Giriş
(5)

Büyücü-Falcı Karı Meselesi

apolitikherif
benim kız arkadaş tutturdu arkadaşımla falcıya gidicem diye. Böyle şeyleri sevmem. Ama engel de olmadım. Neyse kız gitmiş, falcı kartlar koymuş önüne. Bizimki seçmiş falan. Sonra falcı yorumlamaya başlamış. Konu bana da gelmiş tabi. Kadın şöyle bi şeyler demiş:“Sana yakın olan bir erkek var. Ama bur
benim kız arkadaş tutturdu arkadaşımla falcıya gidicem diye. Böyle şeyleri sevmem. Ama engel de olmadım. Neyse kız gitmiş, falcı kartlar koymuş önüne. Bizimki seçmiş falan. Sonra falcı yorumlamaya başlamış.

Konu bana da gelmiş tabi. Kadın şöyle bi şeyler demiş:
“Sana yakın olan bir erkek var.
Ama buraya ait değil, yoldan birisi. Yani aranızdaki ilişki geçici. O da zaten bu ilişkiye o şekilde bakıyor. Yoldan birisi olduğu için buradan ziyade ait olduğu yeri düşünüyor”

Not: erasmustayım, buraya ait değilim.
Kız buralı.
İlişki 2 aylık.

Soru: nasıl oluyor da bu kadın benim hakkımda bi şeyler bilebiliyor? Kıza diyorum ki “sen kesin benim hakkımda bi şeyler demişsindir o sayede bilmiştir.” Söylemedim diyor.
Kıza ben bu konuda güveniyorum. Ama öbür türlüsünü de açıklayamıyorum.
Kaldı ki buna benzer hikayeler siz de duymuşsunuzdur. Nedir yani bunun olayı.

Eğer işin içinden çıkamazsam bizzat ben gidicem karıya. Bakalım bende ne görecek.
0
apolitikherif
(24.01.18)
kafaya takmayın arka planda birileri feysbuk twitter digging yapıyor olabilir.

kaldı ki böyle bir şeyi tutturmak da zor değil, ben kız arkadaşınıza "birinden haber bekliyorsun" ve "yola gideceksin" desem yüzde doksan tutar. bu da onun biraz daha gelişmişi. senin erasmusla gelen yabancı olduğunu söylese tamam eyvallah ablaya helal olsun derim.
0
hosein
(24.01.18)
(bkz: cold reading)
0
orpheus
(24.01.18)
Bilimden yanayım ancak Kuran'da fal vardır, büyü vardır. Büyüyü yapanı da yaptıranı da lanetlemiştir. Uzak duruyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(24.01.18)
birçok şey söylemiş ve tutanı aklında kalmıştır.
0
a man alone
(24.01.18)
insanlar bu fal olayını mantıklı olmayan argümanlarla sürekli yalanlıyor. ben böyle bir konuda mantık aramıyorum tabii ki. 20 yıl önce de mi sosyal medya vardı, insanlar yüzyıllardır büyücüye falciya gidiyor.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.01.18)
(11)

ben niye böyle omlet yapamıyorum

plastic_angel
bi kasede çırpıyorum tavaya döküyorum ama üzerinde hep beyazı pişmemiş şekilde kalıyor. bu resimdeki gibi hiç yapamadım. nasıl yapıyorlar ki?https://www.diyetkolik.com/site_media/media/foodrecipe_images/kasarliOmlet.210x210.png
bi kasede çırpıyorum tavaya döküyorum ama üzerinde hep beyazı pişmemiş şekilde kalıyor. bu resimdeki gibi hiç yapamadım. nasıl yapıyorlar ki?

www.diyetkolik.com
0
plastic_angel
(22.01.18)
pişmiyorsa eğer ters yüz etmiyorsun demektir.
0
funl
(22.01.18)
Erken alıyor olabilirsiniz. Bir de burada kaşarlı omlet diyor, kaşarlar hafif yanmaya başladığında bu görünümü alıyor olabilir, kaşar atıyor musunuz? Gerçi kaşar atmasanız da bu görünüm sağlanabilir biraz bekletilerek. Belki de siz sadece şemsiye yapmalısınızdır. Herkes omlet yapacak diye bir şey yok. :/

edit: ben çevirmediğinizi hesaba katmamıştım hiç, "yok canım, o kadar da değildir. plastic_angel yapmaz öyle şey." demiştim. gerçek mi bu?
0
rahip janick
(22.01.18)
altı pişince ters çevireceksin. çevirince üstte kalan kısım aynen böyle olur.
0
kibritsuyu
(22.01.18)
Kimi cafelerde biraz piştikten sonra şekli bozulmadan üstü de pişirmek için kısa bir süre fırına atıyorlar. Üzerine kapak örtüp altını kısarak da böyle sonuç alabilirsin, çevirmek de bir diğer seçeneğin
0
Nature Works
(22.01.18)
kapağı kapalı pişirmen gerekiyor. bu sekilde cevirmeye bile gerek kalmıyor. altı kısık olacak ama en kısık değil. üstte kalan sıvı kısımları pişirmek için kapagı acmadan tavayı hafif kaldırıp yuvarlama hareketi yapmak gerekiyor. anlatabildim mi bilmiyorum ama o sıvı kısmı tüm yüzeye yayıyorsun işte. tabii bunları yapmak yerine cevirebilirsin de.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
www.youtube.com

fotodaki gibi kabarik istiyorsaniz daha cok cirpmak gerekiyor tavaya dokmeden. tuz dokerseniz kabariklik azaliyor.

ustunun pismesi icin altini kisip kapak kapayacaksiniz.
0
jimicik
(22.01.18)
Bu zaten çevirmiş, kapağı kapalı olsa bile üstü bu şekilde tam pişmesi için altı baya pembeleşir, alt üst yapmayacaksınız bile pişirdikten sonra düz tabağa ters çevirin bari böyle görünsün.
0
mslny
(22.01.18)
Kapaklı tavada yap. Üstü açık pişirirsen çevirmeden böyle olmaz.
0
i m cool with that
(22.01.18)
Ya alt üst edeceksiniz ya da üzerine kapak koyacaksınız.
0
SiyamkedisiZorro
(22.01.18)
Yumurtayı çırparken içine birazcık süt de koyabilirsiniz.
0
sopiro
(22.01.18)
Sopiro +1
0
boran79
(22.01.18)
(6)

Arnavutlar hakkında bir soru?

mikahakkinen
Arnavutlar nasıldır? Çok yakın muhafazakar bir abimin oğlu muhafazakar Bursalı bir arnavut ailenin kızını buldu ve evlenmeyi düşünüyor. Biz egeliyiz arnavutların geleneklerini kız vermelerini standartlarını bilmiyoruz. Öneriniz nedir?
Arnavutlar nasıldır? Çok yakın muhafazakar bir abimin oğlu muhafazakar Bursalı bir arnavut ailenin kızını buldu ve evlenmeyi düşünüyor. Biz egeliyiz arnavutların geleneklerini kız vermelerini standartlarını bilmiyoruz. Öneriniz nedir?
0
mikahakkinen
(19.01.18)
Hahaha, Allah yardımcınız olsun.

Ailemin uzak köklerinde Arnavutluk var. Bizimkiler göçeli 300+ sene olduğu için etkisini görmedim ama Arnavutlar Doğu Avrupa'nın mafiososu, Çeçen'i dir. Çabuk parlamaları, kavgacılıkları ünlüdür.

Dediğim gibi ne zaman göçtükleri ve ne kadar Arnavut'luklarından gurur duydukları ile ilgili bir şey. Bu düğün-dernek göreneklerini hiç kasmayın sorun. Dayım 30 sene önce evlenirken tüm sülalesine hediye aldırmışlardı.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
Fazla Arnavut tanımıyorum ama tanıdıklarımı düşünerek özelliklerini sayayım:
-Paraya çok önem verirler
-Acayip inatçılar. Doğru bildiklerine körü körüne inanırlar, değiştirmen çok zor
-Düğünlere bayılırlar
-Güvenilmezler
0
hümanist tabutçu
(19.01.18)
düğünlerde gösterişi seviyorlar, tek gece değiştirip değiştirip 3 abiye giymek gibi. kollar altın bilezik dolusu vs. birbirlerine bağlılar bir de.
0
cabiday
(19.01.18)
bi kere arnavut derken neyi kastediyorsunuz? çünkü türkiye de makedonya türklerine bile arnavut deniliyo yani genel bi isim konmuş. arnavutlar bile aralarında farklı farklı arnavutluk arnavutu ile makedonya arnavutu bile birbirlerinden farklıdır.
0
greenplease
(19.01.18)
Egelilerden çok farkları yoktur.
0
delicevat
(19.01.18)
sağlam sevişirler
0
mysql34
(19.01.18)
(4)

Amerika Vizesi Hk. bir soru?

portakal
Henüz gidiş biletini almadım,ama vize almak istiyorum kenarda dursun 10 yıl. vize başvurusu yaparken bir arkadaşımın amerikadaki abisinin adresini versem, vize çıkar mı? Vize görüşmesi sırasında bana bilet sorarlar mı?
Henüz gidiş biletini almadım,ama vize almak istiyorum kenarda dursun 10 yıl. vize başvurusu yaparken bir arkadaşımın amerikadaki abisinin adresini versem, vize çıkar mı? Vize görüşmesi sırasında bana bilet sorarlar mı?
0
portakal
(19.01.18)
valla, merhaba hoşgeldin naber diyip 10 sene vize alanı da var alamayanı da var. amerikan vizesi konusunda siz gitmeden çok önce karar verilmiş oluyor gördüğünüz olay tamamen tiyatro.

bilet beklentileri olursa rezervasyon yapar geçersiniz çünkü kesin olmayan bir vize için ne bileti alacaksınız. avrupa böyle değil bak onlar istiyor.
0
ozdek
(19.01.18)
bilet sormazlar görüşme sırasında.
istenilen evraklar arasında yok zaten.
abinin adresini vermeni olayını bilmem ama görüşme sırasında soruyor niye gidiyorsun ne kadar kalacaksın vs diye. ne kadar gerçekten gitmeyecek olsanda gerçeğin bir simülasyonunu sebep olarak vermen lazım şüphe çekmemek için.
0
jedilance
(19.01.18)
Hariçten konuşmuş olmayayım ama zaten bir sene sonraya vize için randevu veriyor diye biliyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
Yok o 1 sene sonraya randevu olayı kalktı artık. Birkaç hafta sonrasına alabiliyorsun randevuyu.
0
himmet dayi
(19.01.18)
(8)

işinizde memnun değilsiniz ve...

rajaz
çıkmak istiyorsunuz. fakat piyasa kötü. bir fakat daha, burada kalırsanız her gün baskı ve stres altında çalışacaksınız. bir suçunuz da yok. mobbing yapmak maksat. yeni bir iş arayışındasınız ve bunu gizli yapıyorsunuz. çünkü işsiz kalmak istemiyorsunuz. hayat zor malum. oldu da, başka bir iş görüşm
çıkmak istiyorsunuz. fakat piyasa kötü. bir fakat daha, burada kalırsanız her gün baskı ve stres altında çalışacaksınız. bir suçunuz da yok. mobbing yapmak maksat. yeni bir iş arayışındasınız ve bunu gizli yapıyorsunuz. çünkü işsiz kalmak istemiyorsunuz. hayat zor malum.

oldu da, başka bir iş görüşmesinde size aldığınız maaştan 400-500 tl düşük maaş teklif edildi. böyle bir işi kabul eder misiniz? belki de kendinizi daha çok gösterebileceğiniz bir yer. fakat maaşı az daha düşük.

ne yaparsınız?

iş bulunca mı çıkarsınız buradan, yoksa artık dayanamayıp (dayanılamayacak seviyeye geliyor ve artık şevk-azim kalmadığı için düşük performansta çalışıyor) çıkar mıydınız?

iki uclu boklu değnek var ortada açıkcası.
0
rajaz
(19.01.18)
400-500 eksik almam hayatımda neleri değiştirecek orası önemli. faturalarımı ödemekte sorun yaşayacaksam büyük risk ama biriktirdiğim para az kalacak diyorsam hiç düşünmem. lükslerim azalacaksa yine bi düşünürüm, öbür gittiğim yerde ne kadar sürede yükselebilirim/ekstra zam alabilirim diye.

ben kariyerimin başında böyle bi "düşüş" yaptım, şidmilerde meyvelerini toplamaya başladım ancak geçen sürede "idare ederek" yaşadım. henüz başlardaysan, kaybedecek çok şeyin yoksa bence mantılı olur.
0
Bruce
(19.01.18)
bruce haklı
maddi anlamda çok etkilenmeyecekseniz değiştirin
risk almanın tam sırası
0
superb
(19.01.18)
bak sana çok felsefi bi cevab vereyim :) ok bile geri çekilerek atılır. biraz geri düşmen çok önemli olmaz tabi bu para hayati önemde değilse.
0
hosein
(19.01.18)
maaşın ne kadar olduğuna bağlı biraz. 7binden 6 buçuğa mı düşüyor, 3binden 2buçuğa mı? yaşam standartlarımı etkilemeyecek bir farksa, huzurlu bir işi tercih ederdim ama Bruce'un dediği gibi faturalarımı ödemek için sıkışacaksam dayanırdım bir süre daha en azından.
0
nonik
(19.01.18)
nonik'in dediği doğru; bu 400-500 maaşın ne kadarı?

Aile sorumluluğu varsa işsiz kalmak maalesef opsiyon olamıyor. Ben de bir süre böyle çalıştım. Eş iflas etmiş, çocuklar küçük / özel okul masrafı vs. Şimdi düzeldi çok şükür ancak o zamanlardan kalan hastalıkları maalesef atamadım bünyemden. Tiroid, şeker, kas ağrıları vs...

Dolayısıyla o eksi 400-500 TL ile geçinebilecekseniz, ve o şirketin kariyerinize iyi geleceğiniz düşünüyorsanız değiştirin o işi. Kaç yaşındasınız bilmiyorum, aile geçindirme sorumluluğunuz var mı bilmiyorum ama bedeniniz bunu affetmiyor. Tecrübeme dayanarak söyleyeyim.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
2 küsürden 2 küsüre diyeyim :)

ama hayatı birlikte geçirdiğim insan da bir o kadar alıyor maaş. totalde 400-500 lira geriler kasamıza giren işte.
0
🌸rajaz
(19.01.18)
Otur oturduğun yerde derim. Aldığın maaş maalesef 400 500 tl farkedince sarsabilir. Anlık heyecana kapılmayın. Piyasa kötü.
0
salahaddin
(20.01.18)
hayat yaptigimiz tercihlere gore bize kapi aciyor. isten cikardim ve hayatin bana isten ciktigim ve sevmedigim isi yapmadigim durumdaki gonderecegi secenege bakardim. ama ondan oncesinden arastirma yapmak onemli tabii. 2 bin lira daha dusuk olsun gerekirse, onemli olan huzur degil mi?
0
damba
(20.01.18)
(7)

Okeye dördüncü olmak istiyorum

frankie
Merhaba sevgili duyurucular,İstanbul'da yaşıyorum, cinsiyet kadın. 101, okey, pis yedili, batak vs tarzı kağıt ve ıstaka oyunlarını oynamayı seviyorum. beynimi dinlendiriyor ayrıca. ama okulda birlikte oynadığımız arkadaşlar iş hayatı başlayınca hep bir yerlere dağıldı.erkek olmadığım için de kıraat
Merhaba sevgili duyurucular,

İstanbul'da yaşıyorum, cinsiyet kadın. 101, okey, pis yedili, batak vs tarzı kağıt ve ıstaka oyunlarını oynamayı seviyorum. beynimi dinlendiriyor ayrıca. ama okulda birlikte oynadığımız arkadaşlar iş hayatı başlayınca hep bir yerlere dağıldı.

erkek olmadığım için de kıraathaneye gidip oynayamıyorum çat diye. komik olacak belki bunun eksikliğini çekiyorum. mesela yaşadığım yer çapa'da aile çay bahçesinde oynayanları görüyorum ama kimseyi tanımıyorum. uzaktan izliyorum.

direk 3 erkeğin arasına da dalmak istemiyorum. kadınlar kahvesi tarzı bir yer var mıdır gidip oyun oynayabileceğim? ya da nasıl tekrar oyun arkadaşı bulabilirim?
0
frankie
(19.01.18)
internetten oynamak istemiyor musunuz? yoksa oynayacak iyi site mi bulamıyorsunuz?
0
anarsik kurbaga
(19.01.18)
@anarsik kurbaga: internetten değil de "haftada 1 oyun günü olsun ve dışarıda oynayalım" tarzı bir şey arıyorum.
0
🌸frankie
(19.01.18)
Aksama gel cevre tiyatrosunun oraya once yanci kadrosundan seni alalim,sonra sen nereye 4. lazimsa oturur oynarsin.duzgun yerdir sarkan edende olmaz,takil oyle.
0
duptıs
(19.01.18)
king de dahil mi bu oyunlara?
0
windowsguvenlikduvari
(19.01.18)
burdan karışık bir grup oluşturulabilir sanırım.
0
anarsik kurbaga
(19.01.18)
Briç grupları var. Onlar lokallerinde gayet güzel düzenli oyun oynuyorlar. Briç'i saymamışsınız ama bu söylediğiniz oyunlardan anladığım kadarı ile gayet potansiyeliniz var. Önce öğrenir onra da oynarsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(28.11.18)
afyonda olsan her gün oynardık biz de devamlı dördüncü arıyoruz.
yolun düşerse burlara haberimiz olsun :)
0
guardiands
(28.11.18)
(1)

Sol kolum karıncalanıyor

SiyamkedisiZorro
Yahu iki gündür sol kolum durduk yere karıncalanıyor. Koltukaltından dirseğe kadar uyuşuk gibi. Kolumun üzerine yatmadım, kolum kıvrılmadı. Tansiyon yüksek değil. Neden ki? Ne yapayım?
Yahu iki gündür sol kolum durduk yere karıncalanıyor. Koltukaltından dirseğe kadar uyuşuk gibi. Kolumun üzerine yatmadım, kolum kıvrılmadı. Tansiyon yüksek değil. Neden ki? Ne yapayım?
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
Duruşum kötü, her zamanki gibi. Boynumda fıtık yok ama. Yine de bir doktora görüneceğim, teşekkürler.
0
🌸SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
(35)

Çok değişik , asil bir kızla tanıştım, önemli!

riniminitin
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor. Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil biris
Şimdi arkadaşlar sorumdan önce durumumu anlatayım ;
2 aydır Fransa'da yaşıyorum, burada geçen ay internetten bir kızla tanıştım, oldukça zengin hep özel Amerikan kolejlerinde büyümüş, şuan üniversite'de mimarlık 1. sınıfda okuyor.
Ancak kız o kadar ilginç birisi ki çok kibar veya elit veya asil birisi mi diyeyim bilemiyorum.

Yaşadıklarımı anlatayım, sizin bu konu ile ilgili bildikleriniz var ise tavsiyelerinizi bekliyor olacağım, sevgiler.

Öncelikle kız ilk tanıştığımızda yazışırken, "İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" dedi, ilginç birisi olduğunu buradan çıkartmıştım.  

Belli bir zamandan sonra buluşmaya karar verdik;
Buraları ben bilmiyorum, sen bir yer seç dedim ve bana "Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" dedi.
Salaş yerleri kesinlikle sevmiyor son derece şık böyle herkesin grand tuvalet giyinip gittiği fransız restoranlarını seçiyor, montunu kesinlikle kendisi çıkartmıyor ve herşeyi rica ediyor "Lütfen montumu çıkartabilirmisin?" gibi.
Masaya su gelince , "Benim için suyu açabilirmisin?",
meyve tabağı geldi "Bana üzüm verebilirmisin?"
ses tonu aşırı kibar ve alçak, 
şaşırdım açıkcası, ilk buluşmamızda oldukça kibar diye düşünmüştüm.
sonra ki  4-5 buluşmamızda hep bu tarz yerlerde geçti, genellikle yemeklerin yanında 1 bardak şampanya içiyor.
Klasik müzik, resim ve mimarilerle ilgileniyor , genelde bu konularda sohbet ediyoruz.

Neyse asıl kafamı karıştıran son olaylara geleyim, ben ev arkadaşım ve köpeğimle tanıştırmak için bizim eve davet ettim ve ne kadar daha çok erken felan desede köpeğimin hatrına ikna etmeyi başardım kendisini.

Bizim evin kapısında taksiyle durdu 30-40 saniye bekledim aşağı inmiyor, anladım ki kapıyı açmamı bekliyor kapıyı açtım, sonra eve yürüdük kapıya geldik lütfen montumu alırmısın, tarzı arkasını döndü, hemen montunu aldım, sonra "Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" dedi, içeri girince ev arkadaşımı gördü ve elini uzattı böyle öptürmek için, filmlerde ki, oda öptü.
Bi ara acaba bu kraliyet ailesinden felan mı geliyor diye düşündüm.

Neyse 1 saat kadar sohbet ettik, tanıştırlar felan geri giderken, "Benim için taksiyi arayabilirmisin?", "Montumu tutabilirmisin?", "Ayakkabılarımı giymem için sandalye getirebilirmisin?", "Eldivenlerimi giydirebilirmisin?" dedi. Açıkcası biraz sinirde oldum ama bayada ilginç geldi.

Bilerek mi böyle yapıyor yoksa özel bi kültürde mi büyümüş böyle olmuş.
Bunun ismi ne, kuralları varmı?
Örnek veriyorum ben bu kızla ciddi bir ilişkiye başlasam 1-2 sene sonra da böyle mi olacak bu?
Açıkcası ilk başlarda hadi nazdı oydu buydu, ben bir süre sonra bunları kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Çok sinir bozucu özelliklede ayakkabısını giyerken bile sandalye istemesi.
0
riniminitin
(19.01.18)
Valla bana bu asillik değil de şımarıklık gibi geldi.
0
bego
(19.01.18)
Bana piremses hastalığı gibi geldi. Aynısını Türk kızları yapsa kezban deriz ama elin Fransızı yapınca asil oluyor işte. Kızın rol yapıp yapmadığını ancak kızın ailesiyle tanışınca öğrenebilirsin. Ailesi de böyleyse yüzde doksan gerçektir. Ailesinden böyle gördüyse kolay kolay değişmez.
0
dissendium
(19.01.18)
1600'lerde yaşamıyoruz, yol ver. Rol yapıyorsa ruh hastası, özü buysa daha da kötü.

Tabii ailesinin servetini de göz ardı etmemek gerek. 50 milyon euro ve üstündeyse bu tavırlar mazur görülebilir.
0
i was made for you
(19.01.18)
şu an titriyorum. kim olursa olsun bu ne hacıt ya. tanımadan gıcık kaptım. ona ümraniyede bir tavuk döner yedir de yazılımı düzelsin.
0
tukenmez adam
(19.01.18)
Sizi hizmetçisi yapmış hala ilginç diye yorum yapıyırsunuz. Kız kendine resmen uşak/kahya etmiş sizi. Bence huylu huyundan vazgeçmez
0
neysene
(19.01.18)
Fransiz kezbani sizin gözünüzde asil olmuş.
0
all girls dream
(19.01.18)
Şaka gibi bir hikaye. Ne işiniz var bu kızla hâlâ? Bu kadar saçma bir insan daha görmedim.
0
kulagina kupe olsun
(19.01.18)
hocam sen onun çevresine gir bakalım orada davranışları nasıl diğer insanlar yadırgıyor mu bu durum vs. açıkçası bu kadar nezaket yapmacık olmaz gibime geldi. cidden çok elit bir ailede yetişmişse durum böyle olabilir
ama bu kadar zerafet bize fazla gelir.

sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi (:
0
Ufuk
(19.01.18)
abi sen de ayaklarımı yıkar mısın de.
i.ytimg.com
kadının da sana karşı kimi görevleri olmalı :D onlar neymiş acaba.
öyle tek taraflı olmaz :)

lütfen duyurum için gönder butonuna basar mısın?
neyse ben bastım bu seferlik
0
güneyli çocuk
(19.01.18)
böyle yaşanmaz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.01.18)
Fransa'daki en kaliteli zengin okullar amerikan kolejleri miymiş? Benim en şaşırdığım kısım bu oldu valla. Hem bu kadar elegan bir Fransız düşesi, hem de amerikan kolejine gidiyor he...
Okulda mı öğrenmiş tüm bu gelenekleri acaba, sorsana bi.
0
Bruce
(19.01.18)
tamam bir kadın tabii ki centilmenlik ister, bunu direk söyleyecek kadar da "açıksözlü" olabilir. bir hanımefendinin montunu çıkarmak da eldivenini çıkarmak da gurur okşayıcı olur. ama bu iş resmen orta çağ roleplayine, shakespeare oyununa dönmüş. hanımefendiye söylerseniz yıl 2018, ancien régime paket olalı çok oldu, sonra napolyon savaşları oldu gene sıkıntı.

çok serin hikaye ama, yalan yok.
0
fast times at celiktepe cengizhan high
(19.01.18)
Bence çok renkli ve komik bir kişilik. Okurken bayağı güldüm. Yerinde olsam iyice tanımaya çalışırdım. Hayatında kaç kere böyle bir insanla karşılaşabilirsin Ki?
0
rabitelli
(19.01.18)
ne asili yahu bildiğin kibarımsı kezban. Türk kızı olsa gömeriz fıransız diye iltimas geçmeye gerek yok
0
KaraSakall
(19.01.18)
asillik bu mu?

çekilecek dert değil.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
KaraSakall +1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.01.18)
bir insanin bilincli sekilde boyle salak salak davranacagini sanmam. kiz bence ya sosyal deney yapiyor ya da coklu kisilik bozuklugu gibi bir hastaliktan muzdarip.
0
jimicik
(19.01.18)
Hakikaten serin hikâye, güldürdü en azından. Gerçekse sizin açınızdan çok vahim.
0
mslny
(19.01.18)
kıza saydırmaya gelmiştim ama çok üzerine gitmişler garibin. o değilde eldivenlerini sen nasıl giydirdin Allasen ya. o parmaklarını uzattı sen de takıştırdın öyle mi? dur ben bir deneyim evde.
0
for day to break
(19.01.18)
asil filan değil narsist.

"İngilizce konuşurken benimle kısaltma kullanmayıp ve imla kurallarına dikkat edersen sevinirim" - Bunu kendine hak görüyor, özel muamele istiyor.

"Kızlar rezervasyon yapmaz senin için bir tane restoran bulacağım, lütfen arayıp rezervasyon yaptır" - Hem salak, hem de etraftan nasıl görüneceğini fazla önemsiyor.

"Lütfen eldivenlerimi çıkartırmısın?" - Hizmet görmeye alışmış.
0
beyteper canavari
(19.01.18)
Çeşitli fiziksel özellikler/eksiklikler (ağır bir şeyi taşıyabilecek güçte olmamak mesela ya da elin kırık olması vs), bilgi eksikliği nedeniyle ("ben ispanyolca konuşamıyorum, siparişi sen verir misin?"), özel koşullar (dini inanç/yaşam tarzı gereksinimleri misal) veya güvenlik nedeniyle ("o semt tekin değil, tek başıma gitmeyeyim, sen de gelir misin" vs) değil de sadece ama sadece cinsiyeti nedeniyle çeşitli rollere bürünüp ayrı ve özellikle daha üstün muamele görmeyi bekleyen bir insanda problem vardır diye düşünüyorum ben.

Hikayeye inanmak istemedim ama dünya deliyle dolu, e kadın da size istediği her şeyi yaptırmış, neden gerçek olmasın demeyi seçtim.

Kaldı ki, ayakkabı giymek için sandalye istemekte garip bir şey yok herhalde. Bazı çizmeleri vs oturmadan giymek veya çıkarmak zor olabiliyor. Normal bir ayakkabı için istediyse o garip.
0
sopiro
(19.01.18)
Elit olup olmadığını bilemeyiz ama elitist olduğu kesin.

Ses tonu, davranışlarının kibarlığı, manipülasyon kabiliyetinin üzerini örtüyor.

Karşıdaki bir birey gibi davranmıyor, sorumlulukları manipülasyon kabiliyetiyle ve en azından açık bir dille karşıya yüklüyor.

Bilerek mi böyle yapıyor? insan bilmeden böyle yapamaz.
Bunun adı tekrar: Literal olarak prenseslik. Eminim modern prensesler dahi böyle değildir. O kadar da yapmacık bir durum.
Ciddi bir ilişkiye başlarsın ama kız seni ciddiye almayabilir, yörüngesinde kullanışlı biri olursun. Bu anlamda kız seni aldatır demiyorum. Tanımam etmem, belki hayatı prenses olarak yaşamak istiyordur, karşılığında sana sadakat vaat edip etmeyeceğini senin anlaman lazım zira emrine girdiğin biri istediği gibi davranır, hesap da vermez. Sen emrine girmeye razıysan, o da sana sadık olmaya razıysa allah mesud etsin.
Bu kesinlik naz değil. Naz başka türlü olur, biraz yokuşa sürersin, ağırdan satarsın...

Sıkıntı şu: Birbirinize uygun musunuz? Sana kibarca emreden biriyle olmak ister misin?
'Çok sinir bozucu'ysa bırak başkası çeksin derdini.

Ama ödül, ceza, şartlanma, köpek eğitimi gibi konularda biraz araştırmanda fayda var. Kız yarın bir gün derileri çeker, kırbacı çıkarırsa da şaşırma.

Kolay gelsin.

Edit: Fikrimi istersen, kız seçkin bir aileden gelmediği için elitist olabilir. Kültürlü bir arka planı ve çevresi olmadığı için böyle şeylere meraklı olabilir. Gerçek kraliyet ailesinde bu kadar ritüelli değildir bu işler. Kızın yine internetten tanışması da kendi çevresinden uzaklaşmak istediğini gösterebilir.
0
idexo
(19.01.18)
Kazara halvet olsanız neler olur, düşünmek bile istemiyorum.
0
femme vitale
(19.01.18)
ıyy :D

"bu ne amk manyak mısın" demedin mi?
gerçi bunu desen arkasına bakmadan kaçardı herhalde. neden böyle garip davrandığını "kibarca" sormadın mı?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(19.01.18)
Ya bu yazdigin hikayenin aynisini kizin Fransiz oldugunu belirtmeden sanki Türkiye'de Türk biriyle yasamissin gibi herhangi bir foruma yaz ve gelen yorumlarda kizin kezbanlik derecesini ölc lütfen.

Vay arkadas ya!!! Yillardir sözlükte bizim milletin kizlarina giydirilen hicbir eksik sey kalmadi. Herkes yabanci hatun bulun, bunlarin derdi cekilir mi diyor. Senin anlattigin hikayeye bakiyorum ve sok icindeyim.

Böyle insanlarin kahri cekilir mi ya :O
Bir de komik yani :D Ben su an böyle bir kiz acaba sevisirken nasildir acaba, diye düsünüyorum. "Canim rica etsem o bacagimi biraz daha kaldirabilir misin!!!1111!!11! "
0
chitosan
(19.01.18)
idexo +1

Gerçek prensesler böyle değil. Valla, fıkra gibi olacak ama bir Alman, bir İngiliz ve bir de Danish prens / prenses tanıyorum. Bu hareketlerin bazıları yapılıyor, evet. Ancak eldivenimi giydirir misin, ı-ıh. Bir de genç olanlar asla el öptürmezler. Gayet de normal senin-benim gibi oluyorlar, sadece oturmayı kalkmayı ve nazik konuşmayı biliyorlar. Bence kızcağız özenti.
0
SiyamkedisiZorro
(19.01.18)
ahah, femme +1. bence sevişip, ardından güncelle bu soruyu. ben meraktan birlikte olurdum sanırım fklds.

bunun asalet olmadığının sen de farkında olmalısın, sadece bu durumdan eğleniyorsan gözlem misali bir süre daha vakit geçir, yoksa durma bile iki saniye. prim vermeyin şöyle insanlara lütfen. /:

ha bir de, bir kere de sen de absürt bir talepte bulunsana, ne oluyor bakalım, gözleri fal taşı gibi açılıyor mu? kendi silahıyla vur, deneysel takılmak müstahak buna.
0
treamorg
(19.01.18)
Evlenseniz ayak tırnaklarını da sana kestirir bu. Ütüyü, bulaşığı hep sen yaparsın.
0
femme vitale
(19.01.18)
sen ciddi ciddi kraliyet ailesi mensubuyla tanışabileceğini düşünmüyorsun dimi
0
regardless of what they say
(19.01.18)
Olm değişik bi tecrübe işte, ben olsam bırakmazdım, biraz daha uğraşırdım açıkçası. Seviyorum değişik tipleri. Ama 1-2 sene süreceğini sanmam. Bu tarz tipler genelde seni tamamen köleleştirdikten sonra sıkılıp terk ediyor.
0
roket adam
(20.01.18)
Bu kadin asilse ben lordlar kamarasindanim.
0
i m sick tired
(20.01.18)
hacı ilginç bir kadınmış.
zenginse idare et.
0
alt4y
(20.01.18)
bana daha mistress bir arkadas da kendisine submissive slave ariyor gibi geldi. kirbacin sapini kicinda görene kadar sabret bakalim nereye kadar gidecek :)
0
eriksatie
(22.01.18)
0
AlsterWasser
(22.01.18)
Bu kız elit filan değil, resmen rol kesiyor :). Bulgularımla konuşayım.

1) Elit bir insan karşısındakinin yüzüne ''Lütfen kısaltma kullanma.'' demez. Ya bunu görmezden gelerek devam eder ya da arkadaşlığını bitirir. Ki ben yazım kuralları için arkadaşlığı bitirmeyi seçmezdim.

2) ''Kızlar rezervasyon yaptırmaz'' buna güldüm. Kızın içinde gram feminizm duygusu yok.

3) Eldiveni çıkartma gibi gelenekler eski yüzyıllara ait bir şey. Yüzyılımızın insanı değil. Kaldı ki bu kadar ''elit'' bir insan, bu durumu kültürel farklılığa yorum anlayış gösterir. Mutlaka benim dediğimi yapacaksın, yoksa külahları değişiriz tadında bir cevap vermiş ki kesinlikle üslup bozukluğundan başka bir şey değil.

4) Takside kapıyı açma olayına geleyim. Bu kültürel farklılık, Fransa'da açıyorlar mı bilemiyorum ama bir Alman kadına karşı bunu yapsan, ikinci buluşmayı kaçırırsın. Çünkü onlar da bunu kadını güçsüz yerine koymak olarak algılıyor.

5) Hesabı ilk buluşmanızsa sana kasabilir, fakat ikinci veya üçüncü buluşmanızda sana kasacak kadar kezbansa uzaklaş :).
0
break your happy home
(24.01.18)
(7)

yanlış mı yaptım?

babilbaligi
Selamlar.Sabah sabah canım çekti, gittim Köfteci Yusuf'ta iki yumurta gömdüm. Bir menemen, bir de peynirli yumurta. Öncesinde bir şey yememiştim. Yedikten 10-15 dakika sonra midem bulanmaya başladı, zor yetiştim. Bildiğiniz kustum.Sonra restoran müdürünü bulup itin götüne soktum afedersiniz. Millet
Selamlar.

Sabah sabah canım çekti, gittim Köfteci Yusuf'ta iki yumurta gömdüm. Bir menemen, bir de peynirli yumurta. Öncesinde bir şey yememiştim. Yedikten 10-15 dakika sonra midem bulanmaya başladı, zor yetiştim. Bildiğiniz kustum.

Sonra restoran müdürünü bulup itin götüne soktum afedersiniz. Millet buraya çoluk çocuğuyla geliyor falan diye bir güzel kaydım fırçayı.

Sonra uyku bastı biraz kestirdim, uyanınca aklıma geldi. Acaba başka bir sebeple olabilir mi? Adama boşuna fırça kaymış olma ihtimalim var mı?

Gidip hastanede kan falan versem neden olduğu ortaya çıkar mı?

Vicdan yatım biraz, boşuna mı acaba?

Teşekkürler.
0
babilbaligi
(17.01.18)
saman elinse samanlık senin diye bir laf var bildin mi

o kadar şeyi kim yese kusardı, abartmışsınız yemek işini.
0
hosein
(17.01.18)
Ben sabah kahvaltısında buna benzer yiyorum, kusmuyorum. Sadece 2 yumurtadan bahsediyoruz. Yemeğin fazlalığından değil ama şeker durumunuzda bir oynama olabilir mi, uyku bastı filan dediğiniz için.
0
SiyamkedisiZorro
(17.01.18)
o kadar şey dediğiniz bir menemen bir de peynirli yumurta. abartmak buysa siz yemek yememişsiniz.

neyse bence o yediklerinizde bir bokluk vardı yoksa öyle ani şekilde gelmez kusma hissi.
0
biergarten
(17.01.18)
Rutin kahvaltınız bu ağırlıkta değilse fazla gelmiş olabilir.
Kullanılan yağ miktarındaki fazlalık rahatsız etmiş olabilir.
Kustuktan sonra rahatladıysanız, su içtikten sonra bulantı hissetmiyorsanız, ateş de yoksa muhtemelen yediklerinizden kaynaklıdır. bir şey yemeyin. acıkınca da basit şeyler yiyin. (kuru ekmek, zeytin vs)
boğaz enfeksiyonu veya idrar yolu enfeksiyonu varsa da bulantı ve kusmaya sebep olabilir.
ilk bakışta bu şekilde.
0
xca1
(17.01.18)
cevaplar için teşekkür ederim. daha önce aynı yerde bu kadar yemişliğim çok, fazla gelmiş olması muhtemel değil. hatta bu sefer ekmek de yemedim, tıka basa doyma gibi bir durum da olmadı. akşam bozuk olabilecek herhangi bir şey yemedim, oradan kaynaklanması pek muhtemel değil. herhangi bir enfeksiyon şüphesi de görünmüyor şimdilik.

yani büyük ihtimalle orada yediklerimden kaynaklı. o zaman iyi olmuş fırçayı bastığım. yan masamda 6 aylık bebek ailesi ile yemek yiyordu. hadi ben neyse, o yavrucağın başına bir durum gelse ne olacak...
0
🌸babilbaligi
(17.01.18)
10-15 dakikada etkileyecek bakteri toksini yok. En hızlı olan Staf. Aureus enterotoksini, onun da etkisi yaklaşık 1 saatte başlıyor.

Zehirlenme durumunda restoran müdürü fırçalanmaz, itin götüne sokulmaz. Her türlü yanlış yapmışsınız. ALO174 var.
0
Lim5
(17.01.18)
??

Zehirlenme durumunun sebebi direkt restoran mı oldu oldu?

İçinde yumurta olan bir şeyin bozuk olduğunu daha ilk lokmada anlarsınız. Hepsini afiyetle yerken hissetmediğinize göre zehirlenme sebebiniz yemekler değil sizin biyolojik durumunuz. Kendi biyolojik durumundan dolayı restoranı suçlayan da bir sizi gördüm! Üstelik gidip fırça atmışsınız. Vicdanınızı rahatlatmak için de "el kadar bebeğe bir şey olsa" deyip duruyorsunuz.

Ayrıca yaşadığınız durum zehirlenme bile olmayabilir, o an için midenize fazla gelmiş olabilir. Kadın iseniz regl öncesi bir durum olabilir. Vertigo belirtisi olabilir hatta epilepsi bile olabilir yav.

Cahil cesareti ile sizin bu durumunuzdan sorumlu olmayan birine sert davranmışsınız. Ben olsam gidip özür dilerdim şimdi. Yapılan çok ayıp çünkü.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(17.01.18)
(6)

Soğuk algınlığı belirtileri ilk çıktığında alınması gereken ilaç?

grrrrrrrrrr
Böyle bir ilaç/ilaçlar vardı sanki hastalık tam gelişmeden kullanılınca çok iyi geliyordu falan?
Böyle bir ilaç/ilaçlar vardı sanki hastalık tam gelişmeden kullanılınca çok iyi geliyordu falan?
0
grrrrrrrrrr
(15.01.18)
immuneks, redoxon, bol limon portakal. bunlar çok çabuk toparlıyor.
0
evde liyakat kalmamis
(15.01.18)
Nurofen
0
femme vitale
(15.01.18)
Sambucol. İlaç değildir ama hastalıktan kurtarır.
0
catch the arrow
(15.01.18)
kesinlikle umca. direkten döndürme garantili.
0
alperz
(15.01.18)
propolis - sprey
0
SiyamkedisiZorro
(15.01.18)
Umca, imuneks?
0
buff
(15.01.18)
(4)

klozet kapağı (hangisi tercih edilmeli)

nıç
hijyenik, sağlıklı, kullanışlı bir şey olsun dedik ama fikir ayrılığına düştük. :)ağaç olanlar daha mı sağlıklı? bana biraz hijyenik gelmiyor açıkçası. plastikleri mi tercih etmeli?öneriniz var mı spesifik? (her şeyi sormaya başladım ama işin içine girince az da olsa önemli bir konuymuş :) )
hijyenik, sağlıklı, kullanışlı bir şey olsun dedik ama fikir ayrılığına düştük. :)

ağaç olanlar daha mı sağlıklı? bana biraz hijyenik gelmiyor açıkçası.
plastikleri mi tercih etmeli?

öneriniz var mı spesifik?

(her şeyi sormaya başladım ama işin içine girince az da olsa önemli bir konuymuş :) )
0
nıç
(12.01.18)
www.ikea.com.tr

sağlık açısından bilmem de, tak diye düşmüyor, çarpmıyor. hatta düşmüyor, bıraktığın konumda kalıyor.
0
lemmiwinks
(12.01.18)
Süngerli olanlardan kesinlikle almayın. Plastik alıp geçin. Ev ise ne olduğunun önemi yok. Ofis için @lemmiwinks önerisi yerinde.
0
teknikekip
(12.01.18)
agac gorunumlu gordum de hic agac olan gormedim. plastik iyidir.
0
jimicik
(12.01.18)
Hijyen açısından sert plastik
sakın süngerli almayın, o süngerin içine neler neler giriyor
çaat diye kapanmayanlar benim tercihim
0
SiyamkedisiZorro
(12.01.18)
(19)

Küçük şeyler..

firemanjonny
Merhaba dostlar, -dikkat biraz uzun olabilir-Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel b
Merhaba dostlar,

-dikkat biraz uzun olabilir-

Yaklaşık 2 senelik evliyiz. Birkaç gün evvel evde oturuyoruz karım çay yapmıştı sağolsun içtik. Fincanı koltuğun elimi de zaman zaman dayadığım yanına bırakmıştım. Çay bitti, aradan bir saat kadar geçti, fincanı bıraktığım yeri tamamen unutmuşum, güzel bir dirsek darbesiyle şangır diye koltuğun arkasına düşürüverdim. İçinde yarım yudum kadar çay vardı döküldü haliyle birazı duvara da geldi.
Buraya kadar normal (bence) sonrasında olanlar:
- Ya napıyosun aşkım yaa off.
- Tamam ya pardon, ben halledicem şimdi hemen.
- Ya hallet halletme zaten çok dikkatsizsin, o oraya koyulmaz, daha önce de söyledim sana.
- Kaza yahu, iki dakkaya tertemiz yapıcam koltukta bişi yok.
- Ama sana dedim dimi, bak dikkatsizsin nolcak şimdi orası, kendi bıraktığın yerden düşürdün.
Tansiyon artmaktadır. Mutfağa gidilir ıslak mendil alınır. Çünkü saten boyalı duvar ve parke harici bi yere gelmemiştir, yüzeysel yani.
- Ya bi insana söylersin de yine mi yapar, çocuk olsan neyse ya.
- Bak, kasten yapmadım, oldu bi kere.
- Takımda eksildi şimdi, varya bu kadar olunur yani.
Kaynama noktası aşılmıştır. Artık gelsin bağırmalar.
- Ben türkçe konuşmuyor muyum! Kaza. Neymiş kaza.
- Kaza üstüne kaza, bıktım artık.
- SENİN ŞUAN CANIN SAĞOLSUN DEMEN GEREKMİYOR MU? CANA MI KIYDIK YA.
- BIKTIM ARTIK ANLADIN MI ETRAFINA Bİ BAKMIYOSUN.
- YA ZATEN BENİM DE HOŞUMA GİTMEYEN BİŞEY AMA SEN KÖRÜKLÜYOSUN DAHA ÇOK.
- BAK SANA SÖYLEDİKLERİMLE İLGİLİ, SENİN EVLE İLGİLENMEMENLE İLGİLİ ÜST KATIN KAPI KİLİDİNİ TAMİR DEDİM ONUDA ÖTELEDİN. EVİ ÖNEMSEMİYOSUN.
- ALLAHIM YARABBİM, YAHU BARDAK BU BARDAK. NE EVİ NE KİLİDİ. AYRICA BAKTIM KİLİT SAĞLAM.
- BENDE İLGİLENMEYECEĞİM ARTIK ÇÖKSÜN EV.
- DOKTORA GİDELİM Mİ İSTERSEN?
- TEMİZLERKEN ZATEN İNSANIN CANINA YETİYOR, SENDE BATIR HER AKŞAM.
- FESUPANNALLAH.
Bu arada çoktan temizlik yapılmış bitirilmiştir, hatta ıslak mendile çaydan çok toz gelmiştir.
- SEN BENİM SEVMEDİKLERİMİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN AMA BU KONUDA KENDİNİ HİÇ KASMIYOSUN.
- YETER YA ÇOCUK GİBİ AZARLANMAZ. OTUZ YAŞINDA İNSANIZ BU NEDİR BÜYÜTÜLECEK BU KADAR.
- EVET OTUZ YAŞINDASIN AMA ÇOCUKTAN BEKLENECEK HAREKETLER YAPIYOSUN.
(İç ses: elim kırılsın inşallah.)
- BAK BENİMDE DİKKAT EDİP SENİN ETMEDİĞİN ŞEYLER VAR AMA BÖYLE BÖYLE DİLE GETİRMİYORUM.
- NEYMİŞ ONLAR ACABA.
Hemen 2 güçlü iyi verilir. Savunma olarak mazeret sıralanması izlenir.
- DEMEK Kİ SÖYLEMEK VAR, BİDE AZARLAR GİBİ SÖYLEMEK VAR.
- DİKKATSİZSİN İŞTE HEMDE GENELDE.
- ALLAH BU AKŞAM SANA BİR KOZ VERDİ DİYE SON GRAMINA KADAR KULLANIYORSUN.

Söylememe gerek var mı bilmem ama erkek olan benim . Bu böyle yarım saat kadar daha gitti.

Netice: 24 saat küs kalma. Gün içinde hiç mesaj yazmama (karşılıklı). Nota verme. Stratejik derinlik.

Soru: Şimdi ne yapmak lazım gelir, o mu haklı, sussam daha mı iyi olurdu yoksa daha mı beter. Tekrarında ne halt etmeli. Bir işe girse psiko ruh haline faydası olur mu?

edit: 10 yıllık sağlık sektörü deneyimi var (laboratuvar teksnisyeni) çalışmıyor, çocuk yok.
0
firemanjonny
(11.01.18)
Yakın zamanda boşanmış biri olarak okurken güldüm doğrusu. Erkeklerin en büyük sorunu bu kavgayı çay bardağı ile ilgili sanıp onun üzerine savunma yapmak. Dolmuş kadın bir şekilde, konu bardak değil, çok daha fazlası. Yapmadığınız tüm şeyler ve sallamadığınız tüm uyarılar. Hele çalışmıyorsa daha da fena tabii (çocuk var mı yok mu bilmiyorum). Nasıl normale döneceğiniz beni aşar, ben bekarlığa döndüm :)
0
whoosie
(11.01.18)
İşe girsin acil, bu hayat böyle geçmez. Mesele bardak çanak değil belli ki, sıkıntı başka bir taraftan.

Sen haklısın.
0
cay koy geliyorum
(11.01.18)
Siz dolmussunuz birbirinize karsi, cay bahane. Hatta Memet Ali Alabora'nin deyimiyle "Olay bir iki cay degil kardes, hala anlamadin mi". O evle ve evlilikle ilgili bir seyleri biriktirmis biriktirmis icinde, bazi seylere sinir olmus halihazirda bol bol. Simdi caydan cikarmis. Bugun o cay devrilmese, yarin tabak dusecek ve ona sinir olacak.

Eger evde temizlik yapiyorsa, disari cikmiyorsa zaten "Butun gun ben temizliyorum, sen gelip dikkatli davranmiyorsun" demesi cok normal. Ben iki haftada bir derinli temizlik yapsam, koltuga popomu koymaya kiyamiyorum. Bir "Evden ben ciksam da, hic kullanmasam, hic kirlenmese" kafasi oluyor. Benim oturmaya kiymadigim yere birisi "Oooh, evim ne rahat" deyip oturursa sniper ile avlarim; ki titiz bir insan sayilmam. Yani, o psikoloji ile empati yapabiliyorum. O yuzden, ev islerini paylasmiyorsaniz, onlari paylasabilirsiniz Boylece o da evin her santimini sahiplenmek zorunda hissetmez. Ayrica calismiyorsa butun gun evde sizi bekliyor demektir. Siz de hakli olarak yorgun gelip "Soyle bir dinleneyim" deyip onun istedigi kadar ilgi gosteremiyorsaniz, ona da dolmustur. Ozetle calismak iyi gelebilir. Belki de su an size hizmet ediyor gibi hissediyor ve nasil bir karsilik bekliyorsa onu alamadigi icin daha fazla hizmet edesi gelmiyor da olabilir.

Tabii boyle boyle siz de doluyorsunuzdur. Yarin bir gun kucuk bir seye patlayan siz de olabilirsiniz. "Iki saattir seni bekliyorum, hala hazirlanamadin mi" olur yakinda mesela. Haklilik, haksizlik durumu yok ortada. Bir tane dirdir etmedigi surece duyulmadigina inanan bir kadin ile kadinin deveyi pire yaptigina inanan bir adam var. Bana gore ikisi de hakli. Ikisinin de sesi duyulmuyor. Bu haklilikta da bir kazanan yok.

Bir de bu isler yatakta da onemlidir. Bilmiyorum nasilsiniz; yatak alev aliyor da olabilir, bu ara isler kesat da olabilir. Oraya da dikkat.

Bunun otesinde bir cift terapistine gidebilirsiniz. O bu tarz kucuk seylerin kar topu gibi toparlanmasina engel olabiliyor. Daha sakince cozebiliyor aradaki meselenin derinini.
0
aychovsky
(11.01.18)
Bu olayda haklı haksız yok çünkü önceki olayları bilmiyoruz çünkü siz çift olduğunuz için sürekli berabersiniz ve sürekli anı-olay biriktiriyorsuz.
Kısacası iki taraf da dolmuş. İmkan varsa çift terapistine gidin.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
kadın tarafı bence yeteri kadar dolmuş onu çok iyi anlayabiliyorum. sorun çayı dökmen değil yani. erkek olarak dümdüz bakıyorsunuz olaylara hiç empati yapmıyorsunuz. bence kadın haklı ama bir yerde patladığı için haksızmış gibi gözüküyor. aile terapisti +1
0
sta
(11.01.18)
Naclzane tavslyem, çocuk yapmayın. Ben yaptım ondan biliyorum. Ağzıma da sıçsa eyvallah demek zorundayım.
0
insomnia
(11.01.18)
İçip sarhoş olun öyle konuşmayı deneyin. Bağırmadan tartışmayı becerir, empati kurarsanız sorunlar ve çözümler daha gerçekçi olacaktır. Erkek tarafı alttan almalı asıl sorunu öğrenmeli. Erkek kavga kazanamaz, barış antlaşması tek çözümdür. Denendi %100 çalışıyor.
0
hasmetizm 2046
(11.01.18)
Evet, konu çay değil.
Pratikte ne yapacaksınız? Akşam gelince "Gel kouşalım şimdi, konu çay değil, biliyorum" diyerek konuya başlayacaksınız.
Eşiniz çalışıyor mu? Çalışmıyorsa kendini evin hanımı ve sizin eşiniz olaraka görmek istiyordur, evin hizmetçisi olarak değil. Her ne kadar öyle düşünmeseniz bile düşünmeden yaptığınız bazı hareketleri o bu şekilde yorumlamış olabilir. Kavganın haklısı haksızı yok, işin acı gerçeği kazananı hiç olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
Şimdi şunu yapmak lazım gelir:
Fincanı bi daha koltukta bırakma. Evet, bu kadar basit bu işin çözümü.

Bu bir alışkanlık, değiştirme şansın olan bişey.
Fincanı koltukta bırakmamak sende bişey eksiltmez. Ona senin kendini, onu, evinizi önemsediğini hissettirir.
Kadınlara çoğunlukla iş ağır gelmez. Elinde olduğu halde yapmadığın şeylerin olması ağır gelir.

Benim eşim de fincanı masanın sehpanın en kenarına köşesine koyar. koltuğun kenarına da koyardı onu şimdi yapamıyor kolçak müsait değil. 36 yıldır nedenini çözemedim bunun. O kadar saçma ki. Anlayamıyorum bi türlü. Bi keresinde kucağında çocuğumuz varken dirseğiyle çarptı, çocuk sıcak çayla haşlandı. Yaz günü. Minicik daha. Adam ondan bile akıllanmadı, çocuk 20 yaşında, onun fincanı hâlâ sehpanın köşesinde. İp cambazı gibi dolaşıyorum evde, eteğim, elim kolum çarpmasın diye. Çocuğu ayrı kolla, kendini ayrı kolla, eşyayı ayrı kolla. İçimizden biri davranışını değiştirmeye gerek duymadı diye yaşananlara bak.
Olmama olanağı varken tüm bunları yaşamaya ne gerek var?

Daha önemlisi saygını, güvenini yitirmeye başlıyorsun. Basit bi neden sonuç mantığı bu. Nasıl göremez diyorsun. "Demek ki önemsemiyor"a geçiyorsun oradan. Zamanla "ne kendine ne bana ne evimize ne yaşamımıza saygısı var"a kadar gidiyor bunun ucu. Kavgaların ana nedeni işte bu. çayfincanı gitmiş, duvar kirlenmiş değil. Önemsenmek, önemsemek, onu rahatsız eden veya yaşamınızı olumsuz etkileyen davranışlarını iyileştirme yönünde çaba harcamamak.

Sen ona rahatsız olduğun konuları söylemiyormuşsun. Onu da yapma. Söyle ki bilsin, görebilsin. Değiştirme yoluna gitmezse tekrar hatırlat. İçinde biriktirme. Sonra böyle hiç olmadık bi zamanda sonuç alamayacağın tarzda dile getirirmeye başlarsın.

Evlilik emek istiyor. Ne kadar emek o kadar sağlıklı sürdürülebilir ilişki. Tek taraflı değil, her zaman iki taraflı emek.


@insomnia, yanlış düşünüyorsun. çok yanlış hem de.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(11.01.18)
daha önce bu tip sakarlıklar yapmış mıydın? yaptıysan eğer ben de sinir olurdum açıkçası.
0
elorelia
(11.01.18)
hayırlısı olmuş, boşver.

www.google.com.tr
0
naksidil
(11.01.18)
herkes sağolsun, epey güzel yapıcı yorumlar var, sorulan olmuş böyle sakarlıkları nadiren yaparım sık değil. çocuk yok ama istiyoruz, yapma diyen olmuş ama yapıcam sapına kadar derby. İkili ilişkimiz çok güçlü, tutku oranı kararında hatta bana göre bazen fazla, temizliği o yapıyor ama yardım etmişliğim vardır, hatta bi keresinde dışarıdaydı evi temizledim sürpriz mahiyetinde, istisnasız her akşam sarılıp ya kitap okuruz ya film izleriz, ya meyve yeriz. Yani demem o ki yazdıklarım çok olumsuz bir profil çıkarmış ortaya aslında iyiyizdir yani.
0
🌸firemanjonny
(11.01.18)
sorun çay değil, erkeklerin anlayamadığı şey bu zaten. sen kadını üzmüşün, evle ilgilenmiyorsun demiş ya eminim sallıyorsundur bir şeyleri, bıktırmışsın, onun da artık sabrı kalmamış. konuşma arasına not ekleyip bi çay yüzünden sana yaptığına bak dememizi istiyorsun anladığım kadarıyla ama onu sallama bunu sallama hareketlerin yüzünden kadını bezdirdiğini düşünüyorum.
0
pamuk helvalar cebe
(11.01.18)
heheh. sanıyorsun ki bir senin karın böyle yapıyor, bir sen talihsizsin. ama öyle değil. kadınların huyu böyle abicim. boşansanız ve kendine başka eş bulsan o da böyle olacak.

şimdi bir fıkra var. kadın doktora gitmiş demiş ki, "biz kocamla anlaşamıyoruz. kocam eve geldiği an tartışmaya başlıyoruz, bütün gece kavga ediyoruz. oysa onu çok seviyorum. buna çok üzülüyorum, var mı bir çaresi?"

doktor demiş ki, "çaresi basit. sen kocan eve gelince eline bir bardak su al. ne zaman ki tartışacak gibi olsanız onu yudum yudum içmeye başla. kocan seni öyle görünce birden yumuşayacak, hiç tartışmayacaksınız"

bir hafta sonra kadın tekrar doktora gelmiş. "doktor bey harikasınız. elime bardağı alıp ağır ağır içiyorum ve kocamın siniri hemen geçiyor. çok teşekkür ederim. suların şifasından ruhu dinleniyor kocamın sanırım. bu nasıl oluyor?"

doktor : "suyun pek bir etkisi yok aslında. sadece senin susmana yardımcı oluyor."

böyle seksist bir fıkra yazmak istemezdim ama gerçek bu. kadınlar konuşur. ben de kadınım ve bir şeye azıcık da olsa bozulduysam susmam. inan bunun farkında olduğum için kendimi çok dizginlemeye çalışıyorum ama yok yani. rahatlama aracı mıdır nedir bu konuşmak bilmiyorum ama, kendimi tutamıyorum ağzımdan istemsizce çıkıyor o kelimeler.

erkeklerin sorunu ise bunu kabullenememek ve her şeye bir cevap vermek. sevgilim böyle bardak kırsa ben de eşin gibi söylenirim. tabi asla kavgaya dönmez. ben biraz söylenirim, sevgilim cevap vermez ve konu kapanır. sorun senin hala ne yapılacağını bilmiyor olman. eşini bir şekilde susturman lazım. bir yandan ortalığı temizlerken bir yandan konuyu değiştirebilirsin, o konuşurken ani bir öpücük verebilirsin, onun o sinirli haline bir süre bakıp gülebilirsin, (sen gülünce daha çok sinirlenecek, o anda "ya çok güzelsin ondan gülüyorum" falan demek çok taktiksel ve muhteşem bir cümledir) ya da hiçbir şey demeyebilirsin. benim favorim ani öpücük :)

sevgiler, mutluluklar. ayrılmanızı gerektirecek bir durum yok bence, böyle devam.

tavsiye olarak, biraz psikanaliz okuyun. önce sen oku, faydalı bulduklarını "ya geçen de şöyle bir şey okudum" diye eşine de anlat. cinsiyet çatışmaları hakkında çok güzel şeyler demişler. ben bir kadın olarak kadın bilinçaltının ne olduğunu, tabi bir de nasıl düzeltileceğini öyle öğrendim. hala beni tam düzeltemedik ama bakalım işte çalışıyoruz :D

ayrıca o bardağı da koltuğa koymayıver, az dikkat et yani çok zor değil :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(11.01.18)
ayyyynı bizim kavgalarımız ayyynı. biz de iki senedir evliyiz. ben kadın tarafiyim. olay aslında şu, kadının kafasından geçenleri söylüyorum:
- çok dikkatsiz, halbuki dikkat etse ev daha az dağılacak, eşyalar sağlam kalacak. söylememe rağmen dikkat etmiyor, bana ve temizliğe verdiğim emeğe saygısı yok, eşyalarımıza saygısı yok.
- geçen kilide bakmasını istedim ama sallamadi, dikkat et dediğimde de sallamiyor. benim lafımı dikkate almıyor ama sonucunda bardak kırılıyor takım bozuluyor olan bana oluyor.
- haklısın dikkat etmeliydim demek yerine kazaydı işte diyerek bir de beni susturmaya çalışıyor. halbuki ne var haklısın karicim dikkat edeceğim dese sirinlik yapsa?

şimdi bu noktada kim haklı bilemiyorum çünkü diğer olayları bilemiyoruz. ama şunu kesinlikle diyebilirim ki çalışmıyor olmak insanı takıntılı hale getiriyor. kendisi dolmuş baya bir, yani o da aslında "tamam kirildiysa kirildi napalim önemli degil" diyebilirdi ama hem sizin tavirlariniza karşı çok dolmuş hem de bir başka meşgalesi olmadığı için evin düzenine takılmış durumda. bir de maddi durumunuz yeni bir takım almak için çok iyi değil ise ondan da gerilmiş olabilir, kendimde olduğu için diyorum.

biz eşimle bu kavgaları şöyle aştık, ben "önemli değil olur öyle" demeyi öğrendim, eşim de daha dikkatli özenli bir insan olmayı öğrendi. karşılıklı alttan alıyoruz.
0
who cares wins
(11.01.18)
Cevaplarin bir kismi yapici, mantikli olmus ama lütfen firsatini buldugu icin gelip mizojenik yorumlarini baslik altina kusan insanlari dinlemeyin.
0
chitosan
(11.01.18)
Bir de kadinlari anlamak zor derler; suraya hemen hemen her kadin hatta birkac erkek dahi ayni seyi yazdiysa derdimiz belli demek ki.

Azicik akli olan adam donunda sallar bizi de iste aklinizi kullanmiyosunuz. :)

4 senelik sevgilimle 2 senedir kavgamiz, kuslugumuz olmamistir (tartismalar disinda tabii). Sirri ne biliyor musun? Womanizer falan degil, hatta ikinci sevgilisi falanim. Adam sadece akilli. Cozdu beni.

Bagiriyorum; ozur diliyor, o hakliysa susup bagirdigima utandiriyor. Kusunce zorla gelip sarilip opuyor. Yapma dedigim, sitem ettigim seyler icin CABALADIGINI gosteriyor. Bunlar yani, atla deve degil.

Ha bu demek degil ki erkekler kadinlari hep pohpohlasin. Ama bizim kendimizi ifade etme seklimiz bu maalesef. Cok sey konusuyoruz ama asil problemi aciklamiyoruz. Bunun da sebebi su, biraz psikopatca ama; "beni azicik onemsiyorsa kendi anlar". Her seyi biz soyleyince de kiymeti kalmiyor cunku.

Neyse umarim cozersiniz, bence su an kendini baya onemsiz hissediyor.
0
piremses
(12.01.18)
@primses,
"Biz böyleyiz maalesef" demek, karşındakinden seni olduğun gibi kabul etmesini bekleyip, onun değişmesini beklemek doğru değil. O konuda hatalısın.

Onlar da ayrıntılı düşünmeyi yapamıyorlar. Yapıları müsait değil.
Ne oluyor; yanlış anlıyor, anlayamıyor, zorlanıyor. Bir-iki derken "öehh" diyor ipin ucunu bırakıyor.

Konuşmak en güzeli. Konuşup iki taraf için de olurunu bulmak en doğrusu, en güzeli.

Adam denklem çözer gibi bizim bilinmeyenlerimizi aramak yerine daha güzel şeylere vakit, enerji harcayabilir. madem seviyoruz neden bunu esirgeyelim ki onlardan değil mi?
Bizim açımızdan bakınca da; onun sevgisini bize değer verdiğini, söylemediğimiz ama anlamasını beklediğimiz şeylerle sınamak, ölçümlemek bizim için de sağlıklı bi durum değil.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.01.18)
@hayat, benim bahsettigim kendini degistirmek degil ki. Alttan alinca karakterinden odun vermek olmuyor bu. Ha surekli teror de estirmiyoruz ama sorunlarin cogu duyuru sahibininki gibi oluyor. Ben karsimdaki degissin demem ama zaten bahsettigim gibi biriyle birlikte olurum. Onu demek istedim.

Bu spesifik olay uzerinden gidersek, aksiyon almasi gereken taraf kesinlikle erkek tarafi. Bulasigi etrafa birakmak karakter degil ki degismesini istemek kotu olsun.

Bin kere de soylenmisse ya bunu yapmayacak, ya da takmayan biriyle birlikte olacak.

Burada diyebilirsin ki "kadin neden buna takilmayi birakmiyor?". Bu karakter iste, asil o degisim istemek oluyor bana gore.
0
piremses
(13.01.18)
(13)

Insanlar neden erken yaşlarda ev alıp yıllarca aynı evde oturmayı seçer ki

sonhakan
Kira da farkli yerler görmek daha iyi degil mi
Kira da farkli yerler görmek daha iyi degil mi
0
sonhakan
(11.01.18)
kira = parayi cope atmak

ev = yatirim

eger evden sikilirsan kiraya verip baska yere tasinabilirsin sonucta.
0
fortisvita
(11.01.18)
Uc tasinma bi yangin eder de ondan en kisaca
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.18)
Ben 0-23 yaş arası aynı evde yaşadım Ankara'da. Konum idealse keyifli iş. Eski yerleşimli bir semtti, nedeyse tüm mahalleyi tanıyordum. Ne nerede bilmiyorum falan filan. Elimde olsa 50 yıl daha yaşardım.
0
doxanikee
(11.01.18)
Iyi değil. Ev taşımak kolay bir olay değil. Hele ki memur gibi sürekli yer değişikliği yapmaniz gereken bir işiniz yoksa sabit bir yerde ev sahibi olmak daha mantıklı. Evlilikler için ayrıca bir yatırım ev.bunun hastalığı var, çocuğun eğitimi var. Kira ise hic bitmiyor. Sürekli kendin olmayan bir ev için ödeme yapıyorsun.
0
cabiday
(11.01.18)
kirada otururken evin içini dilediğin gibi düzenleyemezsin, masraf edemezsin, etsen ev sahibine kalır giderken. ama kendi evini dilediğince kullanır, düzeltir, bozar yaparsın.

maddi bi talihsizlik yaşadığında da evin varsa en azından başını sokacak yerin vardır, en büyük masraftan kurtulmuş olursun.
0
skayas
(11.01.18)
11 sene kirada oturduğumuz evden, yine kiralık başka bir eve taşındık.

o evin toplanması, kolilenmesi (hadi bunları taşıma şirleti yaptı) ayrı dert, getirip yeni eve kolyile bırakılan eşyaşarın yerleşmesi ayrı dert, ayrı masraf. ev bulmak için emlakçısına ayrı, taşıma için nakliyeciye ayrı, evi kendine uyarlamak için ustaya, yapı malzemesine, hırdavata verilen paralar ayrı, harcadığın emek, hepsi ayrı ayrı dert. evet yeni bir heyecan belki ama aylardır anamız ağladı. üstelik yeni ev de kira olduğundan istediğimi yapamıyorum ve ev sahibi kontrat bittiği an çıkarabilir. onca emek ve para bir anda çöpe gidebilir.

keşke ev alabilsem, içine istediğim gibi tadilat yapıp dekore edebilsem, "kendi evim" diyerek rahatça yerleşsem. sıkıntı çıkıyorsa başkasının evini tamir ediyor gibi olmasa da, kendi evimi tamir etsem.
0
kibritsuyu
(11.01.18)
Taşınmak çok yorucu iş. bunun yanısıra yeni yere alışması var düzen oturtması var.

Yeni yer görmek istiyorsan gezersin. Taşınmak neden?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(11.01.18)
Eğer isterse daha sonra aldığı evi kiraya verip başka bir yere kiraya çıkabilir.
Duyuruda ev alanlara karşı bir tavır oluştu nedenini anlamıyorum.
0
uyusam iyi olur
(11.01.18)
Cunku ev sahiplerinin yuzde 90 i yavsaktir,

Bizim gibi sosyal guvencesi kuvvetli olmayan,gelecegi konusunda surekli belirsizlikler yasayan toplumlarda ev bir guvencedir,yatirimdir,emeklilik hedefidir.
0
duptıs
(11.01.18)
evi satın alıp ve kiraya verip istediğin yerde kiracı olarak yaşamak da olabilir.
0
merhum
(11.01.18)
Muhitini iyi seçip almışsan evi süperdir. Herkes anlatmış zaten, kira her ay yeni baştan, kuyuya para atıyormuşsun gibi. Bir de maaş artışı ile kira artış hızı aynı değil. Bize bu sene (çok çok iyi) %12 enflasyon artışı verdiler. TEFE/TÜFE %15. illa ki içeri giriyorsun.
Ev sahibini bırak komşular bile ayrımcılık yapıyor "kiracı" diye. Daire numarasına göre yerler ayrılmamışsa otoparkta en düdük yeri veriyorlar.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
tercih meselesi; ben ev aldim ve kiraya verdim; kendim de baska evde kiraciyim :D
0
kamyonsans
(11.01.18)
Eğer ev taksidi öderken bir yandan rahat yaşayabiliyorsan ev almak mantıksız değil evet en kötü satarsın, kiraya verirsin vs. Ama ev taksidi ödeyeceğim diye Bim'den yiyip Waikiki'den giyiniyorsan boş iş. Zaten yaşayacağın 60-70 sene onu da taksit ödeyip sürünerek geçiriyorsun.
0
i was made for you
(11.01.18)
(13)

Anneniz olmasa babanız napar?

mutlusismankedi2015
Yaşayabilir mi teki başına? Çamaşır bulaşık yemek filan, idare edebilir mi kendini? Yoksa illa bir kadın mı arar?
Yaşayabilir mi teki başına? Çamaşır bulaşık yemek filan, idare edebilir mi kendini? Yoksa illa bir kadın mı arar?
0
mutlusismankedi2015
(10.01.18)
Yaşayamaz. Evi b.k götürür. Hemen olmasa da bir noktada başka biriyle evlenir ama babam da yaşlandıkça zor ve huysuz bir insan olmaya başladı, kim onunla evlenir, onu bilemiyorum. İyi bir baba ama bu yaştan sonraki haliyle iyi koca olmaz gibime geliyor. Annem “Erkeğin karısı varken bir gözü kördür, karısı ölünce iki gözü kör olur” der; her erkek bu tanıma girmiyor da, babam girer sanıyorum.
0
aychovsky
(10.01.18)
annemsiz çok iyi idare ediyor.
0
pinkpeony
(10.01.18)
Aychovsky +1

Ev işini beceremez. Benden bekler, ben de beceremem. Yeniden evlenmek ister ama o huysuzlukla bulabilir mi, bilmem.
0
femme vitale
(10.01.18)
Alayın atar yapar. O yapmazsa babaannem yapar. Yaşasın doğulu olmak ve eski gelenekler!1!!1
0
baldan kaymak
(10.01.18)
yaşıyor zaten
0
shotgunwoman
(10.01.18)
İş başa düşünce öğreniyorlar. Zaten makineler yıkıyor artık, eskisi gibi değil çamaşır bulaşık işleri. Yemek yapmak, evi temizemek zorlar biraz. Meram eden onu da öğreniyor.
Tabii yaş ilerlediyse biraz daha zor, fiziksel zorlanmaları olur, alışkanlıkları değiştirmek daha zor. Ama mesela 50+ - 70 yaşlarında olup yapabilenler var benim çevremde. Yalnız kaldıklarında hiç bişi bilmiyorlardı. Şimdi hepsini yapıyorlar.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
Yaşar. Ama duygusal olarak biter. O yokken evde bile durmuyor.
0
cabiday
(10.01.18)
yaşar, 31 yaşında evlenmiş kendisi. ancak hayatı düzenli olamazdı kesinlikle. "her güçlü adamın arkasında güçlü bir kadın vardır." derler ya hani. o hesaptan.
0
rain when i die
(10.01.18)
annem öldü, babam yalnız.

idare etmesine gayet güzel ediyor. ütü dışında tüm işlerini de yapıyor. lakin maşallah diyeyim, kendisi 82 yaşında, sağlığı sıhhati yerinde ama "ben elden ayaktan düştüğümde bana kim bakacak" diye endişe içinde. kardeşim yok. bakacak kimse yok. gel bize, bizde kal desem (dedim de zaten) kendisi de istemiyor, istemez, rahatsız olur. biz gelir bakarız desek uzaktkan olmaz. huzurevi falan bakmış, devlet hep doluymuş, anca biri ölünce yer açılıyormuş. özeller ise çok pahalıymış.

sırf bu düşüncesi yüzünden kendi yaşlarında bir kadın buldu, evlendi. bir bakıma mantık evliliği. ama 70+ yaşındaki iki insanın o saatten sonra birbirine uyum sağlaması zor oldu, anlaşamadılar, ayrıldılar. şimdi yine tek başına idare ediyor. çok şükür güncel bir sıkıntısı yok. ama hala elden ayaktan düşersem kim bakacak bana diye dert ediyor.
0
kibritsuyu
(10.01.18)
yaşar.
babam; dışarıda veya kendi evinde mutlu, huzurlu bir insan.
0
seyduna6687
(10.01.18)
12 yaşına kadar en kötü köy şartlarında büyümüş bir adam benim babam. hayatımda tanıdığım en becerikli en çalışkan adam. ama elini hiçbir şeye sürmez evde. işi gücü geçtim yapar onları. ama annem ölürse o da kahrından ölür büyük ihtimal.
0
hemsta
(10.01.18)
En kizdigim erkek tipidir. Annem olmadiginda babam mum ediyor valla bizi. Temizlik bulasik yemek hepsini halleder. Babam annemden sonra bi kadini kahrini cekmez. Kimse de annemden baska babamin kahrini cekmez. Allah gostermesin de babam yasar tek basina da. Ben de her turlu ev isine yardim ederim perde asarim iyi yemek yaparim. Utuye karismam sacma geliyor esim utulemezse neden diye sormam. Bekarim 28 yasinda 173 boy 73 kilo. Gozlerimin rengini bilmiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.01.18)
Annem vefat etti, ablamla babam aynı evde yaşıyor. Babam gayet güzel karnını doyurur. Annem sağken bile kendi pantolonlarını kendisi ütüleyen insandı. Bunun dışında hiçbir işe elini sürmezdi ama annemin hastalanmasıyla gördük ki elinden her iş geliyormuş. Annem varken yere zeytin düşse voleyle mutfağın öbür ucuna gönderen kişiydi kendisi.
85 yaşında bir insandan tümden bütün evi çekip çevirmesini bekleyemeyiz tabii. Tamamen tek başına yaşasa haftada 1-2 temizlikçi ile halleder işi. Ama sosyalleşme ayrı bir şey tabii.
0
SiyamkedisiZorro
(11.01.18)
(9)

Akşam yemeği?

narudocko
Şöyle sağlıklı, bol proteinli, besleyici bir(veya birkaç) yemek yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bulamadım. Önerilerinize açığım. Tşkler.not: mevsim sebzeleri olursa harika olur.
Şöyle sağlıklı, bol proteinli, besleyici bir(veya birkaç) yemek yapmak istiyorum ama ne yapacağımı bulamadım. Önerilerinize açığım. Tşkler.

not: mevsim sebzeleri olursa harika olur.
0
narudocko
(09.01.18)
brokoli karnıbahar haşla ye.
0
mikahakkinen
(09.01.18)
humus ve sebzeler
fasulyeli salata
omlet ve haşlanmış sebze
0
sopiro
(09.01.18)
Karnıbahar haşlama, üzeri sarımsaklı yoğurt ve yağda az kavrulmuş nane - kırmızı biber.

Yalancı mantı gibi :)
0
cakabo
(09.01.18)
Kıymalı kapuska
Kıymalı, nohutlu pırasa
Kıymalı, dolmalık fıstıklı ıspanak
küp küp kerevizli, patatesli ekşili köfte
kıymalı erişteli yeşil mercimek
Fırında karnabahar graten
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.18)
Domatesli kinoa ve tofulu sebze sote. Afiyet olsun ^^
0
lamira
(09.01.18)
Parça et yanına da sebze haşlama, brokoli karnabahar havuç patates kabak.
0
i was made for you
(09.01.18)
Dilim somon yanına ıspanak kavurma
0
aslinda sana ne
(09.01.18)
Tavuk sote, soole sogan biber baharatca zengin.
Yanina da mercimekli bulgur pilavi.
Ya da barbunya olabilir.
Yogurt cacik vs.
0
red g
(09.01.18)
Mevsim sebzelerini yeni gordum. Zeytinyagli kereviz olur o zaman havuc pattes filan
0
red g
(09.01.18)
(12)

Çek kronu nereden bulabilirim?

pazar gunu seni kilisede goremedim john
Bikaç günlüğüne çek cumhuriyetine gidicem ama çek kronu bulamıyorum. Bildiğiniz bi yer varsa ya da yöntem söyler misiniz?
Bikaç günlüğüne çek cumhuriyetine gidicem ama çek kronu bulamıyorum. Bildiğiniz bi yer varsa ya da yöntem söyler misiniz?
0
pazar gunu seni kilisede goremedim john
(09.01.18)
havalimanı, kapalıçarşı.
0
japon askeri
(09.01.18)
Havalimanında az bir eur bozdurun. Şehir içinde bir sürü kiosk var.
yanınıza EUR alın, TRL convertible değil.
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.18)
Cek kronunu Turkiye'den almaya kalkarsaniz zarar edersiniz, ben denemistim ama cok pahaliya satiyorlar.

Euro ile gelin+1
0
evrim halkasi
(09.01.18)
Bence de euro ile gidin, havaalanında biraz euro (mesela 20) bozdurun. Pragsa eğer gideceğiniz yer şehirde düşük komisyonla değiştiren ünlü bir yer var. Sözlükten vb bulursunuz.
0
puc
(09.01.18)
Banka hesap kartınızla atmden çekin. O günün kurundan tl yi kendisi çevirsin. Pragda döviz büroları tutarlı-güvenli değil diyorlar.
0
aslinda sana ne
(09.01.18)
Prag'la ilgili ekleme:
@aslinda sana ne'nin dediği gibi merkezdeki popüler bürolar çaktırmadan komisyonu dayıyorlar.
değişim kurunu öncesinden bilin, komisyon alınıyor mu diye sorun ve kazık yemeyin. hostelde falan kalıyorsanız oradaki çalışanlara da danışın komisyonsuz büro nerede var diye. TR'ye gelmeden de satın, benim elimde kalmıştı ve ucuza satmıştım Kadıköy'de.
0
japon askeri
(09.01.18)
iki hafta önce prag'a giderken aynı sorunla ben de karşılaştım. ama sonra en mantıklı seçenek atm'den para çekmek geldi, ziraat bankasında komisyon 0, o günün en yüksek kurundan dolara çeviriyor, buna rağmen zararım çoook azdı. çek'te yapıkredi unicredit anlaşmalı banka varsa onunla da aynı şekilde 0 komisyona çekebilirsiniz para. İlla kron alıcam diyorsanız da bir önceki gidişimde kapalıçarşı'dan bulmuştum kron, birkaç tane dövizciye girerseniz onların elinde olmasa bile hangisinde olabileceğini size söylerler.
0
ozgur bir kusun hatirati
(09.01.18)
bir de şehir içinde ôzellikle döviz bürolarının bitişiğindeki eur-czk atm'lerinde düşük kurdan para çekildiğini fark ettim (1 dolar 21 kronsa, bu atm'lerde 19 gibi), zarar çok değil ama yine de bankaların kendi atm'lerinden özellikle de mesai saatleri içinde para çekmenizi tavsiye ederim, atm kullanacak iseniz.
0
ozgur bir kusun hatirati
(09.01.18)
atmden çekecekseniz sabit kur seçmeyin..
0
captainmrg
(10.01.18)
Atm’yi pragda mı kullanıyorum? Türkiyede değil di mi yanlış anlamadım?
0
🌸pazar gunu seni kilisede goremedim john
(10.01.18)
Bir de ucuz tren biletini nasıl alırım öneriniz var mı?
0
🌸pazar gunu seni kilisede goremedim john
(10.01.18)
Nerden nereye bakiyorsunuz? idos.cz sitesinde Cekya'dan gecen tum trenler var. Sitenin Ingilizcesi var. Oradan treni bulup, buy butonuna tiklarsaniz sizi tren sirketinin sayfasina yonlendirecek.
0
evrim halkasi
(10.01.18)
(12)

"bir kısmı" diyince bir şeyin ne kadarını kastediyoruz

dafaisss
diyelim, izmirde yaşayanların bir kısmıodtü psikoloji bölümü öğrencilerinin bir kısmıburdaki bir kısmını kullanırken ne kadarını kastederek kullanıyorsunuz?ya da bu ifadeyi duyduğunuzda sizde ne kadarı çağrışıyor?azı mı çoğu mu?sayıca 10 kişilik bir gruptan bahsediliyosa 4'ü mü 3'ü mü 8'i mi?
diyelim,

izmirde yaşayanların bir kısmı
odtü psikoloji bölümü öğrencilerinin bir kısmı

burdaki bir kısmını kullanırken ne kadarını kastederek kullanıyorsunuz?
ya da bu ifadeyi duyduğunuzda sizde ne kadarı çağrışıyor?

azı mı çoğu mu?
sayıca 10 kişilik bir gruptan bahsediliyosa 4'ü mü 3'ü mü 8'i mi?
0
dafaisss
(09.01.18)
belgisiz zamir oluyor sanırım.
0
silver apple
(09.01.18)
Bence %5-8 falan.
0
roket adam
(09.01.18)
10 kişide 3 ancak. 100 kişide 30 değil ama mesela. 100 kişide 18. 1000 kişide ise 150.
0
nigeo
(09.01.18)
Anladığım bir bütünün az bir bölümünden bahsediliyor. Ama bir bütünü tanıtacak, bütün hakkında fikir verebilecek kadar yeterli bir bölüm.
0
1adam
(09.01.18)
Benim aklıma 3-4 geliyor. “Büyük bir kısmı” deyince 8 anlarım.
0
aychovsky
(09.01.18)
yarisindan azi.
0
baldur2
(09.01.18)
belgisiz zamir. hepsi olabilir yani. 3'ü de kastedilir 9'u da. kıstas ayrım yok, olayı bu zaten.

bazısı, herkes, kimse, biri, bir kısmı vb..
0
air
(09.01.18)
%25 - %50
0
imelih
(09.01.18)
Ben azı olarak anlarım. %35 gibi. Bahsetmeye yetecek kadar ama yarısı ya da çoğu değil
0
fallopian
(09.01.18)
Hepsi olabilir +1
0
Adramelekhh
(09.01.18)
Bir kısmı benim için yarıdan azdır 1/3 veya daha azı hatta.
0
SiyamkedisiZorro
(09.01.18)
Yarıdan azı +1
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.01.18)
(4)

Kurumsal olarak geçinen şirketin devlet hastanesinden rapor istemesi

Cursed Chico
Ekte doktor sevk belgesi bulunmaktadır, tüm raporlarını da bu yazıya ekleyerek mutlaka devlet hastanesine gitmen ve onların kararını bize bildirmen gerekmektedir.diye mail aldım insan kaynaklarından. kırık olduğu için raporluyum bir iki aydır. Özel hastaneye gidiyorum sigorta yaptıkları ve evime yka
Ekte doktor sevk belgesi bulunmaktadır, tüm raporlarını da bu yazıya ekleyerek mutlaka devlet hastanesine gitmen ve onların kararını bize bildirmen gerekmektedir.

diye mail aldım insan kaynaklarından. kırık olduğu için raporluyum bir iki aydır. Özel hastaneye gidiyorum sigorta yaptıkları ve evime ykaın olduğu için.

sanki özel hastaneler bedava rapor yazıyor gibi bir ayrımcılık olarak görüyorum bunu.

Şirketin böyle bir poltikası var mıydı yok mjydu bilmiyorum. sözleşmede yoktu diye hatırlıyorum.

Çok sinir bozucu bir durum. yapabileceğim bir şey var mı? restleşmek de istemiyorum onlarla. Zam prim vs sıkıntı olsun istemiyorum.
0
Cursed Chico
(08.01.18)
Benim eski şirkette de SGK onaylı rapor gereği vardı. Ya devlet hastanesi ya da anlaşmalı bir özel hastaneye gitmek gerekiyordu. Belki öyle bir şey vardır?

Ek: SGK iş görmezlik raporu istedikleri için öyleydi. Sizde de böyle bir durum olabilir mi acaba?
0
monogram
(08.01.18)
sgkya işleniyor zaten rapor. Yoksa zaten para ödemez sgk. bir de maili attığı gün gitmemi bekliyorlar. Sanki devlette hiç sıra yok.
0
🌸Cursed Chico
(08.01.18)
İşverenin güveni sarsılmış, 3.taraf görüşü için devlet hastanesi görüşü istiyor bence.
0
curukturpkokusu
(08.01.18)
Kırıkta 1-2 ay raporlu olmak normal mi bilemedim?

Süreyi uzun buldukları için devlet hastanesi istemiş olabilirler.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
(6)

kedi kumu - kristal mi beyaz taneli olan mi?

oliviedo
hala tam anlayamadim hangisi daha iyi.temizmama.com'dan aliyoum silika kristal olan mi daha iyi sizce yoksa beyaz taneli olanlar mi?
hala tam anlayamadim hangisi daha iyi.

temizmama.com'dan aliyoum silika kristal olan mi daha iyi sizce yoksa beyaz taneli olanlar mi?
0
oliviedo
(08.01.18)
ya ben de topaklananlardan kullanıyorum herkes tavsiye ediyor diye ama evin içinden küçük kum taneleri toplamaktan bıktım. kristal sağlıksız diorlar diye denememiştim ama bu ay aldım bir paket deneme yapacağım.
0
dracox
(08.01.18)
kristal iyi değil, alerjik reaksiyonlara ve akciğer rahatsızlıklarına sebep olabiliyor. taneli topaklananları tercih edin.
0
evde liyakat kalmamis
(08.01.18)
silika zararli birsey... topaklanan iyidir.
0
e haliyle
(08.01.18)
Kedinin tuvaleti odamızdaki banyonun içinde. Başka bir yere koyma şansım yok. Buraya taşınmadan önce topaklanan kum kullanıyordum ve çok memnundum. Silika'ya bir defa bile işese o çiş kalıyor ve temizlediğim zaman alt katmanda ne kadar kokulu bir tabaka kaldığını görüyorum. Bunun kedi hijyeni açısından iyi olmadığını da açıkça söyleyebilirim. Ancak oda içinde tuvalet olunca kedi hacetini giderir gidermez bütün odayı basan koku dayanılmaz olunca silika ya döndüm. Dünya varmış. Ben takıntılı olduğum için daha sık kum değiştiriyorum ama değiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
aslinda en iyisi cam talasi seklinde olan o pahali. yoksa silika da bentonit de hem size, hem kediye, hem de cevreye zararli. fakat bentonit bu denklemde kotunun iyisi oluyor, bir de kokusuz olanlarindan alin.
0
mavicorap
(08.01.18)
sanicat'in topaklaşan kumunu alın.
0
veritaslibertas
(08.01.18)
(16)

Şirket aracını başkasına kullandırmak, etik, siz olsanız ne yapardınız vs

kitap arasında kalmış silgi tozu
Kuzenim kendisine verilen iş aracını (kendisi satışçı), kendisi motor kullandığı için kız kardeşine vermiş. Araç devamlı olarak kız kardeşinde. - İşyeriyle, tabi ki, aracı başkasının kullanmaması yönünde sözleşmesi var.- Şirket oldukça kurumsal ve her şekilde hakkını teslim eden bir şirket. Şark kur
Kuzenim kendisine verilen iş aracını (kendisi satışçı), kendisi motor kullandığı için kız kardeşine vermiş. Araç devamlı olarak kız kardeşinde.

- İşyeriyle, tabi ki, aracı başkasının kullanmaması yönünde sözleşmesi var.
- Şirket oldukça kurumsal ve her şekilde hakkını teslim eden bir şirket. Şark kurnazlıklarıyla kuzenimin emeğini sömüren bir şirket değil.

Bu şartlar altında siz olsanız aracı kullanması için kardeşinize tahsis eder miydiniz? Kendisi işverenlerin her zaman ince hesap peşinde olduğunu ve böyle konularda etik kasmaya gerek olmadığını, sözleşmenin riskinin ise ayrı bi konu olduğunu söyledi. Ben de şirketi kurnaz bir şirket olsa ve emeğini sömürüyor olsa haklı olabileceğini ama şu şartlar altında işvereninden gizli kapaklı böyle bişey yapmasının etik olmayacagını soyledim. Bu arada kendi aramızda gerginlik taşımayan bir geyik muhabbeti bu.

Ben de burdaki insanların görüşlerini merak ettim. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz olsanız napardınız?

edit: hukuki risklerden haberdar kendisi. o ve diğer kuzenlerim beni etik takıntısı bir saf olarak görür gibiydiler. o yüzden vicdani yönünü sormak istedim size. @curukturpkokusu'nun da dediği gibi mesela ben şirket iliğimi sömürse yine yapamam böyle birşey.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
Ben şirketin verdiği aracı kendim kullanırken bile ekstra dikkat ediyorum, ne kardeşime veririm ne de kardeşim benden böyle bir şey ister. Saçma bir şey.
0
angelus
(08.01.18)
Çok basit, kesinlikle tahsis etmezdim.
0
simderun
(08.01.18)
Asla.
Tek seferlik bile vermem.
0
cakabo
(08.01.18)
vermezdim
0
kisa
(08.01.18)
araçta gps vs yokmuymuş? nereye gittiğini takip ederlerse foyası meydana çıkar.
bende vermezdim.
0
sutlu nescafe
(08.01.18)
Şirket iliğimi bile sömürse o ayrı konu bana tahsis edilen arabayı başkasına vermem ayrı konu. Sözleşmeyi bozmuş olur, haksız duruma düşer. şirket işten atsa ve bundan sonra referans için arayan yere kendisine zimmetlenen malı kötüye kullandığını söylese arkadaşınız ne kadar kötü bir duruma düşer bunun farkında mı acaba?
0
curukturpkokusu
(08.01.18)
başına bir şey gelince anlar.
ayrıca araç takip sistemi varsa yakında ortaya çıkar.
0
cedex
(08.01.18)
İnsani kısmı umrumda olmaz da allah korusun bişey olursa şirket seni paramparça eder. Yapmazdım.
0
brad pitt
(08.01.18)
asla böyle bir şey yapmam, kuzeniniz işinden olur güven ilişkisini bariz zedeliyor, 1 kuruş bile vermezler emeğini yakar. kaldı ki bir kaza olsa başına açılacak dertlerden haberdar mı? bunun hukuki, cezai sorumluluğu var. yapılacak iş değil yaptığı.
0
cabiday
(08.01.18)
başına birşey gelmez umarım. gelirse işin içinden çıkamaz. ne kasko ne sigorta ne iş güvenliği kalır. herşey birbirine girer. çok fena başı ağrır. ki türkiye trafik koşullarında küçük ya da büyük başına birşey gelmemesi mucizedir.
0
format c
(08.01.18)
millet cakal. fenasi, bu tiplerin de esegi yuruyor. yalniz, biz araclari takip edebiliyorduk, bu nasil kurumsal sirket? adamlarin eline kendisine karsi cayir cayir koz veriyor. aferin.
0
e haliyle
(08.01.18)
Yasal ve etik degil.
Bu yapilan gorgusuzluk mu diyim medeniyetsizlik mi bilemedim.
0
imelih
(08.01.18)
Etikten ziyade olası bir kaza durumunda çok büyük risk zira zimmetlenen kişi dışında kullanılıyorsa kasko devreden çıkıyor. Araç ne bilmiyorum ama en ufak bir şeyi bile orjinal servisine yaptırtıyor kiralama firmaları, adamın anasını ağlatırlar.
0
roket adam
(08.01.18)
Hep söylüyorum, Özal ile başlayan dönemde insanlar yavaş yavaş etik davranışın enayilik olduğuna alıştırıldılar. Eskiden ayıp diye bir şey vardı ve cehalet kötüydü. Artık ayıp yok, ayıp'ı rasyonalize edecek bir sürü argümanları var ve cehalet yükselen değer. Maalesef kuzeniniz de bu değerlere sahip (ya da gerçek değerlere sahip değil mi demeliyim).
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
Bir not; kurumsal şirkete tek bir haber giderse kuzeninizin işten atılma mertebesine kadar yolu var.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
Acımamak lazım şirketlere
0
Cursed Chico
(08.01.18)
(6)

Siz'den Sen'e geçmek

margi kleinjan
1 yıldır iş ortamında üstüm sayılabilecek ama hem saygı duyduğum hem sevdiğim bir şahıs var. yürüme gibi bir niyetim de yok. Platonik bile demiyeyim, arkadaş olmak isteyeceğim bir kişi. Bir türlü siz'den, hanımdan beyden geçemedik. Bende aynı hitabı kullanıyorum. Bir şeyleri zorlama niyetim de yok a
1 yıldır iş ortamında üstüm sayılabilecek ama hem saygı duyduğum hem sevdiğim bir şahıs var. yürüme gibi bir niyetim de yok. Platonik bile demiyeyim, arkadaş olmak isteyeceğim bir kişi. Bir türlü siz'den, hanımdan beyden geçemedik. Bende aynı hitabı kullanıyorum. Bir şeyleri zorlama niyetim de yok ama geçen hafta ilk defa bir senli hitap kullandı. Sonra yine ben sizli bizliye devam ettim fark etmeden...
Olsa ne olacak olmasa ne olacak da denebilir de bir kolayı yok mu sizden sene geçmenin?
0
margi kleinjan
(07.01.18)
illa her arkadasa sen deme mecburiyeti yok ki, siz diye hitap edilecek, hanim bey eki ile ismi zikredilecek arkadaslar da olabilir ki var boyle iliskiler, her arkadaslik yapis yapis olmak zorunda degil. zaten turkiye'de herkes birbirine sen demeye baslamisken bari sizin iliskiniz biraz saygideger bir arkadaslik olsun.
0
mavicorap
(07.01.18)
Karşı taraf 'siz' diye hitap ettiğinde 'sen demenizi tercih ederim' diyebilirsin. Karşı taraf da aynı şeyi ister çok büyük ihtimalle.
0
bego
(07.01.18)
bir ara "bana sen diyebilirsiniz bu arada" deyin ama ilk sen hitabına geçen siz olmayın sakın.
0
cedex
(07.01.18)
@j r r tolken hayrani
Dil alışkanlığı. Diğer meslektaşlarıma da aynı biçimde "hanım"lı konuşuyor. Sadece çalışmaktan çok zevk aldığım birisi. sohbetinden de keyif alıyorum. Niye böyle mesafeli takılıyoruz onu anlayamıyorum. Sınırlara saygılıyım zaten. Sadece daha relaks olsak keşke...
0
🌸margi kleinjan
(08.01.18)
üstün sayilabilecek biriyse sen teklifinin ondan gelmesi gerekir, hele ki baskalarina da siz diye hitap ediyorsa.

üniversitede tez hocam bana "sen"i teklif etmisti. daha sonra dersine girdigimde bana "pilav sen söyle" derken diger ögrencilere "x bey/y hanim siz söyleyin" demesi cok garip geliyordu. ben öyle olmadigini bilsem bile diger ögrencilerin hocanin benle senli-benli olacak kadar samimi oldugunu ve bu yüzden zaman zaman kayirabilecegini/kayirdigini düsünmesinden cekiniyordum.
bu sahsin da böyle bir düsüncesi olabilir ve o yüzden herkese ayni sekilde hitap etmeyi tercih edebilir.
0
pilav
(08.01.18)
Nezaket iyidir; ben sorarak "sen"e geçme taraftarıyım.
Bana sen diyebilirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
(28)

Kız çocuğu için ikinci isim

sarjli matkap
Yeni doğacak kızımız için devrim ismini düşünüyoruz, kulağa hoş gelen bir ikinci ismi de olsun istiyor eşim ama bir türlü karar veremedik. Fonetiği hoş isim önerilerinizi rica ediyoruz.
Yeni doğacak kızımız için devrim ismini düşünüyoruz, kulağa hoş gelen bir ikinci ismi de olsun istiyor eşim ama bir türlü karar veremedik. Fonetiği hoş isim önerilerinizi rica ediyoruz.
0
sarjli matkap
(07.01.18)
devrim tek başına anlamlı ve güçlü bir isim. yanına ne gelseniz sönük bıraktıracaktır.
ama;

devrim deniz
devrim eylül
devrim ekim
0
neo
(07.01.18)
mira ya da miray
0
killerbee
(07.01.18)
Açılın iki isimli biri olarak ben geldim. Kesinlikle önermiyorum. Tek isimli olsun; sonra sorun oluyor. Negzel bir isim bulmuşsunuz öyle kalsın.

Unutmadan şimdiden Allah analı babalı büyütsün, hoşgeldin Devrim! Maşallah.
0
baldan kaymak
(07.01.18)
15 temmuz sehitleri devrim.

şaka bir yana çocuguma siyasi ideolojiyi yansitan bir isim vermezdim. ileride bu yüzden başına muhtemelen çok sıkıntılar gelicek. hangi tarafin ideolojisi olursa olsun

tahammulsuz bir milletiz 10 sene sonra cocuk buyuyunce belki bu durum çok daha vahim olacak.

zaten bir kıza devrim ismi gitmiyor. daha feminen, nazik, kulaga hoş gelen bir isim bakmanızı tavsiye ederim
0
egokalp
(07.01.18)
kız için devrim pek hoş değil.
ego kalp
+1
0
sutlu nescafe
(07.01.18)
Bence de çocuğa ideoloji yansıtan isme gerek yok , o doğru yolu bulacaktır zaten.
0
Erensq06
(07.01.18)
Genelde oğlanlara Devrim, kızlara Evrim konur. :d
Devrim çok çok iyi isim ama ne yazık ki bana da feminen gelmiyor.
İlla ki Devrim olacak, başka isim asla olmaz diyorsanız yanına başka ad eklemeyin. Ben 2 isimliyim, konu 2 isim tü kaka değil (ha tabii o da var ama)
Devrim çok "heybetli" bi isim. Arkadaşın da dediği gibi yanına gelen isim güzel de olsa tırt kalır.
0
thomaswantsmore
(07.01.18)
bence devrim ismi bir kadin, bir kiz cocugu ve bir bebek icin super bir isim, turkiye'yi son zamanlarda istila etmis cinsiyetci, apolitik veya dinci isimler okyanusunda umut veren minik bir damla, hatta damla veya mercan gibi bir isim de yanina yakisir, busralarin kubralarin, dogalarin adalarin yaninda piril piril parlar cocugunuz :)

umarim beraber musmutlu olursunuz, bu yorucu ve tatli heyecanin tadini cikarin, moral bozan insanlardan uzak durun.

iki isimli bir insan olarak kesinlikle halimden memnunum ve iki isimli olmak aile geleneginde de varsa tabi bir anlam ifade ediyor ama ikinci ismi yuk gorenler de var genelde bu kesim aileden anlam ifade ederek ikinci isme sahip olamamislar, o yuzden uc harf fazla yazmak zorlarina gidiyor, o uc harfi yazmayarak dunyayi kurtaracakken son anda engellenmis oluyorlar.
0
mavicorap
(07.01.18)
devrim su
devrim evrim

görüldüğü gibi devrim'e ikinci isim saçma.
0
rhan
(07.01.18)
AAHAHAHAAHAHAHAH devrim ne tür bir ideolojiyi yansıtıyormuş?

devrim güzel bir isim, devrim adında bir kadın da tanımıştım, gayet de hoş bence. ikinci isme gerek olduğunu düşünmüyorum fakat ille de öneri isterseniz, devrim ekim iyidir neo'nun dediği gibi.
0
rahip janick
(07.01.18)
İki isim tavsiye etmiyorum +1

Doğum yaptığımda hastane bilgisayarına kullanmadığım ismimi tam yazıp kullandığım ismimin baş harfini yazmışlardı, gelenler bulamadan geri dönmüşlerdi.
Onun dışında da sıkıntılar yaşadım. Onlar neyse de mesela doğum değil acil bi durumdan yatsaydım arayan beni bulamayacaktı.

Biz kararı verdik derseniz bi öneri de benden gelsin;
Özge Devrim
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(07.01.18)
Dayanamadım bişi daha dicem. :)
Devrim Ekim diyenler olmuş da bu isim direkt "ekim devrimi" lenin melin demek.
Çocuğa Savaş Kurtuluş ismini vermek gibi. :d
Bi insana böyle isim koyulmaz be yazıktır. :)
0
thomaswantsmore
(07.01.18)
egokalp'e tik verişinizden cesaret alarak yazıyorum. hocam hakikaten bir daha düşünün.
ilkokuldan üniversiteye varana kadar tüm insanlar farklı bakıcak.
tanışırken arkadaşları ondan bilmesede ailesi için farklı bakıcak.
olur ki bir erkek sevgili falan olmak ister, temkinli yaklaşır/belki yaklaşmaz.
yada olur kızınız bambaşka bir tabiata sahip olur, uysal, hanım hanımcık biri oluverir.
tüm bunlar üzerine kızını da benim adım niye böyle diye size gelebilir.
0
güneyli çocuk
(07.01.18)
tek isim taraftarlarına bakmayın, iki isim her zaman daha havalı ve güzel, tek handikapı ilerde algı değşir mi bilmem ama kadın evlenince erkeğin soyadını almasından kadınların isim soyadları dört sözcüklü devasa bir şeye dönüşebiliyor.
0
gezegen olan pluton
(07.01.18)
Güz hem anlam olarak hem de fonetik olarak ikinci ismin kolay söylenebilmesi açısından tamamlayıcı.

İlkini sevmezse ikinciyi kullanır diye düşünürsek gün de olabilir.
0
baba jo
(07.01.18)
üç isim sahibi olarak biri diyorum ki, iki isimli olmak iyidir. üç ismim olduğu için çok zorluk çektim / çekiyorum ama öte yandan her ismimin bana bir özellik kattığını düşünüyorum.

kendi adıma devrim ismini beğenmiyorum. kadına da yakıştırmıyorum. ancak yanına ikinci bir isim koymak için "deniz" güzel bence.

cevaplarda gördüm beğendim. özge devrim ve devrim güz de güzel tamamlamalar olmuş.
0
dahinnotha
(07.01.18)
ozgur
eylul
çağla
çağlar
0
alttaraf
(07.01.18)
arkadaşlar sakin belki karşı devrim asdgf

arkadaşın ideolojisini bilmeden çok yüklenmişsiniz. neyse devrim kendi haliyle güzel, iki isim böyle birbiriyle uyumlu olunca çok hoş durmuyor bence.

hani devrim ile uyumlu herhangi bir isim yerine ''hasibe devrim'' bile daha iyi, ananemin adı hem adsfg

bak benim ileride kızım olursa hasibe devrim koyabilirim aslında :D
0
air
(07.01.18)
Yahu sadece isim tavsiyesi istedim arkadaşlar, ideoloji falan yok ortada. Eşimin hoşuna gidiyor sadece Devrim ismi. Evet ben de biliyorum Türkiye gibi her haltı yargılayan bir ülkede sıkıntı yaşatabilecek bir isim ve bu yüzden yanına hem tamamlayıcı hem de gereksiz insanları savuşturucu bir ikinci isim düşünüyoruz.

İki isim konusunda da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Arkadaşlarımın içinde apdurrahman erdem diye adam var ve hayatı boyunca tek yaşadığı sıkıntı üniversite kimliğinde isminin AbdurrahmanE. Yazması :)

Herkese görüşleri ve önerileri için çok teşekkür ederim.
0
🌸sarjli matkap
(07.01.18)
ekim!!

ekim devrimi olur harika olur
0
mehmed resad
(07.01.18)
iki ismim var, bunu çocuğa yapmanızı önermem.

adıyla büyüsün.
0
babilbaligi
(08.01.18)
temmuz
0
kablelvuku
(08.01.18)
İş yerinde bi Evrim bi de Devrim hanım var hep karıştırıyorum yaa.

Harley Davidson'ın Evolution-Revolution motorlarından ayırt edeyim dedim hepten karıştı. Evolution eski nesil motor ama adı evrim olan genç, revolution yeni nesil enjeksiyonlu ama devrim olan yaşça büyük. Bi gün devreler komple yanacak mail'e merhaba Harley hanım diye giricem o olacak.
0
onemoremile
(08.01.18)
devrim isimde erkek tanıdıklarım var kızda hiç duymamıştım .
iş hayatında sıkıntı yaşar Devrim bey şeklinde başlayan mailler alır .
0
devilone
(08.01.18)
İki isim cok zor bişey.
Öte yandan Devrim için yorum istememişsiniz ama, çocuğunuz ileride sizin ideolojinizi taşımak zorunda değil ki.
Güz güzelmiş.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(08.01.18)
bence devrim deniz çok uyuyor. Kesinlikle bir tarihi kişilik düşünmeksizin söylemesi hoş, armoni olarak uygun.
0
kismisolungac
(08.01.18)
ferya yada şenay
0
smokee
(08.01.18)
Bilge güzel isim.

Söylemeden geçemeyeceğim, eşimin bir adı da Eylem. Özellikle askerlikte çok çekmiş. Polise işi düştüğünde, devlet dairelerinde hep o ismi bir sorulur "neden" diye. Eylem diye bir kız arkadaşım da var, devlet lisesinde çekmediği kalmadı kızın, hiç istemediği halde buna (göbek adı olmayan) başka bir isimle hitap etti psikopat hocalarından biri. Çocuğunuzu istediğiniz gibi yetiştirin, ama zarar görebileceği bir ismi vermeyi bir kez daha düşünün.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
(11)

Evlilik sözleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

benim adim kerim hepinizi severim
Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi. Bu durum tabi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmiyor. Sen evliliğin daha başında ayrılma ihtimalini düşünüyorsun. Evlilik hayat boyu birlikte olma sözü sonuçta, bu sözü verirken bir takım tereddütlerinin, güvensi
Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi. Bu durum tabi ilk duyulduğunda kulağa hoş gelmiyor. Sen evliliğin daha başında ayrılma ihtimalini düşünüyorsun. Evlilik hayat boyu birlikte olma sözü sonuçta, bu sözü verirken bir takım tereddütlerinin, güvensizliklerinin olduğunu gösteriyor evlilik sözleşmesi.

Diğer bir yandan mantıklı düşününce de evliliklerin neredeyse yarısı boşanma ile sonuçlanıyor ya da mutsuz bir şekilde sürdürülmeye çalışılan evliliklerde dolu her yer. Bu insanların hiçbiri yola boşanacağız, mutsuz olacağız diye başlamıyor doğal olarak. Seneler içerisinde neler yaşanacağını, aynı evi paylaşınca herşeyin aynı kalıp kalmayacağını, insanların zaman değişip değişmeyeceğini nasıl bilebilirsiniz ki?

Sonuç olarak sorum şu: Evlenme aşamasındayken size evlilik sözleşmesi teklif edilse ne düşünürdünüz?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(05.01.18)
helal olsun akıllıymış der mutlu olur yapardım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.01.18)
Teklifin içeriğine bağlı.
0
simderun
(05.01.18)
"deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi."

muthis soguk ruzgarlar eser.

ama bosananlar da evlenirken bosanmak uzere evlenmedi.

birbirini cok seven iki insanin zaman icinde kanli bicakli olabilecegine tanik olmuyor muyuz?

soguk ruzgarlar kesilince prensipte anlasarak imzalardim herhalde :)
0
tabudeviren
(05.01.18)
@camussar +1
0
eksimeksi
(05.01.18)
Ask gecici bir seydir. Kadinlarin ozellikle bunu yapmasi gerekli. Kendilerini korumalari lazim.
0
Traveller
(05.01.18)
evlilik hayat boyu birlikte olma sözü değil. evlilik bir formalite. toplum içerisinde baskı görmemek ve bir takım yasal kolaylıklar için yapılan kağıt üzerinde sözleşme. taraflardan birinin cayması sonucu feshedilebilen ve yükü ağır olan bir sözleşme. bu yüzden evlilik başında yapılabilecek bir sözleşme bu yükü hafifletiyor. hatta şunu söyleyeyim; eğer gerçekten çok seviyorsan böyle bir sözleşme yaparsın. yarın birgün ayrılırsan karşı tarafa daha fazla zarar vermeyi engellersin.

''Diyelim deli gibi aşk yaşadığınız karşı cins evlenirken sizden evlilik sözleşmesi istedi.'' e tamam? deli aşığım ben ona, istediği bir sözleşme mi batacak gözüme :) ki zaten yukarıda sözleşmeyi nasıl yorumladığımı yazdım.

edit: ayrıca kro değil kıro.
0
air
(06.01.18)
evlenmezdim sözleşme teklif edilirse.
0
blacksky
(06.01.18)
Düz mantık olmakla beraber yazdıkların "düz mantık çerçevesinde" doğru olabilir.
Yalnız atladığın önemli birşey var; kimse evlenmek zorunda değil. Yani birbirlerini çok seven iki insan evlenmeden de gayet mutlu bir birliktelik yaşayabilirler ömür boyu, bu tarz bürokratik ihtimalleri de düşünmeye gerek kalmaz o zaman. Evlilik zaten; "ben artık bu saatten sonra paaymış pulmuş benimmiş seninmiş demeyeceğim" diye düşünener ve bunu söyleyebildikleri kişiler için var. Yoksa kimse kimseyi zorlamıyor zaten.
Yani atıyorum hukuki bir sebeple evlilik yapmak zorundasındır; vatandaşlık alma, çocuk velayeti vs o zaman nasıl sözleşme yapılması mantıklıysa , gerçek evlilik yaparken de o kadar mantıksız.
0
jimjim
(06.01.18)
Zaten evlenmeyi planlamıyorum ama eskaza olursa sözleşmeyi teklif eden taraf ben olurum zaten.
0
cleric
(08.01.18)
Yav hepinizin mi holdingi var ne evlilik sözleşmesi.

O kadar zengin olsam net yaptırırdım. Ben onca servet yapacağım kadın sırf benimle evlendi diye yarısını alacak boşanırken yok ya.
0
i was made for you
(08.01.18)
1 Ocak 2002'den beridir evlilikte ortak edinilmiş malların paylaşımı sözkonusu. Bunun ötesinde "benim kazandığım bana" mantığında herhangi bir sözleşmeye imza atmazdım.
0
SiyamkedisiZorro
(08.01.18)
(15)

Midesi bulanan hasta neler yiyebilir?

hümanist tabutçu
?
?
0
hümanist tabutçu
(03.01.18)
nane limon iyi gelir.
ekmek üzeri yoğurt + nane yiyebilir.
0
elorelia
(03.01.18)
Yağlı olmayan kuru şeyler:
* galeta
* kızarmış ekmek
* haşlanmış patates
* Anneciğim pirinçli hasta çorbası yapardı, nurlar içinde yatsın...
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.18)
kuru ekmek bastırır biraz.
0
dedim ben sana
(03.01.18)
çiğ sebze meyve yememeli, yağlı asitli yememeli.

ben ekmek peynir yerim genellikle. patates iyidir.
çubuk kraker filan yiyebilir.

nane limon da bulantıya iyi gelir. naneli pirinçli yoğurt çorbasi da iyi olur.
0
kaputt
(03.01.18)
midesi bulanan hasta yoğurt yer, tuzlu kraker yer, grisini yer, haşlanmış patates yer. nane limon benim tahammül edemediğim bişiy bu arada, sevmiyorsa iyi gelir diye içirmeyin daha beter olur.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.18)
Leblebi
0
kahvegibi
(03.01.18)
Simit
0
Karmaşıklık
(03.01.18)
ekmek arası beyaz peynir
0
sta
(03.01.18)
etimek
0
Phoebe
(03.01.18)
kuru ekmekle yağsız peynir
0
stanley weber
(03.01.18)
Bulantıyı dindirebilecek şeyler alır öncelikle.
En etkililerinden biri bir çay kaşığı karbonata yarım limon sıkıp köpürmesi bitmeden bi dikişte içmektir.
Kekik suyu özellikle üşütme bulantılarına birebirdir.
Nane limon +

Sonrasında peynir ekmek, çorbalar, peksimet, galeta vb. mideyi yormayacak hafif şeyler yiyebilir.

Bulantı sürekliyse:
Beslenme sekteye uğramayacak şekilde ayarlamak lazım. Naturel tatlar çok rahatsız etmeden yenebiliyor.
Tarhana, mercimek,yayla, sebze, bakliyat çorbaları çok rahatsız etmeyebilir. çorbalar pişerken içine minik havuç gibi koku bırakmayacak sebzelerden rendenin ince tarafıyla rendeleyebilirsiniz.

Ispanağı çeşitli şekillerde yapabilirsiniz. çok az yağla tavada bir iki döndürün. üzerine kelle peyniri veya kaşar rendeleyin mesela. yağlı, soğanlı salçalı yemekler ağır gelebilir. Daha çok tavada az yağla sebzeleri pişirip yakışan bişeylerle birleştirin vaya sade verin.

Salatalar iştah açar yemeği kaydırır. pancar salatası, ot salataları, patates salatası, turşular, kereviz salatası, kornişonla hafifletilmiş mayonezi az yoğurtlu rus salatası belki...
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.01.18)
kaşarlı tost
haşlanmış ve üzerine limon sıkılıp tuz eklenmiş patates
limonu kesip yalamak üzerine tuz ekip yalamak
hafif salçalı peynirli makarna
muz
kızarmış ekmek+beyaz peynir
bulantıyı bazen ekşi mayhoş meyveler de bastırıyo kivi, dondurulmuş vişne gibi
bazı bünyelerde bardak bardak değil ama bir iki yudum kola da bulantıyı bastırıyor
0
iwillsee
(03.01.18)
Haşlanmış patates
0
powerpufgirl
(03.01.18)
Bir tencere suya tavuk baget, patates, soğan. Güzelce haşlasın, yesin içsin.
0
yirmisantim
(03.01.18)
Haslanmis patates ve cubuk kraker
0
anarsika
(04.01.18)
(7)

Avukat Sözleşmeyi kaç liraya yazar?

markasiz
Bir iş sözleşmesi var. şöyle ki, bir şirket kurulacak. fakat şirketin sahibi yüzde yüzü çeşitli sebeplerden bir arkadaş görülecek. halbu ki, şirketin çoğu bende olmalı. Avukat da bunu garanti altına alabilecek bir sözleşme hazırlayacak. bu tarz bir şey ne kadara hazırlanır?
Bir iş sözleşmesi var. şöyle ki, bir şirket kurulacak. fakat şirketin sahibi yüzde yüzü çeşitli sebeplerden bir arkadaş görülecek. halbu ki, şirketin çoğu bende olmalı. Avukat da bunu garanti altına alabilecek bir sözleşme hazırlayacak. bu tarz bir şey ne kadara hazırlanır?
0
markasiz
(03.01.18)
500-600'e yazar
0
cedex
(03.01.18)
500 liraya bu işi yapacak avukattan hayır bekleme. herhangi bir özelliği olmayan şirket esas sözleşmelerini en aşağı 1500-2000 liraya yapıyor düzgün bir avukat. sizin durumda ise daha farklı meseleler var. istanbul'da şirket kuruluşları yapan bir avukat tanıdığım var numarasını vereyim isterseniz.
0
loser blueser
(03.01.18)
Hukuken böyle bir belge yazılsa bile geçerliliği yok. X sebebiyle hisseleri onun üzerine gösterdik ama çoğu benim diye belgemi olur?
0
alp9900
(03.01.18)
aynen. avukatlık bir şey değil bu.
ticaret sicil gazetesi var, vergi dairesi var, ticaret odası var. var da var. hisseyi başkasında göstermek diye bir şey yok.
0
liriamer
(03.01.18)
avukat demişsiniz ama bu mali müşavir?
0
binder dandet
(03.01.18)
Devleti kandırayım ama beni kandırmasınlar sözleşmelerinin geçerliliği olmaz.
Benim bir şirketim olsun istiyorum, ama sahibi ben görünürsem , örneğin hizmet satmak istediğim şirket benim kurduğum firmaya iş vermeyecek, ya da geçmişim kötü, banka kredi vermeyecek. Bu her türlü devleti kandırmaktır. Bunu geçerli kılacak sözleşme yapsanız da geçerliliği olmaz.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.18)
Arkadaşlar kredi borcum vs yok. o sebeple sadece şimdilik bir ön protokol tarzı bir şey imzalamak açısından bir hazırlığa ihtiyaç duyuyoruz. sadece çalıştığım yere ulaşılmaması için sıkıntı var. böyle düşündüğüm için.
0
🌸markasiz
(03.01.18)
(3)

Hepatit taşıyıcısı

valarmurgulis
Az önce biriyle tanıştım. Çok iyi biri baya kaynaştım. Hepatit taşıyıcısı olduğunu söyledi.baya tehlikeli bir hastalık. Ben bu kişiyle buluşunca ne yapayım neye dikkat edeyim?
Az önce biriyle tanıştım. Çok iyi biri baya kaynaştım. Hepatit taşıyıcısı olduğunu söyledi.baya tehlikeli bir hastalık. Ben bu kişiyle buluşunca ne yapayım neye dikkat edeyim?
0
valarmurgulis
(03.01.18)
Turkiye de ne oldugunun farkinda olan 3 milyon kisiden birisi iste,bir o kadarda farkinda olmayan var.ne yapayim ac oku iste hepatit ne,cesitleri ne nasil bulasir,nasil korunulur.hizli cevap prezervatife dikkat et.
0
duptıs
(03.01.18)
Hepatit B mi, C mi?

Hepatit B için zaten aşı öneriyorlar. Bu arada duptıs+1, bir sürü insan ne olduğunu bilmeden dolaşıyor ortada. Bende de Hepatit B antikoru var, bilmeden Hep B geçirmişim ve bende antikor oluşmuş. Taşıyıcı değilim, tahlil yaptılar. Ama kimseye kan veremiyorum, eşim de aşılandı.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.18)
hepatit b ise kan kardeşi olmayacaksın, cinsel ilişkiden kaçınacaksın. en azından prezervatif kullanılması gerekiyor. hepatit c içinse kan kardeşi olmaman yeterli

hepatit b için aşı mümkün. ama hepatit c için şu anda bu mümkün değil.
0
silah taciri
(03.01.18)
(66)

kim hakli?su durumu analiz eder misiniz?

all girls dream
yılbası gecesini kız arkadasımla birlikte besiktasta gecirdik. gece 02:45 e kadar birlikteydik. kız tarafı pendikte oturuyor ben de hadımkoyde yani metrobüs ile beylikdüzünden sonra otobüse binicem vs.kız arkadasımı 02:45 te kadıkoy dolmusuna bindirdim ve dolmus dolup kalkana kadar bekledim. bu sır
yılbası gecesini kız arkadasımla birlikte besiktasta gecirdik. gece 02:45 e kadar birlikteydik. kız tarafı pendikte oturuyor ben de hadımkoyde yani metrobüs ile beylikdüzünden sonra otobüse binicem vs.

kız arkadasımı 02:45 te kadıkoy dolmusuna bindirdim ve dolmus dolup kalkana kadar bekledim. bu sırada hem netten kadıkoy pendik otobüs saatlerine baktım sabaha kadar var oldugunu ögrendik. ayrıca dolmus söförüde kadıkoyde pendik minibüsleri kalkıyor dedi.

onun kadıkoyden pendige gitmesi 2 saat civari benimde besiktastan eve gelme sürem 2 saat. 2de ayrıldık 4 te evde oldum. pendige kadar birakıp dönsem düsünün artık evde kacta olurum.

kız beni bırakmayıldın tek basıma, kadın basıma o saatte gittim vs dedi. ablası bi dünya soylenmiş.
bir arkadası bosanma sebebi. vs demiş. yaslar 35 ve 30

dolmusta arkadasın yanına tek basına bir kadın daha binmişti bu arada onu da belirtttim.

yorum sizlerin
0
all girls dream
(02.01.18)
analiz edecek bir şey yok, 30 yaşında tek başına bir yerden bir yere gidemiyorsa çıkmasın dışarı. el insaf, gecenin 2'sinde istanbul'un iki ucuna gitmeye ne gerek var? normalde sen teklif etsen bile reddetmesi lazım.

edit: ahahaha dark side'ı seçmişim... :/
0
rahip janick
(02.01.18)
o güne özel götürmeliydin. yılbaşı gecesi riskli biraz.
0
paudi
(02.01.18)
Aydılmak için kötü bir saat olmuş.

Canım ülkemde yaşanan olayları göz önünde bulundurunca haksız diyemiyorum. Sizin de kendinize göre haklı olduğunuz aşikar.
0
EasyTiger
(02.01.18)
sevgilin haklı sen haksızsın. yılbaşı gecesi dönüşü nasıl yapacağınızı konuşmalıydınız gerçi en başta bence.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.01.18)
@paudi bende yılbası kalabalık diye rahattım biraz. baska zaman olsa neyse diyecegim. kalabalaık bişi olmaz diye düsündüm
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
kızın o saatte tek başına eve gitmesi hoş değil. ama senin dolmuşla ordan oraya gitmen de eziyet. Yılbaşı gibi yoğun bir gecede dışarı çıkıyorsanız gidiş dönüş işlerini araba, taksi vs artık neyse en güvenli şekilde ayarlamalıydınız. O sana güvenerek hata etmiş, sen de onu yalnız bırakarak.
0
aquarium
(02.01.18)
Kız haklı. Hem yıl başı hem İstanbul hem gece 02.45'te ayrıl hem de dolmuşla... ya daha erken bitirecektiniz ya sabaha kadar beraber takılacaktınız ya da onu bırakıp evine dönecektin evet. Hiç güvenilir bir davranış değil bu.
0
yaren
(02.01.18)
ben böyle durumlarda hep gerek yok, saçmalama vs diyorum ama karşımdaki flörtümse bırakmasını bekliyorum ki benim bırakma dediğim de metro ile iki durak :D ha sevgilimse eğer kesin beklerim. kıyamam yine gerek yok derim ama adam bırakmazsa da gider lafını ederim.
0
elorelia
(02.01.18)
önceden konuşup ayarlamalıydınız, nasıl bir aile ne kadar yakınsınız bilemiyorum ama bana göre en uygun senaryo şu olurdu, sen kız arkadaşına evine kadar eşlik ederdin ve özel bir gece olduğu için ailesi de seni ağırlayabilirdi. en azından birkaç saat uyuyup sabah eve dönerdin. hem kızları eve dönerken içleri rahat olurdu hem de sana çok zorluk olmazdı.
0
lily briscoe
(02.01.18)
gece saatinde a noktasından b noktasına tek başına gitmeyi göze alamıyorsan o a noktasına hiç gitmeyeceksin, kıçını kırıp b noktasında oturacaksın.

hanım kızımız 30 yıldır kendi işini kendisi görmeyi öğrenseymiş keşke. ayrıca tek başına gitmiş de nolmuş? başına bişey mi gelmiş, tecavüz mü etmişler, laf mı atmışlar? yooo.

şöyle kadınların şöyle huylarına prim vermeyin de şu pirenses havalarını bıraksınlar ya.

yüzde yüz sana hak veriyorum. üstelik senin nerede oturduğunun bir önemi yok bence.

not. bir kadın
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.01.18)
saati yanlıs yazdım 01 45 olacak
ayrıca donus toplu tasiıma ile olacak denilmişti.
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
haklı yok haksız da yok saçma bir durum olmuş. yılbaşı gecesinin o saatlerde sonlanıp eve dönüş derdinin olacağı sürpriz bir durum değil. çekincesi varsa önceden söylemeliydi ve daha da önceden planı ona göre oluşturmalıydınız. hiç dışarı çıkmamak bile daha mantıklı bir eylem olurdu. tamam kadın başına olmak büyük riskler barındırıyor ama o saatte araba yoksa beşiktaş'tan pendik'e insan bırakıp sonra hadımköy'e dönmek diye bir olay olmaz olamaz, mantıklı değil.
0
nrmnm
(02.01.18)
İstanbul'un hiçbir yeri güvenli değil o saatlerde. Başına bir şeyin gelmemesi şansınıza olmuş. Kız ve ablası, ailesi sonuna kadar haklı. Düşüncesizlik etmişsin. O günlüğüne araba kiralayabilirdin, bir arkadaşından veya tanıdığından araba alabilirdin, ehliyetin yoksa bir tanıdığından kızı bırakmasını rica edebilirdin, daha erken bir saatte eğlenceden çıkıp kızı bırakıp sonra tekrar evine geri dönebilirdin, uber kullanılabilirdi vs vs.. Çözüm kolay bunun için.
0
iwasbornonamountainside
(02.01.18)
ya, 30 yaşında kadın için yukarıda yazılanları bu adam mı düşünecek? OTUZ YAŞINDA OTUZ!
0
rahip janick
(02.01.18)
kadıköy rıhtım, beyoğlu'nun bir kısmı kadıköy'e taşınmaya çalışmadan önce 11'den sonra in-cin top oynuyor denecek türden bir tenhalığa ulaşırdı. artık böyle mi bilemiyorum. kaldı ki yılbaşından bahsediyorsunuz. (daha kalabalık olsa da yılbaşı yüzünden tehlike artmış halde)

ama 02:45 geç bir saat, pendik de anasının dini(bindirmeniz iyi olmuş da pendik'e varış da haliyle geç oluyor, diyorum, bir de birlikte binenleri ve sevgilinizin tek kaldığını görenleri akla getiriyorum). pendik'in içini bilemiyorum ama kurtköy civarı falan, bir iki avm, starbucks vs olsa bile yine epey tenha bir yer. özel araba yoksa toplu taşımadan inip eve gidene kadar 3.5 atmak işten değil.

istanbul zaten acayip bir yer olmuş. suriyelisinden, nijeryalısına veya korelisine bir sürü insan var. iyi güzel de, bazı yerler new york ghettolarından film karelerine benzemiş. 3.5'tan 4 ediyor.

önceden planlasaymışsınız, keşke diyorum ben de. bunun koca insan olmakla alakası yok. adam da şişlenir, kadın da saldırıya uğrar o saatte. evinin önünde tecavüze uğrayan o kızcağızın haberi geldi aklıma.

saat işi kötüleştiriyor da sorun tenha ve karanlık yerlerden geçmekle, yakınınızda size yardım edecek bir insan olmaması ile alakalı.

sevgiliniz ya geceyi sizde geçirseymiş ya da güvenilir bir durak taksisine binseymiş (beşiktaş'tan* çok yazabilir ama kendi civarının durak taksileri illa vardır telefonunda ve dolmuştan inmeden 5 dk evvel arayabilirmiş) veya olmadı siz götürseymişsiniz daha iyiymiş.

boşanma sebebi falan değil. düşüncesizlik. öğrenilmeyecek bir şey değil, siz de öğrenmek istediğiniz için sormuşsunuz zaten. kişisel düşüncem bu. tabii ki herkes özgürce dolaşsın isteriz ama idealden uzak pratik durumlarla bireysel olarak savaşmak riskli ve anlamsız.
0
godoşu beklerken
(02.01.18)
kötü bir durum olmuş. yılbaşı gecesi herkes daha çok çıldırabiliyor, tek başına göndermek biraz riskli, evet.

ama ikinizde de hata var bence. dönüş işini baştan düşünmeliydiniz. kız arkadaşında sırf sen yanındasın diye sadece sana güvenmemeli. işte bu nokta "prenseslik" diye eleştirdikleri nokta oluyor. o da gecenin geri kalanında ne yapacağınızı düşünmeli. bir arkadaşınızda kalabilirdiniz veya birlikte onların evine gidip seni misafir etmelerini konuşabilirdiniz. ya da sizde kalabilirdiniz. bu şekilde pek olmamış.

ha bu sebepten ayrılınır mı? hayır tabii ki. karşılıklı konuşup hatalarınızla yüzleşmek isabetli olur.
0
frankie
(02.01.18)
@acemi evet
önce dolmusla kadıkoye gececem onrdan otobüs ile pendige gececem. sonra 4 saat yol don diyorlar
0
🌸all girls dream
(02.01.18)
Milletin gazina gelmis senin kiz arkadas. Öyle buyutecek bir şey yok. Ustelik bunu ertesi gun soylemesi çok gereksiz. Basina bi sey gelse kizmakta hakli Ama Bana gereksiz bi trip geldi.



Ama sunu da dusunuyorum: insan sevdigiyle birkaç saat fazla gorusmek için o yolu gitmez mi?
0
yarey
(02.01.18)
saçmalık bence kusura bakmayın da. eve dönebileceği bir saatte ayrılsaymış binseymiş o zaman dolmuşa. ya da taksi tutsaymış öyle gitseymiş. über kullansaymış ya da. araba kiralasaymış. ne bileyim...
0
veritaslibertas
(02.01.18)
Kız haklı. Yaştan şehirden bapımsız olarak haklı.

Ek olarak, Abi araban yoksa hadimköyde oturup pendikteki kızla da birlikte olmayın ama
0
shenergy
(02.01.18)
Ben 20 yaşındayım neredeyse sizden 10 yaş küçüğüm.

Ben herhangi bir günün herhangi bir saatinde dışarı çıktıysam bu tamamen kendime güvendiğim için haptığım bir harekettir.
Kendime güvenmiyorsam o saate kadar ne işim var dışarıda. Kocam dahi olsa beni eve bırakmak zorunda değil. 30 yaşına gelmiş hala kendi sorumluluğunu alamıyorsa ben olsam daha olgun bir insanla hayatımı paylaşırım.

Bu tarz insanlar genelde cebinde parası olmadan da dışarı çıkar başkalarına parayı kitler. Bence koşarak uzaklaşmalısın.
0
powerpufgirl
(02.01.18)
Bırakmalıydın.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(02.01.18)
Ben bir kadın olarak bırakılmak istemem, bugüne kadar da kimse beni herhangi bir saatte evime bırakmamıştır. Önceden bu şekilde planladıysanız kızın sonradan su koyvermesi saçma olmuş. Önceden planlamadıysanız haklı olabilir.

Ben herkesin kendinden mesul olduğunu düşünmüşümdür her zaman, o yüzden bence haksız değilsiniz ancak daha iyi planlanabilirdi belki önceden.
0
inawen
(02.01.18)
bırakmalıydın, yılbaşı gecesi alkolün olduğu bir gece, kız pendike gidiyor bide gece 4 de. ne olacak 4 yerine 6 da evde olurdun 7 de olurdun.
0
habula
(02.01.18)
Kız haklı. Gecenin bir yarısı kız tek başına bırakılmaz. Özgecan Aslan mininüste öldürüldü. Yanına kadın oturmuş oturmamış bir önemi yok. Zarar verecek insan ona bakmaz. Zaten sabaha kadar ayakta kalmışsınız. Fazladan iki saat yolculuk seni çok etkilemezdi.
0
dissendium
(02.01.18)
otel ayarlayacaktın gece kalmalık, bu da sana ders olsun.
0
nuisance
(02.01.18)
Bu sorunun cevabı yok. Sevgiyle alakalı bir durum. Sevgiliniz varsa katlanacaksınız. Artılarını tadarken eksilerini görmezden gelmemek lazım.
0
cok iyi yol
(02.01.18)
Buluşmadan önce bunların ayarlanması ve konuşulması lazım. Ben kartalda oturuyorum varabileceğim saatte yola çıkıyorum, araba varsa biri bırakıyor, yoksa uber ya da otel seçeneği var. O saatte çıkmış da tecavüz mü edilmiş laf mı atmışlar ne olmuş diyen arkadaş, bunun şakası ya da muhabbeti olmamalı. Moda da oturan arkadaşım dahi böyle bir şeyin kıyısından döndü. Kaldı ki pendiğe gidiyor.

Tepkisi abartı ama haklı ya da haksız yok bence. Önceden ayarlanması lazım bu tarz şeylerin ki kafa rahat olsun.
0
jazzabel
(02.01.18)
Türkiye, İstanbul, yılbaşı, bir kadın, gecenin bir yarısı... Hala soruyor musun bırakmalı mıydım diye?

“Brkmamalsn yha snçta 30 ksr yşnda kdn yanii .s.s.s” diyen arkadaşlar Norveç’te yaşıyor sanırım.
0
i m cool with that
(02.01.18)
Özgecan aslan örneği gelmiş bir de. Her kadının yanına bir koruma tutulsun o zaman? Otuz yaşında kadın da eğer bu kadar endiseleniyorsa çıkmasın dışarı. Kaldı ki geri dönüş şekli de konusulmus yukarıda yazılana göre.

Her ihtimal göz önünde bulundurulup ona göre davranilacaksa kadınlar asla (evde, okulda, işte) tek başına birakilmasin, müzede saklansin madem.
0
rahip janick
(02.01.18)
Bence sen haklısın ama bunu kıza anlatamazsın. Yaştan bağımsız haklısın bu arada. Kız başta demeliydi ben nası dönücem aq yerinde diye.
0
brad pitt
(02.01.18)
Bana imkansız aşk nedir diye sorsalar, Pendik'te oturup Beylikduzu'nden biriyle çıkmak derim :D :D
0
reca ederim bu bahsi kapatalim
(02.01.18)
aquarium +1 diyorum. tamam senin gerekçen de geçerli ancak karşı tarafa da haksız diyemiyorum. bir de ablası laf etmiş bir dünya, otomatik olarak senin yüzünden laf yemiş oldu ayrıca.
0
air
(02.01.18)
ya yapmayın sanki 15 yaşında. 30 yaşında insan prenseslik triplerine girmesin artık.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Her iki tarafın da haklı olduğu noktalar var. Bu konuya yorum yapmayacağım. Benim takıldığım kısım 30 yaşında bir kadının başına bir şey gelemeyeceği algısı. Sapıklar, hırsızlar, tecavüzcüler 'bu abla 30 yaşında, yol verin geçsin' diyor herhalde.
0
bego
(02.01.18)
evet türk kadınları olarak gece 2 olduğu için yanımızda erkeğimiz olmadan dışarı çıkmayalım. hem gece 2'de dışarıda ne işimiz var değil mi? aynı mantık.

şu erkeksiz olmaz tiplerine nasıl uyuz oluyorum anlatamam. evet her kadın bir erkeğe ihtiyaç duyar, erkeksiz yapamaz. delinin biri gelirse ve tecavüz etmeye kalkarsa erkeğimiz bizi kurtarır kahraman olur.
0
pinkpeony
(02.01.18)
Yılbaşı gecesi alkol tüketimi büyük boyutta oluyor. İçmesini bilmeyen insanlar olabileceğini göz önüne alıp, düzgün bölgede bile otursanız huzursuzluk yaşanma olasılığı düşünülüp, yılbaşı gecesi kızın tek başına eve gönderilmemesi lazım.

Sizde olduğu gibi mesafe kaynaklı sıkıntı olduğunda duruma göre ya dolmuştan ineceği saatte duraktan babası, erkek kardeşi vs. alır veya ilişki ciddi boyuta girmişse arkadaşı da eve gelir, salonda uyur. Herkesin salonda bi koltuğu vardır nitekim:)

Siz planlamayı hatalı yapmışsınız. Bu ikinizin hatası.
Kız bırakılmak istememiş, veya senin kararına karşı çıkmamakla kararını onaylamış. Bu bence kararı birlikte vermişsiniz demek. Onun birlikte verdiğiniz kararı veya o anda karşı çıkmadığı bir kararı sonradan ve/ya başkalarının sözüne bakarak eleştirmesi hatalı. Yetişkin iki insansınız. Kararların sorumluluğunu taşıyacak yaşlardasınız. İlişki birliktelik demek, kararların sorumluluğunu birinin omuzlarına yüklemek demek değil. Yerinde olsam bunu arkadaşımla konuşup bi sonuca bağlarım. Şimdiden yaparsanız ilerde daha sağlıklı bi ilişkiniz olur.

not: oturduğunuz bölgeler, dolmuş güzergahı dolmuş çalışanlarının yapısı hakkında fikrim yok. Dolmuş sıkıntılı bölgelerden geçiyorsa baba alma durumu da pek düşünülmemeli veya baba alacaksa telefon açık konuşarak gidilebilir.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(02.01.18)
@powerpufgirl'ün sorumluluk hakkında söylediklerine %100 katılıyorum.

Olay hakkında da anladığım kadarıyla kadın sonradan fikir değiştirmiş; ablasının ayıplamasından etkilenmiş. Bir nevi pişman olmuş.

Böyle bir konuyu önemsiyorsan önceden belirtirsin ona göre ayarlanır. Sonradan fikir değiştirmek de nedir?

Böyle insanlar bana itici geliyor. Bence de kadının yaptığı senin açından ayrılma sebebidir. Şu yaşta kendi fikri olmaz mı bir insanın? Bu noktada senin tek suçunun bunlara katlanmak olduğunu görüyorum.

edit:

'Ek olarak, Abi araban yoksa hadimköyde oturup pendikteki kızla da birlikte olmayın ama'

Ek olarak, Abi hadımköy'de oturup pendik'te oturan arabasız kadınlarla çıkma madem.
0
idexo
(02.01.18)
yani araban yoksa çok elzem değil, iki tarafta haklı olur. ama araban varsa o güne özel bırakabilirdin aynen. ama ayrılma sebebi değil tabi bu. bunu okuyunca hani şu ohaaaa kızııım diyenler var ya öyle kekolar belirdi gözümün önünde.
0
freetakilir
(03.01.18)
ablasindan bize ne? arkadasindan bize ne? baska seye sikiliyordur o, boyle seyler bence gercek meseleler olmuyor.
0
e haliyle
(03.01.18)
arabam varsa bırakırdım
arabam yoksa başka bir program yapardım
0
superb
(03.01.18)
"Haklisin, cok haklisin da alacagin yok."
0
lamira
(03.01.18)
Eğer daha önce toplu taşıma kullanımı konusunda hemfikir olunmuş ise kız gereksiz tribe girmiş. Eğer konuşulmadıysa kızın ulaşımı için alternatif geliştirmen incelik olurdu fakat asıl sorumluluk kızın kendisinde. Bu kadar tedirgin olacaktı ise önceden kendini garantiye almalıydı.
0
logic
(03.01.18)
nuisance +1

bir geceliğine ortak bi yerde kalınabilinirdi bence. bu kadar uzatmaya da lüzum kalmazdı.
0
dedim ben sana
(03.01.18)
ay ben sok!

bazi sorularin cevaplarina gercekten cok sasiriyorum. hah dedim simdi gomecekler kizi kezban diye derken seni oldurmusler.

ben de kadinim. daha boyle bir talebim olmadi. birakilsam hosuma giderdi. daha guvende olacagim icin degil o ozenilmeyi hissedecigim icin. ama cok da huzursuz olurdum karsi tarafa cektirecegim o eziyet icin.

ama iste insanlar cesit cesit, deger yargilari da, beklentiler de. kizin profili bana gore su; simarik, bencil, dusuncesiz, kaba, premses, ozguvensiz ve gerikafali. bir de milletin gazina geliyor falan. bir de boyle sonradan atilan triplere ayri gicik olurum. bir derdin, talebin varsa o sirada soylersin. sonradan cirlamak sinir bozucu.

sistem boyle ama galiba. kadin erkek komik oyunlar oynuyor. kiz essek gibi biliyor eve sorunsuz gidebilecegini. ama ayy ben koykuyoyum cok askitom noluy beni biyakma diyor. erkek de askim sacmalama, yaninda ben varken sana birsey olmaz deyip sepet gibi dolaniyor kadinin yaninda. boylece bir ise yaradigini dusunuyor.
0
jimicik
(03.01.18)
Nuisance bence de haklı. Ayrıca ben de ennn kötü ihtimal taksiye bindirirdim kızı, dolmuşa bindirip sabahın dördünde pendikte yürütmezdim herhalde. Biraz haklı bence arkadaşın.
0
roket adam
(03.01.18)
sopiro+1
O saatte hiçbir yer güvenli değil. Gayet 3. sayfa haberi olma ihtimali var. Normal zamanda saat 9 gibi ayrılsanız zaten bırakmayın ama hem yılbaşı hem de o saat kız sizden bir jest beklemiş. Yapmamışsınız, sizin yüzünüzden ablasından da azar işitmiş. Muhtemelen bu zorlukları öncesinde görmüştür ama siz onu bırakmazsınız diye umut etmiştir. Yaştan bağımsız davranıyoruz burada. Olmamış yaptığınız.
0
SiyamkedisiZorro
(03.01.18)
çok biliyosa az yesin de kendine şoför tutsun amk, o ne tripler öyle ya hiç gelemem valla. ben olsaydım zaten o dolmuşun kalkmasını da beklemeden gitmiştim sen yine iyi dayanmışsın :)

yılbaşı günü pendik'e gitmeyi beceremiyorsa zaten yaşamasın bu şehirde ya da hiç dışarı çıkmasın bir daha.
0
hosein
(03.01.18)
Normal zamanlarda bile o saatler tehlikeli bu şehir için, kaldı ki yılbaşı günü ve alkolün ağızla içilmediği bir gün.

Sevgilin olmasına gerek yok, normal bir arkadaşın bile olsa o saatte yalnız gitmesine müsade etmemeliydin.

Hanımın yaşından bahsedilmiş ama bunun yaş ile veya cinsiyet ile alakası yok, bu pozisyon tek başına bir erkek için bile riskli ya hu!
0
John Bloor
(03.01.18)
yazdım ama dayanamadım tekrar yazacağım. ben de pendik'te oturuyorum. pendik çok büyük bir ilçe ve en merkezi yerlerine bile gece 12'den sonra toplu taşıma ile ulaşabilmek büyük sıkıntı. kaldı ki ilçenin büyük kısmı merkezi yerlerden uzak kuytu mahallelerden oluşuyor. o yüzden pendik'te yaşayan biri için akşam eve dönüş her zaman, yapılan her planda akılda olan bir sorundur. allahtan havalimanı var da e-10 büyük kısmını dolaşıyor yoksa daha da büyük sıkıntı olurdu. her neyse pendik burada sembol zaten, sultanbeyli olur tuzla olur -avrupa yakasının uzak kısmını pek bilmiyorum ama- büyükçekmece olur esenyurt olur aşağı yukarı hepsinde aynı sorunlar yaşanıyordur.

burada 30 yaşı vurgulayanların o yaşta birinin başına bir şey gelmeyeceğini düşündüklerini sanmıyorum. vurgulanan nokta o yaşta birinin gecenin sonunda eve nasıl döneceğini de düşünecek sorumluluğa sahip olması gerektiği. 18 yaşında belki ilk kez dışarıda yılbaşı geçirecek biri o heyecanla eve dönüşü düşünmeyebilir ama pendik'te yaşayan, erkek arkadaşı olup dışarıda yılbaşı kutlayan 30 yaşında bir kadın profili bu durumla ilk defa karşılaşmıyordur. kendi başına dönmeye gayet haklı olarak korkuyor da olabilir. kendi düşün(e)mese bile plan yaparken erkek arkadaşından kendisini eve bırakmasını ya da başka bir formül bulmasını ister olay biter. ona rağmen böyle tek gitmiş olsa adamı burada hep beraber gömelim ama eve dönülmüş olay bitmiş abla ve arkadaş gazıyla sonradan trip atılıyor. burada haklı bir kısım yok. üstelik bu güvenlik sorunu yaş ve cinsiyetten bağımsız herkes için geçerli. bu adam pendik'ten hadımköy'e dönerken başına bir iş gelse ne olacak? onun ailesi ve arkadaşları bunu "boşanma sebebi"(ne alakaysa, kim niye eşini yılbaşı kutladıktan sonra o saatte toplu taşıma ile baba evine göndersin?? ) olarak görmezler mi asfdgfjgk

über ve taksi önerilerini zaten hiç anlamadım. taksicileri hepimiz aynı malum sıfat ile anmıyor muyuz? über için de geçen sözlükte başlık vardı kadının birini kaçırmaya yeltenmişlerdi falan. ha dolmuş ha taksi bir farkı yok hatta dolmuş/otobüs/minibüsün kalabalık olma ihtimali var taksi falan tam kör bıçak. üstelik bir şey yapacak adam yanında erkek arkadaşı varken ikisine birden de yapabilir zaten. araba kiralama, otelde veya yakında bir arkadaşta kalma dışındaki önerilerin de bir mantığı yok. eleştirilecek tek nokta her iki kişinin de bunları düşünmemiş olması. aynı şartlarda bu ilişkiye devam edilecekse sadece yılbaşı değil dışarıda yapılan her programda bu sıkıntı yaşanacak zaten.

velhasıl kelam bu adamı size yedirmeyeceğiz piremsesler adsfdgfhjhkjl

bilmeyenler için de vurgulayalım söz konusu yerlerden biri kocaeli diğeri edirne sınırı.
0
nrmnm
(03.01.18)
bir ilave de benden;

bu bosanma sebebi diyenler, seni asiri derecede haksiz bulanlar bana biraz samimiyetsiz geliyor acikcasi. yani bu kisiler gercekten icten bir sekilde endiseleniyorsalar aksam 10'dan sonra butun sevgilileri, arkadaslari icin de ayni endiseyi duyuyor olmamlilar. kadikoy'de eglendikten sonra arabasi olan kadinlar hadimkoy'de oturmalarina ragmen pendik'e arkadaslarini birakip evlerine donuyor olmamlilar mesela. ha yok olay cinim eve gidince yaz vatsaptan merak etmiyim'den ibaretse iste bos bos atip tutulmusluk, iste samimiyetsiz bir dusuncelilik.

ciddi ciddi gece kadinin yolda tek basina yurumesi bir insani o kadar endiselendiriyor olsa, bu kadar tedirginlikle bu insanlarin hic biri bu sehirde yasamazdi. ya da gittikleri her yere arabalarinin icinde gidiyor, polis korumasiyla toplu tasimaya taksiye falan biniyorlar.

nerden baksan samimiyetsizlik + gosteris.
0
jimicik
(03.01.18)
cevaplara bakınca merak ettim de;
aranızdan kaç kişinin kızı/kızkardeşi veya kendisi erkek arkadaşıyla dışarı çıkıp ailesine "biz otelde kalacağız" diyebiliyor?

dolmuş taksiden daha güvenlidir +1 en azından bi göze emanet etmiyorsun. nitekim o dolmuşa yalnız başına bir kadın daha binmiş.

araba kiralanabilirdi denmiş. o durumda ya alkol almayacaksın ya da şoförlü araba kiralayacaksın. bu sefer de gündeme bütçe, gecenin geneline damga vuran fahiş fiyat ve araba bulabilme olasılıkları geliyor. iki eğlenilecek diye bu kadar eziyete gerek yok bence.

kızlar burası size;
Olay anında "beni bırak" demiyorsunuz, "bıraksaydı hoşuma giderdi" veya "bırakmalıydı" diyorsunuz. hatta "boşanma sebebidir"e kadar gitmiş.
Bence artık bu durumu değiştirmek lazım. Erkeklere de yazık, aklımızı okumak için denklemler kurup bilinmeyeni bulmaya çalışıyorlar. Ve üstelik erkek aklı bizimki gibi ayrıntılara, dallara budaklara bakarak değil düz satıhta çalışır genel olarak.
Hem onlara hem bize yazık. Biz de üzülüyoruz sonuçta. Güzel güzel konuşup anlaşmak varken can sıkmaya ne gerek var?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(03.01.18)
olayda haklı haksız yok uyum sorunu var.

sevdiğim bir kız arkadaşımın(adı ilknur olsun) sevgilisi vardı hiç anlaşamadığım(bu da erol olsun). erol pazar poşetini, market arabasını geç ilknurun çantasını bile kendi taşırdı. telefonuna spy uygulama yüklemişti. aşkından arabeske bağlıyım kapının önünde yatmıştı, ilknurun arkadaşlarıyla görüşmesini istemiyordu vs. hatta geçenlerde ilknur bize gelecekti yanımızda sevgilimin ev arkadaşı var diye 'erol kızar' diyip geri döndü ajdsgkhjl. eh işte iyi taraftan bakarsan ama erol ev işlerini yapıyor, güzel sürprizler hazırlıyor. böylece ilknur sağa sola hava atarak anlatabiliyor. ama birey olarak yok ilknur. arkadaş bile olamayacağım tip derken bu adamdan çocuk bekliyor şimdi. zaten erol hiç hesap ödetmezdi şimdi de ilknur işi bırakacak, bunları iyi mi kötü mü kategoriye koysam bilemedim.

bizim ilişki ise bambaşka bunlardan. eve bırakmayı vs geç 'varınca çaldır'ın en fazla geyiğini yaparız. herkes kendi eşyasını taşır. 500 kilo da olsa valizim ben yardım istemediğim sürece yardım etmez. aman sen otur ben evin işini yapayım demez. romantizm hak getire zaten. isteyen istediği arkadaşıyla görüşür, izin almak vs geç gerekli olmadıkça haber vermek bile baya uzak kelimeler. bütçe kimin parası varsa.

başlarda noluyor lan desem de aslında herkes kendi tercihini yaşıyor. ilknur üç-beş kıskançlığı çekmeye razı gelip erolu uşağı gibi kullanabiliyor. e benim için de özgürlük daha önemli, kendi başımın çaresine bakmak zor değil. her şeyden haberim olmasa da olur.

yani sevgilin ilknur olmak istiyorsa erolünü beklesin. ya da yaptığı tercihlerin sorumluğunu alıp üçüncü şahısların gazına gelmesin. her ilişkinin dinamiği farklı. benim için taksim-pendik-hadımköy yolunu çekmek boşanma sebebidir. öyle bir adamı çocuğuma baba yapmam. ilknur gibiler ise 3. remlerine girerken hala erollerin soğukta trafikte olmasıyla tatmin olabilir ablalarına 'çok iyi çocuk ya beni eve kadar bıraktı 5239865 saat yol gitti bi de' diye anlatabilirler.

siz de karar verin ama. erol değilseniz ilknurların önünü tıkamayın. biliyorsunuz eroller ilknurların eski sevgililerini kafaya çok takarlar.
0
cikolata selalesi
(03.01.18)
olaylar norveçte veya japonyada yaşanıyor olsaydı belki size birazzcık hak verebilirdim lakin burası ortadoğu her gece bir sürü sapıkça olay geliyor kadınların başına..çok çok ters bir saat. dolmuşta başka bir kadın olması neyi garantiler ki? o saatte adamın biri takip etse dolmuşçunun kendisi niyeti bozsa (ki yaşanmamış şeyler değil) sonuç olarak kız arkadaşınız haklı bana göre de lakin siz bunu o an düşünemediyseniz bu saatten sonra yapacak bir şey yok yarın bi gün başka bir durumda da benzer şeyler yaşayabilirsiniz.
0
iwillsee
(03.01.18)
Aman canım Moda Hilton'da oda tutup sabaha kadar partiye devamdı yani olay hepten yanlış.
0
i was made for you
(03.01.18)
bir sürü laf yazılıp çizilmiş, yapılan yorumlarda kadının kadına yaptığı düşmanlık ve bir başka kadın üzerinden kendini değerli kılma çabası bambaşka bir sorun onun hakkında yazmak istemiyorum fakat dehşetle okuduğumu da belirtmeden geçemiyorum.

sadece bu durumdan hareketle, aranızda bir iletişimsizlik olmuş gibi görünüyor. kız belki bırakmanı istemiştir ama istanbul'un iki ayrı ucunda oturduğunuz için açıkça dile getirememiştir, özel bir durum olduğu için sizden böyle bir jest beklemiştir. göremeyince ipler gerilmiştir, ablasının da gazıyla böyle bir dışavurum yaşanmaştır. olay bundan ibarettir belki de yani.

siz kız arkadaşınızı evine kadar bırakmak zorunda değilsiniz, kız arkadaşınız da hele ki istanbul gibi bir şehirde, gecenin köründe yalnız başına saatlerce yol gitmek zorunda değil. erkeksizlikten başına bir şey gelir diye değil, bunu tercih etmek istemeyebilir diye söylüyorum. herkesin içinde bulunduğu ilişkiden beklentileri farklıdır ve herkes sevgilisine verdiği kıymeti farklı şekilde gösterir. haklı haksız yok, ikiniz de hem haklı hem haksızsınız. konuşun, nasıl bir daha böyle bir olay yaşamazsınız onu irdeleyin.
boşanma sebebiymiş, yok daha neler ya. insanlar ufak tefek sorunları büyütmeye, çözülmez hale getirmeye ne kadar meraklı.
0
evde liyakat kalmamis
(03.01.18)
3 ocak oldu hala millet kavga ediyor. görüldüğü üzere subjektif bi konu ve herkesin doğrusu farklı.

bence @all girls dream noktayı koysun.

naptınız hacı, aranızda konuşup halletmediniz mi?
0
elorelia
(03.01.18)
@ elorelia

Evet noktayı koyduk ayrıldık.
0
🌸all girls dream
(03.01.18)
haydaaaa, bu olay yüzünden mi?
0
elorelia
(03.01.18)
Aynen. Kendine, çevrene uygun birini bul sana ayak uyduramam vs vs dedi bende ccevap yazmadım
Bitti gitti
0
🌸all girls dream
(03.01.18)
mutlaka gerisinde bişeyler vardır bence. geçmiş olsun.

(bkz: welcome to the club)
0
elorelia
(03.01.18)
sen olmasan ne yapacakmış?

ben kızı haksız gördüm. bu ne ya. sen de erkek olarak tehlikedesin.

bir de benim bir kadın olarak bakış açım olarak şöyle birşey var; kafan atıp çat gideceğin yere kadar taksiye ödeyemeyeceksen o saatte de yanlız çıkmayacan. malesef böyle bakıyorum olaya. kendin kendine güvence veremiyorsan kimseden beklemeyecn.

bir de madem abla bukadar dertli biri, beşiktaşta yahut taksimde bir oda kiralasa idiniz airbnb den fln ya da hostelden vs, yahut bir şekilde sabaha kadar eğlense idiniz daha iyiymiş.

ha bir de; hayatta merak ettiğim bir şey var, cidden bu nasıl böyle oluyor çok merak ediyorum. böyle kızları bulup başınıza çıkarıyorsunuz, bizim gibileri de üzüyorsunuz. oh iyi oluyor siz erkeklere valla ne diyim.
0
mobydick
(03.01.18)
İkiniz de haksızmışsınız. Ben Hadımköyde otursam kız arkadaşım da Pendikte otursa ya otel tutardım ya da araba kiralardım.Yılbaşı gecesi ikinizin de ikişer saat yol yapması saçma olmuş
0
turkuaz
(04.01.18)
dönüşü toplu taşıma ile olacak diye konuşmuşsunuz daha ne? o kadar şeyse o saate kadar kalmasaymış. ben de bir kadınım, 31 yaşındayım. ayrıca hadımköy'e onu bırakıp öyle dönmeni beklemesi cidden fena bencillikmiş. keşke otelde filan kalsaymışsınız. ya o değil de, neden ayrılırken dememiş bunu sana, "beni bıraksan olmaz mı, çok geç oldu saat tedirgin oldum" filan dese başka bir çözüm de bulunabilirdi. iletişim önemli şey sonuçta.

bellllki, kadıköy'e kızla beraber gidip onu pendik dolmuşuna bindirip dönebilirdin, sana çok zaman kaybettirmezdi.

taksi, uber, scotty gibi seçenekleri de göz önünde bulundurabilirdiniz. yok çok pahalı olurdu gibi düşünceler varsa da öyle bir eğlence düşünmeyecektiniz.
0
dasher
(04.01.18)
kız tarafı abartmış. her şeyi abarttıkları gibi bunu da abartmışlar... kaldı ki yılbaşında her yerde polis var. normal bir geceden daha güvenli bence.
seneye ilişkiniz hala devam ediyor olursa yılbaşına kadıköy'de girersiniz, tek seferde gider evine.
0
humat
(06.01.18)
sana haksız demiştim ama önceden konuşmuşsunuz sorun etmemiş, sorun olmamış dönüşte falan sonra etrafının gazına gelip sana çemkirmiş. sen haklıymışsın aslında, iyi olmuş.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.01.18)
(27)

Saçlarınız ne zaman beyazlamaya başladı ?

fatih terim akti
Ben 28. yaşımın sonlarına geliyorum ve son 6 aydır beyaz saç artışında bayağı bir ivme oldu. Saçlarım sık ve uzun olduğu için çok belli olmuyor fakat 30 yaşımda Barış Manço gibi gözükmek istemiyorum.Bu genetik midir ? Yoksa strese falan bağlı olabiliyor mu ? Sizlerde durum nasıl ?
Ben 28. yaşımın sonlarına geliyorum ve son 6 aydır beyaz saç artışında bayağı bir ivme oldu.

Saçlarım sık ve uzun olduğu için çok belli olmuyor fakat 30 yaşımda Barış Manço gibi gözükmek istemiyorum.

Bu genetik midir ? Yoksa strese falan bağlı olabiliyor mu ? Sizlerde durum nasıl ?
0
fatih terim akti
(28.12.17)
Sanırım 22 yaşımda. Genetik
0
neysene
(28.12.17)
genetiktir ya bence de
bende beyaz hiç yok
2018 temmuzda 33 olcam.
ama ev arkadaşım 29 yaşında
saçı bikaç sene önce beyazlamaya başladı birer ikişer tel olarak
0
interview with the vampire
(28.12.17)
21 yaşında ilk beyaz tellerimi gördüm, şimdilerde daha da çoğaldı. Aşırı stresli bir hayatim da yok. Anneminkiler de benzer yaşlarda beyazladıgi için genetiktir diyorum ben.
0
fraise
(28.12.17)
Valla benim 14-15 yaşında başladı. Yaş 27 ve baya beyaz saçlarım var. Hatta sakallara sıçramaya bile başladı. Annem ve ablamın saçları bembeyaz nerdeyse. Genetik deyip geçiyoruz.

Ama bence havalı ya beyaz saç. :)
0
efreet sultan
(28.12.17)
16
0
kablelvuku
(28.12.17)
26 yaşındayım.

Bir ara kafamın ön tarafında epey beyaz saç çıkıyordu, sonra düzeldi.

Dedem 77 yaşında vefat etti, saçları vardı. Babam 59 yaşında, saçları biraz döküldü. Halamın eşi babamdan 10-12 yaş büyüktür, onun da saçları var ama iki çocuğunun da saçları döküldü, adamlar 40 yaşında.

Bana piyango nasıl çıkacak hiç bilmiyorum :))
0
hayirsiz
(28.12.17)
tamamen genetik. benim yeni yeni kırlaşmalar başladı. (45) ama bu sene dökülme ve kırlaşma başladı. 2017'de bi bokluk olabilir.
0
lazpalle
(28.12.17)
26 yaşındayım, 2 senedir beyazlıyor. Babamın da böyleymiş.
0
voyager 1
(28.12.17)
17 yaşındaydım fark ettiğimde.
0
yaren
(28.12.17)
kardeş dayak istiyorsun galba. lisede beyazlamaya başladım ben. genetik bu işler. sal kafayı.
0
Pepee
(28.12.17)
19'da tek tük başladı, 23-24 arası çoğaldı ve çoğalıyor
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(28.12.17)
21-22 gibi başladı yanlış hatırlamıyorsam. şu an 28 yaşındayım. Baya bir beyazım var.

saçlarım beyazladı, saydım 23 tane beyazım var diyen tipler görüyorum bazen. taş atasım geliyor ^_^
0
synesthesia
(28.12.17)
40'ta gördüm ilk telleri. Genetik, annem 70 yaşında iken sadece saçının ön tarafında bir gümüş perçemi vardı.

Bende daha fazla beyaz var anneme göre. Stress, beslenme ve boyatma farkı olabilir diyorum. Annem sadece kına yakardı saçına.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
bende 17 yaşında bile az da olsa vardı.
0
tute
(28.12.17)
Bir ek daha, 40'ta çünkü 2. çocuğu doğurdum o sene...
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
25 yasinda ama 3-5 taneler.
0
baldur2
(28.12.17)
Beyazlamaya başlamak değil de tek tel beyaz saçım vardı. 2 sene önce Ankara'da, ODTÜ psikoloji kantininde otururken (resmen gözümden gitmiyor o sahne öyle etkilendim nedense, hiç yakıştıramadım kendime beyaz saç) saçıma ip dolanmış sanmıştım, baktım 50 santimlik bembeyaz saç. Lastik gibi bir de. Normal saçtan daha kalındı ya da beyaz olduğu için bana öyle geldi. Normalde ince tellidir benim saçlarıım. Bayağı şaşırdım. Panikleyip kopardım kökünden. 24 yaşındaydım. O günden sonra bir daha beyaz saç bulmadım kafamda.
0
g man
(28.12.17)
16 yaşında 1 beyazım oldu. sonra tek tük. 30 yaşındayım 5i geçmez.
0
vassal
(28.12.17)
8-9 yaşındayken. Çocukluğumdan beri beyazlar var saçlarımda ama umrumda da değil açıkçası.
0
ms brownstone
(28.12.17)
Tam yaşını hatırlayamayacağım kadar erken diyebilirim.(şu an 27y)
Genetik. Baba tarafım da öyle. Anneme göre ise onlarda olan “sinirlilik” damarının bana geçtiğinin somut bir delili.
Not: Stresli bir hayatım vardı, etkisi oldu mu bilemiyorum.
0
fallopian
(28.12.17)
24 üm henüz hiç yok
0
shotgunwoman
(28.12.17)
16.
O dönem itibariyle b.ktan bir hayatım oldu hep.
0
skooma
(28.12.17)
Genetik olduğunu düşünüyorum, bilimsel verim yok.
Benim 15-16'da kendini hissettirmeye başladı. Özellikle üniversiteyi bitirdikten sonra beyaz oranı da arttı, buradan da stresin de rolü olabileceğini düşünüyorum. Kafamın ön tarafları neredeyse tamamen beyazken arkada o kadar çok yokmuş; ama boyamasam Ak Gandalf olacağım gibi geliyor.
0
wish i could find a way to disappear
(29.12.17)
22 23 yaşında başladı şimdi çoğu beyaz. manuş baba gibi :)
0
gonul_isleri
(29.12.17)
32 yaşındayım. Şu yaşıma kadar sadece bir tek beyaz tel yakalamıştım o da görünmeyen bir yerdeydi. Çok rahatsız edici değildi doğal olarak ama son bir aydır yüzümün sağ ve sol tarafındaki saç diplerinde beyaz teller görmeye başladım. Sanırım stresten oldu diye düşünüyorum ama annemin de aynı şekilde beyazlamaya başlamıştı saçları.
Umarım çok hızlı beyazlamaz çünkü kendi saç rengimi çok seviyorum.
0
duyond
(29.12.17)
15 16 da başladı benim ki. Dayımlara çekmişim saç tip karakter olarak. Ama gel gör ki her şeyim sayımlara çekmişken saçımın dökülmesi babama çekmiş. Kafamı bi o duvara bi bu duvara vuruyorum.
0
valarmurgulis
(29.12.17)
7-8 yaşımdan beri. şu an 22 yaşındayım ve son zamanlarda gözle görülür bir artış var. bendeki genetik.
0
theseachange
(29.12.17)
(6)

erkek çorap nereden almalı?

lonelyman
pamuklu, kalitesini bozmayan güzel bir yer var mı aldığınız memnun kaldığınız?
pamuklu, kalitesini bozmayan güzel bir yer var mı aldığınız memnun kaldığınız?
0
lonelyman
(28.12.17)
Roff’un çoraplarını tavsiye ederim.
0
soyut park
(28.12.17)
kiğılı, sarar. ben aldım hiç yıpranmadı.
0
scott mary
(28.12.17)
tutku iç giyim nokta kom.

yirmi dort tanze aynı çoraptan ucuza alıp çorap eşleme derdinden kurtulmak için. çoraplar dayanıklı, iki üç sene oldu alalı, daha bir sıkıntı yok.
0
babilbaligi
(28.12.17)
Ben Marks&Spencer'dan alıyorum eşime. 5-6 sene giyiyor. Lastiklerinde bozulma olmuyor. Sürtünmekten elek haline gelene kadar giyiyor.
Bir tık ucuz, ama yine dayanıklı çoraplar Tchibo'da. Ama birkaç çeşit çorap var, içeriğinde yazıyor, 90-100% koton olanları gayet güzel.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
Hayatımda daha güzel çorap giymedim.

www.beymen.com
0
i was made for you
(28.12.17)
by jawalli modal corap biriktiriyorum. cok rahatlar. pahali da degiller. biraz asiniyorlar ama surtunen yerlerinden.
0
e haliyle
(28.12.17)
(5)

kredi kartı borcu kapatma yöntemi

cemal okuryazar
4 bin lira kredi kartı borcum var, her ay 1000 tl civarı asgarisini ödeyip ay sonuna tekrar borcu 4'e çıkarıyorum.aynı bankadan başka ihtiyaçlarım için bir kredi çekmem gerekecek. çekeceğim krediye +4000 lira daha ekleyip kredi kartını da sıfırlamak mantıklı mı mantıksız mı? kafam durdu doğru düşüne
4 bin lira kredi kartı borcum var, her ay 1000 tl civarı asgarisini ödeyip ay sonuna tekrar borcu 4'e çıkarıyorum.

aynı bankadan başka ihtiyaçlarım için bir kredi çekmem gerekecek. çekeceğim krediye +4000 lira daha ekleyip kredi kartını da sıfırlamak mantıklı mı mantıksız mı? kafam durdu doğru düşünemiyorum.

edit: sorum "kredi kartı bağımlısıyım ne bok yicem" değil. borcu bir şekilde kapatırım.
"kartın borcunu her ay asgariden bir parça fazla ödeyerek birkaç ayda azaltmak" ile "çekilen krediye +4000 tl daha ekleyip tek seferde kapatmak" arasında hangisi daha mantıklı diye soruyorum.
0
cemal okuryazar
(28.12.17)
Kendini kontrol edemeyeceksen ne fark edecek?

Bir sonraki ay tekrar borcu 4000 yapmayacağına inanıyor musun?

"4 bin lira kredi kartı borcum var, her ay 1000 tl civarı asgarisini ödeyip ay sonuna tekrar borcu 4'e çıkarıyorum"

Gereksiz harcama yapmaktan mı şikayetcisin, bu cümleden bunu mu anlayalım? Eğer öyleyse karttan fiziksel olarak kurtulmayı deneyebilirsin.
0
John Bloor
(28.12.17)
"Bir sonraki ay tekrar borcu 4000 yapmayacağına inanıyor musun?"

eğer kartı sıfırlarsam bir sonraki ay 4000 yapmayacağıma inanıyorum evet.

ben biraz matematiksel bir soru soruyorum aslında. "kartın borcunu her ay asgariden bir parça fazla ödeyerek birkaç ayda azaltmak" ile "çekilen krediye +4000 tl daha ekleyip tek seferde kapatmak" arasında hangisi daha mantıklı diye soruyorum.
0
🌸cemal okuryazar
(28.12.17)
minimum tutar yatırdığınızda ne kadar faiz ödediğiniz ekstrenizde yazar. 4000 tl ekstra kredi çekince ödediğiniz faiz, her ay kredi kartının minimumundan ödediğinizde çıkan faizden azsa yapılabilir, çoksa yapılmaz. bu şekilde hesaplayabilirsiniz.
0
bellbane
(28.12.17)
Anladığım kadarı ile her ay yaklaşık 1000 TL kredi kartından harcıyorsunuz ama o birikmiş 4000 TL yüzünden habire yüksek faiz ödüyorsunuz. Kredi ile bu borcu kapatmanız daha az masraflı olur.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
Ben yanlış taraftan bakmışım, pardon. Tüketici kredi faizi kredi kartı faizinden mutlaka daha düşüktür, kredi çekip kapatmak mantıklı.
0
John Bloor
(28.12.17)
(12)

Geç dönen flortoz

sorunvar
Mesajlara geç dönüyorsa ,Görüldü yapıp çok sonra cevap veriyorsa bu bizi yedek birakiyordur dimi?
Mesajlara geç dönüyorsa ,Görüldü yapıp çok sonra cevap veriyorsa bu bizi yedek birakiyordur dimi?
0
sorunvar
(28.12.17)
Sevmiyor.
0
mevsimler
(28.12.17)
tam degil ama (bkz: ghosting )
0
baldur2
(28.12.17)
Saygi duyup rahat birakmak lazim. Kimse hoslanmak zorunda degil. Isterse o iletisime gecer.
0
twelfth
(28.12.17)
Fazla hevesli görünmemek için taktik yapıyor da olabilir.
0
i m cool with that
(28.12.17)
evet. kasıtlı yapılan bir hareket gibi eğer çok sık yapılıyor ve normalde o kadar meşgul biri değilse.
0
vedderbaug
(28.12.17)
Cevap nickinde.
0
kljgslsdkjsd
(28.12.17)
onun için bi b planı, bi olasılıksın. 7 kocalı hürmüz'ün yedekte beklettiği 8.'sin. yakalayabildiğin yerde vur kaç ama olmayacak gibiyse rehberden silmeni öneririm vakit kaybetme.
0
legalize marijuana
(28.12.17)
taktiksel yapması daha kötü değil mi? taktiksel yapıyorsa eğer mutlu olma bence, en çok buna üzül:)
0
soyut park
(28.12.17)
%1000 seni önemsemiyor.
0
nickini degistiren yazar
(28.12.17)
Çalışıyor mu? Aynı gün içinde dönüyorsa bence sorun etme.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
Mustafa pektemek kadar
0
Delay Fuze
(28.12.17)
çok uğraşma,görüp de hemen cevap vermiyorsa ya meşguldür ya ta takmıyordur.
ya sende aynısını yapıcan ya da bırakıcan.
0
red hot chili
(28.12.17)
(5)

Eşşek kadar evde tozla mücadele

alperz
Tek başıma yaşadığım 140 metrekare bir evde oturuyorum. Halı kullanmam. Şu dikdörtgen şeklindeki moplardan üç beş tane alsam yerlerin tozunu almada iş görür mü yoksa onlar başka amaçla mı kullanılıyor?Ayrıca bunları hafif ıslatıp mı kullanmak gerek? Kuru mop diye geçiyor ama sanki nemli olsa daha iy
Tek başıma yaşadığım 140 metrekare bir evde oturuyorum. Halı kullanmam. Şu dikdörtgen şeklindeki moplardan üç beş tane alsam yerlerin tozunu almada iş görür mü yoksa onlar başka amaçla mı kullanılıyor?

Ayrıca bunları hafif ıslatıp mı kullanmak gerek? Kuru mop diye geçiyor ama sanki nemli olsa daha iyi gibi geldi.

Yıldım paspastan.
0
alperz
(27.12.17)
elektrik süpürgesi olmadan mopmuş viledaymış anca tozu bir köşeden bir köşeye atar durur.

mop süpürgeyle tozu aldıktan sonra silmek için.
0
kibritsuyu
(27.12.17)
robot süpürge düşündün mü?
0
sutlu nescafe
(27.12.17)
robot süpürge şimdilik bütçemi aşıyor. aslında tam benlik. gündüzleri evde yokum. takılsın o diyeceğim de çok para.
0
🌸alperz
(27.12.17)
viledanın robot paspası 50-60 lira. baya da toz topluyor.
0
babilbaligi
(28.12.17)
Halı kullanmıyorsan hakikaten viledanın robotunu al. Moblardan daha ucuza gelir.

Sadece toz almak için düşünüyorsan ben "Scotch-Brite™ Sil Süpür" zımbırtısını kullanmıştım, toz toplamak için bire-bir.
0
SiyamkedisiZorro
(28.12.17)
(32)

Sigarayı ilk ne sebeple içtiniz? Pişman mısınız? Bıraktınız mı?

taktikmaktikyokbambambam
Sb
Sb
0
taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
özentilik. değilim çünkü güzel bir şey sağlığa zararlı olmasa ve maddi yük olmasa bırakmazdım ama bıraktım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.12.17)
Cevap için teşekkürler. Nesinin güzel olduğundan bahsetmeniz mümkün mü acaba? Ben hiç içmedim ve bu merete neden bulaşılıp neden devam edilir anlamak istiyorum.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Tepki. Yarı bilinçli yarı bilinç dışı bir tepkiydi. Bir de tutunacak bir şey arayışıydı. 9.5 yıl içtim, çok pişman oldum. 3 yılı geçti bağımlılıktan tamamen kurtuldum.
0
yaren
(27.12.17)
Meraktan içtim. Başlamadım, o yüzden bırakmak gibi bir derdim olmadı. Senede üç beş tane içerim ortam olursa.
0
i was made for you
(27.12.17)
26 yaşında başladım. aslında sigara da değil önce nargile sonra puro. nargile meraktan, puro y.. pardon, o da bir nebze merak olabilir. canım istedi yaktım bir tane hoşuma gitti. keyif veriyor ve ağzımda bıraktığı tadı, dumanının kokusu hoşuma gidiyor. pişman değilim. devam ediyorum.
0
air
(27.12.17)
Arkadaslarim iciyordu onlardan gorup basladim. Pismanim. Dusen hayat kaliteme mi yanayim verdigim tonla paraya mi?
0
voyager 1
(27.12.17)
@air cevap için çok teşekkürler

@voyager hiçbirine yanmayıp bırakmayı deneyebilirsiniz hocam. En önemli eşiği geçmişsiniz bile. Çok da severek içmiyorsunuz.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
aşıktım. marlboro kutusunun içinden samsun vermişti arkadaşım. bandrollü sigara içmiyorum artık. paket tütün (drum) arada da açık tütün içiyorum. pişman değilim.
0
mind mischief
(27.12.17)
merak. arkadaşlara ''versene bir tane'' diye diye başlamıştım. 10 sene olmuş, pişman değilim, severek içiyorum :)
0
eazy
(27.12.17)
@mimd @eazy içerken havalı olduğunuzu düşünüyor musunuz? Eğer cevap evet ise hâlâ içiyor olmanızda bunun bir etkisi var mı sizce?
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Çok ergence gelecek belki ama üniversitede bir arkadaşım sigaraya başlamıştı. Ben o zamana dek sigara bağımlılığını anlayamaz ve içenlere hor bakardım kendilerine durduk yere zaaf yarattıklarından dolayı. Hem dumanını yel, parasını el almıyor mu? Ha, neyse, o sürekli bana "Bir tane iç, ne olacak?" diyip durdu, günde bir dal içtim, hiç paket almadım. Bağımlı olmadığımı iddia ederdim üç yıl önce. Sigara yokken delirmezdim yani. Şimdi de kardeşim evde, ben de işsizim mezun olduğumdan beri. Kardeşim içtikçe ben de içiyorum, arkadaşlarla buluştukça paket alıyorum. Sigara yokken de hala delirmiyorum ama abarttım içmeyi. Yine de bağımlı değilim herhalde.


Şimdi o arkadaşla küsüm, her yönden irtibatı kestim ama onun sunduğu, benim de kabul ettiğim bu alışkanlık (?) kaldı. Büyük konuşmamak lazım, evet.
0
m e b
(27.12.17)
@meb haklısınız hocam kazara ben de başlarsam hayvanlar gibi içerim sanırım, çünkü aşırılık benim içimde olan bir şey. Kokusundan tiksinen, tek bir fırt bile denememiş birinin sigara içen hâli de orta hâlli olamaz.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Ortaokul öğrencisi falandım havalı olmak için özentilikten denedim bu ne lan bok gibi dedim bir daha da içmedim.
0
Ufuk
(27.12.17)
Meraktan içtim. Lisede hiç içmemiştim ama üniversiteye girince yurttaki ilk günümde kantinden sigara alıp denedim. Sonra sıkıntılıydı o zamanlar aileden ayrılmak falan, sıkıntılı olunca içilir diye yee etmiş beynimde üzüldükçe içtim. Ama bağımlı olmamıştım taa ki 3. sınıfa kadar. 3.sınıfta yurtta oda arkadaşlarım fosue fosur içiyordu bwn de alıştım onlarla içerken. Evet pişmanım çünkü birşeye kontrolsüzce bağımlı olmak, kokmak, sigara yüzünden bir sürü sağlık sorunu yaşamak iğrenç birşey.çok denedim ama bırakacak motivasyona sahip olamadım. Issız bir adaya düşsem o zaman bırakırım heralde yokluktan.
0
curukturpkokusu
(27.12.17)
@taktikmaktikyokbambambam hayır, içerken havalı olduğumu düşünmüyorum :)
0
eazy
(27.12.17)
@ufuk hocam çok sevindim.

@turp hocam yeni yıl yaklaşıyor. Yeni bir yıl yeni bir sayfa olabilir. Kalan şu dört günde tiksinene kadar içip 1 ocak itibarıyla da bırakmayı düşünebilirsiniz belki. Yeni yılla birlikte geçen her gün size motivasyon kaynağı da olur hem. Zinciri kırma yazıp aratın lütfen.
0
🌸taktikmaktikyokbambambam
(27.12.17)
Lisedeyiz, arkadaşlarla sigara içmeye özenmiştik. İçmeye çalışıyoruz ama beceremiyoruz,o sırada yaşlı bir amca gelip "oğlum siz gerizekalı mısınız, sigara içmeyi bile beceremiyorsunuz" gibi bir şey demişti.

İlk ve son sigara içişim :)
0
hayirsiz
(27.12.17)
@taktikmaktik hocam, bu ufak kıvılcımlar bende birşeyler yaratıyor ama o motivasyon kalıcı olmuyor. Yine de neden olmasın bir kez daha denenebilir.
0
curukturpkokusu
(27.12.17)
Öve öve bitiremedikleri orgazm sigarasını denemek için içtim. İlk ve son oldu. İçtim dediğim de bi nefes. Ölüyordum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(27.12.17)
14 yasinda basladim. Yatili okuduğum icin zor olmadi baslamasi. Evde icildigini gordugum ve algiladigim 6-7 yaslarindan beri icmek istiyordum. Dünyanın en pişman içicisi olabilirim. Farkli zamanlarda 2 sene 4 ay ve bikac kez 1 ay biraktim. Su anda yine içiyorum. Son 4 senedir falan sürekli birakma egilimindeyim. Mevcut durumda bosluk hissi ve motivasyon eksikliği kalıcı kurutuluşa engel maalesef.
0
japon askeri
(27.12.17)
Silivrikapı çocuğuyum, minnakken başladım içmeye. Araya spor girince bıraktım. Sonra can sıkıntısından 2 defa daha başladım, biri spor kariyerimi bitirdi. 2 sene önce tekrar bıraktım. Mutlu veya mutsuz değilim, değişen bir şey yok. Daha içmem ama.
0
Tears of Devil
(27.12.17)
Çok ama çok sıkıldığım ve bozulduğum bir zamandı. Gittim kafeteryadan cigarillo'lardan aldım. Kokuya karşı hassasım, arkadaşlarım içerken bir tek o (cafe creme olanlardan) kokmazdı. Üst üste 4 tane içmişimdir herhalde o hırsla.
Devamında midem bulandı, kustum. Sonrası da gelmedi zaten.
0
SiyamkedisiZorro
(27.12.17)
lisede denemiştim. sırf meraktan. bi bok anlamadığım için içmedim. üniversitede vs hiç içmedim sanırım belki bir iki tanedir. son iki senedir alkol yanında tüketiyorum sadece. iyi oluyor.
0
elorelia
(27.12.17)
askerde içtim can sıkıntısından. pişmanım. tövbe ettim, canım çok nadir de olsa çekiyor ama kafam rahat
0
silah taciri
(27.12.17)
uzun olacak ama anlatıcam. serin hikaye.

23 yaşındaydım. tam gezi olaylarının olduğu dönem. canım sıkkındı, bir sürü kötü şey olmuştu. sigaraya başlamaya karar verdim. filmlerde kötü bir dönem geçirenlere hep "yak bi' sigara" derler çünkü.

yaz okulundan 2 ders almıştım. arkadaşlarımdan da kimse yoktu. okul bahçesinde tek başıma otururken yaktım bir tane. biri görecek, aa sen sigara mı içiyorsun diyecek diye ödüm koptu :D akşam eve gittim, tek yaşıyordum. bira aldım onunla içtim. ağladım içtim, üzüldüm içtim, kafam attı içtim. sigara bana hep o çirkin günleri hatırlatıyor. aylarca kimselere söylemedim ama sigaraya başladığımı, en yakın arkadaşlarıma bile. ki o dönem zaten kimselerle sık görüşmüyordum. hayatımın bunalım devriydi :)

ilk 2 sene boyunca piyasadaki en ağır sigaralardan birini içtim, hem de büyük bir keyifle. sonra da en light sigaralardan birine geçtim birden. dedim ki ben ne içiyormuşum 2 senedir, ciğerim solmuş. 1.5 sene de o light olanı içtim.

valla sonra bana birden ilginç bir şey oldu. bıraktım. daha doğrusu sigara beni bıraktı. neden böyle oldu tam bilmiyorum. 3 yıllık içiciliğimde hiç bırakmayı denememiştim, aklımdan bırakmak geçmiyordu bile. her gün net 1 paketimi içerdim yani. ama bir gün geldi, sabah içtiğim sigara midemi bulandırdı, yemekten sonra içtiğim sigara ağzımın tadını bozdu, evde içtiğim sigara bana bile leş gibi kokmaya başladı. tiksindim. 8-9 aydır içmiyorum. canım çok çekerse içeceğim dedim kendi kendime, gerçekten de bu 8-9 ayda belki 3-4 tane içmişimdir alkolle ama hepsi o yani.

böyle istemeden de olsa bırakmamın olası sebeplerinden biri yogaya başlamış olmam bence. yogaya ilk başladığımda kursa gitmeden içiyordum, çıkınca içiyordum. başta güzel bile geliyordu o hareketler sonrasında sigara içmek. ama yogayla hiç de bağdaşmayan bir şey yani düşününce. o yüzden vücudum zamanla onu istemedi, tepki gösterdi diye düşünüyorum. diğer bir sebep de, artık hayatımın gerçekten düzenli olması, huzurlu ve mutlu olmam. çünkü sigarayı kötü günlerimi atlatmada yardımcı bir araç olarak görüyordum, başlama sebebim bile buydu. şimdi ise mutluyum, dertsizim. sigaraya ihtiyacım yok.

sonuç olarak pişman değilim. 3-4 sene sigara içmemin ciğerlerim açısından büyük kayıp olduğunu düşünmüyorum. ama saçma bir şekilde de olsa bıraktığım için çok mutluyum. sigara eskiden hava atma aracı olabiliyorken günümüzde "yazık ya, iradesiz demek" gözüyle bakıyorlar, içenlere acıyorlar. artık o konumda olmadığım için mutluyum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.12.17)
40 yil icmedim, ihtiyac da duymadim etrafimdaki herkes iciyordu. sıkıntılı zamanlarımda basldim. 1 yildir günde 1 paket iciyorum. pisman degilim.
0
eriksatie
(27.12.17)
ilk ne sebeple içtim... ilk kez coğrafya hocamız evde deneysel takılıp anne babamızdan sigara isteyip içmemizi ve tadını beğenmeyeceğimi iddia etti ama senelerdir evde ailem içtiği için pasif içiciyim ve etkilenmedim. üstünden çok zaman geçmeden de zaten alkolle birlikte sigara tüketimi başladı. sigarayı senelerdir kullanıyorum çünkü seviyorum. pişman mıyım ? bazen. çok tıkıyor nefesimi gerçekten. neden mi seviyorum ? her ruh halime uyum sağlıyor. mutluyken içince keyif veriyor, mutsuzken içince eşlik ediyor.
bırakamadım. 1 aylık içmeme serüvenim oldu, en uzunu bu ve sene 2010 veya 2011di. o günden beri maksimum verebildiğim ara uyku sürelerim oldu.
bırakmayı da düşünüyor muyum ? bazen ama çok nadiren. yani seviyorum, belki elektronik sigaraya başlayıp biraz azaltabilirim ama tamamen bırakacağımı pek düşünmüyorum. spora olan bağlılığımla alakalı bu durum da değişebilir belki ama bilemedim.
0
vedderbaug
(27.12.17)
Lisede tüm arkadaşlarım içiyordu, onlarla denedim. 2-3 paket almışımdır ama tamamen mantık insanı olduğumdan devam etmek için sebep bulamadım.

Üniversitede de bölümün %98'i sigara içiyordu. Öyle olunca aralarda sigara içme bahanesiyle sohbet muhabbet oluyordu kendi aralarında. Fazla sosyal bir insan olmadığım için kaynaşma amaçlı başlasam mı diye düşündüm ama bunu da saçma buldum.

Şu anda da cahil işi geliyor bana sigara (özellikle avrupada bulunduktan sonra), kendini geçtim başka insanlara saygısızlık. Bazen trene binmek için beklerken daha inerken sigara yakanlar oluyor, ya da binmeden büyük nefes alıp yanımda verenler; pisliğe bakar gibi bakıyorum bu insanlara, tam bir saygısızlık.
0
kayranin kedisi
(27.12.17)
5. sınıftaydım, bir arkadaş vardı anne-babası olmayan, yaşlı halasıyla yaşıyordu. hiç arkadaşı yoktu, aksi bir çocuktu, üzülüyordum haline ama arkadaşlarım onunla takılmak istemiyor diye sadece okul dışında yanına gidiyordum, bizim mahallede oturuyordu. evine gitmeye başlamıştım, sigara içtiğini görünce tuhaf gelmişti o yaşta nasıl içiyor diye. muhtemelen aynı sebepten havalı da geldi, tam hatırlamıyorum. o zamanlar içmiştim 1-2 hafta, sonra şahin taşındı mahalleden, ben de içmedim. bir daha sigara istemedi canım hiç, zaten 1-2 sene sonra ne kadar boş bir şey olduğunu anlamıştım, o yüzden lisede-üniversitede içmedim.

sonra; stresli bir işim vardı, ilk iş tecrübem. normal sigara hala tatsız tuzsuz geliyordu, o ara djarum'la tanıştım, onun tadını beğenince başladım. 1,5 sene civarı kullandım, sonra işi bırakınca sigarayı da bıraktım. o zamandan beri düzenli içmiyorum, ortamına göre. bilerek paket almıyordum ki başlamayayım diye, şu aralar boşluktayım baya, ara ara alıyorum paket, yalnız başıma biyerlere gidip oturdukça içiyorum kahve ya da birayla. paket bitince ara veriyorum ki yeniden başlamayayım diye.
0
Bruce
(27.12.17)
ilk puroyla başlayıp 4 yıl kadar sigara içtim. maddiyat ve sağlık sebeplerinden bıraktım. ana etken özgürlüğümü kısıtlıyor oluşuydu. otobüste uçakta sınavda vs belli süre üstünde duramıyorsun. ilk hevesle küçük yaşta içmiştim. kimse kusura bakmasın sigaranın özentiden başka başlama sebebi yok.
0
vassal
(27.12.17)
ben de özentilikle başladım. 18 yıl içtikten sonra 10 aylığına bıraktım, sonra yine başladım ve 5 yıl daha içtim. 2 hafta önce yeniden bıraktım.

Başladığıma pişmanım.
0
pano
(27.12.17)
13-14 yaşındayken en yakın arkadaşım ailesinden gizli balkonda içiyordu. Sonra birkaç arkadaşımız daha geldi, onlar da fosur fosur içmeye başladılar. Evde kimse yoktu. Bana da yarım sigara verdiler. İçmeyi denedim. 'Eee, bu böyle mi, olayı ne. Zevkli de gelmedi' dedim, bir daha içmedim.
0
aychovsky
(27.12.17)
(11)

Kadın takıları

yaren
SelamBir tek bana mı saçma geliyor acaba, kadınların "güzel" takılar takarak "süs"lenmek için en değerli madenleri ve taşları seçmesi bana çok saçma geliyor. Teknolojinin ilerlemesinden önce niye tercih etmişler diye düşününce, daha ucuz malzemeleri niye süs diye kullanmadıklarını da anlayamıyorum.
Selam

Bir tek bana mı saçma geliyor acaba, kadınların "güzel" takılar takarak "süs"lenmek için en değerli madenleri ve taşları seçmesi bana çok saçma geliyor. Teknolojinin ilerlemesinden önce niye tercih etmişler diye düşününce, daha ucuz malzemeleri niye süs diye kullanmadıklarını da anlayamıyorum. Sizce neden?
0
yaren
(26.12.17)
gösteriş - albeni - bak kocişkom bana ne aldı - böyle gider...
0
hosein
(26.12.17)
çünkü pahalı ve herkes sahip olamıyor.
0
dedim ben sana
(26.12.17)
@hosein

Yani işte değerli madenler ve taşlarla nasıl gösteriş olabiliyor, mesela çok güzel bir modelde çok başarılı dikilmiş bir kıyafet daha kıymetli bence, çünkü kumaşın elde edilmesinden kıyafetin ortaya çıkarılmasına kadar her şeyiyle emek alın teri ve zevk. Çok daha kıymetli bence. Orda durup duran şeyi bilimsel amaçlarla kullansalar tamam kıymetli gelecek ama süs için gösteriş için kullanmak çok acaibime gidiyor.
0
🌸yaren
(26.12.17)
değerli taşlar olmadan önce de mücevherler vardı
medeniyet müzelerinde görebilirsiniz taş bilezikleri veya demir küpeleri
o zamanın kültürü o şekildeymiş, kadınlar illa ki bi takı takıyormuş. statü sembolu de diyebilirsiniz. dolayısıyla değerli taşlar ve madenler bulunduktan sonra da bunlar kullanılmış.
neden bilmem. ben de sevmiyorum takı takmayı şu anda ama bence çok da acaip değil.
0
interview with the vampire
(26.12.17)
çünkü değerli taşları herkes elde edemiyor. bu yüzden değerliler. bu sadece mücevherlerde olan bir durum değil, az olan kıymetlidir ve az olana sahip olma yarışı vardır. anlayamayacak bir şey yok.
0
pinkpeony
(26.12.17)
aslında aptalca. ama kadınlara sevgi gösterisi olarak başka bir canlının üreme organını aldığımız şu dünyada sorgulamaya değer bir detay gibi görünmüyor bana.

ne takacaklarını bana mı soracaklar?
0
babilbaligi
(26.12.17)
çünkü;

sevdikleri için.
0
naksidil
(26.12.17)
süs dışında, kadının bilinçaltı "değerli şeylere sahip olayım ve bu değerli şeyleri koruyayım, ilerde lazım olur" diyor da olabilir.

kadın erkeğe göre daha maddiyatçı ve tutumlu yapıda olmuştur her zaman. dolayısıyla bilinçaltında "ben bu altın küpeleri tutayım, dünyanın binbir türlü hali var, yarın öbür gün bir şey olursa satarım" demiş olabilir. bundan 50 yıl öncesini düşünelim. o zamanın kadınları zaten böyle düşünüyormuş. düğünde takılan altın bilezikler hem gösteriş, hem de yatırımmış onlar için.

ha madem yatırım, neden kola takıp geziyorlarmış bir kenarda saklasalarmış diyebilirsin. ama 50 yıl önce altınlarını çekmeceye koysalar evde çelik kapı yok, hırsız kolayca girer alır götürür, yakalanmayabilir. ama kola takıp gezdiklerinde hırsızın kadına zarar verip altınları alması gerekir, ve 50 yıl öncesinin hırsızı günümüz hırsızının aksine bundan korkar diye bir mantık yürütmüş olabilirler.

günümüzde zaten altınlar takıp gezme merakı pek kalmadı. 60+ teyzelerde görüyorum tombik kollarına altın bilezikler takıyorlar ama bizim jenerasyonda öyle bir şey yok ve olmayacak bence. bizde de tektaş furyası var, onun da hikayesi bu zaten: seyler.eksisozluk.com

umarım yakın zamanda böyle dış görünüşle gösteriş yapma merakı biter. hatta sanki eskiye oranla azalıyor gibi. sıfır makyajla çok güzel olan mankenler, güzelliğin kiloyla alakası olmadığını savunanlar, artık her markada bulunan salaş kreasyonlar falan. dur bakalım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
Çünkü az bulunan = değerli

Daha az geliri olan sınıflar cam, metal takılar kullanırken burjuvalar biraz daha az bulunan malzemeleri, üst sınıf zenginler ise elmaslar, zümrütler kullanıyorlardı çünkü sadece süs olsun diye değil, toplumsal konumunu da göstermeye yarıyor. (Tarih değiştikçe toplumsal sınıfların adı değişir, burjuva eklenir, köle çıkar falan ama gelir dağılımına göre her çağa uyarlayabiliriz.) Şimdi teknoloji gelişti, süper zenginler dünyanın bir köşesinde köle gibi çalışanların çıkardığı elmasları boynuna takıp gezerken orta gelirliler de gidip sentetik taş (swarovski vs) alıp kendimizi avutabiliyoruz.
0
kobuzchu kiz
(26.12.17)
Makyaj ile ne kadar güzel oluyorsa değerli takı ile de o kadar sahte süslü oluyor. En önce kendilerinin inandığı tamamen içi boş bi illüzyon. Her çağın her toplumun ayrı bi güzellik algısı var. Takı her zaman güç, statü vb şeyleri belirtmek için kullanılmış. İnci, yırtıcı hayvan dişi veya kemiği vb. Değerini yine topluluk belirliyor. Pırlanta benim için değersiz ve çirkin bi taşken, rüyalarını süslediği insanlar var.
0
hasmetizm 2046
(26.12.17)
Çünkü: almaya muktedir! olduğunu göstermek

HAyvaaannn gibi logolu kıyafet de bu anlamda mücevher statüsündedir.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
(11)

süt varken kahve kremasının esprisi nedir?

binder dandet
coffee mate falan süt tozu değil mi? mis gibi sütümüzü koysak kahveye mesela daha uygun değil mi?
coffee mate falan süt tozu değil mi? mis gibi sütümüzü koysak kahveye mesela daha uygun değil mi?
0
binder dandet
(26.12.17)
filtre kahve yapmak varken granül kahve içmenin esprisi neyse bununki de o.
0
Bruce
(26.12.17)
dolapta sürekli süt bulunmuyor. coffee mate daha uzun ömürlü saklama imkanı sağlıyor. benim için sebebi budur.
0
belkider
(26.12.17)
Kahve kreması vs. süt

Yurtdışında bunu toz olarak değil krema olarak da satın alabilirsiniz. Daha yoğundur.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
Ben de toz değil ama krema versiyonunu seviyorum. Artık turkiye'de de var, minik minik kutucuklarda tek kullanımlık oluyorlar. Hem kahvenin tadını bozmuyor hem de güzel bir yumuşaklık veriyor. Süt yerine bunları tercih ettiğim oluyor.

Bu arada kremalar süt tozu gibi katkı maddesi dolu değil. Yine koruyucu vs vardır tabii ama farklı bir şey oluyor krema dediğimiz şey. Siz süt tozundan bahsediyorsunuz sanırım.
0
fraise
(26.12.17)
sütü saklamak zor ve maliyetli. çabuk bozuluyor.
0
cedex
(26.12.17)
cafee mate süt tpzu degil bu arada, yumuşatıcı
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.12.17)
Sütün ısındığında ortaya çıkardığı kaymağı brnim gibi içi almayanlar olabilir, süt ve yoğurt kaymağını yiyemiyorum mesela. Benim için ideal.
0
yaren
(26.12.17)
Kaymak midemi bulandırıyor
0
gozu acik sevisen yahudi
(26.12.17)
çünkü dünya kahve konusunda her gün daha fazla bilinçleniyor ve bunun gibi firmaların pazarları giderek daralıyor. çareyi de bizim gibi bi boktan anlamayan ülkelere itelemekte buluyorlar. o nedenle hayvan gibi reklam basıyorlar.
0
sos fistik olsun mu
(26.12.17)
Angelismeee
(26.12.17)
Coffee Mate daha uzun süre saklanabiliyor, saklama alanı daha küçük gibi nedenler var bir de sıcak kahveye soğuk süt koyunca direk ısısını düşürüyor. Bu yüzden coffee mate daha mantıklı ama bence en güzel Hochwald Kahve Beyazlatıcısı satılıyor Migros ve Macrocenter'da coffee mate'den daha çok yakışıyor kahveye.
online.macrocenter.com.tr
0
gunslingerroland
(26.12.17)
(4)

Roll-on out karbonat in!

ırene adler
==>Herkese selam,koltukaltı için roll-onları bıraktım,karbonat sürüyorum biraz ıslatıp.Baya memnunum.===>Gelelim sorumuza.Karbonatın bi zararı olur mu?Terlemeyi tamamen kesmiyor karbi.
==>Herkese selam,koltukaltı için roll-onları bıraktım,karbonat sürüyorum biraz ıslatıp.Baya memnunum.

===>Gelelim sorumuza.Karbonatın bi zararı olur mu?Terlemeyi tamamen kesmiyor karbi.
0
ırene adler
(26.12.17)
zararı olmaz. babam doktor, hep kullanıyor. en iyi, en etkili ve doğal çözümmüş dediğine göre.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.12.17)
Karbonatın zararı olmaz, bonus olarak koltukaltınızı beyazlatır.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
6 aydır falan bu şekilde yaşıyorum. Gittiğim tüm doktorlara sordum. Hepsi roll-on'dan aha iyi olduğunu söyledi.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(26.12.17)
Koltuk altımı sürekli roll onlarla nefessiz bıraktığım için lenfler çıkmıştı. Doktora pudra sürsem olur mu demiştim olmaz o da gözenekler kapatıyor demişti aynı mantık bence kullanma.

Ben sebamed kullanıyorum içeriğinde çok az şey var. Mükemmel değil ama idare ediyorum.
0
powerpufgirl
(26.12.17)
(10)

taziye evine giderken ne götürülür?

nemo problemo
aradan 10 gün geçmiş. bir başsağlığı dilemek için gideceğim. ne götürülür?
aradan 10 gün geçmiş. bir başsağlığı dilemek için gideceğim. ne götürülür?
0
nemo problemo
(26.12.17)
çay şeker ya da içecek götürülüyor genelde, gelen gidenlere sunulması açısından.
0
bayankus
(26.12.17)
Börek götürülür gelenlere verilsin diye yine. Tatlı ayıp sayılıyor zira bizde.
0
kullanıcıadımbuolsun
(26.12.17)
bir paket kesme şeker
0
tabirimekruh
(26.12.17)
Yemek götürülür de 10 gün geçince börek sanki daha doğru olur gibi.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
10 gün geçmişse bir şey götürmenize gerek yok.
0
naksidil
(26.12.17)
Muz
0
powerpufgirl
(26.12.17)
aynı ülkede yaşıyoruz ama herkes farklı bir şey söyledi.
0
🌸nemo problemo
(26.12.17)
Borcam
0
Delay Fuze
(26.12.17)
valla yemeğe ihtiyaçları varsa eğer anne vs ölmüşşse bi pide yaptırabilirsin yoksa bir kolonya bile yeter.
0
vasilias
(26.12.17)
kolonya veya cay iyidir.
0
eksimeksi
(27.12.17)
(1)

tekli delgeç

Sesin
elinin altında tekli delgeç olan var mı acaba? kastettiğim şey şu: https://urun.n11.com/delgec/kw-trio-el-tipi-tek-delik-delgec-8197ao-P161254796?cid=604001&gclid=Cj0KCQiAg4jSBRCsARIsAB9ooav0T1e6Nvq9AE7dfVEj_WeEbFMCEUPsydh_XVNBRKbD1YNlAYLB7rMaAkwGEALw_wcB&gclsrc=aw.dsvarsa bunun delik çapı ne kadar
elinin altında tekli delgeç olan var mı acaba?
kastettiğim şey şu: urun.n11.com

varsa bunun delik çapı ne kadar bakabilir misiniz? normal delgeçlerdeki kadar iri oluyor mu açtığı delikler yoksa daha küçük mü oluyor?

cevaplayanlara teşekkürler şimdiden.
0
Sesin
(26.12.17)
Bendeki aynı, delik az büyük oluyor: Normal delgeç deliğinin çapı 5 mm, teklinin 6 mm
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
(6)

ingilizce kelimeleri okumak

tute
ingilizce bilen biri daha önce görmediği bir kelimeyi ilk görüşte düzgün okuyabilir değil mi? mesela riot diye bir kelimeye denk geldim ben "rayot" diye okudum ama "rayıt" gibi okunuyormuş. bu şekilde ilk defa görülen bir kelimeyi düzgün seslendirebilmek için ne bilmek gerekiyor? sözlüklerde uluslar
ingilizce bilen biri daha önce görmediği bir kelimeyi ilk görüşte düzgün okuyabilir değil mi? mesela riot diye bir kelimeye denk geldim ben "rayot" diye okudum ama "rayıt" gibi okunuyormuş. bu şekilde ilk defa görülen bir kelimeyi düzgün seslendirebilmek için ne bilmek gerekiyor?

sözlüklerde uluslararası fonetik alfabe ile okunuşu yazıyor. bu alfabeyi öğrenmek gerek sanırım. başka var mı öğrenilmesi gereken bir şey?
0
tute
(26.12.17)
%70 filan okur. hepsini okuyamaz.
0
eindaclub
(26.12.17)
Ben genelde %80 tutturuyorum, geri kalan %20'lik kısım da @acemi'nin örnek olarak verdiği entry'deki gibi sebeplerden.

Bunun pek mantığı yok ki. Kendi başına bir kurala bağlayınca diğer kelimeler açıkta kalıyor.
0
m e b
(26.12.17)
fonetik alfabeyi öğrenmek gerekir mi peki? nasıl kullanılır?
0
🌸tute
(26.12.17)
Fonetik alfabeyi öğrenmenin bir zararı olmaz, en azından emin olunmayan durumlarda sözlükten bakıldığında bir çırpıda doğru telaffuzu yakalamış olursunuz. Gerisi tamamen kulak aşinalığı ile ilgili. Son iki-üç senemin büyük kısmını İngiltere’de geçirdim/geçiriyorum ve hala biriyle konuşurken tek tük “demek bunu da böyle söylüyorlarmış” dediğim oluyor. Özellikle bizim için Türkçede olmayıp İngilizcede olan sesleri bilmek önemli schwa gibi th sound gibi. Büyük farklar yaratabiliyor çünkü bu sesler.
0
voyager 1
(26.12.17)
İngilizceyi ne kadar iyi bildiğinizle ilgili. Bu okuma farkları kelimenin kökeniyle alakalı. Determine kelimesini Türkler inatla "ditörmayn" gibi okuyor "ditörmin" doğrusu. Ama isim halini "determination - ditörmineyşın" hepsi doğru okuyor. Alfabe ile ilgili değil yani.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
Ingilizcem cok iyi olmadigi halde kelimeyi ilk goruste cogunlukla dogru okuyorum. %100 degil tabii ama cogunlukla.

Anadili ingilizce olan biri bile gordugu tum yeni kelimeleri dogru okuyacagi garanti degil. Dunyada direkt yazildigi gibi okunan bir dil yok zaten. Bir Latince var o da olu bir dil.

Edit: Yok yav cok da iyi degilmisim ilk gordugumu okumada.
0
stavro
(26.12.17)
(10)

2017'niz nasıldı? iş anlamında..

hede hodo
benim güzeldi. umarım 2018'de de devam eder diye umuyorum.2500 tl'ye türkiyede kurumsal bir firmada tekniker olarak çalışıyorken, kazandığım paranın 4.5 katına yurtdışı şantiyesinde çalışmaya başladım. daha az stres daha güle oynaya.umarım 2018'de de devam eder diye umuyorum.bunların hepsini ölmeye
benim güzeldi. umarım 2018'de de devam eder diye umuyorum.
2500 tl'ye türkiyede kurumsal bir firmada tekniker olarak çalışıyorken, kazandığım paranın 4.5 katına yurtdışı şantiyesinde çalışmaya başladım. daha az stres daha güle oynaya.
umarım 2018'de de devam eder diye umuyorum.

bunların hepsini ölmeye yakın sokakta bulduğum ŞANSLI ismini verdiğimiz ve yaklaşık 1 senedir bizimle yaşayan kedimizle alakalı olduğunu düşünüyorum.
öyle bir şeyler.

şans getirsin 2018'de umarım..
0
hede hodo
(26.12.17)
23 yillik ticari hayatimin zirvesiydi.ve bu senenin daha iyi gececegini dusunuyorum. Malesef ekonomik darbogazin arttigi zamanlarda bazi sektorler yukselise geciyor.zaten ölümsüz bir sektordeyim.ama krizler uzucu de olsa bana yariyor.
0
a summer day
(26.12.17)
Ortalamaydi. 2018'den beklentilerim daha buyuk. Umarim hepimiz icin ugur getirir.
0
rusyalı kozmonot
(26.12.17)
Ailemiz adına söyleyecek olursam 50 senelik ticari kariyerimixin en kötü ikinci senesini yaşadık. Bunda babamın yapmadığı geliştirme ve modernleşme yatırımının etkisi büyük. Eski kafa ile yeni nesile hitap etmeye çalışıyor sonuç olarak her sene daha kötüye gidiyor. Ama bizim haricimiz olarak etraf piyasa da kötüydü, mimari ve tasarım işi olanlar boş değil. Günümüzü yakalanmadan eski kafa ile devam etmek isteyenler perişan.
0
gozu acik sevisen yahudi
(26.12.17)
fena değildi. 2016 o kadar kötüydü ki, 2017 iyi geldi. umarım 2018 daha da iyi olur.
0
babilbaligi
(26.12.17)
ilk 3 ayı çalışabildim sadece. o zamandan beri işsizim. şu sıralar sürekli iş görüşmem oluyor gerçi. umarım bi yere girebilirim. bunu yazarken bile bi yandan mailleşiyorum. geçen sene bu dönemlerde antalya'ya çalışmaya ve sözde sevgilimin yanına gitmiştim, hep işten ayrıldım hem sevgilimden. nisan'da tıpış tıpış izmir'e döndüm geri. her türlü egzama, gerek terk edilme gerek işsizlik gerek gelecek kaygısı sağdan soldan vurmaya başladı. madem iş bulamıyorum kendimi iyileştireyim dedim. sigarayı bıraktım, spora başladım. uyku düzenim nispeten iyi. antidepresanlar da yok. sevdiğim biri var gibi, yok da gibi, beklentimi sıfırladım. sadece işe güce odaklandım. kıssadan hisse mental açıdan kendimi toparlamaya başladığım bir dönemdi. her ne kadar işsiz olsam da.
0
nice tnetennba
(26.12.17)
bok gibi.. 2016'da da böyleydi,2015'te de 2014'te de.. 2010'a kadar gidiyor.. yanlış tercihler, yanlış firmalar, yanlış insanlar.. pek umudum yok artık ileriye dönük...
0
silah taciri
(26.12.17)
işsizdim fakat tezimi bitirdim. yarın savunmam var. konuştuğum 2 firmadan haber bekliyordum. yarın, tezimi bitirdim diye arayacağım. doktoraya başvurdum. iş olmazsa bir şekilde böyle devam etmeye çalışacağım.
0
rain when i die
(26.12.17)
çok çok iyiydi. planlamamış olmakla birlikte tr'de çalışıyorken, yurtdışına iş yapmaya başladım.
0
mr sherlock
(26.12.17)
işsiz ve okulsuzum.
0
pinkpeony
(26.12.17)
İş anlamıyla iyiydi - ne kadar zamandır beklediğim terfiyi aldım.

Özel hayat hüzünlüydü ama - terfiden iki hafta sonra anneciğimi kaybettik...
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
(8)

erkekler dogurabiliyor olsa

in vino veritas
kadinlara soru: esinizin dogurmasini ister miydiniz?erkeklere soru: esiniz yerine dogurmak ister miydiniz? bekar oldugunuz halde dogum yapmayi dusunur muydunuz?
kadinlara soru: esinizin dogurmasini ister miydiniz?
erkeklere soru: esiniz yerine dogurmak ister miydiniz? bekar oldugunuz halde dogum yapmayi dusunur muydunuz?
0
in vino veritas
(26.12.17)
eşimin yerine doğum yapmak istemezdim, doğum da yapmak istemezdim, genel olarak çocuk istemezdim. gerçi doğurgan olmayan halimle de istemiyorum. bekar olsam ve hamile kalsam doğurur bekar baba konseptinin ekmeğini yerdim çok.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(26.12.17)
doğurmasını istemezdim ama arada emzirebilmesini isterdim.
0
sta
(26.12.17)
isterdim.
erkekler vücutlarını daha rahat toparlıyor bence.
0
kayranin kedisi
(26.12.17)
Kadınım, doğurmak naif bir eylem değil, onu söyleyeyim.
Erkeklerin acıya bizler kadar dayanıklı olmadığını net olarak söyleyebilirim.
0
SiyamkedisiZorro
(26.12.17)
ben doğurmak isterdim lan. süper olurdu.
0
babilbaligi
(26.12.17)
acıdan ve ağrıdan çıldırırdı, istemezdim.
siyamkedisizorro +1 erkekler acıya kadınlar kadar dayanıklı değil.
0
pinkpeony
(26.12.17)
Ben olsam bölünerek çoğalırdım. Bizim bi tanıdık vardı yandaki dükkanda sarıyer börekçisinde. Adamın bi oğlu varfı aynı kendisi. Yüksek ihtimal bölündü adam. Ben de öyle yapardım. Sancılı bi süreç.
0
[GODDARD]
(26.12.17)
hayir.
0
eksimeksi
(27.12.17)
(5)

avrupa'da Christmas tatili

dedim dedim de kime dedim
şimdi Christmas'ya bugün bu avrupa'lı elemanlara kaç gün ulaşamayız en az?
şimdi Christmas'ya bugün bu avrupa'lı elemanlara kaç gün ulaşamayız en az?
0
dedim dedim de kime dedim
(25.12.17)
Pazartesi Sali tatil. Carsamba normal hayata donecek.
0
nickfury
(25.12.17)
almanya geçen cumadan 2'sine kadar tatil bizde. imalatçımız almanya
0
KidLazer
(25.12.17)
kendi firmamdan örnek vereyim.
Fabrika açılış tarihleri;
Almanya 27.12
İtalya 05.01
Fransa 02.01
0
japon askeri
(25.12.17)
Banka acilis tarihi 27.12

Cesitli isyerleri yilbasiyla birlestirebilir, isyeri inisiyatifine kalmis. Ama banka ve resmi daire acilisi 27.12
0
kuehles blondes
(25.12.17)
2 Ocak'a kadar normal hayatına dönemez - Almanya. Ancak acil işler için birkaç kişiyi nöbete bırakıyorlar.
USA o kadar değil, Çarşamba'dan sonra normale döner, bir de 1 Ocak tatil,o kadar.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.17)
(13)

anne sikintisi

honfleur
Annemin dogumgunu bugun ve omrunu bana ve kardesime kapris yapmakla geciren annem gene krizde, kardesim onu 2 gundur aramadi diye, onun yuzunden hasta oldugunu bildiren bol aglamali bir telefon gorusmesi yapmis. Kutlamayin dogumgunumu, gelmeyinlerle bitirmis. Dramalardan drama begenin, yalvaracagiz
Annemin dogumgunu bugun ve omrunu bana ve kardesime kapris yapmakla geciren annem gene krizde, kardesim onu 2 gundur aramadi diye, onun yuzunden hasta oldugunu bildiren bol aglamali bir telefon gorusmesi yapmis. Kutlamayin dogumgunumu, gelmeyinlerle bitirmis. Dramalardan drama begenin, yalvaracagiz annemin dogumgununu kutlamak icin simdi butun gun.
Bu kadina herhangi bir sekilde yaranmak imkansiz, kosulsuz sevgi diye bir duyguyu bir turlu tadamadik maalesef annemden. Hep sucluyuz, hic bitmiyor sikayetler, bir turlu onun istedigi olamadik. Babamla ayrilar, 20 yil oldu bosanali, hala dinliyoruz, bitmiyor hirsi, kini... Babam da dunya iyisi adamdir.
Sevgi gormeyen cocuklar empati kuramazlarmis. Annemin ailesi sikintili tamam, zorluklar yasamis ama, empati seviyesi yemin ediyorum sempanzelerden geridir. Bir insan, bir anne, cocuklarinin duygulariyla bu kadar ilgisiz olur? Yaw ben boyle soylersem kizim ne hisseder acaba diye bir saniye dusunemez mi? Ama ona sorsaniz, dunyanin en mukemmel annesi o, hicbir ihtiyacimiz eksik kalmamis, dunyanin en iyi beslenen, en iyi egitim ve terbiyeyi alan cocuklari biziz. O mukemmel, dunyanin geri kalani surunuyoruz. Ay darlandim. Annem 65, biz 35 ustu insanlariz bu arada, bu yasimda darlandim, yeter ya. Aradim, telefonu da acmiyor. Ay var mi beni sakinlestirecek?
0
honfleur
(25.12.17)
bence anneniz yalnızlıktan çok bunalıyor, zaten boşanmadan sonra anladığım kadarıyla da travmayı atlatamamış.
hobi edinmesini sağlayın, ismek kursları var istanbul'da. yeni insanlarla tanışsın en azından.

bunu söylemek çok acımasız gelebilir ama ölüm korkusu gerekiyor biraz sanırım. insan bunun farkında olmadan yaşayıp gidiyor çünkü.


ben 32 yaşındayım, annemi temmuz 2017'de kaybettim, ölümden sonra bütün bunların hiç önemi kalmıyor inanın, bizler biraz kaprisleri yutmak zorundayız, sonrasında pişman olmamak için, onlar yaşlandıkça çocuğa dönüyor çünkü.
0
interview with the vampire
(25.12.17)
aynısından bende de var. anne, baba, kardeşler, akrabalar bunlar seçemediğimiz sosyal çevremizdir ama bize verdikleri zarara rağmen yanımızda tutmak bence kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük. insan herkese karşı adil olmalı. nasıl ki bir arkadaşının sana bunları yapmaya hakkı yoksa bir annenin de yok.

anneler kendilerineatfedilen kutsallığı suistimal etmekte çok başarılılardır. sizinki gibi bazıları bunu en üst seviyede sürdürür. bence bu tip bir durumda yapılması gereken ilişkiyi yüksek bir ivmeyle azaltmak. ilk başlarda zorlayıcı oluyor fakat sonra gerçekten insanın hayatından sürekli kafayı meşgul eden ve içini daraltan bu olgu çıkınca neden daha önce yapmadım diyor.

profesyonel bir yardım alsın diyeceğim ama kendisinin çok mükemmel olduğunu kabul ettiği için tedaviyi bile kabul etmeyecektir, keza benimki öyle yaptı.

benim şu an ilişkim minimum seviyede seyrediyor. ne bana dert anlatmasına izin veriyorum ne de sık sık aramasına. sürekli prblem yaşadığım dönemlere göre çok daha rahatım.

kim olursa olsun size zarar vermesine izin vermeyin.
0
sos fistik olsun mu
(25.12.17)
Basiniz sagolsun... Sizin oldugunuz yerden bu sikayetlerim elbet anlamsiz geliyordur...
Annem calisiyor zaten, cevresi de var. Derdi bizimle..
Simdi aradim, 15 dakika ikna konusmasi sonrasi dogumgununu kutlamamiza izin verdi allah razi olsun. Resmen fiziksel olarak yoruldum, kaslarim agriyor...
0
🌸honfleur
(25.12.17)
@sos fistik olsun mu, o zaman da vicdan azabi cekiyorum sanirim. Anne baba ayri olmasi da bu anlamda sorun. Yalniz yasiyor ve artik yaslaniyor, o kadar kopuk olmamiz imkansiz. 20li yaslarimda uzun donemler konusmadigim olmustu.. Simdi yapamam.
0
🌸honfleur
(25.12.17)
@honfleur

o zaman bu böyle sürer bir çaresi yok ne yazık ki.
0
sos fistik olsun mu
(25.12.17)
ya, bence yaslanan anne babayi nasil ele almaliyiz, diye dersler almaliyiz.

bizimkiler de cok degisti: cok ilgi bekliyorlar.

gecmise gelince, hepsini unuttular; yapacak birsey yok.

he, deyip gecmek zorundayiz.

kolayliklar...
0
e haliyle
(25.12.17)
heheh analar ya.. benim annem de tıpkı böyle. hayatı duygu sömürüsü yapmak.

ben 8-9 yaşındayken bir sabah annem beni uyandırmaya gelmiş, ben de itmişim uyku sersemi. "sen beni sevmiyorsun galiba" demiş. "sevmiyorum git" demişim. ama bir yandan manda yavrusu gibi uyuyorum yani. 27 yaşıma geldim, hala en alakasız konuda bile tartıştığımızda "sen zaten beni sevmiyorsun, kendin söylemiştin" der. komikliğine de değil yani ciddi ciddi hala bunu söylüyor. işin yoksa 1 saat "iyi de anne o iş 20 sene önceydi ve onu söylerken uyuyordum" u anlat.

aynısını ben yapınca üste çıkıyor ama. ben lisede ailemden başka şehre geldim okumaya. komikliğine bile olsa bunun duygu sömürüsünü yapmaya çalışsam, "14 yaşında beni bir başıma ellere gönderdiniz" falan desem her şeyi bizim iyiliğimiz ve geleceğimiz için yaptığını ve madem o zamanlarda onlardan uzak yaşamak istemiyorduysam gitmeyebileceğimi falan anlatır. sonra ağlar.

aylardır görüşmüyorduk, geçen gün babamla geldiler İstanbul'a. gelmeden aradı, "müsait değilsen ya da yerin yoksa otel odası tutalım" diyor. neyse yalvar yakar bende kalabileceğini otel tutarsa asla gidip görmeyeceğimi falan anlattım zorla kabul etti kalmayı. ertesi sabah kahvaltıyı toplarken "sen elleme ya ben yaparım" dememe sinirlendi, "sen bizi burada istemiyorsun, ben anladım zaten istemeye istemeye burada kalmamızı söyledin, keşke otelde kalsaydık" dedi.

ay ne yapiim yani kaç yaşında kadın ama bir yanı hep çocuk işte ilgi şımarıklık falan istiyor bence. "hayır anne, aslında biz seni seviyoruz ve yanımızda istiyoruz" u sık sık duymak istiyor, o yüzden böyle yapıyor. biraz şeye bağlıyorum, gerçekten çocukluğunu yaşayamamış, üniversiteye göndermemişler, çok erken yaşta anne olmuş falan. belki ondandır.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
anne ikizler burcumu? benimkine benzer hareketleri var. kesinlikle tatmin olma yok.
0
mikahakkinen
(25.12.17)
@istanbul kanatlarimin altinda, ay bak sizinkini okurken de darlandim:))) iddialiymis sizin anne de. 7 yasindaki cocugun dedigini 27 yasinda basina kakmasi bayagi basari. Karsilastirip carpistiralim bence, bizimkinin de benzer hikayeleri mevcut.
@mikahakkinen, astroloji pek bilmem ama annem oglak burcu, seneler once ekside oglak burcu annesiyle ilgili "cocuk gelisim kitabini cocugun kafasina atar" gibi bir cumle okumustum ve neredeyse inaniyordum burclara falan:))
0
🌸honfleur
(25.12.17)
maalesef ebveynler yaşlandıkça huyu değişiyor, çocuklaşıyorlar. bir şekilde görmezdebn gelmek, idare etmek lazım.
0
caletti
(25.12.17)
KValidem bahsettiğiniz insan tipi. Bir gün önce iyisinizdir, ertesi gün telefon açarsınız - cevap vermez. Merak edersiniz, bir bakarsınız eşinizle konuşmuş, neden torunum aramadı diye bana surat yapmış. Böyle heyheyleri geldiği zaman üzerine düşmüyorum. Eşim şükür biliyor annesini, idare ediyoruz öyle böyle. Tüm olay kendi fedakarlıklarının bilinip görülmesi, takdir edilmesi. 15 senedir evliyim, o fedakarlıklar neymiş, ben göremedim. Eşime yazdığı bir mektup var, senelerce önce, "sen okuldayken de bizim evde kaldın, o yüzden sana hakkım daha fazladır". Bakın bir anne böyle diyebiliyor. O yüzden de büttün çevresinden hizmet, takdir, ilgi alaka bekliyor. Bu da istediği düzeyde olmazsa terör estiriyor.

Temelde mutsuz insanlar bunlar, kendi üzerinize alınmayın. cevabım uzun oldu ama, bugün benim de annemin doğum günü(ydü). Geçen sene kaybettik onu. Allah rahmet eylsein, hakikaten çok çok fedakar biriydi. Deme o ki, anne ne olursa olsun bir tane. Öpün koklayın onu. Yaraları var, sizden değil ama yine de acıtıyor. Öpün sıkı sıkı. Sonra çok özlüyor insan...
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.17)
Benim gözlemim acımasız olup süründürmek tarafında. 1 ay 2 ay atarlanıyorlar sonra ellerinden kaçtığınızı görüp panikleyip şartlarınızın yarısını kabul edip çeyreğini uyguluyorlar. (ahahaha sözlerini tutmalarını mı bekliyordunuz, manyak bunların hepsi)

Not: Bunlar sadece yurdum annesinde oluyor sanırdım ama genel olarak balkanlardan ortadoğuya bir problem var.
0
cleric
(25.12.17)
aa bu benim annem! ben ağzımla kuş tutsam annemi memnun ve mutlu edemeyeceğimi ve onun mutluluğunun benim görevim olmadığını kabullenmeye çalışıyorum kendi ruh sağlığım için. tavsiye ederim.
0
pinkpeony
(25.12.17)
(5)

Kendi işinin patronu olanlar

medusa
İşyerinde hesap verecekleri kimse olmadığı için, yıllarca bağımlı çalıştıktan sonra iç disiplini ve iç motivasyonu nasıl sağlayabiliyorlar? Örneğin erken kalkma konusunda.
İşyerinde hesap verecekleri kimse olmadığı için, yıllarca bağımlı çalıştıktan sonra iç disiplini ve iç motivasyonu nasıl sağlayabiliyorlar? Örneğin erken kalkma konusunda.
0
medusa
(25.12.17)
Bu aslında yaratılıştan gelen birşey, yani işine karşı sorumlu ve disiplinli olan insanlar zaten başarılı oluyorlar.

Kendi işini yapan veya bir şirket/fabrika/işletmede müdür ve sorumlulukları olan insanlar hep daha çok çalışan, daha az uyuyan insanlardır.

Kendimden örnek vermek gerekirse, cumartesi dahil sabah 7 de kalkar işimin başına gelirim. Bazen alarmın çalmadığı durumlar oluyor, ama bünye alışık olduğu için en fazla yarım saat gecikmeli de olsa kendi kendime kalkıyorum ve işe geç kalmış gibi panikle üstümü giyip hızlıca evi terk ediyorum.

Buraya kadar yazdıklarım aslında soruna cevap değil, sen nasıl motivasyon sağlandığını sormuşsun bense motivasyona ihtiyaç olmadığını karakter meselesini olduğunu anlatmaya çalıştım.

Aslında motivasyon basit, ödenmesi gereken çekler, krediler, borçlar varken delikanlıysan kalkma :)
0
John Bloor
(25.12.17)
Benim gözlemlediğim, kendi işini yapanlarda bu motivasyon daha yüksek oluyor. Yani ne bileyim başkası için değil de kendisi için üretip kazanan adamın sabah nasıl kalkacam gibi bir sorunu yoktur diye tahmin ediyorum. Asıl başkası için çalışan adamda bu tip sıkıntılar olabiliyor.
0
angelus
(25.12.17)
müşterilerden gelen telefonların saati az çok belli. onları ofiste/hazırlıklı karşılamak önemli. bir de işe erken başlamazsan günün yarısı gidiyor, iş yapamıyorsun. dolayıslyla kazanç düşüyor.

kendi işinin patronu olmak demek kimseye hesap vermemek demek değil, her bir müşteriye tek tek hesap vermek demek. mesela maaşlı bir çalışan hasta olduğu zaman bir tek kişiye rapor verir ve izin alır. ama serbest çalışanın elli tane müşterisi varsa o gecikmeleri elli kişiye tek tek açıklamak zorunda.

aynı bokun laciverdi, sadece arada aracı yok.
0
babilbaligi
(25.12.17)
Kendi işinin patronu olanlar çalışmadıkları zaman para kazanamıyor oldukları için işlerine daha fazla asılırlar. Dizilerdeki holding patronu olmak gibi bir şey değil gerçek hayat. Eşim kendi işinde çalışıyor. Yeri geliyor akşam çocuklar yattıktan sonra gecenin 3-4'üne kadar yazılımda hata arıyor, sözleşme hazırlıyor vs. Sabah kalkma konusu ise özellikle çalışanlara örnek olma konusunda çok önemli. Sen ilk işe geleceksin ki, çalışanlar yaymasın.
Kendi işinin patronu olanlar daha sonra şirket çalışanı olmayı tercih etmiyorlar, bu doğru. Ama sebebi kendi şirketindeyken yayma özgürlüğü değil, karar verme yetisinin elinden alınması, başkasına hesap verme gibi özgürlük durumları.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.17)
erken kalkıp telefona cevap vermezsen, maili yanıtlamazsan, adamları aramazsan kimse seni takmaz ne iş verirler bir daha ne para.
bırak kalkmayı mümkün olduğunca elinde poğça ile adamın iş yerine gideceksin çay çorba içeceksin ki adam sana alışsın. sevsin.

hesap verecekleri kinse yoj ibaresi yanlış. müşterilerin var hesap verdiğin. bir de öyle atar falan da yapamazsın. yani patron, müdür bir değil 10-50-100 oluyor.
0
dedim dedim de kime dedim
(25.12.17)
(7)

Kefir Sorusu

jamalbsf
Selam arkadaşlar. Uzun süredir gastrit ve ülser tedavisi görüyorum. Bağırsak için de salazopryn kullanıyordum. Doktor kesinlikle süt ve hazır ayran tüketmememi söylediği için uzun süredir böyle şeyler kullanmıyorum ama kefirin de mideye sindirim sistemine iyi geldiğini söylemiş herkes. Ne yapsam kef
Selam arkadaşlar. Uzun süredir gastrit ve ülser tedavisi görüyorum. Bağırsak için de salazopryn kullanıyordum.

Doktor kesinlikle süt ve hazır ayran tüketmememi söylediği için uzun süredir böyle şeyler kullanmıyorum ama kefirin de mideye sindirim sistemine iyi geldiğini söylemiş herkes.

Ne yapsam kefir kullansam mı ? Önce hazır marka içip sonra kendim mi mayalasam ? Tadı iğrenç de olsa içerim yeter ki iyi gelsin.
0
jamalbsf
(25.12.17)
hazır marka kefir kesinlikle içme.

doktor hazır ayran kullanma demiş, ev yapımı yoğurtla ayran tüketebiliyor musun? bu durumda ev yapımı kefir de tüketebiliyor olman lazım. gene de sor istersen.

kefir iğrenç bir şey değil aslında. o biraz genel kanı. içsen bu muymuş bu kadar abarttıkları şey dersin. azıcık bir kefir mayası bulduğun anda hazırlaması da kolay. yani gastrit ve ülseri bilmem ama genel olarak her şeye iyi geldiğini düşünüyorum. özellikle bağırsakları derleyip toparlaması yönünden çok başarılı. kefir bir, turşu suyu iki :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(25.12.17)
Ablamın gastriti vardı senelerce. Annem birkaç ay sabakları aç karnına ablama dövülmüş (doğal) sakız yutturmuştu. Doktor inanamamıştı gastritin geçtiğine.
Kefirin tadı bence hiç kötü değil, bayıla bayıla içiyoruz ailecek, küçük çocuklar da dahil.
0
SiyamkedisiZorro
(25.12.17)
ben kefir kullanmıştım midemde gastrit var, hiç iyi gelmemişti. turşu suyu da sakın kullanma, daha beter olur.

kudret narı diye bir zıkkım var, onu araştır istersen. ben 1 ay kadar kullandım, biraz faydasını gördüm.
0
dedimmidemedimmi
(25.12.17)
@dedimmidemedimmi kudret narı iyi geliyor evet de bulamıyorum
0
🌸jamalbsf
(25.12.17)
jamalbsf, direkt kendisini meyve olarak bulamazsın pek. bulsan da yapması zor zaten. aktarlarda macun gibi versiyonları bulunuyor, o şekilde alıp kullanabilirsin.
0
dedimmidemedimmi
(25.12.17)
4 aydır kefir içiyorum ama mideme olumlu bir etkisi olmadı, gastritle mücadeleye devam ediyorum.
0
violetsky
(25.12.17)
Bende gastrit başlangıcı var, doktora sorun olup olmayacağını danışmıştım. PPI ve Gaviscon kullanıyorum halihazırda. Kefirin yağlı oluşundan ötürü sorun yaratabileceğinden, ancak abartmadığım sürece tüketebileceğimden bahsetmişti. Haftada 2 bardağa tekabül ediyor bu miktar da.

AOÇ kefir içiyorum. Kendi mayadıklarımız aşırı ağır tat veriyor, pek gitmiyor.

Edit: kefiri mideye fayda sağlaması için değil genel vücut dengesi için, bir de lezzetli bulduğumdan ötürü tüketiyorum.
0
sevgikusunkanadinda
(25.12.17)
(11)

Pizzanın Türk Mutfağına Girişi

grobet
Nasıl oldu? Daha doğrusu hakikaten linkte anlatildigi gibi mi oldu?? http://m.star.com.tr/yazar/dikkat-zihinlerimizin-kumandasi-kimlerin-elinde-yazi-1061523/
Nasıl oldu? Daha doğrusu hakikaten linkte anlatildigi gibi mi oldu??

m.star.com.tr
0
grobet
(21.12.17)
cool story bro.

doğru olduğunu sanmıyorum. ilk pizza hut 1989'da açılmış.
televizyonun bile her evde olmadığı zamanlarda kim nerden görecek de pizza siparişlerini arttıracak, koca ülkeye pizza girecek.. zaman içinde girmiş ve gelişmiş bence..
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(21.12.17)
linkteki yazıyı okumuştum ve evet bence de öyle oldu.
0
papazi dovdurmeyecektik
(21.12.17)
Tarihin yanlış olduğunu ve Türkiye için geçerli olmadığını düşünüyorum.

İstanbul'da 80'li yıllarda Taksim'de "Kral ve Ben" pizza yapardı ve bizim gençlik bayıla bayıla yerdi. İnternet bilgisini copy-paste yapmanın haber olmadığını görüyoruz.
0
SiyamkedisiZorro
(21.12.17)
@SiyamkedisiZorro

abi 80'li yılların taksim'ini bilmem ancak 90'lı yılların çorum'u için düşünürsek bence makalede gayet mantıklı bir açıklama yapılmış. copy-paste derken nereden copy-paste bizi aydınlatır mısın?
0
papazi dovdurmeyecektik
(21.12.17)
çocukluğumda temel reis izlerdim deli gibi, hiç de ıspanak sipariş etmiyorum eve,öyle çok da sevmem valla.
insanlar komplo teorilerine bayılıyor, her duyduğumuza inanmamak lazım.
0
coknormalinsan
(21.12.17)
80’lerde çocuktum, ninja turtles çıkmadan pizza zaten meşhur olmuştu. Pizza pino bağdat caddesinin en popüler yerlerinden biriydi. Kral ve ben, kristal büfe bunların hepsi pizza yapardı. Bence de cool story bro
0
kaptan memo
(21.12.17)
saçma sapan sunay akın hikayesi gibi bir şey, pizza'nın 90'larda tutmama sebebi direkt söylenebilir ki, alım gücü, pizza ve hamburger ucuz değildi, onun yerine pideciden pide/lahmacun söylemek hem fiyat/performans hem de lezzet olarak daha avantajlı idi. Şu anda ise et fiyatları sağ olsun, düzgün bir pide pizza fiyatında.
0
gezegen olan pluton
(21.12.17)
"1989 yılı...Türkiye ilk defa pizza dükkanlarıyla tanışır." ifadesi yanlış. 1979 yılında İzmir'de birden fazla pizza dükkanı vardı, 83-84 gibi de eve-işyerine sipariş veriyorduk.

Ninja'ların özellikle ilkokul çağı erkek çocuklarının annelerinden pizza istemesine etkisi doğrudur. 94 değildi ama, daha önce başlamıştı diye hatırlıyorum. Anneler de misler gibi pizza yapıyorlardı. "nasıl yapılacağını bilmiyorlardı" ifadesi de yanlış.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.12.17)
38 yaşındayım. apartmanın altında bir pastane vardı. bir gün kapı çaldı, pastanedeki eleman, elinde pizza "pizza makinemizin açılışı için apartmana pizza dağıtıyoruz" dedi (pizza makinesi dediği şey de bildiğin fırınmış sonradan öğrendim) ve bir tane pizza verdi. bu ninja kaplumbağalar'dan çok daha önceydi. ilk pizzayı o zaman yedim.

bu benim ilk pizza yiyişim. ama bundan da önce tunalı'da pizza pino vardı. annemler götürmüştü ama pizza diye bir şey bilmediğimizden lazanya yerdik. ama adında pizza geçtiğine göre yine ninjalardan çok önce gelmişti memlekete.

hikayede bahsedilen ise pizza hut. yine ninjalardan önce atakule'de açıldı. gereksiz pahalı ve lüks bir yiyecekti. hatta star 1'de gösterilen mistik pizzaisimli filmde peynirleri sünen pizzaları görüp canım çekmişti. bende ninjadan daha büyük etki bırakmıştır hatta.

mistik pizza filminin de tarihi 1988 imiş. hadi o dönemde memleketin televizyonunda yayınlanması 2-3 sene olsa yine ninjalardan önce. velhasıl biz pizzayı ninjadan çok önce tanıdık sevdik.

yaygınlaşması ninja kaplumbağalar diyebiliriz belki ama türkiye'yi pizzayla tanıştıran demek yanlış.
0
kibritsuyu
(21.12.17)
"Türk mutfağının demode lahmacunu, pidesi terk edilmiş, gençler gruplar halinde pizza dükkanlarına gider hale gelir."

hadi ya neresi burası? ben en kral kavurmalı pideyi en kral pizzaya değişecek üni.linin yüzde 5.42'yi geçeceğini sanmıyorum. (küsüratlı diyeyim de)
0
ya ben lan neyse
(21.12.17)
tarihler sallama, Istanbul Yesilkoy'deki dilim pizzanin acilis tarihi 1980.
0
cooperr
(07.02.18)
(6)

Friends vs Gossip Girl

mete kudur
dileyenler bu kapışmaya himym'i de katabilir esasında.edit: siz hepiniz ben tek; gossip girl rulz(bu nasılı böylemiydi)
dileyenler bu kapışmaya himym'i de katabilir esasında.

edit: siz hepiniz ben tek; gossip girl rulz(bu nasılı böylemiydi)
0
mete kudur
(21.12.17)
yani friends vs himym olur da gossip girl biraz fazla alakasız.
Tabii bence friends ikisini de döver.
0
whoosie
(21.12.17)
Friends acımaz.
0
dinsiz adam
(21.12.17)
Friends tabii ki de :)
0
simderun
(21.12.17)
Bu nasıl bir kıyastır? Aynı kulvarda bile değil bahsettiğiniz diziler.

Friends ve himym için konuşacak olursak ikisinin de yeri ayrı bende. Ama gossip girlü bu ikisiyle kıyaslamam bile, arada gülmek için izlenilen çerezlik bir şeydi.

Sonuç olarak:

Friends>=himym>>gossip girl
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(21.12.17)
yavrucak+1
0
SiyamkedisiZorro
(21.12.17)
Hepimiz Joey'in pizzasından çıktık.

Barney Stinsonevski


gg konu dışı.
0
Ufuk
(21.12.17)
(6)

gercekten ucuz birsey var mi?

mayeskuel
bence yok. dusundugum kadariyla marketing, finans, analiz bilmem ne departmanlari bir urunun fiatini dusururken bir suru seye bakiyorlar bence.atiyorum. gecen sene x urunu cok az satildi elimizden cikarmak lazim. yada su urunden cok sikayet geliyor iyisi mi yok pahasina satalim geri donus az olsun.v
bence yok. dusundugum kadariyla marketing, finans, analiz bilmem ne departmanlari bir urunun fiatini dusururken bir suru seye bakiyorlar bence.

atiyorum. gecen sene x urunu cok az satildi elimizden cikarmak lazim.
yada su urunden cok sikayet geliyor iyisi mi yok pahasina satalim geri donus az olsun.
veyahut su urunde gorulmeyen bir hata var ucuza satalim gitsin.

dedigim seyler ulker, henkel gibi buyuk markalar icin gecerli. kimse babasinin hayrina ucuzluk yapar mi bu devirde?
0
mayeskuel
(21.12.17)
Tr de yok ama yurtdışında gerçekten ucuza şeyler olabiliyor özellikle kıyafetlerde.
0
England
(21.12.17)
bir firma çıkıp normalde butik üretilen ürünleri seri üretim olarak üretmeye başlayınca o ürünler ucuz oluyor.
örneğin ilk aklıma gelen markalar: decathlon, ikea.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(21.12.17)
Ne demek istedigini tam anlamadim ama gercekten ucuz urun oluyor duruma gore. Hepsi en nihayetinde pazarlama politikasi ama tuketici tarafindan bakarsak gercekten piyasa fiyatinin altina mal ve hizmet alabildigin durumlar oluyor.
0
stavro
(21.12.17)
son kullanma tarihi yaklaşan gıdaları ucuza veriyorlar genelde.
0
herhaltibiliyoring
(21.12.17)
Bu bir arz talep dengesidir. Bütün satıcıların nihai amacı mutlak kar elde etmektir. Yoksa o işi niye yapsın? Şirketlere, o malı üretmek için hammaddeyi babalarının hayrına mı satıyorlar ki bu şirketler de babalarının hayrına indirim yapsın. Hepsi bir maliyet kar dengesine dayanır.

Kendini şirketlerin yerine koy. 5 liraya mal ettiğin bir ürünü 10 liraya cayır cayır satarken, "dur ulan, ben 5 lira kar etmek yerine, 1 lira kar elde edeyim" diyerek ürünü 6 liradan satar mısın?

Ucuza ve sağlam ne alırsın? örneğin eski sezon ürün alırsın. mesela stok maliyetinden kurtulmak istedikleri ürünleri, garaj, çadır zart zurt yapıp satıyorlar. Oralardan maliyetine hatta daha ucuzuna alırsın. Ama bir ürün çadıra kadar elde kaldıysa, bunun anlamı genel beğeniye uymaması, tercih edilmemesi vs dir.

Özetle hem herkesin beğendiği ve istediği ürünü, hiçbir şirket büyük ucuzluklar yaparak satmaz. Hem karnım tok olsun hem de ekmek bütün dursun. Malesef öyle olmuyor.
0
thracia
(21.12.17)
Alım gücüne göre karşılaştırma yaptığımızda meyve/sebze ve markasız tekstil hala daha ucuz. Birkaç sene önce artık pahalı kalmaya başladığımız işgücü görece ucuz.
0
SiyamkedisiZorro
(21.12.17)
(33)

bizde chritsmas yok diye

dedi ayca
Bizde chritsmas yok diye üzülüyor musunuz? Lütfen dini tartışma ortamına çevirmeden cevap verin masumane soruma.Sizi bilmem ama senelerce göre izleye imrenmeye başladım (başladım dediğim 5-6 senedir fiili olarak üzülüyorum) :( Ne olurdu hot coco'muzu yapıp 1 hafta evimizde yünlü kırmızı çoraplarla o
Bizde chritsmas yok diye üzülüyor musunuz? Lütfen dini tartışma ortamına çevirmeden cevap verin masumane soruma.

Sizi bilmem ama senelerce göre izleye imrenmeye başladım (başladım dediğim 5-6 senedir fiili olarak üzülüyorum) :( Ne olurdu hot coco'muzu yapıp 1 hafta evimizde yünlü kırmızı çoraplarla otursak, sevgilimizle, ailemizle yemekler yapsak, güzel Christmas şarkıları dinlesek?

Hayatımda her şey tamam bir Christmas eksik gibi konuşuyorum ama olsun güzel olabilirdi. Belki bir gün doya doya Christmas'layabileceğim bir yerde yaşarım :(
0
dedi ayca
(19.12.17)
hiç üzülmüyorum ya ne yalan söyliyim, aşırı önemli bişiy değil. ama olsa sevinirdim çünkü sonu güzel bi yemekle biten anlamsız şaklabanlıkları çok severim.
0
evde liyakat kalmamis
(19.12.17)
Üzülmüyorum ama imreniyorum. O sıcak ortamın ki, hele bir de dışarıda lapa lapa kar yağıyorsa, güzel şarkılar eşliğinde zevkini çıkarmak istiyorum ben de.
0
simderun
(19.12.17)
üzülmüyorum ama avrupa'da kasım sonundan aralık sonuna kadar süren şenlik havasına imreniyorum. daha geçen arkadaşla bunun konuşmasını yaptık. adamlar eğlenmeyi biliyor. biz bayramlarımızı bile neşeli bir ortamda geçiremiyoruz. hep stres karmaşa. Weihnachtsmarkt kültürü bence muhteşem bir şey.
0
burya
(19.12.17)
Hayır
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(19.12.17)
eh ramazan ya da kurbanda atlayıp tatile giden zihniyet x-mas'ta da biryerlere tatile giderdi diye düşünüyorum.

imrenmek yerine elindekileri değerlendirebilirsin.

not olarak da ateistim ancak bayramlar aileyle/sevdiklerinle değerlendirilmeli diye düşünüyorum.
0
hosein
(19.12.17)
Keske bizde de olsa :)
0
chitosan
(19.12.17)
Üçaylar var bizde. Daha uzun :)

Şaka la şaka... gülmenin mutlu olmanın uğursuzluk getirdiğine, günah olduğuna inanan toplumdan ne bekliyon.
0
insomnia
(19.12.17)
yooo
0
elorelia
(19.12.17)
Valla benim çok daha büyük ve önemli dertlerim var şimdi kırmızı don dert edemicem.
0
yaren
(19.12.17)
Yoo üzülmüyorum. Yılbaşı, bayram vs de sevmiyorum zaten. Grinch gibi, moodkiller gibi takılırdım christmas olsa.
0
kobuzchu kiz
(19.12.17)
1 hafta 10 gün tatil yapamadığımıza üzülüyorum
0
dafuq
(19.12.17)
Bizim kültürümüzde eğlenme yok. Dini kökeni ne olursa olsun adamlar her bayramı insanı hale getirip günümüz dünyasına adapte etmiş. Misal kurban bayramı hala bin yıl önceki gibi kutlanıyor, deforme edip herkesin inek kılığına girdiği Halloween tadında bir şey olması lazımdı. Biz hala köylü gibi sokakta inek devirmeye falan çalışıyoruz.

Evet üzülüyorum.
0
doxanikee
(19.12.17)
Türkiye’deki yabancılarla bir kere tam olarak yaşadım christmas’ı ve ondan sonra hep diyorum keşke bizde de olsa diye.
0
catch the arrow
(19.12.17)
ortadoğu coğrafyası oldukça neşesiz bir bölge. Bunun sebepleri de yok değil, savaş burada hiç bitmedi. Geçim sıkıntısı (toplumun büyük kesiminde) hiç bitmedi. bunun yanında eğlenmek ekonomik olduğu kadar biraz da kültür işi. İnsan parasız eğlenemez demiyorum ama; insanın neşesini, eğlenme isteğini baltalayan sıkıntıları varken, eğlenmek zor oluyor.

x-mas istemez miydim? çok isterdim.
0
rahip janick
(19.12.17)
ben üzülüyorum. normalde kronolojik olayları sevmem ama etkinlik olarak hoşuma gidiyor. keşke bizde de olsa.
0
giovanne
(19.12.17)
İsveç'in %80'i agnostik ateist falan. Kısaca adamların zerre alakası yok hristiyanlıkla. Ama burda noel neredeyse bir ay boyunca kutlanıyor çünkü o kara kış başka türlü geçmiyor. E ben de kutluyorum, çam ağacı aldım süsledim. Christmas birası, christmas kolası, Christmas keki şarabı vs götürüyorum evde. Olayın dini hiçbir boyutu yok, kültür olarak gelenek olarak bakılıyor ve Christmas şarkıları, filmleri falan gayet güzel.

Bizim bayramlarla karşılaştırmak istemiyorum çünkü bizim insanımız bilmiyor eğlenmeyi, iyi vakit geçirmeyi malesef.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.12.17)
İçerik ve eğlence olarak cadılar bayramı ya da meksikalıların ölüler günü daha eğlenceli görünüyor, bunlara benzer karadenizde rumlardan kalma kalandar geceleri/kutlamaları var bu da içerik olarak zayıf kalıyor.

Yani isterdim böyle eğlenceli şeyler olsun
0
freebird5406_2
(19.12.17)
olayı biz eğlenmeyi bilmiyoruz noktasında ele alırsak bizim eğlenmekten önce farklı ihtiyaçlarımız olduğu için böyle görünüyor. toplum olarak refah seviyesine ulaşamadığımız için bizim bayramlarımız karın doyurmak odaklı geçiyor, geçim derdim olan insanın kafasına kukuleta taktırıp o pırt pırtlardan üfletmek çok zor. kurban kesip et yiyor, baklava yapıp tatlı yiyoruz. aşure de böyle, kandil simidi de böyle. aç insanların eğlenmekten başka dertleri oluyor yani.

soruya cevap vermek gerekirse;
@kobuzchu kiz +1
0
Bruce
(19.12.17)
Olaydı iyiydi tabii, tüm dünya ile aynı anda tatlı bir telaşa girerdik falan, ama yok diye de üzülmüyorum pek. Zaten artık resmi olmasa da Christmas tadında geçiyor Aralık ayı.
0
i m cool with that
(19.12.17)
ben üzülmüyorum. bizde kavurmamızı yapıp sıcak pilavın yanında mutlu huzurlu ailemizle oturabiliriz. yani ne yönden baktığına bağlı. sırf yurtdışında yapılıyor diye özenilen şeyler bence christmas ruhu falan hikaye. anamın koynunda baklava yemek şahane !!!

böyle böyle bizim bayramlarımızı küçümsediğimiz önemsiz bulduğumuz için içi boşaldı resmen kimsenin kimseyi aramadığı herkesin tatile gittiği değişik bişeye dönüşmeye başladı.
0
ferrarimizolaydisatardik
(19.12.17)
Kutluyor olsak bile ulkede kriskis spirit kalmamis olurdu ama guzel bi krismis spiritle tabii isterdim. Sirf adet gelenek olarak tabii dini boyutu sebebiyle deyil
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.12.17)
Evde tek başına izlediğimiz için imreniyoruz evet. Christmas o film çünkü. Karlı yemekli aileli falan.
0
brad pitt
(19.12.17)
@hosein +1 Aklıma bile gelmez.
0
mslny
(19.12.17)
Sokaktaki korolar Silent Night'i söylerlerdi evde eggnog içip ördek tüketirdik
0
Sandman
(19.12.17)
İmrenmek yerine elindekileri değerlendirebilirsin+1

Valla çalıştığım şirket yurtdışı kökenli, zaten tatilimsi oluyor o dönemler. Kış zamanını evdeysek tchibo görünümünde geçirmeyi seviyorum. Chistmas ile ilgisi yok. Şeker ve Kurban bayramında da normalde kek pişmeyen evde kekler, kurabiyeler ev gezmeleri oluyor. Yaz zamanı biraz daha zor oluyordu, mevsim normalleştikçe kutlamalar güzelleşiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(19.12.17)
Üzülmüyorum.
Bu tarz günlerden genel olarak hoşlanmam.
Belli başlı şeyler var o özel zamanlara ait onları severim.

Mesela Ramazan'ın en sevdiğim yanı pidedir. Ramazan pidesine bayılırım.
Kandillerdi kutlamam ama kandil simidini çok severim.
Mevlüt menüsüne aşığım mesela yeri gelmişken onu da söyleyeyim (tavuk pilav + ayran+ baklava).
Chritsmas umurumda bile değil ama ağaç süslemek en büyük hobilerimden biri.

Neyse çok uzattım kobuzchu kiz +1 diyorum kısaca.
0
mutekebbir
(19.12.17)
ya sen bayramlıklarını giyip evde kös kös oturmadın mı? aynısı işte.
0
dedim dedim de kime dedim
(19.12.17)
festivus for rest of us
0
ravenudon
(19.12.17)
Noel yok diye üzülmüyorum fakat bir Noel çarşısının dahi kurulamıyor olmasına üzülüyorum. Yabancı bir arkadaş sormuştu (agnostikti) İstanbul'da Hristiyan eşraf nereye kuruyor Noel çarşısını gideyim bir gezeyim diye, cevap verememiştim. O zamana kadar da düşünmemiştim. Yani bu şehir Ayasofya'ya, en meşhur kiliselerden birine (yapılış amacı ile) ev sahipliği yapıyor ve 20. yüzyıla kadar Hristiyan nüfusu hep daha fazla olmuş bir şehir nihayetinde. Beni üzen şey, geriye kalan Hristiyan nüfusun bir çarşı dahi kuramaması, hadi diyelim ki kurdular pinhan şekilde, düzenli ve duyurarak yapamamaları. (Otellerde yapılanlar sayılmaz, bu iş sokakta oluyor.)
0
testis agrisi
(19.12.17)
Yok, üzülmüyorum. İnançsızım.

Biz eğlenmeyi bilmiyoruz diyen arkadaşlara katılıyorum. Batılılar müslüman, biz hristiyan olsaydık, onlar yine dini bayramları, özel günleri bir şekilde festivale, görsel şölene, eğlenceye cevirirlerdi. Biz de bu sefer müslümanlar ramazanı 1 ay boyunca çok güzel yaşıyorlar, festivaller müthiş oluyor der, biz de olmamasına üzülüyor musunuz diye sorardık kendi aramızda.
0
battal gemalmaz
(19.12.17)
Hayır ama Hristiyanların da kutlayabilmesini isterdim. Gerçi alışveriş merkezleri, reklamlar vs hep Noel temasında hazırlanıyor da yeterli değil sanırım.

@Hosein +1 diyorum ama daha da genişletmek isterim. Bizim bayramlarda yurt dışına/şehir dışına gidip tatil yapanlar bunun nesine özlem duyuyorlar acaba, çok merak ediyorum. Belki İslam ile ilgisi olduğu içindir. Bir de kendi kültürümüzü unutuyoruz. Mesela annemler anlatıyordu, Hidrellez zamanında yumurtaları boyuyorlarmış soğan kabukları ile. Ben çok isterdim bu kültür devam etsin. Nevruz da kıymeti bilinmeyen değerlerden. Ama olsun Noel daha güzel, tıpkı Halloween gibi, baby shower gibi. Çünkü Orta Doğu ürünü değil bunlar. Hz İsa da İngiliz idi bu arada.
0
m e b
(19.12.17)
Bayramlarda tatile gidenlerin noele imrenmesini ikiyuzluluk olarak goruyorum. Adamlar baska ulkede de olsalar, asiri sosyal, asiri asi, asiri seyahat eden insanlar da olsalar noelde evlerine gidiyorlar. Aileleriyle bir araya gelip evde yemek yiyorlar, hediyelesiyorlar. Bu kadar aslinda.
Noel pazariysa her yerde yok zaten, genel olarak orta avrupa'da var. diger taraflarda olanlar turizm pastasindan pay alinabilmek icin acilmis olanlar.

Bu arada noel tatili bir hafta degil, 3-4 gun filan. Bir de tabi ki her yerde kar yagmiyor ahsjsj mesela avustralya'da da noel kutlaniyor ama orada yaz. Ya da arjantin vs.
0
kuehles blondes
(19.12.17)
hollywood'un pompaladığı yün kazak, şömine ve kar yağışıyla christmas ruhunu aramıyor değilim. ama hayat filmlerdeki gibi değil ne yazık ki.
0
bir sevgi faresi jamal
(19.12.17)
(7)

ve sonra yaşlanacaksın....

binder dandet
Artık erkeklerden ümidi kesmiş 33 yaşında bir kedili kadın olacaksın...Sonraki durak nedir matmazel?
Artık erkeklerden ümidi kesmiş 33 yaşında bir kedili kadın olacaksın...

Sonraki durak nedir matmazel?
0
binder dandet
(18.12.17)
33 yaşında kedili kadın olunca bana haber versin, ben de o yaşlarda köpekli bi adam olurum muhtemelen, yaşayıp gideriz.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(18.12.17)
Artık erkeklerden ümidi kesmiş 34 yaşında bir kedili kadın olmak olsa gerek.

İmza: 24,E kişisi.
0
baldan kaymak
(18.12.17)
36 yaşındayım, kadınlardan umudumu kesmedim. Güzel varlıklarsınız deli olmanız dışında :) onun adı kedili deli kadın olacak yani xd
0
hasmetizm 2046
(18.12.17)
42 yaştan bildiriyorum, 2 seçenek var önünüzde;

1)
a- Kedili deli kadın. haklıyken bile ne söylerseniz söyleyin kedili, evlen(e)memiş olmanıza bağlanacak.
b- sırf bu toplumun ikiyüzlü ahlak, aile vesaire vesaire anlayışına kendinizi mutsuz olma pahasına uydurabilmek için, ilk bulduğunuz adama/kadına yapışacaksınız ve proje evlilikler yapacaksınız. o sahte facebook ve instagram ailelerinden olacaksınız (bütün evlilikler elbette böyle değil, çok mutlu ve huzurlu evliliklerde var. ama hadi burda biz bizeyiz, sahtelikler içinde yüzüyor çoğunluk, yalan mı?)

2) kimseyi sallamayıp, kendi hayatınızı kendi tercihlerinize göre oluşturacaksınız ve kendinizi gerçekleştirmenin keyfini süreceksiniz. dayatılan sosyal rollerden kurtuldukça, ne kadar özgürleştiğinizi ve hafiflediğinizi hissedeceksiniz. kadınsanız sizi metalaştıran ama size "kadın olmak/kadın dediğin" gibi beylik laflarla yutturulan tüm tuzakları tanıyor ve yeniden düşmüyor olacaksınız. erkekseniz, aslında yapmak istediğiniz amma velakin "erkek adam/erkek dediğin" kapanlarına kısıldığınız için vazgeçtiğiniz şeyleri, light erkek derler mi acaba diye düşünmeden gerçekleştireceksiniz.

burda da 2. derece ve üstü çevreden kendinizi kandırdığınız, ama canım doğamız/doğanız bu hiç mi çocuk istemiyorsun, e bi nefes lazım evde, ya canığğmmmm bir gün çok pişman olacaksın vesair vesaire söylemlerini işiteceksiniz. asla onları ikna etme çabasına girmeyeceksiniz, suratınızda bir pr smile, geçiştireceksiniz. 1. derece yakınınızdaki insanlar zaten sizin gibi düşünenler olduğu için bu tarz şeyler söylemeyecekler.

yani ezcümle, sonraki durak siz bunlardan hangisini seçerseniz o olacak.

edit: ay nassssılll unuttum yazmayı. 2 numaralı seçenekte çirkin/şişko patates/patlak/evde kalmış/işkolik ve ama en önemlisi feminist, kesin pompalatıyordur bu kendini her önüne gelene, imaları ve hatta yapıştırmaları olacak. o pr smile var ya, hani karşınızdaki anlamayacak dalga mı geçiyorsunuz yoksa dinliyor musunuz veyahut gerçekten gülümsüyor musunuz, hah işte o mutluluğun anahtarı.
0
Phoebe
(18.12.17)
kaldı 8.
0
karamaleksey
(18.12.17)
32 yaşında olup kedimle gayet mutlu yaşayıp giderken ilerde de aynısı olacağı fikri ile duraksız devam edeceğini umuyorum.

@ Phoebe ne güzel anlatmışsın daha fazla birşey yazmaya gerek kalmamış.
0
kullanıcı adını aktif edemeyen insan
(19.12.17)
Uuuu 33 yaş haaa, teyze yani, über yaşlı. Bi kaç seneye de ölür zaten.

Benim kızım 3 yaş civarında diyordu "anne sen dinozorları gördün mü" diye. 20 yaş ergenliği korkunçmuş!!!
0
SiyamkedisiZorro
(20.12.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.