Giriş
(11)

kıyafet iade etme eşiğiniz nedir?

me23
Mesela swaetshirt'in omuz kol bitimi kısmında hafif sökük gibi tel kaçmış. Bunu iade eder misiniz?p.s. mağazadan alırken ürünleri incelerim ama bu bir internet alışverişi olduğu için görme şansım yoktu.link eklendi: https://freeimage.host/i/3OsxWmb
Mesela swaetshirt'in omuz kol bitimi kısmında hafif sökük gibi tel kaçmış. Bunu iade eder misiniz?

p.s. mağazadan alırken ürünleri incelerim ama bu bir internet alışverişi olduğu için görme şansım yoktu.

link eklendi: freeimage.host
0
me23
(07.05.25)
foto var mı?
0
elorelia
(07.05.25)
Böyle konularda öyle yüksek bi atalete sahibim ki ayağıma küçük gelen ayakkabıyı değiltirmek yerine içine (poşet içinde) su doldurup suyun buz tutup genleşerek (bilim) ayakkabının genişlemesini beklemiştim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.05.25)
Söküğü 3-5 dakika içinde tamir edebileceksem iade etmem. Sökük değil yırtıksa iade ederim.

Fotoğraftan sonra edit: Bu dikiş söküğü değil, trikonun örgüsü sökülmüş/çorap gibi kaçmış. Kullandıkça o delik büyüyecek, bence iade.
0
kobuzchu kiz
(07.05.25)
kendi aldığım ve iade ettiğim bir ürün hatırlamıyorum.

kız arkadaşım almıştı, bence hem yüksekti tutarı bir de beğenmemiştim. büyük geldi ya da modeli öyleydi. onu iade ettik kullanmadan.

kendi aldığım bir şeyi iade etmedim.
aldıktan sonra beğenmeyip giymediğim oldu.

alırken defosunu görmediysem demek ki o kadar büyük değil giymeye devam ederdim.
çok para verip de eline aldığın gibi yırtılacak kadar kalitesizse ve alırken bunu atladıysan, kullanmadan iade etmekte bir mahsur yok bence.
0
biseysorcaktim
(07.05.25)
fiyatı önemli iyi bir kampanyadan yakalamışsam, yarı fiyatına geldiyse iade etmem. tabi sökük kısım çok çok minimalse. yırtıksa direk iade.
ama normal fiyattan aldıysam yenisini sipariş edip kargolandığında sökük olanı iade ederim. geri tekrar bana gelme şansı olmasın diye.

bazı markalarda sökük, kirli, kullanılmış diye markaya söylememek lazım. söyleyince incelemeye yolluyorlar süreç uzuyor. direk iade geçin.

ayrıca iadeye utanmayın internet alışverişlerinde 30 gün içinde koşulsuz iade tüketicinin hakkı. sonuna kadar kullanın.
0
my fault
(07.05.25)
Valla artık sabrım kalmadı en ufak bir defoda, bi tişörte servet veriyorum deyip iade ediyorum.
0
olaylar olaylar
(07.05.25)
valla nasıl bir şans ise bana hep sökük ya da müsait olanlar denk geldi, pakedi açar açmaz iade ettim.
0
aydogank
(07.05.25)
Eskiden kolay kolay iade etmezdim artık beğenmeyince ediyorum. Fotoğrafta tel kaçması gibi değil, sökük gibi görünüyor. Bunu iade ederdim.
0
asteriks
(07.05.25)
Bunu iade ederdim. İade etme eşiğim yüksektir, mümkünse iade etmem ama bu iadelik.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.25)
Fotoğrafı gördüm. Kesinlikle önce değişim, sonra iade talep ederim. Değişim ve iade eşiğim çok düşük. Ben ödeme yaparken kusur da küsurat da kabul etmeyenler benden kusuru kabul etmemi beklemesinler, beklemiyorlar da zaten. Koskoca milyonlarca liralık firmalar defolu bir t-shirt ile mi batacak?
0
nawar
(07.05.25)
iade ederdim ben bunu.
0
elorelia
(08.05.25)
(9)

yüksek kredi kartı limiti iyi bir şey mi?

biseysorcaktim
bir tane kart kullanıyorum.iki ya da üç tane de kullanmadığım kartım var.özel bir durum olur, bir şey çıkar diye tutuyorum kenarda. sonuçta ha deyince yükseltmiyor bankalar. bazen özel kampanyalar falan oluyor, vadesiz taksit için gerekiyor o gibi şeylerde kullanırım diye tutuyorum. bir de özel bi d
bir tane kart kullanıyorum.

iki ya da üç tane de kullanmadığım kartım var.
özel bir durum olur, bir şey çıkar diye tutuyorum kenarda. sonuçta ha deyince yükseltmiyor bankalar. bazen özel kampanyalar falan oluyor, vadesiz taksit için gerekiyor o gibi şeylerde kullanırım diye tutuyorum. bir de özel bi durum olur, parasız kalırım, acil ihtiyaç olur, eşten dostan istemek yerine başvururum diyorum.

örnek olarak; yüz bin borcum varsa, bir milyon da limitim varsa, borç/kredi oranım 1/10 olması findeks'imi olumlu etkiler diye düşünüyorum.

eğer suyunu çıkarıp hayali limitim olan yüz bini geçmezsem; kredi kartı limitimin yüksek olması avantaj mıdır yoksa görmediğim bir tehlikesi var mı bunun?

sanki bir şeyler yanlış gibi hissediyorum.
ister istemez harcamaya itiyor bu durum.
0
biseysorcaktim
(07.05.25)
Kart aidatı yüksek oluyor onun dışında bi sıkıntısı var mı bilmiyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.05.25)
ne anlamda tehlikeyi sordugunuza gore degisir.

Calinma-hirsizlik anlaminda soruyorsaniz, sifrelerinizi mantikli seciyorsaniz, ana kart bilginizi bilmediginiz online sitelere vermiyorsaniz cok bir guvenlik riski yok. Zaten 3d harici sizden habersiz yapilan harcamalari bankalar iade ediyor itiraz ederseniz.

Findeks notu olarak soruyorsaniz kredi limitinizin yuksek olmasi iyi birsey. Limitinizin %50 sinden fazlasinin bosta olmasi kredi notunuzu yukseltir. Ancak devamli limit artisi talebinde bulunmamalisiniz. Eger bankalar otomatik limit artitiriyorsa birakin arttirsin. ama siz kendiniz devamli limit basvurusunda bulunmayin eger notunuzu onemsiyorsaniz.
0
nuevo
(07.05.25)
avantajdır. kart aidatı kart türüne göre değişir limite göre değil.

borç/limit oranın düştükçe puanın artar. tabii bu hiç harcama yapma demek değil. o yüzden arttırabildiğiniz kadar arttırabilirsiniz.
0
jelly bear
(07.05.25)
bol miktarda nakitin yoksa avantajdır dursun.
gecenin bir yarısı sağlık sorunudur vs. acil ihtiyaç olur, yurtdışında acil bir durum olur veya bir ticaret fırsatı çıkar kullanırsın.

farklı bankalardan olması da avantajdır çünkü bazen bir bankanın kartı çalışmıyor diğeri çalışabiliyor.

dezavantajı limiti kendi paran zannedip harcama yapmaya başlarsan kötü olur ya da 2 milyon limitin var gözüne çok gelip 200k borçla dönmeye başlarsan sürekli faiz ödersin. yüksek limit sana yaptığın harcamaların gözüne küçük gelmesini sağlayabilir.
0
orpheus
(07.05.25)
@orpheus,
tam o aşamadayım işte.

2milyon değilse de benzeri bi limit var.
maaşımın iki katı borcum varken "oh iyi limitimin azını kullanıyporum" diyorum.
psikolojik olarak buraya düşünce tehlikesi hissediliyor.
0
🌸biseysorcaktim
(07.05.25)
Yüksek limitli kartım var. Geçen sene banka bir okulla bir anlaşma yaptı, okul taksidini ilave kredi almaksızın kredi kartımdan ödedim. Temel yaklaşım zamanı geldiğinde borcunu tamı tamına ödeyeceksin.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.25)
onu yapmamalısın işte, borcun limitine göre değil gelirine oranla belli bir seviyede kalmalı hatta pratikte hiç içeride borç bırakmamalısın.

aksi halde sürekli avans hesaptan dönen beyaz yakalılar gibi olursun. aynı 100k borcu sürekli ödeyerek farkında olmadan her sene bankaya 60-70k faiz ödersin.
0
orpheus
(07.05.25)
yuksek limit kredibilite icin iyidir, eger kendini kontrol edebilen bir tip isen.

yok kontrolun yoksa o zaman hizli sekilde batirabilir.
0
cooperr
(07.05.25)
tek yaşarken böyle sorunlarım yoktu.üste para artıyordu üstelik.
iki kişi olduk, onun da maaşı var. çocuk yok, sağlığımız yerinde, kiramız toplam gelirin yüzde 15'i falan.

ama nasıl olduysa borcum gelirimi aştı. avans hesapla ayı döndüren beyaz yakalı oldum.

gerçekten "bir kadın bir erkeği milyoner yapabilir, eğer adam milyarderse" fıkrası gerçek galiba. yoksa ben mi bi yerde hata yaptım anlamıyorum.

edit: dertleşme içerir.
0
🌸biseysorcaktim
(07.05.25)
(5)

Tost makinesinde ekmek

respect
Şu şekil nasıl kızartılır.https://i.hizliresim.com/eckzcez.jpeg
Şu şekil nasıl kızartılır.

i.hizliresim.com
0
respect
(05.05.25)
Ekmeği ızgarasına koyup, üst kapağını kapatıp makineyi çalıştırarak. Arada bir de üst kapağa bastırırsanız çizgiler daha belli olur
0
nundu
(05.05.25)
Birazda yağlayın. Tereyağı daha lezzetli olur
0
etna
(05.05.25)
şu şekil derken sıradan tost kızarıklığı işte bir farklılığı yok ki.
az yağlayıp yüksek ateşte yaparsın tam yanmaya yakın çıkarırsın.
diagonal çizgiler içinde ekmeği biraz yan çevirirsin.
0
my fault
(05.05.25)
O çizgiler kızartma makinesinde değil ama tost makinesinde standart olur zaten. Üzerine biraz tereyağı sürüyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(05.05.25)
Sıcaklık düşük olursa böyle yanık olmadan hemen kuruyor, sıcaklığı maksimum yapın, ekmeği tost makinası ısındıktan sonra koyun, farklı bir şey çıkmaz.
0
kimlanbu
(05.05.25)
(8)

lady gaga'nın konserine 2.5 milyon kişinin katıldığı yalanı

ahm1
neden böyle bir yalan söyleniyor? 2 milyon, hatta 2.5 milyon diyor bütün uluslararası medya.zaten herhangi bir organizasyonda 2 milyon kişinin aynı yerde bulunması ilk bakışta bile kulağa imkansız geliyor. bir de bunu kalabalık hesaplama aracıyla yaparsak hepten imkansız. sahnenin yeri zaten plajın
neden böyle bir yalan söyleniyor? 2 milyon, hatta 2.5 milyon diyor bütün uluslararası medya.

zaten herhangi bir organizasyonda 2 milyon kişinin aynı yerde bulunması ilk bakışta bile kulağa imkansız geliyor. bir de bunu kalabalık hesaplama aracıyla yaparsak hepten imkansız. sahnenin yeri zaten plajın ortası, kenardaki dağların konumuna bakarak anlayabiliriz: jang.com.pk

plajın ortasından plajın sonuna, hatta etrafına kadar bir alana bakarsak en en en fazla 1 milyon kişi olur ki bayağı zorladım 1 milyon olsun diye: www.mapchecking.com

ama zaten fotoğraflara baktığımız zaman plajın sahne önündeki kısmı da boş, kalabalıktan plajı göremememiz lazım ama bayağı gözüküyor kumsal. yani muhtemelen 300-400 bin kişi katılmıştır konsere: www.mapchecking.com

foto: preview.redd.it
0
ahm1
(05.05.25)
Abi google yazdim, top 10 konserlerin çoğu rio'da ve 3-4 kere 2.5 milyondan fazla olmus. Misal iki kere rio'da 3.5 milyon var galiba.
Fransa'da bile 1.5-2 milyonluk konserler olmuş.
Şimdi yalan diyorsun, sana göre yalan. Merak edip okudum rio belediyesi midir valilik midir nedir ona dayanıyor ki beklentiler de 1.6 milyonmus en az. Bedava konser (vergilerle ödenen). Türkiye'de de çok rahat milyonlari geçerdi.

Sence neden yalan söyleniyor söyle biz bilelim.
0
logisticsmanager
(05.05.25)
Neden yalan soylendigini bilsem sormazdim zaten.

3.5 milyon vs. bunlar cok komik rakamlar bence. Hesaplar ortada. Maltepe mitinglerine de milyonlarca kisinin katildigi iddia ediliyor hep ama alanin yarisi bos oluyor mesela ve cok basit bir hesaplamayla 400-500 binden fazla insanin orada olamayacagi goruluyor.
0
🌸ahm1
(05.05.25)
Bu gibi açık alanlarda hepsi bir arada sayılmıyor bence. Atıyorum konserin / mitingin olduğu 3-4 saat içinde gelip gidenler toplamı bir rakam çıkıyor onu söylüyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(05.05.25)
@SiyamkedisiZorro: siyasi partiler kendilerine desteğin çok olduğunu belirtmek ve daha çok insanın desteğini almak için bilerek çok abartıyorlar ama bu konser olaylarının iç yüzünü bilemiyorum.
0
🌸ahm1
(05.05.25)
Dünyada kayıtlara geçmiş en kalabalık konser Metallica'nın 1990'daki Moskova konseri. Yaklaşık 1.4 milyon insan katılmış ki videoları nette mevcut, eğer bakarsan nasıl korkunç bir kalabalık olduğunu anlarsın.

Velhasıl 3,5 milyon filan kolpanın da kolpası.
0
feastofthedamned
(05.05.25)
yani şu fotoğrafta dağların konumunu görmesek bizi inandırabilirler 100 milyon kişinin orada olduğuna: jang.com.pk

ne nerede: i.hizliresim.com

normalde böyle bir şeyi bu kadar araştırmam ama milyonların havada uçuşması bana çok saçma geldi. hele de 3.5 milyon vs. denilmiş ki evlere şenlik. çok saçma bulduğum için merak edip baktım.
0
🌸ahm1
(05.05.25)
www.guinnessworldrecords.com

Guinness rekorlar kitabına göre 3.5 milyonluk rod stewart konseri. Gene rio'dan.

Bilgi olsun.
0
logisticsmanager
(06.05.25)
@logisticsmanager:

evet, güzel, en azından resmi bir kaynak. guiness de sallamamıştır herhalde dedim baktım sayfada ne yazıyor, neye dayandırmışlar bu sayıyı.

"The Incredible Numbers: How Many People Attended?" başlığında "Rod Stewart'ın Yeni Yıl konserine 3,5 milyondan fazla kişi sorunsuz bir şekilde katılabildi. Bu etkileyici bir sayı olsa da, herkesin Rod'u görmeye gelmediği tahmin ediliyor. Birçok kişi muhtemelen Rod'un şöhretinden öncesine dayanan bir gelenek olan gece yarısı havai fişek gösterilerine tanıklık etmek için geldi." yazıyor.

rekorların ne kadar ciddi kaydedildiğine dair şüphelerim oluşmaya başladı. sanırım bunlar dağın başındaki evlerde yaşayanları da konsere katıldı olarak hesaplamışlardır, oradan sahil gözüküyor diye.

sahile baktım, hatta yandaki 2 şeritli yolda da kalabalıklar olduğunu düşündüm, millete nefes alacak yer bırakmadım, böyle bile en fazla 2.7 milyon oldu: www.mapchecking.com

ama en azından kalabalık olduğunu gösteren fotoğraf var, lady gaga konserinde bunun yarısı kadar bile kalabalık yok (rod stewart konseri): www.reddit.com

yani nasıl bir şey ki, rekor olmasına rağmen kimse bu mahşeri kalabalığın fotoğrafını çekmek istememiş (özellikle de lady gaga konserinde). komplo teoristi değilim, hiçbirine de inanmam ama şu duruma hiçbir mantıklı açıklama bulamadım şu ana kadar.

belki de sahili gören bütün yerleşimlerin nüfuslarını konsere katıldı olarak hesaplıyorlar, tek açıklamam bu. ama bu hesap tabii ki çok saçma.
0
🌸ahm1
(06.05.25)
(9)

Hıdırellez'i Kutlayacak Mısınız?

rock n roll
En son çocukken dilek dilemiştim, balkonda gül ağacımız vardı kağıda ev çizip agacımıza bağlamıştım :)Siz dileğinizi kağıda çizecek misiniz, özel değilse ne dileyeceksiniz?Ben dilek dileyeceğim. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan geceymiş hıdırellez.
En son çocukken dilek dilemiştim, balkonda gül ağacımız vardı kağıda ev çizip agacımıza bağlamıştım :)

Siz dileğinizi kağıda çizecek misiniz, özel değilse ne dileyeceksiniz?

Ben dilek dileyeceğim. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan geceymiş hıdırellez.
0
rock n roll
(04.05.25)
Biz batılıyız ama kutlarız her sene.
0
muhayyer divan
(04.05.25)
Tutmuş muydu dilegin
0
abuzer
(04.05.25)
@abuzer

Ev almamiştik ama tasinmiştik. Yıllar sonra aldık ev onun da herhalde onunla ilgisi yoktur. Dilek dilerken biraz daha açıklayıcı dilemek lazım herhalde :))
0
🌸rock n roll
(04.05.25)
Sadece denemek için 1.88 boyunda (parantez içine yazicam boyu, cm cinsinden), geniş omuzlu, kirli sakallı, kısık gözlü bir erkek cizicem. Bakalım nolacak.
0
sekizdokuzon
(04.05.25)
Her sene muhakkak...
0
SiyamkedisiZorro
(04.05.25)
Evi temizleme motivasyonum oldu bu sene.
0
peki madem
(04.05.25)
Nasıl yapılıyor?
0
Kahvedesu
(05.05.25)
Eskiden, dileklerimi kağıda yazıp kırmızı gül ağacının dalına bağlardım.
Geçen yıldan itibaren bıraktım.
Neyin olacağı neyin olmayacağı belli.
0
pro9it9is9
(05.05.25)
@Kahvedesu

Dilek diliyorsun, kağıda dileğini çizip gül ağacına baglayabilirsin. Bazı kişiler ateşin üstünden atlıyor, ben onu yapamam alev topuna dönerim.
0
🌸rock n roll
(05.05.25)
(8)

Sırf alınabiliyor diye kısa vadede yaşanmayacak bir şehirde ev alınır mı?

silverleaf
İleride emeklilik planım dediğim bir şehir var. X olsun burası. Ben şu an İstanbul'dayım. Bu X şehri İstanbul'a 12 saat mesafede araçla. Uçak vs var. Bu şehirde ev alabiliyorum ama şu anda oraya yerleşme planım yok. İstanbul'da ev alma ihtimalim tek başıma hiç yok. Ev evdir diyerek bu şehirde ev als
İleride emeklilik planım dediğim bir şehir var. X olsun burası.

Ben şu an İstanbul'dayım. Bu X şehri İstanbul'a 12 saat mesafede araçla. Uçak vs var. Bu şehirde ev alabiliyorum ama şu anda oraya yerleşme planım yok. İstanbul'da ev alma ihtimalim tek başıma hiç yok. Ev evdir diyerek bu şehirde ev alsam mantıklı bir iş yapmış olur muyum?

İnsanın aklında iki tane düşünce oluyor: Bir gün İstanbul'u terk edip kafama estiğinde oraya giderim, başımın üstünde bir çatı olur bir şekilde takılırım, o güvence yeter diyen olumlu düşünce.

O evin bakımı, kiraya verilmesi vs çok uğraştırıcı olur, anlamsız olur diyen olumsuz düşünce...

Hangisi daha mantıklı?
0
silverleaf
(25.04.25)
bence alınır. bir yerden başlamak lazım.
0
inheritance
(25.04.25)
1) Çoluk çocuk var mı? İstanbul'a emekli olduktan sonra bile bağlanacağın bir sebep
2) Emekliliğe ne kadar var?

Bir yerden başlamak için ev alınır tabii de o yatırımınla en azından evi kiralayarak masraflarını karşılayabilecek misin?
0
SiyamkedisiZorro
(25.04.25)
evet buna yatirimlik ev deniyor.
0
sonsuz
(25.04.25)
İleride yaşamak istediğiniz yer belliyse tabii ki alınır. Ben olsam kiraya filan vermezdim. Tatillerde gider takılırdım.
0
asteriks
(25.04.25)
Bunda şehir önemli. Emlakçıya verirsin uğraşmazsın. Yatırım yatırımdır.
0
mikahakkinen
(25.04.25)
Ortadogu da her zaman ev almak karlıdır. En az 5 yıl satmamak kaydıyla.
0
luluki
(26.04.25)
alınır. alınmalı.
0
dedim ben sana
(26.04.25)
bu şehirle bir bağınız varsa alınır.
yoksa uğraşmazdım.
0
nuisance2
(26.04.25)
(10)

canım anama katarakt teşhisi kondu ama

mark greg sputnik
selam dostlar,kendisi 50 yaşında. bir süre önce "sağ gözümü kapattığımda sol gözüm çift görüyor, hiçbir şey göremiyorum" şikayetiyle doktora başvurmuş ve abartısız 4-5 doktor gezmişti, bu süreçte gözlük filan da yazdılar. kendisi en sonunda sıkılıp özele gitti bugün. doktor "sende katarakt var" demi
selam dostlar,

kendisi 50 yaşında. bir süre önce "sağ gözümü kapattığımda sol gözüm çift görüyor, hiçbir şey göremiyorum" şikayetiyle doktora başvurmuş ve abartısız 4-5 doktor gezmişti, bu süreçte gözlük filan da yazdılar. kendisi en sonunda sıkılıp özele gitti bugün. doktor "sende katarakt var" demiş. canı çok sıkıldı.

şimdilik ameliyata gerek görmemiş, altı ay sonra gel, beslenmene dikkat et demiş ama annem bu konuda hassas bir insandır zaten, yani bilinçsiz birisi değil, spor yapar düzgün beslenir bizzat biliyorum. tatilde bayramda yanına gidecek olsak "size bol karbonhidratlı güzel yemekler yapınca benim de canım çekiyo bir an önce gidin" diyen bir insan.

açıkçası şaşırıp kaldım, ona da dedim anne bi şey olmaz boşver en kötü zaten ameliyatını olursun bitti gitti diye ama biraz şaşırdım açıkçası. 50 yaş katarakt için çok erken değil mi? hadi oldu diyelim, ameliyatla bu çözülebiliyor mu?

annemi tanıyorum çünkü, kendisi muhtemelen evde oklavayla "kör olursam nasıl yaşarım" diye denemeler yapıyordur. bu süreçte yanında ama aynı ölçüde de gerçekçi olmak istiyorum.

söylediğine göre doktor bile şaşırmış, o kadar yer gezmişsiniz, kataraktı kimse nasıl bu zamana kadar söylemez diye. ben de anlamadım.

şu noktada endişelenmeye, paniklemeye gerek var mı acep? ameliyatla iyileşiyor mu bu tamamen? ne yapmalı? bi de işin garip tarafı annem son birkaç aydır gözlerinin daha iyi gördüğünü söylüyor, normalde kitap okurken gözlük takardı mesela, artık takmadığını söylüyor. hiç anlamadım.
0
mark greg sputnik
(16.04.25)
50 yas katarakt icin biraz erken olmakla birlikte herkesin basina gelen bir durum ve ameliyati var.
endiselenecek bir sey yok.
ömür yeterse hepimiz katarakt olacagiz ve ameliyat olup gececek.

ameliyat dedigin de kisacik bir islem.
0
sonsuz
(16.04.25)
Tek doktora güvenmeyin, sizinki öyle değilmiş ama bunu ticarete döken doktorlar var, hemen yapıverelim ameliyatı diyebiliyorlar, sanırım nispeten basit bir operasyon olduğu için, 50 biraz erken ama yaştan bağımsız da katarakt görülebiliyor, güvenilir bir doktor bulduktan sonra korkulacak bir operasyon değil, bir de ne kadar erken yapılırsa, o kadar iyi aslında. Ameliyat sonrası rahat ediyor genelde yaptıranlar, kısa süren bir operasyon, sonrasında bir süre göz damlası kullanmak gerekiyor o kadar.

Son söyleyeceğim tamamen kişisel yorumum, hiç bir bilimsel dayanağı yok, ben annenizin yerinde olsam şimdilik yaptırmazdım iyi görebiliyorsam.
0
(16.04.25)
Ameliyatla iyileşir. İzmirdeyseniz veya gelme imkanı varsa serdar özler'i öneririm. İyi bir doktordur.
0
runaway
(16.04.25)
erken ama eninde sonunda oluyor. benim babam da ameliyat bekliyor 63 yasinda.

sikintili mercegi cikarip yerine yenisini takiyorlar, basit bir islem.
0
antikadimag
(16.04.25)
soruyu okumadım bile.

80'lik nineme yaptılar bu ameliyatı. 10 dk sürdü. ertesi gün göz sargısı açıldı ve günlük hayatına döndü.
0
yurtsuz john
(16.04.25)
10 dklık çok basit bir ameliyat. kaliteli bi mercek koydurursanız sorun olmaz. annem 60 yaşında oldu.

sadece şu kısım garip geldi, 4-5 doktor katarakt olduğunu nasıl anlamadı da son doktor anladı. yani teşhisi çok zor olmasa gerek. ben olsam bir doktora daha gider teşhisi doğrulatırdım. gitmediyseniz devlet hastanesinde bi şansınızı deneyin.
0
elorelia
(17.04.25)
gecmis olsun.
katarakt ameliyati kolay, onemli olan lens. Alcon'un lensleri bu alandaki en iyilerinden.
0
65 derece
(17.04.25)
ameliyatı çok gözde büyütülecek birşey değil, 83 yaşında babaannem, 60 yaşında annem oldu.
Dikkat etmek gereken nokta düzenli kontrollere gidip, ilerlemesini takip etmek, güneş gözlüğü kullanmak.
İmkan varsa bir üniversite hastanesine de götürün derim.
0
sealth
(17.04.25)
benim annem de o yaşlarda oldu, biraz erken ama zaten ameliyatla halledilen bir şey. paniğe mahal yok şu an 63 yaşında bir sıkıntısı yok cok sükür.
40 yaşında olan da biliyorum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(17.04.25)
50 yaş katarakt için erken ancak görülmedik değil. Benim 50'lerin başındaki arkadaşımın da kataraktı var. Sadece daha önce nasıl teşhis edemediler garip geldi. Bu durumda ne yapıyoruz: bir başka doktordan kataraktı teyit ettiriyoruz. Sonrası inanın standart işlem. Rahat edecek anneniz.
0
SiyamkedisiZorro
(17.04.25)
(9)

eylül ayında balayı

Carlito Brigante
kısmet olursa eylül 20 de nikahımız olacak. şimdiden balayı olayını da organize edelim diyoruz. Eylül ayında nereleri tavsiye edersiniz. Denize girmeli de olabilir ama çok da sorun değil havuzu da olabilir. Tavsiyelerinize açığız.
kısmet olursa eylül 20 de nikahımız olacak. şimdiden balayı olayını da organize edelim diyoruz.

Eylül ayında nereleri tavsiye edersiniz. Denize girmeli de olabilir ama çok da sorun değil havuzu da olabilir.

Tavsiyelerinize açığız.
0
Carlito Brigante
(07.04.25)
Antalya nin en güzel zamanı
0
mirty
(07.04.25)
hayirli olsun simdiden.

side, alanya.
tas yerine daha gec soguyan kumu tavsiye ederim. alanya,side daha cok kumdur.
0
sonsuz
(07.04.25)
Perdue hotel e bir bakın beğenecek misiniz. Bence rüya gibi bir otel
0
kullanicadi
(07.04.25)
eylül başı olsa Marmaris muazzam olur. eylül sonunda ne olur bilemiyorum. eylül sonunda Antalya - Kıbrıs çok iyi olacaktır.
0
co2s2
(07.04.25)
antalya
yunan adaları
datça
0
jelly bear
(07.04.25)
22 Eylül'de bizim 23. senemiz dolacak, hey gidi... Güney Ege ve Akdeniz'in en güzel zamanları, Kıbrıs da dahil. Denize çok güzel girilir. Çevrede antik kent de gezilir meraklıysanız.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.25)
aiiyyy eylül ayında Fethiye, Antalya, Marmaris çok güzel oluyo.

balayı için en iyi mevsimdir.

Fethiye'de Belcekız Beach Hotel, Alanya'da Swandor Topkapı Palace Hotel şiddetle tavsiyedir. Yalnız Alanya'nın denizi çok dalgalı ama bu dediğim otele giderseniz havuzu kocaman denizi hiç aramazsınız ve bi partiler oluyo ufff. Keşke bu sene gidebilsem :')

iyi eğlenceler.
0
matilda
(07.04.25)
biraz antalya konyaaltı
biraz kaş
0
mantık
(07.04.25)
Ben kas derim, deniz hala.sicak olur. Sezon kapandigi icin de daha uygun olur. Ama biraz gezelim dolasalim, sehirden de cok.uzak olmayalim diyorsaniz alacati da olur.
0
deckard
(07.04.25)
(13)

Nasıl bir erkekle asla kahve bile içmezsiniz?

Kahvedesu
Kriterleriniz nedir baçişkolar?
Kriterleriniz nedir baçişkolar?
0
Kahvedesu
(06.04.25)
erkeklerle kahve icmem genel olarak. benden cok farkli karakteri ve hayati olan anarsist biri ilgimi cekmesi sebebiyle biriyle 3 date ust uste kahve ictim. unutamayacagim bir deneyimdi
0
ala09
(06.04.25)
Rakı da olur ala, maksat muhabbet.
0
🌸Kahvedesu
(06.04.25)
dusuneyim,
basarisiz olanlar, akademik basariyi kast etmiyorum, cabalamamislar, aile parasi, babam sagolsuncular.
herhangi bir dusunceye, gruba fazla bagli olanlar.
burc, meditasyon muhabbeti yapanlar, sen bir de erkeksin ya burc neymis.
isyerinden biriyle.
0
Coma
(06.04.25)
Kadın düşmanı, ezik psikolojisine sahip, özgüven problemi yaşayan, dürtüsel, şiddete ve küfüre meyilli, dindar erkeklerle kahve içemezdim. Onlar da benimle içmezdi zaten, we are clean :d
0
ruhen hastayim ben
(06.04.25)
o zaman kompleksli, fakir/dusuk standarta ok olan, tembel, kilolu, kel, kultursuz, dil bilmeyen ve ruhu emekli erkekten olmaz. bi de "memur" olmaz derdim ama oldu bi kere but devami gelmez
0
ala09
(06.04.25)
Yobaz, narsist, cimri, parasıyla hava atan, pasaklı. Baştan anlayabildiysem bu özelliklerle olmaz.
0
asteriks
(06.04.25)
Herhangi bir sekilde tehlikeli gördügüm biriyle
0
sonsuz
(06.04.25)
Şimdilik aklıma gelenler: sigara içen; kedileri sevmeyen ve tüylerinden rahatsız olan; kadın düşmanı, narsist, şiddete meyilli ve kavgacı; ataerkil kafada olan; dindar; futbolla ilgilenen; bakımsız, giyimine özen göstermeyen; kültürsüz; eğitimsiz; merhametsiz; saygısız; benden kısa; çok fazla küfür eden; çocuk isteyen; kıro rap şarkılar dinleyen; oyun oynamayan; aşırı oyun oynayan; çok sessiz; özgüvensiz; Türkçeye dikkat etmeyen; İngilizce bilmeyen; keko gibi görünen; cimri; arabesk ve mafya dizileri izleyen ve seven; sağlığına ve kilosuna önem vermeyen; kitap okumayan; çok alkol kullanan; tehlikeli görünen; düzgün bir mesleğe ve işe sahip olmayan; kas yapma delisi; sosyal medyada tanımadığı milyon tane kızı takip edip fotoğraflarını beğenen; yalnız yaşamayan erkeklerle buluşmam.
0
art cat chocolate
(07.04.25)
evlenip boşanmış. kesin bir arızaları oluyor.
0
ashleybon
(07.04.25)
@art chocalate
Kriter kalmamış başka
0
Cezcez
(07.04.25)
futbol ve araba dışında bir şeye ilgisi olmayan, fanatik
sosyal medya hesaplarında eskort/teşhirci kadın profilleri takip eden
kadın düşkünü ya da kadınlardan nefret eden
üstü başı pis, kötü kokan
uykuya çok düşkün, miskin

ilk aklıma gelenler
0
deartheodosia
(07.04.25)
ruhen ve asteriks'in kriterlerine katılıyorum. Art cat kadar genişletirsek ohooo yandık diyeceğim. İlla ki birinden biri tutuyor.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.25)
Muhafazakar ve sağcı bir erkekle su bile içmem nerede kaldı kahve.

Politik görüşüm yok diyenle de kahve içip ne yapayım o da vakit kaybı.

Müzik zevki çok önemli benim için o yüzden en sevdiği müzik tarzı arabesk olan biriyle de hayata bakışımız farklı olur yine gereksiz zaman kaybı.

ilk madde, alt başlıkları da şekillendireceğinden devamını yazmama gerek yok.
0
Kediyi üzdün
(07.04.25)
(17)

Şu durum normal mi, huzursuz edici mi? (Vol II)

seni tanıdığım güne lanet olsun
Ben mi fazla büyütüyorum bu durumu? Kendinizi benim yerime koyup yorumlar mısınız?Sevgilimin bir kadın arkadaşı var (erkekler de bunu erkek bir arkadaş gibi düşünüp yorumlayabilir). Sonradan öğreniyorum ki biz daha yeni ilişkiye başlamışken sevgilim bu kadını tüm sosyal medya hesaplarından takip etm
Ben mi fazla büyütüyorum bu durumu? Kendinizi benim yerime koyup yorumlar mısınız?

Sevgilimin bir kadın arkadaşı var (erkekler de bunu erkek bir arkadaş gibi düşünüp yorumlayabilir). Sonradan öğreniyorum ki biz daha yeni ilişkiye başlamışken sevgilim bu kadını tüm sosyal medya hesaplarından takip etmeyi bırakmış. Sorduğumda zaten artık pek görüşmüyoruz da o sebepten diyor. Ama on yıldır görüşmediği kadın arkadaşlarıyla bile hala takipleşiyor. Neyse hadi buna normal diyelim.

Sevgilimin hem iş yaptığı hem de çok yakın olduğu 6-7 kişilik kızlı erkekli bir arkadaş grubu var. Aradan zaman geçiyor ve fark ediyorum ki bu kadın da o grupta. Meğer neredeyse her gün görüşüyorlarmış ve birlikte çalışıyorlarmış. Sevgilime sorunca onunla hiç samimi değilim diyor. Ama sonra öğreniyorum ki bu kadın aslında onun üniversiteden yakın arkadaşıymış ve onu o gruba da bizzat sevgilim dahil etmiş. Yine tamam hadi bunu da geçelim.

Bir gün sevgilimin en yakın arkadaşına ben bu kadını merak ettim, adı soyadı ne, profili var mı diye soruyorum. Söylemem uygun olmaz diyor. Diğer arkadaşları da aynısını söylüyor. Neden uygun değil diye sorduğumda ise doğru olmaz işte gibi yuvarlak cevaplar alıyorum. Sevgilime beni de tanıştır dediğimde de zaten samimi değilim onunla, boş ver, ne gerek var ki diyor.

Sonra fark ediyorum ki sevgilim ve arkadaşlarının sürekli iş arkadaşımız Melodi, birlikte tatile gittiğimiz Melodi, Melodi şunu yapınca çok güldük diye bahsettikleri kişi aslında bu kadınmış. Üstüne üstlük kadının gerçek adının Ezgi olduğunu öğreniyorum. Bir tek benim yanımda ondan Melodi diye bahsediyorlarmış.

Son olarak, kadının sevgilimi Twitter’da takip ettiği profilini buluyorum. Sevgilimin takipçi sayısı ve etkileşimi fazla olduğu için daha önce dikkatimi çekmemiş zaten kontrol de etmiyordum. Bu kadın sevgilimin her tweetinin altına o an öyle düşündüğünü fark etmemiştim bile, bunu neden bana söylemedin, aaa o an hiç şaşırmış gibi görünmüyordun ama gibi şeyler yazıyor. Yeni bu paylaşımların hepsi. Yani sen bu adamın her anında yanında mıydın diye düşündürtüyor insana. Bir de kadının en yakın arkadaşı, sevgilimin her tweetinin altına bu kadını etiketlemiş. Kadının kendi paylaşımlarında da artık evlenmemiz gerekiyor, keşke o kişi bana kokina alsa, yıllardır kanayan yaramsın gibi arabesk romantik şeyler var.

Şimdi ben mi abartıyorum yoksa bu olanlar gerçekten şüpheli mi? Kim bu kadın ve neden benden bu kadar saçma bir şekilde uzak tutuluyor? Her seferinde sevgilimden ya önemsiz biri, görüşmüyorum bile, niye kafana takıyorsun, beni de kendini de üzme gibi cevaplar alıyorum. Haliyle bazen durduk yere sorun mu çıkarıyorum acaba diye düşünmeye başlıyorum. Arkadaşları da abartma ya, çevremizdeki sıradan biri işte modunda. Ama tüm bunlar gerçekten normal mi, yoksa benim şüphelenmekte haklı olduğum bir durum mu var?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(03.04.25)
Arkadaş kalınan eski sevgili vibe ı aldım.
0
olaylar olaylar
(03.04.25)
bir seyler donuyor, kesin. suphelenmekte haklisiniz. ortada bir sey olmayabilir, eski bir mesele de olabilir ama gizlilik suphe uyandirici.
0
lemmiwinks
(03.04.25)
aklıma şey geldi ya, bu duyurudaki birinin sevgilisi kendisinden yaşça büyük bir kadınla tatile gidip “ablam ablam” falan diyordu.

ama bu insanlar manyak mı grupça böyle bi hareketin içine girmişler yoksa sen mi paranoyaksın? eğer yazdıkların aynı böyleyse korku filminin ya da bi crime romanının içinde olabilirsin.

kesinlikle normal değil. eski sevgilisiyse de eski sevgilisi, bunu söylemek yerine böyle abartılı davranışlara girmek ne?
0
deartheodosia
(03.04.25)
fazla buyutmuyorsunuz. erkek arkadasiniz biraz salak gibi kusura bakmayin, o kadar ust uste celiskili ifadeleri ve yalanlari yakalanmis ki, aralarinda hicbir sey olmadiysa bile bir sey var hale getirmis olayi.
sizin yerinizde olsam buraya sorup o mu bu mu, eski sevgili mi aralarinda bir sey var mi vs. diye hic kendimi yormazdim sanirim, direk acik acik sorun, bu olay nedir, diye. ne kadar zamandir birliktesiniz ve yasiniz kac bilemiyorum da kafaniza yatmiyorsa ona gore karar verin. boyle arabesk sacmaliklarla ugrasmak istiyor musunuz yoksa bir yetiskin gibi size olani biteni anlatacak birini mi istiyorsunuz. size inatla anlatilmayan ama garip oldugu da belli olan bir durumu anlamaya calismak su ornekte sizin sorumlulugunuz degil, erkek arkadasiniz ikinizin iliskisine ne kadar deger verdigine kendi karar versin. burada 'korumaya calistigi' iliski diger kadinla iliskisi bu arada, sizin iliskiniz degil. siz tanismayin ki ortada neler donmus anlamayin, o da rahat rahat gorusmeye devam etsin istiyor.
0
songforsomeone
(03.04.25)
şu çok eskiye dayanan 5-10 kişilik kızlı erkekli arkadaş gruplarından her zaman kıllanıyorum ya, burda da bir sürü karanlık nokta var yani abartmıyorsun. hadi bunu da geçtim dediğiniz hiçbir şey geçilecek bir şey değil. böyle insanlarla muhatap olmaya gerek yok bence.
0
bay b
(03.04.25)
Abartmıyorsunuz. Kendinizi çok uzun süre yormuşsunuz zaten.

İstemenize rağmen sizi tanıştırmadığı ve sık görüştüğü bir arkadaşı varsa hemen ayrılmanız gerek.
Aldatmıyor olabilir, aralarında bir ilişki olmayabilir.

Ama bu hareket çok çirkin.
Hayatının tamamını sizinle paylaşmaktan çekinmeyecek bir sevgili bulursunuz.
Bu ilişki devam ettikçe psikolojiniz bozulur.
Saçma. Gereksiz.

Talebinizi net şekilde söyleyin sevgilinize.
Ayrılmakla tehdit etmek şeklinde değil. Ne hissettiğiniz ve neden ayrılacağınızı açıklayın.

Gitsin hayatınızdan.
0
michael_knight
(03.04.25)
@songforsomeone

Direkt eski sevgilin mi ya da takıldığın biri mi diye sordum ama alakası yok olsa söylerdim, gerçekten önemsiz biri diyor. Daha önce başka bir arkadaşı için bu kızın ablasıyla birlikteydik bir ara diye söylediği de oldu aslında ve çok takılmadım. Şu an niye böyle davranılıyor ben de anlamıyorum.

Yaşlarımız +35. Bir yıla yakındır birlikteyiz. Önceden ara ara lafı geçiyordu ama birkaç aydır sürekli Melodi muhabbeti dönünce parçaları birleştirmeye başladım.

Mesela kadın yakın zamanda Antalya'ya taşınacakmış. Allahım bir sebep çıksın da yine İstanbul'da kalayım, sen gönder bana o sebebi diye her gün tweet atıyor. Psikiyatrist bu kadın bu arada ama liseliden farksız.

Tekrar sorup ayrılacağım muhtemelen.
0
🌸seni tanıdığım güne lanet olsun
(03.04.25)
hocam gayet bu tur muhabbetlere yer olmayacak bir yastasiniz ikiniz de. yani 20li yaslarda olsaniz neyse de.
erkek arkadasinizla konusmanizda da, kendi icinizde de, hic kadinin nasil bir insan oldugu muhabbetine girmeyin ve konunun 'ya o kadin deli, bana boyle boyle yapiyor' haline gelmesine izin vermeyin. konu kadin, kadinin iyi/kotu, normal/anormal olmasi degil, bu sizin sorumlulugunuzda da kontrolunuzde de degil. size karsi sorumlulugu olan kisi erkek arkadasiniz, kadin degil.

olay 35 yas ustu bir yetiskinin herhangi bir olayi oldugu gibi anlatamamasi, celiskili ifadeler ve davranislarda bulunmasi, bazi seyleri gizlemesi sanki daha cok. adini soylemem uygun olmaz demeler (cok sacma salak bir gerekce), yaninizda herkesin kadinin ismini gercek isminden farkli soylemesi, tatillere gidilen ve belli ki baska zamanlarda sik gorusulen biri icin onemsiz demeler. hadi len oradan diyecek cok nedeniniz var. yani olay bence kadin ile ilgili degil. aralarinda gercekten hicbir sey olmamis olmayacak da olabilir de neden bir yetiskin bir seyi dogru duzgun anlatamaz ve tum bu olanlara mahal verir. ben oraya odaklanirdim.
0
songforsomeone
(03.04.25)
aralarinda bisi var.

seks olmadigi icin belki birbirlerini exten vs saymiyor olabilirler ama bir enerji var kesin.
0
sonsuz
(03.04.25)
Her seferinde sevgilimden ya önemsiz biri, görüşmüyorum bile, niye kafana takıyorsun, beni de kendini de üzme gibi cevaplar alıyorum. Haliyle bazen durduk yere sorun mu çıkarıyorum acaba diye düşünmeye başlıyorum.

Şu yukarıdaki kısım "gaslighting" teriminin dümdüz karşılığı: "Partnerlerden biri sürekli olarak diğerinin algısını yadsıyarak hatalı olduğunda ısrar eder ya da duygusal tepkisinin mantıksız veya işlevsiz olduğunu söyler."

Mantıksız değilsiniz, abartmıyorsunuz.
www.hiwellapp.com
0
kobuzchu kiz
(03.04.25)
Bunları anlatıp açık açık sorun. Ne derse kabul edin. Söylediğinin aksine en ufak bir şey görürseniz de terk edin. Bunu da baştan belirtin. "Bunun aksine en ufak bir şey görürsem, gidersin" deyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.04.25)
Aldatıp aldatmamasına takılmayın. Aldatmıyorum diyorsa aldatmıyordur.

Ama böyle bir gizem yaratmak, tanıştırmamak vs. olacak işler değil. Hem de 1 yıl birliktelikten sonra.

İsteğiniz üzerine sizi bu kişiyle tanıştırsa bile siz sevgilinizden ayrılmalısınız.

Karşınızdaki kişi ya olgun değil ya da size saygı duymuyor. Her iki şekilde de ilişki devam etmemeli.
0
michael_knight
(03.04.25)
Bence sevgilin ondan hoşlanmıyor ama iş arkadaşı olduğu için de iletişimi kesemiyor. İş arkadaşları içinde böyle yılışık tipler olabiliyor atsan atamıyorsun.
0
hebanon
(03.04.25)
Herkesin arasında anlaşıp Ezgi'yi Melodi olarak anması sonrasında sorgulamayı bıraktım... organize suç resmen.
0
charbiel
(03.04.25)
Sevgilin kaçamak cevaplar vermese ve her yerden silmemiş olsa aslında geri kalanı anlaşılır ama işte onun hareketleri tuhaf ve rahatsız edici. Ben şu an bekarım ama ileride sevgilim olunca benim de bizi tanımadığı ya da muhabbetimizi bilmediği için açıklamakta ya da ikna etmekte sorun yaşayacağım 3 tane kız arkadaşım var. Arkadaş olan arkadaş. Yine de hiçbirini, onlarla tanıştığım zamandan beri aradaki hiçbir ilişkimde her yerden takibi bırakmadım. Kaç yıllık sohbet arşivi varsa hepsi duruyor. Saklanacak bir şey değiller çünkü.

Her gün görüşüp, her yerden silip, tanıştırmaya gelince "görüşmüyoruz yeaaa" demek şüpheli. Hatta bence eski sevgili falan değiller. En fazla bir flört dönemi olmuştur ama tepkiler daha çok seninki ona yürümüş de kız onu arkadaş olarak görmüş gibi sanki.
0
nawar
(03.04.25)
kendi başıma gelmiş kadar sinir oldum şu an. aldatılmış biri olarak travmam tetiklendi.

bence aralarında kesin bir şey var.

siz duruma uyanmayın diye kızı sosyal medyadan silmiş. olur da kız bunu paylaşırsa falan görmeyin diye. sözde hayatımda değil havası vermek istemiş. ve tabii o da sizi görmesin diye.

kimse üniden yakın arkadaşını sosyal medyasından çıkarmaz. benim üniden yakın olmadığım arkadaşlarım bile ekli instamda. çünkü ne zararı var? görüşmüyoruz ama ekliler yani.

ayrıca beraber çalışıyorlarmış ve ortak arkadaş grupları varmış. her gün görüştüğü biri için görüşmüyoruz yaaa demesi saçmalığı...

adı soyadı profilini söylemesi neden ayıp olsun? arkadaşıymış yahu. aşırı saçma bir gerekçe gerçekten.

samimi değiliz ama her lafından biri o kız... hıhı evet canım evet... bu adam kendini çok akıllı sanıyor ama yemezler. ayrıca ergen gibi kıza takma ad uydurmaları ve senden gizlemeleri kesinlikle şüphe verici bir şey.

kesinlikle abartmıyorsunuz. bir de seni suçlu hissettirmiş üzülüyorum falan diyerek. aşırı ayar oldum şu an.

ateş olmayan yerden duman çıkmaz. ben senin gibi ne yaptığı belirsiz, sadakatsiz bir ergenle ömrümü çürütemem deyin basın tekmeyi.
0
art cat chocolate
(06.04.25)
Volume I'i aradım bulamadım. Şüpheli şeyler dönüyor kesin. Sevgilinize ölüp bitiyorsanız sakin sakin o malum arkadaş grubuyla (o kız da dahil) toplu buluşmak istediğinizi söyleyin. Çıkar zaten ortaya. Ya süper uzak dururlar, ya da... Neyse her halükarda anlarsınız o gerginliği varsa bir şeyler.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.25)
(13)

Keke, cano, gülüm, aslan, abisi gibi hitaplar

seni tanıdığım güne lanet olsun
Birinin böyle konuşması sizi ondan soğutur mu? Arkadaş açısından ya da flört olarak düşünebilirsiniz. Bunlar tam keko dili ve edebiyatı ürünü ama adamın görünüşü, kariyeri, huyu suyu keko da değil. Ne var canım, üslubu böyleymiş diyerek normal karşılayamadığım için kendimi bir tık suçlu hissediyorum
Birinin böyle konuşması sizi ondan soğutur mu? Arkadaş açısından ya da flört olarak düşünebilirsiniz.

Bunlar tam keko dili ve edebiyatı ürünü ama adamın görünüşü, kariyeri, huyu suyu keko da değil. Ne var canım, üslubu böyleymiş diyerek normal karşılayamadığım için kendimi bir tık suçlu hissediyorum.

Edit: Size değil başkalarına böyle hitap ediyor. Bunu da eklemiş olayım.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(17.03.25)
Bu hitapları kullanan insan benim etrafımda olamaz. Çok düzgün bir şekilde de konusabilecekken, düzgün hitaplar kullanabilecekken neden böyle hitaplar? Üstelik kariyeri, görünüşü, huyu suyu düzgünken bir insan neden kendini kötü göstermek ister?

Bir şekilde, kaderin bir cilvesi bir yerlerde denk gelsem bu kişiyle bana değil de bana zaten böyle hitap edemez kime hitap ederse etsin sorarım hanzoluk var mı? diye.
0
rock n roll
(17.03.25)
Bunların hepsini bir kişinin kullandığını görmedim ama keke arkadaş, dost demek. Cano da samimi geliyor sorun olmaz

Aslan, birader, abisi, kral gibi bitirim tavırlar hoşuma gitmez
0
grimavi
(17.03.25)
Gülüm kelimesini bunlara dahil etmiyorum. Yani sadece arada sirada gülüm diyorsa bence keko degildir.... digerlerini kullaniyorsa berbat ya.
0
sey mi dostum
(17.03.25)
Ormandan maymunu çıkarabilirsin ama maymundan ormanı çıkaramazsın.
0
parka
(17.03.25)
bagcilarli flortum boyle konuşuyor. asiri komik ve taklitci biri, bilerek kullaniyor o yuzden sikinti yok
0
ala09
(17.03.25)
gülüm haricindekileri kullanan insanla iletişimimi minimumda tutarım. keke ve cano özellikle pavyoncu hitabı gibi.

gülüm hitabını biz kütahyada kankalarımıza deriz o yüzden onu çıkardım.
0
kaptan maydanoz
(17.03.25)
Ortamdan buharlaşarak kaçarım
0
mirty
(17.03.25)
geyik olsun diye söylüyorsa gülerim.
cidden insanlara böyle hitap ediyorsa soğurum tabii.
0
yetkili birine benzeyen abi
(17.03.25)
Keke diyen flört mü? Ahadhadhdhah Edit'ten önceki hali ile rezaletti.

www.kizlarsoruyor.com

Keke ve cano kötüymüş. Gülüm bir geyiğin parçası değilse o da kötü. Aslan ve abisi de grubun durumundan dolayı bir tık iyi kalıyor. Yoksa hayır.

Keko.
0
nawar
(17.03.25)
Benim zihnimde şöyle bir arkadaş oluşuyor o nedenle hızla uzaklaşıyorum: i.hizliresim.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.03.25)
Gülüm sadece ve sadece nadiren, o da denk getirmesi lazım konuya. Diğerleri net soğuma sebebi. Düşündüm de hiçbir arkadaşım böyle konuşmuyor. Keke lafını ben ilk defa duyuyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(17.03.25)
soğutmak mı fdfskn muhatap olmam
0
Mossy
(17.03.25)
Bende ona bebeksi şempanzem derim ve dudaklarina yapisirim
0
Zetnikov
(17.03.25)
(11)

İki kardeş olanlara soruyorum

mrvln
Çok yakın olduğunuz kardeşinizin karaktersizlik dozunu her geçen gün daha artırması gibi bir şeyle karşılaştınız mı? Klasik kardeş kavgasından bahsetmiyorum işin ciddiyetinin ölüm kalım meselesi olduğu durumlardan bahsediyorum. Nasıl devam ettiniz? Nasıl atlattınız? Bir de tek kardeş olanlara bir so
Çok yakın olduğunuz kardeşinizin karaktersizlik dozunu her geçen gün daha artırması gibi bir şeyle karşılaştınız mı? Klasik kardeş kavgasından bahsetmiyorum işin ciddiyetinin ölüm kalım meselesi olduğu durumlardan bahsediyorum.
Nasıl devam ettiniz? Nasıl atlattınız?
Bir de tek kardeş olanlara bir sorun var. Nasıl geçiyor hayat?
0
mrvln
(06.03.25)
tek kardes olmuyorsun, tek cocuk oluyorsun :)
tek cocugum. ben memnunum. yalnizlik ve bencillik gibi eksileri olsa da bagimsizlik duygusu benim icin önemli.
0
sonsuz
(06.03.25)
İki kardeşiz, Allah korusun diyeyim. Olmadı öyle bir şey.
0
SiyamkedisiZorro
(06.03.25)
Şöyle mi?

x.com

Tek çocukların da özel odası ve me timeları olmazsa mutsuz oluyorlarmış.
0
Mirket
(06.03.25)
Bütün hayatım kardeşi olanlara özenerek geçti. Çevremde de kötü iletişimi olan kardeş gözlemlemedim belki de bu yüzden özendim hep. Abla kardeş sinemaya, kahve içmeye, kuaföre, tatillere giden arkadaşlarıma özenirdim. Bazı arkadaşlarıma bu misyonu yükledim ama tabi ki kardeş eminim başkadır.

En büyük eksikliği sağlık konularında hissediyorum anne babasından uzak yaşayan birisi olarak. Mesela 2 gündür canımı sıkan bir olay oldu, kardeşim olsa yardım isterdim gibi. Çok yakınım olmayan insanlardan bir şey istemeye çekiniyorum çünkü. Kendim yapmaya çalışıyorum ekseriyetle bu da beni yoruyor.
0
kullanicadi
(06.03.25)
Mirket şiddet seviyesi aynı değil tabii ki. Kimse kimseyi vurmadı da ilişki ve karaktersizlik bu düzeyde ne yazık ki.
@kulla kardeşin pisliği de aynı şekilde başka oluyor.
Zaten tek çocuk yapmaya karar verdim. Çocuğumun kardeşi olacağınına hiç olmasın çok daha iyi.
0
🌸mrvln
(06.03.25)
Okul başarı düzeyi düşük iki abinin çok başarılı kardeşiydim. Ailem onlarla yüksek sesle konuşacakları zaman beni ayırırlardı. Hiç örnek gösterilmedim ama yine de antipatilerine hedef oldum hep. Abi korumacılığı, kollamacılığı ve sevgisine dair bir tek çocukluk anım dahi yok. Küçük kardeş olarak yaptığım her şeyle alay edildi çocukluğum boyunca.

Büyüğüyle ilişkiyi hiçbir zaman toparlayamadık ama diğeriyle orta yaşlara doğru aramızda bir bağ oluştu. Canını istesem verir, canımı istese veririm.

Daha sonra kardeşsiz büyüyen ayrı ailelerden iki çocuğun büyümelerine tanıklık ettim. Sonra artık anne babası sağ olmayan ve gölcük depreminde herşeyini kaybetmiş insanların kime sığındıklarını gördüm. Kanlı bıçaklıymış gibi görünen kapıların nasıl açıldığını, nasıl sıcak kucaklaşmalar yaşandığını gördüm.

Ve ben artık şuna inanırım ki, bir çocuğa ebeveynlerinin verebileceği en büyük ceza, onu kardeşsiz bırakmaktır.
0
Mirket
(06.03.25)
@mirket, kendi adina konus bence. tecrübe etmedigin bir seyi nasil kiyaslayabiliyorsun ki?
senin tecrübe ettigin seylerin senin hayatin icin önemli olsa da dünya icin bir önemi yok.

tek cocuklar kardessizlik diye bir sey hissetmiyorlar cünkü kardes ne bilmiyorlar. hic sahip olmadigin seyin eksikligini hissetmiyorsun. ceza falan yok ortada.
0
sonsuz
(06.03.25)
@sonsuz

Niye kızdığını bilmiyorum ama
Gerek bu soruya verdiğim cevap gerek diğer cevaplarım, kendi adıma söylenmiş şeyler. Hepsi benim fikrim. Hiçbiri geneli bağlamaz. Doğru olmayabilir, tartışılabilir şeyler.

Ben neye inandığımı söylemişim cevabımda da. Doğrusu budur dememişim. Ünlem koymamışım.
0
Mirket
(06.03.25)
@mirket olmuyorsa olmuyor. ne kötü bir suçlama bu.

biz 2 kardeşiz ama aramızda hiç kuvvetli bir bağ yok. başıma bi şey gelse ve arasam açmaz bile telefonu :)
0
deartheodosia
(06.03.25)
Ben abimin karakterini hiç beğenmiyorum. Tam bir bully. Kadınları insan olarak görmez; seks objesi ve işlerini yaptıracak makine gibi görür. Çorap değiştirir gibi sevgili değiştiriyor. İlişkileri uzun sürmüyor. Dışarıda buluştuğumuzda bir şey ısmarlamam konusunda ısrar eder, hesabı bana kitler. İşyerinde de kendinden zayıf gördüklerini ezer, kendi işlerini onlara yaptırmakla övünür, bunları iyi bir şey yapmış gibi çevresine anlatır. Bu yüzden her çalıştığı işyerinde sorun yaşıyor. Biz de ne zaman bir araya gelsek tartışıyoruz. Defalarca üstüme yürüdü. Anne-baba araya girdi hep. Atlatmadık yani üstünü örttük şimdilik.
0
gnosis
(06.03.25)
Kendi kardeşimle çok şükür herkes kendi halinde yaşar, maddi manevi ihtiyaç anında kenetleniriz. Ama bir dayım var ki evlerden ırak. Dönüm dönüm sanayi arsalarına kondu, kavga, dedikodu ne ararsan var. Annem gıkını çıkartmıyor bu da onun ayıbı diyor. Benim gördüğüm yerde ağzını burnunu kırasım geliyor adeta.
0
cilekli pasta
(06.03.25)
(1)

ZONA için öneri

evanesco
Herkese selam,Anneannem bacağında çok şiddetli zona ağrısı çekiyor. İlaçlar da kullandı, defalarca hastaneye de gitti geçmiyor... Başta yanlış teşhisten dolayı epey vakit kaybetmiş, şimdi gerçekten kötü durumda... Doktor öneriniz var mıdır?Şimdiden teşekkürler
Herkese selam,

Anneannem bacağında çok şiddetli zona ağrısı çekiyor. İlaçlar da kullandı, defalarca hastaneye de gitti geçmiyor... Başta yanlış teşhisten dolayı epey vakit kaybetmiş, şimdi gerçekten kötü durumda... Doktor öneriniz var mıdır?

Şimdiden teşekkürler
0
evanesco
(05.03.25)
Öncelikle geçmiş olsun. Benim başımda zona çıkmıştı, Allah böyle bir acı vermesin yani. Muhtemelen dahiliye bakar, benimki başta olduğu için KBB'ye gitmiştim, ilacı onlar vermişti.
0
SiyamkedisiZorro
(06.03.25)
(11)

Ritüeller, gelenekler vs

Kediyi üzdün
Yapmadıklarınız oldu mu? Mesela kına gecesi yapmadım veya gelin/damat bohçası yapmadık gibi gibi. Böyle toplumda kabul görmüş ama -bence- saçma olan gelenekleri es geçtiğiniz oldu mu?
Yapmadıklarınız oldu mu? Mesela kına gecesi yapmadım veya gelin/damat bohçası yapmadık gibi gibi. Böyle toplumda kabul görmüş ama -bence- saçma olan gelenekleri es geçtiğiniz oldu mu?
0
Kediyi üzdün
(05.03.25)
amcam yapmadı,
arkaddaşım yapmadı.

ikisi de gidip evlenip geldiler :D
0
kisa
(05.03.25)
ben hicbirini yapmadim. suanki aklim olsa abartiya kacmadan yapardim. aileler dahil kimseye haber vermemek, iki yil boyunca saklamak falan bir tik ekstrem kaldi kldf. konformist olmak iyidir.

bence o adetler hepsine uyuldugu takdirde cok da alakasiz degil. bohca alakasiz ama. ceyiz sandigi falan yok artik.
0
sonsuz
(05.03.25)
Hiçbirini yapmadık. Gittk gün aldık. Ailelere bildirdik. Aile derken anneler ve eşimin ablası (babalar hayatta değil) yani öyle sülale değil. 4 kişinin katıldığı oda nikahıyla evlendik (benim annem gelmedi) ve olaysız dağıldık. Ne teklif, ne söz nişan isteme gibi saçmalıklar, ne kına düğün gibi (bizce) soytarılıklar. Ben kısa beyaz spor bir elbise ve düz beyaz spor ayakkabı giydim (ikinci el aldım), eşim takım elbise giydi nikahta. Ailelerden kesinlikle hediye kabul etmedik (eşim annesini zor tuttu, setler fln alacakmış). Arkadaşlardan hediye olarak bira ısmarlama kabul ettik sadece. En geleneksel şey giysilerimiz olmuş olabilir.
0
cilacı ökkeş usta
(05.03.25)
isteme söz nişan hepsi aynı gün içinde oldu.
1 seen sonra da düğün ondan kaçamadık.
0
jamswety
(05.03.25)
Hiçbirini yapmadım.

Gene olsa gene yapmam.

Yalnız burada özgür iradenizden ziyade, sizin ya da eş adayının aile bağlarınız ile ailelerinizin törelere bağlılığı çok daha önem taşıyor. Bu yüzden, başkalarının durumu hiçkimse için emsal teşkil edemez.
0
Mirket
(05.03.25)
hepsi es geçildi; sadece düğün yapıldı. O da yine kendi istediğimiz şekilde oldu. İlk başta onu da yapmayacaktik, nikah+kokteyl tarzı gibi bir şey düşünmüştüm ama düğünü annem çok istedi.

Sade, abartıya kaçmayan, müzikleri bizim belirlediğimiz, 85 kişinin olduğu, yemekli, mini bir kutlamaya evrildi. İyi ki de yapmisiz. Hayatımda en eğlendiğim günlerden biriydi.
0
fraise
(05.03.25)
kına gecesi, gelin alması, takı töreni, pasta kesme seromonisi olmadı. ayrıca kız tarafının altın istemesi olmadı ben de takmadım.

imam nikahıda yapmadım.
0
mikahakkinen
(05.03.25)
- kina gecesi yapmadik --> balkonda kendime kina yakarken annem gemisti, ver bari ben yakayim demisti:)
- bohca yapmadik
- dugun alisverisi yapmadik
- dugun de yapmadik. parti tadinda olmustu dolayisiyla pasta falan kesilmedi.
- taki alisverisi yapilmadi, istemedik.
- kiz alma yapilmadi, araba da suslenmedi.
- imam nikahi da yapmadik.
0
65 derece
(05.03.25)
Bir günde aileler tanıştı, adettendir diye beni istediler, yüzük takıldı. Dekorlar süslemeler bir şeyler yoktu.
Nikah salonunda evlendik, sonra 50 kişilik bir yemek, akşam da arkadaşlarımızla içip eğlendik.
Kına gecesi, imam nikahı, araba süsleme gibi şeylerin bir kısmının konusu bile açılmadı, bir kısmını biz kesinlikle istemiyoruz diye durdurduk. Bir tek kayınpederi ve eşini durduramadık, takı seti aldılar.

Yalnız çeyiz, alışveriş, belki bohça konusuna ek yapmak istiyorum. Evlenecek çift (ya da ikisinden biri) direkt ailesinin evinden çıkıp evlenecekse bunlar çok mantıksız değil. Sonuçta neredeyse sıfırdan ev yapılıyor, buna ailelerin destek olmasında hiçbir sıkıntı yok bence. Bohçaya dantel seti değil de nevresimler, masa örtüleri, kullanılacak şeyler konuyorsa ne güzel işte.
Ailesinden ayrı yaşayan insanlar evlenirken bunlara da gerek kalmıyor. Biz evlenirken eve alınması gereken yeni hiçbir şey yoktu, zaten düzeni olan ev vardı, dolayısıyla kimseye bir şey aldırmadık.
0
kobuzchu kiz
(05.03.25)
evliliğini onaylamadığım için kız kardeşimin düğününe gitmedim.

şimdi yeğenimi görmek için gün sayıyorum :)

gerçi bunu kendi adıma ayıp veya yanlış saymıyorum. ben onaylamadım ama tercihine saygı duydum. neticede olan oldu. kız kardeşim de eşi de bana karşı tavır takınmadı. o noktadan sonra geçmişte kalmanın manası yoktu, ben de zaten "bir bk yediniz, umarım sizin hayrınıza olur" diyerek o dakikadan sonra onları destekledim.

ama yine de bazen üzülüyorum tabii. o kadar sert davranmasam da olurmuş sanki.
0
mark greg sputnik
(05.03.25)
Kına gecesi yaptım, ama pek geleneksel değildi. Kırmızı elbise giydim, öyle kaftan filan giymedim. Kız arkadaşlarla güldük eğlendik filan. Gelin / damat bohçası yapmadık, ailelere bohça hediye götürmedik, talep te etmedik.
0
SiyamkedisiZorro
(06.03.25)
(14)

İş için buluşma sorusu

parcaliham
Çalıştığım sektörde çok değer verdiğim, hayran olduğum, sektörün Avrupa'da en tepesi diyebileceğimiz bir adam var. Berlin'deyken kendisine mail atıp, kendimi tanıttım ve buluşmak istediğimi söyledim. Ertesi sabah cevapladı. Biraz cool, soğuk bir cevap. Çok zamanı olmadığından ama yeni ürün için bir
Çalıştığım sektörde çok değer verdiğim, hayran olduğum, sektörün Avrupa'da en tepesi diyebileceğimiz bir adam var. Berlin'deyken kendisine mail atıp, kendimi tanıttım ve buluşmak istediğimi söyledim. Ertesi sabah cevapladı. Biraz cool, soğuk bir cevap. Çok zamanı olmadığından ama yeni ürün için bir test sürecinde olduklarından ve ofislerine gelip test edebileceğimden ve bu vesileyle sohbet edip tanışabileceğimizden bahsetti.

Buraya kadar her şey süper. Ama benim gerizekalı kafam maili yanlış zamanda attı çünkü bugün 3 aylığına Berlin'den ayrıldım. Bu görüşme için Berlin'e dönmek istersem gidiş dönüş 200 Euro falan harcamam gerekir.

Sizce ne yapmalıyım? Siz olsanız ne yapardınız?

(Not. Ayda 1200 Euro falan kazanıyorum. 200 Euro benim için önemli bir miktar)
0
parcaliham
(04.03.25)
adam ne zaman cevap verdi. berlindeyken dedigin zaman nedir?
0
sonsuz
(04.03.25)
Bu kadar önemliyse git, para bir şekilde kazanılır ancak fırsat geri gelmez
0
mirty
(04.03.25)
bence gidin.
0
co2s2
(04.03.25)
Mecbur gidecen, o 200 eur'da tecrübe cost'u sana. Sakın kaçırma bu fırsatı
0
SiyamkedisiZorro
(04.03.25)
tabiki de gidin. 3 ay sonra adamin ayni yerde calisip calismayacagini, ayni ruh haliyle, ayni olumlu sekilde size cevap verip vermeyecegini, hatta yasayip yasamayacagini bile bilmiyorsunuz.

gidin.
0
65 derece
(04.03.25)
200eur senin için önemli olsa da dünya için önemsiz. o yüzden bu kadar değerli bir fırsatsa gidilir.
0
enteg
(04.03.25)
bu hesaba göre 200 euro para değil. ben buluşurdum.
0
gilbeys
(04.03.25)
200'ün uzun vade hatrı sayılır bir geri dönüşü olacaksa gidilir tabi ki bir ay biraz zorlanırsın en fazla.
0
bay b
(04.03.25)
cevaplar için teşekkür ederim. uçak biletini bookladım!
0
🌸parcaliham
(04.03.25)
nasil gectigine dair durumu guncelle bari :)
0
65 derece
(04.03.25)
"kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez"
0
cooperr
(04.03.25)
evet arkadaşlar, atladım gittim...

anlatıyorum ama dalga geçmeyin lütfen.

ofise gittim, iyi karşıladılar ama esas adamımız ortada yok. ürünü denedim. 2 saat kadar sürdü. benimle birlikte 2 kişi daha vardı. bu süreçte ofiste çalışan biri eskiden tanıdığım biri çıktı, onunla sohbet ettik biraz. bana daha sonra whatsapptan mesaj atmış, kendi işiyle ilgili fikrimi almak için bir şey paylaşmış.

neyse-- bekledim ki adam gelir sonrasında tanışırız, ufak bir sohbet ederiz. ama evet, adam gelmedi. onun yerine altında çalışan ve onun da sektörde önemli olduğunu bildiğim, 6-7 yıl önce tanıştığımız başka biri vardı. beni hatırladı. projenin sorumluluğu ondaymış. feedback kısmını onunla yaptık. çok iyi bir sohbetti. 1 saatten biraz fazla kadar sürdü. o bitince ve herkes gidince benimle biraz daha konuşmak istedi sanırım. projelerimi sordu, ne durumda olduğumu sordu ve sonra numaramı almak istedi. bir ara kahve içelim müsait olduğunda dedi. ben tabii akşam uçağım olduğu için, seyahate gidiyorum falan dedim. o vakit mayıs'ta (herkesin gideceği bir etkinlikte) görüşelim diye sözleşerek ayrıldık.

bence feedback'im epey şeffaftı. eksik olduğunu düşündüm şeyleri kibar ama çok net belirttim.

özetle, esas adamla tanışamadım. ama ekibinden 2 önemli kişiyle bağlantı kurmuş oldum. ama tüm hafta tanışacağım için heyecanlı olduğumdan dolayı biraz hevesim kursağım da da kaldı. yalan yok.

not. bu hikayede numara alınan/verilen herkes erkektir.
0
🌸parcaliham
(12.03.25)
tirmalamaya devam diyorum, tirmalamadan birsey olmuyor.
bu tarz seylere harcanan paralar "cost of doing business", sikinti yok..
0
cooperr
(12.03.25)
hayirli olsun. belki de esas adamlarla tanistiniz?! bilemezsiniz :)
etkinlige de gidin mutlaka.
0
65 derece
(13.03.25)
(16)

Is yerinde calisanlarin ayri whatsapp grubu olmasi?-mobbing

bugunolmadiamayarinkesinolacak
Merhaba bir klinikte yaklasik 20 dr uz icimizden bir grup kadin yaklasik 10 kisi, ayri bir grup kurmuslar ve buradan birbirleriyle haberlesiyorlar.klinikte de birbirlerini destekliyorlar hep.kendimizi dislanmis hissediyoruz.bu bir mobbing midir ? Idareye sikayet edebilir miyim?
Merhaba bir klinikte yaklasik 20 dr uz icimizden bir grup kadin yaklasik 10 kisi, ayri bir grup kurmuslar ve buradan birbirleriyle haberlesiyorlar.klinikte de birbirlerini destekliyorlar hep.kendimizi dislanmis hissediyoruz.bu bir mobbing midir ? Idareye sikayet edebilir miyim?
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(24.02.25)
şikayet kısmını bilemiyorum ama mobbing böyle bir şey değil.
0
awlmi
(24.02.25)
cocuk musunuz ya ne diye sikayet ediyorsunuz?
0
sonsuz
(24.02.25)
klikçilik hizipçilik adam kayırma

bir dolu isim verebilirsiniz.

şikayet etseniz sonuç çıkmaz ama 2 şey olur:

1- biz bunu biliyoruz, elimizden geleni yapacağız demiş olursunuz.
2- klinikteki herkes size cephe alır.
0
co2s2
(24.02.25)
mobbing diye sandıgınız şey aslında böyle bir şey degil. kendi işinize bakın.
0
limonlu eksi
(24.02.25)
sikintili bir durum, ismini dogru koyamasaniz da.
belki lobicik daha uygun.
bir sey dusunun derim.
0
WithWorth
(24.02.25)
kalan 10 kisi grup kurun :D

20 kisiden 15-20'si (sinir nedir bilemedim ama) grup kurup gerisini almasa belki ama bu sekilde bence mobbing degil.
0
lemmiwinks
(24.02.25)
Bu grup full kadin , grup disi 5 kadin var diger kalan gruptakiler erkek ve farkli birimdeler.bu ekip her seyde birbirini destekledigi icin mesela kongre vs grup disindakilere hoca cok kolay baski yapabiliyor.kongreler , calisma planlari vs
0
🌸bugunolmadiamayarinkesinolacak
(24.02.25)
Bahsettigin feminist gruplasma duyuruda da mevcut. Yani salla bosver.
0
feastofthedamned
(24.02.25)
şikayet etseniz ne diyeceksiniz? Arkadaş grubumuz derler oturup konuşmaları mı okuyacak hocanız? Örgütlenip haklarını savunmuşlar denebilir en fazla. Şikayetçiyseniz siz da kalanlar olarak örgütlenip birbirinizin hakkını savunun.
0
nundu
(24.02.25)
Mobbing değil. Bir şey çıkmaz.

@co2s2 +1 olur en fazla
0
nawar
(24.02.25)
Cevap; şikayet edecek bir yer yok, olsa da bir sonuç çıkmaz.
Yorum; abi doktorlar böyle şeylerle uğraşıyorsa vay bizim halimize.
0
etna
(24.02.25)
Gruptakileri mangala çağırmazsınız olur biter.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(24.02.25)
Mobbing böyle bir şey değil +1
Öte yandan siz ne yapmak istiyorsunuz? O grubun bir parçası olmak mı, karşı grup kurup benzer bir destek almak mı? İdareye şikayetten bir şey çıkmaz. İlkokul mu orası, idare ne yapabilir. Nihayetinde özel yazışma. Ben olsam o grupla iletişimimi artırıp o grubun bir parçası olabilmek üzerine kurardım stratejimi.
0
SiyamkedisiZorro
(25.02.25)
mobbing tam da böyle bir şey aslında. ama salt whatsapp grubu kurmaları yeterli değil. önemli olan burada dışlama iradesi. sistematik olarak bir kişiyi veya kişileri dışlamak, ötekileştirmek de mobbingdir. herkesi çağırıp bir kişiyi düzenli oalrak doğum gününe bile çağırmamak da mobbingdir. birey burada kendini yalnız hisseder, dışlanmış hisseder ve bir süre sonra işyerinden ayrılmaya kadar gider bu durum. yazılanlara göre sadece kadınlardan oluşan bir grupmuş. bu da normal bir şey. işveren olduğum işyerindeki kadınların goy goy grubu varmış. burada alışverişler dedikodular kadınsal meseleler tartışıldığını sormadan kendileri söylediler. detaylar önemli yani.
0
ground
(25.02.25)
@etna

+231314887
0
edgenabby
(25.02.25)
buna lobi denir, bir takım ortak çıkarlar için kişiler bir araya gelir, belirli bir amaç için uğraşırlar.

mesela sizin bahsettiğiniz grup kendisini çalışma saatleri ve kongreler konusunda tek bir ağızdan cevap verebiliyor, karşı koyabiliyor. şikayet etmek yerine alternatif bir grup kurabileceğiniz gibi o guruba da katılabilirsiniz.

mobbing değil, cinsiyet ayrımcılığı var diyebilirsiniz, tamamının kadın olmasından ötürü.
0
selam
(25.02.25)
(7)

Keratosis pilaris (tavuk derisi görünümü) için tavsiye

seni tanıdığım güne lanet olsun
Vücudumun bir kısmında 20 küsur yıldır aralarda keselemek ve nemlendirmek dışında pek ilgilenmediğim ama artık rahatsız olduğum bu arkadaşlar var. Geniş bir alanda ve epey sertler.Haftalık keseleme ve her gün fırça yapıp üre ile nemlendirince sertliği biraz azalıyor ama asla tam geçmiyor. Salisilik
Vücudumun bir kısmında 20 küsur yıldır aralarda keselemek ve nemlendirmek dışında pek ilgilenmediğim ama artık rahatsız olduğum bu arkadaşlar var. Geniş bir alanda ve epey sertler.

Haftalık keseleme ve her gün fırça yapıp üre ile nemlendirince sertliği biraz azalıyor ama asla tam geçmiyor. Salisilik asit de denedim, pek işe yaramadı.

Başka ne yapabilirim?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(21.02.25)
çok sıcak suyla yıkanmayın. her gün fırça gerekli mi bilemedim.
0
deartheodosia
(21.02.25)
Bu durumun tam olarak çözümü yok maalesef düzenli olarak bir bakım rutini oluşturmak gerek Alfa hidroksi asit (aha) veya beta hidroksi asit (bha) içeren ürünler kullanılabilir, yine derideki keratin birikiminin azaltılması için retinoidler kullanılabilir, nemlendirme için seramid etkenli ürünler de denenebilir. İlgili bölge mümkün mertebe güneşle cok muhatap olmamalı güneş gören bir yerse en az 30 faktör güneş kremi kullanilmali, omega 3, a ve d vitaminleri eksik olmamalı ve deri sağlığı için olmazsa olmaz su ve mineraller günde 2-3 litre su ve 1-2 şişe mineralli su tüketilebilir
0
apocalipy
(22.02.25)
Glikolik asidi araştırabilirsiniz.
0
inawen
(22.02.25)
sık süt tüketiyor musunuz? şu sayfa belki yardımcı olabilir

www.reddit.com
0
mungojerry
(22.02.25)
gold bond retinol kremin iyi geldiğine dair yorumlar okumuştum, bi araştırın.
0
suyin
(22.02.25)
en iyi gelen şey kesinlikle kuru fircalama+ üre içerikli nemlendirici. Her duştan sonra kuru fircalama yapmak gerekiyor
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.02.25)
gluteni azaltın - uzun vadede tek çözüm
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.25)
(8)

Alman dizisi önerir misiniz?

mikahakkinen
dark, babylon berlin, unsere mütter unsere väter, deutschland 83 serisini izleyip beğenen birisine bu tarz alman dizisi önerir misiniz?
dark, babylon berlin, unsere mütter unsere väter, deutschland 83 serisini izleyip beğenen birisine bu tarz alman dizisi önerir misiniz?
0
mikahakkinen
(18.02.25)
Cassandra
0
gabe h coud
(18.02.25)
Ben Kleo'yu sevmiştim
0
SiyamkedisiZorro
(18.02.25)
the allegation
0
Phoebe
(18.02.25)
Parfum var çıtır çerezlik.
0
auroraaurora
(18.02.25)
Dogs of Berlin baya iyiydi.
0
alimcgraw
(18.02.25)
dizi değil de film önereyim: das leben der anderen.
0
biravekahve
(18.02.25)
Çerez olarak
- Die Discounter
- Viktor bringt's
- ich dich auch!
0
reactionic
(18.02.25)
liebes kind

polisiye, gerilim, dram. fena değildi.
0
sir gawain
(19.02.25)
(1)

Soba kıyafet altındaki tüyleri yakar mı?

Mehmettheslim
Genelde 3 kat kıyafet giyiyorum, bacağımın diz üstünde kalan kısmının içleri ve dışlarındaki kıllar ortadan kaybolmuş, sadece köklerde biraz bir şeyler var. Bu bölgede çıkan 40-50 günlük yara benzeri şeylerin kaybolan kıllarla bir alakası olabilir mi yoksa sadece sobanın sıcağından dolayı mı ortadan
Genelde 3 kat kıyafet giyiyorum, bacağımın diz üstünde kalan kısmının içleri ve dışlarındaki kıllar ortadan kaybolmuş, sadece köklerde biraz bir şeyler var. Bu bölgede çıkan 40-50 günlük yara benzeri şeylerin kaybolan kıllarla bir alakası olabilir mi yoksa sadece sobanın sıcağından dolayı mı ortadan kaybolmuşlar?
0
Mehmettheslim
(13.02.25)
Sıcaktan değil sürtünmeden kaybolduklarını düşünüyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(14.02.25)
(8)

Son bir senede aldığınız en doğru karar?

sekizdokuzon
Ben birkaç ay önce bir eğitime katılmıştım. Oradan edindiğim çevre ve cesaret sonucu hayatımda birçok kırılma yaşandı, neyi nasıl yapmak istediğime karar verdim. Şansım açıldı.Sizinki nedir? Teşekkürler.
Ben birkaç ay önce bir eğitime katılmıştım. Oradan edindiğim çevre ve cesaret sonucu hayatımda birçok kırılma yaşandı, neyi nasıl yapmak istediğime karar verdim. Şansım açıldı.

Sizinki nedir? Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(13.02.25)
Beni üzen, zihinsel olarak meşgul eden konularla ilgilenmeyi azalttım. Düşünmüyorum, eskisi kadar hissetmiyorum da. Bu kararımı sürdürüp ilgimi vermeyi tamamen bırakabilirsem süper olacak.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.02.25)
Kendimi ikna etme aşamasındayım

10 yıl önce hedeflediğim iş teklifini az önce aldım.

Bi ikna olabilirsem hayatımın kırılımını yaşayacağım. :d

Alışkın olduğum hayatı bırakmam gerekiyor sadece :d
0
baldan kaymak
(13.02.25)
bir önceki şirketimden anlaşarak ayrıldım ve bir kaç ay ara verdim. çok iyi geldi. şu an çalıştığım yer de doğru karar. çok çalışıyorum ama hem uykumu zorla düzenledi :) hem de kariyer anlamında doğru yön.
onun dışında, yatırım kararlarım doğruydu.
0
gabe h coud
(13.02.25)
Birkaç tane sayabilirim. Anlık kararlar değildi, zamanla olgunlaşan düşüncelerim sonucunda bu adımları attım:

1. İşime ara vermek ve bir süre çalışmamak. Maddi koşulları, işimle ilgili tarafı hazırlama imkanı yarattım ve bir süre uzaklaşmayı seçtim çünkü cidden çok bunalmıştım.

2. İşimde pozisyon değiştirmek, maaş ve yan haklardan bir miktar feragat edip çok daha huzurlu, sakin çalışabileceğim bir pozisyona geçiş yapmak. Olay gene "Ne için çalışıyorum, bu koşullarda para kazanmak için sağlığım, ruh halimi bu denli bozup yıpratmaya değer mi?" sorusuna bağlandı.

3. Çok daha verimli, kaliteli bir yaşamın kapılarını araladım. Pek çok gereksiz şeyi (ekşisözlük, casual oyunlar vb.) bıraktım ya da %90 oranında azalttım. Bunun yerine daha kaliteli içerikler okuyor, oyun kültürüme katkı yapacak seçimler yapıyorum. Kişisel merakım için de mind-map, not alma uygulamaları vb. yöntemler, araçlar öğrendim. Böylece resmen zaman satın aldım. Şöyle örnek vereyim; hiç çalışmadığım 1 haftalık sürede sıradan bir insanın rutini olan yeme-içme, gündelik işler vb. çıkartırsam vaktimin %90'ı bana kalıyor. Bu süreyi de hiçbir şey yapmadan geçirebilirim çünkü yapmak zorunda olduğum şeyleri çabuk ve kaliteli şekilde halledebiliyorum artık. Adeta zaman satın aldım.
0
burka
(13.02.25)
Şeffaf plak tedavisine başlamak. Hep düşünüyordum ama gittiğim bazı diş hekimleri bu tedavinin bana uygun olmadığını söylemişlerdi. Bir doktora daha gideyim o da olmaz derse vazgeçerim diye düşünürken, doktor olur dedi ve başladık. Şimdi tedavinin ortalarına geldik. Biraz daha yolum var ama doktor "çok iyi gidiyor tedavi, çok güzel olacak" dedi. Ben de daha iyi hissediyorum.
0
rock n roll
(13.02.25)
Pilatese başlamak.
Şu an iş durumumdan dolayı ara vermem gerekti ama ilk fırsatta geri döneceğim.
0
mutekebbir
(13.02.25)
Evde spora başlamak. Bence en büyük etkisi alkol kullanımımı neredeyse sıfırlamam oldu. Bir de ağırlık çalışmayı çok sevdim ben, umarım doktor yakında onayı verir de tekrar sahalara (yatak odasındaki açıklığa) dönebilirim.
0
peki madem
(14.02.25)
Uykuya dalamama sorunum vardı. İnstagram'da reklamı çıkan bir hipnoz app'ini satın aldım. Çok memnun kaldım. Sizinki kadar ilham verici değil ama benim hayat kalitemi arttırdı.
0
SiyamkedisiZorro
(18.02.25)
(13)

yemek tarifi verseniz

kisa
Merhaba duyuru,ne istediğimi bilmiyorum.Sebze yemeği olmalı ama onu biliyorum. Bir de hazırlama aşaması çetrefilli olmasa güzel olur. Akşama şöyle keyifle yiyeyim hazırlayıp.
Merhaba duyuru,
ne istediğimi bilmiyorum.

Sebze yemeği olmalı ama onu biliyorum. Bir de hazırlama aşaması çetrefilli olmasa güzel olur. Akşama şöyle keyifle yiyeyim hazırlayıp.
0
kisa
(11.02.25)
kabak patlıcan havuç pattes bunları küçük küçük doğra.
yağ+tuz+baharat karışımı ile soslayıp baharatın her yere yayılmasını sağla
fırında pişir
fırında pişince üstüne hemen 5 dakkada beşamel sos yap.
beşameli üstüne döküp yaydırdıktan sonra fırında 10 dk daha kalsın.
istersen beşamelin üstüne kaşar da rendeleyebilirsin.

tadı harika oluyor. sebzeleri değiştirebilirsin taki mesela evde kabak yoksa sadece diğerleri ile de olur.
0
turuncu tonlarda
(11.02.25)
Portakallı pırasa youtube dan arat

Mandalinalı da olur
www.instagram.com
0
grimavi
(11.02.25)
Kerevizin yapraklarını yıka, kıy, iki tur haşla, soğan ve yağ ilave edip kavur, baharatını koyup üstüne yumurta kır.

Ertesi gün de kerevizin kendini rendele, ufalanmış ceviz içi, pul biber ve yoğurtla karıştır.
0
Mirket
(11.02.25)
dondurulmuş körpe ıspanak al marketten. doğranmış soğan da alabilirsin.

soğanı salça ile kavur. bulgurla ıspanağı ekle. suyunu ekle. 20 dk sonra bulgurlu ıspanağın hazır. yanına da mis gibi yoğurt.

mesela beşamel sos ve fırınla uğraşmak beni çok üşendiriyo, turuncu'nun yazdığı sebzeleri doğradıktan sonra direkt tencerede kavururum, et ya da tavuk varsa katarım içine, suyunu verince etli/tavuklu ya da sade türlü yemeği olur çok da güzel olur. yanına da pilaf. üüüüf.
0
nolmus yani
(11.02.25)
Teşekkür ederim arkadaşlar :) biradan karar vereceğim :)
0
🌸kisa
(11.02.25)
En kolayı fırında sebze, kışın çok güzel oluyor.

En yaygın haliyle;
Brokoli, karnabahar, soğan, havuç

Biraz daha değişiklik isterseniz içine brüksel lahanası da ekleyin.

Biraz daha karamelli, yoğun bir şey için;
Havuç, balkabağı, patates, patlıcan

Biraz daha mantarlı bir şey için
Tüm kültür mantarı, brokoli, patlıcan

Siz bir kombinasyon bulursunuz.

Bunları doğrayıp bir kasede temelinde zeytinyağı, biraz limon ve karabiber olan bir karışım hazırlayın. İsteğe göre içine çok ince doğranmış taze yeşillikler ekleyin.

Sosu ve malzemeyi karıştırıp tepsiye yerleştirin ve varsa biberiye, defne, dal kekik gibi aroma vericileri koyun.

Baktığınızda gözünüze güzel görünene kadar 180 derecede pişirin.
0
akhenaten
(11.02.25)
dondurulmuş garnitür ile dondurulmuş enginar alın. soğanı doğrayıp yağda kavurun. üzerine garnitür ve küp küp doğradığınız enginarları ekleyin. biraz kaynamış su, bir limonun suyunu, ve tuz ekleyip yumuşayıncaya kadar pişirin.
0
inheritance
(11.02.25)
bruksel lahanasi. biraz haslayin, sonra tepsiye dizip bardakla biraz ezin, uzerine biraz tuz, yag, ve rendelenmis istediginiz peynir, firina tip biraz kizarana kadar pisirin. cok guzel oluyor. bruksel lahanasi sevmezdim eskiden ama hastasi oldum.
0
lemmiwinks
(11.02.25)
Beşamel sos aslında uğraştırıcı değil, çok da pratik bir sos. Sebzeleri beşamel sosla fırına verebilirsiniz.

Daha hafif alternatif için ben bu aralar portakal ve sarımsak soslu fırın sebzelerini çok seviyorum. Yukarıda yapım aşamaları verilmiş. Sos olarak portakal+ sarımsak+ ekşilik isterseniz biraz limon+ sirke seviyorsanız biraz balzamik sirke+ zeytinyağı+ tuz. Bu kadar. Bence kış sebzelerine çok yakışan bir sos oluyor.
0
fraise
(11.02.25)
fırında sebzeye +1

karnahar. + sarımsak, yeşillik, biberiye.
ama sebzeyi pişirirken tepsiye bir kahve fincanı su koymanızı tavsiye ederim.


SOS

tahini su, limon ve sarımsak ile karıştırıp karnabahara sos yapabilirsiniz. patlıcana da iyi gidiyor.
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
Kış sebzesi tam zamanı karnabahar. Yıkaması da kolay. Çiçeklerine ayırın. Önce kıymayı az yağda kavurun, içine doğranmış soğan, tuz ve bir yemek kaşığı salçayla hemhal olana kadar çevirin. sonra karnabahar çiçeklerini içine atın. İyice altüst edin, heryeri salça rengi olsun. Bir bardak sıcak su yeter. 20 dk. sonra olmuştur.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.25)
Sebzeleri küçük doğrayıp fırın sonra üzerine domates sosu (haşlanmış Brüksel lahanası da ekledim)
Çok güzel oldu
Üzerine önce bir sirke gezdirdim
0
🌸kisa
(11.02.25)
Brokoli havuç patates veya ne yakıştırıyorsan güzelce yıka doğra buharda pişir, üzerine kaşıkla dökmek üzere kenarda zeytinyağı limon tuz karıştır, sebzeler hafif ılıyınca kaşıkla gezdir otur ye. Afiyet olsun.
0
muhayyer divan
(12.02.25)
(6)

Çamaşır kurutma makinesi tavsiyesi

kumandanim
Merhaba,Çamaşır kurutma makinesi alıyoruz. Kullandığınız, memnun olduğunu model marka var mı? Nelere dikkat etmemiz lazım? Çamaşır makinesi ile ayrı yerlerde olacak, banyıda yerimiz yok ama banyoya yakın bir yerde olacak.Şimdiden çok teşekkürler.
Merhaba,

Çamaşır kurutma makinesi alıyoruz. Kullandığınız, memnun olduğunu model marka var mı? Nelere dikkat etmemiz lazım? Çamaşır makinesi ile ayrı yerlerde olacak, banyıda yerimiz yok ama banyoya yakın bir yerde olacak.

Şimdiden çok teşekkürler.
0
kumandanim
(10.02.25)
1. Isı pompalı olsun.
2. Kapasitesi mevcut çamaşır makinenizin kapasitesinden +2 kg daha fazla olsun.
3. Tavsiye: www.arcelik.com.tr
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(10.02.25)
beyaz eşya servisi arkadaşımızın tavsiyesi ile aldık. arçelik veya bekodan şaşmayın diyor.en az onlarda arıza çıkıyormuş.
0
ground
(10.02.25)
Bende Siemens kurutma makinesi var 8 senedir tık demedi maaşallah. Tavsiye ederim.
0
SiyamkedisiZorro
(10.02.25)
İkisini üst üste koyabilirsiniz, böyle yapacaksanız aynı marka olmasında fayda var. Değilse de yine basit Marangozluk işi ile halledebilirsiniz.

Ben arçelik kullanıyorum, çamaşır 8kg kurutma 9kg.
0
mahsus mahal
(10.02.25)
Çamaşır makinesi de Bosch olduğu için Bosch Serie 6 WQG241A0TR aldık, ara aparatı ücretsiz geliyor, üst üste koyabiliyorsunuz. Bugüne kadar almadığımıza pişmanım, kış vakti bazen çamaşırlar kurumadığı için koku olabiliyordu şimdi al dolaba katla koy.

Su haznesini kendiniz boşaltıyorsunuz, her yıkamadan sonra filtresini temizlemeniz gerekiyor, bazı modellerde filtreyi her sene servisin temizlemesi gerekiyor, fiyatları daha ucuz, onlardan uzak durun.

Çamaşır makinası da Bosch ise hiç başka markaya bakmayın.
0
kimlanbu
(10.02.25)
Sorunsuzluk arıyorsanız arçelik / bosch

Çok özellik, wifi, aynı ebatta daha büyük kazan... falan arıyorsanız da hoover.

Biz 2 senedir memnunuz hooverdan ama bilinçli kullanmak gerekiyor yoksa kullanıcı kullanımından ötürü sorunlar, hasarlar oluşabiliyor.

Ama ilk dediğim markalar güvenli limanda yüzüyor. yani kullanıcıyı zaten belli bir programa ve hacime sıkıştırıyor, makinayı yanlış da kullansan hata payları tolere edilebiliyor.
0
ananiyimioguz
(10.02.25)
(2)

6-7 yaş erkek cocuga dogumgunu hediyesi

narod
Arkadasimin oglu, seneye 1. Sinifa baslayacak. Bu sene kreşe gidiyor. Bu yaşlardadir diye tahmin ediyorum. Ne alinir dogumgunu hediyesi?
Arkadasimin oglu, seneye 1. Sinifa baslayacak. Bu sene kreşe gidiyor. Bu yaşlardadir diye tahmin ediyorum. Ne alinir dogumgunu hediyesi?
0
narod
(10.02.25)
Lego
0
jülsezar
(10.02.25)
Lego, nerf, yaz gelince kullanılacak deniz gözlüğü, deniz yeleği vs.
0
SiyamkedisiZorro
(10.02.25)
(20)

begendiniz eski ve güzel isimler

sonsuz
eski ve agiriligi olan güzel isimler var mi begendiginiz?bence aski memnu'da gecen isimlerin tamami peyker, bihter, firdevsonun disinda sadberk, Ferhunde, Süreyya.yabancilardan hamlet'in annesinin ismi Gertrude benim begendiklerimden.
eski ve agiriligi olan güzel isimler var mi begendiginiz?

bence aski memnu'da gecen isimlerin tamami peyker, bihter, firdevs
onun disinda sadberk, Ferhunde, Süreyya.

yabancilardan hamlet'in annesinin ismi Gertrude benim begendiklerimden.
0
sonsuz
(07.02.25)
Behice ama bunu söylemek zor günlük hayatta Beyce diye yuvarlatılarak söylenmesi durumu var
0
grimavi
(07.02.25)
Reyhan, Süheyla
0
Bruce
(07.02.25)
ömer asaf diyenler cikacak mi diye pusudayim.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(07.02.25)
zeynep
ne antin kuntin
ne çocuğa uçlarda siyasi damgalar vurur
ne demode

ölümüne yaşayacak bir isim
0
asap raki
(08.02.25)
leyla'nın üstüne tanımam. mükemmel bir isim.

zeynep de güzel.
0
kibritsuyu
(08.02.25)
Tarik
Nejat
0
cooperr
(08.02.25)
nevbahar
hanzade
0
archmeister8
(08.02.25)
Balamir
0
Shepard
(08.02.25)
Mübeccel
0
naksidil
(08.02.25)
mihrimah

ne karizmatik bi isim. sırf bu isme sahip bir kızım olması için bile evlenebilirim. canım kızım <3
0
tabudeviren
(08.02.25)
Nezaket
Renginaz
0
duster
(08.02.25)
Kadın adı şart değilse Kemal.
Eski Türk filmlerinde de erkek kahramanlar birçok kez Kemal adında.
Ağır bir isim demek ki.
0
pro9it9is9
(08.02.25)
ali
0
ala09
(08.02.25)
Ömer ismi eski, klasik, güzel
0
kullanicadi
(08.02.25)
Haydar
0
yurtsuz john
(08.02.25)
Sitare
Settar
Feraye
0
dedim ben sana
(08.02.25)
Nedense Gıyasettin ismini severim.
0
d max
(11.02.25)
kizim olsa ismini direk Zeynep koyardim.
0
turkuaz
(11.02.25)
Bugün çocuğuma isim olarak koymayı düşünmem ama dönemine göre güzel geliyor kulağa.

Zerrin
Nazan
Şehnaz
Hamiyet
Tarık
Haluk
Ertuğrul
Saadet
Nebahat
Hale
0
Kediyi üzdün
(11.02.25)
Rezzan, Nalan, Feride

Hiçbirini koymazdım ama çocuğuma. Roman kahramanı gibi isimler.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.25)
(17)

Kedim konuşmayı öğrendi??

silverleaf
Kedimle beraber yalnız yaşıyoruz ve kedimin artık ciddi ciddi konuşmayı öğrendiğini düşünüyorum. Çünkü miyavlamıyor, bildiğiniz konuşuyor. Normal mi bu? İşin ilginci şu: Evde başka birisi olduğunda ya da biz diyelim ki annemlerin evine gittiğimizde sessizleşiyor. Sonra kendi evimize geldiğimizde önc
Kedimle beraber yalnız yaşıyoruz ve kedimin artık ciddi ciddi konuşmayı öğrendiğini düşünüyorum. Çünkü miyavlamıyor, bildiğiniz konuşuyor. Normal mi bu?

İşin ilginci şu: Evde başka birisi olduğunda ya da biz diyelim ki annemlerin evine gittiğimizde sessizleşiyor. Sonra kendi evimize geldiğimizde önce tekrar az az konuşmaya başlıyor. Diyelim ki 2-3 ay eve kimse gelmedi ya da biz gitmedik aile evine. Beraber yalnız kaldığımız süre arttıkça konuşması daha da artıyor. Ben delirdim mi yoksa gerçekten böyle bir şey var mı? Miyavlama diyemeyeceğim kadar tonlaması olan, kendisini ifade eden vs bir iletişim dili var.

Ne konuşuyor diyecek olursanız, gerçekten her şey. :/ Yatağımı toplamadığımda kızıyor, gardrop kapakları kapalı olduğunda açtırıyor, akşamları evde sürekli iş yapmamı istiyor gibi gibi...
0
silverleaf
(31.01.25)
Hangi şehir olduğunu da yazarsan psikiyatrist önerisi için iyi olurdu.
0
Mirket
(31.01.25)
Annenlere gidince de konussaydi başka türlü olurdu.. şimdi, malsf :(
0
abuzer
(31.01.25)
Kediler insanlarla iletişime geçtiklerinde normalde basit bir şekilde miyavlarlar böyle ağız içindem miv muv gibi ama kendi aralarında konuşurken böyle daha genizden daha "konuşmaya" benzeyen bir konuşma şekliyle iletişime geçerler, kedin muhtemelen seninle bu tonda bir konuşma yoluyla iletişime geçmiş, bir kediyle yeterince vakit geçirmiş hekes bilir bunu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet Yani tam olarak bu tarz bir şey. Bazen oyun oynamak istediği için çok konuşuyor mesela (miyavlama değil yani bu, dediğiniz gibi genizden kızıyor gibi??). Ben de cevap veriyorum diyelim ki "ya bi dur şimdi", "sonra oynarız" vs vs. Daha da konuşuyor? Galiba ben onun konuşmalarına tepki verdikçe öğrendi ve nabza göre şerbet vermeye başladı??
0
🌸silverleaf
(31.01.25)
Eğer kedi evdeki tek kediyse bu tonu duymak pek mümkün olmuyor, zorda kalmadıkça pek bu sesi çıkarmıyorlar, sonra mecbur hissettiklerinde bir zaman sonra kendi sahibiyle bu şekilde iletişim kurmaya başlıyorlar ama evde birden fazla kedi varsa yine kendi aralarında böyle konuşuyorlar ama diğer kişilere miv muv demeye devam ediyorlar, bunun en belirgin örneği sokaktaki kedilerin birbirleriyle olan iletişimleri gözlemlemek aslında kendi aralarında hep bu şekilde iletişim kurarlar ama sen kafasını falan okşarsan hep miv muv derler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(31.01.25)
bizim kediler de derdini farklı tonlarda ifade ediyor.

kumum temiz değil, karnım aç, suyu tazele, pencereyi aç, gardroba girmek istiyorum, kalk git orada ben yatıcam, yatağa çıkıcam ve beni seveceksin yoksa senin ananı bacını gibi farklı tonları var.

hiç biri miyavlamaya benzemiyor.
genç yaşta sokaktan koparınca miyavlamayı öğrenememişler demek ki diye düşündük, bu kadar oluyor.

"kumumu temizle" ifadesi o kadar dilenci gibi kedilerden birinin, o yalvarış hiç yakışmıyor ona.
0
biseysorcaktim
(31.01.25)
0
theseachange
(31.01.25)
Bende bir siyam vardı, öyle böyle değil, bildiğin konuşurdu. Sadece benimle değil, bütün aile üyeleriyle (deli değilim yani). Örnek: atlayacağı sandalyenin üstü dolu "kaldırsana şunu şurdan" miyavı, "suyum bayatlamış, iki gün aynı suyu mu içeceğim, değiştir şunu" miyavı, "eve geldin bir oturmadın. otur da bir beni sev" miyavı. Bir de bilenler bilir siyam kedisi miyav demez mauvvv gibi bir derinden sesi vardı Zorro'mun. Tanıdık olmayınca tabii sessizleşiyorlar. Normal yani.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.25)
konusacak tabii. napacak? yalniz kala kala bir noktada kedilerle konusacan yavrum

www.youtube.com
0
sonsuz
(31.01.25)
@SiyamkedisiZorro Tam olarak dediğiniz gibi, o kadar güzel anlatıyor ki derdini artık çok net iletişim kurabiliyoruz. Neyse ki deli değilmişim :)
0
🌸silverleaf
(31.01.25)
Normal, benim hatun da herhangi birisi hapşurduğunda (kendisi dahil) çok yaşa miyavlaması yapıyor mesela.
0
charbiel
(31.01.25)
Şarkıları bile var ne diyorsunuz

www.youtube.com

www.youtube.com

Şaka bir yana benimki de 4 yılın sonunda ufaktan konuşmaya başladı. Ki ilk geldiğinde çok sessiz bir kediydi. Siz kedinizle konuşuyor musunuz? Ben konuşuyorum mesela tahminim zaman içerisinde kedi dedi ki bu anca böyle seslerden anlıyor bunları çıkarmam lazım.
0
peki madem
(31.01.25)
Ingilizce ogret cv sine koyar rahat olur ilerde kafasi hocam
0
Zetnikov
(31.01.25)
“Eğer kediler konuşabilseydi, konuşmazlardı.” demiş biri , adı aklıma gelmedi.
benim evdeki kediler de çok iyi iletişim kuruyorlar , mırlamalarının tonları ile istedikleri ya da istemedikleri her şeyi anlıyoruz .
0
devilone
(31.01.25)
Belki de sen miyavlamayı öğrendin
0
fistikthecat
(31.01.25)
normal.
0
mathilda.may
(31.01.25)
kac dil biliyor?
0
cooperr
(31.01.25)
(7)

iyi hatırlanan hocalarınız oldu mu?

ya ben lan neyse
onları diğerlerinden ayıran noktalar neydi?hani yıllar sonra bile aranıp sorulan, sevilen ama saygı da duyulan tipte hocalar.
onları diğerlerinden ayıran noktalar neydi?

hani yıllar sonra bile aranıp sorulan, sevilen ama saygı da duyulan tipte hocalar.
0
ya ben lan neyse
(30.01.25)
aklimda kalanlar (bkz: orhan güvenen) (bkz: fazlı can)

Basliklarinda uzun uzun yazilmis zaten ozellikleri ama ozetle kendi alanlarinda dunya capinda basarili olmalari yaninda cok yonlu, alcakgonullu ve ogrencileriyle sahiden ilgili olmalari.
0
sertac akin
(30.01.25)
Bir hocamız vardi, o zamanlar bilim sanat okulu diye bir şey baslamisti, sinavla girilen.
Oradaki hocamiza sikayet geliyordu iste x okulda su konulara geçmişler falan diye, bu hoca da o her zaman ogrenilir ama ben onlara birey olmayi öğretiyorum demisti. Harbiden adam bize misal günlük tutma ödevi verirdi, hep beraber dağa çıkar taslari, kertenkeleleri falan incelerdik. Yani çok iyi adamdi. Yani düşünüyorum da resmen devlet okulunda bugün özel okulu gibi okumusuz, ogretmenlerin evinde toplanilip kurabiye yapımı falan öğreniliyordu misal. Sansliymisiz.
0
logisticsmanager
(30.01.25)
Yazmayı borç bilirim: İlkokul öğretmenim Tülay Fergar. Bizi zorla götürüp Halk Çocuk Kütüphanesine kaydettiren ve aldığımız kitapları bizzat takip eden, şehre bir çocuk tiyatrosu/oyunu geldiğinde velilerimizle de görüşüp izlemeye teşvik eden; gidemeyeni kendi imkanları ile götüren, seviyemize uygun panel, söyleşi vb olduğunda aynı şekilde elimizden tutup götüren, şehir genelinde düzenlenen yarışmalara vb etkinliklere katılmamız için elinden geleni yapan şefkat timsali bir öğretmendi.
0
dark-tower
(31.01.25)
lise ve üniversiteden birer tane hocamı unutamıyorum. ikisi de fizikçiydi :) lisedeki fizik öğretmenim özcan hoca bize fizik dersini hikayeleştirerek anlatıyordu. üniversiteden ise nükleer fizik dersimize giren ismail boztosun’u iyi hatırlarım. ufkumu açmıştır o zamanlarda. erdal inönü’nün öğrencilerinden biri, bizim derse girerken muhalif takılıyordu. galiba şimdilerde o da malum partiye yanlamış gibi görüyorum ama yine de severim kendisini.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(31.01.25)
Ortaokul ve lisede öğrencileri birey olarak gören öğretmen sayısı birkaç taneydi ve hemen belli oluyordu.
Kimisi daha sert kimisi daha yumuşak mizaçlı olsa da bu özellikleri belli oluyordu.

Ders öğretme başarıları bence işin önemsiz kısmı, bir şekilde öğreniyorduk ama bu hocaların derslerini dinlemek de daha keyifli oluyordu.

Her gün sınıfa girerken neşeli bir şarkı söyleyen öğretmenimiz vardı mesela, tarih dersinde görsel hafızaya hitap eden bir öğretmen vardı.

Öğrencilerini birey yerine koyan hocalar onlara daha iyi öğretebilmek için de yollar arıyorlardı.

Bu arada benim öğrenciliğim çok eski, 2000 öncesi dönem. O zamanlar öğretmenin öğrenciyi dövmesi çok olağan bir olaydı. İstanbul’un en iyi 5-10 devlet okulundan biriydi. Şu anda durumlar bambaşkadır.

Sizin aklınızda kalanların ortak özellikleri var mı @ya lan ben neyse?
0
michael_knight
(31.01.25)
@michael: yalnızca milli güvenlik hocam aklımda. generalliğine 1 adım kalmış, her ders cinsel içerikli fıkra anlatan bir dayıydı. severdik ama.

ilkokul hocam da bizi çok sık gezmeye götürürdü. bizi bırakınca günlerce ağlamıştık.
0
🌸ya ben lan neyse
(31.01.25)
Oldu, bir kısmı rahmetli oldu, nur içinde yatsınlar. Çocuktuk o zaman, bize yetişkinlere davrandıkları gibi davranırlardı. Hala daha konuşup görüştüğüm hocalarımın ortak noktaları bizlerle o zamanlarda yetişkinmişiz gibi iletişim kurmaları, desteklemeleri ve konularına hakim olmaları.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.25)
(14)

dizi oyuncularının torpille seçildiği iddiası çok saçma değil mi?

sanemkk
Oynadıkları dizileri tuttuğuna göre yeteneklerine ve fiziklerine göre belirlenmiş demek. Yani doğru bir karar verilmiş torpil olsa bile. Eğer bunlar olmasaydı çok daha iyi oyuncular mı tanıyacaktık. Birde yeşilçam oyuncularında da böyle söylentiler olmuş mudur acaba?
Oynadıkları dizileri tuttuğuna göre yeteneklerine ve fiziklerine göre belirlenmiş demek. Yani doğru bir karar verilmiş torpil olsa bile. Eğer bunlar olmasaydı çok daha iyi oyuncular mı tanıyacaktık. Birde yeşilçam oyuncularında da böyle söylentiler olmuş mudur acaba?
0
sanemkk
(26.01.25)
TV de Türk dizisi izlemiyorum ama mesela serenay Sarıkaya yi biliyorum. Onun yetenekli olduğuna kimse inandıramaz beni.
Bir de söyle bak, izlediğin kişileri aa çok yetenekli ne güzel rol yapıyor diyor musun?
0
kisa
(26.01.25)
degil. büyük ihtimalle de iddialar dogru.
kanit bulamadiklari icin geziden tutuklanmasi sacma.

serenay'in mert demirle iliskinin yalan oldugu da basindan beri belliydi. konusuluyordu.
0
sonsuz
(26.01.25)
Torpilden ne anladığınıza göre değişir ama bence değil. Hollywood'un da yarısı "Nepo Baby" denilen anası, babası ya direkt ünlü insanlar ya da bir şekilde o sektörün içindeki insanlar. Herkes birbirine iş paslıyor, herkes tanıdıklarıyla çalışmak istiyor... Ki onlarda bu sektör devasa ve "Audition" sistemi falan var.

Zaten başka nasıl olur onu da bilmiyorum; KPSS benzeri bir sınavla oyuncu seçecek halleri yok herhalde. Yani "Doğrusu budur" demiyorum ama bu tür bir sektörde çok adil bir sistem nasıl olur onu da bilmiyorum.
0
salihdt
(26.01.25)
Ilk aklıma geleni söylüyorum Erdal Özyağcılar
0
kisa
(26.01.25)
Saçma mi? Bir topluluk var; senarist ve yapımcısından oyuncusuna ses teknikerine kadar dışarıdan kimseyi sokmuyorlar.

Netflixdeki yapimlar bunlar yüzünden çöp
0
topkapiaksaray
(26.01.25)
Oynadıkları dizilerin tutmasının sebebinin kalite ile alakasının olduğunu sanmıyorum. Çıkan yapımların da oyunculukların da çok büyük bir kısmı rezil. Eli yüzü düzgün olan yarın gelip oyuncu olarak başlamış. İnsanlar yokluktan ve vasata alıştıkları için izliyorlar birbirinin kopyası dizileri. X kanalda aşkını toksik olarak gösterenler ile yalancıları izlemek yerine Y kanalda yalancılar ile aşkını toksik olarak gösterenleri izliyor. Arada da birileri dayak yiyor ve sürekli entrika var işte.

Bunlar olmasaydı belki yetenekli oyuncular görecektik. Belki de bunların yerine başka yeteneksiz kişileri görecektik. Oyuncular da torpille seçiliyor derken yönetmenin çalışmak istediği isimler oluyor ama onun dışında kitlenen "şunu istiyorsan, bunu da oynatacaksın" kişiler oluyor. Sektörde yapım ve yönetmenlik kısmında çalışan 2 arkadaşım var. Öyle orta seviye yetkilerdeler ve büyük firmalar ile zaman zaman çalışsalar da genelde orta ve orta üst yapımlar. Orada da dönüyor.

Sektör çok açık değil. Herkes birbirinin tanıdığı ile bir şeyler yapıyor zaten.
0
nawar
(26.01.25)
dönecem size şu yazıyı bi okuyum.
cosmicstring yolladığını
0
🌸sanemkk
(26.01.25)
Sektörle alakası olmayan benim bile yıllardır duyduğum iddialara bu kadar şaşırılmasına da ben şaşırdım. Zengin erkek, fakir kız senaryosunda kim oynasa ertesi hafta milyon takipçisi olur. İnsanlara ne sunulursa o kabul ediliyor. Basit, kafa yormayan konu, güzel kadınlar, kaslı erkekler, şık mekanlar, oldu bitti. Bu dizilerin tutması oyuncularla ilgili değil. Kaldı ki tutmayan dizi için bile ödüller veriliyor. Yani her türlü sistemi döndürüyorlar. Bunlar olmasaydı daha iyi ve çeşitli oyuncular ve senaryolar olacaktı. Evet, yeşilçam için de benzer şeyler var.
0
asteriks
(26.01.25)
Brendan Fraser olayında da gördüğümüz üzere dünyanın her yerinde olan bir durum. inanılmaz bir kast sistemi var. kimin yükselip kimin düşeceğine küçük bir grup karar verebiliyor. bu durum sinema filmlerinde görece daha azdır. çünkü film kötü ise gişede batar. ama tv dizileri ile ilgili aynı şey söylenemez. zaten standart genel bir izleyicisi var. iyi kötü ayrımını çok fazla yapamayan büyük bir seyirci kitlesine hitap ediyorlar. çekim teknikleri çok gelişti artık tiyatro eğitiminini de eskisi gibi anlamı kalmadı.
0
ground
(27.01.25)
torpilin olmadigi sektor ve ulke yok.

turkiye'yi gectik, tom hanks'in oglu eger babasi olmasaydi oyuncu olabilir miydi? ya da kate hudson'in babasi kurt russell, anasi goldie hawn olmasaydi acaba bir sansi olur muydu?

ornekler cogaltilabilir.
0
cooperr
(27.01.25)
arkadaşlar, film izlerken oyuncunun iyi rol yapabildiğini nasıl anlarım. bu konuda kendimi geliştirmek istesem bana ne önerirsiniz? ünideyken topluluklarda tiyatro ya yazılmıştım ama orda bana hiç böyle şeyler öğretilmedi.

sanem'den yukardakilere...
0
🌸sanemkk
(27.01.25)
çeşitlilik artacaktı, bugün ekranda gördüğünüz çoğu oyuncu çocuk tiyatrosunda bile oynayamayacak yeteneksizler.

ana castlarda özellikle yapım şirketleri ve menejerler arasında bir ticaret dönüyor. dizilerin 150dk'ya kadar çıkması da menejer-yapımcı-kanalların markaları söğüşleme operasyonuydu, işe yaradı. markalardaki kifayetsiz arkadaşlar da iki reklam çekiminde ünlü görmek için fiyatlamalarıyla ürün piyasasını pahalılaştırıyor. aslında konu çok uzun ve derin ama bizim milletin aşağılık kısmı "serenay kimle yatıyormuş" seviyesinden öte gidemedi.
0
ahmet oturum cerezi
(27.01.25)
Bence burada olay starla ilgili. Bir star seçilince alt kadroyu starla beraber paket olarak veriyor. Bu da star olmayan oyuncu için büyük dezavantaj.
Sadece Yeşilçam'da değil bence bütün dünyadaki sinema/dizi sektörü benzer şekilde. Markete gidiyorsun diyor ki Unilever markası deterjan alırsan calve sos (aynı üreticinin) indirimli. Tabii biri mal öbürü insan ama kapitalist sistemde hepsi ürün.
0
SiyamkedisiZorro
(27.01.25)
birinde mehmetali birand'a sormuşlardı neden bırakmıyorsunuz artık diye o da bu işler bırakılmaz elden alınır, çok daha iyi iş çıkaran varsa buyursun benden alsın demişti. o gündür bu çark böyle döner zannediyordum ben de. beceri olmasa bile demek kayırdığın birine diğer yeteneklere kapıyı kapatarak rol verebiliyorsun. kim olduğu hiç önemli değil

ama yeşilçam'a inanmam. ya düşünsene kim türkan şoray'dan daha efsane olabilirdi ki?
0
🌸sanemkk
(27.01.25)
(8)

Hangi kaçak çay markası? Vol2

Unde bach canim
Geçen günlerde iyi dem veren iri yapraklı, türkiyeye gelen ithal seylan çaylarının hangisi güzel diye sormuştum. Bir markette şu markaları buldum:- Ahmad Tea Ceylon- Mevlana Tea- Tanay Tea- Do Ghazal TeaHangisi gerçekten kaçak çay tiryakisine hitap ediyor
Geçen günlerde iyi dem veren iri yapraklı, türkiyeye gelen ithal seylan çaylarının hangisi güzel diye sormuştum. Bir markette şu markaları buldum:

- Ahmad Tea Ceylon
- Mevlana Tea
- Tanay Tea
- Do Ghazal Tea

Hangisi gerçekten kaçak çay tiryakisine hitap ediyor
0
Unde bach canim
(23.01.25)
sen cayi bile bu kadar sik dokuyup eliyorsan evlenemezsin :)

mevlana kücük paket al bi tane dene. bence begeneceksin ama begenmediysen de digerlerinden devam et derim.
ahmad tea'yi overrated buluyorum.
0
sonsuz
(23.01.25)
En kötüsü burdakelerden iyi olsa gerek.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(23.01.25)
Ben Do Ghazal'cıyım. Twinnings'in artık çoook pahalı olduğu dönemde tesadüfi karşıma çıktı (Van'dan aldım) bence gayet gideri var. Ahmad bana biraz daha acı geliyor. Diğerlerini denemediğim için görüş bildiremiyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.25)
Mevlana tea. Ama çok pahalı oldu. Bir de bulması da zor.
0
panamera
(23.01.25)
Sonradan fark ettim. Hangi market? Türkiyede mi?
0
panamera
(23.01.25)
@panamera
Avrupada. Ama burada da en pahalısı mevlana 7.50 euro 500 gramı. Ahmad tea 6.50 euro mesela
0
🌸Unde bach canim
(23.01.25)
mevlana'ciyim.
0
sir gawain
(23.01.25)
ahmad tea
0
deckard
(23.01.25)
(8)

Kısıtlı vatsap kullanımı

lil siztah
Merhaba,Vatsap hiç kullanmadım ve kullanmayı düşünmüyorum. İş ile ilgili bir kaç haftalığına ve yalnızca bir kaç kişiyle haberleşmek üzere kurmam gerekecek gibi.Bunu listemin geri kalanına çaktırmadan nasıl halledebilirim?Şimdiden teşekkürler.
Merhaba,
Vatsap hiç kullanmadım ve kullanmayı düşünmüyorum.
İş ile ilgili bir kaç haftalığına ve yalnızca bir kaç kişiyle haberleşmek üzere kurmam gerekecek gibi.
Bunu listemin geri kalanına çaktırmadan nasıl halledebilirim?
Şimdiden teşekkürler.
0
lil siztah
(23.01.25)
Google Contacts'a girip kişilerinizi bilgisayarınıza yedekleyin. Sonra tüm kişileri silin. Sadece görüşeceğiniz o birkaç kişiyi rehberinize kaydedin. WhatsApp'ı kurup gizlilik ayarlarındaki tğm seçeneklerde "Herkes" kısmını "Kişilerim" olarak değiştirin. Bu kadardı.

İşiniz bitince WhatsApp ayarlarından hesabınızı siler (dikkat, önce hesap silme, sonra uygulama kaldırma) sonrasında aynı sitede daha önce yedeklediğiniz kişileri geri yüklersiniz, her şey eski haline döner.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(23.01.25)
@zaman, teşekkürler. Bu süre zarfımda rehberimi kullanamayacak mıyım bu durumda? Öyleyse biraz zorlar beni.
0
🌸lil siztah
(23.01.25)
rehberinizde kaç kişi var? eğer yüzlerce değilse whatsapp'ı kurar kurmaz hesap ayarları-gizlilik ayarına girerek engelli kişiler listesine gidin ve konuşmak zorunda kalmadığınız kişiler haricinde tek tek hepsini engelleyin. en kolay çözüm bu.
0
m e b
(23.01.25)
@meb, teşekkürler. Yüz kişi anca vardır. Rahatlıklar engelleyebilirim ama engellediğimi anlarlar mı acaba?
0
🌸lil siztah
(23.01.25)
hocam 2. bir telefonda veya aynı telefonda bir guest hesabı açarak kullanabilirsiniz. kullanacağınız 2. telefonda veya guest hesabında google hesabınızla giriş yapmazsanız kişiler boş görünür zaten. geri kalanı yukarıdaki öneri ile yaparsınız. bu arada 2. telefon kullanacaksanız hattı buna takmanıza gerek yok, sadece gelen kodu girmeniz yeterli.

alternatif olarak wp kurduktan sonra hesabınızı kurmadan ayarlardan kişiler yetkisini kaldırmayı deneyebilirsiniz. %100 çalışacağından emin değilim ama (wp bir noktada kişi erişimi olmadan devam etmeye izin vermeyebilir).
0
shadowfollower
(23.01.25)
@lil siztah: yani profil resmi koymayın, görünürlüğünüzü ve hakkımda kısmını sadece siz ya da hiç kimse olarak değiştirin. böylece kimse anlamaz. nihayetinde whatsapp kullanmadığınızı herkes biliyordur, birkaç haftalığına böyle hayalet gibi kullandıktan sonra kimse anlamaz.
0
m e b
(23.01.25)
valla ayrı numara alın bu işle ilgili, ona vatsap kurun, işiniz bitince de numarayı iptal edin.
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.25)
Kişilerimi sildim, vatsap’ı kurup gizlilik ayarlarını hallettim. Yine de görünüyormuş kullandığım… başka öneri varsa alabilirim.
0
🌸lil siztah
(23.01.25)
(21)

kitaplarınızı yarım bıraktığınız oluyor mu?

m e b
selam.okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum. kitabın dili, yazım
selam.

okuma alışkanlığı olmayan, "dikkatim dağılıyor, o yüzden yarım bırakıyorum", "başladım, sonra bitirme fırsatım olmadı" gibi gerekçeleri olanlardan ziyade "bir kitaba başlıyorum, hoşuma gitmiyorsa doğrudan bırakıyorum" gibi tamamen bilinçli bir yarım bırakıştan bahsediyorum.

kitabın dili, yazım tekniği, konusunun tırtlığı, yazarın taraflı bakışı vs beni zorlasa da o kitabı bitirmeye çalışıyorum. zaten şu yaşıma kadar da üç kitabı yarım bırakmış veya "şu an vakti değil, ileride okurum belki" demişimdir (o kitapların bir daha suratına bakmadım gerçi).

hoşuma gitmeyen bir kitabı bitirdiğimde de aşırı sinirleniyorum bu arada. halbuki ya yarım bırak ya da hayıflanma, değil mi?

neyse, sizin de bu gerekçelerle bıraktığınız kitaplar oluyor mu? en son yarım bıraktığınız kitap neydi?
0
m e b
(21.01.25)
kendimi çok zorlamama rağmen kitap ilerleyemiyorsa, bırakıyorum. pek hoşuma giden bir durum değil tabii
0
kondansator
(21.01.25)
Ben önceden illaki bitiriyordum sonra birgün mina urgan'ın kitaplarından birini okuyordum hangisi hatırlamıyorum

Orada Urgan'ın kendisi de başladığı kitabı beğenmese de illaki bitirdiğini anlatıyordu

Sonra bunun üstüne Fethi Naci'nin kendisine "Karpuzu kestin baktın ki kabak, gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?" dediğini söylüyordu.

Mantıklı geldi, artık sarmazsa devam etmiyorum.

En son Görmek'i yarım bırakmıştım.
0
akhenaten
(21.01.25)
Eğer %10, %15 civarına kadar olmuyorsa bırakıyorum.
0
salihdt
(21.01.25)
Oluyor olmaz mı, bazen mevsim sebebiyle bile okuyamadığım kitap oluyor. bakıyorum tam yazlık ya da tam kışlık bir kitap o mevsime erteliyorum ya da bakıyorum hiç sarmadı, beklediğim gibi gelmediyse erteliyor ya da tamamen bırakıyorum.
Sonsuz hazine gibi kitap var yeryüzünde hangisini okuduğunun ne önemi var sen okuduktan sonra, yediğimiz içtiğimiz gibi beğendiğimizi sevdiğimizi okumakta özgürüz. istersen aynı kitapları bile dön dön oku, kim karışır. ben çok okudum eskiden okuduğum kitapları, hala da özledikçe, okuduklarım vardır.
0
erty_ksk
(21.01.25)
Evet bırakıyorum en son bir polisiye hayranı olarak Ahmet Ümit'in Kayıp Tanrılar Ülkesi'ni yarısında bıraktım. Normalde bir kitabın ilk çeyreğine gelmeden içine çekip çeymeyeceği anlaşılıyor, eğer beni çekmemişse bırakıyorum. Hayat zevk alınmayan bir kitabı zorla, sırf bitirmiş olmak için okumaya devam edecek kadar uzun değil okunacak birçok kitap var onların zamanını böyle bir durum için harcamak bence gereksiz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
Hiç sevmediğim takıntılarımdan biridir.
Başladığım kitabı ya da filmi bitirmek zorundayım.
@ cosmicstring'in dediği gibi hayat kısa, kitap çok ama bunu kendime anlatamıyorum.
0
Mirket
(21.01.25)
Eskiden zorla ve inatla bitiriyordum. Artık sarmazsa bırakıyorum. En son China Mieville'in romanlarından birini bırakmıştım galiba.
Hayat kısa, kitap çok. +1
0
kobuzchu kiz
(21.01.25)
non-fictionlarda pek olmuyor. cünkü konusunu bilerek seciyorum. yazarin dilini begenip begenemdigimi 10 sayfada anlarim zaten ona göre alirim ya da almam.

fictionlarda cok oluyor. karakterlere cok uyuz olursam, konu sacma ya da fazla karmasik gelirse birakiyorum. sürükleyici degilse birakirim.
0
sonsuz
(21.01.25)
hic zorlamam, sikildigim kitabi ilerlemeyecegini hissedince birakirim.

yaratma cesareti'ni biraktim daha baslarinda. cevirmen ceviriden cok kendi anladigini anlatmis kitaptan uzun dipnot ve hayvani bir onsoz yazarak. cok sikti biraktim. hatta unutup ikinciye basladim, onda da biraktim. ingilizcesinden okurum belki daha sonra.

guzel oldugu halde kosmasaydim yazamazdim da yarim kaldi ama devam ederim diye umuyorum. bu bilincli bir yarim birakma degildi :)
0
lemmiwinks
(21.01.25)
"dikkatim dağılıyor, fırsat bulamıyorum" bahaneleri dışında nadir de olsa bıraktığım oluyor.

muazzez ilmiye çığ'ın bir kitabını okuyordum yıllar önce. kendi alanıyla ilgili yazdıklarına bir şey demeyeceğim, ama benim iyi bildiğim konularda hatalı argümanlarına denk gelmiştim hem de yoğun şekilde. devam etmek istemedim.

bundan sonra yüz tane kitap daha yarım bıraktım ama sebepleri en başta belirttiğiniz okuma alışkanlığı eksikliği.
0
biseysorcaktim
(21.01.25)
mumkun oldugunca zorluyorum ancak evet biraktigim oluyor. bazen bazi kitaplarin zamani degil diye dusunuyorum. mesela Ursula Le Guin'in 2-3 kitabini arka arkaya bayilarak okudum, sonra Mulksuzler'e basladim, mumkun degil gitmedi kitap, ne okudugumu anladim, ne geri donunce hatirladim, kitabin icine giremedim filan olmadi bi sekilde, biraktim. Tekrar donerim bir sure sonra.
0
kassiopeia
(21.01.25)
düzenli olarak kitap okuduğum zamanlarda en net hatırladığım yarım bırakma olayı mülksüzlere ait.
0
elorelia
(21.01.25)
Evet zamanının gelmediğini düşünüp bıraktığım kitaplar oldu, bir şekilde geri dönüp bitirdiklerim de oldu, az da olsa bir daha dönmediklerim de olmuştur.
0
amelie poulain
(21.01.25)
ben beğenmezsem direkt bırakırım hatta yazarına söylenirim küfür bile edebilirim bu ne biçim kitap diye :D

en son kinyas ve kayrayı bıraktım, birkaç sayfa okudum baktım feci kötü. aşırı depresif bir şeydi. hayatta okumam öyle bi kitap.
0
turuncu tonlarda
(21.01.25)
Her kitabın zamanı var. Şu an okuduğum kitap beni aşırı düşürüyor mesela, içimi sıkıyor. Baksan Türk klasiği, okumayanı dövüyorlar ama şu an bana iyi gelmiyor. Böyle olunca biraz zorlayıp olmazsa bırakıyorum. Allah kelamı değil neticede.
0
sekizdokuzon
(21.01.25)
bol kitap okuyan biriyim 1 ocaktan bu yana 5 kitap bitirip toplamda 1276 sayfa okumuşum. bu istatistiği de vereyim ki anlaşılsın. Bu kitaplardan yarım bıraktığım olmadı. Çok zorluyorsa, aynı cümleleri tekrar tekrar okuyorsam bırakıyorum.

son yarım (yarım bile değil 10-15.sayfada) bıraktığım kitaplar: Virginia Wolf- Deniz Feneri, Adam Fawer-Oz, Oğuz Atay-Tutunamayanlar
0
matilda
(21.01.25)
Çocukluktan yetişme iyi okuyucular artık ne tarz seveceklerini bildikleri için bir kitabin isminden, cisminden etkilenmezler ve okudukları bütün kitapları çok severler sevmeyecekleri kitaplari da hiç sevmezler.

Ama diğer arkadaşlar için bir yazar dostumun bir kitabinda da verdiği tavsiyeyi vereyim. Bir kitabın herhangi bir sayfasını açtığınızda ve okuduğunuzda bir sonraki sayfayı açma isteği güçlüyse o kitabın tamamını seversiniz.

Onun dışında sevmeyeceğim bir kitabı okumaya devam ederken kendimi hayal bile edemiyorum.
0
alimcgraw
(21.01.25)
kendimi çok zorlamama rağmen kitap ilerleyemiyorsa, bırakıyorum. pek hoşuma giden bir durum değil tabii +1

Bazı kitaplar cidden kötü. Lanet olsun der bırakıyorum.
0
put it in your appropriate place
(21.01.25)
en son sefiller'i yarım bıraktım. kitabın %22'sindeyken bıraktım. (1600 sayfa galiba)

kitabın gidişatı vs çok belirgin olduğu için daha fazla okumak istemedim.
0
makbur
(21.01.25)
yarim birakma olmuyor ama giremedigim kitaplar oluyor. bazi kitaplardan sekiyorum birkac kere denememe ragmen.
0
antikadimag
(22.01.25)
Eskiden zorlardım kendimi, artık akmıyorsa veya beğenmemişsem bırakıyorum. Bir de tabii bildiğim bir yazarın kitabıysa daha fazla şans veriyorum. Orhan Pamuk mesela; illa ki o ilk 50 sayfasında sıkılacağımı biliyorum, yazarın dünyasının içine girene kadar o sabrı göstermem gerekiyor. Sonrasında akıyor benim için kitap.
0
SiyamkedisiZorro
(22.01.25)
(11)

Bu yaştan sonra yüksek lisans?

pembediken
Kendi bölümüm yeni açmış. Lisans biteli 10 yılı geçti.Işyerime okul yakın sayılır. Yaş 36 daha önceden devam etmediğim yüksek lisans var. Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum. Biterse sonrasında doktora vb. olur olmaz bilmiyorum. Bir yandan da uğraşabilir miyim emin değil
Kendi bölümüm yeni açmış. Lisans biteli 10 yılı geçti.Işyerime okul yakın sayılır. Yaş 36 daha önceden devam etmediğim yüksek lisans var. Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum. Biterse sonrasında doktora vb. olur olmaz bilmiyorum. Bir yandan da uğraşabilir miyim emin değilim.
0
pembediken
(19.01.25)
tek senelik mba yap?
0
alice in potatoland
(19.01.25)
Lisans bölümümle aynı ve Türkiye'de 2 yerde var. Nadir bölümlerden benimki. Sosyal bilimler olduğundan 1 yıllık bölüm de bulamadım
0
🌸pembediken
(19.01.25)
ben 18 yıllık duyurucuyum. buradan uyguladığım cevaplar yüzünden pişman olduğum çok oldu. aksi de çok oldu.

bu yüzden iyi karar verin.

ama ben olsam sırf manevi hevesim için yapmam.

yapmadım da. 13 sene önce kazanıp gitmediğim programa af geldi dönmedim.
0
ya ben lan neyse
(19.01.25)
Hahah bu yaştan sonra deyince ben de bir şey sandım. Vakit ayırabilme ihtimaliniz varsa düşünmeden başlayın. 50'li yaşlardan sonra yüksek lisans ve doktora çok işe yarıyor. Emekli oluyorsunuz, ama hala bir şeyler yapmak istiyorsunuz. Y.Lisans hele hele doktora olunca seçenekleriniz artıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.25)
Bir lisansüstü programında yarı zamanlı olarak çalışıyorum. Sınıfımızda 35 yaş üstü yaklaşık 7 kişi var. Hepsi iş, eş, çocuk ve bolca sorumluluk sahibi. Zaman konusunda yer yer zorlansalar da son derece gayretliler, gençlerle hoşgörü ve iş birliği içerisinde projelerini tamamlıyorlar.

Yaş odaklı bakıp moralinizi bozmayın diye bunları söylüyorum. Sandığınızın aksine belli bir yaştan sonra eğitime devam etmek artık oldukça yaygın. Üstelik kazanılan o başarmışlık ve akademik olarak üretimde bulunabilme hissi son derece motive edici.
0
moonie
(19.01.25)
okul dedigin sey kisisel masturbasyon.

yapmak istiyorsan yap, ama beklentilerini dusuk tut derim. Mesela MBA yapinca seni X firmasina C level yonetici yapmayacaklar. Titrlerin pek kiymeti kalmadi artik.
0
cooperr
(19.01.25)
"Kendim için bir başarı elde etmiş olmak için yapmayı düşünüyorum."

bence mesela haftada 2-3 katilim gosterecegin bir spora falan baslasan ve 3 sene duzenli gitsen daha iyi olur senin icin. bahsettigin masterin herhangi bir faydasi veya kariyer artisi olmayacak ama sirf ise yakin ve lisans bolumunle ayni diye tercih ediyorsun gibi gozukuyor yukaridaki yazdiklarini okuyunca.

tabii kotu bir tercih demiyorum, sadece "bir başarı elde etmiş olmak için" yapabilecegin daha manali seyler olabilir, onlari da dusun bir diyorum.
0
hot potato
(19.01.25)
ben su an yüksek lisans yapiyorum. 2 yillik is deneyimi sonrasi basladim.
is görüsmelerinde bana masterin yok falan diyorlardi. bir yerde de haklilardi ama 10-15 yillik kariyeri olan birinin masteri olup olmamasi önemli mi acaba? önüne geliyor mu yani?

bir de isine yönelik sertifika programlari vs daha iyi olabilir. okul cok teori.
0
sonsuz
(19.01.25)
Amaca bağlı. Amaç akademiyse direkt doktora. Değilse de masterdan bir beklentin olmalı. Master finansal getirisi olmayan bir eğitim. Ya göçmenlik için kullanılır ya da cv şişirmek için.

Mastera ayıracağın zamanla kendine, sağlığına veya kariyer bağlamında bir beceri edinme yatrımı yapabilirsin
0
wd40
(19.01.25)
43 yaşında 1.5 saat uzaklıkta bir ilçeye gidip gelmeyi göze alarak yüksek lisansa başladım. Amacım 8 yaşındaki oğluma örnek olmak, ders çalışırken ödev yaptıran kişi değil de "haydi venim de yapmam gereken ödevler var, beraber oturup çalışalım" düsturunu kazandırmak. İşsizim, yüksek lisansa başlamasam evde TV izleyecektim. Ama bulunduğum yerdeki yüksekokulda öğretim görevlisi kadrosunu bu yüksek lisans eğitiminden sonra bir daha zorlayacağım. Umut hep baki...
Pişman değilim, iyi ki başlamışım.
0
strawberry first
(20.01.25)
1 yaş büyüğüm sizden. Mezun olduğum bölümün yükseğini yapıyorum şu an. (Olması gerektiği gibi liseden sonra gitmiştim fakülteye onda gecikme yoktu)
0
hedep
(20.01.25)
(7)

Karne parası ne verdiniz? S/B

boray eris
Soru başlıkta
Soru başlıkta
0
boray eris
(18.01.25)
2 yeğen var 200 er tl ateşledim
0
Zetnikov
(18.01.25)
Lego technic lamborghini aldım
0
kullanicadi
(18.01.25)
oğlumun istediği bir kalem seti vardı, onu aldım.
0
co2s2
(18.01.25)
1000
0
duptıs
(18.01.25)
Hocam kendi çocuğuna mı, toruna mı, yeğene mi, komşu çocuğuna mı :D bayağı bir skalası var bunun, cevaplar çok farklı gelir.

Ben de 2 yeğene 200'er tl ateşledim.
0
yeninesiltupcu
(18.01.25)
oğlum oyuncakçıda toplam 3k'lık bir kaç oyuncak aldı. Birinci sınıfta daha...
0
kimlanbu
(19.01.25)
Ara karne hediyesi hiç almadım çocuklara, sınıf geçme hediyesi değil ama ortaokul ve lise bitirme hediyesi almıştık. Teyzeleri oyuncak alırdı küçükken. Şimdi lise öğrencisine olmuyor tabii. Karne parası veya hediyesi bizim ailede boş küme. Kendim de bana verildiğini hatırlamıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.25)
(17)

Eşten ayrı tatile gitmek?

bobinhoo
Selamlar herkese, bir konuda görüşlerinizi merak ediyorum.İşimin doğası gereği uzun vadeli planlar yapamıyorum pek. Yani bundan 1 ay sonrası için haftasonuna bir plan yapayım desem müsait olup olamayacağımı kestirmek mümkün değil, o yüzden planları genelde maks 3-5 gün öncesinden yapıyorum.Eşimle bi
Selamlar herkese, bir konuda görüşlerinizi merak ediyorum.

İşimin doğası gereği uzun vadeli planlar yapamıyorum pek. Yani bundan 1 ay sonrası için haftasonuna bir plan yapayım desem müsait olup olamayacağımı kestirmek mümkün değil, o yüzden planları genelde maks 3-5 gün öncesinden yapıyorum.

Eşimle birlikte kayağa merak saldık son yıllarda, sezonda 2-3 kere 3-4 günlük organizasyonlar yapıyoruz. Eşim dün 1 ay sonrasına arkadaşıyla gitmek için konser bileti bakıyordu, ben de ona o hafta müsait olursak kayağa gitmek istediğimi, eğer kendisi konser sebebiyle gelemeyecekse tek başıma gideceğimi söyledim. Daha öncesinde de benzer tartışmalar yapmıştık, o benim onsuz da olsa tatile gitmeye hevesli olmamdan hoşnut değil. Kendisinin asla bensiz gitmeyeceğini söylüyor. Ama mesela tek başıma değil de başka bir arkadaşımla gitsem bunda sıkıntı yokmuş ama tek başıma gitmem hoş değilmiş.

Bana saçma geldi açıkçası X kişisiyle gitmemle tek başıma gitmem arasında onun açısından değişen hiç bir şey yok bence.

Yani o da gelmek istiyor ama ben onu götürmüyorum gibi bir durum yok ortada, müsait olmadığı için kendisi gelemiyor. Yani onun hoşuna gitmeyen kısım anladığım kadarıyla benim onsuz da o tatilden keyif alabilmem, onla gitmişim onsuz gitmişim umrumda değilmiş gibi düşünüp, kendini değersiz hissediyor sanırım.

Halbuki o gelebilse tabiki onunla gitmek isterim ama sonuçta aktivitenin kendisi keyifli benim için, o gelemedi diye zehir olmaz tatil bana.

Ha tabi benim o haftasonu gitmiş olmam diğer haftasonlarını etkileyecek bir şey değil, hani sadece 1 hakkımız vardı da onu tek başıma harcadım gibi düşünülmesin.

Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Eşinizin/sevgilinizin tek başına şehir dışındaki bir kaç günlük bir tatil/organizasyona gitmesi konusunda?

Not: Cevap verirken yaş ve cinsiyet belirtirseniz sevinirim.
0
bobinhoo
(15.01.25)
Gidebilir.

Ben de tek başıma gidebilirim. Ayrıca arkadaşlarıyla da gidebilir, ben de arkadaşlarımla da gidebilirim. Evliyiz diye yapışık yaşamak zorunda değiliz. İnsanlar bazen yalnız kalmak da isteyebilir. Evli olsam eşimle ayrı evde yaşamak isterim mesela.

40- k

Herkesin bir alanı olması lazım. Evlilik, gerçekten de yapışık yaşamayı gerektirmez.
0
rock n roll
(15.01.25)
29K

bence okay. bundan sonra ben de planlarimi kendime göre, istedigim seye göre yaparim. karsi taraf uygunluk olursa eslik eder.

fikir olarak güzel gelse de birbirinden uzaklasmaya acilan bir gate adeta.
0
sonsuz
(15.01.25)
32 irkek.

Kendi başıma tatile gitmem, hanım da gitmez zaten.
0
logisticsmanager
(15.01.25)
Bence burada sen haksizsin.Kayak sezonda 2-3 kere yapilan bir organizasyonsa yaptigin baz plan esinin musait olmadigi bir haftasonunda olmamali.Ya o haftasonunu kayak icin bosaltin yada esin musait degilse baska bir haftasonunu kapatin kayak icin.

Esler birbirinden ayri plan yapabilir ama sezonda 2-3 defa yapilan bir haftasonu kayak tatilini esinden bagimsiz planlayamazsin
0
turkuaz
(15.01.25)
37, E, Bekar.

Ben eşlerin eş zamanlı olarak farklı kişilerle ya da yanlız bir şekilde aktiviteler yapmasını kıymetli buluyorum. O arkadaşıyla konserdeyken siz de tatilde olacaksınız. Eğer eşiniz evde oturuyorken ya da başka bir şey yapmıyorken siz tatile gitseydiniz absürt olurdu ama anlattığınız hikayede bir problem göremedim ben.

Ancak tabii burada bir orta yol bulmak gerekecek. Bu durumda da fedakarlık yapan siz olacaksınız gibi duruyor. Tatil yerine başka bir aktivite düşünebilirsiniz.

Bir de eşinizin tam olarak bu işin neresinden rahatsız olduğunu öğrenebilirseniz ileride benzer problemleri yaşama ihtimaliniz azalır. Açık açık sormakta fayda var.

Kolaylıklar.
0
shatskikh
(15.01.25)
tutarsizlik.

konser vs kayak: neden eslerden biri konsere gidebilirken digeri kayaga gidemesin. ikisinin birbirinden ne farki var.

arkadasla vs tek: neden arkadasla gidilebilirken tek gidilemesin, arkadasla gitmenin tek gitmeye gore daha guvenilir olmasinin nedeni ne.

bence iki durumda ayni, tam tersi olsaydi muhtemelen konsere arkadasla gitmenin yanlis, kayak ve tek gitmenin normal oldugunu gerekcelendiren argumanlarla gelecekti.

bence eslerin birbirinden ayri zamanlarini, ilgi alanlarinin olmasi guzel birsey, ama bunu eslerden biri kendisi icin hak, ama karsi tarafa lutuf olarak gormesi tutarsizlik. cunku asil istedigi sey kendi arkadasiyla konsere gittiginde sizin evde oturmaniz ve ondan ayri plan yapmamaniz.

insanlarin farkli gorusleri olabilir, buna saygi duyulur ama burada bencillik ve tutarsizlik var.
0
emrahday
(15.01.25)
@turkuaz

soruda da belirttiğim gibi o haftasonu gitmiş olmam diğer haftasonlarını etkilemiyor kesinlikle, bir hafta sonra müsait olsak yine gideriz problem yok o konuda.


@shatskikh

Eşimin rahatsız olduğu konu dediğim gibi onsuz da tatilden keyif alıyor olmamın onu değersiz hissettirmesi çünkü ona göre kendisi bensiz gitse keyif almazmış hiç. Ayrıca tamamen keyfi bir nedenden ötürü ondan 3 gün ayrı kalmayı kolayca göze alıyor olmamın yine aynı şekilde onu değersiz hissettirmesi. özetin özeti "sen beni benim seni sevdiğim kadar sevmiyorsun" hissiyatı.


@emrahday

kayakla konserin farkı birinde 3 saat gidip geri dönecekken diğerinin 3 günlük bir ayrılık yaratacak olması. konsere giden ben olsam sıkıntı çıkarmazdı. zaten şehirdışında olmadığım cumartesi akşamlarının çoğunu masa tenisi oynayarak geçiriyorum.
0
🌸bobinhoo
(15.01.25)
@tiredofwaiting

Öncelikle hikayedeki erkek tarafı benim. Tam detaylı anlatamamış olabilirim ama durum şöyle, bu yıl için şöyle bir plan vardı kafamızda müsaitlik durumu olan tüm haftasonlarını kayakta geçirmek. Ama sadece haftasonu için gitmiyoruz cumadan birleştirip (mümkünse perşembeden) öyle gidiyoruz. Sadece haftasonu için o kadar yol gitmek falan zor oluyor, bir de haftasonu daha kalabalık olduğu için daha az keyifli.

Ama işimin yoğunluğu, şehir dışı görevler gerektirmesi, özel hayatımızdaki başka olaylar vb sebeplerle sezonda maks 4-5 kereye tekabül ediyor bu müsaitlik durumu. Zaten kayak için de öncesinden plan yapmak pek mümkün değil 2-3 gün öncesinden hava durumuna bakmak gerekli, rüzgarlı havalarda olmuyor.

Daha öncesinde de benim kayağa tek başıma gitmemle ilgili sorun yaşadığımız için o bilet alırken ben belirtme ihtiyacı hissettim, bak eğer o hafta işim müsait olursa havada iyiyse vb. ben kayağa giderim haberin olsun problem çıkarma gibisinden. Konu buradan açıldı.

Arkadaş muhabetti de güvensizlikten değil de ona tuhaf gelmesinden, kendisi asla yapmayacağı için başkası niye böyle bir şey yapar empati kuramıyor. Dediğim gibi zaten sık sık şehir dışı görevlerim oluyor, bir bok yiyecek olsam oralarda da yerim zaten.

Konser cmtsi akşam olacağı için öncesinde veya sonrasında gelmesi mantıklı olmuyor zaten.
0
🌸bobinhoo
(15.01.25)
manitasini tek basina taylanda gitsin diye havaalanina birakanspor .d

degersizlik hissi tatilden bagimsizdir diyorum. ya sende birazcik romantizm kirintisi olsaydi soyle lanse ederdin; son dakika gelirdi, o konsere gitmeyi cok isterken sen uzulme sikilma tribine girerdin, napim kayaga mi gitsem ama tek basima da zevk almam ki baska yapcak bi seyim de yok(?) boyle boyle sanki onla gitsen super olurdu onsuz buruk gecer ama vaktini de kullanmak istersin gibi gosterirdin. su an sanki onsuz gitmek icin firsat olmus gibi gosteriyosun
0
ala09
(15.01.25)
@ala09

güzel tespit gerçekten, iyi bir manipülatör olsam davul zurnayla yollardı belki beni:) zaten yüzde 15-20lik gidebilme ihtimalim konuyu şimdiden açmama gerek bile yoktu belki ama düz adamım ben aklıma gelince söyledim direkt :)
0
🌸bobinhoo
(15.01.25)
Tek başınıza gidince sorun olacak ama bir arkadaşınızla gidince sorun olmayacaksa ve bunun sebebi onsuz tatile gitmeye hevesli olmanızsa arkadaşınızla gitmek nasıl daha farklı oluyor ki? Yine hevesli şekilde gitmeyecek misiniz?

Tek başına iş amaçlı da yolculuk yapıyormuşsunuz ama iş için olan şeylerde kırmızı çizgi çekmek zor. Buna ses çıkarmıyor olması sizin iş seyahatlerine çıkmanızdan memnun olduğunu veya dert etmediğini göstermez bence.

Bana güvensizlik daha olası geliyor, en azından tek başına gitmek ve arkadaşla gitmek arasındaki çelişki bu senaryoda cevaplanıyor.

Bir de madem sizin için çok da önemli değil, ben olsam meseleyi derinleştirmemek adına başka bir haftaya ertelerdim planı. O hafta gittim diye diğer haftalar da kapanacak diye bir şey yok demişsiniz. Anladığım kadarıyla uzun vadeli plan yapamıyor olmanız kısa vadede birden fazla kere plan yapmanıza engel olmuyor. Böyle yaparsanız gelecekte zorunlu olarak planları denkleştiremediğiniz bir senaryoda bir iyi niyet göstergesi olarak da kalır.

Benim için (kendi sevgilim özelinde) sorun olmazdı, ama bu tarz anketler çok da sonuca ulaştırmıyor. Çünkü aynı ben eğer güven sorunu hissetseydim bunu sorun ederdim. Ya da çevremde buna bağlı kötü bir olaya şahit olsam "aman canım ne olacak" demezdim bunu atlatana kadar. Bu tarz şeylerle alakalı her iki zıt fikri savunacak insan bulmak da mümkün her zaman.
0
akhenaten
(15.01.25)
peki siz de ayni degersizlik hissinden muzdarip olsaydiniz ne olacakti? ikiniz de kimsesiz bir yere gitmeyecek miydiniz?
yani tatil ile degersizlik hissi bagimsiz bir sey bence de, eger gercek nedeni bu ise, bunun uzerinde calismasi gereken kisi oncelikle esiniz ve elbette birlikte calismak. zaten fark etmek isin onemli kismi.
ben giderdim, gidiyorum, partnerimin de gitmesinde hic bir sorun yok. en basitinden kendisi sorf yapiyor, sorf yapabildigi bir yerde baska bir tasinmazimiz var, tam anlattiginiz gibi eger ruzgar izin veriyorsa son anda atlayip gidebiliyor 2-3 gunlugune, dilerse arkadaslari ile dilerse tek. gidebilirsem ben de gider kendisine katilirim, ancak benim o kadar sorf yapma derdim yok. bunda herhangi bir sorun goremiyorum, yetiskin insanlariz, hobilerimiz ve bedensel kapasitelerimiz, zamanimizi alan seyler farkli olabiliyor.

zaten uzmanlar da iki kisinin kendi deneyimlerinin olmasini ve bu deneyimleri yasayip birbiriyle paylasmanin ciftleri guclendirdigi konusunda hemfikir. elbettte saglikli iliskilerden bahsediyoruz. bu demek degil ki ciftler birlikte bir sey yapmayacak ancak ayri ayri deneyimler yasamalari esit derecede onemli.
0
kassiopeia
(15.01.25)
birlikte yaşadigim insanin ben olmadan da mutlu olabiliyor olmasi, onun bir kisilik sahibi oldugunun göstergesidir ve mümkünse benden ayri da bir hayati olabilen kişilik sahibi bir insanla birlikte olmaya gayret ederim.
0
deckard
(15.01.25)
31-K
Gidilebilir durumlar onu gerektiriyorsa bence hiçbir sakınca yok. Bence bu ayrı takılma işlerini kafada büyütüp mesele haline getirmenin bir anlamı yok. öbür türlüsü boğucu gerçekten.
Ama mesela bir keresinde ben bir yurtdışı şehrine gitmek istemiştim, yıllık iznimdeydim, eşimin de o dönem programı müsaitti, birlikte gidelim dedim, "ben çok yorgunum bu hafta dinlenmek istiyorum sen istiyorsan git" demişti, gıcık olmuştum :D
Onun dışında tek veya arkadaşlarımızla seyahate gideriz. Örneğin bir seferinde birlikte bilet aldığımız yere o programı sıkıştığı için gelemedi ben tek gittim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.01.25)
normalde henüz evlenmediğim için toplumsal baskıların da verdiği baskıyla üzülüyordum, gerçekten yapılması/halledilmesi gereken en önemli bir şeyi yapamamışım gibi ama neyse ki böyle duyuruları veya evli arkadaşlarımın başından geçen buna benzer olayları görünce "oh, iyi ki böyle dertlerim yok" diyorum :))


bu bir tek bizim ülkemizde mi böyle acaba? ne hikmetse mantık şu şekilde:
kadının boş vakti varsa ister tek ister kendi arkadaşlarıyla istediğini yapabilir ama erkeğin boş vakti varsa bile, eşinin boş vaktiyle uymadığı için istediğini yapamaz.

bu bana saçma geliyor. evlilik yapınca hayat madem müşterek, hayattan alınacak zevkler de müşterek olmalı ve o zaman kocasının vakitsizliğine uymuyor diye kadın tek/arkadaşlarıyla eğlenecek işler yapamaz. bu müştereklik nedense bir tek kadının lehine olunca hatırlanıyor bu ülkede.

kısaca soruya cevap: hiç dert etmez, kendi başına da tatile çıkmasına hiçbir şey demezdim ama benim de tek başıma tatil yapmama karışmazsa.

erkek, 34.
0
m e b
(15.01.25)
gitmem, eşim de gitmez. 31 k.

yalnız şimdi konser ne konseri Türkiye'ye yüzyılda bir gelen bir grubun konseri mi yoksa ayda bir konser veren eski ünlü popçu konseri mi? ertelenecek konser var kaçırılmaması gerekn konser var. eşler birbirine bu konuda uyum sağlamalı.
0
Hallegadola
(16.01.25)
Ben gitmem, eşim de gitmez.
Zaten kısıtlı vaktimizi birbirimizle geçirmeyi hala seviyoruz. Her ilişkinin dinamiği farklı, o sebeple bizim ilişkimizde doğru olan başkalarında olmayabilir, bunun bilincindeyim.
+40 kadın
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.25)
(11)

Kendini sürekli öven insanlar

iwillsee
İş hayatı veya aile hayatında var böyle tipler. Günlük normal sohbetlerde bile devamlı kendini öven lafı kendine getiren tipler. Bunlara nasıl dayanıyorsunuz ya da direkt mesafe mi koyuyorsunuz
İş hayatı veya aile hayatında var böyle tipler. Günlük normal sohbetlerde bile devamlı kendini öven lafı kendine getiren tipler. Bunlara nasıl dayanıyorsunuz ya da direkt mesafe mi koyuyorsunuz
0
iwillsee
(13.01.25)
Dinlemiyor, konuyu değiştiriyor ya da ortamı değiştiriyorum.
0
Amaranta ursula
(13.01.25)
Eğlenceli oluyor onları dinlemek. Bence çok ilginç insanlar.

Bizim böyle bir komşumuz var. Kendini övüyor, ailesini övüyor. Başarı hikayelerini 1500 kere dinledim. Yapacak bir şey yok.
0
rock n roll
(13.01.25)
Bazen dayanıyoruz bazen dayanmıyoruz bazen kullanıyoruz... Öyle. Vaziyete göre değişir. Şahsen çok büyük çoğunlukla haddini öğretiyorum, öğrenmemeyi bilinçli olarak seçiyorsa hayatımdan çıkarıyorum.
0
muhayyer divan
(13.01.25)
bir insan istediği kadar başarılı olsun, kendini övdüğü zaman hiçbir değeri yoktur benim için.
0
nothing in my way
(13.01.25)
Evet evet tamam tamam diyerek bir an önce uzaklaşıyoruz.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
ben net bir şekilde kendini övdüğünü söylüyorum ortamın içerisinde. bazen şaka yollu bazen ciddi.
0
duyurukullanıcısı
(13.01.25)
Gorusmeyi keserim ilerde daha buyuk sikintilar cikartabilirler bu tur insanlar

Tek kredim adam mesela dunya sampiyonu olur abartmadan kendini ballandirirsa saygi duyarim ama dedigim gibi abanmadan fazla
0
Zetnikov
(14.01.25)
Etrafımda bu tipte insan hiç yok ama bir şekilde denk gelirsek bir ortamda, toplu buluşmada vs falan en sevdiğim insan tipidir:)

O kendini ovdukce ben gazı verip daha da costururum bunu bu kebdisini daha da över en sonunda öyle bir hale gelir ki etraftaki herkes kopmaya başlar :) bu hıyar da zoraki güler -içten içe bana kin besleyerek:))-

Hele lise arkadaş tayfasiyla böyle biri denk gelirse :) orta-lisede öğretmenlere çok yapardık bunu.
0
makbur
(14.01.25)
ayy benim eski kayınpeder bu. yalnızca kendisini de değil çocuklarını da övüp duruyordu, benimkiler şöyle harikadır benimkiler böyle muhteşemdir… şu an düşündüğümde nasıl tahammül etmişim diyorum ya, fena kafa şey yapıyo. özgüvensizlik, aşağılık kompleksi vesaire ama yani biraz belli etmeye çalışsan aşırı defensive olmaya başlıyorlar, iyice düşman belliyorlar… sessizce uzaklaşmak en iyisi. trollemek de bir seçenek ama yazıktır, hasta olarak görüyorum bu insanları.
0
deartheodosia
(14.01.25)
Hahah, benim kayınvalide bu. Kendini över, eşimi över. Arada eşimin benden daha eğitimli olduğunu araya sıkıştırmaya çalışıyor. "Ya sabır, biz aynı okulda okuduk onunla" diyemiyorum, gülümseyip geçiyorum. Ciddiye alınacak bir durum gibi görmüyorum. Alınacak bir durumum olsaydı sinirlenirdim ama, haklısınız.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.25)
Bu tip benim de kayinvadelim olur. Yanlis yaptigi hic bisey yoktur her seyi bilir ve her seyi dogru yapmistir. Bana ayni hikayeleri 16252626 falan anlatti ben de "okkeyyy" modunda dinliyorum ya napayim.
Ciddiye almamak + 1 yani baska yolu yok, bulan olursa bana da soylesin pls
0
tuborg yesili
(15.01.25)
(7)

Ev kredisi çekmişler yardım lütfen?

bobinhoo
Merhabalar,Geçen sene şubat ayında bir ev kredisi çekmiştim, bir yılı dolmak üzere. Çekerken ev sigortası gibi bir şey yaptırmışlardı zorunlu olarak ve bunu kredi süresi boyunca yenilemem gerektiğini söylemişlerdi.Şimdi sigortanın süresi dolacak, banka bana bunu yenilemem için ulaşır mı? Ulaşmaz ise
Merhabalar,

Geçen sene şubat ayında bir ev kredisi çekmiştim, bir yılı dolmak üzere. Çekerken ev sigortası gibi bir şey yaptırmışlardı zorunlu olarak ve bunu kredi süresi boyunca yenilemem gerektiğini söylemişlerdi.

Şimdi sigortanın süresi dolacak, banka bana bunu yenilemem için ulaşır mı? Ulaşmaz ise ben de yenilemesem ne olur?

Bu konuda tecrübeli biri varsa cevap verebilirse sevinirim. Teşekkürler...

Not: Kredi çektiğim banka Akbank.
0
bobinhoo
(13.01.25)
Banka sana ulaşır da, bence ulaşmasını bekleme. Bir ay kala gel yenileyelim tadında bir SMS gönderir. Git konuş. Taksit yaptır, falan.

Yenilemezsen olur mu? Olmuyor maalesef. Kredi sözleşmesini okursan, var bununla ilgili bir madde.
0
Mirket
(13.01.25)
hocam farklı bir sigorta şirkeninden fiyat alın. bankaların anlaşmalı olduğu yerler genelde geçirirler bu sigorta işinden. ben geçen sene bankanın istediğinin yarı fiyatına farklı bir sigortadan yaptırdım, hem de kredi kartına 8-9 taksit falan yaptılar. bankadan sms/mail gelmeyebilir, krediyi çektiğiniz şubedeki müşteri temsilcinizle konuşun. onlar size fiyatını söylesinler, farklı yerlerden teklif isteyin.

bu arada bu dediğim ek sigorta için geçerli, dask'ta fiyat her yerde aynı oluyor. ama banka yine bunun parasını peşin isterken başka sigortacıdan karta taksitle yaptırabiliyorsunuz.
0
shadowfollower
(13.01.25)
Yaptırmak zorunlu, aynı bankadan yaptırmak zorunlu değil. Yaptırın bu arada. Dünyanın bin türlü hali var.
0
SiyamkedisiZorro
(13.01.25)
Siyamkedisi +1
Daha yeni bankalar ve hayat sigortaları ile uğraşmış biri olarak Eğer bir şey olursa ailenizin evden olması falan sorun değilse yaptırmayın tabi.
0
logisticsmanager
(13.01.25)
Büyük ihtimal silinecek bu ama başlığınızın inanılmaz bir clickbait olduğunu söylemek istedim.
0
peki madem
(13.01.25)
kredi süresince yaptırmanız gerekiyor bunu. her sene fiyatı artıyor enflasyon sebebi ile ama alım gücü olarak aynı miktara geliyor.

neden bu sigorta zaruri? çünkü krediniz bitene kadar ev size değil bankaya ait.
0
biseysorcaktim
(13.01.25)
Konut kredisinde dask haric hiçbir police zorunlu değildir. Hakem heyeti ve tüketici mahkemesi kararlarıyla bankalara karşı açtığım davaları kazandım. Ha konut sigortası bence de gerekli o ayrı bir konu.
Banka sizi sigorta policesiyle daha düşük faizden faydalandırdıysa ve bu sözleşmede bu durum yaziliysa banka haklı olabilir.
0
karacigerim vur kadehlere
(13.01.25)
(8)

safra kesesi

panamera
selamlar, ailesinde veya kendinde safra kesi problemi olan, veya aldıranlar; şikayetler nasıl başladı. semptomplar nelerdi?bir de operasyon kolay mı?
selamlar, ailesinde veya kendinde safra kesi problemi olan, veya aldıranlar; şikayetler nasıl başladı. semptomplar nelerdi?
bir de operasyon kolay mı?
0
panamera
(13.01.25)
annemde safra kesesi tasi vardi baya büyük. bulgur yer dokunur, yumurta yer dokunur, milföy dokunur. sirt agrisi vardi. sürekli bir gaz sikayeti midesinde... 15 senedir biliyorduk oldugunu, a,a aldirmaya korkuyordu. sonra bir gün tas ilerlemis safra kanalini tikamis. ölüyordu az kaldi, komsular eve gelip basinda kuran okumuslardi :)
acil ameliyat oldu, hastanede gereginden fazla kaldi. antibiyotik kullandi uzun süre.
tavsiyem, bir sikinti yaratmadan aldirin. yoksa kolay ameliyat zorlasiyor, eziyete dönüyor.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(13.01.25)
Safra kesesi bazı insanlarda taş yapıyor. Bir taneyle de bırakmıyor, başladı mı devam ediyor. Taş sayısı arttıkça haznede tutulan safra miktarı azalıp besinler sindirilemez hale geliyor. Kaka sarı renge dönmeye başlıyor ve sindirim ve gaz sıkıntıları oluyor.
Taş 9 mm den küçükse, hareket edip safra yolunu tıkıyor. Bu durum insanda sarılık yapıyor. Ciltte kaşınmalar falan başlıyor. Tam tıkama durumunda hasta acile zor yetiştiriliyor. Doktorların bile kalp kriziyle karıştırdığı ve sonu yoğun bakıma uzanan bir süreç yaşanıyor. Tabii bu süreç hasta hastaneye yetiştirilebilirse yaşanıyor. Yani taş 9 mm den küçükse her an yaşanabilir bir olay olduğundan ve taş üretimi sürekli bir faaliyet olduğundan aldırmakta fayda var. Ameliyatı laparoskopi ile yapılıyor. Çok kolay ve bir gün yatılıyor.
0
Mirket
(13.01.25)
taşla başladı sıkıntı. "taş ocağı" diye tabir ettikleri derecede çok taş olduğunu söyledi doktor. belki 50'ne kadar bile problem yaşamazsın ama bir anda da ortaya çıkabilir demişti. o nedenle aldırdım kurtuldum. ama vücut yapımın değiştiğini hissediyorum. daha çok yemek rahatsız ediyor, gaz miktarı arttı vs. acelesi yoksa beklemenizi öneririm.
0
summerjam0306
(13.01.25)
Hamileydim, birden kuşak şeklinde bir sancı bastırdı. Acımdan nefes alamadım. Bebeği kaybediyorum diye düşündüm. Bir süre sonra geçti. Bebekle ilgili olduğunu düşündüğüm için kadın doğumcuma sordum "Gazdır" dedi. Sonra takip eden hafta bu sefer iş yerinde acıdan bayılacak gibi oldum. Ambulans filan... Safrakesemde çamur varmış ve panktreatit olmuşum. 6 aylık hamileyken ameliyat önerdiler. Neyse lafı uzatmayayım. 1 kilo bile almadan (minimumda yemek yiyerek) hamileliği tamamladım, 30 günlük anneyken ameliyatla aldırdım safrakesesini.
Operasyon kolay, sonrasında yediklerinize dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü sindirim safrakesesi olmadan zorlaşıyor. Kabız olmamaya dikkat etmek gerekiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(13.01.25)
bana 2-3 yıldır acil aldırmam ve çok tehlikeli durumda olduğu söyleniyor checkuplarda, diğer ameliyatlardan fırsat gelmedi buna. böbreklerimde de taş varmış. henüz aldırmadım ama önümüzdeki birkaç ay içinde aklımda.
0
deartheodosia
(13.01.25)
aldırdım.
yemek yiyemiyordum. özellikle yağlı yemek sonrası sırtıma vuruyordu.
dahiliyeye gittim ağrı yüzünden. safra kesesinde taş, böbrekte kum rahimde miyom çıktı. küçük çaplı bir taş ocağı misali.
operasyona karar veremeden başka şehre taşındım iş için.

orada durum fenalaştı. atak geçiriyordum yataktan kalkamıyordum. işe geç gidiyordum bu yüzden. bir gün gün içinde revire gittim başım dönünce. bir şey bulamadıkları için beni ambulansla hem de! acile sevk ettiler.
ameliyat edelim dediler ben istemedim ve başka bir şehre gittim yine.
ilkinden 2 sene sonra kendim doktora gidip alın şunu dedim. neden demedi doktor.

operasyonu izmir atatürk eğitim ve araştırma hastanesi hatay ek binasında oldum.

dikiş ipi kendi yok olanlardan olmadığı için en zoru dikiş aldırma kısmı oldu.
bir de ameliyat sonrası kusana kadar ağrım çok olmuştu. kusunca rahatladım. ertesi gün taburcu olunca arabamı kendim kullandım ve eve döndüm. evde refakatçi istemedim. ikinci gün temizlik bile yaptım ama önermem. dinlenin.

kardeşim de benden 3 ay önce oldu. onda sezaryen dikişi keseye yapışmış diye ameliyat uzun sürmüştü ve nekahat süresi daha uzun oldu bu nedenle.

böbrek kumlarını da torbalı'daki böbrek suyu ile yok ettik şükürler olsun.

önerim dikişler kendi eriyen iplerle olsun. geçmiş olsun. korkulacak bir şey değil. sülalemizin ameliyatı kendisi.
0
mathilda.may
(13.01.25)
bir gece tv karşısında karnıma bıçak gibi bir ağrı saplandı. Yere çöktüm iki büklüm şekilde.
zar zor doğrulup hastane acilinden girdim. safra kesemin çok kötü durumda olduğu söylendi. Ağrı kesici verdiler. Ameliyat dediler.
ağrım geçince ben şımardım ailemle görüşeyim dedim.dr gitme bak daha kötü olursun dedi .imza attım çıktım hastanede.
3 saat sonra bir öncekinden çok daha kötü bir ağrı daha geldi. Yine hastaneye.
cüzdanımı bankoya fırlattım ve beni ameliyata alın çabuk dedim. Ne istiyorsan çek kartlarımdan diye bağırmışım. Apar topar ameliyata aldılar.
safra kesem patlamış ve misket büyüklüğünde taş çıkardılar.
ameliyat çok basit hiç bişey hissetmedim çok ağrım da olmadı.1 gün yatış verdi doktor ama o kadar korkmuştum ki ağrıdan ben 2 gün yattım parası ile değil mi kardeşim.
0
jamswety
(13.01.25)
bunlardan arınmak için çeşitli bitkisel tarifler duymuştum.

bunun dışında safra kesesini aldırdığınızda sindirim değişiyor.

www.youtube.com

www.mayoclinic.org
0
sttc
(14.01.25)
(11)

Çift terapisinde çiftler birbirini öpebiliyor mu?

encokbenisevinnolur
Troll soru değil valla.Bir arkadaşım nisanlisiyla başlamışlar. İlk seansta bir seyi konuştukları bir yerde bizim oğlan bir an yükselip nisanlisini yanağından öpmüş.Çift terapisti de bir daha gelmeyin böyle olacaksa demiş.Yanağından öptüm diyor,Böyle bir kural mı var?
Troll soru değil valla.
Bir arkadaşım nisanlisiyla başlamışlar. İlk seansta bir seyi konuştukları bir yerde bizim oğlan bir an yükselip nisanlisini yanağından öpmüş.

Çift terapisti de bir daha gelmeyin böyle olacaksa demiş.

Yanağından öptüm diyor,
Böyle bir kural mı var?
0
encokbenisevinnolur
(13.01.25)
Terapist terapist olamayacak kadar katı biriymiş.

Cinsel terapide çiftlere cinsel görevler veriliyor. Vaginismus tedavisinde hekim eşliğinde ilişkiye giriliyor. Masum bir öpücük lafı mı olur?
0
alimcgraw
(13.01.25)
kendi kendinize sorunlarınızı çözmeyin, ben nasıl para kazanacağım, demiş.
0
gabe h coud
(13.01.25)
ister öper ister el ele tutuşur. yani terapist dövmedikten sonra müdahale etmez.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
Masanın üstüne çıkıp ilişkiye giriyorlar. Terapist onları yönlendiriyor
0
wd40
(13.01.25)
normal sartlarda kimse nisanlisini sevgiyle yanaktan optu diye tepki gostermez. terapistin verdigi tepkiye bakilirsa muhtemelen hikaye eksik/yanlis anlatilmis. yada terapistimiz 3 basarisiz evlilik sonrasi benden daha uzmani olamaz diyerek sektore adim atmis 48 yasinda, cocuksuz, 5 kedili, tarot duskunu bir abla.
0
buenosdias
(13.01.25)
Ya hikayede eksik parçalar var ya da terapist sorunlu.
0
morca
(13.01.25)
Hikayede eksik parçalar var… çift terapisine gidiliyor, belli ki sorunlar var. Yükselip öpme mevzusuna gelecek ne yaşandı? Belki rol yapıldığı, sorunun üstünün kapatılmaya çalışıldığı, terapinin ciddiye alınmadığı gibi bir durum mu oldu? Öncesi - sonrasını dinlemek lazım. Gelmeyin dediği belki başka bir şeydi?

Hekim eşliğinde ilişkiye girme konusuna geçiş yapılması bi garip olmuş. Benim bildiğim hiçbir cinsel terapist böyle çalışmıyor. Eve ödev veriyor. Seansta dinlemek ve ödev vermek ile yanında olmak çok ayrı durumlar. Etik sorunlara dönebilecek bir potansiyel var orada….
0
master of ceremonies
(13.01.25)
bana da hikayede eksikler var gibi geldi, ama birebir böyle olduysa terapistin cvsi gözden geçirilmeli.

diğer konuya değinmem istedim, terapistin karşısında ilişkiye girmek diye bir şey yok. bunu söyleyen insandan direkt kaçın hekimse sağlık bakanlığına, psikologsa derneğe şikayet edin. rahmetli haydar dümen yapardı böyle saçmalıklar, ondan yadigar kalmış olabilir.
0
red g
(13.01.25)
Twitter terapistine denk gelmişler sanki.
Hikaye tam olarak böyle yaşandıysa abartılı bile diyemiyorum saçma sapan bir tepki.
0
mutekebbir
(13.01.25)
Çok şaşırdım. Acaba çift terapisti hocaefendi kılıklı biri mi?
0
SiyamkedisiZorro
(13.01.25)
Terapist hakli
0
Zetnikov
(14.01.25)
(8)

Yemeklik Zeytinyağı?

eisberg
Merhaba. Yemeklerde ne tür zeytinyağı kullanıyorsunuz? Ben hiç riviera almıyorum (tavsiye edilmiyor kimse tarafından). Normal kullanım için Nova Vera alıyorum ama yemeklerde litresi 650-700 liralık yağ kullanmak da koyuyor :). Siz ne yapıyorsunuz acaba?
Merhaba. Yemeklerde ne tür zeytinyağı kullanıyorsunuz? Ben hiç riviera almıyorum (tavsiye edilmiyor kimse tarafından). Normal kullanım için Nova Vera alıyorum ama yemeklerde litresi 650-700 liralık yağ kullanmak da koyuyor :). Siz ne yapıyorsunuz acaba?
0
eisberg
(09.01.25)
taris soguk sikim
0
buenosdias
(09.01.25)
normal sızma zeytinyağı alıyorum.
0
jelly bear
(09.01.25)
Normal sızma yağı

Tariş ya da diğer bilindik markalardan hangisi indirimli bulursam
0
grimavi
(09.01.25)
Normal sızma zeytinyağı. Tariş, Komili, marketlerde hangisi indirime girerse
Nova Vera ancak saltaya
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.25)
Riviera zaten zeytinyağı değil herhangi bir "zeytinyağı" özelliği yok bildiğin çöpün yenilebilir hali gibi bir şey, onun dışında sızma zeytinyağları birbirinden çok farklı değil asit oranı aşağı yukarı aynı hangisi indirimdeyse onu alıyorum ama indirim yoksa Tariş alıyorum, bazen de Asiltane'nin erken hasat soğuk sıkım zenytinyağını alarak küçük şımarıklıklar yapıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(09.01.25)
Salayita kahvaltı için nova vera. Yemekler için palamidas.
0
mikahakkinen
(09.01.25)
Özelden mesaj atamadım ama istanbul'da yaşıyorsanız ara tatilde İstanbul'da olacağım. Litresi 450 liradan ege bölgesinden getirebilirim. Gerçekten çok lezzetlidir. Marketteki o saçma şeyleri almamalısınız. Ben bu bölgeye taşındıktan sonra İstanbul'da çöp tükettiğimizi fark ettim.
0
makarnacanavari
(09.01.25)
balıkesir gömeç'te mukim vedat babayiğit'ten alıyorum.
oraların bilinen, güvenilen zeytin ve zeytinyağcısıdır.

marketlerden zeytinyağı almayalı seneler oldu.

ayvalık'tan ve edremit'ten aldığınız zeytinlerin birçoğu zeytinliklerden toplanmış zeytinleri satın alıyorlar ve hepsi birbirine karışıyor.

bir de duyuruda edremit'te kendi zeytinyağını yapan bir arkadaş vardı. ortaya çıkarsa onun da iletişim numarasını alsak. birkaç aya lazım olur. yiğidim beni bul.

bir de eski komşum da zeytinliğini tohurdan verip sıktırıyor. istersen onun numarasını da veririm. zeytinyağını sattığında köpek kısırlaştırma masraflarını karşılıyor, ticari bir kaygısı yok.
0
mathilda.may
(10.01.25)
(8)

14-20 ay arası çocuğunuz varsa akşamları kim uyutuyor?

psmstc
Bizimkisi 16 aylık. Son bir kaç aydır özellikle akşamları annesinin uyutmasını istiyor. Ben uyutmak için ne kadar uğraşsam da hep onu istiyor. Sizde de durum benzer mi? Bir de hastalık dönemlerinde gece sık uyanmalar, uyumamalar normal mi?
Bizimkisi 16 aylık. Son bir kaç aydır özellikle akşamları annesinin uyutmasını istiyor. Ben uyutmak için ne kadar uğraşsam da hep onu istiyor. Sizde de durum benzer mi?

Bir de hastalık dönemlerinde gece sık uyanmalar, uyumamalar normal mi?
0
psmstc
(09.01.25)
Hasta olan çocuğun tüm huyu değişir. İyileşince normale döner. Arada tutturdukları birileri olur. Hasta olunca biraz nazını çekin, eski düzeniniz konusunda ısrarcı olmayın. Bir kaç gün sonra yine eski düzene dönersiniz. Nazlı oldukları bu dönemde bazı kurallar ve düzen konusunda ısrarcı olmak bebeği de sizi de yorar. İşe yaramaz. İyice stres olur. Benimki naçizane kendi deneyimim.
0
strawberry first
(09.01.25)
öncelikle hasta iken muhtemelen nefes almakta zorlandığı için uyanıyordur normaldir. odaya soğan kesip koyabilirsiniz ya da coldmix damlalik damlatabilirsiniz. uyku kısmı emerek annesi ile uyurdu sonra uyandığında genelde ben tekrar uyuturdum
0
sweetoffice
(09.01.25)
Bizimkisi de bir noktadan sonra annesine döndü(erkek cocuk). Ancak annesinin olmadığı günler yine ben uyutuyorum eğer evde hiç görmezse problem olmuyor ama görürse annesini istiyor. Uyku konusu ise bizimki 3 yaşına yaklaştı gece sık sık uyanıyor hala uyku danışmanı normal olduğunu söyledi. Hastayken uyanması zaten beklenen bir durum.
0
mirty
(09.01.25)
Cogu zaman hanim uyutuyor, zaten cogu zaman emzirilerek uyutuldugu icin benim yapmam mumkun degil. Bu aralar hasta, gece uyanip, uykusu iyice acilirsa benim kucagima geliyor ve salona gitmek istiyor. Bir sure mutfaktaki urunleri inceleyip, biraz konustuktan sonra tekrar annesine teslim ediyorum. Bu arada emzirme isi yakinda bitecek, siz nasil uyutuyorsunuz?
0
mbond
(09.01.25)
2,5 yaşında kızım babasında asla uyumuyor. hep ben uyutuyorum. babası odaya girip ışığı kapatınca bile krizlere giriyor, gece uyanırsa beni görmeden uyumuyor. bi de bu çocuğa 5 aylık olduğundan beri gündüz babanne-dede bakıyor, gündüz onlar uyutuyor. ama hafta sonu evdeyken gündüz de ben, gece de ben...

çocuğunun huyunun değişmesi normal ama. dönem dönem anneye/memeye düşkünlük olabiliyor.

hastalık dönemi zaten sıkıntılı. burnu tıkalıysa, geniz akıntısı varsa zorlanır çocuk. 8-10 karanfil batırılmış yarım soğan, cold mix +1 bir de hava nemlendirici alabilirsiniz odasına.
0
elorelia
(09.01.25)
hem annesi hem ben sıra ile uyuttuk bizimkini hiç sorun yapmadı
0
basond
(09.01.25)
anne evdeyse anne uyutsun oluyor. sık uyanmalar normal.
0
brakgn
(09.01.25)
Benim sıpalar kocaman oldular tabii, özlüyorum şimdi o dönemleri.
Bizde şöyle olduydu efendim. İlk çocukta ilk 6 ay ben uyutmamıştım bile. Eşim gelene kadar annem/ablam, akşam eşim gelince de eşim uyutuyordu. Ben sadece sağmal inek olarak süt veriyordum. Gaz çıkartma / uyutma işi babadaydı. Sonra eşim uyutunca uyanmaya beni istemeye başladı, o dönem tam kabustu. Aslında uykusu var ama uyuyamıyor, ben ertesi gün işe gideceğim, onu uyuttuktan sonra ertesi günün yemeğini yapacağım. Ben sabırsızlandıkça (bebek anlar böyle şeyleri) durum iyice zıvanadan çıkıyordu. Bir ara "ağlarsa ağlasın" metodunu deneyelim dedi eşim, ben yapamadım. Odaya bir koltuk koyduk. eşim monoton bir sesle ya şarkı söylüyordu ya da masal anlatıyordu. Öyle öyle alıştı uyumaya büyük kızımız. Küçükte daha kolay oldu.
Hastalık dönemleri ilaveten güç geçer, evet. Normal ama bezdirici. Geçiyor illa ki. Geçeceğini bilip sabretmek gerekiyor. İkinci bizde o yüzden daha kolay büyümüştü.
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.25)
(6)

Hukuki bir soru

nick konusunda kararsizim
Dedemin vefat eden eşinin ilk evliliğinden bir oğlu var. Dedemin de üvey babaannemin de ikinci evlilikleri. Her ikisi de vefat etti. Dedem öldüğünde babaannem hayattayken evlerin paylaşımı konusunda sorun yoktu. Babaannem öldükten sonra köyde ki 17 tarla için kardeşler arasında anlaşmazlık çıktı ve
Dedemin vefat eden eşinin ilk evliliğinden bir oğlu var. Dedemin de üvey babaannemin de ikinci evlilikleri. Her ikisi de vefat etti. Dedem öldüğünde babaannem hayattayken evlerin paylaşımı konusunda sorun yoktu. Babaannem öldükten sonra köyde ki 17 tarla için kardeşler arasında anlaşmazlık çıktı ve paylaşım davası açıldı. Mahkeme sonucunda babaannemin ilk evliliğinden olan oğlu da hissedar çıktı ve 8 tane tarla direkt ona pay edilmiş. Sorumuz şu şahıs zaten vefat etmiş. Geride kalan çocuklarına pay düşer mi? Yasal olarak dedemin alt soyu değil ama dedemin mirasından yararlanması normal mi?
0
nick konusunda kararsizim
(08.01.25)
Hukukçu değilim ancak benzer bir durumdan geçtiğimiz için bilgi vereyim. Üvey babaanne dedeniz vefat ettiğinde yaşıyorduysa dedenizin ölümüyle beraber terekenin yarısına hak kazanıyor. Üvey babaanne ölünce de kendi mal varlığı sizin dedenizden kalan pay da dahil oğluna (ya da alt soyuna diyeyim) miras kalıyor. Dedenizin ve üvey babaannenizin ortak çocukları olmadığından yola çıkıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.25)
dedeniz önce ölünde üvey babanneniz mirasçısı olmuş. üvey babanne de ölünce onun hakları kendi mirasçılarına geçmiş. aslında teknik olarak dedenizin mirasından yararlanmıyorlar da kendi annelerinin mirasından yararlanıyorlar. üvey babanne daha önce ölseydi böyle bi sonuç olmazdı.
0
elorelia
(08.01.25)
Dede ölünce Nine mirastan payını aldı.
Nine ölünce onun hangi eşinden olduğuna bakılmaksızın bütün çocukları mirastan pay alacak.
Çocuklarından biri veya birkaçı kendinden önce ölse dahi onların çocukları pay alacak.

Soruyu doğru anladıysam cevap böyle.
0
Mirket
(08.01.25)
Üvey babaanne dedenizden önce vefat etseydi oğluna dedenizden bir şey kalmazdı, o ayrı. Tahminim ü. babaanne hayattayken aslında tam bir mal paylaşımı yapılmadığı, kardeşler arasında anlaşmazlık babaannenin ölümünden sonra çıkmış, yani o zamana kadar tereke paylaşımı, taşınmazın miras yoluyla devri işlemleri yapılmamış olduğu için şimdi asıl hisse dağılımı yapılıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.25)
Tartışmasız miras intikal eder.
0
Fritz-X
(08.01.25)
Herkese çok teşekkür ederim.
0
🌸nick konusunda kararsizim
(08.01.25)
(6)

Satın aldığınız en iyi marmelat hangisi?

fakat
Canım şöyle ekmeğe sürüp yenecek şeyler çekiyor. İstanbul'da alabilecegim
Canım şöyle ekmeğe sürüp yenecek şeyler çekiyor. İstanbul'da alabilecegim
0
fakat
(08.01.25)
Hem marmelat, hem de soslar üzerinden yardımcı olayım.

- Tatlı & ekşi dengesinde bir şey arıyorsan kızılcık marmeladı iyidir.
- Tatlı & aromatik dengesinde bir şey arıyorsan kuşburnu marmeladı iyidir.
- Tatlı & karamelize & yanıkımsı bir şey arıyorsan süt reçeli iyidir.
- Kuruyemiş tarzı lezzetleri seviyorsan marmelat olmasa da Fiskobirlik fındık ezmesi iyidir.
- Tuzlu ve lezzetli sürülmelik şey seviyorsan Barilla Pesto sos efsanedir. Hatta tost makinesine, tavaya veya kapaklı ızgaraya ekmeği koyup, üzerine pesto sos sür, biraz sarımsak rendele, biraz domates rendele, pizza gibi oluyor sıcak sıcak. Süper bir kahvaltıdır.
- Hafif ekşi, hafif mayhoş, hafif tatlı ve zengin bir sos olarak Spring Roll Sos iyi olur. Her şeyle iyi gidiyor, direkt sürüp yiyebilirsin de. Migros'ta Aiko marka ile satılıyor.
- Et sulu, lezzetli bir tat istiyorsan gravy sos çok güzel olur. KFC'de de satılıyor. Onu az ısıtırsan harika oluyor.
- Yine ballı hardal sos da güzel olur. Ama bunu hazır alma kesinlikle. Balını, kaliteli hardalını, sirkesini falan kendin koyup karıştır. Efsane bir lezettir. Özellikle somon balığıyla da iyi gider. Ekmek arasına zarfta satılan dardanel somon füme ile birlikte koy, gurme işi olur.
0
sinematematikci
(08.01.25)
Bonne maman, yaban mersini olsun, dört meyvelisi olsun çok beğeniyorum ben. Taneli reçel değil, kıvamı marmelat gibi. Ekmek üstüne fıstık ezmesiyle ya da sade quark'a karıştırınca çok güzel gidiyor.
Migros'ta bazen/bazı şubelerde, Macrocenter'da hep oluyor.
0
kobuzchu kiz
(08.01.25)
Bonne Maman demeye gelmiştim ben de. Normalde reçel/ marmelat gibi yiyeceklerle hiç aram yoktur ama bu markanın çilekli ve erikli marmelatlarini çok seviyorum.
0
fraise
(08.01.25)
St. Dalfour. Macro’da var.
0
orient blue
(08.01.25)
gabe h coud
(08.01.25)
Yenigün markasını öneririm. Türk markası olup bu kadar özenli güzel ve bol çeşitli yapan yok. Gold serisi şekerli, özenli bir anne reçeli gibi, organik serisinde şeker yok meyve suyuyla yapıyorlar.
Migros'ta ve Macro'da gördüm. Ayrıca:
www.yenigungida.com.tr

Reklam gibi oldu ama bir alakam yoktur...
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.25)
(21)

Sevgiliye gram altın hediye edilir mi?

messina123
Çiçek alıyorum 3 güne soluyor. Dünyanın parası gereksiz masraf. Arada bir gram altın hediye etsem olur mu? Hem değeri artar günden güne?
Çiçek alıyorum 3 güne soluyor. Dünyanın parası gereksiz masraf. Arada bir gram altın hediye etsem olur mu? Hem değeri artar günden güne?
0
messina123
(07.01.25)
hayir tabii ki? cicek alma. parasini biriktir, mücevher al.
gr altin sakin alma.
0
sonsuz
(07.01.25)
@arbre'nin söylediginde haklilik payi var. ayni evde yasadigin, zaten hayatini birlestirdigin birine yatirimlik bir sey hediye edebilirsin. ayni evde yasamadigin sürece datelesiyorsun sadece.

ortalama türk kizi da dügün, hediye olaylarina takiktir yani. mücevher alip eli yükseltmek ister misin bilmem.
0
sonsuz
(07.01.25)
Gram olmaz da çeyrek altın olabilir çengelli iğne ve kırmızı kurdele ile yakasına iliştirirsin hoş bir anı olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.01.25)
Alınmaz. Sürekli bir şeyler almak yerine zevklerine yönelik, gerekirse manevi değeri maddi değerinden daha öne geçen hediyeler alabilirsiniz.
Gram altın nedir? Sünnet çocuğu mu?
0
strawberry first
(07.01.25)
Gram altın ne ya?
Kız sünnet oluyor da düğününe mi gittin?
Ayıp ötesi bir şey olur.
0
Mirket
(07.01.25)
:) Ciddi bir soru degil diye tahmin ediyorum. Ama ciddiyse alternatif olarak sevgili POS makinesi ile gelsin, taksitle karttan cektirin hem mil kazanirsiniz, sevgiliyi tatile gotururken kullanirsiniz. Win win :)

Aklima su karikatur geldi: galeri3.uludagsozluk.com
0
sertac akin
(07.01.25)
cicek almaya devam edin lutfen.

saksida cicek dusunebilirsiniz.
0
supergirl
(07.01.25)
Gramı az tanışıklığın olduğu komşuya takmazsın ya. Cebinizde akrep var sanki. Altın dediğin en az çeyrek olur.
0
irene
(07.01.25)
doğrudan nakit para da verebilirsiniz.
0
co2s2
(07.01.25)
sen bence harçlık ATEŞLE arada heyecan olur
0
ala09
(08.01.25)
Bu bence aradaki iliskinize bagli. Kac senelik sevgilisiniz, iletisiminiz nasil? Yani hediye cicek ben de sevmem, soluyor, bosuna dunya para. Ama tak diye de gram altin cikarip verilmez. Bi yoklayin agzini. Gram altin olmasa da o edere yakin altin bi taki olabilir, belki oyle bi sey isteyebilir. Tabi ayrilinca geri istemeyin hediyeyi. Sanki sizde o potansiyel var :)
0
narod
(08.01.25)
Hediyeyle ilgili çok fazla klişe muhabbet dolanıyor ortada, hiçbiri doğru değil :D

Eğer birine birikim hesabı açmak istiyorsanız bunu ayrıca yapabilirsiniz sanırım.

Hediyenin olayı ayrı, siz birine bir çiçek verdiğinizde konu sizce o an çiçeğin ne kadar fayda sağladığı mı hocam? Bu mudur yani :D ne bileyim.

Bunun sonu her buluşmaya bir litre zeytinyağı getirmeye kadar gider ben söyleyeyim.
0
akhenaten
(08.01.25)
Tam evlenilecek kişisin. Senle evlenenin evi barkı, çocuklarının geleceği olur. Aferin.
0
prole
(08.01.25)
kızların çeyrek altınlı bi bilekliği var. ondan al

www.ciceksepeti.com
0
archmeister8
(08.01.25)
Arbre +1
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(08.01.25)
sevgiliye olmaz ama eşe güzel olur. kocam ne alsam beğenmez kullanmaz ben de o yüzden hep altın almaya başladım. yakasına ilikliyorum asdfgh.
0
kaptan maydanoz
(08.01.25)
her şey hediye olabilir de; hediyenin heyecan kısmı da mühim. gram altın aşırı sıkıcı.
0
lüzumsuz adam
(08.01.25)
benim en sonuncu arabanın bakımı yaptırmıştı.

bir de 1 gr altın vermişti. o altını bozdurup araç bakımı için iade ettim. aradı ve kızdı para gönderme diye.

yani bana gelse bir daha bozdurmam. böyle bonkörsen al grlık. çok alırsan ileride hisler bittiğinde sevmeden sevişme gibi şeylere dönebilir ilişki. yani kendini de yoldurma.
0
mathilda.may
(08.01.25)
Sevgiliye gram altın hediye edilmez. Eşe de edilmez. Yatırım yapacaksanız yaparsınız. Çiçek istemeyen sevgili vardır belki bir yerlerde, eğer açık açık "bana çiçek alma" demediyse çiçek almaya devam edin.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.25)
Üç gün sonra sıkılıp ayrılacağın bir Türk kızına altın gibi bir hediye alma. Hem gerek yok hem değmez.
0
sir william jones
(08.01.25)
elini korkak alıştrma çeyrek den başla derim. gram altın ayıp.
0
jamswety
(08.01.25)
(28)

Sevgiliden şöyle bir mesajla ayrılmak

potasyum bebek
Mesajı yorumlayalım, üzerine konuşalım.Kişi derdini gayet net ifade etmiş mi, yoksa "Ne saçmalıyor bu?"luk bir mesaj mı?Gerçekten ben değil, bir arkadaşım. :d"Karanlık cisimler ışığı absorbe ettikleri için, ışıma yapmadıkları için siyah ya da karanlık olarak adlandırılıyor. Gökkuşağına ulaşabilmek i
Mesajı yorumlayalım, üzerine konuşalım.

Kişi derdini gayet net ifade etmiş mi, yoksa "Ne saçmalıyor bu?"luk bir mesaj mı?

Gerçekten ben değil, bir arkadaşım. :d

"Karanlık cisimler ışığı absorbe ettikleri için, ışıma yapmadıkları için siyah ya da karanlık olarak adlandırılıyor. Gökkuşağına ulaşabilmek için bir ışığın kendi yoğunlunda bir cisimle kırılması ve renk portföyüne ayrılması gerekiyor. Demem o ki ilerleme mevcut oldukça karanlıklar aydınlığa çıkıyor ya da belki aydınlıklar sönebiliyor. Bu yüzden ilerlemem lazım. Hoşça kal."
0
potasyum bebek
(06.01.25)
ghostlasa daha iyiymis. millet ne yasiyor ya.

ghostlanmayi aratan bir mesaj.
0
sonsuz
(06.01.25)
Allahım yarabbim gördüğüm en kötü ayrılık mesajı. Ben ki kendini ifade eden, duygusal mesajlara önem veren biriyim... Daha saçma bir mesaj görmedim. Yani “arkadaşının” böyle minicik kendine saygısı varsa, şöyle bir mesaj atmayı düşündüğü için kendinden utansın. Yani mesaj o kadar kötü ki, ne kadar kötü olduğunu yeterince ifade edebildiğimden şüpheliyim.
0
irene
(06.01.25)
of bu da ne kafa açıyor ya neyse ki ayrıldık da bitti güle güle trt 2 gibi kadın
0
Hallegadola
(06.01.25)
Eğer bir kişi bunu yazıp senden ayrıldı ise, şükretmelisin.
0
sorularimicinfeykhesap
(06.01.25)
Arkadaşım dün gece bu mesajı alan taraf. Şükür namazı kılacakmış. :)
0
🌸potasyum bebek
(06.01.25)
yazmış tamam ama sor bi niye yazmış :) ilk yazdığı ile devamı tutarlı değil. karanlık cisimler ışığı absorbe etmiyorlar, bunun ilerlemekle ne alakası var.

ilerleme mevcut oldukça nedir, "mevcut" kelimesi anlatım bozukluğu. ilerledikçe karanlıklar aydınlığa çıkıyor, tüm yazıdaki en saçma ifade bu. sonra da bu yüzden ilerlemem lazım demiş, ışığı absorbe mi ediyorsun ilerleyince? olmamış. 1 verdim.
0
gabe h coud
(06.01.25)
Bu mesajı yazan kadın mı erkek mi?
0
irene
(06.01.25)
ben lgbt bireyim mi demek istemiş acaba inceden :)
0
denizmaniaherif
(06.01.25)
Mesajı yazan, erkek. Mühendis olduğu için sayısalcı kafası herhalde, Türkçeden de bihaber olarak yorumladım.
0
🌸potasyum bebek
(06.01.25)
Offf okurken yüzüm buruştu, benim buna cevabım "ne anlatıyon birader tamam hadi ayrıl ulan 2 kelimelik şeyi dandanakan destanı olarak yazmışsın " olurdu.

Ne insanlar var vallaha. Arkadaşın çok şanslı.
0
logisticsmanager
(06.01.25)
yargıdan kaçarım ancak bu manyakça olmuş.

kopyalayıp taslaklara kaydedeyim. geri dönmesinden ürktüğüm ekslerime yazarım asejrkejre
0
mathilda.may
(06.01.25)
Şahıs bu mesajı yazacak kafaya anlık ulaşmış olamaz.

Arkadaşın böyle bir elemanda bir şeyler bulup 'ayrılık' lafı edilecek kıvama kadar ilerleyebildiyse bence sen arkadaşınla arkadaşlığını bir sorgula.

Düşünsene. Bu mesajı yazan biri hakkında 'Ama çok normal biri gibi görünüyordu.' diyen birine kim inanır? terkedilene kadar da durumun farkında olmayan birine kim itibar eder?
0
Mirket
(06.01.25)
Ay çok güldüm Allah affetsin. Arkadaşın bir çocuk sevindirsin bundan kurtulduğu için. Eğer 16 yaşında filan değilse bu kişi (ki o yaştaki bile yapmaz bunu da neyse) karşısındakinin aklıyla dalga geçiyor demektir ya da salaktır. Ikisinden biri.
0
old possum
(06.01.25)
Umarım bundan sonra hayatına girenler de aynı bu kafayla ilerlerler desin uzatmasın mal mk
0
ananiyimioguz
(06.01.25)
Ne diyo ya bu.
0
grimavi
(06.01.25)
Ben okurken çok utandım valla ne yalan söyleyeyim :D Birisi benden böyle ayrılsa kolay atlatırdım, o açıdan olumlu.
0
akhenaten
(06.01.25)
Şu mesajı okuduktan sonra insan sadece karşı taraf için üzülür. Ayrılık falan umrunda olmaz sdfgsdf

Ghostlasa bu kadar konuşulmazdı ama. Şu "şey" bizim arkadaş grubundan birine atılsa sağlam dalga geçilir yüzyılın geyiği olurdu
0
kullanicadi
(06.01.25)
komik :) yani rezil ayrılık mesajları içinde utanılacak ya da kaçılacak, şükredilecek bir durum görmedim ben, çocuksu kalmış. alay ediyor da olabilir.
0
deartheodosia
(06.01.25)
cevap olarak ya bi git çay koy derim, hatta görüldü atarım.
0
kimlanbu
(06.01.25)
Türkçesi kötü ama bence temel fizik bilgisinde de sıkıntı var.

"Ulan ne mesaj yazdım be" diye düşünüyodur şimdi o daha da komik ahdhsh
0
nundu
(06.01.25)
Bence bu duyuruyu silmeyin, arada birileri "birini kırmadan ondan nasıl ayrılırım" falan diye sorunca bunu yollarız.
0
akhenaten
(06.01.25)
sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.. şeklinde bitecek sandım. Ayrılık mesajı çıktı.
0
Kahvedesu
(06.01.25)
Baya kötü ya. Karşı taraf kolay atlatır +1
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(06.01.25)
yazın bence.

karşı taraf kolay atlatır +1
0
yenibirgüzelnick
(07.01.25)
Ayrılınan kişi yatsın kalksın dua etsin bence
0
mirty
(07.01.25)
"Işığımı söndürüyordun" demek istemiş, ama düzgün anlatamamış. Şükür namazı iyi fikir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.01.25)
Konu erkek gömmece olunca elinde tuzlukla gelmiş bazıları. Adam kendince meramını anlatmaya çalışmış. Ha saçma mı bence de saçma. Ama ülkedeki kezbanların ayrılık triplerini bilmesek elitliklerine belki inanırız.
0
sir william jones
(08.01.25)
Hayatımda gördüğüm en bilim gibi başlayıp öyle devam etmeyen cümle. Sonu da hoşça kal... alakaya çay demleyelim.

Çok kötü çok.
0
loch ness
(09.01.25)
(36)

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?

deartheodosia
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada o
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???
0
deartheodosia
(23.12.24)
Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.

94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
0
fraise
(23.12.24)
ilk 4 kitabı okudum.
0
wd40
(23.12.24)
Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık

Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
0
grimavi
(23.12.24)
@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
0
nothing in my way
(23.12.24)
ne kitabını okudum ne filmini izledim.
0
rentts
(23.12.24)
96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d

Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.

İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.

Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.

Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
0
nundu
(23.12.24)
90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)

Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...

edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
0
nhk ni youkosu
(23.12.24)
1995.

hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg

2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.

kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
0
sonsuz
(23.12.24)
Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.

95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
0
Bruce
(23.12.24)
Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24)
91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.

filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.

harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
0
antikadimag
(23.12.24)
@nhk

ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.

sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
0
antikadimag
(23.12.24)
91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
0
abuzer
(23.12.24)
89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.

Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
0
kullanicadi
(23.12.24)
87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
artık yaşım 34.

serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).

yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
0
m e b
(23.12.24)
Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
0
norek
(23.12.24)
Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.

Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
0
thracia
(23.12.24)
Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.24)
92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
0
jülsezar
(23.12.24)
Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
0
lüzumsuz adam
(23.12.24)
91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)

hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
0
elorelia
(23.12.24)
okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
0
Mirket
(23.12.24)
87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
0
dilhun
(23.12.24)
89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.

Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
0
peki madem
(23.12.24)
gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
0
brakgn
(23.12.24)
@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
0
sonsuz
(23.12.24)
Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.

Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
0
nawar
(23.12.24)
@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.

bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.

ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.

www.hp-lexicon.org
0
nawar
(23.12.24)
87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
0
wilhelmwasmuss
(23.12.24)
filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.

Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.

Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
0
nundu
(23.12.24)
2016 doğumlu oğlanın masası:p

ibb.co
0
kullanicadi
(23.12.24)
@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)

@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
(24)

balığın kuyruğunu yiyor musunuz?

gilbeys
Geçen gün bir kızla tanıştım, balık yemeye gittik. İstavrit yiyoruz. Ben kuyruklarını ayırınca, "Kuyruklarını yemiyor musun?" diye sordu. İçimden, "Nasıl yani? Zaten kimse yemiyor ki," diye geçirsem de, diyemedim. Sadece ben sevmiyorum diyebildim :)bu arada kız hepsini yedi :)bunun kuyruklarını yeni
Geçen gün bir kızla tanıştım, balık yemeye gittik. İstavrit yiyoruz. Ben kuyruklarını ayırınca, "Kuyruklarını yemiyor musun?" diye sordu. İçimden, "Nasıl yani? Zaten kimse yemiyor ki," diye geçirsem de, diyemedim. Sadece ben sevmiyorum diyebildim :)

bu arada kız hepsini yedi :)

bunun kuyruklarını yeniyor muydu ya :)
0
gilbeys
(16.12.24)
ben yiyorum çıtır çıtır oluyor :p
0
false pretension
(16.12.24)
ben de yiyemiyorum ama baligin beyni falan da yenir yani, yiyorlar.
balikci bir arkadasimizmis.
0
sonsuz
(16.12.24)
istavritte kuyruk kafa vs ayiracak bisey yok.
komple gomeceksin..
0
cooperr
(16.12.24)
Ozellikle yerim cok keyifli
0
Zetnikov
(16.12.24)
Kuyruk ve kafayı yemem
0
ananiyimioguz
(16.12.24)
karadenizli olabilir. bazıları yer tercih meselesi.
0
jelly bear
(16.12.24)
Çocukken yerdik kraker niyetine. Hata yapmışız :)

Bana mı öyle geliyor biliyorum ama balıkta yüzgeç ve kuyruk gibi piştikten sonra sertleşen kısımlarda çok fazla tuz oluyor
0
diyecevaplandı
(16.12.24)
Sadece hamsi, o da iyi kizarmissa. Onun disinda yemem
0
mor oje
(16.12.24)
genelde yemem. hamsiyi komple yediğim olmuştur. kılçığıyla :)
0
gabe h coud
(16.12.24)
bayılırım ve niye yenmediğini düşündün ki bu nasıl bir önyargı. çabuk dene :D
0
neira
(16.12.24)
ooo duyurunun değişikleri damlamış eksik kalmayayım :D kafasını yemem ama yanaklarını yerim… kuyruğunu ucundan çıtırdatırım ama hepsini yemem…
0
theseachange
(16.12.24)
Hamsi ve çok büyük olmayan sardalyalar bizim evde toptan yenir ayıklanmadan kılçık falan ne varsa ama hamsinin kuyrukları yemeyiz genelde. Ha yense de bi şey olmaz ama tuzlu oluyor bence de
0
nundu
(16.12.24)
evet. neden yemeyeyim? citir citir cogzel.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(17.12.24)
balığına göre yenir. çıtır çıtır güzel olur.
0
co2s2
(17.12.24)
canım balık çekti beaa (avrupa yakası şahika beaa'sı olarak okunur)
normalde yemem ama çok övmüşler ilk fırsatta denicem
0
titanyum22
(17.12.24)
Küçük balıkların kuyruğunu yerim ama büyükler no
0
kullanicadi
(17.12.24)
Babam yer. Etrafımda yiyen çok kişi gördüm.

Ben de çocukken yerdim ama şimdi balıgin tadını çok sevmeme rağmen kafasını ve kuyruğunu kesip öyle vermelerini rica ediyorum balıkçılardan. Asla yiyemiyorum balık formunda.

Küçük balık da yemem zaten.
0
fraise
(17.12.24)
Balık var, balık var. İstavrit, hamsi gibi balıklarda hiç ayırmam. Ama çipuranın da kuyruğunu yemem :D
0
akhenaten
(17.12.24)
İğrenç ama malsf bazı midesizler hamsiyi istavriti tekte gömüyo :(
0
abuzer
(17.12.24)
Bizzat başıma gelen olaydır. Bazıları yiyor diye ben de bir defa balığın kuyruğunu yemiştim. Sonra boğazımda bir batma hissi oldu. Ekmek yedim, onu yedim, bunu yedim derken, geçmedi. yutkunduğum zaman batma hissini hâlâ hissediyordum. Aradan iki gün geçti, baktım olacak gibi değil, hastanenin yolunu tuttum. Kulak burun boğaz hekimi kamera soktu boğazıma, evet ufacık bir şey var dedi. Gel gelelim onu oradan alana kadar ne eziyet çektim. Boğazıma soktuğu ince uzun aletle defalarca almaya çalıştı, ama ben sürekli kusacak gibi olduğum için her seferinde izin vermedim. En son kalsın dedim ben bununla yaşamayı kabul ediyorum. Bu defa doktor inat etti, alacağız bir şekilde, bırakmam seni dedi. Hemşire kafamı tutuyor, doktor bir eliyle dilimi tutuyor, diğer eliyle o aleti boğazıma sokuyor, ekrandan bakarak kılçığı tutmaya çalışıyor, trajikomik sahneler, derken son defa deneyelim dedi ve o son defada almayı başardı.

Uzun lafın kısası, başınıza bu gibi bir şey gelmemesi için, kuyruk vs yemeyin.

Edit: çipura
0
el conquerador
(17.12.24)
Çocukken yerdim, hatta en hoşuma giden yeriydi. şimdi hamsinin bile üşenmeden kılçığını tek tek ayıklarım.
0
kimlanbu
(17.12.24)
Ben de balığın kafasını ve kuyruğunu yiyemem ama babam denizden ne çıksa yiyen bir kişi olarak her yerini yiyor mesela. O nedenle balığın kuyruğu yenmez diyemem.
0
peki madem
(17.12.24)
Güzel kızartılmışsa yenir mhmm!
0
SiyamkedisiZorro
(17.12.24)
hamsi tavayı komple kuyruğuyla kılçığıyla yerim.

tavada kızartılmış diğer küçük balıkların orta kılçığını çıkarıp yerim. orta kılçığı çıkarırken kuyruk da ayrılıra alıp özellikle yemem, ama kuyruk etli tarafta kalmışsa da ayırmam yerim.

büyük balıkların kuyruğu yenecek gibi olmuyor.
0
kibritsuyu
(17.12.24)
(35)

Çalışanı zor durumda bırakmadan halletmece

Shepard
Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz, yemek ücreti de veriyoruz ama biz yemek yerken ona da söylüyoruz. İstediği gibi çal
Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz, yemek ücreti de veriyoruz ama biz yemek yerken ona da söylüyoruz. İstediği gibi çalışıyor ve mola verebiliyor. Karışmıyoruz işine. Çok da güzel çalışıyor. 10 gün gelmedi maaşını tam verdik, arada bir gelmiyor yine aynı maaşını veriyoruz.

Şimdi bunları yazdım ki nasıl davrandığımızı bilin diye. Huzurlu bir ortam sağlıyoruz çalışanlarımıza. Bu çalışınamız kendisi de söylüyor burası benim için cennet, işimden memnunum vs. diye. 8 saat iş. Cumartesi 5 saat. Pazar, bayram, resmi vs tatil.

Sorun ise şu. Saatinde gelmiyor(ofisi kendisi açıyor), saatinde çıkıyor. Dediğimiz işleri yapmıyor, öncelik ver dediğimiz şeylere öncelik vermiyor. WhatsApp Business'a şirket hattını geçirdik ama geri bireysele çevirdi. Haftada bir gün gelmiyor bir bahane ile. Gruptan mesaj atıyoruz cevap vermiyor. Günde 1 saat molayı 2 saat olarak kullanıyor. 2 ay önden gidiyor maaş avansı olarak.

Tabii açıkça bunları konuştuk. Ortaklar(erkek), ben ve o. Tamam dikkat ederim demek yerine küçümseyici bir tavırla işler yürüyor siz ona bakın, iş kalmadı, ben biliyorum iş olsa o gün gelirdim, başka bir şey yoksa işime döneceğim, saatlere mi takılıyorsunuz vs dedi. İyi dedik.

O günden beri triplerde. Selam vermiyor, almıyor, cevap vermiyor bazı mesajlara, yine geç geliyor. Bir şey değişmedi. Telefon ile aradım. Beni sorunu olan ortak arasın, siz aramayın dedi. Saat konusuna da başka çözüm yok ben böyleyim dedi. İyi dedim.

Maaşta 2 ay önden gittiği için ay başında para vermek istemiyoruz. Bir miktar para vermezsek düzeni de bozulabilir. Kendisi gibi trip atar olmak istemiyoruz. İşin içinden nasıl çıkacağız bilemiyorum. Bu kadar güzel davranmamıza rağmen bu çalışan bize düşman olabildi.

Lan biz ne yapacağız bu kişiyle? İnsancıl kimseyi kırmadan üzmeden...
0
Shepard
(27.11.24)
Avans için yazılı kağıdınız var mı? Maaş avansı olduğu, maaşından mahsup edileceği yazıyor mu? Yoksa dava açıp maaşını da alabilir ayrıldıktan sonra.

Ne hakkı varsa verip çıkartacaksın. İlla olumlu olumsuz konuşmak gerekmiyor. Bugün senin son günün, seninle devam etmeme kararı aldık. Tüm haklarını alacaksın. Anahtarını, kartını vs. al, gönder.
0
gabe h coud
(28.11.24)
Ne yaparsanız yapın yaklaşımı ve çalışma biçimi değişmeyecek. Buna göre aksiyon almanızı öneririm.
0
hebanon
(28.11.24)
profesyonel davranmadığınız birinden profesyonel davranmasını beklemeniz zaten başlıbaşına ironi. insancıl, paylaşımcı, pozitif vb. yöneticilik bu anlattıklarınız değil ki. sizin işveren olarak davranış şekliniz baya mahalle bakkalı mehmet amca. bütün bu profesyonellik dışı yönetim şeklinin bir sonucu olarak maalesef süreç çirkinleşecek. kendinizi size karşı açılacak olan davaya da hazırlayın. işe gelmediği günler için herhangi bir tutanak tutulmadıysa, verilen avanslar için avans formu düzenlenmedi ve bordrolarında gösterilmediyse vesaire hiç bir şansınız yok.
0
Phoebe
(28.11.24)
elemana iyi davranmayacaksın ben bunu gördüm iş yaşamımda, ha gerçekten düzgün biridir ama arada sorunları olur tolere edilir o farklı, bu kafada küçümseyici bakan adamı kovun siz zarar görürsünüz, bir örnek vereyim ilk çalışma hayatımın başlarında elemanı dış görevlere gönderirdim, halleder dönerdi çok saatine takılmazdım yarım gün geçirirdi, kendi askerlik yüzündne çıktı yerine gelen eleman aynı işi 1 saatte halledip dönüyor çok sonra öğrendimki at yarışına gidiyormuş işini halledip,kalan işlerinede mesai veriyorduk iyi niyetten. fazla iyi niyet her türlü kaybettirir bir şekilde yollayın
0
eja
(28.11.24)
herkes süper disiplinli olmadığı için kadın da ortama uyum sağlamış diye anladım. vaktinde gelmiyor, ofisi kendi açıyor demişsin. demek ki geri kalanlar çok daha geç geliyor. herkes dünya dikime minare gözüme takılırken sırf bu kadından disiplin beklemişsiniz gibi terslemiş sizi. e seni de biliyoruz. yiyosa çıkarın derim.

daha önceki iş yerimde arada 15 dk geç gelen bir kadına bunu yapmaya kalkan şef oldu. kadın çıkardı, diğer tüm elemanların sigara molalarını yazdığı defteri önüne koydu. şef ve molacı kankalarının 3 saat masa başında durmadığını ispatlamıştı.
0
titanyum22
(28.11.24)
fazla iyilikten tepenize çıkmış, sepetleyin gitsin.
0
orpheus
(28.11.24)
Duyuru bana pek inandirici gelmedi

Ayrica kadin isci degil bariz cunku babasinin yeri olsa bile bu kadar eli seyinde davranamaz bu nasil bir genislik abi boynuna altin madalya takin bide tavirlarindan dolayi isterseniz

Disarida milyonlarca issiz var canavar gibi calisacak haline sukredecek postala gitsin direk memlekete hayirli olur
0
Zetnikov
(28.11.24)
hocam bu duyurun bana da inandırıcı gelmedi. duyuruda çizdiğin bıçkın, kadınlara karşı her şekilde çat çat lafını söyleyebilen, her fırsatta doğrucu profilinle duyurudaki tavrın zerre uyuşmuyor.
0
sir william jones
(28.11.24)
@Shepard

Ben seni kadın düşmanlığıyla suçlamadım, zaafla da suçlamadım. İhtimalleri ortaya koyuyorum. Çünkü iş hayatında bir kadına bu kadar iyi, bu kadar düşünceli davranıldığı görülmemiştir görülemez, karşılığında bir menfaat beklentisi yoksa.

Kendi iş hayatımdan örnek vereyim, konser vereceğimiz zaman %99,99 ritimlerin yanına oturtulurum ve en az 2 en çok 4 ritim sazımız olur, yanlarında oturmamın üstüne bir de arkamızdaki veya önümüzdeki monitörlerden (kocaman hoparlörlerden) gelen gümbürtülerini de çekerim, hatta monitörler bazen hem arkamızda hem önümüzde olur. Kendimi mikrofondan duymak şöyle dursun, kendi çaldığımı dahi duyamam. Buna tepki gösterdiğimde de "herkes aynı şeyi yaşıyor" derler. İşitme kaybım umurlarında olmaz.

Bu iş dünyasındaki kadının yaşayabileceği en hafif çile. Bir de senin anlattıklarına bak. Şüphelenmekte haksız olmadığımı düşünüyorum.

Gerçekten durum buysa, normal işveren çalışan iletişimine geçin, önce sert üsluptan başlayın, sonra savunmasını isteyin, soruşturma vs gitsin işte. Normale dönün yani, bunda düşünemeyecek ne var ki.
0
muhayyer divan
(28.11.24)
Sayın duyurucular, burada anonimiz aşağı yukarı. Buradaki düşüncülerimi yakın arkadaşlarım bilir. Ailem bilir, akrabalar az çok bilir. Sizler de biliyorsunuz. Eh sokaktan geçene, berbere, personele söylemem. Personele yansıtmam.

Biz hemen hemen her saat yoğun bir şekilde çalışıyoruz, sabah 8 gibi başlıyoruz gece 12-1 gibi bitiyor. 7-24 telefonlarımız açık mesela. Ofis dışında işlerimiz günümüzün çoğunu alıyor kısaca. Personel işe alınırken ofisi açacağını biliyordu. Mesela bugün 10'da geldik açtık. 11 gibi çıkacaktık ve personel geldi. Pardon bile demedi 1 saat geç kaldığı halde.

Bizi suçlayan olmuş geç gelmekle veya molalarla alakalı. Biz PATRONUZ. Ama güzelce açıkladım bir üst paragrafda.

@muhayyer divan erkek personel de var, ona da güzel davranıyoruz. İnsanlara stres yaptırmak, üzmek vs. gibi şeyler bize yanlış geliyor. Biz nasıl bir iş ortamı isterdik kısmını personele de yaşatmaya çalışıyoruz.

@sanemkkk orta yol arıyoruz zaten, kadının düzenini bozmadan nasıl hallederiz diye akıl danışıyorum, daha ne yapabilirim bilemiyorum. Ofisteki kadın sen misin yoksa...
0
🌸Shepard
(28.11.24)
niye işten çıkarmıyorsunuz o kısmı anlamadım.
0
elorelia
(28.11.24)
@Shepard

Gerçekten dediğin gibiyse (hâlâ inanamıyorum çünkü) şahane bir iş yeri ve işverenler siniz, yöneticilerimiz. Ama bu çalışanlarınızın özellikle de işleyişi ve müşteriyi sekteye uğratmasını hoş göstermemeli.

Çekip konuşmak usulünü benimseyebilirsiniz. Kadının sorumlusu olan kimse önce o, sonra onunla birlikte bir diğer en yakın sorumlu beraber. Bu esnada üslubunuzda da yeşilden kırmızıya doğru ilerleten bir ibre görülsün. Daha açık yeşil, daha da açık yeşil, sarı, koyu sarı...

Bunları yapmayacaksınız da çalışanı tepenize mi çıkaracaksınız? Çok daha sert davranılan bir ortamda bugüne kadarki tavırlarınızı anlayıp takdir ederek kendini ona göre ayarlamak yerine size cevap yetiştirip kafasının dikine gitmesi bence savunmasını istemeniz için çok yeterli sebepler. Bu kadar yumuşaklığı hâlâ anlayamıyorum.
0
muhayyer divan
(28.11.24)
@elorelia 2 ay maaş avansı aldı parça parça. Ay başında yine avans isteyecek, durumu pek iyi değil gibi. Bu durumda yarın çıkarırsak biz 2 ay maaş zarardayız o da işsiz kalacak ve avans da alamadığı için zora düşecektir diye düşünüyoruz. Bu kısmı çözemedik.
0
🌸Shepard
(28.11.24)
"BİZ PATRONUZ" lafa bak lafa :d senden anca bu kadar patron olur işte.
patron dediğin adam mesai 8de başlıyorsa 6da işinin başındadır. baba parasıyla peynir gemisi yürüttüğün çıkıyor bu laftan. kadın da oranın tek gerçek çalışanı olduğundan bir şey yapamıyorsun. olay bundan ibaret.
0
titanyum22
(28.11.24)
Buna benzer bir durumu biz de yardımcı için yaşadık. Kadına olan hassasiyetinizi anlıyorum da siz hala neden orta yol falan bulmaya çalışıyorsunuz onu anlamadım.
İş yerini kimseye cennet yapma zorunluluğunuz yok. Çalışanların zamanını daha mükemmel yapma zorunluluğunuz da yok.
Siz işinize odaklanın, çalışma koşullarını daha da iyi yapmaya çalışın yeter. İnsan olan kötü günde çalışan çalışmayan tanıdık tanımadık herkes herkese yeri gelince elinden geleni yapıyor/yapmalı zaten de siz niye kadının durumunu bu kadar dert edindiniz?
Yapacağınız şey bu ay maaşını da verin işten çıkartın. Orta yol falan yok. Dışarıda da yardıma ihtiyacı olan milyonlarca insan var. On tanesine şu hassasiyeti gösterseniz bi tanesinin duasıyla sülaleniz bile kurtulur niye bu kadın için durumu bu kadar zorluyorsunuz ki.
Cebinizden bi tık fazla para çıkar evet çok da can sıkıcı ama ben de aynı görüşte olduğum için kredi çektim de verdim. Verdim ve bitirdim olayı.
Patron olmak demek deccal olmak ya da şu saçmalığı seçmek gibi iki seçenekten oluşmuyor ki.
Arkadaşlarına hayvanlara falan iyi olun. Çalışanlara hak ettiği maddi manevi desteği vermeniz ve iş yapmanız yeterli.
0
mrvln
(28.11.24)
Duyuru bana da inandırıcı gelmedi +1
İnanmak için zorladığımda da şu gerçek ortaya çıkıyor. Kadının elinde senin yada diğer ortaklarının bir kozu var, muhtemelen senin değil çünkü ''Beni sorunu olan ortak arasın, siz aramayın dedi'' burada sizi hiçbir şekilde patronu olarak görmeyip ezip geçiyor, bu da demek oluyor ki diğer patrondan çok büyük bir kredisi var sizi sallama gereği duymuyor, selamlarını almıyor, cevap vermiyor.
Çok sevdiğim bir söz var 'sekreterini s*ken çayını kendisi alırmış' sizde de böyle bir durum söz konusu olabilir. Normal şartlarda hiç bir çalışan bu kadar iyi şartları olan bir iş yerinde anlattığınız gibi davranamaz bunun mantıklı açıklanabilecek hiçbir tarafı yok.
0
IcedFlames
(28.11.24)
@titanyum22 ahahahhaa, ya canın sağolsun ama başka nasıl anlatabilirdim işveren olduğumuzu bilemedim. Saat kaçta işe başlıyoruzu ve 7/24 iş çıkabildiğini, gece geç saatlere kadar durmadan çalıştığımızı yazdım. İşi ben kurdum, ben büyüttüm kimseden yardım almadım.

Hala mesaiye takılmışsın. Sabah 10'da iş başı demiştim personeller için. Ben sekizde başlıyorum da demiştim. Bazen daha erken de olabiliyor. Hem ne farkeder ki? Ben işverenim patronum istersem o gün izinliyim. Personel aaa patron bugün yok ben de bundan sonra kaytarıyorum dememeli.

Onun dışında bir kaç kez yazdım cevap aradığım soruyu... Senin için tekrarlayalım. 2 aylık maaşını avans olarak aldı. Nasıl kimseyi üzmeden herkesi mutlu ederek bu personel ile olayları çözebiliriz?
0
🌸Shepard
(28.11.24)
"Ofiste sorun yaşar gibi olduğumuz bir çalışanımız(kadın) var. Çok iyi davranıyoruz, bağırmıyoruz, yanlış yaptığında kızmıyoruz(elimizdeki müşteriyi kaybettirdiğinde de). İstediği zaman istediği kadar avans veriyoruz"

Surdan sonrasini okumama gerek kalmadi.

Kadina bir de strap-on vereydiniz bari.
0
feastofthedamned
(28.11.24)
@alimcgraw ekşi duyuru zirvelerine katılan arkadaşlarımızla işler konusu açılınca paylaşmıştık yaptığımız işi. Yine de sen bilirsin tabii.

@feastofthedamned ahaahahah
0
🌸Shepard
(28.11.24)
Hiçbir sorun ya da cevabın inandırıcı gelmiyor açıkçası. Aynı şekilde düşünen pek çok kişi olduğunu da biliyorum. Neden başkaları değil de senin hakkında böyle düşünülüyor? İlginç değil mi?

Soruya cevap: Kadın olduğu için böyle yapıyordur. Sen de dünyanın en iyi insanı ve en işinin ehli patronu olarak kov gitsin, incelikli davranacağım diye uğraşma hiç.
0
morca
(28.11.24)
Pek çok kişi inandırıcı bulmamış çünkü durum hakikaten böyleyse kadına yol vermemeniz için en ufak bir sebep yok. Şöyle diyeyim, böyle bir kişi bütün bir ofis personelinin size -afedersiniz- eşekbaşı muamelesi yapmasına sebep olabilir.
Hakikaten neden ısrarla alttan alıp iş akdini sonlandırmıyorsunuz? Buradaki herkes bu sebebi merak ediyor bence.
Aklıma gelen şu; bu kadın işinde o kadar yetkin ki işten çıksa şirketin varlığı tehlikeye girecek. Böyle bir elemanı yedeksiz çalıştırmak büyük risk. Yedek birini alacaksınız, hatta iki kişiyi, sonrasında da hayatta başarılar diyeceksiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(28.11.24)
yaptığı işten memnunsanız ve daha fazlasını istiyorsanız, farkı ödemelisiniz. sonuçtan memnunsanız ve sorun işi yapış tarzıyla ilgiliyse, hiçbir şey yapmamalısınız.
www.youtube.com
0
engelbert humperdinck
(28.11.24)
titanyum22
(28.11.24)
Valla artık bu shepard kişisinin yalanlari bardağı taşırdı. Duyuruyu az kullanmamin sebeplerinden biri bu arkadaş. Bıktık ya.
0
a r a m i s
(28.11.24)
Duyuruyu iki defa okudum. Tek cümlesi bile samimi gelmedi. Kadın düşmanlığını icsellestirmis hastalıklı bir bakış açısı maalesef. Üzücü. Sosyal medya böyle tiplerden temizlenmeli çünkü bu pislik bulaşıcı maalesef.
0
a summer day
(28.11.24)
Böyle bir soruyu sorarken ne düşünüyorsunuz acaba? Bence çocukluğunuzu irdeleyecek sağlam bir psikologla düzenli görüşün. Olaylara bakış açınız kökten sağlıksız. Bu şekilde gerçek sevgiye ve şefkate ya da adil bir çalışma ortamına asla kavuşamazsiniz. Adınıza çok üzüldüm
0
fatih in fedaisi
(28.11.24)
Sadece kadın düşmanlığı amacıyla sorular uydurup cevaplar yazan ve tepki gösterilince de mesajla hakaret eden senin gibi biri neden hala Duyuru'da barındırılıyor? Ben de bunu anlamıyorum. Ekşi'de uydurmaya devam et, orada sana hürmet eden başka inceller de çıkar illaki.
0
duygusalatasi
(28.11.24)
Valla birazdan o kendisinin bile inanmadigu sahte gülüşüyle gelip hepinize laf sokmaya devam edince anlarsınız nasıl bir incele insanca muamele etttiginizi. 10 senedir buralardayım kimseye bu kadar kurulmamistim. Dersini verip özür diletene kadar durmayı da düşünmüyorum
0
alimcgraw
(28.11.24)
Ben hayatımda bir tane kadının ahini aldım beş sene belimi dogrultamadim. Bu arkadaş ah almaktan da hiç korkmuyor ama o iş öyle olmuyor. Bir gün biri dümdüz eder geçer ama geçmiş ola.
0
a r a m i s
(28.11.24)
Lan kaç cevap gelmiş öyle hahhaha. Son kez bu posta yazmış olayım. 2 AYLIK MAAŞ AVANSI İLE ÖNDEN GİDEN ÇALIŞANIMIZA, ONU DA MADDİ OLARAK MAĞDUR ETMEDEN İŞ ÇIKIŞINI NASIL YAPABİLİRİZDİ soru. Ay başında avans isteyecek ve vereceğiz. Vermezsek onun da düzeni bozulabilir veya işi bırakıp da gidebilir. Çözümü de bulduk gibi. Makul bir avans vereceğiz. Kendisine söyleyip 1 ay içinde yolları ayıracağız, kalan miktarı da helal edeceğiz. Buradan bile kadın düşmanlığı çıkaranlar... Cevap veren herkese teşekkürler.
0
🌸Shepard
(28.11.24)
Burda böyle biri daha vardı. Bunda da aynı yavsak yüzsüz üslup. Looser bir kadın düşmanı olduğunu yuzsuzlukle inkar cabalari. Büyük ihtimalle onun fake hesabı. Sözlükte böyle tipleri teknoloji sayesinde ifşa edip cok yola getirmisligimiz var. Biraz daha bu tavrını sürdürürse 24 saatimizi almaz mcgrawa katılıyorum bunlara taviz vermek cesaret vermek demektir.
0
mezarlik
(28.11.24)
Sanırım ex bikini bilmediğimizi düşünüyo
0
abuzer
(28.11.24)
Gayet belli ediyor diğer hesabıni. Bence de bu tipi duyuruda barındırmamak lazım.
0
a summer day
(28.11.24)
@ali amcacim, ben seni düsündügüm icin öyle söyledim. sen de benim sagligimi düsünüyorsun belli ki ne güzel.
senin verdigin borsa taktiklerini önemsiyoruz. sana ihtiyacimiz var.
0
robert bosch
(28.11.24)
(18)

Aksanlı konuşmak ve yapmacıklık sorunsalı hakkında bakabilir misiniz?

Zetnikov
uzun zamandır ingilizce konusuyorum 2 tane aksana hakimim mükemmel olmasadasoyle bır sıkıntım var. aksanlı konusunca insanlar ooo guzel falan begenılıyor ama ben konusunca kendımı yapmacık hıssedıyorum kendim gibi değilmişim gibi hissiyata kapılıyorum ve bu sorunu aşamıyorum.ornegın bır amerıkalıyı
uzun zamandır ingilizce konusuyorum 2 tane aksana hakimim mükemmel olmasada

soyle bır sıkıntım var. aksanlı konusunca insanlar ooo guzel falan begenılıyor ama ben konusunca kendımı yapmacık hıssedıyorum kendim gibi değilmişim gibi hissiyata kapılıyorum ve bu sorunu aşamıyorum.

ornegın bır amerıkalıyı taklıt etmek konusurken benimsiyemedim tam olarak nedendir bilmiyorum konusurken gormemıslık sendromu yasıyor gibiyim tabi bu benım kuruntum olabılır.

dedıgım gıbı cevremden olumlu yorum alsamda sankı ozentı damgası yıyebılır mısım gıbı de bı kafa yasıyorum


bu sebeple daha standart bir sekılde yuvarlamadan konusuyorum.
bu seferde sanki verdigim o kadar emek bosuna gıtmıs gıbı gelıyor

ısın ıcınden cıkamadım.

sız aksanlı konusuyor musunuz bu konuda ne yapmamı onerırsınız

sızce senelerdır kendımı gelıstırmısım ortalama bır telaffuzla kendım olarak mı konusayım yoksa amerikalı gibi ileri seviye ama bir taklitci mantıgıyla mı konusayım

dip not : bu sorun yurt dısında yoktu TR ye gelince böyle aksansız konusmaya basladım
0
Zetnikov
(06.11.24)
Benim, ingilizcem fevkalade değil. Çok iyi konuşuyor olsaydım da asla kasmazdım kendimi aksanlı konuşmak için. Yabancılar bizim nasıl konuştuğumuza hiç takılmıyor mesela. Konuştuğumda karşımdaki beni anlıyor mu cevap verebiliyor mu, ben onu anlıyor muyum ve cevap verebiliyor muyum? benim için bu önemli. Bir de aksanlı konuşmak için niye zorlayım kendimi. Benim ana dilim ingilizce değil ki. İngilizce benim sonradan öğrendiğim bir dil.
0
rock n roll
(06.11.24)
turklerle niye ingilizce konuşuyosun? yabancı biriyle konusuyorsan da o kendi aksanına baksın napalım yani. dil taklittir zaten
0
ala09
(06.11.24)
Aksanlı konuşmak kötü algılanıyor sanki karşıya yaranmaya çalışıyormuşum gibi hissediyorum. Onlar basıl Türkçeyi konuşurken aksan yapmıyorsa ben de yapmıyorum. Ha yapana da neden yapıyorsun demem.
0
olaylar olaylar
(06.11.24)
Kelimelerin ağzından aksanlı çıkması için ilgili ülkede bulunuyor olması lazım. Türkiye'de aksansız konuşman çok normal, çünkü İngilizcenin aksanlarını kullanmanın doğru olduğu bir yer değil burası, ayrıca sen de İngiliz veya Amerikan veya bir başka milletten değilsin, kendi ülkende yabancı dili kullanmak zorunda olduğunda aksanlı konuşmana yani daha fazla enerji harcamaya gerek yok. Dolayısıyla emeğin boşa falan gitmiyor. Yıllık izinleri de yurt dışında tatil yapmaya çalışırsın veya ilgili bölgelerden edindiğin arkadaşlarınla sıklıkla konuşursun, aksanını da kaybetmezsin. Üzülecek gerilecek bir şey yok.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Geçenlerde İdil Bilgen'in bir zoom yayınındaki konuşmasında "miss world" demesine denk geldim, world kelimesi sonuna kadar aksanlıydı ve bizimle konuşurken bu şekilde konuşması çok ağırıma gitti, kanıma dokundu. Yapmacıklıkla ilgisi olmasa da ben bir İngiliz'i veya Amerikan'ı dinlemiyorum, bir Türk'ü dinliyorum, bir Türk olarak.

Bunun en güçlü açıklamasını Fransızlara Japonlara Çinlilerr sorarsan anlatırlar.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
ana dilin değilse aksan bildiğin yapmacıklık. onlar gibi olma çabası. aksan ileri seviye veya iyi ingilizce konuşmak demek değil ki.
bu türkçe konuşanlar içinde böyle. adam doğuda şiveli konuşuyor batıya gelince istanbul Türkçesine dönüyor.

bu durumda en çok bizim türklerde var. izlediğim youtube videolarında hep türkler bu amerikan aksanı yapma çabasında. asyalıya, afrikalıya hele hintlilere bakıyorsun kendi aksanında bam bam konuşuyor. bir bizimkiler özenti.
0
my fault
(06.11.24)
abi kasmayın aksan için ya, karşındaki native olsa bile senin aksanını hiç sallamaz. onun yerine mümkün olduğunca sözcük dağarcığınızı geliştirin. grammer bile bir yere kadar. ben bir şirkette ihracatta çalışıyorum. anadili ingilizce olmayan yüzlerce insanla ingilizce konuşuyorum. bir cümleler kuruyorlar kafayı yersin ama ne dediğini anladıktan sonra hiç sallamıyorum. Turkish english en güzeli. Önemli olan söylemek istediğin şeyi karşıdakinin anlaması, onun söylediğini de senin anlaman. gerisi hikaye geliyor bana.
0
mustafakesekci
(06.11.24)
Ayy doğru dürüst telaffuz bilmeyenler takılıyor birinin aksanlı konuşmasına. Yapamıyorsak sorun yok ama yapabiliyorsanız geri durmayın bence. Özellikle eğitimci iseniz daha iyi aksanlı konuşmanız. Çocukların kulak aşinalığı gelişiyor. Yurt dışında veya yabancı birini dinlerken zorlanmıyorlar. Ek olarak zaten İngilizceye çok maruz kalan veya çocuklukta düzgün öğrenen herkes genelde aksanlı konuşuyor.

Özellikle Türkçede bulunmayan a-e arasındaki açık "e" sesi ve "i-ı" arasındaki sesleri çok çıkaramıyoruz milletçe. Bu ve benzeri sesleri düzgün çıkarana direkt aksan kasıyor diyorlar ama alakası yok. Dil konusundaki kompleksleri asla yenemeyen ve bu yüzden bu konuda bir gıdım ileri gidemeyen bir toplumuz.
0
playing star again
(06.11.24)
Türk'ün cehenneme ihtiyacı yok, biz çekiyoruz birbirimizi aşağıya :(

Ben bu durumu lisedeyken Almanca için yaşadım. Düzgün aksanla konuşunca aşağılamak adına "Almancı" derlerdi. Bu "sınavla bu okulu kazanamadın da yurtdışı kontenjanından İEL'ye giren vasatsın" demek gibi bir şeydi. Üniversiteye girince kurtuldum bu önyargıdan. Bir dilin anadiline en yakın konuşabiliyorsanız konuşmalısınız. Telaffuzu beceremeyenler günlüklerine yazarak ağlayabilirler.
0
SiyamkedisiZorro
(06.11.24)
@ala09 +1

Ayrıca onlarınki eziklik psikolojisi. İngilizceyi yeni konuşan biri gibi konuşmadığın zaman ezik hissedip, kıskanıp, utandırmaya çalışıyorlar aslında. Bunun dışında çoklu kültürel firmalarla çalıştım, denetlemeye gittim, kaç ayrı ülkeden arkadaşım var. Amerikanlar dışında Amerikan aksanı ile konuşmaya çalışan yok. Bir Almanlar biraz yanlış anladıkları Amerikan aksanı ile konuşuyor. Herkes nasıl konuşuyorsa, öyle devam ediyor. İstersen "ayh lukıt tivi" de. Karşıdaki anlıyorsa devam.

Biz de "listening" kısmını çok büyük oranda Amerikan yapımı film, dizi, oyun, müziklerden aldığımız için Amerikan aksanına kayması normal. Aynı şey İngiliz dizilerinin ya da İngiltere'de geçen dizilerin daha popüler olduğunu dönemde İngiliz aksanı için geçerliydi. Su gibi İngilizce konuşurum. Türkler ile konuştuğum zaman dışında aksan konusunda tuhaf hissettirildiğim an olmadı. O yüzden anlıyorum. Sen gönlünden geldiği gibi konuş.
0
nawar
(06.11.24)
Aksan bana hep komik gelmiştir. Lan sen Edinburg'da mı doğdun? Lancashire köyünde mi büyüdün nedir yani? İngilizin karadeniz veya kürt gibi Türkçe konuşmasını düşünemiyorum. Lan ne boş adam der geçerim.
0
Shepard
(06.11.24)
türk bir arkadaşım yanımda aksanlı ingilizce konuştuğunda benim de çok gülesim geliyor. eğreti durduğunu düşünüyorum. aksan doğal sürecinde gelişmediyse (uzun yıllar o bölgenin diline maruz kalmak gibi) bence anlamsız ki bir fransız, rus, ispanyol ingilizce konuştuğunda ana dillerini zorlanmadan tahmin edebiliyorsunuz.
0
brakgn
(06.11.24)
yapmacıklık tabi ki. aksanlı konuşmaya çalışmak yapmacıklık. ha aksanlı bir yerde yaşarsın ve orada öğrenirsin o zaman aksanın olur. ama sen türkiyede yaşıyorsan amerikan aksanı ile konusman komik. aksan öğreneceğine kelime öğrensen daha iyi. ooo güzel falan diyenler havalı göründüğü için öyle diyen dil bilmezler.
0
abelardo
(06.11.24)
dili nereden öğrenirsen öyle konuşursun. Amerikan filmlerden öğrendiysen Amerikan gibi konuşursun.

Türklerin ne düşündüğünü boşver. Ha karşı taraf anlamıyorsa aksanı düzleştirmek (bkz. Türk İngilizcesi) mantıklı ama Amerikan veya İngiliz aksanı konuşana "kasıyor" demek saçma bence.

Ben İngiltere'de bir süre yaşadım şu an da kalıcı geldim gibi inşallah. E buradaki insanları duyup onlarla konuştukça bazı kelimeler ağzımdan otomatik olarak İngiliz RP aksanı gibi çıkıyor. Bırak Türkleri, Amerikanlar duysa ne diyor bu ibiş diyebilir ama burada böyle konuşuluyor :D Türkiye'ye gelip İngilizce konuşacak olsam kendimi "düzeltmeye" yani dümdüz aşırı net konuşmaya çalışsam o da garip.

Dil taklittir. Ben olsam Amerikalı gibi yetiştiysem öyle konuşmaya devam ederdim.
Bu arada Türkçe'yi Fransa'daki doğulu bi Türkten öğrenmiş bi Fransız, baya doğu ağzıyla Türkçe konuşuyordu ahah.
0
nhk ni youkosu
(06.11.24)
aksan bence bir dili olması gerektiği gibi konuşabilmenin bir parçası. aksan yapmayanları veya yapamayanları tamamen normal karşılıyorum. ancak yapanların linçlenmesini anlayamıyorum. sonuçta her kelimenin bir doğru telaffuzu var.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.11.24)
amerikan aksanim vardir benim de. ex de amerikaliydi. cok iyi konusuyorsun falan derdi ayiptir söylemesi.

türkce aksanli ingiliyce konusurken aksansiz oldugunuzu mu saniyorsunuz...
0
robert bosch
(07.11.24)
dogru telaffuz baska aksan baska bisey.
bkz. António Guterres
adamda agir aksan var, ama telaffuzu hatali degil, her dedigi gayet net anlasiliyor.

Anadilin ingilizce degilse, ve ortaokula kadar ingilizce gormediysen aksan normal ve bence yok etmesi imkansiz.

Aksanli konusmanin bence ciddi karizmasi var, birkac dile hakim olmak kolay degil, ve bu diller arasinda kolayca gecis yapabilmek guzel olay.

falan filan..
0
cooperr
(07.11.24)
aksanlı konuşmadım hiç. aksana da sahip olmadım, 94 senesinden beri.

çünkü önemli olan anlaşılır olmak.

senin hissin önemli. yapmacık hissediyorsanız salınız gitsin. benim derdim telaffuz.
arkansas, roosevelt falan önemli.

çocukken trt spikerleri konuşurken nasıl telaffuz hatası yapmıyorlar, nasıl biliyorlar ki nasıl telaffuz edildiğini, ya benim başıma gelirse diye kendi kendime dertlenmiştim.

böyle bir geçmiş hikayeniz olabilir mi? bir yerden bir anı çakılı kaldıysa o hissi çözebilirsiniz. yurtdışında yaşamış ve buraya gelmiş biri olarak aksanlı konuşmanızda bence sakınca yok. ama salın gitsin.
0
janderzel zartanyan
(07.11.24)
(10)

Bozulmakta haklı mıyım?

Mirabel
Patronumuzun babası vefat etti. Departmanda 4 kişiyiz. Patrona sabah taziye ilettim. Öğlen gelmiyor musunuz dedi? Neye dedim. Sizin departman gelecekmiş taziyeye dedi. Bilgim yok dedim. Bişey demedi. Sonra departmandan başka kızı gördüm e gelmiyor musun dedi neye dedim taziyeye dedi. Bilgim yok dedi
Patronumuzun babası vefat etti. Departmanda 4 kişiyiz. Patrona sabah taziye ilettim. Öğlen gelmiyor musunuz dedi? Neye dedim. Sizin departman gelecekmiş taziyeye dedi. Bilgim yok dedim. Bişey demedi.
Sonra departmandan başka kızı gördüm e gelmiyor musun dedi neye dedim taziyeye dedi. Bilgim yok dedim. Başka bir kız organize etmiş. Başka kız şimdi taziye evinden bana mesaj atıyor “seni çağırmak için aramıştım ama sen bakmadın” yazmış.

Olay şu: dün bu kız organize etmiş olayı. Dün beni aramıştı ben de bakamamıştım sonra mesaj atmış nasılsın diye. Ben de iyiyim sen nasılsın yazdım 2 saat sonra. Karşı cevap yok. Tüm yazışma bu.
Bir de patrona departman olarak geleceğiz demiş ben gelmemişim gibi bir şey oldu. Gerçi adama söyledim bilgim yok diye de umarım inanmıştır. Sizce bozulmakta haklı mıyım? Kıza yazdım patrona söylerseniz haberim olmadığını sevinirim, yanlış anlaşılmak istemem dedim. Sonuçta 4 kişiyiz atlaması mümkün değil. Sizce bilerek yapmış olabilir mi?
0
Mirabel
(22.10.24)
bence yanlis soruna odaklaniyorsun. yalakaliga kurban gitmissin; ama ben olsam banane patronun babasindan ya der gecerdim.

edit: simdi dusundum de patron narsist veya toksik de olabilir. soyle ki: baba vefat edince normal insan acisini yasar dis faktorlere biraz kulak kapatir; ama personelin taziye mesajini -sen gelmiyor musun? diye sorgulayan adam tum departmanlar cenazeye gelecek gibi bir diktatorluk de yapmis olabilir.
0
buenosdias
(22.10.24)
Taziyeni iletmissin zaten, bir de helva mı kavuracaksın? Gereksiz, saçma işler. Senin bir yakının vefat etse patronun evine taziyeye mi gelecekti, baş sağlığı dileyip odasına gidecekti.
0
rock n roll
(22.10.24)
Patronun “gelmiyor musun” diye sormasi cok acayip.. Babasi olmus hala neyin derdinde. Ayrica hakliliktan ote tuhaf bir ortamdasin. Arayip acmayinca nasilsin yazmak? Manasini cozemedim. Amator, patron yalakasi, profesyonellikten haberi olmayan insanlarla calisiyorsun.
0
mor oje
(22.10.24)
ya bizim memlekette su "merhaba, nasilsin" yazip devamini ayni mesajda yazmama aliskanligi takriben ne zaman son bulur? bizden baska bunu yapan millet gormedim. ne soyleyeceksen tek seferde yaz gonder, nasilsin yazip beklemek ne?
aranizda bunu yapan varsa bu mesajim size bir milat olsun, birakin bu aliskanligi arkadaslar, kotu bir iletisim sekli.

duyuruya cevaben: seni arayan kiza "nasilsin yazmak yerine direkt organizasyonu yazsan ben de gelebilirdim" de, bu aliskanligi o da birakir belki. patrona da kendin soyle maalesef haberim yoktu tekrar basiniz sagolsun vs. niye kizdan gidip senin adina aciklama yapmasini istiyorsun?
ayrica daha bassagligina gidilmeden once iki kisi tarafindan haberdar edilmissin, ikisine de "bilgim yok" diyerek cevap verip bilgi almaya calismamissin. kiz bilerek mi yapmis onu bilemeyiz ama senin tepkin biraz pasif agresif geldi bana.
0
sanxis
(22.10.24)
Ben bu tür şeylerde çok kinleniyorum, iyi niyetli bulmadım, aklınca seni sallamamış.
Diğer arkadaşlarımdan gönderdiği mesaja bakar ona net bir şekilde haber vermiş mi ilk onu anlamaya çalışır, sonra da duruma göre ya toplantıda falan söylerdim, ama çok profesyonel şekilde. Ya da biz de 7si var, en yakın olduğu için, o zaman o kız hariç organize ederek tekrar taziyeye giderdim, aynı şekilde mesaj atarak ve taziye evinden arayarak.
0
durgunfoton
(22.10.24)
Kiz bence haris harikalar diyarinda volume 2
0
Zetnikov
(22.10.24)
Sanxis +111
0
epitaf
(22.10.24)
Patronunla sen muhtemelen aynı yaş grubundan değilsiniz. Diğer yazan arkadaşların bakış açısını anlıyorum, çünkü çocuklarım var. Ama patronun benim yaşlardaysa aslında kapalı iletişimde şunları demek istiyor:
Mirabel: başınız sağ olsun
Patron: Dostlar sağ olsun. Öğlen gelmiyor musun Mirabel, sizin departman gelecekmiş. (Eşek değilsin gelirsin her halde, en yakınımı kaybetmişim burada)
Mirabel: Bilgim yok
Patron: (Eee şimdi oldu bilgin, gelmeyecek misin)...
0
SiyamkedisiZorro
(22.10.24)
Kızın sana yaptığı çirkin ve kötü niyetli görünüyor. O ayrı. Onu kenara koy.
Ama hep beraber gitmedin diye taziyeye gidemeyeceksin diye bir şey yok ki.

Patron yalakalığı olarak düşünme. Anne veya babasını kaybeden çoğu insan derin bir üzüntü hissediyor. Böyle bir zamanda patronu ziyaret etmek içinden geliyorsa mutlaka git.
0
michael_knight
(22.10.24)
bilgin yokmuş, ama sonradan olmuş. sonuçta eğlenceye gitmemişler, taziyeye gitmişler. organize eden tarafından şahsen davet edilmemiş olsan bile kalkıp gidebilirdin. öğrenmişsin çünkü zaten sabahtan. çok yorucu bi davranış biçimi sendeki. kız seni aramış bir de. tamam devamını getirmemesi saçma olmuş da olay taziye ya. kızın davranışına kafayı takıp bu kadar düşünmek, sorgulamak saçma. kalkıp gidersin, dönersin. basit işleri zorlaştırmayın bence.

bir de benim anladığım sabah taziyeyi ilettim dediğiniz mesaj ya da arama şeklinde. eğer patrondan öte bir yakınlık varsa çok ayıp etmişsin. bilgim yok bilgim yok deyip durmuşsun.
0
elorelia
(23.10.24)
(5)

ev almak-noter-kredi denklemi hj

baldan kaymak
1) anneme ev alacağım kredi çekmem de gerekiyor.böyle bir durumda evi onun üstüne yapabiliyor muyumyoksa kredi diye her terlü bende mi oluyor?2) 2.si annem yaşamı boyunca evin sahibi olacak amavefat durumunda mirasa konu edilemezsahibi ben olacağım gibi bir noter sözleşmesi oluyor mu?
1) anneme ev alacağım kredi çekmem de gerekiyor.
böyle bir durumda evi onun üstüne yapabiliyor muyum
yoksa kredi diye her terlü bende mi oluyor?

2) 2.si annem yaşamı boyunca evin sahibi olacak ama
vefat durumunda mirasa konu edilemez
sahibi ben olacağım gibi bir noter sözleşmesi oluyor mu?
0
baldan kaymak
(16.10.24)
1- Krediyi kim çekerse ev onun üzerine olur. Çünkü banka siz borcunuz bitene kadar o evi ipotekleyecek.

2- Evi annenizin üzerine aldığınızı farz edersek burada yapmanız gereken annenizin vasiyetname yani miras beyanı vermesi. Bu sayede vefat durumunda ev size kalır.
0
nuevo
(16.10.24)
@nuevo

Vasiyet verse bile kardesi derseki bende hakkimi istiyorum ve dava acarsa nolur
0
Zetnikov
(16.10.24)
Vasiyetle olmaz o. @Zetnikov haklı.

Ev sizin üzerinize olsa, annenize intifa hakkı verseniz diyeceğim ama, banka ipotekli evde intifa hakkı verilebilir mi, bilemedim.
0
Mirket
(16.10.24)
abd de tersine mortgage var, tr de olsa tam işini görür. yani sana satacak gibi neyse karışık.
annenin evine sen de ipotek koyarsan bankadan sonra 2. sırada belki olası mirasçılar babayı alabilir. ama muvazaa iddiasında bulunmamaları için avukatla ipotek sözleşmesini tasarlamalısın.
0
yeahbutso
(16.10.24)
Evi annenin üzerine yaparsanız her türlü mirasa konu olur o. Ancak intifa hakkı verebilirsiniz, o da kredi bittikten sonra olur.
0
SiyamkedisiZorro
(18.10.24)
(5)

çöp kenarına bırakılmış mobilya parçası

a7x
büyükçe bi tabla, herhalde bi dolabın sırt kısmıydı, tek parça. bi kaç gündür durduğu yerde duruyor. hasar görmüş belli ki işe yaramıyor, kimse de alıp götürmedi. çöp arabası almadığına göre onların da sorumluluğu değil. normalde kimin sorumlululuğunda bunun alınması?
büyükçe bi tabla, herhalde bi dolabın sırt kısmıydı, tek parça. bi kaç gündür durduğu yerde duruyor. hasar görmüş belli ki işe yaramıyor, kimse de alıp götürmedi. çöp arabası almadığına göre onların da sorumluluğu değil. normalde kimin sorumlululuğunda bunun alınması?
0
a7x
(24.09.24)
Evsel atık kapsamı dışındadır.
Belediye atan kişiyi tespit edip ceza yazabilir.
Atacak olan kişinin Belediyle irtibata geçip, ayrıca ve ücretli olarak attırması gerekir.
0
Mirket
(24.09.24)
Belediyeye haber verilmesi gerekiyor. Onlar gelip alıyor
0
SiyamkedisiZorro
(24.09.24)
Kaba atik ihbari yapmalisiniz. Normalse temizlik gorevlileri gördüğü zaman kendileri bildirmeli kaba atık ekibine.
0
duster
(25.09.24)
bu tarz atıklar haftanın belirli günleri toplanıyor olabilir.
0
gezegen olan pluton
(25.09.24)
taşınırken ben de bir kaç parça mobilyayı atacağım için araştırmıştım. istanbul'da ilçe belediyesine haber vermek gerekiyor, onlar ayrıca bir araç ve ekiple gelip alıyorlarmış ve izinsiz atılırsa cezası varmış. kanun kitaptan korkan gariban bir türk vatandaşı olarak başımız belaya girmesin diye taşınacağım gün ve saat belli olunca önceden haber vermiş olayım diye aradım. belki ona göre planlama yapıyorlardır falan dedim asfdgfh ama eşyaları dışarı çıkartmadan kayıt oluşturmuyorlarmış.

neyse taşınma günü geldi eşyaları çıkarıp bir kenara dizdikten sonra yeniden aradım kayıt oluşturdum. aradan tam 10 gün geçtikten sonra çalışırken müsait olmadığım anda bir numara ısrarla üst üste aradı. 4. aramada acil bir durum var herhalde diyerak açtım belediye görevlisiymiş. atıkları almaya geldik nereye koydunuz bize denilen yerde yok diyor adam. ben başka şehirdeyim, üzerinden bir haftadan fazla zaman geçmiş hiçbir fikrim yok birileri almış demek ki dedim adam da ben kaydı kapatıyorum o zaman dedi.

bu da böyle bir anımdır..
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(25.09.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.