Giriş
(16)

eşyalara tutku derecesinde bağımlılık

teritori
az önce bisikletle alakalı bir soruda gördüm de insanlar bisikletleri için "o benim canım", "onsuz hayatta yapamam" tarzı şeyler yazmışlar. yanlış anlaşılmasın bunu kesinlikle yadırgamıyorum. herkesin hayatta çok kıymet verdiği bir obje/nesne/kişi vardır ama bu derece tutkulu bir şekilde bağımlılık
az önce bisikletle alakalı bir soruda gördüm de insanlar bisikletleri için "o benim canım", "onsuz hayatta yapamam" tarzı şeyler yazmışlar.

yanlış anlaşılmasın bunu kesinlikle yadırgamıyorum. herkesin hayatta çok kıymet verdiği bir obje/nesne/kişi vardır ama bu derece tutkulu bir şekilde bağımlılık da bana enteresan geliyor.

bunu bisikletten çıkarıp telefon, saat, french press, akü, zeytinyağı vb.. şeylere kadar indirgeyebiliriz. ama benim düşünceme göre o insanlar o nesneye değil onun yaptığı işe bağımlılar. mesela o bisiklet yerine daha iyi bir bisikleti olsa ona da bağlanacak veya mevcut kullandığı bilgisayar yerine daha iyi bir bilgisayar alsa ona tapınacak. kullanılan eşyalarla alakalı muhakkak "yaşanmışlıklar" da vardır ama dedim ya ben hiçbir eşyama bu derece tutkuyla bağlı değilim.

sormak istediğim sizin neler var böyle tutkuyla bağlı olduğunuz eşya ve bir hatırası var mı?
0
teritori
(17.04.18)
ben işlevinden çok hatırası olan eşyalara bağlıyımdır. hiçbir şekilde atmaya kıyamadığım ufak tefek saçma eşyaları yıllardır saklarım. ilk konser bileti, bilardo salonundan çaldığım bilardo topu, ilk içtiğim viski şişesi, çok değer verdiğim arkadaşın hediye ettiği tespih vb. ufak şeyler.

bunun dışında senin verdiğin örneklere de katılıyorum. kimisinde eşyanın kendisinden çok işlevi bağlılık yaratıyor. gitarını seven gitarcı, kamyonunu seven şoför gibi. bunlar daha iyisini aldıkları zaman eskisinden vazgeçiyorlarsa senin dediğin gibidir, eskisinden vazgeçemiyorlarsa benim dediğim gibidir.
0
burty
(17.04.18)
Kesinlikle yaptığı işle alakası olmadan bağımlı olduğum eşyalar var. 6-7 tane enstrümanım var, hepsine karşı farklı bağımlılıklarım var. Hepsini ayrı seviyorum. Hepsi konusunda da çok güvensizim ve öyle herkesin dokunmasına izin vermem. Bu enstrümanların 4'ü gitar mesela. Ama 4'ünü de çok seviyorum. Biri daha iyi olduğu için ötekine olan bağımlılığım azalmıyor. Hatta bir tanesi var ki, ona kimse dokunamaz. Aralarında maddi olarak en kıymetsiz olanı olmasına rağmen benim için en değerli olanı o.

Fakat telefon, bilgisayar falan duygusal bağımın olduğu eşyalar değiller. Bilgisayarımın ya da telefonumun karıştırılmasını tabii ki istemem. Ama yeni ve daha iyisini edindiğimde, eskisindeki kişisel verilerimi alınca; benim için anlamı olmayan bir cihaz haline gelir. Böyle cihazlardaki hassasiyet cihazın kendiyle değil içindeki kişisel verilerle ilgili genelde.
0
windowsguvenlikduvari
(17.04.18)
Bisiklet sorusuna ben de yazdım. Çalınsa şu an başka bisiklet alacak bütçem yok. Kıymetlim değil ama seviyorum tabii kendisini.

19-20 yaşıma kadar, neden bilmiyorum, sürekli kullandığım günlük eşyalara sapıkça bir bağımlılığım vardı. Mesela kahve kupama ve yastığıma. Babam yastığımı kullandı diye direkt atmıştım. Eve misafir gelen anneannem bilmeden kupamla su içti diye kadının gözü önünde kahve kupamı sinir krizi geçirip çöpe atmıştım.

Şu an, fonksiyonu olan bir şeyi çöpe atmam. Eskisine oranla çok daha paylaşımcı biriyim. Freegan yaşadım, iki ay bir işgal evinde kaldım. Eşyaya bağımlılığımı aştım.
0
buf-e kür
(17.04.18)
Kelle paca var benim tutkuyla bagli oldugum. Bir de ucak var da alamadim hala.
0
stavro
(17.04.18)
@büfekür: 19-20 yaşına kadar olan şey titizlik ve ergenlik fevriyetiyle açıklanabilir aslında :) o zamanlar kupa konusunda ben de takıntılıydım. kimse içemezdi kupamdan çünkü o benimdi. sonra kaldığım öğrenci evinde bunların hepsini aştım.
0
🌸teritori
(17.04.18)
var mesela, şu pıçağa aşıkım.
i.hizliresim.com

nesi var derseniz, benim gibi bir hijyen hastasını çok mutlu ediyor.
sapla metal kısmı tek parça olduğu için arasına kir girmiyor.
birşey kestikten hemen sonra boydan boya siliyorum, mis gibi oluyor.
koku - artık kalmıyor.
istersen kaynat, istersen çamaşır suyuna at.
sapının bozulma derdi yok.
ohş kıymetlim benim. her kullandığımda sevgim büyüyor.
0
titiraprap
(17.04.18)
Sevdiğim eşyalarım var, ancak "tutkuyla bağlı olduğum" galiba hiç olmadı.
Tabii telefonumu, ipad'imi kaybetsem üzülürüm. Ancak anısı var diye ilkokuldan beri sakladığım kalem, kurdela, bilet, gazete kağıdı vb yok; olandan da kaçarım şahsen :)

Fazla eşya bence yük insana, ne kadar az eşya o kadar özgürlük :)
0
hana bi
(17.04.18)
Eşyaya tutkuyla bağlı olmayı anlıyorum ancak bu durumdan kurtulmak gerektiğini düşünüyorum. Sevdiğim eşyalarım var evet. Bir kısmını fonksiyonneliği için seviyorum, bazılarını beğendiğim için. Bir de değerli olduğunu bildiğim şeylerin üzerine titriyorum-titriyordum diyelim. Hepsi hala kıymetli benim için ama gitgide "tutku" duygusunu aşmaya çalışıyorum. Becerdiğimi de düşünüyorum. Örnek; eve hırsız girdiği zaman ilk düşündüğüm şey "şükür çocuklar evdeyken olmadı" olmuştu. Önemli olan sağlık, hayat. Geri kalan her şeyin aslında ne kadar detay olduğunu zamanla anlıyor insan.
0
SiyamkedisiZorro
(17.04.18)
Kindle
0
sopiro
(17.04.18)
ilk arabam olduğu için, şu an kullanmakta olduğum için otomobilimi bu kategoriye alabilirim. yüksek ihtimalle, büyük bir arızası vs olmazsa yıllarca kullanırım, daha iyisini alacak param olsa da.

onun dışında genelde en az önemsediklerim teknolojik alet, eşyalardır. el yapımı veya bir hatırası vs olan eşyaları daha çok sahipleniyorum. bir de kitaplarım herhalde bu özel değer verdiğim nesnelerden. kimseye kitaplarımı hediye etmem bağışlamam.
0
wilhelmwasmuss
(17.04.18)
Ben de her şeye inanılmaz kolay bağlanabilen bir insanım. Kitaplarım, plaklarım, spor ayakkabılarım, güneş gözlüğüm... Düşününce anında bir sürü şey geldi aklıma. Ama eski telefonum zirve noktamdı sanırım, onu da düşürüp kullanılamaz hale getirdim.
0
ms brownstone
(17.04.18)
Eşyaya ve yerlere aidiyet hissetmiyorum. Sevdiğim eşyalar ise senelerce kullanıp alıştığım şeyler ama şunu öğrendim her şeyin yeri doluyor. 6 senelik kupamı oda arkadaşım kırdığı zaman çok üzülmüştüm ama günün sonunda unutup gittim. Hatta kıran arkadaşım kırdığı için ağlamıştı şimdi hatirlayinca keşke o kadar üzülmeseydim de o gün, arkadaşım ağlamasaydı.
0
Amaranta ursula
(17.04.18)
bence de konunun eşyayla bi alakası yok burada eşyaya yüklenen anlam daha çok onunla elde ettiğimiz keyif verici zamanlardır. (maddi değer taşıdığı için mal,mülk sevici olanları hariç tutuyorum) .benim de onsuz yaşayamam dediğim bir kaç eşyam var ancak daha iyisini elde ettiğim vakit onsuz yaşayamam dediğim eşyaları elden çıkartmakta hiç bir zorluk çekeceğimi sanmıyorum.
0
guglicio
(18.04.18)
kalemlerime, kahve kupalarıma, kitaplarıma acayip bağlıyımdır. onlarla aramda hikaye kurarım, bir kalem ile ne zaman, hangi deftere ne yazdığımı genel olarak hatırlarım, çok severim anlam yüklemeyi.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(18.04.18)
Bende de eşyaya bağlılık söz konusu. Bisikletli duyuruya da yazmıştım ^^

İçime sinmeyen bir şeyi kolay kolay almam. Aldıktan sonra da memnun kaldıysam kolay kolay bırakmam, özenle kullanırım, bakımını yaparım, insanlardan sakınırım. Ama bir şekilde elimden çıktığında, bozulduğunda/kırıldığında yerlerde yuvarlanarak ağlamıyorum.

Çok sevdiğim bir kupam vardı, kardeşim bana geldiğinde düşürdü gözümün önünde parçalandı. Çocuğun ödü koptu, döveceğim falan sandı herhalde ama canın sağ olsun dedim topladım parçaları çöpe attım. Hatıralara çok önem veriyorum, nostaljiyi de seviyorum ondan herhalde bu bağlılık hissi. Bizzat kendim baktığım bir evcil hayvanım olmadı, o şekilde çok daha farklı olurdu sanırım. Bir süre toparlayamayabilirdim.
0
chicha
(18.04.18)
-Zippom
-Pentel kalemim
0
kablelvuku
(18.04.18)
(10)

3.Dünya savaşı çıkar mı ?

sorunvar
Sizce?
Sizce?
0
sorunvar
(29.03.18)
sanmiyorum. cikmaz. kaybedecek cok sey var.
0
charlotte blanc
(29.03.18)
çıkmaz
0
gezegen olan pluton
(29.03.18)
dünya fazlasıyla globalleşti. herkes neredeyse birbirine bağımlı yaşıyor.(1. dünya ülkelerini kastediyorum.) bu yüzden kimse dünya savaşı çıkarmaya cesaret edemez. savaşa giren hiçbir ekonomi bunu kaldıramaz.
0
burty
(29.03.18)
çıkmaz.vekalet savaşları ve terörizm çıktı konvansiyonel savaşa rağbet kalmadı.
0
wilhelmwasmuss
(29.03.18)
hiç belli olmaz. "zaten savaş var" diyen tipleri sallamayın, savaş çıktığında anlarsınız savaşın ne olduğunu. dünyada gittikçe dozajı artan bir kutuplaşma var, dahası ortada nsdap'a benzer irrasyonel çok fazla aktör var -israil, iran, kuzey kore vs vs bunlar nükleer yıkımı falan dinlemeyecek ülkeler-. büyük güçlerden birinin başına savaş yanlısı bir manyak geçerse bu kutuplaşma kore-suriye-küba-ukrayna gibi pek çok noktada tek gecede sıcak çatışmaya dönebilir. türkiye batı ile ittifak yapmalı.
0
slhmlr
(29.03.18)
çıkmaz. eğer çıksaydı dünyanın iki kutuplu olduğu soğuk savaş döneminde çıkmış olurdu. kimse artık o kadar büyük bir yıkımın altına girmek istemez. zaten büyük ülkeler arası savaş genelde taşere ediliyor mesela suriye'de rusya-amerika arası çekişme, eskilerden vietnam, kore örneği verilebilir.
0
delidir yakalayin
(29.03.18)
I. ve II. Dünya savaşı gibi bir dünya savaşı çıkmaz. yani bütün devletler çocuk çoluk topyekün birbirine girmez. evet savaş karlı bir iştir, ama eski dünya savaşları ölçeğindeki savaşların özellikle büyük güçlere ekonomik anlam kaybettireceği çok şey da var: istihdam, üretim ve pazar.
o yüzden aynı bugünkü gibi birileri kendi anakarasından uzak yerleri karıştırır, oralarda mikro savaşlar çıkar. bu savaşlarda da herkes tarafını belirler. ya da terör örgütleri, direnişçiler, özgürlükçüler maşa olarak kullanılır asimetrik savaşlar yapılır. yani duruma bakılırsa aslında zaten 3. dünya savaşındayız.
0
halanne
(29.03.18)
Cikar-cikmaz.

1 2.50
X 2.70
2 2.30

2.5A 1.50
2.5U 1.85

KG var 1.55
KG yok 1.65
0
Darkwing Duck
(29.03.18)
çıkar, sınırlı doğal kaynaklar sınırsız insan ihtiyaçlarına ve arttıkça artan dünya nüfusuna yetmiyor.
0
g7mor
(29.03.18)
çıktı bile... ancak günümüz modern savaş doktorinlerinde bombalar atılmayıp, askerler cephelerde savaşmadığından ve çağımız savaşlarının ekonomik ve teröre bağlı kaosa üzerinden yaratıldığından insanımız farkında değil.

3.Dünya Savaşı'nın ilk roundu olan ekonomik savaş 2014 yılında ekonomik savaş ile ilk cephelerde başlamıştır tüm dünyada.
0
Fayfa
(29.03.18)
(11)

Hıçkırığımın sebebi ne olabilir?

neyyirnevcivan
Sigaraya yeni başlıyorum(3 aydır) Her nefes çektiğimde, hıçkırıyorum. Neden olabilir bu?
Sigaraya yeni başlıyorum(3 aydır) Her nefes çektiğimde, hıçkırıyorum. Neden olabilir bu?
0
neyyirnevcivan
(29.03.18)
içme beni diyor.
0
acetaminophen
(29.03.18)
bırakacam gibi
0
🌸neyyirnevcivan
(29.03.18)
GERD. Bırak kronikleşmesin.
0
i was made for you
(29.03.18)
aniden içinize çekiyor olabilirsiniz.

ayrıca, sigara pişmanlıktır.
0
e haliyle
(29.03.18)
iyi oldu seni bulduğum. uzun zamandır sigaraya yeni başlamış birini bulmak istiyordum. çok merak ettiğim bir soruyu sormak istiyorum:

niye başladın?
0
sen git ben geliyorum
(29.03.18)
böyle birini tanımıştım.

yeni falan başlamamıştı, içtiği zaman ekseriyetle hıçkırık tutuyordu elemanı.demek ki rastlanılan bir durum.
0
wilhelmwasmuss
(29.03.18)
Yavas ic. Bunye kaldırmıyor.
0
imelih
(29.03.18)
Refleks olarak hava yutuyorsun gibi geldi. Devam edersen bol bol mide problemi çekersin.
0
Adramelekhh
(29.03.18)
sigara içerken yazıyorum: sakın başlama!
0
runagain
(29.03.18)
- Sigaraya niye mi başladım? Keyif verdiği için. Ama hıçkırığım keyfimi kaçırıyor.
-Havayı yutuyorsam gazdan dolayı mı mide ağrısı çekebilirim?
-Yaş olarak 30 üstüyüm. Çok defa sigaraya başlayıp bırakmışımdır. Sigara içmekten daha güzel bir aktiviteyi rutin yaptıklarım arasına aldığımda sigarayı da bırakıyorum.
0
🌸neyyirnevcivan
(29.03.18)
Hava yutuyorsan duman da yuttuğun için mide problemleri çekersin. Benim midem sapasağlamken sigaraya başlamamla gittikçe hassaslaşmaya, zayıflaşmaya başladı. Bu benim yorumum, kesin bir şey bilmiyorum. Ben bana olanlar böyle böyle oldu gibi hissediyorum çünkü neredeyse her sigaradan sonra halsizlik ve midede rahatsızlık çöküyor. Başka bir sebebi de olabilir.
0
Adramelekhh
(29.03.18)
(1)

Paramız ne zaman bitecek

binder dandet
Dış ticaret hep açık veriyor. E bir gün gelecek paramız çok azalacak belki bitecek (döviz ya da altın bazında)napçes?
Dış ticaret hep açık veriyor. E bir gün gelecek paramız çok azalacak belki bitecek (döviz ya da altın bazında)

napçes?
0
binder dandet
(27.03.18)
bitmez. devletler borçsuzluk değil sürdürülebilir borçlanma üzerine devam eden yapılar.
diyelim ki tamamen battık. diğer devletler veya kurumlar ithalat yapabilir seviyeye getirecek kadar para, yatırım, hibe, teknoloji verirler gene de bir şekilde sersefilde olsa ülke devam eder.

çoğu devlet ithalat yapabilecek veya belli malları talep edebilecek seviyede kalacak ki, üretici devletler sistemi devam ettirebilsin.
0
wilhelmwasmuss
(27.03.18)
(30)

Hadis 'lere inanmak çok saçma değil mi?

denizaya
Yeni akit yazarı bi mesajında; "Allah down sendromu" olanları cennet ile müjdelemiştir, onlar cennete gidecektir." yazmış.Ben de kendisine Allah böyle bi söz vermedi, kendi kendine Allah adına hüküm verme yazdım. O da bana cevap olarak bunu yazmış;“Üç kimseden sorumluluk kaldırılmıştır: Buluğ çağına
Yeni akit yazarı bi mesajında; "Allah down sendromu" olanları cennet ile müjdelemiştir, onlar cennete gidecektir." yazmış.

Ben de kendisine Allah böyle bi söz vermedi, kendi kendine Allah adına hüküm verme yazdım. O da bana cevap olarak bunu yazmış;

“Üç kimseden sorumluluk kaldırılmıştır: Buluğ çağına erinceye kadar çocuktan, uyanıncaya kadar uyuyandan ve şifa buluncaya kadar akıl hastasından.” [Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi]"

Ulan burada down sendromu ile ilgili birşey yazmadığı gibi, bunu Allah neden Kur'an i Kerim'e koymamış? Unutmuş mu yoksa Kur'an indikten sonra biri hadis olarak ekler ni demiş?

Ya şöyle düşününce hadisler çok saçma değil mi? Sanki Kur'an ın eksikliklerini tamamlıyor gibi, bi nevi Allah'a da hakaret bana göre.
0
denizaya
(25.03.18)
sagin
(25.03.18)
değil.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(25.03.18)
Down sendromluları yazacaksa mojör depresfifleri, şizofrenleri vb. Yazması gerekirdi. Genel ilke olarak kendini yönetemeyenlerin dini sorumlulukları yok. Down sendromluların durumu ortada. Diğer yandan evet hadislerle Allahın Kuranda söylemediğini söyletme hastalığı var bir sürü hadis kaynağında.
0
delicevat
(25.03.18)
3.madde detaya girmeden bu kapsama girer.

Kur'an vizyon verir. Uygulama hadislerde. Kuran'da bütün detaylar yerine yaklaşım ve temel konular vardır. Kutubi sitte denilen hadis kitaplarındakı sahih hadisleri direk dikkate alabilirsin. Mutevatir yani tartışmaya açık konular da ayrıca bu kitaplarda bulunur.

Son dönem her trend sadece kuran bize yeter diyenlerdir lakin kendileri kuranı açıklamak için programlar kitaplar yazarlar. Junk food gibiler; zaman zaman çıkarlar ortaya.
0
lion de la Turquie
(25.03.18)
Her->hep. Kusura bakmayın.
0
lion de la Turquie
(25.03.18)
kesinlikle sizin için söylemiyorum ama hadisleri saçma bulmanın moda olan bir yönü de var. bundan bağımsız olarak sorgulamak gerek. islama yönelik eleştirilerinde tarih boyunca modası olmuştur, kader meselesi, Allah'ın eli meselesi, Kuran mahluk mu meselesi vs, çeşitli modalar olarak tartışmalar hep olmuştur. bu dönemin popüler modalarından biri de hadisleri inkar etmek. edip yüksel, caner taslaman vs. internet üzerinde çokları bulunabilir.
ilk bahar-yaz kreasyonuna dek sürecek gibi görünüyor.
0
güneyli çocuk
(25.03.18)
@lion de la Turquie; ama Allah Kuran'da ;biz size eksiksiz bir kitap indirdik, Kur'an yeter falan diyordu ayette.

Kur'an da dediğin gibi bir Allah sözü yok, ben size yüzersel bir kitap indirdim, eksiklikleri ve uygulamalar için hadislere bakın demiyor, neden hadislere bakalım ki, Hadisler önemli olsaydı Allsh Kur'an a eklerdi değil mi? Neden Kur'an a eklememiş bunları? Unutmuş mu yoksa kitap çok mu kalın olur diye endişelenmiş , yani mantıklı değil bu hadis olayı .
0
🌸denizaya
(25.03.18)
@denizaya senin gibi düşünenler maalesef çok yaygın. Ama bu düşünceye karşı yine Kur'an-ı Kerim deki Peygamberimize (sallallahu aleyhi ve sellem) uyulmasına yönelik ayetler var. Bunları da görmelisin. Kur'an-ı Kerim de hiç bir şey eksik bırakılmadı. Peki bu emir ve yasakları en iyi uygulayacak kim?
Tabiki peygamber efendimiz.
Sünnet ve Hadislerle neyin ne olduğu nasıl yapılması gerektiği açıklanmıştır. Kur'an-ı Kerim de namaz geçer ama nasıl yapılması gerektiği/kılınması vs. açık değildir. o zaman doğru şekilde bu kimden öğrenilmeli? Tabiki peygamber efendimizden.
Hadis ve sünnetleri dinden çıkarmak, peygamberi tanımamak ve tabi ki imanı tehlikeye atmakla birdir.

Bir ülkenin anayasasında bile bir çok hüküm/kural ayrıntılı olarak anlatılmaz. Bunlar yine diğer kanunlar tüzük yönetmelik genelge vs. açıklanır.
Sadece kitabı akılla ele alıp hareket etmek herhalde dünyada insan sayısı kadar mezhebi de ortaya çıkarır ki bu tehlikelidir.
0
1adam
(25.03.18)
@güneyli çocuk
Öncelerini bilmem ama bende sabah yeni akit yazarının mesajından sonra hadisleri saçma buldum. Ulan önemli bişi olsa veya Allah istese niye Kur'an a eklemesin dedim.
0
🌸denizaya
(25.03.18)
Kuran eksik diye hadisler var değil. Kur'an da size sizin içinizden beşer olan Muhammedi gönderdim. O insanlara ne veriyorsa alın diyor.

Cok basitinden bir müslüman yemeği nasıl yer ya da çocuğuna nasıl davranır ya da misafirin hakkı nedir gibi mevzular kuranda yoktur.

Zaten bir peygamberle gelmesi de dinin buna işaret ediyor.

Yoksa gökten herkesin kulağına da okunabilirdi kuran.
0
lion de la Turquie
(25.03.18)
@1adam
zaten Allah emir ve yasakları Kur'an da açıklamış ve Kur'an ı eksiksiz indirdik diye de not düşmüş. Hadislere veya sünnete atıfta bulunmamış

Ve evet islamın şartları arasında; hadislere iman yok değil mi
0
🌸denizaya
(25.03.18)
hocam sadece laf oyunu yapıyorlar.öyle diyor ama nasıl uygulayacağız.eğer bir kitap eksiksiz olduğunu söylüyorsa demekki diğer şeylere gerek yok.sünnetler saçma.eğer sünnetler olmadan işe yaramıyorsa demekki kitap yanlış.iki şık var?
şimdi hadislere sahih hadis vs diye giriş yapanlar başlayacak ancak ayın yarılması gibi hadisler filan bile var.ki bu iyi bir hadis.bir kural olmadığı için yanlış olduğu kesin ispatlanırsa hemen uydurma diye döndürülüyor.
0
birdposing
(25.03.18)
ya bu ara inancımın zayıflamasından dolayı dediğini çok mantıklı bulduğum bi dönemdeyim. yani tümden hepsi saçmadır falan demiyorum. arkadaşların dedikleri gibi sünnet ve hadisler de dinin bir parçası. sonuçta bir peygamberi var bu dinin ve onun hareketleri, söyledikleri şeyler o dine inanan insanlar için önemli ve örnek alınacak şeyler.

ama ota boka hadis uydurulmadığından bahsetmesin kimse. ortalık yalan hadis kaynıyor. kafalarına göre işlerine geldiği gibi aforizma kasımışlar her duruma uygun. şirk koştuklarının en çok kendilerinin farkında olmaları lazım ama münafıklıkta bayrak tuttukları için umurlarında değil.

muhafazakar bi yerde ingilizce öğretmeniyim. konumuz batıl inançlar, işte mebin saçmasapan olaylarından bahsederken eve sağ ayakla girmeye geldi konu. yok sünnetmiş bilmemne... bunun insanlığa, çevreye, her şeyi geçtim size ne faydası var ki dedim çocuklara. Obsesif kompülsif gibi sol ayağın denk gelse de değiştirip sağ ayağınla girince hop kazanıyosun sevap pointleri ne güzel işmiş...

bence sırf insanlar vicdanını rahatlatsın diye her yapılan işe uygun sünnet/hadis uydurulmuş. bazen din adamları kendi işlerine gelen şekilde bir şeyler anlatmışlar, öyle süregelmiş. doğruyu, yanlışı ayırt edebilen kimse zaten sahih hadis hangisidir, yalan hadis hangisidir bilebilir.
0
olutaklidi
(25.03.18)
binlerce saçma sapan hadis kirlilik yaratıp kuranın verdiği mesajın duyulmamasına neden oluyor.
elimizde kurallara boğulmuş ama islam'la ve ahlakla alakası olmayan bir din kalıyor.
0
titiraprap
(26.03.18)
aynen öyle. hadis dini diye bir şey yarattılar; gerçek islamla uzaktan yakından alakası yok. baz alınması gereken tek şey kutsal kitap. onun dışında geri kalan her şey boş beleş laf salatalığı.
0
sen git ben geliyorum
(26.03.18)
Şimdi dostum eğer hadisleri vs. çıkarırsan ortada din namına pek bir şey kalmıyor. Yani ben sadece Kuran'ı takip ederek bir müslüman gibi yaşayacağım diyorsan ha deist olmuşsun ha müslüman pek fark etmiyor. Denildiği gibi Kuran'da namaz tarif edilmez, beş değil üç vakit geçer. Sen diyorsan kafama göre namaz kılacağım üç vakit kılacağım kıl ama kendini bir dine inanmak zorunda hissetme, bunları dinsiz de yapabilirsin.
0
i was made for you
(26.03.18)
Değil ve zaten hadislere inanmak diye bir şey de yok, hadis bir gerçeklik, tıpkı tarih gibi.Nasıl ki tarihte yalan ve uydurma şeylerin olması onu saçma yapmıyorsa hadisleri de yapmaz. Burada başımıza kurancı kesilen tipler kuranı açıp okumuşlar mı çok merak ediyorum. Bu kafalara göre peygamberin de bir esprisi yok herhalde, Tanrı gereksiz aksiyona girmiş sanırım. Birkaç şarlatan çıkıp oturma organından yeni kavramlar yaratıyor, cahiller de sırf işlerine geldiği için bunların peşinden gidiyor.
0
harvey
(26.03.18)
Hadis dini diye bir şey yaratılmak zorunda kalındı, hatta sünnilik bu şekilde biçimlendirildi. Gerçek kuran islamı ne bu coğrafyanın insanı için(her ne kadar ortadoğu yapılmaya çalışılsa da) ne de çağdaş herhangi bir toplum için uygulanabilir değil.

Hem dogmalığı korumaya çalışıp hem de yumuşatmaya çalışınca böyle oluyor işte. Ben sadece kurana bağlı kalıp yaşayacağım diyen insan ya radikal islamcı olacak ya da deist.

Hıristiyanlığın geçirdiği reform dönemine ihtiyacı var islamın da, bi 800 sene geriden gelmenin getirdiği sancılar bunlar. Hangisi doğru hangisi yanlış çok takılmayın derim naçizane kafirliğimle, içinizden nasıl inanmak geliyorsa öyle inanın.
0
Bruce
(26.03.18)
bunlar hadistir diye kaktırılanların dışında bunlar kuran'ı kerim'e aittir diyen peygambere inanıyorsa insan neden hadislere de - gerçek peygambere ait olanlara da- inanmasın.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(26.03.18)
Çünkü kuranda değiştirilemez hükmü var.ama peygamber sözlerinde öyle bir hüküm yok.hadisler 200 yıl sonra yazılmış yani çoğu uydurma
0
birdposing
(26.03.18)
kur'an - hadis - sünnet ilişkisi

anayasa- yasa- yönetmelik ilişkisine benzetilebilir.
0
wilhelmwasmuss
(26.03.18)
Twitter’da aklıngözü diye bir hesap var, bu konular hakkında yazıyor.
0
cemiyetin ünlü siması
(26.03.18)
şurada... algıları gelişmiş, kültürlü insanların olduğunu varsaydığım duyuruda dahi, hemen bir "kafirlik" etiketi vurma merakı var ki, yazık...

gelip geçenin "arkasına" bakıp fantezilerini dile döken herif bile bir anda huccetül islam zannediyor kendini ve "allahın adını ağzınıza almayın" diyor.

ama bir kez daha anladım(?) ki, cahillik okumayla gitmeyebiliyor. bağnazlık, da her meşrepte bulunabiliyor.

@sagin'in verdiği linke baktım. tamamını okumadım, durumum yoktu! zaten, kimse okumasın diye yazılmış gibi... özeti: "biz biliriz, bizim dediğimiz doğrudur; inanmayan da kafirdir!"

kur'an'a ve akla uymayan hadis, "bence" evet bence! sahih değildir. kertenkele öldürmenin çok sevap olduğundan bahseden hadis de "sahih" sayılıyor!

rte ayda yılda bir doğru laflar ediyor. dediğini hemen çevirdi, çok kez yaptığı gibi ama dediği doğruydu. yüzyıllardır kaç kez söylendi kim bilir bu.

kendisi giyimiyle, saçı sakalıyla herhangi bir dine mensup kafire benzerken, başkalarının giyimini saçını sakalını eleştirenlerde hiç akıl yok!

tabii ki, peygamberimizin hayatı, yaşayışı örnek alınmalıdır ama bunu birebir bugün uygulamak imkansızdır. ki, kendisi de bir hadisinde(!) bundan bahseder.

içinde "hak" olmayan ama bolca kıl, tüy, abartı cinsellik takıntısı ve diğer takıntılar, korku, kibir, düşmanlık, cehalet, sosyopati ve bilumum arıza barındıran bir din anlayışı egemen kılınmak isteniyor.

hırsızlık yok bu dinde!

yolsuzluk yok bu dinde!

adam kayırma yok bu dinde!

haksızlık yok bu dinde!

işçinin hakkını yemekten, sigortadan vergiden çalmaktan, rüşvet yemekten, yalan söylemekten, hak yemekten, insanların hayatlarını karartmaktan bahseden yok! varsa yoksa kıl, tüy!..

diyanet de, o eleştirilen hoca(!?)lardan farklı değil. black friday hutbesi veren bir diyanet!

şimdi kendini çok müslüman zannedenler, hemen havalara girer de, bizi yerer. yere batsın sizin müslümanlığınız!

eğilip kalkınca namaz kıldığını zanneder; aç kalınca, oruç tuttuğunu... ama dilleri hakkı söylemez, elleri hakkı tutup kaldırmaz. din alırlar, din satarlar. yok başka sermayeleri.

birilerinin (çünkü onlar alim!) yaptığı yorumu, din diye, islam diye sunar; sorgulayanı da kafir ilan ederler! oh ne alâ! ondan sonra, işid'i israil kurdu, amariga kurdu! yav he he... sanki işid'den çok farklısınız da...

herkesin kendi hoca efendisine ve onun meşrebinin çıkarımlarına inandığı şeyin adı islam değildir.

cehalet, yenilmesi gereken en büyük düşmandır! kemal atatürk!

cahillerin köşe başlarını ele geçirdiği bu toplumdan hiçbir şey beklemiyorum.
0
runagain
(26.03.18)
www.kuranmeali.org

Hadis'in ne olduğunu biliyorsak. hemen kk'den şunu da bilelim: O, hevâdan (arzularına göre) konuşmaz.

ben de şu insanları anlamıyorum. yok kk'de bu yok yok bu yok. abi 1milyon tane konu var. müctehid ictihadlar buna göre.

mesela ben böyle düşününce aklıma şu örnek geliyor. atıyorum kan abdesti bozar ama diş fırcalayan birinin tükrükten az iken dişi kanarsa abdesti bozulmaz. haaaaa diyeceksin o zaman diş fırcası mı vardı? bu diş fırcası meselesinin kaynağı da misvak olayı...

yani şimdi bakınca @dekicevat'ın dediği gibi bir tıp ansiklopedisi tarzında detay vermeliydi gibime geliyor.
0
qobel
(26.03.18)
İnsanların büyük bir kısmı kafalarını kullanmak, düşünmek yerine sürekli olarak kendilerine rol model belirledikleri kişilerin peşinden gitmeye, onların dediklerini uygulamaya meyilli. Bu tarz insanlar çoğunlukla bağnaz oluyor, kendi fikirlerini üretemiyorlar.

"Müslüman yemeği nasıl yer" diye soru mu olur? Akılla dalga geçmektir bu.

Namaz mevzusu da geçmiş. Ciddi ciddi, tüm evreni yarattığına inanılan Allah'ın kendisine ibadet edilirken yapılan hareketlerin biçimine ve sırasına taktığını düşünüyorlar. Acıyorum.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(26.03.18)
@ denizaya
o not düşmek değil, ayettir.
Bak üstte de yazdım ama daha önce de benzer burada açılan konulardan biliyorum ki bilerek/kasten bir ihmal söz konusu. Bak (alıntıdır) :


Kur’an, Peygambere İtaat Konusunda Ne Buyuruyor? ​

“O (Peygamber), hevâsından bir söz söylemez. O, (kendisine) bildirilen bir vahiyden başkası değildir.” (Necm: 3, 4)

”..Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse de sakının..” (Haşr: 7)

“..Eğer (gerçekten) mü’minler iseniz, Allah’a ve Rasûlüne itaat ediniz.” 
(Enfâl: 1)

“Peygambere itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur..” (Nisâ: 80)

“Biz, gönderdiğimiz her bir peygamberi Allah’ın izniyle kendisine itaat edilsin diye gönderdik..” (Nisâ: 64)

Kur’an’da Peygambere itaati emreden çok sayıda ayetler vardır. Bu ayetlerde peygamberimizin, kendi nefsinden konuşmadığı, konuştuğu her şeyin bir vahiy olduğu, Allah’la beraber Peygambere de itaat edilmesi gerektiği, Peygamberin emrettiklerinin yapılması, yasakladıklarından da sakınılması gerektiği, Peygambere itaatin, gerçekte Allah’a itaat olduğu bildirilmektedir.

Çok sayıdaki ayette, Allah’a itaat ve Peygambere itaat ayrı ayrı zikredilmiştir.

Peygamber, ancak vahiyle hareket ettiği ve her açıklaması Allah’tan olduğu için, ona itaat Allah’a itaat gibidir.

Peygamberimiz hem Şâri’ (Allah’ın izniyle hüküm koyan) ve hem de Şârih (Kur’an’ı açıklayan, tefsir eden)’dir.
.......

Artık anlaman lazım sanırım konuyu. Bir ilacı bile sağlığın için alıp içmeden önce prospektüsü okuyorsan (okumadıysanız bile ilacı imal eden onu ilaç kutusuna koymayı zaruri görüyorsa) her halde anlamlı/güzel bir sebebi olsa gerek. Dinde hadis-i şerifleri yok sayanın herhalde ayetleri de tenkit etmesi, eleştirmesi çok zor olmasa gerek. Beyin bedava malum.
ilahiyat mezunu bir çok kişi bunu bizzat yapıyor.

Hadislere iman İslâmın şartları arasında geçmiyor doğrudan. İslâmın şartları arasında dikkat edersen yapılması gereken ibadetler var. Ama İmanın şartları arasında Peygamberlere İman var. Tabi bu; peygambere inandım ama onun yaptıkları ve söyledikleri beni ilgilendirmez.. demek değildir.
bak üstte tekrardan, alıntı yaptığım yazıya. Kur'an-ı Kerim deki her ayete tek tek tek iman etmek zorundasın. Öyle ki iman, şüpheyi de kabul etmez.
0
1adam
(26.03.18)
@1adam

peygambere itaat etmek ile, peygamberin ölümünden çok sonra kulaktan dolma bilgilerle toplanmış hadislere inanmayı aynı mı görüyorsun? peygamberin kendisi yazdırmamış hadisleri ondan bile uyanmıyor musun?
Adamlar Kuran'da geçen 'Kuranı eksiksiz indirdik" ifadesine yani direkt Allah'a inanmıyorlar da, Abizuttiri Efendinin topladığı hadislere inanıyorlar. ahahaha.
0
titiraprap
(26.03.18)
@ titiraprap
hadisler inananları uyandırıyor zaten. Dalgın bir halimiz yok ki.
hadis ve sünnetlere uymanın kime ne zararı oldu? Gerçekten inanan bundan hiç bir şikayet etmez.

Hadis usulü ilmini araştır bak bakalım her söz öylece hadis diye kayıt mı ediliyor?
Aslında hiç yaşanmamış bir aşk hikayesini anlatan bestseller arasındaki bir roman bile sanırım senin için daha etkileyici sayılır.
Aksine denk gelmedim: hadisleri inkar eden, muhakkakak ayetlerden sadece aklına uyanı seçip alıyor, aklına uymayan da uydurmaya çalışıyor. Ne acı.
Üstte peygamberimize uyulmasına yönelik bir çok ayet sıraladım ama hala 'göremediniz'.
0
1adam
(26.03.18)
Gereken şeyler söylenmiş ama ben başka bir noktaya değinmek istiyorum;

Bugün hadisleri inkar ettirmek isteyenler, eğer bunda başarılı olurlarsa yarın;

"ya hu kuran dediğimiz peygamberin söylediği şeyleri bişeylere yazan adamların yazdıklarının yıllar sonra bir araya getirilmesi değil mi? Nerden bilelim Allah'ın sözleri olduğunu?" da diyeceklerdir.

Hadisleri inkar ediyorsak kuranı da inkar edelim! E kuranda yazanları da peygamber söyledi ve etrafındakiler not aldılar, sonra da aradan yıllar geçti ve bir araya toplandı bu yazılanlar.

Aynı şey değil mi? Kuran nihayetinde tablet olarak inmedi gökyüzünden?
0
John Bloor
(26.03.18)
@John Bloor kuran kendisinin sorgulanmasını ve okunmasını istiyor.yanlış veya doğru.eğer yolunuzun haklı olduğunu düşünüyorsanız savunursunuz.siz kuranı kendi kafanızda koruduğunuzu düşünerek kurana gelmiş olmuyor musunuz?ne de olsa ilk ayet oku.
0
birdposing
(26.03.18)
(1)

araç hasar sorgulama

veilofsin
sms ile sorgulama yaptığımda aracın plakası değişmiş görünüyor. Hasar bilgileri şai no ile verilmiş olduğuna göre eski plakayı da içerir mi? yoksa sadece mevcut plaka için midir?
sms ile sorgulama yaptığımda aracın plakası değişmiş görünüyor. Hasar bilgileri şai no ile verilmiş olduğuna göre eski plakayı da içerir mi? yoksa sadece mevcut plaka için midir?
0
veilofsin
(12.03.18)
eski plakayı da içerir.
0
wilhelmwasmuss
(12.03.18)
(13)

Şu yazıldığı gibi okunma meselesindeki saçmalık

ya ben lan neyse
türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil diyoruz ya.mesela ingilizce'de ingilizler "aa bizim dilimiz yazıldığı gibi okunmuyor tüh" falan mı diyor?yazıldığı gibi okunmak ne demek bir kere? "a" harfini türkler a, atıyorum izlandalılar s diye okuyorsa bu yine yazıldığı gibi okunmak olmuyor mu?kan renginin
türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil diyoruz ya.

mesela ingilizce'de ingilizler "aa bizim dilimiz yazıldığı gibi okunmuyor tüh" falan mı diyor?

yazıldığı gibi okunmak ne demek bir kere? "a" harfini türkler a, atıyorum izlandalılar s diye okuyorsa bu yine yazıldığı gibi okunmak olmuyor mu?

kan renginin adı bizde kırmızı, izlandalıda maviyse bu kendi içinde doğru değil midir?

uluslararası bir standart mı var "a harfi aaa diye okunur." diye? kime göre neye göre yazıldığı gibi okunmak?
0
ya ben lan neyse
(07.03.18)
bunun sebebi ne hocam? mesela c bazen k, bazen s diye okunuyor. bu da mı onla ilgili?

bir de "c" sembolü "ce" diye okunur diye belli bir kural varsa nerde yazıyor?
0
🌸ya ben lan neyse
(07.03.18)
bir kere türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değil, bunu unutun.

tabii kime göre, hangi dile göre ne nasıl okunuyor konusunda haklısınız. herkesin ana dili kendisine kolay geliyordur. yıllar önce ingiliz bir hocam vardı, sınıfta bir deneme yapmıştık hatta, duyduklarını doğru yazabilecek mi diye, izmir’in izmer olarak yazılmamasına şaşırmıştı:)
0
miranda
(07.03.18)
diksiyon kursuna da gitmiştim mesela, oradaki hoca da -ki kendisi dt oyuncusu, hatta sanırım konservatuarda hocaydı- çocuğunun okula başladıktan sonra, okulda “türkçe yazıldığı gibi okunur” diye öğretildiği için konuşmasının bozulduğundan bahsetmişti.
0
miranda
(07.03.18)
bir kere şu yanlışı düzeltmek lazım.

Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değildir. Türkçe derslerinde her ne kadar böyle öğretirlerse de bir tiyatro okuluna giderseniz böyle olmadığını öğretirler size.

Ayrıca yazıldığı gibi okunur diye açıklama yapmak yerine "fonetik bir dildir" diyebilirsiniz. Yani Türkçede her sesin bir harf karşılığı vardır ve konuşurken kullandığımız her ses bir harfle belirtilir. ingilizcede sesleri belirtmek için birden fazla kombinasyon kullanılabiliyor. Fark burada.
0
peace.on
(07.03.18)
Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dil değil. Burada spiker Gülgûn Feyman anlatıyor: m.uzmantv.com
0
arame
(07.03.18)
Türkçe yazıldığı gibi okunmuyor diyip aykırılık peşinde koşan tipler var ya onlara kızılcık sopasıyla girişeceksin. Ulan adamların yazılışı aynı, fiil ya da isim olmasına göre farklı telaffuz edilen kelimeleri var, telaffuzunu daha önceden duymadıysan hayatta doğru telaffuzu tahmin edemezsin, entelimiz bir kaç istisna öğrenmiş, çıkıntılık yapacak diye yok türkçe yazıldığı gibi okunmuyor ya diyor
0
speedy
(07.03.18)
Yazıldığı gibi okumak diye bir şey yok ki. Her harf sembolü her dilde kendine özgü bir ses ile ifade edilir. Akademik olarak dil eğitimi alanlar bilir bunu. Veya doğru ses/iletişim eğitimi de aynı şekilde.

Örneğin a sembolü Türkçe'de ağ şeklinde ifade edilirken ingilizcede ey şeklinde. Ä derken duyduğumuz ses ey derken duyulan sesden farklı. Ama bize ağ doğru ey yanlış gibi geliyor.
0
emfuzi
(07.03.18)
emfuzi + 1

bir de şu var ki, kullandığımız her sesin alfabemizde karşılığı yok.

örneğin kapalı e ve nazal n sözlü dilimizde var ama yazı dilimize dahil edilmemiş.
0
wilhelmwasmuss
(07.03.18)
Türkçe bilen biri ilk kez karşılaştığı bir kelimeyi telaffuz etmekte zorluk çekmiyor çünkü teleffuz kuralları oldukça tekdüze. İngilizcede ise farklı harf kombinasyonları çok farklı şekillerde telaffuz edilebiliyor. Mesela one ve van kelimelerinde hiç ortak harf olmamasına rağmen telaffuzları aynı. Mümkün değil ama anadili İngilizce olan birisi hayatında one kelimesiyle karşılaşmamışsa one'ı van şeklinde okuması imkansız. Türkçede ise ilk kez karşılaştığımız kelimeleri genellikle hatasız telaffuz edebiliyoruz.
0
hohoho
(07.03.18)
Türkçe birkaç istisna dışında yazıldığı gibi okunur. O uzman tv videosunu yillar once izlemiştim aşırı saçma örnekler vardı günlük hayatta asla o şekilde okunmayan, hatta sonra trt spikerlerine özel olarak dikkat ettim hiçbiri ordaki gibi okumuyordu.

İngilizce'de alfabede a ey diye okunmasina rağmen sözcüklerde ey diye geçmiyor, duruma gore bizdeki a gibi duruma göre e gibi oluyor. C si diye okunuyor ama k de olabiliyor. Bunun gibi pek çok harf var. Ama Türkçede her harf her defasında aynı şekilde okunuyor.
0
nundu
(08.03.18)
Arkadasim Tukce yazildigi gibi okunan bir degilir bir sefer. Yazildigi gibi okundan dil yeryuzunde yoktur bu iki.
Yazildigi gibi okunan tek dil Latincedir o da olu bir dildir. Yani yazildigi gibi okunan/okunmayan tartismasi anlamsiz.
Uzman tv videosu nedir bilmiyorum da yazildigi gibi okunan dil degil Yazildigi gibi okunan dil olmaya epey yakin diyebiliriz en fazla.
0
stavro
(08.03.18)
Türkçe yazıldığı gibi okunmaz diyenler, abi-ağabey(ki böyle yazan kimse kalmadı), yapıcam-yapacağım dışında örnek verir misiniz? o videodaki değil-diil ya da sonra-soora gibi uydurma şeylerle gelmeyin ama, diil ne yahu, biri bana öyle diil dese ciddiye almam kendisini.

ki bunlar yazıldığı gibi okunmaz savına destek de değil çünkü sadece diksiyon kuralları. yoksa nice yazdığımız zaman sözcükteki harflerin alfabe seslerinin aynılarını çıkartıyoruz n i c e olarak. gidip nays diye okuyarak sözcüğü değiştirmiyoruz. yapacağım yazıp yapıcam dediğimizde de sadece okuduğumuz sözcük değişiyor sözcüğü nasıl okuduğumuz değil.

edit: eksisozluk.com mesela şuradaki açıklamalardan yazıldığı gibi okunur diyenlerin açıklamaları çok daha mantıklı. telaffuzu istediğiniz gibi yapabilirsiniz ama okunuşu fonetiktir türkçenin.
0
nundu
(08.03.18)
feyman'la dalga geçmeden evvel aldığı eğitimi falan gözetseydiniz iyi olurdu.

verdiği çoğu çekimli fiil örneğinde yaptığı telaffuza "daralma" deniyor. türkçe'de böyle bir şey var.

mesela n-b çatışması denen özellik yüzünden yazımı telaffuza uyacak şekilde değiştirip çarşanbayı çarşamba yapmışsak dilin değişme özelliğini hesaba katarak konuşmak gerektiğini, yazılı olmasa da bazı kuralları takip ettiğimizi veya kolaylığın bizi yeni kural yaratmaya ittiğini anlarız.

ben feyman'ın verdiği örneği hakikaten enerjime bağlı olarak iki türlü de kullanıyorum ve ünlü daralmasının telaffuzda bir zorunluluk olup olmadığından emin de değilim. yani gidicem yerine gideceğim dersem Türkçe'yi bozuyorsam bundan haberim yok. yani bu kural bir beklentiye dair bile olabilir, fikrim yok.

ama kurallar sürekli değişiyor. bakın mesela eski kurallara bakarsak Türkçe'de, İngiilizce'de gibi özel isimlerin yapım ve daha sonra çekim eki aldığı durumda kesme kullanılmalı. çünkü bir kategori olarak Türkçe de Türk gibi özel bir isim. Aldığı yapım eki dünyada var olan tek bir dili anlatıyor, isim hala özel. Ancak bugün bu kural değişmiş durumda.


yazıldığı gibi okuma dendiğinde, dilbilimciler falan bunun her ne kadar yanlış bir tabir olduğunu belirtseler de ben burada sıkça bahsedilen şeyi anlıyorum ve bunu şöyle özetleyebilirim:

dilin alfabesini bildikten sonra bir kelimeyi sıkıntısız okuyabilmeniz yani alfabenin sizde yarattığı telaffuz beklentisinde yanılmamanız.

belirtildiği gibi bir sesli harfin kapalı ve açık formu, kaldırdığımız şapkaların yarattığı nüansın yazımda da bir fark yaratmaması vs. dilimizi yazıldığı gibi okunan bir dil yapmaktan çıkarıyor olmakla birlikte özbeöz Türkçe kelime köklerinden bahsediyorsak bu durum aslında halen geçerli olmuş oluyor.

zaten çoğu dilin yazıldığı gibi okunur genellemesinden uzak olmasının nedeni de barındırdığı yabancı kökenli kelimeler.

car ve cat örneğindeki gibi farklı iki kelimede aynı harfle temsil edilen iki farklı sesi gittikçe daha iyi tahmin edebiliyor oluşunuz, ki ingilizce'de bu çoğu zaman mümkün, sizin heuristic olarak algıladığınız ama adını koyamadığınız bir kurala işaret ediyor. demek ki orada aslında bir kural var yani.

kelime kısa bir kelimeyse ve a'da vurgu varsa, a'dan sonra r geliyor ve kelime r veya r+ bir sessiz harf ile bitiyorsa a "al" derkenki gibi okunuyor. scar, star, smart, start, part, tart, barn, harm, arm, farm, charm, dark, stark, snark, startle, spark, chart, fart, barf, scarf, sharp vs

istisnalara örnek: a'dan önce w gelmesi warm, swarm, swart, warn, warp vs (ama mesela swat bir acronym olarak sıwat olarak okunuyor)

ama a'dan önce sesli harf gelirse okumanın değişmesi istisna değil kural gibi. genelde değişiyor zira. fear, liar vs

ancak kelime iki heceliyken vurgu ilk hecedeyse okuma değişiyor:

"rampart"--> rempırt (açık e)
"standart"--> stendırt (//)

custard, haggard vs...

6 harf ve daha uzun kelimelerde genelde birleşik kelime veya ön ek, son ek devreye girdiğinden bunlar kuraldan muaf oluyor.

ama mesela vurgu ilk hecedeyse, yine aynı şey:

carpet, garment, harbor, harvest, harness, market, sarcastic, sardonic, ardour, ardent,arson vs...


ne zaman nasıl okunacağının tanımı da sanırım kelime kökenlerinin ait olduğu kültürlerle gelmiş.

ancak car'ı neredeyse açık e ile "ker" olarak okuyan İrlandılar, sanıyorum İskoçlar ve belki de bu yerlerden gelip yerleşmiş ve artık İngiliz sayılan çeşitli yörelerden İngiltere insanı da var. Bunlara dialekt denebilir ama orijinini nereden aldığına bakarsak kim bilir belki aslında zamanında dilalekt olan "kar" telaffuzu bugün kural olmuştur.

toparlarsam bence bu işlevsel bir tabirdir. bir dil için bu söylendiği zaman biz, alfabesini öğrendiğimizde o dilin telaffuzunun bizi tahmin açısından çok zorlamayacağınız anlarız. demek ki böyle bir şey de aslında var çünkü bu bir realite. sadece kullandığımız tabir yanlış "neredeyse yazıldığı gibi okunan" diyelim o halde, bitsin gitsin.
0
godoşu beklerken
(08.03.18)
(4)

Hayatında Türk yazar okumamış TDE öğrenci adayı

thomson'un uzumlu keki
Elimizde bir adet Türk dili ve edebiyatı okumak isteyen genç var diyelim. Türk edebiyatından bir eser dahi okumamış. Mevzu kitap okumayı sevmemesi değil, belki sevmiyordur ama o başka mesele. Sadece okumamış işte Türk yazarları. Sınavı kazandı, girdi bölüme diyelim. Naparlar ne ederler? Hocalar "ne
Elimizde bir adet Türk dili ve edebiyatı okumak isteyen genç var diyelim. Türk edebiyatından bir eser dahi okumamış. Mevzu kitap okumayı sevmemesi değil, belki sevmiyordur ama o başka mesele. Sadece okumamış işte Türk yazarları. Sınavı kazandı, girdi bölüme diyelim. Naparlar ne ederler? Hocalar "ne işin var senin burada" demez mi?
(Niye bu bölüme girecek diye sorarsanız, Türk dili seviyor.)
0
thomson'un uzumlu keki
(07.03.18)
Yok demez. Zaten listeleri verecekler. Okumuşsa bile bir daha okuması gerekecek, derste işlenen bilgilere göre. Ki zaten lisansta öyle çok da kitap okunmuyor. Maalesef.

Bence okumasın bu arada. Kendini yakar.
0
mutlusismankedi2015
(08.03.18)
Nesini seviyor? Masallarini, turkulerini, ninnilerini, şiirlerini, efsanelerini, hikayelerini, etimilojisini, kelimelerini nesini? Gecerli nedeni varsa okusun.
0
rn
(08.03.18)
sıradan, küçük bir şehrin tabela üniversitesinin n bir fakültesinde ise kitap okumasa da mezun olabilir.

yeni türk edebiyatı ve devamı olan cumhuriyet dönemi türk edebiyatı derslei haricindeki derslerde kitap okumasa da geçebilir. hatta bence hiç kitap okumadan mezun olmak isteyen biri, uğraşıp didinse bu tip bir üniversitede bunu başarabilir. maalesef.

ama hiçbir anlamı yok. türk dili ile yazılmış kitapları hayatında hiç okumayan birinin türk dilini sevdiğini daha doğrusu sevip sevmediğini bilecek durumda olduğunu düşünmüyorum.

bir dilin edebiyatını bilmeden, inceliklerini, işlenmiş halini görmeden o dili sevdiğini sanmak yanılsamadan başka bir şey değil.
0
wilhelmwasmuss
(08.03.18)
memleketteki TDE bölümlerinin alt anabilim dalları vardır. Eski Türk Dili, Yeni Türk Dili, Halkbilimi, Eski Türk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı gibi. Lisansa başladığında tüm bu alanlardan dengeli bir şekilde dersler alır. O derslerin ödevleri ve sınavları için kitap okuması icap eder. Eğer önden bir birikimi varsa, bu durum onun işini kolaylaştırır. Değilse, oturup okur, araştırır.

3 ve 4. sınıfta, seçmeli dersleri Türk Dili alanından seçer, sevdiği işlerle uğraşabilir. Türkçe nasıl bir dildir, Çağatayca nedir, Türkçenin en eski yazılı kaynaklarına göre grameri nasıldır, hangi dil ailelerinden etkilenmiştir, gibi sorular hoşuna gidiyorsa, edebiyat dersleri yerine dil dersleri seçer. Çok sevdiyse bi de yüksek lisans yapar, dilci olur. İlerde Türkçe öğretmeni olur. Memlekette yabancılara Türkçe öğretimi şimdi revaçta, isterse ordan yürür.

Yani meslek olarak görüyorsa, edebiyata, çağdaş Türk edebiyatına ilgisi yoksa da, bir şekilde hayatını kurar. Ama daha donanımlı biri olması için okuması, güncel meseleleri takip etmesi iyi olur. Nitekim, zamanla dil, cümle yapısı, ifade biçimleri değişiyor. Bunu takip etmenin en kolay yolu da yazılı eserleri incelemek.
0
kullanıcı adı
(08.03.18)
(15)

Uçağa binerken neden acele ediyorlar?

kotu amacli yazar hesabi
Kapıya geldikten sonra insanlar kapı açılmadan ayağa kalkıp sıraya giriyorlar, bunun nedeni nedir? Sonuçta uçak herkes binmeden hareket etmeyecek, bunun bi sebebi var mı yani gerçekten merak ediyorum.
Kapıya geldikten sonra insanlar kapı açılmadan ayağa kalkıp sıraya giriyorlar, bunun nedeni nedir? Sonuçta uçak herkes binmeden hareket etmeyecek, bunun bi sebebi var mı yani gerçekten merak ediyorum.
0
kotu amacli yazar hesabi
(05.03.18)
Kabin ici valizini koyacak yeri rahatca bulmak.
0
crown
(05.03.18)
Bavullarını, çantalarını tam kendi koltuklarının üstüne rahatça yerleştirmek için olduğunu düşünüyorum ben.
0
kullanıcı adı
(05.03.18)
kendi kızıma sesli olarak her uçuştan önce söylediğimi söyleyeyim:
erken binenler (yer adı)na önce gidecek ondan dolayı.
etraftaki 3-5 yolcuyla güler moral depolar sonra gireriz.
0
ozdek
(05.03.18)
inerken acele etmeyi eleştiriyor olsanız ben de katılırım da, binerken acele etmek normal gayet. ha benim bi sırt çantam olduğundan onu da koltuğun altına koyduğumdan acele etmem o ayrı da @ozdek gibi dalga geçilecek bi şey yok.
0
ghilleinthemist
(05.03.18)
Uçak herkes binmeden hareket eder. Muhtemelen bu yüzden, uçağı kaçırmayalım diye erkenden sıraya giriyorlar.
0
orient blue
(05.03.18)
inerken acele etmek daha anlaşılır bence, acelesi vardır, gideceği yere daha erken ulaşmak istiyordur anlarım ama erken binmeyi neden bu kadar çok seviyor insanlar anlamlandıramıyorum.
0
🌸kotu amacli yazar hesabi
(05.03.18)
kabin bagajı koyarken saçma sapan tiplerle muhattap olmamak öncelikli olmak üzere benim için genellikle sıkılmak olan hededir. (ekşi sözlük mode on)
0
biravekahve
(05.03.18)
@orient hayır kapıdaysan sen binmeden hareket etmez.
0
🌸kotu amacli yazar hesabi
(05.03.18)
ben de bu olaya milletin bu kadar kafa yormasını anlayamıyorum. birileri önce binecek ki diğerlerii de onlardan sonra binsin. herkes oturup en son binmeyi beklese daha mı iyi?
0
nrmnm
(05.03.18)
Kavga etmemek icin. Cunku onumde bavulunu yerlestirecek yer begenemeyen, koridoru kapatip gecmeye izin vermeyen sigiroglusigirlara uyuz oluyorum. Bir de genelde en arka siralari aliyorum, korukten gecilecekse ucaga, hizla gecip oturuyorum. Eger ilk binenlerden olamayacaksam son binmek icin bekliyorum, az-cok yerlesmis oluyorlar. Ama son binince de "ay cam kenarina oturdum ama midem bulaniyo biliyonnu" tantanasi cekmek daha muhtemel oluyor. Ilk binmek her turlu iyi.
0
evrim halkasi
(05.03.18)
Genelde sona dığru biniyorum ama kapıda kuyruk olması mantıklı geliyor. Uçak geldğinde hurraaa olmasındansa böylesi daha iyi bence.

Uçaktan korkuyorum ve hava alanında sabit oturdukça o korku daha da basıyor. Bu yüzden sürekli volta atıyorum, böylelikle korkunun bir kısmı o şekilde sistemimden çıkıyor. Arka bir yerlerde volta atmazsam o sıraya ben de girerim, çünkü bana “Hadi artık, uçak gelsin de bir an önce ne yaprsak yapalım. Ölüyorsak da ölelim, gereken kişilerle vedalaştım zaten” hissi veriyor. Zaten son binmenin sebebi milletle vedalaşma konuşmaları yaptığımdan. Tabii ki uçak herkes binmeden kalkmıyor ama o kuyruk bana uçak gibi benim için stres düzeyini en tepeye çıkarttıran bir ortamda o sorunla yüzleşiyormuşum hissini veriyor. Belki beniö gibi uçağa bineceği için gergin olan insanlardan olabilirler. Oturup beklemek daha da gerebiliyor.

İkincisi valiz sorunu, bindiğimde çantam 5 arka sırada bir yerde oluyor. Uçuş sırasında bir şey almam gerekse kabus oluyor (uzun bir uçuşsa).

Ötesinde pencere kenarıysa, milletin kuyruğa girmesi gerekebilir bile. Popo içi kadar uçakta milleti kaldırığ koridora çıkarıp kucaktan kucağa geçmektense oturup kafa sakin bir şekilde kendi işi ile ilgilenerek uçağın dolmasını bekleyebilir.
0
aychovsky
(05.03.18)
"kabin bagajı için yer kapmak" cevabı bence hatalı. o sıra bekleyenlerin yarısından çoğunda büyük el bagajları yok. ben cevabı çok daha "psikolojik" düşünüyorum. ülkemizde uçak belki 10-15 yıldır çok yaygınlaştı ancak uçağa binen insanların %70-80'i, 80'lerde ve 90'lardaki "çok pahalı" dönemleri de yaşadılar. şu anda uçağa binmek bir statü göstergesi değil ama yine de eskiden kalan bilinçaltı ezberiyle "uçağa erken binelim çok para verdik" ve "ya kaçırırsak ve bilet yanarsa" korkusu hakim. pratik bir durum değil elbette, kimse cidden bunları düşünmüyor. ama bir iç his onları daha boardinge 15 dk varken o sıraya sokuyor.

not: genelde hep en son binerim. elimde bagajlarım da olur. şimdiye kadar hiç "kabin bagajı koyacak yer kalmadı lütfen uçaktan inin" denmedi. en en fazla olan şey; bagajı 2 metre ileri-geriyedeki boşluğa koydum. bu da dünyayı başıma yıkmadı doğrusu. otobüs yolculugu yapan ve 60-70 bavulun rastgele üst üste sıralanmasından hiç rahatsız olmayan insanların "eyvahhh ya el bagajımı tam kafamın üstüne koyamazsam!" korkusuna cidden gülüyorum.
0
507
(05.03.18)
1.bagaj koyacak yer kalmıyor

2. iki saat eşyasını kabine yerleştiremeyen tipler yüzünden koridorda ayakta beklemek istemiyorum. erkenden geçer oturur öyle beklerim en azından diyorum.

3. uçakta, daha koridordayken belediye otobüsündeymiş gibi koltuğunu beğenmeyip ben şuraya geçiyim de sen buraya geç muhabbeti yapan tipleri beklemek istemiyorum.
0
wilhelmwasmuss
(05.03.18)
sanırım 3. binişimdi. çocuk gibi heyecanlıyım cam kenarına oturacağım için. baktım bir adamla karısı oturmuş benim yerime. kalkmıyorlar da. güzellikle rica ediyorum, kalkmamakta diretiyor adam. "ayngı yere gidiyo." falan diyor. beni piç gibi suçluyor bir de. adam utanmaz, benle kavga ediyor, tüm yolcular bizi seyrediyor. ben rezil oldum lan. en sonunda kalktı herif, ben rahatsızlık verdiğim için özür dilemek istiyorum. tam yeltendim ki "kes be sesini." dedi bana. ben de iyice patlama noktasına yaklaşıp "sen kes lan." deyince bu sefer "ama ben senden kaç yaş büyüğüm"e bağladı orospu çocuğu. işte böyle döl israfları yerimi kapmasın diye hemen sıraya girmesem de giriş kapısına yakın oturuyorum. duyuru yapılır yapılmaz da sıraya giriyorum.
0
ya ben lan neyse
(05.03.18)
Bagaj koyacak yer kalmiyorsa, millet nerede tasiyo el bagajini, koridora mi koyuyolar?
0
baldur2
(05.03.18)
(8)

FB tribünleri neden boş?

plastic_angel
tepki kime?
tepki kime?
0
plastic_angel
(04.03.18)
benim bildigim son zamanlarda zaten hep böyleydi. Tepki konusuna gelirsekte, takim kazansa bile taraftar bu takima güvenmiyor. Su an akhisar macini izliyorum. Skor 3-1 ve aykut kocaman mactan ümidini kesmis oturuyor. Takim 3-2 yi yakalayinca kalkip saga sola taktik vermeye basliyor.
Ben hem aziz yildirim hem aykut kocamana seven biri olarak, artik ikisindende biktim. Bir cok kez maca gitme sansim varkende gitmeyip baska seylerle ugrastim. Secimlerde yine aziz yildirim secilirse tvden mac izlemeyide birakirim.
0
VIPCH
(04.03.18)
bu aziz'le aykut defolup gitmedikçe fener'e protesto. canımız takımı yediler bitirdiler resmen. ne maçını izlerim ne yenilgiye üzülürüm.
0
alperz
(04.03.18)
Tribün ceza alırsa haftaya derbiye giremeyecekler. Ana sebeplerden birisi bu.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(04.03.18)
Aykut Kocaman ile enine futbol, ben bahis oynadığım halde izlemiyorum feneri, o kadar sıkıcı bir futbol anlayışı var.
0
bos gezenin bos ustasi
(04.03.18)
Milleti futboldan soğuttular bak basket dolu. İnsanlar mücadele istiyor hırs istiyor bu sene futbol takımında göremedikleri için gitmiyorlar. Haklılar.
0
keep out
(04.03.18)
Takım top oynamıyor, kadro rezalet kalitede.

Geriye sıralanan tüm bahaneler boş.
0
gozu acik sevisen yahudi
(04.03.18)
fenerbahçeli değilim,

maçlarını izliyorum denk geldikçe,

oyun olarak heyecanladıran bir maçına denk gelmedim. hep aynı senaryo hep aynı refleksler oyun olarak.

fenerbahçeli olduğumu düşünüyorum, hafta sonu akşam stada gidecem, bi ton para verecem, sıkıcı ve çoğu zaman iyi skorla bitmeyen maçı izleyip akşam trafiğni vs yi yorgunluğunu çekip eve döneceğim. değer mi ?

insanlar zaten it gibi çalışıyor, bir sürü stres yaşıyor günlük hayatta, sınırlı bir hafta tatilini ve parayı düzenli olarak buna harcamak istemiyordur, bu da gayet normal.

ben eski sürüm fm serilerini izliyormuş gibi oluyorum fener maçlarını izlerken. hani gerçekçilik zayıf, yapay zeka gol yiyince ve gol atınca hep aynı taktik değişiklikleri yapardı, aykut kocaman fenerbahçesi şahsen bende bu hissi uyandırıyor maç izlerken.

gerçi fm de yapay zeka en azından gol yiyince hemen 4-2-4 e falan geçer, bi hücum aksiyonu yapmaya çalışırdı otomatik olarak. o his de uyanmıyor gerçek fenerbahçe maçında. kazandığı maçlar bile gizemli bir şekilde sıkıcı, kim niye bu soğukta para verip eziyet çekip stada gidip maç izlesin.
0
wilhelmwasmuss
(05.03.18)
Deplasman bile kacirmayan tanidiklarim vardi, aziz yuzunden sogudular. Sike muhabbeti falan da etkili sanirim.
0
brkylmz
(05.03.18)
(20)

trafik sorusu

iwillsee
okuyanlara tuhaf gelebilir ancak araç kullanmaya bir kaç ay önce başladım. mecburi sebeplerden dolayı çok uzun bir pratik süreci atlatamadan şehir trafiğine çıktım buna rağmen mantık kurallarına elimden geldiğince riayet etmeye çalışıyorum. sorum ise şu diyelim ki ışıklarda üç araç yan yana bekliyor
okuyanlara tuhaf gelebilir ancak araç kullanmaya bir kaç ay önce başladım. mecburi sebeplerden dolayı çok uzun bir pratik süreci atlatamadan şehir trafiğine çıktım buna rağmen mantık kurallarına elimden geldiğince riayet etmeye çalışıyorum. sorum ise şu diyelim ki ışıklarda üç araç yan yana bekliyoruz ben orta sıradayım. ışıkları geçince hep beraber hafifçe sola meyleden yoldan devam edeceğiz. ancak ışıklardan sonraki yol bizim geldiğimiz yol ile aynı hizada değil ve daha dar. dolayısyla ışıklarda duran bu üç araç aynı anda geçemeyecek. ben sağımdaki ve solumdakilere hızlı çıkarlarsa yol veriyorum sonra da ben hızlanıp devam ederken arka solumdan gelen sürekli korna çalıyor 2 saniye beklemek istemiyor. bu durumda ben mi hatalıyım nasıl tepki vermem gerekir?
0
iwillsee
(02.03.18)
benim de şoförlüğüm yoktur ama trafikte gördüğüm kadarıyla dönecek olanlar ışıktan önce sol şeritte sıralanırlar.
0
lazpalle
(02.03.18)
En sağdakinin sola dönmemesi gerekir zaten.
Bu tür bir kavşakta sola dönecekler sol şeride veya orta şeride, düz gidecekler orta veya sağ şeride, sağa dönecekler orta veya sağ şeride girmelidir.
0
cakabo
(02.03.18)
Sola döneceksen orta durmamaya çalış zaten, hikayedeki gibi durdun diyelim;

Solundakine yol vermelisin, sola da dönse düz de gitse o kendi yolunda. Farklı şeritten gelip de sola dönecek olan sensin.

Sinyalini ver, yavaş yavaş sola kayarak önce şeridini değiş sonra dönüşünü yap.
0
John Bloor
(02.03.18)
birincisi sola döneceksen ne işin var ortada, geç sola ve solda bekle.

ikincisi ise korna çalanları fazla sallama, en fazla küfür yersin.
0
hosein
(02.03.18)
@cakabo @John Bloor @hosein yanlış tarif ettim aslında tam sola dönme değil de hafifçe sola meyleden bir yol ve sağa dönme gibi bir durum söz konusu değil zaten.
0
🌸iwillsee
(02.03.18)
sola döneceksen sol, düz devam edeceksen orta, yavaş gideceksen / sağa döneceksen sağ şeride gir.
0
tikim var benim adim tuleyman
(02.03.18)
Bahsettiğin şekilde sık sık girdiğim bir kavşak var. Ortada durmamaya çalışıyorum, fakat dalgınlığıma gelip ortada kalırsam da senin yaptığın gibi yavaşlayıp sağa veya sola giriyorum. Arkadan gelen istediği kadar böğürsün.
0
malheiros
(02.03.18)
Hicbiriniz mi anlamadiniz ya, benim anladigim yol duz gidiyor ama sola kivriliyor,
Saga sola donme durumu yok yani. . Bu kivrilma noktalari ise dar, iki seritlik mesela. (Di mi bu kastediliyor, atarlandim ama yanlis anlamayim ben de)

Napayim demis.

Sag tarafin sinyaliyle bekleyerek orta serittekilerden yol istemesi/musait oldugunda eski orta serit simdiki sag seride gecmesi lazim.

Ayrica her korna calani takma.
0
kuehles blondes
(02.03.18)
hakkaten kimse anlamamış :D kuehles +1

şekil olarak ışıklardan önce 3 şerit, ışıklar sonrası için durum şu olmalı
st1.myideasoft.com

eğer başka levha yoksa ya da yer işareti soldan daralma şeklinde
asyatrafik.com
ki yol sola döndüğü için soldan daralmaz.

senin düz devam etmen lazım, sağdaki aceleciler yol vermek istemeyip önüne geçmeye çalışır, sen onlara yol verdiğinden de arkadaki sinirleniyor, ha bunu takma gerçi.

bir de öte yandan hata sadece sende değil, böyle daralan yol durumunda ışıklardan önce olması gerekir bunun, yapan yanlış yapmış.
0
senolll
(02.03.18)
Kavşak falan yok ortada, herkes varmış gibi yazmış. Yol sola dönüyor sadece. Daha basit düşünün, 3 şeritli dümdüz yol ilerde iki seride düşüyor. Bu durumda doğal olarak araçlardan biri yol verecek ki yola sığsınlar.

Arkadan korna çalan sığıra takılma, yoluna devam et.
0
orient blue
(02.03.18)
@orient blue aynen öyle
0
🌸iwillsee
(02.03.18)
Trafikte acemi veya tereddütlü görünen sürücüye ölümüne korna çalmak gibi bir huy, maalesef ki sürücülerin %80'ininde var. Siz kornaları takmayın, bildiğiniz gibi gidin, ve en önemlisi de panik olmayın. Yol iki şeride düşüyorsa, elbet birileri birilerine yol verecek. Bunun için herhangi bir "x yol verecek, y geçecek" kuralının olduğunu zannetmiyorum.
0
agluna
(02.03.18)
başlıkta sorulan durum şu sayfadaki 61. soru

www.atakansurucukursu.com

@agluna, elbette biri birine yol verecek değil, bir kuralı var.
0
senolll
(02.03.18)
@senolll soruya ve cevaba baktım, cevapta sağdaki sol arkadan gelene yol vermelidir deniliyor. peki soldan gelen tek araç değil bir sürü araç varsa ne olacak ? bu sefer sağ araç ilerleyemediği gibi arkasındakiler de çıldırmaz mı?
0
🌸iwillsee
(02.03.18)
iwillsee

o zaman bekleyecek iste. ya da soldan gelenlerden birileri yol verecek iste. ama soldaki yol vermedi diye kizamaz iste.
yanlis dizayn edilmis anladigim kadariyla yol.
0
kuehles blondes
(02.03.18)
olay bu mu?
i.hizliresim.com
0
cemiyetin ünlü siması
(02.03.18)
@iwillsee, evet bekleyecekler. Kimsenin kızma gibi bir durumu yok kural bu.
Senin sorunla şu da aynı mantık, hani ışıklarda saniyeler azalıyor ya, 90 saniye oluyor bazen. 30 saniyeden sonra çok kızıyorum bu kadar beklemek gerekmesine diyip geçiyor musun? Hayır. Bu da öyle kural işte.
0
senolll
(02.03.18)
@cemiyetin ünlü siması evet aynen öyle
0
🌸iwillsee
(02.03.18)
@kuehles blondes yanlış mı bilemiyorum ama yaşadığım şehrin en yoğun yollarında bu şekilde kısımlar var
0
🌸iwillsee
(02.03.18)
tam tarif ettiğin tipte bir yolu her gün kullanıyorum.

-mümkünse ortada durmamaya çalış,
-en solda kim varsa o önceliklidir, çünkü o kendi şeridinden devam ediyor. kornaya da o yüzden basıyordur.
- orta şeritteysen soldakinin geçmesini bekle
- seninle aynı hizada ve solunda olan araç geçtikten sonra, sol sinyalini ver ve kontrolünü yaptıktan sonra sol şeride geç.
0
wilhelmwasmuss
(02.03.18)
(16)

Müntehir kelimesini biliyor musunuz?

i was made for you
Ben bugün öğrendim, intihar eden kişi demekmiş, hoşuma gitti. Türkçede ne kadar ince anlamlı kelime varsa Arapçadan geliyor zaten.
Ben bugün öğrendim, intihar eden kişi demekmiş, hoşuma gitti. Türkçede ne kadar ince anlamlı kelime varsa Arapçadan geliyor zaten.
0
i was made for you
(24.02.18)
arapçayı gramer yapısı olarak bükümlü dil olması dolayısıyla ben de hoş bulurum ama "türkçede ne kadar ince anlamlı kelime varsa arapçadan geliyor zaten" kısmı çok saçma olmamış mı? ayrıca neresini ince buldun bunun, "intihar eden kişi" demekmiş işte, ince veya özel olan kısmı nedir? ince kelime dediğin schadenfreude falan olur, dilimizde olmayan bir kavramı veya duyguyu ifade eder vesaire. "intihar eden kişi"nin nesinde incelik var? arap hayranıysan orası başka tabii
0
der meister
(24.02.18)
bilmiyordum ama osmanlıca/osmanlı türkçesi bildiğim için gramer yapısından, anlamını bakmadan çözümledim.
0
wilhelmwasmuss
(24.02.18)
resmi evrakların vazgeçilmezidir bu kelimeler. neden bilmem.
0
acımasız gerçekler
(24.02.18)
Biliyordum. Bilmesem de yapısindan cozerdim.
0
aquarium
(24.02.18)
Arap hayranı olduğum şeklinde saçma sapan bir tümevarımı nasıl yaptın bilmiyorum. İnce bulmamın sebebi üç kelimeyle ifade ettiğimiz bir anlamı tek bir sözcüğe sığdırmaları. Bir de kulağa hoş gelmesi durumu var tabii, Arapça kelimeler özellikle Türkçeye geçmiş hâlleri ile öz Türkçe kelimelere göre çok daha ahenkliler.
0
🌸i was made for you
(24.02.18)
ne söylemek istediğinizi anladım. peyami safa romanları okudunuz mu ?
çok hoşunuza gidecek ifadelerle doludurlar bu konuda.
0
güneyli çocuk
(24.02.18)
bilmiyordum, açmadan önce intihar eden kişi diye tahmin yürüttüm.
0
La Femme D'argent
(24.02.18)
Peyami Safa'nın-Osmanlıca Türkçe Uydurmaca kitabını özellikle tavsiye ediyorum. İnanılmazdır. Bu nüanslar üzerinde saatlerce konuşur. Ayrıca Peyami Safa'nın tüm eserleri +1.

Sabahattin Ali de arada kullanır. Aslında 1940'lar öncesi yazarların çoğunun kitapları bu tarz naif kelimelerle dolu. Kelimeler arasında kaybolmaktan kitap okutmaz adama (mutluluktan)
0
slymene
(24.02.18)
Arapça+Farsça demek istiyorum. Bilhassa Farsça birleşik kelimeler hoşuma gidiyor. Söylediğin kelimeyi bilmiyordum, lakin yapısından intihar ile bağlantılı olduğu anlaşılıyor. (müNTeHiR - iNTiHaR)
Tıpkı zalim, zulüm, mazlum gibi. :)
0
thomson'un uzumlu keki
(24.02.18)
@güneyli çocuk, hayır okumadım ama bakacağım, teşekkür ederim. Ben de tam Ahmet Hamdi Tanpınar da kullanıyor diyecektim ki @slymene aynı şeyi söylemiş. Mesela şimdi Huzur'u açıp rastgele baktım, teşerrüf kelimesiyle karşılaştım, isim Bir kimse ile tanışmaktan onurlanma, şereflenme, şeref duyma. Bunun gibi kelimeler. Müstehzi kelimesini de çok severim basit bir anlamı olmasına karşın.
0
🌸i was made for you
(24.02.18)
Ilk defa duyuyorum
0
all girls dream
(24.02.18)
biliyordum ama bilmesem de yapisindan cozerdim +1

muktedir iktidar
muteber itibar
mukadder takdir
mubarek tebrik

gibi
0
supergirl
(24.02.18)
Biliyordum. Nahr köküne iftihal vezni geliyor, degil mi Osmanlıca bilenler? Vezinlerle kelime kurmak güzel bir ugras ama ince anlamlı bulmadım pek kendini öldürmeyi. Olsa olsa m ünsüzün güzelligindendir o. Dudaksı tüm ünsüzler biraz seksi. Maalesef Türkce'de de m ile bir tek kelime var.
0
buf-e kür
(24.02.18)
Türkçesi kendine kıyan. Bence Türkçesi daha güzel. Yapı ile alakalı olarak pek çok şeyi birden fazla kelime ile ifade ediyoruz.
0
taktikmaktikyokbambambam
(24.02.18)
kelimeyi ilk kez duydum ama yapisindan ne oldugu cikiyor.

m_n_t_h_r (intihar eden)

m harfi haricindekiler kelimenin anlamini ele veriyor. lisede mi ortaokulda mi ne gostermislerdi.

mustakbel, mushaf, muhakkak, muntazam vs. kelimeler hep boyle.
0
tabudeviren
(25.02.18)
Geçerken uğradım. "Türkçe'de ne kadar ince anlamlı kelime varsa Arapça'dan geliyor zaten" demek bence de çok anlamlı olmayabilir. Bu konuda pek çok örneğe rahatlıkla ulaşmak mümkün.

"Müntehir"in ne söylenişinde, ne anlamında ne de tınısında büyüleyici bir yan ben de göremiyorum şahsen.

taktikmaktikyokbambambam'ın da belirttiği gibi, bu sözcüğün Türkçesi çok daha güzel. Hem hayatımız boyunca "intihar eden kişi" kişi demeye kaç kere gereksinim duyabiliriz ki? Yabancı bir dilden sözcük alıp getirmeye değecek kadar bile değildir diye düşünüyorum.

Güzel bir konu olmuş yine de.. İyi akşamlar herkese.
0
hana bi
(25.02.18)
(22)

ananizin, babanizin, kardesininiz vs. tc'sini biliyor musunuz?

ordinov
yakin akrabalarinizin tc'sini ezberlediniz mi? neden ezberlediniz?
yakin akrabalarinizin tc'sini ezberlediniz mi? neden ezberlediniz?
0
ordinov
(08.02.18)
bilmiyorum. gerek de duymadım. niye ezberliyeyim ki? kendisi olmadan veya bana vekalet vermeden hiç bir işlemini yaptıramam zaten? eee daha ne?
0
Photographer
(08.02.18)
sadece karımın tc'si ezberimde, o da zmaan zaman bilet vs. alırken gerekli olabildiği için.
0
hosein
(08.02.18)
ezbere bilmiyorum ama var bir yerlere yazmışımdır muhakkak. lazım oluyor çünkü bilgisayar başı çalıştığım için istedikleri şeyler falan oluyor çıktıdır başvurudur randevu almadır o zamanlarda lazım oluyor.
0
naksidil
(08.02.18)
hayır ama eşimin, çocuğumun ve birkaç büyüğümün tc noları telefonumda kayıtlı. daha çok hastane randevu için gerekli oluyor.
0
lazpalle
(08.02.18)
Anneminkini biliyorum. Mhrs'den randevu aldırıyor sürekli. Oradan biliyorum.
0
femme vitale
(08.02.18)
kardeşleriminkini ve eşiminkini biliyorum, bazı işlemlerini ben yaptığım için. bunun dışında gereksiz ne numara ya da amele şarkı sözü varsa ezberleyiveriyorum maalesef. eskiden beri çöp bir hafızam var. anneminkini de ezbere bilmiyorum ama kimlik no aynı aile içinde belli bir algoritmada olduğundan çıkarabiliyorum.
0
pide
(08.02.18)
Nerden biliyim lan :)
0
burka
(08.02.18)
hayır. sadece kendiminkini biliyorum.
0
nickini degistiren yazar
(08.02.18)
Bilmiyorum. Sadece eşimin tc kimlik numerosu aklımda.
0
teknikekip
(08.02.18)
Babamın, eşimin, kardeşlerimin ve oğlumun tclerini ezbere biliyorum. Anneminkini bilmiyorum, onu niye bilmiyorum hiçbir fikrim yok.
Kardeşlerimin ve babamın tc'si benimkine çok benziyor zaten. Belli bir algoritması var sonuçta, ezberlemek zor olmadı yani.
0
battal gemalmaz
(08.02.18)
hepsini biliyorum. hastane işlerş vs hep ben yapıyorum e-randevu üzerinden.
0
hemsta
(08.02.18)
aile üyeleriminki ezberimde değil ama kayıtlı, arada lazım oluyor.

nişanlımınki ezberimde, çok lazım oldu, kullandıkça ezberledim.
0
bir ileti paylastim
(08.02.18)
Üçünü de biliyorum. MHRS işleri yüzünden.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.02.18)
Kardeşiminkini biliyorum çünkü ezberlediğim sıra daha ufaktı.

Şimdi mhrs'ye girmeyi filan yavaş yavaş öğreniyor. Yine de aklımda kalsın ne olur ne olmaz.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(08.02.18)
anneminki ezberimde. sikortasına baktıra baktıra ezberledim en sonunda.
0
mr.brown
(08.02.18)
Anneminki ezberimde benim de. Hastaneye randevu alırken ya da buna benzer TC kimlik numarası ile işlem yapılabilen alanlarda pratik oluyor.
0
m e b
(08.02.18)
Annemin ve sevgilimin biliyorum
0
mutlusismankedi2015
(08.02.18)
babamınkini biliyorum.

mesleğimle ilgili bi site var, her seferinde unutuyordum şifreyi, yenilemek için yakın tc. no istiyor, baba senin tc neydi diye sora sora ezberledim.
0
wilhelmwasmuss
(08.02.18)
evet ezberimde. lazım oluyor diye annemin babamınkini biliyorum.
0
sutlu nescafe
(08.02.18)
anne ve babamın tc'si'nin ilk üç hanesi benimkiyle aynı, hatta anneminki aşırı benziyor o yüzden ikisini ezberlemek zor olmadı.

kardeşim yaşça daha küçük olduğundan ve tc'si çok sonra çıktığından sanırım numarası alakasız bizle, kendisi ezbere biliyor ama ben bilmiyorum. gerçi iki kez okusam ezberlerim sayı ezberim iyidir ve severim böyle gereksiz sayıları ezberlemeyi.
0
nundu
(08.02.18)
Eşiminkini biliyorum , çünki tüm banka işlemleri vs ile ben ilgileniyorum, anneminkini biliyorum çünkü hastaneden sürekli ona randevu alıyorum, son olarak patronumunkini biliyorum onla da sürekli işlem vs yaptığım için .
0
proustun bir aski
(08.02.18)
Ezberimde yok ama çekirdek ailemin (ve gerek kan bağı gerek ilişki açısından çok yakın akrabalarımın) ve çok yakın arkadaşlarımın kimlik numaraları telefonumda kayıtlı. Babamınkini banka vb işlemlerini ben yaptığım için gire gire ezberlemiş durumdayım sadece. Özellikle ezberlenir mi neden ezberlenir bilmiyorum ama en ufak şeyde bile kimlik numarası gerektiği için (hastalığı var, ölümü var, karakolu var, var oğlu var) mutlaka el altında tutulması gerektiğini düşünüyorum. Kardeşine telefon edip (kardeşinin) kimlik numarasını soran bir arkadaşımı gördüğümde hayretler içinde kalmıştım, "bilmiyor musun kardeşinin tcsini" diye. Bana sanki herkes yapıyormuş gibi geliyordu.

Fazla konforlu hayatlar yaşıyorlar sanırım insanlar. Ailesinin kimlik numarasına hiç acilen ihtiyaç duymamışlar herhalde. Bir kez ağzı yanan zaten elinin altında tutar.
0
lazor
(09.02.18)
(12)

trafikte sizi en çok rahatsız eden hareket

demirr
nedir?ben trafikte,özellikle de şehir içinde elinde veya kulağında telefonla mala bağlamış şekilde araç kullanan adama sinir oluyorum, amaaa;yasal sınırlarda ben araç sollarken arkamdan tampona yapışıp selektör yapan dallamalara o kadar deliriyorum ki adamı indirip kavga etmemek için zor tutuyorum k
nedir?

ben trafikte,özellikle de şehir içinde elinde veya kulağında telefonla mala bağlamış şekilde araç kullanan adama sinir oluyorum, amaaa;

yasal sınırlarda ben araç sollarken arkamdan tampona yapışıp selektör yapan dallamalara o kadar deliriyorum ki adamı indirip kavga etmemek için zor tutuyorum kendimi.ne saygısız insanlar ya
0
demirr
(05.02.18)
Duzenli arac kullanan biri degilim ama 2 ay kadar once arabayla sehir disi git-gel yaptim. Otoyolda beni cilgina ceviren sey ben orta seritte otoyol hizinda giderken milletin 1 metre kadar arkama yapisarak gitmesi idi. Amac nedir gercekten anlamiyorum, kicima yapismanin amaci nedir yani burnunun dibinde bir araba goremeyince kriz mi geciriyorsun nedir? Cok sabirsizsan solla ya da adam gibi bir mesafeden takip et yav nasil bir kafa bu? Ya da surtunme katsayisini dusurup daha az yakit yakmak mi amacin hayatini riske atarken? Gercekten sebebini merak ediyorum, hatta boyle yapanlar varsa bir zahmet aciklasinlar kufur falan etmeyecegim hicbir sey demeyecegim sadece sebebini soyleyin.

Bir de sol seritte ben sollama esnasindayken aninda birinin kicima yapisip selektor yapmasi senin de dedigin gibi. Arkadas nasil bir acelen var, hepinizinki mi hayat memat meselesi lan? 30sn gecikmeyi hesaba katacak kadar aceleniz mi var arkadas arkanizdan tecavuzcu falan mi kovaliyor? Sollama yapiyorum yani bir dur sollayip saga gececem zaten benden sonra gecer gidersin arkadas. Bunu yapan adam gozumun onunde otoyolda takla atsa zerre acimam, icimde bir rahatlama hissi olur cok ciddiyim.
0
stavro
(05.02.18)
Ben de tam trafik magandasi olup kendine biri haksizlik yapinca kufreden kisilerden rahatsiz oluyorum. 100 metre otede U donusu olmayacak yerden donuyor, dondukten sonra biri onune gecince bir de ona hakliymis gibi korna caliyor.

Edit: Sanirim bunun nedeni trafik cezalarinin dusuk olmasi degil, ceza yazilmamasi. Bence her yanlista siddetine gore para, puan, hapis cezasi olmali. 300 kez kirmizi isikta gecince sadece birinde ceza alirsan bu durum insanlari cesaretlendirir.
0
Traveller
(05.02.18)
1- elinde telefonla mesaj yazanlar

2- sol şeridi işgal edenler.

haldır huydur makas atanları yazmıyorum bile. hani o zaten facia
0
giovanne
(05.02.18)
sinyal vermeyenlerin direk yüzlerine karşı yedi cedlerine sövüyorum. duracaksan da döneceksende vereceksin o sinyali. ortalıkta araba varsa da vereceksin yoksa da.
0
genc irisi
(05.02.18)
sinyal vermeden şerit değiştirenlere uyuz oluyorum. müneccimlik dili ve edebiyatı okumadığım için.
0
naksidil
(05.02.18)
makas atanlar kadar rahatsız eden bir şey varsa o da önüm doluyken arka tampona yapışıp selektör yapan çakallardır. sonra bu çakallar sağa çıkıp hızlanıyor ve önümdeki araçlar araya girmeye çalışıyor (takip mesafesi boşluğuna). hah işte tam o sırada hafif hızlanıyorum ve o çakallar sağ şeritte kalıp ya eski yerine dönüyorlar ya da daha geriye düşüyorlar. trafikteki en büyük zevklerimden biri de budur.
0
himmet dayi
(05.02.18)
- kararsız hareketlerde bulunan sürücüler
- bulunduğu şeridin ilerisinin dolu olduğunu gördüğü halde ona göre aksiyon almayıp yumurta deliğe dayanınca önüme kıranlar
- tabi ki sinyal vermeden önüme kıranlar
- sol şeridi işgal edenler
- makas at atıyosan ama her taraf doluyken yapma bunu
- sağa park etmek icin aniden yanasıp burnunu tekrar anayola sokanlar
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.02.18)
Ota b.ka hayvan gibi korna çalanlar, makas atan ve herkesi tehlikeye atan hayvanlar, iki araba arasında bulduğu 5 cm boşluğa yoktan var olup birden aracın önünü sokmaya çalışan taksiciler ve sinyal vermeden şerit değiştiren veya sağa/sola sapan tipler listemin üst sıralarında geliyor.
0
skooma
(05.02.18)
beklemeli yerlerde emniyet seridinden veya sagdan soldan gelip araya kaynak yapmaya calisanlar. 'siz salaksiniz, ben cok akilliyim o yuzden beklemiyorum' diyolar ya adeta, onlara sinirleniyorum en cok. biz sanki bilmiyoruz o hareketi yapmayi.
0
icim urperiyor
(05.02.18)
Sol şeridi işgal eden mallar çok rahatsız ediyor. Genelleme yapacak kadar uzun süredir kullanıyorum, ya kadın çıkıyor ya da yaşlı birisi. Aynalarını zaten kontrol etmiyor, sellektör yapıyorsun orta şerit boş çekilmiyor, korna çalıyorsun çekilmiyor. Sağından geçeyim diyorsun, tepene çıkıyor.

Önüm doluyken arkadan sellektör yapanlara da uyuz olurum, napayım önümdekinin içinden mi geçeyim.

Bir de sinyalsiz duran ve dönenlere bodozlama dalasım geliyor.
0
kimlanbu
(05.02.18)
*korna sesi. ota boka sabirsizca, saygisizca, hosgorusuzce, geceyarisi mahalle arasindan gecerken bile korna calmak. daha yesil yanmadan bipleyip ondeki araci taciz etmek.

*ozur dilemeyi bilmemek. karsisindakinin hayatini tehlikeye atmis bile olsa bir elini pardon minvalinde kaldiramamak. ve hosgorulu olmayi bilmemek. en ufak hataya, beklemeye sabri olmamak.

*sol seritte miy miy gitmek.

*sinyal vermemek.

*ondekinin dibine yapismak.

*suursuzca yola atlayan, kirmizida sallana sallana gecen, kaldirim bosken yoldan yuruyen yayalar.

*ne yapacagi anlasilamayan, son anda en uc seride gecebilen, ordan sapaga girebilen, yolu babasinin tarlasi gibi kullananlar.

*yaya gecisini engelleyecek sekilde park yapan araclar.



*
0
jimicik
(05.02.18)
1. sağ şeritten sol şeride geçerken sinyal vermeyenler.

arkasından yaklaşıyorum sol şeritten geçip gidicem, pat diye sola geçiyor sinyalsiz. aynı zamanda beni en çok tedirgin edenler.

2. şehir içi dar yolda, yolu dik kesen şekilde park etmiş araç sürücüsünün yolu kontrol etmeden laps diye çıkması.

en çok bu ikisi beni tedirgin ediyor.
0
wilhelmwasmuss
(06.02.18)
(39)

Hangi kitabı okuyorsunuz?

japon askeri
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
Ben Aytmatov'dan Beyaz Gemi. Ya siz?
0
japon askeri
(21.01.18)
kurtlarla koşan kadınlar
0
yuvarlanantencereninkapagi
(21.01.18)
ikigai
0
hlt1985
(21.01.18)
Zaman Makinesi (h.g.wells) yeni bitti
0
jimjim
(21.01.18)
Orhan Pamuk - Beyaz Kale.
Ara verdim ama.
0
m e b
(21.01.18)
celal şengör-bilgiyle sohbet
0
rayde
(21.01.18)
Zülfü Livaneli - Serenad
0
tahin pekmez yoğurt
(21.01.18)
Charles Dickens - Oliver Twist
0
ms brownstone
(21.01.18)
Esther Perel'in Mating In Captivity isimli, uzun süreli ilişkilerde cinsellik nasıl aktif tutulur/tutulabilir mi konulu kitabını okuyorum. Böyle de çok yüzeyselleştirmiş oldum gerçi; aslında insanların neyi çekici buldukları, ne istediklerini nasıl ifade ettikleri, yıllarca kafamıza kazınmış bazı inançların yaklaşımlarımızı nasıl etkilediği vs gibi konular inceleniyor.

Bugün başladım.
0
sopiro
(21.01.18)
Sevgi Soysal, Yenişehir'de Bir Öğle Vakti
0
fotrsapka
(21.01.18)
Murat Yetkin, Meraklısı icin entirikalar kitabi
0
rn
(21.01.18)
ihsan oktay anar, galiz kahraman
0
kaichi
(21.01.18)
Dünyayı Sarsan On Gün
John Reed
0
mutekebbir
(21.01.18)
puslu kıtalar atlası- ihsan oktay anar

duyuru yılbaşı hediyeleşmesinde hediyenin yanına kitabı da iliştirmiş canım duyurucu. çok mutlu etti. o yüzden tekrar okuyorum. burdan tekrar selamlıyorum kendisini:)
0
hemsta
(21.01.18)
Sevme sanatı Erich fromm
0
Amaranta ursula
(21.01.18)
georges ifrah-rakamların evrensel tarihi 3.cilt
0
rakicandir
(21.01.18)
son okuduğum üç kitap sırasıyla şöyle.

aytmatov - gün olur asra bedel
aytmatov - cengizhan'a küsen bulut
jose saramago - körlük

son kitabımı bugün öğlende bitirdiğim için şuan yeni bir şeye başlamadım.

aytmatov ya da saramago'nun başka kitaplarıyla devam edebilirim. bu üç kitaba da hayran kaldım.
0
dahinnotha
(21.01.18)
Şevket Süreyya Aydemir - Suyu Arayan Adam

bitirince başlayacağım kitap:

Doğan Avcıoğlu - Milli Kurtuluş Tarihi
0
burya
(21.01.18)
Sapiens
0
en_birinci
(21.01.18)
decameron
0
tepedeki psychedelic adam
(21.01.18)
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar - Stefan Zweig
0
nickimin hakkini veremedim
(21.01.18)
Budala - dostoyevski.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(21.01.18)
Düğümlere Üfleyen Kadınlar, Ece Temelkuran.
0
soylu
(21.01.18)
Bir Sürü Endişe - Onur Ünlü/Alper Kırklar
0
allegrezi
(21.01.18)
Ian Aitken - Avrupa Sinema Kuramlari
0
battal gemalmaz
(21.01.18)
Orhan pamuk/cevdet bey ve oğulları
0
Dormicumm
(21.01.18)
irvin yalom - existential psychotherapy (doğru düzgün türkçesini bulamadım. imanım gevriyor anlayacağım diye)
ve
şerif mardin - ideoloji
0
d e j i n
(21.01.18)
Homo deus
0
rusyalı kozmonot
(22.01.18)
aytmatov gün olur asra bedel
0
ferrarimizolaydisatardik
(22.01.18)
zor bir ailede büyümek
0
for day to break
(22.01.18)
Ursula Le Guin - Anlatış
0
kobuzchu kiz
(22.01.18)
kervan yolda duzulur - mahir cipil
0
kamyonsans
(22.01.18)
bertrand russell- mutlu olma sanatı
0
daha neler
(22.01.18)
sabahattin ali - kuyucaklı yusuf

sabah başladım.
0
frankie
(22.01.18)
gazap üzümleri- j. steinbeck
0
cabiday
(22.01.18)
Orhan Pamuk- Yeni hayat
0
aquarium
(22.01.18)
Tanrı'nın Tarihi - Karen Armstrong
0
cinsi kisi
(22.01.18)
umberto eco - günlük yaşamdan sanata
0
devilone
(22.01.18)
tahsin yücel - yalan
0
wilhelmwasmuss
(22.01.18)
İtaatsizlik Üzerine-Erich Fromm

*

Beyaz Gemi, okumaya yeni başladığım yıllarda okuyup sevdiğim kitaplardan biriydi.:)
0
harvey
(22.01.18)
(4)

2011 clio extreme’de aux girişi var mı?

mongol
2011 model clio hb extreme donanımda usb ve aux girişi var mıdır? Araştırdım fakat bulamadım.Edit: kesin bilgi, var.
2011 model clio hb extreme donanımda usb ve aux girişi var mıdır? Araştırdım fakat bulamadım.

Edit: kesin bilgi, var.
0
mongol
(17.01.18)
usb olacağına pek ihtimal vermiyorum ama aux girişi olabilir, sahibinden.com'da bir kaç ilan incelesen bulunur aslında.

Merak edip 5 dk aradım nette, usb yok aux var çoğunda. Radyonun alt kısmına vitesin ön tarafına denk gelen yerde küçük bir kapağın altında.
0
John Bloor
(17.01.18)
bende 2012 si var. aux girişi var, usb yok.
0
wilhelmwasmuss
(17.01.18)
2009’unu kullandım aux vardı, usb yoktu diye hatırlıyorum.
0
kayranin kedisi
(17.01.18)
65 bg olan modelini kullandım. aux var. usb yok.
orta kısımda kapak içinde bulunuyor
0
sttc
(17.01.18)
(7)

Oto Yıkama

oekuklu
Not: Bu bir ankettir.Gençler merhaba. Oto yıkamaya nerde, ne kadar para veriyorsunuz? İç dış? Kendiniz yıkamıyorsanız tabii.
Not: Bu bir ankettir.

Gençler merhaba. Oto yıkamaya nerde, ne kadar para veriyorsunuz? İç dış? Kendiniz yıkamıyorsanız tabii.
0
oekuklu
(12.01.18)
30 kadikoy
0
try again fail again fail better
(12.01.18)
iç dış 20 samsun
0
belkider
(12.01.18)
Avm 30dan 40a çıktığından beri yıkatmak için yazın gelmesini bekliorum
0
photo85
(12.01.18)
25 ank
0
PoscheN
(12.01.18)
Bakırköy iç dış 25'di ama 30 olmuştur herhalde.
0
reactionic
(12.01.18)
25, tekirdağ, iç dış.
0
wilhelmwasmuss
(12.01.18)
Sonax’ta 40, carspa da 35 e yıkarıyordum 2 ay öncesine kadar. İşçiliklerini beğenmediğimden artık kendim yıkıyorum. 2 saat sürüyor yıkama+kurulama+cila işlemi. Ama tüm uğraşa değiyor.
0
kompisko
(13.01.18)
(43)

"Okuldan ağrı eve gittim." gibi bir cümle duydunuz mu hiç?

m e b
Bu cümle size ne anlam ifade ediyor? Ben bunu çok kullanıyorum ama etrafımdakiler anlayamıyor. Samsunluyuz, bizim evde kullanılıyor. Türk Dil Kurumu web sitesinde de yazıyor oradaki "ağrı"nın ne anlama geldiği. Siz hiç duydunuz mu, kullandınız mı? Kullanıyorsanız nerelisiniz?
Bu cümle size ne anlam ifade ediyor? Ben bunu çok kullanıyorum ama etrafımdakiler anlayamıyor. Samsunluyuz, bizim evde kullanılıyor. Türk Dil Kurumu web sitesinde de yazıyor oradaki "ağrı"nın ne anlama geldiği. Siz hiç duydunuz mu, kullandınız mı? Kullanıyorsanız nerelisiniz?
0
m e b
(10.01.18)
hiç duymadım
0
pide
(10.01.18)
bir atölye dolusu samsunluyla çalıştım 4 sene. başlığı okuduğum saniye anladım samsun olduğunu. şivenizle ilgili kötü düşüncelerim var. burada dile getirirsem güzel olmaz. sevgiler.
0
shenergy
(10.01.18)
Ben hic kullanmam ama sanirim baslangic noktasini anlatmak icin kullaniliyor.

evden agri = evden cikip

anlamama nedenleri daha once duymamis olduklari icindir. cunku tamamen yoresel oldugunu dusunuyorum
0
my pink
(10.01.18)
ailem karadenizli. karadenizliler kullanır.
"-dan, yolundan" vb. anlamlarına geliyor.

"oradan ağrı (oradaki yoldan) yürü."
"ankaradan ağrı (ankara üzerinden) istanbul'a gittim" şeklinde kullanılıyor bildiğim kadarıyla.

ingilizce de through kelimesine denk geliyor gibi.
0
lesmiserables
(10.01.18)
@shenergy: Nedir o düşünceleriniz? Cidden merak ettim, alınmam da. Çünkü arkadaşlarım da eleştiriyor bu ağız farklılığını.
0
🌸m e b
(10.01.18)
çok duydum, hiç kullanmadım.
0
evde liyakat kalmamis
(10.01.18)
Hiç duymadım. Alakasız yerlerde kullanılan açık E'yi duyunca "aha Samsunlu" diyorum ama bunu bilmiyordum. :)
0
kobuzchu kiz
(10.01.18)
kendi aralarında hararetli konuşmaya başlayınca dediklerinden bi bok anlamıyorum. hele ki makina başında bi de işler iyice boka sardıysa yine full şiveye geçiyolardı, yine bişey anlamıyordum. ek olarak normal zamanda dahi çirkin bir ses yumağı olduğunu düşünüyorum.
0
shenergy
(10.01.18)
orduluyum anneannem kullanıyor bu kelimeyi, annem ve ben kullanmıyoruz. anlıyoruz tabi ama bize geçmemiş kelime.
0
kırkmerak
(10.01.18)
evde kullanıldığından ötürü farkında olmadan ben de kullanıyordum bu ifadeyi ama memleketi o taraftan olmayanlar doğal olarak anlamıyorlar. böyle geri dönüşler aldıkça ben de kullanmayı bırakmıştım uzun süredir, şimdi okuyunca bile bi garip geldi "ağrı" kelimesi..
0
asocial anchorman
(10.01.18)
kullanmam ama duydum pek tabii. Tokatlıyım. Daha neler neler duydum :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(10.01.18)
Akdenizliler de kullanır. "okuldan sonra, okuldan eve gittim" anlamına gelir.
0
silah taciri
(10.01.18)
ilk kez duyuyorum. orta karadeniz'de kullanılıyor olabilir ama trabzon ve rize'de böyle bir kullanım kesinlikle yok.
0
burya
(10.01.18)
anne tarafında (trakya) çok kullanılır. ben ağrı olarak değil de arı gibi düşünmüşümdür hep.
0
lazpalle
(10.01.18)
Orduluyum çok duydum.
0
eazy
(10.01.18)
ilk defa şu an gördüm. hiç duymadım.

okuldan sonra eve gittim, anlamına geliyor gibi tahmin ediyorum
0
dafuq
(10.01.18)
@shenergy: Ben de bir şey sandım. Yahu farklı ağızlardan bir şey anlamadığı için doğal olarak bundan hazzetmemek kadar normal ne olabilir? İlk kez duymuyorum bu eleştirileri.

@kobuzchu kiz: Evet, o bende hala var zannedersem. Dalga geçildiğim bir konu da o harf olmuştur. İlk zamanlar çok geriliyordum E harfiyle başlayan kelimeleri telaffuz ederken :)
0
🌸m e b
(10.01.18)
Orta Karadeniz’de (samsun-ordu) cok sık kullanılan bir ifade
0
nickfury
(10.01.18)
İç Anadolu luyum çok duydum
0
Bostan
(10.01.18)
samsunluyum, hic duymadim
0
ahoy kaptan
(10.01.18)
Tokatliyim, kullanıyoruz. Okuldan sonra direkt eve gittim, anlamında kullanıyoruz.
0
femme vitale
(10.01.18)
30 yaşındayım ve ağrı kelimesinin bu şekilde kullanıldığını ilk kez gördüm. şoktayım.

ne ifade ettiği kesinlikle anlaşılmıyor ama, bilmeyen hakikaten içerikten çıkaramaz anlamını.
0
treamorg
(10.01.18)
alanya'da kullanılıyor.
0
eksimeksi
(10.01.18)
enee, ilk defa duyuyorum ki genelde bilirim boyle farkli kullanimlari.

samsunlu arkadasimin yaninda kullanayim da tepkisine bakayim. :)
0
jimicik
(10.01.18)
Ömrü hayatımda ilk defa duydum deminden beri ne demek istediğinizi anlamaya çalışıyorum. Türkçesi nedir?
0
Amaranta ursula
(10.01.18)
iç anadoluluyum, bu kelimeyi biliyorum.

okuldan doğruca, okuldan çıkıp eve gittim diyor.
0
wilhelmwasmuss
(10.01.18)
bu tür bir kullanımı olduğunu şimdi öğrendim, hiç kullanmadım.
0
pinkpeony
(10.01.18)
ilk defa duydum.
0
elma
(10.01.18)
@Amaranta ursula: O da Türkçe gerçi :)

-den sonra, yönünden, boyunca anlamını katıyor.
0
🌸m e b
(10.01.18)
Ailemde karadenizliler var ama hiç duymamıştım, sayenizde öğrendim :) Çok seviyorum yörelere ait farklı deyişleri.
0
fotrsapka
(10.01.18)
Tokatlılar olarak bir zirve ayarlayalım bu kadar çoksak. Bizim oralarda yaygındır. Şurdan ağrı çıkıp gelemedi diye serzenişte bulunurlar bolca
0
kompisko
(10.01.18)
Duymamıştım.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(10.01.18)
duydum, samsun'un köyünde kırsalında. hiç kullanmadım ama.
*samsunluyum*
0
cabiday
(10.01.18)
İlk kez duyuyorum.
0
ms brownstone
(10.01.18)
Çok kullanırım ama “ağrı” şeklinde değil “ayrı”şeklinde:

“Sahil yolundan ayrı eve gidelim.”
0
apolitikherif
(10.01.18)
hahah okur okumaz dedemin sesi yankılandı beynimde :) duydum ama hayatımda kullandığım bi deyiş değil. konuşma arasında duyarsam dikkatimi bile çekmeyebilir. samsuna karadenize falan ait olduğunu düşünmüyordum.

From Samsun...

bir örnek cümle de ben yazmak istedim.
Fıraktıdan ağrı bir çukur kazdım.
0
olutaklidi
(10.01.18)
Kayseri'de kullanılır
0
fazla silgisi olan var mi
(10.01.18)
Baba tarafım Sinoplu ve kalabalık aile. Sinop’ta olmasa da Sinop’un her yönünü kafam şişene kadar anlattılar ve dinledim ama böyle bir cümle duymadım. Anlamı “Okulun oralardan doğru” mu, “Okuldan sonra” mı?
0
aychovsky
(10.01.18)
@aychovsky: Yerine göre değişiyor kattığı anlam.

Mesela:
-Şuradan ağrı git. (Şu taraftan/taraf boyunca git)
-İşten ağrı arkadaşıma uğradım. (İşten sonra arkadaşıma uğradım.)
-Ahmet, benim annemden ağrı akrabam olur. (Ahmet, benim anne tarafımdan akrabam olur)
0
🌸m e b
(10.01.18)
duydum. samsunluyum.
0
nıç
(10.01.18)
duymamıştım, ama seviyorum böyle değişik yörelere ait kullanımları.
0
misterturist
(10.01.18)
"okuldan ağrı eve gittim" = okuldan sonra eve gittim, okulun tarafından eve gittim, okulun ordan eve gittim, okula uğrayıp eve gittim, okuldan direkt eve gittim... gelişine göre bu ayarda bi şey anlıyorum.

çok duydum, memleketteyken ben de kullanıyorum. "şurdan ağrı bi geçmiş olsun demedi" mesela. aynen dediğin gibi "-den sonra, yönünden, boyunca anlamını katıyor." ayrıca benim verdiğim örnekte "bahsedilen yerin yakın olduğunu" da söylemiş oluyor. "yakınlık, kolaylık" gibi bi yan anlamı da var yani.

not: tokatlıyım.

ha bu arada şive demişken, bizim çok meşhur "heri" lafını bilen bilir. çarşı pazar filminde onu yanlış kullandılar çok uyuz olmuştum (fark edenlere burdan selam olsun). bu tip "anlamı belirsiz" kelimeleri doğru kullanmak için sanırım bahsedilen yörenin havasını suyunu iyice bi almak da gerekiyor. o yüzden kulağa çirkin gelmesine şaşmadım. :)
0
cilgin korsan ces
(10.01.18)
Akdenizliyim, doğu anadolu ve iç anadolu'da yıllarım geçti, ilk kez duydum. :)
0
md11
(11.01.18)
(7)

Siz de uyuyor musunuz?

pavlis
Sabah 6:15 gibi uyanıp 16'da işten çıkıyorum. Eve dönmem 17-17:30'u buluyor ve ben hep bir iki saat uyumak istiyorum. Hani uyku falan bastırmıyor ama akşam tadım tuzum olmaz en iyisi uyumak diyorum. Siz ne yapıyorsunuz, uyuyor musunuz?Not: Gece 12'den önce uyursam gece mutlaka uyanıyorum. Bu bir şar
Sabah 6:15 gibi uyanıp 16'da işten çıkıyorum. Eve dönmem 17-17:30'u buluyor ve ben hep bir iki saat uyumak istiyorum. Hani uyku falan bastırmıyor ama akşam tadım tuzum olmaz en iyisi uyumak diyorum.
Siz ne yapıyorsunuz, uyuyor musunuz?
Not: Gece 12'den önce uyursam gece mutlaka uyanıyorum. Bu bir şartlanma falan değil, çocukluğumdan beri beri belli olan bir gerçek.
0
pavlis
(09.01.18)
Sabah 6 da uyanıp 16.30 da isten çıkıyorum. 17.30 da evdeyim. Ve hayır uyumuyorum.
0
kablelvuku
(09.01.18)
eve 22:00'de dönüyorum ve itinayla uyumamaya çalışıyorum. günün hala bitmediğine dair kendimi ikna etmeye çabalıyorum.
0
fragile lady
(09.01.18)
6.50 de uyanıp, 4-5 arası eve geliyorum.


imkan bulursam o 1-2 saatlik uyku çok iyi hissettiriyor.
0
wilhelmwasmuss
(09.01.18)
Gece uykusu dışında gün içinde, akşam pek uyumam aşırı uykusuz olmadigim surece. Sabah 8-8.15 gibi kalkiyorum her gün, bazen daha geç. Gece geç yatiyorum ama uykumu almis oluyorum.
0
aquarium
(10.01.18)
ben 3buçuk gibi evde oluyorum. uyumak istemiyorum ama ayda bir falan direnemiyorum. genelde bi gün uyuduğum zaman ertesi günler de uykum geliyor. hiç sevmiyorum o akşamüstü uykusunu, ağzımın tadı bile değişiyor.
0
olutaklidi
(10.01.18)
7:10 gibi kalkıp 7:45te servise biniyorum. Serviste bi yarım saat uyuyorum. Akşam da 18:00de servise binip 19:00da evde oluyorum ama 22:00 gibi uykum geliyor anca.
0
mutlusismankedi2015
(10.01.18)
Uyumuyorum.
0
i m cool with that
(10.01.18)
(8)

Alttan alarak yanlış mi yapmisim?

deveyi diken adamin ta kendisi
Dedelerimden beri oturduğumuz sokagin suyu çıktı. Ana cadde esnafi getirip arabasini buraya cekiyor. Caddeye yakin sokaklae buraya cekiyor. Kendi aracimiza yer bulamiyoruz. Bazen karsi komsunun garaj kapisina birakiyorum. Musaade ediyorlar bana. Yer bosalinca cikariyorim oradan arabayi Yine oraya a
Dedelerimden beri oturduğumuz sokagin suyu çıktı. Ana cadde esnafi getirip arabasini buraya cekiyor. Caddeye yakin sokaklae buraya cekiyor. Kendi aracimiza yer bulamiyoruz. Bazen karsi komsunun garaj kapisina birakiyorum. Musaade ediyorlar bana. Yer bosalinca cikariyorim oradan arabayi Yine oraya almistim.

Baktım 2 araclik yer bosalmis. Merdivenlerden inene kadar 4-5 sokak otenin adami gelmis almis benden once.

Sap gibi kaldim yine sokakta. Sinirlendim. Ya arkadas gelip 10 sokak oteden aliyorsunuz biz ugrasip duruyoruz falan dedim. E kardesom benim de ofisim yukarida millet de oraya aliyor.

Dedim ki kardesom sen ofisinde para kazaniyorsin, biz buraya para harciyoruz icab ederse. Git otoparka al o zaman.

Buraya kadar aslında ben sacmalamisim sayilir. Adam da hakli olarak evim ofisim var diye sokagi mi parselleyecegim. Millete cekme buraya mi diyeyim dedi. De o zaman arkadas gelip beni mağdur etme. Sen cekip gece evine gidiyorsin ama benim gidecegim yer bura. Zirt pırt evden inemem sizin yuzinuzden dedim.

Git sen otoparka al o zaman deyince ben hakli veya haksiz geçiyorum, iyice sinirlendim. Napayim simdi arabayi mi alayim dedi. Yav Allahin sokağı ben al diyemem. Alma tabii. Ama burada oturanlari da dusun bundan sonra en azindan dedim.

Hafif hafif karsilikli tonumuz yükselmeye basladi. Çünkü cok gereksiz bir muhabbet gereksiz uzuyor çoğu benden kaynakli olarak.

Ben hafif atarliyken bu sakindi. Baktim komsular, elinde büyüdüğüm insanlar tamam oglum hadi gerek yok bunlara falan diyince dank etti, dedom simdi kavfa falab edecem. Esim, ailem, komsularim aksam aksam gerilecek.

Neyse kardesim ben sana arabani al, gotur falan demedim sen zahmete girme ben girerim senin yerine bak komsularim falan sokakta ayip olmasin millete dedim, alttan aldim. Ayrica sen de haklisin, sana patlamis oldum biraz diyip alttan alınca bu bi anda aşırı atara burundu.

Kardesim, komsum diye konusan adam bi anda Beni mi buldun oglumlu, lan beni ayar etmeli, lan bidi bidi yapma gece gece, sana bir sey demiyorim diyorsun gece gece beni ayar etmeye mi indin lanli konusmaya basladi. Ustume hafif hafif yuruyor.

Simdi cocugum olana kadar değil hakli, haksizken bile bok pusur mevzulardan binlerce kavgaya girmis, sacma sapan bir adamken bu islere tovbe etmis biriyim. Ulkenin, insanlarin hali ortada. Bir park kavgasına cocugumi babasiz birakacak biri degilim diye alttan almalara baslamis biriyim. Allah yukarıda gram tirsmis falan degilim, ama kendimi ispat cabasinda da değilim. Kavga edip ispat edip aksam aksam huzursuz olacağıma, alttan alip evime kazasiz belasiz girmek daha akillica.

Simdi ben huyumu degistiren bir insan olarak tek eksigim alttan almalardan sonra "lan iki tane cakmadim diye boyle yapti. Simdi beni tirstim sandi. Simdi ikinci bir olayda bana laf etmeye cesaret edemeyecek adam sirf gecsnki mdvzudan beni tirsak sanip atarlanacak. Lan gidip arkadaslarina anlatacak manyak beni buldu iki hot dedim hemen geri vites yapti" falab diyecek diye kafamdan atamiyorum. Bu huyumdan da kurtulmak istiyorim.

Bence benim tirsak imaj cizmis olmam esimdeb, ailemden, cocugumdan daha onemli degol. Bunun farkındayım. Ama icfen icte gurur yapma olayindan kurtilamiyorim.

Bakin o kavgaci, apaçi ruhum akademik hayata girince, eğitim seviyem yikseldikce, akademik hayatta meslek sahibi olunca, evlenince, cocuk sahibi olunca kalmadi. O senelerime acıyorum, o varosliguma üzülüyorum. Simdiki hayatimda eski hayatimdaki benle karsilasmak istemezdim. Muhattap olmak istemezsim.

Simdi de oyle insanlar yuzunden harcanacak, bir bıçakla hayatini kaybedecek basitlikte biri olmamaliyim.

Simdi arkadasima anlattim mevzuyu. Yine de bu kadar alttan almasaydin diyor. İyi de adamin su sozu aslinda isin ozeti degil mi: "aksam aksam sokagina bin tane araba park etmis sen geldin beni buldun. Bin arabanin ceremesini bana mi cektiriyorsin. Gelip aksam aksam sorun yaşamak istiyorsan beni mi sectin amk?"

Aslinda adam hakli değil mi ya? İcimi rahatlatmak icin demiyorum. Cidden adam bu park kavgalarinin anlamsizligini atar gider yaparken gayet mantikli aciklamamis mi?
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(06.01.18)
haksızsın. eğer bu kadar hassassanız taşının. dededen beri sokakta oturmanız sokağın kendisinde hakkınız olması demek değil. isteyen istediği yere parkeder.
0
prodeq
(06.01.18)
Altyapı ve şehir planlarını rant yedirme amacıyla değil, yaşanabilir bir kent için yapması gereken kurumlardan hesabını sormayan halkın kendisi suçludur. Daha fazla rant yemek için ne yeşil alan ne park yerleri bırakmadılar. Yoğunluğu artırıp duruyorlar. O yüzden bunun suçlusunu aramaktan ziyade çözümünü aramak gerek.

Ben de şunu anlamıyorum: Sonradan görmeler en pahalı marka arabaları getirip kaldırıma çıkarıp koyup gidiyor. 10 lira park parası vermemek için 500 bin liralık arabayla yayanın sakatın yolunu kesiyorlar hayvanlar gibi.
0
idexo
(06.01.18)
Haksızsınız, karışamazsınız.
Bizim de oturduğumuz yer çok kalabalık, akşamları 30-35 dk park yeri aradığım olur boş bulduğum en yakın yere de koyarım. Sabah erken çıkmayacaksam da arabaya numara bırakır esnaf ararsa arabayı çekerim. Senin sokağın benim sokağım diye bi olay yok, o adam da arabasını keyfinden uzak yere koymuyordur
0
sanquis
(06.01.18)
@idexo, aynen dediginiz gibi arabasi da bmw 2 serisi m paket araba. En kotu 200-300 bin lirasi var. 200 lira otopark parasi vermekten eriniyor. Benim o kadarlik arabaya gucum olsa 500 bile veririm otoparka kafam rahat olur. :)
0
🌸deveyi diken adamin ta kendisi
(06.01.18)
bu işin çözümü yok.

sokak herkesin, yer bulamazsa, boş bulduğu yere çeker. keyfiyetten çekmiyor adam. o adamla dalaşıp onun, oraya çekmesini engellersen başkası çeker.
0
wilhelmwasmuss
(06.01.18)
haklı/haksızsın meselesi istanbul için çok geride kaldı park konusunun pek bir çözümü yok açıkçası. fakat bu tartışmanın sonu elbet 'beni ayar etme' ye çıkacak hele böyle korkaklar olayda da görüldüğü gibi siz sinerseniz daha da üstünüze gelirler size tavsiyem ya hiç münakaşaya girmeyin ya da üstünüze yürüyen adama siz de yürüyün gerekirse iki tane sallayın kendi sokağınızda hem tartışma çıkarıp hem sinmeyin mantıklı olan hiç münakaşaya girmemek istanbul için çözümsüz bir konu.
0
biravekahve
(06.01.18)
Otopark olayını vs bilmem lâkin alttan alarak doğru olanı yapmışsınız. 2 yumruk vursaydınız olay nereye varırdı ne gereği vardı değer miydi? Hayır, değmezdi. Bence gurur bu kadar basit bişey değil, canınızdan ve sağlığınızdan hiç önemli değil.
0
mslny
(07.01.18)
alttan alarak yanlış yapmadın. senin sokağına park edenleri de engelleyemezsin maalesef. evinin önü falan da o olaya girersen çok kavga gürültü çıkar.
0
runagain
(07.01.18)
(19)

Otobüste bir şeyler okurken mideniz bulanıyor mu?

m e b
Ya da ters koltukta otururken mideniz bulanıyor mu? İstanbul trafiğinde o kadar vakit geçiyor, kitap okuyarak, telefondan bir şeyler okuyarak değerlendirmek istiyorum ama gelin görün ki midem bulanıyor. Ya da yer yok diye ters koltuğa oturuyorum, midem bulanıyor. İlla hiçbir şey yapmadan put gibi ca
Ya da ters koltukta otururken mideniz bulanıyor mu? İstanbul trafiğinde o kadar vakit geçiyor, kitap okuyarak, telefondan bir şeyler okuyarak değerlendirmek istiyorum ama gelin görün ki midem bulanıyor. Ya da yer yok diye ters koltuğa oturuyorum, midem bulanıyor. İlla hiçbir şey yapmadan put gibi camdan bakarak oturacağım.

Farkındayım, soru saçma sapan duruyor da size de oluyor mu, merak ettim.
0
m e b
(02.01.18)
oluyor dusunmemeye calissam da bunu hic aklimda yokken bulaniyor, indigim bile oldu hava almak icin
0
tiredpanda
(02.01.18)
Ters oturmak etkilemiyor pek ama uzun sure bi sey okuyamiyorum. Ara verip disari bakma ihtiyaci duyuyorum. Ama ilginc bir sekilde bu durum degisiyor. Bazen otobuste kitap yarıladigim olurken bazen mesaj bile yazamiyorum.
0
aquarium
(02.01.18)
şimdi düşününce bile midem bulandı.

bu konuda ne yaptıysam olmadı. çözümü en son sesli kitap dinlemede buldum
0
yemrem
(02.01.18)
çoğu insan yaşar bu durumu. sebebi ise beynimizin midemize gönderdiği sinyal. dışarıya bakarsanız düzelir, özellikle ufuk çizgisine bakarsanız düzelir. yapacak bir şey yok uzun süre maruz kalırsanız alışabilirsiniz bu duruma. denizciler bir süre sonra alışır.
0
jangbogo
(02.01.18)
K E S İ N L İ K L E!

Tıpatıp aynısı bana da oluyor, bir şeye odaklanınca mideme bulantı giriyor. Ne kitap okuyabiliyorum ne oyun oynayabiliyorum. Neyseki müzik dinlememe izin veriyor saygıdeğer beynimiz! Onda bile beden uyardığı oluyor ama neyse. Yüzde 90 cama bakarak geçiyor, camdan dışarı bakınca nasıl mide bulanmıyor da okuyunca bulanıyor ona çok şaşırıyorum halbuki tam tersi olması lazım. Vücut oturuyor ama yollar caddeler sürekli hareket ediyor, beyin error vermesi lazım oturduğum yerden nasıl gidiyorum diye. Ama o ne yapıyor, kalkıyor bunu doğal karşılıyor, gözüm camda olmayınca midemi bulandırıyor.
0
siyah giyen adam
(02.01.18)
sanırım %10'un falan midesi bulanmıyor. bir tanesi benim.
0
EasyTiger
(02.01.18)
sebebi şu, otobüs hareket ettikçe iç kulak sarsıntı sinyali gönderir beyne, kitaba odaklanmış gözler ise ''bize öyle bir bilgi gelmedi'' der. bu uyumsuzluktan ötürü mide bulanır.
0
jangbogo
(02.01.18)
@siyah giyen adam: Ben de aynısını düşünüyorum. Halbuki sabit bir şeye bakınca bulanmaması daha doğal sanki.

@EasyTiger: %10'luk çok az olmuş. Zira milletin çoğu telefona gözünü dikmiş ya oyun oynuyor, ya sürekli mesajlaşıyor ya da bir şeyler okuyor.
0
🌸m e b
(02.01.18)
ilk başlarda devamlı bulanırdı.Servisde gidip geldiğim süreyi kitap okuyarak değerlendirmek istedim ve uzun süre bulantıyla uğraştım.Bulandığında uzağa baktım ve geçti,devam ettim.Uzun süre sonra geçti,şimdi çok uzun süreli şehirler arası seyahatlerde en ufak bir sıkıntı yaşamıyorum
0
izmirlimuh
(02.01.18)
jangbogo + 1 : istanbul.baskenthastaneleri.com

aynen aquarium'ın dediği gibi oluyor bana. değişiyor. hız, sarsıntı, eskiden olmasa da ters koltuk artık azdırıcı faktörler benim için. yılankavi yollar, izmir'den istanbul'a otobüsle gidiyorsam, korkulu rüyam oldu.(bkz: menderes) sularını bilemeyeceğim de yolları kıvrımlı hakikaten, iyi isim koymuşlar.

ayakta okuyup midemin bulanmadığı zamanlar da vardı, belki ben hassaslaştım. ivmenin zamana göre türevine türkçede ne deniyor bilmiyorum, jerk olduğu zaman fena oluyor. itki mi desem, ne desem. emedur'du, metpamid'di...
0
godoşu beklerken
(02.01.18)
evet oluyor. ters koltukta nadir.
0
ya ben lan neyse
(02.01.18)
bir şeyler okumayı bırak spotify'da şarkı seçene kadar kusma durumuna geliyorum ben.
0
king lizard
(02.01.18)
hayır ..okuyabiliyorum ..sehir içi sehir dısı yolda farketmez okuyorum.hatta ters yönde otururken bile..ama tren dersen yapamıyorum ..sanırım camdan (yandan akan görüntü ne kadar yakın olursa o kadar olumsuz etkili oluyor)
0
bhdrydn
(02.01.18)
@meb kitap okuyup midesi bulanan adam, msj yazabiliyor çoğunlukla. bunun açıklamasını bilmiyorum. konsantrasyonla ilgili olabilir mi acaba ?

ben ancak deniz otobüsü çok sallanınca okuyamıyorum. ki zaten kitabı sabit tutmak mümkün değil. mesela abimin de bulanmaz. o zaman genetik de olabilir.

edit : trende yahut seyir esnasında ters de okuyabiliyorum.
0
EasyTiger
(02.01.18)
Okumayı geçtim, instagram'dan fotoğraflara bile bakamıyorum. Sadece müzik dinleyerek camdan bakıyorum, onda da playlisti önceden hazırlıyorum. Şarkı değiştirmek için telefona biraz uzun süre baktığımda da bulanıyor çünkü.

Eskiden bu kadar değildi, şehirler arası yolculuklarda kitap okumuşluğum da vardır. Sonradan ne olduysa böyle saçma sapan bir şey oldu.
0
cezzar dede
(02.01.18)
Olmaz mı, hatta konu ile ilgili şöyle bile derim:
“İnsanların güvenini kaybedeceğime, para kaybetmeyi tercih ederim” Robert Bosh
“Otobüste ters gideceğime, hem insanların güvenini hem de parayı kaybetmeyi tercih ederim” aycho
Yolda uzun süre mesajlaşamam mesela.

Gavurlar motion sickness diyorlar buna. İç kulakta otolit denen denge taşları ile gözden gelen sinyallerin çelişmesinden oluyor. Sen kitap okuorsun diyelim; sabit bir yere gittiğin için beynine “Hmm, şu an sabitiz biz” mesajı geliyor gözden ama otolit taşları da otobüste hareket ettiğini algılıyor ve o da beyne “Biz hareket halindeyiz” msajı gönderiyor. Beyin de bu iki mesaj arasında kalıp “Gözlerime mi inanayım, kulaklarıma mı” diyerek şamşırıyor ve mideyi bulandırarak “Bu işletim sistemi geçersiz bir işlem yürüttü” mesajı veriyor.

Neden bazı insanlarda olup, bazılarında olmadığının hala net cevabı yok ama geçen sene genlere ve hatta ırklara bağlı olduğu ortaya çıkmıştı. Örneğin, Çinliler arabadan daha az ama trenden daha çok etkileniyorlarmış.
0
aychovsky
(02.01.18)
Hayır.
0
i m cool with that
(02.01.18)
Bunu görünce aklıma geldi. Küçükken otobüslerde o kadar çok midem bulanır kusardım ki otobüse binmeye korkar olmuştum. Denemediğimiz yöntem kalmamıştı. Mazot bile kokladığım oldu ya da ağızda çalkaladığım tam hatırlamıyorum. Bi keresinde öyle kusmuşum ki adam beni arabadan atıp dışarda annemle birlikte hortumları yıkadı. Ama şimdi otobüste hayatta midem bulanmaz. Ters oturmayı geçtim amuda bile.kalksam bulanmayacak seviyeye çıktım.Nasıl başardım bunu derseniz ben de bilmiyorum. Galiba kusabileceğim her şeyi 10 15 yaşına kadar kustum :))
0
valarmurgulis
(02.01.18)
hayır.
0
wilhelmwasmuss
(02.01.18)
(11)

Debe'yi özlüyor musunuz? (anket)

sanquis
Dünün en beğenilen entrylerihttp://www.strawpoll.me/14607367
Dünün en beğenilen entryleri

www.strawpoll.me
0
sanquis
(12.12.17)
hayır
0
wilhelmwasmuss
(12.12.17)
Burnumda tütüyor...
0
[GODDARD]
(12.12.17)
2 hayırla kaybettin dostum.
0
ya ben lan neyse
(12.12.17)
özlemek özlememek başka mesela ama akp kaldırttı bunu.
0
gintare
(12.12.17)
Kesinlikle özlüyorum. Sözlük o kadar boş ki, ne okuyacak başlık var ne de okuyacak insan var. Troll'leri bile özlüyorum.
0
dissendium
(12.12.17)
zaten okumazdım, dolayısı ile hayır
0
gezegen olan pluton
(13.12.17)
ilk başta insanların debe için entry kasmasından mütevellit desteklesem de özlemeye başladım artık.
0
oddyseus
(13.12.17)
evet. sözlükte çok fazla vakit geçiremiyorum. bir iki tane de olsa iyi entry çıkıyordu oradan. okyuordum ngzl.
0
eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum
(13.12.17)
Hayır. Döyzb geri gelsin.
0
Lim5
(13.12.17)
debe son zamanlarında ayar makinası, adeta @2 sikti kıvamına gelmişti. bu sebeple hayır.

ama türk zihniyetiyle yasaklamak yerine algoritmasıyla oynansaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.
0
eindaclub
(13.12.17)
Zaten okumuyordum +1 Zira @2 sikmiş tandanslı girdilerden oluşuyordu çoğu +1

Dolayısıyla hayır.
0
i m cool with that
(13.12.17)
(3)

az bilinen konaklamalı bağ evleri

yigitovic
istanbul'a yakın olması kaydıyla, önerebileceğiniz yerler var mı? barbare vb. gibi ekstra populerlesip, ticari kaygilari verdiği hizmetin onune gecen yerler haric olursa sahane olur.
istanbul'a yakın olması kaydıyla, önerebileceğiniz yerler var mı? barbare vb. gibi ekstra populerlesip, ticari kaygilari verdiği hizmetin onune gecen yerler haric olursa sahane olur.
0
yigitovic
(11.12.17)
Dessera bağ evi, kırklareli.
0
oligomer
(11.12.17)
Öyle çok da fazla bağ evi olmadığı için, hepsi ister istemez İstanbullu müşterilerin yüksek talebi ile popülerleşiyor.

Ancak @oligomer in dediği Dessera Bağ Evi, görece İstanbul'a uzak kalmasıyla tercih edilebilecek, keyifli bir yer. Bunun yanı sıra, sitemde de tanıtımına yer verdiğim Bakucha (adimadimgurme.com), gayet güzel bir alternatif.
0
loras
(11.12.17)
bakucha olabilir, gitmiş ve beğenmiştim.
0
wilhelmwasmuss
(13.12.17)
(8)

araba sürerken şerit değiştirmek

sedat peker in yegeni
Selam arkadaşlar, araba sürmeye yeni başlıyorum. Bi şekilde e-5’e tem’e falan çıkıp sürebiliyorum ama benim için büyük bir sorun şerit değiştirmek ya da ana yola dahil olmak. Yani aynaya bakıp yola girmek. Aynaya baksam da anlamıyorum gelen var mı ya da ne kadar hızlı geliyor, bana yol verdi mi verm
Selam arkadaşlar, araba sürmeye yeni başlıyorum. Bi şekilde e-5’e tem’e falan çıkıp sürebiliyorum ama benim için büyük bir sorun şerit değiştirmek ya da ana yola dahil olmak. Yani aynaya bakıp yola girmek. Aynaya baksam da anlamıyorum gelen var mı ya da ne kadar hızlı geliyor, bana yol verdi mi vermedi mi vs. Nasıl kaptınız siz bu olayları?
0
sedat peker in yegeni
(03.12.17)
Yan aynaları kullanmayı öğrenmelisiniz, anlamıyorsanız ayna ayarlarınız tam yapılmamış olabilir. Yola çıkmadan aynaları mutlaka kontrol edin, dikiz aynası aldatıcı olabilir, kör noktalar var ya da daha yakın bir aracı daha uzak sanabilirsiniz. Yan şeritin müsait olduğundan iyice emin olup öyle şerit değiştirmelisiniz. Alışana kadar orta şeritleri kullanın, zamanla pratik yaptıkça geliştirirsiniz kendinizi.
0
elikası
(03.12.17)
Şerit değiştirirken veya kenardan katılırken gaza bas. Şeridin gerektirdiği hızla çık. Arkandaki senin yüzünden ani fren yapmak zorunda kalmasın. Sinyalini ver. Yan aynadan mesafeyi tahmin etmeye çalış. Orta aynaya bakmayı unutma. Yan aynada görünenler gerçekte daha yakın oluyor. Kullanarak öğreneceksin. Birisi kornaya basarsa çıkma. Uzunları yakıp söndürürse çıkma. Bir de üstte orta şeritten git öğrenene kadar demişler. Kesinlikle yapma. Sağdan sağdan git. Orta şerit hızlı gitmesi gereken şerit. Sol şerit sollama için kullanılması gereken ve boş olması gereken şerit. Orta yavaş olursa ne sola çıkabiliyorsun ne sollayınca geri ortaya geçebiliyorsun. Soldakiler 120-130 gidiyor. Ortada birisi tıngır mıngır gidince bütün şeridi kilitliyor. Sağda takıl.
0
Lim5
(03.12.17)
şerit değiştirmeden yeterli süre önce sinyalinizi verin ( yan dikiz aynalarından ve orta dikiz aynasından kontrol edin)

tali yoldan ana yola çıkarken de, sinyalinizi verip, güvenli mesafe varsa yola bağlanın. sık sık dikiz aynasını kontrol edip, yeterli süre önce sinyal verirseniz ve yeterli mesafe aralığı varsa geçişinizi yaparsınız. size yol verip vermediğini ölçmeniz gerekmiyor. sinyal önceden verirseniz ve güvenli mesafe varsa, o yol verdi mi vermedi mi diye düşünmenize gerek yok.

siz geçişe başladığınızda, arkadaki vatandaş dur şunla çarpışalım diye hızını artıracak değil sonuçta.
0
wilhelmwasmuss
(03.12.17)
Aynalarını biraz yanlara doğru aç. Yani normal oturur pozisyonunda kendi aracın gözükmesin. Hafif aynaya doğru eğilince arka kapılarını görebil. Bu şekilde çaprazındaki araçları görebilirsin, kaçırmazsın.
Şeride uygun hızla girmen lazım, bu sayede arkandakiyle arandaki mesafe kapanmaz sen de daha rahat olursun.
İstanbulda ne yazık ki yıl vermelerini beklemekten ziyade, trafiği tehlikeye atmadan sen yolu alıyorsun.
Tali yoldan ana yolu dahil olurken arada omuz üstünden bakış atıp, yolun müsaitliğini kontrol edip, hızını ayarlayarak yola katılıyorsun.

Edit:sinyali önceden vereceksin tabiki
0
reactionic
(03.12.17)
şu aşamada sağ şerit daha hızlı akıyor gibi opsiyonel sebeplerle şerit değişirme.
aynaların ayarı önemli, göremiyor olmanın başka bir izahı yok.
0
pofudukayi
(03.12.17)
Daha çok bak, anlarsın. Yenisin ya sana öyle geliyor.
0
[GODDARD]
(03.12.17)
Ben de ilk başladığımda en çok bu konuda zorluk yaşıyodum. Ulan araba geliyo ama ne kadar hızlı geliyo geçebilir miyim acaba diye tereddüt ediyodum. O yüzden hep garanti olduğunu düşünene kadar hareket etmedim. Sende öyle yap, zamanla alışırsın yolda mesai harcadıkça. Bi de yeniysen baskı altında kalmamaya çalış. Arkadan gelen selektör yapmış korna basmış falan takılma iki söver ama gider. O baskıyla kontrol edemeyeceğin hareket yapma ya da hızlanma.
0
Nature Works
(03.12.17)
Yav ehliyet almadın mı ?bunları öğretmediler mi?

Şaka bi yana , istediğin herşeyi yapmakta özgürsün ,

kural 1, kural yok.
0
kleider
(04.12.17)
(3)

bu hayvanın adı nedir? diş fırçası ile fırçalanan memeli ?

zunkatsar
https://www.facebook.com/IrrelephantSocial/videos/747841935425435/
0
zunkatsar
(29.11.17)
üyelik olmadığından video açılmıyor galiba ama ön izleme resmi çıkmış, ona dayanarak bu mu;

eksiduyu.ru
0
onemoremile
(29.11.17)
ay-ay (aye aye) heyvanı bu.
0
wilhelmwasmuss
(29.11.17)
www.google.com.tr

bushbaby ya da galago deniyomuş, yorumlarda birisi instagram sayfasını atmış orada açıklamada yazıyodu bu arada.
0
yuto
(30.11.17)
(28)

Bipolar / Borderline Sevgiliyle başıma gelen olay

dapda
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.geçen ağustos ayında tanıştık kız
eski sevgilimin (aslında sevgili demek zor) sahip olduğu rahatsızlık. 2 kere başımı belaya sokuyordu. birinde karakolluk olacaktım diğerinde 8-10 kişinin saldırısına uğradım. bıçaklanıyordum. lütfen sıkılmadan okuyun. çünkü biraz da olsa yardımlarınıza ihtiyacım var.

geçen ağustos ayında tanıştık kız arkadaşımla, kendisi bipolar, borderline karışımı, rahatsızlığı olduğunu anladım ilk başta ama pek detaylı bakmadım, neyse buluşmalar falan, kendisini yaşadığım şehirden 500 km uzaklıkta bir hastanede bile ziyaret etmiştim, çünkü değer veriyordum. memlekete geldik bir kaç defa buluştuk ama buluşmamızda hep alkol aldı, yani kahve içtiğimizi hatırlamıyorum. 1-3-5 her buluşmamızda alkol ve benim onun arkasını toplamam ertesi gün özürler, kusura bakmalar vsvs. aile evine de gidiyordum arada ama orda da alkol hep ön plandaydı, bu belli bir süre böyle gitti...

neyse bir gün beni aradı çok kötüyüm görüşelim mi dedi. bu başıma gelen birinci olay... tamam dedim, görüşelim.. buluştuk çok kötü durumdaydı, daha görüşür görüşmez içki içmek istedi, başta izin vermedim ama yine kıramadım (çünkü alkol almak isteyip engel olunca inanılmaz agresif oluyordu). belli bir limitte alkol almasına izin verdim devamını istedi ben izin vermedim vermeyince tartıştık, o sırada arabada yavaş bir hızda ilerliyorduk ve tekel bayii önünden geçiyorduk, elini cebime attı ve 20 tl aldı, birden kapıyı açtı ve inmeye kalktı, doğal olarak yavaşladım, hemen tekel bayiiye koştu, peşinden gittim ve alkol satışına izin vermedim, bana çok sinirlenmişti arabama binmek istemedi, rastgele yollarda koşmaya ve otostop çekmeye başladı, şok olmuştum ve ilk kez böyle bir şey yapıyordu. doğal olarak zorla arabama bindirmeye çalıştım, yardım edin, imdat polis, beni kaçırıyor çığlıkları atmaya başladı. benim şokum 2 katına çıktı, bazı arabalar duruyor ve bana çıkışıyorlardı sen ne ayaksın diye, bu 30 dakika böyle koşturmayla sürdü...

sonra bir kadın durdu ve avukat kimliğini gösterdi, halden anlamıştı ki bize yardım etmek istedi, arkadaşımı güç bela arabasına aldı sonra sağ salim evine ulaştırdık. olayın akşamı kız arkadaşım intihar etmeye çalışmış, ilaç içmiş, midesini falan yıkamışlar... hatta bu intihardan başta tamamen beni sorumlu tuttu.

bu olaydan sonra yaklaşık 2 ay düzgün görüşmedik, hatta hiç görüşmedik denebilir, artık sevgili değildik ama ben rahatsızlığından dolayı onu çok merak ediyordum, yardımcı da olmak istiyordum, 2 ayın sonunda yine görüşmemiz gerekti ve görüştük, tabi işin içinde yine alkol vardı, geçen sefer alkol almasına izin vermediğim için bunların olduğuna kanaat getirdiğim için bu sefer ne içmek isterse izin verecektim. ben alkol almadan araba sürüyor o da yanımda kafasına göre içip müzik dinliyordu, 2 saat böyle arabada dolaştık, sonra arabamda sızdı kaldı, eve ayık götürmek istiyordum ve 2 saat o arabada uyurken ben de yanında oturdum, amacım uyanınca evine götürmekti ve baygın şekilde eve götürmeye niyetim yoktu. neyse uyandı ve acıktığını söyledi, fast food yedikten sonra tekrar arabayla gezmek istedi, ona da tamam dedim, olay burdan sonra başlıyor cidden büyük bir olay benim için.

bizim burada bir göl var ve gölün çevresi piknik alanları, evlerimize de yakın olduğu için arabayı oraya sürdüm biraz da o istedi oraya sürmemi, genel tavır olarak bir şey yapmak isteyip yapmasına izin vermeyince çok sinirlendiği için oraya sürdüm işte arabayı ama sürmez olaydım. geçen sefer arabada alkol olmadığı için kendini araba durmadan dışarı atmaya çalışan kişi bu sefer alkol olduğu için nasılsa arabadan inmesini gerektirecek bir durum olmadığı için gölün kenarında bir tur atar çıkarız sanıyordum. öyle olmadı yavaş yavaş ilerlerken 12-13 kişilik ayyaş serseri bir grup ateş yakmış etrafında şarkı söylüyorlar tabi ellerinde biralar. arkadaşım yavaşlamamı ve onları videoya alacağını söyledi ve birden arabadan indi ve yanlarına koştu. film burada kopmuştu. ben de peşinden gittim, ilk başta adamlar bizi aralarına aldılar 2 dans, alkış, türkü, halay vs. böyle geçti. adamların yaşları 22-32 arası yarısı gaziantepli, yarısı da adana kiremithaneliydi. başta bize iyi davranan tipler zaman geçtikçe alkolün de etkisiyle saçma sapan davranışlarda bulunmaya başlamışlardı. yavaş yavaş arkadaşıma yaklaşmaya çalışıyorlardı ve kız buna hiç tepki göstermiyordu. ben hadi gidelim diye kolundan çekince bas bas bağırıyordu, burada kalıp takılacağını söylüyordu, bu da adamları cesaretlendirmişti ve bela yavaş yavaş geliyordu.

benim tek bir amacım vardı arkadaşımı oradan uzaklaştırmak, 2-3 kere denedim hadi gidelim diye istemedi, öyle bir huyu var ki istemiyorsa bir şeyi asla yaptıramıyordum. ısrar edince de iş çığırından çıkıyordu iyice kaçıyordu benden. adamlar bana enişte diyordu ve benim dengesiz arkadaşım orada bir laf etti ve resmen davetiye çıkarttı. "siz ona enişte diyorsunuz da biz sevgili değiliz" işte bu sözden sonra adamların resmen salyası aktı, dişleri bilendi. ben arkadaşıma hadi gidiyoruz yaptım, o da gelmeyeceğim ne halin varsa gör dedi, yine bir şok etkisi, bu arada saat gece tam 12. o sırada adamlardan birisi bana ters çıktı, sen ne ayaksın seni göle atarım gibi bir laf sarf etti. tabi benim 10-12 kişilik bir gruba dayılanmam beklenmesin. o an tek amacım vardı arkadaşımı oradan alıp uzaklaşmaktı ama kahretsin ki orada kalmayı istiyordu.

anlamadığım şeylerden birisi de arkadaşım türkiye'nin belki de en iyi üniversitesinden mezun olmuş, annesi çok saygın bir meslek sahibi, gelir düzeyi ortalamanın epey üstünde ve ailece düzgün kişiliklerdi, ne bulmuş olabilirdi onlarda, üstelik hep küçümsediği ve dalga geçtiği tiplerdi o an oradaki insanlar. bilmiyorum bipolar olmak bunu gerektiriyor sanırım... neyse baktım ortalık geriliyor 1-2 tanesi bana ters çıkışınca 10 metre ilerideki arabama doğru yöneldim, tabi onun öncesinde 1-2 tanesi benim alkol almadığımı ve kafamın ayık olduğunu farketti, içki vermeye kalktılar istemedim, belki de beni içirip arkadaşıma daha da yaklaşacaklardı. aslında ufaktan yaklaşıyorlardı, elini omzuna atmaya çalışan, eğilip kulağına şarkı söylemeye çalışan vs. ama arkadaşım hiç birine tepki göstermiyordu.bana gösterdiği tepkinin binde birini gösterse belki cesaretleri kırılacaktı.

en son arabama doğru yönelmiştim arkadaşım nereye dedi arabadan bira getireceğim dedim tabi yalan söyledim amacım arkadaşımın ailesine ulaşmaktı, çünkü işlerin çığırından çıkacağını farkettim ve onu eve götürebilecek tek güç ailesiydi. tabi arkadaşım ne kadar alkollü de olsa inanılmaz akıllıydı ben ailesini arayamadan kız beni aradı aileme haber vereceksin di mi sakın böyle bir şey yapma dedi, ben de yapacağım dedim sonra arabaya kadar geldi peşimden, tabi 2-3 tane daha adam geldi arabanın başına, o sırada arkadaşım sanırım beni sizden koruyor gibisinden bir laf sarf etmiş ki aniden adamların allah kitap söverek üstüme koştuğunu gördüm. arkama bakmadan kaçmaya başladım ki 2 tanesinde bıçak vardı, bir tane kafeye sığındım orayı bastılar 9-10 kişi, kafede oturanlardan bazıları engel oldu bazıları da korktu falan, baktım olacak gibi değil kafeden dışarı kaçtım, o sırada bir kaç yumruk yemiştim, bu nasıl bir şerefsizliktir ki 1 kişiyi 8-10 kişi birden kovalıyor, kondisyonuma ve kafamın ayık olmasına güvendim koşup yandaki piknik masalarından yardım istedim kimisi yardım etmeye çalışıyor kimisi de korkup uzak duruyordu, 4 tane piknik masasından yardım istedim her masadan 1-2 kişi bana saldıranları sakinleştirmeye çalıştı, o sırada 3-4 metrelik bir yerden aşağı yuvarlandım, pantolonum yırtıldı ve üstüm başım kan içinde kaldı, kafamdaki şapka düşmüştü, maaşımı yeni çekmiştim ama cüzdan yerindeydi.

en sonunda 2 genç gördüm arabalarına binmek üzerelerdi, açtım kapıyı atladım arabaya, lütfen sürün kaçırın beni buradan dedim, onlar da peşimden koşan adamları gördüler, olay yerinden 400-500 metre uzaklaştırdılar, çok şanslıydım bilmiyorum belki de şanssız.

o sırada arkadaşım aradı, ben sanıyorum ki beni merak etti, neredesin diye arıyor, ne derse beğenirsiniz, ben arabanın başındayım eşyalarım senin arabanda, eşyalarımı ver ben eve taksiyle gideceğim ve gecemizi rezil ettin dedi. Sinirden konuşamadım telefonu kapattım. O sırada ailesi de gölün çevresine gelmişti, gençlere teşekkür ettim, kızın ailesinin arabasına bindim arka boşluğa saklandım, olayı özet geçtim, sonra ailesi olay yerine sürdü ve o. cocukları oralarda dolanıyorlardı, bir kaç tanesi de arkadaşımla piknik masasına oturmuş sohbet ediyordu, şok üstüne şok oldum, ben canımı zor kurtardım, kız gitmiş onlarla oturuyor, tabi ne yaptiğindan haberi yok... (hatta bu olaydan 1 ay sonra konuşmuştuk ve orada masada oturduğu çocukların çok iyi efendi olduğunu söyledi tabi bunu söylediğinde yine alkol almişti, hatta çok efendi çocukmuş annemin arabasina kadar birakti beni dedi, öyle diyince ben de o arabasına birakan kavgayi başlatan çocuktu dedim, sesiz kaldi, bir şey diyemedi.
Neyse ben arabadan inmedim ailesi benim arabamı alıp güvenli bir yere sürdü ve orada arabama bindim hemen kapıyı kilitledim, kızın ailesi de 3-4 dakika sonra kızlarını görüp arabaya almışlar...

tabi benim üstüm başım kan, yara vs, o şekilde eve gitmedim, arkadaşımın evine gittim, eve vardım kız beni aradı, ve hala yaptıklarından gram pişmanlık duymuyordu, aynen şunları söyledi, neden adamların yanına benim gittiğimi aileme yalan söyledin, ortada bıçak falan yoktu, abartma, biraz zaman geçirecektik sinirlendim telefonu kapattim.. sonra mesaj attı, 'seni dava edeceğim oradakiler de tanık'. bu da ayrı bir şok.

şimdi bu şahıs bipolar ve borderline etkisi yüzünden mi böyle davrandı, yoksa karakter meselesi mi?
yani ilk olayda imdat polis beni kaçırıyor diye bağırıyorsun ve şans eseri bir polise denk gelmiyoruz, ucuz atlatıyorum.
ikinci olayda ise 10 kişinin saldırısına uğruyorum, bıçaklanmaktan son anda kurtuluyorum, üstüm başım kan içinde kalıyor, kıyafetlerim yırtılıyor ve yine ucuz atlattığıma inanıyorum.

olaylar olmadan 4-5 saat önce "iyi ki varsin, beni depresyondan kurtariyosun, sana nasil tesekkur etsem azdir, hayatimdan hic cikma en onemli arkadasimsin" diyen bir kiz olay sonrasi hic bir sey olmamis gibi.

alkol aldıktan sonra arkasını topladığımda yüzlerce kez teşekkür eden kişi bu olaylar sonrasında neden bir kere bile özür dilemeyip üstüne üstlük beni suçlayabiliyor, anlamıyorum.

Ben de psikolojik destek almayı düşünüyorum.
0
dapda
(28.11.17)
hepsini okudum. ona yardım edemeyeceksin ve kendini de heba edeceksin. bu hikayenin üzerine yeni maceralar eklemeye hazırsan, bunu istiyorsan devam et.

ama devam etme tabii ki. daha şimdiden, senin de desteğe ihtiyacın var.
0
runagain
(28.11.17)
İsim gucum yoktu hepsini okudum, iyi niyetli bir arkadasa benziyorsun, enayilik etme, o kizdan ne koy olur ne kasaba, o kadar insaniyetliysen, icindeki ihtiyac sahibi bir canliya yardim etme arzusu yuzunden boyle davraniyorsan al on torba mama git bir barinaga hayvan doyur, birini sahiplen. Allahin manyagi seni de manyak etmis hayretle okudum. 12 kisilik sap grubunun icine disi sinegimi dahi birakmam. Kendi gitmek istiyorsa da hayatinda basarilar dileyip yollarim.

Kurtulduguna sukret, hayvan sahiplen, kis geldi.
0
hailtothethief
(28.11.17)
çok geçmiş olsun. bahsetmemişsin sanırım ya da ben atladım, kız tedavi görmüyor mu? ilaç almıyor mu? tedavi oluyorsa bu kadar problem yaşamaması lazım sanki.

sen onun doktoru değilsin ve malesef o öyle sansa da sen ona iyi gelemezsin. zor durumlarda ne yapılacağını bilmiyorsun. yani kimse bilemez. zaten ne yapsan boş belli ki, kıza içirsen bi dert içirmesen ayrı dert. bana kalırsa onunla baş başa ve dışarıda görüşmemeliydin.

ailesi ne diyor olanlara?

her şeyin üstüne hala seni suçlaması da elbette hastalığının sonucu olan bir şey. sonra çok pişman oluyordur eminim. ama inan onun da yapabileceği bir şey yok. seni seviyor ve sana güveniyor. malesef bunu gösteremiyor işte.

artık görüşmüyor musunuz?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
oyle sevgiliyi gecim, arkadas olmaz olsun. kurtulman iyi olmus.
0
fakyoras
(28.11.17)
Tamamını okudum. İyi bir insansın ama ağır gerizekalılık bu yaptıkların. Uzak dur elin manyağından; ne hali varsa görsün. Seni dibe çeker, hayatını bok eder, ne olduğunu anlamadan hayatının tüm güzellliklerini kaybedersin. Gitsin hastaneye yatsın. Seni ilgilendirmiyor. Kes tüm bağını.
0
sen git ben geliyorum
(28.11.17)
Kanim cekilerek okudum. Benzeri basima gelmisti, careyi kisiden uzaklasmakta buldum. Ama kendisine yardim edemedim maalesef. Soyle ki; cok yakin bir arkadasim vardi, lisenin basinda tanistik. Cok caliskan, zeki bir kizdi. Ben serseri serseri takilirken son teneffus beni sinavlara falan calistirirdi. Aileleler tanisiyordu, yedigimiz ictigimiz ayri gitmezdi ve onun erkek arkadaslari benim de kiz arkaslarim oluyordu dogal olarak. Problem yoktu. Sonra bazi psikolojik cokuntulerden dolayi antidepresana basladi, yanlis antidepresan kullanimi sonucu daha agir ilaclara gecti ve bipolar teshisi kondu. Ben tabii ki tum srec boyunca yaninda olmaya, destek vermeye calistim. Yalniz zaman gectikce karsi tarafta isler degismis gibiydi. Bulustugumuzda sence eskiden cok yakin arkadas olan insanlar ileride sevgili olabilir mi? Kankanla evlenir miydin tarzi sorular sormaya baslar oldu. Bunlar cok sik tekrarlandiktan sonra aramizda bir sey olamayacagini, onu hep arkadasim olarak gordugumu ve arkadas olarak cok sevdigimi direkt olarak uzun uzun izah ettim.bunlari duyunca cileden cikti, ben sevgilinden daha mi az guzelim? Neden olmayacakmis vs. Diye bagirarak masalari dagitti. Taksiye koyup evine yolladim, o gunden sonra mesaj harici gorusmedim. Cunku ona zarar verecektim istemeden de olsa. Siz de gorusmemelisiniz bence. Hele ki son olah korkunc otesi.
0
Deathrow
(28.11.17)
@istanbul kanatlarimin altinda

Ilac tedavisi goruyor, psikiyatra da gidiyor, babasi bana biraz umursamaz geldi annesi ilgileniyor ama o kadin da birakmis epey, yani kiz cidden ters yolda..
Annesinin bana dedigi tek şey, kizimin ne halt oldugunu biliyorsun neden hala gorusup alkol vs... e ben olmasam baskasiyla icmeye calisacak belki hic tanimadigi birisiyle tehlikeli maceralara atlayacak. O olaydan sonra hic konusmadik.

Lutfen o kadar adamin arasina girmesine neden izin verdin gibi yorumlar yapmayin. Onu tanimiyorsunuz ve o olay 3 saniyede olan bir seydi. Kapiyi acti ve birden aralarina gitti. Sonra ne kadar uzaklastirmaya calissam da olmadi cunku bi kere zorladim imdat polis, beni kaciriyor diye bagirmisti.
0
🌸dapda
(28.11.17)
Hepsini okudum. İletişimi kesmenizi ve ne olursa olsun o kişiyi merak etmemenizi önerebilirim. Lütfen kendi hayatınızı düşünün ve biraz bencil olun. Aksi durumda kendinizi daha zor durumlara sokarsınız.
0
monogram
(28.11.17)
kızı bilmiyorum ama sen akut hayat kurtarıcı erkek sendromuna yakalanmışsın, inşallah dersini almışsındır, hem iyi olmuş macera olmuş, dramatize etcek bisey yok, üzerinden biraz geçsin gülerek anlatıcağın bişey haline gelir merak etme^^

yardım istemeyen birine, durumu bariz "yardıma muhtaç" ise bile yardım edemezsin. bu yardım etmek isteyen kişinin yani bu hikayedeki senin; yetersizliği beceriksizliğiyle değil karşıdaki kişiyle alakalı bişey.

kız seni habire ve aynı/benzer şekillerde manipüle etmiş, sen de inanmak istemişsin belli ki. dikkat ettiysen çoğunlukla, sen gel böyle ve bu şekilde yapalım demişsin bir şeyi; kız da önce sana tamam demiş nasıl olsa sonra istediğimi yaptırırım diye; sonra yine onun istediği gibi olmuş. şu göl kenarına gitmeniz bariz öyle özellikle.

madem rahatsızmış, senin bu şekilde yardım edicem diye peşine takılman onun rahatsızlığını da besleyen bişey bilesin.

göl kenarında arabadan indiğinde basıp gitsen yine seni suçlardı, beni niye bıraktın gibisinden. konu burda senin suçun olup olmaması değil; demin yazdığım "onun rahatsızlığını besleyen bişey" derken kastettiğim bu. sürekli "yanında olmaya çalışarak" yanındayken yaptıkları ve/veya başına gelenler için suçlu ilan edebileceği kişi olarak orada bulunmuş oluyosun.
0
dafaisss
(28.11.17)
yirmisantim
(28.11.17)
Birinci olayı daha önce anlatmıştın. İlki onun hatası ama kusura bakma ikincisi senin hatan. Anan bacın olsa tamam da elin sümüklü hastası için canından olmaya değmez. Gerçekten hala devam etmeye niyetin varsa ağır salaksın demektir.

Umarım trollsundur ya da.
0
elorelia
(28.11.17)
Eğer gerçekse tipik bir am sevdasına benliğini kaybetmiş erkek mallığı. Azıcık sorunlu bir tip bile gördüğünüzde basın tekmeyi. Kimsenin “duygu tamponu” olmayın. Burada tek bir suçlu var o da sensin. Bırak ne hali varsa görsün. Hastalığı varsa da ailesinin derdi.
0
zoghurt
(28.11.17)
Kızı kollayayım derken kendi canından olursun uzak dur. Yarın obur gun basına bi iş getirir senden bilirler hiç karışma
0
hernezıkkımsa
(28.11.17)
Bipolar bir birey, böyle şeyler yapar. Fazlasını da yapar. Hipomanik dönemde hastahanede kalması bile gerekebilir. Düzenli olarak ilaç alacak, muhtemelen hayatı boyunca. Bunun başka yolu yok. Sizin yapabileceğiniz tek şey, sağlıklı bir anında ilaçlarını düzenli kullanmasını söylemek, ailesine durumun ciddiyetini anlatmaktan ibaret. Atak döneminde aşırı alkol tüketimi, artan cinsel aktivite ki bu hiç tanımadığı sokak serserileriyle bile olabilir gözlenir. Bu dönemde aşkol kullanması daha uçuk şeyler yapmasına neden olur. Arkadaşınız hasta, herkesten önce bunu onun kabul etmesi gerekiyor.
0
655320
(28.11.17)
aga kızda başka bişeyler var. esrar içiyor mu? hemen ilişiğini kes. anandan değil babandan değil. nacizane.
0
caletti
(28.11.17)
okudum hepsini gayet normal şeyler bunlar :) hepimizin başına gelir. ben mesela haftada bir bıçaklı 10 kişi tarafından kovalanıyorum.
0
xu
(28.11.17)
Hakikaten bu nasıl story. Galiba inanmayan bir benim, eğer gerçekse de hem karakter hem hastalık etkisi. hiçbir şekilde iletişime geçmeyin, başına bişey gelirse sorumlusu siz olursunuz.
0
mslny
(28.11.17)
İletişimi kesmeyi bırak ismini bile anmam.
Böyle bir kız için bu hallere düşülür mü birader bırak ne hali varsa görsün.
0
kararsızataletfilozofu
(28.11.17)
Kusura bakma ama sende de gariplik var. Yahu hastalığı belli başına iş açması kesin olan biri. Ne diye ısrar ediyorsun ki. Sizinkine benzer bir arkadaşım var üzülmüyorum size hak ediyorsunuz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(28.11.17)
kız seni sallamıyor ve kendi yüzünden rezil duruma düşmenden keyif alıyor. hayata bir kere geliyorsunuz, kimse kimseye hastabakıcılık yapmak zorunda değil. eski sevgilisi borderline olan biri olarak diyeceğim şeyse; hiçbir zaman bugün olduğundan daha iyi olmayacak. vakitlice kendi hayatını kurtar.
0
kayranin kedisi
(29.11.17)
hocam iyi olmuş kurtardığın sakın arayayım geri döneyim deme. kendi bokunda boğulsun. okurken ben stres oldum. değer mi bunlara? sen iyi niyetinden olmuş bunlar kendinde başka hata arama. sakın sakın bulaşma bi daha. böyle insanlar adamı ya katil eder ya da öldürtür bi yerlerde.
0
içe doğru kaslı olan çocuk
(29.11.17)
Sanırım borderline nedir ne değildir bilmiyorsunuz. Çok açık yaptıklarının sebebi bu. Ve siz superman değilsiniz. Hoşlanmışsınız belli ki, iyileştirebileceğinizi düşünüyorsunuz fakat bu öyle bir rahatsızlık değil. Tedavi olmak isterse tabiki yanında olup olmamak sizin seçiminizdir fakat anladığım kadarı ile böyle bir durum yok ve sizin de yapabileceğiniz bir şey yok. O yüzden uzaklaşın.
İyileşebilir mi? Tabiki iyileşenler var. Fakat bunu kendi istemediği ve düzgün bir tedavi görmediği sürece çok zor. Son olarak konuşup tedavi olması gerektiğini yine de anlatmaya çalışabilirsiniz.
0
veritaslibertas
(29.11.17)
alınmak yok ama zeka geriliği mi var yoksa sadece saf mısın anlamadım.

neden kadının peşinden koşup kahramanlık yapmaya çalışıyorsun? kadın sana "hadi beni sevdiğini kanıtla ve gökdelenden aşağı atla" dese atlayacaksın yani. sevgi bu değil, arkadaşlık da bu değil. aptallık. kimsenin arkasını toplama. bipolar mı bilmiyorum ama alkolik ve bağımlı bir kişilik. mümkünse bir daha görüşme.
0
pinkpeony
(29.11.17)
kişiliksizliğin, erdemsizliğin, alçaklığın adına artık borderline ya da bipolar deniliyor. modern dünyanın başka bir yalanı daha. yani bu kız ilaçla mı tedavi edilecek? kaç kurtar kendini kardeşim başka çaresi yok. hasta insan zaten son derece yardıma muhtaç ve başkasına zarar vermeyecek durumda oluyor. bunun gibi insanlar toplumda çok var ve hasta değiller; bunlar eski usul kötü insanlar. defetmezsen yanarsın.
0
monur72
(29.11.17)
hangi tarikatın erkeğisiniz arkadaş anlamıyorum.

siz hızır aleyhisselamsınız, siz süpermen misiniz, siz bilirkişi misiniz, siz uzman mısınız siz kimsiniz lan? her değişiğe yardım etme, koruma halleri.

iki miligram aklı olan böyle bela bulaştırıcı tiplerle sevgili değil arkadaş olmamalı.
0
wilhelmwasmuss
(29.11.17)
Len nasıl okudunuz hepsini? Kış geldi diye dimi:)
0
35.spartalı
(06.12.17)
Kardeş sen hayatını feda et, kurtarıcı bir melek ol, ii insanlar böyle yapar çünkü.

Yarın bir gün 3. sayfa haberinde ismini görürüz muhtemelen. Çokta üzülmem hani ne yalan söyliyim. Akıl var izan var, ilk olaydan sonra hala kızlaysan büyük problemlerin var demektir.
0
KaraSakall
(17.01.18)
Sen ona hicbir sekilde yardim edemezsin, anca kendini heba ettiginle kalirsin.

Düzgün bir tedavi olmasi gerekiyor.
0
chitosan
(17.01.18)
(9)

Hangi Benzin İstasyonu

oekuklu
Gençler ve kendini genç hissedenler, hangi benzinciden benzin alıyorsunuz? Dizel alanlar da yazabilir pek tabii.Shell, BP, PO, Opet, Aytemiz, Türkiye Petrolleri vs vsedit: ve neden?
Gençler ve kendini genç hissedenler, hangi benzinciden benzin alıyorsunuz? Dizel alanlar da yazabilir pek tabii.

Shell, BP, PO, Opet, Aytemiz, Türkiye Petrolleri vs vs

edit: ve neden?
0
oekuklu
(25.11.17)
Önceden PO, şimdi Shell.

En yakın istasyon, el değiştirdi.
0
passion rules the game
(25.11.17)
evimin hemen yakınında ve işe giderken yolumun üstünde olduğu için genelde po'dan alıyorum. ama vaktim varsa yolu uzatıp shell'den alıyorum.

shell den benzin aldığımda, arabanın daha performanslı olduğunu hissediyorum. çekişi, sesi vs. belki de psikolojiktir bilemiyorum çok arabadan anlamayan düz, standart bir şoförüm. istasyon ağı yaygın olsa bana yakın olsa shell'den alırdım sürekli.
0
wilhelmwasmuss
(25.11.17)
bp hariç herhangi bir yer.

bp'nin renklerini sevmiyorum.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(25.11.17)
2014'den bir kez hariç hep opetten dizel aldım.
0
sutlu nescafe
(25.11.17)
Opet.koç grubu çalışanıyım.
0
since1907
(25.11.17)
Bp. Hopide puan birikiyor.
0
kumulatifvergimatrahi
(25.11.17)
Shell
Opet
Po
0
kuzey li
(25.11.17)
Shell
0
westblack
(25.11.17)
shell v-power alıyorum, sağır kullanmaktan motor tatak yaptı gibime geldi devirli kullanmaya başladım bu yüzden. bi iki depo daha böyle gidip sonra fuel save veya opet kullanmaya devam edecem.
0
yuto
(26.11.17)
(3)

çerkezköy

axl
Çerkezköy nasıl bir yer? Yaşanır mı orda? İstanbul'a yakın mı mesela? (araba yok.)İş değiştirme sebebiyle taşınmaya değer mi?
Çerkezköy nasıl bir yer? Yaşanır mı orda? İstanbul'a yakın mı mesela? (araba yok.)

İş değiştirme sebebiyle taşınmaya değer mi?
0
axl
(25.11.17)
Çerkezköy organize sanayii bölgesinin yakın zamanda iyice gelişmesiyle (son 10 yıl) iyiden iyiye vasat ailelerin ikamet yeri olmuştur. Türkiye'de her yerde elit tipler mi var? Hayır. Ama Çerkezköy'de 24 saat içinde cehalet başını döndürecektir.

Çerkezköy'de ne yapılır?

Çerkezköy merkez'de sayısız dönerci ve çiğköfteci vardır. En az 20 tane vardır. 2 yıllık bir meslek yüksek okulu dışında bir yükseköğretim kurumu da barındırmadığından bir dolu tip yeni yeni açılan aşırı "depresif" kafelerde vakit geçirir.

Evet. Çerkezköy'ün en belirgin özelliği. En sağlam psikolojideki adamı, eğer cahil değilse tabii, depresyona sokmasıdır. Kış acayip sert geçer. İlçede işe yarar tek bir organizasyon dahi olmaz. Ruhsuz beton yığını ile, İstanbul'un varoş ilçelerinin kötü bir replikasıdır. Çerkezköy'de yaşamla bir bağı olmayan insanlar üç kuruş para kazanıp yaşayıp ölmek derdindedir.

Çerkezköy İstanbul il sınırınakomşudur. Otobüsle İstanbul'a gitmek, uygun bir trafikte 1 saat 20 dakikadır. Otobüs biletleri şu aralar 17 lira civarıdır.

Çerkezköy bir işçi ilçesidir. İnsanlar o kadar düşük ücretlere, öylesine uzun mesailerde çalışır ki, Suriyeliler bile iş bulamaz.
0
harry tuttle
(25.11.17)
okurken depresyona girdim vallahi :(
0
🌸axl
(25.11.17)
ben 3 yıldan fazladır çerkezköy'de yaşıyorum.

sanayi ilçesi, üniversite öğrencisi yok. sosyolojisi de buna göre oluşmuş. her yerde olan tipik cafeler var, istanbula yakın. yerli, halk kavramı yok, nüfus ağırlıklı olarak amasya, ordu, samsun civarından.

akşamları sokakları boş, kafeleri dolu oluyor. büyükşehir mantığıyla bir şey ararsan tabii ki bulamazsın, aynı mantıkla bakarsan tekirdağ'ın merkezi de tatmin etmez, herhangi bir ilçesi de tatmin etmez. otobüs biletleri 25 lira idi galiba istanbul'a.

özgün bir yer değil kısacası, ama mahrumiyet bölgesindeki bir küçük anadolu ilçesi gibi anlatılması da haksızlık.
0
wilhelmwasmuss
(25.11.17)
(14)

evi kiraya verirken.

egokalp
geçen sene yeni yapılan bir siteden bir daire aldık. şimdi kiraya vereceğiz.sorum şu. şimdi bu daireyi alırken içinde ankastreler, bulaşık makinesi, klima mevcut olarak aldık. ve bunlar gömülü. kiralamadan önce bunları söktürüp kendi evime mi almalıyım. yoksa mutfakta takım halinde mi bırakmalıyım.
geçen sene yeni yapılan bir siteden bir daire aldık. şimdi kiraya vereceğiz.

sorum şu. şimdi bu daireyi alırken içinde ankastreler, bulaşık makinesi, klima mevcut olarak aldık. ve bunlar gömülü. kiralamadan önce bunları söktürüp kendi evime mi almalıyım. yoksa mutfakta takım halinde mi bırakmalıyım. kiracı piç eder diye korkuyorum. bu işin raconu nedir nasıl olur bilmiyorum.

resmini de atayım çünkü bunlar takım gibi duruyor.

i.hizliresim.com

yani ben söktürsem adam oraya dışarıdan fırın, bulaşık makinesi alsa abzürt durur gibime geliyor. ayrıca benim de fırın ve bulaşık makinesine ihtiyacım var.


bir sorum daha biraz araştırınca kira sözleşmesini noterde yapmayı tavsiye ediyorlar. bunun ücreti nedir? birde kira sözleşmesine şunu şunu eklemeyi unutma diye tavsiyeniz varsa çok makbule geçer.
0
egokalp
(07.11.17)
Kiraci pic ederse? diye depozito aliniyor zaten.
Tabi ki sokup evinize koymayaksiniz :D
Ihtiyac varsa o baska tabi ama mutfakli kiraya verirsiniz iste.
0
kuehles blondes
(07.11.17)
depozito alın ve sözleşmeye çalışır vaziyette teslim edilenler diye bu cihazları not edin.
0
baymayself
(07.11.17)
o ürünleri çıkartma. uğraşmana, yaptığın masrafa değmez. mutfağına zarar verirsin. kira sözleşmende evinde bu tarz ne varsa teker teker belirt. noter olayı konusunda pek bi bilgim yok ama eşyalar, banyo gibi detayları belirt.
0
silah taciri
(07.11.17)
aa ayıp ayol. kiracı klimanın nesini piç etsin. biz de kiracıyız, ankastre mutfak ve klimalı evimiz. hiçbir şeyi de bozmadık. ev yapılırken baştan diyecektiniz bu ankastreleri klimayı falan buraya takmayın diye.

kira sözleşmesinde evdeki her şey yazıyor zaten, markalarıyla ve modelleriyle birlikte üstelik. biz sözleşmeyi noterde yapmadık, kırtasiyeden alıp yaptığın yetiyor diye biliyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.11.17)
herkes ağız birliğiyle saldırınca şaşırdım :-) sonuçta normal bi ev kiraladığınızda içinde hiçbirşey olmuyor bütün eşyalarını dışarıdan getiriyorsun ondan sordum.

depozito 2 kiradan fazla kimse vermiyor. ki o iki kira anca yeni taktırdığım kombiyi karşılar. daha önce de dilimiz kiracıdan yandı ondan biraz tedirgin davranıyorum.

neyse bakıcaz artık bi çaresine.
0
🌸egokalp
(07.11.17)
Ankastre demirbaştır zira yerine de dışarıdan alınan bir şey uymaz her zaman uysa bile birkaç sene sonra kiracı taşınsa elindekileri bir yere uyduramaz.
İstiyorsanız klimayı alabilirsiniz tabii. Ankastreli evde oturduk, ankastreli üç klimalı evimizi kiraya verdik hiçbirinde de bir şey olmadı.
0
kullanıcıadımbuolsun
(07.11.17)
demirbaş diye hepsini belirtin 2-3 aylık kira şeklinde depozito alın değerlerine göre sonra devam. aspiratör zor olur ama bulaşık makinesi ve fırın kolay sökülüyor çekince gelir ikisi de. illa sökeceğim derseniz öyle yaparsınız.
0
argent dawn
(07.11.17)
eskiden ankastre mutfak, duşakabin yoktu.
bu mantıkla yola çıkarsanız duşakabini de sökün, kiracı kendisi getirip taktırsın. giderken de götürür...

bu tip eşyalara; ankastre, kombi, duşakabin, varsa gardırop...vb. evin demirbaşı denir. kira sözleşmesinde neler bulunduğu ve hangi kondüsyonda teslim edildiği açıkça yazılır.
kiracı sizin evinize ankastre taktırsa giderken söküp götürse ne yapacak? yeni taşınacağı evde kullanabileceği garanti değil? her taşındığı ev için yeni donanım mı edinsin? ama o ev sizin. içine olması gereken eşyaları temin edip bırakırsınız, her gelen kiracı kullanır.
insafsızlık etmek isteyen merak etmeyin, ankastreniz olmasa da zarar vermenin bir yolunu bulur.
olmayan kapılar, kırık klozetler, hatta mutfak tezgahları gördü bu gözler...
0
strawberry first
(07.11.17)
tahliye taahhütnamesi imzalatın, tarihi boş bırakın.


Halen kiracı olarak kullanmakta olduğum yukarıda yazılı adresteki taşınmazı hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmadan kayıtsız ve şartsız olarak 6570 sayılı gayrımenkul kiraları hakkındaki kanunun 7. maddesi A bendi gereğince yukarıda belirtilen tarihte tahliye edeceğimi boş ve sağlam olarak adı geçen mal sahibinin icrai takibata geçerek yapacağı bilumum masrafları ve tahliyeyi geciktirmemden dolayı uğrayacağı zarar ve ziyanları hiçbir ihtar, ihbar ve hükme gerek kalmadan derhal nakden ve peşinen ödeyeceğimi beyan kabul ve taahhüt ederim.
0
Absinthe75c
(07.11.17)
ankastreler evde durursa demirbaş statüsüne girecek, bi arıza olursa senden tamir masrafını almaları normal olacak, yani kombiden bi farkı olmayacak aslında. kiracı çıktığında zarar görmüş eşyalar varsa onu depozitodan düşebilirsin anca.
0
yuto
(07.11.17)
Tahliye taahhutnamesi imzalatabilecek adam bulamazsın öyle dunya yok
0
steward
(07.11.17)
Arkadaş kiracı kombiye ne yapabilir? Sanıyorum ev sahipleri arasında gizli bir anlaşma var ve “aşağılık kiracılara acımayın” diye maddesi mevcut.

Benim başımda da var bir adet. Taktırdığı no name dandik kombi bozuldukça “sen kombiyi kullanıyursun onun içim bozülüyür” diyor. Ben yaptıracakmışım, giderken de götürebilirmişim onun beş para etmez kombisini.
0
kumulatifvergimatrahi
(07.11.17)
@kumulatif soyleyeceğim de inanmayacansın. daha önce kiracımız son 3 kirayı ödemedi. çık deyincede kombiyi söküp götürdü. bi kombi 2 bin lira.

sen bu milleti tanımamışsın. birbirine kazık atmak için herşeyi yapan bi memleket burası, hırsızlar memleketi. düzgün ahlaklı insanlar kesinlikle azınlıktalar.

kanun zaten kiracıyı koruyor her türlü. ev sahipleri magdur olmamak için çabalıyorlar.
0
🌸egokalp
(07.11.17)
o tahliye taahhütnamesini başına silah dayamadığın hiç kimseye imzalatamazsın.

kimse de kombisi olmayan evi kiralamaz. kiracı açısından hiçbir mantığı yok.

bulaşık makinesi, fırın size kalmış da, kiracının evi tutmak istememe olasılığı artar.

noterin de bir etkisi olacağını düşünmüyorum. notersiz yapınca da gayet geçerli bir belge.
0
wilhelmwasmuss
(07.11.17)
(7)

Ölmek neden bu kadar kolay?

goodz
Az önce tartıştığınız önemsiz birisi biraz sonra gelip sizi öldürmek isteseydi ne hissederdiniz?Bütün emekleriniz, amaçlarınız, istemeden yaptıklarınız, isteyip de yapamadıklarınız, sevmedikleriniz, sevdikleriniz hangisinin önemi kalırdı?Hiç böyle bir şeyle yüz yüze kaldınız mı, trafik kazası falan
Az önce tartıştığınız önemsiz birisi biraz sonra gelip sizi öldürmek isteseydi ne hissederdiniz?

Bütün emekleriniz, amaçlarınız, istemeden yaptıklarınız, isteyip de yapamadıklarınız, sevmedikleriniz, sevdikleriniz hangisinin önemi kalırdı?

Hiç böyle bir şeyle yüz yüze kaldınız mı, trafik kazası falan değil de biri tarafından öldürülmeye yaklaştınız mı?

Yaşadıysanız hissettiklerinizi çok merak ediyorum.
0
goodz
(16.10.17)
bir şey hissetmezdim. önce ben onu öldürürdüm.
0
hayal hava yollari
(16.10.17)
hic bir sey hissetmezdim, kendimi korumak icin gerekenleri yapardim, gerekirse kacacaksin, gerekirse oldureceksin.

@der meister sende guzel sallamissin guzel kardesim.
0
purple rain
(16.10.17)
güzel diyorsunuz da kozların eşit olmadığı durumdaki ruh halinden bahsettim ben. mesela boğazınızda bıçak dayanmış, kafanızda silah vs.
0
🌸goodz
(16.10.17)
Doğmak gibi işte? Doğmak bu kadar kolayken ölmek çok zor olsaydı dengesizlik olurdu.
0
harvey
(16.10.17)
doğmak kolay mı? bence doğmak zor, 9 aylık bir gelişim sonrasında acı içinde doğuyorsun, 9 ay boyunca ebeveynlerin senin sağlıklı olman için didinip duruyor, neresi kolay? ölmek ise anlık bir şey. pat bitti gitti, bir anda yoksun, duyguların, düşüncelerin, hayallerin hepsi siliniyor.

bir kere yaklaşır gibi oldum, bir parkta arkadaşla oturup sigara içerken 3 tane barzo önümüzden geçiyordu gürültülü konuşarak, ben kafamı kaldırıp bakınca bildiğin "ne bakıyon gardaş" modunda geldiler, bir anda oldu her şey, ayağa kalktım en öndeki yakama yapıştı, arkadakilerin bıçak çektiğini görünce benim arkadaşa koş dedim, elimdeki sigarayı adamın gözüne doğru bastırıp topukladım. gözüne geldi mi gelmedi mi bilmiyorum umarım gelmiştir, kalıcı bir hasar vermişimdir. şimdi burda anlatırken kaç tane kelime kullandım ama aslında 4 - 5 saniyede olup bitti hepsi. ne düşündüm? o an hiç bir şey, otomatiğe bağlanmış gibi arkadakilerin ellerinde tuttukları emanetleri görünce bastım sigarayı. tam olarak senin kastettiğin olay değil belki, sen daha çok kaçma imkanının olmadığı kişinin düşünmek için fırsatının olduğu bir olaydan bahsediyorsun sanırım.
0
issiz karga
(16.10.17)
bir kişi kendisi ölmedikce, yani ölmeyi kendi benliği ile tecrübe etmedikce yaşamda ölünüp ölünmediğini bilemez
bunu tecrübe edip bize aktaran hiçbir kimse olmadı

aynı şekilde bir kişinin etrafında birinin ölebiliyor olması dahi kendisinin ölebileceği anlamına gelemiyor çünkü her birey evrende bir gözlemci

ölmek ve ölünce kalanların yaşamlarına devam edeceği inancı yalnızca bir inanç, bir sanrı, budizme veya yahudiliğe inanmak kadar desteksiz bir insan öğretisi, bu konuda insanların vardığı akıl birliği yalnızca bu durumu hiç tecrübe etmeyen atalarımızdan gelen bir insan öğretisi, ve muhtemelen yanlış. öğrenilenlerin neredeyse tamamı yanlış olduğu düşünülürse ölmek muhtemelen sanıldığı gibi bir sonuca varmayacak.

yani ölmek kolay diye düşünmeyin. muhtemelen sanıldığı gibi işlemiyor, muhtemelen bu gizem aynen doğmadan öncesi gibi hiç hayal edilemeyecek bir şekilde işliyor
0
ssyumusakg
(16.10.17)
verilen örneklerle tam olarak aynı kategoride değil (yani belli bir kişiyle tartışma ve yüz yüze gelip başıma silah dayanması türünden değil) ama ana haber bültenlerine çıkan bir pkk saldırısına nöbet tutan asker olarak dahil olup, nöbet tuttuğum yere epey mermi isabet etmiş, başımın kıçımın yanından mermiler geçip durmuştu.

açıkçası anlık bir adrenalin patlaması yaşayıp, duruma adapte olup başka bir şey düşünmeden nasıl hayatta kalırıma uğraşıp, canıma kast eden biri o an karşıma çıkarsa o beni vurmadan ben onu nasıl bertaraf ederime odaklandım.
0
wilhelmwasmuss
(17.10.17)
(8)

Kredi ile araba

maria puder
Şimdi diyelim ki 60 bin tllik araba almak istiyorum. Maaşım var ve kredi çekicem almak için. 4 yıl ödemeli kredi. Bu kısım bana korkunç geliyor çünkü özel sektörde çalışmak istiyorum ve kredi vb şeylerin yükü altına girmek istemiyorum. Diğer taraftan da 4 yıl para biriktirdim: 60 bin tl, maaşımdan a
Şimdi diyelim ki 60 bin tllik araba almak istiyorum. Maaşım var ve kredi çekicem almak için. 4 yıl ödemeli kredi. Bu kısım bana korkunç geliyor çünkü özel sektörde çalışmak istiyorum ve kredi vb şeylerin yükü altına girmek istemiyorum. Diğer taraftan da 4 yıl para biriktirdim: 60 bin tl, maaşımdan arttırarak ve gittim arabayı aldım. 2017'de krediyle alacağım araba yerine 2021'de gittim peşin olarak bir araba aldım. Bu bir dezavantaj mı?Hangisi avantajlı tam kafamda oturtamıyorum.Ben 4 yıl biriktirine kadar 60 bin tlyi ,paranın değeri azalmıcak mı? Daha kötü bir araba mı alcam? Öte yandan da kredi çekilse faizi var bir de neredeyse 100 bine yakın ödicem ve kredi boyunduruğu altına gircem .Kaçırdığım noktalar illaki vardır. Bu işlerden anlayan birileri özet geçebilir mi? Miras vb şeyler yok,her şey maaşla yapılacak:D
0
maria puder
(08.10.17)
eksisozluk.com

biriktirirken paranın değeri azalmasın diye mevduat veya döviz yapmak gerek.

2 yöntem kıyas bile kabul etmez... tabii ki biriktirerek almalısınız. kredi taksidi kadar biriktirseniz, 4 yıl yerine 3 yılda o para çıkmış olacak.

krediyle alınca net maliyet: kredi faizi - enflasyon = 22-12 = %10

biriktirerek alınca net maliyet: enflasyon - yatırım getirisi = 12-10= %2

%2 ile %10 farkı olan %8'i (zararı) fazladan verdiren tek şey = "hemen sahip olmanın cazibesi"
0
507
(08.10.17)
Tamamen planına bağlı ama garanti yoksa bu iş sıkıntılı.

Bir de 4 yıl sonra hibrit ve elektrikli motorlar muhtemelen daha da yaygınlaşır, ben en çok bunu dert ederdim.
0
passion rules the game
(08.10.17)
Arabalar zamlanıyor surekli alom gucu gunden gune dusuyor benim su anki arabama 2014 de 40 asgari ucret odeyip yarısını kredi cekerek aldım paranın faizi kadar enflasyon var memlekette pesinatın varsa aracın yarısı kadar gerisini kredi cek işsiz kalırsan satarsın
0
steward
(08.10.17)
Doviz olarak belli bir pesinat biriktirip ustunu krediyle tamamlayabilirsin mesela. 4 yil araba kredisi odemek istemezdim sahsen.
0
chavezding
(08.10.17)
4 yıl para biriktirmek için oldukça uzun bir süre.

araba için para biriktiriyorum diyip o motivasyonu 4 yıl boyunca korumak ve birikimi devam ettirmek oldukça zor bir şey. (insanı her zaman parayı harcayacak bir şey dürter)

türkiye 2. el arabaların bile şarap gibi değerlendiği bir yer, 4 yıl sonra o parayla hedeflediğiniz arabayı alamama ihtimaliniz var.

bütün bu risklere karşı faiz ödeyip arabanın konforunu keyfini hazzını 4 yıl önce yaşamak bana her zaman daha mantıklı geliyor.

ihtiyaç kredisi ile alırsınız, başınıza olmadık bir iş gelip toplu paraya ihtiyacınız olduğunda aracı istediğiniz an da satabilirsiniz.
0
wilhelmwasmuss
(08.10.17)
En iyi yol, seçeneği ikiye bölmektir. paranın yarısını biriktir, geri kalanını faizle çek. 30 tl birikirken mevduat faiziyle erimez. diğer 30 tl için 4 yıllık değil 2 yıllık kredi çekersin. aracın 4. yılda değil, 2.yılda elinde olur. kredini iki yıllık çektiğin için birinci yılında aracı beğenmezsen satarsın, yenisine geçersin. ayrıca iki yıl vergisinden, benzininden de tasarruf etmiş olursun.
diğer iki yolda, birinde 4 yılın gider, diğerinde yüksek faiz ödersin.
0
silver apple
(08.10.17)
60bin arabaya yılda 4bin de vergi, bakım, kasko, sigorta ödersin. Kullanırken harcayacağın yakıt hariç.

O nedenle kredi çekersen, maaşından yukarıdaki giderleri düşüp öyle bir ödeme planı yaptır yoksa 4 yıl boyunca sıkışırsın.
0
gonulcelen87
(08.10.17)
silver +1 4 sene kredi ödemek için de birikim yapmak için de çok uzun bi süre. 2 seneyi zor ödüyorum şahsen, yakın zamanda bitecek olmasından güç alıyorum. birazını biriktirip birazını kredi çekebilirsin. sene sonuna doğru otomotivlerin kredi kampanyaları oluyor sıfır faizle. onların vereceği krediyle kendi birikmişinin üzerine bankadan daha az kredi çekip en azından daha az faiz ödersin.
0
olutaklidi
(08.10.17)
(40)

Hangi şehirde yaşıyorsunuz?

secrexv2
Herkes istanbul mu ?
Herkes istanbul mu ?
0
secrexv2
(04.10.17)
IStanbul
0
stavro
(04.10.17)
çorum
0
elorelia
(04.10.17)
melih..
0
shotgunwoman
(04.10.17)
Bilecik
0
eeb
(04.10.17)
istanbul
0
duyond
(04.10.17)
izmit
0
sta
(04.10.17)
gümüşhane
0
Bruce
(04.10.17)
Angara
0
mezarkabul
(04.10.17)
Girne ahahahah
0
nocturness
(04.10.17)
İzmir
0
opitseri
(04.10.17)
istanbul değil
0
burya
(04.10.17)
Turkiye degil
0
crown
(04.10.17)
kocaeli
çay ?
0
bana her yer cehennem
(04.10.17)
Ankara
0
eeb
(04.10.17)
Samsun
0
cabiday
(04.10.17)
İst/Avrupa.
0
doxanikee
(04.10.17)
trabzon.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.10.17)
Manisa
0
eeb
(04.10.17)
İzmit
0
mutlusismankedi2015
(04.10.17)
ist tkrdğ sınırı.
0
Tears of Devil
(04.10.17)
tekirdağ
0
wilhelmwasmuss
(04.10.17)
İstanbul
0
gazozailacatmauzmani
(04.10.17)
İstanbul
0
ms brownstone
(04.10.17)
@eeb ile aynı şehirde yaşıyorum.
0
AlsterWasser
(04.10.17)
Konstantinopolis.
0
l arrache coeur
(05.10.17)
Çanakkale
0
pegi
(05.10.17)
Lüleburgaz
0
oligomer
(05.10.17)
baden
0
ben de
(05.10.17)
izmir
0
nice tnetennba
(05.10.17)
İstanbul
0
fasulyek
(05.10.17)
istanbul
0
reactionic
(05.10.17)
Istanbul
0
euteamo
(05.10.17)
izmirizmirizmirizmirizmir
0
isimsiz uye
(05.10.17)
helsinki
0
christopher nolan
(05.10.17)
cukurcuma
0
bedbed
(05.10.17)
Rakka
0
qazwsx
(05.10.17)
Bursa
0
piotr
(05.10.17)
Muğla-Bodrum
0
brussss
(05.10.17)
Bursa
0
cliquot
(05.10.17)
Brüksel
0
England
(05.10.17)
(10)

stadyumlarımız neden bu kadar küçük

antikadimag
deli gibi futbolla yatıp kalkan, maçlara bilet bulamayan bir ırkın ahfadı olarak niye yeni yaptığımız statların bile kıç kadar olduğunu anlayan var mı?15 milyonluk şehrin takımları 40 bin kişilik stadyumlarda oynuyor. adam san siro'da 80 bin kişinin karşısına çıkıyor.
deli gibi futbolla yatıp kalkan, maçlara bilet bulamayan bir ırkın ahfadı olarak niye yeni yaptığımız statların bile kıç kadar olduğunu anlayan var mı?

15 milyonluk şehrin takımları 40 bin kişilik stadyumlarda oynuyor. adam san siro'da 80 bin kişinin karşısına çıkıyor.
0
antikadimag
(18.09.17)
40bin kisilik stadyum doluyor mu ki? talep ne kadar ona bkamak lazim :) biletin bulunamadigi mac sayisi cok az oluyor genelde.
0
fakyoras
(18.09.17)
Turkiye gibi tasarruf birikiminin olmadigi ulkelerde millet futbol diye yatip kalkar ama amac once her zaman daha temel ihtiyaclardir
0
baldur2
(18.09.17)
40 bin kişi fazla bile. arazi işgalinden başka bir şey değil. 3-5 maganda hafta sonu küfretsin diye bu kadar şey olmaya gerek yok.
4 bin kişilik stat yapsınlar en büyük takım hangisiyse. yeterli.
0
lucky strike
(18.09.17)
geçen arkadaşla konuşuyorduk. beşiktaş maçına gidecektim, anında tükendi biletler dedi. hangi tribün videosunu açsam youtube'dan full gözüküyor.

talep var gibi yani.
0
🌸antikadimag
(18.09.17)
muhtemelen futbolu ya da sporu sevdiğimizden daha çok bir taraf tutup kavgayı, çatışmayı sevdiğimiz için.

Adamın derdi birisiyle itişmek. bunun için stadyumdaki çim kokusunu içine çekmesine, sevdiği futbolcuyu izlemesine ya da bir genç yıldızın ilk maçını canlı izlemesine gerek olmuyor.

Bunun yerine laf çaksın, biz koyduk desin vs. bunun için spor sevmeye ve maça gitmeye de gerek yok. Akşam ahmet amcasını, rok dayısını izler bir de güler göbeğini kaşırken.
0
nifak tohumu
(19.09.17)
www.stadiumguide.com

Bazen kompakt bir stadyum iyidir
0
freebird5406_2
(19.09.17)
Daha kompakt olabilmek için, 15 milyonluk şehirlerisn stad ortalamaları şampiyonluk kovalasalar bile maksimum 30 binlerde oluyor, yani bileti ucuzlatıp sürümden kazanma yolu da var ama olimpiyat stadındaki devasa boşlukların nasıl psikolojik etki yaptığı dönemleri hatırlarım, bir de bunun güvenliği, ulaşımı, altyapı gibi sorunları var. 80 bin kişinin geldiği maça eve gitmek için 3-4 saatini harcarsın şu anki şehirde, yaşı yetenler olimpiyat stadındaki maceraları hatırlar.

Kısaca en başta daha geniş bir stad için önce talep olması lazım ki yok, talep de günlük maç biletinden çok kombinelerden olur aslında, galatasaray en şaşalı olduğu dönemde bile 30 bin kombine satmıştı.
0
gezegen olan pluton
(19.09.17)
stadyumların doluluk oranına bakınca bence çok bile.
0
wilhelmwasmuss
(19.09.17)
passolig zıkkımı kalkmadığı sürece beşiktaş-fenerbahçe-galatasaray-bursaspor-trabzonspor-göztepe-gençlerbirliği ve bu tarz takımların iç saha maçları derbiler hariç full çekmez. çekmesi için takımın şampiyonluğa oynaması ve ligin de 3-4 haftası kalması gerekir. ayrıca bizde futbol seyircisi az sayıda, gereksiz ve içi boş bir fanatik taraftar profili var genel olarak. kaos ve kavga seviliyor ülkemizde. insanların "derbi günü taraftarlığı" da bu yüzden. zaten senede 6 tane derbi maçı izleyip bir de üstüne kavga ediyorlar. neymiş hasta x takımlıymış.
0
golgi aygıtı
(19.09.17)
bu sene stadyum soluluk ortalaması 9000 miş. sorunun cevabı burada
0
oscar
(19.09.17)
(14)

sizi mutlu eden neler var?

tescillimarka
aktivite olur, birisi olur, herhangi bir şey. neler mutlu ediyor?
aktivite olur, birisi olur, herhangi bir şey. neler mutlu ediyor?
0
tescillimarka
(14.09.17)
kedimle uyumak/oynamak
sevdiğim insanlarla vakit geçirmek
parka gidip çimenlere yayılıp şarap içmek
bale, müzikal,opera izlemek(özellikle sevdiğim bir eserse iki kat fazla mutlu ediyor)
alışveriş maalesef
0
pushing up the daisies
(14.09.17)
orman yuruyusleri beni mutlu ediyor. ukulele ogreniyorum, calip soyledikce mutlu oluyorum. mutfakta yiyecek bir seyler hazirlamak da mutlu ediyor.
0
chachachablues
(14.09.17)
gerçekten komik olan videolar
ailemin komik anıları
sevdiğim birinin konseri
arkadaşlarım
yemek/ tuvalet/ sigara ihtiyacımın olmadığı minik pencere dönemleri.
Lunapark
0
fallopian
(14.09.17)
Motosiklet :)
0
travisbrooker
(14.09.17)
beypazarı maden suyu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.09.17)
vücutsal hazlar ve karşımdaki insanı güldürebilmek dışında beni mutlu eden hiçbirşey yok.
2.sini de bırakmaya niyetliyim zaten az kaldı.
0
mete kudur
(14.09.17)
araba sürmek,yeni şeyler öğrenmek,bisiklet sürmek,spor yapmak,kahve içmek,bir iş yapabilmek,bir konuda bir soru işaretini giderebilmek,iltifat almak,gelecekle ilgili olumlu hayal kurabilmek,güzel bir kitap okumak,güzel bir film veya dizi izlemek,deniz kenarında çimlerde otururken etrafındaki hayatları izlemek,enerjik olmamı sağlayan bir motivasyon,sevdiğim bir kokunun burnuma gelmesi,hamakta yatmak,

Lezzetli bir yemek temek yapmak yemek,çikolata yemek,bir dönem antidepresan,sade maden suyu,
0
kararsızataletfilozofu
(14.09.17)
sevdiğim bilgisayar oyunlarının steam achievementlerini yapabilmek.

sadece bu değil tabii ama aklıma bu geldi şimdi
0
wilhelmwasmuss
(14.09.17)
Netflix'teki kaliteli stand-uplar
Koşmak ve tenis oynamak, spor yapmak
Bir işin hallolması
Maaş günleri
İşe giderken giyeceğim şeylere, yiyeceğim şeylere vs pat diye karar verebilmek
0
sopiro
(14.09.17)
kediler köpekler kuşlar ve sevgilim.
0
evde liyakat kalmamis
(14.09.17)
Sokaktaki kediler ve köpeklerle oynamak kadar mutlu eden başka bir şey yok sanırım.
Bunun dışında;
Tiyatro sezonu.
Zorlu psm etkinlikleri ve bu etkinliklere gidebilmek elbette :)
Para.
Sessizlik.
Yeşil alan ve deniz manzarası.
Taze fıstıklı tatlı.
0
mutekebbir
(14.09.17)
Şu sıralar köpeğim, Moda sahil ve yemek yemek var sadece.
0
ms brownstone
(14.09.17)
güzel film ya da dizi izlemek, bira, yemek yemek, yolda olmak ya da seyahat, sarılıp uyumak, sevdiklerimle yaptığım uzun kahvaltılar..
0
moratoryumkisilik
(14.09.17)
Sevgilim, guzel sutle yapılmış dondurma, deniz manzarasi olan yerler, evreni cozmeye yönelik calismalari okumak ve bittabi yavru kediler.
0
passive aggressive
(15.09.17)
(25)

nereli olduğunuz sorulunca?

dedim ben sana
hangisi;1- il söylüyorum.2- ilçe söylüyorum.3- ikisini birden söylüyorum.
hangisi;

1- il söylüyorum.
2- ilçe söylüyorum.
3- ikisini birden söylüyorum.
0
dedim ben sana
(05.09.17)
1
0
kobuzchu kiz
(05.09.17)
en sevmediğim sorulardan.

1
0
runagain
(05.09.17)
1
0
re noreno
(05.09.17)
Babamın nereli olduğunu değil doğduğum ili söylüyorum.
0
jazzabel
(05.09.17)
Yeni vatandasi oldugum ulkeyi soyluyoeum, sonra ama aslinda istanbulluyum diyorum.

Yani 1.
0
kuehles blondes
(05.09.17)
eskiden 1'di, sonradan 2 oldu.

çünkü türkiye'deki herkes öğrendi ilçemi.
0
Apocalypse
(05.09.17)
yaşadığım şehir - il, detay istenirse doğduğum şehir ve kütük, sonra birbirinin alakası
0
rain when i die
(05.09.17)
Hiçbiri. Direk ülke söylüyorum.Şehir soran çıkmadı daha
0
turkuaz
(05.09.17)
1. Ama ısrarla neresinden diye sorulunca ilçe de -daha doğrusu semt- söyleniyor haliyle.

ayrıca, (bkz: biz mamaklıyız gardaş)
0
battal gemalmaz
(05.09.17)
Ili soyluyorum sonra basima gelecegi biliyorum. Oraliya hic benzemiyorsunuz diyorlar, ailem hep memur diyorum. Sonra onlar nereli diye soru geliyor, dedemin babasi aslinda memur olarak gelmis diyorum konu uzuyor...
0
Traveller
(05.09.17)
iki tarafta farklı ülkelerden,

4-ülke söylüyorum
0
mirty
(05.09.17)
kayseriliyim deyince zaten karşı taraf direkt "develili mising?" diye soruyor.
0
edgenabby
(05.09.17)
"Karışık" diyorum.

Anam babam başka memleketlerden, hatta anneanne-dede-babaanne-dede de başka memleketlerden... benim doğum ilimle alakam yok, hemen taşınmışız. Bi de ilçelere girmeye kalksam 1 kelimelik soruya 5 dakika cevap vermem gerekir.
0
lcha
(05.09.17)
il. zaten merkez ilçede kütük.
0
blame
(05.09.17)
resmi bir ortamda sorulunca doğduğum ili söylüyorum
işime yarayacaksa köye kadar söylerim bazen

muhabbette sorulunca bi yerli değil diyorum.

+1 en sevmediğim soruladan
0
cocodancer
(05.09.17)
4 - bizimkiler çok kırım'dan çok tırrek bir şehre yerleştikleri için şehir söylemiyorum. geldiğimiz yeri söylüyorum. yani yoksa resmen çomar memleketi... ben olsam bulaşmam o derece.
0
Tears of Devil
(05.09.17)
ilçeyi bilecek yakın şehirlerden olanlara ilçe,

diğerlerine il.
0
wilhelmwasmuss
(05.09.17)
1. Çünkü merkezde doğdum.
0
i m cool with that
(05.09.17)
@tears of devil'le tamamen aynı durumdayım direkt kırım diyorum
0
lonelily
(05.09.17)
Doğma büyüme İstanbulluyum. İstanbul'da insanlar genelde nerelisin dediginde babasinin memleketini söyler. Ben de oyle yapiyordum. Sonra universite icin baska sehire gittim orada nerelisin dediklerinde başta yine baba memleketini söylüyordum ama istanbulda yaşadığımı ogrendiklerinde sen bla bla şehirliyim dememiş miydin diyorlardı.

Yani o yüzden İstanbul'da baba memleketi/sadece şehir olarak soyluyorum, istanbul dışında istanbulluyum diyorum.
0
ceann deas
(05.09.17)
İl
0
cekirdekabugu
(05.09.17)
önce ilçe söylüyorum, peşine de il.
0
teritori
(05.09.17)
İl söylüyorum eski ismiyle.
0
hernezıkkımsa
(05.09.17)
her normal insan gibi ili söylüyorum.
0
doxanikee
(05.09.17)
1
0
basond
(05.09.17)
(14)

inanıyorsanız her şeyi yapabilirsiniz klişesi

runagain
kendinize, fikrinize filan hani... inanıyorsanız her şeyi yapabilirsiniz diye klişe bir laf var. daha birçok değişken var. sadece sende, kafanda bitmiyor ki olay. 15 saniyelik bir reklam ya da bilmem kaç dakikalık bir film değil ki hayat.inanç ve irade yeter mi başarmak için?
kendinize, fikrinize filan hani... inanıyorsanız her şeyi yapabilirsiniz diye klişe bir laf var.

daha birçok değişken var. sadece sende, kafanda bitmiyor ki olay. 15 saniyelik bir reklam ya da bilmem kaç dakikalık bir film değil ki hayat.

inanç ve irade yeter mi başarmak için?
0
runagain
(09.08.17)
Yetmez. inanç ve irade zorlamayı, üzerine gitmeyi sağlar. fakat elde imkan yoksa neyi zorlayacaksın, neyin üstüne gideceksin? ya da o inancı ve iradeyi harmanlayacak zeka yoksa ne işe yarar?
0
rahip janick
(09.08.17)
İnanıp başaramayan çok fazla örnek var ama inanmayıp başaran az örnek var.
0
cilekli krep
(09.08.17)
inanmak bir şeyi yapma motivasyonu verir sadece, o şeyi yapmak için de uğraşmak gerekir, kısaca uğraşmadan bir şey olmaz. İnanmak şart değil ama olursa olası başarısızlıkta devam etmeni sağlar, motivasyon işte.

İnanmadan sadece zorunlu olduğu için yapıp başarılı olan çok insan, yapılan proje var.
0
gezegen olan pluton
(09.08.17)
elbette yeterli DEĞİL.

bazı polyannaların milleti düdüklemek, peşinden sürükleyip ilgi toplamak için uydurduğu bir safsata.

birşeye inanmak/istemek ve bu uğurda çaba sarfetmek tabii ki saygı duyulası(kişiye ve amaca) bir şey.

yalnız hayatın gerçekleri diye de bir şey var. iş, aşk, ev, araba, eğitim vs aklına gelebilecek her konuda, o süreci doğrudan etkileyebilecek ve bizim kontrolümüz dışında olan milyon tane faktör var.
0
mahone
(09.08.17)
bence inanırsan bir bok yapamazsın, aynı yolda takılırsın öyle. hayatta ne kadar olumlu ve olumsuz şey varsa hepsi kendiliğinden gelişiyor, bir bakmışsın içindesin olayın.
0
neil manke
(09.08.17)
Başarmak için yetmez. Ama çabalamak, kendini yeterli değerli ve güçlü hissetmek ve ayrıca mutlu olmak için yeterli. Çabalamanın eksik olmaması lazım ama.
0
yaren
(09.08.17)
mahone'ye katılıyorum.

insanı doldursan böyle, gazlasan iyice yaparsın aslansın kaplansın diye, diyelim mahalle berberini aldık örnek olarak, önüne koysan bir integral denklemini çözebilir mi? çözemez tabii. yetenek, zeka, şansın yanında hedefteki işin de senle alakalı olması lazım.
0
ron dennis
(09.08.17)
inanarak istediğim bazı şeyleri başarmış biri olarak doğru bir söz. ama kuru kuru istemek değil. inanan, gerçekten isteyen insan şartlarını öyle zorlar ki yapar. bütün potansiyelini kullanır, o zorluklar pek koymaz ona, fırsatları değerlendirir ve yapar. yalnız doğru illa %100 olmaz. atıyorum barcelona'da futbolcu olmak istiyorsun. it gibi çalışırsın barcelona olmaz machester olur. manchester olmaz gs olur. gs olmaz bursa spor olur. ama kesin bir şeyler olur.
0
black mamba
(09.08.17)
bence hayatın % 90 şans. inanmak fln hikaye, hüsnü özyeğinğn videosunu izledim dün, o adam bile şu an buralara geldiysem şansım yardım etti diyor.
0
oscar
(09.08.17)
@ron evet zor ama o mahalle bebeleri kafaya koyarsa, şartlarını zorlarsa, it gibi çalışırsa integrale bakkal hesabı muamelesi yapacak seviyeye gelir. doğuda örneği çok. ama kuru kuru istemek değil. it gibi çalışmak gerek. burda imkanlar devereye giriyor. kimi gider özel ders alır 2 derste öğrenir. kimi bu imkanı bulamaz 2 gün harcaması gerekir.
0
black mamba
(09.08.17)
kişisel gelişim zırvalarından para kazanmak isteyenlerin ortaya attığı laf kalabalığı bu.

başarılan hemen her şeyin motivasyon + şartların uygun olması+ imkanları verimli kullanabilme+ şans/kontol edilemeyen etkenlerin lehte gelişmesi + çalışma nın sonucu olduğuna inanıyorum.

inanınca her şeyi başarabileceğine inanan insanlar zaten diğer etmenleri göz ardı ettiklerinden genelde hayal kırıklığına uğrayıp mutsuz mutsuz dolaşan tiplere evriliyor benim gözlemlediğim.
0
wilhelmwasmuss
(09.08.17)
@wilhem bunların hepsinin başında inanmak geliyor ama. lokomotif gibi. ondan sonra da saydıkların geliyor. biri sırf kuru kuru inanıp isteyince olacağını sanıyorsa olmaz tabii. mutlaka diğer etkenler de gerekli.
0
black mamba
(09.08.17)
ben de onu savunuyorum. en başta yazdım zaten. ''motivasyon''+ .....
0
wilhelmwasmuss
(09.08.17)
Yeter
0
balpolen
(09.08.17)
(54)

sevgilimle don krizimiz - kim haklı?

aegeanfatheramerican
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgil
dün kız arkadaşım ve annesiyle birlikte bir avm'ye gittik ve ben de kendime don almaya karar verdim. Yıllarca ailemden ayrı yaşamama rağmen donlarımı bir şekilde annem tedarik etmişti. Daha önce hiç don almadığım gerçeğiyle karşı karşıya kaldım. Yani giymem gereken donun bedenini bilmiyordum. Sevgilime çaktırmadan içimdeki donun bedenine bakmasını söyledim. o da çevik bir el hareketiyle donumun lastiğinden tutup çevirdi ve large giydiğimi öğrendim. Böylece large bedendeki donlardan seçtim ve kasaya yöneldim. seçtiğim donun etiket fiyatı 60 tl idi ancak kasiyer kız aldığım üçlü paketteki donların 20 tl'ye düştüğünü söyledi. Bu demek oluyordu ki bir paket üçlü don için ödemeyi göze aldığım tutara 3 paket üçlü don sahibi olabilecektim. kasiyer kız o sırada donlarda iade olmadığını söyleyerek üçlü paketin içinden bir donu çıkararak bana uzattı.

bundan sonra işler dramatik bir hal aldı. sevgilim ve annesi donun bana küçük geleceğini söylediler. Ben de donu üzerime tuttum ve kasiyer kıza "sizce bu don bana olur mu?" Diye sordum. kasiyer kız ise olacağını belirtti. ben de sevgilim ve annesini dinleyerek xl almak istedim ve kasiyer kız "gelin birlikte bakalım indirimli ve xl olan donlara" dedi. ben de oradan oraya sürüklenmesini istemediğim sevgilime "iki dakika bekle geliyorum" deyip kasiyer kızla birlikte donların olduğu tarafa doğru yollandım.

sevgilimin ilk kızdığı nokta donu üstüme tutarak kasiyer kıza göstermem-miş. ikinci ve bardağı taşıran damla ise ona "iki dakika bekle geliyorum" demem ve don bakmaya kasiyer kızla gitmem-miş. o anda sevgilim fevri hareketlerle mağazadan çıktı ben de ilk baktığım donun xl'sini alarak 60 tl kotamı doldurmaksızın mağazadan ayrıldım ve avm'nin çıkış kapısında sevgilimi yakaladım. bana çok sinirlenmişti. bense o anda bu kadar kötü ne yapmış olabilirim acaba diye düşünüyordum. Elin kadınının karşısına geçip üzerime don gibi özel bir giysiyi tutarak soru sormamın yersiz olduğunu düşünüyor.

bu arada ilişkimiz beş senelik ve sevgilim beş senede "benim neye kızacağımı anlayamamışsın" diye de kızıyor bana.

ikimiz de yorumları okuyacağız ve kimin haklı olduğunu anlamaya çalışacağız.

edit: aldığım donlardan memnun kalmam üzerine bugün tek başıma aynı avm'ye ve aynı mağazaya gittim. sevgilimi daha çok kızdırdı bu durum ve "bütün avm'lerde var o mağaza neden yine oraya gittin?" diyerek üstüme geldi, geliyor.
0
aegeanfatheramerican
(04.08.17)
ikinizde haksızsınız empati yapınca sen birazcık daha haksız gibisin, ama sevgilinin tepkisi fazla mı fazla.
0
basond
(04.08.17)
TV'de bir program var, karşılarındakine kamera şakası yapıyor insanlar. Mikrofondan kendilerine söylenenleri yaparak sinirden delirtiyorlar karşılarında oturan arkadaşları. Genelde verilen görevlerden biri üstüste on defa manasız bir cümleyi tekrarlamak oluyor. Örneğin, on defa "hadi yine iyisin" demesi gerekiyor bir dakika içinde. Siz de sanki belli bir "don" deme kotanız varmış da onu doldurmaya çalışmışsınız gibi olmuş. Duyuru sakinleri olarak bir daha bu kelimeyi görmesek özlemeyiz herhalde.

Bence sevgiliniz "yav sen de ne don meraklısıymışsın, kıza modellik de yapsaydın bir de" falan deseydi de gülseydiniz topluca daha uygun bir tepki olurdu. Abes bir hareket olduğu belli de büyütülecek, trip yapılacak bir şey değil diye düşünüyorum.
0
sopiro
(04.08.17)
yani kız arkadaşınızın annesi üzerinize tuttuğunuz dona bakabiliyor, küçük olup olmayacağı konusunda yorum yapabiliyor da, işi o donu satmak olan kızcağız baktığında mı sorun oluyor?

o kıza sorma nedeniniz, kızın o işten anlıyor, ürünlerin kalıplarını biliyor ve ürünü satıyor olması.

erkek donu dediğiniz, (boxer olduğunu varsayıyorum) şort gibi bir şey zaten.
yani ha şort mayo almışsınız, ha don almışsınız.
ortada seks çağrıştıran bir şey yok.
kimsenin donunuza meraklı olduğunu da sanmıyorum.

kız arkadaşınız kıskandıysa da, görevli kızla gittiğinizde, dükkandan çıkmak yerine yanınıza gelseymiş.

burada asıl saçma olan, kız arkadaşınızın annesi yanınızdayken sizin donunuzun söz konusu olması.
yani o kıza takılıncaya kadar, bence tuhaf karşılanması gereken şey bu.


edit:
konuyu ters çevirince kız arkadaşınız haklı, ama durumlar eşit değil.
erkek boxer'ıyla, kadın iç çamaşırı çok farklı şeyler.
yani birinin düz penye olanı bile başlı başına seksi olabilirken, diğeri bildiğimiz şort.
o yüzden bence öyle değerlendirmemek lazım.
0
blatta hiberna
(04.08.17)
o yapsa sen nasıl tepki verirdin? anahtar soru bu.

ek olarak bence sevgilin haklı.
0
buneperhizwhatisthis
(04.08.17)
Kusura bakmayın ama ben biraz eğlendim. Aslında kızılacak bir şey yok gibi geldi başta ama cinsiyetleri ters çevirin aynı şeyi kız arkadaşınız yapsa siz de çok kızardınız bence. Kendim yaptığımı hayal bile edemedim. Onun için sanırım oyumu sevgilin haklıya kullanıcam.
0
pastörizesüt
(04.08.17)
abi gaz vermek gibi olmasin da hic kusurun yok bence.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
:ASDASDASD Çok güzel ya.

Şimdi, haksızsın ama farkında olmayarak yaptığın bişey bu. Donu üzerine tutup sizce bu bana olur mu demede yanlış bir şey görmemişsin o an. İlk defa alıyorsun ve hayatın boyunca annen tedarik etmiş. Bu yüzden don almakta acemisin. sevgiline durumu böyle açıkla gönlünü al ama haksız olduğunu da kabul ederek git ona.

Yukarıda biri sevgilinize atarlı bişeyler yazmış ama kızın bunu normal karşılaması garip kaçardı emin olun. Durumu da gayet iyi açıklamış sana. Ben daha yarısındayken aklımdan onun söyledikleri geçti. Kız haklı burada netiz. Şimdi sorun gönlünü nasıl alacağın..
0
freetakilir
(04.08.17)
Gaz vermek gibi olmasın da, icim urperiyor + 1
Kızın işi don satmak, bu Kompedan türü mağazalarda ne kadınlar erkek çamaşırcıya "Bu jartiyer benim bedene olur mu" diye soruyor. Pazarcı sutyenci amca bile herkesin içinde "Ablacım yükle içine süngeri, aslanlar gibi olsunlar, gez göğsünü gere gere", "Hanıma aldım, evlilik kurtuldu" diye müşteri çekiyor. Onun yanında, bildiğin şort gibi donu üzerine tutmanın hiç olayı yok.

Ben olursam gülerdim çok fena. Donu tutup "Bu bana olur mu" diyen biri komiğime gitti düşününce.

Edit: istanbul kanatlarımın altında + 1
0
aychovsky
(04.08.17)
Edit: Beraber okuyormuşsunuz ya la :ASDASD pardon ben gönlünü al falan dedim ama senin açından yazıyordum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Bide bu son mesajım, bu kadar don demen donu normal bir şeymiş gibi algıladığını gösteriyor ama o en mahrem giyeceklerden biridir.

Şöyle düşün sevgilin sütyen alıyor ve erkek kasiyere sizce bu bana olur mu diyor. Nasıl hissedersin? Buradan doğru yere ulaşacağına inanıyorum.
0
freetakilir
(04.08.17)
Sen tamamen art niyetsiz hareket etmişsin, samimi anlatimina dayanarak bu kanıya vardım. Kız arkadaşın biraz hassas davraniyor onu da anlamak lazım.

Tersini düşün yalnız. Kız arkadaşın dantelli külotu alıp bikini bölgesine tutup, erkek satış görevlisine "Bu bana olur mu sizc? ehehe" dese, sonrada "Ay sen yorulma hayatım ben şimdi beyefendi ile bi reyona gidip geliyorum" dese sen ne yapardın?

Dürüst ol :)
0
old possum
(04.08.17)
Hiç kasmadan söylüyorum her ne kadar okurken gülümsesem de ben de olsam sinirlenirdim, ne gereği vardı, çok merak ettiyseniz erkek bir çalışana da sorabilirdiniz. Direkt empati derim böyle konularda, sevgiliniz erkek satıcıya sizin ve annenizin yanında aynını yapsa ne hissederdiniz, cevap burda aslında. Rahatsız olan ya da olmayan buna göre cevaplayabilir. Yalnız merak ettim, beden konusunda haklı çıkan kim oldu?
0
mslny
(04.08.17)
ya ne demek haksiz, adam kafasina tutup mu gosterseydi donu? erkek donuyla kadin donu bir degil ki karsilastirma yapiyorsunuz. erkek donu cogu kadina igrenc gelirken kullanilmis kadin donunu para vererek alanlar var.

ben olsam ben de ayni avm'ye giderim cunku orada istedigim seyi bulabilecegimi biliyorum. ha 'dunku kiz nerde gelsin bisey gostercem ehehe' dediysem oradakilere anca o zaman anlarim, bu sartlarda erkek tarafi sucsuz.
0
icim urperiyor
(04.08.17)
yahu yapmayın, "bu don bana olur mu" diye sormanın ne sakıncası olabilir ki?

herkes cinsiyeti ters çevirince sıkıntı oluyor diyor da, bence o durumda da yok. hatta aychovsky'nin dediği gibi, pazarda bıyıklı amcalar ikizlere takke diye mal satıyor, al bu olur diyor falan. işi bu. hem sanki hatun sormuş olsa ve bir tangayı adama uzatıp "benim popo loblarımı daha güzel gösterir mi sence, kıpss" falan dese tamam da, öteki türlü yine problem olmamalı.

sen gayet iyiniyetli bir şekilde sormuşsun gibi gözüküyor. madem 5 senelik sevgilin ve neye kızdığını anlamadığın için daha da bir kızgın; o zaman o da işin öteki tarafından baksın madem. 5 yıl birlikte olunan sevgiliye, görevliye don gösterdi diye kızmak demek, sanki sevgiliyi biraz abaza yerine koymak demek. senin art niyetle böyle bir hareket yapmanı bekleyebiliyorsa, bence bu daha da vahim.
0
treamorg
(04.08.17)
Editine edit yapıyorum:

Henüz aranızdaki olay çözülmeden don sana oldu diye aynılarından almaya gitmen sanki sevgilini sallamıyormuş gibi bi izlenim bırakmış. Kızdığı nokta bu olabilir. Önce aranızdaki sorunu çözerdiniz haksız olduğunu kabul ederdin (aşağılayarak demiyorum hatayı kabul etmek onurdur) daha sonra derdin ki ya bunlar bana çok iyi oldu aynılarından almaya gidebilir miyim? O zaman sorun yoktu. Biraz daha düşünceli olursan sorun kalmicak aranızda.
0
freetakilir
(04.08.17)
@mslny sevgilimle annesi haklı çıktı xl aldım.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Öncelikle lol diyeyim.

Teknik olarak bir sıkıntı görünmese bile cinsiyetleri değiştirince, donun özel kıyafet algısı olduğu düşünülürse problem.

Düşünsene, kız arkadaşın erkek kasiyere bu iç çamaşırı bana olur mu diye soruyor annenin yanında, yetmezmiş gibi bir de erkek kasiyerle iç çamaşırı bakmaya gidiyor. Wow.
0
humblebirth
(04.08.17)
Kız arkadaşın haksız. Don denen şeyin kalıbının şort ya da pantolon kalıbından ne farkı var acaba? İkisi de bel basen genişliği ve popo büyüklüğüyle alakalı değil mi? Bu olur mu bana diye çalışan kadına penisini mi gösterdin sanki? Net aşırı tepki. Ama ben en çok çalışan kadına haksızlık buldum bunu. Orada çalıştığı için bu tarz konularda fikir belirtme ve müşteriyi en doğru tercihe yönlendirmekle yükümlü bu insan, uygunsuz bulacak ne var? He insanlar sadece mantıklı durumlarda rahatsız olmuyorlar, yine de kıskanmış olabilir, onu da anlarım. Ama bu rahatsızlığını çok yanlış bir şekilde ifade etmiş. Seni haksız bulduğum tek nokta ise, kim haklı olursa olsun aranızda böyle bir gerilim yaşandıktan sonra aynı yere bir daha gitmen. Sırf kız arkadaşının gönlü olsun, tekrar tatsızlık çıkmasın diye başka bir yere gidebilirdin ikinci seferde.
0
love my way
(04.08.17)
Bu ne rahatlık :))
1.si kız nasıl ani bir hareketle dokunun bedenine bakıyor.
2.si kızın annesinin yanında nasıl don alabiliyorsun.
3.sü don almaya 3 kişi mi gidiyorsunuz.
4.sü hiç don almamış birisin (ben de daha önce alamadım)ve ilk donunu koskoca bir mağaza da mı alıyorsun. Mesala ben don almaya kalksam uyuşturucu alıyormuşum gibi gizli alırdım.
5.si ve sorunun cevabı kesinlikle kız arkadaşın haklı. Benim sevgilim iç çamaşırı almaya kalksa ve senin yaptıklarını yapsa satıcıyı dövebilirdim.
0
valarmurgulis
(04.08.17)
kız net haklı.

1) don dediğin muhtemelen boxer. ve boxerlarda öyle aman aman bir size farkı yok. ki zaten çoğu lastikli artık, ekstrem şişman değilsen (ki olsan bile) hemen her lastikli boxer, her erkeğe olur. bundan bihaber olmak için hiç don alışverişi yapmamış olmak gerekmez, don giymek bile yeterlidir bunu tahmin edebilmek için.

2) madem işi don satmak olan kadına bu soruların sorulması normal, niye o an üstündeki donun bedenini de o kadına sormadın? sevgilin yerine kadın elleseymiş poponu mesela? işi değil mi? sevgilin don mu satmış daha önce? o konuda ona güveniyosun da, diğer konuda niye güvenmiyosun sevgiline?

3) zaten 3 tane 3'lü don almadın mı arkadaşım? yani 9 tane don almış olmadın mı? 1 gün sonra bi daha niye gidiyosun don almaya? hem de aynı yere?

4) don satılan reyona beraber gitmenize hiç değinmiyorum bile

5) burda yazdığın şey gayet masum gibi görünse de (ki bence bunu masumlaştırmanın asıl sebebi sevgilinin de bunu okuyo olması), aklındaki düşüncenin o kadar da masum olduğunu hiç sanmıyorum. ha tabi ki "off tezgahtar kız da amma taşmış, dur lan, dondan taşaktan muhabbet açayım da belki akşama sikerim" düşüncesi yoktur belki ama ortada net flörtöz bi durum, en iyi ihtimalle sevgilini kıskandırma, hatta belki ego tatmini falan var.

ha bu arada inanılmaz büyük bi kabahat, ayrılık sebebi falan demiyorum tabi, küçücük bi olay aslında ama kızın vermiş olduğu tepki son derece normal.
0
reso aga
(04.08.17)
ucuz donu görünce gözün dönmüş. açgözlülük büyük günahlardandır, cezanı bulmuşsun. bu cepte.

olayın detayına bakıldığında ikiniz de haksızsınız; sen her gün giydiğin don hakkında bu kadar bilgisiz olduğun için, kız arkadaşın da ota çöpe takıldığı için. birbirinizi bulmuş olmanız olumlu. kaynanaya saygıda kusur etme, hayatının devamında sevgilin küsüp gittikçe don bedeni sorabileceğin kadar güvenilir birine benziyor. mutluluklar dilerim, ama evlenin artık yani, 5 sene çıkmak nedir?
0
manuel mandalina
(04.08.17)
@sopiro+1, çok güldüm.
@freetakilir+1

kız arkadaşının baştaki tavrı haklı ama abartılıydı, o yüzden ikiniz eşit derecede haksız ve haklıydınız. yaptıklarından rahatsız olması normal ama çok sinirlenecek bir şey yok. beni asıl rahatsız eden bütün bu olanlardan sonra tekrar tek başına avm'ye gitmen. sonuçta sevgilin bir şeylerden rahatsız olmuş, hatta abartılı tepki vermiş. buna rağmen sanki hiçbir şey olmamış, onun duygusu, düşüncesi hiç önemli değilmiş gibi hareket etmen pek hoş değil. hep böyle davranıyorsan başta abartılı davranması da doğal. abartılı davranınca bile kaale alınmıyor gibi gözüküyor çünkü. bence kız arkadaşın haklı.
0
cikis yolu
(04.08.17)
yanlış yere yazmışsın, böyle hikayelerden prim kasmak için sözlüğe yazman gerekirdi. serin hikayeymiş birader.

o kadar saçma ve absürd bir olay ki; böyle bir şeyin olduğuna inanmıyorum ve baya salladığını düşünüyorum. 5 yıllık ilişkin varsa yetişkin bir insansın, yetişkin herhangi bir insanın dışarıda don alırken pantolon üzerinden tutup da "bu olur mu bana?" diye bir de oradaki kasiyere soracağını düşünmüyorum. kasiyerin cinsiyeti fark etmeksizin.
0
i drive the hearse
(04.08.17)
Bence kiz arkadasin hakli ama tepkisi biraz abartili. Edit kismiyla iyice yanlis duruma dusmussun.
0
twelfth
(04.08.17)
Böyle eften püften şeylerden büyük olaylar, kavgalar, tartışmalar çıkan kızlarla hayat yaşanmaz.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(04.08.17)
blatta ve aychovski +1

sevgilin haksız, hem de 5 yıllık sevgilinmiş ki daha da haksız, ama haklı olduğu bir nokta var, neye sinirlendiğini bilmemen, demek ki benzer şeyler daha önce de yaşanmış ve bu konuyu çözmek için yeterince konuşmamış üstünü örtmüşsünüz ki hala benzer şeyler yaşanıyor.

insanların neyi ne zaman kıskanacaklarını bilmediklerini düşünüyorum, bu yüzden de ilişkiler çıkmazlara giriyor, ilişki içindekiler "acaba bunu da kıskanacak mı" diye kendilerini baskılamaya başladıkları ve bu baskılama bir yerde ters teptiği zaman toparlanması pek mümkün olmayan hasarlar oluşuyor. Yazık
0
gochebe
(04.08.17)
Bana biraz kızı kıskandırmaya çalışıp safa yatıyorsun gibi geldi.
0
arnold schwarzeneger
(04.08.17)
@sopiro +1 :))
Ne güzel bi ilişkiniz var.
Sen masumsun orası belli ama çok masumluk da dert oluyor bazen böyle. Ben sevgiline hak verdim, tepkisi abartılı olmuş ama. Senin de editteki davranışın hiç olmamış.
Merak ettim, don değil de başka bişey alıyor olsaydınız sevgilinin tepkisi nasıl olurdu?
Ya da mesela don harici bir giysiyi alırken sevgilin sana sorsa sen fikrini söylesen sonra o dönüp kasiyere sorsa ne hissederdin?
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.08.17)
bayan kişisi abartmış
0
çınarım
(04.08.17)
Duyuru ve cevapları okuyup "don" kelimesine doydum öncelikle, sanırım önümüzdeki 5 sene bu kelimeyi kullanma ihtiyacı duymam. O kadar ki, cevapların sonlarına doğru kelime anlamını yitirmeye başladı.

Kim haklı, kim haksız girmiyorum. 2 tane şey söyleyip kaçacağım:

1. 5 senelik ilişki var diyorsunuz, erkek tarafının minimum 25 olduğunu varsayalım. Bu yaşa kadar kendisine "don" almamış olmak nedir? Hadi onu geçtim, bu kadar yıllık don giyme tecrüben var, insan giydiği donun bedenini bilmez mi yahu?
2. Erkek tarafının don bedeni l-xl skalasında çıkınca sanki bir "show off" olmuş durum, bu "bu don bana olur mu bir bakar mısınız" diye üstünde göstermeler falan o yüzden bence. O beden small çıkaydı, hiç böyle şeyler yaşanmadan alınıp gidilecekti o "don".

Haydi hep beraber: don don don don.
0
fengari
(04.08.17)
Abartmayın Roma'lılar, alt tarafı don
0
MaNOfTheYear
(04.08.17)
Abi nasil tipsiniz ya, benim anamın yaninda sevgilim donu üstüne tutup oluyo mu falan dicek annem de yok bi büyük bedeni al dicek öyle mi?? Hikayen pek doğru gelmedi ve bunu dusunduren ikinci olay kasadaki kadının kasayı bırakıp reyona gitmesi oldu, gratis dışında hiçbir mağazada kasa elemanının yerini bıraktığını görmedim açıkçası.
Neyse hadi diyelim hikaye doğru, sen kaşınmışım resmen. madem kiz sinirlendi niye hemen yeni don almaya gidiyorsun?
Ha bence sorun mağazadaki kızla konuşmalar falan değil, kadının işi o ama asıl sorun ananın yaninda don işlerine girmiş olman.
0
pamuk helvalar cebe
(04.08.17)
bu sıcak havalarda iyi geldi serin serin.

don haklı.
0
Bruce
(04.08.17)
ohoo böyle saçma sebepten sevgili kavgası mı olur ya.

abi sen o donu ne niyetle önüne tuttun onu söyle. "belki kasiyer kız benden etkilenir" falan demedin sonuçta değil mi? gayet işini halletmeye çalışıyorsun. kasiyer kıza yazmak istesen bunun türlü türlü yolları var, kız arkadaşın ve annesinin önünde yapmazdın zaten. sorun olduğunu düşünmüyorum.

benim erkek arkadaşım böyle bişey yapsa en çok ben gülerim. annem de kesin güler.

ama şöyle de bir şey var-ki ben buna çok inanıyorum. herkesin sinirleneceği şeyler başka başka olabiliyor ve an be an değişebiliyor. belki bu olay kız arkadaşının normalde sinirlenmeyeceği bir şey, ama belki o anda yanında annesi olduğu için bütün bu donlu konular yüzünden ona rezil olduğunu düşündü, ya da az önce denediği elbise üstüne olmadığı için zaten sinirliydi, veya sırf o an bir şekide trip atası geldi. çok insani tepki aslında. yani evet bana şu an çok mantıksız geliyor bu don konusunun sorun olması ama benim çok sinirleneceğim bir konu olduğunda da bir başkası "çok saçma, buna mı sinirlendin" diyebiliyor. işte bu nedenle seni haksız buluyorum. çünkü kız arkadaşın x bir sebepten sinirlendiği zaman "buna sinirlenmen çok yersiz, sinirlenmekte haksızsın" demek yerine "hayatım çok pardon yeaa bilemedim napim o anda dalgınlığına geldi" diyip bi öpmek çok daha yerinde olur. yersiz kavgalar büyümez, sorun kalmaz.

kız arkadaşın hala sana kızgınken tekrar mağazaya gitmen de hoş olmamış. kız arkadaşın sinirlenmiş mi, sinirlenmiş. yapacak bir şey yok. üstelik buna sinirlendiğini sana açık açık söylemiş. ama sen inat gibi gene aynı mağazaya gitmişsin. ya biliyorsun ki bu konuda sana kızgın, neden hala üstüne gidiyorsun ki? önce yukarıda yazdığım şekilde kız arkadaşının gönlünü alıp, sonra "ya kızcaksın ama ben gene o mağazaya gidicem sanırım, donları bi harikaymış" desen sorun olmazdı bence. kız arkadaşının sinirlenmesi büyük ihtimalle kasiyer kızla arandaki muhabbetten değil, senin onun bu kızgınlığını sallamayıp, onu yok sayıp umursamamış olmandan kaynaklanıyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(04.08.17)
kız gereksiz kıskançlık yapmış ama sen de körüklemişsin biraz. ikinci gidişin çok saçma mesela. ayrıca don nasıl 60 tl oluyor yahu?
0
elorelia
(04.08.17)
sevgilin haksız.
0
sckxyss
(04.08.17)
@istanbul, bence kız 5 senelik nişanlılık yüzünden sinirli.
0
manuel mandalina
(04.08.17)
herkese cevapları için çok teşekkürler.
1. çıkmaya başladığımızda 17 yaşındaydı kendisi, benim birkaç girişimim olsa da henüz evlenmeyi kendisi istemiyor küçük olduğunu düşündüğünden.
2. valla mağaza hm mağazasıydı, gayet kasayı bırakıp reyona geldi kadın. isteyen indirimlere baksın oradaki, ne bileyim?
3. ilk gittiğimizde 3 tane 3'lü almadım, 1 tane aldım ve ertesi gün memnun kaldığım için yeniden gittim. gitmez olaydım.
4. "serin hikaye" diyen arkadaşlara donların fişini mi göndereyim, konuşmamızdan ss mi koyayım bilemedim. ne yapsam?

ciddiye alarak cevap yazanlara gerçekten teşekkür ediyorum. daha önce birçok kez kalbini kırmıştım kız arkadaşımın. bu yüzden abartılı tepki verdi diyen arkadaş doğru söylemiş. ama geride kaldı bunlar, 1 senedir bu tarz şeyler de yaşanmıyor.
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
güldüm ve sana hak veriyorum.
0
alkolsuz icecek
(04.08.17)
çok eğlenceli bir duyuru olmuş tebrik ederim sizi :D

haklı haksız taraf var diyemem ama sevgilin biraz abartmış sanki. gereksiz kıskançlık yapıyor.

edit: ayrıca allah başka dert vermesin en büyük derdiniz bu olsun demek istiyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.17)
40 liralık bira ve trendyol'dan iki tane gönderilen ayakkabı başlıklarından sonra en çok güldüğüm duyuru bu oldu sanırım.
"Don haklı" cevabına kahkaha atmakla birlikte bence hepimiz gece yarısına kadar sakince oturup "don" kelimesini aklımızdan bile geçirmeyelim. Biraz zamana ihtiyacımız var atlatmak için.

(İkinci kez gitmeniz olmamış demek için gelmiştim ben.)
0
sopiro
(04.08.17)
Kasiyer güzel mi bari?
0
humat
(04.08.17)
@humat kasiyer hamileydi arkadaşlar
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
Ne kadar da komik bir çift.
Donu üzerine tutup başkalarından fikir almak nasıl bir şeydir ya :):)

Bence olay komik neden gülmek yerine kızmayı seçmiş anlayamadım.
Büyütülecek bir şey değil diye düşünüyorum. Bundan sonra donlarını yalnız al.
0
mutekebbir
(04.08.17)
ne donmuş ya ünlülerin donu bu kadar tartışılmıyor.
0
elorelia
(04.08.17)
ikiniz de haklı ve ikiniz de haksızsınız. sevgilinin hoşuna gitmeyebilir, hoşa gitmeyebilecek bir durum oluşmuş orada.
hatta bence sevgilin %70 haklı.

marks and spencer mı orası?
0
pinkpeony
(04.08.17)
@pinkpeony h&m
0
🌸aegeanfatheramerican
(04.08.17)
abi ne yap ne et mağazadaki hatunla seviş bari de yediğin trip boşa gitmesin, kızla da ayrıl tripe devam ederse, ömür mü geçer la böyle hatunla. güven 0 gailba...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.08.17)
ahahah koptum arkadaş sevgilinin annesiyle don almaya gitmek ne demek? :D
0
tughan
(05.08.17)
bir sonrakinde tahtakaleye gidin birbirinizden soğumak için bahaneye ihtiyacınız kalmaz.
0
kenjataimu
(07.08.17)
sıcaklar bunaltmış senin hatunu bence, tabii aldığın çamaşırlar seksili çamaşırlar değilse, eğer öyle ise hatun haklı, sonuçta kasiyer seni o donların içinde hayal etmiş olabilir, binicem üstüne vuracam kırbacı diye fantezilere dalmış olabilir falan.

yalnız sende aynı yere ikinci kez gitmeseydin iyi olurmuş yangına körükle gitmişsin.
0
selam
(08.08.17)
çok net söylüyorum ayrıl kardeşim. sen haksızsın bu konuda, o erkek görevli ile aynı muhabbete girip don bakamaya gitseydi bence sen adama müdahele de ederdin; ama kadın kezbanmış. bak sana şunu söyleyeyim, kadının psikopatından, kezbanından, manyağından, sorunlusundan kaçacaksın can kardeşim. vakit yakınken kaç kurtul, bu zihniyet, bu kafa yapısı yarın sana "evlenince yap boşarım donuna kadar da alırım" diye sataşır. bunlarla evlenmeyeceksin can kardeşim. hayatta ve bu mücadelenle başarılar dilerim. bol şans, Allah kurtarsın.
0
pietro
(08.08.17)
Sevgilin safkan bir kezban, böylesine ender rastlanır. Bence sakın kaçırma. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş. Kayınvalideyle avm'de çıldırmacalar ahaha.

Ya hikaye neresinden tutsam elimde kalıyor. Sevgilin haksız da birader, sen böyle tribal bir kadınla nasıl 5 yılını geçirdin? Manyak mısın?

Ayrıca nasıl bir badaksın, nasıl bir ana kuzususun ki donunun bedenini bilmiyorsun? Off devam edemeyeceğim.
0
yirmisantim
(08.08.17)
çok eğlenceli ve absürd bir hadise.

indirimli don zaafiyetin var. indirimli don gördün mü ruhunu şeytana satacak potansiyel sezinledim.

herkesin donuna saygım sonsuz ama bin yıl yaşasam sevgilimin annesinin olduğu bir ortamda don alışverişi yapamayacak bir karakterim var sanırım o yüzden olay bana absürd geldi o yüzden çok keskin ve net bir yorum yapamayacağım ama, o sırada ilgili don mağazasında alışveriş yapan ve olaya şahit olan 3. kişi olsam, donu üzerinize yaklaştırıp, hanfendi sizce bu don bana olur mu diyen erkek görsem, ohaa ne değişik adamlar var derdim. bence yakışıksız bir hareket ve kız haklı.

ama bir yandan da, annesinin yanında messi'nin kıvrak bir bilek hareketiyle rakip defansı yarım saniyede çalımlaması gibi bir hız ve başarı ile donunuzun bedenini öğrenen, annnesinin bakıp, evladım bu don sana küçük olur demesini garip karşılamayan kızın, sizin donu kasiyere gösterip bu bana olur mu demesine bu kadar sinir olması da garip. benim yapıma göre garip daha doğrusu.

kız sizden daha haklı gibi geldi gene de bana.

ayrıca xl dan devam edin, rahatlık önemli.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.17)
(38)

Sigara icenleri 2.sinif insan olarak goruyor musunuz?

Traveller
Elbette kimseye hakaret etmek degil amacim ama elestirmek de hakkimizdir.Sigara icenlerin bunu kendilerini birilerine kanitlama amacli yaptiklarini dusunuyorum. Ornegin "Bakin, ben de sigara iciyorum. Ben de buyudum. Beni de araniza alin." gibi dusunceleri yok mu?17 - 18 yasinda bu durum daha dogald
Elbette kimseye hakaret etmek degil amacim ama elestirmek de hakkimizdir.
Sigara icenlerin bunu kendilerini birilerine kanitlama amacli yaptiklarini dusunuyorum. Ornegin "Bakin, ben de sigara iciyorum. Ben de buyudum. Beni de araniza alin." gibi dusunceleri yok mu?

17 - 18 yasinda bu durum daha dogaldir ama 25 yasindan sonra sigaraya baslayanlar da oluyor. O yastaki insanin artik ergen gibi(?) kotu aliskanliklar edinerek arkadas kazanmaya ve kendini kanitlamaya calismasi cok sig degil mi?

Sigara icmelerinden degil de karakterinin zayif olmasindan ve kendini birilerine kanitlama amaciyla bagimli olmalarindan dolayi sigarayi elestiriyorum.
0
Traveller
(06.07.17)
Her sigara içeni böyle mi görüyorsunuz? Yoksa sigara içenler arasında bir grup olarak mı tanımlıyorsunuz?
0
clones
(06.07.17)
35'e kadar okey. ama +35 olup sigara içenleri 5. sınıf olarak görmekte bir beis görmüyorum.

not: 19-28 yaş arası günde 1 paketten fazla içiyordum.
0
füt
(06.07.17)
Evet ikinci sınıf olarak görüyorum.
Ailemde ben hariç herkes sigara içiyor. Kendi yüzlerine de gayet söylüyorum bunu. Başlamayı geçtim, hadi ergenlikleri yüzünden başlamışlar, ama bırakmamak ya da bırakmak için hiçbir şey yapmamak daha fena.

Edit: Beni dumanıyla pasif içici yapan, izmaritini yerlere atan, aldığım havayı kirleten insanlara niye saygı duyayım ki. Başka konularda saygı duyarım ok ama sigara içmesine saygı gösteremem, kusura bakmasınlar. Sigara üretimi ve tüketimi de ayrıca büyük çevre kirliliğine neden oluyor. Zararı sadece kendilerine olsa umrumda değil ama benim yaşadığım ortam da zarar görüyor.
fortune.com
0
peggy
(06.07.17)
2. sınıf çok iyimser. çok daha faşist düşüncelere sahibim bu konuda. sigara içenlerin çocuk yapması engellenmeli, yaptıysa elinden alınmalı. hatta bunlara nazi almanyasındaki yahudiler gibi işaret bile koyulabilir. yaklaşamyın, sigar içiyor diye.

alkol içene, esrar, kokoin içene saygım sonsuz ama sigara içen insandan nefret ediyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(06.07.17)
sigarayı yeni bıraktım ve evet sigara içenler gözümde -eski ben dahil- 5. sınıf insandır.
sigarayı bırakmadan önce bir hanım - yeni sigara içmişsin dedi ve iğrenir gibi baktı. anında bıraktım pezevengi.
0
illegalstar
(06.07.17)
Ben bir süre içiyordum ama gereksiz olduğu için bıraktım, hiçbir anlamı yok,zaten içtiğimde herkesten uzak içerdim kimseyi dumanaltı bırakmamak için. ama yine de şimdi sigara içenleri bir sınıf içine koyamam. o da saçma geliyor.
0
clones
(06.07.17)
''ergen gibi(?) kotu aliskanliklar edinerek arkadas kazanmaya ve kendini kanitlamaya calismasi ''

çok sığ bakış açısı olmuş, buna katılmıyorum. arada sigara içerim ve ''gerizekalılık lan sigara içmek'' derim.
0
soft
(06.07.17)
uzun süre çok yoğun sigara içip sonradan bırakmış biri olarak, sigara içenlere ve yanımda içilmesine hiç sigara kullanmamış olanlardan çok daha toleranslıyım.
0
filteria
(06.07.17)
leonard cohen bu sene öldü, dali 90'da sanırım. ayrıca sigara içen ve insanlığa sanat, bilim vs. anlamında katkı sağlamış milyon kadar sigara tiryakisinden aklıma ilk gelenleri söyledim. şu anda elinde duran teknolojiyi geliştiren adam ya da en çok sevdiğin müzisyen de günde 2 paket sigara içiyor olabilir. hatta belki kömür yiyordur, bize ne.

demek istediğim, insanların seviyesini ya da değerini bu tarz komik şeylerle ölçmek saçma, dediğim gibi yaşına veriyorum. bir yerden sonra fikrin değişir muhtemelen.
0
sir gawain
(06.07.17)
abartı buldum ben. sigara içenlere karşı önyargılıyım ama o kadar da değil.

daha soft bi soruyu veganlar için sorunda "tartışma başlatıcı içerik" diye silindi. bu maşallah boru gibi duruyor. tebriks bu arada.
0
doxanikee
(06.07.17)
asdfasdfasdf. abi sen güneşi bacaklarının arasına alıp, truckhead şapkalı kafanı öne eğdiğin dağlardaki pozunu albüm kapağı olarak kullanan adamsın. 2. sınıf insan olarak neyi görebileceğini düşünüyorsun?

şimdi, bu yukarıdaki söylediğimi al ve senin tüm kişiliğini tek bir şeyden yargılamamın ne kadar saçma olduğunu düşün. sana dair milyar tane detay var ama ben bunu gördüm ve bunu yargılıyorum. nasıl hissettiriyor?

26 yaşımdayım, 23 yaşımda sigaraya başladım. herhangi bir arkadaşım başlatmadı, o yaşıma kadar çok arkadaşım teklif etti ve hep reddettim. kendim merak ettim, verdiği rahatlatmayı sevdim ve başladım.

sigara içeni 2. sınıf insan olarak gören varsa diye girişmek istiyorum da moderasyon siler. kimseyi, hiçbir sınıf insan olarak görmeyin abi. işinize bakın. dışarıda da sigara dumanından rahatsız olduğunu iddia eden insan sokakta arkasında yürüyen varken osurmasın da. aynı saçmalıkta bunlar.
0
i drive the hearse
(06.07.17)
@i drive...

Ifsalari daha sonra ortaya cikmayalim. Biliyorum aranizda herkesin resimlerini kaydeden bile var ama yapmayalim lutfen. Ayrica zaten kendim "Album kapagi ifsasi" diye baslik atip durumun absurdlugunu dile getirdim.

Bu arada ben yapiyorsam normaldir anlayisi da yanlis. Sen 23 yasinda basladiysan her 23 yasinda baslayan senin gibidir anlamina gelmez. Genelleme yapmamaya calistim zaten mumkun oldugunca.
0
🌸Traveller
(06.07.17)
ifşayla ilgilenen kim? orada örnek bir durum attım, eğer gerçekten öyle düşünen bir insan olduğumu düşünüyorsan cevap vermeye tenezzül etmen bile aşırı saçma.

sigara içmek bir kendini kanıtlama çabası değildir. sigara içmek karakter tanımlayıcı bir şey hiç değildir. insanları bir düşünün. Esra'yı ya da Nedim'i ya da Merve'yi düşündüğünüzde aklınıza ilk gelen şey "aa o sigara içiyor lan." mı oluyor?

edit: ha bana da "lütfen" diyebilecek kadar nazik bir insansan sana karşıt düşüncelere de uğraşıp, kendilerini açıkladıkları için tik atarsın. bana lütfen diyebileceğini düşünüp de sana karşı açıklamaya olan uğraşıma tik atmaman ikiyüzlülük göstergesidir.
0
i drive the hearse
(06.07.17)
Sigara kullanmıyorum, ailemde de kullanan yok ama sigara konusunda çok toleranslıyım. Evimde içilmesini istemem ama asla içemezsin gibi olaylara da girmem. Sevmiyorum ama aşırı bir nefretim yok yani. 2. Sınıf insan olayına hiç girmiyorum bile.
0
aquarium
(06.07.17)
2.sınıf gördüğüm insanlar var (bu ifade yerine değersiz bulduğum demek daha doğru gerçi 2.sınıf insan nedir yahu?) karakteri, davranışları, eylemleri sebebiyle ama insanları 2.sınıf/değersiz kategorisine alırken sigara içip içmemeleri benim için bir kriter değil.


bunun 2.sınıf/değersiz insan kategorisi kriteri olmasını da komik buluyorum.
0
wilhelmwasmuss
(06.07.17)
insanoğlu olarak karşımızdakini herhangi bir nedenden ötürü 2. sınıf insan görmeye hiçbir şart ve koşulda hakkımız yok bence. bir kere "2. sınıf insan" ne demek? siz kimsiniz de birinin 2. sınıf olduğuna karar verebiliyorsunuz? bilmiyorsunuz galiba ama dünyada herkes eşittir. en azından olması gereken budur. sigara içeni de, uyuşturucu kullananı da, kadını da, çerkezi de, portekizlisi de, esnafı da, hatta cumhurbaşkanı da eşittir. bu bakış açısını benimseyemediğimiz ve bazısına 1. sınıf bazısına 2. sınıf insan muamelesi yaptığımız sürece de insanlık şurdan şuraya ilerleyemez.

ayrıca, sanki siz çok 1.sınıf insansınız da gelmiş başkalarına 2. sınıf insan diyorsunuz. yeni moda bu aralar elitist olmak, herkes hayatın nasıl yaşanması gerektiğini en iyi bir kendisi biliyor sanıyor. size ne, ister eroin çeker ister köyde yaşar. hayat onun hayatı ciğer onun ciğeri, size mi soracak.

sigaradan bağımsız olarak yazdım gerçi ama şunu da söylemeden geçmeyeceğim. şahsen haftada 3-4 adet sigara içerim. bazen onu da içmem. içerken biri gelip "havamı bozuyorsun, iğrençsin ve ergensin" derse de yüzüne duman üflerim. çünkü kimseyi ilgilendirmez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.07.17)
sokaklardaki tüm hava alanı sadece sigara içmeyenlere mi ait?

saygı duymak, kişinin kendi hayatıyla ne yaptığını herhangi bir şekilde değiştirmeye çalışmamak, eleştirmemek, yargılamamakla olur. saygı duyulacak tabii, sigara içimini tolere etmek gibi düşünceleri olan bir mantık çizgisine sahip olup da oksijen almanın dünyaya hiçbir faydası olamama ihtimalinin yüksek olmasına rağmen gene de benim bu mantıktaki insanların yaşama hakkına saygı duyduğum gibi.
0
i drive the hearse
(06.07.17)
Yok, 2. sınıf insan olarak görmüyorum ama mümkün olduğunca aynı ortamda bulunmayaya, bir etkileşim içinde olmamaya çalışıyorum rahatsız olduğum için. Herkesin kendi bedeni kendi kararı. Ha ama otobüs durağında ATM sırasında falan sigara içenler oluyor, onları 2. sınıf insan görmek değil de henüz insan olamamış gibi görüyorum toplumsal nezaket kurallarına asgari düzeyde uyum gösteremedikleri için. Bunların dışında, insanların seçimleri kendilerini bağlar sadece.
0
angelus
(06.07.17)
ben de sigara içmeyenleri ikinci sınıf insan olarak görüyorum.
0
sckxyss
(06.07.17)
@istanbul kanatlarımın altında, kendi içtiğin sigaranın dumanını başkasına solutmak seni nasıl ilgilendirmiyor?

Ayırca yukarıda da linki paylaştım, bir okuyun, sigara üretim ve tüketiminin tüm doğaya zararı var, sadece size değil. Ve bu zararlar artık gayet iyi biliniyor ve kanıtlanıyor.

Doktorlara büyük paralar verip "sigara yararlıdır, sigara için" dedirten, yönetmenlere, oyunculara para verip sigarayı yüceltici filmler hatta çizgi filmler yaptıran, her yerde sigara övdürten şirketlerin çağında değiliz artık çok şükür. Herkes neyin ne olduğunu biliyor.

2. sınıf olayını da farklı yere çekmeyin. Pek tabii insanları sınıflandıran bir sistem yok ve olamaz da, ama burada mecazla ne demek istendiğini siz anladınız. İnsanların "keyif" için kendilerine ve çevrelerine, dolayısıyla bana, zarar vermesi hoşuma gitmiyor ve bu konuda da "aman sigara içmesine saygı göstereyim" diyemiyorum.
0
peggy
(06.07.17)
Sadece başlıktaki soruya cevap veriyorum, içeriği okumadım: hayır.

Hepimizin çok çeşitli ve her birimizin kendimize göre değişen alanlarda eksiklerimizin yanlışlarımızın ihtiyaçlarımızın olmasıyla aynı durum. Bana göre. Bu hor görülecek veya aşağılık bir şeymiş gibi yaklaşılacak bir durum değil. Aksine daha çok sevgi daha çok saygı daha çok şefkat ve daha çok bilinç gerek. Her şeyin karşılıklı olduğu alengirli alanlardan biri daha. Ama bunu asla yıkıcı ve kırıcı hislerle karşılamamak taraftarıyım. Çözüm bu değil. Çözüm iyilik, güzellik.
0
yaren
(06.07.17)
sigara içmeyenlere öyle görünebildiğini tahmin edebiliyorum. ancak sigaraya başlamış bir insanın artık ergen gibi gösteriş yapma telaşı içinde olduğunu düşünmüyorum. canım istiyor mereti. bana bakan insanın aklından ne geçirdiği açıkçası çok umrumda olmuyor. ihtiyacımı gideriyorum.
0
srdr
(06.07.17)
@peggy solumasın madem gitsin az ötede dursun. ben onun dibinde sigara içmiyorum ki zaten. kendisi yanıma geliyorsa da ben napayım.

insanlar üstüne lazım olmayan işlere karışmayı çok seviyor bence bunu kabul edin.

deodorant kullananları da 28.sınıf insan görelim bu mantıkla. zira deodorantın doğaya sigaradan çok daha fazla zararı var.

sizin bir şekilde birilerini eleştiresiniz ve böylece kendinizi daha üstün göresiniz varsa, iç huzurunuzu böyle sağlıyorsanız eleştirilecek bir sürü şey bulunur zaten. ama herkes kendine bakmalı. sizler içmiyorsanız ne mutlu size. kimse size için demedi zaten. ne bu endişeniz anlamadım.sokakta bir adam ölüyorum dese gidip yardım etmeyecek ülkeyiz, aynı adamın sigarasına karışıyoruz, hem doğaya hem kendine zararlı diye. yapmacıklığın bu kadarı.

bizleri bu kadar da ilgilendirmeyen şeyler hakkında da "ay vallahi çok yanlış, yıl olmuş 2017, zararlı olduğu da bu kadar biliniyor halbuki, kanser oluyorlar, ona rağmen içiyorlar, vallahi yazık..." gibisinden teyze dırdırı edeceğimize "bana ne!" diyip enerjimizi daha olumlu şeylere harcamalıyız.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.07.17)
@istanbul, Ay tamam ya sigara içenler mükemmel:) (Senin mantıkla böyle diyeyim artık)

Valla demişsin ya, "sigarayı yüzüne üflerim" diye, hem beni ilgilendirmez deyip hem bunu demek çelişkili işte.

@konuşma'nın dediği gibi, şu ülkede daha birkaç seneye evvel kapalı alanda sigara içme yasağı yoktu yahu, boğuluyorduk her gittiğimiz yerde. O zamanlar ciğerlerimiz nasıl zarar gördü kimbilir. Tayyip Erdoğan'ın tek sevdiğim özelliği sigaraya karşı olması. Keşke sigarayı toptan yasaklasa da hem biz rahat etsek, hem de siz sağlığınıza kavuşsanız.

Ama tabii sigara şirketlerinin paraya ihtiyacı var, kimse içmese batarlar, yazık olur.

Ek: deodorant da kullanmıyorum. Elimden geldiğince az iz bırakmaya çalışıyorum doğada. Aileme ve sigara savunan herkese teyze dırdırı yapmak da elimden gelen şeylerden biri. İçmeyin işte lan.
0
peggy
(06.07.17)
kimseyi 2.sınıf insan olarak görmüyorum.
0
qazaqwsx
(06.07.17)
Sırf sigara içiyor diye 2. sınıf görmek, çok ağır bir sınıflandırma kriteri olur. Ben 1. sınıf 2. sınıf diye görmüyorum, bu sınıflandırma olayı yanlış.

Benim babam günde 3 paket yeni harman sigarası içerdi biz çocukken (şimdi ne bok içiyor bilmiyorum.) Müstakil evimiz vardı, kardeşlerimle ayrı odamız filan yoktu, salonda yatıyorduk haliyle. Gece gündüz demeden bizim yanımızda fosur fosur sigara içti yıllarca. Nefret ettim sigaradan, çok kavga ettik. En sonuda 13 yaşında ayrıldım evden.
Evimde, işyerimde, arabamda sigara içirmem, küsen küser, diyecek birşeyim yok. Sigara içilen ortamlarda da bulunmamaya özen gösteririm. İlla bulunacaksamda gider eşşek gibi o dumanı solurum mecburen, oraya bile bile gittiysem o içenlere birşey deme hakkım yok çünkü.
Saygı başka bir olay, sigara içen insanları anlamıyorum ben. Özet olarak böyle söyleyeyim..

edit: ben hiç sigara içmedim bu arada, denemedim bile.
0
battal gemalmaz
(06.07.17)
@peggy @konuşma..

hala daha önce bütün insanları genelleyip sonra hepsine vurup öldürüyorsunuz, bütün demeye çalıştığım sorun da bu. bakın konu sigara içmek bile değil, ilk cevabımda da bunu dedim. burada sigara içenleri savunuyormuşum gibi bir algı olmasın. ben alt tarafı haftada birkaç dal sigara içiyorum zaten. burada sadece duyuruyu açan ve cevapları veren bazı arkadaşların genellemeleriyle ilgili konuşuyorum.

siz bir şeyin çok ama çok yanlış bir davranış olduğunu düşünüp onu yapmayabilirsiniz ama onu yapana da böyle gereksiz yakıştırmalar yapamaya hakkınız yoktur. zira sizi ilgilendirmez.

yapılan gereksiz yakıştırmalar: "2. sınıf insan, ergen, kendini kanıtlamaya çalışıyor, sığ, karakteri zayıf..vs."

gerçekten mi ya. biri sırf sigara içiyor diye ona böyle nefret dolabiliyorsanız ya da onu böylesine dışlayabiliyorsanız, herhangi birini gerçekten sevebilmeniz mümkün değil. kimse kusursuz değil sonuçta.

insanları doğrularıyla yanlışlarıyla kabul edin. herkesi o şekilde sevmeye çalışın. hayat daha güzel oluyor. bu gerginliği de üzerinizden atın, sakin olun, bari cigara falan için rahatlarsınız :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.07.17)
evet
0
burya
(06.07.17)
@istanbul, vallahi içim şişti:)

Yahu benim ilk yazdığımı tekrar okuyabilir misin rica etsem?

La ben sigara dumanı içinde büyüdüm, ailemde herkes içiyor diyorum, sigara içenlere nefret dolma, dışlama vs nasıl olabilir?? Onlar benim canım ya. Onu da geçtik sigara içen adamla evlendim ya daha ne diyeyim sana:)

Abartma istersen söylediklerimi. "2. sınıf insan" da tekrar söylüyorum: mecazi bir kullanım.

Benim nefretim direkt olarak sigara içen insanlara değil, sigaranın kendisine. İçen insanlar da bu kötülüğün etrafa yayılmasına yardım ediyorlar, o yüzden sevmiyorum, saygı da duymuyorum onların sigaralarına arkadaşım.

Cigaraya başlatacaksınız beni, ver alırım bi dal..
0
peggy
(06.07.17)
Arkadaş ortamımda, ailemde, sülalemde sigara içen yok. Annem içiyordu o da geçen yıl bıraktı. O yüzden şanslıyım bu konuda.

Az görüştüğüm arkadaşlardan sigara içenler var, onlarla da buluştuğumda sigara içtirtmiyorum yanımda.

Bence 2. sınıf insanlık değil de hastalık gibi kötü bir durum bu sigara içme olayı. Üzülüyorum içen arkadaşlarıma.
0
yukselen gunes evi
(06.07.17)
Sigaradan nefret ediyorum ve bir insan neden sigaraya başlama ihtiyacı duyar, o leş kokuyla nasıl yaşar anlayamıyorum ama ikinci sınıf insan olarak görmek ayrı bir şey. Bir insan sadece sigara içtiği için ikinci sınıf insan olmaz gözümde.
0
ms brownstone
(06.07.17)
Hiç kimseyi kafamda sınıflandırmıyorum. Hayatımda hiç sigara içmedim ağzıma bile sürmedim öyle diyim ama birçok arkadaşım sigara içiyor onlarla takıldığım için ben de ikinci sınıf bir insanım o zaman? Böyle şeylere gerek yok arkadaşlar sadece isgara içerek kendini kanıtlamaya çalışan insan yokki işyerimde bile ikinci planda kldığı için değişik şekillere giren birçok kadın gördüm mesela asıl sınıflandıracaksam o tip insanları sınıflandırır 2. Sınıf olarak görürüm.
0
powerpufgirl
(06.07.17)
görmüyorum. içkiden nefret etseydim, alkolikleri aşağılık insanlar olarak görmezdim. insanları ''karakteri zayıf'' diye genellemek, 2. sınıf görmek filan fazla sığ bir bakış.

insanların saygısız ergence tavırları, sigara içsin veya içmesin beni rahatsız ediyor ve duruma göre sinirlendiriyor, o ayrı.
0
otonomo
(06.07.17)
sigara içenlerin %87,52'si bağımlı, bağımlı insan benim gözümde acizdir.

buna rağmen herhangi birini herhangi bir sebepten 2. 3. sınıf insan olarak görmem mümkün değil. insanların birbirlerine karşı bu kadar acımasız olması en az sigara içenler kadar rahatsız ediyor beni. herkes her şeyi mükemmel yapmalıymış gibi, mükemmel olmayanı hakir görmek normal geliyor onlara. müthiş bir robotiklik, insan gibi duygularıyla var olan, sosyalleşen varlıklar için hele...

istiyoruz ki kimse sigara içmesin, herkes sağlıklı yaşasın, herkes zayıf olsun, herkes güleryüzlü olsun, herkes iyi niyetli olsun. insan olmanın alameti farikalarından birisidir bunların hiçbirini, sonuçlarını bile bile, istememek. sigara içerek kendini yavaş yavaş öldürmek isteyene de, 2 dakikalığına olsun zevk alabilmek için boktan geçen hayatını önemsemeyene de saygı duyuyorum ben. aciz güçsüz demek aynı zamanda, güçlünün güçlüyü hakir görmesine bağlanıyor bir noktada; zalimce...
0
Bruce
(06.07.17)
özentilik - gösteriş için başladıklarını, bağımlı hale geldikleri için de zavallı,iradesiz,problemli insanlar olduklarını ayrıca çevreye rahatsızlık verdikleri için de çok saygısız insanlar olduklarını düşünüyorum. rahatsız oluyorum.

aa bide sigara gibi saçma sapan bişeye ayda minimum 150 tl verdikleri için ağır mal olduklarını düşünüyorum. uyuşturucu, alkol kullananı anlarım, cidden zevk verici ve etkili kimyasallar ama sigara saçma sapan bişey. üstelik süreklilik arz ediyor, alkol arada zevk için içersin anlarım ama sürekliliğe dönüşünce zevk yerine hamallığa dönüşüyor
0
the beste
(06.07.17)
kimseyi 2. sınıf diye etiketlemek gibi bir hakkım olduğunu düşünmüyorum ama çok saçma bir iş yapıyorlar burası doğru. bağımlılık bağımlılıktır, bağımlı insan aciz ve zavallı da değildir.
0
pinkpeony
(06.07.17)
ben sıgara içtiğim halde, sıgara içenleri 2. sınıf görüyorum
0
marul hirsizi
(06.07.17)
sir gawain +1

ayrıca hayatında sigara içmemiş, hatta denememiş biri olarak, bu son yıllardaki duman avcısı havalarını da çok itici buluyorum.
0
blatta hiberna
(06.07.17)
(30)

Üniversiteden kaç arkadaşınızla görüşüyorsunuz?

sorubankasi
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
sorubankasi
(01.07.17)
1di 0 oldu. :D mezuniyet 2016
0
glamdr1ng
(01.07.17)
1.

Görüşmek denemez aslında. Arada yazışıyoruz. Farklı şehirlerde yaşıyoruz.
0
i m cool with that
(01.07.17)
0. Bu arada belirteyim üniversite okuyorum, aghshdfs.
0
love my way
(01.07.17)
5 i sık ve aktif, 15-20 civarı.
0
bir ileti paylastim
(01.07.17)
5-6. mezuniyet 2007.
0
sta
(01.07.17)
5 kişiyle görüşüyorum.

İkisi evlendi, biri sonbaharda evlenecek onlarla eskisi gibi görüşemiyoruz ama yine senede birkaç kamp, iftar, ne bileyim kahve için bir araya geliyoruz.
0
chicha
(01.07.17)
2
0
kosun lan mevzu var
(01.07.17)
5 mezuniyet 2010
0
prezarlatif
(01.07.17)
onlarca. etrafim onlarla dolu.
0
kassiopeia
(01.07.17)
1

2009 mezunuyum.
0
wilhelmwasmuss
(01.07.17)
hiç
0
olivia
(01.07.17)
0.
0
sanat guresi
(01.07.17)
Sıfır. Arada instagram fotograflarimizi begeniyoruz iste.
0
moratoryumkisilik
(01.07.17)
Aktif olarak 5 kişi ile görüşüyorum .
0
cabiday
(01.07.17)
Aktif 10 kişi vardır. Görüşmediğim halde,bir işim olsa çekinmeden 200 kişiyi de arayabilirim. 2014 mezuniyetim.
0
fallopian
(01.07.17)
0
mezuniyet 2007
0
füt
(01.07.17)
2 tane çok yakın arkadaşım var üniversiteden. Farklı şehirlerdeyiz şu an ama her gün konuşup haberleşiyoruz. Bunun dışında görüşmeye de çalışıyoruz fırsat oldukça. 1 arkadaşım daha var, eskiden çok yakındık. Sonra başkaları girmişti aramıza ama düzelttik arayı, ayda birkaç kez buluşuyoruz onunla. Aynı şehirdeyiz zaten. Bunların dışında ara ara görüştüğüm 2-3 kişi var ama çok yakın olduğum insanlar değiller.
0
ms brownstone
(01.07.17)
aktif lisanstan 3 y lisans 1 doktoradan 3 kişi.
0
Notts
(01.07.17)
0
0
rayde
(01.07.17)
2
0
tociess
(01.07.17)
0 mezuniyet 2011
0
all girls dream
(01.07.17)
Sık olmasa da görüştüklerimin Slsayısını bilmiyorum ama neredeyse 2 günde 1 görüştüğüm 2 arkadaşım var. Farklı şehirde olmasak daha sık olurdu muhtemelen.
Mezuniyet 12
0
Tyler89
(01.07.17)
bütün yakın arkadaşlarım üniversiteden
5 tanesiyle sık, toplamda 15-20 kişiyle görüşüyorum.
0
cay koy geliyorum
(01.07.17)
merak ettim.

burada 0 yazanlar hangi arkadaslariyla gorusuyorlar

lise mi?
0
kosun lan mevzu var
(01.07.17)
0
0
elorelia
(01.07.17)
@kosun evet lise
0
glamdr1ng
(01.07.17)
Sıfır. Üniversite devam ederken de bölümümden kimseyle görüsmedim. Yüksek Lisans: 2.
0
buf-e kür
(01.07.17)
İlk üniversiteden 6 (1998 mezunuyuz. Farklı ülkelerde yaşadığımız halde yılda en az iki kez görüşürüz, whatsapp grubu gayet aktif)
İkinci üniversiteden 2 (2005 mezunuyum)
Yüksek lisans 1 (mezun olamadım ama onlar 2008 mezunu)

90'larda mezun olduğum liseden 20 kişi her sene iftar için buluşuyoruz, ben 4000km yoldan geliyorum.
0
yontupyontuptasibitirenadam
(01.07.17)
3
0
razvan rat
(01.07.17)
4
mezuniyet 2011
0
yetkili birine benzeyen abi
(01.07.17)
(12)

Bir Konuda Çok Bilgili Olmak

arockm
Merhaba herhangi bir konuda çok bilgili olup, o konuda saatlerce konuşabilirim dediğiniz ne var? Yoksa herşeyden yarım yarım mı?
Merhaba herhangi bir konuda çok bilgili olup, o konuda saatlerce konuşabilirim dediğiniz ne var? Yoksa herşeyden yarım yarım mı?
0
arockm
(30.06.17)
Mısır Mitolojisi diyebiliyorum sadece.
0
buf-e kür
(30.06.17)
az az.
0
nevrochaotica
(30.06.17)
Katil balinalar, Harry Potter
0
dissendium
(30.06.17)
fransız edebiyatı ve ilk çağ felsefesi. tam bilmediğim konular hakkında konuşurken çok tedirgin oluyorum o yüzden elimden geldiğince konuşmamaya çalışırım.
0
theseachange
(30.06.17)
statik, mukavemet, yapı davranışı.
0
tukenmez adam
(30.06.17)
Genelde tam bildigim olmaz, yarimdan hallicedir ama mr fizigi ve oksitosin diyebilirim, iyiyimdir.
0
lamira
(30.06.17)
Uçaklar ve havacılık.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(30.06.17)
grunge, punk, elliott smith, absürd komedi, stand up'lar, korku filmleri, seri katiller, ünlü kişiliklerin özel hayatları, diziler
0
nice tnetennba
(30.06.17)
Scuba dalış, serbest dalış, su altı yaşamı, denizler, okyanuslar vs.
0
peggy
(01.07.17)
rahmetli defne'nin bir programı vardı uzman avı diye, tam o zaman keşfetmiştim ben bir konuda uzman olamadığımı. bana gelse ne seçerdim diye düşündüm çok ama "işte bu" diyebileceğim bir konu gelmemişti aklıma direkt.

o zamandan bu zamana çok bişey değişmedi, biraz maymun iştahlı olduğum için çok şeyden azar azar kapmaya devam ettim ama hala bir uzmanlık alanımın olduğunu sanmıyorum. galiba bir tek quizup'ta rönesans sanatı konusunda derece yapmamı bu konuda bi gösterge sayabiliriz eheh.

bu arada naçizane önerim olsun, uzmanlık alanınız olduğunu düşündüğünüz konularda quizup'ta dünyadan bissürü insanla kapışıp ne kadar uzman olduğunuzu az buçuk ölçebilirsiniz.
0
baba jo
(01.07.17)
dünya coğrafyası. ülkeler, bayrakları, başkentleri, haritadaki yerleri, dilleri, önemli özellikleri, biraz biraz tarihleri vs bi başlasam şöyle minimum 4-5 saat konuşabilirim gibi geliyor. Ülkelerle ilgili bi şeyler öğrenmeyi ve araştırmayı çok seviyorum. Bunlar arasında en iddialı olduğum konu da bayraklar bu arada.

Yukarıdaki konuların çoğunda quizupta min 10 galibiyetlik serilerim vardı ama uzun süre oynamaya üşendiğim için hiç derece yapamadım. Ama arada dünyada top 20'den insanlar geliyordu bu konularda yeniyordum.

Dünya coğrafyası dışında yunan mitolojisini de sayabilirim. Belki biraz da eurovision
0
nundu
(01.07.17)
gerçi kimse tam olarak uzmanım diyemez bu konuda ama türkçe etimolojide iyiyim. bir de daha spesifik ve daha uzman olarak, edip ayel isimli eskilerden bir şairin hayatı sanatı sepeti edebi kişiliği. çünkü bildiğim kadarıyla bu abi hakkında çalışmış 2 kişiden biriyim.
0
wilhelmwasmuss
(01.07.17)
(21)

En az iki kez izlediğinjz film?

pavlis
İsmini ve türünü de yazarak söyler misiniz?
İsmini ve türünü de yazarak söyler misiniz?
0
pavlis
(26.06.17)
98 yapımı Sefiller
0
harvey
(26.06.17)
memento, ilkinde anlamadım.
0
goodz
(26.06.17)
Snatch
Fight Club
Dictator
0
gozu acik sevisen yahudi
(26.06.17)
çok var ama sayı olarak en çok izlediğim captain america: the winter soldier olabilir büyük ihtimal
0
peki madem
(26.06.17)
12 Angry Men. 50 defa izlemişimdir.
0
angelus
(26.06.17)
çok var +1

inglorious basterds
pulp fiction
dr. strangelove.

en çok izlediklerim içinde en çok izlediklerim bunlardır herhalde.
0
ravenclaw
(26.06.17)
Goodfellas - biyografi
Wolf of wall street- biyografi
Shutter Island - Gerilim
Whatever works - komedi
The king's speech - biyografi
A beautiful mind - biyografi
The pianist - biyografi
The social network - biyografi
Man on the moon - biyografi
Faq about time travel - bilim kurgu
Back to the future serisi - bilim kurgu
Doctor strangelove: Komedi
Deadpool - komedi
Midnight in Paris - Bilim kurgu mu komedi mi bilemedim
The matrix(sadece ilk film) - bilim kurgu
K-pax - bilim kurgu
Ice Age - komedi

Aklıma gelenler bunlar.
0
noluyo yaa
(26.06.17)
interstate 60, fantastik, yol, macera.
train de vie, nazilerden korkan bir yahudi köyünün hikayesi, komedi, dram, yol.

çok keyifli ve sevimli filmler.
0
dahinnotha
(26.06.17)
kosmos
the green mile
color of paradise
0
wilhelmwasmuss
(26.06.17)
Twelve monkeys, matrix, akira, moon, ghost in the shell, 2001:a space odyssey, minority report. Tümü fantastik ya da bilim kurgu ya da türevi.
0
kargn
(26.06.17)
The fountain hatta üç gün üst üstte izlemiştim. Her bir izleyişte bir başka olmuştu.
0
clones
(26.06.17)
başkalarının hayatı / dram (eminde olamadım) 4-5 defa izlemişimdir. hem konu hem ulrich mühe efsanedir bu filmde.
0
Phoebe
(26.06.17)
Life of Brian- Komedi
Repulsion - Korku, Gerilim
The Tenant- Gerilim
Burn After Reading - Komedi
Everything You Always Wanted to Know About Sex But Were Afraid to Ask- Komedi
Paris Texas- Dram
Dangerous Liaisons- Dram(?)
0
buf-e kür
(26.06.17)
The danish girl, biyografi
Gülen gözler, neşeli günler

Aklıma ilk gelenler bunlar oldu
0
mutlusismankedi2015
(26.06.17)
apartman teyze
(26.06.17)
Oldboy - türe ne yazayim bilemedim.
0
o ben degilim
(26.06.17)
lotr serisi - fantastik
vizontele - komedi
naked - drama
pulp fiction - reservoir dogs - kill bill - drama/suç
v for vendetta - suç/drama

daha onlarca vardır ama ilk aklıma gelenler bunlar.
0
Apocalypse
(27.06.17)
back to the future serisinin (bilim kurgu - komedi) her filmini en az 5'er kere izlemişimdir
0
yuto
(27.06.17)
yeşilçam fileleri var bink ere izlemişimdir. sadri alışık, kemal sunal filmleri falan. umut var (haya5). otobüs (hayat), the gold rusjh(komedi), shadows and fog(komedi), korkarlen(hayat), au haard balthazar(hayatın ağababası), kader(dram), tabutta rovasata(hyat, rahatlatma filmi), i hired a contract killer(rahatlatma filmi, komedi), üşütük(saçma komedi)..

daha var da aklıma bunalr geldi.
0
misterturist
(27.06.17)
hemen her filmi 2 kez izlemişimdir ben. ya çok sevdiğim için, ya anlamadığım veya sonunu/önemli sahnelerinden birini falan unuttuğum için, ya arkadaşıma/sevgilime/misafirime vs de izletmek istediğim için. sevmediğim ve yarım bıraktığım filmler hariç (tabi ki hariç olcak zaten, adı üstünde yarım kere izlemişim asdf) her filmi en az 2 kere izlemişimdir. bu da çok fazla sayıda film eder. sen şunu 10 falan yap bence.

soruya bir tane cevap: beetlejuice / fantastik komedi
0
reso aga
(27.06.17)
pride and prejudice 2005 yapımı olan.
bir de bir the x files bölümü olan "memento mori" dönüp dönüp izliyorum.
0
denne
(27.06.17)
(21)

bakıyorum herkesi begeniyorsunuz

yuvarlanantencereninkapagi
herkesi ve hiç umulmadık yüzleri begeniyorsunuz. çok şaşırıyorum. fotoğrafa bakıyorum, kesin buna giydirmislerdir diyorum. bi bakıyorum ' söyle güzelsin, böyle guzelsin' . bu durumu elestirmiyorum sadece garipsiyorum. estetik algimin genel guzellik algisiyla hiç uyuşmadığını düşünmeye başladım.beğen
herkesi ve hiç umulmadık yüzleri begeniyorsunuz. çok şaşırıyorum. fotoğrafa bakıyorum, kesin buna giydirmislerdir diyorum. bi bakıyorum ' söyle güzelsin, böyle guzelsin' . bu durumu elestirmiyorum sadece garipsiyorum. estetik algimin genel guzellik algisiyla hiç uyuşmadığını düşünmeye başladım.

beğeni kriterleriniz nedir mesela bir yüzde? benim sanırım bir kriterim yok.

ek olarak yanlış anlaşılmasın, kimseye sen çirkinsin falan diyelim demiyorum. aksine.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.06.17)
ufak kusurlara bayılırım bir yüzdeki.
0
lüzumsuz adam
(25.06.17)
Böyle bi durum var evet.
0
ekaterina
(25.06.17)
Benim de toplumla güzellik anlayışım çok uymuyo sanırım belli kriterlerim yok aslında ama bilemedim valla.
0
pastörizesüt
(25.06.17)
Daha önce yazdıklarından kafa olarak sevdiysem ortalama biriyse bile gözümde tepelere çekiliyor.

Doğal ve içtense, makyaj falan hikaye en kral kız o'dur.
0
passion rules the game
(25.06.17)
çünkü çirkin deme lazım olur kafası.

tabi tutup beğenmediğin insana sen şöyle çirkinsin böyle çirkinsin demenin bir mantığı yok, ama herkesi güzel bulmanın altındaki amaç da aşağı yukarı belli.
0
keçeli kalem
(25.06.17)
giydirince de -simayla alay olmaz- tayfası geliyor n'apalım. ayrıca zaten benim öyle abartılı kriterlerim yok, gideri olsun yeter.
0
yeraltindan potlar
(25.06.17)
Ben artık alıştım bu duruma. Ne zaman ifşa olsa "ooooooo aman tanrım yok böyle bir güzellikkk!!! <3 <3 <3" şeklinde yorum yapılıyor herkese. Diyorum bu seferki şahane biri galiba açıp bir bakayım. Açılan linkteki kişi maksimum 5-6/10 oluyor. İşte bunlar hep ekmeğinin derdindeki delikanlılar. İddiasız kızlara yazıyorlar ki şansları yükselsin. Zira bu iltifatları eden adamların da dünya yakışıklısı olmadıklarını biliyoruz, dün geceki (ve bu sabahki) ifşada gördük.

Bu seferki ifşada eli yüzü düzgün bayağı kişi vardı ama bana göre hiçbirinin abartılacak bir yanı yok. Çok güzel ya da çok yakışıklı değiller, normal insanlar işte.
0
i m cool with that
(25.06.17)
Güzellik anlayışım farklıdır benim. Bu yüzden bir kriter söyleyemem.
0
Apocalypse
(25.06.17)
ya nefes alsın yetercilik ile gelen "ya tutarsa" var ya aşırı nazik bir grup ekşi duyuru ya da cidden herkesi beğeniyorlar. benim oyum kimseyi kırmamak için herkese güzel/yakışıklı diyorlar. gönül işleri sekmesinde ekşi duyuru klasiğidir. fotoğrafını paylaşan herkes güzel/yakışıklı/yorumsuz kalır. ilişki durumuyla ilgili anlatılan her şeyde karşı taraf suçlu bulunur. ilişki başlamadıysa, bir uyuşmazlıktan söz edilen karşı taraf ne kadar mantıklı olursa olsun, duyuruyu açana "kaç kurtul böyle insanlardan" denir. çok da şey yapmamak lazım.
0
nawar
(25.06.17)
Neden her ifsadan sonra bu tip gerilmeler yaşıyosun, merak ettim.
0
elorelia
(25.06.17)
e çünkü beğenilecek güzellikte kadınlar ve yakışıklıymış denecek erkekler var ifşada. ifşayı aktif olarak takip eden yaklaşık 150 kişi var desek 149'unun beğenmediğini birinin beğenme olasılığı hala matematiksel olarak var.

beğenmek ayrı, tapmak ayrı. tapılacak bir insan var, o da kendini biliyor <3
0
i drive the hearse
(25.06.17)
bu durumun politically correct açıklaması için nawar'a, acı gerçek açıklaması için de i m cool with that'a katılıyorum.

kriter olarak da burun önemli. kaş da önemli. limonlu cola'nın burnu güzele benziyordu ama muhtemelen o açıyı bulmak için yıllarca uğraşmıştır. bunun dışında love my way'de hem burun hem kaş iyi duruyor.

bunların dışında gördüklerim sokakta her gün gördüğümüz dikkatimizi çekmeyen insanlar.
0
ron dennis
(25.06.17)
niye çok şaşırma duygusu yaşayacak kadar üzerinde duruyorsun ki.

basit, eğlenceli bir olay. (bu fotografları arşivleyip ileride zaman geçince harekete geçip mesaj atan filan azimli işsizleri bir kenara bırakırsak tabii- öyle şeyler olmuş yazıyordu bir ara buralarda)

çirkinlik, güzelliğe göre daha belirgin sınırları olan bir şey.

birine ay ne çirkin denirse genelde diğer insanlarda onu çirkin bulur ama, güzellik daha esnek bir şey, yani eli yüzü düzgünse, yani her gün sokakta rastlanabilecek ovvv göz alıcı biri diyemiyorsan da kabul edilebilir bir güzellik varsa onu çoğunluk güzel bulacaktır.

zaten herkes aşırı güzel veya yakışıklı çıkarsa burada bir gariplik olurdu.
0
wilhelmwasmuss
(25.06.17)
ben öyle bir durum görmedim. tam tersine hoş görünen tiplere bile giydirmeye çalışan ergen ergen agresiflikler içeren yorumlar daha çok gibiydi.
0
burya
(25.06.17)
kara kara bunu düşünmüyorum ya yapmayin..... baya da eğlendim hatta
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(25.06.17)
İfşalara bakmadım pek, bayram bayram kalp kırmamak için olabilir:)
0
Fusha
(25.06.17)
Bunun birkaç farklı nedeni var, en önemlisi olumsuz durumların saklanması, güzel olduğunu düşünenler yazıyor ama çirkin olduğunu düşünenler yazmıyor, böylece herkesçe güzel bulunuyormuş gibi geliyor ama aslında öyle değil.
0
harvey
(25.06.17)
yukarıdaki çoğu cevaba çeşitli yönlerden +1

zaten öyle ya da böyle albenisi olan erkek/kadınların ifşalarındaki yorum sayısı dahi ortaya koyuyor onların albenilerinin olduğunu. hiçbir albenisi olmayanlar arada kaynıyor işte. şekil a :( çünkü ben üç-dört defa ifşada bulunmuştum, hiçbirinde de "vaov!!1", "aman ya rabbil alemin." minvalinde cevap almadım. birkaç kadın duyurucu da alamadı. kısacası cazibesi eksik olanlar da fazla. işte bu duyuru da algıda seçiciliğin bir örneği bence.
0
m e b
(25.06.17)
Zoruna mı gitti?
Zaten güzel olduğu kendine toplum tarafından empoze edilen hatunlar genelde ifşa yapıyor. Bunu gören diğer hatunlar hiç piste çıkmıyor. Asıl onları görmek lazım aslında.
0
[GODDARD]
(25.06.17)
Ben kadinlarin genelini begendim, bir kadin olarak.
Hafif kemikli yüz güzel bence, ama güzellik genele bakinca dedigin bir sey, sadece yüz degil.

Yanlis anlamadik da, algin yanlis bence. Genelde duyuruda muhabbetleri olduklari insanlara iltifat ediyorlar sanirim. Begenip tanimadiklarini da özelden yaziyorlar?
0
buf-e kür
(25.06.17)
Sen paylaş seni beğenmeyelim.
0
for day to break
(25.06.17)
(5)

ehliyet kemeri takmadan yola çıkmayalım kamu spotu gibi ifşa!

wilhelmwasmuss
https://i.hizliresim.com/Prk369.jpg
0
wilhelmwasmuss
(25.06.17)
yaş 35in üstünde
0
asuturias
(25.06.17)
naber hemşo trabzon mu? biraz rize gibi geldi gerçi ama bilemedim şimdi :)
0
burya
(25.06.17)
yaşımdan büyük gösterdiğim doğrudur, daha yeni 30 oldum.

vee hayatım boyunca rize/trabzon mu diye soran 165561265481. kişi. 1000 yıldır sülalecek iç anadoluluyuz:)
0
🌸wilhelmwasmuss
(25.06.17)
Az kalsın sana da "uuuiiyy uşağum" yazacaktım ama karadenizli değilmişsin, şaşırdım.
Seni tuttum. Esmer ve ışid sakallı değilsin. Duyuru tarihinde bir ilk.
Bu arada sana çok benzeyen birini tanıyorum. Hatta bir an o musun acaba diye iki kez baktım.
Ayrıca gerçekten de büyük gösteriyorsun +1
0
i m cool with that
(25.06.17)
seküler bir beyim ışid sakalı bırakmam, bıraktırılmısını teklif bile ettirmem kendime:)

o kişiyi biliyorum kendisi dublörüm elbette :)
0
🌸wilhelmwasmuss
(25.06.17)
(3)

ütü

yuvarlanantencereninkapagi
ütünüzden memnun musunuz? evetse modeli nedir, alacak olsaniz yine onu mu alirdiniz?
ütünüzden memnun musunuz? evetse modeli nedir, alacak olsaniz yine onu mu alirdiniz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.06.17)
philips azur serisinin gecen sene cikan modeli. ben cok cok memnunum. alacak olsam yine bunu alirdim.
0
fraise
(25.06.17)
değilim. tefal ütü var, yerden kaldırınca birazcık eğersen, yani tam yatay olarak kaldıramazsan alt gözeneklerinden su damlıyor.
0
wilhelmwasmuss
(25.06.17)
Philips azur eski bir model ama memnunum
0
Neyazayım
(25.06.17)
(27)

ben mi anormalim, seyyar satıcı mı?

m e b
dün iftara yakın arkadaşımla buluştuk, ilerliyorduk yolda. sonra seyyar satıcı gördüm. gittik yanına ne satıyor diye. madalyon tipinde çeşitli kolyelerden satıyormuş. arkadaşımla incelerken küçük prens kolyesinden gördüm. arkadaşımı küçük prens ile ben tanıştırmıştım, kitabını hediye etmiştim. bu yü
dün iftara yakın arkadaşımla buluştuk, ilerliyorduk yolda. sonra seyyar satıcı gördüm. gittik yanına ne satıyor diye. madalyon tipinde çeşitli kolyelerden satıyormuş. arkadaşımla incelerken küçük prens kolyesinden gördüm. arkadaşımı küçük prens ile ben tanıştırmıştım, kitabını hediye etmiştim. bu yüzden de iki taraflı hatıra olsun diye iki tane aynı kolyeden aldım; biri ona, biri bana. adam kolyenin birini hazırladı ve verdi bana. ben de direkt arkadaşımın boynuna madalya takar gibi taktım. ondan sonrası şöyle gelişti:

seyyar satıcı: eheu eheu, sevgiline mi aldın kolyeyi? eheu eheu.
ben: ne alaka? dostuma aldım. işte bu yüzden bu ülkede erkekler sevgilerini belli edemiyor; erkekler arasında hediyeleşme kültürü yok, sizin gibiler yüzünden.


adam diğer müşterilere de dönüp "doğru yere parmak bastı, ehi ehi. doğru söylüyorsun." dedi yine gevrek gevrek gülerek.


şimdi benim yaptığım cidden anormal bir hareket miydi? ne yani, hediyeyi alıp direkt eline mi verseydim arkadaşımın? çok mu feminen bir şey buradaki hediyeleşme işi? yoksa son derece normal olan bu davranış, ülkemizdeki anormal zihniyetten dolayı mı tuhaf göründü?


sorumdan da anlamışsınızdır; arkadaşım da erkek, ben de.
0
m e b
(09.06.17)
Seyyar satıcı dayaklıkmış, sen de boynuna takmasan daha iyi olurmuş sanki.
0
angelus
(09.06.17)
adam normal bi şekilde sormuş, gayet medeni bi şekilde. niye atar yaptın ki? :D
0
sanrı
(09.06.17)
arkadaş fazla laubaliymiş, kafana niye takıyorsun ki...
0
hosein
(09.06.17)
Arkadasin sirtini sana mi donmustu sen kolye takarken? Eger oyleyse ve yuzunde de mutluluk gostergesi bir tebessum olustuysa sen kolyeyi takarken, adamin killanmasi gayet normal. Ama oyle laubali bir sekilde sormamasi gerekiyordu. Cok buyutmemek lazim.
0
gencliginde metalci dovmus hikmet amca
(09.06.17)
kolyeyi iade ederdim direkt.
0
teritori
(09.06.17)
e bu öğrenilmiş bişey. filmlerde dizilerde... kadın saçlarını toplar, erkek kolyeyi takar. iki erkeği aynı pozisyonda görünce böyle bi sahne görünce adamın aklına gelmiş. aklına gelmesinde problem yok ama dillendirmesi çok saçma olmuş.
0
elorelia
(09.06.17)
aşırı tepki vermişsin.
0
chavezding
(09.06.17)
yav yukarıda "madalya takar gibi taktım" dedim, arkadan kolyeyi takarken ensesine öpücük kondurmadım yani. saliselik bir hareketti, arkadaşım bile kavrayamadı takana kadar. şu şekilde: vignette2.wikia.nocookie.net
0
🌸m e b
(09.06.17)
yav adam küfür mü etti sana? niye bu kadar abarttın?
böyle bi olay yaşasam '3. olur musun?' diye sorarım en fazla sonra da güler geçerim.
0
sanrı
(09.06.17)
Abi önce dişi arkadaşına aldın sandım sonra erkek arkadaşına aldığını anladım. İki yetişkin erkeğin önce küçük prens madalyonu alması, sonra da birinin onu diğerinin boynuna takması biraz gay bi hareket gibi sanki. Geveze esnaftan boyle bir yorum gelmesi bana sasirtici gelmedi.

Bi de "bu ulkede" daha once erkegin erkege hediye vermesini garipsendiğini hic gormemistim. Sagim solum birbirine hediye veren centilmen erkek dolu, kimse de aga napiyorsunuz demiyor. Birbirlerinin boynuna kolye takmiyolar tabi. Tepkin abartili geldi biraz.
0
duru arsnova
(09.06.17)
Yaptığın tek anormallik o kolyeyi adama geri verip "almıyorum lan senden bişey, sen bu kafayla ekmek mekmek kazanamazsın inşallah" dememendi.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(09.06.17)
bonisnocetquimalisparcit+1

kendi fitnesinde boğulsun çomar, ben sinir oldum buradan...
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.17)
Ben küçük prens kolyesi almanıza takıldım şahsen. Yaşlar 12+ ise sıkıntılı biraz :/
0
manuel mandalina
(09.06.17)
baya anormalsınız zira burada satıcının sağlam dayak yemesi gerekirdi. cidden dövmediniz mi? inanmak istemiyorum da.
0
odiyus
(09.06.17)
yav he dayı he deyip geçecektin. tipik cahil ve densiz bir insan modeli belli ki kafanı yormana değmezmiş.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.06.17)
evet sevgilime aldım, öbürünü de annene aldım akşam takacam deseydin.
0
battal gemalmaz
(09.06.17)
hediyeleşmek ok tabi de bu biraz gay ce hareket olmuş.
0
benaslindayohum
(09.06.17)
fazla "modern" davranmışsın. muhtemelen yüzünüzü yumuşak gördü, bu ülkede bu sözün sonucu %80 ihtimalle dayak olurdu.
0
doxanikee
(09.06.17)
Ben comar deyince kiziyorsunuz ama...

Bir de m e b adli kardesimizin homofobiye karsi duyarli olmasi da beni sevindirdi.
0
Traveller
(09.06.17)
bence sen anormalsin kardeş
0
bardakigüneşgözlüğü
(09.06.17)
satıcı dayaklık derecesinde gevşek bir tipmiş.

senin tepkin de anormal.

erkekler arasında hediyeleşme kültürü yok değil var ama küçük prens kolyesi alıp boynuna takarsan bu, bu kültürde garipsenir ve mizahi bulunur.

adam laubali de, bu kadar şok olup şaşırmak anormal. işte hep bu yüzden erkekler sevgilerini belli edemiyor deyince adama daha da mizahi gelmiş. sevgimizi belli ediyoruz da bunun için arkadaşımızın, dostumuzun boynuna kolye takmıyoruz genelde, adam dayaklık ama durum mizahi.
0
wilhelmwasmuss
(09.06.17)
reyiz bu senin kaçıncı eşcinsel sanılman. daha önce de ev arkadaşınaynı şeyi söylemişti diye hatırlıyorum. müzik zevkin falan da bir kadınla aynı. bilmiyorum bu kadar kişi aynı şeyi düşnüyorsa sende bişey olabilir.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(07.09.17)
herkes anormal.
0
pinkpeony
(07.09.17)
@qazedcsrfvtyhngujmkol: öyle bir şey hatırlamıyorum. sen hatırlıyorsan söyle, ben de merak ettim. ayrıca müzik zevki ve cinsel yönelim arasında bir bağ olduğunu da ilk kez duyuyorum.
0
🌸m e b
(07.09.17)
adam şaka yapmış işte, kötü niyetli gibi gelmedi. sende gizli homofobi sezdim.
0
goodz
(07.09.17)
arkadaşlarım bana gay diye takılıyorlar demiştin. öğrenci evindeki arkadaşların da banyodan sonra seni güldürmek için soyunarak gelmiş sen de mabadını görünce ben kıllıyım ama senin kıçın ay parçası gibi demişsin ve mastürbason yapar gibi yanına gitmişsin o da ben şakasına sana gay diyodum da var sende bişeyler demiş ve sana darılmış. böyle bi duyrunu hatırlıyorum.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(07.09.17)
o seyyar satıcı son zeka kırıntısını bu espriyi yapmaya harcadı, sonrasında mitozla çoğaldı büyük ihtmalle.
0
binder dandet
(07.09.17)
(6)

mide suyunun ağza gelmesi sonucu nefessiz kalarak uyanmam

qazedcsrfvtyhngujmkol
bu nedense bu yazın sonunda başladı. 3 kere falan olmuştu. her seferinde uykumdan sıçrayıp boğazımı sanki biri sıkıyormuş gibi nefes alamamıştım. burada çeşitli şikayetlerimi duyuru olarak açtım dilde tabaka daha sonra yutkunurken yemekler boğazıma kaçar gibi oluyor dedim. o tabaka için kbb uzmanına
bu nedense bu yazın sonunda başladı. 3 kere falan olmuştu. her seferinde uykumdan sıçrayıp boğazımı sanki biri sıkıyormuş gibi nefes alamamıştım. burada çeşitli şikayetlerimi duyuru olarak açtım dilde tabaka daha sonra yutkunurken yemekler boğazıma kaçar gibi oluyor dedim. o tabaka için kbb uzmanına gittim bişeyin yok demişti ama 1 hafta sonra bu yemek kaçma fobisi başladı. yediklerimin yemek borusundan ağza gelmesi bu şikayetlerim başladıktan sonra uzun zamandır olmamıştı yine oldu. acaba başıma gelen bu olayla etkisi var mıdır yemek kaçma dışında midemde de gaz var gibi biraz şiddetli geğiriyorum arada. bu şikayetlerim için ne önerirsiniz.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(16.05.17)
Mide olayin ise hypnic jerk olayina benzemekte. Basina gelenlerin hepsinin anksiyete ile dogrudan baglantisi var.
0
tezek
(16.05.17)
yatmadan önce yemek yeme.
0
ppemreqq
(16.05.17)
abi yüz kere dedik psikolojik destek alman lazım diye. niye ısrarla bunu düşünmüyorsun? kgb, dahiliye, genel cerrahi diye dolaşacağına bir psikoloğa, psikiyatriste falan gitsene. sence bir insan bu kadar hastalığı olup da yaşamına devam edebilir mi? sen kendini hasta ediyor/zannediyorsun. sorun gafada gafada.
0
der meister
(16.05.17)
8 den sonra hiç birşey yenmeyecek kesin ve net.
biraz yüksek yatılacak.
gaviscon şurup içilecek yatmadan önce..
hala devam ederse
antidepresan icin psikiyatriste.
0
jamswety
(16.05.17)
e reflü bu. aynısı bende var. gaviscon plus iç. kabuklu şeyler yeme domates yeme.
0
xu
(16.05.17)
o bana da oluyor yılda bir kaç kez. hatta daha bir hafta önce falan oldu, hiyaak hık hık hık diye uyandım.

ama hepsinde benim hatam, yani yatmadan önce yemek yersem oluyor. reflünün etkisi var.
0
wilhelmwasmuss
(16.05.17)
(21)

şu ayakkabı 10 üzerinden kaç verirsiniz?

lonelyman
https://www.elleshoes.com/barron-erkek-ayakkabi-lacivert-lacivert-barron-08
0
lonelyman
(12.05.17)
9
0
alt4y
(12.05.17)
0

Hic tarzim degil.
0
murakami
(12.05.17)
7
0
sylr
(12.05.17)
8 falan gayet tarz ve güzel ayakkabı
0
all girls dream
(12.05.17)
tiki işi gibi geldi
puanım 2 kanka
0
supermatik
(12.05.17)
0
0
rucka boji
(12.05.17)
bana göre 0. çünkü püsküllü.
0
wilhelmwasmuss
(12.05.17)
net 0 :(
0
utepils
(12.05.17)
0
0
theworldismine
(12.05.17)
Ya valla soğuyorum duyurudan böyle linkleri gördükçe. Açmıyım diyorum merak edip açıyorum. Bu ne kardeş ya :(
0
funl
(12.05.17)
0 :(

parlak parlak çok çirkin bence ya
0
nundu
(12.05.17)
3

bunların bi de yanları da ipli olanları oluyor. onlara ben 'yavşak ayakkabısı' diyorum. o tarz ayakkabı giyip de efendi olan biriyle karşılaşmadım bugüne kadar.
0
elcolerico
(12.05.17)
beyaz taban cok cirkin, pavyoncu ayakkabisi gibi (:
0
ubi dubium ibi libertas
(12.05.17)
0 :(
0
sta
(12.05.17)
Tamamlayıcı olarak da kısa paça pantolon. Leş.
0
kumulatifvergimatrahi
(12.05.17)
tabanı öyle bok gibi olmasa 7 verirdim. klasik bir ayakkabı işte.
ama bu tabanla sana puanım 1 kanka.
0
teritori
(12.05.17)
7
Tabanını sevemedim.
0
demoniclewinsky
(12.05.17)
0 bile vermem.
0
zirrealist
(12.05.17)
0
0
matilda
(12.05.17)
-1
0
elorelia
(12.05.17)
7
0
dedim ben sana
(12.05.17)
(9)

Koreliler neden japonya ve çin'i kardeş ülke olarak görmüyorlar?

denizaya
Ya bunlar aynı toprağın aynı ırkın insanı değil mi?şu videoda adamlar üstüne basa basa çin ve japonya bizim kardeş ülkemiz değil, türkiye kardeş demişler ne alaka ise;https://www.youtube.com/watch?v=41zEXsWqWyc
Ya bunlar aynı toprağın aynı ırkın insanı değil mi?

şu videoda adamlar üstüne basa basa çin ve japonya bizim kardeş ülkemiz değil, türkiye kardeş demişler ne alaka ise;

www.youtube.com
0
denizaya
(04.05.17)
türkiyeyi sevmelerinin nedeni: kore savaşı

diğerlerini sevmeme nedenleri: 1 ve 2. dünya savaşı sırasındaki işgal ve yayılmacı politikaları
0
halanne
(04.05.17)
Irk baska siyasi dinamikler baska.
0
stavro
(04.05.17)
Türkler neden ermeni ya da yunanlıları sevmiyorsa o yüzden. Japonya -yanlış olmasın-1950 ler öncesi kore'yi sömürmüştür. Koreliler çok fazla yıkım,savaş ve fakirlik görmüşlerdir. Sanayileşme sürecine bizimle başlayıp bizden geri olmasına rağmen şu an bizden fersah fersah ileridedir. Azimli başarılı bir ülkedir. Bir de japonlar ve çinlilere göre daha sevimli bir millet oldukları su götürmez bir gerçektir.
0
formalite
(04.05.17)
Japonya Kore'nin üzerinden çok ağır geçti tarihte, aynı şekilde Çin'in de üstünden geçti. Sonra komünizm emperyalizm falan derken Çin'le G. Kore'nin de arası açıldı.
0
whoosie
(04.05.17)
ahaha türk kızları bunlara ilgi mi gösteriyormuş diyordum ki
geçenlerde bir kızın hyun jae hayranıyım falan dediğini hatırladım.
o herif buymuş demek. vay anasını neler dönmüş serhat ya.
0
supermatik
(04.05.17)
kore'de okuyup japon bi firmaya girdi diye arkadaşları tarafından dışlananları gördü bu gözler. sebebine gelince de japonya ve çin'in yayılmacı politikaları ve siyaset diyebiliriz. nasıl türkiye yunanistan başta olmak üzere birçok ülkeyi sevmiyorsa burada da aynı şey geçerli aslında. sıradan bir yunanla kanka olmak için sadece 5 dk'ya ihtiyacınız olur. sonrası gelsin raki, gitsin cacıki şeklinde enseye şaplak moduna geçersiniz.
0
hosein
(04.05.17)
komşu milletler genelde birbirini sevmezler
uzak milletler genelde birbirlerine sempati duyarlar.
0
wilhelmwasmuss
(04.05.17)
bi ara kore dizisi izlemiştim oradan hatırlıyorum. bir dönem japonlar koreyi işgal etmiş. tarihten kaynaklanan husumetleri var yani.
0
cabiday
(04.05.17)
biz de ermenilerle, rumlarla, yunanlarla aynı toprağın, aynı ırkın insanıyız? adamlarla bin yıl bir arada yaşamışız, senin mantığına göre bunları sevmemiz gerek ama sevmiyoruz; neden acaba??
0
scars dont fade
(04.05.17)
(4)

Kut'ül Amare

tahin pekmez yoğurt
Son 2 yıldır Akp'liler niçin bunu ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Daha önce hiç duymazdık bunu. Amaçları ne?
Son 2 yıldır Akp'liler niçin bunu ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Daha önce hiç duymazdık bunu. Amaçları ne?
0
tahin pekmez yoğurt
(29.04.17)
Sorun niye ön plana çıkarılması değil, sorun neden "daha önce duymadık" ımız. Kut'ül Amare'ye bu zamana kadar gereken önemin verilmemesi sıkıntı bence
0
scomalt
(29.04.17)
basit bi cevabı var: eziklik. ataların ruhunu yad etmek isteyen gitsin kutul amare'nin sonunu kutlasın.

daha az basit olan 2. cevap şu: bütün milli bayramlar/olaylar atatürk veya bir şekilde kemalizmle imgeleri barındırıyor. kendine ait bir şeylerin bir zaferin olmasını istersin. derin tarih dergisi tayfası yıllardır bir paralel tarih söylemi oluşturma gayretindeler. sebebi dediğim gibi ülkeye dair her şeyin ister istemez kemalizm ve onun temsil ettiği askeri dikta zamanları haricinde kendi bayramlarını kutlamak.


o kadar basit olmayan 3. cevabı ise şu: ırak'ın içinde bulunduğu durum. akp hükümetinin musul ve kerkük hatta kuzey suriye ile ilgili planları yapmadığını düşünemiyoruz. e bir yerleri fethetmeye girişeceksen haklı sebebin olması lazım. hiç olmadı orası ile ilgili geçmişten gelen bir hak sahipliğinin olması lazım. meşruluk ihtiyacı yani. yoksa zibidinin teki çıkıp "hacı sizin ne işiniz var burda?" der, canın sıkılır.
0
lucky strike
(29.04.17)
küçümsemek değil ama kut'ül amare ırak cephesinde kazanılan bir muharebeden ibarettir. savaş ve muharebe farklı kavramlar.

yenilgi ile sonuçlanan bir savaşta (ırak cephesi) kazanılan ve savaşın genel sonucu üzerinde değişiklik yaratmayan bir zaferi, dünya savaşını kazanmış gibi kutlamak eziklik. tabii ki anması filan yapılır ama büyük şanlı zafer gibi törensel kutlamalar eziklik ve geri kalan yorumları için lucky strike + 1.
0
wilhelmwasmuss
(29.04.17)
bu zafer 1952' yılına kadar kutlanıyordu zaten. adnan mendere hükümeti kutlamayı kaldırdı. nato'ya üye olduktan sonra ingilizlerin isteği üzerine. ama sorsan cehape zihniyeti falan diye zırlarlar
0
burya
(29.04.17)
(5)

TEk başına yaşayanların motivasyonları neler?

Cursed Chico
Neden kalıyorsunuz tek, ekonomik olarak sıkıntı oluyor mu ve kaç + kaç?maaşınıın kaçta kaçı ev kira faturalar evdeki yemeklere gidiyor bir de?
Neden kalıyorsunuz tek, ekonomik olarak sıkıntı oluyor mu ve kaç + kaç?

maaşınıın kaçta kaçı ev kira faturalar evdeki yemeklere gidiyor bir de?
0
Cursed Chico
(27.04.17)
tek başıma mutluyum, 32 yaşındayım ve hayatımın yarısından fazlasını ailemden ayrı geçirdim. istanbul'da mühendisim, ailem ise antalya'da. maaşımın 20-25%'ini veriyorum belki ama kafam ve içim rahat. Şimdilerde ya İzmir ya da Antalya'ya dönmeyi düşünüyorum, olursa yine yalnız yaşayacağım.
0
dgr
(27.04.17)
30 yaşındayım. işim gücüm var, bir ev arkadaşını çekemem. ekonomik sıkıntı olmuyor. ev 2+1

kira, maaşımın yüzde 20 sinden biraz aza denk geliyor. tek yaşadığım için ve yemek yapabilme becerim olduğu için abartı bir yemek giderim olmadığını düşündüğümden hesap yapmadım. faturalarda kombinin yanmadığı dönemde en fazla 200 filan olsa gerek.
0
wilhelmwasmuss
(27.04.17)
tek olmak gibisi var mi yahu. her sey benim kontrolumde. temizini de biliyorum pisini de. ev masraflari 2ye bolunse guzel olur tabi ama keyfimden huzurumdan onemli degil. pahali bir sitede oturuyorum, kira+aidat %35'e denk geliyor.
0
jedilance
(27.04.17)
sıkıntı değil.
maasın 3de 1i gidiyor.
0
mayeskuel
(27.04.17)
gayet iyi durumdayım.bekar hayatına alıskın biri olarak krallıgımı ilan edeli cok oldu.
0
siyahbeyaz1903
(28.04.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.