Giriş
(3)

Kars'tan gravyer

fakyoras
Selam,Kars'tan gravyer siparisi vermek istiyorum. 4sene once karsta yedigimde wow demistim, 2 yil once biri getirdiginde tekrar wow demistim. hatirladigim buyuk marka zavoar var. Baktim siteye, bedava kargo 1000tl uzeri. Normal kargoya 32 tl soguk zincir kargoya 64tl istiyolar. Gravyerin kilosu 190t
Selam,

Kars'tan gravyer siparisi vermek istiyorum. 4sene once karsta yedigimde wow demistim, 2 yil once biri getirdiginde tekrar wow demistim. hatirladigim buyuk marka zavoar var. Baktim siteye, bedava kargo 1000tl uzeri. Normal kargoya 32 tl soguk zincir kargoya 64tl istiyolar. Gravyerin kilosu 190tl iken 60tl kargoya vermek koyuyor :(

İstanbul'da guzel kars gravyeri nerde bulunur bileniniz var mi? Veya baska nerden siparis edebilirim? Eger alternatif yontem yoksa soguk zincirli siparis edicem mecbur.

Tesekkurler!
0
fakyoras
(16.06.22)
Acelem olduğu için kargo ücretini kontrol edemedim ama siz bakarsınız: www.bogatepemandira.com

Ek olarak, Mısır Çarşısı'nda Cankurtaran Gıda'dan alabilirsiniz.
0
fotrsapka
(16.06.22)
İki kere aşağıda linkini verdiğim yerden söylemiştim. Gayet güzel vakumlu paketle yolladılar, sorunsuz aldım.

Ancak şöyle bir olay var ki ben en son iki sene önce falan söylediğimde yazın gönderi yapmıyorlardı erime durumu olabileceğinden dolayı.

koculupeynircilik.com
0
akhenaten
(16.06.22)
kars değil ardahan'dan getirt. çapan süt, alibey, cengiz bey, yanatlı süt.
0
elitoangelito
(17.06.22)
(6)

Anlatma sabrınız tükeniyor mu?

invictae
Hani bir twit vardı ya, görmüşsünüzdür: kişi otobüste ineceği durağa gelmeye yakın düğmeye basar. Daha sonra bir teyze gelir, düğmeye basar mısın der ve kişi tekrar basar. Teyze ben de inicem basmıştım zaten vs demez, twiti de şöyle bitirmişti: bazı şeyleri anlatmaya gücüm yok anlıyor musunuz? Gibis
Hani bir twit vardı ya, görmüşsünüzdür: kişi otobüste ineceği durağa gelmeye yakın düğmeye basar. Daha sonra bir teyze gelir, düğmeye basar mısın der ve kişi tekrar basar. Teyze ben de inicem basmıştım zaten vs demez, twiti de şöyle bitirmişti: bazı şeyleri anlatmaya gücüm yok anlıyor musunuz? Gibisinden bir olaydı.

Tabii bu üç bir örnek, şakalı, komikli sosyal medya şeysi de… özünde bunun gibi şeyler yaşamaya başladınız mı? Birine bir şeyi 2 seferden fazla anlatmaya tahammülüm kalmadı sanki benim. Çoğu zaman OK diyip, he he diyip geçiyorum. İçimden ya buna laf anlatmakla mı uğraşacağım falan diyorum. Çok hayati bi durum değilse de okey aynen öyle gibi geçiştiriyorum.

Eskiden böyle değildi, son zamanlarda olmaya başladı. Size de oluyor mu böyle şeyler?
0
invictae
(16.06.22)
öyle olmak lazım zaten bırak dışardaki insanları ben akrabalara bile he he diyorum. laf anlatacağın insanda algılamak için gerekli reseptörler açık olacak yoksa imkansız.
0
duyurukullanıcısı
(16.06.22)
Uzun zamandır böyle hissediyorum ve böyle yaşıyorum. Ama bence bu 'vaka' ya da 'sorun' denilebilecek bir şey değil. Hayatın akışında, hayatın getirdiği gayet normal ve sıradan bir şey gözüyle bakıyorum. Bir noktadan sonra bu tarz bir yorgunluk hissetmek, hele de böyle bir ülkede gayet normal.
0
anatomik
(16.06.22)
Valla bende bu durum konuya ve muhatabıma göre değişiyor. Bahsettiğiniz örnekler bana görece önemsiz geldiği için ben de ruh halime göre üzerine düşmeden geçiştirebilirim (Durak örneğinde ben de ineceğim zaten derdim:D). Ama karşımda söylediklerimi dinleyecek, algıları açık bir muhatap varsa konuya göre de değişmek üzere sabaha kadar da konuşabilirim.
0
Amaranta ursula
(16.06.22)
Tükenmiyor. Ben genelde iyi olmaya çalışan biriyim. Karşımdaki de iyi niyetliyse anlatırım. Bir de bence insanların zekâsına güvenmek lazım. Bunu Cem Yılmaz gösterilerinde hep diyor. Seyircilerin zekâsına güveniyorum diye. O espriyi yapıyor. Karşıdaki kişilerin anlayacağına inanıyor. Ben de biraz böyleyim. Sabırlı, tahammül seviyesi yüksek bir insan olmak daha güzel bence. Bu karakteri de geliştiriyor.
0
dissendium
(16.06.22)
Tükendi, önceden böyle değildim.

Askerlikte ve işe başladıktan sonra karşılaştığım insanlar çok şeyi değiştirdi bende.

@mor bembombom güzel özetlemiş. profesyonel hayat dışında kalan siyasi, etik, günlük konular için de aynısı geçerli.

İnsanlar zaten çoğu zaman öğrenmek ya da ciddi anlamda tartışmak niyetiyle değil, kendisi gibi düşünen insanlarla dertleşmek için sohbete başlıyor. Siz bir konuda bir araba laf anlatsanız da o sırada sizi dinlemeyip kendi konuşmasına nasıl devam edeceğini düşünüp siz bitirdikten sonra sanki hiçbir şey söylememişsiniz gibi en baştan başlıyor.

Sizin örnek verdiğiniz otobüste düğmeye basmak gibi küçük şeyler de bu süreçte edindiğim bu ruh halinin bir yansıması artık.
0
akhenaten
(16.06.22)
evet artik oyle yapiyorum. coooook yoruldum insanlara laf anlatmaktan ve karsindakinin anlamamasindan. kesinlikle algi seviyesi giderek dusuyor.
hayir anlayacagini bilsem ben 5 kere de anlatirim normalde. ama anlamiyorlar. o yuzden saf, bilgisiz numarasi yapiyorum ya da kibarlik yapiyormus gibi hi hi evet haklisin falan diye bi seyler soyluyorum gecistiriyorum.

otobus dugmesi karikaturunu gormemistim. cok mantikli buldum anlatilani :)
0
Kittie
(16.06.22)
(8)

elden ring sevemiyorum

Barki
selamlar arkadaşlar,tam türlerinin ismini bilmesem de(open world rpg??) elden ring, the witcher 3, skyrim gibi oyunları bir türlü sevemiyorum. mmorpg gibi sürekli krep kesmek veya görev yapmaktan ibaretler gibi geliyor. bu tarz oyunları sevenler, sizi içine alan şey ne oluyor bu oyunlarda? ben de o
selamlar arkadaşlar,

tam türlerinin ismini bilmesem de(open world rpg??) elden ring, the witcher 3, skyrim gibi oyunları bir türlü sevemiyorum. mmorpg gibi sürekli krep kesmek veya görev yapmaktan ibaretler gibi geliyor.

bu tarz oyunları sevenler, sizi içine alan şey ne oluyor bu oyunlarda?

ben de o açıdan bakmayı deneyeceğim, etrafımdaki herkes inanılmaz fanboy durumda çünkü. ben mi zevksizim diye düşünmeye başladım...
0
Barki
(15.06.22)
Ben de sevmiyorum ama gözlemlerime göre bu oyunların belirli bir bitirme süresi yok ve bu da uzun bir macera sunuyor. Örnek olarak Uncharted 4 15 saatte bitebiliyor ama bu tarz oyunlarda ben birer saatlik 50 video görüyorum. 15 saat nerede, 50 saat nerede.
0
dissendium
(15.06.22)
witcher 3'ü sevemedim,
skyrim iyi gibi
elden ring'e ısınamadım

sorun şu ki standart rpg'lere çok alıştık. yani sihirle adam öldür, kılıçla adam öldür. ateş topu daha büyük ateş topu aynı kılıcın mavisi falan.

artık rpg'ye başladığın anda tüm hikayeyi biliyorsun eline ilk verilen kılıç ile son kılıç arasındaki farkın bir kaç tane tırtık olacağını da biliyorsun

o sebeple sıkıcı

insanlar için oyunlar bitirilmesi gereken şey gibi bir şey oldu. oyunda mesela achivement kovalamak da saçma geliyor bana. insanlarda ben şu oyunu bitirdim demek için oynuyor sadece. dizi izlemek de saçma geliyor bana.

artık bu rpg fps falan değişmeli. daha realist olmalı.
0
duyurukullanıcısı
(16.06.22)
Ben de sevemiyorum ve sevenlere aşırı imreniyorum. Geçenlerde arkadaşa gittim, PS4'te God of War var dedi. Ben de birkaç videosunu gördüm ama hiç oynamadım, sen oyna ben izleyeyim dedim. Kendim oynasam maksimum 10 dakika tahammül edebileceğim bir oyunu yanımda biri oynarken izlemek çok daha fazla keyif verdi.
Daha öne The Witcher serisine de şans vermiştim ama sevememiştim. İlk oyundan başladım olmadı. Sonra ilk 2 oyunun hikayesinin videolarını izleyip direkt 3. oyuna başladım, yine olmadı.

Fantastik edebiyatı çok severim, cilt cilt serileri okurum ama iş oyuna geldi mi hiç tahammül edemiyorum.
0
anatomik
(16.06.22)
Yaşınızı bilmiyorum ama yeni çıkan oyunları sevmeyen kitlerinin büyük bir çoğunluğu 80 kuşağı gibi bizleriz nedeni de bizim zamanımızdaki bilgisayar oyunlarının mekanikleri ve kuralları.

Bizim bildiğimiz bilgisayar oyunları bizi zorlamak için değil eğlendirmek, bir şeyleri başarmış olmanın verdiği gururu tattırmak için tasarlanmışlardı, Bir Red alert oyuncusu iseniz Easy Mode'da başlar Hard ile bilgisayarı silkeleyecek noktaya kadar taşırdınız yeteneğinizi yani oyunun tek amacı sizi eğlendirmek, size başarmanın tadını yaşatmak ve aynı zamanda strateji geliştirme yeteneğinizi de arttırmaktı.

Yeni nesil oyunlarda bir kusur var ve oyun geliştiriciler bu kusuru bilerek ya da bilmeyerek gidermiyorlar, yeni nesil oyuncular zaten bu kusurla oyun dünyasına girdikleri için bunu yadırgamıyorlar ancak daha agresif, acımasız bir neslin yetişmesine de vesile oluyorlar. Özellikle online FPS türü oyunlarda acımasızlıklık öyle bir seviyeye gelmiş durumda ki, birbirini görmeyen tamamen yabancı iki insan birbirine o an için ölümüne düşman oluyor, gerçekten eline bir silah versen beynini saniyesinde pekmeze çevirir öyle küfürler, hakaretler.

Özetle yeni nesil open world olsun, fps, rts olsun tüm oyunlar sadece ve sadece daha çok adam kes daha çok para harca senin ne hissettiğin, ne yaşadığın umurumuzda değil kafasıyla hazırlanmış.

Ne anlatmak istediğimi anlamayanlar açıp İlk Tom Raider oyunlarının oynanış videolarını izlesin, Time Commando oyununun oynanış videolarını izlesin, bunun gibi oyunların nasıl kademe kademe insanı eğiterek, eğitirken de keyif almasını sağlayarak level atlatttığını görün. İşte o oyunlarda sıkılmadan, usanmadan adım adım bölümleri geçip nihayi sona ulaşıyorduk, şimdi harala, gürele oyunlardaki mekanikler.
0
solo
(16.06.22)
witcher 3'te görüntüler çok karmaşık, orman falan gözümü yoruyor ama skyrim'deki atmosferi hiçbir oyuna değişmem. bildiğin alıp götürüyor insanı bu dünyadan. ayrıca bilgisayarım kaldırsaydı kingdom come deliverance oynayacaktım. onun da atmosferini çok sevmiştim.

bazı oyunlar insanın içini açıyor. ben bunu çok seviyorum. seni bildiğin alıp ortaçağa götürüyor. mükemmel bir şey ya.

ayrıca ben 90'larda age of empires falan da oynamış adamım. öyle yeni nesil oyuncu sayılmam. zaten yeni oyunlardan oynayabildiğim çok yok, sadece bu tür atmosferi güzel açık dünya ve hikayesi olan oyunları çok seviyorum.
0
bohr atom modeli
(16.06.22)
bu oyunlar bana aşırı zor geliyor ya. birkaç ay önce bir hevesle titan quest aldım ek paketleriyle birlikte. ama zor geliyor bir türlü oynayamıyorum. aynı şekilde civilization falan da zor gelmişti. the witcher 3 keza öyle. oyunu anlasam seveceğimden eminim de işte olmuyor bir türlü. eskiden fm serilerinden de anlamazdım, oyunu çözünce hastası oldum.
0
nothing in my way
(16.06.22)
Witcher serisi ve skyrim'i uzunca bir süre oynadım, hala arada açıp skyrime bakarım.

Bu oyunlarda seçenekler geniş, ben bunu seviyorum. Örneğin skyrim oynarken ister imperial, ister stormcloak tarafında olabiliyorsunuz. Bunların birinde olup ya da olmayıp çeşitli alanlarda gelişmiş (magic, one-hand, two-hand, archer...) Karakterlerle ya da bunların karışımlarıyla oynayabiliyorsunuz. Hiç savaş olayına girmeyip sadece iksir yapan, lahana satan bile var. Ya da bambaşka bir oyun stili olarak sadece belli bir daedra üstüne yoğunlaşabiliyorsunuz, bu da olmazsa sadece darkbrotherhood, thief guild gibi yerlerde ilerleyebiliyorsunuz. Bu böyle gider... seçenekleriniz pratikte sınırsız çünkü her kombinasyonu denemeye kalksanız işi gücü bırakıp bir iki seneyi bilgisayar başında geçirmelisiniz.

Gördüğüm kadarıyla sıkılan çoğu insan "oyunu tamamen bitirme" dürtüsüyle bir yapılacaklar listesi içinde boğulup gittiği için sevemiyor bu tarz oyunları.

Tabi doğrudan bu klasik elf, cüce gibi fantastik evren de ilginizi çekmiyor olabilir. Bir de bu tarz oyunlar içine gömülmelik, saatler geçirmelik oyunlar. Çalışırken oynamaya çalışıyorsanız zor. İşten yorgun argın gelip ne yaptığınızı hatırlamaktan hikayeyi takip edemezsiniz ki?

Normalde hiç oynamadığım forza horizon gibi başla bitir oyunlara başkadım çalışmaya başladığımdan beri. Skyrim gibi oyunları çok sevsem de bugün çıkan benzerleri beni sıkıyor artık, takip edemiyorum çünkü.

Her şeyi sevmek durumunda değilsiniz bence kasmayın.
0
akhenaten
(16.06.22)
duyurukullanıcısı +1

son zamanlarda bu kafadayım. ben de sevemedim. arada lol, overwatch, cod warzone falan oynuyorum o yüzden.

witcher biraz sarmıştı ama çok devam edemedim. o tarz oyunlar arasında en çok kendimi kaptırdığım, ilk çıktığı zamanlarda dragon age idi. sonradan dinamikleri pek değişmedi, sıktı bıraktım.

İngilizcem biraz daha iyi olsa skyrim falan oynardım belki ama yok ya witchker ilk çıktığı zamanlar tr yama ile oynamıştım yine devam ettirememiştim artık zaman kaybı gibi geliyor cidden. ve şu refahsızlıkta oyun oynamaya hakkımız yokmuş gibi geliyor.

Belki insanlarda keşfetme heyecanı vardır.. bilemedim. fare - labirent - peynir olayı gibi geliyor single player oyunlar artık.

Ona rağmen Conan Exiles beni nedense çok etkiledi o da açık dünya ve ister single player ister multiplayer hatta pvp bile oynanabiliyor. Neden çok patlamadı bilmiyorum. Ark daha fazla patladı ki o çok daha karmaşık ve zor, yoruyor insanı. Gerçi bunlar survive oyunları. pek dediğin tarza uyar mı bilemedim.

elden ring aşırı zor geldi bana da. yani uğraşsam geçerim ama bi boss için 10 kere ne diye farklı taktik deneyim ya. bir de o kadar canını indiriyorsun ölünce hadi sil baştan.

yani bilmiyorum şey gibi geliyor artık, oldu olacak biraz daha zorlaştırın gerçekten ölelim yani sdjfsjgs veya oyuna bir daha giremeyelim ne bileyim. hatrı sayılır bir oyun geçmişim var belki bu yorum abartı gelmiştir ama şu an ki kafam bu yani.
0
ananiyimioguz
(16.06.22)
(11)

Baba için yatırım önerisi

hadi ya la
Enflasyon ortamında paranın erimeyeceği, risk içermeyen tavsiyeye ihtiyacım var. Kendim için olsa hisse sepeti yapardım, hatta ABD borsası, biraz kripto, biraz dolar/altın sepeti yapardım fakat babam 65 yaşında bir memur emeklisi olarak benden tavsiye istiyor.Bir tarla satışından 400 bin liraya yakı
Enflasyon ortamında paranın erimeyeceği, risk içermeyen tavsiyeye ihtiyacım var. Kendim için olsa hisse sepeti yapardım, hatta ABD borsası, biraz kripto, biraz dolar/altın sepeti yapardım fakat babam 65 yaşında bir memur emeklisi olarak benden tavsiye istiyor.

Bir tarla satışından 400 bin liraya yakın bir para gelecek kendisine. Ne önersem acaba? Yarısı dolar, yarısı altın gibi klasik bir tavsiye mi vereyim?

***

Edit: Cevaplar için teşekkür ederim. Ek bir sorum olacak, alta da ekledim. Buraya da yapıştırıyorum.


Babam arabadan hiç anlamaz, yılların bürokratı olmasına rağmen (kendisi bir büyükşehir belediyesinde daire başkanı) 35 yıldır Renault'nun en ucuz 10 yıllık modelini alır, 10 yıl sonra satıp tekrar aşağı yukarı 10 yıllık ucuz bir modelini alarak tırnak içinde aracını yeniler. Ama artık bu şartlarda aracını tekrar yenileyebileceği bir fırsat olur mu bilmiyorum. Emekli olacağı için maaşı da düşüyor, başka geliri yok.

Bu durumda mevcut aracını değiştirip (2014 Symbol) 4 - 5 yıllık bir Megane alsa mantıklı bir tercih olur mu? Kendisinin bir borcu yok, artık yazlığa gider gelir, bahçeye bir şeyler eker. Böyle bir hayat tarzı olacak.
0
hadi ya la
(15.06.22)
Türkiye ekonomisinde altın ve dolar artık aynı hesaba geliyor. sonuç olarak altın da kısmen dolara endeksli olduğu için ve hükümetin ne yapacağı belli olmadığı için eğer altında önceden paranız yoksa girmek çokta mantıklı gelmiyor. yarın seçim yaklaşıyor diye , biz bir hata yaptık politika faizini yükseltiyoruz derlerse şuan dolar ve altın alan herkesin elinde patlar. seçim olur ve hükümet değişirse yine elinde patlar.
0
janavarorion
(15.06.22)
Enflasyon ortamında paranın erimeyeceği, risk içermeyen bir şey varsa biz de yatıralım:)

enflasyonu belki bir ihtimal yakalayabileceğin tek şey hisse senedi ama o da yüksek riskli sana uymaz.

araba al gez toz, dolaş bir de. yılbaşında 600.000 olur %50 koyar üstüne en az.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.06.22)
arsa satışı mecburi miydi?
ben olsam arsa alırdım diyeceğim de orada dönen katakullinin haddi hesabı yok.
çok daha fazla para gömüp ev aldım ama benimki yatırımdan ziyade ihtiyaca yönelikti.
0
lazpalle
(16.06.22)
Kur korumalıya koyun geçin. Sıfır risk. Dolar artarsa da yüzde 1-2 kayıpla kur farkı kadar para alıyorsunuz.
0
baal
(16.06.22)
biraz altın mantıklı, yakında ons bazında bir yükseliş olacak ama tarla varsa en güzeli onu değerlendirmek olur, ne ekiliyorsa ya kendisi ilgilense ya da kiralasa veya birilerini kiralayıp ektirip biçtirsin, en mantıklısı.
0
tiny penny
(16.06.22)
fiziksel altın
0
nuisance
(16.06.22)
65 yaş için en güzeli fiziki altın. güvenli bi yerde saklanacağından emin olun ama.
0
ehti
(16.06.22)
Riski farklı dağıtabilirsin. Örneğin Kendine alsan yüzde 60 hisse yuzde 15 altındolar yuzde 25 kripto diyelim ; babaya Yüzde 30 hisse Yuzde 20 fon , yuzde 50altındolar kripto0 gibi gibi
0
bnmzz
(16.06.22)
Peki ek bir sorum olacak, arabayı yenilemek mantıklı bir seçenek olabilir mi?

Babam arabadan hiç anlamaz, yılların bürokratı olmasına rağmen (kendisi bir büyükşehir belediyesinde daire başkanı) 35 yıldır Renault'nun en ucuz 10 yıllık modelini alır, 10 yıl sonra satıp tekrar aşağı yukarı 10 yıllık ucuz bir modelini alarak tırnak içinde aracını yeniler. Ama artık bu şartlarda aracını tekrar yenileyebileceği bir fırsat olur mu bilmiyorum. Emekli olacağı için maaşı da düşüyor, başka geliri yok.

Bu durumda (2014 Symbol) 4 - 5 yıllık bir Megane alsa mantıklı bir tercih olur mu? Kendisinin bir borcu yok, artık yazlığa gider gelir, bahçeye bir şeyler eker. Böyle bir hayat tarzı olacak.
0
🌸hadi ya la
(16.06.22)
Yarısı dolar yarısı altın yukarda da söylenen nedenle çok mantıklı değil. Altın dövize endeksli, dolarla birlikte düşüp yükseliyor.

Farklı farklı bankaları arayıp düşük riskli fonları hakkında bilgi alabilirsiniz.

Ama gerçek şu ki yüksek riskli yatırımları saymazsak en iyi yatırım tarlanın kendisiymiş zaten. Gelecek parayı yatırım için kullanmayı düşünmenizden kısa vadede bu parayı kullanmak gibi bir planınız yok gibi anladım, keşke satmasaymışsınız tarlayı aslında.
0
akhenaten
(16.06.22)
Aktif kullanımda olan bir araç yatırım değildir. hatta aracın kendisi bir yatırım değildir :)

yıllık mtv 1200
yıllık kasko 2000
sigorta 1300
bakım 500
muyane yıllık 300 (2 yılda bir 600)
en kötü ayda 300 km yapsa aylık 1000 lira yakıt.yıllık 12.000 tl

toplam yıllık 17.300 tl masraf :)

araç her yıl değerine 17.000 tl katar diyorsanız ancak yatırdığınız parayı kurtarırsınız. Enflasyondan bahsetmiyorum. olurda kaza veya bir şekilde değer kaybında geçmiş olsun.
0
janavarorion
(16.06.22)
(12)

Bunlar bi isaret mi?

kuehles blondes
Merhaba, bir bisiklet turuna cikmaya karar verdim ama aksiliklerin ardi kesilmiyor. Yarin basliyorum, bugune kadar olanlari sayiyim, siz de isaret mi degil mi onu soyleyin :(1. Ilk defa bir airbnb hostum cevap vermedi super host olmasina ragmen, bu aksam kaldigi yeri apar topar dun ayarlamak zorunda
Merhaba, bir bisiklet turuna cikmaya karar verdim ama aksiliklerin ardi kesilmiyor.
Yarin basliyorum, bugune kadar olanlari sayiyim, siz de isaret mi degil mi onu soyleyin :(

1. Ilk defa bir airbnb hostum cevap vermedi super host olmasina ragmen, bu aksam kaldigi yeri apar topar dun ayarlamak zorunda kaldim
2. Cumartesi gunu bacagimi kopek isirdi. Cok kalin pantolon giydigim icin disler tam gecmedi ama yara var, her gun pansuman yapip doktorun verdigi antibiyotigi aliyorum.
3. Trenime 40 dk kala evden ciktim, bi baktim sorunsuz lastik gitmis, icinde hicbir hava kalmamis bir lastik gelmis. 25 dk suruyor normalde istasyona. Lastigi yaptrdim trene de 2 dk kala yetistim. (Nasil yetistim hala bilmiyorum, mucize olmus olmali, tek olumlu kisim)
4. Trende farkettim ki “aa lastik patlamis, eyvah treni kaciricam!!” paniklemesi yaparken bisiklet kilidimi arka bahcede unutmusum. 40€ girdi bana durup dururken yeni kilit almak zorunda kaldigim icin.
5. Bogazim agrimaya basladi
6. Yolda giderken itfaiyenin kaza gecirmis bir aractan insanlari kurtarmasini gordum. Kapiyi kaynak gibi bir seyle kesip iceriden yarali ve baygin insanlari cikarmasi filan.

Yani icimden bir ses “kuehles zorlama iste” diyor, en cok da bogaz agrisi sebepli. (Aksamlari cok serindi ve ben hazirliksiz yakalanmistim) diger ses ise “kuehles bu turu ne zamandir yapmak istiyorsun, vazgecme!” diyor.

Siz ne diyorsunuz?
0
kuehles blondes
(15.06.22)
endişesiz ve moral açısından yenik olmanız oldukça doğal, ancak başınıza gelecekler neşeniz gayet yerindeyken olabilecek şeylerle aynı. hata yapacağınıza inanırsanız, inanınca yapacağınız her şey gibi, yaparsınız. temkinli olun, km hedefinizi düşürün mesela?
0
Etanglement
(15.06.22)
Bundan yeni bir Son Durak filmi çıkar. Daha ne olsun. Zorlama bence. Zaten bu şekilde zevk almazsın.
0
dissendium
(15.06.22)
devam et. cok da anlam yukleme.
0
helenart
(15.06.22)
belki de mesaj "weiter weiter ins verderben"dir, arkana bakma.
0
der meister
(15.06.22)
Senin canın gitmek istemiyor derdim bi arkadaşım anlatsaydı bunları. Git tabii ki ne mesajı. :)
0
naksidil
(15.06.22)
Evren yaşayacağın güzellikler öncesi gözünü korkutuyor.
Durma, devam.
0
neymis
(15.06.22)
Evet, yapmak istediğiniz şeyden vazgeçmemeniz için bir işret.

İnsanın hayatına öyle ya da böyle bir yön vermesi zor bir iş, illa bir şeyler çıkıyor. Bazen çok, bazen az.

Aklınıza koyduğunuz şeyi yapın, aksi halde hiçbir şey yapamıyor insan. Her türlü bir aksilik çıkıyor. Sonra bir bkıyorsunuz yıllar geçmiş bütün heveslerinizi ertelemişsiniz.
0
akhenaten
(15.06.22)
ohooo. gerçek bir tur mazoşisti olduğunda bunlar sadece tuzu biberi.

* ben motorla tura çıkmadan önceki gece çantaları sağlam bağladım mı diye görmek için küçük bi teste çıktığımda, dur bakalım şu viraja fazla yatayım çanta dengeyi bozacak mı dedim. bozdu, highside olup düşerek dirseğim çıktı. 6 hafta sonra daha yerine kaynamadan yine tura çıktım. dirsek ağrıdıkça sallayıp rahatlatıyodum. yolun ortasında arabalardan bakıyolar bu niye electro buggie yapıyo diye: youtu.be

* yine bi motor turunda bi yanık yağ kokusu geliyor, bi baktım yağ en az 1 litre eksilmiş. boxer'ın yağ yakma karakterini turda öğrendim. yağ ekledim bu sefer krank sensörü kaynaklı motor durunca stop etmeye başladı. gidip gelene kadar hiç durmamaya çalıştım. motor stop ederse bi daha çalışmayabilir diye. kamil koç otobüs şoförü gibi kırmızı yanınca 1 km kala yavaşlayıp yeşil yanınca durmadan devam ede ede gittim geldim.

* bi uzun yolda motorda pederi de götüreyim dedim. dönüşte arka çanta plakası kırıldı, çanta düştü düşecek, adamcağız 500 km eliyle arkadan çantayı tutarak geldi.

* Sonsuz Rota kanalını izliyorum bazen. yeni evli çift iran turuna çıktı. kız evlendikten sonra değişen soyadını ruhsata işletmemiş, motorun da muayenesi yapılmamış. bunu iran sınır kapısında öğreniyorlar. iran'a giriyorlar airbnbde kaldıkları evde pasaporta mühür vurdurmadıklarını farkediyorlar, kadın motosiklet sürücüsüne şeytan gözüyle bakılan bi ülkede kaçak olarak gözüktükleri için gece gece gümrüğe geri koşturuyorlar hehe. şu bölümde: youtu.be

* ride2world kanalı var. karda kışta Nordkapp yapıp döndüler. lastiğe takacaklaır vidalı çivileri yol üstünde uğrayacakları bir ülkeye kargoyla söylüyorlar, rahatlığa bak. buzda milyor kere düşmüşlerdir. en mutlu oldukları an düşmelerden birinde ön camın kırılması sonucu yapı marketten aldıkları temizlik kovasını kesip ön camın yerine bantla yapıştıracak olmaları.


oluyor yani bişeyler illa ki.
0
onemoremile
(15.06.22)
kötü şansları tükettim diye düşünürdüm.
edirne'ye gideceğim sabah yok yere ayak baş parmağımda ağrı oldu. o kadar hazırlanmışken vazgeçmek işime gelmedi. bisiklete binince ağrıyı falan unutmuştum. sonrasında da geçmişti.
0
lazpalle
(15.06.22)
işaret değil
0
ala09
(15.06.22)
İşaretlere inanmam ben ama bu kadar keyif kaçıran şey sonrasında kendimi şımartacak şeyler yapardım zahmet olacak şeyler değil.
0
jazzabel
(16.06.22)
Kisa bir guncelleme: cevaplar icin tesekkurler herkese.
Tura ciktim.
Tur sabahi antibiyotik yan etki yapti, o yuzden gec basladim. Aslinda son ana kadar vazgececek gibiydim ama trendeki konduktor o kadar iyiydi ki fikrimi o degistirdi gibi oldu.
Harika manzaralar esliginde super bir tur yaptim.

Bu sabah kalktigimda bir gozum sisik durumdaydi, hala da oyle. Sebebini bilmiyorum. Bu da bir sonraki isaret olsa gerek :///
0
🌸kuehles blondes
(16.06.22)
(11)

e-devlet şifremi isteyen memur

Unde bach canim
bir online belgenin gerçekliğini sorgulamak için üzerinde qr kodu olan kısımı taratmak yerine e-devlet şifremi aldı. en azından kendim gireyim dedim ama "neyse yaa sonra şifreyi değiştiririm nasıl olsa" dedim. yaptığı yanlış bir uygulama değil mi?. e-imzalı olması için bu qr kodu sistemini boşuna mı
bir online belgenin gerçekliğini sorgulamak için üzerinde qr kodu olan kısımı taratmak yerine e-devlet şifremi aldı. en azından kendim gireyim dedim ama "neyse yaa sonra şifreyi değiştiririm nasıl olsa" dedim. yaptığı yanlış bir uygulama değil mi?. e-imzalı olması için bu qr kodu sistemini boşuna mı koydu devlet?
0
Unde bach canim
(14.06.22)
sebebi ne olursa olsun şifreyi vermeniz yanlış. onun istemesi de yanlış.
0
brkylmz
(14.06.22)
Hiçbir şifre, hiçbir şartta, bir başkasına verilmez.
Vermiyorum neden demedinin ki?
0
mahone
(14.06.22)
saçmalık. doğrulama kodu ile kolayca kontrol edilebiliyor zaten. kötü niyetli değildir muhtemelen ama beceriksiz biriymiş demek ki.

kredi kartı harcamalarında pin girme olayı ilk çıktığında da esnaf şifreyi soruyordu çıldırıyordum. uzatın cihazı ben girerim diyince bozuluyorlardı bir de.
0
hadsafhada
(14.06.22)
şifre verilmez,istenmez de.

www.youtube.com
0
hlt1985
(14.06.22)
Vasat, beceriksiz memur işte. Kafasında ne dönmüş o anda bilinmez. Keşke vermeseydiniz ama geçmiş olsun artık. Şifreyi değiştirirsiniz bir şey olmaz. O vasat adam sizin şifrenizle de bir şey yapmayı beceremez ya... Neyse.
0
bayc
(14.06.22)
Hadi o istedi de senin vermen daha büyük sorun bence bu hareketinin üzerine düşünmen lazım insanlara nasıl hayır diyebilirim vs gibi
0
mg3929
(14.06.22)
bunun bir benzerini sağlık verilerine ulaşmak için THY iş alımda yapıyordu. dava açanlar oldu. bu uygulamayı kaldırdılar. hiçbir şekilde şifrenizi vermeyin.
0
false pretension
(14.06.22)
@mg39
Normalde çok zıtlaşan bir insanımdır, prosedür uygun olsa dahi aklıma yatmadıysa yokuşa sürerim ama aklımda hep “ulan zaten hergün kişisel verilerimizi çaldırıyorlar, çok önemi yok” diye düşünüyorum. Bir de bilse de hayatımı etkileyecek bir şey yapması mümkün değil bu platformdan. En fazla bazı bilgilerime ulaşabilir. Onları da beyan ediyorum zaten kuruma.
Özetle önemsemedim, şifreyi de değiştirebilme opsiyonu olduğu için.
0
🌸Unde bach canim
(15.06.22)
Ben hiç vermedim ama yaşlı insanların defalarca şifrelerini verip işlem yaptırdığını gördüm.

Böyle durumlar memurlardaki "şifre istenmez" presibine hasar veriyor ister istemez. Durum çok olağan, sıradan bir hale geliyor zamanla.

Yaşlı insanlar için oryantasyon programları düzenlenmeli aslında, evet hepsi öğrenip benimseyemez ama faydası olacaktır.

Sonuç olarak evet, özellikle vergi, nüfus dairesindeki memurların ayarı bozulmuş halde. Şifrenizi vermeyin ama, barkodu okutun deyin. Biz böyle yapıyoruz bu işi derse şifre istenmesinin yasak olduğunu, haliyle bu işi yapması için mantıken başka bir yol olması gerektiğini hatırlatıp ikaz edin.
0
akhenaten
(15.06.22)
evet şifre kimseye verilmez, belki sizin durumunuzda vermeye gerek olmadan da çözülebilirdi, ama öyle durumlar oluyor ki vermek zorunda kalabilirsiniz. burada da suçlu ne sizsiniz, ne de şifreyi isteyen. tamamen sistemi kodlayan kişilerin gerizekalılığı.

mesela iki yıl önce pandemide kısa çalışma ödeneği çıktığında, işverenler için bu kısa çalışma ödeneği başvuruları nereden yapıldı biliyor musunuz? şirket yetkilisinin e-devlet'i üzerinden. peki kim yapacak bu işlemi? uzmanlık gerektiren bir başvuru olduğu için mali müşavir yapacak.

e buyur ne olacak şimdi? adama diyorum senin e-devletinden yapılacak, gir yap, ben ne bileyim nasıl yapayım diyor. e ver şifreni girip ben yapayım diyorum vermiyor. nasıl yapacağız? yani illa kendi bilgisayarımdan yapabileceğim iş için adamın ayağına gitmem gerekiyor. sıkıntı nerede? mali müşavir şifresi ile girebileceğim on tane sistem varken o başvuruyu e-devlet'e koyan gerizekalıda. koysana sgk işveren sistemine, e-bildirge sistemine, kendi şifremle gireyim.

gerçek faydalanıcı formu diye bir şey çıkardı maliye. nereden yapılıyor, yine e-devlet. kim yapacak, mali müşavir. yine aynı muhabbet. koysana herhangi bir beyannamenin ekine (sonradan koydular). ya da koysana beyanname verdiğim sisteme, oradan gireyim. niye e-devlet?

valla mecbur istedim bütün mükelleflerden. vermeyeni de son güne kadar süründürdüm, gitmedim ayağına. çok isteyene telefonda tarif ettim, umarım başarabilmiştir. benim sorunum değil. benim yapacağım işi benim şifremle gireceğim yere değil de yetkilinin e-devlet'ine koyan gerizekalının sorunu.
0
kibritsuyu
(15.06.22)
O memur katiksız gerizekalıymış. Belge dogrulamak için e devlette zaten barkod okuma var sıradan bir kişi dahi yapabilir.

Barkodlu belge adı üzerinde, durum tam olarak ne kadar acil bilmiyorum ama vermeseydiniz o memur bir sekilde dogrulama yapacaktı.

Görevi o, bu zamana kadar sahit olmadım zaten adı üzerinde kisisel sifre
0
Fritz-X
(15.06.22)
(12)

hangi evi seçerdiniz

ishak77
konumu kötü olduğu için ucuz olan evi alıp içini tamamen istediğin gibi dayayıp döşemek mi yoksa konumu güzel olduğu için pahalı olan evi alıp eksiklikleriyle cuk diye oturmak mı ?
konumu kötü olduğu için ucuz olan evi alıp içini tamamen istediğin gibi dayayıp döşemek mi yoksa konumu güzel olduğu için pahalı olan evi alıp eksiklikleriyle cuk diye oturmak mı ?
0
ishak77
(14.06.22)
Konumu iyi olan.
0
excespeace
(14.06.22)
eksikleri neler önemli olan o. tesisat sıkıntısı olan, böcek problemi olan, ısınma sorunu olan, izolasyon problemi olan evlerde oturmak çok sıkıntılı. ama kozmetik sorunlar varsa (kapıları eskidir, mutfağı eskidir vs) çok sorun değil, canımın istediğinde otururum problem olmaz.

mesela kadıköyde falan konumu süper ama 50 yıllık evler var. duvarlar falan rutubet içinde, apartman leş gibi, deprem riski var. orada oturacağıma kurtköyde oturmayı tercih ederim, canımdan önemli değil 1 metro zaten.
0
roket adam
(14.06.22)
eskiliğine bağlı.
deprem yönetmeliği öncesinde inşa edildiyse ben eskiyi tercih etmem.
0
teritori
(14.06.22)
1. öncelik deprem güvenliği için sağlamlık, 2005 yılından eski olmamalı.

2. öncelik konum.

Binanın dışından teknik bir problemi yoksa, içerideki her sorun halledilir.
0
John Bloor
(14.06.22)
önce depreme dayanıklılık sonra konum.
0
lazpalle
(14.06.22)
kesinlikle ama kesinlikle konumu iyi olan. konum içinden çok çok daha önemli
0
sta
(14.06.22)
sessiz, sakin bir ortam olan yeri seçerdim.
0
alt4y
(14.06.22)
Ev alma komsu al. konum iyi derken karisik bi mahalle ama ulasim iyi gibi ise ben ona iyi konum demem. mahalle sakinleri cok iyiyse konum 1

biraz da roket adam+1
0
ala09
(14.06.22)
Önce sağlamlık sonra konum +1

Eve bir şey olursa hem candan hem maldan oluyorsunuz.

Konumu asla oturmak istemeyeceğiniz bir yerdeyse kiraya verir kendi oturacağınız yerin kirasından düşersiniz.
0
akhenaten
(14.06.22)
Evini istedigin gibi doseyebilirsin ama konumunu/cevresini degistiremezsin. Evler saglamsa konuma gore karar verirdim. Eksiklikler yavas yavas ilerde tamamlanir
0
fakyoras
(14.06.22)
metrekare fiyatına bakarım.
Sonra da deprem güvenliğine önem veririm.

Konum çok tartışmalı konu. Atıyorum çekmeköyü, ataşehiri çoğu insan beğenmez ama gidip moda'da 60 yaşında ev alacağıma ataşehir'de bir sitedeki evi alırım.
0
anten
(14.06.22)
istanbul da ise mal konum her türlü ezer geçer.
0
jamswety
(14.06.22)
(8)

Hayattaki gayeniz nedir?

catgroove
Hayattaki en temel gayenizi belirleyebildiniz mi? Yani genel olarak hayattaki amaciniz, niyetiniz nedir? Onu birkac kelimeyle tanimlayabilir misiniz? Gayenize uygun olarak yasayabiliyor musunuz? Onu nasil belirlediniz?*Hayatin anlami ya da gayesini sormuyorum, sizin hayattaki misyonunuzu merak ediyo
Hayattaki en temel gayenizi belirleyebildiniz mi? Yani genel olarak hayattaki amaciniz, niyetiniz nedir? Onu birkac kelimeyle tanimlayabilir misiniz? Gayenize uygun olarak yasayabiliyor musunuz? Onu nasil belirlediniz?

*Hayatin anlami ya da gayesini sormuyorum, sizin hayattaki misyonunuzu merak ediyorum.
0
catgroove
(14.06.22)
Gaye demeyelim de, yaşlandığım zaman kendimi modern family tarzında bir ailenin ortasında görmek istiyorum.

Herhangi bir noktada tercih yapmam gerektiği yerde buna yönelik akıyor bütün işlerim. Olursa olur, olmazsa da kahrolmam. Zorla olacak bir şey değil neticede.
0
akhenaten
(14.06.22)
nasip olursa annecagizima yasliliginda biraz huzur ve imkan saglayabilmek istiyorum. hem eski esi olan rahmetli babamdan hem de evlatlarindan o kadar bir sey goremedi ki bana en buyuk hayalinin arabam oldugunda birlikte bir yerlere gitmemiz, gezmemiz oldugunu soyluyor. kadinin hayattan tek beklentisi sevdikleriyle sapanca'ya, herhangi bir sehre filan gidip birkac gun gecirebilmek. gercek anlamda biz yasayabilelim diye kendisi yasayamadi... bosna'ya goturmek istiyorum mesela onu, cok sevdi bu fikri. hem mutaassip birisi olarak yabancilik cekmeyecegi bir cografya hem de mostar'i kendisi de merak ediyor hep, onun acisindan ideal yurtdisi destinasyonu olur diye dusunuyorum. annem 50'sinden sonra huzur bulur, maddi ve manevi olarak rahatlar, beni iyi anarsa cok mutlu olurum. kendi adima pek beklentim yok, bu ulkede anlamli bir yasam surmeyi beklemiyorum acikcasi.

aslinda cok degisik hayalleri ve fikirleri olan, ufkunu genis tutmaya calisan biriydim ama yas ilerledikce hem tirt/siradan biri oldugumu fark ettim hem de ulke kosullari cok kotulesti. o yuzden aklima gelen en cilgin fikir araba sahibi olup annemle bir yerlere gitmek artik.

ha ideal bir durumda da pek hayalim veya hedefim yok acikcasi, onumu goremiyorum su an, 2-3 sene sonra belki bir seyler isterim. genel olarak son derece standart, "aman sagligim, isim gucum olsun, kimsenin eline kalmayayim" kafasindayim su an. cok klasik olacak ama hayat gercekten kisa ve bos, ben de kirmizi sortli'deki dayinin deyisiyle "o kadar macerali" biri degilim. sadece kafa rahatligi ve sevdigim, beni seven birkac insanla saglikli yasayabilmek istiyorum. hayat anlamli olmak zorunda degil.
0
der meister
(14.06.22)
aile. bir aile nasıl kurulmaz, nasıl çocuk yetiştirilmez çok iyi biliyorum. mutlu, güven dolu, huzurlu bir aile kurmak istiyorum. bunun için para lazım. parayla mutlu olunur demiyorum. parasız daha kolay mutsuz olunur. para konusunu hallettim. aile kurma aktiviteleri de yavaştan ilerliyor. her şey yerli yerine oturuyor son zamanlarda.
0
gabe h coud
(14.06.22)
ruhumu doyuran her sey icin gerekli cabayi gosteriyorsam amacima ulasmisimdir. kendimi kendime ikna etmem lazim konu ne olursa olsun
0
ala09
(14.06.22)
60 küsür yaşına kadar çalışmak zorunda kalmadan emekli olup kendime zaman ayırmak.
0
yürümeyin
(14.06.22)
hayatta kalmak icin calismak zorunda olma seviyesini terkedip, zevkine calisma mertebesine erismek.
0
cooperr
(14.06.22)
Mutlu olmak, sadece bu.
0
hayirsiz
(16.06.22)
bircok hobiyi ilgi alanini denemek, gezebildigim kadar gezmek, yeni yeni insanlar tanimak, kendimi ve sevdigim insanlari mutlu etmek,
0
baldur2
(17.06.22)
(1)

Disney +

flo
Simpsons'ın tüm sezonları var mı acaba?
Simpsons'ın tüm sezonları var mı acaba?
0
flo
(14.06.22)
İlk 32 sezon var, 33 yeni bittiği için olsa gerek henüz yok.
0
akhenaten
(14.06.22)
(3)

mouse dpi ayarı

Barki
selamlar arkadaşlar,hayatımda ilk defa bir gaming mouse sahibi oldum, steelseries rival 3.uygulamasını indirdim, ayarlarını nasıl yapacağımı asla kestiremiyorum. dpi arttırdıkça sensitivity artıyor okey ama, 3000 dpi'dan sonra inanılmaz kontrolsüz hareket ediyor gibi mouse. 8k ya kadar destekliyor,
selamlar arkadaşlar,

hayatımda ilk defa bir gaming mouse sahibi oldum, steelseries rival 3.
uygulamasını indirdim, ayarlarını nasıl yapacağımı asla kestiremiyorum. dpi arttırdıkça sensitivity artıyor okey ama, 3000 dpi'dan sonra inanılmaz kontrolsüz hareket ediyor gibi mouse. 8k ya kadar destekliyor, en yükse kdpi'a çekip alışmaya mı çalışayım sizce?

şu anda 4800'e aldım ekteki gibi ama inanılmaz hızlı akıyor gibi. yükseğe mi alışmalıyım, siz hangi ayarlarda kullanıyorsunuz?
0
Barki
(13.06.22)
dpi'ı en üste çekip oyun için sensivity'yi düşürmelisin. dpi ile sensivity farklı şeyler. Düşük dpi / yüksek sensivity ile farenin ufak hareketleri oyun tarafından algılanmayabilir ama yüksek dpi düşük sensivity ile en ufak hareketi bile algılar.

windows fare ayarlarından da hassasiyeti düşür dpi'ı 8.500 yapıp.
0
himmet dayi
(13.06.22)
en yüksek dpi en iyisi. hem oyunlardan hem windows'tan ayarı düşür dpi yükselt biraz kullan öyle böyle çok minimal hareketler yap mouse ile. sonra tam tersini yap yani dpi düşür hassasiyet arttır bi daha dene minimal hareketler yapmayı. farkı anlarsın. o minimal hareketleri algılamıyor dpi düşükse.
0
floydian
(13.06.22)
Yukardakilere ek olarak evet bir süre yüksek hassasiyette kullanmaya devam ettikçe alışıyorsunuz. Bunlar bilinçli şeyler değil çünkü. Beyniniz kendini yeni duruma uyarlıyor ve yine refleksif hale dönüyor mouse kullanımınız.

Kötü yanı şu ki başka herhangi bir bilgisayara geçtiğinizde mouse hareket etmiyormuş gibi geliyor.
0
akhenaten
(14.06.22)
(6)

"neşeli" müzik

osuran imam
jung'un "dışadönük tip" dediği insanlar hangi müzikleri dinliyor? yani "neşeli" müzik denince akla ne geliyor? sadece pop müzik mi var elde? insanı dert sahibi yapan müzikler dinleye dinleye iyice depresif oldum. müzik zevkimi gözden geçirmek istiyorum. lüzumsuz bir konuymuş gibi geliyor, ama müzikl
jung'un "dışadönük tip" dediği insanlar hangi müzikleri dinliyor? yani "neşeli" müzik denince akla ne geliyor? sadece pop müzik mi var elde? insanı dert sahibi yapan müzikler dinleye dinleye iyice depresif oldum. müzik zevkimi gözden geçirmek istiyorum. lüzumsuz bir konuymuş gibi geliyor, ama müzikle çok içli dışlı biri için önemli bence. bir de bu "neşeli" müzikle "dertli" müzik türsel olarak belirlenebilir mi? mesela sadece insana yaşama sevinci verecek bir müzik "tür"ü var mı acaba? yoksa tamamen müzisyen düzeyinde mi düşünmek lazım bunları?
0
osuran imam
(13.06.22)
Sorunun içeriğini okumadan uzunca bir liste yapmıştım, soru bambaşkaymış:D

Yine de cevap vermem gerekirse bence olay sadece müzisyen ile bitmiyor. Sadece pop da yok, neşel klasik müzik parçaları da var. Bazen slow ağırlıklı çalışan sanatçı ve gruba bakıyorsun bi tane hareketli parçası oluyor. Misal Kings of Convenience- I'd Rather Dance With You, acayip enerjik, mutlu etmeli. Yani değişiyor bana göre.
0
Amaranta ursula
(13.06.22)
remixler neşeli müzik bence www.youtube.com
0
ala09
(13.06.22)
"genre"/"janr" muzigin tarzini ifade eder, fakat duygu meselesi tarzdan farklidir. yani duygusal pop da var, hatta turkiye'de arabesk pop cok yaygin. buna ragmen pop eskiden beri turkiye'de "hafif bati muzigi" olarak bilinir ve rahatca dinlenebilecek yormayan bir tur muzigi ifade eder.

rock yine turkiye'de yanlis anlasilmis bir turdur. niyeyse rock'cilar da oluyorum bitiriyorum deyip duruyorlar...

klasik bati muzigi deyince mesela bunun agir duygusal olani da var, coskulu ve neseli olani da var, epik ayri, fantastik ayri...

bence tur vs ayirma fakat dedigin gibi muzisyenin tavrina gore sec. aglak adamlardan uzak dur.
0
idexo
(14.06.22)
eskiden kral tv'de falan parçalar anons edilirken iki ayrılırdı: duygusal çalışmalar ve hareketli çalışmalar. bu ayrımın türkiye dışında başka bir ülkede yapıldığını duymadım. biz arabeske öyle bulanmış bir toplumuz ki pop müziğimiz bile acılı, o yüzden şarkıları acılı/acısız diye ayırıyoruz.

batıda içkiyi eğlenmek için içer insanlar, biz dertlenip üzülmek için içeriz. biraz bunun gibi.

sorunun net bir cevabı yok. çünkü "neşeli" diye bir tür yok. yeri geldiğinde klasik müzikten de neşe alırsın, rap'ten de, folk müzikten de. ama dışadönük tip dediğinde benim kafamda indie pop-rock dinleyen tipler geliyor genelde. nedense hayat ve gençlik enerjisi en çok bu türde varmış gibi hissediyorum.
0
sir gawain
(14.06.22)
Evet insanın ruh halini çok değiştiriyor. Ben "neşeli müzik" dinleyemiyordum, bilinçli bir şekilde kendimi zorlayarak bir süre sadece böyle şeyler dinledim ve sonra alışmaya başladım.

Şimdi eskiden çok sevdiğimi söylediğim gruplar, sanatçılar içimi şişiriyor.

Genelde pop evet, ama illa pop olmasına gerek yok. Ella fitzgerald'ın I got rhythm'i jazz örneği mesela.

O açıdan türsel konuşmak zor, ama bazı türler içinde bazı duygular daha fazla. Örneğin siz gothic müzik dinleyip çok pozitif parça bulamazsınız. Ancak genel geçer rock, blues, pop, r&b, soul, jazz, country gibi türler içinde her türlü duyguya uygun şarkılar var.
0
akhenaten
(14.06.22)
Neşeli müzik dinlerken keyif aldığın müziktir. Herhangi bir şeyden keyif alabilmen için ise öncelikle neyi sevdiğini bulman, ardından da bağ kurman gerekir. Dinlediğin şeylerin herhangi bir elementiyle(sözleri-poetrisi, melodik yapısı, genel soundu, belki de performansçının güzelliği - yakışıklılığı vs. uzar gider) bağ kurmadığın, içselleştirmediğin, kendinden yahut keşfedip keşfedemediğin türlü isteklerinden bir şey bulmadığın sürece, saatlerce boş boş neşe umut edip dinleye de bilirsin tabi karışamayız.

Farz-ı misâl ben dark soundları seven bir bireysem; Regi(genel olarak neşeli diye tabir edilir) dinlesem dahi o janradaki dark soundlu şarkıları tercih ederim. İnsanları değil, kendi içgüdülerimi dinlerim mutlu ve neşeli olurum.
0
Solit
(27.06.22)
(8)

Mesajlarınızda emoji kullanıyor musunuz?

top_secret
Bu aralar etrafımda dikkatimi çeken bir şey bu genelde emoji kullanmıyorlar. asdsdas şeklinde random harfler yazıyorlar Siz ne yapıyorsunuz?
Bu aralar etrafımda dikkatimi çeken bir şey bu genelde emoji kullanmıyorlar. asdsdas şeklinde random harfler yazıyorlar

Siz ne yapıyorsunuz?
0
top_secret
(13.06.22)
Salt haberleşme amacı olmayan kişisel mesajlaşmalarda kullanıyorum, yüz ifadeleri ve ses tonu olmayınca emojiler bir nebze kurtarıyor.

Random gülüş (ahsjsj) yeni bir şey değil aslında, hatta yerini emojilere bırakmıştı. Tekrar yayılıyor olabilir, bilemedim. Ama 2000'lerin ortalarından 10'lu yılların ortalarına kadar çok sık kullanılıyordu, artık o kadar görmüyorum.
0
akhenaten
(13.06.22)
Kullanırım. Ama herkese değil. MSN kalıntısı :D :d gibi ifadeleri kullanıyorum. Bir gün torunum olursa dede ":D" ne diyebilir.
0
dissendium
(13.06.22)
Ben de sarı top kafalar yerine :) :p emojilerini kullanıyorum, geçen orta 3 e giden kuzenime yazdığım cümle sonuna bunu koydum ^^ ne olduğunu anlamadı
0
freebird5406_2
(13.06.22)
yakın arkadaşlarımca o şekilde random tepki veririz, ortamımızda smile kullanmak dergahtan atılmaya neden olabilir. Öyle .d :) :D falan zaten itici geliyor ama bazen yerinde gidiyor diye çok nadir başvuruyoruz. biraz daha eski nesil sadece yuvarlak smile lerden anlıyor gibi geliyor. kız arkadaşım ile de ikisinin arası bir kullanımız var. illa noktalama işareti gibiler bir şey kullanılacaksa ben de ^^ tercih ederim genelde.

Ama nedense toplum içinde artık sdfjsgh kullanmak daha genç işi gibi gelmeye başladı. Mesela bizim lise zamanlarımızda xD vardı. Zaaa falan derdik. Onları da harcadık bıraktık. Randomdan da yaş ilerledikçe uzaklaşıyor gibiyim ama yakın arkadaşlar arasında eski iletişim üzerinden haberleşme olayı hep sağlanabildiği için oralarda hep kalabilir.
0
ananiyimioguz
(13.06.22)
Cok yogun emoji kullaniyorum, is mesajlari da dahil.
0
hot potato
(13.06.22)
Kullanıyorum ve çok seviyorum.
0
naksidil
(13.06.22)
Random da noktalama işareti de emoji de kullanıyorum.
0
Amaranta ursula
(13.06.22)
Kisi ile iletisimime o sirada muhabbetin havasina bagli olarak atiyorum.

Klasik :) :D ;) :'( tarzi seyleri kullaniyorum, daha farkli seyleri sadece yakin arkadaslarimla kullaniyorum mesela sticker ve gifler.
0
cleric
(14.06.22)
(5)

Dün aynı arabada olan kişinin covid çıkması

condom kurşunu
Herkes maskeliydi. Covid kişi benim öaprazımda oturuyordu, camlar açıktı. Bana teste gerek var mı ki? Şu an bişeyim yok.
Herkes maskeliydi. Covid kişi benim öaprazımda oturuyordu, camlar açıktı. Bana teste gerek var mı ki? Şu an bişeyim yok.
0
condom kurşunu
(13.06.22)
2-3 gün içinde belli oluyor. Düşük ihtimal de olsa bulaşmış olabilir tabii. Devlet hastaneleri test yapmıyor sanırım, özelde test olabilirsiniz yarın falan.
0
orient blue
(13.06.22)
ihtimal çok düşük bence. Sadece covid çıkan kişi maskeli olsa camlar açık olmasa bile bişey olmayabilirdi, o maskesiz olsa camlar açık olsa da bulaşmayabilirdi. Sizde her tür önlem var.
0
nhk ni youkosu
(13.06.22)
emin olmak isterseniz novacheck hızlı testlerden alın. kendiniz yaparsınız testi. internette de satılıyor.
0
inheritance
(13.06.22)
Test tedavi değil sonuçta, şu anda covid önlemleri de yok. Bir sürü covid hastası kişi dışarda.

Haliyle test de yaptırıp covid de çıksanız ağır semptom göstermeden tedaviye başlanmayacak. Test yaptırmadan ağır semptom gösterseniz neticede hastaneye gitmeniz gerekecek ve test yapacaklar.

Kısaca test yaptırsanız da yaptırmasanız da aynı noktaya varıyorsunuz. Testin bir işlevi kalmadı artık karantina uygulamarı gevşedikten sonra.
0
akhenaten
(13.06.22)
kovit olmuş olmanız yüksek ihtimal. kendinizde de hissedebilirsiniz ama bugün yarın değil belki 3-4 gün içerisinde. sırt ağrısıyla başlıyor.
0
naksidil
(13.06.22)
(5)

Öğle yemeği yerine sağlıklı öneriler

top_secret
Bu aralar zayıflamak için öğle yemeklerini atlamaya veya geçiştirmeye başladım.Sabah yumurta domates peynir zeytin çay Akşam Ana yemek (pilav, ekmek vs yok)Fakat öğlen bazen canım istiyor, o öğün için lifli barlar vs ne yiyebilirim?
Bu aralar zayıflamak için öğle yemeklerini atlamaya veya geçiştirmeye başladım.
Sabah yumurta domates peynir zeytin çay
Akşam Ana yemek (pilav, ekmek vs yok)

Fakat öğlen bazen canım istiyor, o öğün için lifli barlar vs ne yiyebilirim?
0
top_secret
(13.06.22)
Hocam yanlış anlama ofansif bir cevap değil bu ama diyette şu karbonhidrat düşmanlığına son verin ne olur, bakın sonra yoksunluk yaşıyorsunuz diyetinizi sürdüremiyorsunuz, yapmayın böyle, bunlar size kilo aldırmaz kilo aldıran şey bunları ihtiyacınızdan fazla tüketmektir, konuyu bu şekilde değerlendirin. İkinci olarak tavsiyem kalori sayın hocam. Toplam ihtiyacınızı bulun sonra bunları protein/yağ/karb. olarak makrolara ayırın sonra buna göre yiyin yemeklerinizi, böyle yaparsanız neyi ne kadar yediğinizi de ölçebilir hiçbir şeyden mahrum kalmaz diyetinizi daha uzun süre sürdürebilirsiniz. Önemli olan bu yiyeceklerden kaçmak değil sürdürülebilir bir program oluşturup ona göre beslenmenizi ayarlamaktır.

Ekleme: Hatta bu konu şöyle izah edeyim: Bir diyette toplam aldığın kaloriyi hesaplarken bunun için çok basit ve evrensel bir formül vardır; kilo*2 gr protein kilo*0,9 gram yağ alınır kalan açık da karbonhidratla tamamlanır, bunun nedeni diyetler "yıkıcı" etkiye sahiptir, yani sen kaloriyi düşürünce vücut yağları yıkarken sadece yağ yıkmakla kalmaz lüzum görürse, ki bu lüzum görürse ibaresinin anlamı çok geniştir, proteinleri de yıkar çünkü bazı aminoasitler çok kolay bir şekilde glikoza çevrilir, sisteme yeteri kadar karb. gitmezse acil durumlarda bu proteinleri yıkarsın bu da kas kaybına neden olur. Bunun önüne de 2 şekilde geçilir proteini yüksek alır olası protein yıkımlarını tolere edersin ikinci olarak da karbonhidratı "yeter" miktarda alırsın sistemin protein yıkmasını en düşük düzeyde tutarsın, ha yine yıkılır ama daha az yıkılır. Karb. o nedenle önemli. Ha ama senin spesifik bir programın vardır makroları ona göre dağıtırsın orada da karbonhidratı çok düşük alman gerekir onu anlarım ama orada da o programı bilinçli oluşturursun ona göre bi düzenin olur o zaman problem olmaz fakat "dur karbonhidratı az alayım çünkü kilo yapıyor" düşüncesiyle azaltırsan faydadan çok zarar görürsün.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.06.22)
lifli barda şeker oluyor. diyette en önemli şey şekerin tadını unutmak. böylece canınız çekmemeye başlıyor.
öğlen aç kalmak diyette doğru bir uygulama değil bu arada. çerez yenebilir. yağlı, doyurucu ve besleyici. karbonhidratı da tamamen kesmek hiç sağlıklı değil. dümdüz zayıflamaktansa sağlıklı bir şekilde zayıflamanın yolunu arayın.
0
neira
(13.06.22)
sabah yedigin oglen ye abi, faydasini goreceksin. onlari yaninda ise gotur ya da evdeysen oglen 12-1 gibi ye.
0
bay b
(13.06.22)
ben öğlenleri smoothie yapıp içiyorum. çilek yoğurt süt bal buz karıştırıyorum. hem tok tutuyor hemde hafif oluyor.

bazende ıspanak maydonoz yeşil elma ve limondan smoothie yapıyorum. Tavsiye ederim.
0
al basmadan donu var
(13.06.22)
Yukardakilere ek olarak öğlenden ziyade akşamdan kısmanız en doğrusu. Gece yatmadan 4 saat önce son yemeğinizi yemiş olursanız hem uyku sağlığınız açısından faydası olur hem de hareketsiz vakitte besin almamış olursunuz. Kilo verme çabasının ötesinde de önerilen beslenme şekli bu.

Sabah kahvaltısı, öğlen yemeği ve akşam da yatmadan dört saat kadar önce hafif bir atıştırma hem gün içinde enerjinizi korumanızı hem de uyku zamanı vücudunuzu dinlendirmenizi sağlar.
0
akhenaten
(13.06.22)
(2)

Çiçek tavsiyelerinize ihtiyacım var

bir peynir kutusu kibrit
Flört aşamasından sevgiliye dönüşmek üzere olduğum hanımefendiye bir çiçek göndermek istiyorum ama ne göndereceğimi bir türlü seçemedim. Hatırladığım kadarıyla papatyaları sevdiğini söylemişti. Çiçek sepetinden göndereceğim. Tavsiye verir misiniz?
Flört aşamasından sevgiliye dönüşmek üzere olduğum hanımefendiye bir çiçek göndermek istiyorum ama ne göndereceğimi bir türlü seçemedim. Hatırladığım kadarıyla papatyaları sevdiğini söylemişti. Çiçek sepetinden göndereceğim. Tavsiye verir misiniz?
0
bir peynir kutusu kibrit
(13.06.22)
Papatya demeye gelmiştim, seviyormuş da zaten. Gönderin gitsin.

Gül flört aşaması için artık çok demode ve ağır geliyor bana. Genç birinin üstünde babaanne parfümü koktuğu zaman da aynı şeyi hissediyorum. Ayrıca güle yüklenen anlam da çok büyük, bu açıdan da ağır olabilir.

İçerisinde 2'den fazla çiçek olan bir demet de göndermeyin bence, onlar da şirketlerden falan gelen tebriklere benziyor. Doğumgünlerinde falan kullanılabilir belki.

Bence flört döneminde jest için en güzeli papatya. Hem ferah, baharı çağrıştırıyor hem şirin, hem de abartısız.
0
akhenaten
(13.06.22)
Ciceksepeti artik cok ozel hissettiren bi yer degil, oyle oldu memnuniyetsizlik de diyebilirsiniz tabii ama ciceksepetinden gelince bi goz devriliyo gozlemimce

Onun yerine kosedeki cicekciden gidip buket yaptırabilirsiniz
www.sosyopix.com soyle bi uygulama var buradan mevsim cicekleri icin fikir de alabilirsiniz

Nergis zamani bitti mi? Bitmediyse cok guzeldir. Aslinda tam gul zamani beyaz pembe falan. Kasimpati da olur
0
will
(13.06.22)
(4)

bu ingilizce cümlede hata var mı?

bugisme
there is no doubt the people who made comment for this masterpiece are soft hearted human beings and that's why It is an honour to be here where the emotions, tears, senses and thoughts are shared mutually, sentimentally, salute!
there is no doubt the people who made comment for this masterpiece are soft hearted human beings and that's why It is an honour to be here where the emotions, tears, senses and thoughts are shared mutually, sentimentally, salute!
0
bugisme
(12.06.22)
Yok gibi ama ben olsam

there's no doubt that the people... derdim.
0
himmet dayi
(12.06.22)
Var aslinda. Grammar hatasi kucuk ama 'style' hatasi var daha cok.
Gercekten ogrenme arzusuyla sordugunuzu varsayarak aciklayayim, 'off sacma sacma seyler' diye dusunurseniz de caniniz sagolsun.

Kucuk grammar hatasi: Ingilizcede sayilabilir nesneler article almadan kullanilmaz. Yani, 'i have car' demezsiniz mesela. 'I have brother' demezsiniz. a/an/the articlelarindan birini almasi veya bir sayi vs ile cogullastirilmasi gerekir. I have two brothers gibi. I have a brother. I have several cars. gibi.
Haliyle, who made comment, yanlis bir kullanim. Who made a comment veya who made comments olmasi gerekir. Kaldi ki comment ayni zamanda bir fiil oldugu icin, who commented on... demek varken made a comment diye kullanmak gereksiz bir uzatma olabilir.

Ayni gereksiz uzatma hali, tautology diye de bilinir, diger cumlede daha belirgin. Emotions, tears, senses hepsi ayni seye gonderme yapiyor sanirim, kaldi ki ayni sey degil. Emotion sense ettiginiz seyler sonucu olan bir tepki. Zaten sense baskasiyla paylasilabilecek bir sey degil, sizin bir seyi algilama sekliniz. Ama bu baglamdaki bir cumlede asagi yukari ayni sey gibi geliyor kulaga. Bir de bunlari sentimentally paylastiklarini soyleyerek benzer bir kelimeyi dorduncu kez kullanmis oluyorsunuz. Yani turkcede veya herhangi bir baska dilde, 'duygularimizi, hislerimizi, gozyaslarimizi ve dusuncelerimizi duygusalca paylastik' diyen biri size de sacma gelirdi herhalde.

Ayrica cumleyi sadelestirince 'people are human beings' demis oluyorsunuz yine bir stil hatasi ama oraya girmiyorum.
0
sopiro
(13.06.22)
Eğer birden fazla insanın yaptığı tek bir yorum yerine birden fazla insanın tek tek yaptığı yorumlardan bahsediyorsanız "people who made comments" olmalı.

O kısımda sanırım türkçe düşünüp "Bu başyapıta yorum yapan insanlar" demişsiniz. Halbuki "Bu başyapıta yorumlar yapan insanlar" olmalı.
0
akhenaten
(13.06.22)
herkese teşekkürler @sopiro hocam vakit ayırıp kapsamlı ele almışsınız teşekkürler, people yerine "the ones" yazsam o stil hatası telafi olmaz mı?
şöyle yazsam saçmalamış mı olurum yine :)

there is no doubt that the ones who commented on this masterpiece are soft hearted human beings and that's why It is an honour to be here where the intense emotions consisting of tears coming from a mourning soul for some or pure serenity for many others are shared truly"
0
🌸bugisme
(13.06.22)
(8)

hangi siteleri geziyorsunuz?

hlt1985
haber okumak için, eğlenmek için, hobileriniz için, boş boş zaman öldürmek için hangi siteleri geziyorsunuz?linkedin, facebook, instagram, sahibinden, bazen reddit, hurriyet vs benim takıldıklarım ve hem sıkıldım hem de kısılmış gibi geliyor bana. Önerilerinize açığım
haber okumak için, eğlenmek için, hobileriniz için, boş boş zaman öldürmek için hangi siteleri geziyorsunuz?

linkedin, facebook, instagram, sahibinden, bazen reddit, hurriyet vs benim takıldıklarım ve hem sıkıldım hem de kısılmış gibi geliyor bana. Önerilerinize açığım
0
hlt1985
(12.06.22)
Ekşi, ekşi duyuru, youtube. Bana da yenilik lazım acayip sıkıldım, insanlar bilgisayarda boş yaparken nerede takılıyor çok merak ediyorum.
0
gallienus
(12.06.22)
Haberi seçtiğim kaynaklardan topluca bundle app'den okuyorum. Arada investing'de dolanıyorum.

Zaman öldürmek için Amazonu dolaşıyorum genelde, çok bilinmedik ürünlere bakıyorum. Geçenlerde oda içerisinde havada uçuşan tozları temizleyen aletlere denk geldim mesela. Toz alerjisi olan için iyi bir şey. Ayrıca reddit ve ekşi de bu zaman öldürme sınıfında.

Eğlenmek için steam, netflix, epic games ayrıca disney'i bekliyorum.

Hobilerim için ilgi alanıma göre seçilmiş hesaplardan oluşan twitter, instagram ve tumblr hesaplarım var. Oralardan olan biteni takip ediyorum. Bu uygulamaları vakit öldürmek için kullanmıyorum, sadece hobi ve ilgi alanı takibi için. Çünkü rutin gündelik konularda içimi şişiren şeyler görüyorum hep.

Evde vakit öldürüyorsam Youtube. Ev yapımı şeffaf motor videosundan, bakterilerin çiftleşmesine kadar geniş yelpazede :D zaman geçirme aracı benim için. En sevdiğim bu.
0
akhenaten
(12.06.22)
Reddit ve gs sözlükte çok vakit harcıyordum ama yeni yaptığım şey fransizca sinavina hazırlık olarak wikipedia randomu Fransızca açıp hem bir şeyler ogrenmek hem Fransızca çalışmış olmak.

Onun dışında youtube. Önceden Twitch çok zaman kaybederdim ama baya oldu izlemeyeli.
0
logisticsmanager
(12.06.22)
Reddit +1
0
put it in your appropriate place
(12.06.22)
www.stumbleupon.com

seçtiğin ilgi alanlarına göre her tıkta başarılı ve ilgi çekici sitelere yönlendiriyor. bir ara üyeydim ama çok uzun süredir girmemiştim, uygulaması falan da çıkmış. zamanında baya ilginç siteler çıkarmıştı karşıma.

edit: baktım da şimdi davetiye kodu istiyor, onsuz üye olunamıyor. benim eski üyeliğe de erişmek mümkün değil. bir haller olmuş siteye. ama reddit falan forumlarda davetiye kodu bulunursa güzel.
0
oldtimer
(12.06.22)
ekşi sözlük/ekşi duyuru/twitter/facebook/instagram..

bunlar haricinde quora bakıyorum. konu konuyu açıyor. ilginç şeyler öğretiyor.
sonra ingilizce geliştirmek için the economist, new scientist, psychology today, new scientist, washington post vb. siteleri geziyor, ilgimi çeken makaleleri okuyorum.
0
tabudeviren
(12.06.22)
Twitter'da iyi bir 'takip edilen' listesi oluşturduğunuz taktirde, başka hiçbir siteye ihtiyacınız kalmıyor.
0
Mirket
(12.06.22)
reddit ekşi reddit tiktok hackernews theverge arstechnica
0
roket adam
(12.06.22)
(2)

ingilizce bir kalip

arkadakiadam
merhaba. diyelim ki bir arkadas grubu icinde bir kisinin disari cikmak icin parasi yok. bu durumda turkcede "sen gel biz seni cekeriz" denir mesela, en azindan boyle kullanildigini duydum daha once :) peki ingilizcede ne denebilir acaba bu durumda gundelik dilde? tesekkurler simdiden.
merhaba. diyelim ki bir arkadas grubu icinde bir kisinin disari cikmak icin parasi yok. bu durumda turkcede "sen gel biz seni cekeriz" denir mesela, en azindan boyle kullanildigini duydum daha once :) peki ingilizcede ne denebilir acaba bu durumda gundelik dilde? tesekkurler simdiden.
0
arkadakiadam
(10.06.22)
Teklifi yaptıktan sonra reddederse "it's on me" denir.

Tabi tek başına bunu deyip durmazsınız, önünü arkasına ısrarınızı, tepkinizi belirten bir şeyler eklersiniz

I'll treat you da kullanılıyor.

Bunu başka bir şekilde şöyle de kullanabilirsiniz; "let's have a cup of coffee, my treat :)"
0
akhenaten
(10.06.22)
akhenaten + 1

grup olarak arkadaşın hesabını ödeyecekseniz de "it's on us" da denebilir.
0
kaptankedi
(10.06.22)
(11)

lokumcu önerisi (istanbul)

monicapp
istanbul'da (tercihen anadolu yakası) en güzel lokum nerede satılıyor? bir de seyahate götüreceğim kutuda 2 günde tadı bozulur mu?
istanbul'da (tercihen anadolu yakası) en güzel lokum nerede satılıyor? bir de seyahate götüreceğim kutuda 2 günde tadı bozulur mu?
0
monicapp
(08.06.22)
Tercihen anadolu yakası demişsiniz ama avrupaya geçebilirseniz en bilinen ve köklü lokumcu ali muhiddin hacı bekir. Yeri eminönünden mısır çarşısını yeni caminin sağından geçip sirkeci garına doğru yürürken sağınızda kalıyor.

Gerçi böyle bir arayış içerisindeyseniz hacı bekiri muhakkak duymuşsunuzdur ama ne olur ne olmaz, söyleyeyim dedim.
0
akhenaten
(08.06.22)
Hacıbekir iyidir hocam.

Kendimize de alıyoruz, hediyelik de götürdük alan memnun veren memnun :)
0
chicha_v2
(08.06.22)
Kadıköyde şekerci cafer erol vardı, bi bakabilirsiniz oraya
0
rumeli beylerbeyi
(08.06.22)
Ben lokum atolyesini begeniyorum. Hilltown avmde subeleri var. Ozellikle manda kaymakli guzel oluyor. Digerlerini de tadarak alabilirsiniz.
0
mesutcang
(08.06.22)
Sadece hacıbekir
0
rewlack
(08.06.22)
Ben Şaşkınbakkal'da Cemilzade'den alıyorum. Gayet başarılı.
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.22)
Kaymakli lokum almazsaniz ve vakum yaptirirsaniz baya uzun sure dayanir.
0
kuehles blondes
(08.06.22)
şerifali'de lokart diye bir lokumcu var. linkteki gibi sarma lokum yapıyorlar, muhteşem bir tat. tavsiye ederim.

www.lokart.com.tr
0
teritori
(08.06.22)
afyonun gaymağı gonyanın manyağı demişler.

afyonlu hacı mustafa han bu işin ustası. diğerlerini de yedim ama patates.
0
alperz
(08.06.22)
Kadikoyde de Haci Bekir var bu arada ve en iyilerinden biri.

Cafer Erol da iyilerdendir ama karsilastirmak gerekirse Haci bekir az farkla gecer.
0
cleric
(08.06.22)
ali muhittin haci bekir fistikli cifte kavrulmus+1
ayrica kadikoy carsida dukkanlari var.
0
65 derece
(08.06.22)
(10)

Bel çantasını beğeniyor musunuz?

anarsika
Eskiden çok demode gelirdi, etrafta çok kullanan görüyorum. Yeterli geliyor mu kapasitesi?
Eskiden çok demode gelirdi, etrafta çok kullanan görüyorum. Yeterli geliyor mu kapasitesi?
0
anarsika
(08.06.22)
burhan altintop'a donusmek istiyorsan neden olmasin, en goze batanini alacaksin o zaman, bu tarz risklere "all in" girmek lazim.
0
cooperr
(08.06.22)
İki sene önce bel çantası kullanan birini görse parmağıyla gösterip gülecek gençler (şöyle: tenor.com bunun Yeşilçam'da Ayşecik ya da öyle birine gülen kötü kalpli zenginler görselini bulan olursa bana da gönderseniz ya) moda oldu diye bel çantasıyla gezmeye başladı. Yadırgıyorum. Moda işte.
¯\_(ツ)_/¯

Bana asla yetmez, zaten bel çantasını tekrar kabullenemeyecek kadar yaşlıyım. Ama alışverişe, yürüyüşe, koşuya vs giderken telefon, kart, anahtar koymaya yeter.
0
kobuzchu kiz
(08.06.22)
1 cocuga heveslendigi icin gratis'tekinden almistim icine su sisesini falan koyuyor gayet genis.

ben daha once tarz olsun diye deri bi sey almistim 1 kartlik 1 telefon zorla tıkıştırıyordum daha da kullanmam. ancak genisleri -belki spor modellerde daha yaygindir- is gorur.

not: gratisteki kalitesiz bir sey ben kapasite ici orneklendirdim
0
ala09
(08.06.22)
Aklıma gelen ilk şey bir zamanlar tüpcü ve pazarcı dayıların taktıgı bel çantaları aklıma geliyor. Parayı oraya koyarlardı. Başka bir şey lazım mı applaaa diyişleri bile kulağıma geldi. Bel çantalarının bu coğrafyada özdeştikleri tablo bu
0
limonlu eksi
(08.06.22)
Ben birkac ay once aldim. Onu ekstra cepli falan degil, bayagi ince bir canta. Icine kartimi telefonumu vs koyuyorum ve belime degil, gogsumden capraz takiyorum. 100% tavsiye ederim. Moda diye almadim, yasadigim yerde moda degil zaten. Ellerim bos kalsin ve kucuk olsun diye aldim.
0
sopiro
(08.06.22)
Bele değil göğüsten çapraz takıyor gördüklerim +1
0
Cesario
(08.06.22)
Iris Apfel diye sevdiğim bir moda koleksiyoncusu kadın var. Belgeselinde eski bir ayakkabısını gösterirken bunlar şimdi yeniden kullanılmaya başlandı deyip "eğer yeterince beklerseniz birgün her şey yeniden moda olur" demişti.

Demode kavramı insanların kendisinden 1-2 nesil öncesindeki kişilerin giydikleri üzerinden gelişiyor daha çok. Anne babamız ve nine dedelerimizin giydiği şeyler bize demode geliyor, daha eskilerse ilginç. Sonra bu daha eski şeyler tekrar alınıp günümüze birkaç uyarlamayla girip devam ediyor.

Bu iş hep böyle.

Bel çantaları için vakit henüz geldi mi bilmiyorum ama bir aşamada geleceği kesin. Bol kesim modasına uyabilecek bir şey çünkü.
0
akhenaten
(08.06.22)
Bel degil gogus capraz kullaniyorum. Asiri pratik ve ben seviyorum. Guzel de gorunuyor bence
0
mor oje
(08.06.22)
hiç beğenmiyorum ve insanlar sadece moda olduğu için kullanıyorlar gibi geliyor
0
lcha
(08.06.22)
Üniversite yıllarımın üniformasının oduncu gömlek içi boğazlı kazakla beraber ayrılmaz parçasıydı bel çantam, o zamanki adıyla "Freebag"im. 90'ların 2. yarısı. Bu kadar kullanışlı bir aksesuar yoktur. İçinde cüzdanımı, databankımı tutardım. Ceplerim boş kalırdı. Fonksiyon açısından çok işime yaramıştı.

Amaca göre değişir aslında. Çantadan çantaya fark var. Bende 1 adet seyahat için olan küçük var; içine paramı, kartlarımı koyar, belimden içeri sokarım. Bu yüzden onun kapasitesi az oluyor, esasen cüzdan denebilir. Bir de gayet büyük olanlar var, bazıları doğa yürüyüşü için falan da kullanılıyor.
0
d max
(08.06.22)
(18)

İşyerindeki Toksik İnsanlara Karşı Nasıl Davranılır?

onkiloversemtamamım
Merhaba. Konu insan ilişkileri üzerine olduğu için konuyu gönül işleri olarak açtım ama mevzu karşı cinsle değil, kişisel bir olayla alakalı.Bugün işyerinde başıma gelen olayı çok kafama taktım ve canım sıkıldı. Sizlerle paylaşıp fikrinizi almak istiyorum. Bugün ofisteki ikinci günümdü. Şirkettekile
Merhaba. Konu insan ilişkileri üzerine olduğu için konuyu gönül işleri olarak açtım ama mevzu karşı cinsle değil, kişisel bir olayla alakalı.

Bugün işyerinde başıma gelen olayı çok kafama taktım ve canım sıkıldı. Sizlerle paylaşıp fikrinizi almak istiyorum. Bugün ofisteki ikinci günümdü. Şirkettekilerden ortalama 10 yaş kadar küçük stajyer bir erkek öğrenciyim. Stajyer olduğum için angarya iş verdiler, dolapları düzenle dediler. O gün sabahtan gelmemiş olan elemanın kenarındaki masayı toplarken kağıdımı kalemimi de onun masasına bırakmıştım. (ofis oda oda değil, herkes açık düzen çalışıyor). Masa sahibi öğleden sonra gelip de masasında benim kağıt kalemimi görünce "Bunlar senin mi, bak bi daha olmasın" dedi. Ben de haklısınız, kusura bakmayın dedim ve gülümsedim. Daha sonra masasına bir şey koymamaya dikkat ettim lakin masanın kenarında dolaplarda düzenlediğim bir torba kalmış. Bu sefer masa sahibi, "bak eşyalarını koyma dedim sana, bu iki oldu üçüncüde ayağını kaydırırım senin" dedi. Ben de tekrar gülümseyerek kusura bakmayın benim hatam dedim.

Masa sahibi beni uyarmakta haklı, kabul. Ama bana olan tavrı haddinden fazla agresif ve saygısızcaydı. Ben de daha genç ve staja yeni başlamış olmanın özgüvensizliğiyle gülümsedim ve bana olan tavrını alttan aldım. Yani masasında bi eşya unuttuk diye niye bana "senin ayağını kaydırırım" diyebiliyor? Adama cevap veremedim, durumu kendime de yediremedim. Stresi içimde kaldı.

Siz böyle bir durumda nasıl tepki verirdiniz?
0
onkiloversemtamamım
(07.06.22)
Ne stajyerisiniz ki size dolap düzenletiyorlar?
Başka birileri var mıydı etrafta?
Ayrıca eşya senin değilmiş neden demedin benim değil diye?
0
sevilen progressive türkücü
(07.06.22)
Bir şirketin kalitesi stajyere verdiği değerden belli olur. Sizinki iyi bir şirket değilmiş. Şirketler maalesef iletişim bilmeyen insanlarla dolu. Hiç kafanıza takmayın. Buna tepki ciddi bir yüz ifadesiyle olabilir. Bir şey demeye gerek yok. Ayağını kaydırma ifadesi iş hayatında kullanılıyor. Gülerek deniliyorsa "bizimle iyi geçin" anlamı çıkıyor.
0
dissendium
(07.06.22)
@sevilen, pazarlama departmanındayım ama masa ve laptop henüz ayarlanamadığı için angarya iş verdiler ikinci günden. Etrafta başkaları da vardı. Eşya benim değil, ortak dolabın eşyasıydı. onu düzenlerken orda kalmış. Eşya benim değil ama ben koymuştum. Kibarca dikkatli olmamı söylese ben zaten dikkatli olurum. Benim gücüme giden şey kibarlık yapıp gülümsemem ve kibarlık yapıldığı zaman karşıdaki insanın daha da ezmeye çalışması oldu.

@dissendium, hayır gülerek demedi gayet agresifti.
0
🌸onkiloversemtamamım
(07.06.22)
karsidaki tam bir kazma fakat sen de kendini ezdirmissin malesef. daha once hicbir yerde calismadin mi? garsonluk vs?

kusura bakmayin + gulumseme ve bunu iki defa yapmak.. cok buyuk sikinti

el cevab: ucuncu kez masasina bir sey koy, yine ters yapacak. sen de hayirdir birader derdin ne senin diyeceksin. saka degil cidden bunu yapmalisin yoksa o kazma seni ezmeye devam edecek
0
nibba
(07.06.22)
@nibba biliyorum, kendimi ezdirdiğimin de farkındayım. Daha önce hiç çalışmadım. Mizaç olarak da kibar ve güleryüzlü birisiyim. Böyle olunca da işyeri için ezilmeye çok müsait olunuyor, onun da farkındayım.

Bir yandan da ilk günden tartışma yaratmak istemedim. Birdahakine alttan almam diye düşünüyorum.
0
🌸onkiloversemtamamım
(07.06.22)
Staj defteri yazacaksanız şirketi tanımaya çalışın. Diğer çalışanlara sorular sorun, varsa normal birileri onlarla iyi olmaya çalışın. Yanlarında oturun ne yaptıklarını öğrenmeye çalışın.
Nasıl bir yer bilmiyorum ama stajlardan sorumlu kişi varsa bu şekilde daha verimli olacağınızı söyleyebilirsiniz.
Olayın şokuyla bir şey diyememiş olabilirsiniz. Staj süreniz fazla değilse bu kişiyle yüz göz olmamaya bakın. Stajınız uzun süreli değilse tabi.
0
sevilen progressive türkücü
(07.06.22)
bu muydu yani? ben de cok buyuk mesele var sandim. Stajyersin alt tarafi ne olabilir ki? Isi gucu yok stajyere sardi diye dalgaya bile alinir is yerinde o kisi. Bir stajyere soylenen ayagini kaydiririm lafi da ciddi soylenebilecek bir laf gibi durmuyor bu arada. Deadpan humour dedikleri espri anlayisli biri olmasin o.
0
speedy
(07.06.22)
@speedy espri degil, dominasyon kurmaya calisan bir insandi.

Ayrica espri de olsa beni rahatsiz edecek bir espriye katlanmak zorunda degilim ki. Ki benim sorunum, şu an bana üstünlük kuran bir insanı anlatıp onun üzerinden görüşlerinizi almak istiyorum sadece. Çünkü biliyorum ki iş hayatımda daha bir çok buna benzer olayla karşılaşıcam ve tekrar başıma geldiğinde içine sinmiş bir karakter olmak istemiyorum.
0
🌸onkiloversemtamamım
(07.06.22)
beyaz yakalı değilim o dinamikleri çok bilmiyorum ama şunu derdim;

"rahatsız olduysan daha düzgün bir üslupla söyleyebilirdin (o noktadan sonra siz falan demem) bunun nazik, medeni hali "masada kalemini bırakmışsın, bir daha dikkat edersen sevinirim"

daha da üstüme gelirse hiç alttan almazdım. belki işten çıkarılırdım tabii onu da göze alırdım.

bunları hayat tecrübesi olarak gör. biliyorum rahatsız edici. haksızlığa uğramı hissediyorsun ama böyle böyle öğreniyorsun. geri bildirim yapma durumu varsa üst yöneticiye falan bahsedebilirsin. "yaptığım şey hata olabilir (ki büyük bir şey değil) bu şekilde bir iş yerinde birini tehdit etmesi, kabadayı gibi konuşması rahatsız etti. işyeri olduğu için huzur bozulmasın diye alttan aldım, nazik bir şekilde karşıladım ama üslubu gerçekten rahatsız ediciydi" vs. diyebilirsin. böylelikle hem şikayet etmiş olursun hem de kendi nazik tavrınla puan toplayıp lehine çevirirsin belki. aslında olanı direkt söylemiş olacaksın.
0
black mamba
(07.06.22)
@onkiloversemtamamım daha once hic calismadigini duyurudan anladim zaten. :))) ulkemizde part time is kulturu yok dogru duzgun. eger daha once calismis olsaydin o kazmaya agzinin payini verirdin eminim. senin karakterinde bir sikinti yok. evet, kibar ve guleryuzlu insanlar cogunlukla ezilir fakat bu isyerinde olmamali. sen bu olayi comezligine ver. gercek hayati yeni ogreniyorsun gibi dusun. ama lutfen ucuncu sefer fiziksel siddet kullanmadan ustesinden gel o kazmanin. yani benim gibi hayirdir birader degil de, derdin ne senin kacinci kez bunu yapiyorsun tarzi konus. sonucta her speech her karaktere uymuyor. :))) merak etme bu olayi unutacagin bir gun gelecek hatirlayinca da gulup gececeksin
0
nibba
(07.06.22)
Sizi uzen adamin okuzlugu degil, sizin silik davranmis olmaniz. Siz gene de dusunun ama bunu hazir henuz sicakken tepkinizi gosterin. Ozsayginizi yitirmemek icin. Ya hemen yarin ne soylemek istiyorsaniz iyice dusunup ama sakin kurgulamadan gidip bam bam bam soyleyin ya da olcuyi tutturamayacginizi dusunuyorsaniz direk amirine/bagli oldugu bi ust pozisyondaki kisiye duydugunuz rahatsizligi iletin. Hatta sikayet olarak degil de sanki ne yapmaniz gerektigine dair fikir soruyormus gibi iletin.

Bu arada bu sefer dogru olani yapamadim ama bu bana ders olsun bir sonraki sefere ayni yanlisa dusmem dusuncesi yanlis. Geregini yapmadan asla dogrusunu yapmayi ogrenemezsin.
0
Kirmizibavul
(07.06.22)
Alttan alirsan cok ezerler. Benim hatam falan deme bi daha. Belli ki manyagin tekine denk gelmişsin. Yav he de geç.
0
instant crush
(07.06.22)
Okurken vucut isim 2-3 derece artti valla..

Ben de mulayim biriyim, ama malesef bazilari sert seviyor. Ise yeni baslaman, ya$in, deneyimin falan onemli degil, sana birisi tekrar tekrar boyle davranirsa ne olacagini dusunmeden hemen tavir koymani tavsiye ederim. Yoksa seni daha cok uzerler. Baktin devamli ters davraniyor, cek kenara sen ne ayaksin birader neyin pesindesin diye bir sor bakalim ne diyecek, %99 geri adim atacaktir ve noktada sen de ciddi bir deneyim kazanacaksin.
0
cooperr
(07.06.22)
silik olmayın elbette ama pasif agresif veya agresifte olmayın kendinizi dolduruşa getirip. iş hayatında diplomasi nedir, nasıl uygulanmalıdır, iş hayatında stres yönetimi, iş hayatında etkili ve şiddetsiz iletişim vb. konuların peşine düşün. enerjinizi bana bunu diyemez ulayn, bir dahaki sefere gününü gösteririm/göstermeliyim yerine bu tarz konuları araştırmaya ve uygulamaya harcayın. daha yolun başındasınız, bu tür kavramları içselleştirebilirseniz normal sosyal hayatınıza da çok ciddi olumlu katkıları olur.
0
Phoebe
(08.06.22)
Şöyle bir şey var, insanlar mobbinge suyu yavaş yavaş ısıtarak başlıyor. Sizin alttan aldığınız her davranış daha sonra buna karşı çıkma ihtiyacı hissederseniz vermeniz gereken tepkiyi artırıyor.

Örneğin sizin örneğinizde ikinci durumda özür dilerim dikkat ederim derken aynı anda gülümsemeyip "bu ne kaba bir tavır" anlamı verecek şekilde kaşınızı çatmış olsanız belki de ilermeyecek bir durum daha sonra artık kaş çatmayla değil "benimle böyle konuşamazsınız" evresine ilerleyebiliyor.

Yılanın başını küçükken, aynı dozda kuvvetle ezmek gerek.

Hoşlanmadığınız bir durumda kesinlikle hiçbir sorun yokmuş gibi yapmayın, dozunda tepkinizi gösterin. Karşınızdaki kişi bunun farkında olmasa bile davranışlarına bir sınır çekmeye başlayacaktır.

Bonus olarak

İş hayatında en rahat kişi rahatça ve ciddi şekilde "ben şaka sevmem, şakadan da anlamam" diyebilen kişi oluyor sanırım.
0
akhenaten
(08.06.22)
Bu tür bir şey hiç yaşamadım ama gözümde şu canlandı ben olsam napardim diye düşününce: önce çok anormal bir şeyle karsilastigimi belli edecek bir yüz ifadesi takinir, kaşlarımı hayretle kaldırırdim. Sonra da kocaman bir kahkaha atardım, o eşyayı da oradan alırdım ki kafası karışsın :)

Niye böyle bir tarif yaptım, yani söylenebilecek başka şeyler de olabilir ama bu tür bir konuşmayı yapmayı kendine hak gören tiplerle sözlü iletişim kurmaya çabalamak beyhude oluyor. Ancak alaycıliktan ve görmezden gelerek had hudud bildirebiliyorsun diye düşünüyorum ben.

Neden canınızın sıktığını tahmin edebiliyorum, ama olur da böyle şeyler insan gafil avlanır dalgın olur. Ama sizi bence biraz kilitleyen kendinizi tanimlayisinizla olayı ortusturmeniz.

Daha açık ve anlaşılır olsun diye abartılı bir örnek vereyim, eğer o kişiye o anda "masani yedik mi la (küfürler küfürler)" deyip boğazına sarılmış olsanız bile bu sizi kibar olmayan/kaba biri yapmaz. O anki duruma aşırı tepki veren biri yapar sadece.

Demek istediğim, kibarlikla/kaba olmakla karsinizdakine haddini aştığını belirtmek/hatırlatmak birbirinden apayrı şeyler.
0
encokbenisevinnolur
(08.06.22)
Aslında senin kaybedeceğin hiçbir şey yok. Şikayet et, arıza çıkar. Neyden korkuyorsun anlamadım
0
nvidia
(08.06.22)
Valla 10+ senedir beyaz yakalıyım bi dünya saçma tiple çalıştım ama bu örnekteki kadar "pis insan" görmedim. Eğer bir kez daha yaparsa, duymazdan gel asla ne olumlu ne olumsuz cevap verip kendisine pay çıkarmasını bekleme. Burada laf söyle vs diyenler karşındaki adamın bu lafı yiyince susup oturacağını mı düşünüyor? ayrıca "stajyerin attitude problemi nedeniyle gönderilmesi gerek" diye üstüne ispiyonlamasına da malzeme olur.

O nedenle tekrar ederse git önce müdürü yoksa İK'ya söyle mevzuyu. İlgilensinler. Böyle ego bombaları egolarının ezilmesinden anlar ve onu stajyer halinle yapamazsın.
0
lcha
(08.06.22)
(7)

ne renk elbise?

melodi
takıya göre elbise seçmek gibi bir çılgınlık yapıyorum :) ve lacivert pırlanta ile takabileceğim abiye elbise sizce ne renk olmalı
takıya göre elbise seçmek gibi bir çılgınlık yapıyorum :) ve lacivert pırlanta ile takabileceğim abiye elbise sizce ne renk olmalı
0
melodi
(06.06.22)
Ten rengi açık kahve gibi bir şey olur mu acaba?pastel bir ton.
0
kisa
(06.06.22)
Takı merkezli olacaksa takıdan biraz daha bahsetseydiniz keşke.

Örneğin yüzük mü, kolye mi neyin üzerinde pırlanta? Üzerine yerleştiği metal altın mı gümüş mü? Metal öne çıkan işlemeli bir model mi yoksa düz ve ince mi? Taş ne ölçüde öne çıkıyor? Metal içerisinde kalan ufak bir renk mi yoksa taşın kendisi çok mu ön planda?

Sade gümüş üzerine lacivert ve öne çıkan pırlanta yüzük diye düşününce benim kafamda en iyi transparan şal benzeri eklentilerle destekli beyaz hakim gümüş detaylı olan elbise tonlarıyla eşleşiyor.

Ama mesela altın üzerine olsa çimen yeşili vurguları iyi gidebilirdi.

Vs. Vs.
0
akhenaten
(06.06.22)
@akhenaten haklısınız fazla havada kalmış. birebir olmasa da takı seti buna çok benziyor.

www.bilezikci.com
0
🌸melodi
(06.06.22)
Ben siyah ya da gri diyorum.
0
hipopotamus
(06.06.22)
Krem ya da beyaz. Beyaz ten mavi göz gibi düşündüm. :)
0
naksidil
(06.06.22)
beyaz düşünmüyorum düğün olması sebebiyle. krem veya pudra bi elbise alacağım teşekkürler
0
🌸melodi
(06.06.22)
krem ve pudra da dugune uygun dusmez bence.
Pembe, tarcin, gri falan olabilir.
0
sopiro
(10.06.22)
(12)

Görseldeki kaza senaryosunda kim (%kaç) kusurlu?

ccna
Cuma günü Eskişehir’de (otogar yakınlarında) bir trafik kazasına karıştım. Kazanın gerçekleştiği noktanın harita görseli üstünde kazanın nasıl meydana geldiğini çizdim. Koyu renkli olan oklar kazaya karışan araçların geliş yönünü gösteriyor. Daha silik olan çizgiler, kaza olmasaydı, araçların gidiyo
Cuma günü Eskişehir’de (otogar yakınlarında) bir trafik kazasına karıştım. Kazanın gerçekleştiği noktanın harita görseli üstünde kazanın nasıl meydana geldiğini çizdim.
Koyu renkli olan oklar kazaya karışan araçların geliş yönünü gösteriyor. Daha silik olan çizgiler, kaza olmasaydı, araçların gidiyor olacağı istikameti gösteriyor. Sarı renkli çarpı ise, çarpışmanın yaşandığı nokta…

Kazada yaralanma olmadı ama araçlardan birisi hafif/orta hasarlı, diğerinde ise (hava yastığı açılmasa da) ağır maddi hasar var. Henüz polis raporu çıkmadığı için, kimin kusurlu olduğu resmî olarak kesinleşmiş değil. Sizce kusur kırmızı araçta mı yoksa mavi araçta mı? Yüzde olarak da tahmininiz varsa çok sevinirim.

Not: Araçları temsilen, okları kırmızı ve mavi olarak çizdim ama cevabınızı etkilememek için benim kullandığım aracın hangisi olduğunu yazmadım. Merak eden olursa mesajla sorabilirsiniz.
0
ccna
(05.06.22)
Mavi araç tali yoldan çıktığı için ana yoldan gelen araca yol vermesi gerekir gibi görünüyor.
0
en bi orijinal
(05.06.22)
Geçiş üstünlüğü kırmızıda, yüzdesi hakkında hiçbir fikrim yok ama mavi kusurlu bence de.
0
kobuzchu kiz
(05.06.22)
sadece yönlerle kesin kanıya varılabilir mi emin değilim.

kırmızı araç mavi araç kavşağa girdiğinde neredeydi?
mavi araç kavşağa girmeden bekledi mi?
çarpışma mavi aracın hangi bölgesine zuhur etti?
yolda, fotoğrafta görünmeyen herhangi bir trafik işareti, levhası var mı?

bir kaç soru daha vardır aklıma gelmeyen kesin. ama kırmızı araç standart bir sürüş ve kurallara uygun şekilde geldiyse mavi %100 hatalıdır. neredeyse tamamen aynı bir kazayı mavi araç olarak ben de yaptım 3-5 yıl önce.
0
NightBringer
(05.06.22)
Kırmızı araç için herhangi bir 'Dur', 'Yol Ver' işareti görünmüyor. Kırmızının geldiği yol ana yol mu tali yol mu o da belli değil. Ana yol işareti Türkiye'de şöyle: trafikisaretleri.gen.tr

Bu olmasa bile, hatta bu kavşak kontrolsüz kavşak olsa bile kırmızı aracın yol vermesi gereken tek yer kendi sağıdır. Mavi araç soldan geldiği için ona yol vermesi gerekmiyor. Haliyle mavi hatalı. Yüzdesini bilemiyorum ama bence %100 mavi.
0
himmet dayi
(05.06.22)
Kırmızı kendi yolunda gidiyor. Dönerken mavinin kontrol etmesi lazım. Bence mavi hatalı.
0
dissendium
(05.06.22)
Mavi kirmiziya orta yandan mi one yakin yandan mi yoksa arkaya yakin yandan mi vurdu?
0
floydian
(05.06.22)
Mavi araç potansiyel birkaç kuralı ihlal ediyor

1- Kontrolsüz kavşaklarda sağdaki araçlara ilk geçiş hakkı verilir.

2- Tali yoldan gelen araçlar, anayoldaki araçlara ilk geçiş hakkını verir (anayol gibi görünüyor kaza olan yer)

3- Sola dönecek araç sağdan ve karşıdan gelen araçlara yol verir.

Burada kırmızının suçlanabileceği tek konu, eğer böyle bir durum varsa kavşağa hızlı girmek olur.
0
akhenaten
(05.06.22)
@floydian Kırmızı kurtarmak için fren yaparak kendi gidiş (yönüne göre) sağa kırdığı için, mavi aracın ön yanına vurdu. Kırmızı araç sağa kırmasaydı, mavi aracın (yolcu tarafı) tam ortasından çarpardı muhtemelen. O yüzden mavi araçta hasar daha az ama kırmızı aracın önü komple gitti.
0
🌸ccna
(05.06.22)
çok büyük ihtimal mavi %100 hatalı çıkar o zaman. yolda mobese falan varsa onları da izliyorlar diye biliyorum.

bence kırmızı araç sensin ve kaskon yok. aracının hasarını karşılayabilmek için endişelisin. eğer öyleyse bence müsterih ol. karşı tarafın sigortası öder hasarı.
0
NightBringer
(05.06.22)
@karayel

mavi araç sağdan gelmiyor yalnız. soldan geliyor.

benim bahsettiğim kontrolsüz kavşaklarda genelde dur işareti olur. dur işareti de yoksa kavşağa geldiğinde sağındaki araç yolun ortasında ya da başında diye fark etmez. eğer ona yol vermezsen ve gelip sana çarparsa suçlu sen oluyorsun. ama bu duyuruda konu o değil. dediğim gibi mavi araç soldan geliyor.
0
himmet dayi
(05.06.22)
%100 mavi araç kusurlu gibi duruyor.
hangisi sensin merak ettim.
0
sta
(06.06.22)
www.sbm.org.tr
sayfa 15’teki duruma benziyor
0
oz suser
(07.06.22)
(4)

çalışmayacaksınız fakat alım gücünüz sabit kalacak, ne yapmalı

tejeve
merhabalar, buyrun sohbete!bir gün bile çalışmak zorunda olmasanız fakat şu an kazandığınız gelir banka hesabınıza her ayın birinde ölene dek alım gücü sabit kalacak şekilde yatacak olsa 24 saatinizi, 7 gününüzü, bir ayınızı, bir yılınızı ve hayatınızı nasıl değerlendirirdiniz?neler yapardınız?hadi
merhabalar, buyrun sohbete!

bir gün bile çalışmak zorunda olmasanız fakat şu an kazandığınız gelir banka hesabınıza her ayın birinde ölene dek alım gücü sabit kalacak şekilde yatacak olsa 24 saatinizi, 7 gününüzü, bir ayınızı, bir yılınızı ve hayatınızı nasıl değerlendirirdiniz?

neler yapardınız?

hadi kira vermekte olanlar kira da vermesin, o para da cebe kalsın, eviniz sizin
0
tejeve
(05.06.22)
Oyun yaparım herhalde. Sonrasını sıkılınca düşünürüm.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.22)
Alım gücünün sabit kalması ve dolar cinsinden sabit ödeme almak farklı şeyler olsa da ana fikir alım gücünün sabit kalması diye düşünerek;

İlk akla gelenin aksine dünyadan elimi eteğimi çekerdim gibi geliyor. Bir şeyler öğrenmek benim hobim, game of thrones perspektifinden bakarsak boynumdaki zincire bir bir yeni halkalar eklemeye başlarım heralde (ama spor da yaparım, got'daki maester'ların formu malum, pek iç açıcı değil)

Para kazanma kaygım olmasa insanlarla falan hiç işim olmazdı. Çocukluğumdaki gibi bakardım sanırım dünyaya.
0
akhenaten
(05.06.22)
kimsesizlere, evsizlere yardım ederdim. eğitim olsun, direkt bakım olsun. anadolu kırsalında okulların hali felaket. onlara da yardım ederdim. tek başıma değil de dernek, vakıf kurardım.
0
gabe h coud
(05.06.22)
şu anda o durumdayım ve hiçbir şey yapmıyorum :/
0
sta
(06.06.22)
(3)

î nasıl okunuyor?

mungojerry
normal i'den farklı olarak nasıl bir ses çıkarmamız gerekiyor?
normal i'den farklı olarak nasıl bir ses çıkarmamız gerekiyor?
0
mungojerry
(05.06.22)
uzatarak. çift i sesi gibi.
0
himmet dayi
(05.06.22)
Nispet i'si olarak geçiyor bu. Aynı a harfinde olduğu gibi eğer iki sözcük arasında karışıklığa sebep olacak bir durum varsa kullanılıyor. Kendisi harfi uzun okutmuyor, ama zaten uzun okunan harfleri kısa okunanlardan ayırmak için kullanılıyor.

Askeri, askerî hususta bilgilendirin.

Burada ilk asker sözcüğü ismin belirtme halinde, ikincisi ise "askerlikle ilgili" anlamı verecek şekilde nispet eki almış. Yazılışları aynı olduğu için karışıklığı önlemek adına nispet eki olan i düzeltme işaretiyle yazılır.
0
akhenaten
(05.06.22)
Orada gizli ve minik bir y varmış gibi düşünün. Minik derken mesela ferdî'yi ferdiyy olarak okutacak kadar da değil de belli belirsiz üzerine basmadan bir telaffuz
0
encokbenisevinnolur
(06.06.22)
(2)

kyk erteleme

fff02561
kyk kredisi almıştım temmuzda geri ödeme başlıyor. ben şimdi bir işte çalışıyorum yine de yüksek falan yapsam tezsiz vs. gene erteleyeilir miyim eğitim durumundan dolayı?
kyk kredisi almıştım temmuzda geri ödeme başlıyor. ben şimdi bir işte çalışıyorum yine de yüksek falan yapsam tezsiz vs. gene erteleyeilir miyim eğitim durumundan dolayı?
0
fff02561
(05.06.22)
Benim zamanımda eğitim sebebiyle erteleme yapmak için arada kesinti olmaması gerekiyordu. Yani lisansı bitirip ara vermeden yükseğe ya da bütünleşik doktoraya falan başlamanız gerekliydi.

Eğer değişmediyse ve ara verdiyseniz erteletemezsiniz.

Eğer ara vermediyseniz de sigortalı çalışan olduğunuz için erteletemezsiniz.

Kısaca erteletemezsiniz.
0
akhenaten
(05.06.22)
sonradan bir değişiklik olmadıysa akhenaten+1

zaten erteletebiliyor olsanız bile erteletmeyin. erteleme başvurusu yaptığınız zaman otomatik 1 yıllık daha faiz toplam borcunuza kalıcı olarak ekleniyor. oysa borcunuzu ödemeyip gecikmeye düşerseniz en fazla 2 senede bir çıkan afta gecikme faizi siliniyor, en başta ödeyeceğiniz borcu ödüyorsunuz. o sırada tl'nin değer kaybıyla ödediğiniz miktarın döviz, alım gücü vb karşısında düşmesi de cabası.
0
hadsafhada
(05.06.22)
(10)

Çivi çiviyi söküyor mu, yoksa daha beter mi hissettiriyor?

magni
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?Yoksa öncelikle içinizde o
Ayrıldığınız birine dair duygularınız tamamen yok olmamışken başka birileriyle tanışmak, flört etmek, yakınlaşıp beraber olmak size iyi geliyor mu? Bunları yaptıktan sonra saçma bir şekilde içinizdeki kalan duygulara ihanet etmişsiniz gibi bir şeyler hissettiğiniz oldu mu?

Yoksa öncelikle içinizde o kişiye duygu kırıntıları bile kalmayana dek beklemeyi, tam anlamıyla yenilenmeyi mi tercih ediyorsunuz?
0
magni
(02.06.22)
Bana iyi gelmiyor, zaten yeni biriyle flört etmeye zaman ayırmaya enerjim olmuyor yani ayrılığı atlatma süremi kısaltmıyor

Kişisine göre değişir belki başkaları da böyle enerji topluyor süreyi kısaltıyorlardır kişisel durumlar bunlar
0
freebird5406_2
(02.06.22)
İyi geliyor, ama zorla değil. İlk başta bir süre hiçbir şey içimden gelmiyor zaten, o süreyi kendi halimde geçiriyorum. Sonra sinirli bir dönem geliyor, o zaman gayet iyi geliyor ve atlatma sürecimi kesinlikle hızlandırıyor.
0
akhenaten
(02.06.22)
Ayrılıktan ayrılığa, kişiden kişiye değişir. Duygulara ihanet ettiğim gibi bir düşünceye hiç düşmedim ama çivi çiviyi söker yöntemi bende işe yaramamıştı.

Çünkü karşındakini bir insan bir flört gibi değil de, çivi olarak görüyorsun. Bunun da farkındasın. Karşındaki insan konuşuyor, sana bir şeyler anlatıyor. Hatta belki kendini beğendirmeye çalışıyor. Sen o anda eski sevgilini düşünüyorsun. Keşke şimdi karşımda konuşan o olsaydı diyorsun. Ben niye buradayım, şu birkaç saat bitse de ağlama nöbetlerime dönsem diyorsun.

O yüzden zamana bırakmak en güzeli. Karşına çıkan insanların zamanına da yazık etmemiş olursun.
0
chihirovekohaku
(02.06.22)
daha kötü olur mevzu çözülmediyse
eski sorunlar yeni kişiye yansıtılır
0
bir soru sorcam
(02.06.22)
Gelmez mi?

Tek sıkıntı kırıntılar. Onları aşmak kolay tabi karşınızdaki hassassa yıllar demek.
0
baldan kaymak
(03.06.22)
bence bu biraz mizaç ve karakter meselesi. karaktersizlik anlamında demiyorum. her insanın baş etme yöntemi farklı. ben mesela "çivi çiviyi söker" diye ayrılıktan bir ay sonra başkasıyla yakınlaşsam kendimi çok daha kötü ve aptal hissediyorum, biriyle yakınlaşmak eski sevgilimle flört dönemimi hatırlattığı için hem moralim bozuluyor hem de karşımdaki kişiye büyük saygısızlık yaptığımı düşünüyorum. hayatıma biri girmemişse ben üç sene sonra bile eski sevgilimi özlerim çünkü en son o vardı. acısı tabii ki azalıyor hatta tamamen geçiyor ama konu ilişki, sevmek, sevilmek vs. olunca en taze anılar canlanıyor doğal olarak.

ben severken dehlendiğim bir ilişki sonrasında genelde ilk bir sene kimseye dönüp bakmam bile. sağlıklı bir şey yaşama ihtimalim düşük çünkü, aklımda başkası var hala. sonrasında karşıma birisi çıkarsa neden olmasın?

kısacası benim için çivi çiviyi sökmüyor, daha fazla dert ve üzüntü yaratıyor. kendi adıma yıkıcı bir ayrılığı mental anlamda işlemeyi, acısını çekmeyi, bir süre yalnız kalmayı daha doğru ve verimli buluyorum. başka birisi için bu daha zararlı olabilir, ona bir şey diyemem ama ben biriyle ayrıldıktan üç ay sonra başkasına karşı bir şeyler hissetmişsem saçmaladığımı varsayarım.
0
der meister
(03.06.22)
İyi geliyor, yalnız kalmak kötü hissettiriyor.
0
jelly bear
(03.06.22)
Çivi çiviyi hemen sökmez. Eskisine olan duygularınız, ayrılma şekliniz vs.. bağlayıcıdır. Böyle bir durumda çivi çiviyi söker diye önünüze gelene atlarsanız sonuç daha beter olur. Ayrıca içinizdeki duygudan çok karşınızdaki kişiye ayıp edersiniz zira kimse kimsenin yara bandı değil
0
olimpia
(03.06.22)
Sana iyi geliyor. Ona şüphe yok gerçekten. Özellikle yaşadığın ilişki sayısı fazla değilse yeni birisi "ondaki bunda da varmış" dedirtebilir :) Ama başkasına olan hislerin tamamen gitmeden yeni biriyle birlikte olunca, o yeni kişiye âşık olamıyorsun. Sevemiyorsun. "Yara bandı" diye boşuna demiyorlar.

Yani sana iyi geliyor ama karşındaki kişiye iyi gelmeyebilir. Üzülebilir.
0
hitokiri kenshin
(04.06.22)
O kirintiyi check edecek enerjiyi baska kisilere vermek daha saglikli bence.

Bi' de öyle hastalikmis gibi bahsetmemek gerek iliskiden. Biriyle flört ediyorsanız zaten artik yeni biriyle sosyallesme ihtiyaci icerisindesiniz ve cift olmaktan cikmissiniz demek.
0
buf-e kür
(04.06.22)
(7)

Antropoloji, dil ve evrimle alakali kitap onerisi

nefertarii
Tam olarak nasil anlatsam bilemedim; tufek mikrop celik gibi kitaplar ariyorum. Dunyanin farkli yerlerinde hic bir arada yasamamis insanlarin kulturel ortakligini filan da cok merak ediyorum.Ornegin, mezopotamya’daki cok tanrili inancta tanrilarin ve tanricalarin yunan mitolojisinde ve roma mitoloji
Tam olarak nasil anlatsam bilemedim; tufek mikrop celik gibi kitaplar ariyorum. Dunyanin farkli yerlerinde hic bir arada yasamamis insanlarin kulturel ortakligini filan da cok merak ediyorum.

Ornegin, mezopotamya’daki cok tanrili inancta tanrilarin ve tanricalarin yunan mitolojisinde ve roma mitolojisinde karsiliklari var; bu nasil gelisti vs gibi bilgiler veren kitaplar. Bu kultur antropolojisi mi oluyor tam bilmiyorum ama?

Bir de dillerin evrimi ile alakali kitaplar ariyorum.
0
nefertarii
(01.06.22)
(bkz: mircea eliade)
0
tadellesever
(01.06.22)
- Derek Bickerton_Adem'in Dili
- Marcel Mauss - Sosyoloji ve Antropoloji
- Jacob Bronowski - İnsanın Yükselişi
- Leonard Mlodinow_Akıllı Homo Sapiens
- Michael Tomasello_İnsan İletişiminin Kökenleri
0
buzbebek
(01.06.22)
Alaeddin Şenel - İnsanlık Tarihi
0
OttoVonLilienthal
(01.06.22)
www.oglak.com
Kaybolan Sesler'i önereyim ben de.
0
kobuzchu kiz
(01.06.22)
Victor Turner- Ritüeller Yapı ve Anti-Yapı
0
Amaranta ursula
(01.06.22)
Evet, doğrudan kültürel antropoloji ya da antropoloji ya da sosyal antropoloji başlıklı ders kitabı olma amacıyla yazılmış farklı farklı kitapları alıp okuyabilirsiniz. Bahsettiğiniz konu hakkında en tatmin edici olan bunlar okur. Sonradan onların kaynakçalarından ilginize göre kitap seçip ilerlersiniz.

Kottak antropolojiye bir bakın.
0
akhenaten
(02.06.22)
@playing star again linkte sorun var sanirim
0
🌸nefertarii
(02.06.22)
(5)

ehliyet kursu

black mamba
aşağıdaki duyuruyu görünce aklıma geldi. kursların zorunlu olması saçma değil mi? birçok insan kursta öğrenmiyor bir de para ödeniyor. sağlam bir sınav yaparsın (ki şu an o da yok belki) isteyen kursa gider. üniversiteye hazırlık, dil kursu gibi olmalı bence.
aşağıdaki duyuruyu görünce aklıma geldi. kursların zorunlu olması saçma değil mi? birçok insan kursta öğrenmiyor bir de para ödeniyor. sağlam bir sınav yaparsın (ki şu an o da yok belki) isteyen kursa gider. üniversiteye hazırlık, dil kursu gibi olmalı bence.
0
black mamba
(31.05.22)
Yo ben gayet kursta öğrendim kursa gidene kadar bir kere bile sürücü koltuğuna oturmamıştım, bak tek seferde çürüttüm teorini demek ki gerekli bir şey.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.22)
hayır zorunlu olmasından bahsediyorum. isteyen gider isteyemen gitmez. bugün araç kullanmayı bilen biri bile gidip 3000 lira ödemek zorunda. neden ödesin?
0
🌸black mamba
(31.05.22)
Abi sana katılmıyorum o zaman ben Youtube'dan mimarlık yapmayı öğreneyim sonra bana bi sınav yapsınlar becerime göre mimar olayım, dediğin böyle bir şey ama isteyen yine üniversiteye gitsin. Bu bir eğitim sürecidir keyfe bırakılmaz.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.05.22)
Lobileri cok guclu, cogu eski meb personeli. Taban fiyat uygulamasi bile koydular.
Kurs sana indirim yapamiyor cunku belli bir fiyat altina dusurmuyorlar bunu da kaymakam ya da vali belirliyor.

Herkes 1 kere ehliyet aldigi icin kimse ustune dusmuyor tonla parayi niye veriyoruz belli degil. Mesela tam aldigin gun 60 tl polis vakfina bagis yapmak zorundasin.
Yapmazsan alamiyorsun.
0
divit
(31.05.22)
Ben pandemi döneminde kurs falan yapılmadığı halde olmayan şeye ödeme yaptım. En azından şimdi parasını verdiğiniz şeye gidebiliyorsunuz, bir de böyle bakın.
0
akhenaten
(31.05.22)
(4)

Bana Kol Saati Seçelim

depresif çocuk
Aslında iki farklı modeli beğendim, pahalı olan modelin farklı varyasyonlarını harfle ayırdım. İlk modele bayıldım ancak bütçemi zorlayacak, sizce fiyat farkını karşılayacak kadar önde mi diğerinden? Veya sizin favoriniz ikinci model mi?Ucuz olanı almak beni sarsmaz ancak pahalı olan için sizden ric
Aslında iki farklı modeli beğendim, pahalı olan modelin farklı varyasyonlarını harfle ayırdım. İlk modele bayıldım ancak bütçemi zorlayacak, sizce fiyat farkını karşılayacak kadar önde mi diğerinden? Veya sizin favoriniz ikinci model mi?

Ucuz olanı almak beni sarsmaz ancak pahalı olan için sizden ricam gerçekten

1a) www.quadran.com.tr

1b) www.quadran.com.tr

1c) www.quadran.com.tr

1d) www.quadran.com.tr

1e) www.quadran.com.tr

2) www.quadran.com.tr
0
depresif çocuk
(29.05.22)
valla hocam yalan olmasin ben hicbirini begenmedim
isvicre saati alacaksan omega'dan sasmayacaksin
15 20 daha ekleyip moonwatch bak bence
0
nibba
(29.05.22)
1 1a
2 1e

sonra 2
0
all girls dream
(29.05.22)
modelleri ben de pek beğenmedim aslında ama verilenler arasında en iyisi 1e sonra 1d diyorum.
0
nasil olacak bazi seyler
(29.05.22)
1a - Çok old school duruyor, tarzınıza uyuyorsa alabilirsiniz, yoksa almayın bence.

1b- Nedense gazeteden kesilip yapılmış gibi bir tasarımı var

1c- Renk uyumunu beğenmedim çok kargacık burgacık duruyor

1d- Bence aralarında en iyisi bu. Birçok kıyafeti güzel tamamlar.

1e- Siyah, sıkıcı. Herkesin kolaya kaçtığı renk. O kadar para veriyorsanız bence öne çıkan bir şey alın.

2- Çok spontane duruyor, kırda bisiklet sürmelik gibi. Bence güzel, ama ağırlıklı olarak işte kullanacaksanız bence tercih etmeyin.
0
akhenaten
(29.05.22)
(4)

keriz gibi az maaş istedim, kabul ettiler: part 2

abelardo
6 ay kadar önce 2021 kasım ayında bir firma ile anlaşmıştım, link aşağıdahttps://www.eksiduyuru.com/duyuru/1504608/keriz-gibi-az-maas-istedim-kabul-ettiler2022 ocak başında işbaşı yaptım. ben keriz gibi 10500 liraya anlaştım, kasım aralık ocak aylarında euro çılgınca arttı. ocak ayı sonunda bana o g
6 ay kadar önce 2021 kasım ayında bir firma ile anlaşmıştım, link aşağıda
www.eksiduyuru.com

2022 ocak başında işbaşı yaptım. ben keriz gibi 10500 liraya anlaştım, kasım aralık ocak aylarında euro çılgınca arttı. ocak ayı sonunda bana o günkü kurdan çevirerek 700 euro yatırdılar.

bir çok kişi işten ayrıldı o dönemde, piyasada maaşlar kaos olmustu. genel müdür beni çağırdı, nasıl gidiyor memnun musun, alıştın mı diye sordu. ben de memnunum ama maaşım az dedim. tamam halledelim dedi. ve ondan sonraki aylarda maaşım 900 euro oldu.

şimdi ben yine zam isticem. çünkü piyasa benim işi yapanlar 1000-1500 euro arasında kazanıyor. haziran ayı sonunda 6 ayım bitince konusmak istiyorum. ama bunu nasıl yapacağım ki zaten maaşını artırdık daha ne istiyorsun demesinler.

kredi çekip ev almak istiyorum, maaşım yetmiyor falan mı desem

not: bizim departmanda en sevilen kişi benim, hala adam eksiği var departmanda, ve dediğim gibi maaşımın diğerlerine göre az oldugunu tahmin ediyorum.
0
abelardo
(29.05.22)
Piyasa değerinde ücret teklif eden bir iş bulmanız en kolayı olur. Böylece şirketinizden memnunsanız zam isteğinizi söyleyip kalabilirsiniz. Değilseniz değiştirirsiniz. Eğer zam isteğinizi kabul ederlerse yeni anlaştığınız şirkete zam aldığınızı söyleyip başka teklifleri olup olmadığını sorabilirsiniz.

Piyasa çok oynak olduğu için bu işler genelde böyle dönüyor şu sıralarda.

Diğer taraftan bu ortamda sene ortası maaş artırımı istemek tuhaf değil. Haberi açıp bakmadım ama bundle'dan bildirim gelmişti geçen, özel sektörde şirketlerin %67'si maaş artırmayı planlıyor diye. Herkesin malumu yani durum. Çekinmeyin.
0
akhenaten
(29.05.22)
itici bi durum bence. 700 euro ile devam ediyor olsan iste derdim ama bi kere soylemissin 900 yapmislar. o da az deseydin. ben olsam ekonomi her kotuye gidisinde gelip zam isteyecek bu herhalde derdim senin icin. 1 sene dolmasini beklerdim. zaten bu parayla geciniyorsundur, sen sadece digerlerinden geri kaldigini dusunuyorsun sanirim. bu seviyede bir maasla onu dusunup yukselmezdim. antipatik olursun. sene dolumunda tam manasiyla pazarligini yapman daha dogru geldi bana
0
Kittie
(29.05.22)
"kredi çekip ev almak istiyorum" demeyin sakın. O kulağıma çok antipatik geliyor.
"Geçinebiliyorum, keyiflerime de para harcayabiliyorum ama yine de zam istiyorum" şeklinde duyuyorum ben bu talebi, bir patron/yönetici benim duyduğumdan da daha çirkin bir şekilde duyabilir bunu.

Diğer arkadaşın da önerdiği gibi ya başka bir teklif bulun ve ikisini çarpıştırın ya da zam zamanına kadar bu konuyu düşünmeyi bırakın.
0
michael_knight
(29.05.22)
Ev almak istemen veya pavyonda yiyecek olman sirketin konusu degil. Maasin sirket ve sektor skalasina gore dusukse ona gore zam istenir.
0
pofudukayi
(29.05.22)
(7)

Vefat eden yakının eşyası

meraklitursucu
Vefat eden yakınınızın size hediye ettiği eşyayı kullanır mıydınız yoksa zarar görmesin diye saklar mıydınız?
Vefat eden yakınınızın size hediye ettiği eşyayı kullanır mıydınız yoksa zarar görmesin diye saklar mıydınız?
0
meraklitursucu
(29.05.22)
eşyanın ne olduğuna bağlı.
kırılabilecek, kullandıkça yıpranacak bir şeyse kullanmayabilirim.
0
blatta hiberna
(29.05.22)
Saklardım, eşyalara anlam yüklüyorum. Evimde ufak çaplı bir müze var. İlk sim kartım bile duruyor, telsim ox kart.
0
akhenaten
(29.05.22)
Bende babaannemin verdiği bi çanta süsü var, ona da kendi annesi vermiş, benim için anlamı ölçülemeyecek kadar büyük, o yüzden kullanmıyorum, bir ara kullandım sonra kaybolur diye korkumdan kaldırdım. Kaybolursa aşşırı üzülürüm çünkü.

Ama bi baş örtüsü var onu bazen saçıma bandana gibi bağladığım oluyor.
0
turuncu tonlarda
(29.05.22)
bana hediye ettigi degil de kendisinin surekli örgü yaptigi icin bize de yuzlerce patik biriktirdigi icin rahmetli babannemin sislerini cok severek sakliyorum. patiklerden de vardir ama ben sislerini hususi tutuyorum elimde.

dedemin ananneme dogum hediyesi olarak aldigi bir saati var. bir de fincan takimi. bunlari sakliyorum cok cok kiymetli.
edit: kullaniyorum da. kirilan fincan oldu ama kalan saglar bizimdir :)
0
ala09
(29.05.22)
eşyadan eşyaya değişmekle beraber eşyanın sende yarattığı duyguyla da değişir.
hediye değil ama ben babamın saatini takıyorum. bir parçası benimleymiş gibi hissediyorum.
0
nasil olacak bazi seyler
(29.05.22)
2 dedemin kol saatleri bende. İkisi de iyi marka ve 40-50 seneleri var. Hatta dedemin babasinin kol saati de bende ama bunları kullanmıyorum. Ha masa saati olsa gozunun yazasina bakmazdim ama kolda tasimaya icim el vermiyor.
0
duster
(29.05.22)
dedemin saatleri bende. ara ara takılıyorum. ayrıca bataniyesi kaldı gün içerisinde bacaklarına örtüğü. Annem atacaktı, dedim atma. Kullanıyorum kışın.
0
put it in your appropriate place
(29.05.22)
(4)

Arkadaşlarınıza karşı tutumlarınız hk.

digits
İş yerinde veya okulda ya da özel hayatınızda. Arkadaş gruplarındaki bireylerin size karşı hatalı olduğunu düşündüğünüz davranışlarına karşı genelde nasıl bir tutum sergiliyorsunuz?Okb'li olduğum için bu duyuruyu açma gereksinimi hissettim. Bunun normali nedir? Ben bu normalden ne kadar uzaktayım on
İş yerinde veya okulda ya da özel hayatınızda. Arkadaş gruplarındaki bireylerin size karşı hatalı olduğunu düşündüğünüz davranışlarına karşı genelde nasıl bir tutum sergiliyorsunuz?

Okb'li olduğum için bu duyuruyu açma gereksinimi hissettim. Bunun normali nedir? Ben bu normalden ne kadar uzaktayım onu görmek istiyorum.

Örneğin beni ilgilendiren bir hususta büyük bir zarar doğurmasa bile yalanını yakaladığım kişilerle olan arkadaşlığımı pasifize ediyorum hemen.

Ya da gündemle ilgili sürekli karamsar konuşan, herhangi bir hobisi olmayan , sürekli herkesin arkasından konuşan insanlara selam dahi veresim gelmiyor. Böyle olmayan bir iki arkadaşım var hayatta. Onlarla bu hayatı eskitiyorum.

Ben de arada sırada yalan söyleyen bir insanım ama arkadaşım dediklerim söz konusu olduğunda sınırlara ve kurallara çok dikkat ediyorum.

Siz arkadaşlarınıza kusurlarıyla katlanabiliyor musunuz? Nasıl katlanıyorsunuz?
0
digits
(27.05.22)
Umursamiyorum. Is arkadaşıymis okul arkadaşıymis hiç ama hiç dinlemiyorum. Size de arkadaşlarınızın dediğini kafaya takacak kadar değer vermemeyi tavsiye ederim naçizane.
0
allah yazdiysa bozsun
(27.05.22)
okb+1 ama terapi goruyorum. benim de sinirlarim cok kolay kesiliyordu ama kavga gibi degil kafada bitiriyirdum. is arkadaslarima olabildigine saygi gostererek paylasimlardan geri durmuyorum. cunku saatlerce ayni ortamdayiz ve onlara olumsuz hisler besledikce kendimi daha cok yipratmis oluyorum bu beni isten, hayattan her seyden sogutabiliyor.

iyi ve kotu insanlar var ve mudahale edemeyecegimiz yerde durmayi bilmemiz gerektigini dusunuyorum. sevebilecegim yonlerini goz onunde bulundurup selami kesmiyirum. ornegin feministim ama karsi goruste bana gore "kotu" biri var. ama bir ikram getirir dagitir yerim reddetmem. cunku onunla beraberim ve kavgayla kuslukle bir seyi degistiremem. eger bana zarar verecek duzeyde hissedersem uzaklasirim ama "bana zarar verme çitasi" cok yerlerde olmamali. dogrudan zarar gormedigim surece umursamaz oluyorum. hatta laf sokup sakalasiyoruz vs. bu sekilde :)

okb bugun is arkadasina, yarin baska bir seye donusebilir. benim eskiden temizlikti, sonra baska dusmanlar edindim kendimce. temizlik takintim gecince okb bitti sandim ama degildi.

tedaviye hazir hissettim ve oyle yola ciktim. iyi olmaya cabaliyorum ve kalben daha iyi hissediyorum, daha adapteyin, daha esnek ve "insanlar hata yapar veya yanlis dusunebilir, eger gercekten arkadasimsa tartisabiliriz, zorunlu arkadasliksa is yerindeki, selam, merhaba, nasilsin, tesekkurler"
0
ala09
(27.05.22)
sallamıyorum +1

bir ortamdaysam sohbet ederim. özellikle buluşup görüşmem. ama bunlar zaten tanıdıklarım.

gerçek arkadaşlarıma da takılmam. onlar da bana takılmaz. kırılmayız yani birbirimize. varsayalım kırıldık, kırılsak da uzatmaz arayı soğutmayız.
0
naksidil
(27.05.22)
Yakınlık durumuna göre değişiyor, böyle bir prensibim yok.

Yani atıyorum yakın bir arkadaşım ben bir yere çağırdığımda hastayım falan deyip başka biriyle çıkarsa bir açıklama beklerim ama tanıdıklar ya da uzak arkadaşlıklarda istesem de önemseyemiyorum, bir tepki koymaya kalksam yapay durur, çünkü cidden dert edineyorum bunu. Tek etkisi bu kişilerle daha fazla yakınlaşmamak olur sanırım benim için. O anki durum sabit kalır.
0
akhenaten
(27.05.22)
(3)

Bedelli askerlikte atlet/fanila farkı

neverlose
Beyler selam. Yazın burdurda bedelli olacağım. Bu atlet kolsuz olan bildiğimiz atlet, fanila da tshirt olan. Şimdi yazın olacağı için fanila almadan atlet alsam olur mu? Yoksa fanila zorunlu mudur askerde?
Beyler selam. Yazın burdurda bedelli olacağım. Bu atlet kolsuz olan bildiğimiz atlet, fanila da tshirt olan. Şimdi yazın olacağı için fanila almadan atlet alsam olur mu? Yoksa fanila zorunlu mudur askerde?
0
neverlose
(26.05.22)
yazın tişörtün üzerindeki kıyafeti çıkarmaya izin veriyorlar arada çok sıcak olduğunda, herkes tshirtle takılıyor o zaman. atletle olmaz heralde.
0
king lizard
(26.05.22)
Bizde zorunluydu. Ağustos ayında Aydın'daydık, sıcak falan demediler.
0
plutongezegendegilmi
(26.05.22)
Gömlek yakasının açık düğmesinden altınıza giydiğiniz içliğin görünmesi zorunlu, eğer dar yakalı, rengi uygun bir atlet bulabilirseniz olur, ama normalde atlet yakaları geniş olduğu için gömlek yakasından görünmüyor haliyle komutanın gözü takılırsa laf işitirsiniz, bir sürü acayip tiple aynı kefeye girmek durumunda kalırsınız. Bence tatsız bir durum.
0
akhenaten
(26.05.22)
(6)

Şu çanta kadın çantası mı, erkek çantası mı?

büyük engizisyoncu
https://www.hepsiburada.com/targus-15-tartsb964gl-newport-drawstring-sirt-cantasi-siyah-p-HBV00000RDGQUKadın çantası mı bu, erkek çantası mı yoksa fark etmez mi?Gri renk için soruyorum özellikle.
www.hepsiburada.com

Kadın çantası mı bu, erkek çantası mı yoksa fark etmez mi?
Gri renk için soruyorum özellikle.
0
büyük engizisyoncu
(26.05.22)
satıcı bir müşterinin sorusunu cevaplarken kadın çantası yazmış.
onun dışında bence de kadın çantası gibi duruyor.
0
sivil
(26.05.22)
Kadin ve erkegi birbirinden cok farkli gormeyen bir insan olarak unisex diyebilirim
0
nosmoke
(26.05.22)
Bence gayet unisex duruyor. Tek tartışılabilir detay altın fermuar sanırım, bu da giyim tarzıyla erkek için de gayet uyumlu olabilir. Smart causala yakın bir tarzda kadın için daha uygunken, daha spor tarzda erkekte daha bile iyi durabilir.

Sonuçta kafanızda böyle bir soru işareti oluştuysa muğlak bir yerde duruyor demektir.
0
akhenaten
(26.05.22)
tipik bir kadın çantası modeli.
0
blatta hiberna
(26.05.22)
bariz kadın çantası
0
durbidakka
(26.05.22)
net kadın.
0
teritori
(26.05.22)
(14)

Yetişkinken bisiklet sürmeyi öğrenen var mı?

signore
Yaş 27, bugün itibarıyla bisiklet sürmeyi öğrenmeye başladım. 2 saat falan uğraştım beklentimin üzerine çıktım açıkçası çok korktuğum gibi gitmiyor. Ama yine de çocukken öğrenenler kadar olabilir miyim acaba diye düşünmüyor değilim. Belli bir yaştan sonra öğrenip bisikletin ustası olanlar var mı?
Yaş 27, bugün itibarıyla bisiklet sürmeyi öğrenmeye başladım. 2 saat falan uğraştım beklentimin üzerine çıktım açıkçası çok korktuğum gibi gitmiyor. Ama yine de çocukken öğrenenler kadar olabilir miyim acaba diye düşünmüyor değilim. Belli bir yaştan sonra öğrenip bisikletin ustası olanlar var mı?
0
signore
(26.05.22)
ustası mıdır bilmem ama var tanıdığım. gayet yeterli seviyede kullanıyor.
0
syozkn
(26.05.22)
Kucukluk kadar olmaz ama ogrenirsin.
Bisikletin bir zorlugu yok, surmeyi bilenler ogretmeyi bilmiyor.

Ben 10 yasinda gunumun 12 saati falan bisikletle geciyordu, benim kadar ustasi olman icin o kadar saati doldurman lazim o da yetiskin halinde imkansiz zaten.
0
divit
(26.05.22)
23-24 yasimdayken ogrendim.

Bir iki sene sonra da tura ciktim. Danimarka ve Isvec´i turladim.

Surekli kullaniyorum günlük hayatta da. Ustasi degilim elbette, bence kücük yastan ogrenenler cok daha iyi sürüyor.

Sürekli sürecekseniz, dogru bir training programiniz olsun. Ben ust bacak kaslarimi yeterince guclendirmedigim ve dizlere yuklendigim icin, o büyük turda dizlerimi sakatladim. Sonrasinda da bisiklet kullanmaya ve sehirler arasi yol yapmaya (günlük 35-40 km gibi) devam ettim. Yillarca kronik agrim oldu ve gecen hafta da dizimden ameliyat oldum.
0
buf-e kür
(26.05.22)
Abi şöyle düşün, ben 7-8 yaşlarında öğrendim bisiklet sürmeyi çocukluk günlerimde de sürekli kullandım, bununla birlikte mesela son 20 yılda bir kere bile bisiklete binmedim ama çocukluk günlerimde beyin-motor hafızasına kodlanan bu bilgi ve kazanılan yeteneği sen yetişkinliğinde kazandığında ne kadar pratik yaparsan yap o seviyede kazanamazsın zira benim bilgilerim son 20 yıldır hep orada hiç kaybolmadan duruyor, sonrasında hiç kullanmasam da sana göre neredeyse 30 yıllık bi tecrübe avantajım var, bisiklet sürmenin de kazanılan başka yeteneklere göre böyle bir avantajı var 20 seneden sonra bugün kullansam 20 sene önce kullandığım gibi kullanabilirim nöronlarım kaslarım yine aynı şekilde çalışır aynı refleksleri gösteririm bu acayip süper bir şey. Yani sen de elbette çok iyi bisiklet sürebilirsin ama çocuklukta öğrenilen kadar olamaz. Ben de mesela araba kullanmasını 30 yaşında öğrendim, ömrümün sonuna kadar pratik yapsam 17-18 yaşında öğrenmiş biri kadar usta olamam, öyle düşün; ne kadar erken o kadar iyi :)
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.05.22)
bisikleti sonradan ogrenmek ile cocukken ogrenmek arasinda cok bir fark yok bence.

Cocukken ben bisiklet ogrendigim zamanlari hatirliyorum, oyle bir saniyede ogrenmedim, 4 tekerlekli bisikletim vardi ilk, onun iki tekerini sokup, 2 tekerlekli yapinca dengede durmakta cok zorlaniyordum ilk zamanlar, pedal cevirmeden sadece kendimi ayaklarimi yere koyarak itiyordum o sekilde biraz dengede durmayi ogrendim, sonra yavas yavas pedal cevirerek sadece duz gittim, oyle oyle ayni bir yetiskinin ogrendigi gibi ogrendim yani.

demem o ki, yetiskin-cocuk diye cok ayirmaya gerek yok, bu bir process, bunu cocukkende yapabilirsiniz, yetiskinkende.

Mesela 28 yasima dek hic motorsiklet surmemistim, baya buyuk motorlu racing motorsikleti tek basima hic kimsenin yardimi olmadan, vitesli bir de, 28 yasimda 1 gunde ogrendim, 2. haftamda artik otobanda suruyordum, pratik yaptikca beyin ayni seyi tekrar etme konusunda hizlaniyor, bunun cocuklukla falan pek ilgili oldugunu sanmiyorum, gercekten dogru olsaydi ust mesajdaki arkadasin soyledigi, insanlara araba kullanmayi 7 yasinda ogretmeleri gerekirdi 18 yerine.
0
nosmoke
(26.05.22)
Araba kullanmayı öğrenmekten kastınız ralli yapmak olmadığı gibi, bisiklet kullanmayı öğrenmekten kastınız akrobasi yapmak değilse hangi yaşta öğrendiğinizin bir önemi yok.

Ulaşım, gezi amacıyla bisiklet sürmek çok ustalık becerisi isteyen bir durum değil. Öğrenin, hiçbir eksiklik hissetmrzsiniz.
0
akhenaten
(26.05.22)
öğrenmekten kastınız bisikletin üstünde devrilmeden ilerleyebilmek mi, yoksa cayır cayır kullanabilmek mi?

araba kullanmak, yüzmek, bisiklete binmek. bunlar omurilikten yapılan işlerdir. yaparken düşünmezsiniz, yani düşünmemeniz gerekir, kendiliğinden olur.

araba kullanırsınız, ama kullanırken devir yükselince vites büyütmem lazım, şimdi frene basıp yavaşlayınca vites küçültüp dönerken tekrar gaz vermem lazım falan diye düşüne düşüne yapıyorsanız siz araba kullanmıyorsunuz, sadece sürüyorsunuz. araba kullanmaktan kasıt ralli yapmak değil zaten, düşünmeden, beynini kullanmadan, omurilikten sürmek. omurilikten kullanan kişi fren yerine gaza basmaz mesela. basıyorsa bile 0,5 saniye içinde yanlış yaptığını fark edip toparlar. araba elinin kolunun parçası gibi olmuştur zira. panik anında düşünmeye gerek duymaz. ustalık budur, ralli yapmak değil.

yüzmek keza, şimdi kulacımı atayım, ayağımı aynı anda çırpayım, bu kolumu çekerken öbür kolumu uzatayım diyorsanız o yüzmek değil, su üzerinde hareket edebilmek. suyun üzerinde durmak için hebele hübele elleri kolları oynatıyorsanız, yüzmek değil, suda durmak bile yoruyorsa onun adı yüzmek değil, boğulmadan durabilmek. yüzme bilen kişi suyun üstünde sakince durabilir. durmak için çaba sarf etmez.

bisiklet de aynısı. ben de çocukluğumda öğrenemedim. üniversitedeyken bisiklet ile düşmeden ilerlemeyi öğrendim. hala da üstüne binip düşmeden ilerleyebiliyorum ama bisiklet kullanmayı öğrendiğim söylenemez. çünkü düşüne düşüne gidiyorum. şimdi gidonu kırayım, ama devrilmemek için frene mi basmalıyım, evet fren yapayım ama aynı anda pedalı çevirmeyeyim, freni bırakınca çevireyim vsvs. böyle olmaz. bu bisiklet kullanmak değil, düşmeden ilerlemek sadece. giderken çaba sarf etmemek gerekiyor. siz yürürken sol adımımı atayım, sonra onun üstüne basıp güç alırken sağ adımımı ileri atıp gücü ona vereyim diye düşünüyor musunuz? kendi kendine oluyor.

böyle bisiklet kullanılmaz ki. 1-2 km bisiklet sürünce insanın kolları ağrır mı? yorulursun bacakların ağrır ama benim gidonu kasmaktan kollarım ağrıyor. ne yaptıysam, ne kadar uğraştıysam da omurilikten yapamadım bu işi. ha düşmeden gidiyorum ama eziyet oluyor, keyifle süremiyorum. çocukken kullananlar bu işi omuriliğe bağlayıp düşünmeden kullanıyor.

çok çalışırsanız yetişkinlikte de o mertebeye ulaşabilirsiniz. ya da ayakta durmayı öğrenir öğrenmez omuriliğe bağlayan varsa onun da istisna olduğunu düşünüyorum.
0
kibritsuyu
(26.05.22)
arkadaşım 40 yaşında öğrendi. öğrenicem dedi ve öğrendi bi kaç günde
0
euteamo
(26.05.22)
yarışlara katılıp madalya peşinde koşmayacaksanız çocukken öğrenip bu bilgelik mertebesine ulaşan, biz evrenin sahiplerinden* bir farkınız olmaz :))
0
teritori
(26.05.22)
tolstoy'un bisikleti

Her yaşta öğrenilir +1
0
John Bloor
(26.05.22)
20 yaşında öğrendim. 49 yaşındayım düzenli şekilde istanbul trafiğinde yol bisikleti kullanıyorum.
0
lazpalle
(26.05.22)
Cevapların çocuğuna katılmıyorum. Bisiklete binmek kompleks bir şey değil ki çocukluğundaki gibi öğrenemeyesin. Pedallara basınca hareket ediyor ve dengede duruyor. Tüm mevzu bu. Küçükken cesaret edemez insan belki o yüzden gözünde büyür. Hani ufak bir ipi koparıp kaçmayan yetişkin fil muhabbeti biraz. Küçükken kaçamadığı için kaçamayacağını sanıyor.
0
black mamba
(26.05.22)
25 yaşındayım, 2-3 sene önce öğrendim. Tek başınıza değil de birisi yardımcı olursa daha kolay olur.

Önce birisi bisikleti tutacak, siz de ayaklarınızı havaya kaldıracaksınız sadece. Dengenin ilk aşaması.
Sonra pedallara dokunmadan kendi kendinizi yerden iterek çok kısa mesafe süreceksiniz. Yani ayakları yerden destek alıp ileriye doğru iteceksiniz kendinizi, birkaç metre ilerleyeceksiniz. Bu da dengenin bir sonraki aşaması.
Üçüncü adımda normal şekilde pedallara basarak sürmeye başlayacaksınız. Kısa kısa ilerleyeceksiniz ama zamanla mesafe artacak ve öğrenmiş olacaksınız.

Bu şekilde 22-23 yaşındayken 10-15 dakika içinde öğrendim.
0
rose parks
(26.05.22)
Yetişkinlere bisiklet sürme eğitimi veren sonra da onlarla deneyim sürüşleri yapan gruplar var. Onları bir araştırın, insanların kaç taşında öğrenip sonra neler yaptıklarına inanamayacaksınız.
0
Phoebe
(26.05.22)
(5)

Mantik Sorusu

pinkman1
Çözebilecek olan var mı?
Çözebilecek olan var mı?
0
pinkman1
(21.05.22)
F
0
lovemyself
(21.05.22)
@lobemyself neden?
0
🌸pinkman1
(21.05.22)
Aynı renklerin zeminde olduğu B-F, C-H, D-E çiftlerinde renk komşulukları birbirini tutuyor ama kırmızı rengin zeminde olduğu A-G çiftinde yeşil aynı yerdeyken mavi ve sarının konumları farklı. Dolayısıyla bu iki piramit aynı piramit değil.

G ve A piramitlerini kırmızı solda kalacak şekilde yatırırsak E piramidi renk sırası ortaya çıkmalı G bunu sağlıyor A sağlamıyor.

A yanlış.
0
akhenaten
(21.05.22)
@akhenaten +1
A yanlış
Hepsini kafanızda prizmayı çevirerek bulmaktansa hızlı çözümü de şu şekilde.
Hepsi aynı prizmadan alınan görüntüler olduğuna göre;

1- iki renk aynı konumda iken 3. renk farklı olamaz. Bu A ve D yi ilk şüpheli yapar. Mavi ve sarının görüntülerdeki konumları aynı)
Ama ikinci taramayı yapmadan hangisinin başka bir prizmaya ait bir görüntü olduğunu bilmeyiz.

2- İki farklı görüntüde iki renk farklı konumda iken 3. renk iki görüntüde de aynı olamaz. Bu da A ve G'yi öne çıkartıyor. (ikisinde de 3 renk aynı, yeşil ikisinde de aynı konumda ancak diğer renklerin konumları farklı.)

Sonuç olarak, kesişim noktası olan A kesin olarak farklı bir prizmaya ait bir görüntüdür diyebiliriz.
0
yeninesiltupcu
(21.05.22)
F
Üst ve alt sıradaki renkleri karşılaştırınca; yani A’yı E, B’yi F ile karşılaştirinca, alt satırdaki üçgene yeni bir renk ekleniyor. Bu kurali bozan F.
Bu tarz mantık sorularında bir sürü doğru cevap olabilir ama doğrusu en basit olanıdır genelde..
Doğru cevabı biliyorsanız yazın lütfen…
0
ya volna
(22.05.22)
(6)

Fransizca, ispanyolca, italyanca yada portekizce bilen arkadașlara soru

Slynmaster
Bu dillerin gramer yapisi ve kelimeleri bildigim kadariyla cok yakin. Bazi kelimeler ayni gibi.Siz hangi dili biliyorsunuz ve hangisini ek olarak öğrendiniz kolay bir sekilde.Sizce yakin veya ayni kelime olmasi isinizi kolaylastirdimi yoksa kafanizi daha mi cok karistirmakta?Ben birseyler ayni olunc
Bu dillerin gramer yapisi ve kelimeleri bildigim kadariyla cok yakin. Bazi kelimeler ayni gibi.

Siz hangi dili biliyorsunuz ve hangisini ek olarak öğrendiniz kolay bir sekilde.

Sizce yakin veya ayni kelime olmasi isinizi kolaylastirdimi yoksa kafanizi daha mi cok karistirmakta?

Ben birseyler ayni olunca cok karistiriyorum bu gecici midir sizce bu dil ailesinden mi yardirayim mi karar veremiyorum.
İspanyolca ogrenirken ingilizceye benzedigi icin zorlamisti bilemiyorum yorumunuz nedir
0
Slynmaster
(21.05.22)
Fransızca biliyorum; lisede İtalyanca da görmüştüm ve Fransızca biliyor olmam işimi bayağı kolaylastirmisti hem gramerde hem de kelimelerde. Portekizce yanımda konuşulduğunda aradan çok nadiren kelime seçebiliyorum ama italyanca gibi kolay olmuyor. İspanyolcada portekizceye oranla bir tık daha fazla kelime seçimi yapıyorum; grameri de daha yakın geliyor.
0
fraise
(21.05.22)
Kolay kolay portekizce ogrenemezsin zira kaynak ve pratik yapma imkanin kisitli olacak. Ispanyolca tecrubem yok ama diger ucu arasindan en kolayi diye biliyorum. Ingilizceyle benziyor diye karistirip zorluk yasiyorsan Almanca falan da ogrenemezsin zaten. Bence takilma ona.
0
hot potato
(21.05.22)
Fransizca biliyorum bazi dizilerde italyanca ve ispanyolca muhabbeti yakaladigim oluyor.
Yazili olarak denk gelirse italyanca anlasiliyor biraz.

Portekizcede tamamen ayri dil gibi, fenerbahce oyuncularinin basin toplantisini yillarca izledim bir halt anlamadim.
0
divit
(21.05.22)
Ben de fransızca biliyorum, ama bu ingilizce'de daha çok işime yaradı açıkçası. İspanyolca bilen bir arkadaşım italyanca öğrenme sürecinin İspanyolcasını bozduğundan bahsetmişti, yani gramer olarak öğrenmek kolay olsa da iki dil birbirine karışabiliyor. Ufak nüansları bu onda mıydı, diğerinde miydi diye karıştırabiliyorsunuz. En güzeli bir tanesine odaklanmak bence.

Bu dilleri ana dili olarak konuşanlar kendi aralarında öyle böyle anlaşabiliyor olsa da yabancı dil öğrenirken bu benzerlikler kafa karıştırıcı oluyor bence.
0
akhenaten
(21.05.22)
merhaba,
Direkt degil, dolayli olarak cevap vereyim. Esim Portekizli, Ispanyolcada native. "Ispanyolcayi nasil ogrendin" diye sormustum tanistigimiz yillarda, "Mantikli bir aciklamasi yok, birbirine cok yakin. Televizyon, sagdan soldan duydugumdan, kulturlerin etkilesiminden vs" diye cevap vermisti. Portekizlilerin cok buyuk kisminda da bu benzer sekilde.
Orta ve lisede Fransizca ve Latince dersleri almis. Fransizcayi is icin yazismalar yapacak, Ingilizce konusmayi reddeden bir Fransizla sohbet edecek kadar biliyor. Latince temelli oldugu icin ogrenmesi kolay olmus, boyle soyledi.
Italyanca'yi konusuldugunda anlayabiliyor, iyi kotu yazilanlari da okuyabiliyor. Is ve sosyal cevremizde Italyanlar var, bir sure sonra sablonlari farkedebildigini ve oradan cikarip yapabildigini soylemisti. Latince temelli dil oldugu icin grammer ve kelimelerin Portekizce, Ispanyolca'ya benzedigini soyluyor.

Ben Portekizceyi temel seviyede anliyorum, konusabiliyorum. Duolingo'da kendi capimda ilerleme de kaydettim son zamanlarda. Ispanyolca film, dizi falan izlersek aradaki benzerlikleri yakalayabiliyorum zaman zaman. Digerleri ile benzer baglanti kuramiyorum.
0
whisky
(22.05.22)
Bilmesem bile bazı anektodlar:
1. Yurtdışında öğrenci değişimine gittiğimde İtalyan ve İspanyol öğrenciler kendi aralarında kendi dillerinden konuşuyorlardı.
2. Belçika'da kaldığım bir hostelde oda içinde sigara içme talebinde ısrar eden Fransız elemana laf anlatamadığımda uyanan İspanyol sinirli bir şekide Fransıza İspanyolca olarak konuyu anlattı, Fransız anladı.
3. Otobüsle Romanya'ya giderken Romanya sınırında yolcular indirilip bagaj kontrolüne tabi tutuldu. Otobüsteki İspanyol öğrenci grubu biraz huzursuzlandı, otobüsteki bir Rumen karşılarına geçip Rumence olarak durumu açıklayınca İspanyol öğrenciler duruldu.
0
d max
(26.05.22)
(16)

Anayolda sola dönüş (görselli)

jamiro
Bugün sola dönüş ile ilgili yanlış bildiğim bir şeyi fark ettim. Görsele bakarsanız sola dönüşte ben kırmızı ile işaretlediğim alanda bekleyip trafik güvenli olana kadar bekliyordum. Bu yanlış imiş. Dönerken görseldeki gibi yolda beklemeliymişiz. Arkadaki trafik de bunu beklemek zorunda imiş. Kural
Bugün sola dönüş ile ilgili yanlış bildiğim bir şeyi fark ettim. Görsele bakarsanız sola dönüşte ben kırmızı ile işaretlediğim alanda bekleyip trafik güvenli olana kadar bekliyordum. Bu yanlış imiş. Dönerken görseldeki gibi yolda beklemeliymişiz. Arkadaki trafik de bunu beklemek zorunda imiş.

Kural kuraldır itiraz edecek halim yok ama fikir alışverişi yapalım: Bana şey gibi geliyor, eğer kurala uyarsak ve yolun soluna doğru durursak daha güvensiz bir pozisyonda kalırmışım gibi geliyor hala, sizce?
0
jamiro
(20.05.22)
Orası emniyet şeridi abi oradan ambulans geçer bilmem ne geçer, senin orada beklemen o nedenle mantıksız yolda bekleyeceksin arkadakiler de seni bekleyecek, mantıklı bi kural.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.05.22)
Kirmizi alanda duran bir aracin sola donmesini bekleyip ona gore pozisyon alacak bir sofor tanimiyorum. Sadece seridinizdeki degil karsi seritteki araclar icin de gecerli.
0
joelskellington
(20.05.22)
Abi iyi güzel diyorsunuz da görseli daha çeşitli ortamlarda düşünün, arkada bir sürü araba oluyor. Bırakın durmayı yavaşlayınca bile sorun oluyor sol şeritte. Mahalle arası gibi düşünemeyin ilçeler arası bir yol düşünün mesela, 90-100 seyrinde gidiyorlar araçlar, hatta kimisi 120 yapıştırıyor orda dursam beni biçerler.
0
🌸jamiro
(20.05.22)
Abi onun için de işte ışık mışık bi şey koymaları lazım ya da karşı yola bi cep açmaları lazım öyle bi ortamda, hata o olabilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.05.22)
i.ibb.co

Şu tarz yapılabilir ama bizde kafa kafaya girerler muhtemelen
0
reactionic
(20.05.22)
Sagda beklemek 120 yapilan bir yolda daha da tehlikeli olmaz mi? Solda beklersen sadece karsi serit bosken gecebiliyosun, sagda iki seridi de kollaman lazim. Ayrica sagda beklersen 120yle gelen aracin seni gormesi ihtimali daha dusuk degil mi?
0
joelskellington
(21.05.22)
doğrusu olan o zaten. emniyetin her ay yayınladığı mobese kameralarına yansıyan kaza görüntülerinde sizin yaptığınız gibi en sağdan en sola dönmeye çalışıp kazaya sebep olan bir çok araç görebilirsiniz.
0
jepa
(21.05.22)
Genelde senin dediğin gibi 120 yapılan yollarda sola dönüş için ekstra şerit açılıyor tali yola yaklaşınca. Ha olmayan hiç mi yok var. O yollarda da böyle şerit değil orta refüj oluyor çimenli ışıklı, kendini onun hizasına atıp öyle bekliyorsun şeritlere taşmadan. Hadi diyelim 5 10 arabanın dönesi tuttu refüj açıklığına sığmıyoruz artık, sol şeridi kapattık... Tehlikeli.

Bunun trafik yönetmenliğindeki kuralını bilmiyorum ama 10 sene önce ehliyet aldığımda senin dediğin gibi yaptırıyorlardı u çekerken. Ama acemi olduğumuzdan trafiği kitlemeyelim diye mi yoksa kuralı bu mudur bilmiyorum.
0
olutaklidi
(21.05.22)
Ikisi de iki ucu pislikli degnek. Yolun gerisini rahat gorebileceksen sagdan cikarken sag mantikli ama bazi yerler oluyor ki mesela rampanin tam baslangici diyelim mi, adam 120 ile gelirken seni gordugu an ile sana ulasmasi arasinda 3 saniye var. Iste oyle durumda sol daha mantikli olur. Neddn dersen, sagdan sola donerken hic kacma payi olmayan an oluyor tum seridi kapattigin ama solda beklerken arkadan gelen beklemese bile sagindan gecebilir.

Valla trafik cok zor tr'de ya. Araba kullanma tecrubem yok yillardir bazen geriliyorum dusununce bile.
0
floydian
(21.05.22)
amerika'da senin dedigin gibi yapiyolar sola donusleri, bizde nedense saga cekip bekleniyor. bence senin dedigin mantikli olan ama bizde kimse bilmedigi icin cok dikkatli olmak lazim.
0
bay b
(21.05.22)
Asıl öyle süratli bir yolda o kırmızı alanda durup sola geçmeye çalışırsan biçerler. Daha tehlikeli orası. Özellikle sürat motorları anında bitiyorlar yanında, görmezsin ışık yanılsaması olur vs alır götürürler seni karşıya geçerken.
0
not sure if serious
(21.05.22)
Sizin yaptığınız temel olarak sağa dönerken sağ şeride geçmek, sola dönerken sol şeritten dönmek gereklilikleriyle çelişiyor emniyet şeridini hesaba katmasak bile.

Siz kendinizce arkanızdakine kolaylık tanıyorsunuz, ama ben arkadan gelen kişi olarak sizi emniyet şeridinde duraklayan bir araç olarak görüyorum. Eğer benim geldiğimi fark edemezseniz size yandan çarpmam çok olası. Sol sinyalinizi görsem bile bunu kalkış sinyali olarak düşünüp sağ şeritten ilerleyeceğinizi varsayabilirim. Tek sinyalle çift şerit değiştirmek zaten başka bir ihlal biliyorsunuz.

Temel mantık hep aynı, nereye dönecekseniz arkadan gelen aracın önüne kırmamak için döneceğiniz şeritte beklemelisiniz.

Kuralla ilgili bu, insanlar sizin bakış açınızı bilemez, kuralı uygular. Sizin dediğiniz yöntem bir kural haline getirilirse o da uygulanabilir. Ama şu haliyle siz kendiniz kural koymuşsunuz gibi olmuş.
0
akhenaten
(21.05.22)
emniyet seridi ihlali trafik kurallarina aykiri.

ama turkiye gibi bir yerde iki durum da tehlikeli olabilir. senin yaptigin daha da tehlikeli olabilir, iki seride birden bakmak zorunda kaldigin icin.

normalde donusler icin ayri donme seridi, cep vs. koyarlar. olmayanlari duzeltiyorlar diye biliyordum. ama turkiye gibi bir yerde boyle tehlikeli donusler vardir.

yapabileceklerin:
- boyle bir donusu es gecmek ve daha guvenli donebilecegin yerde donmek
- illa da ordan donmek gerekiyorsa, oraya varmadan yeterli sure once yavas yavas yavaslamaya baslamak ve sinyalini vermek
0
ermanen
(21.05.22)
bu işin kuralı nedir ben de bilmiyorum. ama ben böyle durumlarda yolun durumuna göre davranırım. ama nasıl davranırsam davranayım bu dönüşte önceden sinyal vermek çok önemli. arkadaki araç için müthiş bir farkındalık oluşturur.
0
benibulmanlazim
(21.05.22)
bazı ülkelerde sol şeritin daha solunda dönüş için ayrı bir alan bulunuyor, böyle bir şey lazım bize de.
0
nuisance
(21.05.22)
dogru bilinen yanlışlara güzel bir örnek:

1. bu tip sorunlar genelde ilçeler arasındaki yollarda ortaya çıkıyor. sebebi de malum insanlara ehliyet verilme sekli.

2. kural olarak siz sola dönecekseniz ve sola donüş cebi veya seridi yoksa sizin kendi seridiniz de durmanız ve dönmeniz gerekir (görseldeki gibi). bunun nedeni de kırmızı ile işaretlediğiniz alandan sola dönmeye çalışırken hem kendi şeridinizi hem de bulunduğunuz şeridi kesmeniz gerekmesidir.

3. peki görseldeki gibi yaparsanız sorun nedir? madde 1 bu kuraldan haberi olmayan büyük bir kitle sizi fark etmeyebilir. aslında yapmaları gereken görseldeki sarı araç gibi sizin sağınızdan geçmeleridir. Zaten bu kural, araçların sağdan geçilmesinin yasak olduğunu ifade eden kuralın tek istisnasıdır (karayolları trafik yönetmeliği, madde 103/c).

4. sizin gibi dönüş yapan (kırmızı alanda durup) bir arkadaş bu tip bir yerde yazaya karıştı ve haksız bulundu.
0
helenart
(21.05.22)
(1)

çok kuru cilt ve çok hassas cilt farkı

hsktr
nedir? bir de bunun sadece kuru cilt olanı var.
nedir? bir de bunun sadece kuru cilt olanı var.
0
hsktr
(19.05.22)
Hassas cilt, kendinden kaynaklı bir kuruluk, kızarıklık problemi olmayan ancak dış etkenlerden çok fazla etkilendiği için en ufak bir güneşe maruz kalma durumunda, kuru rüzgarda vs. kızarma, kuruma, kaşıntı, döküntü vs. yaşanmasına sebep olan cilt tipi oluyor.

Kuru cilt ise herhangi bir dış etkenden bağımsız, kendi kuruluğu nedeniyle döküntü, kuruma, kaşıntı gibi problemler yaşıyor.

Farkı bu.

Çok kuru ve çok hassas olduğu zamansa bu karakteristik özelliklerin çok daha yoğun olduğu anlamına geliyor. Haliyle daha çok bakıma gereksinim oluyor.
0
akhenaten
(19.05.22)
(8)

mağaza yöneticisinin müşteri varken çalışanları azarlaması

bay b
bundan aşırı derece rahatsız olan tek ben miyim? yani personelle ilgili bir durum varsa çeker bir kenarda konuşursun herkesin içinde insanlar rencide olmak zorunda mı? bir de çok sık başıma geliyor galiba, markette orda burda. en son bir giyim mağazasında içerde 5-6 tane müşteri varken yönetici orta
bundan aşırı derece rahatsız olan tek ben miyim? yani personelle ilgili bir durum varsa çeker bir kenarda konuşursun herkesin içinde insanlar rencide olmak zorunda mı? bir de çok sık başıma geliyor galiba, markette orda burda. en son bir giyim mağazasında içerde 5-6 tane müşteri varken yönetici ortaya doğru milleti azarlayarak bir şeyler söyledi neyse ses etmedim. kasaya gelince bir konudan ötürü kadın bana da ters ters konuşunca dedim sizin çalışanlar ve müşterilerle iletişim konusunda üslup sorunlarınız var galiba, az önce de herkesin içinde bağıra bağıra elemanlara azar çekiyordunuz falan salak salak suratıma baktı ayak üstü tartıştık falan. sizin de başınıza geliyor mu ne yapıyorsunuz bu durumlarda?
0
bay b
(16.05.22)
Geliyor ama dusuk seviye hizmet ve perakande dukkanlarinda. Is bilmezlik cunku. Denk gelirsem bir sey yapmam gormezden gelirim hizmet sektorunde calistim ben de zor bir alan.
0
floydian
(16.05.22)
Kesinlikle katılıyorum sana, öyle yerlere tekrar gitmemeye çalışıyorum.
0
roket adam
(16.05.22)
kurumsal bir marka ise yöneticisine direk tepkimi koyarım.
mahalle işletmesi ise karışmam al takke ver külah durumu var orada.
0
jamswety
(16.05.22)
evimin yakınında yarı kurumsal bir market var. istanbulun yerel zincir marketlerinden bir tanesi. mağaza müdür olduğunu düşündüğüm kişi bir tane personeli herkesin ortasında azarlıyordu ve sonu gelmiyordu azarın. en sonunda dayanamadım herkesin içinde bunu yapmamasını söyledim. ben diyine bir kaç kişi daha "sürekli bunu yapıyorsunuz. ne zaman gelsek mutlaka birini azarlıyosunuz" dedi. sonra adamı bir daha görmeyince sordum bir personele. çok şikayet aldığı için gönderildiğini söyledi.

yani özetle evet haksızın yanında olmaya çalışıyorum ama çok ince bir çizgi bu. siz uyardıktan sonra o iki kişi yine başbaşa kalıyor, daha da büyük sorun yaşayabilir personel.
0
teritori
(16.05.22)
üstüme vazife olmadığı için karışmam sanırım. ama rezillikten başka bir şey değil.

1- kimseyi azarlayamazsın
2- hadi azarladın, diğer çalışanların yanında azarlayamazsın
3- hadi tüm çalışanları azarlıyorsun, müşterilerin yanında azarlayamazsın, marka değerine zarar veriyorsun.
0
co2s2
(16.05.22)
Şimdiye kadar bu durumla karşılaştığım her yerde o an alışverişi sonlandırıp o yere bir daha hiç gitmedim.
0
limonlu eksi
(16.05.22)
Kurumsal bir yerse kişinin adını öğrenip e-posta ile şikayet ediyorum iletişim kanallarından.

Şikayet edeceğimi de söylüyorum çalışanlardan biri yaptı diye düşünülmesin diye
0
akhenaten
(16.05.22)
Magazalarda hic bana denk gelmedi iyi mi. Sadece bir keresinde konsoloslukta tam benim isim gorulurken icerden sanirim daha kidemli biri gelip benim memuru cok fena azarlamisti, buyuk bir hata olmus onemli kisinin dosyasinda sanirim. Memur zaten cok mahcup, ezilmis, rencide olmustu, ben de onlar tartisirken gormemezlikten gelip telefonuma gomulmustum (boyle de ince ruhluyumdur:) 3 maymunu oynamistim o sirada daha fazla mahcup olmasin memur diye.
0
neverletyougodown
(16.05.22)
(1)

enflasyon garantili tahviller nasıl bir şey olacak?

su492
açıkçası tahvil nedir onu bile bilmiyorum.. enflasyon garantili tahviller nasıl bit şey olacak tahmininizce, kısaca anlatır mısınız?
açıkçası tahvil nedir onu bile bilmiyorum.. enflasyon garantili tahviller nasıl bit şey olacak tahmininizce, kısaca anlatır mısınız?
0
su492
(16.05.22)
Tahvil devletin sizden alacağı uzun vadeli borç için çıkardığı senete deniyor. En az 1 yıl süreli olur.

Kabaca devletin "ben su492'den x yıl sonra ödemek üzere x faizle borç aldım" dediği bir senet.

İşte enflasyon korumalı tahvil de (henüz kimse detayları bilmese de) büyük olasılıkla x faizle alınan borcun, enflasyon oranında, vade sonunda y faizle ödenecek olmasıdır.

Atıyorum siz bugün %14 faizle tahvil alırsınız, ama bir yıl sonra bu faiz getirisi kuş gibi kalacaktır, bu yüzden vade sonu faiz atıyorum o günkü şartlara göre %25 olarak düzenlenebilir.

Ama henüz net değil hiçbir şey.
0
akhenaten
(16.05.22)
(2)

rüya tabiri

rafetli gunler
eşim annesini babasını kaybetti ne yazikki. ikisini de bikaç yıl aralıkla. biz de yaklaşık 1 senedir evliyiz, eşim son dönem hep aynı rüyayı görüyor. annesi ve babası rüyasında kavga ediyor. rüyada bir neden yok, sadece fiziksel şiddete varan bir kavga goruyor. geçmişte annesi babasi arasi da birbir
eşim annesini babasını kaybetti ne yazikki. ikisini de bikaç yıl aralıkla. biz de yaklaşık 1 senedir evliyiz, eşim son dönem hep aynı rüyayı görüyor. annesi ve babası rüyasında kavga ediyor. rüyada bir neden yok, sadece fiziksel şiddete varan bir kavga goruyor. geçmişte annesi babasi arasi da birbirlerine aşık olsalar da kavgalı bir süreç de olmuş onu etkileyen. neyse sonuç olarak bize bu rüyanın psikanalizini ya da tabir mi dersiniz, yorumlayacak olan var mı? teşekkürler
0
rafetli gunler
(14.05.22)
öncelikle, ciddi bir yorumlama için eşinizin yorumlayan tarafından tanınması gerekiyor. benim annemi rüyamda görmemle eşinizin ya da sizinki bir değil. ama şunu söyleyebilirim,

kaybedilen yakını görmek çok normal. bilinç o kişilerle görüşmek istiyor. tartışmalarını görmek de, onları gördüğü zamanı huzursuz kılacak bir şey. kişisel bir yorum olarak, eşinizin ölüm korkusu yaşadığını ve anne-babasını mutlu anlarıyla hatırlamaktan kaçındığını söyleyebilirim. mutlu görse belki onlarla beraber gitmek ister diye bilinçaltımız böyle minnak oyunlar yapıyor. "orda kavga var, kal burda" diyor bir nevi.

acı ie yüzleşsin, "ölüler rahmet istedi demek" gibi vefat edenler kaynaklı değil de, kendi açısından görsün bu olayı. bir de, onların vefatından sonra kendisini tamamen koyuvermemişse, sorumluluklarına-hayatına kısa sürede geri döndüyse, bu yüzden acı çekiyor olabilir. kavga bunun da sembolü.
0
lovemyself
(14.05.22)
Eşinizi tanımak gerek +1

Aynı olaya şahit olan çoğu insan kendi hayata bakış açısına göre çok farklı açılardan olayı değerlendirir.

Atıyorum eşiniz aslında anne babasının çift olmaması gerektiğine inanıyordur ve şimdi dini inancı gereği, öte dünyada kendi müdahalesi de olmaksızın başbaşa kalıyor olmaları eşinizi rahatsız ediyordur içten içe. Yani burada temel nokta duruma eşinizin müdahale edemiyor olma hissi aslında, yoksa öte dünya olgusunun ne derece doğru olduğu başka bir konu.

Bunun daha farklı bir modelinde belki de eşiniz anne babasının öte hayatta bir arada mutlu olduğu senaryoyla acısını hafifletmeye çalışıyor ancak bu hissi bir türlü tam anlamıyla yaşayamıyor olabilir. kendisi neden bu düşünceye inanamadığı cevabını bilinçli haldeyken kendisine vermekten çekiniyor olsa da cevabı zihni ona rüyalarında veriyor olabilir.

Başka bir açıdan, eşiniz belki de anne babasını güzel hatırlaması gerektiğine inandığı halde kötü anıları bastırmakta güçlük çekiyor ve bunlar rüyalarında açığa çıkıyor olabilir. Ölen yakınlarımızı iyi hatırlamak isteriz, bunun birçok toplumsal nedeni var. Ancak bu her zaman mümkün olmaz ve eşiniz anne babasına olan sevgisi karşısında onları bu şekilde hatırlamanın acısını yaşıyor olabilir. Bir çeşit suçluluk duygusu hissediyor olabilir.

Daha farklı bir bakış açısından, eşiniz anne babasının yokluğundan acısını çok yoğun hissettiği için zihni ona "bak böyle şeyler de oldu, onlar varken de her şey harika değildi" vurgusunu yapıyor olabilir.

Birbiriyle çelişen bu senaryoların hepsi mümkün, daha farklı senaryolar da oluşturmak mümkün. Tamamen eşinizin kim olduğuyla ilgili bu, eğer bu durum onu ciddi anlamda kötü etkiliyorsa uzman tavsiyesi almasında her zaman fayda var.
0
akhenaten
(14.05.22)
(2)

Kendini Tanımak Kendini Sevmek Ne Anlama Geliyor?

sakince
Psikoloji olsun kişisel gelişim olsun sürekli keşfette çıkıyor. Doğan cüceloğlunu çok severim önemli olan kendini tanımak diyor. Kendini tanımaktan anlamamız gereken şey nedir?Mesela zaaflarımızı bilmemiz mi? Nelerin bizi etkilediğini bilmek mi? yoksa neden etkilediğini bilmek mi? Örneğin; iş değişi
Psikoloji olsun kişisel gelişim olsun sürekli keşfette çıkıyor. Doğan cüceloğlunu çok severim önemli olan kendini tanımak diyor. Kendini tanımaktan anlamamız gereken şey nedir?

Mesela zaaflarımızı bilmemiz mi? Nelerin bizi etkilediğini bilmek mi? yoksa neden etkilediğini bilmek mi? Örneğin; iş değişikliği yapmaya karar verdiğiniz ama mobbinge dayanamayacağınızı önceki işlerinizden dolayı biliyorsunuz? veya kafanız rahat değilken kendinizi işe veremeyeceğinizi... Bunun gibi bir şeyse kendini tanımak demek nelerden hoşlandığını veya nefret ettiği bilmek midir?

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

Kendini sevmekte mesela; Bazı fotoğraflarımı seviyorum, ama bazı çekilen fotoğraflarımda bana göre kusurlu gözüken kısımlar canımı sıkıyor. Bu benim kendimi sevmediğim anlamına mı gelir?

Nedir bu tanımlar
0
sakince
(13.05.22)
Herhangi birini tanımak ne demekse insanın kendini tanıması da aynı anlama geliyor. Yani saydığınız ve onların dışında kalan her şeyi kapsıyor tanım. Sadece bunların bir ya da birkaçını değil.

Birini gerçekten tanıdığınız zaman o kişiyle ilgili fikirleriniz olur, ona tavsiyeler verebilirsiniz. Örneğin o kendini bir konuda çok yetenekli sanıyorken siz dışardan bir bakış olarak esas yetenekli olduğu konuları yok saymasına şaşırıp zamanını harcıyor olduğunu fark edebilirsiniz. Bu kolaydır, çünkü bu tespitlerin doğruluğu karşısında şimdi yaptığı şeyden vazgeçip, başka bir şey yapma riskine girecek olan kişi siz değilsinizdir. Siz sadece söylersiniz.

Ancak çoğu zaman insan kendine bu kadar dürüst olamaz.

Kendinizi sevip kendinizle barışık olmak da illa ki size çirkin görünen detaylarınızla ilgili hayır çok güzel diye tutturmak gibi bir şey değil. Bu durum sürekli üstünüzde baskı oluşturur. Kimse mükemmel değil. Atıyorum gözlerinizi beğenmiyorsanız "bence gözler insandaki tek önemli şey" diye düşünen insanları etkilemek için uğraşmayın. Boşvermeyi öğrenin.
0
akhenaten
(13.05.22)
arkadaşlar +1

Yoksa neyi neden sevdiğini veya neden nefret ettiğini kısacası neyi neden yaptığımızı bilmemiz midir?

bunu bilip bunun önemini çözmek. kim seni sen olarak seviyor anlayacaksın, etrafında bu insanlar olacak. bu sefer gizli saklı, toplum baskısı vb. şeyleri hissetmek zorunda kalmayarak huzurlu hissedeceksin. yaşama stratejini kazanacaksın eğer kendini seversen hayatta kalmayı da seveceksin.

mesela iş yerinde mobbinge uğruyorsun. genelde o bataklığa düştüğümüzde onun mobbing olduğunu farketmemiz bile zor. sonra, ben neden bu mobbinge neden buna izin veriyorum? diyelim sen iş yerinde gerekenden fazla ezik kalmışsın bu sefer bu sorunu çözüp seni bastırmalarına izin vermeyeceksin. diyelim senden kaynaklı değil sana mobbing uygulayan çok kötü bir insan ve sen mobbinginle işine devam ediyorsun. neden bu işi yapıyorsun? çünkü para kazanman lazım. ama aslında sen başka bir iş istiyorsun diyelim. o sana daha iyi geleceğini düşündüğün iş ortamı veya başka işi bulana kadar bu mobbingin seni bastırmasına izin vermeden, yine kazandığın paranın hakkını vererek işini yapmaya devam edeceksin. bunu içten hissedersen artık "off ayaklarım geri geri gidiyor" diye değil, o işe bi amaç uğruna gidiyosun. daha iyisi olana kadar aç kalmadan hayatımı idame ettireceğim diyeceksin ve sana zarar veren mobbing vb durumları ciddiye almamayı öğreneceksin.

bu hiç kolay bir yüzleşme değil. belki aşırı maddi kaygıların var(tr de yaşamak), belki özgür hissetmiyorsun, belki sorumlulukların çok vs. yüzleştiğin zaman maddi kaygın da azalacak diğer anksiyetelerinle birlikte, sorumluluklarını daha güçlü üstleneceksin, idare etmeyi de öğreneceksin.

ne kimseeye zarar ver ne de kimsenin sana zarar vermesine müsaade et. her sabah uyanıp nefes almak bile çok büyük bir güçtür. pes etmek veya kötülük yapmak kolaydır. kendini sever ve olduğun gibi kabul edersen eet çok komik ama bir yaprağa bakıp IMHHH NE GÜZEL BİR YAPRAK BİZE OKSİJEN VERİYOR kafasına gireceksin... kusurlu fotolarına bakıp -ki fotoğraf kendimize bakarken yargılamamız gereken en son şey herhalde bütün o ışık açı vs sebebiyle- ulan şu göze bak kurbağa gibi çıkmışım deyip gülebilirsin.

doğan cüceloğlunu beğenirim bana çok yavaş geliyor ama yazılarını okurken öğrenebileceğim şeyler var.

cok sey yazmak isterim ama bu kadar gevezelik yeter! selamlar
0
ala09
(13.05.22)
(2)

Nasıl konuşmalı bu insanla?

mysticriver
Merhaba,işyerinde içinden çıkamadığım bir durumla karşı karşıyayım. Sürekli baskı uygulayan, tartışma çıkaran ve huzursuzluk yaratan, iletişim kurmayan, aşırı hırslı, işi hiç bilmediği halde işleri olmayacak sürelerde isteyen ve bunu da ben sizin başarılı olmanızı istiyorum diyerek örtmeye çalışan b
Merhaba,

işyerinde içinden çıkamadığım bir durumla karşı karşıyayım. Sürekli baskı uygulayan, tartışma çıkaran ve huzursuzluk yaratan, iletişim kurmayan, aşırı hırslı, işi hiç bilmediği halde işleri olmayacak sürelerde isteyen ve bunu da ben sizin başarılı olmanızı istiyorum diyerek örtmeye çalışan bir yönetici tipi var. Mobbing amaçlı yapmıyor çünkü biliyoruz ki adam karakter olarak çok agresif. Ekipten insanlar konuştu, ben bir kere konuştum adam 1 hafta sakinleşiyor sonra yine aynı. İnsan gibi konuşmak fayda etmiyor.

Aktif olarak iş arıyorum ama iş bulana kadar da yaşadığım stresten kurtulmak istiyorum, sağlığım bozuldu çünkü. İk ile konuşmanın şuana kadar çözüm verdiğini görmedim o seçeneği eliyorum. Keza bunun üstü de bunun gibi, ona da güvenmiyorum.

Bu adamla nasıl bir konuşma yapmak gerekir? İş arıyorum beni rahat bırak gibi bir şey mi demeliyim? Daha mı kötü olur bunu söylersem bilemedim.
0
mysticriver
(12.05.22)
Daha önce siz de dahil birkaç kişi konuşmuşsunuz ve sonuç çıkmamış ve siz de sorunu çözmek için değil, yeni bir iş bulana kadar biraz alan açmak için konuşmak istiyorsunuz, eğer konu sadece buysa bence şimdi konuşmak yerine işten ayrılışınız sırasında;

Bu kişinin iş yaparken izlediği agresif tavrın makul bir değerin çok üstünde olduğunu, nasıl ki fayda sağlayan bir ilaç yüksek dozda alındığında istenmeyen etki gösteriyorsa belki de bulunduğu pozisyona uygun kalıp davranışları gösteren bu kişinin, bunları çok yoğun ve kontrolsüzce yaşadığını ve bu sebeple dayanma sınırını aştığını anlatabilirsiniz.

Kişi pozisyonu için kendisinde aranan özellikleri karakterinde barındırıyor olsa da belli ki öz kontrolü ve personeli tanıma yetisi zayıf. Haliyle aslında kişi pozisyon için uygun birisi olmaktan çıkıyor.

Birine sadece çok çalışın, çünkü ben öyle istiyorum diyerek iş yaptıramazsınız. İnsanların performansını artırmak için bir ton strateji var ve belli ki bu kişi bunların hepsinden bihaber, sadece lafla bu iş olacaksa oldu olacak kırbaç bulundursun yanında.
0
akhenaten
(12.05.22)
Ben çalışma hayatımın ilk zamanlarında kendimi delicesine istenilen işi yapmak için yıpratıyodum, bu tür üstlerin baskısına da kapılıp kendimi çok yoruyodum. Şimdi artık şöyle yapıyorum. Mesela benden bi iş istendi rapor hazırlamam gerekiyor diyelim ki, o rapor da çok kapsamlı, verilen süre 1 hafta ama raporu düzgün yapmaya kalksam 1 ayda bitecek gibi değil diyelim ki. Ben şöyle yapıyorum,raporu 10 günde sallapati bi şekilde yapıyorum. Bana verilen 1 haftalık süre sonunda raporu sorarlarsa ben bitiremediğimi yetiştiremediğimi söylüyorum, eğer acil gönder derlerse olduğu kadarıyla gönderiyorum.

Veya önceden hazırladığım bi rapora benzerlik taşıyosa kopyala yapıştır yapıyorum güncelleme yapmakla uğraşmıyorum.

Mantığım şu; benden düzgün bi iş çıkarmamı bekleyip bana kısa bi süre veremezler bunu ben değil benden çok daha yetenekli birini de çağırsalar olacağı bu. Ve ben bunu yspmaya başladıktan sonra şunu fark ettim, bazen yöneticiler işle ilgili raporu isteyolar ama asla o kadar da ayrıntılı incelemiyolar. Yani ben mükkeml bi rapor da hazırlasam adamın onu fark etmesi mümkün değil.

İşyerinde baskı uygulayan acil rapor iş isteyen kişilere, "ama ben bu işi q haftada yetiştiremem" dersen sana baskı yapmaya çalışıyolar yetiştirmen için. Ama "tamam xxx hanım, elimden geleni yapıp hazırlayacağım" diyip güzel bi rapordansa ortalama bi rapor hazırlayıp geçiştirmek hem beni daha az strese sokuyor hem yöneticiyi. Ne iş yapyığını bilmiyorum ama yapabiliyosan sana da tavsiye ederim. Emin ol kafan baya rahatlayacak.
0
turuncu tonlarda
(12.05.22)
(9)

kabul edilen iş teklifini sonrasında reddetmek

apeiron
a firmasında çalışıyorum. b firmasından kabul alınca a firmasından istifa ettim. b firması gelişim açısından daha iyi ancak şehir dışında olduğu için ekonomik açıdan kötü bir duruma düşeceğim. ancak gelişim daha önemli diye düşündüm. işe başlangıç tarihini vs. belirledik ve şu an ihbar süresinin dol
a firmasında çalışıyorum. b firmasından kabul alınca a firmasından istifa ettim.
b firması gelişim açısından daha iyi ancak şehir dışında olduğu için ekonomik açıdan kötü bir duruma düşeceğim. ancak gelişim daha önemli diye düşündüm. işe başlangıç tarihini vs. belirledik ve şu an ihbar süresinin dolmasını bekliyorum.

bu esnada c firması ortaya çıktı. c firması yaşadığım şehirde olduğu için ekonomik olarak b firmasından çok daha iyi durumda kalacağım. ayrıca gelişim için de b firmasına benzer bir imkan sunuyor.

pragmatist olarak bakıldığında b firmasına ben vazgeçtim demem gerekiyor ancak etik olarak beni oldukça rahatsız ediyor. siz olsanız ne yapardınız? var mı herhangi bir tavsiye?
0
apeiron
(11.05.22)
yapıştır geç c ye, b babanın oğlu değil sonuçta
0
egokalp
(11.05.22)
Rahatsız etmesine gerek yok ki. Bir iş ilanı açıldıysa kıtlık olan bir alan değilse zaten son 3, son 5 aday hep vardır. Sen reddedince bu kişilerden birini arayacaklar. Senin dert ettiğin kadar dert etmeyecekler yani.
0
dissendium
(11.05.22)
Aileni sebeplerden dolayi sehir disinda bir yere tasinamayacaginizi soyleyebilirsiniz. Son anda gelismis bir durum vs olabilir hayatta, cok da fazla takmayin kafaniza. Basarilar yeni isinizde
0
parcxerox
(11.05.22)
Birebir benzerini yaptım (ayrılıcam deyip ayrılıp sonra vazgeçtim mevcut firmama devam ettim) , hiç bir sıkıntı olmadı. Etiği falan boşver kendini düşün. Sözleşmeye imza atmadığın sürece hiç bir şey bağlayıcı değildir.
0
roket adam
(11.05.22)
Yapıştır geç hocam. Şirket senden ucuza çalışacak birini bulsa seni yarın kapının önüne koyar.
0
plutongezegendegilmi
(12.05.22)
ben de yapistir demek icin geldim. b firmasi yarin seni ise aldigina pisman olsa kovmak icin 10 saniye dusunmez.
0
hot potato
(12.05.22)
Etik olan en iyi imkanlara sahip olacağınız yeri seçmek olur. Bu hem size hem meslektaşlarınıza hem de genel manada ülkedeki çalışma koşullarının iyileşmesine fayda sağlar, çünkü vazgeçtiğiniz firmalar elemanları rakiplerine kaptırmamak için olanaklarını geliştirmek durumunda.

Ayrıca ülkede yüksek enflasyon ve şartlar kısa sürelerde büyük farklar oluşmasına sebep oluyor. Kısacası her şeyin çok çabuk değiştiği ve tutturulan bir ayarın uzun süre devam ettirilemediği bir zamandayız.

Özel hayatın dinamikleriyle iş hayatınınkiler farklı. Özel hayatınızda iş ilişkisi kurarsanız nasıl ki zarar verici olursa, iş hayatınızda da özel hayatınıza uygun etikle yaşamaya çalışırsanız bu sorun oluşturur.

Sizin ayıp gördüğünüz şey firma için "aldığımız eleman başka yerle anlaşmış, ilanı tekrar koyalım" demekten ibaret.
0
akhenaten
(12.05.22)
şirketler babanızın değil sonuçta. bu kadar duygusal yaklaşmayın. patronlar ve ik hiç duygusal davranmıyor emin olabilirsiniz. geçin c^ye
0
delidir yakalayin
(12.05.22)
işin etik kısmını düşünüyorsan bu konuyu burada anlattığın gibi gidip B firmasıyla konuş. Yeni bir iş alternatifi çıktğını, bunun da ekonomik olarak cezbedici olduğunu ve eğer aynı ya da daha iyi bir şartı sağlayacaklarsa onlarla devamedebleceğini yoksa C firması ile devam etmenin ekonomik olarak seni ancak idare edebilceğini belirt.
Firmalar için işçi bulmak, iş aramaktan çok daha kolay emin ol. Vicdan yapacağın bir durum yok, hepimiz temelde hizmet satıyoruz firmalara. Ortada bir iş sözleşmesi varsa bu senin için de firma içinde çıkar ilişkisine dahil bunu unutma.
0
foolrules
(12.05.22)
(11)

Piramitler neden yıkılmıyor

Kaleci Saçlı Forvet
Yani neden yıkılmıyor derken doğal olarak neden yıkılmıyor neden yok olmuyor bunlar diye sormak istedim. Tamam hepsi döneminin mühendislik harikaları ama bi taş yapı nasıl 3-4 bin sene yıkılmadan ayakta kalabiliyor, hadi Giza'dakileri falan geçtim neredeyse 5000 yıl önce yapılmış Zoser Piramidi var,
Yani neden yıkılmıyor derken doğal olarak neden yıkılmıyor neden yok olmuyor bunlar diye sormak istedim. Tamam hepsi döneminin mühendislik harikaları ama bi taş yapı nasıl 3-4 bin sene yıkılmadan ayakta kalabiliyor, hadi Giza'dakileri falan geçtim neredeyse 5000 yıl önce yapılmış Zoser Piramidi var, Piramitten başka her şeye benziyor teknoloji olarak tavuk kümesi teknolojisinden hallice, hatta Mısır'da yapılan ilk piramit bu tamamen sıfır Piramit bilgisiyle yapılmış ama ona da bir şey olmuyor, adam mesela yaptıracağı Piramidin denemesi olsun diye Medium Piramidi diye bi Piramit yaptırmış, tamamen test ürünü dandik bi piramit bakımı falan da doğru düzgün yapılmamış belli ki, o bile hala ayakta binlerce yıldır.

Yani burada hiç mi deprem olmuyor ne bileyim hadi depremi geçtim piramitlerin içinde kimsenin giremediği yerler var burada bakım yapılmamış restore edilmemiş yerler var buradaki taşlar tonlarca yükü taşımaktan zamanla kırılmıyor mu ya da dışı erozyona uğramıyor mu, bakım bakım nereye kadar. Ha bakım olayı da son 100 senedir yapılıyordur onun öncesinde bakım falan da görmeden geçen binlerce yıl var, nasıl olabilir böyle bir şey sizce?

Tabii bunları söylerken bu piramitlerin tamamen insan yapımı olduğunu kabul ederek söylüyorum uzaylılar yaptı ondan yıkılmıyor konusu ayrı. Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(10.05.22)
Yıkılmıyor çünkü acayip güvenli tarafta kalan yığma yapı gibi bir şey. Üzerine bomba atsan yıkılmaz. Öte yandan erozyona uğruyor ve belki 5000 yıl sonra belki Göbekli t
Tepe gibi bir şey gibi kalacak.
0
malheiros
(10.05.22)
Çok enteresan ya, bu kadar geçen süre içinde rüzgarda uçuşan o kumlar bile kımıl kımıl yiyip bitirmeliydi aslında, entropi diye bir şey var en basitinden, aklım almıyor valla.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(10.05.22)
Aslında çok büyük derecede hasara uğramış durumda hepsi. Yakından bakınca anlıyorsun. Yani atmosfer hareketlerinin etkisi piramitlerin dışındaki özenle kesilip kaymak gibi yapılmış ve elini sürdüğünde her bir taşın diğerini tamamlayacak şekilde dümdüz olduğu katmanı büüyk oranda söküp atmış oradan. Giza'daki büyük piramidin en üst tarafında o katman biraz duruyor mesela, alt taraflar tamamen basamak olmuş, millet merdiven çıkar gibi tırmanıyor en tepeye.

Piramit dediğimiz yapı tipi zaten taşların öbek halde yığılmasının daha havalı bir şekli olduğu için o yapıların daha bir iki binyıl boyunca yıkılması mümkün değil büyük bir deprem olmadıkça. Ama sanıldığı gibi hiç hasar almamış da değil. Aynı derecede hasar başka bir yapı tipinde olsa göze batardı ama piramit olduğu için hiç değişmemiş sanıyoruz.
0
mantheman
(10.05.22)
ağırlığı 5,216,308,000 kg
aynı yükseklikte bir binanın
ağırlığı 20,000,000 kg

yani bir binadan 250 kat daha ağır

ve ağır şeyler yıkılmaz.
0
bebekbebesi
(10.05.22)
Mısır tektonik bir bölge değil. Bence bunun da etkisi büyük
0
limonlu eksi
(10.05.22)
sfenks kuma gomuluydu, belki onlar da oyledir.
0
divit
(10.05.22)
niye yıkılsın ki. dağ gibi duruyor üst üste yukarı çıktıkça azalan bi formu var ağrı dağına evereste ne oluyorsa buna da o kadar olur.

kısa mühendislik detayı vereyim. en fazla yük taşıyan form üçgen prizma formudur.
0
turbo sadık
(10.05.22)
merhaba. sfenks kuma gömülüydü diyen arkadaş çok haklı, piramitler de yıpranıyor ama formundan dolayı 7 dünya harikasından ayakta sadece piramitler kaldı. hatta zamanında da içlerinde en eskisiydi. yapıldığı yıllardaki hali ile farkları mevcut. geniş zemine taş üstüne taş koyularak yapıldığı için en kaba haliyle duruyolar ama yapıldığı zaman zirvesinde, sivri ucunda yer alan altın şapkalar yok mesela, dışında beyaz bir sıva olduğu düşünülüyor. yani yekpare bembeyaz bir üçken ve sivri ucu da altın. (dikilitaş/obelisklerin de sivri ucu altın, parlak maden yapıldığı yıllarda, sfensin de boyalı olduğunu biliyoruz) diğer harikalar ince işçiliğe, oymalı kakmalı detaylara sahipti, depremlerle kolayca yıkılıp sökülüp başka yapılara malzeme oldular. (babilin asma bahçeleri hariç, o neye benziyodu bi fikrim yok) çok ağır taşlar, bireysel olarak jenga gibi tutup söküp parça ev yapalım diye düşünmediler herhalde. oysa mozole, rodos heykeli yıkılınca başka yapılarda değerlendirildi. stonehange'in de neye benzediği üzerine yapılan illüstrasyonlara bakınca bir kaç sıra halkayı oluşturan taşlar yok.

piramitleri seviyorsanız viasat history de mısır üzerine onlarca belgesel var, tavsiye ederim. tarih ne güzel ya.
0
libertine
(11.05.22)
Piramitler bilinçli bir şekilde yerleştirilmiş taş öbeği çünkü. Bu yüzden yıkılmıyor, çünkü teorik olarak aslında zaten yıkık. Yani tabi ki piramitlerin örüldüğü taşları o dönemde bu kadar yoğun işçilikle yerleştirmek tarihsel olarak harika bir olgu ancak fiziksel olarak bakınca, yani doğanın gözünde bunlar gayet stabil olarak yığılmış taş öbeği. Niye yıkılmıyor derken sanırım içlerini geniş bir boşluk olarak düşündünüz, hayır içleri de büyük oranda dolu.

Yani piramitlerin yıkılması o taşların doğada çözünmesi süreciyle mümkün. Bir dağın erimesi gibi bir şey bu da. Yani çok uzun bir süreç, ancak yukarda da anlatıldığı gibi gerçekleşiyor.

Tabi bir de insan faktörü var, bugün biz piramitleri gözlemleyip elden geldiğince doğadan minimum hasarı görmesi için de çaba sarf ediyoruz. Bunlar da süreci uzatan etkiler.
0
akhenaten
(11.05.22)
Sfenks olayında hem haklısınız hem değilsiniz o konuda da ben bi bilgi vereyim, evet Sfenks kuma gömülüydü ama kuma gömülmesinin nedeni zamanla kumun altında kalması değil pek, Sfenks yüzeyin altında inşa ediliyor, yani Giza piramitleriyle aynı düzlemde değil Sfenk, yüzeyin altında daha önceden kazılmış bir bölgede bulunuyor, o kazılı alan zamanla kumla dolduğu için Sfenks'in gövdesi de kapanıyor, kafası yüzeyin üstünde kaldığı için oraya pek bi şey olmuyor. Hatta ilk önce Sfenks'i sadece kafadan oluşuyor zannediyorlar da sonradan dibini kazınca gövdeye ulaşıyorlar.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(11.05.22)
en onemli nedenlerden biri Misir'daki piramit bolgelerinde cok az yagmur yagmasi. hava da kuru.

yapilarin asinmasinin en buyuk sebebi yagmur ve su. yagmur suyu sizip kirec taslarini eritebilir ve betonun icindeki celigin asinmasina bile neden olur. yagmurun icindeki asit de etkiliyor.

giza piramit'i genel olarak kirectasi ve granitten yapilmis. dis kismi kirec tasi ve baya asinmalar gorunuyor. ama ic kisimlarinda granit var ve bunlar baya siki ve saglam sekilde yerlestirilmis. granit yagmur/su gecirmeyen bir madde. su sizsa bile bazi yerlerde, kisa zamanda buharlasiyordur. bir de donma çözülme olayi var. gece colde soguk olmasi buna neden olabilir. bu da taslarin asinmasina ve bosluklar olusmasina neden olur. misirlilar bunun da otesine gecmek icin taslari cok siki yerlestirmis vu su sizintilarini minimuma indirmis.

ayakta kalan piramitler, cok uzun sure ayakta kalma amaciyla insa edilmis zaten. diger piramitlerdeki hatalarindan ders cikararak insa edilmis ayni zamanda. mesela kum uzerine insa edilmis piramitler yikilmis. Giza piramitinin temeli saglam kirec tasindan.

ayakta kalan maya/aztek piramitleri de var. onlar daha kucuk ve misir piramitlerinden daha sonra yapilmis. orda daha cok yagmur yagiyor tabi ve asit yuzunden asiniyorlar baya.
0
ermanen
(11.05.22)
(15)

Erkekler sevgilisizi /eşinizi aldattınız mı

rapisa
Aldatır mısınız?Bunu sormaktaki amacım %kaç aldatmıyor öğrenmek
Aldatır mısınız?
Bunu sormaktaki amacım %kaç aldatmıyor öğrenmek
0
rapisa
(10.05.22)
1. Hayır

2. Hayır
0
dissendium
(10.05.22)
Aldatmadım, aldatmam da. Eğer ben bir kere birini aldatırsam bir daha kimseye güvenemem en başta gelen sebebi bu.

İşim gereği çok çeşitli insanla muhatap oluyorum uzun süre. Etraftan marifet gibi ballandıra ballandıra anlatılan o kadar çok aldatma hikayesi duyuyorum ki, kendimi ancak benim gibi insanlar da vardır diye avuttum şimdiye kadar. Cidden moral bozucu bir durum. İlişkimin başlarında bu yüzden güven sorunu yaşadım büyük oranda.

Ayrıca bu zamana kadar sayısız "anı" dinlemekten aldatma potansiyeli yüksek insanları tespit etme konusunda da baya geliştim. Artık sırf tipinden tanıyabiliyorum, soruyorum söylüyorlar. Zaten kimse saklamıyor. Çok ilginç bir durum.
0
akhenaten
(10.05.22)
cok
0
divit
(10.05.22)
1-) Hayır.

2-) Hayır.
0
hayirsiz
(10.05.22)
evet
hayır :)
ama sizce burdan ne kadar doğru sonuç alacaksınız..
0
megacracker
(10.05.22)
Hayır
Evet
0
neymis
(10.05.22)
1-) Hayır.

2-) Hayır.
0
godspell
(10.05.22)
hayır.
hayır.
0
andlee
(10.05.22)
Hiç aldatmadım

Asla aldatmam gibi büyük bir söz söylemek istemem, çünkü biliyorum ki her aldatma kötü karakterden değil, bazen insanlar içinden çıkamadıkları toksik ilişkilere saplanıp kalıyorlar ve o sırada spontane şekilde gelişen bir paralel ilişki de aldatma kategorsine giriyor. Yani bana nefes aldırmayan ve kendim de uzaklaşamadığım boğucu bir ilişkideyken karşıma harika bir insan çıkıp beni çok mutlu etse ve hali hazırdaki ilişkiden de o kadının psikolojik sağlığı açısından hemen çıkmam mümkün değilse bir süre iki kişiyle aynı anda götürebilirim.

Ama öyle birşey hiç yaşamadım. Hep düzgün kızlar çıktı, hiçbirini de aldatmadım. Kendi açımdan normal bir ilişkide de aldatmam mümkün değil. Bir Netflix açıp sevdiçeğimle ayakları uzatıp mandalina yemek varken niye dalayım entrikalara :)
0
mantheman
(11.05.22)
Hiç aldatmadım. Aşık olduğumda dahi önce ayrıldım. Sonra ne yaşandıysa yaşandı. Karşımdaki insana sorumluluğum var gözüyle baktım hep.

Hiç aldatmamak için ne gerekiyorsa onu yaşıyorum şimdilerde. Başa gelirse, öldüm ben.
0
baldan kaymak
(11.05.22)
Aldatmadığım halde aldatmış damgası yedim.Telefonlarımı açmıyor.İletişim kanallarını tükettiği için bende belirsiz normal bir hayat sürüyorum
0
smokee
(11.05.22)
evet evet
0
reanarchy
(11.05.22)
1) Hayır

2) Hayır
0
drako
(11.05.22)
1- hayır.
2- hayır.
0
zgrydn
(11.05.22)
hayır/hayır
ama itham edildim
0
redlinetheturk
(13.05.22)
(4)

intel celeron işlemcili laptop

tylolhot
merhabalar,intel celeron işlemcili laptoplar nasıldır?tavsiye eder misiniz?günlük işlemlerde,video izlemek,sosyal medya vs kullanmak için..acer,asus vb bir marka almayı düşünüyorum.hatta bir tanesinin ram'i 4 gb..ne dersiniz?
merhabalar,intel celeron işlemcili laptoplar nasıldır?tavsiye eder misiniz?günlük işlemlerde,video izlemek,sosyal medya vs kullanmak için..acer,asus vb bir marka almayı düşünüyorum.hatta bir tanesinin ram'i 4 gb..ne dersiniz?
0
tylolhot
(09.05.22)
Sadece sosyal medya ve video izlemek için çok detaylı düşünmenize gerek yok aslında, genel geçer bir markanın herhangi bir ürününü alabilirsiniz. En kısa yoldan windows 11 yüklü bir bilgisayarın temel standartları saydığınız ihtiyaçları karşılar.

Ancak araya zaman zaman nispeten büyük boyutlu excel dosyaları girecekse, fotoğraf ve video düzenlemeleri yapacaksanız, arada basit oyunlardan vesaire de oynarım diyorsanız celeron işlemcili bilgisayarları komple atlayın. i3 10.nesil ve üstü bilgisayarlara bakın.

Diğer taraftan video kalitesini önemsiyorsanız bilgisayarınızda en aşağı 1080p bir ekran bulunmasını önemsemeniz bence hayrınıza olur, bu durumda da i3 bilgisayarlara kaymayı düşünebilirsiniz.

Celeron bilgisayarlar chip krizi ve ekonomik bunalımlardan sonra tekrar yaygınlaşmaya başladı. Normalde bu tip bilgisayarların genelinden çok daha güçlü telefonlar mevcut.
0
akhenaten
(09.05.22)
Ben kullanıyorum dell ini.gayet yetiyor bu işlemlere ve memnunum
0
crimson man
(09.05.22)
video oynatmada sorun olabilir.
0
Cruyff
(09.05.22)
yüksek çözünürlüklü videoları izlerken sorun yaratabilir. ayrıca 4gb ram demişsiniz ama 4gb ram bence oldukça düşük. en azından 8gb olsun.
0
teritori
(09.05.22)
(15)

Partnerin yurt dışı tatili?

neverlose
Partnerinizin en yakın arkadaşıyla yurtdışında bir hafta tatile gitmesine nasıl bakarsanız? Cinsiyetleri belirterek cevap verebilirseniz mutlu olurum. Şahsım sevgili aşamasında sıkıntı olmaz diye düşünürken evlilikte olmaması gerektiğini düşünüyorum.26e
Partnerinizin en yakın arkadaşıyla yurtdışında bir hafta tatile gitmesine nasıl bakarsanız? Cinsiyetleri belirterek cevap verebilirseniz mutlu olurum.
Şahsım sevgili aşamasında sıkıntı olmaz diye düşünürken evlilikte olmaması gerektiğini düşünüyorum.26e
0
neverlose
(09.05.22)
Evliyim, kadınım. Hem eşim hem de kendim yakın arkadaşlarımızla yurtiçinde ve yurtdışında pek çok kez tatile çıktık. Sorun görmüyorum.
0
fotrsapka
(09.05.22)
Ya ben hiçbir zaman ilişki ile alakalı kesin konuşulmamasi gerektiğini düşünüyorum. İnsan yeri geliyor tükürdüğünü yaliyor. Neyse.

Karşı cins ile istemem ama hemcinsi ile neden gitmesin ki?
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(09.05.22)
Benim için sıkıntı, kıskanç ve evhamlıyım.
0
John Bloor
(09.05.22)
Sıkıntı olmaz ve olmamalı ancak bana kalırsa buradaki asıl durum eşlerden birinin üçüncü bir kişiyle eğlenmek istemesi.
Neredeyse 8 yıllık evlilikle devam eden 16 yıllık ilişkimde eşimi dahil etmeden plan yapmak içimden geçmedi ve bu durum eşim için de böyle ki şimdiye kadar hiç böyle bir teklifi geçtim imada bile bulunmadı.
Çünkü zaten eşimle birlikte eğlenmeyeceksek, "yeni" olanları tatmayacaksak neden birlikteyiz? Rutin hayatı paylaşıp ilginç ve yeni olanları kendi kendime ya da kankamla tadacaksam neden eşimle yaşlanmayı tercih ettim? Böyle bir plan kafamdan geçse en başta bu benim kendi kişiliğime yaptığım bir saygısızlık olur, ya da bunu açıkça kendisine söylerim, "artık seninle eğlenemediğimi düşünüyorum, o yüzden farklılık istiyorum hayatımda" derim.

Edit: yazmayı unutmuşum, 38/E
0
foolrules
(09.05.22)
ben evliyim ve yurtdışında yaşayan arkadaşımla iki kez yine yurtdışında farklı bir ülkeye seyahat etmiştik. keşke tekrar gerçekleştirebilsek ama eşimin bakış açısı değiştiği için (!). ben yanlış bir şey görmüyorum. eşle de tatil çok güzel, en yakın arkadaşla da. (K)
0
deartheodosia
(09.05.22)
evli bekar fark etmez isteyen istediği arkadaşıyla istediği yere gider. sevgilim/eşim gitse benim söyleyecek sözüm yok, ben gitsem onun olmaz, zaten ne alaka. çocuk değiliz, birbirimizin ebeveyni değiliz. yeni tanıştığı biriyle gidiyorsa da yine bir şey demem, çünkü ayrılmış olurum. k
0
jen
(09.05.22)
içimden gelmez onsuz gitmek bu yüzden foolrules +1
ancak sorun da olmaz, gidebiliriz her türlü. 34/K
0
amelie poulain
(09.05.22)
foolrules +1

20'li yaşların başında belki olabilir.
sevgililikte de belki 30'a kadar falan kabul edilebilir, bütçeler tutmaz, eşlik edilemez falan filan.

ama 30+ yaşta, özellikle evlilikte mecburi iş seyahati dışında "tatile" gidilmemeli diye düşünüyorum.
çok istisnai şartlarda, belki yurt içi olabilir de, yurt dışı olmaz.
0
blatta hiberna
(09.05.22)
Maddi duruma göre benim görüşüm değişirdi. Eğer kırk yılda bir böyle bir ihtimal doğduysa ve eşim de bunu arkadaşıyla değerlendirmek istediyse ciddi anlamda alınırım.

Ama yıl içinde birkaç kere birlikte tatile çıkabiliyorsak arkadaşlarıyla gitmek istemesi beni ırgalamazdı.

Romantik çekim potansiyeli olan biriyle başbaşa tatile çıkması benim için bir sorun, ister karşı cinsi olsun ister hemcinsi olsun. Hele ki bu yukarda bahsettiğim tarzda nadir ele geçen bir durumsa güven kaybı yaşarım ve altında başka sebepler ararım. Grup olarak gidilebilir.

Ama burada kritik nokta bence maddiyat. Sadece tatil için değil bu, o kadar maddi sıkıntı yaşıyoruzdur ki birlikte dışarda bile yemeğe çıkamamışızdır, eşim kalkıp arkadaşımla yemeğe çıkıyorum derse bu da beni üzer. En başta ben kendim bunu yapamazdım, böyle bir ortamda tutup da "bu akşam arkadaşla bir yemeğe çıkacağız" diyemem yani.

Kısaca, birlikte yapabildiğimiz şeyleri arkadaşlarıyla da yapmasının mahsuru yok. Ama birlikte yapamadığımız şeyler için sorun.
0
akhenaten
(09.05.22)
Cok olumlu bakiyorum, pek olumlu bakiyorum. Sürekli kic kica yasamaya gerek yok.

Sadece arkadaslarimla tatil yapmiyorum, hem aileyle hem arkadasla hem de partnerle ayri ayri tatil yapacak kadar tatil/izin gününe sahibim. Yilda 10 gün tatilim olsaydi muhtemelen sadece partnerimle tatile gitmek isterdim.

Partnerlerimin de arkadaslariyla tatile gitmesine karsi cikmadim. Karsimdaki iki günlük tatilde kicini basini dagitip güvenimi sarsacak seviyede ise, zaten o iliskideki tek sorun tatil degil.
0
buf-e kür
(09.05.22)
birlikte eğlenmemeliyiz düşüncesine minicik hak veriyorum ama tam değil. sağlıklı bir ilişki için taraftaların kendilerini besleyecekleri çevreleri olması çok önemli.

ama sizi aldatıp aldatmaması sizden ayrı 2 gün geçirmesine bağlıysa izin verip vermemeye gerek yok diye düşünüyorum.
0
patronaj1
(09.05.22)
Seyahatle tatil arasındaki fark önemli tabi. İşi için başka bir erkekle seyahat etmesi gerekiyorsa ona karışacak halim yok. Ama onun dışında tatil kafa dinlemek için yapılan bir keyif organizasyonudur ve bir insanın ilişkisi varken başka bir karşı cinsle tatile gitmesini anlamam mümkün değil.

Yalnız başına gitmek isterse anlarım. Kafasını toplamak, kendine vakit ayırmak ister. Hepimizin ihtiyacı olur böyle şeylere.

Kız arkadaşlarıyla gitmek isterse anlarım. Hemcinslerle yapılan tatilin ayrı dinamikleri var, eğlencesi falan farklı.

Ama sevgilisi olduğu halde "böyle bir adam var ben bununla başbaşa tatile gidiyorum, sen gelme, ben onla gitmek istiyorum" gibi birşeyi anlayamam, o kadar geniş değilim.

Haber vermeden yapılan durumda zaten ilişki bitmiştir, o ayrı konu.
0
mantheman
(09.05.22)
Beni tamamen salıp hiç umursamayıp evde bırakıp max annemin evine gidecek şekilde sadece kendi arkadaşlarıyla tatile hayatta gidemez, ne yurtiçi ne yurtdışı hiç istemem, yani alınırım kıskanırım, ilgi beklerim yani. Ama diyelim biz zaten beraber güzel bi tatil yaptık, sonra onun arkadaşlarıyla da güzel bi tatil planı gündeme geldi, okey eğer gerçekten gitmek istiyosa ve mutlu olacaksa sorun çıkarmam diye düşünüyorum. (Henüz evli değilim ama 3 ay sonra evleniyoruz, 6 yıllık ilişkimiz var, ben kadın tarafıyım)
0
turuncu tonlarda
(09.05.22)
Okudum okudum okudum, cevapların en az yarısına "Bak bu da haklı" dedim. Sonuç olarak @akhenaten +1 sanırım.

38k evli olarak cevap veriyorum. Temelde sorun yok, en yakın arkadaşıyla ya da (en yakın olmasına gerek yok) arkadaşlarıyla yaşayacağı deneyim farklı bir şey. Gidip Brüksel'de craft bira turu yapsınlar mesela, ben de başka bir zaman kendi arkadaşlarımla sırf müze ve kitapçı gezmeli nerd tatili planlayayım. Müze gezmekten çok hoşlanmayan eşimle sanat sepet odaklı tatil planlamak istemem, "Yok sıkılmadım" dese bile her girdiğim yerde ay sıkıldı mı acaba, çok mu oyalandım, çabuk çabuk bakayım da çıkayım derken hem o sıkılır hem de ben gezdiğim yerden bir şey anlamam.

Bu böyle ilk aklıma gelen örnek oldu, sonuçta her yeni şeyi beraber denemek zorunda değiliz çünkü aynı keyfi almayabiliriz. Birimizin sevdiği/denemek istediği şeyi diğeri neden kısıtlasın ki?

Edit: Bir keresinde "daha biz tatilimizi planlamadan sen niye başkalarıyla plan yapıyorsun" diye kavga çıkardığımı hatırladım. Benim için öncelik ikimizin planı, sonra ne istersek ayrı ayrı da yaparız.
0
kobuzchu kiz
(09.05.22)
Gitsin tabii. Hatta asıl evliyken gitsin, sıkılıyor insan bir yerden sonra, mesafe lazım.
0
Bruce
(09.05.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.