Giriş
(9)

karın sıkılaştırma

astrid
Merhabalar..gobegim pek yok ama karın bolgesinin sıkılasmasini istiyorum..sadece mekik cekmem yeterli olur mu?baska ne yapmak lazim?
Merhabalar..gobegim pek yok ama karın bolgesinin sıkılasmasini istiyorum..sadece mekik cekmem yeterli olur mu?baska ne yapmak lazim?
0
astrid
(06.10.16)
Dombili degilim.boyum 1.68 kilo 50
0
🌸astrid
(06.10.16)
mekik tek başına sıkılaştırmaz. içeride dağ büyütürsün de haberin olmaz. eritmek için koşuyoruz, sonra mekik çekiyoruz.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(06.10.16)
Mekik yağınızı yakmaz arkadaşlar.
0
Adramelekhh
(06.10.16)
plank +1
0
nikex
(06.10.16)
sadece bölgesel antrenmanlar yapmak sakatlığa sebebiyet verebilir.
Yani karnımı sıkılaştıracağım diye bir şey yok.
Bir de karın egzersizlerinden bahsediyorsun. Sonra bel sakatlıkları...
Bütün vücudun kas kütlesini artırmalısın.

Spora başla:)
0
anten
(06.10.16)
@cureforlove

Sadece koşarak o istediğin "sıkılaşma" olmaz.
Her antrenmanın farklı getirisi var.
O yüzden her şeyi dengeli ve kararında yapmak lazım.
Spor salonuna giderseniz sizi yönlendirirler.
Ama hocanın dediğini birebir yapmalısın.
Bizde millet spora yazılıyor. her gün kafasına göre 40-50 dk koşu bandında tepinip eve gidiyor. Sonra verim alamadım diye geziyor.

Eğer gidemiyorsan da hiit denen programlara bakabilirsin. Bunları evde kendi başına yapabilirsin. Ama başlarda ne yaptığını neye yaradığını anlaman ve doğru hareketi yapman için freeletics, fitstar, p90 gibi antrenman programlara bir bak. Evde 30-40 dakkanı ayırıp birkaç ayda kilo atabilirsin.
0
anten
(06.10.16)
mekik bilinenin aksine karın değil alt sırt kaslarını çalıştırır, mekik bele çok ağırlık bindirdiğinden çok tavsiye edilmeyen bir hareket hatta zararlı denilebilir. gelişmiş karın kası için squat, şınav ve barfiks ideal. Bunların üzerine lounge ve plank çok iyi gelir.

Bir de şöyle bir yanlış anlama var, bölgesel yağ yakma diye bir şey yok, her türlü hareket edip, sağlıklı beslenmeye dikkat etmek gerekiyor, vücuttaki en son giden yağlar bel çevresi, yani çok büyük özveri gerekiyor; yoksa çok güçlü kaslı bir karın kasınız olur ama üzerindeki yağlardan gözükmez.
0
gezegen olan pluton
(06.10.16)
Crunch, leg raise, plank ve diyet.
0
arnold schwarzeneger
(07.10.16)
Yahu arkadaş kas yapmak için tüyo istemiş. Bu boy/kiloya göre yağ yakması büyük ihtimalle gerekmiyordur.
0
SiyamkedisiZorro
(07.10.16)
(15)

Ölüm Karşısında Nasıl Sabır Gösteriliyor?

matilda
Hayattaki en büyük korkum annemin,babamın ya da sevgilimin ölmesi. Ama en en korktuğum şey bi gün annemin ölecek olması.Astım hastası ve o tıkandığında benim ömrümden ömür gidiyor. Bazen o uyurken nefes alıp almadığını kontrol ediyorum. Normal bir durum değil farkındayım ama durum böyle. Haziran ayı
Hayattaki en büyük korkum annemin,babamın ya da sevgilimin ölmesi.
Ama en en korktuğum şey bi gün annemin ölecek olması.
Astım hastası ve o tıkandığında benim ömrümden ömür gidiyor.
Bazen o uyurken nefes alıp almadığını kontrol ediyorum. Normal bir durum değil farkındayım ama durum böyle.
Haziran ayında halam vefat etti. Ben o defnedilirken bir saniye gözümü çevirip baktım dayanamadım. Erkek arkadaşım kollarıyla siper yapıp engelledi. Halamın kızı ise saniye saniye annesinin defnedilişini izledi. Ben bu ana nasıl dayanacağım diye düşünüyorum.
Tedaviye mi ihtiyacım var yoksa bu durum normal mi?
Halam ölmeden önce de vardı bu korkum. Halamın ölmesiyle alakası yok. Biraz daha arttırmış olabilir.

Derdi veren Allah sabrını da veriyor mu gerçekten? Çünkü böyle bir durumda ben intihar ederim gibi geliyor.
0
matilda
(04.10.16)
2 ay önce annem vefat etti. hastalık durumları yüzünden bekliyorduk, psikolojimi hazırlamıştım ama zor oluyor tabii. yıkanma esnasında da gördüm en son. bir süre aklımdan çıkmadı, hala çıkmıyor. hiç aklımdan çıkmıyor hatta, sürekli beni izliyor gibi. ama alışıyorsun çünkü hayat devam ediyor bir şekilde.

intihar etmezsiniz ama öyle bir durum olursa muhakkak psikolojik destek alın ve yalnız kalmayın.
0
dedimmidemedimmi
(04.10.16)
derdi veren Allah sabrı da veriyor gerçekten.
birer sene arayla dayım ve dedemi kaybettim. insan alışıyor ne yazık ki.

bu arada gerçek ölüm korkusunu anne/baba olunca anlıyormuş insan, onu da belirteyim. şu an hayattaki en büyük korkum kızımın büyüdüğünü görmeden ölürsem korkusu.
0
teritori
(04.10.16)
sabrını kim veriyor bilemem ama bu tamamen sizin iradenizle alakalı. kahrolmaya meyilliyseniz büyük depresyonlara sebep olabilir ama toparlamak isterseniz, zamanla o acı hafifliyor mutlaka. yaşamınızı sürdüremez durumda olmuyorsunuz asla.

5 yıl öncesine kadar aile büyüklerinden birini bile kaybetmemiş biri olarak babamı kaybettim. başta bi afalladım çünkü hiç yakın ölümü yaşamamıştım. ergenlik dönemlerimdi üstelik. baya bir süre o hala hayattaymış gibi geldi, algılayamadım durumu. sonra alıştım zamanla. şimdi sadece düşününce içimde burukluk oluyor. hüzün çöküyor.
0
jonestown
(04.10.16)
böyle başlıklar görünce, altında yazılanları okudukça kahroluyorum. ölüm de hayatın bir gerçeği, yani korkunç bir şey birinin yokluğuna alışmak zorunda kalmak, bana da sanki annem ölse tüm hayatım bitermiş gibi geliyor ama ölüm ya bu. yürümek koşmak konuşmak kadar gerçek. varlık kadar, yokluk kadar gerçek ve olmayı bekliyor. herkesin annesi bir noktada ölüyor, işin realitesi bu.

içinde bulunduğunuz psikoloji normal değil bence sevgili matilda, bir psikoloğa danışsanız belki bu yaşadığınız korku anksiyete bozukluğuna dönüşmeden bir çözümünü bulurlar.
0
evde liyakat kalmamis
(04.10.16)
hayattaki en büyük korkularımız bizler yaşlandıkça, hayatımız ilerledikçe değişiyor diye düşünüyorum. zamanla şu anki bu büyük korkuların, bakacaksın ki yavaş yavaş büyük korku olmaktan çıkacaklar, belki onların bıraktığı boşluklara başka korkular gelecek.

intiharla ilgili olarak da, böyle bir durumda kaldığında herkes intihar edebilseydi şu an dünyada yaşayan olmazdı. herkes nasıl başa çıkıyorsa sen de öyle başa çıkarsın.
0
puc
(04.10.16)
Yaşayınca anlıyorsun. Bir hissizlik geliyor. Geçen kış dedemi kaybettim. Öncesinde hastalığında hep düşünürdüm ama kollarımda ruhunu teslim ettikten 2 dakika sonra herkes defin işlemlerinin derdine düşmüştü. Garip bir soğukkanlılık geliyor. Elbette üzüleceksin ama onlar yaşlandıkça farkında olmadan yavaş yavaş kabulleniyorsun aslında.
0
arnold schwarzeneger
(04.10.16)
nazımın dediği gibi "en fazla 1 yıl sürer 20. yy da ölüm acısı" bugün canından birinin yarın hiç yokmuş gibi toprağın altında olacak oluşu. bizde gideceğiz
0
05
(04.10.16)
gösterilmiyor. nevrotik oluyorsun, eski sen pek olamıyorsun. herkesin katlanma derecesi farklı. bir tek iman gücüyle yenebildim. tek korkum o gücü kaybetmek.
0
for day to break
(04.10.16)
Ben de aynı şeyleri düşünüyorum. 1 kere kedim, 1 kere anneannem, 1 kere dedem, 1 kere de babaannem öldü. Ben öyle durumlarda yalpalıyorum, doğru düzgün yaşayamıyorum. Doğru düzgün çalışamıyorum, iyi rüyalar göremiyorum, doğru düzgün yemiyorum. Ben de ölüm ile ilgili yazılmış psikoloji kitaplarını okumaya başladım. Bu kadar insan onca ölenden sonra yaşayabiliyorsa siz de biz de devam ederiz herhalde. Bunun dışında Vamık D. Volkan'ın Gidenin Ardından isimli kitabı bence çok iyi bir kitap yas süreci için.
0
anumegha
(04.10.16)
Ben de öyle düşünüyordum. Annemi çok severim, hepimiz öleceğiz biliyorum, ama onun ölecek olması çok korkutuyordu beni. Şimdi o alzheimer. Bazen benim bu takıntım yüzünden Allah beni böyle mi korudu üzüntüden diye düşünüyorum. Yaşıyor annem, ama eski annem değil...
Çok üzgünüm...
0
SiyamkedisiZorro
(04.10.16)
üniversitede öğrenciydim kaldırımda oturmuş arkadaşımı beklerken sigara içiyordum. arkadaş da gelmek bilmiyor. ordan burdan derken annem ölse naparım dedim. deliriyorum sandım. yok ya niye ölsün dedim savuşturdum. tam 1 ay sonra öldü. bir daha gülmem heralde dedim. yıkanırken de girdim yanına ve ben de uzun süre etkisini atamadım. geçtiğimiz ay 9. yılıydı vefatının. 9 yıldır onu düşünmeden geçirdiğim bir gün bile olmadı. yemek yerken, gülerken, film izlerken vs aklımın bir köşesinde hep annem var. eskisi gibi her gün olmasa da haftada en az bir kaç kez mutlaka annem için ağlarım. yani hayat devam ediyor evet ama bi tarafın eksik, tatsız tuzsuz devam ediyor.
0
dulcinea
(04.10.16)
Annem olurse aklimi kaciririm muhtemelen. Akil sagligimi koruyabilecegimi sanmiyorum. Direnc gosterebilecegim bir aci degil.
0
stavro
(04.10.16)
şubat 2014'te babamı, şubat 2015'te annemi kaybettim. ikisi de ani ölüm oldu ve 30'larının başında tek başına bir adam için bence gayet metanetli davrandım. İkisinin de vefatından önce biri sorsa, dayanamam derdim, ama öyle olmuyor işte, dayanmak zorunda hissediyorsun kendini. Neden bilmiyorum hep kafamda dünya üzerinde ilk defa annesi/babası ölen sen değilsin, son da olmayacaksın gibi cümleler döndü durdu. Bir yanınız eksik olsa da hayat devam ediyor ve edecek. Nadiren de olsa aklıma gelip ağladığım oluyor.
0
dostlarorkestrasi
(04.10.16)
Şunu söyleyebilirim ki önceden korkulan durumlar başına geldiğinde düşündüğün kadar korkutucu olmuyor. Ölüm acısı ile baş etmek tabi ki kolay değil ve hep bir tarafın eksik olarak devam ediyorsun hayata ama neticede devam ediyorsun. Üstünde düşünülünce sevdiklerinin ölme fikri tabi ki korkunç ama çok düşünmemek lazım üstünde, başına gelince bir şekil baş ediliyor her durumla, yani düşününce korkman çok normal bence ama olmamış senaryolar üstünde bu kadar düşünmemek lazım.
0
(04.10.16)
ben de annem babam ölse ben hayatta yaşayamam diyordum ama inan insan yaşıyor. geçen sene babamı kaybettim akciğer kanserinden, çok çok zor bir durum ama insan çok garip alışıyor. aklından hiç çıkmıyor, hiç unutmuyorsun ama dayanıyorsun. acısı külleniyor yani. ama ben 1 yıldır babamın tek kare fotoğrafına bakamıyorum içim öyle bir acıyorki. ellerimle kendim indirdim mezara, çok garip duygular yani. ama dayanıyorsun eskisi gibi gülüyorsun eğleniyorsun ama aklının köşesindr kalıyor hep
0
oscar
(04.10.16)
(9)

Kütüphane düzenlemece

SiyamkedisiZorro
Çok kitabımız var. Şimdi kocaman bir kütüphanemiz de olacak çok şükür. Kütüphane salonda olacağı için estetik kaygılarım da var. Bir bakayım dedim o dergilerde bayılarak baktığım kütüphaneleri nasıl yerleştiriyorlar. Bakmaz olaydım; olay vitrin düzenleme gibi, yok koyacağın objeye uygun kitap seçme,
Çok kitabımız var. Şimdi kocaman bir kütüphanemiz de olacak çok şükür. Kütüphane salonda olacağı için estetik kaygılarım da var. Bir bakayım dedim o dergilerde bayılarak baktığım kütüphaneleri nasıl yerleştiriyorlar. Bakmaz olaydım; olay vitrin düzenleme gibi, yok koyacağın objeye uygun kitap seçme, yok eflatun ağırlıklıysa beyaz kitap koyma vs. Arkadaş kitap koyacağım ve bunların bir çoğu birbiriyle uyumsuz olacak, kimi hard cover kimi paperback, aralarında teknik kitaplar da var, roman da. Nasıl uyumlu bir görüntü elde ederim. Kaynak gösterseniz ona da razıyım.
0
SiyamkedisiZorro
(03.10.16)
uyumlu görüntüyü bilmiyorum ama kütüphane salonda olacaksa ve salonu oturma odası olarak kullanacaksanız, tozlanma meselesini önlemek için mutlaka camlı bir kitaplık alın ya da yaptırın.
0
solskjaer
(03.10.16)
bence kitaplığın en güzel yanı uyumsuz görünmesi.
benim uyguladığım yöntem türlere göre ayırmak. türler içinde de boyutlara göre sıralama yapıyorum.

abicim kütüphae yapıyorsun ya, yeni gelin evi düzmüyorsun ki :)
millet delirmiş yazdıklarından anladığım kadarıyla :)
0
teritori
(03.10.16)
benzer boyutta olanları ayıracaksınız öncelikle, sonra bunları kendi aralarında renklere/türlere göre ayırabilir, dilediğiniz gibi dizebilirsiniz. ha ama yazara göre dizeceksinizdir, bayağı da kitabı vardır, onları tek rafa kafanıza göre dizersiniz, yanına biblo çerçeve filan atarsınız. böyle.
0
evde liyakat kalmamis
(03.10.16)
Benim tekniğim:
Tür > yayınevi ya da yazar > kitabın yüksekliği > kitabın kalınlığı > sırf şekil olsun diye, üşenmezsem sırt rengi
Kitaplığın işlevsel olması daha önemli, böyle yaptığımda aradığım kitabı çok hızlı bulabiliyorum.

edit: bol fotoğraflı kaynak: kitapardindan.blogspot.com.tr
0
kobuzchu kiz
(03.10.16)
kitaplık, içindeki kitaplarla birlikte çok ağır bir kütle oluşturacağından kitaplığın alçak ve yatay, kimsenin üstüne devrilmeyecek biçimde olması bence estetik kaygılardan da önemli bir husus.
cdn.decoist.com
0
weeping guitar
(03.10.16)
renginden öte,tür,yazar sıralaması yapmak aradığınız kitaba ulaşırken kolaylık sağlar.
onun haricinde üstü cam kapaklı,alt kısmı ahşap kapaklı bir kitaplık; dosya,ders kitabı defter vs gibi parçaları saklarken daha iyi olabilir.
yani sık kullandıklarınız camlı kısımda,diğerleri aşağıda durabilir.
Bir de duvara sabitlemeyi unutmayın.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
demoniclewinsky
(03.10.16)
toza dikkat artı +1

gerçekten sonra işkence oluyor toz alması. camlı olsun kırılınca dağılmayan cam mümkünse.
0
yue
(03.10.16)
Kütüphane tavan yüksekliğinde olacak, devrilme riski yok, alt kısım kapalı üst kısım açık, kitapları camekan içine hapsetmek istemiyoruz - işin aslı tozlanacak ama kitaba dokunabilir olmayı tercih ediyoruz.
teritori, liyakat, demoniclewinsky ve kobuzchu ilaveten çok teşekkür ederim.
Epey pırtık kitaplarımız da var onları diğer odalardaki kütüphanelere yönlendirdik. Mutfakta bile bir kitaplık var. O derece...
0
🌸SiyamkedisiZorro
(03.10.16)
postimg.org

Ben bu fikre bayılmıştım. Bir gün evlenirsem inşallah yaptıracağım :) Belki siz de beğenirsiniz.
0
someonewalksalone
(03.10.16)
(18)

Kendi çocuğum olunca çocuk sevmeye başlarmıyım?

genc irisi
Selam romalılarPazar günü bi etkinliğe gittik canlı müzik var felan ağır da bi ortam ama her zaman ki gibi bebeleri saldılar ortaya düğün gibi oldu ortalık. yanımdakilere bakıyorum ayy ne tatlı, ay ne güzel de giydirmişler felan modunda. ben de şöyle koşarak yanımdan geçerken gelişine ağzına vursam
Selam romalılar
Pazar günü bi etkinliğe gittik canlı müzik var felan ağır da bi ortam ama her zaman ki gibi bebeleri saldılar ortaya düğün gibi oldu ortalık. yanımdakilere bakıyorum ayy ne tatlı, ay ne güzel de giydirmişler felan modunda. ben de şöyle koşarak yanımdan geçerken gelişine ağzına vursam acaba linç edilirmiyim diye düşünüyodum. yani o çocuk sesi ve şımarıklığına katlamıyorum. Diğer yandan da şuan bekarım ama yaş geldi gidiyor anna-baba hani bizim torunlar modunda. insan sonradan yumuşuyor mu ne dersiniz?
0
genc irisi
(26.09.16)
yeğen var mı, onları seviyor musun?
misal kendi kardeşlerimi ya da çocuğumu hiç dövmedim ve çok da severim ama baldızların çocuklarını filistin askısına bağlayabilirim. :D
0
lazpalle
(26.09.16)
Annem gençliğinde hiç çocuk sevmediğini, biz doğunca işin değiştiğini söyler hep.
0
arnold schwarzeneger
(26.09.16)
valla yeğenimi falan çok seviyorum ama ağlayınca annesine veriyorum.
Sadece tatlı anları olunca güzel oluyor.

kendi çocuğun olunca nefret etmezsin en azından.
0
basond
(26.09.16)
Zannetmiyorum. Yani şöyle söyleyeyim, çocuğun olunca sonuçta kendi canından bir parça olduğu için bir miktar sevebilirsin belki ama şahsen ben bende böyle bir durum oluşacağını sanmıyorum. İçimde en ufak bir anaçlık yok. Alenen söylüyorum, ben çocuklardan nefret ediyorum.

Geçen bir kadın ile tanıştım. 29-30 yaşlarındaydı ve biri 3 diğeri 5 yaşında iki çocuğu vardı. Kadın çocuklarından yana öylesine dert yandı ki anlatamam. "Çok şımarıklar, bilhassa oğlan şu ana kadar tanıdığım hiçbir çocuğa benzemiyor çok enteresan çok değişik bir çocuk. İşten çıkınca eve gitmemek için resmen oyalanıyorum, annem falan çocuklar bugün bende kalsın dediğinde zil takıp oynayasım geliyor" dedi. Kendine hiç zaman ayıramadığından ve çok yorulduğundan dem vurdu. Tipini görsen gerçekten de kadına hak verirdin. 30 yaşında ama en az 10 yaş daha yaşlı gösteriyordu.

Bir de Facebook'ta şöyle bir sayfa var: (bkz: I regret having children) Burada çocuk sahibi olmaktan pişmanlık duyan anne babalar içlerini döküyor. Buraya troller de yazıyor olabilir ama ben yorumların çoğunun samimi olduğuna inanıyorum.
0
köstebek kurabiye
(26.09.16)
Simdi aglamak ayri, zirlamak ayri sey. Ben cocuk severim, yegenlerle saatlerce oynarim. Ama simartildilar son dönemlerde ve zirlamaya basladilar, trip atmalar basladi. Onu cekemem. Onun da cözümü cocugu simartmayacaksin, her istedigini vermeyeceksin, zirladigi zaman istedigi olmadigini bilecek cocuk.

Bilimsel olarak konusursak ki konusalim. Eger cocuga cikolata yok dediysen, zirladiysa da yoktur cikolata. Ama zirlayip bir kere cikolatayi alabilirse partial learning denilen kismi ögrenme durumu olusuyor. Terimi yanlis hatirlamiyorum diye umuyorum. Cocuk 10 zirlamadan 10unda da ne sonucu alacagini bilmeli, 1inde istedigi sonuca ulasacagini farkederse zirlamayi ögreniyor.

Ebeveynin tutarli oldugunda zirlama olayi sifira iniyor. 2.5 yildir almanyada yasiyorum, alman ebeveynler asla zirlamaya prim vermezler, cocuklar da zirlamaz. Nerede aniran bir cocuk var türk, arap yada baska bir memleket cocugu.

Markette bir alman cocugu bir seyi istiyor, baba olmaz diyor. Kiz sirtini babaya dönüyor, rafa bakiyor, omuzlarini cökertiyor. Zirlamiyor ama trip atiyor. Baba geliyor kibarca uyariyor, siddet yok. Kiz uzatiyor. Baba agrasiflesmiyor ama netce hadi gidiyoruz diyor. Trip devam ediyor, baba sabirli, gidiyoruz diyor gidiyorlar. Kac kere bunu gördüm. Bizde ne bu tutarlilik, ne bu sabir var.

Zirlamayan cocuk yetistirmek mümkün becerebilirsen. Ben de böyle yetistirildim. Aglayinca istediklerimi yapmazlardi.
0
2001 kral filmdir
(26.09.16)
annem bir köğepin 9 tane eniği olurmuş 9'unu bile atmazmış diyor. geçenlerde kedi yavrusu ölünce komşumuz onu toprağa gömdü annesi onun gömdüğü yeri eşeleyip ağzıyla ordan alıp başka yere kaçırdı naptı ne etti bilmiyorum. insanlar da aynı. şurda birbirimize iki dakika tahammül edemiyoruz ama anne babalarımız için ne büyük anlamlarımız var. bazen duyuyorum güya anneler kendi çıkarları için çocuk yetiştiriyorlar diye, desen birine bu çocuk büyüsün sana tek hayrı olmaz diye o zaman bırakırlar mı seni büyütmeyi. bence bir insan yetiştirmenin derin anlamları var. ben şimdilik böyle düşünüyorum ama fikirlerim çok değişkendir sonra ne düşünürüm bilmem.
0
for day to break
(26.09.16)
kendi cocugunu sevip sevmemenin senden bir parca olmasi ile degil, emek vermek ile ilgili oldugunu dusunuyorum. tamamen sana muhtac bir canliya 7/24 baktiginda emek veriyorsun, alisiyorsun ve sonucta seviyorsun muhtemelen. cocuk yapmak gercekten isteyerek yaptigin bir sey de olabilir yas geldigi icin yapmak zorunda olduguna inandigin bir sey de olabilir. ancak kostebek kurabiye'nin dedigi gibi, gercekten istemedigi halde cocuk yapip pisman olan da var. bu demek degil ki cocugunu sevmiyor bu kisi, sadece olmasaymis da mutluymusum ya da daha iyiymis diyor insanlar sanirim.
0
kassiopeia
(26.09.16)
@2001 kral filmdir alman ekolü tam benlikmiş.
çok küçük yiğenlerle fazla muhattep olmuyorum hele ağlarsa felan direk atar kaçarım. az büyümüşler de benle çok yüzgöz olamıyorlar çünkü ağlamalarını umursamıyorum sussun diye onun istediği olcağına ikimizinde istediği olmuyor o yüzden çok uslu oyun oynuyorlar benle. ufaktan bir almanlık tadı aldım bak şimdi keyiflendim. büyük ihtimalle kendi çocuğum olunca değişir bu duygu ama çocuk sahibi olmak çok korkunç geliyor şuan
0
🌸genc irisi
(26.09.16)
çocuklardan gerçek anlamda nefret ediyordum hiç muhattap bile olmazdım ama 2.5 ay önce kendi çocuğum oldu bambaşka bir şeymiş.
hala da başkasının çocuğunu sevmem :)
0
sta
(26.09.16)
"the partial reinforcement effect."

openmedia.yale.edu

"What's the very worst thing to do when your kid cries to go into bed with you and you don't want him to go into bed with you? Well, one--The worst thing to do is for any--Actually, for any form of discipline with a kid is to say, "No, absolutely not. No, no, no, no." [pause] "Okay." And then later on the kid's going to say, "I want to do it again" and you say no and the kid keeps asking because you've put it, well, put it as in a psychological way, not the way the behaviorists would put it. The kid knows okay, he's not going to get it right away, he's going to keep on asking. And so typically, what you're doing inadvertently in those situations is you're exploiting the partial reinforcement effect. If I want my kid to do something, I should say yes one out of every ten times. Unfortunately, that's the evolution of nagging. Because you nag, you nag, you nag, the person says, "Fine, okay," and that reinforces it."
0
2001 kral filmdir
(26.09.16)
bende yeğen falan da var ama hala sevmiyorum hala sevmiyorum arkadaş.
çocukları bir türlü sevemiyorum.
tamam bi; naber la falan yapıp kafasını okşuyorum ama sonrasında ne zaman gider la bu diyorum. kendi çocuğum olunca belki değişirim diyorum.
0
seyduna6687
(26.09.16)
hayir. insan sonra yumusuyo o yuzden cocuk yapiyor. yoksa yapinca yumusamiyosun.
0
beriberi
(26.09.16)
kostebek kurabiye'ye kısmen + 1

O anaçlık bende de yok, sevemiyorum çocukları. Yeğen, meğen yok ama arkadaş çocukları var; çok da önemsediğim bireyler değiller. Özelde sevdiğim ve oynadığım birkaç çocuk var ama genel olarak öyle çocuk sevgim yok. Hani 10 dakika boğuşayım, güreşeyim ama sonra 'Tamam, sen köşeye biblo olarak geç, benim muhabbetim ananla. Aramıza girme' havasına giriyorum.

En yakın arkadaşlarımdan birinin 3.5 yaşında çocuğu var. Hayatı gerçekten zorlaştı, aynı kostebek kurabiye'nin dediği gibi 'Ooh, bugün iş var, tatil gibi, ne güzel' havasında, 'En son ne zaman saat 9'dan sonra kalktığımı hatırlamıyorum' diyor. Bir yandan da çocuğun ne kadar masraflı bir şey olduğundan ve parasının kalmadığından söz ediyor. Aynı arkadaşım, bir yandan bunları söylerken çok büyük hevesle ikinci çocuğunun sahibi oldu iki ay önce. Bu 0-1 bir durum değil sanırım; evet, feragat ettiği çok büyük şeyler var. Kendimi düşünüyorum, Cumartesi biri saat 9'dan önce uyandırırsa cinayet çıkar, kan temizler bunu. Bir yandan da öyle getirileri olmalı ki, bu kadın 5-6 yıl daha erken uyanmayı ya da birçok sevdiği şeyden vazgeçmeyi seve seve, ayıla bayıla göze alıyor. Üstelik doğurma sıkıntıları da cabası.

Bazı insanlarda anne-baba olunca da gelmiyor o anaçlık ama çoğunda çocuk sahibi olunca birden fırlıyor gibi.
0
aychovsky
(27.09.16)
hayır, muhtemelen duygun değişmez.

ama seviyor gibi davranmak zorunda kalırsın. şöyle ki;

benim sıpanın bebekliği baya zor geçti, ilk dört ay ya uyudu, ya ağladı. ben işten gelip yemeğimi kucağımda çocukla yiyip (atıştırıp) sabaha kadar kucakta çocuk avuttuğumu bilirim.

çocuğu seven insan için çok sıkıntı değil. ama çocuk sevmeyen bir insan bu durumda ne yapar? ya eşine annesine falan atar sorumluluğu kaçar, ya da sevmiyorsa da seviyor gibi yapar. başka çaresi yoktur çünkü.

herkes çocuk sahibi olacak diye bir şart yok, ileride bu duygun değişirse o zaman bakarsın.
0
babilbaligi
(04.12.17)
Sevmek zorunda değilsin ki. Sanki çocuk sevmemek garip bir şeymiş, herkes belli bir yaştan sonra çocuk severmiş, sevmese bile kendi çocuğunu yapıp onu sevmeliymiş gibi bir algı var toplumda ama çocuk sevmiyorsan yapmamak senin için de potansiyel çocuk için de en hayırlısı.
0
love my way
(04.12.17)
Love my way +1

Niye çocukları sevmek zorunda hissediyorsun ki kendini? Sevme boşver. Çok mu lazım.
0
i m cool with that
(04.12.17)
Ben çocukları zaten çok seviyordum 1.5 yaşında çocuğum var.Tek söyleyebileceğim anlatılmaz yaşanır.
0
turkuaz
(04.12.17)
Kendi çocuğum olana kadar kedi yavrularını insan yavrularından daha fazla sevdim. Çocuklarımı yüyütürken ablam ve annemden çok destek aldım, hala daha alıyorum. Bu beni dinlendirdiği için çocuklara daha sabırlı davranabiliyorum. O anlatılan Alman benim işte. Demek istediğim, kendi çocuğun olunca çok seviyorsun, hatta genel olarak çocuk sevmeye başlıyorsun. Yine şımarık çocuk sevmeyeceksin ama, şımarık çocuk sevilmez ki...
0
SiyamkedisiZorro
(04.12.17)
(5)

sessiz ortamda ses duymak (gaip değil)

sparkle kiddle
iyi gunnersessiz yahut zaman zaman sessiz olan birortamda hafif, ugultu seklinde belkicinlama diyebilir kesintisiz ses duyuyorgibiyim. ince tondan.deli değilim. (her deli gibi)kulamlari elimize aldik mi?
iyi gunner
sessiz yahut zaman zaman sessiz olan bir
ortamda hafif, ugultu seklinde belki
cinlama diyebilir kesintisiz ses duyuyor
gibiyim. ince tondan.
deli değilim. (her deli gibi)
kulamlari elimize aldik mi?
0
sparkle kiddle
(26.09.16)
özel yaratılmış ortamlar dışında mutlak sessizlik diye bir şey yok zaten. mutlaka bir şeylerin sesini duyarsınız, dikkat ederseniz daha fazla duyarsınız.

bunun haricinde çınlama olabilir.
0
dahili meddah
(26.09.16)
dahili meddah +1

bulunduğunuz ortamdaki cihazların çıkardığı sesleri duyuyor olabilirsiniz, belki. bu teknolojik aletler yapıyor böyle sesler.
0
windowsguvenlikduvari
(26.09.16)
sadece sen mi duyuyorsun?

bu arada bazı insanlar diğerlerinden daha iyi duyabilir.
0
supermatik
(26.09.16)
Hep aynı mekanda duyuyorsanız su boruları, hidrofor, asansör vs. bu tür sesler çıkarır. Bazıları (mesela ben) daha hassastır bu türlü seslere.
Deli değiliz...
0
SiyamkedisiZorro
(26.09.16)
(bkz: tinnitus)
böyle bir rahatsızlık olabilir belki.
0
puc
(26.09.16)
(34)

doğduğunuz mevsimle sevdiğiniz mevsim arasında

harvey
bir yakınlık var mı? Sonbahar doğumluyum ve bu mevsimi seviyorum, peşinden kışı severim, ilkbahar da hoşuma gitmiyor değil fakat peşinden hiç haz etmediğim yaz geldiği için arada bir soğukluk var. Sizde durumlar nasıl, yaz doğumlu olup kış seven ya da kışın doğup yaz delisi olan ters örnekler var mı
bir yakınlık var mı? Sonbahar doğumluyum ve bu mevsimi seviyorum, peşinden kışı severim, ilkbahar da hoşuma gitmiyor değil fakat peşinden hiç haz etmediğim yaz geldiği için arada bir soğukluk var. Sizde durumlar nasıl, yaz doğumlu olup kış seven ya da kışın doğup yaz delisi olan ters örnekler var mı aramızda?
0
harvey
(22.09.16)
Mart'ta doğdum ama sonbaharı daha çok seviyorum ben.Kış ikinci tercih ama Mart- Nisan arası ne giyileceği belli olmayan ayarsız mevsim olduğu için pek sevmiyorum :)
0
neferkitty
(22.09.16)
Mart dogumluyum. Mart aslinda ilkbahar geciyor ama ben kistan sayiyorum, ilkbaharda depresyona giriyorum genelde, kis <3
0
yuzır
(22.09.16)
kışın doğdum. kışı, karı severim.
karı derken yanlış anlaşılmasın..
0
very big cat you.
(22.09.16)
Nisan'da doğdum ama ilkbaharı hiç sevmem. Sonbahar iyidir.
0
dissendium
(22.09.16)
Yaz doğumluyum, kış insanıyım.
Yazı hiç sevmem.
0
pike
(22.09.16)
ilkbahar doğumluyum sonbahar en sevdiğim
0
shotgunwoman
(22.09.16)
kışın doğdum, baharı severim, yaz insanı olduğumu söylerler.
0
gis
(22.09.16)
Ben güneşli cıvıl cıvıl hava seviyorum yaz sıcağı yaşatmayan. Bahar aylarını çok seviyorum aslında ve mayıs doğumluyum.

Ancaaak..Şu bahar alerjisi...Ne zaman bahar gelse mayıs gelse ben hapşu hapşu, gözler yaşlı dolaşıyorum polenlerden falan.

Yani ben seviyorum da o beni sevmiyor :..(
0
qazaqwsx
(22.09.16)
kışın doğdum kışı severim. askerde olmadıkça tabii.
0
bohr atom modeli
(22.09.16)
Kışın doğdum ama tam bir yaz insanıyım:)
0
archery
(22.09.16)
Kış doğumluyum ama ilkbahar seviyorum = yok
0
fragile lady
(22.09.16)
Martta doğdum, ilkbaharı seviyorum ama Mart ayını çok sevmiyorum çünkü soğuk oluyor. Kıştan da tiksiniyorum :/
0
petekpare
(22.09.16)
kışın doğdum, kışı seviyorum.
0
Goldstein
(22.09.16)
Aralık ayında doğdum ve kış mevsimini çok severim. Bana soğuk olsun, buz olsun, kar olsun, pus olsun!

Kış mevsimi bana mutluluğu çağrıştırır her zaman çünkü doğum günüm var, birkaç gün sonra yeni bir yıla giriyoruz, herkes yılbaşı telaşı içinde oluyor, birbirine hediyeler alıyor, heyecanlanıyor. Gerçekten şahane bir ayda doğduğumu hissediyorum.

Kış haricinde ilkbaharı da çok severim çünkü doğa uyanıyor, her yer mis gibi çiçek kokuyor, hava açık olsa da serin olmaya devam ediyor. Hem çocukluktan beri ilkbahar okulların kapanmasının yaklaştığını müjdelerdi bana, hala bu şekilde hissediyorum, mutlu oluyorum çünkü öğrenciliğim bitse de meslek dolayısıyla okullardan hala kopamadım.
0
köstebek kurabiye
(22.09.16)
Var. Ocakta doğdum kış seviyorum. :)
0
mutlusismankedi2015
(22.09.16)
petekpare +1, belki egeliyim diyedir bilemem. bahar-yaz geçişi benim sevdiğim havalar.
0
aydogank
(22.09.16)
aralıkta doğdum. en çok sonbaharı, sonra kışı seviyorum. özellikle yağmuru o kadar çok seviyorum ki az önce yağmur başlayınca işi gücü bırakıp yağmuru seyretmeye cama koştum.
0
hayirsiz
(22.09.16)
Mart doğumluyum, ilkbaharın sonu + yaz insanıyım
0
lesmiserables
(22.09.16)
Eylül doğumluyum ve çöl sıcaklarını seviyorum. Güneş enerjisiyle yaşayan insanım.
0
jazzabel
(22.09.16)
İlkbaharda doğdum. İlkbaharı sevmiyorum, en sevmediğim mevsim olabilir. Sonbaharı seviyorum.
0
nawar
(23.09.16)
yazın doğdum, yaz insanıyım. kışın beyin hücrelerime kadar donuyorum.
0
devilred
(23.09.16)
ağustos doğumluyum allah belasını versin her sene geberiyorum 40 derece yapış yapış nemli istanbul sıcağında
0
marie trintignant
(23.09.16)
var. sonbahar çocuğuyum (:
0
Ufuk
(23.09.16)
1 haziran doğumluyum. kışı o kadar seviyorum ki 60 yaşına gelsem bile çocukluk heyecanımı kaybetmeyeceğim tek alan kış olabilir. istisnasız her sene eylül-ekim dedin mi özellikle sibirya'daki şehirlerin hava durumlarını takip etmeye başlarım. keza yaşadığım yerin de. sonbaharın üşüten, "üzerime bi şey almam lazım" dedirten ilk anı kadar özel ve güzel şey azdır. bir yere taşınacaksam, şehirle ilgili aklıma gelen ilk sorulardan biri "kışın soğuk olur mu, kar yağar mı?" olur mesela... örneğin italya'ya yerleşecek olsam roma'da yaşamaktansa küçük bir kuzey italya şehrinde yaşamayı tercih ederim. kışın kar yağıyo çünkü. evet.
0
der meister
(23.09.16)
nisan'da doğdum. ilkbaharı severim. sonbaharı severim. kışı çok çok severim. yazı hiç sevmem. misal şimdi yaz bitti bitiyor ya, bayram ediyorum. adeta dirilmeye başladım.
0
matrix
(23.09.16)
Temelde var, küçük bir açıdan yok. Yazın hastasıyım ve Ağustos ayında doğdum. Bu açıdan tutuyor ama ben Ağustos ayını hiç sevmem çünkü yazın son ayı. İçimi hüzün ve telaş kaplar, zamanı tutmaya çalışırım. Mayıs'ın ikinci yarısı ve Haziran'ı çok seviyorum. Yazdan başka mevsimi mevsimden saymam, geri kalan zamanda sadece yazın gelmesini beklerim.
0
aychovsky
(23.09.16)
mart basi dogumluyum, yazi severim. kistan soguktan hoslanmam
0
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(23.09.16)
Yazin dogdum kesinlikle yazi severim.
0
stavro
(23.09.16)
aralık'ta doğmuşum.

soğuğu hiç sev-e-miyorum, herkes daha tişört giyiyorken ben çoktan üşümeye başlamış oluyorum. ve alerjim var muhtemelen.

fekat çok sıcağa da dayanamıyorum, bodrum'da bir akşam vakti havuz başında sıcaktan bunalıp bayılmışlığım var.

istanbul için söylüyorum; mayıs, haziran, temmuz'u seviyorum.
0
holy diver
(26.09.16)
deli gibi var hem de... kasım doğumluyum; sonbahar ve kışta bildiğin mutlu oluyorum.

lanet bir yazı geride bırakmaya çalışıyorum hala. hava güneşli olduğunda mutsuz oluyorum. 2-3 haftaya tam anlamıyla istediğim havalar gelecek. bu mutluluk işte. yaklaşık 6 ay da kalacak o istediğim hava.

şimdi onlar düşünsün...
0
mermize
(26.09.16)
İlkbahar doğumluyum, ilkbaharı çok severim ama yaş ilerledikçe sonbaharı daha sever oldum.
0
SiyamkedisiZorro
(26.09.16)
yazın doğdum, sonbahar ve ilkbaharı severim. yazı sevmem pek hatta :)
0
dessy
(26.09.16)
Yaz doğumluyum yazı seviyordum. Son sıcaklık artışları sıktı, artık yazı sevmiyorum. İlkbahar ve sonbahar güzel. Kış zahmetli. Bir yere gideceksin on kat giy çıkar. Atkısı eldiveni şemsiyesi paltosu çizmesi...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.09.16)
kışı severim mayıs doğumluyum
0
basond
(26.09.16)
(15)

“dahi” anlamındaki “de” ne oluyor?

denizaya
biaz önce arkadaşa "oda biliyor aslında yazdım wp den"bana "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" bi daha birrlşik yazma dedi.dahi anlamında ki de nası oluyor dedim.ne bilim birisi de leri birleşik yazınca bu kalıp uyarı cümlesi yazılır ben de bilmiom dedi.ya bi s*ktir git diyip size sordum. bu dahi anl
biaz önce arkadaşa "oda biliyor aslında yazdım wp den"

bana "dahi anlamındaki de ayrı yazılır" bi daha birrlşik yazma dedi.

dahi anlamında ki de nası oluyor dedim.

ne bilim birisi de leri birleşik yazınca bu kalıp uyarı cümlesi yazılır ben de bilmiom dedi.

ya bi s*ktir git diyip size sordum. bu dahi anlamındaki de/da nası oluyor? dahi anlamında ileri zekalı, mucit, bilim adamı yerine geçen de/da eki mi var.

not; türkçe netleri çok iyi olan biri olarak anlamadım bunu.
0
denizaya
(22.09.16)
o da biliyor olmalı, arkadaşınız haklı.
0
pomknos
(22.09.16)
oradaki dahi'yi dâhi ile karıştırma.
0
mermize
(22.09.16)
O bende kalıyor.
Ben de geleceğim.

Bu ikisi arasındaki farkı anla. Anlatmayı beceremiyorum..
0
tiksinmedenuyanmak
(22.09.16)
de ve ki bağlaçlarında şöyle bir test yapabilirsin. ek kaldırıldığında anlamda bozulma oluyor mu olmuyor mu?
olmuyorsa ayrı oluyorsa bitişik yazılır.

onunki daha güzel. (onun daha güzel)
o ki gökleri yaratandır. (o gökleri yaratandır)
o da gelecek. (o gelecek)
sende fazla kalem var mı? (sen fazla kalem var mı?)
0
lazpalle
(22.09.16)
yani mesela deden cok mu zeki, o zaman dahi anlaminda oldugu icin ayri yaziyosun. 'okula de demle birlikte gittik.' gibi.
0
icim urperiyor
(22.09.16)
-Ya Mustafa tam bir dahi.
-Ekrem de öyle abi.

Bak burada "Ekrem de öyle" cümlesindeki de eki, dahi anlamında kullanılmıştır.
0
yirmisantim
(22.09.16)
yaş kaçtı ya bacım / birader? dâhi değil dahi anlamındaki "de" ayrı yazılır.

lazpalle +1; içim ürperiyor komik çocuk uyma ona :)
0
hosein
(22.09.16)
"Bağlaç olan de" demek yerine Bilal'e anlatır gibi "dahi anlamındaki" demişler ki "madem öğrenemiyorsun, bari bak dahi bağlacı olarak kullandığında ayrı yaz" ondan sonra böyle kalıplaşmış.

Sonra da işte böyle troller ve "dahi anlamındaki de eki" ya da "dahi anlamındaki -de" diyen trajikomik kafalar çıkıyor ortaya.
0
nawar
(22.09.16)
burada de dahi (dâhi değil kısa okuyun gençliğe hitabe'deki "İstikbalde dahi" kısmı gibi) anlamında olsa da "dahi anlamındaki de" tam olarak doğru bir ifade değil. Aslında doğrusu "bağlaç olan de"dir. Bağlaç olan de ise ayrı yazılır.
Bir de ek olan -de vardır. ek olan -de ismin hallerindendir. Bulunma durumunu belirtir yani bir nesnenin...vb nerede bulunduğunu belirtir. Evde, okulda, onda, şunda...vb
0
nuka cola
(22.09.16)
millet niye bu kadar yüklendi anlamak güç, soru sormuşsun. troll olsanda soru saçma değil. bende 2 dili çok iyi bilen ve hatta gramer yapılarını türkçeden daha iyi bilmeme rağmen yadırgamadım bunu.

ben de bilmiyorum bu duyuruya yancı olup öğreneceğim umarım.
0
kurnaz
(22.09.16)
ilkokuldan mezun olmadan türkçe netlerin nasıl çok iyi hayret gerçekten de. daha de'yi ki'yi ayıramayan insan lütfen türkçe netlerim çok iyi falan demesin bari ya. ayıp gerçekten.
0
freya
(22.09.16)
dahi, Türkçede “Fazla olarak, üstelik, daha, bile, de” anlamlarına gelen kuvvetlendirme sözüdür

Haliyle, dahi anlamındaki de, "buna ek olarak bir de bu" anlamındaki durumlara işaret eder.
Çok sık yapılan bir hata olduğu için grammar nazi arkadaşlar "dahi anlamındaki de ayrı yazılır"
kalıp cümlesini kullanırlar.
0
kullanıcı adı
(22.09.16)
@freya +1
0
holy diver
(26.09.16)
fever
(26.09.16)
"Kullanıcı adı" nickli arkadaş tam cevabınızı vermiş. "oda" dediğiniz zaman mekan olan oda olur, "o da" (o bile) anlamına gelir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.09.16)
(4)

müdür/yönetici asistanı

KidLazer
pozisyonuna sahip olsaydınız bunu ingilizce en doğru şekilde assistant manager olara mı telafuz ederdiniz yoksa executive assistant olarak mı?
pozisyonuna sahip olsaydınız bunu ingilizce en doğru şekilde assistant manager olara mı telafuz ederdiniz yoksa executive assistant olarak mı?
0
KidLazer
(21.09.16)
yanlışım varsa düzelt ama assistant manager müdür yardımcısı demek. bambaşka bir pozisyonu temsil ediyor yani. executive assistant doğru kullanım.
0
paçalı don
(21.09.16)
paçalı don+1
asistant manager müdür yardımcısı, yönetici asistanı = executive secretary/assisstant
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.16)
Assistant manager - mudur yardimcisi

Executive assistant - yonetici asistani
0
engiribord
(21.09.16)
manager assistant ile assistant manager tamamen farklı şeyler.

müdürün asistanıysa manager assistant, daha üst kademeden biriyse de executive assistant olabilir.
0
eindaclub
(21.09.16)
(2)

Alman lisesinde derslerin tamamı almanca mı okutuluyor ?

ıch will
Eğer öyleyse dil eğitimi için hazırlık oluyor mu ?
Eğer öyleyse dil eğitimi için hazırlık oluyor mu ?
0
ıch will
(21.09.16)
Hazirlik var.

Turk dili ve edebiyati - inkilap tarihi - tarih - cografya - din disinda hepsi almanca olmali.

En azindan avusturya lisesinde boyle.
0
kuehles blondes
(21.09.16)
kuehles blondes +1, beden eğitimi bile almancadır. Hazırlık sınıfı var.
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.16)
(12)

çocuk yatağı

la noix
şimdi bizi bebeyi yavaştan yatağa geçireceğiz. durum şudur:evde fazladan bi çift kişilik yatak var. birinci seçenek oğlanı oraya yatırıp eve çekyat tarzı yatak olabilen bi koltuk almak (başka odaya, misafirler için). bunun artısı hem maddi hem de daha kolay lojistik sebepler. ayrıca altı bazalı, epe
şimdi bizi bebeyi yavaştan yatağa geçireceğiz. durum şudur:

evde fazladan bi çift kişilik yatak var. birinci seçenek oğlanı oraya yatırıp eve çekyat tarzı yatak olabilen bi koltuk almak (başka odaya, misafirler için). bunun artısı hem maddi hem de daha kolay lojistik sebepler. ayrıca altı bazalı, epey bi eşya koyabiliyoruz. kullanmazsak bazadaki eşyaları koyacak yerimiz var gerçi. eksisi, odada yatak fazla yer kaplayacak. ilk dönemler yataktan yuvarlanabilir, o nedenle yatağın çevresini epey bi yastık vs ile kaplamak gerekecek.

ikinci seçenek yine çekyat alınacak, iki kişilik yatak atılacak/verilecek ve yerine çocuk yatağı alınacak. artısı odada daha fazla yer olması, büyük ihtimal koruyuculu bi yatak alacak almamız. eksisi, hem yatağı elden çıkarmak, hem bazadaki eşyaları başka yere kaldırmak falan gözümde büyüyor açıkcası.

hangi seçenek daha mantıklı? bi de çocuk yatağı önerebileceğiniz neresi var? (ikea'dakiler bana dar geldi biraz, evet uzuyor ama dar yani)

not: inanılmaz bi yatırım yapmayacağız buna. muhtemelen 3-4 sene içerisinde yeniden yatak vs değişebilir
0
la noix
(19.09.16)
çift kişilik yatak için çocuk yatağında kullanılan koruyucu aparatlardan alın.
0
fragile lady
(19.09.16)
biz çilek' ten büyüyebilen yatak aldık. hem diğer markalara göre küçük hali bile daha geniş, hem sağlam bi şey. 1100 tl civarındaydı sanırım. büyüdüğü zaman komidin falan çıkıyor 2 tane yanına. park yataktan buna geçirdik daha da 10 sene yatak almam yatsın 180 boy olana kadar yolu var:) tavsiye ederim!
0
gokten dusen 3 elma
(19.09.16)
çocuk yatagı yerine neden tek kişilik bazalı yatak düşünmüyorsunuz? biz iki yaş itibariyle normal yataga geçirdik ve yan koruma taktık. çok rahat ettik. yan koruma taktık (e bebek yatak bariyeri diye bakabilirsiniz) artık kocaman adam olunca da kullanabileceği bir yatağı var. ha eğe çift kişilik yatakta kalırsanız da aynı baiyerlerden iki tane takarak rahatlıkla kullanabilirsiniz bence.
0
bordeaux
(19.09.16)
@bordeaux tek kişilik yatak alana kadar elimdeki çift kişilik yatağı kullanırım, o yüzden düşünmüyoruz. çocuk yatakları da baya devasa boyutlarda zaten. dediğim gibi 3-4 sene içerisinde değişeceği için yeniden o tarz bir yatırım yapmak istemiyorum (sadece maddi yatırım değil, tek kişilik yatağın bazasını doldurma, sonra boşaltma vs vs)

bi de fragile lady'ye mesaj atmıştım ama buraya da yazayım. o bariyerlerden ATLAYAN çocuklar var çevremde. yataktan düşmesi bence daha makul atlamasındansa
0
🌸la noix
(19.09.16)
Biz Çilek Mobilya'dan 90'a 2.00 metre tek kişilik yatak almıştık, kenarları bariyerli. Evlenene kadar kullanır. Altı bazalı.
0
SiyamkedisiZorro
(19.09.16)
diğer kısımları bilmiyorum ama bence iki kişilik yatakta geniş geniş uyumaya alışmasın gittiği her yerde zorluk çeker.
0
yue
(19.09.16)
Bence iki kisilik yatagi verin çocuğa hayati boyunca rahat rahat yatsın işte. Su anki yatagim 1.5 kisilik hala 2 kisilik yatakta tek yatmaya ozeniyorum bari çocuğunuz sahip olsun
0
nundu
(19.09.16)
@nundu ben de öyleydim valla, ünide ev tutar tutmaz bizimkilere çift kişilik yatak aldırdım. öncesinde gider çekyatta falan yatardım açınca çift kişilik oluyor diye :)
0
🌸la noix
(19.09.16)
fazla evhamlı bi cevap olsun istemem ama, çocuğu daha önceden kullanılmış ve boyutuna uygun olmayan bir yatakta yatırmayın bence. onun vücut ağırlığına uygun bir yatakta yatması gelişimi için daha sağlıklı olacaktır, ne olacak yatak diyerek geçmemek lazım, erişkinler için bile çok önemli bir konu. bu yüzden bazası tırt olsa bile yatak kısmını yaşına uygun ve kaliteli alırsanız daha iyi olur. büyüyen yatak baya iyi fikirmiş :)
0
freya
(19.09.16)
Bariyeri ayni nedenden ben de kullanmadım. Düşme ihtimali olan zamanlarında düşeceği yeri minderle beslemek daha iyi.
Odasında vakit geçiriyorsa oyun alanı olması iyi olur yani yatağı değiştirmek. Odasında vakit geçirmiyorsa 3 sene büyük yatakta yatar sonra değiştirirsin. O zaman tekli yatağa alışma zorluğu olur bi tek. Bence küçük yatağa alışma sürecinin de öğretici yanı var. Zor koşullarda mesela askerlikte filan daha kolay uyum sağlamasına yardımcı olur.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(19.09.16)
ya yatır elindeki yatağa gitsin. geniş geniş yatar işte bebe. hem geniş geniş, ferah ferah. oh mis.
0
babilbaligi
(19.09.16)
Yıllarca yatsın çok naif bir istek.

Beş yaşında kızımız var. Yatağı değişti. (Komodini içinde uzayan yataklardandi)

Çocuk bu. Yatakta hopluyor zıplıyor, tepiniyor.
Arkadaşları gelince beraberce yapıyorlar.

Yatağın ahşabı bel veriyor. Sağı solu kiriliyor.

Biz eldeki ni atıp ıkeadan yatak aldik.

5 aylik oğlana da ikea karyola aldık. 3-4 yaşına kadar idare eder zaten. Sonra onu da yatağa geçiririz.
0
balik kraker
(20.09.16)
(21)

Neden herkes evlenmek zorundaymisiz gibi davraniyor ?

Esinsin
Ekonomik ozgurlugu olan kadinlae batiyor mu bu kadinlara acaba ? Ne zaman kiz kiza toplansak ee sen ne zaman evlenceksin ? Yok mu evlilik ? Surekli abuk subuk sorular. Hayir yani evlenmek istemedigine de inanmiyorlar. Evlencek birini bulamadigin icin oyle konustugunu saniyorlar. Bunu yapanlar %99 ka
Ekonomik ozgurlugu olan kadinlae batiyor mu bu kadinlara acaba ? Ne zaman kiz kiza toplansak ee sen ne zaman evlenceksin ? Yok mu evlilik ? Surekli abuk subuk sorular. Hayir yani evlenmek istemedigine de inanmiyorlar. Evlencek birini bulamadigin icin oyle konustugunu saniyorlar. Bunu yapanlar %99 kadin. Hicbir erkegin neden evlenmiyosun evlen evlen dedigini gormedim, duymadim. Bence evli kadinlarin bazilari bekar kadinlari kiskandigindan boyle yapiyor belki de potansiyel tehlike goruyor diye dusunmeye basladim artik.

Bekar kadinlar sizde de durumlar boyle mi ?
0
Esinsin
(18.09.16)
bekarlar da yapıyor aynısını, merak etme. benim en yakın arkadaşlarım da yapıyor maalesef. duruma göre analiz edebiliyorum ama; aralarında -toplum normlarına göre- evliliğe en yakın olması gereken ben olduğum için bu şekilde davranıyorlar.
0
piremses
(18.09.16)
Kıskançlık+1 ve gerikafalılık
Sanki çok garip bi şey söylüyormuşsun gibi bakmalar vs.
Bunları söyleyenlerin genç olması da gerikafalı olduklarını değiştirmez
Toplumun onlara biçtiği rolü kabul etmişler sorgulamadan yazık onlara
Kıskançlık demiş miydim
0
limoncello
(18.09.16)
bir de evlilik toplumda bir statü oluşturmuş durumda, kariyer anlamında olumlu etkileri olduğunu düşünüyorlar ve seni buna itmek istiyorlar..
0
redeath
(18.09.16)
çünkü köylüler. amele zihniyeti bu başka bir şey değil. bir insanın hayatında sevdiği, bir şeyler paylaşmaktan hoşlandığı, harika anlaştığı, onsuz bir hayatı düşünmek istemediği, aşık olduğu biri varsa tamam evlensin. o konuda bir sıkıntım yok. ama hayatında daha eş adayı bile yokken evlilik telaşına girmek, "aman tanrım!!!! yaşım geldi hemen kör topal birini kapaklayıp evlenmeliyim .s.s.s" şeklinde tutuşmak tam bir vizyonsuzluk örneğidir bana göre. en belirgin çomarlık işaretidir.

benim evlilikle ilgili herhangi bir sorunum yok. yukarıda da dediğim gibi uygun koşullar gelişmişse eğer, hayatında ömrünü paylaşmak istediğin biri varsa evlenirsin ama hayatında böyle biri yoksa ve tüm yaşam hedefin bir an evvel evlenip üremekse kusura bakma ama sen tam bir köylüsün (sana demiyorum ha, üstüne alınma. cümle o şekilde aktı).

ben böyle insanlarla iletişimi kesiyorum direkt. daha geçen gün bir kadınla tanıştım. 23 yaşında apar toplar evlenmiş art arda iki çocuk yapmış. benden yalnızca 2 yaş büyüktü (29-30 yaşlarında yani) ama benim teyzem gibi görünüyordu. insanlıktan çıkmış bin kilo olmuş. evde kendini nasıl harap ettiğinden, eşinin ona ev işlerinde hiç yardım etmediğinden, çocuklarının çok yaramaz olduğundan, kendine hiç vakit ayıramadığından, kayınvalidesinin dırdırından şikayet etti durdu. sonra da bana sordu sen evli misin diye. hayır dedim. böyle hafiften küçümser gibi baktı ve "cınım evlen ama artık bak yaş geçince bazı şeyler daha zor olabiliyor" vs. dedi. e madem sen evlilikten bu kadar bıkmışsın, insan kılığından çıkmışsın benim niye başımı yakmaya çalışıyorsun? ben gayet rahatım, çatır çatır paramı yiyorum, istediğim an istediğim şeyi yapmakta özgürüm, bana ayak bağı olacak çoluk çocuk yok, tüm zamanımı kendime ayırıyorum, spor yapıyorum, müzikle uğraşıyorum, 3 dil birden öğreniyorum. keyfim yerinde yani, neden keyfimi kaçırmaya çalışıyorsun ki benim?

bence neden salt kıskançlık. benim hayatım evlenince kabus oldu diğer bütün kadınların da öyle olsun. ortada özgür, mutlu, fit kadın kalmasın istiyorlar. bu kadınları tehdit olarak görüyorlar.

bir kez daha söylüyorum, kafana uyan, içine sinen, seni tamamlayan, hayranlık duyduğun birisi ile evlilik çok güzel olabilir. fakat seni gerçekten seven, sana değer veren, evde iş bölümüne sıcak bakan, seksist olmayan birisine denk gelebilmek bu ülkede çölde vaha bulmak gibi bir şey. böyle birisi denk gelirse bana evlenirim, neden evlenmeyeyim? ama böyle birisi denk gelmezse de gayet hayatıma devam edebilirim. insanları apar topar evliliğe teşvik etmek, üzerlerinde baskı kurmaya çalışmak onlara yapılabilecek en büyük kötülüktür çünkü bir anda bütün hayatın kabusa dönüşebilir.

çok uzattım biliyorum, uzun lafın kısası takma bu aptal insanları.
0
köstebek kurabiye
(18.09.16)
çevremde mutlu evlilik yürüten insan yok, çoğu eşleri tarafından aldarılmış ve bunu sindirmekle kalmayıp üzerine bir çocuk daha yapan/yapmayı planlayan kadınlar. bana bu çok üzücü gelmekle birlikte böyle insanlar bana evlen derse önce kendi hayatını düzene sok ondan sonra akıl ver derim. aldatılmamış olanlar da ayrı yataklarda yatıyor, kendi annem babam dahil.

evlenmek bir başarı değildir onu idrak edelim önce. 24 yaşındayım, yakın zamanda ailemin yanından ayrılıp şehir değiştiriyorum, bekar hayatı yaşayacağım. kendi sevgilim de gideceğim şehirde. onla da eve çıkmam, bu şekilde rahatım ben.

umursama yahu. herkes kendi hayatına baksın.
0
nice tnetennba
(18.09.16)
Benim de çevremde var bu tip insanlar bir sürü, en yakın arkadaşlarım, patronumun karısı, arkadaşımın arkadaşı...
Ailem bu konuda sıkıntı çıkarmıyor neyse ki hatta annem aman evlenme boşver hiç bulaştırma beni o karışık işlere falan diyor sağolsun.

Başta istemiyorum, düşünmüyorum diyerek erteliyordum ama dediğin gibi inanmıyorlar.
Artık diyorum ki sizin gibi evlenip de başıma bela alacaksam evlenmem daha iyi. Evlenip bundan mutlu olan kimse yok çünkü etrafımda, herkes eşiyle bir dünya problem yaşıyor evlendiğine pişman adım gibi biliyorum ama evlen evlen diye tutturuyorlar.

En sonunda ben karar aldım, tam anlamıyla kafama uygun birini & ruh eşimi bulana kadar evlenmeyeceğim susun artık diyorum, tamam sen bilirsin ama yok öyle biri diyerek susuyorlar.
Yoksa evlenmem anasını satayım sanane.

Ayrıca köstebek kurabiye +1
0
mutekebbir
(18.09.16)
Köstebek +1000
Zaten okurken anlamıştım köstebek olduğunu
0
limoncello
(18.09.16)
Kocalarını ayartmandan korkuyor olabilirler. Gerisini zaten köstebek yazmış.
0
babilbaligi
(18.09.16)
sıkılıyolar
0
knut hamsun
(18.09.16)
Bana o tür soruları kimse sormadı. Soran olsaydı, sen ne zaman boşanıyosun cnm yhaa derdim.

Medeni durumuma saygı duymayan birinin evliliğine saygı duyamam maalesef. Bekar olmak kişinin özel hayatıyla ilgili bi durum.
0
mandalina kokusu
(18.09.16)
evet durumlar aynen böyle. şu bayram tatilinde yediğim lafın haddi hesabı yok resmen. ben de anlam veremiyorum.
0
gis
(18.09.16)
bence endişeleniyorlar. yaş ilerledikçe evlenmek zorlaşıyor. insan seçici oluyor. yalnız kalmanı istemiyorlar.
0
sttc
(18.09.16)
valla bana batan şey insanların evlenmemesi değil, evlilik kurumuna bok atması. bu da feminist-vegan işine döndü. ben kimseye evlenmiyorsun baskısı yapıldığını görmüyorum kendi çevremde ama nerede evlenmek isteyen ya da evlenen var, "yapılacak şey mi yea"cılar, evlilik hakkında siksok aforizma kasanlar anında bitiyor.

geçen bir duyuru vardı, evlenmeden yaşamanın avantajları diye. millet neler neler yazmış. yok sorumluluğun olmuyomuş, yok istediğinle sevişebiliyomuşsun. ulan hangi dünyada insanın sevgilisine karşı sorumluluğu yok? ya da derdiniz herkesle sevişebilmekse, bunu gayet evliyken de yapabilirsiniz?

evlenmek istemeyenlerle ilgili hiçbi şey düşünmüyorum, beni hiç ilgilendirmez ama evlilik düşmanlarının çoğunun ikiyüzlü ve ilişki konusunda hastalıklı fikirlere sahip insanlar olduğunu bizzat gördüm. görüyosun işte, sevgilisi için "sorumluluğum yok :))" diyor ama yarın imzayı attığı zaman o adama karşı sorumluluk hissedecek.

burada sorun imzada, evlilik kurumunda değil. tam olarak sizin zihniyetinizde, ikiyüzlülüğünüzde. evlenince ilişki başka bir boyuta geçmek zorunda değil. iki insan bir birlikteliği idare etmekten, kendi isteğinize göre şekillendirmekten tipler evlilik şöyle evlilik böyle diye bikbik yapıyor. (bu paragrafta sağlam rage yapıp saçmalamışım, toparlayamıyom da şimdi cümleyi ama ne demek istediğimi anladınız işte)

ha yaşlı insanların "neden evlenmiyosun" sorularına takılıyosanız da biraz büyüyün derim, bunları uzun uzun araştırmaya gerek yok. her söylenene bu kadar takılacaksanız işiniz var.
0
der meister
(18.09.16)
çünkü türkiye'de doğduğun anda hayatını nasıl yaşayacağın kararlaştırılmıştır.

erkek: lise, yüksek öğrenim ya da zanaat, askerlik, iş, evlilik, çocuk, emeklilik, ölmek.
kadın: lise, yüksek öğrenim ya da erken evlilik, iş ya da ev, çocuk, ölmek.

bu sıralamanın dışına çıkmaya çalştığın anda toplum denen bok yuvası seni yadırgar. bu yüzden herkes evlenmeni bekliyor.
0
sen git ben geliyorum
(18.09.16)
kadın veya erkek nerdeyse evli bütün arkadaşlarım eşleri ortamda yokken evliliğin kendilerini ne kadar körelttiğinden, özellikle kadınlar üstlerine binen sosyal roller ve yüklerden, eşlerinin asla ev işleri ve çocukla ilgili "yeterince" sorumluluk almadığından bahsedip şikayetleniyorlar. sonra hep birlikte yemek masasına oturunca sanki daha az önce evlilikten nefret eden onlar değilmiş gibi, başlarınıda hafifçe yan eğip, sahte bir şefkat ayarı yaptıkları ses tonuyla "ayyy phoebecim, hadi seni de evlendirelim artık" diyorlar. hatta biri bana bir defa evlenip ayrıldığım için bu evlilik fobinle ilgili uzmanla mı görüşsen acaba dedi, valla böyle dedi direkt. dedim ki fobim falan yok, sadece evlenmemeyi "tercih ediyorum" şu an için. ama nasıl tamamlanacaksın ki o zaman deyince, sen yanlış anlamışsın beni deyip konuyu kapattım.

bu arada evliliğe karşı falan değilim, belki 3 ay sonra evlenirim, belki hiç evlenmem, belki birlikte yaşarım, belki hemen nikahı basarım falan filan. şu an çok mutluyum, iç huzurum süper bir noktada. evlenmemiş olmak bunları olumsuz etkilemiyor. çocuk çok seviyorum ama çocuk sahibi olmadığım için kendimi eksik falan hissetmiyorum. ezcümle, bunların mecburiyet/statü/başarı vesaire olduğunu düşünmüyorum. bu tarz sorular ısrarlı/iğneleyici ve hatta küçümseyici bir üslupla söyleniyorsa (ki sizin bahsettikleriniz bu tipler) cevap dahi vermiyorum, hı hı napalım işte kısmet deyip masa da götümü dönüp başkasıyla sohbete devam ediyorum.
0
Phoebe
(18.09.16)
evlilerin bilinçaltında bekarlara katlanamamak diye bir şey var çünkü. :) bir an önce etraflarından katlanamadıkları bu kitleyi, kendi kitleleri içine çekmek istiyorlar.

bir de genel nedeni evliliği amaç olarak görmeleri. toplumun yani. onların mantığına göre bu en doğal ve en olması gereken şey. olmayınca error veriyorlar işte. yani "insan doğar, büyür, evlenir ve çocuk yapar" gibi bir şablona sahipler. bunun dışına çıkamıyorlar. oysa evlilik amaç değil sadece bir araçtır.
0
matrix
(18.09.16)
çünkü 30 yaşlarında hormonlar alarm vermeye başlayınca o "evlenmiycem ben" değişiyor, ama evlen evlen diyenlerin bunu hesaba katar mı katıyo mudur değişir o.
0
dafaisss
(19.09.16)
Sorular abuk subuk. Hiç olmazsa siz evlenmek istemediğiniz söylemişsiniz açık açık (inanıp inanmamaları mesele değil). Ben 32 yaşında evlendim. O zamana kadar çoook sınırlı ve mesafeli erkek arkadaşlarım olmuştu (uzak mesafeyi kasdetmiyorum, samimiyet derecesini kastediyorum). Bana böyle diyenlere, "yaa aslında ben de istiyorum ama kısmet işte" dediğim zaman herkes sus pus oluyordu. İkinci bir defa aynı soruyu sorana da "eee, söyledim daha önce, sen bana birini mi buldun ki" diye terslemiştim. Bu hatundan başka da bir daha soran olmamıştı.
Vakti geldi, sevdiğim adamı buldum, evlendim. Gereksiz sorular, gereksiz meraklar.
Potansiyel tehlike de var tabii. Çiftler çift olarak takılmak istiyor. Erkek arkadaşın bile olsa gelirken yanlız kalma istiyor da olabilir. Niyeti insanların gözünden anlarsınız zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(20.09.16)
şu dünyada kadının kadına yaptığını kimse kimseye yapmaz yeminle.

muhtemelen "evde mi kaldın? hihihi" diye -kendilerince- dalga geçmenin başka bir yolu bu. yahu, evlilik dediğin şey asla ve asla insan doğasına uygun bir şey değil. tamamen zorlama, toplum normlarıyla dayatılan ve evli hiçkimsenin memnun olmayacağı bir kurum.

ben evliyim, eşimle gayet iyi arkadaşlarız, çok keyifli vakit geçiriyoruz ve yine biriyle sevgili olacak olsam onu seçerim. şanslı azınlıktanız, kendimize vakit ayırabiliyoruz yeterince.

amma ve lakin; evlilik insanlığın (özellikle de erkeklerin) doğasına aykırı. insanlar tek eşli değiller. kimse bana bunun aksini savunamaz, kalbini kırar gerçeklerle yüzleştiririm. ayrıca evlilik kurumu ne yazık ki aileleri de birleştirdiği için, ekstra zaman kaybının yanı sıra pek çok gerginlik ve strese de gebedir. bunu tüm evli insanlar bilir. "ay ben kayınvalidemle çok iyi anlaşıyorum." diyen yalancı velev ki samimi olsa dahi görümcesini öldürmek istiyordur.

ancak toplum ve yaşam şartları insan ırkını maalesef üremek için tek eşli "görünmeye" zorlamış. çocuk sahibi olmak isteyen biri için bunun dışına artık çıkmak imkansız. en azından çocuk sağlığı için.
0
lordoz
(20.09.16)
insanların çoğu evleniyor. evlenmemek marjinal kaldığı için de dikkat çekiyor, insanların garibine gidiyor. tabi ki evlenmeyi gözünde yücelten insanların tepkisi de can sıkıcı olabiliyor ancak bu tolere edilemeyecek bir şey değil.

potansiyel tehlike kısmı biraz fazla uç bir niyet okuma olmuş. milletin birbirinin nikahlı eşine atlayabildiği bir toplumdayız sonuçta :/ evlilik kurumuyla ilgili yapılan olumsuz tespitlerin de objektif olmadığı kanaatindeyim. kendi kontrolü dışında gerçekleşse bile ikili ilişkilerinde başarıyı yakalayamamış çok insan var. evlilikten nefret edip bunu paragraflarca yazıya döken insanlar, kategorik olarak insanları evlenmeye zorlayan kişilerle aynı yerde kanımca.

kafanı rahatlatacak olan şey sırf evlenmek için evlenilmeyeceğini belirtmen. "ilk bulduğum kişiyle nikahı basıp ömrümü mü çürüteyim ya, çok sevdiğim ve iyice tanıdığım biriyle olur ancak." gibi söylemler işini kolaylaştırır. başarılı ve huzurlu bir evlilik olmadıktan sonra hiç olmasın'ı anlayabileceklerini sanıyorum.
0
zgrydn
(20.09.16)
@der meister

eğer kimseye evlenmiyorsun baskısı yapıldığını görmüyorsanız ya çok izole bir çevrede yaşıyorsunuz ya da görmek istemiyorsunuz bu baskıları. kadının üzerinde baskı eksik olur mu toplumda? hele ki üzerinden bu kadar pirim yapılan evlilik hadisesinin baskısı eksik olur mu? bir an önce gerektiği daha çocuk doğar doğmaz işlenmeye başlıyor. evcilik oyunlarından tutun, okulda okumayı söktükten hemen sonra okutulan yazılara kadar. daha sonra anne olmanın kutsal olduğu dayatılıyor, çocuklara. türkiye'de kadınların ilk evlilik yaşı 23 yaş dolaylarında tüik'e göre. 23.8'den 23.1'e kadar düşmüş son 5 senede yanlış hatırlamıyorsam. erkeklerde ise bu 27 dolaylarında. hangisi erken hangisi değil siz karar verin.

sorumluluk gibi bir şeyden de bahsedilmiş. herhalde bir evde ortak yaşam sürüp, hayatın her anının beraber planlandığı; bir anlaşmaya bağlanarak sürdürülen evliliğin, ayrılıyorum artık seni istemiyorum diyerek sona erdirmenin mümkün olduğu sevgililik ile sorumluluklarının (eğer varsa) aynı olduğunu düşünmek, durumu tam olarak kavrayamamak kanımca. en basitinden şöyle düşünün, bir evlilik mahkeme kararı olmadan bitirilemiyor. öyle ben bıraktım demek ile olmuyor yani. sorumluluğu oradan hesap edin mümkünse.

sevişmekten falan bahsedilmiş. bunun türkiye'de nasıl bir tabanda olduğu yani sosyolojisi üzerine bir araştırma yok doğru dürüst. zira bu durum, bu toplumda konuşulabilecek bir şey bile değil. kız çocukları ilk defa regl olduğunda bunu gizlemek gerektiği gerçeğiyle yüzleşiyorlar. "halam geldi" gibi farklı şifrelemelerle dile getiriyorlar bunu. bakın bu anatomik bir durum üstelik. daha o zor konuşuluyor bu ülkede. bir toplumu düşünürken bizim mahallede böyle değil diyerek düşünmek yine durumu tam kavrayamamak.

evlenince ilişki başka bir boyuta geçmek zorunda. bu sosyolojik olarak zaten böyle. ama dediğim gibi ortada bir sözleşme var. hukuksal bir karşılığı var.

ben olayın bütün sosyolojisini çözdüm diyemem. tabi ki çözebilmiş değilim. ama anlamlandırabildiğime inandıklarım üzerinden de en azından birine iki yüzlü demiyorum.

olsun ama ne diyelim!
0
windowsguvenlikduvari
(20.09.16)
(4)

Ekim ayında Amerika de şehir önerisi

wildboy
Merhabalar, Ekim ayında amerikada sıcak bir yer önerisi olan var mıdır?
Merhabalar, Ekim ayında amerikada sıcak bir yer önerisi olan var mıdır?
0
wildboy
(08.09.16)
orlando, miami, san diego.
yani aslında florida eyaleti ile california eyaletindeki şehirler.
0
vejeteryanvampir
(08.09.16)
Başlığı görüp Boston diyecektim, şehir çok güzel sonbahar renklerinde olur o zaman, ama sıcak olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(08.09.16)
guney kaliforniya.
0
mavicorap
(08.09.16)
yukardıkilerin hepsi + NEW YORK

central park renkler falan çılgın atıyor
0
psyence fiction
(08.09.16)
(11)

Şu skechers muhteşem değil mi ya?

yazar yazmaz yazan yazar
https://www.sportsoul.com/urun/skechers-go-run-ultra-r-road-398849.html
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.09.16)
amazon'da 45 dolar ama tr'ye yollamıyorlarmış :/
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(02.09.16)
baya kötü ergen ayakkabısı gibi şekil şükül
0
tchuck
(02.09.16)
amazon linkine bakabilir miyim?

Google görsellerde bu modeli aratınca bu sitede olduğu gibi güzel görünmüyor hiçbir yerde. Biraz ışık oyunu var gibime geldi.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(02.09.16)
şekil şukul nerede ya renksiz gayet sade ve şık tasarım?:/
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(02.09.16)
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(02.09.16)
Bu ayakkabılar niye moda oldu anlamıyorum. Çocukluğumdaki dandik model ayakkabılar gibi görünüyor gözüme. Sıfır estetik.
0
synesthesia
(02.09.16)
@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk, işte dediğim olay bu. amazonda mesela ayakkabı simsiyah ve bence çok kötü. Benim attığım linkte ayakkabı bariz lacivert ve süper görünüyor ya.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(02.09.16)
Synestesia valla ben de tiplerinden nefret ediyorum ama hayatimda kullandigim en ama en rahat ayakkabi. Guzel modellerini gorsem butun spor ayakkabilarim bunlardan olusur. Ama heosi traktor tekeri gibi. On-the-go lar var biraz daha idare eder tipleri. Bi dene ne demek istedigimi anlayacaksin
0
baharat
(02.09.16)
cik, begenmedim
0
kassiopeia
(02.09.16)
soruya kaynak yapalım.

ben de dün gezinirken bunu beğendim ama women yazıyo. ortamlarda erkek ayakkabı deriz olmaz mı? bi de güzel mi bu ayakkab.

www.amazon.com
0
spirit crusher
(02.09.16)
spirit, kızım 2 senedir bu ayakkabılarla aşk yaşıyor, ayağı büyüdükçe yenisini alıyoruz. Bu sonuncusunda gözüm var. Küçük gelir gelmez ben konacağım üzerine. Çok pahalı, kendime alamıyorum, acıyorum...
0
SiyamkedisiZorro
(02.09.16)
(4)

lime-misket limonu nerede bulunur

rommel
soru başlıkta arkadaşlar :)istanbulda Anadolu yakasında (tercihen Kadıköy) -Beşiktaş da olur nerede bulabilirim
soru başlıkta arkadaşlar :)

istanbulda Anadolu yakasında (tercihen Kadıköy) -Beşiktaş da olur nerede bulabilirim
0
rommel
(19.08.16)
kadıköyde balıkçı çarşısının o tarafta manavlar var. onlarda bulursun ama pazarlık yap çok pahalıya satıyolar
0
naberabi
(19.08.16)
Macrocenter ve Migroslarda bulabilirsin.
0
rabbititus
(19.08.16)
suadiyede minnak migrosa geliyor
0
SiyamkedisiZorro
(19.08.16)
metro'larda da mevcut. kasasıyla.
0
kaichi
(19.08.16)
(4)

kirtasiye malzemeleri satan toptanci

charlotte blanc
yabanci bir ulkeye ihracat yapacagim. kirtasiye malzemeleri satan bir toptanci ariyorm. fiyat almak istiyorum.
yabanci bir ulkeye ihracat yapacagim. kirtasiye malzemeleri satan bir toptanci ariyorm. fiyat almak istiyorum.
0
charlotte blanc
(16.08.16)
ankara'da kadıoğlu var büyüklerden.
0
animalman
(16.08.16)
Umur kırtasiye
0
SiyamkedisiZorro
(16.08.16)
gittigidiyor ve n11'deki toptancılara mesaj atarak özel fiyat isteyebilirsin. genelde üretici oldukları için uygun fiyat verirler.
0
tolga asp
(16.08.16)
ihracat derecesinde ve miktarında lazımsa, istanbul tahtakale/eminönü. farklı şehirdeysen de atlayıp gitmen lazım. ordan daha ucuzunu temin edemezsin bence. adamı bulup bir kere bağladın mı işi, düzenli olarak ve istediğin miktarda gönderir istediğin yere.
0
paranoyak kedi
(16.08.16)
(14)

benim biraz size içim dökmeye ihtiyacım var

kakamelsokoban
açılın büyük dertli geldi (kendime göre tabii) uzun zamandır deli gibi istediğim haberi aldım, hamileyim! şükürler olsun bu mutluluğu yaşamak nasip oldu. yarın sabahtan da doktora gideceğim kontrole. evlendiğimden beri eşim de ailem de deliler gibi bebek istiyordu. sonunda hepimizin hayalleri gerçek
açılın büyük dertli geldi (kendime göre tabii) uzun zamandır deli gibi istediğim haberi aldım, hamileyim! şükürler olsun bu mutluluğu yaşamak nasip oldu. yarın sabahtan da doktora gideceğim kontrole. evlendiğimden beri eşim de ailem de deliler gibi bebek istiyordu. sonunda hepimizin hayalleri gerçek oldu derken teker teker müjdeli haberi verdim ve tepkilerini yazıyorum:

annem babam: hayırlı olsun deyip annem ütü yapmaya babam tv izlemeye devam etti. ne tebrik, ne öpücük ne bir neşe. hayretler içinde kaldım dün bütün gün yanlarındaydım ve konuyla ilgili tek bir kelime edilmedi. sebebini bilmiyorum. sanki gelirken ekmek aldım demişim kadar bir etki yarattı. sözde ilk torun diye çok hevesle bekliyorlardı.

kardeşim: saatlerce hıçkıra hıçkıra nefessiz kalana kadar ağladı. sen benim küçük annemdin artık başkasının annesi olacaksın beni ikinci plana atacaksın eskisi kadar vakit ayıramayacaksın dedi 23 yaşında düğün hazırlıkları yapan kız. tebrik beklerken saatlerce teselli ettim. bana çok düşkündü hep, ama çocuğumu kıskanacak kadar olacağını hiç düşünmemiştim.

eşim: tam da şimdi hamile kalıp tee uzakta bir şehirde taşınan annesine yardıma gidemediğim için bozuldu. trip attı istesen gelip yardım edebilirsin bu bi hastalık değil bahane etme dedi. onunla cuma akşam yola çıkıp cumartesi sabah inip evin taşınmasına yardım edip pazar gece otobüse binecek ve pazartesi sabah otobüsten indiğim gibi ben işe geçerken o evde izinli yatacaktı. şimdi de ben evde bulantıdan, halsizlikten, ağrıdan ölüyorum gelip de bakanım yokken bir de saat başı telefon edip taciz ediyo annemi ara tebrik et hayırlı olsun de, yok watsap aile grubunda hiç bişe yazmıyosun konuşmalara katıl soğuk nevale gibi durma, yok teyzemi ara hatrını sor, halamı ara nasılsın de. benim canım burnumda artık uğraşamıycam dedim diye kızdı bağırdı telefonu yüzüme kapattı. ki normalde çok nazik, çok tatlı bir insandır. ama ailesinin yanına gidince bambaşka biri oluyor. çok fazla etkileniyor onlardan, ailesi de beni pek sevmez zaten ama ben onlara kötü davrandığım için değil. genelde aile olarak kendilerini parayla sevdirmeyi tercih ediyorlar. kayınvalidemle aynı eve gelin gidip onunla oturmayı kabul etmediğim için aileden dışlandım. ben saygıda kusur etmemek için hiç kötü bir söz söylemiyorum ama eşim için annesi bir yana dünya bir yana ne yazık ki. onun kakamel de zaten biraz bilmem ne demesi eşimin benim kesinlikle öyle olduğuma kanaat getirmesi için yeterli.

birkaç arkadaşıma haber verdim, sağolsunlar ellerinde yemeklerle geldiler, ortalığı derlediler topladılar, sohbet falan evde bir şenlik havası oldu. en azından sarılıp tebrik edenim oldu. inşallah sağlıkla, mutlulukla kucağıma alabilirim, psikolojik olarak yeterince güçlü olabilirim. okuyanlar lütfen dua edin sorunsuz bir süreç geçirebilmem için. hepinize teşekkür ederim.
0
kakamelsokoban
(14.08.16)
Anlattıklarına göre eşinin annesi tam bir göt. Eşinde ondan göt (kaç yaşında adam eşini ailesini ayırması gerekir). Senin ailen de cins kardeşin onlardan da cins. Allah sabır versin diyorum inş analı babalı mutlu huzurlu büyür. Seni yalnız bırakmayan arkadaşlarının kıymetini bil. :)
0
gozu acik sevisen yahudi
(14.08.16)
Öncelikle gözün aydın diyprum allah analı babalı buyutsun size hayırlı bir evlat olmasını diliyorum:)

Bu harika bi haber. Yakın zamanda buyuk biraderimin eşinin hamilelik ve sonraki süreclerine de dahil oldugum için öncelikle mutlaka kafanızı baska seylere vermeli birseyler bulun. Cunku anladıgım kadarıyla bu durum bşraz daha sürebilir. Onun dısında arkadaslarınızla bol bol vakit gecirin. Gerginlik sıkıntı üzüntü bunlar oldukca yıpratıyor ruhsal olarak. Sürekli düşünerek bir sonuca varamıyor insan. Birde en buyuk önerim internet doktorculuguna girmeyin. Evet bir sürü deneyim var insanlar paylasıyor falan ama herkes aynı değil.

Tekrardan bebeğinizi sağlıkla kucagınıza almanızı dilerim :)
0
fıytfıyt
(14.08.16)
ay tebrik ederim, sizin adiniza cok sevindim!

yalniz henuz yeni hamilesiniz, aileler bu konuda biraz gelenekci olabiliyor. genelde kutlamalar filan besinci altinci ayin sonunda yapiliyor nazar degmesin bebege diye. tepkisizlikleri bu yuzden olabilir. kardesiniz de yani, herhalde duygularini cok kontrol edememis.

esiniz de durumun ciddiyetini idrak edememis olabilir, kafasi baska bir duruma takilmis olabilir. bu donemde kendisine cok bilenmeyin bence.

umarim sorunsuz, mutluluk dolu bir hamilelik gecirir, tombis bebeginizi saglikla kucaginiza alabilirsiniz :)
0
evde liyakat kalmamis
(14.08.16)
Sadece anne babanın tepkisini biraz anlayabiliyorum. Nedense bebek sağlıklı doğana kadar aman bi aksilik olmasın diye abartı sevinemiyorum. Totem gibi bişey.
Kardeşini ilk cümlelerde 7-8 yaşlarında sandım yaşını görene kadar. Enteresan.
Eşine de annene bir sana iki diye sövsen yeri ama sövme tabi :)

Ayrıca tebrik ederim işalla sağlıklı dünyaya gelip güzel bi ömrü olur şimdiden. Bu heyecanı bi başkasının paylaşmasına da gerek yok sen doyasıya yaşa mutlu ol işte :)
0
jamalbsf
(14.08.16)
Hayirli olsun. Kimseyi takma, hamileligin tadini cikar. Birak onlar ne derse dersin.
0
dedim ben sana
(14.08.16)
@bozuk para yok zaten dünyadaki tek hamile benim gibi düşündüğümden değildi fakat bazı sağlık sorunlarından dolayı zor bir süreç yaşadık. onca umutsuzluğun üstüne alınmış bir haber olduğu için daha çok sevinmelerini beklemiştim.
0
🌸kakamelsokoban
(14.08.16)
tebrikler öncelikle
sizin için büyük ama dünya için küçük bir gelişme olduğunu etrafınızdakilerden görmüşsünüz.
İnsan tabi bi tebrik bekler tabi o konuda haklısınız.

okurken ben daraldım eşin be ailesi götmüş +1 liyorum.
kardeşinde ayrı bir kavunmuş doğmamış bebeği kıskanmak nedir?
Anne baba o an bi tepki vermemişse de içten içe sevinmişlerdir.
Şimdi dış gebelik düşük(Allah korusun) gibi şeylerden dolayı belki seni fazla havaya sokmak istememiş olabilirler ama konuya alakasız kalmak da olmamış tabi.

Tekrardan tebrikler Allah analı babalı sağlıklı sıhhatli büyütmeyi nasip etsin.
0
basond
(14.08.16)
Tebrikler öncelikle \0/ ( kucak) :)

anne baba'nın suskunlukları/ tepkisiz kalmaları arkadaşların dediği gibi nazar değmesin gibi de olabilir başka bişey de olabilir. o bişeyi onlardan öğrenebilirsin. bence konuş ben sizin tepkinize şaşırdım neden öyle oldu anlayamadım de.

eşin zamanlama konusunda sana mı trip attı? tövbe bismillah, sen gebe kalırken o neredeymiş.
yalnız sen gebeliğin nedeniyle yardıma gidemeyeceğini söylediysen gebelikte iş yapılmaz diye bir durum yok. gitmek istemeyebilirsin o ayrı konu. gitmek istemiyorum çünkü şu şu nedenlerden demek daha doğru olur, eşin de biliyordur ya da öğrenecektir gebeliğin iş yapmaya engel olmadığını bu kez sana olan güveni sarsılır, her söylediğini bahane diye düşünmeye başlar.
Sağlıklı gebelikler geçir, bir batında doğum olsun:)
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(14.08.16)
Bebek sahibi olmayi kendin de cok istedigin ve mental olarak buna hazir hissettigin icin sikinti yok. Yok cocugu kocanin ailesine yaranmak, yerini saglamlastirmak vb sebeplerle isteseydin o zaman sikintiydi. Insanlar bazen okuzlesip bunu hic farketmeyebiliyorlar e sen de hamilesin simdiden hormonlarin sana kucuk tatli surprizler yapiyor, ikisinin voltrani olusturmasina izin verme, ilerde bu gunleri guzel hatirla.
Ps; i hate erkek anneleri ve annelerinin agzinin icine bakan hanimevlatlari!
0
sindustrial
(14.08.16)
eşin, ailen ve onun ailesi hakkında yorum yapmayacağım çok fazla olabilir bazı tavırları.
ama kardeşin galiba gerizekalı. bir teste falan sokmak gerek.
0
lonelyman
(14.08.16)
Yuppiii!!!
Allah tamamına erdirsin.

Öncelikle jamalbsf+1
3 ayı geçtikten sonra senin anne-baban düzelecek, göreceksin. Eski insanlar bunlar. Kardeşin de evlenince düzelir, merak etme.
Eşine ve ailesine "yuh!" diyorum. Sakın ha gözüne gireyim vs. diye taşınmaya filan yardım etme, daha eline alamadan çocuk düşüverir. Miden bulansa da bulanmasa da ağır iş yapmayacaksın. Bu zamana kadar yaptıklarını da yapmayacaksın. Maalesef acı bir tecrübe ile yaşadım bunu. Bir bebeğimi kaybettim ben çok yorulduğum için.
Bunun dışında kendine ve bebeğine yoğunlaş. Arkadaşların bak ne güzel destek olmuşlar. Etrafında sana destek olanları tut. Eşine de bu durumu - kesinlikle yüzyüzeyken- anlat. Yorulma meselesini hatta beraber doktora gittiğinizde doktor söylesin (doktorla istersen önceden konuş bu durumu).
Hadi Allah bir avazda kurtarsın!
0
SiyamkedisiZorro
(15.08.16)
tebrik eder sabirlar dilerim.
0
jimicik
(15.08.16)
kakamelsokoban'ın bebeği mi olacakmış, ne güzel bir haber bu ya hu, tebrikler!

ben bu hikayede en çok kardeşine üzüldüm, bu ne şapşallıktır ya hu :P

sen takma hiç birine, özellikler müstakbel dedeler ve neneler bebe olunca içine düşecekler ve gözleri başka bir şey görmeyecek emin olabilirsin.
0
Apocalypse
(15.08.16)
Allah analı babalı büyütsün, tebrikler :)

Anlattıklarına göre bunların hepsi numunelik insanlarmış. Allah sabır versin.
0
chitosan
(15.08.16)
(13)

tek çeşit kahvaltı önerisi

for day to break
tek bir şey yemek istesek en sağlıklı ne önerirsiniz? canım kahvaltı hazırlamak, hiçbir şey yemek istemiyor bari o tek çeşidi yemeye çalışayım?
tek bir şey yemek istesek en sağlıklı ne önerirsiniz? canım kahvaltı hazırlamak, hiçbir şey yemek istemiyor bari o tek çeşidi yemeye çalışayım?
0
for day to break
(09.08.16)
göm peyniri gitsin
0
naberabi
(09.08.16)
kahvaltı yapmayacağım zaman ya da evden acele ile çıkacağım zaman sürülebilir çikolatalardan(sarelle, nutella, vs.) yiyorum hızlıca. öyle yap.
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(09.08.16)
peynir ya da haşlanmış yumurta.
0
piremses
(09.08.16)
Kiymali borek:)
0
stavro
(09.08.16)
Yumurta.
0
kuehles blondes
(09.08.16)
omlet
0
superb
(09.08.16)
Yumurta.
0
arnold schwarzeneger
(09.08.16)
niye kahvaltı yapmak zorunda hissediyorsun ki kendini, yapma. öğle yemeği ile başla güne.
0
juninho77
(09.08.16)
Yumurta.
Allahu AKBAR
0
yirmisantim
(09.08.16)
peynirli omlet yap. mis gibi.
0
babilbaligi
(09.08.16)
salatalık ye, ferah ferah.
0
evde liyakat kalmamis
(09.08.16)
Kimse dememiş hayret; yoğurt. Son 1,5 aydır sabahları tam yağlı koyun veya keçi yoğurdu yiyorum. çıkarken de yanıma bir elma alıyorum yolda yemelik, misss!
0
SiyamkedisiZorro
(09.08.16)
yoğurt suyu içtim 1 su bardağı. yeni yeni de acıktığımı hissediyorum.
0
🌸for day to break
(09.08.16)
(16)

arzu artışı- 2

shadowcat
Kimseye söylemediğim, asla söyleyemeyeceğim şeyleri de buraya pat diye yazıyorum, artık sonum hayır olsun. Gittikçe işi gücü de etkileyecek gibi geldi bugün. Cinsel isteğimde artış limitleri zorlamaya başladı. Çok tuhaf bir şekilde hayatta gerilim arttıkça sevişme isteğim tavan yapıyor. Çoklu partne
Kimseye söylemediğim, asla söyleyemeyeceğim şeyleri de buraya pat diye yazıyorum, artık sonum hayır olsun.

Gittikçe işi gücü de etkileyecek gibi geldi bugün. Cinsel isteğimde artış limitleri zorlamaya başladı. Çok tuhaf bir şekilde hayatta gerilim arttıkça sevişme isteğim tavan yapıyor. Çoklu partner, pornografi, cinsel içerik, anonim bir birleşme fikri gibi şeyler yok. Cinsel bağımlı kategorisi dışıyım. Ancak sedece tek bir kişiyle, sevgilimle, böyle uzun sevişme gibi şeyler de olmadan, hardcore' birleşme isteği. Çok şiddetli, yabani, saf, çok fazla yaşamla ilgili bir arzu.

Teorilerle, yazı-çiziyle uğraştığım bir işim var, sürekli düşünceler, insanlar, konuşmalar. Bugün iş sırasında bazı seks sahnelerimiz geldi mesela aklıma birden olmadık yerlerde, bedeni falan. İşten çıkıp hemen koşuya gittim, ne yapayım. Biraz canlı hissedeyim hem de yorulayım diye. Dinlendim, şu anda yine his yavaş yavaş gelmeye başladı. Ne yapacağım ben ya? Bir hiperseksuelite durumu var ama hiç böyle şeyler hissetmediğim seksin aklıma bile gelmediği dönemlerimi de hatırlıyorum. Erkek arkadaşıma çok çaktrmamaya çalışıyorum şimdilik, yoksa sahiden sürekli sevişmek zorunda kalacağız. Özelikle kadınları merak ediyorum ama erkekler de yazsın lütfen. Oldu mu böyle dönemleriniz? Ne tetikliyor sizce bizi? Böyle sürekli düşünceyle, kültürle, politikayla uğraştığım için bilmeden canlı, üreyen bir şey de mi, hayvan da mı olmaya çalışıyorum? Olan bitenden mi kaçıyorum? Ne yapıyorum?
0
shadowcat
(20.07.16)
Biz erkekler hep böyleyiz ya, değil miyiz? Anormal miydi bu? :) şaka bir yana, psikolojik ve hatta fiziksel olarak yolunda gitmeyen bir şeyler olabilir ya da bastırdığınız bazı duygular artık yeter diyor olabilir.
0
dostlarorkestrasi
(20.07.16)
Bana oluyor bazen. Erkeğim. Çözüm düzenli mastürbasyon. Fırsatın varsa isteklerini bastırma.
0
dissendium
(20.07.16)
Bir daha kontrol etsene bir yerinde pipi falan olmasın:)
Yani erkekler için bile normal değil bence bu durum. Bu tarz kadınları duyunca şaşırıyorum gerçekten. Benim sevgililerde mi problem var anlamadım.
Yeidğinize içtiğinize dikkat edin.
0
benaslindayohum
(20.07.16)
Biraz bi sürekli sevişin bakalım o zaman ne olacak. Bu neden bir seçenek değil?
0
naberabi
(20.07.16)
Olmuyor değil. Hormonaldir deyip gsripsemiyorum genelde, hep en doğurgan zamanlara denk geliyor bu haller. Alkolü bol bol ddüzenli alırsam da olabiliyor.
0
turk kizi
(20.07.16)
oluyor arada, sebebini bilmiyorum ama baya işin gücün ortasındayken böyle bi sıcak basıyor, deli gibi isteyebiliyorsun. bir keresinde üniversitede çok çalışmadan girdiğim bir final sınavı sırasında çok şiddetli bir şekilde başıma gelmişti. amfideki asistanlara baya alıcı gözle baktığımı hatırlıyorum. bi de şimdi düşündüm de genelde bana hep bi şekilde sıkıntılı, stresli olduğum anlarda oluyormuş. beynin kaçış mekanizması falan mı acaba, bilemedim.

"sen nasıl kızsın pipin var mı baktır" diyen şakacı erkekler şimdiye kadar frijit kadınlarla takılmışlar heralde.
0
ambrosia
(21.07.16)
Erkek arkadasina niye caktirmamaya calisiyorsun o kismi anlayamadim. Erkek arkadasin da varmis madem sevis iste, bunun cozumu sevis gecer bence, gecmiyorsa daha cok sevis
0
yuzır
(21.07.16)
normal bence. 2 hafta 0 istek olduğu zaman da oldu, gün içinde afiş olmamak için bol pantolonlar giymek zorunda kaldığım da. arada git geller normal.

ps: erkeğim.
0
materyalist imam
(21.07.16)
@naberabi, @yuzır, çok çaktırmamaya çalışıyorum çünkü seksin hayatın merkezine kayıyor olacak olmasından, günlük işleyişi tamamen değiştirecek olmasından endişe ediyorum. Bir de ilişkinin dinamiği de değişecek. Zaten sanırım onun da çok çözemediği kadar istekliyim, daha fazla sevişirsek hayat seks etrafında şekillenecek. Mesela koşuya gitmeseydim arayıp o işteyken gel demek, geleyim demek, sevişelim demek isteyecektim. Ne bileyim, bunlar tehlikeli. Ya da eve geliyor bir "Naber?" deyip öpüyorsun. İşte o öpmede ben deli gibi sevişmek istiyorum mesela. Normalde duş alır, yemek yeriz, iki sohbet ederiz, güleriz müleriz. Normalden ayrılmayalım istiyorum.
0
🌸shadowcat
(21.07.16)
@shadowcat,

Bu surec normal bir surec degil ki(sizin dediginize gore) normalmis gibi davranasiniz. Normalden farkli olan bu sureci erkek arkadasinla paylasmalisin bence. Senin yontem ise yaramiyor demek ki, bir de naber dedikten sonra aninda sevismeye baslayin, heyecan olur hem lol. Sevistikten sonra yine dusunuzu musunuzu alir, sohbetinizi eder, gulersiniz mulersiniz. Gunluk isleyisi "gecici" bir sureligine degistirebilir belki.
0
yuzır
(21.07.16)
anlattığında bir anormallik yok, anormallik arıyosan erkek arkadaşına çaktırmamaya çalışmanla ilgili kısımda ara onu.
0
dafaisss
(21.07.16)
@dafaisss, biliyor yeterince ne kadar arzuladığımı. Biraz dengeli olsun istiyorum ya, normalden kasıt bu. Işteki adami arayıp da cinsel icerikli şeyler söyleyip dikkatini dağıtıp seks icin çağırmak istemiyorum. Ya da gizli sevişmeler falan. Dengesini böyle sağlamış varsa bir sey demem tabii. Heyecanlı da olabilir ama ne bileyim. Evdeki heyecan fazla zaten.
0
🌸shadowcat
(21.07.16)
tamam o dediklerinde de bir anormallik yok, erkek arkadaşın hödük biri mi? ilk defa sevişmiyceğinize göre mütedeyyin biri de değil. dediğin minvalde şeyler yapınca söyleyince sana dair algısının değişmesinden, ne düşüneceği falan mı seni çekindiren ?
0
dafaisss
(21.07.16)
Kök çakrayı topraklamak lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(21.07.16)
@dafaisss Yok yahu, öyle bir cekincem yok. Hayatımız seks uzerine ilerleyecek, benim hayatimda değişecek, lazim olmayan yerlere zamanlara seks girecek. Ayni seyi değişik kelimelerle tekrarliyorum, daha fazla nasıl aciklayacagim bilmem :(
0
🌸shadowcat
(21.07.16)
dediğin şekilde olması sana bir ferahlık vericeği halde onun dışında kanallar (spor demişsin ya mesela) arıyosun ya da kendinde bir sorun aramışsın ya, ondan öyle dedim; yani sorunlu bir şey olmadığı halde anormal algılamana ne gerek var minvalinde.
0
dafaisss
(21.07.16)
(22)

Pasta Limonata verilen düğünlerin

Lim5
kıymetini bilin. Şu an 60 bin liralık bir düğündeymişim. Bayat cips ve kuruyemiş yiyoruz. Su bile yok. Sıkıntıdan patladığım için buraya sarayım dedim. Sorum şu: Siz düğünleri sever misiniz?
kıymetini bilin. Şu an 60 bin liralık bir düğündeymişim. Bayat cips ve kuruyemiş yiyoruz. Su bile yok. Sıkıntıdan patladığım için buraya sarayım dedim. Sorum şu: Siz düğünleri sever misiniz?
0
Lim5
(13.07.16)
Neresi 60binlikmiş ya onun? Neyine vermişler. Düğünlere gitmem.
0
mandalina kokusu
(13.07.16)
sınırsız içkili düğünlere bayılırım.onun dışında pek sevmem.
0
sta
(13.07.16)
60 bin liralik dugun mu? bence ya seni kandirmislar ya da onlari cok fena skmisler. ben dugunleri sevmem ama bizim yorenin dugunleri yemekli olur. kuzenlerimin de düğünleri daha dogrusu kina geceleri yemekli oldu. yemekli kina gecesi arti pastali dugun, toplamda 10-15 bin liraya mal olmustur. tabi semtine gore değişir ama o rakam cok cok fazla.
0
iglesias
(13.07.16)
Düğünleri sevmem, mümkün olduğunca da gitmemeye çalışıyorum
0
boreas
(13.07.16)
Aileden yemekli dugun diye parayi alip cukkalamis gelin damat galiba. O ne yav.

Sinirsiz ickili +1 <3
0
rayde
(13.07.16)
Ben de sevmiyorum düğünleri. Ama içip içip sapıtacak akraba varsa eğlenceli olur o zaman sevebilirim, ortamdaki skandal seviyesine bağlı.
0
neferkitty
(13.07.16)
Düğüne gitmem mecbur olmadıkça. Sevmem de. En iyisi nikah.
0
nucleon
(13.07.16)
kuru pasta ve gazozlu düğünleri özledim, ben yemekli düğün seviyorum
0
limoncello
(13.07.16)
Valla 5 bin daha verselermiş ben onlara yemek ayarlardım. Düğün yeri kendilerinin, bu işle uğraşıyor aileleri. Böyle bir şey 60 bine mal oluyormuş. Narlıdere'den düğün müğün yapmayın :)
0
🌸Lim5
(13.07.16)
Kalp desenli bir dilim dondurmalı rulo pasta geldi. 40 bin olsa o da olmayacaktı demek ki :)
0
🌸Lim5
(13.07.16)
yahu o pasta bizim mahalle arasında dandirik salonda taş çatlasa 3 bin liraya yapılan sünnetlerde bile geliyor. zaten bu yazın varoşlarda modası o.
60 bine ne yapmışlar çok merak ettim, sandalyeleri altın suyuna mı banmışlar?
aile düğünleri yemekli olur bizim, memleketin düğün yemeklerini severim uzak kuzenleri görmeyi çocukluk anılarımızı severim- ama düğünü sevmem. arkadaş düğünlerini severim, eğlenirim.
0
niye ama
(13.07.16)
Efeler oynadı, canlı müzik, havuz başı çimenlik alan, masanın ortasında kocaman şamdanlar, nazar boncuklu fenerli ağaçlar, pasta, leblebi, cips. Veeee son olarak yarısı buz dolu kola ile kapanış. Su paralıymış bardan gidip alıyormuşuz. 60 bin hayatta etmez.
0
🌸Lim5
(13.07.16)
köy düğünü en güzeli.
0
hasmetizm 2046
(13.07.16)
bir diğer merak ettiği şey
aile bu organizasyon 60 bin lira diyorsa -kendi işleriymiş ya
kim gidip orada düğün yapacak o paraya? yapar mı insanlar gerçekten?
-evlense düğün yapmayacak insan sordu-
0
niye ama
(13.07.16)
@niye ama Bilmiyorum. Burası evlerin milyon liralar olduğu bir yer. Demek ki yapıyorlar. Haftaya bir düğün daha var hemen yanda bir yerde. Ona da gider, fiyatını falan öğrenirim.
0
🌸Lim5
(13.07.16)
6-7 senedir tek bir düğüne götürüldüm annem tarafindan, onda da telefonumu kaybettim artık zorlamıyor aksnznzn. Akraba düğünü sevmem, çocukken ölürdüm o yaş pastaya ama.
0
piremses
(13.07.16)
sevmiyorum. yakın olduğum birinin düğünüyse giderim anca.
0
veronica supertramp
(14.07.16)
Valla bikaç milyon dolarlık, Tayyipli bir düğün çok eğlenceli oluyor.
0
la rana
(14.07.16)
60.000 sırf yerin parası mı, saray mı kiraladılar bunlar?
Düğünleri sevmem. Oynarım, göbek atarım; elalemin mutlu gününde mutluluklarını paylaşmak isterim diye ama son derece gereksiz buluyorum. Ailem zaten "Bizi öyle şaklabanlıklara bulaştırmayın n'olur" diye çocukluğumuzdan beri uyarıyor, o yüzden de sorun yok.
0
aychovsky
(14.07.16)
Aaa, düğün severim. Dans edecek yer arıyoruz biz kocamla. Onca zaman ders aldık, evlenin de dans edelim...

Şakası bir yana tanıdığın arkadaşların düğünlerinde olmak güzeldir. İlk girişlerinde hep ağlarım. Çok iyi dua ederim evlenecek çifte. Güzel bir şey o anı yakınlarınla paylaşmak. Ama aile düğünleri her zaman beklediğimiz standardta olmuyor tabii, o zaman kalış süremizi kısa tutuyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(14.07.16)
coşup kopamayacağım düğüne gitmeyeceğim için severim

ispanyol düğünleri efsane oluyor yaaa
0
la noix
(14.07.16)
Mutlaka gitmek zorundaysam yemekli adam gibi düğün olursa seviniyorum, "restorana gitmişiz de akşam yemeği yiyecekmişiz, oo masa süsleri de güzelmiş" diye hikaye uyduruyorum kendime.
Ama yemeksiz limonata-pasta verilen çit dügün salonu tarzında mahalle arası halaylı oyunlu düğünlerden nefret ediyorum. :/
0
Sulfoxaflor
(14.07.16)
(29)

Cafede masanızın toplanmasıyla ilgili bir soru

pandispanya
Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka
Günaydınlar, aklıma bir şey takıldı. Diyelim ki bir kafeye oturdunuz, bir kahve ısmarladınız. Başka bir şey istemediniz. Yanında ufak bi ikramla kahveniz geldi, içtiniz. Aradan yarım saat civarı geçti, oturmaya devam ediyorsunuz; kafenin sahibi sizi görüp "hoşgeldiniz, kahvemizi beğendiniz mi, başka bir isteğiniz var mıydı" diye soruyor. Siz de "elinize sağlık, kurabiye de çok güzeldi, başka bir şey istemiyorum" filan diye muhabbet ediyorsunuz ama hesabı da istemiyorsunuz.

Heh işte bu durum için bir sorum var. Benim için hiç problem yok. İsterse bir su bile içmeden isteyen istediği kadar otursun; ya da bir kahveyi bütün gün içsin, hiç önemli değil. Yani insanların bir şey ısmarlama baskısı olmadan oturabildikleri bir yer olmasını istiyorum zaten kafenin. Ama yukarıdaki senaryoda muhabbet sonrasında adamın bitirdiği kahvenin bardağını önünden alırsam "içeceğini içtiysen o zaman hadi s.ktir git" demiş gibi hissediyorum kendimi. O bardağı almazsam da "bak içeceğimizin bittiğini görüyorlar ama bi kaldırma zahmetine girmiyorlar, ne kadar özensiz bir yer" diye düşünülebilir diye düşünüyorum. Orada durmaya devam eden bardak, o adamın orada rahatça oturmaya devam edebilmesi için kendisine psiolojik bi güvenceymiş gibi geliyor bana. Adam "bardağımı da alabilirsiniz" diye eklememişse bardağa dokunmuyorum. Rahatına müdahale etmek istemiyorum ama emin de olamıyorum.

Bu durumda size nasıl davranılmasını isterdiniz?
0
pandispanya
(13.07.16)
Güzel bir ikilem, ben de müşteri olarak hem boş bardak alınsın isterim hem de önüm boş görünsün istemem. Sanırım en mantıklısı çok uzun / çok kısa olmayan bir süre sonra almak. Sonuna kadar kalması pek de anlamlı değil.
0
whoosie
(13.07.16)
ya siz ne kadar ince bir insansınız.

böle şeyleri bi ben düşünüyorum ve deliyim sanırdım :)

şahsen ben güvence istesem son bi kaç yudum bırakırdım dibinde almasınlar diye.

ama masayı çok kalabalık eden bişey değilse kalsa da olur bence.

en güzeli beğendiniz mi falan derken o ara boşu almak.

ay bilemedim.
0
hushhush
(13.07.16)
bu durumda bardağım kişiye ne kadar yakın durduğu önem kazanabilir. kendinden ileriye ittirdiyse alınmasını istiyordur diye düşünürüm.
0
freya
(13.07.16)
özensiz bir yer diye yemek yediysem ve toplanmadıysa düşünürüm, sadece bir şeyler içtiysem aklımın ucundan bile geçmez.

öneri olarak bardağın orada durması sizi kafe sahibi olarak rahatsız ediyorsa kaldıracağınız zaman muhabbet etmenizi; başka bir isteğiniz var mı diye sormanızı öneririm. bana usul buymuş gibi geliyor.
0
evde liyakat kalmamis
(13.07.16)
freya'nın dediği mantıklı geldi bana. ittirdiyse alın bence :D

whoosie'ninki de iyiymiş, zamana bağlı da değerlendirilebilir.
0
hushhush
(13.07.16)
Çok ittirenleri alıyorum evet :D İçine peçete atılmış tabakları da hemencik alıyorum. Ama bikaç patates kaldıysa hemen almıyorum. İlerleyen dakikalarda iyice bakıyorum patatese yelteniyor mu diye. Yeltenmediğine ikna olursam "tabağınızı kaldırabilir miyim" diye sorup öyle alıyorum. Böyle böyle deli olacağım sanırım ahaha :D
0
🌸pandispanya
(13.07.16)
Keşke her mekan sahibi böyle düşünceli olsa diyerek lafa giriyorum. Bence gelen kişi istemeden bardağı/fincanı kaldırmaya gerek yok. Zaten bir bardak/fincan masanın üstünü dağınık veya kirli göstermeye tek başına yeterli olmaz diye düşünüyorum. İlla bir öneri de yapılacaksa, belki masaya günlük gazete vb. tarzı bir şey bulundurulabilir belki masada hiçbir şey kalmamasının getirebileceği hissin önüne geçebilmek için. Bilemedim ama bence çok da şey yapmaya gerek yok yani.
0
skooma
(13.07.16)
Kahve lezzeti-zaman grafiğine göre (Şekil-1) müşteri zaten bir süre sonra içmeyi bırakacak, kalanı azar azar içecek veya bir kerede dikleyecek. Ben müşteri olarak bir süre sonra o kahvenin alınacağını bildiğim için hadi siktir git olarak algılamazdım buz gibi olmuş fincanın önümden alınmasını. He almadan yine de nezaketen sorabilirsin "Devam ediyor musunuz/muydunuz?" gibisinden. Öteki türlüsü de bu ne ya kahveyi bıraktı gitti pezevenk düşüncesi oluşturuyor bahsettiğin gibi.

Şekil-1
1.bp.blogspot.com
0
chicha
(13.07.16)
insan profiline bağlı, zengin veya orta-üst kısım geliyorsa toplanmadı diye kızar, fakirse siktir çekti sanıp kızar. açıkçası masa genişse bardağın olması sorun yaratmaz bence. ya da gözlemleyebilirsiniz, boş olan bulaşığı kenara çekme ihtiyacı hissetti mi, yoksa varlığını bile fark etmedi mi, ona göre de aksiyon alabilirsiniz.

ben alınmasını istediğim şeyi masa kenarına iterim, hesap olsun tabak çanak olsun. o haldeyken beni rahatsız ediyorsa biraz bekler, boşları alır mısınız derim. elimi kolumu ya da herhangi bişeyi rahatsız etmiyorsa durmasının benim için sakıncası yok.
0
baba jo
(13.07.16)
Sizi hizmet sektöründen sorumlu devlet bakanı ilan ediyorum. :)
0
mhm
(13.07.16)
Toplanmasini beklerim.
0
f_d
(13.07.16)
valla yunanistanda masayı hiç toplamıyorlar kalkana kadar. üst üste biriktiği dahi oluyor çanak çömleğin. uğraşmak istemediklerinden mi yoksa baskı yaratmak istemediklerinden mi bilmem. hiçbir zaman da gelip bir şey ister misin diye soran olmadı.
0
cekilmis gayfe
(13.07.16)
Ben de fincanın/tabağın ileriye itilme olayına katılıyorum. Yeni bir şey söylemediğim sürece alınması pek mantıklı değil. Özellikle sürekli etrafımda dolaşan ve ilgileniyor gibi yapan garsonlar rahatsız edici. Bence arada bir göz ucuyla müşterilere bakabilir garsonlar. Sürekli gözler üzerimde olunca apar topar kalkasım geliyor :D.

Bir de kahvem bitince gelip masayı falan silen koltuğu düzelten bir yere denk gelmiştim ki bu herhalde rahatsız edici en uç noktaydı :D.

Yine masamda bulunan önceden konulmuş bir şeyi (su vs.) benden izinsiz alanlar da rahatsız edici.

Neyse sizin durumunuzda tavırlarınızdan niyetinizin kötü olmadığını anlarlar diye düşünüyorum.
0
Abdurrahman
(13.07.16)
sorarım?

"bardağınızı alabilirim isterseniz?"

hayat satranç değil ya iletişimle çoğu şey çözülüyor.
0
sir gawain
(13.07.16)
cidden pandispanya çok ince bir işletmecisin, bence bardak alınabilir orda sorun yok ama bu tarz konularda sürekli git der gibi rahatsız edici bakışlar olmaması ve adam çağırmadıktan sonra ikide bir bir isteğiniz var mı diye sıkboğaz etmemek önemli. Bunlar yoksa benim için sorun dayok
0
limoncello
(13.07.16)
Servisi alırken, başka bir arzunuz var mı denebilir. Bunu öyle bir söylersin ki musteri de rahatsız olmaz.

Eğer önü çöplük gibi değilse, bilg kitap gibi alana ihtiyaç duyduğu şeyler yoksa, toplamayı erteleyebilirsiniz.

Bir de servisi topladıktan sonra müşteriyi fazlalık hissettirecek şeyler yapılmamalı. (bakışlar, sürekli yanından geçmeler, sipariş alma ısrarı)

Bu işin okulunu okuyanlar daha iyi bilir, gözlemlerinden yola çıkarsak bunlar benim fikrim.

"Cafelerde özellikle masada hesap ödendikten sonra müşteri kendini fazlalık hissediyor. Hesabı ödedikten sonra da sipariş vermesini engelliyor. Bu nedenle bazı yerler tarzı olmasa dahi kasada ödeme alıyorlar" - diye okumuştum
0
EasyTiger
(13.07.16)
bu arada geçen bir yere gittim adamlar o kadar meraklı ki toplamaya, patates tabağını alıyor patates varken hala falan. Önümden tabağımı alana da az bir şey kalmış yiyecekken yuh dedim, iyi ki sizin gibiler var:)
0
limoncello
(13.07.16)
bence bakışlarınızla taciz etmediğiniz müddetçe sorun yok. yani müşterinin oturmasından rahatsız olan mekanlar zaten ya dediğiniz gibi gelip soruyorlar "başka bir arzunuz var mı?" diye ya da bakıp duruyorlar. yani boş bardağı almanız bence sorun yaratmaz. belki zamanlaması iyi yapılmalı. yani biter bitmez koşarak almak yerine (bu "hadi içtin, şimdi gidebilirsin ya da başka bir sipariş ver," mesajı gibi algılanabilir), belki bir yarım saat sonra alınabilir; herhangi bir bakış ve soru ile rahatsız edilmeden tabii.
0
nathanieltroy
(13.07.16)
bu sikintini tatli bir sekilde yaz kagida, masanin ustunde veya kafenin duvarinda dursun. aramizda sessizce anlasalim gibi bir not dus. iste kasiginizi fincanin ustune koyarsaniz almam gerektigini anlarim gibi. ama bunu insanlara gorev yuklermis bigi ifade etmicen tabi.

benim icin diger mekan yetkilisi davranislariyla birlesince bir anlam ifade eder fincanin alinma sikligi. bitmeden almasinlar da.. bir ona sinir oluyorum.
0
jimicik
(13.07.16)
Aynı ikilemi müşteri olarak ben de yaşıyorum. Ben önümde durmasını isterdim, durmayınca "E o zaman ne diye oturuyorum, defolup gideyim" derdim ama bir yandan cafede falan oturasım da oluyor, sırf önüm boş diye kalkıp gitmek zorunda hissediyorum.

Aklıma bir şey geldi, ne kadar geçerli olur bilmiyorum ama. Bu otellerde "Çarşafınızı değiştirmemizi istiyorsanız kapıya hazırda bulunan notu asın" tarzı kartlar oluyor ya, ya da "Rahatsız etmeyiniz" kartları. Müşterilerin "Önümü temizlemeyin ya da temizleyin ama rahatlamaya geldim" tarzı bir seçeneği belirtebilecekleri ve masaya koyabilecekleri bir şey olsa ona göre siz de müşteriyi dürtüp dürtemeyeceğinizi bilseniz ya da masa boş diye çekip gitmeyeceklerini bilebilecekleri bir not olsa. Şu an çok pratik bir şey gibi gelmedi ama belki bunu bildirmenin değişiik şekilleri vardır. Bir cafe bana duygu ve düşüncelerini bir şekilde iletse, ben de rahatlardım. Hem böylece müşteri de "Aaaa, ne istersem onu yapacaklar" deyip mutlu olabilir.

Ekleme: jimicik benzerini yazmış zaten. Aradığım pratik çözüm öyle bir şeydi. jimicik + 1

Bir de "Başka bir şey ister misiniz" denince "İstemiyorsan kalk git" olarak yorumluyorum ben.

"Her müşteri bir kar tanesidir, eşsizdir, su damlasıdır, kum taneciğidir. Sizin şekliniz nasıl" komik bir şekilde sunulsa etkilenirim ben oradan.
0
aychovsky
(13.07.16)
makul bir süre içerisinde toplanmalı. bence bittikten sonra 30-45 dk içerisinde alınabilir.
0
o kadar da degil aga
(13.07.16)
Amerika'da Bubba Gump diye bir restoran zinciri var, duymuşsunuzdur belki, Forrest Gump filminden esinlenerek kurulan. Oradaki tüm masalarda iki tane tabela var, "Run Forrest Run" ve "Stop Forrest Stop" yazan, eğer garsonun masanıza herhangi bir nedenle uğramanızı istiyorsanız Stop yazanı çeviriyorsunuz, gören garson hemen geliyor. Run yazan durduğu sürece masaya kimse uğramıyor, rahatsız da edilmiyorsunuz. Öyle esprili bir açıklama ve işaret düşünülebilir belki? Böylece kimse kırılmaz, sizin de kafa rahat olur.

farm8.staticflickr.com
0
opucuk baligi
(13.07.16)
sorabilirsin alayım mı diye, alın derse alırsın konu kapanır. sonuçta evet o bardak müşterinin ama tek müşterin o değil, diğer müşterilerine hizmet verebilmeye devam edebilmek için kısıtlı kaynaklarını iyi yönetmen lazım ki bardak kısıtlı kaynaktır sayısı belli sonuçta.
0
selam
(13.07.16)
Normal olan masadaki kirli tabagi canagi kaldirmaktir. Soyle ki, bardagini kaldirirsiniz ama "baska ne istersiniz?" gibisinden bir sey sormazsiniz, musteri de bu cafede boyle sorular sorulmadigini, rahatca oturabilecegini anlar. Bardagini alir ve rahat birakirsiniz, musteri de buna alisir. Bos fincani aldiktan sonra kendisi seslenmedikce yanina ugramazsiniz. Fincani birakirsaniz kimisi yanlis anlar, ne umursamaz muessese diye dusunebilir.
Mesela bos fincani alirken;
+ Afiyet olsun, kahvemizi begendiniz mi?
- Evet, harikaydi tesekkur ederim.
+ Biz tesekkur ederiz, keyfinize bakin.

Ikilemde kalmaya gerek yok, musteriyi belli bir duzene alistirmak lazim huzursuz etmeden. Musteri onundeki bos tabagin fincanin alinacagini ve rahatsiz edilmeyecegini bilirse harika olur.
Turk esnafligina tezat bir incelik var sizde, harikasiniz:)
0
stavro
(13.07.16)
İçecekler için değil ama yiyecekler için aslında bunun kuralı var ama maalesef yurdum insanı bu bilince sahip değil. Çok basit çatal bıçak tabakta yan yana duruyorsa "toplayabilirsiniz" demek yok çapraz konulmuşsa, tabağın yanına gelişigüzel konulmuşsa vs. "henüz işim bitmedi, kalsın" demek.Yurtdışında standard bu. Yurtiçinde müşteriyi de eğitmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(13.07.16)
En mantıklısı sormak. Bardağınızı almamı ister misiniz? diye sorulabilir.
0
safepassage
(13.07.16)
Ben bardağın alınması gerektiğini düşünüyorum. Bir müşteri olarak önümdeki boş kahve bardağı alınmasa bu beni rahatsız etmezdi. Yalnızca önümdeki bardağın alınması da gitmemi istediklerini düşünmemi sağlamazdı. Eğer kafe olarak böyle bir tutumunuz yoksa(ki olmadığına samimi bir şekilde inandım), bunu müşteriniz zaten bir şekilde hissedecektir. O yüzden ben bardağın, bittikten hemen sonra olmasa da, makul bir süre sonra alınması gerektiğini düşünüyorum. Şunu da ekleme gereği hissettim, "eğer almamızı istiyorsanız şöyle bir sinyal verin, istemiyorsanız şöyle" tarzı bir uygulama nedenini bilmediğim bir şekilde beni gererdi. Kafe sahibinin gelip kahvenizi beğenip beğenmediğinizi sorduğu bir ortamda bence yeteri kadar iletişim kanalı vardır. Bunlara bir yenisini eklemeyi gereksiz buldum. Son olarak, incelik sahibi kaygılarınızı hayatınızın her alanında muhafaza etmeyi başarmış olduğunuz için sizi kutlarım.
0
man of constant sorrow
(13.07.16)
"Bardağınızı almamı ister misiniz?" diye sormak iyi bir fikir degil. Asil bu soruyu duyunca tam da dusunmesini istemediginiz seyi dusunur musteri.
0
stavro
(15.07.16)
ben toplanmasını isterim, zaten genelde masalar ufak bir de üzerinde boşlar kalınca rahatsız edici oluyor.

beni bozacak şey boşların alınması değil çalışanın davranışı olur, "afiyet olsun" derken ses tonu hali tavrı mimikleri "söğüt gölgesi mi la bura?! yedin bitti galg git" diyorsa canım sıkılır, olabildiğince kısa sürede mekanı terk eder ve bir daha gitmem.

edit: boşlar toplanırken "başka bir isteğiniz var mı" vb sorular bence kesinlikle sorulmamalı, adam isterse zaman ulaşır söyler.
masaya gelen kişi "afiyet olsun" desin, müşterinin vereceği karşılığa göre de "beğendiniz mi" "beğenmenize sevindim" "umarım beğenmişsinizdir" diye tamamlasın.
0
azizakin
(15.07.16)
(35)

Ben mi çok kindar yaşıyorum?

tchuck
selam arkadaşlar, hayatımdaki birkaç olaydan bahsedicem size. bu durumları çok mu kindarca veya alelade buldunuz onu merak ediyorum.yain işin özeti şu: benimle yanlış konuşan, ters tepki veren ÇALIŞTIĞIM kişilere kısa süre içerisinde onlarla ödeşecek kazıklar atıyorum. ama aslında, kazık yiyen ben o
selam arkadaşlar, hayatımdaki birkaç olaydan bahsedicem size. bu durumları çok mu kindarca veya alelade buldunuz onu merak ediyorum.

yain işin özeti şu: benimle yanlış konuşan, ters tepki veren ÇALIŞTIĞIM kişilere kısa süre içerisinde onlarla ödeşecek kazıklar atıyorum. ama aslında, kazık yiyen ben olduğum için.

- eski ajansım vardı geçen sene çalışıyordum. buranın patronu beyin özürlüydü ama iyi biri olduğunu düşünüyordum o yüzden ses etmiyordum hem onlar ajansı büyütsünler, hem ben yardımcı olayım, hem işte iyi güzel çalışıyoruz diye. sonra başkasıyla yaptığı bir diyalogun içinde beni yerdiğini öğrendim. cümlesi aşağı yukarı şu şekildeydi: "yani ben onu kovarım aslında da, şimdi çok ihtiyacım var yoksa umurumda olmaz agaaa" şeklinde bişeydi.

ben de gıcık oldum, 1 ay sonra pat diye bunlardan istifa ettim. zaten büyümeye çalışıyorlardı, ben çıkınca hiçbir yazılım işini kotaramadılar, yeni kişiler de böyle devrik bir y ere girmek istemedi battılar.

ben de hem kendi projeme hem freelance'a geçmiş oldum.

- freelance sürecinde bir aracı ile çalışmaya başladım.
bunlar bir inşaat firmasına iş yapıyorlardı, ben de websitelerini yapacaktım. ücrette anlaştık 2 site yapacağız. ben sitelerin birini yaptım, parayı aldım. sonra ikinciyi yaptım, paranın bir bölümünü almıştım. site bittikten 1 hafta sonra bunlar inşaat firmasıyla kavga ettiler. inşaat firması bunların parasını vermedi iş yattı. bu aracının bana para vermemesi sinirimi bozdu, çünkü benim işim inşaatçıyla değil, aracıylaydı. parayı alıp almaması UMURUMDA DĞEİLDİ. açıkçası, ben o adamdan parayı alamadığımda banka bana "abi paranı alamamışsın bu ay kart borcunu vermesen de olur" demiyor neticede.

ben inşaat firmasının sahibine "sizle çalışmayı sürdürmek isterim" diye mail attım. adamla buluştuk, yemek yedik, anlaştık. bu sırada şunları öğrendim: benim onlara "sürdürülebilir iş için" verdiğim fiyatı kötüye kullanarak 4 katı fiyat çıkmışlar. iki sitenin de parasını 2 ay önce ALMIŞLAR, ilk sitenin bitişiyle beraber.

delirdim haliyle.
eve gittim, ftp'den bu adamın sitesini sildim. adama da "önceki aracılarınızda ftp şifreleri vardı. sanırım onlar silmiş, merak etmeyin bende yedeği var düzeltiyorum hemen" diye telefon açtım panik bir şekilde. amacım, bu adamın aracıları vurdurmasını falan sağlamaktı. tam olarak başaramasam da, baya büyük olaylar oldu.

bu karambolde ben paramı da aldım.

- şimdi bir aracım daha var. bana yağmur gibi iş paslıyor, ben de çok ama çok ucuz fiyattan sabit siteler yapıyorum.
geçenlerde 3 kişi oturup konuşuyoruz, aracı da var arada. konuşmanın arasında şunun gibi bir cümle krudu "işte sen şimdi işe başvursan kimse seni işe mişe almaz, ama bak bu şekilde ikimiz de güzel kazanıyoruz. senin mühendislik tahsilin yok" vs. gibi konuştu.

ben de o gece sinirden uyuyamadım. çünkü sen kim köpeksin bana bu cümleyi kuruyorsun? normalde ben sana standart yazılım fiyatı çıkartsam b elini doğrultamayacaksın, normalde en az senin 3 katı fiyatına iş yapıyorum, düzgün ajanslarla çalıştığımda 6 katın fiyat alıyorum. 1 tane çok t.şaklı istanbul ajansıyla freelance anlaşması yapmışım. bu hıyarağası gelmiş bana konuşuyor.

yüzüne güldüm ettim.
ardından websitemi düzenledim ve türkiye'nin en büyük dijital ajanslarından birine iş başvurusu yaptım.
başvurum kabul edildi, görüştük ettik anlaştık. normalde durumum daha rahattı ama şimdi gerçekten yüzlerce çalışanı olan fıstık gibi bir ajansta başlayabildim. bu gerizekalıya beni işe alırlar mı almazlar mı onu gösterdim.

mail attım: "merhaba, freelance'i bıraktım çünkü şu ajansla anlaştım iyi günler" tarzı kısa ve öz bir maildi.
göt gibi ortada kaldı, elindeki projeler patladı ve umurumda bile değil. çünkü bana o sinirimi bozan cümleyi kurdu.

özellikle sonuncu çok sinirimi bozdu. ulan sırf 50-55 tane referans site müşterim var websitemde. bir çok ajansın bile bu kadar uygulama referansı yokken benim var. elimi sallasam 50'si 100'ü sen kime gelip gözdağı veriyorsun hıyar?

şimdi size şunu sorucam: bu işlere ÇOK MU KİNDAR yaklaşıyorum?
yoksa aynılarını yapar mıydınız?
0
tchuck
(11.07.16)
son mevzuya kadar hak verdim ama sırf sinirden freelance hayatı bırakıp ofise girmem. orada biraz saçmalamışsın. emin ol dediğin gibi göt gibi ortada da kalmamıştır. şu anda çay falan içiyodur.
0
sir gawain
(11.07.16)
kindar falan değilsin, hakkını arayacaksın. en sevmediğim şey enayi yerine koyulmak. ister 5 lira olsun ister 50000 lira.

özelden portfolyo siteni iletir misin, isim dusebilir
0
no christ requires
(11.07.16)
kendini çok önemsiyorsun gii geldi, biraz daha relax..
0
Lola90
(11.07.16)
Bu kadar uğraşamam ben, en fazla arkadan dedikodularini yaparım. Ama uğraşamam yani. Ne bok yerseniz yiyin kafasından çıkmamaya çalışıyorum ama arada bana da dert oluyor. Bi hinlik, seytanlik yapasım geliyor ama uğraşmak istemiyorum.
0
damdanakan
(11.07.16)
@sir gawain,

ben zaten yarı freelance-yarı ofis şeklinde çalışıyrodum.
freelance hayatı da bırakmadım, onunla olan meselemi bıraktım.

ayda onun 5-6 freelance parası maaşına çalışıyorum artık.
üstelik zaten daha güzel ücretler ödeyen ama ayda 1 veya 2 ayda bir iş paslayan ajanslar vardı. şimdi yalnızca o işleri yaparak para kazanıcam.

benim bu fiyatlarla bu adamla çalışmamın tek amacı vardı: beraber kaznaalım, projeler yapalım. gelmiş bana "bana mecbursun" ayağı çekiyor.
0
🌸tchuck
(11.07.16)
Oha diyorum. Hani adam paranı vermezse siteyi silersin, siteye "bu şerefsiz parasını ödemedi" vs yazarsın o sinirle anlarım da, "adamı vurdurmak (ölmesini) istemek" bana hastalıklı geldi.

Başkalarının ne dediğini çok fazla takıyorsunuz. Abartmadan biraz açık konuşmayı deneyin, içinizde kin birikmez. Sen işe giremezsin diyene "siktir git, benim şu kadar şu işim var vs." diye o anda söyleyin. Hem içinize dert olmaz, hem de intikam olayına girmemiş olursunuz.

Bir kişiye söz vermişseniz tutmanız lazım. Yazılı olmasa da bu kişiliğinizin bir parçası olması lazım. Şu zamanda şu işi yaparım deyip, sonradan işe girmeniz olmaz...
0
kartallar yuksek ucar
(11.07.16)
Senin işlerden anlamam. Ama bence yaptıkların ayıp değil. Zevk alıyorsan ve seni tehlikeye sokmuyorsa aynen devam. Onlar da adam olsaymış. Okuması da heyecanlı oldu. Buradaki varoş kızların salak gönül işi hikayelerinden iyidir. Teşekkürler.

Ama yarın başını derde sokma yani. Bir de intikam biraz içten kemiren bir duygu. Affedici olmak da bir erdem olabilir. Sen yine bildiğini yap da.
0
i ve been mistreated
(11.07.16)
ben de sonuncuya kadar hak verdim ama sonuncuda biraz haksızlığa uğramandan ziyade egon parçalanmış, ona sinirlenmişsin gibi.

genelde gözlemlediğim, mühendislik tahsili olmayan yazılımcıların bu şekilde egoları zedelendiğinde fazla agresif oldukları.

mühim olan bu değil, önüne, işine bak. ilk iki durumdaki gibi hakkını kimseye yedirme.
0
rheia
(11.07.16)
eline koluna ağzına sağlık. devam et bence. ben de çalıştığım yerlere gıcık olana kadar o iş yerlerinin bir sürü açığını bulmuş oluyorum hep de böyle binlerce tl vergi cezası almalarını falan sağlayacak. ancak yapmıyorum keşke yapabilsem.
devam et çok iyi yapıyorsun. ben olsam daha beterlerini yaparım sanki. az bile bu çıkarcılara
0
matilda
(11.07.16)
Özel ders verdiğim tipler sabrımı çok zorluyor mesela benim de. Piyasanın çok altında fiyat veriyorum, genellikle evlerine gidiyorum. Kırk di dolunca dersi çat diye bırakmıyorum, fazla fazla çalışıyorum ama sıfır matematikle bi ayda dgs den ful çekmek isteyenler, iki saatlik dersten sonra karşısına çıkacak bütün soruları çözmeyi bekleyenler, cozemeyince "Sorun sende!" diye dokunduranlar. Şeytan diye sktiret, üç kuruş için ugrasilacak şey mi, vermiyorum ders mers ne bok yersen ye diye bırak ortada ama arkamdan "Sınavı kazanamadım çünkü ders aldığım kız ortada bıraktı" falan demesinler istiyorum. Salak salak alttan alıyorum üç kuruşluk iş için. Alem ölücü olmuş.
0
damdanakan
(11.07.16)
"İnşaat firması sahibinin aracıları vurdurmasını sağlamak" Şimdi inşaat sahibi bu lafını duysa ve senin düşüncenle hareket etse, onun intikamı nasıl olurdu? Sen böyle devam et, tâ ki yıkamayacağın bir duvara toslayana kadar.
0
Tutkun
(11.07.16)
@kartallar,

intikamdan ziyade, yeni iş bulana kadar onlarla işimi görüp kendimi garantiye aldıktan sonra onlara günlerini göstermek istiyorum. genel tavrım bu şekilde.

benim emeğimle, paramla, işimle oynanması hoşuma gitmiyor.
3 numaradaki adamın "bak bana muhtaçsın yoksa aç kalırsın" tavrı beni delirtti mesela en basitinden. ona direkt açık açık konuşsam, önceden hazırlığını yapıp benimle çalışmayı bırakır. ama böyle olunca, hazırlığımı ben yapıyorum ve onunla çalışmayı bırakıyorum. işin özeti bu aslında. biraz survivor.
0
🌸tchuck
(11.07.16)
Kindar diyemeyeceğim de biraz asabi ve fevri geldin gözüme.

Ben genelde kendi kendime sinirleniyorum. Çok sinir olursam ağzımı açıp gözümü yumuyorum. Ama böyle işlere girişmedim hiç.
0
kaymaktutmayansicaksut
(11.07.16)
Adamı vurdurmaktan kastın öldürmek falanda (vurdurmayi mesleki bi terim sanmıştım ben dvhgds) oha diyorum. O kadar da karartma gözünü.
0
damdanakan
(11.07.16)
asabi ve fevri+1 bence siteyi silip suçu başkasına atman hariç yaptığın şeyler karşıdakinin yaşaması gereken şeyler olmuş. kendince iyi noktalara gelerek intikam almak ok de, karşındakine saldırarak intikam almak çok mantıklı değil gibi.
0
freya
(11.07.16)
@freya,

karşıdaki benim parama konup o ay kara kara kart borçlarımı, ev kirasını, kredi borçlarımı düşünmek ne oluyor?
o benim günlerimi o şekilde yediyse ben de onu komple yiyip bitiririm açıkçası. bugüne kadar herkese çok ama çok iyi niyetli davrandım, o elemana da normalde yaptığım fiyatın y arısına yaptım o siteleri. o puşt ise parasını alıp cukkaladığı sitenin parasını vermedi bana.

benim param? o parayla yapmak istediklerim?

patronunuz b ir ay size maaş vermese ne yapmayı düşünürsünüz ona?
mesela patronunuz size bir ay maaş vermedi, sonra bir iş makinasının altında kalıp öldü. hoşunuza gitmez mi içten içe?
0
🌸tchuck
(11.07.16)
normal değilsin. 3 kuruş para için adamı vurdurmak isteyen birisi normal olamaz. sen bu kafadayken seninle çalışılmaz ve iş yapılmaz.
0
enkolaykullaniciadi
(11.07.16)
arkadaşlar insanların ekmeğiyle,
emeğiyle,
zekasıyla oynamak haytta en katlanamadığım şey. o yüzden bu konularda olabildiğince hassasım. en ufak hırsızlığa, aldatmaya karşı çok tepkiliyim çünkü hiçbir zaman kimsenin hakını yemiyorum asla yemeyeceğim de. cebimde bir kuruş para kalmayana kadar herkesin hakkını vermeye çalışıyorum.

o yüzden gözünüzü seveyim, gözünü o ayki gelriime dikmiş adamların öldürülmesini falan bu kadar dert edinmeyin. ölmeleri kalmaları sakatlanmaları umurunuzda olmamalı böyle leşlerin.

şöyle söyleyim: o aracı dediğim adamlar inşaat firmasından aylık 25bin TL para alıyorlar ve onlara elle tutulur olarak verdikleri tek iş benim websitelerim.

ve ben o siteyi onlara 4000tl'ye yaptım iyilik olsun diye.
inşaat firması sahibi, o site için bunlara 14000tl para ödemiş. nakit, nefessiz. herif para içinde yüzerken, bu 25bin liranın tamamına yakını her ay cebine girerken benim 4000tl'me konmaya çalışıyor anlatabildim mi.
0
🌸tchuck
(11.07.16)
kindar olup olmadigini bilemem de is yasaminda bu kadar fevri ve duygusal davranmamani tavsiye ederim. imkanin varsa yine ayril nasil yasamak istiyorsan oyle yasam ama bir sonraki adimini dusun, neyi neden ve nasil hangi hislerle yaptigini dusun. ayrica 10 yildir calisan biri olarak soyleyebilirim ki, evet sirketler ilk istifa ettiginde vs. tabiri caizse 'got' gibi kaliyorlar ama bu uzun surmuyor, senin yerini asagi yukari dolduracak birini buluyorlar. tavsan daga kusmus dagin haberi olmamis durumu oluyor. bu nedenle once sadece ve sadece kendini dusun, baskalarina inat olsun diye, oh olsun diye adim atilmaz is hayatinda. gerekirse bir sonraki amacina ulasmak icin disini sıkarsın, sabredersin vs.
0
kassiopeia
(11.07.16)
@enkolaykullanici,

ben emeğimin, yaptığım işin, ona harcadığım saatlerin 3 kuruşluk olmadığını düşünüyorum.

o iş için sabahlıyorsam kendi uykumu ve ertesi günümü mahvediyorum,
o iş yetişsin diye nişanlımla o günkü etkinliğimizi iptal ediyor ve onunla mecburen sıkıntı yaşıyorsam kendi içim içimi yiyor,
o işi yaptığım sürede kazanacağım alternatif parayı kaybediyorum,

hepsini geçtim uğraşıp kafa patlatıyorum yani anlatabiliyor muyum? oradan gelecek paraları bir yerlere bağlıyorum. nasıl anlatayım daha başka? evin kirasını ödüyorum, kartımı, kredimi ödüyorum. bi tane şımarık şerefsiz çalsın diye harcamıyorum bunları.


adam evinize gelip salonunuzdan altınlarınızı veya televizyonunuzu çalsa ve yakalasanız, imkanınız varsa öldürür veya çok büyük zarar vermeye çalışırsınız.

peki bu adam benim paramı çaldığında niçin böyle hisler olması anormal?
0
🌸tchuck
(11.07.16)
"adam evinize gelip salonunuzdan altınlarınızı veya televizyonunuzu çalsa ve yakalasanız, imkanınız varsa öldürür veya çok büyük zarar vermeye çalışırsınız."
imkanım olsa dahi fiziksel hiçbir zarar vermem. Ortada nefsi müdafaa olmadığı sürece zarar vermem.
0
enkolaykullaniciadi
(11.07.16)
aynı sektörlerdeyiz vazgeçilmez diye biri yoktur bu ülkede.biri gider biri gelir.sen işine bak ılımlı ol her konuşulanıda mevzu yapma stresden erken ölürsün.biraz da komplexlerinden arın.
lise zamanlarından kalma komplexlerin olduğunu düşünüyorum..
sen şimdi buna da bozulursun :)
0
jamswety
(11.07.16)
sildirmeyin dursun akşam okuyup cevap vermee çalışıcam bilirkişi değilim sadece işteyim.
0
abyuksuet
(11.07.16)
sonuncusuna kadar benim içimin yağları eridi bence güzel yapmışsın. sonuncusu da senin için daha iyi olacak bir işe girmişsen yine iyi yapmışsın ancak sebebin daha iyi bir iş değil de sırf adam dangalakça bir laf söyledi ise bu biraz fazla gibi geldi. yani ara sıra hepimiz yanlış şeyler düşünüp aptal saptal cümleler kurabiliriz.
0
cilekli krep
(11.07.16)
şu inşaat davasında "adamı vurdurtmaya çalışman" kısmı haricinde arkandayım ben. biraz seni yıpratır bu düşünce yapısı, ama belli ki çalıştığın yerlerde fark yaratan bi adamsın. biraz olsun minnet duymayı bilmeyen adamların burnu sürtülse daha iyi olur.
0
reavelyn
(11.07.16)
benim anladığım, sen kendince tavizler veriyorsun (zaman,para vs) karşılığında da iyi muamele bekliyorsun. evet hakkın ama o adamlar bunu bilmiyor. açıkça belirt şunu şöyle yapıyorum diye ve insanlardan her an her şeyin gelebileceğine hazırlıklı yaşa, sonuçta para varsa b.kluk da oluyor...
evet herkes iyi niyetli, düşünceli olsa süper olurdu ama iş hayatını kişisel ilişkilerden soyutlayabilirsen en azından bunların birbirine etkisini min. tutmaya çalışırsan daha iyi olur gibi...
0
dene
(11.07.16)
bu yazdıklarında bir kaç detay (adamı vurdurmak istemek falan) hariç sıkıntı yok, yapılması gerekeni yapmışsın ama sende genel bir problem var. daha 2. cümlede "çalıştığım" kelimesi niye büyük harf mesela? hakaret olarak alma da dost acı söyler diyelim buna. bir süredir nick'in gözüme takılıyor hem kendi duyurularında hem de başkalarına verdiğin cevaplarda... mesela bu duyuru gibi öznel cevaplar istediğin bir duyuruda insanlar iyi, kötü yorumlar yapıyor. sen direk savunmaya geçiyorsun, "ama o da şöyle böyle dedi"ye kayıyorsun ya da "hayır o öyle değil bi kere taammı?" moduna geçiyorsun. hatta HAYIR ÖYLE DEĞİL!!!! falan diye bağırıyorsun. "e o zaman ne demeye bize soruyon monako" derler adama.

zor şartlarda mı büyüdün yoksa paragöz bir insan mısın bilmiyorum tabi ama para meselesinde de ciddi bir takıntın var. elbette hakkını yedirmeyeceksin, paranı kazanıp güzel, hayal ettiğin bir hayat sürdürmek için elinden geleni yapacaksın ama sen sürekli para kazanmaktan, çok para kazanmaktan, iyi para kazanmaktan, güzel para kazanmaktan...(böyle gider bu) bahsediyorsun. geçenlerde sorduğun "bu insanlar niye böyle" temalı bir soruda yine kendi kazandığın paradan, oturduğun pahalı, güzel daireden falan bahsedip "fakirler ölsün REZİDANStan selamlar" temalı uzun uzun cümleler kurmuştun mesela konuyla direk alakası olmamasına rağmen. <<banka bana "abi paranı alamamışsın bu ay kart borcunu vermesen de olur" demiyor neticede>> tarzı cümleler "adam haklı beyler" intibası uyandırmak bir yana gayet itici geliyor okuduğum zaman bana. neticede bu tarz işler yapan, parasını kovalayan tek kişi sen değilsin. sonuçta bu tarz bir iş yapıyorsan bu riskleri de göze almışsın demektir.

işte bu noktada (yukarılarda da birisi söylemiş) şuraya geliyorum: kendini çok önemsiyorsun. yine "rezidansta oturuyorum" temalı bir duyurunda tadilat gibi bir iş için herkesten evde olmasını ya da anahtar bırakmasını mı ne istemişler. sen caps lock açık şekilde "benim vaktim yok, işim gücüm var evde duramam. anahtarı da bırakmam kim bilir neyimi çalacaklar .s.s" diye çılgın atıyordun. koca binada işi olan bi sen değilsin herhalde? adamlar alternatif de sunmuş üstelik, ona da burun kıvırıyorsun falan. oysa azıcık rahat olsan senin işin de hallolacak, mutlu mesut yaşayacaksın. daha yeni bir cevabını görmüştüm mesela dün ya da evvelki gün, suriyelilerin yerleşmesi ile ilgili. o da mesela gören insanda "kimsin lan sen?" fikri uyandırıyor. benim düşüncem de senin yazdıklarınla aynıydı aslında ama öyle bir yazmışsın ki "BUNU NE ZAMAN ANLAYACAKSINIZ ARTIK APTALLAR", "..BUNU KAFANIZA İYİCE SOKUN" şeklinde, kendi düşüncemden soğudum yemin ediyorum.

bir de gündemden direk etkilenme olayın var. ne zaman bi bomba patlasa, şehit haberi gelse direk panik havası estiren bir duyuru veya yanıtla burada oluyorsun. şu hastayı odadan kovan doktor olayında falan 40 satır yazı yazıp doktorlara sövüyorsun. bakmadım ama öğretmene bilmem neye de yapmış olabilirsin aynısını gündemde yer aldıkları zaman.

geçmiş duyurularına, cevaplarına falan baksam daha da yazarım ama dediğim gibi bunlar sadece dikkatimi çeken aklımda kalan örneklerdi. sen yine işini en iyi şekilde yap, paranı kazan, hayatını yaşa ama bu kadar sinire, strese, para hırsına falan gerek yok. bunun kalbi, şekeri, tansiyonu var. bu kadar stresle çok yaşamazsın, tak diye gidersin mazallah..

edit: ha bak bir de şeyi hatırladım, vodafone arena bitmek üzereyken "BU NE REZALET ÇATISI ŞEFFAF OLACAK FİKRET ORMAN İSTİFA" diye çemkiriyordun. çok değil bir hafta falan sonra kendi duyurunda mı, başkasına cevabında mı ne "bu şartlarda bundan daha iyi olamazdı, zaten şeffaf olmasını beklemek ahmaklık olur" falan yazmıştın adsfdghjk ona da çok gülmüştüm. bu örneği de gündemden etkilenme paragrafına ekleyelim..
0
nrmnm
(11.07.16)
Yazdiklarini okudum, sonra cevaplara hızlıca göz attım şaşkınım. Gayet ılımlı cevaplar verilmiş.

Ben iğrenç biri olduğunu düşündüm su olayları anlatisindan.

Vurdurmaklar,egoya yedirememekler, kin güdüp unutmamalar...

İşinin en en en iyisi bile olsan bu tiyniyetteysen seninle çalışmak istemezdim.

(Ha diyeceksin ki çok umrumdaydi senin benimle çalışmak istemen, duyuruya sormuşsun ben de fikrimi söyledim, darilmaca olmasın.)
0
sadecece
(11.07.16)
adamsın. iş hayatına girince senin tarzda çalışırım ben de muhtemelen. gerçi senin kadar sinirleneceğimi sanmıyorum. sınırlar koymak gerek o sınırlar aşıldığında da böyle cezasını verebilmek. takdir ettim. ama bi arkadaşın dediği gibi pireye kızıp yorgan yakmışsın. bir insanın dediği seni bu kadar etkilememeli. gerçi ofis işine geçmenin tek etkisinin de bu olduğunu sanmıyorum.
0
empat
(11.07.16)
arkadaşlar hiçbirinize kötü b işey yazmadım etmedim,
burada "vay niye cevap veriyorsun" diye söyleyen arkadaşların söylemek istediği şeyi merka ediyorum.

kum çuvalı gibi karşınıza dikilip hiç cevap vermeden mi duracağım? ki kötü bir şey de yazmadım. bana bu tepkiniz tuhaf geldi sadece, yoksa yukarıdaki 3 maddelik yazıma en olumsuz yorumu yapan kişiye bile hak veriyorum. ama benim cevap vermeme karşı çıkan arkadaşlara hak vermiyorum.
0
🌸tchuck
(12.07.16)
Tehlikeli bir tipsin. Gerekçelerin ne olursa olsun, sırf duyduğun tatsız bir iki laf uğruna böyle planlı intikamlar alman biraz anormal kusura bakma. İnsanların ağzının payını o dakika versen daha huzurlu olacaksın. İkinci örnek daha da kötü, ortalığı birbirine katmadan masaya yumruğunu vuramıyor muydun?
0
yarmasimo
(12.07.16)
Okudum, kesinlikle fazla kindar oldugunu dusunmuyorum, askine takdir ettim. Yapman gerekeni yapmissin, durup dudurken kimseye zarar vermemissin bu anlattiklarin dogruysa. Kotu bir sey goremedim ben. Adaleti sagladigin icin tebrik ederim.
Yorumlara bakiyorum ve guluyorum. Herkes bu kadar erdemli mi gercekten:)

"Vurdurmak" kismini mecazi olarak yazdigini varsayiyorum.

En dogrusunu yapiyorsun, iyiligin de kotulugunde daima karsiligi verilmeli. Burada yapilan yorumlara bakma sen. Burada ve diger online platformlarda bu gibi konularda cogu klavye basinda sonsuz erdem sahibi oluverir.
0
stavro
(12.07.16)
kindar değil hatta sakin birisin. Biri gelip bana kimse seni işe almaz dese '' ne diyon amuğa goduğum '' derdim şahsen.

iyi yapmışsın.
0
Nox
(12.07.16)
2. olayda kindar olduğunu söyleyebilirim, diğerleri kindarlık değil bence. Bir de senin gibi olsam istedim :(
0
SiyamkedisiZorro
(12.07.16)
@kako,

dolu işler nedir?
0
🌸tchuck
(12.07.16)
(2)

rota yardım

yine ve yine
Yazın Almanya'nın Heidelberg şehrinde staj yapacağım. Son 10 günü ise gezmeye ayırdım. Fransa'da Strasbourg'dan başlarım diye düşündüm. Fransa taraflarında uygun hangi rotaları izleyebilirim?
Yazın Almanya'nın Heidelberg şehrinde staj yapacağım. Son 10 günü ise gezmeye ayırdım. Fransa'da Strasbourg'dan başlarım diye düşündüm. Fransa taraflarında uygun hangi rotaları izleyebilirim?
0
yine ve yine
(04.07.16)
Almanya'yi atlama.
Freiburg harika bi yer.
Nürnberg de oyle.

Onun disinda strasbourg a yakin Colmar var.
bodensee ye de gidebilirsin, Lindau, Meeresburg, Friedrichshafen... Almanya gezmek icin cok guzel bir yer.
0
kuehles blondes
(04.07.16)
Romantische Strasse oraları. Rhein gezisi ayarla bir.
0
SiyamkedisiZorro
(08.08.16)
(20)

yazlik mi tekne mi

condom kurşunu
Su an degil tabiki de bundan bi 7 8 sene sonra yazlik alma hayalim vardi ama simdi dusununce yazlik dedigin denize 0 olur bence oteki turlu safi eziet e simdi her sene ayni yere gidecegime tekne alirim istedigim yere demirlerim mis gibi takilirim diye dusunmeye basladim ama hamgiis daha ucuz ve mant
Su an degil tabiki de bundan bi 7 8 sene sonra yazlik alma hayalim vardi ama simdi dusununce yazlik dedigin denize 0 olur bence oteki turlu safi eziet e simdi her sene ayni yere gidecegime tekne alirim istedigim yere demirlerim mis gibi takilirim diye dusunmeye basladim ama hamgiis daha ucuz ve mantikli olir? Iskele kiralari falan ucuktur herhalde yazlik daha mi mantikli ki?
0
condom kurşunu
(22.06.16)
mazot pahalı
iskeleler normal
yazlik derim
0
kingcyrax
(22.06.16)
tabii ki de yazlık. tekne her şekilde masralı.
0
ikcı
(22.06.16)
Yazlik
0
la noix
(22.06.16)
Olm yapmayin ya 3te 3 yazlik cikti iyi mi. En iyi tekne arkadasinin teknesidir klisesi ne zaman gelecek. Uzun badee dusununce mesela yazlik icin yol parasi vermen lazim her turlu teknede o yok. Mesela bak o bi arti bence
0
🌸condom kurşunu
(22.06.16)
Yazlık için yol parası vermen gerekiyorsa tekne için de limana gitmen gerekecek. Teknenin bakımı daha zordur. Temiz su doldurmak bile parayla. Yazlık alırsan her zaman bir yere kaçma fırsatın olur. Her havada denize açılamazsın ama. Yazlık diyorum.
0
dissendium
(22.06.16)
Maceracı bir ruhun varsa tekne.

Daha garantici, sakin bir insansan yazlık.
0
peggy
(22.06.16)
Tekne cok masrafli biliyorsun degil mi?
0
stavro
(22.06.16)
bitirici vuruşu yapıyorum
evet yazlıh +1
0
seyduna6687
(22.06.16)
tekne alır
0
redeath
(22.06.16)
En iyi tekne arkadaşının teknesidir bu nedenle yazlık.
0
eloharp
(22.06.16)
tekne emek ister ama daha güzeldir, daha özgürdür. eger yelkenli ise limandan ciktiginda ise masrafi cok azdir, 100 euro mazot koyarsin ege koylarini gezersin, motoru sadece liman giris cikislarinda calistirirsin. ama limana girdiginde bakimi bekletmesi masraflidir. tekne derim ama kiralik tekne en iyisidir. baktin senede 4 aydan fazla teknede zaman geciriyorsun o zaman alirsin.
0
emrahday
(22.06.16)
tekne alırdım her türlü hevesim geçince de (biraz zor olurdu ama) satıp yazlık alırdım..
0
redeath
(22.06.16)
ne yazlıgı yahu, bizim var bi tane olmaz olasıca elimizi ayagımızı baglıyor her sene. hic bir yere gidemiyorsun. hem sanki yazlığın masrafı yok. her sene gunes enerjisi patlar. onu tamir için cıkanlar illa kiremitleri kırar, o kıs tavan akar. her sene bası illa boya badana ister. göt kadar bahcesi var yıllık masrafı en az 1000 kagat. çiçek bile yok dogru duzgun, cayıra dondurduk artık ustelık de.

yani tabi ki de karavan :)
0
halanne
(22.06.16)
hayalin
0
hushhush
(22.06.16)
Ucuz ve mantıklı diye sorunca yazlık, yoksa hayalin tekneyse tekne.

Ben her ikisi için de kiralık diyenlerdenim. Bir de sosyal duruma bağlı bunlar. Küçük çocuk varsa tekne sakat, sakatı bırak çocuklar yazlık sosyalleşmesi istiyorlar, şehirde sokakta oynayamayan çocuk yazlıkta oynamak istiyor. Tekneyi bir süre sonra sattığında değer kaybı, yazlıkta değer kaybı yaşamazsın genelde.
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.16)
Ben eskiden yazlığa kötü bakardım ama annem-babam 2 sene evvel yazlık aldı bir hayli zevkli bir şey.

Denize sıfır olması şart değil.Sahili güzelse ve 5-10 dakika yürüme mesafesindeyse yeter.
Bizimkiler Kuzey Ege'den aldılar ama ben kendim alacak olsam Muğla'dan alırdım.
0
turkuaz
(22.06.16)
öyle bir yazılmışki sanki yazlığın hiç masrafı yok.

yazlıkta da kullandığın elektriğin, suyun parasını veriyorsun.
yazlığında bakımı, boyası, temizliği, tamiratı olur.
müstakil bahçen varsa onuda yaz; her sene bakımı falan filan veya siteyse/kooperatifse aidatı vardır.

bir tane beneteau alırsın öğrenirsin hayattan keyif alırsın. istediğin yerde denize girersin. vay efendim o koya yol yok; vay bu koyda çocuklu aileler, vay burda plaj/şezlong parası gibi dertlerin olmaz.
özgürsündür. yazlık gibi beton temel üzerinde bir yere bağlı değilsindir.

masrafı var mı? var.
ama temiz bakmaya çalışır, hırpalamadan zorlamazsan; bilinçli kullanıcı olursan masrafınıda minimize edersin.
0
kerhaneci keke
(22.06.16)
tekne alan 2 kez mutlu olur.
ALIRKEN-SATARKEN.
0
jamswety
(22.06.16)
ikisini de alma gerek yok her yaz yeni bir yere git misler gibi dert yok tasa yok
0
dolmakalem
(22.06.16)
yazlık konusunu fazla gömmüşsünüz.Anlatayım:

1) Yazlığı siz almayın. Anneniz-babanız alsın ve yılda birkaç ay burada geçirsinler emekli olunca

2) Siz de yazın 4-5 kere kısa tatil şeklinde onları ziyaret edip takılacaksınız

3) Yazlığın lokasyonu etrafta para verip de tatilinizi geçireceğiniz yerlere araba ile maksimum 1 saat uzaklıkta olsun

BU şekilde tadından yenmez
0
turkuaz
(24.06.16)
(2)

ingilizce "makinanın çürümesi"

çakıstes
ni nasıl ifade edebilirim? hangi çürüme anlamındaki kelime kullanılır bu durumlarda?
ni nasıl ifade edebilirim? hangi çürüme anlamındaki kelime kullanılır bu durumlarda?
0
çakıstes
(22.06.16)
corrosion = paslanmak olarak kullanabilirsin
0
SiyamkedisiZorro
(22.06.16)
corrosion kullanabilirsin.
0
basond
(22.06.16)
(15)

kapı barfiksi

yue
arkadaşlar şu ürünü almak istiyorum ama açıklamaları kafamı karıştırdı, kapının neresini ölçeceğim bana yardımcı olur musunuz?ürün şu:http://www.hepsiburada.com/delta-cok-fonksiyonlu-deluxe-kapi-barfiksi-mekik-sinav-cekme-aleti-ds-1325-p-SPORDELTA787açıklamalarda diyor ki:"Kapının iç ölçüsü 80 cm, m
arkadaşlar şu ürünü almak istiyorum ama açıklamaları kafamı karıştırdı, kapının neresini ölçeceğim bana yardımcı olur musunuz?

ürün şu:
www.hepsiburada.com


açıklamalarda diyor ki:
"Kapının iç ölçüsü 80 cm, maksimum 85 cm olmalıdır.
Kapı içi genişliği en az 60 cm olmalıdır.
Üst pervaz boyu ( barfiksin oturduğu yerin yüksekliği ) 12 cm ‘ i geçmemeli.
Fazla yüksek olursa, barfiks sağlam bir şekilde oturmaz ve kırılmalar olabilir.
Üst pervazla duvar arasında barfiksin oturması için minimum 1,5 cm derinlik olması lazım."


benim anladığım
i.hizliresim.com

şimdi burada yanlış anladığım bir yer var mı? 60cm olacak dediği yer neresi?

teşekkürler.
0
yue
(10.06.16)
en az 60 olursa takılır diyor. doğru anlamışsınız.
0
teknikekip
(10.06.16)
"Kapı içi genişliği en az 60 cm olmalıdır." Burası zaten "Maksimum 80/85 cm olması gerek" dediği yerle aynı yer değil mi? Birinde maksimum diğerinde minimum değerler verilmiş. Yani 85 cm'den geniş 60 cm'den dar olmasın gibisinden.
0
angelus
(10.06.16)
angelus bilmiyorum kafam karıştı önce 80 sonra max 85 yazmış,
60 olursa çok fark olmaz mı :/ hatta 60lık kapı olmaz benim bildiğim incecik kim geçecek içinden..
0
🌸yue
(10.06.16)
Olur ya niye olmasın: tarihsanat.files.wordpress.com Adamlar her ihtimali gözönüne almış işte. Kapın olur da 60 cm'den darsa bu araç senin işini görmez demişler.
0
angelus
(10.06.16)
angelus
ahahaha :D o zaman haklısın
0
🌸yue
(10.06.16)
kapı barfiksi almadan önce "aptal bilimi" diye bir dizisi var National Geograhic'in onun bir kapı barfiksi bölümü vardı, onu seyredin. Geçen hafta seyretmiştim ben.
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.16)
Montajla ilgili ipuçları da veriyor da onun için yazdım.
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.16)
eğer sadece barfik amaçlı kullanacaksanız şöyle bir şey almanızı öneririm.

urun.gittigidiyor.com

çeşitli ölçüleri var ve iki duvar arasına sıkıştırdığınız için oldukça sağlam ve kapıya vs. zarar verme olasılığı yok.
0
antipodes
(10.06.16)
Koridorun varsa düz barfiks al, muscle up da yaparsın.
0
kargn
(10.06.16)
bir insanın bu konuda kafasının karışması için cidden problemli olması lazım.

en ideal ölçü 80cm'dir diyor. ha ama 85cm'se kapın, o da olur diyor.

60cm'den küçük olmasın ama diyor.

bu kadar basit.
0
tchuck
(10.06.16)
siyamkedisi, kargn teşekkürler.

antipodes linki açamadım :/
i.hizliresim.com

tchuck (✿◠‿◠)
0
🌸yue
(10.06.16)
@yue adblocker gibi birşey kullanıyor olabilir misin?

gitti gidiyorda koridor barfiksi diye ara göreceksin.
0
antipodes
(10.06.16)
antipodes şöyle bir şey mi
mcdn01.gittigidiyor.net
0
🌸yue
(10.06.16)
@yue aynen bu. vidaları sıkarak kordora oturtuyorsun. delme vidalama vs. birşey yok. gayet sağlam aynı zamanda. tabi çok uzun olmayanları için konuşuyorum. takacağın koridor genişse esneme payı artacağından belki sorun yaşayabilirsin. 120 cm civarı bir koridorum var, bu alanda hiç sıkıntı yaşamadım. gayet sağlam.
0
antipodes
(10.06.16)
antipodes
çok teşekkürler. bundan alıyım madem kapıyla uğraşmayım. şimdi baktımda koridor 110 geliyor. ben düşmekten korktuğum için bu tarz almaya çekinmiştim açıkcası :)

aşağıdaki ürüne bakabilir misin yorumların geneli iyi ama duvara zarar veriyor sabitlemeden kullanılmıyor diyenlerde olmuş.


www.hepsiburada.com
0
🌸yue
(10.06.16)
(5)

gezmelik korsan gemisi

freetakilir
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/6/6f/Grand_Turk_-_Whitby_Harbour._-_geograph.org.uk_-_159184.jpggüneyde var mıdır böyle şeyler? mesela bu grand turk korsan gemisi hornblower dizisi için türkler tarafından özel olarak yapılmış. open ship dendiğine göre geziye açık. hikayeyi anlattım çü
upload.wikimedia.org

güneyde var mıdır böyle şeyler? mesela bu grand turk korsan gemisi hornblower dizisi için türkler tarafından özel olarak yapılmış. open ship dendiğine göre geziye açık. hikayeyi anlattım çünkü gerçek bi korsan gemisi olması gerektiğini şeedin diye. var mıdır böyle şeyler gezmelik?
0
freetakilir
(10.06.16)
Gezmelik derken?

Yani buna benzer side-manavgat'ta var.
gunluk tekne turu yapiyolar hem denizde hem de manavgat cayinda.
0
kuehles blondes
(10.06.16)
fethiyede de var da surekli demet akalin serdar ortac abidik gubidik muzikler kafan kaldirir mi bilemem
0
groove
(10.06.16)
groove+1
O ne korkunç müzikler öyle. Bir tekne turunda aynı koydaydık maalesef...
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.16)
artık tüm tatil yerlerinde dolu bu gemilerden malesef bangır bangır müzik içmesini bilmeyen insanlar, saçma sapan animasyoncu adam vb. gittikleri koyların içine ediyorlar.
0
yue
(10.06.16)
yalnız bu dediğiniz tur gemileri falan değil dimi? müzikli falan diyince o geliyor aklıma

edit: üstteki tur gemisi değil çünkü.
0
🌸freetakilir
(10.06.16)
(14)

Kedi evde 2 hafta yalniz kalir mi ?

chezsoi
Merhaba , yurtdisindayim ve yilda iki kez 2 haftalik tatillerle ulkeye geliyorum. Kimseyi bulamazsam 2 hafta yemi suyu temiz kumu olan kedi evde kendi badina kalabilir mi dersiniz. ?Kedi otelleri cok pahali benim ucak param kadar. Bir de hepsi birarada ya da kafeste :/
Merhaba , yurtdisindayim ve yilda iki kez 2 haftalik tatillerle ulkeye geliyorum. Kimseyi bulamazsam 2 hafta yemi suyu temiz kumu olan kedi evde kendi badina kalabilir mi dersiniz. ?

Kedi otelleri cok pahali benim ucak param kadar. Bir de hepsi birarada ya da kafeste :/
0
chezsoi
(08.06.16)
Çok sıkılır, sizi özler ama 5-6 tane kum kabı; mümkünse otomatik veya kesinlikle dökülmeyecek su kabı ve bolca su, bolca mamayla idare edebilir diye düşünüyorum. Sonuçta kediler köpeklere oranla daha bireysel takılan hayvanlar. Bir de kediyi alıştığı ortamdan uzaklaştırıp travma yaşatmaktansa bu yöntem daha bile faydalı olabilir.

Yalnız benim de hep düşündüğüm bir konu bu 2 kedi sahibi ve yılda bir kez böyle uzun seyahate çıkan bir insan olarak. Pratikte hiç uygulamamış biri olarak tamamen teorik yazdım ama imkansız değil gibi geliyor.
0
Thredith
(08.06.16)
2 hafta çok. bırakmayın bu risk alınmaz. biz 3-4 günden fazla bırakmıyoruz, eğer daha fazlaysa muhakkak 3 günde bir eve gelip su mama verecek, biraz sevecek birini buluyoruz. 2 hafta çok, suyunu devirir ne bileyim mamayı bir anda yer bitirir bir şey olur. yani en azından bir iki kere eve gelip biri baksın suyunu filan temizlesin.
0
kaputt
(08.06.16)
Geçen sene ablam iki kedisini evde bıraktı 2 hafta kaldılar. Çok şükür bir şey olmadı ama sonrasında ağzımıza s.tılar diyeyim. Bir tripler bir pihlemeler.
Ama sonuçta 2 kediydi onlar.
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.16)
2 hafta insan yalnız kalsa evde hiçbir yere çıkmadan o bile sıkıntı çıkarır, öyle düşün.
0
angelus
(08.06.16)
insan için bile 2 hafta evde tek başına kalmak ciddi sorun iken, kedinizi bırakmayın nolur:( yazık minik cana. güvendiğiniz bir arkadaşınız yok mu, 2-3 günde bir gidip kontrol etse?
0
holy diver
(08.06.16)
Ama hep evde olacak zaten.. belki tasmayla cikaririm arada apartmandayim :(
0
🌸chezsoi
(08.06.16)
Ya zaten bu en kotu ihtimal. Birini bulursam zaten sorun yok.
0
🌸chezsoi
(08.06.16)
2-3 günde bir biri bakarsa ideal olur. Mutlaka yalnız bırakmanız gerekirse sorun çıkaracak her şeyi kontrol edin. Kapılara stopper koyun, sıkışabileceği, takılabileceği her türlü şeyi kaldırın. Olmaz demeyin sıkılınca başlarına iş açıyorlar. Girmesine gerek olmayan odaları kapatıp alanını kısıtlayın. Kediler dar alanda daha güvende hissedeler. Farklı yerlere birden fazla su ve mama kabı koyun. Evimde 40 dolara aldığım ip kameram var. Seyahatlerde telefondan bakıp kontrol ediyorum. Sık seyahat edenler böyle bir önlem alabilir. Birine yedek anahtar vermeyi unutmayın. Seyahatte başınıza bir terslik gelirse kedinin maması suyu bitmesin
0
bamya84
(08.06.16)
2 hafta kalmaz. 1 hafta max o da evde başka kedi varsa. arkadaş oluyor yani. ben 3 gün bıraktım döndüğümde sokaktan sesimi duymuş ciğerime ciğerime miyavlıyordu kapıdan. taa sokaktan duyuluyordu. yavrum ne oyun oynamış ne etrafı dağıtmış. yemek yiyip uyumuş sadece mutsuzluktan.

hiç mi arkadaşın yok 2 günde bir gelsin hayvanla 1 saat falan geçirsin en kötü?
0
rayde
(08.06.16)
Var arkadaslarim ama onlar da tatilde olabilir vs. Diye en en kotu ihtimali yazdim.
0
🌸chezsoi
(08.06.16)
@bamya84. Süper fikir.. Adi nedir bu ip kameranin ?
0
🌸chezsoi
(08.06.16)
sokağa bıraksan daha güvenlidir.
0
hakim oynayin dedi
(08.06.16)
benim arkadasim kedisini 1 hafta birakmisti kedi bu duruma artık nasıl sinirlendiyse arkadaşımın pahalı elektronik ekipmanının üzerine işeyip cihazları bozmuştu :D
0
ambrosia
(08.06.16)
sıkılmaktan başka bir problemi olmaz. onu da etrafa bol miktarda oyuncak atarak çözebilirsiniz. yalnız su olayı sıkıntı. dökebilirler ya da su bayatlayıp kokabileceği için içmeyebilirler. etrafa su kabı koymaktansa bir musluğu hafif damlar halde bırakmak daha mantıklı. hem susuz kalma riski olmaz hem de taze taze içer suyunu.
0
karasin
(08.06.16)
(9)

Genel müdür kovmaca

dedim dedim de kime dedim
Yabancı bir vatandaş tr de limited firması kuruyor a kişisini de genel müdür olarak atamak istiyor. Şimdi diyor ki İsveçte birini 10 yıllığına atadin genel müdür olarak diyelim ki 6. Yılda kovdun elemanı adamın gotunden kan alırlar tazminatı Vs herşeyi ile. Aynı şey tr'de de var mı?Dedim yok burada
Yabancı bir vatandaş tr de limited firması kuruyor a kişisini de genel müdür olarak atamak istiyor. Şimdi diyor ki İsveçte birini 10 yıllığına atadin genel müdür olarak diyelim ki 6. Yılda kovdun elemanı adamın gotunden kan alırlar tazminatı Vs herşeyi ile. Aynı şey tr'de de var mı?

Dedim yok burada tek kelime ile koyarsın en fazla kıdem tazminati falan verirsin öyle sıkı yasalar Vs yok. Normal işçi haklarını alır özel bi sözleşme yok ise.

Doğru demiş miyim? Bununla ilgili yasa, yazı nereden bulurum? Mümkünse ingilizce.
0
dedim dedim de kime dedim
(08.06.16)
30 kişiden fazla çalışan varsa işe iade davası açar en fazla.
Kıdem + ihbar.

Sözleşme şartları da etkin dediginiz gibi.
0
amarat
(08.06.16)
genel müdür iş hukukunda özel statüye sahip değil. normal bir çalışanı nasıl kovuyorsanız genel müdürü de öyle kovabilirsiniz.

bu arada, genel müdürü 10 yıllığına atamak zorunda değilsiniz, isterseniz bir haftalığına bile atarsanız. 2 yıl, 5 yıl gibi sürelerle atama yapmak mümkün.
0
babilbaligi
(08.06.16)
ya işte 10 yıllığına atayınca böyle daha bir oturaklı oluyor ya firma. o sebeple öyle dedim.

bir de başlık değişik olunca millet nasıl gelmiş.. şuraya e=mc^2'yi buldum doğru mu? bi baksanız diye soru açsam millet git bi sgklı iş bul der. bu duyuru halkı iyi ama çok goy goy peşinde :)
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(08.06.16)
6 yıllık genel müdürün kıdemi - ihbarı muhtemelen maaşıX2 olur. toplamda 3 maaşa çıkarırsınız. ama genelde genel müdürlerde ikale ile çıkarma vardır hak ettiğinden biraz fazlasını verirler. kıdemi ihbarı 60 tutuyorsa 100e anlaşarak çıkarırlar falan. yasal zorunluluk değil tabii bu şirket inisiyatifi.
0
freya
(08.06.16)
genel müdür atama süresinin şirketin oturaklılığı ile ne ilgisi olduğunu bilmiyorum, ama süresiz yetki de verebiliyorsunuz. koca koca firmalar yönetim kurullarına 2-3 yıllık yetkiler veriyorlar.

yok ben koç holding şirketlerinden daha oturaklı olacağım diyorsanız, 100 yıllığına atayın, oturak nedir diye merak eden size baksın.

bu arada, kıdem tazminatında tavan uygulaması olduğu için direk her yıla bir maaş düşmez. kıdem tazminatı düşük olur. sonrası freya'nın dediği meseleler.
0
babilbaligi
(08.06.16)
yok yahu, o bahsettikleri milyar dolarlık şirketlerde ciddi primli müdürler.

ama zaten genel anlamda oralarda çalışan kovmak kolay değil.
0
kurnaz
(08.06.16)
@freya
KIDEM: SON 1 BÜRÜT MAAŞ * ÇALIŞILAN YIL
İHBAR: SON BÜRÜT MAAŞ ÇALIŞILAN YILA GÖRE 15 GÜN 1 AY

6 YIL GM OLAN ADAM BURUT MAAŞI HİÇ YOKSA 20K
20K * 6 =120 K tl
İHBARI 20 K tl
KULLANMADIĞI SENELİK İZNİDE VARDIR
20 K DA O
120 + 20 + 20 = 160 K tl
İYİ PARA kovulsam diye sıra beklerim yeminen
0
nohut
(08.06.16)
Bu iş kolu ile de alakalı. Öyle şirketler var ki genel müdürünü anlaşarak çıkartabilmek için epey bir para döküyor. Neden? Aman hasıraltı durumları ifşa olmasın, şirketin adı kötüye çıkmasın vs.
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.16)
olum tırt bi firma işte. sabancı değil sonuçta. yurt dışında bu şey olayları varya mesela otomotivde bir firmada çalıştın 10 sene sonra yandaki otomativ firmasına geçemiyorsun en az 20 sene bence onu korumak için genel müdürün çıkarılmasına yasa falan getirilmiştir elemanı korumak için. yoksa kıdem-ihbar falan her türlü ödenecek zaten.
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(08.06.16)
(8)

hafta sonu için bozcaada

whatyougetiswhatyoudid
cuma-cumartesi-pazargidilir mi? ağustos sonunda
cuma-cumartesi-pazar
gidilir mi? ağustos sonunda
0
whatyougetiswhatyoudid
(08.06.16)
Bayramlarda kesinlikle gitmeyin en kritik nokta bu.
0
eloharp
(08.06.16)
bayram demedim aslında, ağustos dedim...
0
🌸whatyougetiswhatyoudid
(08.06.16)
niye gidilmesin ki? soruyu anlamadım sanırım?
0
vejeteryanvampir
(08.06.16)
ben giderim, zira çanakkale'deyim. siz neredesiniz bilmiyorum ama istanbul'dan yorucu olur bence. bir de kalabalık o zamanlar. büyük rezillik bence. bence gelmeyin.
0
jaaaccckkk
(08.06.16)
evet belirtmeyi unuttum. istanbul'dan gidilir mi 3 gün için değer mi demem lazımdı
0
🌸whatyougetiswhatyoudid
(08.06.16)
biz geçen yıl gittik bu şekilde. biraz yorucu olsa da çok keyifli oldu. bir daha toplaşşak yine giderim. o derece yani.
0
vejeteryanvampir
(10.06.16)
cumartesi-pazar-pazartesi gidin bence, zira pazar dönüş trafiği korkunç oluyor trakya tarafında.
0
kint
(10.06.16)
kint+1
Uzun hafta sonu daha iyi.
0
SiyamkedisiZorro
(10.06.16)
(14)

Neden gereksiz bir detaya çok para verilir ?

cenkist
Mesela bir insan neden saate 5 10 bin para harcar ? Neden kravata ya da aynı kalitede 300 500 TL ye giysi varken gidip yanina bir sıfır daha koyup alışveriiş yapar ?
Mesela bir insan neden saate 5 10 bin para harcar ? Neden kravata ya da aynı kalitede 300 500 TL ye giysi varken gidip yanina bir sıfır daha koyup alışveriiş yapar ?
0
cenkist
(07.06.16)
ye kürküm ye derler bilir misin?
0
sutlu nescafe
(07.06.16)
bilemiyorum altan bilemiyorum.
0
tamam onu da ben yaptım
(07.06.16)
kendini tüketimle ifade eden varlıklar haline geldiğimiz için. büyük paralar harcayınca daha iyi hissediyoruz, toplumda daha önemli bir statüde oluyoruz. bunlar birbirini besleyen şeyler.

kinetix'in 50 liraya sattığı ayakkabıyı nike 300 liraya satıyor. aralarındaki kalite farkı gerçekten ne kadar büyük? hiç emin değilim. çünkü pahalıya satılan şeylerin daha kaliteli olduğu algısı tamamen bu tüketim dininin uydurduğu bir şey; deneyimledim, gördüm.
0
nathanieltroy
(07.06.16)
Bu bir tüketim modeli, bunda şaşıracak bir şey yok. Kimi adam da senin sallıyorum 200 liraya aldığın ayakkabın için düşünüyor aynı şeyi.
0
naberabi
(07.06.16)
"aynı kalite" değil de ondan
atıyorum armani'nin 20 bin dolarlık takım elbisesi de var
İmza'nın 199 liralık takım elbisesi de

o galalarda hollywood da falan gördüğün takımlar hep o bahsi geçen takım elbiseler
aynı değil gerçekten

onu anlayan adam alıyor zaten, sen anlamadığın için almıyorsun
Lacoste'da tshirt var polo yaka 250 lira, mavi jeans de var 50 lira
Lacoste'dan babamın polo yaka tshirtini bugün giyerim ben 20 senelik, maviden aldığını seneye giyemezsin ağzı yüzü yer değiştirir.
0
Corc
(07.06.16)
mesela ben şuan sokakta satılan 5 liralık saatleri takmam çünkü itibarım zedelenir, atıyorum 50 liraya alır takarım. ha biraz daha param olursa bu seferde 50 liralık saat itibarımı zedeler gider 150 liralık saat takarım. iş adamı olursam bu sefer 150 liralık saat itibarımı zedeleyecek, gidip 550 liralık saat alacağım. ultra zengin biri olursam 550 liralık saat beni ortamlarda rezil eder, gider 5000 liralık saat alırım.
0
tolga asp
(07.06.16)
Saati ve gözlüğü bilmem. Onlar saçma derecede pahalı oluyor. Kendime gözlük arıyorken denk geldiğim bazı markalar 1000 1300 civarında geziyordu ki yeterince lüks değildir bu, bir kesim için. Gözlüklerin markalarından başka hiçbir özelliği yoktu. Bildiğin, düz köyü renk cam. 300 liralık Ray-Ban hem kaliteli, hem camında güzel özellikleri olan (uv filtre, polarize, anti-refle vs.) haliyle gidip onu aldım. Ha 60 liraya da gözlük vardı ama tasarım ve cam vs. özellikleri hayal tabii onlarda. Hatta camı ışığı fazla kırıp numaralı gibi davranıyordu bazılarında.

Giyside ise genel konu konfor ve kalite. Bir giysi üzerine giydiğinde çuval gibi duruyorsa, ilk yıkamada rengini kaybediyorsa, eskimeye başlıyorsa hatta en önemlisi %3-4'ten fazla polyester içeriyorsa fiyatı çok ucuz oluyor tabii. Fakat böyle gereksiz ve sağlıksız bir şey giymek yerine atıyorum 100-150 TL verip daha kalitelisini almak varken neden yapmayayım? Bir markanın takım elbiseleri indirimde şu an 200 TL'ye ve 380+ TL ye ürünler var. 200 olan %65 polyester %35 viskoz ama. Şimdi hangisi mantıklı?

Gözlükte de örnek verdiğim gibi gereksiz pahalı olan şeyler cok saçma ama bence. Mesela çok ünlü bir marka var. Ağırlaştırılmış cam satıyor değerli taş niyetine ve neredeyse değerli taş ile aynı fiyata satıyor. Cam lan bu. Tamam tasarım, emek vs. biraz soyut kavramlar ama bu kadar da olmamalı sanki. Ye kürküm ye bile değil bu. Kürk yine pahalı olsa da işlevsel bir olay. Bu gözlük, cam, bilmemnerede satılan 4500 liralık bere falan o paraları hak edecek kadar değil ama.

"Bak bu pahalı, herkeste yok. Mesela sende yok. Bende var. Ben senden üstünüm" diyor yani kendince onu alan.
0
nawar
(07.06.16)
hacı yokluk psikolojisi ile varlık psikolojisi tamamen farklı
şu anda eline her ay bilmemkaçyüzbin dolar geçse gezdiğin yerler yediğin lokantalar arkadaşların bindiğin araba falan değişecek ve senin içinde ihtiyaç haline gelecek.

şu anda tamamen yoklukta olduğun için sana boş ihtiyaç olarak geliyor.
0
basond
(07.06.16)
Aylık geliri birkaç milyon dolarlara dayanan insan için çok değil ki bu. Sadece 4k ya değil 200bin dolara avrolara da saatler var.

sorunun cevabı için (bkz: yaşam tarzı)
0
mza
(07.06.16)
milyon euroları olup 1000 liralık telefon kullanan, toyota corollası olan azımsanamayacak kadar çok insan var. Tamamen dünya görüşüyle alakalı.

Bugün warren buffet 300.000 dolarlık evde oturuyor, mark zuckerberg wv golf kullanıyor.
0
habib
(07.06.16)
Hatun kişiyim: Saat, kalem benim için özel eşyalar. Bir çantaya ya da bir ayakkabıya 300-500 TL verecek kadın değilim ama saatim, kalemlerim pahalıdır. Bunlar evladiyeliktir. 40 sene sonra da "gideri olan" şeylere para harcarım.
0
SiyamkedisiZorro
(07.06.16)
Tamamen kafa yapisi. Milyon dolarlik gelirim olsun, gene de gidip 240klik saat almam, aldiramazsiniz. Mümkün diil yani. Ha ama bilgisayara iyi para gömerim, elektronik daha cok seyim olur, olur dedigim simdikinin iki kati, hadi üc kati. Yüzbinler gömemem. Yok, yani, elimde degil.
ama gel gör ki bazi yöneticiler icin zorunluluk. Qnq saatle giderse alinmayacagi, söförsüz geldiginde alinmayacagi etkinlikler var. Su an trdeki iyi bir bankanin en tepesinde tanidigim var. Adami yazlikta görsen, tisört, sort, yipranmis gazete elde. Ama sirkete söförsüz adim atamaz. Anlamsiz formalite mevzular bence. Zuckerbergi zerre sevmem, ama adam dümdüz ya. Bana ne lan diyebiliyor eventlerde. Herkes takim elbise, adam ketcap lekeli tisört kot. Oh.
0
Silesius
(07.06.16)
bağzı insanlar imaj ile para kazanıyorlar. ve bu lüks tüketim imajlarını güçlendiriyor. bu yüzden de alıyorlar.

bağzı insanlar ise, çok kolay para kazandıkları için alıyorlar (vurgun, yasadışı, miras, vb.) kabaca sebep bu.
0
babilbaligi
(07.06.16)
çünkü hoşuma gidiyor ve alıyorum. bazı şeylere de mesela hiç para harcamam ama saate harcadım pişman değilim. bazı kadınlar da kıyafet ya da makyaja inanılmaz para harcarlar bende o yok mesela . tamamen zevk meselesi.
0
sta
(07.06.16)
(25)

"kızım" saygısızca bir hitap mı?

hasmetizm 2046
Sinemaya, yemeğe, kahve içmeye gittiğim bir hatun var. Arada takılıp muhabbet ediyoruz falan. Dün geyik arasında kızım diye hitap ettim cümle sonunda yazışırken. "Kızım? Neyse..." Yazmış, kestim muhabbeti orada, bi daha konuşacağımı sanmıyorum. Ne diyorsunuz, ben mi öküzüm, bu kız mı kezban?
Sinemaya, yemeğe, kahve içmeye gittiğim bir hatun var. Arada takılıp muhabbet ediyoruz falan. Dün geyik arasında kızım diye hitap ettim cümle sonunda yazışırken.
"Kızım?
Neyse..."
Yazmış, kestim muhabbeti orada, bi daha konuşacağımı sanmıyorum. Ne diyorsunuz, ben mi öküzüm, bu kız mı kezban?
0
hasmetizm 2046
(07.06.16)
aranızdaki ilişkiyi sizin algiladiginiz gibi algılamayan biriymiş demek ki.
"yazmazsa kendi bilir" demeniz lazim.
0
for the record
(07.06.16)
bence siz okuzsunuz. bir kere kelime argo ve küçümseyici, yani samimiyet boyutunuz ne olursa olsun kendisi bu hitaptan hoşlanmayabilir. bunu da size ima etmiş işte. ya tercihine saygı duyarsınız, ya da gorusmezsiniz su noktada.
0
scars dont fade
(07.06.16)
Yok o kadar değil bence samimiyet var kızım hitabında ama çok laubali. For the recordla aynı fikirdeyim bakış açısı farklı olabilir arkadaşlığınıza. Kezbanlık bir durum yok yani eğer birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorsanız bunun bozmaması lazım.
0
Aman Sen de
(07.06.16)
kız kezban
0
suicides underground
(07.06.16)
Yazma bırak ya. Millet kendini nimetten sayıyor iyice. Hiç ses etme iki gün sonra o sana yazar.
0
infernalcadre
(07.06.16)
hatun kadar kızım da çirkin bir ifade. kişilere nasıl hitap edeceğinizi sizin onlarla yakınlığınız değil onların bu yöndeki istekleri belirler.
0
dahili meddah
(07.06.16)
it depends! ikinizin arasinda, aranizdaki iletisime bakis acilarinizin farkli olmasindan kaynaklanmis benim anladigim. tek kelimeyle iletisimi kesebilecek seviyede gordugun arkadasliga zaten devam edemezsin ki zihnin izin vermez. sana normal gelen, ona gelmeyebilir ki gelmemis goruldugu uzere. o yuzden ne sen okuzsun ne de kiz kezban.
0
gokhlayeh
(07.06.16)
"Kızım" var, "kızım" var. İlk kez kızım'ın sevgili veya eşe söylendiğini eniştemden görmüştüm ve şok anıydı. Teyzemle eniştem arasında 13 yaş fark var ve eniştemin "kızım" demesini duyduğumda eniştem 79, teyzem 66 yaşındaydı. Bir yemekten sonra hep birlikte masayı kaldırdık; herkes dağılınca da teyzemle ben çay-tatlı, vb. işlerine başladık. Bir film mi başlamıştı televizyonda, ne. Teyzemle ben filmi kaçırıyorduk. Eniştem teyzeme "Kızım, bırak mutfağı da gel. Film kaçıyor" dedi. O kızım'ın öyle tatlı bir vurgusu vardı ki, aynı kızımın içinde bir yandan "çıtırım, lolitam" tarzı bir hayranlık, bir yandan baskınlık belirtisi hafif bir emir, bir yandan 80 yaşa rağmen tutku, bir yandan da teyzem filmi kaçırdığı için üzülme ve şefkat, bir yandan da sevgi akıyordu adamın dilinden. Öyle içten hitap o yaşta zor. Peşinden de teyzem hafif o anlık şımartıldığını belli eden, hafif cilveli, hafif de nazlı bir havayla eniştemin yanına oturdu.

Salonda ikisinin yanak yanağa resimleri var. Bir gün kuzenim kocasının yanağını öpünce "Hadi, eniştem de yengemi öpsün" lafı geçti, hepimiz de gaza gelince "Öp! Öp! Öp!" tezahüratları oldu. Eniştem dünden razı zaten, hemen yanağa hamle yaptı. Teyzem "Ay ay, istemem. Olmaz, ayıp!" dedi ama her halinden de "İstemem, yan cebime koy" okunuyordu; ilgi odağı olunca anında sevimli bir şımarıklılık ve naz geldi yüzüne. Eniştem de "Aaa, kızım, uzat o gül yanağını" deyince; teyzem sevinçten ağzı kulaklarına vara vara ama bir yandan da hala nazını koruyarak "Peki, madem" deyip uzatıverdi. Öyle "kızım"a can kurban!

Aynı "kızım"ı babam anneme söylese garip kaçar, çünkü annem babamdan 7 yaş büyük. Babam anneme söylese ve atıyorum ki "Kızım, sus" dese, "Ben seni ciddiye almıyorum" gibi bir vurgu olur. Hatta, vurguya göre, mahalle delikanlısının mahalledeki kızlara horozluk, baskınlık, üstünlük, söz geçirme çabaları gibi bir izlenim bile bırakabilir. Bazıları bunu kaldırır, bazıları kaldıramaz. "Farklı dünyaların insanıymışız" etkisi yaratabilir. balpolen'in dediği gibi ucuz ve itici olabilir.

Evet, kadınlar olarak böyle şeyleri analiz ederiz. Hatta doğal olarak, analiz ettiğimizin farkına bile varmadan analiz ederiz. İçten gelir. Bu "Her adımı bıncık bıncık ayıklıyoruz" demek değil.

Edit: Yazınca fark ettim; teyze-enişte kısmı life is drunk entry'si gibi olmuş ama yalan, uydurma veya çalıntı değil.
0
aychovsky
(07.06.16)
varoş hitabı.

Onun sana oğlum demesi gibi. Onun sana oğlum demesini sorun etmeyeceksen demeye devam et.

Edit : Kızın verdiği tepki saçma derecede soğuk muhtemelen sizden hoşlanmıyordur hatta iyi arkadaş olarak bile görmüyordur yoksa biraz dalga geçerdi sizinle tatlıya bağlanırdı olay en fazla.
0
Nox
(07.06.16)
bu kadar abartılacak bi şey yok, varoş hitabı falan değil. anlamadım hepiniz mi cambridge düşesisiniz... öte yandan hoşuna gitmemiş olsa bile tavrını çocuklar duymasındaki gönül gibi "kızım? nnnneyseah..." diye tripli tripli koyması çok salakça. bilirsiniz ki Gönül ve Meltem karakterleri yurdumuz modern batılı kadın kezbanlarının anasıdır.
0
ambrosia
(07.06.16)
Sen öküzsün, kelime ucuz.
0
balpolen
(07.06.16)
Gül gibi isim varken, kızım diye seslenmek niye. Kız kezban değil. Doğrusu diğer seçenek.
0
cabiday
(07.06.16)
süper saça bir hitap falan değil. Ben arkadaşlarıma, arkadaşlarımın kız arkadaşlarına falan diyorum arada.

Cambridge düşesi +1

edit: Arkadaş muhabbeti için tabii bu cevap.
0
naberabi
(07.06.16)
Kezban'ül Ala.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.16)
Cambridge düşesi + 1

Kiz bahane ariyormus sogumaya, sana ilgi duysa ve o hitabi begenmese " kizim ne ya varos musun :p" diye espri bile kasabilirdi.
0
neferkitty
(07.06.16)
Konuşma dilinde ağızdan çıkar böyle hitaplar o çok sıkıntı değil ama yazarken bana biraz gereksiz geldi ama kızın verdiği tepki de çok kezbanca. Olaya "Kızım da neymiş ya çok öküzce" diyen insanların konuşurken kullandığı üç kelimeden biri amına koyim oluyor genelde. Bülent Ersoy gibi konuşmuyorlar pek.
0
angelus
(07.06.16)
Hiç hoşlanmadığım bir hitap şekli. Ben de aynı tepkiyi verirdim. Yalnız kız rahatsızlığını belli etmiş sadece. bence bu doğrultuda ilişkinizi sürdürebilirsiniz, neden böyle keskin sınırlar, kezbanlar, öküzler var anlayamıyorum.
0
cevahir
(07.06.16)
bence fazla alınganlık göstermiş
0
basond
(07.06.16)
Varoş hitabı. Kızların bir olayı abiğ abiğ diyerek anlatmasıyla aynı.
0
jazzabel
(07.06.16)
"Kızım" genellikle olmaz. Okul arkadaşına ya da 7-12 yaş aralığında sokakta oynadığın arkadaşına "kızım" diyebilirsin, o da sana "oğlum" der. Ancak bu şartlar altında ifadeler yanlış olmaz. Bir de konuşma dilinde eklenebilecek mimiklerle kurulan cümle daha yumuşayabilirken, yazı dilinde iç hiç olmaz.
Arada çıktığınız birine "kızım" demişseniz, kurduğunuz cümleye göre: "ne alaka, sen benden üstün mü sanıyorsun kendini" diye düşünebileceği gibi "ne alaka, fried zone'a mı alıyorsun beni" diye de düşünebilir.
Kısa cevap, kız kezban değil, sizin iletişim sorununuz var.
0
SiyamkedisiZorro
(07.06.16)
en yakın arkadaşımla birbirimize hitap şeklimiz böyle. o arada güzel kızım falan da der. gayet sevecen sevgi dolu bence. barzolaştıran tonlama. aychovsky nin dediği durum benim anne babamda da var. yaşıtlar ama babam kızım, yavrucuğum gibi hitaplarda bulunur anneme. her ikisi de durumdan memnun.
0
shotgunwoman
(07.06.16)
Pardon hanımefendi diyebilirdiniz Haşmet Bey. Takıldığın biriyse kopma hemen. Herkesin beğenmediği kelimeler var bu hayatta. Ben mesela kendimden küçük birinin bana adam yapıyor yeaaa demesine ayar olurum. Belki o da kızım kelimesini sadece babasından duymak istiyordur.
0
dissendium
(07.06.16)
yoo saygisizca değil. kız kendini friendzonelandi sanmistir.
0
madeleine elster
(07.06.16)
Kızım ifadesini oldum olası sevmiyorum. Bu şekilde bi hitap olursa da aynen konuştuğunuz kadınınki gibi bir tepki verirdim, ilave olarak hoşlanmadığımı belirtirdim yumuşak bir dille şahsen. Kişisel olarak hoşlanmıyorsa hoşlanmıyordur. "Kezbanlık" da değil bu ayrıca. Kimi -sizin tabirinize göre- "kezbanlar" bu ifadeden hoşlanıp sahiplenme ifadesi olarak görebiliyor, kimisi de görmüyor. Kadınları yalnızca kadın gibi görmeyin lütfen, insan gibi görün. Samimi olmadığınız bir erkek arkadaşınıza küfürlü hitap ettiğinizde hoşuna gitmeyip sizi tersliyorsa ve siz buna bir şey demiyorsanız, buna da bir şey diyemezsiniz. Takılınacak bir nokta değil.
Ayrıca öküzlük de değil bu, o insana o şekilde hitap etmemeniz gerektiğini öğrenmiş oldunuz. Bundan sonra da devam etmezsiniz bunu demeye. Görüşmeme bahanesi değil yani.
0
sefil
(07.06.16)
Kızım, kız diye hitap edilmesinden hiç hoşlanmam. Seviyesizlik olduğunu düşünüyorum.
0
of dream and drama
(07.06.16)
(23)

Oruç tutacağım! & tutmayacağım!

hede hodo
Bu sene ilk defa oruç tutacak var mı? Neden?Çocukluğumdan beri oruç tutuyorum. Bu sene tutmayacağım, çünkü...?
Bu sene ilk defa oruç tutacak var mı? Neden?
Çocukluğumdan beri oruç tutuyorum. Bu sene tutmayacağım, çünkü...?
0
hede hodo
(03.06.16)
Valla bende 5 senedir tutuyorum ilk baslayisim tamamen babaya ozenmek felandi suan aslinda hic anlami yok ama sunun icin tutuyorum diye bilecegim;
-gercekten 1 ay sonrasinda bi zindelik hissediyorum
-sigara ve alkolu birakmis oluyorum (sigara ayda 1 paket icki ise her haftasonu oluyor oructan sonra 5-6 ay agzima surmuyorum...)
-ailemin bunu onaylamasi
0
kilimanjaro
(03.06.16)
Ben ilkokuldan beri tutarım. Alışkanlık oldu. Sonlara doğru kendimle bütunleşmiş gibi oluyorum. Yazlar çok zor ama.
0
nekolaytezla
(03.06.16)
Eskiden komple tutardım, dört senedir tutmuyorum, bu da beşincisi olacak.
0
i was made for you
(03.06.16)
6.sınıftan beri tutuyorum.
Başlarda sahura kalkmak ve iftarda ailemin hissettiklerini paylaşabilmek içindi.
Artık sadece yemek değil benim için, dedikodu yapmıyorum ve kimseyi kırmamaya üzmemeye çalışıyorum.
Açken bunun farkına varmak daha kolay, mesela tam söveceksin bi dinginlik durgunluk bitkinlik hissedip "boşver" diyosun. Ramazandan sonra da devam ediyor bu otokontrol uzun bi süre.
0
megalomaniac
(03.06.16)
Küçükken tutardım, aileden öyle görürdük çünkü.

Senelerdir tutmama geleneğini bu sene de devam ettiricem, çünkü atayistim
0
lesmiserables
(03.06.16)
ben yazları ailemin yanında geçirdiğim için atayiz olmama rağmen mahalle baskısı dolayısıyla oruç tutuyomuşum feyki veriyorum. annem ve kardeşlerim biliyo ama dede, nine falan var. hem onların yanında yemek ayıp olur diye yemek istemiyorum hem de ben iki ay sonra gidicem ama AAA ORUÇ DA TUTMUYO diye abuk sabuk konuşmaların muhatabı annem olacak, yazık kadına. o yüzden hoşgörülü müsloların gazabına uğramamak için koca ayı aç geçiriyorum anasını satiyim.

ha bu sene bence iyi oldu çünkü geçtiğimiz yılların aksine ele almam gereken bir kilo problemim var. iftarda 79 tabak yemek yemediğim sürece bayağı kilo veririm diye tahmin ediyorum, kendimce bi çeşit intermittent fasting yapmaya çalışçam.
0
der meister
(03.06.16)
ilkokul 5.sınıftan üniversite 3 e kadar tuttum.

ama lisedeki büttün oruçlarımda falım çiğneyip sigara içen ergen bir gerizekalıydım. orucun bozulmayacağına inancım tamdı.

inancım hep garipti işte. 5 yıldır tutmuyorum. aklıma da gelmiyor. tutsam mı diye. çünkü inanmıyorum.
0
disardayim
(03.06.16)
İlkokul 1'den beri tutuyorum, yani 5 yaş. Ağır bi psikiyatrik tedavi gördüğüm bi yıl vardı, tez yazmaya çalışıyorum bi yandan, bi tek o yıl tutmadım.
Kendime göre bi inancim var. Ramazan ayının huzurlu havasını seviyorum. Kollektif olan değil yalnız, kendi içimdeki olanı. Megolo'nun dediği gibi kendimi bi tür disipline cekmeme de yardımcı oluyor. İşte eyle.
0
manuel mandalina
(03.06.16)
Ilk okuldan beri tutuyorum, bir zararini gormedim, mutluyum. En azindan bir ay daha iyi yasadigimi hissediyorum.
0
fakyoras
(03.06.16)
16-8 if diyeti yapıyorum, sonuç odaklıyım.
0
piremses
(03.06.16)
İlkokuldan beri tutuyorum. Son senelerde de orucu sporla açarak devam ediyorum. Bu sene de öyle olacak.
0
arnold schwarzeneger
(03.06.16)
küçük yaşlardan beri tutuyordum ama son 3 4 yıldır tutmuyorum. bu yıl da tutmayacağım. inanmıyorum çünkü artık. sağlığımın da oruca izin vermemesi hoşgörülü müslümanların gazabına uğramamı engelliyor, der meister'ın da dediği gibi.
0
ruhen hastayim ben
(03.06.16)
İlkokuldan beri tutarım. Aileden geliyor tabii. Ama şimdi babam şeker hastası tutamıyor, ablam zaten küçükken bile fena olurdu haşimoto filan da var o da tutamıyor. Annemde Alzheimer var o da tutamıyor (ya da devamlı olarak tutmak istiyor, ama artık onun tutması doğru değil). Ben tutabildiğimce devam edeceğim.
0
SiyamkedisiZorro
(03.06.16)
yapabilirsem tutacağım. susamaktan korktuğum için 30 günün 30'unda da tutabilirim diyemiyorum. elden geldiğince diyelim.

alkolü de azaltacağım. bünye için bir fırsat olabilir.
0
mermize
(03.06.16)
ufakken çok tutmustum.

şimdi malesef, sigara ve sıcaktan dolayı tutamıcam. Allah affetsin.
0
anonymice
(03.06.16)
tutmam. halalarım, babam falan tutuyor.

ben sağlıksız buluyorum. alkol almam ama 1 ay falan, belki bir iki-kere.

her boku yiyip de sonra müslümanız ayağına yatanları görünce zaten içimde istek kalmıyor.

millet açlıktan gergin oluyor, sinirlilik hat safhada. öyle olmak istemiyorum.
0
passion rules the game
(03.06.16)
nerde bu ateistler? ne kadar çok oruç tutan varmış.
hayatımda hiç oruç tutmadım tutmam da. fakirlerin halinden anlamak için empati yeterli. yoksa aç kalıp da iftarda öküz gibi yiince o orucun bir anlamı olmuyor.
etrafımda da oruç tutan yok. ramazan gelince sokakta yemek de yerim su da içerim inadına.
ramazanda alkolü de abartıyorum(bu sene içemicem ama seneye tam gaz devam)
0
sta
(03.06.16)
yeşş. eşim müslüman değil ben yalnız takılıcam. bi süredir öğle yemeği yemiyorum mideyi küçülttüm zaten, bir tek su kaybı işi var ama idare ederim. klima var her yerde. akşamları karpuz kavuna abanıcam, sahura da kalkarsam (genelde kalkmıyorum) tuzsuz diye kefir yoğurt oathmeal türü şeyler yerim heralde.
0
kaichi
(03.06.16)
ateist geldi beyler sakin. 27 yasımdayım hiç tutmadım şimdiye kadar.
0
t joe
(03.06.16)
ortaokulda başlamıştım ilk tutmaya. 10 yıldır tutmuyorum. yaşım 35.
0
burya
(03.06.16)
Her ramazan full oruç tuttuğum dönemlerde midemden rahatsızlandım. Gastreontoloji doktorumun midem için verdiği tüm tavsiyeler oruçla taban tabana zıt olduğu için oruç tutmayı bıraktım. Sonra başka şeyler de bıraktım:)
0
atatapiti
(03.06.16)
her ramazanda genelde 1 gün tutarım ya da hiç tutmuyorum
0
limoncello
(03.06.16)
lise son sınıfa kadar neredeyse 30/30 tutardım 2005 falandı bıraktım mantıksız gelmeye başladı.
0
prezarlatif
(03.06.16)
(17)

Çerkes kızlarındaki popo yüksekliğinin sebebi nedir?

mahone
niye bunların hepsi çerkesliğinden gelen bir asalet ve çok güzel olma sanrısı ve inanışı taşıyor?neden sürekli bunu vurguluyorlar? nedir olayları?
niye bunların hepsi çerkesliğinden gelen bir asalet ve çok güzel olma sanrısı ve inanışı taşıyor?

neden sürekli bunu vurguluyorlar?

nedir olayları?
0
mahone
(01.06.16)
türkiyede ortadoğu ya da uzakdoğu ile alakası olmayan her yörenin insanında var bu. çünkü nüfusun büyük çoğunluğu böyle düşünüyor. oysaki ne kadar çekiciysen o kadar çekisindir arap, çinli ya da rus olman bunu değiştirmez.
0
cikis yolu
(01.06.16)
Açılın abi içimi döküyorum.

Üniversitemin son yılında bir kızla tanıştım Çerkes olduğunu ve ciddi bir ilişki olamayacağını söyledi bana ama günü yaşayalım dedi. Takıldık ettik geceler gündüzler su gibi aktı baya da eğlendim fakat kız ve kızın bütün sülalesi tavan ego abi. Böyle bir şey olamaz hiç görmedim yani. Neyin var ne özelliğin var? Çerkes'iz biz. Ee? Öle işte yeter.

Nerde bir çerkes görse aa bak buda çerkes buda çerkes e ebesinin a*ı artık yeter abi. Bir kere ağır bir dille uyardım bunu bu konuları bir daha açma yanımda diye. Neyse bu gününü gün edelim diyen kız işi ciddiye bindirmeye karar verdi ve ailesine bahsetti bu arada bir evin bir kızı. Allahım bir havalar bir havalar yok biz çerkes olmayana kız vermeyiz yok cart yok curt.

Ulan bir akrabaları var suratına işemezsin ama bir asaletten bahsediyor zannedersin madam bovary. Erkekleri zır cahil. Ne bir tarih ne bir entelektüel konu imkansız konuşman adamlar kendi tarihini dahi bilmiyor abi. Ha benim hikaye sonu şöyle oldu onuda anlatayım merak kalmasın. Adam vermiyorum dedi kız da ailesini karşısına almaya yemedi (o yükseklerde uçan g*t yemedi) sonra ben ayrıldım bir ay sonra başkası ile resimlerimi görünce geri aradı ben ailemi ikna ettim gel diye. Tren gitmişti.

Bu milleti tek cümle ile özetlersem "Ayranı yok içmeye tahtırevanla gider sıçmaya". Oh be rahatladım. Sürün mk.
0
gozu acik sevisen yahudi
(01.06.16)
bence kimse bilmiyor bunu. türkiye'deki bütün göçmen tayfasında bir mallık var zaten ama dediğin gibi çerkesler daha bir garip. merhaba ben çerkesim diye tanışacaklar utanmasalar. benim de bir tane tanıdığım vardı böyle, görebileceğin en iğrenç ve leş karılardan olmasına rağmen sabah akşam çerkesliğinden bahsediyordu. gözü açık sevişen yahudi'nin yazdığı çerkes kızı tanımamış olanlara garip gelebilir ama bir benzerini aynen ben yaşadım, cidden çok başka kafalar.
0
der meister
(01.06.16)
zilyon tane çerkes kızı tanıyorum, ne kadarının götü kalktıysa çerkes olmayanlar yüzünden kalktı. ben çerkes komünitesinin dışına çıkmadan önce bu kadar matah görüldüğümüzü bilmiyordum , sözlüğe falan ilk bakınca "vay anam vay biz neymişiz" olmuştum.

içeriden söyleyeyim, ben etrafımda "biz çerkesler çok güzeliz" diyen bir kişi bile tanımıyorum. işin içine abhaz da kat, adıge de kat, şapsığ da kat. gerçi adıgelerde var bi göt kalkıklığı ama genel olarak var, güzellik açısından değil. yani böyle bi abartma varsa olayın dışındakiler yüzünden var. kişisel fikrimi sorarsan, estetik güzellik açısından hiçbir farkları olmadıklarını düşünüyorum.

çerkesler son 15-20 seneye kadar içine kapanık bir toplum oldukları için dışarıdan biraz "cool-havalı" görünüyor olabilirler; bu da kimilerinin hoşuna gitmiyor olabilir. kendilerini gelenek-görenek açısından diğer kültürlerden ayırıyorlar evet ama az çok tanıyanlar gerçekten de bişeylerin farklı olduğunu anlar. bunu iyi manada söylemiyorum; kimilerine göre iyi kimilerine göre kötüdür. çerkeslerin geneli iyi olduğunu düşünür, gelenek göreneklerini kaybetmek istemezler ve bu konuda biraz bağnaz davranabilirler. sosyal hayatlarını saygı çerçevesinde şekillendirdikleri için dışarıdan bakınca "asil" bir görüntü verdiklerini söylemek yanlış olmaz, benim çerkes olmayanlardan çok duyduğum bir şey bu. gurur konusunda da hassaslar çünkü yetişme şekilleri böyle, ortada hiç yoktan gelen bir "poser" olma durumu yok yani. ama evet, asalet ve gurur konusunda kendilerini üstün görme durumları yok değil. sadece, haklı sebepleri olduklarını söyleyebilirim; ötesine geçemem!(kol kırılır yen içinde kalır düşüncesi de çok var, bi sorun varsa kendi içimizde çözeriz evelalla!)
0
baba jo
(01.06.16)
cevremde cerkezler mevcut, oyle bir egolari yok. normal bir insanda ego ne kadarsa onlarda da oyle, hatta 1-2 tanesi cok yakin arkadasim, baya da alcak gonulluler.
0
fakyoras
(01.06.16)
Çerkeslerle alakalı değil de genel olarak göçmenlerde böyle bir şey var bence. Benim baba tarafım boşnak asıl havayı gelin de görün valla. Babam sürekli konuşur bizde böyledir şöyledir. Düğünümde davul zurna olamazmış köylü müymüşüz akordiyon ve gitar olmalıymış vs neler neler. Gelecekteki sevgilime üzülüyorum cidden.
Bunların dışında göçmen çoğu arkadaşımda var bahsettiğin.
0
jazzabel
(01.06.16)
@baba jo, yazdıklarını okudukça güldük burada gece gece. allah da seni ve tüm çerkeşleri güldürsün emi.

tam da soruma örnek olmuş yazdıkların. teşekkürler.

konu kilit.
0
🌸mahone
(01.06.16)
Bu konuda cerkeslere bende kirginim.
0
duptıs
(01.06.16)
ailemde var fakat bugüne kadar bir kez bununla övünmedim, bir kez de "sen çerkessin büyük düşün" gazlamasına maruz kalmadım onlar tarafından. ben de kendime o konuda çok kırgınım.(çerkes kanı taşıma konusunda)
iyi sövmüşler haa.. güzel sövmüşler. yalnız baya sövmüşler ha.. ama iyi sövmüşler.. fakat ne sövmüşler be.. kabul edelim güzel sövmüşler
0
shotgunwoman
(02.06.16)
özet:

"çerkeslerde öyle bir ego yok, ama dışarıdan bakınca asil gözüktükleri doğru" diye savunma yapan bir adet çerkes içerir :)
0
elestirman
(02.06.16)
e hani fotoğraf
0
Nox
(02.06.16)
Bir çerkes olarak çerkeslerle takılmamamın en büyük sebebi bu durumdur. Ben bizim millet kadar şövenist bir toplum görmedim.

Xabze denilen yazılı olmayan toplum kuralları var bizimkilerde. İş yerinde olduğumdan uzun uzun yazamıyorum ama bu sanrının büyük sebebi bence xabzede yazan sikimsonik kurallar. Bu kurallara uyulduğunda otomatik olarak diğer insanlardan üstün olduklarına inanıyorlar gibi geliyor bana.
0
Crowley
(02.06.16)
Başlığı ilk gördüğümde fiziksel anlamda soruluyor zannetmiştim. Çünkü çıkık popo olayı gerçek manada var bildiğim kadarıyla. Kısmi Çerkes babaannem "çok ata bindikleri için popoları çıkık olur Çerkeslerin" derdi. Artık ne kadar doğru-yanlış bilemeyeceğim.
0
d max
(02.06.16)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim+1

Güzellikleri yüzyıllardır saray tarafından tescillendiği için olabilir.

Toplumda hem açık ten hem de kaşı-gözü güzel insan sayısı az olduğundan olabilir.

Çerkes değilim, ama zaman içerisinde Çerkes tanıdıklarım oldu. Kendilerinin Çerkes olduğunu söylerlerken şöyle bir gerinmişlerdi. :)
0
SiyamkedisiZorro
(02.06.16)
1. tüm çerkesler güzel veya yakışıklı değil. ha güzelini de gördüm orası ayrı. ciddi manada çirkinini de gördüm.
ama olduğum şehirde çok çerkes / selanik göçmeni/ gürcü/ rum olduğu için havasını yapan bir göçmene rastlamadım ama istanbul gibi kalabalık şehirlerde ya da göçmenlerin az olduğu yerlerde 2. laflarının '' çerkesim '' olduğu kesin. klasik gruplaşma algısı işte. trabzonlu veya izmirlilerin hep yaptığı gibi mikro milliyetçilik.
0
cabiday
(02.06.16)
bunu söylediğinde yarattığı izlenimle ilgili. ben de çerkesim ve sadece çerkeslerin yaşadığı bir mahallede büyüdüm. kendi içimizde bununla övünme durumu yoktu. ama dışarıya çıktığında, insanların çerkes olduğunu öğrendiğinde verdiği güzel tepki bazı insanları bunu yapmaya itiyor olabilir. yani övgü alacağın şey çerkeslik olmaz da başka bir şey olur, onu da ön plana çıkarırsın. ben yapmadım, yakın arkadaşlarım haricinde bilen yoktur, lafı gelirse söylerim. ama yapan da çok gördüm, yadırgamıyorum.
0
normalisoverrated
(02.06.16)
sürekli birirlerini öven bi topluluk.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(29.08.16)
(39)

kız arkadaşınız her buluşma için "beni evimden alıp evime bırakacaksın ?"..

xenocidee
..."araban da var zaten" dese,ne derdiniz?erkak tarafı ikamet : pendikkız tarafı ikamet : bakırköy
..."araban da var zaten" dese,ne derdiniz?

erkak tarafı ikamet : pendik

kız tarafı ikamet : bakırköy
0
xenocidee
(01.06.16)
Taşlayacaklar ama "kezban" derdim XD

Ilk defa birine kezban dedim cok heyecanliyim.

Sen de ayril abicim, bu dert cekilmez.
0
neferkitty
(01.06.16)
İlk ben diyecektim :/

Ağır kezban
0
rakicandir
(01.06.16)
manyak lan bu, kaç kaç kaç.
0
evde liyakat kalmamis
(01.06.16)
kıza araba alırdım..

---thug life mode on---
0
anonymice
(01.06.16)
kaç +1
0
ripolip
(01.06.16)
İlçelerin uzaklıkları hakkında bir bilgim yok. Arabam olsa ve yakın ilçelerde oturuyorsa alınır bırakılır. Uzak ilçelerse arada bir alınır bırakılır. Ama bunu görevinmiş gibi söylemesi sıkıntı.
0
tiksinmedenuyanmak
(01.06.16)
biz bişey diyemeyiz. çünkü; ilişkinin detayını bilmiyoruz ve kızı tanımıyoruz. kızın seni sevdiğinden emin misin? kızın ailesi zengin mi? yoksa geçmişte çok sıkıntılar mı çekmiş. bu sorunun cevabını bulacak olan sensin
0
komando kani var bende
(01.06.16)
Arabayı satar "hani yok ki?" Derim
0
nrmnm
(01.06.16)
tek yaşıyorsa, onda kalabiliyorsan bir nebze çekilir. işe oradan gidersin.
0
Polaroid
(01.06.16)
Normalde öyle bir şey söylemese zaten her gün alır bırakırım o problem değil de öyle bir emrivaki yapsa aylık akbil hediye ederdim.
0
angelus
(01.06.16)
ona taşınırdım, mesele çözülürdü.
0
bedrozan
(01.06.16)
Bulusmaya gitmem, boylece sorun ortadan kalkmis olur.
0
fortisvita
(01.06.16)
sabahın erken saati, gecenin körü gibi zamanlarda kesinlikle alip bırakmalısın. daha gun ici seyahatlerde, bakirkoy'den bostanciya deniz otobusu var zaten, oradan alırsın mesela, bir orta yol bulunmuş olur.
0
fever
(01.06.16)
bana ne zaman yular alacaksın diye sorarım.
0
lazpalle
(01.06.16)
"anan güzel mi" deyip 90'lara dönerdim.

pendik-bakırköy nedir yahu? iki ayrı şehir uzaklığında araları.
0
nathanieltroy
(01.06.16)
kezban evet bence de
0
limoncello
(01.06.16)
atlasın ido'ya gelsin bostancı'ya. Bu kadınlar kimlerden buluyor bu yüzleri ya.
0
maxilian
(01.06.16)
'Ben senin şoförün muyum?' diye sorardım. Siz teklif etseniz neyse de bu üslupla resmen söylediğime getirmiş. Kadın olarak uyuz oldum valla kendisine.
0
fraise
(01.06.16)
konu ne olursa olsun, böyle bir üslupla kural yaratan her türlü insana tam olarak ısınamıyorum. ne o öyle patron - işçi tadında sanki. hani seve seve bırakacağım olsa da bu mod yüzünden istemem mesela.

bir de o arabanın yakacağı yakıtın, bu ülkede ne kadar pahalı olduğunu falan düşünüp hiç mi acımaz sevdiği insana diye düşündüm...
0
matrix
(01.06.16)
Bunu söylerkenki ses tonuna bağlı olarak ezebilirdim.

Edit: garanti olsun diye 1 tur da geri geri üstünden geçerdim demeyi unutmuşum.
0
mirana
(01.06.16)
ozel mesajla soranlar olmus. kendisi ailesi ile yasiyor ve aksam 20.00 da evde olmak zorunda. bende kalmasi soz konusu degil yani...
0
🌸xenocidee
(01.06.16)
Bacak boyu, bel çevresi/uyluk çevresi oranı gibi parametreler kararımda etkili olurdu.
0
kargn
(01.06.16)
Ben pendik te oturuyorum gel beni al. Afsdldksjysh
0
piremses
(01.06.16)
Benzini karsilayacak mi? Oyleyse elbette soforluk senden olsun. Emrivaki yapiyorsa zaten gonder baska amele bulsun kendine.
0
chiper
(01.06.16)
ona telefonunn ekranından şu karikatürü göster;
i.hizliresim.com
0
gokhan atestepe
(02.06.16)
beni değil arabamı seviyo heralde lan diye düşünürdüm. zira bu istek istanbul trafiği göz önünde bulundurulduğunda seninle değil, arabayla geçirilecek zamanın miktarını arttırır :) yazık.sevmeyin böyle kızları.
0
gis
(02.06.16)
bu senle ilgili. daha ilk buluşmalarda evine bırakayım seni, evinden alayım seni dediysen vay haline. kız da tam kezbanmış kusura bakma da.
0
evine santral mesafesi uzak olan adam
(02.06.16)
Kadıköy'de buluşurdum. Böylce o bir ido ile gelebilir, sen de metro varken arabayı neden alayım ki bahanesi ile kurtulabilirsin.
0
ravenclaw
(02.06.16)
Çekilin, ben hayat tecrübemle geliyorum...

Kız arkadaşın eğer bunu bu şekilde söylediyse ayıp etmiş, ama cümle bu değilse ama sen öyle anlamışsan bilemeyeceğim.

Genelde buluşulacak mekan seçilirken kızın oturduğu muhite yakın yerlere gidiliyorsa sorun olmamalı kızı eve bırakman. Benim aklıma gelen sanırım buluşma yeri Ortaköy, Beyoğlu vb. yerler olduğunda senin sıkıntın. Ben genelde buluşacağımız yere kendim giderdim, erkek arkadaşlarım (buna 'sadece' arkadaşım olan erkek arkadaşlarım da dahil) beni akşam evime bırakırlardı sağ olsunlar. Bırakmak zorunda mısın? Değilsin. Kız da bu durumda akşam çıkmak zorunda değil, seninle çıkmak zorunda değil. Akşamın bir vakti korka korka evine dönmek istemiyor olabilir. Kız akşamları "beni götürmezsen gelemiyorum" derse bence bu yaptığı kezbanlık değil 3. sayfa haberlerinin kendi başına geleceğinden korkuyor olmasıdır. O zaman da buraya "kız arkadaşım benimle akşamları çıkmak istemiyor, ayrılayım mı, sevmiyor mu beni, dememen lazım tabii.
0
SiyamkedisiZorro
(02.06.16)
su kezbanin onda biri kadar olamadim derim :(
0
jimicik
(02.06.16)
Bakırköy taraflarında buluşyoprsanız haklı. Ama alıp tekrar yol yapıp bu taraflara beşiktaş filansa, yorum yok asdf
0
Cursed Chico
(02.06.16)
arkadaslar, kizin oldugu taraflar olunca elbette evinden alip eve birakiyorum saat kac olursa olsun. problem burda atiyorum istinye sahiline gidilecekse bile benim pendikten bakirkoye gidip kizi alip istinyeye gidip tekrar bakirkoye kizi birakip ordan tekrar pendige donmem. ornegin istinyeye kendi gelse zaten aksaminda ben onu eve birakiyorum. mesele hangi yer olursa olsun kendisinin evden alinmak istemesi...
0
🌸xenocidee
(02.06.16)
hiç bir şey demezdim, arabadaysam kapıyı kendi elimle açar ve öylece beklerdim.
0
bay b
(02.06.16)
"sadece kendini düşünüyorsun, beni sevsen beni de düşünürsün, bu bencil tavrından rahatsızım" derdim.

"kezban, manyak" vb. diyerek seni rahatsız eden şeyi karşı tarafa iletmiş olmazsın. rahatsızlığını açıkça, dürüstçe söylemen lazım bence.
0
whimsical
(02.06.16)
Eve bırakınca gece onda kal, sana yemek yapsın. Masaj yapsın, hizmetini eksik etmesin.
0
arnold schwarzeneger
(02.06.16)
anasının örekesi (kadınım)

kimseye kendimi bıraktırtmamç sevgilisi yokken nasıl gidiyosa öyle gitsin. gidemiyor mu ayakları yok mu?
0
suicides underground
(02.06.16)
Vapurla Bostanci'ya gel, oradan alip oraya birakayim derim.
0
stavro
(02.06.16)
benimle mi birliktesin arabaynan mı birliktesin seni lanet olası pislik? derdim.

araba olmasa demeqqi

araba olmasa demeqqi olmayacak

ahahahahahahahahaaha

bana diii araban dii var diii eve dii bırakırsın diii

ahahah

araba olmasa demeqqi benimle olmayacak ahahahah
0
tamam onu da ben yaptım
(02.06.16)
abi sen bana taksi tut demediğine şükret kejhfkjbd şaka maka garipmiş biraz bırakıver sen de çok seviyorsan :)
0
ulalume
(02.06.16)
(11)

yine bir arkadaş sorusu

kakamelsokoban
zor durumda olup acilen işyerine yakın ev arayan yakın sayılabilecek bir arkadaşınız var diyelim. sizin evle işyerinin yakın olduğunu bildiği için sizin oralardan bir ev istiyorum hem seninle de yakın oluruz yalnız hissetmem kendimi dediğini düşünün. evle ilgili olmasını istediği tüm detayları öğren
zor durumda olup acilen işyerine yakın ev arayan yakın sayılabilecek bir arkadaşınız var diyelim. sizin evle işyerinin yakın olduğunu bildiği için sizin oralardan bir ev istiyorum hem seninle de yakın oluruz yalnız hissetmem kendimi dediğini düşünün. evle ilgili olmasını istediği tüm detayları öğrenip çevreye sorup soruşturdunuz, internetten günlerce araştırdınız ve tamamen istediği kriterlerde ev buldunuz. birlikte evi görmeye gittiniz arkadaşınız çevreyi beğenmiş, ne güzel hem hareketli hem de aradığın her şey elinin altında tam merkez bir yer demiş eve de bayılmış olsun. ev cidden güzel hatta çok az kira farkıyla kendi oturduğunuz evden daha bile güzel daha büyük ve kullanışlı olsun. evi beğendim deyip sonrasında oğlu için kreşleri gezdiniz birini çok beğenip kayıt için gerekli evrakların listesini bile almış olsun arkadaşınız.

sonrasında ev işi noldu senin diye soran diğer iş arkadaşlarının yanında oturduğunuz yeri kötülese, "ay bilmiyorum yaa oralarda nasıl oturulur ki acayip kalabalık tam bir keşmekeş varoş gibi de bi yandan. ben ki kocaman sitede oturuyorum güvenliği bekçisi bile yok hiç korkmadım ama hayatımda ilk defa yalnız başıma yaşamaya korktum ne biçim bi yer orası anlamadım" şeklinde cümleler kursa bozulur muydunuz?

bahsi geçen yer kocamustafapaşa, arkadaşın şimdiki evi yakupluda. işyeri cağaloğlunda.

hani beğenmemiş olsa baştan evi gezip bayıldım demesi, kreşi bile gezip seçmesi vs bunları yapıp sonrasında da doğup büyüdüğüm yere bok atmasına bozuldum cidden.

böyle aptalca şeyleri de kafaya takarım, abartırım ben zaten, çok kırıldım 2 gündür kulağımda çınlıyor ortak arkadaşlarımıza benim yanımda söyledikleri.

neticede çok saçma dimi buna bozulmuş olmam, siz olsanız üzülür müydünüz?
0
kakamelsokoban
(01.06.16)
Evet saçma olmuş üzülmen.
Boşver gitsin.

Çok gücüne gittiyse bundan sonra bir şey istediğinde laf sokarsın benim seçtiğim şeyler varoş oluyor hehe diye.
0
cakabo
(01.06.16)
anlık gazla beğenmiş olduğunu ama aslında başından beri bunları düşündüğünü düşünürdüm ben olsam. biraz kendi kendine kalınca da bu düşüncesinden emin olmuş gibi duruyor. öyle düşünüyorsa öyledir, yapacak bir şey yok, bunun için üzülmeye değmez.
0
devilred
(01.06.16)
bozulmuş olman saçma, kocamustafapaşa da yaşamak için en ideal semt değil açıkçası. ama işlevsel kesinlikle. bozuluyosan da "a sen hani bayıldıydın niye şimdi böyle diyon :(:(:(" yapsaydın arkadaşlarınızın yanında.
0
freya
(01.06.16)
senlik bir durum yok. ne istediğini bilmeyen bir tuhaf insan işte. kendi fikirlerinden çok etraf ne düşünür, kendimi onlara nasıl beğendirmeliyim diye düşünen bir tip anladığım kadarıyla. bir insanın 3 kişiliği var. kendisi, olmak istediği bir de arada kalan. 3 ayrı kişi ile muhattap oluyorsun. bozulman anlamsız derhal vazgeç bence
0
skyangel
(01.06.16)
semtleri bilmiyorum ama bozulurdum ben de sanırım. hatta o söylediklerini benim yanımda söylemiş olsa "hayırdır dün öyle diyordun bugün böyle" diye çıkışırdım muhtemelen.
0
inheritance
(01.06.16)
bozulur insan ama pek sallamam
cakabonun dediği gibi benim seçtiğim varoş olur dersin olur biter
0
basond
(01.06.16)
Bozulmak normal. Arkadasinizin size "cok begendim burayi" demesi asil olan. Samimiyetsizlik.
0
stavro
(01.06.16)
evet bozulunmayacak gibi değil komşu
ama takma kafana, bir daha aynı arkadaşın herhangi bir şey istediginde sen de onun için uğraşmazsın arana biraz mesafe koyarsın olur biter.
0
hatunun biri
(01.06.16)
Ben de bozulurdum.
0
aydogank
(01.06.16)
Bir öyle bir böyle diyene bozulurum da şimdi doğduğum yer diye abartmaya gerek yok, suriçi de neredeyse toptan varoş yani. Her yer suriyeli, at hırsızı, pavyoncu, dinci falan kaynıyor. Binalar dökülüyor feşmekan.

insanlar ikircikli davranabiliyor. Senin yanındayken iyi demiştr, başkasının yanında içinden geçenleri söylemiştir. İnsan işte. Boşver.
0
i ve been mistreated
(01.06.16)
Yakuplu neresi diye baktım, Beylikdüzü taraflarındaymış.
İnsan laf gediğine oturtamadığında çok bozuluyor, kendimden biliyorum. Kocamustafapaşa eski muhittir, eski İstanbul'dur, merkezdir. Dolayısıyla hiç üzerinize alınmayın. Bir punduna getirip, "Yakuplu'yu da İstanbul'dan sayıyoruz di mi" veya "İstanbul'un en mutena semtlerinden Yakuplu'dan İstanbul'a gelmek kaç saat sürüyor" gibi karşı ataklarda bulunabilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(01.06.16)
(37)

Türkiye'de kaç il gördünüz - edit: yaşınız kaç?

nigeo
Merhaba,Ben çok fazla görmemişim.:/Siz kaç gördünüz?Mesela Bodrum'a gittiyseniz Muğla'yı sayabilirsiniz.İzmir ve Çeşme 2 ayrı şehir sayılmaz ama. İl önemli.Ama mesela Istanbul-Ankara yolunda Bolu'da 2 saat geçirdiyseniz o sayılmaz.O şehre(konaklamak-tatil ya da bir iş için) gittiyseniz sayılır. Geçm
Merhaba,

Ben çok fazla görmemişim.
:/

Siz kaç gördünüz?

Mesela Bodrum'a gittiyseniz Muğla'yı sayabilirsiniz.
İzmir ve Çeşme 2 ayrı şehir sayılmaz ama. İl önemli.

Ama mesela Istanbul-Ankara yolunda Bolu'da 2 saat geçirdiyseniz o sayılmaz.
O şehre(konaklamak-tatil ya da bir iş için) gittiyseniz sayılır. Geçmek sayılmaz.

Tek tek sayabilirseniz daha da ilginç olur gittiğiniz illeri.

edit: yaş da önemli tabi. yaşınız kaç?
0
nigeo
(26.05.16)
27 imiş, daha çok ülke görmüşüm +1
karabük
edirne
kırklareli
izmir
muğla
aydın
antalya
izmit
bursa
istanbul
eskişehir
kütahya
afyon
uşak
ısparta
adana
mersin
hatay
kilis
gaziantep
nevşehir
kayseri
ankara
bolu
adapazarı
denizli
yalova
0
basond
(26.05.16)
antalya, muğla, izmir, çanakkale, ankara, kocaeli, edirne, bursa, balıkesir, istanbul.
0
rayde
(26.05.16)
İstanbul
Tekirdağ
Edirne
Çanakkale
Antalya
Muğla
Kocaeli
Ankara
Bursa

Gittim

Geçtiklerim ise
Bilecik
Kütahya
Afyon
Burdur
Isparta
Denizli
Aydın
Bolu
Sakarya
Yalova
0
shenergy
(26.05.16)
13 saydım. gördüğüm ülke daha çok amk.
0
ayiadam
(26.05.16)
37. sayende saymış oldum.
0
babilbaligi
(26.05.16)
sakarya
düzce
kocaeli
istanbul
eskişehir
bursa
ankara
antalya
balıkesir
çanakkale

izmir,aydın,muğla, uşak, afyon vs'lere küçük yaşta gitmiştim. pek az hatırlıyorum.
ankara'dan daha doğu'ya gitmemişim:\
yurtdışında gezdiklerim daha çok +1
0
dahinnotha
(26.05.16)
İstanbul , çanakkale , ankara , kocaeli , adapazarı , tekirdağ , bursa , amasya , samsun , antalya , muğla , izmir , balıkesir , yalova , aydın
0
lilidance
(26.05.16)
ne azmış ya :(

Adana
Afyonkarahisar
Antalya
Aydın
Bolu
Bursa
Çanakkale
Edirne
Eskişehir
Gaziantep
İstanbul
İzmir
Kastamonu
Kocaeli
Kütahya
Muğla
Sakarya
Sinop
Tekirdağ
Yalova
0
fakyoras
(26.05.16)
İzmir
Manisa
Muğla
Aydın
Balıkesir
Tekirdağ
Çanakkale
İstanbul
Eskişehir
Ankara
Niğde
Denizli
Nevşehir
Antalya
Kocaeli
Bolu

16 tane görmüşüm
0
reptillia
(26.05.16)
saydım henüz 19 maalesef.

şehir merkezinde bulunmuş olduklarım bunlar öyle yol üstü geçtiklerimi saymadım tabiki.
0
gis
(26.05.16)
kocaeli
rize
trabzon
artvin
ordu
samsun
sinop
edirne
tekirdağ
istanbul
yalova
bursa
ankara
izmir
bolu
çanakkale
manisa
aydın
konya
karabük
kastamonu
bartın
bayburt
23 adet. güneydoğu ve doğu anadolu hariç her yeri görmüşüm neredeyse
0
keah
(26.05.16)
10.
balıkesir, çanakkale, izmir, manisa, istanbul, tekirdağ, ankara, trabzon, samsun, eskişehir.

yaş 29.
0
inheritance
(26.05.16)
vay 35+
dogu duruyor ama
0
jimicik
(26.05.16)
Tam 50 il görmüşüm

Adana
Afyonkarahisar
Amasya
Ankara
Balıkesir
Bilecik
Bolu
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Edirne
Erzincan
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kastamonu
Kayseri
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Trabzon
Uşak
Zonguldak
Aksaray
Karaman
Kırıkkale
Yalova
Karabük
Düzce
0
animalman
(26.05.16)
sakarya, balıkesir, izmit, kırklareli, yalova. bir de bebekken tunceli var.
istanbuldayım bu arada.
yaş 30.
0
sutlu nescafe
(26.05.16)
40 aşağı yukarı.
0
slalom
(26.05.16)
Adana
Ağrı
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Bilecik
Bolu
Bursa
Çanakkale
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Hatay
İstanbul (saymıyorum)
İzmir (saymıyorum)
Kahramanmaraş
Kars
Kayseri
Kırklareli
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Nevşehir
Niğde
Rize
Sakarya
Samsun
Sinop
Şanlıurfa
Tekirdağ
Van
Yalova

İstanbul ve İzmir i saymadım ikametten dolayı.

Sayarsam 45.
0
mza
(26.05.16)
Adana
Afyonkarahisar
Ankara
Antalya
Aydın
Balıkesir
Bursa
Çanakkale
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Eskişehir
Gaziantep
Mersin
İstanbul
İzmir
Kayseri
Kocaeli
Konya
Malatya
Muğla
Nevşehir
Rize
Tekirdağ
Trabzon
Zonguldak
Karaman
Batman
Yalova
Karabük
Düzce

Daha çok sanıyordum 31 imiş.

edit: Yaş 33, kadın, hemen hemen yarısına iş için gittim.
0
Aman Sen de
(26.05.16)
39 il görmüşüm yaş 40+

hepsinde gece konaklamadım ama adamakıllı gezdiklerimi sayıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(26.05.16)
27 yaşındayım. 20 il görmüşüm
istanbul, ankara, izmir, antalya, muğla, çanakkale, nevşehir, kahramanmaraş, malatya, bolu, yalova, edirne, kırklareli, bursa, aydın, izmit, adana, muş, kastamonu, osmaniye.
0
avonkatalogu
(26.05.16)
Izmit
Tekirdag
Edirne
Duzce
Adapazari
Bursa
Cankiri
KOnya
Adana
Mersin
Mugla
Antalya
Izmir
Gaziantep
Sanliurfa
Adiyaman
Afyon
Hatay
Nevsehir
Kayseri
Kirsehir
Aksaray
Bolu
Yalova
Eskisehir
Kirklareli
Trabzon
Rize
Artvin
Gumushane
Batman
Malatya
Ercincan
Yozgat
Sivas
Isparta
Manisa

yas 28
Aklima gelenler bunlar. 1-2 saat mola verdiklerimi saymadim, en az 1 gun boyunca gezdiklerimi yazdim:)
2-3 tanesi haric hepsi gezi amacli.
0
stavro
(26.05.16)
5 sehir 28 yas
0
foster
(26.05.16)
Ankara
Bingöl
Bolu
Erzurum
İstanbul
Eskişehir
Kahramanmaraş
Muğla
Kastamonu
Çanakkale
Yalova

Yaş 26, tahmin ettiğimden azmış :(
0
chitosan
(26.05.16)
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Amasya
Ankara
Antalya
Aydın
Balıkesir
Bolu
Bursa
Çanakkale
Çorum
Denizli
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kocaeli
Konya
Kütahya
Manisa
Kahramanmaraş
Muğla
Nevşehir
Niğde
Sakarya
Samsun
Sinop
Sivas
Trabzon
Tunceli
Uşak
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Kırıkkale
Bartın
Ardahan
Yalova
Karabük

yasim 30. toplamda konaklama yaptigim 47 tane il var. bunlari da 25 yasima kadar yaptim. cogunu dayimla birlikte yaz tatillerinde dayimin arabasiyla bolge bolge tur yaparak gordum.
0
gokhlayeh
(26.05.16)
doğudan batıya
kars, ardahan, artvin, elazığ, malatya, mersin, konya, ankara, istanbul, denizli, kırklareli, tekirdağ, çanakkale, edirne.
ossüç yaşım.
0
kargn
(26.05.16)
izmir
manisa
aydın
muğla
afyon
denizli
burdur
ısparta
antalya
konya
nevşehir
kayseri
malatya
elazığ
maraş
adıyaman
gaziantep
şanlıurfa
istanbul
kocaeli
sakarya
düzce
eskişehir
ankara
bursa
balıkesir
çanakkale

27 şehirmiş, daha fazladır diye düşünmüştüm. 23 yaşındayım.
0
sabenburak
(26.05.16)
adana antalya ankara muğla kocaeli edirne istanbul çanakkale
0
ThomasJefferson
(26.05.16)
ne iller gördük aslında yoktular, ne ilçeler gördük dolup dolup taştılar !!!
0
hakim oynayin dedi
(26.05.16)
26 yaşındayım, 21 il görmüşüm.

Ben de daha fazla zannediyordum ama birkaç saat takıldığım, geçerken gördüğüm bir bu kadar daha var ondan herhalde :)

Ankara
Antalya
Aydın
Bursa
Çanakkale
Denizli
Edirne
Erzurum
Gümüşhane
İstanbul
İzmir
Karabük
Kocaeli
Manisa
Rize
Sakarya
Samsun
Tekirdağ
Trabzon
Yalova
0
chicha
(26.05.16)
Edirne
Kırklareli
Tekirdağ
İstanbul
Bursa
Balıkesir
Çanakkale
İzmir
Manisa
Aydın
Muğla
Kütahya
Afyon
Antalya
Konya
Eskişehir
Yalova
Kocaeli
Bolu
Sakarya
Bartın
Kastamonu
Karabük
Düzce
Sinop
Samsun
Ordu
Giresun
Trabzon
Rize
Artvin
Ankara
Adana
Osmaniye
Gaziantep
Şanlıurfa

36 tane.

22 yaşındayım.
0
misir curcunasi
(26.05.16)
en az şehir görme rekoru 9 ile bende sanırım. 13 yaşıma kadar istanbul ve samsundan başka şehir görmemiştim ve hep şikayetçiydim bu durumdan. liseden itibaren her okulu farklı şehirde okudum o yüzden. madem ailem gezdirmiyor bi bahanem olsun emenike deyip bastım gittim. iller sırasıyla şöyle:

istanbul
samsun
kastamonu
ordu
edirne
çanakkale
balıkesir
van
bitlis

ek: yaş 23
0
olutaklidi
(26.05.16)
eskişehir
erzurum
kastamonu
ağrı
sivas
istanbul
ankara
bursa
bilecik
antalya
hatay
kocaeli
bunların 3 ünde hayatım geçti. 28 yaş. aklıma gelmiyor daha sanırım başka yok.

içinden geçtiklerimi sayarsan türkiye nin yarısı eder.
0
ya ben lan neyse
(29.05.16)
yaş 22, ağır asosyalim, o yüzden bence fazla bile gitmişim hehe. yaşadığım, bir ya da birden fazla zamanda en az 2-3 gün geçirdiğim şehirler,

tekirdağ
edirne
kırklareli
istanbul
kocaeli
adapazarı
çanakkale
izmir
ankara
mersin
adana
van
0
der meister
(29.05.16)
istanbul
sivas
çanakkale
tekirdağ
ısparta
burdur
antalya
ankara
izmir
sakarya
edirne
kırklareli
balıkesir
muğla

geçtiklerimi yazmadım. 27.
0
soft
(29.05.16)
22 il görmüşüm cogunda konakladım. yas 26
0
nanelimonportakal
(29.05.16)
çanakkale
balıkesir
bursa
izmir
manisa
aydın
muğla
antalya
istanbul
izmit
adapazarı
düzce
bolu
eskişehir
ankara
konya
mersin
adana
nevşehir
zonguldak
bartın
sinop
sivas
kilis
gaziantep
şanlıurfa
adıyaman
diyarbakır
mardin
batman
gümüşhane
trabzon
rize
artvin
erzurum
ığdır
ağrı
van

38 şehir görmüşüm
yaş:28, kadın, çoğuna gezmek için gittim.
0
dedim ben sana
(29.05.16)
Yaş 32

Ardahan, Iğdır, Siirt ve Şırnak hariç tamamına gittim. hemen hepsinde konakladım. 77 ediyor sanırım.

Yarı meslek icabı, yarı babamın memuriyeti, biraz da gezme görme hevesi.
0
jadle
(29.05.16)
(3)

epik oyunculuk vs brecht

anti-kahraman
Bu konuda biraz beni aydınlatacak birileri var mı?mesela günümüzde bu epik oyunculuga verilebilecek birileri var mı
Bu konuda biraz beni aydınlatacak birileri var mı?

mesela günümüzde bu epik oyunculuga verilebilecek birileri var mı
0
anti-kahraman
(24.05.16)
zamanında modern and epic theatre diye bi ödev yazmışım geçen maillerde görmüştüm içinde brechtten alıntılar var istersen onu atayım sana. ama sen anlat dersen anlatamam çünkü unutmuşum :')
0
freya
(24.05.16)
Bence Ağır Roman'da bir epik oyundu (sinema)
0
SiyamkedisiZorro
(24.05.16)
Bir Brecht uyarlaması olarak Ferhan Şensoy'un buradaki yapmak istediği şey bir örnek teşkil eder sanıyorum youtu.be
0
ekinoksah
(24.05.16)
(15)

Hayat size ne öğretti?

Apocalypse
Sb.Sevdiğim klişe sorulardan birisidir.Bana sabit düşüncelerimizin bile önemsiz olduğunu ve ileride değişebileceklerini öğretti. Yani hiç bir şey hakkında kesin konuşmamak gerektiğini...
Sb.

Sevdiğim klişe sorulardan birisidir.

Bana sabit düşüncelerimizin bile önemsiz olduğunu ve ileride değişebileceklerini öğretti. Yani hiç bir şey hakkında kesin konuşmamak gerektiğini...
0
Apocalypse
(20.05.16)
Big Bang ile sozsuz sayida gezegen olustu ve bunlardan biri de uygun kosullar nedeniyle icinde yasam barindiran yerkure oldu. Gezegen sayisi yuksek oldugundan olasilik da yuksek ve yasamin olusmasi oldukca olagan bir durum. Ama biz bunu bilinmeyen guclere baglamayi severiz. Aciklayamadigimiz her olayi aciklamaya tanimlamaya calisiriz.

Ormandaki agac uzun coldeki bitki cilizdir. Nerede dogacagimizi secemeyiz. Coldeki ciliz bitkiler de isyan etmesin diye colun onlar icin bir test oldugunu soylemisler. Evrimlesmis biyolojilerimiz icin en buyuk guc kaynagi umuttu cunku.

Kendi kendimize ahlak kurallari olusturmusuz. Sonra onlari yikmak ya da guclendirmek icin savasmisiz. Sonra da olmusuz ve yasamimizin bir anlami olmamis.

Bu nedenle yasam mutlu olmayi gerektirir. Aslinda yalnizca mutlu oldugumuz anlarda yasiyoruz cunku.
0
Traveller
(20.05.16)
Bana bugünün işini yarına bırakmamayı öğretti.
0
etna
(20.05.16)
harekete geçmek için geç kaldığımızı düşünüp bir şey yapmadığımız her an daha sonra keşke yeniden elime geçse dediğimiz anlara dönüşüyor. yapamadıklarımız her zaman yaptıklarımızdan daha çok içimizde kalıyor.
0
in vino veritas
(20.05.16)
Hiç kimseye güvenme.
Hiç kimseye ihtiyaç duyma.
Hiç kimseyi vazgeçilmez görme.
0
Nox
(20.05.16)
"beklenti içinde olma, olmayacak üzüleceksin."
0
Corc
(20.05.16)
Kimseyi cok yukarilarda gormemek, yukseklere koymamak.

Bende soyle bir ozellik var. Bir kisiye hayranlik duyuyorum ornegin. Ama unlu insan falan degil. Cevremde olan basarili ve karakteri gorece duzgun bir insan(en azindan ben oyle goruyorum). Ya da benim gozumde olmak isteyecegim turden biri mesela. Ben bu insani gozumde o kadar cok yuceltiyorum ki, olmadigi bir insan haline donusturuyorum ve kotu ozelliklerini gormuyorum. Halbuki benden kotu ozellikleri olabiliyor. Onca basarisina vs ragmen kisilik olarak sinifta kalabiliyor. Bu da daha buyuk hayalkirikligi yasamama sebep oluyor tabii.
0
yuzır
(20.05.16)
scars dont fade
(20.05.16)
"bu benim başıma gelmez" dememeyi. dünyanın en küçük ihtimali bile beni bulabilir. biraz acı bir şekilde de olsa öğrendim.
0
nathanieltroy
(20.05.16)
Asla büyük konuşmamayı. Bu cümlede "asla" yazarken bile tereddüt ettim. O derece...
0
SiyamkedisiZorro
(20.05.16)
Kimsenin göründüğü gibi olmadığını. En masum temiz olarak gördüğümüz insanın bile maskeler arasında gezindiğini öğrendim.
Ve büyük konuşmamak. İlla ki başımıza geliyor.
Ve kınamamak kimseyi. İlla ki yaşıyoruz.
"Mutlu olmak istiyorsan kimseden beklentin olmasın.
İnsanları kalıplara koymadan olduğu gibi kabullenmeyi öğren." Babam hep böyle söyler, zamanla da gayet haklı olduğunu gördüm.
0
purplee
(20.05.16)
-Risk almaya gercekten ihtiyac duymadikca risk almamayi. Her konuda tedbir almayi.
-Buyuk konusmamayi.
-Kendi hicbir zaman baskasina gore ayarlamayip, her zaman sadece ve sadece kendi sartlarini ve kendi cikarlarini goz onune alarak karar almayi. Kendi hayatinla ilgili hicbir plani baskalarini isin icine katarak yapmamayi, sadece kendi sartlarina gore hareket etmeyi.
-Kimsenin kesinlikle %100 guvenilir olmadigini, olamayacagini. (Bugun 2. kez yazdim bunu:)
-Kirmizi etin cok lezzetli oldugunu.
0
stavro
(20.05.16)
Olmaz deme olur demeyi
0
jazzabel
(20.05.16)
nox +1,

7 kat yabancı, kardeşinden, babandan daha güvenilirdir, işini halleder.
0
selam
(20.05.16)
karakterimi çok net törpülediğim şey insanları içeren her şeyi daha az umursamak; beklentiyi düşürmek. buluşma olur, ilişki olur, iş ilişkisi olur. her şeyi daha az önemsiyorum, daha az daralıyorum, insanları da daha az daraltıyorum. baya iyi oldu :')
0
freya
(20.05.16)
kinadigini yaşıyorsun
0
madeleine elster
(20.05.16)
(6)

Kastamonu'ya Günübirlik Ziyaret

sevgikusunkanadinda
Kısıtlı bir vaktimiz var ve bölgeyi çok da bilmiyoruz. Ne yenir ne içilir, şöyle bir bakmadan gelme diyebileceğiniz nereler vardır? Hediyelik vs neler alınır?
Kısıtlı bir vaktimiz var ve bölgeyi çok da bilmiyoruz. Ne yenir ne içilir, şöyle bir bakmadan gelme diyebileceğiniz nereler vardır? Hediyelik vs neler alınır?
0
sevgikusunkanadinda
(17.05.16)
kastamonu merkezi bilmem de oraya kadar gitmişken safranbolu'ya gidin bence, sevimli bir yer.
0
in vino veritas
(17.05.16)
Kastamonu merkezdeki camii in altinda yemek yenir. Herkes tirit yer ama benim favorim banduma. Elma egsisi icmeyi unutmayin. Hediyelik guzel bezler var baskili
0
la noix
(17.05.16)
acemiliğimi yapmıştım. çarşı izninde gezebildiğim için çok müthiş bir şehir olarak kaldı aklımda. ama sevimli, klasik anadolu kasabası, hafta sonu askerler çok olur:))

kaleye çıkın. nehri takip edin, zaten şehir nehrin iki yakasına kurulmuş. bir de kahvaltı için bir tepeye çıkıyorduk. oraları tavsiye ederim. onun dışında cami vardı hana benzer bir yere çıkan. orada nargile, çay yapabilirsin.
0
ozdoganci
(17.05.16)
Kastamonu'da çok güzel pastırma vardır (Tabakoğlu). Kale, İsmail Bey Camii ve Kırkodalı Konak. Mimar Vedat Tek Kültür Merkezi.
Ben gitmedim, gideceğim. Arkadaşlarımdan araştırdıklarım bunlar. Bu arada pastırmayı getirtiyoruz biz, nefis.
0
SiyamkedisiZorro
(17.05.16)
daday pıdecısını bul merkezde tarıf edemiyorum. orda karısık pide ye
0
giggs
(17.05.16)
etli ekmek, pastırmalı bir şey vardı adını hatırlamıyorum, tabii bir de pastırması.
0
bay b
(17.05.16)
(37)

genç göstermek

Esinsin
Çevrenizde hiç 40 yaşlarında olup 30 yaşlarında gösteren kadın var mı ? özellikle kadın olarak soruyorum çünkü erkekler zaten genç gösteriyor.Acaba diyorum biz kadınlar makyaj yapalım ,bakım yapalım diye diye daha mı çok yıpratıyoruz cildimizi.Biz de erkekler gibi hiç birşey yapmasak daha mı genç ka
Çevrenizde hiç 40 yaşlarında olup 30 yaşlarında gösteren kadın var mı ? özellikle kadın olarak soruyorum çünkü erkekler zaten genç gösteriyor.
Acaba diyorum biz kadınlar makyaj yapalım ,bakım yapalım diye diye daha mı çok yıpratıyoruz cildimizi.Biz de erkekler gibi hiç birşey yapmasak daha mı genç kalırız acaba ?

evet varsa çevrenizde böyle genç gösteren kadınlar sebebini sordunuz mu hiç ? ne yer ne içer ne yaparlarmış ?
0
Esinsin
(12.05.16)
ben o kadınlardan biriyim.
özel birşey yapmıyorum normal bakım haricinde. ama 27 yaşıma kadar doğru düzgün makyaj yapmadım.
uyuşturucuyla alakam yoktur.
alkol de aldım zamanında çok ama haftada bir falan olduğundan çok etkilemedi sanırım.
bi de genetik işte bunlar. başıma bişey gelmeyecekse henüz kırışıklık belirtim bile yok.

Yaş: 31 oluyor.
0
interview with the vampire
(12.05.16)
bir erkek olarak cevaplamak gerekirse; makyaj da elbette faktör olabilir ama hayata bakış açısı ve hayattan zevk alabilme yeteneği kadınların yaşlılığını belirliyor diye düşünüyorum. biz erkekler çok fazla takmadan yaşarız hayatı ama kadınlar zor bir hayat geçirirler, özellikle de ülkemizde.

yine de iyiki kadınlar var, genciyle yaşlısıyla.
0
hakim oynayin dedi
(12.05.16)
@interview with the vampire yaa mesela napıyorsunuz normal bakım olarak ? ben makyaja çok erken başladım sanırım ondan kaybettim :(
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
@Esinsin yaş kaç?

Ben genelde sabah akşam nemlendiririm, haftada bir iki maske yaparım, tonikle temizlerim yüzümü, bi de makyajlı yatmam kesinlikle.
0
interview with the vampire
(12.05.16)
var. annem. 46 yasinda. 35 gibi gosteriyor. sebebini sormadim hic, cunku ayni genleri tasiyoruz diye kendimi sansli hissediyorum. bu konuda hic kaygim yok.biri yuzume kezzap falan dokmezse ben de 40li yaslarimda oldugumdan daha genc gosterecegime inaniyorum.
yani anlayacaginiz olayin genlerle iliskili oldugunu dusunuyorum.
0
amilaz enzimi
(12.05.16)
@interview with the vampire yaş 24 ben sabah akşam yıkıyorum nemlendirici kullanmıyorum cildim yağlı önceden kullanırdım dermatolog nemlendiriciye gerek yok çok ağır gelir dedi bıraktım.yüz temizleme jelimde tamamen bitkisel bir şey bir de toniği var ama çok sık kullanamıyorum.gözeneklerim geniş ve siyah noktam çok oluyor.Temizliğini yapıyorum ama yine çoğalıyor 2 günde bile..o yüzden sürekli kimyasal birşeyler kullanmak zorundayım başka türlü olmuyor.Alnımda ,yüzümde sivilce izleri var onları kapatmak için de fondoten kullanıyorum.Çıkış yolum yok yani her türlü kimyasal :(
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
@amilaz enzimi ben öyle düşünmüyorum annem babam 60 yaşlarında ama kimse asla 60 demez taş çatlasın 50 gösterirler ama ben öyle değil..
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
makyaj ve güneş (özellikle solaryum) kadınların baş düşmanı. bunlardan sakınanlar genç gösteriyor genetik mirastan bağımsız olarak. makyaja erken yaşta başladıysan zaten cildini yormuşsun demektir bayağı. solaryum da varsa "ah Mary vah Mary"deki teyze gibi oluyor kadın yaşlanınca :S
0
loveinaflipbook
(12.05.16)
@mavicorap öff ben de öyle aslında alkol,sigara hatta kahve bile yok.Güneşten uzun süre kaçtım ama sonra kaçmanın da çok faydalı olmadığını anladım.Güneş kremi sürmeyi bile bırakıp güneşlendim ama bununla bir alakası yok çünkü güneşten kaçarken daha yaşlı gösteriyordum.Aslında benim de durum bazen öyle 18-19 iken herkes 23-24 diyordu.ama şimdi o fotolarıma bakıp bariz farkı görüyorum 18-19 duruyor hatta şimdinin 18-19 larından küçük bile duruyorum.Sanırım o zaman yaş kompleksine giren ablaların benim moralimi bozmak için salladıkları bir yalandı ama ben çok etkisinde kaldım.Hala büyük gösterdiğimi düşünürüm..
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
o dermatolog çok yanlış söylemiş
benim de cildim yağlı, ama nemlendirici kullanıyorum yağlı ciltler için. herkesin nemlendirici kullanması gerekir. eğer kimyasal istenmiyorsa avokado veya zeytinyağı maskesi süperdir.

siyah noktalar için de burun bantlarından kullanıyorum ben ayda bir filan. çok işe yarıyor. kimyasal kullanmak istemiyorsan tonik yerine gül suyu da kullanacabilirsin.
0
interview with the vampire
(12.05.16)
@loveinaflipbook solaryum yok.Makyajı tam şuan bıraksam hayatımda ne değişir :)
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
@interview with the vampire zeytinyağı maskesi nasıl oluyor ? siyah nokta bandı olarak ne kullanıyorsunuz ? ben denedim ama hiçbir işe yaramadı :/
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
@Sour minyonlar konu dışı :)
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
yanlış uygulamışsındır. ben bimde satılan siyah nokta bantlarından kullanıyorum. gayet de işe yarıyor. iyice ıslatıp yapıştırıp kurumasını beklersen işe yaramaması için sebep yok.
zeytinyağı maskesi de bildiğin zeytinyağını sür bi yarım saat dursun sonra iyice temizle yüzünü.
0
interview with the vampire
(12.05.16)
MILF'ler yeşillendirebilir.
0
fanila
(12.05.16)
kadın anam var.
50yi geçmesine rağmen 40 dese inanırsın. fındık burunlu minyon biri zaten. ben gitmiş öküz babama çekmişim sebepsizce :(
0
rayde
(12.05.16)
Annem 55 yaşında, 45 gösteriyor.

Belli bir yaştan sonra genç göstermenin en önemli kriteri zayıflık, fitlik olabilir. Annem bunu birkaç yıl boyunca düzenli pilates yapmasına borçlu. Pilates yokken de düzenli yürüme vs vardı, ve hep doğal beslendi.
0
long live rock n roll
(12.05.16)
@rayde burun önemli sanırım.Burnum kemerli belkide o yüzden büyük gösteriyorum.
baktığında kırışıklık vs yok ama ifade olarak bi olgunluk var sanırım
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
@interview with the vampire iyi olsun diye pahalı bişey almıştım.Bim'i deneyeceğim.
Zeytinyağı maskesi haftada 1 mi ?
Teşekkürler.
0
🌸Esinsin
(12.05.16)
Annem 44 yaşında, tam olarak şu yaşta gösteriyor diyemem ama kendi yaşından daha genç duruyor çoğu kişi dile getirir.
Evde sürekli diyet yemeler pişer zaten ailece yeme düzenine dikkat ederiz, bunun haricinde annem hiçbir zaman makyaj delisi bir insan olmamış.
0
sytemofadownmanyagi
(12.05.16)
40 olup 30 değil de, 30 olup halen 20'lerinde üniversiteli öğrenci sanılıyorum, geçen bir teyzeye 30'um deyince kalp krizi geçiriyordu :)
Hiç makyaj-cilt bakımı-solaryum-ıvırzıvır yapmam, belki de bu yüzden göz çevremde falan hiç kırışıklık yok. Ama tabii bu cildim güzel anlamına gelmiyor. Hep kötüydü, halen kötü. Yeni başladım her sabah iyi bir nemlendirici sürmeye. 30 yaşında halen regl ağrısı ve sivilcelerle uğraşınca insan ister istemez ergen halini koruyor :)
0
whoosie
(12.05.16)
haftada birden fazla yapma. akneye sebep olmasın.
0
interview with the vampire
(12.05.16)
Minyon yapılıysa, az makyaj yapıyor, kötü beslenmiyor ve egzersiz yapıyorsa mümkün.
0
arnold schwarzeneger
(12.05.16)
Annem.
14 yaşından beri makyaj yapar. Hala da makyaj yapıyor ama yurtdışından kremler serumlar getirtir ve onları kullanır hep. Genetik avantaj da vardır eminim çünkü ben de küçük gösteriyorum baya
0
jazzabel
(12.05.16)
Benim 10 yaş değilse de bir 7-8 yaş küçük olduğumu düşünüyorlar genelde. Fazla makyaj yapmıyorum özellikle fondoten hiç kullanmıyorum ve saçımı hiç boyatmadım.
Sigara içmem, alkol alıyorum çok sık olmamakla birlikte.
Tabi yanaklı bir yüz yapımın olması da etken bence :)
0
cücegezegen
(12.05.16)
26 yasindayim, su ana kadar en kotu 22 yasindasin dediler, bazen hala gece klubune filan girerken kimlik istiyorlar :/ markette icki alirken de istedikleri oldu ki burada bira alma siniri 16! (Bence onlarin gozlerinde bi sey vardi)

Sac rengime gore degisiyor bence, boyle sari tonlarindaysa daha buyuk gosteriyorum (18'yerine 23 mesela)
Annem yasini gosteriyor ama babam genc gosteriyor benim fikrime gore.

Cildim bebek poposu gibi filan arada cikan 1-2 sivilce haric. Aklima gelirse nemlendiriyorum yuzumu ve vucudumu. Kullandigim kremlerin dogal olmasina dikkat ediyorum (burada organik kozmetik cok yaygin, onlardan aliyorum)
Gunese cikiyorum ama hep aksamustu saatlerinde ve o zaman bile kremli. 30 spf ile baslayip 15 spf ile devam ediyorum.
Sirf makyaj degil ama tarz, sac rengi, ten rengi.. Bunlar bile farkediyor bence.
0
kuehles blondes
(12.05.16)
bizim ailede herkes olduğundan en az 10 yaş küçük görünüyor ben dahil.
20 li yaşlarda herkes ufak çocukmuşum gibi davranıyordu büyüdükçe avantajını görmeye başladım. arkadaş çevrem benden 10-12 yaş küçükler ama bir araya geldiğimizde hepsi benden büyük görünüyor.
genetik olmasının yanısıra sigara kullanmıyorum , uykuma dikkat ederim az yerim çok su içerim .makyaj yaparsam da silmeden uyumam .makyaj ürünlerinden çok temizleme ürünlerine para harcarım .
0
devilone
(12.05.16)
İşine yarar mi bilmiyorum benimkisi: 26 yasindayim, insanlar 21-22 diyor genelde.

Haftada bir yuzume nemlendirici suruyorum, fazlasi cildimi yaglandiriyor. Fondöteni bugüne kadar sadece mezuniyetimde sürdüm. Normalde göz makyaji disinda bir şey sürmüyorum yüzüme. Sigara-alkol nadiren sosyalleşince var. Saçimi hiç boyatmadim, biraz da tarzla alakasi var sanirim. Hala spor giyinmeyi severim, kadın özentisi hallerden uzak dururum.
0
chitosan
(12.05.16)
Ben 28 yaşında sayılırım, beni yakından görenler 22-23 falan gösteriyorsun diyorlar. 20 yaşından beri makyaj yapıyorum. Mineral makyaj ürünlerini tercih ediyorum ve bu konuda harcadığım paraya kesinlikle acımıyorum. Makyajımı eve gelir gelmez temizliyorum (ki cilt temizleme ürünlerine de çok dikkat ediyorum, kaliteli markalar kullanıyorum). Eğer 4-5 gün aralıksız cilt makyajı yaparsam (ki cilt makyajından kastım kesinlikle fondöten, bb cc krem falan değil. Sadece pudra kullanıyorum) cildimi mutlaka makyaj yapmayarak 2-3 gün dinlendiriyorum. Bir de pudra sürmeden önce kesinlikle nemlendirici uyguluyorum.

Bunun yanı sıra beslenmeme aşırı özen gösteriyorum. Bol bol meyve ve sebze tüketiyorum. Hayatımda un ve şeker neredeyse yok. Ambalajlı gıdaları ise yaklaşık 5 senedir tüketmiyorum. Bir de günde 3 litreye yakın su içiyorum. Profesyonel olarak spor yapmıyorum şu sıralar ama çok hareketli bir hayatım var. Bir de her yere yürüyerek giderim. Açık havada kulağımda müzik bol bol yürürüm. Son olarak şunu belirteyim, genetik de kesinlikle çok önemli bir faktör. Bizim ailede herkes olduğu yaştan küçük gösteriyor.
0
köstebek kurabiye
(12.05.16)
Yagli vucut kirsikliklari geciktiriyor diye biliyorum ben.
0
duyurumvar
(12.05.16)
tamamen genetik. hiç bir şey yapmadan 10- 15 yaş genç duran kadınlar var.
sigara ve alkol özellikle cildi mahvediyor.hatta korkunç derecede yüzü.
sigara içiyorsan kafadan +7 yaş
alkol kullanıyorsan +8 yaş ekleyeceksin bence.
0
setra
(12.05.16)
evet var ama hep doğum yapmamış olan ve zayıf kadınlar. cilt de önemli tabii ama fit bir vücut da kadını genç gösteriyor.
0
cilekli krep
(12.05.16)
40 yaslarinda olup 26-26 gosteren var. kendisi kadin. Kimligini gormemis olsam inanmazdim yasina. Bunun disinda 7-8 yas genc gosteren birkac kadin daha var tanidigim. Ama en olaganustu olani bu bahsettigim kisi.
Annem de 6-7 yas genc gosteriyor.
Ama benim gozlemim, genelde evlenmemis olanlar daha genc kaliyor.
0
stavro
(12.05.16)
Arkadaşlar aslında 30 yaş diye bi şey yok çünkü herkes 20 gösteriyor. 20 gösteren 10 gösteriyor. Yaşları geriye çektik. Peki bu durumda 20 is the new 30 olmuyor mu?
Herkes genç gösterirse yaşını kim gösterecek? Kim 40 yaşında nasıl anlayacağız arkadaşlar?

İnsanlar ne çok kafaya takıyormuş genç görünmeyi ya.
0
i ve been mistreated
(12.05.16)
Erkeğim ama bu konuda bazı teorilerim var:

-Öncelikle erkeklerin ve kadınların hormonları farklı.O yüzden erkeklerle kadınları yaşlanma açısından karşılaştırmak çok abes olur.Erkekler erkeklerle,kadınlar kadınlarla karşılaştırılmalı.

-Bence cildin üstüne sürülenlerin yaşlanma açısından etkisi %1 bile değil.Direk yok sayabilirsin.Ancak besinler önemli.

-Ağır depresyon, önemli hastalıklar geçirenler bunları atlatsa da sonradan izlerini taşıyorlar bu rahatsızlıkların ve her zaman olduklarından yaşlı gösteriyorlar.

-Önem sırasıyla yazıyorum Sigara,uyku,alkol açısından kesinlikle hata yapmamanız lazım genç göstermek istiyorsanız.Belki sosyal içiciyseniz biraz içki arada sırada zarar vermez ama sigara içmemek ve uyku olmazsa olmaz

-Genç göstermek için kesinlikle kilo fazlanız olmamalı.Ortalama kilonun üstü her zaman olduğundan yaşlı göstertir.

-Güleryüzlü,kendinle barışık olmak genç hissettirir,genç göstertir.

-Dişlerin temiz ve bakımlı olması genç gözükmenize yol açar.Bakımsız dişler olduğunuz yaşdan en az 4-5 yaş yaşlı göstertir. Farklı maddelerde açıkladığım birçok şey arasında genç gözükmek için yapabileceğiniz en basit ve etkili şey dişlerinizi temiz göstermektir.

- Güneşle fazla haşır neşir olmak sizi yaşlandırır.Güneşten kaçmak lazım.

- Eğer minyon tipiniz varsa yüz hatlarınız iyiyse (ufak burun,minik kafa ve surat) daha genç gösterirsiniz

-Gamsız insanlar genç gösterir.Hayatta hiçbir şeyi kafaya takmamak lazım

- Body building vs. aşırı ağır sporlar yaşlı gösterir yüzü ancak koşu,yüzme vb. sporlar vücudun limiti zorlanmadan uzun vadede yapılırsa genç gösterir.

-Saçların güzel olması genç gösterir.Bayanların saçları gür ve sağlıklı ise olduklarından çok çok daha genç gösterirler.
0
turkuaz
(12.05.16)
37 yaşındayım. geçen hafta tatilde kadının birine yaşımı söylediğimde inanmadı en 20lerinde gösteriyorsun 20-22 sandım dedi. belki abartmıştır bilemiyorum tabii. bence genler+makyaj hemen hemen hiç yapmam+sigara içmem+alkol almam+spor yapıyorum+%100 olmasa da yediklerime dikkat ederim.
0
kakao
(12.05.16)
Yaş 40++ evet 30 civarı gösteriyorum. Bunu da maalesef gerçek yaşımı bir şekilde söylemem gerektiği zaman (ya da ortak tanıdıkların yaşından benim yaşım ortaya çıktığında) verdikleri tepkiden anlıyorum. Sebep genetik, çok net. Ama bu genetiği korumak da gerekiyor:
Çok makyaj yapmayacak, tuval temiz kalmalı
Çok kilo almayacak
Etrafında genç insan olacak (valla çok farkediyor)
Saç rengiyle çok fazla oynanmayacak,(ilk 20 yaşında esmer güzeliyken sarışına dönünce +5 yaş ilave oluyor)
0
SiyamkedisiZorro
(12.05.16)
(17)

bu lion olayı ne

passion rules the game
arkadaş toplantıya gel dedi. ne bunların amacı? para mı alıyorlar nedir?en önemli soru, kız düşürülür mü? sdfsdfsd.(şaka bi soru)cidden gideyim mi, eğlence olur bana?danke.
arkadaş toplantıya gel dedi. ne bunların amacı? para mı alıyorlar nedir?

en önemli soru, kız düşürülür mü? sdfsdfsd.(şaka bi soru)

cidden gideyim mi, eğlence olur bana?

danke.
0
passion rules the game
(29.04.16)
abi lions iste :)

(bkz: lions)
0
scars dont fade
(29.04.16)
lions bir yardım derneği. genelde orta üstü sınıf insanlar hem yardım etmek (etkinlikler, faaliyetler ve buna harcanan emek+zaman), hem de networking amaçl katılıyorlar insanlar.

sürekli ve düzenli toplantılara katılma durumu var ve belli görevleri veriliyor, yerine getiriyorsun.

kabaca ve genel olarak özetlemek gerekirse olay bu.
0
loveinaflipbook
(29.04.16)
teyze düşürürsün bol bol :)

ekşide (bkz: lions )başlığına bak.
0
ayiadam
(29.04.16)
Safari mi bu arkadaşlar? Ben olayın yabancısıyım. Kenya'da couch um var. Gideceksek arıcam.
0
kupigometa
(29.04.16)
abi para alıyorlarmış en önemli kısmı söylemiyorsunuz :)

ne kadar alıyorlar yıllık? ben kendime zor yetişiyorum.

ne tür görevler? okula gidip yardım edilecekse ben kendim de giderim ki?

biraz pis işler gibi geldi bana ya. birileri cebini dolduruyor olmasın?

bir de mumlu falan abuk subuk hareketler yapıyorlar yahu.
0
🌸passion rules the game
(29.04.16)
ya bir de arkadaşla en son konuşalı 3-4 yıl oldu, direk çağırınca işkillendim açıkçası :)
0
🌸passion rules the game
(29.04.16)
aidat var, evet. ücreti bilmiyorum, sorarım. aktivitelere örnek, yakın zamanda kütüphane kampanyası yapılmıştı, bir okul için kütüphane kuruldu doğuda. ya da bir sinema salonunu kapatıp, filmin biletlerini biraz fazlasına satıyorlar (3-5tl) gelen parayı bağışlıyorlar. tabii bu tür aktivitelerde kitapların temini, kagonun organizasyonu veya bilet satış kısmı lions üyelerinde.

bu arada genç lionslar leo olarak biliniyor ve onları ayrı toplantıları vs oluyor. senin arkadaşın seni lions toplantısına çağırdıysa yaş farkı olacaktır.
0
loveinaflipbook
(29.04.16)
bir gideyim ya, değişiklik olur. da böyle cart diye aralarına mı alıyorlar? toplantı var gel dedi bir otele
0
🌸passion rules the game
(29.04.16)
bana göre değil derken açarsanız sevinirim :)
0
🌸passion rules the game
(29.04.16)
abicim migrostan alışveriş yapmıyorsan, lions toplantılarına katılma. en önemli özellik bu. bimden alışveriş yapanları aralarına almıyorlar, illa migros olacak.

ikincisi, bu grup zenginlerin oluşturduğu absürd bir oluşum. kendilerince yardım kampanyaları düzenliyorlar. aralarında para toplayıp hayır işliyorlar falan. belli kurallara riayet etmek gerekiyor. etmediğin takdirde çağırmıyorlar bir daha toplantıya.

lions denince aklıma direkt eyes wide shut geliyor. o yüzden bu adamlardan biraz tırsmıyor da değilim.
çok resmi takılmaktadırlar kendileri, ben senin yerinde olsam katılmam.
0
jesues
(29.04.16)
abartmayın abi ne eyes wide shut'ı?? masonları da kafada öyle bir kuruyor ki insanlar anasını satayım, hayaller/gerçekler yapılsa keşke bi tane de onlar için ayrı ayrı...

katı kurallar ve riayet talebi olduğu doğru. düzenli şekilde toplantılara katılman gerekiyor, eğlence değil yani bu, yeri gelecek sokaklarda saatlerce gezip bir ufak işi halletmeye çalışacaksın, yeri gelecek saatlerce ayakta dikileceksin. yardım etmeyi seviyorsan ve organize bir kurumda görev almak istiyorsan katılabilirsin belki. ama yani kız düşürmek ve bunun gibi şeyleri hakkaten şaka olarak söylediğini varsayarak, o konularda büyük hayal kırıklığı yaşayacağına değinme gereği bile duymadım...
0
loveinaflipbook
(29.04.16)
peki muhasebe kaydını kuydunu kim tutuyor? istediğimiz zaman görebiliyor muyuz? yapılacak işlere kimler karar veriyor?
kısaca her şey şeffaf mı?
0
🌸passion rules the game
(29.04.16)
ünide statik dersini veren profesör hocam lions kulübü üyesiydi. 1 seninin sonunda aslında kitaparlda yazan ezber bilgilerin üzerine bişe bilmediğine hemfikir olmuştuk 120 öğrenci olarak. inan öyleydi yani abartmak ya da yermek adına demiyorum.

bu hocamız devlet işlerinde imza yetkisine sahipti, altında diğer hocaların oha diyerek baktığı bir bmw'si vardı hatta bir keresinde üniye helikopterle iniş yaptığını bile görmüştük. hani yardım falan güzel şeyler de belli ki var birbirlerine bir faydaları. yoksa şirket sahibi hocamız da vardı en zengin hoca statüsünde, altındaki araba mercedes a180di.

bu arada kartalda bir otel var 4 yıldızlı. resepsiyonunda eşek kadar lions kulübü üyesidir tabelası vardı aklıma geldi nalakaysa:)
0
KidLazer
(29.04.16)
Bir yardım derneğidir. Aidatı vardır. Ayda bir - yanılmıyorsam- toplantıları olur. Toplantı konusu genelde X okuluna nasıl yardım yapalım, Y konusunda nasıl farkındalık yaratalımdır. Biraz para gerekir- evet. Ben bu sebeple girmemiştim. Okul zamanı kendim para kazanmadan ailem den almak istememiştim. Ama bu şekilde bir network kuruyorsun. Yarın öbür gün staj gerektiğinde veya iş aradığında ya da işteysen X kişisine ulaşman gerektiğinde illa ki birinin birini tanıyor oluyorlar. Aynı durum Rotary için de geçerli. Bir de bunlar mason localarının arka bahçeleridir. Ayin mayin yok ama, komik olmayın...
0
SiyamkedisiZorro
(29.04.16)
Bir de şeffaflıkta sıkıntı yok. Muhasebe sistemleri -her dernek kadar- düzgündür. Yani arada sorun çıkabilir bunun garantisini veremem ama sistematik bir gizleme durumu da yok.
0
SiyamkedisiZorro
(29.04.16)
televizyonlarda milfler toplanıp konken oynuyorlar felan işte o cemiyetlerden biri, diğeri de rotari. biraz daha üst seviyesi suada yelken kulübü
0
masa penisi
(29.04.16)
düzenledikleri yardim balolarının masrafı yaptiklari yardimi geciyor. lions'un özeti budur.
0
thewizardofearthsea
(29.04.16)
(6)

Akşama Ne Pişirsem?

kullanıcı adı
Selamlar ahali,Her birinize ayrı ayrı selam ederim.Akşama misafir var, bugün evdeyim. Evde şimdilik şunlar var: iki bağ ıspanak, 250 gram kadar kıyma, patates, soğan.ek: buharda haşlanmış sebzelerim var, onları soslayıp salata diye gazlayacağım.şimdi, çorba olarak kıymayla köfteli yoğurt çorbası gib
Selamlar ahali,

Her birinize ayrı ayrı selam ederim.
Akşama misafir var, bugün evdeyim.

Evde şimdilik şunlar var: iki bağ ıspanak, 250 gram kadar kıyma, patates, soğan.

ek: buharda haşlanmış sebzelerim var, onları soslayıp salata diye gazlayacağım.

şimdi, çorba olarak kıymayla köfteli yoğurt çorbası gibi bir şey yapayım diyorum.
yanına tereyağlı bulgur.

ana yemek belirsizliğini koruyor. bi fikir verseniz ya.

ha bir de, bunlara uyumlu, hafif bir tatlı.

şimdiden teşekkürler
0
kullanıcı adı
(22.04.16)
pirinçle patates yok mu yav. pilav yap, yanına patates kızartması. bir de bim'den nugget al ohhhhhh.
0
peace.on
(22.04.16)
misafire nugget yapmayın siz yine de.

tavuk göğsü alıp tavuk sote yapabilirsiniz pilavın yanına. hatta körili tavuk olabilir. kremalı olmak zorunda da değil, tavukları jülyen doğrayıp tavada çevirerek kavurabilirsiniz. başta suyunu salar sonra gider suyu. kötü olma şansı olmayan garanti bir yemek. hiçbir zorluğu da yok. tavuk baharat tuz.

mesela;

www.nefisyemektarifleri.com
0
prodeq
(22.04.16)
zeytinyagIı ıspanak yap, pirincIi olandan, bi de et veya tavuk yanına
0
balpolen
(22.04.16)
başka malzeme kullanmayacaksan ana yemek ıspanak borani olabilir o zaman.

kıymayı misket köfte yapıp bezelye patates havuç kombosuyla sulu veya fırın yemeği tarzı yapabilirsin. yanına da cacık nanelisinden, miss.
bulgur yapacaksan tatlıyı sütlü yapmak iyi olur. bulgur şişirir ardından hamur işi sıkar.

et tavuk vs ıalacaksan ızgara/pane yapıp ordörv tarzı tabak hazırlayabilirsin. bulgur + et+ haşlanmış sebze güzel olur.
ıspanağı da ; yumurtaları omlet yapıp arasına ıspanak kavurma koyup rulo yapabilirsin. verev kesip servis yaparsın, tabakta çok şık durur.

tatlı kazandibi, tavukgöğsü kolay olur. sütlaç da yapabilirsin. sakızlı veya fırında.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(22.04.16)
ispanak mis gibi ana yemek iste! sovan, kiyma ve patatesi de karistirirsin, hacim artar. zaten yaninda bulgur var. e sebzelerinden salata yapcakmissin zaten. corba da tarhana olsun. o sofradan ac kalkilmaz. illa et yigmak zorunda degilsin insanlarin onune. tatli da meyvelerin uzerine kirilmis puskivit ustune puding.
0
jimicik
(22.04.16)
Ana yemek olarak ıspanak beğendi üzerine top köfte diyorum. Çorba olarak un çorbası, ya da salça varsa domates çorbası olabilir.

Tatlı olarak çilek alın, tam mevsimi. İsterseniz muhallebi üzerine isterseniz sadece çilek üzeri şanti.
0
SiyamkedisiZorro
(22.04.16)
(13)

D vitamini tahlili

wendyangelamoiradarling
D vitamini tahlilini devlet hastaneleri yapmıyor sanırsam. İstanbul Avrupa yakası Mecidiyeköy-Taksim taraflarında uygun fiyata yapan bir yer var mıdır?
D vitamini tahlilini devlet hastaneleri yapmıyor sanırsam. İstanbul Avrupa yakası Mecidiyeköy-Taksim taraflarında uygun fiyata yapan bir yer var mıdır?
0
wendyangelamoiradarling
(20.04.16)
yapılıyor devlette kan testinde cıkıyor
0
partizan
(20.04.16)
aile hekimliginde yapiliyor olabilir. son gittigimde doktor her turlu kan testi vs. icin gelebilirsin demisti.
0
jimicik
(20.04.16)
herhangi bir sikayetiniz yoksa menapoz dönemine de girmediyseniz d vitamini bakilmasi icin bir neden yok. paranizi sokaga atmayin. onun harici Doktor onerdiyse o baska.
0
fayfim
(20.04.16)
@fayfim karsi cikmis gibi olmak icin demiyorum ama son zamanlarda kimle konussam d vit eksikligi var. klasik sikayetler vardir ya, halsizlik, bayiklik fln, d vit eksikligi sonucu da olabiliyor. bir de kapali ofislerde calisa calisa iyice artti bu. gerci bahar geldi, rezervler dolar artik biraz.

benim 6 cikmisti, hap ictim, 12ye cikti ama bir sey degismedi, o ayri.
0
jimicik
(20.04.16)
cunku d vitamini eksikligi var diye ortalarda dolasmak bir nevi moda oldu hocam. d vitamininin esas metabolizmasi kalsiyum üzerine. osteoporoz ve kas kemik hastaliklari yani. karataygiller cok severler Boyle x vitamini cok faydalidir diyip 1500 tane unspesifik semptom yapar demeyi. benim bildigim butun hastaliklar halsizlik yapiyor. d vit eksikligi de, c vit eksikligi de b vit eksikligi de demir eksikligi de mg eksikligi de na eksikligi de halsizlik yapar. fazla olmalari da halsizlik yapar.

herkes halsiz anasini satayim zaten. sokakta yuruyen 10 kisiye halsizlik var mi sizde diye sor, 6si evet ya ben cok yorgunum, Cabuk yoruluyorum, gece uyuyamiyorum der. bana gercek hastaliklarla gelin :)
0
fayfim
(20.04.16)
doktorum yaptırmamı istedi ancak gittiğim devlet hastanesinde yapmıyorlarmış (Beyoğlu Göz hastanesi) diğer testleri yaptılar ama.D vitamini için de uygun bir yer bulabilirsem çok güzel olur. Veya ortalama fiyat ne kadardır acaba?
0
🌸wendyangelamoiradarling
(20.04.16)
fiyat bilgisi isin ozel hastanelere Telefon acip sormayi deneyin. Devlet hastanelerinde ucretsiz olur ama hangileri yapar bilemiyorum. teoride hepsinin yapabilmesi gerekir ama pratikte nasildir durum, fikrim yok.
0
fayfim
(20.04.16)
@wendy merkezi sisteme gecildi. Basi testler o hastanede yapiliyor bazi testler de baska hastaneye gonderiliyor. D vit de oyle ama niye bakilmiyo demisler anlamadim. Kargoculari mi yoktu ki
0
la noix
(20.04.16)
aile hekimliğinde bakılıyor artık diye duydum ama henüz gitmedim, ne kadar doğru bilemiyorum.

"aman neden düşük olsun, ne gerek var"cılara bakma; nihayetinde bir test. gerekli gereksiz şeyler moda olacağına, sağlığa yönelik makul şeyler moda olsun. abartmadıktan sonra ne zararı olabilir? kaldı ki, çevremde gördüğüm kadarıyla çoğu insanda düşük seviyede. çünkü ne yalnızca güneş ne de yiyeceklerdeki d vitamini tek başına etkiliymiş. ikisi beraber gerekliymiş yani. tahlil yaptırmak istediğimde doktor bile bana, baktırma ne gerek var falan demişti ama sonuç epey düşüktü, kendisi de şaşırmıştı hatta.

ek olarak, devit 3 ampul, suda eriyen tabletlere nazaran daha etkili, ekstra şeker falan da yok. tabii sonuçlar normaldir umarım, gerek duymazsın :)
0
veronica supertramp
(20.04.16)
dün sabah aile sağlığı merkezinde kan verip bu sabah sonuçlarını alan birisi olarak söyleyeyim;

doktor d vitamini sonuçlarına pek güvenmedikleri için bu konuda düzeltmeler yapılmasını söylediklerini belirtti.

bu sebeple d vitamini testi yapılmamış.

sonuç; hepsinde mi geçerli bilmiyorum çeliktepe 2 no'lu aile hekimliğinde d vitamini testi yapılıyormuş.
0
holy diver
(21.04.16)
Her şey bir D vit'e bakalım diye başlamıştı, sonra kalsiyom, şimdi çarşambaya paratiriod ameliyatına giriyorum. Demem o ki, doktorunuz istediyse baktırmayı ihmal etmeyin. Böbreğinizden olmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.16)
Çok teşekkürler cevaplar için ben bugün araştırıp testi yaptıracağım.
0
🌸wendyangelamoiradarling
(21.04.16)
Bakırköy devlet hastanesinde geçen hafta yaptırdım
0
ruh i tibbiye
(21.04.16)
(8)

Bağırıp Çağıran Yönetici ile Mücadele Etmek

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bana birisi bağırdı mı elim ayağıma dolaşıyor, suratım falan kızarıyor, acayip heyecanlanıyorum, geriliyorum. Bazı insanlar çok rahat karşılıyor bunu. "Aman bağırırsa bağırsın banane" moduna girmek istiyorum. Nasıl yapacağız?Meslek gereği sürekli farklı farklı adamlarla beraber çalışmam ger
Selamlar.

Bana birisi bağırdı mı elim ayağıma dolaşıyor, suratım falan kızarıyor, acayip heyecanlanıyorum, geriliyorum. Bazı insanlar çok rahat karşılıyor bunu. "Aman bağırırsa bağırsın banane" moduna girmek istiyorum. Nasıl yapacağız?

Meslek gereği sürekli farklı farklı adamlarla beraber çalışmam gerekiyor yönetici olarak. Arada öyle adamlar denk geliyor ki tatlı tatlı hallediyoruz işimizi mis gibi. Bazıları da sert mizaçlı adamlar oluyor, bağırmalar çağırmalar havada uçuşuyor. Şikayet etme vb. seçeneklerim yok, meslek içinde nispeten normal karşılanan bir durum. Bir şekilde katlanmak ve bununla yaşamayı öğrenmek durumundayım. Nasıl yapacağım? İşimden soğuyorum bazen şu herifler yüzünden.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(14.04.16)
öncelikle sana ve çalışanlara bağıran tüm yöneticilerin aq.

biraz kaybetme korkusu ile alakalı olabilir. ne bileyim hassttr lan oradan deyip çekip gidememe durumu varsa, yeni bir iş edinme korkusu varsa zor olabilir.

biraz da karakter meselesi, naif bir mizacınız varsa kırılganlık göstermeniz gayet normal.

nasıl kurtulursun bilemem de, biraz "aman banane" takılırsan bir nebze de olsa atlatabilirsin.
0
mrtkbl
(14.04.16)
durumunu biliyorum haklı olsan bile haksız durumda oluyorsun.
Bunun pek çözümü yok karakter meselesi kimisi yedirir kimisi yediremez.
çözümün yok gibi bence.
0
basond
(14.04.16)
bağırmadan da yönetici olunuyor ve her iş aynı şekilde yürüyor .bağıran kendi ruh hali ile boş boş bağırıyor bence .
ben olsam yöneticimin bağıracağını bildiğim bir konuda hazırlık yapar bağırtısının ne kadar saçma olduğunu ona gösterecek şekilde bir şey yapardım. işinizi bilmiyorum ama sen anlarsın ne demek istediğimi . boş bağırtırdım yani sonra da herkesin içinde söylerdim bunu .
işler şeyler bağırmadan da yürür falan gibi birşey derdim .
eskiden müdürlerimi çok sinir edip ağlatmışlığım olmuştu. kovamıyorlardı beni iyi çalıştığım için ve bulaşamıyorlardı da hep haklı çıktığımdan .
şimdi ben yöneticiyim ve hiç bağırmadan her işi hallediyorum
0
devilone
(14.04.16)
Ben de sizin gibiydim, bir süre sonra fark ettim ki o bağrıntının üzerine 2 sn susup "isterseniz bu tonda devam etmeyelim" dediğim zaman karşı taraf -çoğunlukla- kendine geliyor, bu taktiği daha sık kullanmaya başladım. Yine de oluyor arada hıyarlar, o zaman da ben, "daha sonra konuşsak daha iyi olur" diyorum. Ama bu tamamen çalıştığın ortama ve iş kaybetme korkuna bağlı mrtkbl+1
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.16)
benim de vardı öyle psikopat yöneticim 2 kişi karı kocaydılar onların ben kalıbına tüküreyim. 2 ay çektim bastım istifayı. şimdi yanlarına giren 1 hafta dayanamıyor.

içinizden sövün o size bağırırken inanılmaz iyi geliyor.
0
matilda
(14.04.16)
Bağırmanın nedeni karşıdakinin seni anlamadığını düşünmektir. Yöneticide bu çalışan beni anlamıyor imajı olursa bağırarak konuşur. Ya da zaman zaman sesi yükselir.
Anladığını belirtir ve bunu gösterirsen sakin konuşmaya başlarlar.
0
kartallar yuksek ucar
(14.04.16)
öncelikle, bugunku antremanda goz dolduran futbolcu resmen yıllardır sormak istediğim soruyu sormuş.

surat kızarması, heyecanlanma, kekeleme gibi durumlarla nasıl başa çıkıyorsunuz sözlükçüler, onu da bi diyiverin hele.
0
evde liyakat kalmamis
(14.04.16)
sahsi almayarak...

sizi tanimayan birisi, size dokunamaz.

hadiseye bagiriyor o. size o kadar saygi duymuyordur. :p
0
e haliyle
(14.04.16)
(3)

akvaryum alıyoruz

cokponcik
bettamız var bi tane çok güzel bi şey, şimdi biz bu fırlamaya bir akvaryum alalım dedik, fanusta 2 gündür. 10 litrelik falan bir şey alalım diyoruz. böyle kendi filtresi ışığı olan falan bir akvaryum önerebilir misiniz uygun fiyatlı?
bettamız var bi tane çok güzel bi şey, şimdi biz bu fırlamaya bir akvaryum alalım dedik, fanusta 2 gündür. 10 litrelik falan bir şey alalım diyoruz. böyle kendi filtresi ışığı olan falan bir akvaryum önerebilir misiniz uygun fiyatlı?
0
cokponcik
(14.04.16)
Hailea akvaryumlarına bakabilirsiniz. Işığı filtresi içinde oluyor.
canlı bitki de mutlaka alın, özellikle yüzeye yakın ve üzerinde yatıp dinlenebileceği geniş yapraklı bir bitki.
0
innerbliss
(14.04.16)
ışığa gerek yok ısıtıcı alsan iyi olur su ısısında dalgalanma olmasın. 10 litrelik akvaryum 15-20 lira falan zaten.
0
cekilmis gayfe
(14.04.16)
betaya muhakkak saklanabileceği bir obje verin, yoksa hayvancağız kafayı yiyor. Öte yandan obje büyük olursa bu sefer siz kafayı yiyorsunuz "bu hayvan nereye gitti" diye. Beta'lar panik-atak hayvanlar.
0
SiyamkedisiZorro
(14.04.16)
(25)

Annem Benim Sözümdense Önce Başkalarını Dinliyor?

brotha
Arkadaşlar, öncelikle aklı başında biriyim. Öyle küçük falan da değilim 24 yaşımdayım. Birçok arkadaşım başı sıkışınca, bir durumla kafası karışınca bana danışır. Düşüncelerime değer verirler. Genelde mantıklı düşündüğümü söylerler. Bunu övünmek için söylemiyorum. Ancak ben anneme ne desem ne söyles
Arkadaşlar, öncelikle aklı başında biriyim. Öyle küçük falan da değilim 24 yaşımdayım. Birçok arkadaşım başı sıkışınca, bir durumla kafası karışınca bana danışır. Düşüncelerime değer verirler. Genelde mantıklı düşündüğümü söylerler. Bunu övünmek için söylemiyorum.

Ancak ben anneme ne desem ne söylesem mantıklı da olsa bir türlü kabul ettiremiyorum. Yanlış anlaşılmasın, burada amaç anneme bir şeyi kabul ettirmek vs değil. Örneğin, arabayı yeni boyattığında fırçayla çok yıkatma yoksa arabanın rengi 1 senede matlaşır dedim. Süngerle yıkattır diye de tavsiyede bulundum. Aynen öyle de oldu. Arabanın rengi matlaştı. Bunu şimdi başkası da söyleyince daha yapmayacağını söylüyor. Yani başkası söylemese benim dediğimi yine yapmayacak. Çünkü ona göre arabanın rengi fırçadan matlaşmazmış :) Başkası deyince tereddütsüz araştırmadan kabul ediyor.

Bu anlattığım en basit olay. Diğerlerini varın siz düşünün. Bu ve buna benzer olayları annem ile defalarca yaşadık. Sürekli mantıklı olanı söylememe rağmen böyle yapmasına anlam veremiyorum. Yani, bir olayın sonunu önceden şöyle olacak bak sakın bunu yapma dememe rağmen özellikle beni dinlemiyor. Olayın sonunda sürekli başta dediğim şeyle karşılaşıyor. Bunu defalarca yaşadık. Her defasında anlatmama rağmen bir türlü benim düşüncelerimi öncelikle dinlemiyor. Benim dediklerimi dışarıdan bir insan aynısını söylerse mantıklı buluyor. Yahu, ilk önce insan sevdiklerinin fikirlerini değerlendirmeli, çünkü onlar her zaman şüphesiz hakkınızda en güzelini isterler ve o yönde öğüt, nasihat verirler. O yüzden başkasındansa ilk önce evladının, eşinin, annesinin, babasının düşüncelerine değer vermeli insan. Bunu anneme de böyle izah ediyorum. Dinliyor. Hak da veriyor. Ancak durum ortada. Yine aynısını yapıyor. 100 defa da anlatsam bir şeyi, başkasının 1 kere demesi benim 100 kere anlatmamdan daha etkili oluyor.

Sevdiklerimizi oldukları gibi değiştirmeye çalışmadan sevmeye, kırmamaya özen göstermeliyiz. Ancak bazen tahammül edemiyorum. Bu konuda tavsiyelerinizi bekliyorum. Sizce ne yapmalıyım, çok şey mi bekliyorum?
0
brotha
(11.04.16)
diyalogunu azalt, kafana takma
0
superb
(11.04.16)
Annene annelik yapmana gerek yok. Birak kadin nasil yikatiyorsa yikatsin
0
la noix
(11.04.16)
Affınıza sığınarak söylüyorum dün sıçtığım bok bana akıl veriyor sendromu.

Bizde sağlık konusu böyle. Dedikleriniz gibi anlatıyorum üstelik altı boş laflar değil. Arkadaşlarım hep tıp alanından işte eczacılık diş hekimliği gibi bölümlerden. Kanıtlanmış, bilimsel, onlara danıştıklarımı söylüyorum anne bak karı koca ilaçları yapma şöyle yap diyorum yok arkadaşın nerden bilecek, sen ne anlarsın der.
Tv de ya da komşudan aynısını öğrenip bana anlatıyor sonra.

Ben pek bir şey demiyorum artık kafam rahatladı
0
jazzabel
(11.04.16)
'Annene annelik yapmana gerek yok. Birak kadin nasil yikatiyorsa yikatsin' bu nasıl bir anlayıştır arkadaş. Yukarıda o kadar şey yazdım çizdim. Yazdıklarımdan bunu mu çıkardın pes doğrusu.

dediğiniz gibi diyalogu azaltmayı düşünüyorum. çok da karışmayacağım.
0
🌸brotha
(11.04.16)
sen evlen bir eşinden de aynısını göreceksin. istersen git amerika ya başkan ol komşunun kaynının söyledikleri yapacaklar hep.
0
nedendir bilinmez
(11.04.16)
@nedendir bilinmez, bu ifadeyi kullanmayı hiç sevmem ama tam entry nick uyumu olmuş :) nedendir peki? sorun bizde midir arkadaş nedir bu anlamadım ki.
0
🌸brotha
(11.04.16)
@brotha
ben bu nicki boşuna almadım.:)
0
nedendir bilinmez
(11.04.16)
Senin bekledigin tavsiye degil, pohpohlanmak, haklisin kocum diye sirtinin sivazlanmasi. 24 yasina gelmissin belki ama ergenlikten cikamamissin belli
0
la noix
(11.04.16)
@la noix, bu yazdıklarımdan böyle bir anlam çıkarmak için çok mu zorladın kendini? insan sevdiği üzülmesin, zarar görmesin diye bir şey söyleyemeyecek mi? hem de bu görüşünde haklıysa? hepimiz insanız, hatalarımız illa ki olacaktır, ben demiyorum ki benim dediklerim %100 doğru beni dinlesin. sadece değerlendirsin diyorum.

bence sen kişilik bozukluğu olan birisin. aksini aklım almıyor. insanları üzerek, sinirlendirerek mutlu olanlardan. ya da çok bağnaz fikirleri olan birisin. yani bağnazdan kasıtım; 'büyüklerden iyi mi bileceksin sen bakayım' tarzında. çünkü senin dünyana göre akıl değil, yaş üstündür. falan filan. düşüncelerin umurumda değil. sana dar/hastalıklı dünyanda mutluluklar.
0
🌸brotha
(11.04.16)
ne kadar mantıklı düşündüğünü çok süper örnekledin, tebrik ederim. 2 cevaptan kişilik bozukluğu tanısı koymak için hangi tıp fakültesini bitirdin? yoksa onu da arkadaşlarının gazıyla mı söylüyorsun?

büyüyünce yeniden konuşuruz
0
la noix
(11.04.16)
tipik anne, baba.

herkesın genelde oyle, hiç akıl verme ne yaparsan yap anacım de.
sen bıde benım annemı gor her gun gıttıgım yolu gıderken arayıp bana tarif ediyor idiyotmusum gibi. daha kotulerı var yanı senden akıl almayı gec sana her sanıye akıl vereni...
0
hopp
(11.04.16)
@la noix, aslında sen bu tanı koyma işini benden daha iyi bilirsin. çünkü az önce bana yukarıdaki iki cümlemden 24 yaşında bir ergen yaftası vurdun. onun için daha iyi anlaman gerek. şaşırmana şaşırdım. çünkü bir insanı kolayla karalarken hiç acıma, sonra başkası sana yapınca 'iki cümleden nasıl yani' tavırları takın. şimdi sana dar dünyalısın deyince haksız mı olmuş oluyorum?

bu arada neden bu kadar yangının olduğu anlaşıldı. arkadaşlarım hakkımda mantıklı adam diyorlar demem seni üzmüş. bunu kendimi övmek için söylemedim, aklı başında biriyim demek için söyledim. oraya da yazmışım üstelik. kişi kendinden bilir işi misali kendini de başkaları gibi falan mı sanıyorsun, bilemedim. normalde bir geri zekalı ile tartışmam çünkü dışarıdan bakan hangimizin geri zekalı olduğunu anlamayabilir. ancak zaten sinirli olan bünyemi, verdiğin tutarsız cevaplar ve ahmakça hareketlerle sinir katsayımı arttırdın. neyse akşam akşam seninle uğraşamam. bak sana senin gibi cevap verdim dikkat ediyorsan. o yüzden, şunu da yazayım tam olsun;

dar kafana büyük fikirler sığmıyor. o yüzden dünyanı genişletmeye karar verince yeniden konuşuruz.
0
🌸brotha
(11.04.16)
anneleri biraz olduğu gibi kabul etmek lazım galiba.Benim annemde de her şeyin doğrusunu ben bilirim tarzı vardır.delirtir insanı.İkna edemezsin,haksız olma ihtimali yoktur çoğunlukla.Tahammül edemiyorum demişsiniz ya, işte durumun sizi etkilemesine izin vermeyin.He deyip geçmek lazım bazen.Ben de sürekli açıklamalar yapmaya çalışırdım ama açıklamalarımın onda etki etmediğini fark ettiğimden beri bıraktım.Dalgaya alıyorum uğraşıyorum onunla,olayı komik hale getirmeye çalışıyorum :) çok kafaya takmayın derim.
0
aquarium
(11.04.16)
Saniyorum Turk genlerinden gelen baska bir carpik ozellik bu.
0
f_d
(11.04.16)
Aynı durum benim anne ve babamda da var. Ben henüz bir çözüm bulamadım. Ne kadar büyürsek büyüyelim "çocuktur, anlamaz" zihniyeti sanırım.
0
pop art
(11.04.16)
söyleyiş tarzın iticidir. o da senin söylediklerini direk blokluyordur, dinlemiyordur bile.
eğer birine ki annene bir de patronluk taslarsan tabi seni dinlemez. sürekli ben haklıyım tavrını geç bir kere zaten o baştan yalan bir şey.
birine sözlerini dinletmek istiyorsan her saniye dırdır yapmaman gerek. saha sankin olmalısın ve asıl önemli olan şeyleri düzeltmelisin. yoksa bütün gün o yamuk bu bilmem ne derken asıl söylediklerinde arada kaynar gider.
0
fasulyek
(12.04.16)
dostum o dediklerini yapmıyorum. zaten sadece değerlendirsin istiyorum. yahu nasıl karışmayayım, biraz fazla kolestrolü var. yağlı yemekleri löp löp götürüyor. yapma etme diyorum. bak bunlar yağ damarlarını tıkayacak diyorum. izah ediyorum kabul ettiremiyorum. ancak böyle onun bir arkadaşına gizlice rica ettiğimde, arkadaşı da doğru söylüyor yapma falan dediğinde yapmıyor.

itici olsam annem keser atar. öyle şeylere gelemez. benim aksime biraz diktatör gelenekçi bir kadın. mantıklı konuştuğumda dinler. ama yapmaz. o yüzden sürekli mantıklı izah ediyorum dedim. ben asla sürekli her zaman doğruyu söylerim muhabbetine girmedim. bunu yukarıdaki yazıdan mı çıkardın bilmiyorum, ancak dün de böyle birisi bana durduk yere tavır aldı. maalesef, toplumun gelenekçi kesiminde büyükler en iyisini bilir anlayışı hakim. benim aklı başında biri olduğumu ifade etme sebebim de hırslarıma kapılmadan mantıklı karar alabildiğimi içindi. ancak işte toplumda o kadar art niyetli insanlar var ki; bunu bile söylemende art niyet arayıp 24 yaşında ergen damgası yapıştırıyorlar. ondan sonra da akp neden iktidar. neyse.

annene karışma, nasıl yaparsa öyle yapsın demek kolay. şimdi sana soruyorum. anneme kolestrolü olduğu halde hayvan yağının tepelemesine dolu olduğu yemekleri yerken susmalı mıyım?
0
🌸brotha
(12.04.16)
Aha, aynı benim annem. Kendi kızından tarif almaz, komşunun yufka böreğine övgü düzer. Bunca sene araba kullandım, ABD'den de Almanya'dan da ehliyet aldım, annem yine de tek başına araba kullanmamı istemezdi. Hatta bu yüzden benim bildiğim epey bir araba kazası geçmişi olan iş arkadaşımın arabasına binmemi benim kullanmama tercih etmişti. Yeter ki gidebileyim diye adamın kaza geçmişini anlatmamıştım anneme.
Epey oluyor, bir ord. prof. gazetede röportaj vermişti. Annesi senelerce komşularına yanlış teşhis koyar da mahçup olurum diye, eve gelen hasta komşularını "evde yok" deyip gönderirmiş.
Dolasıyla üzerinize alınmayın. Birkaç trip atabilirsiniz tabii, ama çok ciddiye bindirmeyin.
0
SiyamkedisiZorro
(12.04.16)
kilit nokta insanlari olduklari gibi Kabul etmek. buna annen de dahil. insanlar anne-ogul bile olsalar farkli karakterde olabilirler. annen de oyle iste, napcan. sen gene uyarini yap. dinler dinlemez kendi tercihi.

burdaki yazilari da cok ciddiye alma. dogru bildigin bir konuda anneni uyarmak istemen cok dogal. aksi tuhaf olurdu. yazindaki uslup da guzel, pohpohlanmayi bekleyen bir ergen yazisi fln degil. kendini gayet guzel ifade etmissin. anlamayanlari da olduklari gibi Kabul et. turlu cesit karakter var burda, gelip bir seyler yazip kendini tatmin etmeye calisan. yav he he de gec.
0
jimicik
(12.04.16)
aynı model bizde de var.
@jazzabel +1 tam olarak dünkü bok bize akıl veriyor sendromu.

mesela benim annem kanser oldu, kemoterapi radyoterapi vs aldı. bu süreçte daha önce benzer şeyleri yaşamış insanlar telefon açıp kendilerine iyi gelen/doktorlarının tavsiye ettiği yiyecekleri falan tavsiye ettiler. ben de annemin doktoruyla konuşup böyle böyle diyorlar hocam, ne dersiniz bunları versek olumlu etkisi olur mu veya zarar görür müyüz diye sorup onay aldım ve anneme detaylı şekilde anlattım.

yemin ediyorum hiç umursamadı. lan o kadar insan yapmış yemiş fayda görmüş
yetmemiş doktorun da onaylamış, insan az kulak verir değil mi? yok.

ondan sonra maranki gibi bir tip çıkıp kanser hastaları şunu yesin diyor bu da gidip tüm parayı soğuk sıkım sik sok ekstrelerine yatırıyor.

lan biz dedik! hem de tazesini söyledik gidip alalım yapalım dedik? umrunda olmadı, şimdi o yavşaklar söyledi diye mi değerli oldu?

öyle işte.. sadece bu değil herhangi diğer konuda da aynı davranışı sergiliyor. ama bilgisayarla telefonla ilgili bir sıkıntısı olursa sözümü dinler, hakkını yemeyelim.
0
azizakin
(12.04.16)
büyük bilim insanları genelde ikinci, üçüncü çocuktur. bilhassa abilerinin gölgesindedirler, uzun bir süre kimse onları sallamaz, bu durum mantığa daha sıkı sarılmalarını ve yenilikçi düşüncelere daha açık olmalarını sağlar. otoriteyi reddetme alışkanlıkları, en ilkel otorite figürlerini, yani anne babalarını reddetmeleriyle başlar. özetle.. yani sorunun çözümü değil tabii ama karakter gelişiminde ebeveynlerin dallamalığının etkisi büyük. hem de olumlu anlamda.
0
kargn
(12.04.16)
Gayet normal bir durum. Bu sana değer vermemesiyle alakalı bir şey değil. Genelde bütün anne, babalar böyledir.
İnsanın kendi yetiştirmesi gereken, ondan daha çok şey bilmesi gereken, kendisinin yol göstermesi gereken çocuğundan öğüt alması kolay bir şey değil.
İnsan psikolojisi...
0
kartallar yuksek ucar
(12.04.16)
arkadaşlar sağ olun. bazı tepkiler öyle abuktu ki, ciddi ciddi kendimi sorguladım. yalnız olmadığımı görmek güzel. anneler için galiba çocuklar hiç büyümüyor.
0
🌸brotha
(12.04.16)
la noix haklı. dağılabilirsiniz.
0
Frederick Co
(31.05.16)
büyük ihtimal seni kendi uzantısı olarak gördüğünden böyle olabilir bu durum. çocuğusun ya hani. "ben bilmiyorsam o da bilmez herhalde" gibisinden. yine de çok takma derim. yani anne baba da olsa bir yere kadar. içinden geliyorsa önerini 1 kere net olarak yap, sonrasında ne olmuş olmamış ipleme bile. bırakacaksın herkes nasıl mutlu olmak istiyorsa öyle yaşasınlar. onlar yüzünden sen mutsuz olmamalısın yani.
0
matrix
(31.05.16)
(22)

yaş 27. evde mi kaldık lan?

passion rules the game
bir söyleyin. iyi, güzel kızlar hep kapılmış. bu mantıkla iyi, yakışıklı erkekler de kapılmıştır. demek ki kümeye giremedik. n'apsak ya? teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?kim
bir söyleyin. iyi, güzel kızlar hep kapılmış. bu mantıkla iyi, yakışıklı erkekler de kapılmıştır. demek ki kümeye giremedik. n'apsak ya?

teoride zehir gibiyim, pratik sallanmakta.

evde mi kaldım? herkes birini bulmuş ya. siz kaç yaşında evlendiniz? ya da kaç yaşındasınız, kaç yıldır ilişkidesiniz?

kimi sevsem sensin. aman pardon, kimi sevsem ilişkide. bir de bilmem kaç yıllık, öyle kısa süre de değil.

danke!
0
passion rules the game
(08.04.16)
Cinsiyetini anlamadim ama oyle bir sey yok. Egitimli kesim (gercek egitim, her diplomali degil) zaten bilincli oldugu icin ilk uzun iliskisinde evlilige dalmiyor. Sen de onlardansan hoc de gec degil. Ama cahil biriysen ve kendin gibi biriyle evleneceksen gec kalmis olabilirsin. Cahiller kendilerini tanimadan aski bilmeden ergenlik duygularini mantikli saniyor. Ortaya carpik aileler, tuhaf cocuklar cikiyor.
0
Traveller
(08.04.16)
@Traveller hocam o konuda haklısın da gençlik de yok olup gidiyor, eski heyecan kalmıyor. 30 yaşından sonra herhalde bir ilişki için çok da istekli hissetmem gibime geliyor. :D

edit: hocam dedim cinsiyet belli oldu herhalde :D
0
🌸passion rules the game
(08.04.16)
Ben de kimi sevsem ya parmaginds yuzuk ya da bilmediğim sevgilisi çıkıyor,:(

K,24 .
0
cabiday
(08.04.16)
kadınsan kalmış olabiliten fazla.
0
Alt4y
(08.04.16)
@Alt4y yok değilim. hocam diyen kadın mı olur ya? :D
0
🌸passion rules the game
(08.04.16)
29 k, 2 ay sonra 30 yasinda olacagim. 1 yillik iliski. Erkek arkadasim da ayni yasta, hatta aramizda 1 gun var.
0
medusa
(08.04.16)
aynı dertten müzdaribim ama evde kalmaktan çok hayatımı yaşıyorum diyebilirim.

sevme - sevilme duygularını tekrar hissedip ciddi bir ilişkiye başlayabileceğimi sanmıyorum.

bu yaştan sonra da aklı başında insan bulmak zorlaştığı için, bu hayatlık bana geçmiş olsun, bir daha ki sefere.
0
metket
(08.04.16)
Şurada benim cevabımı bul oku. Tüm dertlerin geçecek.

www.eksiduyuru.com
0
harzem
(08.04.16)
iliski olan insanlar yurutebiliyor mu ? bir de buna bak. herkesin yuzugu bilmem nesi var diye karalari baglama. bak millet buraya gelip neler anlatiyor. bilmiyorum okudun mu?

yok iste kocasi mac izledikten sonra ortaligi kirip dokmus, falan sonra milletten akil istiyor. akil verilince de tersliyorlar falan. yani olay istikrar ve mantikta. bir kez daha soyluyorum, iliski yasamayi bilmiyor insanimiz.
0
evimin paspasi
(08.04.16)
28 E
Bekarim, mutluyum:)
0
stavro
(08.04.16)
Erkek evde kalmaz, yaşı da geçmez. Ben hiç duymadım bi erkek hakkında "evde kalmış" dendiğini.

İyi güzel kızlardan yaşıtın olanlara bakıyorsun herhalde. Onlar kapıldı evet. Ama yaşı küçüklerden güzel olup da henüz kapılmamış olan çok. Kadın olsaydın işin çok zordu.
0
mandalina kokusu
(08.04.16)
29 k

Bekarim, evliliğe sıcak bakıyorum ama olmazsa da çok uzulmem herhalde. Ya da üzülürüm, bilemedim şimdi.

Bu yaştan sonra evlenmemek değil de çevredeki evlenmemiş arkadaşlarla yalnızca evlilik muhabbeti yapmak biraz can sıkıcı oluyor. "Kaç yaşına geldik, düzenli bi ilişkimiz bile yok. Bizden geçti. Zamanında aklımızı kullanacaktik. Artık aşık da olamayız. Eskisi gibi heyecalanamayiz da. Ne zaman çocuğum olacak benim? Kırk yaşında mi? Doğru söyle, ben hafif bi kadın miyim? Erkekler o yüzden mi evlenecek kadın gözüyle bakmiyor bana?" vs vs. Tam bende de karamsar bir hava oluşuyor, sonra yanımıza evli biri gelip "Bütün erkekler öküz" vs diyince amaaaan diyorum.

Fakat yalnızlık kötü. Rüyalarda yüzük, gelinlik görme klişeleri insanın asabini bozuyor. Yani evlenmek bi gelişim ödevi, olmazsa olmaz bir şey mi yoksa tercih mi bilemiyorum.
0
damdanakan
(08.04.16)
geç değil; 32'ye kadar yolu var. ben çocuk 20 yaşına geldiğinde elim ayağım tutar olsun diye düşündüğümden 32 diyorum ama kendini dinamik hissettigin sürece daha ileriye de gotürülebilir.

okul biter bitmez evlenip 1 sene sonra bosanan onlarca çift var. boşver geç olsun güç olmasın.
0
montauq
(08.04.16)
37 k

evlilik fikri ctrl+shift+del
0
kakao
(08.04.16)
21 yaşında evlenip elinde bebeyle gezsen daha mı iyiydi? kendimi öyle göremiyorum ya korkunç. çok klişe olacak ama yaşla alakası yok, kafa yapın oturacak evlilik için.
0
nice tnetennba
(08.04.16)
Evet, evde kaldın :)
0
shadowcat
(08.04.16)
türkiye'de ortalama evlilik yaşı erkekler için 27.
28 olunca evde kalmış sayılırsın belki
0
lucky strike
(08.04.16)
24/e.

ben 27-30 yaş aralığında insanın kariyerine odaklanması gerektiğini düşünüyorum. işe vermeli insan kendini.

bir atansam 5-10 sene evlilik falan düşünmem anasını satiyim.
0
dead and broken
(08.04.16)
27,e.

tam bir hafta once bu soruyu sorsaydin muhtemelen evet derdim. umut yok derdim. cevabi da bilmiyorum derdim. ama paris'e gittim ve yeni dondum. ve yalnizdim, kafa dinlemeye. az once de sozlukte paris denince akla gelenler basligini okuyup kendi kendime egleniyordum.

ozetle evde kalmak diye bir sey yok dostum. kendine bir haftalik avrupa tatili ismarla. ne demek istedigimi anlayacaksin. anladigin sehirde bana kart at hatta. ciddiyim.
0
bim tribi
(08.04.16)
eğer üniversiteyi hakkıyla okumuş biriysen ve hayatını hep bir şeyler yapmaya adamışsan evde kalmamışsın. kendini karıya kıza adayıp da kişisel olarak hiçbir gelişim göstermeseydin evde kalmış olabilirdin.
0
dissendium
(08.04.16)
35 e, ben evde kaldım, sana daha vakit var, raat ol, 33 den önce evde kalmış sayılmıyon.
0
selam
(09.04.16)
Kadınım, 32 yaşında evlendim. Süper oldu bence...
0
SiyamkedisiZorro
(11.04.16)
(15)

Roma'da 6 gün

thesolipsist
10-16 temmuz tarihlerinde Roma'da olacağız, booking'den birkaç otel bakıyorum ama bu 6 günü en iyi şekilde değerlendirebileceğimiz lokasyona sahip bir otel seçmek istiyorum. fakat daha önce roma'da bulunmadığımız için bu biraz zor. yardıma ihtiyacım var, nereye gidilir, ne yapılır, nerde kalınır?
10-16 temmuz tarihlerinde Roma'da olacağız, booking'den birkaç otel bakıyorum ama bu 6 günü en iyi şekilde değerlendirebileceğimiz lokasyona sahip bir otel seçmek istiyorum. fakat daha önce roma'da bulunmadığımız için bu biraz zor. yardıma ihtiyacım var, nereye gidilir, ne yapılır, nerde kalınır?
0
thesolipsist
(07.04.16)
bütçebütçebütçebütçebütçebütçe...
0
baba jo
(07.04.16)
pardon. bütçe otel için max 1000 lira, total 3000.
0
🌸thesolipsist
(07.04.16)
(git: www.booking.com

bu otel nasıl mesela?
0
🌸thesolipsist
(07.04.16)
airbnb ye bakın bence. oradaki ev açıklamalarından az çok anlarsınız nerede kalmak gerektiğini.
0
interview with the vampire
(07.04.16)
Romada en önemli şey metro metroya ne kadar yakınsa o kadar iyi en azından biz 2013 yazındayken hep metro kullanmıştık
0
powerpufgirl
(07.04.16)
orası biraz uzak gibi, nehrin sağ tarafında kalmanızı öneririm. roma çok büyük değil hiçbir lokasyonda çok büyük sıkıntılar olmaz ama ne kadar merkezi o kadar iyi.

örnek olarak biz şurda kalmıştık www.booking.com vatikan dışında her yere yürüyerek gittik. en uç noktalara giderken biraz zorlandık falan ama 3 günde tüm romayı bitirdik yürüyerek.
0
freya
(07.04.16)
@freya orası biraz bütçemizi aşıyor, ama otelin bulunduğu bölgeyi araştırıp başka oteller bakacağım, teşekkürler.

bir de nerelere gidelim, 6 gün için nasıl bir program yapalım, özellikle çok bilinmeyen fakat mutlaka yapılmalı dediğiniz şeyler var mı?
0
🌸thesolipsist
(07.04.16)
Lokasyon olarak en iyi yer Navona çevresidir. Orada kaldık ve neredeyse her yere yürüyerek gittik.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.16)
Yurumekte sikinti yoksa termini taraflarina bakabilirsiniz. Muhit iyi degil pek ama collesium'a 15 20 dk. Yurume mesafesinde. Merkezdeki yerlere de yuruyerek ulasabilirsiniz. Metro da var zaten orda. Fiyatlar da makuldur.
0
brkylmz
(07.04.16)
(git: www.booking.com

bu otelden rezervasyon yaptırdım. şimdi tatil planını yapmam lazım, roma'da ne yenir, ne içilir nerelere gidilir tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
🌸thesolipsist
(07.04.16)
En sıcak mevsimde gidiyorsunuz:( temmuzda roma afrika gibi oluyor. Kolay gelsin
0
suicides underground
(07.04.16)
Açıkçası termini civarı çok güvenli gözükmüyor. En azından insanı tedirgin eden bir yapısı var. Ben vatikan tarafını öneririm orası hem nezih hem de her noktaya yürüme mesafesinde diyebilirim. Onun dışında,

-Vatikan müzesi'ni mutlaka ve mutlaka gezin. Biletleri internetten alın 4 eur fazla ancak sıra beklemeden girme şansınız olur (sıra dediğim min 4 saatlik bir sıra)

-Piazza navona civarı çok hoştur, 6 gün geniş bir süre ara sokaklarda rastgele yürümek bile oldukça zevkli

-Colosseum , Phanteon , İspanyol merdivenleri , Il Vittoriano Emanuelle, San Pietro in Vincoli (pek giden olmuyor ancak Musa heykeli burda) , San Paolo Kilisesi (en büyük 2.kilise), Castel St. Angelo 'yu gezmenizi tavsiye ederim.

-Roma Pass sınırsız ulaşım + 2 Müze hakkı (Colosseum,palantine hill + st. angelo da kullanın) veriyor. Fİyatı şimdi ne kadar bilmiyorum ancak hesap etmek lazım. Ayrıca kolezyum da sıra beklemiyorsunuz alırsanız.

-Navona civarında Frigidarium var. Dondurması efsane mutlaka yiyin.

-Yan kesici kaynıyor her yer. Ayrıca Temmuzda çok kalabalık olur çantalara çok dikkat.

Başka sorunuz olursa yardımcı olmaya çalışırım
0
kolaygelsin
(07.04.16)
Otel la casa di amy. Fiyatlari suan nasil bilmiyorum, harika bir butik otel ve dunya tatlisi bir aile isletiyor. Termini duragina cok yakin ki termini roma'nin en merkezi duraklarinin otobus hizli tren metro vs vs oldugu durak.
0
ornitorenk
(07.04.16)
Ben roma'ya iki kere gittim, ikisinde de termini'nin oralarda kaldım ve gayet güvenli. Termininin lokasyonu da çok güzel, yürüye yürüye git her yere en nihayetinde.

Ama roma'da 6 gün çok fazla. Hele bir saat uzağında napoli gibi bir pizza cenneti varken 6 gün orada durmak mantıklı gelmiyor.
0
noluyo yaa
(07.04.16)
Napolide olacagiz zaten oncesinde, 4 gun napoli tarafinda 6 gun romada
0
🌸thesolipsist
(07.04.16)
(2)

Acil - CV ve Mülakat Sorusu

elon
HR elemanı teknik interview'a hazırlanmam için materyaller yollamış, hangi gün uygun olduğumu sormuş ve CV'mi istemiş.Ben zaten 1-2 mail önce 1 sayfalık CV'mi (Resume de olabilir, Eğitim ve Çalışma bilgilerim, + 2 3 satırlık projelerimin, sertifikalarımın yazdığı bir şey) yollamıştım. CV isteyerek o
HR elemanı teknik interview'a hazırlanmam için materyaller yollamış, hangi gün uygun olduğumu sormuş ve CV'mi istemiş.

Ben zaten 1-2 mail önce 1 sayfalık CV'mi (Resume de olabilir, Eğitim ve Çalışma bilgilerim, + 2 3 satırlık projelerimin, sertifikalarımın yazdığı bir şey) yollamıştım. CV isteyerek onun dışında daha kapsamlı bir şey mi istiyor, yoksa yolladığımı mı unuttu acaba ?

Bir de teknik mülakata hazırlık için 2-3 hafta istemek kötü mü olur ?? :(
0
elon
(01.04.16)
büyük ihtimalle hepsini bir arada tutacak, önceki cv'yi bulmakla uğraşmak istemiyor. direkt şablonu yapıştırmış olabilir mail'e, yolla bir daha aynısını.

diğer soru için bilgim yok.
0
baba jo
(01.04.16)
2-3 hafta çok uzun hazırlanmak için. Bir hafta içinde ya olur ya olmaz. Eğer onun zamanı sıkışıksa ertesi haftaya atar.
0
SiyamkedisiZorro
(01.04.16)
(7)

Doğumdan sonra ayak büyümesi

halusinojen
Hamileliğimde 11 kilo almıştım. doğumdan sonra neredeyse tamamını verdim ama ayaklarım 1 numara büyümüş, yeni yeni farkediyorum 39,5tum, bazı ayakkabılarım 39 bazıları 40. 39 olanlar ayağıma olmuyo, işin kötüsü yeni ayakkabı alırken 40 numaralar sıkıyor. Çoğu marka 41 numara üretmiyor. İki sorum var
Hamileliğimde 11 kilo almıştım. doğumdan sonra neredeyse tamamını verdim ama ayaklarım 1 numara büyümüş, yeni yeni farkediyorum 39,5tum, bazı ayakkabılarım 39 bazıları 40. 39 olanlar ayağıma olmuyo, işin kötüsü yeni ayakkabı alırken 40 numaralar sıkıyor. Çoğu marka 41 numara üretmiyor.
İki sorum var

1- ayaklarım eski haline döner mi?
2- 41 numara kadın ayakkabısı satan markalar hangileri?
Benim bildiklerim deichmann, zara...
0
halusinojen
(01.04.16)
Vücudunda ödem var muhtemelen. Hamilelikteki hormonal değişimin meyvesi olabilir. Zamanla azalır tahmin ediyorum.
0
arnold schwarzeneger
(01.04.16)
kaç ay oldu doğum yapalı? benim iki numara büyüyen ayaklarım ikinci haftanın sonunda normale dönmüştü ama benimki bariz balon gibi şişmişti ödemden.
0
bordeaux
(01.04.16)
1- bazı hamilelerde ortopedik bir değişiklik yaşanıyor yani sadece ödem değil ayak tabanının çökmesi (hoş 11 kiloyle ne diye çökmüş olabilir onu da anlamadım ya hormonal etkilerden belki) bu durumlar geçmiyor, diğer durumlar geçiyor.Bu çökme olursa ayak düzleşip her yönden genişliyor.
2- bilmiyorum 37 giyiyorum ama ankarada özel üretim yapan yerlerde var.
0
niye ama
(01.04.16)
6 ay oldu doğum yapalı. Kalıcı galiba
0
🌸halusinojen
(01.04.16)
1 numara ayak büyümesi normal.
0
SiyamkedisiZorro
(01.04.16)
Yuzuklerin oluyor mu parmagina? Sindirim sistemi sorunlarin var mi? Eger bunlarda varsa endokrinolojiye git.
0
curukturpkokusu
(01.04.16)
Yüzükler oluyor, ayak büyümesi sadece.
0
🌸halusinojen
(01.04.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.