Giriş
(3)

ingiltere’den içki

passion rules the game
ne sipariş vereyim? duty free’de uygun ne var?absinthelerde şu t ile başlayan maddeli olan var mıdır orada?danke değil cheers.
ne sipariş vereyim? duty free’de uygun ne var?
absinthelerde şu t ile başlayan maddeli olan var mıdır orada?

danke değil cheers.
0
passion rules the game
(20.03.18)
ardbeg corryvreckan al, hem alkol derecesi yüksek hem lezzetli, başarılı bir islay.
0
Bruce
(20.03.18)
gin istenir ingiltereden.
0
kuehles blondes
(20.03.18)
Thujon demek istediniz sanirim. Hepsinde var ama eskiye oranla yasal düzenlemeler nedeniyle orani dusurulmus. Bir de, thujon sadece Absinth´e ozel bir sey degil, bircok ickide bulunabiliyor. Rum seviyorsaniz kesinlikle Old Monk. Hindistan menseeli bir rum ve Avrupa´da bulmak zor Ingiltere disinda. Duty Free´de olduguna emin degilim. Bir ton ünlü cin var Britanya´dan. Hendrick’s, Bombay vs. vardir herhalde Duty Free´de.
0
buf-e kür
(20.03.18)
(12)

patent ile ilgili merak ettiğiniz ne var?

babilbaligi
selamlar. yarın akşam odtü'de patent nedir temalı bir seminer vereceğim. merak ettiğiniz bir şey varsa sorun, söyleyeyim.gelmek isteyen varsa yeşillendirsin, ne bileyim.edit: negzel sorular geliyor yahu, iyi ki açmışım duyuruyu. sorusu olan sorsun be abi...
selamlar.

yarın akşam odtü'de patent nedir temalı bir seminer vereceğim. merak ettiğiniz bir şey varsa sorun, söyleyeyim.

gelmek isteyen varsa yeşillendirsin, ne bileyim.

edit: negzel sorular geliyor yahu, iyi ki açmışım duyuruyu. sorusu olan sorsun be abi...
0
babilbaligi
(20.03.18)
Yazılım gibi fiziksel olmayan şeylerin patenti nasıl alınıyor? Neleri kapsayacağına kim karar veriyor, geçerliliği ne oluyor?

Geçenlerde manyağın biri "responsive design" patenti aldığını ve responsive kullanan bütün siteleri uyaracağını ve kendisine telif hakkı ödemeyi reddedenlere yaptırım uygulattıracağını söylüyordu mesela.

Linki bulursam eklerim buraya :)

İşte o manyak: www.dijitic.com
0
chicha
(20.03.18)
- patent almak neden cok pahalı? maddiyati indirecek bir alternatif yol var mi?

- hangi ülkeden patent almak daha mantıklı?

- tum dunya ülkelerinde geçerli olacak bir patent alinabilir mi? ya da birden fazla ülkede gecerli?

- Edison ampulun patentini aldi, simdi tum ampul şirketleri Edison'a para mi oduyor? oduyorsa ne kadar ve ne sıklıkla? patentin zaman asimi var mi yani ne kadar zamandan sonra insanlığa ait oluyor?
0
tomcruise
(20.03.18)
patent troll'ü şirketler bizim ülkemizde de var mı? bu şirketler hakkında ne söylemek istersiniz, etik buluyor musunuz?
ülkedeki patent alma istatistikleri nelerdir, örneğin senede şu kadar patent, kaç tanesi hangi sektörde?
insanlarda patent bilincinin oluşması için neler yapılması gerekli?

gibi klişeden ölen ama cevabına göre yararlı olabilecek sorular geldi aklıma.
0
Bruce
(20.03.18)
patenti alınabilen ve alınamayan şeylerin ayrımını yapsa biri mesela bana ben çok memnun olurdum.

yani ben bir vida çeşidi bulduğumda bu vidayı kim yapabilir/yapamaz neden yapabilir/yapamaz? gibi.


patentlerin ömrü var mıdır?

selçuk inan'ın galaxy s8 patent olayı da güncel mesela belki işine yarayabilir
0
baharat
(20.03.18)
@chicha: yazılım konusu biraz karışık. ülke ülke çok değişiyor. avrupa yaklaşımı (bizim de içinde olduğumuz) şu; yazılım normal kodlama faaliyetinin ötesine geçip teknik karakteri olan bir iş yapıyorsa, patentlenebilir. örnek olay aklında varsa sor, yardımcı olmaya çalışayım.

patent konusunda hiçbir şey fiziksel değil, her konuda sadece fikirlerden bahsediyoruz.
0
🌸babilbaligi
(20.03.18)
@ tomcruise:
-patent almak pahalı değil, kim demişse yalan söylemiş.
-hangi ülkelerde ticaret/üretim/takip yapma gücün olacaksa o ülkelerden
-hayır, ülke ülke tek tek başvuru yapma zorunluluğu var, küresel patent ya da uluslarası patent diye bir şey maalesef yok.
-hayır, patent 20 yıl ile sınırlı. ayrıca Edison ampulün patentini almadı, bir ampul için patent aldı. ampul yapmanın bin tane daha yolu var.
0
🌸babilbaligi
(20.03.18)
@ Bruce: patent troll ülkemizde de var. patent bir mülkiyet, belki kiraya veririm diye dükkan almak ile bire bir aynı şey. etik buluyorum.

yılda toplam 3.6 milyon patent, 1 milyon çin, 350-400 bin abd, 14 bin türkiye. 14 binin 8 bini yerli, 6 bini yabancı.

zamanla oturur, dışarından yapılacak fazla bir şey yok.
0
🌸babilbaligi
(20.03.18)
@baharat:kabaca her şeyin patenti alınabilir, birkaç istisna tedavi usulleri, tohum ıslah yöntemleri, insana yapılan genetik müdahaleler, genel ahlaka aykırı konular (mayın vb.) hariç.

o vida yeni ise patentlediğin ülkelerde senden veya lisans verdiğin kişilerden başkası yapamaz, yaptıramaz, satamaz, satmayı teklif edemez. maksat seni yeni bir vida yapmaya teşvik etmek.

patentin ömrü başvurudan sonra 20 yıl. sonra isteyen bakar yapar.
0
🌸babilbaligi
(20.03.18)
1) Sadece Japonya patenti ile dünya patenti arasında fark ne?
2) Fark varsa, bu farktan yararlanarak başkasına ait sadece Japonya patentini sadece Türkiye patentini alabilir miyiz? Hayır ise, o zaman tekrar 1. soru
0
acetaminophen
(20.03.18)
@ baharat:

1-japonya patenti japonya sınırlarında geçerli. dünya patenti diye bir şey yok.
2- hayır, alamazsınız. patent alabilmek için başvurunuzun dünya çapında yeni olması gerekiyor.
0
🌸babilbaligi
(21.03.18)
@babilbaligi

Uzmanlık alanınızda bizi bilgilendirmeniz çok hoş ve değerli.
Müthiş bir kamu hizmeti.
Teşekkürler.
0
acetaminophen
(22.03.18)
rica ederim. seminer de çok güzel geçti zaten.

daha sorusu olan varsa ister buraya yazsın, ister mesaj atsın. cevaplarım, elime mi yapışacak!?
0
🌸babilbaligi
(23.03.18)
(4)

İstanbul'un Meksika Restoranları

deneme
Merhaba,Bu duyuruyu bir şölene çevirmeniz dileğiyle. Dilediğiniz Meksika Restoranını deneyimlerinizi paylaşarak yazabilirsiniz, herkes bilgi edinmiş olur diye düşünüyorum sonunda. Ayrıca bir tane de özellikle sorduğum bir şey olacak, bu Boğaziçi Üniversitesi'ne yakın bir Meksika Restoranının methini
Merhaba,

Bu duyuruyu bir şölene çevirmeniz dileğiyle. Dilediğiniz Meksika Restoranını deneyimlerinizi paylaşarak yazabilirsiniz, herkes bilgi edinmiş olur diye düşünüyorum sonunda. Ayrıca bir tane de özellikle sorduğum bir şey olacak, bu Boğaziçi Üniversitesi'ne yakın bir Meksika Restoranının methini duydum ama elimde başka hiçbir bilgi yok.
0
deneme
(20.03.18)
öneri
www.zomato.com

boğaziçine yakın olan da bu sanırım
www.zomato.com
0
Bruce
(20.03.18)
Don pablos var Etilerde.Bogazicine yakin.Denemedim ama öneriyorlar.

Ranchero fena degildi.
0
basubadelmevt
(20.03.18)
Zincirlikuyu Etiler ayrımında Tacofit var.

Ranchero güzel evet.
0
efreet sultan
(20.03.18)
Ranchero iyidir ama daha çok texmex.
Tacofit gereksiz pahalı.
Picante en gerçeğe yakın olanı. En sevdiğim. Çilekli Margaritasını da için.
0
catch the arrow
(20.03.18)
(17)

En sevdiğiniz beş Pink Floyd şarkısı ve dahası!

rahip janick
Yepisyeni ve bir o kadar eski ve dandik bir anket ile karşınızdayım. En sevdiği beş pink floyd şarkısı olmayanlar en sevdikleri herhangi beş şarkıyı yazabilirler.Benim:dogscomfortably numb (pulse)sorrow (pulse)welcome to the machinetime - brain damage
Yepisyeni ve bir o kadar eski ve dandik bir anket ile karşınızdayım.

En sevdiği beş pink floyd şarkısı olmayanlar en sevdikleri herhangi beş şarkıyı yazabilirler.

Benim:

dogs
comfortably numb (pulse)
sorrow (pulse)
welcome to the machine
time - brain damage
0
rahip janick
(19.03.18)
Ben çok sevmem ama yine de

Wish you were here
Comfortably numb
Echoes

Bu kadar
0
kablelvuku
(19.03.18)
High Hopes

Zaten bildigim tek. Spesifik sormayinca digerleri aklima gelmedi skjd.
0
yuzır
(19.03.18)
Biding my time
Money
Have a cigar
High hopes
Comfortably numb
0
eazy
(19.03.18)
En sevdiğim soru

High hopes
Comfortably numb
Coming back to life
Paintbox
Lost for words
0
freetakilir
(19.03.18)
wish you were here
high hopes
hey you
comfortably numb
time
0
ontheroad
(19.03.18)
shine on you crazy diamond
marooned
great gig in the sky
one of these days
time
0
freebird5406_2
(19.03.18)
Kimse yazmamış ben yazayım: Fearless.
0
i was made for you
(19.03.18)
Hey you("open your heart I m coming home" tüm zamanlarin en güzel şarkı sözlerinden biri olabilir. )
High hopes (arabam olursa açip aksam uzeri yolda dinlemek gibi bir hayalim var.)
Wish you were here (hüzúnlü mü sevincli mi tam çözemedim ama seviyoruz işte )
Another brick n the wall ( eğitim sistemine ilk isyanlarimin fon müziği ayrica 1-2 sene arayan zil sesimdi)
Wearing the inside you
0
Amaranta ursula
(19.03.18)
high hopes
hey you
comfortably numb
shine on you crazy diamond
brain damage

değiştirdim sonuncuyu. soru zor :(
0
cay koy geliyorum
(19.03.18)
The final cut
Wearing the inside out
Have a cigar
Echoes
Dogs
0
yeteramadenedimherseyi
(19.03.18)
dogs
pigs
sheep
see emily play
us and them
0
them bones
(19.03.18)
hey you
wish you were here
comfortably numb
lost for words
another brick in the wall
0
Bruce
(19.03.18)
Birinci Set The Controls For The Heart Of The Sun sanırım. Bunun dışında sevdiğim çok fazla şarkıları olduğu için 4 tane seçemedim. :/
0
ms brownstone
(19.03.18)
Çok bütünleştirici bir duyuru olmuş. Teşekkürler. Bilmediğim Pink Floyd şarkılarını açıp dinliyorum şimdi.

Comfortably Numb
High Hopes
Shine On You Crazy Diamond
Echoes
Marooned

Daha saysam sayardım. Elemek çok zor oldu.
0
yirmisantim
(20.03.18)
ben sadece bir tane yazacağım. breathe. belki en mükemmeli değildir ama en sevdiğim bu.
0
lesemajeste
(20.03.18)
time
hey you
comfortbly numb
lost for words
shine on you crazy diamond.
0
ravenclaw
(20.03.18)
Mother en sevdiğim
Hey you
Time
Wish you were here
0
westblack
(20.03.18)
(8)

Kalın el bilekli kadın

devilred
Kalın el bilekli kadın atar mısınız üstüme? Bana bütün kadınların el bileği boyutu aynı gibi geliyor, sadece çok ince olanları ayırt edebiliyorum, e o zaman kim bu kalın bilekliler?
Kalın el bilekli kadın atar mısınız üstüme? Bana bütün kadınların el bileği boyutu aynı gibi geliyor, sadece çok ince olanları ayırt edebiliyorum, e o zaman kim bu kalın bilekliler?
0
devilred
(19.03.18)
kalın ayak bilekli bir dünya iken kalın el bileklisi hiç yok dediğiniz gibi. ilginç.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(19.03.18)
Tombik olanlarin bilekleri kalin oluyo ya. Etli etli. Onun disinda evet standart gibi cogu asiri zayiflar disinda.
0
rayde
(19.03.18)
eli büyük olanın bileği de büyük oluyor genelde. parmak uzunluğundan bahsetmiyorum bu arada, bildiğin yaba elli kadınlar var; en azından ben hayatım boyunca 5-6 tane tanıdım. 1 tanesi şişmanlıktan olsa gerek, diğerleri 170 cm üstüydü, genel bir büyüklükleri vardı.
0
Bruce
(19.03.18)
Şişman kadınların bilekleri de kalın oluyor işte.

cf.ltkcdn.net
0
yirmisantim
(19.03.18)
170 üzeri voleybol oynayan balık etli kadınlar.al sana tarif.bu kadınların ayak numarası da min 40 numara olur ayrıca.
0
birdposing
(19.03.18)
Northern Mariner
(19.03.18)
liv tyler iri bir kadindi mesela, elini ayagini saklardi.
0
e haliyle
(20.03.18)
bilek kalınlığı kilodan çok kemik yapısı ile alakalı bir durum. el değil aynı zamanda ayak bilekleri de kalın oluyor ve bu olay güzel bile olsa benim için çekiciliği öldüren bir şey.
0
tantunizade murat efendi
(20.03.18)
(10)

sıra dışı uzmanlık alanı olan var mı?

Bruce
hangi sıra, hangi dış?mesela polinezya endemik bitkileri üzerine internette 2 saat aramayla edinilecek bilgilerden fazlasına sahip olmak bahsettiğim şeye güze bir örnek.var mı böyle uzmanlık alanlarınız? sıfır bilgimin olduğu konularda bir şeyler anlatan insanlara çok saygı duyuyorum, ilgi alanınızı
hangi sıra, hangi dış?
mesela polinezya endemik bitkileri üzerine internette 2 saat aramayla edinilecek bilgilerden fazlasına sahip olmak bahsettiğim şeye güze bir örnek.

var mı böyle uzmanlık alanlarınız?
sıfır bilgimin olduğu konularda bir şeyler anlatan insanlara çok saygı duyuyorum, ilgi alanınızı belirtip üzerine biraz şov yapsanız da azıcık kültürlensek ne iyi olur.

tek ricam bahsettiğiniz şey hakkında cidden ortalama üstü şey bilmeniz. ekşi'de bir ara patlayan ufuk patlatıcı bilgilerdeki gibi değil, kapsamlı bilmek. üzerine 2 saat konuşabiliyor olmak mesela. gibi gibi, anlatabildim sanırım.
teşekkürler...
0
Bruce
(19.03.18)
Klasik oyun konsolları, bilgisayarlar ve klasik oyunlar ilgi alanım, ufak bir koleksiyonum da var bilmiyorum yeterince sıra dışı bir şey mi ama.

2 saatten daha fazla konuşabilirim, hatta konuşup yayınlamışlığım da var ilginizi çekerse podcast olarak :)

(bkz: retro podcast)
0
hedep
(19.03.18)
duyuruyu silme lütfen, favorilere ekledim.
0
sen git ben geliyorum
(19.03.18)
yol bisikleti ve genel bisiklet mühendisliği hakkında 12 13 sene konuşabilirim.
0
Tears of Devil
(19.03.18)
Ya cok ozellesmis alanlarda calisan insanlar icin gecerli sanirim bu. Genelde lisansustu egitimde ozellesiliyor boyle.

Amerikan yerlilerinin gocleri uzerine ortalama ustu bilgim var su sira icinde bulundugum calismadan oturu. Ozellikle Na-Dene dillerini konusan Atabaskan, Chipewyan gibi toplumlari arastiriyoruz. Ama bunu anlamaya calisirken Sibirya ve Amerika'daki diger toplumlar uzerine de bilgi sahibi oluyorsun ister istemez. Yakin zamanda Anadolu Neolitik toplumlariyla ilgili bir calismada da yer aldim, belki standarttan biraz fazla biliyorumdur onu da ama emin degilim :) He bir de Guney Dogu Asya toplumlarinin yayilimi hakkinda biraz bir seyler biliyorum yine yaptigimiz bir calismadan dolayi. Genelde boyle toplumlarin genetik yapisi uzerine iste uzmannlik alanim ama meslek oldugundan senin dedigine girer mi bilemedim.
0
evrim halkasi
(19.03.18)
@hedep, master, sen kaydedersin de ben dinlemem mi!
@Tears of Devil, bisiklet pek fazla sıra dışı değil ama sıra dışı, pek bilinmeyen bilgiler verebilirsin pek tabii ki.
@evrim halkasi, işte tam da senin gibi örneklerden bahsediyordum. atabaskan'lara ait bir şeyler söyle mesela, neolitik anadolu'dan günümüze kadar gelen bir gelenek görenek var mı ya da, yap şovunu göster bilgini!
aslında illa ki akademik bilgi olmasına gerek yok, kişisel merak da olabilir bu ilginin sebebi; yeter ki sıra dışı olsun.
0
🌸Bruce
(19.03.18)
Hap gibi bilgi verince tam olacak mi bilmiyorum ama kaynaklariyla beraber yazayim.

Atabaskanlar, Kanada'da yasayan bir yerli Amerikali grubu. Bu arkadaslar Na-Dene dil ailesine mensup bir dili konusuyorlar. Kisaca olay soyle gelismis: Ilk olarak 16-17 bin yil kadar once Sibirya'dan bir grup Amerika kitasina geciyor, bunlar hizla Guney Amerika'ya dogru yayiliyorlar. Sonra, 5 bin yil kadar once Sibirya'daki Bel'kachi kulturune mensup bireylerin bir kismi Amerikaya geciyor, Kuzey'de ilk gecen yerlilerle karisiyor. Bu arada da bu Na-Dene dillerinin onculu olan bir dili Amerika'ya tasiyorlar. Bu karismadan sonra o toplumlar bugunku Atabaskan, Chipewyan gibi toplumlari olusturuyor. Bu arada bir volkan patlamasi sonucu Kuzey'deki Atabaskanlarin bir kismi Guney'e goc ediyor, bunlar da bugun bildigimiz Apache toplumlari.

Yukarida bahsettigim Bel'kachi kulturunden Sibirya'da kalanlarin, Bati'dan goc eden Syalakh toplumu oldugu dusunuluyor. Bel'kachi'ler ise once Ymyyakhtakh klturunu olusturuyoor, sonra bugunku Koryak ve Chukchi'leri (Chukotko-Kamchatkan dillerini konusuyorlar).

Daha ayrinti isteyenleri henuz hakem asamasinda bulunan makalemize alalim: www.biorxiv.org

Anadolu hakkinda sunu yazmistim, tekrarlamayayim: eksisozluk.com
Altinda bir video var, daha iyi bir bilgi olabilir. Calismanin akademik yayini da surada: rspb.royalsocietypublishing.org

Bir de ben bu konularda arada bir video hazirliyorum. Ozelden onlari atarim merak edersen. Cunku bu konularda 50 sene konusabilirim, bazi duyurucular biliyor :p
0
evrim halkasi
(20.03.18)
Bir arkadaşım dilbilimci, onun ladino üzerine doktorası vardı, benim aklıma sıradışı o örnek olarak geliyor
ben etik - işyeri etiği konusunda saatlerce konuşurum. Ama kabul ediyorum herkesin gözleri benim kadar parlamıyor bu konuyu duyunca
0
SiyamkedisiZorro
(20.03.18)
dünya bayraklarını sayabilirim sanırım bu konuda. Çocukluğumdan beri bayraklara ilgim var ve 10 yaşımdan beri falan tüm ülke bayraklarını biliyorum. Ayrıca sembolizmlerini ve az çok hikayelerine de hakimim. Bunun dışında ülkelerin başkentleri, haritadaki yerleri, tarihi ve kültürel bilgileri falan da var araştırmayı çok sevip baya bilgimin olduğu ama en iddialı olduğum konu bayraklar.
0
nundu
(20.03.18)
@evrim halkasi, işte bundan bahsediyordum! tüm duyuru camiası adına teşekkürler *-*

@SiyamkedisiZorro, göz parlatmasa bile çalışan herkesin kurması gereken bir denge, bu açıdan söyleyeceğin şeylerin işe yarar olacağından eminim. lütfen yaz :)

@nundu, yaz abicim, enteresan bağlantıları olan bayraklardan bahset. ilginç hikayesi olduğunu düşündüğün bayraklardan bahset.

ben bunu biliyorum demeyin, bildiğinizi yazın. ahkam kesmek de serbest, artislik yapmak da. eminim daha çok insan var oralarda bir yerlerde, gelin!
0
🌸Bruce
(20.03.18)
Birazdan sınavım var ama kısaca yazabileceğim bi iki anekdotu paylaşayım o zaman :D

1)1936 Münih olimpiyatlarına kadar haiti ve Lihtenştayn'ın bayrakları bire bir ayniydı. Olimpiyatlarda fark ettiler bayraklarının aynı olduğunu ve Lihtenştayn bayrağına sarı bir prenslik tacı ekledi, haiti de coat of arm(devlet arması) ekledi bayraklarının ortasına.

2) Afrika'da Avrupalı ülkeler tarafından koloni yapilamayan iki ülke var. Biri Etiyopya(2. Dünya savaşı sırasında kısa bi süre italya işgaline uğruyorlar ama tam bir koloni durumuna asla düşmediler), diğeri de Liberya. Liberya, 1800lerde köleliğin kaldırılmasından sonra ABD'de özgürleşen zencilerin yaşaması için ABD tarafindan kurulan bir ülke(Adı da özgürlük anlamındaki liber kökünden geliyor zaten). Liberyanın bayrağı ABD bayrağına çok benziyor, aynı kırmızi beyaz çizgi düzeni var ama mavi kare üzerinde bir yıldız var abd bayragindaki eyalet sayısı kadar yıldız yerine.

Etiyopya bayraği ise kırmızı sari yesil renklerinden oluşuyor. Etiyopya asla koloni olmadigi icin bu renkler diğer Afrika ülkeleri tarafindan da bagimsizliklari zamanina bayrak renkleri olarak kullanilmaya başlanıyor Etiyopya'ya saygı olarak ve Afrika kıtasını temsil eden siyahın da eklenmesiyle Pan-Afrikan renkler olarak adlandırılıyor.

3) Son olarak hiç bir ülkenin bayrağında mor baskın bir renk olarak yoktur. Sadece dominika bayrağinda bir kuş motifinde ve nikaragua bayragindaki gökkuşaginda ufak bi detay olarak bulunur. Tarihte de eski çağlardan beri hiçbir bayrakta mor yoktur, bunun nedeni morun uretilmesinin modern zamanlara kadar çok zor olması ve değerinin çok yüksek olmasıdır. Kralların renginin mor olması da burdan gelir.
0
nundu
(20.03.18)
(9)

aptal insanlari yada aptallara hitap edenleri bulabilecegim platformlar?

mayeskuel
ya tuhaf sekilde aptal dolu insanlarin bulundugu ortamlari gozetlemekten inanilmaz bir keyif duyuyorum.mesela uydu kanallarinda bal satanlar, god tvde ayin dinlerken aglayan zenci dindarlar, ciftlik bank magdurlari. bu duayi paylasanlar hazreti muhammed ruyasinda gorurculer falan...boyle insanlari b
ya tuhaf sekilde aptal dolu insanlarin bulundugu ortamlari gozetlemekten inanilmaz bir keyif duyuyorum.

mesela uydu kanallarinda bal satanlar, god tvde ayin dinlerken aglayan zenci dindarlar, ciftlik bank magdurlari. bu duayi paylasanlar hazreti muhammed ruyasinda gorurculer falan...

boyle insanlari baska nerelerde bulabilirim?
0
mayeskuel
(19.03.18)
kızlarsoruyor, memurlar.net, donanımhaber, mynet ve bu tiplerin membağı youtube; trend videolar özellikle.

ha, ben bu insanlara aptal demiyorum ama bahsettiğin tipler orada.

en önemlilerden birini unutmuşum, ekşisözlük *-*
0
Bruce
(19.03.18)
Bazı siyasi parti ve liderle adanmış Facebook sayfaları da zengin bu konuda.
0
crown
(19.03.18)
ayin dinlerken aglayan zenci dindarlar neden aptal oluyor?
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(19.03.18)
mega holdings facebook sayfalarına bakıyodum ben bi ara :D
0
elorelia
(19.03.18)
ayin dedim pardon seminer dicektim. orn:

youtu.be
0
🌸mayeskuel
(19.03.18)
oy zamanı sandığa gel. ne kadar aptal var oy sayarken görüyorsun.
0
suicides underground
(19.03.18)
instagram'daki rte ve islam temalı sayfaların yorumlar bölümünden başkasını tanımam. bunun facebook türevleri de var. iq düşürme garantili yalnız, ona göre.
0
mehmed resad
(19.03.18)
@bruce'nin yazdığı yerlerde gayet zeki insanlar var bakma sen ona. ben de ömer coşkun'un videolarını izlerken senin hissettiğin keyfi hissederdim. böyle insanları göz göre göre salak yerine koyuşu hem sinirimi zıplatır hem de ağzım açık seyrederdim. ömer coşkun videolarına bakabilirsin. adnan oktar videoları da buna benzer ama benim onlara sempatim var sizi bilemem.
0
for day to break
(19.03.18)
youtube'da leş dizilerin yorumları.
0
kayranin kedisi
(20.03.18)
(2)

Vize başvurusunda dilekçeye ne yazayım?

mor oje
Sevgili Yunanistan’dan 2. vizemi alıcam bu aralar. Acente aracılığıyla alıyorum ve bu sefer daha uzun istiyorum haliyle :)Yaza bir feribot bileti alıcam niyetimin ciddiyetini göstermek için :) ayrıca selanik ve atina biletlerim var ama bu ikisi hazirana kadarki tarihlerde.Daha önce dilekçe yazmadım
Sevgili Yunanistan’dan 2. vizemi alıcam bu aralar. Acente aracılığıyla alıyorum ve bu sefer daha uzun istiyorum haliyle :)

Yaza bir feribot bileti alıcam niyetimin ciddiyetini göstermek için :) ayrıca selanik ve atina biletlerim var ama bu ikisi hazirana kadarki tarihlerde.

Daha önce dilekçe yazmadım hiç. Yunanistan için ne yazmalıyım? Nasıl yazmalıyım? Siz daha önce yazdınız mı? Nasıl oluyor o işler?
0
mor oje
(19.03.18)
tam olarak ne için yazacaksın dilekçeni? çalışıyorsan iş yerinden yazılan "bizimle çalışmaktadır, masraflarını kendisi karşılayacaktır" yazısına bir paragraf daha ekletebilirsin uzun dönem istediğinle ilgili. ama zaten ne kadar istediğini işaretliyorsun, sadece feribot biletini koyup görevliye bunun özellikle belirtilmesini istediğini söylersin acenteye. ayrıca madem acenteyle başvuruyorsun bırak onlar yazsın, bu tip şeyleri halletmek için varlar zaten.
0
Bruce
(19.03.18)
İşyerinden belgeleri aldım zaten ama dilekçe yazmanın da vize aüresini uzatabildiğine dair çeşitli şehir efsaneleri var. O açıdan. Bilemediğim için sordum ben de zaten ne yazıcam diye :)
0
🌸mor oje
(19.03.18)
(3)

Sevgili çevirmenler CAT tool'lar hakkında bilginiz var mı?

binder dandet
hala pen paper ya da word mu yapıyorsunuz? amelelik gelmiyor mu?hangi cat tool kullanıyorsunuz?
hala pen paper ya da word mu yapıyorsunuz? amelelik gelmiyor mu?

hangi cat tool kullanıyorsunuz?
0
binder dandet
(19.03.18)
Trados kullanıyordum bana kullanışlı gelmedi. Word ile yola devam.
0
bad boy for life
(19.03.18)
şu anda kullanmıyorum ama memsource kullandım en son, bulut tabanlı. biraz ağır ama ortak kullanım açısından kolay, tarayıcıda açıp kullanabilmek kullanışlı.
0
Bruce
(19.03.18)
SDL/trados (2006dan 2014'e kadar versiyonları)
memoq
bu ikisi %90a karşılık gelir
accross
Almanya isityor bunu genelde
XTM
kullanan 1-2 müşterim var
idiom worldserver
google translator toolkit
projeye göre.
ve tabi bazen tek projelik kullandığım tool'lar olabiliyor.
0
niye ama
(19.03.18)
(4)

Cümle almayan İngilizce bağlaçlar?

Dimi
Bunların bi listesi yok mudur? Despite, in addition to gibisinden. Genel bi listesi yoksa aklınıza gelen sık kullanılan bağlaçları yazabilir misiniz?
Bunların bi listesi yok mudur?

Despite, in addition to gibisinden. Genel bi listesi yoksa aklınıza gelen sık kullanılan bağlaçları yazabilir misiniz?
0
Dimi
(19.03.18)
Cümle almayandan kasıt nedir?

Benim aklıma şunlar geldi;

Since
Altough
In order to
Due to

edit: In that case
Because of
Yet
0
himmet dayi
(19.03.18)
Bağlaç zaten adı üzerinde iki düşünceyi (cümleyi) bağlar. Sizin sordugunuz 2 tam cümle olmadan, phrase + sentence şeklinde olanlar - sanıyorum.

- It was raining heavily.
- We went for a walk.

Although/Though it was raining heavily, we went for a walk. veya We went for a walk although/though it was raining heavily.

Despite the heavy rain, we went for a walk.
Despite the fact that it was raining heavily, we went for a walk. veya We went for a walk despite the heavy rain.

Burada despite mutlaka bir noun veya noun phrase ile kullanılmak zorunda. Noun yerine full cümle kullanmak istersek ...the fact that + cümle, cümle şeklinde yazarız.

Aradıgınız bağlaçları googledan rahatça bulursunuz aslında. Connectors in English veya conjunctions diye aratabilirsiniz. Örnek link:

www.myenglishteacher.eu
0
cymbelina
(19.03.18)
Dendiği gibi tam anlatamadım ben sanırım ama yine de cevap verdiniz teşekkürler.

@cymbelina

link çok işime yarayacak. çok teşekkürler.
0
🌸Dimi
(19.03.18)
sonu preposition ile bitenler istisnasız peşine direkt cümle almaz, of ve to gibi. aslında doğru bir tabir değil bu "cümle almama" işi ancak ne demek istediğini anlıyorum.
0
Bruce
(19.03.18)
(5)

Decathlon outdoor ayakkabı

i m cool with that
kalıpları genel olarak nasıl? Ufak mı tam mı geniş mi? İnternet sitesinde bir ayakkabı beğendim, tam giydiğim numarayı mı alayım yoksa nolur nolmaz diye bir numara büyük mü alayım?
kalıpları genel olarak nasıl? Ufak mı tam mı geniş mi? İnternet sitesinde bir ayakkabı beğendim, tam giydiğim numarayı mı alayım yoksa nolur nolmaz diye bir numara büyük mü alayım?
0
i m cool with that
(17.03.18)
Bilemezsin hepsi de ayni degil ama yarim numara buyuk varsa onu yoksa standart numarani al. Spor ayakkaplarin kaliplari cok degisebiliyor 1,5 numara buyugunu giydigim ayakkapim var bi tane oyle diyeyim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.03.18)
çok değişiyor +1, denemeden bilemezsin.
0
Bruce
(17.03.18)
Deneme fırsatım yok ama yaşadığım şehirde Decathlon yok -_-
0
🌸i m cool with that
(17.03.18)
O zaman alacaksin gelince deneyeceksin olmazsa iade edeceksin veya degistireceksin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.03.18)
Kalıpları küçük olabiliyor. Benim ayakkabılar hep +1 numara
0
teknikekip
(17.03.18)
(2)

Duzce'de naapilir?

old possum
Saat 6 ya kadar bir şekilde oyalanmam lazım. Nesi meşhur ? Ne yenir ne içilir? Neresi görülür?
Saat 6 ya kadar bir şekilde oyalanmam lazım. Nesi meşhur ? Ne yenir ne içilir? Neresi görülür?
0
old possum
(17.03.18)
Akçakocaya gitsene :)
0
brad pitt
(17.03.18)
hiçbişey yapılmaz :(
araç varsa akçakoca'ya ya da samandere şelalesine gidilebilir, 25-30 km mesafedeler.
akçakoca'ya giderken konuralp'e uğranabilir mesela: "Konuralp Antik Kenti, Konuralp Müzesi, Roma Köprüsü, Su Kemerleri ve Antik Tiyatrosu" var.
www.arkeolojikhaber.com
0
Bruce
(17.03.18)
(15)

Şu entarinin favlanma sayısı beni kahrediyor ya sizi?

susadım çeşmeye varmaz olaydım
https://eksisozluk.com/entry/75073447özellikle içinde kızların olabileceği ihtimali hayata düşman olma sebebi. ne ara bu kadar hayvanlaştı insanoğlu?
eksisozluk.com

özellikle içinde kızların olabileceği ihtimali hayata düşman olma sebebi.

ne ara bu kadar hayvanlaştı insanoğlu?
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(16.03.18)
Beni kahretmedi hatta gormemistim ben de favladim. Insanoglu hayvanlasmadi, biz zaten biraz gelismis hayvanlariz.
0
dougsampson
(16.03.18)
hayatta bazı gerçekler vardır söylenmeseler insanı daha iyi hissettirecek türden, bu da onlardan birisi.

bir diğeri de hayvanları eziyetlerle öldürüyor oluşumuz. Kimse seslendirmezse eğer canın acımıyor, uyumak gibi birşey; malum uykuda acımaz.

edit: soruya cevap vermeyi unutmuşum; beni de kahrediyor, ama seninle aynı sebepten dolayı değil.
0
mete kudur
(16.03.18)
sert bir giriş ve argo dil. fakat doğruluğu mevcut. senin incitmekten korktuğun için ellerin titreyerek dokunduğun kadın muhtemelen kendisine sıkıca sarılacak adamdan hoşlanıyordur. senin kıyısında büyük ve derin bir saygı ile beklediğin olanak bir başkasının çiğneyip attığı bir sıradanlıktan ibaret.

genel anlamda toparlayacak olursak 'aşık olduğu kızla seks düşünemeyen erkeğin' tutumunda bir çekingenlik var. efendi adam yerine piç adam tercihi gökten zembille inmedi. erkeğin kendine güveni olmalı. yani kısacası amiyane bir tabirle 'sikeceksin' zaten bu kötü bir eylem de değil.
0
biravekahve
(16.03.18)
geçen kısa şort giymeyle ilgili başlıkta 1000 küsür fav alan bi entry vardı, şu sözlükte son dönemde popüler olan dindar bi yazarın yazdığı. O çok rahatsız etmişti beni. Ama bundan çok rahatsız olmadım.
0
nundu
(16.03.18)
bunu yazan sanıyor ki sen "sikince" başkası "sikemeyecek". sorsan bu davranıştan yakınır ama birbirini seven iki insanın cinsel birliktelik yaşamasına bakış açısı en az "insan sevdiğini siker mi" düşüncesindeki kadar çarpık.
0
Bruce
(16.03.18)
başlıktaki insanların varlığı, yazılandan daha rahatsız edici. gerçi yazılan şey doğru asdjasjdf
0
nice tnetennba
(16.03.18)
Kendi sorumun cevabı gelmiş mi diye bakarken görüp gidip artı favlayıp geldim. Adam haklı aga.
0
rezilrusfaadam
(16.03.18)
hayvanlık yok. koca bir parça gerçeklik var.
0
caletti
(17.03.18)
hayatın gerçekliğini, en az hayatın kendisi kadar acımasız olan sözcüklerle kullanmış. olay bu.
0
skid row
(17.03.18)
bedensel arzuyu hor gormek de yuceltmek de sacma.

su diskur ve ondaki eziklik tiksindiriyor maalesef beni.

fav'layan kadin varsa, o da ayrica salak, tabii...
0
e haliyle
(17.03.18)
Basliktaki zihniyet ayri, entry'deki zihniyet ayri kahrediyor.
0
aychovsky
(17.03.18)
Özellikle kadınların içindeki bu hayvanı seviyorum.
0
[GODDARD]
(17.03.18)
Düşünsene hatun kendisini pamuklara sarıp sarmalayan çok seven elemanı bi kenara atıp benim babafingonun önünde diz çöküyor. Defalarca boşaltıyorsun bir de sarılıp uyumak istiyor. Hey yavrum hey. Seviyorum bu kadınları.
0
[GODDARD]
(17.03.18)
'ne ara bu kadar hayvanlaştı insanoğlu?'

Asıl insanoğlu son birkaç on bin yılda insanlaştı. İnsanlaşma, kendi doğasına yabancılaşmasını da getirdi. Bunu bu lafa kahrolanlar için söylüyorum. Bu tarz söylemlere dar ve kişisel ideal pencerelerden bakan insan kahrolur tabi. Arzu ettiğim şeyler olmamasına rağmen beni de kahretmiyor.(yoksa arzularımı mı baskılıyorum?)

Dışarıda 16 çeşit insan var. Hepsinin aradığı(hedeflediği) benzer şeyler var. Her bir çeşit insanın bir de bireysel deneyimlerine göre, aradığı şeyleri ararken ve özellikle gelişim döneminde, duygusal boyutta çeşitli seviyelere geldiği, deneyimlerine göre bazı özelliklerinin ilerlediği bazı özelliklerinin gerilediği açık. Buna karakter diyelim.

Bu noktada bize benzemeyen insanlar da var. Bu kimselerin böyle düşünmeleri bu olguları gerçek yapmıyor da gerçek olgularla karşılaştıkça bu düşünceler daha bir perçinleniyor.

Kahrolanların deneyimleri ve idealleri yüzleşmelerini veya kabullenmelerini engelliyor olabilir. Oysa insana dair her şeyin bir açıklaması var ve değerler de subjektiftir. Herkes etki alanı kadar değerler sistemini dayatabilir. Ne siz bu değerleri kabul etmek zorundasınız ne de onlar demek istiyorum. Kahrolmanızın da bir faydası yoktur.
0
idexo
(17.03.18)
formatın ırzına geçtiği için kahroldum. doğru dürüst bi şikayet mekanizması da olmadığı için sözlüğün ağzına sıçtılar böyle zaten.
0
yuto
(17.03.18)
(10)

Şunu izleyip ne hissettiğinizi söyler misiniz?

susadım çeşmeye varmaz olaydım
https://www.youtube.com/watch?v=i08uzkq3-no&feature=youtu.beomg.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(16.03.18)
Noldu ki omg oldun
0
baldur2
(16.03.18)
bacaklar.
0
🌸susadım çeşmeye varmaz olaydım
(16.03.18)
Sirasiyla

- gunduz festival alanlarinda konser izlemek ne sikici

- videonun fps’si yukseksmis sanirim.

- mercedes’e bak ne reklam almis, piuu.

- bu kadin torpille mi cikmis sahneye
0
brkylmz
(16.03.18)
hatun fena.
0
jamiro
(16.03.18)
kızcağızın star ışığı yok, liselerarası şarkı yarışmasına çıkmış gibi takılıyor gibi bir hisse kapıldım.
0
Bruce
(16.03.18)
Dua lipa çok güzel kadın.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(17.03.18)
Eteğini fazla çekiştirmiş. Çekmeseydi ne olacağıni duşündüm. Beline kadar çıkar mıydı acaba?
0
velvetmorning
(17.03.18)
sahnede biyerlerini açmak yetiyor artık anlaşılan
ses performans sahne hiçbi halt yok.
0
firemanjonny
(17.03.18)
Ne güzel bacakları varmış! Kylie Minogue’dan beri piyasa bir bacak açlığı içindeydi, belki o doldurur ama Kylie kadar star ışığı yok sanki bunda. Biraz da at gibi, Kylie daha kibar ve albenili. Eteği çok çekiştirdi yalnız.
Sesi de güzelmiş.
Şarkı dandikmiş. Sesi bu şarkıyla harcamış. Bir gün sesine giden bir şarkı söylerse güzel olur sanki.
0
aychovsky
(17.03.18)
araba çıkacak diye heveslendiydim, hayal kırıklığı :(
0
yuto
(17.03.18)
(5)

Özgeçmiş Görüntüleme

oekuklu
Kariyer netten başvurduğum bi ilana 2 kez 13ünde 2 kez de bugün bakmışlar ancak hiçbir tepki vermediler. Acaba bakıp bakıp gülüyorlar mıdır? :(Başvurduğum: vodafoneBen: Gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisi :(:(:(Not: sanal kariyer fuarı vasıtasıyla iletişime geçmiştim. Gemi müh. olarak başvurma
Kariyer netten başvurduğum bi ilana 2 kez 13ünde 2 kez de bugün bakmışlar ancak hiçbir tepki vermediler. Acaba bakıp bakıp gülüyorlar mıdır? :(

Başvurduğum: vodafone
Ben: Gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisi :(:(:(

Not: sanal kariyer fuarı vasıtasıyla iletişime geçmiştim. Gemi müh. olarak başvurmamın bir anlamı olur mu demiştim başvurabilirsiniz demişlerdi, ondan cesaret alarak başvurdum. Programın adı da "vodafone discover young talent"
0
oekuklu
(16.03.18)
@acemi,bahsettiğin arama filtresi durumu "başvurunuz incelendi" olarak görünüyor. Yani aşama aşama şöyle,

Başvurunuz alındı
Başvurunuz incelendi
Özgeçmişiniz görüntülendi
0
🌸oekuklu
(16.03.18)
aynı şirketin farklı şubeleri de aynı hesabı kullanıyorsa, ki böyle çok var, x şubesinin ilanına y'nin ik'cıları da bakabiliyor. ya da ilk bakışında cv'yi indirirken dahil etmediği detayları hatırlayıp tekrar bakıp indirebiliyorlar. bazen indirmeyi unutup indirmek için tekrar bakabiliyorlar. bakıp çekmeceye atabiliyorlar, çekmece kullanıcısı birim müdürü bakabiliyor bi daha. bazen de yanlışlıkla tıklayabiliyorlar.

acemi'nin dediği gibi çok da takılmamak lazım bu cv görüntülenme işine. bir şey belirtisi olmak zorunda değil, üzerinde kafa yormaya değmez.
0
Bruce
(16.03.18)
Ben edebiyat mezunuyum,
başvurduğum iş kolları ise yazılım.

bakıp bakıp gülmedikleri gibi ciddiye alıp görüşmeye çağırdılar, sonra da işe aldılar.

bakmalarının sebebi @acemi'nin dediği gibi midir, değil midir o konuda bilgi sahibi değilim ama gülmek için de bakıyor değillerdir.
0
dahinnotha
(16.03.18)
özgecmişimi görüntüledikten sonra vodafone'den mail geldi bana sana gelmedi mi?
0
valkin rockefeller
(17.03.18)
Evet geldi mail, başvurunuz olumlu olursa test atıcaz size diye. Bundan bahsediyorsunuz değil mi? Başvuran herkese gitmedi mi bu mail?
0
🌸oekuklu
(17.03.18)
(2)

Mecidiyekoy’den Pendik tren gari’na

zannedersem tek eksiginiz bendim
Otobüs varmış çift katlı, hangi otobüs bu bilen var mi? Ortalama kaç saate gidiyor onu da söyler misiniz biliyorsanız.
Otobüs varmış çift katlı, hangi otobüs bu bilen var mi? Ortalama kaç saate gidiyor onu da söyler misiniz biliyorsanız.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(16.03.18)
bilmiyorum ama telefonunuza trafi app indirirseniz bu soruya cevap bulmuş olursunuz :)
0
interview with the vampire
(16.03.18)
251 gidiyor. hangi saate ve günde bindiğine göre değişiyor ama en az 1 saat, ortalama 1,5 saat, trafik zamanı ise 2 saat diyebiliriz.
0
Bruce
(16.03.18)
(4)

Zorunlu BES hakkında

monogram
Selamlar,Zorunlu BES'ten çıktınız mı yoksa sistemde kalmaya devam ediyor musunuz? Neden?Kararsız kaldım ne yapmam gerektiği konusunda.Teşekkürler.
Selamlar,

Zorunlu BES'ten çıktınız mı yoksa sistemde kalmaya devam ediyor musunuz? Neden?

Kararsız kaldım ne yapmam gerektiği konusunda.

Teşekkürler.
0
monogram
(14.03.18)
ben çıktım. katkıydı teşvikti, bunlardan adam akıllı yararlanıp karlı bir yatırım yapmış olmak için EN AZ 10 sene boyunca devam etmek gerekiyor. aynı parayı sene sene biriktirip sene sonunda o parayla altın almak 10 senede kat kat daha çok karlı olur, uzun vadede altın en değerli yatırım aracı zira. ya da sene sonundaki parayla döviz alınır, daha kısa dönemde de kar edilebilir.

devletin sıcak para için çevirdiği dalaverelerden bir tanesi bu da, gss gibi; sosyal devlet olabilmiş miyiz ki birikim için karlı bir sisteme maruz kalalım.
0
Bruce
(14.03.18)
uygulamaya girdiğinde hemen iptal ettirmiştim ama iş değiştirince tekrar başlamış, bi kaç ay sonra farkedince bari biraz biriksin çekerim dedim, önümüzdeki ay iptal ettirip harcayacağım D:

eğer kişi kendi kendine biriktiremiyorsa iyi bir yol olabilir, gerçi maaşın yüzde kaçını alıyor, sanırım miktar az. ama ben kendim biriktirebiliyorum diyen insan için gereksiz diye düşünüyorum.
0
a perfect lie
(14.03.18)
Direk çık. Kendi yatırımını kendin yap.
0
cleric
(14.03.18)
Çıktım, el zikiyle gerdeğe girilmez. Kendi alternatiflerimi yaratıyorum.
0
Uncle Sam
(14.03.18)
(14)

İşe gitmeyeceğinizi

yaraticinick
Rahatsız olduğunuzu, raporlu olduğunuzu vs. iş yerinize nasıl bildiriyorsunuz, Mail, telefon, WhatsApp hangisi daha uygun sizce?
Rahatsız olduğunuzu, raporlu olduğunuzu vs. iş yerinize nasıl bildiriyorsunuz, Mail, telefon, WhatsApp hangisi daha uygun sizce?
0
yaraticinick
(14.03.18)
amirimi arayıp hasta olduğumu rapor aldığımı söylüyorum.
0
basond
(14.03.18)
Telefon +1
0
pastörizesüt
(14.03.18)
amirime mail atiyorum, cc'ye ik'yi koyuyorum.
0
pilav
(14.03.18)
bildireceğin kişiyle arandaki samimiyete bağlı aslında biraz, ben whatsapp'dan yazıyorum mesela. biraz resmiyet varsa telefon etmen daha makul olur. ama bazen de kıl tipler oluyor, telefonda salak saçma sorular sorup "kaytarmıyorsun işalla" mesajı vermeye çalışıyor, bu gibi bir durum oluşma ihtimali varsa mail atsan da olur.
0
Bruce
(14.03.18)
Whatsapp.
0
vedatchilipeppers
(14.03.18)
bizim ekip küçük olduğu için Whatsapp gurubundan yazıyorum.
0
japon askeri
(14.03.18)
Whatsapp, manager’a yazıyorum.
0
mor oje
(14.03.18)
Raporu daha almadiysam, bilgilendirmek icin E-Mail yolluyorum. Sonra raporun scanini de E-Mail ile yolluyorum.
0
buf-e kür
(14.03.18)
sms ya da whatsapp
0
naksidil
(14.03.18)
Bazen direkt arıyorum, bazen de hiç konuşasım gelmiyor Whatsapp'tan yürüyorum.
0
chicha
(14.03.18)
prensip olarak evden çalışıyorum. eğer acil bir durum varsa mesaj atıp evden de çalışamayacağımı söylüyorum.
0
Tears of Devil
(14.03.18)
Telefon açmak nedense içimden gelmiyor hem de amir kişisi müsait mi değil mi bilmiyorum. Whatsaptsn yazıyorum genelde umarım şikayetçi değildir
0
iwillsee
(14.03.18)
Eğer doğru söylüyorsam müdürümü arıyorum, fakat yalan söylüyorsam konuşurken kesin belli ederim diye whatsapptan yazıyorum. Umarım anlaşılmıyordur :)
0
kismisolungac
(14.03.18)
Dersim varsa bölüm başkanımı arayıp bildiriyorum, raporu da sekretere ya fakslıyorum ya da tarayıp mail atıyorum. Dersim yoksa ve öyle bir ya da iki günlük bir şeyse yalnızca bölüm başkanımı ve/veya araştırma görevlisi arkadaşlarımı bilgilendiriyorum o kadar, rapor almıyorum.
0
duyond
(14.03.18)
(2)

Duyuruyu kullanıp soru sormamak mümkün mü ?

mete kudur
Bazı hesapların mesela 2000 cevabı var ama hiç duyurusu yok, hiç silinmiş duyurusu da yok. Bunun olması karakter özelliği olarak mümkün mü yoksa kesin çoklu hesap mı kullanıyorlardır. Bir de bu çoklu hesap kullanımında genelde insanların sorularından utandığı-korktuğu durumlar nasıl oluşuyor. Yani
Bazı hesapların mesela 2000 cevabı var ama hiç duyurusu yok, hiç silinmiş duyurusu da yok.

Bunun olması karakter özelliği olarak mümkün mü yoksa kesin çoklu hesap mı kullanıyorlardır. Bir de bu çoklu hesap kullanımında genelde insanların sorularından utandığı-korktuğu durumlar nasıl oluşuyor. Yani bi' insan bi' sorusundan hangi durumlarda utanabiliyor ?

Bir karışıklığı daha açayım; şimdi malum kullanıcı adını son kullanıcının belirlediği türde platformlara sahip internet. Açığa çıkmak için illa senin de biraz istekli olman lazım, yoksa çok büyük rastlaşmalar olmadıkça ve kullanıcı kendi istemezse kimse pek de bilemez gibi geliyor, kimin kim olduğunu. Haliyle kendisini açığa çıkartıp sonra da sorularından çekinmesi tuhaf geldi. Sorulardan çekinmiyor, sorular için başka hesabı yok sadece tek hesap kullanıyorsa da daha da ilginç.
0
mete kudur
(14.03.18)
öyle böyle bir çoklu hesap kullanımı değil. mesela cinsel sorular-troll'lük için bir tane vardır, normal sorular için bir tane vardır, bir tane de kimliğini açık etme ihtimali olan ciddi sorular için vardır.
0
Bruce
(14.03.18)
misal ben. öncelikle herkesin kendi hayatı ve kendi kararları herkese saygım var.

benim düşünceme göre, burda benim için hiç kimse olan insanlara, hayatımın özel konuları hakkında danışmak; kanlı canlı arkadaşlarım, ailem varken çok çok saçma geliyor. o yüzden soru sormuyorum.

özel hayatım dışındaki sorularım için zaten cevapları araştırıp bulabiliyorum. hatta burda ya da sözlükte çok basit bi google aramasıyla hatta duyuru ya da sözlükte arama yapıp cevap bulabilecekken yine de soru soran insanlar benim için hazırcı, hiçbir şey için çaba göstermeyip her şey önüne hazır gelsin isteyen asalaktan başka bir şey değiller.

e madem öyle cevap da yazma diyenler için, yardım isteyenlere yardım ederim bunun yukarda söylediklerimle hiçbir alakası yok.

son olarak sormuş olduğum 4 soru var birisi hariç diğerleri arkadaşlarımın ille de duyuru'da sor diye ısrar ettiği sorular. 16 tane de silmişim ne olduklarını hatırlamıyorum. muhtemelen seneler önce bu şekilde düşünmeye başlamadan önce sorduğum sorular ya da yine arkadaş ısrarıyla sorulmuş sorulardır onlar da.
0
washe
(14.03.18)
(13)

TUS kazanmak çok mu zor?

Bruce
yoksa bile isteye pratisyenliği seçip kafa rahatlığıyla çalışmayı seçen doktorların sayısı da az değil mi?neticede bu arkadaşlar da fena kazanmıyor türkiye ortalamasına göre; üstüne üstlük sınav mınav derdiyle uğraşmadan, sonradan hastanelerde komplike hastalarla, dertlerle, insanlarla uğraşmadan, d
yoksa bile isteye pratisyenliği seçip kafa rahatlığıyla çalışmayı seçen doktorların sayısı da az değil mi?

neticede bu arkadaşlar da fena kazanmıyor türkiye ortalamasına göre; üstüne üstlük sınav mınav derdiyle uğraşmadan, sonradan hastanelerde komplike hastalarla, dertlerle, insanlarla uğraşmadan, dayak yemeden, etliye sütlüye karışmadan, huzur içinde mesleklerini icra edebiliyorlar. bu pencereden bakıp tus'a girmeden yolunu çizen doktor sayısı diğerlerine oranla az mıdır çok mudur merak ettim. yoksa tus'a çalışıp çalışıp geçemeyen, sonunda mecburen bu yolu tercih edenlerle mi doludur asm'ler...
0
Bruce
(14.03.18)
35-40 yaşlarında pratisyen doktorlarin tus a hazırlandığını gördüm.

Tus a hazırlanmak da çok zor, pratisyenlik de.

40 kotek mi 40 dayak mi gibi bir karşılaştırma.
0
thatisthedoctor
(14.03.18)
İyi yerde iyi branş kazanmak zor.
0
dissendium
(14.03.18)
@thatisthedoctor, pratisyenliğin zorluklarını bilemedim ben konuya uzak olduğum için, ne gibi zorlukları var diyebiliriz?
0
🌸Bruce
(14.03.18)
'dertlerle, insanlarla uğraşmadan, dayak yemeden, etliye sütlüye karışmadan, huzur içinde mesleklerini icra edebiliyorlar." Demissiniz ya bunun tam tersi :)

Acil bölümün kendisi çok kötü zaten, çok sağlam bir mentaliteye vucuda vicdana sahip olmanız lazım.
0
thatisthedoctor
(14.03.18)
@thatisthedoctor, haa, ben acil işini hiç düşünmemiştim, pratisyen=aile hekimi diye düşündüm. acil için pratisyenlik de saçma değil mi ama, uzmanlık bilmek gerekmez mi?
0
🌸Bruce
(14.03.18)
eksisozluk.com

Uzmanlık alanı var aslında ama tırt bir alan, prastiyen hekim acilde gayet güzel çalışabilir ki çalışıyor da niye saçma olsun.
0
i was made for you
(14.03.18)
@i was made for you, bu işin travmatolojisi var bilmem nesi var, hayati öneme sahip konularda daha donanımlı doktorların olması gerektiğini düşünerek söyledim saçmayı, yoksa absürt değil tabii...
0
🌸Bruce
(14.03.18)
@acemi, asjkdla bu kısmı benim de aklıma geldi.
adam doktor olmuş yani, öyle böyle bi rekabet bağımlısı değil. her sınavda full çekmek istiyor, bahsettiğim durumda "aha bir sınav daha, bunu da kazanmalıyım" moduna giriyor mudur diye düşündüm. bir yerden sonra kariyer zehirlenmesi yaşanması çok doğal, beyaz yakalılarda da oluyor bu ama orada alternatifler bu kadar çekici değil. ben olsam mesela aile hekimi olur keyfime bakardım. he tabii, işin bir tarafında bilim niyetli idealistler de var ama onların sayısı çok değil bence.
0
🌸Bruce
(14.03.18)
Abi parasına puluna çok baktıklarını düşünmüyorum. Okuldan arkadaşımın abisi Cerrahpaşa mezunu uzmanlığı da Cerrahpaşa'da yapıyor Anestezi ve Reanimasyon üzerine. Yanında polisle güvenlikle dolaşıyor sürekli herif hastanede. Etliye sütlüye karışmamak gibi bir olay yok yani.
0
vedatchilipeppers
(14.03.18)
@vedatchilipeppers, aile hekimi olsa etliye sütlüye karışmaz diyorum zaten, demişsin işte güvenlikle dolaşıyor diye, değiyor mu buna diye düşünüyorlar mı acaba diyorum yani.
0
🌸Bruce
(14.03.18)
Değip değmemesi çok subjektif bir konu olmasıyla birlikte işini sevmeyen herkesin kendine sorabileceği bir soru bu.

Benim düşünceme göre, kazanılan para bir noktaya kadar bu işin çıtası olabilir, o nokta geçildikten sonra -hele hekimlik gibi bir iş- insanı öyle bir yıpratır ki yürüyen ceset olursun zaten, parayla geri döndürülemeyecek sorunlar doğurur kişinin ruh ve beden sağlığında. Pratisyen kalmak bence hekimler arasında çok alternatif bir yol, o yola giren kişi de derinlemesine sorgulamıştır ve bu sorgulama sürecinin neticesinde pratisyen kalmayı tercih etmiştir zaten. Değiyor mu diye düşünmese pratisyen kalmaz, ilerlemeye ve uyum sağlamaya bakar. TUS'u kazanamayan ama hala denemeye devam eden 35-40 yaşındaki pratisyen hekimler ise uzman hekim olmanın ve meslekte ilerlemenin yaşayabileceği muhtemel tüm çilelere değeceğini düşünüyor demek ki; yoksa 35-40 yaşındaki insan neden o kadar zor bir sınava hazırlansın o yaştan sonra.
0
vedatchilipeppers
(14.03.18)
Doktor arkadaşlar güzel anlatmış hem burada hem sözlükte, yalnız işin dışında olup yüksek ahkamlar kesilmesine de pek razı değilim (örn. ÖSS'de en tepeden yazıp mezun olunca seçim yapamamak falan? Hahaha?)

Neyse, sorunuza cevap vererek başlayayım; öncelikle TUS'u kazanmak değil TUS'un kendisi zor bir sınav. Nasıl yani, şöyle; daha karar aşamasında başlar zorluğu. Çünkü TUS çalışmak gerçekten başka bir sınava hazırlanmaya benzemiyor. Yoksa TUS -şimdi tam hatırlamıyorum ama- dünyada yapılan sayılı zor sınavlardan.

Ama öte taraftan şunu da rahatlıkla söyleyebilirim, TUS'u kazanmak TUS'tan daha zor değil. Garip bir cümle oldu farkındayım, şöyle izah edeyim, ben henüz TUS'a çalışıp da kazanamayan görmedim desem yeridir (elbette ki istisnaları mevcut). Yani özetle, o kafa yapısına ulaşan adam bir şekilde kazanıyor. Nasıl bir kafa yapısı, öyle "günde 14 saat çalışmaya hazır olmak" falan değil dediğim, saat mevhumunu dahi unutturabilecek kıvamda çalışmaktan bahsediyorum. Dizi dizi kitapların dipnotlarına kadar sorulabilen, hatta kitaplarda değil de güncel yayınlardan sorulabilen bir sınav için ezberin kitabını yeniden yazmaktan bahsediyorum. Öyle bir sınav ki (güncel soru sayısını hatırlamıyorum), %10-15 civarı soruyu yapamayanlardan (yanlış yapmak değil, boş bırakmak, fikir dahi yürütememek) Türkiye derecesi çıksın.

Kişi eğer bu zorluğu "ben göğüslerim" diyorsa ve poposunu sandalyeye mühürleyebiliyorsa kazanır. Ha olur Hacettepe Dermatoloji olur, olmadı Van Genel Cerrahi olur. İlla olur yani, açıkta kalmaz.

Kişi bazlı değerlendirecek olursak, TUS için herkesin kendine ait bir öyküsü vardır. Çoğu için klasik ÖSS başarısı -> Tıp Fakültesi -> Haliyle TUS denkleminden giderken dahi arada kişisel özellikler etkili olur. Ben mesela sadece ve sadece ağız burun bakmaktan ve rektal tuşa yapmaktan uzak kalmak için girdim ve ona uygun bir bölümdeyim şu an.

Pratisyen kalmak ülkemizde doktor olmamakla eş tutuluyor. Buna kızmıyorum, öyle öğretilmiş çünkü. Neyimiz düzgün de, halk pratisyene hak ettiği değeri versin? Kendi ailem (eşim, annem, babam vb) dahi uzman olduktan sonra doktor olmuşum gibi tebrik ettiler yahu valla bakın, şaka değil ("E artık bize de 3 gün rapor yazarsın?" diyor, "iyi de onu yıllardır yapabiliyorum?" dediğimde devreler yanıyor, düşün bak). Bu sebeple insanların pratisyen olarak kalmak istememelerinde bunun da etkisinin olduğunu düşünüyorum. Halbuki birinci basamak (pratisyen hekim tarafından yürütülür) sağlık sisteminin omurgasıdır, omurgası olmalıdır veya.

Neyse umarım açıklayıcı olmuştur. Sevgiler.
0
gonion
(14.03.18)
@vedatchilipeppers, biz anlaşamadık sanırım. ben pratisyenliğe değiyor mu demiyorum. pratisyenlik seçme olanağı varken(parası da ortalama üstü) tus'a girip daha fazlası için uğraşanlardan bahsediyorum. tus kazanmış ama günde 15 saat çalışan, güvenlikle gezen, bin türlü insanla uğraşan doktorların pratisyene göre elde ettiği şeylerin bu kadar zahmete sıkıntıya değmeyebileceğinden bahsediyorum. yani bence pratisyenlik seçmek makulken niye bu kadar riske giriliyor diyorum. yani dediğin gibi para da bir yere kadar, kendini o kadar öldürmeye gerek var mı diyorum.

tabii ki bunu bile isteye seçenler var ve saygı duyuyorum, olmasalar insanlık ne hale gelirdi elbet. sadece, tus'un doktorluk serüveninin kaçınılmaz parçası gibi mi görüldüğünü merak ettim, alternatifi de gayet çekiciyken.


@gonion, çok güzel açıklayıcı olmuş hocam, teşekkür ederim. işin sosyal boyutu da önemli ama "elalemin götüne parmak atmak istememek" de benim açımdan gayet makul ve ikna edici bir açıklama heheh.
0
🌸Bruce
(14.03.18)
(7)

Yeni dergilerdeki retro kapaklar nedendir?

ya ben lan neyse
retro doğru mu emin değilim.ot, bavul, kafa gibi dergiler neredeyse her sayısında eski ünlülerin resimlerini kullanıyor. neden?https://www.google.com.tr/search?biw=1920&bih=974&tbm=isch&sa=1&ei=ihKoWp-YAYv8kwWq0pu4BQ&q=bavul+dergisi&oq=bav+dergisi&gs_l=psy-ab.1.0.0i13k1l10.50559.51597.0.52517.3.3.0.
retro doğru mu emin değilim.

ot, bavul, kafa gibi dergiler neredeyse her sayısında eski ünlülerin resimlerini kullanıyor. neden?

www.google.com.tr

www.google.com.tr

www.google.com.tr



bu dergileri birkaç sayı okudum. öyle kapakla da çok alakası yok içeriğin. hani adile naşit'i görünce sinema bekliyorsun ama belki tek sayfa çıkıyor o da...
0
ya ben lan neyse
(13.03.18)
daha çekici
0
pgup
(13.03.18)
Yeni nesli ilgilendiren bir şey yok orta yaş ve üstüne sesleniyor bana kalırsa bu görseller. Sevenleri tarafından ilgi çekici olabiliyor.
0
1adam
(13.03.18)
Samimiyetsiz davranış içinde olan edebiyat dergilerinin hareketi, daha entel ama toplumun içinden görünmeye çalışıyorlar ve bunun kaynağı da şu ara eski ünlüler. Mesela son yıllardaki frida fırtınası. Bu da bunun türk versiyonu. “Biz çıplak ayaklarımızı kalorifere dayamış neslin çocuklarıyız” tadında olan yazılar..
0
helena
(13.03.18)
Bruce
(13.03.18)
mobil edit: Samimiyetsiz olanlar hepsi değil, bu insanları kapağa koyup adamakıllı yer vermeyenler. İlla ki okunan türden var ben de kafa ot bavul gibilerin bir çoğunu okudum
0
helena
(13.03.18)
tutan şey bu. diğer bir ismiyle popülizm. o kampların, tırı vırı raillerin nedeni de bu.
0
biravekahve
(13.03.18)
bu dergilere umut sarıkaya bir karikatüründe "DERGİ! ÖLÜLÜ!" diye yer vermişti. Ölülü dergi bunlar işte. Arabesk kapaklar yapıyorlar.
0
microfiction
(13.03.18)
(6)

King Gizzard ne ara bu kadar meşhur oldu?

alperz
Mikrotonlarımızı kullanmaları hariç bir numaralarını da görmedim. Eski usul progressive rock gibi üstelik. Bunlardan daha iyi bir sürü progressive grup varken neden bu adamlar? Tek olayları segah perdesini bilmeleri mi yani?
Mikrotonlarımızı kullanmaları hariç bir numaralarını da görmedim. Eski usul progressive rock gibi üstelik. Bunlardan daha iyi bir sürü progressive grup varken neden bu adamlar? Tek olayları segah perdesini bilmeleri mi yani?
0
alperz
(13.03.18)
Bence bu grup çoğu kişiye spotifyda önerildi, bu kısım aşikar zaten. Herkesin dikkatini çekti, herkes arkadaşlarına söyledi ve adamlar Türkiye'de patladılar. Mesela ben sadece tek şarkılarını biliyorum. Bu kadar meşhur olduklarını bilmiyordum.
0
uyusam iyi olur
(13.03.18)
saygıdeğer hocam bunu sizden duymak içimi rahatlattı, ben bir boktan çakmaz halimle ahkam kesmek istemediğim için çok ses etmiyordum.

her şey elijah wood'un selda bağcan hayranı çıkmasıyla başladı bence. len bu hobit bile dinliyorsa, bu kadar hayranıysa bişey vardır diye sardılar selda ablaya. üzerine veyasin midir nedir, rapten bozma fingirderk veled hey douglas diye duptısladı bu tonları. ulan en alakasız konserlerde bile bunun setlerini çaldılar, resmen insanının içindeki anadolu mayasını tetikleye tetikleye, o en klas düğünün bile bir noktada angaranın bağlarına bağlanması gibi, bam telinden vurmaya çalışıp sömürdüler. kapı gıcırtısından hallice bile olsa oynuyoruz işte amuniyum, tuttu. e tabi atmosferik yarrak metal var da anadolu saykodelik prögesik rak yapan anaboş gavur grup yok mu, var, ahan da bunlar. şimdi de bunların üstüne atlıyorlar işte.

dinlesin tabii insanlar, ben gevezelik ediyorum. benim de dikkatimi çekmişti yani, vesile oldunuz umarım bana değil size söverler. saygılarımla hörmetlerimle loy...

ya hazır yazmışken bi noktaya daha değinip kendimce bi bağlam kurmaya çalışsam ayıp olmaz umarım.

bizim hipster cenahının gitara yakın versiyonları böyle "kenarda köşede kalmış" tiplere sarıp sarıp duruyor. bunlardan önce post-rock'çılar vardı, sonra shoegaze midir her ne eziklikse oraya dönüldü. bunların kafa da benzer kafa. ama tutarlılar bak, o konuda bişey dersem ilham tanrıları çarpar beni. bu çeşitlilik de güzel bence, biz de kendi çapımızda alternatif dinliyoz evelallah. ama yani böyle sabun köpüğü olup çabuk tüketilip gidince biraz çiğ kalıyor sanki, bilemedim. keşke sadece dinleyici değil yaratıcı boyutuna da yansısa bu hipster'lık, the away days gibi gruplar çoğalsa. bari bi işe yarasın bu hype diyorum yani eki eki...
0
Bruce
(13.03.18)
Konserleri çok keyifli geçiyor, müziklerini de beğeniyorum, her albümleri farklı genre neredeyse. Microtonal bananadan önce dinlemeye başladım. Yurtdışında meme olmalarının da belki biraz etkisi vardır, internette çok karşıma çıkıyor. Grup enerjisi vs beğeniyorum, albümlerde prodüksiyon da çok kaliteli. Mesela her albümün özel plak versiyonu basılıyor ve saniyesinde bitiyor. Sonra internete astronomik fiyatlara koyuyorlar yine de satıyor öyle ilginç bişey de var. Geçen sene 5 albüm çıkaracaz diye hype yapmaları da bence ünlenmelerinde etkili oldu.
0
mirafiori
(13.03.18)
Sondan başa doğru dinliyorum şimdi albümleri. "Oha napmışlar lan nası herifler bunlar?" dediğim bir şeye denk gelmedim henüz. Bakalım...
0
🌸alperz
(13.03.18)
ilk hatırı sayılır kitleye ulaşmaları head on / pill single'ıyla oldu sanıyorum. sonra i'm in your mind daha da büyüttü. nonagon infinity de bu seviyeye çıkardı. ben de mikrotonal kullanımı ve türk müziğinden etkilendiklerini dile getirmeleri nedeniyle türkiye'de seviliyor olabileceklerini düşünüyordum, ama yerli kaynakları takip etmediğim için bu kadar sevildiklerini bilmiyordum. hatta arkadaşım bizim biletleri aldıktan sonra biletlerin tükendiğini ve üçüncü bir konser günü ayarlandığını söyleyince korkup "hasiktir" demiştim. yarın gideceğim konserlerine de açıkçası kitleden çekiniyorum. hatta khruangbin'le bir ara takasa girmeyi düşündüm ama sonra arkadaşa ayıp olur diye vazgeçtim. yaşlandıkça tahammülüm azaldı.
0
misterturist
(13.03.18)
ismi çok akılda kalıcı olduğu için olabilir.
0
dedimmidemedimmi
(14.03.18)
(9)

Maymunlar neden şeker hastası olmuyor?

chicha
O kadar meyve, dolayısıyla şeker ye bi şey olmasın. Evrimsel açıdan biz zamanla daha hassas hale mi geldik? Bizim yediğimiz şeyleri yeseler onlar da şeker hastası olurlar mı?
O kadar meyve, dolayısıyla şeker ye bi şey olmasın. Evrimsel açıdan biz zamanla daha hassas hale mi geldik? Bizim yediğimiz şeyleri yeseler onlar da şeker hastası olurlar mı?
0
chicha
(13.03.18)
Maynumla insan bir mi? Baska hayvanlar da cig et yiyor mesela. Sen cig et yesen nolur kimbilir.
0
stavro
(13.03.18)
Meyveden alabileceği şeker her şartta yakabileceği bir miktar. Bizim gibi rafine şekere co2'li su ve özüt ekleyip metal kutularda içip sonra göt göbek oturmuyorlar.
0
cleric
(13.03.18)
Bizimle en yakın genetiğe sahip oldukları için maymun örneği verdim. Anneannem de bozulmuş süt, yemek ne varsa ineğe veriyor abi biz yesek hastanelik oluruz.

Neyse hayvanı şekerden koruyan hareket mi yani? Onları da ofiste oturtsak onlar da hasta olur mu diyorsunuz?
0
🌸chicha
(13.03.18)
olur
0
pgup
(13.03.18)
oluyorlarmış.
www.2ndchance.info
0
Bruce
(13.03.18)
Maymunu bilmem de insanı asıl diabet yapan şey şeker değil.

m.youtube.com
0
bos gezenin bos ustasi
(13.03.18)
cunku maymunlarin evreninde ilac endustrisi ve kolesterol gibi uydurma hastaliklar yok.
0
baldur2
(13.03.18)
açılın ben diyabetiğim.

maymunları bilmiyorum ama kedilerde diyabet var :( onlarda insülinle tedavi oluyorlar.

ayrıca 21. yüzyıl insanının erişebildiği şeker miktarı ile maymununkini kıyaslayamayız.
marketteki ürünlerin yüzde 70'i karbonhidrat ihtiva eden ürünlerden oluşuyor. raflar dahil.
0
foster
(13.03.18)
çünkü doğal şeker alıyorlar bizim gibi rafine şeker almıyorlar vücutlarına.

türlü maymunluklar yaparak aldıkları şekeri karbonhidratı harcıyorlar. +1
0
naksidil
(13.03.18)
(7)

1.5 Gün Su Kesintisi

6 yasimdan beri metal dinliyorum
Selamlar,İstanbul'un göbeğindeyiz, 1.5 gün sular kesik olacakmış. 1 bidona su dolduracağım eski günlerdeki gibi :D Siz nasıl önlem alacaksınız/alıyorsunuz haberli su kesintilerine?
Selamlar,

İstanbul'un göbeğindeyiz, 1.5 gün sular kesik olacakmış. 1 bidona su dolduracağım eski günlerdeki gibi :D

Siz nasıl önlem alacaksınız/alıyorsunuz haberli su kesintilerine?
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(12.03.18)
göbek derken nerde su kesilecek acaba?

soruya cevap: kap kacak ne varsa dolduruyorum. hazırlıksız yakalanırsam ddamanacadaki içme suyunu mundar ediyorum.
0
spirit crusher
(12.03.18)
Aşırı şehirleşme olan yerlerde altyapı yetersizliği sebebiyle zaman zaman bakım, onarım ve yenileme gerekiyor. Şehrin göbeğinde olmanız suyun kesilmemesi gerektiği anlamına gelmez. Tahmin edilenden çok daha hızlı nüfus artışı yaşamış bir şehirden bahsediyoruz. Bir isale hattı vatandaş için pek bir şey ifade etmeyebilir ama bunlar 30 senelik periyotlar için dizayn edilen altyapı sistemleridir. Miadı doldu ise pek tabii ki yenilenmesi gerekir. O yüzden 1.5 gün olması bile iyi bir performans. Kusura bakmayın, bu tip büyük şehirlerde su kesilmeyecekmiş, kesilmemesi gerekiyormuş gibi yorumlar okuyunca açıklama yapmadan duramıyorum.

Burada asıl sıkıntı 300 hanelik kapasitesi olan bir muhitte kentsel dönüşümle dikilen uzun uzun binalarla o alandaki haneyi 1000'e çıkaran sistemde. Öncelikle nüfusu kalabalıklaştıran projelerin durması gerekiyor ki altyapı problemi yaşamayalım. Maalesef kurumlar arası koordinasyon ve bilgi alışverişi inanılmaz derecede az olduğu için önce konutlar yapılır, asfaltlar dökülür. Sonra da o asfaltı kazıp altyapıyı onarırlar. Değişmeyen bir yürütme sistemimiz var ve ne yazık ki bu su kesintileri de devam edecek. Hem normal hem de anormal.

1 bidon yetmez :) 2 yapın siz onu
0
desdenova34
(12.03.18)
Göbek dediğim ben Beyoğlu'ndayım. 30 saatlik kesintiyi kabul etmiyorum ben @desdenova34. Hadi biz duş almayalım, restoranlar, cafeler, barlar, okullar, hastaneler ne olacak?

Beyoğlu'ndan başka: "Şişli, Kağıthane, Beşiktaş, Eyüpsultan ilçelerinde bazı bölgelerde su kesintisi yapılacak."
0
🌸6 yasimdan beri metal dinliyorum
(12.03.18)
Çocukluğumdan hatırlıyorum, haftada 2 ya da 3 gün su verilirdi sadece. Diğer günler kesikti sular. Binalarda depolar vardı, balkonlar bidon doluydu.

İnsanlar istediği zaman sevişemiyordu gusul alamıyor diye :)

Bana göre sular kesildiğinde en büyük problem alafranga tuvalet, lan bidonda kovada su olsa bile nasıl yapacağız çok zor!

Bir bidon yetmez, küvet varsa doldurun. Olabildiğince kap kaçak şişe ne varsa doldurun, boş damacana varsa iade etmeyin.
0
John Bloor
(13.03.18)
Evet, ben de ortaköy'den katılıyorum bu kesintiye.

Böyle günlerde -geçen hafta mı, on gün önce mi ne olduğu gibi- klasik kettle'da ısıttığım suyu kovadan maşrapa ile dökmek şeklindeki nostaljik yöntemle duş alıyorum işe gitmeden.

1+1de yaşadığım için doldurabileceğim bir küvetim falan da yok, beş litrelik su şişelerini ve kova doldurmaktan başka alternatifim olmadı.
Bulaşık ve çamaşır makinesini dün çalıştırdım.

Kafa rahatlığımı kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ediyorum diyorum ve içme suyu kullanıyorum o yüzden. Ekstra bir damacana yetiyor neticede. Hadi olmadı iki tane olsun. Ona vereceğim 40 lirayı problem etmiyorum açıkçası. Su kesintisi olan zamanlarda dışarıda (veya dışarıdan) da yemek yemiyorum temizliğine güvenemediğim için.
Böyle.
0
sopiro
(13.03.18)
ben eve gitmiycem abi, sokarım böyle işe. 30 saat nedir ya, fil gibi su içip saat başı işeyen adamım ben, onunla mı uğraşıcam. kuzenlerde kalıcam bu gece, oh mis.

30 saat kesintinin geçerli bir mazereti de olmaz ayrıca, gerekirse yedek sistem kurarsın, ya da her neyse. istanbul göç almaya dün başlamadı, bugüne kadar neredeydiler. çok net belediyecilik başarısızlığı ancak şaşılacak bir durum değil, planlama söz konusu olduğunda hangi alanda başarılı olunmuş ki bunda da olunsun.
0
Bruce
(13.03.18)
Sevgili @Bruce için birkaç şey belirtmek isterim.

Bugün bir yerleşim yeri için su getirme ve kanalizasyon sistemi veya içme suyu arıtma ve tedarik sistemi kurmak istiyorsak eğer bugünden itibaren 15+15 şeklinde 30 sene sonrası için geçmiş yıllardaki nüfus verileri kullanılarak 30 sene sonrası için tahmini bir nüfus belirlenir.

İSKİ altyapısının geçmişine tamamen hakim değilim ama İstanbul'daki nüfus artışı olması gereken oranların kat kat üstünde gerçekleşti. Evet, dün göç almaya başlamadı ama altyapı tasarlanırken maalesef bizim elimizdeki teknik 30 sene sonrası ile sınırlı. Dolayısıyla böyle gelen ve böyle gitmekte olan bir mühendislik için ne yazık ki geçerli bir sebep.

Gönül isterdi ki New York'taki gibi 100 sene sonra bile nüfusun daha fazlasını kaldırabilecek bir altyapı sistemimiz olsaydı ama yok. Bugün İstanbul'u kazıp 100 senelik bir altyapı hazırlamaya kalksan telef olur insanlar. O yüzden parça parça yapmak zorundalar.

Yedek sistem dediğin şey de zaten bu 30 senelik tahmini içinde. İlk kısım 15, ikinci kısım da diğer 15 seneyi kapsıyor. Zaten şu an yedek sistemi kullanıyoruz uzunca süredir anlayacağın.

Maalesef belediyecilik sadece yer üstünde, gözle görülebilen şeyler üzerinden yapılıyor. Sanki savaştan yeni çıkmışız da toparlanma sürecinde gibiyiz halen daha. İsale hattı değişimini son zamanlarda sık sık yapıyorlar. Ömerli'den çıkan suyun Merter'e kadar beslendiği bir şehirdeyiz. Terkos tek başına Avrupa yakasını karşılayamıyor. Dolayısıyla Anadolu'dan Avrupa'nın beslenmesi gerekiyor. Yapacak bir şey yok, tüm su yolları asfalt ve binalarla dolu.

Haklısın, planlama bu saatten sonra yapılacak bir şey değil ama yapılmış olan planlarda da istatiksel olarak kağıt üzerinde herhangi bir sıkıntı yok. İpini koparıp İstanbul'a göç edenler, yetmeyip sülalesini de taşıyanlar beklenenden daha fazla ve durmuyorlar. Durmayacaklar.
0
desdenova34
(13.03.18)
(13)

izmir mi antalya mı?

bir zamanlar cocuktum
böyle bir ikilemde kaldım iş için, işin şartları her iki şehir içinde aynı ancak hangi şehirde yaşam daha iyidir? siz olsanız hangisni tercih ederdiniz?
böyle bir ikilemde kaldım iş için, işin şartları her iki şehir içinde aynı ancak hangi şehirde yaşam daha iyidir? siz olsanız hangisni tercih ederdiniz?
0
bir zamanlar cocuktum
(12.03.18)
izmir tabii ki, antalya'nın yağmuru sıcağı çekilmez. izmir daha gelişmiş bir şehir hem.
0
Bruce
(12.03.18)
izmirli olarak antalya diyorum. izmire gelmeyin diye söylemiyorum. izmir gerçekten yaşanacak bir yer değil artık.
0
false pretension
(12.03.18)
midye,kokoreç ve kordon. izmir izmir.
0
MtKrt
(12.03.18)
izmir'den şaşma
0
mftdret
(12.03.18)
İzmir tabi ki
0
aquarium
(12.03.18)
İzmir'de doğup büyümüş biri olarak Antalya'ya gittiğimde İzmir'den daha güzel olduğunu düşünmüştüm. Yaşam olarak bilemiyorum. İzmir anlatıldığı kadar toz pembe bir şehir değil. Kordon midye kokoreç bira falan derken 50 liranızı bıçak zoruyla verdiğiniz oluyor yani :d hele bir de belli başlı semtler dışında oturuyorsanız ülkenin herhangi bir şehrinden farkı yok.
0
thewhitewolf
(12.03.18)
izmir istanbula dönüşüyor yavaş yavaş tabi bostanlı da falan oturacaksanız bir sorun yok.
0
biravekahve
(12.03.18)
Iki şehride iyi bilirim. Neresinde oturacağınıza göre değişir. Aynı ikilemi bende yaşıyorum. Ama sanırım antalya diyecegim.
0
delicevat
(12.03.18)
Şartlar aynıysa Antalya.
0
vampir akrep
(12.03.18)
antalya.

antalya'da 4 yıl yaşadım, çocukluğumdan beri de izmir'deyim.
0
nice tnetennba
(12.03.18)
bu sorunun cevabını vermek için nerede çalışacağını sormak gerekiyor.

mesela antalya'daki iş döşemealtında ama izmir'deki iş ege serbest bölgesinde ise kesinlikle izmir.

ama antalya'daki iş antalya'nın böğründe ama izmir'deki iş torbalı'da, tire'de ise antalya.

mesela şehirleri karşılaştırırken, güzeloba mahallesinde (lara) oturup, her gün konyaaltına veya döşemealtına gitmektense; izmir'de karataş'ta oturup, her gün torbalıya gitmeyi de tercih ederim.

3 sene antalya'da yaşadım. yazlığım da orada. 2001'den beri kışları da izmir'deyim.

antalya güzeloba tarafları çok rahattır. binalar yenidir. otopark sorunu pek yoktur. havaalanı dibindedir. o taraflara yerleşebileceğin iş varsa bas antalya'ya. ama gidip de 100. yıl caddesi üzerinde, mevlana kavşağının oralarda ince kolonlu sikik 40 yıllık binalarda yaşayacaksan pek antalya'ya da gitme.
0
rain when i die
(12.03.18)
antalyaya gelmeyin artık.
2,5 milyona dayandı artık.
0
rhan
(12.03.18)
Geçen yaz 25 seneden fazladır yaşadığım İzmir'den Antalya'ya taşındım.

1) Antalya da iş olanakları kısıtlı ve maaşlar izmir e göre düşük
2) Antalya da kiralar görece düşük, 800tl'ye eli yüzü düzgün bir evde oturabilirsin.
3) Toplu taşımayı fazla kullanmadım ama izmir kadar iyi değil.
4) Eğer organize sanayi'de çalışacaksan ve şehir merkezinde oturacaksan 40+40 toplam 80km yol yaparsın her gün.

Antalya'yı izmir'in 15-20 sene önceki haline benzetiyorum, "yaşanacak şehir" sloganını hak ediyor bence.
0
kimlanbu
(13.03.18)
(1)

augmented reality oyunları ve virtual reality oyunları

Sour
arasında bir fark var mı? neden iki farklı tür çıkıyor? playstation vr. vs augmented reality olmuyor mu?
arasında bir fark var mı? neden iki farklı tür çıkıyor? playstation vr. vs augmented reality olmuyor mu?
0
Sour
(12.03.18)
Ar gerçek zemin, eşya, madde üzerine görüntü bindirilmiş hali, vr ise tamamen sanal. Ar sistemlerde örneğin masanın üzerine projektör vasıtasıyla satranç tahtası yansıtılır, sen elinle taşı tutar gibi yapıp koyarsın, taş hareket eder. Vr'da ise bir ekranda görürsün tahtayı ve taşları, elindeki kontrolcü oyunun içindeki eli hareket ettirir, sen taşı hareket ettirir gibi kontrolcüyü oynatırsın, ekrandaki el senin hareketini taklit eder.

daha basit ar olarak şunlar var, temel fark yine gerçeklik üzerine kurulmuş olması.
www.youtube.com
0
Bruce
(12.03.18)
(13)

İran'da Düşen Türk Uçağı

rahip janick
Neden bu kadar büyük bir olay haline getirildi? Toplumsal yas ilan edecekler neredeyse. Özel bir sebebi var mı bunun?Tamam, insanlar öldü. Eh, her gün ölüyorlar. Yakın çevremizde bağımızın bulunmadığı insanlar da ölüyor. Hatta cenazelerine katılıyoruz ama böyle bir hüzün olmuyor. Bu insanları özel k
Neden bu kadar büyük bir olay haline getirildi? Toplumsal yas ilan edecekler neredeyse. Özel bir sebebi var mı bunun?

Tamam, insanlar öldü. Eh, her gün ölüyorlar. Yakın çevremizde bağımızın bulunmadığı insanlar da ölüyor. Hatta cenazelerine katılıyoruz ama böyle bir hüzün olmuyor. Bu insanları özel kılan nedir? Uçakları düştüğü için mi? Uçakları İran'da düştüğü için mi?

Elbette kimin neye üzüleceğine ben karar vermeyeceğim ama sebebini merak ediyorum. NEDEN?!

edit: soruyu "neden zenginlerin ölümüne üzülüyorlar?" gibi algılamayın lütfen. Çok saçma olur öyle. En basit haliyle soruyorum.
0
rahip janick
(12.03.18)
Geçtiğimiz yıl Eczacıbaşı'nın üst yönetiminden birileri helikopter kazasında öldü. Onda da benzer şekilde haber yapıldı. Sadece bir grup çıkıp "onun ölümüne üzülmedünüzzz" öküzlüğü yapmadığından bu kadar dikkatini çekmemiş olabilir..

Özetle aslında haberi büyüten ona karşıt olmaya çalışan vicdan yoksunlarıdır. "Onun ölümüne bu kadar üzülmedinizciler" ya da "zenginsin ölsüncüler"dir.

Benim için 2si hamile, 1i yeni anne, 3ü nişanlı olan gencecik kadınların öldüğü bir kazadır. Üzücüdür.
0
lcha
(12.03.18)
Ya aslında algıdan değil, gerçekten durum bu. zenginlerin ölümü dikkat çekiyor çünkü. 3.havalimanında 400 işçinin ölüm iddiası çıktı, haber bile olmadı. sonra bakan çıktı pişkin bir şekilde 30-40 kişi dedi geçti, kimse sallamadı bile. ama burada özel jetle keyif yapan zengin insanlar söz konusu.

the dark knight's joker'in tiradını hatırlatırım; eğer bir emniyet müdürü ya da bir önemli biri ölecek desek, yer yerinden oynar oysa yüzlerce mahkum ya da sıradan insan ölecek desek, kimsenin umrunda olmaz. durum bu.
0
giovanne
(12.03.18)
uçak kazası her zaman popüler bi mevzu, normal bence. aynı zamanda ölen kişilerin genç olması, bu instagram paylaşımları filan insanların empati kurmasını daha güçlü hale getirmiş olabilir. zengin olmaları bunlardan sonra geliyor bence. sözlükte yazılanları okumadım gerçi.
0
tepedeki psychedelic adam
(12.03.18)
bu sabah sözlükte görünce haberim oldu. herhangi bir şey hissetmedim. olur öyle diyip geçtim.

başlığa şöyle hızlıca bir baktım da konu yine taraftarlığa gelmiş. bir taraf üzülmüş sol köşeye geçmiş, diğer taraf zengin düşmanlığı yapmış sağ köşeye geçmiş, mal gibi birbirlerini yiyorlar.

düşük kültürlü boş insanlar kendilerini ilgilendirmeyen konularda taraftarlık yapmaya bayılıyor bu sosyal ortamda. yarına unutulur taraftarlığını yapacak başka bir şey bulurlar. bu kadar konuşulmasına sebep olan şey olayın kendisi değil, iki farklı görüşe yol açabilmesi sadece.

detayını bilmiyorum, otuz saniyede edindiğim izlenim bu yönde oldu.
0
sir gawain
(12.03.18)
haberi açıp bakmadım bile. iki gündür telefona haber sitelerinin konu ile ilgili bildirimleri geliyor. yine de merak edip bakmıyorum.

dünyada ölen bir çok insan var. haberi yapılabilecek tüm ölümlerin haberi yapılırsa samimiyetlerine inanırım. trafik kazalarında otobüsler, servisler kaza yapıyor da 10+ kişi hayatını kaybediyor. 2 gün haber dönmeyi bırakın 2 saat duruyor internet sitelerinde, sonra yerini başka bir haber alıyor.

savaşlarda ölen insanlar, açlıktan ve hastalıktan ölen insanların haberi yapılsın. bir üzüntü duyulacaksa bu insanlara üzülmeli.
0
eeb
(12.03.18)
uçak kazası popüler +1, bir de yurt dışı, bir de tehlikeli bölgeler; bodrum'da bir jiple yaşansaydı kaza, bu kadar duyulmazdı diye düşünüyorum ben de. ben ekşi'de başlığı görünce aklıma direkt uçağın düşürülmüş olma ihtimali geldi mesela, because middle east!
0
Bruce
(12.03.18)
Genç insanlar öldü. Bir de babaları tanınmış insanlar. Ölene ayrı üzülüyorsun, evlat acısı Allah göstermesin bambaşka bir şey.

Öte yandan askerliğini yaparken ölen onlarca genç var, bazılarının eşi hamile, çocuğu yeni doğmuş göremeden ölmüş. İnsanın içi acıyor.

1- Allah göstermesin kimseye evlat acısını
2- Zenginin ölümü manşete haber olur, ki normal
3- 3 güne cenazeler kalkar, herkes bunu da unutur. Ateş düştüğü yeri yakar.
0
SiyamkedisiZorro
(12.03.18)
Çünkü hergün ölenler hergün ölüyorlar, bir uçak seyahatinde tamamı kadınlardan oluşan bir grup zengin kaç yılda bir ölür ki?
0
harvey
(12.03.18)
Gayet net, ozel jetiyle eglenceye giden bir is adami kizi daga cakilarak oldu. Dikkat cekici bir olay. Ekran basindakilerin ilgilenme potansiyeline orantili olarak haberlerde yer buluyor olaylar. Her sey izleyici endeksli. Olay bu kadar basit.
Hani cok zengin olmasina ragmen trajik bir kazada olmesi ilginc ve trajik geliyor kulaga ister istemez. Bu yuzden.

Ucak kazasi buyuk olay falan degil, neredeyse hicbir ucak kazasi ozel bir durum olmadikca ertesi gun konusulmaz bile. Kaza seklinin, lokasyonunun ya da olenlerin ozel bir durumu, dikkat cekici bir durumu olmasi lazim. Ucak kazalarini surekli takip ederim. Ne kadar gundem oldugunu goruyorum.
0
stavro
(12.03.18)
Su an sterese giren o ucagin sahibi zenginler degil Bombardier yetkilileri ve filosunda bu ucagi tutan ozel havacilik firmalaridir.
0
stavro
(12.03.18)
@sour, itici gelmiyor, bilakis mantıklı, ben soruya şunu yazamamıştım, "bu uçakta kanserin tedavisini yitirmedik. ölenler önemli bilim insanları değildi, hatta sermaye sahibi bile değildi. O halde, neden?"

edit: muhtemelen yanlış anlaşılacak bu ifade ama yapacak bir şey yok, gelen yanıta göre editlerim artık.
0
🌸rahip janick
(12.03.18)
@sour, Yönetim kurulu üyesi, baba kontenjanından?

sanatçı, sporcu vs.'i de ekleyebiliriz oraya. bu insanların ölümü de bir şey değiştirmeyecek bence, sermaye bu insanların ellerinde değil ki? o projeler varsa yine yapılacak. elbette afaki konuşuyorum şu an ama bu insanların tek başlarına o firmaları yönetmediklerini düşünüyorum.

Yani, bu insanlar öldü, geri kaldık, şu kadar insan işsiz kaldı gibi bir durum olmayacaktır. Bu tür firmalar (holding) da zaten tek bir kişinin eline bakmaz, haksız mıyım?

haksız mıyım deyince de aklıma şu geldi: www.youtube.com
0
🌸rahip janick
(12.03.18)
@sour, yok, pas geçmedim, tiklerini verdim, stavro'nunkini mantıklı da buldum ama kafamda yine oturtamadım. Çünkü "Gayet net, ozel jetiyle eglenceye giden bir is adami kizi daga cakilarak oldu. Dikkat cekici bir olay." dedi. Katılıyorum. Dikkat çekici ama ben büyütülürken bir yandan da bu kişilerin arkasından edilen ahlara ve vahlara takılmıştım. Nihayetinde böyle bir olay Türkiye'de "oh iyi olmuş" gibi çiğ ve iğrenç bir tavırla karşılanır.

Fakat genel itibariyle makul bir yanıt.

Edit: Tabii, ben haberleri düzgün takip etmediğim için nasıl servis edildiğini bilemedim. Nasıl bir algı yaratıldıysa öyle tepki alındı.

Artık her şey çok daha berrak. Teşekkürler @Stavro!
0
🌸rahip janick
(12.03.18)
(2)

Aliexpress gumruk sorusu

la noix
GunaydinSiparisin gunrukte takilip takilmadigini nerden anliyorsunuz?
Gunaydin
Siparisin gunrukte takilip takilmadigini nerden anliyorsunuz?
0
la noix
(12.03.18)
binlerce dolarlık bir ürün değilse gümrükte takılmaz. teslime gelir ama ücret uygulandıysa onu tahsil eder kargo görevlisi. yasak bir ürünse ya da kontrole tabiiyse tebligat gönderiyor gümrük, gelin alın diye.
0
Bruce
(12.03.18)
paket takip numarasından, paketin hareketlerini kontrol ettiğinizde istanbul pim'e girmiş bir paket eğer outbound a gidip tekrar "gönderi yurt dışına sevk edildi" ibaresi beliriyor ise geri dönüş yolunda demek oluyor. Bundan bir adım önce "Zimmet Alındı" diyorsa da geri gidecek demektir.
0
kobretti
(12.03.18)
(6)

Bankalar parayı nasıl işletir?

koskinen
Bu sabah arkadaş "o parayı bir dahaki ay iade edeceklerini bilerek kestiler. 1 ay parayı işletecekler" dedi. Bankanın parayı işletmesi ne demek? O parayı 1 ay boyunca ne yapacaklar?Ekonomi terimleri kullanmadan anlatır mısınız?
Bu sabah arkadaş "o parayı bir dahaki ay iade edeceklerini bilerek kestiler. 1 ay parayı işletecekler" dedi.
Bankanın parayı işletmesi ne demek? O parayı 1 ay boyunca ne yapacaklar?
Ekonomi terimleri kullanmadan anlatır mısınız?
0
koskinen
(12.03.18)
o parayı başkasına kredi olarak vericek, sonra faiziyle geri alacak. teknik olarak kendine ait olmayan paranın faizini kazanıyor diyebiliriz.
0
Bruce
(12.03.18)
sizin hiç kullanmayacağınız 100.000 tlniz olsa ne yaparsınız? mantıklı olarak faize yatırırsınız. banka da aynı şeyi yapıyor. 1 ay boyunca faize yatırıyor diyebilirsiniz.
biraz detaya girersek, bankadan kredi alırsanız daha fazla geri ödersiniz ve banka kar eder değil mi? işte banka insanlara kredi vermek için elinde nakit para bulundurmak zorunda. işte siin parayı 1 ay geç iade edecekse o parayı 1 ay birine kredi olarak verir, daha fazlasını geri alır. kabaca sistem bu.
tabi bunus adece sizin paranız olarak düşünmeyin, bir çok kişiden alınan paralar olarak düşünün.
bunun dışında her şeyin bir maliyeti vardır. siz bankaya deseniz ki bana 100 tl ver, haftaya 100 yi geri ödeyeceğim diye kabul etmez, ama sizin paranızı 1 ay geç verirse bu da bunun faizi demez :)
0
kisa
(12.03.18)
dolaylı olacak biraz ama bir de bankalar ellerindeki paranın beli bir katına kadar kredi verebiliyor. 10 kattı yanlış hatırlamıyorsam.
0
kljgslsdkjsd
(12.03.18)
bankalar ellerindeki belli bir tutarı zorunlu karşılık oranı denen merkez bankası kuralına istinaden merkez bankasına yatırmak zorundalar. bu terim şu anlama geliyor, merkez bankası diyor ki enflasyon denen bi bok var. öyle para laylaylom dolaşmayacak ortada, sen elindeki parayı bana getir, benim kasamda duracak. bankalar da bu tutardan belli bir faiz geliri sağlıyorlar. bankaya yatırdığın paraya verdiği faiz, kredi çeken müşteriden aldığı faizden daha düşük olduğu için aradaki fark bankanın kazancı oluyor. devlet de borç alıyor bankalardan ayrıca.
0
silah taciri
(12.03.18)
Kazandığın parayı bankanın kullanmasına izin veriyorsun onlar da sana karşılığında para ödüyor. Bir bakıma para kirası
0
Novice
(12.03.18)
banka kendisi yatırım yapacak ya da yatırım yapacak birine borç verip komisyonunu alacak.
0
herhaltibiliyoring
(12.03.18)
(7)

Ailesinden farklı bir şehirde yaşayanlar

ms brownstone
Ne sıklıkla ailenizin yanına gidiyorsunuz? Gidince ortalama kaç gün kalıyorsunuz ailenizle?Bir de gitme sıklığınızın zamanla nasıl değiştiğini merak ediyorum. Ben mesela 7 senedir ailemden ayrı yaşıyorum. Öğrenciyken 2 saatlik yol bile büyürdü gözümde, gitmek istemezdim pek. Şimdi fırsat olsa da git
Ne sıklıkla ailenizin yanına gidiyorsunuz? Gidince ortalama kaç gün kalıyorsunuz ailenizle?

Bir de gitme sıklığınızın zamanla nasıl değiştiğini merak ediyorum. Ben mesela 7 senedir ailemden ayrı yaşıyorum. Öğrenciyken 2 saatlik yol bile büyürdü gözümde, gitmek istemezdim pek. Şimdi fırsat olsa da gitsem diye bekliyorum.

Kendimde böyle bir değişim görünce sizler için nasıl olduğunu da merak ettim. Ne kadar zamandır ailenizden ayrı olduğunuzu da yazarsanız güzel olur.
0
ms brownstone
(11.03.18)
Üniversite ile birlikte sekiz dokuz yıldır ayriyim. Okurken her firsatta gitmek isteyip ders mers umursamadan giderdim. Otobusle bir de. Bes saat yol.
Calismaya basladigimdan beri de ayda bazen bir, nadiren iki, cogunlukla iki ayda bir seklinde gidiyor. Bazen haftasonu mesai oluyor. Otomatik olarak ihtimal kalkiyor. Zaten gidince de ancak bir tam gun kalabiliyorum.
Dort saat filan, arabayla. Benim asil simdi gozumde buyuyor. Ve de çoğunlukla yapmak istedigim baska seyler oluyor.
0
a perfect lie
(11.03.18)
öğrenciyim. ben egenin incisi bir şehirde onlar ise trakyanın göbeğinde oturuyorlar haliyle hayli uzağız 2-3 ayda bir gidiyorum.
2 senedir ayrıyız.
0
biravekahve
(11.03.18)
Aynı şehirde ayrı yakalarda 6 yıldır ayrı yaşıyoruz.
İlk yıl her haftasonu gidiyordum, 2. Yıl 2 haftada 1 oldu, 3 yıldan sonra ayda bire sabitledik, üniversitedeki son yılımda kıçımı kaşıyacak vaktim yoktu 2 aydan fazla gitmediğim oldu. Süre uzayınca annem gelip bi kahve içip gitmeye başladı 2 haftada bir.
Şu an ayda birden devam.
0
bir nick var benden iceri
(12.03.18)
9 senedir ayrıyız, aramızda 200 km var. ayda 1 kesin giderdim, 2-3 senedir 2 ayda 1'e düşmüş olabilir ortalama. normal gidince haftasonu kalıyorum, bayramlarda gidince bayram tatili boyunca. çok gidemediğim için bayramları tamamen birlikte geçiriyoruz denebilir.
0
Bruce
(12.03.18)
6 yildir ayriyiz, son 5 yildir yilda 3-5 gun max
0
hjarteblod
(12.03.18)
üniversiteden bu yana sekiz yıldır ayrıyım. öğrenciyken dört-beş saatlik yolu hiç üşenmez her fırsatta giderdim otobüsle ama şimdi uçakla 1.5 saat olan yolu bayramdan bayrama, ucuz bilet buldukça ya da bi hastalık falan oldukça gidiyorum. gidiş tarihlerine göre ya bayram tatili boyunca ya da cuma akşamdan pazar akşamına kadar kalabiliyorum.
0
dialecticchaos
(12.03.18)
ANAMGİLLER kocaeli'de. istanbul'da okurken yurtta kalıyor olmamın da etkisiyle ne zaman 4 günlük boşluk yakalasam giderdim, istanbul'da bulunma zorunluluğum yoksa da kalabildiğim kadar kalırdım.

şimdi ankara'dayım. hem kendi evimde rahat hissediyorum hem de gidiş-geliş 100 liraya geliyor. 3 aydır gitmedim, önümüzdeki ayın ortasında bir hafta ara var, o zaman gideceğim.
0
der meister
(12.03.18)
(13)

Erkeklerin adım atan kadina karsi değisimi

Gta van city
Biraz dert yanmak istiyorum cünkü ilginc bisey yasiyorum. 26 yasindayım, hayatta cogu seyi deneyimlemenin getirdigi olgunlugu yasiyabiliyorum eh dogal olarak ne istediğimi de biliyorum. Neyse ben kendimi bildim bileli kendince eli yüzü düzgün insanlar tarafından begenildim, over gibi olacak ama 1-2
Biraz dert yanmak istiyorum cünkü ilginc bisey yasiyorum. 26 yasindayım, hayatta cogu seyi deneyimlemenin getirdigi olgunlugu yasiyabiliyorum eh dogal olarak ne istediğimi de biliyorum. Neyse ben kendimi bildim bileli kendince eli yüzü düzgün insanlar tarafından begenildim, over gibi olacak ama 1-2 kisi degil yeri geldi 3-4 kisinin ayni anda begenisini dile getirdigi oldu. Yanlis anlasilmasin tabi burada soyle mükemmel boyle harikayım demiyorum, bana kalirsa gayet normal bi tipim. Neyse tabi zor bi insan olunca begenmiyorum kolay kolay yani ruhsal ayrintilara onem veriyorum genelde. Herkesi reddedince ister istemez “zor” ya da “elde edilmesi icin ugrasilan” kisi oluyosunuz. Zaten her seyden cok bu rahatsiz ediyo ama baska bi duyurunun konusu bu. Asil mesele su; kolay kolay begenen bi tip degilim demistim ama hayatta bu zamana dek kimi begenip etkilendiysem hep korkmadan ilk adımı attım, gurur vs yapmadim yapmam da. Bunu anlayan karsi taraf istemsiz bi “havaya” girip hem kendini benden uzaklastirdi hem de “yüz vermedi” diyelim tabiri caizse. Yani hayatin sacma bi karması gibi. Bu zamana dek etkinlendigim kisi 3 bile degildir, hepsi ile tanisirken heyecanimdan olecek gibiydim mesela. Nasilsam oyle olmaya calistim. Benimle muhabbet ederken zevk aldıklarini da anlayabiliyorum ama is duygularimi yansitmaya gelince gereksiz bi kasilma goruyorum. Acaba ego mu tatmin ediyorlar anlamiyorum. Etkilendigim tipler de hicbir zaman mukemmel tipler degildi. Cevrem de ayni seyi soyluyodu zaten. Neden boyle oluyor sizce? Taktik yapmadıgım icin mi? :(
0
Gta van city
(11.03.18)
Sana ilgi duymamışlar bence. Kısa ve net bir çıkarım yaptım. Iki kez karşılıklı ilişki yaşadım ikisinde de kadın ilgili davranmaya başladı.

Bu ilişkiler dışında hatırladığım kadarıyla dört kadından çok ilgi gördüm. Bunların ikisini hayat tarzıma müdahale ettiği için birisini saygısız olduğu için birisini ise eski ilişkilerinde tutarsız davrandığı için reddettim.

Mutlaka bir yerde hata yapıyorsunuz ama bu hata bence stratejik değil. Ilgi uyandirmamışsın.

Ha mesela bir baksa kadın daha hatırladım şimdi. Çok seksapel bir kadındı mesela ama o bana ilgi gösterdiği sırada ben başkasına aşıktım. Böyle bir şeyi de hesaba katmalısın.
0
aksach
(11.03.18)
en güzeli işte. bugün adım attın diye havaya giren adama "taktik" yapsan 2 sene sonra artık seni "elde ettiğini" anlayınca havaya girerdi.
0
acımasız gerçekler
(11.03.18)
Seni tanımıyorum, bu anlattıklarından yola çıkarak çıkarımlarım

Taktik yapmamaktan ziyade zamanlama meselesi olabilir. Başkalarıyla görüşüyordur...

Belki kendini görmek istediğin gibi biri de değilsindir.

Üçüncü olarak onlar da senin gibi zor beğeniyor olabilirler.

'Etkilendiğin tipler' nasıl insanlardı? Neden etkilendin?

Seni beğenen 'kendince eli yüzü düzgün insanlar'ı neden reddediyordun?

'zor bi insan olunca begenmiyorum kolay kolay' demişsin, 'zor bir insan' olduğun için beğenilmemiş olabilir misin? Tanıdıkça beğenmemişlerdir.

Erkekler de kadınlar gibi adım atan kişiye göre davranırlar. Beğendiği biri adım atınca şanslı bile hissederler. Tanımadığı birinden ilgi görünce tanımaya çalışırlar. İnsan bunlar da. Bunlar da aradaki uyumu gözetiyorlar.
0
idexo
(11.03.18)
bugün bana açılan kimbilir dün kimlere açıldı, yarın kimlere açılır.. ohoo durumu.

haksız değiller.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(11.03.18)
Buyuk ihtimal ilgilerini cekmemissinizdir cok taktik yapsaydiniz hatta bir sekilde is oldu diyelim zaman gectikten sonra zaten ilgisi sonerdi

Bana yuruyen 1 2 kiz oldu ama acikcasi daha cok hosuma gitti dobralik
0
yeni dunya duzeni
(11.03.18)
Tam olarak aynı durumdayım. Genelde beğenilen biriyim, ancak ben çok zor beğenirim. Kırk yılın başında birini beğenirim, o da bana ilgi gösterir sonra benden karşılık görünce kaçar gider.

Artık taktik kasacağım ama. Birisi için gebersem de asla ona karşı açık olmayacağım, kendimi naza çekip onun adım atmasına yardım etmeyeceğim. Eğer onun da bana ilgisi varsa kıvransın pez...k. Gerçi o zaman ilişki ihtimali daha da zorlaşır ama en azından adım atıp karşıdaki insanın uzaklaşmasından daha az koyar. Olmayacaksa bu şekilde olmasın.
0
i m cool with that
(11.03.18)
Bencede sana ilgi duymamışlar :( . Erkek bir birey olarak bende çok nadir etkileniyorum birilerinden, bunu belli ettiğim zaman hoşuna giden de oluyor irite olan da oluyor. Ama bi kızın benimle ilgilendiğini hissettiysem o iş muhtemelen olmuyor çünkü o harekete geçene kadar ben çoktan ona karşı "harekete geçmemiş" oluyorum. Eh haliyle yalan oluyoruz.

En temizi nabza göre şerbet vermek, kadına da erkeğe de ; bazı kızlar aleni bi şekilde bunun belli edilmesinden yanayken bazıları gizli ve daha utangaç bi şekilde bunun gösterilmesinden yana.
0
vhs kaseti
(11.03.18)
Paragraflarca yazmaya gerek yok. Seni beğenenler de senin onları reddin sonrasında aynen böyle hissediyorlar. Seni beğeniyor olsalardı, bunu yapmak yerine attığın adıma karşılık verirlerdi.
0
nawar
(11.03.18)
Kadınların erkeklere açılması doğru ve olağan bir durum. Beğenen beğendigini söylesin sadece şu durum var, sizin açıldığınız kişiye sizden başka açılanlar da vardır.
Aynı anda birden fazla kadının açıldığı dönemler sadece kadınlarda değil erkeklerde de oluyor, bir bakıyorsun bir kaç kadın aynı anda yürüyor, erkek tabii ne oluyor durumuna düştüğü olabilir veya zaten olgunlaştırma aşamasında bir ilişkisi vardır, senin ileride yapacağın trip ve gereksiz kıskançlıkları ölçemediği için hali hazırda ilgilendiği kişi ile yoluna gitmeye karar vermiştir.
Bence açılmadan önce erkeğin boşta olduğunu iyi araştırmak lazım.
0
liberal
(12.03.18)
bu konu ile ilgili şarkı bile var

youtu.be
0
dafuq
(12.03.18)
sağlıklı ve normal bir erkek davranışı değil bu, etrafımda gördüğüm normal ve sağlıklı erkeklerin hiç biri böyle ergence şeyler yapmıyor, yapmazlar. beğendiğin erkeklerde sorun var anlamına geliyor bu, yoksa çok genel bir erkek davranışı olduğunu düşünmüyorum.

bir de insanların ilişkilerde bu kadar çok taktik maktik plan kurnazlık yaptığını düşünmek bana bahane bulmak gibi geliyor. yüzlerce tecrübem yok ama istisnai durumlar haricinde insanlar ilişkilerde bu kadar ince eleyip sık dokumuyorlar. hatta keşke dokusalar, asıl sorunun bu genelgeçerlik olduğunu düşünüyorum. olumsuz tecrübelerden sonra otomatik olarak sebebi taktikti oyundu diye açıklamaya çalışıyoruz ama genelde olmama sebepleri gayet basit ve kabul edilebilir şeyler oluyor.

sorun sende de olabilir karşı tarafta da, normal bir şey bu, ilişki kurmak yürütmek kolay şeyler değil günümüzde. sürekli aynı şeyleri yaşadığını düşünüyor isen de biraz kendine bakmak gerekiyor, neyi yanlış yapıyor olabilirim diye. ben senin durumunda insan seçimini yanlış yaptığını düşünüyorum mesela.
0
Bruce
(12.03.18)
seni beğenmeyene kendini beğendirmek hoşuna gidiyor senin. adım atmayla ilgisi yok. taşrada ya da köyde yaşamıyosan, ya da etrafındakiler anlayış olarak böyle yerlerin dedikodu ağı baskısını taşıyanlardan ibaret değilse; daha açık söyleyeyim kıro ve hanzo sevmiyosan adım atan kadına bişey olarak bakıldığına bu kadar sık rastlamazsın.

"ben zorum" anlayışını değiştirmediğin sürece şimdiden evde kaldın demektir, hayırlı olsun ^^
0
dafaisss
(12.03.18)
kimliğini değersiz gördüğü için ilgi duyan kişiyi de değersiz algılıyordur.
0
for day to break
(12.03.18)
(4)

notebook'um öldü..

chatrefhill
film,dizi izliyorum, yazı yazıyorum.. sadece bu işler için en uzun ömürlü ve uygun bilgisayarı arıyorum.. sizce en fazla 2.700 liraya alınabilecek en iyi dizüstü hangisi?
film,dizi izliyorum, yazı yazıyorum.. sadece bu işler için en uzun ömürlü ve uygun bilgisayarı arıyorum.. sizce en fazla 2.700 liraya alınabilecek en iyi dizüstü hangisi?
0
chatrefhill
(11.03.18)
o paraya alacağın herhangi bir bilgisayar bahsettiğin şeyleri rahatlıkla yapar. dell, hp ve asus'un güncel işlemcili, mümkünse ssd'li modellerine bakabilirsin.
0
Bruce
(11.03.18)
şurayı okumanı öneririm www.kutusozluk.com
0
imelih
(11.03.18)
www.hepsiburada.com

edit: ben bu linki attığımda 2.450 liraydı. ne ara fiyatı değişti bilmiyorum
0
yavru tosun
(11.03.18)
@yavru tosun attığı çok iyi ve fiyatı da harika.
Freedos al alacaksan 600-700 tl windowsa gitmesin. Dell ve lenovo şaşma.
0
imelih
(11.03.18)
(5)

istanbul'un fethi'nin çağ kapatıp açması

diffarentiationation
biz ilkokuldayken bu olay çağ kapatıp açtı deniyordu. şimdi bulamadım bu çağları. yeni çağ, yakın çağ falan vardı. ingilizce olarak nereden bulurum?bu olayın çağ değiştirdiği doğru değil mi?
biz ilkokuldayken bu olay çağ kapatıp açtı deniyordu. şimdi bulamadım bu çağları. yeni çağ, yakın çağ falan vardı. ingilizce olarak nereden bulurum?
bu olayın çağ değiştirdiği doğru değil mi?
0
diffarentiationation
(10.03.18)
istanbul'un fethi bir dönüm noktasıdır ancak çağ atlatacak asıl değişiklik 1455'teki matbaanın icadıdır. "istanbul'dan kaçanlar rönesansı başlattı"dan daha elle tutulur bir gelişme neticede.

edit: dar açıdan cevap vermişim, aslında protector ve elitist'in yazdıklarına tamamen katılıyorum.
0
Bruce
(10.03.18)
Akademik anlamda çağların bu şekilde ayrılması 19.yy'a ait. Günümüzde (ve hatta 20.yy'da) yazılmış hiçbir nitelikli eserde bunlara denk gelemezsin. Wikipedia'da hala böyle bir tasnif vardır diye tahmin ediyordum, şimdi baktım wikipedia bile "neredeyse" terk etmiş ilk çağ-orta çağ-yeni çağ-yakın çağ ayrımını. Bence gayet güzel bir gelişme olmuş. Google'dan arama yapabilirsin, belki bazı bloglarda kalmıştır hala.

Ancak ilkokul eğitiminde, muhtemelen her ülke, tarihsel devamsızlıkları öğretebilmek için bu tip olaylara referans veriyorlar. Genelde her ülke, bir dereceye kadar, kendi değerlerini çocuğa empoze edebilmek için hangi olayın çağ değitirdiğine kendileri karar veriyorlar. İstanbul'un Türkler tarafından ele geçirilmesi, sadece Türkiye eğitim sistemi içinde bir çağ açıp kapatıyor. Genelde, Avrupa eğitim sisteminde, üstte de dendiği gibi matbaa ve rönesans bir çağ değişimine işaret ediyor.

Sonuç olarak tek bir olayın (eğer olayı 20.yy tarih felsefesindeki gibi süreç olarak anlamıyorsak tabii ki) bir çağ değiştirmesi meselesi hiçbir koşulda doğru değil, ve bu boş bir basitleştirmeden ibaret.
0
protector
(10.03.18)
Hem doğru hem de değil. Bu durum nereden baktığınıza göre değişir. Her millet bazı olayları kendi tarihiyle bağdaştırır. Yeni Çağ için Batı'da Amerika'nın keşfi yani 1492 referans alınır. Bizim için pek bir anlam ifade etmediğinden bizde İstanbul'un Fethi yani 1453 referans alınır. Yakın Çağ, yani içerisinde bulunduğumuz çağ, ise Fransız İhtilali ile başlar. Çin, Şili veya Kamboçya için Fransız İhtilali'nin bir anlamı yoktur. Dolayısıyla bu çağları evrensel olarak düşünmemeniz gerekiyor. Orta Çağ dönemine bakmak belirleyici olabilir. Kilise baskısından ötürü bu döneme Karanlık Çağ denilmiştir. Buna karşın bizde bu dönem İslam'ın Altın Çağı'dır.

Edit: @protector ile benzer yazmışız.
0
elitist
(10.03.18)
yurtdışında bunun karşılığı yok. kendi kendimize yaptığımız birşey.
0
eindaclub
(11.03.18)
(6)

Argo konuşan erkekler

bfm
Sohbet ederken mesajlasirken özellikle "oha, ulan, abi" diye konuşan erkekler sizin de sinirinizi bozuyor mu? Ağızlarına tokat atıp "hadi git kendi kapınızın önünde oyna" diyesim geliyor benim. Ergenlikte kalmışlar gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Sohbet ederken mesajlasirken özellikle "oha, ulan, abi" diye konuşan erkekler sizin de sinirinizi bozuyor mu?

Ağızlarına tokat atıp "hadi git kendi kapınızın önünde oyna" diyesim geliyor benim. Ergenlikte kalmışlar gibi geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
bfm
(09.03.18)
hayır. aristokrat değilseniz bunlar argo bile sayılmıyor bence. oha günlük kullanımda şaşırma ünlemidir. ne desin adam, 'ay ben şok' filan mı?
0
elorelia
(09.03.18)
önce samimiyet durumuna bağlı. samimi olmadığım bir insanın(kadın ya da erkek fark etmez) yanında argo kullanmam. samimi olduğum ama argo duymayı sevmeyen arkadaşlarımın yanında da kullanmamaya dikkat ederim.

ben argo kullanmayı seviyorum, benim için samimiyet göstergesi. cidden samimi olduğum insanın yanında argo kullanabilmeyi isterim. yanında argo kullanamadığım insanla aramda bir duvar var gibi hissederim, çok rahat olamam. gerektiğinde "salon erkeği" olunabilmesi kaydıyla argo kullanmanın ergenlikle zerre alakası olmadığını düşünüyorum. olay zaten argo değil, nerede nasıl konuşacağını bilmek.
0
Bruce
(09.03.18)
Bunlar argo değil yalnız. Kaba bir üslup
0
all girls dream
(09.03.18)
çok çok abartmadıkça, hatta örnek de olsun niyetiyle bokunu çıkarmadıkça sorun değil. (bokunu çıkarma demesi sinir bozucu değil yani)

hatta aksine gram küfür etmemek hele de "oha" gibi bi kelimeyi dahi kullanmaktan çekinen insanlar bana aşırı kasıntı geliyor.

tabii samimiyet durumu esas, bruce'un dediği gibi.
0
washe
(09.03.18)
Bahsettiğin örnekler çok yumuşak olmakla birlikte her cümlesini noktalama işareti yerine amk ile bitiren, laf arasında da amk'nın uzun halini kullanan hemcinslerimi kınıyorum.

Ben de küfür ederim ama çok nadir ağzımdan kaçırırım. Yani üniversiteden arkadaşlarımla otururken biraz daha ağzım açılır ama kız arkadaşımın yanında daha dikkatli olurum, çok çok sinirlenince küfrederim belki.

Oha, abi falan çok normal tepkiler bence. Mühendislik okuduğum için mi böyle geliyor bilmiyorum, bizim kızlar bile kullanıyor ve çok da rahatsız etmiyor :)
0
chicha
(09.03.18)
Argo degil ergen nidalari
0
Traveller
(09.03.18)
(6)

hangi cep telefonu alayım

atcapar
samsung s8 plus mı yoksa htc u11 plus mı? neden?
samsung s8 plus mı yoksa htc u11 plus mı? neden?
0
atcapar
(09.03.18)
Xiaomi mi max2. Çünkü telefona o kadar para vermek, telefon üzerinden para kazanmıyorsan akıl işi değil.
0
gozu acik sevisen yahudi
(09.03.18)
htc telefon markası olarak yok olmak üzere olan bir firma; telefon kısmı google'a satıldı, türkiye operasyonları kapandı, güncelleme ve teknik servis sıkıntısı olur.
0
Bruce
(09.03.18)
htc alma kronik sıkıntıları olan serviside sıkıntılı olan bir firma.
0
mikahakkinen
(09.03.18)
Iphone
0
yavru tosun
(09.03.18)
Note fan edition??
0
westblack
(09.03.18)
mate 10 pro
0
winston
(09.03.18)
(15)

İnsan Kaynakları niye böyle?

keneabidin
Başka bir şehirdeyim görüşmeye çağırıyorlar kalkıyorum, gidiyorum görüşüyorum. Uğraşıyorum yani zamanımı, paramı harcıyorum. Ve karşılığında tek beklediğim olumlu ya da olumsuz bir cevap! Neden böyle süründürüyorlar insanları? Bunun gerçek sebebini gerçekten çok merak ediyorum. Düşünüyorum ki ben ol
Başka bir şehirdeyim görüşmeye çağırıyorlar kalkıyorum, gidiyorum görüşüyorum. Uğraşıyorum yani zamanımı, paramı harcıyorum.

Ve karşılığında tek beklediğim olumlu ya da olumsuz bir cevap! Neden böyle süründürüyorlar insanları? Bunun gerçek sebebini gerçekten çok merak ediyorum.

Düşünüyorum ki ben olsam ilk görüşmede anlarım işe alırım ya da almam budur öyle değil mi? Ya da de ki ilk görüşmeniz olumlu geçti ikincisine davet edeceğiz, ya da şöyle de ilk görüşmeniz olumsuz geçti devam etmeyeceğiz. Çok mu zor gerçekten bunu anlamak İKcılar için?

Bir örnek vereyim Türkiye'deki çok büyük bir firma ile 6 ay görüştüm, referans almak için eski yöneticimi aradılar, referanstan sonra en üst düzey yetkili ile görüşmeye çağırdılar ve olumsuz dönüş aldım. 6 AY!!!

Çok sinirliyim. Aramızda İnsan Kaynakları Uzmanı varsa aydınlatırsa belki mantıklı gelir sakinleşirim.

Nedir bu insanları bu kadar uğraştırmanın mantığı?

edit: ekleme
0
keneabidin
(08.03.18)
İK'cı değilim, öncelikle belirteyim. Büyük şirketlerde IK'cı aslında ilk görüşmeyi yapan kişi sadece. Dolayısıyla ilk görüşmeden çıkınca "olur" ya da "olmaz" diyebilecek durumda değil. En fazla "olmaz" ları eleyebiliyor ve birkaç kişiyi bir sonraki tura taşıyor. Bu arada o görev içeriden biriyle kapatılmış olabilir (ki ilk önce her halukarda içten kapatmaya çalışırlar, ama o dönemde o pozisyonla ilgilenmeyen biri daha sonra kendi şartları değiştiği için bir anda görevle ilgilenebilir), yöneticinin aklında belli bir kişi vardır ama prosedürler gereği bütün alternatifleri görmeden karar verme hakkı yoktur vs. vs.
Bu arada benim de vaktiyle başıma geldi 9 aylık bir görüşme maratonu, 4 görüşme yapıp, her görüşmenin sonunda "istediğimiz kişi sizsiniz" deyip son görüşmeden 3 hafta sonra ben telefon ettiğim için "maalesef" cevabını alabildim. Hırrr.
0
SiyamkedisiZorro
(08.03.18)
Tamam ilk görüşmeye çağırdı, onu söylesin çağırsın herkesi. O 6 ay süren iş görüşmesi sürecinde 4 kez farklı şehirlere gittim. 5er saat süren görüşmeler yaptılar. Nedir yani bu? Çok sinir bozucu.
0
🌸keneabidin
(08.03.18)
öyle tipler tam dayaklık, profesyonellikten uzak firmalarda çalışır bu insanlar. belki daha iyisi olmuştur, bugün size dönüş yapmaya erinen ik'cı, çalışmaya başladığınızda nelere erinmez ki...
0
hosein
(08.03.18)
haklisin, bir de ekleme, tum dunyada boyle, sadece tr’de degil.
0
cedex
(08.03.18)
Kurumsal değiliz ama bizim şirkette max 1 haftada geri dönüş oluyor.
0
yavru tosun
(08.03.18)
İk departmanları aptallığın kurumsallaşmış halidir. Ne işe aldıkları adamı niye aldıklarını bilirler, ne almadıkları adamı niye almadıklarını bilirler. Genellikle işin kendisinden anlamadıkları için genel hükümlerle karar vermeye çalışır, genelde de yanılırlar. İşte çok başarılı olmuş bir insan "daha önce şuraya şuraya başvurdum, reddettiler." der ya, işte o öngörüsüzlüğün sebebi insan kaynakları departmanlarıdır.

Honda abiyi mühendis olarak Toyota'ya almamış bir departmandan bahsediyoruz, seni harcarken mi çekinecekler?
0
babilbaligi
(08.03.18)
cevabı açık.IK'nın sizi arayıp aramamasının kendi sürecine bir katkısı yok.Bu yüzden boşuna zaman kaybı olarak görüyorlar.Bir de genelde IK'cılar yoğun oluyor
0
turkuaz
(08.03.18)
ben de bunu anlamiyorum arkadas. lan bu IKcilar da zamaninda bu yollardan gecmedi mi? gecti. su sisteme bir duzen kurayim demiyorlar mi hic.
0
diye yazdim ama hep yalan
(08.03.18)
IK cıyım. uzun yıllardır.

yorumlardan bazıları doğru. danışmanlık firmalarının fln görüşme kotoları oluyor. o yüzden dönmüyorlar.

ik çok yoğun oluyor, pozisyon bazlı dönüş değil de atıyorum 1 ay sonra farklı pozisyon için görüşülenlere toplu dönülebiliyor. ya da biriyle anlaşıyorum ama çok emin değilim deneme süresi içinde bekliyorum olmazsa olumlu bulduğum 2. adaya dönüyorum. bu bilgiyi aday ile paylaşamam tabiki.

ama benim anlamadığım asıl şu. olumlu olunursa zaten arıyorlar. olumlu değilse aramıyorlar zaten bu beklentiyi sizde kim yaratıyor :)

başka şehirdeyim paramı zamanımı harcıyorum kısmını da hiç anlayamıyorum, iş arzı, iş gücü arzından daha az. yani iş arayan adam çok, iş az, dolayısıyla istersen harcamayabilirsin bu senin kendi seçimin. ayrıca her iş görüşmesi olumlu olacak diye bir şey yok. sen çok beğenirsin ama onlar beğenmez.

siz sanıyorsunuz ki biz hep orospuluk peşindeyiz :) ama ne yazık ki öyle değil, bizim de beğendiğimiz ama bütçe/yönetici yüzünden üzülerek olumsuz döndüğümüz adaylar olabiliyor.
0
benaslinda
(08.03.18)
@benaslinda
Siz sadece sadece bir iş gözüyle baktığınız için para harcamayabilirsiniz bu sizin tercihiniz demek mantıklı gibi geliyor.
Ancak son aylarda bu işler için çabalamam şehir şehir gezmem tamamen hayatımın bir dönüm noktası olması gerektiği için böyle. Yani şu anki işimi beğenmedim ben yeni iş daha çok para istiyorum durumu değil aslında. Şu görüşmeye gittiğim iş bir olsa bütün sıkıntılarım, bütün dertlerim bitecek arayışı benimkisi.
İkincisi zaten aramazlarsa olumsuzdur olumlu olabileceğini düşündüren nedir sorunuzun cevabı da şöyle, ilk görüşmeden 2 ay, 3 ay sonra tam olmdığını kabullenmişken ikinci görüşmeye çağırıldığım çok oldu. Bunun süresi nedir? Örneğin ne kadar süre bekledikten sonra olumsuz oldu demeliyiz. Olumsuz dönüş almayınca umut dünyası işte umutlanmaya devam ediyoruz. En azından bir otomatik mesaj göndermek zor olmasa gerek değil mi?
0
🌸keneabidin
(08.03.18)
@keneabidin, bence hiçbir yer bizi şu kadar süre bekle olmazsa olumsuz demez. Mesela bir firma önce olumlu dedi, hatta yönetim kurulu başkanı hayırlı olsun bile dedi, sonra pozisyon askıya alındı dediler.

Bir başka sözde kurumsal yer yazın sıralamada ikinci oldunuz birinci yapamazsa sizi arayacağız dedi. Böyle saçmalık mı olur?

Ben de senin gibi bulunduğum yerden başka bir şehirdeki pozisyona başvurdum. İlk önce gel dediler, sonra gelme dediler bir yıl sonra tekrar görüşmeye çağırdılar falan. Karşına iyi bir fırsat çıkarsa değerlendir başkalarına böylelerine bel bağlama bence.
0
geçerkenugradım
(08.03.18)
ik türkiye'de otomatikleşmiş ve prosedürleri belirlenmiş bir birim değil, hatta yukarıda dendiği gibi; dünya'da bile yeni yeni standartları belirlenen, nispeten yeni bir iş geliştirme alanı. haliyle resmi prosedürleri, yol haritaları, hatta teamülleri bile oturmuş değil. benzer şekilde, hukuki açıdan da temelleri sağlam atılmış değil.

biraz da uğraşılan alanla alakası var. her şirketin ba/bs prosedürleri neredeyse tamamen aynıdır ama ik'da işe alımdan tut disiplin yönetmeliğine kadar bir çok uygulama sadece sektöre göre değil, iş yerinin bulunduğu semte göre bile değişebiliyor. işin içinde öznellik çok olduğu için standart oluşturmak da zor. hele ki uzun süredir iş arayan bir insan tarafından işe alınmama sebebi olarak gösterilmeleri okları hepten üzerine çekiyor.

bu sebepler ne kadar normalse ülkedeki kurumsal yapı o kadar anormal. zaten dengesi olmayan bir iş alanını bir de dengesi olmayan insanlar yönetince ortaya böyle bir kanayan yara çıkıyor. bu alanda çalışacak dengeli insan seçememek de bahsedilen dengesizliğin en basit göstergelerinden bir tanesi. daha ik'da çalışacak insanın hangi özelliklere sahip olması gerektiği bile standart değil. muhasebeci eta logo netsis bilsin, işini yapar. ik'cının objektif bir insan olup olmadığını ölçmenin standardı yok ki. böyle de girift sorunları olan bir iş alanı yani. tabii ki bu demek değil ki "ik'cılara da yazık :((", sadece ortada keyfi yapılan bir ciddiyetsizlik olmadığını anlatmak istedim.

türkiye için konuşacak olursak standartizasyonu sağlamak için daha çok fırın ekmek yenmesi lazım, mevcut işverenlerin hepsinin yok olup yeni nesil işverenlerle olmaya başlayabilecek bir süreç bu. bizdeki gibi şirketleşmenin tek amacının para kazanmak olduğunu düşünen yöneticiler olduğu sürece kimse insanların telefon başında geri dönüş beklemesini umursamaz.
0
Bruce
(08.03.18)
çünkü empati yeteneğinden yoksun ve kötü insanlar da o yüzden. bunun gibi arsızlar yüzünden işe giriş için imzayı atana kadar herhangi bir umut beslemeyeceksin ki üzülmeyesin. bak biri de gelmiş buraya iş arzı az, iş talebi fazla o yüzden para harcaman normal sana kim harca dedi diye gevşek gevşek konuşmuş. insanlar keyiflerinden şehir şehir gezip iş görüşmesi yapıyorlar ya istersen başvurma yani. inşallah sizin insanlara yaptığınız terbiyesizliklerin aynısı başınıza gelir de görürsünüz dünya kaç bucakmış.
0
tosunpasa
(08.03.18)
@benaslında sağlam saçmalamış neymiş iş arzı azmış istersen gel istemezsen gelmeye getirmiş konuyu :) tam işte sizin bahsettiğiniz cins ikcı profili

kendisi küçük dünyasından çıkabilirse bir ikcı olarak daha nitelikli cevaplar verebilir bence.
0
mysql34
(08.03.18)
bunu yapan bir yerden hiç dönüş almamak daha iyi değil mi? ya daha işe girmeden böyle tavır gösterilebilen bir yerde işe girmiş olsaydınız? bu berbat olmaz mıydı?
0
dafaisss
(09.03.18)
(13)

Cikolata yiyince mutlu oluyor musunuz gercekten?

stavro
Bana cok uzak oldugu icin merak konum, cikolata yiyince gercekten mutlu olan insanlar var mi kisa sureligine? Ne bileyim bana hicbir sey olmuyor cikolata yiyince. Izgarada kirmizi et, kebap turevleri disinda yiyince mutlu hissettigim bir sey yok:)Cikolata etkisi var mi gercekten?
Bana cok uzak oldugu icin merak konum, cikolata yiyince gercekten mutlu olan insanlar var mi kisa sureligine? Ne bileyim bana hicbir sey olmuyor cikolata yiyince. Izgarada kirmizi et, kebap turevleri disinda yiyince mutlu hissettigim bir sey yok:)
Cikolata etkisi var mi gercekten?
0
stavro
(08.03.18)
Kaliteli bir çikolataysa oluyorum.
0
dissendium
(08.03.18)
3-4 yıl önce evet mutlu oluyordum ama artık yediğimiz çikolatalar çikolata değil hıyar tadında olduğu için alamıyorum.
0
xu
(08.03.18)
uzun süredir yememiştim, bu akşam iş çıkışı bir tane çokonat yedim, çok hoşuma gitti. mutlu oldum diyemem ama keyif aldım gerçekten. çikolata yiyip mutlu olmak çok garip geliyor, yok, keyif almaksa kasıt, makul karşılarım. ama mutlu olmak... ne bileyim...
0
rahip janick
(08.03.18)
Sevdiğim bir şeyi yediğimde mutlu oluyorum. Çikolata yediğimde de, pizza yediğimde de; olayın direkt çikolata ile pek alakası yok. Serotonin salgılatırmış yok bilmem ne muhabbeti abartı.

Kimi de kuşkonmaz yiyince mutlu oluyor mesela.
0
Bruce
(08.03.18)
Katıları değil de nutella gibi akışkan olanları yiyince iyi hissediyorum. Çocukluğumu hatırlattığı için sanırım.
0
delicevat
(08.03.18)
evet tüm vücudumu inanılmaz bir mutluluk sarıyor. resmen huzur doluyorum çikokata yiyince.
0
sta
(08.03.18)
Ben cikolata yiyince dolar kac para onu bile unutuyorum.
0
ykyt
(08.03.18)
hayır
0
lonelyman
(08.03.18)
Evet
0
haykorsamdunyaya
(08.03.18)
yok ben olmuyorum, tatlıyı herkesten çok sevdiğim için her tatlı şeyi severek yerim ama mutluluk hormonu salgılanıyor bıdı bıdı durumu olmuyor, anlık mutluluk bile yok:)
0
pamuk helvalar cebe
(08.03.18)
Ben cok mutlu oluyorum. Hele ki kaliteli bir cikolataysa Lindt falansa.
0
chitosan
(08.03.18)
yemeğe düşkün olduğumdan ve lezzete önem verdiğimden, o an yemek istediğim şey neyse ve ona kavuştuysam aşırı mutlu oluyorum; tatlı tuzlu fark etmiyor. güzel bir çikolatayla da uçuşa geçmişliğim var o yüzden. yeter ki canım istesin ve güzeline kavuşmuş olayım.

ama yemekte daha sık yaşıyorum bunu, tatlıya nazaran. hatta yerken bir yandan oturduğum yerde mutluluktan sallandığım bile oluyor. :| (utanmasa kalkıp dans edecek)
0
treamorg
(08.03.18)
Çok mutlu oluyorum ama sonra da mutsuz oluyorum aldım yine bir sürü kaloriyi diye
0
mutlusismankedi2015
(08.03.18)
(7)

Erik Satie-Jazzopédie gibi yumuşak piano parçalar?

Amaranta ursula
Merhaba Çayımı içip kitabımı okurken arkada çalacak bu tarz yumuşak, ruhu dinlendiren piyano parçaları arıyorum. Yani bana chopin, faure, rachmaninov, Rubinstein, ludovico einaudi gibi isimler söylemenizden ziyade direkt parça, beste soruyorum, istiyorum. Zevkinize güveniyorum. Merakla bekliyorum.
Merhaba

Çayımı içip kitabımı okurken arkada çalacak bu tarz yumuşak, ruhu dinlendiren piyano parçaları arıyorum. Yani bana chopin, faure, rachmaninov, Rubinstein, ludovico einaudi gibi isimler söylemenizden ziyade direkt parça, beste soruyorum, istiyorum.

Zevkinize güveniyorum. Merakla bekliyorum.
Teşekkür ederim.

Edit: Jazzopédie:youtu.be
0
Amaranta ursula
(07.03.18)
bu jazzopedie'yi ilk defa dinledim pek hoşuma gitmedi açıkçası.
besteci adı istemiyorsun ama tüm parçaları istediğin gibi bence. yiruma.
0
nocturness
(07.03.18)
Bruce
(07.03.18)
tepedeki psychedelic adam
(07.03.18)
Gymnopedie değil mi bu parçanın adı? Bir de gnossienne var, ikisini de çok severim.
0
curukturpkokusu
(07.03.18)
gymnopedie değil, farklılıklar var. jazzopedie olmuş :D
0
nocturness
(07.03.18)
Max richter
agnes obel
0
kablelvuku
(07.03.18)
rakicandir
(07.03.18)
(7)

esrarengiz olaylar

in vino veritas
pek gündüz sorusu değil ama ne zamandır hep düşünüyorum aklıma gelmişken sorayım dedim. özellikle geçmişte olmuş ve hala çözüme kavuşmamış pek çok şey var, bir şeyleri nasıl yaptıklarını hala çözemediğimiz binlerce yıl önceki medeniyetler, piramitler, hala bulunamayan malezya kazasındaki uçağın akıb
pek gündüz sorusu değil ama ne zamandır hep düşünüyorum aklıma gelmişken sorayım dedim. özellikle geçmişte olmuş ve hala çözüme kavuşmamış pek çok şey var, bir şeyleri nasıl yaptıklarını hala çözemediğimiz binlerce yıl önceki medeniyetler, piramitler, hala bulunamayan malezya kazasındaki uçağın akıbeti vs vs. büyük ihtimalle ömrümüzün sonuna kadar da ögrenemeyeceğiz gizemlerini. bunların bir gün, yaşam sürecimiz içinde (veya varsa ölümden sonraki yaşamımızda) çözülüp öğrenilebileceğini düşünüyor musunuz? bunları belki de hiçbir zaman bilemeyecek olmak sizi üzüyor mu? ben çok üzülüyorum düşündüğüm zaman mesela.
0
in vino veritas
(07.03.18)
Bunlara değil ama bundan sonraki yüzyıllarda astronomide olacak gelişmeleri bilemeyeceğim için üzülüyorum...
0
aksach
(07.03.18)
komplo kurması çok zevkli olsa da bence hiçbirinde öyle fantastik inanılmaz gizemler falan yok. dünya sıkıcı bir yer. hepsinin çok da ilgi çekmeyecek mühendislik, astronomi vs. ile ilgili mantıklı bir açıklaması vardır, o yüzden çok da merak etmiyorum.
0
sir gawain
(07.03.18)
makul gizemler çözülecektir, hala daha yapılan arkeolojik keşifler sonucunda yeni yeni şeyler öğreniyoruz geçmişe dair. piramitlerin nasıl yapıldığı biliniyor, kafa karıştıran şey o zamanlarda bu kadar teknik bilgiye nasıl sahip oldukları. bu bilgileri içeren bir parşömendir, bir şeydir, ileride bulunabilir elbet.

ama kayıp kıta mu'dur, atlantis'tir; bu gibi hayli fantastik konularda bir şey çıkacağını sanmıyorum. mitolojik olsalar bile elbet dayandıkları gerçek bir temel vardır, belki onlara dair bir şeyler bulunabilir ama bahsedilen ölçüde fantastik olacaklarını düşünmüyorum.

tabii bunlar gerçekler, bana çok isterim fantastik bişeyler çıksın ortaya. mesela piramitlerin formülünü gelecekten gelen bi çılgın bilim adamı vermiş olsun, 2700'lerden gelmiş olsun, o tarihli bir dergidir bişeydir bulunmuş olsun bir mumyanın yanında.
0
Bruce
(07.03.18)
"Bunlara değil de..." diye girişiyordum ki aksach+1
Başka gezegenlere yerleşecek miyiz, başka bir yıldız sistemine ulaşılacak mı, bakteriden daha büyük uzaylılar görecek miyiz, onlar da bizi görecek mi? Bunları göremeyeceğime cidden üzülüyorum.
0
kobuzchu kiz
(07.03.18)
@want2die; demiştim gündüz sorusu değil diye işte böyle oluyor o zaman :) nerdeymiş künefeci ben de gideyim bursaya gidince.
0
🌸in vino veritas
(07.03.18)
Malezya Uçağı ile ilgili güzel bir yazı okudum geçen.

seyler.eksisozluk.com

Aslında bilmek istiyorum da insanların o anki korkularını, hayatlarını düşününce iyi ki bilmiyorum diyorum. Dyatlov Geçidi Vakası'nı bayağı merak ediyorum ama adamlar donarak ölmüşler, korkmuşlar vs. o anların canlı görüntüleri bile olsa izlemek istemeyebilirim.
0
dissendium
(07.03.18)
"aslında pek de gizemli birşey yok" diyenlere bakma.

şuan burda şu satırları yazmamız ve var olmamız bile bir gizem.
0
eindaclub
(07.03.18)
(27)

Arkadaşın sülük sevgilisi

Gta van city
Çok sevilen bir kız arkadaş var yazın birlikte tatile gidecektik. Bu arkadaşın afedersiniz hödük sevgilisi ortaya atladı ben de geleyim diye, eh arkadaşın sevgilisi olunca o dünden razı ama mecbur ses çıkarmadım. Hayır ben kız kıza arkadaşımla tatil istiyorum buna ne oluyor ki? Neyse devam ediyorum.
Çok sevilen bir kız arkadaş var yazın birlikte tatile gidecektik. Bu arkadaşın afedersiniz hödük sevgilisi ortaya atladı ben de geleyim diye, eh arkadaşın sevgilisi olunca o dünden razı ama mecbur ses çıkarmadım. Hayır ben kız kıza arkadaşımla tatil istiyorum buna ne oluyor ki? Neyse devam ediyorum. Tur düşünüyorduk hep birlikte, arkadaşın sevgilisi araba kiralayıp biz takılalım demiş. Şehir içinde bile maganda gibi araba kullanan bir tip bu, canımı da sokakta bulmadım doğal olarak birşey çaktırmadan tur daha zevkli olur dedim. Bu arkadaşın sevgilisi bu sefer farklı bir plan yapmış üçümüz günü birlik şehir dışına gidip gezecekmişiz. Ya ben senin deli gibi kullandığın arabaya binmek istemiyorum desem alınırlar kesin, onu da geç ben niye arkadaşım ve onun sevgilisi ile sığıntı gibi tatil yapayım ya yapacak olsam sadece arkadaşımla yaparım zaten. Ama çocuk muazzam derecede sülük çıktı illa planlara dahil olmaya çalışıyor. Ne yapsamki iki arada bi derede kaldım resmen. Kimseyi kırmak da istemiyorum ama sinirleniyorum ya amma düşüncesiz bu insanlar. Bir bahane bulup gelmem desem hayattan bezdirecek derecede ısrar ederler. Napılır bu durumda sizce???
0
Gta van city
(07.03.18)
bahane bulup gitme.
0
false pretension
(07.03.18)
acemi +1
0
mysql34
(07.03.18)
Neden muhatabın oglan? O muhtemelen hicbir seyin farkinda olamayacak bi düşünce dunyasinda. Arkadasina durumu aktarip, planinizi ona gore iptal/değiştirme yoluna gitsene
0
her giriste sifresini unutan adam
(07.03.18)
Sorun arkadaşımın durumu anlayamayacak olması zaten, anlarsa da alınıp trip atabilecek biri
0
🌸Gta van city
(07.03.18)
Açık açık soyle bence
0
all girls dream
(07.03.18)
'onu da geç ben niye arkadaşım ve onun sevgilisi ile sığıntı gibi tatil yapayım ya yapacak olsam sadece arkadaşımla yaparım zaten.'

Niye sevgilisi olan birini sevgilisinden ayrı tatile götürmek istiyorsun? Üçücü tekerlek olarak sen haksızsın. Bu çifte hakaret etmekte de haksızsın.

Sülük dediğin adam sevgilisiyle birlikte olmak istiyor ve haklı.

Bu kişilerle tatile gitmek istemiyorsan gitme. Saf saf ısrar etseler de gitme. Kendine uygun arkadaş bul.
0
idexo
(07.03.18)
sülük değil sevgilisi o tabii ki her plana dahil olmak isteyebilir. şu durumda sülük olan sensin kusura bakma.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(07.03.18)
Bence de gitme de burada plana sonradan dahil olan boyfriend anladigim kadariyla. Bunlar kizkiza plan yapmislar lavuk ben de geliyorum demis. Bizim kahramanimizin ciftleri ayirdigi falan yok. 3rd wheel olayindan nefret eden biri olarak ben gitmezdim.
0
japon askeri
(07.03.18)
gitme
0
prodeq
(07.03.18)
planı kız arkadaşınla sen önceden yapmışsın, sonradan dahil olan erkek; bu durumda senin erkeği istememe hakkın var. kız arkadaşına söyle, "kız kıza diye düşünmüştüm ben tatili, şimdi sen erkek arkadaşınlayken ben orada kendimi rahat hissedemem, siz de ben varken rahat olamazsınız; bişey anlamayız tatilden" diye meramını söyle. kırılacak bir şey yok bunda, kız kıza tatil ile 2 sevgili ve +1 tatili tecrübe olarak birbirinden tamamen farklı şeyler.

ben yerinde olsam "planı birlikte yaptık, erkek arkadaşınla başka zaman gidersin" derdim. sonradan dahil olmak isteyen tip yüzünden neden kendi planını bozup "gitmesem hayattan bezdirecek" diyorsun ki. bunu anlamayıp sana trip atacaksa da bırak gitsinler, öyle de arkadaş olmaz olsun.
0
Bruce
(07.03.18)
iyi de neden açık açık konuşmuyosun? zepline binip onla seyahat edicez dese yine 'bişey demedim' diye buraya gelip yazacak gibisin. istemiyoran gitme.
0
elorelia
(07.03.18)
bence en az o çocuk kadar suçlusun sen açık olmayarak. ne bileyim bi nevi riya seninki. arkadaşına en başında söylemen gereken bişeydi bu. hadi söylemedin diyelim, gelip buraya arkasından konuşur gibi şikayet etmek de yanlış bence. tamam düşüncesizlik ediyor olabilirler ama bence sen de hata yapıyorsun susarak.
0
baharat
(07.03.18)
Kız arkadaşın seni anlamalıydı. Kıza trip at. İstemiyorsan gitme.
0
dissendium
(07.03.18)
direkt söyle iyi niyetliliği boşver. ben senin arabana binmek istemiyorum, hatta arabanı bırak seninle tatile çıkmak istemiyorum de. anlasın yani üzmeyeceğim derken tatilini kendine zehir etmemelisin boşuna...
0
yikilmazhadi
(07.03.18)
yazar yazmaz +1

sevgililik müessesesi > arkadaşlık müessesi (çünkü işin içinde oynaşma yiyişme var)

denklemini de buna göre kur derim.
0
füt
(07.03.18)
çocuğun aklında threesome var ben diyim..

yaşınız kaç merak ettim, tatile gidecek kadar yakınsanız sevgilinin gelmemesini isteyecek kadar da yakın olmalısınız. bunu söyleyecek de olgunluğa sahip olmalısnız. eh nerede bu olgunluk?

erkek tarafı olaraksa ben sevgilimin bekar kız arkadaşıyla tatile gitmesini istemezdim açıkçası. çocuk yapışarak doğru olanı yapmakta kendi bakış açısıyla.
0
hosein
(07.03.18)
Kesinlikle onlarla tatile cikma. Birak basbasa gezsin onlar. Sen en olmadi kendi basina git tatil yap.

Bruce +1
0
chitosan
(07.03.18)
Adam sevgilisiyle birlikte olmak istiyor, sevgilisi de buna bi şey demiyorsa burda olmaması gerekn kişi sensin. Belli ki sırf önceden plan yaptınız diye seni de dahil ederek plan kuruyorlar. Gitme.
0
mehmed resad
(07.03.18)
Bruce + 1

Sizin arkadaşınıza "ben bunu birlikte, kız kıza tatil diye düşündüm, sen şimdi değiştiriyorsun" diyebilmeniz gerekir. Bir sürü değişken var, belki dertleşeceksiniz, belki nispeten yalnız olmak istiyorsunuz, bunların hepsi anlaşılır şeyler. Ayrıca bence bütçe de bir sorun. Zira, bu arkadaşınızla siz gitseniz muhtemelen aynı odada kalacaktınız misal, ama şimdi o sevgilisiyle kalınca siz tek kişi ücreti vermek zorunda kalacaksınız gittiğiniz yerlerde ki o da ikiye bölünmüş fiyattan daha pahalı olacak. Sırf bu yüzden bile sinir bozucu.

Arkadaşınız ve sevgilisinin sizi bu kadar kontrol edebilmesi çok şaşırtıcı. Hayatı bezdirecekler, yok planı değiştirecekler vs. Açıkça söyleyemiyorsanız bunu arkadaşınıza şikayet de etmeyin bence, bir alternatif yok zira.
0
sopiro
(07.03.18)
sevgilisiz plan yapmıştık, artık istemiyorum de. bunda kırılacak bir şey de yok.
0
pinkpeony
(07.03.18)
kız kıza tatil de ne sıkıcı yaa :( afedersin ama onları biraz kıskanıyorsun sanırım.
0
füt
(07.03.18)
sen haksızsın. arkadaşın belli ki sevgilisi gelmeden tatile gitmek istemiyor. bunu kabullenmelisin. bazı ilişkilerde sevgiliyi bırakıp tatile gitmek de hoş karşılanmaz. sen bu planı yaparken arkadaşın da senin kadar istekli miydi acaba? gördüğüm senaryodan sen tatile gideriz diye gaza gelmişsin o da sana hmm tamam demiş sevgilisini de dahil etmiş gibi geldi.

ayrıca çok yargılamak istemiyorum ama sevgilisini de kıskanıyorsun biraz sanki. anlattıklarından anladığım kadarı ile çocuk da plan yapmaya uğraşıyor. şöyle yapalım böyle yapalım diyor.

velhasıl, sen bu tatile gitme sana iyi gelmeyecek. öyle değilse bile kıskanç sap manyak olacaksın bu tatil sonunda.
0
kenarortay
(07.03.18)
Bruce +2 (aynı fikirde olan biri daha var)

Bu durumda nasıl karşı taraf haklı bulunuyor aklım almadı.

Sizin yerinizde olsam: "Birlikte bir plan yapmıştık, bir başkasını dahil etme fikri yoktu (ortaya böyle bir fikir atılmadığını varsayıyorum) ama sen şimdi erkek arkadaşım da geliyor diyorsun. Bu durumda ben gelmeyeceğim." -belki biraz daha yumuşatarak- derdim.

Arkadaşınızın yerinde olsam, erkek/kız arkadaşıma: "Bu tatil planını Gta van city ile yaptık, iki kişi program yaptık, bu yüzden iki kişi gideceğiz." derdim.

Arkadaşınızın sevgilisinin yerinde olsam, dahil edilmediğim bir programa kendimi zorla dahil ettirmezdim. Hatta davet edilsem ve bunun nezaketen olduğunu düşünsem direkt reddederdim. Böylesi bir davete icabet etmek için program sahibi kişilerin tamamının gönülden katılmamı istediklerini bilmek isterdim.

Ama bu adam sizin planınızı yok sayıp kendi kafasına göre bir plan yapmış. Arkadaşınızın sevgilisi biraz ayı galiba. Mevcut şartlar altında gitmeyin bence.
0
rahip janick
(07.03.18)
Aynı olayı biz de yaşadık.

Ben, kız arkadaşım ve onun bi kız arkadaşı tatile gittik hatta üçümüz aynı odada kaldık. İlk başlarda herkesin biraz çekincesi vardı tabi ki nasıl olur, nasıl geçer diye. Ama tatil başlayınca o kadar eğlendik, o kadar kaynaştık kimse rahatsızlık hissetmedi, hayatımızın en güzel tatillerinden biriydi.

Üçüncü arkadaş da bana hep maganda gözüyle bakardı şimdi kız arkadaşımdan bağımsız olarak da görüşüyoruz. İki günde bir facetime bile yapıyoruz. Çok iyi arkadaş olduk.

Önyargılı yaklaşma derim. Ayrıca kız kıza veya erkek erkeğe tatillerin sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
0
kaderimse np
(07.03.18)
Ortada şöyle bir yanlış anlaşılma var: bu kız kıza tatil meselesi 2 yıldır yapmakta istenilen bir şeydi, onu da en başından beri planlayan kişi arkadaşımdı. Yani sevgilisi yokken de aklımızda olan birşeydi bu. 2 aydır hayatında olan birisinini, 2 yıldır planladığımız plana dahil etmeye çalışıyor ben mi sülük oluyorum? Tek salaklığım nasıl açık olacağımı bilemememdi o yüzden buraya soruyoruz. Elalemin adamının yanında nasıl rahat edeyim ya akıl var mantık var. Kimsenin kimseyi de yönlendirdiği yok saçmasapan çıkarımlar yapmışsınız her zamanki gibi.
0
🌸Gta van city
(07.03.18)
Ben de bahane bul gitme derim. Çıkacak yol yok, arkadaşına ne desen "senin sevgilinle takılmak istemiyorum"a gelecek durum ve seni değil onu seçmesi, aranızın açılması çooooook mümkün.

Bir de bazı çiftler böyledir, sevgilisinden bağımsız takılmazlar. Bu kız da öyleyse ilişkini biraz gözden geçir derim.
0
noluyo yaa
(07.03.18)
Gta van city haklı.
0
japon askeri
(07.03.18)
(4)

Spor yaparken olması gereken nabız aralığı

ichimaru gin
arkadaşlar merhaba,kalple ilgili, yahut kronik herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan, hayatım boyunca düzenli olmasa da sporla hayatım el verdiğince içli dışlı olmaya çalışan biriyim. konuyla alakalı olabileceğinden dolayı, 175 boyunda ve 66 kilo ağırlığında bir kadınım.size sorum şu, spor esnasında
arkadaşlar merhaba,


kalple ilgili, yahut kronik herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan, hayatım boyunca düzenli olmasa da sporla hayatım el verdiğince içli dışlı olmaya çalışan biriyim. konuyla alakalı olabileceğinden dolayı, 175 boyunda ve 66 kilo ağırlığında bir kadınım.

size sorum şu, spor esnasında, koşu bandında kısa aralıklı koşularda dahi nabzımın 160-170lere çıktığını görüyorum. gözlerimde kararma olmuyor, fakat koşu bandında 7de hızlı sayılabilecek bir tempoda yürüdüğümde nabzım 130-140larda, hızlı koşularda ise mutlaka 170'e çıkıyor.

bugün ilk kez interval yaptım 20 dakikalık, 12de hızlı tempo koşuda 180i gördü, benim için çok zorlayıcıydı fakat tamamladım.

bu arada sigara içen biriyim.

bu konuda bilgisi olan arkadaşlar, bu aralıklar normal midir? endişelenmem gereken, doktora gitmem gereken bir durum olabilir mi? bu şekilde zorlamaya (?) devam etmem, benim yararıma mı olur?

şimdiden çok teşekkürler, bilgilendirmelerinizi bekliyorum.
0
ichimaru gin
(07.03.18)
Yaş kaç?

(220-Yaş) x %60–%90 aralığında yapmalısın. Bir süre sonra aynı şiddette egzersizi daha düşük nabızda tamamlayabileceksin. Sağlığını korumak için önemli olan o nabız aralığına girmek.
0
Lim5
(07.03.18)
Yaşım 22.
0
🌸ichimaru gin
(07.03.18)
Yuvarlak hesap 120-180 arası çalışman gereken aralık. 130-140'larda yaptığın yürüyüş gayet yeterli. Fazla zorlamaya gerek yok. Dediğim gibi ileride zaten kalbin adapte olacak ve o zorlandığın koşuları kolaylıkla tamamlayacaksın.
0
Lim5
(07.03.18)
spor yapma amacınla direkt alakalı bir durum. yağ yakmak önceliğinse aerobik bölgede kalman lazım, dinlenik nabzının ortalama olduğunu düşünürsek senin için 160-175 arası diyebiliriz aerobik bölgen için.

20 dakikalık interval antrenmanını nasıl yaptığın da önemli, 170'ler seni zorluyorsa şöyle bir program işini görebilir.
2 dakika 130-140 arası
30 saniye 160-175 arası
bu şekilde 4 set ile başlayabilirsin mesela. lim5'in dediği gibi zaman içinde bu değerlere alışacak vücudun, o yüzden ilk başta zorlansan bile vazgeçme. atıyorum, şu anda 160 nabız için 9km/s koşman yeterliyken ileride 11'de ulaşacaksın o nabza. baktın 12/13'lerde bile yükselmiyor, o zaman yükseltirsin bandı.

bahsettiğim süreleri kendine göre ayarlaman lazım tabii, 30 saniyelik yüksek tempodan sonra nabzının tekrar 130lara düşmesi çok uzun zaman alıyorsa temponu çok düşürebilirsin, hatta direkt yürüyüşe de geçebilirsin. illa koşacağım deme yani, amaç nabız aralığı, hızın ilk etapta önemi yok. önemli olan dinlenme nabzına düşebilmek. tabii dinlenme nabzında geçireceğin süre de sana yeniden 170'lere çıkmak için yeterli mi değil mi deneyerek görmen lazım; 3 dakika da olabilir. kendini öldürmene gerek yok, uygulanabilir tempoda bu nabız aralıklarıyla işe başlarsan gerisi gelir. zaman içinde dinlenme süren ile yüksek tempo süreni birbirine ne kadar yaklaştırırsan o kadar verim alırsın.

yağ yakma niyetin yoksa lim5'in dediği aralık da yeterlidir. ya da ben sağlam kondüsyon yapacağım diyorsan yüksek tempo nabzını 180'lere çıkartman gerekir.
0
Bruce
(07.03.18)
(8)

Fala inanıyor musunuz?

her seye atarlanan adam
Neden inanıyorsunuz veya neden inanmıyorsunuz?
Neden inanıyorsunuz veya neden inanmıyorsunuz?
0
her seye atarlanan adam
(06.03.18)
Inanmıyorum, çünkü hazreti Allah fal ve şans oklarını şeytan işi olduğunu bildirmiş biz kullarına. Hafzallah dinden çıkartır insanı.
0
doxanikee
(06.03.18)
İnanmıyorum. Yıllardır arkadaşlar arasında da kahve falı, vb bakmadık. Öncesinde birbirimize bakıo eğleniyorduk da, ben o falı on dakikaya unutuyorum zaten.
Falda inandığım şey şu, tanımadığınız biri bakıyorsa “Şunun şuyu vardır herhalde” gibi senin hakkında bir tahmin üzerine bir şeyler kurup anlatıyor. Böylece dışarıdan nasıl göründüğün hakkında bir bilgi veriyor.
0
aychovsky
(06.03.18)
İnanmıyorum çünkü falı biz kendimize göre yorumluyoruz. Dolaylı yollardan çok fazla bağlantı kuruyoruz. Ayrıca falcılar da afaki konuşuyorlar. İşte 3 vakte kadar yol görünüyor, araba alacaksın, işe gireceksin gibi şeyler
0
oekuklu
(06.03.18)
İnanmıyorum çünkü bilimsel bir temeli yok. Ayrıca bkz. self-fulfilling prophecy (kendini gerçekleştiren kehanet sanıyorum Türkçe'de)
0
fotrsapka
(06.03.18)
İnanmıyorum çünkü hakkında inanmak kelimesi kullanılan herhangi bir şeye en baştan inanmıyorum.
0
Bruce
(07.03.18)
Inanmamakla kalmiyor, yanimda bakilirsa ortamdan ayriliyorum. "Sadece egleniyoruz" diyenlerin bu kulturu tekrar tekrar urettiklerini dusunuyor, bunu da tehlikeli buluyorum. Evet, uyuz bir arkadas oldugum dogrudur. Zaten hicbir arkadasim boyle bir seye yeltenmiyor, benim yanimda olduklari icin degil, onlar da benim gibi olduklarindan.

Bir gun bu sacmaliklari tamamen tarihin coplugune gonderebilirsek, hep birlikte oturur, egleniriz.
0
evrim halkasi
(07.03.18)
Bazı insanların gözlem yeteneğinin diğerlerinden çok çok daha iyi olduğunu ve bunu ifade edebilme yetisine sahip olduklarını düşünürüm.
Gözlem yetenekleriyle seni bağlayıp geleceğe dair de sallıyorlar işte.
İnsan inanınca söylenen şeyin olması için uğraş veriyor zaten.

Ben bunu bizzat yaşadım. Tarot falıma bakan muhteşem kadın bana öyle şeyler söyledi ki her söylediği doğruydu ne dese başıma gelmişti. Sonra dedi ki 2017 nin sonunda evleneceksin evleneceğin adamla da 24 nisan 2016 'da tanışacaksın.
Ben buna o kadar inandım ki 24 Nisan 2016 da evden çıkmadım kimseyle tanışmayayım diye.
Bu da böyle salak bir anımdır :)
0
mutekebbir
(07.03.18)
İçtiğin kahvenin tortusundan geleceğe dair çıkarımlar yapmak... Bilemiyorum Altan :/

Salatanın suyuna bakıyorum ben, güzelse içiyorum. Oh mis, vitaminli vitaminli.
0
chicha
(07.03.18)
(2)

Sigorta

artcilly
Merhaba, eski calistigim firma yeni calistigim firmayi sigortamdan falan gorebilir mi bir sekilde? Teşekkürler.
Merhaba, eski calistigim firma yeni calistigim firmayi sigortamdan falan gorebilir mi bir sekilde? Teşekkürler.
0
artcilly
(06.03.18)
işe girişte hizmet dökümü veriyorsanız oradan bakabilir. yoksa bakamaz. ama işe girerken zaten önceki işyerinden çalışma belgesi isterler o halde ibraz etmek zorundasınız.

edit : soruyu yanlış anlamışım. bruce + 1
0
benaslinda
(06.03.18)
Eski şirkete herhangi bir belge verme zorunluluğun olmadığından göremez. Aynı sektörse ve yeni şirketten birilerini tanıyorlarsa duyabilirler. Ya da LinkedIn gibi sosyal mecralardan kontrol edebilirler "hmm yeni iş yeri neresiymiş" diyip.
0
Bruce
(07.03.18)
(9)

Yaratıcı Yardımlarınıza İhtiyacım Var

jimjim
Birkaç yıldır düzenli olarak özel ders veriyorum. Okuduğum bölümde de (2.üniversite, lisans) çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam. Neyse ko
Birkaç yıldır düzenli olarak özel ders veriyorum. Okuduğum bölümde de (2.üniversite, lisans) çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam.

Neyse konu şu; yeğenine ders vermemi istiyor. Ama aşırı hakkaniyetli biri olduğu için de para almamamdan endişe edip bu konuda ısrarlı bi yaklaşımda bulundu.
Ben de öyle çok maddi sıkıntı çeken biri değilim ve daha önemlisi zaten asla ve asla bu hocadan para alacak değilim. Yani mümkün değil, dünyada olmaz öyle bişey.
Hocayı da tanıdığım için ders karşılığı olarak kitap falan isterim (ref kitapları) diye düşünüyodum ama tüm arkadaşlarım saçma buldu bu fikri. Hatta biri kitabın arasına para koyarsa daha onur kırıcı olmaz mı falan dedi gaghahaha :)))) asla aklıma gelmemişti.. yani buna çok güvenmiştim ama fos çıktı.

Acil öneriye ihtiyacım var. Para, nakit, cash katiyen araya girmeden bu işi nasıl halledebilirim?

Not:Öğrenci lys/ygs öğrencisi zaten kaç ay kaldı, vaktim de var zaten.
Of keşke vaktim hiç yok deseydim.
0
jimjim
(06.03.18)
özel ders hayrına yapılacak kadar basit bir jest değil. senin emeğin için alacağın para mı daha utanç verici yoksa bir hoca için öğrencisinden bedavaya özel ders yardımı almak mı, bunu düşün. iki taraf yerine de koydum kendimi, hocan olsam para vermezsem daha çok mahcup olurdum; sembolik bir tutar da olsa almalısın. almayacağım diye fazlaca diretmek de pek nazik bir hareket değil zira.
0
Bruce
(06.03.18)
Çocuğun anne ve babasıyla iletişim kur ve para konusunu onlarla hallet. Aynısı benim başıma da geldi. Nasıl bir duygu olduğunu biliyorum ama kendini de hocanın yerine koy. Ben bir öğrencimin sırf benim öğrencim diye yeğenime bedava ders vermesini kabul etmezdim. Senin de emeğin ve zamanın söz konusu.
0
dissendium
(06.03.18)
Yerinde olsam alırım verdiği parayı hocan için daha utanç verici.
0
England
(06.03.18)
yere dusup kirilan sarap kadehi'nin önerisi şu an çok daha hoş. Sınava az bi zaman kaldığı için biriken paranın bursa dönüşebilmesi tam nasıl olur onu da bilemedim..
Yani biraz bunun gibi önerilere ihtiyacım var sanırım.

Hepiniz çok haklısınız kesinlikle ama yani bu hocayla sandart akademik ilişkilerin dışında bi diyaloğumuz var. Atıyorum hasta olsam ilaç isteyebileceğim, param bitse rahatlıkla yemek ısmarlatabileceğim yakınlıkta biri.
Araya para gibi bişeyin girmesi hem çok komik hem de çirkin.
0
🌸jimjim
(06.03.18)
böyle durumlarda iki taraf da ısrar ediyorsa para alınır. çünkü parası alınmamak daha onur kırıcı bir şey. yani araya para girmesi hem komik hem çirkin demişsiniz ama değil sonuçta bi emek ve karşılığı var, hoca para vermek için diretiyorsa ve siz istemezseniz daha ayıp olur emin olun.
0
nundu
(06.03.18)
söylediğine gore:

"çok sevdiğim bi hocam var, bana bi çok arkadaşıma çok hakkı geçti vs. Hatta şu an okuduğum bölümüm gereği, ders verdiğim öğrencilerin durumu, psikolojileri vs ile ilgili bazen danştığım da bi hocam. "

hocanın yigenine ders vererek hocaya bir nevi zaten borcunu(tırnak icinde belirtmiş oldugum) ödemiş oluyorsun. parayi aklına getirmen doğru degil.

bence hocadan ders karsiligi ders almaya devam et.
0
tomcruise
(06.03.18)
@Tom,
Yok öyle değil, hoca, şu an kayıtlı olduğum üniversitede hoca.
Özel ders başka bi olay :/
0
🌸jimjim
(06.03.18)
bence kitap fikri de kötü değil. kitabın içine para koymak falan ayıp zaten. azıcık görgüsü olan insanın yapacağı bir iş değil.
0
ghilleinthemist
(06.03.18)
Çocuğu, hocanızı ve çocuğun ailesini anlaşıp bir yerde yemeğe gidin ödeşin illa ki bir şey yapmak istiyorlarsa bu geldi aklıma
0
murtiii
(07.03.18)
(6)

Nişantaşı'nda nerde güzel pasta yiyebiliriz?

ms brownstone
Zincir pastanelerden çok lezzetli pasta yapan butik pastanelerden arıyoruz. Var mıdır bildiğiniz bir yerler?
Zincir pastanelerden çok lezzetli pasta yapan butik pastanelerden arıyoruz. Var mıdır bildiğiniz bir yerler?
0
ms brownstone
(06.03.18)
vi healthy living diye bi yere gitmek istiyordum ben, orada yenir gibi duruyor :D

raw ve glutenfree yapiyolarmis.
0
kuehles blondes
(06.03.18)
La vita
0
cloudybloody
(06.03.18)
foodie
0
in vino veritas
(06.03.18)
Zamane Kahvesi
0
Traveller
(06.03.18)
La Patisserie Lune
0
inawen
(06.03.18)
la vita diyorum ben de, krokanlısı dehşet bişi.
0
Bruce
(06.03.18)
(13)

hangi burgerci? neden?

dedim ben sana
sevgili burger severler;seçeneklerden hangisini önerirsiniz. gittiğimize pişman olmayalım. tadı damağımızda kalsın. günlerce sayıklayalım. eşe dosta arkadaşa "öyle bi burger yedim kiii" diye anlatalım.-Mano Burger-Baltazar Burger-Virginia Angus-Burger Joint-BurgerLabbaşka öneriniz de varsa alabiliri
sevgili burger severler;

seçeneklerden hangisini önerirsiniz. gittiğimize pişman olmayalım. tadı damağımızda kalsın. günlerce sayıklayalım. eşe dosta arkadaşa "öyle bi burger yedim kiii" diye anlatalım.

-Mano Burger
-Baltazar Burger
-Virginia Angus
-Burger Joint
-BurgerLab

başka öneriniz de varsa alabilirim. teşekkürler.
0
dedim ben sana
(06.03.18)
mano ve burger lab'e gitme, ya da git ama diğerleriyle aynı klasmanda olmadığını bilerek git; diğerleri gayet güzel.

moda'da b.o.b var, zapata var. Havan'dan'ın sadece cumartesileri çıkan kaburga burgeri, basta'nın kuzu burger'i de sadece burgerci olmayanlar arasından güzel burgerler.
0
Bruce
(06.03.18)
www.hurriyet.com.tr

bunu bilin de..
0
angelofdeath
(06.03.18)
akali burger kesinlikle
0
oscar
(06.03.18)
Demirören AVM'de Uptown İstiklal'de yedim, gerçekten efsaneydi.
0
cakabo
(06.03.18)
Valla ben big king’i hiçbir şeye değişmem :)
0
yavru tosun
(06.03.18)
virginia angus iyi baya
0
stanley weber
(06.03.18)
Bob -Moda tavsiye ederim.Timeout en iyi olarak onlari secti.Patatesleri de çok güzel.

Bir de buna ek olarak Harbiyedeki Zulayı öneririm.Ekmeği bana pek hitap etmedi ama köftesi olması gerektiği gibiydi ve cok lezzetliydi.
0
ırene adler
(06.03.18)
Beşiktaş'ta Biber Burger var tavsiye ederim.
0
mysql34
(06.03.18)
Bu burgercilerin herhangi birini tavsiye etmem herhalde.

-Akali
-Zula'da Edizione
-Komşu Burger'in Tereyağlısı
-Basta'daki Kuzu Burger

önerilerim olacaktır.
0
loras
(06.03.18)
b.o.b <3
0
dedi ayca
(06.03.18)
Nusretin lokum burgeri ve komsu burger.
Virginia angusu çok sevemedim, mano ort. Bence, baltazar ise kanatlı eti çıkmıştı zamanında direkt ele:)
0
solenkol
(06.03.18)
burger joint en çok onu sevdim bunlar arasından
0
basond
(06.03.18)
straight from the heart
(06.03.18)
(20)

Deneyimsiz biri "Ücret beklentiniz nedir?"e nasıl cevap vermeli?

m e b
Yarın iş görüşmesine gideceğim. Hiçbir deneyimim yok, piyasadan da haberim yok. İş pozisyonu ve tanımı şöyle:Dış ticaret meslek elemanı: İlgili bölümlerden mezun, iyi derecede İngilizce bilen, yurt dışı satışlarını yapabilecek (İş öğretilecek), yurt dışı seyahat engeli olmayan..."İş öğretilecek" den
Yarın iş görüşmesine gideceğim. Hiçbir deneyimim yok, piyasadan da haberim yok. İş pozisyonu ve tanımı şöyle:
Dış ticaret meslek elemanı: İlgili bölümlerden mezun, iyi derecede İngilizce bilen, yurt dışı satışlarını yapabilecek (İş öğretilecek), yurt dışı seyahat engeli olmayan...

"İş öğretilecek" denildiğine göre herhalde asgariden başlatırlar (benim açımdan sorun değil bu). Ama eğer böyle bir soru ile karşılaşırsam ne diyeyim?
0
m e b
(06.03.18)
Yabanci dil seviyeniz nedir?
0
ykyt
(06.03.18)
1900 net olarak düşünüyorum de bence, ingilizcene de güveniyorsan.
0
Bruce
(06.03.18)
ne verirlerse kabul et. ilerde seviye seviye arttırırsın. ya da çok başarılı olduğunda istediğin paraları kazanırsın. ilk başlarda aç gözlülük yapıp uçuk paralar isteyen genellikle istediği işi bulamıyor. sen de deneymisizmişsin zaten. bir başla da devamı gelir.
0
tragedystreets
(06.03.18)
@ykyt: Upper-intermediate idi hazırlıkta ve eğitim dilim de %100 İngilizce idi bölümümde.
0
🌸m e b
(06.03.18)
@tragedystreets: Ben de öyle düşünüyorum. Zaten sadece yol ve yemek versinler, yeter ki deneyim sahibi olayım istiyorum ama iş jargonunda bu soruya nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.
0
🌸m e b
(06.03.18)
bruce'un dediği gibi diyebilirsin. sayı vermeyim diyorsan; yeni mezunum ve bir şeyler öğrenmeye hevesliyim. başlangıç için kendi kendime yetebilecek miktarda bir ücret benim için yeterli gibi bir şeyler diyebilirsin
0
washe
(06.03.18)
Ben katıldığım eğitimde şöyle öğrenmiştim. Sesli olarak ihtiyaçlarını düşün ve belirli bir miktar belirle. Şunun gibi.

"Ben Kadıköy'de oturuyorum. İş yeri Beşiktaş'ta. Aylık yol masrafım 400 TL olacak. Ailemle yaşıyorum. Beslenme, barınma, giyinme ihtiyaçlarım 600 TL ediyor. Şu şu konular için 300-400 TL arasında bir masrafım olabilir. Bu nedenle en az 1400 TL benim için uygundur." gibi bir konuşma yapabilirsin. Çünkü böyle açıklayınca karşındaki kişi daha iyi ikna oluyor. Konuşmaktan çekiniyorsan asgari ücret de isteyebilirsin.
0
dissendium
(06.03.18)
washe doğrusunu söylemiş, yaşadığın şehrin şartlarında kendine yetebilecek bir para iste ama.
0
buckminster
(06.03.18)
kurumsal bir şirketse yüksekten gir çünkü kolay kolay ara zam olmaz. sonra her sene %8-%10 derken kuşa dönersin.
aile şirketiyse onların takdirine bırak, iyi bir performans ortaya koyarsan ara zamlarla filan kısa sürede yükselir.
0
kjswbdlkjfdlkj
(06.03.18)
mutlaka prim şartlarını da sor.. yoksa iste. yurtdışı satış = prim
0
lupelius
(06.03.18)
Kjswb ve lupe hakli. Ancak %100 ingilizce egitim gormus birisinin asgariden basla sonra isi ogrenince kademe atlarsin denmesi de is bilmezlik. Yurtdisi satis yapabilmen icin once kendini satman gerek. İngilizcene guveniyorsan ingilizce degerlendirmesi yapilmadan fiyat soyleme. Yurtisinda bulunmussan ve tecruben varsa onu kesinlikle masaya koy. İs ayrintilari ogrenilir ama suan onemli olan senin kendini nasil gelistirdigin. Beklentileri en kisa surede karsilayacagini ancak maasin da bulundugun ilin gerektirdiklerine ve ilgili pozisyondaki yetkinlere yakin olmasini sagla. Cunku 3-6 ay sonra isi ogrendim diceksin yazin haftasonu bi yere kaciyim bu yil yillik iznim yok diceksin ama elinde kuş gibi Para olursa bir yere gidemez uzulursun.
0
ykyt
(06.03.18)
2000'den aç kapıyı. tecrübesiz bile olsan ingilizce bilen, ticaret okumuş adamsın, "asgariye çalışırım" havası vermek iyi değil. öyle verecek bile olsalar sen yine de biraz yükse söyle, orta bir yol bulursunuz. iş dünyası böyle, daima bir tık yüksek söylemelisin.
0
sir gawain
(06.03.18)
Sonuc olarak kurumsal bir yer ise dil tazminati da vermesi gerekir. 2000 in altindaki ucretler cok komik.( 2000 de az aslinda) Asgari ucret teklif ederlerse o zaman niye sen? Asgari ucret deneyimsiz ve niteliksiz elemana verilir.
0
ykyt
(06.03.18)
Bu arada, (dış) ticaret okumadım, bitirdiğim bölümüm uluslararası ilişkiler. CV'me bakıp da çağırmış olmalılar sonuçta.
0
🌸m e b
(06.03.18)
2500'de az isteme. asgari ücret 1600 lira. 2000 bile az. çünkü zamların da maaşına göre yapılacak takip eden yıllarda. 1. yıl sonunda maaşından memnun olmayan mutsuz bir çalışan olacaksın. zaten yetiştirilmek üzere denmiş. ingilizcen iyiyse kesinlikle ücretinden taviz verme.
0
naksidil
(06.03.18)
Ben de en az 2000 TL diyorum. Çünkü kaç yıl üniversite okumuş birinin asgari ücret alması kadar saçma bir şey olamaz. Zaten eğitiminin de İngilizce olduğunu belirtmişsin. Yani bence şöyle söylemelisin " Tecrübem olmadığı için ücret benim için ikinci sıradadır. Benim için daha önemli olan kendime bir şeyler katmak ve tecrübe edinmektir. Ama prensip gereği asgari ücret kabul etmiyorum". Bir de önce onların ne verdiğini sor ki ona göre bir şeyler söylersin. Bu arada dış ticaret deyip geçme, bunun müşteri ilişkileri var, gümrük operasyonları, satış işlemleri, fuarlar vs. gibi bir sürü işi var. Bunları da öğrenirsen ileride seni kimse tutamaz. Bir de "Dış ticaret meslek elemanı" sözü biraz İşkur İşbaşı Eğitim Programı ile alım yapılmasını çağrıştırıyor. Umarım öyle değildir.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(06.03.18)
@İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi: Evet, İşkur'dan ilanlara bakarken gördüm aslında. Orada birtakım tanımlı meslek isimleri olduğu için de o ifadeyi seçmek zorunda kalmış olabilirler, bilmiyorum. Ama İşbaşı Eğitim Programı ile ilgili ilanlarda bu açıkça belirtiliyor normalde ama bu ilanda öyle bir ibare de yoktu. Yarın belli olacak detaylar.
0
🌸m e b
(06.03.18)
Evet, muhtemelen dediğin gibi o ifadeyi seçmek zorunda kalmışlardır. Bazı işverenler, iş arayanlar İEP istemediği için oraya yazmayabiliyor da, yani kaçırmamak için de yazmamış olabilirler. Tabi bunlar benim düşüncelerim. Yarın sen yine de normal yolla mı yoksa İşkur destekli mi alacaklarını bir sor bence.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(06.03.18)
Noldu gorusme nasil gecti?
0
ykyt
(08.03.18)
@ykyt: www.eksiduyuru.com

Az önce açmıştım bu duyuruyu :) Kötü geçti gibi geldi bana.
0
🌸m e b
(08.03.18)
(3)

fotoğraf

nick bulamadim
şu kız şu fotoğrafları nasıl çekiyordur? iphone'la mı? nasıl bir düzenleme yapıyordur? grenler falan çok hoş. https://www.instagram.com/p/BeXZ004nRbC/?taken-by=polchursanovahttps://www.instagram.com/p/BfycClgnqxM/?taken-by=polchursanova
şu kız şu fotoğrafları nasıl çekiyordur? iphone'la mı? nasıl bir düzenleme yapıyordur? grenler falan çok hoş.

www.instagram.com

www.instagram.com
0
nick bulamadim
(06.03.18)
ilk fotoğraf telefon ama ikincisi değil. lightroom ve snapseed isimli uygulamalarda eskitme-grenleme-soldurma ayarları var güzel. lightroom'un soldurması daha başarılı olabilir hatta.
0
Bruce
(06.03.18)
lightroom abicim.
0
kablelvuku
(06.03.18)
kontrastı arttırıp fade atıyosun biraz, biraz da satürasyonu düşürüp warmth'ı arttırmış olabilir.

bi de değişik bi gren filtresi kullanmış, az pozlanmış analog fotoğrafları sonradan açtığında çıkan sonuçlara benzemiş genel olarak.
0
yuto
(06.03.18)
(4)

Xperia z2den

yue
Hangi telefona geçeyim sizce? Telefonumdan çok memnunum başka marka düşünmüyorum xz premium nasıl?
Hangi telefona geçeyim sizce? Telefonumdan çok memnunum başka marka düşünmüyorum xz premium nasıl?
0
yue
(05.03.18)
xz premium kötü, xz1 işini görür ama bütçe sorunun yoksa 2-3 ay daha bekle xz2 al, daha kibar ve modern görünümlü bir telefon olmuş.
img.donanimhaber.com
0
Bruce
(05.03.18)
Z2 DEN xz'ye geçmiş biri olarak yabancılık çekmedim, ekran vs herşey hemen hemen aynı.
premium da iyi, ekran çok büyük bana göre.
0
rhan
(05.03.18)
Bütçe sorunum yok hediye olacak xz premiumun nesi kötü acaba çok sıkıntılı mı?
0
🌸yue
(05.03.18)
premium kötü değil, xz 3 gb iken, premium 4 gb.
ekran büyük sadece, iş için uygun olmuyor şahsi düşüncem.
0
rhan
(05.03.18)
(5)

mars

dedi ayca
sabah sabah uykum açılmamışken düşündüm de, şimdi senelerce "hayat var mı yavv" gibisinden araştırmalar yapıldı, başta hep negatifti ama zamanla araçlar, fotoğraf çekmek için onlar bunlar yollandı ve bir iki sene önce "ay su var sanki" "ay hayat mı var bakteri mi o da nesi?" falan dendi. acaba olmuş
sabah sabah uykum açılmamışken düşündüm de, şimdi senelerce "hayat var mı yavv" gibisinden araştırmalar yapıldı, başta hep negatifti ama zamanla araçlar, fotoğraf çekmek için onlar bunlar yollandı ve bir iki sene önce "ay su var sanki" "ay hayat mı var bakteri mi o da nesi?" falan dendi. acaba olmuş olan hayatı bizim keşfetmemizdense, gönderdiğimiz araçların üzerine yapışan bakteri vs. ile orada yeni hayatı bizim başlatmış olmamız mümkün mü?

spacex falcon muhabbeti sırasında öğrendiğim kadarıyla tüm araçlar sterilize edilip yollanıyormuş ama ne bileyim minicik küçücük bir baktericik gözden kaçmış olabilir mi?

hala uykulu olduğumdan saçma da olabilir pek tabii bu soru.
0
dedi ayca
(05.03.18)
O araç ateşlenirken havayla temas ediyor mu ediyor; yani binlerce olasılık var, neden olmasın.

(bkz: kelebek etkisi)
0
onemoremile
(05.03.18)
pek mümkün değil çünkü dünya'da, bizim şartlarımızda gelişmiş bakterilerin orada hayatta kalma şansı bile çok azken üreyip "yaşam" geliştirmiş olmaları neredeyse imkansız. ki zaten rastlanmış ya da ipucu edinilmiş bir "yaşam" yok mars'ta, asıl dert "biraz su geçmişi bulabilirsek buraya ucundan kıyısından yerleşebilir miyiz ya da üs kurabilir miyiz" soruları.

curiosity ve opportunity isimli iki rover var mars'ta, bu arkadaşlar vasıtasıyla temel bilgileri edinmeye çalışıyoruz.
www.skyandtelescope.com
0
Bruce
(05.03.18)
Bildiğim kadarıyla mars'ta yaşayan bakteri bulunmadı, fosilleri bulundu.


www.cnnturk.com
www.ntv.com.tr
0
peggy
(05.03.18)
hayır. arada bir yıl kadar kaldığı boşluk 3-4 derece kelvin. yani -270 santigrat derece. bu sıcaklıkta herhangi bir bakterinin hayatta kalması mümkün değil.

bakteri gözden kaçmış olabilir, ateşlendikten sonra yükselirken üzerine yapışmış olabilir falan. ama aradaki boşlukta (güneş sistemi içinde) seyahat ederken hayatta kalmış olamaz.
0
babilbaligi
(05.03.18)
Soru saçma değil gayet güzel soru. Nasa bunu da düşünüyor diye biliyorum, contamination olmaması için gönderdikleri araçları ona göre dezenfekte ediyor olmalılar. Mesela: www.nature.com
0
franz kafka
(05.03.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.