stavro
Gitari kaliteli yapan nedir? 100 dolara da gitar var bilmemkac bin dolara da. BU farki yaratan sey nedir gitarda, kullanilan agac mi? Gitari kaliteli ya da kalitesiz yapan major faktor nedir?Kendim hobi amacli gitar yapmak istesem ne agaci kullanmaliyim? Muthis bir gitar olmasina gerek yok, kendim y
Gitari kaliteli yapan nedir? 100 dolara da gitar var bilmemkac bin dolara da. BU farki yaratan sey nedir gitarda, kullanilan agac mi? Gitari kaliteli ya da kalitesiz yapan major faktor nedir?
Kendim hobi amacli gitar yapmak istesem ne agaci kullanmaliyim? Muthis bir gitar olmasina gerek yok, kendim yapmis olayim sadece.
Kendim hobi amacli gitar yapmak istesem ne agaci kullanmaliyim? Muthis bir gitar olmasina gerek yok, kendim yapmis olayim sadece.
0
Ağaç, işçilik, ağaç dışındaki malzemelerin kalitesi, geometrisi, sapı, perdelerin yapısı
Bunlar sesini etkileyen kapsamlar.
Bunlar sesini etkileyen kapsamlar.
0
evet, kullanılan malzeme ve işçilik bir gitarın kalitesini belirleyen en önemli noktalar. farklı ağaç türleri var farklı bölgeler için, gövde için ayrı klavye için ayrı ağaçlar var mesela, hatta gövdenin farklı bölümleri için bile farklı malzeme kullanılıyor. mesela gövde maun(mahogany) sap da gül ağacı olarak kullanılır genelde, yapıları gereği uygunlar. aslında çok teknik ve detaylı bir konu ama amacın "ultime gitara" erişmek değilse çok kafa yormaya gerek yok. şurada basit bilgiler var mesela.
www.londonguitarstudio.com
yalnız kendi kendine gitar yapma konusundaki en son derdin malzeme olmalı bence; maharetli bir marangoz olma gerekliliğini geçtim, yaptığın gitarın gerçekten bir gitar olabilmesi için hem derin bir müzik kulağına hem de gitar yapım tekniklerine hakim olman lazım, yoksa ortaya ses çıkartan ahşap bir aletten fazlası çıkmaz. bilmiyorum nasıl yapılır videolarına baktın mı, bakıp da girişeceğim diyorsan tekrardan üstteki paragrafa dönebilirsin tabii ki.
www.londonguitarstudio.com
yalnız kendi kendine gitar yapma konusundaki en son derdin malzeme olmalı bence; maharetli bir marangoz olma gerekliliğini geçtim, yaptığın gitarın gerçekten bir gitar olabilmesi için hem derin bir müzik kulağına hem de gitar yapım tekniklerine hakim olman lazım, yoksa ortaya ses çıkartan ahşap bir aletten fazlası çıkmaz. bilmiyorum nasıl yapılır videolarına baktın mı, bakıp da girişeceğim diyorsan tekrardan üstteki paragrafa dönebilirsin tabii ki.
0
agac ve iscilik.
ama hobi amacli gitar yapmak biraz ucuk bir fikir. luthierler var, kadikoy'de, tunel'de, gir birinin dukkanina, biraz sohpet et. daha iyi fikrin olur.
hobi amacli afrikalilarin yaptigi gibi tenekeden calgi yapmayi deneyebilirsin.
ama hobi amacli gitar yapmak biraz ucuk bir fikir. luthierler var, kadikoy'de, tunel'de, gir birinin dukkanina, biraz sohpet et. daha iyi fikrin olur.
hobi amacli afrikalilarin yaptigi gibi tenekeden calgi yapmayi deneyebilirsin.
0
işçilik ve ağaç para ediyor.
kötü işçilik ve teknik ile en kaliteli malzemeyi de kullansan rezil bir alet çıkar.
ayrıca 1m3 abanoz 2000$ civarında.
kötü işçilik ve teknik ile en kaliteli malzemeyi de kullansan rezil bir alet çıkar.
ayrıca 1m3 abanoz 2000$ civarında.
0
Ben yaparim. Dedigim gibi muthis bir sey olmasina gerek yok. Derdim iscilik falan degil, ben yaparim.
Kaliteli gitar olayini ise meraktan soruyorum bu kadar farkettiren faktor ne diye. Anladigim kadariyla kullanilan agac ve iscilik kalitesi fiyati belirlemede 50/50 etken faktor.
Yoksa ultimate gitar pesinde degilim dediginiz gibi. Hobi pesindeyim sadece. Gozunde buyutmeye gerek yok diye dusunuyorum isciligi marangozlugu vs. En azindan benim icin oyle:) En kotu ihtimalle param ve emegim bosa gider.
Derdim gitar calmak degil, gitar yapmak. Yoksa 1 klasik 2 de elektro yatiyor evde.
Kaliteli gitar olayini ise meraktan soruyorum bu kadar farkettiren faktor ne diye. Anladigim kadariyla kullanilan agac ve iscilik kalitesi fiyati belirlemede 50/50 etken faktor.
Yoksa ultimate gitar pesinde degilim dediginiz gibi. Hobi pesindeyim sadece. Gozunde buyutmeye gerek yok diye dusunuyorum isciligi marangozlugu vs. En azindan benim icin oyle:) En kotu ihtimalle param ve emegim bosa gider.
Derdim gitar calmak degil, gitar yapmak. Yoksa 1 klasik 2 de elektro yatiyor evde.
0
en önemli faktör akustik ve tuşe.
her enstrümanist en rahat çaldığı ve en güzel ses aldığı aleti çalmak ister.
bu bazen dediğin gibi bilmem kaç bin dolar olabilir, çok ucuz sıradışı bi şey de olabilir.
her enstrümanist en rahat çaldığı ve en güzel ses aldığı aleti çalmak ister.
bu bazen dediğin gibi bilmem kaç bin dolar olabilir, çok ucuz sıradışı bi şey de olabilir.
0
sesi, tınısı ve sesin uzaması, teli çekip bıraktığında dın diyip ses kesiliyorsa bi halta yaramaz o (elektro, akustik klasik fark etmez, davul mu bu alet?) dıııııııııııııııııınnnnnnnnnnnnnnnn demesi lazım. ne kadar uzarsa o kadar iyi.
ne yaparsan yap koma illaki olacak ne kadar az olsa o kadar iyi tabii.
ne yaparsan yap koma illaki olacak ne kadar az olsa o kadar iyi tabii.
0
infernalcadre
Neler yapılır, nerelere gidilir ?Saat: 09:00-22:30 arasında olmalıTarihi şeyler olmamalı Daha çok modern, yeme-içmeli, insaların dükkanların filan olduğu yerler olmalıKadıköy tarafında kalacağım ama karşıya da geçebilirim Aracım yok toplu taşıma kullanacağımBeşiktaş’a git diyorlar ısrarla, orada ne
Neler yapılır, nerelere gidilir ?
Saat: 09:00-22:30 arasında olmalı
Tarihi şeyler olmamalı
Daha çok modern, yeme-içmeli, insaların dükkanların filan olduğu yerler olmalı
Kadıköy tarafında kalacağım ama karşıya da geçebilirim
Aracım yok toplu taşıma kullanacağım
Beşiktaş’a git diyorlar ısrarla, orada ne yapılır mesela
Her türlü fikri ve öneriye açığım
Ekstra Soru: İstanbul’un her açıdan en büyük AVM si hangisidir ? ( en büyük derken gerek metrekare gerek içindeki mağaza sayısı gerekse tercih edilme durumunu kastediyorum )
Saat: 09:00-22:30 arasında olmalı
Tarihi şeyler olmamalı
Daha çok modern, yeme-içmeli, insaların dükkanların filan olduğu yerler olmalı
Kadıköy tarafında kalacağım ama karşıya da geçebilirim
Aracım yok toplu taşıma kullanacağım
Beşiktaş’a git diyorlar ısrarla, orada ne yapılır mesela
Her türlü fikri ve öneriye açığım
Ekstra Soru: İstanbul’un her açıdan en büyük AVM si hangisidir ? ( en büyük derken gerek metrekare gerek içindeki mağaza sayısı gerekse tercih edilme durumunu kastediyorum )
0
Gündüz moda, güzel kahvaltı yapılabilir. Caddebostan sahile geçilir çimenlerde sohbet muhabbet içmece olabilir. Akşama doğru Beşiktaşa geçilir, gezicek bişey yok, Ortaköye geçilebilir şekil olsun diye. Oradan otobüsle karaköye geçilir, yer bulunabilirse baltazar'da burger yenilebilir ya da tahin'de çok güzel ortadoğu yemekleri yenebilir. Fine dining isteniyorsa mürver'e geçilir. Yemek sonrası karaköy chez moi gibi mekanlarda eğlenilebilir.
0
mete kudur
Müzik dinlerken aklıma geldi;Tuhaf aslında, sevip sevmemenin ötesinde ne olursa olsun bi' başarı hikayesi gibi görünüyor. Eğer amaç kazanmaksa birçok olaydan galip ayrılmış. Bu da bazı refleklesleri karakterize edebilmiş demek oluyor sanırım.Benim anımsayabildiklerim; önce akpnin kuruluşu vardı, ora
Müzik dinlerken aklıma geldi;
Tuhaf aslında, sevip sevmemenin ötesinde ne olursa olsun bi' başarı hikayesi gibi görünüyor. Eğer amaç kazanmaksa birçok olaydan galip ayrılmış. Bu da bazı refleklesleri karakterize edebilmiş demek oluyor sanırım.
Benim anımsayabildiklerim; önce akpnin kuruluşu vardı, orada siyasetçiler toplama gibiydi. Ardından nasıl olduysa bi' seçim yenileme olayı var.
sonra da sanırım şöyle gidiyor.
-Akp'nin kapanma davası
-17-25 aralık
-cumhurbaşkanlığı seçimi
-cumhurbaşkanı olduktan sonra da bi' genel seçim aksiyonu var.
Ama her seferinde birileri telef olurken hep daha güçlü bir cumhurbaşkanı olarak ortaya çıkı gibi görünüyor. Bu telef olanlar da arkadan gelenlere hiç ders olmuyor galiba, ya da başka konular var o konuda. Herneyse;
başka ne gibi dönüm noktalarını geçildi anımsadıklarınız var mı ?
Tuhaf aslında, sevip sevmemenin ötesinde ne olursa olsun bi' başarı hikayesi gibi görünüyor. Eğer amaç kazanmaksa birçok olaydan galip ayrılmış. Bu da bazı refleklesleri karakterize edebilmiş demek oluyor sanırım.
Benim anımsayabildiklerim; önce akpnin kuruluşu vardı, orada siyasetçiler toplama gibiydi. Ardından nasıl olduysa bi' seçim yenileme olayı var.
sonra da sanırım şöyle gidiyor.
-Akp'nin kapanma davası
-17-25 aralık
-cumhurbaşkanlığı seçimi
-cumhurbaşkanı olduktan sonra da bi' genel seçim aksiyonu var.
Ama her seferinde birileri telef olurken hep daha güçlü bir cumhurbaşkanı olarak ortaya çıkı gibi görünüyor. Bu telef olanlar da arkadan gelenlere hiç ders olmuyor galiba, ya da başka konular var o konuda. Herneyse;
başka ne gibi dönüm noktalarını geçildi anımsadıklarınız var mı ?
0
Bütün kavgaları kendi ringinde, kendi belirlediği kurallarla oynandı; kazanacak tabii.
Kavga eşit şartlarda olur. ver medyayı yargıyı chp'ye ya da başka potansiyelli partiye şimdi, aynı usulsüzlükleri yapsın, sonraki seçimleri görelim.
Her kavgadan daha güçsüz çıkıyor aksine, 2009'dan beri düşüyor oylar, orantılı olarak skandallar artıyor.
Kavga eşit şartlarda olur. ver medyayı yargıyı chp'ye ya da başka potansiyelli partiye şimdi, aynı usulsüzlükleri yapsın, sonraki seçimleri görelim.
Her kavgadan daha güçsüz çıkıyor aksine, 2009'dan beri düşüyor oylar, orantılı olarak skandallar artıyor.
0
Bruce, yargı asker vs en başında hiçbiri elinde değildi ki ama. kapanacaktı bi aralar neredeyse hatta. tek tek ele geçirdi adam. akpli falan sanmayın beni ama adamın herkesi tek tek eleyip tüm bu güçlere ulaşması. gerektiğinde kürtlüğü, gerektiğinde türk milliyetçliğini kullanması vs house of cards'ı anımsatıyor bana. kimse bu adama zeki değil diyemez.
0
Zeki değil demedim ki? Zekasının konuyla alakası yok zaten.
Kapanacaktı da kendisi sayesinde mi kapanmadı? Ne yaptı; makaleler yazıp, hukuksal açıdan davasını savunup meşru yollarla halkın desteğini mi aldı?
House of cards'ta oyun kuralına göre oynandı, bu adam gücü eline geçirir geçirmez istediği gibi eğdi büktü. Gücü eline geçirmesi de ne şartlarda oldu, 2002 dönemini iyi tahlil etmek lazım. Ki kuralına göre olsa bile house of cards'taki uygulamalar meşru mu sence?
Tüm bu süreçte kimlerin yardımını alıp kimlerin üstüne çıktığını, kimleri kullanıp attığını konuşmaya gerek yok bence; zekasının geldiği noktada en düşük paya sahip olduğunu düşünüyorum.
Kapanacaktı da kendisi sayesinde mi kapanmadı? Ne yaptı; makaleler yazıp, hukuksal açıdan davasını savunup meşru yollarla halkın desteğini mi aldı?
House of cards'ta oyun kuralına göre oynandı, bu adam gücü eline geçirir geçirmez istediği gibi eğdi büktü. Gücü eline geçirmesi de ne şartlarda oldu, 2002 dönemini iyi tahlil etmek lazım. Ki kuralına göre olsa bile house of cards'taki uygulamalar meşru mu sence?
Tüm bu süreçte kimlerin yardımını alıp kimlerin üstüne çıktığını, kimleri kullanıp attığını konuşmaya gerek yok bence; zekasının geldiği noktada en düşük paya sahip olduğunu düşünüyorum.
0
-- hafif spoiler --
Bruce, ben de zeki değil dedin demedim? genel ortaya attım onu. ayrıca kuralına göre oynadı derken? bir sürü leş bıraktı arkasında daha ofise gelmeden. Eğip bükmediği durum kalmadı. Başkan yardımcısı oluşu, başkanı elemesi tekrar seçimleri kazanması bla bla bla. NSA verilerini kullnarak arama motoru sonuçları üzerinden insanları manüpile etti seçimi kazandı daha nolsun :)
F.U'nun öldüre öldüre aştığı engeller, her türlü hükümet birimini kendi lehine yasadışı olarak kullanması hukuksal olarak "meşru" yollardı o zaman :)
Bruce, ben de zeki değil dedin demedim? genel ortaya attım onu. ayrıca kuralına göre oynadı derken? bir sürü leş bıraktı arkasında daha ofise gelmeden. Eğip bükmediği durum kalmadı. Başkan yardımcısı oluşu, başkanı elemesi tekrar seçimleri kazanması bla bla bla. NSA verilerini kullnarak arama motoru sonuçları üzerinden insanları manüpile etti seçimi kazandı daha nolsun :)
F.U'nun öldüre öldüre aştığı engeller, her türlü hükümet birimini kendi lehine yasadışı olarak kullanması hukuksal olarak "meşru" yollardı o zaman :)
0
gerçek hayatta bir başkan adayının adaylık sürecinde insan öldürebilme ihtimali üzerinde duracağını sanmamıştım, politik açıdan kurallardan bahsediyorum, kişisel hareketlerden değil. ki böyle olmasa bile, meşru olmadığını söylemişsin işte, daha kötü yapmaz mı bu işleri?
0
Bruce, kötü değil demedim? oyunu kurallarına göre oynamıyor zaten F.U gibi. Kişisel hareket dediğin, kendi rezilliklerini ortaya çıkaracak tüm planlarını alt üst edecek gazetecinin birini öldürmesi diğerini de hapse attırması olayı. kıskançlık falan mı vardı bunların içinde de kişisel olay olsun? o mantıkla bi insanın kendi çıkarı için yaptığı her şeye kişisel olay dersek tayyibin yaptığı her şey de kişisel? F.U. tepeye çıkmak için her türlü yolu kullandı denedi, terörle savaşla tehdit etti, gazetecileri içeri soktu halkı manüpile etti seçimi kazandı. kimi hatırlatıyor bu? koalisyon döneminde olanlar neydi?
dediğim gibi tayyip taraftarı değilim ama başarılı bi siyasetçi olduğunu kabul etmemek için bağnaz olmak lazım. halkı kullanmayı biliyor. keşke halkın dilini anlayıp elini kirletebilecek bi siyasetçi çıksa da sol kesimden tayyibin koltuğu gerçekten tehlikeye girse.
dediğim gibi tayyip taraftarı değilim ama başarılı bi siyasetçi olduğunu kabul etmemek için bağnaz olmak lazım. halkı kullanmayı biliyor. keşke halkın dilini anlayıp elini kirletebilecek bi siyasetçi çıksa da sol kesimden tayyibin koltuğu gerçekten tehlikeye girse.
0
@altin yumurtlayan lavuk, benim başarılı siyasetçi tanımımla uzaktan yakından alakası yok bahsettiklerinin. bu şartlar altında bağnaz olmayı aymaz olmaya tercih ederim, saygılar sevgiler...
0
Bruce, başarılı lider ile başarılı siyasetçi arasındaki farkı anlamak lazım. siyasetçi elini kirletir, manüpile eder, halkın dilini okur, skandalların altından kalkmasını bilir. başarılı lider ise kendi çıkarları için değil millet-vatan gibi değerlerin çıkarı uğruna uğraşır ve makyavelist bir yaklaşımla buna ulaşmak için her şeyi yapar.
başarılı bir lider örneği Atatürk'tür.
başarılı bir siyasetçi örneği Erdoğan'dır. saygılar sevgiler.
başarılı bir lider örneği Atatürk'tür.
başarılı bir siyasetçi örneği Erdoğan'dır. saygılar sevgiler.
0
msb
Yıllar önce sorguladığımda bile 7.000 TL'ye yakın borç görünüyordu. Prim en yüksekten fiyatlandırılmıştı, ben de ödememiştim öyle gitmişti işte. Kaç zamandır aklımda ama e-devlet'e girip bakmaya korkuyordum gecikme zamları vb iyice şişmiştir diye. Az önce bir baktım ki 1.200 küsür TL.Ne olmuş olabil
Yıllar önce sorguladığımda bile 7.000 TL'ye yakın borç görünüyordu. Prim en yüksekten fiyatlandırılmıştı, ben de ödememiştim öyle gitmişti işte. Kaç zamandır aklımda ama e-devlet'e girip bakmaya korkuyordum gecikme zamları vb iyice şişmiştir diye. Az önce bir baktım ki 1.200 küsür TL.
Ne olmuş olabilir?
Ne olmuş olabilir?
0
Odeyenler mal mi peki odeyenler napti acaba merak ettim bilen var mi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch, ödeyenler mal mıydı bilmem ama mallık yaptılar, evet. adaletin, hakkın hukukun olmadığı, devletin önüne gelene sapladığı bir ülkede insanlar kendi haklarını minik tatlı sivil itaatsizlikler yaparak korumak durumunda kalıyor. bu kadar hukuksuz şekilde ortaya çıkartılan ve yürütülen bir uygulamayı sorgulamayıp paşa paşa ödeyenler -üzgünüm- ama "ama bu haksızlık :((" demeyi hak etmiyorlar. kyk kredisinden farklı bir konu bu mesela, insanlara haber bile vermeden 1-2 sene borç taktılar; sonradan duyurmaya haber yapmaya başladılar.
ben 1 kuruş bile ödemedim. part time çalışırken de çıkarttılar, öğrenciyken de, işsizken de. millet öğrenci belgeleriyle sgk'lara gidip gss'den haberi bile olmayan insanlara iş yaptırmaya çalıştı. ben gitmedim uğraşmadım, hatta o kadar takmıştım ki bu konuya aihm dahil her yolu deneyecektim. etrafımda gördüğüm herkese de ödemeyin dedim, 1 kuruş bile ödeseniz haksızlığı meşrulaştırmış, hukuken de kabul etmiş sayılırsınız dedim. sonra silindi kendi kendine, sıfır şu anda.
prim sistemine dönüldü +1, ücretler ve şartlar "insani" boyutlara çekildi. usulsüz borçlar silindi, yeni şartlara uyanlar yeni sistem üzerinden hesaplandı.
ben 1 kuruş bile ödemedim. part time çalışırken de çıkarttılar, öğrenciyken de, işsizken de. millet öğrenci belgeleriyle sgk'lara gidip gss'den haberi bile olmayan insanlara iş yaptırmaya çalıştı. ben gitmedim uğraşmadım, hatta o kadar takmıştım ki bu konuya aihm dahil her yolu deneyecektim. etrafımda gördüğüm herkese de ödemeyin dedim, 1 kuruş bile ödeseniz haksızlığı meşrulaştırmış, hukuken de kabul etmiş sayılırsınız dedim. sonra silindi kendi kendine, sıfır şu anda.
prim sistemine dönüldü +1, ücretler ve şartlar "insani" boyutlara çekildi. usulsüz borçlar silindi, yeni şartlara uyanlar yeni sistem üzerinden hesaplandı.
0
@bruce
güzel kardeşim iyi demişsin hoş demişsin ama o dönemlerde sırf borçlu göründüğü için hastanede muayene edilmeyip geri çevriliyor ve "gir önce sgkda primini öde, öyle gel" deniliyordu. ne yani ödemeyip hasta olmamayı umarak mı silinmesini aciz bir şekilde bekleyecektik? kusura bakmayın herkesin bünyesi sizin kadar sağlam değilmiş.
bu tarz yorumlar yaparken insanların nasıl hayatlar yaşadıklarını da hesaba katıp yorum yapın, bol keseden atmak kolay. o eleştirdiğiniz insanlar gibi davranmayın, ilkeli olun. sonra neden doğuda elektrik ödenmiyor vs vs dersiniz. bizler ödedik, kanunken ödemeyen varsa kanunsuzluk yapmış, kanun değiştiğinde de ödeyenlere geri ödeme yapılmamışsa yine kanunsuzluk yapılmış.
güzel kardeşim iyi demişsin hoş demişsin ama o dönemlerde sırf borçlu göründüğü için hastanede muayene edilmeyip geri çevriliyor ve "gir önce sgkda primini öde, öyle gel" deniliyordu. ne yani ödemeyip hasta olmamayı umarak mı silinmesini aciz bir şekilde bekleyecektik? kusura bakmayın herkesin bünyesi sizin kadar sağlam değilmiş.
bu tarz yorumlar yaparken insanların nasıl hayatlar yaşadıklarını da hesaba katıp yorum yapın, bol keseden atmak kolay. o eleştirdiğiniz insanlar gibi davranmayın, ilkeli olun. sonra neden doğuda elektrik ödenmiyor vs vs dersiniz. bizler ödedik, kanunken ödemeyen varsa kanunsuzluk yapmış, kanun değiştiğinde de ödeyenlere geri ödeme yapılmamışsa yine kanunsuzluk yapılmış.
0
mete kudur
-or. örnek bi' başvuru cv'si ve filtrelerin listesini gönderebilecek kimse var mı?
-or.
örnek bi' başvuru cv'si ve filtrelerin listesini gönderebilecek kimse var mı?
örnek bi' başvuru cv'si ve filtrelerin listesini gönderebilecek kimse var mı?
0
özgeçmişinde yazdığın her bilgi + başvuru öncesi sorulan sorular ve yazdıysan önyazı
www.slideshare.net
www.slideshare.net
0
tabudeviren
"toefl/ielts/yabanci dil sinavi puani olsun" gibi bir secenek var mi?varsa limit belirlenebiliyor mu? (en az 50, 60 olsun gibi)
"toefl/ielts/yabanci dil sinavi puani olsun" gibi bir secenek var mi?
varsa limit belirlenebiliyor mu? (en az 50, 60 olsun gibi)
varsa limit belirlenebiliyor mu? (en az 50, 60 olsun gibi)
0
m e b
İşte sürekli bilgisayar kullanıyorum. Haliyle de fare kullandığım elimin bileğindeki kemik kıpkırmızı oluyor ve acıyor. Siz ne yapıyorsunuz buna engel olmak için? Bilek yastığı varmış galiba ama işe yarar mı o? Alternatif çözümlere de açığım.
İşte sürekli bilgisayar kullanıyorum. Haliyle de fare kullandığım elimin bileğindeki kemik kıpkırmızı oluyor ve acıyor. Siz ne yapıyorsunuz buna engel olmak için? Bilek yastığı varmış galiba ama işe yarar mı o? Alternatif çözümlere de açığım.
0
benzer sorunlardan muzdarip haldeyken logitech m570 ile trackball alemine giriş yaptım, 1,5 senedir kullanıyorum, eskisi gibi ağrı sızı kalmadı. 1-2 saat sonra alışıyorsun kullanmaya, zorluğu da yok.
www.google.com
alttaki çözüm de mantıklı ama fareyi tutma konumundan bağımsız olarak bileği sağa sola hareket ettirmek, eklemden bükme hareketi yapmak da rahatsız edici olabiliyor. eğer bu sebepli bir ağrın varsa çok da faydalı olmayabilir.
ayrıca alacağın kaliteli bir mouse 70-80 lirayken 2 katını tek seferde vermen, aşacağın sorunu düşününce bence değecek bir yatırım olur. bu işin sonu karpal tünel sendromuna da varabiliyor, o zaman keşke alsaymışım demezsin umarım.
www.google.com
alttaki çözüm de mantıklı ama fareyi tutma konumundan bağımsız olarak bileği sağa sola hareket ettirmek, eklemden bükme hareketi yapmak da rahatsız edici olabiliyor. eğer bu sebepli bir ağrın varsa çok da faydalı olmayabilir.
ayrıca alacağın kaliteli bir mouse 70-80 lirayken 2 katını tek seferde vermen, aşacağın sorunu düşününce bence değecek bir yatırım olur. bu işin sonu karpal tünel sendromuna da varabiliyor, o zaman keşke alsaymışım demezsin umarım.
0
ben uzun yıllardır desteği bileğime değil masanın bittiği yere, bilek ile dirsek arasındaki kolun yumuşak kısmını koyarak ağırlığı oraya vererek gayet sağlıklı bi şekilde devam ediyorum. yönlendirme için de bileği tamamen değil de bilekten destek alarak parmakları bütünsel olarak kullanarak yapıyorum.
cümle baya sintakslı ama idare et. düzeltemem şimdi :)
cümle baya sintakslı ama idare et. düzeltemem şimdi :)
0
tipcigamer
Bluetooth 2.4 GHz frekansında, yani 2,4 x 10 üzeri 9 frekansta.Fakat her yerde her zaman cildimize gözümüze temas eden görünür ışığın frekansı, bunun 100000 güçte. (10 üzeri 5 katı fark var) Yani ışığın yanında gücü neredeyse sıfır.Bu bakımdan düşününce, bluetooth ve wifi gibi bağlantılar, bize zara
Bluetooth 2.4 GHz frekansında, yani 2,4 x 10 üzeri 9 frekansta.
Fakat her yerde her zaman cildimize gözümüze temas eden görünür ışığın frekansı, bunun 100000 güçte. (10 üzeri 5 katı fark var)
Yani ışığın yanında gücü neredeyse sıfır.
Bu bakımdan düşününce, bluetooth ve wifi gibi bağlantılar, bize zarar vermez gibi duruyor.
Fakat kafamı karıştıran nokta; elektromanyetik alan.
Sonuçta bunlar akıma bağlı güçler (wifi ve bluetooth), elbet bir manyetik alanı var. Hatta bluetooth kulaklıklar manyetik alan konusunda bana göre en kötüsü çünkü direkt kafaya sıfır mesafede duruyor.
Bu konuda araştırma yapmış bilgili arkadaşlara sorum şu;
bluetooth kulaklık almayı düşünüyorum, "tamamen veya tolere edilebilir" şekilde zararsız mıdır? Yoksa elektromanyetik alandan korkmalı mıyım?
Örneğin epigenetik modifikasyonlar diye bir dersimiz vardı, bu modifikatörler içinde elektromanyetik alanın da olduğunu görmüştüm.
Ayrıca şöyle iki makale buldum : www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov
ekleme: www.youtube.com
Fakat her yerde her zaman cildimize gözümüze temas eden görünür ışığın frekansı, bunun 100000 güçte. (10 üzeri 5 katı fark var)
Yani ışığın yanında gücü neredeyse sıfır.
Bu bakımdan düşününce, bluetooth ve wifi gibi bağlantılar, bize zarar vermez gibi duruyor.
Fakat kafamı karıştıran nokta; elektromanyetik alan.
Sonuçta bunlar akıma bağlı güçler (wifi ve bluetooth), elbet bir manyetik alanı var. Hatta bluetooth kulaklıklar manyetik alan konusunda bana göre en kötüsü çünkü direkt kafaya sıfır mesafede duruyor.
Bu konuda araştırma yapmış bilgili arkadaşlara sorum şu;
bluetooth kulaklık almayı düşünüyorum, "tamamen veya tolere edilebilir" şekilde zararsız mıdır? Yoksa elektromanyetik alandan korkmalı mıyım?
Örneğin epigenetik modifikasyonlar diye bir dersimiz vardı, bu modifikatörler içinde elektromanyetik alanın da olduğunu görmüştüm.
Ayrıca şöyle iki makale buldum : www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov
ekleme: www.youtube.com
0
amacımı tam belirtmemişim, yürüyüş yaparken müziği kablolu kulaklık değil de bluetooth kulaklık ile dinlemek istiyordum, buna göre seçim yapacağım.
Telefon ile konuşma konusunda en sağlıklısı kulağa dayamaktansa kablolu kulaklık evet katılıyorum
Telefon ile konuşma konusunda en sağlıklısı kulağa dayamaktansa kablolu kulaklık evet katılıyorum
0
biraz bakındım, bu konuda çok fazla araştırma yapılmamış. ilk sebebi wi-fi ile aynı mantıkla işlediği için ve wifi sinyalinden daha az güçlü olduğu için, wifi sinyallerinin de zararları direkt olarak kanıtlanamadığı için(bu kısmı tartışılır gerçi) otomatik olarak gözardı edilmiş. ikinci sebep ise yakın zamana kadar bluetooth kulakların bu kadar yaygınlaşmaması.
şurada gerçek anlamda bilimsel bir makale var, kısa dönemde zararı olmadığına, telefondan çok daha az zararlı olduğuna dair. yalnız yayın tarihi 2013, o zamandan bu yana bluetooth protokolü değişmediyse de versiyonları yükseldi ve daha fazla bilgi taşıma kapasitesine ulaştı. ne kadar fark eder bilemiyorum tabii...
onlinelibrary.wiley.com
şurada ise tam anlamıyla bilimsel bir makale olmayan bir yazı var, uzun dönemde zararlı olabileceğini söylüyor.
www.techulator.com
uzun dönemden kastın ne olduğunu bilemiyoruz ancak her gün 3-4 saat ve 1-2 yıl takmadıkça ciddi bir problem yaşayacağını sanmıyorum. neticede yürüyüş saatin belli, her gün de yapamayacaksın. sırf bu sebepten vazgeçmezdim ben olsam.
şimdi denk geldim, birkaç yerde bluetooth kulaklıkların yaydığı elektromanyetik dalgaların herhangi bir kafaüstü kulaklıktan daha fazla olmadığından bahsetmişler.
şurada gerçek anlamda bilimsel bir makale var, kısa dönemde zararı olmadığına, telefondan çok daha az zararlı olduğuna dair. yalnız yayın tarihi 2013, o zamandan bu yana bluetooth protokolü değişmediyse de versiyonları yükseldi ve daha fazla bilgi taşıma kapasitesine ulaştı. ne kadar fark eder bilemiyorum tabii...
onlinelibrary.wiley.com
şurada ise tam anlamıyla bilimsel bir makale olmayan bir yazı var, uzun dönemde zararlı olabileceğini söylüyor.
www.techulator.com
uzun dönemden kastın ne olduğunu bilemiyoruz ancak her gün 3-4 saat ve 1-2 yıl takmadıkça ciddi bir problem yaşayacağını sanmıyorum. neticede yürüyüş saatin belli, her gün de yapamayacaksın. sırf bu sebepten vazgeçmezdim ben olsam.
şimdi denk geldim, birkaç yerde bluetooth kulaklıkların yaydığı elektromanyetik dalgaların herhangi bir kafaüstü kulaklıktan daha fazla olmadığından bahsetmişler.
0
4-5 senedir günde ortalama 2-3 saat bluetooth, 4-5 saat de yine 2.4 ghz de çalışan kendi vericisi olan kablosuz kulaklık kullanıyorum. hiçbir sorunum olmadı.
0
Bunlar kanıtlaması ya da çürütmesi pek mümkün olmayan şeyler. Adam 30 sene taktı kanser oldu, nereden bileceksin niye oldu? Belki taktığı kulaklığın da etkisi var ama kanıtlayabilir misin? Çok takma yani kullan gitsin hepimiz öleceğiz.
0
kulaklığın kendi içerisindeki mıknatısın yarattıüı manyetik alan çok daha güçlü değil mi?
0
Frekans ile güç tamamen farklı şeyler ki bir arkadaş bundan bahsetmiş zaten. o konuyu geçiyorum. diğer yandan bluetooth zayıf bir sinyal kullandığı için pek zararı olmaz ama tabii ki hiç zararı olmaz diyemeyiz. kulaklık jakı olan bluetooth kulaklıklara bakabilirsin. yani bluetooth modülüne cihazın kulaklığını ya da istediğin herhangi bir kulaklığı takıp stereo olarak müzik dinleyebilirsin. bluetooth modülünü de kafandan uzak bir yere tutturursun. bende samsungun bir kulaklığı vardı, klipsi kırıldığı için bayadır kullanamıyorum. hem çift cihaz desteği de var aletin. tavsiye edebilirim.
0
lazpalle
Pek adetim değildir bu kız güzel mi soruları sormak çünkü 45 yaşında bir moruk olarak zaten kendi kafamdaki güzel standardı oturmuş oturacağı kadar.Açıkçası bu fotoğraftaki kişi tam da benim güzel kadın anlayışıma cuk oturuyor. soruya gelince ismini cismini bilen var mı? pek merak ettim.
Pek adetim değildir bu kız güzel mi soruları sormak çünkü 45 yaşında bir moruk olarak zaten kendi kafamdaki güzel standardı oturmuş oturacağı kadar.
Açıkçası bu fotoğraftaki kişi tam da benim güzel kadın anlayışıma cuk oturuyor. soruya gelince ismini cismini bilen var mı? pek merak ettim.
Açıkçası bu fotoğraftaki kişi tam da benim güzel kadın anlayışıma cuk oturuyor. soruya gelince ismini cismini bilen var mı? pek merak ettim.
0
Eh fena degil. Yolda gorsem off kiza bak demem.
Biraz kes gibi duruyor bence de.
Biraz kes gibi duruyor bence de.
0
joana sanz galiba bu, dani alves'in eşi.
www.google.com.tr
bu fotoğraftaki çok yapmacık durmuş ancak joana'ysa o kadın güzel.
bi de önceki soruda da buna benzer değişik yüz hatlı olmayan bir kız vardı. bunlar model suratları, bilerek değişik olmaları isteniyor. şunlar da benzer tarzda mesela.
www.google.com.tr
www.google.com.tr
www.google.com.tr
(en tartışmalısı da bu olsa gerek, gucci defilesine çıkan türk) www.google.com.tr
herkesin beğeneceği tarzda tipler değil çoğu, dikkat çekici olmaları isteniyor. bu yüzden birinin bayılıp diğerinin tipe bak demesi gibi uç fikirler bence normal.
www.google.com.tr
bu fotoğraftaki çok yapmacık durmuş ancak joana'ysa o kadın güzel.
bi de önceki soruda da buna benzer değişik yüz hatlı olmayan bir kız vardı. bunlar model suratları, bilerek değişik olmaları isteniyor. şunlar da benzer tarzda mesela.
www.google.com.tr
www.google.com.tr
www.google.com.tr
(en tartışmalısı da bu olsa gerek, gucci defilesine çıkan türk) www.google.com.tr
herkesin beğeneceği tarzda tipler değil çoğu, dikkat çekici olmaları isteniyor. bu yüzden birinin bayılıp diğerinin tipe bak demesi gibi uç fikirler bence normal.
0
in vino veritas
gercekten severek okudugunuz su gibi akan kitaplari soruyorum. yalniz fikra komik oyku (umut sarikaya vs. gibi) degil de gercekten romanin akisinda komiklikler olan insani gulduren neselendiren romanlar ariyorum. yazarin yabanci olmasi tercihimdir, kitap turkce olabilir.
gercekten severek okudugunuz su gibi akan kitaplari soruyorum. yalniz fikra komik oyku (umut sarikaya vs. gibi) degil de gercekten romanin akisinda komiklikler olan insani gulduren neselendiren romanlar ariyorum. yazarin yabanci olmasi tercihimdir, kitap turkce olabilir.
0
Aziz Nesin kitaplarında kitabı bırakıp uzun süre güldüğüm anları hatırlıyorum.
0
arkadaslar umut sarikaya degil diyorum onu oneriyorsunuz pes :)
otostopcuyu cok severim ama okudum onu. aziz nesin'in de tum kitaplarini okumus olmaliyim, baska baska?
otostopcuyu cok severim ama okudum onu. aziz nesin'in de tum kitaplarini okumus olmaliyim, baska baska?
0
(bkz: parfümün dansı)
(bkz: tom robbins)
hayatımda okuduğum en "witty" kitaplardan bir tanesi. çok muzır ve eğlenceli, hem de bunu yaparken mesajını veriyor. witty işte, nüktedan diyeyim tam karşılamasa da.
yalnız okuması çok kolay değil, ağdalı betimlemeler var ama ağdalı witty cümleleri okuması daha keyifli oluyor. witty demiş miydim?
marslı komikti, yeni çıkan artemis de komik. bunlar biraz daha basit ve günümüze yakın komiklikler tabii...
(bkz: tom robbins)
hayatımda okuduğum en "witty" kitaplardan bir tanesi. çok muzır ve eğlenceli, hem de bunu yaparken mesajını veriyor. witty işte, nüktedan diyeyim tam karşılamasa da.
yalnız okuması çok kolay değil, ağdalı betimlemeler var ama ağdalı witty cümleleri okuması daha keyifli oluyor. witty demiş miydim?
marslı komikti, yeni çıkan artemis de komik. bunlar biraz daha basit ve günümüze yakın komiklikler tabii...
0
Ne kadar tarzınıza uyar bilemiyorum ama Otostopçu'ya güldüyseniz, İngiliz bir yazar var Christopher Shevlin idi ismi yanılmıyorsam. Onun iki kitabı var The Perpetual Astonishment of Jonathon Fairfax ve Jonathon Fairfax Must Be Destroyed diye. Ben onları okurken bayağı gülmüştüm, ama kitabın komikliğini koruyabilmesi için ingilizce okumanız gerekir zira yazarın dil kullanımı en çok güldüren şey.
Bir de Aziz Ansari'nin Modern Romance'i, roman değil ama, okurken yüksek sesle güldürmüştü bazı yerlerde.
Bir de Aziz Ansari'nin Modern Romance'i, roman değil ama, okurken yüksek sesle güldürmüştü bazı yerlerde.
0
Otostopçu'yu okuduysanız Kutsal Dedektiflik Bürosu-Dirk Gently's Holistic Detective Agency (ama Türkçe çevirisi işkence gibi, orijinalini okuyun daha iyi)
Madde 22-Catch 22
Bir Yerde-Being There
Madde 22-Catch 22
Bir Yerde-Being There
0
Mobilde olduğum için editleyemedim ama nasıl unuttuğumu anlamamakla birlikte en çok güldüğüm ve en sevdiğim kitap geldi birden aklıma: Alice in Wonderland.
0
Çavdar tarlasında çocukları alacaksan yapı kredi yayınlarınınkini alma bence, o kaar kötü yazım hataları cümle düşüklükleri vardı ki kitapta, bu kadar insan onun adını vermiş ama o kitapta komik diyebileceğim bir kısım gelmiyor benim aklıma.
Kessinlikle mahalleden arkadaşların devamı olan liseden arkadaşları tavsiye ederim ikisi de komik ama liseden arkadaşlarda höykürerek güldüğüm o kadar çok yer vardı ki. Selçuk aydemir çok güzel yazıyor kerata.
Not: bu selçük bi ara onay durgun'un bi milyoncu kitabını önerdiydi güzeldir dedim aldım. Allah affetsin de onay abi sadece senaryo yazsın ya dış gün ekrem girer falan desin.. Romana gitmemiş o tarz
Özet: liseden arkadaşlar'ı kesin oku, bi milyoncuyu bence okuma
Kessinlikle mahalleden arkadaşların devamı olan liseden arkadaşları tavsiye ederim ikisi de komik ama liseden arkadaşlarda höykürerek güldüğüm o kadar çok yer vardı ki. Selçuk aydemir çok güzel yazıyor kerata.
Not: bu selçük bi ara onay durgun'un bi milyoncu kitabını önerdiydi güzeldir dedim aldım. Allah affetsin de onay abi sadece senaryo yazsın ya dış gün ekrem girer falan desin.. Romana gitmemiş o tarz
Özet: liseden arkadaşlar'ı kesin oku, bi milyoncuyu bence okuma
0
yaraticinick
Var mı piyasada yemek sepetinin rakibi? Eğer yoksa neden yok, yemek sepeti silip süpürür diye mi ? Trendyol, morhipo vs aynı piyasada iş yapıyor sonuçta, yemek sektöründe neden yok?
Var mı piyasada yemek sepetinin rakibi?
Eğer yoksa neden yok, yemek sepeti silip süpürür diye mi ?
Trendyol, morhipo vs aynı piyasada iş yapıyor sonuçta, yemek sektöründe neden yok?
Eğer yoksa neden yok, yemek sepeti silip süpürür diye mi ?
Trendyol, morhipo vs aynı piyasada iş yapıyor sonuçta, yemek sektöründe neden yok?
0
en eski çünkü. o kadar çakal ufak esnafı böyle bir ortama toplamak kolay ve bir anda olacak bir iş değil.
0
(bkz: tıkla gelsin)
şimdilik tab gıda ürünleri(burger king, popeyes, arby's vs.) dahil ama farklı markalarla da anlaşma yapacaklar-mış.
bunun dışında yemeksepeti saldırgan bir şekilde tekelliğinin sürmesi için hamleler yapıyor.
www.yemekmotoru.com'nin-haksiz-rekabeti/38
webrazzi.com
bir de sanıyorum ki bir restoranın aynı anda yapacağı servis miktarı bellidir, yani hem yemeksepetine hem de başka sitelerin siparişlerine yetişmek kolay olmasa gerek. bir elbiseyi toptan üretip isteyene istediği zaman satsın diye verebilirsin ama yemek öyle olmadığı için ekstra işgücü vs. gerekir. bu durumda başkasına gitmektense piyasadaki en büyük oyuncuyla kalmayı seçiyor olabilirler.
şimdilik tab gıda ürünleri(burger king, popeyes, arby's vs.) dahil ama farklı markalarla da anlaşma yapacaklar-mış.
bunun dışında yemeksepeti saldırgan bir şekilde tekelliğinin sürmesi için hamleler yapıyor.
www.yemekmotoru.com'nin-haksiz-rekabeti/38
webrazzi.com
bir de sanıyorum ki bir restoranın aynı anda yapacağı servis miktarı bellidir, yani hem yemeksepetine hem de başka sitelerin siparişlerine yetişmek kolay olmasa gerek. bir elbiseyi toptan üretip isteyene istediği zaman satsın diye verebilirsin ama yemek öyle olmadığı için ekstra işgücü vs. gerekir. bu durumda başkasına gitmektense piyasadaki en büyük oyuncuyla kalmayı seçiyor olabilirler.
0
Alternatifi vardi bi tane yemekye.com mu oyle birsey.
İpad kampanyasi yapip binlerce siparis verdirip 3 ay sonra da kactilar. Fena degillerdi oysa ki.
İpad kampanyasi yapip binlerce siparis verdirip 3 ay sonra da kactilar. Fena degillerdi oysa ki.
0
islerini duzgun yaptiklari ve marka itibarina dikkat ettikleri surece, rakipsiz olacaklardir.
yemeksepeti.com'un mevcut kullanicilarinin baska yemek siparis sitesini kullanmak icin guclu bir sebepleri yok. olsa bile diger siteler de bu istekleri muhtemelen karsilayacak gucte degil. yemeksepeti.com bu isin tekeli. tekeli kirmak icin tekelin zayif oldugu konularda siz on plana cikmalisiniz, kaldi ki turkiye'de boyle bir alternatif site daha yok. bir de, yillar yillar evvel kurulup bu guzel gunleri ongorduklerinden, kendilerini iyi haziramislar ve basarilarinin tadini cikariyorlar. bahsetmis oldugun e-ticaret sitelerinin her birini digerinden ayiran arti ve eksi yonleri var, bu sebeple her birinin de kayda deger musterileri var.
yemeksepeti.com'un mevcut kullanicilarinin baska yemek siparis sitesini kullanmak icin guclu bir sebepleri yok. olsa bile diger siteler de bu istekleri muhtemelen karsilayacak gucte degil. yemeksepeti.com bu isin tekeli. tekeli kirmak icin tekelin zayif oldugu konularda siz on plana cikmalisiniz, kaldi ki turkiye'de boyle bir alternatif site daha yok. bir de, yillar yillar evvel kurulup bu guzel gunleri ongorduklerinden, kendilerini iyi haziramislar ve basarilarinin tadini cikariyorlar. bahsetmis oldugun e-ticaret sitelerinin her birini digerinden ayiran arti ve eksi yonleri var, bu sebeple her birinin de kayda deger musterileri var.
0
nihilist at
Benim öğrendiğim en önemli şey:hayatta her zaman iniş çıkışlar oluyor, hiçbir zaman her şey süper gitmiyor. aksini görmedim duymadım bilmiyorum.. hemen pes etmemek gerekiyor aksi bir durumda yani..siz de kendi bildiklerinizi paylaşın hepimiz faydalanalım..
Benim öğrendiğim en önemli şey:
hayatta her zaman iniş çıkışlar oluyor, hiçbir zaman her şey süper gitmiyor. aksini görmedim duymadım bilmiyorum.. hemen pes etmemek gerekiyor aksi bir durumda yani..
siz de kendi bildiklerinizi paylaşın hepimiz faydalanalım..
hayatta her zaman iniş çıkışlar oluyor, hiçbir zaman her şey süper gitmiyor. aksini görmedim duymadım bilmiyorum.. hemen pes etmemek gerekiyor aksi bir durumda yani..
siz de kendi bildiklerinizi paylaşın hepimiz faydalanalım..
0
"Eger birini seviyorsan, sevdigini belli etme. Karsi taraf kosarak uzaklasiyor. Umursamaz görün."
0
Hiçbir şey ya da hiç kimse için üzülmeye değmez. En önemli olan şey kendimiziz. İş de geçer, stres de.. İnsanlar da gelir geçer. Yolumuza bakmak, enseyi karartmamak lazım.
0
lcha +1
hayattan öğrendim, hayat bana zor yolla öğretti gibi düşünmüyorum ama söylediği şeye katılıyorum. milyorlarca stres faktörünün olduğu bu dünyada başka türlü sağlıklı yaşamanın imkanı yok.
hayattan öğrendim, hayat bana zor yolla öğretti gibi düşünmüyorum ama söylediği şeye katılıyorum. milyorlarca stres faktörünün olduğu bu dünyada başka türlü sağlıklı yaşamanın imkanı yok.
0
COk sey ogrenmdim hangi birini yazayim.
Ilk aklima gelenler:
Asla hayatinla ilgili kararlari baskasina bagli verme, tamamen kendini, kendi sartlarini ve cikarlarini dusunerek kendin odakli karar ver.
Nefes alan hic kimse %100 guvenilir degildir.
Herkes her seyi bir bildigi var da yapiyor degil, insanlarin onemli bir kismi "gercekten" salak.
Evde fazla oturmak zaman kaybidir.
Samimiyet ve dobralik her zaman ise yaramaz, politika onemli.
BIr de gercekci olmak lazim.
Ilk aklima gelenler:
Asla hayatinla ilgili kararlari baskasina bagli verme, tamamen kendini, kendi sartlarini ve cikarlarini dusunerek kendin odakli karar ver.
Nefes alan hic kimse %100 guvenilir degildir.
Herkes her seyi bir bildigi var da yapiyor degil, insanlarin onemli bir kismi "gercekten" salak.
Evde fazla oturmak zaman kaybidir.
Samimiyet ve dobralik her zaman ise yaramaz, politika onemli.
BIr de gercekci olmak lazim.
0
ikili ilişkide her zaman baskın olan kazanıyor,
iş hayatında her zaman baskın olan kazanıyor,
arkadaş ortamında her zaman baskın olan kazanıyor
varyasyonları arttırılabilir.
++
Kimse tam olarak güvenilir değildir.
iş hayatında her zaman baskın olan kazanıyor,
arkadaş ortamında her zaman baskın olan kazanıyor
varyasyonları arttırılabilir.
++
Kimse tam olarak güvenilir değildir.
0
Fedakar biri ol, ama asla aptal olma.
Hayatta en değerli şey ne para ne de zamandır. En değerli şey insanın kendisidir.
Gerçekten de kimse vazgeçilmez değildir.
Hayatta hiçbir şey durağan değildir. Her şey değişir.
Hayatta en değerli şey ne para ne de zamandır. En değerli şey insanın kendisidir.
Gerçekten de kimse vazgeçilmez değildir.
Hayatta hiçbir şey durağan değildir. Her şey değişir.
0
en doğru zamanı bekleme öyle birşey yok. hazır olduğunu hissettiğinde harekete geç.
0
Ben asla şöyle şöyle yapmam/yapan biriyle olmam/arkadaşlık etmem vb. büyük konuşmalar yapmamayı öğrendim. Genellersek, hiçbir şey için büyük konuşmamak lazım.
0
Aile dışında kime fazla anlam yükleyip haddinden fazla değer verirsen o kişinin de seni o derecede umursamayacağını öğretti.
0
Hemen hemen hepsini benden önce arkadaşlar yazmış. Benim de bu aralar öğrendiğim şeyler:
Her çantanda 5-10 lira kadar para bulundur çünkü sen balık hafızalısın ve cüzdanıni evde unuttuğun için her seferinde 6 km yol yürüyorsun.
Para ile market fişini dokularında ayırt etme yetin yok biliyorum, en azından çöpe atmadan önce bak ve gör.
Yalnız insan güçlü insandır.
Her çantanda 5-10 lira kadar para bulundur çünkü sen balık hafızalısın ve cüzdanıni evde unuttuğun için her seferinde 6 km yol yürüyorsun.
Para ile market fişini dokularında ayırt etme yetin yok biliyorum, en azından çöpe atmadan önce bak ve gör.
Yalnız insan güçlü insandır.
0
şunu yapma, kendine yet, böylesi kötü olur tarzı yaklaşımlardan uzak durmayı.
evet, bunları yaptığınızda çok üzülebiliyorsunuz. fakat bunlar da hayata hayat katmanın bir aracı. sosyal ilişkiler insanı çok daha mutlu ediyor. beni de bu tür nedenlerden dolayı üzdüler ama kendimi açtığımda çok daha mutlu bir insan oluyorum. tabii ki toksik olmayan, iyi niyetleri insanları bulmak için çabalamak gerekiyor. hayatına kalıcı bir şekilde insan katmak kolay değil.
evet, bunları yaptığınızda çok üzülebiliyorsunuz. fakat bunlar da hayata hayat katmanın bir aracı. sosyal ilişkiler insanı çok daha mutlu ediyor. beni de bu tür nedenlerden dolayı üzdüler ama kendimi açtığımda çok daha mutlu bir insan oluyorum. tabii ki toksik olmayan, iyi niyetleri insanları bulmak için çabalamak gerekiyor. hayatına kalıcı bir şekilde insan katmak kolay değil.
0
arkadaşlıklar evlenince bitiyor. erkekler 2 bölüme ayrılıyor. sıkıntı yaşamamak için eşinin lafından çıkmayanlar ve arkadaşlıklarını devam ettirenler bunu net olarak öğrendim.
0
1. kimseye yardım etme. biraz sert oldu ama kendi için çabalamayan birine yardım etmemek anlamında söyledim. ve senden yardım istemeyen kimseye yardım etme. dertlerinden kurtulup palazlandıkları zaman, ben mi istedim diyorlar.
2. kimseye bişey anlatma; kendi dertlerinle ilgili +1
3. başarılı olmayan innsanlarla arkadaş olma. başarıyı not ortalaması anlamında söylemedim.
2. kimseye bişey anlatma; kendi dertlerinle ilgili +1
3. başarılı olmayan innsanlarla arkadaş olma. başarıyı not ortalaması anlamında söylemedim.
0
Birine yardımda bulunuyorsan o kişinin daha sonra sana -bu hareketine teşekkür edercesine- iyi davranacağı beklentisine girmiyorum.
Hiçbir senaryoya gerçekleşmeden inanmıyorum.
En sıkı arkadaşlıkların dahi zaman içinde kişilerin ve koşulların değişmesiyle çözülebileceğini biliyorum.
İnsanın kendini özel hissetmek için yapabileceklerinde sınırtanımadığını biliyorum.
İnsanların gözlemlenmedikleri ve değerlendirilmedikleri yerde başkalarına çok kaba davranabildiğini biliyorum
Bazı insanların asla hata yapmadıklarına inandıklarını öğrendim.
Kadın erkek ilişkisindeki birçok sorunun iletişim tarzlarındaki farklılıklarla açıklanabileceğini öğrendim. Kadın dolaylı, erkek dolaysız iletişim kuruyor (genelde)
Büyük konuşmamak lazım, bunu öğrendim.
Kimse üzülmeyi ve aşağılanmayı haketmiyor. Kelimelerime dikkat etmem gerektiğini öğrendim. Hoş, bir insana hiç kötü söz söylemeden onda yara açabiliyorsun.
Samimi sıcak davranışın birçok zaman olgun olmama olarak değerlendirildiğini öğrendim.
Bu böyle gider, işgal etmeyeyim.
Hiçbir senaryoya gerçekleşmeden inanmıyorum.
En sıkı arkadaşlıkların dahi zaman içinde kişilerin ve koşulların değişmesiyle çözülebileceğini biliyorum.
İnsanın kendini özel hissetmek için yapabileceklerinde sınırtanımadığını biliyorum.
İnsanların gözlemlenmedikleri ve değerlendirilmedikleri yerde başkalarına çok kaba davranabildiğini biliyorum
Bazı insanların asla hata yapmadıklarına inandıklarını öğrendim.
Kadın erkek ilişkisindeki birçok sorunun iletişim tarzlarındaki farklılıklarla açıklanabileceğini öğrendim. Kadın dolaylı, erkek dolaysız iletişim kuruyor (genelde)
Büyük konuşmamak lazım, bunu öğrendim.
Kimse üzülmeyi ve aşağılanmayı haketmiyor. Kelimelerime dikkat etmem gerektiğini öğrendim. Hoş, bir insana hiç kötü söz söylemeden onda yara açabiliyorsun.
Samimi sıcak davranışın birçok zaman olgun olmama olarak değerlendirildiğini öğrendim.
Bu böyle gider, işgal etmeyeyim.
0
hayat gercekten var mi? ben bunu hala kabullenebilmis degilim.
insani iliskilere gelince, ben cogu kez aptala yatarim. cok faydasini gordum. karsimdaki benim aptal oldugumu dusnunce, nasil olsa anlamayaz dusuncesiyle dusunce ve duygularinin buyuk cogunlugunu aciklar, ben de dinlerim. anlarim ama caktirmam. daha sonra bu kisinin gercek karakter ve kisiligini tahlil ederim. zamanimi gecirmeye deger birsi ise, zaman harcar ve acilirim, degilse bir daha gorusmem.
ikinci sey, arkadasiniza baska insanlar ogrense bile sarsilmayacaginiz bir sir verin ve ona bunun sir oldugunu soyleyin. karakteri saglam insanlari boylece ayirt edebilir, onlara guvenip guvenmeyeceginizi belirleyebilirsiniz. ben yapiyorum, sasmadi bugune kadar. sasarsa baska bir seytanlik bulurum.
tutkunu bul. onun icin calis. gece gunduz ve aci cekerek. insanlar sevdigi isi kesfedince sanki kendilerini calismaya zorlamaya gerek kalmadan siki bir calismaya dogal olarak gireceklerini sanirlar genelde. bu yanlistir. calismak aci vermeli. aci seni gelistirir.
sanal ortamda tanistigin hickimseye guvenme. reel hayat icin minimum 6 ay vakit gecidikten sonra yukarida belirtmis oldugum taktigi uygularim.
simdilik bu kadar yazdim
insani iliskilere gelince, ben cogu kez aptala yatarim. cok faydasini gordum. karsimdaki benim aptal oldugumu dusnunce, nasil olsa anlamayaz dusuncesiyle dusunce ve duygularinin buyuk cogunlugunu aciklar, ben de dinlerim. anlarim ama caktirmam. daha sonra bu kisinin gercek karakter ve kisiligini tahlil ederim. zamanimi gecirmeye deger birsi ise, zaman harcar ve acilirim, degilse bir daha gorusmem.
ikinci sey, arkadasiniza baska insanlar ogrense bile sarsilmayacaginiz bir sir verin ve ona bunun sir oldugunu soyleyin. karakteri saglam insanlari boylece ayirt edebilir, onlara guvenip guvenmeyeceginizi belirleyebilirsiniz. ben yapiyorum, sasmadi bugune kadar. sasarsa baska bir seytanlik bulurum.
tutkunu bul. onun icin calis. gece gunduz ve aci cekerek. insanlar sevdigi isi kesfedince sanki kendilerini calismaya zorlamaya gerek kalmadan siki bir calismaya dogal olarak gireceklerini sanirlar genelde. bu yanlistir. calismak aci vermeli. aci seni gelistirir.
sanal ortamda tanistigin hickimseye guvenme. reel hayat icin minimum 6 ay vakit gecidikten sonra yukarida belirtmis oldugum taktigi uygularim.
simdilik bu kadar yazdim
0
çok bir yaşamışlığım yok ama bu aralar öğrendiğim bir şey, senin derdinden büyük bir dert her zaman vardır, bunun farkına varmalı insan. seni insanlara muhtaç eden bir hastalığın yoksa şükretmek için sebebin maksimum noktasında.
0
Kimseye güvenme.
Cesur ol.
Hayallerinin peşinden koş.
Asla pes etme.
Ve eğer istersen ve çalışırsan her şeyi yapabilirsin.
Cesur ol.
Hayallerinin peşinden koş.
Asla pes etme.
Ve eğer istersen ve çalışırsan her şeyi yapabilirsin.
0
Vicdanina uy, gerekirse zihninin bin dereden su getirerek kurguladigi sinsi planlari deş, hatta bundan dolayi egon zarar gorsun, ama kalbinin en derinindeki ic sesin, icindeki yargicin ne diyorsa onu dinle.
0
brkylmz
2006'da rock am ring basligina yazdigim entry'i okurken line-up'a baktim ve disimdan sesli olarak "oha" dedim. Simdiki line-up'lar mi bu kadar efsane degil yoksa ben mi yeni nesil sanatcilari tanimiyorum? alternatif sahnede gotumuzle dinledigimiz arctic monkeys festivali sirtlayan isim olmus artik.
2006'da rock am ring basligina yazdigim entry'i okurken line-up'a baktim ve disimdan sesli olarak "oha" dedim.
Simdiki line-up'lar mi bu kadar efsane degil yoksa ben mi yeni nesil sanatcilari tanimiyorum?
alternatif sahnede gotumuzle dinledigimiz arctic monkeys festivali sirtlayan isim olmus artik.
2006'daki rock-am ring:
metallica
guns n'roses
depeche mode
placebo
tool
franz ferdinand
jamiroquai
korn
morrissey
reamonn
bela b.
nelly furtado
deftones
sportfreunde stiller
pharrell
keane
turbonegro
bloodhound gang
the streets
richard ashcroft
david gray
kaiser chiefs
in flames
alice in chains
opeth
the editors
Simdiki line-up'lar mi bu kadar efsane degil yoksa ben mi yeni nesil sanatcilari tanimiyorum?
alternatif sahnede gotumuzle dinledigimiz arctic monkeys festivali sirtlayan isim olmus artik.
2006'daki rock-am ring:
metallica
guns n'roses
depeche mode
placebo
tool
franz ferdinand
jamiroquai
korn
morrissey
reamonn
bela b.
nelly furtado
deftones
sportfreunde stiller
pharrell
keane
turbonegro
bloodhound gang
the streets
richard ashcroft
david gray
kaiser chiefs
in flames
alice in chains
opeth
the editors
0
sen yaşlandığın için eskileri dinlemeye devam ediyorsun, yeni neslin efsanelerini kaçırıyorsun. nasıl ki bu listedeki grupların alternatif sahnede götle dinlendiği dönemler varsa şimdikilerin de ileride efsane olma durumu var.
nelly furtado'yu lisede çok dinlerdim mesela ama günümüz rihanna'sı daha iyi bir pop r&b'cisi, ya da en azından "en az onun kadar iyi" diyleim. şimdi ilgilenmiyoruz ama muhtemelen kendisi madonna kadar büyük bir popstar olarak anılacak müzik tarihinde.
nelly furtado'yu lisede çok dinlerdim mesela ama günümüz rihanna'sı daha iyi bir pop r&b'cisi, ya da en azından "en az onun kadar iyi" diyleim. şimdi ilgilenmiyoruz ama muhtemelen kendisi madonna kadar büyük bir popstar olarak anılacak müzik tarihinde.
0
Kabul etmesek istemesek bile metal muzik oldu kanka. Sanki her sey olmus gibi her sey twitter ve instagramdan ibaret gibi
0
Cok dinledigim hakim oldugun bi tarz degil acikcasi ama kadroya bakinca heybetini anlayabiliyorum en azindan :)
Elektronige kaydi olay sanki. Oyle olsun bakalim :))
Elektronige kaydi olay sanki. Oyle olsun bakalim :))
0
Sözlükte geçen gündeme geldi zaten konu. Duyuruda gündem konuları illaki soruluyor, bu da öyle mi bilmiyorum. Genel olarak insanların tek tipe dönüştürülmesi yatıyordu bunun altında. Müzik, yemek, kahve, kıyafet makyaj vb. Herkesin güzellik anlayışını bile tek tipe çekiyorlar. Cep telefonu diye taşıdığımız şey reklam aletine dönüşmüş. Reklam nefretimden tv izlemeyi bırakmış adamım ben 15 sene oldu. Ama instagramda 5 postta bi saçma reklam görmeye alıştım. Çoğunu şikayet ediyorum gerçi.
0
@hasmetizm
yok hocam dedigim gibi eski entry'leri karistirirkenn denk geldim. konunun linki varsa oraya da bakayim. eski festivaller diye arattim bise cikmadi.
ama dedigin konuya katiliyorum. sanallasma rahatsiz edici boyutta. muzige de yansiyor illa ki.
yok hocam dedigim gibi eski entry'leri karistirirkenn denk geldim. konunun linki varsa oraya da bakayim. eski festivaller diye arattim bise cikmadi.
ama dedigin konuya katiliyorum. sanallasma rahatsiz edici boyutta. muzige de yansiyor illa ki.
0
hasmete katiliyorum, sanki ne yeni album cikiyor, ne yeni konser veriliyor, herkes sanki ayni seyi yapiyor, kulturel tektiplesme tarihte gorulmemis kadar yuksek oranda.
0
Kesinlikle efsane festivaller yok. TR'de yok yani. Metal muzik ozelinde soylemiyorum bunu da. Ki metal dinlemeyi biraktim coktan zaten EDM'ciyim.
Yaslanma falan degil, TR'de festival, konser olayi bitti.
Yaslanma falan degil, TR'de festival, konser olayi bitti.
0
efsane kadrolar yurtdışı festivallerde var.
bkz. www.rockwerchter.be
Türkiye'de organizatör kalmadı. döviz malum. yabancı gurup getiremiyor kimse.
işte sadece psm gibi avm'lerde yapılıyor konserler...
bkz. www.rockwerchter.be
Türkiye'de organizatör kalmadı. döviz malum. yabancı gurup getiremiyor kimse.
işte sadece psm gibi avm'lerde yapılıyor konserler...
0
Eskiden güzel festivallere ev sahipliği yapıyordu Türkiye. Bir Sonisphere vardı mesela, yıkıldı ortalık, yurt dışından yabancılar bile gelmişti festival için! Sonra terör olayları sebebiyle birçok grup/sanatçı konserlerini iptal etti ve festival kültürü de söndü haliyle.
Yeni yeni güzel gruplar gelmeye başladı konser vermeye ancak yine de o yakıp yıkan festivaller yok. Şimdi de ciddi kur farkı var. Böyle bir durumda organizatörler el atabilir mi iyi bir festivale, altından kalkabilir mi? Bilemedim.
Müzik tarzının yaşı yok bu arada. İnsan 7sinde dinlediği şeyi 70inde de dinlemiyordur herhalde.
Yeni yeni güzel gruplar gelmeye başladı konser vermeye ancak yine de o yakıp yıkan festivaller yok. Şimdi de ciddi kur farkı var. Böyle bir durumda organizatörler el atabilir mi iyi bir festivale, altından kalkabilir mi? Bilemedim.
Müzik tarzının yaşı yok bu arada. İnsan 7sinde dinlediği şeyi 70inde de dinlemiyordur herhalde.
0
Yaslanmadin, efsane festivaller gercekten yok. Zaman gectikce populer gruplar eskir yerine yenileri gelir bu baska sey. Su an festavl isi TR'de sikinti, eskisi gibi saglam festivaller ve konserler olamiyor.
EDit: Yeni duyuru sanip cevap verdim ama daha once cevap vermisim ve benzer seyler soylemisim:)
EDit: Yeni duyuru sanip cevap verdim ama daha once cevap vermisim ve benzer seyler soylemisim:)
0
halitkin
arşivimde 320 kbps kalitesinde şarkılar var mesela 320 kbps'den kaliteli mi stream servisindeki şarkılar? ya da flac ile yarışabilir mi?
arşivimde 320 kbps kalitesinde şarkılar var mesela 320 kbps'den kaliteli mi stream servisindeki şarkılar? ya da flac ile yarışabilir mi?
0
beklentilere bağlı biraz aslında.
beklentin çok net olarak çok üst düzey ses kalitesi ise, audiofili isen bu platformlar seni kesmez.
ama üst düzey ses kalitesi ve istediğin şarkıya en kolay yoldan ulaşmak istiyorsan bu platformlar gerçekten kullanışlı.
beklentin çok net olarak çok üst düzey ses kalitesi ise, audiofili isen bu platformlar seni kesmez.
ama üst düzey ses kalitesi ve istediğin şarkıya en kolay yoldan ulaşmak istiyorsan bu platformlar gerçekten kullanışlı.
0
ne ile dinlediğine bağlı. 600-700 dolarlık kulaklığın/amfin ve farkı anlayacak dinleme tecrüben varsa arşivindeki flac dosyaların kalite farkını duyabilirsin. onun haricinde çok zor, bazı kişiler duyduklarını iddia etseler de iddia sahiplerinin çok azı neyi fark ettiğinin farkında oluyor. yani kapışabilir, evet. zaten 3 tanesi flac oynatıyor.
arşivdeki 320 ile stream'deki 320'nin farkını anlayabilmen daha da zor. teknik olarak bir fark olabilir, o da sıkıştırma formatıyla alakalıdır ancak çok büyük olasılıkla anlayamazsın.
Apple Music: 256kbps AAC
Spotify: up to 320kbps OGG
Google Play Music All Access: Up to 320kbps MP3
Deezer: 320kbps MP3, 1411kbps FLAC
Tidal: 1411kbps FLAC, 320kbps AAC, 24-bit MQA
Amazon Music Unlimited: Undisclosed, presumed 320kbps
Qobuz: 320kbps MP3, 1411kbps FLAC, 24-bit FLAC
arşivdeki 320 ile stream'deki 320'nin farkını anlayabilmen daha da zor. teknik olarak bir fark olabilir, o da sıkıştırma formatıyla alakalıdır ancak çok büyük olasılıkla anlayamazsın.
Apple Music: 256kbps AAC
Spotify: up to 320kbps OGG
Google Play Music All Access: Up to 320kbps MP3
Deezer: 320kbps MP3, 1411kbps FLAC
Tidal: 1411kbps FLAC, 320kbps AAC, 24-bit MQA
Amazon Music Unlimited: Undisclosed, presumed 320kbps
Qobuz: 320kbps MP3, 1411kbps FLAC, 24-bit FLAC
0
grv
Şimdi bakıyorum günlük hayatta bana bakmaz diyebileceğim bir sürü kadınla Tinder'da eşleşiyorum. Hatta ilk mesajı da onlar atıyorlar. Fotoğraflarda fotosort falan yok ama herkes gibi iyi çıktığım fotoğrafları koyuyorum tabi ki.(boydan, karşıdan falan alan) Ama bir yandan da "ulan ilerde bununla bulu
Şimdi bakıyorum günlük hayatta bana bakmaz diyebileceğim bir sürü kadınla Tinder'da eşleşiyorum. Hatta ilk mesajı da onlar atıyorlar. Fotoğraflarda fotosort falan yok ama herkes gibi iyi çıktığım fotoğrafları koyuyorum tabi ki.(boydan, karşıdan falan alan) Ama bir yandan da "ulan ilerde bununla buluşunca hayal kırıklığı yaşatmayayım" diye düşünmeden edemiyorum. Bu tarz yerlere sadece iyi fotoğraflarını koymak biraz üç kağıda girmiyor mu?
0
sen gerçekte olmadığın fotoğrafını koyuyorsun da başkaları en kötülerini mi koyuyor? eşleştiğin kişinin de senin kadar "gerçek" olmama ihtimali var.
herkes üçkağıt yaptığı için olmuyor yani.
herkes üçkağıt yaptığı için olmuyor yani.
0
ruhi mucerret
Eski is yerinde birkac kez takildigimiz bir kiz vardi. Gecen gun eski is yerindekiler bulustuk, kiz erkek arkadasini da getirdi. Muhtemelen eskiden aramizda bir sey oldugunu bilmiyor cocuk, kizla arkadasiz hala. Beni takip etmis sosyal medyadan, geri takip etmek istemiyorum acikcasi pek. Geri takip
Eski is yerinde birkac kez takildigimiz bir kiz vardi. Gecen gun eski is yerindekiler bulustuk, kiz erkek arkadasini da getirdi. Muhtemelen eskiden aramizda bir sey oldugunu bilmiyor cocuk, kizla arkadasiz hala. Beni takip etmis sosyal medyadan, geri takip etmek istemiyorum acikcasi pek.
Geri takip yapmayip “snob” gozukmeye calisan tiplerden de olmak istemiyorum hic. Takip edim mi etmiyim mi?
Geri takip yapmayip “snob” gozukmeye calisan tiplerden de olmak istemiyorum hic. Takip edim mi etmiyim mi?
0
nick bulamadim
kaldı mı sizce hala? 70'ler deyince klasik rock, 80'ler deyince metal, 90'lar grunge, 00'ler deyince de alternatif ve birçok rock tarzı geliyor aklıma. ama 2010'lar deyince rock müzik, gitarlı müzik kalmadı artık sanki. hep elektronik altyapılı müzikler geliyor aklıma. ben mi takip etmiyorum ama var
kaldı mı sizce hala? 70'ler deyince klasik rock, 80'ler deyince metal, 90'lar grunge, 00'ler deyince de alternatif ve birçok rock tarzı geliyor aklıma. ama 2010'lar deyince rock müzik, gitarlı müzik kalmadı artık sanki. hep elektronik altyapılı müzikler geliyor aklıma. ben mi takip etmiyorum ama var mı hala? tabii metallica gibi eskiden gelen grupları hala dinliyorum ve yeni işlerini takip ediyorum ama sanki artık böyle sololu mololu müzikler kalmadı.
0
Yabancı rock gruplarını dinlemiyordum zaten ama Türkiye'de bitti. Kimisi Türkiye'de zaten rock var mıydı diyebilir ama 2000 yılından sonra 2004-2008 yılları arasında canlı bir dönem vardı. Şebnem Ferah, Özlem Tekin, Vega, Yüksek Sadakat, Mor ve Ötesi, Duman, Hayko Cepkin... gibi insanlar/gruplar ortalıkta görünüyordu ama artık hiç yoklar.
Edit: Teoman da var evet. Şimdi bu tarz duygusal adamlar da kalmadı.
Edit: Teoman da var evet. Şimdi bu tarz duygusal adamlar da kalmadı.
0
hocam o kadar kişi yazmışsın ama teoman gibi türkiye'nin en gelmiş gelmiş en iyi sanatçısını yazmamışsın.
0
Kaldi tabii ki ama azalan bir grafik sergiliyor bir sure sonra da dibe yakin ama stabil devam eder..
Yine rock/metal festivalleri oluyor yine doluyor tabii headlinerlar hep eski topraklar oluyor alttan gelenlerin sayisi daha az ama var yine bir seyler yapan..
Eskisi gibi mainstream degil o konuda haklisin. Bizim cocuklugumuzdaki gibi pop(i) degil yani degil artik.
Devir elektronik muzik devri.
Yine rock/metal festivalleri oluyor yine doluyor tabii headlinerlar hep eski topraklar oluyor alttan gelenlerin sayisi daha az ama var yine bir seyler yapan..
Eskisi gibi mainstream degil o konuda haklisin. Bizim cocuklugumuzdaki gibi pop(i) degil yani degil artik.
Devir elektronik muzik devri.
0
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
(bkz: alabama shakes)
21. yüzyılın en iyi "geleneksel rock" yapan grubudur kendileri.
(bkz: the black keys)
daha günümüze yakın ama mis gibi rock.
(bkz: radio moscow)
www.youtube.com
bu başta olmak üzere brain cycles tamamen saf bir rock'n roll albümü
www.youtube.com
eklerim aklıma geldikçe. kısacası var, özellikle kendi halinde yapan gruplar gayet güzel özümsemişler bu işi, illa popüler grupları dinlemeye gerek kalmıyor. foo fighters gibi yaşayan efsaneler var ama onları biliyorsundur diye düşündüm.
(bkz: dinosaur pile-up)
(bkz: deep vally)
(bkz: wolfmother)
(bkz: the raconteurs )
(bkz: the arcs)
(bkz: the ringo jets) (bizden)
(bkz: the vines)
(bkz: the heavy)
(bkz: the gaslight anthem)
(bkz: band of horses)
(bkz: crossfade)
youtube'tan herhangi bir full albümlerini dinlersin, hangisini sevdin karar verirsin. ya da yazınca çıkan ilk 2-3 şarkıdan biri de işini görür.
www.youtube.com
www.youtube.com
(bkz: alabama shakes)
21. yüzyılın en iyi "geleneksel rock" yapan grubudur kendileri.
(bkz: the black keys)
daha günümüze yakın ama mis gibi rock.
(bkz: radio moscow)
www.youtube.com
bu başta olmak üzere brain cycles tamamen saf bir rock'n roll albümü
www.youtube.com
eklerim aklıma geldikçe. kısacası var, özellikle kendi halinde yapan gruplar gayet güzel özümsemişler bu işi, illa popüler grupları dinlemeye gerek kalmıyor. foo fighters gibi yaşayan efsaneler var ama onları biliyorsundur diye düşündüm.
(bkz: dinosaur pile-up)
(bkz: deep vally)
(bkz: wolfmother)
(bkz: the raconteurs )
(bkz: the arcs)
(bkz: the ringo jets) (bizden)
(bkz: the vines)
(bkz: the heavy)
(bkz: the gaslight anthem)
(bkz: band of horses)
(bkz: crossfade)
youtube'tan herhangi bir full albümlerini dinlersin, hangisini sevdin karar verirsin. ya da yazınca çıkan ilk 2-3 şarkıdan biri de işini görür.
0
Belçikadayım her gün yeni yeni metal grupları falan duyuyorum. Kaldı ama artık popi değil heralde.
0
tabii hala devam ediyor da çok popüler değil sanırım. onun dışında ben de hala sık sık 70'ler dinlerim ama bu zamanın müziği bu değil sanırım. hatta çok sevdiğim gruplar dışında bazı grupların eski tarzlarında yaptıkları albümleri dinleyince bayatlamış gibi geliyor. mesela bir şarkıda gitar solosu varsa 10 yıl önceki gibi etkilemiyor beni.
0
sanat guresi
silindirden kesilen yuvarlak bir kokoreç diliminin, parçalara ayrılmadan yenilmesi makbul müdür? kokoreç böyle yenir mi? böyle servis eden mekan var mıdır? midyeci ahmet'i kastetmiyorum. mahalledeki ufak kokoreçci dayıdan böyle bir şey istersek verir mi?
silindirden kesilen yuvarlak bir kokoreç diliminin, parçalara ayrılmadan yenilmesi makbul müdür? kokoreç böyle yenir mi? böyle servis eden mekan var mıdır? midyeci ahmet'i kastetmiyorum. mahalledeki ufak kokoreçci dayıdan böyle bir şey istersek verir mi?
0
isteyince neden vermesinler ki?
ahmet abim kol gibiyken yiyor. hemi de içi pişmemiş gbiyken.
vermeyeceklerse de tek savunmaları: "içini bi cız ettirek de öyle vereydik abi" demeleri olıur.
ahmet abim kol gibiyken yiyor. hemi de içi pişmemiş gbiyken.
vermeyeceklerse de tek savunmaları: "içini bi cız ettirek de öyle vereydik abi" demeleri olıur.
0
Makbuldür, hatta yavaş yavaş gelişen "gurme" sakatatçılarda bilhassa böyle servis ediliyor.
Ozzie's hem İstanbul'un en lezzetlisi hem de istediğin gibi servis ediyor. Tabii böyle istediğini söylemen lazım ve rezervasyon yaptırman lazım.
zoma.to
Ozzie's hem İstanbul'un en lezzetlisi hem de istediğin gibi servis ediyor. Tabii böyle istediğini söylemen lazım ve rezervasyon yaptırman lazım.
zoma.to
0
twitter.com
Ben bir dönem kokoreç olarak bunu biliyordum. Bence en lezzetli, keyifli hali de bu. Ancak sanırım bu hali için sarım işi daha farklı her şişte beklenilen şekilde olmayabilir.
Ben bir dönem kokoreç olarak bunu biliyordum. Bence en lezzetli, keyifli hali de bu. Ancak sanırım bu hali için sarım işi daha farklı her şişte beklenilen şekilde olmayabilir.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
Sb.Evli, nişanlı, ilişkisi olanları es geçebilirsiniz.edit> herkes herkesi görmüş ama bir ben kimseyi görmedim. bu göremediğim ama isimleri geçen hanımlar bana kendilerini gösterir iseler hoşnut kalacağım.
Sb.
Evli, nişanlı, ilişkisi olanları es geçebilirsiniz.
edit>
herkes herkesi görmüş ama bir ben kimseyi görmedim. bu göremediğim ama isimleri geçen hanımlar bana kendilerini gösterir iseler hoşnut kalacağım.
Evli, nişanlı, ilişkisi olanları es geçebilirsiniz.
edit>
herkes herkesi görmüş ama bir ben kimseyi görmedim. bu göremediğim ama isimleri geçen hanımlar bana kendilerini gösterir iseler hoşnut kalacağım.
0
Bilmiyorum fakat aylar önce doktor ya da tıpçı bir kız görmüştüm önlüğüyle, hafif kumral tenli, mavi gözlü. 23-25 yaşlarında. Belki pozdan olsa gerek aklımdan çıkmamış o güzelliği, yüz ifadesinin durgunluğu ve saflığı..
0
Hedef göstermek gibi olmasın, naaan rumuzlu bi hanfendi var. Baya şıkıdım bi güzel. Mütevazı da bişey. Görse çok bozulur hatta. Sevgilisi var.
0
Herkes ifşa yapmıyor ki. En fazla 50 kişi yapıyor. Siteye giren 1000 kişi var. Birine çok güzel desek öbürü oradan kıs kıs güler. Yeterli veri olmadığı için bir şey diyemiyorum. Bence en güzel olanı bulmanın da bir önemi yok. En güzel olunca ne oluyor ki.
0
içimden bir ses, I'm cool with that'in çok güzel bir hanım olduğunu söylüyor, içinin güzelliği mutlaka dışına da yansımıştır.
0
Net nick vericem. Bir numaram hobareyy. Böyle miydi? Bilemedim.
Tek kelime konuşmuşluğum yok not düşülsün. Sonra vay efendim ona yürüdün buna koştun diye laf olmasın. Sevmem öyle şeyi. Ama bi ara ifşada gördüm fiyuuu dedim.
Tek kelime konuşmuşluğum yok not düşülsün. Sonra vay efendim ona yürüdün buna koştun diye laf olmasın. Sevmem öyle şeyi. Ama bi ara ifşada gördüm fiyuuu dedim.
0
Benim. 1.78'im, beyaz tenli ve kestane saçlıyım, ayaklarım 36.5 numara, parmaklarım büyükten küçüğe sıralanıyor. Vücudumun büyük kısmı bacaktan oluşuyor.
0
İki duyuru buluşmasında da gördüğüm bir güzellik vardı. Hatta ilkinde yanında erkek bir dostu vardı ben sevgilisi zannetmiş olmama rağmen gözlerimi alamamıştım. Gülüşü baya güzeldi. Hatta Hayalperest buluşmasında yolda karşılaştık yanında bir kadın arkadaşı vardı bu sefer bakıştı ama muhtemel ilk buluşmadan hatırladığı için baktı. Sanırsam o duyurunun değil dünyanın en güzel kadını olabilir keşke nick hatırlasam.
0
hiç görmediğim, ama çok güzel bulduğum kadınlar var duyuru'da. değer katıyorlar çünkü buraya. düşünseniz zaten bulursunuz isimlerini.
bu arada, bu sorunun sahibi de kadın mı? öyleyse en güzel sen değilsin, emin ol. yok öyle birşey çünkü.
bu arada, bu sorunun sahibi de kadın mı? öyleyse en güzel sen değilsin, emin ol. yok öyle birşey çünkü.
0
nicki tam hatırlayamadım ama hobareyy galiba. Ama hatun fake de olabilir.
İçi güzel olanlar var tabi. Bir de kıl hatun da çok burada
İçi güzel olanlar var tabi. Bir de kıl hatun da çok burada
0
köstebek kurabiye tam bir kezbandı. sırf güzel diye pohpohlanıyordu burda.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir sen misin? sensen özele gel söyliyim.
0
köstebek kurabiye kezbandı +1. Ve bence pek güzel de değil. Renkli gözlü diye mi abartıldı bilmiyorum.
Pandispanya olabilir. Bence shotgunwoman da güzel kız. Yukarıda yazılan diğer kişileri o kadar güzel bulmuyorum. Kiraz'ı görmedim hiç.
Pandispanya olabilir. Bence shotgunwoman da güzel kız. Yukarıda yazılan diğer kişileri o kadar güzel bulmuyorum. Kiraz'ı görmedim hiç.
0
hobareyy'i gerçek hayatta gördüm(gerçek hayat ftw?), gerçekten güzel ancak kirazıseviyorum bence daha güzel. ama onun da içi bi değişik :/
köstebek'in sadece gözleri güzeldi +1. yani çirkin değildi ama üsttekilerden sonra gelir bence. diğerlerinin bahsettiklerinden bir tek cabiday'ı görmedim, onun haricindekiler bu 3'ünden güzel değiller bence.
1 tane daha var ama söylemem *-*
köstebek'in sadece gözleri güzeldi +1. yani çirkin değildi ama üsttekilerden sonra gelir bence. diğerlerinin bahsettiklerinden bir tek cabiday'ı görmedim, onun haricindekiler bu 3'ünden güzel değiller bence.
1 tane daha var ama söylemem *-*
0
tebaloeyy
contact, district-9, üçüncü türden yakınlaşmalar falan hep sevdiğim filmler. elysium izliycektim, ekşide çok gömmüşler bilemedim. ne önerirsiniz?
contact, district-9, üçüncü türden yakınlaşmalar falan hep sevdiğim filmler.
elysium izliycektim, ekşide çok gömmüşler bilemedim.
ne önerirsiniz?
elysium izliycektim, ekşide çok gömmüşler bilemedim.
ne önerirsiniz?
0
contact dram, district 9 dramdan başka her şey. demek ki herhangi bir tarz işini görür diye düşündüm ve;
arrival
ex machina
edge of tomorrow
blade runner 1-2
super 8
chronicle
midnight special
equilibrium
snowpiercer
dark city
predestination
arrival
ex machina
edge of tomorrow
blade runner 1-2
super 8
chronicle
midnight special
equilibrium
snowpiercer
dark city
predestination
0
Contact'a benzer güzel bir film olarak izlemediyseniz Yok Oluş (Netflix) oldukça iyidir.
0
ayiadam
Bilgisayar siparişi vereceğim yarın çok arada kaldım. Amaç oyun oynamak. Pubg Dota ağırlıklı olarak.fiyat farkları da şöyle 1600 + 1060 vs 1600 1070 : 500 tl 1500x + 1070 vs 1600 + 1070: 250 tlHangisini seçmek lazım bir akıl verin lütfenanakartlar hep aynı. GIGABYTE GA-AB350M-HD3. bu anakarta yorum
Bilgisayar siparişi vereceğim yarın çok arada kaldım. Amaç oyun oynamak. Pubg Dota ağırlıklı olarak.
fiyat farkları da şöyle
1600 + 1060 vs 1600 1070 : 500 tl
1500x + 1070 vs 1600 + 1070: 250 tl
Hangisini seçmek lazım bir akıl verin lütfen
anakartlar hep aynı. GIGABYTE GA-AB350M-HD3. bu anakarta yorum var mı?
Ramler güç kaynakları kasalar fanlar vs hep aynı.
fiyat farkları da şöyle
1600 + 1060 vs 1600 1070 : 500 tl
1500x + 1070 vs 1600 + 1070: 250 tl
Hangisini seçmek lazım bir akıl verin lütfen
anakartlar hep aynı. GIGABYTE GA-AB350M-HD3. bu anakarta yorum var mı?
Ramler güç kaynakları kasalar fanlar vs hep aynı.
0
Amaç oyun ise 1070'li herhangi bir kombinasyon. İki işlemci de belirli seviyenin üstündeler, multiplayer'da sorun yaşatmazlar ya da bu kartlara darboğaz oluşturmazlar.
PUBG ve dota grafik gücünü zorlayan oyunlar değiller ama seneye oynamak istediğin oyunu 1070 daha iyi oynatacaktır.
PUBG ve dota grafik gücünü zorlayan oyunlar değiller ama seneye oynamak istediğin oyunu 1070 daha iyi oynatacaktır.
0
dota neyse de pubg grafik gücünü zorlayan oyun değil mi? lol :)
minimum GTX 960 isteyen oyundan bahsediyoruz :)
neyse 1070 olsun işlemci fark etmez.
minimum GTX 960 isteyen oyundan bahsediyoruz :)
neyse 1070 olsun işlemci fark etmez.
0
@washe, minimum 660
www.pcgamer.com
Ama bunun önemi yok, gtx 1070 piyasadaki orta üstü seviyede bir kart ve full hd ultra ayarlarda 80-90 küsür fps alıyorsun pubg'de. Günümüzdeki birçok AAA oyun bundan daha düşük fps sağlıyor bu kartta, yani mevcut oyunlar ve kartlar içerisinde "grafik gücü zorlayan" oyunlardan değil.
www.pcgamer.com
Ama bunun önemi yok, gtx 1070 piyasadaki orta üstü seviyede bir kart ve full hd ultra ayarlarda 80-90 küsür fps alıyorsun pubg'de. Günümüzdeki birçok AAA oyun bundan daha düşük fps sağlıyor bu kartta, yani mevcut oyunlar ve kartlar içerisinde "grafik gücü zorlayan" oyunlardan değil.
0
gpu.userbenchmark.com
Bu siteden karşılaştırmalı olarak tüm donanımların oyun performanslarına bakabilirsiniz.
Bu siteden karşılaştırmalı olarak tüm donanımların oyun performanslarına bakabilirsiniz.
0
gtx 1070 + intel işlemci diyorum. bende r5 1600 var. cpu isteyen oyunlarda darboğaz yapıyor. i5 8400e falan bak
0
Uygun fiyatlı bir kasa mevcut hocam bende incelemek istersen ilanlara bakabilirsiniz :)
0
Bende 1070 var. Her oyunu 1440p@60 fps oynuyorum. 1070'li bir sistem toplamanı öneririm oyun için.
0
sorunvar
Özellikle son zamanlarda çok nitelikli insanların işsiz ve iyi kazanamadığını görüyorum.Bunu neye bağlıyorsunuz ?
Özellikle son zamanlarda çok nitelikli insanların işsiz ve iyi kazanamadığını görüyorum.Bunu neye bağlıyorsunuz ?
0
Rusyaya.
Böyle söyleyince olmadı. Ruslarda çok eskiden beri görülen birşey bu zaten, bize de mi geçti n'olduysa artık.
Celal Şengör bahsedendi; eğer iyi çalışırsanız karşılığını bu ülkede alırsınız diye, artık alınamıyor sebebi de artık liyakat değil biat işleri götürüyor. İşi yapabilene değil de yakın olana ''nasıl olsa bi' şekilde yapar'' mantığıyla veriyorlar. Ve bu çaycı olmak için bile gerekli görülüyor artık. Sadece siyasi değil, özel şirketlerde de fanatizmi coşturacak fanatiklerini arıyorlar.
Dostoyevski bi' romanında buna ''kokuşmuş düzen'' diyordu, gerçi o rusça diyordur ben türkçe okuyabiliyorum sadece. Biraz da ingilizcem var ama neyseki o şimdinin konusu değil.
torpil her dönemde vardı ama işin de ''Yapanı'' vardı, artık milletvekilleri bile şikayetçi adam kendi astına sözünü dinleyemiyor -akp vekili şikayet ediyor bundan- Artık torpiller çok daha üst makamdan dağılıyor bu da torpilde tekelleşmeyi doğuruyor ve biat kültürünü daha da coşturuyor. Ama biraz daha sabrederseniz düzelir bence, monarşilerde eğer yöneticinin kendisi için dünyevi sıkıntıları biterse ülkesinin bekası için ''doğru'' kararlar almaya başlıyor.
Biraz daha dişinizi sıkın derim ben, umarım şurada çok bişey kalmamıştır...
Böyle söyleyince olmadı. Ruslarda çok eskiden beri görülen birşey bu zaten, bize de mi geçti n'olduysa artık.
Celal Şengör bahsedendi; eğer iyi çalışırsanız karşılığını bu ülkede alırsınız diye, artık alınamıyor sebebi de artık liyakat değil biat işleri götürüyor. İşi yapabilene değil de yakın olana ''nasıl olsa bi' şekilde yapar'' mantığıyla veriyorlar. Ve bu çaycı olmak için bile gerekli görülüyor artık. Sadece siyasi değil, özel şirketlerde de fanatizmi coşturacak fanatiklerini arıyorlar.
Dostoyevski bi' romanında buna ''kokuşmuş düzen'' diyordu, gerçi o rusça diyordur ben türkçe okuyabiliyorum sadece. Biraz da ingilizcem var ama neyseki o şimdinin konusu değil.
torpil her dönemde vardı ama işin de ''Yapanı'' vardı, artık milletvekilleri bile şikayetçi adam kendi astına sözünü dinleyemiyor -akp vekili şikayet ediyor bundan- Artık torpiller çok daha üst makamdan dağılıyor bu da torpilde tekelleşmeyi doğuruyor ve biat kültürünü daha da coşturuyor. Ama biraz daha sabrederseniz düzelir bence, monarşilerde eğer yöneticinin kendisi için dünyevi sıkıntıları biterse ülkesinin bekası için ''doğru'' kararlar almaya başlıyor.
Biraz daha dişinizi sıkın derim ben, umarım şurada çok bişey kalmamıştır...
0
Çünkü yapılacak işler basit, kimse her gün işinde atomu parçalamıyor; o kadar bilgi gerekmiyor çoğu işe, böyle olunca daha bilgili adam daha çok para isteyeceğinden talep görmüyor. Bence nitelikli insanlar bir şekilde akademiye kaymalı ya da kaydırılmalı, günlük işlerde master, doktara gibi şeyler boş.
0
Pluton'un cevabına paralel ama farklı bir bakış açısı getirmek isterim naçizane.
Çünkü işveren o insanın hak ettiği ücreti vermek istemiyor. Aslında işler basit olmak zorunda değil, daha iyisini yapabilirsin ama o parayı verdiğin insanla değil. İşveren işi basit, minimum seviyede yapacak minimum maaşlı çalışanı tercih ediyor. Yoksa işini çok iyi bilen insan üretim için, verimlilik için önemlidir; en basit işi bile normalden daha kazançlı bir şekilde yapabilir ama işverenin niyeti bu değil.
Çünkü işveren o insanın hak ettiği ücreti vermek istemiyor. Aslında işler basit olmak zorunda değil, daha iyisini yapabilirsin ama o parayı verdiğin insanla değil. İşveren işi basit, minimum seviyede yapacak minimum maaşlı çalışanı tercih ediyor. Yoksa işini çok iyi bilen insan üretim için, verimlilik için önemlidir; en basit işi bile normalden daha kazançlı bir şekilde yapabilir ama işverenin niyeti bu değil.
0
Ben jw marriott ile iliskilendiriyorum bu durumu.
Mete kudur da guzel aciklamis bu ilintili iliskiyi.
Mete kudur da guzel aciklamis bu ilintili iliskiyi.
0
çok basit.O nitelikler mevcut, bizim kapitalist sistemde işverene yeterince fayda sağlayamıyordur.Bunu derken insanların nitelikleri yetersiz demiyorum.Nitelikli insan --> nitelikli ürün--> iyi kar oranı sistematiğinde sorun var bizde.
0
Çünkü çok fazla eğitim almış insan çıkıyor her sene piyasaya, e bu kadar adamı çalıştıracak iş hacmimiz yok maalesef.
Aslında sorun memleketin ihtiyacı olan iş gücü ile alakalı eğitim yapılamaması. Bütün gençlik deli gibi üniversite okuyor, ama kimse bir işte ustalaşayım, zanaatkar olayım demiyor. Konu aslında yine meslek lisesi meselesi.
Bitirildiğinde bir geçerliliği olan üniversite bölümlerine lafım yok, ama insanlar okul bitince nerede iş bulacağını bilmediği sikim sonik bölümler bitiriyor.
Memlekette mesleki olarak iş bilen adam yetişmiyor uzun süredir, açığımızı suriyeliler/özbekler/afganlar kapatıyor şu sıralar.
Aslında sorun memleketin ihtiyacı olan iş gücü ile alakalı eğitim yapılamaması. Bütün gençlik deli gibi üniversite okuyor, ama kimse bir işte ustalaşayım, zanaatkar olayım demiyor. Konu aslında yine meslek lisesi meselesi.
Bitirildiğinde bir geçerliliği olan üniversite bölümlerine lafım yok, ama insanlar okul bitince nerede iş bulacağını bilmediği sikim sonik bölümler bitiriyor.
Memlekette mesleki olarak iş bilen adam yetişmiyor uzun süredir, açığımızı suriyeliler/özbekler/afganlar kapatıyor şu sıralar.
0
Her işi kıvıralecek, isviçre çakısı eleman arıyorlar. Bir kişiden maksimum faydayı sağlamak öncelik. Yani kurum nitelikli sonuç vermiyor ki sürecin nitelikli olmasına ihtiyaç duysun. Temel yeterlilikler sonrası iş tamamen insani becerilere, iş kotarabilmeye bakıyor seçen kişi profesyonel davranmadığı için.
0
Cünkü isverenler nitelikli personel alip onlara hak ettigi para ödemek istemiyor, böyle adamlari tehdit olarak görüyorlar.
Eski calistigim yerde Arge'yle ilgileniyorduk, yüksek teknoloji ürünler icin malzeme üretmekle ilgili projelerimiz vardi. Patron yillarca gelecek vaat eden elemanlari tehdit olarak gördügünden onlari cikarip yerine söz gecirebilecegi, düsük profilli adamlari almis. Üretimde her Allah'in günü hata cikiyordu. Üretim müdürü hicbir sorunu kendisi cözemiyordu ve bir ton mal cöpe gidiyordu.
Arge desen keza öyle. Arge elemanlarindan birisi uzun yillardir orada calistigi icin birgün oraya Arge müdürü olacagini zannediyordu ama elemanin Ingilizcesi yok, yükseklisansi yok, Tübitak icin proje yazilmasi lazim, literatür okuyamiyor zavallim. Sen simdi bu adam icin gecmiste olan calismalari okusun, üstüne fikir üretsin, sonra da bunu gerceklestirsin diyemiyorsun ki. Ama patron sürekli "Bana iyi Arge projeleriyle gelin, atilim yapalim, firmayi bir adim ileri tasiyalim." diyordu sürekli.
Hangi elemanla!! Ben doktorada derse gidebilmek icin izin aldigimda "Bu da bos bos islerle ugrasiyor." diyen adamlar bunlar ayni zamanda.
Not: Firma su an iflasin esiginde.
Eski calistigim yerde Arge'yle ilgileniyorduk, yüksek teknoloji ürünler icin malzeme üretmekle ilgili projelerimiz vardi. Patron yillarca gelecek vaat eden elemanlari tehdit olarak gördügünden onlari cikarip yerine söz gecirebilecegi, düsük profilli adamlari almis. Üretimde her Allah'in günü hata cikiyordu. Üretim müdürü hicbir sorunu kendisi cözemiyordu ve bir ton mal cöpe gidiyordu.
Arge desen keza öyle. Arge elemanlarindan birisi uzun yillardir orada calistigi icin birgün oraya Arge müdürü olacagini zannediyordu ama elemanin Ingilizcesi yok, yükseklisansi yok, Tübitak icin proje yazilmasi lazim, literatür okuyamiyor zavallim. Sen simdi bu adam icin gecmiste olan calismalari okusun, üstüne fikir üretsin, sonra da bunu gerceklestirsin diyemiyorsun ki. Ama patron sürekli "Bana iyi Arge projeleriyle gelin, atilim yapalim, firmayi bir adim ileri tasiyalim." diyordu sürekli.
Hangi elemanla!! Ben doktorada derse gidebilmek icin izin aldigimda "Bu da bos bos islerle ugrasiyor." diyen adamlar bunlar ayni zamanda.
Not: Firma su an iflasin esiginde.
0
Okulların 2000 senesi civarından sonraki kontenjan artışlarına ve yeni açılan üniversitelere bakarsan cevabı bulursun. Bir sürü köşe başı üniversite var, kontenjanları bazı bölümlerde 3 katına hatta daha fazlasına çıkmış.
Zçar gibi mezun verilince böyle oluyor. Spesifik işler hariç tecrübesiz ve yeni mezun adamı alıp üç kuruşa çalıştırmak daha karlı oluyor.
Antalya'ya taşındım, buranın en büyük firmalarından birisiyle görüşmeye gittim. Diğer adaylarla 15dk görüştüler, benimle 2 saat. İstediğim ücreti söyleyince "burada o maaşı 5 senedir çalışan mühendislerimiz bile almıyor" dediler...
oldu ak 1750TL ye başlayayım...
Zçar gibi mezun verilince böyle oluyor. Spesifik işler hariç tecrübesiz ve yeni mezun adamı alıp üç kuruşa çalıştırmak daha karlı oluyor.
Antalya'ya taşındım, buranın en büyük firmalarından birisiyle görüşmeye gittim. Diğer adaylarla 15dk görüştüler, benimle 2 saat. İstediğim ücreti söyleyince "burada o maaşı 5 senedir çalışan mühendislerimiz bile almıyor" dediler...
oldu ak 1750TL ye başlayayım...
0
selamun aleykum kitty
Uçakta (4 saat kadar) bavulda tereyağı taşınır mı sizce bu havalarda? Nasıl paketlemek gerekir önerisi olan gelsin.
Uçakta (4 saat kadar) bavulda tereyağı taşınır mı sizce bu havalarda? Nasıl paketlemek gerekir önerisi olan gelsin.
0
Bavulların uçakta konulduğu yer oldukça soğuk oluyor, erime sıkıntısı olmaz ama 4 saat dediğinize göre yurt dışına gidecek. Ülkelerin çoğuna et ve süt ürünleri sokmak yasak, hedef ülkenin gümrük kurallarını kontrol edin yakalanırsanız sıkıntı olmasın.
0
@crown çok az bir miktar, yani bir paket margarin kadar götüreceğim. Herhalde sorun olmaz.
0
ben internetten alınca tereyağı, kuru buzla beraber köpük kutuya koyup yolluyorlar. elime geçmesi en az 20 saat sürüyor, geldiğinde hala erimemiş oluyor. kuru buza baktım şimdi, önceden izin alınmak kaydıyla 2,5 kiloya kadar yasalmış uçakta bavul kısmında. izin işi ayrıca uzun prosedür gerektirmiyor anladığım kadarıyla, haber verilsin yeter manasında görünüyor açıklamalar.
0
eskidenküçüktüm
SelamlarIphone'da whatsappımın önceki backupını yükleyeceğime boş halini backupladım. Önceki backupımı geri almanın bir yolu var mıdır? Whatsapp ve apple servisi yardımcı olamayacaklarını söyledi. Bunun için bir uygulama vs. varsa tüm önerilere açığım.Teşekkürler şimdiden
Selamlar
Iphone'da whatsappımın önceki backupını yükleyeceğime boş halini backupladım. Önceki backupımı geri almanın bir yolu var mıdır? Whatsapp ve apple servisi yardımcı olamayacaklarını söyledi. Bunun için bir uygulama vs. varsa tüm önerilere açığım.
Teşekkürler şimdiden
Iphone'da whatsappımın önceki backupını yükleyeceğime boş halini backupladım. Önceki backupımı geri almanın bir yolu var mıdır? Whatsapp ve apple servisi yardımcı olamayacaklarını söyledi. Bunun için bir uygulama vs. varsa tüm önerilere açığım.
Teşekkürler şimdiden
0
off aynı sıkıntıyı ben de yaşadım, gitti 2-3 yıllık fotolar :(
google drive'a yedekleme var ama onda da eski sürümler whatsapp gibi 3. uygulamalarda kaydedilmiyormuş, en sonuncusu duruyormuş sadece. drive'ın forumuna sormuştum orada yetkili bir abi cevaplamıştı.
belki icloud için de benzer bir durum vardır diye belirtiyim dedim.
google drive'a yedekleme var ama onda da eski sürümler whatsapp gibi 3. uygulamalarda kaydedilmiyormuş, en sonuncusu duruyormuş sadece. drive'ın forumuna sormuştum orada yetkili bir abi cevaplamıştı.
belki icloud için de benzer bir durum vardır diye belirtiyim dedim.
0
sen de başını alıp gitme ne olur
Merhaba,1. Istanbul'da gidip bira deneyebilecegimiz bira fabrikasi var mi? Hani iste baslikta da dedigim gibi brewery denen. Googlelayinca cikti bir seyler ama bir sorayim ilk elden tecrubesi olan varsa dedim. Mesela degisik Turk biralari deneyecegimiz bir yer onerisi de olabilir. Yabanci birasi bol
Merhaba,
1. Istanbul'da gidip bira deneyebilecegimiz bira fabrikasi var mi? Hani iste baslikta da dedigim gibi brewery denen. Googlelayinca cikti bir seyler ama bir sorayim ilk elden tecrubesi olan varsa dedim. Mesela degisik Turk biralari deneyecegimiz bir yer onerisi de olabilir. Yabanci birasi bol bir yer onerisine gerek yok; zaten goturecegim kisiler yabanci.
2. Kadikoy'den Emirgan Korusu'na en kolay nasil gidilir? Besiktas'a vapur, oradan da 40b mi? Var mi daha kolayi?
Cok tesekkurler
1. Istanbul'da gidip bira deneyebilecegimiz bira fabrikasi var mi? Hani iste baslikta da dedigim gibi brewery denen. Googlelayinca cikti bir seyler ama bir sorayim ilk elden tecrubesi olan varsa dedim. Mesela degisik Turk biralari deneyecegimiz bir yer onerisi de olabilir. Yabanci birasi bol bir yer onerisine gerek yok; zaten goturecegim kisiler yabanci.
2. Kadikoy'den Emirgan Korusu'na en kolay nasil gidilir? Besiktas'a vapur, oradan da 40b mi? Var mi daha kolayi?
Cok tesekkurler
0
en güzeli bomonti / the populist. yeni bebek de şube açtılar, emirgandan sahilden çok rahat gidersiniz.
0
1. Populist var bomontiada'da. Cogzel yer zaten. Ben seviyorum. Rez yaptirmak faydali olabilir ama.
2. Uskudardan o taraflara bi yerlere vapur var, bakabilirsiniz. Yoksa marmaray + haciosman metrosu + taksi olur ama hic manzara yok, vapur + otobus guzel olur. Cok trafik de olmuyor aslinda. Ortakoyden sonra aciliyor genelde. (Eger o otobusse)
2. Uskudardan o taraflara bi yerlere vapur var, bakabilirsiniz. Yoksa marmaray + haciosman metrosu + taksi olur ama hic manzara yok, vapur + otobus guzel olur. Cok trafik de olmuyor aslinda. Ortakoyden sonra aciliyor genelde. (Eger o otobusse)
0
40b ile istinye bayrından inildikten sonra ilk durakta sahilde inin. biraz yürüyün.
metroyla gelecekseniz, ki tavsiye etmem, hacı osman metrosuna kadar gitmeyin sakın, itü durağında inip taksiye binseniz 5 dakikalık yol. ya da dolmuş da olur.
hiç olmadı beykoz'dan motor var istinye sahile 15 dakikada bir.
ama en hızlısı bence metrobüs ile zincirlikuyu, sonra 40b.
metroyla gelecekseniz, ki tavsiye etmem, hacı osman metrosuna kadar gitmeyin sakın, itü durağında inip taksiye binseniz 5 dakikalık yol. ya da dolmuş da olur.
hiç olmadı beykoz'dan motor var istinye sahile 15 dakikada bir.
ama en hızlısı bence metrobüs ile zincirlikuyu, sonra 40b.
0
caletti
diş fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, suyla yıkıyor musunuz? yoksa tükürüp yolunuza devam mı ediyorsunuz? filmlerdr millet yıkamıyor daha çok ama ben yıkıyordum...
diş fırçaladıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, suyla yıkıyor musunuz? yoksa tükürüp yolunuza devam mı ediyorsunuz? filmlerdr millet yıkamıyor daha çok ama ben yıkıyordum...
0
Ben de yıkıyorum ama aslında doğru olan yıkamamak, macunun oluşturduğu film dişler üzerinde bir süre kalınca daha etkili oluyor.
0
ama shameless'da fiona hiç yıkamıyor. tükürüp yoluna devam ediyor. peki buna ne diyceksiniz?
0
diş fırçalamak, dişte bulunan artıkları çıkartmak demek. o artıkların tekrar ağzın içine yerleşmemesi adına ağız güzel bir biçimde birkaç kez çalkalanmalı ve daha sonra tükürülmelidir.
0
Yıkanır. Shameless dizisi bildiğim kadarıyla pek hijyene önem veren karakterlere sahip değil.
0
cok yikardim simdi cok az yikiyorum. ideali yikamamak, onu ogrenince dayanabilecegim kadar az yikamaya karar verdim.
0
yıkıyorum ama sonra listerine ile çalkalıyorum.
yalnız şu kısım kafamı kurcalıyor; bu macunlar diş beyazlatma vs. gibi olayları yapacağını söylüyor ya, biz o macunu yıkayınca dişte kalmıyor, kalıyorsa da az kalıyor. 2 dakikalık fırçalamada mı ne fayda sağlayacaksa sağlıyor?
bana sanki macunlu bırakılmalı gibi geliyor bu yüzden, bırakılsın ki artık mineyi mi kuvvetlendirecek, beyazlatacak mı ne yapacaksa yapabilsin.
yalnız şu kısım kafamı kurcalıyor; bu macunlar diş beyazlatma vs. gibi olayları yapacağını söylüyor ya, biz o macunu yıkayınca dişte kalmıyor, kalıyorsa da az kalıyor. 2 dakikalık fırçalamada mı ne fayda sağlayacaksa sağlıyor?
bana sanki macunlu bırakılmalı gibi geliyor bu yüzden, bırakılsın ki artık mineyi mi kuvvetlendirecek, beyazlatacak mı ne yapacaksa yapabilsin.
0
Filmlerdeki herseye inanma, adamlar ayakkabiyla giriyor eve die biz de girmiyoruz:)
0
diş macunu da sonuçta bir deterjan kategorisinde temizleyici. kimyagerler daha doğru bilgi vereceklerdir. o yüzden ağızda kalmasını sağlıklı bulmuyorum. her daim çalkalarım.
0
dis macunu deterjan kategorisinde bir temizleyici degil. agizda tutulmasi saglikli ve dogru olandir. kesin bilgi yayalim.
0
ya buna bir diş hekimi cevap verebilir mi? yani hayır yıkamayacaksınız deseler bile ben bir iki çalkalarım yoksa midem bulanır:) ama en azından sorunun doğru cevabı çıksın ortaya.
0
ms brownstone
Öncelikle eskiden yeşil pasaportum olduğunu ve hayatımda hiç vize almadığımı belirteyim. Mayıs sonu için İspanya'ya bilet aldık ama ben bu vize işlerinin nasıl olduğunu tam olarak anlayamadım okuduklarımdan. Mesela İspanya vizesi için Bls'ye başvuru yapmak gerekiyormuş ama şunu anlamıyorum ben: vize
Öncelikle eskiden yeşil pasaportum olduğunu ve hayatımda hiç vize almadığımı belirteyim.
Mayıs sonu için İspanya'ya bilet aldık ama ben bu vize işlerinin nasıl olduğunu tam olarak anlayamadım okuduklarımdan. Mesela İspanya vizesi için Bls'ye başvuru yapmak gerekiyormuş ama şunu anlamıyorum ben: vizemerkezi.com diye bir yerin reklamı var konsolosluğun sitesinde. Burası mesela o "aracı şirket" dedikleri şey mi oluyor? Ben aradığımda "evraklarınızı Bls'ye biz teslim edip biz başvurunuzu yapıyoruz" dediler ama mesela burası tek mi yani bu iş için? Eminim tek değildir ama başka hangi şirketlerin olduğunu, kimin iyi çalıştığını falan nasıl bilebiliyoruz? Şimdi zaten direkt konsolosluktan randevu alınamıyor ve bir de araya Bls giriyorken işin içine ikinci bir aracı şirket sokmak mantıklı bir şey mi? Sonuçta bir o kadar para da o şirkete veriliyor. Arada bir şirket olmadan almaya kalksam da yol gösterecek ya da eksiklerimi düzeltecek kimse olmuyor. Yani bu vizemerkezi.cım gibi bir şey çok elzem mi yoksa direkt evraklarla Bls'ye gitmekten çok bir farkı yok mu bunu anlamaya çalışıyorum.
Eğer böyle bir aracı kurum elzemse de neresi olmalı orası? Bunların da böyle işini iyi yapanları, bilinenleri falan var mı? Varsa neresi?
Çok saçma bir soru oldu farkındayım ama gerçekten kafamda bir şeyleri netleştiremedim ve adım atmaya ne şekilde başlayacağımı bilemedim. Yakın zamanda İspanya'dan vize alan birileri vardır umuduyla açtım duyuruyu. Varsa şu vize cahili bana bi anlatır mısınız nasıl yaptığınızı?
Mayıs sonu için İspanya'ya bilet aldık ama ben bu vize işlerinin nasıl olduğunu tam olarak anlayamadım okuduklarımdan. Mesela İspanya vizesi için Bls'ye başvuru yapmak gerekiyormuş ama şunu anlamıyorum ben: vizemerkezi.com diye bir yerin reklamı var konsolosluğun sitesinde. Burası mesela o "aracı şirket" dedikleri şey mi oluyor? Ben aradığımda "evraklarınızı Bls'ye biz teslim edip biz başvurunuzu yapıyoruz" dediler ama mesela burası tek mi yani bu iş için? Eminim tek değildir ama başka hangi şirketlerin olduğunu, kimin iyi çalıştığını falan nasıl bilebiliyoruz? Şimdi zaten direkt konsolosluktan randevu alınamıyor ve bir de araya Bls giriyorken işin içine ikinci bir aracı şirket sokmak mantıklı bir şey mi? Sonuçta bir o kadar para da o şirkete veriliyor. Arada bir şirket olmadan almaya kalksam da yol gösterecek ya da eksiklerimi düzeltecek kimse olmuyor. Yani bu vizemerkezi.cım gibi bir şey çok elzem mi yoksa direkt evraklarla Bls'ye gitmekten çok bir farkı yok mu bunu anlamaya çalışıyorum.
Eğer böyle bir aracı kurum elzemse de neresi olmalı orası? Bunların da böyle işini iyi yapanları, bilinenleri falan var mı? Varsa neresi?
Çok saçma bir soru oldu farkındayım ama gerçekten kafamda bir şeyleri netleştiremedim ve adım atmaya ne şekilde başlayacağımı bilemedim. Yakın zamanda İspanya'dan vize alan birileri vardır umuduyla açtım duyuruyu. Varsa şu vize cahili bana bi anlatır mısınız nasıl yaptığınızı?
0
Direk bls ye ver evraklari. Randevu aliyorsun, sitede gerekli evrak listesi vardir onlari hazirlar verirsin. Zaten blsye para vereceksin. Bi de ayrica baska sirkete odeme yapma.
0
vizemerkezi.com falan yuzde yuz dolandirici. acemi cok mantikli bir tavsiye yazmis, niye ona tik atmadin tuhaf.
ha bir de "konsoloslugun sitesi" diye giridigin www.ispanyakonsoloslugu.com konsoloslugun sitesi falan degil...
ha bir de "konsoloslugun sitesi" diye giridigin www.ispanyakonsoloslugu.com konsoloslugun sitesi falan degil...
0
eger ilk kez schengen alacaksaniz bir araci firma ile calismak mantikli olabilir.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
0
"eger ilk kez schengen alacaksaniz bir araci firma ile calismak mantikli olabilir.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
for the record (11.04.18 08:11:22)"
^Yukaridakine mesaj atma ahahaha. tek araci firma BLS zaten baska secenegin yok. ahuahah etraf cakal kayniyor.
mesaj gonderirseniz, size benim de calistigim firmanin bilgilerini verebilirim.
for the record (11.04.18 08:11:22)"
^Yukaridakine mesaj atma ahahaha. tek araci firma BLS zaten baska secenegin yok. ahuahah etraf cakal kayniyor.
0
vizemerkezi tarzı aracının aracı firmalara değil, ispanya konsolosluğunun görevlendirdiği kuruluşa başvur. sitesine gir evrakları hazırla randevunu al ve git. çok kolay.
0
aracı firmalar, yani acenteler evrak hazırlama, randevu alma süreçlerini halleder. onların "sana vizeyi ben ayarlıycam" gibi bir iddiaları yok, evrak takibi vs. yapıp tek seferde daha konforlu olarak halletmeni sağlıyorlar. şu saatte BLS'de ol diyorlar, birlikte gidiyorsunuz, sıra alıyorsunuz, sıra size gelince çağırıyor acenteci, BLS görevlisine gidip evrakları teslim ediyor, varsa sorusunu cevaplıyorsunuz. yani yolun sonu her türlü BLS.
(bu arada direkt ispanya'dan vize almadım, o yüzden direkt yetkili BLS değilse tüm suçu hop potato'ya atınız, ben de ondan görüp yazdım heheh)
okuma yazma bilen ve internete erişimi olan kimsenin böyle acentelere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum ama uğraşmak istemeyen ya da vakti olmayanlar için bir alternatiftir, dolandırıcı ya da sahtekar olduklarını söylemek yanlış olur.
(bu arada direkt ispanya'dan vize almadım, o yüzden direkt yetkili BLS değilse tüm suçu hop potato'ya atınız, ben de ondan görüp yazdım heheh)
okuma yazma bilen ve internete erişimi olan kimsenin böyle acentelere ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum ama uğraşmak istemeyen ya da vakti olmayanlar için bir alternatiftir, dolandırıcı ya da sahtekar olduklarını söylemek yanlış olur.
0
semaforo de medianoche
juliette lewis'in zirve yıllarında (cape fear, natural born killers, from dusk till dawn gibi filmleri yaptığı 18-25 yaş aralığı) olduğu gibi şöyle gerektiğinde sayko rollerde, gerektiğinde masum kız rollerinde başarıyla oynayabilicek kaliteli bi aktris düşünüyorum ama pek aklıma gelmedi. bu yıllard
juliette lewis'in zirve yıllarında (cape fear, natural born killers, from dusk till dawn gibi filmleri yaptığı 18-25 yaş aralığı) olduğu gibi şöyle gerektiğinde sayko rollerde, gerektiğinde masum kız rollerinde başarıyla oynayabilicek kaliteli bi aktris düşünüyorum ama pek aklıma gelmedi. bu yıllarda o yaşlar civarlarında chloe grace moretz, elle fanning, anya taylor joy, saoirse ronan, maisie williams gibi genç kızlar var ama tarzları tam uymuyor hiçbirinin, kaliteleri de hatta. var mı sizin aklınıza gelen? şu anda o tarz için yaşlanmış olsa da bir zamanlar juliette lewis kalitesinde o tarzın hakkını verebilen biri de olabilir aklınıza gelirse (mesela natalie portman) ama günümüzdeki durum daha çok aklıma takıldı
edit: teen (yaş olarak olmasa bile görüntü olarak) ve masum güzelliği olan aynı zamanda içinde bir sayko yatan birini anlatmaya çalışıyorum.
edit: teen (yaş olarak olmasa bile görüntü olarak) ve masum güzelliği olan aynı zamanda içinde bir sayko yatan birini anlatmaya çalışıyorum.
0
elle fanning'de o ışık var gibi(neon demon'da çaktırdı) ama kendisi bunun için fazla zarif, juliette lewis moduna sokmazlar diye düşünüyorum; nicole kidman olur ondan. güzelden çok karizmatik bir tip olması lazım, tip olarak maisie williams uygun ama onun oyunculuğunu farklı rollerde biraz daha görmek lazım. doctor who'da bikaç kez görmüştüm, fena değildi.
0
tam orada değil tabii ama anne hathaway veya emily blunt olabilir. biraz büyük kalıyorlar tabii.
edit : true gritte oynayan kız da yapabilir belki bu işi. biraz rol alması lazım.
edit : true gritte oynayan kız da yapabilir belki bu işi. biraz rol alması lazım.
0
@bruce neon demon'da da esasında klasik genç kız olmadıysa da tam o tarz değildi, ben de pek uyacağını düşünmüyorum juliette lewis tarzı rollere ama ilerde denerlerse görürüz yine de en umut vaad edeni o şu an aklıma gelenlerden. maisie williams'da da o narinlik yok işte juliette lewis, natalie portman'ın o masum güzelliğini veremez.
@easytiger onlar uygun gelmedi pek bana. true grit izlemedim ama kızı edge of seventeen'den tanıyorum. orda tam bir ergendi fakat tipi tarzı falan yakışabilir belki sayko role, bi görmek lazım.
@easytiger onlar uygun gelmedi pek bana. true grit izlemedim ama kızı edge of seventeen'den tanıyorum. orda tam bir ergendi fakat tipi tarzı falan yakışabilir belki sayko role, bi görmek lazım.
0
@uyusam esasında yetenek olarak uygun ama fiziğinden ötürü mü acaba pek öyle çıtı pıtılık kız olamıyor. zaten artık yaşlandı o tarz için ama zamanında american hustle'da saykoyu oynadığında oynadığı karakter orta yaşlı zaten, o yaşta böyle bi rol verilmesi de demek istediğimi destekliyor biraz büyük gösteren biri. silver linings playbook'ta da çok iyi deli oynadı ama tam juliette lewis'in masum ve sayko teen güzelliğini veremiyor biraz balık etliliğinden mi nedense artık.
0
@kreatin dediklerinden bazı isimleri izlediğim filmleri olsa da pek tanımıyorum ama baktım bazıları filmlerde oynamaya 25-26 yaşlarında başlamış. tam ifade edememiş olabilirim yani böyle teen (yaş olarak olmasa da görünüş olarak) masum bi güzelliğe sahip ama içinde bi sayko da bulundurabilicek birini sormak istedim. drew barrymore pek alakalı değil, fairuza balks da hatırladığım rollerinde ya tatlı ya da direk itici sayko.
0
Bruce
soru net. eğleneceğim kişilerin hepsiyle evlenmem, evleneceğim kişiyle de istediğim gibi eğlenemem(girilecek ortamlar, sahip olunması istenen kişisel özellikler vb. açısından) diyor musunuz? eğlenmek illa gönül eğlendirmek manasında değil, güzel vakit geçirmekten hoşlandığınız biri olabilir, 1-2 sen
soru net.
eğleneceğim kişilerin hepsiyle evlenmem, evleneceğim kişiyle de istediğim gibi eğlenemem(girilecek ortamlar, sahip olunması istenen kişisel özellikler vb. açısından) diyor musunuz?
eğlenmek illa gönül eğlendirmek manasında değil, güzel vakit geçirmekten hoşlandığınız biri olabilir, 1-2 sene de birlikte olunabilir.
eğleneceğim kişilerin hepsiyle evlenmem, evleneceğim kişiyle de istediğim gibi eğlenemem(girilecek ortamlar, sahip olunması istenen kişisel özellikler vb. açısından) diyor musunuz?
eğlenmek illa gönül eğlendirmek manasında değil, güzel vakit geçirmekten hoşlandığınız biri olabilir, 1-2 sene de birlikte olunabilir.
0
Yok, eşiniz ile eğlenmiyorsanız zaten ömrü çok uzun değildir o evliliğin.
0
Var tabiki. Evlenilecek kadınla eğlenilemeyeceği önyargısına da hemen neden kapılınıyor onu da anlamış değilim. Evlenilecek kadınla eğlenebiliyor olmak da gerekir. Ama temel amaç bu değildir. Çünkü evlilik deyince işin içine aile olmak ve çocuk sahibi olmak da giriyor benim için. Sadece eğlenebildiğim kadınla bu yola asla girmem..
Bu ayrıma karşı çıkan kadınlar, kendilerine acaba 20'li yaşlarımda beraber olduğum her erkekle evlenmeyi düşünür müyüm diye sormalılar.. Senin mantığa oturtmaya çalıştığın karşı cins değerlendirme algoritmasını karşındaki kadın içgüdülerine dayanarak 0,23 saniyede işletiyor, sonra da erkekler böyle bakıyor kadınlara hayvanlar diyor.
oysa hanımefendi için 20'lerinde işsiz serseri ile takılmak çok mantıklı iken 30'larda işsiz adamla evlenen göremiyoruz.
Bu ayrıma karşı çıkan kadınlar, kendilerine acaba 20'li yaşlarımda beraber olduğum her erkekle evlenmeyi düşünür müyüm diye sormalılar.. Senin mantığa oturtmaya çalıştığın karşı cins değerlendirme algoritmasını karşındaki kadın içgüdülerine dayanarak 0,23 saniyede işletiyor, sonra da erkekler böyle bakıyor kadınlara hayvanlar diyor.
oysa hanımefendi için 20'lerinde işsiz serseri ile takılmak çok mantıklı iken 30'larda işsiz adamla evlenen göremiyoruz.
0
Var.
Biri vardi mesela. Uzun süreli iliskisinde kiz arkadasini pekcok kisiyle aldattigini biliyordum. Sevgilisinden ayrildiktan sonra denk geldik ama sadece kisa süreligine takilmak icin vakit gecirmistim. Ikimiz de single idik o vakitler. Öyle biriyle uzun süreli bir beraberlik istemezdim mesela.
Onun disinda bu genellemeyi sacma buluyorum. Eglenmeyecegim insanla niye evleniyorum ki zaten. Bütün bir ömür birbirimizin yüzüne bakacagiz, yeri gelecek birbirimizin kahrini cekecegiz, hastalikta elden ayaktan düsünce biribirimizin tek destekcisi olacagiz. Asik olmadigin insan icin bunlari yapamazsin diye düsünüyorum ben.
Biri vardi mesela. Uzun süreli iliskisinde kiz arkadasini pekcok kisiyle aldattigini biliyordum. Sevgilisinden ayrildiktan sonra denk geldik ama sadece kisa süreligine takilmak icin vakit gecirmistim. Ikimiz de single idik o vakitler. Öyle biriyle uzun süreli bir beraberlik istemezdim mesela.
Onun disinda bu genellemeyi sacma buluyorum. Eglenmeyecegim insanla niye evleniyorum ki zaten. Bütün bir ömür birbirimizin yüzüne bakacagiz, yeri gelecek birbirimizin kahrini cekecegiz, hastalikta elden ayaktan düsünce biribirimizin tek destekcisi olacagiz. Asik olmadigin insan icin bunlari yapamazsin diye düsünüyorum ben.
0
evleneceğim insanla eğlenmiyorumdur, eğlendiğim insanla da evlenmem gibi bir ayrım saçma bence de. belli tarzdaki insanlarla evlenmezsin diyelim sadece takılırsın, belli kriterdeki insanlarla da evlenmeyi düşünürsün o ayrı. aradaki ayrımda ölçüt neden sadece eğlenmek olsun ki bi sürü faktör var
0
Çok absürt bir eğlence anlayışım olmadığı için yok.
Benim için eğlenmek: Doğa yürüyüşü yapmak, resim yapmak, seyahat etmek, kitap okumak, yeni müzisyenler keşfetmek, akordeon çalmak vb.
Bunları birlikte yapamayacağım bir eşi napayım ben? Alıp vitrine koyup kafasına dantel mi örteceğim? Birlikte bunları yapmaktan daha da keyif alabileceğim, birlikte eğlenebileceğim bir eş isterim.
Benim için eğlenmek: Doğa yürüyüşü yapmak, resim yapmak, seyahat etmek, kitap okumak, yeni müzisyenler keşfetmek, akordeon çalmak vb.
Bunları birlikte yapamayacağım bir eşi napayım ben? Alıp vitrine koyup kafasına dantel mi örteceğim? Birlikte bunları yapmaktan daha da keyif alabileceğim, birlikte eğlenebileceğim bir eş isterim.
0
var.
ortamların eğlencesi olmuş ile kim evlenir.
o değil millet ne temiz kalpli yorumlara bak :)
ortamların eğlencesi olmuş ile kim evlenir.
o değil millet ne temiz kalpli yorumlara bak :)
0
"eğlenmek" tabirini parantezle açmak istemiştim ama tekrar açayım. mesela ülkemizdeki erkeklerin çoğu evlenecekleri kadının bakire olmasını istiyor. ama kendisi evlenmeden seks de yapabileceği birileriyle birlikte olmayı tercih ediyor. bu durumda "eğlenme" tanımına seks ya da aklınıza gelebilecek başka "terbiyesizce" hareketler de dahil.
mesela adam kız arkadaşıyla tatile çıkıyor 2 hafta ama evleneceği kadının evlenmeden önce erkeklerle baş başa vakit geçirmesini istemiyor. ya da göbeği açık kıyafetler giyen bir kadınla evlenmeyeceğini söylüyor ama göbeği açık kıyafet giyen kadınlarla sadece sevgili olmaktan hoşlanıyor.
bu kadarı captain obivous'luk tabii ki, benim asıl merak ettiğim @chitosan'ın da bahsettiği tarzda, karşıdaki insanla iyi vakit geçirmek ama bir evlilikten beklenen şartları sağlayamayacağına inanmak gibi durumlar. mesela çok iyi vakit geçirirsiniz ama bir huyu vardır, katlanamazsınız. o huy haftada 1-2 kere olunca sizi sinir etmez ama 20-30 yıl katlanamayacağınızı düşünürsünüz.
ya da mesela mantık evliliği düşünüyorsunuzdur, evlendiğim insan daha temelde anlaşacağım, gerekirse aşkımdan çok da ölüp bitmeyeceğim biri olsun ama flört etmeyi de seviyorum, evlenmeden önce aşktan ölüp bitmeyi de tadayım diyor olabilirsiniz.
bu tarz ayrımlarınız var mı, varsa net mi, nedir onu merak ettim.
mesela adam kız arkadaşıyla tatile çıkıyor 2 hafta ama evleneceği kadının evlenmeden önce erkeklerle baş başa vakit geçirmesini istemiyor. ya da göbeği açık kıyafetler giyen bir kadınla evlenmeyeceğini söylüyor ama göbeği açık kıyafet giyen kadınlarla sadece sevgili olmaktan hoşlanıyor.
bu kadarı captain obivous'luk tabii ki, benim asıl merak ettiğim @chitosan'ın da bahsettiği tarzda, karşıdaki insanla iyi vakit geçirmek ama bir evlilikten beklenen şartları sağlayamayacağına inanmak gibi durumlar. mesela çok iyi vakit geçirirsiniz ama bir huyu vardır, katlanamazsınız. o huy haftada 1-2 kere olunca sizi sinir etmez ama 20-30 yıl katlanamayacağınızı düşünürsünüz.
ya da mesela mantık evliliği düşünüyorsunuzdur, evlendiğim insan daha temelde anlaşacağım, gerekirse aşkımdan çok da ölüp bitmeyeceğim biri olsun ama flört etmeyi de seviyorum, evlenmeden önce aşktan ölüp bitmeyi de tadayım diyor olabilirsiniz.
bu tarz ayrımlarınız var mı, varsa net mi, nedir onu merak ettim.
0
bu soru hep erkeklere yonelikmis gibi algilaniyor ama ben kendi cevremde bu ayrimi yapan kadin sayisinin daha fazla oldugunu goruyorum.
yakin zamanda evlenme / aile kurma plani olmayan kadinlar halk arasinda "pic" olarak tabir edilen havai, hizli yasayan, sorumluluktan kacan ama o oranda hayattan eglence cikarmasini bilen kisilerle gonul eglendirmeyi seviyorlar. bu kisilerle hayat birlestirme fikri ise cok uzak geliyor onlara zaten oyle bir amaclari yok.
evlenme / biriyle hayatini birlestirme zamani gelince ise daha "ütülü", stabil, sorumluluk alan ve sorumluluklarini ciddiye alan kisilere yoneliyorlar. Bu kisiler gorece sıkıcı, hayatta fazla hareket alani olmayan kisiler oluyor. tam bir cocuk babasi. Iliskiler konusunda gorece daha tecrubesiz de oluyorlar haliyle. zamani gelince onu ikna ediyorlar, sıkıcılığı bir sekilde sineye cekmeye calisiyorlar. kimisi beceriyor, kimisi beceremiyor. yani eski hoppa hayatlarinin bittigini kabul edebilen oluyor, edemeyen ve daha farkli yollara basvuran oluyor.
ayni sey farkli kriterlerde erkekler icin de gecerli.
ve bence bu cok da dogal bir durum yani. Insan tecrubeyle ogrenen bir hayvan. oyunla ogrenen bir hayvan. Cocukken oyuncaklarimizla neden oynuyorsak, arkadaslarimizla saklambac veya ebe gibi oyunlari neden oynuyorsak yetiskinlige giden yolda da bu oyunlari ayni sebeple oynuyoruz.
yakin zamanda evlenme / aile kurma plani olmayan kadinlar halk arasinda "pic" olarak tabir edilen havai, hizli yasayan, sorumluluktan kacan ama o oranda hayattan eglence cikarmasini bilen kisilerle gonul eglendirmeyi seviyorlar. bu kisilerle hayat birlestirme fikri ise cok uzak geliyor onlara zaten oyle bir amaclari yok.
evlenme / biriyle hayatini birlestirme zamani gelince ise daha "ütülü", stabil, sorumluluk alan ve sorumluluklarini ciddiye alan kisilere yoneliyorlar. Bu kisiler gorece sıkıcı, hayatta fazla hareket alani olmayan kisiler oluyor. tam bir cocuk babasi. Iliskiler konusunda gorece daha tecrubesiz de oluyorlar haliyle. zamani gelince onu ikna ediyorlar, sıkıcılığı bir sekilde sineye cekmeye calisiyorlar. kimisi beceriyor, kimisi beceremiyor. yani eski hoppa hayatlarinin bittigini kabul edebilen oluyor, edemeyen ve daha farkli yollara basvuran oluyor.
ayni sey farkli kriterlerde erkekler icin de gecerli.
ve bence bu cok da dogal bir durum yani. Insan tecrubeyle ogrenen bir hayvan. oyunla ogrenen bir hayvan. Cocukken oyuncaklarimizla neden oynuyorsak, arkadaslarimizla saklambac veya ebe gibi oyunlari neden oynuyorsak yetiskinlige giden yolda da bu oyunlari ayni sebeple oynuyoruz.
0
hayır yok.
benimle her türlü hayvanlık ve terbiyesizliği yapamayan biriyle evlenemem. aslşkdasf eğlenecek kişi ve evlenilecek kişi tanımım aynı.
benimle her türlü hayvanlık ve terbiyesizliği yapamayan biriyle evlenemem. aslşkdasf eğlenecek kişi ve evlenilecek kişi tanımım aynı.
0
Sadece eğleneceğim bazı kadınlar var. Mesela beni *sadece* tipim veya vücudum için isteyen, benle başka bir bağ hissetmeyen kızlar buraya giriyor.
Hepsiyle her boku yerim ama.
Hepsiyle her boku yerim ama.
0
şimdiye kadar sevgili olduğum erkeklerin biri hariç neredeyse tamamı için düşünebilirim bunu herhalde.
Bahsedildiği gibi "piç erkek" mevzusu yüzünden de değil, hiçbiri öyle insanlar değildi neticede. Ama iyi miyi olsalar da, bütün hayat ya da 20-30 sene geçirmek düşüncesi bile içime daral gelmesine sebep oluyor açıkçası.
Mesela çoğu, benim erkeklerde (hatta insanlarda diyeyim) en en en cok sinir olduğum şey olan kendi kendine bakamamak durumundan muzdaripti. Yani adamın önüne yemek koymasa anası, karısı, arkadaşı falan, ya da restoran olmasa etrafta açlıktan ölecek. Kendini doyurmak anlayışı yemek sepetinden pizza söylemekten ibaret. Göbek almış gidiyor. Ya da kirlilerini çıkarıp makinaya atıyor, o kadar eğitilmiş, ama o makinayı siz çalıştırmazsanız çalıştırmıyor. Ya bilmiyor, ya anlamıyor. Gösteriyorsunuz nasıl çalıştırılacağını, her iş yapışı sanki bir tören, bir görsel şölen. Her defasında övgü bekliyor, bir tişört katlaması yirmibeş dakika. Ve bu adamlar bilmem ne şirketinin müdürü, ya da müzisyen, ya da yazar, ya da mühendis. 18 yaşında ergen çocuk değil yani. Bu şekilde yaşayan bir insanla dışarıda sinemaya gitmek iyi hoş, beş yıldızlı otelde tatil yapmak güzel de, aynı evde yaşayıp bir de evlilik gibi o kişinin sorumluluğunu aldığınız bir ortaklığa girmek akıl karı değil.
Bahsedildiği gibi "piç erkek" mevzusu yüzünden de değil, hiçbiri öyle insanlar değildi neticede. Ama iyi miyi olsalar da, bütün hayat ya da 20-30 sene geçirmek düşüncesi bile içime daral gelmesine sebep oluyor açıkçası.
Mesela çoğu, benim erkeklerde (hatta insanlarda diyeyim) en en en cok sinir olduğum şey olan kendi kendine bakamamak durumundan muzdaripti. Yani adamın önüne yemek koymasa anası, karısı, arkadaşı falan, ya da restoran olmasa etrafta açlıktan ölecek. Kendini doyurmak anlayışı yemek sepetinden pizza söylemekten ibaret. Göbek almış gidiyor. Ya da kirlilerini çıkarıp makinaya atıyor, o kadar eğitilmiş, ama o makinayı siz çalıştırmazsanız çalıştırmıyor. Ya bilmiyor, ya anlamıyor. Gösteriyorsunuz nasıl çalıştırılacağını, her iş yapışı sanki bir tören, bir görsel şölen. Her defasında övgü bekliyor, bir tişört katlaması yirmibeş dakika. Ve bu adamlar bilmem ne şirketinin müdürü, ya da müzisyen, ya da yazar, ya da mühendis. 18 yaşında ergen çocuk değil yani. Bu şekilde yaşayan bir insanla dışarıda sinemaya gitmek iyi hoş, beş yıldızlı otelde tatil yapmak güzel de, aynı evde yaşayıp bir de evlilik gibi o kişinin sorumluluğunu aldığınız bir ortaklığa girmek akıl karı değil.
0
Bu, erkeklerde var.
Ben böyle bir ayrıma girebileceğim birisini yanımda taşımam.
Ben böyle bir ayrıma girebileceğim birisini yanımda taşımam.
0
Var. Bakirelik vs ilgili değil. Hani böyle kimi filmler vardır, diziler vardır, oyunlar vardır açarsın gününü haftanı belki ayını güzelleştirir ama bir ömür boyu taşımanın anlamsız olduğu şeylerdir bunlar. İzlemişsindir, oynamışsındır, okumuşsundur iyidir güzeldir daha fazlasına lüzum yoktur. İnsanlar da böyledir. Arkadaşın vardır bir yerden sonra nerede lan bunun sessize/beklemeye alma tuşu diye döner durursun. Burada da çok görüyoruz aslında arama nasıl mesafe koyarım, böyle arkadaşlık olur mu vs sorularını.
0
stavro
Kamuoyu yoklaması yapiyoruz.
Kamuoyu yoklaması yapiyoruz.
0
inanmiyorum. adam savasi kazandi. esed bile esad olmusken niye kimyasal kullansin ki.
0
hayır. über süper özgürlükçü demokrasi cengaverlerinin saldırı bahanesi sadece.
0
Sureiye ordusu içinde Amerikancı köpekler varsa onlar da yapmış olabilir. FETÖ hesabı. Sonuçta Esad bu emri vermemiştim. Bu kadar salakça bir karar vermiş olamaz. İmkan vermiyorum.
0
inanıp inanmama meselesi olmaması lazım, kimyasal silah kullandıysa bilimsel olarak çok rahat kanıtlanabilecek bir durum değil mi bu? var mı böyle bir kanıt, açıkçası araştırmadım ama olsa bu soruyu sormazdı insanlar diye düşünüyorum.
sadece soruya cevap verecek olursam, esad'ın kimyasal silah kullanma ihtimali üzerinde durulabilir ama şu şartlar altında niye kullansın ki; inanmıyorum.
sadece soruya cevap verecek olursam, esad'ın kimyasal silah kullanma ihtimali üzerinde durulabilir ama şu şartlar altında niye kullansın ki; inanmıyorum.
0
İnanmıyorum adamın tarafında millet sahilde nargile keyfi çekiyor,
0
buna inanmak zaten saçmalığın daniskası. ırakta kimyasal silah kullanıldı bahanesi ile işgalini hatırlıyoruz ve tamamen benzer bir durum.
esad'a saldırılmak için bahane yaratılıyor. kaldı ki kimyasal diye geçen klorin menşeili silahlar şu an duma ve gouta bölgesinde kalan son cihatçı grup olan ceyşül islamin uluslararası müdahaleye zemin oluşturmak için böyle bir senaryo ve eylemi gerçekleştirmiş olma ihtimali yüksektir. bunu daha önce defalarca kez suriye sahasında gördük.
esad'a saldırılmak için bahane yaratılıyor. kaldı ki kimyasal diye geçen klorin menşeili silahlar şu an duma ve gouta bölgesinde kalan son cihatçı grup olan ceyşül islamin uluslararası müdahaleye zemin oluşturmak için böyle bir senaryo ve eylemi gerçekleştirmiş olma ihtimali yüksektir. bunu daha önce defalarca kez suriye sahasında gördük.
0
inanmıyorum. tamamen yalan ve uydurmasyon haber. ancak bunu demeye bile korkar oldum:)
0
@bruce evet inanip inanmama meselesi. Zaten olay ortada kimyasal madde kalintisi var mi yok mu degil, Esad boyle bir sey yapti mi mevzusu. Ki var mi yok mu mevzusu da tartisilir.
Korfez savasini ne cabuk unuttuk? Hic mi yalan yanlis sahte rapor duymadi bu kamuoyu?
Korfez savasini ne cabuk unuttuk? Hic mi yalan yanlis sahte rapor duymadi bu kamuoyu?
0
Ben de inanmıyorum. Ama planlarının tam olarak istediği şekilde gitmemesi tehlikesiyle karşı karşıya kalan güçlerin artık işleri doğrudan eline alabilmesi için bir sebep gerekli. İnsan bari yaratıcı olur diyeceğim de sonra kimyasal bahanesini de aratan şeyler yaparlar diye içimden geçirmeye bile çekiniyorum.
0
Arada kalmış durumdayım. Bu adam sadece üç dört yıl önce RTE ile sürekli atışıyordu. Her akşam televizyonda haberlerdeydi. Kaç yıldır bu adamın sesi çıkmıyor. Haberlerde gösterilmiyor bile. Kimyasal saldırı iddiası ortaya atıldığında, Saddam mahkemedeki son anında bile bu olayın komplo olduğunu söylüyordu. Biz onun bu söylemleri sayesinde bu fikri biliyoruz. Peki o zaman Esad neden bu konuda hiçbir şey söylemiyor? Bunlar ABD'nin oyunları dese ve birkaç işe yarar kanıt sunsa, çok ciddi bir şekilde gündem olabilir ve haklı bulunabilir. Diyeceğim o ki, bizim inanıp inanmamız dışında, bu adamlar ölü taklidi yapıyorlar ve kendileri siyasetten uzak duruyorlar.
@Bruce, SANA denilen haber ajansı bizim TRT 1 ile aynı şey. Onlarca kişinin öldüğü bir saldırıda Esad yerine bir haber ajansının açıklama yapması saçma. Benim dediğim, devlet yöneticilerinin neden aktif şekilde direniş göstermediği. Böyle ciddi bir olayda, rejim iddiaları reddediyor gibi kuru bir açıklama yapmak yetersiz. Ortada bir suçlama varsa bunun daha ciddi bir dille reddedilmesi gerekiyor.
@Bruce, SANA denilen haber ajansı bizim TRT 1 ile aynı şey. Onlarca kişinin öldüğü bir saldırıda Esad yerine bir haber ajansının açıklama yapması saçma. Benim dediğim, devlet yöneticilerinin neden aktif şekilde direniş göstermediği. Böyle ciddi bir olayda, rejim iddiaları reddediyor gibi kuru bir açıklama yapmak yetersiz. Ortada bir suçlama varsa bunun daha ciddi bir dille reddedilmesi gerekiyor.
0
onu diyorum işte, esad'ın kimyasal silah kullandığının kanıtı yoksa kullandı diyemeyiz. evet manipülasyon var, bu yüzden insanlar doğruyu kolayca bilemiyor ama biraz araştırıp bakınca ne olduğunu ya da olmadığını anlayabiliyorsun. eğer batı dünyası kimyasal silah kullanıldığını, bunun da esad tarafından yapıldığına dair kanıt bulsaydı çoktan duyurmuştu. mevcut haberlerin hepsi bulgular üzerinden çıkarımlar şeklinde ki ortada bir kimyasal saldırı varsa bile dogumgunundecevrimdisiolanadam'ın da dediği şekilde olmuş olma ihtimali az değil.
@dissendium, reddettiler bu iddiayı.
edition.cnn.com
@dissendium, reddettiler bu iddiayı.
edition.cnn.com
0
Saddam'la karıştıranlar var. Saddam'ın Halepçe'de kimyasal silah kullandığı bir gerçek, tartışmaya açık bir şey değil bu. ABD ve Britanya Saddam'ın elinde kimyasal silah var diye girdi, kimyasal silahlı saldırı yaptı diye değil.
Bu saldırıya gelince, bence yapmış olma ihtimali kuvvetli. Yakında bulgular çıkar ortaya, bekleyip görürüz.
Bu saldırıya gelince, bence yapmış olma ihtimali kuvvetli. Yakında bulgular çıkar ortaya, bekleyip görürüz.
0
@dissendium
Kimsenin olu taklidi fala nyaptigi yok bana sorarsan. TV'de adami gormeyince bu adam cikip konusmuyor diye dusunuyorsun, dusunuyoruz. Nerede cikacak kime nereye aciklama yapacak bu adam? CNN International'a cikartip konusturacak halleri yok. Tum bu suclamalara karsi bir argumani yok mu sizce bu adamin? Medya dedigin nedir, hangi medya kimin medyasi? Yeryuzunde tarafsiz medya diye bir sey var mi? En azindan bu gezegende.
Soyle bir dusunmek lazim ulan bu adam niye hic kendini savunmuyor diye. Mainstream ne derse onu duyuyoruz, baska bir sey duydugumuz yok.
Reddetmesi gerek diyorsun. Hangi medya araci vasitasi ile yapacak bunu? Belki de reddediyordur yanina gidip sorsan. Cok tuhaf gelmiyor mu hicbir aciklama duymaman?
Kimsenin olu taklidi fala nyaptigi yok bana sorarsan. TV'de adami gormeyince bu adam cikip konusmuyor diye dusunuyorsun, dusunuyoruz. Nerede cikacak kime nereye aciklama yapacak bu adam? CNN International'a cikartip konusturacak halleri yok. Tum bu suclamalara karsi bir argumani yok mu sizce bu adamin? Medya dedigin nedir, hangi medya kimin medyasi? Yeryuzunde tarafsiz medya diye bir sey var mi? En azindan bu gezegende.
Soyle bir dusunmek lazim ulan bu adam niye hic kendini savunmuyor diye. Mainstream ne derse onu duyuyoruz, baska bir sey duydugumuz yok.
Reddetmesi gerek diyorsun. Hangi medya araci vasitasi ile yapacak bunu? Belki de reddediyordur yanina gidip sorsan. Cok tuhaf gelmiyor mu hicbir aciklama duymaman?
0
@noluyo
Irak olayi da bilakis benzer. Sozum ona Kuveyt'in isgali, Irak askerlerinin sozum ona coluk cocugu kuvozdeki bebekleri delik desik etmeleri falan da filan..
Irak olayi da bilakis benzer. Sozum ona Kuveyt'in isgali, Irak askerlerinin sozum ona coluk cocugu kuvozdeki bebekleri delik desik etmeleri falan da filan..
0
hayır, inanmıyorum. bana kalırsa beyaz miğferliler tarzı tetikçilerin yaptırdığı ve servis ettirdiği bir haber.
ayrıca kullanmış dahi olsa hakkı vardır. devlete baş kaldıranın başı ezilir. suriye Arap cumhuriyeti egemen bir devlettir, hain cihatçı çetelere ne yapsa uygun olur.
ayrıca kullanmış dahi olsa hakkı vardır. devlete baş kaldıranın başı ezilir. suriye Arap cumhuriyeti egemen bir devlettir, hain cihatçı çetelere ne yapsa uygun olur.
0
senolll
Merhaba,Şu an vizyonda olanlar ve önümüzdeki 2 hafta gösterime girecek olanlardan tavsiyeleriniz var mıdır? Teşekkürler
Merhaba,
Şu an vizyonda olanlar ve önümüzdeki 2 hafta gösterime girecek olanlardan tavsiyeleriniz var mıdır?
Teşekkürler
Şu an vizyonda olanlar ve önümüzdeki 2 hafta gösterime girecek olanlardan tavsiyeleriniz var mıdır?
Teşekkürler
0
(bkz: a quiet place)
film baya tutulacak, erken izleyenlerden ol.
edit: kelebekler de çok güzel, hatta sırf o kadar saçma salak filmin aldığı kültür bakanlığı desteğini alamayıp bu kadar güzel film çeken tolga karaçelik'e destek olmak için bile gidilmeli. sundance'te aldığı ödülü falan geçtim yani. nbc falan tamam da, adam tam bir amerikan bağımsız sinemacısı ve yeni nesil kültür mantarlarının daha çok seveceği filmler yapıyor, bu açıdan bu filmi de izle derim, a quiet place kısa vadede tutulacaksa bu adam da uzun vadede tutulacak.
film baya tutulacak, erken izleyenlerden ol.
edit: kelebekler de çok güzel, hatta sırf o kadar saçma salak filmin aldığı kültür bakanlığı desteğini alamayıp bu kadar güzel film çeken tolga karaçelik'e destek olmak için bile gidilmeli. sundance'te aldığı ödülü falan geçtim yani. nbc falan tamam da, adam tam bir amerikan bağımsız sinemacısı ve yeni nesil kültür mantarlarının daha çok seveceği filmler yapıyor, bu açıdan bu filmi de izle derim, a quiet place kısa vadede tutulacaksa bu adam da uzun vadede tutulacak.
0
The_Lollok
Link atsaniz negzel olur
Link atsaniz negzel olur
0
www.youtube.com
Tamamen tesadüf eseri keşfettim, güzel oldu.
www.youtube.com
Bu şarkıyı biliyordum ama bu versiyonu Aşk-ı Memnu'da duydum geçen.
www.youtube.com
Klasiklerden de buna sardım.
Tamamen tesadüf eseri keşfettim, güzel oldu.
www.youtube.com
Bu şarkıyı biliyordum ama bu versiyonu Aşk-ı Memnu'da duydum geçen.
www.youtube.com
Klasiklerden de buna sardım.
0
Ben ''mod'' değiştikçe müzik değiştiririm yani çok fazla var ''o'' şarkılardan. Ama şimdi çalanın linkini vererek başlayabiliriz.
youtu.be
Bir de çok hoşunuza giden demişken geçenlerde burada bi' arkadaşınız vermişti; Lp'nin when we re high adlı eserini çok beğenmiştim. Defaatle dinlemiştim. O da 2. önerimiz olsun...
1 de hazır yeri gelmişken; Dünya Türk Olsun.
youtu.be
Bir de çok hoşunuza giden demişken geçenlerde burada bi' arkadaşınız vermişti; Lp'nin when we re high adlı eserini çok beğenmiştim. Defaatle dinlemiştim. O da 2. önerimiz olsun...
1 de hazır yeri gelmişken; Dünya Türk Olsun.
0
yıllar sonra zart diye denk gelip buna sardım.
www.youtube.com
filme uyuz olduğum için sevgimi baskılamışım galiba.
www.youtube.com
filme uyuz olduğum için sevgimi baskılamışım galiba.
0
www.youtube.com
www.youtube.com
^^bu ikisi klibiynen izlenecek. bi de pray var sam smith'den >www.youtube.com
www.youtube.com
^^bu ikisi klibiynen izlenecek. bi de pray var sam smith'den >www.youtube.com
0
o şarkı park jiha'dan accumulation of time ama youtube'da yok o. ikincisini paylaşayım ben de:
squeeze - innocence in paradise
www.youtube.com
squeeze - innocence in paradise
www.youtube.com
0
Bruce
çekirdek olarak hangisini seviyorsunuz, alıyorsunuz? memnun musunuz?yirgacheffe denediniz mi, güzel demişler denesem mi?yöre ve tarz önemli değil, piyasaya göre şunu güzel yapıyorlar deseniz de yeter.teşekkürler...
çekirdek olarak hangisini seviyorsunuz, alıyorsunuz? memnun musunuz?
yirgacheffe denediniz mi, güzel demişler denesem mi?
yöre ve tarz önemli değil, piyasaya göre şunu güzel yapıyorlar deseniz de yeter.
teşekkürler...
yirgacheffe denediniz mi, güzel demişler denesem mi?
yöre ve tarz önemli değil, piyasaya göre şunu güzel yapıyorlar deseniz de yeter.
teşekkürler...
0
Moc’ta içmedim ama ben kendime yirgacheffe alıyorum çekirdek olarak, beğenerek içiyorum:)
0
Yirgacheffe'i moc calisanlari israela oneriyor, nedenini anlamadim. Tropik Aromali ve hafif bi kahve. Benim gibi yogun kahve hazzini seven bunyede nefret uyandirdi acikcasi. Kenya aliyorum ben moc'tan. Seviyorum cok ama agir denebilir.
0
asocial anchorman
islikla calmaya calistim bir seyler umarim anlasilir.https://vocaroo.com/i/s1YnaucAkKLQ(sesi kontrol edin, rahatsiz etmesin bir anda)
islikla calmaya calistim bir seyler umarim anlasilir.
vocaroo.com
(sesi kontrol edin, rahatsiz etmesin bir anda)
vocaroo.com
(sesi kontrol edin, rahatsiz etmesin bir anda)
0
@ e bana nick birakmamissiniz zalimler
tesekkurler ama aradigim bu degil
tesekkurler ama aradigim bu degil
0
0
@agluna
vallahi oyle oldu. sizler sag olun, butun muse sarkilarini yad etmis olduk beraber :)
vallahi oyle oldu. sizler sag olun, butun muse sarkilarini yad etmis olduk beraber :)
0
bana da hysteria gibi geldi, şurasına benzettim.
youtu.be
ama bu kimin şarkısı desen sittin sene bulamazdım, olabildiğince benzememiş :D
youtu.be
ama bu kimin şarkısı desen sittin sene bulamazdım, olabildiğince benzememiş :D
0
kismisolungac
Sorum bu kez ekşiduyuru modlarına. Ekteki çıkan söz ile neye gönderme yapıyorlar acaba? Merak ettim.
Sorum bu kez ekşiduyuru modlarına. Ekteki çıkan söz ile neye gönderme yapıyorlar acaba? Merak ettim.
0
Orada yazan şeyin moderasyon ile alakası yok, moderasyonun orada yazan şeyi değiştirme vs şeklinde bir yetkisi yok yani.
Newton'un bir sözü idi hatırladığım kadarı ile Compumaster'ın hoşuna giden bir söz ki koymuş buraya diye düşünmüştüm ilk gördüğümde, birisine yada buradan bir gruba atıfta bulunduğunu pek düşünmüyorum.
Newton'un bir sözü idi hatırladığım kadarı ile Compumaster'ın hoşuna giden bir söz ki koymuş buraya diye düşünmüştüm ilk gördüğümde, birisine yada buradan bir gruba atıfta bulunduğunu pek düşünmüyorum.
0
"standing on the shoulders of giants" tabiri cücelerin "daha uzağı" görebilmek için devlerin omuzlarına çıkmalarıyla sembolleştirilen bir metafor. newton kurmuş bu cümleyi, sanıyorum compumaster da "normal şartlarda yetersiz olacağım şeyleri yapabildiysem, bu benden öncekilerin keşfettiklerinden güç alıp onların yol göstermesiyle, yardımcı olmasıyla gerçekleşmiştir" demek istemiş. ya da sadece çok sevdiği bir alıntı olabilir, bir anlam taşımak zorunda değil.
0
denef
geçenlerde haftasonu için birlikte program yapalım demişti ben de bu sabah napıyoruz diye sordum. bilmem sen karar ver, birlikte olduktan sonra naptığımızın bir anlamı yok dedi. çok sinir oluyorum böyle plan,program yapamayıp karşı tarafa iteleyen kişilere. Ben de politik cevap hazırmış dedim.-gülüc
geçenlerde haftasonu için birlikte program yapalım demişti ben de bu sabah napıyoruz diye sordum. bilmem sen karar ver, birlikte olduktan sonra naptığımızın bir anlamı yok dedi. çok sinir oluyorum böyle plan,program yapamayıp karşı tarafa iteleyen kişilere. Ben de politik cevap hazırmış dedim.-gülücüklü emojimi de ekledim yine- alındı. ben güzel bir şey söylemiştim falan diyor. baya uzattı muhabbeti şuan plan program yalan oldu,hesaplaşıyor benimle. çok mu acayip bir şey söylemişim? bana gayet normal geliyor çünkü.
0
Ama bir şeyler yapalım teklifi ondan geldi, ben ona istinaden napıyoruz dedim. Naiflik bu değil ya.
0
neden bu kadar sert çıktınız ki,itelemek gibi görüyorsanız sizin de onunla birşeyler yapasınız yok gibi geldi bana. çok zor değil ki hoşlanılan kişiyle görüşme planı yapmak istek varsa eğer,bir yerlere gidip oturacaksınız altı üstü.siz haksızsınız bence.
0
ben hiç bir şeyler yapalım demem,şunu yapalım mı ? diye direk planla giderim. kahve içelim mi? şu filme gidelim mi ? yürüyüş yapalım mı? gibi mesela.
@acemi, bi kere genelleme be :)
@acemi, bi kere genelleme be :)
0
Niyetin yokmuş +1
Adam program yapalım dediyse ve sen de tamam dediysen temel amaç olan bir arada olma konusunda anlamışsınız demektir. Adamın program yapmış olmaması bu kadar sorun olmamalı, sen de yeterince istesen hmm o zaman şunu yapalım derdin.
Onun da bu vakte kadar bişey düşünüp teklif etmemiş olması da tuhaf tabii...
Adam program yapalım dediyse ve sen de tamam dediysen temel amaç olan bir arada olma konusunda anlamışsınız demektir. Adamın program yapmış olmaması bu kadar sorun olmamalı, sen de yeterince istesen hmm o zaman şunu yapalım derdin.
Onun da bu vakte kadar bişey düşünüp teklif etmemiş olması da tuhaf tabii...
0
İkiniz de haksızsınız +1
Adamın bir planı olmalıydı. Olmasa bile bu lafa alınıp uzatan erkek kadar boş bir tip daha olamaz. Erkeğin alınganı da hiç çekilmiyor mıy mıy mıy.
Sen de “Hmm şunu yapalım mı?” diye bir plan sunsan ölür müydün? Niye çocuğu bozma gereği hissettin ki? Niye illa bi laf itirmeliyim diye düşündün sanki? Gözlemliyorum, kızlar hep yapıyor bu uyuzluğu.
Adamın bir planı olmalıydı. Olmasa bile bu lafa alınıp uzatan erkek kadar boş bir tip daha olamaz. Erkeğin alınganı da hiç çekilmiyor mıy mıy mıy.
Sen de “Hmm şunu yapalım mı?” diye bir plan sunsan ölür müydün? Niye çocuğu bozma gereği hissettin ki? Niye illa bi laf itirmeliyim diye düşündün sanki? Gözlemliyorum, kızlar hep yapıyor bu uyuzluğu.
0
Evet plan yapsa iyi olurmuş ama,
"birlikte olduktan sonra naptığımızın bir anlamı yok" diyen birine sinir olunmaz be ablam. Daha yapıcı olsaymışsın keşke.
"birlikte olduktan sonra naptığımızın bir anlamı yok" diyen birine sinir olunmaz be ablam. Daha yapıcı olsaymışsın keşke.
0
bi erkeğin trip atması için biraz detay bi konu bence. trip atan erkek evlerden ırak. "ne yapalım" sorusuna "sen karar ver, bana farketmez" lafı beni de uyuz eder. biraz kolaya kaçmak oluyo.
0
sizin beyniniz yok mu? kolaya kaçmakmış. kolaya kaçıyorsa yaparsın bir plan, bulursun iyi bir fikir, ayarlarsınız, gidersiniz. şu kadınlardaki "her şeyi o ayarlasın her planı erkek yapsın" muhabbetinden gına geldi artık. hiçbir şeyi beceremiyorsunuz tek başınıza, her şeyi erkeklerden bekliyorsunuz. şu bağımlılığınız o kadar itici duruyor ki, tarifi yok.
0
Haftasonu bişeyler yapalım dediğine göre adam bunu haftaiçi söylemiş. Bu sabah napıyoruz diye mesaj attığınıza göre bu konu haftasonuna kadar hiç konuşulmamış, belliki buluşulmayacağı düşünüldüğünden plan da yapılmamış ki yapılmamış olsa bile siz bence de fazla abartmışsınız. Kötü bir şey söylememiş laf sokmak yerine istediğiniz bir şeyi söyleyebilirdiniz.
Bütün planı erkeklerin yapmasj konusuna ben de katılmıyorum.
Bütün planı erkeklerin yapmasj konusuna ben de katılmıyorum.
0
Az demissin bence. Senin anani .... onun bunun evladi diye baslamaliydin soze.
0
uzun zamandır birliktesiniz herhalde, bilenmeler başlamış... ben de sürekli plan yapıp artık bunaldığım, sen plan yapana kadar dışarı çıkmayacağız dediğim bi ilişkinin içine girmiştim zamanında. :D
ikiniz de haksızsınız +1
ikiniz de haksızsınız +1
0
şimdi bu mesajı görünce hatırladım.Bir tanıdığın tanıdığı sırf her şeyi bana bırakıyor,plan yapmayı bile bilmiyor diye bahaneyle erkeği sepetlemişti.İnsanlar çok garip.
0
Ben de ikiniz de haksızsınız diyeyim, ama önceki buluşmaları da bilmek lazım. Sonra kusurun 6/10'u sende. Yapıcı bir tutum sergilemeyip adamın hevesini kaçırmışsın ve tartışmayı sen başlatmışsın. Adam müneccim değil. Ne söylese 'Yaaaa onu yapmayalım' deme ihtimalin de yüksek.
Sonra adamın bir şekilde alınmasını sağlayıp adam alıngan demek ne kadar etik? Birine alıngan demek için gerçekten havadan nem kapması lazım. Bana normal geliyor dediğin lafı yarın bir gün birinden işitirsen alınma madem.
Bu da bonus: pics.onsizzle.com
Sonra adamın bir şekilde alınmasını sağlayıp adam alıngan demek ne kadar etik? Birine alıngan demek için gerçekten havadan nem kapması lazım. Bana normal geliyor dediğin lafı yarın bir gün birinden işitirsen alınma madem.
Bu da bonus: pics.onsizzle.com
0
dinsiz adam
nabıyonuz?
nabıyonuz?
0
pizza yaptım fırına attım şimdi merakla bekliyorum.
0
ders çalışıyorum :(
ders arasında da a series of unfortunate events'in 2. sezonunu bitirmekle uğraşıyorum
ders arasında da a series of unfortunate events'in 2. sezonunu bitirmekle uğraşıyorum
0
Bir yandan çay içiyor bir yandan makro iktisat çalışıyorum :( cumartesi çok güzel siz de gelin.. çok eğlenmeyin ama eheheh
0
Bir şeyi fark ettim yalnız, bu saatler ülkece resmi çay içme saatimiz sanırım :D
0
@acemi geçen başlıkta sosyetik dişçiye gittim yarın iki tane daha dişçiye gidip yaptıracağım demiştin ne oldu yaptırmadın mı?
Ben şarap + Thief diye bir filme başlayacağım şimdi.
Edit: Anladım geçmiş olsun.
Ben şarap + Thief diye bir filme başlayacağım şimdi.
Edit: Anladım geçmiş olsun.
0
Başım çok kötü ağrıyor. Açlıktandır deyip yemek yedim ama geçmiyor bir türlü.
0
piyano çalmayı öğrenmeye çalışıyorum, 2 saat oldu bi geçiş yapmayı beceremedim. ona dalıp akşam yemeği yemeyi de unutmuşum, yorulup durunca anladım.
www.youtube.com
www.youtube.com
0
yarın yoğun bir gün olacak benim için, o yüzden şu an hiçbir şey yapmama özgürlüğümün tadına varmaya çalışıyorum. gerçi böyle deyince de sanki her gün taş taşıyormuşum gibi oluyor, halbuki genel olarak bi' şey yaptığım yok zaten ama tembel olduğum için bir şey yapmam gerektiği zaman sinirleniyorum.
reddit'te takılıyorum şimdilik. gece 4'te colorado-st.louis maçı var, onu izlerim o zamana kadar oturursam. bi ara yemek yerim. miniclip'teki bilardo oyununu seviyom onu oynarım. güzel belgesel ya da video bulursam (vice'ınkiler gibi, mini belgesel tadında) onlara bakarım vs. takılıyom.
reddit'te takılıyorum şimdilik. gece 4'te colorado-st.louis maçı var, onu izlerim o zamana kadar oturursam. bi ara yemek yerim. miniclip'teki bilardo oyununu seviyom onu oynarım. güzel belgesel ya da video bulursam (vice'ınkiler gibi, mini belgesel tadında) onlara bakarım vs. takılıyom.
0
bahaaaratyolu
arkadaşlar bu kulaklığı almayı düşünüyorum ama hakkında pek yorum bulamadım. kullanan memnun olan-olmayan, onu alma bunu al diyen varsa yardımcı olabilir mi ?https://www.teknostore.com/products/xiaomi-mi-hi-fi-kulak-ustu-kulaklik
arkadaşlar bu kulaklığı almayı düşünüyorum ama hakkında pek yorum bulamadım. kullanan memnun olan-olmayan, onu alma bunu al diyen varsa yardımcı olabilir mi ?
www.teknostore.com
www.teknostore.com
0
ne yap ne et on-ear değil over-ear kulaklık al. bu ve on-ear olanlar kulağının üstünde durup kulağına ne kadar rahat olurlarsa olsunlar baskı yapacaklar ve uzun kullanım sonrası ki çok da uzun sayılmaz 1 saat bile yeterli, rahatsızlık verecek ve çıkarttığında kulağında kısa süreli acı olacak.
mümkünse denemeden alma. herkesin kulak boyutu ve müzik dinleme zevki farklı.
mümkünse denemeden alma. herkesin kulak boyutu ve müzik dinleme zevki farklı.
0
Xiaomi markası şu bir kaç senedir oldukça tutuluyor. Xiaomi Türkiye face grubuna bir dalış yapman gerek bilgi için.
0
bu paralara daha iyileri var, mesela akg'nin f/p ürünleri var 100 dolar civarına. sony'nin de vardır kesin, araştırmanı yap derim. washe +1, ayrıca dışarı daha çok ses veriyor on ear'lar ama bu fiyata kaliteli over ear bulmak daha zor. audio techinaca da bakabilirsin.
0
xiaomi kulaklık vs işinde gayet kötü bir marka - bu mesaj mi5s den yazılmıştır - ancak işte kendi fanboyları var onların da ne çıkarsa abi çok iyi abi adamlar yapmış diye gezen. 400 lira hayatta verilmez. o paraya ne gradolar ne athler alırsın.
0
Fiyat şişirme gibi geldi bana. xiaomi'nin piston 3 kulakici kulaklığını kullanıyorum, oldukça memnunum ses kalitesi ve malzeme kalitesinden ama kafaüstü modellerini bilemeyeceğim.
İyi bile olsa 400 lira verilmez. f/p olmaktan çıkmış. Ben n11'den 260 liraya indirime denk getirip akg y50 almıştım. Hala da kullanırım. Biraz daha araştırın, bulursunuz bence.
İyi bile olsa 400 lira verilmez. f/p olmaktan çıkmış. Ben n11'den 260 liraya indirime denk getirip akg y50 almıştım. Hala da kullanırım. Biraz daha araştırın, bulursunuz bence.
0
Şimdi baktım, yorumlar genel olarak iyi. Detaylı incelemedim ama memnun olmayan görmedim.
Hoşuna gittiyse al gitsin, xiaomi'nin ses getiren birkaç kulaklığı var. Kötü değiller. Fikir sahibi olmadan konuşmamak lazım. Fiyatı da amazon'da bile neredeyse $100.
Yalnız iki jenerasyonu varmış, aralarında birkaç fark var, ona dikkat etmek isteyebilirsin belki.
Hoşuna gittiyse al gitsin, xiaomi'nin ses getiren birkaç kulaklığı var. Kötü değiller. Fikir sahibi olmadan konuşmamak lazım. Fiyatı da amazon'da bile neredeyse $100.
Yalnız iki jenerasyonu varmış, aralarında birkaç fark var, ona dikkat etmek isteyebilirsin belki.
0
Daha iyi çinli kulaklıklar var. Bence parasını hak etmiyor. Benim kenarda duruyor az kullandım.
audiobudget.com
audiobudget.com
0
head-fi'den incelemelerine ve thomann.de'den fiyat performans durumunu araştırmanı tavsiye ederim
www.thomann.de
www.thomann.de
0
sifirdokuzucuolanvarmi
Geçen gün bir cemiyete katıldık. Benim de sakallarım 3 haftalık falan sevmiyorum çok traş olmayı bebek gibi suratım oluyor. Neyse efendim damatta uzun sakallı. Bi akrabam büyüğüm böyle gelecek sizler gibi sakalla kızımı almaya git traş ol öyle gel yoksa vermem sana kız derdim dedi. Sonra yok efendim
Geçen gün bir cemiyete katıldık. Benim de sakallarım 3 haftalık falan sevmiyorum çok traş olmayı bebek gibi suratım oluyor. Neyse efendim damatta uzun sakallı. Bi akrabam büyüğüm böyle gelecek sizler gibi sakalla kızımı almaya git traş ol öyle gel yoksa vermem sana kız derdim dedi. Sonra yok efendim biz cemiyetlere kılık kıyafetimize sakalımızı keserek geliriz bilmiyoruz geri kafalı deyin belki ama gibi laflar etti. Aslında bozacaktım hiç muhatap olmamayı seçtim. Çünkü cidden ben laf sokarsam bir daha yüz yüze gelemeyiz ve inanın adamı en son 3 yıl önce gördüm daha önce. Sizler böyle durumlarla karşı karşıya kalınca ne tepki veriyorsunuz? Bu şahsın Çocuklarının biri obez diğeri a sosyal Bu arada liseyi zor bitirdi. Bu arada ben 35 yaşındayım.
0
"Biz büyüklerimizin yanında bacak bacak üstüne bile atamazdık" geyikleri, yeni bir şey değil. Bence bir şey dememekle iyi yapmışsın zira bir şey desen onların gözündeki ne kadar saygısız, ne kadar utanmaz olduğun fikri sabitlenecek. Bir nevi haklı çıkacaklar. "He" deyip geçmek en mantıklısı bence.
0
Sahsin cocuklarindan birinin obez digerinin asosyal olmasinindan bagimsiz olarak geri kafalilik iste. Cok zor degil anlamak, ulkenin yarisi boyle zaten. Fazla muhatap olmamak en iyisi, he deyip gecerdim.
0
yıllarca babamın yanında uzandım, rakı içtim, gaz çıkardım, şort giydim, donla gezdim. babam bir şey demiyorsa kimsenin dediği umurumda olmaz. değer verdiğin insanlar laf etmiyorsa gerisi fifi. onlar çok nizami oldukları için mi bu ülke bu halde. he de geç.
0
Dedem hayattayken saygıdan bu tiplere laf edemezdim. Artık lafımı esirgemiyorum çatır çatır itin götüne sokuyorum. Yumuşak tarafları nereyse oradan vuruyorum. Acıma yapıştır gitsin
0
benim uzak kuzenim babasıyla ayrı şehirde yaşıyor, sakal uzattığı dönemlerde sırf bu yüzden ailesini ziyaret etmiyor; babası baya laf eder çünkü. ya sıkılıp kestirdiği zaman gidiyor ya da gitmesi çok gerekiyorsa sakalını kesip gidiyor.
benimki de laf ederdi okurken ama işten dolayı uzatamadığım için uzun süredir bahsi geçmedi.
bahsettiğim insanlar 50'lerde doğmuş insanlar ve o zamanın insanları, en azından benim büyük aile-akraba çevremde, büyük çoğunlukla sakala iyi gözle bakmıyor. böyle görmüşler ve belirli ölçüde anlayabiliyorum niyetlerini. ama böyle gözünün içine bakıp da hakarete varan söylenmeler duymadım hiç, ya anneye söylenir bir ara, anne gelir uyarır ya da tatlı sert laf sokmalar yapılır. mesela 30'larında bir abimiz var, bizim o sakallı kuzeni gördüğü yerde "yüzünü yıka da gel, yataktan kalkmış da gelmiş adamı öpmem" der.
sakaldan hoşnutsuzluk yaşamayı anlayabilirim ama hadsizliği anlayamam, bunu hadsizce belirtene hadsizlik yapmakta beis görmem. usulünce yanıt verilmeli böyle durumlarda, karşı taraf anlamayacak da olsa.
benimki de laf ederdi okurken ama işten dolayı uzatamadığım için uzun süredir bahsi geçmedi.
bahsettiğim insanlar 50'lerde doğmuş insanlar ve o zamanın insanları, en azından benim büyük aile-akraba çevremde, büyük çoğunlukla sakala iyi gözle bakmıyor. böyle görmüşler ve belirli ölçüde anlayabiliyorum niyetlerini. ama böyle gözünün içine bakıp da hakarete varan söylenmeler duymadım hiç, ya anneye söylenir bir ara, anne gelir uyarır ya da tatlı sert laf sokmalar yapılır. mesela 30'larında bir abimiz var, bizim o sakallı kuzeni gördüğü yerde "yüzünü yıka da gel, yataktan kalkmış da gelmiş adamı öpmem" der.
sakaldan hoşnutsuzluk yaşamayı anlayabilirim ama hadsizliği anlayamam, bunu hadsizce belirtene hadsizlik yapmakta beis görmem. usulünce yanıt verilmeli böyle durumlarda, karşı taraf anlamayacak da olsa.
0
Bu kadar şekilci olmak ne kadar doğru sizce? Demek lazım en fazla. Daha fazlasını enerji israfı olarak görüyorum.
0
Güldürdünüz ya çok yaşayın. Cidden böyle insanlara susulmayı hak etmiyor bence de.
0
Takıntılı görünüyorsunuz. "Bu şahsın Çocuklarının biri obez diğeri a sosyal Bu arada liseyi zor bitirdi. Bu arada ben 35 yaşındayım." Konuyla bunun alakası ne? Madem 3 senedir görmüyosunuz he deyin geçin? Asıl sorun bunu kafaya takmanız.
0
Adam haklı. Sakal gerçekten çok leş bir şey. Ama bunu dile getirme konusunda haksız. Ancak yaşlılar çok sever böyle pat pat konuşmayı, nasılsa kimse yaşına hürmeten ters bir şey söylemez diye rahat olur. Ama uzun sakal gerçekten çok korkunç ve tekinsiz duruyor. Benim kızım olsa öyle at hırsızı gibi heriflere ben de vermem onu.
Ayrıca sana ne adamın çoluğundan çocuğundan. He amca doğru diyosun ama napalım seviyoz işte de geç. En son 3 sene önce gördüğün adamın lafını kafaya takıp bir de duyuru açmışın. Salla ya.
Ayrıca sana ne adamın çoluğundan çocuğundan. He amca doğru diyosun ama napalım seviyoz işte de geç. En son 3 sene önce gördüğün adamın lafını kafaya takıp bir de duyuru açmışın. Salla ya.
0
Arkadaş konuşup iletişim kurmak istiyorum takıntılı oldum iyi mi burda ne zaman bişey sorsak takıntılı oluyoruz hiç kimseyle konuşmayalım mı =) adamın çocuklarını örnek verme sebebim şuydu: adam sakala takmış hali hazırda kendi çocuklarının sıkıntıları bundan çok daha büyük. Bunlara eğilmesi gerekirken uğraştığı şey kıl parçası ve başka insanlar. Kimseyi alakadar etmez yani. Sormak istedim herkesin başına geliyor mu diye. Lütfen şu takıntılı olayına girmeyin amk. Ayrıca sakallar çok uzun değil sadece bi kaç haftalık keçi gibi değil yani. Yaşımdan bahsetme sebebim de öyle 18 yaşında yeni yetme falan değilim ama insanlardakş bu hadsizliğe anlam veremiyorum bu ne cüret yani.
0
@ i m cool with that +1
Sakal gerçekten çoğu erkeğe yakışmıyor. Bakın, sakal kötüdür demiyorum ama çoğu kişiye yakışmıyor gerçekten. Onun dışında, yaşlı oldukları için öyle pek düşünmeden yerli yersiz konuşuyorlar genelde. Hoşuma gitmediyse düzgünce cevap verir, oradan uzaklaşırım.
Fazla takılma böyle şeylere.
Sakal gerçekten çoğu erkeğe yakışmıyor. Bakın, sakal kötüdür demiyorum ama çoğu kişiye yakışmıyor gerçekten. Onun dışında, yaşlı oldukları için öyle pek düşünmeden yerli yersiz konuşuyorlar genelde. Hoşuma gitmediyse düzgünce cevap verir, oradan uzaklaşırım.
Fazla takılma böyle şeylere.
0
Tabii ki her geri kafalının çocuğu sıkıntılı değil. Benim söylemek istediğim o kişiler içindi. İnsanlar genelde yanlış beslenme yüzünden obez oluyorlar. Bunu ailenin öğretmesi gerek.diğer Çocuktaki asosyallikte yine aileden kaynaklı bi durum. Bizzat tanıdığım için böyle konuşuyorum. Eğitim ailede filizleniyor
0
nick bulamadim
if you don't love me at my then you don't deserve me at mybu ne demek? internetteki son geyiklerden. beni önceki halimle sevmiyorsan yeni halimi haketmiyorsun gibi bir şey demek istiyorlar sanırım. "at my" derken ne demek istiyor?
if you don't love me at my
then you don't deserve me at my
bu ne demek? internetteki son geyiklerden. beni önceki halimle sevmiyorsan yeni halimi haketmiyorsun gibi bir şey demek istiyorlar sanırım. "at my" derken ne demek istiyor?
then you don't deserve me at my
bu ne demek? internetteki son geyiklerden. beni önceki halimle sevmiyorsan yeni halimi haketmiyorsun gibi bir şey demek istiyorlar sanırım. "at my" derken ne demek istiyor?
0
“I'm selfish, impatient and a little insecure. I make mistakes, I am out of control and at times hard to handle. But if you can't handle me at my worst, then you sure as hell don't deserve me at my best.”
― Marilyn Monroe
Buna istinaden geyik yapılıyor.
― Marilyn Monroe
Buna istinaden geyik yapılıyor.
0
"beni en kötü halimle kabul etmiyorsan en iyi halimle hak etmiyorsun demektir" anlamında kullanılıyor. cümlenin ciddi manalı hali çok kezbanesque ancak meme olan hali komiklik olsun diye yapılıyor.
"if you don't love me at my" diyip peşine kötü çıktıkları bir fotoğrafı ya da durumu koyuyorlar, öbürüne de iyi çıktıkları bir fotoğrafı ya da durumu koyuyorlar.
media0dk-a.akamaihd.net
"if you don't love me at my" diyip peşine kötü çıktıkları bir fotoğrafı ya da durumu koyuyorlar, öbürüne de iyi çıktıkları bir fotoğrafı ya da durumu koyuyorlar.
media0dk-a.akamaihd.net
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
Balayına oraya gidiyorlar o yüzden mi nikah işlemleri büyükelçilikte yapılıyor? Ki bu insanlar zaten TR'de yaşıyorlar. belediyeden randevu alır gibi oradan da mı randevu alıyorlar? Anlam veremiyorum. neden yani?
Balayına oraya gidiyorlar o yüzden mi nikah işlemleri büyükelçilikte yapılıyor? Ki bu insanlar zaten TR'de yaşıyorlar. belediyeden randevu alır gibi oradan da mı randevu alıyorlar? Anlam veremiyorum. neden yani?
0
orada evlenenlerin sonradan boşanma oranı başka yerde evlenenlere göre %24,60 daha azmış, geçenlerde bir yerde okumuştum. rivayetlerden biri binanın cupid'in mezarı üzerine yapıldığını söylüyor, haliyle daha güçlü bir bağ oluşuyormuş. bence çok saçma, ne alaka yani mezardan attığı ok o kadar duvarı falan geçemez ki beton sonuçta.
0
İstanbul da ya da memlekette ailenin bilmem kaç nesil akrabalar ve hayatında görmediğin konu komşuyla 300 kişilik düğün yapıp gün boyu hepsini tek tek öperek ve foto çektirerek geçirmek yerine, en yakın aile ve dostlarla geçirmek istemişlerdir o günü..
Kim yaptıysa çok da iyi güzel yapmış :)
Kim yaptıysa çok da iyi güzel yapmış :)
0
Apocalypse
daha önce bir duyuru açmıştım. soru aynı ama artık 3000-3500 lira bandına çıkabiliriz. teşekkürler şimdiden.eski duyuru: http://eksiduyu.ru/1264471
daha önce bir duyuru açmıştım. soru aynı ama artık 3000-3500 lira bandına çıkabiliriz.
teşekkürler şimdiden.
eski duyuru: eksiduyu.ru
teşekkürler şimdiden.
eski duyuru: eksiduyu.ru
0
Biraz bekleme şansınız varsa Sony A6300 elimde olucak 3750 TL den verebilirim. Sıfır paket. 18-50 lens ile birlikte.
0
yahudiyle pazarlık yap, 3500'e a6300'ü kap.
ya da a6000 alıp kit lensin yanına bir de ilgi alanına göre bir tane daha alırsın lens.
edit: yahudi kit lensle beraber veriyormuş, orayı yanlış okumuşum. ikisi beraber sıcak fırsat valla, sen yine pazarlığını yap tabii heheh.
ya da a6000 alıp kit lensin yanına bir de ilgi alanına göre bir tane daha alırsın lens.
edit: yahudi kit lensle beraber veriyormuş, orayı yanlış okumuşum. ikisi beraber sıcak fırsat valla, sen yine pazarlığını yap tabii heheh.
0
fujifilm x-t20 alabilirsin. şuan fiyatı 3799 lira ama fujifilmshop'lara gittiğinde indirim falan yapıyorlar 3300 - 3500 bandına XC 16- 50 lens ile alabilirsin. yeni nesil x-trans iii sensör ile harikalar yaratıyor. kullanım kolaylığı, ergonomisi falan efsane.
sony'ye bulaşma derim.
(git: www.fujifilmshop.com)
sony'ye bulaşma derim.
(git: www.fujifilmshop.com)
0
Ben olsam canon 5D mark II (2000-2500 ) arası alır geri kalan bütçe ile lens alırım
0
@yahudi mesaj atılmıyor hacı, benimle bir şekilde iletişime geçer misin, numaranı falan yolla olmadı.
0
Amaranta ursula
Merhaba Ben başlıyorum:Alone again or Tres avisosİnspiracionStrayBullet&rocksGypsy's CurseGuero caneloBlack heart Flores y TamalesCevaplar için teşekkür ederim şimdiden.
Merhaba
Ben başlıyorum:
Alone again or
Tres avisos
İnspiracion
Stray
Bullet&rocks
Gypsy's Curse
Guero canelo
Black heart
Flores y Tamales
Cevaplar için teşekkür ederim şimdiden.
Ben başlıyorum:
Alone again or
Tres avisos
İnspiracion
Stray
Bullet&rocks
Gypsy's Curse
Guero canelo
Black heart
Flores y Tamales
Cevaplar için teşekkür ederim şimdiden.
0
0
0
sedat peker in yegeni
Sebebi neydi ki?Düğmenin dikişi beyaz beyaz gidiyor, en alt düğme kırmızı dikiş mesela. Neden öyle o? Birkaç gömlekte dikkatimi çekti.
Sebebi neydi ki?
Düğmenin dikişi beyaz beyaz gidiyor, en alt düğme kırmızı dikiş mesela. Neden öyle o? Birkaç gömlekte dikkatimi çekti.
Düğmenin dikişi beyaz beyaz gidiyor, en alt düğme kırmızı dikiş mesela. Neden öyle o? Birkaç gömlekte dikkatimi çekti.
0
Yedek bu demek için olabilir belki, benim de dikkatimi çekmişti. Daha zayıf bir iple bağlanmıştır belki de, sökmesi kolay olsun diye.
0
usul değişti mi bilmiyorum ama yedek düğmeyi en alt köşenin iç tarafına dikerler, karşısında da ilik olmaz. ya da içindeki etikete dikerler. illa ki gözükmeyen yerde olur.
bu söylenen normal düğme sıralamasında en alttaki düğme ve karşısında iliği var. niye en alttaki normal düğmesi söküp, iliği de öksüz bırakıp yedek yapalım ki? ha öyle yapılacaksa da ipliğini farklı renk yapıp yedek olduğunu ilan etmenin ne alemi var?
başka bir sebebi olmalı. hatta tamamen amaçsız, sadece görsel değişiklik bile olabilir.
bu söylenen normal düğme sıralamasında en alttaki düğme ve karşısında iliği var. niye en alttaki normal düğmesi söküp, iliği de öksüz bırakıp yedek yapalım ki? ha öyle yapılacaksa da ipliğini farklı renk yapıp yedek olduğunu ilan etmenin ne alemi var?
başka bir sebebi olmalı. hatta tamamen amaçsız, sadece görsel değişiklik bile olabilir.
0
Gömlek iliklemeye o düğmeden başlayasınız diye düşünüyorum. Sabah dalgınlığıyla en alttaki düğme atlanıp düğmeler yanlış deliklere iliklenebiliyor mesela.
0
mimarbasi
Merhaba,Bir inşaat şirketinde, merkez ofiste çalışan mimardım. Ancak şirket içi yapılanma gereği çalıştığım şirket kapandı ve bizi aynı holdingin başka bir şirketi bünyesindeki şantiyeye transfer ettiler.Ancak yeni koşullarda ticket'ımı kesiyorlar, cumartesi çalışmazken artık cumartesi de çalışmam g
Merhaba,
Bir inşaat şirketinde, merkez ofiste çalışan mimardım. Ancak şirket içi yapılanma gereği çalıştığım şirket kapandı ve bizi aynı holdingin başka bir şirketi bünyesindeki şantiyeye transfer ettiler.
Ancak yeni koşullarda ticket'ımı kesiyorlar, cumartesi çalışmazken artık cumartesi de çalışmam gerektiğini söylüyorlar. Maaşta bir değişiklik yapmıyorlar, 1 seneyi doldurmadığım için bu seneki maaş zammından da yararlanamayacağımı söylüyorlar.
Ne düşünüyorsunuz? Haklı fesihe girer mi?
Not: İşe girerken imzaladığım standart iş sözleşmesinde işverenin başka şantiyesinde görev alabilir ibaresi var. Transfer konusunda ise özlük hakları korunarak transfer olur ibaresi var.
Sözleşme Maddeleri Edit'i:
08.00-18.00 arasında çalışıyoruz. Normalde günde 10 saatten sadece hafta içi dahi 50 saat yapıyor. Buna ek olarak 08.00-16.00 çalışılıyor Cumartesi. Yani haftalık çalışma saatim 58 saate çıkıyor. Maaş konusunda hakları var tabii, artırmayabilirler ancak çalışma saati daha önemli benim için.
Yasal olarak kılıf prim şeklinde. Verdikleri primi fazla mesai ücreti olarak gösteriyorlar. Ancak basit bir hesapla iş kanunundaki "yıl boyunca toplam en fazla 270 saatlik fazla mesai yapılabilir" maddesi zaten deliniyor. Ancak bu sene prim alıp alamayacağım da belirli değil henüz 6 ay dolduğu için.
İkametgah Kadıköy'de. Ümraniye'deki evimiz kentsel dönüşüme girdiği için daha önce Kadıköy'de bulunan merkez ofise yakın olmak adına Kadıköy'e taşındık. Ancak şirket içindeki bu ani olaylar sebebiyle ben taşındıktan iki hafta sonra aniden bizi Ümraniye'de çalıştırmaya başladılar. :)
Sözleşmedeki maddeleri de yazayım size:
Madde 3.Atama ve Nakil:
Personel, işverenin İstanbul adresindeki işyerinde çalışacaktır. Ancak personel, işin niteliğinden ve ihtiyaçlarından kaynaklanan nedenlerle ve dürüstülük kurallarına uygun olmak kaydıyla (işyerinin şirket kararına dayanarak taşınması, işverenin yeni şantiye açması vs.), işveren tarafından işyerinin değiştirilebileceğini, Türkiye sınırları içerisinde işveren’e ait diğer işyerlerinde çalışabileceğini, işyerinin değiştirilmesi halinde işveren tarafından belirtilen yeni işyerinde, kendisine bildirilen tarihte işbaşı yapacağını kabul ve taahhüt eder. İşçi, işveren tarafından işyeri değişikliği yapma hakkının saklı tutulduğunu bildiğine ve bunu onayladığına ilişkin ayrı bir yazılı taahhütde bulunmayı kabul eder. İşçi tarafından bu madde uyarınca verilen yazılı taahhüt işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.
6.2. Ücretin Kapsamı:
Taraflar, Personel’e ödenecek ücretin, ay zarfındaki normal çalışmalar ile İş Kanunu’nda belirtilen yıllık 270 saate kadar olan azami fazla çalışma süresinin ve hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretlerini ihtiva ettiğini ve ücretin bu esasa göre tespit edildiğini kabul ve beyan etmektedirler.
6.3. Çalışma Süreleri, Fazla Çalışma, Ücretsiz izin Muvafakati ve Geçici İş İlişkisi
Çalışma süresi yürürlükteki İş Kanunu’nda belrtilen azami çalışma süresidir. Personel haftalık çalışma süresinin haftanın çalışma günlerine, İş Kanunu’na uygun olmak kaydı ile, farklı şekilde dağıtılmasını peşinen kabul eder. Ayrıca, işin niteliği ve şartlarına göre, işe başlama ve bitiş saatleri de, Personel’in görevine göre farklı şekillerde düzenlenebilir ve gerekliğinde değiştirilebilir.
Personel, ilgili yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda İşveren talep ettiği takdirde fazla mesai yapmayı, Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde de çalışmayı; kendisinden uygun bir talepte bulunulmadan, kendi inisiyatifi ile fazla mesai yapmayacağını peşinen kabul ve taahhüt eder.
Personel, İşveren tarafından, yürürülükteki İş Kanunu’na uygun olarak denkleştirme usulünün uygulanabileceğini; bu halde, bazı haftalarda çalışma süresinin İş Kanunu’nda öngörülen haftalık azami çalışma süresini aşsa dahi fazla çalışma sayılmayacağını ve fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağını kabul ve beyan eder.
Personel, fazla çalışmaları karşılığında fazla mesai ücreti almak yerine, yazılı olarak talepte bulunması halinde, yürülükteki İş Kanunu’nda öngörülen serbest zamanı, yine İş Kanunu’nda öngörülen sürede ücretinden bir kesinti olmadan kullanabilecektir.
Personel, işyerinde İş Kanunu’nda öngörülen hallerde, yine kanunda öngörülen koşullarla, telafi çalışması yaptırılabileceğini; bu halde çalışmalarının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağını; fazla mesai ücretine veya serbest zaman talep hakkına sahip olmayacağını kabul ve beyan eder.
Sözleşme’nin 3 ncü maddesinde de belirtildiği üzere, Personel İş Kanunu’nda öngörülen
şartlarla, gerektiğinde, yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması ve özlük haklarının korunması koşulu ile, çalıştığı şirketin bağlı bulunduğu holding bünyesi içinde, aynı şirketler topluluğuna bağlı hangi mahalde olursa olsun bütün işyerlerinde çalışmayı peşinen kabul etmiştir. Personel, böyle bir durumda iş görme edimini yerine getirmek üzere net ücreti dışında ek bir hak ve menfaat talep etmeksizin çalışacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. Kıdem ve izin hakkı saklıdır.
Ek olarak el yazısıyla yazdığımız yazı:
Şantiye personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli iş sözleşmesinin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, teknik personel olmam ve yaptığım iş gereği şantiyelerde çalışabilir olmam nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyeri ve şantiyelerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde çalışacağımı, bu hususta herhangi bir itirazda bulunmayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
Merkez personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, işletmesel kararlar nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyerlerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin çalışmaya başlayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
Bir inşaat şirketinde, merkez ofiste çalışan mimardım. Ancak şirket içi yapılanma gereği çalıştığım şirket kapandı ve bizi aynı holdingin başka bir şirketi bünyesindeki şantiyeye transfer ettiler.
Ancak yeni koşullarda ticket'ımı kesiyorlar, cumartesi çalışmazken artık cumartesi de çalışmam gerektiğini söylüyorlar. Maaşta bir değişiklik yapmıyorlar, 1 seneyi doldurmadığım için bu seneki maaş zammından da yararlanamayacağımı söylüyorlar.
Ne düşünüyorsunuz? Haklı fesihe girer mi?
Not: İşe girerken imzaladığım standart iş sözleşmesinde işverenin başka şantiyesinde görev alabilir ibaresi var. Transfer konusunda ise özlük hakları korunarak transfer olur ibaresi var.
Sözleşme Maddeleri Edit'i:
08.00-18.00 arasında çalışıyoruz. Normalde günde 10 saatten sadece hafta içi dahi 50 saat yapıyor. Buna ek olarak 08.00-16.00 çalışılıyor Cumartesi. Yani haftalık çalışma saatim 58 saate çıkıyor. Maaş konusunda hakları var tabii, artırmayabilirler ancak çalışma saati daha önemli benim için.
Yasal olarak kılıf prim şeklinde. Verdikleri primi fazla mesai ücreti olarak gösteriyorlar. Ancak basit bir hesapla iş kanunundaki "yıl boyunca toplam en fazla 270 saatlik fazla mesai yapılabilir" maddesi zaten deliniyor. Ancak bu sene prim alıp alamayacağım da belirli değil henüz 6 ay dolduğu için.
İkametgah Kadıköy'de. Ümraniye'deki evimiz kentsel dönüşüme girdiği için daha önce Kadıköy'de bulunan merkez ofise yakın olmak adına Kadıköy'e taşındık. Ancak şirket içindeki bu ani olaylar sebebiyle ben taşındıktan iki hafta sonra aniden bizi Ümraniye'de çalıştırmaya başladılar. :)
Sözleşmedeki maddeleri de yazayım size:
Madde 3.Atama ve Nakil:
Personel, işverenin İstanbul adresindeki işyerinde çalışacaktır. Ancak personel, işin niteliğinden ve ihtiyaçlarından kaynaklanan nedenlerle ve dürüstülük kurallarına uygun olmak kaydıyla (işyerinin şirket kararına dayanarak taşınması, işverenin yeni şantiye açması vs.), işveren tarafından işyerinin değiştirilebileceğini, Türkiye sınırları içerisinde işveren’e ait diğer işyerlerinde çalışabileceğini, işyerinin değiştirilmesi halinde işveren tarafından belirtilen yeni işyerinde, kendisine bildirilen tarihte işbaşı yapacağını kabul ve taahhüt eder. İşçi, işveren tarafından işyeri değişikliği yapma hakkının saklı tutulduğunu bildiğine ve bunu onayladığına ilişkin ayrı bir yazılı taahhütde bulunmayı kabul eder. İşçi tarafından bu madde uyarınca verilen yazılı taahhüt işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.
6.2. Ücretin Kapsamı:
Taraflar, Personel’e ödenecek ücretin, ay zarfındaki normal çalışmalar ile İş Kanunu’nda belirtilen yıllık 270 saate kadar olan azami fazla çalışma süresinin ve hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretlerini ihtiva ettiğini ve ücretin bu esasa göre tespit edildiğini kabul ve beyan etmektedirler.
6.3. Çalışma Süreleri, Fazla Çalışma, Ücretsiz izin Muvafakati ve Geçici İş İlişkisi
Çalışma süresi yürürlükteki İş Kanunu’nda belrtilen azami çalışma süresidir. Personel haftalık çalışma süresinin haftanın çalışma günlerine, İş Kanunu’na uygun olmak kaydı ile, farklı şekilde dağıtılmasını peşinen kabul eder. Ayrıca, işin niteliği ve şartlarına göre, işe başlama ve bitiş saatleri de, Personel’in görevine göre farklı şekillerde düzenlenebilir ve gerekliğinde değiştirilebilir.
Personel, ilgili yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda İşveren talep ettiği takdirde fazla mesai yapmayı, Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde de çalışmayı; kendisinden uygun bir talepte bulunulmadan, kendi inisiyatifi ile fazla mesai yapmayacağını peşinen kabul ve taahhüt eder.
Personel, İşveren tarafından, yürürülükteki İş Kanunu’na uygun olarak denkleştirme usulünün uygulanabileceğini; bu halde, bazı haftalarda çalışma süresinin İş Kanunu’nda öngörülen haftalık azami çalışma süresini aşsa dahi fazla çalışma sayılmayacağını ve fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağını kabul ve beyan eder.
Personel, fazla çalışmaları karşılığında fazla mesai ücreti almak yerine, yazılı olarak talepte bulunması halinde, yürülükteki İş Kanunu’nda öngörülen serbest zamanı, yine İş Kanunu’nda öngörülen sürede ücretinden bir kesinti olmadan kullanabilecektir.
Personel, işyerinde İş Kanunu’nda öngörülen hallerde, yine kanunda öngörülen koşullarla, telafi çalışması yaptırılabileceğini; bu halde çalışmalarının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağını; fazla mesai ücretine veya serbest zaman talep hakkına sahip olmayacağını kabul ve beyan eder.
Sözleşme’nin 3 ncü maddesinde de belirtildiği üzere, Personel İş Kanunu’nda öngörülen
şartlarla, gerektiğinde, yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması ve özlük haklarının korunması koşulu ile, çalıştığı şirketin bağlı bulunduğu holding bünyesi içinde, aynı şirketler topluluğuna bağlı hangi mahalde olursa olsun bütün işyerlerinde çalışmayı peşinen kabul etmiştir. Personel, böyle bir durumda iş görme edimini yerine getirmek üzere net ücreti dışında ek bir hak ve menfaat talep etmeksizin çalışacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. Kıdem ve izin hakkı saklıdır.
Ek olarak el yazısıyla yazdığımız yazı:
Şantiye personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli iş sözleşmesinin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, teknik personel olmam ve yaptığım iş gereği şantiyelerde çalışabilir olmam nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyeri ve şantiyelerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde çalışacağımı, bu hususta herhangi bir itirazda bulunmayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
Merkez personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, işletmesel kararlar nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyerlerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin çalışmaya başlayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
0
Calisma kosullarindan biraz daha bahseder misiniz?
Onceden surada, 5 gun, su saatler arasi, bu is
Simdi surada, 6 gun, su saatler arasi, bu is seklinde.
Ozel yer belirtmenize gerek yok. Mesafe de yeterli. Bir de iki yer arasinda mesafe varsa ikametinizi de yazarsaniz daha net sekillenebilir durum.
Onceden surada, 5 gun, su saatler arasi, bu is
Simdi surada, 6 gun, su saatler arasi, bu is seklinde.
Ozel yer belirtmenize gerek yok. Mesafe de yeterli. Bir de iki yer arasinda mesafe varsa ikametinizi de yazarsaniz daha net sekillenebilir durum.
0
yan haklar kazanılmış haklardan sayılmadığı için işveren bunlarda değişikliğe gidebilir, hatta tamamen kaldırabilir de; bu açıdan ticket konusunda yapacak bir şey yok.
cumartesi çalışmanla beraber haftada toplamda 45 saati geçiyorsan fazla çalışma ücreti vermeleri lazım. önceden 40'tı, şimdi 45 olduysa buna da yapacak bir şey yok; saatlik ücret üzerinden maaş almıyorsan.
sözleşmede "her sene zam alır" gibi bir madde yoksa işverenin zam yapma zorunluluğu bile yok. bu sebeple kime ne zaman yapacağını da kendi belirlemiş oluyor, 1 senesi dolmayanlara zam yok diye bir uygulama varsa iş yerinde, buna da yapacak bir şey yok ne yazık ki.
tabii bunların hepsinin sadece sana karşı, yıldırma amaçlı, kasıtlı yapıldığını düşünüyorsan mobbing davası açabilirsin ama anladığım kadarıyla öyle bir niyetleri yok.
inşaat şirketlerinde olabilen şeyler bunlar, genelde kılıfına uyduruyor oluyorlar. özlük haklarının korunup nakil yapılması konusunda en son bir yönetmelik değişikliği oldu mayıs 2017'de. önceden aynı işverenin farklı şubelerine, vergi kimlik numarası farklı olsa bile, nakil yapılabiliyordu ancak artık aynı işverene ait olsa bile iki şirketin vergi kimlik numarası farklıysa nakil yapılamıyor, işçinin çıkışının yapılıp tüm haklarının ödenmesi gerekiyor. bunu araştırabilirsin, vergi kimlik numarası farklıysa tüm haklarını alıp yeni şantiyeye başlamayabilirsin.
cumartesi çalışmanla beraber haftada toplamda 45 saati geçiyorsan fazla çalışma ücreti vermeleri lazım. önceden 40'tı, şimdi 45 olduysa buna da yapacak bir şey yok; saatlik ücret üzerinden maaş almıyorsan.
sözleşmede "her sene zam alır" gibi bir madde yoksa işverenin zam yapma zorunluluğu bile yok. bu sebeple kime ne zaman yapacağını da kendi belirlemiş oluyor, 1 senesi dolmayanlara zam yok diye bir uygulama varsa iş yerinde, buna da yapacak bir şey yok ne yazık ki.
tabii bunların hepsinin sadece sana karşı, yıldırma amaçlı, kasıtlı yapıldığını düşünüyorsan mobbing davası açabilirsin ama anladığım kadarıyla öyle bir niyetleri yok.
inşaat şirketlerinde olabilen şeyler bunlar, genelde kılıfına uyduruyor oluyorlar. özlük haklarının korunup nakil yapılması konusunda en son bir yönetmelik değişikliği oldu mayıs 2017'de. önceden aynı işverenin farklı şubelerine, vergi kimlik numarası farklı olsa bile, nakil yapılabiliyordu ancak artık aynı işverene ait olsa bile iki şirketin vergi kimlik numarası farklıysa nakil yapılamıyor, işçinin çıkışının yapılıp tüm haklarının ödenmesi gerekiyor. bunu araştırabilirsin, vergi kimlik numarası farklıysa tüm haklarını alıp yeni şantiyeye başlamayabilirsin.
0
08.00-18.00 arasında çalışıyoruz. Normalde günde 10 saatten sadece hafta içi dahi 50 saat yapıyor. Buna ek olarak 08.00-16.00 çalışılıyor Cumartesi. Yani haftalık çalışma saatim 58 saate çıkıyor. Maaş konusunda hakları var tabii, artırmayabilirler ancak çalışma saati daha önemli benim için.
Yasal olarak kılıf prim şeklinde. Verdikleri primi fazla mesai ücreti olarak gösteriyorlar. Ancak basit bir hesapla iş kanunundaki "yıl boyunca toplam en fazla 270 saatlik fazla mesai yapılabilir" maddesi zaten deliniyor. Ancak bu sene prim alıp alamayacağım da belirli değil henüz 6 ay dolduğu için.
İkametgah Kadıköy'de. Ümraniye'deki evimiz kentsel dönüşüme girdiği için daha önce Kadıköy'de bulunan merkez ofise yakın olmak adına Kadıköy'e taşındık. Ancak şirket içindeki bu ani olaylar sebebiyle ben taşındıktan iki hafta sonra aniden bizi Ümraniye'de çalıştırmaya başladılar. :)
Sözleşmedeki maddeleri de yazayım size:
Madde 3.Atama ve Nakil:
Personel, işverenin İstanbul adresindeki işyerinde çalışacaktır. Ancak personel, işin
niteliğinden ve ihtiyaçlarından kaynaklanan nedenlerle ve dürüstülük kurallarına uygun olmak kaydıyla (işyerinin şirket kararına dayanarak taşınması, işverenin yeni şantiye açması vs.), işveren tarafından işyerinin değiştirilebileceğini, Türkiye sınırları içerisinde işveren’e ait diğer işyerlerinde çalışabileceğini, işyerinin değiştirilmesi halinde işveren tarafından belirtilen yeni işyerinde, kendisine bildirilen tarihte işbaşı yapacağını kabul ve taahhüt eder. İşçi, işveren tarafından işyeri değişikliği yapma hakkının saklı tutulduğunu bildiğine ve bunu onayladığına ilişkin ayrı bir yazılı taahhütde bulunmayı kabul eder. İşçi tarafından bu madde uyarınca
verilen yazılı taahhüt işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.
6.2. Ücretin Kapsamı:
Taraflar, Personel’e ödenecek ücretin, ay zarfındaki normal çalışmalar ile İş Kanunu’nda belirtilen yıllık 270 saate kadar olan azami fazla çalışma süresinin ve hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretlerini ihtiva ettiğini ve ücretin bu esasa göre tespit edildiğini kabul ve beyan etmektedirler.
6.3. Çalışma Süreleri, Fazla Çalışma, Ücretsiz izin Muvafakati ve Geçici İş İlişkisi
Çalışma süresi yürürlükteki İş Kanunu’nda belrtilen azami çalışma süresidir. Personel haftalık çalışma süresinin haftanın çalışma günlerine, İş Kanunu’na uygun olmak kaydı ile, farklı şekilde dağıtılmasını peşinen kabul eder. Ayrıca, işin niteliği ve şartlarına göre, işe başlama ve bitiş saatleri de, Personel’in görevine göre farklı şekillerde düzenlenebilir ve gerekliğinde değiştirilebilir.
Personel, ilgili yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda İşveren talep ettiği takdirde fazla mesai yapmayı, Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde de çalışmayı; kendisinden uygun bir talepte bulunulmadan, kendi inisiyatifi ile fazla mesai yapmayacağını peşinen kabul ve taahhüt eder.
Personel, İşveren tarafından, yürürülükteki İş Kanunu’na uygun olarak denkleştirme usulünün uygulanabileceğini; bu halde, bazı haftalarda çalışma süresinin İş Kanunu’nda öngörülen haftalık azami çalışma süresini aşsa dahi fazla çalışma sayılmayacağını ve fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağını kabul ve beyan eder.
Personel, fazla çalışmaları karşılığında fazla mesai ücreti almak yerine, yazılı olarak talepte bulunması halinde, yürülükteki İş Kanunu’nda öngörülen serbest zamanı, yine İş Kanunu’nda öngörülen sürede ücretinden bir kesinti olmadan kullanabilecektir.
Personel, işyerinde İş Kanunu’nda öngörülen hallerde, yine kanunda öngörülen koşullarla, telafi çalışması yaptırılabileceğini; bu halde çalışmalarının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağını; fazla mesai ücretine veya serbest zaman talep hakkına sahip olmayacağını kabul ve beyan eder.
Sözleşme’nin 3 ncü maddesinde de belirtildiği üzere, Personel İş Kanunu’nda öngörülen
şartlarla, gerektiğinde, yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması ve özlük haklarının korunması koşulu ile, çalıştığı şirketin bağlı bulunduğu holding bünyesi içinde, aynı şirketler topluluğuna bağlı hangi mahalde olursa olsun bütün işyerlerinde çalışmayı peşinen kabul etmiştir. Personel, böyle bir durumda iş görme edimini yerine getirmek üzere net ücreti dışında ek bir hak ve menfaat talep etmeksizin çalışacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. Kıdem ve izin hakkı saklıdır.
Ek olarak el yazısıyla yazdığımız yazı:
Şantiye personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli iş sözleşmesinin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, teknik personel olmam ve yaptığım iş gereği şantiyelerde çalışabilir olmam nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyeri ve şantiyelerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde çalışacağımı, bu hususta herhangi bir itirazda bulunmayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
Merkez personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, işletmesel kararlar nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyerlerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin çalışmaya başlayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
Yasal olarak kılıf prim şeklinde. Verdikleri primi fazla mesai ücreti olarak gösteriyorlar. Ancak basit bir hesapla iş kanunundaki "yıl boyunca toplam en fazla 270 saatlik fazla mesai yapılabilir" maddesi zaten deliniyor. Ancak bu sene prim alıp alamayacağım da belirli değil henüz 6 ay dolduğu için.
İkametgah Kadıköy'de. Ümraniye'deki evimiz kentsel dönüşüme girdiği için daha önce Kadıköy'de bulunan merkez ofise yakın olmak adına Kadıköy'e taşındık. Ancak şirket içindeki bu ani olaylar sebebiyle ben taşındıktan iki hafta sonra aniden bizi Ümraniye'de çalıştırmaya başladılar. :)
Sözleşmedeki maddeleri de yazayım size:
Madde 3.Atama ve Nakil:
Personel, işverenin İstanbul adresindeki işyerinde çalışacaktır. Ancak personel, işin
niteliğinden ve ihtiyaçlarından kaynaklanan nedenlerle ve dürüstülük kurallarına uygun olmak kaydıyla (işyerinin şirket kararına dayanarak taşınması, işverenin yeni şantiye açması vs.), işveren tarafından işyerinin değiştirilebileceğini, Türkiye sınırları içerisinde işveren’e ait diğer işyerlerinde çalışabileceğini, işyerinin değiştirilmesi halinde işveren tarafından belirtilen yeni işyerinde, kendisine bildirilen tarihte işbaşı yapacağını kabul ve taahhüt eder. İşçi, işveren tarafından işyeri değişikliği yapma hakkının saklı tutulduğunu bildiğine ve bunu onayladığına ilişkin ayrı bir yazılı taahhütde bulunmayı kabul eder. İşçi tarafından bu madde uyarınca
verilen yazılı taahhüt işbu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçasıdır.
6.2. Ücretin Kapsamı:
Taraflar, Personel’e ödenecek ücretin, ay zarfındaki normal çalışmalar ile İş Kanunu’nda belirtilen yıllık 270 saate kadar olan azami fazla çalışma süresinin ve hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinin ücretlerini ihtiva ettiğini ve ücretin bu esasa göre tespit edildiğini kabul ve beyan etmektedirler.
6.3. Çalışma Süreleri, Fazla Çalışma, Ücretsiz izin Muvafakati ve Geçici İş İlişkisi
Çalışma süresi yürürlükteki İş Kanunu’nda belrtilen azami çalışma süresidir. Personel haftalık çalışma süresinin haftanın çalışma günlerine, İş Kanunu’na uygun olmak kaydı ile, farklı şekilde dağıtılmasını peşinen kabul eder. Ayrıca, işin niteliği ve şartlarına göre, işe başlama ve bitiş saatleri de, Personel’in görevine göre farklı şekillerde düzenlenebilir ve gerekliğinde değiştirilebilir.
Personel, ilgili yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda İşveren talep ettiği takdirde fazla mesai yapmayı, Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde de çalışmayı; kendisinden uygun bir talepte bulunulmadan, kendi inisiyatifi ile fazla mesai yapmayacağını peşinen kabul ve taahhüt eder.
Personel, İşveren tarafından, yürürülükteki İş Kanunu’na uygun olarak denkleştirme usulünün uygulanabileceğini; bu halde, bazı haftalarda çalışma süresinin İş Kanunu’nda öngörülen haftalık azami çalışma süresini aşsa dahi fazla çalışma sayılmayacağını ve fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağını kabul ve beyan eder.
Personel, fazla çalışmaları karşılığında fazla mesai ücreti almak yerine, yazılı olarak talepte bulunması halinde, yürülükteki İş Kanunu’nda öngörülen serbest zamanı, yine İş Kanunu’nda öngörülen sürede ücretinden bir kesinti olmadan kullanabilecektir.
Personel, işyerinde İş Kanunu’nda öngörülen hallerde, yine kanunda öngörülen koşullarla, telafi çalışması yaptırılabileceğini; bu halde çalışmalarının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağını; fazla mesai ücretine veya serbest zaman talep hakkına sahip olmayacağını kabul ve beyan eder.
Sözleşme’nin 3 ncü maddesinde de belirtildiği üzere, Personel İş Kanunu’nda öngörülen
şartlarla, gerektiğinde, yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması ve özlük haklarının korunması koşulu ile, çalıştığı şirketin bağlı bulunduğu holding bünyesi içinde, aynı şirketler topluluğuna bağlı hangi mahalde olursa olsun bütün işyerlerinde çalışmayı peşinen kabul etmiştir. Personel, böyle bir durumda iş görme edimini yerine getirmek üzere net ücreti dışında ek bir hak ve menfaat talep etmeksizin çalışacağını kabul, beyan ve taahhüt eder. Kıdem ve izin hakkı saklıdır.
Ek olarak el yazısıyla yazdığımız yazı:
Şantiye personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli iş sözleşmesinin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, teknik personel olmam ve yaptığım iş gereği şantiyelerde çalışabilir olmam nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyeri ve şantiyelerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde çalışacağımı, bu hususta herhangi bir itirazda bulunmayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
Merkez personeli:
İşveren ile imzaladığım xx.xx.xxxx tarihli sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen işyerinde işe başlayacak olmakla birlikte, işletmesel kararlar nedeniyle, işveren tarafından işyerimin değiştirilebileceğini, işverenin Türkiye içerisinde yer alan diğer işyerlerinde, işveren tarafından bildirilmesi halinde herhangi bir itiraz ileri sürmeksizin çalışmaya başlayacağımı kabul ederim.
xx.xx.xxxx İstanbul
Yukardaki yazıyı el yazınız ile yazınız.
0
İnşaat piyasasındaki arkadaşlar daha iyi anlayacaktır beni. Şu anda bu durumda ofis parasına şantiyede çalışmam gerekiyor. Pazarlığımı da özellikle Cumartesi çalışmadığım ve yan haklar için yaptım. Yoksa evet şartlar zaten bu şekilde farkındayım. Ama bir bildirim yapmadan, ya da yeni bir sözleşme önermeden bu şekilde oldu bittiye getirilmek istenmesi çok çok rahatsız etti.
0
Bence olur. Benzer bir durum benim de başıma gelmişti. Yeni yapılanmadan ötürü, departmanım, bağlı olduğum müdür ve iş tanımım değişmişti. Bunu kabul etmedim ve haklı fesih talebinde bulundum. Tazminatımı alarak çıktım. Tabii benim şirket, uluslararası kurumsal bir şirket olduğundan, zorluk çıkarmadı. Sizinkilerin durumu nedir bilmiyorum ama, zorluk çıkarsalar bile, böyle bir harekette bulunmak, sizin hakkınız.
0
En basta yanildiginiz nokta su: 8-18 arasi calisiyorsaniz mesainiz 8,5 saattir. 1 saat ogle arasi yarim saat cay molasi yaptirilir genelde.
8,5x5ten 42,5 yapiyor yani eskiden fazla mesai yapmiyormussunuz bu saatler sabitse. Yeni duzende fazla mesainiz var ama.
Bilmeyen diger kisiler de yararlansin diye simdilik bunu buraya birakiyorum. Su anda pek musait degilim, mesaj atarsaniz veya unutmazsam daha sonra ayrintili aciklama yapabilirim.
Ama ozet yanit verecek olursam: kanun isciyi korudugundan / isverenler genelde insafsiz oldugundan iscinin hakli feshedememesi cok nadir gorulen bir sey.
8,5x5ten 42,5 yapiyor yani eskiden fazla mesai yapmiyormussunuz bu saatler sabitse. Yeni duzende fazla mesainiz var ama.
Bilmeyen diger kisiler de yararlansin diye simdilik bunu buraya birakiyorum. Su anda pek musait degilim, mesaj atarsaniz veya unutmazsam daha sonra ayrintili aciklama yapabilirim.
Ama ozet yanit verecek olursam: kanun isciyi korudugundan / isverenler genelde insafsiz oldugundan iscinin hakli feshedememesi cok nadir gorulen bir sey.
0
Okuduğum kadarıyla bence hala haklı fesih şartları var. İş mahkemeleri son değişikliklere rağmen hala çalışan dostu yerlerdir sadece hakkını 4-5 yıl sonra almak zorunda kalabilirsin.
0
@Okuyamıyom ben Ya Evet yemek süreleri çalışma süresinden sayılmıyormuş. Ancak belirlenen ya da tebliğ edilen bir mola süremiz bildiğim kadarıyla yok. Dolayısıyla maksimum süre olan 45 saat çalıştırdıklarını düşünüyorum.
Yine de yeni düzende evet bunu aşmış oluyorlar. Teşekkürler bilgi için.
@agluna İnanır mısın, bildiğim kadarıyla Türkiye'nin en büyük ve sözde kurumsal inşaat firmasında oluyor bu diyebilirim. :)
@cleric son çare olarak eğer sözleşmemi feshederlerse mahkemeye taşımayı düşünüyorum.
Yine de yeni düzende evet bunu aşmış oluyorlar. Teşekkürler bilgi için.
@agluna İnanır mısın, bildiğim kadarıyla Türkiye'nin en büyük ve sözde kurumsal inşaat firmasında oluyor bu diyebilirim. :)
@cleric son çare olarak eğer sözleşmemi feshederlerse mahkemeye taşımayı düşünüyorum.
0
herp
Para mühim değil, hangisini alırdınız?
Para mühim değil, hangisini alırdınız?
0
5t kullanıyorum aşırı memnunum. İhtiyaca göredir böyle şeyler. Ne için kullanacaksın ağırlıklı olarak? Ben hayatımda toplasan 50 fotoğraf çekmemişimdir mesela. Mate 10 pro almam gereksiz olur. Gibi.
0
note 8. mate 10 pro'nun kamerası daha iyi ama arayüzü beni çekmiyor.
5t'nin kamerası diğerlerinin 2-3 seviye altında. ayrıca oneplus kullanıcı bilgilerini çatır çutur çalıp çin'deki merkezine gönderdiğini kabul etmiş, benim için o bağımsızlığından güvenilirliğini yitirmiş bir marka. diğerleri de bunu yapıyorsa bile bu derecede yapmıyor, usturuplu yapıyor ki duymadık etmedik.
www.engadget.com
www.tomsguide.com
huawei'ye de pek güvendiğimi söyleyemem, çinli üreticilerin çin devletinin "şu bilgileri bana ver" lafına direnemeyeceğini düşünmek zor değil.
5t'nin kamerası diğerlerinin 2-3 seviye altında. ayrıca oneplus kullanıcı bilgilerini çatır çutur çalıp çin'deki merkezine gönderdiğini kabul etmiş, benim için o bağımsızlığından güvenilirliğini yitirmiş bir marka. diğerleri de bunu yapıyorsa bile bu derecede yapmıyor, usturuplu yapıyor ki duymadık etmedik.
www.engadget.com
www.tomsguide.com
huawei'ye de pek güvendiğimi söyleyemem, çinli üreticilerin çin devletinin "şu bilgileri bana ver" lafına direnemeyeceğini düşünmek zor değil.
0
para mühim değilse note 8 tabi ki. yaklaşık yarım yıldır kullanıyorum efsane telefon.
note 8 > oneplus > huawei
note 8 > oneplus > huawei
0
Mate 10. Note'un parmak izi okuyucusu ve uzunluğunu beğenmiyorum.
Para mühim değilse s9+ hepsinden iyi şu an.
Para mühim değilse s9+ hepsinden iyi şu an.
0
Bir de facebook ve google skandallarından sonra hala çinlilere güvenmiyorum demek komik oluyor. Verim kullanılmasın diyen birisi telefon internet falan kullanmamalı.
0
@bos gezenin bos ustasi, veriyi kimin kullandığı burada önemli olan. kişisel verimin çin'in elini düşmesini istemiyorum. ayrıca kişisel verimin BİLE İSTEYE, KENDİ SİSTEMİNDE ARKA KAPI AÇILARAK kullanılmasını istemiyorum. birinde kötü niyet olduğu su götürmez, diğerlerinin kaza-hatayla yapılıyor olma durumu var. eşek sikmenin bile bir adabı var dememişler boşuna.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
sb.
sb.
0
Bir kargo "Geldik yoktunuz" gönderisini almak için Reşitpaşa keşfi.
Bunu bir mesai günü, öğle tatilinde yapmak.
Bunu bir mesai günü, öğle tatilinde yapmak.
0
horseradish sosu, Türkçesi bayır turbu daha isminde meymenet yok, kazara almış bulunduğunuz sandiviçi, yiyeceği direk çöpe atın, denemeye bile tenezzül etmeyin. Bulunduğu yiyeceğin affedersiniz ağzına sçıyor.
sweet potato cipsi, cipsin şekerli olanı, bi kere tatsıysanız hatırladıkça bile böğüre böğüre kusasınız gelir.
İdam gelecekse bu ürünleri yiyecek diye bulmuş olan kişilere gelmeli
sweet potato cipsi, cipsin şekerli olanı, bi kere tatsıysanız hatırladıkça bile böğüre böğüre kusasınız gelir.
İdam gelecekse bu ürünleri yiyecek diye bulmuş olan kişilere gelmeli
0
- Topuklu ayakkabıyla toplu taşıma,
- Çarkıfelek meyvesi denen nesne,
- Kuş üzümlü dolma türevleri,
- Afilli adı olan içeriği vasat bilumum cafemsi pıtırcık,
- Bazı şehirler (gitmemek için bir hayat değiştirecek kadar)
- Bazı kargo firmaları :)
Daha gider... :)
- Çarkıfelek meyvesi denen nesne,
- Kuş üzümlü dolma türevleri,
- Afilli adı olan içeriği vasat bilumum cafemsi pıtırcık,
- Bazı şehirler (gitmemek için bir hayat değiştirecek kadar)
- Bazı kargo firmaları :)
Daha gider... :)
0
Adaçayı
Domates reçeli
Şarap bazli içkiler var party mi ne adi portakal vodka aromalisini içmiştim cok kotuydu, gerci çabuk sarhoş olmak icin fena olmayabilir ama tadi rezalet
Domates reçeli
Şarap bazli içkiler var party mi ne adi portakal vodka aromalisini içmiştim cok kotuydu, gerci çabuk sarhoş olmak icin fena olmayabilir ama tadi rezalet
0
@speedy
Horseradish süper ya. Sosisle acayip güzel oluyor. Yarın gidip alayım canım istedi. :)
Soruya cevap:
Lunaparktaki manyak gibi sağa sola dönüp duran garip aletlere binmek. Lanet ettim hayata.
Horseradish süper ya. Sosisle acayip güzel oluyor. Yarın gidip alayım canım istedi. :)
Soruya cevap:
Lunaparktaki manyak gibi sağa sola dönüp duran garip aletlere binmek. Lanet ettim hayata.
0
Badem sütü
Chia tohumu
Kokorec
Hardal
LCW, defacto esofman, arasi hemen yirtiliyor
Chia tohumu
Kokorec
Hardal
LCW, defacto esofman, arasi hemen yirtiliyor
0
İncir. Çocukken bi tanesini açınca içinden kurt çıkmıştı. Çocukluğun dev hayal gücüyle oldu mu sana incirin içindeki o yüzlerce beyaz şeyler kurt. Yüzlerce kurt incirin içine girmiş fıldır fıldır takılıyorlar. Hemen attım yere. O günden beri de ağzıma sürmedim. Hayal gücüm hala ne zaman incir görse içindeki o yapıyı kurt çiftliğine benzetebiliyor da.
0
Triatlon yapmak. Ironman. Asla. O yüzmeden sonra bisiklet var ya. Bacak damarlarım yarılıp bütün kanımi boşaltacağım sanmıştım. Ölďüm dedim ya, öldüm. Kalbim inflak edecek. Buraya kadarmış velvo. (._.)
0
chai tea latte!
tek seferde denemelik çok şey tattım, abidik gubidik canlılardan deneysel karışımlara ancak hiç biri bu kadar dayanılmaz değildi. işin daha tuhaf tarafı, seve seve bayıla bayıla içenler var bunu. elimde imkan olsa bunu seven insanları bir araya toplar hepsine damak tadı nedir, nasıl oluşturulur dersi verirdim. öte yandan üzülüyorum, bir insan bunu sevecek kadar nasıl düşük kalitede bir damak zevkine sahip olabilir diye. hayat geçmez öyle :/
diğer ise gondol. aklım çıkmıştı, zaten yükseklik korkum var, aşağı çöküp bitmesini beklemiştim.
tek seferde denemelik çok şey tattım, abidik gubidik canlılardan deneysel karışımlara ancak hiç biri bu kadar dayanılmaz değildi. işin daha tuhaf tarafı, seve seve bayıla bayıla içenler var bunu. elimde imkan olsa bunu seven insanları bir araya toplar hepsine damak tadı nedir, nasıl oluşturulur dersi verirdim. öte yandan üzülüyorum, bir insan bunu sevecek kadar nasıl düşük kalitede bir damak zevkine sahip olabilir diye. hayat geçmez öyle :/
diğer ise gondol. aklım çıkmıştı, zaten yükseklik korkum var, aşağı çöküp bitmesini beklemiştim.
0
midye tava, dışındaki kıtır kısım yine iyi ama içindeki vıcık vıcık yer bana çok ters
beyin
süt çorbası (tuz,süt, yağ karışımından oluşan çorba)
beyin
süt çorbası (tuz,süt, yağ karışımından oluşan çorba)
0
sanat guresi
bir eleman var. sabahları neredeyse sektirmeden her gün birkaç dakika geç kalıyor. hatta bazı bazı uyuyakaldığı da oluyor, 1 saat civarı geç geliyor. ama diğer taraftan akşamları da genellikle 1-2 saat daha kalıyor işyerinde. bu elemana tepkiniz ne olurdu? hem özel sektör, hem de kamu sektörü açısın
bir eleman var. sabahları neredeyse sektirmeden her gün birkaç dakika geç kalıyor. hatta bazı bazı uyuyakaldığı da oluyor, 1 saat civarı geç geliyor. ama diğer taraftan akşamları da genellikle 1-2 saat daha kalıyor işyerinde.
bu elemana tepkiniz ne olurdu? hem özel sektör, hem de kamu sektörü açısından yanıt verebilirsiniz.
bu elemana tepkiniz ne olurdu? hem özel sektör, hem de kamu sektörü açısından yanıt verebilirsiniz.
0
özel sektör için işini aksatmadan yapıyor ve gerektiği zaman söylemeye gerek kalmadan geç çıkıp işlerini bitiriyorsa bir şey demem.
0
hala bu sorunun sorulması ne tatlı :)
yaptığı işe bakarım.
yaptığı işe bakarım.
yaptığı işe bakarım...
yaptığı işe bakarım.
yaptığı işe bakarım.
yaptığı işe bakarım...
0
bizde esnek saat var. o yüzden esnetiyorum. ama limitler dahilinde. biçok firmada da vardır bu. eğer üretim veya laboratuar gibi eksikliği iş aksatan pozisyonda ise yaptırım olabilir ama ofis işi ise kimseyi etkilemez.
0
işi zamanında yetiştirdiği sürece bir şey demem ama şöyle bi durum da var işe göre değişken olmakla birlikte. sabah gelmediği 1 saatte ona ihtiyaç duyulacak bir iş çıkarsa?
0
Bu sorunun cevabı patrona ve yöneticiye/müdüre göre değişir. Patron çiğse 1 dakika için bi ton laf eder. Yönetici kimse tarafından siklenmeyen ve sevilmeyen biri ise hakkınızda tutanak tutturur. Ben saatini tamamlıyorsa çalışan sorun etmem.
0
bu elemanın işini iyi yapmasının ya da eksiğini telafi etmesinin geç kalmasını haklı çıkartacak hiçbir yönü yok. bu elemanın geç kalmasına müsaade ederseniz başkaları da geç kalır. eşitlik olması için herkese müsaade ederseniz işe başlangıç saati pratikte 8'den 9'a alınmış olur. sonra bu eleman nasıl olsa mesai artık 9'da başlıyor diye 9 buçukta gelmeye başlar.
iş yerinin bu gidi durumları içeren disiplin yönetmeliği vardır/olmalıdır; orada açık ve net olarak ne yapılacağı yazılıdır.
önce gecikmenin sıklığına bakılır, çok sıksa ilk başta sözlü uyarılır, geçerli mazeret sunması beklenir. geçerli mazereti yoksa ve devam ediyorsa yazılı uyarı verilir. yazılı uyarıya rağmen devam ediyorsa ücret kesme cezası uygulanır. en azından diğer personele bu durumun somut sonuçları olduğunu göstermiş olursunuz.
ücret kesme yetmedi, bir de elemana taktıysanız bir iki noktayı düzenler, haklı olarak işten çıkartabilirsiniz. bu konuda yargıtayın işverene haklı bulduğu çok örnek var.
iş yerinin bu gidi durumları içeren disiplin yönetmeliği vardır/olmalıdır; orada açık ve net olarak ne yapılacağı yazılıdır.
önce gecikmenin sıklığına bakılır, çok sıksa ilk başta sözlü uyarılır, geçerli mazeret sunması beklenir. geçerli mazereti yoksa ve devam ediyorsa yazılı uyarı verilir. yazılı uyarıya rağmen devam ediyorsa ücret kesme cezası uygulanır. en azından diğer personele bu durumun somut sonuçları olduğunu göstermiş olursunuz.
ücret kesme yetmedi, bir de elemana taktıysanız bir iki noktayı düzenler, haklı olarak işten çıkartabilirsiniz. bu konuda yargıtayın işverene haklı bulduğu çok örnek var.
0
yapılan işin içeriğine göre değişir. misal çin ile iş yapıyorsanız, zaten online yazışabildiğiniz/görüşebildiğiniz süre kısıtlı saat farkından dolayı. ya da merkez ofistesinizdir, şube personellerinden siz sorumlusunuzdur. siz mesaiye geç geliyorken personele neden geç geliyorsun diyemezsiniz, büyük olasılıkla fark etmezsiniz zaten. ya da üretim bandında bir sorun çıkmıştır ve ilgili mühendis sizsinizdir. bu ve benzeri örneklerde söz konusu elemanın geç çıkmasının hiç bir katkısı yok ki işe? bazı sektörlerde elbette esnek davranılabilir ama sabah uyanmayı ve mesaisine zamanında gelebilmeyi beceremeyen kişiye yetki vermem ben kendi adıma. iç disiplini (iş değil evet, iç disiplin) yok demektir bu benim için.
0
tam olarak bu kişi benim.
heyecanla okuyacağım yazılanları, harbiden tepkiniz ne olurdu?
bana tepki olmuyor. hafif laf sokmalar oluyor ama kesin bir uyarı henüz almadım.
heyecanla okuyacağım yazılanları, harbiden tepkiniz ne olurdu?
bana tepki olmuyor. hafif laf sokmalar oluyor ama kesin bir uyarı henüz almadım.
0
ozel sektor icin: gec kalmanin yaptigi ise dogrudan etkisi yok ise, mesela 9'da acilmasi gereken dukkani o acmiyor ise, yaptigi ise bakarim +1. yok eger dogrudan etkisi var ise konusmak lazim. tekrarlanirsa kovulmaya kadar gider.
0
özel sektördeyiz, sorumluluklarını yerine getirdiği ve abartmadığı sürece, saati de dolduruyorsa 1 saate kadar gecikmelere ses çıkarmıyoruz. düzenli olarak 1 saati aşan gecikmeler varsa, o zaman tutanak tutuluyor.
0
Yaptığı işe bakamazsın. Muhtemelen diger personel durumundan bu dikkat cekiyordur ve yonetici olarak bu duruma dur demiyorsan otorite boşluğu hissedilir. Disiplin konusu, bir işin yapılmasından cok daha önemlidir.
0
Düzenli olarak geç kalıyorsa, alışkanlık haline gelmiş bu durum demektir. Aklı sıra akşam da geç çıkarak telafi ediyor ama. Giriş çıkış saatlerini kafasına göre eğip büken kişileri hoş karşılamam. Genel toplantı yapıp herkesin hem giriş hem çıkış saatlerine dikkat etmesini isterim.
0
kurumsal yerlerde sırf bu yüzden esnek mesai saati kavramları var. 8 de gel 5 de çık ya da 9 da gel 6 da çık gibi. işini yapıyorsa hiçbir şey yapmazdım. adam 1 saat erken gelip facebookta takılsa ne faydası var?
0
bendim o!
eski iş yerime 3-5-10 dk, bazen yarım saat bir saat geç geldiğim olurdu. geç gelmem işi(mi) aksatmazdı, çünkü o sıralarda dedikodu kaçırırdım en fazla, çok geç kalırsam da birlikte edilen dedikodulu kahvaltıyı!
geç geldiğim süre ne kadarsa, akşam da o kadar geç çıkardım. ki, çıktığım saatler, iş olan saatlerdi.
hemen herkes geç gelirdi işe ve ben genelde en erken gelenlerdendim, iş yerinde pozisyonum dış kapının dış mandalı gibi bir pozisyon olmasına rağmen. bu dış mandallığın ötesinde sorumluluklar üzerime binerdi haliyle, erken gelenlerden olduğum için. hatta çoğunlukla, en erken gelen.
geç gelmeyi adet edinmiş ve bunun suyunu çıkaran arkadaşlara ceza gündeme geldi ve bunun kitabını yazmış arkadaşın her ay yaklaşık 300-400 tl kadar parası kesilirdi.
bu ceza muhabbeti açıldığında patrona gittim ve "geç geldiğim günler (parmak izi okutarak giriş-çıkış yapardık) giriş saatime bakarak alacağımı kesmeyin. ben geç geldiğim süre kadar geç çıkıyorum akşamları" dedim. ve öyle de yaptım çok şükür.
üç ay peşpeşe, ödeme zamanı, fazla mesai ücreti olarak patronun bana söylediği rakamın doğru olmadığını, hakkımın daha az olduğunu, gün gün/saat saat söyleyerek itiraz ettim. üçüncüsünde artık "öffff al işte, ben veriyorum" diyerek zorla verdi parayı.
sabah, işi teslim etmek için bekleyen elemanın hakkı ya da sabah işi başlatmak için erken gelmek gerektiği gibi detaylar var. bu tür şeylerin olmadığı/önemli olmadığı bir işse, çok da sorun değil. ama bunu gelenek haline de getirmemek lazım.
eski iş yerime 3-5-10 dk, bazen yarım saat bir saat geç geldiğim olurdu. geç gelmem işi(mi) aksatmazdı, çünkü o sıralarda dedikodu kaçırırdım en fazla, çok geç kalırsam da birlikte edilen dedikodulu kahvaltıyı!
geç geldiğim süre ne kadarsa, akşam da o kadar geç çıkardım. ki, çıktığım saatler, iş olan saatlerdi.
hemen herkes geç gelirdi işe ve ben genelde en erken gelenlerdendim, iş yerinde pozisyonum dış kapının dış mandalı gibi bir pozisyon olmasına rağmen. bu dış mandallığın ötesinde sorumluluklar üzerime binerdi haliyle, erken gelenlerden olduğum için. hatta çoğunlukla, en erken gelen.
geç gelmeyi adet edinmiş ve bunun suyunu çıkaran arkadaşlara ceza gündeme geldi ve bunun kitabını yazmış arkadaşın her ay yaklaşık 300-400 tl kadar parası kesilirdi.
bu ceza muhabbeti açıldığında patrona gittim ve "geç geldiğim günler (parmak izi okutarak giriş-çıkış yapardık) giriş saatime bakarak alacağımı kesmeyin. ben geç geldiğim süre kadar geç çıkıyorum akşamları" dedim. ve öyle de yaptım çok şükür.
üç ay peşpeşe, ödeme zamanı, fazla mesai ücreti olarak patronun bana söylediği rakamın doğru olmadığını, hakkımın daha az olduğunu, gün gün/saat saat söyleyerek itiraz ettim. üçüncüsünde artık "öffff al işte, ben veriyorum" diyerek zorla verdi parayı.
sabah, işi teslim etmek için bekleyen elemanın hakkı ya da sabah işi başlatmak için erken gelmek gerektiği gibi detaylar var. bu tür şeylerin olmadığı/önemli olmadığı bir işse, çok da sorun değil. ama bunu gelenek haline de getirmemek lazım.
0
bu bir disiplin meselesidir.
calisanlar arasinda bir kisi bunu yapiyor ve siz buna ses cikarmiyorsaniz, diger personel de ayni yontemi secebilir. bu durumda kimin ne zaman nerede olacagi belli olmaz. o nedenle, boyle bir durumda olan personeli calistirmam ki zaten calistirmiyorum da.
fakat, personelin ve isin durumu "esnek calisma"yi kaldirabiliyorsa, o vakit "herkes" aynı sekilde esnek saatlerde calisir. bu da kendi icinde bir "disiplin"dir.
bir isyerindeki calisanlar, patron da dahil, o isyerinin bir parcasidir ve belirli bir disiplin icinde calismalidirlar. o yuzden kimse "kafasina gore" hareket edemez.
calisanlar arasinda bir kisi bunu yapiyor ve siz buna ses cikarmiyorsaniz, diger personel de ayni yontemi secebilir. bu durumda kimin ne zaman nerede olacagi belli olmaz. o nedenle, boyle bir durumda olan personeli calistirmam ki zaten calistirmiyorum da.
fakat, personelin ve isin durumu "esnek calisma"yi kaldirabiliyorsa, o vakit "herkes" aynı sekilde esnek saatlerde calisir. bu da kendi icinde bir "disiplin"dir.
bir isyerindeki calisanlar, patron da dahil, o isyerinin bir parcasidir ve belirli bir disiplin icinde calismalidirlar. o yuzden kimse "kafasina gore" hareket edemez.
0
geç çıkması önemli değil. çünkü normal şartlarda işini geç çıkmadan tamamlaması gerekmekte. bitiremediyse de ertesi gün işine devam etmelidir. geç kalma olayında da gerekli uyarıyı yaparım. devam ediyorsa şutlarım
0
Yöneticiyim. Benim için her zaman gösterge işlerin aksamaması olmuştur. Dakikayla geç kalıp akşamları 1-2 saat geç çıkıyorsa zaten gayet hakkaniyete dayalı bir yapısı var elemanın. Üzerine gitmem, gidersem hem verimi düşer hem de ben haksızlık etmiş olurum. Bunun tek istisnası sabah katılması gereken toplantı vs. varsa ona geç kalmasıdır. Eğer böyle bir durum yoksa hiç sıkıntı olmaz.
Tekrar ediyorum. Onun geç kalmasıyla işler aksıyor mu? Atıyorum bir gişe elemanı gişesini 10 dakika geç açarsa sorun olur elbette. Ya da sabah 8'de toplantısı olup 8:30'da geliyorsa olmaz o iş. Ama diğer durumlarda sakın üzerine gitmeyin, şevki kırılır, mutsuz eleman, mutsuz ortam demektir.
Tekrar ediyorum. Onun geç kalmasıyla işler aksıyor mu? Atıyorum bir gişe elemanı gişesini 10 dakika geç açarsa sorun olur elbette. Ya da sabah 8'de toplantısı olup 8:30'da geliyorsa olmaz o iş. Ama diğer durumlarda sakın üzerine gitmeyin, şevki kırılır, mutsuz eleman, mutsuz ortam demektir.
0
@siyamkedisizorro +1
birkaç dakikadan bahsediyoruz. ben bu ifadeden taş çatlasa 5 dakika anlıyorum. istanbul gibi bir yerde geçiyorsa bu hikaye 5-10 dakikalık gecikmeler gayet olağan. hem toplu taşıma ile geliyorsa en uygun aracın saatleri bu şekilde olabilir. bir önceki otobüs ile gelse çok daha erken varmasına sebep oluyordur belki? bu durumda ben de size bir şey sorayım, işe çok erken geldiğinde erken çıkmasına bir şey der miydiniz?
bir de çalışan ile oturup konuşun, "düzenli olarak işe birkaç dakika geç geliyorsun, ulaşımını nasıl sağlıyorsun?" gibi sorular sorarak durumu çözümleyin.
birkaç dakikadan bahsediyoruz. ben bu ifadeden taş çatlasa 5 dakika anlıyorum. istanbul gibi bir yerde geçiyorsa bu hikaye 5-10 dakikalık gecikmeler gayet olağan. hem toplu taşıma ile geliyorsa en uygun aracın saatleri bu şekilde olabilir. bir önceki otobüs ile gelse çok daha erken varmasına sebep oluyordur belki? bu durumda ben de size bir şey sorayım, işe çok erken geldiğinde erken çıkmasına bir şey der miydiniz?
bir de çalışan ile oturup konuşun, "düzenli olarak işe birkaç dakika geç geliyorsun, ulaşımını nasıl sağlıyorsun?" gibi sorular sorarak durumu çözümleyin.
0
burdasorularibensorarim
-----spoiler---------spoiler---------spoiler---------spoiler---------spoiler----Filmin sonunda Thelma'nın aşık olduğu Anja geliyor ve öpüşüyorlar ve mutlu mesut uzaklaşıyorlar. Anlamadığım kısım şurası; Thelma babasının dediğine göre "bir şeyi çok isterse ve hissederse yapabilir". Kardeşini kaybetme
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
Filmin sonunda Thelma'nın aşık olduğu Anja geliyor ve öpüşüyorlar ve mutlu mesut uzaklaşıyorlar. Anlamadığım kısım şurası; Thelma babasının dediğine göre "bir şeyi çok isterse ve hissederse yapabilir". Kardeşini kaybetmesi, lezbiyenliği inandırıldığı şeylere aykırı bulduğu için Anja'ya zarar vermesi vs gibi...peki gerçekten Anja Thelma'ya aşık oluyor mu yoksa Thelma böyle istediği için Anja'yı aslında kendine aşık ettiriyor?
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
-----spoiler----
Filmin sonunda Thelma'nın aşık olduğu Anja geliyor ve öpüşüyorlar ve mutlu mesut uzaklaşıyorlar. Anlamadığım kısım şurası; Thelma babasının dediğine göre "bir şeyi çok isterse ve hissederse yapabilir". Kardeşini kaybetmesi, lezbiyenliği inandırıldığı şeylere aykırı bulduğu için Anja'ya zarar vermesi vs gibi...peki gerçekten Anja Thelma'ya aşık oluyor mu yoksa Thelma böyle istediği için Anja'yı aslında kendine aşık ettiriyor?
0
thelma böyle istediği için kendine aşık hissettiriyor. zaten suçluluk duymasının sebebi de o, benim yüzümden yok oldu diye üzülüyor. tam nerede hatırlamıyorum ama hızlı flashback yapılan bir sahne vardı sona doğru, tanıştıkları andan yok olduğu ana kadar gösteriyor, olan her şeyin aslında thelma sebebiyle geliştiğini anlatmaya çalışıyordu. anja'nın gerçekten aşık olduğunu düşündüren bir arada bırakma sekansı hatırlamıyorum.
0
