Giriş
(7)

kuru zencefil ile ne yapabilirim

proletarier aller lander vereinigt euch
bir sürü kuru meyve aldım denemek için asıl amacım yulafın içinde veya yanında yemelikti. sonuç olarak favorilerim muz ve hindistan cevizi oldu. ancak bir de zencefil almıştım böyle yumuşak(zencefil kurutulunca nasıl yumuşak olabiliyorsa artık o kadar anlamadım ama yapmışlar bir şekilde herhal) çok
bir sürü kuru meyve aldım denemek için asıl amacım yulafın içinde veya yanında yemelikti. sonuç olarak favorilerim muz ve hindistan cevizi oldu. ancak bir de zencefil almıştım böyle yumuşak(zencefil kurutulunca nasıl yumuşak olabiliyorsa artık o kadar anlamadım ama yapmışlar bir şekilde herhal) çok hafif tatlı(tatlandırılmış sanırım) bu zencefili beğendim ama merak ettiğim şey şu, çaya falan atılır mı acaba bu veya başka ne gibi şekillerde kullanabilirim çünkü taze kök zencefil tüketemiyorum hiç ve besin değerleri için tüketmek istiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.17)
Ben çaya katıyorum. Tatlılara da çok az katılabilir. Bitki çaylarına eklenebilir. Arkadaşım pişirmeden önce azcık mercimek çorbasına koyuyordu.
0
tahin pekmez yoğurt
(18.05.17)
hangi çaya mesela? yeşil çaydan başka pek bir çay içmediğim için. bir de ara sıra sallama melisa işte. siyah çaya zaten yakışmaz sanıyorum.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.17)
Ben limonlu açık siyah çaya atıyorum birazcık. Ihlamura da atıyorum. Sadece sıcak limonlu suya da atabilirsin.
0
tahin pekmez yoğurt
(18.05.17)
ofiste bayıla bayıla yiyoruz. özellikle kış aylarında hemen boğazı ısıtıp rahatlatıyor.
0
cliquot
(18.05.17)
Ben sebze corbasina ve tavuk suyuna çorbanın içine biraz ekliyorum muhakkak.

Annem kefir,zencefil, zerdecal, tarçın karıştırıp içer.
0
fraise
(18.05.17)
su bal zencefil karışımı yapardı eski sevgilim. tadına hiç bakmadım gerçi nasıldır bilemiyorum.
0
embermane
(18.05.17)
Besin değeri için diyorsanır zencefil şekerlemesinde besin değeri kalmamıştır ki. Ama boğazınız hasta olduğunda pastil gibi emebilirsiniz. Ihlamura da yakışır ama sadece tad olarak.
0
SiyamkedisiZorro
(18.05.17)
(15)

çalıştığım yere rakip olarak yeni bir firma kurayım mı?

karsinin aksisi
uzun süredir aynı yerde çalışıyorum ve yeteri kadar değer görmediğimi hissettiğimden dolayı işten ayrılıp kendi firmamı kurmayı düşünüyorum. uzun süredir çalışan ve benim gibi düşünen üretimin bel kemiği ustamız da var. kendisiyle beraber istifa edip şuan ki çalıştığım yere rakip olacak bi üretim ha
uzun süredir aynı yerde çalışıyorum ve yeteri kadar değer görmediğimi hissettiğimden dolayı işten ayrılıp kendi firmamı kurmayı düşünüyorum. uzun süredir çalışan ve benim gibi düşünen üretimin bel kemiği ustamız da var. kendisiyle beraber istifa edip şuan ki çalıştığım yere rakip olacak bi üretim hane kurayım mı? bu riski alayım mı?

kosgeb'ten destek alıp zaman içinde çok çalışarak ayakta durmayı başarmak istiyorum.

üretim yaptığımız ürünü türkiye'de başka bir firma üretmiyor, yurt dışına satma potansiyeli de var. Şuan ki çalıştığım firmanın eksiklerini biliyorum geliştirip firmanın önüne geçme ihtimalim de ama işletme ile ilgili bilgim yok. bi işletme nasıl yönetilir fatura vs pek bilgim yok.

konu ile ilgili ne düşünürsünüz?

Herhangi bir sözleşmem yok.
öyle ki sigortamı bile aldığım maaş üzerinden göstermiyor bunlar. bide hacı hoca diye geçinirler toplamda 6-7 tane kişisel vasıtaları dünya kadar gayrimenkulleri var. cidden koymaya başladı artık.

makine mühendisiyim ve şuan ki işimde yaklaşık 4,5-5 yıldır çalışıyorum ve ustamızda 20 yıllık usta. güçlü olduğumuzu biliyorum.
Kosgeb desteği için evet öncesinde eğitim alınacağını sonrasında proje sunulacağını ve harcama yapıldıktan 3-4 ay sonra parayı alacağımı da biliyorum.
1 sene zaten gözümde değil de 1 seneden sonra toparlayabilir miyim onu bilmiyorum. Risk işte alınabilir mi sizce?
150 bin lira başlangıç sermayesi olarak düşünebilirsiniz.

ürünlerde farklılıklar olacak. birebir aynı olmayacak. ayrıca türkiye pazarı dar yavaş yavaş büyüyor şuan bizim şirket büyüklüğünde başka bir şirket olsa iki şirkette doymaz. ben hedeflerim arasında yurt dışı olacak. tek şirket olduğu için karlılık oranı çok yüksek.
0
karsinin aksisi
(17.05.17)
bence alınabilir bir risk. ben olsam yapardım.
0
sta
(17.05.17)
Sözleşmenizi iyi inceleyin, büyük bir firmada çalıştığım bi dönemde ayrıldıktan bir sene önce aynı sektörde çalışmam bile yasaktı, hukuki olarak bir cezası olabilir yapacağınız şeyi bu tip maddelerin altına imza attıysanız başlangıçta.
0
kullanıcıadımbuolsun
(17.05.17)
fatura en kolay konu.
sizin için önemli olan; kuruluş ve işletme sermayeleri olacaktır.

yaptiginizin yatirimin geri donus suresine gore elinizde yeterli sermaye varsa, yapılabilir. zaten pek cok işletme bu sekilde kuruluyor.
0
for the record
(17.05.17)
bu şekil bir çok hikaye duydum, işi iyi biliyorsanız, iyi bir araştırma sonucu karar vermenizi öneririm.
0
Apocalypse
(17.05.17)
Birikimden hiç bahsetmemişsiniz. Ben şu anda bir iş yeri açacak olsam, en az bir yıllık kira masrafımı kenara koymadan hiçbir adım atmam. Amcamın oğlu kendi işini kurdu bir iki yıl önce. Sanayide kiraladığı iş yerinin bakımı, makinelerin yerleştirilmesi, işlerin oturması üç ay kadar sürdü. Bu sürede hep kira ödedi. Bir iş yerinin kirası 3 bin lira olsa, üç ayda 9 bin lira kira masrafınız oluyor. Üretim için gerekli makineleri temin etmek de maliyet demek. Çalışanlara da işe girdikleri andan itibaren maaş vermeniz gerek. KOSGEB desteği hemen verilen bir destek değil. Öncesinde girişimcilik eğitimi veriliyor. Sonra bir dosya hazırlıyorsunuz ve o dosyayı inceledikten sonra destek verilip verilmeyeceğine karar veriyorlar. İşletmeyi yönetirsin, o sıkıntı değil de, imalat kısmı ayrı bir konu. Makine mühendisiyseniz belki bir şansınız var ama tekniker/teknisyen iseniz bence kurmayın derim. İmalatta malzeme temininden tutun, ürünlerin kalite kontrolüne kadar bir sürü sorun çıkıyor. İyi bir ekip kurmadan, sadece bir ustayla yola çıkmak mantıklı değil. Daha açık bir plan yapın.
0
dissendium
(17.05.17)
Bana bir başarı hikayesinin başlangıcı gibi geldi. Ben henüz cesaret edemedim.

Şunu da şuraya bırakayım. www.youtube.com
0
fyodor dostoyevski
(17.05.17)
kosgeb'e güvenip yola çıkmayın.
0
müftü
(17.05.17)
KOSGEB'e fazla güvenmeyin +1

evrak işleri için mali müşavir ile anlaşabilirsiniz.
0
cemiyetin ünlü siması
(17.05.17)
Kosgeb'e güvenmeyin, ama sadece diğer arkadaşların dediği sebepten ötürü değil. Siz işe başlar başlamaz eski şirketiniz size dava açacak. Ürünlerini ne şekilde korumaya aldıklarını biliyor musunuz? Fikri / sınai haklarını korumaya almışlarsa hem size dava açarlar hem de bu dava varken kosgeb zırnık vermez.
Öte yandan bu şirket ne kadar eski? BU zamana kadar nasıl rakipsiz kalmışlar. Hacı hoca ayrı mesele de asıl mafioso tipler var mı? Ben bundan daha bir çekinirdim açıkçası.
0
SiyamkedisiZorro
(17.05.17)
Hem durumuna hem de yazina bakarak idari isler icin bir ortak almani oneririm.
0
dunal
(17.05.17)
patronlar cesaretleri ve vizyonları olduğu için patron oluyor genelde. sabancı-koç gibi devleri kastetmiyorum illa. yanında çalıştırdığı ustası, komisi, sekreteri, şoförü kendisinden daha vizyon sahibi olan kişiler var. ve üstelik bunların üç beş birikimi/kaynağı da var.

uzun süredir kendi işimi kurmayı hayal ediyor/planlıyorum. maddi olarak hiç öyle bir imkanım olmadı/olmuyor.

kosgeb girişimcilik eğitimi aldım ve sertifikam var. tek gereken başlangıç sermayesi.

kosgeb'e çok güvenme ama çok da vehimlere/korkulara düşme. her ihtimali ama özellikle her olumsuz ihtimali düşünerek yap planını.

neden olmasın? neden başaramayasın?

şimdiden başarılar...
0
runagain
(18.05.17)
Bence kesinlikle deneyin ama yola çıkmadan araştırma ve planlamanızı uzun uzun yapıp defalarca üstünden geçin. İlk zamanlar çok çalışmanız gerekebilir ama şunu unutmayın emek olmadan olmuyor. Bir ustadan bahsetmişsiniz, usta ile aranız şu anda iyi olabilir, çok iyi anlaşıyor olabilirsiniz ama iş ortaklık ya da kendi işinize gelince tavırlar değişebilir. Bunun için herkesin firmadaki yapacağı iş, ortaklıktaki yeri, şirketin prensipleri falan konuşun hatta yazıya dökün derim ben. Şimdiden hayırlı olsun.
0
kraldan cok kralci
(05.12.18)
aynı şeyi ben de düşünüyorum. firmanın muhasebe işlerine bakıyorum. işten hiç anlamamama rağmen ciddi ciddi düşünüyorum hem de. kosgeb'i ekstra gibi düşün. hep öyle bir para gelmeyecekmiş gibi gir işe. gelirse oh ne ala.

yapabileceğine inanıyorsan ve kendine ve ustaya güveniyorsan gir işe. dikkatli, becerikli, meraklı ve çalışkan bir ön muhasebe elemanı da bulursan sırtın yere gelmez.
0
naksidil
(05.12.18)
su anki sirketine kizmissin. orada deger gormedigini hissediyorsun. onlarin batmasini istiyorsun. batmalari icin onlara rakip bir sirket kurmayi dusunuyorsun. boylece kendini iyi hissedecksin, ocunu(sana deger vermeme durumu) almis olacaksin.

ben olsam bu sebeple bir is baslatmam. ofkeyle kalkan zararla oturur. her zaman sakin bir kafayla hareket etme taraftariyim.

ancak, yazinin devaminda bu iste firsat oldugunu belirtmissin. bir isik var. bu nedenle is baslatilabilir.

sonuc olarak, evet firma kur ancak is kurma amacin onlar olmasin.
0
Leonardo~Da~Vinci
(05.12.18)
kur
0
jimicik
(05.12.18)
(7)

İlk önce iyi insan olmak mı yoksa mutlu insan olmak mı?

ramazanali
Sizce hayatta öncelikli olan iyi olmak mı yoksa mutlu olmak mı? Mutluluk için iyilik feda edilir mi? Ya da hangisine odaklanmak lazım ?
Sizce hayatta öncelikli olan iyi olmak mı yoksa mutlu olmak mı? Mutluluk için iyilik feda edilir mi? Ya da hangisine odaklanmak lazım ?
0
ramazanali
(17.05.17)
Bencil bir insan olarak mutlu olmayı öncelikli alıyorum. Zaten genelde iyilik mutluluk getiriyor.
0
pastörizesüt
(17.05.17)
Bunların ikisi birbirinden ayrılmak zorunda değil ki, hem iyi hem mutlu olunabilir. İyi olmak demek önüne gelene kendini ezdirmek demek değil. Ayrıca, mutlu olmanın yollarından biri de başkalarına yardım etmek. Hatta bir Çin atasözü vardı: Bir saat mutlu olmak istiyorsan, kestir. Bir gün mutlu olmak istiyorsan, balığa git. Bir yıl mutlu olmak istiyorsan, servet kazan. Bir ömür mutlu olmak istiyorsan, yardım et. Önceliği birbirinde ayırmıyorum; kötü ve mutsuz olmamaya çalışmak yetiyor genelde.
0
aychovsky
(17.05.17)
Mutlu olmak icin iyi olmaman lazim. Iyiler gercekten iyiler mutlu olmaz olamaz.
0
brad pitt
(17.05.17)
açılın insanoğlundan tüm ümidini yitirmiş pesimist ruh sizin de içinizi karartmak için ayağınıza geldi.

Ben insanın kendine yaramayacak hiçbir şey yapmayacağını iddia ediyorum.

karşılıksız iyilik yapan ve bunu kimsenin bilmemesi için çaba harcayan biri dahi, sırf kendini iyi hissetmek adına iyilik yapıyor bence.

demek ki her insan iyi hissetmek / mutlu olmak için bişiler yapıyor.

insanoğlu karşılıksız yardım edebilecek kapasitede bi canlı değil bence.
0
soulforge d
(17.05.17)
aychovsky + 1
0
for day to break
(17.05.17)
Bu sizin mevcut değerlerinize bağlı. "Normalde" bu yaşa kadar edindiğiniz değerler var. İdeali "iyi olma"nın size getireceği iç huzuru ve iyilik hissinin sizi mutlu edeceği. Ama çıkarlarımız doğrultusunda arada "iyi" olmayabiliyoruz. Bu - değerlerimize ne kadar bağlı olduğumuza göre değişen bir biçimde - çıkarlarımıza uygun davrandığımızdan ötürü aldığımız mutluluğu bir miktar azaltıyor.
Asıl odaklanılması gereken bu ikilemlerde çok kalmamaya çalışmak, hayatını "iyi insan" olarak mutlu olacak şekilde şekillendirebilmek.
0
SiyamkedisiZorro
(17.05.17)
başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulamaz diye düşünüyorum. bu yüzden iyiliği feda edip mutlu olunamaz.

genel olarak iyi insan bir şekilde mutlu da oluyor zaten, bu yüzden iyi olmak diyorum.

aychovsky +1
0
keçeli kalem
(17.05.17)
(19)

Ailesi uzakta olanlar nasıl dayanıyor :(

matilda
Annemin tek hayali ben evlendikten sonra (ki sanırım seneye Temmuz'da evleniyorum) İzmir'e taşınmak ve İzmir'de tek bir akrabamız yok. Babamı alıp gidecek. Birbirimize çok düşkünüz ama kadının tek hayali bu. Resmen bunun için yaşıyor ama ben annemsiz nasıl duracağım? Haftada bir de olsa giderdim İst
Annemin tek hayali ben evlendikten sonra (ki sanırım seneye Temmuz'da evleniyorum) İzmir'e taşınmak ve İzmir'de tek bir akrabamız yok. Babamı alıp gidecek. Birbirimize çok düşkünüz ama kadının tek hayali bu. Resmen bunun için yaşıyor ama ben annemsiz nasıl duracağım? Haftada bir de olsa giderdim İstanbul'da kalsa. Şimdi yılda bir kez belki görebileceğim. Aklıma geldikçe içim daralıyor. Onun ölümü beni en çok korkutan şey ve o sadece İzmir'e gitmeyi hayal ediyor. Orada mutlu olur biliyorum. Ama hasretine nasıl dayanırım bilmiyorum :(
Biliyorum, annesini kaybetmiş herkes keşke yaşasaydı da başka şehirde olsaydı diyordur. Yaptığım nankörlük onu da biliyorum.
Annemin astımı var. İzmir sıcak. Ya kötüleşirse :(
Annesi uzakta yaşayanlar, nasıl dayanıyorsunuz :(
0
matilda
(15.05.17)
18 yaşımdan beri ayrıyım, şimdi yaş 35, geçiyor bişekilde zaman. alışırsınız.
0
hosein
(15.05.17)
Ailemi senede 2, maksimum 3 goruyorum hic aramiyorum. Bu kadar aile duskunu olmak hic iyi bir sey degil.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.17)
Tam on bir senedir annemden ve babamdan ayrı yaşıyorum. On sekiz yaşımdayken ayrılmıştım ve ilk aylar biraz zordu. İnsan sonra alışıyor. Hatta çok başım sıkışmadığı sürece bizimkilerden maddi-manevi destek almamaya başladım durum böyle olunca. İnsan büyümek için gerekli koşulları daha kolay elde ediyor ailesi uzakta olunca. Bu da güçlendiriyor, özgürleştiriyor. Hem teknoloji sağ olsun artık kimse o kadar uzak değil.
0
anumegha
(15.05.17)
6 senedir ayrı yaşıyorum. Yılda 3-5 defa görüyorum. Yetiyor.
0
giovanne
(15.05.17)
Evlendiğiniz zaman ilk zamanlarda yokluğunu o kadar da fark etmezsiniz. Ama senede bir de çok uzun süre, muhakkak daha sık gidersiniz. İst-İzmir ne kadar yol...
Ama çocuk yapınca annenin yakında olmasının ne kadar büyük nimet olduğunun farkına varırsınız. Belki o zaman o da gelmek ister.
Ben bir sene ailemden uzak yaşamıştım. Arada gidip geldiler (bir annem, bir ablam, dönüşümlü olarak, ABD). Birkaç ay önce annemi kaybettim. Şimdi uzak bir anı...
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.17)
Bence ailenize düşkün olmak gayet normal bir şey, ben de anneme babama çok düşkünümdür. Biz yıllardır ayrı yaşıyoruz ama her gün telefonla konuşuruz, babam işi dolayısıyla yurt dışında annem de onun yanında sürekli. Özlüyorum ama napalım alışıyor insan bi yerde. Yalnız tek bir arkadaş çevresi olmadan, tek bir akraba olmadan annenizin taşınma isteği garip bence, orda sıkılmasın? Örneğin ben istanbulda yaşıyorum ama gaziantep'liyiz, annem tatile gelince yanımda kalmaz gaziantep'e gider, ben onu bazen ziyaret ederim. Çünkü babamın yanına gidince de arkadaşı yok, istanbul'a gelince de öyle olacak napayım diyor :) Bence annenize kararını bi daha değerlendirmesini falan söyleyin, tam olarak sizin için değil ama bu sebepten dolayı.
0
ekaterina
(15.05.17)
Ailemden uzağım 2 ayda bir ziyarete gitmeye çalışıyorum. Her gün telefonda konuşunca uzaklık çok farkettirmiyor.
0
duru arsnova
(15.05.17)
Ekaterina+1

Ben de yaklaşık 7 yildir ayriyim; 2-3 ayda bir muhakkak gidiyorum ki bazen süre daha da kısa oluyor, yine de özlüyorum. Her gün telefonda konuşuluyor vs. Alisiyorsunuz elbette her gün annem annem diye dolasmiyorsunuz etrafta ama insan özlüyor tabii ki; aile bu. Benim için gidip goruldukten sonra geri dönme kısmı çok sıkıntı oluyor. Annemin de üzüldüğünü farkedince döndükten sonra 2-3 gün kendime gelemiyorum. Sonra rutine dönülüyor.

Bir de mesela dün anneler gunu ile ilgili bir şey izlerken gözlerim doldu, niye olduğunu anlamadım. Gün içinde 3 kere konuştuk halbuki. Sonra da 'sen gelecek hafta yanlarını bir gidiyorsun, gün icinde sesini duyuyorsun. Annesini hiç göremeyenler var, bu kadar bencil olma' dedim kendi kendime. Öyle işte.

Bu arada bizimkiler yurtdisinda. Izmir- istanbul arası ayda bir gitmek istesen yine gidersin.
0
fraise
(15.05.17)
13'ten beri ayrıyım yaş gelmiş 30 küsüre, elbet severim ve konuşur görürüm ama bu kadar bağlı olmak nasıl birşey anlayamam.
Bence iyi yapıyor, siz de bir şekilde kendi hayatınızı yaşamayı öğrenirsiniz bu şekilde.
0
cursor
(15.05.17)
O kadar korkma alışıyor insan. Ailem konusunda senin kadar kaygılıyım. Öncelikle bunun fazla evham olduğunu, onların kendilerine bakabilecek, kendi kararlarının sorumluluğunu alabilecek yetişkinler olduğunu kabul etmelisin. Bunu kabul etsen de kaygın gecmeyecek ama kaygıyı da kaygı olarak kabul etmek lazım. Ben evlenip 700 km uzağa, az gelişmiş bir doğu şehrine taşındım. İlk başlarda gerçekten zor oluyor. Evi kurup yerleştirmek, bir anda yemek temizlik vs sorumluluklar, bir de işten ayrılıp evde oturmak da cabası. İlk sene 4 5 haftada bir gittim yanlarına. Bazen de onlar geldi. Bazen eşimin ailesi geldi vs bir şekilde aylar geçti. Sonra eve alışıyorsun, ayrı kalmaya da alışıyorsun. Şimdi yaklaşık 4 ayda bir gidiyorum. Onları özlediğim kadar eskiden yaşadığım şehiri de özlüyorum. Şu an yaşadığım yer daha sosyal daha imkanları olan bir yer olsaydı daha kolay olurdu. Herşeyi annemle yapmaya, kararlarımda danışmaya alışmışım bekarken. Üzülme, başlar zor olsa da alışacaksın.
0
curukturpkokusu
(15.05.17)
Ayrıca ist izmir uçak vs ulaşım daha kolay, atlar gidersin haftasonu. Onlar da gelirler. Bir sürü uçak var. Bizim gibi haftada birkaç uçuştan ucuz bilet kovalamak zorunda da değilsin.
0
curukturpkokusu
(15.05.17)
İzmir'e yerleştikten sonra neden senede 1 kez gidiyorsunuz onu anlamadım. Ben izmir-ist arasını senede en az 7-8 kere yapıyordum zamanında.
Ben 9 yaşından beri annemden ayrı yaşıyorum. Ama sık sık görüşüyoruz, görüşmeye çalışıyoruz. İnsan alışıyor.
0
peggy
(15.05.17)
Video görüşme yaparsınız sık sık, hiçbirşey olmaz.
0
chitosan
(15.05.17)
senede 1 görüşüyoruz. çok severim kardeşlerimi ama git gide uzaklaştık.
0
stewie
(15.05.17)
hayır yaptığınız nankörlük değil, ama bir çeşit psikolojik bağımlılık. annenize fazla düşkünsünüz ve bu psikanaliz bilimine göre iyi bir şey değil. annelerimizi sevmek başka, bağımlı olmak bambaşka şeyler. hepimiz belli bir yaşa kadar (8-9 yaşına kadar falan) annemizden ayrılınca sizin kadar daralıyorduk ama artık öyle olmuyor. ben 14 yaşımdan beri ayrıyım ve senede birkaç kere görüyorum. yetiyor. yetmek zorunda, çünkü hayat böyle bir şey. bir noktada herkes herkesten ayrı kalacak.

daha realistik olmayı deneyin. sadece annenizin 2 sene sonra farklı bir şehire "taşınma ihtimali" bile bu kadar dertlenmenize, kafanızda "ya annem o sıcaklarda kötüleşirse" gibi şeyler kurmanıza yetiyorsa, bir gün başınıza gerçekten kötü bir şey gelirse buna nasıl dayanacaksınız? izmir kocaman şehir, anneniz kocaman kadın, e babanız da var. astımı tutarsa hastaneye giderler, tedavi edilir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.05.17)
Sizinle aynı fikirdeyim. Ama kaygınız biraz fazla geldi bana.
Ben şöyle düşünüyorum, (annemin de astımı var) hastalandığında, astım krizi geldiğinde, ya da basit bi tansiyon sorunu yaşadığında, grip olup yattığında yanında olamayacaksam ne manası var evlat olmanın? Bunu görev gibi değil, manevi olarak yapmak istediğim bişey olarak görüyorum.
Sizin kaygılanmamanız için bazı şeyleri söylemeyecek mesela, sabah başım döndü gözüm karardı ama sonra geçti diyemicek boş yere telaşlanmamanız için. Beni üzen bu işte, uzaklaşmak.

Çocuğun olunca yanında olması büyük nimet diyenleri de Allah'a havale ediyorum. O yaştan sonra çocuk bakmak, alışkanlıklarını tamamen değiştirip tüm gününü tüm haftanı bebeğe odaklamak, 30 yaşında gibi vücudu zorlamak öyle ağır geliyor ki annelere. Bunu yapanların hepsi ağır bencil ve şımarıktır!
0
megalomaniac
(15.05.17)
annenizden ayrışmanız lazım.
yaşınızı bilmiyorum, ama muhtemelen ikiniz de ayrı birer yetişkinsiniz.

yalnız "ayrılmak" ya da "kopmak" demiyorum.
"ayrışmak" diyorum.

o ne istiyorsa onu yapacak, siz de hayatınıza devam edeceksiniz.
ileride yaşlandığında size ihtiyaç duyarsa gereken maddi manevi desteği verirsiniz.
fakat şu anda içinde bulunduğunuz psikoloji, ileride bir ilişki kurmanıza, sağlıklı şekilde sürdürmenize engel olur.
evlilik yapamaz ya da yaptığınız evliliği sürdüremezsiniz.
psikolojik anlamda bağımsızlaşıp, olgunlaşmanız gerekiyor.

bu süreci de bunu gerçekleştirebileceğiniz bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz.
0
blatta hiberna
(15.05.17)
Üniversite için İstanbul'a geldiğim ilk birkaç hafta zorlandım, daha sonra alıştım. Şimdi hayırsızlıktan mıdır bilmem iki üç günde bir anca arıyorum. Zamanla alışılıyor sanırım.
0
embermane
(15.05.17)
Her gun ariyorum ailemi. Benzer endiseler bende de var. Ama hayati kaygi ve korkularla geciremeyiz. Cok da uzak degilsin ve imkanlarin var. Sukret ve mutlu ol.
0
runagain
(15.05.17)
(27)

Mezuniyet balosuna katılmamayı düşünüyorum, sizce pişman olur muyum?

Geceler
Okulun suada'da mezuniyet balosu var, ben katılmayı düşünmüyorum. Sizce pişman olurmuyum ki? Bi de gidenler varsa orda ne yapılıyor ki tam olarak? :)
Okulun suada'da mezuniyet balosu var, ben katılmayı düşünmüyorum. Sizce pişman olurmuyum ki? Bi de gidenler varsa orda ne yapılıyor ki tam olarak? :)
0
Geceler
(15.05.17)
Ben katilmamistim ustunden 6 sene gecti hic pisman olmadim hatta su hayatta verdigim en dogru kararlardan biriydi bence :D
0
neferkitty
(15.05.17)
@vegas ne güzel konuşmuşsun.

Katılmadım. Aklıma bile gelmiyor.
0
sylr
(15.05.17)
Ortamın varsa git cok güzel eğlenirsin yoksa balo dediğimiz şey pek aman aman birşey değil bana göre.
0
fıytfıyt
(15.05.17)
Suada'da yapılıyorsa pişman olabilirsin. Gerçi ben de katılmayı düşünmüyorum 3. sınıf olmama rağmen ama Suada'da olsa kesin giderdim. Ortam iyi olur gibi. Türkiye'deki üniversiteli gençlerin içi çürümüş. 4 yılın sonunda bile kendilerine birkaç saatlik ödül vermekten korkuyorlar. Çok düşünmeden gidebilirsin. İş hayatına başlayınca çok ararsın bu günleri.
0
dissendium
(15.05.17)
Uni mi lise mi onu belietmemişsin ama ben ikisine de katilmamistim hiç pişman değilim katilsam sıkılırdim
0
all girls dream
(15.05.17)
Onun yerine samimi olduğun insanlarla vakit geçir bir gün daha iyi. Tek kelime etmediğin tiplerin yanında kasılmaya değmez.
0
patatesli yumurta
(15.05.17)
katılmadım eksikliğini hiçbir zaman hissetmedim.
0
catch the arrow
(15.05.17)
Ben de katılmadım. Zerre kadar da pişman olmadım. Aklıma bile gelmedi zaten sonra hiç.
0
ms brownstone
(15.05.17)
Ben nerdeyse herkesi tanıdığım için çok eğlenmiştim ki rezil bir organizasyondu. O gün çok aksilik yaşadım ama tatlı dertler bence. Gidip içip dans edeceksin işte arkadaşların gidiyorsa güzel geçer niye gitmeyesin ki.
0
jazzabel
(15.05.17)
katılmadım. hiçte eksikliğini hissetmedim. gayet arkadaşlarım da vardı sosyaldim de ama yok gitmemiştim. biraz yalan o ortamlar..genelde üniversite arkadaşlıklarının yalan olduğu gibi..
0
qazaqwsx
(15.05.17)
kesinlikle olursun.
askerlikteki bir toplu takılma/fotograf çektirme olayına inat edip takılmamıştım çünkü askerlikten nefret ediyordum!
ne olabilir ki en fazla. katıl, takıl, eğlen. sixtir et!
0
runagain
(15.05.17)
biz yakın arkadaşlarla(5-6 kişi) sınavlardan sonra çalgılı bir meyhaneye içmeye gideceğiz. baloda insanlar grup grup takılıp herkes ayrı telden çalacaktır emin olun. ben de bizim mühendislik fakültesinin balosuna katılmadım zerre de pişman olmadım. kep atma töreni falan yeter.
0
golgi aygıtı
(15.05.17)
Ben katıldım, çok güzel de eğlenmiştim. Kendi arkadaş ortamımla gayet güzel eğlenmiştik, yine olsa yine giderim, katılmasam üzülürdüm, bir kere yaşıyoruz o kadar da detaylı düşünmeye gerek yok, istiyorsan, yakın arkadaşların gidiyorsa git, en kötü ne olabilir ? Sevmezsen erken ayrılırsın.
0
elikası
(15.05.17)
Aman her gün sanki çok samimi ortamlardayız da bir gece samimiyetsiz ortama girince incilerimiz dökülücek. Yaptığın için pişman olmazsın en fazla "aman ne boktandı çok sıkıldım" dersin ama gitmezsen aslında nasıl olabileceğini asla bilemeyeceksin.

Ha okuldan hiç doğru düzgün arkadaşın yoksa gitme tabi patlarsın
0
duru arsnova
(15.05.17)
Gittim fakat keşke gitmeyip o parayla bi' gezi ayarlasaydım diye çok düşündüm yakın arkadaşlarımla ve pişman olmuştum ben de :)
0
cancoskn
(15.05.17)
katılmadım, 15 sene geçti üstünden pişman da değilim, bi daha olsa yine katılmam.
0
ravenudon
(15.05.17)
katılmadım, pişman değilim. ama üniversitedeki ortamı zaten sevmiyodum. arkadaş grubun varsave gidiyolarsa gitmek mantıklı olabilir. ben şu an hç biri ile görüşmediğim ve o zaman da görüşmeyeceğimi bildiğim için sallamamıştım.
0
elorelia
(15.05.17)
katılmadım. 9 sene oldu, pişman olmadım.
0
battal gemalmaz
(15.05.17)
Bitirdigim hicbir okulun mezuniyet torenine/balosuna/kinasina katilmadim. pisman degilim.

mezuniyet kinasi diye bir kavram varmis gercekten. degisik...
0
alperz
(15.05.17)
olmazsın
20-25 sene geçti hala görüştüğüm arkadaşlarım var
pişmanlık olmaz
0
çınarım
(15.05.17)
Okuldakilerle ortamın varsa git tabi.
0
arnold schwarzeneger
(15.05.17)
katılmadım, hayatımda verdiğim en iyi karardı. ileride bir gün cb olmayı düşünürsem mezuniyet fotosu bile yok diye mızmızlanacaklar ama olsun. sanki uzaya roket gönderdik, bir de kutlamasını yapıyoruz?

cevap: hiç pişman olmazsın arkadaşım.
0
hemi tune tune
(15.05.17)
pişman olurum diye katıldım ama keşke katılmasaydım dedim hiç gerek yokmuş.
0
yue
(15.05.17)
katılmazsan çok büyük ihtimalle hiç pişman olmazsın. iyi ki de gitmedim dersin. ama katılırsan da pişman olmazsın gibime gelioyor, güzel geçiyor çünkü ben hiç sıkılmamıştım. gelirsin, masalar önceden ayarlanmış olur, masana oturur içersin, sarhoş olunca kalkar oynarsın. düğün gibi bir konsepti var. sonra oradaki eğlence bitince reina'ya sortie'ye falan geçilirdi ama artık reina malum, ne yapılır bilmem. gerçi sizinki suada'da olduğu için bir yere gidilmez herhalde, gece 3e kadar içip dans edersiniz.

ben lise mezuniyet balomu hiç sevmemiştim. bence hepimiz 18 yaşına göre çok kasıntıydık, makyajlar saçlar falan. çünkü balo çırağan'da yapılmıştı. giydiğim elbise bile koca kadın elbisesiymiş şimdi düşününce. ne gerek varsa. ama üniversite mezuniyet balosunu çok sevmiştim. en yakın arkadaşlarım katılmamasına rağmen ben katıldım, çok sıkılıcam diye düşündüm ama hiç öyle olmadı. balonun sonunda da alkolün verdiği yetkiye dayanarak okulun en yauşuklu çocuğunu kapmıştım, bana göre çok çok fazlaydı ve büyük sürpriz olmuştu ikimize de, heheh. ons olarak kaldı ama hayatımın sonuna kadar anlatırım muhtemelen bu hikayeyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(15.05.17)
Bir lise 2 de uni mezuniyet balosuna katıldım. Uni'lerden birinde samimi bir avuç arkadaşım vardı, üstelik o dönem mezun bile olmayacaktım, ama yine de çok eğlendim, iyi ki gitmişim.
Sorduğunuza göre çok arkadaşınız yok ve sosyal anlamda çekingensiniz. Pişman olacağınız şey aslında mezuniyet balosuna katılıp katılmamak değil onca sene arkadaş edinememek olmalı...
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.17)
Lisede de üniversitede de katılmadım. Hiç pişman değilim. Sahte sahte insanlarla eğlenebileceğimi düşünmüyordum çünkü. Keza benim yakın arkadaşlarım da aynı fikirdeydi. Biz gitmedik topluca.
0
chitosan
(15.05.17)
olmazsın.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(15.05.17)
(15)

kedim kayıp ve fikirlere ihtiyacım var

drahomaturg
13. katta oturuyoruz. 4 senedir baktığım kedi ya açık olan mutfak penceresinden aşağıya düştü ya da pencere önündeki mermeri takip ederek yan dairenin mutfak penceresinden içeri girdi ki daha önce 1 kere başıma gelmişti bu. aşağıya doğru bir hamle hiçbir zaman yapmamıştı şu ana kadar. yan daireye gi
13. katta oturuyoruz. 4 senedir baktığım kedi ya açık olan mutfak penceresinden aşağıya düştü ya da pencere önündeki mermeri takip ederek yan dairenin mutfak penceresinden içeri girdi ki daha önce 1 kere başıma gelmişti bu. aşağıya doğru bir hamle hiçbir zaman yapmamıştı şu ana kadar. yan daireye gidip baktık, kediyi çağırdık ettik çıkmadı bi yerden. 13. kattan düşen kedinin ayağa kalkıp kaçması mümkün mü? veya hayatta kalması? zeminde çim var. fark eder mi bilmem. baya bitik durumdayım. evin içinde bi hayli aradıktan sonra apartman bahçesini ve zemini de aradık. yoktu. ne olmuş olabilir? hala yan komşuda bi yerde saklanıyor olabilir mi? 24 saat oldu yaklaşık.
0
drahomaturg
(13.05.17)
Gecmis olsun. Dusse kipirdayacak durumda olacagini sanmiyorum acikcasi. Grldigi bi ses var mi? Mama kapini sallayinca filan. O sesi cimarin bi. Belki de evdedir. Catiya cikabilme imkani var mi? Korkup saklanmis da olabilir bi yerlerde.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(13.05.17)
aslında öyle belirgin bi ses yok tepki verdiği ama dediğin gibi mama kabını sallayarak aradım kediyi. aşağıyı arasam nereye kadar arayacağım ve de 13. kattan düşmüşse aramam ne kadar mantıklı bilmiyorum. dün akşamdan beri bi şey yemedim sayılır. yiyemiyorum.
0
🌸drahomaturg
(13.05.17)
Geçmiş olsun diyeyim ilk olarak, umarım en kısa zamanda sapasağlam bulursunuz.

Nispeten küçük bir apartmanda -yani 4 katlı, sizinkine göre küçük- bir apartmanda yaşıyorum ve cumartesi günü kedim kaybolmuştu. Pazartesi sabahı, apartmanın çatısında buldum kendisini. Etraftaki sese göre en kuytu yere saklanma eğiliminde olacağını unutmayın öncelikle. Daha önce hiç evden çıkmadıysa, sokağa alışık olmadığı için bahçeye doğru hareket etmesi de pek muhtemel değil. Aşırı derecede acıksa dahi, evden çok uzaklaşma ihtimali olmadığını tecrübe ettim ben başıma gelen örnekle.

Ev kedisi ise eğer, bundan dolayı dışarıya hiç alışık değiller ve adıyla saatlerce seslenseniz bile korkudan cevap veremeyebiliyorlar bazen. Tuhaf biraz fakat annem zamanında YouTube'dan kedi videosu falan açarak başka kedi sesi ile saklandığı yerlerden çıkarırdı eskiden. Evden çok uzaklaşmadan saklanabileceği her yere bir kez daha bakın lütfen, iyice dip temizliği yapar gibi.
0
tel tokasini duzelten samuray
(13.05.17)
@tel tokası

evden hiç çıkmamıştı. veteriner hariç. zaten dış kapıdan apartman koridorunu görse bile çekiniyordu. dışarı tek başına çıksa ne yapar hiçbir fikrim yok. benim aklım hep yan dairedeydi. onlar da bu akşam geç geldiler biraz. seslendim, mama kabı salladım çıkmadı bi şey. yani bilmiyorum ki ne kadar zaman ses çıkarmadan gizlenebilir yabancı bir evde. tuvaletini yapsa kokudan fark edilir. ne kadar zaman tutabilir tuvaletini onu da bilmiyorum. 13. kattan düşmüşse yaşıyor olma ihtimali var mıdır? buradan çatıya çıkabileceği bir yol da yok açıkçası.
0
🌸drahomaturg
(13.05.17)
Benim özellikle çatı demem, kendisinin dışarıda kaldığı günde komşulardan birinin düğünü olmasından dolayıydı. En sessiz yer olan çatıya kaçmış direkt. Kaybolduğu gün apartmanda neler olduğunu hatırlayın mümkünse, yüksek bir ses varsa eğer aksi istikamette kaçmış olmalı.

Ev kedisi olduğundan yemek, içmek ve tuvalet gibi ihtiyaçlarını dışarıda gidermesini pek muhtemel görmüyorum; bizimki eve geldiğinde bir süre aralıksız yemek yedi mesela, "Yavaş yavaş, arada nefes al." filan gibi bir tepki verdim yani.

Yangın merdiveni falan mevcut mu? Kapının sürekli açık olduğu ve bir kedinin merak edip girebileceği her yere bir göz atın lütfen.
0
tel tokasini duzelten samuray
(13.05.17)
Bizim bir önceki kedimiz 2 gün sonra üst kattan çıkmıştı.

İnşallah sizinki de bulunur. Komşuya yarın bir uğrayın uzun uzun arayın. Korktuğu için hemen sese çıkmıyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(13.05.17)
tek açık yer mutfak penceresiydi. oradan merdivenlere geçmiş olması imkansız denilebilir. en fazla yan daireye girebilir. eğer düştüğü halde yaşama şansı var diyorsanız dediginiz gibi bazı yerleri tekrar gözden geçirmem iyi olur ama 13. kat yaşamak için fazla yüksek değil mi? bilemiyorum ne düşüneceğimi. bu arada ilginiz için sağ olun var olun hepiniz.
0
🌸drahomaturg
(13.05.17)
@siyam kedisi

ne kadar zaman fark ettirmeden gizlenebilir bir evde? yani zaten evdekiler de bakıyordur ara sıra. en kötü ihtimalle dışkı veya idrar kokusu çıkması gerekmez mi bir süre sonra?
0
🌸drahomaturg
(13.05.17)
Bizim komşunun 12. Kattan düşmüştü kedisi, korkuyla ziplayip bahçeye kaçmış. Birkaç saat sonra buldular. Patisinin birinde sıkıntı vardı. Bence tekrar bir goz atın çevreye.
0
fraise
(13.05.17)
şimdi tekrar aradım bahçeyi de yangın merdivenini de. bulamadım.
0
🌸drahomaturg
(13.05.17)
yikandiktan vb. yorucu aktivite sonrasi uzun süre uyuyabiliyorlar. dilerim öyle olur.. tahmin etmediğiniz yerlere de bakin bi, koltuk kanepe alti vs.
yabanci yere girdiyse, mumkun olan en kisa yoldan disari cikmis olabilir korkup, diger dairelere, bakkal markete de haber edin. cekinmeyin, birisi de almis olabilir belki...
0
her giriste sifresini unutan adam
(13.05.17)
kedi kumunu bahçeye çıkarırsanız kedilerin kokuyu 1.5 km yarıçaplı daireden alıp gelebildiğini okumuştum. yardımcı olabilir.
0
Goldstein
(13.05.17)
Kayıp ilanı olarak apartmandakilerin görebileceği yerlere, asansöre, dış kapıya fotoğrafını asın isterseniz. Etrafına daha dikkatli bakanlar olacaktır mutlaka.
0
megalomaniac
(13.05.17)
bence bi ilan bastırın artık. belki yakınlardadır. bir şekilde apartmandan çıkmış da olabilir. illa camdan değil başka bi anda kapıdan çıkmış olabilir.

benimki de ishal olmuş. hiç kıpırdamıyor, yemek yemiyor, habire yatıyor. inanılmaz canım sıkıldı. yarın da takip edicem olmadı pazartesi veterinere götürcem.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(14.05.17)
2 gün tuvaletini yapmadan divanın altına pısmış. Yemede içmeden. Ama sizinki 3. gün olacak. İnşallah bulursunuz.
0
SiyamkedisiZorro
(15.05.17)
(4)

yapılan iyiliğe karşı verilen hediye

blue eyes white dragon
x kişisinin, y kişisine büyük bir yardım ettiğini düşünün. y kişisi de bu x kişisine iyilik karşılığında bir hediye aldığını düşünün. veya para verdiğini düşünün. bu hediyeyi ya da parayı veren kişiyi, kendisi de iyilik yapsaydı böyle bir beklenti içerisinde olacaktı diye tanımlayabilir miyiz?
x kişisinin, y kişisine büyük bir yardım ettiğini düşünün. y kişisi de bu x kişisine iyilik karşılığında bir hediye aldığını düşünün. veya para verdiğini düşünün.

bu hediyeyi ya da parayı veren kişiyi, kendisi de iyilik yapsaydı böyle bir beklenti içerisinde olacaktı diye tanımlayabilir miyiz?
0
blue eyes white dragon
(11.05.17)
Hayır
0
Son Müzakereci
(11.05.17)
Hayır. Ama hediye yerine para vermek bence çok da ince bir davranış olmaz.
0
agluna
(11.05.17)
X kişisi ile Y kişisinin samimiyet derecesi nedir?

Sorunun cevabı bu ilişkiye bağlı. Samimi arkadaşlarsa beklenti olmaz. Samimi olmayan durumlarda da X veya Y kişisinin huyuna göre değişir.

Üni son sınıftayken üstelik de okul birincisi olacak durumdayken o.ç. bir doçent prf olabilmek için yazdığı bir kitabın çevirisini bana itelemeye çalışmıştı. Reddettim tabii. Bir sınav sonucu geldi 20 mi ne. Hayatta almayacağğım bir not, kağıdımı görmek istedim "dava açarsan görürsün" dedi. "Ama bence sen ödev yap" diye kitabı önüme iteledi. İşim hazır, yurtdışına gideceğim, o.ç. hepsini biliyor. Kitabı aldım paşa paşa. Kitap değil aslında yaklaşık 70-80 sayfa kitapçık gibi bir şey. Ama ne vaktim var ne de o kadar ileri düzeyde Almancam - full teknik terim çevirisi. İmdat diye ne kadar arkadaşım varsa haber uçurdum. Hiç unutmam bir arkadaşımın arkadaşıymış. Bir çocuk "ben yaparım" dedi. "Dile benden ne dilersen" dedim, "hiç gerek yok" dedi. Deri kemer, deri eldiven bir set yapıp göndermiştim arkadaşımla teşekkür olarak. "Ne gereği vardı, teşekkür ederim" dedi. Hala dualarımdadır çocuk, Allah razı olsun!
O o.ç. de dualarımda ama...
0
SiyamkedisiZorro
(11.05.17)
tanımlayamayız. kişiye o an hakim olan duygu çoğu zaman mahcubiyetle karışık kendini borçlu hissetme duygusudur. bunu hafifletmenin yollarını arar.

ayrıca direkt para vermek biraz öküzlük olur.
0
zgrydn
(11.05.17)
(12)

Malkız

anonymice
Tanıştığım 28 yasında bir kadın var, arada flörtleşiyoruz ama belirsiz durum (ben 32 yim)Bu gecen geldi bilmemnecan diye biriyle tanıştığını söyledi falan. ben sallamıyorum tabiki..bilmemnecan 20 yaşında..aa bi baktım facebook'ta aşk sozlerı bilmemneler sevgi kelepekleri... Geçen günde biyere yemeğe
Tanıştığım 28 yasında bir kadın var, arada flörtleşiyoruz ama belirsiz durum (ben 32 yim)

Bu gecen geldi bilmemnecan diye biriyle tanıştığını söyledi falan. ben sallamıyorum tabiki..

bilmemnecan 20 yaşında..

aa bi baktım facebook'ta aşk sozlerı bilmemneler sevgi kelepekleri... Geçen günde biyere yemeğe gitmisler.

furrim mi bilmemnecanı? sen yasına basına bakmadan niye mature takılıyosun diyim mi?
0
anonymice
(11.05.17)
Gonul ferman dinlemez panpa yengeyi yiyecek kutur kutur mutemadiyen.
0
tezek
(11.05.17)
ablayı takdir ettim.
0
elorelia
(11.05.17)
sen de 30 yaş altı gibi davranma, ya da otuz yaş altı kadınlarla takılma..

berkecan her türlü handikap yapar.
0
redeath
(11.05.17)
En guzelini yapmis..20li yaslarin basindaki erkekler tam ask yasayacak deli dolulukta oluyor..enerji libido desen tavandır..dolayisiyla suan senin gibi otuzlugu napsin.
0
astrid
(11.05.17)
bilmemnecan tavşan gibi çalışıyodur ağır kalınca kaptırmışın hatunu. yataklarına at kafası koy, uyarı ver
0
cekilmis gayfe
(11.05.17)
Ahahahaha! Kısmet değilmiş, yoluna bak sen.
0
lcha
(11.05.17)
Bize daha cok boyle işini bilen ablalar lazim.

25+ eqlesin :P
0
bir3iki7
(11.05.17)
De tabii ki.
0
lamira
(11.05.17)
Bence abla malmış. Olgun, tecrübeli 30+ adamlar dururken 20 yaşında veledin ağız kokusu mu çekilir? :D
0
duru arsnova
(11.05.17)
28 yaşındaki kişi mature değil. Sen kıza öküz davranmışsın, o da bilmemnecan ile sana nisbet yapıyor. Büyük ihtimalle fake ilişki.
Ama kıza mature diyorsan buralarda yeterince değer vermiyorsun demektir, e o zaman sana müstehak.
0
SiyamkedisiZorro
(11.05.17)
Kacirmissiz mis gibi kadini. Bilmemnecana tebrikler. Sen de deniz kenarinda durup biraz uzaklara bak (._.)
0
velvetmorning
(13.05.17)
sonuç olaraktan total ban uyguladım face-whats etc.

raadım.

not: empatiden yoksun hatunlar turemis. ne demek lan uzaklara bak? kavgada soylenmez.
0
🌸anonymice
(13.05.17)
(8)

Kedi sorusu

loveisallaround
Kedilerimi en fazla kac gun evde yalniz birakabilirim? 3 gun kalirlarsa sorun olur mu?Not: yakinda birakabilecegim, ya da eve gelip ilgilenebilecek kimse yok maalesef. Yanimda da goturmem imkansiz...
Kedilerimi en fazla kac gun evde yalniz birakabilirim? 3 gun kalirlarsa sorun olur mu?

Not: yakinda birakabilecegim, ya da eve gelip ilgilenebilecek kimse yok maalesef. Yanimda da goturmem imkansiz...
0
loveisallaround
(10.05.17)
bizimki 3 gün kalıyo. fiziksel olarak bi sıkıntı olmuyo ona göre mama su bırakıyoruz ama çok sıkılıyo tavır yapıyo ağlıyo döndükten sonra bi süre onun nazını çekiyoruz
0
miss magara kadini
(10.05.17)
Tek kedide biraz sorun olabilir ama birden fazla olunca pek sıkıntı çıkmaz bence. Sadece su ve mama konusunda çok hassas olmak lazım. Su dökülürse falan diye önlem almak gerekiyor.
0
Fusha
(10.05.17)
ev içi kapılara yanlışlıkla kapatıp da mahsur kalmamaları için takoz vari şeyler koymayı, fazla fazla 2-3 farklı yere mama su koymayı unutmayın lütfen.
0
aşksız prens
(10.05.17)
Birden fazla kedi varsa ve kavgacı değillerse, 15 gün de bırakabilirsin, ama sıkıntıdan suyu devirip mamayı dağıtabilirler o yüzden birden fazla kap bırak. Kapılara engel koy. Sıkıldıkça çok yemek yiyebilirler o yüzden mamayı bol koy.

3 gün bırakmak sorun olmaz. 7 günlük falan mama bırak ama.
0
harzem
(10.05.17)
Kedi değil kediler ise (birden fazla) 15 gün kalmıştı ablamın kedileri. Dönüşte biraz tavır yapıyorlar, küsüyorlar ama gayet iyilerdi. Ama bol bol su, mama (normalde yiyeceğinden 1-2 günlük daha fazla). Kapı arkası takoz. İki adet çiş kabı. Evin vasisdaslarından biri açıktı. Yeterince havalanması lazım sıcakta.
0
SiyamkedisiZorro
(10.05.17)
iki tuvalet kabi, bi suru su ve mama kabi ile 5 gun kaldi benimki
0
elbar
(10.05.17)
gereken her şey söylenmiş ancak önerilerden biri birkaç arkadaşımın başına bela olmuştu, bilgi olsun diye paylaşayım; vasisdas pencereler. bir arkadaşımın kedisi oradan çıkmaya çalışırken sıkışıp bacağını kırdı, bir başka arkadaşımın kedisi ise daha şanssız bir şekilde kafasını sıkıştırıp can verdi. o yüzden bu tip pencereler epey riskli, dikkatli olmakta -açık bırakmamakta- fayda var.
0
ucyuzdoksaniki
(12.05.17)
Vasistas'ta ölen çok kedi var +1

Vasistasın altında kalorifer, koltuk, kanepe falan olmamalı. Kedinin vasistasa erişmesini engellemek gerek. Unutma ki 130 cm yükseğe zıplayabiliyorlar.
0
harzem
(12.05.17)
(16)

ayri eve cikinca aileye maddi yardim yapmak

mayeskuel
ayri eve ciktim; ama peder gecen mutfagi yaptircaz 3000 lira verirsin artik diye zarf atti. bir yanim, evden ayrildin hekres kendi yoluna derken diger yanim ver gitsin diyor. 3000 lira az para degil. siz napardiniz bu durumda?
ayri eve ciktim; ama peder gecen mutfagi yaptircaz 3000 lira verirsin artik diye zarf atti. bir yanim, evden ayrildin hekres kendi yoluna derken diger yanim ver gitsin diyor. 3000 lira az para degil. siz napardiniz bu durumda?
0
mayeskuel
(09.05.17)
ailemin durumu kötüyse ve ailemle aram iyiyse verirdim yoksa vermezdim.
0
sta
(09.05.17)
bu parayı verdiğimde bütçem çok sarsılmıyorsa verirdim.
0
contavolta
(09.05.17)
belli ki kararsız kalmışsın. yarısını ver.
0
manuel mandalina
(09.05.17)
vermezdim.
0
for the record
(09.05.17)
Ay aklıma komşumuz geldi. Bizim bir komşumuz kızı çalışmaya başlayınca tek tek bütün evi yeniledi ve borcu kızın üstüne yığdı. Kız evlenince kendi masraflarından ailesinin bu borçlarına yetişememiş diye kınıyorlardı üstelik.

Buzdolabı bozulur, bulaşık makinesi bozulur gerekli olduğu için yardım edersin alırsın ama komple mutfak bilemiyorum. Ailenle olan ilişkine ve parana bağlı.
0
jazzabel
(09.05.17)
aynı şeyi istesen sana verirler miydi? Ayrı eve çıkarken yardım ettiler mi? Şuan verirsen ilerde evlendiğinde paranın lazım olduğu zamanlardada bu tavırlarını sürdürürler. Birazda yakınlığınız, güveninizle size yardımda bulunuyorlar mı ile alakalı cevabınız..
0
eja
(09.05.17)
senin maaşın, ailenin geliri, önceki tutumları vs önemli bi etken. ama bence belli yaşa gelmiş insanların mutfak yeniliycez diye çocuklarından 3000 lira istemesi çok mantıksız. 300 tl olsa neyse.
0
elorelia
(09.05.17)
Ben olsam verirdim ya. Ailem yani, senelerce bana bakıp büyütmüş insanlar. Onlara yardım etmek hoşuma bile gider.
0
peggy
(09.05.17)
verirdim.
0
yue
(09.05.17)
baban sana öyle dediyse demekki verebilcek kadar kazanıyorsun. vermek zorundaymışsın gibi istediyse biraz can sıkıcı olabilir tabi ama ana-babadır neticede, bağrına basıcan. ben verirdim yani.
0
klar
(09.05.17)
ailene verdiğin para hiçbir zaman boşa gitmez . bir kumbara gibi düşün .hatta fazlasıyla sana geri gelir.onlar sana bebekken ve çocukken bir gün büyüsün bize para versin diye bakmadılar yani . karşılıksız sever ve korurlar.
ben çok kazanırken aileme her fırsatta para verirdim . bir gün annem aniden hesabıma çok yüklü bir para havale etti . evini değiştir dedi .şok olmuştum .
0
devilone
(09.05.17)
sizi çok zora sokmayacaksa verilir tabii ki.
Al gülüm ver gülüm yapılmaz ama yine de siz birlikte yaşarken ve çalışırken kira vs parası vermediğinizi düşünerek onlara sayın derim.

Ben olsam verirdim.
0
demoniclewinsky
(09.05.17)
İlişkinize, ailenin maddi durumuna, senin kendi maddi durumuna bağlı. Ben veriyorum.
0
uzunuzunilgi
(09.05.17)
@pegi @devilon +1

onlar sizin aileniz. bugüne kadar o evde büyüdünüz. eğer özel bir probleminiz yoksa (aile ici şiddet, kumar vb) "bir yanim, evden ayrildin hekres kendi yoluna derken diger yanim ver gitsin diyor. " düşünceniz de bana çok üzücü geldi.
evden ayrılsanız da hala bir ailesiniz ve aile olmak zaman zaman maddi manevi birlik olmayı gerektirir.

ben olsam o parayı verince zorda kalacak olsam bile verirdim. babam gelmiş istemiş.
yıllarca kantinde yediğim tostta, sokakta içtiğim kolada, arkadaşlarımla gittiğim sinemada, elim cebimde yürürken buf eden aldığım sakizda bile onun parasını harcamışken, bugün bir an bile düşünmezdim.
kendi kazanınca para kıymetli, tatlı oluyor di mi?
nacizane fikrim üzerinde dusuneceginiz harcamalar aileniz için yaptiklariniz değil, gereksizce yaptığınız harcamalar olsun.
sevgiler.
0
balik kraker
(09.05.17)
Bu üslup ile istediyse vermem. Adam gibi derdini açıklar oğlum annen çok istiyor bizim de 3000 gibi bir açığımız var ne kadarını verebilirsin bize yardımcı olur musun falan dese borç çeker yine veririm. Bu üslup ile 5 kuruş vermem.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.05.17)
Tamamen aile içi dinamiklerinize bağlı. Balık kraker'le aynı fikirdeyim. Tahminim ailenizin maddi durumunun çok iyi olmadığı. Eğer kendi özel bir hedefim yoksa (ev alacağım, araba alacağım gibi) aileye böyle bir durumda yardım edilir. Biz hep böyle gördük. Önceleri ailede bir tek babamın maaşı oldu sonra ablam, sonra da ben çalışmaya başladığımızda böyle beraberce arabayı değiştirdik, mutfağı yaptırdık. Annemle babam ablamla benim oturmam için ev aldılar, onun içini ablamla ben yaptırdık. Ben evlenirken onları masraflara karıştırmadım ama en güzelinden takılarımı aldılar, Evden ne ihtiyacım varsa (halı, masa, koltuk) aldım götürdüm. Samimiyete bağlı yani.
0
SiyamkedisiZorro
(09.05.17)
(6)

desa kadın ayakkabı

dedim ben sana
şimdi ben uzun zamandır siyah casual resmi kıyafetlerle giyebileceğim bir ayakkabı arıyordum desa'da buldum fiyat da uygun olduğu için beğendim açıkçası. kendisi şöyle bişey;https://www.desa.com.tr/urun/kadin-gunluk-deri-ayakkabi/6135/42664bununla birlikte bi de yazlık ayakkabı beğendim o da şöyle;h
şimdi ben uzun zamandır siyah casual resmi kıyafetlerle giyebileceğim bir ayakkabı arıyordum desa'da buldum fiyat da uygun olduğu için beğendim açıkçası. kendisi şöyle bişey;
www.desa.com.tr

bununla birlikte bi de yazlık ayakkabı beğendim o da şöyle;
www.desa.com.tr

2. üründe %40 indirim var internet sitesinde. ama şöyleki 2. linktekinin numarası yok.
ben şimdi bunu şubelere sorsam numarasını buldurabilir miyim?
şubelerde de aynı indirim geçerli midir?
ayakkabıları beğendiniz mi?

teşekkürler =)
0
dedim ben sana
(08.05.17)
İlki çok aşırı erkeksi, püsküllü kolej ayakkabısı alsan bundan iyi. İkinciyi de renklerini ve o açıklığını hiç beğenmedim, garip bi ayakkabı. Bence desaya git daha güzel modeller vardır diyorum.
0
ekaterina
(08.05.17)
ilk ayakkabıda o püskül fazla hantal bir hava vermiş ayakkabıya. tabanı modeli zaten kaba, püskülle olmamış. hem modeli de kapatmış püsküller. ama tarzını sevdim. püskülsüz ama aynı tarz bir şey bulursanız kaçırmayın.

ikinci ayakkabıyı ben sevdim. çok sevimli geldi bana.

mağazada bulur musunuz ve indirim ecerli mi? sorularınıza maalesef yanıtım yok.
0
balik kraker
(09.05.17)
merhaba iki gün önce mağazadan şu ayakkabıyı aldım tarz olarak yakınlar belki düşünürsünüz, www.desa.com.tr

numaralar oluyor sitede benim aldığım ayakkabının numarası görünmüyor ama mağazada her numarası (genelde tek kalıyor her numaradan) vardı.

ve evet indirim geçerli.

edit: fotoğrafta platform gibi duruyor ama normal yani tabanı 1,5 parmak falan. çok sevdim aşkım çok taze daha <3 :D
0
dedi ayca
(09.05.17)
Çok özür dileyerek ikisini de hiç beğenmedim :/
0
mutlusismankedi2015
(09.05.17)
Internet sitesindeki indirim şubelerde geçerli değil. Bir tek onu biliyorum. Zevkinize karışmıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(09.05.17)
ilk ayakkabıya püsküller olmamış bence de, ayça'nın aldığını baya beğendim, almayı düşünüyorum şu anda :D

ikinci ayakkabı da hoşuma gitmedi, bilmiyorum, çok karışık olmasından değil tamamen tarzından ötürü. gıcık kız ayakkabısı gibi, o ayakkabıyı giydiğiniz gün sizinle tanışsam önyargılı yaklaşırdım. evet böyle de salak fikirlerim var :/
0
111111
(09.05.17)
(10)

Turla yurtdışı seyahat

basubadelmevt
Hiç turla yurtdışına gittiniz mi? Nasıl bakıyorsunuz? Normalde harcanacak paradan çok mu daha fazlası harcanır? Bir yandan rehberlik hizmeti var cazip gelen turda.Ekşide booking ve ucuz ucak biletleri varken delilik filan demişler de görüş ve tecrübelerinizi merak ettim. Bir de ek aktivite muhabbetl
Hiç turla yurtdışına gittiniz mi? Nasıl bakıyorsunuz? Normalde harcanacak paradan çok mu daha fazlası harcanır? Bir yandan rehberlik hizmeti var cazip gelen turda.Ekşide booking ve ucuz ucak biletleri varken delilik filan demişler de görüş ve tecrübelerinizi merak ettim. Bir de ek aktivite muhabbetleri var tabi. Tura bakıyorsun 300 euro. Her gün 80-90 euroluk ek aktivite koymuşlar. Bu da saçmalık.
0
basubadelmevt
(08.05.17)
tüm seyahatlerimizi kendimiz planladık hiç turla gitmedik kolay kolay da gitmeyiz.
çoğu para tuzağı gibi geliyor. birde turlarda ek turu almadığında sana trip yapan rehberler falan varmış.
0
basond
(08.05.17)
birkaç ülkeye gittim bunlardan sadece italya'ya turla gittim. diğer ülkeler için gerek duymadım ama italya için bence tur güzel oldu. pronto tur'du rehber de baya bilgiliydi çok şey anlattı hoşumuza gitmişti. tabi rehberle gitmemde annemin payı da büyüktü tek olsam belki turla gitmezdim ama gittikten sonra iyiki gitmişim dedim.
ama dediğim gibi diğer ülkelerde gerek duymadım eksikliğini de hissetmedim.
0
sta
(08.05.17)
bu aslında tercih meselesi. yani gitmedim ama gitme araştırmaları yapmıştım bir zaman bolca. bence olay şu eğer bu gezinin hazırlık vs. yani amelelik kısmını yapmak bir insana koymayacaksa turla gitmez. ama vizesıdir gitmesi kalacak yer araştırması gezme planı yapması vs. bunlardan sıyrılıp sadece oraya gitmek istiyorsa tur daha cazip. biraz tembel işi yani bence.
0
fyodor fyodorovic
(08.05.17)
kültürel turlarda ben rehberlik arıyorum şahsen. rehbersiz de gittim rehberli de gittim yurtdışına turla. rehberli gittiğim on numara beş yıldızdı rehbersiz olan da tourism informationlardan free map alıp kendim gezdim onun tadı da ayrı. ama ben bilen birinin gezdirirken o atmosferi yaşatmasından yanayım hep.
0
dedim ben sana
(08.05.17)
turla koyun sürüsü gibi gezmenin mantıksız olduğu kanısındayım.
ben tura katılıp, turla olan gezilere katılmayıp kendim planladığımda bile sıkıntı çektim. çünkü o lanet otobüslerinin kalkış vakti, yok efendim serbest gezi 1 saat sonra burada toparlanalım... falan filan
tatsız gereksiz
0
neo
(08.05.17)
-Hiç turla yurtdışına gittiniz mi?
+yurt disinda tura katildim

-Nasıl bakıyorsunuz?
+ilk gunden sonra ayri takilmaya basladik, otel+yolculuk kisimlarini kullandik sadece. hadi hadi hadi tarzinda oluyor malesef ki ne oldugunu anlayamiyorsun pek. bir de ek turlara ayiriyorlar baya bir sey, ek turlarin ucreti de neredeyse turun bedeline yaklasiyor totalde.

-Normalde harcanacak paradan çok mu daha fazlası harcanır?
+evet ama yer tutayim,yolculuk bakayim, gezilecek yerlere bakayim gibi bir derdin cok olmaz. adamlar bu hizmeti senin yerine yapiyor, onun karsiliginda da para aliyorlar.

-kşide booking ve ucuz ucak biletleri varken delilik filan demişler de görüş ve tecrübelerinizi merak ettim.
+dil bilmiyorsan, ayrintilarla ugrasmak istemiyorsan mantikli. ornegin annemle babam tek baslarina gidemezler yurt disina ama turla gitseler gidebilirler.

-Her gün 80-90 euroluk ek aktivite koymuşlar. Bu da saçmalık.
+onlari fiyata dahil etseler cok pahali olur tur, kimse gitmez :) bir kere gelsinler sonra ekstralari dayariz diyorlar :/
0
fakyoras
(08.05.17)
Turla gittim ama ekstra turlara katılmadım,ekstra tur olan her yere kendi başıma gittim çünkü dediğiniz gibi her gün bir aktivite var evet ama hepsi 40-50 euro civarındaydı. Ben ise sadece otobüs biletine para verdim, 2-3 euro gibi fiyatlar ödedim. Tabi parasal kısmın yanında, rehberin beni kısıtlamasını da sevmiyorum (Gezdikten sonra 1 saat serbest zaman şeklinde). Kendim doya doya gezip istediğim yerlerde yemek yiyip (turlarda anlaşmalı olabiliyor) istediğim zaman otele dönmek bana daha cazip geliyor.
0
archery
(08.05.17)
turun tek avantajı var: rehber gezip gördüğün yerleri anlatıyor.

onun dışında para ve zaman yönetimini kendim yapınca daha karlı çıkıyorum. daha bir özgür oluyorum. bu nedenle ben kendim gitmeyi tercih ediyorum, turla hiç gitmedim.
0
antikadimag
(08.05.17)
kiminle ve hangi şartlarda gittiğine ve sana bağlı
ailemle gidiyor olsam tur isterim, arkadaşlarımla ve sevgilimle gidiyor olsam gitmeden önce araştırıp rotamı kalacagım yerin ve kaç gün kalacagımı kendim ayarlardım. gittiğim yerdeki yerel turları öğrenip kendimce liste çıkartıp o günki ruh halime göre rehberli turu alırdım veya sadece haritada işaretleyip kendim arayıp bulurdum.
şartlarını düşün öyle karar ver çünkü tek bir doğrusu yok bu işin
0
part time pollyanna
(08.05.17)
Genelde tursuz gidiyoruz. Ama Barcelona'ya gitmeden önce araştırdık, otel & uçak ikilisini bizden daha ucuza hallediyorlardı oraya turla gitmiştik. Ek aktivitelerin her birine katılmadan önce düşünün:
* Benim istediğim bir aktivite mi (grupla flamenko gösterisi bizi açmadı, ya da Andorra'da duty free alışveriş turu)
* Ben olsam daha ucuza halledebilir miydim (Salvador Dali'nin müze evine grupla gitmiştik)
0
SiyamkedisiZorro
(22.05.17)
(8)

Bakan - Meslek İlişkisi

mentuhotep
Neden böyle yapıyorlar ki? mesela hali hazırda eğitim fakültesi mezunu adam neden milli eğitim değil de, milli savunma bakanlığında?aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıpçalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıpçevre ve şehircilik bakanı - hukukenerji ve tabii kaynaklar bakanı -
Neden böyle yapıyorlar ki? mesela hali hazırda eğitim fakültesi mezunu adam neden milli eğitim değil de, milli savunma bakanlığında?

aile ve sosyal politikalar bakanı - elektrik elektronik, tıp

çalışma ve sosyal güvenlik bakanı - tıp

çevre ve şehircilik bakanı - hukuk

enerji ve tabii kaynaklar bakanı - işletme

gençlik ve spor bakanı - siyaset bilimi ve avrupa ekonomisi

gıda tarım ve hayvancılık bakanı - bursa yüksek islam enstitüsü

içişleri bakanı - işletme

kalkınma bakanı - maden mühendisliği

kültür ve turizm bakanı - odtü idari bilimler, (doktora, iletişim)

milli eğitim bakanı - denizcilik, hukuk

milli savunma bakanı - matematik öğretmenliği

orman ve su işleri bakanı - inşaat müh, tarih
0
mentuhotep
(04.05.17)
Lisans eğitimini meslek edindirme kursu olarak görmemek gerek. Bir insan merak ettiği bir alanda üniversite eğitimi almak istemiş olabilir. Mezuniyet sonrasında eğitimini aldığı bölümle ilgili bir alanda çalışmak zorunda değil.
0
dissendium
(04.05.17)
Benim de ara ara takıldığım bir nokta. Bu sanırım teşkilat içinde kendini sevdirmekle alakalı. Bakınız Faruk Çelik, her bakanlığı yaptı maşallah.

Mevcut kabinede beni sadece bir bakan ile şaşırttılar, o da sanayi bakanı dr. faruk özlü.

www.sanayi.gov.tr

adam zaten sanayi bakanı olmak için yaşıyormuş :)
0
minyatur dev
(04.05.17)
@dissendium tamam ama, nabi avcı mesela kültür ve turizm bakanı ama bakanlığın en önemli bileşenlerinden biri olan arkeolojiyle alakası bile yok. bir ton kazı başkanı derdini anlatabilmek için peşinde dolanıyor her sene...
0
🌸mentuhotep
(04.05.17)
O dediğin tamamen daha üst kademedekilerin halt yemesi. Bu adam arkeoloji okumuş da olsa, üsttekiler istemedikten sonra arkeologlar yine peşinde koşardı bu adamın. Geçen İzmit'teki İSU binasının temelinde iki tane Roma mezarı çıktı. Normalde bu alanda araştırma yapılması gerekiyor ama adamlar birkaç gün içinde beton atmışlar. Neden? Çünkü inşaat bekleyemez. Bu ülkede Marmaray çabuk bitsin diye koskoca Bizans limanı ciddiye bile alınmadı. Bakanlar sadece birer piyon. Asıl kararı onlar vermiyor hiçbir zaman.
0
dissendium
(04.05.17)
bu konuda biraz ismi pasif kalsa da / duyulmasa da sanayi bakanı ve beğenip beğenmeseniz de sağlık bakanı görevlerinin adamlarılar.

hukuk mezunu birisini milli eğitim bakanı yaparsanız, pisa sürecindeki açıklamaları dinlemek zorunda kalırız. kabul da ediyorum, askeriye'den bir teğmenden duyduğum hikayedeki olaydan dolayı bunu aslında. büyük birliklerde şubeler olur, şube başkanları olur. albaydır bunlar. general ile toplantıya katıldıklarında, general işin ehli, sağlam sorular sorunca bunlar afallıyormuş. bunlar da kendileriyle beraber toplantıya katılan altlarına sorarmışlar.

bu bakanlıklarda, bakan dediğiniz buzulun görünen yüzü aslında. işi müşteşarlar yapar. gerçi ben de bunu sonradan memurlar.nette öğrendim meğerse meb müşteşarı da alttan gelme değilmiş. öğretmenlik kariyeri yokmuş mesela. kamu yönetimi mezunu adam.

ülkemizde tanınan birininin olması gerektiği kanısı bilincimize yerleştiği için bu şekilde. keşke bilmesem mesela ben milli eğitim bakanını. popüler olmasın, alttan yetişmiş, yılların milli eğitim bakanlığı bilgi birikimine sahip memuru, diplomatı bakan yapsalar.
0
blue eyes white dragon
(04.05.17)
Bakanlar mesleklerine göre değil reis ile olan ilişkilerine göre seçiliyorlar da ondan. Bütçesi, politikası gereği daha güçlü bakanlıklar var, örneğin içişleri, dışişleri, savunma, çevre ve şehircilik (rant), enerji (rant), milli eğitim (politika). Bunlara herhangi birini koymazlar, adaylar içinden güçlü ve dişli olanlarını koyarlar (her devirde böyle olmuştur). Ve bu gücün bilgi gücüyle alakası bile yok.

Öte yandan bakanların mezun oldukları üniversiteyi yazmışsın da cumhurbaşkanı hangi üniversiteden mezundu sahi?
0
SiyamkedisiZorro
(04.05.17)
Kabinedeki her bakan nerden ve hangi alandan mezun olduguna bakilmaksizin her bakanlığa bir şekilde getirilip her konuda tecrube sahibi olmalari saglaniyor dolayisiyla bu bakanlar ileride başkan adayi olarak akpartiden sözde tecrubeli bir sekilde ileri sürülecek ...bence buna hazirlik icin bu şekilde gorevlendiriliyorlar.
0
tociess
(04.05.17)
beklenti alanda başarı değil, sahibine bağlılık. gerisi hikaye.

mümkün olduğu kadr başarısız olsun diye kendi alanında tutmuyorlar hatta. ne kadar batarsak, o kadar iyi.

mesela faruk çelik döneminde çalışma bakanlığı iş kazalarını azaltmak için kanun çıkarıp aklınca önlemler aldı. iş kazaları aynı yıl %30 artınca işler biraz yolunda giden tarım bakanlığına koydular ki oraya da sıçsın.

o da tuttu buğday, pirinç, saman yanında fasülye, barbunya, et, çay gibi gıdaları da dışarıdan almaya başladı ki tarım hayvancılık iyice batsın.

bu da böyle bir liyakat...
0
babilbaligi
(04.05.17)
(3)

Go, Mangala, Satranç, Dama vb.

joker hakki
İki kişinin oynayabileceği zeka, strateji oyunlarını araştırıyorum. Dama, tavla, satranç, go, mangala, domino vb. bu listeye neler ekleyebiliriz? İyi günler.
İki kişinin oynayabileceği zeka, strateji oyunlarını araştırıyorum. Dama, tavla, satranç, go, mangala, domino vb. bu listeye neler ekleyebiliriz?

İyi günler.
0
joker hakki
(04.05.17)
Shogi
0
patatesli yumurta
(04.05.17)
Domino
0
etna
(04.05.17)
Quoridor
0
SiyamkedisiZorro
(04.05.17)
(4)

Defne sabunu

placebo z
Arkadaşlar ilk kez defne sabunu kullanıyorumda, bu baya baya kötü kokuyor, sanki küf kokusu gibi bi kokusu var, hele kuruduktan sonra. Normal mi bu, böyle mi kokar doğalı? Şu antakyalı tahir amcanın sabunlardan aldım.
Arkadaşlar ilk kez defne sabunu kullanıyorumda, bu baya baya kötü kokuyor, sanki küf kokusu gibi bi kokusu var, hele kuruduktan sonra. Normal mi bu, böyle mi kokar doğalı? Şu antakyalı tahir amcanın sabunlardan aldım.
0
placebo z
(04.05.17)
Kalıbı 16 tl den aldım, kilo hesabı dediğiniz fiyata geliyor. Ama dediğiniz gibi mis kokusu yok, pis kokusu var bunun. Bozulma ihtimali var mı acaba?
0
🌸placebo z
(04.05.17)
Babam çok sevdiği için kendimi bildim bileli evimizde sürekli defne sabunu olur, ilk kez böyle bir şey duyuyorum. Enteresanmış.
0
duru arsnova
(04.05.17)
Bu tip sabunlar genelde bekledikçe bozulmaz, güzelleşir. Antakyada geçmiş yıllarda bu sabun süper yapılırken son dönemde daha ticari düşünüldüğü için bu tip sıkıntılar çok çıkıyor
0
primetime
(04.05.17)
Senelerce annemin çeşitli dükkanlardan aldığı ve saçı için çok iyi geldiğine inandığı için devamlı kullandığı defne sabunlarının kokusundan nefret ettim. Bundan birkaç sene önce Antakya'ya gittim, ama o ne koku. Defne sabunu kokusu başka bir şeymiş dostlar.
Kısa cevap: gerçek defne sabunu süper kokuyor, ya da parasına kıyıp içine ilaveten defne aroması katıyor da olabilirler, bilemiyorum, çok güzel bu sabunlar...
0
SiyamkedisiZorro
(04.05.17)
(21)

Etik mi Değil mi?

deadwampir
Merhabalar. Bi sene eğitim için yurtdışına çıkmayı düşünüyorum. İşten ayrılacağım. İçimden bir ses şöyle diyor, "konuş patronla, işten çıkartıldı göstersin seni, tazminatını da al işsizlik maaşını da" hesapladım işsizlik maaşım eğitim göreceğim sürenin büyük bir kısmında, asgari ücret kadar yatacak.
Merhabalar.
Bi sene eğitim için yurtdışına çıkmayı düşünüyorum. İşten ayrılacağım. İçimden bir ses şöyle diyor, "konuş patronla, işten çıkartıldı göstersin seni, tazminatını da al işsizlik maaşını da" hesapladım işsizlik maaşım eğitim göreceğim sürenin büyük bir kısmında, asgari ücret kadar yatacak. Şartlara uyuyorum yani..
Başka bir ses de şöyle söylüyor "hadi tazminat patronun rızasıyla olacak da, yalan yere işten çıkıp devletin parasını yiyeceksin, 'HIRSIZ'lara laf edersin devleti sömürdüler diye, senin yaptığının ne farkı var?"

Sizce nedir işin doğrusu?
0
deadwampir
(02.05.17)
patron neden seni durduk yere işten çıkarıp cebinden tazminat ödesin ?
0
orpheus
(02.05.17)
Sorum bu değil, öder. Yıllardır oradayım ve eğitimimi o da istiyor. O konuda sorun yok, örnekler var şirketten öyle çıkan.
0
🌸deadwampir
(02.05.17)
Değil.
0
aquarium
(02.05.17)
Devlet sana vergileri geçirirken etik mi diye sormuyor. Vicdanın rahat olsun. Ülkede başta devlet olmak üzere ne dolandırıcılar var. Senin 1300 liran hiçbir şey.
0
freetakilir
(02.05.17)
işsizlik maası senin halihazırda biriktirdigin para bildigim kadarıyla. ustelik devlet su anda işsizlik fonunda biriken paranın yarısına kadarını kendi belirledigi tesvikler icin kullanma kanunu cıkardı.

sonuc: sanki sıkıntı yok gibi
0
galandar kostumu
(02.05.17)
Kabul etmez zaten. Diğer türlü yarın gidip bunlar beni işten kovdu diye dava açma hakkın doğuyor, bunu göze almazlar. Bizim şirkette de böyle bir durum oldu ve kabul etmediler
0
gazozailacatmauzmani
(02.05.17)
Yok onlar dava açmayacağımı bilirler, o konuda sıkıntım yok! Lütfen soruya odaklanalım.
0
🌸deadwampir
(02.05.17)
İşsizlik maaşı senin maaşından kesilen bir para.
Kıdem tazminatı senin hak ettiğin bir bedel.
Bunları normalde geri ödememek için hem devlet hem patronlar her taklayı atıyor.
Sonra senin almadığın işsizlik maaşı ya bir bankanın cebine gidiyor ya da yandaş bir işletmeye veriliyor.

Normal şartlarda yaşamadığın için bence bunun etiğini sorgulaman lüzumsuz.( hukuk devletinde yaşıyor olsak bunlara ihtiyacın olmazdı. )

Özetle sen zten maaşından zamanında kesilmiş olan bir parayı veya hak ettiğin bir parayı alıyorsun. Bunda yanlış bir şey yok. Bunları vermemek için kırk takla atanlar utansın.
0
idexo
(02.05.17)
Yahu bu sahtecilik arkadaşlar. Etik olmadığı kilometrelerce ötedrn belli bir durum, onu geçtim yasal değil. Gerçekten şaşırdım bu kadar destekleyen yazıyı görünce. O para sizin hakkınız değil, kovulmadınız, anlaşmalı çıkarma bu.

Gerçekten şoktayım şuna destek verildiği için. Yalan söyleyeceksiniz bariz, bunu devlete yapacaksınız. Herkesin bunu yapması onu meşru kılmaz.
0
kurnaz
(02.05.17)
normal şartlar altında, ideal devlet yönetimi altında etik değil ama şu anki durumda almazsanız o parayı bir yandaşa kredi olarak gider.
ben olsam alırdım, devir "başının çaresine bakma" devri. devlet(i yönetenler) beni soymaya çabalıyorsa ben neden uslu durayım?
tekrar edeyim, verdiğim vergilerin düzgün kullanıldığını bilsem tabii ki yanlış düşünmem ama bu şartlarda devlet millet tanımam.
0
g7mor
(02.05.17)
kesinlikle hakkın gelecek ay ben de yapacağım. benim iş yeri tazminat vermeyecek ama vermiş gibi gösterecek baya cimriler.
0
yue
(02.05.17)
@arkadaşlar

onlar böyle yaptı, bizim hakkımız, bunlar söyle yapıyor, o zaman bende yalan söyleyebilirim mantığı herkeste varmış demekki.

ideal devlet olmayınca yalan beyanda bulunmak doğru oluyormuş demekki.

işimize gelince yalan söylemekte meşrulaşıyor sanırım.

yani arkadaşlar şuna destek veren bu kadar kişiyi görmek gerçekten üzdü.
0
kurnaz
(02.05.17)
@kurnaz, daha açık yazar mısın, neden yanlış düşünüyoruz?
...
fırsat bulunca cevap gelecek, uyumam lazım, gece vardiyasından geldim.
0
g7mor
(02.05.17)
etik. yillarca issizlik sigortasini tikir tikir odedin. simdi karsiligini al.
0
babilbaligi
(02.05.17)
@g7mor

1. yalan beyanda bulunuyorsunuz. isteğe bağlı ayrılıp bunu kovulma olarak beyan ediyorsunuz.

2. sistem güven üzerine kurulu, çıkarlar var ek olarak işin içerisinde. size ve işverene yaptırımlar var, tazminat gibi. işveren ondan dolayı kovmaya yanaşmaz, devlet işveren sana tazminatı vermeye razı ise muhtemelen gerçekten işten çıkarıyordur diyor, sizin için ödenen işsizlik maaşını size veriyor. buna gerçekten ihtiyacınız olduğu gün, gerçekten kovulursanız bir gün, işsizlik maaşına ihtiyaç duyduğunuzda bu sistemin yerle bir olduğunu görebilirsiniz. delik deşik oluyor sistem yalan beyanlarla.

3. kişi eğitim almaya gideceğim bu şirketimin işine geliyor diyor, o zaman şirket hala çalışan göstersin bundan kolay bir şey yok ki. oda işlerine gelmiyor çünkü daha fazla maaş verecekler tazminattan. o parayı sen devletten al diyorlar. devleti zarara uğratıyorlar.

4. işine gelince yalan beyanda bulunmak ileride daha ciddi işlerde her zaman bu yola başvurulacağını gösterir. şimdi 1000 lira için bu yalanı yediren kişi 1 milyon olunca "bunda işçilerin hakkı var bu para bana haram el süremem" mi diyecek?

5. sistemi her azman kendi kafamıza göre büküyor sonra "yeaa bu ülkeden bir şey olmaz" diyoruz, bu hale getiren bizleriz. ona buna laf atarken, ilk olarak kendi dürüstlük ve ahlakımıza bakmamız gerek.

6. ideal devlet olsa hayallerimizi anne babalarımız yıktı. yeri geldi fiş kemediler, fiş istemediler, yeri geldi torpille adam soktular, aldılar. biz bu sistemi düzeltebilecek insanlarız, ama eskiden böyleydi, şimdi bunu yapıyor insanlar o halde meşrulaşmış diyoruz.

ben ateistim, ama kimsenin hakkının bana geçmesini istemem. bu dini değil ahlak ile alakalı. hakkım olmayanı, yalanla elde edilmiş hakkı istemem.
0
kurnaz
(02.05.17)
zaten yurtdışında olduğunuz sürede işsizlik maaşı ödenmiyor, burada biraz vakit geçirecekseniz ancak o ara alırsınız sonra çıkınca kesilir.

www.aksam.com.tr

www.iskur.gov.tr
0
prodeq
(02.05.17)
kurnaz+1

İdeal devlette etik değil. Devlet zaten etik çalışmıyor diyerek sadece vicdan temizlersiniz.
0
humblebirth
(02.05.17)
Yasal olmayan şey etik olmaz. Yasa diyor ki, eğer 15 seneden fazla çalıştıysan bir iş yerinde istifa da etsen tazminatını alırsın. ancak eğer 15 seneden az çalıştığınız işten "çıkartıldı" gösterilirsen bu yasal olmaz.

Ancak tazminat "devletin parası" değil, sizin ve işverenin siz eğer işten çıkartılırsanız size ödenecek olan paranın seneler içinde birikimi.
0
SiyamkedisiZorro
(02.05.17)
Değil
0
fanilawhite
(02.05.17)
0- kıdem tazminatını devlet değil işveren öder, parayı ödeyen razıysa sorun ne?
1- işçiyle işveren anlaşmış, devlet ne karışır sonuçta ondan çıkan yok.
2-(1)/3-/4- işsizlik fonundaki para da işçinin parası, hakkı. buradaki şartlar da işçi aleyhine oluşturulmuş. işçilerin hakkı içinden kendi payına düşeni alacak, sonuçta o da prim ödedi.
2-(2)/5- güveni ilk suistimal eden devlet olunca vatandaşın da kendini korumaya çalışmasın normal bence. devletin vatandaşına attığı kazıkları saymaya gerek yok. emeğinin karşılığını öyle veya böyle almaya çalışmak çok görülmemeli. işçinin, parasının olur olmaz yerlere harcanmasının yerine bir şekilde geri dönmesini istemesi normal.
buradaki cevaplardan da anlaşıldığı gibi belli başlı konular dışında standart bir ahlak anlayışı yok. sizler yazdıklarımı okuyup "hırsız la bu, dolandırıcı" diye düşünüyor olabilirsiniz. oysa ben gece vardiyasından yeni dönen, uykusuz, lise mezunu olduğu için düşündüklerini yazıyla ifade etmekte zorlanan bir işçiyim.
6-anam babam da olsa başkasına kefil olamıyorum (yuh!) ama devleti bu hale ben getirmedim. ayda en az 300 saat çalışmaktan başka devlete ve topluma karşı bir suç işlemedim. son dönemde yaşananlardan sonra elimde devlete ve millete öfke duygusundan, kendimi toplumdan ve toplumun oluşturduğu tüm organizasyonlardan koruma içgüdüsünden başka bir şey yok.
0
g7mor
(05.05.17)
@SiyamkedisiZorro, "yasal olmayan şey etik olmaz" savınızdan emin misiniz? yasa mı kaldı, artık kişiye özel yasa çıkıyor farkındaysanız. reyisin canı isteyecek "her vatandaş saat 11:30'da tek ayak üzerinde bir dakika bekleyecek, uymayan fetö'cüdür" diye yasa çıkaracak ki ne olur "mümkün değil" deme, uyacak mısınız?
0
g7mor
(05.05.17)
(21)

Son 7 yılda hayatınızda ne değişti ? Hayal ettiğiniz yerde misiniz ?

sorunvar
Cevabınızı bekliyorum .S.b
Cevabınızı bekliyorum .S.b
0
sorunvar
(28.04.17)
universite bitirdim, askerligimi yaptim, ingilizcemi gelistirdim, daire alip borcunu bitirdim, kariyerim ilerledi, araba almistim ama sonra onu sattim ve 2 sene once amerika'ya yerlestim.

bunun disinda yapamadigim seyler oldu, iliskimi yurutemedim, yuksek lisans hayalim vardi olmadi, fitness yapiyordum biraktim ve istedigim vucuda hala ulasmamadim.
0
mustafa sertkaya
(28.04.17)
Lisede henüz ne okumak ne olmak istediğini bilmeyen, kendisini bulamamış, tek hayali tiyatro olan biriydim 7 yıl önce. Şu an 2 üniversite bitirmek üzere olan, yüksek lisans ve akademik kariyer planlayan biriyim. Yine 7 yıl önce ailemle yaşıyordum pek arkadaşım yoktu asosyaldim, 5 yıldır ayrı yaşıyorum oldukça sosyalleştim, kendi ayaklarım üstünde durmayı sorunlarla tek başıma başa çıkabilmeyi öğrendim. Bu açıdan çok değiştim.
Ama değiştiremediğim şeyler de var. Hala kilolarımı veremedim, hala aşırı duygusal olmama bir çözüm bulamadım, hala aileme kendi istediklerimi anlatmak ve kabullendirmek yerine istedikleri kız çocuğu imajında kalabilmek için zaman zaman yalan söylüyorum.

Hayal ettiğim yerde değilim, olduğum yerden memnunum ama. 7 yıl önce olmasını istediğimden çok farklı ama sanırım daha iyi bir noktadayım.
0
bir nick var benden iceri
(28.04.17)
dünyanın en insecure ilişkisinden kurtuldum. üniversite bitirdim. özel sektörün bana göre olmadığını anladım. babam öldü. yüksek lisansı bitirdim. ananem öldü. doktora yeterliği geçtim. sıkıldım. ülke değiştirdim. ünlü bir ülkenin ünsüz bir şehrinde tekrar sıkılmayı bekliyorum. tam olarak hayal ettiğim bu değildi herhalde. o zamanki hayallerim iyi ki gerçekleşmemiş zaten.
0
ron dennis
(28.04.17)
lise 2'deydim. çok belli bir hayalim yoktu, genel olarak almanya'da yaşamayı istiyordum. ya da iyi başka bir avrupa ülkesinde. sabah akşam oomph-rammstein-megaherz-die krupps dinler, hafta sonları ve cuma akşamları kızarmış patates yiyip ice tea içerek 2. bundesliga (bundesliga değil) maçları izlerdim. almanlıktan çok büyük tat alıyordum. başarılı bir öğrenci sayılırdım falan. iyiydi yani.

bu eylül-ekim gibi almanya'ya yerleşme ihtimalim var aslında, yok değil ama ihmal edileblir derecede düşük gibi. onun dışında, hayal ettiğim yerde olmasam da hayalime gidebilecek yolun başına geldim gibi hissediyorum. vura kıra pistin başına geldim artık. kuleden kalkış izni alınca moturları açıcam tuf tuf tuf tuf diye, ondan sonra da uçup gitçem umarım. uçmazsam da canım sağolsun, sığır olarak da yaşamayı öğrendim sonuçta.
0
der meister
(28.04.17)
7 yıl önce üniversiteye başladım. 2 yıl önce mezun oldum. 1 sene İstanbul'da çalıştım. Kafayı yedim. Şimdi tekrar üniversiteye hazırlanıyorum. Eylülde tecil bitiyo askere gidip gelicem. Sözün özü başa döndüm. :V
(git:
www.youtube.com
0
lüzumsuz adam
(28.04.17)
2010 nisanda 8. sınıftım şu an üniversite 3. sınıfım. o dönemde sanırım ege tıpta olmak istiyodum şu an ege tıptayım yani hayalim buysa şayet ulaşmışım denebilir. ama kişisel olarak daha önemlisi yurtdışına çıktım mesela geçen sene ilk kez ve bu benim için daha büyük bi hayaldi. o dönemde eh işte bi ingilizcem vardı şu an internetten her istediğim konuda araştırma yapabilecek, iyi kötü essay yazabilecek, insanlarla ciddi muhabbet edebilecek ingilizcem var ki bu 7 sene içinde yaşadığım en büyük katkı budur ama keşke bir yabancı dilim daha olsaydı.

onun dışında uğraştığım şeyler genelde aynı, o dönem de geek denebilecek biriydim hala öyleyim. o dönem de en büyük zevkim bilgisayar oyunlarıydı hala öyle. o dönem de sevgilim yoktu hala yok vs
0
nundu
(28.04.17)
insanlar geldi geçti.

yaşadığım şehir ve ülke değişti.

kilom görüntüm değişti.

bir kişi değişmemişti tüm bu süre boyunca hayatımda. Sonra o da gitti.

Şimdi de hayata bakışım değişti.

Hayal ettiğim yerdeyim. Ancak hayal ettiğim gibi değilmiş.

Şimdi de hayallerim değişti.
0
qazaqwsx
(28.04.17)
7 sene önce über bi üniversite hayatı hayalini kuruyodum. Üniversite ne anlamadan yıllar geçti, yalnızlığa alıştım, 5 senelik ilişki bitti, ama amk üniversitesi bitmedi. 8 sene vadeyle kredi cekip ev almış gibi hayatımı ipotekledi resmen.
0
klar
(28.04.17)
okul bitti.
askerlik bitti.
hayalimin mesleğine kavuştum ama bir takım o.ç yüzünden bıraktım.
0
ketcapli dondurma
(28.04.17)
7 yıl önceki ben üniversteyi yeni bitirmiş, idealistlikten ölen arge mühendis olcam diye direten bir saftı.
şimdi o zamanlar denemem gereken şeyi yapıp hayatıma resmen sıfırdan başladım, yüksek lisanslı mühendis olarak yurtdışında cafede çalışıyorum. masa silip servis yapıyorum bazen koyuyor ama bu da ödemem gereken bir bedel. mutluluk title da değil hayallere giden yoldaymış şimdilik bunu gördüm, hayallerini geciktirdikçe gerçekleştirmek için verdiğin ödünler artıyormuş... belki 7 yıl sonra bugün ne safmışım dicem ama onu demek için de bu tecrübeleri edinmem gerekiyor sanırım :)
0
part time pollyanna
(28.04.17)
İyisiyle-kötüsüyle hayal ettiğimden çok farklı bir yerdeyim. Genel olarak net bir hayalim de yoktu ama 'Herhalde şöyle olur, böyle olur' dediğimden farklı bir noktadayım.

7 sene önceki benle şimdiki benin alakası yok; ben çok değiştim. Şimdi yapmak istediklerimle, o zaman yapmak istediklerim veya düşündüklerim çok değil ama farklılaştı bayağı.

Birlikte olduğum kişi değişti. Mali durumu toparladım. Maaşım artmadı, artanı da ben düşürmüş sayıldım. (Uzun konu) Ülke değiştirdim (başka bir ülke olsun isterdim). Hala da 5 ya da 7 sene sonrası için bir hayalim yok. Bir şeyler olur elbet.
0
aychovsky
(28.04.17)
Soru beni öyle düşüncelere daldırdı ki. Tahminimden çok farklı gelişti olaylar ve görüntüde daha iyi bir yerdeyim. Görüntüde...
0
fallopian
(28.04.17)
bitirmem dediğim okulu bitirdim. mesleğimi yaparım diye düşünürken hiç alakam olmayan bir işe atıldım. evlilik kesinlikle bana göre değil derken evleneceğim kadını buldum. arkadaşlarım değişti. çevrem değişti. mesleğime geri döndüm. hatta siyasi görüşüm bile değişti. yaptıklarımın birçoğundan büyük yaralar aldım ama hiçbirinden de pişman değilim. hayatımdaki en doğru kararları vermişim. şimdiyse 7 yıl sonra bugüne bakıp pişman olmamak için daha stabil bir hayatı yaşamak istiyorum sadece. hiçbir şey hakkında kesin konuşmamam gerektiğini anlamışım.
0
ufukcel
(28.04.17)
hepsi de olumlu yönde olmak üzere çok şey değişti, birazdan çıkmam gerektiğinden ayrıntı veremeyeceğim.
yedi yıl önce bana şimdi olduğum gibi bir adam olacağımı söyleseler inanamazdım.

hayal ettiğim spesifik bir yer yok ama kazanmak istediğim kadar para kazanamıyorum, daha da önemlisi, olmak istediğim kadar mutlu ve huzurlu değilim.
0
filteria
(28.04.17)
Hiç alakam yok her yönü ile çok farklı bir noktadayım. Hayallerime uzak olsam da yeni hayallerim var.
0
gozu acik sevisen yahudi
(28.04.17)
7 yıl önce üniversite sınavına hazırlanıyodum. İstediğim yeri kazandım mezun oldum. Genel olarak üniversite hayatım güzel geçti ama bir takım pişmanlıklarım var tabi. Dilimi üniversiteye geçtiğim yaz geliştirip Erasmus, staj değişimi vs hepsini gerçekleştirmek isterdim üstüne düşmedim hiç biri olmadı. İşimde istediğim yerde olup olmadığıma emin değilim kafamı bu kurcalıyor. Bir de çoğu arkadaşım hayatını geçirmeyi düşündüğü insanı bulmuş gibi görünüyor yaşım genç olsa da bu konuda da geç mi kalıyorum acaba diye düşünüyorum. Sonuç olarak hayal ettiğim yerde miyim, sayılır.
0
pastörizesüt
(28.04.17)
üniversite kazandım, 1 yıl okudum, bıraktım. tekrar hazırlandım. kazandıgım yeni üniversiteden bi ay sonra mezun olucam. ama sor, mutlu musun, hayır. ne olcagıma dair hiçbi fikrim yok. onıun dışında salak salak insanlar girdi çıktı hayatıma pskilojimin içine sıçtım. sanırım asla mutlu olamayacağım, evlenip çoluk çocıga karışamayacagım. herşeyi bırakıp bu salak istanbuldan kurtulmak istiyorum. ailemin yanına izmire dönücem gibi duruyor.

yani hayal ettiğim yerde değilim, hatta yakınından bile geçemedim.
0
bendensin
(28.04.17)
İkinci çocuğum oldu, annemin hastalığı ortaya çıktı, kilo verdim, kilo aldım, işimde mutsuz olmaya başladım, sağlığım bozuldu, evin borcu bitti, kilo verdim, işimde istediğim yere geldim, annem öldü.

Hayal ettiğim yer hep bir adım ilerisi. Annem sağlıkla yaşasaydı keşke diyorum sadece...
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.17)
hem hayal ettiğim yerdeyim, hem de değilim.
çünkü durağanlıktan ziyade, harekete ve akışa inanıyorum.
bir yere varırsam, başka bir yeri hedeflerim ya da hayatın başka bir yere götürmesine izin veririm.
bu illa yukarıya doğru giden bir çizelgede ve hırs içeren bir hedef olmak zorunda değil.
önemli olan tutunmamak, yeni seçimler yapmak.
0
blatta hiberna
(28.04.17)
Çok değiştim. Olduğum insanı, hayatımı bir sevmeye başladım ki güç kazandım bu durumdan.
İş değiştirdim.x2
Şehir değiştirdim. X2
Evlendim.
Boşandım.
Saçlarımı kestirdim.
Hayatta böyle olmaz, denk gelemeyiz dediğim bir insanla sevgili oldum. "Be careful what you wish for" dedikleri doğruymuş, hiç güzel olmadı. (7 sene önce benim için önemliydi bu detay, ondan söylüyorum. Şimdi değil.)
Yüksek lisans yaptım.
Babam öldü.
Yıllarca konuşmadığım bir arkadaşımla barıştım.

Douglas Adams'ın dediği gibi "I may not have gone where I intended to go, but I think I have ended up where I needed to be."
0
sopiro
(28.04.17)
iyi saf bir insandan, aslinda cok kolay kotu bir insana donusulebilecegini ogrendim. en buyuk degisim bu.

onun disinda epey aksakliklar ciksa da yurtdisinda yuksek lisans hayalimin gerceklesmesine iki ay kaldi. yani mezun oluyorum.

yurtdisi tatili yaptim o da guzeldi. daha fazla gezmem gerekiyor.

araba kullanmayi hala ogrenemedim kafama edeyim ama kafaya taktim artik ogrenecegim.

bahisi biraktim komple. zaman olduruyordu.

daha cok kitap okumaliyim ve daha cok film izlemeliyim.

spor yaptim gayet iyi oldu, son 2 yildir yapmiyorum ama ona da baslayacagim en kisa zamanda.

sacma sapan isleri de yapabilecegimi ve aslinda devamli is degistirmenin pek de kotu olmadigini anladim.

kariyer adami olmadigimi cozdum.

kendime yeni hobiler edinmeyelim.

ikinci bir yabanci dil ogrenecektim ama birinde asiri iyi olmadan digerine baslarsam, sanki ingilizceyi de unutacakmisim gibi hissediyorum.

gezilecek cok ulke var, belki onlara giderim.

ev almak gibi hayalim olmadi ama 3 sene icinde almayi planliyorum.

bu kadar.
0
baldur2
(28.04.17)
(16)

sevgiliden pahalı hediye

limoncello
sevgilinizden araba, ev vs. gibi pahalı hediyeler kabul eder misiniz? kabul ederseniz ayrılık durumunda karşınızdaki istemese bile bir şekilde iade etmeyi düşünür müsünüz?
sevgilinizden araba, ev vs. gibi pahalı hediyeler kabul eder misiniz? kabul ederseniz ayrılık durumunda karşınızdaki istemese bile bir şekilde iade etmeyi düşünür müsünüz?
0
limoncello
(28.04.17)
Ev ve araba verebilecek sevgili varsa ayrılmam şahsen :) İstemediği müddetçe vermem herhalde. Hediye geri verilir mi? Verilmez:
0
cemallamec
(28.04.17)
hediye kabul ederim, iade de etmem. I AM NOT GAY BUT 20$ IS 20$ diyen biri olarak mna bile korum.

siz de ev alan sevgiliniz olursa kabul edin arkadaşlar, böyle affedersiniz keko olmayın ya. ulan dünyada ne adaletsizlikler dönüyor. çocuklar ölüyor. kuzey kore'de üç nesil kampta doğup, büyüyüp ölüyor insanlar. sadece doyabilmek için ölümü göze alarak kamplardan kaçıyorlar. böyle bir dünyada ben kendi parasıyla beni sevdiği için bana ev alan insanın hediyesini mi reddedicem?

evi üstüme yaptırırım ama kesinlikle, ne olur ne olmaz. temkinli olmak lazım. mal gibi öyle sonradan yarım kalacak şeylere atlamamak, totoyu sağlam tutmak gerek. geri kalan her şey için çal keke çal. sizin namusunuzla ve soğanla yediğiniz kuru ekmeği ben villamın havuzunda ıslatıp yerim bu kafayla devam edersek, ohoo. niye kuru ekmek yiyosun o kadar paran varsa mal mısın derseniz, insan nerden geldiğini hiçbir zaman unutmamalı. sizleri saygıyla selamlıyor ve şehvetle öpüyorum.
0
der meister
(28.04.17)
yok be almam. delirmedim henüz. verirse geri veririm tabi benim pahallı diye düşündüğüm şey bile en fazla bin lira o yüzden almazsa da kendi salaklığı olur.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(28.04.17)
bin liralık saate okey de ev-araba kabul edemem.
0
cekilmis gayfe
(28.04.17)
Almam gibi durur ama alırım ama sonunda da verir gibi olur ama vermem :v
0
gneral
(28.04.17)
Günaydın,
Sevgilim bana ev, araba alsa kabul etmem. İkisine de sahip değilim, kim bilir ne zaman sahip olurum fakat ona rağmen "oo havadan ev" diyerek kabul edemem.
Evi kendisine alsın, beni de kendine alsın. Bıkmışım yalnız yaşamaktan, en güzel hediye o olur.
Onun haricinde pahalı hediye beni çok mahcup eder. Telefon, saat, ayakkabı vb... Ölçütüm şu sanırım (şu an formüle ettim) kendim nakit olarak alamayacağım şeyleri başkasından kabul etmem.
Diyelim kabul ettim, sonrasında da iade etmem. Hediye iade etmeyi çok ayıp buluyorum.
0
irene
(28.04.17)
kabul ederim tabii ama ayrılırsak geri vermem onun yerine satıp başka bir ev/araba alarım. hatırlatsın istemem :D
0
yue
(28.04.17)
Ev, araba zaten kabul etmem de ama mesela telefon da kabul etmem. Atıyorum telefondan daha pahalı bi saat ya da mücevher olabilir ama telefon direkt maddi bir hediye seçilmiş özel bir şey değil.
Bir tanıdığıma sevgilisi değil de sevgilisinin daha doğrusu eşinin ailesi araba hediye etmişti doğumgünü hediyesi olarak evliliklerinin ilk aylarında. Onu bile garipsemiştim nasıl kabul etti diye.
0
pastörizesüt
(28.04.17)
:D

başlığı okuyunca aklıma bin liralık saat, telefon, değerli taşlı bi takı vs geldi.
abla direkt evden arabadan girmiş.
birincisi böyle hediye olmaz. şeyma subaşı değilsen. ütopik bi soru benim açımdan. ama her türlü benim bürçeme göre pahalı gelen bi hediyeyi kabul etmezdim, evli değilsem.
0
elorelia
(28.04.17)
Burda kabul etmem derim ama iş gerçeğe dönüşürse kabul ederim gibi geliyor lol. İade de etmem.
0
jazzabel
(28.04.17)
Kendim alamayacağım şeyi hediye olarak da kabul etmem.
0
mutekebbir
(28.04.17)
telefon ve araba kabul ederim ama ev kabul etmem. hediyeyi iade de etmem. ben hediye etmişsem de iade edilmesini istemem.
0
fragile lady
(28.04.17)
Hahaha,
Niye benim aklıma - kurgu da olsa- gelmiyor böyle şeyler. Ezik miyim ben :)

Böyle şeyleri satın alıp, "al canım" modunda anahtarı uzatmak çok havalı da bunun yasal işlemlerini bensiz nasıl yaptı bu adam. Ben bir arabayı kendime alırken onca yerin kapısını tırmaladım, bensiz nasıl oluryor, vekalet mi verdim? Bak bir doğru düzgün hayal kuramıyorum.

Hayal kurmam bu kadar kıt olduğu için olaya ev, araba değil de kendi alamayacağım bir hediyeyi verse diye kurgulayayım. Eğer zaten evlenme aşamalarına geçmişsek olur, nasılsa beraber olacağız, yoksa ı ıh!

Nazik eşim evlenmeden önce bana saat hediye etmişti. Aptal gibi saati kabul etmemiştim, çünkü henüz evlilik konuşmamıştık. Neyse aradan birkaç hafta geçtikten sonra (evlilik teklifi filan) saati tekrar verdiğinde aslında kutunun iç kısmında bir karikatür eşliğinde evlilik teklifinin de olduğunu görüp utanmıştım.
Bu da böyle bir anım.
0
SiyamkedisiZorro
(28.04.17)
Ev, araba mı? Düşünemedi :D

Eşim hediye etse ok ama sevgili olduğum biri hediye etse korkarım ya ben. Karşılığında ne beklicek kimbilir diye düşünürüm. Kabul etmeyeceğim için ayrılık durumunda da iade derdi olmaz.
0
peggy
(28.04.17)
sevgilimle uzun süreli ve çok iyi giden bir ilişkimiz varsa elbette kabul ederim. zaten ev/araba gibi bir hediyeyse beraber kullanacağımız için hiç problem olmaz. ayrılırsak da teklif ederim geri vermeyi, ama o "yok asla olmaz" derse ısrar etmem, bende kalır.
ha çok kötü ayrıldıysak muhtemelen geri veririm ama.

kısa zaman önce sevgili olduğum biri aldıysa kabul etmem. ya da sevgilimle kavgalıysak ve ayrılma noktasındaysak ve barışmak için böyle bir hediye aldıysa da kabul etmem. "son model arabayı görünce hemen barıştı tabi" derler sonra :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.04.17)
@siyamkedisi işlemleri birlikte yapıyorsunuz, parayı sevgili ödüyor o şekilde hediye
@peggy yeni sevgili olduğun biri değil birkaç yıldır beraber olduğun, gelecek düşündüğün biri ama evli değilsiniz tabii
0
🌸limoncello
(28.04.17)
(11)

Ergen kız çocuk için ingilizce dizi

SiyamkedisiZorro
Kızım 6. sınıfa gidiyor, Ingilizcesini geliştirmek üzere dizi film seyretse diyorum, ben ingilizce konuşmayı friends'i Ing altyazılı seyrederek öğrenmiştim. Ona ne tavsiye edebilirim acaba?
Kızım 6. sınıfa gidiyor, Ingilizcesini geliştirmek üzere dizi film seyretse diyorum, ben ingilizce konuşmayı friends'i Ing altyazılı seyrederek öğrenmiştim. Ona ne tavsiye edebilirim acaba?
0
SiyamkedisiZorro
(25.04.17)
avatar last airbender
kendi cocuguma da izletecegim dizidir
0
kingcyrax
(25.04.17)
üzülerek söylemeliyim ki kızınız tam bir "pretty little liars" izleme çağında <3

bayılacağına eminim. ingilizcesi de kolaydı diye kalmış aklımda.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.04.17)
hocam o cok cinsellik ya - avatar iyidir.
0
kingcyrax
(25.04.17)
Avatar iyi fikir, çizgi film olanı değil mi?
Bütün sınıf kızları giysi, marka vs konuşurken - bir taraftan üzülüyorum yanlız kalıyor diye, öte yandan gurur duyuyorum- benim kızım o konuşmaları "aptalca" bulduğunu söylemişti. "Pretty little liars" konusunda bu yüzden nasıl düşünmeliyim bilmiyorum. Çocuğu bu konuda açmak mı lazım, yoksa bozmamak mı?
0
🌸SiyamkedisiZorro
(25.04.17)
harika baskan
evet cizgi film olan
biraz bilincli yetismesinde sıkıntı yok baskan cocugu
0
kingcyrax
(25.04.17)
Giysi, makyaj, marka,vs konuşmaları aptalca bulduğu için gurur duymalısın gerçekten de.
Benim tavsiyem hem yeni olması, hem de izlerken beyin jimnastiği yapabilecek olması sebebiyle 13 Reasons Why.
0
iwasbornonamountainside
(25.04.17)
Baby Daddy var pek hoş aslında.
0
begin again
(25.04.17)
avatar şahane fikir.

a series of unfortunate events, stranger things ve cosmos a spacetime odyssey de güzel alternatifler.
0
fragile lady
(25.04.17)
A Series of Unfortunate Events + 1
0
aychovsky
(25.04.17)
avatar the last airbender +1
seinfeld olabilir ama yer yer cinsellik imaları olabilir sizin takdirinize kalmış.
0
yuto
(25.04.17)
Çok teşekkür ederim bütün cevaplar için.
Series of unfortunate events'in dizisi olduğunu bilmiyordum, kızım kitaplarını okumuştu, bu da çok iyi olabilir. Gilmore Girls'ü de ben vaktizamanında izlemiştim. Gerçekten uygun.
Seinfeld'de Friends gibi bana ingilizce konuşmayı öğreten dizilerden. Kızım için belki birkaç sene daha var. Tekrar hepsi için teşekkür ederim!
0
🌸SiyamkedisiZorro
(26.04.17)
(15)

Telefonda fiyat vermek hakkında

bir ileti paylastim
Az önce sözlükte başlık vardı da, benim gibi düşünmeyen insanların, benim gibi düşünen insanlara o. çocuğu demesi üzerine merak ettim ve size soruyorum. Kendi işim üzerinden gideceğim, normalde sekreter telefona bakıyor, ve fiyat vermiyor. İstemiyoruz çünkü. Ben de bazen açarım ve insanların sadece
Az önce sözlükte başlık vardı da, benim gibi düşünmeyen insanların, benim gibi düşünen insanlara o. çocuğu demesi üzerine merak ettim ve size soruyorum.

Kendi işim üzerinden gideceğim, normalde sekreter telefona bakıyor, ve fiyat vermiyor. İstemiyoruz çünkü. Ben de bazen açarım ve insanların sadece fiyat sorma amaçlı aradığı da belli oluyor.

İnsanlar açısından düşününce, aklındaki ücretten fazlaysa ve ödeme gücünü aşacaksa boşuna gelmeyecek. Evet haklı bir sebep.

Benim açımdan bakınca da o kadar değişken varken nasıl detaylıca yardımcı olayım?

Dolguyu kaça yapıyon diyor mesela, sen dolgu yapılacağına nasıl eminsin? Demek gelse de içimden, hadi yardımcı olacağız ya, değişken diyorsun. Ortalama bir şey soruyor. Hadi diyelim söylemek istedin ve söyledin. Sonra eğer o fiyattan az dersen adam mutlu da, ya daha çok dersen, o zaman da o fiyat dememiştinize bağlayan da az olmuyor.

Tdb'nin sitesinde asgari ücretler belli, orayı incelerseniz her bir işlemin ayrı ücreti vardır. Hadi hepsini hesaba katmıyorsun da teknikler o kadar değişken iken ne yapacaksın hiç görmeden, etmeden?

Klinikte bekleme odasında detaylı fiyat listesi var, gelip bakmak isteyen de otursun, kahve de yapalım saatlerce incelesin. Ama telefonda fiyat vermek için bardak satıyor olmak lazım, adet ve ebat verirsin ben de ücret söylerim. Değil mi?

Avukatı arayıp fikir danışarak telefondan iş yapmaya çalışan da çok, söylemesen hemen o. çocuğu olacaksın öyle mi? Sen oku kitapları, anla ve öğren, sonra kendi işini gör o zaman?

Muayene edebilmek için emek veriyorsun, bilgi en değerli şey ve bundan hayatını kazanıyorsun, sonra 'iki dk anlatıversen ölür müsün ' demek de ne.

Her sektörde telefonda fiyat verilmesinin ne kadar uygun olmadığı konusunda hemfikir miyiz?

Dolgu ücreti soranlara, 250 ile 2000 tl arasında değişiyor diyorum ben de. Tatmin oluyorlar, o da garip.
0
bir ileti paylastim
(21.04.17)
Bence doğru düşünüyorsunuz ama ülke gerçeği bu.

Siz de "esnafça" konuşun. "250 ile 2000 tl arasında değişiyor ama size yardımcı oluruz" deyin mesela :)

www.resimler.tv
0
crown
(21.04.17)
İnsanların alım gücü yüksek değil ki. Bazen bunu yapmak zorundalar.
0
begin again
(21.04.17)
abi ben de soruyorum bunu ve daha önce arayıp da gittiğim iki dişçi şöyle söylemişti; "zaten muayene ücreti almıyoruz, gelin, bakıp yardımcı olayım". eğer sen de muayene ücreti almıyorsan direk çağırabilirsin bu taktikle.

bizim gözümüzde -bence- önemli olan aslında ne kadara yaptığınız değil. örneğin verdiğiniz fiyatı ödeyemeyeceksek, yani size işlem yaptırmayacaksak 50-60 tl muayene parası vermek biraz "para boşa gitti" oluyor.
0
giovanne
(21.04.17)
Normal şartlarda muayene ücreti var, işlem yaptırınca muayene ücreti düşülüyor, farkını veriyorsun.

O da gereksiz yoğunluğu ve sırf fikir ve fiyat almak için gelenleri engelliyor.
0
🌸bir ileti paylastim
(21.04.17)
@brk37 anlamadığın şey değişkenlerin fiyat belirlediği. Onları öğrenmek için de gerekli tetkikler lazım. Fikir bedava mı? Danışmanlık firmalarına para vermemek lazım herhalde?

Bir de şunu atlıyorsunuz, senin bir davaya bakışın avukat bakışı ile aynı değil. Senin için zor görünen aslında kolay ya da kolay görünen zor olabilir. Bunun için üzerine tartışmak lazım.

İlle de alt fiyat vermeli diyorsan onu anlarım sadece. O da kişiyi yanıltabilir.
0
🌸bir ileti paylastim
(21.04.17)
standart bir azı dişi dolgusu yapacaksam fiyatı şudur, fazladan şu şu gibi işler çıkabilir, ona göre de fiyat değişir dersiniz, o da ona göre gelir.

benim hiç normal oy-doldurdan öte bir dolgu işim olmadı mesela, aldığım fiyattan da farklı bir fiyatla karşılaşmadım. fiyatı da telefonla aldım, adam hiç sorun çıkarmadı.
0
hasantoprak
(21.04.17)
Bence senin fiyat piyasa ortalamasına göre yüksek ve müşteri kaçırmak istemiyorsun. Sekreter de "250-2000 arası" desin işte.
0
arnold schwarzeneger
(21.04.17)
@hasantoprak dediğin gibi yapmak ideal görünüyor biliyorum. Telefona ben bakmıyorum, sekreter nasıl açıklasın? Min-max söyleyebilir anca. Ben de telefonda günde 10 kişi fiyat sorarken hepsine 3 dk durumu anlatsam 30 dk bunu neden yapayım? Sen olsan devamlı yapar mıydın?

@arnold sürümden kazanmak çok makul gelmiyor.

@gilbeys şu üslup ile sen gelme dostum. İnsanla muhattap olmak isterim.
0
🌸bir ileti paylastim
(21.04.17)
telefonda fiyat istemek kesinlikle garip değil. bunun işin niteliğiyle de ilgisi yok. sonuçta insanların yönetmesi gereken bir para var. o parayla da mümkün olan en iyi hizmeti almak için fiyat araştırması yapıyor olabilir. siz belki insanları kandırmıyorsunuz ve kandırmayacaksınız ama bunu yapanlar var. aslında arayanın öğrenmek istediği şey; bu durumun alt sınırı ve üst sınırı. evet haklısınız olay dolgu olmayabilir, bambaşka bir şey de olabilir. ve bunu siz fark edebilirsiniz. bunu da söylersiniz zaten. ama ilk başta sizinle ilgili bir fikir edinmiş olacak. amaç bu. garip de değil.

bir de ticarete dökülmüş bir işin ulvi bir tarafı kalmıyor benim gözümde. yapan için işini iyi yapmak ve para bunun karşılığı. çok büyük iş yapıyoruz gibi düşünmüyorum ben bu işler için. konuyla alakası yok tabii de. belirteyim dedim.

tabii hiçbir şekilde küfür ve bahsettiğiniz sitemler açıklanabilir ve tasvip edilebilir değil. her duruma rağmen fiyat vermek istemeyebilirsiniz. bu da bir tercih ve garip de değil.
0
windowsguvenlikduvari
(21.04.17)
İnsanlar fiyat öğrenmek istiyor çünkü ödeyebilecekleri belli bir miktar var ve çok değişken. Benim diş hekimim İstanbul'dan gelmiş. İzmir'de daha yeni sayılır. Orada aldığı ücretle buradakiler neredeyse yarı yarıya. Sadece dişe yapılan işlem belirlemiyor. Aldığı fiyat aralığıyla kafasında bir fikir oluşuyor. Beni aradıklarında fiyat aralığı veririm, sorun değil.
0
Lim5
(21.04.17)
Ben de soruyorum gitmeden önce. İyi bir diş hekimi tanıdığım var, ama karşı tarafta çalışıyor. Dolayısıyla diş temizliği için yarım günüm yolda geçmesin dediğimde evime yakın birkaç dişhekimine telefon açıp sordum. Bazıları fiyat verdi, bazıları fiyat vermedi ve hepsi Bağdat Caddesinde yer alan bu ticarethanelerin fiyatları arasındaki fark inanın korkunç. 500 TL ile 1.000 USD arasında değişen bir fiyat aralığından bahsediyoruz. Özellikle "diş beyazlatma istemiyorum" dediğim yerin diştaşı temizliği için nasıl 1.000 USD istediği benim için bir muamma. Evet o kadar zengin değilim.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.17)
Dostlar fiyat sormalarının sebebini tahmin ediyorum ve zaten yazdım ilk. Tabii ki anlıyorum bütçe için mantıklı. Fiyat söylemenin, söyleyen açısından değerlendirmesini yaptım.

Ve fiyat söyleyememenin böylesine ağır ithamlarla eleştirilmesine anlam veremiyorum.

Nasıl fiyat sormanın varsa anlamı, söyle(ye)memenin de var bir anlamı.

Genel anlamda sorulan fiyat yersiz. Bak diştaşı temizliği kaça dendiğinde, başka bir durum olmadığı takdirde nedir fiyatı söyleniyor onda sıkıntı yok. Ama dolgu yapılacak bana, kaça yapıyon dendi mi orada sıkıntı var. Çürük bir hastalık ve bunun teşhisini hasta yapmaz. Teşhise göre de ücret belirlenir. Onun dışında sadece fiyat aralığı verilir anca.

Dediğim gibi, merak edene fiyat listesi bekleme salonunda. Foursquare'e menü mü koymalı?
0
🌸bir ileti paylastim
(21.04.17)
İlave olarak örnek birkaç fiyat duysam o işyerinin fiyat bandı konusunda bir fikir sahibi olurum, boyumu aşmam. Ama bu değil ki telefonda sorduğum tutarı vereceğim. Dediğiniz gibi bir rontgen çeker başka bir sürü şey yaptırmak gerekir. Ama mertebe önemli.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.17)
standart bir azı dişi dolgusu yapacaksam fiyatı şudur, fazladan şu şu gibi işler çıkabilir, ona göre de fiyat değişir'i sekreter söyleyebilir ya?
0
hasantoprak
(21.04.17)
Aynı işi 100'e de yapan var 1000'e de. Bazı mesleklerde müşteri talebi arttığında fiyat uçabiliyor. O zaman arayan vatandaş da en azından uçuk bir fiyat olup olmadığını bilmek istiyor. Ben kendi adıma, tdb'nin fiyat tarifesini uyguluyoruz gibi bir cevap alsam bu beni tatmin ederdi, çünkü bir standardı var, adamına göre fiyat olmadığını bilmiş oluyorum.

Benim önerim -eğerki tdb'nin fiyat tarifesini aynen uyguluyorsanız- arayanlara bunu söyleyin isterlerse internetten gidip baksınlar. Şu an arayıp kolayca buldum mesela.
0
mikro patlama
(21.04.17)
(12)

teşekkür ederim sorunsalı, duygusal ilişkide

il padrino
düşünün ki sevgiliniz size seni özledim diyor siz de ben de seni özledim diyorsunuz. sevgiliniz de ayy teşekkür ederim diyor. tabii ki yorum yapmak için ilişki hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmanız gerekebilir yalnız bu bana resmi veya soğuk geliyor. biraz da samimiyetten uzak geliyor. bu tür ş
düşünün ki sevgiliniz size seni özledim diyor siz de ben de seni özledim diyorsunuz. sevgiliniz de ayy teşekkür ederim diyor. tabii ki yorum yapmak için ilişki hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmanız gerekebilir yalnız bu bana resmi veya soğuk geliyor. biraz da samimiyetten uzak geliyor. bu tür şeylerde teşekkür edilmesi sanki arada bir mesafe varmış algısı yaratıyor. aynı şekilde zamanımdan fedakarlık yaparak yanında olduğum bir zamanda da yaklaşım zamanını ayırdığın için teşekkür ederim şeklinde olmuştu. ben de bunlar benim için dile gelir şeyler değil içten yapılan şeyler onun için teşekkür edilmek biraz itici geliyor demiştim. sizin görüşleriniz nelerdir merak ederim.
0
il padrino
(20.04.17)
Seni sevmiyor. Ayrıl. Ayrılırken de rica ederim, hayırlı işler de.
0
dissendium
(20.04.17)
o teşekkür edince sen de eyvallah gardaş yaz
neden teşekkür ediyor cidden? kızın huyu mu bu? yoksa sana mı böyle?
0
cekilmis gayfe
(20.04.17)
huy biraz. normalde de teşekkür etmeyi bilen bir insan. yalnız ilişkide bu yaklaşım garip geliyor bana.
0
🌸il padrino
(20.04.17)
söyleyiş şekli önemli; mesela ben tuvalete girerken montumu tutan kız arkadaşıma teşekkür ederim montumu alırken, hiç de öyle "teşekkür ederim aşkoooom" gibi yavşaklıkta değil, gayet normal birine teşekkür eder gibi. bir de tanımadığımız insanlara sırf nezaket olsun diye teşekkür edişimiz vardır, eğer onun gibiyse bi samimiyet problemi var diyebiliriz.

minibüsçüden para üstü alırken teşekkür eden insan tanıyorum, dediğin gibi huyudur, eder; problem etmemeli o halde.
0
baba jo
(20.04.17)
benim de dilediğim özürler sevgililierime batmıştır hep. yanlışlıkla adamın yüzüne dirseğimi gömüyorum "ne özür diliyosun yaa" diyor.. böyle lafa söze takılmayın rica edicem. hissiyatta mesafe varsa, onu konuşalım.
0
manuel mandalina
(20.04.17)
Minibüsçüden para üstü alırken teşekkür eden insan benim. Ama bu durum bana da saçma geldi yadırgardım bana dese. Ama kötü niyetli değildir ya açık açık söylesene neden teşekkür ediyosun özlemem doğal değil mi falan gibi bir şeyler.
0
pastörizesüt
(20.04.17)
Bana en son bu şekilde teşekkür eden sevgilim 1-2 ay sonra bir şey hissetmediğini söyleyerek ayrıldı. Senin durumun tabii ki farklı olabilir ama hareketlerini gözlemlemeni öneririm.
0
mirty
(20.04.17)
Ben günde üç öğün teşekkür ederim en az. Hiçbir şey yoksa, sevgilim olduğu için teşekkür ederim. Günün güzel geçsin dediğinde teşekkür ederim. En çok sevişince art arda teşekkür ederim. Zaten ondan sonra da "Allah her tuttuğunu altın etsin. Allah ne muradın varsa versin. Allah prostat vermesin"in dinsiz versiyonunu yaşıyorum. Attığı her adım, bana söylediği her şey, olduğu kişi, vb için teşekkür ederim. Çok kereler. Geldiği için, yardım ettiği için, zamanınından bana ayırdığı için. En çok teşekkür ettiğim insan sevgilimdir. Bunu görev olarak yapması gerektiğinden, herhangi birimizin hak etmediğini düşündüğümden ya da bir alışveriş ilişkisi olduğundan değil; bunları onunla yaşadığım ve her yaptığında içimi aşkla ve minnetle doldurduğu için. Bunu bir başkasıyla değil de, birbirimizle yaptığımız için. Garipsemedi hiç. Çünkü bu doğal şeyler, eğer bir gün olmazsa (ölüm, ayrılık, koma vb) en çok özleyeceğim şeyler.

Bir de minibüs + 1
0
aychovsky
(20.04.17)
Aychovski +1 ben de teşekkur ederim sevgilime. Sıradan birine ettigim tesekkurden farklidir tabi bu. Hissettirdikleri icin, yaptiklari icin, varligi icin, zor zamanimda yanimda oldugu icin bir suru şey. Anlık bir seydir bu. Özel bir anda, duygu yogunluguyla dusunmeden çıkar ağızdan. O da aynı şekilde. Çok da güzel oluyor bence. Ama seni ozledim dedikten sonra tesekkur ederim dememişizdir. Seni seviyoruma tesekkur ederim diye karsilik vermek gibi bir sey bu. Buz gibi bir teşekkür mü ediyor nedir ? Yoksa tesekkur etmek gayet romantik bir olay oluyor yerine göre. Aranizdaki iliskinin sicakligina gore tesekkurun resmiyet yaratip yaratmadigini anlamaniz lazimdi. Tam anlamadim ben sizin mevzuyu.

(Minibuscuden, kasiyerden para ustu alirken ben de tesekkur ederim ayrica. Ne var ki.)
0
aquarium
(21.04.17)
Ben de çokça teşekkür ederim sevdiğime. Yüzyüze olduğunuzda anlıyorsunuzdur zaten, sevimli, cilveli,minnet dolu teşekkürünü görmüşsünüzdür. Ama bazen trip atarken de "düşündüğün için teşekkürler" derim. Farkı anlıyor o :D yani, siz de beden diline dikkat ederseniz, mesajlaşırken o halleri canlanır gözünüzde, anlar, alışırsınız.
0
illiyet dağı
(21.04.17)
Zamanını bana ayırdığı ya da yaptığı fedakarlıklar için içimden gelerek sevgilime ya da anneme ya da başkasına teşekkür ederim. Annem ya da sevgilim benim için bir şeyler yaparken teşekkür beklemiyorlar biliyorum ve benim yanımda olmak istedikleri için yanımdalar. Zaten bu yüzden teşekkür ederim. Bunu sözle de ifade etmeye çalışırım ama içimde hissettiğim şükran, minnet duygusunu yansıtabiliyor muyum, umarım. En samimi hissettiğim iki insandan bahsediyorum bu arada. Neden itici olsun ki. Teşekkür ederim demek görevini başarıyla tamamladın tebrikler demek değil ki.

Bir de ben otobüse minibüse binince kolay gelsin, iyi günler vs derim, kasiyerden şoförden para üstü alıyorken teşekkür ederim. Bu normal bir şey bence, sadece insanlara makine muamelesi yapmıyorum.
0
dahayeniymis
(21.04.17)
Bir dakika ilk "seni seviyorum" diyen zaten kız. Bence arada sen ilk söyle, muhtemelen böyle bir teşekkür sorunu yaşamayacaksın.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.17)
(10)

Hasta Ziyareti

nevarki
Bir erkek, ameliyattan yeni çıkmış bir erkek arkadaşına hasta ziyareti için hastaneye ne götürsün? Kolonya, çiçek ve yiyecek seçenekleri dışında cevaplar alayım lütfen. (Tik'ler hemen)
Bir erkek, ameliyattan yeni çıkmış bir erkek arkadaşına hasta ziyareti için hastaneye ne götürsün? Kolonya, çiçek ve yiyecek seçenekleri dışında cevaplar alayım lütfen.

(Tik'ler hemen)
0
nevarki
(20.04.17)
meyve suyu
0
neo
(20.04.17)
Sudoku tarzında bulmaca kafa dağıtmalık kitap olabilir hastanın durumu iyiyse.
0
rubiks cube
(20.04.17)
Iyi haldeyse, agir bir ameliyat degilse usb bellege bir dizinin ilk sezonunu yukle. Cok cani sikilmasin, ya da dvd gotur. (Bilgisayari yoksa, eski walkmanini bile goturebilirsin, radyo dinler, bunalmaz falan...)
0
buf-e kür
(20.04.17)
sıhhat afiyet icin samimi bir dua .
0
1adam
(20.04.17)
Kuru pasta, minik pogacali olanlardan hem refakatcisi yer hem gelene ikram ederler
Ps. Hastanede 2 ay refaktci olmus kisi tavsiyesidir
0
eja
(20.04.17)
çiçek götürsün bence çok tatlı olur
0
fragile lady
(20.04.17)
Yemek ile ilgili bir sakınca yoksa -diz ameliyatı gibi- sevdiği yiyecekler.
0
hayde bre
(20.04.17)
Cinsiyet farketmeksizin hastaneye çiçek götürülmez.
0
sutlu nescafe
(20.04.17)
Kitap, dergi, mp3 doldurulmuş flash bellek, gömlek, kutu oyunu (orada oynamak için), kart oyunu (refakatçisiyle oynar), eğer odası müsaitse DVD
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.17)
su tarz oyunlar olabilir
urun.n11.com
jenga olur yerinde dogrulabiliyorsa
cizgi roman da iyi fikirmis

ya da komikli tshirt bastir ameliyatiyla hastane ortamiyla vs. ilgili
0
jimicik
(21.04.17)
(11)

Penceresi açılmayan oda nasıl havalanır?

aychovsky
Penceresi açılmayan, havalandırmasız ve cereyan yapmayan bir koridora bakan oda nasıl havalandılır? Havayı dışarı süpürsem olur mu ya da çıkış kapısından havayı içeri süpürsem. Zamanında tüp açık kaldığında pencereyi açıp havayı süpürmemizi söylemişlerdi de, aklıma başka bir fikir gelmiyor. Bir vant
Penceresi açılmayan, havalandırmasız ve cereyan yapmayan bir koridora bakan oda nasıl havalandılır? Havayı dışarı süpürsem olur mu ya da çıkış kapısından havayı içeri süpürsem. Zamanında tüp açık kaldığında pencereyi açıp havayı süpürmemizi söylemişlerdi de, aklıma başka bir fikir gelmiyor. Bir vantilatör falan bulsam ve çalıştırsam etki eder mi?
0
aychovsky
(20.04.17)
oksijen tüpü alabilirsin, çeşitli aralıklar ile odaya oksijen basarsın
0
purple rain
(20.04.17)
vantilatör işe yarar,
eğer dış cepheye veya ferah bir odaya çıkışı varsa, ince ızgaralı bir havalandırma penceresi açtırabilirsin.
0
sadegazoz
(20.04.17)
Vantilatörü kapı ağzına, ön tarafı koridora bakacak şekilde koy. Böylece içerideki durağan havayı dışarı çeker. Ofiste sigara içen bir arkadaşımız böyle yapıyordu.
0
manuel mandalina
(20.04.17)
Odada inşaatlık bir şey yapamam. Çivi çakamıyorum, askı asamıyorum.

Aslında olay şu, pencerenin çerçevesi yerinden çıkmıştı kışın. Tamire geldiler ve o anlık kurtarıcı bir tamir yaptılar ama artık açılıp kapanmıyor. Duvara çakıldı sanırım. Hafif kenarlardan hava alıyor ama çok değil. O perdenin altından sürekli giren hava efil efil esen havada devr-i daim yaptırıyor aslında da, bu ara hava basık. O yüzden havalanmıyor.

Uzun süre kalmayacağım, yaza taşınmayı planlıyorum.
0
🌸aychovsky
(20.04.17)
bence kesinlikle o pencereyi tamir ettir. temiz hava sirkülasyonu sağlığın için çok önemli. icabında camı kestirip plastik bi menfez taktır, çıkarken de yeni cam taktırırsın çerçeveye. sanırım en az maliyetle bu şekilde çözebilirsin.

@sıradan, vantilatörü ters koyunca içerideki durağan havayı dışarı çeker. saç kurutma makinalarının arkasındaki ızgara saçımızı içe çeker ya, o şekil.
0
manuel mandalina
(20.04.17)
tüpün dışarı süpürülmesi propanın (tüp gazı) havadan ağır olması nedeniyle uçup gitmemesi, yer zemininde kalması.

küçük bir fan alacaksın mecbur. mm doğru demiş.

camı kestirmek de ayrı bir çözüm. kombi gaz çıkışı için camda açılan ızgara gibi bir yol düşün.
0
stewie
(20.04.17)
Yaza kadar taşınacaksan vantilatör olur, daha uzun kalmak zorundaysan bir akşam pencere kırılıverir, doğru düzgün yapsınlar o zaman...
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
basinc farki yaratarak odanin havasini disarinin havasiyla degistirebilirsin. Odanin kapisini kapatip odayi isitirsan (ya da sogutursan) kapiyi actigin zaman isi farkindan dolayi hava yer degistirecektir.
0
perkele
(20.04.17)
ben depozitomu verip, o eve de istediğim herşeyi yapıyorum genelde.
sonrasında da genelde teşekkür ediyor ev sahipleri:) depozitomu da geri veriyorlar.
Yani o evi sahiplensen, o pencereyi açsan falan, çok güzel olmaz mı?
geçici görme, şu anda senin hanen orası.
0
sadegazoz
(20.04.17)
@sadegazoz Yurtdışındayım. El işçiliği çok pahalı ve kontrat gereği yaptırmam da yasak. Evde değişiklik yaptığımda depozito olarak verdiğim 1.5 aylık kiram gider. Değişiklik büyükse yaptırdığım için mahkemeye de verebilir. Yaptığım değişikliği beğense de beğenmese de sırf para kazanmak için mahkemeye verebilir ve o zaman gerçekten göçerim. Üstüne de her tamirciyi çağıramıyorum. Bu tarz evle ilgili ve benim bozmadığım şeyler ev sahibinin sorumluluğunda olduğu için ev sahibinin anlaşmalı bir tamircisi var, işleri o yapabiliyor sadece. Herhangi bir usta da olmuyor. Bu anlaşmalı tamirci de başka bir ülkeden ve şimdi memleketindeymiş. Bir de ha deyince de gelmiyor. Çağrıldığında durumun aciliyetine göre bir ay içinde geliyor. Çamaşır makinası tesisatı 3 ayda, sifon 2 haftada tamir edildi. Bu oran orantıya göre adam memleketinden döndükten 1 küsur ay sonra falan yapılır herhalde.
0
🌸aychovsky
(20.04.17)
bir şarjlı tornavida al, nereden taktılar ise vidaları onları sök, işin bitince geri takarsın
0
purple rain
(20.04.17)
(20)

Ölen eşin namahrem olması

kirmizipilotkalem
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel o
Sevgili arkadaşlarım, bugün annemle katıldığımız bir cenazede yaşanan olay aklıma tskıldı, ilk defa duyup, gördüm böyle bir şeyi.
60 yıllık evli çift bunlar kadının kocası ölüyor son kez görmek istiyor ve cenaze evindeki diğer kadınlar "artık namahrem" deyip kadının kocasını son kez görmesine engel oluyor.
Bizzat gözlerimin önünde yaşandı hadise. Hatta annemle o esnada bir ara gözgöze geldik, ne oluyor? Deyu.
Biraz saçmalık ve bağnazlık değil mi?
Hakikaten var mı böyle bir şey?
Yoksa kadınların işgüzarlığı mı?
Bu muhafazakar kesim kafayı yemiş...
0
kirmizipilotkalem
(19.04.17)
valla öyle bir şey var.
ölünce nikah bitiyor.
dine inanıyorsanız öyle.
not: ölen kadın diye anlamıştım.
0
niye ama
(19.04.17)
Ölü evlerinde çok bulundum ama ilk defa duyuyorum. Alo fetva ya da nihat hatipoğluna sorulası, merak ettim gerçekten de. Cevapları bekliyorum
0
fallopian
(19.04.17)
Ölen eşle alakalı değil ama erkeğin kadına, kadının erkeğe bakması genel olarak doğru değil diye biliyorum. Hatta ölen kadın gömülürken üzerine beyaz çarşaf gerilir cenaze görünmesin diye. Çünkü ölen kişi abdestli bir şekilde gömülüyor. Karşı cins o kişiyi o şekilde görürse abdesti kaçar diye düşünülüyor. Aslında çok yanlış değil böyle düşünülünce. O kişi ölmüş artık. Son bir kez görme olayı yıkanmadan önce olursa daha iyi. Çünkü cenaze ortamında kefeni açmak da pek doğru değil abdest açısından. Çünkü yüzü görünse bile esasında çıplak olarak orada bulunuyor o kişi.
0
dissendium
(19.04.17)
Bu ne ya? Hayatımda bu kadar saçma bir şey duymadım ki İslamda böyle bir şey olacağını sanmıyorum. Giderek kafayı yiyorlar hakikaten.
0
fraise
(19.04.17)
sorularlaislamiyet.com

www.fetvameclisi.com

kadın için iddet var erkek için yok ve evet nikah dü-şü-yor.
bu kadar.
saçmalık filan da deil.
benim dedem molla. fıkıh bilgim buradaki herkesi bir kaça katlar. hanefilik açısından herhangi bir akaidi bilmiyor olamam.

ha hoşuma gidiyor mu gitmiyor.
dindeki pek çok şeye bayılmıorum ama böyle mi böyle.
son olarak, oradaki kadınlar b.kunu çıkarmış mı çıkarmış nikah düşşe dahi zaten kadın kefenli en fazla yüzünü görecek. normalde yüzünü görse sanki haram mı ? değil. kefenli haliyle hatunu açacak bakacak değil herhalde. "soğuk yüzünü görmek" diye bir şey vardır anadoluda. ama işte. dindarlarımızın hepsi böyle gerizekalı. evet, dinen nikah düşüyor ama zaten o tavırlar o kadınlar hepsini yolacaksın tek tek.
0
niye ama
(19.04.17)
Boyle aptalca bir sey duymadim. Bizim koyde isteyen yikandiktan sonra son bir kez gider gorur olen kisiyi, oper koklar, vedalasir. Bu insanlarin arasinda hacilar da var.
0
kassiopeia
(19.04.17)
Aslında Hanefi mezhebi hariç diğer meZheplerde , hem kadın ölen kocasını , hem erkek ölen karısını , görebilir de yıkayabilir de .
Çünkü Peygamber'imiz eşine , sen benden önce ölürsen seni yıkar kefenlerim , demesi hemde Hz Ali'nin eşini yıkayıp kefenlemesi bi örnek alırlar .
Hanefi mezhebi ise , Peygamber'in sözünü , kabaca defin işlemlerimi yaptırırım , gibi yorumlamışlardır .
Kadın kocasını görür yıkar , çünkü İddet süresi devam etmektedir , yani nikah tam düşmüş sayılmaz ( kadın belli bir süre beklemeden nikahlanamaz ) ama kdın öldüğünde erkeğin nikahı düşer , bu yüzden namahrem olur .

Kadınların açıklamadı bu yüzden Hanefi mezhebine göre , doğru değildir . Öyle bişey vardır ama , anlatmak çalıştığım gibi tam tersidir ,
Yani kadın ölen eşini görebilir , yıkayabilir , kefenleyebilit.
0
dunyatuhaf
(19.04.17)
valla din nikaha pek öyle romantik bakmıyor.
ticari bir akid gibi bakıyor.
bitti mi bitti.
3 kere boş ol deyince de bitiyor mesela.
0
niye ama
(20.04.17)
Sen en büyük hatayı sorgulayarak yapmışsın. Dinlerde sorgulama yoktur. Kitapta ne yazarsa o ! Soran, araştıran, okuyan, mantıklı açıklama bulmaya çalışan insan zaten gerçekleri görür.
0
iwasbornonamountainside
(20.04.17)
@dunyatuhaf +

cidden bizim ülkede ateizm denince yapılan, bilinen ya da uygulama anlamında tek şey : tamamen islam karşıtlığı.
o kadar best seller ya da felsefi kitap okuyup entel olmakla övünenler bir zahmet edip bir fıkıh kitabına baksınlar. bunlar var hem de yüz yıllardır var. din akıl işi değildir.
duyurunun en buyuk sorunlarindan biri de, dini bir sey bilmedigi halde dini duyurular görüldügünde hemen üzerine atlama huyuna sahip olanlar. sonrasında yermeler, önemsizlestirmeler..
0
1adam
(20.04.17)
"""""nikah düşüyor""""" ne demek ya?

yani oradan biri o ölmüş kişiyle nikahlanabilir mi?

bu "nikah düşme" meselesi ne menem bir şeydir ki 8-10 yaşındaki çocukları dahi "nikah düşer-düşmez" falan diye kategorileştiriyor.

ulan evli biriyle nikah düşer mi başkasına?

çocukla ulan çocukla nikah düşer mi?

ölmüş gitmiş biriyle nikah düşer mi?

cevabını merak etmiyorum. saçmalık diyorum.
0
runfor
(20.04.17)
@dissendium,böyle düşününce yanlış değil derken? çıplak birine bakmak niye abdesti bozsun ki, olsa olsa en fazla günahtır. hadi abdesti bozuyor diyelim, neden bakan kişinin abdesti değil de, bakılan kişinin abdesti bozulsun. kaldı ki bakılan kişi zaten ölü...

nikah düşmesi meselesi de bu konu için bildiğim kadarıyla ölen kişi ile ilgili değil, geri de kalan kişiyle ilgili. birinin evlenebilir olması manasına geliyor.

kadın öldüğünde nikahın düşmesi de artık kocası için namahrem olduğu, onu göremeyeceği anlamına gelmez. @dünyatuhaf'ın dediği gibi bir adam ölen eşini yıkayabilir, kefenleyebilir. nikahın düşmesi kadın ölmüşse, erkek için yeniden başka biriyle evlenebilmesinin önünde bir engel yok anlamına gelir.

ancak erkek vefat ederse kadının bir müddet beklemesi gerekir. bu süreye iddet süresi denir. (3 regl dönemi kadar yanılmıyorsam), erkek için ise böyle bir zorunluluk yok. bunun amacı hem eşi vefat edip yeniden evlenmek isteyen kadın, hem de yeniden evlenmeyi düşündüğü adamın, kadının vefat eden/boşanılan eski eşinden hamile olup olmadığını anlaması. "namus" kavramı ile bakınca bana da çok çirkin geliyor. fakat hamilelik durumundan iki tarafın da emin olması ve evlilik kararı vereceklerse bu durumu bilerek vermesi açısından mantıklı. bir dönem türk medeni kanununda da yer almış. hatta orada iddet 300 günmüş. orada da sürenin bu kadar uzun olması doğumun gerçekleşmesi ve varislik durumunun düzenlenmesi ile ilgili diye düşünüyorum.
0
teyzem teyfik
(20.04.17)
@runfor, nikah düşmesi anladığım kadarıyla "evlenebilirler" olarak kullanılmıyor. kelime anlamı ve kullanılış bağlamından mantık yürütüyorum zira dinde mantık olmaz, bu tabir "abdesti bozar" olarak kullanılıyor genelde.
0
piremses
(20.04.17)
bu fıkıh denen şey zaten dinin kendisinden de çok sonraları ortaya çıkmış ve dinin insan tarafından üretilmiş bir sosyo-ekonomik sistem olduğunu çok güzel ispatlayan bir şey bana göre.

köleliği kaldıramayan allah ne hikmetse tırnak kesme sırasını belirliyor, kim kime mahrem işte kimin pipisi kimin kukusuna uygun filan bunların peşine düşüyor.

yersen :)

edit: beni araştırmaya davet eden medrese dincisi arkadaş, fıkıhın ortaya çıkış tarihiyle ilgilendiğimi sanmış galiba. kimsenin allah'tan geldiğini iddia etmediği anayasanın sürekli güncellenmesinden kararnamelerden tüzüklerden filan örnek vermiş :)

ben diyorum ki din nasıl insan yapımı ve çağ dışı ise, dinin sonradan (veya önceden neyse) konmuş kuralları da, bu kuralların üretilme metodları da (kıyas sünnet icma filan dediği şeyler) insan yapımıdır. yani 5 bin yıllık bile olsa tüm dinler ve kuralları geçmiş zamana ait insan üretimi şeylerdir. dolayısıyla çoğu kuralı da çağ dışı ve saçmadırlar. benim vurguladığım nokta buydu.

e bunu anlamak için de çok süper bir zeka ve araştırmacı bir kişilik gerekmiyor. biraz cesaret ve cüret yetiyor :) yoksa ben ni'met-i islam da okudum. biliyorum fıkıh'ın ne olduğunu nasıl çalıştığını.
0
otonomo
(20.04.17)
Benim bildiğim son abdestini aldırdıktan sonra kimsenin merhumun yüzünü vs. açmaması gerektiği. Yani sizin sorunuzda kadınlar işgüzarlık yapmış. Annem vefat ettiğinde yıkamasına girmiştim. hep beraber yıkadık. Ancak ben regl olduğum için son suyunu dökemedim. Kendince bir mantığı var herhalde. Riske atmak istemedim.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
insanlar sevdikleri ile vedalasamadan onlari kaybedebilirler. o zaman olusu, dirisi son bir kez gormenin ne demek oldugunu yasamayan bilemez. sevdiginiz insani zaten her zaman cok guzel hatirlarsiniz.
0
kassiopeia
(20.04.17)
Adamlar daha çok yeni en "yaşanabilir" gezegeni keşfettiler. 2 gram beyniniz varsa terk edersiniz bu çağlar öncesinde kalmış dinleri

futurism.com
0
alm est
(20.04.17)
@otonomo
bana göre demeden önce araştırıp bakarsan fıkıhın , en başta kitap, sünnet, icma ve kıyas a tabi olduğunu görürsün ve bunlar gereklidir. su günlerde çok sözü edilen anayasa bile sosyal hayata sadece -kendisiyle- uygulanamaz. bunun için de tüzük kararname yönemelik genelge vs. vardır. hadi bunlara da - sonradan çıktılar yea - diyip uyma istersen . yaşanacak sorunlar ortada. kölelik evet kaldırılmadı ama İslamiyetten önce de vardı bu. dolayısıyla İslamiyet getirmedi bu kurumu ama düzenlendi. yine - bana göre yea - demeden iyice araştırırsan ...
yok sen şimdi araştırmaz - kim bakecek yea - dersin.. yine de sana bir kitap
tavsiye edeyim , Ali Hatalmış-İslam Toplumunda Kölelik ve Cariyelik.
fi çi pi ya da harry potter tadında değil ama oku biraz ufkun açılsın .
--
kitaptan ayrı olarak herhangi bir insanın yaptığı bir şey yok . en başta kur'an- ı kerim e bakarsan peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) e uyulmasına yönelik ayetler var. peygamberimizin yaptıkları ile de hadis-i şerifler ve sünnetler ortaya çıkıyor. bunda ne tuhaflık ya da çağ dışılık var olabilir ki?
sen, dini akla uydurduğun, yenilik aradığın yada o çok güvediğin aklının fonksiyonlarından saydığın septik/ kritik gözle bu konulara baktığın sürece zaten zamanla ortada din kalmadığını görürsün. hayret, çağ dışı saydığın halde hayatının her alanında karşına farklı şekil ve ya anlamda çıkabiliyor bu husus. din tamamen insana ve çağa uygundur. sana göre aklının içine almadığın her şey çağ dışı kalıyor. benimseme meselesi ..
bu arada, medrese eğitimi almadım.
0
1adam
(20.04.17)
@piremses, bu basliktaki ornekte evet 'evlenebilirler' anlaminda kullanilmamis. Aradaki nikahlilik bitmis, ben yanlis anladim ilk etapta.

'evlenebilirler' anlamindaki nikah dusmesi meselesiyle ilgili yazdim. Ki burada cocuklarla, farkli iki kisiyle evli insanlarin, birbirine nikahinin dusmesine sacma dedim. Ve hala da öyle düşünüyorum.

Bir arkadaş ozelden bununla ilgili biraz fikir/bilgi paylasti ama ben bu yorum ve kurallarin cagdisi olduğunu dusunuyorum hala.

Gunumuzle kiyasliyorum ve mesela hirsizlik yolsuzluk adam kayirma, hile yapma, insanlari birbirine düşürme ile ilgili hicbir haci hoca konusmuyor. Ihsan eliacik gibi bir iki istisna dışında. Herkes zalime fetva yarısında.

Varsa yoksa kil tuy basortusu. Butun namus anlayışı bacak arasina sıkıştırılmış. Geri kalan her turlu namussuzluga binbir kilif var.
0
runfor
(20.04.17)
kadınların işgüzarlığı ya. klasik mercimek beyinli yobaz insanlar işte.
0
sen git ben geliyorum
(20.04.17)
(26)

"kadın kocasından önce eve gelmeli"

gmzo
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum
bugün ülkenin önde gelen üniversitelerinden birinde araştırma görevlisi olan bir kadın arkadaştan bunu duydum. kocasının kendinden önce eve geldiği zamanlar oluyormuş, o günler kendisini kötü hissediyormuş. kendi çevremde o kadar uzun zamandır böyle bir açıklama duymadım ve beklemiyordum ki, nutkum tutuldu. bunu bir de dünyanın en doğal olayıymış gibi savundu.

burada var mı böyle düşünenler ya da ne düşünüyorsunuz konuyla ilgili, merak ettim. tam tersi fikirleri benimsemiş birisi olarak kendimi bir hayli garip hissettirdi çünkü.

buyrun sohbete.
0
gmzo
(19.04.17)
Ben neden bunu söylediğini ve neyi savunduğunu anlamadım gerçekten. Neden kadın kocasından önce eve gelmeliymiş :s ?
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Şaşırmadım. Bu tarz düşünen çok fazla kadın ve erkek var. Gerçi bu lafı bi erkek söyleseydi nasıl linç yerdi düşün? Böyle kadınlar için üzülmüyorum bunların karnından sıpa sırtından sopa eksik etmeyeceksin.
Araştırma görevliliği falan hikaye. Kaç tane bilim insanı niteliğinde akademisyenimiz çıkıyor ki artık. Çoğu memur gibi olmuş akademide. Bu kadın da memur zihniyetliymiş, bir bilim insanı gibi düşünmesini bekleyemezsin. Gitsin kocişine yemek hazırlasın
0
limoncello
(19.04.17)
@qazaqwsx evi düzene koymak ve kocası eve geldiğinde kapıda karşılamak için.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
@gmzo o kadar saçma ki aklıma bile gelmedi..Şimdi burdan türkiyede akademideki insanların haline mi yanayım..kadının dar görüşlülüğüne mi yanayım..nerden tutarsan...
0
qazaqwsx
(19.04.17)
Maalesef kafasındaki ataerkil düşüncelerden kurtulamamış bir kişinin beyanı. Ne zaman kadın-erkek eşit olduğumuzu anlayacağız acaba?
0
minduser
(19.04.17)
dabi dabi

hep
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(19.04.17)
Eve duzene koymak niye sadece onun goreviymis? Anahtar diye bir sey icat oldu ondan esi de edinirse kapida karsilama geregi kalmaz.

Kusura bakmayin girisim sert oldu biraz ama sinir oluyorum boyle seylere ya.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(19.04.17)
çalışmayan bir kadın için olsa ben de aynısını düşünürüm. adam çalışmıştır, epey yorgundur. evine gelince eşini, onun sıcak karşılaşıyışını görmek, stresinden sıyrılıp yuvasına geldiğini hissetmek ister bence. ama kadın çalışıyorsa böyle bir şeyi dile getirmek anlamsız tabii.
0
m e b
(19.04.17)
araştırma görevliliği falan hikaye +1 çalıştığım/okuduğum yerde herkes en az doktora öğrencisi, aynı mantıklar, ay çocuğumlar, vay kocişimler
0
fallopian
(19.04.17)
@limoncello hakikaten de memur yakıştırması doğru sanıyorum. aynı bilim dalındayız, ben yeni başladım. "çok zorlanmazsın zaten, yılların deneyimiyle birlikte oturmuş bi sistem var ders vermeyle ilgili, sana da o sistemi öğrenmek kalıyor sadece." dedi bir ara. yani araştırmak, düşünmek, eğitime bir şey eklemek yok. üzüldüm açıkçası.

@vegas bu yüzden kendimi garip hissettirdi sanırım. ben de evleniyorum birkaç aya ve bu muhabbetin açılması üzerine kurdu çünkü bu cümleyi. öyle de tatlı bir dille söylüyor ki, kendimi toplumun yüz karası gibi hissettirdi ki senelerdir böyle söylemlere sert bir dil ve tavırlara karşı çıkıyorum aslında.
0
🌸gmzo
(19.04.17)
Akademisyen yalnizca kendi konusunda biraz bilgiye sahip o kadar. Zeka gostermesini beklemiyoruz.
0
Traveller
(19.04.17)
egitim cahilligi aliyor.
0
thewizardofearthsea
(19.04.17)
şimdi tabii ki insanlar istediği şekilde yaşayabilir, muhafazakar ya da modern. kocasından önce de gelebilir, sonra da. kocasının ayağını da yıkayabilir, hatta suyunu da içebilir. nitekim bunlar kişisel tercihlerdir, başkasını ilgilendirmez, kimse de yaşam tarzı ve özel hayatındaki kişisel tercihler için yargılanamaz.

ama olay 'kadın dediğin.....', 'erkek dediğin ....' tarzı genellemelere giriyorsa ve makbul kadının nasıl olması gerektiği tanımı yapılıp kocasından sonra eve gelen/gelmek zorunda olan kadınlar ocakdışı bırakılıyorsa bu zihniyet eleştirilir, memur zihniyeti demek de az kalır hatta. burda anladığım kadarıyla bu kişisel bir tercih olarak değil, olması gereken olarak görülmüş.

ayrıca eğitim cehaleti alır+1 bizde nedense eğitim yoluyla zihniyeti değişen çok çok az insan var. şu da önemli akademisyen denen kişi kimdir? lisedeki öğretmenin üniversitede ders anlatanı mı? akademisyen olan kişi kendi alanı dışında çok bilmese de açık fikirli, araştıran, dogmatik, geleneksel yargılara değil de evrensele ve bilime önem veren insandır bence. o yüzden muhafazakar zihniyetli bir bilim insanı olmasını düşünemiyorum. ama muhafazakar bir çok akademisyen varsa onlar da bence memur zihniyetlidir.
0
limoncello
(19.04.17)
yukarıda yazanları pek okumadım, kim ne demiş bilmiyorum, ama muhtemelen linç edileceğim.

kadınım ve ben de öyle düşünüyorum.
çalışıyorsa falan, ayrı tabii.

ama ben de evlenirsem, kocam gelmeden yemek falan yapıp, beklemek isterim.
aile düzeni önemli bir şey.
şirkette ceo da olsam, evde yemeğimi kendim yapmak isterim mesela.

benim de ailemde hep öyle oldu.
evde yardımcı bile olsa, yemekleri hep kadınlar yaptı.
ki hani aşırı geleneksel olmayan, tipik İstanbul ailesine sahibim.
benim annem falan da hep gittiğimiz yerden kalkardı eve üvey babamdan önce gitsin, yemek yapsın diye.

bunda kadın haklarına aykırı bir şey göremiyorum.
kadın erkek ilişkisinde bazı şeyler muhafaza edilmeli ve belirli seviyelerdeki düzen korunmalı.
yoksa o evlilik düzeni olmadığında ilişki rayından çıkabiliyor.

sen o gün çok çalışacaksındır, adam yemek yapar, sana sürpriz olur falan, onlar ufak tefek hoşluklar, tamam.
ya da yemek yapamazsın, yorgunsundur dışarıdan bir şey istersin, yemeğe çıkarsın falan filan.

ama genel olarak evin düzeni ve aile hayatı, üstelik bir de çoluğa çocuğa karışma meselesi de varsa, bence çok önemli.

sevdiğim adamı kapıda karşılamak, önüne iki tabak yemek koymak beni de mutlu eden bir şey olur sonuçta.
bunu yapamadığında da insanın huzursuz olması normal.
evcimen olmanın kötü olduğunu düşünmüyorum.
ne benim kadın haklarımı ihlal ettiğini, ne de karşımdaki adamı sığıra dönüştürdüğünü düşünüyorum.
evin dışındayken herkes kendi işinde istediğini yapar, isterse kadın şirkettekileri asar keser, ama evde kadın kadın, erkek de erkek olmalı.
"bunu yapınca mı kadın olunuyor?" e, yani.
despot bir düzenden bahsetmiyorum, ama rollerin değişmemesi lazım.

bir de, dediğim gibi yani ben kadın olarak zevk/haz alıyorum bu tip şeylerden zaten.
incilerim dökülmez adamı kapıda karşıladım diye.
0
blatta hiberna
(20.04.17)
ben bu soruya patriarka/feminizm tartışmasından bağımsız olarak cevap vereceğim. çünkü sorunun bağlamı gerçekten de bu tartışmadan bağımsız.

öncelikle insanların kendi hayatlarıyla ilgili verdikleri her karar, eğitim seviyelerine bakılarak yargılanamaz. bir yanda prof. bir kadın çocuk büyütmek için işini gücünü bırakabilir, bir yanda da ilkokul mezunu bir çift tamamen toplum tabularını kabullenmeksizin yaşayabilir. eğitim yaşam tercihlerinde bir etken olsa da ''tek etken'' değildir.

ikinci olarak kendi hayatınızla ilgili tercihlerinizi ''modernitenin gereği'' olarak görürseniz, bu hayatı başkalarına da dayatma ya da onları küçümseme yanılgısına düşersiniz. kant 20. yy felsefesinin temellerini kurmasına rağmen köyünden dışarı çıkmayan bir adamdı. sadece bu yönünden yola çıkıp kant'ı yobaz ilan edebilir misiniz?

özellikle duygusal ilişkiler ve aile kurmak gibi konularda (her ne kadar insanlığa dair güncel bilgi ve birikimden yararlanmak gerekse de) insanlar bilimsel yöntemleri değil kendi ailelerine ve çocukluklarına dair bilinçdışı pattern'leri takip ederler. kimse okuyarak çocukluk tramvalarının üstesinden gelemez.

siz hiç ''bilimsel'' bir şekilde aşık olan bir bilim adamı gördünüz mü? göremezsiniz çünkü duygular bilişsel değildir.

bu tarz bakış açılarında patriarkanın hiç etkisi yoktur demiyorum. tam tersine çok etkisi vardır, fakat bu etki düşündüğünüz kadar korkunç bir şey de olmayabilir.

modern toplum yapısı ve kadının özgürleşmesi konuları da gece yarısı mesaileri ve göçmen bakıcılar tarafından büyütülen çocuklar demek değildir. bu kavramların özümsenmesine daha baya zaman var bana göre.

(bu son kısım soruyla biraz ilgisiz oldu. kendi tramvalarını ailesi üzerinden tatmin etmeye çalışıp kendi ailesini tramvatize eden ve bunu feminizm olarak gören algı - ki sizde bu var demiyorum- beni sinir ediyor da ona serzenmişim aslında biraz.
bak bu tam mansplaining oldu işte :)
0
otonomo
(20.04.17)
sunumsuz yakalanmak istemeyenler sadece ev hanımları olmuyor işte ne yazık ki... slfjsl istemsizce güldüm çok komik ya :D
0
ma ya
(20.04.17)
ulkenin onde gelen universitesi ne ki, oradaki arastirma gorevlisi ne olsun...

millet dusune dusune yasamiyor ki...

benim anneme de oyle dedikleri olurdu, o da babam da sallamazlardi - ki, babam gayet agir bir adamdir. hala hastasiyim.
0
e haliyle
(20.04.17)
sanırım genel bir fikrimi yazacağım ben de, cevaplar için teşekkürler.

öncelikle akademide bulunduğunu belirtmemin sebebi (türkiye'de akademinin durumundan bağımsız olarak), üniversitelerin her şeyden önce eleştirel ve özgür düşüncenin geliştirildiği ve öğrencilere aşılandığı yerler olması gerekliliği. dolayısıyla bu ortamda bulununan bir kadının toplumun biçtiği rolleri bu denli kabullenip, üzerine aksini kesinlikle kabul etmeyişiydi beni asıl şaşırtan. kısa konuşması aşağı yukarı şöyleydi: "eşim benden önce evde olduğu zamanlarda kendimi çok kötü hissediyorum, bence kadın kesinlikle kocasından önce evde olmalı. hocalar anlatırlar bölümde bazen (artık aramızda olmayan, bölümün eski hocaları olan bir çiftten bahsediyor), ali hoca ayşe hocayı erken gönderirmiş eve. saat 4 buçuk olunca 'hadi sen git artık' dermiş ki kendisinden önce evde olsun. kadın önce evde olsun ki kocası geldiğinde kapıyı açıp, karşılasın." bu noktada ben müdahale ettim, sert bir cevap da vermek istemeyerek "onların zamanında belki normal karşılanıyor olabilir ama bence öyle bir şey kalmadı." buna da cevabı "yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli."

bunun kendi yaşamımı modernitenin gereği olarak kabul edip, başkalarını küçümsemekle alakası yok. dilerse ve ekonomik durumları el veriyorsa kadın (veya erkek!) çalışmamayı tercih edebilir. hadi diyelim kendi ilişkisinde de birtakım rolleri üstlenmeyi, kocasından önce eve gitmeyi isteyebilir. ancak bunu çalışma ortamında dillendirip, hele ki aynı pozisyonda çalışan iki insanı örnek göstererek birinin diğerini eve önden göndermesini normal ve doğru karşılamak, kadını toplumdaki yerinde kendi söylemleriyle bir adım geriye itmektir. üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.

yani çalışmayıp evinle ve çocuklarınla ilgilenmeyi tercih etmek farklı bir şey, çalışıp kadının eve daha erken gitmesini savunmak çok farklı bir şey.
0
🌸gmzo
(20.04.17)
yere dusup kirilan sarap kadehi + 1
krem peynir + 1
gmzo + 1

'Kocamdan önce evde olmak istiyorum' ile 'Kadın kocasından önce evde olmalı' arasında dağlar var gibi geliyor bana. Dişi kuşun yuvayı yapması değil, 'Yuvayı yapanın dişi kuş olmaması çok yanlış, dişi kuş olmalı' diye tutturulması rahatsız ediyor. 'Erkek dediğin ...', 'Kadın dediğin ...'lere katılmıyprum. Her evin kendi düzeni var, bir taraf ezilmedikçe ve hayat müşterek oldukça sıkıntı yok. Halamın eşi erken emekli olmuştu ve halam 60 küsur yaşına kadar çalıştı; evlilikleri de mutlu bir evlilikti. Eniştem halam geldiğinde çayını karıştırıp verirdi. Başka bir mutlu evlilik de teyzeminkiydi; onda da teyzem erken emekli oldu ve eve o baktı. Herkesin kendi mutlu olduğu dinamik neyse odur. Bu kişinin de içinin sıkılması olabilir, 'Niye için sıkılıyor' diyemem, kendi nasıl mutlu oluyorsa öyle mutludur ama "Yok yok, bence hala kesinlikle kadın önce eve gitmeli" empozesine saygı duymuyorum.
0
aychovsky
(20.04.17)
''üzgünüm ama üniversitede öğrencilerle içli dışlı olan birinin bu söylemleri savunuyor ve aksini kesinlikle reddetmesi benim için kabul edilebilir bir şey değil.''

siz kabul etmeyin o zaman :) muhtemelen sizin kabul edip etmemenizin de bahsettiğiniz kadın için hiçbir önemi yoktur. ayrıca akademide olan, öğrencilerle içli dışlı olan birisi toplumsal cinsiyet rolleri konusunda sizden farklı düşünebilir, düşündüklerini çalışma ortamında özgürce dile getirebilir (sen ne kadar özgürsen o da o kadar özgür kısaca)

ha gidip derste öğrencilerine bunları anlatıyorsa, diğer insanları yargılayıp rahatsız ediyorsa, herhangi bir şekilde mobbing yapıyorsa filan yorumum değişir tabii ki. böyle durumlar yoksa hazmetmek veya kabullenememeye devam etmek dışında bir seçeneğiniz yok gibi duruyor.

edit: ben kadının kocasından önce eve gelmesi gerektiğini filan düşünmüyorum elbette. ama böyle düşünen birinin böyle yaşamaya hakkı var. böyle düşündüğünü söyleme hakkı da var. aynı şekilde düşünmeyen birine de ya he deyip geçmek ya da ilgili insana karşı kendi argümanlarıyla kendi düşüncesini savunmak düşer.

kimse kimin hangi konuda ne kadar görüş bildirebileceğini belirleyemez. böyle şeylere kalkışmak bence de en hafif tabirle ayıp ve aslında hadsizlik :)
0
otonomo
(20.04.17)
Zaten yolda gebermişim, iş yerinde bir sürü insanla uğraşmışım bir de eve gelince "çok açım!" diye sabırsızca bekleyen birini bulmak tüm sinirlerimi hoplatıyor. Biri başimda beklerken iş yapamıyorum. O yüzden kocamdan önce eve gitmeyi tercih ederim.
Niye yemek benim görevim oluyor da eve koşmak istiyorum? Annemden görüp koşullandım, adamın "o nerde bu nerde burası dağınık" diye kendi başına yapıyor gibi gözüküp 2 kat eforla iş yaptırmasından hoşlanmıyorum, adamın duygu sömürüsü moduna geçip "ah ah ne sofralar kuruluyordur sımdi orda burda" diye söylenmesinden nefret ediyorum.
Kociş ciciş oğluş/kızış muhabbeti akademide de, havalı plazalarda da oluyor. Kendileri kadar "süper kadın/süper hizmetli/süper anne" değilseniz yargılayıp, olmayan akıllarından verip, çeşitli şekillerde sizi ezip bastırmaya çalışıyorlar.
"He" deyip geçmek en iyisi, kendi görüsünüzü söyleseniz bile onlar bunu kutsal kişiliklerine saldırı olarak görüp agresifçe şirretliğe başlıyorlar. Gerek yok.
0
Sulfoxaflor
(20.04.17)
@aychovsky'ye katılıyorum, bunu tercih etmek ve gereklilik olarak görmek bambaşka şeyler.

e adam yumurtayı zor kırıyor, ona bıraksak aç kalıcaz, bu durumda ben de elbette eve erkenden gidip yemeğimi kendim yapmak isterim. ama bunu isteyen bir kadın; yorgun olduğunda ya da canı yemek yapmak istemediğinde "bugün de böyle olsun" diyemiyorsa ya da mesela evin diğer işlerini de kendi yapıyorsa bir dursun ve kadınlığını sorgulasın. sonra yevmiyesini alıp evine dönsün zira bildiğin hizmetçilik yapıyor bu şekilde.

hepsini geçtim; bunu kadın erkek rolüne bağlamak ve bu rollerin sabit olduğunu düşünmek benim için çirkin bir davranış ve şahsen kanımı donduruyor. bana bunu annem söylese "hadi ordan" derim, sevgilim söylese "keyfin bilir" der kapıyı gösteririm.

e o sabahın köründe gidiyorsa ben de gidiyorum? o çalışıyorsa ben de çalışıyorum, ben de para kazanıyorum? herkesin eli ayağı tutuyor? işleri paylaşmak yerine olayı neden "kadının rolü"ne getiriyoruz? sırf çocuk doğuruyoruz diye mi dağıtılıyor bu roller?
0
piremses
(20.04.17)
Herkesin kendi ilişki dinamikleri var. Onlarınki öyle demek ki.
0
arnold schwarzeneger
(20.04.17)
bu cümleyi odanızı temizlemeye gelen bir kadından duysanız muhtemelen bu soru olmayacaktı. meslek fetişizminden kurtulmak gerek. belki akademisyenler özelinde beklediğiniz özgür düşünme gerekliliği bunu da kapsıyordur.
0
misterturist
(20.04.17)
akademiklere fazla anlam yüklüyorsunuz gerçekten, bir alanda uzman olması örnek kişi ya da düşünceyi temsil edeceği anlamına gelmiyor. zaten üniye gelene kadar öğrencilerin kafa yapısı, karakterleri oluşmuş oluyor. Öyle insanın hayatını değiştiren hocalar ilkokulda, lisede oluyor. Her ikisi yönünden de ülkemiz çok leş malesef. Eşimde akademisyen, prof/yrd doç vs arkadaşları ailecek oturmaya geliyor. bölümdeki prof eşini çalıştırmadığını, kadının yerinin evi olduğu gururla anlatıyor. adamın eşi bana eve eşimden sonra geldiğim için acıyor resmen. sınıf öğretmeni falan olsaydın keşke diyorlar.
0
yue
(20.04.17)
aychovsky + 1

Eve genelde ben daha erken geliyorum. Dolayısıyla gayet domestik kocamı kapıda karşılıyorum. Üzerini değiştirip gelince beraber yemek yiyoruz (ben hazırlamış oluyorum, çocuklar daha önce yiyor). Ben ondan daha geç eve geldiğimde ise o beni kapıda karşılıyor, üzerimi değiştirip geldiğimde sofra hazır oluyor.

Eve daha erken gelebilmeyi istiyor muyum, evet. Ama bunun sebebi kocama "hizmet edebilmek" değil. Beraber daha fazla vakit geçirebilmek. Bizim evliliğimizin dinamiği bu.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.17)
(7)

Yurtdışı alışveriş sitesi

sos fistik olsun mu
selamlar, bir adet xiaomi yi adlı aksiyon kamerasından almak istiyorum. internet alışverişinden pek anlamam da sözlük de gearbest, banggood gibi siteleri okudum. benim bir bildiğim aliexpres var.nereden alayım?
selamlar, bir adet xiaomi yi adlı aksiyon kamerasından almak istiyorum. internet alışverişinden pek anlamam da sözlük de gearbest, banggood gibi siteleri okudum. benim bir bildiğim aliexpres var.

nereden alayım?
0
sos fistik olsun mu
(19.04.17)
gearbest'ten alabilirsiniz.
0
luchetti
(19.04.17)
30 USD gümrük sınırlamasını nasıl halledeceksiniz? Merak ettim de.
Yurtdışı sitelerinden dealextreme var, vakti zamanında çok alışveriş yapmıştım.
0
SiyamkedisiZorro
(19.04.17)
aliexpres sanırım standart posta ile göndererek gümrük olayını aşabiliyormuş doğru mudur?
bir de diğerlerinde de bu durum uygulanabiliyor mu?
0
🌸sos fistik olsun mu
(19.04.17)
@SiyamkedisiZorro o işi satıcı hallediyor. üstüne webcam yazıp 10 dolar diyorlar. öyle geçiyor.
0
teknikekip
(19.04.17)
yine de şans işi. üstüne 10 dolar yazarlar ama gümrükteki memur şüphelenip bakarsa alıkoyabilir.

neden yurt içi sitelerden almıyorsunuz? n11.com'da aynı fiyata (değilse bile uygun fiyata) satan türk satıcılar mevcut.
0
kibritsuyu
(19.04.17)
gümrükten geçirmek istiyorsan dhl ile falan gelmesini isteme. normal kargo ile gelirse geçer dhl üzerine düşük de yazsa araştırıp gerçek fiyatından sokuyor.
0
goodman
(19.04.17)
Gearbestten cok alisveris yaptim. Memnunum
0
bir ileti paylastim
(19.04.17)
(9)

gluteni nasıl bıraktınız

yue
bırakmaya çalışıyorum ama bırakamıyorum. illa ki bir şekilde kaçırıyorum. yemekte yemesem kahvaltıda bir dilim ekmek mutlaka yiyorum vazgeçemiyorum :( şekerde bu kadar zorlanmadım aylar oldu bırakalı bazen rüyamda bile görüyorum (dün gece rüyamda bir paket ülker çikolatalı ikram yedim mesela-tabii h
bırakmaya çalışıyorum ama bırakamıyorum. illa ki bir şekilde kaçırıyorum. yemekte yemesem kahvaltıda bir dilim ekmek mutlaka yiyorum vazgeçemiyorum :(

şekerde bu kadar zorlanmadım aylar oldu bırakalı bazen rüyamda bile görüyorum (dün gece rüyamda bir paket ülker çikolatalı ikram yedim mesela-tabii hamileyim onunda etkisi var normalde görmüyordum) ama gidip almıyorum irademe hakim olabiliyorum. ekmek, makarna, bulgur pilavı, pizza, ekmek arası köfte, dürüm vs. olunca irademe kesinlikle hakim olamıyorum. zaten gluten her şeyin içinde nerdeyse.

nasıl başlayım, siz nasıl başardınız? birde benim sıkıntım eşim. kesinklikle bırakmak istemiyor eve sürekli ekmek, makarna vs. alınıyor. hiç üşenmeyip ekmek yaptığı bile oluyor evde makina var. o da sıkıntı tabii benim için :( ekmek makinasından çıkan ekmekler bir başka oluyor pamuk pamuk.
0
yue
(17.04.17)
sormasi ayip gluteni neden birakiyorsunuz ki? colyak hastasi misiniz?
0
fayfim
(17.04.17)
Şekeri bırakmak işlenmiş gıdalar için o kadar zor değil çünkü, hala meyvelerden şeker(fruktoz) ihtiyacınızı karşılıyorsunuz.

Gluteni neden bırakmak istediğiniz sorusunu yanıtlarsanız ona göre devam edebilirsiniz.

Gluten intoleransınız yoksa aslında gluteni bırakmaya ihyacınız yoktur, fakat anlattığınız gluten değil karbonhidrat alımı ile ilgili gibi? Glutensiz ekmek de pizza da pide de bulabilir ya da yapabilirsiniz yoksa.(prinç unu, mısır unu gibi alternatifler ile). Yoksa gluten bir protein türüdür, ve sağlıksız değildir sindirebilecek enziminiz olduğu sürece.
0
kullanıcıadımbuolsun
(17.04.17)
hayır çölyak değilim ama o kadar olmasa da intoleransımın olduğunu düşünüyorum. çünkü şimdiye kadar max. 10 gün bırakabildim bağırsaklarım acayip rahatladı. kendimi daha enerjik ve zinde hissettim.

kullanıcıadımbuolsun meyveyi çok nadir tüketiyorum ve genelde tatlı olmayan ekşi meyveleri tercih ediyorum. çağla, yeşil elma vs.
0
🌸yue
(17.04.17)
karabuğday ekmeği yap ya da karabuğday krepi de güzel.
İnternette tarifleri var ekmeği denemedim ama krep güzel.
aynı zamanda muzlu yulaflı pankek vs de güzel. tariflere bak bence alternatif koy. Glutensiz ekmek de alabilirsin bu süreçte.
0
fasulyek
(17.04.17)
Kinoadan, bademden, kajudan ekmek, pankek, pizza, kurabiye vs hepsini yapabilirsin aksam sana tarif atacagim :)
0
neferkitty
(17.04.17)
Hamilelik demişsiniz, bir de üstüne bağımlılıktan kurtulma stresini eklemeye değer mi? O işi halledip sonrasında bu bırakma olayına girseniz daha rahat olabilir, günde 1 sigara veren doktorlar var "tamam bırakamıyorsun cektigin stres daha fena yapıyor durumu, abartmadan azalt bari" diyorlar. Sabah 1 ekmekle kendinizi kısıtlayın mesela cocugu halledene kadar.
((Kutsal analar "neyyy sigara mıı öyle doktorları da anaları da ...." diye mesaj falan atmasın bu arada))
0
Sulfoxaflor
(18.04.17)
240derece diye bir web sitesi var, glutensiz ekmekleri var farklı farklı türde. Uzun süre de dayanıyor. Ben azaltmak istediğim dönemde (glutensiz beslendiğimde daha rahat olup olmadığımı deniyordum) onlardan sipariş verdim.

istanbuldaysanız tabii.
0
sopiro
(18.04.17)
Bundan yap:)
www.instagram.com
0
arnold schwarzeneger
(18.04.17)
Çölyak değilim, daha doğrusu test yaptırmadım ama bir senedir geçmeyen neredeyse her eklemimde çıkan bursitlerden dolayı şekeri ve gluteni kestim. Şekeri zaten az yerdim. Dediğiniz gibi hamur işlerini ben de çok severdim. Şimdi çektiğim ağrıları düşününce "yemeyeyim daha iyi" diyorum. Çok da nazlı geçiyor musibet.
0
SiyamkedisiZorro
(18.04.17)
(12)

Kedi sahibi olan duyurucular

pastörizesüt
Tatile gittiğinizde napıyorsunuz? Hep bir yerlere mi bırakıyorsunuz ya da yanınızda mı götürüyorsunuz? Kedi sahiplenmek istiyorum ama bu durum kafamı çok karıştırıyo benim bırakabileceğim biri yok her yere de götüremem bu durumda imkansız oluyor herkes nasıl yapıyor bu işi ya?
Tatile gittiğinizde napıyorsunuz? Hep bir yerlere mi bırakıyorsunuz ya da yanınızda mı götürüyorsunuz? Kedi sahiplenmek istiyorum ama bu durum kafamı çok karıştırıyo benim bırakabileceğim biri yok her yere de götüremem bu durumda imkansız oluyor herkes nasıl yapıyor bu işi ya?
0
pastörizesüt
(14.04.17)
ben bir kere veterinerime bıraktım. kediye çok da iyi geldi. ısırma huyu falan kısa süreliğine geçti. çok da güveniyorum. kafeste pek durmuyor orada çünkü ne zaman gitsem kedilerin gezdiğini görüyorum. ya da öyle denk geliyor bilmiyorum.
0
matilda
(14.04.17)
Yazlığa gideceksem götürüyorum. Genelde kendi arabamızla gittiğimiz için sorun olmuyor. Tabi bütün camlarda sineklik var.
Yazlık değilse annem ve babam bakıyor evde, bir de komşum en yakın arkadaşım, sağolsun uzun tatillerde evini açıyor yoksa bize uğrayıp ilgileniyor.
Bunlar dışında göktürkte bir pansiyonu çok övdüklerini duydum ama bi deneyimim yok.
Evcil hayvan dostu otel ve pansiyonları tercih edebilirsiniz ya da 3-4 günü geçmeyecek tatillerse komşu ile çözüm bulunabilir.
0
dijalli
(14.04.17)
Benim en çok zorlandığım konu buydu, önceden annemlerin yanındayken annem bakıyordu ne güzel ama taşınınca tatile gidecek olsak kimseye bırkmak istemiyoruz çünkü kedi evine alışkın oluyor. Başka yerde stres oluyor ve psikolojisi geçici de olsa etkileniyor. Biz yalnız da bırakamıyoruz çünkü akşam birkaç saat geç kalsak depresyona girip yemeğini bile yemiyor. Hal böyle olunca çareyi eve erkek arkadaşımın kardeşini çağırmakta ya da annesinin evine bırakmakta bulduk. Mümkünse kedinin alıştığı evde birileri baksa daha iyi olur.
0
neferkitty
(14.04.17)
yazlığa gideceksek götürüyoruz.1 kere uçakla gittik ama genelde arabayla daha rahat oluyor.uçağa giriş çıkış güvenlik vs çok fazla stres yapıyor bizim kız.

onun dışında 3-4 günlük bir durumda arkadaşlarımıza rica ediyoruz.her gün gelip mama su düzenlemesi yapıyorlar,bi iki saat evde takılıyorlar.
kafeste tutacak bir veterinere çok zor durumda kalmadıkça bırakmam.

çocuk sahibi olmak gibi bir sey.her durumu göze alarak sahiplenin yoksa hayvana da yazık.
0
demoniclewinsky
(14.04.17)
Yanımda götürüyorum valla. Uçak yolculuğu da yaptı, otomobil de. ilk gün biraz bocalıyor ama sonra alışıyor ortama. Gerçi ben otelde filan kalmadığım için sıkıntı olmadı. Annemlerin yazlığa götürüyorum. Orda da kendine çevre yaptı. Şehirdekinden de çok daha albenili bir çevre elbette.Kuşlar, sinekler, böcekler, sincaplar, kediler, köpüşler oooo hoohooo. Gayet de tatil yapıyor zilli :)
0
old possum
(15.04.17)
Evde bol mama, su ve kumla bırakıyoruz. 2-3 günde bir bir tanıdık gelip kontrol ediyor. Geldiğimizde çok sağlam fırça yiyoruz önce. Sonra sirnasiyor sebekler.
0
kedili madam
(15.04.17)
Tek kedi değil 2 kedi bakıyoruz. Mamayı suyu önlerine yığıp gidiyoruz.

16 gün başbaşa bırakmıştık bir defasında mecburen (kimseyi ayarlayamamıştık), küsmemişlerdi bile. Geldiğimiz gün aynı şımarıklıklarıyla devam ettiler.

Şimdi 3 kedimiz var, artık biz yokken herhangi bir psikolojik sorun yaşamıyorlar.

2 kedi bakmak tek kedi bakmaktan kolaydır. Kedi sahiplenmek istiyorsan aynı yaşta iki kedi al.

Tatil olmasa da geceleri bile sıkılır tek kedi. Senin gibi 8 saat aralıksız uyumuyor, 2 saat uyuyup kalkıyor oyun arıyor. Tek kedi olursa sabah sen uyandığında seni çok darlar, işe veya okula gidiyorsan beni bırakıp gittin diye küser, akşam hırçınlaşabilir de.

İki kedi olursa sabah uyandığında birbirleriyle enerjilerini atmış olduğunu görürsün, işten/okuldan gelince de tüm gün sıkılmamış olurlar.

Birden fazla kedisi olanlara sor istersen, herkes söyleyecektir sana çift kedi bakmanın tek kediden kolay olduğunu.
0
harzem
(15.04.17)
kedi sahibi olmanın en sıkıntılı tarafı bu. bizimde bırakabileceğimiz biri yok aileler uzakta zaten. anahtar bırakabilecek kadar yakın arkadaşlar ise kediden korkan tipler kısacası gel mamasını kontrol et diyeceğimiz biri de yok.

2 gecelik vs kısa tatillerde evde bırakmak bir yere taşımaktan daha iyi oluyor. şimdiye kadar max 4 gece 5 gün yalnız bıraktık. onda da baya trip yaptı. tabii bizde üzüldük onu yalnız bırakınca vicdan yapıyorsun, tatilden de bir şey anlamıyorsun. Allahtan bizim Antalya da ev var. Uzun tatillerde arabamızla götürüyoruz. Çok stres oluyor ama. arabadan çok korkuyor. kum kabını taşı, taşıma kabını taşı ayrı bir yük oluyor. Gittiğimiz yeri ona göre düzenle. Ev 8. kat mesela pencerelere yırtılmayan sineklik tarzı tel çaktık vs. Biz gidince annem sökmüş onları tabii. İstanbul Ankara gibi yerlerde yaşasak bırakmak için kedi oteli tarzı yerler oluyor burada öyle şeyler yok. Tabii onlara da bütçe ayırmak lazım. Kısacası sık sık seyahat edeyim diyorsan biraz sıkıntı. bizim kedi var diye iptal ettiğimiz planımız çok oldu.

harzemin cevabını görünce ikinci kedi fikri çok iyi geldi ama onu da eşim istemiyor. masraflarda ikiye katlanacak kolay değil. kum kabı bile 1ken 2 olacak daha çok tüy daha çok temizlik.
0
yue
(17.04.17)
@yue bende 3 kedi var kum kabı tek haftada bir kumu değiştiriyorum sorun çıkmıyor
0
devilone
(18.04.17)
Sırf bu sebeple kedim ölürse kedi almayacağım bir daha.
0
SiyamkedisiZorro
(18.04.17)
iş gezisi için 10 gün kedimi evde yalnız bırakmıştım . evin değişik yerlerine koltuk arkalarına koridora 5-6 noktaya su ve mama dolu kaplar bırakmıştım döndüğümde hepsi bitmemişti . banyoya 2 ayrı tuvalet ve kum koymuştum .
kediler gün içinde çoğunlukla uyurlar problem olmuyor . kediler evi sahiplenir köpekler insanları.
anahtarı verdiğim bir arkadaşım pek hayvansever değildi kendisi kapıdan şöyle bakıp çıkmıştı birkaç defa.
0
devilone
(18.04.17)
devilone senin kediler karakter olarak iyiymiş demek ki. benim kedi okbli, aşırı titiz. tatile giderken bile 2-3 yere kum bırakıyorum kirli kaba hayatta girmiyor. hele 2. kedi gelse asla aynı kabı kullanmaz. günlük temizlemezsem kabını tutuyor tuvaletini.
0
yue
(18.04.17)
(14)

Dünyada kimseyi sömürmeden gelişmiş ülke var mı?

:)
Arkadaşlar tarih bilgim o kadar iyi değil. Bizim bu hayran olduğumuz İngiltere, Fransa, Hollanda Belçika filan o refahlarını hep başka ülkelerini sömürerek elde etmişler. Peki bunu böyle yapmayan "alnının teriyle" refaha ulaşmış ülkeler var mı?
Arkadaşlar tarih bilgim o kadar iyi değil. Bizim bu hayran olduğumuz İngiltere, Fransa, Hollanda Belçika filan o refahlarını hep başka ülkelerini sömürerek elde etmişler. Peki bunu böyle yapmayan "alnının teriyle" refaha ulaşmış ülkeler var mı?
0
:)
(14.04.17)
o ülkeler sömürerek gelişmemiş geliştikleri için sömürgeye ihtiyaç duymuşlar.
tabi sömürgeden sonra refah seviyeleri de haliyle hızlı şekilde yüksekten çok yükseğe fırlamış.

şu an israil dünyada net şekilde sömürgesi olmayıp gelişmiş olan ülkelerden birisi. japonlar desek çine çektirmişler, ruslar türkmenlere çok çektirmiş,
şu anda çin teknoloji ağında ileride onlarn net bir sömürgesi yok uygur türkleri demeyin onları sömürmüyor işkence ediyorlar.
0
basond
(14.04.17)
Yok. Avrupalılar Afrika/Amerika bölgesinde hakim devletlerken Asya'daki büyük devletler de (Japonya Çin Rusya) kendi bölgelerindeki küçük devletleri sömürüp bu noktaya gelmişler. Gerçi bu noktaya gelmişler diyorum ama sömürgeciliğin kitabını yazan ülke Portekiz ama onlar da şu an Avrupa'ya futbolcu yetiştirmekten başka bir şey yapmıyorlar pek. Onun dışında, Almanya'nın Alman sömürge imparatorluğu diye bir imparatorluğu var 1. dünya savaşı sonrası kaybettiği. Bu imparatorluk Alman Güneybatı Afrikası olarak da geçer tarihte, onlar da Nambia Tanzanya Ruanda Togo gibi ülkeleri sömürüyordu.
0
angelus
(14.04.17)
İskandinav ülkeleri peki?
0
🌸:)
(14.04.17)
İranlı arkadaş var, iran kimseyle savaşmadı , iyi davrandı vs diyor. 40 yıl önceye kadar. Anlattıklarıan göre iran da barışçı, hoşgörülü bir yermiş.
0
Cursed Chico
(14.04.17)
İskandinavlar da zamanında Amerika'da koloni kurup Kızılderilileri sömürmüşler. Tabii bu İspanyollardan Portekizlilerden çok önce olan bir olay.
0
angelus
(14.04.17)
İsviçre
0
iwasbornonamountainside
(14.04.17)
Singapur, Tayvan, İsrail, Uruguay sadece ekonomik gelişmişlik değil insani gelişim endeksi de önemli.
0
tahin pekmez yoğurt
(14.04.17)
Sömürge sadece dış ülkeleri işgal etmekle olmaz. Dış ülkeler üstündeki ve içteki ekonomik hakimiyet bir sömürüdür. Bu sebeple yukarıda bir sürü yanlış sömürü yorumu yapılmış.

Sömürü belli grup ve kişilere artı ürün üretip bunu çekmek demektir (maaşla, borçlandırma ile, silah gücü ile ya da ticaret anlaşması ile). Hiçbir topluluk bu artı ürünü çekmeden gelişemez. Yani her zaman önce sömürü vardır, gelişme değil.

Yukarıda sayılanlardan Almanya (ki Afrika sömürgeleri de vardı), İsrail, İsviçre, Asya kaplanları ve İskandinav ülkeleri (bunların amerikan kolonileri hem kısa ömürlü hem de yerli sömürüsüyle ilgisiz, bunu da düzeltmek lazım) sömürmez demek komik olur. Şirketlerinin ucuz işgücü ve tüketim pazarını doldurmak için yayılması, ülkeleri borçlandırması, yeraltı kaynaklarını çekmesi vb. Hep sömürü.

Ad homimem yemeyeyim diye belirteyim. Sömürüsüz sosyal gerçeklik imkansız. Ama bu her fırsatta sömürüye karşı mücadele etmemizi engellemez.
0
protector
(14.04.17)
Somurgenin kitabini yazan portekiz degil ingilizlerdir bana gore. O kadar 'iyi' yapmislar ki hala devam ediyorlar.
0
kassiopeia
(14.04.17)
yok. var diyen saftir.
@ted neden gelistiler peki?
0
baldur2
(14.04.17)
@protector konuya daha doğru(accurate) bir perspektiften yaklaşmış.

Sömürü artı değerin merkeze akması demek. Merkez devletler ya savaşla ya siyasetle ama mutlaka sonuçta ekonomik olarak ama bir şekilde uzun vade planlar kurup stratejiler izleyip diğer toplumları kendilerine bağımlı kılarlar. Kendine bağımlı kıldıkları toplumlar zenginleri zenginleştirir.

Artı değere el koymadan zenginleşmek çok zor ya da mümkün değil. yani zaten 3 kuruşluk maaşından tasarruf ederek sabancı olamazsın. Mutlaka bir noktada etki alanını genişletmen lazım.

Ayrıca ünlü bir söz var kalkınma ekonomisinde: (bkz: fakirler fakir oldukları için fakirdirler)
0
idexo
(14.04.17)
Brezilya - gelişmekte olan ülke. Ama kendi doğal kaynaklarını sömürerek bu kadar gelişebilmiş.
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.17)
Iskndinav ulkeleri, Almanya, Finlandiya, Singapur, Uruguay
0
Traveller
(14.04.17)
aslında ekonomik ve matertal göstergelerde belki de gelişmiş bir ülke diyemeyiz. o büyük ülkelerle kıyaslarsak.. ama refah ve çoğu yerler için ütopik kalabilecek insanı gelişmişlik bakımından kimseye etliğe sütlüğe karışmamış bir ülke olarak ikinci vatanım gibi sevdiğim İzlanda derim <3
0
qazaqwsx
(14.04.17)
(22)

Bulaşık makinesi ne kadar gerekli?

orange coffee
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten
Evleniyorum ve eve bulaşık makinesi almama taraftarıyım. İnsanlar duyunca şaşırıyor, garipsiyor "çok pişman olacaksın bak" diyor. E biz 2 kişi yaşayacağız evde, arada misafir gelecek. Elde hallederim zaten 2 kişinin ne kadar bulaşığı olacak ki bulaşık en sevdiğim ev işi, "o öyle olmuyor canım, işten yorgun argın gelince uğraşmak istemiyorsun, atıyorsun makineye" diyorlar. Müstakbel eşim de bana bıraktı kararı.

Özellikle yeni evli veya eve çıkmış çift kişilere soruyorum; bulaşık makinesi sizin için ne kadar önemli/gerekli? Aldığınızdan beri kaç kere kullandınız?
0
orange coffee
(14.04.17)
bulaşık makinesi evde en sevdiğim alet bile olabilir, o kadar önemli :)

yalnız yaşarken bile hep kullanırdım. pratik ve daha temiz diye düşünüyorum. bence de almalısın. 2 kişi biz genelde 3 günde bir çalıştırıyoruz, ama günde 2 defa çalıştığı bile oldu.

şöyle düşün, yeni evleniyorsun. bulaşık makinesine her gün 10 dk koyacağın bulaşıkları 20 dkda niye elde yıkayasın ki? 6 günde 1 saat ediyor, o 1 saati eşine ayır, kendine ayır, evin başka köşesini temizlemeye ayır.

o işi daha çabuk yapmamı ve daha az yorulmamı sağlayacak bir alet varken -ve tabi alabilecek maddi durum varken- ben onu alıp kullanmayı her zaman tercih ederim.
0
111111
(14.04.17)
ben bekar halimle haftada 2-3 çalıştırıyorum.
tabak çanak önemli değil de, tencere mencere daha iyi oluyor, hem daha tasarruflu (daha az su harcıyor) hem daha hijyenik

paramız yok alamıyoruz'u "bence saçma" diyerek kendini kandırma bence
0
delaparma
(14.04.17)
Yemeğini evde yapacaksan, iki kişi olsan bile o bulaşıklar dağ oluyor.
Bulaşık makinesi çamaşır makinesi kadar elzem benim için. Hem elde yıkamaya göre daha az su harcıyor.
0
peggy
(14.04.17)
sandığından çok daha önemli. dedikleri doğru. işten eve gelince uğraşamazsın. bir de sandığın kadar az bulaşık çıkmıyor. biz de iki kişi yaşıyoruz. bazen üşenip makineye koymuyoruz bulaşıkları bir günde mutfak bulaşık doluyor. neredeyse 2 günde bir kullanılıyor. bir de su tasarrufu. maddi olarak zorlanmıyorsanız mutlaka alın.
0
veritaslibertas
(14.04.17)
daha önceden hiç temizliğinden sizin sorumlu olduğunuz bir evde yaşadınız mı? yaşayıp böyle düşünüyorsanız tamam ama yaşamadıysanız gerçekten hiç öyle olmuyor. haklılar. bir gün yıkamazsan o bulaşık sonraki gün sana 4 kişilik oluyor. özellikle arada misafir geldiğinde dağ gibi bulaşık ortaya çıkıyor. farklı farklı yemekler yapacaksın. onun bir sürü bulaşığı olacak. hiç gerek yok. çok uygun fiyata artık bulaşık makineleri var.
0
hononu
(14.04.17)
bence inanılmaz çok gerekli. tamam 2 kişinin bulaşığını yıkamak iş değil ama makina her türlü daha pratik. elde yıkarken yapacağın su israfından tut da her gün suyla uğraşan ellerinin kurumasına kadar bir sürü derdi var. hiç değmez bence.

üstelik bulaşık dediğin elde yıkamakla da bitmiyor ki. örneğin elde yıkadın, tezgahta kurumaya bırakman lazım. o sırada üzerlerine bişey sıçrayabilir, gene durulaman gerekebilir. ya da tam kurumadan kaldırmışsındır, lekeli lekeli olurlar. en iyi ihtimalle tezgahta durup kalabalık yaparlar. iki üç günde bir yıkayacaksan bu sefer kirli bulaşıklar tezgahta, lavoboda, ortalıkta kalır. zaten bence bulaşık makinasının en iyi yanlarından biri de kirli bulaşıkları göz önünden kaldırması.

biz de iki kişi yaşıyoruz ve haftada bir kere makinayı çalıştırıyoruz. makina dolana kadar herkes yediğini içtiğini pıt pıt makinaya koyuyor ortalıkta saçma dağınıklık olmuyor. bi de açık mutfak bizimki, salondan baktığında ortalıkta bulaşık görünmesi hiç hoş olmuyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.04.17)
benim için çamaşır makinasından sonra evdeki en önemli alet.

birincisi, o evde iki kişi meselesi hikaye. 15 kişi birleşip ev görmeye gelen akraba tarikat olduğunda kendine çok pis söversin. yarın çocuk olursa o makina günde iki kere çalışır, almazsan gece yarısı bulaşık yıkarken gene kendine söversin.

ikincisi, bulaşık makinası ekonomik ve hijyenik. senin yıkayamayacağın kadar az su ile, senin yıkayamayacağın sıcaklıklarda yıkıyor.

bütçe yoksa ayrı tabi, ama imkanın varsa mutlaka al.

şu an her gün düzenli çalıştırıyoruz, hafta sonları evdeysek günde iki kere çalışıyor.
0
babilbaligi
(14.04.17)
para sıkıntı ise sonra da alınabilir ama alınmayacak şey değil özellikle evde yemek pişecekse
tek yaşarken ben de almamıştım senelerce de almadım ev küçük dedim, evde sürekli misafir ağırlamıyordum gerek yok dedim. ben de çok bulaşık üretmiyordum.
ama evde çalışmaya başladım bulaşık arttı
kardeşim geldi daha da arttı aldım ben de.
sadece gün boyu çıkan çay kahve bardağını koymak veya pişir-ısıt-ye (ayrı ayrı kaplarda oluyor çoğu kez)onları koymak için bile gerekiyor.
evli kadına gelecek misafiri hiç söylemiyorum.
0
niye ama
(14.04.17)
Iki kisiyiz iki gune bir kesin calisir, birimiz daha az yiyip icmisse 3 gun olur. Her seyi koyarim, camasir mak. Bir bu iki. inanilmaz onemli bir alet.
0
kassiopeia
(14.04.17)
çok önemli asla almamazlık yapmayın
0
basond
(14.04.17)
çok önemli. evde iki kişiyiz, makine olmayınca bile bir akşamın yemek bulaşığı dağ oluyor, günlük yemek yaptığımız için makine olmasa uğraşmak ölüm olurdu.
0
interview with the vampire
(14.04.17)
Bana göre evdeki en önemli alet. İki kişi de olsanız o kadar çok bulaşık çıkıyor ki, inanamazsınız. Bazen akşam yemeği de dahil tüm öğünlerı dışarda yemiş oluyoruz, öyle günlerde bile bir sürü bardak oluyor. 2 günde bir garanti çalışıyor bizde. Bir de yorgun argın eve geldiğinizde çok daha zor olacaktır.

Su/ enerji tasarrufu da cabası.

Zaten şimdi almasaniz bile evlendikten 2 ay sonra gidip alirsiniz bence.
0
fraise
(14.04.17)
öncelikle @hononu +1

öncelikle çevreyi düşün, su kaybı.
kendi zamanını düşün, zaman kaybı.
her öğünden sonra ortalama 10 dk bulaşık yıkaman gerekse (ki çok iyimser davrandım) günde yarım saat eder. bu yarım saatte neler yapabileceğini düşün.

çamaşırı bile haftada bir yıkıyorsun elde daha rahat yıkanır. bulaşık makinesi çok önemli :(
0
freya
(14.04.17)
eneee çok şaşırdım bu fikrine. bizde iki kişiyiz, bir gün çalışmasa ertesi gün mutlaka çalışıyor makine. ha bazıları sürekli elde yıkamaya alışkın ama ben hayatta yıkamam. zaten makine daha tasarruflu.
0
yue
(14.04.17)
tek kişi yaşasan bile kesinlikle gerekli. sürekli kullanılıyor. zamanına, ellerine, faturaya ve emeğine yazık. almamak çok saçma olur.
0
fragile lady
(14.04.17)
bence de bir bakıma haklısın ama tecrübe açısından önce kendin yıkamalısın bir kaç ay. sonra kesin kararı verirsin zaten.
0
1adam
(14.04.17)
biz de o ihtimali degerlendiriyorduk. 2 kisiyiz. sonra neyse deyip aldik. simdi guluyoruz "haha almamayi dusundugumuze inanabiliyor musun" diye. 2 kisinin dusundugunden cok bulasigi cikiyor. elde yikamak icin inanilmaz miktarlarda su harciyorsun. hem de sicak su gerektiginde. Ve aldigi vakit de cabasi.

soyle diyeyim, mesele para ise, bulasik makinesi masrafinizi AZALTIR. makineler cok daha az su kullanir, bir kere isitir.
0
robokot
(14.04.17)
Eski evimizin mutfağı müsait değildi. Bu yüzden kullanamadık.
2 aydır yeni evimize aldığımız ilk beyaz eşya bulaşık makinası oldu. gerçekten büyük faydasını gördük.
ben mesela yemekten kalkınca, hiç durulamadan dolduruyorum tüm bulaşıkları. zaten makinanın ilk işi bulaşığı durulamak.
diğer yandan annem sağolsun, etraftan gördüğünü uygulayıp bulaşıkları durulama bahanesi ile elde yıkayıp, makinaya öyle dolduruyor. siz yapmayın böyle şeyler. makina tertemiz yapıyor. en az 2 günde bir yıkanıyor.
çok pahalı olmayan standart bir model alın, markası iyi olsun. satın alırken araba gibi saçma sapan modeller, programlarla yüksek fiyatlıları almanızı önerenler olur, sallamayın. 3 programlı, ekransız, standart bir model yeter.
0
cliquot
(14.04.17)
Öncelikle honou+1

İlaveten, yeni evleneceksiniz, misafiriniz gelecek, onun bulaşığı çıkacak.

Ablamla ayrı eve çıkmıştık vakti zamanında. İki hatun elbette bulaşık makinesine gerek yok diye düşündük. Sadece 3 ay dayanabildik.
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.17)
Er ya da geç alacaksın ötv indirimi bitmeden al
0
mr2alp
(14.04.17)
Tek başıma yaşarken bile alsam mı diye düşünüyordum da geçici olduğu için almamıştım. ÖTV indirimi varken al +1.
0
uzunuzunilgi
(14.04.17)
Anneme de hep alalım alalım diyordu yok elde yıkarım noolcak diyordu şimdi iyi ki akmışız diyor. İki kişi bulaşığınız az çıksa bile misafir vs gelince anlayacksınız değerini
0
faik abi
(15.04.17)
(10)

Bir şey olmadan tatsız olan şeylerden ne var?

bigbadabum
Şekeriz çay gibi mesela.
Şekeriz çay gibi mesela.
0
bigbadabum
(13.04.17)
şekersiz çay tatsız değil.

su var diyeceğim ama parayı bulunca farklı su markalarından içebildiğimde farkettim onun bile tadı var, güzeli var kötüsü var.

patates olabilir, ben patatesin kendi halinde pişmiş halini tatsız bulurum hep, illa onu bi soslayacaksın ya da yağ ile karıştıracaksın gibi gelir. cahiliyem patates sanırım benim.
0
mete kudur
(13.04.17)
Turp; Yemeksiz çok tatsız oluyor
Hindistan cevizi; Pastasız çok tatsız oluyor
0
scomalt
(13.04.17)
sulu yemeksiz pilav. karıştırmadan yiyemiyorum
0
fallopian
(13.04.17)
şekersiz çay diye bir şey yok. normal çay var, bir de şekerli çay var.
0
cezzar dede
(13.04.17)
peynirsiz kahvalti
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.04.17)
Ekmeksiz sulu yemek , limonsuz yağsız salata , bittersiz kahve . sossuz pizza.
0
dunyatuhaf
(13.04.17)
karabibersiz patates püresi.
0
chachachablues
(13.04.17)
Makarna.
0
mikro patlama
(13.04.17)
sucuksuz yumurta
0
bardakigüneşgözlüğü
(13.04.17)
haşlanmış kabak
limonsuz avokado
işlem görmemiş zeytin (dalından kopartıldığı hali ile)
0
SiyamkedisiZorro
(13.04.17)
(5)

balkon tasarımı

cedex
evimin bir balkonu var yaklaşık 4-5 metrekare. site içine bakıyor yani sitedeki çoğu insan görüyor. sitede cam balkon uygulaması yasak.ben bu balkonu nasıl dışarıdan görünmez hale getirebilirim.kenarlara ağaç mı dizeyim, hangi ağaç olabilir? sert rüzgar olabiliyor uçmaması lazım.şemsiye çok mu amele
evimin bir balkonu var yaklaşık 4-5 metrekare.
site içine bakıyor yani sitedeki çoğu insan görüyor. sitede cam balkon uygulaması yasak.

ben bu balkonu nasıl dışarıdan görünmez hale getirebilirim.
kenarlara ağaç mı dizeyim, hangi ağaç olabilir? sert rüzgar olabiliyor uçmaması lazım.

şemsiye çok mu amele olur? o da uçabilir. başka ne olabilir?
0
cedex
(11.04.17)
www.google.com.tr

güçlü straplarla tutturulabilir
yapay çiçekler tabi
0
basond
(11.04.17)
aynı durum benim terasta da var. ben de aynı şeyi düşünüyorum şu sıralar. tavandan geçecek şekilde demir çubuklar koymayı düşünüyoruz, çubuklara da sarmaşık veya babun yaprakları koyarak tavanı kaplamayı düşünüyoruz ama olur mu bilemedim. bizde de sert rüzgar var çünkü.
0
dedimmidemedimmi
(11.04.17)
perde olabilir. bizim eski evin balkonunda vardı. balkonun tavanına korniş takılıyor perdeyi de istediğiniz zaman açıp kapatıyorsunuz. her iki durumda da bağladığınız zaman uçmuyor. ev perdesi gibi değil kalın kumaşlardan yapılmış perdeler var onlardan almanız lazım.
0
ofelia
(11.04.17)
aslına bakarsanız sitelerdeki bu yasak kötü görüntünün önüne geçmek için balkonu bir şekilde kapatırsanız yönetin er yada geç bunu kaldırmanızı isteyecektir.
ben sadece demirlikli kısmı görünmez yapacaksınız sanmıştım gösterdiğim link onun içindi komple kapamalara karşı yönetim tepki verebilir.

aklıma perde gelmişti ofelia nın dediği gibi.
0
basond
(11.04.17)
Perde çirkin görünebilir. Tahta jaluzileri ya da sazdan stor perdeleri düşünebilirsiniz. Sert rüzgarda toplarsınız bir şey olmaz. Balkonu kullanmayı düşünüyorsunuz değil mi? Ağaç vs. çok yer kaplayacağı için ideal olmayabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.17)
(2)

El dokuma kilim nereden alınır

dogumdansancili
Yurtdışında yaşayan akrabaya 500-800 tl bandında bir hediye almam gerek. Gelişmiş bir ülkede yaşadığı için teknoloji ürünü almak absürt olacak. Buraya özgü bir şey olsun derken aklımıza kilim geldi. Hem yeni ev almış duvara asar dedik. Bu el dokuma kilimleri İstanbul'da ya da internette nereden bula
Yurtdışında yaşayan akrabaya 500-800 tl bandında bir hediye almam gerek. Gelişmiş bir ülkede yaşadığı için teknoloji ürünü almak absürt olacak. Buraya özgü bir şey olsun derken aklımıza kilim geldi. Hem yeni ev almış duvara asar dedik.

Bu el dokuma kilimleri İstanbul'da ya da internette nereden bulabiliriz?

Ayrıca gurbetçiye hediye bağlamında önerilere de açığım.
0
dogumdansancili
(11.04.17)
Duvara asmalık kilim bence sadece Karabağ kilimidir. Bizim Anadolu kilimlerini severim ama duvara yakıştıramıyorum. Gerçi ben Karabağ kilimini de yere sererim.
Kapalıçarşı'da çok var ama sağlama pazarlık etmeniz lazım yoksa çok kazıklarlar. Hangi semtte oturuyorsunuz bilmiyorum ama örneğin Bakırköy'de sahile inen cadde üzerinde el dokuma halı satan dükkanlar vardı, kilimlerinin de olduğunu hatırlıyorum. Aynı şekilde Kadıköy'de Bahariye caddesinde'de var.
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.17)
Gurbetçiye hediye kapsamında kuruyemiş, badem / fıstık ezmesi (Cemilzade), gümüş tepsi, Paşabahçe ürünleri, nazar boncukları, yaz için şile bezi bluzlar, deri eldiven, deri yelek, elde işlenmiş masa örtüsü, dantel...

Biz kuzenlerimize bunlardan alıyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.17)
(11)

Susamıyorsak bile su içmek gerekiyor mu

Vse budet horosho
baya az su içiyorum. Günde bir ya da iki bardak. Eğer spor yapmamışsam canım da istemiyor öyle, günlük tempoda aklıma bile gelmiyor. Büyük bi şişeyi alıp içmeye çalışsam karnım şişiyor falan hemen. Yine de zorlamak gerekir mi?
baya az su içiyorum. Günde bir ya da iki bardak. Eğer spor yapmamışsam canım da istemiyor öyle, günlük tempoda aklıma bile gelmiyor. Büyük bi şişeyi alıp içmeye çalışsam karnım şişiyor falan hemen.

Yine de zorlamak gerekir mi?
0
Vse budet horosho
(11.04.17)
yoo zorlama da bir iki bardak çok çok az değil mi? hadi onları yemek sonrası içtin, tatlı filan da mı yemiyorsun hiç? bence kendini zorlamaktan ziyade su içmeyi alışkanlık haline getirmelisin. alışkanlık kazanmadığın için aklına gelmiyor, dolayısıyla susadığını farketmiyorsun. ben de mesela susamışım ve başlığı görünce anladım susadığımı.
0
isimsiz uye
(11.04.17)
Gerekiyor. Çok az içiyormuşsun, yavaş yavaş arttırmaya çalışmanı öneririm.
0
fragile lady
(11.04.17)
charlotte blanc
(11.04.17)
gerekiyor. ben ortalama 1.5-2 litre içmeye çalışıyorum. toplasan 0.5'sinde susuyorumdur.
0
orange coffee
(11.04.17)
ben de oyleyim, 2 kere bobrek tasi sorunum oldu. birinde dusurdum digerinde ameliyatla kirdilar. Su icmek lazim.
0
safepassage
(11.04.17)
kiloyla da alakalı. günde 2.5 litre su şart deniyor, şimdi 90 kilo adam var 50 kg kadın var kütle nerdeyse iki katı ikisi de mi 2.5 litre içmeli ?
0
orpheus
(11.04.17)
İçtiğin diğer sıvılar tolere ediyordur, susamamışsan su içmen gereksiz. Su ihtiyacın olduğunda vücut zaten hissettiriyor bunu. Yani hiçbir şey suyun yerini tutmaz diye bir şey yok, içinde su olan her gıda suyun yerini tutar.

Onun dışında su ihtiyacı kiloya göre değişir tabii, kilo*0.03 ile ortalama su ihtiyacı bulunabilir ama bu sonuçlar günlük aktivitelere göre hava sıcaklığına iklime göre değişir. Yani, kışın ortasında elde 3 litrelik şişeyle dolaşmak saçma olur.
0
angelus
(11.04.17)
Ben de gün boyunca hiç su içmesem bile susamıyorum:/ Sabah sadece 1 bardak bitki çayı içip gün içinde başka su içmediğim zamanlar oluyordu. Sıklıkla kabızlık yaşıyordum bu yüzden, sindirim sistemini direkt etkiliyor. O yüzden kendimi zorlayıp, günde 1.5-2lt olmak üzere içiyorum, spor yaptığım günler biraz daha fazla içebiliyorum.

Ayrıca susama olayı vücudun susuz kaldığını ve suya ihtiyacı olduğunu gösteriyor, bana göre vücut dehidre olup da su içme isteği duymadan önce o suyu yerine koymak gerekiyor.
0
peggy
(11.04.17)
Enteresandır su içtikçe daha çok su içesiniz gelir. Evet biraz zorlayın kendinizi. İçtiğiniz su çok az, böbreklerde, ciltte sorun yaratır.
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.17)
zaten susamak vücudun sinyal vermesiymiş güya, sinyalden önce depolamalıymışın. diyetisyen hanımın dediğine göre.
0
for day to break
(19.04.17)
İşerken bak, idrar rengin koyuysa az içiyorsun.
0
arnold schwarzeneger
(19.04.17)
(7)

gelinlik ayakkabısı

easilycure
orta topuk bir ayakkabı istiyorum ama pek bir şey bulamadım. converse, düz platform kafasında da değilim bir de illa beyaz mı olmalı, düşünce ve değerli linklerinizi bekliyorum.
orta topuk bir ayakkabı istiyorum ama pek bir şey bulamadım. converse, düz platform kafasında da değilim bir de illa beyaz mı olmalı, düşünce ve değerli linklerinizi bekliyorum.
0
easilycure
(11.04.17)
Ben pudra giymistim sonra da giyeyim diye hala da giyiyorum, yazin giyilebilen bir renk sonucta. Hayirli olsun, mutluluklar.
0
kassiopeia
(11.04.17)
Dolgu topuğu da düşünebilirsin; hem rahat olur hem de günlük hayatta da giyebirsin. Beyaz giymek zorunda değilsin tabii ama çok sırıtmamalı giydiğin renk.

Mutluluklar ve kolaylıklar dilerim.
0
fragile lady
(11.04.17)
kural mural yok bambambam :) kirmizi, turuncu, bir suru renk ayakkabi giyen gelin gordum. hic sorun yok. damat da ayakkabinizin renginde kravat taksin ya da mendil :)
0
safepassage
(11.04.17)
Gelinlik kısa ise renkli ayakkabı güzel durabilir, ancak uzun gelinliğin altından renkli ayakkabı görünmesi hoş olmaz bence. Tabii ki son karar senin, istiyorsan renkli giy milletin ne dediğine takılma.

İstanbulda isen Beşiktaşta pasajlardaki ayakkabıcılar istediğin model, renk-kumaş, topuk boyu yapıyorlar, ben orada yaptırmıştım.
0
peggy
(11.04.17)
Ben Erol'dan almıştım. Orta topuk, kalın topuk değildi ama. Adamlar gelin ayakkabısı konusunda aşmışlar. Hayatımda giydiğim en rahat ayakkabılardan biriydi. 15 sene oldu, 2 defa lostraya gitti, rengini saten (kırık beyazdan) beyaza çevirttim, hala giyiyorum. Pahalı ayakkabıydı ama her kuruşuna değdi.

Eğer beyaz istemiyorsanız krem pudra filan değil direkt kırmızı giyin, onun ayrı bir kontrastı ve düğün için ayrı anlamı var, "kırmızı kuşak belde değil kırmızı pabuç ayakta" diyoruz!!!
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.17)
her renk olur bence,benimkiler bebek mavisi gibi bi renkti.
Kalın topuklu bir model sizi rahat ettirir.
daha az topuklularda daha ince de olabilir.
altından çok gözükmüyor zaten,çok şey etmeyin :)

linkler:
www.elleshoes.com
www.asos.com
www.asos.com
www.asos.com
www2.hm.com

alttakiler stradivarius,alışveriş linklerini ekleyince hata verdi.
static.e-stradivarius.net

static.e-stradivarius.net

static.e-stradivarius.net
0
demoniclewinsky
(11.04.17)
Ben gümüş/lame rengi giymiştim, sonrasında da çok giydim hatta. Beyazın kullanımı daha az sanki.
0
cedilla
(11.04.17)
(12)

Evlenmeye ve cocuk yapmaya nasıl karar verdiniz?

fraise
Bence insan hayatını değiştiren iki önemli karar bu ikisi. Mesleğinizi sevmezsiniz degistirirsiniz, yaşadığınız yerden memnun değilsinizdır tasinirsiniz vs ama evlilik ve çocuk öyle değil. Evliligı bitirebiliyorsunuz, evet ama sonrasında etkisini uzun süre hissediyorsunuz keza çocuktan sonra mutlu d
Bence insan hayatını değiştiren iki önemli karar bu ikisi. Mesleğinizi sevmezsiniz degistirirsiniz, yaşadığınız yerden memnun değilsinizdır tasinirsiniz vs ama evlilik ve çocuk öyle değil. Evliligı bitirebiliyorsunuz, evet ama sonrasında etkisini uzun süre hissediyorsunuz keza çocuktan sonra mutlu değilseniz 'bu çocuğu değiştirelim olmamıs' ya da 'alın bu çocuğu, sevmedim ben ebeveyn olmayi' diyemiyorsunuz.

Siz nasıl karar verdiniz? Evlenmeye yakın tereddüt ettiniz mi? Korktunuz mu? Her seyi en ince ayrintisina kadar dusundunuz mu? Çocugu planlı şekilde mi yaptınız? Planlı değilse ilk duydugunuzda ne hissettiniz? Kısacası o karar asaması çok kafa karıştırıcı değil mi?
0
fraise
(10.04.17)
bence o kadar da karıştırıcı değil. evlenmek için hep 30 yaşımı bekliyordum, tam 30 yaşımda da evlendim. kendimi hazır hissediyordum zaten. o hazır hissetme durumu gelince sorgulamıyorsun pek. çocuk için de aynısı geçerli. hazır olmasaydım kafayı yerdim şu anda ama o olgunluk vs gelince her şey kendiliğinden gelişiyor çok fazla düşünmüyorsun
0
sta
(10.04.17)
evlenirken hiç tereddüt etmedim hiç korkmadım.
sanırım bu insan benim için doğru insan dediğim bir an olmadı, tanıştığım andan beri bunu hep hissettim.
Maşallah çok mutluyuz, bazı durumlardan çocuk istemedik bir süre hala da çok yakın değiliz bu konuda bir şey söyleyemiyorum.
0
basond
(10.04.17)
yıllarca hep bu sordukların hakkında çok düşündüm :) eşimle 7 sene çıktık evlenmeden önce millet ne zaman evleniyorsunuz sorusunu sormaktan bıkmıştı artık eşimde sürekli evlenme teklifi etmekten bıkmıştı :P çocuk meselesinde de aynı şey oldu 6.5 sene korunduk eşim hep baskı yaptı ama ben direndim. şu an daha hamileyim ortada çocuk yok ama yine ben tamam artık istiyorum dediğimde karar verdik. açıkcası ne oldu da tamam artık dedim hamile kafasıyla şu an açıklamam çok zor ama öyle bir an geldi gerçekten istedim ve karar verdim. öncesi hep bir belirsizlik hep bir aksi yönde bahaneler bulma silsilesiydi.
0
yue
(10.04.17)
hepsi planlı oldu. eşimle erasmusta tanışmıştık, ülkelerimize ayrılmadan önce bu konuşmayı yaptık zaten, evlenmeye o zaman karar verdik. okulum bittikten sonra da evlendik. çocuk için ikimiz de beklemek istemiyorduk, ben birkaç ay daha erken istiyordum, onun istediği gibi oldu (çok da güzel oldu).

şanslı azınlıktayım, istediğim zamanda hepsi oldu.
0
la noix
(10.04.17)
Ben 32 yaşımda evlendim.Karşındaki kişiden eminsen çok sorgulamıyorsun zaten. Çocuk olayına karar vermek de kafanda büyüttüğün kadar büyük bir karar değil.O kadar sevimliler ki eşiyle ilişkisi iyi olup da çocuk sahibi olmaktan pişman olan birini görmedim daha.
0
turkuaz
(10.04.17)
Turkuaz, Ben esiyle kötü ilişkisi olup da çocuk sahibi olmaktan şikayet eden de görmedim zaten. İnsanlar bir şekilde o duyguyu tattiktan sonra mutlu oluyorlar fakat benim düşündüklerim çok başka. 'Ya yeterli bir ebeveyn olamazsam ya iyi bir şekilde yetistiremezsem,iyi bir hayat sunamazsam' vs vs gibi düşünceler beliriyor aklımda zira hayat cok değişken. Bugün maddi, manevi yetebilecekken 3 sene sonra her şey bambaşka olabilir. Bu da küçücük bir insanın hayatını etkileyebilir. İşte bundan çok korkuyorum.


Gerçi bunlar benim aşıri mükemmelliyetci ve planlı yaşamaya çalışmam da kaynaklı olabilir.
0
🌸fraise
(10.04.17)
Merhaba, bu kadar düşünmeyerek karar veriyoruz. Düşününce korkarsın. Belirli bir eşik var, karşındakini belirli bir düzeyde tanıma, o şartı sağladıktan sonra olacakları on yıl düşünerek değiştiremezsin. Yıllardır ayrı olduğu eski sevgilsiyle bir sene içerisinde barışıp evlenmiş ve hamile kalmış biri olarak söylüyorum bunu.

Pişman mıym? Evet bekarlık güzeldi. Ama nereye kadar?
Hamilelikten sıkıldım mı? Evet. Ama herkesin olacak. Hayatın bitmiyor, öyle gibi hissetsen de öyle olmayacak.
0
kenarortay
(10.04.17)
@fraise, hayatımızı proje yönetimi mantığıyla kurgulayamayız. Biraz da akışına bırakmak lazım. Önemli olan onun için en iyisini yapmaya çabaladığından ve ona vereceğin sevgiden emin olman.Hayatta hiç bir şeyin garantisi yok.
0
turkuaz
(10.04.17)
30'u beklemekte fayda var 17 yaşımdan beridir öyle diyorum kendime. kalmış 7 senelik bahanem daha. Fakat aslında karar vermek bu işler için fazla lüks. imkanın varsa evleniyorsun bu devirde öyle samanlığın seyran olması, boçayı sırtlanıp şehre yerleşmek gibi durumlar mazide kaldı üstelik insanların tahammülleri de eskiye nazaran çok az yani bi babaanem ile dedemin ilişkisini düşünüyorum -kendileri tarafından yetiştirildim- bir de günümüz gençliğinin ilişkilerine bakıyorum evlilik intihardan farksız olacakmış gibi geliyor.

Tabi siz umarım çok şanslı olursunuz, bir ömür mutluluklar.
0
varg vikernes
(10.04.17)
Evlilik konusunda çok şanslı hissediyorum kendimi. Kesin bir nokta atışı yaptım. Senelerdir birbirimizi sadece uzaktan arkadaş (aynı okul) sebebiyle tanıyorduk. Sonra bir anda ortam ve konuşmalar özel bir ilişkiye döndü ve evlendik. Evlendikten sonra ikimiz de çocuk (hem de 2 tane ) istiyorduk. Yaşımız çok genç değildi ama bizden önce evlenip hemen akabinde çocuk yapmış arkadaşlarımızın evliliklerindeki sorunları görüp 3 sene bekledik. İyi ki yapmışız.
Ancak sizin özellikle çocukla ilgili sorularınızı bir anne olarak tebessümle karşıladım. Biri ergenliğe doğru yol alan iki kızım var. Çatışmalar oluyor haliyle. Ama evlat dediğiniz gi "olmamış bu" diyebileceğiniz bir şey değil. O olmamışsa bir yerde sorun bizde demktir. Eşinden vazgeçebilirsin ama bütün olmuşluğu ve olmamışlığıyla çocuk ömür boyu karı-koca olarak sizin eseriniz. Bunun da sağlaması ya da güvencesi yok. Kendimizi sağlam tutmaya çalışıyoruz sadece.
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.17)
ben şahsen eşime "biz bu yaz evlensek mi?" dedim, o da "bu yaza yetişmez, bi dahaki yaza evleniriz" dedi. sanki sadece yazın evleniliyor gibi. teklif falan etmedim, öyle karar verdik evlenmeye.

çocuğu planlı bir şekilde yaptık, konuşuyorduk artık çocuk mu yapsak falan diye. istediğimiz zamanda oldu. ilk duyduğumda heyecandan başım döndü, mutluluktan uçuyordum.

hiçbir şey bilmediğim bir konu olduğu için pek kafam karışmadı. düşünmek için gereken bilgi bende olmayınca çok altını üstünü düşünüp karar verme durumu da olmadı.

şimdi bakıyorum, verdiğim en doğru kararlardan biri baba olma kararıymış. bebek biraz zor büyüdü, gazı falan çok çektik. ama en kötü anında dahi "alın bu çocuğu benden" demedim. bırakın çocuğu alın demeyi, tırnağını bile vermem.

evlilik ile çocuğu beraber düşünmek zorunda olmadığınızı hatırlatmak istiyorum. evlenip çocuk sahibi olmak istemeyen insanlar tanıyorum. birbirlerini seviyorlar, birlikte bir ömür geçirmek istiyorlar. bunun için ille çocuk sahibi olmaları gerekmiyor.
0
babilbaligi
(10.04.17)
evlenirken tereddüt ettim, hatta o biçim korktum (erkek), ben tırsak bir adamımdır çünkü. sözü verip alınca da planlamaya adadım kendimi (eş yabancı her şeyi ben takip ettim mecburen), o yola girince patır patır bitiyor zaten, 2 ayda filan hepsi tamamdı evlendik. sonra çok sevindim, bir kere başkası mı olsaydı acaba filan gibi kaygılarım hiç yoktu, bu avantaj olabilir. hele de arkadaşların uzun hazırlık ve hay huylarını görünce iyi ki hızlıca hallettik o işi dedim, çocuğu da hayli beklettik, yine tereddüt, yine bi ağırdan almalar, planlı yapıyoruz bakalım kabasını bitirdik gibi (cinsiyet el yüz ortaya çıktı). hayırlısıyla doğunca, ortaya çıkan şeye göre karar vericez :)

açık konuşmak gerekirse, tüm plana programa rağmen eşimin karnı büyüdükçe hala bi tuhaf oluyorum içim gidiyor "n'oluyo sevdiceğime gözümün önünde değişiyor kız" diyorum kendi kendime, bu halimizle de çok mutluydum aslında. bir yandan da sonucun değeceğine yürekten inanıyorum, arada ufak ufak konuşuyorum bebekle. yakın gelecekten flashforward'lar gözümün önüne geliyor, gülümsüyorum ama bir yanım da huzursuz, yeni hayat biçimine bebeğe bi zarar vermeden adapte olabilecek miyiz, her şey yolunda gidecek mi gibi düşüncelerden ötürü.

bir karar alıp bilinçli bir şekilde akışına bırakmak gerekli aslında. çünkü her şey karar verdiğiniz anda ne kadar isteseniz de gerçekleşemeyebiliyor. hayatın her alanında böyle bu. inşallah her şey hepimiz için yolunda gider.
0
kaichi
(10.04.17)
(13)

lezzetli soğuk sandviç tarifleri

oddyseus
Vizeler geliyor. Kütüphanede zaman geçirmek istiyorum. Ama sporla uğraştığım için beslenme büyük sorun. Kütüphanede mikrodalga yok o yüzden soğuk sandviçler hazırlayıp götürmek istiyorum. Bol proteinli, glisemik indeksi düşük karblı tarifler verebilir misiniz? Laktoz ve yumurta içermezse sevinirim.
Vizeler geliyor. Kütüphanede zaman geçirmek istiyorum. Ama sporla uğraştığım için beslenme büyük sorun. Kütüphanede mikrodalga yok o yüzden soğuk sandviçler hazırlayıp götürmek istiyorum. Bol proteinli, glisemik indeksi düşük karblı tarifler verebilir misiniz? Laktoz ve yumurta içermezse sevinirim. Tonbalık ve tavuk göğüslü tarifler olabilir.
0
oddyseus
(10.04.17)
hiç bunlardan anlamam
bana göre en lezzetli olan bol susamlı ekmek arasına beyaz peynir ve domates. yanısa sıcak çay. Hepsi bu.
0
basond
(10.04.17)
bence de harika ama laktoz duyarlılığım olduğu için tüketemiyorum.
0
🌸oddyseus
(10.04.17)
pazardan roka, tere gibi yeşillikler al döşe içine.
0
for day to break
(10.04.17)
for day to break, lezzet için evet ama uzun saatler kütüphanede geçireceğim için bol proteinli çözümler arıyorum.
0
🌸oddyseus
(10.04.17)
beyaz peynirin laktoz ile ilişkisini bilmiyordum, o yüzden önerim boş olmuş senin için bir diğer sevdiğim simit arası kaşar olabilir.
0
basond
(10.04.17)
basond, hocam kısacası süt ürünlerinin çok büyük bir kısmını tüketemiyorum özellikle laktozsuz almazsam. Kaşar da eleniyor yani :)
0
🌸oddyseus
(10.04.17)
hocam süt ürünü deseydin benim için daha açık olurdu asdlşas
bende öneri bitti gurme kardeşlerim birazdan 7 saatte hazırlanan lezzetli sandwich tarifleri ile gelirler :)
0
basond
(10.04.17)
süzme yoğurt sür. üzerine de roka tere doğra. rokayla tereyi yedirecem sana. illa. maydonoz da olur :)
0
for day to break
(10.04.17)
Tavuklu salata yapabilirsin.
Normal, soguk yendiginde sikinti olmayacak yemekler hazirlayabilirsin. Illa sandvic olmak zorunda degil.

Yine tavuklu sandvic, etli sandvic, bol yesillik...
0
kuehles blondes
(10.04.17)
cepli kepekli ekmekler arasına tonbalığı + mısır + marul deneyebilirsin
jambon ya da salam ile rus salatası iklisi güzel olabilir
0
devilone
(10.04.17)
Tarif 1: ince kepekli ekmek arasına tavada hafif döndürdüğümüz iki dilim hindi göğüsünü koyuyoruz, üzerine ince bir kat marul atıyoruz. Tercihimize bağlı olarak ince ince dilimlediğimiz kırmızı ve yeşil taze biber dilimlerini diziyoruz. Turşu da ekleyebiliriz. Laktoz hassasiyetin olmasa biraz rendelenmiş kaşar güzel olurdu. Bunun yerine zevkine göre hardal koyabilirisin.

Tarif 2: Ekmek arasına şekli düzgün bir marul yatırıyoruz. Marulun üzerine dizdiğimiz tavuklara ketçapla hafif bir tat veriyoruz. Uzun uzun kestiğimiz taze biberlerle tavuğun mezarını kapatıyoruz. Bir takım baharatlar ekleyebiliriz. Domates de koyabiliriz ancak streçleyip buzdolabına koyunca domates akabilir. Damak zevkine göre çeşitlendirebilirsin.

Tarif 3: Ekmeğin arasını açıyoruz ve mayonezle ince bir katman geçtik. Tercihen yağsız ton balıklarını bu katmana dağıtıyoruz. Üzerine mısır taneleri ekleyerek balıkla mısırın dostluğundan emin olduktan sonra marulla kapatıyoruz.

Streçfilm veya folyo ile sarıp sarmalayıp buzdolabına koyuyoruz.

Not: bunların salata versiyonlarını yapıyorum ben. Hatta daha çok hoşuma gidiyor ancak sandviç dediğin için bunları yazdım.
0
helena
(10.04.17)
tam buğday veya kepek ekmeğinin içine yağı süzülmüş ton balığı + maydanoz. aslında buna beyaz peynir de nefis olur ama hassasiyetiniz varmış.

yine aynı ekmeğe şekersiz fıstık ezmesi. isteğe göre bal eklenebilir, ama o zaman glisemik indeksi yükseltiyoruz.

ekmek aynı, çok ince katman mayonez veya hardal veya ikisi birden, üstüne haşlak tavuk göğsü ve yeşillik.
0
kibritsuyu
(10.04.17)
Arkadaşlar sandviç içi tarifleri yazmışlar, madem glisemik endeksi düşük proteini bol diyoruz nohut unu / mercimek unundan krepler yapabilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.17)
(11)

Evlilik & düğün planlama süreci

sensible soccer
Yeni evliler ve evlilik hazırlığında olanlar,Bu süreçte en çok nerelerde zorlandınız?
Yeni evliler ve evlilik hazırlığında olanlar,

Bu süreçte en çok nerelerde zorlandınız?
0
sensible soccer
(10.04.17)
Kocayı bulma kısmında.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(10.04.17)
koca bulduktan sonra gerisi kolay
0
purple rain
(10.04.17)
Ben evlenirken de boşanırken de hiçbir şeyde zorlanmadım ama gördüğüm kadarıyla en çok zorlanılan, bu hazırlık süresinde aileler de devreye girdiği için sabrı korumak oluyor. Çünkü gerçekten "kesinlikle yapmaz öyle şeyler" dediğiniz insanların, garip bir basitliğe büründüklerini görüyorsunuz. Atıyorum, kayınvalidenin kendi istediği koltuk takımının alınması ısrarı, görümcenizin "bana x dediler, y yaptılar" diye kafayı yemesi, annenizin birden bire "benim kızım/oğlum jennifer lopez'a layık" diye olur olmaz sorun çıkarması derken, ortam bir sirke dönüşebiliyor. Böyle olunca tek isteği evlenip hayatlarını kurmak olan çiftimiz de "senin annen mavi koltuk takımını gösterdiğinde pek bi istekliydin ama hiç itiraz etmedin" falan diye abuk subuk konulardan iyice çirkinleşen kavgalara giriyorlar.

Biz kimseyi işimize karıştırmadık, "he he" dedik, gittik bildiğimiz gibi işleri yaptık, sonra da çarçabuk mis gibi boşandık. tavsiye ederim. boşanmayı değil yani, bildiğinizi okumayı. boşanmayı da tavsiye ederim gerçi de o başka bir konu.
0
sopiro
(10.04.17)
@sopiro iyi gidiyordu, sonunu bağlayamamış :))

aileler ya. ben de evlilik sürecindeyim. bize kalsa her şey çiçek böcek güneş bulut. aileler işin içine girince ne biçim.
0
sedat peker in yegeni
(10.04.17)
Eğer ailede daha önce evlenmiş bir kardeş / kuzen filan varsa kıyaslanması kısmı zor oluyor. Kuzenimin kvalide & kpederi çok şeker insanlardı ve düğün öncesinde çok destek olmuşlardı kuzenime ve oğullarına. Benim kvalide ve kpeder o işlere hiç girmedi. Bu önceleri benim ailemde biraz (kıyaslama sebebiyle) mutsuzluk yaratsa da aslında karışmamalarının ne büyük bir nimet olduğunu sonrasında kesinlikle gördüm.
Zorlanmak istemiyorsanız büyükler arasında iletişimi sınırlı tutun ve kendi kararınızı kendiniz verin!
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.17)
aileler dert gerçekten. biz düğün müğün yapmadık. ama eşimin annesi kınasız olmaz diye tutturdu. bana bir şey diyemedi gerçi, baskılar hep eşime oldu. ben de düğün yapmıyoruz kına mı yapıcaz dedim eşime, o da üstelemedi. onlar erkek tarafı bi de, niye kına diye tutturdu bilmiyorum.

onun dışında tamamen sıkıntılı bir süreç. bolca kavga gürültü. ben nikahtan önceki gece o kadar çok ağladım ki nikahta gözlerimin şişliği tamamen inmemişti.

arada kalmamaya çalışın. kimseyi kırmak istemeyeceksiniz ama arada kalmamaya çalışın, siz üzüleceğinize onlar üzülsün.

bir de gelinliğimi beğenmeyip 2. kez diktirmek zorunda kaldım, içine tarlatan koyulmadığı halde kabarık oldu. gelinlikçilerle işiniz zor :/


siyamkedisizorro+1
0
111111
(10.04.17)
Düğün yapmamaya aileleri ikna etmek için uğraştık. Yoksa evlenmiyoruz bak diye rest çekince kabul ettiler:D
0
peggy
(10.04.17)
kendi paranizla evlenirseniz kimse karisamiyor. bence yani. kendi paranizla evlenin, her seyi bildiginiz gibi yapin. yoksa anladigim kadariyla taraflarda parayi veriyorum burnumu da sokarim psikolojisi olusuyor.
her yere sadece ikiniz ya da tek basiniza gidin, yer gormeye de, alisverise de. ne kadar az icindeler o kadar az sorun. tamamen size bagli.
0
kassiopeia
(10.04.17)
Eşim de ben de ailelerimize sınır çizebilen insanlar olduğumuz için pek zorluk yaşamadık. En büyük derdimiz evin tadilatıydı.
0
chavezding
(10.04.17)
Ailenin parasıyla düğün-dernek yapmayın +1.

O zaman yetişkin insan muamelesi görüyorsunuz. Kimse de koskoca kadın/adamın tercihlerini eleştirmeye kalkmıyor.
0
chitosan
(10.04.17)
eşyaları eve sığdırırken. ama en güzeli mobilyaları evlendikten sonra sakin sakin almak imiş. hata ettik o konuda. 50 yaş emekli albay evi gibi hissediyorum bazen.
0
hakim oynayin dedi
(10.04.17)
(6)

izmir yazlık giyim ya da internetten giyim

gkct
yazlık kıyafetlerinizi nereden alıyorsunuz. bir tişörte 30-40 gömleğe 50-60 lira bayılmamak için nerelerden alışveriş yapıyorsunuz? internetten kıyafet alıyor musunuz? alıyorsanız nerelerden?Cinsiyet erkek.
yazlık kıyafetlerinizi nereden alıyorsunuz. bir tişörte 30-40 gömleğe 50-60 lira bayılmamak için nerelerden alışveriş yapıyorsunuz? internetten kıyafet alıyor musunuz? alıyorsanız nerelerden?
Cinsiyet erkek.
0
gkct
(07.04.17)
amerikadan toptan getirtiyorum daha ucuza geliyor hem de 10 kat kaliteli.
0
illegalstar
(07.04.17)
semt pazari.
0
thewizardofearthsea
(07.04.17)
İndirimli tişört varsa alıyorum. Dün denedim şekilli bişe, baktım 43 tl geri bıraktım. Yazlık outdoor pantolon giyiyorum güneş korumalı ve likralı inanılmaz rahat oluyor. Decathlondan da ter tutmayan kumaşlı ucuz tişört falan alıyorum. İndirim kovalıyorum orada da
0
hasmetizm 2046
(07.04.17)
@ illegalstar
30 dolar limiti varken nasıl getirtebiliyorsun, ben de isterim!

Soruya yanır, ihracat fazlası ürünler var, bir önceki sezon kapanışından aldıklarım var...
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.17)
satın alıyorum demedim getirtiyorum dedim zaten :)
0
illegalstar
(07.04.17)
sezon sonları bershka, zara, pull & bear. sürekli 10 tl ile 30 lira arası cok güzel tişörtler oluyor bazen de koton'a bakıyorum v yaka tişörtleri güzel oluyor. ara sıra izmir optimum outlet center levi's e de ugruyorum.
0
kup tuz
(07.04.17)
(10)

takvim arkasındaki geometri sorusu

avalist
selam Romalılarbu sorunun mantıklı bir açıklamasını yapabilir misiniz?aslında direkt çözümü soruyorum.
selam Romalılar
bu sorunun mantıklı bir açıklamasını yapabilir misiniz?
aslında direkt çözümü soruyorum.
0
avalist
(07.04.17)
hepsi birbirine teğet olacak şekilde iki farklı boru koyacaksın. anladığım bu yani. anlamadığınız nokta nedir? adamlar işin içine biraz kelime fazlalığı katmışlar.
0
blue eyes white dragon
(07.04.17)
10 mu cevap hocam?
0
windowsguvenlikduvari
(07.04.17)
10 olamaz.

Doğru cevabı hesap etmeye kasmadım 5 ile 10 arası olduğunu söyleyebilirim.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.17)
10 neden olamaz?
0
windowsguvenlikduvari
(07.04.17)
arkadaşlar cevabı bilmiyoruz. sadece saplantı olmuş durumda. :D
0
🌸avalist
(07.04.17)
autocad sağolsun salladım gitti :D

i67.tinypic.com

8 buçuk
0
vassal
(07.04.17)
aldığımız cevap 60/7 imiş. ama nasıl ulaşılacak bu cevaba hala sorun.
0
🌸avalist
(07.04.17)
valla ben şöyle yaptım. tümüne de teğet geçince oldu dedim ama formül mormül oluşturamiicim :D

10 luk ve 30 luk çemberlerin merkezinden paralel çekip 20 liğin merkezinden de 10 luğun paralelinin 30luğa değdiği yeri kesiştirdim. bi de 10 luk la 30 luğun kesiştiği yerden 30luğun paraleline çizgi çektim aha bu oldu. bunları niye yaptım ben de bilmiyorum. hep bilinçaltı bunlar. kafa kendi çözdüyse deme ki :)))
0
vassal
(07.04.17)
10 neden olmaz:

dıştaki en büyük dairenin yarıçapı 15, buna teğer diğer dairenin çapı ise 10, dolayısıyla Yarıcapı 20 cm olan içteki büyük dairenin tırtık üstü kalan kısmı en fazla 5 cm olabilir. Diğer küçük daireler yanda yer aldığı için çapları 10 cm'den küçük olmak zorunda.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.17)
hala çözüm bulunmuş değil
sözlüğün matematikçileri mühendisleri nerede?
0
🌸avalist
(08.04.17)
(18)

Bunu diyen birine ne cevap verirsiniz?

okanbenbirseybuldum
Kız arkadasım (eski diyelim), uzun zamandır bana yazmıyordu. O yazmadan ben de ona hiç yazmıyorum. Geçen Facebook'tan soyle bir mesaj atti "sanma ki sana mesaj atmıyorum demek, seni hiç düşünmüyorum demek... seni hep düşünüyorum ve merak ediyorum. Ama bir arkadasım seninle iletişim kurmamam gerektiğ
Kız arkadasım (eski diyelim), uzun zamandır bana yazmıyordu. O yazmadan ben de ona hiç yazmıyorum.

Geçen Facebook'tan soyle bir mesaj atti "sanma ki sana mesaj atmıyorum demek, seni hiç düşünmüyorum demek... seni hep düşünüyorum ve merak ediyorum. Ama bir arkadasım seninle iletişim kurmamam gerektiğini, aksi takdirde sana zarar vereceğimi söyledi. Ben de bencilce davranmamak adına sana yazmıyorum. Sana sadece bunu söylemek istedim.

İmza: senin İsabelin...

Simdi ne diyim aga? Beni kaybetmek istemiyor gibi ama benle birlikte olmaya da yanaşmıyor gibi de. O arkadaşı mesela neden öyle diyor çözemedim. İçinden nasıl geliyorsa öyle yap mi diyim, niyetini mi sorgulayim ne diyim? Akıl verin.


İsteyenler eski duyuruma da bakabilirler kendisi hakkında.
0
okanbenbirseybuldum
(07.04.17)
adım atmış işte. daha büyük adımı senden bekliyor gibi geldi bana.
0
interview with the vampire
(07.04.17)
O yazmadan sen de yazmadığın için yemlemiş. Ayak yapıyor.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
ne güzel. ne zarar verecekmiş sana? backgroundunu bilmiyoruz tabi, ama adım atmış, seviyorsan koş.
0
veritaslibertas
(07.04.17)
Böyle hastalıklı ilişkilerden kaçının, bu ne ya dedim okuduğumda yani hakikaten bu ne ya.. Yürüyün, geçip gidin önünüze bakın
0
eja
(07.04.17)
İlgisiz bırakmışsın o da ilgi çekmeye çalışıyor.

Koşarak uzaklaş.
0
la rana
(07.04.17)
vampir falan herhalde, dolunay gelmeden seni korumak istemiş..
bir arkadaşı da van helsing olmalı, onu buna zorluyor..
0
cahilperiler
(07.04.17)
ilgi istiyor. ego pompası olarak kullanılıp her yerden engelleneceksin, 3 vakte kadar.
0
stewie
(07.04.17)
"bunu söyleyince yazmamış mı oldun?" derim. kılım.

topu sana atmış. diğer şartlar uygunsa yürü.
0
zgrydn
(07.04.17)
offf hiç uğraşılmaz. önünüze bakın, dünyada milyonlarca insan var neden eski sevgili??
0
pinkpeony
(07.04.17)
Exten next olmaz salla gec panpa xdxdxd.

Eski sevgilin cok komik bir kafa yasiyor amacim dalga gecmek degil yani yoksa.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.04.17)
Salla gitsin, kadınlar arada yapar böyle şeyler.
Eski sevgilim evleninceye kadar aynı şeyleri söyledi, ne oldu? Hiç.
Olmamış gibi hayatına devam et.
0
zwiegesprach
(07.04.17)
o ayrıldıysa eğer senden, kapı açık demek hala sen bilirsin....ama tecrübe öğretti ki kullanılıp tekrar bırakılma ve üzülme olasılığın yüksek.

eğer sen ayrıldıysan aman diyim yokmuş gibi yap bu mesajı.

ama bir yandan da yazmadan edemim @stewie +1
0
qazaqwsx
(07.04.17)
dönmeyin şunlara lütfen ya.
0
hakim oynayin dedi
(07.04.17)
3-4 ay gitmiş gezmiş sizi unutmamış. Eğer çok Türk kafasında değilseniz bu gayet normal bir Alman için. Kötü ayrılmamışsınız. Biraz sizden uzak kalmaya, ayrı tecrübeler yaşamaya ihtiyacı varmış, yaşamış. "We were on a break" kısmını deşmezseniz gayet de mutlu bir geleceğiniz olabilir. Sizinle beraber olmak istiyor, ama ayrılan o olduğu için sizin onun bu dönme kararına nasıl tepki vereceğinizi bilmediği için daha çekingen.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.17)
Ergence
0
turkuaz
(07.04.17)
Katiyen cevap vermem.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(07.04.17)
Go ahead. Geliyosan gel de.
0
stavro
(07.04.17)
yedeklemenin yeni yolu sanırım.
0
elorelia
(07.04.17)
(12)

ise 8 km yurunur mu

cedex
yolda trafik sifir, koy arasindan gidiyor. serin bir bolge, sabah ve aksam 6-8 arasi yuruyus.spor niyetine.terleme sorunu olur mu?
yolda trafik sifir, koy arasindan gidiyor. serin bir bolge, sabah ve aksam 6-8 arasi yuruyus.
spor niyetine.
terleme sorunu olur mu?
0
cedex
(07.04.17)
terlerseniz fena kokarsiniz işyerinde.
0
for the record
(07.04.17)
Yürünmez.
0
Ufuk
(07.04.17)
1 saatten fazla sürer yol. enerjini düşürmezse yürünür. terlemeyi de sen bilecen biz ne bilek? bisikletle git derim.
0
cekilmis gayfe
(07.04.17)
yürünmez
0
sta
(07.04.17)
Bisiklet iyidir bence de. Yürüme baya uzun sürer gibi.
0
six packsiz
(07.04.17)
sadece akşam yürü. terlesen bile eve gidip duşunu alırsın.
0
contavolta
(07.04.17)
ben 6 km yürüyordum hem çok yorgunluk oluyor hem de terleniyor. çok yavaş tempoda yürünse bile. bisiklet daha iyi ama üstünü değiştirme şansın yoksa o da kötü onda da ter oluyor.
0
yue
(07.04.17)
gidis aracli donus yurumeli super olur.
0
jimicik
(07.04.17)
jimicik +1. Hatta yanına spor kıyafeti al, dönüşte koş. Mis gibi trail.
0
arnold schwarzeneger
(07.04.17)
1,5-2 saat en az sürer. bisiklet olabilir.
0
yons
(07.04.17)
Yürünmez
0
mutlusismankedi2015
(07.04.17)
Dönüşte yürü, giderken yürürsen kokarsın.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.17)
(5)

mayış tahmini

mhmtt
yeni başlayan mühendis 4.300yeni başlayan fabrika asistanının 2.800 aldığı ortamdayeni başlayan finansal analistin maaşı tahmini olarak kaç olur ? o.O
yeni başlayan mühendis 4.300
yeni başlayan fabrika asistanının 2.800

aldığı ortamda

yeni başlayan finansal analistin maaşı tahmini olarak kaç olur ? o.O
0
mhmtt
(05.04.17)
yeni başlayan mühendis derken tecrübesiz mi yoksa uzman olarak mı? tecrübesiz ise iyi alıyor valla..

finansal analistin de 4000 alması gerek mantıken
0
hosein
(05.04.17)
Fabrika asistanı neymiş ya?
Tahminim 3.500-4.000 arası.
0
zwiegesprach
(05.04.17)
3.500 diyorum
0
SiyamkedisiZorro
(05.04.17)
bu maaşlar brüt mü net mi? 4300 brütse mühendisin eline bişe geçmez ona göre yorum yapalım.
0
KidLazer
(31.05.17)
@KidLazer net mayış
0
🌸mhmtt
(31.05.17)
(1)

Spotify

SiyamkedisiZorro
Merhabalar,Cep telefonuma spotify kurdum gayet de güzel çalışıyor. İşyeri bilgisayarıma da kurmak istiyorum, geri planda çalsın ne güzel. Ama *.exe'yi çalıştırdığım zaman "Lütfen Spotify'ı yönetici hesabı yerine normal kullanıcı hesabıyla yükle" diye bir uyarı çıkıyor ve yüklemiyor.Nasıl yapsam da y
Merhabalar,
Cep telefonuma spotify kurdum gayet de güzel çalışıyor. İşyeri bilgisayarıma da kurmak istiyorum, geri planda çalsın ne güzel. Ama *.exe'yi çalıştırdığım zaman "Lütfen Spotify'ı yönetici hesabı yerine normal kullanıcı hesabıyla yükle" diye bir uyarı çıkıyor ve yüklemiyor.
Nasıl yapsam da yüklesem, bir seçenekle yönetici hesabını seçmiş değilim ki...
0
SiyamkedisiZorro
(03.04.17)
Hay Allah razı olsun!
0
🌸SiyamkedisiZorro
(03.04.17)
(5)

Hoşlanıyor mu, var mı bir gelecek?

SiyamkedisiZorro
Bir arkadaşımın derdi beni gerdi:Bir kızdan hoşlanıyordum. Ama o kendi arkadaşıyla aramızı yapmaya çalıştı, baktım umut yok, biraz takılayım dedim, o da içime sinmedi. Bir süre görüşmedik, sonra ona açıldığımda bu kız meselesinden dolayı ağzıma sçtı, sanki ben istemişim gibi. Bir süre daha geçti, te
Bir arkadaşımın derdi beni gerdi:

Bir kızdan hoşlanıyordum. Ama o kendi arkadaşıyla aramızı yapmaya çalıştı, baktım umut yok, biraz takılayım dedim, o da içime sinmedi. Bir süre görüşmedik, sonra ona açıldığımda bu kız meselesinden dolayı ağzıma sçtı, sanki ben istemişim gibi. Bir süre daha geçti, tekrar aramız düzeldi gibi ama korkuyorum tabii artık sevdiğimi söylemeye, görüşmek istiyorum. Sonra bu bir gün benim bulunduğum şehre gelecekti iş için, öyle ayak üstü olur mu? O kadar dedim bu gece kal bende diye, "yok kalamam" dedi gitti. Sonra bir baktım her yerden engellemiş beni. Hala seviyorum, yine tutamadım kendimi yazdım. Şimdilik iyi gidiyor gibi ama ne dersiniz olur mu bu iş?
0
SiyamkedisiZorro
(31.03.17)
Olmaz. Kıza oyuncak olmuş.
0
arnold schwarzeneger
(31.03.17)
hoşlandığın kız sana arkadaşını yapmaya çalışıyor, sen o kıza değer vermediğin halde bunu kabul ediyorsun ve sonra dönüp tekrar hoşlandığın kızla bir şeyler olmasını umuyorsun.

kızın seni ciddiye almaması normal değil mi?
0
filteria
(31.03.17)
Ya bu benim!! Hikayemi çaldın hepsini koy bari!!! Çocuk da kıza zamanında iki kızı aynı anda idare ediyorum yeaa, saf kızları kandırıyorum dediği için kız samimiyetine inanmamıştır belki.

@beni bir tek filteria anlamış.
0
geçerkenugradım
(31.03.17)
şimdilik iyi gidiyor derken?

ksuura bakma ama iyi giden bişey yok. oyuncak olmuşsunuz.
0
elorelia
(31.03.17)
@geçerkenuğradım
Söyledim sana hikayeni karşı tarafın ağzı ile yazarak koyacağım diye, kötü niyetim yok, sadece kendi hislerimize odaklanırken, karşı tarafın hisleri olduğunu da düşünmeli.
Sana bol şans!
0
🌸SiyamkedisiZorro
(03.04.17)
(6)

almancası iyi bir arkadaş şu cümleyi çevirebilir mi?

transsiberianexpress
almancası iyi bir arkadaş şu cümleyi çevirebilir mi?"Wer weiß, wie Gesetze und Würste zustande kommen, der kann nachts nicht mehr ruhig schlafen."
almancası iyi bir arkadaş şu cümleyi çevirebilir mi?

"Wer weiß, wie Gesetze und Würste zustande kommen, der kann nachts nicht mehr ruhig schlafen."
0
transsiberianexpress
(24.03.17)
yasaların ve sucuk/sosislerin? nasıl oluştuklarını kim bilirse,
o artık geceleri rahat uyuyamayacak.

çevrimi bu ama ne anlattığını anlamadım. würste kısmından emin misiniz?

edit: evet arkadaşların açıklamalarından sonra daha mantıklı geldi :) hiç sosisin yapımını düşünmemiştim:)
0
kaputt
(24.03.17)
kaputt doğru çevirmiş. Bence Würste kısmı da doru; içine neyin konduğunu bilemiyorsun ;)
0
SiyamkedisiZorro
(24.03.17)
facebook aleminde şöyle bir söz dolaşıyor muhtemelen onun orijinali.
"2 şey halkın önünde yapılmaz çünkü yapıldığında mide bulandırır: birincisi sosis ikincisi politikadır"

edit: translate üzerinden ingilizceye çevirdim. şöyle diyor. kanunların ve sosislerin nasıl meydana geldiğini bilen adam geceleri huzur içinde uyuyamaz.
0
lazpalle
(24.03.17)
Sözün sahibi Bismarck sanırım.
Bismarck was very cynical and said that citizens were better off not knowing how sausages are made and laws are made.
0
ganbatte
(24.03.17)
Bismarck'ın bir sözü, tam çevirisi şöyle oluyor:
Yasaların ve sosisin nasıl yapıldığını bilen kişi geceleri rahat uyuyamaz.
0
yakuza123
(24.03.17)
"Yasalarin ve sosinin nasil yapildigini bilen, artik geceleri rahat uyuyamaz."
0
buf-e kür
(24.03.17)
(23)

işyerimdeki kadın üstlerimin bana "canım/balım" vs demesi

mahone
iyi geceler.işyerimde, benimle aynı yaşta olmalarına rağmen kadın üstlerim bana "canım" falan diye hitap ediyor bazen.mesela işle ilgili bir şey soracağım "zeynep hanım müsaitseniz bir şey soracaktım" diyorum. zeynep hanım bana "sor canım" diyor. bunu başka kadın yöneticiler de yapıyor. tatlım dedi
iyi geceler.

işyerimde, benimle aynı yaşta olmalarına rağmen kadın üstlerim bana "canım" falan diye hitap ediyor bazen.

mesela işle ilgili bir şey soracağım "zeynep hanım müsaitseniz bir şey soracaktım" diyorum. zeynep hanım bana "sor canım" diyor. bunu başka kadın yöneticiler de yapıyor. tatlım dedi geçen gün bi tanesi.

iki ihtimal var. ya da üç.

1. üstünlük göstermek için desem, değil gibi. çünkü çok yardımsever şekilde bunu diyorlar ve beni dinliyorlar. nahoş tavırları yok yani. zaten öyle olsa tatlım canım demezlerdi herhalde. soğukça "sor" da diyebilirler?

2. üstüm oldukları için böyle hitap edebiliyorlar?

3. yaşımın farkında değiller.

sizce niye böyle yapıyorlar?

edit. ya da benim bilmediğim bi mevzu mu var?
0
mahone
(24.03.17)
Bence seni küçük sanıyorlar.
0
beni taniyan yok bu sehirde
(24.03.17)
@beni taniyan yok bu sehirde, cevap-nick uyumu :p

bana da 3 diğerlerinden daha olası geldi.
0
gman
(24.03.17)
bence de üç.
0
blatta hiberna
(24.03.17)
Tarzları öyle olabilir. Ben de sürekli kadınların arasında olduğum için alışmışım, erkeklere de bazen canım tatlım bebeğim diyebiliyorum.
0
bir nick var benden iceri
(24.03.17)
sen erkek değil miydin loo?
4- alışkanlıktan
0
cekilmis gayfe
(24.03.17)
Günlük dillerinde kullandıkları bir şey canım ve tatlım. Ayrıca amir pozisyonda oldukları için senin kendini onların yanında kötü ya da huzursuz hissetmemen için yakınlık kurarak seni rahatlatıyorlar. Bu seni sevdikleri ya da en azından olumlu baktıkları anlamına gelir. Ben de onlarca kişinin amiri posizyonundayım çoğu yaşıtım ya da küçüğüm. Özellikle yeni başlayan biriyse kendini rahat hissetsin diye özellikle sıcak davranırım. "sor canım" ya da "tamam tatlım" kullanırım.

Yani bilmediğin ama artık öğrendiğin mevzu :)
0
medre
(24.03.17)
erkeğim ben bu arada.
0
🌸mahone
(24.03.17)
başta kadın sandım da erkekse daha fena ya. küçük gösteriyorsun belki de.
0
doxanikee
(24.03.17)
seni kişilik anlamında zararsız görmüşler ve üstün oldukları için rahatlıkla içlerinden geçeni diyebiliyorlar. başka bir anlamı yok bence
0
isimsiz uye
(24.03.17)
Şu diyaloğu kur:

-zeynep hanım size bişey soracaktım?
+sor canım sor tatlım
-sizce ben kaç yaşında gösteriyorum?
0
sekerse tehlike
(24.03.17)
üstün oldukları için. %100
0
nolmus yani
(24.03.17)
kimse şimdiye kadar nasıl dememiş şaşırtıcı ama bu arkadaşlar sana yürüyo olmasınlar ?
0
berginyonbaenre
(24.03.17)
yaşınızı fark etmemiş olabilirler, onlar sizden büyük de siz fark etmemiş olabilirsiniz.
eşcinsel olduğunuzu sanıyor olabilirler. Eşcinsel bir arkadaşım, "sırf gay olduğum için insanlar bana tatlım diyebileceklerini sanıyorlar" diye isyan etmişti bir keresinde, ondan dedim.
bir de samimiyetten işte, kötü hissetmeyin diye olabilir.
0
sopiro
(24.03.17)
sizin üstünüz oldukları için bunu bu şekilde ifade etmeye çalışıyorlar. eğer çalıştığınız şirket kadın çalışan yoğunluklu ise normal.
0
teritori
(24.03.17)
tabii ki de üstün oldukları için.
0
piremses
(24.03.17)
Kadınsal sinsi ezme taktikleri.
0
arnold schwarzeneger
(24.03.17)
1 veya 2 olsaydı bunu fark ederdin, çünkü tonlamasını ona göre yaparlardı.
0
SiyamkedisiZorro
(24.03.17)
Diğer çalışan arkadaşlarına karşı nasıllarmış ki? Ben allahın stajyeriyken üstüm gittiğim 2. Gün üstüm boynuma atlamıştı özledim diye. Oha noluyoruz diye şok geçirmiştim ama departmanındaki herkese karşı öyle davranan aşırı rahat biriymiş. Bazılarının samimiyet göstergesi öyledir belki
0
jazzabel
(24.03.17)
üst ün oldukları için yapıyorlar. bunu şöyle test edebilirsin. o sana sor canım dediğinde, sende ona canımlı cevap ver, yüzünün aldığı şekle ve jestlerine dikkat et, bozulduysa çıkarımımız doğru demektir.
0
battal gemalmaz
(24.03.17)
şirket birleşimiyle aniden aynı ekipte olduğumuz benimle aynı yaşta ve aynı pozisyonda bir kız var. benimle konuşurken canııım nasılsıın diye telefonu açıp kuzucum çok öptüm seni bitanem diye kapatıyor ben şok. konuşurken arada aşkım bebeğim falan diyor. bi de tatlı bi kız kızamıyor insan. bana çok ters gelse de bazı insanların konuşma tarzı öyle, ofiste ben de müdürler hariç aşırı uzak olmadığım insanlarla konuşurken canımı kullanıyorum, vıcık vıcık olmayan ama samimiyet gösteren bi kelime bence doğru kullanılınca. müdürlerin bence ezmek yerine samimiyet göstermek için kullanıyorlardır.

edit: erkek olduğunu sonra gördüm, olsun ne fark eder.
0
freya
(24.03.17)
çünkü üstlerin.
0
cabiday
(24.03.17)
Bana gülüm diyen çalışma arkadaşım vardı. Boş ver çok dert etme bence.
0
nedendir bilinmez
(24.03.17)
ne güzel işte ya :D öbür türlüsü daha kötü olurdu.

yakın görüyorlar kendilerini e bir de üstlerin olunca ''bilmemne beğğy!'' diyeceklerine ''canım,balım ^_^ '' diyorlar. şanslısın bence.
0
insomni4c
(24.03.17)
(17)

evlenecek çift mobilyayı nerden alsın?

contavolta
istanbuldayız, 3 ayımız var ama yavaştan araştıralım diyoruz mobilya işini.işte şimdi instagram'da bi sürü mobilyacı varmış, kız arkadaşım beğenip paylaşıyo benle, görüntü olarak hakkaten güzel görünüyor ama o markaların kalitesi nasıldır bilemiyoruz? ben biraz eskide kaldım istikbal, bellona falan
istanbuldayız, 3 ayımız var ama yavaştan araştıralım diyoruz mobilya işini.

işte şimdi instagram'da bi sürü mobilyacı varmış, kız arkadaşım beğenip paylaşıyo benle, görüntü olarak hakkaten güzel görünüyor ama o markaların kalitesi nasıldır bilemiyoruz? ben biraz eskide kaldım istikbal, bellona falan biliyodum sadece ama kötü görünüyolar hakkaten artık.

enza, fuga, balhome, vanessa, nills, vivense, stella, bemer gibi yerler var mesela.

buralardan alan var mı? bütçemizi çok sarsmayacak, kaliteli ve estetik açıdan güzel ürünler istiyoruz. [yatak odası, koltuk takımı, yemek masası, köşe koltuk]
0
contavolta
(23.03.17)
Enza'dan arkadaşım ve kuzenim aldı memnunlar, birisi 5 yıldır kullanıyor bi sıkıntısı yok. İstikball, bellona çok kötü oldu hakkaten tasarım açısından baya gerideler. Doğtaş'a da bakabilirsiniz benim evimde de doğtaş var ben de memnunum. Vivense'in mobilyalarında fazla işçilik yok diye duydum görerek almanız daha iyi bi de.
0
ekaterina
(23.03.17)
bayrampaşada çetin emeç stadının yanındaki cadde boyu mobilyacı, bi uğrayın derim
0
ruhu sarisin
(23.03.17)
ikeadan şaşmayın. hem oldukça şıklar, hem ucuzlar, hem müşteri hizmetleri süper.
0
kurnaz
(23.03.17)
ikea diyenleri görünce şaşırıyorum :)
enza,fuga iyidir butce ile alakalı daa düşük bütçe istiyorsan ider İ ÖNERİRİM.
0
jamswety
(23.03.17)
Enza iyi, daha once sormustum ben de burdan, hakkinda cok olumlu donus aldim ki yatasin zaten. Istikbal ve bellona dusunmeyin derim.


Turkiyede ikeayi pratik cozumler harici pek tavsiye etmem, l koltuk konusunda oldukca kotuler zaten bence.
0
kuehles blondes
(23.03.17)
fuga çok şık ama çok pahalı. biz tepehome'dan aldık. çok beğenerek severek aldık ama henüz kullanmadığım için kişisel yorumumu katamıyorum sağlamlık hakkında. genel olarak araştırdığıma göre kullananlar pek memnunlar. lazzoni de fena değil, çok güzel bir yatak odası vardı ama pahalı gelmişti biraz.
0
ben ne dedim
(23.03.17)
şunlara bakmadan evinize mobilya almayın;

classi ve loda. sitelerine bakın hak vereceksiniz
0
oscar
(23.03.17)
lazzoni
0
pinkpeony
(23.03.17)
yekzeq
(23.03.17)
biz kelebekten aldık. memnunuz. ikea'ya sakın bulaşmayın.
0
cliffburton
(23.03.17)
sakın ikea dan almayın.

çok kaba çok hantal, iğrenç kumaşlar, insanın derisini yüzecek kadar sertler.

bence kendi üretim yapan yerlere bakabilirsiniz.

enza güzel ama biraz pahallı gelebilir.
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(23.03.17)
Keşke tarzınızı söyleseydiniz daha iyi yardımcı olurduk.Yukarıdakilerden farklı Alfemo olabilir .Çevremde ucuz mobilya isteyenler ider aldı bu aralar.
0
keditik
(23.03.17)
@keditik şu tarz istiyoruz koltuk olarak mesela(hatta direk bu olabilir)

tarz olarak nası isimlendiriyolar bilmiyorum ama öyle çok süslü, gösterişli şeyler olmayacak. sade, zarif, şık, cancanlı olmayan şeyler istiyoruz.

www.enzahome.com.tr
0
🌸contavolta
(24.03.17)
polkanın mavisi cevahir enza da var. ben gördüm çok tatlı ama kumaşını sever misiniz bakın. dokunmanız lazım.

tarz olarak modern diyebiliriz bu tarza
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine
(24.03.17)
alfemo almayin demeye geldim. koltuk dikisleri bir senede acildi. gardrobun surgusu bozuldu bi sure sonra.
0
pide
(24.03.17)
daha sonra bakacak çiftlere yardımcı olması açısından yazıyorum :)

yukardakilere baktık hemen hemen hepsine. masko ve modoko'yu gezdik. modoko daha derli toplu gereksiz mağaza daha az, gezmesi bi nebzede olsa daha kolay gibi geldi.

vanessa'yı baya beğendik ama bizim bütçemizi aştı. loda ve ndesign diye 2 yer bulduk, fiyat ve tarz olarak bize en uygunları gibi geldi. muhtemelen loda'dan alacağız. bir de cck concept diye bi yer bulduk modoko'da. tarz olarak herşey tam istediğimiz gibi, ama kalitesinden emin olamadık, çok duyulmadık bi yer olduğu için. ordan da alabiliriz ama.
0
🌸contavolta
(27.03.17)
Modoko'da bir gezi. Classi'ye muhakkak uğrayın.
0
SiyamkedisiZorro
(27.03.17)
(4)

Aldıgım biberin cekirdekleri yok

balpolen
gecen gün pazardan ufak biberler aldım, kıtır kıtır, tadları da çok güzel ama bu biberlerin cekirdekleri yok, hicbirinde yok, ne düsünmeliyim arkadaslar?
gecen gün pazardan ufak biberler aldım, kıtır kıtır, tadları da çok güzel ama bu biberlerin cekirdekleri yok, hicbirinde yok, ne düsünmeliyim arkadaslar?
0
balpolen
(22.03.17)
Laboratuarda üretilmiş hybrid ırk.
0
SiyamkedisiZorro
(22.03.17)
kıtlıgın ayak sesleri
0
1adam
(22.03.17)
mevsimi değil alma.
0
yue
(22.03.17)
Organik tarim ürünü degil demek
0
neferkitty
(22.03.17)
(9)

Randevu isteği nasıl yapılır ?

infernalcadre
Daha önce bir şekilde muhabbetimiz olan ve telefon numarasını veren ve benimkini de kaydeden (whatsapp sağolsun kaydettiği anlaşılıyor :) ) önemli bir kişiden ( kendisi kaymakam olur) mesaj atarak görüşmek için randevu almak istiyorum.(kendisi bir sıkıntım olduğunda mutlaka kendisine ulaşmamı söylem
Daha önce bir şekilde muhabbetimiz olan ve telefon numarasını veren ve benimkini de kaydeden (whatsapp sağolsun kaydettiği anlaşılıyor :) ) önemli bir kişiden ( kendisi kaymakam olur) mesaj atarak görüşmek için randevu almak istiyorum.(kendisi bir sıkıntım olduğunda mutlaka kendisine ulaşmamı söylemişti) Mesajı nasıl yazmalıyım ?

"Merhabalar, bir konu hakkında konuşmak için ziyaretinize gelmek isterim Ne zaman uygun olursunuz ?" gibi bişey mi olmalı

Ayrıca bu görüşmenin öğleden sonra bir vakit olmasını istiyorum. Bunu belirtmek ayıp mı olur adamcağıza :)

Nasıl yapmalı ?

Edit : Kendisine mesaj atmalıyım. Mesaj konusunda yardımcı olur iseniz sevinirim.
0
infernalcadre
(22.03.17)
mesaj atmak nedir yahu? arayın.

@

o zaman söylediğin mesaj uygun da görüşme saatine de bi zahmet sen karar verme.
0
elorelia
(22.03.17)
ara
0
hasmetizm 2046
(22.03.17)
Aynen mesaj nedir? Arayın, önce hal hatır sorun nasılsınız vs, sonra da "müsaitseniz/zamanınız varsa bir konu hakkında rahatsız edecektim, size de uyarsa makamınızda" vs gibi (orayı kendiniz toparlayın) şeylerle konuya girin.
0
zwiegesprach
(22.03.17)
Arayın, evet ayıp olur. Kaymakam yahu adam.
0
medre
(22.03.17)
Mesaj konusunda yardımcı olur iseniz sevinirim.
0
🌸infernalcadre
(22.03.17)
Niye sürekli arayın diyorsunuz ki? Mesaj daha iyi bence.
0
nedendir bilinmez
(22.03.17)
ara +1
mesaj ne la bebe.
0
seyduna6687
(22.03.17)
Sizi anlıyorum, adam meşgul olabilir, telefonda bir an tanımaz tersleyebilir vs.

Ben telefonla konuşmadan önce "sizi şu saatte arayabilir miyim" diye yazar sonra arkadaşların dediği gibi konuşur randevu isterdim.
Kilit nokta randevu konuşularak istenecek.
0
SiyamkedisiZorro
(22.03.17)
'Öğle arası bir kaçamağa ne dersin?'
whassaptan bunu at.
0
Playground Love
(22.03.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.