cumhuriyetin ilanindan sonra saltanatin ve hilafetin kaldirilmasi ile kurtulus savasi veren komutanlarin bir kismi, bu durumdan rahatsiz oldular. bunlarin arasinda adlarini saydiklariniz da vardi.
ellerindeki silahli gucu de kullanarak, cumhuriyetin niteligini degistirmeyi dusunuyorlardi. yani, eskiye donusu, saltanati ve halifeligi istiyorlardi.
elinde silahli guc olan bu komutanlarin, bu gucu kullanmasinin onune gecmek icin, ortaya konan bir plandir yapilan.
bu komutanlara "ya asker ya milletvekili" olun denmistir. onlar da meclisi secmisler, asker uniformalarini cikartmislardir.
cumhuriyetin ilani, saltanatin bitirilmesi, hilafetin kaldirilmasi gibi devrimlerin, kolaylıkla gerceklestirildigi dusunulmektedir. ancak bu cok yanlis bir dusuncedir.
devrimlerin her biri, binbir gucluk, tartisma, siyasi manevra ve guc ile gerceklestirilmistir.
o yuzden hepsine kanimizin son damlasina kadar sahip cikmamiz gerekir.
29 Ekim 1923’de cumhuriyet ilan edilmiş ve 3 Mart 1924’de halifelik kaldırılmıştır.
Bu devrimlerden sonra Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcından itibaren Atatürk’ün yanında olan lider kadrosunda görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştır. Komutanlar krizi, 1. Ordu
müfettişi Kazım Karabekir’in 26 Ekim 1924’de; 2. Ordu müfettişi Ali Fuat Cebesoy’un 30 Ekimde bu görevlerinden istifa ederek meclise gelmeleri ile başlar.
Ozaman komutanlar milletvekili olabiliyorlardı. İsmet İnönü’ye göre “aynı zamanda mebus olan kolordu komutanlarının ve ordu müfettişlerinin istedikleri zaman meclise gelip politika yapmak, istedikleri zaman ordunun başına geçerek kumandanlık etmek gibi bir vaziyette bulunmalarının çok tehlikeli bir tatbikat gösterdiği ortaya çıkmıştı.”
İki komutanın istifası üzerine Atatürk bir komplo karşısında bulunduğunu anlamaktan “bir saniye bile şüphe etmez.”
Atatürk olayları Nutuk’ta şöyle anlatmaktadır:
"Rauf Bey, Karabekir Paşa, Ali
Fuat Paşa ve diğerleri arasında bir
düzen düşünülmüştür. Bu komutanlar
ordularında kendi görüşlerine göre bir yıl çalışmışlardır. Bir yıl içerisinde cumhuriyetin ilanı, hilafetin kaldırılması gibi işler ortak düzen sahiplerini birbirlerine daha da yaklaştırarak birlikte hareket etmelerine yol açmış, işe politikadan başlayacaklardı. Bunun için uygun fırsat bekliyorlardı. Rauf Bey ve benzerleri İkinci Grup aracılığı ile milleti aleyhimize kışkırtmak için
çalışma fırsatı buldular. Memleket içinde gizli gizli teşkilatlanmaya başladılar. Hakkari bölgesinde Nasturi isyanını bastırmaya çalıştığımız bir sırada İngiltere bir nota verdi. Harp ihtimalini göze aldık. İşte sözünü ettiğim kimseler bu sıkıntılı
günlerde ve bir yabancı devletin bize hücum edebileceği bir zamanda kendilerinin de bize saldırarak hedeflerine kolayca varabilecekleri hayaline kapıldılar. Ordularını
başsız bırakıp politika alanına koştular."
0