Giriş
(17)

soğuk demlemenin olayı nedir? (çay)

coldegezenkutupayisi
normal çay bu?geçen gün burada demleme çayla alakalı bir duyuru vardı. linkini bulamıyorum şimdi elim ayağım titriyor. çoğu kişi altına en güzel çay soğuk demleme olur yazmıştı. ben de heves ettim, meraklandım ve ilk soğuk demleme çayımı şu an içiyorum. bunun yarım saatte demlenen çaydan ne farkı va
normal çay bu?

geçen gün burada demleme çayla alakalı bir duyuru vardı. linkini bulamıyorum şimdi elim ayağım titriyor. çoğu kişi altına en güzel çay soğuk demleme olur yazmıştı. ben de heves ettim, meraklandım ve ilk soğuk demleme çayımı şu an içiyorum. bunun yarım saatte demlenen çaydan ne farkı var? benim ağzım bozuk da tad mı alamıyorum?

sabahtan beri bebek gibi başında bekliyorum. söylendiği şekilde kısık ateşte üç saatten fazla ocakta tuttum. yazarken bile gözlerim doluyor. neyse. çökünce de on beş dakika kadar devam ettirdim demlenmeyi. gelecek doğalgaz faturasına kıyasla içtiğim şeyin über farklı bir şey olduğunu düşünmüyorum. max yarım saatte bu sonucu alıyorum zaten ben normal demlemede.

demliğe çayı ve soğuk suyu koydum. altına da soğuk su koydum ve buharıyla yavaş yavaş demlenmesini bekledim. yanlış yaptığım bir şey var mı? kendimi kandırılmış gibi hissediyorum. herkes eğleniyor da ben partide bir köşede yalnız başıma kalmışım gibi bir his oluştu. aldatılmış gibi hissettim kendimi. üç buçuk saatimi verdim ben bu demliğe bir bardak içip dökücem neredeyse.

utanmasam ağlayacağım ya. siz beni kandırdınız mı? bu bir şehir efsanesi mi? keriz gibi çay demlensin diye bekliyorum sabahtan beri. allah belamı versin hayatımdaki en büyük hayal kırıklıklarından biri oldu.
0
coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
www.eksiduyuru.com

ağır sallamış onu yazan arkadaş. soğuk demleme nedir ya? 3 saat sürer o çayın ısınıp demlenmesi. gitmişsin sen de en troll cevabı uygulamışsın. benim yazdığımı yapsam çok mutluydun şu an:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(03.11.22)
tahmininiz doğru üç saat sürdü gerçekten.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
Çay içme konusunda yaşamış ve ölmüş yüz milyonlarca insana sahip bir ülkeyiz. Onca yıllık deneyimlerimiz var, aktarılan bilgiler var. Kısacası ülke olarak çay konusunda profesyoneliz. Ve biri çıkıp "çay soğuk demlenir" diyor.
0
prole
(03.11.22)
hocam sadece bir kişi değil ben double check yaptım. internette de böyle demlemeyi önerenler olmuş. herhalde bir bildikleri vardır dedim :(
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
Bir misafirlikte öğrenmiştim (yer Adıyaman) çayı demliğe koyduktan sonra önce az bir şey (hepsini islatacak ve içinde tutacak kadar) soğuk su koyup 10-15 dk. bekletiyirsunuz, o arada altında su da kaynıyor kaynamamis olsa da ısınmış oluyor ve o sıcak suyu demliğe koyuyorsunuz.

Kalanı tamamlayıp tekrar kaynamaya bırakıyorsunuz. Buna Arap usulü demleme deniyormus, başka bir yerde duymadım ben de bu arkadaşların yalancısıyım. Hayal kırıklığı durumunda mesuliyet kabul etmiyorum.

Kullanılan çay da kaçak çay diye satılan çaydan. İcimini yumusattigini söyleyebilirim. Bilirsiniz daha sert olur bu çay.

Ancak ben Çaykur ve karali markalı caylarla denedim pek bir şey farkettigini söyleyemem.
0
encokbenisevinnolur
(03.11.22)
Soğuk demlemeyi ilk defa duydum, ama çayla ilgili ritüel haline gelmiş çok yöntem var. Mesela kimi insan da çayı demledikten sonra bir kağıtla demliğin ucunu kapatmayınca aromasının azaldığını düşünüyor.

Ben normal, kaynayan suyu döküp geçiyorum. Böyle yaptığımda bana çayı yakmışsın diyen de olmadı, böyle yapmadığımda bir tat farkı oluştuğunu da hissetmedim.

Aynı çayda tat farkına sebep olan etkenler içinde %99'luk dilimi sanırım demleme süresi kapsıyor. %1'lik dilimi anlayacak kadar gurme bir damağım yok açıkçası. Siz de demleyin geçin ne olacak.
0
akhenaten
(03.11.22)
ben yazmıştım soğuk demlemeyi. evde de sürekli yapıyoruz, 3 saat falan sürmüyor. kısıt ateşte mi demlediniz anlamadım. 45 dk sürüyor max. ocağın altını full açmanız lazım kaynayana kadar, kaynadıktan sonra biraz kısabilirsiniz. 3 saat sürmesi imkansız cidden.

neden burda karşı çıkılmış anlamadım. fırında hiç kısık derecede 6 saatte et pişirmediniz mi? kemiği tuttuğunuz gibi et yere düşer, öyle güzel pişer.

çay da böyle. alttaki kaynağan suyun buharıyla yavaş yavaş güzelce demleniyor. max 45 dk sürdüğüne de eminim hep yapıyorum. kahvaltıyı hazırlamaya başlamadan altını açınca kahvaltıyla birlikte hazır oluyor gayet.

soğuk demleme diye bir şey gayet var uydurma da değil. yavaş pişen çoğu şey güzel oluyor. özellikle güveçte pişen yemekler mesela. et ürünleri. çay da kahve de böyle. kısık ateşte güzel olur. kumda türk kahvesi diye pazarlanıyor. sebebi ne? yavaş pişmesi.

edit: entrye tekrar baktım kısık ateş dememişim. alt taraf full kaynıyor olmalı, üst taraf onun ısısıyla ısınıyor zaten. bu çok uzun sürmüyor.

edit2: bunlarla uğraşamam diyorsanız (ki zor değil bence daha kolay, sadece bekleme süresi daha uzun), kaynamaya yakın olan suyu üste koyun biraz ılısın. ondan sonra çayı üstüne koyun yavaş yavaş çöksün. ama asla kaynar su ile çayı birleştirmeyin. ve önce suyu sonra çayı koyun.
0
jelly bear
(03.11.22)
@jelly bear; hocam size çok kızgınım. o başlıkta da değişik geldiği için aklımda bir tek sizin yazdığınız şey kalmış.

evet baştan sonra işlemi kısık ateşte yaptım yavaş pişen şey daha lezzetli olur yazdığınız için. üç saat sürmesi de imkansız değil benim gibi bir keriz yaptı çünkü demlemeyi. tam olarak fırın örneğiniz gibi düşündüm ve mantığıma yattığı için denedim. çok bir fark göremedim şahsen.
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
@jelly bear, @coldegezenkutupayisinin kızgınlığından bağımsız olarak parantez açmak istedim (bu arada bence kendisi fazla tepki vermiş bu olaya :D) Sanırım her şeyin yavaş pişmesinin daha iyi sonuç verdiğini düşünüyorsunuz ancak tam böyle değil aslında.

Örneğin kızartmalar hızlı pişmelidir, soğuk yağın içine koyup yavaşça ısıtırsanız yağ çeker. Yağda uzun tutarsanız da yanar. Kızgın yağda kısa sürede pişirilmeli.

Örneğin sebze haşlamaları uzun pişerse rengini kaybeder hem de besleyici özellikle bakımından ve ayrıca kıvam anlamında da kayıp yaşanır.

Kahvede hızlı ve yavaş demleme yöntemleri var, ancak en çok tercih edilen kahveler yüksek basınçta hızlı pişenler, yani espresso. Böyle pişen bir kahve daha derin tat verir, hem de çekirdeğindeki istenmeyen yağlar kahveye geçmemiş olur. Uzun demlemelerde bunu önlemek için daha düşük sıcaklık tercih ediliyor.

Çay konusunu bilmiyordum, bi ara deneyeceğim soğuk demlemeyi.

Ancak etler ve güveç farklı bir konu, nasıl ki kızartma kısa pişme süresine ihtiyaç duyuyorsa etler ve güveç gibi yemekler de doğası gereği daha uzun ve ağır ateşte pişmeye ihtiyaç duyuyor.

Sonuçta bütün gıdalar için geçerli evrensel tek bir yöntem yok ama.
0
akhenaten
(03.11.22)
Kutup ayısı sen son yılın en büyük sorusunu cevapsız bıraktın ama ben sana bu çay demleme konusunda hayatın sırrını vereyim
0
kisa
(03.11.22)
kisa
(03.11.22)
@kisa ben bunu da denerim yalnız
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
:))))))
Bu arada mobil'deyim hepsini okuyamadım Ama soğuk demleme ile ilgili şunu söyleyeyim Ben de arada yapıyorum ve tadı farklı geliyor.
Seviyorum.
Ayrıca kullandığın çay da çok farklı olabilir damak tadına göre değişiyor.
Ahmet ya da Mahmut çaylarını deneyebilirsin
0
kisa
(03.11.22)
@akhenaten

"yavaş pişen çoğu şey güzel oluyor."

verdiğim örnekler belli zaten. kimse kızgın olmaya yağda kızartma yapın demiyor :)
evde karamelize soğanı 3-4 saate kısık ateşte yapıyorum. şeker kullanmadan. ve baldan tatlı oluyor. yiyen bayılıyor. daha iyisini de yemedim.

bu bir örnekti sadece. tandır gibi düşünün aşırı lezzetlidir ama 6 saatte pişer. neyse herkes anlayacağını anladı diye umuyorum :)
0
jelly bear
(03.11.22)
Normal çayı şöyle demliyorum:

Demliğe istediğim miktarda içme suyunu dolduruyorum, oda sıcaklığında işte damacana suyu. Üzerine kendi poşetlediğimiz çaylardan istediğim miktarda ekliyorum. Alt hazneye de istediğim yerden istediğim suyu dolduruyorum, harlı ateş olacak şekilde ocağa koyuyorum, alttaki su kaynayınca önce harlı ateşi orta seviyeye indirip 2-3 dk devam ettiriyorum (dem miktarına göre 5 dk da olabilir) sonra ocağı kısıyorum, bi 5 veya 10 dk da öyle devam ediyor.

Mis gibi soğuktan demlenmiş siyah çay. Kolay kolay acımıyor, ama ateşin harını yani demleme süreçlerini iyi yönetmek lazım. Harlı ateşin üstünde unutmamak lazım çünkü alttan helen buharı küçümseme, çok ciddi pişiriyor öyle böyle değil.
0
muhayyer divan
(03.11.22)
Ben hiç içmedim, geçenlerde muhabbeti dönünce birisi; bayatlamıyor, daha tozsuz berrak oluyor gibi bir şeyler demişti.
0
iustitia omnibus
(03.11.22)
birinci elden bilgilerim tazeyken bayatlama konusundaki tecrübemi paylaşayım. evet bayatlamıyor. doğalgaz parasına acıdığım için bir bardaktan sonra hemen dökemedim.

üç saat içtim. ilk bardakla son bardak neredeyse aynı tazelikteydi, aynen benim yaşadığım hayal kırıklığı gibi....
0
🌸coldegezenkutupayisi
(03.11.22)
(9)

şirketlerde senior unvanı hakkında

soru
normal senior denince 5+ yıl tecrübeli biri geliyor benim aklıma. ama bazen linkedinde görüyorum mesela bir yıl çalışmış şirkette sonra senior olmuş. öncesinde başka yerlerde tecrübesi uzun olur tamam ama öncesinde de fazla değil 1-2 yıl tecrübesi. şirketlerin verdiği bu senior unvanıyla normal "sen
normal senior denince 5+ yıl tecrübeli biri geliyor benim aklıma. ama bazen linkedinde görüyorum mesela bir yıl çalışmış şirkette sonra senior olmuş. öncesinde başka yerlerde tecrübesi uzun olur tamam ama öncesinde de fazla değil 1-2 yıl tecrübesi. şirketlerin verdiği bu senior unvanıyla normal "senior" kavramını farklı mı düşünmemiz lazım acaba? bu arada dediğim şirketler kafadan unvan verilen can kardeşler ltd. şti değil big4 falan.

böyle çok örnek gördüm ama en son twitter biosuna senior x at y yazıp insanlara iş hayatı hakkında önerilerde bulunan birinin toplam tecrübesinin 2-3 yıl olduğunu görünce la noliy dedim.
0
soru
(02.11.22)
İçi boşaltılmış bir şey bu. Gerçekte senior dediğin insanın çalıştığı yerlere ve sürelere bakınca öeh dersin.
0
dissendium
(02.11.22)
Maaş farkını açıklanabilir hale getirmek için kullanılıyor genelde. Bazı sektörler var, aynı işi başka sektörde 5 sene bile yapmış olsan sektör farkı yüzünden senior sayılmıyorsun. O sektör, hatta o şirket özelindeki kıdemliliğini de gösterebiliyor.
0
Bruce
(02.11.22)
Ya bence çok sıkıntılı değil. Yazılım tarafı için konuşuyorum, junior mı senior mı olduğun bence tamamen içinde bulunduğun takımla alakalı. Bi takımda senior iken öbüründe junior olabilirsin.
0
plutongezegendegilmi
(02.11.22)
bir çok şirkette artık uzmanlık kademeleri var. şuan bulunduğum şirkette 5'li bir skala kullanılıyor u1-uzman yardımcısı, u5-baş uzman gibi. u3 ise kıdemli uzman. 3-4 sene yüksek performans çalışan birisi yüksek lisansı da varsa u1'den u3 olabiliyor. kendini olduğundan daha yukarıda göstermek, farklı tekliflerde maaş beklentisini ortaya koymak için senior unvanı ekleniyor linkedinde.
0
a darkness coming
(02.11.22)
big4'da maaslar dusuk oldugu icin rutbeyle avutuyorlar

edit: ayrica sunu da eklemek isterim. rutbe kavrami sadece surekle kisitlandirilabilecek bir sey degil. ben de dahil kac tane adam tanidim junior haliyle senior isleri yapan. bu durum olunca da mecbur rutbe veriliyor. mesela ben hayata biraz gec atildim ama kendimi daha onceden gelistirmem is hayatinda hizli yukselmeme sebep oldu.
0
nibba
(02.11.22)
Tecrübeli çalışanı kaçırmamak için kıdemini yükseltip maaşını artırıyorlar.
0
sevilen progressive türkücü
(02.11.22)
sevilen progresif türkücü +1

zam veremiyorlar diye kidem zammı yapıyorlar herkes title sahibi oluyor ama yapılan iş aynı.
0
kuzey li
(02.11.22)
İşyerinin müdür ve yöneticilerle dolmaması için tasarlanmış bir kıdem yöntemi olarak kullanılıyor bu çoğu yerde.
0
akhenaten
(03.11.22)
//kişisel tecrübeye dayanır//

ben 10 yıl çalışıp senior olmaması gereken, ekibe hakim olamayan, tecrübe biriktiremeyen, hatalarından öğrenemeyen insanlar da gördüm, 2 senede 20 kişinin tecrübesini biriktiren de. Türkiye'de de, yurtdışında da meraklı olan, sorumluluk alan, ilerleyen, öğrenmeye istekli olan senior oluyor. yıla fazla da bakmıyor bu iş.
0
babilfish
(03.11.22)
(14)

birinin türkiye'de "zengin" klasmanına girmesi için

Transa
sizce aylık ne kadarlık bir kazancının olması gerekiyor?
sizce aylık ne kadarlık bir kazancının olması gerekiyor?
0
Transa
(01.11.22)
150.000+
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(01.11.22)
Bana gore 50k üstü iyi durumdadir. 100k ustu zengindir
0
abuzer
(01.11.22)
100k
0
yazar yazmaz yazan yazar
(01.11.22)
türkiye'de kılçıksız 10 bin usd kazanan birisi zengingin sınıfına girer sanırım.
0
golgi aygıtı
(01.11.22)
12+ m motoryat alabilecek, bakımını, masrafını da üstlenebilecek kişi zengindir. ha yapar yapmaz ayrı konu, istese bunu yapabilecek durumdaysa, zengindir.

kıçında don yok, teknesi var. öyle durumlar istisnadır, kural değildir.
0
gabe h coud
(01.11.22)
Şu anda yoksulluk sınırı 24.185 lira.

25-30 bin kazananlar yoksulluk sınırında yani.

Zengin tanımı muğlak, üst sınırı yok çünkü. Ünlü isimler sanırım zengin sayılabilirler. En azından üst-orta sınıf sayılabilecek ünlüler etkinlik ya da program başına 150 bin civarı para alıyordu birkaç yıl önce. Şimdi bu daha fazladır.

Haliyle 1 milyondan başlatabiliriz sanırım zengin sınıfına girişi. Net kazancı olmasa da, eline bu miktarın bir şekilde geçtiği düşünülebilir.

Bizde orta sınıf ve ortadirek aynı şey gibi görülüyor. Bizim ortadirek dediğimiz şeyle "middle class" ne yazık ki çok da aynı şeyler değil aslında. Normalde orta sınıf olan biri bizde genel algıya göre zengin kabul ediliyor.

Bizim, fakirler olarak :D yani sıradan halkın genel manada günlük hayatta karşılaştığı bu tip bir zengin (ya da hali vakti yerinde denilen kişi) kaç kazanıyordur diye soruyorsanız 75-100k dan açılabilir sanırım.
0
akhenaten
(01.11.22)
Zenginliği hiçbir zaman "aylık kazanç" olarak düşünmemiştim. Benim aklımdaki zenginlik birikmiş varlıkla olur ancak.

Bir insan ömrünün sonuna kadar çalışmadan aynı hayat standardını yaşayabilecek varlığa/gelire sahipse zengindir bence. O paranın miktarı da kişinin yaşına ve ayda ne kadar harcadığına bağlı.

Türkiye Cumhuriyeti gelir vergisi dilimlerinde en üst dilim yıllık 880 bin TL, yani aylık brüt 73 bin TL, aylık 46 bin TL net gelir demek. Belki bu bir fikir verebilir size. Ama ayda 46 bin TL geliri olan birine sanırım kimse zengin demez.
0
michael_knight
(01.11.22)
aldığı maaşı değil verdiği maaşı hesaplaması gerekir.
0
coldegezenkutupayisi
(01.11.22)
@coldegezen +1

Maaş alan zengin mi olur yahu :)

Ayda bir milyon tl kazanıyorsa zengindir. Düşündüğümüzden daha çok böyle insanlar bu arada. Ticaretle uğraşan x turizm, bilmem ne dış ticaret, hatta köşedeki kuruyemişçi bile ne paralar kazanıyor ama sorsan işler eh işte der barzosu bmw'yle biraz kendini belli eder ama çoğunluğu göze sokmaz parasını. Eh işte diye diye kaç apartman dikti millet :)
0
chicha_v2
(01.11.22)
Benim için ayda 15 bin dolar
0
Erestor
(01.11.22)
Zenginlik, varlılık tanımı aylık kazanca göre yapılmıyor. Birikmiş paraya göre yapılıyor.

Çalışmadan aynı hayatını, hiç kısmadan 1 sene sürdürebiliyorsan varlıklısın, 5 sene sürdürebiliyorsan zenginsin gibi bir kuralı vardı bunun kabul gören. Süreleri attım. Ama yakındı buna diye hatırlıyorum
0
zimbirik
(01.11.22)
valla kazananı değil de harcayanı zengin gördüğümden kim ne kadar harcıyorsa o kadar zengindir diye düşünüyorum. paranın kaynağı baba da olabilir, kar payı da, maaş da, hırsızlık da, koca bir hiç de. miktarı önemsiz. harcama tutarı önemli. ben mesela ayda rahatça 30k tl harcayabilseydim zengin hissederdim.
0
summer timetable
(01.11.22)
Yoksulluk sınırının 25k tl olduğu ülkede 100k tl zengin değildir. iPhone 14 Pro Max 50k yaklaşık. ABD'nin orta gelirli adamı bile o telefonu almak için maaşının yarısını vermiyor, bizim zenginimiz neden versin?

aylık geliri $30k altında olan birinin zengin olma ihtimali yok. 150k demek dolar bazında 10k bile değil. Yurt dışına kafasına estiğinde çıkamayan, istediği ürünü istediği zaman alamayan zengin mi olur?
0
nawar
(01.11.22)
Maaş vermek tek başına zenginlik demek değildir.

Bu gözler neler gördü. Nette eline çalışanına verdiği maaştan az geçenler, batık üstüne batık şirketleri olanlar, çalışanının maaşından kestiği SGK’yı bahise yatıranlar.

Sermaye üstüne kredi çekersin, istersen bir sürü çalışanın olur. 2 senede krediyi sermayeyi çalışanlarınla yer, bitirirsin. İş bilmezlerin çoğu böyle yavaş yavaş batar. Sonra, maaş veriyorum, zenginim.
0
gabe h coud
(01.11.22)
(16)

Sevmemem gereken biri

yirmibir
Sevgili gönül işleri sever dostlar sonunda açtım bu duyuruyu. Beni çok etkileyen biri var. . Baştan söyleyeyim ikimiz de evli değiliz aşkı memnu olayları dönmüyor. Ancak yine de kalbim başka bir şey diyor aklım başka bir şey. Birkaç aylık flört döneminin ardından fark ettik ki ikimizde de duygular ş
Sevgili gönül işleri sever dostlar sonunda açtım bu duyuruyu. Beni çok etkileyen biri var. . Baştan söyleyeyim ikimiz de evli değiliz aşkı memnu olayları dönmüyor. Ancak yine de kalbim başka bir şey diyor aklım başka bir şey. Birkaç aylık flört döneminin ardından fark ettik ki ikimizde de duygular şelale. Fakat bu kişi duygusal açıdan ağır sorunlu. Yapmam dediği şeyi üç gün sonra yapıyor, sorun etmem dediği şeyden 3.dünya savaşı çıkarıyor. Tartışma anında hiçbir şekilde acıması yok. Ağzına geleni söyleyen biri. Bu yaştan sonra (27) kimseye duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından ve bunun çok sağlıksız olduğunu düşündüğümden ilişkiyi bir üst levela taşıyamadan karşılıklı konuşup anlaşarak bitirdik. Amma lakin ben bu kişiyi özlüyorum. Hem hayatımda olsun istiyorum hem de kendine biraz saygın varsa hayatına almazsın diyorum. Kendimle sürdürdüğüm bu savaşı bitirmenin bir yolu var mı? Yoksa kendimi korumaya almaktan vazgeçip kaderde ne varsa yaşamalı mıyım? Savcı Esra gibi ben seninle mutsuzluğa da varım mı demeliyim? Görmüş geçirmiş feleğin çemberinden geçmiş dostlar bi yardım edin hele.
0
yirmibir
(31.10.22)
Kaderde ne varsa yaşaman demek göz göre göre kendimi ateşe atman demek. Bu sizinki, narsist-borderline ilişkisini andırıyor. Sende acaip sevgi bağlılık, onda çok aşırı bir güvensizlik ve saldırı halleri, seninki de onunki de bitmiyor.. bence başkalarına odaklan. Gerekirse çivi çiviyi söksün ama ondan uzaklaş. Ya da bir büyüğüne danış çok güvendiğin birine olayı ayrıntılı anlat ve fikir al. Belki göremediğin bişeyler vardır, belki olurunuz vardır...
0
muhayyer divan
(31.10.22)
Bu mutsuzluk degil patoloji.

Acaba bu cekim duydugunuz kisi ailede birine benziyor mu davranis olarak? Yakin geliyor mu? Isin psikolojik boyutundan yaklasiyorjm; patolojik bir cekim olabilir mi? Cunku anlattiginiz duruma gore sizin o kisiden oluk oluk kacmaniz lazim. Belki de sizi ceken sey aslinda cocuklugunuza kadar uzanan bir hikayedendir.

Sonuc olarak karsinizdaki kisiyle hic mutlu olamazsiniz. Savci esranin mutsuzluk cesidi bu degildi… bu patoloji.
0
mor oje
(31.10.22)
ben bunca yıllık hayatımda böyle ikilemde kalıp ne olursa olsun diye ilişkiye seçen kimseyi mutlu sonla görmedim. yakın zamanda benzer bir durumun eşiğine geldim, seninkisini bilmiyorum da ben karşımda narsist bir kişilik olduğunu anladığımda direkt uzaklaştım. 20li yaşlarımda olsam muhtemelen gözümü kapatıp balıklama atlardım ve muhtemelen bir iki senemi feda eder, derbeder olurdum. ama artık kendime saygım var diyorum ve hayatımda drama istemediğime ve kimseyi düzeltemeyeceğime karar verip yalnızlığı seçiyorum.
0
hypathia
(31.10.22)
insanların dedikleri değil, yaptıkları önemlidir.

iki gün sonra yine üff bununla mı uğraşıcam diyeceksin, ne gereği var.
0
selam
(31.10.22)
ağlamak istiyorsan dvm.
0
edgenabby
(31.10.22)
benim bütün ilişkiler böyle ne var bunda anlamadım........
0
ala09
(31.10.22)
Ben bu sitede insanların nasıl ilişkiler içerisinde olduklarını anlamadım. Seviyorsan seviliyorsan sevişiyorsan güveniyorsan anlaşıyorsan tamam bitti gitti yani nedir ben anlamıyorum herkes mi dizi hayatı yaşıyor burada?

Seviyorsan dene tabi ki ne olacak ucunda ölüm mü var?
0
Hallegadola
(31.10.22)
Demek ki bir yanınız itiraf etmese de kaos seviyor. Bazı insanlar durgun suları, bazı insanlar da fırtınadan sonraki durgun suları sever. Var böyle bir şey. Ona duygu regülasyonu öğretmeyi zorunluluk haline getiren onun kendisinden ziyade sizsiniz bence. Başka biriyle olsa başka bir şeyleri regule etmeye meyilli olacaksınız belki. Ben olsam bu tarafını düşünürdüm.
0
encokbenisevinnolur
(31.10.22)
ozlediginiz sey gercekten o kisi mi yoksa o flort donemindeki heyecanlar mi?
benzer heyecanlari baska, daha stabil kisilerle de yasayabilirisiniz cunku.

diger yandan mor ojenin dedigi gibi bu kaosa karsi bir ilginiz mi var farkinda olmadiginiz? Kaotik bir durumu alip duzeltmek istiyor olabilir misiniz?

ben genelde seviyorsan git konus diyenlerdenim ama bu durumda bence kendi verdigin karara guven, kendine buyuk iyilik yapmissin bitirerek, isin en zor ksimi bitmis, gerisi alismak, o da kendi kendine olur zaten. tek eksiginiz yeni bir flort.
0
taurina
(01.11.22)
- sevmemeniz gereken birini bilmeden sevmek cok hayata dair ama bile isteye sevmek kendinize hakaret. Kendinize hakaret ettiginiz bir hayatta birakin iliskiyi hicbir seyin yolunda gitme ihtimali yok.
- tolere edilebilecek ozellikler ile karakteristik özellikleri karistirmayin. İnsanlarin karakterini (illa ki genele gore kotu bir ozellik olmasina gerek yok) degistirmeyin. Degisirse o artik sevdiginiz, istediginiz kisi degildir. Sayginiz kalmaz, ilginiz biter. Degismezse de hayati ya sorun cikartarak ona ya da icinize atarak kendinize zehir edersiniz.
- iki uc aylik iliskide "agzina ne gelirse söylüyor" seviyesine gelen herhangi bir insanin herhangi bir rolde hayatinizda olmamasi lazim.
- en onemli kisim, ozlemek... Ozleyeceksiniz hocam. Ne var yani? sonra da unutacaksiniz. Herkesin unuttuğu, unutulduğu gibi. Aciz kisisel gecmisimiz "sensiz yapamam, seni sonsuza kadar sevecegim" cumleleri ile dolu. İnsanlik hafizasi unutmak uzerine kurulu. Cernobil'den sonra nukleer santral kurabiliyor, trafik kazasindan sonra arabaya binebiliyor, düşüp dizimizi parcaladiktan hemen sonra salincaga tekrar binebiliyoruz.
Kendinize duydugunuz saygi cok onemli. Kendinize saygi duyun. Aksi halin uzerine kuracaginiz hicbir sey yurumez. Bakkal ile bile iliskinizi yurutemez papaz olursunuz.
Mutluluklar dilerim.
0
sparkle kiddle
(01.11.22)
Dostlar hepinize teşekkür ederim. Kafamı açtınız, var olun. Özlemimi yaşamaya ve önüme bakmaya karar verdim. Kafayı sıyırmadan çıkıcaz inş bu işin içinden.
0
🌸yirmibir
(01.11.22)
Herkesin cevaplarına katılmakla birlikte açıkçası "duygu regülasyonu öğretme zorunluluğum olmadığından" cümlesine takıldım. Elbette yok ancak ilişkilerin kendi içinde iyileştirici / dönüştürücü olduğunu unutmamak gerekiyor. Kötü ilişkilerde dahi birçok şey öğrenip insan değişebiliyor. Bu kötü olacağını bildiğiniz bir işe kalkışın demek değil.
0
charbiel
(01.11.22)
charbiel, haklısın fakat dönüşüme açıklık göremiyorum dediğim gibi tutarsız biri karşımdaki. İyileşir dönüşür belki bilemem ama benden götüreceği kesin gibi. Özellikle selam’ın ve sparkle kiddle’ın yazdıkları ufkumu açtı bu defteri kapatmaya çok yakınım.
0
🌸yirmibir
(01.11.22)
Böyle durumlarda benim bakış açım genelde "sırf istiyorum/özlüyorum diye bir şeyi yapmak ya da birine gitmek zorunda değilim."

Özlemeniz doğal, hoşlanmışsınız. Keşke istediğiniz gibi olsaymış. Özlemek insani bir duygu. Eğer bu kişiden hoşlandıktan sonra bu kararı alıp hiç özlem hissetmeseniz ilginç olan bu olurdu.

Ama sırf özlüyorsunuz diye alamayacağınızı gördüğünüz bir yükün altına girmeniz gerekmez. Kimse vazgeçilmez değil. Elbette uzun yıllar harcadığınız ve büyük bir yaşanmışlığınız olan birilerinden vazgeçmek çok daha zor olacaktır (ki bu kişiyle işleri ilerletirseniz muhtemelen bu zor olan yolu da yaşayacaksınız) ama kısa bir süre vakit geçirip yolunuza gittiğiniz birini bir süre sonra unutursunuz. Kendinize daha uygun birini elbette bulursunuz.

Bahsettiğiniz kişiyle belki orta yol bulabilirsiniz, bulamazsınız bu önemli olan bu değil. Siz, bu kişi değilmişsiniz ama. Yani bakıp tahlil etmiş ve bunun göze alınamayacak bir sorun olduğuna karar vermişsiniz. Sizin yerinizde başkası olsa buna bu kadar takılmayıp bir bakalım ne olacak diyebilirdi, orta yolu bulup bulamamak onun sorunu olurdu. Siz başka bir kişisiniz.
0
akhenaten
(01.11.22)
@hacirotti, burada medeni durum duyurudan duyuruya değişiyor.

Kendine biraz saygın varsa hayatına alma.
0
Kahvedesu
(02.11.22)
hacirotti medeni durum değişebilen bir şey.
0
🌸yirmibir
(03.11.22)
(5)

En son ekside ne arattiniz?

lapaz
Sozlukte veya duyuruda?
Sozlukte veya duyuruda?
0
lapaz
(31.10.22)
Trustpilot.com
0
mor oje
(31.10.22)
Veronica avluv
0
Gebeş kaplumbağası
(31.10.22)
GİBİ(dizi) en son o
0
ala09
(31.10.22)
Baktım şimdi geçmişe

Sevil Demir
Barış Manço Viagra
0
gabe h coud
(31.10.22)
Dorothy and... Gerisini yazmadım çünkü buna yakın bir şey yok dedi :(

Oz serisinin 4. kitabını aratmak istemiştim.
0
akhenaten
(01.11.22)
(19)

Akşamki mesajıma korkunç bir cevap geldi.

ekinuzbay
Burada kimi zaman gerçek değil denildi, kimi zaman yok ya gerçek değildir. Düştüğüm durum o kadar iğrençti ki gerçek olmamasını tüm kalbimle dilerdim. Ne yetiştiriliş şeklime ne de şahsıma hiçbir şekilde yakışmayan iğrenç bir bataklığa düştüm ve 1 saat önce kaçınılmaz son gerçekleşti, akşam attığım
Burada kimi zaman gerçek değil denildi, kimi zaman yok ya gerçek değildir. Düştüğüm durum o kadar iğrençti ki gerçek olmamasını tüm kalbimle dilerdim. Ne yetiştiriliş şeklime ne de şahsıma hiçbir şekilde yakışmayan iğrenç bir bataklığa düştüm ve 1 saat önce kaçınılmaz son gerçekleşti, akşam attığım mesajlara korkunç bir cevapla cevabımı aldım. Bu tarz bir şey yaşamış olanlar bilirler battıkça batarsın, o umut hiç bitmez, gururunuz saygınlığınız yerin dibine girer, kendinizi bile tanıyamazsınız. Artık gelen o korkunç mesajdan sonra sürünerek yalvarsa dahi ben kabul etmem. Ya aileni öldürücez ya bu adamla olacaksın deseler birincisini seçerim.

Bu süreçte sıkıntımı paylaşabildiğim tek yer burasıydı, en acımasız dalga geçişler bile gülümsetiyordu çünkü canımı yakan asıl sorun çok daha büyüktü. İnanan inanmayan herkese bu süreçte yorumlarıyla yanımda oldukları için teşekkürler.

Kamu spotu olarak şunu söyleyebilirim, lütfen kimseye aşık taklidi yapmayın. Sonra karşıjızdakini aksine inandırmak çok zor oluyor.
0
ekinuzbay
(31.10.22)
Bana samimiyetle cevap verenlere bir açıklama borcum var. Hikaye sonuna kadar gerçek. Gerçek olmamasını çok isterdim ama gerçek.

İfşa olmamak için tabi ki bazı bilgileri değiştirerek verdim.
Onun fotosunu değil fikir vermesi açısından ona benzeyen yuvarlak yüzlü çekik gözlü başka birinin fotosunu koydum.
Ekinuzbay diye biri tabi ki yok aklıma nick gelmediği için rastgele isimleri birleştirip ekinuzbay yaptım.
Mensup olduğu yabancı ülkeyi değiştirdim.
Ama hikaye %100 gerçekti.
Akşam buraya paylaştığım ona gönderdiğim mesajlar gerçekti.
O mesajlara az önce verdiği korkunç cevap gerçekti.
Herşeyi paylaştım ama o cevabı paylaşamıyorum, işte buradan anlayın ne kadar acımasız bir cevap verdiğini.

Çok uzun bir süre odamdan çıkmayı, kimseyle görüşmeyi; kimseyle konuşmayı, buraya girmeyi düşünmüyorum.

Son zamanlarda intihar eden insanlara toplumun acımasızlaşması örneğin atla atla denilmesi bu fikirden de caydırıyor. Ben ölücem atla atla diyen arkamdan öldüm diye dalga geçen pislikleri ailem görücek benden sonra.

Keşke uyusak ve gözlerimizi açtığımızda başka birisi olarak uyansak. Ben başta ilgi prensesi yapılıp sonra acımasızca itilip kakılan; önce seviyormuş gibi davranılıp sonra acımasızca reddedilme cevapları yiyen bu kızı tanımıyorum. Ben bu kız olmak istemiyorum. Gözlerimi açsam ve bambaşka bir kimlikte bambaşka bir geçmiş ve aileyle sil baştan yeniden gelsem dünyaya.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Kendine gel, koca evrende cümlenin noktasına takılmış gibi konuşmayı bırakın

bu söylediklerini ses kaydı alıp dinlermisin belki kulakların duymak istiyordur ne kadar saçma bir duruma takıldığına,

Bizim, aşı olurken kendini sıkan nesle değil, serbest ve akışına bırakan bireylere ihtiyacımız var.

sal abi sal
0
Gebeş kaplumbağası
(31.10.22)
Geçmiş olsun atlatırsın merak etme bir zaman sonra gülüp geçeceksin bunlara ve sonra diyeceksin ki ulan adı neydi onun biraz düşündükten sonra hatırlayacaksın.

Şimdi zor geliyor gecmeyecekmis gibi geliyor ama ilerde çok saçma gelecek emin ol.
0
sassot
(31.10.22)
Arayan Mevlasını da bulur belasını da. Hak etmiş o. Sen de önüne bak ''Hayat kısa kuşlar uçuyor''.
0
Kahvedesu
(31.10.22)
ne cevabı verdi ekin merak ettim.

ya bak sorun şu, bu tür olayların lise, en geç üniversite zamanında bitmesi gerekiyor. ileri yaşta yaşandığı zaman senin düştüğün uçuruma dönüşüyor her şey.

ya şunu beyninde kabullenmen lazım. bunun çıkış noktası bu: hayat devam ediyor, gencim güzelim, daha kaç defa aşık olacağım seveceğim sevileceğim.

şu "Ya aileni öldürücez ya bu adamla olacaksın deseler birincisini seçerim." cümlesi var ya bu cümle tam liseli delilik cümlesi. ben de lisede platonik olduğum çocuk için bu cümleyi kurabilirdim. sonra ben de gerçekten tam bir inzivaya çekildim derslere verdim kendimi. benim hoşlaştığım çocuk bir de aşırıı çirkindi yani yüzüne bakılmazdı ama nesi o zaman iyi geldiyse hiç anlamadım. her neyse bu bilince cidden kimse aklnda olmayınca hayatın verdiği ferahlığın tadına varınca ulaştım. cidden kafa rahatlığı çok güzel bir şey. şimdi sen platonikmişsin ben karşılıklı bir şey yaşıyordum hiç deme çünkü karşılıklı değil, en başında evli adam.

bir de adamın durumu hayatı karakteri sana yakışıyor mu? bu ne kadar çirkin bir şey biliyorsun demi? sana metres kelimesinden başka bir kelime kullanılmayacak ortaya çıkarsa. bunu yedirebiliyor musun kendine?

özetle her şey bitecek geçecek ve gerçekten sevdiğin ve sevildiğin o ilişkiye kavuşacaksın. gerçekten kavuşuyorsun yani ben canlı örneğiyim. :)
0
Hallegadola
(31.10.22)
Yanlış yazmadım. Verdiği korkunç cevap sonrası O adamdan o kadar soğudum ki artık onunla olmaktansa en değerli şeylerimi bile kaybetmeye razıyım demek istedim. O kadar soğudum yani o adamdan artık.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Ya ben yine troll olmadığınızı farz edip cevap vereceğim.

Önceki duyurulardan birine, birini unutmanın en iyi yolu başka birine bağlanmaktır tarzında bir cevap vermiştiniz. Sakın ola böyle bir şeye kalkışmayın.

Böyle yaptığınız zaman "böyle yapan biri gibi davranırsınız." Karşınızdaki kişi içinizde eksik kalan bir şeyleri onunla kapatmaya çalıştığınızı, kendisinin sadece makul bir konu mankeni olduğunu hisseder. O ilişkiniz sürmez. Siz de zaten ilişki boyunca "bu da her an gidecek" korkusuyla yaşayıp her şeyi herkese zehir edersiniz. Nihayet o ilişki de bunlara dayanamayıp bittiğinde başka birine sarılırsınız ve sonuçta duygusal bir parazit olarak artık yeni birini kolayca bulamayacağınız yaşa kadar bu böyle devam eder. Sonunda ya yalnız kalırsınız ya da beğenmediğiniz birine razı olup mutsuz bir evlilik yaşarsınız.

Bu kişiyi tamamen kafanızdan atıp, tek başınıza hayatınızı yoluna koyuncaya kadar kimseye sarmayın. Ne zaman içiniz soğur da artık eskileri unutmak için bir şeyler yapma ihtiyacı hissetmemeye başlarsanız o zaman harekete geçin. Bu süreçte bir şey vadetmeden birileriyle konuşun, takılın vs. Ama sözler vermeyin ya da verilen sözleri kabul etmeyin.
0
akhenaten
(31.10.22)
Onunla olmayı artık kesinlikle istemiyorum, ondan tiksinme derecesinde soğudum anlamında söyledim.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
ne yazdı korkunç cevap ekin onu demedin?
0
Hallegadola
(31.10.22)
. Tanıştığımızda söylediği şeylerle taban tabana zıt şeyler yazmış ve bana ilgisini inkar etmiş. Kardeşimsin filan yazmış. Sanki 6 ay bana iltifat aşk sözleri gün boyu anlık selfieler aşk vaadleri yazmamış aramamış da ben kendi kendime yazışmışım gibi asılsız ithamlar vardı. 22 sayfa aşk mesajlaşmalarımızı sil, onları zaten kuzenim yazmıştı gibi saçmalıklar yazmış. (Onların ülkesinde kuzenim yazmış yalanı hala aktif olarak kullanılıyor) Muhtemelen ekran görüntüsünü eşine göstereceği için rol kasmış.

Ben ilk tanıştığımız günden beri onun soyadını kullanıyordum. Kendi aramızda romantik bir semboldü bu. 6 ay konuşma + 3 ay konuşmama şeklinde 9 aylık bir geçmişimiz vardı. Geçtiğimiz ay onu artık unutmak amacıyla onun soyadını silmiştim. Dün onun soyadını fonetik açıdan beğendiğim için soyismi geri ekledim. Bu da görmüş ve aniden beni engellemiş. Seni engelliyorum zaten benim kardeşimsin sana geçmişte yazdıklarımı kuzenim yazmış, ailemi ve çocuklarımı çok seviyorum gibi bir şeyler yazdı.

Ben de bunun üzerine "Ben de seni engelliyorum; o soyismi de kaldırmayacağım o soyisim senin tekelinde değil, biri neden seni engellediğimi sorarsa da gerçekleri anlatırım ve mesajları gösteririm hoşçakal" deyip engelledim.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Beni soğutan sırf orada zaten aylardır var olan bir soyadı gördü diye ani bir şekilde beni engellemesi oldu. Beni uyarabilirdi, soyadı silmemi rica edebilirdi; beni silebilirdi ama o direkt engellemeyi seçti, bana karşı bu kadar ani ve kontrolsüzce hareket eden adamdan da soğudum.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Odama kapanma sebebim onu sevmem değil. Ona karşı artık bir şey hissetmiyorum; dünyada kalan son kişi bile olsa onla olmam artık. Artık o benim için erkek değil cinsiyetsiz bir insan hükmünde.

Odamdan çıkmama sebebim hiçbir şeye gücümün kalmaması, tüm yaşama hevesimin gitmesi. Yüksek lisanstayım derslere gitmiycem bu hafta. Geçen dönem derslere bile onun çiçekler gönderip günlük motive etmesiyle odaklanmıştım.

Odamdan çıkmak istememe sebebim kaderimin bu kadar kötü olması. Bu, bu şekilde sonuçlanan 3. Olayımdı. 2020'den beri peşpeşe birbirinin aynı 3 kişi oldu böyle, bu üçüncüsüydü. Şu an dışarı çıkacak bir mecalim kalmadı. Blind perdelerim var kalın siyah, onları örttüm karanlıkta oturuyorum fener yakıyorum. 6 gündür saçlarımı yıkamadım. Şu an kullandığım fulsac diye yüksek doz bi ilaç var ama işe yaramıyor, sanırım başka bir ilaç kullanmam gerekiyor.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Bana eski yazdıklarını kuzenim yazmış diyerek inkar etmesi; yoo sana o aşk sözlerimi açık kalan web whatsappımdan kuzenim yazmış ben eşimi ve çocuklarımı çok seviyorum beni artık rahatsız etme gibi şeyler yazması, sahip olduklarını korumak için beni kuzenim yazmış gibi gülünç bir yalanla püskürtecek kadar önemsemediğini belli etmesi gibi şeylerdi mesajın içeriği uzun bir mesajdı. O mesajı bir kadın yazmış gibi okudum zira benim için artık bir kadın hükmünde.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Akhenaten senin söylediklerin doğru. Son bir aydır adı tipi suratı mesleği ülkesi ırkı onun gibi olan ona benzer erkekleri eklemiştim, yerine yeni birini koyup onlardan biriyle devam edeyim diye. Dün gece ani bir kararla instagram hesaplarımı kapattım ve onlarla da konuşmayı kestim.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Bu şekilde sonuçlanan üçüncü ilişki diyorsun. Evli biriyle aşk yaşayıp nasıl sonuçlanmasını bekliyordun ki?
0
elorelia
(31.10.22)
@eloerila: bu hayatta karşılaştığım ilk evli insan.

Lütfen rica ediyorum beni evli erkeklerle ilişki yaşamaktan keyif alan krepeli saçlı azgın manyak bir tip www.imdb.com böyle bir tip olarak düşünmeyin. Bu duruma düşmenin yarattığı acı yüzünden şu an aynaya bile bakamıyorum. öncekiler hep bekardı.

Hayatta bir kere böyle bi şey oldu, onda da
1- adamla yakınlığım mesajlaşmak ve aynı masada oturmaktan ibaretti.
2- adam başta bana bekar olduğunu söyledi. Evli olduğunu itiraf ettiğinde ben çoktan aşık olmuştum. Belki "evliliğinde mutsuz olup boşanır ve biz evleniriz" mantığıyla beklemeyi düşündüm ama asla evli biriyle ilişkiye girmezdim ben, asla.
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
Artık bitti' diyebilmen güzel.

Ama öyle karanlık bir odaya kapanarak, ilaçlardan medet umarak olmaz Ekin.

Kendini toparla. Bunu aşarım ben de. Bir tatile çık.
0
Mirket
(31.10.22)
Bu adamın adı Tural olabilir mi?
0
marla is in my head
(31.10.22)
karısına bunu yapan birinden ne bekliyorsun? ilişkisi kötü gidiyor diye bırakacağını, duygusal bir çıkmazda olduğunu falan mı sandın sahiden?

senin memenin silikonunu soran adamın senden beklentisi ne olabilir?

daha önce sevgilisi olan biriyle aynı durumda kalmıştım ki asla yakıştıramadım kendime, bir anda iletişimi kopardım ve gittim. yaşadığın durumu anlıyorum ve seni yargıladığımı düşünme.

hayata küsme, dünyada güzel insanlar var hala. hayat bitmiş değil, tanımak gereken bu dünyanın hala onların hatrına döndüğüne inanabileceğin insanlarla tanışabilirsin, tanışacaksın. geçmiş olsun, acını yaşamak da hakkın.
0
dnzdnz
(01.11.22)
(29)

karsi cins arkadasla yapilan aktivite ornekleri flort mudur

ala09
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiy
yakinlar ama. arki degil kannnnkiler. basbasa sarap evinde sarap icmek mesela, eve gidip dizi izlemek falan. bu olunca illa flortlesmektir bu diye damgalar misiniz? yoksa iki yakin arkadas bunlari yapabilir, karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?(buna ben kisiye gore arkadasliktan emin iseler sorun yoktur diyorum)

flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?
0
ala09
(30.10.22)
Herkesin fikrine kimse karisamaz asamasi bu. Genel cevab; tabii ki yapabilir iki karsi cins arkadas bunlarin hepsini. Bunlarin hepsini yapip arkadas kalmalari mümkündür. Ama benim kisisel cevabimi merak ediyosan ( ;))) ) sebgilimin yakin kiz arkisiyle basbasa sarap evine gitmesini ya da bunun bir rutin haline gelmesini sevmezdim. İts my choise
0
abuzer
(30.10.22)
Mümkün mu? Mumkun.
Bu tarz hareketleri yaptığım arkadaşlarım ile normal arkadaş kalabildik mi? Çok az bir kısmı ile.

Ben de çok rahat olurdum diyemem.
0
logisticsmanager
(30.10.22)
ben üç sene boyunca iki kadınla ev arkadaşlığı yaptım. söylediğiniz şeyleri ve ekstrasını çok yaptık. kimse de herhangi bir sinyal alıp duygularını, hareketlerini değiştirmedi. dizi izlemek, şarap evine gitmek dışında aynı yatakta uyumuşluğumuz da çoktur.

o zamanlar gençtim. şu an flörtüm veya sevgilim varken yanlış anlaşılmamak için yapmam böyle şeyler.
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Flörtleşmek yapılan aktivite ile ilgili değil aradaki çekim ile ilgili derdim fakat bazen sizden bağımsız olarak karşı taraf bir beklentiye girebiliyor. Ben olsam bu tür şeylere girmem, sevgilim buluşursa da buluşur koca adam kendine sahip çıkar neticede.
0
ruhen hastayim ben
(30.10.22)
Şarap evinde şarap içmek ve eve gidip dizi izlemek?

'Sadece arkadaşız' Aynen :D Neyse bir şey demiyorum.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(30.10.22)
@panda yuva dostum gorus aliyoruz. burda sarap icilen ark baska dizi izlenen ark baska
0
🌸ala09
(30.10.22)
Zaten mevzu kankii ayağından başlamıyor mu? Karı taklidi yapan geyler bile tehlikeli çıkartır masaya vurur, ruhun bile duymaz, kesinlikle tehlikeli sular bunlar şahsen yaklaştırma hele bu tarz muhabbetlere çekim yasasına aykırı
0
Gebeş kaplumbağası
(30.10.22)
Bu tamamen yapanların niyetine bağlı. "Başbaşa şarap evinde şarap içmeler" deyince ambiyans değişiyor.

Benim istesem gidip şarapevinde şarap içeceğim karşı cins arladaşlarım var örneğin, gitsek "başbaşa" bakışarak, tebessümlerle falan şarap içmeyiz ama, dedikodu falan yaparız. Kimse de flört ediyoruz gibi hissetmez.

Kıskanmanıza neden olacak haklı bir sebep varsa birlikte manava bile gitseler gözünüze batar. Haklı bir sebep yoksa boş yere hayatı zehir etmeyin kimseye bence.
0
akhenaten
(30.10.22)
ben ki cok acik goruslu biriyimdir boyle bi seyi kabul etmem. karsi tarafin da ciddi bi iliskisi olsa bile etmem. isterse anaokulundan beri kanka olsunlar etmem :D

burda en iyi senaryo ben de bu grubun arkadasi olmaliyim. o zaman o kisinin yanimizda ucuncu olmasindan iskillenmem veya kirk yilin basi benim isim cikar da ben iptal edersem bi etkinligi ikisi yalniz devam edebilirler. bunun harici kankayiz diyip oyle habire icli disli olamazlar
0
Kittie
(30.10.22)
ya benim bir sürü kız kankim vardı evlenmeden önce, ama sonrasında fark ettim ki aslında tam bir aksiyona 1 adım falan yakınmışız. artık öyle düz kız arkadaş olayına pek inanmıyorum. ha tabii ki bu saydığın aktiviteler gayet normal ama dediğim gibi aksiyona dönme ihtimali çok yüksek.
0
roket adam
(30.10.22)
bir sürü erkek kankam vardır ama hiç biriyle başbaşa dizi izlemedim. o kadar da değil :) basbaya flört bu.
0
kaptan maydanoz
(30.10.22)
@akhenaten benim arkadaslarimla aktivitem bu. karsi taraf bundan rahatsiz olup geri adim atiyor bana bahane gibi geliyordu ama gorusunde israrci @roketadam gibi dusunuyro. bi hamleye bakar "saf olma bu kadar" kafasinda. saflik mi bu diye bi dusunuyorum, flortumle olan mevzunun haricinde
0
🌸ala09
(30.10.22)
flört değildir, ben yaparım, kanka olarak da kalırım, ama yine de flörtümün ya da sevgilimin bunları karşı cinsten biriyle yapmasını istemem.
0
ekinuzbay
(30.10.22)
"flortunuz bunlari yapsa rahatsiz edici mi?"
evet
"karsi taraf birbirinin "arkadas" sinyallerinden emin oldukca sorun yoktur mu?"
ilk soru evet ise doğal olarak sorun vardır.

iş arkadaşıyla beraber yemekhanede yenilen öğlen yemeği de şunlardan daha fazla etkileşim içerebilir, duygu tetikleyebilir
bunlar sırasında ne kadar kontrollü olunabildiği sonrasında etkisinden çıkılabilmesi masumiyeti belirler bana göre

başına silah dayanan ya da zorunluluk sebebi değil sonuçta çoğu birebir aktivite
tek eşliliğin özünmsenerek benimsenmesine kadar bağlanabilir bu konu
0
bir soru sorcam
(30.10.22)
Burada bir taraf kendini kandırıyordur
0
mirty
(30.10.22)
Halihazırda bunları yakın kız arkadaşlarımla yapıyorum. Kimiyle uzun süre buluşamıyoruz, evde uzun uzun rahat vakit geçirdiğimiz için bana geliyor. Kimiyle başa başa içmeye eğlenmeye de gidiyoruz. Kız arkadaşım varken de yaptım bunları, kimse de rahatsız olmadı. Rahatsız olana yallah arabistana derim.

Flörtüm bunun rahatsız edici olmadığını düşünüyorsa - ki yaptığına göre düşünmüyor- ben niye olayım ki?
Bu durum flörtün saf salak olduğu durumlarda geçerli olabilir ancak, o durumda bunun uyarısı yapılır ama yine karışılmaz.
Ha yok, flört saf salak değilse güvenilir.

Hepsinden öte, asıl problemi yaratan konu: flörtün "kaçamak" yapma ihtimalinden şüphe varsa -ki herkes bu ihtimal üzerinden rahatsız olurum demiş- niye flörte devam ediliyor ki? Karşı cins arkadaşı olmayan ya da olanla "şüpheli" aktivite yapmayan biriyle flört etsin.
0
Bruce
(30.10.22)
twitter.com

Aynen flört. Bi de çakar flört. Tam flört.

Direkt damgalarım sorry.
0
Hallegadola
(30.10.22)
Bunları yapıyorduk diye flört ediyoruz zannedip açıldım adama. Meğer arkadaşmışız. Demek ki her zaman flört olmuyormuş.
0
antikitleruhlu
(30.10.22)
Benim benden bu tür aktiviteleri talep eden bir kadın arkadaşım var. Kendisinin sevgilisi de var. Ben kendimden emin olduğum için işime geldiği sürece sinemaya gitmek ne bileyim birlikte alkol almak vs şeyleri başbaşa yapıyoruz. Ama açıkçası "sevgilin ne diyor bu işe" diyesim de geliyor bazen. Neyse zaman içinde öğrendim ki biraz efendi-kole dinamikleri içeren bir ilişkileri varmış, o aşamada da "sevgilin ne diyor" kısmı ilgi alanımdan çıktı.

Biz halihazırda tanıştığımız için pek geri cekilmedim ama mesela yeni tanışıp böyle tekliflerle gelen birine de hayır derim muhtemelen. Nasıl bir şeyle karsilasabilecegimi ya da onların ilişkilerinde neyi tamamlayan bir şey olacağımi bilemem. Yani mesela beni, benim haberim olmadan kıskandırmak için mi kullanıyor, ya da sevgilisinin benzer bir arkadaşlık ilişkisi var da kendince denge mi kurmaya çalışıyor... bana doğrudan dokunan bir zararı yoksa da bunlari yine de gozetirim. Dediğim arkadaşımda böyle bir şey görmediğim için de bir sakıncası yok benim için.

Öteki taraftaysam da karışmam ama ne alaka dediğim tavrımi belli ederim. Spesifik bir durum olur tamam da, verdiğin örnekler birlikte yapmanın şart olduğu şeyler değil ya da o formda olmayabilir. Şarap evinde başbaşa yerine bir bar cafede buluşup bira icemiyorlar mi? Birlikte dizi izlemedeki birliktelik kısmı nedir, üzerine konuşmak istedigin bir seyse ayrı ayrı izleyin birlikte konuşun... vs böyle ele alırdım. Belki sormak istediğin tam bu değil ama örnek verdiklerin başbaşa ve izole (sadece ikimiz tarzı) zaman geçirme bahanesi formunda şeyler.
0
encokbenisevinnolur
(30.10.22)
Geçmişte sınır çizmezdim ama artık çiziyorum. Bana göre rahatsız edici.

Şu aklıma geldi.
www.youtube.com
0
Kahvedesu
(30.10.22)
Örtülü flört. İnkarlı flört. Baş başa şarap içilmez. Beraber şarap içilir. Tamam eve gidip beraber dizi izlersiniz ama sık sık "baş başa" vakit geçiriyorsanız bu örtülü flörttür, kankalık değildir.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Yazmayı umutmuşum, ben çok rahatsız olurum. İnat olsun dşye ben de yaparım olay çıkar.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Başvaşa şarap evinde şarap içmekle iş çıkışı bi pubda bira içmek aynı şey. Şarap içince sanki daya romantik bir ortammış gibi geliyor insanın aklına ama değil aslında. Aynı konsept.

Yani eğer bu başbaşa yapılan aktiviteler ben çağırılmadan yapılıyorsa o zaman bozulurdum. Yani benim canım istemez onlara katılmam, müsait olmam vs başka. Ama özellikle başbaşa olmak istiyorlar, ben partner olarak ortama davet edilmiyorsam o zaman rahatsız olurdum.

Bir de bu benim partnerimle aramdaki ilişkiye de bağlı. Eğer güzel bir ilişkimiz varsa, sadakatsizlik, ilgisizlik hissetmiyorsam o zaman sorun etmem çoğunlukla. Ama eğer zaten asıl ilgi benim üzerimde değilse o zaman kıskanırım.

Bir de bazı insan vat karşı cinsle arkadaş olamaz hemen aklı karışır. Bazısı var karşı cinsle arkadaşlığı iyi yürütür, şıp sevdi değildir, her yakın olduğu karşı cinse çekim duymaz. Yani partnerimin hangisi olduğuna da bağlı benim rahatsız olup olmamam.
0
zimbirik
(30.10.22)
bu yazılanlardan aklıma direkt şu gif geldi
media.tenor.com
0
basond
(30.10.22)
Benim bi kaç tane böyle yakın kız "kankim" var. Şarap içiyoruz, dizi izliyoruz, tatile falan gidiyoruz. Ben en azından kendi adıma arkadaş olduğumuzdan eminim, karşı taraftan da sakat bi sinyal almadım. Kafam rahat o açıdan. Her selam verdiğimizle sevişecek halimiz yok.

Ama flört ettiğim insan yapıyor olsa rahatsız ederdi, evet. Biraz çifte standart gibi görünüyor ama başkasının iletişimini kendininki gibi bilemiyorsun sonuçta. Karşıdakine bağlı yani orası. Henüz "flört" aşamasındaysak, yeterince tanımadığım için rahatsız olurdum.
0
plutongezegendegilmi
(30.10.22)
Dışarıdaki etkinlikler bi yere kadar benim için kabul edilebilir ama evde basbasa dizi izlemek bana fazla asla kabul etmez asiri rahatsiz olur iletisimi de keserdim. Normaline güven olmuyor bi de basbasa takilanina gözü kapalı mı guvenecegiz? Bu ortamda hiç sanmiyorum.
0
ddenizz
(31.10.22)
Hayır flört değil dümdüz dostluktur. Baş başa rakı da içeriz, eğlenmeye de gideriz, xbox da oynarız, dizi de seyrederiz ve hiçbir "yanlış" sinyal almayız. Erkek arkadaşım da tanıyor, ondan emin. Olmasaydı yapmazdım bunları yine de, dışarıdan çok başka görünme ihtimali var.
0
charbiel
(31.10.22)
arkadaşlıktan emin iseler (milyonda bir ihtimal) flört değildir. benim böyle bir arkadaşım var :)
0
gabe h coud
(31.10.22)
guldum.net
twitter.com

@charbiel, bir de erkek arkadaşına sor bakalım kariaktürdeki gibi düşünüyor mu düşnmüyor mu? :)
0
Hallegadola
(31.10.22)
(17)

Hiç televizyona çıktınız mı?

magni
Selamlar. TV programları, yarışmalar, röportaj vs. herhangi bir sebepten televizyona çıktığınız oldu mu hiç?
Selamlar. TV programları, yarışmalar, röportaj vs. herhangi bir sebepten televizyona çıktığınız oldu mu hiç?
0
magni
(30.10.22)
Ben haberlerde çıkmıştım. "Kadına şiddete hayır" demek için bisiklet sürmüştük İstanbul Caddebostan'da. Halen o saniyelerin ekran görüntüsünü saklıyorum.
0
baldan kaymak
(30.10.22)
olur da sokak röportajına denk gelirim diye arkadan geçen kişi dahi olmamak için yolunu değiştiren biriydim. askerliğimi tören askeri olarak yaparken bütün hayatıma yetecek kadar kamera önüne çıktım. bu da herhalde "herhangi bir sebep" kategorisine giriyor. girmiyosa da girsin artık, anlatacak ortam olmuyor, yazık oluyor bütün anılar.
0
IncredibleMau
(30.10.22)
evet abbas güçlü genç bakış
0
basond
(30.10.22)
Çıkmadım.
0
Amaranta ursula
(30.10.22)
90’larda şiir yarışmasında birinci oldum. Şiirimi törende okudum ve televizyonda yayınlandı.
0
gabe h coud
(30.10.22)
90'larda anaokulunda oynadığım piyes kırşehir yerel televizyonunda birkaç sene döndü durdu. bir de futbol ile alakam sınırlı olmasına rağmen yayıncı kuruluşa taraftar olarak 10 saniyelik sokak röportajı vermiştim.
0
zgrydn
(30.10.22)
ilkokulda resim yarışmasında ilçe birinciliği kazandım. o zamanlar şimdiki cumhurbaşkanımız sayın recep tayyip erdoğan beyoğlu belediye başkanıydı. ödülü kendisinden aldım ve akşam haberlerde ikimizi izledim....
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
tv kanalinda calistim demolarda bile kamera karsisina cikmadim. hic sevmem, poz veremem, rol yapamam
0
ala09
(30.10.22)
Balkes yerel kanalina röpo vermistim unide xd
0
abuzer
(30.10.22)
Küçükken 23 Nisan için annem Cemal Reşit Rey'e götürmüştü, orda benle röportaj yapmışlardı.

"Çıkmak" denemez ama birkaç kere de çeşitli yerlerde "göründüm" swh.
0
akhenaten
(30.10.22)
Lisede yerel bir kanalin programina katilmistim. Hatta edebiyat hocasi konusursaniz sozlude 100 verecegim demisti soz de almistim ama **** ruhlu kadin not vermemisti.

Aklima geldi yine kizdim kadina.
0
kuzey li
(30.10.22)
22 yıllık televizyoncuyum, 1 kere çıkmadım.
0
duster
(30.10.22)
Televizyona cikmadim ama mesut sureye ciktik youtube'da.
0
matilda
(30.10.22)
2006 olsa gerek, çıkmıştım. Enstrümanımla taksim yapmıştım.
0
muhayyer divan
(30.10.22)
2008 yılında trtdeki bir kelime bir işlem yarışmasına seyirci olarak katıldım, yarışmacılar matematik sorusunu bilemeyince ben çözmüştüm, nacar saat bana hediye edilmişti bunun karşılığında.
0
blue rebel motorcycle club
(30.10.22)
cocukken bir dizide oynamistim. Kimseye soylemiyorum ne oldugunu.
0
sopiro
(31.10.22)
turkiyenin bence acik ara en kotu reklaminda basrol oynadim :D
0
monicapp
(31.10.22)
(7)

sürekli ağlayan yavru köpek

coldegezenkutupayisi
iş yerinde ilgilendiğimiz 1.5 aylık iki tane yavru köpeğimiz vardı. yavrulardan biri, iki gün önce zehirlendi ve maalesef kurtaramadık. bizim dışımızda yoldan geçen "hayırsever" insanlar el kadar köpeğe et ikram etmiş ve ne yazık ki sonu böyle oldu. kardeşinin sağlığı oldukça iyi veteriner kontrolün
iş yerinde ilgilendiğimiz 1.5 aylık iki tane yavru köpeğimiz vardı. yavrulardan biri, iki gün önce zehirlendi ve maalesef kurtaramadık. bizim dışımızda yoldan geçen "hayırsever" insanlar el kadar köpeğe et ikram etmiş ve ne yazık ki sonu böyle oldu. kardeşinin sağlığı oldukça iyi veteriner kontrolünden yeni geçti.

dün çok durgundu, hiç oyun oynamak istemedi. o halde görünce bugün ilgileneyim diye peşinden ayrılmıyorum ama bu sefer de iki dakika beni göremezse ağlamaya başlıyor. alanda altı tane yetişkin köpek olduğu için yanlarına gidiyor ve onlardan ters bir tepki alınca iyice korkuyor. o yüzden çitle çevrili bir yerde tutmak zorunda kalıyoruz.

beni gördüğü zaman rahatlayıp uyumaya başlıyor. öncesinde bi koşup geliyoruz tabii, oyun oynamadan bırakmıyor. şu an duyuruyu yazarken bile tepesinde dikildim uyumasını izliyorum. uyanıp beni göremezse çığlık kıyamet ağlamaya başlayacak yine. ne yapmak lazım bu çocuğa? sebebi ve varsa çözümü nedir? vallahi sabahtan beri imanımı gevretti.
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Çözümü köpeği olmayan mümkünse bahçeli ev sahibi birinin onu sahiplenmesi, acilen. Çünkü o daha bebek, yanında koruyan kollayan bir anneye ihtiyaç duyması çok çok normal. Keşke böyle biri çıksa da sahiplense. Yoksa şu an olması gereken bu...
0
muhayyer divan
(30.10.22)
Çok tatlı ve sadık hayvanlar. Biz de çok yeni 2 aylık bir kedi sahiplendik. O da öyle,.sürekli ağlıyor. Sizinle bir bağ kurmuş hayvan. Kolay kolay peşinizi bırakmaz. Ancak yeni bir kişi onunla ilgilenip, korursa durum düzelir. Hayvanlar hissediyor kimin sevip koruyacağını. Belli ki sizi güvenilir liman olarak görmüş :))
0
stejerners
(30.10.22)
twitter, instagram vs. sahiplendiren sayfalara yazın sahiplendirilse ne güzel olacak. yalnız buraya kedi köpek sorusunda fotoğraf paylaşmak gerekiyordu diye biliyorum -_-
0
ala09
(30.10.22)
adet yerini bulsun o zaman :)

www.hizliresim.com
0
🌸coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Bu kadar tatlı olmak zorundalar mı, umarım tez vakitte yuvalanır
0
euteamo
(30.10.22)
sahiplendirmek benim de aklıma geldi ama bu köpek kangal. aşırı güvenilir bir yere vermem lazım ki içim rahat etsin. aksi halde verdikten sonra zaten gideceği yer barınak. o yüzden sahiplendirme niyetim yok gibi. kardeşi için hazırlıksız yakalandım çünkü kimin aklına gelir böyle saçma sapan bir şey yaşanacağı yani.

keyfi yerinde, bakımı iyi. biraz büyürse diğer köpeklerle anlaşır rahat rahat büyür. buradaki köpeklerimiz bahçeli evlerde yaşayanlardan çok daha rahat çünkü arazimiz geniş ve benden bile iyi besleniyor hepsi. zaten çevreden de bizi bildikleri için köpek bırakıp bırakıp gidiyorlar. diğer köpeklerin tamamı terk edilmişti bu yavrular şimdiye kadar gelen en küçükleri oldu.

içiniz rahat olsun yani, üzülmeyin. ben ekstra bir şey yapmak gerekiyor da yavru köpek dilinden anlamıyor muyum acaba diye teyit etmek için sordum. anladığım kadarıyla biraz büyüyene kadar maymun edecek beni :)
0
🌸coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Diğer köpeklerle iyi anlaşsa işiniz kolaylaşırdı, vakit buldukça diğer köpeklerle ortak vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz. Ben böyle yapıyorum, işe yarıyor. Yavruya saldırmaya kalkan olursa kızın, birkaç seferden sonra ona karışmamaları gerektiğini anlıyorlar. Mesela diğer köpeklerle aynı yerde hepsine mama verin, kendi mamasını bırakıp yavrununkini yemeye gelen diğer köpeklerin yavruya verdiğiniz mamayı yemelerine engel olun. Bir şekilde anlıyor diğer köpekler.

Akşam çıkarken yine güvenli alana bırakırsınız biraz büyüyene kadar.
0
akhenaten
(30.10.22)
(1)

Reçete okuyabilen arkadaşlar bakabilir mi?

lideraydin
Cipro ve arvelesi okudum ama üst tarafta ne yazdığını anlayamadım yardımcı olur musunuz?
Cipro ve arvelesi okudum ama üst tarafta ne yazdığını anlayamadım yardımcı olur musunuz?
0
lideraydin
(30.10.22)
Tanı: ooferektomi operasyonlusu + sistit
0
akhenaten
(30.10.22)
(8)

Eşime dargın olan abimin bana bu tavrı doğru mu?

psmstc
Babamla abimin arası kötü. Aynı abim eşime de bir konudan dargın. Benim de babamla ufak bir problemim oldu. Normalde hiç beni aramayan abim olacak adam babamla ufak bi meselemiz oldu diye mesaj atıyor.Psmstc’cim eşin olmadan haber et herhangi bi zaman görüşelim diye yazıyor bi de . Benim suçum ne.
Babamla abimin arası kötü. Aynı abim eşime de bir konudan dargın.

Benim de babamla ufak bir problemim oldu. Normalde hiç beni aramayan abim olacak adam babamla ufak bi meselemiz oldu diye mesaj atıyor.

Psmstc’cim eşin olmadan haber et herhangi bi zaman görüşelim diye yazıyor bi de .

Benim suçum ne. Ona dargınsan bana niye yansıtıyorsun yani.

Normal zamanda aramayan adam babamla mesele olunca hemen arıyor. Babama kinli çünkü.

Benim burada ne suçum var yani. Çok saçmasapan işler…

Bu meseleye ne diyorsunuz?


Edit: Arkadaşlar rahatsız olduğum konuyu ben anlatamadım. Normalde eskiden eşimden bahsederken ismini söyleyen, falanca kardeşim nasıl diyen insan şimdi eşin diyor. Ne demek yani. Benim eşime ismiyle değil de eşin diye hitap edecekse bu da beni rahatsız ediyor. Zira onunla arasında ne varsa var. Bana niye bu durumu yansıtıyor.

Araları kötüyse bile bana birbirlerinden bahsederken isimleriyle hitap etmelerini istiyorum. Hem eşimin hem abimin. Abim bana eşin şöyle demiş, eşim bana abin böyle yapmış lafları sinirime gidiyor yani.
0
psmstc
(30.10.22)
baban ortak kisi ya o yuzden arayabilir abin tabii ki.
arti, kendi aile meselenize kocan neden karisacakmis. tamam o da aileden de herkesin hala ayri bi ailesi var. abin bu mahremiyeti gozetmis bence.
ortada bi suc, bi drama falan yok. ya da ben anlamadim sizi.
0
Kittie
(30.10.22)
belki de abiniz eşinizle problemli olduğu için ister istemez sizin evliliğinizde huzursuzluk yaratabilir diye uzak durmuştur. eşinizden ayrı abinizle yalnız görüşürseniz illa ki bir yerde eşinizden sitem gelir ve tadınız kaçar, arada kalırsınız gibi düşünmüş olabilir.

babayla sorun yaşadığınızda da yalnız hissetmeyin, abi zaten yoktu baba da yok artık gibi bir psikojiye girmeyin diye destek olmak için aramıştır?
0
coldegezenkutupayisi
(30.10.22)
Abinin be dediginden ben yanlis anlamadim. Tabi ki esini sevmiyoraa forusmekteb kacinabilir. Seninle özel konuşacaksa görüşmekten kaçınabilir. Ne var bunda.

Hani gizliden gizliye seni dolduruyordur. Eşine hakaret ediyordur vs o zaman sen arada kalmış gibi olursun evet. Ama eşin olmadan görüşelim demesinde ben hiç bir problem göremedim.
0
zimbirik
(30.10.22)
Sen de abin de sorunlu bir şekilde evlilik yürütüyorsunuz. Sizi yetiştirirken nerede eksik yaptılar acaba biz çocuk yetiştirirken onları yapmayalım.

Görüş ya da görüşme diyemiyorum. Ama hep birlikte tedavi olmanız gerektiğini düşünüyorum. Abinle takılabilirsin ama ne olacak aslında ne de aynısının lacivertisiniz.
0
Hallegadola
(30.10.22)
Evlisiniz, anladığım kadarıyla ayrı evde yaşıyorsunuz, yuvadan uçmuşsunuz yani.
Ben sizin yerinizde olsam "bu meselenin senle ilgisi yok, sizin aranızdaki sorunun da benle ilgisi yok. beni karıştırma" der abim ve babam arasındaki meseleyi hiç umursamadan kendi hayatıma odaklanırdım.
0
akhenaten
(30.10.22)
İster kendi kurduğunuz olsun, ister anne babanızın kurduğu olsun evliliğin kendisi böyle bir şey zaten. Hiçbir şey iki kişi arasında kalmıyor, domino etkisiyle etraftakileri de düşürüyor. Yaşadığınız evin kapılarını bu tür meselelere kapatın başka yapacak bir şey yok. Ben artık kendi aile meselelerimle ilgilenmiyorum mesela, kim ölmüş kim gitmiş haberim olmuyor. Onlar yüzünden panik atak tedavisi görmüştüm çünkü.
0
ruhen hastayim ben
(30.10.22)
haklı gibisin ama ayrıntı lazım biraz olay kişiler daha netleşmeli.
sadece bu kısımda haklısın abin bencil gibi.
0
basond
(30.10.22)
bence sinirlenmekte haklısın, ben dinlemek istemiyorum diyebilirsin
0
ruby elixir
(04.11.22)
(16)

yurtdışında yaşama imkanınız olsa?

anti-kahraman
1. Şuan ki koşullarınız ne olursa olsun yurtdışına yerleşmek ister miydiniz? Neden?2. Neresi olurdu? Neden?
1. Şuan ki koşullarınız ne olursa olsun yurtdışına yerleşmek ister miydiniz? Neden?

2. Neresi olurdu? Neden?
0
anti-kahraman
(29.10.22)
Hali hazirda yurt disindayim ama bir daha buraya gelme firsatini sunsalar kabul etmem. Neden cunku burasi hindistan. Avrupa olsa giderim. Neden cunku medeniyeti ozledim. Kaldirimda yuruyebilmeyi yaya gecidinden karsiya gecebilmeyi ozledim.
0
kuzey li
(29.10.22)
Kuzey avrupa ülkeleri

Üst komşun üstünde tepinmez,
Merdiven boşluğuna kimse ayakkabı bırakmaz, ayakkabılık koymaya hiç kalkmaz,
Gecenin bir saati apartmanın önünde toplaşmış sarhoş tiplerin böğürtülerini dinlemezsin,
Sırada şark kurnazları önüne geçmeye çalışmaz,
Sarı yanar yanmaz kimse kornaya abanmaz,
Kiracıysan evsahibi, evsahibiysen kiracı hakkında duyuruya yazacak sorunların olmaz
Hiçbir yerde asla keyfi bir uygulamayla karşılaşmazsın

Yaz, yaz bitmez. Uzar gider bu liste.
0
Mirket
(29.10.22)
İsterdim. Çok tecrübe katıyor ve ufku genişletiyor.

2- Finlandiya, Danimarka Kanada, ABD'nin bir iki eyaleti ( New Heaven ve Massachusetts), İspanya, Hollanda, Yeni Zelanda.
0
pangea
(29.10.22)
İsterdim. Amaç farklı yerler görmek.

ABD olurdu. Gez gez bitmez. Ama son zamanlarda Almanya da olabilir diyorum.
0
dissendium
(29.10.22)
İsterdim, bu ülke bir kişi olsa aynı evde yaşamak istediğim biri olmazdı. Sebebi bu. Burda benim ne düşündüğümün çok bir önemi yok, sadece ayak uyduruyorum.

İnsanların eğlenebildiği, daha güleryüzlü ve misafirperver olduğu herhangi bir yer olur. Ne garip ki bu sıfatları eskiden herkes benimseyerek bu ülke için kullanırdı.
0
akhenaten
(29.10.22)
istemem. su an o sartlara sahibim bu arada. sagin, solun, sosyal medyanin gazina ihtiyacim yok. hayatimi guzel sekilde dizayn ettigim ve olumsuz seylere kulagimi tikadigim icin burada cok mutluyum.

dipnot: milliyetci yada akpli falan degilim. ikisinden de nefret ederim. avrupa'nin cogu sehrini gezdim gordum. yine de turkiye diyorum.
0
buenosdias
(29.10.22)
Ben istemem. Yurt dışında yaşayamam. Biraz ıkınsam etsem belki ileride olmayacak iş değil ama uzaklarda yaşamak bana korkunç geliyor. Neresi olduğunun bir önemi de yok. Sadece uçakla bile 1 günümü harcayacagim yer olmasın yeter.
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(29.10.22)
ABD / San Francisco
0
Erestor
(29.10.22)
1. Evet. Biktim bu ulkenin davarindan, cakalindan, arsizindan, hirsizindan.

2. Kucuklugumden beri hep bi hevesim oldugundan abd. Cesitli eyaletleri denemek isterim, tek bir yer yok aklimda.
0
summer timetable
(29.10.22)
1.şu anda yaşama şansım var ama yaşamıyoruz(ab vatandaşlığı olmasına rağmen) çünkü taşınma fikri korkutuyor bir de burdaki konforu orda bulamayacağız.
2. londra ya da hamburg falan olurdu
0
sta
(29.10.22)
isterdim. çocuğum olunca bu düşüncem daha da arttı. türkiye hep kaotik, biz yaşamayalım diye ailelerimiz bizi baskıladı biz de yaşadık bari çocuk yaşamasın.

hollanda veya almanya olurdu. fransa italya daha karışık, ingiltere pahalı zor geldi bana.
0
mikahakkinen
(29.10.22)
2024-2025 gibi olacak. Avusturya büyük ihtimalle. Gidecek miyim, bilmiyorum.

Nereye gitmek istersin dersen, Barcelona. Pek mümkün gibi durmuyor. Belli de olmaz gerçi, kim Rusya savaşı, pandemi gibi olaylar yaşayacağımızı tahmin ederdi. Artık dramatik olaylar yeni normalimiz gibi geliyor.
0
gabe h coud
(29.10.22)
Halihazırda UK'deyim. Kalburüstü maaşlarla güzel bir muhitte ailemize yakın oturuyorduk. Ama fark ettik ki maaşlı çalışanlar olarak ev araba alabildiğimiz yaşa baya bir var, iş hayatında duygusal olarak somurulmekten de bikmisiz. Gözümü öyle kararttim ki eşimi de ikna edip is bile bulmadan geldik, sifirdan yaptık her şeyi. Konfor alanını falan gözüm görmüyordu.

Şimdi dönüp bakınca iyi ki yapmışım diyorum çünkü 5 seneye pasaport alınca ayıya dayı demekten kurtulacağım. Ama tekrar yapabilir miyim, pek sanmıyorum. Hayatta bana çok az gelir böyle deli deli hareketler. Demek ki bilincaltimda guvenmisim kendime.
0
piremses
(30.10.22)
1. Evet. Ortadogu'da yasamak istemiyorum.
2. a) Yeni Zelanda: Tum indexlerde zirvelerde, muthis doga, sifira yakin irkcilik. Yeni dil ogrenme derdi yok.
b) Ispanya: AB ulkesi ama havasi guzel, biraz Ispanyolca biliyorum.
0
mabl
(30.10.22)
1 - simdiki aklim olsa 2011'de pasaportu cebime koyar koymaz 10 sene yurtdisi deneyiminden sonra tr'ye geri donerdim.

2 - ankara yada izmir olurdu, buyuk olasilikla izmir. sicaga/denize olan ozlemden oturu.

(bkz: tersine goc)
0
cooperr
(31.10.22)
su an seattle'dayim.

amerika'da kalmayi isterim ancak daha guneyde daha sicakkanli insanlarin yasadigi yerlerde. onumuzdeki yaz asagidaki eyaletlerden birine tasinmak istiyorum.

california, texas, florida, new york. plase colorado ve arizona.
0
antikadimag
(31.10.22)
(2)

İhbar süresi içinde yıllık izin hak edişi hakkında

benimadımmayıs
Merhabalar,İşten ayrılma süreciyle ilgili ufak bir sorum olacak: istifa ettikten sonraki ihbar süresi içinde işe giriş yıldönümü nedeniyle yıllık izin yenileniyor mu yoksa istifa sürecinde olduğu için o süre hesaplanmıyor mu? Ayrılırken o günlerin parasını alıp alamayacağımızı merak ediyorum.Cevapla
Merhabalar,
İşten ayrılma süreciyle ilgili ufak bir sorum olacak: istifa ettikten sonraki ihbar süresi içinde işe giriş yıldönümü nedeniyle yıllık izin yenileniyor mu yoksa istifa sürecinde olduğu için o süre hesaplanmıyor mu? Ayrılırken o günlerin parasını alıp alamayacağımızı merak ediyorum.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
benimadımmayıs
(27.10.22)
İhbar süresinde kazanılan haklar geçerlidir (kıdem tazminatı, izin süreleri vs.)

İhbar süresi içinde yıllık izin kullanırsanız ihbar süreniz duraklar.

linkedin'de ilgili maddelere referansla yazılmış bir yazı buldum;

tinyurl.com

mantıken de bakarsanız ihbar süreleri zaten işçi için kazancın bir anda plansızca kesilmesini önlemek, işveren içinse işin plansızca aksamasını engellemek için var. izin hakkınız ise sizin çalıştığınız süreye göre hak ettiğiniz bir dinlenme süresi, ihbar süreciyle bunun bağlantısı yok. bunların ikisi ayrı ayrı edinilen haklar ve biri diğerini nötrleyemez.
0
akhenaten
(28.10.22)
evet yenilenir. ihbar süresinde de tarafların hak ve yükümlülükleri aynı şekilde devam eder. dolayısıyla, ihbar süresinde yıllık izin hak edişiniz doğarsa, bunların çıkışla beraber size ödenmesi gerekir.

yukarıdaki yoruma ekleme yapmak gerekiyor. evet, işveren, ihbar süresi içerisinde yıllık izinleri kullandıramaz. ancak, işçi kullanmak isterse, ihbar süresiyle yıllık izin sürelerinin iç içe geçmesinde bir sakınca bulunmuyor.
0
kojonotsuki
(28.10.22)
(13)

Sweatshirt hakkında ne düşünüyorsunuz?

kaptan maydanoz
Beğeniyor musunuz? Giyer misiniz? Giyen kızlara yakıştırıyor musunuz? Hayatının tamamını sweat ile geçiren insanlar var. Erkekler için de yorum yapabilirsiniz tabi ki.Edit: ben çok özensiz buluyorum, eşofman gibi. İşe giderken en azından daha özenli olmak isterim. O yüzden garip gelmişti. Ama baya s
Beğeniyor musunuz? Giyer misiniz?
Giyen kızlara yakıştırıyor musunuz?

Hayatının tamamını sweat ile geçiren insanlar var. Erkekler için de yorum yapabilirsiniz tabi ki.

Edit: ben çok özensiz buluyorum, eşofman gibi. İşe giderken en azından daha özenli olmak isterim. O yüzden garip gelmişti. Ama baya seviliyormuş abajshs.
0
kaptan maydanoz
(27.10.22)
Hayatımın tamamını değil ama (giyildiği mevsim özelinde tabii ki) %80'ini sweatshirt ile geçiriyorum.
Çok seviyorum.
Dünyanın en rahat kombini tayt + sweatshirt.
Kadınlarda da erkeklerde de gayet güzel çok beğeniyorum.
Erkek reyonlarından da sweatshirt aldığım çok oldu bana erkekler için satılan sweatshirtler çok daha güzel gibi geliyor.
0
mutekebbir
(27.10.22)
valla kışın ben de sweat+tayt kombiniyle geziyorum 2010lardan çıkamadım.
0
Hallegadola
(27.10.22)
Kadına da erkeğe de yakıştırıyorum, sürekli giyerim. İmkanım olsa 7/24 çıkartmıycam üstümden o derece.
0
mirty
(27.10.22)
bi tane sweatshirtüm var, çok nadiren giyerim. evde takılıyorsam tshirt giyerim, üstüne de hırka veya hırkaya benzeyen (hani sentetik sezarda vardı bi ara) kalın kumaşlı salaş gömleklerim var onları giyerim genelde. sweat veya kapüşonlu şeyler bana çok paspal geliyor, giyince iyi hissetmiyorum, o yüzden giymem. dışarda zaten asla giymem. kızları düşünmedim de erkeklere yakıştırmıyorum, kendimle aynı şeyleri düşünüyorum, çok paspal özensiz geliyorlar gözüme, hoşuma gitmiyor.
0
summer timetable
(27.10.22)
Ruhuma aykırı. Hava çok soğuk olmadıkça hep kısa kollu tişört üstüne polar giyerim. Uzun kollu, kalın kıyafetler sıkıyor beni. Rahat edemiyorum. Terlemekten hoşlanmam. Kız arkadaşım seviyor. Yakıştırıyorum. Şık olanı özensiz durmuyor.
0
dissendium
(27.10.22)
Hanımla kombinleyip giyiyoruz beni bazen bunaltıyor ama o üşüdüğü için memnun halinden.

Yoksa bana kalırsa gerektiğinde çıkarabileceğim veya önünü açabileceğim tarzda giyinmek daha iyi oluyor.

Ama görünüşünü seviyorum dediğim gibi
0
ananiyimioguz
(27.10.22)
Spor/yürüyüş yaparken veya evde (sürekli olmamak kaydıyla) giyilmesi nötr geliyor. Bunlar dışında giyiyorsa özensiz ve paspal buluyorum.
0
ruhen hastayim ben
(27.10.22)
Evde pineklerken giyilebilir onun dışında ben de özensiz buluyorum ve sevmiyorum.

Sizin edit +1 yani.
0
pispinti
(27.10.22)
Seviyorum. Bana paspal gelmiyor açıkcası dress code olmayan bir firmada çalışıyorum çalışırken rahat olmayı seviyorum. Dar-kısa seyler giydiğimde hem hareketim kısıtlanıyor. Hem oram açıldı mı buram göründü mü düşünmek yerine işime odaklanabiliyorum.
0
ceann deas
(27.10.22)
kadın erkek herkese yakışan bir şey. niye bu kadar sorun ettiniz ki.
aksine bende kahve içmeye bile düğüne gider gibi gelen kadınları anlamıyorum.
erkekler için içine tişört giy çık kadınlar için crop giy çık. kotun üstüne gider, taytın üstüne gider, şortla giyersin olur, joggerla giyersin olur uzar gider.
eğer dress code yoksa iş yerinde de giyilir niye giyilmesin ki.
0
astronom bey
(27.10.22)
@astronom, crop’a bir şey demedik ki sweatshirtten bahsediyoruz. :) kahve içmeye giderken de kot tişört giyilse güzel durur ama sweatshirt yataktan yeni kalkmış gibi oluyor :)

Edit: çok pardon sweat içine croptan bahsediyormuşsunuz. Bunu hiç anlamlandıramadığım için beynim yok saymış.
0
🌸kaptan maydanoz
(27.10.22)
Yakıştırmıyorum. Daha doğrusu yakıştırılacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Sıcak tutsun ve rahat olsun mantığı ile giyiliyor sonuçta. Yani çirkin bir şey değil ama şıklık kategorisinde incelenebilecek bir şey olduğunu sanmıyorum.

Ben de (E) havalar soğuduğunda giyiyorum. Kalan giyimimle uyumlu olsun yeter diyorum.
0
nawar
(27.10.22)
Göze çarpan düz renklerde, yine düz renk bol bir eşofmanla kombin şekilde seviyorum.

Mesela mercan kırmızı sweatshirt ve siyah bol bir eşofman ya da parlak mor bir sweatshirt ve gri bir eşofman. Hardal sarısı sweat ve siyah eşofman da güzel.

Hiç paspal durmadığı gibi bence gayet şık ve temiz duruyor.
0
akhenaten
(27.10.22)
(11)

İsyerinde ya da arkadas ortaminda kutlanan doğumgününü

abuzer
Seven ve bu kutlama kendisi icin yapildiginda mutlu olan var mi? Burada bu organizasyondan sikayet edildigine epey sahit oldum ama onaylayan pek kimseyi görmedim. Arkiler ben diyorum ki acaba hicbirimiz sevmiyoruz ama aciklayamiyor muyuz? Ben acikladim cevreme gerci de..Herkes sevinmis gibi mi yapiy
Seven ve bu kutlama kendisi icin yapildiginda mutlu olan var mi? Burada bu organizasyondan sikayet edildigine epey sahit oldum ama onaylayan pek kimseyi görmedim. Arkiler ben diyorum ki acaba hicbirimiz sevmiyoruz ama aciklayamiyor muyuz? Ben acikladim cevreme gerci de..
Herkes sevinmis gibi mi yapiyor? Gelin bunu netlestirelim ve artik bu olaya bir son verelim
0
abuzer
(27.10.22)
hiç kimsenin doğum günü hiçbir şekilde kutlanmasa çok memnun olurdum ya. Kendim dahil. Neyse ki şu an çalıştığım şirkette herkes doğum günlerinde ölü taklidi yapıyor.
0
alaimisema
(27.10.22)
benim bir arkadaşım senelerdir doğum gününü kendi organize ediyor. mekandan davet edilecek kişilere kadar kendisi karar veriyor. hoşlanan, seven vardır muhakkak.
0
coldegezenkutupayisi
(27.10.22)
Geçenlerde bununla ilgili soru sormuştum. 1 senelik doğum günü kutlama silsilesini tamamlamıştık, yeni zinciri başlatmamak için direniyordum. Fakat olmadı, tekrar başlattılar. Her ay sürpriz olmayan sürprizlerle kutlamalar yapılacak yine. Kendi doğum günümde 1 hafta izin alıp yok olucam. içim şişiyor bu enstantaneden. ofistekileri sevmiyor da değilim, ama pek seviyor da değilim. nötrüm. herkes kendi kendine takılsın bi süre (10 yıl falan), özleşelim istiyorum.
0
summer timetable
(27.10.22)
Offf kesinlikle haklısın. Nefret ediyorum ben de kurumsal doğumgünlerinden.
0
roket adam
(27.10.22)
ben karşıyım bu olaya. genelde kutlattırmam doğum günümü.

ki doğum günlerim benim için en önemli gündür ama samimiyetsiz pasta kesmeli doğum günlerinden nefret ederim katılmam da.
0
Hallegadola
(27.10.22)
iş yerinde doğum günü kutlaması hemen hemen eşittir; www.youtube.com
0
onemoremile
(27.10.22)
pastaların pahalı olması dışında sorun yok
0
bir soru sorcam
(27.10.22)
Benimki olmasa daha iyi olur. Herkes bi garip hallere giriyor. Başka arkadaşların doğum günü kutlansın. 2 çatal da olsa pasta yemek iyi geliyor. Minik de mola veriyoruz, sosyalleşiyoruz. Ne kötülüğü olabilir, mis.
0
gabe h coud
(27.10.22)
Şu an çalıştığım yerde böyle bir olay yok ama olduğu yerlerde gayet seviyordum ben valla.

Arkadaş ortamındakini daha çok seviyorum.

Sevgiliyle kutlayınca ayrıca seviyorum.

Aileyle kutlamak da başka türlü güzel.

Ben genelde kutlamaları seviyorum. Sevgililer günü olur, yeniyıl olur, birisi çıkıp organize ederse yerli malı haftası bile kutlarım.

İş yerinde formaliteden yapılıyor böyle şeyler ama olsun, ben kendi kendime havaya giriyorum.
0
akhenaten
(27.10.22)
Ben de sevmiyorum ama ofistekiler pasta yemeğe bahane olduğu için seviyorlar.
0
peki madem
(28.10.22)
Gereksiz buluyorum ama itiraz da etmiyorum. Bu yılki doğumgünüm rejim dönemine denk geldiği için istemedim.
0
d max
(28.10.22)
(9)

Düzenli izlediğiniz bir diziye ayırdığınız günlük süre?

norules
Benim 30 dakika. 30 dakika olunca izlemekte olduğum bölümü durduruyorum, sonraki gün devam ediyorum. Zira 30 dakikanın sonralarında dikkatim başka şeylere kaymaya başlıyor. Aklıma düşen düşünceler, telefona bakmalar vs. O şekilde izleyeceğime de hiç izlememeyi tercih ediyorum. Siz peki düzenli izled
Benim 30 dakika. 30 dakika olunca izlemekte olduğum bölümü durduruyorum, sonraki gün devam ediyorum. Zira 30 dakikanın sonralarında dikkatim başka şeylere kaymaya başlıyor. Aklıma düşen düşünceler, telefona bakmalar vs. O şekilde izleyeceğime de hiç izlememeyi tercih ediyorum.

Siz peki düzenli izlediğiniz bir diziye günlük ne kadarlık bir süre veya bölüm ayırıyorsunuz?
0
norules
(26.10.22)
En son Gibi izledim. 30 40 dakikaydı. Fazla olunca bitiremiyorum. Dikkatim dağılıyor. Bir de zaman yok.
0
dissendium
(26.10.22)
ilginçmiş.

ben vaktim ve keyfime göre bir bölümde (40 dakika) de bırakabiliyorum, dizi sarmışsa 4-5 bölüm arka arkaya da izleyebiliyorum. en fazla saatte bir sigara molası veririm. dizi gibi teoride ilgi çekmesi gereken bir şeyi bile 30 dakika deyince pat diye durdurmak çok tuhaf geldi bana :)
0
mark greg sputnik
(26.10.22)
Değişiyor, otobüste izlediğim diziler var onları yol bitene kadar ortalama 1 saat kadar izliyorum.

Yemek yerken izlediklerim var, onları yemeğim devam ettiği kadar izliyorum 20dk civarı.

Özellikle takip ettiğim dizileri birer bölüm izliyorum.

Rastgele görüp izlenir bu dediğim diziler var onları, atıyorum o gün evden çıkmayacaksam 4-5 saate kadar izleyebiliyorum.

Bunların hepsi aynı günde olmuyor tabi, mesela birgün yolda dizi yerine kitap okuyorum, yemek yerken haber açıyorum vs.
0
akhenaten
(26.10.22)
valla diziye bağlı yoğunsam ve güzelse her gün 1 saat ayırsam yeter

öyle 2 saat ayırırsam dikkatim dağılır gibi bir şey yok.

6 saat witcher izlemişliğimiz var yani sarınca niye kafamız dağılsın benim dağılmıyor şahsen.

ama izlenilen şey 2 saatlik bir film diyelim ve baydı, o zaman el telefona gidiyor tabii ki.
0
ananiyimioguz
(26.10.22)
diziye de bağlı olabilir bu. zihin açan, merak uyandıran dizi pür dikkat izlenir. günde 40 dakikayı geçmemek kaydıyla. 1 saatten fazla izlemek bağımlılık yapar ve gerekli diğer işlere odaklanmayı düşürebilir diye düşünüyorum.
0
bahçedekisandal
(26.10.22)
bölüm süreleri 30-40 dakikaysa 2 bölüm peş peşe izlerim. 40 dakikadan fazlaysa 1 bölüm izler bırakırım. zevkten dört köşe de olsam 2 bölümden fazla izlemem günlük. neden bu keyfi bir anda tüketip bitireyim ki?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.10.22)
Her gün vaktim olmuyor vaktim olduğunda da birkaç bölüm üst üste izliyorum.
0
iwasbornonamountainside
(27.10.22)
Sarmışsa tamamen de izleyebilirim o gün. Net bir sürem yok. İlla ki 1 saat izlerim diye.
0
drako
(27.10.22)
düzenli derken? devamlı izlemek mi yani? valla geçen aydı galiba severance'ı 2 günde, the bear'i 1 günde izledim bitti gitti. arrested developmentı da geçtiğimiz aylarda 1 haftada bitirdim sanırım. bi diziyi beğendiysem bitene kadar tüm boş vakitlerimde onu izlerim. bi günde 10 saat de olabilir yani. her gün şu kadar şunu izlerim gibi bi şeyim yok. bazen günlerce hiçbir şey izlemediğim de olur.
0
summer timetable
(27.10.22)
(15)

yabancı gelin adayı ve bir takım endişeler

infirmary blues
sosyal medyadan tanıştık, bir aydır saatlerce görüntülü bir şekilde konuşuyoruz. ben erkek kişisiyim, kendisi çok iyi bir kariyeri olan, moskovada yalnız yaşayan bir kadın. mühendisim ve maddi durumum ona kıyasla hiç iyi değil. ne ev ne araba, yaş 30, kendisinin 33.ben bugün bildiğin aşık olduğumu h
sosyal medyadan tanıştık, bir aydır saatlerce görüntülü bir şekilde konuşuyoruz. ben erkek kişisiyim, kendisi çok iyi bir kariyeri olan, moskovada yalnız yaşayan bir kadın. mühendisim ve maddi durumum ona kıyasla hiç iyi değil. ne ev ne araba, yaş 30, kendisinin 33.

ben bugün bildiğin aşık olduğumu hissettim. uzun zamandır böyle içten güldüğümü hatırlamıyorum. telefonda görmek, hayatını, kültürünü tanıtması, sokakta yürürken bana geçtiği yerleri göstermesi, beraber şarkılar dinlemek, doğu avrupa sineması izlememiz, kendi kültürümüzü tanıtmak, birbirmize kendi dillerimizi öğretmemiz, sevecenliği. yirmili yaşlarıma geri döndüm, resmen uzak mesafe ilişkisi yaşıyorum. o da benden hoşlandığını açıkça belli ediyor. bilmiyorum fakat hayatı ve kendisi hakkında çok açık. güveniyorum ona. ara sıra tatlı atışmalar, sataşmalar, sevimli kıskançlıklar. bilemiyorum rüyada gibiyim son bir aydır.

fakat bir yandan da gerçek dünyaya dönersek, ayda 12k kazanan, aile evinde yaşayan loserın biriyim. ona tüm durumu içtenlikle anlattım, anlayışla karşıladı. fakat durumlar canımı çok sıkıyor. kendimi eksik hissediyorum. ona buraya gel diyemem, benim de oraya gitmem nasıl olur bilmiyorum. yanına gittiğimde, eksiklik hisseder miyim hiç bilmiyorum. kabul etse oraya yerleşmeye kalksam, hadi yuva kuralım desem, iş bulmak vesaire nasıl olur hiç ama hiç bilmiyorum.

realist olmak gerekirse, el yüz düzgünlüğü bakımından iyi durumdayım fakat konum olarak dengi olduğumu düşünmüyorum ve bazen savaş vesaire belki kafasını dağıtmak için mi benimle konuşuyor diye düşünmeden edemiyorum. ben son iki-üç eski sevgilim de dahil olmak üzere, son iki senedir böyle iyi, böyle yoğun kimseyle anlaşamadım. bulmuşken devam etmek mi gerekir yoksa bu masaldan yol yakınken vazgeçmek mi gerekiyor bilmiyorum. içimi dökmek istedim, teşekkür ederim.
0
infirmary blues
(26.10.22)
o iş yaş kanka sal gitsin.
0
rentts
(26.10.22)
"aşık oldum" diyorsan sonuna kadar devam.
0
ekinuzbay
(26.10.22)
Bir aydır tanıştığınız, hiç bir zaman bir araya gelmediğiniz o ekranı kapattığında nasıl bir insan olduğunu bilmediğiniz biriyle evliliği ve bunu mümkün kılmak için ülke değiştirmeyi düşünüyorsunuz.

Bu kişi Türkiye'de olsa ya da siz Rusya'da olsanız bile bu kadar yükselmek için çok erken bir zaman olurdu. 1 ayda birini tanıyabilmiş olamazsınız. Gördüğünüz kişinin ne kadar gördüğünüz kişi olduğunun garantisini kendinize veremezsiniz.

İnsanların bunalımdan, stresten "farklı olmak istedikleri" bir dönemleri olur. Birkaç hafta, birkaç ay başka bir hayat yaşamaya çalışabilirler. Neticede bunlar gelip geçicidir. Bu bir çok sevecen ve umutlu olan kişi aslında bir süre sonra gerçek kimliği olan atıyorum bıkkın ve agresif, boşvemiş haline dönebilir.

Halinizden memnunsanız vakit geçirin, büyük kararları şimdiden düşünmeye gerek yok. Hele bir turist olarak gidin, ziyaret edin yaşamayı planladığınız ülkeyi en azından.
0
akhenaten
(26.10.22)
Yanlış anlamayın ama belki ülkesinden sizin sayenizde kaçmak istiyordur. Savaş olması akla bunu getiriyor. Bir ay bunları düşünmek için çok erken. Kendini dert sahibi yapmışsın. Durum böyle değilse de gittiği kadar git.
0
dissendium
(26.10.22)
Ya hoşlanmayı anlarım ama daha görmeden nasıl sevgili oldun da gelin adayı dedin? Belki Harun abi. Belki sen gibi 5 kişiyle daha görüşüyor. Bu hayale bir kadınlar kapılıyor sanıyordum.
0
Kahvedesu
(26.10.22)
yüz yüze görüşmeden türkiye içinden bile uzak mesafe ilişkisi her şeyi belirleyemez. Mutlaka görüşün. Ne yapın edin birlikte zaman geçirin.
0
alaimisema
(26.10.22)
Diğer konulara çok takılmayın bence. Hayat bunun için çok kısa...

Eğer Rusya'daki hayatından memnun ise, önce bir kaç hafta izin alıp bir yanına gidin. Hem yüz yüze tanışırsınız, hem de bu konuları konuşursunuz. Rusya'da karar kılarsanız, istifa edip gidin. Türkiye'ye gelmek istiyorsa (bence şu aşamada bu daha mantıklı), gelsin burada evlenin...


.
0
kartallar yuksek ucar
(26.10.22)
arayışını ülke sınırları içinde sürdür, naif kardeşim.
0
gabe h coud
(26.10.22)
Kulağa hoş geliyor da olayın sihrine erken kapılmışsınız cidden. Önce bi yüz yüze görüşün falan.. Çok fazla rusla evlenen türk var. Niyetlerini bilemeyiz ama ciddi düşünen oluyor mu oluyor..

Onun bir mesleği var mı? O gelsin? En kötü rusça ile ilgili bir şeyler yapar belki.

O sizle olmak istedikten sonra 12k ile de geçinilir ne olacak ki? Ben 15 ile geçiniyorum ama kiram 4k tabi öyle olunca ucu ucuna yetiyor.

Buradaki tek önemli nokta umarım kadının niyeti iyidir.
0
ananiyimioguz
(26.10.22)
yüz yüze birden fazla defa uzun uzun görüşmeden asla kritik ve büyük kararlar vermeyin. bu düşündüğünüz şeyleri ancak bu görüşmelerden sonra gerçekçi bir şekilde muhakeme edebilirsiniz.
0
Phoebe
(26.10.22)
30’u aşmış insanların yüz yüze gelmeden, birlikte aynı evi paylaşmadan aşktan bahsetmesi bana anormal geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(26.10.22)
Üniversitedeyken en yakın arkadaşım, bir siteden İngiliz bir erkekle tanıştı. Adam müzik öğretmeniymiş, piano çalıp bestelerini benim arkadaşa gönderiyormuş, yürüdüğü sokakların resmini çekip benim arkadaşa atıyormuş. Çok ilgili ve sıcak davranıyormuş, onun dediğine göre biz spordayken bile merak ediyormuş. Arkadaşım da bana " Aşırı romantik, ben aşık oldum galiba" deyince ben çok erken karar veriyorsun dediğimde, " ben eminim" demişti. Onlar bir iki ay rüya gibi vakit geçirdiklerini söyledi. Sonunda büyük gün geldi çattı, çocuk İstanbul'a gelmiş. ;) Benim arkadaş sırf çocuk geliyor diye evine bir de dolap aldı öğrenci şartlarıyla, eşyalarını koysun diye. "Ben her ne kadar, bu çocuğu yeterince tanımıyorsun, sapik olabilir, katil olabilir. " dediysem de çocuğu taksiyle almaya gitti. Sonra eve geldiklerinde çocuk sürekli aç olduğunu, ne zaman yemek yiyeceklerini, sabah erkenden kalkıp duş alıp kahvaltısını tek başına yapıp, sonra benim arkadaşı bekleyip tekrar kızla kahvaltı yapması, sonra gezmedeyken bile kıza ne zaman yemek yiyeceğiz diye sorup 1 hafta boyunca tüm yemekleri kıza ödetmesi ve kız lavaboya gittiğinde arkadaşımın bozuk parası olmadığından 1 lira için 100 lirayı bozması, çocuğun hiçbir şey yapmaması. Sonra havaalanına giderken, çocuk elinde bir kese parayı sallayıp, bak bu kadar param arttı demiş. Sonra ülkesine döndüğünde çok güzel bir haftayı diyip tekrar gelmeyi istiyorum demiş ;)) benim arkadaş da hayalet taklidi yapmış. Demem o ki, çok kaptirmayiniz kendinizi, benim arkadaşın yabancı sevgili istemesinden oldu hep bunlar. ;))
0
stejerners
(26.10.22)
aynı senaryoyu yaşayan bir arkadaşım oldu. hatta kadın sadece rusça, erkek ise sadece türkçe biliyordu. sıkıntılı bir süreç sonunda evlendiler ve çocukları oldu. ama sonsuza kadar mutlu yaşamadılar. çocuktan 4 sene sonra boşandılar.

kadın burada çalıştığı şirketin evli sahibi ile takılıyor. arkadaşım olan şahıs ise çocuğa bakıyor.

kötü örnek ancak dikkate alman faydalı olacaktır.
0
tantunisultansuleyman
(26.10.22)
Başlığı görünce aklıma ilk Rusya ya da Ukrayna geldi yanılmamışım, boşver hocam onu yaramaz sana.
0
sassot
(26.10.22)
Benim bir yakınım pandemi dönemine denk gelen online tanışma sonrası Uzakdoğu'dan bir kızla 2 buçuk sene boyunca sadece görüntülü görüştü. Ülke kapalı olduğu için ne kız buraya gelebildi ne de bizimki oraya gidebildi. Birbirleri ile yüzyüze ilk karşılaşmaları anca geçen hafta falan. Ama görüşme sonrası da birbirleri ile uyumlu olduklarını idrak ederek devam ettirme, hatta ilerletme kararı aldılar. Ama bu bir istisna. Gerçek hayatta da görüşün bir, ondan sonra karar verin derim.
0
d max
(28.10.22)
(2)

Bu semptomlar ne anlama geliyor?

hadi ya la
Bir kişiyi düşünün, duygularını normal insanlara göre uçlarda yaşıyor. Mutsuz ve mutlu arasındaki skala 1'den 10'a kadar diyelim, çoğumuz 4 ile 6 arasındayız. Bu kişi genellikle çok mutlu, sevgi dolu, enerjik ve coşkulu, 9 - 10 puan. Ama en ufak bir olumsuzlukta (özellikle gönül ilişkisinde) aşırı m
Bir kişiyi düşünün, duygularını normal insanlara göre uçlarda yaşıyor. Mutsuz ve mutlu arasındaki skala 1'den 10'a kadar diyelim, çoğumuz 4 ile 6 arasındayız. Bu kişi genellikle çok mutlu, sevgi dolu, enerjik ve coşkulu, 9 - 10 puan. Ama en ufak bir olumsuzlukta (özellikle gönül ilişkisinde) aşırı mutsuzluk, üzgünlük, hatta kriz durumu oluyor. Bir yakınını kaybetmiş gibi 1 puana düşüyor. Özellikle son birkaç yıldır çok küçük alınganlıklarda bile kendini hırpalama, sonrasında anksiyete krizine benzer durumlar gözlemleniyor. Her ne kadar tatlı dille, sakin, sevgi dolu yaklaşılsa bile yatakta yüz üstü yatıyor, kilitleniyor, konuşamıyor, gözlerini açamıyor, iki büklüm duruyor, bütün vücudunun ağrıyıp karıncalandığını söylüyor, bazen nefes alamıyorum diyor ama konuşamayacak durumda oluyor. Bu sırada bu kişiye telkin edici sözler söyleyip elini tutuyorum, saçını okşuyorum ve uyuyor. Ertesi gün düzelmiş oluyor.

Yardım almak istiyoruz. Sanırım psikiyatriste gitmemiz gerekiyor fakat kendimizi en iyi şekilde ifade etmek istiyoruz. Bunların ne anlama geldiği konusunda fikirlerinizi merak ediyorum, teşekkürler.
0
hadi ya la
(25.10.22)
bipolara benziyor, geçmiş olsun.
0
candide
(26.10.22)
Bu kişi kendisini psikiyatriste en iyi şekilde ifade etmek istiyorsa bunların ne anlama geldiğini bir tarafa bırakıp,

Hangi olaylar karşısında nasıl tepkiler verdiğini, bu olaylar olmadan önce, olaylar sırasında ve sonrasında neler hissettiğini, bu durumun ne kadar süredir devam ettiğini, bunun kendisini kötü etkileyip etkilemediğini, içinde olduğu durumdan çıkıp olaylara farklı bir şekilde yaklaşmak elinde olsa bunu isteyip istemediğini; yaptığı şeylerin ne kadarını isteyerek ve ne kadarını elinde olmadığı halde yaptığını düzgünce anlatmalı. Bunları önce kendi kendine anlatırsa sözlerini toplaması daha kolay olur.

Bir davranışın birden çok sebebi olabilir. A kişisi bir tavrı x nedeniyle sergilerken, B kişisi aynı tavrı y nedeniyle sergiliyor olabilir. Bu, kişinin yaşadıklarının ve davranışlarının sebeplerinin bütünüyle alakalı bir nokta. Sadece davranışa bakıp bunun sebebi budur denmiyor.

Siz bir uzmana gittiğinizde o bu kişiyi tahlil edip bir sonuca varacak. Psikiyatriste zaten içinden çıkamadığınız bir durum için gidiyorsunuz.
0
akhenaten
(26.10.22)
(6)

bir yerden ayrılırken veda anlamında kişilerin ismini söyleme olayı

mark greg sputnik
başlıkta ifade edememiş olabilirim. yabancı dizilerde muhakkak rastlamışsınızdır. örneğin ahmet ile mehmet'in olduğu bir ortama giriyorsunuz. kısa bir sohbet sonrasında ayrılacaksınız. "ahmet, mehmet" diyor (yüzlerine bakarak, belki hafif bir baş selamıyla) ve çıkıyorsunuz. ben bu konsepti çok seviy
başlıkta ifade edememiş olabilirim. yabancı dizilerde muhakkak rastlamışsınızdır. örneğin ahmet ile mehmet'in olduğu bir ortama giriyorsunuz. kısa bir sohbet sonrasında ayrılacaksınız. "ahmet, mehmet" diyor (yüzlerine bakarak, belki hafif bir baş selamıyla) ve çıkıyorsunuz.

ben bu konsepti çok seviyorum ama türk dizilerinde veya gerçek hayatta hiç rastlamadım. yani aman ne desem, bir şey demem gerekir mi gibi özellikle sosyal anksiyetesi yüksek insanlar için şahane bence. adamların adlarını söyleyip basıp gidiyorsun. hoşuma da gidiyor benim, karizma hareket hehe. sorularım,

1) türkiye'de buna şahit oldunuz mu hiç? iş ortamında vs en azından? ben yani öyle ücra köyde büyümüş birisi de değilim ama HİÇ rastlamadım ya.

2) onu geçiyorum yurtdışında rastladınız mı? gerçekte olan bir şey mi yoksa sadece televizyonda olan şeylerden biri mi bu da?

3) türkiye'de böyle bir vedayla karşılaşsanız bulunduğunuz ortamda, yapan kişi hakkında ne düşünürsünüz? yani adam çıkarken yüzünüze baktı, adınızı söyleyip başını eğdi hafifçe. "ooo qral" diye mi düşünürsünüz yoksa "denyoya bak" mı dersiniz?
0
mark greg sputnik
(23.10.22)
Vedalaşma versiyonunun türk dizilerinde kullanıldığına rastladığım oldu, çok çok nadiren günlük hayatta kullanıldığını da gördüm.

Selamlaşma versiyonunu ben kullanıyorum çoğu zaman. Çevremde kullanıldığını da çok gördüm. İşte de kullanıyorum, yeni tanıştığım örneğin arkadaşlarımın arkadaşları için de kullanıyorum. "Bir tanışıklığımız var, ama samimiyiz de diyemem" selamlaşması bu benim için.

edit: şimdi fark ettim ben vedalaşırken de kullanıyorum, ama şöyle;

mesela iki grup halinde oturuyoruzdur sonra bizim grup topluca kalkmıştır vedalaşıyoruzdur. bu sırada herkese güle güle, hoşçakal falan demek yerine herkesin adını söyleyip gözünün içine bakıp baş selamı verip sıvışıyorum genelde.
0
akhenaten
(23.10.22)
valla yazdıklarınızı okurken ben acaba yurt dışında mı yaşıyorum diye düşündüm. kendimi bildim bileli bir yerden ayrılırken ortam kalabalıksa isim söyler başımı aynen tarif ettiğiniz gibi hafifçe eğer ayrılırım. aynı şekilde bir ortama girerken de.

ahmet abi, merve, hande hanım şeklinde. düşününce garip geldi bana da. daha önce fark etmemiştim. hatta toplu bir ortamda diğerlerinden daha samimi olduğum biri varsa ismini söyler elini sıkar belki sarılırım vs. samimiyet yoksa isim şöyle kafa salla geç şeklinde yapıyorum.

hiç düşünmemiştim arkamdan denyo derler mi demezler mi diye. ben yapana denk geldiysem ben de dememişim, hafızamda yok çünkü öyle bir an.
0
coldegezenkutupayisi
(23.10.22)
Bu çok normal bir şey değil mi ya. Bana çok denk geldi bu. Bunun benzerini askerde yaparlar. Seni gördüm demek gibi. Odadan çıkarken x binbaşım deyip çıkabilir rütbeli biri.
0
dissendium
(23.10.22)
@diss, askerde olur abi. orası farklı. sivilde görmedim ama.
0
🌸mark greg sputnik
(23.10.22)
Ben yapıyorum bunu ya. Temas kurmak istemediğim zamanlarda özellikle. Masadan kalkarken tokalaşmak, sarılmak vs zor olacaksa yapıyorum
0
black holes in the sky
(23.10.22)
türkiye'de kalabalık ortamda herkesle tokalaşamayacaksak yapılır ancak. çünkü bizde vedalarda da tokalaşma olur. görüşürüz abi der el kaldırırsın en kötü.
0
jelly bear
(23.10.22)
(2)

Uçlu kalem ucunun tarihi geçer mi?

Unde bach canim
Elimde tahminime göre 8 senelik bir uç kutusu var. (0.5 uç)Kullanayım dedim ama çatır çatır kırılıyor yazarken. Bunlarda da var mı skt gibi bir mantık. Ürün şu:https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSQiDBJA2APMgWvJZJb_EQ6_xHKeLXTlndmVA&usqp=CAU
Elimde tahminime göre 8 senelik bir uç kutusu var. (0.5 uç)
Kullanayım dedim ama çatır çatır kırılıyor yazarken. Bunlarda da var mı skt gibi bir mantık. Ürün şu:
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Unde bach canim
(22.10.22)
Eskimiş, bozulmuş kalemler de uç kırabiliyor. Başka kalemle yazmayı ya da aynı kalemle başka uç kullanmayı denediniz mi?
0
akhenaten
(22.10.22)
@akhenaten
Faber castell marka uç var yine 0.5, aynı kalemle denedim kırılma yok.
0
🌸Unde bach canim
(22.10.22)
(9)

Arı yutup ölmek

sckxyss
Eşim anlattı is yerindeki birinin eşi plajda birasina giren ariyi farketmemis içmiş. Yarim saat sonra yere yığılmış ve hayatını kaybetmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Ölümün sebebi nedir?
Eşim anlattı is yerindeki birinin eşi plajda birasina giren ariyi farketmemis içmiş. Yarim saat sonra yere yığılmış ve hayatını kaybetmiş. Böyle bir şey olabilir mi? Ölümün sebebi nedir?
0
sckxyss
(22.10.22)
mideye skıntısız ulaşsa ölmezdi muhtemelen mideye giderken boğaz tarafına bir yere iğnesini sokmuştur. boğazı şişip nefes almakta zorlandıysa etrafında da ilk yardım konusunda bilgisiz insalar varsa yere yığıldı direkt sanmışlardır. bence en olası şekil bu
0
HasanK
(22.10.22)
Gözünle göremesiğin virüs öldürebiliyorsa arı neden öldüremesin, ama mesele buna inanmak, bir insan öleceğine inanıyorsa ölür zaten nasıl çok korkup kanın çekilmesi gibi direnen ve inanan kaybetmez, kendini psikolojik olarak salmaman lazım, beyin inanırsa vücut ölmez.
0
Gebeş kaplumbağası
(22.10.22)
Annem bundan bir kac yil once bal yerken bir anda nefes alamamaya basladi. Yuzu korkunc derecede sismisti ve acile nasil gittigimizi hatirlamiyorum. Doktorlar diline saplanmis ari ignesi buldular ve cimbizla cekip aldilar. Dili o kadar sismisti ki nefes borusu kapanmak uzereydi. O gun bugundur bal petegi asla tuketmeden direkt sivi bal yiyoruz. Yani zor ihtimaller bir araya gelip oldurebilir, evet.
0
ikuseku
(22.10.22)
Boğazına bir kesik atıp, o kesikten içeri birkaç santimlik bir hortum soksalar ve 112 yi arasalar, ölmezdi.
Yazık olmuş adama. Cehaletten gitmiş.

Eşek arılarının dil boğaz ve enseden sokmaları ölümle sonuçlanabilir.
0
Mirket
(22.10.22)
Bu olayı biliyorum, arkadaşımdı, yurtdışında başına geldi adamın.
Ölüm sebebi tam boğazdan sokulduğu için alerjik reaksiyon ve müdahale süresi olmamasıydı
0
kisa
(22.10.22)
Bazı insanların vücudu değişik. Bizim köyde bir adam varmış arılara karşı alerjisi varmış adamın arı soksa hastanelik oluyormuş ama akrep soksa birşey olmuyormuş adama
0
komando kani var bende
(22.10.22)
hikayenin benzeri komsumuza oldu ama yasiyor, kutu kolanin icine ari girmis, dilini sokmus.
0
durgunfoton
(22.10.22)
Boğazına kaçmasa da ölebilirdi, bazı insanların arı sokmasına karşı alerjisi var. Onun için ilk defa arı sokan birinin koştura koştura en yakın sağlık ocağına, eczaneye, hastaneye gitmesi yerinde olur.

Şakaya gelmeyen işler. Büyük ihtimalle bir şey olmaz, ama olunca da işte görüyorsunuz.
0
akhenaten
(22.10.22)
Zamanında billur tuz un sahibi de bu şekilde vefat etmişti diye hatırlıyorum. Teknede olduğu için karaya yetiştirememişlerdi.
0
physcos physcos
(23.10.22)
(11)

Yaşlı akrabalarınızın elini öper misiniz?

magni
Yaşlı akrabalarınızla görüşünce, bir şekilde bir yerlerde denk gelinince elini öpme gibi bir adetiniz var mıdır?Covid sonrası genel anlamda öpme alışkanlıkları zaten eskisi gibi değil güncel olarak da, pandemi öncesindeki durumlarınızı da belirterek cevaplayabilirsiniz.
Yaşlı akrabalarınızla görüşünce, bir şekilde bir yerlerde denk gelinince elini öpme gibi bir adetiniz var mıdır?

Covid sonrası genel anlamda öpme alışkanlıkları zaten eskisi gibi değil güncel olarak da, pandemi öncesindeki durumlarınızı da belirterek cevaplayabilirsiniz.
0
magni
(22.10.22)
hic yasli akrabam yok. cocukken de el uzatanlarla tokalasiyodum ama artik arkadasimin nenesi falan oyle insanlar gorursem el uzatirsa operim(oper gibi yapmak) yoksa meraba deyze nasilsinla biter. kendileri cok onemseyebiliyor
0
ala09
(22.10.22)
bayramlarda zorla elini suratıma getirirlerdi çocukken mecburen öperdim. artık onu da yapmıyorum.
0
neira
(22.10.22)
zorla suratima tutmadiklari surece hayir. zorla suratima uzatanin elini de tutup alnima degdiriyorum sadece.
0
in vino veritas
(22.10.22)
artık yaşlılar yaklaştırmıyor kimseyi covid korkusundan. öpmeye gerek kalmadı yani
0
sttc
(22.10.22)
Büyüdükten sonra öpmemeye başladım. Merhaba merhaba. Çok sevdiğimse sarılırım. Zorla surata tutarlarsa yaşlı kadınsa ve sempatikse kırmamak için öperim. Erkeğim. Erkekler kırılırsa kırılsın, umrumda değil:)
0
prole
(22.10.22)
Sadece anne ve babamın
0
vasilias
(22.10.22)
Daima öperim.
0
Mirket
(22.10.22)
yakın akrabam ise öperim. 40-50 yaş civarında olan büyüklerin elini de trollük yapmak için öpüyorum bazen.
0
zgrydn
(22.10.22)
Öperim.
0
Amaranta ursula
(22.10.22)
El öptürmekten çok hoşlandığını bildiğim ve sevdiğim insanlarınkini dudağıma mı yapışacak diye öpüyorum. Onun dışında öpmüyorum.

Selamlaşmalarda, uzaktan gelmelerde vs. öpmüyorum, sadece bayramlarda. Tamamen elini öptüğüm kişilere jest aslında bu, benlik bir şey yok.
0
akhenaten
(22.10.22)
Ellerini öpmek zorunda kaldığım bir durum oluyorsa dudağımla değil de çenemle öpüyorum. Kimsenin eline dudağımı değdirmem artık.
0
sevilen progressive türkücü
(23.10.22)
(13)

ikinci bulusma icin gece cıkma hk

huzurlarinizda huzursuzluk
Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında. 22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.Sizce bu saatler randevu için tu
Diyelim ki biri ile ikinci defa buluşacaksınız dışarıda ve siz hatun kişisiniz. Davet eden erkek ve iş yerinden. Fakat işyeri büyük ve lokasyonlarınız farklı. Yani yüzyüze görüsme olmuyor, mesajlasma dısında.

22.30 sularında çıktınız evden. Gece de 4.00 gibi döndünüz.

Sizce bu saatler randevu için tuhaf mı, normal mi?

Kendi yorumumu katmadan soruyorum. Er kişi karşı cins için farklı şeyler düşünür mü? Siz olsanız düşünür müydünüz? Ya da kızın yerinde olsanız bu saat aralığında siz de kalır mıydınız sohbet, muhabbete?

Dipnot. Normalde hatun kişi olarak eve en geç 02.00 'de falan gelmişsinizdir, onda da bilindik insanlarla berabersinizdir.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(22.10.22)
Büyükşehirler için normal bir saat aralığı. Tuhaf bulmadım. Bir etkinliğe gitmiş bile olsanız 9da başlıyor, 11de bitiyor, arkadaşlarla otur, muhabbet et derken gece yani 2yi bulsa, eve gidiş 2-3 olur.
0
GoodMorningTeacher
(22.10.22)
Nerede takılacaksınız? Erkeğin evine ikinci buluşmada gidecekseniz farklı şeyler düşünür tabii ki. Kafe falansa çok kalitesiz. Aşk, sevgi varsa bence ilk buluşmalar birkaç saat olmalı. Böyle hızlı ve çok zaman geçirmeyle sağlıklı bir ilerleme olmaz.
0
dissendium
(22.10.22)
Tiyatro vb bir etkinlikse @goodmorning’e katılıyorum. Fakat sohbet etmek için gece dörde kadar dışarıda kalmak istemezdim. Ya sohbeti kısa keserdim ya da dışarılarda sürünmek yerine bir tarafın evinde buluşmayı tercih ederdim.

Edit: Farklı düşünmek derken “hafif kadın” gibi bir şeyi kastettiniz sanırım. Böyle erkekler çoktan annelerinin bulduğu kadınlarla evlendiler zannediyordum.
0
ruhen hastayim ben
(22.10.22)
Yani 30+ ustu bir insan olarak 22:30’da coktan uyumus oldugumdan boyle bir seyin olma ihtimalini cok cok dusuk buluyorum, ama “birlikte vakit gecirme” etkinligi ise kabul etmezdim ve daha erken bulusmak isterdim. Herhangi bir anlami oldugundan degil, uykum geleceginden. Konser falan gibi o saatte baslayan veya bir sebepten karanlikta/gec saatte yapilmasi gereken ilginc bir aktivite icin bulusuyorsak idare edilir.
Bundan veya baska bir sebepten benim hafifmesrep oldugumu dusunen bir erkek de suphesiz olabilir, fakat uzaktan uzaktan dusunur artik zira kendisinin bu fikrini degistirmeye calismayi birakin bir daha muhatap olmam bile.
0
sopiro
(22.10.22)
Yani ben beni 04:00'a kadar uyanık tutacak kadar tatlı sohbeti olan kadına nikahı basmam gerektiğini düşünürüm.
0
babilfish
(22.10.22)
Rahat bir kız olduğunu düşünürüm. Üçüncü buluşmada eve davet ederim. Gelmezsen bir şeylerin ters gittiğini düşünüp yoluma giderim. Yani dördüncü buluşma olmaz.
0
Mirket
(22.10.22)
bence tuhaf ama sizin yazdıgınız sebeplerden dolayı değil.
uykum gelir benim. hiç bir şey beni 4e kadar uyanık tutamaz
0
abelardo
(22.10.22)
benim bugüne kadar yaptığım akşam planlarım genelde 22,00 civarında başladı en erken de 3-4 gibi bitti. 20li yaşlarımda bile arkadaşlarımızla gece 12den önce evden çıkmazdık sabah da gün doğumuna yakın eve dönerdik, bu yüzden bahsedilen saatler benim için çok normal saatler.

date ya da flört olayında da farklı değil bence. örneğin shift sistemi ile çalışan bir sürü insan var sağlık sektörü, havacılık vs. o yüzden saat açısından bence tuhaf bir durum değil. ayrıca kendi açımdan gündüz planı yerine gece uzun süreli eğlenmeyi, bi yerlere oturup sohbet ederek bişeyler içmeyi, yemeğe ya da etkinliğe gitmeyi tercih de ederim.

ama bu farklı şeyler düşünme meselesi daha garip bi durum. böyle düşünecek biriyse zaten hiç olmasın daha iyi. ben bugüne kadar bu durumda farklı düşünecek olan ya da geç saatlerde buluşmayı, vakit geçirmeyi tuhaf karşılayacak olan kimseyi tanımadım.
0
hypathia
(22.10.22)
Kendi adıma saat dörtte dışardayım diye beni olmadığım biri gibi düşünen biriyle işim olmaz. Çünkü malumunuz "farklı bir şey düşünür mü" diye sorduğunuza göre o "farklı bir şey" kategorisine soktuğunuz şeyler sizde yok. Demek ki mümkün olabiliyormuş bu. Basit.

O kadar zaman vakit geçirince zaten sizle ilgili fikir edinebileceği başka detaylarla karşılaşmış olmalı. Hal buyken sadece saate bakıyorsa saçma olmaz mı bu?

Çok anlamsız geldi bana... Ya da mesela siz saat 4'e kadar dışarda kalabilen bir insan olarak bu kişi bunu yanlış anlar diye çıkmak isterken evde mi kalacaksınız zorla? Niye ki yani?

Yapmayın gözünüzü seveyim. Sizle oturup bir araba laf ettiğiniz kişi günün sonunda "ya ama saat dörtte hala dışardaydı" sonucuna varıyorsa bırakın gitsin ne işiniz var ki?

Çok tuhaf hissettirdi bana bu soru. Sanki birine hırsızlık yapmanın neden kötü bir şey olduğunu anlatmaya çalışıyormuşum gibi hissettim.
0
akhenaten
(22.10.22)
Zaman aralığı belirlemek zor. Yani eğer o günkü sohbet pek sarmadiysa ya da birinizden biriniz havasında değilseniz azami 2-3 saatten fazla oturmak bana işkence oluyor. İlle de 4'e kadar neden?

Bir de naparsaniz yapın dusunecekse düşünür. Ben olsam ve bu konuda gerilsem geyigini yapardım. "Ya şimdi saat 2'yi de geçti şimdi biz saat ilerledikçe daha hafif kadın ve daha serseri erkek mi oluyoruz heheh" ama bence bu tarz bir şey de ikinci buluşma için fazla olabilir.

Bence siz huzurlarınızda huzursuzluk olmayın, biraz başka bir şey daha olun mesela spontane olun. Gerisini de onun tavrına vs göre karar verirsiniz.
0
encokbenisevinnolur
(23.10.22)
Ben ekşi sözlükten birkaç kız ile buluştum. Gece 3 ya da 4'te döndükleri oldu. Haklarında olumsuz bir şey düşünmeme sebep olmadı. Demek ki o da "keyifli zaman geçirdi bu saate kadar kaldığına göre" dedim. 22:30 biraz geç ama çok da sorun olacak bir süre değil. Öncesinde planları olabiliyor insanların ya da üşenebiliyor. İstanbul'da normal şeyler bence.
0
nawar
(23.10.22)
Siz bu kişinin sırf saatler sebebiyle sizi fuckbuddy gibi algılamasından korkuyorsunuz anladığım kadarıyla. Bunun çözümü basit. Çıktığınızda konuyu ciddi ilişki muhabbetine getirin, bu konuda ciddi olmayan her türlü yaklaşıma kapalı olduğunuzu söyleyin. Başka türlü çözemezsiniz bunu
0
ekinuzbay
(23.10.22)
Büyükşehirde normal çünkü dışarıda yapılacak çok şey var
0
Hallegadola
(23.10.22)
(25)

ortalama yakın arkadaş sayınız

rakicandir
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
rakicandir
(22.10.22)
2
0
abuzer
(22.10.22)
Valla bi 7-8 kişi var sanırım.
0
Amaranta ursula
(22.10.22)
Ortalama filan değil, net olarak tek bir kişi. O da halihazırda memleketin diğer ucunda yaşadığı ve son dört yıl içinde telefon görüşmeleri dışında iletişimimiz olmadığı için pratikte sıfır diyebilirim.
0
huçi kuçi
(22.10.22)
5 kişi. bir tanesi en en yakınım ama ayrı şehirlerdeyiz </3
0
ala09
(22.10.22)
3. Biri 25 yıllık, diğer ikisini son 5-6 yıl içinde edindim.
0
kobuzchu kiz
(22.10.22)
2. yasla ters orantili gidiyor bu yakin arkadas sayisi sanirim.
0
in vino veritas
(22.10.22)
3. Biri 30 senelik, diğerleri yaklaşık 10 senelik
0
hakmut
(22.10.22)
3
0
black holes in the sky
(22.10.22)
Üzülerek sıfır diyorum. Aslında bir ama huçinin dediği gibi pratikte sıfır sanki. En iyi arkadaşım eşim diyerek konuyu noktalayayım :)
0
elorelia
(22.10.22)
ben kim yakın kim uzak pek ayırt edemem ama arayıp hayat memat meselesi desem sorgusuz atlayıp gelecek 6 kişi vardır, şimdi saydım.
0
coldegezenkutupayisi
(22.10.22)
Yarısı mesafe olarak uzakta olmak üzere 10.
0
himmet dayi
(22.10.22)
3 kişi, 2 tanesi de hala görüştüğüm eski yakın arkadaşlarım. Ne yakın değil diyebilirim ne de yakın diyebilirim.
0
akhenaten
(22.10.22)
sıfır
0
abelardo
(22.10.22)
4
0
juliette
(22.10.22)
0, sıfır.
0
baldan kaymak
(22.10.22)
Birinin başlangıcı bir ömür olan, diğerinin birkaç sene daha kısa olan iki kişi sayabilirim.

Bir de 'yardımına ihtiyacım var' desem iki eli kanda olsa, bırakıp koşup gelecek bir 20 kişi daha sayarım da, o ayrı.

Ancak, hiçbiri bulunduğum şehirde değil. Öylesi bir problem yaşıyorum.
0
Mirket
(22.10.22)
10 civarı
0
gabe h coud
(22.10.22)
Sıfır, yalnız olmadığımı görmek gzl :-)
0
euteamo
(22.10.22)
4
0
zgrydn
(22.10.22)
4 tane benim icin yetti. belli siklikta gorusuyoruz.

ikisi baska sehirlere gitti su anda. benzer bir sosyal tabakadan geldigimiz icin ne zaman gorusursek goruselim kaldigimiz yerden devam edebiliyoruz. sorunsuz tipler oldugumuz icin birbirimizden memnunuz. bu samimiyeti yakalamak belli bir yastan sonra zor diye dusunuyorum.

zaman zaman rastgele insanlarla iyi bir muhabbet yakalaniyor ama arkadaslik maddi/manevi bir paylasim gerektiriyor. biz dordumuz bu paylasimi 15 yil gibi uzun bir zaman icinde yaptik/yapiyoruz.
0
idexo
(23.10.22)
Benim nişanlımdan başka güvendiğim kimsem yok o sayılmıyorsa 0 sıfır.

Kimi zaman çok sayıda yakın arkadaşım oldu, hepsi geçti bitti.

Burada sallantılı ruh hali olan ve sürekli arkadaş sorusu soran insanların çok arkadaşı olması şaşırttı
0
Hallegadola
(23.10.22)
sıfır
0
Erestor
(23.10.22)
Sanırım yok gibi bir şey.
0
put it in your appropriate place
(23.10.22)
0.
0
ruhen hastayim ben
(23.10.22)
0
0
alaimisema
(25.10.22)
(8)

Yüz yüze yürüyüp mesajlarıma cevap vermiyor

ceann deas
Yan yanayken sürekli muhabbeti o açmaya çalışıyor bazen bunalıp yanından kaçıyorum o derece darlıyor. Sanalda ise tam tersi mesajlarıma ya da story yanıtlarıma o mesafeli cevap veriyor/görüldü atıyor. Var mıdır bunun bir sebebi yoksa seninle mi uğraşıcağım diyip iletişim kesilmeli miyim?
Yan yanayken sürekli muhabbeti o açmaya çalışıyor bazen bunalıp yanından kaçıyorum o derece darlıyor. Sanalda ise tam tersi mesajlarıma ya da story yanıtlarıma o mesafeli cevap veriyor/görüldü atıyor. Var mıdır bunun bir sebebi yoksa seninle mi uğraşıcağım diyip iletişim kesilmeli miyim?
0
ceann deas
(21.10.22)
Bazı insanlar sanalda bildiginiz asosyalligin dibi. Gerçek hayatın tam zıttı. Benim mesela çok geniş bir sosyal ortamım çevrem var fakat sosyal medya hesabım hiç yok. Eve girdigimde telefonu çekmeceye koyar hiç ilgilenmem bile. Muhtemelen arkadaşınız da böyle. Gördügüm kadarıyla oldukça uyumsuz bir ikilisiniz. Uzatmaya gerek yok. İletişimi kesin gitsin
0
limonlu eksi
(21.10.22)
En tehlikeli tür. Mesajları kaydediyor, o yüzden mesafeli.

Muhtemelen evli ya da sevgilisi var. Sizinle sadece takılmak için yürüyor. Bunu fark ettiğinizde sevgilisine her şeyi anlatmayın diye size mesaj üzerinden delil bırakmamaya çalışıyor.

Bu reelde samimi mesajda mesafeli olan tipler ekseriyetle problemli tiplerdir. Genelde geçmişte skandalları olmuştur, o sebeple aşırı dikkatli mesajlaşırlar.
Siz ilişkisi olduğunu fark ederseniz size "Yooo senle sadece arkadaştık, sen kafanda hayal kurmuşsun" diyecek.
Sevgilisine de "aşkım ceann deas bana iftira atıyor, bak mesajlaşmalarımıza kıza hep mesafeli yazdım o bana asıldı" diyecek.

Ayrıca mesajlarınızı ekran görüntüsü alıp başkalarına gösteriyor olabilir. Bu yüzden bilerek soğuk cevap kurguluyor olabilir. Her şekilde tehlikeli tür.

Benim yakın arkadaşlarımda şahit olduğum örneklerin hepsi bu şekildeydi.
0
ekinuzbay
(21.10.22)
Uzaklaş
0
thatisthedoctor
(22.10.22)
halihazırda ilişkisi olabilir.
0
zgrydn
(22.10.22)
İlişkisi vardır
0
Hallegadola
(22.10.22)
İnstagram hesabı olup aktif kullanmayabilir, arada girip bakıp çıkıyordur vs. Ancak tarif ettiğiniz kadar hevesli birinin whatsapp'tan görüldü atması falan çok saçma. Normalde kullanmıyor olsa dahi sizin mesajlarınıza o hevesle dönüş yapması beklenirdi, olağanı bu.

İlişkisi olabilme ihtimali var, farklı farklı gün ve zamanlarda telefon etmeyi deneyin. Eğer telefonları açmazsa size nasıl geri dönüş yapacak buna bakın. Şüphe uyandırıyorsa bir sebebi vardır.

Bir de sizin yanınızdayken kendisine gelen aramalara ve mesajlara cevap verip vermediğine bakın. Yine sizin yanınızdayken sosyal medyasını kontrol edip etmediğine bakın. Konuşmalar sırasında "instagram grubunda muhabbeti geçmişti" falan gibi şeyler anlatıp anlatmadığına dikkat edin.

Bunların hepsi birbirini tamamlıyorsa gerçekten altında bir şey vardır. Ya da sadece size karşı ilgisi yoktur. Her türlü de boşverin gitsin.
0
akhenaten
(22.10.22)
Konuşmalar sırasında "instagram grubunda muhabbeti geçmişti" falan gibi şeyler anlatıp anlatmadığına dikkat edin.

ben duyuru sahibi değilim ama bunu anlamadım, bunu açıklar mısınız, işe yarar bir bilgiyse bunu da kullanalım.
0
ekinuzbay
(22.10.22)
Anladığım kadarıyla instagramdaki aktifliğini anlamak için dikkat etmek gerekiyor. Böyle bir cümle kuruyorsa instagramda aktif ama sana cevap vermiyor.
0
🌸ceann deas
(22.10.22)
(7)

nasıl eliyorsunuz

bir soru sorcam
dış görünüşü, muhabbeti ya da bazı özellikleri tam aradığınız gibiama diğer özelliklerinin uyması imkansız ve büyük problemolur da ama olmaz da gibiorta nokta bulunabilir mi belirsizinsanlar büyük ihtimalle değişmezbu gibi durumlarda denemek yerine direk pas geçmeyi başarabiliyor musunuzaklıma çaktı
dış görünüşü, muhabbeti ya da bazı özellikleri tam aradığınız gibi
ama diğer özelliklerinin uyması imkansız ve büyük problem
olur da ama olmaz da gibi
orta nokta bulunabilir mi belirsiz
insanlar büyük ihtimalle değişmez

bu gibi durumlarda denemek yerine direk pas geçmeyi başarabiliyor musunuz
aklıma çaktırmadan tanımaya çalışıp karar vermek geliyor ama bir noktada yine aynı acaba döngüsü
0
bir soru sorcam
(21.10.22)
18-23 yaşlarında toz pembe gözlüklerle bir şeyler deneyip ağzınızın payını alıyorsunuz, ondan sonra neyin sorun olup neyin olmayacağını anlıyorsunuz.

Hazır bunları yaşamış biri olarak konuşursam, eğer "sorun olur gibi de olmaz gibi de" diye kararsız kalıyorsanız genellikle sorun olur. Böyle durumlarda flört döneminde bu kişinin size kendini anlatmasına müsade eden ortamlar yaratın, eğer yaptığı şeyleri neden yaptığı hakkındaki yorumları kafanıza yatarsa sorun olmaz, sonuçta hayat böyle bir şey. Ama hala kararsızsanız kesinlikle sorun olur.

Orta nokta bulunabilir mi acaba? Deyip sorunları ertelememelisiniz, orta nokta bulunabiliyor mu buna bakmalısınız. Flört dönemi bunun için var.
0
akhenaten
(21.10.22)
evet. yabancı dil, kariyer, eğitim çok önemli. nasıl tartıştığı çok önemli. sevgisiz tavırlar deal breaker. gereksiz bir egosu olması da öyle. bununla birlikte özgüvenli olmasını da isterim. olmuyorsa uzatmaya gerek yok. tanırsam severim diye bir şey yok.
0
gabe h coud
(21.10.22)
Muhabbeti keyifliyse pas geçmiyorum. İnsanı tanımak hemen olan bir şey değil, tanıyana kadar geçen süre keyifli oluyorsa(ki güzel muhabbet bunu sağlıyor) tanımayı tercih ediyorum ben.

Günümüz ilişkileri hebele hübele demeyeceğim ama direkt pas geçmek noktası insan bu tarz ilişkilerin yıpranma payını arttırıyor diye düşünüyorum. Pas-sıradaki kafasıyla geçirdiğim yılların etkisinin bir noktadan sonra negatif olduğunu fark ettim.

Bu arada pas geçmek başarabilmek olarak görülecek kadar zor değil, aksine en kolayı pas geçmek. Ghosting ya da değil, bizden olmadı ya demek kadar basit.
0
Bruce
(21.10.22)
benim sistem denemekle basliyor, sozde bilincliyim olmayacagini biliyorum falan sonra deli gibi asik olup körlesmek en son aglaya zirlaya ayrilik. pas gecemiyorum flortlerime cok deger veriyorum. evlenip piyasadan cekilmem lazim
0
ala09
(21.10.22)
Dört dörtlük insanı da eliyorum. Çünkü ilişkilerin kendisine inanmıyorum. Şu durumdayken bana uymayan birine bir günümü dahi ayırmak istemezdim. İnsan ilişkileri hele de duygusal ilişkiler büyük bir angarya.
0
ruhen hastayim ben
(21.10.22)
yabancı dilin, kariyerin, eğitimin hiçbir önemi yok.
ne doktorlar, ne mühendisler, avukatlar tanıdım, hepsi kalas gibi tiplerdi.

önemli olan hayatın içinde kendini eğitimli veya eğitimsiz şekilde bir yere getirebilmiş, hayata tutunabilmiş olması.
cv'yle ilişki olmaz, onu ancak yanında dolaştırırsın, ruhsuz bir ilişki olur.
duygusal kapasite, bir ruhunun olması, espri anlayışı, görgülü-bilgili olması, oturmayı kalkmayı bilmesi, hayat tarzının benzer olması önemli.

onun dışında, özellikle erkekler için varlıklı bir ailesi olsa bile mesela arabasını kendisi almış ya da işini kendisi kurmuş olmalı.
yani bağımsızlığını ilan edebilmiş, birey olabilmiş olması da çok önemli.

yabancı dil belki aynı şeyi izleyip dinleyebilmek açısından biraz önemli olabilir ama diğer saydıklarım uyuyorsa ve ingilizcesi yoksa hiç takılmam bile.

ilişkilerde birebir uyumdan ziyade, ortak paydada buluştuktan sonra, sende olmayanın onda olması da çok hayati.
bu yüzden "diğer özelliklerin uyması imkânsız ve büyük problem" derken kasıt ne?
aynı müziği dinlememek mi, aynı siyasi görüşe sahip olmamak mı?
birinci 30'lara gelince önemini yitirirken, ikinci çok önemli mesela.

insan ilişkiler aracılığıyla gelişen, evrilen ve ruhsal olarak inancınız varsa, tekâmül eden bir varlık.
o yüzden biriyle ilişkiyi bazı deneyimler doğrultusunda pas geçmekle, o kişiyi gerçekten istememekle, istediğin hâlde ilişkiden ve mücadeleden/terk edilmekten/sevilmemekten/eski deneyimleri şimdiye taşıyarak korkup istemiyormuş gibi yapmak aynı şey değil.
insanın bu açıdan kendini fark edip kendine karşı dürüst olması lazım.
yani gerçekten karşımdaki bana göre değil mi, yoksa onun beni sokacağı mücadeleden veya incinme riskinden mi korkuyorum?
bu açıdan son derece kişiye özel durumlar.
0
blatta hiberna
(21.10.22)
"Bu arada pas geçmek başarabilmek olarak görülecek kadar zor değil, aksine en kolayı pas geçmek."

aslında başarı kelimesi doğru değilmiş
denemeyip akılda kalması açısından zor benim için
ya da zaman geçiyor olduğu kadar deme tehlikesi

--
"bu yüzden "diğer özelliklerin uyması imkânsız ve büyük problem" derken kasıt ne?
aynı müziği dinlememek mi, aynı siyasi görüşe sahip olmamak mı?"

"uymadığı özellikler sizin kırmızı çizgileriniz mi? tolere edebileceğiniz şeyler mi?"

evet burada red flag devreye giriyor
sigara içen biriyle bile yürümez mesela en basitinden
ama tanışırken kendi sağlığı için bırakır mı bilinmez

ya da dini değerler
sonradan dine önem verenler de var vazgeçenler de nadir örnekler olsa da
30lu yaşlara doğru dine yönelim biraz daha fazla diyebilirim bu 2si arasında
0
🌸bir soru sorcam
(21.10.22)
(2)

Word ile Vocabulary arasındaki fark var mı?

put it in your appropriate place
Word ile Vocabulary arasındaki fark var mı? Türkçede sözcük ve kelime karşılığı gibi mi? Gerçi sözcük ile kelime arasındaki farkından tam emin değilim.
Word ile Vocabulary arasındaki fark var mı? Türkçede sözcük ve kelime karşılığı gibi mi? Gerçi sözcük ile kelime arasındaki farkından tam emin değilim.
0
put it in your appropriate place
(20.10.22)
Word sözcük ya da kelime demek

Vocabulary kelime haznesi
0
akhenaten
(20.10.22)
Sözcük ile kelime arasında anlam farkı yok. Sözcük Türkçe, kelime Arapça "klm"den geçme. Kelam, kalem falan hep aynı kökten.

Vocabulary (kişinin) kelime haznesi +1 ayrıca bir dilde var olan bütün kelimeler anlamına geliyor.
0
kobuzchu kiz
(20.10.22)
(13)

Havuçu meyve gibi yemiyor musunuz?

birmilyonunvarmi
Ben hep marketten alır meyve gibi kıtır kıtır yerdim. Sözlükte gördüm az önce meyve tabağında havuç olmasıyla dalga geçilmiş. Havuç zaten meyve değil mi?
Ben hep marketten alır meyve gibi kıtır kıtır yerdim. Sözlükte gördüm az önce meyve tabağında havuç olmasıyla dalga geçilmiş. Havuç zaten meyve değil mi?
0
birmilyonunvarmi
(20.10.22)
kalıplardan etkilenmeden söyleyebilirim ki bende de meyve tabağında havuç görmek meyve tabağında domates görme etkisi bırakır yalan yok. ki o gerçek bir meyve.
0
onemoremile
(20.10.22)
yerim severim o şekerli tadını, hem de kıtır kıtır
0
freebird5406_2
(20.10.22)
Çocukken çok yerdim. Meyve olduğunu düşünerek yemedim hiç. Havuç havuçtur.
0
dissendium
(20.10.22)
Havuç ne genel algıda ne de biyolojik açıdan meyve değil. Aynı patates gibi havuç da bitkinin kök kısmı, bildiğiniz kök yani, meyve olmaya en uzak şey :D Patates, kereviz, soğan, pancar, sarımsak, turp ne kadar meyveyse havuç da o kadar meyve.

Ama yerseniz yersiniz, ben de arada yiyorum çok da severim ama meyve yerine hiç koymamıştım. İlk kez sizden duydum bunu.
0
akhenaten
(20.10.22)
Salatasını yapmak haricinde havucu soyarım ve kıtır kıtır yerim ama meyve tabağı hazırlarken havuç koymam. Aklıma dahi gelmemişti şimdiye kadar. Elma, armut, üzüm, havuç? Alakasız baya.
Benim için havuç bir kök sebzedir, meyve değildir. Havucun kankaları da kendisi gibi diğer kök sebzelerdir: patates, kereviz, pancar, vs.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.10.22)
bi tane soyup yersin de doğrayıp meyve tabağına koymak abes.
0
jelly bear
(20.10.22)
Valla biz ufak ufak kesip salataya koyuyoruz ya da elde yiyoruz. Meyve tabağına çok nadir girmiştir. Ama girdiğinde de ailede kimsenin bu ne aq diyeceğini sanmıyorum yenir yani.

Ben de geçenlerde eşimin memleketinde kahvaltıda karpuz yenmesini anlamamıştım.

Bizim oralarda yemekte veya yemekten sonra yenir. Ya da öğlen sıcağında falan.

Oluyor yani farklılıklar isteyen yesin ne olacak..
0
ananiyimioguz
(20.10.22)
Kıtır kıtır yenir tabii, çok da güzel olur. Ama meyve tabağında görürsem ben de dalga geçerim, herhangi bir meyvenin yanına yakışacağını hayal edemedim.

Bitkinin çekirdeğini/tohumunu barındıran şey meyve. Domates, biber, patlıcan falan biyolojik olarak meyve çünkü içlerinde tohum var. Ama havuç kök sebze, meyve değil.
0
kobuzchu kiz
(20.10.22)
akhenaten+1

havuc dedigin koktur, meyve dalda yetisir. ha bu alip kitir kitir yenmesine engel degil tabi ama elma, portakal vs yanina da havuc koyup yemem.
0
bay b
(20.10.22)
havuç hiç yemem. sadece salataya rendelenmişse ayırmam yerim.
0
naksidil
(20.10.22)
Havuç sade haliyle yemek için çok tatlı geliyor bana. Hele yemekte pişirilince iyice şekeri ortaya çıkıyor. Salata içinde rendelenmiş haliyle ya da yoğurtlu mezede falan severim de onun dışında çok sevdiğim bi sebze değil. Meyve zaten değil arkadaşlar açıklamış. Meyve tabağına girse şaşırmam ama zaten meyve çok sevmediğim için meyve tabağı kültürüm yok. Sevdiğim bi iki meyveyi ayrı ayrı yemeyi severim.

Bu arada kışın meyve sularına havuç suyu ekleniyor özellikle portakal suyuna. Yine meyve yapmaz tabii onu ama meyve tabağına eklenmesi için bi bahane olabilir :d
0
nundu
(20.10.22)
Kitir kitir yerim ama meyve tabagina koymam.
0
ahm1
(20.10.22)
Salata yapmaya üşendiğim için yemeğin yanında yerim. Meyve niyetine yemem. Bence meyve tabağına yakışmıyor.
0
ruhen hastayim ben
(20.10.22)
(4)

marmaray durak mesafe - Küçükyalı Yenikapı arası

iddaaci
Merhaba kaç dakika sürer?
Merhaba kaç dakika sürer?
0
iddaaci
(20.10.22)
trene bindikten sonra yarım saat falan sürer. 10 dakikaya kadar da treni beklemek gerekebilir.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(20.10.22)
duraklar arası mesafe genelde 1,5 - 2 dk gibi.
0
solskjaer
(20.10.22)
20-30dk arası, bekleme sürenize göre değişir.
0
akhenaten
(20.10.22)
duraklar arası 2.5 dakika. ayrılık çeşmesi yeni kapı ise 13 15 dakika kadar.
0
trt2deki ressam
(20.10.22)
(12)

sizli bizli mi senli benli mi? (online)

lemmiwinks
sorum ozellikle online ortamlar icin. bazi insanlar sizli bizli konusmayinca aliniyor. "siz" neden saygi ifade ediyor? neden "sen" deyince saygisizlik yapmis oluyoruz? size "sen" denmesinden neden rahatsizsiniz?ben gunluk hayatimda neredeyse hic "siz" kullanmiyorum. is hayatinda da kullanmiyordum, a
sorum ozellikle online ortamlar icin. bazi insanlar sizli bizli konusmayinca aliniyor. "siz" neden saygi ifade ediyor? neden "sen" deyince saygisizlik yapmis oluyoruz? size "sen" denmesinden neden rahatsizsiniz?

ben gunluk hayatimda neredeyse hic "siz" kullanmiyorum. is hayatinda da kullanmiyordum, artik "you" kullaniyorum ama o her durumda kullaniliyor zaten :D bana "siz" demek cok samimiyetsiz, duygusuz, uzak geliyor. burada bazen "sen", bazen "siz" kullaniyorum duruma gore. ama cok zaman arada kaliyorum.

sizce hangisini kullanmali genel olarak online ortamlarda?
0
lemmiwinks
(19.10.22)
ingilizce pek problem olmaz bence, karşı taraf nasıl istiyorsa öyle gitmek genel alışkanlık benim için, senin için nasıl uygunsa öyle devam et.
0
âlâ
(19.10.22)
online olsa da yüzyüze olsa da yeni tanıştığım herkese siz diye hitap ederim. samimiyetsiz, duygusuz, uzak gelmesi normal çünkü neden hiç tanımadığım insana samimiyetle yaklaşayım.

burada birine cevap verirken de restaurantta garsona sipariş verirken de siz şeklinde hitap ederim. sözlükte biriyle mesajlaşırken de müşteri temsilcisiyle telefonla konuşurken de. aramızda belli bir samimiyet eşiği geçilmemiş herkese siz derim.

benimle senli benli konuşuluyor olması rahatsızlık vermiyor bana.
0
coldegezenkutupayisi
(19.10.22)
samimiyetsiz, duygusuz ve uzak olmak için siz diyorum ben zaten. samimi, duygudaş ve yakın olmak istediklerime sen diyorum, online veya fiziksel genel ortam, yeni tanıştıklarım, iş ortamları böyle olmak istediğim insanlardan oluşmuyor ilk etapta. sınır olması güzel, saygıyla direkt bi alakası yok.
0
summer timetable
(19.10.22)
genel olarak siz olarak hitap ediyorum. instada birinin yaptığı yoruma yorum yazacaksam bile siz diyorum. saygı/saygısızlık olarak değil ama tanımadığım ya da yeni tanıştığım birine sen diyerek o kadar samimiyet vermek saçma geliyor. konuşmanın akışına göre sen e dönülebilir
0
chanandler bong
(19.10.22)
"Siz"ciyim, bastan soyleyeyim. Her ortamda, her yerde sizciyim. Cok yakin arkadaslik kurmayacaksak sizde kalmayi hep tercih ederim.

Metroda yaniniza oturan kisiyle, garsonla, yoldaki sürücüyle ne gibi bir duygu ve samimiyet bagi kurulmasini beklersiniz? Samimiyet kurmayacagim insanlarla nicin senli benli konusayim? Online icin de ayni durum soz konusu.

Siz kelimesinin dilde getirdigi olculu bariyer harika bir konfor alanidir iki taraf icin de. Siz diye baslanip kufur edilebilir mi mesela?
0
buf-e kür
(19.10.22)
Sizciyim gereksiz samimiyet sevmem hatta siz dememe ragmen sen diyene beraber bot mu bagladik diye terslemisligim cok. Zaten samimi oldugum biri olsa sen derim. Gereksiz samimi davranmaya calisanlara karsi mikemmel bir sozcuk.
0
kuzey li
(19.10.22)
siz neden mi saygı ifade ediyor? sizin olayı o zaten tanımadığım yakın olmadığın birine langır lungur sen dememek için olan bir şey. online ortamı bilemem günlük hayatta çoğu zaman iş hayatında da her zaman siz diye hitap eder karşımdakinden de aynısını beklerim olmazsa kibarca uyarır ya da düzeltirim. kimse babamızın oğlu değil sonuçta her şeyin bir sınırı var. kimseyle gereksiz samimi olmanın lüzumu yok özellikle de iş hayatında. sonra adamla senli benli konuştun diye başına bela oluyor.
0
bay b
(19.10.22)
Bana "mesafeli ve uzak" geliyor demişsiniz. Bunu saygılı bir hitap şekli yapan bu zaten. Çünkü konuştuğunuz kişi de size mesafeli ve uzak. Çünkü eğer siz demeniz gereken bir ortamdaysanız bu kişiyi ya tanımıyor olmalısınız ya da profesyonel bir ilişkiniz olmalı. Tanımadığınız ya da samimi olmadığınız insanlarla da mesafenizi korumalısınız.
0
akhenaten
(19.10.22)
Valla ben ayar oluyorum açıkçası tanımadığı biriyle senli benli konuşanlara. Yukarıda yazanlara katılıyorum, tanımadığım, samimi olmadığım birine neden sen diye hitap edeyim?

Sözlükte de öyle, mesaj atıp sen diye hitap eden birine daha baştan cevap yazasım gelmiyor.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.10.22)
Üslup da önemli bana kalırsa. Sadece siz diye hitap etmek gayriciddi olmayı tek başına engelleyemiyor. Öteki tarafta da benzer şekilde illa da hadsiz biri olacak değilim ya da olacak değil karşımdaki.

Ama nedense bazılarının gözü kulağı bunu çok seçiyor. Bu durumla ilgili asıl tuhaf bulduğum şey bu.

Açıkçası kendi adıma genel bir tutumum ve beklentim yok. İçeriğe ve üsluba bakıyorum. Benim ne kullandığım da o an sezgisel olarak gelişen bir şey oluyor.
0
encokbenisevinnolur
(19.10.22)
ben de siz demeyi tercih ederim genelde. internette tanımadığım biriyle samimi olmak gibi bir planım zaten yok. samimiyetsiz olmasında bir sakınca yok yani, aksi bana biraz lakayt geliyor.
0
roket adam
(19.10.22)
Ülkede insanlar "senli, benli" olduktan sonra "saygısızca" davranma haklarını kendilerinde gördüğü için siz diye hitap eder, aynı cevabı beklerim tanımadığım insanlardan.

Yani ekstra bir saygı istemiyorum siz'li konuşarak da, sen-ben olunca askerlik arkadaşından beter oluyor. Saçma sapan muhabbetler, özel sorular, yersiz şakalar filan.
0
burfak
(20.10.22)
(35)

ekşi duyuruda geçirilen süre

rakicandir
kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?
not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
0
rakicandir
(19.10.22)
10 olmasi lazim
0
der meister
(19.10.22)
bir duyuruya ilk kez cevap verdigim tarihten itibaren burada oldugumu varsayarsak 2008'den beri giriyorum diyebilirim o duyurunun tarihine bakarak. ustuste hic girmedigim 2-3 ay oldu sadece.

ilk cevap verdigim duyuru (git: 25690)
0
supergirl
(19.10.22)
ilk cevap verdiğim duyuru 2008 yılındaymış, o günden şimdiye yaklaşık 11700 giriş, düzenli olarak da neredeyse aralıksız buralardaydım.
0
hypathia
(19.10.22)
Aşırı düzensiz olarak 7 sene.
0
nawar
(19.10.22)
2011 yılından beri buradayım.

29569 kere giriş sağlamışım.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(19.10.22)
10 yılı geçti. 2010 civarından beri buradayım.
0
lesmiserables
(19.10.22)
2008
0
baldur2
(19.10.22)
İlk cevabımı 14 Ocak 2007'de vermişim.
0
pispinti
(19.10.22)
7 yıl olmuş
0
veritaslibertas
(19.10.22)
Ilk cevabı 2011 yılında vermişim
0
mirty
(19.10.22)
8-9 yıl olmuş :O
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
2007 mayis ilk cevabim. ilk zamanlar duzenli girmiyor olsam, 2008'den beri hemen hemen duzenli diyebilirim. ara verdigim zamanlar olmustur ama uzun degildir.
0
lemmiwinks
(19.10.22)
10 yıldan fazla
0
elma
(19.10.22)
ilk cevabım 29.06.2011 ama sildiklerim olmuştur. yine de en fazla 2010 diyebilirim. valla baya ciddi mesai harcamışız buraya duyuru bize maaş bağlasın. :) eyt'den emekli etsin. :)
0
naksidil
(19.10.22)
Hesabım çok eski ama iki üç aydır falan heralde düzenli giriyorum
0
akhenaten
(19.10.22)
4 yıl olmuştur.
0
black holes in the sky
(19.10.22)
14 olmak üzere.
0
zgrydn
(19.10.22)
10 yıldan fazla, 14-15 olabilir.
0
blatta hiberna
(19.10.22)
2007 galiba ilk kurulduktan 1 hafta sonra girmistim. o zamandan beri farklı nicklerle ara ara giriyorum.
0
tadellesever
(19.10.22)
15-16 yil olmus. Vays.

Ilk sordugum soruya da compumaster ve yersen cevap vermis.
0
brkylmz
(19.10.22)
8-10 vardır
0
gabe h coud
(19.10.22)
10 yıl olmuş :')
0
theseachange
(19.10.22)
2 yil olmasi lazim. 1 senedir cok takiliyorum burada
0
ala09
(19.10.22)
9 yıl.
0
ruhen hastayim ben
(19.10.22)
10 yıl benim de
0
peki madem
(19.10.22)
6 yıldır/düzensiz
0
iwasbornonamountainside
(19.10.22)
2009 dan beri düzenlı gırıyorum.
0
deepness
(19.10.22)
13 yıl falan oldu. Burada yaşlandık resmen :)
0
msb
(19.10.22)
12

Edit: 2020'de yasadigimizi sandigim icin 12 demisim. 14 demek.
0
sopiro
(20.10.22)
18.02.2008, 4 ay sonra 15 yıl.
0
phonex
(20.10.22)
2007'den beri duzenli giriyorum, o da sanirim 7. nesil yazar alinima falan denk geliyordur. sozlugun okunmaz hale gelmeye basladigi zamanlar kacmak icin kullaniyordum, sozluk iyice batakliga donunce daha cok zaman gecirmeye basladim. .ilk soruyu 2008'de sormusum. 15 sene diyebiliriz.
0
cooperr
(20.10.22)
11 yıl
0
false pretension
(20.10.22)
2006 aralığında ilk cevabımı vermişim, 16 yıl...
0
montreal
(24.10.22)
2010'dan bu yana 12 sene, aşırı düzensiz
0
elvan abeyiylegezse
(25.10.22)
sözlük hesabı ile beraber 11 olmuş

yaw beni herkes tanırdı yaw.
0
duyurukullanıcısı
(25.10.22)
(24)

Sizce şu olayda kim haklı?

psmstc
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz. Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız. Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz.
Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız.

Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam. Sizin de çok yetecek paranız yok gibi. O da fazla yük olmamaya çalışıyor. Neyse diyorsunuz ki bizim burada ara mevsim yok gibi ve bu mevsimlik ayakkabı sanki birazcık israf olur gibi. Zaten bulunduğumuz bölgede ara mevsim yok ya kış ya yaz.

Sonra bir kahve alalım diyor. Gidiyorsunuz kahve almaya ne içersin diye soruyorsunuz. Beraber içmek üzere bir büyük kahve alalım diyoruz. Siz kafeinsiz içiyordunuz. Kalmamış. Eşiniz de kasadan uzaklaşmış. Sırada insanlar var. Küçük boy kahve alıyorsunuz.

Hemen niye küçük boy aldın diyor. Daha açıklamanıza fırsat vermeden. Kafeinsiz yokmuş diyorsunuz. O zaman ben filtre alırdım bilseydim diyor. Az önce cappucinoya olur dedin Deyince; ama ben beraber içeceğiz diye dedim diyor. E ben açıklayamadım ki uzaklaştın diyorsunuz. Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor.

Yemek katına çıkıyorsunuz. Suratı asık. 10 dakika sonra Diyorki ben israfçı mıyım? hakikaten de öyle biri değil.
Olmadığını söylüyorsunuz. Ama artık sitem yemekten de yoruluyorsunuz. Ayakkabı konusunda fakir insanlarla ilgili durumu anlatıyorsunuz. İsrafçı olmadığını ama bu almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ediyorsunuz. En azından size göre böyle. Ona göre ise değil. Sonra gereksiz biçimde siz de yorulup tartışıyorsunuz. Eve dönüyorsunuz. Avm gezintiniz hiç olmuş.

Sizce kim haklı?

Edit: Hepinize teşekkür ederim. Bana ışık tuttunuz. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Bu konuda aklımı, zihin yapımı, yaklaşımımı, bütün bir biçimde baştan ayağa herşeyimi kesinlikle acil bir şekilde değiştirmem gerekli. Fazlasıyla üzgünüm.

Tekrar sağolun.
0
psmstc
(18.10.22)
Ayakkabının da israf olduğunu ilk kez duyuyorum. Durduğu yerde bozulan bir şey mi ayakkabı? Benim rengi bile aynı bir sürü spor ayakkabım var mesela. O an bi model beğendiysem israf olur diye düşünmem. Eşin ayakkabı için heveslenmiş ve tüm hevesini kursağında bırakmışsın. Yetecek paran yoksa bilemem ama "ara mevsim yok" bana aşırı ucuz bir bahane olarak geldi. Yemekte 10 dakika sonra ben israfçı mıyım diye sorması zaten her şeyi açıklıyor. O ana kadar sürekli bunu dert etmiş. Almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ederek de sanki kendi başına bunu düşünemeyecek biriymiş gibi davranmışsın. Karşında 5 yaşında çocuk varmış gibi böyle açıklama yapman daha büyük falso.

Kahve detayını geçiyorum. Gereksiz bir detay. Bir büyük kahveyi paylaşmak da ilginç geldi de neyse.
0
himmet dayi
(18.10.22)
Eşiniz haklı. Kadını salın. Bir ayakkabı, kahve için laf çoğaltmak çok gereksiz şeyler. Şu dünyada yiyip içmeyeceksek, alıp giymeyeceksek ne diye yaşıyoruz. Zaten dünyanın hali ortada. Nefes alsın kadın.
0
ruhen hastayim ben
(18.10.22)
bazı kelimelerin suçlayıcı etkisi oluyor. israf kelimesi yerine ihtiyacımız bu değil, gereksiz harcama, durumumuz olduğunda bakalım gibi ifadeler kullanılsaydı sorun yaşanmazdı. ben olsam takılmazdım ama israf dediğinizde bir tık suçlayıcı, agresif kelime olduğunu düşünüyorum. Eşinle buna benzer başka olaylar yaşamışsınız ve iletişim kurulmamış, sonuç alınmamış, içinde kalmış ve artık kolaylıkla sitem etmeye evrilmiş. bu bir aşama, bir eşikten geçilmiş. bundan sonra da basit konularda kolaylıkla sitem edildiğini göreceksiniz. oturup konuşmaktan, geçmiş olayları da olumlu bir şekilde kapatmaktan başka çare yok. içeride biriktirdiği küçük, basit ama kapanmamış konular onu kolaylıkla yükseltiyor.

siz de kelimelerinize dikkat edin. bir kere ağızdan çıkınca geri alması çok zahmetli.

alışveriş konusunda size katılmıyorum. tamamen kendisinin karar vermesi onun hakkıdır. ben olsam; beğenip beğenmediğimi söylerim ama alıp almaması kendi kararı. yetişkin insanlarsınız ve eşim diyorsunuz. ne karar verirse arkasında durmak lazım. ağzınızın tadını basit konularla bozmayın. hep güzel, hep olumlu düşünün ve söyleyin. olumsuz bir şey söylerken bile sevgi dolu söylenebilir. bir de bunu düşünün.
0
gabe h coud
(18.10.22)
paraya kıymak psikolog masrafından kurtarıyor

aşırı fiyatlardan dolayı hak verirdim ama
para harcama teklifleri senden gelmiş
0
bir soru sorcam
(18.10.22)
Eşiniz haklı. Israrla kadıncağızda bir kusur bulmak için burada kaç kere duyuru açtınız. Kadın iyi sabrediyor.
0
GoodMorningTeacher
(18.10.22)
Abi her zaman ihtiyacı yokken alan biriyse evet derim sitem edin ama ben yazdığından hanımefendinin öyle biri olmadığını anladım. Hevesi kursağında kalmış, hem de hediye edeyim diyip yan çizmişsin.
0
bigcaptain
(18.10.22)
Kadın iyi sabrediyor +1

eşinize daha yumuşak davranabilirsiniz bence. Burdan epey agresif görünüyor.
0
kaptan maydanoz
(18.10.22)
hem istediğini alcam diyorsun hem de o olmaz hayır diyorsun bende benimkine cimri diyordum benim adam aşeviymiş meğer.

aynı renk bir sürü ayakkabım var hepsinin de işlevi farklı biri daha yüksek topukludur biri nubuktur biri laciverttir illa farklı olan bir yeri vardır.

ha şu da var alınmış kahve için cırlamazdım ben ama kadında birikmiş bazı şeyler bence.

yemekte ne yediniz?
0
Hallegadola
(18.10.22)
Satır aralarınızı okuyorum:
"Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bir yıl önce bi bot almışsınız."
"Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam"

"Hadi gel sana kışlık kıyafet alalım" diyip eşinizle AVM'ye gidelim diyip sonra beğendiği bir ayakkabı için bir torba laf etmişsiniz. Burada bize soruyu sorarken bile "daha geçen sene bot aldık, ayakkabısı da sağlam ama yine ayakkabı bakıyor" falan diyorsunuz. Net bir şekilde haksızsınız.

Kahve konusunda şu cümleleriniz de garip: "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor" E az önce ayakkabı konusunda eşinizin isteği vardı siz onu "israf" olarak nitelendirdiniz?

Belki aklınızdan geçenler bambaşkaydı ama yaptıklarınız/söyledikleriniz sizi hiç tanımayan birisinde şu an böyle yansımış durumda.
0
pispinti
(18.10.22)
eşiniz çalışıp kendi ihtiyaçlarını kendisi almalı. bu şekilde birinin eline bakmak, çocuk gibi hissettirilmek çok fena. bilmiyorum farkında mısınız ama o da sizin gibi yetişkin ve siz babası değilsiniz.
0
deartheodosia
(18.10.22)
paran yoksa avm gitmeyin hem icimden geldi bi seyler alalim sonra o olmaz bu boyle soyle. usttekileri okumadim sizin de kendinizce bi freniniz var ama o hatunda bi seyler birikmis daraltmissiniz gibi. alamayacaksan hic bulasma. ha kahve icin ise bi arasaydin ama ben normalde kahve olayina triplenmezdim iste kadinin siniri bozulmus. biraz daha dusunceli davranabilirsiniz

parasiz erkek cok geriyor beni ya. hem hakli, yoksa yoktur, hem itici oluyor sozum meclisten disari :(
0
ala09
(18.10.22)
dostum insanın parası ve maddi durumu olmayabilir bu çok doğal bir şey, burada bir sıkıntı yok. ama paran yokken avm'ye gidip, üstüne bir de "kışlık bakalım içimden geldi" dedikten sonra, bu tanıma uyan bir şeyi reddetmen (bot) hayal kırıklığı yaratmış olabilir. bana sorarsan maddi durumunuz iyi değilse avm'lere gitmeyin. insanın ihtiyacı yoksa bile canı çeker, özenir. özenip alamadıktan sonra canı sıkılır. kahve konusu da önceki konunun devamı, önemli bir mevzu değil, ana konu bu.
0
roket adam
(18.10.22)
Ben de şunu anlamıyorum diyelim ki 2 bin tl niz var. Yol parası + yemek + içecek + sinema + kaliteli bir kışlık mont ile eldekini bitireceksiniz.

Ki benim de ucu ucuna yaşadığım zamanlar oluyor bu tarz kafamda günü planladığım ama farklı şeyler çıkarsa sorun ettiğim.. çünkü cidden nakit + kart dolmuşum yani ne yapayım, bir ayakkabı ne olmuş diyen var da zaten o ne olmuş bu ne olmuş diye diye veya derler diye boğazınıza kadar doldurmuşsunuz kendinizi.

Neyse ne diyordum, benim anlamadığım; eşiniz bu durumu biliyor ise, sizden neden ayrıca bir ayakkabı istiyor? İstiyorsa paranız var da siz mi pintilik yapıyorsunuz? Yok eğer paranız gerçekten yoksa eşiniz neden "sevgilim bunu da çok beğendim mont yerine bunu alsak veya bunun fotoğrafını çektim bir dahaki gelişimize de bundan alalım internetten falan da bakalım.." vs. neden demiyor?

Kahvecideki eşinizin tepkisinden içindeki birikmişliği anlayabiliyoruz. Demek ki hep yapıyorsunuz bunu. Mesela eşim de bana kızıyordu aşırı planlı ve hesapçı gittiğim zamanlar. Ama fark etti ki param olunca ile kısıtlı kaynaklar ile yürüttüğüm zamanki davranışım farklı, haa dedi demek ki bu sürekli yaptığı bir davranış değil. Siz sanki sürekli yapıyorsunuz gibi duruyor.

Ya dışarı çıkarken kendinizi +500 +1000 TL gibi esnetin öyle plan yapın. Ya da baştan oturun konuşun bence.

Ben param olunca eşim sormadan ona bir şeyler alıyorum zaten, onu görünce ön yargıları kırıldı. Ben hesap yapınca anlıyor artık paranın tükendiğini :D Yoksa zor bir durum yani kadının veya çevrenin diline düşmek.
0
ananiyimioguz
(18.10.22)
evlenince bütçe ortak olmalı. kazanılan parayı birlikte harcıyorsunuz. ebeveyn ilişkisi kurulmamalı +1 para durumunuza ikiniz de aynı ölçüde hakim olmalısınız. ihtiyaçlarınızı da listeleyin. neyin ne zaman alınacağına beraber karar verin. böylelikle ikiniz de nötr olursunuz olaya. ilişkinizi sabote etmeyin.
0
gabe h coud
(18.10.22)
abi son zamanlarda gördüğüm en haksız insan sensin. dua et yenge sormuyor bu soruları yarın boşanma celbini göndertirdik kadına.
0
coldegezenkutupayisi
(18.10.22)
üsttekilerin hepsi+1
ayrıca ala09+1

koskoca kadının kendi ayakkabısından botundan haberdar olduğunu düşünüyorum.
ne istediğine kendisi karar verir, ki zaten bu tip giyim kuşam işlerinde erkeklerle kadınların hem zevkleri, hem bakış açıları farklıdır.
ilişkide sınır ihlâli yapıyorsunuz.

bunun dışında, bir kahveyi paylaşmak, tek kişi için alındığında küçüğünden almak falan olacak iş değil.
bu parasızlık ve hesap yapmanın ötesinde bir şey, bir kafa yapısı.
cebinizde bir kahve parası bile olsa, alır eşinize ısmarlarsınız en kötüsü.
üstelik kadın uyum sağlamaya çalışırken siz hâlâ hesap kitap peşindesiniz.
0
blatta hiberna
(18.10.22)
A101 reklamı gibi. Yüzde 101 haksızsın.
0
dissendium
(18.10.22)
Cimriliğe dayanamadığım için bir kere daha yazıyorum. Herkes yazarın çalışıp eşinin çalışmadığını düşünmüş ancak durum tam tersi görünüyor. Önceki sorularınızdan hatırlıyorum eşiniz memur sizin ise düzenli bir geliriniz yok. Zaten eşiniz kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş bir kadınken bir de “ihtiyaçlarımız, isteklerimiz” diye çocuk yerine koyuluyor. Bence eşinize akıl vermek yerine önce ailelerden aldığınız destek olmadan kendi başınızın çaresine bakmayı öğrenin. Sonra hediye almaya da zaman gelir.
0
ruhen hastayim ben
(18.10.22)
eşiniz haklı bence de.
0
drako
(18.10.22)
eski sorularınızı yeniden okudum ve sizi hatırladım. umarım iyi bir psikiyatristten düzenli terapi alıyorsunuzdur. eşinizin sabrına hayranım sizi gerçekten seviyor. umarım siz de sağlıklı kafa yapısına sahip olursunuz tez zamanda
0
Hallegadola
(18.10.22)
"Hepinize teşekkür ederim. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Niyet olumlu olsa da üslup ve kelime seçimleri durumu batırabiliyor. Bu konuda daha çok çalışmam gerekli."

Şaka gibi bir sonuç gerçekten. Hocam senin üslubunda mı sorun var sadece sence? İsraf dememiş olsan ne fark eder? Kadın bir şey almak istemiş, sanki karşında çocuk var gibi davranıyorsun. Dünyanın en güzel cümleleri ile söylesen de bunu bir şey değişmiyor. Bu kadın sana bu kadar zamandır nasıl sabrediyor gerçekten çok şaşırıyorum. Umarım şizofren falan değilsindir de senin zihnindeki bir kadın için dertlenmiyoruzdur burada.
0
himmet dayi
(18.10.22)
Hocam allah kolaylık versin eşinize. Hem düzenli geliri getiren taraf eşiniz, hem de siz aileye gerekenleri belirliyorsunuz. Ve kadınına hediye almayı teklif ediyorsunuz (kimin parası ile kime hediye alıyorsunuz, ailenin parasını iki tarafta özgürce harcar, hediye almak istediyseniz onu sevindirecek bir sürpriz hediye alırsınız, dilenciye sadaka vermiyorsunuz sonuçta)(? Onun kazandığı parayla onu alışverişe götürmeyi teklif ediyorsunuz ) sizin istediğinizi almadığı için de ona kötü hissettiriyorsunuz vs. Olay üslup kesinlikle değil. Umarım eşiniz gördüğü bu tavrın doğru olmadığını bir gün farkeder.
0
zimbirik
(18.10.22)
Ben şu kısmı çok anlamadım; "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor."

Şimdi siz burada eşiniz size kahve konusunda hak verdi diye mi söylediniz bunu? Eğer öyleyse bana biraz garip geldi bu tutum.

Yazınızda eşinizin istekleri bence garip değil, ortama uymuş. Gittiğiniz yerin tadını çıkarmaya çalışmış ancak siz hep negatif bir tavır takınmışsınız. Sonunda da gezinin hiç olduğundan yakınmışsınız.

Ne kadar doğrudur bilmiyorum, ama ben bu yazıyı okuyunca aslında ayrılmak isteyen ama bunun adını henüz koyamamış birinin hislerini anlamlandırma çabasını okuduğumu hissettim. Sanki kendinizi bu fikre ikna etmeye çalışıyor, bunun için vicdanınızı rahatlatacak haklı bir sebep arıyor gibisiniz.
0
akhenaten
(18.10.22)
Hatalısınız, bir sene önce alınan ayakkabının / botun israf olduğu suçlamasını yaptıktan sonra günün iyi geçmesini ummak abes.
Eşinizin babası da kontrolcü sizin babanız da. Kadıncağız o yüzden uyum sağlıyor; çocukken ezilmiş. Siz de babanızdan gördüğünüzü evlilik hayatınızda devam ettiriyorsunuz. Eşinizin gözü açılana kadar devam eder de bu kafayla devam ederseniz ayrılmasanız bile mutlu olamaz ve huzur bulamazsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(3)

Güçlü Kadın temalı kitap önerisi

alaimisema
Selam arkadaşlar,Roman türünde "kendi ayakları üstünde, güçlü kadın" ana karakterli kitap öneriniz var mı? Kendine sıfırdan yeni bi hayat kuran bi yakınıma armağan edicem yüreklendirici ve mutlu sonlu bir roman arıyorum.
Selam arkadaşlar,

Roman türünde "kendi ayakları üstünde, güçlü kadın" ana karakterli kitap öneriniz var mı? Kendine sıfırdan yeni bi hayat kuran bi yakınıma armağan edicem yüreklendirici ve mutlu sonlu bir roman arıyorum.
0
alaimisema
(16.10.22)
Mutlu sonla biten dediğiniz için aklıma sadece Jane Eyre geldi.

Mutlu sonla bitmek zorunda değilse Yalnız Kadınlar Arasında (Cesare Pavese) ve Bilmemek (Milan Kundera) söylediğiniz şartlara uyuyor gibi.
0
stronzo
(17.10.22)
Fureyya, Adi Aylin/Ayse Kulin'in kitaplari
0
balpolen
(17.10.22)
Geceyarısı kütüphanesi var, ama genel eleştirileri olayın çok yüzeysel işlenmiş olması üzerine, yine de son yılların en çok satan kitaplarından. Ana karakter de çok güçlü bir insan değil. En azından başta değil, ama sonra güçlü biri haline geliyor ve mutlu sonla bitiyor.

-- Spoiler (kitabın sonunu da içerir) --

Ana karakter kitabın başında hayatına katlanamayıp intihar ediyor. Sonra geceyarısı kütüphanesi diye bir mekana gidiyor. Orada kitaplar var işte, her biri bu kişinin alternatif bir hayatını içeriyor, sonsuz seçenek var. Bu intihar eden kişi geçmişte yapıp da pişman olduğu şeyleri yapmasaydı nasıl hayatlar yaşardı bunlara bakıyor. En sonunda fark ediyor ki bu hataları yapmasaydı (ki aslında bunların hata bile olmadığını fark ediyor) kendisi gibi davranmış olmayacaktı ve yaşayacağı başka hayatlar da kendine yabancı gelen hayatlar olacaktı. En sonunda anlıyor ki aslında mutsuz olduğunu düşündüğü hayatında mutsuz değil, sadece çabalamaktan vazgeçmiş. Sonra kendi yaşadığı hayata geri dönüp pişmanlıklarını kabulleniyor ve istediği hayatı kurup mutlu oluyor.

-- Spoiler --
0
akhenaten
(17.10.22)
(28)

Kendinizi beğeniyor musunuz?

south park in kapusonlu uyesi
Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?
Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?
0
south park in kapusonlu uyesi
(16.10.22)
giderim var. cildim çok hassas ve kuru oldugu icin sorun oluyor komple cildimi değiştirebilirmişim
0
ala09
(16.10.22)
hayır. pek çok şeyi değiştirmek şeyi isterdim.
0
candide
(16.10.22)
Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim. 1.63’üm :’)

Edit: Himmet dayi yalan söylüyor.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
adamın olmadığı yerde adam yerine koyulurum gibi geliyor, fiziksel olarak.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Memnunum. Dönemsel olarak gelen şurası böyle olsa fena olmazdı diyebiliyorum ama uzun sürmüyor. Özetle kendimle barışığım.
0
Amaranta ursula
(16.10.22)
beğeniyorum, gögüslerim biraz daha büyük olsa on numara olurdu
0
hopp
(16.10.22)
Kendimi beğeniyor muyum, bilmiyorum. Boyum uzun olsun isterdim. Mümkünse 1.70.
0
Kahvedesu
(16.10.22)
Beğenmiyorum ama bir şeyi değiştirmezdim.

edit 1: ruhen hastayim ben kendi için nötr diyerek yalan söylüyor, normalde kendini beğenmiş biridir.

edit 2: sonradan aklıma geldi. dermatit var bende, ayda bir yüzümde ufak tefek kızarıklıklar oluyor. artık nasıl benimsediysem hemen aklıma gelmedi. ondan kurtulmak isterdim. hemen yeri gelmişken söyleyeyim 'carnovore diet' önereni üzerim.
0
himmet dayi
(16.10.22)
Beğenmiyorum. Sanırım baştan aşağı her şeyi değiştirmek isterdim.
0
hayalhayal
(16.10.22)
Zaman zaman beğeniyorum, bazen aynaya bakınca iyi görünüyorum gözüme gaza geliyorum. Bazen de beğenmiyorum, kızıyorum saldın iyice diye.

Boyumu azcık daha uzatmak isterdim.
0
akhenaten
(16.10.22)
Zaman zaman ayna baktığımda ya aslında bir tipim var dediğim oluyor.

Genel olarak Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim +5. Zira 1.64'üm.
0
put it in your appropriate place
(16.10.22)
Çok beğenirim kendimi. Bu aralar yaşlandım ama göz altlarım belirginleşti gibi.
0
Hallegadola
(16.10.22)
hayır. mümkün olsa her şeyi değiştirmek isterdim sanırım
0
alaimisema
(16.10.22)
beğenmiyorum, ama bi şey değiştirecek kadar umrumda olmayan bi yaşta ya da dönemdeyim.
0
pide
(16.10.22)
ben beğeniyorum ama boyum kısa diye kadınlar beğenmiyor sanırım:)
0
nothing in my way
(16.10.22)
Evet kendimi beğeniyorum. Türkiye’den ayrılıp, yurtdışına yerleşince, burada insanların dış görünüş konusunda Türkiye’deki kadar takıntılı olmadığını görünce, insanların kendilerini sevmeleri için yapılan beden olumlama seanslarına katılınca vücudumu beğenmeyi ve sevmeyi öğrendim. Zaten bir kere kendimi sevdikten sonra spora başladım, sağlıklı yemeye başladım ve farkında olmadan fitleştim. Değiştirsem bacaklarımı değiştirirdim ama daha uzun olsunlar isterdim.
0
you are my lethe
(16.10.22)
Kaş düşüklüğüm ve göz çevrem dışında beğeniyorum ya adam olana çok bile
0
ananiyimioguz
(16.10.22)
Çoğunlukla beğenmiyorum. Rötuş yapmak istediğim bazı kusurlar tespit edebiliyorum kendimde. Çenemdeki eğrilik gibi mesela, hafif kamburluğum gibi. Ama bu değişikliklerle de tatmin edici bir fiziksel görünüme kavuşacağımı sanmıyorum. Dış görünüşümdeki sıradanlığı yırtmak için bambaşka bir simaya bürünmem lazım.
0
huçi kuçi
(16.10.22)
Yüz olarak beğeniyorum 36 yaşındayım ama sakalsız 20 yaşında sanıyorlar dolayısıyla sürekli sakallı geziyorum. Baba olunca spora vakit ayıramıyorum göt göbek salmış durumdayım o kötü.
0
mirty
(17.10.22)
Begeniyorum.
Bacaklarimda catlaklarim var, onlar olmasaydi daha ozguvenli olurdum herhalde.
0
sopiro
(17.10.22)
hayir, hic begenmedim.
dudaklarimi inceltirim, boyumu da en az 5 cm uzatirim.
0
cooperr
(17.10.22)
halihazırda fena değilim. sadece bacak boyuma 3-4 santim, vücuduma da eser miktarda kas kütlesi ekleyecek olsalar bana göre mükemmelliği yakalarım.
0
zgrydn
(17.10.22)
Valla şu gıdığım gitse ve bir 5 kilo daha versem giderim var.
0
curukturpkokusu
(17.10.22)
Ayrı ayrı kusurlu olan yerlerim birleşince tuhaf bi sekilde fena durmuyor. Aynaya baktığımda himm bugün güzelim dediğim oluyor. Beğeniyorum genelde. Ama bazen o kusurlu kısımları sorun edip beğenmiyorum. Onları degistirebilirdim.
0
ddenizz
(17.10.22)
Beğenmiyorum, hatta bu sebeple zorunlu olmadıkça fotoğraf bile çekinmem.
0
Erestor
(19.10.22)
hayır, ellerim hariç her şeyi değiştirmek isterdim.
0
rakicandir
(19.10.22)
şu anki halimi fazla kilolardan dolayı beğenmiyorum ama hammaddeyi (yani normal kilodaki vücudumu/tipimi) beğenirim. bakanın dönüp tekrar bakacağı bir tip değilim ama kompleks yapıp üzülecek kadar kötü olduğumu da düşünmüyorum açıkçası.
0
der meister
(19.10.22)
10 kilo versem 10 numara olacağım. Boyum kısa, ona yapacak bir şey yok.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(10)

4 ay sonra anneyle tanışmak

meraklitursucu
Birbirini hiç tanımayan 2 kişi ilişkiye başladı. Kadın kişisi 2 ay sonra annemle tanışırsın demeye başladı. Yani ilişkiden sonra 4. Ayda tanışmis olacaklar. Rken değil mi sizce? Yaşlar kadın 26 erkek 31.
Birbirini hiç tanımayan 2 kişi ilişkiye başladı. Kadın kişisi 2 ay sonra annemle tanışırsın demeye başladı. Yani ilişkiden sonra 4. Ayda tanışmis olacaklar. Rken değil mi sizce? Yaşlar kadın 26 erkek 31.
0
meraklitursucu
(16.10.22)
Degil evlenmeyi dusunuyor. Yasi gecmesin istiyor.
0
halk
(16.10.22)
bana göre de erken ama türkiyede 25-35de genel durum bu cinsiyet fark etmeksizin.

bir taraf apar topar evlenmek istiyorsa böyle işte.
0
AlsterWasser
(16.10.22)
cok asiri erken
0
ala09
(16.10.22)
kadın ailesiyle mi yaşıyor?
kadının uzun süreli bir ilişkisi yeni mi bitmiş?
kadın bir önceki ilişkisinde aldatılmış mı?

hiçbir şart altında normal değil ama yukarıdaki gibi tetikleyici bir neden de varsa erkek tarafı bir kez daha düşünsün ilişkiyi.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Tanış ne olacak illa evlenmek zorunda değilsin. İyi bir gözlem olur senin için.
0
komando kani var bende
(16.10.22)
Çok erken.
0
dissendium
(16.10.22)
Tanışınca evlenmek zoeunda değilsin. Yine de kadın kişisi ile evlilik düşünülmüyorsa bunu açık açık konuşmakta fayda var. İnsanların ilişkiden beklentileri farklı olabilir ileride iki taraf da acı çekeceğine baştan yollar belli olmalı.
0
ceann deas
(16.10.22)
Erken. Yukarıda da birisi yazmış 1 yıllık ilişki, evlilik düşünüyorduk diye. Bu millete ne oluyor bilmiyorum. Aile maile diyen birinden şener şen’in topuklayarak kaçtığı gibi kaçardım ben.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
Aile yapısına ve kişiye göre değişir. Yani kadın için bu çok büyük bir adım olmayabilir. Bunu onla konuşmanız daha mantıklı.

Sizin için aile tanışması = evliliktir onun için sadece tanışmadır, dışarda kimle olduğunu söylediğinde evdekilerin kafasında bir imaj olmasıdır vs.

Bunları bilmiyoruz.
0
akhenaten
(16.10.22)
Erken
0
Hallegadola
(16.10.22)
(4)

Diş Beyazlatmak için Opalescence mi Marvis mi Önerirsiniz?

halitkin
Peşinen söyleyeyim signal white now, colgate optik beyaz vs. market ürünlerini denedim ancak istediğim sonucu alamadım. Yaptığım araştırmalar sonucunda karşıma opalescence ve marvis çıktı. Pahalı oldukları için almadan önce size danışmak istedim. Hangisini önerirsiniz? Eğer kayda değer bir fark yar
Peşinen söyleyeyim signal white now, colgate optik beyaz vs. market ürünlerini denedim ancak istediğim sonucu alamadım. Yaptığım araştırmalar sonucunda karşıma opalescence ve marvis çıktı. Pahalı oldukları için almadan önce size danışmak istedim. Hangisini önerirsiniz? Eğer kayda değer bir fark yaratmayacaksa market macunlarını kullanmaya devam edeceğim.

Bu arada dişlerim o kadar sarı değil aslında, sigara kullanmıyorum. Sadece bir ton beyazlasın istiyorum.

Opalescence - 170 TL: www.trendyol.com

Marvis - 125 TL: www.trendyol.com
0
halitkin
(10.10.22)
Marvisi bilmiyorum ama gittiğim iki farklı diş hekimine en iyi beyazlatıcı etkisi olan macunu sorduğumda opalescence önerip, özellikle diş beyazlatma işleminden sonra ben bunu öneriyorum demişti.
0
akhenaten
(10.10.22)
Opalescence kullanıyorum. Bir nebze farkediyor ama asıl olay günde en az 2 kere fırçalamaktan geçiyor.
0
gabe h coud
(10.10.22)
Arkadaşım bundan kullanıyor. Bembeyaz www.trendyol.com
0
Kahvedesu
(10.10.22)
Opalascance kullaniyorum fakat gunde 1 kere onla, digerinde baska macunla fircaliyorum. Hassasiyet yaratabiliyor, guclu bir dis macunu
0
balpolen
(10.10.22)
(7)

1 dönemde 8 doktora dersi zulüm mudur?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlarYeterlilik öncesi 90 akts almış olmak gerekliymis. Ben de 8 ders alma gafletinde bulundum. Haftanın 4 günü okul olacak. Uzaktan çalışıyorum ama 8 dersi vermek hayal mi cidden? Evim dışında bir şehirdeyim haliyle 1 dönemde bunlardan kurtulayım diyorum. Gelecek döneme 1 uygulama der
Merhaba arkadaşlar

Yeterlilik öncesi 90 akts almış olmak gerekliymis. Ben de 8 ders alma gafletinde bulundum. Haftanın 4 günü okul olacak. Uzaktan çalışıyorum ama 8 dersi vermek hayal mi cidden?

Evim dışında bir şehirdeyim haliyle 1 dönemde bunlardan kurtulayım diyorum. Gelecek döneme 1 uygulama dersi kalmış olacak böylece. Bu 8 dersin biri de uygulama dersi görece geçmek kolay bir kaç rapor yazmak gerek sadece. Ama geri kalan 7 ders biraz düşündürdü.

Biraz inek biriyim, daha önce yüksek lisansta 7 ders verme rekorun var ama o zaman çalışmıyodum haliyle emin değilim. Deneyimli olanlar yapılır ya da çıldırdın mı, diye fikrini yazarsa çok sevinirim. Zira ekle sil haftasındayiz şimdi çıkarabilirim.

Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(10.10.22)
valla hangi okul, hangi bölüm olduğuna göre bayağı bir değişir bu durum. Bazı okullarda 10 ders bile zaman almak dışında pek sallamaz, ama belli okul ve bölümlerde 3-4 ders ötesi hayal olur.

Bu arada eğer 8 ders hiç yapılamayacak bir şey olsaydı danışmanının bir dur ne yapıyorsun diyeceğini düşünüyorum. Bu nedenle bölümünüz için 8 dersin bir problem olmadığını tahmin ediyorum.
0
yeninesiltupcu
(10.10.22)
Duyulan haliyle çok zor, ancak derslerden ne beklendiğine bağlı tamamen. Ben kendi deneyimimden yola çıktım. Yüksek lisans ve doktora dersleri genelde sunum hazırlama, makale yazımı üstünden yürür. Bu sunum ve makalelerin de belli bir zemine oturtulması gerekir kaynakçanızda kullandığınız yayınlar önem taşır. Lisansla kıyas yapmak doğru değil. Düzgün bir sunum hazırlamak aman aman zor demesek bile zaman alan bir iş ve sizde de bu zamandan son derece kısıtlı bir miktar var.

Haftada 4 gün ders olacak diyorsunuz, yani bazı günlere birden fazla ders düşüyor. Bu sunum dönemleri de büyük ihtimalle üst üste gelecek ve siz bir de çalışıyormuşsunuz.

Ben kendi okul deneyimimle kıyaslayınca nasıl olup da bu işin içinden çıkılacağını anlamadım. Ancak başta dediğim gibi, derslerde sizden ne beklendiğine bağlı daha çok. Yüksek lisansınızı aynı yerde yaptıysanız orasıyla bir kıyas yapıp, onun biraz daha üstü bir tempoya kendinizi ayarlayın. Ekle sil geçmediyse bence düşürün ders sayısını.
0
akhenaten
(10.10.22)
Benim zamanımda toplam 8 ders alınıyordu. Ben 4-4 iki dönemde bitirmiştim bazıları ona bile hızlı demişti çünkü millet 2 yılda bitiriyor ders dönemini.

Tabii aynı zamanda çalışıp çalışmadığına göre değişir. Ama 8 çok bence.

edit: fakat bazı hocalar bazen iki haftada bir ders yapabilir veya size bişeyler dağıtıp Şu haftalar gelin sunum yapın diyebilir vs. o tür şeyler belki seni rahatlatabilir. Hocalarla konuşsan iyi olur gibi.
0
nhk ni youkosu
(10.10.22)
@akhatenan
Evet yükseği de aynı yerde yaptım. Bizde de makale/ ödev+ sunum şeklinde ilerledi hep. Bu tempoyu biliyorum. İsim de az biraz benzer olduğu için biraz pratik kazandığımi düşünüyorum. Sanki zor olur ama olur gibi geliyor ama etrafımda herkes ölürsün filan şeklinde tepki verince tirsmadim değil:/
0
🌸Amaranta ursula
(10.10.22)
okul, bölüm, derslerin zorluğu, hocaların beklentileri vs. en önemli kriterler.
bunları bilmeden verilecek her cevap yanlış olacak.
en mantıklısı bu dersleri daha önceden almış birisine sormak.
ancak dersler kolay değilse çok zor bir dönem olacağı açık.
0
ted
(10.10.22)
Ben de Hacettepe'de doktoradayım. Sizin 7 doktora dersi alma sebebiniz tam olarak nedir. 2 YL + 8 doktora dersi almanız yeterli toplam AKTS'yi tamamlamak için. Bütün dersleri doktoradan almasanız da olur.

4 dönem içerisinde AKTS'lerinizi tamamlamanız gerekiyor. Aynı zamanda 1 dönem de doktora yeterlilik sınavına hazırlık dersini kodlayarak ek bir dönem daha alıyorsunuz. Yani yeterliğe kadar 5 döneminiz var. Ama doktora yeterlik sınavına hazırlık dönemi öncesi 2 dönemde dersleri bitirip kalan iki dönem de boş geçiremiyorsunuz diye biliyorum.

Bölüm hocaları çok zorluyorsa farklı enstitülerden mesela Siyasal'dan Ruhtan hoca veya Mete Kaan Kaynar'dan da ders alabilirsiniz ki çok keyifli geçiyor.
0
juan pablo pino
(10.10.22)
4-3-2 şeklinde alarak 1.5 yılda bitirdim. Alan işletme. Öğr. Gör. olarak çalışıyorum aynı zamada. En yoğun geçen dönem son 2 dersi aldığım dönemdi. Makale yazma ya da haftalık aşırı ağır dili olan ing makaleler okumak ve çevirmek perişan ediyor. Ve bu yoğunluk tamamen hocaya ve sizden beklentisine bağlı. Hatta dersi kaç kişiyle kiminle aldığınız da önemli. Ben bir dönemde 8 dersi asla almazdım.

Kendimce zorluk sıralamasını da yapayım hadi.

Yeterlilik>tezi yazmak>Doktoraya kabul alabilmek>bir dönemde 8 ders alıp geçmek?>bir dönemde 4 ders alıp geçmek>tez izlemeler>mezuniyet işlemleri
0
buzbebek
(10.10.22)
(9)

birikim mi gezi mi?

kondansator
günaydın herkese, kenarda üç-beş birikmişimiz var. aman aman bir mebla değil de, bir yurtdışı tatili yaptırır. daha önce, bugün gideriz yarın gideriz diye diye yurtdışına gidemedik, daha doğrusu neredeyse 5 senedir gidemedik. şimdi de malum, biriktirdiğimiz paralar eriyor gidiyor, yarın böyle bir im
günaydın herkese, kenarda üç-beş birikmişimiz var. aman aman bir mebla değil de, bir yurtdışı tatili yaptırır. daha önce, bugün gideriz yarın gideriz diye diye yurtdışına gidemedik, daha doğrusu neredeyse 5 senedir gidemedik. şimdi de malum, biriktirdiğimiz paralar eriyor gidiyor, yarın böyle bir imkana sahip olmamız imkansızlaşıyor. sizce biriktirmeye devam mı, yoksa bu bütçeyi bir yurtdışı planına ayırmak mı?
0
kondansator
(10.10.22)
Benzer bir konu açmıştım belki yardımcı olur.
www.eksiduyuru.com
Not: gittim
0
grabbing hands
(10.10.22)
Harcanan paranın dönüşü biriken paradan daha fazla oluyor. Özellikle de deneyim ve eğitim için. Çünkü çevreniz ona göre oluşuyor ve beklenmedik yerden beklenmedik kapılar açabiliyor. Kilo verilir, para kazanılır. O yüzden gençlik ve sağlık varken yaşamak lazım. Zaman geçip her şeyi yoluna koyduğunuzda kimse size zamanınızı ve sağlığınızı geri vermeyecek.
0
vaveylababa
(10.10.22)
Önceden olsa hem gezin, hem de biriktirin derdim.

Şimdi önümüzde ekonomik olarak zor günler var. Kesinlikle biriktirin. Bir kaç sene sonra işsizlik, enflasyon vs. çok sıkıntılı dönemler bizi bekliyor.



.
0
kartallar yuksek ucar
(10.10.22)
Gitme planınız varmış epeydir. Ben bu senaryoda giderdim. Dönünce biriktirmeye devam ederdim. Zaten çok yüksek bir meblağ değilmiş
0
Amaranta ursula
(10.10.22)
THY'nin şu an promosyonu var. Gidiş dönüş 149 euro.
0
Kahvedesu
(10.10.22)
Ben şöyle düşünüyorum, biriktirdiğiniz parayı düzenli yönetip en azından enflasyon oranında değerini koruyabiliyor musunuz? Eğer koruyabiliyorsanız kalsın.

Eğer koruyamuyorsanız zaten maaşlara bu sene 6 ayda zam yapıldı, önümüz yeniyıl yine zamlar olacak. Kenarda 5 yılda biriktirirdiğiniz paranın belki daha fazlasını çok daha kısa zamanda yerine koyacaksınız.

Kenarda öylece duran paralar ne yazık ki toza dönüyor şu ortamda.
0
akhenaten
(10.10.22)
Biz eşimle sürekli geziyoruz. Doğru düzgün birikim yapamadık hiç. Bu sebeple gittim bir araba aldım yatırım için dursun kenarda diye. Şimdi bir taraftan borç öderken gezemiyoruz.
Hiç gezdiğim için pişman olmadım ama. Bir sürü ülke onlarca şehir gezdik, hepsini de iyi ki gezmişiz diyoruz. Çünkü zaman geçtikçe gezmek de pahalılaşıyor. Geçen sene 30-40 eurolara düzgün oteller bulabiliyorduk nereye gidersek gidelim. Şimdi 50-60’tan başlıyor. 10 euronun altına uçak biletleri aldık kaç defa şimdi imkansız. Bütçe dostu internet sitelerini paylaşabilirim otel ve uçak için.
0
but that was just a dream
(10.10.22)
gezin hocam napacaksınız biriktirip zaten anlamı kalmıyor. gezin tozun eğlenin.
0
summer timetable
(10.10.22)
birikime devam.
0
gabe h coud
(10.10.22)
(6)

C Harddiskte Yeterli Boş Alan Kalmaması

silah taciri
Merhaba. C harddiskte boş alan 600 kb görünmekte. Normal boyut 95,3 gb olarak görünmekte. Ben bu gereksiz çer çöpü nasıl temizleyebilirim? C'de yüklü oyun vs. yok. Komplike programlar da yok.
Merhaba. C harddiskte boş alan 600 kb görünmekte. Normal boyut 95,3 gb olarak görünmekte. Ben bu gereksiz çer çöpü nasıl temizleyebilirim? C'de yüklü oyun vs. yok. Komplike programlar da yok.
0
silah taciri
(10.10.22)
Bu www.jam-software.com
ya da şu windirstat.net
yardımcı olur.
0
archmage mahmut
(10.10.22)
Yapmışsınızdır ama yapmadıysanız önce çöpü boşaltın.
0
kibritsuyu
(10.10.22)
ccleaner
www.ccleaner.com
Ve yine sürücüdeki dosyaları boyutlarına göre görmek için belirtildiği gibi
windirstat.net

Yalnız harddisk boyutunuz belirttiğiniz kadar küçük ise her şekilde sorun yaşarsınız gibi geliyor.
0
yeninesiltupcu
(10.10.22)
Büyük ihtimalle eski windows sürümleri büyük yer kaplıyordur. Standart windows temizleme aracını çalıştırın, ancak sistem dosyaları bölümünden eski windows sürmlerini temizle seöeneğini de işaretleyin.

Sonra önerilen diğer programlarla derin temizlik yaparsınız
0
akhenaten
(10.10.22)
Bir de bazen temp klasörü içerisinde durdukça şişen bir dosya oluyor, adını unuttum. Onu kontrol edin, bazen bazı programlar çok fazla şişiriyor bunu.
0
John Bloor
(10.10.22)
Teşekkür ederim cevaplar için. Bilgisayarım ekranına girince boş alanda farklılık oluyor. Bazen 400 mb, bazen 150 mb.. çoğu programı zaten d’ye yüklemiştim.
0
🌸silah taciri
(10.10.22)
(6)

Yapay Zeka ile Yapılan Görseller

hsktr
Aylar öncesinde bu konuyla ilgili videolar ve makaleler çıkmıştı ancak şimdilerde daha da gelişmiş gözüküyor bu teknoloji: https://www.reddit.com/r/StableDiffusion. Reddit sayfasına baktığımda aklım çıktı. Image2Image tekniğiyle çizdiğiniz basit bir resmi mükemmel bir şekilde baştan tasarlayabiliyor
Aylar öncesinde bu konuyla ilgili videolar ve makaleler çıkmıştı ancak şimdilerde daha da gelişmiş gözüküyor bu teknoloji:

www.reddit.com

Reddit sayfasına baktığımda aklım çıktı. Image2Image tekniğiyle çizdiğiniz basit bir resmi mükemmel bir şekilde baştan tasarlayabiliyor yazılım. Muhtemelen burada bu işin geek'i kimseler vardır diye umuyorum. Benim kafama takılan ya da bulmaya tembellik ettiğim, sizden yardım isteyeceğim soru;

huggingface.co bu sitede basit aramalar yaparak genel olarak yüzleri belli belirsiz görseller elde edebiliyoruz. Halka açık bir sayfa. Şimdi girip herkes yapabilir. Ancak redditte paylaşılan stablediffusion'a millet nasıl erişiyor?

Bunu herkes bedava yapabilir mi? Nereden indirmeliyiz? Ne kadar acayip işler çıkmış! Heyecanlanmamak elde değil.

Hem bu soruya cevap bulmak hem de konuyla ilgili görüşlerinizi öğrenmek isterim. Teşekkürler.
0
hsktr
(08.10.22)
ya aslında database-algoritmalar ve learning ile çözülen bir şey.

yani şimdi layer layer düşün. girilen her kelime için bir layer ve o layerın sıralaması var.

engineer on the train
ile
engineer in the train

de algoritma databaseden farklı layerlardan seçim yapıyor ve kelimeye göre sıralıyor böylelikle image generate edilmiş oluyor

tabiki mantıklı resimler oluşturabilmek için belli bir süre algoritmaya bu iyi bu kötü demek gerekiyor

yani aslında öyle aman aman bir şey değil

"A pikachu fine dining with a view to the Eiffel Tower"

demiş mesela

pikachu layerı seç
fine dining layerı seç
pikachu table'ın üstünde mi? yanında mı? altında mı? önünde mi? eğer yazmamış ise yanında seç
view to the Eiffel Tower dediğine göre background layerı seç

tüm layerları tanımla ve görseli yarat.

işte database ne kadar genişse o kadar çok kombinasyon ortaya çıkar.

o sebeple database'i olmayan görsellerde bocalar bu sistemler.

edit:
bu da bonus
i.hizliresim.com

huggingface.co kötüymüş baya mesela
i.hizliresim.com
0
duyurukullanıcısı
(08.10.22)
şimdi girdim reddit communitysi uçmuş, paylaştığınız site de sürekli yoğun görünüyor, o da benim şansım.
0
ckisc
(08.10.22)
@duyurukullanıcı peki bu insanlar hangi sistemle yapıyorlar bu über resimleri? www.reddit.com şurada görülen sanırım? bunu ben bilgisayarıma nasıl kuracağım? pyhton var.
0
🌸hsktr
(08.10.22)
midjourney'e bak
ve discord'daki python forumlarını falan araştır kesin vardır bir şeyler.
0
duyurukullanıcısı
(08.10.22)
Bu aralar dalle 2 ücretsiz 50 resim çizfirme hakkı veriyor, her ay da 15 adet ücretsiz vermeye devam edecekmiş mesela.

openai.com
0
akhenaten
(08.10.22)
dall-e'ye üyeyim ama bu sayfalardaki arkadaşlar prompt dedikleri talimatları kendileri giriyorlar. fotoğraf upload edip, çizim yapıp onun üzerinden bir fotoğraf kompozisyonu özelleştiriyorlar. Dall-E sayfasında böyle bir seçenek sunmuyor bize.
0
🌸hsktr
(08.10.22)
(1)

storytelden kısa kitaplar tavsiye eder misiniz

theconqueror
klasik olur ya da beğendiğiniz başka bir kitap olur.Referans uzunluk: kürk mantolu madonna.teşekkürler.
klasik olur ya da beğendiğiniz başka bir kitap olur.
Referans uzunluk: kürk mantolu madonna.

teşekkürler.
0
theconqueror
(08.10.22)
Okumayanı dövüyorlar serisinden fahrenheit 451 var, bir distopya.

İlerde okumayanı dövecekeler serisine girmesi muhtemel geceyarısı kütüphanesi var. Konu olarak çok güzel ama zayıf kurguyla harcanmış bir kitap bence.

Stefan zweig'ın kitaplarına bakabilirsiniz. Satranç çok popülerdir.

Tam olarak kapsam belirtmediğiniz için birinin "bunu da okumuşsundur heralde" diyebileceği popüler örneklerden yazdım.
0
akhenaten
(08.10.22)
(11)

Sağ muhafazakarların elinde neden sanata dair bir şey yok

aretwoane
Rahmetli grup yorum emekçisi diyordu yiyorsa bize sanatla cevap verin ama yapamazsınız elinizde sanata dair hiçbir şey yok. Şimdi düşünüyorum da akp başta olmak üzere muhafazakar kesimin hiçbir sanatsal bilimsel etkinliği yok neden tüm sanatçılar soldan çıkıyor, örneğin pir sultan adam aşmış bir Oza
Rahmetli grup yorum emekçisi diyordu yiyorsa bize sanatla cevap verin ama yapamazsınız elinizde sanata dair hiçbir şey yok. Şimdi düşünüyorum da akp başta olmak üzere muhafazakar kesimin hiçbir sanatsal bilimsel etkinliği yok neden tüm sanatçılar soldan çıkıyor, örneğin pir sultan adam aşmış bir Ozan ve aydın. Osmanlı tarafından katledildi.
0
aretwoane
(07.10.22)
sanata dair çoğu şey tu kaka da ondan. sanatsal faaliyetlerin çoğu şiir, hattatlık ve mimari ile sınırlı ki onlarda belli bir dairenin içinde yapılmak kaydıyla.
0
lazpalle
(07.10.22)
Bu tür provokatif başlıklar prim yapıyor heralde ;) grup yorum gibi protest müzikler sosyalist başkaldırı kökenli olduğu için olmasın ? Ama bu sosyalist olmayanların elinde sanata dair bir şey olmadığı anlamına gelmez sadece tarz, üslup farkı olabilir. Katledildi dediğin kişiler isyan çıkardılar ve cezalarını gördüler tıpkı Atatürk'ün iç isyanları bastırması ve isyancıları cezalandırması gibi lütfen mezhepçilik yapmayın.
0
beemaker
(07.10.22)
Pir Sultan Abdal'ın solcu olduğunu nereden çıkardınız:)
Pir sultan abdal 1400'lerde yaşamış.
"solculuk" kavramı 19. yüzyılda çıkmış.

Sanat uygarlık tarihinden beri var. Sağ-sol ideolojisi ise sanayi devrimiyle gelmiş, belki de bir süre sonra unutulacak kavramlar. Yani sanat ideolojilerin üstündedir.
Sanat her zaman politik olmak zorunda da değildir. Bizde öyle bir yanılgı var.

Ha neden birçok sanatçı düzene muhalefet eder diye sorabilirsiniz? Sanatçı, bilim adamı, düşünce adamları genelde toplumun birkaç adım önünde yürür. Bu yüzden bazen toplumun kabullenmeyeceği, henüz hazır olmadığı fikirler ortaya sunar.
Haliyle mevcut düzene muhalif bir duruma düşer.

Ha bazen de sanatçılar siyasi kavgalara dahil olur. O da sanatlarından bağımsız bir durum bence. Muhafazakarlık ya da aydın olmalarıyla alakası yok bu siyasetin.

Bu yüzden sanatçıların ya da sanatın hep muhalif olması gerekiyormuş gibi düşünür birçok insan.

Ama dünya tarihinde tam tersi aşırı muhafazakar sanatçılar da var. Mesela Finlandiyalı besteci Jean Sibelius ciddi manada milliyetçi muhafazakar bir çizgidedir hatta sanatı da bu yönde ilerlemiştir.

Hatta romantik dönem ve barok dönem bestecilerin çoğu Bach vs milliyetçi ve dindar muhafazakarlardı.

Bugün bile global manada sol görüşlü ya da sağ görüşlü sanatçılar mevcut. ABD'de, ingiltere'de, Türkiye'de bu hep böyle.

Bence sanatçıları sağcı&solcu diye sınırlamak çok dar bir bakış açısına götürür bizi. Özellikle de sağ sol kavramlarını sadece bugünkü ideolojilerle değerlendirmek.

Genel olarak bizde ideolojik körlük mevcut. Yani sol görüşlü, özellikle de bunu yaşam tarzı haline getirdiyse, kitle sağ görüşlü kitleyi aşağı görüyor. O yüzden sadece kendi fikrine uyan sanatçıları dinliyor, izliyor. Ama dinlemiyorsunuz ya da beğenmiyorsunuz diye eserler yok sayılamaz.

Aynı hatayı sağ görüşlüler de yapıyor.

Sanat ideolojiler üstüdür ve sanat eseri kişisel beğeniyle değil, kendi bağlamı içinde değerlendirilir.

Örneğin en bilinen örnekle başlayalım. tüm Türkiye'nin bağrına bastığı barış manço koyu bir ülkücüdür. Üstelik bunu saklamadı da. Adamın mehter marşlarını söylediği albümleri var. Şimdi bu onun eserlerini, "modern bir ozan" olduğu gerçeğini değiştiriyor mu?

Ya da ömer seyfettin muhafazakar bir karakterdi. İstiklal marşı'nın yazarı mehmet akif ersoy muhafazakardı hatta cumhuriyet devrimlerinin bazılarını da çok kabullenmediği söylenir.

Ama bunlar kalemi, sesi, edebiyatı kuvvetli isimler. Şimdi Ömer Seyfettin'in edebiyatına gölge mi düşüyor? Aziz Nesin'in ateist olmasının onun eserlerinin değerini düşürmeyeceği gibi.

Ama işte Türkiye'deki sorun bu. Bir taraf ateist diye Aziz'i okumuyor.
Bir taraf dindar oldu diye Necip Fazıl'a küsüyor.

Bence ideolojik körlükten kurtulmak lazım. Dünya artık çok evrensel bir noktada
ve biz evrensel kültürden kendimizi koparttık kendi günlük siyasetimiz etrafında konuşuyoruz.

Prof. Dr. Ahmet Arslan'ın Yunan Felsefesi üzerine podcastini dinlemenizi öneririm.
O zaman bizim günlük sağcı solcu, muhafazakar-modernist kavgamızın anlamsızlığını görebilirsiniz.

Açıkcası grup yorumun bu yorumunu da biraz ideolojik körlüğe bağlıyorum.

Dünya siyah ve beyaz olamaz. Yani bir insan sanatçıysa solcu olmalıdır, solcuysa şöyle bir ideolojisi olmalıdır gibi beklentiler komik ve güncel değil. Dünya çok hızlı değişiyor. Bizdeki solculuk ve sağcılığın bile karşılığı yok aslında günümüzde.
0
anten
(07.10.22)
Anten tebrik ederim keşke herkes sizin gibi objektif bakış açısına sahip olabilse herşey daha güzel olurdu. Bu arada Mehmet Akif Ersoy "siyasal İslamcı" düşünceye sahipti.
0
beemaker
(07.10.22)
Hazir sözlük trolu objektiflik kasmaya calisirken söyleyeyim;
Mevcut hükümet ve maaşlılarına bakmayin. Sağcı olup çok iyi olan sanatçı da dolu. Bunun sagcilik solculuk ile alakasi yok. Kısacası mevcut hükümet adamlari dışında grup yorum ile aynı şeyi düşünmeyip onlara cevap verecek hatta onlarla aynı cümlede kullanilmayacak kadar değerli insanlar var.

Bir insanin sanat yapıp yapmamasi zekaya bile bakmiyor zaten. O yüzden siyasi ya da dünya görüşlerinin mantıkli ya da modern olup olmamasini beklemek sacma.
0
logisticsmanager
(07.10.22)
Hangi açıdan baktığınıza bağlı. Sağ muhafazakarlar daha ziyade hat ve kaligrafiyle ilgileniyor, en azından günümüzde geniş bir çevre tarafından ilgi gören alan bu. Geçmişte şiir, edebiyat, ebru ve minyatür gibi dönemin sanatları da yaygındı ancak bugün ele avuca gelir bir şey yok bunla ilgili. Olanlar neredeyse sadece nostaljik "tarihi yaşatalım" kafasıyla yapılan şeyler.

Resim, heykel gibi klasik sanatlarda sağ muhafazakar olmalarından ötürü uzaklık var.

Gününüzdeki moda, fotoğrafçılık, modern tiyatro, dans gibi alanlara sağ muhafazakarların çok ilgisi yok haliyle sanatçı da çıkarmıyorlar. Modern edebiyat ve şiir alanında bulunanlar var ancak onlar da dar çevrelerce takip ediliyor. Sinema konusunda üretim var ancak bunlar daha ziyade tüketime yönelik televizyon yapımları. "Sinema sanatı" içinde ele alınacak aklıma gelen bir şey yok.

Müzik konusunda hareket var. Daha çok ney, kanun gibi enstrumanlara yöneliyorlar ancak yine bestecilikten çok eski eserleri yeniden ve yeniden çalmaya yönelik işler çıkıyor.

Bunun sebebi sanırım sağ muhafazakarların sanata olan ilgisizliği en başta. Ben kitlesel olarak; şiir okuyayım, bir sergi gezeyim, akşam müzik dinletisine gideyim yönünde bir talep göremiyorum zaten muahafazakar kesimde. Talep yokken üretim olması da garip olurdu zaten.
0
akhenaten
(07.10.22)
sanatı sol keşfetti çünki
bi pir sultan abdal'a bakın
muzikonair.com
bi de dönüp sağcılara...
0
comp
(07.10.22)
sadece mesajımı bırakmak için yazıyorum, sorunuzu direkt olarak yanıtlamayacağım.
ideolojik çatışma, bir fikri savunma ya da herhangi mesaj kaygısı içeren eserleri sanat saymıyoruz. sanatçılardan da bunu beklemesek daha iyi. yanılıyor olabilirim. çok az düşünüp konuşuyorum. ancak böyle inanıyorum. topluma propoganda ya da eğitimle anlatılamayan şeyleri anlatacak kapasitede şahıslar mevcuttur. evet sanatsız da bunu yapamazlar, (diğer metodların başarısız olması da sanatsızlığındandır) ancak zaten bunu sanatla yapmaya çalışırlarsa da yaptıkları şey ''ruha dokunan propoganda'' olarak adlandırılır. sanatın definition'ı ile çelişir, bence.
//hakikaten çok az düşünüyorum, dilerim kızmazsınız.
0
Etanglement
(07.10.22)
biat kültürü ile alakalı, sanat özgür bir zihinle sınırları kaldırarak geliştirilir, bilim de keza öyle; biat kültürünü bırakmadan sanat ve bilimde başarılı olunamaz.
0
gezegen olan pluton
(07.10.22)
sanatin gelismesi icin

a- özgür düsünce,
b- cemaat (dini cemaati kastetmiyorum) merkezli degil insan merkezli düsünce,
c- deneme, yanilma, yeniden deneme icin özel alan ve kisiye ait boş zaman,
d- kutsalın yerle bir edilmesi, geleneğin sorgulanması ve ötesine gecilmesi gerekiyor.

muhafazakar düsüncenin (sol ya da sag muhafazakarlık fark etmez) ruhuna ters bunlar. ayrica
a) pir sultan solcu degil.
b)türkiyede islamcilar arasinda cok iyi sairler var, sezai karakoc, ismet özel gibi, cemil meric ve rasim özdenöeren gibi düsünür ve yazarlari var, murat menteş ve hakan albayrak gibi nevi sahsina münhasir yazarlar var. ama dikkat ederseniz bunlarin büyük cogunlugu yüzü batiya dönük, batidan beslenen müslümanlardır, türkiyedeki müslüman kitlenin bu müslüman aydınlardan haberi bile yoktur, ya da kendilerinden kabul etmezler. türkiyede islamcilik ve islamci aydinlarla ilgili giris babında tanıl bora'nın "cereyanlar" kitabina bir göz atabilirsiniz, libgen'de bulunuyor.
0
tadellesever
(07.10.22)
Tüm sanatçılar soldan çıkmıyor, kendini sol içinde konumlandıran bazıları sol olmayanları sanattan ve sanatciliktan aforoz etme yetkisini her nasılsa kendinde görüyor.

Sanat hep intellect ile çatışti ve öyle yaşadı. Dante de caravaggio da Baudelaire de Nedim de Orhan Veli de böyle yaptı.

Kayda değer bulmasam da sorunuza doğrudan cevap olan bir şeyler de yazmaya çalışacağım:
0
encokbenisevinnolur
(08.10.22)
(2)

Bilgi disinda parti uyeligi

summer timetable
Radyodan duydugum kadariyla insanlar bilgileri disinda parti uyesi olduklarini goruyorlarmis edevlete bakinca. Bunun anlami ne? Yani insanlari niye parti uyesi yapmis olabilirler ki? Gundemi takip etmiyorum normalde, konunun oncesi bi temeli vs varsa bilmiyorum ama merak ettim.
Radyodan duydugum kadariyla insanlar bilgileri disinda parti uyesi olduklarini goruyorlarmis edevlete bakinca. Bunun anlami ne? Yani insanlari niye parti uyesi yapmis olabilirler ki? Gundemi takip etmiyorum normalde, konunun oncesi bi temeli vs varsa bilmiyorum ama merak ettim.
0
summer timetable
(07.10.22)
Benim tahmin ettiğim kadarıyla ilçe teşkilatlarındaki aşırı samimiyetten kaynaklanıyor bu.

Örneğin sizin o teşkilatta bir arkadaşınız, akrabanız, tanıdığınız var ve gidip "ya yaz bizim x, y, z var onları da alalım, bir şey olmaz ben söylerim. Yaz babacım yaz, bizim adam ya ne olacak" diyor ve işlem tamam.
0
akhenaten
(07.10.22)
Ben @akhenaten'in dediği kadar masumca olduğunu düşünmüyorum. Ailemin bbp bayrampaşa teşkilatında üye olduğunu tesadüfen fark ettik. Ne biz ne çevremizden birinin bırakın bbpyi herhangi bir sağ partiyle işi olmaz, Bayrampaşa ne alaka çözemedik.
0
housedaki topal doktor
(07.10.22)
(9)

Oje süren erkekler gay mi ?

garavel
Ev arkadaşı olmak için evi görmeye birisi geldi, honofobik falan değilim tartışma başlatma amacım da yok. Sadece merak ediyorum, dışarıda da gördüğüm ve ilk defa oturup konuştuğum için bir çeşit tarz mı değil mi yoksa gaylik sembolü mü merak ettim. Lokasyon londra, sarı uzun saçlı film karakteri göz
Ev arkadaşı olmak için evi görmeye birisi geldi, honofobik falan değilim tartışma başlatma amacım da yok. Sadece merak ediyorum, dışarıda da gördüğüm ve ilk defa oturup konuştuğum için bir çeşit tarz mı değil mi yoksa gaylik sembolü mü merak ettim. Lokasyon londra, sarı uzun saçlı film karakteri gözlüklü tam avrupalı diyebileceğimiz bir arkadaş geldi elinde mavi ojeler. Gay gibi de değildi de hafif bi feminenlik de vardı. Bunu gayler mi yapıyor özetle yoksa tarz mı?
0
garavel
(06.10.22)
Nasıl bir cevap bekliyorsunuz bilmiyorum ama tanıdığım, gördüğüm hiçbir gay erkeğin oje sürdüğünü görmedim. Bu sizin sorduğunuz kişinin heteroseksüel olduğunu mu gösterir peki? Hayır.

Bilemeyiz. Sormadan siz de bilemezsiniz, burda sizi tatmin edip hiç ona sorma ihtiyacı hissetmeyeceğiniz nasıl bir cevap alabilirsiniz ki zaten.
0
akhenaten
(06.10.22)
punk, emo vs gibi tarz sahibi insalarda rastlamışlığım var. cinsel değil tarzla alakalı bence
0
sttc
(06.10.22)
Hayır. Aksesuar nasıl anlamlandırdığımızla alakalıdır fakat gaylik ve feminenlik için bir karinedir.
0
beemaker
(06.10.22)
Oje suren erkek arkadaslarim var. Gay olmayani da var. Tirnak boyamanin veya makyajin kadinlara has bilinegelmesine anlam veremiyorlar. Begendikleri icin de bazen birkac parmaga bazen parmanklarin tamamina oje suruyorlar.
0
summer timetable
(06.10.22)
Tarz
0
Hallegadola
(06.10.22)
bilgilendirme : gaymiş..
0
🌸garavel
(06.10.22)
Maskulen erkek işi olmadığı kesin.
0
olaylar olaylar
(07.10.22)
oho ne "taş fırın" adamlar var gay olduğu anlaşılmayan. İlk bakışta yağız delikanlı, sevgilisinin yanında tam bir leydi.

O işler çok karışık. Özellikle lonndra gibi bir yerde. Büyük ihtimalle değildir, tarzı öyledir. "Feminen" görünüp kadın mıknatısı haline gelen adamlar da var. Ya da kadınlarla birlikte olup arada bunu da deneyenler var.

O yüzden takılmayın.
0
anten
(07.10.22)
oje feminenlik değildir.
0
ShadowOfMoon
(07.10.22)
(5)

Doktorlar muayene sırasında pc'ye ne yazıyor?

ya ben lan neyse
tanının dışında bazen bir şeyler yazıyorlar. nedir o?bir de o yazdıkları sonsuza kadar saklanıyor mu?
tanının dışında bazen bir şeyler yazıyorlar. nedir o?

bir de o yazdıkları sonsuza kadar saklanıyor mu?
0
ya ben lan neyse
(05.10.22)
Anamnez alıyorlar, hasta öyküsünü yazıyorlar siz anlattıkça. Sizin şikayetlerinizi sizin ağzınızdan çıkana göre tanımlıyorlar.

Prosedürü bilmiyorum, hastaneler ne kadar süre kayıt tutuyorsa o kadar süre kalıyordur.
0
akhenaten
(05.10.22)
E nabızdan bulabilirsin ne yazdığını
0
Hallegadola
(05.10.22)
@Hallegadola: nerede hocam?
0
🌸ya ben lan neyse
(05.10.22)
bazen şu yazılıyor,

hasta ısrarla antibiyotik istedi
hasta ilaç suistimal ediyor
hasta usulsüz rapor talep etti.
hastaya bu seferlik ilaç verdim ama bir daha yapmayacağımı söyledim.
hasta kendi gelmedi torunu ilaç yazdırmaya geldi

uzar da uzar.
0
bir ileti paylastim
(05.10.22)
Örnek olarak;

Öksürük şikayeti olan 25 yaş hasta
Ek hastalık yok
Bulgular (tansiyon oksijen nabız vb) normal
Şikayetinin 2 aydır olduğunu söylüyor. Herhangi bir doktora başvuruda bulunmamış.
2 paket gün sigara kullanıyor.
Öksürüğü sabah uyanınca artiyormus.

Akciğer sesleri normal-kaba-vb
Röntgen istendi.
Sonuçlarla değerlendirilecek ya da xyz ilacı ile taburcu edildi kontrole gelecek.

Şeklinde.
0
thatisthedoctor
(06.10.22)
(6)

İş görüşmesi sorusu

dissendium
Sizi X ilanına yaptığınız başvurudan buluyorlar ama Y ilanı için görüşmek istiyorlar. X ilanında bilginiz var, Y ilanında bilginiz yok. CV'nizde de bu durum belli. Gideceğiniz yer çok uzak. İki otobüs ve yürüme. Çok uluslu bir şirket. Açıkçası işe alınma ihtimaliniz düşük. Yine de gidilmeli mi? Nede
Sizi X ilanına yaptığınız başvurudan buluyorlar ama Y ilanı için görüşmek istiyorlar. X ilanında bilginiz var, Y ilanında bilginiz yok. CV'nizde de bu durum belli. Gideceğiniz yer çok uzak. İki otobüs ve yürüme. Çok uluslu bir şirket. Açıkçası işe alınma ihtimaliniz düşük. Yine de gidilmeli mi? Neden çağırmış olabilirler?
0
dissendium
(05.10.22)
mayış <3

başka alternatifler yoksa veya şimdilik ufukta yoksa, işsizlikten iyidir.
0
tabudeviren
(05.10.22)
Ben olsam giderdim. Hem Y isi ile ilgili yer/lojistik ogrenmis olurdum hem de mulakat tecrubesi olurdu. Her ihtimale karsi neden (hangi pozisyon vs) cagirdiklarini da aradim teyit ederdim. Insan kaynaklari bolumleri cogu isi cv vs detayina bakmadan yaptigi icin insanlari magdur etmekle meshurdur.
0
parcxerox
(05.10.22)
Gidilmelidir
0
beemaker
(05.10.22)
Hocam ben zamanında bir ilana basvurdum. Araci kurum üzerinden. Kadın beni aradi ben sizin cvyi su erp key user isine de yollamak istiyorum dedi. Ya ben o kadar bilmiyorum erp 1 sene tecrübem var dedim. Olsun dedi. Ben olmaz diye şey yaptim, oldu. Şu an firmada hayvan gibi ilerledim, 4 sene içinde ilk isimdeki paranin 2 katına yakin kazanir olacağım gibi.

Yani "olmaz olmaz demeyin" demek istiyorum. Gidin.
0
logisticsmanager
(06.10.22)
Benim başıma da benzeri gelmişti. Baya adı bilinen bir hazır giyim firması ulaştı. Kendi alanım da satış, pazarlama, tekstil gibi şeylerle tamamen alakasız bambaşka bir dünya. Yardımcı müdür pozisyonu için çağırdılar, müdürlükle falan da hiçbir alakam yok. Sosyal bilimciyim.

Sırf meraktan gittim :D Bir kahve içtim, biraz antropoloji konuştuk falan alakasızca. Sonra üst beden ölçünüz nedir dedi, dedim bilmiyorum ne bileyim ceket falan giymem gerekmiyor bile... Olmadı tabi :D

Ama hatırladıkça gülüyorum. Bence o yolu gitmeye değer.
0
akhenaten
(06.10.22)
Şimdiki işime bu şekilde girdim.
Meğersem benim pozisyon için yalnızca iç ilan varmış, IK'da görevli kişi uygun olabileceğimi düşünerek dahili ilanı bana yollayıp, bir de böyle bir pozisyon var, ilginizi çeker mi demişti.
Sonuç, geçtiğimiz ay 9 yıl doldu.
0
burfak
(06.10.22)
(2)

İş Yerinde Can Sıkan Şeyler

auroraaurora
Merhaba,Bu işle ilgili sorduğum kaçıncı soru, hesabı tutamıyorum artık.Tesadüfen aynı işi yaptığım kişilerin benden %25 fazla maaş aldığını öğrendim. Biri işe başlayalı 1 ay oldu. Diğeri benimle hemen hemen aynı kıdemde.7 aydır işten ayrılan birini yedekliyorum. Yani diğerlerinden dörtte bir az maaş
Merhaba,
Bu işle ilgili sorduğum kaçıncı soru, hesabı tutamıyorum artık.
Tesadüfen aynı işi yaptığım kişilerin benden %25 fazla maaş aldığını öğrendim. Biri işe başlayalı 1 ay oldu. Diğeri benimle hemen hemen aynı kıdemde.
7 aydır işten ayrılan birini yedekliyorum. Yani diğerlerinden dörtte bir az maaşa iki kişinin işini yapıyorum.
Boş pozisyonun birkaç hafta içinde dolma ihtimali var. Dolmazsa artık yedekleme yapamayacağımı kesinlikle söyleyeceğim. Ayrıca, bu maaş adaletsizliğini bildiğimi hissettirmek istiyorum. Sakin ve profesyonel bir dille bu şartlarda çalışmaya devam etmeyeceğimi nasıl ifade edebilirim? Bir yandan harıl harıl iş bakıyorum.
Teşekkür ederim.
0
auroraaurora
(05.10.22)
Yaptınız mı bilmiyorum ancak öncelikle maaş zammı talebi ileterek işe başlayabilirsiniz. Neden olarak da piyasa araştırması yaptığınızı ve yaptığınız işin ücretinin istediğiniz seviyede olduğunu söylersiniz. Eğer iş arkadaşlarınız maaşını bilmiyormuş gibi lafı kıvırırlarsa zaten bu aşamada saygısızlık yapmış olurlar ve sizin de hafiften sertleşmeniz gerekir. Bu doğal bir şey çekinecek bir durum yok. Aynı anda iki iş yaparken zaten yorulduğunuzu ve yeni başlayan arkadaşınızın maaşını öğrendiğinizde de kendinizi haksızlığa uğramış hissettiğinizi belirtirsiniz.
0
akhenaten
(05.10.22)
işe başlarken pazarlık yapılır. işteyken pazarlık yapacaksan, bir nevi istifa etmiş olursun. eğer istifa etmeyi göze alıyorsan gidip ben maaşımı bu rakam istiyorum diyebilirsin. ama işsiz kalmayı göze almak istemiyorum dersen bence 1. zam dönemine kadar idare et en azından.
0
roket adam
(05.10.22)
(1)

askerlik

tabii lan manyak mısın
tecilimi bozdurdum yoklama başvurusu yaptım muayene oldum şu anda başvurduğum takdirde kasım celbine yetişebilir miyim?
tecilimi bozdurdum yoklama başvurusu yaptım muayene oldum şu anda başvurduğum takdirde kasım celbine yetişebilir miyim?
0
tabii lan manyak mısın
(05.10.22)
Yetişmeniz mesele değil, kaç kişi alınacağı önemli. Bu tip soruların bir cevabı yok malesef. Biraz ertelemek isterken hop diye alınan da var, bir an evvel gidip geleyim diye her şeyini halledip aylarca bekleyen de. Asker alma birimiyle de konuşsanız net cevap alamazsınız bu konuda.
0
akhenaten
(05.10.22)
(2)

Espri nedir volume 59595848?

speedy
https://twitter.com/9GAG/status/1577419043992223750
0
speedy
(05.10.22)
son karede koltuktaki kişi yanıma otur sarılalım diye koltuğa vuruyor, çok komik değil ama tatlı
0
freebird5406_2
(05.10.22)
Espri yok, ne görüyorsanız o. Böyle insanın içini yumuşatan meme'ler, karikatürler falan çok yaygın. Bu da onlardan biri.

Çocuğun sarılmak sırnaşmak dışında hiçbir şeye ihtiyacı yokmuş o anda, bunu anlayıp oy oy kuzu demeniz gerekiyor.
0
akhenaten
(05.10.22)
(5)

Ayni anda iş okul spor

sanguine
Asla olmuyor, yapan nasıl yapıyor?Yarım biraktigim bir lisans programı vardı şimdi ona devam etmeye başladım daha ilk hafta. Işim için zaten erken kalkıyorum, aslında işle dersler de biraz oranda (her ders yerine 2-3 derse gidersem) örtüşüyor. Okula kayıt olurken de heyecanliydim. Diğer yandan spora
Asla olmuyor, yapan nasıl yapıyor?

Yarım biraktigim bir lisans programı vardı şimdi ona devam etmeye başladım daha ilk hafta. Işim için zaten erken kalkıyorum, aslında işle dersler de biraz oranda (her ders yerine 2-3 derse gidersem) örtüşüyor. Okula kayıt olurken de heyecanliydim. Diğer yandan spora da gidiyorum, gitmek istiyorum. Ama hiçbir şekilde enerjim yok. Dersler ilgimi çekmesine, işte yorulmamama rağmen. Çok merak ediyorum insanlar işten cikip yüksek lisansa, oradan puba gidip bir iki bir sey içiyor arkadaşlariyla bir de spor da yapıyorlar. Yıllarca özel sektörde surundugum için mi bilmiyorum şimdi görece rahat bir işim oldugu için mi herhangi bir şey için efor sarf etmek içimden gelmiyor. Kitap bile okumuyorum son zamanlarda, geçici midir? Işe gidip gelip sadece yatınca da kendimi kötü hissediyorum boşa yaşıyorum diye. Yurtdışına gidemeyip buraya saplı kalınca havam değişsin diye biraz da okula gitmek istedim. Dersler falan da sıkıcı değil güzel, işin tuhaf kısmı.
0
sanguine
(05.10.22)
Ben spora gittiğim günler evdeki saatlerimi kullanamıyorum. Çünkü salonda geçiyor, haliyle eve dönünce direkt uyuyup sabah yine işe gidiyorum.

Böyle oluyor yani :D sonuçta yoktan zaman yaratamıyor insan.

Nasıl oluyor da yapıyorsun diye sorarsanız ilk başlarda zordu. Ama yorgunken dahi ertelemeden düzenli gittikçe alıştım. Artık doğal geliyor süreç.

Spora gittiğiniz günler kolay hazırlanabilir yemekler belirlemelisiniz. Örneğin ben tavukları belli porsiyonlarda kesip tek tek torbalıyorum buzlukta. Eve gelince tek yaptığım porsiyonu tavanın üstüne bırakmak. Hazırlık süreci yok. Yanına da genelde biraz sebze haşlayıp yumurta falan kırıyorum. Onlar pişerken ertesi günkü kıyafetimi hazırlıyorum. Duşu da salonda alıp eve dönünce yatağa atlıyorum. O yorgunlukla güzel uyunuyor. Spora devam ettikçe enerji dozunuz artıyor zaten.

Eğer eve gelip sıfırdan yemek yapmaya falan çalışırsanız olmaz ama o iş. İyi planlamalısınız.
0
akhenaten
(05.10.22)
yaş kaç hocam? az uyumakla mümkündür, ben de 20 li yaşlarımad okul iş müzik spor hepsini birlikte geçirip kalan zamanda da uyumak yerine bara gidip eğlenirdim. şimdi bunların ikisini aynı gün yapsam pert oluyorum :)
0
entropik
(05.10.22)
Sporun içeriğini degistirebilirsiniz, haliyle yuklenme vs. body building'den bahsediyorsanız, tam zamanlı konsantre veya enerji veremeyecekseniz, planlamanız bitene kadar trx, vücut ağırlığı programlarından gidin sonrasında hem faydasını görürsünüz hem de vites arttırırsınız.
0
evimin paspasi
(05.10.22)
20 yaşında üniversitede okurken dersten çıkıp spora gidiyordum. Şimdi 29 yaşındayım. İşten çıkıp eve geldiğimde yatağa uzanınca bir daha kalkamıyorum. :) Kısaca yaş engel oluyor bir noktadan sonra. Sporu boş güne bırakın. Pazar gibi.
0
dissendium
(05.10.22)
iş okul spor üçlüsünü kim yapıyor ki düzenli bir şekilde:) bence çok, yapılması çok mümkün değil. bir koltukta kaç karpuz hikayesi
0
kenarortay
(05.10.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.