Giriş
(4)

bildiğiniz içinde tamamen değil ama az az et, tavuk, köfte olan yemekler?

sanemz
var mı? mesela patatesli köfte, mantarlı tavuk gibi... ya da nasıl desem kıymanın içine katılan farklı malzemeler... karnıbahar, bulgur vd.
var mı? mesela patatesli köfte, mantarlı tavuk gibi... ya da nasıl desem kıymanın içine katılan farklı malzemeler... karnıbahar, bulgur vd.
0
sanemz
(25.04.23)
Patates yahnisi ve patlıcan musakka mesela.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.04.23)
bütün etli dolmalar, bolonez soslu makarna
0
benaslinda
(25.04.23)
Kıymalı makarna,
Mantı,
Tavuklu pilav
Et sote
Kıyma Sote
Tavuk sote sote
Kıymalı karnıbahar

diye saymaya başladım da bütün sebzelerin kıymalı yemekleri yapılır ki. Kıymalı mantar sote, kıymalı, etli ya da tavuklu pırasa, ıspanak, taze fasulye, kuru fasulye, nohut,

say say bitmez. Soğuk yenen zeytinyağlılar dışında hepsine koyabilirsin.
0
Mirket
(25.04.23)
Aslında neredeyse tüm Orta Anadolu'nun ve Karadeniz bölgesinin yemekleri böyledir. Az kıymaya bol ince bulgur ve salça eklenip yapılan köfteler gibi. Öte yandan kıymanız azsa protein de almak istiyorsanız örneğin kıymalı pırasaya atacağınız bir avuç nohut yemeği lezzetli hale getirir (nohutu öncesinde ıslatıp bir taşım kaynatınız). Arkadaş yazmış, etli dolma içleri de öyledir, bol pirinçle etli iç bollaştırılır. Yine yemeğe koymadan önce yağda kavurduğunuz mantar hem lezzet hem de et yeme hissi verir. Yine herhangi bir sebze yemeğine koyacağınız ıslatılmış yeşil mercimek hem miktarı artırır hem de lezzet ve protein verir.
Bütün bunlar aslında yüzlerce yıldır Anadolu köylüsünün bildiği şeyler, ama artık nohutta pahalı, mercimek de pahalı, kimsenin yüzüne bakmadığı pırasa bile 15 tl. Et 100 yıl öncesinin köylüsü için de pahalıydı ama proteinini mercimekten, nohuttan alıyordu o insan.
0
SiyamkedisiZorro
(25.04.23)
(30)

Hesap Ödeme Sorusu

parcaliham
Kadın kişisi, erkeğin sevgilisi olduğunu biliyor ancak erkekle 'dostane' br şekilde buluşmak istiyor. Talep kadından geliyor.Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor.
Kadın kişisi, erkeğin sevgilisi olduğunu biliyor ancak erkekle 'dostane' br şekilde buluşmak istiyor. Talep kadından geliyor.

Erkek, kendisine yakın bir yerde buluşmayı teklif ediyor.

Kadın 20km uzaktan geliyor. Taksiye biniyor falan filan.

Kadın ve erkek kahve söylüyor, tatlı yiyor, iki saat oturuyor. Ödeme kısmına geçiliyor. Erkek kendi yiyip içtiğini ödüyor sadece.

Sizce burada yanlış bir şey var mı?
0
parcaliham
(23.04.23)
Bu olaylarda doğru yanlış yok. Erkek ödeyince daha şık oluyor. Sonuçta uzaktan gelmiş ve her zaman olan bir şey değil anladığım kadarıyla.
0
dissendium
(23.04.23)
Ben söz konusu kadın olsam muhabbeti keserim. Hem kalk 20 km öteden taksiye binip git hem de kendi ödemeni yap.
0
cemallamec
(23.04.23)
Genel olarak erkeğin ödemesini daha şık ve doğru bulurum ve burada anlatılan konsept dışında da olsa bu hesabı ben öderdim. Burada şöyle yapılması gerekiyor doğrusu yanlışı bu diye bir şey düşünmezdim. Yani doğrusu bu diye hesap Ödemiş olmazdım.
0
kisa
(23.04.23)
17 yy. paris'inde erkek ödemeliydi. Bu ekonomide normal. Üstelik bir de talep kadından gelmiş.
0
OrangeYellow
(23.04.23)
Erkek ödemek zorunda değil. Belki parası yok. Bir kahve olmuş en kötü yerde 60 lira, tatlı da bu civarda olsa*2= çok para (bana göre).

Zaten kadın teklif etmiş. Ben arkadaşlarım (erkek) ödediğinde çok utanırım.
0
Kahvedesu
(23.04.23)
Buradaki doğru neden erkeğin ödemesi olsun, onu anlamadım. Teklifi kadın yapıyor zaten, erkeğin maddi anlamda uygun olmayan bir dönemi bile olabilir. Bu tarz beklentiler bana yanlış geliyor, erkek bir arkadaşım benim yediklerimi ödese rahatsız olurdum şahsen.
0
bitli su perisi
(23.04.23)
erkek kadının teklifini kabul ettikten sonra, kadının erkeğin sevgilisi olduğunu bilmesi, 'dostane' şekilde buluşmak istemesi falan gibi detayların önemi yok.
bu soru için bu bilgilere ihtiyacımız yok, kadının 20 km uzaktan gelmesi daha önemli.
hesabı ödememek veya ödememek için kadının flörtöz tavrı bir neden olamaz yani.

elbette erkek ödemeliydi.
öylesi adab-ı muaşeret kurallarına göre her zaman daha doğrudur.
bir kahve için ekonomi düşünülecek durumdaysa, erkek sevgilisi varken başka bir kadınla kahveye çıkmasın.
0
blatta hiberna
(23.04.23)
@blatta hiberna
sevgilisi olan bir erkek, karşı cinsle 'dostane' bir şekilde buluşamaz mı? buluşursa da hesabı ödemek zorunda mı? tam anlayamadım...
0
🌸parcaliham
(23.04.23)
Hesap ödeme bana flörtöz bir davranış gibi geliyor. -belki görgüsüz bir köylüyümdür-


Arkadaşlarıma ve ikinci kez buluşmayı düşünmediğim insanlara hesabımı ödetmem. Bence sık görüşülmeyen dostluklarda herkes kendi yediğini ödemeli. Sık görüşseydiniz o hesap telafi edilirdi zaten.
0
ruhen hastayim ben
(23.04.23)
Teklifi kadın yapsa da kadın kalkıp 20 km öteden geliyor ve taksiye biniyor. Taksi ücretini de ödüyor. Kadının para sıkıntısı olmadığı kesin. Kendi hesabını da öder ama bizim burada baktığımız nezaket kurallarına göre erkek tarafı en azından bu durumu bilip bir kahvenin ücretini ödeyebilirdi. Ya da gelmeden önce kadına “herkes kendi ödesin” de diyebilirdi. Ama kalkıp sadece kendi hesabını ödüyorsa orada kabalık var. Biz “her zaman erkek ödesin” demiyoruz zaten. Erkek de kadın da ödemeli ama kadın zaten kalkıp o kadar yol gelmiş, taksiyi de ödemiş filan. Dönüşte de taksiye binmiştir diyelim. Erkek de bir zahmet bir kahveyi ödesin, bir şey eksilmez.
0
cemallamec
(23.04.23)
sevgilisi olan erkek tabii ki bir kadınla dostane şekilde buluşur.

soruda "kadın sevgilisi olan adamla dostane mazeretiyle, aslında flört etme amaçlı buluşmak istedi" iması var.
sizin dediğiniz gibi olsa bu detaylara zaten girmeye gerek yok, ben de onu diyorum.

ayrıca bin lira hesap gelir, yenmiştir içilmiştir anlarım da, arkadaş olarak da 20 km uzaktan gelmiş bir kadına bir erkek kahve hesabını ödetmemeli zaten.
0
blatta hiberna
(23.04.23)
Bence olayın maddi bir boyutu olduğu kadar da 'gesture' boyutu var.

bir erkek, bu gesture'ı gerçekleştirmek zorunda değil gibi geliyor bana.

kadının nereden geldiği çok da önemli değil. gelmeyi seçen, bunu kabul eden ve de buluşma teklifini yapan kişi kendisi zaten.
0
🌸parcaliham
(23.04.23)
20km geldi diye hesap ödeten kadın diye başlık açılması gerekir. Böyle çok az saçma şey gördüm.

teklifi yapan hesabı öder. Bu kadar basit. Ben en mantıklısı alman usulü ama neyse
0
karayel
(23.04.23)
şu sorunun cevabı kişiden kişiye ve duruma göre değişir. ben olsam nezaketen kadına ödetmezdim ama soruda bahsedilen kişinin de ödememesi yanlış değil doğrusu.
0
false pretension
(23.04.23)
sosyal hayat kurallarina gore teklifi yapan hesabi oder. bu durumda kadin tum hesabi odese daha dogru olabilirmis ama herkesin kendi masrafini odemesinde de bir yanlislik yok.
0
in vino veritas
(23.04.23)
davet eden öder gibi bir gelenek var ama "misafir eden öder" gibi bir alışkanlık da var. Yani uzak mesafeden veya başka şehirden buraya gelen olsa genelde en azından ilk yemeği veya kafeyi bişeyi ben öderim, karşılıklı jest gibi. Buluştuğum kişi kadın erkek fark etmez.

Fakat bu durumda arada bir gri bölge (gizli flört gerilimi) varsa, "sana yazmıyorum" mesajı vermek için de alman usülü yapmış olabilir. Hesabı öderse öyle görüneceğini düşünmüştür belki. Kim ne düşünür bilemeyiz çok öznel konular bunlar.
0
nhk ni youkosu
(23.04.23)
muhabbet etmek için geldiyse kendi bile ödese olurmuş
0
bir soru sorcam
(23.04.23)
Taraflardan biri fakr u zaruret içinde harap ve bitap düşmemişse kimin ödediğinin hiçbir önemi yok bence.
0
vedatchilipeppers
(23.04.23)
Bu İstanbul sorusu ise 20 km hiçbir şey ifade etmiyor. Maltepe-Kadıköy arası zaten neredeyse 20 km. Taksi de burada bir şey ifade etmiyor. Kimse "taksi ile gel" demedi. O, kadının kendi tercihiydi. Burada taksi ve mesafenin dikkate alınabilmesi için tek bir detay önemli. Erkek şehir merkezinden uzakta oturuyorken, kadının merkeze daha yakın oturuyor olması. O halde -buluşulan yerin şehrin sayılı güzel yerlerinden olması istisnası dışında- erkek tarafı misafir eden kişi olduğu ve ulaşım sıkıntısına da soktuğu için hesabı ödemesi daha uygun olurdu. @nhk ni youkosu +1 burada bir yerlerde

diğer tüm senaryolarda (örneğin erkek şehir merkezine yakın olduğu için orada buluşulduysa) ortak ödemek gayet uygun. Şu paylaşılan bilgiler ışığında olay 90'larda ya da Anadolu'nun güzide şehirlerinde yaşanmıyorsa ya da erkek zengin, kız orta gelirli değilse neden bütün hesabı erkek ödesin? ayrıca erkeğin ödemesi neden "nezaket" ve "şıklık" kavramları ile bağdaştırılsın anlamıyorum. Bu arada @blatta hiberna gibi, özellikle "dostane" yazıldığı için ortada bir ima olduğunu düşünüyorum.

O değil de kadınların da çalışıp para kazandığı bir dönemde tüm hesabı ödemek bana biraz "benim pek bir özelliğim yok, param ile seni etkilemeyi deneyeceğim" havası veriyor. Ekonominin durumu ortada. Gereksiz şekil çabası... Yakın arkadaş, aile üyeleri, sevgili, fwb vs. değilse kimsenin hesabını ödemem/ödemek istemem. Bu saydıklarım ile buluşulduğunda hesap öderken de herhangi bir buluşma kriteri üzerinden "kim ödemeli" diye düşünülmez zaten.
0
nawar
(23.04.23)
kadin niye erkege hesap odettigini anlamadim. kendi cagirdi?
0
ala09
(23.04.23)
Ben bu konularda gerikafalıyım sevgilimi elin kızıyla buluşmaya göndermezdim başta neden çocuk kızla buluştu onu anlamadım.

İkincisi ekonomik kriz ortada bu krizde hesap ödetmeye çalışmak kızın kabalığı.
0
Hallegadola
(23.04.23)
"Dostane" buluşmalarda buluşmanın dostane olduğunu vurgulama ihtiyacı ve gereği olmaz. Oraya gidiyorsanız bunu bilerek gidin. Bu bir date çünkü, çok net bu.

Eğer erkek kısmının sevgilisinin bu buluşmanın nasıl geliştiğinin detayından haberi olursa buna haklı olarak verebileceği tepkiyi herkes kendisini o kişinin yerine koyarak anlayabilir sanırım. O yüzden bence hiç kendinizi kandırmayın.
0
akhenaten
(23.04.23)
Problem yok, herkes yediğini içtiğini öder.

Madem uzun yol gitmek problem olacaktı, o zaman mekanı ayarlarken bu konunun önceğini belirtmeliydi uzaktan gelen.
0
zimbirik
(23.04.23)
Date mi ki bu erkek ödesin. 20 km den gelmesi olayı değiştirmez.
0
olaylar olaylar
(23.04.23)
Davet eden ödemez mi?
Erkek kişisi niye elini cebine atmış?
0
Mirket
(24.04.23)
E adam kendi yediğini ödemiş işte, neden kadınınkini ödesin? Şimdi bunu soran erkek tarafıysa, vicdan azabı çekeceği şey bu olmasın. Ama ön cümle beni düşündürüyor. Ne konuştular iki saat?
Soruyu soran kadınsa adam hem sevgilisi olduğunu söylemiş bunu da kadının hesabını ödemeyerek perçinlemiş.

Şu yaşıma kadar kadından ziyade erkek arkadaşlarım oldu, sevgili değil dost manasında. Evlenmeden önce de evlendikten sonra da sohbet edeceğimiz zaman ya grup halinde sohbet ettik, ya da belli bir konu hakkında oturduk konuştuk. Sevgilim varken ya da evlendikten sonra kimseyle bire birde dostane buluşmalara gitmedim, eşimin de gitmesini istemem. Hele biri "dostane buluşacağız, şu cafeye gidelim mi Zorro'cum" dese alt motifini sorgularım. Ha bu arada iş konusu olur, konu bazında Cafede toplanırsınız, normaldir.
0
SiyamkedisiZorro
(24.04.23)
20 yaşındaysa bölüşülür 30+ ise erkek öder.
0
nuisance
(24.04.23)
erkeğin sevgilisi var ve dostane buluşma.
erkek öderse şık olur ama mevcut şartlarda olayın iki erkek buluşması gibi olması lazım.
herkesin kendinin ödemesi doğru olur.Bu bir date değilse (ki değil) erkeğin sorumluluğu yok.
ha dersen ki 20 km mesafe ozaman orası da bana uymuyor sonra görüşürüz fln der geçiştirirsin
0
izmirlimuh
(24.04.23)
Kadın erkek buluşunca erkek davet etti diye hesap erkeğe kitlenir. Bu sefer kadın davet etmiş ama uzaktan geldi diye hesap yine erkeğe kitlenmiş. Erkek erkeğin kurdu gibi olmuş. Yanlış birşey yok tabi ki. Heralde yarı yarıya olcaktı.
0
yalniz kizkulesi
(25.04.23)
Hayır yanlış bir şey yok bence.

Taksi tutmak kadının tercihi, 20 km uzaktaki yere tamam demek de öyle. Bunlar hesabın karşı tarafa "yıkılmasını" gerektirmiyor.

Böyle olması abes değil ama adam bir çizgi çekiyor gibi ilk cümledeki detayları göz önüne alınca.
0
chicha_v2
(25.04.23)
(22)

bu taciz sayılıyor mu?

bisküvi123
herkese merhaba,ilk kez böyle bir soru soruyorum ama kendimi cidden çok kötü hissediyorum. bugün amcamlar bize geldi ve sonrasında yolcularken ben normal bir şekilde sarılacakken amcan bana sıkı sıkı sarıldı. arada böyle sarılıyor, onun mizacı böyle ama herkese mi böyle sarılıyor bilmiyorum ki bilme
herkese merhaba,

ilk kez böyle bir soru soruyorum ama kendimi cidden çok kötü hissediyorum.
bugün amcamlar bize geldi ve sonrasında yolcularken ben normal bir şekilde sarılacakken amcan bana sıkı sıkı sarıldı. arada böyle sarılıyor, onun mizacı böyle ama herkese mi böyle sarılıyor bilmiyorum ki bilmem de mümkün değil. bir amca, yeğenine -kız- neden sıkı sıkı sarılır? neredeyse 23 yaşına geldim, artık çocuk değilim sonuçta ve biriyle o kadar sıkı sıkı sarıldığınızda göğüslerinizi karşı taraf hissediyor. ben okb'li biriyim, sevmiyorum böyle temasları ama bu kadar sıkı sıkı sarılmak yani nerdeyse bedenleriniz bir olacak, neden yapılır? bu normal mi? bu taciz kapsamına girer mi? kafam çok karışık ve çok kötü hissediyorum kendimi. okb'm olduğu için bu olayı abartıyor muyum, bu amca yeğen sevgisinden gelen bir şey mi, yoksa böyle düşünmekte haklı mıyım emin olamadığımdan sormak istedim. ben mi abartıyorum yoksa herkesin akrabası böyle sıkı sıkı sarılıyor, sırtını sarılırken sıvazlıyor mu? bu kadar sıkı sarılmaktan, istemediğim şekilde, rahatsızlık duydum, bu taciz olur mu?
0
bisküvi123
(13.04.23)
Hocam biz senin amcanı aile ilişkilerini samimiyet dereceni ne bilelim de yorum yapalım şimdi, hadi işyerinde müdür böyle yaptı desen çalışan-müdür arasında böyle bi şey normal değil deriz de senin pozisyonunda zor yani bi şey demek olabilir de olmayabilir de.

Ya bu arada benim de nawar gibi hiç yeğenim yok ama doğumlarını hatırladığım şu an kocaman olmuş kız-erkek birçok kuzenim var, çoğunun da amcası dayısı gibiyim aslında yaş olarak ve bir araya geldiğimizde senin bahsettiğin şekilde sarılırız ederiz birbirimize sevgimizi göstermekten çekinmeyen bir aileyizdir, kimse de farklı bir şey düşünmez aklından bile geçmez herhalde fakat tabii Türkiye'de de dünyada da her şey olabiliyor ama sizin ailenizde ne oluyor biz bilemeyiz, bunu siz bilirsiniz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.04.23)
Amcanız ile ilişkinizi bilemeyiz. Yani yeğenim falan yok da kuzenlerim var. Bırak 23'ü bir tane (kız) kuzenim neredeyse 30 yaşında, ben onu yanağını sıkarak ikiye bölene kadar sıkacak şekilde sarılarak vs. severim. O da öyle sarılır bana. Göğsünün vücuduma yapışması, neredeyse bir beden olmak gibi şeyleri bırak düşünmeyi, şu an cümle kurarken bile aşırı rahatsız oldum. Erkek olan kuzenler de 20+ yaşında. Onları da aynı şekilde severim. Bizim büyük ailede insanlar yaşlarından bağımsız olarak birbirine böyle sevgi gösterdiği için kimsenin aklından öyle şey geçmez. Sizin dinamikleri de bilmeden konuşamayız.
0
nawar
(13.04.23)
ben de aşırı rahatsız oldum bu yazıyı yazarken, sanırım okb'mle ilgili bir durum. ve sanırım ülkedeki haberler vs beni etkiliyor, bilmiyorum kafam karışık
0
🌸bisküvi123
(13.04.23)
arkadaşlar, akrabalar, aile dostları vs. birbirine sıkı sıkı sarılabilir bunda anormal bir şey yok. amca yeğenine de sarılır tabi ki. göğüslerini hissediyor falan demen garip geldi yani çok mu muhafazakar yetiştirildin yoksa kendi kendine mi takıntı geliştirdin bu konuyu bilemiyorum da bunda garip bir şey yok karşındaki insanda göğüs varsa hissedersin doğal olarak el-kol hissettiğin gibi, avuçlamıyorsa anormal bir şey yok bunda.

öte yandan yaptığım yorum normal durumlar için geçerli tabi. kişinin niyeti gerçekten bozuksa normal bir davranışı da taciz amaçlı yapabilir bunu da biz bilemeyiz.

özetle eylemin kendisinde sorun yok kişinin niyetinde sorun varsa o da senin bileceğin olay.
0
semaforo de medianoche
(13.04.23)
Netameli bir konu ve hiç bir olası mağdurun da kendini bir de haksızlık yaptığı düşüncesiyle kötü hissetmesini istemem.
İlişkinizin samimiyet seviyesini bilemeyiz+1 kendinizi başka şekillerde de rahatsız hissetmenizi sağlayacak bir davranışı var mı.
Başka akrabalara davranışları ile size olan ki farklı mı.
Bir sakince bunları düşünüp etüt etmek lazım.
Onun dışında da elbette rahatsız olduğunuz hiç bir samimiyete mecbur değilsiniz.
0
anon1m
(13.04.23)
abartıyorsunuz. taciz falan değil. sanırım haberler çok etkilemiş sizi. oldu olacak kız bir bebeği erkek bir insana sevdirmeyin. töbe töbe. olacak şey mi? birkaç kişi yüzünden neden herkes zan altında kalıyor? bunun geleceği nokta şu: herhangi bir insan bir bebeği kucağına alıp sevemeyecek ya da çok çok çekinerek alıp sevecek. gelinen noktaya bakar mısınız? bizim zamanımızda bebek dediğin kucaktan kucağa gezerdi.

"bir amca, yeğenine -kız- neden sıkı sıkı sarılır? neredeyse 23 yaşına geldim"

amca dediğin, dayı, teyze, hala dediğin zaten yeğenlerine, torunlarına sarılmak için var. ne demek niye? o senin kundaktaki halini görmüş bir insan sonuçta. ayrıca 55-60 yaşından bakınca küçücük bir çocuğun yaşına denk geliyor 23 yaş.
0
ahm1
(13.04.23)
neyi nasıl düşünürseniz öyle olur.
bu konuyu en iyisi unutun gitsin. ortada net bişey yok, deşmenin faydası da yok.
bir daha da, rahatsız oluyorsanız kaçının sıkı sarılmaktan, gerekiyorsa araya dirseğinizi koyun, olsun bitsin.
0
vizivozo
(13.04.23)
obsesifligin icinde var bu o yuzden bu detayi belirtmen iyi olmus. ama tacizin tanimi zaten karsi tarafin rahatsiz olmasiyla alakali. burda rahatsiz olmussun demek ki over davranmis. cizgiyi sen belirlersin yani sen "ailemdeki x kisi rahatsiz olmuyosa benim de olmamam lazim" demek zorunda degilsin. aile iliskileri samimi ve dokunsal olabilir ama sen hoslanmiyorsan geri adim atabilirsin sarilma esnasinda. bu herkese karsi yapilabilir. burdaki mesele kendini kotu hissettigin noktada mudahale edememen. toplumun yozlastigini dusunen erkek dusmani biriyim, burda amcanin yuzde yuz masumane davrandigini dusunuyorum. dusuncelerinin nedeninin de okb oldugunu dusunuyorum. hatta burda okblilerle ilgili arastirma vardi onun arastirmasinda bu konular da vardi dusunmek istemedigin dusunceler
0
ala09
(13.04.23)
Abi birine sıkıca sarıldığında göğsü hissedilir yani, ne alaka şimdi bu. Anneme sarılınca da göğsünü hissediyorum ben ama böyle hastalıklı bir şey aklıma bile gelmedi bu zamana kadar :/
0
synesthesia
(13.04.23)
tek örnekte taciz ağır olur ama normal değil. bu tarz konular “iyi insandır, aklından geçmez” vs. meselesi değil. asla yönetemediğin içgüdü ve hormonlar meselesi.

okb ile konunun yakından uzaktan alakası yok.
0
lahmacun
(13.04.23)
analiz kasmaya gerek yok. rahatsızlık duymuşsun, sarılma teşebbüsünde geride dur ya da dirseklerini kırmadan bir boşluk oluştur arada. başka bir şey yapman gerekmiyor. don't be weird.
0
gabe h coud
(13.04.23)
bence de pek sıkıntı yok denk gelmiştir. kafaya takacak bir şey yok.
0
arveles gibiyim
(13.04.23)
siz rahatsiz hissetmissiniz, taciz olup olmadigi vs tartisilir, iliskinize bakmak lazim belki evet ama rahatsiz hissettiyseniz (ki buna hakkiniz var, bunu asla ve asla unutmayin) izin vermeyin, buradan yola cikin. rahatsiz hissettiginiz konularda sinir koyun, cocuk degilsiniz dediginiz gibi, sakin ve yumusak bir yerden de sinir koymak gayet mumkun. sinir koymak illa terslemek, cikismak vs degildir. bunun uzerine calisabilirsiniz.
0
kassiopeia
(13.04.23)
geçende annemin eli yanlışlıkla mememe değdi aşırı rahatsız oldum. annem beni taciz ediyor desem 80 küşür yaşında kadını hapse mi atsınlar. aman ne biliyim oluyor böyle. bazen gözüm bayramlarda sakin sakin otururken adamların pantolonlarının ağ kısımlarına denk geliveriyor sonra panikle çeviriyorum gözümü. oluyor bunlar. milletçe birbirimizi taciz ediyoruz aslında ne gerek var bayramlarda boş boş oturmaya.

alakası yok denmiş ama bence kesinlikle okb. şişirmeyin. biran evvel farklı uğraşlar bulun. yoksa bir tanıdığım gibi kendinizi bakırköy"de bulursunuz.
0
sanemz
(13.04.23)
Gerçi ben erkek kişisiyim ama benim amcalarım hayattayken hep öyle sarılırdı.
Şimdi de kız yeğenim de erkek yeğenim de hep kucağımda, tepemde. Acaba büyüdüklerinde onlar da böyle düşünebilir mi diye düşünüp rahatsız oldum duyurunuzu okurken.

Gerçi her ailenin dinamikleri farklı.

Mesafeli durursanız anlayacaktır. Sizin ne hissettiğinizdir önemli olan.
0
Mirket
(13.04.23)
Eski nesil öyle sarılıyor ama hoş değil. Ben omuzlardan sarılır özellikle dikkat ederim kız Arkadaş sarılmasında. Öne uzanarak sarılmak en güzeli
0
hasmetizm 2046
(13.04.23)
mizaç diyorsun candan biriyse normal. he ben yapar mıyım yapmam. ancak biz oryantalist bir kültürüz her türlü samimiyet var. yani amcan seni kızı görüp sarıldıysa anormal değil. ben y kuşağı bir kız babasıyım yani kızımı o kadar seviyorum ki daha küçük olmasına rağmen rahatsız ediyor olabilirim.
0
mikahakkinen
(13.04.23)
Bunun taciz olup olmadığını sizin amcanızla aranızdaki samimiyet, amcanızın niyeti ve en çokta sizin koyduğunuz sınırlar belirler. Size sarılmasını istemiyorsanız ve bunu belirttiğiniz halde size sarılıyorsa evet bu tacizdir.

Ama Sıkı sıkı sarılmak akrabalar arasında olur. Memeye anlam yüklemeye gerek yok. kolunuz bacağınız nasıl sarılırken diğer insanlara temas ediyorsa memenizde bir vücut parçanız, tabi ki temas edecek. Özel anlam yüklemeyin memenize yani.

Ama siz sarılmak istemezsiniz, sıkı sarılmak istemezsiniz, öpmek istemezsiniz kimseyi vs, sizin tercihiniz. Kendi bedeniniz, sınırları siz belirlersiniz. Eğer size sarılmasını istemiyorsanız o zaman “ben biraz rahatsızım” diyin geçiştirin, ya da “ben sarılmayı sevmiyorum” diyin kestirip atın.

Eğer negatif bi enerji alıyosanız amcanızdan, bir art niyet seziyorsanız bunu görmezden gelmenize gerek yok. Ortalığı taciz suçlaması ile alevlendirmek istemiyorsanız o zaman sarılmayın.
Sarılmadığınız için hakkınızda asi ve uyumsuz demeleri, sizin kendi vücudunuz için koyduğunuz kurallardan, çizdiğiniz sınırlardan daha önemli değil.
Bir de ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Demekki amcanızda da var bi yamukluk, sizi böyle hissettirdi. Çünkü yalnızca sıkı sarılması nedeni ile böyle hissetmezsiniz diye düşünüyorum. Hislerinize güvenin.
0
zimbirik
(13.04.23)
Taciz veya değil bir şey diyemiyorum. İki örnek yazayım.

Biri benle ilgili, siz yaşlarında iki kuzenim var. Ergenliklerinden itibaren sarildigimizda o goguslerin birbirine degmemesi kısmına dikkat ettim. Doğrusu bu veya değil diye değil, sadece rahatsızlik verecek bir şey yapmış olmayayım diye.

İkincisi de bir kadın arkadaşın bahsettiği. Bana sarılır mesela öyle sıkı sıkı çünkü mesafeleri net bir ilişkimiz var. Ama başkalarıyla şöyle yaptığını söylemişti: ayaklarını geride tutup omuz ve üstünden sarılmak. Böylece olası rahatsız olacağı bir durumu engellemiş oluyormuş.

Dediğim gibi tacizdir değildir bir seu diyemiyorum, ama @zimbirik'in dediği gibi amca-yegen ilişkinizin geçmişi geri kalanı da önemli. Sarilmamak, uzak durmak en iyi çözüm şu aşamada.
0
encokbenisevinnolur
(13.04.23)
Tanım koymak zordur ve şu durumda gereksiz bence. İstemiyorsanız mesafe koymak en iyisi.
0
SiyamkedisiZorro
(13.04.23)
Eğer bebekliğinizi bilen, sizi kucağında sevmiş, oyunlar oynamış, sarılmış, öpmüş bir amcaysa, yani yakın ilişki içindeki bir amcaysa sizi hala çocuğu gibi görüyor ve seviyordur. Aklına gelmiyordur büyük ihtimal ile böyle hissedeceğiniz.

Eğer çocukluğunuzda ve bebekliğinizde ortalarda olan biri değil de sizi sadece yetişkinken tanımış biriyse, yine taciz olmayabilir ama böyle sıkı sıkı sarılması da hoş değil.

Madem rahatsızsınız, sarılmamaya çalışın, önde doğru eğilin, uzaktan el uzatın vs. Ama bu alışkanlığı değiştirmek zor.

Ben erkek halimle bu olaydan rahatsızım, bu yüzden kardeşim haricinde hiç bir kadına sarılmam. Uzaktan el uzatırım ve kolumu düz ve dirseğimi kırmadan tutarım ki bana doğru gelip sarılmasınlar.

Bebekliğinde kucağımda gezdirdiğim, sevdiğim, ısırdığım, oyunlar oynadığım yiğenlerim var. Şimdi erişkinler vucut olarak, ergenler. Bu durumda kalmamak için beni görüp elimi öpmeye geldiklerinde koltuğumdan kalkmam. Elimi öptükten sonra bana doğru eğilirler ve yanaklarını öperim. Sarılmaya gerek kalmaz böylece, ayakta denk gelirsem de iki elimle yanaklarını tutar ve alınlarından öperim. Yine sarılmaya gerek kalmaz.

Hem Akdeniz insanı hem de Ortadoğulu olarak bireysel alanlarımıza hiç dikkat etmiyoruz, çok fazla samimiyiz.
0
John Bloor
(13.04.23)
Durduk yere karşı tarafı kötü hissettirmeyin emin değilseniz. Anladığıma göre sorun yok.
0
EXXE01
(13.04.23)
(2)

Aşırı mutsuzluğuma çare

birbilmecemvarçocuklar
Bir buçuk haftadır yataktan sadece yoga, pilates ve ehliyet dersleri ve yemek/tuvalet/banyo için çıkıyorum. Bu derslerin hiç birinden zevk almıyorum ama gidiyorum yine de. Hali hazırda depresyon ilacı alıyorum, psikologumu görüyorum. İnanılmaz bir mutsuzluk var üstümde, doğru düzgün ağlayamıyorum bi
Bir buçuk haftadır yataktan sadece yoga, pilates ve ehliyet dersleri ve yemek/tuvalet/banyo için çıkıyorum. Bu derslerin hiç birinden zevk almıyorum ama gidiyorum yine de. Hali hazırda depresyon ilacı alıyorum, psikologumu görüyorum. İnanılmaz bir mutsuzluk var üstümde, doğru düzgün ağlayamıyorum bile. Yemek yemeye bayılırdım o bile zevk vermiyor.

Baktığımızda son bir buçuk haftada önemli bir şey olmadı beni buraya sürükleyen. Hava kötü biraz o modumu etkiliyor olabilir. Sporuma da gidiyorum. İlacımı da içiyorum. Ben daha ne yapayım?
0
birbilmecemvarçocuklar
(12.04.23)
Zevk almama olayı ilaçtan kaynaklı olmuştu bende. 1 seneden fazla kullandım, iyi veya kötü tüm duyguları düşünceleri bastırıyordu. Nikah öncesi ben hissetmek istiyorum o duyguları dedim ve bıraktım. Şiddetsiz iletişim eğitimleri alıyorum bir senedir, kendimi bulmamda çok faydası oldu. Benim ihtiyacım iletişim ve ifadeydi, bunları nasıl yapacağımı öğrenince, yalnızlık hissi, değersizlik hissi, kabul hissi hepsi normale döndü. Mutlu olmak için beni mutlu edecek şeyler yapmak yeterli oluyor. Depresyon içe çekilip anlatmama hali bence basit tabirle. İçinde ne saklıyorsan(utanç, suçluluk, kızgınlık vb) paylaşıp yükü hafifletmek yardımcı olur muydu sana? İlgini çekerse empati verebilirim, can kulağı ile dinleyebilirim seni. Duyulmak rahatlatır sizi.
0
hasmetizm 2046
(13.04.23)
Mutsuzluğunuzun sebebi bir kayıp değilse "geçecek" diye düşünün. Bir de "belki böyle olması hayatımı daha iyi etkileyebilir" diye düşünün. Kayıp ve ağır hastalıklar için ben ne yapardım bilemiyorum ama son bir sene deyim yerindeyse ruh gibi gezdikten sonra benimki geçti. Geçiyor valla.
0
SiyamkedisiZorro
(13.04.23)
(2)

İphonelarda paskalya neden 16’sı olarak görünüyor

condom kurşunu
Normalde bugün değil mi?
Normalde bugün değil mi?
0
condom kurşunu
(10.04.23)
Ortodoks paskalyasını gösteriyordur?
0
salihdt
(10.04.23)
Ortodoks paskalyası, evet +
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
(6)

Kendi işini yapanlar

dissendium
Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.
Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.
0
dissendium
(09.04.23)
hep dene hep yenil. daha büyük dene daha büyük yenil.

benim olayım böyle.
0
alperz
(09.04.23)
Maaşlı çalıştığım işim sayesinde sektörel tanınırlık elde ettim.
Avrupa'da resmi bir kurumdan mesleki burs kazandım.
Okuduğum okulun adı bazı kilit noktalarda kapılar açtı.
Çok güzel maaş almama rağmen, işimden istifa ederek risk aldım.
İş hayatındaki beşinci yılımda kendi şirketimi kurdum.
Ufak tefek işler aldım, memnuniyet arttıkça portföyüm büyüdü.
Onu yapamam, bunu edemem diye kendimi naza çekmedim, bazı işlere bodoslama daldım. Bazen işin ameliliğini yaptım.
Gelirimden memnunum, evet.
Sen de sağol.
0
sailor
(09.04.23)
İş aramanın, bulmanın zorluğu beni yordu. Eve yakın iş bulmak daha zordu. Köle köle nereye kadar dedim.

Arkadaşlarım gel şöyle bir iş var öğretelim, sonra ortak olarak yaparız dedi. 2-3 ay öğrendim. Sonra ortak olalım şirket açalım dedik. Ortaklar beni aradan çıkarıp kendi şirketlerini kurdu. Onları bitirmek için pek bilmediğim bu işe giriştim. Bence süper gidiyor. İlk bir ayda onların aldıkları işten fazlasını aldım ve yaptım. Benim girdiğim işlere artık girmiyorlar çünkü kaybedeceklerini biliyorlar. Gelirimden memnunum ama kimse beğenmiyor. Daha 2 ay oldu başlayalı. Siz sağolun. Soru olursa cevaplarım.
0
Amory Lorch
(09.04.23)
Yıllardır düzenli olarak freelance iş yapıyorum normal işin yanında. Geçen sene işleri büyüteyim, 1-2 kişi işe alayım vs. diyip tam zamanlı işi bıraktım.

Nefret ettim valla. Yani müşterinin nazı ve aptallığıyla uğraşmak bi dert, ödemeyi zamanında yapan nadir, çalışanla uğraşmak başka bi dert. Günün %90'ı iş yapmak yerine milleti eylemekle geçiyordu.

Şimdi girdim kocaman bi şirkete, bi tık daha az para alıyorum ama kafam aşırı rahat. Saat 5 oldu mu bilgisayarı kapatıp hobilerimle uğraşıyorum. Mis gibi.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.23)
Valla benimki pek girişimcilik hikayesi değil ama... Beyaz yakalıyım, emekli oldum, benzer kurumsal şirketlerde iş aradım, bulamadım. Danışmanlık şirketi kurdum, kurumsal bir şirkete danışmanlık yapıyorum maddeten neredeyse aynı düzeydeyim. Tabii bu iş bitince ne olur, yeni iş bulabilir miyim bakacağız ona. Kısmet Allah'tan...
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
İş bulamadığım için kendi işimi kurdum ama şu anda da kirayı zor ödüyorum
Sonuç olarak hala işsizim
0
photo85
(11.04.23)
(5)

Chatgpt hatalarının can sıkması

vizivozo
Arada çok bariz bilgi hataları yapıyor.Bir yazarın en popüler kitaplarını listele diyorum. Gitmiş başkasının kitabını koymuş. Sinek küçükdür ama mide bulandırır hesabı,Ne yapacağız check mi edeceğiz verdiği her cevabı?
Arada çok bariz bilgi hataları yapıyor.
Bir yazarın en popüler kitaplarını listele diyorum.
Gitmiş başkasının kitabını koymuş.
Sinek küçükdür ama mide bulandırır hesabı,
Ne yapacağız check mi edeceğiz verdiği her cevabı?
0
vizivozo
(09.04.23)
Ben antik çağa ilişkin çok ünlü bir yer sordum. Peşinden en az 10 detay sordum. Cevaplardan en az 5 sayfa metin çıkar. Her detay doğru.
Ama yerin çok alakasız bir ülkede olduğunu söyledi. Tüm detayları da o ülkeye göre kurgulamış.
İsim benzerliği falan olabilir mi diye araştırdım. Yok öyle bir şey.

Çok inanmamak lazım.
0
Mirket
(09.04.23)
Bilgi edinme amaçlı chatgpt kullanmayı pek anlamıyorum ben şu aşamada.

Zaten çok iyi bildiğim bir konuda tembellik edip derleme yapmak, hamaliye iş yaptırmak ve ardından kontrol ederek kullanmak için en fazla girerim o topa.
0
hedep
(09.04.23)
ben de deneme amaçlı çalıştığım konuyla (akademik) ilgili sorular sormuştum. sonra bir bilgiyle ilgili referans istedim. makale referansı verdi, baktım ancak öyle bir makale yok. gayet mantıklı bir başlığı, yazarı vs. vardı, literatürü bilmeme rağmen mantıklı geldi. muhtemelen konuyla ilgili bir şeyleri birleştirip öyle bir şey çıkarttı ortaya. ben de bu tarz konularda güvenmemek gerektiğini düşünüyorum. onun dışında çeviri, metin oluşturma vs. gibi şeylerde faydalı oluyor.
0
pebbles flintstone
(09.04.23)
Verdiği 10 cevabın 7'si sorunlu, eksik, çok fena uyduruyor. Geliştirilmeye hâlâ çok ciddi derecede muhtaç.
0
levent bilgen
(09.04.23)
Ben genelde editör gibi kullanıyorum. Hani yazıyı yazarsın ama fiyakalı hale getirir ya, öyle. O sebeple başka yerden teyit ettirmeme gerek kalmıyor.
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
(15)

Kardeşler arasında kıskançlık var mı?

sassot
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
sassot
(09.04.23)
kendi adima konusursam cocuklukta evet, yetiskinlikte hayir. benden iyi yasasin isteyecegim tek insandir canim kardesim.
0
antikadimag
(09.04.23)
yok king.
0
baldur2
(09.04.23)
Bizde yok. Bir iş arkadaşım var. Kızın ikizi var. Aralarında acayip bir kıskançlık var. Yani bir insan kardeşinin kendisinden kötü durumda olmasından, daha az maaş almasından vs mutlu olur anlamıyorum. Sevgilisini bile kardeşininkiyle kıyaslıyor mesela çok garip.
0
asap raki
(09.04.23)
Yeni bir ev aldım. Dıdısının dadısı bile hayırlı olsun dedi, kardeşim hariç. Yaş farkı azsa oluyor bence.
0
marla is in my head
(09.04.23)
@marla is in my head

hayırlısı olsun hocam
0
🌸sassot
(09.04.23)
Kardeş kardeşi niye kıskanır anlamış değilim. Anne-baba kardeşleri birbiriyle çok fazla kıyaslayarak büyütmüşse belki onun etkisi olabilir diye düşünüyorum ama diğer gibi insan kardeşini kıskanmazmış gibi geliyor. Kardeşlerime bu aralar aşırı kılım, hatta çok kızgın ve kırgınım bazı nedenlerden dolayı ama kötü olsunlar vs istemem asla.
0
yazdonumu
(09.04.23)
3 kardeşiz küçükken olurdu ancak şimdi olmuyor benden iyi yaşasınlar +1
0
mirty
(09.04.23)
bi abim var, hayat görüşlerimiz, karakterlerimiz çok çok farklı ama başarılı ve mutlu olmasını, onun adına hep iyisini isterim. yakın çevremde de kardeş kıskançlığı yok.
0
deartheodosia
(09.04.23)
Hiç yok. Hepsini canımdan çok severim.
0
gabe h coud
(09.04.23)
Kardeşimle aramda 2.5 yaş var. Küçükken yapmadığım kıskançlık kalmamış haliyle ama şu anda canımdan çok severim cümlesini bir tek onun için kurabilirim sanırım. İsterim ki hep çok mutlu, başarılı, sağlıklı bir hayatı olsun; hiçbir kötü şey başına gelmesin. Dolayısıyla kıskançlık ona karşı hissedeceğim en son duygu.

Kendisi de bir insanın sahip olabileceği en iyi kardeştir ama, belki de onun etkisidir bu. Başka bir kardeşim olsa farklı olabilirdi durum.
0
fraise
(09.04.23)
Bizde var. Abim nedense çocukluğumdan bu yana hep beni kıskanıyor. Hatta ben bebekken annemin son anda fark etmesi ile ölümden dönmüşüm. Adam resmen beni kucaklar gibi yapıp boğazımı sıkmış. Canı sağ olsun. Hiçbir zaman klasik abi erkek kardeş ilişkimiz olmadı. Birden çok o ilişki olsun aramızda diyerek adım attım fakat kendisi istemedi. Sorarsak çok sever beni. Umurumda mı? Değil. Yalnız doğdum, yalnız yaşayarak bugünlere geldim. Bundan sonra yalnız ölmeyeceksem eşim olacak kişiden ötürü olur. Aile vb kavramlar o yüzden bana hem uzak hem de özlemini duyduğum bir şey.
0
ulukayin
(09.04.23)
Bizde olmadı çok şükür, ama ailelerin kardeşleri yetiştirmesiyle ilgili bir şey. Var öyle bir tanıdık, abla ve erkek kardeş, aile doğulu ve oğullarını cidden daha çok seviyorlar. Mal paylaşımında adil olmuşlar ama olay sadece mal değil ki. Kızının yaptığını beğenmez ama oğlu hakkında konuşurken gözlerinden kalpler çıkıyor annenin. Şimdi o abla nasıl kıskanmasın...
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
hayatımın hiçbir döneminde olmadı. onun bir mutluluğundan ben on mutlu olurum.
0
Hallegadola
(10.04.23)
ilk doğduğunda olmuş ama sonra aklım erecek yaşa geldiğinden beri kardeşimin küçük annesiyim. her şeyin en iyisi, en güzeli, en çoğu onun olsun isterim. canımdır, kanımdır, ilk evladım gibidir. canını yakanın canını alırım derim hep.
0
kakamelsokoban
(10.04.23)
kıskançlık değil de çekişme oluyor.
0
bana bir nick verin
(11.04.23)
(8)

Kombiyi acip kapatiyor musunuz?

unidentified floating object
Ben kasimda aciyorum nisan ortasi kapatiyorum genelde. Cok sicak gibi olursa da ya dereceyi azaltiyorum ya da kapi pencere aciyorum vs. Fatura da degismiyor pek, hatta arada tatile gidince evde yokum diye 1.5 hafta mecburen kapatmistim, fatura yine ayni geldi askhfjAma bazi sorulardan anladigim hava
Ben kasimda aciyorum nisan ortasi kapatiyorum genelde. Cok sicak gibi olursa da ya dereceyi azaltiyorum ya da kapi pencere aciyorum vs. Fatura da degismiyor pek, hatta arada tatile gidince evde yokum diye 1.5 hafta mecburen kapatmistim, fatura yine ayni geldi askhfj

Ama bazi sorulardan anladigim havaya gore kapatan da var? Faturaya ne kadar yansiyor kapatmak?
0
unidentified floating object
(30.03.23)
aralik - subat arasi acik sadece uc ay.
0
tantavizisyon
(30.03.23)
Kar buz yoksa günde sadece 3-4 saat açık. Ekim başından Mayıs sonuna kadar açıyorum ama. :)
0
auroraaurora
(30.03.23)
Ara katta oturmanın ve üst katta yeni bebekli, alt katta da yaşlı insan oturması sebebiyle hava çok soğuk olmadıkça açmadık bu sene kombiyi. Açtığımız zaman da minimum. Hava sıcaklığı tek haneye düşmemişse açmıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(30.03.23)
kapatmıyorum kasım sonu nisan ortasına kadar minimumda çalışıyor, çok soğuk olunca dereceyi arttırıyoruz.
0
benaslinda
(30.03.23)
kapatmadigimda cok daha yuksek geliyor. 1,5 hafta kapatip sonra yine ayni fatura gelmesinr cok sasirdim
0
ala09
(30.03.23)
@SiyamkedisiZorro gibi komşular düşman başına. Çocuk olduğu için evde tişörtle dolaşılamayacak kadar soğuk olduğunda kombi hep açıktır. Hava sıcaklığı 20 dereceyi geçtiğinde çok nadiren gündüz kapatırım. Ortalama aylık 1000tl civarı doğalgaz geliyor, yalıtım iyi olduğu için 40-45 derece civarlarında çalıştırıyoruz. Şort tişört gezilebilecek kıvamda oluyor.

Alt komşu bazı odaları zaman zaman kapatıyor, yerler buz gibi oluyor.
0
kimlanbu
(30.03.23)
Denizlideyim. Evde yerden ısıtma var. İki kıştır hiç açmadım. Doğalgaz faturası 2 ayda bir 40-50 lira falan geliyor. Apartman yeni yalıtımı iyi herhalde, bi de altta üstte yakıyorlar mı bilmiyorum ama gerçekten üşümüyorum, cimrilikten değil yani üşüsem yakarım hiç sevmem üşümeyi. Çok çok soğuk olursa klimayı 15-20 dakika açıyorum yetiyor. Zaten yerden ısıtmayı açsam ısınması çok uzun sürüyor kısa süre için mantıklı değil. Şimdi başka şehre taşınmam gerekecek, en üzüldüğüm konu bu, muhtemelen gittiğim evde kışın kalorifer yakmam gerekecek. Gereksiz masraf olacak dhdhd
0
nundu
(30.03.23)
bu sezon istanbulda farklı günlerde toplamda anca maksimum 15-20 gün kombiyi yakmışızdır. çok soğuk havalar olmadıkça kombi yakmıyoruz. yakarsakta 2-3 saat evin içi kırılsın diye.

bütün gün yakmak hele ki 4-5 ay kesintisiz yakmak tamamen israf. hele evde olmadığında yakmak saçmalık. bu sezon maks ödediğimiz faturada 360 liraydı.

eğer evin yalıtımı yeterliyse ve daire ara kattaysa devamlı yakmak için bir sebep yoktur.

zaten devamlı yakacak olsam kombili evde oturmam gider merkezi sistem bir ev bulurum kasımdan nisana kadar yanar durur.
0
astronom bey
(30.03.23)
(7)

Ofiste makyaj yapmak

meraklitursucu
Bana mi ters geliyor sadece bu mesai başladığında herkes çalışıyorken ofisin orta yerinde makyaj yapmak? Sizde var mı böyle insanlar?
Bana mi ters geliyor sadece bu mesai başladığında herkes çalışıyorken ofisin orta yerinde makyaj yapmak? Sizde var mı böyle insanlar?
0
meraklitursucu
(27.03.23)
Bana gayet normal geliyor.
Birbirimizi kandırmayalım, hiçbirimiz ofiste olduğumuz 8 saatin 8'inde de çalışmıyoruz. Kimi 15 dakika haber sitesine bakar kimi 15 dakikada makyaj yapıverir. Hele de müşteri ile yüz yüz yüze görüşme yapılacak bir işse o zaman çok çok daha normal, makyaj o işin bir parçası.

Sizi rahatsız eden bu olayın hangi kısmı?
0
michael_knight
(27.03.23)
Verilen işi zamanında ve doğru şekilde bitirdiği takdirde, kimsenin ne yaptığına hiç takılmam.

Bizde de yapanlar var, bazen ben de yapıyorum. Makyaj dediğiniz şey 10 dk, kimseyi major hatalara sevk etmiyor mesai ortasında.

Ayrıca michael +1 demek istiyorum, çoğu sektörde makyaj o işin bir parçası.
Ben geçen gün aniden gelen bir toplantı talebi sonrası, kendi ekibimden iki kişiye, mevcutta içinde bulunduğumuz toplantıdan erken çıkıp makyaj yapmak isterlerse yapabileceklerini söyledim. Onlar da yaptılar. Bana birisi gelip “senin kızlar mesai saatinde makyaj yapıyor” dese, verecek cevabım da olurdu :)
0
irene
(27.03.23)
open ofis ise garip. gitsin tuvalette yapsın. kendi odası varsa, istediğini yapar.
gençliğimde open ofiste çalıştım. makyaj yapanlara hiç garip bakmadım. ilgi alanıma girmedi. şimdi yaş itibariyle ya da değişen bir şeyler olmuştur. garip gelir.
0
gabe h coud
(27.03.23)
Hangi çalışanın ne kadar kaytardığını ve şirket profili bilmeden bir şey söylemek zor.

Şu bir gerçek ki ülkede birçok şirket asgari üstünden maaş gösterip kalanı elden veriyor. Bu insanlar emekliliklerinde asgariden maaş alacak. Ayrıca mesailer de birçok şirkette ödenmiyor. Durum buna yakınsa hiç yadırgamam, anca bu kadar olur.

Eğer her şey kağıt üstünde uygun ve çalışanlar da tüm mesaide çalışıyorsa o zaman doğrusu yanlışı tartışılabilir.
0
akhenaten
(27.03.23)
krem surmekle rimel surmek arasinda ne fark var neyi rahatsiz ediyo anlamadim. eski isimde canli yayindayken yapiyordum bunu. hele bi de oje seansim oluyordu ekibi kusturmaca. neden yasaniyodu bunlar? eve girip evden cikmam arasinda cok bi zaman yoktu hele oje kurutacak zaman hic yok. o konuda akhenaten e katiliyorum ne verdin ki ne bekliyosun bu insanlardan
0
ala09
(27.03.23)
Kadınım, mesai saatinde makyaj yapmak gayet normal, makyajı ofisin ortasında yapmak uygunsuz.
0
SiyamkedisiZorro
(27.03.23)
açık ofis zamanlarında bile masamda hemen 10dk da makyaj yapardım. çok üst düzey bi makyaj seansı da değildi. denk gelmedim ama çok absürt şekilde bakan da yoktu. bence o kadar abartılacak bi mesele değil. insanları rahatsız eden kısmı ne olur onu da bilmiyorum. oje vs. ise evet insanları kokusundan dolayı rahatsız eder ve haklı olurlar ama bi far bi rimel bi allık sürüldü diye de olay çıkarılmasın artık :D
0
chanandler bong
(27.03.23)
(8)

Tansiyon Aleti Tavsiyesi (Omron iyi midir?)

brkylmz
Kullanip memnun kaldiginiz, kullanimi kolay (yasli insanlar icin), onerdiginiz bir model var midir? Tesekkurlerbir de dijital olanlarda koldan mı bilekten mi? koldan daha sağlıklı diye okudum bir kaç yerde.
Kullanip memnun kaldiginiz, kullanimi kolay (yasli insanlar icin), onerdiginiz bir model var midir? Tesekkurler

bir de dijital olanlarda koldan mı bilekten mi? koldan daha sağlıklı diye okudum bir kaç yerde.
0
brkylmz
(14.03.23)
Omron iyidir. Bizde vardı, Kayın anne&babanın makinası bozulunca bizimki hacı oldu. Ben de alacağım yakınlarda.
0
SiyamkedisiZorro
(14.03.23)
eşiminki omron, memnun. ama yine de steteskoplu tercih ederdim...
0
gadlemler
(14.03.23)
Steteskoplu dediginiz manuel olan sanirim. Onu kullanamazlar hocam. Ekranli tercihimiz
0
🌸brkylmz
(14.03.23)
stetoskopluyla kendi tansiyonlarını ölçemezler zaten, iki yaşlının öğrenip karşılıklı kullanması da zor olur.
Omron iyidir, yalnız koldan ölçen (bilekten değil) bir alet alın.
0
kobuzchu kiz
(14.03.23)
@kobuzchu kiz

tam da onu eklemiştim soruya. omron dijital koldan ölçen bir modelle olayı noktalıyorum o zaman. teşekkürler.
0
🌸brkylmz
(14.03.23)
Omron M2
Yıllardır kullanırım. Çok memnunum.

www.trendyol.com
0
Mirket
(14.03.23)
tüm cevaplar için teşekkürler.

omron m2 ile arasında 150-200 lira fark olduğu için 'omron m4 it' modelini sipariş ettim.
0
🌸brkylmz
(14.03.23)
omron iyi diyorlar. şahsen kullanmadım ama çok sattık. müşteriler de memnun
0
kondansator
(14.03.23)
(4)

Sürekli grip olmak

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar,Artık hayat kalitemi düşürüyor, yıldım bıktım. Güne griple/ nezleyle başlıyorum bu yataktan çıkar çıkmaz başlıyor. Burun tıkanıklığı ve akıntısı şeklinde. Gün içinde ayaktayken iyileşiyorum arada 8-9 kere üst üste hapşırmak dışında bir şeyim yok ama yatağa girince tekrar burun tık
Merhaba arkadaşlar,

Artık hayat kalitemi düşürüyor, yıldım bıktım. Güne griple/ nezleyle başlıyorum bu yataktan çıkar çıkmaz başlıyor. Burun tıkanıklığı ve akıntısı şeklinde. Gün içinde ayaktayken iyileşiyorum arada 8-9 kere üst üste hapşırmak dışında bir şeyim yok ama yatağa girince tekrar burun tıkanıklığı, akıntısı başlıyor. Zaten kendimi bildim bileli yatarken her iki burun deliğim de açık olmadı. Ama bu 5-6 aydır her ikisi de tıkanıyor ve ağzım açık uyuyunca daha çok susuyorum, gece suya ve haliyle tuvalete kalkıyorum. Yıldım gerçekten.

Sanıyorum yatınca sinüslerdeki sıvılar yayıldığı için tıkanıklık oluyor. Ayağa kalkınca onlar geri hareket ettiği için akıyor:D
Doktora gidince aferin, anthix, arveles filan veriyorlar ama bitmiyor bu meret. Ne yapayım artık bilmiyorum. Sorun nedir sizce?

Cevaplar için teşekkürler şimdiden.
0
Amaranta ursula
(14.03.23)
Aynı durumdayım. Doktor bana artık alerji ilacı veriyor. Benim alerjim mi var dediğimde "alerji değil ama bu semptomlara iyi gelecek zararı nisbeten az bir tek bu ilaçlar var" dedi. Yaşlı nineler gibi oldum, aman yel gelmesin, soğuk almayayım vs. diyerek...
0
SiyamkedisiZorro
(14.03.23)
Bir KBB uzmanına görün.
Muhtemelen Alerji diyecek.
0
Mirket
(14.03.23)
covid dönemindeki yoğun maske kullanımı sebep olmakta. kendinizi bakterilere exposed/açık hale getirmeniz gerekiyor.
0
tantavizisyon
(14.03.23)
Bizim evdeki döngü şu şekilde :

oğlan kreşe gider, 3 gün sonra hasta olur, bize bulaştırır, ailecek hastalıktan kırılırız. İyileşiriz, ben veya iş arkadaşlarım yurtdışına gider, hasta olur bana bulaştırır, ben eve bulaştırırım, iyileşiriz, oğlan kreşe gider...

Genel olarak 1-2 hafta sağlam kalabiliyorum anca. Eskiden yazdan kışa, kıştan yaza geçerken birer kez hastalanan birisi olarak artık yıldım hastalıktan.

Alerjim var, desmont, levmont gibi ilaçların bende yan etkisi fazla olduğu için kullanamıyorum. Bahar dönemleri ekstra ızdırap. Alerji 30'umdan sonra başladı, artık önü alınmaz halde.

Özelde de devlette de "neden" soruma dişe dokunur bir cevap gelmedi. Bu şekilde kabullendim. Çok sıkıntı olduğunda soğuk algınlığı ilaçları kullanıyorum.
0
kimlanbu
(14.03.23)
(34)

Su ihtiyacı mı sıvı ihtiyacı mı?

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Çevremde yoğun bir şekilde bunun savaşını veriyoruz, ben diyorum ki su ihtiyacı yoktur sıvı ihtiyacı vardır, içinde (kola dahil) su barındıran her türlü sıvı su ihtiyacını giderir ama çevremde "yok abi illa su içeceğiz" örgütü var, bu kişiler su ayrı diğerleri ayrı diyor. Benim argümanım şu: Vücut k
Çevremde yoğun bir şekilde bunun savaşını veriyoruz, ben diyorum ki su ihtiyacı yoktur sıvı ihtiyacı vardır, içinde (kola dahil) su barındıran her türlü sıvı su ihtiyacını giderir ama çevremde "yok abi illa su içeceğiz" örgütü var, bu kişiler su ayrı diğerleri ayrı diyor.

Benim argümanım şu: Vücut kolanın içindeki suyun su olduğunu anlayacak ve onu kullanabilecek seviyede akıllı bir mekanizma, yani mesela yoğurda su döküp onu ayran yapınca su mevcut özelliklerini kaybedip başka bir şeye dönüşmüyor su yine bildiğimiz su, hatta biraz ısıttığımız zaman su buharlaşıp elimizde yine yoğurt kalabilir, çünkü su bu.

Fakat "yok abi illa su içeceğiz" örgütü diyor ki "olm öyle değil lan sadece su içeceğiz çünkü o su öbürü ayran. Böyle bir şey olabilir mi yav.

Ha ama alkollü içecekleri ayrı tutuyorum diüretik özelliğinden dolayı, onun dışında zaten çayın kahvenin falan çok da diüretik olmadığı çalışmalarla çıktı ortaya.

Sizce nedir? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
Hani kuru fasulyeyi geceden ıslıyoruz da şişiyor ya. Ondaki su da su. Ispanağın içindeki su da su.
Hepsi kabulümüz yani.
0
Mirket
(12.03.23)
Yani evet sebzedeki meyvedeki su da su yani bildiğimiz, onu da ayırt etmiyorum ben hepsi su.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
Açıkçası bence de böyle ama diyetisyenim bunu kabul etmiyordu. İçtiğim kahvenin ve çayın su yerine geçmediğini illa su içmem gerektiğini söylüyordu.
0
mutekebbir
(12.03.23)
Ya işte "neden" diye sorunca bir cevap alamıyorum ben. Aldığım en net cevap "çay ve kahve diüretik içtiğin zaman o suyu zaten atıyorsun" gibi bir şey ama onun artık doğru bir bilgi olmadığını biliyoruz, diüretik etki bi tek alkollü içeceklerde çalışıyor, zaten onun dehidrasyon etkisinden sen de anlıyorsun diüretik olduğunu, ben diyorum ki "abi sen kahve içtiğinde dehidrasyona girdiğini hissediyor musun?" Yok diyor. E hissetmiyorsan nasıl diüretik bu.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
su sevmediğini sadece kahve çay vs ile su ihtiyacını giderdiğini iddia eden bir sürü kişi tanıdım. ne kadar doğru söylüyorlar tabiki bilemem ama, benim cevabım sıvı ihtiyacı.

Mide sanki sürekli boş mu ? Yemek yedikten sonra su içsek midede karışacağı için su yerine sayılmayacak mı ?

Tamam içtiğin bazı sıvılar diüretik olabilir ama aldığın sıvının ne kadarının atılmasına neden oluyor bu etki ?
0
mikael
(12.03.23)
gittiğim bir doktora çok az su içtiğimden fakat idrarımın sarı olmayışından yani mantıken yeterli sıvı alıyor olduğumdan söz ettiğimde, "gün içinde çay kahve içiyorsun dimi e işte tamam onlarla yetiyordur" demişti, demek ki su değil sıvı
0
neira
(12.03.23)
Abi ben bi kere su içmek için 1 litrelik sulardan 10 tane aldım her gün bi tanesini içsem kardır diye ilk şişeyi 10 gün sonra falan açtım ama her gün
2-3 litre sıvı tüketiyordum yine. Yani bu şekilde birine bi şey olsaydı bana olurdu muhtemelen, idrar rengim de gayet sağlıklı bir tondanydı bu arada böbreklerimle gurur duydum desem yeridir.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
diüertik olması ayrı, dehidrasyona sebep olması ayrı bir konu. bir kişi çokça sıvı alıp da dehidrasyon yaşayabilir. o akşamdan ıslattığınız kurufasulyeyi bir ton tuzla pişirdiğinizde , nasıl olsa sıvı aldım diyerek su içmezseniz, vücut plazmanızdaki sodyum seviyelerini normale çekmek için hücre içindeki suyu dışarı atacak ve dehidrasyona sebep olacak. aynısı dümdüz su olmayan diğer içecekler için de geçerli.

lütfen içtiğiniz her çay-kahveye karşılık miktarda su da içiniz.
0
nolmus yani
(12.03.23)
vücudun su ihtiyacı kısmını bilmem ama ben çok kahve içip pek su içmezsem o gün direkt midem bozuluyor. Yanında su da içersem bir şey olmuyor.

Eşim su içmezse göz kuruluğu oluyor (iş yerinde çay vs. içiyor), düz su içince olmuyor.
0
nhk ni youkosu
(12.03.23)
Abi kurufasulye örnek ya kurufasulyeden yola çıkmamıza gerek yok, gerçi benim örneğim de değil benim örneğim diğer sıvılarla alakalı. Ben mesela salt su yerine limonata içiyorum diye "o suyun yerini tutmaz abi sen su iç" şeklinde bi düşünce varsa bu gerçekten çok değişik bir düşünce, çünkü limonatanın içindeki su da dümdüz su.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
zaten su değişiyor demiyorum ki. su evet dümdüz su, aynı kalıyor. ama o suyla birlikte şeker de giriyor vücuduna. limonatayı içtiğinde vücuduna giren şekeri metabolize etmek için normalden daha fazla suya ihtiyaç duyar vücudun. bu da yine yukarda dediğim olayı başlatıyor, hop vücudundaki su hücre dışına çıkarak dehidrasyon başlatıyor.
0
nolmus yani
(12.03.23)
Ben şekersiz limonata içiyorum.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
bu arada özellikle yaşın gençse yeterli su içmemenin sıkıntılarını şu an yaşamazsın kozmetik şeyler dışında. saçların tırnakların güçsüzleşir, cildin kurur, vs.

daha ciddi problemleri yaşın ilerlemesiyle görmeye başlıyorsun maalesef. o yüzden dana gibiyim hiç su içmediğim halde bir şey olmuyor deme.
0
nolmus yani
(12.03.23)
dostum limonda da şeker var.
0
nolmus yani
(12.03.23)
Vucudumuz siviya ihtiyac duyduguna su icirtiyor zaten. Cok buyuk bi kolpa bu.

Ayrica uzun sure ihtiyactan fazla su icmek tehlikelidir, tansiyonu dusurur.

Az su icerseniz yana yakila su ararsaniz ama fazla su icip bayginlik gecirince anlamaniz daha uzun surer veya zor olur.

Zaten 1 bu stay hydrated bir de kahvalti gunun en onemlj ogunudur.

Ikisi de amerikali 2 firmanin cok basarili marketing kampanyalarinin sonucu. Adamlar ne marketing yaptiysa butun dunyaya yon verdiler.
0
another satisfied lover
(12.03.23)
@another satisfied lover peki dünyayı yöneten 5 aile?
0
nolmus yani
(12.03.23)
İyi de bu tehlikeli bir şey değil ki zira şeker metabolize edilirken çok su kullanılsa bile şeker kaslara girerken suyla birlikte giriyor. Yani 1 gram şeker yaklaşık 3 gram suyla depo ediliyor kaslara, yani su yine vücutta kalıyor bir yere atılmıyor.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
@nolmus yani, abi ben demiyorum ac bak 1950-60lardan reklamlari var o reklamlardan once de en fazla annelerin ara sira cocuklarina tembihledikleri seylerden fazlasi degil.
0
another satisfied lover
(12.03.23)
Abi bir de limondaki şeker fruktoz, onun metabolizması glikozdan daha farklı ama kafalarımız karışmasın şimdi.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
sıvı diye okumuştum bir yerde. eğer suya ihtiyacın olursa zaten su içiyormuşsun. tabi bol su içmek önemliymiş ancak bu şekilde takıntı haline getirmemek gerekirmiş.
0
paintov
(13.03.23)
Su ihtiyacı. Yalnız zaten çoğu içeceğin çok büyük yüzdesi su yani, ondan ihtiyacını karşılıyor.
0
logisticsmanager
(13.03.23)
Sıvı değil, su ihtiyacı derim.

Çünkü diğer sıvıların içinde su olsa da yapıları gereği farklı bileşikler oluşturarak suyun yapısında ph,mineral seviyesinde değişiklik oluşturmaları ve suyu bu yapıda artık kendi doğal halinde kalmaması mümkün diye düşünüyorum.
0
diyecevaplandı
(13.03.23)
Tecrübe ile sabit su ihtiyacı diyorum.
Önceden hiç abartmıyorum bir hafta su içmese aklına gelmeyecek bir insandım. Deli gibi çay -kahve tüketirim (özellikle çay)
Bir takım şikayetlerim vardı, halsizlik, düşük tansiyon, yorgunluk vs
Üç farklı doktora göründüm, tahliller yapıldı vs. Üçü de bol su tüketmemi önerdi, içtiğim çayın kahvenin su ihtiyacını karşılamadığını söylediler.

Zaman içinde su tüketimini artırdım. Bariz şikayetlerim azaldı. Tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Demek ki suyun bir kerameti var
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(13.03.23)
diğer sıvı içeceklerde de su var +1 yani kahve de içsen kola da içsen su içiyorsun...

sağlıklı demiyorum tabi, önermiyorum da ama ortaokul-lise dönemlerimde neredeyse hiç su içmeyip 2-3 litre kola tüketiyordum ölmedim :D sonra üniversitede kolayı bırakıp maden suyuna geçtim, 1.5-2 yıl kadar da hiç su içmedim günde 3 litre kadar maden suyu içiyordum. eve(daha doğrusu otel odasına neyse... 4 yıl otelde kaldım üniversitede) su almıyordum bile. sonra su olarak su içmeye geçtim zamanla.

su ihtiyacı da sıvı ihtiyacı da doğru denebilir bana göre. su dışında tükettiğimiz sıvı içeceklerin de büyük oranda su olduğunu düşününce... h2o işte onlarda olan da.
0
konetsu
(13.03.23)
su bile kendi içinde ayrışırken diğer sıvılarla bir tutamıyorum, su ihtiyacı.
0
gule gule
(13.03.23)
Sıvı değil su diyeceğim, özellikle aşırı yüksek tansiyonu olan teyzeme doktorlar "çay değil su, içtiğin çay kadar su iç" diye defalarca tekrar ediyor. Bir de su dışındaki içecekler benim susuzluğumu gidermiyor.

Ama mayo clinic öyle demiyor, şekerli içeceklerden uzak dur da ne içersen iç diyor:
www.mayoclinic.org > "Is water the only option for staying hydrated?" başlığında.
0
kobuzchu kiz
(13.03.23)
İlaveten ancak su içtiğimiz zaman böbrekleri temizliyoruz, karaciğeri rahatlatıyoruz. Yoksa böbrek karaciğer hep bir iş yapma halinde. Onların detoksu su. Benim dr arkadaşımın anlattığından anladığım bu.
0
SiyamkedisiZorro
(13.03.23)
Su ile sıvı aynı şey değil.
Susadığında su yerine deniz suyu içersen mesela, susuzluğun gitmez, daha çok artar.
Hatta devamlı saf yağmur ya da kar suyu içersen bile olmuyor. İçinde mineraller olması lazım.
0
vizivozo
(13.03.23)
Bunun cevabi basit ama kolay degil.

Ictiginiz diger sivi gunluk alinan su miktarina katki yapar. Hatta soyle diyeyim iceriginde cok sivi olan meyve sebzelerde yapar. Yani emilim processi su icin yada x icin farkli degil. Bu ama bakis acisi olarak bir birini karsilayan bir konu degil. Yani ben su yerine X iceyim dogru bir yonelim degil.
gunluk belirli bir miktar suyu da tuketmeniz lazim eger buna dikkat ediyorsaniz. Yani bir bardak su ve kalaninda cay kahveyle de yasar insan ki pek cogu yasiyor o bambaska bir mesele. Ancak buna dikkat etme amacindaysaniz, spor, iyi beslenme vs. bir butun holistic yonemlim olarak vucudun verimli calismasi icin odem tutmamasi icin belirli miktar suyu da tuketmeniz lazim.

Ama suna da karsiyim x gun pek cok sivi ve 3-4 lt su icmisiz, ya iste bugun 4 lt ictim 6 yapmam lazim diyip 2 lt daha ihtiyac yokken icmeye de normal sartlarda karsiyim. Bunun anormal sarti cogu zaman ki gibi farmakolojik destek.
0
wallcan
(13.03.23)
su ihtiyaci
0
ala09
(13.03.23)
Bu arada şunu söyleyeyim ben bilim karşıtı değilim bilakis bilimin kulu köpeğiyim fakat ben doktorların "sen su iç" tavsiyesini de doğru bulmuyorum çünkü bugün emekliliği yaklaşmış pek çok doktor kendini eğitmiyor, 100 sene önce ne öğrendiyse hala o bilgileri kullanıyor. Yani bir doktorun benim için mesela "sıvılar suyun yerini tutmaz" bilgisi çok kayda değer bir bilgi değil, 10 sene önce de haftada 2 taneden fazla yumurta yemeyin kolesterolden gidersiniz vallahi deniliyordu ama sonradan öğrendik ki, böyle bir şey yokmuş, yemekten gelen kolesterol büyük oranda kullanılmadan atılıyormuş vücuttan. Ayrıca "ben su içmeyince su içmiş gibi olmuyorum" ya da "vücudum suya diğer sıvılara farklı tepki veriyor" düşüncesi de bana plasebo gibi geliyor, bu şekilde inandığında böyle olur normal olarak, bende de tam tersi oluyor mesela.

Bu "hiçbir şey suyun yerini tutmaz" önerisi de bana böyle geliyor biraz. Şimdi girip biraz PubMed araştırması yapsak yakın tarihlere göre bunu destekleyen onlarca araştırma buluruz ama üşeniyorum aramaya, bir de gece dandik filmlere Oscar gitti o nedenle tadım yok.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.03.23)
su kadar güzel tadı olan içecek yok. su içmeyen kişi kendine kötülük ediyor.
0
sert siyah krom
(13.03.23)
Sivi ihtiyaci tanim olarak cok sacma. Tabii ki su ihtiyacimiz var. Ama cayin icindeki su da su, koladaki su da su. Yani haklisiniz ama bunu sivi ihtiyaci diye belirtmek yanlis. Sadece su her yerde su, baska bi seyle karismis olmasi vucudun onu metabolize etmesine engel degil. Suyu o tarz baska seylerle almanin zarari varsa bile bu o yancilarin kendisinin zarari suyu oyle aldin diye degil.
0
ghilleinthemist
(13.03.23)
ben bu soruyu kaç doktora sorduysam, su ayrı sıvı ayrı dediler.
0
co2s2
(13.03.23)
(4)

açık/clon parfüm önerileri ve tavsiye

omerff
merhaba, maalesef döviz dolayısıyla orijinaller el yakıyor... açık/clon parfüm konusunda tutku ve tecrübeli kişilerden firma/ürün tavsiyeleri bekliyorum.şimdilik 2-3 flanker var listemde bulması epey zor olan; armani stronger with you intenselybvlgari mib orientazzaro most wantedtiziano kirkecreed a
merhaba, maalesef döviz dolayısıyla orijinaller el yakıyor... açık/clon parfüm konusunda tutku ve tecrübeli kişilerden firma/ürün tavsiyeleri bekliyorum.

şimdilik 2-3 flanker var listemde bulması epey zor olan;

armani stronger with you intensely
bvlgari mib orient
azzaro most wanted
tiziano kirke
creed aventus

yukarıdaki parfümlerden performansından ve benzerliğini beğendikleriniz için satıcı/firma önerilerinizi bekliyorum.

sadece online kanal satışı olan alberto sego ve tutaste önerildi daha evel fakat performans ve benzerlik konusu kendi adıma hala muamma, şimdiden yorumlarınız için teşekkürlerimi iletiyorum.
0
omerff
(09.03.23)
İstanbul için Sirkeci' de yıldız esans deposu. 8 adet üzeri kargo yapıyor. kokular ve kalıcılık orijinalden farksız. sadece ilk 10 gün buzdolabında muhafaza etmeniz gerekiyor.

0212 526 55 69
0
obscure
(09.03.23)
Muscent güzeldir mesela
www.muscent.com.tr
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.23)
creed aventus , tutaste. Sabah sıkıyorum cildime akşam hala çok rahat alabilirsiniz kokusunu. Sahibi eser dünya efendisi bir esnaftır.
0
synax
(09.03.23)
Hepsi için tutaste-özel parfüm diğer adıyla da.
5 senedir her çeşidini denedim hepsi başarılı bu adamın yaptıklarının
0
bigcaptain
(09.03.23)
(7)

lezzetli yumurta markası tavsiyesi

mr.goodcat
marketlerde satılan markalardan alıp da memnun kaldığınız, saman gibi olmayan yumurta tavsiyesi istiyorum. tavada yapılacak.gezen tavuk olabilir veya organik olabilir. standartlar zaten leş. oradan bir tavsiye gelmez diye tahmin ediyorum.var mı marka tavsiyesi?
marketlerde satılan markalardan alıp da memnun kaldığınız, saman gibi olmayan yumurta tavsiyesi istiyorum. tavada yapılacak.

gezen tavuk olabilir veya organik olabilir. standartlar zaten leş. oradan bir tavsiye gelmez diye tahmin ediyorum.

var mı marka tavsiyesi?
0
mr.goodcat
(08.03.23)
Benim damak tadım hiç yoktur. Ama şok'taki ten rengi yumurtalarin tadını çok beğeniyorum. Beyaz değil hii
0
abuzer
(08.03.23)
standart olanlardan üçünü beğeniyorum ben aslında...
cp, yumurtacım ve kumartaşlı. yumurtacım zaten kumartaşlı ama migros'ta o marka ile satıyor.
bu sene azalttım yumurtayı ama geçen sene 1500-2000 tane filan yemiştim.
0
konetsu
(08.03.23)
Flotty. Hatrım için bir dene. Market yumurtası olup lezzeti en iyi olan bu.
0
irene
(08.03.23)
Selenyumlu olanlar filan vardı onların tadını beğeniyordum ben.

Lezzet için biraz tereyağı ve et olabilir yada baharatlamak önem taşıyor.
0
kararsızataletfilozofu
(08.03.23)
naturaköy diye markanın migrosta ürünleri var. büyük paketi için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama 6 lı satılanlar gerçekten açık ara iyi. üstün lezzet ödülü falan damgası da var yedikten sonra farketmeiştim. S boy yani küçükler ancak lezzeti süper.
0
delidiyorum
(09.03.23)
Flotty +1
Alternatif olarak Cityfarm, Raya
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.23)
doğrudan köydeki üreticiden almadıkça hangisinin kafes, hangisinin organik yumurta olduğunu anlamak imkansız. o üzerine basılan rakamlar bile ne kadar doğru tartışılır. adamlar kafalarına göre hepsine 0 basıp fahiş fiyata satıyor.
0
astronom bey
(09.03.23)
(7)

bu araç fiyatları eninde sonunda bir yerde patlamayacak mı?

avatar is back
öncelikle tr'de yaşamıyorum. bizim peder'e bi araba alalım dedik, tek beklentimiz aşırı eski olmasın ve otomatik mümkünse iyi olur yoksa manuelden devam. açtım sahibinden'i gözlerime inanamadım ya! bunlar nasıl fiyatlar? sonra bir kaç arkadaşı aradım da herkes diline dolamış aynı zırvalığı "abü norm
öncelikle tr'de yaşamıyorum. bizim peder'e bi araba alalım dedik, tek beklentimiz aşırı eski olmasın ve otomatik mümkünse iyi olur yoksa manuelden devam. açtım sahibinden'i gözlerime inanamadım ya! bunlar nasıl fiyatlar? sonra bir kaç arkadaşı aradım da herkes diline dolamış aynı zırvalığı "abü normoal ya bugün almazsan daha artar, bulabilirseniz alın hemen" modunda. çıldıracam yahu bu nedir? burda 3k£'a alınabilecek araba hadi orada olsun 4k£, hadi vergiler şu bu 5k£ olsun. hatta o değil direkt 2 katına okey deyip küfrede küfrede verelim 6k£. iyi de aynı aracı türkiye'de 18-19bin£'a satıyorlar. yahu bu nasıl dengesizliktir? nasıl herkes "yoh kanka al yauv şindi daha sonra zam gelir bulaman" gibi diyebilir?

tamam hükümet çığrından çıkardı vergiler şu bu ama bir gün sonuç olarak patlamayacak mı bu rezilce sistem? nasıl bir dengesizliktir bu?

1- www.autotrader.co.uk mesela şu 2,5k£ adamları aradım bir kaç parçası değişmiş, motor arıza vermiş gelirken ama basit bişey varmış hallettik dediler. tr'de muadillerine bakamadım bile.

2- www.autotrader.co.uk babama yarayacak araç tam da bu aslında, boyutu km'si vs. yahu bu 3k£ olan araç ama tr'de ilanlar 450k (20bin sterlin evet şaka değil) civarı böyle temizler ve sorunsuzlar için.

tamam anlıyorum tr'de enflasyon var ama dediğim gibi burada 3k£ olan araç olsun orada 6k, diyelim ki sorunlu ülke napalım falan ama 20k nedir? işin daha saçması yine aynı birimde £ olarak bakarsak araçların sıfır fiyatları arasında mantıklı bir ilişki var. burada opelin crossland'i 21k£ civarı (500'e yakın), tr liste fiyatı ise 700k.

evet enflasyon var, evet araç gelmiyor, evet çip krizi var ama arada %80 ötv farkı var, onu sıfır araçlarda kardan kısarak %50'lere çekmişler o kadar. hadi bulamıyorsun 50-100 rüşvet veriyorsun neyse ne.

yahu bir gün bu yoluna girmeyecek mi? zincirin son aşamasında 450k'ya, muadili yurtdışında 80k falan olan aracı alan adamda patlamayacak mı? sonsuza kadar böyle devam mı edecek? akşam müsait olursam çip meselesini de araştıracam da çok sinirlendim ve gıcık oldum bu konuya.

lütfen "yiğenim daha da zam gelecek" demeyin. o paraya burada 4-5 tane bi tık daha güzel araç alır milleti ubere, uber eats'e yollatırım hiç bişey elime geçmezse aylık 1500-2000£ geçer yahu (meşakketi çok biliyorum, sadece absürtlüğe dikkat çekiyorum)

yani sonuç olarak bu nedir? ne olacak bunun sonunda? hayal meyal 94 krizi zamanında da hatırlıyorum babam anlatırdı araba fiyatları ev fiyatlarıyla kafa kafaya olmuştu bilmem ne. yine benzeri süreçte olduğumuz kesin de aynı şekilde mi patlayacak yine?
0
avatar is back
(08.03.23)
Araç fiyatları vergiden vs bağımsız olarak müthiş saçma bir noktada şu anda. Standart insanın kullanacağı hyundai'lerde bile dolar bazında %50-60 yükseğe satılan bir çok model var. Şu anda bu fiyatlardan araç alanlar durduk yere galerileri zengin ediyor. Vergisel değil pazar kaynaklı bir durum var.

Ben arabaya dolar bazında daha fazla para vermeyi reddediyorum ve almıyorum. Çip krizi muhabbetini kullanıp kısıtlı bir arz yaratarak zengin oluyor birileri. İkinci elde de benzer bir durum var. Konu vergiden bağımsız olarak, arzı kısarak fiyat rekabetini ortadan kaldırmak gibi düşünebilirsin. Talep çok olduğu için de yapmaya devam edebiliyorlar. Yoksa bu arz kıtlığında şubat ayında tüm zamanların en yüksek satışlı şubat ayı gerçekleşti.
0
roket adam
(08.03.23)
vergi düşmediği sürece rakamın düşeceğini sanmıyorum ki ekonomik kriz + deprem ile ekonomimize son çivi çakıldı.

Bence olası senaryo TL'nin hızla değer kaybetmesi ama ev araba fiyatlarının o hızda değişmemesi yani dolar olarak düşmeleri. Ama Türkiye'de inanılmaz bir nüfus/talep var geçmişte bunu hesaba katmadan "1+1 ev o kadar etmez ya", "bu paraya araba almam" diyordum ama sonuç olarak hep ben zararlı çıktım (hiç ev araba alamadım) Mesela sığınmacı etkisini geç, şimdi depremzede etkisi çıktı emlak yine uçuşta. Bir sürü araba pert oldu parası olan yenisini almaya çalışacak. Sigorta para verse bile araba bulunmuyordur eminim. Yani düşmesi için de bir sebep yok gerçekten. Efendilik arayan batıya gitsin burada *** :/

Türkiye'de ilginç bir saadet zinciri var. Ama mesela geçen bakmıştık bizim de bir yurtdışı durumu var, eşimin 5 yıl önce aldığı Polo'yu şimdi satarsak İngiltere'de sanırım sıfırını burada sattığımız fiyata alabiliyoruz :D veya yarısını ayırıp yine iyice bişey de alabiliyoruz. Çok acayip gerçekten.
0
nhk ni youkosu
(08.03.23)
Demişsin ki:

hayal meyal 94 krizi zamanında da hatırlıyorum babam anlatırdı araba fiyatları ev fiyatlarıyla kafa kafaya olmuştu bilmem ne. yine benzeri süreçte olduğumuz kesin de aynı şekilde mi patlayacak yine?



Hazır sahibinden e girmişken ev fiyatlarına da bak, öyle ev ile araba fiyatları aynı falan değil. Kadıköyde deprem yönetmeliğine uygun 4+1 apartman dairesi yaklaşık 1 milyon pound. Aynı şekilde o paraya ingilterede neler neler yaparsın… döviz bazında gelirlerin artması sonrasında düzelecek bu düzen düzelirse.
0
cek
(08.03.23)
sikinti zenginin gitgide daha cok zenginlesmesi, fakirin fakirlesmesi. 70 milyon nufus, kalan 10 milyon nufus icin marabalik yapiyor.

sifir premium araclar avrupadaki muadilinin 2-3 kati fiyata satiliyor ama kimsenin umrunda degil cunku alanlarin ortalama geliri, ortalama bir avrupalinin gelirinin cok cok ustunde. Ayni sekilde ev fiyatlari da umurlarinda degil.

Yaw bizzat tanidigim 1000+ dairesi olan adam var. 10 degil, 100 degil..
Tipik 3. dunya ulkesi problemleri bunlar..

nasil duzelir: vergi kacaginin, hirsizligin ortadan kaldirilip, kademeli olarak OTV'nin indirilmesi lazim. Havuz problemi, alttan kaciran buyuk bir musluk var. O muslugu tikamadan cozemezsin.
0
cooperr
(08.03.23)
insanlardaki eline üç kuruş para geçince hemen araba alma, olan arabayı değiştirme merakı bitmedikçe fiyatlar inmez. insanlar ne zaman türkiye gibi hele hele istanbul gibi toplu taşıma ağının yaygın olduğu bir şehirde araba satın almanın gereksiz olduğunu anlarsa o zaman iner.
bir de yatırım olarak alanlar o da ayrı bir felaket.

temelde artışın sebebi bu arz talep ilişkisi.

burada en masum olan kısım vergiler. kaldı ki araba özel tüketim olduğu için bunlar daha yüksek olmalı ve halk toplu taşımaya özendirilmeli.
0
astronom bey
(08.03.23)
konu sadece vergi değil. araba yurtdışında bir sarf malzeme kullan-at değiştir bir ürün. türkiyede ise sınırlı bütçesi olan insanlar için bir yatırım. bu yüzden kimse yahu bu eskidi ucuza vereyim demiyor.

ikinci faktör alım gücü. türkiyede piyasadaki alıcıların yüzde kaçı fazla düşünmeden sıfır bir opel crossland alıp keyfine bakabiliyor. yüzde kaçı çok sınırlı bir bütçe ile elindeki parayı en iyi değerlendirme derdinde ? %5 - %95 gibi bir orandır muhtemelen.

yurtdışında gelire kıyasla araç ucuz. tahmini 6-8 aylık asgari ücret ile bahsettiğin crossland alınıyordur. üstelik kendini sıkmadan 3-5 yıl kredi imkanları da vardır.

aynı aracın türkiyedeki denkliği 87.5 aylık asgari ücret. krediyle almak istesen enflasyon nedeniyle 3 araba parası ödeyeceksin.

sonuçta ne oluyor. ikinci elde iş görecek araçlara talep patlıyor. burada da gelir yüksek olsa bahsettiğin araçların kimse yüzüne bakmazdı. bizler de o araçları hadi 2.5k sterlin olmasın ama 5-6k sterline alıyor olurduk.
0
orpheus
(09.03.23)
Ben araba konusunun bir süre sonra normalleşeceğini düşünüyorum. Yani vergiler normalleşecek, ev alamayan "araba alayım bari" kafasından çıkacak. Ama ne zaman olur bilmiyorum.
Yurtdışından bakıp mana aramak kolay değil buna, biz kendimize 1 araba alırken devlete 3 araba alıyoruz. Bunun üzerine KDVsi şusu busu. Makul değil.
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.23)
(17)

Karısını aldatan erkek kötü erkek midir

kiriko
Bir erkek karısını karısının haberi olmadan aldatsa bu kişiye kötü diyebilir miyiz?Ama düşünün bu erkek herkese iyi davranıyor merhametli düşene yardım ediyor.Sizin görüşünüz nedir çok merak ediyorum
Bir erkek karısını karısının haberi olmadan aldatsa bu kişiye kötü diyebilir miyiz?Ama düşünün bu erkek herkese iyi davranıyor merhametli düşene yardım ediyor.Sizin görüşünüz nedir çok merak ediyorum
0
kiriko
(19.02.23)
Baya büyük yalancıdır. E yalancilari da sevmem pek. Dolayısıyla bizımla deyıl
0
abuzer
(19.02.23)
Lol. Akşamları evsizlere yemek de dağıtıyor mu?
0
Amaranta ursula
(19.02.23)
Karısının bu durumdan haberi var ve müsaade ediyorsa nötr. Diğer durumda kötü erkek.
0
nickini degistiren yazar
(19.02.23)
birini irade kullanarak aldatan bir insan başkalarına iyi ve merhametli davranmıyordur, diplomatik davranıyor ve acil durumlarda kendisini aklamak üzere enstrüman olarak kullanabilmek için başka bir kimlik yaratıyordur.

kötü biri diyebilir miyiz sorusuna gelince; bir başkasını (sevgili, eş vb. olmak zorunda da değil) aldatan, aptal yerine koyan, o kişiye yalanlar söyleyen, öğrendiğinde onun acı çekmesine neden olacak, insanlara ve hayata güvenini sarsacak davranışlarda bulunan kişi kötücül biridir evet. zira aldatmak tek başına bir eylem gibi görünse de esasen aldatılan tarafta katmanlı pek çok kırılma ve soruna neden olur. kaldı ki evli olduğunu karşı taraftan da gizliyorsa, ki çoğu öyle, bütün bu zararları iki kişiye de verme potansiyeli var demektir.
0
Phoebe
(19.02.23)
Yardımsever diye aldatması normal mi? ''Ama düşünün bu erkek herkese iyi davranıyor merhametli düşene yardım ediyor'' Acun Ilıcalı geldi aklıma.
0
Kahvedesu
(19.02.23)
aldatmak karaktersiz isi. phoebe gibi dusunuyorum iyi gorunumlu kimlik yaratmak bu. sahteciliktir. aldatma kelimesi yerine farkli seyler koyanilirsin tecavuzcu ama iyi biri, iskenceci ama bazilarina iyi davraniyo vb.
0
ala09
(19.02.23)
Pes. Şöyle bir soru sorabilecek kadar aldatmayi normal görmek, belki de hak gormek... yani ne denir ki en iyisi odur ya ne kötüsü.
0
unidentified floating object
(19.02.23)
Sorsan herkes kotu der. Yani herkes.
0
stavro
(19.02.23)
Olaya siyah beyaz bakmaya gerek yok. Aldatmayan herkes de woaww bi sekilde iyi olmadigina gore, aldatan kisiye de sirf yardimsever diye iyi diyemeyiz.
Yalanci insan kotudur bence. Karaktersizlik.
0
rayde
(19.02.23)
Tabiki evet; yolları ayırıp istediğini yapabilir.
Onursuzca..
0
gadlemler
(19.02.23)
şerefsizin tekidir iyilik falan hava civa
0
basond
(19.02.23)
Kötü demem. İyi de demem. Karısı ile alakalı durum beni ilgilendirmez. Veyahut kocası ile. Ha kendisine güvenmem ama.
0
drako
(20.02.23)
karısının haberi olmadan aldatıyorsa evet kötüdür. karısını haberdar ederek aldatıyorsa o zaman bir şey diyemem. *
0
knight of cydonia
(20.02.23)
Abi bence iyi olmak kötü olmak bir harekete davranışa göre değil toplam davranışların kümülatifine göre belirlenir, yani seni aldatarak sana kötülük yapması ikinizin arasındaki bir konu, sana kötülük yapmış olması genel olarak kötü bir insan olduğu anlamına gelmeyebilir ya da ne bileyim seni hiç aldatmamıştır ama etrafına karşı leş bir insandır, bu adam için de iyi bir adam diyemeyiz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.02.23)
kimse evlenmesi ve evli kalması için boğazına bıçak dayamıyorsa bilinçli olarak kötülük yapıyor ve bu onu kötü erkek yapar. yani kötü diyebilmek için illa ki hırsızlık yapması, insanları öldürmesi gerekmiyor. söz verdiği ve kendine güvenen birisine manen yaralayacak davranışlarda bulunuyor, belki çocuklarının evlendikleri insanlara kadar etkileyecek aldatması.
0
deartheodosia
(21.02.23)
Sizin tanımınız bizim "el iyisi" dediğimiz insan. En yakınına göstermesi gereken asgari saygıyı göstermeyen, onu aldatan insana ben iyi insan diyemiyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(22.02.23)
kötülüğün tanımı nedir?
0
selam
(24.02.23)
(24)

müteahhitlerin ne suçu var?

bohr atom modeli
imzayı atan mühendisin yükümlülüğünde değil mi bu binaların sağlamlığı? ben müteahhiti yatırımcı olarak düşünmüştüm hep. yanlış mı düşünüyorum?
imzayı atan mühendisin yükümlülüğünde değil mi bu binaların sağlamlığı? ben müteahhiti yatırımcı olarak düşünmüştüm hep. yanlış mı düşünüyorum?
0
bohr atom modeli
(11.02.23)
galiba mühendisin parasını müteahhit veriyor diye.

edit: prodüksiyonun yönetmenin kararlarına karışıp filmi bok etmesi gibi bir ilişki var yani aralarında.
0
another satisfied lover
(11.02.23)
muhendis maasli calisan. tum kari cebe indiren muteahit. sorumlulugu yok diye bir sey olamaz. o riski almak istemiyorsan, muhendisin onay verdigi seyi inceleyecek kadar insaattan anlamiyorsan o isi yapma. oyle sey mi olur.
0
hot potato
(11.02.23)
Mühendis hesaplar ancak sonrasında sahada kontrol edilmezse o hesaba göre donatı azaltması, taşıyıcı sistem değişikliği yapılması zor değil. Müteahhit olmak için okuma yazma bilmene bile gerek yokken cahil cesareti ile her şey yapılabilir. Türkiye'de yaşadığınızı unutmayın.
0
Take it away honey
(11.02.23)
imzayi yapi denetim sirketlerinin muhendisi/mimari atiyor. bu sirketler de genelde zaten binayi yaptiranin muteahhitin oluyor. bastan falso bi mekanizma yani. on bes yil kadar once denetimi muhendisler/mimarlar odasi yapiyormus, gercek anlamiyla bi denetim o zaman varmis. yapi denetim sirketlerine gecince de boyle deniz kumundan bina yapan muteahhitlere gun dogmus.
0
aydonno
(11.02.23)
imara açılmaması gereken yeri açan, gereğinden fazla kat veren belediye suçlu olabilir. (rant meselesi)
projeyi çizen statik mühendisi hesabı doğru yapmazsa suçlu olabilir. (yüksek katlı yapılarda paket programların işe yaramadığı yazılmıştı bi başlıkta)
projeyi kontrol eden yapı denetim ve belediye mühendisi doğru kontrol etmezse suçlu olabilir. (bir öncekiyle aynı sebep)
zemin etüd raporunu yerinde sondaj yapmayıp sabunlayarak yapan zemin etüd firması suçlu olabilir. (piyasayla rekabet edebilmek ve karı artırmak adına - rant)
imalatı kontrol etmeyen şantiye şefi suçlu olabilir. (imza parasına şantiye şefliği yapılıyor.)
imalatı kontrol etmeyen yapı denetim suçlu olabilir. (kar amaçlı yetersiz personel çalıştırılması sebebiyle bu da mümkün)
eksikleri olan binaya ruhsat veren belediye suçlu olabilir. (rant)
bunların hepsine baskı yaptıysa, rüşvet verdiyse müteahhit de suçlu olabilir.
0
b1020
(11.02.23)
binanın statiği.
demirin betonun laboratuvar sonuçları.
sondaj sonuçları.
imar planı, kat sayısı vs.

müteahhit' in hiçbirşeyin altında imzası yok. hepsi ücreti karşığılığı , yetkilendirilmiş kişilerden satın aldığı hizmetler

ayrıca müteahhit, inşaat süresince:
# X yıl tecrübeli
# inşaat mühendisleri odasına kayıtlı şantiye şefi çalıştırmak zorunda.

özetle. müteahhit tuttuklamaları , vatandaş gazı almak için yapılan şeyler
0
mamadu niang
(12.02.23)
yukarda bir arkadaşta yazmış.

prodüktör, yönetmenin kararlarına karışıp filmi bok edebilir. mühendis ile müteahhit arasında benzer bir ilişki var.

ama günün sonunda mühendis, bu statik projeyi ben yaptım diyip altına imza atmıştır. bu imza olmadan inşaat başlayamaz.
0
mamadu niang
(12.02.23)
Deprem bölgesinde bu kadar yüksek katlı bina olmaz. İzmitliyim. Burada evler 3 katı geçmez genelde. Sakarya da aynı şekilde, yüksek bina göremezsin. Birileri bu kadar yüksek katlı bina yapabiliyorsa bu işin içinde yüzde 90 rüşvet vardır. O noktada suçlu olabilirler. Mühendis buna müdahale edemez. Bir de bu evlerde ben mühendislik olduğunu düşünmüyorum. Evlerin büyük bir kısmı en az 20 yıllık duruyor. Bu da 2000'ler demek. O zamanlar bu kadar mühendis yoktu. Bilgisayarın, analizin olmadığı yıllardan bahsediyoruz. İnşaatlarda deniz kumu kullanımı yaygındı.
0
dissendium
(12.02.23)
Muhendisler kesinlikle suclu ona kesinlikle itiraz etmiyorum. Ama imza atmazlarsa da atiliyorlar, imza atan muhendis bulunuyor yerlerine :)

Ikisi de suclu
0
aguen
(12.02.23)
deprem bölgesinde yüksek katlı yapı olabilir.
örneğin tokyo, california, İstanbul. buralarda gökdelenler bile var.

rüşvetin belgesi olmaz. rüşvet veren müteahhiti nasıl belgeleyeceğiz?
ama belediyedeki memurun yüksek kat izni verdiğine dair yasal belge olur.


müteahhit %100 şerefsiz bile olsa, yasal olarak %0 suçlu oluyor.
0
mamadu niang
(12.02.23)
yani mafya babalarının da bir suçu yok böyle bakarsanız. en popüler örneği al capone hikayesi. bugün bile aynı hikaye.
hele miras kaldıysa böyle bir şey muhtemelen bitirim mahalle delikanlısının bile sicili daha bozuk olur mafya babasından. kimsenin gidip malına canına kast etmez. bu emrin delili de yok. şimdi bunlar suçsuz mu? azmettirme diye bir suç boşuna mı var? aynı şey.
kaç mühendis güvenmediği projeye kendisine yönelik bir tehdit yokken imza atar ki? mal mı? yani atmasınlar tabi imza ama o atmasa başkası atar. memleketteki yapı denetim zaten evlere şenlik. olmasa da bir anlamı yok. yapan aynı adam denetleyen aynı adam. kiralı bir emeklinin diplomayı devam et.
0
Efoody
(12.02.23)
mamadu niang +1

muteahhit bina depremde yikilmaz sorumlulugunu veren kisi degil. O sorumlulugu ustlenen oncelikle muhendisler.

Zaten bina zarar gormeyecek diye birsey de yok. 7.7 bir depremde bina hasar alabilir, ama icinden cikabiliyor olmaniz lazim.

Bir arac aldiniz duvara vurdunuz diyelim, arac sifir ve pert oldu. Firmayi dava edebiliyor musunuz hasar aldi diye?

Sap saman birbirine karismis durumda ama %100 muteahhitler sucludur diyemeyiz. Sucun bir kismi onlarda ama coklu suclu var.

Muhendislik hatasi, devlet kontrolu, denetleyen firmalar, ara yukleniciler, yukleniciler.. liste uzar gider. Zaten orta doguda bunlarin hepsi problemli oldugu icin malesef bu kadar can kaybi yasaniyor. Binalardan once sistem cokmus vaziyette.

Coken rezidansa bakalim:

Oraya neden o kadar kat izni veriliyor. Hadi verildi diyelim.
Zemin etudu falan yapildi mi. Zemin etudunden ne yaziyor, kazik sistemi istiyor mu?
Kazik sistemi istenmiyorsa ve bu bir muhendislik hatasi ise, kazik sistemi yapmayan muteahhitin ne sucu var mesela? Adam muhendis ne dediyse uygulamak zorunda zaten. Belki uygulamada hata yok ortada bir muhendislik hatasi var, bilmiyoruz..
Hadi kazik sistemi istendi diyelim, ama muteahhit yapmadi maliyeti kismak icin. Bunu devlet neden kontrol etmedi?
Hadi kontrol etti diyelim, neden insaat durdurulmadi?
Vs.. liste uzar gider. Agac icerden curumus vaziyette, top yekun bir temizlik yapmak lazim.
0
cooperr
(12.02.23)
yav iyi de mühendisin inşaat bitene kadar oralarda gezinmesi gerekmiyor mu? inşaat bitince de onayladığına dair imza atmıyor mu?

mühendis şöyle demiş ama böyle yapmışlar diye bir bahane olabilir mi?

denetleme mekanizması ikincil derecede etkili. önce binayı sağlam yapmak gerekir. adam bina sağlam deyip imza atıyor. direkt adam öldürmeye teşebbüs.
0
🌸bohr atom modeli
(12.02.23)
başta denetleyenler ve ruhsatlandıranlar olmak üzere herkesin sorumluluğu var.
0
paintov
(12.02.23)
@ bohr

evet muhendisin rutin kontrol yapmasi lazim.
ayni zamanda belediyenin de kontrol etmesi lazim.
en sonunda belediyenin muhendisten kontrol yaptigina dair belge almasi lazim.
vs.

coklu kontrol lazim ama anladigim kadariyla bu asamalarin hepsinde sikinti var.
muteahhiti yakalayip iceri tikmak isin $ov kismi, halkin gazini almaya calisiyorlar.
0
cooperr
(12.02.23)
zaten 99 depreminde pek hapse giren müteaahit olmamıştı sanırım.
ki o zamanki hükümet bu kadar beton ve müteahhit aşığı değildi.
hukukla hükümetin ne alası var demezsiniz sanırım.
0
vizivozo
(12.02.23)
Mühendisi sorumlu tutabilmek için önce mevcut koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Efoody'nin vurguladığı nokta çok haklı bir nokta.

Burada çıkarların çatışması var, oluşturulan bu sistem hatalı. Müteahhit ve mühendis arasındaki işveren - çalışan ilişkisi sağlıklı bir karar mekanizmasının önünde engel.

"Mühendisler daha duyarlı olmalı" diye zorlamayı seçersek bu hiç bir şeye çare olmayacak. Çünkü dünya böyle işlemiyor. Bunun yerine koruma kurulları oluşturulup bu tip kararlarda onlar sorumlu tutulmalı. Arkeolojik kazılar, restorasyon çalışmaları ve tabiat varlıkları için böyle kurullar çalışıyor örneğin.

Maaşlı çalışanlar patronlarını denetleyemez, patronlarla ilişkili kurulmuş denetim şirketlerindeki çalışanlar da patronlarını denetleyemez. Bu gerçekçi olmayan bir beklenti. Bunda ısrar edersek her depremden sonra müteahhit, mühendis linç eder bir sonrakini bekleriz. Bu değişmeli.
0
akhenaten
(13.02.23)
mühendis bir şey yapmıyor, müeahhit kafasına göre binayı yapıyor, mühendise imzala diyor,

imzalamadın mı? tamam başka mühendis bulurum.

bana gelen 10 işin 8'i böyle salak sulak projeler.
0
duyurukullanıcısı
(13.02.23)
Bir yerde sorun varsa, %99 yönetim kaynaklıdır.

Müteahhit %99 oranında sorumlu. İşin teknik boyutunu bilmese bile; bileni bulmak, takip etmek ve sağlam yapmak zorunda. Görüldüğü gibi işin şakaya gelecek, savsaklanacak bir tarafı yok.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.02.23)
@kartallar yuksek ucar

bina depremde cokuyorsa ya muhendislik ya da uygulama hatasi vardir.
uygulamada sikinti yok ise, ki muhendisler ve belediye rutin kontrolleri yapip uygulamada sikinti olmadigini belgelemek zorunda, o zaman sikinti muhendisliktedir.

her ne sekilde olursa olsun %99 muteahhit suclu diye birsey yok, bu problemin ustunu kapatmaktan baska bir ise yaramaz.

sorumluluk yetkinlige gore dagitilir, isin sonunda daha cok para yapan daha cok sorumluluga sahip diye de birsey yok.
0
cooperr
(13.02.23)
@cooperr, Ben bina yapım süreci için öyle söyledim.

Tabii ki, çürük bina yapan kadar, çürük binaya göz yumanlar da suçlu.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.02.23)
Arkadaşlar süreci çok güzel anlatmışlar zaten. Bence bütün bu suçluluk silsilesi içerisinde müteahhitin öne çıkmasının sebebi en sonunda paranın onda toplanması. Yani bir binayı usule uygun yapmayıp malzemeden çalarsa para müteahhitin cebine giriyor. Kriminal jargonda "motive" müteahhitte.
0
SiyamkedisiZorro
(14.02.23)
azmettirme suçu yüklenebilir
mühendis ve kontrolcü, işçi elbette suçlu olur usulsüz yapılmışsa
bu kişiler uyardık ama müteahhit malzemeden çaldı diye ifade verirse ancak
0
bir soru sorcam
(14.02.23)
ayrıca mütahhit sattığı malden zaten sorumlu
o da en fazla kasıt yoktu çalışanlarım çalmış diyebilir
0
bir soru sorcam
(14.02.23)
(9)

Istemede kahveyi nasil pisirdiniz

tessera-tessera
Erkek tarafina da nasil geldi size kahve diye sorayim?Abuk sabuk videolar goruyorum internette. NEDEEEEN!!!https://twitter.com/turkoshitpost/status/1620852390873137160Edit:Ben cok sekerli yapmistim, esim sadece filtre kahve o bu icer, aci sever.Kucuk bir saka olsun diye baya bir seker koymustum.
Erkek tarafina da nasil geldi size kahve diye sorayim?

Abuk sabuk videolar goruyorum internette. NEDEEEEN!!!

twitter.com

Edit:

Ben cok sekerli yapmistim, esim sadece filtre kahve o bu icer, aci sever.
Kucuk bir saka olsun diye baya bir seker koymustum.
0
tessera-tessera
(02.02.23)
bana düz kahve geldi.
ben de hanım da hiç sevmeyiz bu sululukları.
0
teritori
(02.02.23)
Sade kahve geldi, boyle abukluklarla isimiz olmaz.
0
sertac akin
(02.02.23)
"Bana kahve yapma, sevmem biliyosun" dedim, yapmadı.
0
quaker
(02.02.23)
sade kahve geldi ama arkadaşı tuz falan eklemiş. shot yaptım direkt tadını hatırlamıyorum.

istemede kahveyi ekşi,kötü yapmak o kişiyi istemediğine işaret etmek için yapılan bir şey bu arada normalde. nedense normalleşti bu.
0
roket adam
(02.02.23)
Ben de tuz vs atmaya niyetim yoktu ama arkadaşım gizlice atmış cezveye. Allahtan o kadar az atılmış ki eşim farketmedi bile tuzlu olduğunu.
0
kaptan maydanoz
(02.02.23)
Valla dümdüz kahve yaptım, sadece o ortamda bazısı orta, bazısı sade istedi. Sayıları aldım, doğru bir biçimde fincanlara koydum ama hangi fincanda ne olduğunu bir anda unuttum. Herkes aldığı fincanda ne varsa onu içti, valla kendi adımı unutacak kadar heyecanlıydım. Hiç öyle tuzlu / acılı atraksiyonlara girecek halde değildim.
0
SiyamkedisiZorro
(02.02.23)
Eşim dikkat etmişti. Normal sade geldi bana da tadı kötü olursa içemeyeceğimi de biliyordu. Nazarlık çok çok çok az tuz koydum demişti sonrasında. Ben hiç hissetmedim içerken de.
0
drako
(02.02.23)
normal kahve yapmıştık, ne tuzlu ne çok şekerli değildi. standart işte.
0
deartheodosia
(02.02.23)
Tuz ve karabiberli kahve geldi bana. Yüzümü bile buruşturmadan içtim, bana normal kahve verdiklerini sanıp gülemediler bile :)
0
kimlanbu
(02.02.23)
(7)

bu seyahat plani nasil sizce?

buenosdias
sabah ucakla istanbul-ankara (ankara 1.5 gun)aksam ucakla ankara'dan sanliurfa'ya (urfa 2 gun)aksam otobusle urfa'dan antep'e (antep 3 gun)sabah otobusle antep'den hatay'a (hatay 1 gun)aksam ucakla hatay'dan istanbul'a.sizce mantikli mi? ilk defa gidecegim o taraflara. suna dikkat et diyeceginiz bis
sabah ucakla istanbul-ankara (ankara 1.5 gun)
aksam ucakla ankara'dan sanliurfa'ya (urfa 2 gun)
aksam otobusle urfa'dan antep'e (antep 3 gun)
sabah otobusle antep'den hatay'a (hatay 1 gun)
aksam ucakla hatay'dan istanbul'a.

sizce mantikli mi? ilk defa gidecegim o taraflara. suna dikkat et diyeceginiz bisi varsa duymak isterim. tesekkurler
0
buenosdias
(31.01.23)
antep 2, hatay 2 bölüştürseniz daha mantıklı bence.
araba kiralama imkanınız varsa da daha konforlu olur. şehir içinde de arabayla ulaşım daha kolay olur.
0
deartheodosia
(31.01.23)
araba surmeyi bilmiyoruz maalesef:(
0
🌸buenosdias
(31.01.23)
Hataya 1 gün az hocam. 1 gün Antakya civarı yeme içme, müze, sokaklarda dolaşma falan deseniz 2.gün Titus Tüneli Samandağ sahilde çay May yapılır.
0
glamdr1ng
(31.01.23)
Bence bu denklemden Ankara'yı çıkartın. Hem daha az yorulursunuz hem de Urfa - Antep - Hayat üçgenine 2 gün eklersiniz ki getirisi çok olur. Bir de bu gibi gezilerin bir anlatım bütünlüğünün olması lazım. Ankara uymuyor bu bağlamda.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
Ankarayi cikarin +1
Ankara'ya baska zaman da gidilir bence de Guney Dogu Anadolu'ya gidip rahat rahat gezin. Ankara'da mesela havaalani uzak filan, o 1.5 gun zaten epey kisalacak, hic gerek yok.
0
kassiopeia
(31.01.23)
ankara için hızlı tren seçeneğini de düşünün, en azından tren yolculuğuyla başlar gezi. hem de tren garı ankara'nın merkezinde sayılır, ankara'da ulaşım rahat olur.
0
esther
(31.01.23)
ankara bence de cok sacma. direkt istanbuldan ucakla guneydoguya git.
0
hot potato
(31.01.23)
(8)

rübik küp çözümü

kibritsuyu
arkadaşlar benim oğlan 11 yaşında, 5. sınıfa gidiyor. sınıfta bir arkadaşı var, epey de yakın arkadaş. çocuk 2x2 rübik küpü 5 saniyede, 3x3 küpü 15-20 saniyede şakır şakır çözüyor. nasıl yapıyosun bana da öğret diyorum, anlatıyor anlamıyorum birinci katman, ikinci katman, algoritma falan. youtube aç
arkadaşlar benim oğlan 11 yaşında, 5. sınıfa gidiyor. sınıfta bir arkadaşı var, epey de yakın arkadaş. çocuk 2x2 rübik küpü 5 saniyede, 3x3 küpü 15-20 saniyede şakır şakır çözüyor. nasıl yapıyosun bana da öğret diyorum, anlatıyor anlamıyorum birinci katman, ikinci katman, algoritma falan. youtube açıyorum, izliyorum, yine anlamıyorum, yok artı yapıcan, şu parçayı buraya getiricen, lan getiricem tamam da nasıl, onu getirirken öteki getirdiğim bozuluyor. bu bebeler şöyle bir göz atıp şakır şukur çözüyorlar. var bir yolu, anlatıyorlar, kesinlikle anlamıyorum.

benimki de özendi, yılbaşı hediyesi olarak pro'ların kullandığı kolay dönen küplerden istedi, dedim bak ama çalışıp öğreneceksin, tamam dedi. şakır şakır hızlı kullanmayı öğrenmiş de çözme kısmı hala yok.

telefona küp çözme uygulaması yükledim, küpün renklerini giriyorsun, ne tarafını nereye çevireceğini gösterip çözdürüyor ve hakikaten zırt diye çözülüyor. çevirirken gelen parçalar bir mantığa oturuyor mu diye inceleye inceleye yaptım, yine anlamadım.

nedir abi bunun yolu? youtube'daki küp çözme videolarını önermeyin. yani önerin de o hep izlediklerimi söylemeyin, benim kafa onlara basmıyor.

nedir bu işin püf noktası?
0
kibritsuyu
(31.01.23)
algoritma denen şey bu işte, sana bakan yeşili diğer yüze geçirmenin bir algoritması var, çözen çocuk bunları öğrenmiş
0
freebird5406_2
(31.01.23)
youtube'da size kolay gelen bir video ile başlamalısınız genelde önce aşağıda + yapılır sonra sırayla renkler oturtulur
0
edaddy
(31.01.23)
ya işte anlatması kolay. çocuk da algoritması var diyor, gerisini anlatmıyor. videolar alt taraf artı yapılır, sonra ötekiler oturtulur diyor, alt tarafı artı yapıyon, diğerlerini oturtayım derken alt taraf da bozuluyor.

telefondaki uygulamayla çözerken hiçbir yeri artı martı olmuyor, demek ki artı yapmadan da oluyor.

bir türlü kafam basmıyor.
0
🌸kibritsuyu
(31.01.23)
Valla benimki de 5. sınıftan beri şakır şakır çözüyor. Ben de anlayamıyorum. Eşim de çözüyor, bende tık yok. Sağ beyin-sol beyin kısmı diye avutuyorum kendimi.
Bu arada zeki olmakla övünürdüm hep, hem sayısal hem sözel anlamda akademik yönden hayli başarılıydım. Ühüüh yaşlanmakla ilgisi yoktur di mi?
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
Bunu izledin mi?

www.youtube.com
0
dede korkut
(31.01.23)
valla ben ezberlemistim. hala daha elime alsam yaparim ama 15-20 saniye bayaa iyiymis. o kadar hizli yapabiliyorsa helal olsun.

yani algoritma filan okey de 3x3 degil 4x4 verseler bir yerden kopya cekmeden yapabilir miyim bilmem.

cocuga 4x4 olanlari alin bari kendini gelistirsin. bunun manyaklari var, gozleri bagli yapan, uc tanesini havada cevirirken bir yandan cozen... cita cok yuksek :D
0
supergirl
(01.02.23)
öncelikle çözümler için youtube'da bir sürü çözüm algortamaları var :)

örnek : www.youtube.com

ayrıca aşağıdaki linkte küpün renklerini girdiğinizde sizin yerinize çözer. www.grubiks.com
0
altinci nesil caylak
(01.02.23)
işte mesele de orda. değişik algoritmaları var. artı yapıyorsun, kenarları köşeleri yerleştiriyorsun, tek katman bitiyor, sonra ikinci katmanı, üçüncü katmanı yapıyorsun tek tek.

bu linkte mesela artı yapmıyor, değişik bir algoritma kullanıyor.

ama benim yerime çözen linktekine bakıyorum, 19 hamlede çözüyor, izlediğim kadarıyla da artıyla papatyayla uğraşmıyor, herhangi bir algoritma kullanmayıp yapay zeka ile çözüyor. rekortmenlerin de kafası böyle çalışıyor sanki.
0
🌸kibritsuyu
(01.02.23)
(20)

Haksız mıyım?

personaa
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşi
Şimdi uzaktan ilişki yürütüyorsunuz iş sebebiyle ayrı yerlerdesiniz sevgilinizle. Kısıtlı vakitte görüşebiliyosunuz. Tatil planı yapıyorsunuz sapancaya. Tatile gitmeden önce bi işiniz var ondan istanbula uğramanız lazım.izmir istanbul arası yol var yani. sevgiliniz size hiç sormadan, bi abisi ve eşini olaya dahil ediyor diyor ki onları da ist bırakalım geçerken. Size hiç sormadan planı en son size söylüyor. Sinirlenmekte haksız mıyım? Sonuçta kısıtlı bi vaktimiz var ve ben tatile yayıla yayıla gitmek istiyo da olabilirim her gün görüşen çiftler değiliz ki biz? Sinirlendikten sonra yaptığı açıklama da kızlarını göremiyorlar zaten maddi durumlar sebebiyle, bizi de bırak dediler kıramadım. Ben de zaten başka yaptığı şeylerin birikimiyle ciddi patladım. Şuan sinirlenen ben olduğum için kendisi suçlu hissettiriyor beni. Sizce sinirlenmekte haksız mıyım
0
personaa
(30.01.23)
haklısın bence. aşırı derecede düşüncesizce bir hareket.
0
roket adam
(30.01.23)
Haklısın bence de. Ya da biz fazla takintiliyiz
0
abuzer
(30.01.23)
bence o kadar da abartılacak bir şey olmayabilir.
evet, elbette sorması çok daha iyi olurdu da, maddi sebeplerden kızını göremeyen abisi, "bizi de bırak" dediklerinde, "hayır bırakamam" mı diyecek?
o da ayrı saçma olurdu.

zaten gideceğiniz bir yol bu.
arabayla toplasanız beş saat sürüyor, yani tatile davet etmiş gibi davranmak biraz abartılı bence.
şu ekonomik ortamda insanlar çocuklarını görmek istemiş, keyif yapmak için işgüzarlıktan yapılan bir şey değil.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haklisin bence de. "ne var ki bunda idare et iste" diyenler olacaktir ama ben hic hoslanmam zorakiden.
0
hot potato
(30.01.23)
Blatta hiberna, abisi öz değil tanıdığı sevdiği bir abi yanlış anlaşıldıysa eğer
0
🌸personaa
(30.01.23)
yine de siz, "hayır gelmesinler" diyebilecek miydiniz?
ya da siz bunu deseniz de, o buna ses çıkartmadan "tamam" diyecek miydi?

tatile gideceğinden haberi olacak kadar yakın biriyse öz veya üvey veya tanıdık fark etmez ki.
özet olarak, "giderken bizi de bırakıverin" diye rica etmişler, o da kıramamış.
tatilinize engel olan bir şey yok ki, o süre zaten yolda geçirilecek.

yani siz de aynı şekilde tatil planınızdan önce iş için istanbul'a uğruyorsunuz.
sizin işiniz önemliyse, onun da tanıdığı abisi onun için önemli olabilir.
"tatile gideceğiz, ne istanbul'u, ne işi şimdi? yolu uzatıyorsun" demiyorsa, siz de abiyi götürüverin arka koltukta.
ilişkiler karşılıklı çabayla yürüyor.
0
blatta hiberna
(30.01.23)
haksız sayılırsın, hayatı bu kadar bireysel yaşamak istiyorsanız ilişki de yürütmeyeceksiniz.
0
nuisance
(30.01.23)
Haklsınız, sorması gerekirdi. İlişki karşılıklı çabayla yürüyor, doğru. Tam da bu yüzden size önceden haber vermesi gerekiyordu.
0
pispinti
(30.01.23)
El iyisi denen tabir varya hani ayıp kaçacak farkındayım ancak herkesin yardımına koşma gibi bi zorunluluk yok bence. Çok zorunlu olmadığı sürece ben yapayalnızken kimseden yardım istemeden bir şeyler hallediyorum. Mesela kredi kartıyla yol paramı ödüyorum. Benim babam çok el iyisi bir insan travmatik derecede, o tarz hareketler benim canımı sıkıyor. Önce bana sorması gerekmez mi? Aynı şekilde arkadaşıyla plan yaptı diyelim. Beni çağıracaksa arkadaşına söylemeli öncelikle bence doğrusu böyle değil midir?
0
🌸personaa
(30.01.23)
Bireysel takılan karşı taraf +3

Hayır diyememesini anlarım, bazen spontan gelişir böyle durumlar. Ama en azından bir mahcubiyet ve "idare edelim" ricası hoş olur.
Yine de istemiyorsa partner, "x'in teyzesi de gelecekmiş" şeklinde bir bahane söylenebilir abiye.
0
abuzer
(30.01.23)
Haklısın, buz gibi haklısın. Hayatını nasıl yasayacağını sen belirlersin, bireysel de olabilir asosyal de olabilir. Burada önemli olan bu değil, sevdiğinizin bunu düşünmemesi. Hele ki özlem varken böyle çer çöp az olan zamanı gaspediyorsa ben de sinirlenirdim
0
her giriste sifresini unutan adam
(30.01.23)
Valla araba kimin, kim kullaniyor arabayi orasini anlamadim ben. Eger araba sevgilininse ve o kullanacaksa yaptiginda pek bisey yok, bazen oyle emrivaki gelisebiliyor olaylar. O gibi durumda 'dur bi sevgilime sorayim' demek kolay olmayabiliyor.

Yok araba seninse ve sen kullanacaksan sen haklisin. Cunku o durumda 'dur bir sevgilime sorayim' demek direkt kabul etmekten daha kolay.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
Sonuna kadar haklısın. Emrivaki yapılacak hukuk anca evlendikten en az 10 yıl sonrasıdır diye düşünüyorum. Emrivaki öyle bir şey. Ben hâlâ kend anneme emrivaki yapamam. Hakkı var çünkü, ne münasebet yani. Haklısın.
0
muhayyer divan
(30.01.23)
neye sinirlendiğini bilmiyorsun bence;

sinirlenmenin sebebi saygısızlık yapıldığını düşünüyorsun. eğer sorulsaydı zaten kabul edecektin, bir iki dakika düşünecektin, belki şakasına yolu bölüşürüz diyecektin, pazarlık yapma, kuralları belirleme şansın vardı.

bu tür durumlarda en güzel tepki aslında biraz sessiz kalmaktır, kısa kelimeler kullanmak, iletişimi azaltmak gibi davranışlarla karşı tarafa yaptığı şeyin bir sonucu olduğunu göstermiş olursunuz. bağırmanın çağırmanın, tehdit etmenin, ültimatom vermenin bir faydası yok. tam aksine sinirlenip bağırdıkça daha da artar.

Bu olay artık bir şekilde bağlanacak, o sizin bileceğiniz iş. bundan sonrasında kavga etmeyin, bağırmayın çağırmayın, laf sokmayın. çok içinizden geçecek çok fırsatlar çıkacak karşınıza bunlar için ama yapmayın, iletişimi biraz azaltın sadece, her şeyden bahsetmeyin falan.
0
selam
(30.01.23)
Ben de aşırı sinirlenirdim.
Hayir diyemezsin anlarim da hemen ardindan hsber verirsin boyle böyle bir durum oldu evet demek zorunda kaldım diye. Son dk soylemezsin yani.
0
stavro
(30.01.23)
Haklısın ama abartmaya gerek yok, olur böyle şeyler, başbaşa da kalırsınız yani bu son görüşmeniz değil sonuçta.
0
turuncu tonlarda
(30.01.23)
blatta hiberna +1 +1 +1

önceki şeylerin birikimiyle ciddi patladım falan hele en büyük hata. önceki şeyleri önceden söyleseydiniz? şimdi karşı taraf da pireyi deve ettiğinizi düşünüyor haklı olarak. madem kısıtlı vakit zaten yayıla yayıla gitmeyeceksiniz istanbul izmir yolunu, otobandan 4 saatte patlatacaksınız. kaldı ki siz izmirden sapancaya doğrudan gitmek varken istanbul diye bi şey çıkarmışsınız (dönüşte olsa neyse) ona bir şey dememiş karşı taraf. yaptığınız kıymet bilmezlik, ayrıca çevresine iyilik yaptı diye böyle kızıp bağıracaksanız hem sizden hem çevresinden soğur, ona zarar verirsiniz... seviyorsanız yapmazsınız, sevmiyorsanız da bitirin gidin böyle şeylerle zarar vermeyin.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
blatta hiberna ve sert siyah krom +1 +1 +1
bu kadar sinirlenmekte haksizsiniz.
0
65 derece
(31.01.23)
bu mevzu o kadar eşimin yapabileceği bir şey ki daha okurken tetiklendim. kızım doğduktan sonra ailecek gittiğimiz ve ev kiraladığımız ilk tatilimizin ertesi gün kiraladığımız ev 2+1 diye abisi, yengesi, annesi, teyzesi ve 3 çocuğu damlamıştı siz çocuğu yanınıza alırsınız biz öteki odada ayak bacak yatarız diyerek lol :D sonra ben yaz tatilinde evimde rahatça yatıp kalkıp çocuğumu emziremeyecek miyim diye arıza çıkarınca eşim kaldığımız yerin üst katını onlara tutmuştu, ben ücretsiz izinde ve tek maaşla dişten tırnaktan arttırıp tatile gelebilmişken tatil masrafımız onların kirası ve mutfak masrafıyla durduk yere 3e 4e katlanmıştı. durduk yere sanki biz onları evimize davet etmişiz gibi davranıp hiçbir masrafa ortak olmadıkları gibi sürekli eşimi bizi çay bahçesine götür, bize dondurma al vs diye de darlamışlardı çünkü.

sevgiliniz de muhtemelen böyle biri, ille aile olması gerekmez hiç tanımadığı yoldan geçen biri bile bir şey istese acaba şu an kullanılıyor muyum, enayi yerine koyuluyor olabilir miyim diye düşünmeden varını yoğunu ortaya koyuyor. iyi biri belli ki, ama birlikte yaşayanı yoruyor, çeken bilir eşim sürekli ortaya atladığı için elalemi memnun etmek adına maddi manevi nelerden taviz verildiğini. o yüzden önceki olayların birikimini ve patlayışı da çok iyi anlıyorum.

siz belki açacaktınız son ses müziği, canınız istediği yerde durup yemek yiyecektiniz, kenara çekip manzara izleyecektiniz, öpüşe koklaşa, romantik sohbetler eşliğinde gidecektiniz. hayatınızda ilk kez göreceğiniz insanların yanında rahat olamayacaksınız, kötü bir başlangıç olacak ama sevdiğinizle ömür geçirecekseniz bu ne ilk ne de son olacak, bunları göze almanız gerekiyor onun karakteri açısından. o yüzden zaten kısıtlı bir zaman diyerek çok da mevzuyu uzatmadan baş başa olan zamanınızın tadını çıkarmaya bakın derim ben.
0
kakamelsokoban
(31.01.23)
kakamelsokoban+1
Yol da tatilin bir parçası çünkü. Hele ilişkinin başlarında, hele uzaktan ilişkide, her dakika değerliyken. Bu konuda sevgili haksız.
İnsanın sinirine hakim olması her türlü ilişkide ama en çok da sevgili / eş ilişkilerinde önemli. Patlamamak, yaptığı hatayla kişiyi yüzleştirmek her ne kadar bir patlamadaki ferahlığı vermiyorsa da bünyeye uzun vadede gerekli saygı, sevgi ve haklılığı sağlıyor insana.
0
SiyamkedisiZorro
(31.01.23)
(13)

Sosyal olmadığım için kariyer yap(a)mıyorum

canım sıkılıyor
Bildiğiniz gibi ülkemizde kariyer basamaklarını tırmanmak için işini düzgün yapmak değil network(torpil) gerekiyor. Ben de insan ilişkilerinde böyle esnek biri olamadığım için misal bölüm yemeğine bile gitmek istemediğim için ne kadar çabalaraam çabalayayım yükselemeyeceğimi düşünüyorum. Durum buyke
Bildiğiniz gibi ülkemizde kariyer basamaklarını tırmanmak için işini düzgün yapmak değil network(torpil) gerekiyor. Ben de insan ilişkilerinde böyle esnek biri olamadığım için misal bölüm yemeğine bile gitmek istemediğim için ne kadar çabalaraam çabalayayım yükselemeyeceğimi düşünüyorum. Durum buyken neden çalışayım ki diyorum pandemiden beri sessiz istifa dedikleri şekilde çalışıyorum. En son uyarı aldım performansın düşük diye ama ofisteki hatta işyerindeki herkesin tek derdi çay kahva içip laklak yapmak. Ne önerirsiniz yurt dışına mı gideyim bölüm mü değiştireyim? İs degistisem bu kadar kazanamam. Bölüm değiştirsem kaypak bir müdür olursa yine işten soğurum. Yurt dışı da riskli açıkçası hiçbir ülkede çalışmadım daha önce amerikada işini yapana hakkettiği verilir deniyor da sanmıyorum her ülkede vardır bence bu torpil işleri. Asosyal ama işini düzgün yapan birine ne önerirsiniz kariyeri konusunda?
0
canım sıkılıyor
(30.01.23)
Eksikliğinizin nerede olduğunu düşünüyorsanız o kısmınızı geliştirmenizi öneririm.

Çalışmanın en önemsiz, en kolay halledilen kısmı iş yapmaktır. Onu herkes iyi-kötü bir şekilde yapıyor.
Sosyal olmanın, etrafa iyi enerji yaymanın bu kadar kötü bir şey olduğu, düşmanınız olduğu fikrinden de uzaklaşmaya çalışın bence.

Buna torpil olarak da bakmayın. Siz bir yönetici olsanız her sabah gülümseyen ve %70 kapasitede olan insanla mı çalışmak isterseniz yoksa her gün kötü sözler söyleyen ve insanları kıran %90 kapasitede insanla mı? Ben her seferinde gülümseyen insanı tercih ederim.

İş değiştirmeyin, kendinizi değiştirin. İşi değiştirseniz de yaklaşık olarak aynı sorunla karşılaşacağınızı tahmin ediyorum.


Bazen şu soruya cevap arıyorum "İnsanla uğraşılmayan bir iş var mı?" Henüz böyle bir iş bulamadım.
CERN'de deney yapan bilim insanları geliyor aklıma ama o CERN'deki görevi kapana kadar kaç kişiye dalkavukluk yapmaları gerektiğini hayal edince onun da böyle bir iş olmadığını görüyorum.
İnsanlarla uğraşılmayan bir iş yok o yüzden insanlarla iletişim kalitenizi arttırmaya bakın.
0
michael_knight
(30.01.23)
Her ülkede böyle, en azından gördüğüm ve duyduğum.
Ben Fransa'da top 3 fmcg firmalarından birinde çalıştım, kariyer anlatılırken önemli olaylardan biri olarak exposure denildi eğitimde.

Ben hayatımda is yapmak yeter başka hiçbir şeye gerek yok denilen yer duymadım, farklı ülkeler dahil.

Asosyal birine subject matter expert olmasını öneririm. Çünkü müdürlük vs kişinin asosyal/hiç kimseyle muhabbeti olmayan birisi olmasını kaldiramaz
0
logisticsmanager
(30.01.23)
kariyer yapamayacaksin o zaman....bazi isler var, sosyal olup olmadigina bakmaz, tek basina halledebilirsin ancak isin boyle bi tanimi yoksa mecbursun sosyal olmaya...yani baska bir alternatif yok, yoksa hep asagi pozisyonlarda kalirsin. yurtdisi da boyle, farketmez....

bu arada isimi duzgun yapiyorum diyorsun obur taraftan da sessiz istifa uyguluyorum diyorsun. isini iyi uygulayan biri bunu yapmazdi, onu da soyleyeyim. is kosullari isine geliyorsa elinden geldigince calisirsin, gelmiyorsa istifa edersin
0
monicapp
(30.01.23)
Kariyer basamakları için hem işini düzgün yapacaksın hem de iş çevrendeki ağı sağlam tutacaksın. Bu bildik anlamda torpil değil. O işi eli yüzü düzgün yapan adam sayısı sandığınızdan daha çok. Özellikle bir yöneticinin sorun çözme becerisi onu yönetici yapıyor. Kimlerle konuşması gerektiğini, nasıl konuşması gerektiğini bilecek. Karşılıklı birbirlerini kollamakla ilgili alışverişi yapabilecek. Bunlar sandığınız gibi kötü şeyler değil. Bunu yapan kişiden daha iyi bir mühendis (örnek veriyorum) olabilirsiniz ama bu özellikleriniz sizi ancak çalışan düzeyinde destekler. Yönetici olmak istiyorsanız sosyal yeteneklerinizi muhakkak geliştirmelisiniz. Bir de iyi bir mühendisi bile bir süre sonra pahalı kalacağı için yönetici yapamıyorlarsa tutmuyor firmalar, aklınızda olsun.
0
SiyamkedisiZorro
(30.01.23)
alanınız önemli. mühendislikteyseniz, işinizde iyiyseniz, çok yükselemeseniz bile aranan eleman olursunuz.
0
vizivozo
(30.01.23)
kendini zorla. insan değişebilir. sosyal olmaya çalış, hemen ilk denemende olmayınca küsme. zorlayabildiğin kadar zorla. asosyallik tercih diye düşünüyorum. insan sosyal bir varlık ve sosyalleşmek, toplum içinde ne diyeceğini bilmek, bir insanı nasıl dinleyeceğin, nasıl konuşacağın, bunlar öğrenilebilir. bahane bulma.

son kararım asosyal olacağım diyorsan kariyerinde ilerleyemezsin. uzman olarak devam edeceğin bir işin olsun. şu anki işini çok iyi yap. beklentini de öldürürsen, mis gibi asosyal asosyal bir hayat sürersin.
0
gabe h coud
(30.01.23)
network ile torpil'in bir alakasi yok. tanimadiginiz insan ile nasil is yapacaksiniz, network bunu saglayan bir sey. torpil bambaska bir sey.
michael_knight cok guzel yazmis, kendinizi degistirmedikten sonra bir sonraki is yerinde de ayni sorunlarla karsilasirsiniz ve bunun nedeni kotu bir insan olmaniz falan degil, sadece yazdiklarinizdan bile, sosyal iliskileri kuvvetli ya da ofiste zaman zaman keyifli vakit geciren insanlara karsi ne kadar negatif inanc beslediginiz goruluyor. Sosyal olmak, daha iyi iletisim kurabilmek gelistirilen bir ozellik, dolayisiylsa caresiz degilsiniz. Herkes sosyal olmak zorunda degil ama ozellikle size bunu yazmamin nedeni, sanki siz sosyal olmayi sevmediginiz icin degil de iletisimi kuvvetli biri olmadiginiz icin ve bu negatif inanislar yuzunden zorluk yasiyorsunuz gibi geldi. sorunuzda o kadar cok kisitlayici ve negatif inanc var ki.
Kendinize sosyal olmak icin izin mi vermiyorsunuz? network yapan insanlarin, ofiste zaman zaman keyifli vakit geciren insanlarin hep torpilli oldugu/olacagi inanci nereden geliyor? bu inanci ilk nerede edindiniz? ailenizde yukselen kisilerin hep torpilli oldugu ya da sosyal yonu kuvvetli kisiler oldugunu siklikla duydunuz mu? sosyal olabilen kisileri kiskaniyor musunuz? eger kiskaniyorsaniz unutmayin ki kiskanclik aslinda icinizde, sizde de olan ama desteklemediginiz ve reddettiginiz bir ozelliginizi baskasinda gordugunuz icindir. Dolayisiyla siz de iletisimi kuvvetli, sosyal biri olabileceginizi mi reddediyorsunuz? ailenizde bu tur insanlarin kotu olduguna dair bir inanisla mi buyudunuz?
0
kassiopeia
(30.01.23)
ama sosyal olmak hayatın her alanında gerekli. iş hayatında yükselmeden kız tavlamaya, eğlenceli vakit geçirmeden, depresyondan korunmaya, mutlu olmaya kadar.

sosyal beceriler de diğer beceriler gibi zaman içinde kullanılmadıkça körelebiliyor. en azından bu becerilerin körelmeeyeceği ölçüde sosyal olabilirsiniz. small talk yapma becerisi örneğin çok kritik bir sosyal beceridir.
0
nickini degistiren yazar
(30.01.23)
"Asosyal ama işini düzgün yapan birine ne önerirsiniz kariyeri konusunda?"
çılgın bilim adamı olup dünyayı ele geçirebilirsin.

network'e torpil, müdüre kaypak vs. dedikten sonra pek bişi yapamazsın. işini iyi yapan ve hak ettiği halde tanıdığının tavsiyesi ile işe girmiş biri senin gözünde her zaman torpilli olacak, şirketin varlığını önemseyen müdür her zaman senin için kaypak olacak. bu fikirler senin davranışlarını etkileyecek ve dolayısı ile keyfin kaçacak işini yapmak istemeyeceksin.


fikir ve düşüncelerini değiştirmen lazım, düşüncelerin davranışlarını, davranışların ise düşüncelerini etkiler. bu ikisini parça parça değiştirmen lazım.

fikir ve düşüncelerini değiştiriyor olman karakterini de değiştiriyor olduğun anlamına gelmiyor. ikisi farklı şeyler.

eğer birileri için birileri ile beraver çalışıyorsan sosyal olman gerekiyor, bu bir grup içerisinde olmanın ana kuralı.

sosyal olman demek de sürekli olarak iletişimde kalacaksın, sürekli beraber vakit geçireceksin demek değil.

ya sosyal yönlerini geliştireceksin yada tek başına çalışacağın bir iş bulacaksın, e-ticaret mi yaparsın, tekel bayiisimi açarsın o sana kalmış.

muhabbet etmeyi çözdüğünde bu sorunlarının tamamı ortadan yok olacak.
0
selam
(30.01.23)
Kariyerde ilerlemek derken yöneticilikten mi bahsediyorsunuz bilmiyorum ama insan ilişkilerinde iyi olmazsanız iyi bir yönetici de olamazsınız ki zaten. Bütün işiniz insan olacak o durumda.
0
peki madem
(30.01.23)
Yapamadıklarınızı içselleştirmiş durumdasınız ve asla değişemeyeceğinizi düşünüyorsunuz. Bunun etkisi olarak da yapabilen kişileri küçümseme eğilimi geliştirip objektif bakışınızı kaybetmişsiniz.

Yukarıda yorum yapan kişiler ve ben sizin düşmanınız değiliz, sadece kendimizi çok zorlayarak da olsa değişebileceğimizi gördük ve bu yüzden size de değişebileceğinizi söylüyoruz. Kolay olacağını, basit bir denemeyle yapabileceğinizi söylemiyoruz ama bunu yapabilirsiniz. Terapiye gitmeyi hiç düşündünüz mü? Çok çok faydalı olabilir sizin için.
0
montreal
(30.01.23)
size tarkan'dan gelsin, yalnız taştan duvar olmaz

şaka bir yana, kassiopeia, selam ve edmond honda +1

sizin özellikle iş yeri dinamiklerine ilişkin bakış açınızı gözden geçirmenizde fayda var. insanlar robot değil, tabii ki sosyallik ihtiyaçlarını karşılayacaklar. işyerindeki "herkesin" tek derdi çay kahve içip laklak yapmak? herkesin? çok bilenmişsiniz siz çalıştığınız yere. herkes laklakçı bir siz mi çalışıyorsunuz? o zaman şirket nasıl yürüyor? inanın o sosyallik, o kahve arasındaki bazı muhabbetler falan olmasa bazı işler yürümez bile bazen. demiyoruz ki herkes işini bıraksın kahve içsin, fal baksın, dedikodu yapsın. ama bırakın insanlar hem iş yapsın hem sosyalleşsin.

hepimizin işyerinde işini iyi yapan/yapmayan sosyal insanlar, işini iyi yapan/yapmayan asosyal insanlar, işini iyi yapmadığı halde torpille (network ile değil, ikisi bambaşka şeyler) tepeden inme orada olan insanlar, networkle kendini kanıtlayarak gelmiş olanlar ve inanmazsınız bir çeşit torpil ile gelmiş ama işini çok iyi yapan insanlar da oluyor. işinize odaklanın ve geliştirin kendinizi her zaman tabii ama sosyallik ile ilgili algılarınızı da biraz değiştirebilirsiniz.

bir de şu torpil-network ayrımı yapın yahu. torpil hatırlı bir insan olduğunuz ya da biri orada olmanızı istediği için, çoğu zaman o işe uygun olmasanız da oraya yerleştirimenizdir (babanız patrondur, dayınız şirketin hissedarıdır, kuzeniniz müdürle kankadır, her neyse işte). network ise çalışırken kendi alanınızla ilgili iş yaparken tanıştığınız, belki beraber iş yaptığınız, alanınızla ilgili fikir alışverişinde olduğunuz, toplantılarda bir araya geldiğiniz ya da sadece ortak paydada buluştuğunuz için biriktirdiğiniz insanlardır. bu insanlar aracılığıyla yeni insanlarla tanışabilirsiniz. sizi tanıdıkları için size bazı iş imkanları bulabilirler ya da bir işe aday gösterip yerleştirebilirler çünkü o işi yapabileceğinizi yani yetkinliğinizi biliyorlardır. network torpil değildir, sizin emeğinizle oluşturduğunuz bir şeydir.

network'ü şuradan eleştirebilirsiniz, dersiniz ki insanlar kendilerini çok güzel anlatıp "pazarlayabiliyorlar", ortam yapabiliyorlar ama bende o beceri yok, ya da bunu yapmayı sevmiyorum, o başka bir konu. hala torpil değildir burada olan.

velhasıl "herkes kötü, bir ben iyi" kafasından çıkmanızda fayda var. kendi iyi olduğunuz yönlerinize odaklanın, önyargılarınızdan da biraz arının bence.
0
nimberjack
(30.01.23)
hocam bu insan dogasi ile ilgili bir sey. dunyanin her yerinde boyle.

yazilim, muhendislik gibi teknik islerde basarili olunur boyle karakterle.
0
antikadimag
(30.01.23)
(12)

Esinizi özlüyor musunuz?

logisticsmanager
Is seyahatine cikacagim diye hanımı ailesine bıraktım iki hafta için.Vallaha ertesi gün özledim evde canım sıkıldı onsuz :/Kahveyi bile yalnız içmek çok sıkıcı geldi arkadaş...
Is seyahatine cikacagim diye hanımı ailesine bıraktım iki hafta için.
Vallaha ertesi gün özledim evde canım sıkıldı onsuz :/
Kahveyi bile yalnız içmek çok sıkıcı geldi arkadaş...
0
logisticsmanager
(30.01.23)
ayrılık 1 günden fazla olursa özlüyorum.
0
gabe h coud
(30.01.23)
Evet ben de 1-2 günden sonra özlüyorum.
0
roket adam
(30.01.23)
kaç senelik evli olduğunuzu da yazsanıza :)
0
vizivozo
(30.01.23)
8 senelik ilişki, 5.5 senelik evlilik.
0
🌸logisticsmanager
(30.01.23)
İş seyahatim pandemi öncesinde sıkça olurdu, bazısı 2-3 gün, bazısı 1 haftaya yakın. Çocukları özlüyorum o ayrı ama kocamı da çok özlerim ben. Hemen ertesi günü özlerim. Ne mutlu size, Allah tekrar tekrar kavuştursun. Bizim de neredeyse 20 sene oluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(30.01.23)
evet
0
tcyx
(30.01.23)
Hayır.
0
avianthem
(30.01.23)
Her hafta en az iki gece şehir dışındayım, üç-dört günleri bulunca zorluyor.
Bir iki günlere alıştık, eşime de kafa dinleme fırsatı oluyor, adam adama otomobil garaj gecesi falan yapıyorlar. Uzun görev olursa 6-7. günlerde "özledim" demeye başlıyor :))
Not: 20 yıldır birlikteyiz, yaşlar da çıtır değil, ben 52, eşim 60. Ama özlemek yaştan bağımsız.
ikinci not: kedimi ilk günden başlıyorum özlemeye.
0
cedilla
(30.01.23)
çok özlüyorum ama eşim de özler aynı şekilde. son 8 yılı evli toplamda 18 yıldır beraberiz, çocukluktan beri birlikte büyüdük. çocuğumuz olana kadar haftada 1 gece o erkek, ben kız arkadaşlarımla geçirirdim o özlem sonrası kavuşmak daha tatlı diye. onda bile sabaha kadar defalarca arardı, artık arkadaşları derdi kocanı gönderme aklı sende kalıyor biz de bir şey anlamıyoruz diye.

eşim önceki hafta dedesini kaybetti, cenazeye memlekete gitti, hamile olduğum ve kızımız da hasta olduğu için biz onunla gidemedik. hepi topu 3 geceydi ama 2. gecesi telefonda 3 doors down - here without you dinletiyordu bana ağlayarak :) tanıştığımız senenin meşhur şarkısıydı bu, birbirimizden uzaktayken hep bunu dinleyerek hüzünleniriz hala.

hep derim Allah eksikliğini göstermesin, en güzel anlar bile onunla eksik, tadı yarım. bilirim o da bizsizken öyle...
0
kakamelsokoban
(30.01.23)
bizim ilişki de 11 yıllık. 2 yıl haricinde evlilik. o da beni çok özlerdi :) babamla 1 hafta için bi tatile gitmiştik, o zamanki mesajlarını unutmuyorum. sonra terk etti, annesinde kalıyo şu an ve 3 yıldır ses seda yok.
0
deartheodosia
(30.01.23)
Dearth'a üzüldüm. O anıyı hissettirdi okuduklarım.

Ben evli değilim. Ama ne güzel evlenmişsiniz, özlüyorsunuz. Bence özlemek en güzel olanı bu arada. Dışardan bi göz, iyi görünüyor demeye geldim.

Şahsen Taylor Swift'le evli olsam özlerdim bende :D ama uzaktan çalışıyorum. Muhtemelen o turneye çıkar buraya yazardı. swh işin şakası bi yana herkese mutluluklar.
0
baldan kaymak
(30.01.23)
evli değilim ama özlemem herhalde.
0
Erestor
(02.02.23)
(13)

Okuduğunu anlama yüzdesi

dissendium
Türkiye'de okuduğunu anlama yüzdesi gerçekten çok mu düşük?Ekşi Sözlük'te bir bilgi paylaşmıştım. Biri mesaj atıp yanlış bir bilgi diyor. Aslında yanlış olan bir bilgi değil.Şöyle düşünün.Ekşi Sözlük'te Adidas spor ayakkabı üreten bir şirkettir yazıyorsunuz. Biri size mesaj atıp bu yanlış bir bilgi
Türkiye'de okuduğunu anlama yüzdesi gerçekten çok mu düşük?

Ekşi Sözlük'te bir bilgi paylaşmıştım. Biri mesaj atıp yanlış bir bilgi diyor. Aslında yanlış olan bir bilgi değil.

Şöyle düşünün.

Ekşi Sözlük'te Adidas spor ayakkabı üreten bir şirkettir yazıyorsunuz. Biri size mesaj atıp bu yanlış bir bilgi diyor. Neden diyorsunuz. Adidas tişört de üretiyor diyor... Aslında spor ayakkabı üretmesi yanlış bir bilgi değil. Buna sadece yetersiz bilgi denebilir. Ama zaten her bilgiyi paylaşmak gibi bir amacımız yok.

Başka ülkelerde böyle bir durum var mı?
0
dissendium
(29.01.23)
Kötü beslenmeden ötürü toplumun bir bölümü anlama sorunu yaşıyor. Sözlüğün eski halini bilen bilir. Konular, espriler, başlıklar şimdiden çok farklıydı.
0
romario
(29.01.23)
Her ülkede var ama bizde hem okuma oranı çok düşük (sadece kitap okumaktan söz etmiyorum) hem de okuduğunu anlama oranı. Şimdi bunları birleştirince aslında toplamda okuduğunu anlamama yüzdesi genel nüfusa göre düşük kalıyor. Okuyan insanlar arasında ise tahmin ettiğinden de yüksek.

Sınavlarda sorularda önemli kısımlar kalın ya da altı çizili olduğu halde inatla yanlış yapanlar ya da cahil oldukları için yazılanı anlamayanlar (örneğin Hrant Dink suikastı ve sonrası) var bir de. Bunları da birleştirince seyreyle cümbüşü.
0
nawar
(29.01.23)
data.oecd.org

pisa reading performance sıralamasında türkiye oecd ülkeleri arasında ortalama altında ve gayet sonlarda.
0
AlsterWasser
(29.01.23)
O anki durum ve konunun içeriğine göre söz konusu cümle yeterli gelmeyebilir.
Karşı tarafta ister istemez şerh etme gereği duymuş olmalı ki
bahsettiğiniz cümle doğru kurulmasına rağmen gerçek hayattaki karşılığı noksan kalıyor.
Tabi haklı olduğunuz nokta ise belki diğer toplumlara nazaran bizde bu marka daha çok spor ayakkabıları ile hafızalarda olması.
0
diyecevaplandı
(29.01.23)
evet cok dusuk. burada bile goruyoruz bunu. soruyu anlamayip bir de satirlarca cevap(!) yaziyor bazilari. duyurudaki basit bir soruyu anlamayan disarida neler yapiyordur. bi de bunlarin mevki sahibi olanlari oluyor ki iste onlar kabus gibi. anlat derdini anlatabilirsen...

baska ulkeleri bilemicem ama turkiyede herkes iyi egitim alamiyor. okudugunu anlama ilkokul siralarinda gelisen bir sey. kotu okullarda gelisemiyor bu beceri haliyle.
0
Kittie
(29.01.23)
"okudugunu anlama"dan ziyade bu mantikla alakali bir sey. yani baslangici lisede matematikte gordugumuz "p ise q" olan konsept. ideal olan ulkedeki herkesin temel seviyede mantik, olasilik, istatistik falan anlamasi. geri kalmis ulkelerde elbette ki bunu yapabilenlerin orani daha dusuk.

neticede yukarida verilen ornekteki onermeleri anlamayan adam yarin is kuruyor, cocuk yapip onu yonlendiriyor vs. bunlari yapakenki tercihleri de o sekilde kotu oluyor. insanlarda basit duzeyde matematik zekanin olusmamisligiyla ulkenin geri kalmisligi cok baglantili bence.
0
hot potato
(29.01.23)
okuduğunu anlamanın yanı sıra çok büyük bir dikkat eksikliği de var insanlarda. toplumun yarısı antidepresan kullanıyor, kalan kısmın da ne kadarı teşhis konulmamış psikolojik hastalıklara maruz kalıyor bilemiyoruz. o yüzden genel olarak beklentini çok yüksek tutma derim.
0
roket adam
(29.01.23)
aziz nesin.
0
fatihkkk
(29.01.23)
reddit'te de cok. ortalama insanin gerizekali olmasi durumu. eskiden sesleri cikmiyordu simdi sosyal medyada ortaligi kasip kavuruyorlar. cagimizin vebasi resmen.
0
antikadimag
(30.01.23)
ülke komple daşşak kokan meslek lisesi sınıfı gibi.
0
OrangeYellow
(30.01.23)
Bu insanlar tüm dünyada hep vardı. İnternet artık ayağa düştüğü için herkes herkes ile iletişime geçebiliyor. Sen de farkına varıyorsun böylece.

Mesela belli bir konuyla ilgili niş forumlarda ya da reddit sub'larında böyle insanlar yok. Çünkü oraları arayıp bulmak için belli bir akıl seviyesi gerekiyor.
0
alperz
(30.01.23)
Bence iki farklı sebep var. Biri dediğiniz gibi okuduğunu anlamama, bu yetersiz beslenmeden ya da yetersiz eğitimden kaynaklanabilir. Ama bir de çatışmadan beslenen bir güruh var. Muhtemelen hayatının diğer alanlarında başarı şansı pek olmadığı için en azından bu laf kavgasında yenmek istiyor karşısındakini. Adidas örneğine devam edelim. İlla şerh düşmek istesem muhtemelen "tam doğru değil" ya da "doğru ama eksik" diye giriş yapar Adidas'ın diğer ürünlerinden de bahsederdim. Ama karşınızdaki size karşı "kazanmak" istiyor. "Ben haklıyım, sen yanlışsın" inadı bence bu yüzden.
0
SiyamkedisiZorro
(30.01.23)
İnternette yaşadığım konuşmalara göre her millete var bu. Bir de kimsede iyi niyet yok. Yani zaten anlamak için değil sinirlenme amaçlı okuyorlar bence insanlar bazen. Bir yandan neden iyi niyet olmadığını anlıyorum, bende de son derece azaldı son yıllarda. Ama diğer yandan boşu boşuna enerji harcanmış oluyor, saçma sapan sarmal tartışmalar yaşanıyor sürekli.
0
peki madem
(30.01.23)
(5)

Zara home h m home mağazaları

meraklitursucu
İstanbulda bildiginiZ nerelerde var?
İstanbulda bildiginiZ nerelerde var?
0
meraklitursucu
(19.01.23)
Zara home istinye park’ta, akasya’da bir sürü avm’de var aslında. H&m home’u sadece mall of istanbul’da gördüm.
0
ekaterina
(19.01.23)
H&m home: istiklal magaza.
Ayrica zorlu’da kucuk bir kismi da home yapmislar.
0
mor oje
(19.01.23)
H&M Home Capitol'de de var.
0
rachel
(19.01.23)
zara home akasyada vardı
0
stationary traveller
(19.01.23)
Bağdat Caddesi'nde ikisinin de mağazasının bir bölümü "home"
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
(22)

Hep aynı yere oturmak

Kaleci Saçlı Forvet
Çeremde fazla kimsede görmedim bunu sizde var mı merak ettim. Misal evde hep aynı koltuğa otururum, 3 senedir yaşadığım evin salonunda hiç oturmadığım bikaç koltuk var mesela hep aynı koltuğa oturuyorum, başka bir yere oturmak zorunda kalırsam rahatsız oluyorum. Yemek masasında falan da öyle mesela
Çeremde fazla kimsede görmedim bunu sizde var mı merak ettim. Misal evde hep aynı koltuğa otururum, 3 senedir yaşadığım evin salonunda hiç oturmadığım bikaç koltuk var mesela hep aynı koltuğa oturuyorum, başka bir yere oturmak zorunda kalırsam rahatsız oluyorum. Yemek masasında falan da öyle mesela bi kere bi arkadaşım benim sandalyeme oturmaya çalıştı döverek kaldırmak zoru asdas tabii döverek kaldırmadım ama bilerek yaptığı için 5 dakika sonra kendiliğinden kalktı. Acaba obsesif miyim falan diye düşündüm ama bundan başka da bi takıntım yok, sizde var mı böyle şeyler? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Yaşlılara özgü bir davranıştır. Yaşlanıyosun galiba :)
0
Mirket
(18.01.23)
Abi yaşlanıyorum ama 20 yaşımda da böyleydim, ruhum komple yaşlıdır belki bilemedim asdads
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Normal bir davranış, ben bir porblem görmedim.
0
gabe h coud
(18.01.23)
Geçen iş yerinde bunu konuştuk. Yaygın bir durum bence.

Konuyu bir adım ileriye taşıyarak “sevgililikte sağ-sol” konusunu açıyorum. Şimdi tüm birlikteliklerimizi düşündüğümüzde de fark edeceğiz ki her ilişkimizde ya hep sağ taraftayız ya da sol tarafta. Bir kere sağ tarafta yattıysak mesela orası yıllarca üzerimize zimmetleniyor. Sonraki ilişkinizde yanlışlıkla solda bulundunuz diyelim b.ku yediniz, oraya mahsur kalıyorsunuz. Artık sinemada falan hep sol tarafta oturmanız gerekiyor. Bu bana daha acayip geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(18.01.23)
bende var biraz bu valla çok katı değilim ama gider yine bellediğim yere otururum. el ele yürürken de elim ve tarafım bellidir vs. gibi.

ha bir de sheldon da var

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(18.01.23)
Valla hocam hani grupca hep sabit bir yerde falan yemek yiyorsak istemsizce ayni yerde oturuyoruzdur da onun disinda hep ayni yerde oturmaliyim gibi bir takintim yok. Bu davranisin da pek normal oldugunu dusunmuyorum acikcasi.

Icindeki forveti ozgur birakip git bir sac tirasi ol ve kendine gel.
0
j r r tolkien hayrani
(18.01.23)
Ben katıyım abi bu konuda oturmak zorunda kalırsam götümde kurt varmış gibi kımıl kımıl oluyorum; el ele yürüme durumlarında ben hep kaldırımın cadde tarafında yürüyorum şimdi buna araba çarpar falan beni kan tutar uğraşamam deyip.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Abi restoran kafe vs gibi hep gidilen yerlerde önemli değil nereye oturduğum masaya da otururum gerekirse onu umursamam, ben ev içinde diyorum sadece.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(18.01.23)
Var böyle bir şey. Mesela bir mekana gittiğinde de hep aynı yerde oturur bu tipler. Bb'deki Lydia'nın ölümü bu yüzden olmuştu mesela. Obsesif bir davranış tipidir.
0
halitkin
(19.01.23)
evdeki 2 metreye 3 metre L koltuktaki sadece 30 cm lik aynı yerde oturuyorum yaklaşık 7-8 yıldır. masada da aynı sandalyeye otururum hiç değiştirmem. hatta her gün git gel yaptığım 500 metre uzaklıktaki bir yer var, yolun hep aynı kaldırımından yürür birebir aynı yerden karşıya geçerim. yatağımda da hep sağ tarafta yatarım. çok sık gittiğim kafe restoran olursa hep oturduğum yer boşsa orayı tercih ederim. böyle düşününce ve yazınca çok hastalıklı duruyor evet:) ama alışkanlıklarımı ve konfor alanımı seviyorum diye tanımlıyorum ben.
0
hypathia
(19.01.23)
evde oturduğum yer ve yemek yediğim sandalye sabittir. ancak dışarıda böyle bir alışkanlık yok
0
paintov
(19.01.23)
Ben de senin gibiyim paintov.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
evin icinde herkesin oturdugu yer bellidir zaten. ister tek basina yasa ister ailen ve 5 kardesinle.
0
baldur2
(19.01.23)
Evin içinde hobi olarak farklı yerlere oturan var mı ya? Yemek yerken tv izlerken falan herkesin koltuğu belli olur zaten genelde. Eskisi kadar salonda ailecek oturmuyoruz aile evindeyken (yemekler hariç) ama o zamanlarda da genelde herkesin oturduğu yer aynı oluyor.
0
nundu
(19.01.23)
Abi ben tek yaşıyorum akşam salona geçip televizyonda film izliyorum ama Kanal D'nin filmleri değil tabii Mubi filmleri gibi diyelim, oturabileceğim 2-3 farklı yer var ama ben hep aynı yere oturuyorum, bi gün de geçip şuraya oturayım demiyorum mesela, hatta benim koltuğum televizyona çapraz kalıyor görüş açısı olarak daha güzel konumda bi koltuk var oraya oturmuyorum hiç, böyle düşünelim. Yani 5 nüfuslu bir aile olup da herkesin bi köşeyi kaptığı bir ortam değil pek.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(19.01.23)
kendi evimde veya eş dost evinde hemen her yere oturmuşluğum vardır ama sıklıkla oturduğum bir yer de vardır ayrıca. avmde yemek yerken çoğunlukla aynı yerde otururum. kafe ve restoranda aynı yerler boşsa oraya yamulurum. bir refleks gibi heralde zamanla kanalize oluyor insan.
0
pardus
(19.01.23)
yolculuklarda ve koltuklarda sağ tarafa oturmayı tercih ediyorum. benim açıklamam sağ kolumu dayayıp sol kolumla bir şeylerle uğraşabiliyor olmanın daha kullanışlı olması.

onun dışında yok evde her yerde yemek yiyorum.
0
bohr atom modeli
(19.01.23)
Son kısma kadar normal gidiyordu. Benim de evde tercih ettiğim sandalye ve koltuk var ama ilgili şeyleri yaparken en uygun konumda olmamı sağlıyor. TV'ye uygun uzaklık ve konfor gibi. Biri oturursa sorun etmem ama. Biraz takıntıymış seninki.
0
nawar
(19.01.23)
Alışkanlık bizi buna doğru itiyor. Ben mesela bilerek farklı yerlerinde oturmaya çalışıyorum evin. Arada yere yatıyorum bildiğin, tavanda neler var görmek için. Maksat bakış açısı değişsin. Şimdi böyle yazınca sanki ben de enteresanmışım gibi oldu, ama değil. Değiştir bakış açını ufak ufak.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
Evin içinde hobi olarak farklı yerlere oturuyorum. Kitap okurken ya da bir şey izlerken açıya göre güneşi önüme ya da arkama almam gerekebiliyor. Onun dışında hele bu gün de şu koltukta şöyle yatayım dediğim çok:D
0
Amaranta ursula
(19.01.23)
işte tek kişilik evde zaten bence daha da nettir bu o yüzden aile evi örneği verdim. Ben de kendi evimde hep aynı yerlere oturuyorum çünkü zaten niye başka yere oturayım diyorum :D

benim de mesela L koltuk var tv karşısında. Dünya kupası izlerken mesela tam karşısındaki kısma değil çaprazdaki kısma oturuyodum hep ve hep oraya oturuyorum. Zaten onun dışında bi de bilgisayara girdiğim masam var orda da oturduğum yer belli. Şu anki evde oturacak pek bi seçenek yok gerçi ama farklı seçeneklerin olduğu bir evde yaşasam da sabit yerlere otururdum.

Otobüs, metro gibi toplu taşımalarda da favori koltuklarım var boşsa kesin oturduğum. Ya da yemekhanede genelde sabit yere otururum. Ben de alışkanlıklarımı severim böyle zamanlarda :)
0
nundu
(19.01.23)
Ben de @hypathia +1
0
peki madem
(19.01.23)
(14)

hafiza sorunu mu yoksa yalan mi soyledi

Kittie
gecen bi devlet dairesinde isim vardi.birkac kisinin oldugu bir lobi alani gibi bi sey.biz de bekliyoruz iceride vatandaslar olarak :)simdi olay su; beklerken masalardan birindeki isimlik dikkatimi cekti. ismi hemen hatirladim. o sirada masada kimse yoktu.sonra bi kiz geldi masaya dogru. daha masaya
gecen bi devlet dairesinde isim vardi.
birkac kisinin oldugu bir lobi alani gibi bi sey.
biz de bekliyoruz iceride vatandaslar olarak :)

simdi olay su; beklerken masalardan birindeki isimlik dikkatimi cekti. ismi hemen hatirladim. o sirada masada kimse yoktu.
sonra bi kiz geldi masaya dogru. daha masaya yonelmeden tanidim ben kendisini. liseden arkadasim. ortaokulu da birlikte okumustuk. ayni sinifta.
siniflar da maksimum 15 kisiydi hep. yani herkes herkesi tanir.
kizlar olarak 4 -5 kizdik okul hayatim boyunca.

neyse kiza merhaba diyeyim diye dusundum. isimi bitireyim de firsat olursa dedim.

baktim benim islemi bu yapacakmis. neyse gectim. kimligimi verince beni tanidin mi dedim. hayir dedi. su okuldan tanisiyoruz dedim. evet o okula gittim ama taniyamadim dedi. ben de guldum, 7 yil ayni siniftaydik ama peki dedim.

neyse "memur kiz", hafizam kotu benim, her seyi, herkesi unutuyorum ben dedi. bi sey demedim.
isleme devam ettik...

yahu ben sokakta en pespaye halimle, hic gorusmek istemedigim anlarda, en gorusmek istemedigim eski arkadaslarimla hep denk geliyorum (yakin zamanda) ve istisnasiz herkesi taniyorum. beni de taniyorlar yani kacamiyorum bazen kacmak istesem de.
bu kadar kolay mi? hic bakmayip, biri de gorunce aa hafizam kotu uzgunum iyi gunler falan diyebiliyor muyuz?!

cok sasirdim. belki populerlik, siliklik uzerinden gidecekler olabilir. ben o kiza gore birkac kat daha populerdim. zaten hepi topu kac kisiydik ki. sizce yalan mi soyledi, gercekten bazi kisilerin hafizasi bu kadar kotu mu oluyor?

ben diyemem mesela boyle bi sey. hani bi yerde calisirsin birkac ay, kisi seni unutmaz ama sen unutabilirsin ama 7 yil ayni sinif bana komik geldi. sizce neydi bu?
0
Kittie
(16.01.23)
Tanımamazlıktan gelmiş. Türlü türlü insan ve sebep var.
0
ruhen hastayim ben
(16.01.23)
gercekten tanimamis olabilir, hafiza sorunu olabilir sonucta liseden yeni mezun olmamissinizdir diye dusunuyorum. tanimazliktan gelmis de olabilir tabii bir ihtimal ama her halukarda sizin icin ne degisecek ki? zaten aktif gorustugunuz biri degilmis.
0
in vino veritas
(16.01.23)
bır ıhtımal, bu tur tanıdık dolayısıyla ıs yaptırmak, evrakını öne aldırmak ısteyenlerden yorulmus veya tamamen set cekmıs bırı olabılır,
0
deepness
(16.01.23)
youtu.be

Tezgah acilmasin başına diyedir :)
Deepness+1
0
logisticsmanager
(16.01.23)
ya 7 yıl birlikte okuduğu kişiyi unutuyorsa annesinin kim olduğunu da unutur. yalan söylüyor tabii. çok aptalca bi yalan. bi şey isteyecek olsan “kusura bakma, yapamam” demek çok zor kendisi için herhalde ki böyle basit yalan olaylarına girmiş.
0
deartheodosia
(16.01.23)
Ortaokul ve liseden çoğu kişiyi yolda görsem tanımam hatta hatırlamam, hatta üniversitekilerin de bir kısmını hatırlamam. Hatırlamaması mümkün yani. Tanımamazlıktan gelmesine ne gerek var zaten. Denk geldiniz diye görüşmeye devam etmek zorunda değil neticede
0
yazdonumu
(16.01.23)
tanimamazliktan gelmis evet. bircok sebebi var. sizin isinizi yapan memur olma psikolojisinden bile bu yola gitmis olabilir. ama tanimama ihtimali yok.
0
antikadimag
(16.01.23)
yazdonumu: kalabaliksa evet bana da olagan geliyor. ama 10 kisi oldugumuz, sadece 3 kiz oldugumuz yillar bile gecirdik. universite daha kalabalik bir ortam mesela..
yani o yuzden cok sasirdim ama olabiliyor demek ki hafiza garip bi sey belki de
0
🌸Kittie
(16.01.23)
ay benim de hafızam kötüdür ama 7 yıl okuduğun adamları da hatırlıyorsun o kadar da değil.
0
sirkelimon
(17.01.23)
Ben de hatırlatmam hiç, aktif görüşmüyor isem Max 2 sene sonra gider hafızamdan.
Kendinize hangi yetkiyi verdiniz de o insanın yalancı olduğuna hükmettiniz merak ediyorum gençler?
0
hasmetizm 2046
(17.01.23)
Beş yıl beraber okuduğum ilkokul arkadaşımla bambaşka bir ortamda bir araya gelince hatırlamamıştım, hatırlamadım diye çok utanmıştım çünkü o benimle ilgili bir sürü detayı hatırlıyordu. Ama o kadar tanımadım ki eve dönüp, ilkokulda her yıl çekilen sınıf fotoğraflarını bulup kızı orada görene kadar tamamen ikna olmamıştım.
Ama hem ortaokulu hem liseyi beraber okuduğum (ki lisede sınıfımız 10 kişiydi) birkaç kişi var, onlar beynime kazınmış durumda.

Ama hatırlamaması mümkün ya, çok şaşırmam ben olsam. Ya da @deepness +1
0
kobuzchu kiz
(17.01.23)
biz de baya küçük bir sınıftık lisede (15 kişi kadar). en yakın olduğum 3-4 kişi hariç ve bir kaç tane sivri problemli tip hariç kimsenin adını hatırlamıyorum. hatırlamadığım 10 kişi varsa bunların 2-3 tanesinin de sadece yüzünü hatırlıyorum hayal meyal... ben liseden mezun olalı 10 sene oldu o yüzden olabilir bence çok normal. sen kaç yıl önce mezun oldun?
0
theseachange
(17.01.23)
Valla başıma geldi. Lisede 4 sene aynı sınıfta olduğum kişiyle AVM'de karşılaştık. Adam bana asılıyor sandım bir de - rezillik. Adını söyleyince hatırladım da, o zaman da sevmezdim ;)
Bir de popüler olan sizseniz (ikinizin de kadın olduğunu düşünerek) size gıcık olmuş olabilir o dönemlerde. Bir de kaç sene geçti üzerinden acaba? Dış görünüşünü çok değiştiren insanlar var.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
Benim aklıma şu geldi, o kadın kim bilir günde kaç tane surat görüyor. İşi gereği sürekli farklı insanlarla iletişim içinde. Bütün suratlar birbirine geçmiş olabilir yani.

Kendi açımdan konuşursam hayatımda leyla leyla takıldığım için kimseyi hatırlamıyorum. Ben hatırlanmayınca da gücenmiyorum çünkü hatırlamıyorsa hatırlamıyordur çok zorlamaya gerek yok. Bir kere bir toplantıya yetişmeye çalışırken yolda ilkokuldan tanıdığını söyleyen biri ile karşılaşmıştım. Kardeşim 15 yıl olmuş üstünden koca bir ergenlik geçmiş sal gidelim demiştim içimden.
0
peki madem
(19.01.23)
(17)

evlilik bi basari mi?

Kittie
statu gostergesi mi?neden?
statu gostergesi mi?
neden?
0
Kittie
(01.01.23)
Kadınlar için öyle. Çünkü evlendikleri kişiyle sadece evlenmiyorlar başarıyı da elde ediyorlar. (Sjw tayfası sövmeden söyleyeyim arada böyle bakmayan kadınlar da vardır)
0
olaylar olaylar
(01.01.23)
Bence bir başarı değil. Ama bizim toplumda bir başarı ve statü göstergesi. Kocası tarafından boynuzlanan kadınlar ya da kocasını boynuzlayanlar (örnek verdim) sana nasihat verme hakkını kendin de buluyor.

Bazı insanlar sevgili ve evlilik odaklı oluyor.
Böyle guldum.net
0
Kahvedesu
(01.01.23)
Türkiye'de erkeğe yolunacak kaz olarak bakıldığı için kadınlar başarı olarak tanımlıyorlar. Ben çevremde geliri iyi olup da evlilik diye ortalıkta gezen kadın görmedim.

Evlilik sayesinde kadın baba evinden çıkıyor. Bir kere kapağı atalım sonra ne olursa olsun kafası. Ana babasına yapamıyor bunları. Bir de tek başına kira ödeyip geçinebilen kadın az.

Erkek açısından başarı olarak tanımlanacak yönü yok. Zaten evliyim diye övünen adamda bir sıkıntı vardır.

Türkiye'de evlilik sınıfsal ve yaşama tutunma yolu. 25 sonrasında aşk evliliği yapan oranı çok düşüktür.
0
romario
(01.01.23)
Başarı değil alternatif bir senaryo. Artık hayatı multiplayer oynuyorsunuz. Ama diğer yandan usttekilere de katılıyorum. Birçok kişi için başarı.
0
allah yazdiysa bozsun
(01.01.23)
mutlu evlilik başarı

böyle bir evlilik için de tip, para, karakter, eğitim, psikoloji ve aile gerekiyor
sonra o 2 insan karşılaşacak
kader, emek, şans ve başarı yani
0
bir soru sorcam
(01.01.23)
Başarı falan değil. Bunu başarı olarak görenler, başka hiçbir alanda "başarılı" olamamış boş insanlar oluyor.

Yukarıdaki arkadaş tip para eğitim falan saymış ama baba parası yiyen, sırf babası zengin diye bu erkeğe kapağı atan kızları duymamış galiba. Kızın ailesi bile karşı taraf zengin diye kızı veriyor. Ben çok duydum ve gördüm.

Ayrıca kader ile başarı ne alaka. Başarı senin emek vererek , çaba sarfederek, tahammül göstererek yaptığın ulaştığın şeydir. Kader apayrı bir şeydir.

Kısacası bunu başarı olarak gören erkek ya da kadın boş insandır.
0
sassot
(01.01.23)
asiri zor bir sey oldugu icin bir badireler atlamis gozuyle bakabiliyorum kadin erkek farketmeksizin
basarmis degil de hayatin zorlugunu biraz daha gormus diyebilirim
0
ala09
(01.01.23)
Ülkemiz insanında gerçekten saplantı halinde olabiliyor bazen. Yani yapılmazsa büyük bir eksik diye görülüyor. Mesela inanılmaz sorunlu bir boşanma süreci geçirmiş ve sürekli eski eşinden ve çocuklarının sorunlarından şikayet eden biri bile, zaman geçiyor siz ne zaman evleneceksiniz diye soruyor sanki kendisi çok hayrını görmüş gibi.
0
peki madem
(01.01.23)
ne evlenmek ne de sürdürebilmek başarı falan değil.
0
nothing in my way
(01.01.23)
ulkemizde ozellikle kadinlar icin bir basari sayiliyor insan hayret ediyor. yillar once turkiye'nin en buyuk holdinglerinden birinde bir yoneticimiz vardi. kadin kisilik olarak da biraz sivri ve fevri biriydi. ama yillarca emek vermis calismis torpilsiz sekilde direktorluge kadar gelmis. kadinin her hesap sordugu personel arkasindan zaten 45 yasina gelmis hapa evlenememis derdi. bu gercekten cok can sıkıcı bir durum dusununce. erkek olsa bu yorum yapilmaz mesela. turk halki gercekten takinti derecesinde hassad evlilik konusunda.

bana sorarsaniz basaridan ziyade sans isi evlilik. ne iyi insanlar var, dogru kisiyle evlenemedigi icin yurumuyor iliskileri. kimisi de var ki tencere yuvarlanmis kapagini bulmus dedirtiyor :)
0
in vino veritas
(01.01.23)
Başarı değil, iki insanın birbirini sevip bir yuva kurmasında başarıyla alakalı bir şey görmüyorum. Ama güzel bir şey tabii, doğru iki kişi evlenirse. Yaş oldu 30 bekar güzel kızlar DM
0
havadakarada
(01.01.23)
Evlilik basari degil ama mutlu bir evlilik basari bence.

Ozveri istiyor. Insan yeringeldiginde annesi babasiyla kardesiyle anlasamiyor. Bir yabanciyla ortak nokta bulup onlarla yeniden hayat insa etmek ve mutlu olmak buyuk basari bence.
0
kuzey li
(02.01.23)
Evlilik başarı değil. Evli kalmak bir başarı. 10 senelik, sorunsuz, mutlu, huzurlu evlilikleri tebrik etmek lazım. Kolay değil çünkü.

Ama statü değil. Statü ile bi alakası yok. Statü gibi görmek daha çok beyaz yaka erkekler arasında yaygın olabilir.
35 yaşlarında erkek, beyaz yaka arasında evli olmamayı yeterli kıdeme sahip olmamak gibi gören kişilerle karşılaştım.
0
zimbirik
(02.01.23)
ülkemiz gibi doğu toplumlarında evlilik başarıdır. kadın için daha da başarıdır. çocuk başarıdır, erkek çocuk sahibi olmak daha da başarıdır.
0
Hallegadola
(02.01.23)
eskiden değildi ama günümüz şartlarında bence evet. bireyselleşmenin arttığı, ekonomik şartların zorlaştığı, toplum psikolojisinin bozulduğu ve tahammülün azaldığı bir ortamda mutlu evlilik sürdürebilmek tabi ki marifet gerektirir.

statü kısmı kime göre neye göre. eski kültürel kodlara göre yaşayan insanların olduğu bir ortamda kendinizi kabul ettirme gibi bir derdiniz var ise "düzgün" aile yaşantısına sahip olmak işinizi kolaylaştıracaktır. bu tarz bir derdiniz yok ise aileniz dışında durumu pek sallayan olmaz.
0
zgrydn
(02.01.23)
Evlilik başarı değil fakat evli kalmak başarı.
0
ananiyimioguz
(02.01.23)
Erkekler için öyle mi bilmem ama kadınlar için öyle. Üstelik bunun para-pulla ilgisi yok. "Öyle beğenmiş ki seni evleniyor", ya da "seni beğenmedikleri için evlenmek istemiyorlar". Akrabalardan, yakın arkadaşlardan verilen mesaj hep bu. İçim ısınmadı diye çıkmadığın, oturup iki satır anlamlı bir konuda konuşamadığın için yakınlaşmadığın öküzün önde gideni seni evde kalmışlıkla ezikleyebiliyor.
Bunca baskıya göğüs geremeyen atar topar evleniyor.
Asıl evlilikte mutlu olanlar başarılı, erkenden evlenenler değil.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.23)
(3)

Cok etkili bir siğil ilacı olan endwarts muadili var mi bildiğiniz?

sirisum
Piyasadan kalkmış. Oysa çok etkiliydi. Var mi muadili?
Piyasadan kalkmış. Oysa çok etkiliydi. Var mi muadili?
0
sirisum
(28.11.22)
incir sütü tek geçerim.
0
erty_ksk
(29.11.22)
duoderm var. ama uygulanacak bölge önemli. o yüzden bir hekim ile görüşün bence.

karınca yağı felan da sürülüyordu. ama hekim donduruyor, kriyoterapi iyi olabilir.
0
kobretti
(29.11.22)
Benim kızın küçük parmağında ve ayak tabanında çıkmıştı. Doktora götürdüm, geçmiş zaman bir jel gibi sürmelik bir ilaç verdi ama özellikle de "tırnağa gelmesin, tırnağın yapısını bozar" dedi. Korka korka sürdüm ama aksi gibi parmaktaki siğil tam da tırnağın yanı gibi, 15 gün sonunda zerre iyileşme olmayınca ilacı kestim ve tavsiye üzerine kuru aspirini ezip çok az suyla macun haline getirip bağlamaya başladım. 1 ay kadar sonra iki yerdeki siğil de geçti.
0
SiyamkedisiZorro
(29.11.22)
(1)

clarins urunleri nasil?

Kittie
ozellikle milky boost cream kullanan var mi?yapisini cok begendim. ama minik bi sey denedim sonucta.
ozellikle milky boost cream kullanan var mi?
yapisini cok begendim. ama minik bi sey denedim sonucta.
0
Kittie
(16.11.22)
Ben arada kullanıyorum "moisture surge" favorim. Sanki böyle derim kana kana su içmiş gibi.
0
SiyamkedisiZorro
(16.11.22)
(19)

Çıplak gözle gördüğünüz hayvanlar

plutongezegendegilmi
Nelerdir?Hayvanat bahçesi, pet shop ya da safari vs. gibi spesifik yerleri saymıyorum. Günlük hayat içinde nelere denk geliyorsunuz? Mesela şu hayvanlardan hangilerini gördünüz:- Tilki- Ağaçkakan- Bülbül- Ateşböceği- Çakal- Sincap- Kartal / Akbaba / AtmacaNereden aklıma geldi? Haftasonu bahçedeki na
Nelerdir?

Hayvanat bahçesi, pet shop ya da safari vs. gibi spesifik yerleri saymıyorum. Günlük hayat içinde nelere denk geliyorsunuz? Mesela şu hayvanlardan hangilerini gördünüz:

- Tilki
- Ağaçkakan
- Bülbül
- Ateşböceği
- Çakal
- Sincap
- Kartal / Akbaba / Atmaca

Nereden aklıma geldi? Haftasonu bahçedeki narları topladım, ama çatlamış olanları kuşlar yesin diye dalında bıraktım. Bugün bi çıktım, cennet papağanı, bülbül vs. bi sürü kuş gelmiş.

Sonra bi düşündüm eskiden yukarıdaki hayvanları görüyordum yılda bi kaç kez, ama bayadır hiçbirini görmüyorum. Yaşadığım yer maalesef şehrin çok içinde kaldı.

Sizde durumlar nasıl?
0
plutongezegendegilmi
(31.10.22)
Sincap gördüm. Askerlik yaparken kışlada ağaçkakan gördüm sanırım. Görünce aklıma geldi. Kışlada her gece kirpi görüyordum. Meğer gece ortaya çıkan bir hayvanmış.
0
dissendium
(31.10.22)
kirpi, tilki, çakal bahçede gördüm.

sincap, bülbül, ağaçkakan edirne'de askerliğim sırasında her gün görüyordum.

yılan, akrep vs. de gördüm de onları saymaya gerek yok. hepsinin tek ortak noktası betondan uzakta görülmüş olmaları.
0
a darkness coming
(31.10.22)
saydığınız hayvanlardan akbaba harici hepsini doğada gördüm. ek olarak sayısız yaban domuzu, akrep, yılan, yengeç, kokarca, ceylan, dağ keçisi ve iki kez ayı gördüm. ikinci ayı görüşümde tek başıma kamp yapmayı bıraktım.
0
coldegezenkutupayisi
(31.10.22)
her akşam yaban domuzları inip çöplerden karınlarını doyuruyor görünüşleri korkutucu fakat ürkek hayvanlar
www.hizliresim.com
0
freebird5406_2
(31.10.22)
Dilovası köyler bölgesi ve yalova da ki şantiyelere gelip giderken, saha da gezinirken sürekli domuz, tilki, sincap, atmaca,tavşan, bir sürü farklı türde kuş, kirpi, yılan, gelincik ve fare çeşitlerini görüyorum.

Köyde kurt, ayı, sansar, çaylak da görmüşlüğüm var, yer bolu.

evimim bahçesinde kirpi ve kaplumbağa görmüşlüğüm var şehrin içinde biryer.
0
sealth
(31.10.22)
@freebird, valla hocam akşam çöp atmaya çıkınca bunu karşımda görsem direkt topuklarım.
0
🌸plutongezegendegilmi
(31.10.22)
Sivas'ta tilki, ateş böceği ve çok sayıda kirpi görmüştüm. Tilki çok güzel hayvan ama :)
0
stejerners
(31.10.22)
yaban domuzu ve kirpi çok gördüm, yaban domuzları bizim evin oraya da çok iner hatta konu komşu yazın yemek atıklarıyla beslerdi (eski evmizde).

Sincap hiç görmedim ve çok istiyorum görmek ya. Çok sevdiğim bi hayvan ama hiç göremedim :(

Listedeki diğer hayvanlardan bülbül ve ağaçkakandan emin değilim, diğerlerini görmedim. Mesela alakasız ama hiç yıldız kayması da göremedim şu ana kadar. Yani bi iki kez denk geldi bulunduğum ortamda orada da hep aa yıldız kaydı görmedin mi durumuna maruz kaldım :(
0
nundu
(31.10.22)
Sincap birkaç yıla kadar İstanbul'un göbeğinde Yıldız Parkı'nda bile görülebiliyordu, kedi köpekten soyları tükendi herhalde sürekli gidiyorum hiç görmüyorum son zamanlarda.

Tilki ve tavşan bu yaz birkaç kere gördüm Muğla'da ve Trabzon'da akşam vakti arabayla ıssız yollarda giderken.

Değişik değişik kuşlar da görüyorum ama bülbül neye benzer bilmiyorum pek. Geçen sene çok güzel bir ak balıkçıl görmüştüm büyüleyici bir şekilde uçuyordu tek başına.

Büyük yırtıcı kuşlardan da bir iki tanesini gördüm yakın zamanda ama hangisidir bilmiyorum.

Geçen yıl yine Muğla'da dağ yolunda oklu kirpi görmüştüm. Beni en çok heyecanlandıran anlardan biriydi yoldan karşıya geçiyordu ve epey (bir kuzu kadar vardı) heybetliydi.

Bir de 2010 yılında Amerika'da ücra yerlerde bisiklet sürerken devasa bir kuş görmüştüm. Dinozor gibi bir şeydi çirkin ama kanat açıklığı çok genişti. Bir akbaba türü olabileceğine karar vermiştik uzun araştırmalar sonucu.

Yine Amerika'da ayı da gördüm şimdi @cooperr'ın cevabında görünce hatırladım.
0
chicha_v2
(31.10.22)
yasadigim yerde yabani hayvan bol, aracla gezerker gorduklerim:

tilki - malesef birini otobanda telef ettim.
agackakan
atesbocegi - 30 sene kadar once karadeniz gezisinde gormustum, sonra bir daha gormedim, inanilmazdi.
sincap - bol
geyik - bol, kapinin onunde gozgoze geldigim cok oldu.
kokarca
ayi
yaban tavsan
0
cooperr
(31.10.22)
Tilki daha gecen gun gorduk, sincap bu mevsimde pek olmuyor ama parklarda bolca gorulur zamaninda. Bunlar disinda balikcil/turna, kugu, ordek, nar bulbulu de bolca denk geliyor. Bir de arada tavsan denk geliyor.
0
sertac akin
(31.10.22)
atmaca, istanbul, kendim yakaladım, 4-5 gün besledim, sonra bağını kopardı uçtu gitti, 25 sene önce falan.
sincap; bursa (istanbulda da var ama görmedim daha)
tavşan; istanbul - şile
tilki - istanbul - şile ve diğer şehirlerin köy yollarında gezerken
ateşböceği - istanbul - maltepe (eskiden vardı artık yok)
domuz - istanbul - bahçeköy/hacıosman civarında
köstebek - istanbul polonez köy (ölmüştü)
leylek - bursa
0
selam
(31.10.22)
Baykuş, Sincap, Yaban Domuzu, Çakal, Tilki, Yılan, Kırlangıç, Köpek Balığı, Yunus, Ahtapot, Akrep, Çiyan, Sıçan, Kırkayak, şu şeffaf kertenkelelerden
Barcelona’da Parakeet gördüm zilyon tane. Bizdeki sokak köpeği gibiler.
0
gabe h coud
(31.10.22)
batman'da yaşıyorum.

çok kirpi görüyorum.

serçe, kumru, güvercin, saksağan, ebabil... bunları her gün görüyorum. baykuş nadiren. kış mevsimde de mutlaka karga. artık martı da görebiliyorum. son on-on beş senedir batman'da habitat kurdular. eskiden yoklardı.

sincap görmüşlüğüm var ama çok değil. tilki görüyorum. kedi ve köpek allah'ın emri zaten. iki su samurunu yüzükleri vakit izlemiştim. yaban domuzuyla da karşılaştım.

bir de sivri kulaklı kediye benzer fakat kediden çok daha büyük bir hayvan görmüştüm. vaşak demek istiyorum ama emin olmadığım için bir şey demiyorum.
0
the guy from batman
(01.11.22)
Tilki, domuz, baykuş, ateş böceği, ağaçkakan.
Bu arada hepsini aynı yerde (Hadımköy-Nakkaş yolu civarı) görüyordum ve geçen hafta gittiğimde toki bölgeyi dümdüz yapmış üzerine mobilyakent şantiyesi kurmuştu.
0
hebanon
(01.11.22)
ateş böceği küçükken görmüştüm. yılana çok denk geldim ormanda.
kirpiler geceleri çıkıyor ortaya eskişehirde.
tilki ve sincap egenin ilçelerinde gördüm. yaban domuzu keza milli parkta çöpleri karıştırmaya sahile geliyor.

kuşları çok ayırt edemiyorum. kargagilleri ayırt etmeye çalışıyorum birbirinden.
0
unalub
(01.11.22)
Günlük hayatta bir ton kus goruyorum. Simdi kopegim oldugu icin cok daha az goruyorum, gelmiyorlar yakina. Avci kuslari sehir icinde de goruyorum.

Tilkiyi daha gecen hafta yasadigim yere 20 m uzaklikta gordum. Buyuk bir sehrin gobeginde yasiyorum Almanya´da.

Sincap her gün. Tavsan her gün.

Kedi bazen.
0
buf-e kür
(01.11.22)
Cddebostan sahilde papağanlar var, 40 sene öncesinin İstanbul'unda Emirgan'da bülbül görmüştüm, ama yoktur herhalde. Yine 15 sene önce Tarabya'daki Alman konsolosluğu yazlık rezidansının bahçesinde ateşböcekleri vardı. Bir de geçen hafta Atlıköşk'ün bahçesinde sincap gördüm. Bunlar İstanbul'un orta yeri.
Kırsala çıktınız mı tilki, kirpi, çakal, kartal, şahin görürsünüz, ben gördüm. Türkiye'den bahsediyorum.
ABD'de geyik, akbaba, bolca ağaçkakan, turnamsı su kuşları görüyordum.
0
SiyamkedisiZorro
(01.11.22)
Bu arada şirketin kampüsünde bir ara tavşan vardı.
0
SiyamkedisiZorro
(01.11.22)
(6)

Kabalık kadınlarda daha sakil duruyor mu sizce?

Piukh
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu m
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:

Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu mevzu açıldı bir yerden ve kararsız kaldık:

Kadınların güzelliğinde kibarlık, incelik DAHA fazla/yerleşik mi sizce?

Bunu bir erkek yapsa da kaba ve itici bence ama kadın yapınca daha itici geliyor. Demek ki kafamda kadınlar daha ''çiçek'' olarak kodlanmış ve bakıyorum etrafımdakilere e öyle? Tabii ki aynı argümanla, örtük korumacılık, centilmenlik ayaklarında cinsiyetçilik, türlü dayatmalar yapılabiliyor biliyorum. Ama diğer yandan anlattığım olaydaki gibi durumlar bana ne kadarı dayatılmış rol, ne kadarı tabiattan geliyor diye sorgulatıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Piukh
(24.10.22)
Bunu söyleyen 10 üzerinden 5 ve altı kadının güzellik anlamında puanını sıfıra çekerim. 7-8 arasının 2-3 puanını kırarım. 9 ve üzerini bir süre 7 puanda tutup tekrar çıkarırım. Kimin söylediği çok önemli yani. Elf gibi kadının sıçtığını paylaşması kaideyi asla bozmaz.

Kodlanmış şeyleri kurcalamayı çok sevmiyorum ben. İçimden ne geliyorsa, olaylar ve durumlar karşısında nasıl hissediyorsam ben oyum.
0
IncredibleMau
(24.10.22)
bir kadın olarak, ben de estetik bulmuyorum.
ama şu da var, aynı lafı söyleyen bir erkeğe de dünya ahiret yan gözle bakmam.
kızlar rahat ve cool görünmeyi kabalıkla karıştırıyorlar. ve kim ne derse dersin, kadınlara kibarlık her zaman yakışıyor. yapay bir minnoş oyuncak bebeğe dönüşüp konuşmalarını balık gibi yapmadıkları sürece kibarlık iyidir.
0
lovemyself
(25.10.22)
Her insana kibarlik yakisiyor. Kol gibi sıçtığını söyleyen kim olursa olsun bi garip bulabilirim. Ama bir erkek derse çok fena tiksinirim net.

Sen kadınlara ilgi duyusordundur o yüzden kadınların böyle bir tepki vermesine daha büyük tepki verirsin. Ben erkeklerden hoşlandığım için bir erkekten gelen tepki beni tiksindirir.

Aynı cümleyi bir kadından duysam belki muhabbet normal akışında devam eder. “Nası sıçıyosun evinin dışında bi yerde “ diye konuya devam edebilirim.
0
zimbirik
(25.10.22)
Muhtemelen şok etkisi. Dış güzelliği belli bir zerafetle beraber kodlanıyor. Bunun tersi olunca da etkisi daha büyük oluyor.
0
SiyamkedisiZorro
(25.10.22)
Zimbirik +
Ben de aynı şekilde kadınlar söylediğinde kaba bulurum ama münasebetimi kesmem. Bunu bir erkek söylese tekrar aynı ortam içinde asla bulunmam hayatımdan yok ederim :)
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.10.22)
(bkz: halo etkisi)

Halo Etkisi, bir kişi, olay, ortam, kurum veya nesne hakkında sahip olunan olumlu ya da olumsuz bir izlenimin ilgili o öznenin tüm özelliklerine genellenmesi eğilimidir.

en.wikipedia.org

Yani bir insan güzel diye onun kibar olduğunu düşünmek veya yakışıklı diye başarılı olacağını varsaymak temelde bu zihinsel yanılgıya dayanıyor.
0
elvan abeyiylegezse
(25.10.22)
(7)

Araba yıkatırken içerideki her şeyi almak kı lazım

regina phalange
Bagajda, torpidoda gözlerde birşey bırakmamak mı lazım?
Bagajda, torpidoda gözlerde birşey bırakmamak mı lazım?
0
regina phalange
(21.10.22)
sana kalmış. değerli bir şey bırakılmamalı bence. bi de temizlenmesini istediğin yerleri boşaltman lazım. bagaj ağzına kadar doluysa adam boşaltmaz sen demedikçe.
0
jelly bear
(21.10.22)
Çok titiz değilsen hiç uğraşma. Bir şekilde hallediyorlar.
Çoğu araba yıkamacı arabanın içindeki ıvır zıvırı bir şeffaf poşet içerisinde topluyor, poşeti vitesin oraya bırakıyor.
Torpidonun içini temizlediklerini sanmıyorum, belki bezle bir geçiyorlardır, hiç dikkat etmemişim.
0
michael_knight
(21.10.22)
orijinal güneş gözlüğü bırakmasanız iyi olur :) gerisi önemsiz
0
ala09
(21.10.22)
ruhsatını al. değerli eşyan varsa al. gerisini almana gerek yok.
0
mikahakkinen
(21.10.22)
avmlerdeki yıkamalara bırakmıyorsanız çok kasmanıza gerek yok.
her zaman gittiğiniz mahalle yıkamacasında pek öyle şeyler olmaz.
0
nuisance
(21.10.22)
Kıymetli şeyleri bırakmayın +1
Her zaman bıraktığınız yerlerde sorun çıkma ihtimali daha az ama garantili değil.
Ben her zaman gittiğim araba yıkamacısına güveniyorum ama araba senelik bakıma filan gidince torpidodaki swiss army knife'ı çantama alıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
benim kaç tane güneş gözlüğümü çaldı ibineler.
0
sizofren06
(21.10.22)
(9)

Minyatur ev maketi yaptik bunun bahcesine etrafına ne yapalım

stavro
Boyle 2 katli verandalo Amerikan tarzi mustakil bir ev maketi dusunun. Hobi olarak bununla ugrastim ahsaptan bunu yaptım ama simdi balkonuna bahcesine bir şeyler ekleyeyim devam edeyim diyorum. Aklima masa sandalye ve bir salıncaktan baska bir sey gelmedi.Bir evin bahcesinde masa sandaleyden baska n
Boyle 2 katli verandalo Amerikan tarzi mustakil bir ev maketi dusunun. Hobi olarak bununla ugrastim ahsaptan bunu yaptım ama simdi balkonuna bahcesine bir şeyler ekleyeyim devam edeyim diyorum.
Aklima masa sandalye ve bir salıncaktan baska bir sey gelmedi.

Bir evin bahcesinde masa sandaleyden baska ne olur? Bu evin etrafini dolduralim istiyorum. Hazır alinacak seyler değil kendim elle yapscagim deyler ama. Araba olmaz mesela:)
0
stavro
(20.10.22)
Süs havuzu
0
heritage
(20.10.22)
çit, bahçe böyle, sıra sıra kabartılmış toprak, kendilerine ait hobi bahçesi gibi düşün.

köpek klubesi
koca bir kaç ağaç
fırın, ekmek fırını gibi mesela yada barbekülük bir yer.
0
selam
(20.10.22)
Salıncak
0
dissendium
(20.10.22)
2 üstteki arkadaşın dediklerine ek olarak ağaç ev de çok güzel olur. güzel bir ışıklandırmayı es geçmeyin. bir de hamak ^_^
0
ear quessir
(20.10.22)
Fotoğraf görsek daha iyi fikir verebilirdik.
0
Mirket
(20.10.22)
Posta kutusu, bank, çeşme, hortum, kuyu, ağaç, ağaç ev...
0
joker hakki
(20.10.22)
Ateş çukurları oluyor böyle mangal irisi, çevresine oturma grubu.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
@dissendium
Aklima masa sandalye ve salıncaktan baska bir sey gelmedi siz fikir verin diyorum salincak diyorsun:D
0
🌸stavro
(21.10.22)
Hamak, kedi/köpek evi, garaj, köprü, basket potası…
0
ruhen hastayim ben
(21.10.22)
(16)

1.80+ ortalama tipli erkek, 1.70 yakışıklı erkek ?

burnley
Selamlar. Duyurudaki hanımların fikirlerini görebilmeyi bir merak ediyorum.1.80+ boylarında ortalama tipe sahip bir erkek mi, yoksa 1.70 boyundaki net yakışıklı bir erkek mi daha çok ilginizi çeker?Bu mevzularda tip ve boy, tek kriter değil elbette ki, o kısmı bir kenara koyuyorum. Ama tamamen bu tü
Selamlar. Duyurudaki hanımların fikirlerini görebilmeyi bir merak ediyorum.

1.80+ boylarında ortalama tipe sahip bir erkek mi, yoksa 1.70 boyundaki net yakışıklı bir erkek mi daha çok ilginizi çeker?

Bu mevzularda tip ve boy, tek kriter değil elbette ki, o kısmı bir kenara koyuyorum. Ama tamamen bu tür bir karşılaştırmanın özelinde soruyorum. Fikirlerinizi paylaşabilirseniz sevinirim.

EDIT: Bir arkadaşımla bu konuya dair aramızda bir muhabbet geçmişti, ben de burada başlık açıp fikirler görebilmek istemiştim. Güzel fikirler ve yorumlar geldi. Teşekkürler.
0
burnley
(20.10.22)
kızın boyu sabit mi
0
bir soru sorcam
(20.10.22)
1.80 lol.

Arkadaşlar evet tek kriterimiz bu olamaz, değil de zaten.
0
ruhen hastayim ben
(20.10.22)
diğer tüm durumlar sabitken 180+

ama hiçbir kompleksi de olmasın mümkünse.
0
naksidil
(20.10.22)
1.80 olan
0
Hallegadola
(20.10.22)
@bir soru sorcam Yok, o kısım cevaplayan kullanıcıya göre değişken tabii ki.
0
🌸burnley
(20.10.22)
Bi adet "net yakisikli"dan alabilir miyiz masaya? Boy bende yeterince var, tesekkürler.
0
buf-e kür
(20.10.22)
Bunun dünya genelinde geniş capli yapilmis deneyi var. Daima ortlama tipli (yani yakışıklı olmayan) uzun boylu olani tercih ediyorlar.

Hatta boylari gozukmeyecek şekilde yarım fotogrsflar gosterildigindd yakisikli olan tercih edilirken boyuyla birlikte gördüklerinde uzun olani tercih ediyorlar. Yani epey guvenilir, kapsamli deneydi su an ayrıntıları tam hatırlamıyorum. Ama direkt uzun tercih ediliyor ozetle.
0
stavro
(20.10.22)
75'e 85 olsaydı kısanın şansı vardı ama şu durumda yok gibi bişi.
0
Bruce
(20.10.22)
ortalama erkek gayet iyi bi şeyken bir de 180+ öpüp başıma koyardım

170 erkek muhtemelen ayak numarası benimkinden küçüktür:)

@bi soru sorcam haklı. biraz da kişi kendiyle kıyas etmeli ama 170li şeyler benim tüylerimi ürpertiyo allahım sen uzak eyle
0
ala09
(21.10.22)
Marty Mcfly'a tüm kızlar hastaydı zamanında...

i.pinimg.com

Eskiden kızlar boy konusunda bu kadar takıntılı değildi sanki ya. Şimdi "Ay uzun olsun, çamurdan olsun" kafasını çok yaygın görüyorum.
0
jonas
(21.10.22)
erkeğin yakışıklısı olmaz uzun boylusu olur arkadaşlar. yakışıklı erkek karın doyurmuyor.

tom hardyi birebir görmemiz imkansız zaten.

hele zayıf kürdan erkeğin hiç şansı yok.
0
Hallegadola
(21.10.22)
Net yakışıklı tiplerden uzak dururdum, hele boyu görece kısaysa felaket aldatmaya meyilli olurlar.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
çirkin ve 1.75 olduğum için 1.80 ilgimi çeker hehe :)
0
candide
(21.10.22)
ben 1.65 olarak hiç kendimi yormayayım o zaman:) görüldüğü gibi kadınlar için tek kriter boy.
0
nothing in my way
(21.10.22)
Ben 1.57 olup, kendinden uzun sevgili isteyensporum. Bana göre 1.70'de 1.80 gibi olur.
0
Kahvedesu
(21.10.22)
1.55 kızdan 10 cm uzunsun, topuklu giyse bile
bence soru anlamsız kime göre neye göre
0
bir soru sorcam
(21.10.22)
(10)

Philips airfryer duman sorunu

les yeux blanches
Arkadaşlar yeni airfryer aldım. Bugün ilk kez tavuk pirzola yapayım dedim ama mutfak duman içinde kaldı. Bu cihaz hep böyle et ve tavuk ürünlerinde duman yapıyor mu?Titiz biriyle yaşıyorum dumanı görünce buna bu kadar para verdin birde duman mı yapıyor bu dedi.Acaba yağlı kağıt üstüne koysaydım duma
Arkadaşlar yeni airfryer aldım. Bugün ilk kez tavuk pirzola yapayım dedim ama mutfak duman içinde kaldı. Bu cihaz hep böyle et ve tavuk ürünlerinde duman yapıyor mu?
Titiz biriyle yaşıyorum dumanı görünce buna bu kadar para verdin birde duman mı yapıyor bu dedi.
Acaba yağlı kağıt üstüne koysaydım duman çıkar mıydı yine?
Sizde durum nedir?
0
les yeux blanches
(18.10.22)
Çok yağlıysa belki ısınan kısımlara sıçradıkça o duman yapmış olabilir. Fırında üst ızgaraya sıçrayan yağlar gibi. Bende yok o yüzden neresi ısınıyor bilmiyorum. Yağlı kağıdı altına değil de üstüne koyabilirsiniz o yüzden belki.
0
mirafiori
(18.10.22)
Normal değil. başka markanınkini kullanıyorum ama böyle bir şey başıma gelmedi. Ablamda da philips vardı, onda da plastik kokusu vardı iade etti.
0
motosiklet burclu adam
(18.10.22)
Bence de normal değil. Bende Xiaomi var, hatta bu akşam tavuk yaptık ama ben yağlarını alıyorum. Direkt kendi haznesinde yaptık, ne koku ne duman.
0
orient blue
(19.10.22)
normal değil zaten duman yapmasın diye alınıyor.
0
Erestor
(19.10.22)
En üstü cok mu doldurdunuz veya yabanci bir cisim mi unuttunuz? Duman olmaması lazım.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
Bizimki de ilk kullanımda aynı şeyi yaptı. Sonra yapmadı. Sorunsuz kullanıyoruz şu an.
0
elorelia
(19.10.22)
Benimki de aynı marka ama hiç duman olmadı. Normal değil.
0
kaptan maydanoz
(19.10.22)
Yağlı şeylerde biraz duman ama çok koku yapıyor. Ben balkona koydum, rahatım.
0
SiyamkedisiZorro
(19.10.22)
Bende hiç duman olmadı ama tavukta koku oluyor tabii, o nedenle airfryer'ı bahçeye taşıyıp orada pişirip eve getiriyorum. Balkon varsa balkona taşıyabilirsiniz.
0
marla is in my head
(19.10.22)
hiç duman çıkarması yaşamadım. cihazın bir sorunu olsa gerek
0
chanandler bong
(19.10.22)
(24)

Sizce şu olayda kim haklı?

psmstc
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz. Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız. Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer
Eşinizle avmye gidelim diyorsunuz. Öncesinden ben sana “kışlık kıyafet” hediye alayım içimden geldi diyorsunuz.
Sonra o mağazaları geziyor siz bekliyorsunuz. Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bunlardan hangisi sence diye. Bir yıl önce bi bot almışsınız.

Oysa Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam. Sizin de çok yetecek paranız yok gibi. O da fazla yük olmamaya çalışıyor. Neyse diyorsunuz ki bizim burada ara mevsim yok gibi ve bu mevsimlik ayakkabı sanki birazcık israf olur gibi. Zaten bulunduğumuz bölgede ara mevsim yok ya kış ya yaz.

Sonra bir kahve alalım diyor. Gidiyorsunuz kahve almaya ne içersin diye soruyorsunuz. Beraber içmek üzere bir büyük kahve alalım diyoruz. Siz kafeinsiz içiyordunuz. Kalmamış. Eşiniz de kasadan uzaklaşmış. Sırada insanlar var. Küçük boy kahve alıyorsunuz.

Hemen niye küçük boy aldın diyor. Daha açıklamanıza fırsat vermeden. Kafeinsiz yokmuş diyorsunuz. O zaman ben filtre alırdım bilseydim diyor. Az önce cappucinoya olur dedin Deyince; ama ben beraber içeceğiz diye dedim diyor. E ben açıklayamadım ki uzaklaştın diyorsunuz. Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor.

Yemek katına çıkıyorsunuz. Suratı asık. 10 dakika sonra Diyorki ben israfçı mıyım? hakikaten de öyle biri değil.
Olmadığını söylüyorsunuz. Ama artık sitem yemekten de yoruluyorsunuz. Ayakkabı konusunda fakir insanlarla ilgili durumu anlatıyorsunuz. İsrafçı olmadığını ama bu almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ediyorsunuz. En azından size göre böyle. Ona göre ise değil. Sonra gereksiz biçimde siz de yorulup tartışıyorsunuz. Eve dönüyorsunuz. Avm gezintiniz hiç olmuş.

Sizce kim haklı?

Edit: Hepinize teşekkür ederim. Bana ışık tuttunuz. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Bu konuda aklımı, zihin yapımı, yaklaşımımı, bütün bir biçimde baştan ayağa herşeyimi kesinlikle acil bir şekilde değiştirmem gerekli. Fazlasıyla üzgünüm.

Tekrar sağolun.
0
psmstc
(18.10.22)
Ayakkabının da israf olduğunu ilk kez duyuyorum. Durduğu yerde bozulan bir şey mi ayakkabı? Benim rengi bile aynı bir sürü spor ayakkabım var mesela. O an bi model beğendiysem israf olur diye düşünmem. Eşin ayakkabı için heveslenmiş ve tüm hevesini kursağında bırakmışsın. Yetecek paran yoksa bilemem ama "ara mevsim yok" bana aşırı ucuz bir bahane olarak geldi. Yemekte 10 dakika sonra ben israfçı mıyım diye sorması zaten her şeyi açıklıyor. O ana kadar sürekli bunu dert etmiş. Almak istediği şeyin doğru bir ihtiyaç olmadığını tekrar ifade ederek de sanki kendi başına bunu düşünemeyecek biriymiş gibi davranmışsın. Karşında 5 yaşında çocuk varmış gibi böyle açıklama yapman daha büyük falso.

Kahve detayını geçiyorum. Gereksiz bir detay. Bir büyük kahveyi paylaşmak da ilginç geldi de neyse.
0
himmet dayi
(18.10.22)
Eşiniz haklı. Kadını salın. Bir ayakkabı, kahve için laf çoğaltmak çok gereksiz şeyler. Şu dünyada yiyip içmeyeceksek, alıp giymeyeceksek ne diye yaşıyoruz. Zaten dünyanın hali ortada. Nefes alsın kadın.
0
ruhen hastayim ben
(18.10.22)
bazı kelimelerin suçlayıcı etkisi oluyor. israf kelimesi yerine ihtiyacımız bu değil, gereksiz harcama, durumumuz olduğunda bakalım gibi ifadeler kullanılsaydı sorun yaşanmazdı. ben olsam takılmazdım ama israf dediğinizde bir tık suçlayıcı, agresif kelime olduğunu düşünüyorum. Eşinle buna benzer başka olaylar yaşamışsınız ve iletişim kurulmamış, sonuç alınmamış, içinde kalmış ve artık kolaylıkla sitem etmeye evrilmiş. bu bir aşama, bir eşikten geçilmiş. bundan sonra da basit konularda kolaylıkla sitem edildiğini göreceksiniz. oturup konuşmaktan, geçmiş olayları da olumlu bir şekilde kapatmaktan başka çare yok. içeride biriktirdiği küçük, basit ama kapanmamış konular onu kolaylıkla yükseltiyor.

siz de kelimelerinize dikkat edin. bir kere ağızdan çıkınca geri alması çok zahmetli.

alışveriş konusunda size katılmıyorum. tamamen kendisinin karar vermesi onun hakkıdır. ben olsam; beğenip beğenmediğimi söylerim ama alıp almaması kendi kararı. yetişkin insanlarsınız ve eşim diyorsunuz. ne karar verirse arkasında durmak lazım. ağzınızın tadını basit konularla bozmayın. hep güzel, hep olumlu düşünün ve söyleyin. olumsuz bir şey söylerken bile sevgi dolu söylenebilir. bir de bunu düşünün.
0
gabe h coud
(18.10.22)
paraya kıymak psikolog masrafından kurtarıyor

aşırı fiyatlardan dolayı hak verirdim ama
para harcama teklifleri senden gelmiş
0
bir soru sorcam
(18.10.22)
Eşiniz haklı. Israrla kadıncağızda bir kusur bulmak için burada kaç kere duyuru açtınız. Kadın iyi sabrediyor.
0
GoodMorningTeacher
(18.10.22)
Abi her zaman ihtiyacı yokken alan biriyse evet derim sitem edin ama ben yazdığından hanımefendinin öyle biri olmadığını anladım. Hevesi kursağında kalmış, hem de hediye edeyim diyip yan çizmişsin.
0
bigcaptain
(18.10.22)
Kadın iyi sabrediyor +1

eşinize daha yumuşak davranabilirsiniz bence. Burdan epey agresif görünüyor.
0
kaptan maydanoz
(18.10.22)
hem istediğini alcam diyorsun hem de o olmaz hayır diyorsun bende benimkine cimri diyordum benim adam aşeviymiş meğer.

aynı renk bir sürü ayakkabım var hepsinin de işlevi farklı biri daha yüksek topukludur biri nubuktur biri laciverttir illa farklı olan bir yeri vardır.

ha şu da var alınmış kahve için cırlamazdım ben ama kadında birikmiş bazı şeyler bence.

yemekte ne yediniz?
0
Hallegadola
(18.10.22)
Satır aralarınızı okuyorum:
"Size ayakkabı fotoğrafı atıyor üç tane. Bir yıl önce bi bot almışsınız."
"Sonbahar için mevsimlik bota benzer ara bir ayakkabı beğenmiş yine. Eski ayakkabısı sağlam"

"Hadi gel sana kışlık kıyafet alalım" diyip eşinizle AVM'ye gidelim diyip sonra beğendiği bir ayakkabı için bir torba laf etmişsiniz. Burada bize soruyu sorarken bile "daha geçen sene bot aldık, ayakkabısı da sağlam ama yine ayakkabı bakıyor" falan diyorsunuz. Net bir şekilde haksızsınız.

Kahve konusunda şu cümleleriniz de garip: "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor" E az önce ayakkabı konusunda eşinizin isteği vardı siz onu "israf" olarak nitelendirdiniz?

Belki aklınızdan geçenler bambaşkaydı ama yaptıklarınız/söyledikleriniz sizi hiç tanımayan birisinde şu an böyle yansımış durumda.
0
pispinti
(18.10.22)
eşiniz çalışıp kendi ihtiyaçlarını kendisi almalı. bu şekilde birinin eline bakmak, çocuk gibi hissettirilmek çok fena. bilmiyorum farkında mısınız ama o da sizin gibi yetişkin ve siz babası değilsiniz.
0
deartheodosia
(18.10.22)
paran yoksa avm gitmeyin hem icimden geldi bi seyler alalim sonra o olmaz bu boyle soyle. usttekileri okumadim sizin de kendinizce bi freniniz var ama o hatunda bi seyler birikmis daraltmissiniz gibi. alamayacaksan hic bulasma. ha kahve icin ise bi arasaydin ama ben normalde kahve olayina triplenmezdim iste kadinin siniri bozulmus. biraz daha dusunceli davranabilirsiniz

parasiz erkek cok geriyor beni ya. hem hakli, yoksa yoktur, hem itici oluyor sozum meclisten disari :(
0
ala09
(18.10.22)
dostum insanın parası ve maddi durumu olmayabilir bu çok doğal bir şey, burada bir sıkıntı yok. ama paran yokken avm'ye gidip, üstüne bir de "kışlık bakalım içimden geldi" dedikten sonra, bu tanıma uyan bir şeyi reddetmen (bot) hayal kırıklığı yaratmış olabilir. bana sorarsan maddi durumunuz iyi değilse avm'lere gitmeyin. insanın ihtiyacı yoksa bile canı çeker, özenir. özenip alamadıktan sonra canı sıkılır. kahve konusu da önceki konunun devamı, önemli bir mevzu değil, ana konu bu.
0
roket adam
(18.10.22)
Ben de şunu anlamıyorum diyelim ki 2 bin tl niz var. Yol parası + yemek + içecek + sinema + kaliteli bir kışlık mont ile eldekini bitireceksiniz.

Ki benim de ucu ucuna yaşadığım zamanlar oluyor bu tarz kafamda günü planladığım ama farklı şeyler çıkarsa sorun ettiğim.. çünkü cidden nakit + kart dolmuşum yani ne yapayım, bir ayakkabı ne olmuş diyen var da zaten o ne olmuş bu ne olmuş diye diye veya derler diye boğazınıza kadar doldurmuşsunuz kendinizi.

Neyse ne diyordum, benim anlamadığım; eşiniz bu durumu biliyor ise, sizden neden ayrıca bir ayakkabı istiyor? İstiyorsa paranız var da siz mi pintilik yapıyorsunuz? Yok eğer paranız gerçekten yoksa eşiniz neden "sevgilim bunu da çok beğendim mont yerine bunu alsak veya bunun fotoğrafını çektim bir dahaki gelişimize de bundan alalım internetten falan da bakalım.." vs. neden demiyor?

Kahvecideki eşinizin tepkisinden içindeki birikmişliği anlayabiliyoruz. Demek ki hep yapıyorsunuz bunu. Mesela eşim de bana kızıyordu aşırı planlı ve hesapçı gittiğim zamanlar. Ama fark etti ki param olunca ile kısıtlı kaynaklar ile yürüttüğüm zamanki davranışım farklı, haa dedi demek ki bu sürekli yaptığı bir davranış değil. Siz sanki sürekli yapıyorsunuz gibi duruyor.

Ya dışarı çıkarken kendinizi +500 +1000 TL gibi esnetin öyle plan yapın. Ya da baştan oturun konuşun bence.

Ben param olunca eşim sormadan ona bir şeyler alıyorum zaten, onu görünce ön yargıları kırıldı. Ben hesap yapınca anlıyor artık paranın tükendiğini :D Yoksa zor bir durum yani kadının veya çevrenin diline düşmek.
0
ananiyimioguz
(18.10.22)
evlenince bütçe ortak olmalı. kazanılan parayı birlikte harcıyorsunuz. ebeveyn ilişkisi kurulmamalı +1 para durumunuza ikiniz de aynı ölçüde hakim olmalısınız. ihtiyaçlarınızı da listeleyin. neyin ne zaman alınacağına beraber karar verin. böylelikle ikiniz de nötr olursunuz olaya. ilişkinizi sabote etmeyin.
0
gabe h coud
(18.10.22)
abi son zamanlarda gördüğüm en haksız insan sensin. dua et yenge sormuyor bu soruları yarın boşanma celbini göndertirdik kadına.
0
coldegezenkutupayisi
(18.10.22)
üsttekilerin hepsi+1
ayrıca ala09+1

koskoca kadının kendi ayakkabısından botundan haberdar olduğunu düşünüyorum.
ne istediğine kendisi karar verir, ki zaten bu tip giyim kuşam işlerinde erkeklerle kadınların hem zevkleri, hem bakış açıları farklıdır.
ilişkide sınır ihlâli yapıyorsunuz.

bunun dışında, bir kahveyi paylaşmak, tek kişi için alındığında küçüğünden almak falan olacak iş değil.
bu parasızlık ve hesap yapmanın ötesinde bir şey, bir kafa yapısı.
cebinizde bir kahve parası bile olsa, alır eşinize ısmarlarsınız en kötüsü.
üstelik kadın uyum sağlamaya çalışırken siz hâlâ hesap kitap peşindesiniz.
0
blatta hiberna
(18.10.22)
A101 reklamı gibi. Yüzde 101 haksızsın.
0
dissendium
(18.10.22)
Cimriliğe dayanamadığım için bir kere daha yazıyorum. Herkes yazarın çalışıp eşinin çalışmadığını düşünmüş ancak durum tam tersi görünüyor. Önceki sorularınızdan hatırlıyorum eşiniz memur sizin ise düzenli bir geliriniz yok. Zaten eşiniz kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmiş bir kadınken bir de “ihtiyaçlarımız, isteklerimiz” diye çocuk yerine koyuluyor. Bence eşinize akıl vermek yerine önce ailelerden aldığınız destek olmadan kendi başınızın çaresine bakmayı öğrenin. Sonra hediye almaya da zaman gelir.
0
ruhen hastayim ben
(18.10.22)
eşiniz haklı bence de.
0
drako
(18.10.22)
eski sorularınızı yeniden okudum ve sizi hatırladım. umarım iyi bir psikiyatristten düzenli terapi alıyorsunuzdur. eşinizin sabrına hayranım sizi gerçekten seviyor. umarım siz de sağlıklı kafa yapısına sahip olursunuz tez zamanda
0
Hallegadola
(18.10.22)
"Hepinize teşekkür ederim. Kesin bir biçimde hatalı olduğumu farkettim. Niyet olumlu olsa da üslup ve kelime seçimleri durumu batırabiliyor. Bu konuda daha çok çalışmam gerekli."

Şaka gibi bir sonuç gerçekten. Hocam senin üslubunda mı sorun var sadece sence? İsraf dememiş olsan ne fark eder? Kadın bir şey almak istemiş, sanki karşında çocuk var gibi davranıyorsun. Dünyanın en güzel cümleleri ile söylesen de bunu bir şey değişmiyor. Bu kadın sana bu kadar zamandır nasıl sabrediyor gerçekten çok şaşırıyorum. Umarım şizofren falan değilsindir de senin zihnindeki bir kadın için dertlenmiyoruzdur burada.
0
himmet dayi
(18.10.22)
Hocam allah kolaylık versin eşinize. Hem düzenli geliri getiren taraf eşiniz, hem de siz aileye gerekenleri belirliyorsunuz. Ve kadınına hediye almayı teklif ediyorsunuz (kimin parası ile kime hediye alıyorsunuz, ailenin parasını iki tarafta özgürce harcar, hediye almak istediyseniz onu sevindirecek bir sürpriz hediye alırsınız, dilenciye sadaka vermiyorsunuz sonuçta)(? Onun kazandığı parayla onu alışverişe götürmeyi teklif ediyorsunuz ) sizin istediğinizi almadığı için de ona kötü hissettiriyorsunuz vs. Olay üslup kesinlikle değil. Umarım eşiniz gördüğü bu tavrın doğru olmadığını bir gün farkeder.
0
zimbirik
(18.10.22)
Ben şu kısmı çok anlamadım; "Biraz da kararsız karşıdakinin ağzından çıkan ilk olası alternatifi kabul ediyor. Kendi isteklerini uyum sağlıyorum düşüncesiyle hep kenara koyuyor."

Şimdi siz burada eşiniz size kahve konusunda hak verdi diye mi söylediniz bunu? Eğer öyleyse bana biraz garip geldi bu tutum.

Yazınızda eşinizin istekleri bence garip değil, ortama uymuş. Gittiğiniz yerin tadını çıkarmaya çalışmış ancak siz hep negatif bir tavır takınmışsınız. Sonunda da gezinin hiç olduğundan yakınmışsınız.

Ne kadar doğrudur bilmiyorum, ama ben bu yazıyı okuyunca aslında ayrılmak isteyen ama bunun adını henüz koyamamış birinin hislerini anlamlandırma çabasını okuduğumu hissettim. Sanki kendinizi bu fikre ikna etmeye çalışıyor, bunun için vicdanınızı rahatlatacak haklı bir sebep arıyor gibisiniz.
0
akhenaten
(18.10.22)
Hatalısınız, bir sene önce alınan ayakkabının / botun israf olduğu suçlamasını yaptıktan sonra günün iyi geçmesini ummak abes.
Eşinizin babası da kontrolcü sizin babanız da. Kadıncağız o yüzden uyum sağlıyor; çocukken ezilmiş. Siz de babanızdan gördüğünüzü evlilik hayatınızda devam ettiriyorsunuz. Eşinizin gözü açılana kadar devam eder de bu kafayla devam ederseniz ayrılmasanız bile mutlu olamaz ve huzur bulamazsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(28)

Kendinizi beğeniyor musunuz?

south park in kapusonlu uyesi
Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?
Fiziksel olarak. Cevabınız hayırsa neyi değiştirmek isterdiniz?
0
south park in kapusonlu uyesi
(16.10.22)
giderim var. cildim çok hassas ve kuru oldugu icin sorun oluyor komple cildimi değiştirebilirmişim
0
ala09
(16.10.22)
hayır. pek çok şeyi değiştirmek şeyi isterdim.
0
candide
(16.10.22)
Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim. 1.63’üm :’)

Edit: Himmet dayi yalan söylüyor.
0
ruhen hastayim ben
(16.10.22)
adamın olmadığı yerde adam yerine koyulurum gibi geliyor, fiziksel olarak.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
Memnunum. Dönemsel olarak gelen şurası böyle olsa fena olmazdı diyebiliyorum ama uzun sürmüyor. Özetle kendimle barışığım.
0
Amaranta ursula
(16.10.22)
beğeniyorum, gögüslerim biraz daha büyük olsa on numara olurdu
0
hopp
(16.10.22)
Kendimi beğeniyor muyum, bilmiyorum. Boyum uzun olsun isterdim. Mümkünse 1.70.
0
Kahvedesu
(16.10.22)
Beğenmiyorum ama bir şeyi değiştirmezdim.

edit 1: ruhen hastayim ben kendi için nötr diyerek yalan söylüyor, normalde kendini beğenmiş biridir.

edit 2: sonradan aklıma geldi. dermatit var bende, ayda bir yüzümde ufak tefek kızarıklıklar oluyor. artık nasıl benimsediysem hemen aklıma gelmedi. ondan kurtulmak isterdim. hemen yeri gelmişken söyleyeyim 'carnovore diet' önereni üzerim.
0
himmet dayi
(16.10.22)
Beğenmiyorum. Sanırım baştan aşağı her şeyi değiştirmek isterdim.
0
hayalhayal
(16.10.22)
Zaman zaman beğeniyorum, bazen aynaya bakınca iyi görünüyorum gözüme gaza geliyorum. Bazen de beğenmiyorum, kızıyorum saldın iyice diye.

Boyumu azcık daha uzatmak isterdim.
0
akhenaten
(16.10.22)
Zaman zaman ayna baktığımda ya aslında bir tipim var dediğim oluyor.

Genel olarak Kendimle ilgili nötr hislere sahibim. Fakat daha uzun olmak isterdim +5. Zira 1.64'üm.
0
put it in your appropriate place
(16.10.22)
Çok beğenirim kendimi. Bu aralar yaşlandım ama göz altlarım belirginleşti gibi.
0
Hallegadola
(16.10.22)
hayır. mümkün olsa her şeyi değiştirmek isterdim sanırım
0
alaimisema
(16.10.22)
beğenmiyorum, ama bi şey değiştirecek kadar umrumda olmayan bi yaşta ya da dönemdeyim.
0
pide
(16.10.22)
ben beğeniyorum ama boyum kısa diye kadınlar beğenmiyor sanırım:)
0
nothing in my way
(16.10.22)
Evet kendimi beğeniyorum. Türkiye’den ayrılıp, yurtdışına yerleşince, burada insanların dış görünüş konusunda Türkiye’deki kadar takıntılı olmadığını görünce, insanların kendilerini sevmeleri için yapılan beden olumlama seanslarına katılınca vücudumu beğenmeyi ve sevmeyi öğrendim. Zaten bir kere kendimi sevdikten sonra spora başladım, sağlıklı yemeye başladım ve farkında olmadan fitleştim. Değiştirsem bacaklarımı değiştirirdim ama daha uzun olsunlar isterdim.
0
you are my lethe
(16.10.22)
Kaş düşüklüğüm ve göz çevrem dışında beğeniyorum ya adam olana çok bile
0
ananiyimioguz
(16.10.22)
Çoğunlukla beğenmiyorum. Rötuş yapmak istediğim bazı kusurlar tespit edebiliyorum kendimde. Çenemdeki eğrilik gibi mesela, hafif kamburluğum gibi. Ama bu değişikliklerle de tatmin edici bir fiziksel görünüme kavuşacağımı sanmıyorum. Dış görünüşümdeki sıradanlığı yırtmak için bambaşka bir simaya bürünmem lazım.
0
huçi kuçi
(16.10.22)
Yüz olarak beğeniyorum 36 yaşındayım ama sakalsız 20 yaşında sanıyorlar dolayısıyla sürekli sakallı geziyorum. Baba olunca spora vakit ayıramıyorum göt göbek salmış durumdayım o kötü.
0
mirty
(17.10.22)
Begeniyorum.
Bacaklarimda catlaklarim var, onlar olmasaydi daha ozguvenli olurdum herhalde.
0
sopiro
(17.10.22)
hayir, hic begenmedim.
dudaklarimi inceltirim, boyumu da en az 5 cm uzatirim.
0
cooperr
(17.10.22)
halihazırda fena değilim. sadece bacak boyuma 3-4 santim, vücuduma da eser miktarda kas kütlesi ekleyecek olsalar bana göre mükemmelliği yakalarım.
0
zgrydn
(17.10.22)
Valla şu gıdığım gitse ve bir 5 kilo daha versem giderim var.
0
curukturpkokusu
(17.10.22)
Ayrı ayrı kusurlu olan yerlerim birleşince tuhaf bi sekilde fena durmuyor. Aynaya baktığımda himm bugün güzelim dediğim oluyor. Beğeniyorum genelde. Ama bazen o kusurlu kısımları sorun edip beğenmiyorum. Onları degistirebilirdim.
0
ddenizz
(17.10.22)
Beğenmiyorum, hatta bu sebeple zorunlu olmadıkça fotoğraf bile çekinmem.
0
Erestor
(19.10.22)
hayır, ellerim hariç her şeyi değiştirmek isterdim.
0
rakicandir
(19.10.22)
şu anki halimi fazla kilolardan dolayı beğenmiyorum ama hammaddeyi (yani normal kilodaki vücudumu/tipimi) beğenirim. bakanın dönüp tekrar bakacağı bir tip değilim ama kompleks yapıp üzülecek kadar kötü olduğumu da düşünmüyorum açıkçası.
0
der meister
(19.10.22)
10 kilo versem 10 numara olacağım. Boyum kısa, ona yapacak bir şey yok.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(18)

Evlilikle trolleniyor muyum?

sacrilegious
6 Aydır süren bi ilişkim var. Neredeyse tüm bu zamandır beraber benim evimde yaşıyorduk sonra o şehir değiştirmek zorunda kaldı(haziranda dönecek). Ailelerle tanıştık herşey çok iyiydi vs derken Konu evlilik noktasına geldi. İkimiz de bunu istediğimizi söyledik o “ ben aradığım kadını buldum eminim
6 Aydır süren bi ilişkim var. Neredeyse tüm bu zamandır beraber benim evimde yaşıyorduk sonra o şehir değiştirmek zorunda kaldı(haziranda dönecek). Ailelerle tanıştık herşey çok iyiydi vs derken Konu evlilik noktasına geldi. İkimiz de bunu istediğimizi söyledik o “ ben aradığım kadını buldum eminim bundan sensin, bazen karım olduğunu düşünüyorum çok mutlu oluyorum” falan dedi. bi gün yüzük ölçümü sordu. “Şimdi önünde diz çökmeyeceğim asıl almak istediğim yüzüğü değil ama bağlılığımı göstermek için başka bir yüzük alcam evlilik provası gibi düşün dedi” dedi. Ben de “teşekkürler ince düşünmüşsün ama ben zaten yüzük kullanmıyorum, hem evliliğin provası olmaz ki olacaksa bi yüzük olur” dedim. Çocuk muyuz çünkü yani. Ben 31 o 28. İki taraf da işinde gücünde insanlarız. Neyse sonra o da bana hak verdi “tamam ben bu yüzük işini en kısa zamanda çözcem” falan dedi. Konu kapandı.

Neyse şimdi tekrar haziranda yanına gelcem beraber yaşıycaz falan diyor. E hani evlenecektik şimdi neden tekrar “beraber yaşayacağız” olduk??

-kezban mode on-
Onu çok seviyorum, beraber yaşamaktan fazlasını istediğimizi ve bunu hakkettiğimizi sanıyordum. Onun da böyle düşündüğünü sanıyordum. Bu ne şimdi? Sizce trolleniyor muyum?
-kezban mode off-

Teşekkürler
0
sacrilegious
(15.10.22)
İçerikten bağımsız, buraya soruyorsanız sizin iş olmamış. Umarım olur tabii ama süreç tutarlı değil sanki.
0
en bi orijinal
(15.10.22)
Beraber yaşayacağız demesini neden "evli olmadan beraber yaşayacağız" olarak anladınız? Belki "evli olarak beraber yaşayacağız" demiştir. Ona sormanız gerekiyor. Evlenecek seviyeye gelmiş kişilerin bunları açık açık konuşabilmesi lazım.
0
dissendium
(15.10.22)
Hocam evlenmeyi neden istiyorsunuz önce bu sorunun cevabını düşünün.
0
ruhen hastayim ben
(15.10.22)
Bunu ona sormanız lazım. Bu hikayeye bunun ötesinde gelecek her yorum ya şüphelerinizi artırır ya da gereksiz bir rahatlama verir bence.
0
encokbenisevinnolur
(15.10.22)
bence git gel yaşıyor olabilir, evlilik zor bir karar hele 28 yaşında, baya bi sorumluluk, üstelik sonrası da baya boktan bir kurum çevrenizdeki örneklerden görüyorsunuzdur. bence bu noktada evlilikle ilgili tüm düşüncelerini rafa kaldır. zaten çok matah bir şey değil, olursa olur ama olmasa daha iyi. bir ilişkinin normal süresi 6 ay, sonrası biraz kandırmaca biraz çaresizlik biraz alışkanlık biraz düzen bozmayımcılık. evlilikte daha beter bir kurum. 40 yaşındayım boşanmayan 2 arkadaşım kaldı, evli olanlar da çok mutsuz, erkekler sürekli benim hayatıma övgüler düzüp duruyor. bu yüzden hayatındaki her ilişkiye bir gün (en azından duyguların) biteceğini bilerek bakman beklentiyi düşürmen hatta sıfırlaman hem onun kafasını karıştırmaz baskı oluşturmaz hem seni mutsuz etmez diye düşünümleniyorum.
0
sipsiyah
(15.10.22)
6 ay çok kısa bir süre değil mi evlilik kararı için? evlenmek istediğinizi biliyor ve sizi avutmaya çalışıyor gibi geldi.
0
anna sun
(16.10.22)
Erkeğin evlilik konusunda şüpheye düşebileceğine ya da fikrini değiştirebileceğine hiç ihtimal vermemen biraz safça geldi bana. "Ya bununla evlenirim ya da hiç evlenmem" dediğim biri oldu mesela benim, cesaret edemedim buna rağmen. Trollük değil bu. Cesareti kırılmış da olabilir.

Verdiğin bilgiler ışığında kötüye yorulacak bir durum yok.
0
IncredibleMau
(16.10.22)
Hazirana kim öle kim kala. İkişkinizin süresinden daha uzun bir zaman var hazirana. Cepte tutmak için çakma bir yüzük almak istemiş ona da kanmamışsın.
0
cek
(16.10.22)
Abla mode on
Senin evinde 'konaklamak', kurulu düzen konforundan maksimum süre fayda sağlamak istiyor. Özne sen değilsin. ya ailesiyle yaşıyor, ya da kendi düzeni varsa bile senin düzenin daha rahat onun için. Nasılsa evleneceğiz döndüğünde, sıfırdan evimizi kuralım, başka eve geçip eşyaları almaya başlayalım de bakalım, %90 ortadan kaybolacak.
Abla mode off
0
Phoebe
(16.10.22)
Bence burada kezbanlık vs düşünmeyeceksin. Kezban diye diye kadınlar cool olacağım diye hepten sevgisiz saçma ilişkilere sürükleniyorlar. Flört ayağı diye ayakta uyutuluyorlar. Açık açık söyle ancak evlenirsek birlikte yaşarız yoksa kabul etmiyorum evime de.
0
Hallegadola
(16.10.22)
Eleman kararsız seni tutmaya çalışıyor net olmasını isteyin
0
basond
(16.10.22)
kararsiz insandan hayir gelmez, yol ver.
0
durgunfoton
(16.10.22)
Hocam açık açık sor evlenmeyecek miyiz diye. Bunun ayıbı vs yok yani ayn ı noktada değilseniz belki ayrılmak isteyeceksin, neden adamın keyfini bekleyesin ki?
0
elorelia
(16.10.22)
phoebe +1
hallegadola +1

cool olmak hiçbir şey kazandırmıyor, talep ettiğiniz şey kezbanlık değil.
0
coldegezenkutupayisi
(16.10.22)
aşağıda yazdıklarım biraz kötümser gelebilir ama eşyanın tabiatı neyse odur. basit ihtimalleri takip etmek çoğu zaman doğrudur. insanlar benzer durumlarda benzer tepkileri verirler.

hazirana kadar 8 ay var. ilişkinizin yalnızca 6 aylık oldugunu düşünürsek 8 ay uzun bir süre. 28 yaşında bir erkek 8 ay boyunca ayrı kaldığı bir kadının yerine başkasını koyabilir. bence seni cepte tutuyor. kurulu düzeni olan, yalnız yaşayan 31 yaşında özgür bir kadınsın. bir erkek için kılçıksız temiz iş.

bu aşamada ne yapabilirsin bilemiyorum ama belki ona biraz daha sorumluluk yükleyecek şeyler teklif edebilirsin. böylece niyetinde ne kadar ciddi anlamış olursun. gitmeden önce nişanlanalım diyebilirdin mesela. şu aşamada başka şeyler de teklif edilebilir.

bu arada şehir değiştirmekten kasıt yurt dışı mı? veya siz yurt dışında mı yaşıyorsunuz? bu detaylar da önemli olabilir.
0
abelardo
(16.10.22)
Bu hikayede pek evlilik yanlısı bir erkek tipi maalesef görünmüyor. Bana daha çok faydacı, maçı uzatmaya çalışan bir kurnaz ya da saf ama kararsız ve dengesiz, kendine güvenmeyen bir tablo var gibi geldi.

Özetle düşünün tartın. Oyalanmak istemiyorsanız yolunuza bakın.

Bir de eğer sizinle veya evlilikle ilgili endişeleri var ise de yola ikna edilmişlerle değil inanmışlarla çıkılır.

Evlilik düşünen, kendinden emin, özgüvenli, kararlı aynı zamanda da kesinlikle merhametli bir erkek sizi daha çok mutlu eder.

Bunun da yolu tanıştığınız kişiyle flört dönemi sonrası sevgililiye geçmeden evlilik niyeti ile görüştüğünüzü ifade etmektir. Bunun adı kezbanlık değil, karşıdaki insanın sorumluluk alma potansiyelini görmektir. İşine gelen sizle devam eder.

Yoksa evlilik vaadiyle takılan çakalları ayırt etmek günümüzde maalesef zor...
0
psmstc
(16.10.22)
Evlilik planlamayı kezbanlık olarak görmeyi ve bundan utanmayı bırakın. Hayatta herkes önünü görmek ister çünkü hepi topu 70-80 yıllık kısa bir ömür var. 2 sene fuckboyları bekle, 3 sene kezban demesinler diye sus, 4 sene fuckbuddy takılan adama oyuncak ol derken gençliğiniz akıp gidiyor. Sizinle aynı gelecek planları yapan insanlarla yürümek sizin en doğal hakkınız, bunu dile getirmek kezbanlık değildir.

Ayrıca sizi bugün kezbanlıkla suçlayan herkes 2 gün sonra patır patır evlenir sonra da sizi bekarsınız diye küçümsemeye başlarlar, dikkat edin.
0
ekinuzbay
(20.10.22)
Şu kezbanlık olarak düşündüğünüz soruyu sormak sizin en tabii hakkınızken "kezbanlık olur" diye sormamanız kendinize büyük haksızlık. Kendi gel-gitlerini çözmeden önce evlenelim, sonra prova, sonra beraber yaşama haline dönüştüren adama bir hiza vermek gerekir bence. "Haziran'da geldiğinde beraber yaşamayalım. Sen ne istiyorsun onu bir düşün ona göre devam ederiz" demek en samimi ve hakçası bence.
0
SiyamkedisiZorro
(21.10.22)
(2)

Dans kursuna gitmiş olanlara bir soru

encokbenisevinnolur
Bir muddettir aklımda var ancak erteliyorum sürekli. Sebep de şu: eş dost tanıdıktan duyduklarım gelenler için karşı cinsle tanışmak flört etmek odaklı talebi olan bir şey gibi geliyor. Yani tamam olsun da banane de erteleme sebebim de şu ki, yani ortam böyle diye şayet partner olduğum kişi kendini
Bir muddettir aklımda var ancak erteliyorum sürekli. Sebep de şu: eş dost tanıdıktan duyduklarım gelenler için karşı cinsle tanışmak flört etmek odaklı talebi olan bir şey gibi geliyor. Yani tamam olsun da banane de erteleme sebebim de şu ki, yani ortam böyle diye şayet partner olduğum kişi kendini çok kasacak olursa benim acayip tadım kaçar, kısa vadede nezaketimden değişiklik de talep edemeyebilirim.

İkincisi ilgilendiğim dans vals. Bununla ilgili de çevremden duyduğum düğünleri öncesi güzel dans edelim diye gelen çiftlerin ağırlıklı olduğu bir öğrenci grubu oluyormuş genelde. Böyle bir gruba denk gelirsem de dışarıda hissederim gibi geliyor.

Bunları birkaç yeri arayıp sordum ama yuvarlak ve gecistirici cevaplar verildiği için emin de olamadım.

Neyse, bu "duyum"larimdan çıkardıklarımin gerçekliği, karşılaşma ihtimalim nedir?
0
encokbenisevinnolur
(28.09.22)
birincisi için evet başlangıçta böyle düşünüyorlar, sonrasında ne kadar sevdiğin ne kadar katıldığın ve hayatına ne kadar aldığın'a göre bu değişiyor. en güzeli yeterince zaman geçmeden kimseye bir şey söylememek, soranlara işim var, ek iş aldım falan dersin noolcak.

zamanla da dans ettikçe insanlar ne güzel dans ediyorsun falan diyecek ve öğrendiklerinde de seni flört için değil gerçekten dans etmeyi seven biri olarak tanımlayacak.


diğer taraftan derslerde partnerler sürekli değişiyor yani bir dersde herkes herkesle dans ediyor, öyle kendini kasan biri ile en fazla 10 dakika dans edersin sonra değişecek.

dans etmek çok güzel ancak problem yukarıda anlattığın değil kendi boş zamanlarında pratik yapabileceğin partner bulabilmek.

not: giden biri olarak tecrüberim, çok fazla devam etmedim ama.
0
selam
(28.09.22)
Her ne kadar benim dans kursu tecrübem epey eskide kaldıysa da, halihazırda devam eden arkadaşlarım var. Buna göre sorularınıza şöyle yanıt verebilirim:
1) Dans kurslarında erkekler bulunmaz hint kumaşıdır, dolayısıyla eğer çift olarak gitmemişseniz ortamdaki erkrkler ortamdaki sayıca çok kadın partnerlerle dönüşümlü dans ederler. Gideceğiniz kursa başlamadan evvel bu kadın-erkek ve eş değişim konusunu sorabilirsiniz. Bir de kıs vade dediğiniz en uzun bir derstir, akabinde hocadan rica edersiniz, sizi değiştirir, sıkıntı olmaz öyle şeyler.
2) Sadece vals için sınıf açan dans kursu var mı araştırmanızı öneririm. Genelde Slon dansları bir bütün kategori, içinde valsten çaçaya, rumbaya kadar geniş bir seçenek sunuyorlar. Sadece latin dansı açan gruplar ya da sadece tango açan gruplar da var. Sadece vals açanına ben rastlamamış olabilirim, siz soruşturursunuz onu.
0
SiyamkedisiZorro
(28.09.22)
(7)

11.sınıf için dershane önerisi ve gerekliliği

Filinta61
benim çocuğum 11.sınıf ea bölümü okuyor. %7 lik bir dilimle öğrenci alan bir anadolu lisesinde.şimdi sınıfında bazı arkadaşları dershaneye gidiyormuş. ben de gitsem mi diye soruyor.benim çocuğum çok ders çalışma meraklısı olan biri değil. hiç olmadı. ama bir şekilde benim de biraz desteğimle bugünle
benim çocuğum 11.sınıf ea bölümü okuyor. %7 lik bir dilimle öğrenci alan bir anadolu lisesinde.

şimdi sınıfında bazı arkadaşları dershaneye gidiyormuş. ben de gitsem mi diye soruyor.

benim çocuğum çok ders çalışma meraklısı olan biri değil. hiç olmadı. ama bir şekilde benim de biraz desteğimle bugünlere geldik.

bu dershane konusunda da açıkcası bu sene için biraz çekimserim. sözel tarafı hep iyiydi ama matematik için destek lazım olabilir görüşündeyim. kendim mühendisim ama artık bu sınıfların matematiği beni de anlatırken yoracak, zaten bir sürü şeyi de hatırlamıyorum ve beni de anlatırken strese sokuyor zaten.

sözün özü tecrübeli arkadaşların önerilerini bir dinlemek istiyorum.

çünlü çevrede sürü psikolojisinden dolayı bir sürü gönderen var, öel ders aldıran var. o gidiyorsa bende göndereyimciler var ve dershanelere göre her şey elzem tahmin ettğiniz gibi.

bir de şişli kağıthane civarı güzel dershaneler var mı?

teşekkür ederim.

yakınımızda final var.
hafta sonu 2 gün ve hafta içi bir gün okuldan sonra
hedef bir şekilde hukuk
deveye hendek atlatan bir öğrenci olmadı hiç benim çocuğum. yakından takip ettiğim için bunu biliyorum.

cevaplar gayet doyurucu teşekkür ederim.
0
Filinta61
(19.09.22)
dershane okula devam eden bir lise öğrencisi için oldukça yorucu bir şey bence. günün çok büyük bir kısmını çocuk okulda geçiriyor zaten, sonra dershaneye gidiyor, akşam eve geldiğinde yemek yemeye enerjiyi bile zor buluyor. bu döngünün iki sene sürdürülmesi çok yorucu olabilir eğer on ikinci sınıfta da dershaneye devam edecekse. ikiz kardeşimle aynı liseden mezunuz. o dil öğrencisiydi ve okulda dil sınıfı yoktu bu yüzden aralıktan pandeminin başlangıcına kadar dil dershanesine gitmeye başladı. ve açık söylüyorum aynı okula gitmemize rağmen kardeşimi çok az görüyordum. okuldan sonra direkt dershaneye gidiyordu, 8-9 gibi eve geliyordu, yemek yedikten sonra uyuyordu. bazen sırf uyuyabilmek ve kendini toparlamak için okula gelmeyip evde dinlendiğini biliyorum.
11. sınıf zaten kolay bir sınıf değil. matematik zor. edebiyatta gördükleri önemli çünkü ayt'de güzel soru geliyor 11. sınıf konularından. coğrafya dersinde iyi harita bilgisine sahip olması gerekecek, neden-sonuç ilişkilerini iyi bilecek. türkiye'de hangi şehirden ne madeni çıktığını bilecek, italya'da nasıl tarım yapıldığını bilecek, opec gibi uluslararası birçok örgüt öğrenecek vsvs. kısacası kolay bir sınıf değil ve yükü ağır. bunun üstüne yavaş yavaş yks stresi eklenecek. bir de dershane ödevleri, etütleri olacak. ben anlatırken yoruldum açıkçası.
yüzde yedi dilimdeki bir anadolu lisesindeyse nitelikli bir lisede okuyordur. tavsiyem, eğer okul kurs açıyorsa ihtiyacı dahilinde o kurslara katılmasıdır. kurslarda bazen başka okullardan hoca getiriyorlar ya da okuldaki başka hocanın kursuna giderse belki anlayamadığı yerleri daha iyi anlar. başka bir bakış açısından ders dinleyecek sonuçta.
bir diğer seçenek de özel ders. matematikten özel ders alması mantıklı olabilir. 11. sınıfı bile bu sene güzel öğrense seneye onun için çok güzel bir avantaj olur.
velhasıl kelam zaten başarılı bir öğrenci için dershane şu an ne kadar elzem, bilmiyorum. tabi hedefleri çok çok yüksekse ve bu tempoyu 2 sene kaldırabilecek bir öğrenciyse, neden olmasın.
ben de yüzde beşlik dilimle girdiğim liseden 2020'de mezun oldum. benzer çelişkileri yaşayan çok fazla arkadaşım vardı. iyi okulları kazanan arkadaşlarım, biri hariç, hepsi okul kursuna geliyordu. matematikten özel ders alanlar vardı aralarında.
bir de dershanelerin deneme kulüpleri oluyor, isterse onlara katılabilir akranları arasında nasıl olduğunu görmek, eksikliklerini fark etmek ve onlar üzerinde çalışabilmek için.
0
black holes in the sky
(19.09.22)
Hedef ne? Şu anki durum ne? Hedeften ne kadar uzak?

Ben zamanında 11. sıınfta başladım, çok iyi bir lisede tembel bir öğrenci idim, hedeflerimden uzaktım, herkes başladı diye başladım, başlamasaydım arkadaşlarımınkine oranla baya mütevazi olan hedefime asla ulaşamazdım son sene dersaneye giderek.

Çocuk kendi kendine çalışmıyorsa dersane hiçbir şey katmasa test çözdürerek bir şeyler katar.

Fakat yine hedef noktasına geri dönelim benim bakış açıma göre çok yukarı hedefler yoksa, aile ortalama bir vakıf üniversitesine yollayabilecek güçte ise ona göre çok kasmadan son sınıfta halledilir bence.
0
atom karincanin torunu
(19.09.22)
ben liseden 2014'te mezun oldum, o zamandan sonra baya sistemler değişti, dershaneler kapatıldı vs şimdiki durum nasıl pek fikrim yok ama benim zamanımda 11. sınıfta iddialı öğrencilerin %90'ı dershaneye giderdi. Dershaneler haftasonu oluyordu ama haftaiçi bazen denemeler ya da etütler oluyordu akşam saatinde. O yüzden şimdi haftaiçiyse ve sınıfın çoğunun gittiği bi durum yoksa bence şu an gerekli olmayabilir ama haftasonuysa verilebilir. Ben ilkokul 4. sınıftan lise son sınıfa kadar her sene dershaneye gitmiştim mesela haftasonları :') bizim zamanımızda normal buydu çünkü
0
nundu
(19.09.22)
Evet, dershane hem okul derslerine hem de yks için çok iyi etkisi olacak bir şey tembel öğrenci için bile. Lise öğrencilerine 2-3 yıldır bir eğitim derneğinde ihtiyaç sahibi öğrencilere gönüllü öğretmenlik yapıyorum. Bende dershane ile sınava hazırlandım. Dershane gibi kurumlar özel dersten daha verimli oluyor. Ve maalesef bu yeni sistemde gerekli. Devlette ve özeldeki hocalar kendilerini sınav sistemi için yenilemiyorlar. Yenilemedikleri yetmiyor, meb tarafındsn belirlenen yıllık müfredatı asla tam işlemiyor. Konuları öylesine anlatıp geçiyorlar, asıl ayrıntıya girmeleri gereken konulara girmiyorlar. Vicdanları da sızlamıyor. En iyi özel okul öğrencisi de en iyi anadolu lisesi öğrencisi de aslında sınava dershane ile hazırlanıyor. Kimisi de son sene açık liseye çıkarak daha rahat hazırlanıcağına inanarak hareket ediyor. Bu dershanelerin lisesine geçenler var son sene.

Sınav sistemi artık öğrencilerin bilgilerini ölçmüyor. Daha karmaşık, stratejik, uyanık davranmalarını istiyor. Yani konu anlatımına erişebilmek olay ama konu yeterli olsa da işin sırrı farklı soru çeşitlerine hakim olabilmekte. Son sene 12. Sınıfta başlaması geç olur.

İstanbul anadolu yakasındaki öğrenciler genellikle burdaki özeliz kurumlarına gidiyor. Buraya gidenler gerçekten kazanıyor. Avrupa yakasında da sınav, final ve uğur yaygın. Final dershanesinin kendisine ait şubeleri iyi. Uğur kötü. Sınav'ı bilmiyorum. Kendi sınıfındaki velilerle görüşün, bir fikirlerini alın gittikleri dershanelerle ilgili. Yol yakınlığı önemli akşamları denemesi, etütü olacak.
0
GoodMorningTeacher
(19.09.22)
Cevabı kendiniz vermişsiniz. Herkes göndermeye çalışıyor. Bu yüzden o çocuklar dershaneden bir bilgi bile öğrense çocuğunuzu geçebilir. Bu şuna benziyor. Sınavda 20 soru olsun. 10 tanesi kolay, 10 tanesi zor. Dershaneye gidenler sırf dersi kulak ucuyla dinledikleri için 10 kolay soruyu yapıp zor sorulara odaklanabilir. Ama dershaneye gitmeyen çocuk kolay soruları da kaçırabilir. Çok geri düşer.

Lise falan hikâye. Ben iyi Anadolu lisesinden mezun olup çok kötü bölüm kazanan bir sürü insan gördüm. Sınava hazırlık bambaşka bir olay. Okula falan kesinlikle güvenmesin.

Ben bundan 10 yıl önce gitmiştim dershaneye iki yıl. Çok faydası olmuştu. Başarısız bir öğrenciyken lise ve üniversite başarım yükselmişti.

Parası olan herkese en kötü bir yıl tavsiye ederim. Dershane arkadaşlıkları bile güzel oluyor. Sosyallik önemli.
0
dissendium
(19.09.22)
dersanenin okuldan farkı yok artık, okul yetmiyorsa dersane de yetmez. kaldı ki sözel için ayrıca ders almaya gerek yok, oturup okuyacak, test çözecek işte. bence zayıf olduğu dersten özel ders aldırmak daha mantıklı. biz kardeşimi dersaneye vermiştik geçen sene. sözel netleri dersaneden önce de sonra da aynı (yüksek). sayısal netleri de... halbuki matematik özel ders aldırsaydık en az 5 net daha fazla yapardı, çünkü özel ilgi görecek, ona göre ders anlatılacak, takip yapılacak vs. hem de belki daha uygun olur, o kısmı bilemiyorum.
0
summer timetable
(19.09.22)
Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. Benim kızım da 11. sınıf. Yabancı (özel) okulda okuyor. Sayısalcı ve yüksek yerler hedefliyor. Zaten terimleri filan öğrenebilmesi için dershane lazımdı. Geçen sene bursluluk sınavlarına soktum, notları epey düşük geldi. Okuldan öğrencilerin gittiği dershanelerin önceki sene başarıları da beni tatmin etmeyince bu sene öğrenci koçu + münferit ders almasına karar verdik. Seneye kısmet. Tekrardan sokacağım bursluluk sınavlarına. Özeliz kurumlarını duymuştum ama onlara sınava sokmamıştım mesela.
0
SiyamkedisiZorro
(19.09.22)
(7)

"Şimdi bir şey demiyorum ama bunun hesabını soracağım" edası nasıl verilir?

ya ben lan neyse
mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı."neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."ne yapardınız
mesela iş yerinde müdürünüz bir yamuk yaptı.

"neden böyle yaptın." dediniz, "ben öyle uygun gördüm." deyip gülümsedi.

dayak, hakaret vs. olmaz. belki haklıyken haksız duruma düşülür.

öyle bir tavır takınmalısınız ki o anda, müdür anlamalı ki "bu adam bunu kenara yazdı, hesabını soracak..."

ne yapardınız?

ben böyle bir şey yaşamadım ama öğrenmek istiyorum.
0
ya ben lan neyse
(11.09.22)
Somut ayrıntılar olmadan net bir cevap bulmak zor geldi bana.

Ama gulunebilir ya da kahkaha atılabilir eğer o müdür onun size ters bir şey olduğunu biliyorsa. Yani soğukkanlı olduğunuz ve o durumu umursamadiginizi göstermek adına bir güç gösterisi minvalinde.

Olumsuz sonuç ya da basarisizliklarin size yıkılma ihtimali varsa "neden böyle karar verdiğinizi xyz açılardan anlamadım ama ben bu konuyu ABC olarak ele aldığım için bu açıdan sorumluluğu üstlenmek istemiyorum, mümkünse sizin karariniz olduğuna dair tutanak vb düzenleyelim"
0
encokbenisevinnolur
(11.09.22)
Gayet sakin bir sekilde “peki”
0
65 derece
(11.09.22)
Hatta “peki, anladim”
*Mobildeyim editleyedim
0
65 derece
(11.09.22)
“Umarım pişman olmazsınız” denebilir belki.
0
Mihendiss
(11.09.22)
Bu söylediğiniz şeyden ziyade nasıl söylediğinizle daha çok ilgili bir şey.

Gerçekten bunu hissederseniz karşıdaki kişi de ister istemez anlayacaktır zaten. Eğer karşınızdaki kişinin idrak kabiliyeti zayıfsa açıkça söyleseniz dahi anlamayabilir. Aptal insanları zor yapan da bu anlama kapasitesi zaten. Zeki biriyle iletişim kurmak kolay, ancak aptal insanlarla uğraşılmıyor.
0
akhenaten
(11.09.22)
basarsınız istifayı, ben de böyle uygun gördüm dersiniz. hayat kısa, günde 8 saat muhattap olduğunuz kişilerle çekişmeye değmez. şansen böyle rest çekip ya zam ya imtiyaz aldığım çok oldu. not: işinizde iyi olduğunuz ve sektörünüzün kısıtlı olmadığı varsayılmaktadır.
0
rca
(12.09.22)
"Siz bilirsiniz"
Bunu dediğim her durumda, sonradan o zamanki yöneticim dönüp yaptığını düzeltmek zorunda kaldı. Ego meselesi değildi benimki. Ben işi bilen senior elemandım, o havadan üzerime getirilmiş yönetici. Ben yönetici olduktan sonra insanları dinlemeye önem verdim.
0
SiyamkedisiZorro
(19.09.22)
(9)

Airfryer kullananlar memnun musunuz?

rebecca
Ben ürün inceleme videolarına baktığımda benim ihtiyacımı giderir gibi gördüm köfte tavuk sebze vb için, siz ne düşünüyorsunuz memnun musunuz? Bir de marka önerisi gelirse süper olur.
Ben ürün inceleme videolarına baktığımda benim ihtiyacımı giderir gibi gördüm köfte tavuk sebze vb için, siz ne düşünüyorsunuz memnun musunuz?

Bir de marka önerisi gelirse süper olur.
0
rebecca
(26.07.22)
Memnunum. Philips XXL.
0
himmet dayi
(26.07.22)
çok memnunum. Philips XXL +1
0
redlinetheturk
(26.07.22)
Xiaomi'ninkini aldım 2 kişi için yeterli fakat misafir falan gelince fırını çalıştırmak daha mantıklı oluyor onu 2 kere 20-30dk çalıştırmaktansa fırında tek seferde fazla fazla yapılabilir. Ama 1-2 kişi için güzel ve hızlı pişiriyor.

Philipste durum nasıl bilmiyorum ama Xiaomi'nin 2 aparatı bana pek yetmedi. Ayrıca 3 katlı ızgaradan, kek kalıplarından falan almak lazım. Onlar için de üstüne yaklaşık +1000TL koymak gerekiyor.
0
ananiyimioguz
(26.07.22)
1-2 kişiyseniz ve evde halihazırda güzel bir fırın yoksa iş görür. Tavada yağ sıçratma problemini ortadan kaldırır. Onun dışında epey overrated bir ürün. 3-4 kişilik evlerde fırın tepsisine yağlı kağıt sermek daha zahmetsiz ve lezzetli sonuçlar verebiliyor. Henüz her ürünü denemedim. Patates fırındakine göre çok kötüydü, tavuk but güzel oldu. Ama fırında da güzel olurdu zaten. Yalnız yaşayanlar için kullanışlı.
0
zihua
(26.07.22)
philips xxl +1
aşırı memnunum.
fırınla kıyas kabul etmez, alternatifi değil.
0
blatta hiberna
(26.07.22)
cok memnunum philips xxl+1
ama bunun daha uygun fiyatli olan ve xxl olmayan modelini alirdim simdiki aklim olsa. cunku akilli sensor ozelligini hic kullanmiyorum desem yeridir. ne pisireceksem sicakligi ve sureyi kendim ayarliyorum. hic kullanilmayan bir ozellik aradaki o fiyat farkina degmez. yani simdi olsa gumus rengi kulbu olan modeli alirdim philips alacaksam.
0
in vino veritas
(26.07.22)
Köfte - tavuk - patates için mükemmel bir alet. Özellikle patates konusunda fırınla mukayese bile edilmez. Ama börek olmaz mesela, ya da patlıcan kızartması için epey yağa bulaman lazım ki ancak o zaman kızartma gibi oluyor. Kızım öğlen okula yemek götürüyor, benim için kurtarıcı oldu, buzluktan alıp 15 dk içinde hazır hale getiriyorum.
Philips XXL
0
SiyamkedisiZorro
(26.07.22)
Tefall actifry
0
photo85
(26.07.22)
Instant Pot'un airfryer ek baslikli versiyonunu kullaniyorum. Gayet memnunum, sadece airfryera uygun olmayan seyleri kizartmak icin ic yuzeyleri biraz yaglamaniz gerekiyor ki yapismasin.
0
cleric
(26.07.22)
(8)

Çift soyadı kullanmak

kaptan maydanoz
Hali hazırda bekarken uzun bir ad-soyadım vardı (iki ismim var). Boşluklar dahil 18 karakter. Evlenince elimin soyadı yanında kendi soyadımı da kullanmaya karar verdim. Toplam 24 karakter oldu. Herkes maksikalı gibi çok uzun olmuş diyor. Ben kendi soyadımı çok sevdiğim için kullanmaya devam etmek is
Hali hazırda bekarken uzun bir ad-soyadım vardı (iki ismim var). Boşluklar dahil 18 karakter. Evlenince elimin soyadı yanında kendi soyadımı da kullanmaya karar verdim. Toplam 24 karakter oldu. Herkes maksikalı gibi çok uzun olmuş diyor.
Ben kendi soyadımı çok sevdiğim için kullanmaya devam etmek istiyorum ama kendi ailem dahil herkes zorluk yaşarsın diyor. Sizce hangi konuda zorluk yaşarım? Resmî işlem kırk yılda bir olan bir şey. Başka ne zorluğu olacak ki.
0
kaptan maydanoz
(21.07.22)
Kullan ya ne olacak ne zorluğu yaşayacaksın üniversite giriş formu kodlamayacaksan bi zorluk yaşamazsın.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.07.22)
ya biriyle tanışınca falan 6 karakter uzun söylemek dışında yaşanılacak hiçbir zorluk yok.
böyle devam bence de.
0
patronaj1
(21.07.22)
İki soyismimi de kullanıyorum, benimki de biraz uzun ama hiç sorun yaşamadım.
0
fotrsapka
(21.07.22)
Eşimin iki ismi ve iki soy adı var. Toplam 28 karakter. Kredi kartına ismi sığmıyor. Kendi üzerine olan araç için kasko yaptırırken sorun yaşamıştı. Bu dediğim 2014 yılında oldu, belki şimdi düzeltmişlerdir.

Onun dışında bir sorun yaşamadı.
0
pispinti
(21.07.22)
Ben çift soyadı kullanıyorum, ikinci soyadımı yazmam gerektiğinde fazladan yarım saniye harcamıyorum, zorluğu falan yok.

Ha ama isterseniz eşinizin soyadını bırakıp sadece kendi soyadınızla da evlilik hayatına devam edebilirsiniz, bir dilekçeye bakıyor.
0
kobuzchu kiz
(21.07.22)
Ben kısa adım ve soyadıma eşimin kısa soyadını ekledim. Bazen ilk soyadımı ikinci adım sananlar çıkıyor, öyle işliyorlar, görürsem düzeltiyorum. Ama evlenmeden önce de kısacık adımı soyadımı yanlış anlayan tonla insan vardı, bu durum tabii değişmedi. Bir de uzun olsaydı ne olurdu bilemiyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(21.07.22)
benim de ismim böyle oldu
ilk ismimi oldum olası hiç kullanmıyordum
eşimin soyadını da günlük hayatta kullanmıyorum
sadece resmi belgelerde kullanıyorum onda da bir zorluk yok ne kadar zorluk olacak ki.
iki soyismimi günlük hayatta kullansam da zorluk olmazdı bence
keşke iki adım olmasaydı, o ayrı
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.07.22)
soyismi sizi siz yapan kimliğiniz, gecmisiniz, sizin eşinize ait bir mülk olmadığınızı size hatirlatiyor. kendi soyisminizden vazgecmeyin. türkiye yasalarına göre sadece kendi soyisminizi kullanmak istiyorsaniz, evlendikten sonra aile mahkemesinde dava acip sadece kendi soyisminiz ile devam ediyorsunuz. basit bir dava ama bana göre o bile kücük düsürücü.

erkegim, eşimin soyismini de kullaniyorum. eşim benim soyismimi kullanmak zorunda degil, ama madem böyle bir zorunluluk var, o zorunluluk ikimizi de bağlıyor.
0
tadellesever
(22.07.22)
(3)

Mezardaki Yabani Otlarla Mucadele

bay b
ramazan bayraminda gittigimde mevsimden de oturu daha kisaydi bu otlar temizledim ustune bi kat ince cicek topragi attim 3-4 tane de cicek diktim. bugun teyzem bu fotografi atmis. yani cicegin buyumedigi yerde bu ** otlari nasil bu kadar ortaligin anasini belleyebiliyor vallahi delircem. yok mu bunl
ramazan bayraminda gittigimde mevsimden de oturu daha kisaydi bu otlar temizledim ustune bi kat ince cicek topragi attim 3-4 tane de cicek diktim. bugun teyzem bu fotografi atmis. yani cicegin buyumedigi yerde bu ** otlari nasil bu kadar ortaligin anasini belleyebiliyor vallahi delircem. yok mu bunlarla mucadelenin teknik bir yolu ya ilac vs gubre bilmem ne zikkimsa hic de anlamam :(

gorsel yuklenmemis, tekrar yukledim.
0
bay b
(01.07.22)
İlaç atıp tüm bitkileri öldüreceksiniz, sonra yeterli süre geçtikten sonra yeni çiçekler ekeceksiniz.

Ektiğiniz çiçek/bitkilerin haricinde açıkta kalan toprağı siyah örtü ile örteceksiniz.

Bu sayede hem toprakta nem kaybı olmayacak, hem de böceklerin ve rüzgarın taşıdığı tozlanmalar ile yeni yabani bitki büyümeyecek.

Fiziki olarak da yabanileri yolup, örtü işini yapabilirsiniz, ama bir süre yine topraktaki tohumlardan çıkmak isteyenler olabilir.
0
John Bloor
(01.07.22)
tek tek çiçek yerine mezarı komple kaplayacak bir tür dikin. acem halısı veya iran halısı türlerinden 3-5 sap dikseniz, bir seneye komple mezarı kaplar, hem görsel olarak çok güzel oluyor, hem sulamadır, çapadır, bakım istemiyor, hem de başka ot çıkmasına izin vermiyor.
m.facebook.com
0
halanne
(01.07.22)
halanne+1
Ben de dün gittim anneciğime. 2 ay önce bakım yaptırmıştık. Otaları filan hep temizlemiştik, aynı gösterdiğiniz gibi olmuş. Yine yolduk ettik ama kabristandaki diğer yerlere baktığımda örtücü bitki ekmiş olanların üzerinde yabani bitki bitmediğini gördüm. Kısmetse sonbahara biz de öyle yapacağız.
0
SiyamkedisiZorro
(01.07.22)
(6)

Filipinli kız ile Türkiye'de evlenmek

instinct
Merhaba,İnternetten tanışıp konuştuğum, 3 aydan fazla bir süredir ilişki içinde olduğum kızı Türkiye'ye getirip evlenmek istiyorum.yargılamadan cevap verirseniz sevinirim.ben internette araştırma yaptım ama cevap bulamadığım bir soru var:Turizm amaçlı eVisa ile Türkiye'ye geldiğinde evlenebilir mi?d
Merhaba,

İnternetten tanışıp konuştuğum, 3 aydan fazla bir süredir ilişki içinde olduğum kızı Türkiye'ye getirip evlenmek istiyorum.

yargılamadan cevap verirseniz sevinirim.

ben internette araştırma yaptım ama cevap bulamadığım bir soru var:

Turizm amaçlı eVisa ile Türkiye'ye geldiğinde evlenebilir mi?

daha önce böyle bir şey yapmış birisi ya da tanıdığı olan varsa genel tecrübelerini de benimle paylaşabilirse çok makbule geçer.
0
instinct
(01.07.22)
ülkeye nasıl geldiği ya da hangi izinlerle kaldığı önemli değil gerekli belgeleri sunabildiğiniz sürece. türkiyeye gelmeden önce bu belgeleri tamamlamasını öneririm, listesi hemen her belediyenin sitesinde var.
0
posthuman
(01.07.22)
benim bir arkadaşım pilipinlerli bir bayanla evli. yaklaşık 5 seneden fazla evli. 1 sene önce vatandaşlığı almıştı bayan.
0
mikahakkinen
(01.07.22)
Ülkeye gelmek için uçak vs masraflarını senden isterse direk engelle geç, Türkiye'den çok kişi böyle dolandırıldı haberin olsun.

Sorunun cevabını bilmiyorum da uyarayım dedim.
0
solo
(01.07.22)
Abimin 5 yildan fazladir birlikte oldugu filipinli sevgilisine 9-10 kere basvurmus olmasina ragmen red verdiler, en son vazgecti. Kiz orada kurumsal bir firmada calisiyor biz de buradan her turlu belgeyi sagladik. Gelince evlenilebiliir mi emin degilim ama bence evlenilebilir, onemli olan gelebilmek. Afgan suri yuruyerek geliyor filipinli turist parasiyla evragiyla 10 gunlugune gelemiyor
0
mirafiori
(01.07.22)
Cevaben: Turistik vize ile geldiğinde evlenebilir tabii, ama dönmemesi için evlendikten sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz onu araştırın derim ben.
Ancak diğer yandan solo+1, 3 ay yahu...
0
SiyamkedisiZorro
(01.07.22)
Uluslararası evlenme ehliyet belgesi gerekiyor. Filipinliler genelde boşanamıyorlar evliliklerinden ve dışarıda nikah kıymaya yöneliyor ya da ömür boyu ayrıldıkları kişi ile evli gözüküyorlar.

Bu evlenme ehliyet belgesi ikinci evliliğe engel bir durum var mı onun belgelendirilmesi, evlendirme dairesi sizden bunu isteyecektir.
0
osmanyueksel
(01.07.22)
(22)

Arkadaşınız düğünde beyaz bluz giyse

Gradient_tabanlı_mor
Bluz pantolon ama bluz tamamen süslü beyaz. Nikah şahidi aynı zamanda. Ne düşünürsünüz? Uyarır mısınız nikah öncesinde veya takılmaz mısınız?
Bluz pantolon ama bluz tamamen süslü beyaz. Nikah şahidi aynı zamanda. Ne düşünürsünüz? Uyarır mısınız nikah öncesinde veya takılmaz mısınız?
0
Gradient_tabanlı_mor
(30.06.22)
Gülerek "Yok mu kızım başka şeyin?" falan derdim herhalde. Bir yandan da beyaz "elbise" değil sonuçta.
0
dreamnesiac
(01.07.22)
Elbise olsa başka bir arkadaşımın ayağı kayıp yanlışlıkla üstüne kırmızı şarap dökebilir. Bluz için oturup konuşmak daha doğru.
0
archmage mahmut
(01.07.22)
Bu gelinden başkası beyaz giymesin ritüeli abartılmıyor mu, neticede düğünde gelinin kim olduğu belli oluyor
0
freebird5406_2
(01.07.22)
freebird +1 hic bakmamistim ben evlenirken kim ne renk giymis diye. hatta su an bi dusundum hatirlamaya caliatim ama mumkunati yok kim ne giymisti diye hatirlamamin. gelinlik filan giymemis sonucta şık bir bluz giymis. umurumda bile olmaz benim.
0
in vino veritas
(01.07.22)
ciddi ciddi uyarmam da, "başka bir şey bulamadın mı?" falan diye gülerek, esprili şekilde dile getiririm muhtemelen.
beyaz giymek hayati öneme sahip bir şey değil, yani aşırı önem verip bir olaya dönüştürmem ama biraz da görgüsüzlük yani açıkçası.
0
blatta hiberna
(01.07.22)
Çok zorunda değilse başka bir şey giymesini öneririm. +1 dreamnesiac örneğindeki gibi esprili şekilde derdim.

Arkadaşı olduğunuz için sık sık dans pistinde, etrafta olacaksınız. Sadece masada otursaydınız çok fazla problem olmazdı. Bence yol yakınken başka bir şey giymeyi düşünebilirsiniz.
0
sevilen progressive türkücü
(01.07.22)
Benim arkadaşım nikah sonrası eğlencesine beyaz ceketle gelmişti, sonra "aaaaa ben naptım hiç düşünmedim" diye özür dilemeye başladı, "deli misin ne var ceketinde, saçmalama" diye tepki verdim ve çok samimiydim. Beyaz bluz giymekte hiç takılacak bir şey yok bence. Ha ama siz gelin değil de arkadaşıysanız, gelinin sağı solu belli olmaz diye yine başka bir şey giyin ya da renkli fulardı, kolyeydi bi şeyle renk katın.
0
kobuzchu kiz
(01.07.22)
Hadi beyaz elbiseyi anladik da beyaz bluza da mi olay cikiyor artik.

Damat kravatla takilirken cillop gibi smokin giyen tonla adam geliyor ben daha sikinti ciktigini gormedim. Gelini de karistirmazlar bence.
0
divit
(01.07.22)
@sevilen türkücü, gelin olan benim :)
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(01.07.22)
Benim açımdan sorun olmasa bile düğüne katılan çoğu insana gereksiz yere dedikodu malzemesi vermiş olacak. "Arkadaşının düğününde beyaz bluz giymiş birde nikah şahidi" diye baya göze batacak. Açıkçası bu detaya dikkat etmesini beklediğim için hoşlanmazdım bu durumdan. Nikah şahidi olmasa sorun değil, düğüne gelen sıradan bir davetlinin üstüne kimse bakmaz ama nikah şahidi olacak yakın birinden insan incelik bekliyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.07.22)
Siz giyeceksiniz de bize danışıyorsunuz zannettim :) bence diyebilirsiniz sıkıntı olmamalı.

Tam olarak benzer bir durum olmasa da, saçları gelinle benzer olmasın diye saç modelini değiştirmesini yakın arkadaşına söyleyenler oluyor. Ama yine esprili ve cana yakın bir şekilde söylenmeli.
0
sevilen progressive türkücü
(01.07.22)
o değil de nikah şahidi olacak kadar yakın ve bir elbise giyemiyor mu? bu daha önemli bence:)

bir şey demem ama içten içe kırılırım gibi. çünkü ben önem vermişim, gel şahidim ol demişim. o da hem bluz hem de beyaz giyiyor. ilginç valla.
0
rose parks
(01.07.22)
Hayat böyle öğretilmiş, ezberletilmiş, çıkış noktası suni/kurgu bir mana taşıyan şeylere kafa yormak, takmak vb için çok kısa. Dikkatimi dahi çekmez, çekmedi. Dolayısıyla söyleyecek bir şey de olmaz ortada.
0
Phoebe
(01.07.22)
Uyar elbette. Benim arkadaş üzerinde çiçek olan elbise bile giydirmemişti bana gelinlikte de çiçek varmış diye
Hatta saçı makyajı bile abartmamak lazım gelini gölgelememek için
0
photo85
(01.07.22)
ilk önce esprili bir dille uyarır, devamında üzerine bir şey dökerdim.
0
Hallegadola
(01.07.22)
Esprili bir şekilde uyarmaya çalıştım siz söyledikten sonra ama anlamadı sanırım :) yarın olacak düğünüm. Benim için hiç sorun değil ama ailelerin akrabaların laf edeceğini düşünüyorum.
0
🌸Gradient_tabanlı_mor
(01.07.22)
Beyaz bluz sorun değil, Allahaşkına, beyaz elbise değil sonuçta. Abartmayın, abartılmasına (konu-komşu-akraba) net bir biçimde karşı çıkın.
0
SiyamkedisiZorro
(01.07.22)
ablam benim nikahımda beyaz kısa bi elbise giymişti, çok da ısrar etmiştim giymesi için. böyle şeylere takılmıyorum gelinin kim olduğu belli sonuçta.
0
amelie poulain
(01.07.22)
Yıl olmuş 22 hala nelere takılıyorsunuz. Bırakın milletin ne diyeceğini. Belli ki şahit kadar yaptığınıza göre en yakın arkadaşınız, biri ona laf edecek olacak ağzının payını veririm.
0
astronom bey
(01.07.22)
tebrikler oncelikle, boyle seylere takilmayin birakin giysin, cok gereksiz bir ayrinti bu. hatta ozguvensizlik gibi biraz "beni golgeleyecek" dusuncesi. baska derdiniz mi yok :) ayrica kim ne konusursa da konussun. benim nikah sahidi yaptigim yakin arkadasima biri laf etmeye kalkisirsa ters cevap alir benden.
0
in vino veritas
(01.07.22)
Altına ne giymiş? O da beyaz değilse no problem. Ya da üzerine farklı renkli ince şal, fular vesaire ile renk katabilir.
0
d max
(05.07.22)
uyarmam ama baska nikah sahidi bulurum.
0
Ley
(05.07.22)
(5)

Şirket Arabası Promil Sınırı

estalus
merak ettiğim bir durum var,hususi araç sahipleri için alkol promil sınırı 0.5 promil diye biliyorum.Firma çalışanlarına tahsis edilen şirket araçları için promil sınırının farklı olduğunu duydum,0.3 promil olarak.Bunun doğruluk payı varmıdır ? Yoksa 0,5 promilmidir şirket aracı olsa dahi ?
merak ettiğim bir durum var,hususi araç sahipleri için alkol promil sınırı 0.5 promil diye biliyorum.Firma çalışanlarına tahsis edilen şirket araçları için promil sınırının farklı olduğunu duydum,0.3 promil olarak.Bunun doğruluk payı varmıdır ? Yoksa 0,5 promilmidir şirket aracı olsa dahi ?
0
estalus
(30.06.22)
Yok öyle bişey.
Binek otomobilde alkol sınırı 0,50 promil. Araç büyüdükçe bu sınır azalıyor.
0
etna
(30.06.22)
Yasal olarak bi fark yok ama şirket kuralı olarak var. Şirket arabasıyla kazaya karıştığında yasal sınırın altında promil olsa bile işten atılıyorsun ve sigorta ödemiyor.
0
glamdr1ng
(30.06.22)
Hususi diye gecmiyorsa ruhsatta ticari sayilir, ama her sirket araci ticari degildir.
Genelde doblo tarzi aracta ticari yazar.

Sirketin kendi prensibi ayri, 0.0001 bile olsa isten atarlar.
0
divit
(30.06.22)
bizim şirkette 0dı
0
argent dawn
(01.07.22)
Şirketin prensibi ayrı. Bizimki de sıfır. İçince taksi çağır diyor şirket, araba kullanamazsın.
0
SiyamkedisiZorro
(01.07.22)
(5)

Eski Kitapları N'apmalı?

praetor
Kitaplığımda seneler içinde birikmiş çok sayıda roman var. Bunların kitaplıkta tozlu tozlu durması doğru mu? Bunları ekonomiye kazandırayım, ucuza satıp doğru kişilere ulaşmasını sağlayayım diyorum. Siz romanlarınızı biriktiriyor musunuz, yoksa bir şekilde elden çıkarıyor musunuz?
Kitaplığımda seneler içinde birikmiş çok sayıda roman var. Bunların kitaplıkta tozlu tozlu durması doğru mu? Bunları ekonomiye kazandırayım, ucuza satıp doğru kişilere ulaşmasını sağlayayım diyorum. Siz romanlarınızı biriktiriyor musunuz, yoksa bir şekilde elden çıkarıyor musunuz?
0
praetor
(26.06.22)
Bir şekilde elden çıkarıyorum. Bağışlıyorum, hediye ediyorum, satıyorum vs.
0
Amaranta ursula
(26.06.22)
sürekli taşındığım için artık kütüphane oluşturmuyorum. E-kitap okuyucu kullanıyorum. Elimdekileri de satabildiklerimi sahibinden'de ucuza verdim, geri kalanını da çevremdekilere dağıttım.
0
nickfury
(27.06.22)
Topluyorum ben, koleksiyon yapıyorum. Baskısı tükenen bazı serileri tamamlamak için yıllardır sahaf kovalıyorum. Hâlâ bulamadığım 1-2 kitap var, çok canım sıkılıyor aklıma geldikçe. Ama kitaplar eve sığmıyor, taşınmayı çok zorlaştırıyor. Yanımda olmasalar da olur dediğim kitapları götürüp babamın evindeki kitaplığa koyuyorum. Ara sıra elden çıkarayım, azaltayım, hediye vereyim, satayım mı acaba diye düşünüyorum ama yok, ben ölünce topluca Nesin Vakfı'na, ÖBD Bilimkurgu Kütüphanesi'ne falan bağışlasınlar ne bileyim.
0
kobuzchu kiz
(27.06.22)
Tozunu alıyorum, tozlu durmamış oluyor :)
Birlikte yaşıyoruz hep beraber. Sahibinden.com da mantıklı satılabilecek olanlar için.
0
dreamnesiac
(27.06.22)
Okuduğum kitapların bazıları "daha da okumam" gibi değilse tutuyorum. Evde kitap koyacak yer kalmadı. Mutfak dahil her yerde kütüphane var. Çocuklar büyüdükçe kitaplarını Caddebostan'da Muhtar Özkaya Halk Kütüphanesine bağışlıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(27.06.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.