Giriş
(10)

Evlilik içi tartışmanın kayınpedere gitmesi

psmstc
Eşimle büyük sayılabilecek bir tartışma yaşadık. O da hoş olmayacak şeyler söyledi bense eşeklik ederek çok daha da kırıcı konuştum. Söylediklerimi annesine paylaştı o da kayınpedere. Kayınpeder astığım astık otoriter bir tip. Koruma refleksiyle sana böyle konuşan adamın yanında ne işin var vs. Sen
Eşimle büyük sayılabilecek bir tartışma yaşadık. O da hoş olmayacak şeyler söyledi bense eşeklik ederek çok daha da kırıcı konuştum. Söylediklerimi annesine paylaştı o da kayınpedere. Kayınpeder astığım astık otoriter bir tip. Koruma refleksiyle sana böyle konuşan adamın yanında ne işin var vs. Seni yanımıza alalım diye eşime epey konuşmuş. Şimdi bana da tavır aldı. Eşim de haklı üzülüyor. Şimdi bu krizden nasıl çıkılır sizce?
0
psmstc
(21.07.24)
Her şeyi koşa koşa anasına anlatan insanlar maalesef bu tarz sorunlara yol açıyor. Ne gerek vardı. Kendi içinizde çözmeden anlatılması yanlış. Nasıl çözülür... Araya soğukluk girer, adam kızım mutlu olsun diye ses etmez, sen de kayinpederin her tavrına acaba... dersin ve adama tutulursun. Bazen bir şey bir kere raydan çıktı mı geri eskisi gibi olmuyor. Kayjnpederle olan ilişkin de böyle olur. Kusura bakmayın dersin yolunuza devam edersiniz ama durum bu. Eşinin anlatması yanlış.
0
dedeminhirkasi
(21.07.24)
Ekstrem bir durum olmadığı sürece böyle şeylerin anlatılması kesinlikle çok yanlış.

Eşinizle aranızı düzeltmişseniz kayınpeder tarafını zamana bırakmaktan başka çareniz yok. Belki bu size ders olur ve bir daha bu şekilde kırıcı konuşmazsınız eşinizle. O da hemen yetiştirmesin tabii, en sevmediğim insan davranışı.
0
pispinti
(21.07.24)
Eşinizle arayı duzelttiyseniz gidip kayınpederle yüzyüze konuşup, bir sinirle ağzımdan çıktı diyip gönlünü almaktan başka çare yok.
0
kimlanbu
(21.07.24)
aileye bir şey anlatılmayacağını öğrenmiş oldu eşiniz işte.
0
Hallegadola
(22.07.24)
Biriyle konuşuma ihtiyacı duymuş eşiniz ki ben sizi hatırlıyorum diğer duyurulardan belli ki bu kırıcı konuşma zoruna gitmiş annesiyle paylaşmış ve anna babada evladı koruma iç güdüsü devreye girmiş bunda anormal bir durum göremedim ben tabii ki tavır alır adam hiçbir şey olmamış gibi mi davransın kızına kim bilir neler dediniz. Neyse.

Çıkış yolu zaman, bırakın bir süre kendi haline, sizi iyi görürlerse unutacaklardır. Bizim ailede de benzer şeyler oldu, neler neler unutuluyor bir bilseniz. Siz saygınızdan ödün vermeyin yeter.
0
Kediyi üzdün
(22.07.24)
Aile kavgaları ana-babaya prensip olarak anlatılmaz, ama...
Bunun aması maalesef var. Büyük kavgalar, hele hele işin içine namus vs. tarzı ithamlar ya da fiziksel zorbalık girerse anlatılması gerekir. Şöyle düşünün sizin kızınız olsa anlatmasını istemez miydiniz?
Kpeder bir babanın yapması gerekeni yapmış. Eğer şu anda eşinizle durumunuzu düzelttiyseniz zamanla kriz çözülür. Herkes kavgada ağzından çıkana dikkat eder, hayat devam eder.
0
SiyamkedisiZorro
(22.07.24)
şimdi eski duyurulara baktım da kavga anında ağzıma geleni söylerim vs demişsiniz. abartılı tepkileriniz olduğunu belirtmişsiniz.

normal şartlarda eşle olan kavga asla anne-babaya yansıtılmaz ama üstte bir arkadaşın dediği gibi kaldırılamayacak derecede ağır konuştuysanız son çare olarak babasına anlatmış olabilir. kaldı ki kendisine böyle bi durumla gelen kızına karşı da söyledikleri gayet normal.

son çare olarak eğer gerçekten pişman olup ve özür dilediniz ise sizlik bi durum yok. babayla orta yolu bulduracak olan kişi eşin.
0
elorelia
(22.07.24)
evlilik böyle bir şey değil ya. ben de boşanıyorum ama eski eşten değil de kayınpederimden boşanıyorum gibi (kadınım). bu tip aileler, ı ı h.
0
deartheodosia
(22.07.24)
türk kadını evliliğin, ailenin ne demek olduğunu hiçbir zaman öğrenemedi. evliliklerin çoğu bunlar ana babalarını her halta dahil ettiği için bitiyor. işin zor başkan.
0
sir william jones
(22.07.24)
iyi olmuş, bir daha ağzından çıkana dikkat edersin. el kızını nikahına alınca sahipsiz sanmaman gerektiğini öğrenmiş oldun.
0
titanyum22
(22.07.24)
(14)

İstanbul’daki eski dairelerin alıcısı yok mu?

psmstc
İstanbul’da eski 30 yaş üstü bir eski dairemiz var. Satmak istiyoruz. Fakat hakettiği fiyatlardan ilana koyduk hiç arayan soranı yok. İstanbul’daki Eski dairelerin alıcısı yok mu?
İstanbul’da eski 30 yaş üstü bir eski dairemiz var. Satmak istiyoruz. Fakat hakettiği fiyatlardan ilana koyduk hiç arayan soranı yok. İstanbul’daki Eski dairelerin alıcısı yok mu?
0
psmstc
(20.07.24)
Ben daire alsam 30+ daire almazdim. Hocam zaten depremden insanlarin psikolojisi asiri bozuldu sen olsan bakar misin?
0
Zetnikov
(20.07.24)
Arazisi değerli bir yerde (maslak, bağdat caddesi civarı vb.) değilse ve kentsel dönüşüm ihtimali yoksa zor.
Bu dönemde kredi faizleri yüksek olduğu için ekstra zor.
0
merhum
(20.07.24)
bina yeni degilse adam ona o kadar para verecegine karacaahmetten mezar yeri alir. beklenen istanbul depremi dusunuldugunde ayni sey cunku. sahsen kelepir bile olsa icinde oturmak icin almam ben o evi.
0
bohr atom modeli
(20.07.24)
Aynı süreçten geçtim. Sarıyer’de eski binayı deprem riskinden dolayı eledim. Halbuki beğenmiştim.

Eski binayı hangi durumda alırım? Kentsel dönüşün ihtimali kesine yakındır, yeri de iyidir. Ve acil eve ihtiyacım da yoktur. Alırım, kentsel dönüşüm sonrasında da temize satarım/otururum.
0
kojonotsuki
(20.07.24)
kentsel dönüşüm olsa bile şuan 1,5-2 milyona yakın maliyet çıkıyor. hem daire parası hem kentsel dönüşüm ücreti çok mantıklı gelmiyor.
oturmak için alacaklarda zaten kendini zorlayıp yeni bina almak istiyor.
0
my fault
(20.07.24)
hiç arayan soran yoksa hak ettiği fiyatı fazla düşünüyor olabilirsiniz maalesef
0
ted
(20.07.24)
Var, Türkiye çoğunlukla kaderci bi ülke. Deprem dolayısıyla eleyen anca bizim çevremiz vardır. Mesela eski evler daha büyük olur, tavanı yüksek olur vs bu sebeple bile başka yerden sallıyorum 60m2 alacağına sizin evi almak isteyen çıkabilir. Fakat fiyat yüksek geliyordur.(son zamanlarda emlak krizi var galiba gerçekten)
0
nhk ni youkosu
(20.07.24)
Fiyat yüksek olmalı :)
0
gabe h coud
(20.07.24)
Hakettiği değer kime göre neye göre.İnanın tam değerinde koysaydınız 1 günde satardınız.Diğer ilanlara bakarak hakettiği değeri belirlemişseniz yanılırsınız
0
ayağiniza gelen overlokçu
(20.07.24)
şu an eski daire satmak için hiç iyi bir ortam yok. piyasa ölmüş, ev alan yok zaten. fiyatlar reel olarak daha da düşecek. illa satmak istiyorsanız fiyatı epey düşürmekten başka çareniz yok.
0
abelardo
(20.07.24)
varsayalım 5 milyon istiyorsunuz. benim de o param olsun. yenice bir binadan aylık 50bine kiralık bir daire tutuyorum. 5 milyonu bankaya atıp aylık 200bin civarı faiz elde ediyorum. 50binini kiraya veriyorum. 150bini anaparanın üstüne atıyorum ve devlet babanın müteahhit evlatlarını kollamak için çıkaracağı uygun faizli konut kredisini kolluyorum.

deprem gerçeği ve alım gücünün yok olması şu an dairenizi ancak arsa payı ederinde satabilmenizi sağlar. bu durum da imarın düşürülmemesi yahut arazinizin rezerv alan ilan edilmesi gibi bir ihtimali varsa dairenizi alacak kişi sadece ciddi bir risk satın almış olacaktır.

herkes parasını faize gömdü. nacizane tavsiyem takas seçeneklerine de açık olmanızdır.

edit: yazım hatası
0
phonex
(20.07.24)
hakettigini düşündügünüz fiyat gerçekte hakettigi fiyat degildir. o yüzden satılmıyor. Fiyatı daha hakettigi seviyelere indirirseniz rahatlıkla satılır.
ayrıca maraş depreminden de sonra eski binalar artık insanlara korku veriyor. beklenen büyük istabul depremi de cabası.
bu gibi durumlarda fiyatı daha da düşürürseniz canı kıymetli olmayan bir alıcı bulabilirsiniz
0
limonlu eksi
(21.07.24)
Genelde eski ev sahipleri fiyatlarını belirlerken kensel dönüşüm SONRASI alacağı fiyattan az düşüğünü istiyor. Halbuki bir sürü risk var. Deprem var, müteahhitle uğraşmak var, 1,5-2 sene kiraya çıkmak zorunda olmak var, 1-2 milyon arası ilaveten müteahhite para ayırmak zorunda olmak var. Bir de eskiden (bundan 10 sene önce) yeni daire stoğu yeterli değildi, artık yeni daire var epey, dolayısıyla maalesef fiyatınız yüksek kalmıştır sizin.
0
SiyamkedisiZorro
(22.07.24)
Link at, bir bakayim.
0
osssy
(22.07.24)
(7)

Euro ve dolardaki artış devam edecek mi sizce

funl
bu artışın sebebi ne ? ayın sonundaki kur tahminlerinizi öğrenebilir miyim?
bu artışın sebebi ne ? ayın sonundaki kur tahminlerinizi öğrenebilir miyim?
0
funl
(11.07.24)
Şu açıklamayı yapan TUİK başkanının verileriyle iş yapan Merkez Bankasının ay sonunda ne yapacağını söylemek dayanağı olan bir tahmin olmaz.

Aynı kalacak diyeyim de bir şey söylemiş olayım.

x.com
0
Mirket
(11.07.24)
Şu anda baskılandığını düşünüyorum dövizin. Yani beklentim daha yükselmesi
0
SiyamkedisiZorro
(11.07.24)
Yavaş artabilir ama hiçbir zaman kısa sürede zıplama olmayacak. FED'in faiz indirimine göre de yavaş yavaş salacaklar. Bence getirisi mevduatın altında kalacak bu yıl. Bir de KKM var tabi. Onu yavaş yavaş azaltmaya bakıyorlar. Birden zıplarsa KKM'nin hazineye maliyeti de artıyor çünkü.

Yatırım tavsiyesi değildir.
0
merhum
(12.07.24)
yıl sonu 39 olacak demişti bir sürü kuruluş. bütçe planlamaları da ona göre yapıldı. hatta 43 olacak diyeni bile oldu.

ama o zamanlarda hafize gaye vardı başta ve o zamanlardaki dolar değişimine "hafize eğrisi" denmişti. tatlı çıkıyordu her gün, cetvelle çizilmiş gibi.
bu senenin başında o kişi gitti ve eğri kendini çoğunlukla düzlüğe bıraktı.

ben böyle devam etmeyeceğini, 1 aşağı 2 yukarı devam edeceğini düşünüyorum.

ay sonu ne olur bilmem, ama 20-30 kuruş artmış olur en azından tahminim.
0
biseysorcaktim
(12.07.24)
Soru da cevaplar da bu kadar mı sallamasyon olur :) ağzı olan konuşuyor.

Öncelikle bu artışın sebebi ne? Ay sonunda ne olur? Denilmiş de hangi artış? Yerel seçimlerden önce 20-22 martta istanbul kapalıçarşıda 33,80’den dolar satılıyordu. 4,5 ay önceki seviyesinin altında. Öncelikle dolar bugün kaç dün kaçtı öğrenmeden yarın ne olur bilemezsiniz.

Ciddi bir şekilde öğrenmek isterseniz en geniş perspektif için bakacağınız 2 faktör var. 1- cari açık 2- mb döviz alım-satım rakamları.

Açıp son yılların cari açığına ve özellikle son 4-6 aya bakıp gidişatı anlamaya çalışın. Diğer taraftan da merkez bankası döviz rezervleri haftalık yayınlanıyor gidişattan da anlayabilirsiniz.
0
avatar is back
(12.07.24)
@avatar,
Para arzına bakmayalım mı yani?

x.com
0
Mirket
(12.07.24)
@mirket, para arzı son 2 senede hem enflasyonla tetiklenen hem de kamu maaşlarından kaynaklı. bununla ilgili ciddi araştırmalar var, mesela %19,3 memur zammı enflasyona 2024 kalan 6 ay için %2,02 enflasyon oluşturacak. haklı olarak çok ciddi gibi görülen ki öyle de ama öncül göstergelerden değil. yani biraz sebep değil de sonuç olarak değerlendirilebilir
0
avatar is back
(12.07.24)
(2)

İstanbul hamam

kumandanim
Merhaba, İstanbul' da güzel kese fln attırabileceğim, turist işi olmayan yani şov işi yapıp düdüklemeyen, düzgün bi' hamam arıyorum. Güzelce keselenmek, temizlenmek, ölü derilerle vedalaşmak istiyorum. Var mı gittiğiniz, bildiğiniz bi' hamam? Bir de deniz, kum, güneş tatiline gitmeden mi
Merhaba,
İstanbul' da güzel kese fln attırabileceğim, turist işi olmayan yani şov işi yapıp düdüklemeyen, düzgün bi' hamam arıyorum. Güzelce keselenmek, temizlenmek, ölü derilerle vedalaşmak istiyorum. Var mı gittiğiniz, bildiğiniz bi' hamam?
Bir de deniz, kum, güneş tatiline gitmeden mi hamam yapmak lazım? Yoksa geldikten sonra? Yani gittik, yandık, esmerleştik, sonra hamama gidersem gene beyaz beyaz< mı geziyoruz sonra?

Bilmiyorum bu işleri, beni aydınlatın canlar.
0
kumandanim
(11.07.24)
Burayı övüyorlar:
www.sureyyahamam.com.tr
0
auroraaurora
(11.07.24)
Annem yaz mevsiminde hamam olmaz derdi. Eylül-Ekim gibi artık deniz faslını kapatınca havalar da serinleyince misss hamam. İstanbul'da ben de isterim, biz Yalova'ya ya da tatil dönüşü Afyon'a gidiyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.07.24)
(5)

İstanbul turist gezdirme önerisi

wanderernotlost
Ağustos ayında 2 yabancı genci bir hafta sonu gezdirmem gerekecek. 15 yaşlarındalar. Tarihi yarımada ve müzelere ayrıca gidecekler, ben daha ziyade sahil şeridinde bir yerlere götürmek istiyorum. Gençlerin de ilgisini çekecek nereler olabilir neler yapabiliriz?
Ağustos ayında 2 yabancı genci bir hafta sonu gezdirmem gerekecek. 15 yaşlarındalar. Tarihi yarımada ve müzelere ayrıca gidecekler, ben daha ziyade sahil şeridinde bir yerlere götürmek istiyorum. Gençlerin de ilgisini çekecek nereler olabilir neler yapabiliriz?
0
wanderernotlost
(10.07.24)
Arnavutköy ve Yeniköy'de yürüyüş, yemek, kafe... Buralara şehir hatlarının vapurlarıyla gidebilirsiniz, o da keyifli olur (Yeniköy için İstinye'de iner çok kısa yürürsünüz).
0
fotrsapka
(10.07.24)
Adalar, Kadıköy Balıkçılar Çarşısı, Bağdat Caddesi gibi yerleri gezdirebilirsiniz, köprüden de geçmiş olurlar. Turistler nedense hiç Anadolu yakasına geçmiyorlar.
0
PhoenixRising
(10.07.24)
Adalar çok güzel bir seçenek, bir alternatif de Anadolu Kavağı.
0
SiyamkedisiZorro
(10.07.24)
Ne olursa olsun Taksim' i görsünler bence, ek olarak Nişantası civarları. İstiklal' e yakın zaten.

edit: Sahil şeridi demişsiniz, Bebek ekliyorum :)
0
kumandanim
(10.07.24)
sen 15 yaşında olsaydın nereleri görmek isterdin?
0
Zetnikov
(10.07.24)
(22)

Nagehan Alçı'ya üzüldünüz mü?

sekizdokuzon
Bana bir tık yükselen kadın hakları hareketinin olumlu rüzgarını arkasına alıp itibarını temizlemeye çalışıyor, Amber Heard taktiği uyguluyor gibi geliyor. Rok'un sıkıntılı bir tip olduğu belli, anlattıklarını da yapmıştır kadına büyük ihtimalle ama resmin tamamı o değil gibi.Siz ne düşünüyorsunuz?
Bana bir tık yükselen kadın hakları hareketinin olumlu rüzgarını arkasına alıp itibarını temizlemeye çalışıyor, Amber Heard taktiği uyguluyor gibi geliyor. Rok'un sıkıntılı bir tip olduğu belli, anlattıklarını da yapmıştır kadına büyük ihtimalle ama resmin tamamı o değil gibi.

Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(09.07.24)
Gram üzülmedim. Yüzünü her gördüğümde hala aynı derecede tiksinti duygusu geliyor. Herkese de biz üzülemeyiz ona da akepeliler üzülsün
0
Kediyi üzdün
(09.07.24)
Peki şeye ofkeleniyor musunuz? Ülkede binlerce şiddet gören kadın var, bahsettiğim kadın hareketi bu kadınların hayatını kolaylaştırmazken Nagehan'ı aklamaya yarıyor. Yoksa kaynağı ne olursa olsun bu meselenin konuşuluyor olması sizce olumlu bir gelişme mi?
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
Nagehan sansasyonel bir tip, ne dese ses getiriyor dolayısıyla sesini duyurması kolay oldu. Bu hareketin de durduğu yer politik değil herkese eşit olacağından elbette bunu eleştirmek zor. Neden zor? Çünkü onları eleştirerek sesini duyurmaya ve yardıma ihtiyacı olana da engel olmak kötülük olur.

Güçlü olanın yanında olmak kolay ama yukarıda yazdığım sebepten dolayı da öfke duymak elini taşın altına koyan birilerine koyma demek gibi gelir bana. O yüzden hayır öfke duymuyorum.
0
Kediyi üzdün
(09.07.24)
su veren itfaiyenin hortumunu misalii :')
0
since1907
(09.07.24)
üzülmedim gerçekci bulmadım 2017 yılında ölecektim diyor 2024te boşanıyor. mantıklı mı?
0
sizofren06
(09.07.24)
İşleri yolundayken sesini çıkarmayıp şimdi gemiyi terk etmesi faydacı bir insan olduğuna işaret ediyor elbette ama yine de -bence- çok büyük ihtimalle söylediklerini yaşamış, belki Stockholm sendromundan, belki aşktan ya da akıl tutulmasından, kariyerinin de biteceğini öngörerek sesini çıkarmamıştır. Böyle gazeteci mi olur yazmış biri ekside. Cidden öyle. Yine de dayak yediği gecenin ertesinde kocasını öven demeçler vermesinin arkasında işte ciddi bir patoloji de var üzerine konuşmamız gereken. Zamanında benzer bir süreçten geçmiş biri olarak o delilik halini yaşamadan anlamak pek mümkün olmuyor.
0
🌸sekizdokuzon
(09.07.24)
Nagihan alçıya üzüleceğimi tahmin etmezdim ama tahmin ettiğim gibi üzülmedim

Şaka bi yana, nagehan alçı ile ayrı politik uçlardayız fakat öfkem bu yüzden değil, zamanında rahat rahat kadın düşmanı beyanlar vermiş olmasından, şimdi bu kazanımları kullanmaya çalışmasın

Nagehan kendini istanbulun varoşunda hayatta kalmaya çalışan, eğitim hakkı elinden alınmış kadınlarla ya da plazada çalışan buna rağmen ekonomik güvencesi olmadığı için işyeri tacizine karşı sesini çıkaramayan genç kadınlarla eşitlemeye çalışmasın, bu örnekler daha çoğalır gider
0
grimavi
(09.07.24)
Ne oldu bilmiyorum, zerre kadar olsun ilgimi çekmiyor.
0
muhayyer divan
(09.07.24)
Kötü olduğuna emin olduğum kimseye üzülmem.


"Hainlere ve kalleşlere acımayacaksın"
Gırgır Ali
0
lüzumsuz adam
(09.07.24)
İçine sıçtığı ülkenin hukukuna ihtiyacı olmuş. Leoparların kendi yüzünü yiyeceğine hiç ihtimal vermemiş sanırım.
0
peki madem
(09.07.24)
hiç üzülmedim beter olsun.
ben böyle tiplere hiç üzülmüyorum. adamın ne olduğu 10km öteden belli. sanki bir anda değişip böyle davranmaya başladı. böyleleriyle bilerek isteyerek evlenip birde çocuk yapıyorlar. sonrada ağlayıp zırlıyorlar.
0
my fault
(09.07.24)
Onlarla ilgili hiçbir şeyi duymayacağım, görmeyeceğim bir dünya hayalindeyim.

Mideme iyi gelmiyor.
0
Mirket
(09.07.24)
kendini temizlemeye çalışıyor, arkasına 3-5 fanatik alsa başarı da olur,

o sebeple duygu sömürüsü modunu açmış
0
duyurukullanıcısı
(09.07.24)
yolda görsem hicbirini tanimam. hic ilgilenmedim o yüzden.
0
robert bosch
(09.07.24)
hayır üzülmedim.

genelde suçlu bile olsa mağdurlara üzülmek gibi bir huyum var. ancak bu kişi için en ufak bi hissiyat oluşmadı. beter olsun demiyorum ancak kendisini hiç samimi bulmuyorum.

ayrıca rok'un kim olduğu ne olduğu yıllardır ortada. nasıl bir ilişkileri vardı ki bunca yıl çift oldular. velhasıl, çiftlerdiyseler demek ki nagehan da rok'tan pek farklı değildi.

ayrıca ikisi de epey varlıklı ve bu varlıklarını nasıl oluşturdukları az çok ortada.
0
biseysorcaktim
(09.07.24)
neden üzüleyim ya, kadın yalancının teki bana göre. anlattıklarının doğru olduğuna bile inanmıyorum. kocasından eksiği yok.
0
deartheodosia
(09.07.24)
Olaya üzülme-üzülmeme gibi bir yerden bakmadim. Oh olsun da demedim. Nagehan'la ilgili kisisel kanimi dahil etmeden dinlemeye calistim. Rok'la birlikteyken sahip oldugu ya da sahipmis gibi göründügü güce imtiyaza su an sahip degil. Bu sayede ülkedeki islemeyen, kisiye özel isleyen hukuk sistemiyle tanismis.

Ailemde ve yakin cevremde, Nagehan'in anlattigi Rok profiline uyan erkekler var. Manipülatif, narsisist özellikleri cok baskin, Nagehan'in deyimiyle grisi olmayan erkekler. Tanik oldugum örneklerde fiziksel siddet egilimi yok ama bu adamlarla evli olan kadinlarin yasadigi duygusal siddet bambaska bir seviyede. Bu tarz adamlar devamli olarak kadinlarin özgüvenlerine, kisiliklerine saldiriyorlar. Zamanla ve artan manipülasyonlarla kadin, adamin bir uzantisi haline geliyor. Bu duruma tepki gösterdiginde ugradigi duygusal siddetin düzeyi artiyor. Bu adamlarla yasamak bir dert, bunlardan ayrilmak ayri bir dert.

Nagehan bu anlattiklarini yasamistir, hatta anlattigindan cook daha fazlasini yasadigini tahmin ediyorum. Nagehan dahil, hicbir kadin bunlari yasasin istemem.

Bunun disinda itibarini temizlemeye calisiyor mudur? evet.
Basarili olabilir mi? sanmam.
Devir dönüyor, yeni devre göre konumlanmak istiyor mudur? muhtemelen.
0
chihirovekohaku
(10.07.24)
SVIHS
0
cooperr
(10.07.24)
üzülmedim.
adamla 5 saniye geçirsen nasıl birisi oldugunu anlarsın zaten. e böyle birisiyle bile bile sırf statü için evlenen birisine niye üzüleyim.
zaten anlattıklarının yarısından çoğu yanlış veya eksik geliyor bana.
0
abelardo
(10.07.24)
asla üzülmüyorum. ama bu işi magazinsel olarak görüyorum bakalım rok neleri ortaya dökecek şimdi diye beklemedeyim ahahhaha dibine kadar kaos
0
Hallegadola
(10.07.24)
Kim olursa, ne yapmış olursa olsun yaşadığı karşısında dayanışmamız gerektiğini ama yaptıklarını ve söylediklerini de unutmamamız gerektiğini düşünüyorum.

Buna üzülmüyorsak yarın öldürüldüğünde de üzülmeyip sevinecek miyiz yani.
Geldiğimiz duruma çanak tutanlardan biri de olsa üzüldüm galiba.

Bundan ders çıkarıp bundan sonra kadın dayanışması içinde yer alacak mı? Benim buna inancım sıfır, kendisini de eski kocasından farklı görmüyorum ben, al birini vur ötekine.

Bu konuda net bir görüşüm yok maalesef karışık biraz kafam.
Amber Heard ile aynı yerde görmüyorum mesela ikisi çok farklı mevzular benim için.
Amber konusunda kafam böyle karışık değil daha netim, bu hanımefendi çok daha farklı bir yerde çok daha kötü bir yerde.
0
mutekebbir
(10.07.24)
Amber Heard ile çok farklı konular bunlar.
NA büyük ihtimalle anlattığı şeyleri yaşamıştır. ROK çukur bir adam çünkü. Ama bunları yaşarken bir ekran figürü olarak durduğu çizgi, yaptığı açıklamalar kendisinin tasarrufudur, omurgası olan insana dışarıdan baskıyla söyletilebilir şeyler değil. Şu anda kadın hakları hareketine yanlaması da kadın hareketinin itibarını bozmaktan başka bir işe yaramaz. Boş yere demiyoruz "hukuk herkese lazım" diye. Kazanım kaynarken, bülbülüm oynarken en pespaye açıklamaları yap, sonra "ben de mağdurum". Neyse...
0
SiyamkedisiZorro
(10.07.24)
(6)

normal ayakkabı / sandalet çok yoruyor

biseysorcaktim
ömrümün bi kaç senesi hariç, kendimi bildim bileli spor ayakkabı giydim. ayaklarıma dair ciddi bi sıkıntık olmadı asla.ancak spor ayakkabı dışında bir ayakkabı giyince ortopedik tabanlık'lı olsa bile, ayaklarım rahat olmuyor. bir kaç saat sonra ağrımaya başlıyor.bu yaz sandalet ile dolaşıyorum dışar
ömrümün bi kaç senesi hariç, kendimi bildim bileli spor ayakkabı giydim. ayaklarıma dair ciddi bi sıkıntık olmadı asla.

ancak spor ayakkabı dışında bir ayakkabı giyince ortopedik tabanlık'lı olsa bile, ayaklarım rahat olmuyor. bir kaç saat sonra ağrımaya başlıyor.

bu yaz sandalet ile dolaşıyorum dışarıda. kaliteli, bilinen bir marka. ancak ayaklarım bir süre sonra ağrımaya başlıyor. haftasonu bi kaç saat yürüdüm, gezdim. en sonunda sadece ayaklarım değil, belim ağrımaya başladı.

kısaca, yumuşak tabanı olmayan her türlü terlik/ayakkabı ayaklarımın ve hatta belimin ağrımasına sebep oluyor.

bu bir problem midir, ya da yaşlılıkta belirgin olacak bir durumun işaretçisi midir? yoksa "sandaletle 7-8 km yürürsen ağrır tabi, normal" denilecek bir şey mi.
0
biseysorcaktim
(08.07.24)
Uzmanlar hafif topuklu giyilmesini öneriyor. Tamamen düz ya da babet tarzı ayakkabıların uzun süre giyilmesi sakıncalıymış. O yüzden bazen hafif topuklu bazen spor ayakkabı giyebilirsiniz rahat edebilirsiniz. Sorun hala devam ediyorsa tabii ki doktora sorabilirsiniz.
0
gezentikcanlı
(08.07.24)
Sandaletin yorması normal.
Alışkın olmadığın için diğer ayakkabılarda rahat edemiyor olman da normal.
Ama ağrı deyince iş değişiyor. Bacaklarda ağrı deyince benim aklıma kısmi düztabanlık, tarak çökmesi falan geliyor. Bel ağrısı deyince de postür bozukluğu.

Yaşam kaliteni bozan bir şey yoksa yola devam. Ama rahatsızsan, postür bozukluğu varsa reformer pilatesle olayı çözersin. Ayaklar için ise bir ortopediste görünmende fayda var.
Ayakkabıları çok çabuk mu eskitiyorsun hep bir tarafa mı yamulup eskiyorlar soruları da geldi aklıma.
0
Mirket
(08.07.24)
Öncelikle biz ne söylesek boş, bir ortopedi uzmanına görünmekte fayda var.
Spor ayakkabıya çok alışınca ne giyseniz ayağınız -bir süre- yadırgayacak, rahat etmeyecek. Bu bence normal. Yazlıkta bir süre terlikle dolaşmaya alışıyorum, akabinde ofiste stiletto ölüm gibi geliyor.
Bu arada sandalet Birkenstock ise normal, enteresan bir biçimde o mantarımsı taban ayağı mahvediyor.
0
SiyamkedisiZorro
(08.07.24)
Benim ayaklarım taban çökmeli. Bazı doktorlar taban çökmesi yoktur düztabanlıktır o derler, bilmiyorum hafif ya da orta seviyede bir düztabanlık da olabilir, havada karada suda biraz uzun yürüsem biraz fazla ayakta kalsam her türlü ağrıyor. Çocukluktan beri çeşit çeşit tabanlıklar ve çeşit çeşit ortopedik tabanlı ayakkabılar terlikler çare olmadı. Hep ağrıyorlar.

Hatta 3 yaz önce anneme "çok yoruldum diyorsam bil ki ayaklarım çok ağrımıştır" dedikten sonra fark ettim böyle bir gerçeğimin olduğunu.

Onun için olabildiğince spor ayakkabı giyerim, normal günlük ayakkabılar beni paklamaz. Fakat ara ara da klasik hatta abiye ayakkabı giymem gerektiği için en topuksuzundan en yumuşağından bile alsam evet çok rahatsız eder. Sürekli spor ayakkabı giyen ve evde de yumuşak yabanlı terlik giyen bir insan için de normaldir bu.

Fakat ben içe de basarım, düztaban görüntüsü de olur ayağımla iz bırakınca. Sizde bunlar olmadığı halde ayakların ağrıması bana şunları düşündürdü:

1. Yakın zamanda (mesela pandemiden beri) kilo aldınız mı, ayrıca duruş bozukluğunuz var mı. Bunlar etkiler.

2. Magnezyum eksikliği çekiyor olabilirsiniz, ara ara kas krampları yaşıyorsanız, sebepsiz uykusuzluk oluyorsa, migrenimsi ağrılar oluyorsa veya migren varsa... magnezyum omega 3 ve d vitamini çok önemli.

3. Psikolojik ağrılar olabilir. İç dünyanızda itiraz ettiğiniz ama yapmak/olmak/gidip gelmek zorunda olduğunuz şeylere beyniniz bedeniniz üzerinden itiraz ediyor olabilir. Hatta topuk dikeni de böyledir.

Ortopediste gidip, benlik bişey yok derse fizik tedaviciye gidip bu yaşadığınız ayakkabı sıkıntısını ağrıları anlatın. Sorularınızı yöneltin. Elle tutulur bir sebep sonuç ilişkisi cevabı alamazsanız mutlaka psikoloğa gidin derim.
0
muhayyer divan
(08.07.24)
4. Şeker hastalığına yakın mısınız, o da ayakları rahatsız eder. Nöropati diye bir etkisi var diyabetin, şimdi aklıma geldi.

5. Belki nasırınız vardır, yeni oluşmuştur, bazen insan fark etmez, ona da bir bakın.
0
muhayyer divan
(08.07.24)
Ben daha basit birsey soyliyecegim eger ayaklarim agrirsa inatla bi kac hafta oyle giymeye devam edersem ayaklarim adapte olup agri geciyor bende
0
Zetnikov
(08.07.24)
(6)

sizce ne tip kamp masası lazım?

OgutucuRecep
kamp yapmıyorum bu arada böyle işte sahilde ne bileyim dışarıda üstüne birkaç meze bir şey koyup yiyip içmek için..bu decathlon masaları çok sallanıyor gibi geliyor bana.sizin tecrübeniz nedir?
kamp yapmıyorum bu arada böyle işte sahilde ne bileyim dışarıda üstüne birkaç meze bir şey koyup yiyip içmek için..

bu decathlon masaları çok sallanıyor gibi geliyor bana.

sizin tecrübeniz nedir?
0
OgutucuRecep
(08.07.24)
Outdoor firmalarında çok güzel çeşitler bulursun ama pahalı oluyorlar.

www.ersinoutdoor.com
0
hasmetizm 2046
(08.07.24)
çok pahalı orası ya.
0
🌸OgutucuRecep
(08.07.24)
Öyle kanka. Çoğu vergi ama öyle de bir şey var. Kalite para istiyor. Burada amortisörlü katlanır sandalye denemiştim misal, yok böyle bir rahatlık. Ben bir kere almayı seviyorum o yüzden acımam paraya keyif için.
0
hasmetizm 2046
(08.07.24)
Bizim işimizi fazlasıyla görüyor:

www.amazon.com.tr
0
prole
(08.07.24)
www.amazon.com.tr

gayet memnunuz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(08.07.24)
Biz de aynı sebeple Hags aldık bkz yazaryazmaz...'ın link'i. Gayet stabil, çok rahat ettik. Hem de hafif.
0
SiyamkedisiZorro
(08.07.24)
(3)

Çooookk büyümüş Mum Çiçeği

muhayyer divan
SelamMum çiçeğimiz var, annem bilmeden büyük bir saksıya koymuş, o da saksıyı köklerle dolduracam diye yıllarca uzamış da uzamış dallanmış dallanmış her yer dal ve şimdi bu kadar uzamış dalları ne yapıcaz bilemiyoruz. Ne yapılır bunlar? Çiçeğin yerini değiştiremeyiz, daha önce pek çok kez değiştirdi
Selam

Mum çiçeğimiz var, annem bilmeden büyük bir saksıya koymuş, o da saksıyı köklerle dolduracam diye yıllarca uzamış da uzamış dallanmış dallanmış her yer dal ve şimdi bu kadar uzamış dalları ne yapıcaz bilemiyoruz.

Ne yapılır bunlar? Çiçeğin yerini değiştiremeyiz, daha önce pek çok kez değiştirdik hiçbirinde coşmamıştı.

Çok güzel açıyor ve çok güzel kokuyor kerata ama dalları kontrol edemiyoruz artık. Ne yapmalıyız veya kime müracaat etmeliyiz, bu işten anlayan bilen var mı?
0
muhayyer divan
(25.06.24)
sorunuzun tam karşılığ değil ama mum çiçeği mutlaka saksısını doldurmak istiyor
saksı dolduktan sonra çiçek açıyor

emin olmamakla birlikte çelikle ürüyor
uzayan dalları başka saksılara yatay olarak uzatarak çoğaltabilirsiniz
youtube da videolar var

bebek mum çiçeklerini ise çevrenize hediye edersiniz.

Çok kıymetli bir bitki
0
çınarım
(26.06.24)
Böyle yosunla kaplı gibi bitki direkleri var (direk dedim ama 30 cm filan) onu saksıya saplayıp dalları ona sardırabilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(26.06.24)
Sardırma işlemi olmadı, o kadar esnek değil dalları. Epey de güçlendi maşallah.
0
🌸muhayyer divan
(26.06.24)
(8)

Yöneticimden hoşlanıyorum

banusa
Sonunda bu da başıma geldi :)Büyük bir kurumun içerisinde 16 kişilik bir birimiz. Ve birim yöneticimden hoşlanıyorum.Ben 35, o 37 yaşında. İkimiz de uzun zamandır yalnızız. Bildiğim kadarıyla onun casual takıldığı biri vardı ama sanırım o da bitti. Kendisi tam bir minnoş anadolu çocuğu zaten, gerçek
Sonunda bu da başıma geldi :)

Büyük bir kurumun içerisinde 16 kişilik bir birimiz. Ve birim yöneticimden hoşlanıyorum.

Ben 35, o 37 yaşında. İkimiz de uzun zamandır yalnızız. Bildiğim kadarıyla onun casual takıldığı biri vardı ama sanırım o da bitti. Kendisi tam bir minnoş anadolu çocuğu zaten, gerçek aşkı bekliyor tatlışım benim.

Tabi ki emin olmamakla birlikte kendisinin dikkatini çektiğimi düşünüyorum, zaman zaman ufak bakışlarını falan yakalıyorum.

Şimdik, böyle durumlarda mevzuyu ilerletmek için ne yapmak lazım? Baya kurumsal bir yerde çalıştığımız için, ayrica is yerinde duygusal ilişkilere çok sıcak bakilmadigi için açıktan yürümek kolay değil.

Taktik ve tavsiyelerinize ihtiyacım var. Kendisi böyle bir durumu deneyimlemiş ve başarıya ulaşmış suserlar varsa deneyimlerinizi duymak isterim.

Tabi belirtmeyi unutmuşum, ben kadın tarafıyım o erkek.
0
banusa
(20.06.24)
Cuma iş çıkışı bir şeyler içelim de. Sohbetin gidişatına göre hareket edersin. Baktın bir şey çıkmayacak, ikcı aysel hanım da ne kadar uyuz ya falan geyiği yapar dağılırsınız.
0
cay koy geliyorum
(20.06.24)
Bire bir kaldığınız anlarda ona küçük ödüller verin. İş ortamınızı bilemiyorum ama bir şekilde ekipten kimseye fark ettirmeden beyefendinin aklına "lan bu kadın bana yürüyor mu?" düşüncesini işletmek gerek.

Ast - üst ilişkiniz olduğu için, yine bire bir kaldığınız bir ortamda verdiği bir iş için mesela "emredersiniz efendim" tarzı BDSM soslu bir cevap verebilirsiniz, espri katarak tabii.

İş gezisi falan ayarlama durumunuz yok mu? O zaman her şey çok daha kolay olabilirdi.
0
pispinti
(20.06.24)
@cay koy direkt anlaşılır yazdığım, hiç böyle bir pratigimiz yok çünkü kurumda. Ayrica adam sehrin bi ucunda oturuyor ben öbür ucunda. Ortak bi kahve içelim falan deme mekanı da yok yani.
0
🌸banusa
(20.06.24)
@pispinti iş gezisi durumları var aslında ama yalnız gitmiyoruz, hep birileri oluyor. Hatta yakın zamanda da var ama ekip dışından 2 kişi daha gelecek, 4 kişi maaile gideceğiz yani.
0
🌸banusa
(20.06.24)
37 yasina kadar hicbir erkek minnos anadolu cocugu olarak kalmaz. özellikle de son bilinen iliskisi "casual" olan biri.
gercek aski bekliyor falan demissin kusura bakma ama hayal kuruyorsun biraz sanki...

is disinda bulusma ayarlamaya bak derim. ofiste bir cacik olmaz. friendly bisi olsun. mesela ikea mobilyasi kurmak? daha sonrasinda da kahve icmek, yürüyüs olabilir. adam bunlara hic yesil isik yazmazsa da istemiyor demektir.
0
robert bosch
(20.06.24)
bu konuda hiçbir deneyimim yok, önce aranızda iş dışı ufak sohbetler gelişmeli diye düşünüyorum. bu konuda o adım atmıyorsa siz atın. gündemden bi konu açabilirsiniz, iş dışında nelerle ilgilendiğini sorabilirsiniz (bunu biraz da siz bileceksiniz). bu küçük konuşmalarda onun yaklaşımına göre (nasıl karşılıyor, konuşmaya devam ediyor mu, size bir şeyler soruyor mu vs.) devam edeceksiniz.
0
tabii lan manyak mısın
(21.06.24)
Öncelikle işler düşündüğünüz gibi ilerlemezse noktasında çalışma hayatınızın etkilenip etkilenmeyeceğini iyi kritik etmeniz gerekiyor, kurumsal ortamlarda ast üst duygusal ilişkisi özellikle beyazyaka da hoş karşılanmayıp iki tarafın da ayağını kaydırabilecek bir falso olarak değerlendirilir malum...
0
apocalipy
(21.06.24)
Bu işin sonu yaş, baştan söyleyeyim. Zamanında böyle kurumlardan birinde üst düzey yönetici olarak çalıştım. Şöyle alternatif senaryolar olabilir:
1- Mevzuyu ilerletirsiniz. Yönetici sizinle de “casual” takılır. Bir bakarsınız bir başkadı da var hayatında. İK’ya gidersiniz. İkinizi de işten çıkartırlar (önce onu)
2- Mevzuyu ilerletirsiniz, yakın iş çevresi buna uyanır. İK’ya şikayet eder. İkinizi de işten çıkartırlar (önce sizi)
3- Mevzuyu ilerletirsiniz, yakın iş çevresi buna uyanır. Diğer yöneticilerden birine dedikodusunu yapar. Diğer yönetici sevgilim sandığınız yöneticiyi uyarır, bir bakmışsınız ki “performans” sebebiyle yöneticiniz işinize son vermiş
4- Yöneticiniz büyük ihtimalle yukarıdaki üç senaryoyu aklına getirdiği için size yürümüyor. Şansınızı zorlamayın.
0
SiyamkedisiZorro
(26.06.24)
(6)

Mesai başlangıç tespiti

Euxinos
Kafama takıldı da mesai başlangıç saati için iş yerinin giriş turnikesi mi esas alınır yoksa masaya geçtiğiniz saat mi ? Binada turnikeden geçmemle masama varmam arasında 5 dk zaman geçiyor örneğin.
Kafama takıldı da mesai başlangıç saati için iş yerinin giriş turnikesi mi esas alınır yoksa masaya geçtiğiniz saat mi ? Binada turnikeden geçmemle masama varmam arasında 5 dk zaman geçiyor örneğin.
0
Euxinos
(03.06.24)
Turnike.
0
prole
(03.06.24)
tabi ki turnike
0
sizofren06
(03.06.24)
Turnike. Çünkü siz iş yerine girmiş oluyorsunuz turnikeden sonra.
Masası kapıya uzak birinin kapıya yakın birinden fazla çalışması saçma olurdu. İkisi de eşit süre çalışmalı.
0
michael_knight
(03.06.24)
Masaya oturma saatinizi belirleyen bir ölçme aleti yok. Cevap giriş turnikesi.
0
SiyamkedisiZorro
(03.06.24)
masaya oturduğunuzu nasıl kanıtlayacaksınız?

turnike geçişinizin log'u tutuluyordur bir yerde.
0
co2s2
(03.06.24)
Peki bende bu soruya ek bir soru sorayim. Sirkete giris turnikesinden sonra 20 dakika yürüyorum sonra bir sürü bina olan bir yerde çalışıyorum ve kendi binamın kapısında da kart basıyorum ve mesai başlatma iç kapıda baslıyor. Bunun yasal bir düzenlemesi var mı? Her gün mesaimizden 40 dakika çalıyorlar.
0
zor azizim zor
(03.06.24)
(4)

Hamur Yoğurma Makinesi Tavsiyesi

jackyr
Annem stand mikser istedi. a101'e sinbo geliyor iyi mi bir bak dedi. Ancak benim hiç anladığım bir mevzu değil. https://api.a101kapida.com/dbmk89vnr/CALL/Image/get/piWtkhMG9k_1024x1024.pnga101deki ürün katalogda var.Almışken 7 kiloluk büyük alayım küçük almayayım diyor. Peki bu aleti alırken nelere
Annem stand mikser istedi. a101'e sinbo geliyor iyi mi bir bak dedi. Ancak benim hiç anladığım bir mevzu değil.

api.a101kapida.com

a101deki ürün katalogda var.

Almışken 7 kiloluk büyük alayım küçük almayayım diyor.
Peki bu aleti alırken nelere dikkat etmem gerekiyor? Ya da iyi bir önerisi olan var mı? Bütçe 15-20 bine kadar çıkabiliriz.

Bu arada a101'dekinin wattı yüksek ve fiyatı düşük olduğu için hoşuna gitmiş.
0
jackyr
(06.05.24)
Modelle ilgili değil de, 7 kiloluk istediğinizden emin misiniz? Bende 4,8 var (Kitchenaid standart) ve her şeye fazla fazla yetiyor. Bundan büyük olanlar net bir şekilde sanayi tipi demektir. Kullanım amacı bu tarz üretim değilse ortalama boy olan 4-5 kg arasından şaşmamanızı öneririm...
0
silverleaf
(07.05.24)
Ben Fakir multiplex kullanıyorum ve memnunum.
4-5 kiloluktan fazlasına gerek yok +1
0
kobuzchu kiz
(07.05.24)
Şurada bir şeyler anlatmış. İşine yarayabilir.

eksiseyler.com
0
Mirket
(07.05.24)
Bende de Kitchenaid standard olan var 4,8 lt bir şey. Gayet yeterli, bir de o aletler epey ağır, ağır olması da gerekiyor hamur yoğururken savrulmaması için. 7 lt olanı düşünemiyorum. Bir arkadaşım Kitchenaid'i olduğu halde değiştirip (annesine verip) Kenwood almıştı watt'ı daha yüksek diye. Ama fiyatlardan haberim yoktur.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.24)
(10)

yanlışlıkla tava kapağını vakumladım, yetkililerden yardım bekliyorum

mark greg sputnik
tencerede bi şeyler pişiriyordum, kapak olarak üstüne tavanınkini kapattım. daha küçük. yani tencerenin içine girdi kapak, içindekilerin üstünü kapatıyordu sadece.yalnız zalımey CUK oturdu. sıcaklıktan dolayı da kavanoz kapağı gibi yapıştı tencereye. şu an tencerede yemek mahsur. ben açım. tencereyi
tencerede bi şeyler pişiriyordum, kapak olarak üstüne tavanınkini kapattım. daha küçük. yani tencerenin içine girdi kapak, içindekilerin üstünü kapatıyordu sadece.

yalnız zalımey CUK oturdu. sıcaklıktan dolayı da kavanoz kapağı gibi yapıştı tencereye. şu an tencerede yemek mahsur. ben açım. tencereyi de kullanamıyorum. çok aç olmasam gülmekten altıma yapıcam. dünyanın en saçma şeyi.

kavanoz olsa yanından bıçak sokuyorsun pssst diye havası gidiyor filan ama bu hayvan gibi tava kapağı, hiçbir şekilde yerinden oynatamıyorum. zaten hasbelkader çekebilsem patlayacak gibi duruyor.

soğuyunca belki düzelir diye buzdolabına koydum ama mantıken içerideki hava hiçbir yere gitmeyecek? yoksa soğuyunca düzelir mi?

mis gibi tencereye içindekilerle birlikte veda mı edicem şimdi, mümkünse yemeği de kurtararak nasıl bir alternatif düşünebilirim?

iki kulptan tutup asılmak vs fayda etmiyor bu arada, yok yani, insan gücüyle çıkacak bir kapak değil. zaten kendi kulbu da hakka yürümek üzere, elimde kalır biraz daha zorlarsam
0
mark greg sputnik
(05.05.24)
güncelleme: arkadaşlar soğutmama rağmen hiç bana mısın demeyince büyük bir eşeklik edip sinirle sağlam bir geçirdim kapağa. patladı. 25 yerimden yaralandım ama hepsi sıyrık boyutunda. bi ekmek arası yapıp yiyecektik, final destination'lık oluyoduk az daha. RABBIM HEPİMİZİ KORUSUN.
0
🌸mark greg sputnik
(05.05.24)
Gecmis olsun. Bir daha olursa tencereyi isitirken kapagi sogutmayi deneyin (ustune buz koyup vb).
0
sertac akin
(05.05.24)
Tencerenin hava alaması lazım. Kapağın tutulduğu yeri kendinize doğru çekerek çevire çevire vidasının atmasını sağlamayı deneyebilirsiniz.
0
orangesandsea
(05.05.24)
Şu yöntemle başarıya ulaşan da birkaç kişi de var sanırım.

www.youtube.com
0
orangesandsea
(05.05.24)
Benim başıma birkaç kere geldi. Ben sadece bir kere yaptım ama benden başka eşim, kızım, eve gelen yardımcı hanım, ablam filan da hep aynı şeyi yaptıkları için artık bu işin uzmanı oldum. Çözüm aslında hepimizin bildiği bir fizik gerçeğinde ısınan materyal genişler, soğuk olan / soğutulan daralır / dar kalır:
Tavanın altını açıyoruz, tava ısındıktan SONRA kapağın kenarlarına buzları bir ayda koyup kapağı ufak ufak çekiştirmeye başlıyoruz.

Geç olmuş cevabım ama aklınızda olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(05.05.24)
Soğutursan daha beter yapışır.

Şu an soğumuşsa ocağı son ayarda aç tencere anlık olarak hemen ısınsın. Bu sayede tencere genleşir kapak soğuk olur. Hemen kapağı bıçakla ayırmaya çalış.
0
sevilen progressive türkücü
(05.05.24)
Güncellemeyi yeni gördüm. Geçmiş olsun. Metal çember yok mu kapakta? Yani tencerede kapağın hiçbir parçası kalmadı mı?
0
sevilen progressive türkücü
(05.05.24)
teşekkür ederim.

hocam ilk olarak görüntü şuydu,

imgur.com

patladıktan sonraki hali,

imgur.com

fırlayan parçalar,

imgur.com

vücudumda ufak tefek kesikler haricinde bi şey yok, belki psikolojiktir bilmiyorum ama sağ gözüm hafiften sapıtmaya başladı gibi, patladığı an oraya bi parça girdi gibime geldi. hiç hastaneye filan da gitmedim, şansıma fırlayanlar genelde çok küçük parçalardı.

az kalsın ölüyordum yav, hala şokunu atlatabilmiş değilim.

yani havanın içeride sıkıştığının ve hayvan gibi vurmanın muhtemelen felaketle sonuçlanacağının farkındaydım ama bilmiyorum neye güvendim, bi an çat diye vurdum öyle. hakikaten verilmiş sadakam varmış, yan sürüyle kavga etmiş aslan gibi her tarafım yara bere oldu ama iyi geberip gitmedim.
0
🌸mark greg sputnik
(05.05.24)
geçmiş olsun.

artık gerek kalmamış ama, kapağın kulbunu sola çevirip gevşeterek vidasından sökseniz vida deliğinden hava alıp vakumu çözülmez miydi acaba?
0
kibritsuyu
(05.05.24)
Geçmiş olsun, gözü ihmal etmeyin, bir baktırın mutlaka
0
efx
(05.05.24)
(8)

Evlilikte eşinizle ihtiyaçlar dengesini nasıl kuruyorsunuz?

psmstc
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim is
Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.

Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?

Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum

Şimdiden teşekkürler
0
psmstc
(25.04.24)
Soruya cevap değil ama hastanede ziyaret etsin ne olacak ki bunun neden sorun haline geldiğini anlamadım. Seni de mi yanında götürmek istiyor? İki saatten bir şey olmaz ya gidiver. Tartışmaya değmez.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.04.24)
ben evliyken denge göz etmiyordum. eşimi mutlu edecek her şeyi baş tacı edip, elimden geleni yapıyordum.
0
numlock
(25.04.24)
Hanima ayni yumurta ikizi olmadigimizi 10 senedir anlatiyorum, heryere el ele tutusup gitmenize gerek yok. Onceleri garipsiyordu, sonra alisti. Simdi kendi kendine ben baydim 2-3 gun uzaklasacam diyor, aman diyorum ne olur git, alip basini gidiyor. Bazen nereye gittigini bile bilmiyorum. Herkesin yalniz kalmaya ihtiyaci var arada.

Ozetle: Zaman lazim...
0
cooperr
(25.04.24)
zamandan da ote anlamak lazim. bir de surekli bahane ureten taraf misin diye donup bakmak isterim hep mi yogun hem mi bitiksin? boyleyse sorunlarin icin ne yapiyorsun? esinin bu konuda destek oldugu anlar var mi? drama mi yoksa ekstrem bir donem mi? cubku surekli yogun surekli kafam dolu muhabbeti yapiyorsan inandiriciligi ya da gecerligi azalabilir sorulacak cok soru var bence. ha hastane ziyaretine de kendi gidebilir o da biraz yapisik ikiz olmus onun derdi de kurcalanmali..... destek olmak isteyen kendisiyse gidip olsun iste :(
0
ala09
(25.04.24)
Hocam asıl enerjinizi ailenize ayırlamalısınız. Hayatınızdaki en önemli şey aileniz. Siz tüm verimizini, işe verip bitirince ailenize bir şey kalmıyorsa haliyle sorun çıkar.

Aile standart arka planda dönen duran bir şey gibi görünse de öyle değil. Yatırım yapmanız, zaman ayırmanız, ilgi göstermeniz lazım. Hele bir de çocuğumuz varsa eve enerjinizi tamamen bitirmiş bi halde gelmemelisiniz.

Eşiniz ve çocuğunuz sizden ilgi ve zaman bekler. İkili ilişkileri karşılıklı ilgi ayakta tutar zaten. Onlarla bir şey yapacak, zamanınızı, enerjinizi onlarla harcayacak hevesiniz yoksa zamanla onların da hevesi biter. Bu durumda sizi sadece attığınız imza ve alışkanlıklar bir arada tutar hale gelir.

O yüzden eğer eşinize çocuğunuza hevesle koşmuyorsanız. Onların istekleri için harcayacak enerjiniz kalmıyorsa o zaman ya aileyi ya da işi değiştirmeniz lazım.
0
zimbirik
(26.04.24)
İki ayrı insanız ve bunun farkındayız, birlikte yaşasak da ikimizin de bireysel bir hayatı daha var. Ortak yolu bulmanın da tek yolu konuşmak. Sizin örneğinizde ben yorgunsam ve gitmek istemiyorsam ve eşim gidilmesi gerektiğine inanıyorsa gidebilir, ilişkilerde her şeyi birlikte yapmak zorunda değiliz. Oturup konuşmak dışında bir yol pek yok, evlilik karşılıklı anlayış üzerine kurulu bence.
0
tuborg yesili
(26.04.24)
@zimbirik +1

Aile her zaman birinci sirada olmali.

Is guc bazen yogun olabilir, ancak ailenin onune gecmemeli.
0
adventchant
(27.04.24)
O dönemlerden geçmiş biri olarak şunu söyleyebilirim ki evde çocuğa bakmak yorucu bir iş günüyle eşdeğerdir, hatta ben işte olmayı kat be kat tercih ederdim. Çocuğunuz küçük anladığım kadarı ile bu durumda zaten hem anne hem de baba işbölümü çok önemli. Yanlış anlamıyorsam eşiniz siz işten geldiğinizde çocuğunuzla ilgilenin istiyor, o da bu arada arkadaşını hastanede ziyaret edecek. Bu durumda eşinize destek olmak durumundasınız. Eşinizin de kafayı ve bedeni toparlama gereksinimi var, biliyorsunuz değil mi?
Not: 20+ senedir mutlu evliliği + iki çocuğu olan ve çalışan bir kadın olarak söylüyorum bunu. Bitkin hissediyorsunuzdur mutlaka, doktora görünün, doping yapın kendinize ama mutlaka eşinize çocuk dışı nefes alma olanağı tanıyın, yoksa bir anda bütün evliliğiniz elinizde patlayıverir, "o (sadece) evde çocuk bakıyor" düşüncesi çok çok tehlikelidir.
0
SiyamkedisiZorro
(07.05.24)
(5)

patatesi kaç liradan aldınız en son?

biseysorcaktim
geçen markette 64liraydı kilosu. küçük ve özel bi patatesmiş. seçerek aldığım başka bi patates 19tl idi. haşladım ama eskiden olduğu gibi afiyetle yenecek gibi değildi.pazara çıkmadım uzun zamandır, o yüzden pazar fiyatı çok farklı mı merak ediyorum. uzun zamandır lezzetli patates yemedim. muhakkak
geçen markette 64liraydı kilosu. küçük ve özel bi patatesmiş. seçerek aldığım başka bi patates 19tl idi. haşladım ama eskiden olduğu gibi afiyetle yenecek gibi değildi.

pazara çıkmadım uzun zamandır, o yüzden pazar fiyatı çok farklı mı merak ediyorum. uzun zamandır lezzetli patates yemedim. muhakkak acı bi yeri denk geliyor artık, önceden sadece patates yiyerek yaşayabilirdim.

istanbul, avrupa, hal fiyatları 15-25 arasında olduğunu söylüyor. pazarda da 20-30 arasındadır sanırım. migrostan çok farkı yok bu durumda.

siz kaça aldınız, nereden alıyorsunuz, neye dikkat etmeli?
0
biseysorcaktim
(18.04.24)
3 kg. 50-TL. pazardan - konum Çankaya, Ankara
0
ankarakecisi
(18.04.24)
Migros'tan indirimdeyken 19.90'a almıştım ben de. En ucuz Bim'de 9.90'a görmüştüm ama hepsi tomurcuklanmıştı, o nedenle almadım.
0
peki madem
(18.04.24)
su an taze patatesler cikmis olmali fiyatlar bu ara biraz yuksek gidebilir. ankara ortalamasi 15-20 tl arasidir. seyyarlarda fiyat daha dusuk olabiliyor.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(18.04.24)
Duyulması gerektiği kadar+1

Taze sarı patatesler çıktı, ince kabuklu, pazarda 3 kilo 50
0
grimavi
(18.04.24)
Bugün pazarda 3 kilo 100 gördüm Erenköy /istanbul
0
SiyamkedisiZorro
(18.04.24)
(3)

Şu aletin adı ne

buff
Şöyle tarif edicem, bu Çinlilerin falan temizlik videoları oluyor ya her şey için bir alet. Orada meyve sebze yıkamak için suyun içine attıkları bir alet var, o nedir? Ve ne işe yarıyor tam olarak?
Şöyle tarif edicem, bu Çinlilerin falan temizlik videoları oluyor ya her şey için bir alet. Orada meyve sebze yıkamak için suyun içine attıkları bir alet var, o nedir? Ve ne işe yarıyor tam olarak?
0
buff
(31.01.24)
Bu heralde;
www.amazon.co.uk

Ion temizleyici, ozon temizleyici falan heralde.
0
logisticsmanager
(31.01.24)
Ozon vererek temizliğe destek veren bir alet. Bende var da yeşillikleri 7 su yerine 3 suda yıkıyorum sayesinde.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.24)
@siyam varsa link atabilir misin kullandığın ürünün?
0
🌸buff
(31.01.24)
(5)

Banka eft ücretini ücretsize getirme şansımız var mı? (YK)

eisberg
Merhaba. Tüm birikimlerim Yapı Kredi’de. Daha önce maaş bankam olduğundan eft vs. ücretsizdi. Ama artık değil. Tüm yatırımlarım (fonlarım vs) Yapı kredi’de duruyor. Bir çıkış olduğunda sürekli 8₺ eft ücreti ödüyorum. Bu işi çözmenin bir yolu var mı acaba?Teşekkürler
Merhaba. Tüm birikimlerim Yapı Kredi’de. Daha önce maaş bankam olduğundan eft vs. ücretsizdi. Ama artık değil. Tüm yatırımlarım (fonlarım vs) Yapı kredi’de duruyor. Bir çıkış olduğunda sürekli 8₺ eft ücreti ödüyorum. Bu işi çözmenin bir yolu var mı acaba?

Teşekkürler
0
eisberg
(31.01.24)
bankadan bankaya değişiyor fakat eğer belirli tutarın üzerinde mevduat, yatırım vb. tutuyorsanız eft, başka şubeden nakit çekme vb. ücretlerinden muaf tutuyorlar, fakat o tutar da enflasyonla falan güncelleniyor.
0
malheiros
(31.01.24)
İş bankasında yüzyüze bankacılık üyesi olunca çözülüyor o iş. Ancak onun için de belirli bir birikim gerekiyor. Yapı Kredide emsal bir şey var mı diye müşteri temsilcisine bir sormak gerek.
0
Mirket
(31.01.24)
Benzer bir durumu Garanti Bankası'nda yaşadım. Emekli maaşımı taşıyacağım sözü üzerine aft ücreti sıfırlandı.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.24)
Ya bu tarz işlemleri maaşınızın yattığı bankadan yapacaksınız, ya da Yapı Kredi bankasını arayıp bir soracaksınız. Belki kolay bir yolu vardır, siz talep etmediğiniz için yapmamışlardır.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.01.24)
Ben de buna benzer bir sorun yaşıyorum. Nays hesabı açtım. Eft ücreti alan bankanın banka kartını ve eft göndereceğim bankanın ibanını kaydettim. Para göndereceğim zaman eft ücreti alan bankanın kartından hesabıma ücretsiz para yükleyip o parayı anında istediğim ibana yine ücretsiz gönderiyorum. 30 saniye sürüyor hepsi gayet kolay :)
0
captainimsi
(31.01.24)
(8)

Apartmanın çatısına güneş paneli takmak için izin gerekir mi?

solo
Merhaba dostlar,Bolca güneş alan bir şehirde yaşamaktayım, 8 katlı apartmanın çatısında (düz dam akdeniz bölgesi) bizim daireye ait güneş enerjisi var (su ısıtan cinsten) bunu kullanmıyoruz, ben bu güneş enerjisinin yerine elekktrik üretmek amaçlı güneş paneli monte etmek istiyorum. fazla değil 2 ad
Merhaba dostlar,

Bolca güneş alan bir şehirde yaşamaktayım, 8 katlı apartmanın çatısında (düz dam akdeniz bölgesi) bizim daireye ait güneş enerjisi var (su ısıtan cinsten) bunu kullanmıyoruz, ben bu güneş enerjisinin yerine elekktrik üretmek amaçlı güneş paneli monte etmek istiyorum.

fazla değil 2 adet 500W'lık panel takıp sadece evdeki bilgisayar yazıcı vb enerjisini buradan sağlamak niyetindeyim. Bilgisayar vb cihazlarımın olduğu odada 3KW'lık güneş paneli destekli Inverter ve 2 adet 12V 80Ah'lik JEL akü var. Şu anda bu cihaz şebeke elektriğinden şarj ediyor aküleri yani bir nevi UPS gibi çalışıyor.

Benim düşüncem güneş panellerini bu inverter'a bağlamak ve aküleri gündüz panellerle şarj ederken geceleri şebekeden şarj etmek.

Bildiğim kadarıyla On Grid sistemlerde elektrik şirketinden izin almak vs gerekiyor, benim bu durumda izin almama gerek var mı? süreç nasıl işliyor?
0
solo
(28.01.24)
Takarsın hiçbir şey olmaz. İzin olayını ilk defa duydum. Hatta arayınca şu çıktı: "Değişiklikle güneş panelleri için gerekli “belediye imar süreçleri” kaldırıldı. Böylece çatısına güneş paneli kurmak isteyenlerin başvurularında belediyelerden yapı ruhsat izni alma zorunluluğu kalktı."

Akdeniz'de kimse bir şey demez güneş enerjisine.
0
prole
(28.01.24)
@pole cevap için teşekkürler, ben de öyle tahmin ediyorum ancak netleştirmeden panelleri satın almak istemedim, malum ucuz aletler değil bunlar. Bir de apartmanımızda sorunlu bir amca var, adam birisi bir hata yapsın da yakalayıp şikayet edeyim derdinde.
0
🌸solo
(28.01.24)
Danimaka'da herKesin var üretip devlete satıyorlar, almanya ve hollanda öyle, fransa yine güneşten üretip vatandaş evinde kullanıyor.

Türkiye'de yasak mı merak ettim.
0
uykulu
(28.01.24)
@uykulu yasak değil ama muallak bir durum, şöyle ki;

iki farklı sistem var 1. On Grid (Şebekeye bağlı sistem), 2. Off Grid (Şebekeden bağımsız sistem)

Kural koyanlar demiş ki, Eğer On Grid bir sistem kuracaksan bölgendeki Enerji Dağıtım şirketine başvuracaksın izin alacaksın, proje çıkartacaksın onaylatacaksın, Off Grid sistemde hiç bir izin ve onay süreci yok.

Ancak benim sorunum şu, bakarsan On Grid gibi görünen ama aslında Off Grid gibi çalışan bir sistem kurumak istiyorum, aküleri güneş paneli şarj edecek ama cihaz yine şebeke elektriğine de bağlı olacak, geceleri aküleri şarj edebilsin diye.

Not : Ürettiğim elektriği satmak gibi bir derdim yok bu arada, sadece kendi ihtiyaçlarımı karşılamak derdim.
0
🌸solo
(28.01.24)
22 daireli bir binadayım. kılın biri mutlaka çıkar.
önce yönetime karar aldırın ne yapacaksanız.
adam teslasına saj istasyonu kuramadı en son sıçayım böyle işe diye söyleniyordu.
0
rhan
(29.01.24)
Çatı ortak alandır. Kendi başınıza yapacağınız/yaptıracağınız işler, biri şikayetçi olursa, elinizde patlayabilir. Milletin ileri geri yorumlarına aldanmayın. Mapınızın dışına, merdiven boşluğuna ayakkabı bırakmak bile suç. Mahkeme haberleri var bununla ilgili.
Ortak alanı, bütün paydaşların izni olmadan kendi başınıza kullanamazsınız.
Bir firmayla görüşmüştüm enerji panelleri için. Kanuni, maliyet ve enerji limiti ile ilgili sebeplerden dolayı genel kurul kararı almamı istemişti.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(29.01.24)
Apartman sakinlerinden /maliklerinden izin gerekir bence; çatı ortak alan.
0
SiyamkedisiZorro
(29.01.24)
elektrik açısından bakarsak sisteminiz off grid bir sistem. on grid olarak adlandırılan sistemler hem şebekenin kullanılması hem güneş enerjisinin kullanılması değil, üretilen enerjinin tamamının veya ihtiyaç fazlasının elektrik şebekesine çift terimli sayaç üzerinden verilerek satışıdır. bu yüzden elektrik idaresinden herhangi bir izin almanızı gerektirecek bir durum yoktur.

apartman ile ilgili mevzuatlara hakim onun hakkında bir şey diyemeyeceğim.
0
bravoteam
(29.01.24)
(14)

35 yaşından sonra

stejerners
35 yaşından sonra anne olan var mı?
35 yaşından sonra anne olan var mı?
0
stejerners
(20.01.24)
Kardeşim, ben o civardayım ve annelikten biraz uzağım. Düşünüyasınız tam zamanı
0
cccbehzatccc
(20.01.24)
çoğu akrabam o yaşlarda doğurdu
0
ala09
(20.01.24)
ablam 40 yaşında doğurdu..
doğumdan önce iki kez düşük yaptı ama. birinde ciddi bir tehlike atlattı.
0
tabudeviren
(20.01.24)
Yengem 35+ydi, 40 yakindi.
Is arkadaşım 42 civarında yaptı.

Ikisinde de hiç sorun olmadi. Hatta is arkadaşım üstüne bir çocuk daha yapti, cocuklar sap sari fin genli yumurta gibi cocuklar.
0
logisticsmanager
(20.01.24)
Bir arkadaşım 44'ünde doğurdu daha yeni.
0
put it in your appropriate place
(20.01.24)
Annem 38inde kardesimi dogurdu.
0
nic cage
(20.01.24)
Annem 41 yaşında kardeşimi dogurdu.
0
limonlu eksi
(20.01.24)
Kuzenim 41 yaşında sorunsuz doğum yaptı. Hatta çeşitli sağlık sorunları vardı bildiğim kadarıyla, ona rağmen sıkıntı olmadı.
0
e mice
(20.01.24)
Annem beni 36’sında, kardeşimi 40’ında doğurmuş.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.24)
Annem kardeşimi 36 yaşındayken doğurdu.
0
peki madem
(21.01.24)
Halam ilk evliliğinde çok talihsiz bir evlilik yapmıştı, o olaydan sonra evlilik ve anneliğe baya mesafeliydi. Sonra 40 yaşında 2.evliliğini yaptı 43te anne oldu.

İşten dolayı tanıdığım biri vardı o da 42sinde mi ne anne olmuştu.
0
turuncu tonlarda
(21.01.24)
Ben, hem de iki defa. İkincisi 39'un sonunda
0
SiyamkedisiZorro
(24.01.24)
baya var 40+'da çok var
0
duyurukullanıcısı
(24.01.24)
Bir arkadaşım 37'de diğeri 35'te doğurdu. Ayrıca birlikte çalıştığım bir kadın da 38'de doğurdu. Çocukları da kendileri de sağlıklı. Zihinsel sağlığı bilemem ama tabii. Bir tanesi çalışmaya dönmedi doğumdan sonra. Diğer ikisi eşleri de çalıştığı için bakıcıdan bakıcıya koşuyorlar. Üçü de ailelerin "sen doğur, biz bakarız" yalanına inandıkları için pişmanlar(!). :)
0
nawar
(24.01.24)
(3)

işteki gerginliğin eşe/sevgiliye yansıtılması

gule gule
eşiniz veya sevgiliniz bunu yaptığında ne yapıyorsunuz?ben gerginliğimi kendi içimde çözebildiğimden yansıtmıyorum fakat karşı taraf istemeden de olsa yaptığı zaman bana nasıl davranılması gerektiğini bilmediğimden empati kuramıyorum donup kalıyorum, daha da batırıyorum durumu.nasıl davranıp, ne yap
eşiniz veya sevgiliniz bunu yaptığında ne yapıyorsunuz?

ben gerginliğimi kendi içimde çözebildiğimden yansıtmıyorum fakat karşı taraf istemeden de olsa yaptığı zaman bana nasıl davranılması gerektiğini bilmediğimden empati kuramıyorum donup kalıyorum, daha da batırıyorum durumu.

nasıl davranıp, ne yapıyorsunuz? (2.5-3 sene)
0
gule gule
(19.01.24)
Eşim yapmıyor ama bazen ben yapıyorum.

Çok gergin, stresli olduğum zamanlarda belki 1 2 saat sabırla beni dinliyor. Ben de tüm stresi gerginliği kusuyorum. haklı da olsam haksız da olsam eşimden destek görmek hoşuma gidiyor. Sonra kafamı dağıtmak için bir şeyler yapıyoruz yürüyüş film vs.

Yapılabilecek en makul çözüm bu. Zaten anlayışla seni dinleyen biri olunca insanın stresi de geçiyor hemen.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.01.24)
eve girince yapılacak ilk şey önce bir sinir , kas ne varsa gevşetmek

bunun için,

önce duş , özellikle soğuk duş
sonra güzel bir masaj aleti kullanarak duruma göre, , ayak, boyun, bacak, bel kaslarına masaj yapmak.
daha sonra mümkünse kısada olsa uyku almak.
0
Rao
(19.01.24)
İletişim, açık iletişim. Çok gergin olduğum zamanda bunu özellikle hemen söylüyorum ki şartları bilelim. Bir de yüzleşmek/ yüzleştirmek fayda sağlıyor. Bir gerginlik oluyor "şimdi sen bana mı kızdın, yoksa şirketteki X'e mi" dediği zaman yaptığın hatayla yüzleşiyorsun.
0
SiyamkedisiZorro
(24.01.24)
(3)

Bebeğimin biyopsisinde istenen ek boyamalar

yalnizliktan devren kiralik
bebeğimin gıdısında 4 ay önce birkaç sivilcemsi şey çıktı yan yana. altı aylıktı. birkaç krem denedik. kremleri sürdükçe şişti. kocaman içi sıvı dolu bir lezyon halini aldı. rifocin ile kurudu ama kırmızı zeminli izi kaldı. dermatolog dermatolog gezdik. molluscum dediler. sonra vücudunda birkaç yerd
bebeğimin gıdısında 4 ay önce birkaç sivilcemsi şey çıktı yan yana. altı aylıktı. birkaç krem denedik. kremleri sürdükçe şişti. kocaman içi sıvı dolu bir lezyon halini aldı. rifocin ile kurudu ama kırmızı zeminli izi kaldı.
dermatolog dermatolog gezdik. molluscum dediler. sonra vücudunda birkaç yerde daha çıktı. geçmedi. tedaviler işe yaramadı. vücudundakiler gıdısındakinden farklı gibiydi ya da biz çeşitli tedavilerle gıdıdakini farklılaştırdık bilmiyorum…

velhasıl biyopsi yaptırdık. ama laboratuvar beni adeta meletiyor.

ben pediatrik dermatoloji kitapları bulup belki 2000 fotoğraf inceledim. benzeyenlerin listesini yaptım. dermatologla üstünden geçip patolojiye ön tanı listesi olarak verdik. içlerinde langerhans hücreli histiositoz da vardı.

patoloji önce s100 ve cd1a ek boyama istedi. yaptırdık.
sonra cd68 ve faktör13a istedi. yaptırdık.
sonra da cd117, cd207 ve fascin istedi. yaptırdık.

ağlaya ağlaya yalvarmama rağmen yapılan testlerin sonuçlarına dair hiçbir şey söylemediler. cda1 pozitif de ondan mı cd207 istedi doğrulamak için, yoksa negatifti yine şüphede kaldı da mı istedi bilmiyorum. langerhans şüphesi ağır basıyorsa neden ikinci istemi cd207 değil de cd68 ve faktör13a oldu.

delireceğim inanın. bu sıralama bir fikir verir mi…
0
yalnizliktan devren kiralik
(02.01.24)
Belki birine lazım olur gelecekte: tüm boyamalar negatif çıktı. tanı koyamadılar.
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(29.01.24)
Geçmiş olsun. Şikayetler hala devam ediyor mu? İstanbul'da Dermatolog Şadiye Kuş'u önerebilirim.
0
SiyamkedisiZorro
(29.01.24)
Merhaba. Çok teşekkürler. Evet yaralarında azalma pek yok. Çoook uzun süre geçtiğinde sönüyor en eskileri. Hacettepede bir hekimle kontrolü var ama istanbula da götürebilirim işe yaramazsa…
0
🌸yalnizliktan devren kiralik
(05.02.24)
(13)

İş yerlerinde samimiyetsizce kutlanan doğum günü seromonisi hk

dedeminhirkasi
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
Ne düşünüyorsunuz? Girdap gibi kurtulamiyorsun da. Katılsan samimiyetsiz mide bulandırıcı, katılmasan ayrı dert.
0
dedeminhirkasi
(24.12.23)
Biri kendini feda edecek ve dogum gunu kutlanmayacak. Sonrasindakiler de boylece iptal. Biz oyle yaptik. Su an cit cikmiyor. Nazar degmesin ins
0
nic cage
(24.12.23)
Ben çok düşünmüyorum ya, iyiki doğdun diye iki şakşak yapıp pastamı gömüp devam ediyorum. Bence çok da büyütülecek bir olay değil :D Ancak insanlar gitgide irkilmeye başlıyor bu tip şeylerden onu fark ediyorum. Bakınca herkesin üstünde bir tedirginlik, ne yapsam ki şimdi bakışı, irileşmiş gözbebekleri, çaresiz espri denemeleri :D "Acaba hazırlıklara yardım etsem" mi gerginliği... Bu olaylar da ayrıca hoşuma gidiyor aslında. O anda birilerine bir şey kabul ettirmek daha kolay :D
0
akhenaten
(24.12.23)
Bizim yönetici pastayı alıyor. İki dakika mum, kutlama, 1-2 foto çekilip dağılıyoruz. Hediye işine girmedik. OLmasa da olur ama kimisi seviyor:/
0
Amaranta ursula
(24.12.23)
valla ayağıma kadar gelmiş beleş yaş pasta :D ki çok severim, her defasında uçarak katılırım.. para toplansa veririm.. doğan kişinin doğmuş olması pek umrumda olmuyor, "iyi ki doğdun" der geçer ve pastaya yumulurum.. yaşasın yaş pasta :D

hediye yok ama bizim buralarda. hediye olması itici olurdu.
0
tabudeviren
(24.12.23)
Oo beleş pasta diyip kutluyorum valla. Üzerine bu kadar düşünmedim hiç.

Bir de, iş yerinin zaten süper samimiyet içeren anlamlı bağlar kurulan yer olması gerekmiyor. Beklentileri düşük tutmak lazım
0
jazzabel
(24.12.23)
Aşırı rahatsız oluyom, geçende bı duyuru da acmistim bu konuya deginen....
0
abuzer
(24.12.23)
tek rahatsız olan ben miyim derdim a dostlar. aşırı samimiyetsizce, güya sosyalleşiyoruz muhabbeti, saçma sapan selfieler, pasta yerken gereksiz muhabbetler... işyeri burası, işini yap çık.
0
babemsi
(24.12.23)
Yapmayın arkadaşlar, aynı işyerinde mesai yaptığınız kişiye bir "doğum günün kutlu olsun" demek bu kadar zor olmasa gerek. Pasta şirketten oluyor bizde, acil işi olan doğum günü "çocuğunu" kutlayıp pastasını alıp gidiyor. Bu kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Ben de sevmiyorum genelde ama pandemiden beri patronlar ofise gelmiyor biz de dönüşümlü çalışıyoruz ve ofiste çok az kişi oluyor. Biz de beleş pasta yemek için kullanıyoruz ve kalanları da ertesi gün gelen arkadaşlar yiyor. Bu hali sıkıntı değil bence.
0
peki madem
(25.12.23)
Öncekine ilaveten, "hadi arkadaşa hediye alalım" diye para toplamak itici ama. Pasta şirketten olmasaydı da pasta için ortak olurdum, ama hediye "cuk"
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.23)
Fransa'da şöyle bir kültür var;
Doğum günü ya da özel bir kutlamasi olan kendi yiyecek getiriyor.
Hediye vs gibi şeyler sadece yeni çocuk dogumunda ya da işten ayrilirken.

O yüzden çok mutluyum. Ben de saçma bulurdum.
0
logisticsmanager
(25.12.23)
haftada 2 sabit olmayan gün ofise geliyorum. onda da şansıma doğum günü kutlaması denk gelirse, pastamı alıp kenara çekiliyorum. fazla düşünme derim. pastayı fazla kaçırma :)
0
gabe h coud
(25.12.23)
valla ben de devlet dairesindeyim, hani böyle olunca da bir nevi aynı insanlarla emekli olacaksın ortam iyicene samimiyetsizleşiyor sıkıcılaşıyor, özellikle kadın tayfanın beleşe pasta ve instagram paylaşımı etkinliğinden öteye gitmemeye başlıyor. Bir de 20 kişi var her ay istemsiz kutlanıyordu iyicene kabak tadı verip gereksiz bir masrafa da dönüyordu.

En son buna dahil olmak istemeyenler bunu net bir şekilde dile getirse de bu gösterişçi tayfa tarafından ciddiye alınmayınca da bu istemeyenler doğum günlerinde yıllık izin almaya başlayıp pasta parası toplanırken ben katılmadım deyip vermemeye başlayınca neyse ki bu saçmalık bitmeye yüz tuttu.
0
denizgonen
(31.12.23)
(8)

Esler arasi maas farki max % kac olmali?

lapaz
Var mi boyle bi olay?
Var mi boyle bi olay?
0
lapaz
(19.12.23)
yok.
0
jelly bear
(19.12.23)
%50nin üstü nikahı düşürür :) şaka şaka. Yok böyle bir olay. Çalışmayan eş de olabilir nitekim.
0
Tisatiaşer
(19.12.23)
birinin maaşı "kendine harçlık yaparsın" kadar olmasın, yeter.
0
gabe h coud
(20.12.23)
İnsanlar nitelikten çok niceliğe yönelik bakıyor bu konuya, bence toplam hane geliri yeterli düzeydeyse maaş farkının çok bir önemi yok.

Evli çiftlerin kendilerinden ziyade yetiştikleri ailelerin sosyal statüsü geçmiş yaşantılarını ve hayat tarzlarını etkilediği için ister istemez yaşam tarzlarında uyuşmazlıklar ve gerilimler olabiliyor.

Her ikisi de aynı tarzda ailelerden gelen iki kişinin maaşları arasındaki uyumsuzluk nispeten daha az etkili olan bir şey.

Yani bu maaş ve maddi durum konuları konuşulurken esas bahsedilen şey aslında yaşam tarzındaki farklılık ve bunun yol açtığı sorunlar.

Bunun dışında ele geçen toplam hane geliri insani bir hayat kurmaya yetiyorsa aynı tip ailelerden gelen insanlar arasında "maddi statüden kaynaklı" sorun yaşanma olasılığı düşük.
0
akhenaten
(20.12.23)
şahsen şimdiye kadar hiç böyle bir şeye takılmadım. eşimin maaşı benden yüksek de olabilir, olsun da. kasa bir, beraber bir hayat sürüyoruz sonuçta
0
kondansator
(20.12.23)
kendi standardımı yaşayabileceğim gelirim olduktan sonra eşim isterse %1000 fazla kazansın bu niye sorun olsun ki mis gibi yaşarız, her meslek aynı kazanmıyor ki
0
freebird5406_2
(20.12.23)
Toplam hane düzeyi bir miktarın üzerindeyse sorun olmaz +1
Asıl sorduğunuz sanırım "kadın erkekten ne kadar fazla kazanırsa sorun olmaz?" Bunun da belli bir cevabı yok, kadının ve erkeğin ilişkilerinin tek belirleyicisi aldıkları maaş değil. Senelerce eşimden 2-3 kat kazanmış bir kadın olarak söylüyorum bunu. Hep şunu düşündüm "ben onun yerinde olsaydım bana nasıl davranmasını beklerdim".
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.23)
Valla eslerden biri digerinin gelirinin cok ustunde kazaniyorsa ve yasadiklari hayat da o fazla kazanan kisinin cebinden cikiyor gibi gozukuyorsa bence sikinti olusur muhakkak. Atiyorum bir taraf 50 bin kazanirken diger taraf 150 bin kazanip gidip de 70 bin liralik bir evde kiralik olarak kaliyorlarsa, bir yerden sonra fazla kazanan taraf 'ben olmasam evin kirasi bile odenemez' diye dusunup ya digeriyle arasini bozabilir ya da bunu stres yapip hayatini cok daha zora sokabilecek durumlara kendisini ister istemez sokabilir.

Dolayisiyla her iki tarafin calistigini varsaydigimda -ki soru bence direkt ona yonelik- hemen hemen esit kazanmak en iyisi. Esit kazanma gibi bir durum ortada yoksa da temel giderleri birisinin karsilayamacagi, digerinin de gozu kapali sekilde karsilayabilecegi sekilde olmamamasi gerekir bence.
0
j r r tolkien hayrani
(20.12.23)
(22)

Kayinvalidenin pilot ogluyla yatilarda gidip gezmek istemesi

screwedup2
Merhaba,Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel
Merhaba,

Ben ve esim pilotuz. Cesitli yerlere yatiya gidiyoruz. Kayinvalidem gezemeyi seven biri. Oglunun ucus programi aciklandiginda onunla bir yerlere gitmek istiyor. Kayinvalidem oglu ise girdiginde bosandi. Yani kendisi bekar ve ve maddi olarak biz yardimci oluyoruz. Onunla gittiginde ayni otel odasinda kalarak en azindan otel parasindan kurtarma gibi bir durum var ortada.

Gezmeyi gercekten cok seviyor ve ben bu durumdan rahatsiz olarak engel olmasam gidebildigi her yatiya esimle gitmek ister.
Ben gelin olarak bu durumdan rahatsizlik duyuyorum. Olabildigince nesnel anlatiyorum ki olabildigince nesnel yorum almak istiyorum. Bir gelinin bu durumdan rahatsiz olmasi sizce normal midir?

Bu arada meslege yeni basladigimiz icin borc icindeyiz ve maddi durumumuz o kadar da iyi degil. Neden ayri otel odasinda kalmiyor diye soranlari icin soyluyorum. Daha yeni ikimizin ilk arabasini alabildigimiz icin elimizde para bile yok. Ki olsa bile ben deli gibi gunde 13 saat calisip kendi paramin sefasini suremezken bizim paramizla tatillere cikmasi gezmesi bana batiyor.

Ilk evlenecegimizi soyledigimizde evlenmemizi istememisti tek ogluna biraz duskun.

Bu gezme olayindan rahatsizligimi esim anlamiyor. Sizce durum normal mi?
0
screwedup2
(18.12.23)
Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir
0
ala09
(18.12.23)
her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.
0
dedeminhirkasi
(18.12.23)
Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.
0
elorelia
(18.12.23)
bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir
0
babemsi
(18.12.23)
Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.
0
yenibirgüzelnick
(18.12.23)
Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.
0
onepointzero
(18.12.23)
Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.
0
fraise
(18.12.23)
siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(18.12.23)
Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.
0
but that was just a dream
(18.12.23)
but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)
0
cooperr
(18.12.23)
Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?
0
beetlejuice
(19.12.23)
Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.
0
nic cage
(19.12.23)
Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.
0
Nature Works
(19.12.23)
Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.
0
akhenaten
(19.12.23)
ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun
0
abelardo
(19.12.23)
Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.
0
turkuaz
(19.12.23)
Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.
0
en bi orijinal
(19.12.23)
bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.
0
durgunfoton
(20.12.23)
Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.23)
ufukta boşanma var maalesef.
0
tantunisultansuleyman
(21.12.23)
anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk
0
wild honey suckle
(21.12.23)
merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.
0
damba
(21.12.23)
(7)

İki kedi- kilo problemi

sacrilegious
Merhaba,İki kedim var 5 yaşında olan norveç orman kedisi 6.5 kilo erkek. Kilosu boyuna göre normal ve hep kontrollü yiyor. Dişi kedim smokin, 1 yaşına girdi. 4 ay önce 4.5 kiloydu ancak şimdi 6.5 olmuş boyu da kısa kaldı ve sürekli mama yiyor. Ben çalışıyorum. Gündüzleri evde olmadığım şimdiye kadar
Merhaba,
İki kedim var 5 yaşında olan norveç orman kedisi 6.5 kilo erkek. Kilosu boyuna göre normal ve hep kontrollü yiyor. Dişi kedim smokin, 1 yaşına girdi. 4 ay önce 4.5 kiloydu ancak şimdi 6.5 olmuş boyu da kısa kaldı ve sürekli mama yiyor. Ben çalışıyorum. Gündüzleri evde olmadığım şimdiye kadar hep dolu kap bırakıyordum gün boyu yiyorlardı. Ama küçüğün kontrolü yok kilosu git gide artıyor. mama kontrolünü nasıl yapacağımı bilmiyorum. Otomatik besleme yapan cihazlardan alsam bile biliyorum ki büyük kedimin hakkını da küçük yer bu sefer büyük aç kalır gün boyunca.

Ne yapacağım ben? Daha önce böyle bir şey yaşayan var mı?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(18.12.23)
Ağırlıklarının en fazla %5'i kadar yemeliler. Yani günde en fazla 300g kedi başı. Evde oldukları için kedi başına günde 200g fazlasıyla yeter.

Sabah 100g akşam 100g mama verin.
Mama kabı sürekli dolu olmasın.
0
alfired
(18.12.23)
Bunu ben de bilmek isterdim. Bende de şimdi iki kedi var. Eskiden tek kedi kilosunu çok rahat kontrol altında tutuyordum. Ben de gün içinde çalışıyorum, eve gelince ayrı ayrı beslesem ne olur diye düşünüyorum. Akşam ve sabah iki öğün olacak şekilde. Ama ben de benim smokinden korkuyorum. Beni yiyebilir, ya da uyutmayabilir.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.23)
Dolu kap olayını 7-8 aydan sonra bırakmak lazım zaten. Sabah akşam iki öğün olacak şekilde besleme yapacaksınız. Miktarı deneme yanılma yoluyla da oturtabilirsiniz.
0
FAtE
(18.12.23)
Otomatik mama kaplarının kediye göre tanıma sistemli olanları vardı yurtdışında. Önünde kamerası var gelen kediye göre mama düşüyor. Buna bütçe ayırabilirsiniz ancak o şekilde çözülür. Yoksa ayrı ayrı elle beslemek zorundasınız.
0
yenibirgüzelnick
(18.12.23)
bazı otomatik mama kapları 2 tane hazneye mama veriyor. kameralıda oluyor izlersiniz kim yedi kim yemedi porsiyon ayarlayıp verirsiniz zaten aç olduklarında mama sesi duyup koşarak gidip mamayı hemen yiyorlar bu sayede ikisi aynı anda yerse diğeri diğerinin mamasına sulanmaz.
günde 2 öğün yaparsanız birbirinin mamalarına sulanmazlar aynı anda yiyecekleri için.

www.amazon.com.tr
0
eja
(18.12.23)
Ben 7.3 kg atletik uzun boylu sarman kedime gramajlı veriyorum, kafası kücücük ama göbeği var. Şişman gözükmese de göbekte yağ var sonucta. Mama paketinde günde 85 gr yazıyor, her markada değişebiliyor verdikleri gram bilgisi, ben şuan sabah 30 gr akşam 6 gibi 30 gr veriyorum kendi ayarlamak zorunda kaldı, önceden 20×4 şeklinde veriyordum sürekli mama istiyordu. Şu an böyle daha iyi gidiyoruz, ve mutlaka senede 1 check-up yaptırın mutlaka.
0
Semi
(21.12.23)
Evden çalışan arkadaşım bile bu sorunu otomatik mama kabı alarak ancak çözebildi. Sürekli evde olmasına rağmen ve mama üzerinde tam kontrolü vardı. Ama bu insanı eve çok daha fazla bağlıyor ve dışarıda olmayı zorlaştırıyor. Çare ölçülü, zaman ayarlı mama kabı. Bahsettiğim arkadaşımın kedisi bu şekilde çaktırmadan kilo verebildi...
0
silverleaf
(22.12.23)
(11)

Bu durum nasıl yorumlanır? saygısızlık/yersiz şaka/taciz

le petit bonheur
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden. A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel,
Olay Avrupa’da geçiyor. Olayın kahramanlarından kadın türk, diğer ikisi başka milletlerden.

A ve B iki yakın arkadaş, ikisi de erkek. Birlikte dolaşmaya çıkıyorlar ve A, B’nin nişanlısına (K) bir video gönderiyor:

Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor. B durumundan hoşnutsuz görünse de boş gözlerle A’ya bakmak dışında bir tepki vermiyor.

Kadın kişisi videoyu görünce küplere biniyor, “Bu nasıl bir saygısızlık ve sen, sana bunun yapılmasına nasıl izin verdin! Bir de bunu ne diye videoya alıp bana gönderiyor?”

Aynı tepkiyi kadın, A’ya da gösteriyor. B ve nişanlısı A’yla görüşmeme kararı alıyor ve özür dilemesine rağmen A’yı düğünlerine davet etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor, A ve B arasındaki buzlar eriyor. K da “Belki kültürel farklılıklardan kaynaklanan bir durumdu. Bir daha yapmaz belki böyle saçmalıklar. Belki onun kültüründe erkekler arasında böyle şakalaşmalar normaldir” diye umuyor. İyi niyet göstermeye çalışıyor. İki arkadaşın arasını bozan eş durumuna düşmek istemiyor.

Ardından A, çifti birkaç kez evlerinde ziyaret ediyor.

Son ziyaretinde 3 gün çiftin evinde kalıyor. Son gün akşam kadın mutfakta yalnızken A, kadının yanına gidiyor.

A: Salata mı yapıyorsun?
K: Evet.
A: (Tezgahtaki rokayı göstererek) Bizde buna roka derler. Siz ne diyorsunuz? Biliyor musun rokayı?
K: Biliyorum rokayı evet. Bizde de roka denir.
A: Cilde çok yararlıdır. Bir de 18+ faydaları vardır, neyse söylemeyeyim.

Kadın cevap vermiyor, ciddiye almıyor.

A kapıya doğru yöneliyor ve sonra; “B bunu yesin, sonra daha iyi” diyip elinin ayasıyla kapıya hırıltılı sesler eşliğinde tak tak tak vurup başka odaya geçiyor.

Kadın şok. Ağzı gerçek anlamda açık kalıyor, ne diyeceğini bilemiyor. Orada donup kalıyor. Olayın şokuyla tepki de gösteremiyor.

Kadın son yaşananın taciz olduğunu düşünüyor ve A’yı bir daha evde görmek istemiyor.

B, A'nın yersiz bir şaka yaptığını ve çok kötü cinsiyetçi bir mizah anlayışı olduğunu söylüyor. B yaşanan durum için eşinden özür diliyor ve A’yla konuşacağını söylüyor. Konuşalım ki yaptığının rahatsız edici olduğunun farkına varsın, gibi bir düşüncesi var.

Kadın, A’nın bunu zaten tasarlayarak yaptığını, yani ne yaptığının son derece bilincinde olduğunu düşünüyor. Bu yüzden B'nin A'yla bir daha görüşmesini istemiyor.

A'nın bu davranışların ne kadarı kültürel farklılıklardan olsa gerek diye yorumlanabilir? Yurtdışında yaşayan duyurucuların yanıtlarını özellikle merak ediyorum.
0
le petit bonheur
(15.12.23)
Bazı insanlar böyle gevşek olabilir. Rahatsız oldularsa görüşmesinler madem ama kadının eşinin arkadaşlıklarına karışması ve görüşmemesine karar vermesi bana saçma geldi. Demek ki bu adamın (A) karakteri böyle, uymuyorsa B kendi karar versin ve görüşmesin. Bana kadın çok dominant, B ise umursamaz geldi. İlk baştaki video onu rahatsız etmemiş bile.
0
birgumuspeni
(15.12.23)
3gün kalınca farklı beklentilere girmiş
B fazla geniş
0
mantık
(15.12.23)
"Videoda A, kadının nişanlısının boynuna montundan sökülmüş bir ip geçirmiş “buraya gel, hey, cici köpek” deyip kahkaha atıyor."

A B'nin boynuna mi ip geciriyor?
0
tantamount_to_equivalent
(15.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Evet. İpi dolamak gibi değil de boynuna atmış ipi, köpek muamelesi yapıyor. B, o sırada başını çevirip boş gözlerle A'ya bakıyor. Hoşnutsuzluğu belli, gülümsemiyor mesela ama aynı zamanda başka tepki göstermiyor. Rahatsız ama ciddiye almıyor gibi bir tavrı var.

A bu videoyu, B'nin nişanlısına gönderiyor.
0
🌸le petit bonheur
(15.12.23)
A gevşek bir adam
K, A ile irtibatı kessin, ailece görüşmeye son versinler. Eve davet olmasın.
A, B'nin kiminle arkadaşlık edeceğine karışmamalı.
0
Tina
(15.12.23)
A ingiliz mi? Ingilizlerde var bu sinir tanimayan espri, sululuk olayi, alinganlik edersen sadece banter'di derler, banter'dan anlamiyor diye de dislarlar sonra.

A ve B yakin arkadasmis ama enseye saplak derecesinde, sulu bir arkadaslik sanirim bu. Sayet oyle ise dugune cagirmamak falan ilk olayi cok fazla buyutmussunuz, eglencesine bir video cekmisler sizi kizdirmak icin de A size atmis.

Ikinci olay biraz olcusuz olmus ama isin icinde alkol varsa normal bu tarz sulu arkadasliklarda. 3 gun baskasinin evinde yatiya kalmak daha absurt geldi bana yalniz, bayagi bir sulu ya da koklu bir arkadaslik A ve B nin anlasilan. Normalde Avrupali anasini babasini istemez evinde 3 gun
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
@tantamount_to_equivalent, Yok ingiliz değiller. A kişisi Arap, alkol almıyor. B de bir avrupalı.

B kişisi daha ziyade sakin bir adam. A dahil olmak üzere kimseye öyle şakalar yapmıyor. A haricinde ona böyle şakalar yapan bir arkadaşı da yok.
0
🌸le petit bonheur
(16.12.23)
@le petit bonheur Yol verin o zaman. Cunku bir musluman ekstra daha dikkatli olur, arkadasinin esinin yaninda ne konusacagina nasil davranacagina, aile kurumuna saygi gosterir. Onda bu hassasiyetler yok. Avrupali simariktir, serbest buyumustur, genistir falan diye kredi vermistim basta ama ici pis gozukuyor arkadasin
0
tantamount_to_equivalent
(16.12.23)
K esinin kiminle gorusup gorusmeyecegine karar veremez, evine alip almamak ve kendisi gorusup gorusmemeye karar verir. K kisisi istemiyorsa gorusmemek ve evine almamak konusunda haklidir.
Ancak tavirlarindan rahatsizsaniz, rahatsizliginizi sahiplenin buradan destek almakla olacak sey degil, hoslanmiyorsaniz hoslanmiyorsunuzdur, kendiniz disinda kimseye bir aciklama yapmakla yukumlu degilsiniz. K kisisi esini kontrol etmeye calistigi icin buradan destek ariyor sanirim.
B kisisi de bu sakalari kaldirip kaldirmak istemedigini, A kisisinin dostlugunun ona ne kazandirdigini nelerinden hoslanip hoslanmadigini kendi dusunup tartip karar vermeli. Bunun icin de kendini tanimali, kendi sinirlarini bilmeli. Ancak bunun farkinda degil sanirim.
0
kassiopeia
(16.12.23)
kültürel tabi. türkiyede hangi erkek bu durumu normal görebilir? siz de türkiyede büyümüş bir kadınsınız ve size de anormal geliyor haliyle.
ayrıca evli bir çiftin yanında böyle bir adamın 3 gün kalması anormal. hangi türk izin verir elin herifinin üç gün karısının yanında kalmasına, hem de yalnız kalıyorsunuz evde.
0
abelardo
(16.12.23)
Milliyetleri sözleyince olay daha oturdu. Arap işin farkında, önce B'yi kadının gözünde küçük düşürüp sonra kadına saracak. kültürel fark ama bu kültürden cacık olmaz. Ailece görüşmeyi kesinlikle kessinler, B'de A ile mümkün olduğunca az görüşsün.
0
SiyamkedisiZorro
(18.12.23)
(7)

sizce yardım etmeli miyim?

baldan kaymak
annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığınıdefalarca söylediniz. sizi dinlemedi.şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçseiyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çababiraz maddi biraz manevi ama geleceğinizdençalıyor.Ne yapardınız?
annenize geçmişte birşeyi yanlış yaptığını
defalarca söylediniz. sizi dinlemedi.

şimdi anneniz nispeten zor bir dönemden geçse
iyi hissetmesi için çabalar mıydınız bu çaba
biraz maddi biraz manevi ama geleceğinizden
çalıyor.

Ne yapardınız?
0
baldan kaymak
(11.12.23)
Allah uzun ömür versin fakat annenizi toprağa koyarken kendinizden iğrenmemek ve keşke dememek için ben olsam yardım ederdim. Ne olursa olsun anne çok farklı bir boyut.
0
dedeminhirkasi
(11.12.23)
valla açıkçası annemi herkesten çok sevdiğim için elbette yardım ederdim. sevgi bana kalırsa birilerini uyarıp seni dinlemediklerinde kıçını dönüp gitmek demek değildir. hem döverim hem severim diye bir söz var. kızarım gerekirse ama yardımımı da esirgemem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.12.23)
Annem vefat etti.
Ve şu an "keşke"lerim o kadar fazla ki. Benim durumumda kalmamak için kayıtsız şartsız her şeyi yapmanı tavsiye ederim.
0
etna
(11.12.23)
Konu çok havada kalmış. O sebeple nokta atışı cevap vermek zor. Kendi annem standart anneliğin ötesinde o kadar emek verdi ki bana ben illa ki yapardım. Bu annenin çocuğuyla olan ilişkisine çok bağlı. Bundan sonrası varsayım içerir:
Anne zamanında dayınıza /teyzenize uyardığınız halde kendi hakkını vermiştir şimdi zor durumdadır, el cevap: annenize yardım edeceksiniz, ancak hala daha ortak bir takım işler varsa bu konuda dayı/teyze artık sizinle konuşması gerektiğini bilecek, anne de bu konuda size destek olacak gibi...
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.23)
Cabalamazdim
0
ala09
(11.12.23)
Anne annedir, geçmişte hataları da olsa yardım ederdim
0
kondansator
(11.12.23)
anneniz de size bir şeyi yanlış yaptığınızı defalarca söylemiştir. defalarca dinlememişsinizdir. yanında olmak gerek.
0
brakgn
(11.12.23)
(7)

sebzeli lazanya

esther
herkese selamlar,vejeteryan arkadaşım için denemeyi düşünüyorum, güzel oluyor mu? hangi sebzeleri kullanmak mantıklı? şu sebze hiç olmuyor sakın koyma gibi uyarılarınızı da dinlerim :)teşekkürler!
herkese selamlar,
vejeteryan arkadaşım için denemeyi düşünüyorum, güzel oluyor mu?
hangi sebzeleri kullanmak mantıklı?
şu sebze hiç olmuyor sakın koyma gibi uyarılarınızı da dinlerim :)
teşekkürler!
0
esther
(10.12.23)
Ben de et yemiyorum, o yüzden hep mantarlı yaparım. Esim o kadar alışmış ki vejetaryen olmamasına karşın kıymalı lazanya yemiyor bile artik. Normal lazanya harcı hazırlıyorum, kıyma yerine mantar koyuyorum.

Mantar dışında ıspanak ve havuçla yapanlar da var, hiç denemedim ama denemek istiyorum.
0
fraise
(10.12.23)
mantarla olur+1
yeşil mercimekle de olur

youtubeda bir sürü tarif bulursun
youtu.be
0
freebird5406_2
(10.12.23)
mantar çok mantıklıymış :) normal harç derken biraz daha açarsanız sevinirim. sebze olarak ne koyuyorsunuz, domates sosla mı yapıyorsunuz yine?

youtube tariflerine çok baktım ama emin olamıyorum, herkes her şeye süper diyor, direk birilerinden duymak istedim o yüzden.
0
🌸esther
(10.12.23)
Zeytinyağında birkaç diş sarımsak ve bir soğanı kavuruyorum. Sonrasında mantarları ilave edip soteliyorum. Mantar suyunu salıp tekrar çekince domates sos ilave ediyorum. Taze fesleğen (yoksa kurusu da olur), biraz karabiber, tuz ve yine varsa defne yaprağı ilave edip birkac dakika sosun ozlesmesini bekleyip defne yapraklarini çıkarıyorum (Defne yaprağı yoksa ya da sevmiyorsanız koymasanız da olur). Hazır oluyor, gayet pratik :). Bazen havuç rendeleyip onu da mantar suyunu çektikten hemen sonra ilave edip tarife kaldığım yerden devam ettiğim de oluyor.

Geri kalanı da klasik beşamel sos hazırlığı zaten. Burada da önerim varsa çok az muskat cevizi rendelemeniz olur. Aktarlarda satılıyor, 1-2 tane bile alsanız sizi epeyce götürür. Yoksa da şart değil tabii ki :)
0
fraise
(10.12.23)
tarif için çok teşekkür ederim :)
havuçlu versiyonunuzdan yapayım diye karar verdim şu an. acaba patlıcan da koysam, minik doğrayıp hafif kavurarak, olur mu içinde, ne dersiniz?
0
🌸esther
(10.12.23)
Mantar iyi kavrulunca diyebilirim ki etten daha lezzetli olur. Ispanak, pazı ve peynirle su böreği gibi oluyor. Patlıcan koyacaksanız ancak patlıcanı öncesinde kızartırsanız tadı güzel olur.
0
SiyamkedisiZorro
(11.12.23)
Ben kendi yaptigimi yazayim, bolonez veya bunu haftada bir yiyoruz esimle cok lezzetli oldugunu dusunuyorum.

1 buyuk sogan, 1 kucuk havuc ve benzer ebatta kereviz sapi kucuk kupler halinde dogranir. Sogan miktari ile havuc + kereviz sapinin miktari kabaca denk olmali ki bu ucluye mire poix denir ve pek cok yabanci yemegin ana unsurunu olusturur (bizdeki yagda kavrulan sogan sarimsak salca uclusu gibi dusunun). Bu karisim bolca zeytinyaginda orta ateste kavrulur, icerigi yumusayana kadar.

Ote yanda ayni boyutta birer kabak ve patlican yine kup kup dogranir, mire poix yumusayinca bunlarla birlikte kavurma devam eder.

Kabak ve patlican da yumusayinca salca atilir, 1 yemek kasigi filan yeterli oluyor. Daha sonrasinda varsa beyaz sarap, yoksa az bir sirkeyle tava deglaze edilir, hem tavada kalan lezzetler yemege tekrar girer hem de asidite saglanmis olur. Tamamen sirke sarap vs ucunca bolca domates suyu atilir, tamamen kirmizi ve sulu olacak kadar.

Ardindan tercihe gore karabiber, pul biber, kekik, tuz ve yarim tatli kasigi seker atilir. Ben bu asamada biraz da msg atiyorum.

Alti kisilir, suyu biraz ucana kadar beklenir. Bir yanda besamel yapilir. Her kata besamel ve bu sostan konur, en son kata besamel ustune parmesan koyuyorum ben. Lazanya pisene kadar firinlanir.
Afiyet olsun :)
0
gibicibicis
(11.12.23)
(7)

Kurutma makinesinden ne kadar su çıkar?

michael_knight
Kurutma makinesi almayı düşünüyorum. Birkaç ufak sorum var.- Çamaşır makinesinde yıkanan tüm çamaşırları bir seferde atıp kurutabiliyoruz muyuz?- Bir makine çamaşır kurutsak ne kadar su çıkar? Su deposunu elle boşaltacağım. Her kurutmada boşaltmak gerekir mi yoksa 4-5 kurutma yapınca ancak mı doluyo
Kurutma makinesi almayı düşünüyorum. Birkaç ufak sorum var.
- Çamaşır makinesinde yıkanan tüm çamaşırları bir seferde atıp kurutabiliyoruz muyuz?
- Bir makine çamaşır kurutsak ne kadar su çıkar? Su deposunu elle boşaltacağım. Her kurutmada boşaltmak gerekir mi yoksa 4-5 kurutma yapınca ancak mı doluyor su deposu?
- Aklıma gelmeyen dikkat etmem gereken ne olabilir? Fiyatlar 12-30 bin TL arasında görünüyor ama bu fiyat farkının sebebi olan önemli bir özellik göremedim. Sadece marka farkı galiba.
0
michael_knight
(29.11.23)
yüksek devirde sıkma yapıldıysa çamaşır makinesinde zaten kuruya yakın çıkıyor o zaman su tankı her kurutmada dolmuyor. 7 kglık çamaşır makinasında yıkanan çamaşırları tek seferde kurutmaya atıyorum, ancak çamaşır makinasını hiçbir zaman tam dolu çalıştırmıyorum ek not olarak onu ileteyim. arçelik in en baz modeli var 5-6 sene oldu gayet memnunum. denim, hassas gömlek, çekme riski olarak sweathsirt ve kazak atmıyorum genelde çarşaf, havlu , diğer başına birşey gelse de kafama takmayacağım kıyafetler kurutmaya gider.
0
delidiyorum
(29.11.23)
evdeki hoover marka makine için konuşuyorum.
- evet kurutabiliyoruz ama bazen nemli kalabiliyor. o zaman kısa programda tekrar çalıştırıyorum. yani 3 saat sürebiliyor tam dolu çamaşır makinesinden çıkan çamaşırların kuruması.
-çamaşır makinesini tam dolu çalıştırdıysam (sıkma ayarı hep 800de) 1,5-2 lt civarı su çıkıyor. su haznesinde maksimum yeri gösteren bi çizgi var. 2 belki 3 yıkama idare edebilir. ama ben her seferinde bolaştıyorum. çünkü kapakta ağırlık olması hasar ihtimalini artırıyormuş. zaten filtreyi her yıkamada temizlemek gerektiği için kapaktaki suyu boşaltmak öyle aman aman zor bir şey değil.
-yani farkını tam olarak bilmiyorum. eski modeller kıyafetleri küçültüyor vs diyorlar. bizim de yaşadığımız oldu. biz uyguna almıştık açıkçası çok para vermek mantıklı değil. hassas kıyafetleri asıyorum yine ben.
0
elorelia
(29.11.23)
bende 9 kilo kapasitesi olan bir kurutma makinesi var, her kurutmada 9 kiloyu doldurmuyorum çünkü çamaşır makinem 6 kilo kapasiteli. buradan çıkan çamaşırları kurutunca, kurutma makinesinin 6 litrelik haznesinin neredeyse tamamı doluyor.

her seferinde elle boşaltmanız gerekiyor ancak alternatif olarak, makinenin arkasındaki tahliye borusunu bir lavabo tahliye borusuna yönlendirebilirsiniz, böylece her seferinde boşaltma derdi olmaz. yalnız bu işlemi doğru bir şekilde yapmanız gerekiyor yoksa su makinenin içinde kalıp bozulmasına sebep olabilir.
benim başıma geldi ama neyse ki çok eski bir makineydi.
0
kill all hipsters
(29.11.23)
3 kere full doldurarak kurutma yaparsan dolar haznesi ama çamaşır makinesinden ne ıslaklıkta çıktığına da bağlı bu. Ben her kurutmadan sonra bakıyorum zor bir şey değil 2 saniye falan sürüyor kontrol etmek.

bunun dışında toz haznesini de aynı şekilde temizlemen gerekiyor. bu da 5 saniye sürüyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.11.23)
Bende Siemens kurutma makinesi var. Yıkadığım kumaşın cinsine ve sıkma çevirim hızına bağlı olarak normal kumaşlı giysileri 800 devirde sıktırmışsam kesin doluyor kurutmanın haznesi. 1200 devirde havlu kurutmuşsam da yine doluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(29.11.23)
1- Çamaşır makinanız kaç kilo yıkıyorsa aynı kilo değerinde kurutma alırsanız olur. Kurutma makinasını tam doldurmamak gerekiyor, ancak zaten atıyorum 9kg çamaşır makinasının haznesinden daha büyük 9kg kurutma makinasının haznesi. Aynı değeri alın kısaca.

2- Depo suyunu dökmek zahmetli bir şey değil 5lt'lik damacanadan sürahiye su boşaltmakla aynı iş gücünü gerektiriyor. Bu kısmı düşünmenin anlamı yok.
0
akhenaten
(29.11.23)
en temizi her kurutma sonrası su tankını boşaltmak. ancak imkanınız varsa su çıkışını gidere bağlatın.
0
inheritance
(29.11.23)
(13)

aramızda enfiyenin ne demek olduğunu bilen var mı?

sir gawain
bugün bir muhabbette fark ettim ki benden başka kimse duymamış bile, kendimi çok yaşlı hissettim. bu bir tek benim çocukluğumda mı vardı ya, ne oldu sonra bir anda üretimi mi durdu?
bugün bir muhabbette fark ettim ki benden başka kimse duymamış bile, kendimi çok yaşlı hissettim. bu bir tek benim çocukluğumda mı vardı ya, ne oldu sonra bir anda üretimi mi durdu?
0
sir gawain
(28.11.23)
Ben biliyorum ama hiç denemedim. Viktoryen dönemden kalan royal warrantlı bir enfiye kavanozu geçmişti elime. O zaman neymiş bu snuff ya diye bakarken öğrendim.

Şunlardan bahsediyorum; www.theantiquedispensary.co.uk

Sanırım Mısır çarşısında hala satılıyormuş enfiye, birgün alıp deneyeceğim. Çok bilen olmaması doğal ama :D hiç kullanılmıyor ki
0
akhenaten
(28.11.23)
Gerçek hayatta hiç görmedim. Okuduğum kitaplardan falan duydum. Bi de anatomide enfiye çukuru var elde. Orda da hocalar anlatır enfiyenin ne olduğunu.

1996
0
nundu
(28.11.23)
buruna çekilen ve burnu açan bir toz olarak biliyorum. hatta enfiye kutusu olur metal. ama pratikte hiç görmedim.
0
orpheus
(28.11.23)
bilmiyordum, bir demet tiyatro'da mevzusu gecmisti pedere sormustum, eskiden kullanilan kafa yapici bir madde demisti.

82
0
cooperr
(28.11.23)
Abi bunun kullanılması için bir neden yok, eskiden sigara yokken tütünü bu şekilde kullanıyorlarmış, sonra sigara daha popüler olunca ihtiyaç kalmamış kullanımı azalmış. Senin sorun biraz şu an neden sabit telefon çok kullanılmıyor gibi bir şey aslında :)
0
Bir ben var benden şurada
(28.11.23)
üniversitede aktardan alıp arkadaşları hapşırık krizine sokmuştum :D
0
Coyote
(28.11.23)
duydum ama ne oldugunu bilmiyorum.
0
buenosdias
(28.11.23)
takır takır halen satılmakla beraber tütünün toz haline getirilmiş hali olup pek elzem bir şey değildir. onu çekip hapşururlar falan hoşlarına gider insanların
0
orgyadakull
(28.11.23)
83'lüyüm ama hayatımda duymadım.
0
sta
(28.11.23)
30+ yaş. İlk kez kitaplarda okuyup ne olduğunu öğrendim, bir kere de lisedeki edebiyat hocam bize enfiye çektirmişti :)
0
wish i could find a way to disappear
(28.11.23)
anatomi dersinde öğrenmiştim
94
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.11.23)
enfiye çukuru vardır; okulda, klinikte öğrendiğim
0
hunharca ben
(29.11.23)
Yaşlıyız muhtemelen. Ben biliyorum. Benim çocukluğumda aktarlarda satılırdı.
0
SiyamkedisiZorro
(29.11.23)
(3)

su gecirmez spor ayakkabi

sanal uyku
merhaba. su gecirmez spor ayakkabi bakiyorum. genelde outdoor modellerde oluyor gordugum kadariyla. columbia, salomon, adidas, north face markalarindan bir suru model denedim ancak hep bir sekilde sert gibi oluyor, rahat edemiyorum. bu outdoor ayakkabilarin olayi bu mu yani biraz sert mi oluyorlar?
merhaba. su gecirmez spor ayakkabi bakiyorum. genelde outdoor modellerde oluyor gordugum kadariyla. columbia, salomon, adidas, north face markalarindan bir suru model denedim ancak hep bir sekilde sert gibi oluyor, rahat edemiyorum. bu outdoor ayakkabilarin olayi bu mu yani biraz sert mi oluyorlar? tesekkurler simdiden.
0
sanal uyku
(27.11.23)
Goretex diye aramaniz lazım.
Outdoor ayakkabilar tabiki daha sert olur çünkü dağda taşta yürüyorsunuz, ayagin carpiyor vs.

O yüzden amacınız koşu falan ise gore tex koşu ayakkabisi falan diye bakin
0
logisticsmanager
(27.11.23)
Kızıma sketcherstan aldım su geçirmez outdoor modelinden. Erkek için de vardı. Çok sert değil.
0
SiyamkedisiZorro
(27.11.23)
ben de skechers kullanıyorum rahat
0
edaddy
(27.11.23)
(8)

Airfryer için donmuş patates önerisi

Mirket
Superfresh'in şu ürününü alıyorum. Çok yağlı oluyor.Önerebileceğiniz bir marka var mı?https://www.migros.com.tr/superfresh-patates-25-kg-p-1039ffb
Superfresh'in şu ürününü alıyorum. Çok yağlı oluyor.

Önerebileceğiniz bir marka var mı?

www.migros.com.tr
0
Mirket
(26.11.23)
www.migros.com.tr

Bunu kullanıyorum, çok memnunum. Geçen Bim'e gelmişti stoklamıştım.
0
allahkitapwesli
(26.11.23)
Torpat iyidir.
0
halitkin
(26.11.23)
www.migros.com.tr

www.migros.com.tr


bu iki ürün açık ara favorimiz
0
hakmut
(26.11.23)
torpat +1 f/p
0
carisch
(27.11.23)
Ben Metro'dan alıyorum, memnunum
0
SiyamkedisiZorro
(27.11.23)
file marketlerde ship shak marka var çok ucuz ve çok güzel oluyor.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.11.23)
metro marketin kendi markası olan ince çubuk patates.
0
wild honey suckle
(27.11.23)
Feast +1
0
kablelvuku
(27.11.23)
(8)

Pazar günü istanbula kar geliyormuş ama nasıl

regina phalange
Bakıyorum 14 derece gösteriyor, dalga mı geçiyorlar nasıl olucak olay?
Bakıyorum 14 derece gösteriyor, dalga mı geçiyorlar nasıl olucak olay?
0
regina phalange
(21.11.23)
Tamam da işte onu diyorım nası bu kadar farklı modellere bakabiliyorlar yani biri 14 derece gösteriyor biri kar var diyor
0
🌸regina phalange
(21.11.23)
kar geleceğini kim söylüyor, kaynak var mı?
0
mark greg sputnik
(21.11.23)
kar beklenip beklenmediğini bilmiyorum ama pazar gün içinde 14 derece gösterirken akşam 4 dereceye, pazarı pazartesiye bağlayan gece de 2 dereceye kadar düşüyor ve pazartesi max 7. yani bir soğuma var ve gece işte belki bazı yerlere kar yağacağı tahmin ediliyodur. pazarı pazartesiye bağlayan gece için düşünecek olursak dalga geçmek olarak tanımlanacak kadar acayip bir durum yok gibi ortada.
0
tepedeki psychedelic adam
(22.11.23)
yok abi kasım ayında ne karı yahu
0
abelardo
(22.11.23)
Geçen hafta da tam böyle olmadı mı? Çarşamba günü kolsuz elbise üzeri ceketle geçirdim günü dışarıda, Ctesi montla üşüyordum. Bir soğuk hava dalgasına bakar. İstanbul'un yüksek kesimlerine Ctesi-pazar olduğu gibi bir iki atıştırır. Ctesi 18 pazar ise 9 derece dedi havayı koklayan adam, ki temkinlidir kendisi.
0
SiyamkedisiZorro
(22.11.23)
Silivri'ye şöyle bir kırağ düşebilir, ya da Kartal Aydos tepesine ince bir kar örtüsü olabilir.

Siyasi olarak İstanbul sınırı mı? Evet, ama mantıklı bir haber değil. Bu yüzden ben her zaman ilçe bazında bakıyorum hava durumlarına.
0
John Bloor
(22.11.23)
@john bloor ona nerden bakıyorsunuz ilçe ilçe haber veren kaynak var mı?
0
🌸regina phalange
(22.11.23)
mgm'de var.

www.mgm.gov.tr
0
tepedeki psychedelic adam
(22.11.23)
(4)

danışman hocaya hediye

penceredengorunenmorbina
danışman hocama bir hediye alacağım. erkek. sizce ne olabilir? maks. 1000 tl diyeyim.
danışman hocama bir hediye alacağım. erkek. sizce ne olabilir? maks. 1000 tl diyeyim.
0
penceredengorunenmorbina
(21.11.23)
alanı konusunda sahip olmadığı bir kitap
dolma kalem
0
phonex
(21.11.23)
Danışman hocanın hobilerini konuşun biraz laflarken. Kalemin iyisi çok para, standart bir kalem yerine sevdiği bir albüm daha makbule geçebilir mesela.
0
SiyamkedisiZorro
(21.11.23)
aman +1. Düzgün bir biblo, mini sanat eseri. Ofise koymak için güzel olur. Dolmakalemi artık herkes kullanmıyor.
0
prole
(21.11.23)
viski
likör
çok iyilerinden ajanda
vakkodan falan çikolata
plak
bir müze dükkanından falan bi eser.. yani o müzenin bi anlamı varsa ikiniz için oradan kupa falan.
0
jimjim
(21.11.23)
(9)

bir çocuk okuldan geldikten sonra ne yapar

Bir cebinde das kapital
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
çocukluğumu unuttum. diyelim öğlen 3'te evimize vardık. akşam 12'ye kadar vakit nasıl geçiyor?
0
Bir cebinde das kapital
(19.11.23)
ben saat 16'da eve varıyordum. üstümü değiştirip, yıkanıp paklanıp ufak tefek bir şeyler yiyordum. sonra çizgi film izliyordum. Saat 6 gibi derslerimi yapmaya başlıyordum. Saat 7'de annem babamla akam yemeğine oturuyorduk. Yemekten sonra ya oyun oynuyordum ya da kaldıysa derslermi hallediyordum. Akşam 9'da da yatıyordum. Okulum tam gündü. Her gün böyle geçmiyordu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.11.23)
Öncelikle akşam 12’ye kadar vakit geçirme yoktu. Daha erken yatardık. Annem hazırlardı veya çalışıyorsa dolaptan yemek yer, tv’de şeker kız candy falan izler ev ödevine oturur, akşam baba gelince bir de akşam yemeği yer, tv de birşeyler izler, ne izleniyorsa ona takılır, ödeve devam eder , internet icat olduğunda modemle internete girer, chatleşir ve 21:00-22:00 gibi yatardık sanırsam..
0
maq
(19.11.23)
Valla yaşa göre değişir ancak şöyle bişey var ki bizim zamanımızda tam gün eğitim pek yoktu. Ya sabahciydik ya da öğlenci. Eğer ilkokulsa ve sabahçıysam okuldan geldiğim gibi biseyler yer sonra direkt dışarı firlamaya calisirdim. Eğer öğlenciysem de önce üstüme falan çıkarır, yemek yer sonra da TV de haber falan izleyip ödev yapmaya giderdim.

Lise ve ortaokulda ise eğer evde bilgisayar yoksa genelde çıkışta internet cafeye giderdim. Evde bilgisayar varsa da hemen yemek yer pcye geçerdim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.23)
Sabahçı olduğumuz için öğlen vakti çıkıp bakkal market "cd'ci", kırtasiye falan dolaşıp bilgisayar oyunu, oyuncu kartları, kırtesiyelik ıvır zıvır, cips falan bakardık. Dışarda biraz vakit geçirip genelde eve gidip yemek yedikten sonra tekrar buluşurduk.

Ya birimizin evine gidip bilgisayar başına gömülürdük ya da dışarda kalıp vakit geçirirdik. Akşam yemeğine yakın da aileler arar çağırırdı zaten.
0
akhenaten
(19.11.23)
İzlediğim çizgi film saatime göre sırlama değişse de çizgifilm+ödev. O zaman internet yok bir şey yok evde mecbur kaçırmamak için zamanlamada çizgi film saatini referans alırdım
0
yazdonumu
(19.11.23)
5-6'ya kadar ya sokaklar, ya tv takılırdık. sonra yemek falandı benim için. ilkokul 3-4'e kadar saymazsak 7 gibi ders çalışmaya başlardım, meyve arası sevilen dizi arası hariç 10-10:30'a kadar çalışır sonra uyurdum. uyku için 11'i bile çok nadir görürdüm
0
avatar is back
(19.11.23)
saat 3 te geliyordum elimi yüzümü yıkıyordum. annem meyve yediriyordu. sonra susam sokağı başlıyordu. o bittikten sonra ders çalışıyordum. 7 de yemek. falan derken 9 da yatış.
0
komando kani var bende
(19.11.23)
Çocuklugunu hangi yillarda geçirdigine göre degisir, 80'ler mi, 90'lar mi, 00'ler mi ?
0
Yourcousinmarvinberry
(19.11.23)
Söylemişler zaten, çok nadiren 12'de yatardık. 9,5 en geç 10 tumba yatak. İlkokulsa 8,5.
3'te eve gelince hafif bir kahvaltı, hava güzelse sokakta arkadaşlarla hava kararana kadar oynanır - ortaokula kadar bende durum buydu. Liseye başladıktan sonra dışarıdaki vaktim azaldı, eve gelince önce uzun uzun gazete okurdum, sonra biraz ödev, akşam yemeği, biraz daha ödev, kitap okuma, belki biraz tv. En geç 10'da tumba yatak.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.23)
(22)

Bugün ölseniz sizi en çok ne üzer?

late viper
Siyasi görüşümüzü bir kenara koyduğumuzda, bugün ölecek olsanız en çok neye üzülürdünüz.Benim yanıtım; Japonya'yı görmemiş olmak."Çok yer gezdim de bir eksik Japonya mı kaldı?" aslında tam tersi. Ülkeleri gezemesem de dünya gözüyle bir kez Japonya'yı görmek isterdim.
Siyasi görüşümüzü bir kenara koyduğumuzda, bugün ölecek olsanız en çok neye üzülürdünüz.

Benim yanıtım; Japonya'yı görmemiş olmak.
"Çok yer gezdim de bir eksik Japonya mı kaldı?" aslında tam tersi. Ülkeleri gezemesem de dünya gözüyle bir kez Japonya'yı görmek isterdim.
0
late viper
(19.11.23)
Valla bugün ölsem en çok ev depozitosunu alamamış olmak koyar. Salı günü alacaktim çünkü depozitoyu.

Şunu haftaya çarşambaya kaydırırsak(hadi idare et,açıktan bir binlik çalışır) pek bişey koymaz sanırım. Bir tek İskoçya'ya gidememek biraz koyardı belki.
0
j r r tolkien hayrani
(19.11.23)
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken ölüp gitmek bana çok koyardı.
0
ruhen hastayim ben
(19.11.23)
Geçmiş yaşlarım heba oldu, gelecekte daha iyi şeyler yaşama umudum varken +1
0
put it in your appropriate place
(19.11.23)
gecmisin heba, gelecegin sefa gibi gorunmesi bence bir zihin yanilgisi

korkakligimdan deneyemedigim seyler icin uzulurdum
0
foster
(19.11.23)
çocuğumu daha fazla göremeyecek olmak onun da annesiz büyüyecek olması üzer.
0
pide
(19.11.23)
Aslında klişe gibi görünen enteresan bir soru: O beklediğim dönüm noktasını, yeni bir şeylere başlayarak, içime sinen bir şeyler yapmama durumu üzerdi beni. O bir yerlere henüz varamamış olma duygusu üzerdi.
0
maq
(19.11.23)
öldükten sonra uzulemeyeceğimiz için hiçbir şey. bugün öleceğinizi bilseniz diye soruyorsanız eğer herhalde daha çok gezmek yemek içmek olabilir.
0
orient blue
(19.11.23)
Korkakligimdan deneyemediklerim +1
0
Kittie
(19.11.23)
3 tane aslanlar gibi evlat sahibi olmamak.
0
Bir cebinde das kapital
(19.11.23)
Soruyu ilk görünce "japonya'yi göremedim" dedim istemsizce ben de :) ama aslında sadece Japonya değil, çoğu şeyi "aman daha sonra yaparım" deyip, yapabilecek durumdayken erteliyorum. Sanırım erteledigim her şey diyebiliriz buna.
0
fraise
(19.11.23)
hayal ettiğim gibi bir aşk yaşayamamış olmak ve şarkıda dediği gibi "doymadım inan kanmadım sevgiye".

bir çocuğumun olmaması.(evli değilim)
0
tabudeviren
(19.11.23)
Şöyle güzelinden bir pist makinesi alıp binememek. Hayalimdeki 2010 E92 M3 tabi ama başkaları da olur :D

Biraz daha para kazanabilirsem Türkiye'de, en kötü yurtdışında yapmak istiyorum bunu.
0
chicha_v2
(19.11.23)
Öldükten sonraki hayat için yeteri kadar çalışmamış olmak beni çok üzer.
0
etna
(19.11.23)
oğlumu babasız bırakmak. zaten dünya boktan bir yere dönüyor, böyle bensiz büyümesine hiç gerek yoktu.
0
engelbert humperdinck
(19.11.23)
Evlatların aile kurmasını görememek, istediğim bir sürü yer var gezecek, hepsini gezememiş olmak.
0
SiyamkedisiZorro
(20.11.23)
Hayallerimi tam olarak gerçekleştiremediğim için üzülürdüm
0
rock n roll
(20.11.23)
Evrenin gizemlerini öğrenememiş olmak.
0
iwasbornonamountainside
(20.11.23)
Aralikta cok iyi bir sarap eventi var. Yilda bir kez oluyor, on bir ayin sultani. Kacirirsam cok uzulurum. Kahrolurum.
0
buf-e kür
(20.11.23)
Cocuklarimin -ailemin uzulmesinden baska bir sey uzmez
0
turkuaz
(21.11.23)
hesapları kapatmamak.

borçlarımı kapatmamış, alacaklarımı almamış olmak. yaşlı bir annem var. benim arkadamdan borcumla harcımla uğraşmasın diye. sanırım annemi yalnız bırakmak. bu herhangi bir sevdiğiniz olabilir.
0
phonex
(21.11.23)
En çok kedimin günler, haftalar, aylarca beni arayacağını, beni beklerken hiç kimseye yüz vermeyeceğini, iştahtan kesileceğini bilmek... Kedimin bu huysuzluğu sebebiyle ben öldükten sonra aile içinde bakılmama, belki yabancı birine verilme ihtimali...

Sonra da İzlanda'ya gidememiş olmak.
0
silverleaf
(23.11.23)
Allah dostu evliyaların hayatlarını okuduğumda öyle imreniyorum ki bomboş çuval gibi hayat sürüyorum. Arifi Billah zatlar, misal Abdulkadir Geylani öyle muhteşem büyük bir zat ki; Allaha yemin ederim ki arşı ala avucumun içindedir der. 4000 talebesine ders verirken dizinin dibindeki öğrencisi nasıl duyuyorsa en uzaktaki de öyle duyarmış ne kerametler ne hayatlar.. tabii Allahın hediyesi ikramı bunlar... bizde denizden bir damla görseydik diyorum kendimce..
0
ercanzzy
(01.12.23)
(5)

Sizce din degistiren yada farkli dine gecen birisini insanlar bilmeli mi?

Zetnikov
Merak ettigim su mesela siz budist oldunuz bunu icinizdemi yasamalisiniz yoksa yeri gelince ben budistim mi demelisiniz. Yasanilan ortamin musaitsizligide hesaba katilabilir. Kimseye soylemedende bu sekil yasanir miLutfen arti eksi sekliyle yorum yaparsaniz sevinirim
Merak ettigim su mesela siz budist oldunuz bunu icinizdemi yasamalisiniz yoksa yeri gelince ben budistim mi demelisiniz. Yasanilan ortamin musaitsizligide hesaba katilabilir. Kimseye soylemedende bu sekil yasanir mi

Lutfen arti eksi sekliyle yorum yaparsaniz sevinirim
0
Zetnikov
(13.11.23)
Bunu sınıflandırmak sizce de biraz anlamsız değil mi?

Yani din değiştiren birinin üstünde reklam panosu gibi ben şu dine geçtim diye ortalıkta dolaşması pek tabi ki anlamsız bir hareket olur.

Diğer taraftan özellikle gizlemeye çalışması da çeşitli sorunlara işaret ediyor olabilir. Mahalle baskısından mı çekiniyor? Yaptığı şeyi henüz kanıksayamamış mı? Yoksa böyle tercih ettiği için mi bunu yapıyor bu önemli.

Neticede sağlıklı olan konusu geldiği yerde hangi inanca sahip olduğunuzu ya da bir inancınız olup olmadığını çekinmeden söyleyebiliyor olmanızdır.

Ama izlenmesi gereken bir prosedür yok yani bu konuda.
0
akhenaten
(13.11.23)
En azından yakın çevren bilsin ki, ölürsen ne şekil gömeceklerini bilsinler.
0
Mirket
(13.11.23)
Mirket+
onun dışında dini inancı kimsenin bilmesine gerek yok bence de
0
kondansator
(13.11.23)
genel olarak tepkilerden çekiniliyorsa veya çekinme olmasa bile çok milletin yorumlarıyla uğraşmak istenilmiyorsa bile aileden ve arkadaşlardan yakın 1'er 2'şer kişiye muhakkak söylenmeli bence. bunun ölümü var kalımı var çeşitli özel durumları var yani orada sizin durumunuzu bilen birileri olmalı. onun dışında da çekincen yoksa konusu gelirse söylenir veya konusu gelmese bile paylaşılabilir tabi bu durumda. çekincen varsa insanlardan gerisine söylemesen de çok önemli değil neticede senin için önemli hale geleceği noktada fikrini değiştirip söyleme şansın var hala.
0
pietro crespi
(13.11.23)
Çevredeki insanların bilmesini isteyebilir, dinini yaymak isteyebilir, sadece samimi olduğu insanlara bilmeden münasebetsizlik yapmasınlar diye söyleyebilir, hak vaki olduğunda nasıl gömülmesi gerektiği konusu sebebiyle söyleyebilir ya da insanların tepkisinden çekindiği için söylemeyebilir... Tek bir doğrusu yok bu işin. Kişi içinden nasıl geliyorsa ona karar vermeli.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(8)

41 numara kadın ayakkabısı neden çok az var

damladamla
Birçok marka maks 40 a kadar üretiyor. Yeni nesil kızlar çok uzun hep ama ayakları mı küçük?
Birçok marka maks 40 a kadar üretiyor. Yeni nesil kızlar çok uzun hep ama ayakları mı küçük?
0
damladamla
(12.11.23)
Ben şimdiye kadar 41 numara kadın ayakkabısı görmedim 32 yıllık hayatım boyunca. Kadınlarda 41 numara ayak nadir rastlanildigi için sanırım çok az üretiyor olabilir firmalar.
0
dedeminhirkasi
(13.11.23)
1.75 boyum ve 38-39 giyiyorum. kendimden uzun hemcinsime de rastlamıyorum.

yeni nesil kızlar sandığınız kadar uzun değil.
0
candide
(13.11.23)
çok uzun kızlar bile 39 giyiyor en fazla. 1.80 mesela çok uzun bir boy bence, yeni nesil kızlar bile o kadar uzun olmuyor. tek tük arada var. belki onlarınki 40 numara olabilir. ama benim de hayatımda gördüğüm en büyük kadın ayakkabısı 39 numaraydı.
0
cenkay burker
(13.11.23)
Tr standartlari oyle. 41-42 giyen yakinlarim var oyle cok uzun degil 170 falan kocaman ayak gibi de degil ben 40 kuzenim 42 giydigi halde benimkinden daha zarif ama uzun ayaklari. Avrupada cok markada bulabiliyosun trde stoklanacak kadar cok gitmiyo o yuzden cesit az ve belli markalardan alabilirsiniz. Bana sanki butun kizlar 38 giyiyormus gibi geliyo hhhh
Trde uzun boylu erkekler icin de secenekler az hem ayakkabi hem giyim icin. pazarina bakmak lazim yani biz daha avrupadan asyaya dogru kuculuyo fizikler
0
ala09
(13.11.23)
Arz-talep dengesi. O numarayı arayan, isteyen, soran yoksa üretici de üretmez.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.11.23)
Bence yeni neslin henüz kadın ayakkabısı yaşı gelmedi. 1.70 bile olmayan kızım 39-40 giyiyor. Arkadaşları içinde 40-41 giyen var ama hep spor ayakkabı giyiyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
nike da var
büyük ihtimal unisex
ama erkek olarak 42,5 lara bakıyorum düz siyahlar bazen baya indirimli oluyor
kalıp olarak da uygun
www.eksiduyuru.com
0
bir soru sorcam
(13.11.23)
Trendyolda deripabuc favorum buyuk numara var neredeyse her modelini almisimdir
Buyuk ayakli kizlar aslinda bildiginizden daha fazla sfafagga
Trenyol yorumlarda herkes agliyor buyuk no yok diye
0
eja
(13.11.23)
(1)

Texas'da deneyimi olan?

cooperr
Gecen haftayi Texas'da gecirdim, altimda kiralik bir arac vardi 1000 mil civari yol yaptim. Kuzey amerika'nin hicbir yerinde bu kadar hurdayi bir arada yolda gormedim. Millet direk pert araclarla dolasiyor. Birkac tane foto ekliyorum. Bunlarin bazilari luks araclar, bazilarinda plaka falan da yok. B
Gecen haftayi Texas'da gecirdim, altimda kiralik bir arac vardi 1000 mil civari yol yaptim.

Kuzey amerika'nin hicbir yerinde bu kadar hurdayi bir arada yolda gormedim. Millet direk pert araclarla dolasiyor. Birkac tane foto ekliyorum. Bunlarin bazilari luks araclar, bazilarinda plaka falan da yok. Bazi araclarda farlar falan patlak, tamponlar yok, vs.

eksiup.com
eksiup.com

Ne donuyor bilen varsa soylesin yaw merak ettim, tsk.
0
cooperr
(12.11.23)
Texas değil ama LA'da misafir olarak gittiğim aile dostumuzun 5-6 arabası vardı. Arada polisin hurdaya çıkardığı araçlar. Trafik müsadeleri dolana kadar kullanıyorlar. Bazıları neredeyse lüks sayılabilecek ABD arabaları. Tamponu gri koli bandıyla tutturulmuş bir tanesiyle oraların Nişantaşı'sı Rodeo Drive'da bir otoparkta valeye arabayı park etsin diye vereyim dedim, adam burnuyla "şuraya park et kendin, ben elimi kirletemem" işareti yaptı resmen, hahahah.
Tahminim bu araçları yok pahasına satın alıp dönemlik muayenesi dolana kadar kullanıp sonra da yedek parçaya satıyorlar. Benim kaldığım aile en azından öyleydi.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(2)

evde saç boyama

lamentoftheperishingroses
sorum evde saçını boyayanlara:saçımın dipten çıkan beyazlarını kapatmak için evde dip boyası yapacağım. saçımın dipleri beyaz, uçları kahve. uçlarıyla aynı renk tüp boya aldım. tüp boyaya oksidan eklemem gerekir mi? oksidan renk açmak için olduğuna göre beyazlarım için gerekli değil herhalde değil m
sorum evde saçını boyayanlara:

saçımın dipten çıkan beyazlarını kapatmak için evde dip boyası yapacağım. saçımın dipleri beyaz, uçları kahve. uçlarıyla aynı renk tüp boya aldım. tüp boyaya oksidan eklemem gerekir mi? oksidan renk açmak için olduğuna göre beyazlarım için gerekli değil herhalde değil mi?
0
lamentoftheperishingroses
(12.11.23)
eklemen gerekiyor
0
ala09
(12.11.23)
Oksidan boyayı aktive etmek için gerekli.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(11)

Yuksek bi yerdeyken gelen atlama istegi

Kittie
Sizde de oluyor mu? Yaygin bir seymis. Burada yasayan var mi merak ettim.ne siklikla yasiyorsunuz. Bende hep var.Metro beklerken de metro onune atlama istegi, istek de degil de oyle bir his. Atlamak da istemiyorum. Kendimden korkup sari cizginin iyice gerisine geciyorum. Sanki kendime engel olamayac
Sizde de oluyor mu? Yaygin bir seymis. Burada yasayan var mi merak ettim.ne siklikla yasiyorsunuz. Bende hep var.

Metro beklerken de metro onune atlama istegi, istek de degil de oyle bir his. Atlamak da istemiyorum. Kendimden korkup sari cizginin iyice gerisine geciyorum. Sanki kendime engel olamayacakmisim gibi garabet bir his iste. Terasli yuksek bir yere gittigimde mesela ki gecen gittim biriyle ilk bulusmamdi. Korkuluklara oyle tutundum ki manzaraya bakarken adam yukseklik korkun var galiba dedi. Evet diyip gecistirdim. Aslinda atlamaktan korktum :)

Internette bu durumu intihara meyilli olmakla iliskilendirmis yazilar goruyorum. Veya saldirganlikla ilgili oldugu soylenmis. Bi bilirkisiden bununla ilgili bilgi almis olan var mi aramizda? Veya sizce neden bu his?
0
Kittie
(12.11.23)
Yani öyle kendimden korkup bir yerlere tutunacak kadar olmadı hiç ama evet bahsettiğiniz hissi biliyorum.

"Atlama isteği" değil de oradan düşme ihtimali bulunduğu gerçeğini bi an idrak edince, hani böyle bir şeyin sıcak olup olmadığını anlamaya çalışırken bi tereddütle elinizle hızlıca dokunup çekmek gibi bir tepkinin devreye girmesi korkusu geliyor. Anlık bir ürperti.
0
akhenaten
(12.11.23)
(bkz: call of the void)

olur öyle arada.
0
inheritance
(12.11.23)
Psikolojik anlamda kötü hissettiğim dönemlerde bu tarz hisler ve fobiler bende artış gösteriyor
0
personaa
(12.11.23)
0
Amaranta ursula
(12.11.23)
Korkudan ziyade sanrı oluyordu bir ara. Atlarsam sonrasında ne olur diye. What If, kafamda canlıyordu.
0
put it in your appropriate place
(12.11.23)
Sen ucuruma bakarsan ucurum da sana bakar.
0
brkylmz
(12.11.23)
koşa koşa psikiyatriste koşa koşa.
0
yurtsuz john
(12.11.23)
Yurtsuz john: soyle isinin ehli birini bi bulsam kosa kosa gidicem de...
0
🌸Kittie
(12.11.23)
Bana da oluyor bu, hele metroda anlattığınız her seferinde oluyor. Adı da "intrusive thought" bildiğim kadarıyla. Türkçesini bulamadım.
0
peki madem
(13.11.23)
normalde canım tatlıdır, canımı yakacağını bildiğim herhangi bir şey varsa sağlık açısından elzem olsa dahi yapmamak veya kaçınmak için elimden geleni yaparım.

ama bu durum bende de oluyor; vapurdayken aniden aşağı atlama, metro gelirken önüne atlama, balkondan ya da yüksek katlı bir yerin penceresinden aşağı bakarken atlama isteği geliyor. ayrıca bunu YAPMAK KESİNLİKLE İSTEMİYORUM ama mesela bebek tutarken, bıçak tutarken vs de tehlikeli şeyler aklıma gelebiliyor. Sonra da insanların ne kadar aciz olduğunu ve kolayca ölebileceğini görüp çok üzülüyorum açıkçası.
0
m e b
(13.11.23)
Bende sonradan sonraya yükseklik korkusu gelişti. Bendeki en azından "call of the void" gibi. Maazallah ya düşersem, korkusu. Ama bir yandan da dibine kadar gidip bakıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(13.11.23)
(5)

kesilen fatura müşteriye verilmese de olur mu?

blatta hiberna
merhabalar,bir kurumdan hizmet alıyorsunuz ve ücretini havale/eft olarak ödüyorsunuz.üzerinden zaman geçtikten sonra fatura kesilip kesilmediğini sorduğunuzda, "faturalandırma yapıyoruz ama müşterinin isteği üzerine müşteriye veriyoruz" diyorlar.bu doğru bir uygulama mıdır?kesilen faturanın müşteriy
merhabalar,

bir kurumdan hizmet alıyorsunuz ve ücretini havale/eft olarak ödüyorsunuz.
üzerinden zaman geçtikten sonra fatura kesilip kesilmediğini sorduğunuzda, "faturalandırma yapıyoruz ama müşterinin isteği üzerine müşteriye veriyoruz" diyorlar.

bu doğru bir uygulama mıdır?
kesilen faturanın müşteriye verilmemesi herhangi bir sorun oluşturur mu?
bu uygulamadan dolayı müşteri, kurumu herhangi bir yere şikayet edebilir mi?
kurum faturayı kestiği hâlde müşteriye vermediği için ceza alır mı?

not: güzellik sektörü ve bu kurumda ödemelerin hepsi bu şekilde alınıyor.

teşekkür ederim!
0
blatta hiberna
(10.11.23)
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlara da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.

www.gib.gov.tr

Vergi usul kanunu 232. madde.
0
liberal
(10.11.23)
berberin fatura kesmesi gibi bi şey düşünmüşler sanırım
0
duyurukullanıcısı
(10.11.23)
Konuyla ilgili uzmanlığım yok ama fatura düzenlendikten sonra müşterinin ben fatura almadım demesinin bir hükmü var mı? Sonuçta imza karşılığı teslim edilmiyor. Kanunen belki zorunludur ama müşteri istemezse satıcı ne yapacak? İstemeden her müşteriye vermek de bir yerden sonra uğraştırıcı olur yani bir kısım müşteri gerek yok istemiyorum çöpe atın falan deyince satıcıyı bıktırır.

Fatura kesmediğine dair şüphe varsa talep edilebilir. Onun dışında uğraşmaya değmez bence.
0
bhhs
(10.11.23)
bir güncelleme yapayım:

güzellik sektörü ama üç-beş binden aşağı uygulamanın olmadığı bir yer.
yani kuaför değil, güzellik merkezi.
30 bin liralık zayıflama paketi de var mesela.
100-200 liralık işlemlerin yapıldığı bir merkez değil.
0
🌸blatta hiberna
(10.11.23)
* "faturalandırma yapıyoruz ama müşterinin isteği üzerine müşteriye veriyoruz" - büyük ihtimalle fatura kesmiyorlar, müşteri isterse kesecekler
* kesilen faturanın müşteriye verilmemesi herhangi bir sorun oluşturur mu? - Faturayı gerçekten kesiyorlarsa bir sorun oluşturmaz
* Kurumdan faturayı istediğinizde hizmeti aldığınız tarihte değil de isteği yaptığınız tarihte kesilmiş bir fatura gönderirlerse bunu MASAK'a bildirirsiniz. Servisin alındığı zamanda faturanın kesilmesi gerekir.
0
SiyamkedisiZorro
(10.11.23)
(8)

karsı cins yakın arkadas sorunsalı

entity
erkeklere soruyorum, kız arkadasınızın/esinizin karsı cins bir yakın arkadası olmasını sorun eder misiniz? Cevabınız evetse Sizin karsı cins yakın arkadasınız var mı?
erkeklere soruyorum, kız arkadasınızın/esinizin karsı cins bir yakın arkadası olmasını sorun eder misiniz? Cevabınız evetse Sizin karsı cins yakın arkadasınız var mı?
0
entity
(09.11.23)
Ederim, çünkü bizim insanımız bu konularda çiğ.
0
dedeminhirkasi
(09.11.23)
Dönem dönem yakın erkek arkadaşım olur ya da olmaz. Karşı tarafın arkadaşlık ilişkileri de ilgimi çekmez açıkcası. Şimdiye kadar karşı tarafın arkadaşlarının adını bile doğru düzgün sormamışımdır anca bahsederse.
0
ruhen hastayim ben
(09.11.23)
Arkadaş, evet. Yakın arkadaş, hayır.
0
havadakarada
(10.11.23)
Etmem, var.
0
Bruce
(10.11.23)
Sorun :)
0
sehpa fx350
(10.11.23)
Sorun ederim, benim karşı cins yakın arkadaşlarım cinsellik düşünmediğim kadınlar. Sorun etmeyenlere saygı duyarım tabi
0
olaylar olaylar
(10.11.23)
Öyle Bi dünya yok.
0
sehpa fx350
(10.11.23)
Etmem, etmez. Aynı liseden mezun olduk. Üniversite arkadaş gruplarımız da birbirine yakın gibiydi. Ama ikimiz de bu yakın arkadaşlarımızla (iki kişi) başbaşa buluşmayız. İkimizin de en yakın arkadaşı karşı cins değil. Yakın ama en yakın değil.
0
SiyamkedisiZorro
(10.11.23)
(10)

Annemin ameliyatından sonra psikolojik sıkıntılar

dedeminhirkasi
Dostlar merhaba, Annemin kalp damarlarının çoğunun tıkalı olması nedeniyle yakın zamanda kendisi ameliyat oldu. Bu ameliyat sürecinin başlaması benden kaynaklı. Mide ağrısı sonrası kustuğundan bahsedince kardiyoloji bölümünden randevu aldım. Gitmemek için çok direndi. "Benim bir şeyim yok" diye diye
Dostlar merhaba,
Annemin kalp damarlarının çoğunun tıkalı olması nedeniyle yakın zamanda kendisi ameliyat oldu. Bu ameliyat sürecinin başlaması benden kaynaklı. Mide ağrısı sonrası kustuğundan bahsedince kardiyoloji bölümünden randevu aldım. Gitmemek için çok direndi. "Benim bir şeyim yok" diye diye zorla götürdüm ve muayene sonrası anjiyoda 4 damarinin %70 üzerinde tıkalı olduğu ve bu zamana kadar kalp krizi geçirmemiş olmasının büyük şans olduğunu ileterek hızlı bir şekilde bypass ameliyatı olması gerektiğini ilettiler.

Bu süreç sonrası oturduk ailece konuştuk. Ameliyat olmak istediğini, başka hastanelere de gitmek istemediğini söyledi.
Ameliyat sonrası yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımdayken uyandırıldigi haberini alınca görmek için yanına gittik. Benim girmemi istedi ailem. Normalde korkak bir adamimdir bu tarz şeylere dayanamam ama benimde içimin rahat etmesi için annemi görmek istiyordum.
Yoğun bakımi ben filmlerde gördüğümüz gibi sanıyordum. Camın arkasından annemi izleyeceğim annem uyuyacak ben bakacam diye düşünüyordum. Fakat oraya girdikten sonra 4 hasta vardı içeride. Hemşire işte anneniz karşıda değince şok oldum. Annem uyanmış ama resmen acı çekiyor. Saçı başı dağılmış. Çok kötüydü görüntüsü. Herkes inliyordu. Yani nasıl anlatım çok berbat bir andı benim için. Ağlamamak için kendimi zor tuttum annemin yanında. Yanına yaklaştım beni tanıdı. Bana dedi ki "oğlum bana neden bunu yaptın" bu sözü unutamıyorum. Şükür şimdi iyi, o söylediği laflara gülüyor, "acı çekiyordum ne bilim ne söylediğimi" diyor, fakat bu söz aklımdan çıkmıyor. Geceleri özellikle uyutmuyor. Yatakta dönüp duruyorum. Flaş şeklinde patlıyor gözümde o konuşması uykudan kaldırıyor. Bunun için psikiyatriye mi gideyim. Ne yapayım zamana mi bırakayim.?
0
dedeminhirkasi
(07.11.23)
bu anaların hepsi mi drama queen olur :D
öyle anlarda bu tür söylemler bence çok normal hocam.
kendileri için iyi bişey önerince veya yapınca, alışkanlıklarının dışındaysa, basit bir şey bile olsa, sanki işkence ediliyormuş gibi hissediyorlar.
kaldı ki, ameliyat zorunluymuş, ölümden kurtarmışsınız. bence hiç düşünmeyin, alınganlık yapmayın :D o ortamın etkisiyle de biraz fazla etkilemiş. artık anın tadını çıkarın.
0
MtKrt
(07.11.23)
Brocum acıdan söylemiştir sen şimdi onu senin sayende artan hayat kalitesi ile gör rahatlarsın. Ben de senin gibi düşünürdüm ama dışarıdan bir göz olarak rahat olman gerektiğini düşünüyorum :)
0
EXXE01
(07.11.23)
Ameliyat sonrası narkoz kafasıyla çok da mantıklı şeyler söylenmiyor. 3 yaşındaki kuzenim bademcik ameliyatı oldu. Uyurken gözlerini dahi açmadan ağlayarak “dondurmaaa” dedi sonra diğer tarafına dönüp uyumaya devam etti:) odadakiler de birbirine bakıp durdu, o neydi öyle diye:)
Annenizin hayatını kurtarmışsınız, acı çekerken narkoz kafasıyla söyledikleri bence hükümsüz…
0
boyalı kuş
(08.11.23)
bypass ameliyati kolay degil, gogus kafesini kesip kalbi cikarip legene koyuyorlar, sonra bacaklari kesip icinden damar ayiklayip kalpteki tikali damarlara monte ediyorlar, sonra kalbi geri cokup gogus kafesini kapatiyorlar, bacaklari dikiyorlar fln, bayaa frankenstein'lik mevzuular yani. ameliyati yapmasi bi dert, gecirmesi bi dert, toparlanip iyilesmesi bambaska bi dert. kazara kagit kesigi olan parmaklarimiz bile iyilesene kadar ne kadar soyleniyoruz bi dusunun, sonra bu islemlerden gecmis insanlarin narkozun da etkisiyle yari baygin sekilde neler soylebileceklerini hayal edin.

bypassi gectim, herhangi bir uyutulup icini acma, iceri girme, kesilip bicilme vs gerektiren islem basli basina korkunc zaten. sezaryen vs de boyle. had safhada vahsi, ancak sayelerinde az buz hayat kurtulmuyor. siz de bu sayede belki bi 10 sene eklemissiniz annenizin omrune, ikna kabiliyetinize saglik.

geceleri uyutmamasi konusunda diyebilecegim bisey yok, kisisel algilamamaya calisin, o durumda siz de olsaniz ayni seyleri diyebilirdiniz. belki olayi tum detaylariyla odaklanarak iyice dusunup kafanizda iyice canlandirirsaniz o anin bugun size olan etkisi azalabilir. sonucta su anda anneniz yaninizda ve iyi, gecti.

imza: ailede bolca hastane, hastalik, ameliyat vs gecmisi olan ve ilk elden o ortamlarda bulunmus biri.
0
taurina
(08.11.23)
psikiyatrinin bunu çözmesi aylar alır. annenizle diyalog kurup yüzleşmek çok daha direkt sonuç verir. gidip açıkça bunu konuşun.
0
orpheus
(08.11.23)
Pandemi döneminde eşim kalp krizi geçirdi bypass kararı verildi ama olmamak için direndi eşim. Tabi taburcu etmediler bizi,çünkü tekrar kalp krizi geçirecek diye. Neyse eşim tamam dedi 1 hafta sonra ama bu sefer de şeker düşsün diye beklenirken yine kalp krizi geçirdi ve ameliyata alındı.
Pandemi yine patladı ve kardiyolojinin bir bölümü covid e çevrildi,tek kişilik oda yok diye 4 gün yoğun bakımda kalmak zorunda kaldı.
Resmen çıldırdı eşim orda,çünkü 2 gün kalıp odaya çıkacak diye biliyordu.

Neyse yasak olmasına rağmen beni içeriye aldı Dr. Sakinlestireyim diye,gerçekten ilk gördüğüm anda korktum, ama belli etmeyim diye uğraştım hep,konuşarak telkin ederek dışarıda ki durumu anlatarak sakinlestirdim. Sonra zaten odaya çıkınca rahatladı.

Demem o ki annenizin verdiği tepki çok normal,bunu büyütüp kendinize dert etmeyin,hatta onun hayatını kurtardığınız için mutlu olun. Gerçekten kolay bir ameliyat değil ve o yoğun bakım süresi herkeste farklı ilerliyor. Eşim ilk uyandığında kıpırdamadan 12 saat oturmuş. Tepkisiz şekilde.

Geçmiş olsun,bundan sonrası daha güzel olacak kendinize yüklenmeyin.
0
brnbrs
(08.11.23)
Başlığı görünce annenizin psikolojik sıkıntıları olduğunu düşünmüştüm. Genellikle kalp ameliyatları huy değiştirtir derler. Kendi sıkıntınız için psikolog bence iyi gelecektir. Bana sorarsanız doğru iş yaptınız. Zaten birkaç günlük / aylık ömrü kalmış 90 küsur yaşındaki insanları ağır ameliyatlara sürüklemenin ben de doğru olmadığını düşünüyorum, ancak anneniz için durum başka. Kaç yaşında bilmiyorum ama 60-70 arasındaysa bence de +10 eklenmiş gibi düşünün.
Hepinize sağlık ve şifa diliyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
Hayatın gidişatında çok zor karar verilmesi gereken durumlar olabiliyor maalesef. İçinizdeki "hayırlı evlat" güdüsü, annenizin uzun vadede iyiliği için bile olsa ona bir şekilde acı çektirmiş olmayı kabullenemiyor ancak bazen duygusal davranmayıp ipleri almanız gereken durumlar olur. Bu da öyle bir durum. Neyse ki güçlü davranıp en doğrusunu yapmışsınız.
0
silverleaf
(08.11.23)
ilk defa yoğun bakıma girdiğimde ben de şok olmuştum. Bir hepimizin yolu oradan geçecek. Benim annemin de geçti ve ikincisinde geçemedi, vefat etti.
Ez cümle, hayatın kısa olduğunu ve sevdiklerimizle vakit geçirmemiz gerektiğini ve (annem de olsa) kimin ne dediğinin çok önemli olmadığını öğretti bana bu süreç. Hayatınızı yaşayın, mutluluğu paylaşın ve kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin.
drama queen konusunu katılıyorum, bir arkadaşın annesi gece 11de arayıp "beni çanakkale şehitliğine götürmediğiniz hiç diye ağlanmış" kadını paris'e bile götürmüşler halbuki.
0
spankenstein
(08.11.23)
Ameliyat sonrası yoğun bakımda insan hala narkozlu oluyor. Bilinçaltı bile değil deli saçması şeyler söylüyor. Üstünde düşünmeye bile değmeyecek sözler onlar.

Ben teletabi şarkısı söylüyordum ki sevmem teletabileri en son 20 sene önce görmüşümdür tvde. Güncel yaşamla alakası olmuyor yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(08.11.23)
(5)

Sadece sol koltukaltım kötü ter kokuyor

chicha_v2
Koltukaltı hijyenine dikkat etmeye çalışıyorum. Duşta sabunla iyice yıkıyorum, çoğu zaman lifle sürtüyorum. Duştan sonra roll-on kullanıyorum. Bir giydiğim tişörtü ikinci gün giymiyorum vs.Ama dışarıda veya sporda terlediğimde sol taraf lahmacun harcı gibi kokuyor asfsdgSağ tarafta böyle bir koku yo
Koltukaltı hijyenine dikkat etmeye çalışıyorum. Duşta sabunla iyice yıkıyorum, çoğu zaman lifle sürtüyorum. Duştan sonra roll-on kullanıyorum. Bir giydiğim tişörtü ikinci gün giymiyorum vs.

Ama dışarıda veya sporda terlediğimde sol taraf lahmacun harcı gibi kokuyor asfsdg

Sağ tarafta böyle bir koku yok. Sırf bunun için ayrı bıttım sabunu aldım sadece oraya kullanıyorum. Daha antibakteriyel bir sabun/ilaç mı kullanmalıyım?

Böyle bir şey yaşayan var mı? Nasıl çözdünüz? Ben nasıl çözeyim?
0
chicha_v2
(07.11.23)
herhangi bir sağlık sorunu yoksa, deotak kremi öneririm. uzun süredir kullanıyorum, çok memnunum.
0
MtKrt
(07.11.23)
berlerlerin kullandığı cilt şapı her türlü ter kokusunu keser
0
Rao
(08.11.23)
Fazla sürtünmenin kokuyu artırdığını söylemişti bir doktor arkadaşım. Benim büyük kızım kokar mesela, küçük kokmaz. Tenden tene değişen bir durum. Yazın çok terlediğim ve kokacağımı hissettiğim zaman koltukaltımı dişmacunu ile yıkıyorum mesela, çok faydasını gördüm. Bir de biraz pahalı ama "Rexona clinical" ter konusunda efsane. En fazla iki günde bir duş (iyisi her gün) ve bu Rexona ter sorununuzu çözer.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
Burnunun sağ tarafı tıkalı olabilir mi :)

şaka bi yana sadece tek tarafta koku varsa bir cildiye doktoruna görün.
0
durbidakka
(08.11.23)
sol göğüs ve kol kasın sağa göre daha büyükse koku yapma oranı artar. benim de öyle.
0
yurtsuz john
(08.11.23)
(10)

100 kiloluk cam masa almak mantıklı mı?

le petit bonheur
https://www.themasie.com/uk/buy-dining-tables/94334-rectangular-tempered-glass-dining-table-210x100-cm-audra.htmlNihayet salonu yenilemeye karar verdik ve bu cam masayı fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla çok beğeniyordum. Dün dikkatli baktığımda masanın 100 kilo olduğunu farkettim. Daha küçük boyutta
www.themasie.com

Nihayet salonu yenilemeye karar verdik ve bu cam masayı fotoğraflarda gördüğüm kadarıyla çok beğeniyordum. Dün dikkatli baktığımda masanın 100 kilo olduğunu farkettim. Daha küçük boyutta olanı 70 kilo civarında ama o da bizim işimizi görmüyor.

Bebeğimiz için tehlikeli olur mu?
Temizlik esnasında zorluk yaşar mıyız? sorularıyla boğuşuyoruz.

100 kilo olduğuna göre stabildir diye düşünüyorum ama karar veremedik.
0
le petit bonheur
(07.11.23)
Ben siteye giremiyorum. Ama tahminim temperli cam oldugu icindir. Asil agirlik camdan geliyordur, temperli cam da saglam olur.
0
floydian
(07.11.23)
Evet, temperli cam. Linke ulaşamayanlar için bir fotoğrafını paylaşıyorum. www.hizliresim.com
0
🌸le petit bonheur
(07.11.23)
Bebeğiniz için tehlikeli olmaz da, ben olsam almam yani, aile işi bir masa değil. Çünkü bebek biraz büyüyünce köşelerine koruyucu takacaksınız, üzerine çıkma diye tembihleyeceksiniz vb. Taşınacak olsanız ve bir köşesinden ufak bir darbe alsa patlar falan.
0
malheiros
(07.11.23)
Modeli gorunce benim yorumum da olumsuz oldu valla. Ben cam bir cerceve icine oturtulmustur diye dusundum niyeyse, boyle ciplak cam baya riskli diyorum. Sadece tasinma olarak degil, kenarlardan gelecek darbeler acisindan da
0
floydian
(07.11.23)
youtu.be
bu tür çok video var tabii bunlar temperli olmadığı için mi dağılıyor bilmiyorum. Temperli olan da çatlayıp öyle kalır herhalde.
0
nhk ni youkosu
(07.11.23)
Hayalim yıkıldı ama iyi ki de sormuşum. Bir de küçük köpeğimiz var evde. Koştururken çarpsa ya da bizim kız ayaklandığında bir şeyler de vursa, aman allah korusun. Gözüm korktu.
0
🌸le petit bonheur
(07.11.23)
aman aman almayın böyle bir şey ya bebeniz varsa. bizde var birbuçuk yaşında bir minik, öyle deli hareketli falan da değil, normal oynayan eden bir kız çocuğu. kalın ahşap dikdörtgen kocaman ve sivri hatları olmayan bir masamız var, ona bile çarptı mı sıkıntı oluyor. yani bizim masanın bacaklar ahşap, ince değiller, baya kurtarıyor özellikleri ama ona rağmen. hele bunun kenarları amann düşünemiyorum. boy büyüdükçe o sivri köşeler falan. masanın üstünde durduğu ayaklara yandan koşarak girse kafa göz yarar allah korusun. herkes yazmış bir şeyler ama ben bu yönüne iyice vurgu yapmak isterim. normal ahşap köşelere bile çocuk kafayı vurunca bişey olmasın diye sünger döşeniyor öyle düşünün, bu hiç olmaz.
0
nimberjack
(08.11.23)
Diğer arkadaşlara katılıyorum. İlaveten o cam yüzey öyle leke gösterir ki inanamazsınız. Parmak izleri vs. sanki hiç silinmemiş gibi duruyor. Şirkette cam masam vardı, ilk fırsatta değiştirdim.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
ilkokul anımı anlatayım. kırtasiyeye gitmiştim ve nedensiz bi şekilde kolumu sallıyordum. kırtasiyenin tezgahı da bu şekilde camdı ve parmağım tezgaha çarptı. önce anlamadım ama sonra çarpan yeri parmağımla bi ayırdım ki kemiğim görünüyor neredeyse. anlık bi öbür tarafa gittim geldim.

bence çirkin onu geçiyorum da evde bebek ve köpek varsa çok yanlış bi tercih olur.
0
elorelia
(08.11.23)
evimde eskiden kalma sehpalar, masa, mutfak masası hepsi cam. Çıldırıyorum iğrençliğinden ve kullanışsızlığından. Az önce yemek yerken bıçak düştü bütün apartman ayaklanırız öyle bi ses. Iz leke yaslanirken kaygilanma vs ne bela varsa mevcut bu urunde
0
mess
(08.11.23)
(3)

Bakıcı Site/Ajans Önerisi

gregorsarımsak
Selamlar,Bebeğime bakıcı arıyorum. Sağa sola, eşe dosta, dört bir yana haber saldım - dönüş yok. Birkaç bakıcı sitesine ilan açtım hepsi para istiyor, versem bulacaklar mı birini güvenemiyorum. Ajanslar ateş pahası, hadi güvenilir olsa vereyim ama emin olamıyorum.Sorum şu ki, bebeğinize nasıl bakıcı
Selamlar,
Bebeğime bakıcı arıyorum. Sağa sola, eşe dosta, dört bir yana haber saldım - dönüş yok. Birkaç bakıcı sitesine ilan açtım hepsi para istiyor, versem bulacaklar mı birini güvenemiyorum. Ajanslar ateş pahası, hadi güvenilir olsa vereyim ama emin olamıyorum.

Sorum şu ki, bebeğinize nasıl bakıcı buldunuz? Önerdiğiniz siteler, ajanslar vs varsa paylaşabilirseniz bir yeni bir ananın duasını alırsınız. Şimdiden çok teşekkürler.

İş ilanı değildir, daha önce aynı süreçten geçmiş anne -baba önerilerine talibim. İstanbul için soruyorum.
0
gregorsarımsak
(07.11.23)
bakıcı bulmadım ama nerden bulabilirim diye bir okul öncesi öğretmenine sormuştum. benim önceliğim çocuk eğitimi olmasıydı, o yüzden böyle bir bölümü bulunan kız meslek liselerine gidersem mezunlarına yönlendirebileceklerini söyledi, bunun dışında ismek, halk eğitim gibi yerlere sorarsam mezun olanlara ulaşabileceğimi söylemişti. bir de arkadaşım sahibinden'de ilan vermişti şansına çocuk eğitimi olan biri dönüş yapmıştı ona da.
0
pide
(07.11.23)
pide'nin söylediği gibi sahibinden'e ilan verenler var. oturduğunuz bölgelerde kadınların-annelerin facebook grupları var mı ona bir bakın. dayanışma dönüyor. düşük ihtimaldi ama ben çok tesadüfen anne grubu da olmayan bir facebook grubundan bulmuştum. aynı şekilde whatsapp grupları da var, doğrudan bakıcı bulmaya yönelik olanlar da oluyor, ya da anneler arası fikir-bilgi alışverişi için kurulu olanlar var.

şuradan başlayabilirsiniz; totilipotili diye bir instagram girişiminin başlattığı whatsapp grupları var. gruplar gönüllü anneler adminliğinde ilerliyor. istanbul'da birçok ilçe için grup var. ilçenize yakın birden fazla gruba da ulaşabilirsiniz. gönüllü anneye instagram'dan whatsapp grubuna katılmak istediğinizi yazıyorsunuz, o sizi gruba ekliyor. linki paylaşayım, her şeyi yazmışlar zaten, siz oradan bakın isterseniz.

docs.google.com

benim deneyimlediğim kadarıyla gruplarda yuva tavsiyesinden bakıcı/gündelikçi arayışına (aynı zamanda güncel fiyatlara), çocuk (ya da büyük) doktoru tavsiyesinden bebek ürünü/eşyası tavsiyelerine kadar bir sürü şey yazıyor insanlar. sonuçta aynı bölgede yaşayan, benzer durumlarda olan insanlar bir şekil birarada fikir alışverişindeler. birçok soru cevaplanıyor. hatta anneler parklarda çocuklara bakan sorunlu bakıcı görürlerse gelip yazıyorlar, şöyle şöyle bir olay gördüm diye, haberi olsun ailelerin diye. bu gruplarda bakıcı arayışınızı sorabilirsiniz, güvenilir ajans/aracı sorabilirsiniz. belki başka gruplara da sizi yönlendirirler.

tabii ki tüm bunların güvenilirliği her türlü tartışmaya açıktır ama bence her yerin ve her şeyin güvenilirliği tartışmaya açık :) o kısmını tartmak size kalacak günün sonunda.

unutmadan; sağlıkla büyütün bebeğinizi, dilerim her zaman her şey gönlünüze göre olsun.
0
nimberjack
(08.11.23)
Ninberjack çok iyi öneriler vermiş. İlaveten ben de bir arkadaşınızın memnun kaldığı bakıcının tanıdığı var mı, sorun derim. Bakıcılar da kendi aralarında bir network oluşturuyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
(3)

Tırnağın burası neden kararır?

Bir cebinde das kapital
https://i.snipboard.io/YID5ZK.jpgİki ayak baş parmağı. Ağrı, sızı yok. Acaba ayakkabıdan mı?
i.snipboard.io
İki ayak baş parmağı. Ağrı, sızı yok. Acaba ayakkabıdan mı?
0
Bir cebinde das kapital
(03.11.23)
Doktor değilim. Eşimde olmuştu. Travma dedi doktor. O basket oynarken ayağına basmışlar. Benzer şekilde ayakkabı sebebiyle de olabilir. Önemli not: doktor dediydi ki, bu türlü travmada kararması daha sonra ayak mantarına zemin hazırlar. Aklınızda olsun.
Doktora gidin yani.
0
SiyamkedisiZorro
(03.11.23)
Ben ayakkabı diyorum. Önü üstten dar ayakkabıdan olmuştur. Mümkünse spor ayakkabı giyin.
0
prole
(03.11.23)
İki baş parmak birden olunca, travma ve nedeni de ya ayakkabı ya da baş parmak biraz bariz uzunsa ayakkabı uçlarını farkında olmadan çarpınca, tırnak yediği darbeyi dibe yansıtmış olabilir demek istiyorum.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(04.11.23)
(4)

Kötü ruhsal durum ve ilişki (psikolog tavsiye)

cockiness
Merhabalar,Son aylarda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evden çalışıyorum zaten. Nerdeyse tüm gün evdeyim. Enerjisi düşük biriydim hep zaten. Ama iyice sıfırlardayım. Arkadaşlarımla bile görüşmüyorum artık. Muhtemelen depresyondayım.Evliyim ve yaklaşık 2 yaşında bi
Merhabalar,

Son aylarda neden olduğunu bilmediğim bir şekilde hiç bir şey yapasım gelmiyor. Evden çalışıyorum zaten. Nerdeyse tüm gün evdeyim. Enerjisi düşük biriydim hep zaten. Ama iyice sıfırlardayım. Arkadaşlarımla bile görüşmüyorum artık. Muhtemelen depresyondayım.

Evliyim ve yaklaşık 2 yaşında bir bebeğimiz var. Bu durum evliliğimizi de etkiledi. Öncesinde doğumdan sonra eşim psikolojik olarak kötüydü. Destek almasını istedim ama o istemedi. Sonrasında şehir değiştirip memleketine gittik. Bir süredir orda yaşıyoruz. Bebeğimize başından beri eşim bakıyor. Bende evde olduğum için yardım etmeye çalışıyorum. Ama bebek galiba tüm enerjimizi alıyor. Şehir değiştirmek ona bi nebze iyi geldi. Spora vs. başladı ama bende bi değişiklik olmadı.

Benim durumumdan ötürü bana sevgisinin azaldığını vs. söyledi. Muhtemel boşanmaya aday bir çiftiz gibi şu an için. En son evde bi öfke nöbeti geçirdim. O günden sonra ben İstanbul'daki evimize geldim. Sonrasında konuştuk. Beraber çabalayalım vs. diye. Ama onda bana karşı sevgi kalmamış gibi hissediyorum.

Eşimin şu anki kararı da bebeğimiz küçük olduğu için aynı evde yaşayalım, bebeğimize beraber bakalım. Akışına bırakalım oldu.

Bende akışına bırakarak çözülemeyeceğini düşünüyorum. En azından benim ya da ikimizin terapi vs. gibi bi destek almasını istiyorum.

Önerebileceğiniz ilişki terapisti ya da depresyon tedavisi için psikolog tavsiyesi istiyorum. Online görüşme olursa sevinirim. İstanbul'da olamıyoruz her zaman.

Ya da sizin başka tavsiyeleriniz varsa onları da dinlemek isterim.
0
cockiness
(02.11.23)
psikolojik destek alın tabi.

ama vucut sağlığınız iyi olmadan psikolojiniz iyi olamaz. bir dahiliye uzmanına görünerek gerekli kan testlerini yaptırın, olabildiğince şekeri, işlenmiş gıdaları azaltın. balık yağı gibi zihne iyi gelen takviyeler kullanın. mümkün olduğunca spor ve fiziksel aktiviteyi hayatınıza katın. fiziken güçlü ve enerjik olunca psikolojik sorunları aşmak çok daha kolay olur.
0
orpheus
(02.11.23)
tam aynı olmasa da bazı yönleriyle benzer denebilecek bir süreçten geçtim, 1 yaş civarı bebeyle biz de ayrılma noktasına gelmiştik, yırttık sonra oradan. sanırım çok iyi anlaşan ve sevgisi çok olan çiftlerde bile çocukla birçok şey yerinden bir oynayabiliyor. o dönemde benim terapist çocuk için en iyi olanın 5-6 yaşlara kadar ayrılmadan anne-baba bir evde görerek büyümesi gibi bir şeydi. fiziksel şiddet ya da ciddi psikolojik şiddet yoksa, durabiliyorsanız bu şekilde kalınabilir çocuğun gelişimi açısından gibi bir şey demişti ek olarak galiba, tam hatırlamıyorum da bu minvalde bir şeylerdi. yani tabii ki çocuğun önünde sürekli kıyamet kopacaksa durulmaması daha faydalı oluyor sanırım.

siz depresyonda olabilirsiniz dediğiniz gibi, orpheus'un dediği kan değerlerine baktırma, vitaminlere falan baktırma gibi şeyleri mutlaka yaptırın, bazı şeylerin azlığı çokluğu çoook şeyi değiştirebiliyor. psikolojik destek de iyi gelecektir her türlü. ilişki terapistinden önce sizin tek almanız belki daha iyi olur, eşiniz için o biraz toparladı demişsiniz ama sizin depresyonunuz (eğer varsa yani) ilişki terapisiyle çözülmez galiba, onu bireysel almak belki daha mantıklı olabilir, oradan sizdeki değişim ilişkinize belki yansır.

eşinizi zaten anlamaya çalışıyorsunuz sanırım, annelik zor, herkes aynı şekilde baş edemiyor. siz çok içe kapandıysanız bunalıyor hatta size sinirleniyor olabilir. çocukla en çok ilgilenen ebeveyn olmak zor. insan yanındaki kişi evden çalışıyor bile olsa evde olduğu için onu çalışıyor gibi görmeyebiliyor ve beklentiyi yükseltebiliyor. gıcık bir durum olabiliyor biraz. size sevgisi kalmamış gibi hissediyor olabilirsiniz, belki gerçekten çok azalmıştır sevgisi ama gerçekten sadece başka duygulardan, belki öfkelerden belki yorgunluklardan, sevgisi geri plana düşmüş olabilir. aşılamayacak bir şey değildir belki. yani doğrudan "sevmiyor beni artık" diye düşünmeyin eğer karşınızda çabalamaya açık birisi varsa. ki belli ki var, akışına bırakalım diyemez kolay kolay sizi sevmeyen bir insan.

umarım her şey gönlünüzce olur.
0
nimberjack
(02.11.23)
Şahsi fikrim; sorun eşinizde ya da sizde değil, koşullarınızda. Elbette bu durumun farkına varabilmeniz için psikolojik yardım alabilirsiniz (siz de eşiniz de). Ama ondan daha önemlisi çocuk anaokuluna başlayana kadar evde yardımcı olması. Siz de evden çalışmak yerine dışarıda çalışacağınız bir düzene geçebiliyorsanız çok faydası olur. Ancak akşama muhakkak evde olun, o çocuğun büyümesine el verin, emek verin. Boşanacak bile olsanız bunu yapmanız gerekir, bence.
İlk çocuğumuz doğduğunda annem, ablam, kocam hepimiz elbirliğiyle büyüttük, yine de akşamları uyutmak ve sabahları o uykusuzlukla işe gitmek bebek 8-10 aylıkken bana nurtopu gibi bir depresyona mal oldu. Minnacık bebeğe bağırdığımı hatırlıyorum "uyu artık, uyu" diye. İkinci çocukta yaşamadım bunu, ama ilkinde biz de öğreniyoruz maalesef.
0
SiyamkedisiZorro
(02.11.23)
Kendimden örnek vereyim 2.5 yaşında kızım var. Eşim ücretsiz izin aldı 2 sene baktı ama tükendi. Annelik gerçekten zor hele yeni dönem annelik çocuğun her şeyini düşünmek insanı yoruyor. Erkekte eşine yardımcı olmayınca iş zıvanadan çıkıyor. Aslında en kritik yerde destek olacak kişiler kaynana veya kız tarafının annesi. Ama iki tatafta yetersizse anne baba sıkışıyor. Ben y kuşağıyım eşimde öyle ikimizde özgür büyüdük kısıtlanınca ayarımız kaçtı. Ama bu hayata beni bağlayan kızım. Zaten çok hırslı biri değilsen hayattan beklentin bellidir. Bir istatistik görmüştüm çocuğunla maximum geçirebileceğin zaman çocuğun 18 yaşına kadar olan dönem. Yani çocuk 18 yaşında evden çıksa çocuğun geri kalan hayatının yüzde 5ine 10una tanık olabiliyorsun. Çocuğun en sevilecek en tatlı dönemleri 0 6 yaş daha ilerisi farklı kaygı ve sorunlar. Sizin sorununuza gelince evde durmak er kişi için gerçekten bunaltıcı bir durum yani evden çalışma zamanı uzak kalıp eşinize zaman vererek bunu aşabilirsiniz.
0
mikahakkinen
(02.11.23)
(10)

Eski Sevgiliyle neden arkadaş olmamalıyız?

jimjim
Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız? özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay
Veya tam tersi neden arkadaş olmalıyız?
özellikle erkekler cevap verirse çok memnun olurum.

soru aslında şu: “arkadaş kaldık, arada bi haberleşiyoruz” durumunu kastetmiyorum.
çok iyi anlaştığınız eski sevgiliniz/eşinizle temelde cinsel çekim bittiği için ayrılıyorsunuz. başka bir hır gür,kötü bir olay yok.evler ayrılıyor, iki taraf da başka flörtler deniyor veya kalıcı ilişkilere sahip vs..
ama çok iyi anlaştığınız yıllarınızı birlikte paylaştığınız dolayısıyla huyunu suyunu bildiğiniz güvendiğiniz biri var orada. bu iki insan da birbirinin iyiliklerini istiyor, ortak ilgi alanları çok. bu ilişkiyi dostluk/yakın arkadaşlık biçiminde neden devam ettirmeli veya ettirmemeliyiz?

*güncel partnerinizin için de düşünerek cevap verebilirsiniz. Onun eski sevgilisiyle yakın arkadaş olarak kalması gibi.
0
jimjim
(29.10.23)
Dostlar kolay bulunmuyor ve 1 tane hayatımız var.
0
Bir cebinde das kapital
(29.10.23)
çünkü her iki taraf ta kafasında bitirmemiş oluyor aslında ve kıskançlık olabiliyor.
0
abelardo
(29.10.23)
iyi anlastiklari icin. iki kisi var boyle biriyle arkadas kalamadik ama cok isterdim
0
mess
(29.10.23)
Yeri geliyor birtakim yerlerini gördüğün kızın erkek arkadaşıyla el sıkışıyorsun bu tip şeyler garip geliyor şahsen.
0
olaylar olaylar
(29.10.23)
Neden garip geliyor? Bunu soruyorum zaten :))
0
🌸jimjim
(29.10.23)
Bir de kadın beni neden etrafında tutmak istiyor, ya da benim ondan hala beklentim mi var bu tip bir düşünce oluşuyor kafamda haliyle garip yani bi yerde çıkarlar örtüşüyor demek ki bilemedim
0
olaylar olaylar
(29.10.23)
bence bu anlamda 2 tur insan var, erkek ve kadinlarin arkadas olabilecegini gormus ve deneyimlemis insanlar, bunu gormemis ve deneyimlememis ve dolayisiyla buna inanmayan insan turu. bir kisim cocukluktan itibaren kadin ve erkeklerin normal iletisim kurabildigi, seks ve iliski disinda farkli konularda sohbet edebildigi ve yakinlasabildigi, birbirlerinin yaninda durabildigi arkadasliklari deneyimliyor ve goruyor ve dolayisiyla iki tarafin birbirine bir sey hissetmeden (arkadaslik disi) arkadas olabilecegine inaniyor. Mesela cocukluktaki yazlik arkadasliklarindan, universite dosluklarina, siyasi parti calismalarinda, dernek calismalarinda edinilen arkadasliklar vs. bunlarin cok guzel ornekleridir. Ozellikle belli bir amaca yonelik yoldaslik inanilmaz dostluklar doguruyor. Bunu yasamayan bilemez. Bu tur insanlar karsisindakine oncelikle insan olarak bakiyor, oradan dogru iliski kurmaya basliyor.
bir kisim da, bunlarin hicbirini gormeden ve deneyimlemeden yetisiyor, bunu tahayyul edemiyor, insan iliskileri sadece kiz ve sadece erkek gruplarinin icinde gelisiyor, farkli ilgi alanlari olmadigi ve kokeninde karsi tarafin kadin/erkek iliskisinden ziyade, bu ilgi alanlari olan arkadasliklar kuramadiklari icin kadin/erkek arkadasligini anlayamiyor. iki tarafin da birbirini ikna etmesinin gereksiz oldugunu ve zaten mumkun olmadigini dusunuyorum, zira bu tur seyler cocukluk ve genclik doneminden itibaren gelisiyor bence.
dolayisiyla sorunuzun cevabi nasil birisi oldugunuza gore degisir. iki taraf birbirine hicbir sey hissetmiyorsa ve eminse olabilir. gerek olup olmadigi, iki tarafin bilecegi istir.
0
songforsomeone
(29.10.23)
İnsan ilerleyemiyor. İki sebepten:
1) Yanında bir zamanlar sevgili olduğun biri varken konfor alanındasın, gözün hep yanındakine kayıyor
2) İnsanlar eskiden sevgili olduğunuzu bildikleri için araya girmiyorlar (bro-code ve bunun kadıncası)
0
SiyamkedisiZorro
(30.10.23)
"olmalı" ya da "olmamalı" tavsiyelerinden ziyade neden mümkün olmuyor, nasıl mümkün olabilire değineyim.

ayrılıkların çoğu medeni ya da mutlu olamıyor. mutlu ayrılık diye bir şey var mı onu da bilmiyorum zaten.
mutsuz/kavgalı ayrılık zaten aradaki iletişim kanalını büyük ölçüde yok ediyor, bu cepte zaten.
ayrılık olduğuna göre son zamanlarda anlaşmazlıklar, nahoş anılar olmuştur. yakın zamana ait şeyler olduğu için hatırda kalıcılıkları daha yüksek. yani sen o kişiyi negatif duygularla özdeşleştirmeye başlamışsın. hatırlayınca aklına bunlar geliyor, üzülüyorsun, kızıyorsun, rahatsız hissediyorsun. böyle şeyler hissettiğin biri ile nasıl arkadaş kalacaksın?

bir diğer yönü de, taraflardan biri -özellikle terk edilen- diğerini özlüyor, hala seviyor, aşamıyor olabilir. diğer tarafın yoksunluğuna ve hatırlanan güzel şeylerin, anıların artık yalnızca anı olmasına bağlı gelişen üzüntü ayrı, böyle güçlü duyguların varlığı ayrı dert.

bunların her biri ayrı ayrı arkadaş olmayı mümkünsüz kılan şeyler zaten. iki taraf da olanları aşacak, artık üzülmüyor olacak, kalp kırıklıkları için birbirini affetmiş olacak ve ortak sosyal çevre vasıtası ile vs. birbirini görüyor olacak da arkadaş kalacaklar. bu şartların sağlanması zor.
0
crinix
(30.10.23)
Öyle bir takıntım yok ama biraz da ayrılma şekline göre değişiyor bu işler.
0
d max
(30.10.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.