çünkü her işlemcinin üretim teknolojisinden (tasarımından) kaynaklanan bir ideal çalışma hızı var.
bunun üstüne çıkarsan önce ısınır, çok zorlarsan bozulur.

demek ki ben hazreti google'dan çok biliyormuşum :)

Transistör felsefesi ile çalışan geleneksel cpularda sınıra yaklaşıldı da ondan.

Yeni bir teknolojiye geçilmesi lazım. Kuantum işlemcilerden bahsediliyor ama daha çok geliştirilmesi lazım

6ghz'e çıkarsın ama soğutması çok zor olur. her clock'da güç tüketirsin ve bir kısmı ısı olarak açığa çıkar, daha yüksek hız = birim zamanda daha yüksek ısı demek.

Bunu da standart soğutucular ile belli bir hıza kadar tolere edebilirsin. üreticiler de işlemcileri sana optimum hızlarda satıyorlar. istersen soğutmanı iyileştirip overclock edersin.

sorunun ayrıntılı cevabı

electronics.stackexchange.com

arabalar neden tek silindir 20.000 devir degilse asagi yukari ayni sebepten.

geçmiş olsun yapacak bir şey yok burası TÜRKİYEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE...

Hiçbir şey yapamamazsınız ancak onun gibi olarak bir şeyler yapılabilir. Orman kanunu yani. Ben tek olsam lastiklerini şişlerdim. Araba hafif olsa 4-5 kişi araca zarar vererek bir köşeye çekilebilirdi ama kamyonsa mümkün değil gibi.

Özetle gücün yetiyorsa kavga edeceksin yetmiyorsa malına zarar vereceksin

Lastikleri sislesek ne olacak ki adam sikayetci olsa bize gelmeyen polis ona gelir bir de lastik oderiz.

Kavga etmelik bir adam da degil ceker vurur oldugunle kalirsin.

çare yok ya ölecen ya öldürecen adamları bunlar hiç polemiğe girmeye gelmiyor ama işte hayat çıkarıyor karşınıza.

Kamyonun lastiklerini patlatmak bence en akılcı çözüm gibi geliyor(akılcı çözüm diye bunu öneriyorsak vay halimize)

Hiç muhatap olmadan gizliden bıçağı sokacaksın lastiklere.O adam kime çatacağını biliyordur, ailesiniz diye sizi yumuşak görmüştür. Kendi mekanında değilsen zaten onun arkası da vardır temiz bir dayak yersin.

trafikte her dayılananla kavgaya girişirseniz
ya katil olursunuz, ya da sizi öldürürler.
this is çomarland. kimseye bulaşmamaya çalışın.

bu durumda hiç muhattap olmayıp 155'i aramıştım. gelip çekmişler, üstüne bir de ceza yazmışlardı. aklınızda bulunsun.

polise "canım tehlikede" derseniz gelmiyor, doğru. ama "arabam çıkamıyor" derseniz geliyor. çünkü ceza yazacak, para alacak falan filan.

durum böyle. ite bulaşmayın, çalıyı dolaşın.

ben olaya baska acidan yaklascam. polisi bimer'e sikayet et. kayitlarin dinlenmesini talep et. benzer olay 155 de basima gecti. sadece karsidaki memur beni ciddiye almadigi icin sikayet ettim. sorusturma baslatildi. dava acildi. ayin 20sine mahkememiz var.

@Babilbaligi once arabam cikamiyor diye aradim ama kamyon cekicisi yokmus! Ceza yazsa bile orada kalacakti araba. Yine de 45 dk bekledik olur da gelir diye ama plakayi aldilar sadece.

@mayeskuel kayitlarda gelecegiz bekleyin disinda bisey yok ki. Adres aldi plakayi aldi poliste biz yapacagimizi yaptik cok yogunduk bahanesine siginacaktir. Ve uefa kupasinin o taraftayiz bilenler cikacaktir yuruyesek emniyet mud. 10 dk mesafede.

benim başıma böyle bir şey gelecek var ya olay soğduktan sonra şöyle 1 hafta falan geceleyin benzin döküp yakmazsam o aracı en adi o... çocuğuyum.

Tam olarak nasıl saldırdı adam? Fiziki şiddet mi oldu? Eğer olay bahsedildiği kadarsa hukuki olarak bir yere varmaz.

Ayrıca bence kavgayı başlatan taraf siz olmuşsunuz. Silah bıçak çıkarıp yaralayacak adamı da 8 aylık bebek durdurmazdı, her türlü yapardı yapacağını. Öfkenizi besliyorsunuz, yapmayın bunu. Geçmiş gitmiş, sakinleşin. Geçmiş olsun, daha kötüsü olmasın.

arkadaslar akliniz yerinde mi? neden herkes bicakla, yak, vur, kir, oldur gibi her iki tarafin da zarar gorebilecegi gerizekalica seyleri oneriyor?

lastige bicagi sokarken, adam gordu ve @tavsan'in esini cekip vurdu, o zaman ne olacak? cocuguyla tek basina yetmezmis gibi, bir de yillarini mahkemelerde harcayacak, hayati mahvolacak.

@tavsan, hukuki yollar disinda birseye basvurmayin. ayrica, burada yazilan her tavsiyeyi de ciddiye almayin, cogunlugu 18-24 yas arasinda, hayatinda pek sorumlulugu olmayan insanlar. eger, hukuki yollardan kesin sonuc alamayacaksaniz da, 1 hafta sonra unutacaginiz olay uzerinde de bu kadar durmayin.

su kisa videoya bir bakin: www.milliyet.com.tr

herkes saldir, lastiklerini indir vb. demis ama bunlarin hic biri cozum degil. trafikte ya da evde park halindeki aracinizla bu ve benzer sorunlari yasiyorsunuz; ve bizim millet bu tip olaylarda sorumsuz! telefonunu bile yazsa, birakip gitmeye hakki yok oyle!

burada yorum yazanlar gercek hayatlarinda nasil yasiyorlar anlamiyorum!

hakli da olsaniz haksiz da olsaniz "hee" deyip gececeksiniz, yoksa hayat gecmez bu ulkede!

bu olayı polisin çözmesi gerekiyordu onlar da ilgilenmediğine göre yapacak hiçbir şey yok maalesef. böyle tiplerle münakaşaya girilmez. kusura bakmayın dese olay çözülecek mecbur muyum gerizekalı diyor. bunla ne tartışıp neyin lafını anlatacaksın ki?

@avakoda uzerimize yurudu gelip cekmek zorunda degilim. Zaten sabah erken cikiyorum falan dedi. Sonra araya insanlar girdi. Uzerimize yururken de el kol uzatiyordu itis kakis oldu ama nereye degerse diye erisemedi.

Kavgayi siz baslatmissiniz demissiniz bu kaniya hangi cumlemden vardiniz acaba?

Silecekleri kaldırıp aynaları kapatmak çözüme yönelik bir davranış olmadığından ben öyle düşündüm. Yoksa amacım karşı tarafı savunmak filan değil. Şahit bulmanız mümkünse tehditten şikayetçi olabilirsiniz. Kucağınızda bebek olması da elinizi güçlendirir.

bu ne oldu?

kar durumunu belirtmişler ama zarar durumuna dair bir açıklama yok.

islam açısından legalize söylemlerle süslemişler.

bankaların 'faiz' diye belirttikleri de bu sonuçta? adama sen paranı emanet ediyorsun, o da o parayı kullanıyor ve belli bir getiri sağlıyor bu bankaya. yani senin bankaya vadeli ya da vadesiz olarak bırakmış olduğun para banka tarafından kullanılıyor. vadesiz olan için banka tarafında risk faktörü var sadece -pat diye çekebilir gibisinden.

peygamber zamanındaki faiz ile bankacılık faizi şahsi düşünceme göre çok karıştırılıyor.

amacım da polemik değil, başka birisi 'yok gardaş o öyle değil' derse, heeee tamam o zaman derim.

ne olduğu kanımca şöyle anlaşılabilir, senden aldığı bu parayı ne yapacak? pat diye fabrika kuramayacağına göre isteyene kredi verecek. haa peki bu banka müşteriye kredi verdiğinde geri ne şekilde istiyor? zarar edersem kusura bakma abi ben bu işten zarar ettim deyip geri ödeme yapmamana izin veriyor mu? yoksa patır patır faiziyle alıyor mu ?
işte bütün mesele :)

zaten çok da bir getirisi yok diyelim ki 25 gram altının var 3 ay sonra 0,05 gr altın ekleniyor.
ama evde duracağına bankada dursun. bir de altın kart veya sale plus kart al, puanların hesaba gram altın olarak eklensin.
biriktirme davranışı olarak olumlu.

bildiğin faiz.

bizim ofiste de yıllardır aynı sorun var.

yılın belli dönemlerinde nereye dokunsak çarpılıyoruz. özellikle de kapı kolları, sebil, ve bilgisayarlar. garip bir şekilde bazıları çarpılırken bazılarına tahta gibi hiçbir şey olmuyor. ofiste çarpılan eve gittiğinde de orada çarpılıyor. bildiğin, ofiste elektrik yükleniyoruz yani. bir ara elektrikçi gelmişti sormuştuk ona, hemen tespit edilecek bir şey değil tesisatın bir yerinde küçük bir kaçak vardır diyip gitmişti. iyi peki demiştik.

bu bir çözüm mü bilmiyorum ama mümkün olduğunca geniş bir yüzeyle temas edersen daha az çarpılıyorsun. hiçbir yere parmak ucuyla değmemeye çalış. ben kapı kollarına ilk önce kolumu aynı doğrultuda yatırarak dokunuyorum mesela.

dün şirkette herkes aynı şekilde etkilendi. kıyafetlerden değil de havadan olduğunu düşünüyoruz.

want2die +1 kıyafet ve ayakkabıdan falan oluyor. bi tane botum var ne zaman giysem çok fena çarpılıyorum. giymedim mi sıkıntı yok. farklı bir ayakkabı dene sende.

Kiyafetle alakasi oldugunu sanmiyorum, yazin bile oluyor bana tshirt gomlek vs giydigimde, playstation oynarken de oluyo genelde oluyo yani ozellikle bu 1-2 ay icerisinde costu

şöyle birşey aklıma geldi
gümüş bir yüzük taksanız,
bir yere dokunmadan önce parmağınızdaki yüzüğü değdirseniz,
muhtemelen atlama yapıp canınızı acıtmaz.
(zihni sinir procesi gibi oldu)

* denerseniz sonucu haber verin :)

bizim işyerinde de herkes kapısını bantlamış durumda.

ben dokunacağım metal yüzeylere hep elimde tuttuğum metal bir şeyle (anahtar, kalem vs.) dokunuyorum, mavi kıvılcımı gördüm mü rahat rahat tutuyorum.

yoğurt ye. bir de basabiliyorsan toprağa bas. bunları sık sık yap. elektrik yüklü yerlerde yaşıyoruz farketmeden benim çözümlerim bunlar.

kıyafetten ve ayakkabıdan değil, %100 eminim. ha o da etkiliyordur belki ama benim çarpılmamın alakası yok.

yazın da ofise gelirken aynı ayakkabıyı giyiyordum, hala bot giymeye başlamadım, hala aynı ayakkabıyı giyiyorum.

yazın pantolonun üstüne tişört giyerdim. şimdi AYNI pantolonun üstüne AYNI tişörti giyiyorum, üstüne de kazak giyiyorum. ofis sıcak olduğu için ofiste kazağı çıkarıyorum. yani yazın ofiste dolaştığım kılığın birebir, tamamen, tek bir fark olmaksızın, donuma, çorabıma, atletime kadar aynısıyla dolaşıyorum.

ama yazın çarpılmıyorum, kışın çarpılıyorum.

kazağı çıkarana kadar çarpılsam kazaktan diyeceğim ama kazaksız dolaşırken de çarpılıyorum. akşama kadar o kazağı giymesem de gün içinde sürekli çarpılıyorum.

demek ki giyim kuşamla alakası yok. kalorifer borusunun boyasız yerine kablo bağladım, ucu çıplak. sürekli oraya elleyip kendimi çarptırıyorum bilgisayara çarpılıp bozmayayım diye. ama çarpılmayı kesemedim.

kanepelerime aldığım yeni örtü korkunç elektriklenme yapıyor. naylon olduğu için diyenler var. birde evime ergenler gelmişti birinde her birinin elinde ikişer üçer elektronik eşya mevcuttu. bizim evi görmeliydin çat çut millet birbirine dokunmaya korkuyordu.elektronik eşyaların da bunda etkisi var diye tahmin ediyorum.

Kiyafetle alakali degil +10000 yaz kis tshirt giyerim, usuyen hrpsi %100pamuklu ofiste pikacuya dondum hem insanlara hemde makinalara dokunamaz oldum. Ayni kiyafetleri disarida giyiyorum bir kez carpilmiyorum ama iste surekli carpiyor ve carpiliyorum.

evet çok alıyorlar ama aldıkları paranın yarısından fazlasını devlete vergi olarak veriyorlar diye biliyorum. noter adı altında devlete domalıyoruz yine.

gittiğim bir noter tanıdıktı, nerdeyse paranın hepsini devlet alıyor, 100 tl civarından bize kalan anca 5-10 lira diyordu.

Ne alakası var, baban ölsün yetim maaşı için başvurmaya çalış 150 200 tl hüpletiyor pezevenkler.

kendi caplarinda lobicilik ve orgutlenme tabii ki. bundan uc bes sene once notere gitmene gerek kalmadan yapilan bazi isleri kendi tekellerine aldilar, devletin de canina minnet, ona da vergi geliyor. boyle kardes kardes anlasip gidiyorlar. ayrica oyle yapilan islemin sadece 5-10 lirasi notere kaliyor gibi bir durum yok, noterlik ucret tarifesini incelemenizi tavsiy ederim. ornegin madde 1: Noterler, yaptıkları işlemlerden Harçlar Kanunu’na göre aldıkları harçların yüzde otuzu oranında noter ücreti alırlar. Ayrica devlet adına tahsil ettikleri harç ve damga vergisinden yüzde üç, 3468 sayılı yasanın 3.maddesine göre değerli kağıt bedelinden de yüzde 2 oranında bir pay alırlar (NK m.118). yani gayet guzel gelirleri var.
yurt disinda da boyle degil ayrica, cok farkli uygulamalar var, notere gitmenize gerek kalmadan avukatinizin yapabilecegi bazi islemler var vs.

Bu da soru mu? Çünkü YENİ TÜRKİYE

www.sabah.com.tr

adamın gol diyor :)

önce yapılandırmanız gerekir, tahminim geç kaldınız yapılandırmakta. son günü niye beklediniz yapılandırma için?

eğer uzatmazlar ise soğuk bir su için.

yeniden af çıkar dert etmeyin.

Icimizdeki balik, Neredeyse bir balina turu populer bilim kitaplari.

evrimianlamak.org

Futuyma tercume edildi, Palme yayinlarindan Evrim ismiyle. Evrimsel Analiz vardi bir de, o da iyidir.

Sapiens bilimsel acidan hayli tartismali bir kitap. Surada 6 bolumluk bir yazi dizisi var: haber.sol.org.tr

Onun yerine insan evrimi icin Kottak-Antropoloji kitabindan yararlanabilirsin. Ingilizce ile sorunun yokmus gibi anliyorum. Human Evolutionary Genetics de cok basarili bir kitap.

harun yahya namlı adnan hoca efendi hazretlerinin kitapları :)
darwini mezarında ağlatıyor, o derece.

neredeyse bir balina
elbette darwin'in kendi kitapları

ayni dusunce benimde aklima geldi bugun. Garip.

ışid'e karşı hala net bir operasyonumuz yok kanımca. ayrıca kürtlerle ve rejimle çatışma noktasındayız. onunla ilgisi olabilir.

secim gecti simdi patlatsa da bir ise yaramaz.

Talep düştü. Ihyiyac kalmadı. Anladın sen onu.

chavezding, büyük resmi görmüşsün anlaşılan. seçimden sonra patlayanlar balondu zaten değil mi?

bakın çok enteresan, pkk da eylem yapmıyor. onca tutuklamaya rağmen.
çok enteresan bir diğer konu da hiç ak parti mitinginde patlama olmaması.

Peace

ffs

all we need is coffee

ismini barcode ya da karekod halinde yazdırabilirsin.

previews.123rf.com şöyle kırmızı ojeyle "war" yazıp üzerine beyaz(ortasına) çizgi çekebilirsin.

sarı ojeyle elektronik şeyleri seversen onu yazabilirsin.

tabanına yakın olacak biçimde düz bir çizgi çekerdim enlemesine, tüm bardağı saran.

böyle de aman efendim minimalist, aman efendim cihangir elitiyim işte.

yalnız oje o bardaktan illaki çıkacak, haberin olsun. uzun süre kullanma niyetindeysen seramik üzerine yazmaya yarayan kalıcı markerlar falan oluyor, onları inceleyebilirsin. hatta bir kırtasiyeye gidip bardağın üzerine yazacak mı diye deneme amaçlı işini halledip çıkabilirsin de.

ulan altı satır önce kurduğum elitist illüzyon gözlerimin önünde yıkıldı.

Over worked under paid

yazi olmasi sart mi?
ben olsam söyle bi desem yapardim (her ne kadar beyaz kupa üzerinde daha hos dursa da):
www.youtube.com

buraya çöp dökmek yasaktır sevgilerle

balpolen

Kappa

Yes

Harry potter sevicisi iseniz ölüm yadigarları sembolü olabilir.

BP logosu yaptır. sarı yeşil

Bu çirkinliği yapmak için kendimi feda ediyorum

(bkz: u can't touch this)

za xd yazardım ben olsam

kupanin sapina ip dola.

SATILIK

ben de görüyorum aura

mesela: i.hizliresim.com ya da i.hizliresim.com

Göz aldanmasıdır o, mesela yüksek kontrastlı bir çizime uzun süre bakıp sonra beyaz duvara bakınca da hayali görüntüler oluşur, onun gibi bir şey.

abi sen de bi çeşit astiğmat falan vardır
ya da plütonyum mu içtin? radyasyon falan mı kemirdin?

görme değil de aynı frekanstaki kişiyle hayatımda ilk defa karşılaştım. kafanız tatlı bir kaşındığındaki gibi bir his oluyor. çakralarla alakalı bir durum sanırım ve hayattaki en güzel olaylardan birisi.

Ben de istiyorim keske gorsem:( aslinda dogal yetenegim var gibi de nasil gelistirebilirim kendimo onu bilmiyorum

heheh ekşisözlükte sormayaydım her sorunun yeri farklı nede olsa değilmi dürüst olalım şimdi materyalistlerin anlayamayacağı şeyler var. neyse sevgili ateist dostlarımın bunu izlemesini istiyorum www.youtube.com budistim ben.

valla ben aura görüyorum. ama benim gördüğüm auralar, migrenden kaynaklı zigzag şeklinde auralar.

ilacınız bende.

www.thiaoouba.com

cansız bir kayıttan yani videodan aurayı nasıl gördüğünüzü sorgulamaktasınız, işte bu tür sorular sizi doğru yanıta götürür. occam'ın usturası kuralına göre sizin durumunuzda en yalın açıklama: öğretmen, konuşmacı, genellikle arkaplan ile kontrast içeren, arka plan ile farklı açılardan aydınlanmalara (pencere, tavan ışığı vb) maruz kalan sınırlı hareketli cisimlere bir süre baktığınızda oluşan ışık yanılsamaları. yoksa 3. dk ile 1. dk arasında bir fark yok, olay videoyu / şahsı izledikçe gözünüzdeki reseptörlerden kişinin renk bandına polarize olmaları, obje ufak ufak hareketlendikçe de reseptörler hemen sıfırlanamadıklarından arkaplana denk gelen alanlarda negatif izler algılamaları. bu videoda koyu renkte olan abimiz hareket ettikçe etrafında açık pırıl pırıl bir iz bırakıyor o nedenle.

videoda aura dedigin sey color correctiondan sonra videodaki hareketten dolayi ortaya cikan birsey. yuksek kontrast gecislerinde hareket halindeki cisimlerin kenarlarinda olusabilir. aura falan degil.

Aura vidyoda görünmez.

sdfsdgsdfsd

P.s. Aura normalde de görünmez ama gerçek olduğunu varsayarsak bile durum yanlış yani.

videoyu izledim de, adamın üzerindeki giysi aura geçirmez zaten. o nasıl bir şeydir arkadaş, biraz ezio'dan almış, biraz rihanna'dan almış...

auranın gerçekte görünüp görünmediğini bilmiyorum ama enerjiye inanan bir insanım. bazı insanların görebileceğini düşünüyorum. fakat videoda görünmez, evet.

Kaichiye tesekkurlerimi sunarim aranan kan bulundu

ustadlar birazdan js ovmeye gelir de ben ufak bi detay vereyim;

mobil uygulama -> react native
masaustu uygulama -> electron

aslında kimsenin beğenmediği bir dildi.
web programlamadaki eksiği doldurdu.
sonra web patlayınca javascr de patladı.

Avantajlari:
- öncelikle basit bir dil
- gelistirme ve prototip yapma hizi yüksek bir dil
- esnek bir dil, yapilmaz denilen yapisal problemler bir sekilde takla atilarak yapilabiliyor.
- front-end web ve mobil web konusunda tek dil.
- react.js ve angular.js ile birlikte bu konuda trend belirleyiciler facebook ve google in da destekledigi bir dil
- microsoftun liderligini yaptigi typescript ile birlikte yeni nesil daha yapisal bir dile evrilen bir dil. bu konuda gelecegi parlak.
- ecmascript 6 ile birlikte daha karmasik yapilarda daha saglam olacaginin yani gercek object oriented programlama yapilacagini gösteren bir dil
- bircok firmannin (örnegin paypal) giderek front-end tamamen javascripte biraktigi, back-end de ise yine javascript (node.js) ile köprü kurdugu bir dil. yani alaninni back-end tarafinda dogruda gelistirdi.

Yani özetle javascript icin gelecek parlak gözüküyor.

Peki dezavantajlari ne?
- Esenek bir dil. avantaj gibi ama degil cünkü her gelistiricinin kendi kod yazma tarzi vardir ve herkes kendi gibi yazabilir javascriptle. büyük projede tam bir corba olmaya müsait bir dil. bir is yapisal bir nedenle olmuyor mu? takla attir yine yap. ama bu atilan her takla ilerde cok karmasik bir yapiya neden olacaktir. iki sene sonra da her bug icinden cikilamaz olur.
- gelistirme hizi yüksek bir dil. bu da avantaj gibi ama degil. cünkü kodun üzerinde cok düsünmeye gerek yok, at elini klavyeye yaz. mimari, genisletilebilirlik, saglamlik, kalitim hic düsünemeye gerek yok yukardan asagiya yaz.
- object oriented programlama zorunlu degil. bir projenin basinda oldugunu düsün, herkese de ki bu ürün 5 sene sonra da kullanilacak gelistirilecek. object oriented programmama ve mimariye saygili olun. ver isleri programciya. nasil denetleyeceksin mimariyi, nerden bileceksin programcilarin mimariye uygun kod yazdigini. ya yazilan her kodu en ince ayrintisina kadar inceleyeceksin ya da birakacaksin. acisi da 5 sona sonra cikar.
- güvenli bir dil degildir. uzaya roket gönderirseniz büyük ihtimalle düser , ya da bankacilik uygulamasinda para bir yerlere gidebilir. örnegin;
0.1+0.2 normalde 0.3 yapmasi gerekir ama öyle degil, bu islem javascriptde 0.30000000000000004 sonucunu verir, uzun yolculuga cikan roket kayboldu.

o yüzden javascript esneklik ve hiz gerektiren durumlar icin süper (örnegin web gelistirme) ama saglamlik gerektiren büyük gelistirici takimlarinin calistigi durumlar icin problemli (örnegin bankacilik uygulamalari).

bence c# ve java gibi diller planli bir avrupa sehri gibiyken (barcelona gibi), javascript tam bir istanbul. olmaz denilen olan, planlamanin degil problemlerle iyi bogusanin basardigi bir dil. ama barcelona da bir ev yapmak icin elli yerden izin almak gerekirken, istanbulda arsayi bulan, belediyeye rüsvet veren evi dikebilir.

arkada açık programlar vardır, snapchat mesela çok harcıyordu sanırım. bunun dışında çok farklı programlar olabilir.

messenger ve whatsapp totalde bende 24 saat %8-10 civarında harcıyorlar, snapchat galiba sadece kendi %20 mi miydi neydi.

pilin bozuk olduğunu sanmıyorum. ama olabilirde.

Öncelikle çağımızın en sık yaşanan problemine bir merhaba diyorum. Bunun çeşitli sebepleri var. Uzun süreli kullanımlarda (1 yıl vs.) telefonların şarjı yüzde 15-14 lerde n bir anda kapanabiliyor. Veya senin dediğin gibi hiçbir şey yapmadan ani düşüşler yaşanabiliyor. Bunun ilk sebebi arka planda çalışan uygulamaları kontrol etmektir. Wi-fi ve mobil şebekenin kapalı olduğunu varsayıyorum zaten bir de arka planda devamlı kendini yenileyen aplikasyonlara bakman gerekiyor. Şunu da belirtmek lazım clean master gibi bilmem ne temizleyici gibi programlar telefona ciddi zarar veriyor. Ani şarj düşüklükleri , beklenmedik anda başka programların çalışmayı durdurması gibi. Bunları dikkate alıp bir daha bir deneme yap bence.

Normal ya. %100de tut biraz. 100 olunca hemen çekme. Çoğu telefonda bu tarz kalibrasyon hataları oluyor. Çok dert edilecek bir olay değil.

Şarj birden %5 daha düştü. Bu nedir yahu.

bende de oluyor pil artık ölmeye başlıyor diyenler var.

İntel işlemcili bir telefon. Şarj süreleri garip oluyor. Asus tabletimde de öyleydi. Zenfone 2 laser var bende ama Intel değil o. Bunda da oluyor bazen. Tekrar %100e kadar şarja takmayı deneyin. %100de dursun 10 dk falan. Toplam şarj süresi yeterli ise çok dert edilecek bir olay değil. Eğer hemen şarjı bitiyorsa bir sıkıntı vardır. Donanımhaber konusuna bakın. Millet sebebini biliyordur

böyle ani dolmalar, boşalmalar, pilin eski ya da bozuk oldugunu gösterir.

bir de bilinenin aksine pili ağzına kadar doldurup boşaltmak yanlış. yüzde 20-80 arasında tutmaya çalışın genelde.

Ben de arttığını zannetmiyorum . Nasıl bir çıkarım yapacaktınız ?

Evet arttı, özellikle lüks sitelerde satışların yavaşladığını ve bu yüzden reklama ağırlık verdiklerini düşünüyorum.

@dunyatuhaf

çıkarım değil de geçenlerde abd seçimleri özel isimli bir programı bile "xx inşaat" sunar deyince dikkat ettim, birden çok fazla geldi.

Bugün taksiciyle bunu konuşuyorduk, ona da aynını söyledim. Kim alıyor ağbi bu daireleri, ben olsam gider deniz kenarı bi yerde villa yaptırırım o parayla dedim. Dolar olmuş 3.32, bir buçuk milyon dolardan satılıyor allahın otuzuncu kattaki dairesi. Yani yaklaşık beş milyon TL. Sonra kriz varsa kim alıyor bunları? Zenginle fakir arasındaki makas açılıyor demek ki.
Sonra manisalı çiftçi abilerin, hasatı kadırdıktan sonra 50 60bin liraları nasıl birkaç ayda pavyonlarda yediklerini konuşup olaysız dağıldık.

(bkz: emlak balonu)

fiyatları fazla düşürmeden kaktırmaya çalışıyorlar.

kesinlikle, ben de fark ettim, artış var. özellikle kadiköy civarı fikirtepe falan çok fazla inşaat yapılıyor benim gördüğüm onların reklamları da dönüyor doğal olarak.

tamamen aynı fikirdeyim, bu videoda özellikle kırmızı etekli kızın rahatsızlığı görülmeyecek gibi değil. çok fena. kim bilir kaç tane çocuk söz konusu. konunun üstünü kapatacaklarını düşünüyorum ancak keşke bunun bedelini ödeseler.

o tür gizli partiler olduğu hep söyleniyordu ama genelde bol fantezili grup seks partisi deniyordu böyle pedofil falan değil.

Valla bu çok başka bir şey, bir de devletin üst kademeleri, oyuncular vb. üst kesimden çokça kişi var deniyor. Ben de bayağı inceledim olmaz diyemiyorum hatta fazlasıyla mümkün.

Son günlerde bu adamla(Biden) Obama arasındaki "müthiş dostluk" üzerine videolar yayınlanıyor, yabancı arkadaşlarım hep onları beğeniyor paylaşıyor bence onun altında bir şey var esas. Obama'ya aba altından sopa mı gösteriyorlar hani "hepimiz işin içindeyiz hallet şunu" gibisinden... bilemiyorum.

Bu en son çok fazla oyuncunun birden "hillary seçilmezse ölürüm" modundaki videoları da bu şekilde daha mantıklı geliyor. Özellikle çok sevdiğim komedyen Louis C.K.'in birden Hillary demesi, hiç öbür tarafı (Trump) konuşup espri bile yapmaması illa Hillary olsun demesi falan... Bir de kendisinin bolca "sex offender / child molester" esprisi vardır hani insan bir düşünüyor, ulan :/

edit: ayrıca videoda sondaki daha büyük (13 yaşında galiba) kız fazlaca rahatsız olmuş belli, adam öpecek gibi hamle yapıyor kız kaçıyor. Arada ne dediğini pek anlamasak da (yazıyı boşver) en sonda "see you back home I hope" diyor net bir şekilde arkasındaki kadın da(annesi mi acaba?) anında "no" diyor video kesiliyor. Adamın tavrı yaklaşması her şeyi falso.

adam sadece çocukları değil kadınları da taciz ediyomuş
master groper diyolar herife.

hiçbir şey benim için sürpriz olmaz da, "yaptığı her hareketten, bakışlarıdaki o şeytanlıktan bile belli." cümlen taraflı baktığını gösteriyor.

yıllardır politikanın içinde olması nedeniyle vücut dili kullanımı konusunda ustalaşmış birinin, insanların -genç-yaşlı fark etmeksizin- yanındayken kendini güçlü gösteren, otoriter pozlar vermesi pedofili olma ihtimalinden çok daha mantıklı gibi.

(bkz: occam'ın usturası)

bu arada şimdi ekşisözlük başlıgını da gördüm bu videonun.

gerçekten şerefsiz vicdansız alçak insanlarla dolu bu ülke.
adamlar her başlıkta "ensar" "ensarı örtemezsiniz" yazıp duruyor. yani şaka gibi yahu. gerçekten şaka gibi.

hem ensar olayının peşini bırakmayıp hem de bu pizzagate olayıyla ilgilenmek ve gerçek olduğunu düşünmek İMKANSIZ MI? bu kadar mı zor?

hayatı siyaset ve tarafçılık olmuş herkesin. inanılmaz ya. bu millet inanılmaz. şu büyük istanbul depremi gelip yıksın şu ülkeyi de kalanlar da birbirini gırtlaklayıp gebertsin.

solcusu ayrı mal dincisi ayrı mal. hepinizin alalh belasını versin.

FBI gibi kurumların bu adamlara dokunması zor. Bir suikast timi kurulursa bu işe bulaşmış kişiler yasal olmayan yollarla temizlenebilir. En azından bu pisliklerin ortaya çıkması da bir gelişme.

tchuck ensar olayıyla ilgili, eğer akp sempatizanları ensar olaylarını sümen altı etmeye çalışmayıp, 'ilkimizi rizil idiyirsiniz' demeselerdi insanlar ekşi sözlükte bu tepkileri vermezdi.

twitter'a girin bakın, vaktiyle ensar olaylarında bu malum sempatizanlar ne demiş, bu olaylarda ne deyip ne yapıyorlar. ona göre insanların bu tepkilerini tekrar düşünün derim.

Bence bunda bir şey yok. Kapalı kapılar ardında neler oluyordur bilmiyoruz ama bu video normal geldi. Kalabalık bir ortam, itiş kakış var genel olarak zaten. Herkesin ve bütün kameraların önünde çocuk tacizi yapacak kadar da aptal olmadığını düşünüyorum.

Son günlerde ortaya çıkan şeyler sonucunda adamların her hareketinde bir şeyler arıyorlar. Bizim siyasetçilerin de bir sürü fotoğrafları var çocuklarla, bu yakıştırmayı yapmak istesek çok rahat yaparız aynı şekilde

Ha bu pisliklerden her şeyi beklerim zaten, sadece bu videoda bir şey olmadığını düşünüyorum. Adam kadrajlara çocuklarla birlikte girip, kendini sempatik biri gibi göstermeye çalışıyor da olabilir.

Çocuk tacizi, tecavüzü bizde de çok yaygın maalesef. Her gün, belki de her saat bir çocuk tacizi yaşanıyor bu ülkede. Haberimiz olmuyor. Haberimiz olduğu da oldu ama bir bok yapmadık. Yazık..

@peggy, adamın her hareketi şüpheli. bunu göremeyecek kadar kör olamazsınız. yakalayan çok güzel yakalamış görüntüleri. Elini sürekli kızın üzerinde gezdirmesi, arkadan yaslanması, kulağına eğilerek konuşması falan bunların hepsi anormal hareketler. bu sıradan bir olay değil. Türkiye'de bireysel suç olarak çocuk tecavüzü görülüyor. Gidip de kimse çocuk satmıyor. Pedofili olan da akıl sağlığı yerinde olmadığı için suç işliyor. Hasta olduğunu kendisi de biliyor. Bu olayda söz konusu kişiler sapkınlık amacı taşıyan bir örgütte yer alıyorlar. Obama pizzacıya dese ki bana sarı saçlı, mavi gözlü bir tane kız çocuğu getirin. Pizzacı da tamam deyip, senin çocuğunu kaçırsa ve Amerika'ya götürüp Obama'ın kucağına teslim etse bundan rahatsızlık duymaz mısın? Şu olayı Türkiye'deki olaylarla karıştırmamak gerek.

@dissendium, ben sadece paylaşılan video için yorum yaptım. Adamın başka yerlerdeki hareketlerini bilmiyorum.
Valla türkiye'de de bayağı bayağı satılıyor çocuklar, nasıl kimse çocuk satmıyor? Pedofili her yerde pedofilidir. Bu olayın büyümesinin nedeni, bunu yapan adamların dünyayı yöneten siyasetçiler ve zengin kimseler olması, organize halde çalışmaları. Yoksa bana göre geçen Müge Anlı'da çıkan, 3 buçuk yaşındaki bebeğe tecavüz edip öldüren pislikten hiçbir farkları yok.

İkisini karıştırmıyorum zaten. Burada da var aynısı demişim. Burada gözümüzün önünde, müdahale edebileceğimiz halde etmediğimiz pedofili vakalarını düşünerek üzülüyorum sadece.

İlgili başlık entry kirliliği içinde olduğundan okuduğumdan hiçbir şey anlamadım.Uyku sersemi olmamın konu ile ilgisi olabilir tanii. Bir iki entry'yi bir de şunu okudum.
eksisozluk.com

Açıkçası hareketlere anlam yüklemek bana biraz Alfred Dreyfus'a yapılan 'suçlu olduğunu düşündüğümüz için kanıt arama' gibi geldi. Adamların masum olduğunu söylemiyorum da, adamlara doğrudan pedofil gözü ile baktığımız için her harekete anlam yüklüyormuşuz gibi geliyor. cikmaz sokaktan cikagelen cocuk'a katılıyorum. Gerçi, bu entry de bana michael sikkofield'ın illuminati yazılarını hatırlattı. Tek farkı onun yazdıklarını komik buluyorum, bu biraz daha gerçekçi gibi. Yani, üstü kapatılan bir şeyler var ama bildiğin bilcümle senatörün hepsinin birden pedofili olup herkesin çılgın Rotschield partileri vermesi çok mantıklı gelmiyor. Tamam, işin içinde bir pedofili vardır da, izin verilen bir pedofili varsa bu işin skandalı daha yükseklerde, daha büyüktür.

Biden pedofildir, doğrudur; Obama'ya da aba altından sopa gösteriyordur ama orta yerde herkesin içinde, yakalanabilecek bir şekilde 'Azdım' dediğini düşünmüyorum; kötü bir dudak okuma ve yanlış yorumlama seansı olma olasılığı daha yüksek.
www.youtube.com
Kimseyi temize çıkarmak, savunmak derdim yok. Komple reddetmiyorum. Biden ve birtakım kişiler pedofili diye herkesin 'Oooh, o öyleyse ben de öyleyim, hadi çırılçıplak çocukları havuza atıp izleyelim. Hepimiz sapıktık aslında, Biden sağ olsun, artık örgütlüyüz'lük bir durum olabilecek başka skandalların yanında çok da mantıklı gelmiyor. Başka türlü neden herkes 'Ahaha, bu da ailemizin çılgını' tavrında olsun. Şu anda gözümüzde pedofili diye her hareketine anlam yüklediğimizi düşünüyorum sadece.

Ekleme: supermatik + 1

böyle seçilmiş görüntülere hiç güvenmem.
adam acaba kaç yüz kişiyle fotoğraf çekti de aralarından böyle sahneleri seçtiler?

hadi diyelim adam sapık, kameraların karşısında yapacak kadar alık mı? amerika la orası, adamı öttürürler. bizdeki gibi bi kereden bişey olmaz demezler.

ayrıca ufak çocuklar böyle resmi toplantılarda sıkılırlar, trump'ın kutlama konuşmasında yanda duran çocuk da (oğlu mu, torunu mu neyse) sıkıntıdan, mutsuzluktan patlıyordu.

@peggy, Türkiye'de nerede çocuk satılıyor ya? Manyağın biri ya akrabasına tecavüz ediyor, ya öğrencisine tecavüz ediyor ya da birini kaçırıp ona tecavüz ediyor. Bir örgütlenme yok. Burada zengin kişilere para karşılığı sunulmak üzere çocuk kaçıran bir örgütten bahsediyoruz. Pedofili her yerde pedofili, bunu ben de biliyorum, ama bu olayın ciddiyeti daha büyük. Neden mi? Çünkü bu örgüt yok edilmedikçe bu olaylar devam edecek.

benim yorumum tamamen sallamasyon. bu olayda trump'ın parmağı da var gibime geliyor. adam kendisine dönen nefreti bu gibi şeylerle gündem ederek söndürmek istiyor... kendisinin basın yayın organlarında bir sürü elemanı var.

buna benzer çocuk satma, çocuk yaşta fuhuş vs. olayları daha geçenlerde bir kadının itirafı sonunda ortaya çıktı, ankarada üstü düzey görevliler, bürokratlar, siyasetçiler vs. nin de işin içinde olduğu çocuk fuhuşu. Nette link aramaya üşendim. Tabii ki burda da var.
Her şey olabilir

Hareketlerde bir sikinti yok.

Olay gercek falan degil. Yok ortak is yaptigi adam pedofiliymis yok gidilen pizzacida calisan eleman çüküne pizza koyuyomus... logosu bilmem neye benziyomus.

Coca cola yazisini ters cevirince de arapca allah yok din yalan yaziyomus dendiginde dalga gececek insanlar biraz komplike gelen bir olayda her seyi anlamlandirabilmis gorunup kendini zeki sanmak icin ahkam kesiyor olayla ilgili...

2 gun onceye kadar Biden'in fotografini gosterip bu kim diye gostersen bilemeyecekti yarisi.

Bir de tabii hayatinizda heyecan olmadigindan boyle seylere inanmak istiyorsunuz.

Bu kadar dayanaksiz iddialarla fikir olusturabilen insanlarin kahvede israyil oyunlarini bozan, buyuk resmi goren insanlardan pek bir farki yok.

@la rana, sizin gibi insanlar yüzünden bu olayların üstü örtülüyor. Türkiye'de çok var senin gibi. Ulan madem bunlar gerçek değil, kim ne amaçla Reddit başlıklarını kapatıyor. Bunlar komploysa dalga geçer bırakırsın, Instagram hesapları neden gizleniyor, Twitter'da bu konuyu inceleyen hesaplar birer birer kapatılıyor? Farklı görüneceğim derken apaçık kanıtları olan bir olayları yalanlıyorsunuz ya ne diyeyim. Bir ülkenin başkanı bir pizzacıya neden 65 bin dolarlık bağış yapar? Bunu açıkla tamam bunlar yalan diyelim. Instagram hesabında kollarından masaya bağlanmış kızın anlamını açıkla. Görüntülerde Joe Biden ellerini kızın göğüs bölgesine doğru sık sık hareket ettiriyor. Allah bilir siz Ensar Vakfı olayında da bu vakfı savunmuşsunuzdur.

Videodaki altyazilara zerre inanmamakla birlikte video acik. Adam ne yanindaki insanlardan ne kameradan cekiniyor. Etrafindakiler belli ki hem rahatsizlar hem cekiniyorlar.

Skandal konusunda, oncelikle zamanlamasini manidar buluyorum. Yani amac gercekleri ortaya cikarmak degil, bu skandali bir arac olarak kullanmak gibi geliyor bana. Diger yandan skandalin gercek olabilecegi hususunda bir suphem yok. Fakat bazi yazilanlari, ozellikle siyasilere baglanan kisimlarin kanitlarini cok zayif buluyorum. Yine de ust kademede (de) bu tur olaylarin oldugu zaten malum. Devletleri seffaf olmayan yerlerde daha cok oldugu da malum.

Siyasilere baglansin baglanmasin yayinlananlar cok rahatsiz edici. Belli ki bu isleri acikca yapanlar var ve dokunulmuyorlar. Umarim en azindan bu kisilere dokunmalarina ve daha sonra bu ise niyetlenebilecek herkes uzerinde baski kurmaya vesile olur.

@dissendium

öncelikle haddini bil "ulan",

sonralıkla insanları neyle suçladığın hakkında fikrin olsun. duyuru konusu şahısları rahatlıkla suçladığın gibi beni de bir şeylerle suçlamışsın. işi gücü bırakır uğraşırım da uğraştırırım da haberin olsun. ensar vakfı olayı falan saçmalamışsın. adımı soyadımı ve tc kimlik numaramı vereyim, konuyla ilgili aleyhimde herhangi bir delil bulamazsan namussuz ve şerefsizsin. insanları suçlamak bu kadar kolay olmamalı.

ki bak ben böyle bir olay var demiyorum. bu yüzden bir şey kanıtlamak bana düşmüyor. var diyen sensen olduğunu da kanıtlamakla mükellefsin.

@la rana, bana haddini bil diyen adam kanıt bulamazsan namussuz ve şerefsizsin diyor, üstüne üstlük beni tehdit ediyor. Ben yazını yanlış okumadım, sen açık açık pedofili partisi yapan adamlarda bir sorun yok diyorsun. Nereden biliyorsun bunların gerçek olmadığını, elinde kanıtın yoksa nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Bana kanıtın var mı diyorsun, millet kaç günden beri beş yüz tane şey paylaştı, otur da oku hepsini, ben mi anlatayım sana bunları? Haddini sen bileceksin. Dava açmakla beni korkutacağını sanma sakın. Benim kimseyi suçladığım yok.

@dissendium, Türkiye'de çocuk satılmıyor mu, örgütlenme yok mu? Bu örgütlerin kat be katı Türkiye'de var emin olun. Birileri tarafından korunuyorlar.

Bunları söylemem "orayla burayı karıştırmak" olarak görülüyor, Amerika'daki olayı meşrulaştırdığım falan düşünülüyor. Neden?

Evet pedofili her yerde. Hele ki Türkiye gibi tecavüzcü ve pedofili dostu bir ülkede..

Amerikadaki olay da eminim yıllardır biliniyordu. Şimdi ise bu olayı, o çocukları kurtarmak veya örgütü çökertmek için değil, seçim kampanyasında işlerine yarayacağı için ortaya çıkardılar. Gerçekten bir kişinin bunları "tesadüfen" bulup forumlarda anlattığını mı düşünüyorsunuz? Susup susup işine yarayacağı zaman konuşmak da ayrı bir şerefsizlik işte.

Tamam, bu adamların pedofili olduğunu kabul ediyorum, biliyorum. Nefret ediyorum. O çocuk, bebeklerin yaşadıkları acıları düşündükçe kalbim sıkışıyor. Ama tamam konuştuk, lanetledik, küfür ettik, bitti. Ne yapabiliriz? Dünyanın diğer ucunda, Amerika'nın başındaki adamlara ne yapabiliriz? Hiçbir şey.


"Ama bu olayın ciddiyeti daha büyük. Neden mi? Çünkü bu örgüt yok edilmedikçe bu olaylar devam edecek." demişsin.
Bu olayın dünyanın herhangi bir yerindeki pedofili olayından daha ciddi olduğunu düşünmemekle birlikte, ben de yok edilmedikleri takdirde buna devam edeceklerini düşünüyorum, yok edilmelerini ben de isterim, ama bu olmayacak. Nasıl yok edeceğiz?

Üstelik burnumuzun dibinde bunlar olurken:
onedio.com

(Bizimkiler tecavüzcüler ceza almasın diye yasa çıkarıyorlar "yasa". Amerikadaki olay kadar ilgi çekmeyecek ama olsun, burada dursun):

Peki buna ne yapıyoruz? Yine hiçbir şey. Demem o ki, Türkiye'de bunlar yaşanırken Amerika'daki olayın bu kadar gündem olmasının "magazinsel" olduğunu düşünüyorum. Amerikayı da konuşalım, tartışalım tabii ki. Ama resmen burada insanlar saatlerini harcadılar bu olayı araştırmak için, bu kadar enerjiyi etrafımızdaki vakalar için kullansak bir şeyler çözülmüştü belki de. Ben kendi çapımda bir şeyler yapmaya çalışıyorum ama olmuyor, kitlesel hareket lazım.

Hofff neyse işte ne bileyim. Yazık çocuklara, burada, orada, dünyanın her yerinde..

ne örgütünden bahsediyorsunuz ya?

dün gece TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, devlet bazında çocuk tecavüzünü meşrulaştırdı. bundan büyük örgütlü yapılanma olabilir mi? hangi örgüt?

degil. haklisin.

Sansür goy goyu yapanların da çoğunun derdi ortamı trollemek zaten.

umarım tek tek başlıklara da açılır bu mesele.

mesela şu köpek öldürme başlığını görmek istemiyorum ama arkadaşı da engellemek istemiyorum, neticede troll değil. bunu da çözebilirlerse süper olur.

bu arada bol bol engelleyin trolleri arkadaşlar. başlıklarına entryler girilmedikçe iyice kudursunlar.

Sansür müdür değil midir bilmem ama bence yarardan çok zararı olacak. Nasıl?

Adam başlık girecek sen engelleyeceksin, adam atıyorum ertesi gün gündemle alakalı önemli başka bir başlık açacak sen görmeyeceksin. Hatta kılığına bile yapabilir yani.

Mesela bir futbol maçının başlığını bu trollerden biri açıyor düşünsene. Sen de bir futbol seversin.

Başlığı göremeyince sen açacaksın , seni göremeyen başka açacak aman sabahlar olmasın.

Sol framede gözükmesi niye bu kadar rahat ediyor insanları hakikaten anlamıyorum. Tıklama geç git.

Mallar şeysini de hiç kullanmadım şu ana kadar. O bile gereksiz. Hadi mesaj atmasını bloklayabilirsin adam seni taciz ediyordur belki ama gerisi bana kalırsa ego mastürbasyonu.

ben bazen sırf canım sıkıldığı için trol avına çıkıyorum 10-15 kişi engellemeden de durmuyorum. başlık engellemek de yazar engellemek de sansür falan değil saçmalıyor o insanlar. sansür dediğiniz trolleri engelleyip huzura kavuşmaksa da biz en büyük sansürcüyüz eyyyyyyy troller.

yahu tıklama geç git ne demek? sol frame'in %80i troll başlığından oluşuyor. görmek istemiyorum orayı bu benim hakkım. bu kadar basit. bunun adı sansür de değil, karışıklık da değil.

50 tane maç başlığı açılırsa, ona dair de biz çözüm bulunur illa kii

Ben hakkın değil demiyorum fikrimi söylüyorum. bu başlığı bir daha görmeyeyim olayı mantıklı ki vardı galiba zaten. Açtığında senin işine yaramayan başlığı sallayıp geçebilirsin bana kalırsa. Bir gün gelip ki bu her gün olacak aşağı yukarı sözlüğün yarısında troll listesinde olan bir adam örneğin dudayeva olsun 15 Temmuz darbesi gibi başlığını açarsa ve sözlüğün yarısı da bunu görmezse ortam fazlasıyla şenlenir diyorum.


Bence sözlük mantığına biraz ters.

Tüm bunları ne daha önce birini engelleyen ne de birinin beni engellediğini sanmayan biri olarak söylüyorum.
Troll olsam her gün gidip o günün top topik olacak başlığını kapmaya oynardım ben mesela :)

Telefondan yazıyorum bozuk türkçeyi idare edin bu arada :)

konuya uzağım ama senin anlatışından yola çıkacağım: kişinin bir içeriği okumayı tercih etmemesiyle içeriğin 3. bir kişi ya da otorite tarafından engellenmesi farklı mevzular, o açıdan yaptığın kıyaslama hatalı. bir içeriğin okunmasını engellemek de sansürdür (içeriğin ne olduğundan bağımsız bir konu bu). piyasadan toplatılan kitaplar imha edilmezse ortada sansür yok mu diyeceğiz? saçma.

bence yapılması gereken şey trollükle provokatörlüğün tanımının yapılması ve organize trollüğün tespiti.

@zgrydn,

iyi de, 3. bir kişi engellemiyor ki başlığı okumamızı?

ben bu adamın başlıklarını görmeyeceğim diyorum. kendi okumamı kendim engelliyoum. 3. kişi nerde?

sansur geyigi yapanların cogu troll, mamaları kesilecek diye korkuyorlar.

her ortamda zaten kafamızı şiriyorlar, bari trollerini sözlükte dinlemeyelim.

konu yanlış anlaşılıyor. sansür değil tabi ki de ya ciddi başlığı troll açarsa diyorsunuz. açsın sorun değil ki.
mesela 20 kasım 2016 fenerbaşhe galatasaray maçı başlığını engellediğiniz bir yazar açtı diyelim.
siz başlığı sadece sol frame'de görmeyeceksiniz. bir şey yazmak isterseniz arama tuşu ile aradığınızda başlık yine gelecek karşınıza. boş başlık çıkmayacak yani.

cevap soruda gizli, merak.

Dropbox; erkeklerin soz konusu seks olunca kendilerine neden saygi duymadiklarini anlamiyorum. Sirf meraktan belki daha sonra ben bu kizlami seks yapmisim diyecekleri insanlarla nasil beraber oluyorlar? Ya da demiyorlar mi yani bir delik olsunda ne olursa olsun gibi bir yaklasim mi soz konusu? Cok igrenc bir tanim ama yani bu anlama cikiyor.

milf fantezisi ulaşamamaktan. (işin içinde derin psikolojik anne faktörleri var mıdır bilemiyorum.) bir çok erkeğin kafasında tik attığı durumlar var mesela. yaş grupları, ırk, mekan gibi. orta yaşlı kadınlara ulaşmak genç kadınlara ulaşmaktan zor. o yüzden mesele bence.

kız hem surat hem fiziken çirkin(göreceli) ve sekse açık ise seksi bulmuyoruz. ama bir nevi alışveriş olarak bakıyoruz. üzerine çaba sarfetmiyoruz, fazla kafa yormuyoruz.

ben aldatmayan hiçbir erkekle tanışmadım. belki aldatmayan kadın da yoktur bilemiyorum. insan aldatıyor çünkü hala arzulandığını ya da hala etkin olduğunu kendine kanıtlıyor bu yolla diye düşünüyorum. ama sıfır yani, dünyanın en mülayim ve tatlı çifti olsunlar, yatak odalarında fırtınalar kopsun erkek yine aldatıyor. aksi bir örnekle karşılaşmadım.

1. Soru doğru tespit ama cevabı Tam olarak Yok , sanırım kadınlarda yaş büyüdükçe cinsel profesyonellik artıyor düşüncesi.
2. Bunu yapan nefes alsın yeter mantığındadır. Cinsel açlıkla doğru orantılı.
3.Farklı zevk arayışı:) en güzel çikolataya sahip olduğunu düşün; diğer marka çikolatalardan tatmak istemez misin ? :))

- İhtiyar sevgisi iddia edildiği kadar yok. Kolay hedef oldukları için tercih ediliyorlar genelde gençler tarafından.

- Seksi bulmuyorlar, ihtiyaç gideriyorlar.

- Açgözlülük.

Brakgn; bende aldatmayan bir erkekle tanismadim. Normal iliskilerde pek problem degil yani cok irdelemedikce kim ne yapiyor cok umursamiyorsun. Ama evlilikte isin icine yillar, verilen emek, cocuklar, aliskanliklar, ekonomik ortaklik bir suru sey giriyor. Aldatmayla tum bunlarin hepsinin yok olacagini biliyorsun buna ragmen tum bu riskleri goze almaya degiyor mu? Bir de erkeklerle anlamadigim sey su; evli oldugun kadin baska biriyle evli olsaydin , o zamanki karini aldatmak isteyecegin bir kadin ama sirf seninle beraber diye cazibesi siliklesiyor. Bide ben genclerle beraber olmanin daha ugrastirici oldugunu dusunurum. Daha cok beklentileri olur, daha kompleksli olur. Ama yasi geckin kadinlar arayislari sekse bunun disinda bir beklentileri olmaz bu sebeple sanki daha kolaylar.

Erensq06; profesyonellik veya genc bir erkegin yasi geckin bir kadin uzerinde kendisini daha hukumdar etmesi olabilir sebep. Itaati tahrik edici bir unsur olarak ele alirsak yasi geckin kadinlar karsisinda ki genc erkekler, o kadinlarin kendilerine muhtac olduklarini dusunuyor olabilirler. Yasi geckin kadinlarin yasitlarinin onlari tatmin edemedigini falan.
Ben son sorunu pas geciyorum cunku duygusal olarak yakinlik hissetmedigim kiside seks aramazdim:) kadin ve erkek farki.

Olgun kadınlardan hoşlanan biri olarak onların yüzleri daha gelişmiş oluyor. Kaşı gözü yerine oturmuş oluyor. Kafamdaki kadın figürü çok olmasa da büyük memeli, belirgin yüz hatlı ve ten olarak "olmuşluk" barındırıyor. Yani sınıfımdaki bir kızın memeleri bir kadına göre daha küçük, yüz hatları daha çocuksu ve teni daha çiğ. O yüzden o kızı çok güzel olmadığı sürece cinsellik açısından düşünmüyorum. Çünkü kafamdaki kadın figürünün şartlarını sağlamıyor. Bir de olgun kişilerle birlikte olmak daha kolay. Birçok kadın yaşlandığını düşünmesi nedeniyle belli bir yaştan sonra ilgi bekliyor. Sen o ilgiyi verirsen yaşıtın olan bir kıza göre daha çabuk geri dönüş alırsın. Çünkü olgun kadın yaşı itibariyle cinselliği ihtiyaç olarak görür, hisseder. Güzel olduğunu duymak, hala tercih edildiğini bilmek ister. O yüzden onlara ulaşmak daha kolay ve gerçekçidir. Genç kızlar genelde aptalca diyebileceğimiz davranışlar sergilerler. İlişkiye başlarken bile çok mesaj atarsam istekli görünürüm diye kendilerini geri çekiyorlar. E benim gibi sıkılgan erkekler de bu tip kızlarla uğraşmak istemez çoğu zaman. Çünkü astarı yüzünü geçiyor. Birlikte vakit geçirip zaman ayırdığın bir kız aslında sana hep sorun çıkarıyor, seni yoruyor. Olgun bir kadın böyle saçma hareketler yapmıyor.

Seksilik yüzle ve fizikle çok ilgili. Çirkin bile olsa gözlüklü, renkli gözlü bir kız sırf beyaz tenli olduğu için seksi görünebilir. Saçını toplama şekli bile seksiliği etkiler.

Birçok erkek evlenince ilk defa düzenli seks yapmaya başlıyor. Yılların biriktirdiği fanteziler edinilmiş tecrübelerin getirdiği coşku ve heyecanla tekrar yaşatılmak isteniyor. Kendine güveni gelen erkek gücünü başka kadınlara da kanıtlamak istiyor. Bunun önlenmesi için evlenilen kadının seksapelitesinin yüksek olması gerekli.

Mermize; freud un meshur sozu var, bunca yildir arastirdim yine de kadinlar ne ister cevabini bulamadim diye. Bence bu erkekler icin daha cok gecerli. Kadin isteklerini dolayli olarak anlatsada beklentileri net ama erkekler net degil. Bir kadinin herseyleri ile ilgilenmesini bir cok erkek ister buna eminim ama daha sonra da bundan "annece" diye sikilmalari.. yetiskin bedenlerinde cocuk ruhlari tasiyorlar sanki:)

2) çıkarımınız fazlaca garip. bunun sebebi de seksi olabilme durumunu tek bir kalıba sığdırmış olmak. bu genel geçer bir durum değil ki. güzel olmak, seksi olmak tamamen göreceli. evet hakim düşünce var. bu hakim düşünce içerisinde toplumun, medyanın, ahlaki değerlerin, sosyal medyanın, sanatın ve bunun gibi etkenlerin payı da büyük. fakat yine de göreceli olmaktan kurtulabilecek bir kavram değil. örnek vermek gerekirse, uzun boylu her kadın seksidir, ne bileyim; şurası güzelse seksidir, burası dolgunsa daha da seksidir, bu bölge dümdüz ise en seksi o gibi çıkarımlar yapamayız. yapmamamız gerekir. sizin çirkin bulduğunuz, seksi bulmadığınız bir kadın bir başkasına seksi gelebilir. genelde toplum içinde genel kanının aksinde durumları seksi bulanlar, garipseriz. ya da bu durumun kişinin fantezisi olduğu düşünülür.

Dissendium; katildigim bazi noktalar var yazinda. Ozellikle son 20 yilin modasi kadinlarin kiz cocugu gibi gorunmesinin guzel oldugu algisini yaratti yaratali, zayif bedenler, cocuksu yuzler olgun kadinlarin tercih edilmesinin sebebi olabilir.

Windowsguvenlikduvari; ben tamamen icgudusel olarak seksapali degerlendiriyorum, oyle oldugunu saniyorum yani medyanin cevrenin kulturun seksapelinden cok evrensel kadinsilik ve seksapel hakkinda dusunuyorum. Seksapeli dis gorunuste feminen ozellikler olarak ele aliyorum, dogurgan feminen. Ayni ozellikleri kadinin haline tavrinada yansittigini dusununce seksilik unsurunu benim icin olusturuyor. Yani mesela kim hormonel bozuklugu olan, seksi konusamayan, kendini kesfetmemis, feminen olmayan bir kadini seksi bulur?

Mermize; anladim. Uzerine dusunecegim:)

22 yaşında erkeğim, tamamen kendi adıma konuşacağım.

öncelikle kendinden yaşça büyük kadına cinsel ilgi duyma her erkekte yok. gördüğüm kadarıyla, tam aksine, kendinden yaşça küçük kadınlara/kızlara (pedobear'dan değil de kendisi 24 olup da 20-21'e ilgi duyanlardan falan söz ediyorum) ilgi duyanların sayısı daha fazla. en azından benim çevrem için durum bu. bense iflah olmaz bir milf hastasıyım çünkü heteroseksüel bir erkek olarak, karşı cinse ilgi duyuyorum. karşı cinsim ne? kadın. peki 22 yaşındaki biri ne kadar kadındır? evet herkesin olgunluk seviyesi farklıdır da sonuç olarak 22 yaşında yani, e ben kendimi biliyorum yani 22 yaşındayım işte, ne kadar "adam"ım ki? o açıdan, ben 25-40 arası hatunlara bayılıyorum çünkü onlar bana daha "kadın" görünüyor. bunun yanında zaten bdsm'nin yanında pamuk şekeri kalacağı renkli fantazyalarım var, karşımdaki kişinin benden yaşça büyük ve hükmeder pozisyonda olması bu açıdan da bana daha cazip geliyor. yani 3 kişiyle yaşayan ve babasından harçlık alan bir kız mı daha "kadın"dır yoksa işinde gücünde, kimseye bağlı olmadan yaşayabilen 30 yaşındaki kadın mı? not olarak şunu ekleyeyim: benim "yaşça büyük" kadına ilgi duymamın nedeni, büyük ölçüde benim "yaşça küçük" olmam. 40 yaşına geldiğimde muhtemelen kendi yaş aralığımdaki kadınlara ilgi duyarım, granny'lere mature'lara değil. o çok daha spesifik bir konu/fantezi bence, "yaşça büyük kadına ilgi duymak" olarak değerlendirilmemeli diye düşünüyorum. yani benim yaşça büyük kadından hoşlanma motivasyonum hala genç ve seviş eylenebilir durumda olması, granny'ler için öyle bir durum söz konusu değil. o yüzden nineler eklemesin plz

ikinci olarak, yine bu da her erkek için geçerli değil. ben bu konuda çok katı kriterlere sahibim ve bu yüzden muhtemelen ömür boyu mehtaba tek kürekle çıkmaya mahkum kalacağım. fiziksel güzelliğe çok önem veriyorum, bunu reddetmem. AMA yalanım varsa pipillo_24 görevinde başarısız olsun; sadece, "seks ihtimali var" diye hiçbir kıza yanaşmam. hem entelektüel birikim olarak (burada oturup dante'den konuşmaktan söz etmiyorum, daha ziyade hayata bakış açısı ve zekâ seviyesi olarak kendime denk bulabileceğim biri olması demek istediğim) hem de fiziksel güzellik olarak bana hitap etmesi gerekiyor. ben o zaman bile "vurkaç" adamı olmadığım için pek yanaşmıyorum, çünkü öyle ateşli sevişip önüne geleni indiren birisi değilim. bir keresinde bir arkadaşın evinde tam üç gün kalmıştım mesela. düşün kızın evindeyim ve üç gün (ne bok yedim o kadar onu da bilmiyorum, kız bir geceliğine davet etmişti) boyunca yunanistan gibi defans yaptım, amiyane tabirle "vermedim". çünkü o sevişirim donu giyen, üniversiteli, kızıl saçlı falan bir kızdı. bense hem deneyimsiz, hem çekingen, hem de bu tip ilişkilere sıcak bakmayan biriyim. istemedim. muhtemelen ömrüm boyunca birlikte olabileceğim en şekil hanımlardan biriydi ama ben yanaşmadım ve kesinlikle pişman değilim, yine yürüsün yine "cnm kusura bakma yaaa :))" derim. sekssiz yaşarım ekmeksiz yaşayamam.

kesinlikle "seks her şey değil!" deyip kendini ağırdan satan biri değilim. aksine, cümle alem ne derece abazan ve "KARI İSTİYOM, KARII" kafasında biri olduğumu bilir. bundan utanmıyorum, bunu reddetmiyorum. istediğim şeyi bulamıyorum, haliyle segsim yok. ben seks istemeyeceğim de kim isteyecek, ne var bunda? milleti taciz etmediğimiz, itlik köpeklik yapmadığımız sürece abazanlığımızın kime ne zararı var? ama işte diyorum ya bazı adamlar ya istediklerini bulamaz, ya kendini iyi hissetmez, olmadığı zaman olmaz yani. şüşko olmadığım zamanlar için konuşuyorum, kesinlikle öyle aşırı tipsiz ya da yüzüne bakılmaz biri değildim. hoşlananım, ilgi duyanım vs. oluyordu yani görüldüğü üzere ama işte sevişmiyodum, sevişmedim. benim istediğim şekilde cereyan etmedi bazı mevzular.

son soruna evli ve full-time seksi olmadığım için bi şey diyemem (DEDİ) ama ne olursa olsun insan belli bir yerden sonra aynı şeyden kısa süreliğine de olsa sıkılabilir, ben bunda yanlış bi şey görmüyorum. bu, "oo hanım her akşam bamya yauuu, aç da zencisepeti'ni sana bi şeyler bakalım :))" diyeceğim anlamına gelmiyor ama insan doğası bu, kabul etmek lazım. bunun üstesinden gelmek, çiftin iletişiminin ve ilişkisinin ne kadar güçlü olduğuyla alakalı. yani bir taraf "NE VAR KARDEŞİM SIKILAMAZ MIYIM" derken diğeri bunu çok çok büyük bir problem olarak görüyorsa, problem çıkacaktır. ya da adam eşini ensesinden kavrayıp, "bak aslanım, yıllardır sevişiyoruz, senden başka kimseye dokunamıyorum ve bu durumdan rahatsızım" deyip (veya tam tersi) bir çözüm yolu üretebilir mesela. illa başkasıyla sevişilmesine gerek yok. fantezi olur, ara verme olur, başka bi şey olur vs. taraflar birbirini anlayabiliyorsa çözülemeyecek şey yoktur.

ömür boyu tek insanla sevişilmez mi? bence sevişilir, bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. yalnız şunu reddetmenin de insanın doğasına aykırı olacağını düşünüyorum aynı zamanda: tekerrür eden şeyler (hanımla sekiz) belli bir noktadan sonra SIKAR. bu, karşı tarafın sevilmediği anlamına gelmez. mesela bu düşünce yapısı bazı insanlar için çok çok ters. bence değil. ben böyle düşünüyorum. ben başkasını pompişleyip eşimi hala sevebilirim, eşim benim için seksten çok daha fazlasıdır çünkü. EŞİM lan, hayatımı paylaştığım insan bu. 10 sene boyunca seviştiğim, aynı yatakta yattığım, aynı sofraya oturduğum insan. şimdi genç ve güzel bir kadından tahrik olmam ve onun memintolarını elliktolamak istemem, benim eşimi sevmediğim anlamına mı gelir? yoo. ha mesela eşim bundan üzüntü duyabilir, "öyle bi şey yaparsan seni terk ederim" diyebilir ki hakkıdır. bunu anlar, anlayışla karşılarım. AMA kimse ömür boyu SADECE aynı insandan tahrik olmamı beklemesin. inanın ben de "mükemmel ilişki" olsun, eşim bana tapsın, yalnızca beni istesin ve benim için delirsin, aynı şekilde ben de ondan başka kimseye dönüp bakmayayım isterdim ama öyle bir dünya yok. şunu altını çizerek belirtme ihtiyacı hissediyorum: "başkasından tahrik olma", aldatmayı ya da başkasıyla ilişkiyi haklı çıkaran bir şey değil gözümde. o başka bir boyut. aldatmak (eşin BİLGİSİ VE RIZASI olmadan, ilişkinin dinamiklerine aykırı şekilde hareket etmek) şerefsizliktir. bunu ya da başkalarıyla sevişmeyi savunuyor değilim. sadece, insan ister, onu söylüyorum. ya birbirinize karşı dürüst ve açık olup başkalarını katarak ya da katmadan çözüm yolu bulursunuz ya da çoğu ilişkide olduğu gibi ömrünüzü ya pişman olarak ya da aldatıp da bunu kendiniz bile reddederek yaşarsınız.

@mulher
bu bahsettiğiniz içgüdüsel durum ise benim dediğim gibi binlerce etkenden oluşuyor kanımca. seksi konuşmak dediğiniz nedir ki, tam olarak? kendini keşfetmemiş, feminen olmayan bir kadını seksi bulabilirim ben şahsen. bu sizin için bir örnek teşkil eder mi bilmiyorum tabi.

1- akranlarıyla seks zor olduğu için ve acemi oldukları için milflere yönelim var. ama bizim zamanımızda böyleydi artık seks bu kadar zor değil.
2- seks yapılacak kadın değerli görünebilir. erkekler arasında laf vardır yakacakla skeceğin iyisi kötüsü olmaz diyr. osbir çekmektense iyi kötü seks tercih edilir.
3- etrafımdaki evli erkeklerin yüzde 95'i aldatıyor. oradaki mantık papaz hergün pilav yemez diyorlar. karısına pilav yediriyorlar ama öyle enteresanlar.

1 - "Nedeni nedir?" Ne demek nedeni nedir:) Nedeni onlardan hoslaniyor olmamiz.

2- Kiz guzel olmayabilir ama butterface'dir, seksi bulunur. Bu kadar basit. He vucudu da guzel degilse abazaliktan olecek durumda olan icin yine buyuk nimet olabilir. Erkekten erkege fark var bu konuda. 3 ay seks yapmayinca nefes alan her seye ilgi duyan da var. 1 yil seks yapmasa bile begenmedigine yanasmayan da var. Abazalik seviyesi herkeste bir degil, cevap bu.

3- Evli oldugun kadin zaten senin, seni ceken bir sey kalmiyor ona karsi. Surekli elinin altinda, her gece ama her gece berabersin. Aranda 10cm bile mesefe yok 365 gun boyunca geceleri. Bir anlami kalmiyor, cekiciligi de kalmiyor erkek icin bir noktadan sonra. Farkli kadinlar ariyor. Daha guzeline denk geliyor, vucudu daha seksi olanine denk geliyor ya da sadece degisiklik olsun diye baskasina gidiyor. Bu da her erkek icin gecerli degil. Onlemenin ise bir yolu yok. Yapmak isteyeni durduramazsin. Adam kadindan sikildiysa yapacak bir sey yok. Kaldi ki karisini sevip yine de farkli arayislara girenin haddi hesabi yok.

Cekilmis gayfe; kadin bigun pilav degil bonfile yemek istiyorum dese yer yerinden oynar ama:) bu konuda erkeklerde amma ikiyuzlu..
Diger yazdiklariniza katiliyorum.

Stavro; yani nedeni nedir derken psikolojik analiz yapmak adina bu soruyu sordum. :)
Diger yazdiklariniza da katiliyorum. Isin ozu erkekler degisiklik seviyorlar, seksi seviyorlar ve bunun icin cok caba sarfetmek istemiyorlar.

@criancas, çok haklısın kadın pilav yemezse büyük olay ama erkek zengin menüyü kendine hak görüyor. böyle hastalıklı bir zihniyet işte.

21 yaşında erkeğim. kendimden yaşça büyük kadınlara bayılıyorum çünkü 10 küsur yaş farkı çok büyük ve bi kadının en güzel yaşı 30'lar :p

1.mature'u hep milf'ten anlattılar erkeğe de ondan. bir de kendinden büyük kadını domine etme duygusu muhtemelen.
2.erkekler çoğunlukla seks düşünür. seks düşündüğünde ve istediğinde karşısındakinin güzel, çirkin, sevgili adayı,kanka vs olması önemli değildir.
3.bu kişiden kişiye değişir. hiç aldatmayan adam yok mu? var. ama hep adamlara yüklenmeyin. kadın da cinselliğin rutine binmemesi için çaba sarfedecek. "hadi rıfat boşal da yatalım" a dönmeyecek seks.

Hayatımın hiçbir döneminde kendimden yaşça büyük kadınlara ilgi duymadım (teklif gelirse reddetmem o ayrı konu). Bunun anne sevgisi eksikliğiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Anne kucağı arıyorlar, yanında seks de olunca artı oluyor.

Sadece seks paylaşacaksam cinsel zevk uyumuna bakıyorum. Zevklerime hitap etmiyorsa dünya güzeli olsa yatmam. Uğraşmam yani.

Çünkü toplum bunu normalleştirmiş. Kadın da istiyor ama çok yanlış ve sapıkça görüldüğü için anayasanın ilk üç maddesi gibi teklif dahi edemiyor, başkalarıyla yatmak istediğini söylese kocası onu öldürür üstelik tahrik indirimi alır. Erkek aldatıyor çünkü bunu rahatça yapabiliyor. Toplum izin veriyor. Kadın da gizlice aldatıyor, çok şahit oldum.

Farklı arayışa girmesini ancak şeffaf olarak, anlayışlı olarak önleyebilirsin. Önleyemesen de anlarsın belki.

Isimsiz uye; genc erkeklerin toylugunu idare edip yonetebilmeleri de bu ilk soruma cevaplardan bir tanesi olabilir evet :)

Kfk; domine etmek cevaplardan bir tanesi kesinlikle. Erkekler seksi herkesle yapabilecek sekilde dizayn edilmisler sanirim buda doganin bilincli bir duzeni, erkekler cok secici olsaydilar ureme orani azalabilirdi. Bu kadin seksi hareketlendirmeli kismini pek anlamiyorum, eline kirbac almis kostum giymis bir kadin canlaniyor gozumde :) olayi nedir?

Yirmisantim;anne sevgisinin eksikligi cok mantikli. Erkegin aldatmasi normallestirilmis evet yani duyulunca bir erkegin karisini aldattigi, bir kadinin kocasini aldatmasi kadar dikkat cekmiyor hatta bizim gibi toplumlarda erkektir denilip gecistirilebiliyor. Yani erkekler bu normallestirilmeden dolayi mi aldatma istegi duyuyorlar? Toplum normallestirse bile esi normal karsilamazsa koca bir yikimla karsilasacak koca. Goze almasinin sebebi nedir yani bir insan bir cok kaybi goze alip bir seyler yapiyorsa kendisine engel olamamasi ve karsiliginda buna degecegini dusundugu bir seylere sahip olmasi lazim.
Not: kadinlar bunu tabi ki dile getirmiyorlar ama aldatma konusunda erkeklerden daha iyiler, rahat olmadiklari icin erkekler kadar cok daha ozenliler yakalanmama konusunda. Kadinlarda az degil yani ama onlarin sebepleri ilgim disinda.

Yasi buyuk guzel bir kadindan gayet de hoslanirim, buna karsilik cocuklugumdan bu yana anne sevgisini dibine kadar gordum. Essek kadar oldum, annem hala uzerime titrer. Bildim bileli anne sevgisine boguldum.
Milf sevmek icin anne sevgisi eksiligi yasamis olmaya gerek yok.

Stavro; oeidipus komplekside olabilir. Ama herkesi icine alan cevaplar degil tabi bunlar.

1- kadınlarda da bu durum var aslında. bekar babalar, "daddy" tipler falan daha revaçta.

2- bunun biraz toplum baskısı yüzünden oluştuğunu düşünüyorum. sonuçta bir erkek daima sekse hazır olmalıdır, en ufak seks ihtimalini değerlendirmelidir gibi salakça bir düşünce var. bir de tabii bir insanı seksi yapan çok çeşitli unsurlar var. çirkin olsun, vücudu kötü olsun falan ama bir "aura"sı vardır, o çekici yapıyordur falan.

3- erkeğin elinin kiridir kültüründen geliyor bu da. bir insan ne kadar aşık olursa olsun, başkalarıyla olmayı arzulayabilir. bence bu gayet sağlıklı bir durum. tabii bunu eyleme geçirmeyi düşündüğü andan itibaren artık nedenini araştırmanın pek bir mantığı yok. eşine sadık olamayacak kişiler mümkünse evlenmesinler.

önlemenin yolları var ama niye hayatını bir adamı evde tutma peşinde harcayasın ki? sana sadık olmayacak birine harcadığın emeğin değeceğini düşünüyor musun?

Knight of cydonia; yok yahu kadinlar eger o bekar babalar cok zengin degillerse yanasmazlar onlara, tabi kendileri de cocuklu ve bekar degilse. Kadinlar arasinda oyle adamlar pek revacta degil. Bu dusunceyle kimse evlenmiyor zaten, ama evlilik surdurulurken sikilmak kacinilmaz oluyor, evliligini surdurmek isteyen taraflar ilginin baska yerlere kaymamasi icin onlem almak isteyebilirler. Bekara kari bosamak kolay diye bir laf vardi:)) evlendin, boyle bir ihtimalin olabilecegini sezdin, caba sarfetmek yerine aman bunla mi ugrasicam deyip bosamak cok kolay degil.

Çok şey söylemişsin ve bir erkek olarak söylediklerinin çoğuna katılıyorum. Kadınların bakış açısı ile ilgili söylediklerine de katılıyorum:)

Benaslindayohum; hehe erkek dogasina olan cozumleme ihtiyaci hissetmemden hakkinizda az biraz bilgi topladim. Bide erkekler hakkindaki sorulara erkekler, cok aciksozlulukle cevap veriyorlar.

@cemulher
Yalnız fazla da genelleme.:) ayrıca bu keşfedilmesi zor bir konu değil ama hemncinslerin feminen duygularının etkisinde kalıyorlar. Seks kadın ve erkek için çoook farklıdır anlam olarak, istek olarak, ihtiyaç olarak vs. Ama şu konuda ben de çok katıyım kadın duygusal olarak bir şey hissetmediği kişi ile sevişemez sevişşe bile zevk alamaz, nokta.

çekilin erkek geldi;
en çok bana soracaksınız bana.

www.youtube.com

Benaslindayohum; genellemeler icinde istisnalari ya da dahil olmayan azinliklari barindirir elbette ama erkeklerin veya kadinlarin birbirinden cok farkli olmadigina inancim var. Insaniz, icgudusel yasadigimiz ortak noktalarimiz var:) katiyim derken katiliyor musun yoksa karsi mi cikiyorsun? Bende oyle dusunuyorum yani belki biraz zevk alir ama duygusal bagliliginin oldugu birinden aldigi zevkin yaninda minicik kalir ya da gercekten hic zevk almaz.

Supermatik; video icin tesekkurler:)

jartiyer.

ilk sorunun cevabı kesinlikle Oidipus kompleksidir.
tr.wikipedia.org

ikinci sorunun cevabı: evet seks açlığıdır.

üçüncü sorunun cevabı: merak ve heyecandır. eşinizi sevmek ve düzenli bir cinsel ilişkiye sahip olmak belli bir noktadan sonra tatmin edici gelmez. bu erkek için de böyledir kadın için de böyledir. zaten adı üstünde "düzenli" bir cinsel ilişki ne kadar heyecan verici olabilir ki? düzen monotonluk getirir. 3 yıllık evlisiniz diyelim. haftada ortalama 3 kere seviştiğinizi varsayalım. 3 yılda 468 kez sevişmiş olursunuz. bunların her birinde farklı pozisyonlar ve fantaziler denediğinizi varsayalım (ki bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz.) yine de her şey bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlayacaktır.
o kadar fantazi ve pozisyon ben bilmiyorum açıkçası :) bir noktadan sonra eşiniz de siz de birbirinizi ezberlemiş oluyorsunuz. şaşırtıcı, heyecan verici hiçbir şey olmuyor artık. işte buna düzenli (monoton) cinsel hayat diyoruz... 3 yılın ardından düşünün ki hiç tanımadığınız, farklı biriyle cinsel ilişkiye giriyorsunuz. sizce de heyecan verici olmaz mı?

Humat; oedipus kompleksi cok huzunlu bir kompleks. Erkeklere uzuldugum nadir konulardan. Cok yazik. :(
Kiminin seks acligida doyumsuz oluyor..
Yasamak lazim bu sorunuza cevap verebilmek icin, ben eger esim benim uzerimdeki tahrik ediciligini yitirmezse bir baskasindan kolaylikla etkilenecegime ihtimal vermiyorum. Ama kadinlarin ait olma arzulari erkeklere kiyasla cok daha baskin oldugu icin, farkli arayislara guclu sebepleri olursa ancak yoneliyorlar. Sadece heyecan icin sanmamki bir kadin baskasiyla yatip kalksin. Ben soyle dusunurum, kadinin aldatmasinda yuzde 90 erkek sorumludur, erkegin aldatmasinda ise yuzde 60 erkek sorumludur.

Bütün yanıtları okuyamadım ancak sanırım benzer şeyler söyleyeceğim:
1. cinsel ilişki erkeklerde bir üstünlük taslama olayıdır. s.kmek, sokmak, koymak vs... erkek de kendinden büyük birini, kendi tabiriyle "s.kip", egosunu okşuyor, büyük bir şey başarmış gibi hissediyor.
2. hiç yoktan iyidir mantığı
3. kadınlar da farklı arayışlara girer ancak kadın oldukları için bu konuda daha kısıtlılar. bu konuda kadın-erkek aynıdır bence. adam adriana lima ile evli olsa bile bir süre sonra sıkılıyor (seksten). bunu önlemenin yolu yok bence. kişinin karakterine bağlı. kim erkek gerçekten sadıktır, sıkılsa bile başkalarına gitmez, ahlaksızlık olarak görür. kiminin umrunda olmaz, her gördüğü kadına takılır.

yalnız cinsiyetçi yaklaşımınız hiç hoş değil :)
oedipus kompleksi hem erkek hem kadınlar için geçerlidir. kadınlar da kendilerinden yaşça büyük erkeklere ilgi duyarlar ve bunun için söyledikleri gerekçe erkeklerin geç olgunlaşmalarıdır. buna çok inanmıyorum. çünkü geç olgunlaşma hikayesi sadece fizyolojik açıdan ergenlik çağında doğrudur. ergenliğe erken giren kızlar yaşıtları erkeklere göre bir anda büyürler. ki erkek ve kadın arasındaki fark birkaç yıl içinde kapanır hatta erkekler fizyolojik olarak mesela boy olarak kadınları da geçer vs. kafa yapısı olarak aynı yaştaki kız ve erkek arasında olgunluk farkına hiç rastlamadım. rastlayan varsa yeşillendirsin. kadınların yaşlı erkeklerle çıkma hevesi, sahiplenilme arzusu bile zaten kadınlarda oedipus kompleksinin işaretleridir bana sorarsanız.

"Ben soyle dusunurum, kadinin aldatmasinda yuzde 90 erkek sorumludur, erkegin aldatmasinda ise yuzde 60 erkek sorumludur." bu bakış açısı da son derece cinsiyetçi bir yaklaşım. yaptığınız her şeyden siz sorumlusunuzdur. yüzdeler vererek başka sorumlular aramak bana göre doğru değil. yukarıda verdiğim 3 yıllık evlilik örneği tanıdıklarımdan edindiğim tecrübelere dayanıyor.

siz bence erkeklere üzülmek ve onları suçlamak yerine insan doğasını anlamaya çalışın. tek eşlilik modern toplumun, kültürlerin getirdiği bir kavramdır. dünyada tek eşli yaşayan toplumlar, kabileler, hayvanlar olduğu gibi çok eşli yaşayanlar da vardır... bizim cinsel ilişki dediğimiz şey aslında insanın en hayvansal içgüdülerinden biri olan çiftleşmenin ve üremenin bir sonucudur. kısacası insan doğasında sadakatin yerini bilemem ama çiftleşmenin yeri büyük.

Humat; oedipus kompleksi erkeklerle anilan bir kompleks simdi birbirimizi kandirmayalim. Erkeklerin hukumdarlik istegi o kadar baskinki onlarla cani gonulden ilgilenen annelerine sahip olan babalarini bile deli gibi kiskaniyorlar. Kadinlarda da gorulur ancak kadinin annesi gercekten sirret bir kadinsa. Annesinin sevgisiyle ve sefkatiyle buyuyen bir kiz cocugu erkek cocuguna kiyasla cok daha uyumlu olur.
Cinsiyetci bir yaklasim degil, hatta daha sonra yazdiklarinizla beni dogruluyorsunuz. Cok eslilik erkek dogasina daha uygun, kadinin cok eslilik sonucunda olasi bir gebelik ile alacagi sorumluluk cok fazla oldugu icin cok daha seciciler ve bir gebelik sonucunda dogacak cocugu baba ile buyutebilmek icin daha cok sadakat gosterirler. Heleki insan cocugu gibi bakimi ve buyumesi diger canlilara kiyasla cok daha zaman ve emek alan bir cocuk icin anne cok daha bagli olur babaya. Cunku bilir ki kendisinden olmayan bir cocuga maddi manevi tum kaynaklarini vermeye gonullu erkek bulmak cok zordur.
Birde sunu ekleyecegim; safi icgudulerimizle yasadigimiz bir zamanda degiliz. Insan iliskileri sadece icgudu ile aciklanacak kadar basit degil ne yazik ki. Psikolojik kulturel cevresel milyon etken var ve buda bizi diger canlilardan ayiran bir fark.

Peggy; ustunluk hissetme yani hakimiyet duygusunu hissetme anlaminda mature ilgisi mantikli. Bir erkek bana mature ilgisini soyle aciklamisti" 45 yasinda bir kadin, simdiye kadar kac kisiyle beraber olmus kac kere seks yapmis, ben yokken o seks yapiyordu. Oyle bir kadinla seks yaptigimda o kadinin kendisinden yasca kucuk benden zevk almasi, hakimiyet kurabilmem cok iyi hissettiriyor."
Kadinlarin isteyip yapamamalarinin sebebi belkide cocuklara olan bagliliklarinin her seyin onunde olmasini isteyen doganin isi. Cocugu olmayan kadinlarin yine bu evrimsel miras yuzunden erkekler kadar rahat olmadiklarini dusunebiliriz aldatma konusunda.

sizi evlilikten iyice soğutayım o zaman:
istatistiklere göre erkeklerin %70'i, kadınların %40'ı evlilikleri dışında kaçamak yapıyorlarmış. İstatistik bilgiler bile poligamiden(çok eşlilik) yana. Doğada hayvanlar aleminin ise %98'inde monogami(tek eşlilik) yokmuş.

ayrıca yine çok eşlilik isteğinin erkeklere özgü olduğundan bahsettiniz. bu olayı kadın-erkek diye ayırmaya gerek yok bence. görüldüğü gibi herkesin bu konuda eğilimi var.

Iste sizde soylediniz bu oran kadinlarda yuzde 40, erkeklerde yuzde 70:) erkekler daha cok aldatiyor ve bu 70 lik kesimin aldatma sebepleriyle 40 lik kesimin aldatma sebeplerinin biraz farkli olabilecegini dusunuyorum. Ama ben herhangi bir konuda bilir kisi degilim yani yillarimi verip arastirmisligim yok, kisitli bilgim ile yuruttugum tahminler neticede.

@criancas enfrentou mulher2

kırbaca gerek yok. şehveti kaybetmemesi yeterli. boşalmak için yol yordam göstermek ya da hadi bitir gidelim demek tarzı bir sıradanlık, insanı seksten soğutur. mastürbasyondan farkı olmalı. farklı kadına yöneldiğinde bilinmezliğin ve onu elde etmeye çalışma eforunun çekiciliği giriyor devreye. çiftler, mini role-playlerle bile bu heyecanı sağlayabilir ilişkide.

bir de dipnot, karşılıklı paylaşılan şeyler rutine bindiğinde cinsellik de bundan etkileniyor. beraber peşinde koşabileceğiniz daimi şeyler varsa, bu cinselliğe de otomatik olarak yansıyor. ben sevişmenin bir tamamlanma hali olduğunu düşünüyorum. herkesin kartlarını açtığı, en saf duygularına büründüğü bir durum aynı zamanda. ilişkideki yakınlık ve sevgiyle direkt olarak besleniyor bana göre.

ilk sorunun cevabı çeşitli. önce tabii ki anne - çocuk muhabbeti var yıllar boyu yaşadığın, rol modeli olarak gördüğün kadına dair. sonrasında, çocukken, porno falan izlerken gördüğün kadınlar hep 20-25 arası oluyor. sen de 13-14 falansın işte. zaman geçtikçe onların yaşı da artıyor seninki de (kendi gözlemim, bilimsel bir veri değil.)

seksi ile güzel farklı şeyler çoğu insan için. benim için değil. çirkin bir kadın seksi olamaz.

çünkü erkekler çabuk sıkılıyorlar. dün düşündüm bunu. bir "bedenin" benim gözümde ömrünü tüketmesi bir yıl kadar. sonrasında farklı arayışlara (bedenlere değil) giriyorum.

sözen ne?

3. elektrikli öğütücü pratiktir.

1- Biz ofiste hario kullanıyoruz, epey memnunum. sözen konusunda fikrim yok.
2- fikrim yok.
3- 3-4 kişiye kahve yapacağım zaman el mecbur kullanıyorum, yoksa 10-15 dakika kahve öğütmekle uğraşılmıyor. yanlış değilsem delonghi var bizde, fena değil.

Pardon, eklenme soru: ben "firenç pires'e göre" dediğimde verdikleri boyutta çekmek istiyorum. sinbo elektrinkliylen olmuyor öyle. Neyle olur?

1- sözen kullanıyorum, memnunum. boyut önemli mi, sanmıyorum. klasiklerden al işte. hario denmiş, onu da alabilirsin tabii istiyorsan.

2- altında vidası var, onunla ayarlanıyor. yalnız mesela french press için oldukça kalın öğüteceksin, sözen öğütücülerse özünde türk kahvesi için yapılıyor. ve vidayla ayarlanmasına rağmen bazısı yeteri kadar kalın öğütmüyor. hani fabrikasyon değil, el yapımı olduğu için üründen ürüne değişiyor. dolayısıyla istanbul'da oturuyorsan eminönü'ne git direkt sözen'e, ne için kullanacaksan söyle, küçük bi ayarlama yapıyorlar. zaten deneme de yapabilirsin orada.

3- genellikle bıçaklı olur onlar, kahveyi öğütmekten ziyade parçalıyorlar. bu yüzden kahvenin nispeten acılaşmasına sebep oluyor. ekonomik olarak en iyi çözüm sözen değirmenler bu konuda. ha biraz çevireceksin ama insan alışıyor. her sabah üşenmeden yapıyorum. hareket oluyor hem, iyidir. yalnız, tek kişi için konuşuyorum tabii, birkaç kişiye yapmaya kalktığında eziyet oluyor biraz.

el ile öğütme işi ne kadar sürüyor merak ettim.

delonghi kg79 var. espresso dışında her türlü incelikte öğütme yapabiliyor.

ajda'nın son yıllardaki şarkıları uygun olabilir

athena - kendi yolumdan

:)

www.youtube.com

www.turktuccar.com şurdan hepsine baktım sonuncuda tünay hapisane yazıyor.

aydın ili sultanhisar ilçesi çıktı. oradan tanıdığımız bildiğimiz kimse de yok. çağrı merkezidir diye düşündüm digiturk gibi arka arkaya numaradır ama aydın 'ın ilçesinde çağrı merkezi ne arar. hadi ev numarasıdır desem arka arkaya nedir bu yani.

Sultanhisar açık cezaevinin numarası başı aynen, kartla arıyorsa bitişik telefonlardan böyle çıkıyo olabilir. Savcılığa gitmek anlamsız.

Açık ceza infaz kurumunda bulunan 10 adet dışardan aramaya kapalı ankesörlü telefondan belirlenen saatlerde görüşme yapabilmektedirler. Ayrıca hükümlülere ait mektup, telgraf ve fakslar PTT yolu ile gönderilmektedir.


Bu yüzden arayamıyorsun yani.

o yüzden çıkıyo tünay hapisane diye. manyak mı bunlar ben de adliyede çalışıyorum da acaba kuruma bildirsem en azından tünay ismindeki dingili uyarırlar mı acaba ne salak salak insanlar var ya rastgele çevirdi şimdi de zırt pırt arıyor sanırım.

ankesörlü telefon olduğundan tünay diye birinin adı üstüne kayıtlı değildir. sadece numarayı kaydeden biri tünay hapisane diye kaydetmiş o kadar. tünayları zan altında bırakmayın :)

@pide demi yav sinirden kafam geriden sardı 140 kişi kapasiteli bi yermiş. bu açık cezaevinde kalanlar normalde g.tlerinden korkan tiplerden olurlar çünkü en ufak bi yanlışta tekrar kapalıya dönmek onları çok korkutur. bu anası belirsiz de benim sevgilimi arıyor sürekli. yarın kurumla iletişim kuracağım da eğer ararsa tekrar ismini öğrenmesini söylücem kız arkadaşıma bakalım kimin nesiymiş.

Hiç ama hiç bir şey yapamazsınız. Șu denemeye değer : Aradığı zaman kız arkadaşın telefonu açsın. Bak benim 8 tane cinim var bi daha beni ararsan seni canlı canlı 8 parçaya böldürür o hapishanenin 8 farklı yerine gömdürürüm kimse de kılını bile bulamaz firari bir ölü olursun" desin. Oradaki insanların psikolojileri biraz farklı, denemeye değer.

engelleme için program indirin,
0256 ile başlayan tüm aramaları engelleyin olsun bitsin.
ne uğraşıyonuz bu kadar.

kız arkadaşın numarayı yeni aldıysa numaranın eski sahibine ulaşmaya çalışıyordur arayan. devam ederse ''birader bu numara bizde yeni, heralde numaranın eski sahibine ulaşmaya çalışıyorsun ama yanlış adamı arıyorsun'' dersiniz. devam ederse de hapishane müdürlüğünü ararsınız. minik bir araştırma yaptım. araştırmama göre belirli kişilerin (aile, yakın akrabalar ve onların eşleri) dışındakileri arayamıyorlar ve görüşmeye başlarken isimlerini söylemek zorundalar. aynı şekilde karşıdaki kişi de hem ismini hem de telefon numaasını söylemek zorunda. bu konuşmalar idare tarafından dinlenip kayıt altına alınıyormuş. eğer arandığınızda ismini söylemeden konuya giriyorsa hapishane yetkililerine bu durumu da bildirebilirsiniz.

hatta arayıp ''ben şu adliye çalışanıyım; bu numaralar hapishanenize ait görünüyor ve bu numaradan bir yakınımın telefonu sürekli aranarak rahatsız ediliyor. üstelik görüşmeye başlarken yönetmeliklere göre arayan kişi ismini söylemek zorundayken ismini söylemeden görüşmeye başlıyor. bu konuyla ilgilenmenizi rica edeceğim'' dersin. konuştuğun kişinin ses tonundan konuyu geçiştirecek hissini alırsan ''aksi takdirde savcılığa hem hapishane telefonlarınızdan sürekli rahatsız edildiğime hem de yönetmeliklere aykırı telefon görüşmesi yaptırıldığına dair suç duyurusunda bulunacağım'' gibi yarı sert bir üslupla konuştuğunda sorun çözüme kavuşur diye umuyorum. çünkü işin ucu disiplin cezasına gidiyor oradaki mahkumlar açısından. dış dünyayla tek bağlantıları o telefonlar; o haklarını kaybetmek istemezler. isterlerse sizi rahatsız edeni kendileri bile ortaya çıkartırlar.

ama sen yine de bu telefonda isim söyleme, görüşmeleri dinleme ve kayıt altına alma gibi konuları çalıştığın yerde birisine danışarak iyice öğren.

telefon akıllı telefon olmadığı için sanıyorum program indirip engelleme olmuyor. Bunun yerine atıyorum 5555 e ARAMA ENGELLEME [engellenecek numara ] şeklinde mesaj atılıyor (numarayı tamamen sallıyorum) Yani hangi operatörü kullanıyorsa sms ile arama engelleme nasıl yapılıyor öğrenin. elinizdeki listedeki numaraları o engellenen numaralar olarak ekleyin o numaralar arayınca ulaşamaz. Adam zaten hapiste, başka numaradan da arayamaz, e çözüldü işte..

bence de alakasızlar.
ama nedenlerini yazarsam içeri atılabilirim, o yüzden detaya girmek istemiyorum.

mutlaka ortak yanları da vardır, ama benzetme için yeterli olduğunu düşünmüyorum.

ağzı olan konuşuyor boşver. hiç alakaları yok. mal mal yorum kasan çok sen takma onları.

embesil clinton'cı tayfanın pr çalışmaları.

trump'ın clinton sapığından daha kötü olma ihtimali yok

Sosyal medyada bu kadar çok nefret edilmesine rağmen seçimi kazandı. Amerika'nın eğitimsiz kesimi Trump'a oy verdi. Cinsiyetçi konuşmaları var vs. Bazı yönlerden benziyor. Bazı yönlerden alakası yok. Tek bir söyleme bakarak karşılaştırma yapmak yanlış.

ortak noktaları ikisinin de kendisini elit kabul eden kesim tarafından sevilmemesi. rte kaybedince bizim elitler türkiye'den ayrılacağım diye ağlıyor, trump kazanınca amerikalı elitler kanada göçmenlik sitesini göçürüyor. bence çok komik.

ayrıca trump hillary'den iyidir. umarım nato'yu bitirir.

- eğitimsiz kesimden oy aldı
- dindar kesimden oy aldı
- ırkçı kesimden oy aldı
- zenginlere vergi affından bahsediyor (hillary zenginlere vergileri arttıracaktı)
- kadınlara değer vermediğini kendi belli etti
- yol köprü yapacaz dedi
- inşaatla zengin oldu
- @cekilmis gayfe isimli arkadaş bir hristiyan, kendisi tayyip düşmanı, trump hayranı. o yüzden onu takma sen zaten.
- trump, göçmenle evli, eski karısı da göçmen. ama kendisi göçmen karşıtı. yani işine gelirse göçmen seviyor, tayyip gibi.

tayyipten tek farkı, başkan olmadan önce de zengindi. şimdi kendi gibilerinin vergilerini daha da azaltmayı konuşuyor. tayyip önce başbakan oldu sonra zengin oldu.

şu "elit kesim" düşmanlığı kadar saçma bir şey yok. "allah okumuşların şerrinden korusun" demek kadar saçma. cahil cühelanın fikrine değer verip, kendini geliştirmeye çalışan kişilerin fikrini beğenmemek de yeni cahil modası.

Bu arada Trump konuşmalarında defalarca islam karşıtı olduğunu söyledi, yetmedi konuşmasına gelen başörtülü müslüman bacımızı salondan attırdı.
edition.cnn.com

Tayyip bile bu adamın açılışını yapmakla (Trump Towers) hata ettim dedi.
Bizim ak'lar da hangi mantıkla bu adamı destekliyorlar bilmiyorum:D (Bence diğer aday kadın olduğundan) Zaten değişen bir şey olmayacak, iki aday da aynı bok.

erdogan = sjw(magdur edebiyati)
clinton = sjw(magdur edebiyati)

trump, bu gune kadar siyasete girmedi, deneyimsiz diye elestiriliyor...

erdogan, siyasetten baska bir hayatiyla one cikmamis.

trump = aileden ve kendi calismalariyla zengin bir is adamidir.

erdogan = siyasete erken yasta girmis, yukselmek icin firsatlar kollamis bir siyasetcidir.

ayrica: heavy.com

edit: benzer yonlerini bulmaya gayret edersek hepisi insandir. ama geldikleri arkaplan ve dusunce yapilari itibariyle siyah beyaz gibi ayiramayacagimiz gibi gridir deyip ayni da kabul edemeyiz. biri is adami biri siyasetci. bu kadar basit dusunmek gerek.

is adamligi ve siyasetcilik genelde birbirine karistirilmaz. birbirlerini etkilerler, yalniz genelde birbirlerini desteklerler. erdogan arkasinda duran milyon dolarlik adamlar olmadan bir hictir. halk onu duymaz bile bu milyon dolarlik adamlar onu reklam etmese. ote yandan milyon dolarlik adamlar da halkin destegini almak icin siyasetcilere ihtiyac duyuyorlar. falan filan.

ikisi de rakiplerinden daha eğitimsiz, birikimsiz, tecrübesiz.
ikisi de dindar,
ikisi de kadın düşmanı, ikisi de kadınları aşağııyor,
ikisi de sanayi falan sallamıyor, ikisi de beton seviyor.
ikisi de tek adam olma yolunda,
ikisi de vergi ve kural tanımaz, ikisi de hesap vermemek ile övünüyor. mal beyanları, vergi beynaları ikisinde de şaibeli.
ikisi de hiçbir somut vaadi olmadan seçildi,
ikisinin de yarın ne yapacağını kestirmek mümkün değil.

yetmez mi?

Sadece konusma tarzlari benziyor.

abd nin ali ağaoğlu.

@sour clinton'un ana fikri magdur olmakti. trump'in ana fikri amerika'yi welfare state'ten cikarmak ve "yine super guc yapmak"

oysa clinton'in izledigi ayristirici siyaset ortada, mailleri ortada. kadinin para kaynagi olan katar ve suudi arabistan ayni zamanda isid'i fonlayan ulkeler. simdi bu mailler ortaya cikinca clinton magdur degil yalanci ve suclu oluyor.

ote yandan "trump algisi" hakkinda oyle seyler cikardilar ki piyasaya: adamin ciplak heykelini yaptilar dalga gectiler meydanlarda. simdi bu adam magdurum diye cikmadi fakat "character assasination" yani bir cesit kimlik siyasetinin hedefi haline geldi.

bak clinton hakkinda obama 2008'de neler diyor:

www.youtube.com

ayrica bak:

www.youtube.com

simdi bu kadin 2008'de obama'nin soyledigi gibi yalanciysa, koltugunu baskalarina lobi faaliyetleri yoluyla satiyorsa. o gunku yalanci hakkinda bugun ne degisti? ogunku yalanlar oldugu gibi duruyor. bugun aynisi gecerli degil mi? bunlar bu kadinin o gune kadar yaptiklariyken bugun ortadogu'nun geldigi halden hillary sorumludur.

neyse. goren gozler icin apacik ortada. clinton sadece "kadin" oldugu icin oy almaya calisan bir robot. bu trump'i muhtesem bir insan yapmaz elbette fakat o kadar asagilik bir duzende ki amerika su anda. bernie gibi adamlari ezip, koltugu trump'a hediye etti clintonlar.

son tahlilde clinton gelseydi yapacaklari su anki amerikayi bir 4 yil daha devam ettirmek ki amerika'nin ekonomisi dunyadaki belirsizlikte pek de saglam degil. ani dalgalanmalara sebep olmamak icin cok dikkatli oluyorlar. dolar yukseliyor ama paranin degerli olmasi bazilari icin(ihracatcilar) oldukca kotudur. bir anda kimse amerika'dan mal alamaz olabilir. gibi...

neyse sonuc olarak amerika'nin basina gecen trump basindan beri rusya ile catismaktansa "iyi bir pazarlik" yapabilecegini soyluyor. amerika'nin cikarlarini gozeteceginden bahsediyor. bunu yaparken de politik dogrucu olmadigi icin sosyal medyada ve diger yayin kuruluslarinda kolay hedef olup eziliyor. hic adil olmayan bir karsilasma verdiler birbirlerine karsi.

sunu da bonus olarak bir izle: www.youtube.com

vidyonun basindaki adam hillary'nin sag kolunun kocasiymis. denilene gore bu kadinin kocasi teenager kizlarla amerikalilarin "sexting" dedigi fotografli sanal seks olaylarindan beri gelmiyormus. hillary hayranlarinin trump hakkindaki saf nefreti bunlarin haber yapilmasini engelliyor. nasil turkiye'de hukumet aleyhinde konusmak yasaksa amerika medyasi da hillary aleyhinde konusmuyor.

ayrica sunlara bakmani tavsiye ederim: clinton milleniallerin duygularini somurdu, trump "taxpayer" denen, yani vergi veren nufusun mantigina hitap etti. sonucta bagimli nufusun dedigi olsaydi emin ol amerikanin ekonomisi ve dis iliskileri su andakinden daha kotu olacakti amerika icin.

taxpayer oy haritasi: thestatesxyz.files.wordpress.com

millenial oy haritasi: thumbs.mic.com

sonuc "hillary destekcileri bir avuc coluk cocuktur" demeye calismiyorum. vergi veren adamin soz sahibi olmasinin onemli oldugunu vurgulamaya calisiyorum.

edit: demeye calistigim turkiye'deki "corruption" ya da yolsuzluk ve amerika'daki yolsuzluk ya da "corruption" goz onune alindiginda clintonlar amerika'nin akp'si ve erdogan'idir.

isid'e bir grup ofkeli genc diyenler'e bakarsan ve amerika'daki katar ve suudi arabistan lobisinin kimi destekledigine bakarsan daha iyi anlarsin.

alttaki yorumlari okudum editi: demeyim diyorum duramiyorum yav adamlara cahil deyip duruyorsunuz ama amerikanin vergi veren kesimi bu adama veriyor oyunu. mutlaka birilerine cahil diyecekseniz clinton'un pesindeki sjw'ler daha cahildir. nasil saldirgan olduklarina bakin. ne kadar duygu ile hareket ettiklerine bakin. ne kadar medya manipulasyonunun kurbani olduklarina bakin.

trump abd'nin erdoğan'ı falan değil. dünyayı kadın haklarından ve otun serbest olmasından ibaret sanan dangalaklar kuduruyor işte. gereken cevabı amariga halkı sandıkta verdi, burada da söylenmesi gerekenler söylenmiş zaten. clinton denen vahşi ruh hastasından her türlü evladır trump. ayrıca adamın karşı olduğu şey illegal göçmenler. hala "GÖÇMENLİK KARŞITI AMA KARISI GÖÇMEN :((" diyebilmek için ya art niyetli ya da gerizekalı olmak lazım. ağzını açanın ırkçı veya seksist olduğu dünyada trump reis amerikan halkının haklı tepkisinin sonucudur. insanar bunaldı, bıktı artık bu aptal, içi boş duyar ve hassasiyetten. ayrıca clinton başarısız bir siyasetçi olmasının yanında ağır ruh hastası, eli kanlı biri. trump'a cahil, bilgisiz, rererö diyenler clinton'ın başarılarla dolu muazzam geçmişinden (!) hiç bahsetmiyor niyeyse. insanlar abd'den önce dünya polisi olmayı öncelik haline getirmiş, her yeri kan gölüne çevirip şirketleri zengin eden vampirlerden bıktı artık. trump gibi inşaatçı bir zengine bile sempati duyup bu adamı seçiyorlarsa ortada gerçekten büyük yanlışlar var demektir.

trump, tayyip'in abd versiyonu falan değil. kudurun.

(bkz: öcü gibi korkuyorlar donald trump yoldaşımdan)

sadece abd'nin dinci, ırkçı ve cahil kesiminden oy olması nedeniyle benzetiliyor. onun dışında bir benzerlikleri olduğunu sanmıyorum. abd'de yaşasaydım yeşiller'e oy verirdim <3

trump çok zeki birisi. amerikada sıfırdan milyarder olmak, hem de yahudi olmadan, hiç kolay iş değil. biryerlerde anılarını okumuştum, gençken çok da çapkınmış. mal bir zengin de değil.
trump'ın aksine bizim ki çoğunlukla duygusal hareket ediyor. sık sık da dönüş yapmak zorunda kalıyor.

trump, sıfırdan milyarder falan değil. aksine gayet süper zengin bir aileden geliyor. direk babasının işini devam ettiriyor sonrasında iflasın eşiğine geliyor da trump adının marka değeri var diye herife destek çıkılıyor. ağaoğlu version 2 yani.

Sorun sende değil.

siddet istegi biraz farkli. siyirmissin demeyelim ama durum pek ic acici da degil gibi sanki. yani icine atmaktan biriktirmekten de oluyor yukarda soylendigi gibi. ya da zor bi donemden geciyorsundur, sinirlerin bozuktur, uyku/yeme icme problemleri vardir, parasizlik, arkadassizlik veya kotu giden iliski de cok etkili oluyor boyle tavirlarda. psikologa gitmeyi dusunebilirsin belki. birilerine (ozellikle de tanimadigin birilerine) icini dokmek iyi gelebilir.

Tam olarak ayni seyi yasiyoruz. Ayni dilden konusamadigim insanlsarin kafasini ezmek istiyorum.

ben de bugün bi insanı öldüresiye dövmek istedim

Bence senin tatilin gelmiş.

bende mutsuz olduğum dönemlerde artıyor bu durum. bir arkadaşım bana sen pasif agresifsin demişti. önce kabullenememiştim ama sanırım haklı.

sıyırmamışsın ama böyle giderse sıyırırsın ya da tansiyon hastası falan olursun.
takma diyecem ama ben de biliyorum ki demekle olmaz bu işler.
kafayı meşgul edecek birşeyler bulmak lazım.

ben de böyleyim son 2-3 yıldır. niye bilmiyorum. sen hep mi böyleydin bilmiyorum tabi. öfke bir süre sonra bağımlılık yapıyor bunu farkettim, o yüzden psikolojik rehabilitasyon ve öfke kontrolünü öğrenmek dışında çaresi yok.

Tsh ına baktır, gizli şeker de olabilir. Yüksek ihtimal tiroitle ilgilidir. Sinir yaparlar, tarifine uygun.

girer girmez "kredi kartıyla 9 taksit imkanı" pop up'ı çıktı ve kapat düğmesi yok. incele'ye basmak istemedim ve kaldı öyle.

@sir gawain, o sitenin sliderı olmalı popup değil yani. site aşağı doğru devam edebiliyor.

ama popup sandıysanız bi problem var demektir. o tarafı düzenleyeyim ben.

aa evet pop up değilmiş. ama öyle sandım valla. belki bende mallık vardır :)

kredi kartıyla 9 taksit imkanı'nın pop up sanılması +1
bence giriş (ana) sf.nın üstü kişinin ilk deneyim kısmı olduğu için daha ürün ürün bir tasarım olmalı. detaylar taksitler vs. sonra gelmeli.

sağda solda fb, instagram falan şeyleri olmalı. alan kullanıcıların birebir fotoğrafları konulabilir veya yapım videosu falan paylaşılır güzel olur.

Header'ın yeri belirli olsa güzel olur. Headerın arkaplan rengi ve body arka plan rengi aynı. Ayrıca sticky header'ı da elden geçirirsen güzel olur. Header beyaz kalacaksa header scroll down yapınca header'a box shadow verebilirsin. Bir de ben slider'da ortadaki çıkan şeyi pop-up zannettim "nerde bunun x'sı" dedim kapatmaya çalıştım.
font olarak google font'da lato var tavsiye ederim. Bir de themaforest'de temalardan esinlenebilirsin. Kolay gelsin.

Genel olarak güzel bir site, başarılar.

site guzel gorunuyor.
neyle yaptin?

şu sağ alttaki canlı destek zımbırtısı siteye girer girmez çıkmasın, sitede belli bir zaman geçirildikten sonra mümkünse daha küçük olarak çıksın,
scroll yapıldığında yapışkan header yüksekliği fazla, logoyu kaldırıp menüyü tek satıra indirebilirsin.
mağaza sayfasında fiyat sınırı belirleme widgetı koyabilirsin.

ooo arkadaşlar hepiniz popup zannetmişsiniz ben hemen sitede güncelleme yapıyorum.

işte kullanıcı deneyimi budur :)

en altta kullanıcı adıyla resimler paylaşılmış ya oraya başlık gibi "instagram sayfamıza da göz atabilirsiniz" falan yazabilirsiniz bence.

Gelin/damat aksesuarlarının yanında ok var ama hiç alt kategorisi yok.

Instagram ve facebook sayfaları sadece en üst sol köşede var o da sayfayı kaydırınca gidiyor. Ona sayfanın sağ tarafına sabit yapabilirsiniz bence.

gelin ve damat aksesuarları sayfasında 120 tl görünen Yaka çiçeği ve soft gelin tacı tıkladıyıp gittiğim sayfada 101,69 tl görünüyor. hangi fiyat doğru...

bir de tavsiye olarak youtube kanalı açabilirsiniz. ürünlerinizin en azından fotoğrafların slayt hali bile olsa onları paylaşabilirsiniz. gelin tacı ve yaka çiçeği falan gibi şeyler bir model veya arkadaşın üstünde olsa öyle 30 40 saniyelik reklam gibi bişeyler çekebilirsiniz, çok profesyonel olmasa da. bunları siteye gömebilirsiniz.

scroll yaparken headerın gereksiz büyüklüğü +1

iletişim linki alt satıra kaydığı için daha da büyümüş. sağdaki arama, sepet vs. ikonları da düzensiz duruyor. bende öyle en azından.

sticky header küçük ekrnlarda alt satıra taşıyormuş, onu düzelttim şimdi.

devam arkadaşlar süpersiniz :)

siteyi aşağı sürüklediğimizde header sticky olmadığı için menü alanı daralıyor ve iletişim sayfası için yeni bir satır oluşturuyor otomatik olarak, yukarıda kaplanan alan artıyor ve görüntülenen bölgeyi daraltıyor bu.

demek istediğimi anladın bence. menü isimlerini kısaltınca otomatik düzeltiyor wordpress. bence isimlerin uzunluğunu yeniden yapılandır.

ürünlerimiz başlığı altındaki sunum tepsileri ve giysili magnetler yazıları resimleri çok kapatıyor onlar sol alt köşede falan olabilir sanki. bir de bu bölümün altında büyük bir boşlu var diğer resimlerle arasında.

az altta Sepetler, kavanozlar ve eşsiz sarkaçlar... yazısındaki ş harfi fontta yok herhalde garip görünüyor.

popup+1
bir de tlf numarasi olan destek uyarisinin siteyi basitlestirdigini dusunuyorum. pro durmuyor. destegi baska sekilde sunmak lazim.
taksit imkani bilmem ne gibi pazarlamaci sloganlarini da mumkun oldugunca goze batmayan sekilde kurgulamak lazim. obur turlu 100kg bal 1tl pazarlamacilari gibi duruyor.
onun disinda annenizin isler <3 ben.
emegine saglik, kazancina bereket

üye ol sayfasındaki butonda "REGİSTER" yazıyor

bir şey daha.

ana sayfada fiyatlar 5.08, 101.69 gibi küsüratlı çıkıyor. ürünün sayfasına gidince düzeliyor. tl işareti de çıkmıyor ama bende mi böyle bilemedim.

-Ürün sayfalarında fiyatın kdv dahil fiyat olduğunu belirtseniz daha iyi olur.
-Canlı destek için tıklayın zımbırtısı default açık olmamalı bence.
-"ş" ler sapıtık, google font subset parametresini latin-ext yapsanız düzelir sanırsam.

hızlıca baktım, genel olarak bana hitap etti. Güzel, elinize sağlık, bol kazançlar :)

çok etşekkürler arkadaşlar uyarılarınızı tek tek düzeltiyorum.

@nax, abi malesef telefon ve pazarlamacı ağzı konusunda kitle bunu istiyor. özellikle iletişim konusunda, birebir iletişim kurmadıkları an satın almaktan vazgeçiyorlar. sırf o yüzden ben siteye fiyat bile girmedim uzun süre. şuan fiyat girerek risk aldım. çünkü diyalog kurmadan ilgilenmiyorlar ürünlerle.

@cus ve diğer arkadaşlar,

bu kısmı bir türlü anlamadım. ben aslında woocommerce'e fiyatları KDV dahil göstermesini söyledim. bende KDV dahil gösteriyor örneğin. ama sizde KDV hariç, bu problemi çözeceğim. Ben KDV dahil göstermesini istiyorum.

arkadaşlar gnel kanı, açılıştaki header'ın daraltılması yönünde mi peki?

header'ı ve bence slider'ı da küçült. slider yerine pop up sanılmaması için en azından aşağıdaki şeylerin bir kısmının görünmesi lazım.

sliderı bi tık alta aldım zaten. şimdi oraya ince bir slider çekeceğim, hem kredi kartını, hem diğer imkanları (size özel tasarım yapıyoruz vs. gibi) yazabileceğim ince bir slider. eşim tasarımını yapsın ben eklicem :))

çok teşekkürler bu arada arkadaşlar. yorumlarınız muhteşemdi, büütn kusurları saydınız. daha da sayarsanız daha da düzeltirim.

Ş'ler fontu bozmuş. Böyle italikli el yazımsı ama abartı olmayan font yok mu?

CNNTURK verdi, RTE ekrana çıktı o sokağa çıkın dedi.
Zaten o yüzden barıştılar şimdi Doğan Medya ile

ben verdim, sen verdin, biz verdik! ne yapacaksın gerçekten? insanlar o kadar korkmuş ki bu duyurunun altına bile yazmaya çekiniyorlar. "düşünce özgürlüğü"ne ne oldu? ağır trollsün herhalde burada. iplenmemen daha iyi belki de.

birisinin yönlendirmesi, birisinin ilk fikri atması gerekmiyordu, olan buydu. herkes içgüdüsel olarak "niye çağrılıyoruz?" diye düşündü. ağızdan ağıza yayılan bir şey yok. birisinin yönlendirmesine gerek yok. dışarıda bombalar patlıyor, uçaklar uçuyor. dışarı çıkıp ölsün müydü insanlar? ki bugün de öldüler zaten.

al bu fikirleri saf bilgi yap, ok diye oraya buraya at da insanlar bilinçlensin.

Soru ordudan şüphe edildiği ümidin kesildiği saatlerde halkı sokağa davet edenler (Bunun üzerine ordu komutanı general de televizyona bağlanıp halkı sokağa davet etti ki henüz genel kurmayı yani komutayı geri almaya yeni çabalanacaktı. Anlayacağınız asker de halkı sokağa davet etti.) nerelerde konuştular değil. Benim gibi birden fazla darbe gördüyseniz ordunun bir bölümünden destek gelmesi beklenmiyor. Birçok siyasetçi de bunu beklemiyordu. Yaşandı görüldü.

Öğreterek soracaksam sormamın anlamı yok.

Öyle bir şey hiç olmadı diye hatırlıyorum. Sokağa çıkın çağrısı çok erken yapıldı. Sabah olduğunda herkes dısarıdaydı zaten. O saatten sonra kimse dısarı çıkmasın demedi kimse.

@dissendium
Evet çağrı çok erken yapıldı ordudan ümit kesilmişken yukarıda ben de yazdım fakat bu daveti Yerenler [çıkmayın yazmadım başkalarının benim ağzıma koydukları laflardan (@khiron) etkilenmemeye çalış] 5 dakika sonra yermeye başlamış olabilir.


"Sabah olduğunda herkes dısarıdaydı zaten. O saatten sonra kimse dısarı çıkmasın demedi kimse "

Evet halkı geri döndüremeyecekken zaten böyle birşey de denemez. Artı söylersen darbe destekçisi olduğunu itiraf etmiş olursun bu suç duyurusu olur. Onun yerine sokağa çıkın diyen ordu komutanı generale ve siyasetçiye katil denebilir ve birileri de bu çakallığı yapmış işte.

s haber mi
samanyolu mu
o türden bir kanaldaki yorumcular.

dedimmidemedimmi +1

Ben de etten duvarla durdurulmaması gerektiğini düşünenlerdendim. Ama bu benim darbe girişiminin başarısız olmasına üzüldüğüm anlamına gelmez. Evimin arka sokağında zaten çevik kuvvet ve tanklar kapışıyordu, benim dışarıda olmam mı doğru olandı yoksa polisin olması mı sorusunu hala sorabilirim.

bir de gerçek bilgi oku alır demiş. senin boklu tik atmana kalmıştık çünkü.

@Aman Sen de
Bilgi: Ankara emniyet merkezinde askerler tanklarla emniyetin binasını yıkmaya başladılar. Binanın duvarlarının yarısı aşağı indi ve birçok polis öldü. Burası polis operasyonlarını yöneten yani kaybedilmemesi gereken bir numaralı binadır.

Emniyet müdürü dayanamayacaklarını anlayınca polislere halkı binaya alın talimatı verdi. Beylik tabancalarıyla tanklara direnemeyen polisler halkı emniyet binasına toplu olarak alınca tanklar ve diğer zırhlı araçlar ateşi kesti. Yani polis de kendi kararıyla halktan yardım aldı. Polis de halksız başaramadı. Polis de bazı noktalarda halkın yardımıyla paçasını zor sıyırdı.

Bu esnada ordunun kontrol edilip edilemeyeceği ya da ne kadarının kontrol edilebileceği belli değildi. 28 Şubatta polisin elindeki ağır silahlar toplatılırken kimlerin destek verdiğini yazmıyorum.

tv'de haberde de vermişleri bu olayı.
www.yenisafak.com

"bir de gerçek bilgi oku alır demiş. senin boklu tik atmana kalmıştık çünkü."


Sitenin seviyesi konusunda çoğunlukla moderatörleri suçlardım fakat artık düşünüyorum da aynı yönetim paradoksu yönetmek zorunda kaldığım bir çöplükte benim de başıma gelmişti. Kullanıcı profilinin bu kadar düşük olduğu bir sitede moderasyon ne yapsın? (İşine geldi mi taraf tutmayı bıraksın, ayrıca ideolojik saiklerle site yönetilmesin vs.)

Kullanıcıları terbiye etmeye kalksan kimse bir şey yazmamaya başlıyor. Bırakacaksın ne halleri varsa görsünler. Dingo'nun ahırı...

Türkler yapılan araştırmalarda okuduklarını anlamada sondan üçüncü çıkıyor. Eh en azından amerikalılar gibi gerzek değiliz. Bu bir genelleme elbette.


Kim okursa artık. Modlar okur en azından.

eski STV muhabiri Şemsettin Efe ve Todays Zaman gazetesi yazarı Kerim Balcı. internet üzerinden yayınlanan bi kanaldaki programlarında oldu olay.

şu da o yayının linki (www.youtube.com

ozan güven'in nişantaşı'nda ayakkabıcısı var. ara sıra orda. muhtemelen "hassiktir diyorum" diyecektir.

"kaç yaşındasın sen" diyebilir. hehe şaka :) bunu yapmam lazımdı.

Ona yaşını söyle.

ne kadar pozitif biriymişsin:)

abi hahaha sorarken aklıma geldi. "dal.. bu soru böyle mi sorulur"

yaşım da 23 adamlara ciddi sorsam kıçlarıyla gülerler. ya da gülmezler. ben yine de şansımı deneyeceğim ulan!

abi kime öyle bi soru sorsan pisleşir. normalde öyle olduğunu düşünmüyorum

Cem'e Twitter'dan söyle. Ozan'a değil. Muhabbetleri çok iyi değil. YouTube'da izliyorum videolarını arada. Zafer Algöz ile Özkan Uğur varsa olur. Yoksa çekilmezler.

Sadece ikisi değil de Özkan Uğur ve Zafer Algöz vs. olursa beni de çağır, çok iyi bir dinleyiciyimdir, gıkım çıkmaz otururum köşede. Hesabı erkeklere bırakma huyum da yoktur, destek çıkarım :)

isteğine bayıldım.

neden olmasın ki. dikkatlerini cekecek sekilde herhangi bir sosyal mecradan ulaşabilirsin sanki.

mail atabilirsin ama mailde "abi sana nasıl ulaşabilirim?" diye sorma :D
ahahah tenine nüfuz etmeye çalıştığını düşünüyor sonra

www.youtube.com

yanlışlıkla, ozan güven'e ilişkin nasıl gidiyor diye sorarsan cevabı belli:
ben sana soruyor muyum kimi si.. diye

www.youtube.com

yahu bu tipleri adam yerine koyuyorsunuz ya ne diyeyim.

Yanlış anlamayın ana hastalık vs gibi özel durumunuz yoksa isteğinizi pek sallayacaklarını sanmam.

telefonda fotografiniz yok baskalarinin sizin hakkinizdaki dusuncelerini onemsiyor ve kendinizi cirkin buluyorsunuz ve ifsaya katildiniz.
anladim.
bence guzelsinizdir. kotu dusunmeyin.

İfşanın en büyük numarası trollük yapıp özgüven kırmak zaten ben de dahil taş gibi insanlara takıldığımızı çok bilirim

İfşa yap o zaman tekrar. Söyleyelim ne olduğunu.

aman ifşa falan demeyin, iki üç ifşa başlığından bile rahatsız olan insanı konuşturamam burada. ilgi meraklısı diye başlarlar susmazlar. huzurumuz kaçmasın :P

Hatırlıyorum sanki seni. Gördüğümde bayağı tatlı kızmış diye geçirmiştim içinden. Böyle düşüncelerde olmana şaşırdım açıkçası. 1-2 tane yeren yorum hatırlıyorum sanki ama yorum yapmak için yapılmış yorumlardı galiba. Sadece takıntı yapıyorsun, burun olayı bende de var mesela ilk fırsatı bulduğum zaman ben de yaptırmayı düşünüyorum ben de çok o konuyu takıntı yaptım. Dönem dönem tipsiz olduğumu ben de hissediyorum. İltifat falan gelince ulan ne alaka ortamda benden daha yakışıklı olduğunu düşündüğüm elemanlar falan var diyorum içimden, şaşırıyorum.

Gerçekten çirkin olsan bir tane (sayıyla 1) erkek arkadaşın bile olmazdı. Kendini öyle zannediyosundur.

sen ifşada çimlere yatandın yanılmıyorsam
çay içmeye varım diyorum.

iyisin iyisin. dışarıdan bu düşüncelere kapılmana neden olacak herhangi bir şey görmediğine göre, bu seninle alakalı bi durum. beklentilerin çok yüksek falan demek ki. onun olası nedenlerini açıklamaları için de mikrofonu psikoloji ile kucak kucağa yaşayan arkadaşlara bırakıyorum.

ben nasıl olduğunu bilmiyorum. ben de kendimten tiksiniyorum. fiziken de mental olarak da. olabilir böyle şeyler. doğru da olabilir yani.

Gerek yok ben çok beğendim

Seni yerim mk sacmalama

küçüklüğümden beri kendimi beğenmem. erkeğim ama bu konuya fazla takığım. ancak çirkin insan yoktur. mesela ünlülerin önce sonra fotoğrafları vardır. burun ameliyatı vs. olmasalar bile sonraki fotoğrafları daha çekicidir. neden? çünkü para ve bakım var. bir insan güzel görünmüyorsa bakımsızdır bence.

mesela rihanna acayip çekici bir kadın ama şu fotoğrafa baksana bi. yolda görsem para isticek falan sanarım. hiç çekici değil.

pbs.twimg.com

şu adam da apple'ın tasarımcısı. ilk fotoğrafta nerd'ün biriyken 2. fotoğrafta gayet çekici bir adam.

www.blogcdn.com

kısacası bence tarzına dikkat etmelisin. bu açıdan kendini bulmalısın. gerekirse bu işlerden anlayan birinden yardım alabilirsin.

@üğpoıuy

fatmagülün yengesi skdks

teşekkür ederim dürüst olduğun için:*

herkesin bir alıcısı var
fazla da şeyetmemek lazım

Asla şişman olma, "balık etli" de olma.

caps olmadan bir sey diyemeyiz.

edit: internet explorer kullanmayın, biraz geriden geliyor. son cevapları alıp toparlayalım artık. uewfhjuew

fakat iki ay önce açılan duyuruyu "caps olmadan bilemeyiz" diyerek canlandırmak? jsjfskfls

finans/maliye gecmisim yok ancak daha once arastirmistim, internet uzerinden isvicre'de banka hesabi actirmak mumkun, araya turk bankasi sokmaniza da gerek yok. isvicre'ye gitmeden internetten acip parayi oraya transfer ediyorsunuz. aylik/yillik bir miktar masraf kesiyorlar bir de hesaba yatacak paranin alt siniri var. bankadan bankaya degisiyor. kimilerininki daha cuzi - dolayisiyla asagi yukari sizin birikiminizle acilabilir. kafanizdaki sorulari bir temsilciye sorup daha kesin bilgi alabilirsiniz, cevap yazarlar diye dusunuyorum.
ne kadar getirir ne kadar goturur bilemem ancak turkiye'de mevduat ve tasinmaz yatirimi yapmanin kisisel olarak bir mantigini goremiyorum.

50 bin dolara bu dediklerinizi ne yazik ki yapamazsiniz; yapsaniz bile size maliyeti cok olur

eksi faiz var çoğu yerde bildiğim kadarıyla. paran gün geçtikçe değerini kaybedecek yani. neden isviçre'de açıyorsun anlamadım? isviçre'de mi yaşayacaksın?

ülke çökerse para altında kalmasın diye, nesini anlamadınız ? :)

bu arada, ev almayıp bankada dolar tutan vatan hainlerine!! ceza ya da ek vergi koyarlarsa şaşmam. inşaatçılar jip'e nasıl binecek düşünen yok.

ülke çökerse ne demek yahu? 50k dolardan bahsediyoruz. 100.000 TL'ye zaten devlet garanti veriyor. banka batsa bile alıyorsun. ha sen dersen ki ülke öyle bir çökecek, devlet vatandaşın mevduatına el koyacak, o zaman ben de "8 büyüklüğünde bir deprem olacak ve hepimiz öleceğiz" derim. ikisi de önermedir.

o kadar formaliteyle uğraşacağına sağlam bir kasa alıp evinin duvarına gömersin. dolar olarak paranı orada saklarsın. sıkıntın kalmaz. hatta yatak odasında olsun. paralarının mışıl mışıl uyursun :)

evde para tutmayı, bankada tutmaya eşdeğer görüyorsan zaten senin için sıkıntı yok.

1. isvicrede oturma izni olmadan 50bin dolar icin hesap acmazlar
2. su an isvicrede mevduat faizleri 0 civarinda

arkadaşın sormak istediği şey şu bence:
türkiye'de bankada duran para0 durduğu yerde değer kaybediyor.
bu yüzden, isviçre gibi bir yerde düşük faizle mevduat hesabında bile dursa, sonuç olarak para durduğu yerde değer kaybetmeyebilir, o yüzden burada tutmaktansa, öyle bir yerde tutmak daha iyi olmaz mı?

türkiye'de ikamet eden bir tc vatandaşının, isviçre'ye gitmeden online ve ücretsiz olarak banka hesabı açması mümkündür. tek gereken pasaport sahibi olmanız ve asgari düzeyde ingilizce bilmeniz. detaylı anlatım burada mevcut. link.medium.com

1+1 mi 5+1 mi? :)

Ev mi isiniyor ? Kac oda ? Kac m2 ? Yalitim nasil ? Bunlar olmadan dogruya yakin cevap bulmak zor

Toplam radyatör uzunluğu ne?

kaç derecede çalışıyor bir de :P

petek temizliği en son ne zmana yapıldı?

kış ayında aynı buyuklukteki eve sadece akşamları yakarak 250tl oduyoruz, karlı havalarda 300-340 geldiği oldu, komfortta yakıyoruz birde ekonomide daha az gelir. ama ev hem içten hem dıştan yalıtımlı ve guneye bakıyor bunlar buyuk etken.

Kendin hesaplayabilirsin. Kapıda sayaç var. Rda sayacı not et. 1. Saat sonra farka bak. Birimi 1.2 civarı sanırım

ev izolasyonlu mu

kombi günde 5 saat haldir haldir çalışmaz. seçili ortam ısısına gelene kadar yulsek randimanla çalışır. sonra sistemdeki su soğudukça uygun sıcaklığa gelene kadar yine çalışır.
5 saat kombi çalıştırıp sonra kapattığınızda ertesi gün calistiracaginiz saate kadar ev soğur hatta buz gibi olur. dolayısıyla kombi yine yüksek randimanla çalışır.

Dolayısıyla sürekli aç kapa yapmak ay sonu beklemediğiniz bir fatura almanıza sebep olabilir. tavsiyem minimum ayarda sürekli açık tutmanız. gerektikçe ısıyı yükseltmeniz yönünde olur.

"anuna koydunuz dünyanın"

bu işaret dili öğrenebilen gorilin, ismi de vardı hatırlayamadım şimdi ''insanlar çok yanlış yolda, yol yakınken doğaya dönmeli'' filan dediğine inanmıyorum mesela. işaret dili öğrenebilirsin ama ebesinin de a*ı diye düşünüyorum. teşekkürler.

"nerden turedi bu tipini siktigimin iki ayaklilari"

@timmie'nin bahsettiği goril koko.

Bence bazıları bizi seviyor, bazıları sevmiyor. Türden türe göre değiştiğini düşünüyorum.

Kediler esnaf kafasındadır bence.

Düşünmüyorlar (sebep-sonuç ilişkisi kurabiliyorlar da oturup bir konu hakkında sırf meraktan kafa yormuyorlar), ama insanlara karşı bir şeyler hissediyorlar ya da insanlardan bir şeyler bekliyorlar.

İnsan ona bir travma yaşattığı için insandan korkan da var, insan onu sevdiği için insanı seven de var, insan onun ihtiyaçlarını karşılandığı için insan görünce mutlu olan da var, insan tarafından görmezden gelindiği için insanın dikkatini çekmeye çalışan da var... Bunlar ilk aklıma gelenler.

bizi çok seviyolar ve korumak istiyolar ^^

kapital olduğumuzu.

bazılarının yemek olarak gördüğü kesin :)

çıkar gibi duruyor, devletin paraya ihtiyacı var, son af düzenlemesi de bunun işareti, soru kaç yaşa kadar ve hangi paraya olacağı.

Çıkmaz, çıksa çok iyi olur ama.

Şu sıra siyasi akım ekonomik gelir olarak alt sınıfın üzerinden kurtulup ekonomik hamle yapacak durumda değil, bir de tam demokrasi şehitleri, suriye savaşı filan derken bu araya koymazlar bence. ölen hep fakir söylemlerine muhatap olmamak için.

Hic sanmiyorum . Umarim cikmaz da , en azindan subat sonuna kadar.

ne zaman çıkar bilmem ama ekşideki başlığa bakma. ağzı olan konuşuyor. mesela kaç yıldır bir emlak balonunu patlatamadılar. mahalle kahvesinden farkı yok. diğer taraftan bedelliden gelecek para devlet için çerez parası bile değil. ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.

çıkmaz.
ama çıkabilir de.

son seferde fiyat kırmalarına rağmen talep beklenen kadar gelmemişti. o yüzden çıkmıyodur :)

turizm sektörünün de bu yaz kötü geçmesinden dolayı ekonomi iyice zorlanacak kesin kışa bedelli çıkar diyorlardı ama bu ara hükümetten hiç ses soluk yok. 2014'de en azından yalanlıyorlardı. şimdi o da yok.

Bu soruya verilebilecek tek manikli cevap: bilmiyorum(z). Eksiye bakma +1, hatta sadece bu konuda degil, hic bir konuda..

bence çıkmaz

sen arabanın içindeyken açar girerler filan diyedir. bi nevi kilit. komple açılması saçma tabi.

madem içerden açılan bagaj yapıyolar, araba hareket halindeyken açılmamasına da bi yöntem bulsunlar yani çok mu zor?

Aklına gelen doğru, onun dışında başka da mantıklı bir açıklaması yok.

cok sacma +1
sen icindeyken acar girerler demissin de yoggi, hocam o zaman butun arabanin kilidi acik demektir, bagaja girecek adam asil arka koltuga girer. zaten arabanin icinden tum arabayi kitleyebiliyorsun/acabiliyorsun. sen icindeyken bagaja biri bir sey koyacaksa ve sen de kicini kaldirmak istemiyorsan da zaten icerden komple kilidi acip bagajin acilmasina imkan taniyabiliyorsun.
arabanin icindeki bagaj acma dugmesinin ben de bir anlamini bulamadim.

siz hiç çocuklu aile görmemişsiniz.
o bagaj kapağı yolculuklarda 10 kere açılır kapanır.
anne - çocuklar devamlı birşeyler koyup alırlar.
şöförün hayatını kurtarır o düğme.
en çok da taksiciler kullanıyor sanki.
istemediklerine açmıyorlar bagajı :)

TR de özellikle avm'lerde aracın tüplü olup olmadığını denetlemek için otopark girişindeki güvenlik görevlisine bagajı açmak için var. Avrupa veya diğer ülkelerde de feribota binerken oluyordur mesela. Her aracın bagaj üzerindeki açma butonu aynı yerde olmadığı için güvenlik görevlisi butonu bulamayabilir. siz içeriden açarsınız.

Edit: bunu çok saçma bulan, başka bir sebebi yok diyen kişilerin öz güveninden istiyorum ben de =/

ford fiesta 2005 modelde de bagaj açma düğmesi içeride. yolculuk esnasında basmayı hiç düşünmedim zaten nadiren kullanıyorum, bu kaç güne deneyip sonucu yazarım. eğer o da yolculuk esnasında açılıyorsa ford'a mail atıp sebebini sorarım. siz de fiat'a atabilirsiniz.

anne kendi arabasında bagajın üstündeki düğmeyi bilemiyor mu? kapaktaki düğmeye pekala basabilir. çocuklu aileyim, 10 defa kapağı açarız ama üstündeki düğmeden açarız. daha hiç içeride düğme olsaydı da açsaydık demedik.

avm'lerde, feribotta, aracın tüplü olup olmadığını, bomba olup olmadığını kontrol eden güvenlik de çolak veya gerizekalı değilse düğmeyi bulup kendi basabilir gibime geliyor. zaten 3 güne bütün arabaları ezberler. öyle abuk yerlerde olmuyor çünkü, kapağı tutup kaldıracağın yere koyarsan herkes bulabilir.

taksicinin açmak istememesi veya düğmeye benzer bir kamera bulunması ve güvenliğin düğme diye onu kurcalaması da güzel sebeplermiş.

yahu aynı zamanda kilit vazifesi de görüyor.
kapatınca otomatik kilitlenmiş oluyor.
aradaki fark bariz değil mi?

ayrıca bulsunlar yae dediğin çocuklar, akrabalar, güvenlikçiler az bagaj düğmesi dağıtmıyor açıcam diye kurcalarken.

eski arabamda (toyota) içerden düğme ile açılıyordu. düğme de bezin kapağını açma düğmesinin yanındaydı koltuğun sol alt tarafında. bagaj kapağında anahtar deliği vardı ayrıca, istersen anahtarla oradan da açabiliyordun.
s24.postimg.org

şu anki arabamda (subaru) içerden açma düğmesi yok, bagajda logonun altından açılıyor. bir de anahtarda tuş var.

eski aracımdaki sistemi tercih ederim ben. arabaya bindiğimde kapıları da kitlerim direk dışardan açılmasın diye.

aaa ben onu hep çok kullanışlı bulmuşumdur. şimdiki arabamızda yok mesela yokluğunu çok aradım. millet bir şey koyacaksa bağırarak anlatmaya çalışıyorum şuraya basacan falan diye hiç iyi olmuyor. çünkü genelde insanlar bagajı yüzde yüz başarıyla kapatabiliyorlar ama açarken mutlaka bocalayan oluyor.

konfordur:arabanın içindeyken sağnak yağmurda gelen bir yolcuyu elindeki leş poşetleri bagaja koymak için yönlendirebilir sin.
genelde bagaj açma düğmesi varsa arabanın anahtarında da vardır.onun konforu da bir elinde çocuk,diğer elinde poşetler minik bir tuş basımıyla bagaj açılır.
yeni alacağım arabada yoksa bu meret almam o arabayı.

bence o camı komple çıkarıp muhafaza edin çıkardığınız camın yerine pleksiglas kestirip onu takın. daha sonra eski haline getirmek daha kolay olur. çok pahalı bişey değil pileksiglas malzeme.

soruna cevap olarak mahalle aralarında bulunan camcılar keser o camı. arayıp bulmak lazım.

cam balkon yapanlar dediğin işi yapar.

pimapencilerin bazıları yapmayabilir, onların işi plastik çerçeveyi yapmak.

çift camı ( temperli ) camcı da kesemez. kesmeye kalkarsa patlar. o camı alacak fabrikaya gönderecekler orada kesilecek. maliyetli bir iş olur sizin için. kapı camı 2 parça mı ? boydsn boya tek parça mı

@oscar kapı camı tek parça.

ya ben camı alıp atölyelerine oraya götürüp kesebilirler diye düşünmüştüm, en fazla 1-2 saatlik bir iş olacağını sanıyordum. kedilerle ilgili forumlarda öyle yapıldığını yazmışlar çünkü.
yukarıda da dediğim gibi camlara menfez açıyorlar, üstelik sonradan da yapılabiliyor bu işlem. onu yapıyorlarsa bunu da yaparlar aynı şey??

@hayır bu köyden olsam nolacak pleksiglas iyi fikirmiş ama bana olmaz malesef. odamın balkon kapısındaki camı kestireceğim, karda kışta donarım.

sadece balkonda takılabilecek, dışarı çıkamayacaklarsa bence değmez.
hem düşerler müşler.
camdan seyretsinler dışarıyı :)

ben de menfez açtırmıştım ama temperli cam olduğundan camcılar kesemedi. belki temperli değildir sizin. kilit nokts temper olayı. camın kenarınds yazar zaten temperli ise

@oscar amaaan kesin temperlidir şimdi benim şansıma. akşam gidince bakayım madem. çok teşekkür ederim. peki siz temperli camınıza nerede menfez açtırdınız?

@supermatik kedilerin kumu balkonda duruyor ve evin içinde kumu koymak için malesef hiç yerimiz yok. hiç mi yok dediğinizi duyar gibiyim, evet hiç yok :) bütün yaz, açıktı balkon kapısı, düşmediler. umarım gene düşmezler diyelim :) zaten baya alçaktayız ve balkon bahçeye bakıyor, düşseler de hayati problem olmayacaktır.

Merhaba, kedi kapısı taktırdınız mı? Soğuk giriyor mu içeriye?

merhaba.

başka okuyanlar olursa diye genel bilgi vermek istedim.

kapıyı taktırdım. bahariyedeki kilisenin karşısında bir camcı buldum. eve gelip elmas bir keskiyle kedi kapısı kapı kadar bir dikdörtgeni çizdi camın üzerine, sonra bu dikdörtgenin içini camı kırarak boşalttı. camın bir köşesi çatladı camı kırarken, ama camcı bunun hiç sorun olmayacağını söyledi. yani çatlak daha fazla ilerlemezmiş ve içeri de soğuk girmezmiş. eğer aksi olursa gel beni bul hallederiz dedi baya güvendim.

kedi kapısını takarken de çevresine siyah bir macun çekti. bu da izolasyon sağlansın ve rüzgar hiç girmesin diyeymiş.

gerçekten de çatlak hiç bir sorun oluşturmadı şimdiye kadar.

sonuç olarak camımın bir köşesini çatlatsa da kedi kapımızdan çok memnunum :) iki kedim de hemen alıştılar. içeriye de kesinlikle soğuk girmiyor. kedi kapısında mıknatıs var, bu çok önemli bir özellik sanırım çünkü kapının özellikle ittirilmediği sürece sıkıca kapalı durmasını sağlıyor. böylece en ufak rüzgarda açılıp durmuyor.

At kestanesi ozlu kremler iyi geliyor.

at kestanesi içerikli krem+1
yurt dışından finalgon krem almıştı arkadaş işe yarıyor
biride tayland dan bir krem getirdi mavi bişey çok etkili
bunun yanında kolejen içerikli haplar var eklem sıvılarına destek oluyor diz dirsek bilek eklem sıvılarına yardımcı oluyor.
Amerikada marketlerde falan satılıyor.

Yapıştır bengayı voltareni nimesi

(at kestanesi diyen var oha.)

bunun icin kuru cinar agaci yaprağinı kaynatip içenler var.

egzersiz egzersiz ve fizyoterapist.

jelle kremle ağrıyı baskılayıp zedelenmeyi arttırırsınız. sonra daha çok ağrınız oluurrrr

glucosamine

apartman görevlisi dediğiniz kişi kapıcı mı, yoksa yönetici mi?

gerçi fark etmez. byle bir para toplayabilmek için yöneticinin genel kurulu toplayıp karar alması gerekli. toplanacak para, aidat miktarı falan usulüne uygun toplanmış bir genel kurulda görüşülür, karar alınır. kimse öyle kafasına göre sorun belirleyip para toplayamaz, aidatı düşürüp arttıramaz.

beş kuruş vermeyin, bir de dava açın o kişiye.

@kibritsuyu

Kendisi kapıcı. Yönetici vefat edince yeni bir yönetici seçilmedi. Beni toplantılara vs. çağırmıyorlar zaten. Mülk arkadaşımın ve orada kira kontratsız, onun bilgisiyle kalıyorum. Aidatı ben ödüyorum.

Kapıcıya ne diyeceğimi bilemiyorum şu an. Önce benden imza istedi, mülk sahibi yerine imza at dedi. dedim ki 'ben yetkili kişi değilim ve atmam'. Çoğunluğun imzası olunca işlemi hemen başlatabiliyor mu? Herkesin imzasını mı alması gerekiyor? Apartman yöneticisi ile kapıcı aynı kişi olabilir mi? Belki de yönetici vefat edince, bir süre kendisi apartman yöneticiliği yapıyordur?

of of.

bu paranın ödenmesi mülk sahibinin sorumluluğunda değil mi?
o niye ilgilenmiyor?

genel kurul kararı olmadan toplanan paranın ödenmesi hiç kimsenin sorumluluğunda değil. mülk sahibinin de değil, kiracının da değil. aidatı yükseltmek de öyle. o attırdığı imzanın da hiçbir geçerliliği yok. bu yapılan kafaya silah dayayıp senet imzalatmaktan farklı değil.

dava açmak yerine doğrudan savcılığa dilekçe verin. davayı savcı açsın. yetkili olmadığı halde zorla para toplamak neymiş görsün. apartman yönetmek dışarıdan göründüğü gibi kolay değil. apartmanın herhangi bir anonim şirketten pek de farkı yok. öyle aidat topla, kalorifer yak ile bitmiyor bu işler. yönetici öldüi yenisini seçmedik, kapıcıya değneği verdik, o dürte dürte milletten istediğini topluyor diyerek apartman idare edilmez.

yapilan işin yasal zemini yok gibi ama çoğunluk razı olduysa siz de uyum sağlasanız iyi olur bence. zaten mülk sahibinin esas sorumluluk.

Mülk sahibi ile aramda sözlü bir anlaşma var.
Ben kira ödemiyorum. Ama masraflardan ben sorumluyum.
Bu nedenle bunu ödemek de bana düşüyor.
Öderim de, sıkıntı değil. Sadece işlerin yolunda ve düzgün yapılmasını istiyorum.
Kandırılmak istemiyorum.

kibritsuyu +1
ayrica illa odeyecegim parayi derseniz mutlaka ya makbuz alin ya da banka havalesi yapin.

adamın günahını da almak istemiyorum ama apartman paralarından tırtıklıyor olma ihtimali nedir? nedense bana biraz öyle bir izlenim bıraktı. ne kadar para toplanmış, ne nereye gitmiş kaydıyla belgesiyle mevcut değil mi adamda? mevcutsa zaten suya ne kadar para gittiğini biliyor ve kanıtlayabiliyor olması gerekir (ki daire başı 40 tl zam gerekiyor diyorsa demek ki eksik belli, dolayısıyla su için harcanan miktar da belli).

bugün karşılaştık. yönetici kim diye sordum. 'benim' dedi. Nasıl yani olmaz ki öyle şey, dedim. O zaman apartman görevlisi kim? dedim. 'Karım' dedi.

Banka hesap no aldım, parayı havale yapacağım.

L'oreal Elseve kullanıyorum. Kullanmaya başladığımdan beri hiç yok. Yıkama biçimiyle de ilgili. Su çok sıcak ya da çok soğuk olmamalı. Durulama iyi yapılmalı.

Sacini yikadiktan sonra yarim bardaga yakin sirke bi iki bardak su karistir sacina dok . Sonra kokmuyo merak etme.

Senden daha beter durumda olan ben 1 aydir clear man mentollu kullaniyorum ne kepek kaldi ne baska bisey

pantene kepeğe karşı etkili işe yaradı bende.