çok şeyi öğrenmek istiyorum derseniz o zaman robert graves'in yunan mitleri kitabını, azra erhat'ın mitoloji sözlüğünü, ilyada'yı, odysseia'yı ve erga kai hemerai'ı hevesle okursunuz.
0
akhenaten
(17.07.22)
Mitologya (Edith Hamilton) mükemmel bir başlangıç kitabıdır. İngilizce de olursa bu kitabın illüstrasyonlu özel basımı var, şahane.

www.amazon.com.tr
0
kobuzchu kiz
(17.07.22)
Şefik Can - Klasik Yunan Mitolojisi
0
black holes in the sky
(17.07.22)
Azra Erhat'ın Mitoloji Sözlüğü oldukça iyidir. Onunla eşzamanlı İlyada ve Odisse öneririm.
0
firez
(17.07.22)
joseph campbell bu isin piridir. kendisinin her tur mitolojiyle ilgili kitabi var. ancak giris olarak the power of myth oneririm.
0
antikadimag
(18.07.22)
illa kitap olması şart değilse sırayla izlemeniz için iki belgesel önereyim:
1. Greek Myths: Tales of Travelling Heroes
2. clash of the gods

ikisini de youtube'da bulabilirsiniz.
0
halanne
(18.07.22)
(4)

Çocukluk çağı aşılamaları

yigitovic
Selamlar,88 doğumluyum. Yurtdışında yaşamaktayım, burada iş için gerekmesi sebebiyle çocukluk çağı aşılamaları gündem oldu. Örneğin tetanoz için 3 dozluk bir aşılama takvimi varmış uzun yıllar koruyucu olması için. Bizim jenerasyona bu aşılar yapıldı mı, ben hatırlayamıyorum? Herhangi bir ortamda da
Selamlar,
88 doğumluyum. Yurtdışında yaşamaktayım, burada iş için gerekmesi sebebiyle çocukluk çağı aşılamaları gündem oldu. Örneğin tetanoz için 3 dozluk bir aşılama takvimi varmış uzun yıllar koruyucu olması için. Bizim jenerasyona bu aşılar yapıldı mı, ben hatırlayamıyorum? Herhangi bir ortamda da kaydı yok haliyle.
0
yigitovic
(15.07.22)
Yaşadığınız yerdeki aşılar nasıldır bilmiyorum ama bahsettiğiniz tarihlerde tetanoz aşısı olsanız bile şu anda koruyuculuğu kalmamış olmalı çünkü işim gereği sık sık tetanoz aşısı oluyorum ve bildiğim kadarıyla eski aşıların maksimum bağışıklık süresi 5 yıl ve ilk aşı sonrası birinci haftada, birinci ayda, birinci yılda ve beşinci yılda dört doz daha aşı uygulanıyordu.

Yeni aşılarda üç doz uygulanıyor ve 10 yılda bir tekrarlanıyor.

Tetanoz aşısı tekrarı zarar vermeyen bir aşı, o yüzden olup olmadığınıza emin değilseniz gidip tekrar olabilirsiniz. Zaten aşınız varsa bile yaralanma gibi bir durumda gidip önlem olarak aşı oluyorsunuz.

Diğer aşılar için bir şey diyemeyeceğim.
0
akhenaten
(15.07.22)
Ben geçen çalışırken çivi battı kalsik muhabbet acaba olur mu diye aşı için gittim . Sistemden görebiliyorlar . Aşın gözükmüyor dedi . Zaten 5 yıl geçmiş. Sistem de gözüküyordur , tr de .
0
dunyatuhaf
(16.07.22)
Bunun testini yapıyorlar. Sanırım alerji ile ilgilenen bölün yapıyor ama emin değilim. Neye karşı korumanız var ya da yok o test söylüyor.
0
duma duma dum
(16.07.22)
Eğer bir kayıt yoksa/bulunmazsa tekrar bir aşı programı uygulayabilirsiniz, zararı yok.

Program 5 aşıdan oluşuyor, 0 - 1 ay - 6 ay - 1. yıl - 2. yıl

2. aşıdan sonra 3 yıla kadar
3. aşıdan sonra 5 yıla kadar
4. aşıdan sonra 10 yıla kadar
5. aşıdan sonra menapoz/andrapoz çağına kadar koruma sağlıyor.
0
John Bloor
(18.07.22)
(8)

Terk edilen okulu linked-in’de belirtmeli miyiz?

sorumu sorup gidicem
Merhaba. Ben yıldız teknik’te 4 yıl mühendislik okuduktan sonra son sınıfta çok ciddi ailevi sağlık problemleri ve ticarette işlerin istediğimden çok daha iyi gitmesi sonucu buhran yaşayıp derslerden vs. Kalmamama rağmen sildirmiştim. Sildirdiğimin ertesi yılı boğaziçi’ni kazandım. Yine bi buhran vs
Merhaba. Ben yıldız teknik’te 4 yıl mühendislik okuduktan sonra son sınıfta çok ciddi ailevi sağlık problemleri ve ticarette işlerin istediğimden çok daha iyi gitmesi sonucu buhran yaşayıp derslerden vs. Kalmamama rağmen sildirmiştim. Sildirdiğimin ertesi yılı boğaziçi’ni kazandım. Yine bi buhran vs yaşamazsam boğaziçi bitmek üzere. Sorum şu: bu durum linked-in’de nasıl açıklanır? Siz olsanız ne yazardınız?
Teşekkür ederim
0
sorumu sorup gidicem
(14.07.22)
benzerini yapıp 2.den mezun oldum. linkedinde sadece mezun olduğum(senin durumunda boğaziçi) okul ve bölüm yazıyor. iş görüşmelerinde kendimi anlatırken önceki bıraktığım okuldan da bahsediyorum.
0
Barki
(14.07.22)
Gerekliyse ekleyin, gereksizse eklemeyin.

Örneğin ytü'de elektrik mühendisliği okumuşsunuzdur, boun'da makina mühendisliği okumuşsunuzdur, bu bir nevi çift anadal gibi bir şey olur. Sizi öne çıkarır. O zaman atıyorum ytü bölümünde tarih yazdığınız yere "2017-tamamlanmadı" yazıp açıklama kısmına atıyorum "taşınma nedeniyle 7. dönemde eğitim sonlandırılmıştır" gibi bir ibare ekleyebilirsiniz.

Ancak eğer aynı bölümse ya da birbirine katkı sağlamayak alakasız bölümlerse yazmamanız daha iyi, gereksiz fazlalık olur. İşverenin önemseyeceğini dğşünüyorsanız yazın.
0
akhenaten
(14.07.22)
Ytü-elektronik ve haberleşme müh.
Boğaziçi-işletme
0
🌸sorumu sorup gidicem
(14.07.22)
Ben eskisini yazmam. Mühendislik bitirdim. Matematik bölümünü bırakmıştım. Bunu yazmam işverene ne fayda sağlayacak ki. 4 yıl sorgulanırsa zaten görüşmede söylersin. Aslında talihsizlik olmuş. Bildiğim kadarıyla mühendislikte iki yılı bitirene MYO mezunu seviyesinde bir diploma veriliyordu. Şimdi değiştiyse bilemem. Sallamış olmayayım. Bence onu araştırabilirsiniz.
0
dissendium
(14.07.22)
@dissendium abi çok da önemli değil ben o 4 yılı zaten dolu dolu geçirdiğimi düşünüyorum; sadece yazarken ne yapsam diye kararsız kalmıştım. Derdim diploma değil yani. Sorulunca söylemek en mantıklısı gibi. Teşekkür ederim.
0
🌸sorumu sorup gidicem
(14.07.22)
yildiz teknik makina 20xx-20yy (incomplete)
bogazici isletme 20zz - 2022 (in progress)

mulakatta neden bitirmedin diye sorarlarsa aciklarsin.
0
cooperr
(14.07.22)
Hayir cok gereksiz. YTU Bogazici'nin iki gomlek altinda. O markaya zarar vermekten baska bir amaca hizmet etmez.
0
hot potato
(14.07.22)
yildiz teknik de berbat bir okul degil o yuzden bogazicinin marka degerini falan zedelemez. bogazici lisans ustune yuksek lisansi yildiz teknikte yapsan, bogazicinin marka degeri duser diye yuksegi yazmayacak misin?

1 sene deneyip biraksaydin yazma bosuna kafa karistirma derdim, ama 4 sene takilmissin sonuna kadar gelmissin, o aradaki 4 seneyi bir sekilde aciklaman lazim. Eger okuldan bahsetmeden aciklarim diyorsan istersen yazmazsin, sana kalmis. Ama ben olsam bitirmesem bile 4 sene yildiz teknigi yazarim.
0
cooperr
(15.07.22)
(2)

Engellediğim kişilerin entrylerini görmeye devam ediyorum

akhenaten
Hepsinin değil, yani değildir heralde. Ancak bazen fazlaca agresif bir entry yüzünden yazarı engellemek için profiline girdiğimde zaten engellenmiş olduğunu görüyorum.Bahsettiğim şey birkaç dakikada olan bir şey değil, örneğin 1 hafta boyunca engellediğim kimse yokken birgün birini engellemek için p
Hepsinin değil, yani değildir heralde. Ancak bazen fazlaca agresif bir entry yüzünden yazarı engellemek için profiline girdiğimde zaten engellenmiş olduğunu görüyorum.

Bahsettiğim şey birkaç dakikada olan bir şey değil, örneğin 1 hafta boyunca engellediğim kimse yokken birgün birini engellemek için profilini açtığımda engelle butonuna basarken zaten engellenmiş olduğunu fark ediyorum.

Neden oluyor bu?
0
akhenaten
(14.07.22)
Sözlükte engelleme fasilitesi düzgün çalışmadığı için oluyor. yapacak bir şey yok maalesef herkeste böyle.
0
respect
(14.07.22)
@yere dusup kirilan sarap kadehi

Evet o sırada şukela modunda okuyordum o sırada, engelli yazarları göstermesi çok gereksizmiş
0
🌸akhenaten
(14.07.22)
(8)

izmirliler, izmir büyükşehir belediyesinden memnun musunuz?

avianthem
sb.
sb.
0
avianthem
(14.07.22)
Bazı insanlar görüyorum sosyal medyada (ki oturdukları semtlerden İzmir'e dışardan geldikleri belli) çöpümüz alınmıyor, yolumuz yapılmıyor vb. şikayetleri var BB'den. Ancak bu konular Büyük şehrin değil İlçe Belediyesinin sorumluluğundadır.

Bir de kokudan yoğun şikayet vardır. Ama Karaburun Foça arası deniz sığdır. Doğa körfezin suyunu sirküle etmekte yetersiz kalmaktadır. Sasalı bölgesin Bataklıktır ve kuş cenneti vasfı nedeniyle dokunulamaz. Bataklık gazlarının kokusu, sirküle edilemeyen körfezin kokusu artık İzmir'in bir parçası ya da kaderi haline gelmiştir ki Belediyenin çaresizliğine kimse ses çıkarmaz.

Tabi bir de 20 yıldır iktidarın nimetlerinden mahrum bırakılmışlık vardır ki bundan da gerçek İzmirliler gurur duyar.

Ben memnunum şahsen.
0
Mirket
(14.07.22)
Hayır
Ankara da CHP’de ama belediyesi iyi, CHP en kötü adayını İzmir’e koysa da seçilir diye hep böyle insanları aday olarak koyuyor. Elden kaçırabileceği şehirlere daha çok önem veriyorlar
0
urasil
(14.07.22)
Eski belediyeyi beğenmezdim. Her koşulda eleştirirdim. Ama beterin beteri varmış. Tunç Soyer İzmir'in başına gelen en kötü şeylerden biri.

Her şeyi geçtim. Mülteci sevicisi olması bile başlı başına sorun.

İzmir'de çevirme Twitter/Instagram kanalını takip etmek yeterli belediyenin kötülüğü için. Bu kadar kötü yollar olamaz. Yani uğraşsan yapamazsın. Her geçen gün daha kötü bir şehir oluyor İzmir. Son 5 yılda bile inanılmaz çirkinleşti. Bunda en büyük sebep de belediyeden başkası değil.
0
westblack
(14.07.22)
bayraklı smyrna meydanındaki dönel kavşaktan folkart towers yönüne giderken 500mt kadar ilerde sol şeritte yol çökmüş rögar kapağı 25-30cm kadar yukarıda fark etmeden geçersen arabanın alt takımını eline alıyorsun bu yol 3 yıldan fazladır bu şekilde ve İzmir’in Manhattan'ı olacak diye reklam yapılan bölgeyi besliyor bu yol. aynı şekilde eski piyale pabrikası ile salhane metro durağı arasındaki yolda hayvan gibi kot farkı var burası ise 25 yıldır bu şekilde o yoldan liseye giderdim şimdi emekliğe 5 yılım kaldı :)
0
Sir Anthony Hopkins
(14.07.22)
İzmirli değilim. 5 yıl İzmir'de yaşadım. İlk yılım gecekondu bölgelerinin çokluğuna, binaların çürük görüntüsüne, yeşil alan azlığına, şehirdeki ağır kokuya şaşırarak geçmişti. Yarısı kadar olumsuzlukla akp yönetiminde bir şehirde olsa saç baş yolacak insanlar aman chp'ye laf gelmesin, aman ali rıza bey ağzımızın tadı kaçmasın modunda mutlu mesut yaşıyorlardı. Akıllıca yönetilse turizmle bile kendi kendine yetebilecek bir şehir. Eskişehir örneği ile kıyaslayınca İzmir'in imarı, altyapısı, temizliği çok daha iyi durumda olabilirdi. (Tunç Soyer döneminden önceki yönetimlerle ilgili bu yorumlarım.)

Not: Aday kim olursa olsun akp'nin kazandığı bir ilde yaşıyorum. Belediye yönetiminden memnun değilim. Azıcık rekabet iyi demek ki.
0
zihua
(14.07.22)
Son 1 sene hariç hayatım boyunca izmirde yaşadım. Son 1 senedir Denizlideyim.

İzmir büyükşehir belediyesinin eksiklikleri tabii ki var ve muhtemelen yukarıda yazan arkadaşlar haklıdır ama ben genel olarak memnunum. Özel arabam olmadığı için genelde toplu taşıma kullanıyorum ve şehirdeki toplu taşıma sistemini bi iki sorun dışında genel olarak beğeniyorum diyebilirim. Aktarma sistemi ilk geldiğinde çok eleştirildi ama genel olarak istenen en fazla 1 saatte gidilebiliyor genelde. Tam ulaşım kartlarında aktarma paralı hale gelmiş o kötü olmuş mesela bu kadar aktarma üzerine kurulan bir sistemde ama öğrenci kartlarında hala bedava olması güzel bir hizmet (aöf sağolsun :d)

Gecekonduların çokluğu ya da binaların eskiliği belediyenin tek başına çözemeyeceği minimum 50-60 yıllık sorunlar. Buna rağmen belediye elinden geldiğince kentsel dönüşüm yapıyor takip ettiğim kadarıyla.

İzmir'in meşhur kokusu beni hiç rahatsız etmediği için bir şey diyemeyeceğim ama Mirket'in dediği gibi bu şehirde koku olmaması imkansız gibi bir şey. Tüm şehir bataklık bölge üstüne kurulmuş, tüm yeraltı yer üstü sularını ıslah etsen bile koku devam edebilir.

Tunç Soyer'i genel olarak beğeniyorum ki Aziz Kocaoğlu'ndan sonra belediye başkanı olmasını istediğim iki üç kişiden biriydi. Şanssızlığı başkan olduğundan beri İzmir tarihinin en büyük orman yangını, depremi, en yağmurlu günü ve genel olarak pandemiye ve ekonomik krize denk gelmesi. Yine de yaptıklarından genel olarak memnun olduğumu söyleyebilirim. Toplu taşıma için önemli projeler yapıyor, raylı sisteme önem veriyor.

2012deki büyükşehir yasasıyla beraber perifer ilçelerin büyükşehire bağlanmasının en çok etkilediği illerden biri de İzmir muhtemelen. Merkezden uzak ama nüfusu azımsanmayacak önemli ilçeleri var ve özellikle tarımsal teşvik gibi konular çok etkiliyor.

Son bir senedir Denizlideyim dedim, mesela Denizli genel olarak akp belediyeciliği açısından övülen bir şehir ama bu bir senede belediyenin gerçekten hiçbir elle tutulur iş yaptığını görmedim. Belediyenin web sitesine düzenli olarak da bakıyorum kaçırdığım bi şey var mi diye ama yok yani tamamen boş. Ratlı sistem zaten yok, otobüs hatları çok kötü, şehrin ulaşım aksları rezil durumda vs. İzmir'e göre tek avantajı daha planlı büyüyen bir şehir olduğu için merkez denebilecek yeri ve bi iki mahallesi dışında evler güzel, gecekondu çok az ve yeşillik alan bol. Kontrolsüz göç almayan bir şehir olma durumunu iyi kullanmış. Bu da belediyenin çok etki ettiği bi alan değil :d

Tunç Soyer'e mülteci dostu denmesinin sebebi de bazı bol keseden atan popülist siyasetçilerin aksine konuya mantık çerçevesinde bakması. Yoksa herhangi bir mülteci seviciliği olduğunu düşünmüyorum
0
nundu
(14.07.22)
İzmir'de okudum. Belediyecilik faaliyetlerini çok önemsemiyorum aslında. Gideceğim yere gidip, yapacağım şeyi yapıyorsam benim için tamamdır.

Ancak ne zaman ortalama üstü bir yağmur yağsa özellikle bornova metrodan kampüse seksek oynayarak geçmek zorunda kalıyorduk. Kaç kere ayağıma su doldu bilmiyorum.

Geçtiğimiz kasımda yine İzmir'deydim, arkadaşlarla bir mekana gittik yaşar üni civarında. Yine her yer göl olmuştu.

Hal böyleyken yıllar boyu bunu düzeltmemek nereden baksanız anlaşılmaz bir durum bence. Çok saçma.
0
akhenaten
(14.07.22)
Doğma büyüme izmirliyim. Memnun değilim. Yollar felaket kötü. Yeşil alan yok. Ormanlık olan yerleri de imara açıyorlar. Şehirdeki bok kokusu beni rahatsız etmiyor diyen insanlar olduğu sürece de belediye kendine çeki düzen vermez.
0
thewhitewolf
(14.07.22)
(7)

tanıştırıldığınız biri ile devam etmemek

füt
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
Tesadüfen (!) Tanıştırıldığınız ve ardından 3 defa görüştüğünüz ama olmayacağını anladığınız birine “hayır” demeden nasıl reddersiniz? İşin inceliği nedir? Bir anda görüşme ve mesajlaşmayı keserek mi? Ya da görüşmeye devam edip biz arkadaşız mesajları vererek mi?
0
füt
(13.07.22)
Hoşlandığın biri olduğunu laf arasına sıkıştırmak olabilir.
0
otonomo
(13.07.22)
Eğer flörtleşmeler bariz hale gelip açık seçik romantik sebepli görüştüğünüz kesinleşmediyse hoşlandığınız biri varmış da tavsiye istiyormuşsunuz gibi sorun.

Açık seçik flörtleşmeler olduysa bunların hiçbiri uygun olmaz, insan gibi konuşun. "Bizimkiler bizi böyle buluşturuverdi ama benim hayatım şu anda bir ilişki için uygun değil" deyin.

Görüşme ve mesajlaşmayı kesmek 16 yaşından sonra bırakmanız gereken bir davranış.
0
akhenaten
(13.07.22)
Mesajlaşmayı kesmek tam bi medeniyetsizlik örneği. Belli ki sizi başgöz etmek için tanıştırmışlar ve ikiniz de ortalama her insan beyninin algılayabileceği gibi durumun farkındasınız. Seni tanıdığım için çok mutlu oldum fakat maalesef aramızdaki ilişkiyi daha ileriye götürmek istemiyorum, yanlış anlamanı istemem ama açıkça belirtirsem ikimiz için de zaman kaybı ve soru işaretleri olmamış olur gibisinden bir mesajla bitirin gitsin.
0
mg3929
(14.07.22)
tanıştıran kişiiyi aracı yapabilirsin
buna rağmen açıklama isterse açık açık ifade edersin
0
bir soru sorcam
(14.07.22)
neden hayir demeyesiniz ki, demek istediginiz sey o? eger 16-17 yasinda degilseniz bu olgunlugu ve pratigi kazanmaniz gerekir bir yetiskin olarak.

Bugune kadarki zamanin ve esligin icin cok tesekkurler ama bir baska randevu/aktiviteye devam etmek istemedigimi fark ettim. Senin de vaktini ve enerjini bosa harcamamak icin net olmak isterim, sevgiler, falan gibi bir seyi kendi mesrebinizce soyleyin iste.

Boyle durumlarda zaten dort secenek var: gorusmeye devam etmek/gorusmeye hic devam etmemek/ taraflarin digerine yalan soyleyerek gorusmeye devam etmesi/ortalama arkadaslar olarak devam etmek. Karsinizdaki bunun 25% bir ihtimal oldugunu bilmiyorsa da ogrenmis olur, ne guzel.
0
sopiro
(14.07.22)
gormezden gelmek tam bir medeniyetsizlik ornegi +1

sizi baskasi tanistirmis, cok gorusmemissiniz zaten. kirici olmayan bir dille daha ileri gitmek veya gorusmek istemediginizi soyleyebilirsiniz. karsinizdaki de sacmasapan birisi degilse anlayisla karsilayacaktir. oyleyse bile siz kendi sorumlulugunuzu yerine getirmis olarak o noktadan sonra gonul rahatligiyla gormezden gelebilirsiniz.

anliyorum boyle seyleri yapmak zor geliyor insana ama karsi tarafi tamamen karanlikta birakmak, iletisim kurmayi reddetmek cok ayip. yetiskin insanlarsiniz, "ya kusura bakma ben istemiyorum, ugurlar ola" diyeceksiniz. korkunuz karsi tarafin uzulmesiyse emin olun insan yerine koyulmayan birisi daha cok uzulur. sonuc olarak siz istemiyorsunuz ve her turlu bitireceksiniz. kendinizi dusunun. birisi bunu dile getirip iliskinizi guzelce bitirse mi daha kotu hissedersiniz yoksa size hic var olmamissiniz gibi davranip, cekip gitse mi?
0
der meister
(14.07.22)
Onun konuşma tarzını öğrenip samimiyetini ortaya koyan kelimeler de kullanarak düşüncelerini açıkça anlatmak. Çok yakın zamanda başıma bu anlamda bir hadise geldi, bilseydim olaya hiç başka (bana gösterildiği ama öyle olmayan) türlü yaklaşmazdım, beklentiye girmezdim mesela... olan bana oldu. Sırf tanıştırıldığım kişinin keyfine uymadım diye resmen ağır hırpalandım yani.

Karşınızdakinin size sadece insan değeri vermesi bile çok üzülmesine sebep olabilir, ki bende olan da o. Bence açıkça konuşun, onun dilinden konuşun, kendi samimiyetinizi de ortaya koyun. Bırakın üzülürse üzülsün, üzmemek için gereken her şeyi yaptıktan sonra üzülmesi sizin suçunuz olmaz. Ama açık olmak sizin sorumluluğunuz.
0
muhayyer divan
(14.07.22)
(2)

Silinen yüksek lisans kaydına dair bir öğrencilik kanıtı bulabilir miyim?

avatar is back
E-devlette görünmüyor haliyle, okulun sisteminde de görünmüyor herhangi bir bilgim vs. Ben 2021-2022 arasında 1 sene burada okudum ama sildm kaydımı dememin resmi yolu yok mu?
E-devlette görünmüyor haliyle, okulun sisteminde de görünmüyor herhangi bir bilgim vs. Ben 2021-2022 arasında 1 sene burada okudum ama sildm kaydımı dememin resmi yolu yok mu?
0
avatar is back
(12.07.22)
E devletten neye bakıyorsunuz? Öğrenci belgesi görülmez elbette ama transkript alabilirsiniz.
0
akhenaten
(13.07.22)
e devlette görünüyor
0
bergkamp
(13.07.22)
(4)

Bu Apple biraz sıkıntılı mı?

prole
Annemin iPad'ine uygulama indirmek istiyorum, "yükle" diyorum, benden Apple kimliği şifresi istiyor. Anneme sordum, "unuttum" dedi. Ben de "şifremi unuttum" seçeneğine tıkladım. Kurtarma telefon numarasını girdim, kod yolladı. Kodu girdim. Sonra kurtarma e-postası sordu, onu da girdim. Gelen kodu da
Annemin iPad'ine uygulama indirmek istiyorum, "yükle" diyorum, benden Apple kimliği şifresi istiyor. Anneme sordum, "unuttum" dedi. Ben de "şifremi unuttum" seçeneğine tıkladım. Kurtarma telefon numarasını girdim, kod yolladı. Kodu girdim. Sonra kurtarma e-postası sordu, onu da girdim. Gelen kodu da yazdım ekrana. "Gönder" dedim. Bana dediği "48 saat içinde bilgilendirme mesajı alacaksınız". Mal mı bu ne değişik bir şekil? Ne demek yahu bu? Şifreyi sıfırlamak için 2 gün mü bekleyeceğim? Bir sıkıntı mı var yoksa sıkıntı normal mi?
0
prole
(12.07.22)
çoğu insanın kurtarma epostası o deviceda açık oluyor. sms'ler de geliyor. yani pat diye 0'lamaya izin verse telefonun ya da ipad'in passcode'unu ele geçiren biri ANINDA icloud hesabının şifresini ele geçirebilir. mantıklı mı? değil.
0
ghilleinthemist
(12.07.22)
Kısa süre içinde birden fazla kez ya da anormal bir cihazdan/konumdan şifre sıfırlamak istediğinde 48 saatlik bir bekleme süresine giriyor süreç güvenlik amacıyla. Bu sureyi beklemeden geçebileceğin bir yöntem yok. Ya şifreyi hatırlayacaksın ya da 48 saat bekleyeceksin diyor Apple. Süreci beklerken tekrar şifremi unuttum dersen 48 saat baştan başlıyordu yanlış hatırlamıyorsam.
0
himmet dayi
(12.07.22)
Evet konu kullanıcı parolası olduğunda Apple aşırı paranoyaklaşıyor. Hiç şakaları yok, ne yaparsanız yapın iCloud bilgilerinizi unutmayın.

Sanırım 2014'teki iCloud fotoğraf sızıntısı dengelerini hepten bozdu. Abarttıkça abarttılar, bankalar bu kadar takmıyor.
0
akhenaten
(12.07.22)
icloud cihazda girili iCloud ise su sekilde sifirlayabilirsiniz:

Ayarlar>Isim>Parola ve guvenlik>parolayi degistir

eski sifreyi sormuyor burda, sadece ekran parolasini soruyor.
0
supergirl
(14.07.22)
(4)

photoshop'u sorunsuz çalıştıran laptop önerisi

steve rogers
selamlar, iş gereği photoshop'u sorunsuz çalıştıran bir laptop arıyorum. uzun yıllar kullanacağım bir şey istiyorum. genel olarak macbook m1 önerdiler ama bazı kişiler de lenovo, asus, msi gibi markaların benzer fiyat bandındaki modellerini de öeriyor. sizce ne yapayım? bir de trenyol, hepsiburada m
selamlar, iş gereği photoshop'u sorunsuz çalıştıran bir laptop arıyorum. uzun yıllar kullanacağım bir şey istiyorum. genel olarak macbook m1 önerdiler ama bazı kişiler de lenovo, asus, msi gibi markaların benzer fiyat bandındaki modellerini de öeriyor. sizce ne yapayım? bir de trenyol, hepsiburada mı yoksa teknosa, mediamrkt, vatan vs.'den mi alayım? teşekkürler
0
steve rogers
(11.07.22)
Macbook m1 onerenleri dinle derim.

Pt.com.tr'den ogrenci indirimiyle alabilirsin.
0
brkylmz
(11.07.22)
Adobe programları apple ile gayet güzel çalışıyor ve macbooklar da birçok tasarımcı tarafından tercih ediliyor.

Tabi ki apple dışında da sorunsuz kullanabileceğiniz birçok bilgisayar bulunur ama sorunuzda m1 macbook ya da eş fiyatlardaki diğer laptoplar şeklinde sorduğunuz için m1 macbook almakta bütçe sıkıntınız olmadığını düşündüm, o halde en düz ve güvenli seçim m1 macbook.

Tabi umarım lisanslı ürün kullanacaksınızdır, eğer aksi geçerliyse windows bilgisayarlara bakın yoksa çok uğraşırsınız.
0
akhenaten
(11.07.22)
i7 11.nesil ve üstü işlemcisi olan bir laptop iş görür. ramde en az 16 olmalı.

Macbook alacaksan da ram 16 olsun en az. Macbookla yapabileceğin her işi %40-50 düşük bir fiyatla alacağın laptopla yapabilirsin.
0
OrangeYellow
(11.07.22)
@akhenaten guzel bi noktaya deginmis. Lisansli kullanmayacaksan hic bulasma m1'e. Cok sikintili.
0
brkylmz
(11.07.22)
(19)

Yeni doğacak kızımız için 2 isim arasında kaldık

raskolnikovv
İnci ve pelin. Sizce hangisi kulağa daha güzel geliyor.
İnci ve pelin. Sizce hangisi kulağa daha güzel geliyor.
0
raskolnikovv
(11.07.22)
inci
0
brkylmz
(11.07.22)
inci güzel bir isim. allah analı babalı büyütsün, tebrikler
0
kurbanlik koyun
(11.07.22)
inci +1 sağlıkla dünyaya gelsin.
0
dedim ben sana
(11.07.22)
İnci+1
Bahtı açık olsun
0
kisa
(11.07.22)
Pelin
0
mor oje
(11.07.22)
İnci
0
hold short of the runway
(11.07.22)
inci +1
ömrü sağlıklı bereketli olsun
0
turbo sadık
(11.07.22)
Ben İnci'yi seçerdim, Türkçe kökenli isimlere karşı sempatim var.
0
akhenaten
(11.07.22)
inci +1

şansı, bahtı açık olsun.
tebrikler.
0
blatta hiberna
(11.07.22)
iki isim de cok guzel bence.

ben de su an hangisini desem diye kararsiz kaldim. inci diyelim o zaman :)
0
exlibris
(11.07.22)
inci
0
cooperr
(11.07.22)
Ben Pelin demeye geldim.
0
dissendium
(11.07.22)
İkisi de güzel ama İnci’nin maalesef inci sözlükten gelen kötü bir intibası var, o yüzden Pelin. Pelin havalı kız ismi güzel olur bence.
0
Hallegadola
(11.07.22)
inci. hem çok narin hem de çok az. pelin çok fazla.
0
ilgeru
(11.07.22)
Pelin. Yurtdisina giderse inci ne yazmasi ne soylemesi kolay bir isim.
0
hot potato
(11.07.22)
Pelin.

Yurtdışı detayı +1

Şansı, bahtı açık olsun.
0
baldan kaymak
(11.07.22)
türkçe karakter kullanmazdım.
0
liberal
(11.07.22)
iki ismi de koyun kendisi hangisini kullanırsa kullansın
0
hakyememyemekyerim
(11.07.22)
İnci. İnci isminde bir öğrencim vardı, pek tatlı pek naifti. Pelinleri sevmem ben. İnci olsun.

O değil de sağlıkla, huzurla büyüsün.
0
duma duma dum
(12.07.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.