Giriş
(8)

Karşısındakinin mutluluğunda yüzü düşen kişi arkadaş mıdır?

sassot
Çok basit bir olay örneği vereyim;kyk borcum vardı aylar önce tebliğ kağıdı geldi hepsi biliyor bunu anlatmıştım. aradan birkaç ay geçti muhabbeti açıldı. ben de dedim ben yapılandırdım aylık 100 lira ödemesi var artık. abi böyle bir şey olamaz ikisini çekip vursan bu kadar üzülmezler. bir anda yüzl
Çok basit bir olay örneği vereyim;

kyk borcum vardı aylar önce tebliğ kağıdı geldi hepsi biliyor bunu anlatmıştım. aradan birkaç ay geçti muhabbeti açıldı. ben de dedim ben yapılandırdım aylık 100 lira ödemesi var artık.

abi böyle bir şey olamaz ikisini çekip vursan bu kadar üzülmezler. bir anda yüzleri düştü sessizlik oldu biri soğukça vay be dedi diğeri iyiymiş anlamına gelen mimiği yaptı. ben de sonra farklı bir konu açtım.
0
sassot
(17.06.23)
Eeee belki kendileri bu şekilde yapılandıramadıkları için üzülmüşlerdir belki. Hemen bir mana çıkarıp kötüye yormamak gerek
0
yazdonumu
(17.06.23)
Belki bundan haberleri olmamıştır. Kyk bana borcumu haber vermemiş, kendiliğimden bankaya sorduğum zaman icra gelmek üzere olduğunu öğrenmiştim de alelacele kredi çekip ödemiştim o zaman. Yapılandırma falan da yoktu. Belki onlar da bu tarz bir şeye maruz kalmışlardır, niye yüzünüz düştü diye sordun mu?
0
muhayyer divan
(17.06.23)
Tamam ama zaten arkadaşların başına bu konudan dolayı bir olumsuzluk gelmiş olsa söylemezler miydi.
Ben olsam derdim ki; ne kadar şanslısın yaa halletmişsin benim başıma gelmedik kalmadı vs vs
Böyle şeyler söylenebilir.

Kendin ne kadar terslik yaşamış olursan ol arkadaşım dediğin kişi bir dertten kurtuluyorsa onun adına sevinirsin kendi adına üzülmeye devam edersin bu kadar basit.
0
Dağcı
(18.06.23)
sürekli başıma geliyor. arkadaş değildir ama düşman gibi de değil. arada bir form. iletişimi minimize ediyorum genelde.
0
enteg
(18.06.23)
bi benzeri benim iş yerinde var, ben yurt dışına tatile gidicem deyince zoraki bir gülümsemesi aa öyle mi deyişi var hasetliği yüzüne vuruyor o tarz insanlarla çok fazla şey paylaşmamak lazım, sosyalleşme ihtiyacını gider ama çok yakın arkadaş olduklarını da zannetme
0
hakyememyemekyerim
(18.06.23)
kişisel algılamaya gerek yok
herkes bencildir
sana bir kötülük yapmaması ya da bir ricanı dikkate alması daha mühim
0
bir soru sorcam
(18.06.23)
İki çöp insan arkadaşlığı kes
0
basond
(18.06.23)
insan önce kendini düşünür her zaman. bu da belki kendinin yarası olan bir konudur veya direkt kyk konusunda olmasa bile ekonomik sıkıntıları vardır. sıkıntının olduğu bir konuda başkasının iyi olduğunu dinlemek her zaman kolay olmuyor bunda abartacak bir şey yok. bu sebeple orada yüz düşmesi senin iyiliğini istemiyor kötülüğünü istiyor manasına gelmez. ama bu her konuda böyle oluyorsa, kendinin sıkıntısız olduğu konularda da oluyorsa o zaman farklı düşünülebilir belki. gene de bundan ziyade bir soru sorcam'ın da dediği gibi farklı şeylere bakmak lazım eğer arkadaşlıklarından şüphen varsa. senin ihtiyacın olup çağırdığında madden/manen yanında oluyorlar mı, yerine göre kendi keyiflerinden senin için feragat edebiliyorlar mı vs.
0
semaforo de medianoche
(18.06.23)
(13)

Almanya'ya göçün geçmişi ve bugünü

les yeux blanches
Selamlar dostlarUzun zamandır aklımı kurcalayan bir durum var.Zamanında Almanya bize kapılarını açtığında giden tayfa genelde Anadolu'da yaşayan işsiz, vasıfsız kişilerdi. Tuzu kuru olan, işi olan kimse gitmek istemiyordu. Doktorları söylemiyorum bile, akıllarından bile gecmiyordu gitmek sanırım.Fak
Selamlar dostlar

Uzun zamandır aklımı kurcalayan bir durum var.
Zamanında Almanya bize kapılarını açtığında giden tayfa genelde Anadolu'da yaşayan işsiz, vasıfsız kişilerdi. Tuzu kuru olan, işi olan kimse gitmek istemiyordu. Doktorları söylemiyorum bile, akıllarından bile gecmiyordu gitmek sanırım.

Fakat şimdi görüyoruz ki herkes kaçmak istiyor memleketten, en okumuş en başarılı kişiler bile?
Almanya geçmişteki gibi kapılarını açsa memlekette insan kalmaz.

Bu neden böyle oldu?
O yıllarda sanki ülkenin durumu şimdiye göre çok daha mı iyiydi?
Şimdi o kadar berbat durumda miyiz cidden?
0
les yeux blanches
(17.06.23)
Uçakla üç saatte ailenin yanındasin.
Canin isterse ara, konuş.
Sürekli haber alabilirsin.
Türk marketi, türk konsolosluğu vs var hepsi.
Yani bir insanın Avrupa'da yapabilmesi o yıllara göre çok çok çok daha kolay.
E bu noktada sosyal medya ile insanlarin güzel yaşadığını, mutlu olduğunu görüp Türkiye'de 3te biri maaş alıp aynı şeylere 3 katı vermek çoğu insana koyuyor, o yüzden gitmek isteyen daha fazla.

Ama su ani birak o yillaria 20 sene öncesi ile bile kiyaslamak zor, çok hızlı gelişiyor her şey, o zaman çok süperdi şimdi çok kötüydü denemez ama insanlarin haberi yoktu denilebilir.
0
logisticsmanager
(17.06.23)
Doğrusu bu gidişin tersine dönmesi söz konusu. Ne zaman olur net bir şey söylenmez tabi. Bu yönde bazı emarelerden de bahsediliyor yorumlarda.
En etkili sebepler arasında Türkiye'nin biraz daha dış siyasette etkili olması bir de Avrupa'nın ekonomik olarak zora girmesi.

Rusya Savaşı'nda bile yaptırım resmen var ama fiiliyatta ise yok mesela. Çünkü enerji konusunda Avrupa Rusya'ya bağımlı.

Gidenlerin genel kısmı ekonomi ve siyasi anlayışına göre hareket ediyor. Evet, ekonomi bizde de çok iyi değil tabi. Bu kesin.

Bir de internetle birlikte dünyanın küçülmesi söz konusu ve herkes dünyanın bir diğer yerlerinden haberdar olması hususu var.
0
diyecevaplandı
(17.06.23)
logistic'e katiliyorum. o zamanlar kaybedecek hic bir seyi olmayanlar gidiyordu. gitmekten baska hic bir caresi olmayanlar. almanya icin aci vatan yakistirmasi yapilmis o zamanlar. Gidince neyle karsilasilacagi mechul. ne buyuk trajediler yasamis gidenler. orada kimse kopek yerine bile koymamis.

bi film seyretmistim. ismi sanirim otobus idi. 70lerde almanya'ya giden turklerin yasadiklarini butun ciplakligiyla anlatiyordu film. bu kadari da olmaz dedirten hepsi yasanmis manzaralar.

simdiyse ise memleketle, aile ile her turlu iletisim kurmak mumkun. ulasim cok kolay. cok zorlanirsan donmek her zaman kolay. arada cok buyuk fark var. su an ekonomik sikinti varsa o zaman kelimenin tek anlamaiyla kitlik vardi. demek istedigim o zamanin sartlari cok daha zordu. tabi vasifsizlar icin. doktor, muhendis o zamanlar lorddu memlekette. simdi kiymeti olmadigi gibi keyfine mensuplarini dovebilecegin meslekler oldular.
0
Kirmizibavul
(17.06.23)
bence bugünkü göç isteğinin tek nedeni insanların internetten avrupa'daki yaşamı az çok görebiliyor oluşu.

türkiye'deki her bireyin müreffeh bir ülkede 6 ay yaşama imkanı olmuş olsa hükümeti 10 kere devirirlerdi. insanlar yüksek alım gücünün nasıl bir şey olduğunu bilmiyor. bilenler de azınlıkta olduğu için sesleri çıkmıyor pek.
0
bohr atom modeli
(17.06.23)
tuzu kuru olanlar yine gitmek istemiyor. Çok başarılı birkaç doktor tanıdığım düşündüler ama Türkiye'de kalmak daha cazip geldi. Ekşiduyuruda da özellikle maddi durum açısından bakanlar gitmekten vazgeçiyor.

Fakat maddi durumu çok iyi olanlar bile "gelecekten umutları olmadığı için" (özellikle çocuklu olanlar) gitmeyi düşünebiliyor. Bence o eski göç zamanında okumuşların umudu vardı ki gerçekten çoğu çok iyi yerlere gelip iyi hayatlar yaşadılar. Bu git gide çok kötüleşti. 80'de doğanla 90'da doğanın hatta 2000'de doğup şimdi iş dünyasına atılanın şartlarına bak, git gide alım gücü ve ülkenin kültürel durumu kötüye gitti. Fakat dünyada da çok farklı değil Amerikanlar veya Avrupalılar da şikayet ediyor.

Ben global bir kavimler göçü yaşadığımıza inanıyorum. Kitaplarda okuduğumuz şey şu an oluyor, iklim göçleri vs de buna eklenecek ileride tarih kitaplarında bunları anlatacaklar. İnternet sayesinde herkes her yeri görüyor. ABD'den sıkılıp gelip Türkiye'de keyifle yaşayan da var. Buradan bıkıp Avrupaya gitmeye çalışan da. Tam tersi Avrupa'dan yakınıp (Almanya İngiltere vs.) ABD'ye göçmek lazım diyen Avrupa gençliği de var. Keşke herkes kendine göre olduğunu düşündüğü yere gidip şansını deneyebilse.
0
nhk ni youkosu
(17.06.23)
şimdilerde almanya'ya gitmekle 50'lerde 60'larda gitmek çok farklı.

yol bilmiyorsun, iz bilmiyorsun. beyaz yaka değilsin, amelelik yapmaya gidiyorsun. tek kelime almancan yok. google translate, google maps yok. alman halkı sana alışkın değil, sana bizim surilere baktığımız gibi bakıyorlar. anca gettolarda ev veriyorlar. kısacası bok gibi şartlarda yaşamaya gidiyorsun. çünkü ülkende öyle tutturamamışsın ki almanya kötünün iyisi gibi geliyor. bu yüzden bu gastarbeiter tayfası genellikle türkiye'de bir baltaya sahip olamamış şehirliler ve fakir fukara köylülerden oluşuyor. halihazırda mesleği olan, hali vakti yerinde biri durduk yere neden huzurunu bozup başka ülkede ikinci sınıf insan muamelesi görmeye gitsin? bunun için gerçekten de çaresiz olmak gerek.

günümüzde yurt dışına taşınan kesim eğitimsiz kas gücü işçileri değil, eğitimli beyaz yakalılar. çünkü batı ülkelerinin onlara ihtiyacı var. kas gücü ihtiyacı azaldı ve ülkendeki nüfus buna yetiyorken başka ülkeden kas gücü transfer etmenin ekonomik olarak artısı kalmadı.

ayrıca internetin etkisiyle farkındalık arttı. dünya küçülünce gurbet kavramı ortadan kalktı. ülkede devlete küskün on milyonlarca insan var, kendilerine daha demokratik ve adil bir ülkede yaşamayı layık görüyorlar. saysan bunun gibi onlarca neden sayabilirsin.
0
sir gawain
(18.06.23)
İnternet çağının etkisi büyük. Ek olarak bence O zamanlarda doktor akademisyen olmak daha nitelikli ve idealistti. Ve fazla olmamaları nedeniyle “siz çok kıymetlisiniz” şeklinde el üstünde tutuluyorlardı ve kalbur üstü yaşıyorlardı.
Mesela şu an inşaat müh.leri asgariye çalışıyor ama eski mühendislerden fakir olanı görmedim. Eğitime ulaşım zor olduğu için bu adamlar kalbur üstü yaşıyordu. Şimdi bu adamlar nasıl gidip basit işlerde çalışsın? Zira almanyaya alınan hedef kitle çoğunlukla vasıfsız işleri yapacak adam eksikliği. Zira mühendisin, doktorun en kalifiyesini zaten yetiştiriyırlar.
0
Unde bach canim
(18.06.23)
"burada yaşanmaz ağbii" muhabbeti maalesef ülkede virüs gibi yayıldı internet üstünden. buradan gitmek isteyen çoğu kişinin enine boyuna bu konunun artılarını eksilerini adam akıllı düşünmediğini, o ülkeleri sanki cennetmiş gibi kafasında idealize ettiği ve burayı da olmadığı kadar cehennemleştirdiğini görüyorum internette. tabii ki o gidilmek istenen ülkeler bizden ekonomik ve de sosyal açıdan oldukça ilerde o ayrı ama sürü psikolojisi oldu artık "buradan gitmek" kimse oturup gerçekten artısını eksisini düşünmüyor dediğim gibi. gidişin artılarının eksilerinden fazla olduğu insan sayısı gitmek isteyen sayısından çok daha az aslında.

ülke insanımız çok duygusal dolayısıyla overreactionda üstümüze yok. evet ülke kötüye gidiyor ve ekonomik anlamda belli olmaz ama sosyal/toplumsal açıdan bu iktidar olduğu sürece daha da kötüye gitme ihtimali yüksek. ancak hemen yok şeriat geliyor, yok son seçimdi falan muhabbetlerini ciddi ciddi yapanlar var. yavaş gelsin şeriat ya 25 milyon muhalifi geçiyorum malum parti seçmeni içinde bile çok küçük, marjinal bir kesim o kadar ileri gitmeyi düşünür. bizim yaşam süremizde o kadar geriye gidilmeyeceği kesin yani. ama işte toplum psikolojisi bozuldu. 17 yaşında çocuk erasmusla gittiği avrupa'da iltica talebi bulunmuş mesela yani buradan ölçmek lazım durumu. iltica dediğin şey çaresizlerin son kurşunu gibi bir şey sen daha lise öğrencisisin erasmus falan yapacak kadar da bir başarın var, belki de ülkenin kaymak tabakasından olacaksın ilerde ama ona rağmen kendini insanlığın en alt en zavallı sınıfına atabiliyorsun bir anda. garip gerçekten bu toplumsal histeri hali.
0
semaforo de medianoche
(18.06.23)
Bu arada benim bahsettigim otobus isimli film 1974 yapimi ve almanya degil, isvec-stoxkholmde geciyormus.

Thetruenorth'un sonraki yazaklarini merakla bekliyorum.
0
Kirmizibavul
(18.06.23)
Herkese değerli yorumları için çok teşekkürler
0
🌸les yeux blanches
(18.06.23)
"...ailesini, cocuklarini arkalarinda birakip, mecburiyetten ve 2 sene kalmak, calisip para biriktirmek icin gidiyordu. Yukarida yazildigi gibi kaybedecek bir seyi olmadiklarindan degil."

iyi de geçinebilen/hali vakti yerinde biri ailesini bırakıp gider mi? Kaybedecek şeyden kastedilene göre değişir tabii ama Türkiye'de hayatını düzgün idame ettiremiyor ki gidip para biriktirip dönmek istemiş. Yani gidiş sebebi zaten doğduğu ülkede iyi bir yere gelememesi "giderse kaybedeceği" bir işi varlığı olmaması. Giderse daha çoğunu elde etmeyi bekliyor.

Şimdiki durumu değerlendirmenizi bekliyorum, bence yine fakirleşen ve orta sınıf olmaktan çıkanlar göç etmek istiyor. Eskiden direkt fakir olan giderken şimdi büyük hayallerle üniversite bitirip fakirleşen gitmek istiyor tabii öyle bir fark var. Eskiden gidenler dönmek isteyerek gitmişken şimdikiler bir daha Türkiyeyle pek muhatap olmak istemiyor küsmüş vaziyetteler. Türkiye batıdan uzaklaştığı için böyle olduğunu düşünüyorum ama bir yandan da ekonomi iyi olsa çoğu kişinin bunu umursamayacağını düşünüyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.06.23)
hocam sen tr de degilsin sanirim
0
abi bi dizi buldum on numara
(18.06.23)
sir gawain soyle demis "günümüzde yurt dışına taşınan kesim eğitimsiz kas gücü işçileri değil, eğitimli beyaz yakalılar. çünkü batı ülkelerinin onlara ihtiyacı var. kas gücü ihtiyacı azaldı ve ülkendeki nüfus buna yetiyorken başka ülkeden kas gücü transfer etmenin ekonomik olarak artısı kalmadı."

malesef buna o kadar katilmiyorum ki....

adamlar sadece bahcesinde tavuk falan beslemeye kalkmayacak, oturup kalkmasini bilen, az da olsa yabanci dil bilen, bilgisayara asina, tekniker falan olarak da kullanabilecekleri egitimli mavi yaka pesindeler. mesela bizde mimarlik egitimi almis olan adam oraya gidip cizim elemani oluyor. ayni sekilde doktorlar hemsirelik falan yapiyor, ornekler cogaltilabilir.

meslegini yapip hakettigi konuma gelenler vardir elbette, ama yuzdeye vurunca pek elle tutulur bir rakam cikacagini sanmiyorum.
0
cooperr
(18.06.23)
(3)

whatsappta "benden sil" seçeneğiyle silinen mesajlar

semaforo de medianoche
şimdi ben whatsapp gruplarında hem kendimin hem de arkadaşlarımın attığı bazı mesajları benden sil diyerek sildim. şirketimde gerçekleşme ihtimali olan bazı denetimlerde (bir devlet kurumu yapacak bu denetimi) bu telefonların muhtemelen bir bilgisayara bağlanıp özel yazılımlarla incelenme durumu var
şimdi ben whatsapp gruplarında hem kendimin hem de arkadaşlarımın attığı bazı mesajları benden sil diyerek sildim. şirketimde gerçekleşme ihtimali olan bazı denetimlerde (bir devlet kurumu yapacak bu denetimi) bu telefonların muhtemelen bir bilgisayara bağlanıp özel yazılımlarla incelenme durumu var (hayır olamaz öyle şey diyenler oluyor ama olabiliyor bu konuyu merak eden varsa mesaj atabilir sorunun altında bu mevzuyu açıklamayayım şimdi 1 saat).

şimdi merak ettiğim bu "benden sil" diye sildiğim mesajların bu özel yazılımlarla okunabilme ihtimali var mı? arkada bir yerlerde izi kalıyor mu o mesajların benim telefonumda da? mesela şunu biliyorum o yazılımlarla mesaj silme yazma loglarına falan ulaşabiliyorlarmış yani 11:47'de şu görüşmeden mesaj silindi gibi.
0
semaforo de medianoche
(15.06.23)
Benden sil sadece senden silinir ama karşı taraf o mesajları görür. Kendi yazdığın şeylerin karşı tarafta da görünmesini istemiyorsanız herkesten sili seçecektiniz.
0
false pretension
(15.06.23)
@false pretension: karşı tarafta görünmesini sormak istemedim hocam direkt benim telefonumdan özel yazılımlarla incelendiğinde görünüyor mu onu soruyorum
0
🌸semaforo de medianoche
(15.06.23)
Böyle bir durumu burada kimsenin test ettiğini sanmıyorum.

Whatsapp sohbet ekranından sağ üst köşedeki 3 noktaya basıp ayarlara girin, yardım sekmesinden bize ulaşın butonuna basıp doğrudan whatsapp'a sorun bence sorunuzu.
0
akhenaten
(16.06.23)
(3)

Junior iş bile bulamıyorum neden?

sassot
Valla anlamadım neden böyle oluyor. Geçen hafta ilan gördüm mesela junior developer. Başvurdum. Çağırdılar geçen cuma görüştüm. İş görüşmesi çok iyi geçti. İlk teknik görüşme oldu görüştüğüm kişi ekibin şefi. benim için olumlu bekle müdürle görüştüreyim dedi. Bekledim müdür yokmuş falan dediler, son
Valla anlamadım neden böyle oluyor. Geçen hafta ilan gördüm mesela junior developer. Başvurdum. Çağırdılar geçen cuma görüştüm. İş görüşmesi çok iyi geçti. İlk teknik görüşme oldu görüştüğüm kişi ekibin şefi. benim için olumlu bekle müdürle görüştüreyim dedi. Bekledim müdür yokmuş falan dediler, sonra ik ile görüştüm teknik değil diğer detayları konuşucaz dedi sohbet havasında geçti. TC kimlik no aldı önümüzdeki hafta cumaya kadar haber vericez dedi.

Hâlâ bir haber yok. Daha önce de aynı şey başıma geldi. Yani olumsuz geçen bir görüşmeyi anlarım umut bağlamam da olumlu geçen görüşme bile olmuyor. bunun sebebi nedir?
0
sassot
(15.06.23)
haftaya kadar haber verecez derlerse ya vermezler ya da birkaç hafta sonra verebilirler.

maaş soruldu mu? belki yüksek gelmiş olabilir ve senden daha ucuza yapacak birisin bulmuşlardır.
0
false pretension
(15.06.23)
@false pretension

hocam maaşı iş başvurusunda yazmıştım junior olduğu için düşük yazdım. görüşmede de ik sordu ben de açıkçası benim için alacağım para değil kendimi geliştirmem önemli dedim. onlarda biz de zaten böyle birini arıyoruz kendini geliştirecek bize de fayda sağlayabilecek biri dediler.
0
🌸sassot
(15.06.23)
"junior iş bile bulamıyorum" başlığını görünce aslında seniorsun ama işsiz kaldın veya iş değiştirmek için iş arayışına girdin gibi anladım ama gerçekten juniorsın galiba. öncelikle zaten en zor bulunan iş ilk iştir. çoğu firma tecrübesiz almak istemez ya büyük firmalar kalabalık kadrolarının içinde eğitmek için alır ya da ölücü, çalışan devamlılığını önemsemeyen bir şirket ucuza iş yaptırayım kısa süre içinde giderse de yerine gene bir tecübesiz koyarız kafasıyla alır. pazarın daha kısıtlı yani.

bir de "hala haber yok" diyorsun da ne kadar zaman geçtiğini söylememişsin verdikleri süre geçtiyse sen ara onları. yani atıyorum 1 haftaya haber veririz derler 3 gün sonra ararsan ne oldu diye o bunaltmak olur iyi bir şey olmaz ama 1 hafta sonra aramak süreç devam ediyorsa işle ilgilendiğini gösterir iyi de olur elendiysen de en azından netleşir durum.

olumlu olan görüşmeler bile neden sonuca bağlanmıyora da şunu diyebilirim bir kere gerçekten objekif baktığında emin misin olumlu bir görüşme olduğuna? hem ikcılar hem de sık sık mülakat yapan seniorlar tecrübelidir bu işlerde sana belli etmezler pek negatif hislerini. kötü de olsan iyi gibi konuşurlar. bir de şu var mülakatlarda sorulan çoğu sorunun doğrusu yanlışı yok aslında şirketin ne aradığına göre değişiyor daha doğrusu bu. yani a sorusuna x cevabı vermen bir şirket için tam olarak istedikleri cevap olabilirken başka şirket için elenme sebebi olabilir. ortada bir yanlış anlama yoksa gerçekten her şey olumluysa da muhakkak bir daha iyisini bulma durumu ya da bir tanıdık durumu çıkmıştır ortaya.
0
semaforo de medianoche
(15.06.23)
(7)

beyaz yakalılara soru: rekabet hukukuyla ilgili şirketinizin politikası

semaforo de medianoche
start uplar, küçük yerler falan değil de daha kurumsal, büyük yerlerde çalışanları ilgilendiren bir soru aslında bu. ben bir enerji şirketinde çalışıyorum ve bu konuda bizi çok korkutmaya başladılar son zamanlarda. rekabet kurumu'ndan ansızın gelip telefon bilgisayarları inceliyorlarmış ve aykırı bi
start uplar, küçük yerler falan değil de daha kurumsal, büyük yerlerde çalışanları ilgilendiren bir soru aslında bu. ben bir enerji şirketinde çalışıyorum ve bu konuda bizi çok korkutmaya başladılar son zamanlarda. rekabet kurumu'ndan ansızın gelip telefon bilgisayarları inceliyorlarmış ve aykırı bir şey bulduklarında yıllık gelirinin %10'u kadar şirkete, onun da %10'u kadar ilgili kişiye ceza kesiyorlarmış. bu durumda benim telefonumda veya bilgisayarımda bir şey bulunursa bana şahsi olarak kesilecek ceza 3-5 milyon dolar oluyor yani ödememin imkansız olduğu bir ceza.

ben IT departmanında çalıştığım için aslında sektörel şeylerle alakam yok ama hangi sektör çalışanıyla olduğu fark etmeksizin maaş konuşmak falan da rekabet hukukunu bozan şeylermiş çünkü söz konusu insan kaynağı olunca sektör gözetmeden tüm firmalar rakipmiş. whatsapptan falan ilgili mesajları aratıp sildim (gerçi herkesten sil yapamıyorum grup mesajları olduğu için, telden sildim en azından bilmiyorum önemi var mı) ama şimdi de bireysel, iş telefonu fark etmeden tüm whatsapp geçmişi temizlenecek denmeye başladı (daha netleşmese de). yani bu özel hayata müdahele gibi değil mi benim kişisel telefonumda saklamak istediğim görüşmeler olabilir istihbaratta askeriyede falan çalışmıyorsan (oralarda zaten bu durumu göze alarak işe giriyorsun çünkü) şirketin buna karışamaması lazım bence. biraz da göz korkutuyorlar gibi geliyor çünkü o parayı ödeyemeyeceği belli olan çalışanını göz göre hapse attırmaz herhalde şirket de. en kötü ihtimalle seni kovarlar ama cezanı da öderler diye düşünüyorum. sizin şirketinizin bu konudaki tavrı nasıl? onun dışında konuyla ilgili ekstra bilgiler verebilecek olanlar varsa da memnun olurum.
0
semaforo de medianoche
(11.06.23)
Hocam baya abartmışlar gibi geldi. Kimse benim telefonumu konuşmalarimi okuyamaz. Savcı karari mi cikti da haberim yok. Rekabet kurali da genelde benzer sektorde işe girmeme tarzinda oluyor ama o da sanirim artik cok onemsenmiyordur.
0
optimistbakunin
(11.06.23)
@optimistbakunin: o konuda bir abartma yok hocam çatır çutur inceliyorlar her şeyi o an yanında olan bireysel telefonuna da bakmak isterse bakıyorlar iş bilgisayarına telefonuna zaten bakıyorlar. rekabet kurumunun standart denetim olayı böyle yani. ben sonuçlarıyla ilgili bir abartma var mı yok mu onu soruyorum. biri eline alıp rastgele inceliyor gibi değil inceleme şekli bu arada bilgisayarlara bağlayıp yazılımlarla falan inceliyorlar işte.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.06.23)
Duymadim yaşamadim. Korkunc gibi geldi. O varsa sonuçlari da oyledir herhalde :D size kolay gelsin bilemiyorum. Big brother is watching you
0
optimistbakunin
(11.06.23)
Kişisel telefonuma keşke şirket bakmak istese de şöyle güzel bir tazminat koparsam.
Hayır, hayatımda duymadım. 100 bin kişilik firmada çalışıyorum. Maaş konuşmak neyi bozuyor anlamadim, türk kanunlarinda maaş soylenmez mi diyormus? Çünkü en azından Fransa'da is ilaninda bile maaş var zaten.

Bana şirketin kendi kendine gaza gelmesi geldi.
0
logisticsmanager
(11.06.23)
@logisticsmanager: şirket bakmıyor rekabet kurumu denetimcileri bakıyor. detayını bilmiyorum sanıyorum direkt maaş konuşmak değil de şirket politikası tarzında konuşmak mesela bize %50 zam yapıldı gibi şeyler o kapsama mı giriyormuş neymiş detayına hakim değilim çok.

mevzuyu bilmeyen açıp googlelasın bilgisi olanlar cevap verebilirse sevinirim. her sektörde çok rastlanan bir olay değil zaten enerji, bankacılık gibi sektörlerde daha yaygın bir denetim sanırım.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.06.23)
6 ayda bir rekabet hukuku ile alakalı sınavlı bir eğitim alıyoruz. Bizde de çok sıkı uygulanıyor bu kurallar.
Rekabet hukukuna aykırı davranış tespit edilirse iş akdi feshi ile sonuçlanıyor. Denetçilerin gelmesine gerek yok zaten, tüm yazışmalar monitor ediliyor onlara sıra gelene kadar... Whatsapp konusuna gelince, iş yerinde kendi ekibimle bile müşteri ismi vererek mesajlaşmam. Sadece ben değilim ama, bizde çalışan herkes hassas davranmaya azami özen gösterir.

Maaşımı bilen 2 kişi var. Biri, bir üst yöneticim zaten. Annem, babam dahi ne kazandığımı bilmez.

Ne kadar büyük bir şirkette çalıştığından veya sektörden bağımsız bu olay ayrıca. Bizim de 220bin personelimiz var ama Türkiye’de yerleşik olduğumuz için 4054’e tabiyiz. Kuralları uygulamak zor değil. İşiniz ile alakalı bilgilerinizi gizli tutacaksınız, bu kadar.
0
irene
(11.06.23)
@irene: sorun şu ki ben 8 aydır burada çalışıyorum ancak bize yeni anlatılmaya başlandı bunlar, seçimlerden sonra denetimlerin başlaması bekleniyormuş galiba. benim zaten sektörel rekabetle ilgili sıkıntı olacak muhabbetlerim yok dediğim gibi kendim de bilmiyorum zaten sektörel bilgileri. ama arkadaşlarınla maaş konuşmak da normal yani piyasayı öğrenmenin en kolay yolu arkadaşlarınla bunları konuşmak, aldığın paranın piyasaya göre az mı çok mu normal mi olduğunu bilmeden çalışmamak lazım bence. tabi bu olayı bilsem bunu yüz yüze görüşmelerde veya araşarak konuşurdum sadece ama bilmiyordum maalesef.

sizde denetime kalmadan iç denetimle hallediliyormuş mevzu zaten o yüzden ceza alma durumunda çalışana ne olduğuyla ilgili bir örnek tecrübeniz yoktur zaten. teşekkürler gene de bilgi için.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.06.23)
(8)

Arkadaşım bana mobbing mi uyguluyor?

top_secret
Bir arkadaşım var. İşle ilgili olmayan bazı kültürel çalışmalardan dolayı onunla olduğu 10 kişilik bir gruptayım. Bu arkadaş karşı cins fakat aramızda duygusal vb bişey yok.Bu arkadaş beni sevdiğini, bana bir çok sırrını anlattığını, onun için önemli olduğumu filan söyler yeri geldiğinde. Fakat davr
Bir arkadaşım var. İşle ilgili olmayan bazı kültürel çalışmalardan dolayı onunla olduğu 10 kişilik bir gruptayım. Bu arkadaş karşı cins fakat aramızda duygusal vb bişey yok.

Bu arkadaş beni sevdiğini, bana bir çok sırrını anlattığını, onun için önemli olduğumu filan söyler yeri geldiğinde. Fakat davranış şekli buna göre değil.

Bişey anlattığımda anlattığım uzun olmasa bile bir süre sonra başka yere bakıyor kafasını çeviriyor hatta ben konuşurken başkasıyla konuşmaya çalışıyor.

Ben bişey söylediğimde “ya hayır aslında öyle değil” diye başlayıp yine benimkine benzer bir şey söylüyor. Asla haklı olduğumu yada doğru söylediğimi kabul etmiyor.

Aynı ekipte favori başka bir arkadaşı var o varken onunla takılıyor. Ne zaman ki yalnız kalıyor o zaman benim yanıma geliyor.

Buna benzer, benim moralimi bozacak özgüvenimi düşürecek çok şey yapıyor. (Ki zaten yeni yeni yükseltmeye çalışıyorum)

Tam bir taktik insanı, bir kaç defa söylediği şeyin beni üzdüğünü söyledim o da bunu bilerek yaptığını üzüleceğim bildiğini söyledi. Hatta birinde eski sevgilimle ilgili bişey söyledi, duymamazlıktan geldim. Bir süre sonra yanıma oturdu ve tekrar aynı şeyi söyledi. Bilerek mi yapıyorsun dedim evet dedi. Sürekli insanlara karşı “şöyle yaparsam böyle davranır” gibi planlar yapıyor.

Acayip bir hırsı var. Gücü elinde olanla takılmaya bayılıyor. Zayıf gördüklerini ciddiye bile almıyor. Grupta bulunan bir arkadaşının yüzüne “sen benim arkadaşım değilsin” diye çemkirmiş biridir kendisi. Ki hepimiz eskiden beri tanışan arkadaşlar olmamıza rağmen.

Aslında duygusal açıdan zayıf, hassas noktaları var. Bunu kapatmak için güçlü ve iyi görünmeye çalışıyor. Sürekli güzel olduğunu filan vurgulayan bir tip.

Bugüne kadar asla onun silahıyla vurmadım onu. Sadece bir defa ne tepki vereceğini öğrenmek için yaptığımız işte mükemmel bir performans sergiledim ve onun etrafında herkes benden bahsetti ne kadar iyi diye. O günden sonra epey bi bana sorular sordu, benimle sohbet etti filan. Ama bir süre sonra ben herkes tarafından övgü almaya başlayınca yine bana duygusal anlamda vurmaya kötü davranmaya başladı.

Bu aralar nispeten soğuk davranıyorum. Gelip konuşursa konuşuyorum. Konuşmazsa hiç oralı olmuyorum. Ama ben kötü hissediyorum.

Aklımda iki plan var;

1- Ortamdan elimi eteğimi çekip bir daha o grupla takılmamak
2- yine devam edip onu ortamda yok saymak

Veya sizlerin önerileri, sizce nasıl davranmam lazım?
0
top_secret
(11.06.23)
1.

boyle gelisememis cocuklara, toksik insanlara vakit harcamaya gerek yok.
0
summerof69
(11.06.23)
böyle insanlar var ve bu tip insanlara toksik denir. zaten sen özelliklerini ve yaptıklarının sebeplerini net olarak yazmışsın. bu tip insanlar güçlü insanlara hayranlık duyar güçsüz gördüğü insanları ezmek ister. detaylı olarak yine yazmışsın.

eğer ki yukarıda yazdıgın gibi o grupla takılmamak gibi bir seçeneğin var ise bunu yap. şirket ne kadar büyük ve ne kadar grup var bilemiyorum.

onun silahı ile yani laf sokmalar ile baş etmek aslında en iyisi ancak bu onun daha tecrübeli oldugu bir alan oldugu için onun kadar başarılı olamayabilirsin. o halde yapılacak en doğru şey mümkün oldugunca muhatap olmamak, zayıf yönlerini ona karşı belli etmemek, söylediklerini kafaya takmamak olmalı.
0
abelardo
(11.06.23)
1. Coluk cocukla ugrasmaya degmez
0
optimistbakunin
(11.06.23)
Hocam kız problemli, tamam, ancak meselenin size bakan yönlerinin "de" olduğunu düşünüyorum.

Bu tür insanlar gerçekten bir avcı gibidirler.
Siz de ona harika bir av olarak av-avcı denkleminde kendi rolünüzü oscarlık bir şekilde ve zevkle oynuyorsunuz. Kızı yok da saysanız, ortamı tamamen de terketseniz, yeni bir ortamda yeni bir avcı bulmanız ve aynı pattern'i yaşamanız çok olası.
Hatta bir avcı arayışına dahi girebilirsiniz.

Bu kız ilk de değildir, cinsiyetten bağımsız söylüyorum. Yazdıklarınızdan bunu anlıyorum. Narsisist karakterlerin ne zamandan beri sizden kan emebildiklerine ilişkin geçmişinizi tarayın. Lise ? Üniversite ? İlk travma ne zaman yaşandı.

Bu kadın'a yapılabilecekleri arkadaşlar yazmışlar. Kendiniz için ise iç yolculuğunuza devam etmenizi öneririm.
0
WithWorth
(11.06.23)
o ortam aslında hoşunuza giden bir ortamsa bir kişi tadınızı kaçırdı diye orayı terketmek kendinize bir saygısızlık bence, böyle yapmamalı diye düşünüyorum. bu kadar etkilendiğinizi anladığı için sizinle uğraşmak hoşuna gidiyordur bence. hadi başlarda etkilendiniz tamam ama onu tanıdıktan bu yüzünü gördükten sonra artık hala niye etkiliyor ki bu kişinin hareketleri sizi? bir daha laf ederse ağzının payını verirsiniz (ama çok önemseyen detaylı ve uzun bir konuşmadan değil yerine göre "s*ktir salak" deyip uzaklaşma tarzında pay vermekten bahsediyorum) etmezse de takılın istediğiniz gibi yormayın kendinizi böyle tiplerle. ortam zaten o kişi dışında da çok size göre değilse direkt oradan uzaklaşmak da iyi olabilir tabi onu da siz bilirsiniz artık.
0
semaforo de medianoche
(11.06.23)
Narsist mi acaba?
Ben böyle birşey olunca o kişinin yakın davrandığına iyi davranıyorum, övüyorum vs. Bununla hiç ilgilenmeden. Acayip bozuluyor.
Bir de asla terbiyesizlik yapmadan iş ile ilgili sıkıştırıyorum, aksi halde saygısızlık kartını oynuyorlar.
Ama bu insanlarla arkadaşlık yapmak, çevrelerinde olmak bence gerçek sıkıntı.
0
durgunfoton
(11.06.23)
Diğerleriyle aran iyiyse kendini neden dışlayasın ki,
Hiç umursama, oturup kahve mi içiyorlar sen de otur iç ama birşey derse sınırını koy, iş dışında birşey derse, benimle iş dışında birşey konuşma de geç. Senin fikrini söylerse dalga geç. Hakkını savun.
Poğaça yap, simit al ofise gelirken buna verme, Diğerlerini kahveye yemeğe çağır bunu çağırma kudursun.
0
Coma
(11.06.23)
WithWorth+1

bu hikayenin oluşabilmesinin yegane nedeni sizin ona bu alanı açıyor/tanıyor olmanız. mecburen bulunduğunuz ortamda kimseyi ve ortamı germeden son derece diplomatik davranarak bu alanı kapatabilirsiniz. ama kapatmıyorsunuz. bunun nedenini kendinizde bulmak sizin elinizde.

sevdiğim bir ortamı terk etmezdim ben olsam. diplomasi yürütürdüm, mesela gelip konuşursa mecburi konular dışında merhaba, he ok, iyilik kelimelerinden öteye geçmezdim.sadece onun fark edeceği cam duvarlarımı hızlıca örer ortamdan keyif almaya devam ederdim.

zaten bir süre sonra sizin av olma alanı açmadığınızı fark edince başkasını kurban seçecektir.
0
Phoebe
(12.06.23)
(4)

sizce anneye s20 fe mi yoksa a ve m serisi yeni telefonlar mı

semaforo de medianoche
klasik anne işte çok bir özellik istediği yok ama kolay sıkıntı yaşayacağı, kısa sürede rahatsızlık verecek bir şeyden kaçınsak kafi. samsung düşünüyorum o yüzden. s20 fe biraz eskidi ama gene de iyi telefon. yoksa artık 2023 yılında onu almak yerine a ve m serisinin yeni telefonlarına mı bakmalı? s
klasik anne işte çok bir özellik istediği yok ama kolay sıkıntı yaşayacağı, kısa sürede rahatsızlık verecek bir şeyden kaçınsak kafi. samsung düşünüyorum o yüzden. s20 fe biraz eskidi ama gene de iyi telefon. yoksa artık 2023 yılında onu almak yerine a ve m serisinin yeni telefonlarına mı bakmalı? s20 fe 11-12 bandında. a54/53 11.5, a34/33 9-9.5 civarları. başka önerisi olan varsa onu da düşünebilirim. teşekkürler.
0
semaforo de medianoche
(10.06.23)
s20 fe, 2020 yilinin telefonu. samsung'lar boyut olarak fazla buyuk degil mi sizce annenize gore. tasimasi zor olmaz mi?
0
ubi dubium ibi libertas
(10.06.23)
S20 FE aldım. Çok güzel bir telefon. Kamerası A serisini ve o fiyattaki bütün telefonları tokatlar. Anne için fazla bence. Anne için A serisi olabilir. Ama şimdi anneler de çeşitli. Artık fotoğraf çekip hikâye atıyorlar. Annenize bağlı. Fotoğraf çekiyorsa S20 FE çok iyi.
0
dissendium
(10.06.23)
@ubi dubium ibi libertas: evet 3 yıllık telefon yazılım desteği bitmek üzere artık. başka önerin varsa yazabilirsin de sanmıyorum büyük olacağını.

@dissendium: sosyal medya kullanıyor aktif. foto çekinmeyi de seviyor dışarı çıkınca. yani süper bir şeye gerek olmasa da çağın gereklerini karşılayan ve sorun çıkartmayan bir telefon lazım.
0
🌸semaforo de medianoche
(10.06.23)
S20 fe kullanıyorum. Memnunum.

Batarya hızlı sonlanıyor. Dışında sıfır sorun. %94 pil sağlığı
0
baldan kaymak
(11.06.23)
(3)

Samsung cu serisi tv de blutv sorunu

Weeze3r
Selamlar, söylediğim seri tvyi yeni aldık markette blutv uygulaması yok. Nu7400 diğer samsung tvmizde bu sorun yok. Çözümü nedir acaba?
Selamlar, söylediğim seri tvyi yeni aldık markette blutv uygulaması yok. Nu7400 diğer samsung tvmizde bu sorun yok. Çözümü nedir acaba?
0
Weeze3r
(07.06.23)
bazı uygulamalar bazı tvlerde yok onu iyi araştırmak lazım almadan. çözümü yok maalesef pc falan bağlayacaksınız artık blutv izlemek istiyorsanız ya da tv'nin tarayıcısından gireceksiniz.
0
semaforo de medianoche
(07.06.23)
blutv'nin uygulaması yok büyük ihtimalle. ben de roku için 2.5 sene önce yazmıştım ama halen applikasyonu yapmadılar. tok satıcılar malesef.
0
false pretension
(07.06.23)
Tizen işletim sistemi, nu7400 55” var onda böyle bir sorun yok. Valla 30 bin para verip bir de mi stick almak istemiyorum :)
0
🌸Weeze3r
(08.06.23)
(3)

Yeni film/dizi keşfi ve takibi

cavelier
izleyeceğiniz filmleri nereden keşfediyor takip ediyorsunuz? son zamanlarda bu sıkıntıyı yaşamaya başladığımı farkettim. Netflix gibi platformların filmlerini beğenemiyorum. Genelde oscar adayı filmleri izlerim ama onlar yetersiz kalıyor yeni film keşfetmek istiyorum dostlar yol gösterin.
izleyeceğiniz filmleri nereden keşfediyor takip ediyorsunuz? son zamanlarda bu sıkıntıyı yaşamaya başladığımı farkettim. Netflix gibi platformların filmlerini beğenemiyorum. Genelde oscar adayı filmleri izlerim ama onlar yetersiz kalıyor yeni film keşfetmek istiyorum dostlar yol gösterin.
0
cavelier
(22.05.23)
bu sinemaya olan ilgiye göre değişebilir. açıkçası ben oldukça ilgiliyim o yüzden sevdiğim bir çok yönetmen var. twitter'da yerli yabancı sinema hesapları takip ediyorum oradan haberler çıkıyor şu ismin filmi vizyona giriyor ve şu kişi yeni film çekmeye başladı diye vs. ana akım filmler zaten daha kolay duyuluyor çok da özel bir takip gerekmiyor ona sanki. önemli festivallerdeki (cannes, berlin, venedik, toronto, sundance) filmlerin yorumlarına bakıyorum. bir de popüler bir indirme sitesinde yeni düşen filmleri kontrol ediyorum düzenli aralıklarla. puanı fena değilse inceliyorum bi.

yeni filmleri nasıl keşfettiğimi söyledim de eskileri de soruyorsan yani övülen filmleri izledikçe sevdiklerimin yönetmenlerine bakardım. yorumları iyi olan başka filmleri varsa onları da izlerdim. sonra öyle daldan dala geçiyorsun o yönetmenden şuna falan giderek kültürün artıyor bu konuda. bazen de ülke bazlı gidiyorum iran sineması sevdiysem diğer iran filmlerini aratıyorum en sevilenlerden izlemediğim varsa ona da bakıyorum vs.
0
semaforo de medianoche
(22.05.23)
Kullandığım tek platform mubi. Az ve öz içerik var. Seçmesi kolay oluyor ve hiç üzmüyor.
0
ruhen hastayim ben
(22.05.23)
Takibi trakt.tv ile yapıyorum.
0
anon1m
(22.05.23)
(6)

Samsung s22 vs s23

gotosleep
Selamlar. 2 cihaz arasında kaldım, devrimsel değişiklik olmadığı sürece telefon degistiren bir insan değilim. Yeni bir telefon alma vaktim geldi fakat arada kaldım. Ikisi arasında 7 bin lira gibi bir fark görüyorum, 7 bin fark ödemek bana s22'de bulamadığım neyi verebilir? Bilgisi olanların yardı
Selamlar.

2 cihaz arasında kaldım, devrimsel değişiklik olmadığı sürece telefon degistiren bir insan değilim.

Yeni bir telefon alma vaktim geldi fakat arada kaldım. Ikisi arasında 7 bin lira gibi bir fark görüyorum, 7 bin fark ödemek bana s22'de bulamadığım neyi verebilir?

Bilgisi olanların yardımcı olmasını rica ederim.
0
gotosleep
(22.05.23)
s22 nin şarjı çabuk bitiyor insanlar samsung un değişim programıyla üzerine ekleyip 23e geçtiler, youtube da s22 incelemelerini izle tek sorun şarjı belki de en büyük sorun
0
freebird5406_2
(22.05.23)
S22+ kullanıyorum herhangi bir şarj sorunu yaşamadım (Belki 22'ye ya da belli serilere özgüdür), telefondan çok memnunum. Gerek fotoğraf kalitesi, gerek genel performansı, gerek ekranı; her şeyiyle fazlasıyla işimi görüyor. S22+ ile S23+ arasında 7000 TL olsaydı 22+ alır geçerdim, günlük kullanımda çok ciddi bir fark hissedileceğini sanmıyorum.
0
salihdt
(22.05.23)
gün içinde şarj etme imkanın olmadan telefon elinden düşmüyorsa veya sık oyun oynama alışkanlığın varsa s22'nin batarya performansı üzebilir (internette çok sallayan var) ama ortalama kullanıcıysan yeterli gayet ben kullanıyorum günde 1 tam şarj fazla bile geliyor benim kullanımıma. s23'te 1 üst model işlemci kullanılması dışında en önemli gelişme 128 gb olanda değil ama 256 gb olanda ufs 4.0 depolamaya geçildi. bu telefonlar için ssd gibi düşünülebilir yani yıllardır ufs 3 serisi vardı ufs'de 4.0 hem yazma okuma hızlarını arttırıyor hem de daha az güç harcatıyor. hem bu sebeple hem de bataryada yapılan iyileştirmeyle batarya performansı iyileştirildi.

yani özetle 1 üst model işlemci (ama bunun kullanımda ne kadar farkı olur bilmiyorum), ufs 4.0'a geçiş (bunun da bataryaya etkisi dışındaki etkisi hissedilir seviyede mi bilmiyorum) ve iyileştirilmiş batarya performansı (bunun net hissedildiği söyleniyor) farkları var. 7 bine değer mi bilmiyorum o da senin kararın.
0
semaforo de medianoche
(22.05.23)
Redditte bakinca s22 illallah eden çok insan varken s23 yok.
Ben de telefon bakarken gözüme takildi, s23 alasim var.
0
logisticsmanager
(22.05.23)
Şarj noktasında çekimser kalmıştım, görünen o ki s23 şarj problemi yaşatmıyor. Bir süre sonra kabloya bağlı yaşamak sıkıyor cidden, s23 dünyasına doğru yelken açmalı anlaşılan. 5 sene götürür diye düşünüyorum.

Cevaplar icin teşekkürler, teknik detay icin ayrıca teşekkür ederim @semaforo
0
🌸gotosleep
(22.05.23)
Fiyatlar yanıltıcı. Ben S20 FE aldım. Ben aldığımda A54 yeni cıkmıştı ve benim telefonumdan pahalıydı. Ama benim telefonum daha iyi. Bunun çözümü ihtiyaçlarınızı belirlemek. Benim için güzel fotoğraf çekmek önemliydi. Youtube, Insragram dışında bir şey kullanmam. Siz de böyleyseniz 7 bin TL fazla vermenize gerek yok. Mağazada fotoğraf çekip karşılaştırabilirsiniz fotoğrafları.
0
dissendium
(22.05.23)
(12)

doların 30 tl olması bizim için şu durumdan daha iyi değil mi?

semaforo de medianoche
şu sebeple söylüyorum hatırlarsanız bu kurun çılgın şekilde yükseldiği dönem bir anda türkiye çok ucuz bir ülkeye döndü. bizim maaşlarımız dolar bazında çok düşük kaldığı için zaten kötü olan alım gücümüz daha da düştü ama bulgarı gürcüsü falan sırf alışveriş yapmaya gelip gidiyolardı öyle ucuzluk y
şu sebeple söylüyorum hatırlarsanız bu kurun çılgın şekilde yükseldiği dönem bir anda türkiye çok ucuz bir ülkeye döndü. bizim maaşlarımız dolar bazında çok düşük kaldığı için zaten kötü olan alım gücümüz daha da düştü ama bulgarı gürcüsü falan sırf alışveriş yapmaya gelip gidiyolardı öyle ucuzluk yani. şimdi bir süredir enflasyon artıyor ama kur pek artmıyor tam tersi oldu aşırı pahalı bir ülke olduk. ama bizim maaşlar gene düşük dolar bazında.

yani örnekle anlatmak gerekirse kurun yeni 20'lere doğru geldiği zamanlar bir almanın marketinden 1 euro'ya aldığı şeyi biz burada 15'e alıyoduk (5 tl daha ucuzdu) gelirimiz almandan aradaki ucuzluk farkından daha fazla seviyede düşük olduğu için sıkıntı yaşıyorduk. şimdi aynı şeyi 25'e alıyoruz (5 tl daha pahalı) ancak maaşımız gene elin almanına göre çok daha düşük. adamdan hem daha az maaş alıyoruz hem daha pahalıya ürün alıyoruz. bu kurun 30 olmasından çok daha sağlıksız değil mi? bir şey almak imkansızlaştı saçma bir şeye döndü olay iyice. fransa - isviçre arasında yaşayan bir arkadaşımla konuşuyorum kira ve meyve sebze dışında her şey türkiye'dekinden daha ucuz oldu diyor, eskiden elektronik ürünler, alkol ve araba daha pahalıydı sadece. benim bildiğim fakir ülkeler aynı zamanda ucuzdur. biz hem fakir hem pahalı olmayı başardık yani şu an.
0
semaforo de medianoche
(18.05.23)
Daha iyi değil. Olay sadece bir şeyler alabilmek değil. Ülkeye hapsoldu insanlar. Eskiden üniversite öğrencileri ABD'ye gidiyordu. Gençlerin çok büyük bir kısmı ABD göremeden ölecek. Bizi kira, fatura, alışveriş üçgenine sıkıştırdılar. Hayat böyle bir şey değil. Biz hayatı bu sanmaya başladık. Yabancılar 3 5 tane ev alıyor. Biz burada ev alamayacağız. Çocuğumuz bile alamayacak.
0
dissendium
(18.05.23)
@dissendium dediğin şeyin benim dediklerimle pek alakası yok. insanlar kahve alırken düşünüyor 50 kere sen abd'ye gidememekten bahsediyorsun. kahve içmesi lüks olan insan nasıl gidecek abd'ye? şu anda fakir bir ülke olduğumuz için zaten böyle şeyler hayal. sormak istediğim şey hem fakir hem pahalı bir ülkede yaşamak yerine en azından fakir ama ucuz yaşamayı sağlamaz mı kur artışıydı. belki de sağlamaz bilmiyorum o yüzden soruyorum zaten. böylece bahsettiğin ev alma işi biraz daha kolaylaşabilir belki.
0
🌸semaforo de medianoche
(18.05.23)
Değil.
0
Mcfly
(18.05.23)
dolar 30 oldugunda 25'e aldiginiz sey 25 kalmayacak, sonsuz bir donguye sokmus oluyorsun.
0
gule gule
(18.05.23)
@gule gule: kurun zaten artması gerekiyor normal şartlarda ama türkiye'de baskılanıyor şu an mb'nin alışlarıyla vs. normalde ben de öyle düşünürdüm çünkü kur artıyordu ve her şeyin fiyatı artmaya başlıyordu kur rallisi sırasında. ancak kurun pek artmadığı 2023 yılı içinde enag rakamlarına göre enflasyon ilk 4 ayda %30 arttı. sadece 4 ayda evet. kur artarken de böyleydi o yüzden artık direkt ithal olmayan ürünler o döngüye giriyor mu emin olamıyorum.
0
🌸semaforo de medianoche
(18.05.23)
Geçen benzer soru sordum ve gule gule dediği gibi; sonsuz döngü yani. 30 olsun 3 katı artar her şey.
Şu an Türkiye hem pahali hem fakir, çok garip bir olay. Nasıl çıkılacak bilmiyorum ama 30 olursa kesin daha da kötü olur.
0
logisticsmanager
(18.05.23)
@semaforo de medianoche ithal olmasa anavatani bile olsa turkiye, yine de urun icin giderler salt kendisinden olusmuyor, fixed giderler buyuk kismini olusturuyor uretimde (kira,elektrik, lojistik vs. gibi).

salliyorum findigin kilo fiyati, soganin fiyati ya da 3 tarafi deniz olan ulkede balik fiyati gibi. yoksa tarladaki ureticiye dolar bazli odeme yapildigini zaten dusunmuyorum ben de sizin gibi.
0
gule gule
(18.05.23)
evet daha iyi; cunku:(ilk aklima gelen ve en kotu sonuclari)

- baskilanan kur cift fiyat olusturuyor.
- yapilan baski doviz talebini iyice arttiriyor bu da dovize cidden ihtiyaci olan ihracatci firmalari iyice zora sokuyor adam fiyat verirken prospektif kur hesaplamak zorunda kaliyor.
- ayrica aldiklari hammaddeyi de alamayacak duruma gelebilirler zira piyasada doviz yok, hammaddeyi alamazsa ihracat da yapamaz ordan gelecek doviz de gelemez.
- boylece ithat ettigimiz seyleri ithal edemeyecek hale gelebiliriz (enerji, gida, hammadde vs) asil kisir dongu budur.
0
bay b
(18.05.23)
Daha iyi olup olmadığını konuşmayacağım ama bu durum biraz da krizi fırsata çevirmekten kaynaklanıyor. Şu an Türkiye pazarı şirketler için çok karlı hale geldi. Kar marjları inanılmaz arttı. Özel bir vergisi yoksa ürünün neden bizde daha pahalı olduğu sorgulanmalı. Hatta ötv olan ürünlerin tüm vergilerini düştüğünüzde, çıplak hali bile diğer ülkelerdeki vergisiz çıplak fiyattan daha yüksek.

Bu ürün niye bu kadar arttı diye soruyorsun, mazot, yem dövizle cevabı veriyor. Sanki elin Almanı başka şey kullanıyor.
Şu niye arttı, bu niye zamlandı diyorsun maliyetler yükseldi, asgari ücret arttı diyor :) Yahu diğer ülkelerde asgari ücret zaten daha fazla.

Geçen gün Almanyada bahçe ürünlerini inceliyordum, bize göre çok ucuzdu. Baya şaşırdım.

Bizde fiyat bilinci yok, daha çok siyasi nedenlere bağlamayı daha kolay buluyoruz galiba. İnsanlar bu durumu yeni yeni farkediyor ama eskiden de hızlı tüketilen temel ihtiyaç ürünleri dışında çoğu üründe bu durum mevcuttu, sorgulayan yok.

Tabi eskilere dayanan bazı durumlar da var ama konu çok fazla detaylanacak.
0
iustitia omnibus
(18.05.23)
Türkiye'de her şey çok pahalı ama şu an döviz alım gücümüz gereksiz yüksek aslında.

Yani bir ürünün Almanya'da 10 euro iken burada 30 euro olması ayrı olay, burada asgari ücretin 400 dolar olması ayrı olay. Yani 400 dolar asgari ücret ortalamasına göre yüksek, ama ürünler aşırı pahalı olduğundan para etmiyor.

"ama bizim maaşlar gene düşük dolar bazında."
eğer düzgünce zam alabildiysen böyle olmaması lazım. Hatta tam tersi şişik olması lazım. Benim maaşım dolar bazında hiç olmadığı kadar yüksek. Hatta ilk işe başladığımda 800 dolar alıyordum diyelim, yıllar içinde 600'e kadar düştüğünü görüp zamla 800'e falan geri tamamlanmıştı yerinde sayıyoruz diyorduk şimdi 1000 dolara geldi. Bu dövizi tutmaya çalıştıkları için böyle oldu. Ha ama bu parayla ne alabiliyorsun dersen hiçbir şey. 10 euroluk şey burada yeri geldiğinde 50-60 euro çünkü.
0
nhk ni youkosu
(18.05.23)
@nhk ni youkosu: ben kendi adıma konuşmadım ki, bireysel örneklere bakarsak her türlü uç kişiler bulunur zaten. asgari ücret ya da memur maaşlarına bakmak lazım sağlıklı yorumlar için onlar dolar bazında daha mı iyi? 2022 ocakta zam yapıldığında kaç dolara getirilmişti 2023 ocakta kaç dolara getirildi. baktım şimdi 2022'de 415 dolar olmuş 2023'te 454 dolar. 40 dolarlık bir iyileşme var sadece.
0
🌸semaforo de medianoche
(18.05.23)
Tabii ki suni şekilde baskılayarak sıkışıklığı arttırmak çözüm değil.
Yalnız o kadar büyük hatalar yapıldı ki “daha iyi” diyerek işin içinden çıkabileceğimiz bir durum kaldığını da düşünmüyorum ortada. Zaten yaşanacak olan yaşanacak. Türkiye dışa kapalı bir ülke değil. Döviz de eninde sonunda yolunu bulur. Ama yönetim anlayışı değişmedikçe “daha iyi”, “daha avantajlı” falan böyle bir seçenek yok.
0
sibertenik
(18.05.23)
(3)

Akp bu durumu başarısızlık mı sayıyor?

Bruce
Yoksa kk'nın ilk turda kazanmayıp 4 puan fark atmış olmaları onları mutlu mu etti?Tayyip'i dün şarkı söylerken görünce şaşırdım, 1 milyon oy daha alsa ilk turda bitiriyordu, kıl payı kaçıran o. AKP oyu da azaldı. Sanki tüm bunlar ışığında beklenmedik bir başarı oldu onun için. Ne düşünüyorsunuz?
Yoksa kk'nın ilk turda kazanmayıp 4 puan fark atmış olmaları onları mutlu mu etti?
Tayyip'i dün şarkı söylerken görünce şaşırdım, 1 milyon oy daha alsa ilk turda bitiriyordu, kıl payı kaçıran o. AKP oyu da azaldı. Sanki tüm bunlar ışığında beklenmedik bir başarı oldu onun için. Ne düşünüyorsunuz?
0
Bruce
(15.05.23)
internette bunların köşelerindeki postların altında falan filan bir sürü sinirli akpli gördüm ben. onlar da şaşırmış soğana patatese memleketi sattılar 2. tura kaldı diyorlar. sevineni de vardır tabi o cephe karışık yani
0
semaforo de medianoche
(15.05.23)
AKP bunu başarısızlık sayıyor...sayıyordu. İlk turda vurup geçeceklerini düşünüyorlardı. O kadar kişiye vatandaşlık vermek, borçları 2024'e iletip algı oyunları ile bitmemiş tünelleri açılmış, atılmamış temelleri atılmış gösterdiler. Herkese zam yapıp bütün tuşlara basarak ellerinden geleni yaptılar, herkese terörist dediler en son. Bir şekilde %50,1 ile de olsa alacaklarını düşünüyorlardı.

Seçim gecesi çok panik oldular. Merkezden mesaj yağdı sandıklarda durup her şeye itiraz edip süreci uzatmaları için. Her okula ondan fazla görevi kalabalık yaratıp bir sorun çıkarsa müdahale etmek olan çoğu genç olmak üzere parti üyeleri gönderdiler. Onlara da sandıkları terk etmemeleri talimatları verdiler.

Şimdi muhalefetin küstüğünü, sandığa gitmeme cümleleri kurduğunu, birbirine girdiğini görünce rahatladılar ama.
0
nawar
(15.05.23)
saymıyorlardır niye saysınlar. hele de bu anket sonuçları ortadayken. cb'yi kazanmalarının ötesinde meclisi de kazandılar.
0
paintov
(15.05.23)
(17)

kılıçdaroğlu ikinci turda % kaç alır sizce?

mhmt11226
sb
sb
0
mhmt11226
(15.05.23)
şu anki oyu geriler bence mv seçimlerinin yarattığı moral bozukluğundan dolayı.
tahminim %40
0
nuevo
(15.05.23)
ilk turda aldigindan daha az alir. ilk turda destekleyenlerin bir kismi bence sandiga bile gitmeyecek. nasilsa kazanamayacak diye. diger tarafin oylari ezici bir sekilde artacaktir maalesef.
0
exlibris
(15.05.23)
ben de dunden daha az oy alacagini dusunuyorum. secmenlerde buyuk moral bozuklugu var gibi, cogu secmenini sandiga bile goturemeyebilir.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(15.05.23)
40-45 arası max. alır. Ben de katılımın düşeceğini düşünüyorum.
0
giovanne
(15.05.23)
daha az alır :(
0
Hallegadola
(15.05.23)
30-35
0
pavlis
(15.05.23)
35 civarı.ikinci tur gereksiz olacak gibi.
0
essoist
(15.05.23)
Dün Cnn Türk'te Hakan Bayrakçı "2. turda 55-45 olarak Erdoğan kazanır dedi" şu anki sonuçları da %1'den bile daha az bir farkla bildiğini söylüyordu, yanındakiler de onaylıyordu.

Edit: Baktım da hakikaten Sonar'ın anket sonuçları Erdoğan için de Kılıçdaroğlu için de %1'den daha az yanılma payıyla bilmiş.
0
John Bloor
(15.05.23)
Çok yoğun bir yıldırma politikası var şu an. İnsanları sandığa küstürüp uzaklaştırmaya çalışıyorlar. O başarılı olur, KK da şu anki moral bozukluğunu düzeltip tripli seçmen ve milliyetçi oylarını biraz toplayamazsa düşer tabii ki.

Bak, öyle ya da böyle. RTE de kaybetti seçimi. 16373737 tane kişiye vatandaşlık verip havadan oy almasına rağmen hem de. Kimse çıkıp "RTE yerine (atıyorum) Selçuk Bayraktar aday olsaydı kazanırdık. RTE yüzünden kaybettik." diyor mu? Demiyor. Bir bizim muhalif kesimde var bu bir ülkü, bir idea uğruna birleşemeyip birbirini yemek.
0
nawar
(15.05.23)
chp seçmeninin katılımı düşer bence de. böyle bir reaktif davranış doğal olarak beklenebilir. çünkü çok inanmışlardı ve büyük bir yanılgı büyük bir hayal kırıklığı gerçekleşti dün. aynı kişiler oy kullansa katılım yine bu seviyede olsa dahi fark ortada. malum önde gösteren anketlerden sonra rakam konuşurken artık çok daha dikkatli olmalı herkes. sonrası böyle travmatik oluyor çünkü.
0
debian
(15.05.23)
benim tahminim de %45 civarı
0
🌸mhmt11226
(15.05.23)
oğan ve incecilerin hepsi sandığı boykot etse ve kk ekstra 1 oy bile koyamasa üstüne gene de %48'i zorluyor olacak şu anki matematiğe göre. şu anda beklenti ilk turda kazanmanktı bu beklenti karşılık bulmadığı için hayal kırıklığı ve karamsarlık çöktü insanlara doğal olarak ama bence burada yorum yapan arkadaşların düşüncesi birkaç güne değişecek. bu kadar yakın bir seçimde küstüm oynamıyorum denmez çünkü. üstüne oğan ve ince cephesinden rte'ye çok çok az geçiş bekleniyor ve bu kesimden oy vermeye karar veren çoğu kişi kk lehine kullanacak. 2 taraftan birinin aşırı bir psikolojik tepkisi olmadığı takdirde 48-52 aralığında olacak gibi adayların oyları. istanbul tekrar seçiminde olduğu gibi kazanılabileceği görülüp katılım artarsa bence kazanılabilir de negatif basmaya gerek yok şu aşamada.
0
semaforo de medianoche
(15.05.23)
40
0
baldur2
(15.05.23)
40 alırsa sevinsin.
0
mikahakkinen
(15.05.23)
tayyip erdogan'a oy veren kisi, sinan ogan'a hayatta vermez, bu sebeple ogan'a verenlerin cogu ya kilicdarogluna verir ya da oy vermez. chpli secmenler kusmus olabilir daha az kisi oy verebilir, ancak secim sonucunu tahmin etmek cok olasi degil, her an hersey olabilir, kilicdaroglu adaylik cekilirse ogan aday oluyor mesela bu da bir opsiyon.
0
monicapp
(15.05.23)
Ogana bağlı olmakla birlikte 44 dolaylarında alır diyorum.
0
mekaniker
(15.05.23)
Bir mucize lazım, o mucize olur mu şüpheli. KK alıp alabileceği maksimum oyu almış görünüyor, ikinci turda bu oyu alması bile zor. Ben yine üzerime düşeni yapıp oy vereceğim ancak tekrar sandığa gitmeyi düşünmeyen birçok arkadaşım var.
0
halitkin
(16.05.23)
(17)

Kılıçdaroğlu 2. turda kazanırsa

mekaniker
Tüm üst düzey yöneticiler değişir tamam. Kararnameler ile de belli şeyleri değiştirebilirler fakat meclis çoğunluğu cumhur ittifakında, nasıl olacak? Anayasaya göre kanun cbk dan üstün. Salt çoğunluğu sağladıkları için ilk seferde olmasa da ikinci seferde istedikleri kanunu geçirebilir cbk yı devre
Tüm üst düzey yöneticiler değişir tamam. Kararnameler ile de belli şeyleri değiştirebilirler fakat meclis çoğunluğu cumhur ittifakında, nasıl olacak? Anayasaya göre kanun cbk dan üstün. Salt çoğunluğu sağladıkları için ilk seferde olmasa da ikinci seferde istedikleri kanunu geçirebilir cbk yı devre dışı bırakacak kanunu geçirebililer. Bu ihtimal için ne dersiniz? Öyle olsa dahi sonu erken seçim gibi gözüküyor.
0
mekaniker
(15.05.23)
kk seçilirse ilk 6 ay kullanbildiği kadar yetkiyi kullanır fakat meclisten geçirmesi gereken şeyler geçemeyeceği için 6 ay içinde erken seçime gidilir.
0
false pretension
(15.05.23)
Meclis sandığınız kadar önemli değil.
0
signore
(15.05.23)
Bu sistemde meclis diye bir sey yok hatirlatayim. Adi var sadece.
0
freedonia
(15.05.23)
"Meclis sandığınız kadar önemli değil." altını doldurun hocam. Nasıl değil? Kanun çıkaramadığın, herhangi bir konuda çıkaracağın kararnamenin yapılacak kanunla devre dışı bırakılabildiği bir ortamda meclis nasıl önemli olmuyor. Nereyi kaçırıyorum?
0
🌸mekaniker
(15.05.23)
meclisin sahibi cumhurbaşkanıysa önemli değil evet, fakat cumhurbaşkanı ayrı meclis ayrı özellikle çoğunluklu şekilde ayrıysa paşalar gibi önemli oluyor meclis durumu.

kimse mhp'nin bu kadar yüksek sayılar getireceğini beklemiyordu adamlar direkt aldı meclisi ki chp'den eksilecek 40'a yakın milletvekilini katmıyorum bile.

false pretension+1
0
gule gule
(15.05.23)
yahu yasama ve yürütme tamamen ayrıldı. meclis sadece yasa cıkarır. baska gücü yok. yürütme cb'de her istediğini yapar.
0
sizofren06
(15.05.23)
meclisin reddettiği şeyleri khk ile geçirir herhangi bir problem ya da engel yok. meclis dostlar kahvesine döndü sadece
0
avatar is back
(15.05.23)
meclis çook önemli, en basitinden bütçe bile yapamaz cb.

yanlız şu koşullarda rte %60 ile alır ikinci turu.
0
nuisance
(15.05.23)
meclis önemsiz değil ama cumhurbaşkanı meclisten bariz şekilde daha önemli şu sistemde. tüm bakanları cb atıyor, valisi, kaymakamı, rektörü, merkez bankası, egm'si, genelkurmay başkanı kısaca hemen hemen tüm devlet kurumları bakanlara ve cb'ye bağlı. cb'nin çok geniş kararname yetkileri var ve veto yetkisi, referandum yetkisi, meclisi fesih yetkisi bile var. yani burada meclis çok önemliymiş gibi konuşanlar hangi açıdan bakarak bunu diyorlar anlamadım. tabi ki en güzeli ikisine birden sahip olmak ama sadece 1'ine sahip olacaksın seç deseler tereddütsüz cumhurbaşkanlığı seçilir şu sistemde.
0
semaforo de medianoche
(15.05.23)
meclisten butceyi gecirmeden yurutmeyi nasil yapacaksiniz bana bir anlatin lutfen. khk ile mi alcaksiniz butceyi?
0
duyulmasi gerektigi kadar
(15.05.23)
@duyulması gerektiği kadar: tüm kurumlar devlet işleyişi senin kontrolündeyken karşı taraf sadece bütçe geçirtmeyerek ne yapabilir peki sen onu açıklayabilir misin? dediğin gibi bir çabaya girerlerse cb yetkisini kullanıp erken seçime gider ama sadece 20 vekil fazlalıkla bunu yapmak isteyeceklerini de sanmam ellerindekini de kaybedebilirler o durumda.
0
semaforo de medianoche
(15.05.23)
@semaforo aynı konuyla ilgili meclis bir kanun çıkarır. Kanun varsa cbk yok. Diyeceksiniz ki veto yetkisi var. Ahmet Necdet Sezerde de öyle olmadı mı. Veto sonrası salt çoğunlukla kabul edilirse kanunu yayınlamak zorunda cumhurbaşkanı. Bu durumda sadece bir kaç ay göstermelik bir şeyler yapılır. Sonrası erken seçim.
0
🌸mekaniker
(15.05.23)
Sonuç itibariyle meclisi kaybettikten sonra muhalefetin ikinci turda kazanmak istemesindeki motivasyonu anlamaya çalışıyorum. Nasıl olsa erken seçim olacak o arada reklam yapıp mecliste çoğunluğu mu sağlamaya çalışacaklar?
0
🌸mekaniker
(15.05.23)
@mekaniker aynı konuyla ilgili hemen bir yasa çıkarır diye bir şey yok büyük kapsamlı şeylerde referanduma götürülür zaten 320 vekille öyle kafana estiği gibi yasa yürürlüğe sokamazsın anayasa baştan yazılamaz yani o şekilde. dediğin gibi meclis, cumhurbaşkanını ve hükümetini etkisiz bırakmaya çalışmak için ciddi bir çaba sarf ederse bütçeyi onaylamaıyoruz falan derse de erken seçime gidilir ama bu senaryo kk'nın 50'yi aşıp kazandığı senaryo zaten. yani anti-akp kitlesi kazanma özgüvenine sahip olacak, kurumlar akp kontrolünden çıkmış olacak, gazı bedava yaptık, memura şu maaş veriyoruz diye seçime giremeyecek, tvde tüm kanallarda toplu yayın yapamayacak. o şekilde bir senaryoda meclis çoğunluğunu kaybetme riski yüksek bunu istemezler. elindeki güçle yönettirmeyecek kadar değil ama rahatsız edecek kadar takılırlar işte. kazanmak istemekteki motivasyon cumhurbaşkanlığının meclisten çok daha önemli olması (daha az önemli olsa da istenirdi tabi dün olmayan bir gücün bugün olmuş olacak yani). en kötü senaryo gerçekleşse akpliler hükümeti engellemeye çalışsa erken seçime gidilir orada 2'sini de alma şansı dün olduğundan çok daha yüksek olur o yüzden bu ihtimali çok gerçekçi görmüyorum.
0
semaforo de medianoche
(15.05.23)
@semaforo 300 ün üstü çoğunlukla istediği kanunu çıkarabilirler. Anayasa değişikliği hariç. O nitelikli çoğunluk istiyor. 360 ve üstü+referandum şeklinde.
0
🌸mekaniker
(15.05.23)
@mekaniker siyaset böyle bir şey değil. akp'nin geçen 5 yılda hem meclis çoğunluğu hem başkanlığı vardı istediği her yasayı çıkardı mı sizce? o durumda bile yapamıyorlar kk'nın cb olmasına rağmen öyle bir şey yapması mümkün değil. denedikleri anda ülke yönetilemez hale gelir ve erken seçim ilan edilir. dün olduğundan çok daha adil şartlarda bir yarışla seçime girer millet ittifakı
0
semaforo de medianoche
(15.05.23)
@semaforo teknik olarak mümkün onu söylüyorum. Sonu erken seçim olur kanaatindeyim.
0
🌸mekaniker
(15.05.23)
(4)

Rachid Taha - Ya Rayah klibi ne anlatiyor?

speedy
Bu saheserin klibi de kesin anlamli bir seydir ama pek anlayamadim https://youtu.be/vBu2OXGWBFI
Bu saheserin klibi de kesin anlamli bir seydir ama pek anlayamadim youtu.be
0
speedy
(07.05.23)
Hatunlar .ic adamlarla takilir, efendi adamlarla evlenir ana fikri gibi. Gelinin babasi kucuk cocuga hayatta yolunu sec gibisinden ogut veriyor gibi anladim.

edit: neck_and_neck+1 gocmenlikle alakali alt metin var sanirim. Ulkende sen sakraktin, dugun sahibiydin, bas kosede otururdun, oglan bizim kiz bizim durumlari vardi. Ama gurbette yapayalnizsin, o kalabalik, neseli ortami hic bir zaman bulamayacaksin. Gecmise, vatana ozlem kisaca.
0
freedonia
(07.05.23)
çok değişik alt metinleri olduğunu sanmıyorum. klibi nasıl çeksek sorusuna "çocuk akşam vakti sokakta gezerken büyülü bir çadır görür ve içine girince masalsı bir ziyafetle karşılaşır o ziyafette de şarkı söylenir" diye bir fikir atılmış ortaya bence.

şarkı yoğun göç veren cezayir'in eski bir halk şarkısı. ülkeden göç edenlere yönelik "gidiyorsun da orada mutluluğu bulabilecek misin" temalı bir eser. belki biraz düşünürsek o gidiş öncesi kutlama ziyafeti olabilir çadırın içi. sonradan eyfel kulesi arkaplanında foto çekiniyorlar çünkü. bilemedim ama dediğim gibi çok önemli mesajlar verilmeye çalıştığını sanmıyorum.
0
semaforo de medianoche
(07.05.23)
Paris gettolarinda yasayan gocmen cocugu Muhammed, evsizlerin cadirini gorur ve yaklasir: o cadiri gorunce hayal kurar: herkesin birbirini tanidigi, samimi, mutlu oldugu, kendisinin yabanci, oteki olmadigi kendi ulkesindeki dugunleri hatirlar. Cadirin icindeki gelini bile tavlayan kasanova abinin tek basina sokaklarda karanliga karismasi gurbet nedir sorusunun cevabi resmen, bildigin saheser bu.

Hepsi benim yorumumdur, gercek cok baska olabilir, roportaj bilmemne arastirma yapmak gerekir, ytd:)
0
neck_and_neck
(07.05.23)
97 de abim cd sini getirmişti eve. Dinleye dinleye ezberlediğim tek arapça şarkıdır,
0
neyyirnevcivan
(07.05.23)
(14)

Su içme alışkanlığı bir güne nasıl yayılmalı?

psmstc
Günde 1,5 2 lt deniyor. Tek seferde 3-4 bardak içmekle saat başı bir iki bardak içmenin sağlık açısından bir farkı olur mu?
Günde 1,5 2 lt deniyor. Tek seferde 3-4 bardak içmekle saat başı bir iki bardak içmenin sağlık açısından bir farkı olur mu?
0
psmstc
(25.04.23)
Bro arabanın yakıt deposunu düşün ağzına kadar dolu mesela, sen "benzinliğe gideyim de şuna 3-5 litre daha benzin doldurayım" der misin? Demezsin. Vücut da öyle; ihtiyaç hasıl oldukça su verirsin, bunu da anlarsın zaten. Böbrek kendi halinde ufak ufak çalışırken ansızın 1 litre suyla karşılaşınca canı sıkılır tadı kaçar, yapma öyle. Yani vücut zaten susuz da kalmıyor içtiğin çaydan kahveden yediğin ıspanaktan patatesten de ihtiyacı olan suyu emcükleyebiliyor, zorlamaya gerek yok. Susadığını hissettiğinde iç işte. Yani klimalı ofisinde mesela sıfır fiziki aktiviteyle güzel bi serinlikte otururken o kadar ihtiyacın olmuyor fazla içmiyorsun ama 40 derece sıcakta güneşin alnında çalışan ağır beden işçisini düşün, o 15 dakikada bir içiyor mesela, çünkü su kaybediyor, su kaybettiğini anlayıp içiyor. Öyle olması lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.04.23)
Ek soru: susadığını anlamayanlar nasıl içmeli
Vücut susuz olsa da çoğu kez susuzluk hissi çekmeyebiliyoruz çünkü
0
photo85
(25.04.23)
"Vücut susuz olsa da çoğu kez susuzluk hissi çekmeyebiliyoruz çünkü"

Böyle bir şey yok, demek ki su içmesen bile diğer sıvılardan ya da yemeklerden aldığın su yetiyor, yukarıda da söyledim vücut her türlü sıvıdaki suyu kullanır, fiziksel olarak da çok su kaybetmiyorsan su içme ihtiyacı hissetmezsin çünkü böyle bir ihtiyacın olmaz. Misal bana "susadığımı hissetmiyorum" diyen biri gelsin ben ona 40 dakika antrenman yaptırayım 19 litrelik damacanayı diker kafasına, susuzluk hissi diye bir şey yok yani.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.04.23)
susuzluk hissinin kaybolması diye birşey var maalesef.

örneğin demans hastalarında çok yaygındır. susuzluktan bayılan yaşlı muayenene ettim.

susayınca içmek en güzeli fakat alışkanlık olarak saat başı bir bardak içmek en güzeli.

şu şekilde teorik olarak ifade edeyim içtiğiniz suyun %50si 2 sa içinde atılır. yani tek seferde yüksek volümde su içerseniz hızla da atarsınız. yavaş yavaş doldurun depoyu.
0
gatherer
(25.04.23)
idmanlarda saat basina 200ml deniyor. sen de oyle yapabilirsin. alarm kur 200ml iki yudum su zaten.
0
alperz
(25.04.23)
@photo vücut susadığını doğal yoldan anlamıyorsa, ona bol tuzlu, susamayı reddedemeyeceği tekliflerle dolaylı yoldan anlatman lazım. ben de bu dertten muzdaribim ama gün içinde aldığım tek bir ekşi krema ve soğan çeşnili tadım yer fıstığı tanesi bile en az 2 bardak su içirtiyor. zaten fazlasını içersen tuvaletin geliyor. burada bir duyuruda bunun için tükettiğim ekstra şeyleri de yazmıştım ama kim bilir hangi konu. bazı akşamlar günde sadece 2 bardak kahveyle geceyi yaptığımı farkedince irkiliyorum, o esnada su şişesi elimin altında oluyor ama parmaklarım gitmiyor öyle söyleyeyim. antrenmanda 1 şişe suyu lıkır lıkır götürüyorum. ama gün içinde ne oluyorsa susama hissiyatım çok çok zayıf. hayatın belirli dönemlerinde bunun bedelini de safra kesesinde poliple, böbreklerde taşla ödüyorum.
0
onemoremile
(25.04.23)
öğünlerden 1-2 saat önce ve sonra içmek gerek
6-7 saat uykuyu da çıkar

geriye 12 saat kalıyor

2-3 litre içmek lazım kilo boy standart ise

saatte 1 bardak ediyor
0
bir soru sorcam
(25.04.23)
bir kismi bir sure sonra disari cikacagi icin (terleme-tuvalet) tek seferde icilmesi mantikli degil. 2-3 /3-4 saatte bir iyidir sanirim.

uygulamalar var bunun icin. ya da alarm kurun. yaninizda mutlaka sise/surahi olsun. susuzluk hissetmiyorsaniz bile icin. bardaginiz cok buyuk olmasin (su icmeyi sevmiyorsaniz mideniz bulanmasin) minik minik ama sIk sIk icin.
yurtdisindaysiniz aromali sular var su icmeyi sevmeyenler icin. onlara da bakabilirsiniz.
0
65 derece
(25.04.23)
Bana diyetisyen 2.5 lt dedi. Sabah 2 bardak bir lt işe gidip iki şişe 1.5 ltyi 15:00e kadar bitiriyorum. Eve gelip 1 lt daha içiyorum. Yaymak lazım ama işim dolayısıyla bu zor.
0
mikahakkinen
(25.04.23)
amerika'da yerel bir gazeteden yayılan bir başka saçmalık, herhangi bir rahatsızlık yoksa susayınca su için o kadar.
0
babafingo
(26.04.23)
Su içme programları var google play vs. indirebilirsiniz. Saat başı uyarıyor sizi su içmeniz için, ara ara tatlış yorumlar yapıyor falan motive oluyorsunuz. Deneyebilirsiniz. Ben ofiste çalışma masama 1 lt. kadar alan şişe koydum, gözüme iliştikçe içiyorum. Gün içinde şişeyi 2 kez doldurduğum düşünülürse 2 tl akşama kadar bitiyor. Evde de 1 bardak içersem kar işte. Bu arada çay, kahve ya da başka bir sıvı suyun yerini tutmaz mutlaka su da içmek gerekiyor.
0
hiçmiyok
(26.04.23)
suyla ilgili bir şey daha ekleyeyim: tuz da su kadar önemli. boş su içmeyin. minik minik tuz atın içine hep.

amerikalılar avrupalılar işi biliyor. çokça maden suyu içiyorlar.
0
alperz
(26.04.23)
çay, kahve, gazlı içecekler (kola vs.), alkol su ihtiyacını karşılamadığı gibi tam tersi suyu bağladığı için vücudunda olan suyu da onlar kullanıyor, bol çişe çıkartmaları da bu yüzden suyla bağlanıp atılıyorlar vücuttan. özellikle alkol kullanan biriysen fark etmişsindir bol içilen bir akşamın gecesinde bazen ağzın kupkuru uyanırsın. yani susadığın zaman iç işte demek çok mantıklı değil sen sürekli çay, kahve, bira vs. içen biriysen çok susuzluk hissetmezsin bir kaç saat ara vermezsen bunları içmeye. tabi cevaplarda dendiği gibi demans falan değilsen bayılma noktasına gelmeden illaki uyarı verir vücut sanıyorum ama sadece bayılmayacak kadar içmek de sağlıklı değil. bu içecekleri içmesen de aynı şey bayılmayacak kadar içmek farklı, ideal miktarda içmek farklı şey.
0
semaforo de medianoche
(26.04.23)
Alkol dışında diüretik etkisi olan hiçbir içecek yok, bu konuda yapılmış ve kanıtlanmış ispatı olan bir araştırma da yok. Kola çay kahve içtiğinde sürekli çişinin gelme nedeni bunların tüketiminin suya göre fazla olması tamamı ile. Bir gün aynı miktarda su için ertesi gün aynı miktarda çay için, çişe çıkma sıklığınız ortalama aynı olur. Alkol de toksik etkisi nedeniyle vücuda minimum düzeyde zarar versin sistemde fazla kalmasın diye sistemdeki suyun büyük oranda bu işte kullanılması nedeniyle su atımına neden oluyor, çayda kahvede ya da benzer diğer sıvılarda böyle bir problem olmadığı için haliyle böyle bir mekanizma da gelişmemiş.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.04.23)
(22)

bu taciz sayılıyor mu?

bisküvi123
herkese merhaba,ilk kez böyle bir soru soruyorum ama kendimi cidden çok kötü hissediyorum. bugün amcamlar bize geldi ve sonrasında yolcularken ben normal bir şekilde sarılacakken amcan bana sıkı sıkı sarıldı. arada böyle sarılıyor, onun mizacı böyle ama herkese mi böyle sarılıyor bilmiyorum ki bilme
herkese merhaba,

ilk kez böyle bir soru soruyorum ama kendimi cidden çok kötü hissediyorum.
bugün amcamlar bize geldi ve sonrasında yolcularken ben normal bir şekilde sarılacakken amcan bana sıkı sıkı sarıldı. arada böyle sarılıyor, onun mizacı böyle ama herkese mi böyle sarılıyor bilmiyorum ki bilmem de mümkün değil. bir amca, yeğenine -kız- neden sıkı sıkı sarılır? neredeyse 23 yaşına geldim, artık çocuk değilim sonuçta ve biriyle o kadar sıkı sıkı sarıldığınızda göğüslerinizi karşı taraf hissediyor. ben okb'li biriyim, sevmiyorum böyle temasları ama bu kadar sıkı sıkı sarılmak yani nerdeyse bedenleriniz bir olacak, neden yapılır? bu normal mi? bu taciz kapsamına girer mi? kafam çok karışık ve çok kötü hissediyorum kendimi. okb'm olduğu için bu olayı abartıyor muyum, bu amca yeğen sevgisinden gelen bir şey mi, yoksa böyle düşünmekte haklı mıyım emin olamadığımdan sormak istedim. ben mi abartıyorum yoksa herkesin akrabası böyle sıkı sıkı sarılıyor, sırtını sarılırken sıvazlıyor mu? bu kadar sıkı sarılmaktan, istemediğim şekilde, rahatsızlık duydum, bu taciz olur mu?
0
bisküvi123
(13.04.23)
Hocam biz senin amcanı aile ilişkilerini samimiyet dereceni ne bilelim de yorum yapalım şimdi, hadi işyerinde müdür böyle yaptı desen çalışan-müdür arasında böyle bi şey normal değil deriz de senin pozisyonunda zor yani bi şey demek olabilir de olmayabilir de.

Ya bu arada benim de nawar gibi hiç yeğenim yok ama doğumlarını hatırladığım şu an kocaman olmuş kız-erkek birçok kuzenim var, çoğunun da amcası dayısı gibiyim aslında yaş olarak ve bir araya geldiğimizde senin bahsettiğin şekilde sarılırız ederiz birbirimize sevgimizi göstermekten çekinmeyen bir aileyizdir, kimse de farklı bir şey düşünmez aklından bile geçmez herhalde fakat tabii Türkiye'de de dünyada da her şey olabiliyor ama sizin ailenizde ne oluyor biz bilemeyiz, bunu siz bilirsiniz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.04.23)
Amcanız ile ilişkinizi bilemeyiz. Yani yeğenim falan yok da kuzenlerim var. Bırak 23'ü bir tane (kız) kuzenim neredeyse 30 yaşında, ben onu yanağını sıkarak ikiye bölene kadar sıkacak şekilde sarılarak vs. severim. O da öyle sarılır bana. Göğsünün vücuduma yapışması, neredeyse bir beden olmak gibi şeyleri bırak düşünmeyi, şu an cümle kurarken bile aşırı rahatsız oldum. Erkek olan kuzenler de 20+ yaşında. Onları da aynı şekilde severim. Bizim büyük ailede insanlar yaşlarından bağımsız olarak birbirine böyle sevgi gösterdiği için kimsenin aklından öyle şey geçmez. Sizin dinamikleri de bilmeden konuşamayız.
0
nawar
(13.04.23)
ben de aşırı rahatsız oldum bu yazıyı yazarken, sanırım okb'mle ilgili bir durum. ve sanırım ülkedeki haberler vs beni etkiliyor, bilmiyorum kafam karışık
0
🌸bisküvi123
(13.04.23)
arkadaşlar, akrabalar, aile dostları vs. birbirine sıkı sıkı sarılabilir bunda anormal bir şey yok. amca yeğenine de sarılır tabi ki. göğüslerini hissediyor falan demen garip geldi yani çok mu muhafazakar yetiştirildin yoksa kendi kendine mi takıntı geliştirdin bu konuyu bilemiyorum da bunda garip bir şey yok karşındaki insanda göğüs varsa hissedersin doğal olarak el-kol hissettiğin gibi, avuçlamıyorsa anormal bir şey yok bunda.

öte yandan yaptığım yorum normal durumlar için geçerli tabi. kişinin niyeti gerçekten bozuksa normal bir davranışı da taciz amaçlı yapabilir bunu da biz bilemeyiz.

özetle eylemin kendisinde sorun yok kişinin niyetinde sorun varsa o da senin bileceğin olay.
0
semaforo de medianoche
(13.04.23)
Netameli bir konu ve hiç bir olası mağdurun da kendini bir de haksızlık yaptığı düşüncesiyle kötü hissetmesini istemem.
İlişkinizin samimiyet seviyesini bilemeyiz+1 kendinizi başka şekillerde de rahatsız hissetmenizi sağlayacak bir davranışı var mı.
Başka akrabalara davranışları ile size olan ki farklı mı.
Bir sakince bunları düşünüp etüt etmek lazım.
Onun dışında da elbette rahatsız olduğunuz hiç bir samimiyete mecbur değilsiniz.
0
anon1m
(13.04.23)
abartıyorsunuz. taciz falan değil. sanırım haberler çok etkilemiş sizi. oldu olacak kız bir bebeği erkek bir insana sevdirmeyin. töbe töbe. olacak şey mi? birkaç kişi yüzünden neden herkes zan altında kalıyor? bunun geleceği nokta şu: herhangi bir insan bir bebeği kucağına alıp sevemeyecek ya da çok çok çekinerek alıp sevecek. gelinen noktaya bakar mısınız? bizim zamanımızda bebek dediğin kucaktan kucağa gezerdi.

"bir amca, yeğenine -kız- neden sıkı sıkı sarılır? neredeyse 23 yaşına geldim"

amca dediğin, dayı, teyze, hala dediğin zaten yeğenlerine, torunlarına sarılmak için var. ne demek niye? o senin kundaktaki halini görmüş bir insan sonuçta. ayrıca 55-60 yaşından bakınca küçücük bir çocuğun yaşına denk geliyor 23 yaş.
0
ahm1
(13.04.23)
neyi nasıl düşünürseniz öyle olur.
bu konuyu en iyisi unutun gitsin. ortada net bişey yok, deşmenin faydası da yok.
bir daha da, rahatsız oluyorsanız kaçının sıkı sarılmaktan, gerekiyorsa araya dirseğinizi koyun, olsun bitsin.
0
vizivozo
(13.04.23)
obsesifligin icinde var bu o yuzden bu detayi belirtmen iyi olmus. ama tacizin tanimi zaten karsi tarafin rahatsiz olmasiyla alakali. burda rahatsiz olmussun demek ki over davranmis. cizgiyi sen belirlersin yani sen "ailemdeki x kisi rahatsiz olmuyosa benim de olmamam lazim" demek zorunda degilsin. aile iliskileri samimi ve dokunsal olabilir ama sen hoslanmiyorsan geri adim atabilirsin sarilma esnasinda. bu herkese karsi yapilabilir. burdaki mesele kendini kotu hissettigin noktada mudahale edememen. toplumun yozlastigini dusunen erkek dusmani biriyim, burda amcanin yuzde yuz masumane davrandigini dusunuyorum. dusuncelerinin nedeninin de okb oldugunu dusunuyorum. hatta burda okblilerle ilgili arastirma vardi onun arastirmasinda bu konular da vardi dusunmek istemedigin dusunceler
0
ala09
(13.04.23)
Abi birine sıkıca sarıldığında göğsü hissedilir yani, ne alaka şimdi bu. Anneme sarılınca da göğsünü hissediyorum ben ama böyle hastalıklı bir şey aklıma bile gelmedi bu zamana kadar :/
0
synesthesia
(13.04.23)
tek örnekte taciz ağır olur ama normal değil. bu tarz konular “iyi insandır, aklından geçmez” vs. meselesi değil. asla yönetemediğin içgüdü ve hormonlar meselesi.

okb ile konunun yakından uzaktan alakası yok.
0
lahmacun
(13.04.23)
analiz kasmaya gerek yok. rahatsızlık duymuşsun, sarılma teşebbüsünde geride dur ya da dirseklerini kırmadan bir boşluk oluştur arada. başka bir şey yapman gerekmiyor. don't be weird.
0
gabe h coud
(13.04.23)
bence de pek sıkıntı yok denk gelmiştir. kafaya takacak bir şey yok.
0
arveles gibiyim
(13.04.23)
siz rahatsiz hissetmissiniz, taciz olup olmadigi vs tartisilir, iliskinize bakmak lazim belki evet ama rahatsiz hissettiyseniz (ki buna hakkiniz var, bunu asla ve asla unutmayin) izin vermeyin, buradan yola cikin. rahatsiz hissettiginiz konularda sinir koyun, cocuk degilsiniz dediginiz gibi, sakin ve yumusak bir yerden de sinir koymak gayet mumkun. sinir koymak illa terslemek, cikismak vs degildir. bunun uzerine calisabilirsiniz.
0
kassiopeia
(13.04.23)
geçende annemin eli yanlışlıkla mememe değdi aşırı rahatsız oldum. annem beni taciz ediyor desem 80 küşür yaşında kadını hapse mi atsınlar. aman ne biliyim oluyor böyle. bazen gözüm bayramlarda sakin sakin otururken adamların pantolonlarının ağ kısımlarına denk geliveriyor sonra panikle çeviriyorum gözümü. oluyor bunlar. milletçe birbirimizi taciz ediyoruz aslında ne gerek var bayramlarda boş boş oturmaya.

alakası yok denmiş ama bence kesinlikle okb. şişirmeyin. biran evvel farklı uğraşlar bulun. yoksa bir tanıdığım gibi kendinizi bakırköy"de bulursunuz.
0
sanemz
(13.04.23)
Gerçi ben erkek kişisiyim ama benim amcalarım hayattayken hep öyle sarılırdı.
Şimdi de kız yeğenim de erkek yeğenim de hep kucağımda, tepemde. Acaba büyüdüklerinde onlar da böyle düşünebilir mi diye düşünüp rahatsız oldum duyurunuzu okurken.

Gerçi her ailenin dinamikleri farklı.

Mesafeli durursanız anlayacaktır. Sizin ne hissettiğinizdir önemli olan.
0
Mirket
(13.04.23)
Eski nesil öyle sarılıyor ama hoş değil. Ben omuzlardan sarılır özellikle dikkat ederim kız Arkadaş sarılmasında. Öne uzanarak sarılmak en güzeli
0
hasmetizm 2046
(13.04.23)
mizaç diyorsun candan biriyse normal. he ben yapar mıyım yapmam. ancak biz oryantalist bir kültürüz her türlü samimiyet var. yani amcan seni kızı görüp sarıldıysa anormal değil. ben y kuşağı bir kız babasıyım yani kızımı o kadar seviyorum ki daha küçük olmasına rağmen rahatsız ediyor olabilirim.
0
mikahakkinen
(13.04.23)
Bunun taciz olup olmadığını sizin amcanızla aranızdaki samimiyet, amcanızın niyeti ve en çokta sizin koyduğunuz sınırlar belirler. Size sarılmasını istemiyorsanız ve bunu belirttiğiniz halde size sarılıyorsa evet bu tacizdir.

Ama Sıkı sıkı sarılmak akrabalar arasında olur. Memeye anlam yüklemeye gerek yok. kolunuz bacağınız nasıl sarılırken diğer insanlara temas ediyorsa memenizde bir vücut parçanız, tabi ki temas edecek. Özel anlam yüklemeyin memenize yani.

Ama siz sarılmak istemezsiniz, sıkı sarılmak istemezsiniz, öpmek istemezsiniz kimseyi vs, sizin tercihiniz. Kendi bedeniniz, sınırları siz belirlersiniz. Eğer size sarılmasını istemiyorsanız o zaman “ben biraz rahatsızım” diyin geçiştirin, ya da “ben sarılmayı sevmiyorum” diyin kestirip atın.

Eğer negatif bi enerji alıyosanız amcanızdan, bir art niyet seziyorsanız bunu görmezden gelmenize gerek yok. Ortalığı taciz suçlaması ile alevlendirmek istemiyorsanız o zaman sarılmayın.
Sarılmadığınız için hakkınızda asi ve uyumsuz demeleri, sizin kendi vücudunuz için koyduğunuz kurallardan, çizdiğiniz sınırlardan daha önemli değil.
Bir de ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Demekki amcanızda da var bi yamukluk, sizi böyle hissettirdi. Çünkü yalnızca sıkı sarılması nedeni ile böyle hissetmezsiniz diye düşünüyorum. Hislerinize güvenin.
0
zimbirik
(13.04.23)
Taciz veya değil bir şey diyemiyorum. İki örnek yazayım.

Biri benle ilgili, siz yaşlarında iki kuzenim var. Ergenliklerinden itibaren sarildigimizda o goguslerin birbirine degmemesi kısmına dikkat ettim. Doğrusu bu veya değil diye değil, sadece rahatsızlik verecek bir şey yapmış olmayayım diye.

İkincisi de bir kadın arkadaşın bahsettiği. Bana sarılır mesela öyle sıkı sıkı çünkü mesafeleri net bir ilişkimiz var. Ama başkalarıyla şöyle yaptığını söylemişti: ayaklarını geride tutup omuz ve üstünden sarılmak. Böylece olası rahatsız olacağı bir durumu engellemiş oluyormuş.

Dediğim gibi tacizdir değildir bir seu diyemiyorum, ama @zimbirik'in dediği gibi amca-yegen ilişkinizin geçmişi geri kalanı da önemli. Sarilmamak, uzak durmak en iyi çözüm şu aşamada.
0
encokbenisevinnolur
(13.04.23)
Tanım koymak zordur ve şu durumda gereksiz bence. İstemiyorsanız mesafe koymak en iyisi.
0
SiyamkedisiZorro
(13.04.23)
Eğer bebekliğinizi bilen, sizi kucağında sevmiş, oyunlar oynamış, sarılmış, öpmüş bir amcaysa, yani yakın ilişki içindeki bir amcaysa sizi hala çocuğu gibi görüyor ve seviyordur. Aklına gelmiyordur büyük ihtimal ile böyle hissedeceğiniz.

Eğer çocukluğunuzda ve bebekliğinizde ortalarda olan biri değil de sizi sadece yetişkinken tanımış biriyse, yine taciz olmayabilir ama böyle sıkı sıkı sarılması da hoş değil.

Madem rahatsızsınız, sarılmamaya çalışın, önde doğru eğilin, uzaktan el uzatın vs. Ama bu alışkanlığı değiştirmek zor.

Ben erkek halimle bu olaydan rahatsızım, bu yüzden kardeşim haricinde hiç bir kadına sarılmam. Uzaktan el uzatırım ve kolumu düz ve dirseğimi kırmadan tutarım ki bana doğru gelip sarılmasınlar.

Bebekliğinde kucağımda gezdirdiğim, sevdiğim, ısırdığım, oyunlar oynadığım yiğenlerim var. Şimdi erişkinler vucut olarak, ergenler. Bu durumda kalmamak için beni görüp elimi öpmeye geldiklerinde koltuğumdan kalkmam. Elimi öptükten sonra bana doğru eğilirler ve yanaklarını öperim. Sarılmaya gerek kalmaz böylece, ayakta denk gelirsem de iki elimle yanaklarını tutar ve alınlarından öperim. Yine sarılmaya gerek kalmaz.

Hem Akdeniz insanı hem de Ortadoğulu olarak bireysel alanlarımıza hiç dikkat etmiyoruz, çok fazla samimiyiz.
0
John Bloor
(13.04.23)
Durduk yere karşı tarafı kötü hissettirmeyin emin değilseniz. Anladığıma göre sorun yok.
0
EXXE01
(13.04.23)
(15)

Anadili gibi İngilizce bilen/konuşanlar bizim yapmadığımız ne yaptı?

2027
SB
SB
0
2027
(12.04.23)
İngilizce konuşulan ülkede eğitim aldı, uzun süre o ülkede yaşadı, kariyerini o ülkede sürdürdü.
0
salihdt
(12.04.23)
ingilicceckonusan ulkede calismak zorunda kaldi. Hem de surekli konusmasi gereken bi alanda
0
allanpoe
(12.04.23)
Dili kullandılar, sadece öğrenerek anadil yetkinliği kazanmak mümkün değil. Öyle olsa antik filoloji bölümlerinde yıllardır geceli gündüzlü çalışan profesörler sular seller gibi şakırdı. Ancak dili okuyup çözümlemenin ötesinde akıcı konuşabilenini görmedim, belki tek tük örnekleri vardır. Latince buna bir istisna, çünkü dar çevrede de olsa hala yarı hayatta olan bir dil. Dilin yapısal boyutuyla muhataplar, haliyle okuyup, anlama yetenekleri var ancak pratikte günlük hayatta kullanmadıkları için akıcı konuşamıyorlar.

Kitap okuyarak kelime haznenizi geliştirip okuduğunuz şeyi kusursuz anlayabilirsiniz ama eğer ağzınızı açıp dili konuşmuyorsanız cümle kurmak bile zor olur.

Anadili gibi konuşanlar dedikleriniz de zaten küçük yaşlardan beri yurtdışında çalışanlar, sürekli o dilde sohbet edebileceği bir tanıdığı olanlar, uluslararası bir ekiple uzun süre çalışmış olanlar, yurtdışına sürekli seyahatleri olanlar gibi insanlar olsa gerek.

En azından bu saydığım tipte insanların arasında akıcı konuşma kabiliyeti kazanmış olanların oranı hiç gerçek anlamda dili kullanma ihtiyacı olmadan öğrenenlerden daha yoğun.
0
akhenaten
(12.04.23)
oyunlarda yabancılara sövdük hep
0
nolmus yani
(12.04.23)
ing podcast, kitap, filmler orjinal dilinde, ünide para biriktirip ilk fırsatta yurt dışı. futbol kahve kültüründen uzak durup oyunlarda yabancılara laf yetiştirmek
0
abi bi dizi buldum on numara
(12.04.23)
Her gün maruz kaldı sonra da çekinmeden ay aman demeden konuşmaya başladı.Türkçe düşünüp İngilizce'ye çevirmek yerine İngilizce düşünmeye başladı hatta. İzlediği sayısız Dizi,Film ve müzikler sayesinde kültürüne de aşina oldu bu sayede İngiliz dil edebiyatı okumuş arkadaşı ağzı açık bakarken ana dili İngilizce olan kişiler ile eğlenceli ve derin sohbetlere dalabildi.
0
klakie
(12.04.23)
Yabanci bir sevgili yaparsan ona kendini ifade etmek icin yirttigini farkedeceksin o yirtilma seni akiskan yapacak.
Egerki ayni zamanda da o dilin konusuldugu ulkedeysen owww yeah derim.

Test edildi onaylandi
0
Slynmaster
(12.04.23)
bir kere ingilizce konusulmayan bir ulkede yasayip da anadili gibi konusan gormedim. ne kadar iyi olursa olsun dili. ben de yds'yi, toefl'i falan fulluyordum turkiye'de ama anadil gibi konusamiyordum o baska bir seviye. simdi 3 senedir yurtdisindayim yavas yavas o seviyeye geliyorum.

o nedenle ingilizce konusulan ulkelerde dogdu veya buyudu. bu da degilse bu ulkelerde uzun sure yasadi. gerisi hikaye.
0
antikadimag
(12.04.23)
turk olup, yurtdisina 18'den sonra cikip uzun seneler orada kalsa bile "anadili gibi" ingilizce konusabilen kimse yok, unutun bunu.

anadil ile fluent karistiriliyor turkiye'de. anadildeki kivrakligi sonradan ogrendigin bir dilde yakalaman im-kan-siz.

Fluent olmak icin, temel saglamsa yurtdisinda 3-5 sene gecirmek yeterli. Is biraz da yetenek ile alakali, muzik kulagi gibi birsey, allah vergisi. Kimisi 3 senede toparlar, kimisi 10 senede arpa boyu yol alamaz.
0
cooperr
(12.04.23)
Yabancı ülkede yaşamak ve yabancı flört
0
photo85
(12.04.23)
iyi okulda aldi egitimi

ben istanbulda bir okulda okuyordum, resim dersi bile ingilizceydi
okulumuzda bakalorya sistemi vardi, sinavlarimiz yurtdisindan gelir, sonra yurtdisina gider orada puanlanirdi, mecbur ogrendik ingilizceyi

sonra ailesel durumlardan ankaraya tasindik
orada da ozel okula gittim, baya da meshur bir ozel okuldu
ust uste 2 cumle kurunca ingilizce siniftakiler bana saskin saskin bakmislardi

onlarin da cvsinde ingilizcesi iyi yaziyor benim de :)

sonra yine ailesel sebeplerden yabanci uvey baba
onun gorevi sebebi ile dunyayi gezmek
hem evde, hem disarida ingilizce konusmak da eklendi uzerine, iyice duzeldi
simdi de ingilterede yasiyorum zaten
0
Corc
(12.04.23)
Ben tamamen kendim çalışarak ilerlettim, konuşma hariç anadilim gibi diyebilirim, konuşma için de spesifik konularda tikaniyorum, ingilizce konusulan bir yerde bir süre yaşasam o da hallolur sanırım.

Yukarıda sayılanların da hiçbirine sahip değildim/yapmadım. Sonradan bir adının olduğunu öğrendiğim şu şeyi yapiyormusum megersem:
(bkz: deliberate practice)
0
encokbenisevinnolur
(12.04.23)
büyük çoğunluğu kolejde okudu. bir kısmı da erasmus, yurtdışı stajı falan filan derken toparladı. bir kısmının da özel ilgisi veya yeteneği vardı bu işe.
0
semaforo de medianoche
(13.04.23)
kimsenin yazmamasina sasirdim: cocuklugundan itibaren ailesi ingilizce ogretti/konustu. dolayisiyla cift dilli yetistiler.
0
Sour
(13.04.23)
Soruyu eksik sormuşsun yalnız.

Native speaker'ları kastediyorsan onlar çocukluktan beri resmi dili İngilizce olan ülkede doğup büyüyen.

Fluent seviyede olanlar da native olanlar kadar olmasa da çok uzun yıllar veya ömürleri boyunca yurt dışında yaşamış ve işlerini okullarını orada tamamlamış kişiler.
0
Yourcousinmarvinberry
(13.04.23)
(5)

şu adidas ürünlerinin linki var mı?

semaforo de medianoche
şurada https://twitter.com/GoalTurkiye/status/1642081561351798785 solda üstündeki sweatshirt ya da kazak neyse işte ve sağ alttaki üstündeki hırkayı beğendim ama adidas sitesinde bulamadım. eski koleksiyonlardan veya türkiye'de yok. satış linkini bulabilen var mı bu ürünlerin?
şurada twitter.com solda üstündeki sweatshirt ya da kazak neyse işte ve sağ alttaki üstündeki hırkayı beğendim ama adidas sitesinde bulamadım. eski koleksiyonlardan veya türkiye'de yok. satış linkini bulabilen var mı bu ürünlerin?
0
semaforo de medianoche
(01.04.23)
Google görsellerde arayınca çıkıyor.

www.gucci.com

Sudan ucuzmuş.
0
orient blue
(01.04.23)
@orient blue ooo hemen 10-15 tane sipariş vereyim. ne diye arattınız ki ben bulamadım sağ alttaki hırkayı da göremedim o sitede.
0
🌸semaforo de medianoche
(01.04.23)
Görselle arattım, kelimeyle değil. Twitter’daki görseli kopyalayıp images.Google.com’da aratınca çıkıyor. Diğer hırkaya bakmadım ama görselin o kısmını seçerseniz onu da bulur herhalde.
0
orient blue
(01.04.23)
@orient blue çıkmadı maalesef :(
0
🌸semaforo de medianoche
(01.04.23)
görselle bulamadım sağ alttaki hırkayı. google onu değil de eşofman altını arıyor. ama belli ki bunlar gucci markalı. google’a gucci adidas cardigan blue yazınca ilk sonuçta çıkıyor :)

www.gucci.com
0
orient blue
(01.04.23)
(20)

çok net ve kendine has bir tarzı olan yönetmenler

semaforo de medianoche
özellikle biçimsel olarak soruyorum ama içerik olarak da cevaplar verilebilir tabi. tarantino, wes anderson özellikle akla gelen ilk örnekleri bende, biçimsel olarak çok net tarzları var. filmlerine 5 dk baksan anlarsın onların yönettiklerini. noe (biçimsel), lanthimos (içerik) zaman zaman bu tarzla
özellikle biçimsel olarak soruyorum ama içerik olarak da cevaplar verilebilir tabi. tarantino, wes anderson özellikle akla gelen ilk örnekleri bende, biçimsel olarak çok net tarzları var. filmlerine 5 dk baksan anlarsın onların yönettiklerini. noe (biçimsel), lanthimos (içerik) zaman zaman bu tarzların dışına çıksalar da gene örnek verilebilir. çok bilinmeseler de helene cattet & bruno forzani ikilisi var. içerik olarak gene shyamalan da söylenebilir. başka kimler var?

aklıma sonradan gelenler edit: cronenberg (baba da oğul da)
0
semaforo de medianoche
(29.03.23)
tim burton da bence baya tahmin edilebilir, belki jim jarmusch da eklenebilir.
0
benaslinda
(29.03.23)
David Lynch, Hitchcock, Nuri Bilge, Cohen kardesler
0
hot potato
(29.03.23)
christopher nolan
0
elvan abeyiylegezse
(29.03.23)
Tayfun Pirselimoğlu
Andrey Zvyagintsev
Tony Gatlif
0
ruhen hastayim ben
(29.03.23)
wong kar wai
0
ala09
(29.03.23)
nbc ve lars von trier dışındakilere katılıyorum ama onlara pek katılamadım. trier üçlemeler çeken bir yönetmen genelde. üçlemeleri kendi içinde benziyor ama birbirleriyle kıyaslandığında net aynı tarzdalar mı emin olamadım. golden heart üçlemesinden bir filmle, depresyon üçlemesinden bir filmi onunla da avrupa üçlemesinden bir filmi kıyaslarsak çok benzer gibi durmuyor. nbc de zaman içinde değişen bir isim özellikle 3 maymun öncesi farklı sonrası daha farklı. filmleri de çok kendine has değil sanki eski stilinin de yenisinin de benzerleri var tarkovski gibi öykündüğü bilinen isimler var zaten.

andrey zvyagintsev'in de içerik olarak özellikle bir tarzı var evet ama kendine has bir tarz denir mi emin olamadım benzer içerikleri başka yapanlar da var gibi.
0
🌸semaforo de medianoche
(29.03.23)
kubrick
0
KUCO
(29.03.23)
Kim Ki-duk
Wong kar wai
Akira Kurosawa
0
tiny penny
(29.03.23)
hasan karacadağ
michael bay
andrew davis
0
sert siyah krom
(29.03.23)
romain gavras
0
beraesad
(29.03.23)
Tarkovsky, Abbas kiyarustemi
0
olaylar olaylar
(29.03.23)
sadece bir tarzı olmasından bahsetmiyorum kendine has bir tarzı olmasından bahsediyorum. hasan karacadağ ve michael bay bu duruma uymuyor pek, andrew davis izlemedim onu bilmiyorum.

kubrick'in ise aynı janrda 2 filmi yok nerdeyse ya filme bakınca bu kubrick filmi denicek durumu yok pek.
0
🌸semaforo de medianoche
(29.03.23)
Haneke
0
ala09
(29.03.23)
Ben scorsese, Guillermo del toro, edgar wright eklerim.
0
logisticsmanager
(29.03.23)
Ek olarak Wes Anderson
0
olaylar olaylar
(29.03.23)
İnnaritu. Coppola. Denis Villeneuve. Spike Lee. Raw isminde bir body horror çeken Fransız bir yönetmen vardı, ismini hatırlayamadığım, onu da sayabiliriz. Alexander Aja.
0
encokbenisevinnolur
(29.03.23)
@logisticsmanager scorsese de çok çeşitli şekillerde filmler çeken bir yönetmen ona katılmadım diğerleri evet.

@encokbenisevinnolur valla bir tek raw'ı çeken julia ducournau'ya katılırım bu isimler arasından ki onun da daha 2 uzun metrajı var biraz erken olabilir konuşmak için. biraz zorlarsak villeneuve ve innaritu için biçimsel bir kendine özgülükten bahsedilebilir belki ama diğerlerine katılmadım. tarzları varsa bile kendine has değil bence
0
🌸semaforo de medianoche
(30.03.23)
Kevin Smith
0
dorian greyfurt
(30.03.23)
michael bay kendi tarzı olan biri. kendi tarzı deyince illa eleştirmenlerin beğendiği şeyler olmak zorunda değil. www.sensesofcinema.com

hasan karacadağ da ilk değil ancak bu tür filmlerin bir nevi öncüsü oldu dabbe ve diğer filmleri ile ülkemizde. sonradan kopyalanmış olması bunu değiştirmiyor..
0
sert siyah krom
(30.03.23)
Biçimsel bir kendi özgülükten kastinizi tam anlayamadım ama sanırım bir parça kestirebiliyorum verdiğiniz ara cevaplardan.

Bence Tom Six tam size göre bir yönetmen. Oldukça orjinal fikirler üzerine kurulu oldukça otantik bir filmografisi var.
0
encokbenisevinnolur
(01.04.23)
(3)

sizce şu mülakat sürecine devam etmeli mi?

semaforo de medianoche
şu an çalıştığım işimde çalışma ortamı çok rahat haftada 3 gün evde 2 gün ofiste çalışıyorum, müdürüm çok rahat bir adam baskı falan yapmıyor üstümde stres yok, maaşım da tecrübe seviyeme ve şirkette yaptığım işe göre fena değil bence şikayetim yok ama bu güzelliklerin yanında 2 tane epey kötü durum
şu an çalıştığım işimde çalışma ortamı çok rahat haftada 3 gün evde 2 gün ofiste çalışıyorum, müdürüm çok rahat bir adam baskı falan yapmıyor üstümde stres yok, maaşım da tecrübe seviyeme ve şirkette yaptığım işe göre fena değil bence şikayetim yok ama bu güzelliklerin yanında 2 tane epey kötü durum var benim için birincisi iş çok basit. it departmanında veri alt dalında çalışan daha kariyerinin başlarında birisiyim ve gelişmeye çok ihtiyacım var ilerisi için ancak burada öyle bir imkanım yok çok temel bir iş yapıyorum. ikincisi ofise gittiğim günler haftada 2 gün de olsa çok mutsuzum çünkü ofistekilerle hiç frekansım tutmadı anlaşabildiğim kimse yok. sosyal anlamda çok yetersiz ve dışlanmış hissediyorum kendimi gidince bu da moralimi bozuyor. ama tabi burayı kalıcı iş yerim olarak görmediğim için bu ikinci durumu idare ederim gene de birinci durum çok daha önemli şu aşamada o yüzden ara ara iş bakıyorum.

neyse geçenlerde bir yerden mülakat teklifi geldi ben başvurmadan onlar beni bulmuş. girdim mülakata fakat mesai 8-6 ve full ofis. şu an bu rahata alışmış biri olarak 10 saat hatta gidişi gelişiyle 11-12 saat ofisi kaldırabilicek gibi hissetmiyorum. iş şu anki işimden bir tık daha iyi o açıdan bir ilerleme olabilir ama gene de çok tatmin edecek beni çok geliştirecek bir iş değil. bu sebeplerden dolayı burada çalışmaya istekli değilim açıkçası. maaş beklentimi şu an aldığımdan daha yukarda söyledim tabi. neyse şimdi bunlar ilk aşama olumlu oldu dediler bana ve bazı testler gönderdiler yapmam için. ben sırf bunlardan yüksek bir teklif almak için mülakata devam etsem ve sonra aldığım teklifi kendi şirketimdeki maaşımı revize etmeleri için kullansam mantıklı olur mu sizce? ancak benim blöfümü görmezlerse "biz o parayı veremeyiz sana güle güle" derlerse ben diğer şirkette çalışmak istemiyorum garip bir konumda kalıcam o durumda. fakat daha önce departmandaki başka biri gelen teklifi göstererek maaşına zam aldığını anlatmıştı. biraz kararsız kaldım buradan fikir almak istedim siz ne dersiniz?
0
semaforo de medianoche
(27.03.23)
"iş şu anki işimden bir tık daha iyi o açıdan bir ilerleme olabilir ama gene de çok tatmin edecek beni çok geliştirecek bir iş değil."

şu anki işinden memnun olmadığın en önemli kriter sana bir şey katmıyor olması değil mi? yeni iş seni bu açıdan ciddi anlamda tatmin etmediği sürece iş değiştirmek mantıklı gelmedi bana o yüzden.

maaş konusunda bir şey diyemiyorum, her şirketin/işverenin tutumu farklı oluyor. daha önce gelen teklifi gösterip zam aldılarsa ve senin çalışmandan memnunlarsa denenebilir, neden olmasın.
0
knight of cydonia
(27.03.23)
evet iş değiştirmek gibi bir düşüncem yok o yüzden. ancak esas fikirleri merak ettiğim konu buradan bir teklif alıp bunu şu anki iş yerime koz olarak kullanıp maaşımı yükseltmeye çalışmak riskine değer mi? dediğim gibi orada çalışmak istemediğim için benim şirket de blöfümü görmezse güle güle derse bir anda mecburen oraya gitmek durumunda kalabilirim ya da şirketime ben vazgeçtim burada devam edicem zam yapmasanız da desem garip bir duruma düşücem. bunun olma ihtimali nedir acaba
0
🌸semaforo de medianoche
(27.03.23)
riskli ama şu denir en fazla başka bir firmadan teklif aldım ama önceliğim burada kalmak eğer biraz iyileştirme yapabiliyorsanız konuşalım vs. müdür de makulmuş zaten ne olabilir ki en fazla.
0
atacaksinfinke
(28.03.23)
(13)

En karanlık dönemlerinizden nasıl çıktınız?

cccbehzatccc
Lütfen terapi ve psikiyati önerisi yazmayınız.Bazen rüzgar hep ters hep ters eser ya. Ve insanların "ben nerelerden döndüm" gibi hikayeleri vardır.Her şeyin ters gittiği bir dönemiz olduysa nasıl çıktınız?Neleri değiştirmeye çalıştınız?
Lütfen terapi ve psikiyati önerisi yazmayınız.
Bazen rüzgar hep ters hep ters eser ya.
Ve insanların "ben nerelerden döndüm" gibi hikayeleri vardır.
Her şeyin ters gittiği bir dönemiz olduysa nasıl çıktınız?
Neleri değiştirmeye çalıştınız?
0
cccbehzatccc
(21.03.23)
Hocam şanslara, tesadüflere, doğaüstü olaylara değil bilime bakın.

Ben bilimle çıktım. Terapi aldım hala da alıyorum. En dipten geliyorum. Bu sadece bilimle oldu.


Edit: Spor, kendinle konuşma, sosyalleşme… hayatında hiç depresyona girmemiş sadece sıkılmış insanlardan tavsiye dinlemeyin hocam. Daha da dibe batarsınız. Beyin kimyanızın değişmesinden bahsediyoruz, sağlıklı insanların yaptığı/yapabildiği şeyler fayda etmiyor. İnsanlar boşuna mı ilaç tedavisi görüyor lütfen yapmayın.
0
ruhen hastayim ben
(21.03.23)
Ben 15 yıl birine aşık kaldım. Aslında ben öyle sanıyormuşum. Sonunda tekrar başladık ve 6 ay çıktık. Ondan önce alkolik denilebilecek seviyeye gelmiştim. Bu kişi ile tekrar başladık ve 6 ay içinde saçlarım beyazladı ben bundan nasıl ayrılırım dedim. Ayrıldım ve spora başladım. Buna yemin edebilirim, en kral terapiden daha iyidir spor. Koşu, yürüyüş veya kamp. Hayatınız değişecek inanın. Spor tek çözüm.
0
dakota
(21.03.23)
Ben hâlâ o karanlik dönemimdeyim ve hep güzel günlerin hayali ile yasadim.

Fakat sanirim ben hayal kurarken ömrüm çoktan tükenmis olacak...
0
Yourcousinmarvinberry
(21.03.23)
sebat. bir yerlere dogru sonuca cok takilmadan ilerlemek. neresi oldugu onemli degil. masumiyet'te haluk bilginer diyordu: "oglum bekir dedim kendi kendime, yolu yok cekeceksin. isyan etmenin faydasi yok, kaderin boyle. yol belli, ey basini usul usul yuru simdi."
0
antikadimag
(21.03.23)
'En karanlıkta' değil de, birkaç sıkıntıda spor işe yaramıştı...
Bir de nasıl olduysa takmamaya başladım, yaşla mı ilgili nedir..ve kabullenme önemli gerçekten.zor, biliyorum. ama sana kolaylaştırıyor bazı şeyler.
ve gerçekten hayat sürprizle dolu.
'aldırma gönül aldırma'
0
gadlemler
(21.03.23)
@antikadimag+1
0
Amaranta ursula
(21.03.23)
Açıkçası hayatımda çok karanlık dönemler olmadı. Depresyon gibi bir durum da yaşadığımı düşünmüyorum ama normale göre kötü olduğum bir dönemim olmuştu. Kendimle hesaplaştım, suçun ne kadarının bende olduğunu ölçtün tarttım. Çevreme ufak zararlar verdiğimi fark ettiğimde kantarın topuzunun kaçtığını fark ettim ve yavaş yavaş normalime dönmeye başladım. Beni yatağa iten değil yataktan kaldıran sebeplere odaklandım, ekstra bir şey yapmadım. Dışarıdaki insanlardan duyduğum hiçbir şey de işe yaramadı. (Profesyonel bir yardımı kastetmiyorum).
0
black holes in the sky
(21.03.23)
Az once girdim o karanliga :')

Gezmeye falan baslayacagim sanirim. O da cozum olmazsa iyice dibi boylarim herhalde bilemiyorum.


edit: cikamayacagim ben sanirim
0
aguen
(22.03.23)
depresyonsa mevzu ondan çıkışı bilemiyorum bir kere yaşadığımı düşünüyorum öyle bir şey zamanla geçti. depresyona sokan eğer yaşanılan çok üzücü bir olay vs. ise zamanla geçiyor etkisi diye düşünüyorum. ancak ondan ziyade gelecekle ilgili endişeler bu duruma sokmuşsa depresyondan çıkmak için değil ama çıktıktan sonra bir daha bu durumu yaşamamak için bir şeyler söyleyebilirim. bu aslında pek kompleks bir şey değil. şu an böyle hissetmeni sağlayan ana sorunun ne olduğunu biliyosundur muhakkak. ne gerçekleşirse o sıkıntıyı aşacağın da bellidir. o şeyin gerçekleşme ihtimalini yükseltmek için yapabileceklerin de bellidir. sırayla o şeyleri yapacaksın ve sabredeceksin. sorunum kompleks dediğin gibi "şunu yapınca aşılacak" basitlikte bir şey değil diye düşünme. gerçekten kompleks olabilir sorunun evet ama sen basite indirgeyip en temel şeyleri bulacaksın. zaten "gerçekleşme ihtimalini yükseltmek" dedim çünkü hayat şunu yaptım ve bu sorun çözüldü şeklinde ilerleyecek kadar basit değil maalesef. sen bir şeyler yapacaksın ve yapacağın şeyin sorununa çözüm sağlama ihtimali belki de %1 ama onu yapmazsan çözüme %1 uzak kalacaksın o yüzden deneyeceksin mecbur. 99 tane %1'lik çözüm denedin çözülmedi 100. olarak ne yapabilirim diye soracaksın.
0
semaforo de medianoche
(22.03.23)
terapi ve psikiyatri önerisi yazamadığımız için mecburen cevabı boş bırakıyorum.
0
knight of cydonia
(22.03.23)
spor. sprint atacaksın. her koşun yarış temposu olacak. belgrad ormanı'nda hayvan gibi çığlık atmıştım fazla gaza gelip. müzik ruhun gıdası. modunu çok kolay değiştirirsin. upbeat müzikler dinle. bir de tüm derdini samimi bir şekilde anlatacağın arkadaşların varsa, bol bol kahve eşliğinde boğaz gezileri, muhabbet. + bol flört. seks olmasına gerek yok. flört etmek çok güzel bir moda sokar insanı. bu genel olarak modunu iyileştirmek için yazdıklarım.

çok kötü zamanlarımdan çok çalışarak çıktım ben.
0
gabe h coud
(22.03.23)
zamanla. sakin olup geçici olduğunu hatırla. ne durumdasın bilmiyorum ama çok çok kötü zamanlarım geçti gitti. nefes alıp verdim geçmesini bekledim.
0
hobarey
(22.03.23)
yapmam gerekeni yaparak
0
sert siyah krom
(22.03.23)
(2)

imdb gibi oyun puanlama sitesi.

drako
imdb tarzı bir oyunlara puan verip takip edilebilecek site var mıdır?
imdb tarzı bir oyunlara puan verip takip edilebilecek site var mıdır?
0
drako
(15.03.23)
igdb
metacritic
0
co2s2
(15.03.23)
critickerda puan verebiliyosun oyunlara
games.criticker.com
0
semaforo de medianoche
(15.03.23)
(20)

TİP ne yapar sizce seçimde?

johndoe001
Her yerde yükselişine dair tweetler görüyorum, sözlük de aynı şekilde. Bir yankı odası meselesi mi 99 ÖDP'si gibi mi yoksa bir sürpriz yapabilirler mi?
Her yerde yükselişine dair tweetler görüyorum, sözlük de aynı şekilde. Bir yankı odası meselesi mi 99 ÖDP'si gibi mi yoksa bir sürpriz yapabilirler mi?
0
johndoe001
(14.03.23)
Minimum 10+ milletvekili çıkarır diyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.03.23)
99 ödp'si döneminde seçim barajı %10'du ve ittifak sistemi yoktu. O dönemde çocuktum tabii de babam ödp'nin kurulma sürecinde yer alan birisi olduğu için az buçuk biliyorum o süreci, sonuç olarak insanlar seçim günü geldiğinde barajı geçemeyecek partiye oy verip oyları hiç etmek yerine baraj geçecek partiye verdiler.

Şimdi ittifak olduğu için baraj derdi yok. Hemen her ilde de 100 bin oy bir vekil ediyor. Bu durumda ittifak içinde akıllıca tasarlanmış bir planla hem ittifakın hem de muhalefetin oyunu bölmeden vekil çıkarılabilecek bir düzen elde edilebilir.

Bugün Sera Kadıgil youtube'da Gerçek Gündem kanalında konuşmuş onu izliyordum tam şimdi. O da bunu diyor. Ama sanırım ittifak içinde henüz tam anlaşmaya varılmamış bu konuda. Bi de HDP de kendi adıyla seçime girmiycek muhtemelen Yeşil Sol Parti olarak girecek seçime, onu da yarın duyuracaklar. Birkaç güne belli olur seçim planlaması.

Eğer mantıklı bir planlama yapılırsa %3 oy ile 10 küsür vekil çıkarabilir TİP. Oy pusulalarında kim nerde olacak o belli olsun, bi de seçim dönemindeki anketlere bakıp ona göre TİP'e verebilirim ben de.
0
nundu
(14.03.23)
HDP ile veya Millet ittifakıyla ittifak yapabilir. Aksi taktirde oyları bölmek ve barajı geçemediği için Meclis dışında kalmak kaçınılmazdır.

Tanınan isimleri Bağımsız aday olarak seçime girebilir ve o durumda 4 isim meclise girebilir.

Her durumda Mecliste grup kuracak çoğunluğu hiçbir şekilde yakalayamayacağı için insanların hoşuna gidecek birkaç etkili konuşma dışında Türk siyasi hayatında bir etkisi olmayacaktır.
0
Mirket
(14.03.23)
%1 bile alamaz. TR'de hiç bir karşılığı yok.
0
roket adam
(14.03.23)
Türkiye'de işçiler akp'ye veriyor, biraz daha hali vakti yerinde olan beyaz yakalı işçiler tip'e verirse verir. Bence yankı odası / algıda seçicilik.
0
nhk ni youkosu
(14.03.23)
tüm twitter'da aynı 1,5-2 milyon kişi var sürekli. kk'yi de babacanı'da rt'liyor tip'i de.
0
avatar is back
(14.03.23)
algıda seçicilik değil kesinlikle ve karşılığı yok da değil...
epeydir tüm partileri takip ediyorum; tip dahil. net bir şekilde popülerliği arttığı, çıkışları çok iyi...

O kadar ki son 15 gündür çok fazla programda yer alıyorlar ve spikerler de bunu telaffuz ediyor. yükselişteler. hedefleri %3 idi, en az +10 çıkaracaklarına inanıyorum
0
gadlemler
(14.03.23)
Sahadan bildiriyorum karsiligi yok.
0
unidentified floating object
(14.03.23)
Allık konuşulan gruplarda bile tipe oy vermekten bahsediliyor.
0
kullanıcıadımbuolsun
(14.03.23)
Roket adam benim bu dünyadaki tersyüzüm sanırım, bir insana hiçbir konuda mi katılmam, yüzde ikiyi bulabileceğini düşünüyor ve umuyorum, yüzde 3 olaganibir senaryo olur... Yüzde birin üstü de başarıdır...
0
hewit
(15.03.23)
bari matematiksel veri olsun diye google trendlere baktım, bugünlerde çok popüler 'görünen' Memleket partisini de yanına koydum.

trends.google.com

Lütfen bu başlık dursun 14 Mayıs'ta sonuçlar üzerinden de çıkarım yaparız.
0
nhk ni youkosu
(15.03.23)
tip'i değerlendirirken kendi şartlarına göre değerlendirmek lazım. yani tutup da %10'lara çıkacak hali yok maksimumu 5 alır o yüzden 5 alırsa inanılmaz başarılı demeli. 3 alırsa çok başarılı, 2 alırsa başarılı, 1 alırsa normal. bence insanlara vereceği oyun boşa gitmeyip mecliste vekil çıkarmaya yarayacağına ikna ederlerse -doğru bölgelerde kurulan mantıklı ittifaklarla ve bunları halka iyi anlatabilmekle yapılır bu- %3'ü görüp çok başarılı olabilir diyorum.
0
semaforo de medianoche
(15.03.23)
%1 alsin opsun basina koysun. %5 nedir arkadaslar yapmayin.
0
antikadimag
(15.03.23)
bence %2 iyi olur. twitter sosyal medya yanıltıcı.
0
mikahakkinen
(15.03.23)
antikadimag+1

%1 ve üstü başarıdır, aşağısı başarısızlık. sosyal medyaya bakacak olduğumuzda %110'lara dahi çıkabilir.
0
gule gule
(15.03.23)
Geçenlerde çok güvenilir bir pazarlama araştırmaları şirketinin başkanı şöyle bir tweet attı: "Twitter Türkiye'nin %20-25'ini yansıtıyor. Markalar bu mecrayı değerlendirirken bunu unutmasın" bence aynısı siyasi partileri de etkiliyor.

Diğer sosyal medya kanalları da, meta, instagram, tiktok insanlara ilgi duyduğu şeyleri gösteriyor. Yani son zamanlarda sosyal medyada çok fazla Tip içeriği görüyorsanız bunun sebebi algoritmanın sizin ve yakın çevrernizin bu içeriklere ilgi duyduğunu düşünmesi. Türkiye'nin değil sizin çevrenizi ve sizin ilginizi baz alıyor. Bu kanallar Türkiye için daha kitlesel yani herkes kullanıyor ama algoritma faktörü var.

Mesela algoritmayı şaşırtın, görüşünüzün tam tersi içeriklere bakın. Bir anda hiç görmediğiniz bir siyasi dünyayla tanışacaksınız. Aynısı onlar için de geçerli. Siz tip içerikleri görüyorsunuz ama emin olun haberi bile olmayan milyonlar var.

Bir de şöyle bir durum var, TİP işçi partisi olmasına rağmen Cihangir ve Moda'da yaşayan solcu görünümlü liberallerin sempatisini kazandı. Cihangir ve moda solcuları dediğimiz kitle yani:) Bunun şöyle bir etkisi de var, buralarda reklamcı, pazarlamacı, sosyal medyacı, dijital pazarlamacı popülasyonu fazla. Haliyle TİP'in sosyal medya içerikllerini de muhtemelen bu kitleden birileri hazırlıyor. Biraz bu kitlenin kendine yaptığı içerikler yani.

Meslek gereği Türkiye demografisiyle çok içli dışlıyım, ben kişisel olarak TİP'in çok sınırlı bir kitlede karşılığı olduğunu düşünüyorum. AYnen 99 ÖDP'si çok doğru örnek. %1 alırsa büyük başarı. %2 alırsa zaten %100 bir artış sağlamış olur:) Partinin son dönemde görünür olduğu doğru ama sadece bu kitle için değişik bir alternatif olabilir.

Yukarda google trends linki çok doğru bir örnek. Google türkiye'nin bilinçaltını yansıtıyor herkes kullanıyor genç yaşlı... %100 güvenilir bir veri değil ama dikkat alınabilecek bir oran bu.

Türkiye'de siyasi partiler de, seçmen de gazeteciler de veriyi dikkate almıyor ya da yorumlayamıyor. Ya da en fenası işine gelen veriyi baz alıyor. Herkes çok romantik bakıyor mevzulara TİP'in durumu da öyle.

Bir diğer kişisel yorumum da şu, türkiye'de ideoloji odaklı partilerin yüksek oy alma ihtimali hiçbir zaman olmadı, olmaz da. Mesela Saadet partisi, mesela milliyetçi partiler, mesela sosyalizm üzerine temellenen partiler. İşçi partisi de "işçi" kimliğinden önce sosyalist kimliğini inşa ettiği için, hala soğuk savaş paradigmalarıyla kendini inşa ettiği için büyük kitlelerce benimsenmesi mümkün değil. maalesef sağ muhafazakar partiler gibi, sol partiler de kendini geliştirmekte çağı yakalamakta başarılı değil. İşçi sınıfının mücadelesini de soğuk savaş sosyalist bakış açısına sıkıştırmak da doğru değil. Siyasi görüşler, ideolojik tezler ddogmatik olmamalı. Türkiye'de çok tipik ve sığ bir sol algısı var sol partiler bile çok basmakalıp bakıyor. Sadece wikipedia'da bile left-wing political views yazınca 50 farklı yaklaşım çıkıyor. Yani şu an TİP gibi ideoloji odaklı partilerin yepyeni bir siyasi yaklaşım getirmeleri lazım ama yapamıyorlar. Yapamadıkça da eski ve ideolojik kör kalıyorlar.

Yani şöyle düşünün, 2000 yılında doğmuş insanlar oy kullanacak bu seçimde. Bu adamda TİP'in şu anki ideolojisinin ya da konuşma şeklinin karşılığı yok ki. Z kuşağı serbest girişimciliği ya da gig ekonomisini, serbest çalışmayı en çok kovalayan kuşak. 30 yaş altı şirket kuran insan sayıları giderek artıyor mesela. Bu adama TİP bir şey vadetmiyor ki. Bu adamı liberal sol ya da sosyal liberalizm gibi Türkiye'de henüz benimsenmemiş ama ingitere ya da almanya'da aktif görebileceğiniz ideolojiler daha kolay tavlar.

Özetle TİP %1 falan alır. İttifak işi değiştirir tabi.
0
anten
(15.03.23)
%1 bile alamaz. twitterı türkiye sanıyor millet.
0
Hallegadola
(15.03.23)
%1.73 galiba son rakam.
4 milletvekili.
0
nhk ni youkosu
(15.05.23)
4 Milletvekili demişim, 14 Mart'ta
0
Mirket
(15.05.23)
akp ve mhp'ye yaradı.
0
Erestor
(15.05.23)
(1)

adı hatırlanamayan bir yerli komedi filmi

semaforo de medianoche
2010'ların başı tarihli olması lazım ama 2007-2017 arası diyelim daha garanti olsun. bir komedi filmiydi, hatta yanlış hatırlanamıyorsam mockumentary tarzında bundan çok emin değilim ama böyle kalmış aklımda. ve bulunamayan bir film yani şu anda izleme şansı yok (en azından en son araştırdığımda öyl
2010'ların başı tarihli olması lazım ama 2007-2017 arası diyelim daha garanti olsun. bir komedi filmiydi, hatta yanlış hatırlanamıyorsam mockumentary tarzında bundan çok emin değilim ama böyle kalmış aklımda. ve bulunamayan bir film yani şu anda izleme şansı yok (en azından en son araştırdığımda öyleydi). ekşi'de hakkında birkaç sayfa entry var ama keşke izleyebilsek tarzında zamanında fırsatını bulup izleyebilenlerin çok sevdiği ve sonrasında bulunamamasıyla internette bir mite dönüşmüş bir film çünkü. bu bilgiden de çok emin değilim ama adı yanlış hatırlamıyorsam harflerden oluşuyordu bir kısatlmayı temsil ediyordu yani S.O.S gibi ya da G.D.O gibi (gdo karakedi değil tabi). neydi bu filmin adı?

not: emin olduğum şeyler komedi olması, 21. yy filmi olması, hakkında iyi yorumlar olması ve internette bir kaydının bulunamaması. diğer bilgilerde yanılıyor olabilirim.
0
semaforo de medianoche
(14.03.23)
buldum. O.H.A: Oflu Hoca'yı Aramak. ve geçen yıl youtube'a yüklemiş yapımcısı artık izlenebiliyor yani. neyse soruyu görüp de cevabı merak eden varsa diye silmiyorum soruyu.
0
🌸semaforo de medianoche
(14.03.23)
(15)

Hiç iyi değilim

maryjane
Ülkede yaşanan her şeyden (deprem, sel, yangın, ekonomi, siyaset) dolayı ben artık toparlanamıyorum. Özellikle bu depremden sonra iyice çöktüm bakın gerçekten pandemide vs asla böyle olmadım. Her gün mutsuz uyanıyor, mutsuz işe gidip geliyor, evde de mutsuzluk saçıyorum. Çevremdeki herkesi de rahats
Ülkede yaşanan her şeyden (deprem, sel, yangın, ekonomi, siyaset) dolayı ben artık toparlanamıyorum. Özellikle bu depremden sonra iyice çöktüm bakın gerçekten pandemide vs asla böyle olmadım. Her gün mutsuz uyanıyor, mutsuz işe gidip geliyor, evde de mutsuzluk saçıyorum. Çevremdeki herkesi de rahatsız etmeye başladım bunun da farkındayım ama düzelemiyorum arkadaşlar. Evlilil arifesindeyim bi yatak olmuş 7-8 bin lira, insanlar yurtdışında bu fiyata 2.el araba alıyor biz burada ne yaşıyoruz ya, gerçekten mutsuzluk ve umutsuzluktan ölmek üzereyim.

Sevdiceğime dedim ki gel gidelim buralardan, araştırdık ettik, kanada, amerika vs neresi varsa. Tabii ki para ve zaman gerektiren şeyler bunlar ama bu süreçte ben nasıl ayakta kalacağım, nasıl iyileşeceğim, nasıl mutlu olup etrafımı eşimi dostumu da rahatsız etmeyeceğim? Gerçekten kendimi toparlamak istiyorum ama olmuyor. Mutsuzum işte. Tavsiyesi olan?
0
maryjane
(13.03.23)
ülkede yaşanan ve somut olarak sana dokunmayan her şeyden bu kadar etkilenen biriysen bence psikolojik destek almanda ve kendini psikolojik olarak güçlendirmende fayda var. tv izlemeyerek, sosyal medyayı azaltarak, kendine ve ailene vakit ayırarak, farklı aktiviteler yaparak yani gerçek bir hayat sahibi olmaya ve kendi hayatını yönetmeye çalışarak başlaman lazım. yoksa sosyal medya ve tv'lerdeki felaket senaryolarını, olumsuz haberleri, gece gündüz yapılan anlamsız propagandayı sürekli takip edersen insanın psikolojisini bozmaması mümkün değil.

böyle hassas bir bünye kanada, abd gibi ülkelerde yaşanan olaylara da göçmenliğin verdiği zorluk da eklenirse daha da çok tepki verecektir.
0
roket adam
(13.03.23)
spor yap. ciddi bir cevap. aynı şekilde depremden sonra artık insanlıktan çıkmak üzereydim. her konuda çok empati yapan biriyim, iş olsun aile, aşk vs olsun beni çok etkiliyor. iş stresim zaten uyutmuyordu bir de depremde sabahlara kadar ayaktaydım. kardeşim deprem bölgesindeydi. haftalarca zombie gibi gezdim. çok ağır spor yaparak çözüm bulduğumu düşünüyorum. hem spor hem de recovery sırasında vücut resetliyor kendini.

kimyasallar iyi bir çözüm değil. terapi ve duyguları yazmak, üzerine ağır spor. aileyle, sevgi dolu insanlarla vakit geçirmek vs.
0
gabe h coud
(13.03.23)
Kanada'ya Amerika'ya gidince orada da mutlu olmayacaksın ki orada da farklı bir nedenle bu psikolojiyi yaşayacaksın, ya yanlış anlaşılmak istemem ama benim çevremde bi şekilde Kanada'ya giden çok kişi oldu mutlu olan bir kişi olmadı çoğu geri döndü, ABD zaten daha bok gidebiliyorsan bi Avrupa ülkesine falan gitmeye çalış en azından.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.03.23)
ingiltere'de yaşıyorum geçen bi kafede 3-4 arkadaş oturduk saadet binası önünde yapılan cb adaylık açıklamasını izledik. fiziksel olarak uzaklaşmakla olmaz, olmuyor. ekonomik olarak sıkışıp kaldık zaten hepimiz. geçen sene 14k£ civarına mercedes e aldım hep hayalimdi. yarın tr'ye dönmek istesem napacam bilmiyorum. satsam gelsem tr'de 300'e verdikleri araçlara bakıyorum, değil almak binmek, kapımın önünde komşumun park etmesini istemeyeceğim araçlar. neyse konumuz bu değil. eğer geleceksen özellikle avrupa'da refah var ama burda bir süre çalışayım döneyim tr'de yaşam standardımı yükseltmiş olarak devam edeyim diyemezsin.

ben avrupadan memnunum sakin güzel ama abd'de çevrem ve güvendiğim kişiler olmasını ve oraya gitmeyi çok isterdim, öyle bir keşkem var. lisansta bölümümdeki bir kız öyle gitti, 3*4 akrabası da vardı çok samimi olduğu arkadaşları da, hepsi elinden tuttu yol yordam gösterdi şimdi çok güzel paralar kazanıyor. avrupa'da esnaflık - ticaret harici bu çok zor, onu yapabilmek için de çok ciddi tecrübe açısından birikiminin olması gerekiyor.

"yav dayı ne uzattın, ne diyorsun özet geç, ne yapalım dersen?" eğer; şu an kk'yı başkan yapıp onun ve 6'lı masanın çok iyi bir kadro ve hükümet kurmasını ummaktan başka yapacak bişey yok. tr potansiyeli olan ama asırlardır bunu kullanmaya beceremeyen bir ülke
0
avatar is back
(13.03.23)
Bu ortamda evlenmek çok yanlış.
Evlenmeyi düşünen birinin yurtdışı hedeflemesi ayrı bir yanlış.

yanlış*yanlış = yanlış^2
0
scholar
(13.03.23)
Spor yap gece uykusunu kaliteli ve yeterli uyu güneşe maruz kal ve magnezyumunu ve d vitaminini takviye et. Yetmezse antidepresan gerekebilir.
0
muhayyer divan
(13.03.23)
Meditasyon deneyimi varsa yas çemberleri çok iyileştirici oluyor.

yasveolumbilgeligi.org

Bir kez katılmıştım. Yas çemberi yaptıran burcu ertunç çok iyiydi açıkçası.
0
hasmetizm 2046
(13.03.23)
spor yapacak iradeniz varsa kişisel deneyimime dayanarak antidepresan kadar etkili olduğunu söyleyebilirim. yoksa psikolojik destek alın. gerçekten karmaşık canlılarız, şimdi sizi alıp da bütün bu sıkıntıların olmadığı bi türkiyeye koyma imkanımız yok ama, belki başka sebepleri de vardır. o yüzden bi oturup düşünmek ve yazmak da lazım.

bi de çok sevdiğim bi söz var "if you're going through hell, keep going." (cehennemden geçiyorsan, geçmeye devam et.) bi şeyleri bastırmadan yaşayıp tüketmeye çalışıyorum artık ben her şeyi.
0
curious mind
(13.03.23)
Ben de aynı durumdayım. Paralize olmuş gibi hissettiğim için psikiyatriste gittim. Antidepresan verdi, kullanmaya başladım. Daha iyiyim sanki:/
0
boyalı kuş
(13.03.23)
koca ülkenin ve dünyanın derdini sırtınıza yüklüyorsunuz. modern insanın en büyük problemi bu bence - her şeye erişim fazlasıyla rahat olduğu için kırılgan beynimizin kaldırabileceğinden çok daha fazlasına maruz kalıyoruz. klasik tavsiye olacak ama lütfen sosyal medyayı azaltmaya çalışın. haberler için işe yaramaz sansasyonları değil de daha bilgilendirici ve bilimsel/politik yönü olan, rapor/röportaj tarzı işleri okumaya çalışın illaki geride kalmamak niyetindeyseniz.

yaşanan acı şüphesiz çok büyük, üstüne üstlük ülkenin gidişatı da ortada ama her şeyi bilmek insanın üstünde inanılmaz yük oluşturuyor. don külot hayvan peşinde koşalım, ağaçlardan sallanalım demiyorum ama bence insanlık olarak biraz fren yapmamız lazım. "mutlu" dediğimiz kitleler kendi dünyalarında yaşayan insanlar hep. cahillik mutluluktur demiyorum. öğrenmek, bilmek bence her zaman iyi ama bu kadar derine dalmak iyi değil çünkü bireysel olarak hiçbirine müdahale edecek kapasitemiz yok.

kulağa tırt gelecek ama mutluluk gerçekten akşam eve gelip bulgur pilavı yedikten sonra diriliş ertuğrul filan izlemekle oluyor sıradan insan için. onu yapmaz kitap okursun, eylem değişir ama kilit nokta DÜNYANIN/ÜLKENİN SORUMLULUĞUNU YÜKLENMEMEK. karşılaştırmalardan uzak durmaya çalışmak.

yalan değil bugün ben de avrupa'da yaşayanlara bakınca motivasyonumu kaybediyorum, "bizim yaşadığımız hayat mı?" diyorum ama 18. yüzyılda rus toprak işçisi/kölesi de olabilirdim. o adam muhtemelen bizden mutlu yaşadı çünkü kendisinden daha iyi yaşayanları görmüyordu bile.

eyyorlamam bu şekilde. hayat anlamlı veya kompleks bir şey olmak zorunda değil. hepimiz ölüp gidiyoruz, 10 sene sonra yüzümüzü bile hatırlamıyorlar. kendiniz için uğraşın elbette ama mükemmeli, kusursuzu, şahaneyi arayarak canınızı sıkmayın. sırf keder. hiçbir karşılığı, getirisi yok.
0
mark greg sputnik
(13.03.23)
hocam mesele ülke mi yoksa ekonomik durumun mu? gördüğüme göre ekonomik. asıl nokta ihtiyaçlarınızı karşılamanız. değilse abd'de de yaşasınız isviçre ya da norveş'teki insanın refahı size dokunur. ekonomi karşılaştırmasında sınır yok o yüzden siz kendi ihiyaçlarınıza bakın kıyasa girmeyin.
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(13.03.23)
ülkemizdeki enflasyon artışı özellikle ücretli çalışanlarımızın alım gücünü ciddi oranda düşürdü ve birçok kişinin umutsuzluğa kapılmasına sebep oldu bu bir gerçek ama insanlar arasındaki umutsuzluk muhabbetleriyle, herkesin birbirine avrupa, abd övmesiyle ekonomik anlamda 1 birim kötüye gittiysek psikolojiye etkisi 10 oldu maalesef bu psikolojiden çıkmak gerekiyor önce. mesela bir yemeğe atıyorum 200 lira veriyoruz masada biri diyor ki almanya'da buna 20 birim veriyorlar. e tamam da almanya'daki mühendisin, yazılımcının maaşı 3bin, 4bin birim onu söyleyen yok. burada 20bin birimler normal maaş oldu artık bu pozisyonlar için. yanlış anlaşılmasın tabi ki onların alım gücü bizden yüksek ve özellikle araba konusunda çok halk düşmanı bir piyasamız var ama geliri hesaba katmadan gider üstünden konuşunca 15 kat kötüyüz gibi etkisi oluyor psikolojiye. dolayısıyla insanlar avrupa'ya gidince tüm dertlerimden arınıcam gibi hissedip orayı idealleştirirken burayı cehennemleştirip iyice kötü hissetmeye başladı. öyle bir şey yok tabi ki. hem fiziksel olarak buradan çıkmayla burayı önemsemeyeceksin diye bir şey yok illaki sevdiklerin, değer verdiklerin olacak burada ve türkiye'deki kötü şeyler gene seni üzmeye devam edecek. bence önce bu ruh halinden çıkmak gerek. avrupa ülkelerinin yeryüzündeki cennet olmadığını her yerde insanların sıkıntı çektiğini kabul etmek gerek. tabii ki türkiye'nin fakiri avrupa'nın fakirinden daha fakir ama polyannacılık yaparsak türkiye'de zengin olmak da avrupa'da zengin olmaktan daha kolay çünkü bizdeki gelir eşitsizliği çok daha fazla. içinde bulunduğumuz ekonomik umutsuzluğa depremde yaşadıklarımız eklenince bazı kişilerde sizdeki gibi bunaltmalar normal ama burada benim dediklerim ve diğer arkadaşların dedikleri biraz sizin bakış açınızı değiştirmiyorsa gerekiyorsa kredi falan çekip bir psikoloğa gidin. çünkü tek başına bir yurtdışı çalışma izni çözüm olmayacak böyle bir bunalmaya.
0
semaforo de medianoche
(13.03.23)
hayatta sorunlar bitmeyecek. gelen dalgaları atlatmaya bak işte, hepimiz öyle yaşıyoruz. muhteşem bi mutluluk yok, hiçbir şey de bunu garanti etmiyor.
0
deartheodosia
(13.03.23)
Almanya'dan sevgiler, tavsiyem evlenmeyi erteleyip harcamalarınızı dil kursuna yapmanız olur gerçekten gitmek istiyorsanız. Bir de spor yap düz koşu 1 saat. Biraz iraden kuvvetlenir, kafan dağılır.
0
abi bi dizi buldum on numara
(14.03.23)
kanada'nin kotu psikolojisi olani daha da kotulestirdigine defalarca sahit oldum, gocmeden once cok iyi dusunun derim.

7-8bin liraya araba alma isi de yalan, o araba ilk 3 ayda patlar paraniz da cope gider.
bunlar hep bizim dustugumuz kuyular :)
0
cooperr
(14.03.23)
(1)

twitter mı gitti yine ?

freebird5406_2
anasayfam bomboş
anasayfam bomboş
0
freebird5406_2
(01.03.23)
evet dünya geneli erişim sorunu var
0
semaforo de medianoche
(01.03.23)
(3)

çok fazla deprem olmuyor mu?

arveles gibiyim
normalden fazla sanki? hani önceden bu haarp olayına falan güldük ettik ama çok fazla büyük deprem yaşamıyor muyuz? sebebi ne acaba?
normalden fazla sanki? hani önceden bu haarp olayına falan güldük ettik ama çok fazla büyük deprem yaşamıyor muyuz? sebebi ne acaba?
0
arveles gibiyim
(27.02.23)
(bkz: deprem fırtınası)

ve algıda seçicilik (bence)
0
dr doofenshmirtz
(27.02.23)
yakın faylar birbirlerini tetikliyor olabilir.
0
vizivozo
(27.02.23)
çok büyük bir deprem oldu artçıları 2 yıl sürebilir dedi zaten uzmanlar. artçı olmayan bağımsız yerlerde de bazı hareketleri tetikleyebilir böyle bir kırılma da dendi. çok fazla deprem oldu evet ama 5'ten alt depremlerin haberi bile yapılmaması lazım bana kalırsa. iskambilden evi bile yıkmaz yani 4'lük depremler. 6-7 arası 1 deprem, 5-6 arası da 2-3 deprem yaşandı sanırım uzmanların açıklamalarına göre de hepsi beklebilecek sonuçlardı.
0
semaforo de medianoche
(27.02.23)
(9)

IT zam oranlarınız nasıldı?

ananiyimioguz
Henüz 3 yıldır sektördeyim.İlk 2 yıl %60, %45 zamlar aldım belki de zaten maaşım düşüktü diyeydi bilmiyorum.Fakat şimdi %30 yaptılar çok düşük değil mi?Ben biraz asgari ücret zam oranına veya direkt asgari ücret ile oranıma bakıyordum, şimdi her türlü altında kaldı.Mesela önceden asgari ücretin 3 ka
Henüz 3 yıldır sektördeyim.

İlk 2 yıl %60, %45 zamlar aldım belki de zaten maaşım düşüktü diyeydi bilmiyorum.

Fakat şimdi %30 yaptılar çok düşük değil mi?

Ben biraz asgari ücret zam oranına veya direkt asgari ücret ile oranıma bakıyordum, şimdi her türlü altında kaldı.

Mesela önceden asgari ücretin 3 katını alıyorduysam, şimdi yine en kötü ihtimalle 3 katını almam gerekmez miydi?

2,5 katına düştü
0
ananiyimioguz
(27.02.23)
Yüzde 43 + 15 prim sene sonunda
0
bonjourrr
(27.02.23)
IT sektöründe İnsan Kaynaklarıyım,10 yıldan fazladır. bizim sektörde zamlar hep enflasyonun bi tık üstündeydi ama enflasyon 10-15 civarındaydı. son 2-3 yıldır pandemiyle birlikte IT arzı artıp talep yetmemeye başlayınca ücretler çok üst noktalara çıktı, jn lar sn, sn lar direktör ücreti almaya başladı. ama 2022 nin sonu ile birlikte bu piyasa da daralıyor, ücretlerin gerileyeceğini konuşuluyor bütün dünyada. (IT sektörü özelinde konuşuyorum)
asgari ücret kıstası yanlış maalesef, ücret piyasası o şekilde ilerlemiyor. asgari ücrete yakın bantta değilseniz asgari ücretin aldığı zammı bekleseniz de vermez kimse.
0
benaslinda
(27.02.23)
%65 civarı. %50den düşük zam alan olmamış dediklerine göre.
0
inheritance
(27.02.23)
Biz %23 aldık yılbaşında ancak haziran ayında tekrar zam alıyoruz. Bir de maaşı bilmeyince oranlar havada kalıyor, oran uzerinden yorum yapmak yanlış olur.
0
mirty
(27.02.23)
%73 aldım ama düşük maaştan girdim muhtemelen ondandır diye düşünüyorum. ancak şu şartlarda %30 zam gerçekten düşük. 100k maaşın olur da 130k'ya çıkarırlar o ayrı ama normal maaş seviyelerinde enflasyon %40'ken 40'dan daha az zamn oranı anca şirketiniz ekonomik anlamda ciddi darboğazdaysa veya sizi çıkarmayı düşünüp onun yerine 2. bir şans verdilerse vs. kabul edilebilir bence. diğer türlü yöneticiyle bir konuşurdum ben olsam.
0
semaforo de medianoche
(27.02.23)
Bize de bu arada yıl içerisinde ekstradan 1-2 zam daha yapılabiliyor. Belki ondan bu şekilde ayarlamışlardır.

@semaforo de medianoche, şirket karlılık açıklamadı zarardalarmış. Bir de baya giderleri oldu çok para çıktı şirketten bu sene.

valla mobil developer idim, 1 senedir orada işler duruldu web e yöneldim. Pek mobil iş gelmiyor yani yaptıklarım kullanılıyor. sonra senior web developer geldi yalnızdım çünkü. Şimdi ikimiz devam ediyoruz ekipte.

sana ihtiyaç kalmadı gibisinden bir zam oranı olabilir mi acaba bilemedim. öyle bir şey olsa konuşmazlar mıydı ama?
0
🌸ananiyimioguz
(27.02.23)
%67 gibi bir şey yaptılar en son geçen ay.

En son Temmuz'da %30 gibi bir şey yapmışlardı. %50'nin altını yapmadılar diye biliyorum.

Not: Banka IT'si.
0
chicha_v2
(27.02.23)
Kasım'da girmiştim şirkete, yılbaşında %50 yaptılar. Genelde de %60 civarında yapmışlar. Bi önceki zam Temmuz'daymış.

Valla hocam itiraz et, itiraz etmekten zarar çıkmaz. İş değiştirirsen de ilk teklifi kabul etme, ücreti biraz artırabilir misiniz diye sor. Sorarak bişey kaybetmiyorsun.

Ama şu ortamda %30 teklif "gidersen git, çok da umrumuzda değil" demek bence. Ben olsam öyle algılardım direkt.
0
plutongezegendegilmi
(27.02.23)
benim anlamadığım temmuzda ara zam olarak %50, ekim-kasım gibi de %10 iyileştirme yapmışlardı.

şimdi ana zamda %30 biraz küfür gibi oldu anlamadım cidden

eski ekipten senior bir arkadaşa sordum, kimi şirket direkt eleman çıkarttı dedi küçülmeye gitti. kimisi de bizimki gibi böyle bazı dönemlerde zammı düşük tutup "giden gitsin kalan sağlar bizimdir" yapıyor, bekleyen kazanır dedi.

hadi ben jr-mid olarak beklerim zaten mülakatlarda anamı ağlatıyorlar jr arıyoruz demişler bütün mobil işleri sen yapacaksın diyorlar mesela başka mobilci yok ekipte. e yine aynı şey olacak yalnız kalacağım ne anladım ben. ekip olanlar da fazla şey bekliyor. hadi ben biraz daha pişeyim eğitimlere devam edeyim bari derim de seniorlar neden bekler anlamıyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(28.02.23)
(6)

geçmeyen bel ağrıları

semaforo de medianoche
29 yaşındayım, haftada 2-3 gün spor yapmaya çalışan birisiyim. spordan kastım şınav, barfiks, dambıl vs. sporu kardiyo falan değil yani. geçenlerde 3-4 yıl sonra halı saha maçı yaptım, vücudumda bir sürü yere kramp girdi ve çok kötü hamladı her yerim. maçtan sonra 2 gün hamlık ağrıları şiddetli şeki
29 yaşındayım, haftada 2-3 gün spor yapmaya çalışan birisiyim. spordan kastım şınav, barfiks, dambıl vs. sporu kardiyo falan değil yani. geçenlerde 3-4 yıl sonra halı saha maçı yaptım, vücudumda bir sürü yere kramp girdi ve çok kötü hamladı her yerim. maçtan sonra 2 gün hamlık ağrıları şiddetli şekilde devam etti 3. gün hafif ağrılar kalsa da %90 düzeldim tekrar spor yapayım dedim. o spordan sonra belimde ciddi ağrı başladı (dambılla omuz hareketleri de çalışıyorum özellikle onlar etkiledi gibi hissettim). ilk günler çok kötüydüm sonra hafifledi ama tam olarak geçmedi, 1 hafta geçmeyince doktora gittim mr vs. çektiler. doktor bel düzleşmesi ve kalça sıkışması sendromum olduğumdan bahsetti. acil cerrahi müdahele veya ftr gerekmiyor ama bel kaslarını güçlendirmen lazım dedi bazı egzersizler verdi gönderdi 1 hafta önce, fazla ilgilenmedi. ancak benim bel ağrıları otururken hala rahatsız ediyor. bunun ne zaman geçmesi lazım veya pek geçmeyecek de benim normalim bu mu olacak artık (ki gayet rahatsız edici böyle bir şeyle yaşanacağını sanmıyorum), bu süreçte nelerden kaçınmalıyım vs. bir şey söylenmedi. benzeri şeyler yaşayan var mı? ağrıların geçmesi için tavsiyeler veya süreçle ilgili bilgi verebilecek olanlar olursa çok sevinirim. zırt pırt doktora gidemiyorum maalesef mesaim var sonuçta.
0
semaforo de medianoche
(26.02.23)
Bende de bel düzleşmesi ve fıtık var. Dinlenmek ağrını geçirse bile aslında probleme kalıcı bir yardım yapmaz. Bolca hareketli bir hayat bunun kalıcı çözümü. Gerçekten çok hareketli dönemlerimde ağrım tamamen geçiyor benim. Ama 6 ay hareketsiz kalırsam sonra ara ara kendini göstermeye başlıyor.

Ben doktor değilim ama doktorum bana bel kaslarını esnetecek hareketler yaptırıyordu. Seninki bel kaslarını güçlendir demiş problemler farklı olabilir tabi ama ben biraz garip buldum.

Sen spor yaptığını söylemişsin aslında. Ama bu yaptığını söylediğin şeyler hayatına ne kadar hareket katıyor bilemiyorum. Aktif bir hayat ile haftada bir kaç gün eline dambıl almak farklı şeyler bana göre.

Ve almanyada bel sakatlığı yaşayan fabrika işçileri ile alakalı şöyle bir araştırma var; bel sakatlığı yaşadığında rapor alamayıp işe dönen çalışanlar, rapor alan çalışanlardan çok daha hızlı iyileşiyorlar. Çünkü hareket çok önemli.
0
zimbirik
(26.02.23)
egzersizleri yapıyor musun? oturmak iyi bir şey değil. mümkün mertebe ayakta durmaya çalış. ayrıca anterior ve posterior pelvic tilt nedir araştır. muhtemelen nasıl ayakta durulacağını bilmiyorsun. hatta yürümen bile yanlış olabilir. bunları düzeltmezsen belin düzelmez. ameliyat da olsan düzelmez.
0
alperz
(26.02.23)
şınav barfiks ve dambıl core ve kol kaslarını geliştirir. ihtiyacın olan bel çevresi. en kolay egzersiz yürümek. masabaşı işim olduğu için benim de bel ağrılarım çok sıktı, ta ki iş değiştirene kadar. artık araba yerine toplu taşıma ile gidiyorum ve hergün sabah, akşam ayrıca öğlen yemekten sonra toplamda yarım saat yürüyorum. 5000 adım civarı oluyor galiba. bel ağrıları hiçbi ilave egzersiz olmadan geçti. ama yine de ilave egzersizle çok daha iyi olabilir.
0
sttc
(26.02.23)
toplu cevaplar: egzersizlerimi yapıyorum 1 haftadır. masabaşı bir işim var o yüzden günümün çoğunda mecburi şekilde oturuyorum onun dışında da fazla hareketli bir insan değilim. yaptığım sporu zaten hayatıma hareket katmak amacıyla değil biraz kas kazanmak ve fiziğimi şekillendirmek için yapıyordum yaklaşık 3 yıldır falan o yüzden belirttim kardiyo vs. yapmadığımı. şu anda yürürken ederken yatarken ağrım yok ama bir süre oturunca belim rahatsız oluyor. haffiten bir yanma hissi geliyor vs.
0
🌸semaforo de medianoche
(27.02.23)
bel ağrısı yanlış durmaktan kaynaklanır. dolayısıyla seni doğru durmaya yöneltecek kaslarını güçlendirmen lazım.

hip flexor, quadratus lumborum, quadratus femoris, biceps femoris ve gluetus maximus. bunlarla ilgili egzersizleri musclewiki'de görebilirsin. programını itme-çekme şeklinde bir gün itme bir gün çekme yaparsan daha rahat edersin.

hip flexor çok önemli.
0
alperz
(27.02.23)
10 senedir spor yapıyorum, benim dışında ısınma ve soğuma esnetmelerini yapan çok nadir görüyorum. Kasları güçlendirmek yetmez esnetmen de lazım. Antrenmana esnetmeleri de ekle derim. Anında göreceksin farkı.
0
hasmetizm 2046
(27.02.23)
(9)

macbook air m1 mi m2 mi?

arveles gibiyim
sizce air alınırken m1 mi m2 mi?hatta air değil de pro mu alınır?
sizce air alınırken m1 mi m2 mi?
hatta air değil de pro mu alınır?
0
arveles gibiyim
(25.02.23)
M2 daha guncel tabi, pro da daha guclu. Zaten fiyatlari da ona gore. Burda ihtiyaclariniz ve butce devreye giriyor.

(Bazi m1'lerde kullanilan ssd'nin m2 modellerinden daha hizli oldugunu okumustum. O konuyu bi arastirirsiniz)
0
brkylmz
(25.02.23)
Bütçe belirsiz bir defa. Benim önerim M2 falan değil, Macbook Pro M1 Pro'dur (14 inç olan), M2 Air yerine. Çok daha uzun süre değerini koruyacak, daha fazla porta sahip, donanımsal özellikleri (mikrofon, hoparlör, kamera... vb) daha iyi olan, kusursuz bir cihaz.

M1 Air sahibi olarak yazıyorum, zamanında M1 Pro'nun böyle çıkacağını bilseydim, acele etmeyip onu alırdım. Tek dezavantajı fanlı olması ama o da çok nadir ve çok sessiz çalışıyor.
0
mada
(25.02.23)
M1 Air, M2 Air, Macbook Pro M1, Macbook Pro M1 Pro (14 inc olan) bu modellerin hepsini kullandım.

Macbook Pro M1-> Touchbar'i hiç sevmediğim için bunu hiç sevmemiştim. Ama hafif, şarjı uzun giden bir modeldi.
Macbook Pro M1 Pro (14") -> Çok ağır, şarjı Airlere göre daha az gidiyor. İnanılmaz bir ses kalitesi var (gerçekten inanılmaz). Eğer ses konusunda çok hassas değilseniz ve yüksek performans ihtiyacınız yoksa almanıza gerek yok.

Macbook Air M1-M2 -> Biri 13 diğeri 13.6 inc. Az da olsa daha fazla çalışma alanına ihtiyaç varsa M2 burda avantaj sağlıyor. Performans konusunda aşırı bir fark görmedim çünkü intelden sonra hepsi fark yarattı. İntelde 1 dakika, m1 pro'da 2 saniyede biten işlem m2 air'de de 4 saniyede falan bitiyor. M2 air m1'e göre biraz daha şık bence tasarım itibariyle. Eğer bütçe izin veriyorsa M2 air alınabilir ama M1'de alsanız çok üzülmezsiniz.

Benim kullandığım modellerin hepsi 16GB'tı. Hangisini alacak olursanız olun 16GB modelini tercih edin derim. Örneğin M1 Air 16GB > M2 Air 8GB.
0
talasas
(26.02.23)
Bilgi verirken abartmayalım. Pro M1 Pro'nun pil performansı Air'den daha iyi. Çok ağır falan da değil, daha büyük bir ekran ve ekstra bileşenler dahilinde 1,3 kilogram yerine 1,6 kilogramlık bir cihaz kullanıyorsunuz. 16 inçlik model değil mevzu bahis.

www.youtube.com

Burada tüm testler var MBA M1 ve MBP M1 Pro, son kısımda yüzdelerle verilmiş zaten.

MBA M1 olsun M2 olsun, kullanıcı tercihlerinin çok çok büyük bir çoğunluğu MBP M1 Pro'nun daha iyi, uzun ömürlü, mantıklı bir tercih olduğu yönünde hemfikir, performans da dahil olmak üzere. Bir tane de MBA M2 ve MBP M1 Pro kıyası bırakayım, yerlilerden;

www.youtube.com

Unutmadan; 512GB SSD kapasiteli MBA M2 ve MBP M1 Pro'nun fiyatları birbirine çok yakın.

m.n11.com

www.pt.com.tr

8 GPU'lu MBA M2 seçerseniz 3 bin lira daha kazancınız oluyor yanlış bakmadıysam. Yakın olsunlar diye 10 GPU seçtim. Performans olarak denk değiller her halükarda.
0
mada
(26.02.23)
@mada, Max Tech videosunda "basit işlerde" Air'in daha iyi pil ömrü olduğunu söylüyor. Benchmark'a girene kadar o önde diyor.

Ki 2 yıl Macbook Air m1 kullanıp satıp birkaç aydır MBP 14" 10core 16gb ram 1tb ssd kullanan biri olarak, bence de öyle. (ağır iş yapmadığım hallerini karşılaştırırsak)

Düz internet, office vb. kullanırken macbook air daha uzun gidiyordu. Standby'da (ekran kapalı uyurken) bile pro gözle görülür güç tüketiyor. Düz iş yapan biri Air'i daha çok sever.

Tabii iş ağır işlere gelince değişiyor. Ben Air'de video kurgu yapmıyordum çünkü evde PC vardı. Şimdi Pro'yu hem kurgu hem internet her şey için kullanıyorum. Ağır işlerde pil ömrü çoğu alete göre daha iyidir, fan var ama render almadığım sürece fanı açmıyor bile falan o açılardan süper.

Bu arkadaşın Pro dediği büyük ihtimalle 13" düz produr. O çok net alınmaz. Macbook Air'i upgrade edip 16gb ram ile almak çok daha mantıklı. +SSD de büyütülebilir.
0
nhk ni youkosu
(26.02.23)
air alacaksan m2 + 16gb ram al cunku temiz 7-8 sene gidiyor alet.

air/pro tercihi ne icin kullanacagina gore degisir.
0
cooperr
(26.02.23)
aradaki fiyat farkı çok önemliyse veya sıkılırsam önümüzdeki yıl yenisini alırım sorun değil diyosan m1 al tamam da en az 5-10 yıl kullanmayı planlıyorsan tabii ki m2 air almalısın. düz performans olarak bakarsan evet çok net fark olmayabilir ama uzun vadeli düşünüyorsan performans kadar donanımsal yenilik de önemli. en basitinden kamera çözünürlüğü m1'de 720p, m2'de 1080p tek başına bunun bile m1'i elemesi lazım. ekran kalitesinde fark var, klavyesi ve ekranı daha büyük, ses kalitesinde farklar var. işlemci farkına değinmedim bile. evet belki o standart bir kullanıcı için direkt fark edilecek bir şey olmayabilir ama 5 yıl sonra görmek lazım bir de. fiyat farkı 2 kat gibi ciddi bir şey olsa değmeyebilir bunlar ama aradaki farka bakarsak bence m1 air almak mantıklı değil.
0
semaforo de medianoche
(26.02.23)
hangisini alirsaniz alin ram upgrade yapin mutlaka. cunku basina anormal bir durum gelmedigi surece uzun yillar kullanacaksiniz.

ha bir de M2'nin kasasi degisik, bildiginiz macbook air gibi kenarlara dogru incelmiyor. bir bakin belki karar vermenize yardimci olur. www.apple.com
0
supergirl
(26.02.23)
m2 aldım arkadaşlar sağolun.
0
🌸arveles gibiyim
(26.02.23)
(4)

ankara masaj salonu/spa merkezi önerisi

semaforo de medianoche
internette yorumlara bakıyorum hepsinde yorumlar %95 iyi o yüzden oradan anlamak pek mümkün olmadı. sizde var mı ankara'da güzel masaj yaptırabileceğimiz bir yer önerisi? özellikle 1'den fazla masaj yerine gitmiş birilerinin kıyaslaması çok faydalı olur ama tek yere gittiyseniz de yazabilirsiniz tab
internette yorumlara bakıyorum hepsinde yorumlar %95 iyi o yüzden oradan anlamak pek mümkün olmadı. sizde var mı ankara'da güzel masaj yaptırabileceğimiz bir yer önerisi? özellikle 1'den fazla masaj yerine gitmiş birilerinin kıyaslaması çok faydalı olur ama tek yere gittiyseniz de yazabilirsiniz tabi.

not: sadece masaj yaptırmak istiyorum hamam, sauna vs. güzelliği pek ilgilendirmiyor o yüzden. bir de fiyat/performans yeri aramıyorum performans yeri arıyorum bir kereliğine denemek adına. tabi tutup da bir masaja 5k verecek halim yok da bir yer 500'e iyi başka yer 1500 çok iyiyse çok iyi olanı tercih ederim yani.
0
semaforo de medianoche
(25.02.23)
son 1 senedir kendime odul olarak 15 gunde bir gidiyorum masaja. pahalisina da gittim ucuzuna da. spa bolumundeki telefonda konusan kisinin iletisimi kotuyse bastan eliyorum orayi. kart gecmeyen yeri de eliyorum, kurumsalligini belli ediyor o yerin.

ankarada degilim ama tavsiye olarak size diyecegim sey, oteldeki spalara gidin. mekan sessizse en basta odeme bolumundeki yetkili kimse ona 20-30 tl bahsis verin. guzel bi masor versin size. ardindan masaja giren kisiye de en bastan 50 tl verin masaja baslamadan, pahali yerlere gitmiyorum, ama bu sekilde kaliteli hizmet aliyorum. 300-400 tl arasi sessiz otel spasi bulun yeterli. bahsisler ile guzel hizmet alabiliyorsunuz.

600 tl lik yere gidip odeme yapinca, para isletmeye gidiyor, masore gitmiyor, hurmet gormuyorsunuz pek, isin puf noktasi bahsisten geciyor. masorler endonezyali ya da taylandli olsun, ozbek,iran,turk olmasin asla.
0
sekerler diyarinda bir ruya
(25.02.23)
@sekerler pahalı yerde 600 uygun yerde 300-400 mü fiyat? pek aramalarımda 600 tl'den aşağı duymadım yorumlarda da 600'lük yerlere f/p yeri diyorlardı
0
🌸semaforo de medianoche
(25.02.23)
Daha az önce hiltonda masaj yaptırdım 90€ idi kişi başı. 70€’ya da vardı. Gittiklerim arasında hizmet bakımından en iyisi bu. Öncesinde saunayı falan da kullanabiliyorsunuz.
0
ruhen hastayim ben
(25.02.23)
Bali de 1 saat masaj 3 4 dolar. Eksi de herkes aylik 500k maas aliyor zaten. Anca atip tutuyorlar. Paranizi kaptirmayin. 350 450 tl arasi yerlere gidip bahsisle kaliteli hizmet alabilirsiniz. Grupanya tarzi sitelere goz atin. Guzel fiyatlar var.
0
sekerler diyarinda bir ruya
(26.02.23)
(14)

Almanyada çalışmak Hk.

Sorucucimcime
Merhabalar.Türkiyede bir otomotiv şirketinde başlangıç pozisyonda yaklaşık 9.5k maaş ile çalışmaktayım.Yakın zamanda almanyada bulunan tesla şirketi için bir teklif aldım ancak işçi sınıfında gideceğim için 2500 euro gibi bir maaş ile başlayacağım söylendi. Şehir olarak pahalı bir şehir olmadığını a
Merhabalar.
Türkiyede bir otomotiv şirketinde başlangıç pozisyonda yaklaşık 9.5k maaş ile çalışmaktayım.
Yakın zamanda almanyada bulunan tesla şirketi için bir teklif aldım ancak işçi sınıfında gideceğim için 2500 euro gibi bir maaş ile başlayacağım söylendi. Şehir olarak pahalı bir şehir olmadığını ama ırkçı olduklarını duydum. Benim tek düşüncem bu maaş ile kıt kanaat mi geçinilir? Örneğin burada bir balığı almak için bile bazen düşünüyor ayda bir yiyorken orada bu maaşa hala aynı şartlarda mı erişebiliyor olacağım? Ve göç etmiş birisinden almanyada bu maaşla olmanın artı eksilerini dinlemek isterim.
Teşekkürler.
0
Sorucucimcime
(25.02.23)
Hangi şehir ve maaşın brut/net olmasını yazarsaniz daha kolay cevap verilir.

9.5 asgari ücret gibi bir para Türkiye'de, o parayla hiçbir şey yapilmaz zaten. O yüzden şu an elinizde sıfır varken başka ülkeye gidip sifirdan baslamak diye bakmak lazım.
0
logisticsmanager
(25.02.23)
Maaşım net brütte 5k gibi bir rakam verildi, şehir olarakta thüringen denildi
0
🌸Sorucucimcime
(25.02.23)
Hocam ben senin yerinde olsam 3'e 5'e bakmam kabul ederim, uzun vadede her türlü bu ülkeden iyi şartlarda olursun, tabii ki şahsi görüşüm.
0
mirty
(25.02.23)
Thüringen ucuz diye biliyorum. 2500 tek basina yasiyorsaniz kotu bir maas degil. Doktor arkadaslarim bu maasla ise basliyorlar. Gecinebilirsiniz sorunsuz sekilde. Iki kisiyseniz biraz zorlayabilir.

Almanya´da masteri olan insanlar bu maas araliginda basliyor devlet dairelerinde ise. Kit kanaat biraz abartili bir tanim olur. Evet, enflasyon ile gecinmek zorlasti, yine de 2500 tek kisinin rahatlikla yasayabilecegi bir maas.
0
buf-e kür
(25.02.23)
Gidilir
0
ala09
(25.02.23)
Avrupa'nın neredeyse her büyük şehrinde kişi 2500 Euro net ile Türkiye'de büyük şehirlerde hatta çoğu sehirde 9500 liradan kat kat daha iyi yaşar, kıyas bile edilemez.

Daha buna çalışma saatleri, tatiller vs girince iyice fark açılacak.
0
logisticsmanager
(25.02.23)
Bana sürekli dedikleri 2500 net, fabrika işçisi olarak.
Peki ne kadar verirler işçiye o eyalette? @edmond honda
0
🌸Sorucucimcime
(25.02.23)
Düşünme git
0
gadlemler
(25.02.23)
Honda dediği ve sizin cevaplar düşündürdü. 2500 net baya iyi para, işçi maaşı olması baya düşündürdü beni. O parayi Fransa'da mühendis bazen alamıyor. Biraz daha aras

Glassdoor'a göre production worker maaşı tesla almanya'da 31 bin brut. Sizin verdiginiz maaşı muhendisler vs anca aliyor. Sonra google yazdım misal, berlin'de verdikleri maas 3500 brut.

Bence bilgileri kontrol edin, hiçbir internet verisi ile uyusmuyor gibi.
0
logisticsmanager
(25.02.23)
bazı arkadaşlar verdiğiniz iş ve maaş bilgisinde hata olabileceğini söylüyor mantıklı savları da var ancak ben o durumu bilmiyorum, doğruymuş gibi yorum yapayım.

burada önemli olan türkiye'de çalıştığınız pozisyonda önünüz ne kadar açık? başlangıç 9.5'dur ama 3 sene tecrübelilere başka kapılar açılıyodur 5-10 sene tecrübeliler çok iyi kazanıyodur vs. o durumda gitmenizi kesinlikle önermem. avrupa ülkeleri maaş skalasının daha dar olduğu yerler ve orada maaşlı çalışan olarak hele de işçi olarak sınıf atlamanız zor hatta imkansız denebilir. türkiye'de ise halkın büyük bir bölümü geçinmenin imkansıza yakın olduğu maaşlar almasına rağmen eğer siz iyi bir sektörde umut vaat eden bir pozisyonda çalışıyorsanız 5 yıla çok güzel yaşanıcak maaşlara tırmanmanız mümkün bizde gelir eşitsizliği maalesef korkunç seviyelerde çünkü. sizin eğer türkiye'de böyle bir umudunuz yoksa tabi ki avrupa'ya gitmeniz mantıklı olan çünkü orada toplumdaki gelir makasının alt ucunda bile insanca yaşanılabilen paralar kazanılıyor.

öte yandan yaptığım yorumlar tamamen ekonomik olarak, başka açılardan bakarsak farklı artılar ve eksilerden de bahsedilebilir ama onlar sizin bileceğiniz iş artık.
0
semaforo de medianoche
(25.02.23)
ajans gibi görünen fake yerler var, size iş bulduk diyorlar sonra başvuru vize bilmemne ücreti 500 euro'yu şuraya yatırın diyip ortadan kayboluyorlar. Öyle bir yer olmasın size yazan yer? İyi araştırın.
0
nhk ni youkosu
(25.02.23)
Anlaştığımız yer öyle bir yer değil ayrıca pasaportum olmadığını ilettiğimde pasaport parasını verelim sorun değil, tüm başvuru işlemlerimizi yaptılar şuan denklik için başvuracaklar herhangi bir para istemediler sadece almanyada maaşınızdan 250 euro alacağız denildi
0
🌸Sorucucimcime
(25.02.23)
Çok teşekkür ederim @edmond Honda aydınlatıcı bilgiler oldu
0
🌸Sorucucimcime
(25.02.23)
kardesim uzundur berlin'de, 2500 avro net fabrikadaki mavi yaka icin inandirici degil.
dikkatli ol dolandirilma, bana da biraz bobrek.avi gibi geldi.
0
cooperr
(25.02.23)
(14)

Oled Tv Kullananlar

sakince
Nasılsınız memnun musunuz? Ben uzun zamandır tv'den uzaklaştım.En son Full Hd'de kaldım öyle söyleyeyim. Kullanım amacım konsol oyunlar akşamdan akşama, birde film vs. Tv izlemiyorum zaten. Bu fiyatlar dahada artacak farkındayım. Muhtemelen tek atış hakkım var. Odaya fazla güneş girmiyor zaten. Özet
Nasılsınız memnun musunuz? Ben uzun zamandır tv'den uzaklaştım.En son Full Hd'de kaldım öyle söyleyeyim. Kullanım amacım konsol oyunlar akşamdan akşama, birde film vs. Tv izlemiyorum zaten. Bu fiyatlar dahada artacak farkındayım. Muhtemelen tek atış hakkım var. Odaya fazla güneş girmiyor zaten.

Özetle: Herkes efsane görüntü ama yanar şöyle böyle diye diye bende korktum açıkcası. Ama teknoloji şans işi ve şanssızlık beni zaten her türlü buluyor. Bişey çıksa üzülmüyüm tabiki....

Ama alacakken de pc'me yakın tutacağımdan 4k görüntülerle bol bol besleyeceğim.. ne önerirsiniz....
0
sakince
(20.02.23)
Biz aldık, karanlıkta film izlemeyi seviyoruz o yüzden siyah kalitesi bizim için önemliydi, çok da memnunuz. Oyun da cabası oldu açıkcası bu kadar farkedeceğini bilmiyordum çünkü.
0
giovanne
(20.02.23)
bütçe ne bilmiyorum ama başlangıç-orta-ileri seviye önerilerimi yapayım. ben de bunlardan birini kullanıyorum mağazada deneyerek almıştım. oyunda ve karanlık ortam da şahane bir icat.

başlangıç lg c2
orta lg g2
ileri sony a95k

lg'nin serileri mart ayında yenilenecek beklerim dersen c3,g3 nisan gibi türkiye'de olur herhalde.
0
a darkness coming
(20.02.23)
değerli bilgileriniz için teşekkür ediyorum açıkcası kafamdan bir bütçe koymadım. @darkness hocam, samsung konusunda ne düşünüyorsunuz. Şimdi bende philips hue serisi var. Samsung da kendi işletim sisteminde onun için uygulamasıda var ışık kontrolü ambiyans vs. ayrıca telefonumdan dex özelliğide olunca, Sony içinde şu türkiyeden çekilme muhabbeti beni korkuttu.
0
🌸sakince
(20.02.23)
bu işi yıllardır yapan, en iyisi LG olarak bilinir. Fakat Samsung da yavaş yavaş oled tv çıkarmaya başlamış, bir tanıdığım aldı panel gayet kaliteli duruyordu.

www.samsung.com
aha şu. Fiyat olarak eşitse LG mi Samsung mu daha mantıklı emin değilim. Ben geçmişte hep LG monitörler kullandığım için biraz sempatim var ama servis durumlarını bilemiyorum.
0
nhk ni youkosu
(20.02.23)
Samsung iyi marka ama bu alanda yeni. LG'nin en eski serilerinde burnout problemi vardı ama adamlar yıllardır bunu geliştirerek çok azalttılar (tamamen yok ettiler mi bilemiyorum, ben de 1.5 yıldır GX kullanıyorum). Demem o ki, en tecrübelisi LG iken başka marka almak riskli olur.
0
507
(20.02.23)
s95b de alınır. c2 alternatifi o da küçük nüans farkları var listeden baktım lg 55 inch için 28.000'den samsung 30.600'den listelenmiş. ikisi de 2022 ilk çeyrek civarı çıkan cihazlar.

bu arada sony'nin türkiye'den çıkması falan önemli değil, ithalatçı olacak servisler vs. çalışmaya devam edecek. bütçe varsa kesinlikle ve kesinlikle sony ama fiyat aşırı yükseliyor.
0
a darkness coming
(20.02.23)
samsung s95b
samsung qn95b
samsung qn90b
ben de yakın zamanda alacağım. yukarıda yazdığım 3 model arasında kaldım. genel olarak ps5 oynamak, haftada 1-2 maç ve film izlemek için kullanacağım. ps5'i sık kullanacak olmam nedeniyle hdmi 2.1 120 hz'e kadar destekleyen bir tv bakıyorum. size de bunları öneririm. şu siteden de kıyaslama yapabilirsiniz:
www.rtings.com
0
golgi aygıtı
(20.02.23)
@golgi aygıtı, qled olanlar (qn) oled değil. O samsung'un zamanında çıkardığı led'in daha iyisi gibi bir şey. (parçalı aydınlatma falandı sanırım)
0
nhk ni youkosu
(20.02.23)
Konu samsung qled’e geldiği için söylüyorum, fiyat/performans olarak bence qled almak daha mantıklı gayet yeterli bir görüntü kalitesi var bence oled farkına değmez ama tabii tamamen zevkler/renkler. İzlediğimiz iki dizi, biraz youtube, oled’e o kadar vermem. Tabii ki oled kalitesi hojdur.
0
awlmi
(20.02.23)
bende eski seri bir lg var görüntü çok güzel ama sağ üstte sik gibi atv ve showtv logosu var :) kalmış orda
0
vincenzo
(20.02.23)
bu kadar cevap herkesin bu süreçten geçtiğini gösteriyor. Karar vermek gerçekten zormuş. Bu zamana kadar projeksiyon düşündüm lazerli olanları düşündüm... en son kendime bi iyilik yapacağım ama du bakalım..
0
🌸sakince
(20.02.23)
LG oled TV'me geforce now desteği de geldi, şimdilik 1080p ama güzel bu teknolojiye sahip olmak sadece TV ile. 120fps desteklemesi de cabası oyun severler için.
0
hasmetizm 2046
(21.02.23)
lg oled cs, c2 ve g2'yi kıyaslarsak cs ve c2 arasında fiyat farkı 2k civarı. aralarındaki tasarımsal farkları geçersek tek fark c2'de %20 brightness booster olması. ancak youtubeda yan yana izlediğinizde normal bir gözün net şekilde göreceği bir fark yok www.youtube.com bir de g2 var onun fiyatı da cs'den 8k pahalı onda da %30 brightness booster var bir de ses diğerlerinde 40w hoparlör sistemi 2.2 iken onda 60w ve 4.2. yan yana c2 ve g2'ye bakınca görüntü açısından burada da çok bariz bir kalite farkı göremedim www.youtube.com ama önemli kısım 5 yıl panel garantisi veriliyor g2'de. f/p ürünü aranıyorsa cs, performans aranıyorsa g2 mantıklı bence o yüzden.
0
semaforo de medianoche
(21.02.23)
peki lg oled tv kullanan arkadaşlar, webos'da philips hue uygulaması var mı?
0
🌸sakince
(21.02.23)
(19)

evden çalışmaya başlayanlar daha az duş almaya başlıyor mu?

fatihkkk
selamlar,ben dönem dönem evden çalışıyorum. 10 gün falan ofise gitmediğim oluyor. sadece bakkala gidip geliyorum ekmek domates su almaya. pek bi sosyal hayatım yok, özellikle kışın. ve yalnız yaşıyorum.fark ettim ki ben hibrit çalışmaya başladıktan sonra daha az duş alıyorum.şimdi mesela bi hafta 10
selamlar,

ben dönem dönem evden çalışıyorum. 10 gün falan ofise gitmediğim oluyor. sadece bakkala gidip geliyorum ekmek domates su almaya. pek bi sosyal hayatım yok, özellikle kışın. ve yalnız yaşıyorum.

fark ettim ki ben hibrit çalışmaya başladıktan sonra daha az duş alıyorum.

şimdi mesela bi hafta 10 gün evden çalışacağım. duş almıyorum. asdghajkdlşsa. hava soğuk ya, nabayım. çok zor geliyor.

normal mi? kolpa yapmadan söyleyin, evden çalıştığınız dönemde 3 gün falan duş almadığınız oluyor mu?

sorum tabi yalnız yaşayanlar için geçerli.

teşekkürs.
0
fatihkkk
(15.02.23)
5-6 gün evden çıkmadığım ve duş almadığım oldu.
0
inheritance
(15.02.23)
eğer takıntılı değilsen normali o zaten. yaz olsa anlarım, terlersin evde de olsa belki, rahatsız olursun ama hiç evden çıkmayan birinin kara kışta her gün duş alması abes
0
faberkastelli
(15.02.23)
Bende oldu, saçlarım yağlı, normalde gün aşırı yıkardım, hatta her gün yıkamamak için kendimi zorlardım. 'Yağlı saçlar sık yıkanmamalı, daha az yıkamaya başlarsan daha uzun süre yağlanmamasını sağlayabilirsin' düşüncesi hep aklımın bir köşesindeydi ama uzun süre uygulama şansım olmuyordu, pandemi sonrası deneme fırsatım oldu ve uzun süre yıkamamanın daha uzun süre yağlı saçla gezmek dışında hiç bir işe yaramadığını tecrübe ettim.

Evden çıkmayacağım zaman ben de üşeniyorum banyoya da duşa da, sonra da kendimi 'daha az su harcıyorum, dünya kaynakları için de iyi' diyerek avutup, üşenmemi güzel sebebe bağlıyorum:)
0
(15.02.23)
Benim olmuyor ya. Evden çalışıyorum ama normal işe gider gibi uyan, duş, giyin, masaya otur vs. o ritüel aynı. Bunu yapmazsam uzun vadede motivasyonum biter, çalışamam, işi sallarım vs. diye düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(15.02.23)
Valla bende olmuyor. Tam tersine kendimle kalınca kişisel hijyene daha fazla zaman ayırıyor ve özen gösteriyorum.
0
Amaranta ursula
(15.02.23)
her gün duş alıyorum ben. tek istisna çocuğumdan vakit ve fırsat bulamamışsam ama 2 günde 1 mutlaka duş alıyorum yine. yalnızca hijyen konusu değil, beni psikolojik olarak da çok rahatlatan bi şey banyo.
0
deartheodosia
(15.02.23)
12 saat sonra koltuk altı ve cinsel organda ter kokusu başlar. 10 gün nasıl dayanıyorsunuz buna? Ben de tekim, evden çalışıyorum ve kendime saygım var.
0
ditu
(15.02.23)
@plutongezegendegilmi ile aynı... Hatta o kadar hazırlanıyorum ki kendime ev kot pantolonları yaptım, sabah direkt onları giyiyorum. Çoğu zaman üstüme bir ceket alıp dışarı çıkabilecek kadar hazırım...
0
silverleaf
(15.02.23)
bu dus olayi fazla abartiliyor hele ki kisin. bir de boyle bir tayfa var 8 saat dus almasa iyyy dussuz olur mu kokarsin vs diyen. evden cikmadigim donemlerde 3 gunden fazla bile olmustur. ha bu arada kimi insan kisa surede cidden ter kokuyor ama herkes icin gecerli degil bu abartmamak lazim.
0
bay b
(15.02.23)
Daha cok aliyorum ben. Gun icinde bunalinca giriyorum dusuma hemen cikiyorum bornozla dolaniyorum.
0
aguen
(15.02.23)
Normal
Hatta pis hissetmiyorsanız olması gereken bu bence valla
0
photo85
(15.02.23)
Evinizin ısı degerleri normalse ve sık sık dışarı çıkmıyorsanız normal. Tabi bu kişiden kişiye değişir. Şişman insanlar daha çok terler. Benim yalnızken 1 buçuk hafta duş almadığım olmuştu. Tabi bu insanın psikolojik durumuyla da alakalı
0
limonlu eksi
(15.02.23)
hiç olmadı. her gün sabah duşumu alıp güne o şekilde başlıyorum.
0
a7x
(15.02.23)
Seyreltiyorum aralıkları. Normalde 2 günde bir duş alırım, evden çıkmıyorsam o 3 güne uzuyor. Hatta bazen 4. Ben normalde saçım yağlandığı için duş alan biriyim, vücudum kokmaz spor yapmıyorsam.

Ama bazı insan evde otururken de kokuyor. Öyle olsam düzenli duşa devam ederim.
0
zimbirik
(15.02.23)
yazları ekstrem bir durum olmazsa hep evde de otursam günlük duş alıyorum hatta bazı durumlarda günde 2-3 bile olabiliyor. kışları ise evden çalışırken koşu, maç vs. yapmadığım takdirde veya başka özel bir durum yoksa haftada 1 duş alıyorum. kendiniz için günlük duş alın demiş birisi de anlamadım kendimden başkasıyla muhattap olmuyorsam, oram buram kaşınmıyorsa, kötü koku almıyorsam duş almamın bana ne faydası var? yazın çok terliyoruz ayrı da kışın her gün dışarı çıkanlar için bile günlük duş almanın bir faydası yok zaten eğer fazla yağlanma/terleme gibi sorunların yoksa. duş alma hissini sevdiğinden günlük alabilirsin tabi ama dediğim gibi fiziksel sorunları olmayan bünyeler için kışın 2-3 günde 1 iyi gayet.
0
semaforo de medianoche
(15.02.23)
Bu konu çok değişken ya. Kiminin teni, ter bezleri, ter bezlerinden çıkan kokular çok farklı. Bazı insanların her gün duş alması ciddi bı zorunluluk o yüzden kışın evde dahi olsa günlük duş alan insanları anlamak lazım.

Kimi insanlarda da cidden ter bezleri yok sanki. Günlük yıkanmasa da agır bı koku olmuyor. Siz muhtemelen bu gruptansınız.
0
msb
(15.02.23)
Aksine her seferinde sacimi disarisi icin hazirlamam gerekmediginden daha cok dus aliyorum rahat rahat. Evdeysem her gun dus alirim, kışın disari cikiyorsam 2-3 gunde 1.
0
unidentified floating object
(16.02.23)
evde otursam bile banyomu ihmal etmiyorum, ben rahatsiz oluyorum sadece, dolayisiyla olmali/olmamali seklinde degerlendirmiyorum. banyo yapmayan pis ya da degil demem, ben rahatsiz oldugum ve gercekten banyo yapmak beni farkli bir sekilde rahatlattigi yeniledigi icin yapiyorum.
0
kassiopeia
(16.02.23)
msb'nin yanıtına asla katılmıyorum. kokmadığını sanıp kokan hatta çok ağır kokan çok insan var ve kendilerinden de hiç rahatsız olmuyorlar. kendi kokularına alışkın oluyorlar belki. hassas burunlu insanlar için bir işkence.
0
deartheodosia
(18.02.23)
(5)

çalışma sandalyesi önerisi

semaforo de medianoche
ikea'da markus ve jarvfjallet var onları gidip bir denemeyi düşünüyorum ama bunlar dışında şuna da bir bak dediğiniz veya onlardan daha iyi dediğiniz çalışma sandalyeleri varsa yazabilirseniz sevinirim. not: bütçe max 8k civarına çıkabilir o yüzden herman miller önerip üzmeyin lütfen.not2: oyuncu sa
ikea'da markus ve jarvfjallet var onları gidip bir denemeyi düşünüyorum ama bunlar dışında şuna da bir bak dediğiniz veya onlardan daha iyi dediğiniz çalışma sandalyeleri varsa yazabilirseniz sevinirim.

not: bütçe max 8k civarına çıkabilir o yüzden herman miller önerip üzmeyin lütfen.

not2: oyuncu sandalyelerini görsel olarak sevmiyorum markus vs. gibi normal ofis sandalyesi formatını tercih ederim.
0
semaforo de medianoche
(14.02.23)
bence alefjall modeline bak. o dediğin modellerin hiçbir rahatlığı falan yok. dediğim modele otur, hemen anlarsın rahatlığını, diğerleri faso fiso.
0
Huan8
(14.02.23)
@huan8 o epey rahata benziyor ama %60 home office çalışan biri olarak uzun süreler oturuyprum sandalyede o yüzden sırt ve boyun desteği önemli diye düşünüyorum. bir de yazın deri terletir sanki ya :(
0
🌸semaforo de medianoche
(14.02.23)
nurus markasında indirim var amazonda bir bakın.


www.amazon.com.tr
0
kullanıcıadımbuolsun
(14.02.23)
O zaman olaya şu açıdan yaklaşalım. Çok uzun süreler oturmak sağlık açısından iyi olmadığı için, İsg açısından da dik oturup çalışmanı belirli aralıklarla dinlenme periyotlarına bölmen gerektiğinde, sırtını iyice geriye yaslamak yerine, kalkıp koltuğa oturman daha rahatlatıcı olacaktır. Zaten Boyun desteği dedikleri şeye aldanma, boyun desteği öyle bir şey değil. Arabalardaki koltuk başlığı gibi üretiyorlar. Onların amacı konfor değil, boynu korumak. Evde boynu korumalık bir durum ne olacak? Tasarım hataları var o tip sandalyelerin. Sen iyice bir düşün, oturağının ve sırtlığın rahatlığına bak. Çalışma uzun sürüyor diye anlamsız ürün alma :) deri terletiyor evet, o nedenle üstüne ikea'da satılan sandalye minderlerinden alır atarsın.
0
Huan8
(14.02.23)
Ben şundan memnunum www.hepsiburada.com

Sadece kafa yaslama kısmı aşırı dandik. Ayarlı falan ama emanet duruyor.

2 kere kırıldı yapıştırdım, en sonunda ideal bir ayara alıp 2 tane vida attım şu an sağlam duruyor.

Bir de şu araç koltuklarına takmalık lastikli ufak kafa boyun yastıkları oluyor ya onlardan geçirdim mis gibi oldu yoksa geride kalıyordu. Dedikleri gibi o biraz süs gibi kalıyor koltuk çok prof değilde. En azından şimdi bazen biraz yatırınca kafamı da yaslayıp keyifli şekilde takılabiliyorum.

Kafa yaslama kısmı dışında kaliteli bu arada 95-110 kilo arasında kullandım, rahat. Kolu ileri geri ve yükseklik ayarlı. Sandalye yukarı aşağı ve yatma ayarlı. Yeterli bana. A bir de bel desteği için ufak yassı bir yastık kullanıyorum ama ben çoğu zaman kaykılarak oturuyorum. Dik oturuyorsanız çok gerek yok.
0
ananiyimioguz
(14.02.23)
(5)

samsung galaxy s23

azzlack
iphone 13 pro kullanıyorum, değişim kampanyasıyla bunu alsam mı diye çok terdütteyim. hali hazırda aktif bir şekilde apple watch kullanıyorum, bir tane macbook'um var onu satılığa koydum 1 aydır açmıyorum satıcam diye. bunun dışında ios'la alakam yok çok.beni cezbeden tabletim de (iş için kullanıyor
iphone 13 pro kullanıyorum, değişim kampanyasıyla bunu alsam mı diye çok terdütteyim. hali hazırda aktif bir şekilde apple watch kullanıyorum, bir tane macbook'um var onu satılığa koydum 1 aydır açmıyorum satıcam diye. bunun dışında ios'la alakam yok çok.

beni cezbeden tabletim de (iş için kullanıyorum çok) samsung. telefon da samsung/android olsa daha rahat olur gibime geliypr. ayrıca duyduğum/gördüğüm kadarıyla android baya yol almış 10 yıl öncesine göre (stabil çalışma vs.)

ne dersiniz? sonra kendimi sözlükte "android pişmanlıktır" başlığında bulur muyum?
0
azzlack
(14.02.23)
iphone - samsung arasındaki kıyası ikisini de yakın zamanda kullanmış birileri yapabilir ona bir şey diyemiycem ama düz s23 çok manasız bir telefon o konuda uyarmış olayım. şurada www.eksiduyuru.com açıklamıştım sebebini de illa şimdi telefon yenilemek istiyorsan ve samsung'da karar kılarsan ya s22 al ya da s23 ultra

edit: aşağıda yeni cevap yazdım 256 gblık s 23'te ufs 4.0 varmış.
0
semaforo de medianoche
(14.02.23)
pro'dan s-ultra serisine geçmeyecekseniz anlamı yok.

s24 ile alınabilir. üstteki yazarın söylediği başlığı açan da bendim. s20 fe'den yazıyorum.

dip: bu arada söylediğinizde haklısınız, samsung/android ciddi anlamda farkı kapadılar, kamerada bana göre öndeler. tek sorunsal insta uyumluluğu gibi konular, samsung orada da anlaştı insta ile.
0
baldan kaymak
(14.02.23)
yukardaki cevabı editlemek yerine dikkat çeksin diye yeni cevap yazıyorum. 128 gblık model ufs 3.1'miş 256 gblık model ise ufs 4.0. samsung'un resmi sitesinde 256 gblık model stoklarda gözükmüyor ama internette başka sitelerde var. 256 gblık model alınabilir olmuş gayet
0
semaforo de medianoche
(14.02.23)
Android tercihi yapmış gibisiniz zaten, o yüzden alın bence. Samsung S serisi üzmez ama normal şartlarda ip13 pro’su olan birinin en az 2-3 yıl telefon değiştirmesine de hiç gerek yok.

Macbook’u kullanıyor olsaydınız iphone ile kalın derdim, kopyala yapıştır yapmak, mesajları mac’te görmek, dosyaları anlık atmak vs güzel avantajları var ama kullanmıyormuşsunuz zaten.
0
nhk ni youkosu
(14.02.23)
İphone 11-samsung note 10 plus ( tüm not serileri dahil) şu an iphone 13.
Kullanma sıralamam yukarıdaki gibi. Eğer android amiral gemisi alıp uzun yıllar kullanacağım derseniz ultraya geçme şartı ile olabilir. 13 prodan düz s23 bence iyi bir tercih değil.
Benim gibi 1-2 senede bir telefon değiştiren biriyseniz android gerçekten bu konuda çok kötü. Telefon inanılmaz değer kaybediyor ve çok yavaş satılıyor.
Android yavaş vs diyenlere takılmamak lazım amiral gemisi telefon kullanınca hiç yavaş filan değil gayet kaliteli. Benim note 10 +’dan sonra tek aradığım 6.7” ekran oldu ve iphone 13 ile çok rahatım.
Macbook pro ve ipad de kullanıyorum aynı zamanda.
0
webbrowser
(14.02.23)
(8)

S20 Fe'den sonra S23 alınır mı?

baldan kaymak
Yoksa S22 Ultra yada S23 Ultra'ya mı yürünmeli yoksa beklenilsin mi?
Yoksa S22 Ultra yada S23 Ultra'ya mı yürünmeli yoksa beklenilsin mi?
0
baldan kaymak
(13.02.23)
S23 6.1 inç, iphone büyüklüğünde minimal bir telefon. Boyutta karar verin önce. Ele avuca sığsın isterseniz S23. Ben S20 fe'den S23'e geçtim. Kamera ateş ediyor. Gece görüşünde bile kar yağışında dahi karı tane tane görebildim.

Telefon değişim kampanyasından yararlanıp aldım. 10 Bin TL indirim oldu. Yoksa almazdım. Eğer sizde de böyle bir indirim olacaksa yararlanabilirsiniz, onun haricinde düz bir kullanıcı iseniz çok da almaya gerek yok. S24 falan alırsınız seneye.
0
Cesario
(13.02.23)
ben bi 6-7 ay önce düz s22 aldım, sonradan öğrendim ki s23'te ufs 4 teknolojisine geçilecekmiş pişman oldum o yüzden keşke biraz daha bekleseydim dedim (ufs telefonların depolama teknolojileri yani bilgisayardaki harddisk gibi düşün. ssd harddisk olmayan pc milattan önceye ait gibi geliyor ya artık önemli bir olay yani baya. 4-5 yıldır ufs 3'teydik -3.1 çıktı daha sonra ama 3'le arasında pek fark yok o yüzden ayrı değerlendirmiyorum ikisini- o kadar aradan sonra bir geliştirme yaşanacak ve ufs 3'le kıyaslandığında ufs 4 hem bant genişkiği 2 katına çıkıyor hem de harcanan enerji miktarını önemli ölçüde düşürerek şarjın daha fazla gitmesini sağlayacak). ancak samsung saçma bir hareketle düz s23'ü ufs 3.1'le çıkardı ultrada falan ufs 4 kullandı, yani düz s23'ün hiçbir manası kalmadı. şu an s22 ve s23'ü kıyaslayınca aralarında ufak bir batarya iyileştirmesi ve 1 üst işlemci modeline geçilmesi dışında hiç fark yok bunlar da kullanımda fark edilicek şeyler mi sanmıyorum. o yüzden bence samsung markasından devam ederek telefon yenilemek istiyorsan ya s24'ü bekle ya da s23 ultradan takıl. beklemek istemiyosan s23 ultranın parası da fazla geliyorsa s22 al şu an eski teknoloji kalmış s22 ultralara o paraları vermenin pek gereği yok. s22 şarjını kötülerler genelde ama full elde telefon gezen biri değilsen yeterli gayet ben memnunum.
0
semaforo de medianoche
(13.02.23)
@semaforo

Düz S23 256 gb modeli ufs 4.0 destekliyor. 128gb 3.1. 128 gb modeli Türkiye'ye gelmedi zaten.
0
Cesario
(14.02.23)
@cesario baktım tam tersi şu an 256 gb olan stokta yok 128 gb stokta gibi gözüküyor shop.samsung.com ancak ben 2 seçenek arasında bu fark olduğunu bilmiyordum 256 gb varsa alınır o zaman düz s23 çok da güzel olur
0
semaforo de medianoche
(14.02.23)
S20 fe canavar gibi telefon degil mi ya hala? Bendeki oyle en azindan
0
another satisfied lover
(14.02.23)
@semaforo

Mağazaya plus ve düz s23 128 gb gelmemişti. Çalısan gelmeyeceğini söyledi ama online satışta var. Belki ileride mağazalara da gelir ama 256gb varken kimse 128§ tercih etmez.
0
Cesario
(14.02.23)
@Cesario

bende de S20 fe 256 gb var ama shop.samsungda 7000 TL olarak sayıyor. 10 Bin TL indirim için ne yapmak gerekir ?
0
faithless
(14.02.23)
@faithless

7 bin tl + 3 bin tl değişim kampanyası ile toplam 10 bin TL oluyor.

Ben mağazadan aldım. Online alırsanız İstanbul için kapıda ödeme var. Yanlışlıkla ödeme yapmayın.
0
Cesario
(14.02.23)
(14)

dünya tarihinde en çok saat sıkışıp kalan kişi

semaforo de medianoche
127 saat filmi vardı mesela dağcı adamın kanyonda sıkışıp kaldığı 127 saati anlatan ama depremde işte görüyosunuz enkaz altından 170. saatte sağ çıkan var hala 127'yi baya geçen örnekler gördük yani. bunun daha üst bir rekoru var mı acaba daha önce? şu yüzden soruyorum umudu nereye kadar korumak laz
127 saat filmi vardı mesela dağcı adamın kanyonda sıkışıp kaldığı 127 saati anlatan ama depremde işte görüyosunuz enkaz altından 170. saatte sağ çıkan var hala 127'yi baya geçen örnekler gördük yani. bunun daha üst bir rekoru var mı acaba daha önce? şu yüzden soruyorum umudu nereye kadar korumak lazım önde bir örnek varsa en azından kafada biraz daha belirleyici olur. yoksa bizim vatandaşlarımız mı şu an (maalesef mi denir iyi ki mi denir bilemedim) rekoru kıran kişiler?
0
semaforo de medianoche
(13.02.23)
Bir Afganistan depreminde, 63 gün sonra çıkartılan kadın varmış.
0
John Bloor
(13.02.23)
@john haberin linki var mı? gerçekse bile o baya buzdolabının yanında falan sıkışmıştır yani bir insan fiziksel olarak aç susuz 63 gün yaşayamamalı. normal şartlarda bir insanın böyle bir durumda yanında en fazla 1 şişe su 1 paket de atıştırmalık bir şey olur.
0
🌸semaforo de medianoche
(13.02.23)
Abi o Afgan kadın sanırım depreme mutfakta yakalanmıştı, yani yiyeceğe içeceğe erişimi vardı, o büyük bir avantaj.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
yukarıda yazıldığı gibi pakistanlı birisinin akıllara ziyan doğruluğu tartışmalı bir rekoru varmış, geçtiğimiz günlerde de bir başkasının haiti depreminde iki hafta sonra çıkarıldığı yazılmıştı. bu tabi bulunulan yer, battaniye olup olmaması, uyuyarak geçirip geçirmeme gibi pek çok faktöre bağlı. ben tüm iyi ihtimaller bir araya gelmesi halinde 10 gün olarak görüyorum en fazla.
0
bos dusunce balonu
(13.02.23)
Abi bir de açlıktan kimse ölmez, yani açlık halinde çok uzun süre hayatta kalabilirsin en zayıf insanda bile bi 5-10 kilo yağ olur bunları kullanır vücut 90bin kalorilik enerji demek bu, ayrıca kas proteinleri de beyin ve kalp için şeker lazım olduğunda şekere dönüştürülebilen aminoasitler içerir ama su yoksa mümkün değil yani hayatta kalmak böbrek komplikasyonları başladığında direkt ölürsün, 10 gün sonra sağ çıkanlar gerçekten mucize yaratmış olur ama onların da sonradan hayatta kalması yine mucize olur.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
türkiye için rekor 187 saat sanıyorum. erzincan depreminde bir afetzede kurtarılmıştı 187 saat sonra. umarım bu rekor aşılır bir çok insan daha sağ çıkarılır önümüzdeki saatlerde. sağlıkçıların dediklerine 9-10 gün dayanabilen insanlar oluyor az da olsa. bu tabi oldukça kişisel bir durum. kimi 10 saat susuz kalamazken kimi bünyeler 9-10 gün dayanabiliyor.
0
pardus
(13.02.23)
ekstrem örnekleri dışarda tutmak lazım. su ve gıda erişimi rahatsa ve hava şartları da müsaitse bu süre verdiğiniz örnekteki gibi 63 günlere falan bile çıkabilir.

@kaleci açlıktan ölünmez belki ama mineral vitamin alımları 0'a düşünce bağışıklık çöker, hastalıklar olabilir, psikolojik boyutu da var işin tabi. vücudun metabolizmayı çalıştırabilmesi için gerekli enerjiyi elde edememesinden değil de başka sebeplerden ciddi sıkıntı verir diye düşünüyorum açlık.

@pardus 1939 erzincan mı? haber linki varsa atabilir misiniz?
0
🌸semaforo de medianoche
(13.02.23)
enkazdan çıkarılıyorda sonrasını kimse söylemiyor. bu kişiler sonrasında kaç gün hayatta kalabiliyor. bir çoğu akut böbrek yetmezliğinden hastanede hayatını kaybediyor.
kurtulanların sağ kalma oranı bilinmiyor.

belki çevresinde yiyecek bulunanlar uzun süre hayatta kalabilir ama sıkışık durumda hareketsiz kalanlar veya bir uzvu sıkışanların bu kadar süre hayatta kalmasının imkanı yok.
0
astronom bey
(13.02.23)
tayland'da mağarada mahsur kalan çocuklara 10 gün sonra ulaşılmıştı sanki.
0
elorelia
(13.02.23)
yalnız o filmde adam kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde tek başına sıkışmıştı. karşılaştırma anlamsız olmuş.

bizde rekor erzincan depremi, dünyada da o 63 gün kalan kişi.
0
candide
(13.02.23)
@candide niye anlamsız? ben insan fiyolojisinin aç susuz hareketsiz dayanabileceği süreleri sordum işte ha kanyonda ıssız bir yerde sıkışmışsın ha şehir merkezinde bir enkazda. kurtarılma şansından falan bahsetmiyorum ki.

@elorelia evet onun filmini görmüştüm ama izlemedim. su ve yemek stokları var mıydı orada mahsur kalanların?
0
🌸semaforo de medianoche
(13.02.23)
şimdi baktım. mağaradan damlayan suları içmişler. ama yiyecek konusunda farklı haber ler var. bazı haberlerde biraz atıştırmalıkları var diyor bazı haberlerde without food diyor. emin olamadım ben de.
0
elorelia
(13.02.23)
@semaforo de medianoche

1992 Erzincan Depremi, 187 saat

www.cnnturk.com
0
mey17
(13.02.23)
@semaforo psikoloji insanın hayatta kalma süresini oldukça etkileyen bir şey. o yüzden yaşamın olmadığı yerde sıkışmak ile deprem enkazında sıkışmak çok farklı.
0
candide
(13.02.23)
(22)

Sözlükteki Netflix ve Starbucks boykot ile linçi

put it in your appropriate place
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
Şahsen sözlükte gündeme gelene kadar ne Netflix ne de Starbucks aklıma gelmemişti. Ne bileyim, başsağlığı duyurusu ve yardım bağışı yapıp yapmadıkları hiç aklıma gelmedi. Gelse bile bakmaya tenezzül etmiştim sanırım.

Starbucks'a gitmeye ve Netflix üyeliğine devam edecek misiniz? Nedir düşüncesiniz?
0
put it in your appropriate place
(12.02.23)
Marka ve ünlülerden hesap sormak yerine olayın muhataplarına yönelmeli. Netflix zaten çöp. Starbucksa da gideceğim evet. Çünkü onlarlık bir mevzu değil. Kapısına dayanmamız gereken asıl sorumlular başka.

Edit: Ha bu arada yardımlar konusunda kendi açımdan vicdanım çok rahat. Fakat bir tane bile gönderi/story/mesaj paylaşmadım çünkü bunların somut bir katkısı yok kimseye. Elimiz iş görsün. Ağzımız laf yapmasın.
0
ruhen hastayim ben
(12.02.23)
Bu tür bir tepkiyi genel olarak saçma buluyorum. Şirketlerin mesaj yayınlaması, destek olması, bağış yağpması vb. güzel şeyler tabi ancak bir şirket destek mesajı yayınlamadı diye buna tepki göstermek anlamsız geliyor. Depremin sonuçlarının suçlusu belli, tepkilerimizi onlara göstermek daha mantıklı... Şahsen bir boykot vb. olacağını, olsa da bunun bu şirketleri herhangi bir şekilde etkileyecek boyuta ulaşacağını da düşünmüyorum.
0
salihdt
(12.02.23)
başıma bir şey gelmeyecekse hiç bir şirketin bağış yapmak zorunda olmadığını düşünüyorum. vergi veriyorsa, suç işlemiyorsa benim için yeterlidir.
baskı yaparak bağış yaptırmayı vandalca buluyorum.
dolayısıyla hiç bir şirketi boykot etmeyeceğim.
sorumluluklarını yapmayan şehir planlamacıları, müteahhitleri, siyasileri, bürokrotları boykot etmek lazım.
0
abelardo
(12.02.23)
bir kere fazlaca "kötü şey yapan" kişi ve kurumlarla muhattap olduğumuz bir dönemde "yeterince iyi şeyler yapmadı" diye gösterilen aşırı tepkiler inanılmaz saçma. bir temel gıda şirketi veya tekstil şirketi olsalar duyarsızlıklarından ötürü bu tarz tepkiler gösterenlerin mantığını anlayabilirim ama netflix ve starbucks gibi tamamen alakasız 2 şirkete bu tepkilerin gösterilmesi garip. tabi böyle küresel çapta bilinen markaların küresel çapta farkındalığın artmasına sağlayacak yardım kampanyaları vs. yapması güzel olurdu ama dediğim gibi bu en fazla yeterince iyi şeyler yapmamaktır. bunun için boykot vs. çok abartılı tepkiler.

öte yandan bu boyutta olup hem de türkiye'de ofisleri olan şirketlerin hiçbir yardım yapmamış olmasının da imkansız olduğunu düşünüyorum. benim şirketim en büyüklerden olmasa da gene de ilgilisinin adını sanını bildiği bir holding. onlar da mesela bağışlarını ve kampanyalarını duyurmamışlardı başta, sadece şirket içi maillerde duyurulmuştu sosyal medyada değil. yani bu şirketlerin de türkiye merkez ofisleri 3-5 kişiden oluşmuyorsa az veya çok bir şeyler yapmışlardır mutlaka.
0
semaforo de medianoche
(12.02.23)
Platforma üyeliğim yok. Türkçe içerikler de üretilen bir platform. Çok fazla üyesi de var.
Duyarlı olmak kötü değildir, her firma yapmalı diye düşünüyorum. Tepki göstermeyi de anlamsız bulmuyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(12.02.23)
Yardım yapabilecek şirketlerin yapması çok iyi oluyor. Örneğin Arçelik-Beko grubunun baya iş görecek aletleri gönderdiğini biliyorum ki bu çok güzel.

Netflix'in öyle bir ürünü yok (ama dizi yaptırıyor sektör bağlantılarını kullanıp o bölgeye ışık ve jeneratör yığabilirdi mesela) fakat yakın arkadaşım şunu söyledi ve mantıklı geldi, bu yabancı şirketler "biz de sizdeniz" diye kültüre adapte olmaya çalışıyor sürekli reklamlar yapıyorlar madem öyle kötü durumda da yanımızda olsunlar. Ayrıca para bağışlamasına bile gerek yok, Netflix'in erişimi çok yüksek, sitede ve sosyal medyada bir duyuruyla veya birkaç ünlü oyuncunun paylaşımıyla çok büyük yardımlar toplanabilir*, uluslararası kitlelerin ilgisi çekilebilir. Şunun için ceplerinden para bile çıkmaz. Bu açıdan bakınca çok mantıklı. Tabii global şirketler de "dünyanın her yerinde sürekli büyük şeyler oluyor hangi birine bunu yapacağız" gibi düşünüyor sanırım.

*örneğin ABD kitlesi olan Hasanabi diye bir twitch yayıncısı 1m dolar topladı. Yuh yani böyle bir adam bile milyon dolar toplayabiliyorsa daha büyük erişimi olanlar neler yapar onu düşünemiyorum. Tabii bu bağışların kitlelere düzgün aktarımı ayrı bir organizasyon. O iyi yapılabilecek mi bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(12.02.23)
@nhk, netflix jeneratör, starbucks kahve vs her şeyi sağladı aslında. reklam yapmadıkları için duyulmuyor ve linç yiyorlar.
0
neira
(12.02.23)
Yardım yapmaları ayrı şey ancak ben bir üzgünüz mesajı yayınlamaları gerektiğini düşünüyorum.

Burada iş yapıyorsun. Deprem olmuş. Senin müşterilerin veya yakınlarının canı yanmış. Bir "üzgünüz", "geçmiş olsun" mesajı koymaları gerekirdi. Yardım yaparmış, gizli yaparmış, hiç yapmazmış kendi bilecekleri iş. Biz, bize yeteriz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.02.23)
Starbucks'a kırk yılda bir giderdim, Netflix desen aboneliğim yok. İkisi için de; bulundukları alanlarda hizmet almayı düşünürsem son tercihim olur. Böyle büyük firmaların doğal afet gibi durumlarda hızlı ve makul reaksiyonlar gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sadece kendileri değil, iş ortakları aracılığı ile de zor şeyleri hızlı bir şekilde çözebilirler.

Sapla samanı karıştırmamak adına: bu şirketlere sitem etmek ile sorumlulardan hesap sormak bağımsız iki olay.
0
giovanne
(12.02.23)
Netflix ve Starbucks günah keçisi oldular ama benim için hiç sıkıntı değiller, ben bu ülkede milyonlarca lira kazanan ama Twitter kesilince çıkıp tek kelime etmeyen dizicilere şarkıcılara falan daha çok ayarım, para yardımını zaten herkes yapıyor bu işler parayla alakalı konular değil, bu ülkenin Twitter kesilince "ya birader bak bu Twitter'la hayat kurtarıyor insanlar kesmeyin şunu" diye çıkıp 2 çift laf edecek insana daha çok ihtiyacı var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.02.23)
Valla yardim etmek bir zorunluluk değil nihayetinde evet ama lgbt derneğine bagis yapip duyarli gozukmeye calisan bir firma bu durumda bagis yapmiyorsa samimiyetsizdir ikiyuzludur. Onlar insan da bunlar ne?
Hic bir bsgista bulunmamamis olsalardi markaya antipati duymayacaktim ama boyle duyarli gecinip de boyle felaketi gormezden gelmek...
0
stavro
(12.02.23)
Starbucks gerçekten samimiyetsiz bir firma, bunu da burada al-shaya grup tarafından temsil edilmelerine bağladım ben. Globalde bu tarz yardım kampanyalarını daha önceden yapmışlar çünkü. Ama sonrasında tepkiler üzerine güzel kampanya başlattılar buna sevindim. Yine de sbux'a gitmemeye çalışıyorum fiyatlarından ötürü.

Netflix üyesi değilim, torrentçiyim :) Ailemde nflix üyeleri var, onlara da bir şey demem.

Bu bütün markalar için bir case study oldu. Trde iş yapacaksanız bu üllenin yardıma ihtiyacı olduğunda hemen aktif olduğunuzu göstereceksiniz gibi bir mesaj almış olması lazım tüm yabancı firmaların. Öyle parayı alıp gideyim yok artık. Kamuoyu çok aktif, bizi tebrik ediyorum bu konuda. Seve seve bağış yaptırdık adamlara.
0
roket adam
(12.02.23)
zorunlu değiller ama yardım yapmalılardı. eleştirilen konu yardım yapmamalarından önce sosyal medyada ilk 2 gün içinde geçmiş olsun mesajı bile paylaşmamaları değil mi, ben mi yanlış biliyorum? marka kimlikleri herhalde felaketlerde sessiz kalmak ama twitter'dan salak salak esprili içerik paylaşmak? bu firmaların takibini yapıp sosyal medyada paylaşan kişiye teşekkürümü edeyim buradan. starbucks zaten alshaya isimli arap bir gruba ait.

bir de turkcell'in borçlarınızı 1 hafta erteleyeceğiz açıklaması var. düşük zekalı insanlara mı karar verme ve açıklama yapma yetkisi veriyorlar, bilmiyorum?
0
deartheodosia
(12.02.23)
7/24 tweet atan sosyal medyacılar ve şirketler için taziye mesajı yayınlamak zor değil. bağış çok sonradan da yapılır. önemli olan hızlı biçimde aksiyon alabilmek mesaj konusunda.

netflix'i ablamın üzerinden kullanıyordum hatta you'nun son sezonunu izleyecektim vazgeçtim, açmadım bile.
starbucks'a çok nadir giderdim evde kahve yapıyorum zaten. artık gitmem.
0
false pretension
(12.02.23)
ben de ilk kez böyle bir boykota katıldım.

bu felaket normal bir felaket değil çünkü. 20-25 bin öl üyazdıklarına bakmayın. en iyi senaryoda 200-250binden fazla cenaze var. büyük ihtimalle 300-400bin arası. atom bombası atıldığında bile bu kadar insan ölmedi.

bir ülkede iş yapıyorsan böyle bir şeyi görmezden gelemezsin. geliyorsan, 5sn'lik bir metin yayılnayamıyorsan bunun altında kasıt ve kötü niyet vardır.
0
tchuck
(12.02.23)
kapısına dayanmamız gerekenler başka, ama starbucks'a da gitmeyeceğim, netflix'i de iptal edeceğim tabii ki.
0
damba
(12.02.23)
netflixi zaten önceden birakmistim.
en sevdigim marka starbucks, ben bile lincleyecegim. Bir sehre gittigimde oranin starbucks neredeymis vs diye bakar giderim, Seattledakini bile gördüm. ama artik düz kafelerde garson mobbingini cekecegim.

soru gayet net, netflix ve starbucks özelinde sorulmus, kimse bunlari boykot edip digerlerinden hesap sormayacagiz da demiyor.
0
wishmaythşngs
(12.02.23)
şahsen boykot taraftarı değilim. boykot yapanlara asla niye boykot yapıyorsunuz demem ancak söylendiği gibi bu tarz firmalardan çook önce hesap sorulması gereken başkaları var. vakti zamanında bu yapılar düzgün yapılsaydı bu boyutta bir felaketi yaşamayacaktık.

benim şu vaziyette hangi şirket yardım yapmış, hangi şirket taziye mesajı yollamış, bunları araştırıp soruşturacak enerjim yok. umurumda da değil açıkçası. bölgenin ihtiyaçları sağlandığı sürece bunu kim sağlamış mühim değil. tüm enerjimi bu günleri yaşamamıza neden olan siyasilerden, müteahhitlerden ve başkalarından hesap sormaya ayırma niyetindeyim.
0
knight of cydonia
(12.02.23)
Netflix hesabım var. Kullanmaya devam edeceğim. Starbucks'a ayda 1-2 kere gidiyorum belki. Bundan etkilenmeyecek. Bizim milletimiz böyle. Hesap sorması gerekenlere gücü yetmez, gücü yettiğinden çıkarır öfkesini. Devlete dair saçma bir kutsal bakışları var. Bu arada devletçiyim ben, buna rağmen söylüyorum. Twitter ve linç kültürünün böyle saçma sonuçları var. Rüzgar nereden esiyorsa ona göre konum alanlar var bir de.

Yani tabii ki insanlar kullandığı firmaların bu gibi konularda hassasiyet gösterip konuyla ilgili bir açıklama yapmasını ya da el atmasını isteyebilir. Bunu yapmayanları protesto da edebilir. Fakat şu an durum bundan çok farklı yerlere geldi.
0
nawar
(12.02.23)
linci doğru bulmuyorum ancak verilen tepkiyi anlıyorum. en azından tekiye almadan önce bir başsağlığı mesajı yayınlayabilirlerdi. insani bir jest bu.
Starbucks zaten pahalı bulduğumdan gitmiyordum. netflix'i kullanmaya devam edeceğim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.02.23)
Turkiye'de starbucks'a gitmeyi dusunmuyorum. Netflix'i de herhalde sifre paylasma iptal oldugunda iptal ettiririm. İkisi de gozumde cok buyuk eksi puan aldi. Farkedilen baska bu tarz sirketler varsa ilerde onlari da alirim listeye.

Bu arada sunlar da shaya(starbucks'in turkiyedeki sahibi) grubuna aitmis turkiye'de:
The Body Shop, Debenhams, Topshop/Topman, Miss Selfridge, Dorothy Perkins, Evans, Claire's, Le Pain Quotidien, Starbucks Coffee, Shake Shack, Bath&Body Works, Victoria's Secret, Coast, Warehouse ve Pinkberry,
0
fakyoras
(13.02.23)
Benim bildigim kadariyla bagistan ziyade olayi tanimamis olmalarina tepkili insanlar. Yani sey gibi, ananiz babaniz oluyor, ertesi gun ise gidiyorsunuz ofiste kimse basin sagolsun demiyor, gibi. Demek zorundalar mi? Hayir. Deseler bir sey degisir mi? Hayir. Ama sosyal, duygusal, ve iliskisel kodlar bunun taninmasini gerektirir mi? Evet.

Mesela Caffe Nero "deprem felaketi sebebiyle gecmis olsun diliyoruz. Kurumsal bagsi yaptik. Yemek de yolluyoruz." gibi bir post yayinlamisti hesaplarinda.
0
sopiro
(13.02.23)
(6)

deprem yıkıcılıkları neye göre?

semaforo de medianoche
kara depremi dendi o yüzden hadi deniz depremlerini saymayalım desek karada haiti depremi var 7.0 şiddetinde. tamam 7 ve üstü büyük deprem sayılıyor ama sınırdan büyük bir deprem. en az 100 bin ölü olduğu yazıyor. derinlik önemli deniyor onu da söyleyeyim derinliği de 13 km imiş bu depremin. en büyü
kara depremi dendi o yüzden hadi deniz depremlerini saymayalım desek karada haiti depremi var 7.0 şiddetinde. tamam 7 ve üstü büyük deprem sayılıyor ama sınırdan büyük bir deprem. en az 100 bin ölü olduğu yazıyor. derinlik önemli deniyor onu da söyleyeyim derinliği de 13 km imiş bu depremin.

en büyük kara depremlerinden 2016 yeni zelanda depremine bakıyorum 7.8 şiddetinde gerçeklemiş, derinlik 15 km diyor ve ölü sayısı 2. düz 2. tamam nüfus yoğunluğu az ama baktım yakınında yaklaşık 400 bin nüfuslu şehir falan olan bir bölge gene de.

bizim depreme bakalım afad raporuna göre deprem.afad.gov.tr 7.7 olan 8.6 km derinlikte, 7.6 olan 7 km derinlikte. usgs'e göre ise ilki 7.8 şiddetinde derinliği 17.9 km ve ikincisi 7.5 şiddetinde derinliği 10 km -usgs ve afad verileri arasında bu kadar derinlik farkı olması da garip-. bizde de 20 bin ölü var.

bu 3 depremi karşılaştırınca ben bu yıkıcılık neye göre oluyor anlamadım tam. yeni zelanda, japonya gibi bir yer değil ki binalarının hepsi yüksek şiddette depremlere bu kadar dayanıklı olsun. ya da haiti bizden çok daha mı kötü binalara sahip de çok daha az şiddetle en az 5 kat fazla ölü veriyor. anlayamadım bu işi.
0
semaforo de medianoche
(10.02.23)
usgs'nin rasathanesi uzakta olduğu için hata payı yüksektir. celal hoca bi programda bunların hepsi aynı değeri verse biri ölçüp diğerlerine söylemiş diye düşünürüm. farklı olmaları normal olan demişti.

yapılaşmanın nerede olduğu önemli. siz imarı kayalık sağlam zemine doğru açarsanız ölü sayınız düşer, yok düzayak olsun rant sağlasın der alüvyonlu zeminlere, tarım arazilerine açarsanız yükselir.

yapı yüksekliği bir diğer önemli konu. biz rant için 3 kattan fazla olmaması gereken yere 15 kat çıkıyoruz. zemin taşımıyor. çok katlı binadan çok daha fazla ölü çıkıyor haliyle. binalar 1-2 katlı olsa hem üstüne yıkılan yapı daha hafif olacak hem öne arkaya veya bulunduğu yere çökme durumunda daha az yükseklikten düşmüş olacaksınız.

yıkılan binaların geneline bakınca bulunduğunuz muhitte sağlam zemini olan mahallede 2-3 kattan daha büyük olmayan, ulaşımı da düşünürsek kenar mahallede kalan binada oturmak en mantıklısı gibi duruyor.
0
b1020
(10.02.23)
@b1020 sadece türkiye'yle yeni zelanda depremlerini karşılaştırsam bi şekilde bir mantık çıkarılabilir ama haiti'deki durumu da katınca çok enteresan oldu tablo sanki. tamam haiti daha geri kalmış bir ülke ama türkiye'de plansızlık desen kralı var, kuralsızlık desen kralı var, müteahhitlerin malzemeden çalması artık kanıksanmış gerçekler. buna rağmen haiti'de önemli ölçüde daha az şiddette bir depremde nasıl en az 5 kat daha fazla insan ölüyor bu açıklamayı merak ettim esas.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.02.23)
şiddet ve büyüklük ayri seyler. sizin siddet dediklerinizin hepsi büyüklük.

fay hatti üzerine sehir kurmazsaniz kimse ölmez. sehir kurarsaniz ve binalarinizi saglam yapmazsaniz cok kisi ölür. sehir kurup cürük bina yapar bir de anında müdahale etmezseniz onbinlerce kisi ölür.
0
tadellesever
(11.02.23)
@tadellesever tamam hocam büyüklük olsun bu sorumla ilgili bir şeyi değiştirmiyor ki. türkiye'de depremden etkilenen şehirlerde fay hattında bir sürü yapı yok muydu onları konuşmuyor muyuz 5 gündür? haiti komple fay hattında mı yani o yüzden mi çok daha düşük büyüklükte bir depremde 100 bin ile 316 bin arası ölü var? öyledir belki de gerçekten soruyorum, çok garip geldi bu olay anlamaya çalışıyorum o yüzden.
0
🌸semaforo de medianoche
(11.02.23)
ekip arkadasim haiti depreminde görev yapti, anlattigina göre bizim icin yeni zelanda ne ise, haiti icin türkiye de o kadar ileride bir ülke.

depremde ölümlerin büyük bir kismi ilk anda gerceklesmiyor. yıkıntı ne kadar büyük olursa olsun ilk 3-5 saatte ulasabildiklerin ve enkazdan cikardiklarinin yaşama sansi cok fazla. insanlarin büyük cogunlugu deprem enkazi altında yaralanmis ve hareket edememis oluyor, önemli bir kismi enkazın tozunu soludugu icin, susuzluktan, travmanın yarattıgı ic kanamalar ve sepsisten yavas yavas ölüyor. 72 saatten sonra bircogunda susuzluk yüzünden böbrek hasari basliyor, böbrek hasari geri döndürülemez başka hasarlara sebep oluyor ve enkaz altından cikarsan bile yaşama sansi azaliyor.

bu deprem icin de yaklasik 60 bin ölü sayisi bekliyorum ben, van depreminde de aynisi olmus, kaydi kuydu olmayan bir sürü sıgınmaci, kimlik tespiti yapilamayanlar, yakını arayip sormayan bir cok kisi kayitlara ölü olarak gecmiyor. onlari da eklersen 80 bin ölü yapar. cok büyük bir kayip, yerinde ve organize bir müdahale olsaydi, bu insanların yarisi kurtulabilirdi.
0
tadellesever
(11.02.23)
büyüklük ve şiddet arasındaki fark da şu acidan önemli.

depremin ölcülebilir etkisine büyüklük diyoruz. depreme yakin ölcüm merkezlerinde sonuclar hatali cikar, deprem merkezinden uzaklastikca ölcümler daha saglikli kaydedilir. o yüzden özellikle büyük depremlerde kandilli sonradan güncelleme yapar. bu sebeple usgs nin ölcümleri bu depremin büyüklügünü daha net gösterir.

şiddet ise depremin yol actigi hasara bakarak hesaplaniyor. yani 7 büyüklügünde bir deprem bir ülkede 8 şiddetinde hissedilirken başka bir ülkede 9 siddetinde hasara yol acabilir. bunun farkli olmasinin bir cok sebebi var, zemin yapisi, yapı özellikleri, yapıların kullanilis sekli (kolonları mı kestin, kolonlara civi mi caktin, kolonlari kesip atik su borusu mu dösedin, herkes balkonuna klima taktirip kullanmadigi esyalari oraya mi yigdi gibi meseleler statik hesaplarini bozar), binanın nasil yikildigi gibi bircok unsur depremin şiddetini ve dolayisi ile ölü sayisini belirler.
0
tadellesever
(11.02.23)
(5)

Ankara Yaşanabilecek Yer

krasich
Depremde zarar gören bir aile olarak ankaraya taşınmak istiyoruz sizce hangi semtte kalmalıyız. Ankarayı hiç bilmiyorum örneğin şu semtte şöyle insanlar kalıyor şurda evler hep lüks ama mantıklı değil, şuralarda hep siteler var ve fiyat performans olarak çok iyi vs gibi cevaplarınızı bekliyorum.(kir
Depremde zarar gören bir aile olarak ankaraya taşınmak istiyoruz sizce hangi semtte kalmalıyız. Ankarayı hiç bilmiyorum örneğin şu semtte şöyle insanlar kalıyor şurda evler hep lüks ama mantıklı değil, şuralarda hep siteler var ve fiyat performans olarak çok iyi vs gibi cevaplarınızı bekliyorum.(kirada kalacağız bir kaç yıl)
0
krasich
(10.02.23)
Bu soruya ailenin ekonomik durumunu bilerek cevap vermek gerekir
Şu kadar diyim, yenimahalle demetevler eski ve riskli yapıdır uzak dur
Bana göre maddi imkan yerinde ise çankaya ilçesinden şaşma
0
photo85
(10.02.23)
Bu arada çok geçmiş olsun
0
photo85
(10.02.23)
yenimahalle'de düzgün yapılar da var. çok geniş bir alan.

bütçe nedir acaba?

ayrancı, cevizlidere, dikmen(belli bir kısmı) düzgün yerler. tabii ben arabasız biri olduğum için hep toplu ulaşım rahatlığını da göz önünde bulundururum. araba varsa seçenekler artar.

çok geçmiş olsun. her türlü soruya yardımcı olabilirim.
0
another satisfied lover
(10.02.23)
Açıkçası bu konuda demetevlerin kötü bir zemine sahip olduğunun makalesini okumuştum.
Ben de Bağlıca taraflarını çok merak ediyorum. Depremde biz de aşırı fazla sallandık. 10.kat diye mi bilmiyorum ama baya kötüydü.
0
kaptan maydanoz
(10.02.23)
ailenin ekonomik durumu, evde yaşayacakların yaşam tarzı ve önceliklerinin ne olduğu önemli bu soruya cevap verebilmek için ama ben belli başlı bazı konumları özetleyim sana. semtleri pahalıdan ucuza doğru yazıcam.

çayyolu, yaşamkent, ümitköy vs. tarafları: son yıllardaki en gözde zengin yerleri. sonradan yapılaşan bir yer biraz da onun yapaylığı var. tabi uygun fiyatlı denebilicek evler de var burada daha ters taraflarında. merkez taraflara uzak bir yer ben o açıdan pek sevmem ama kendi içinde pahalı restoranların, kafelerin bol olduğu bir yaşam tarzı var. merkeze işim düşmez param da var diyenler için güzel bir alternatif.

oran: burası da zengin semti denebilir ama daha eski yerleşim bir semt. burası da genel olarak uzak görülür ama daha merkezi gene de. büyükelçilikler olsun, tunalı olsun o tarz eski ankara merkezlerine daha yakındır.

100. yıl: benim ankara'da yaşamak için gördüğüm 2 favori semtimden biri. burası da pahalı. odtü'nün dibi, öğrenciler, odtü hocaları vs. çoktur o yüzden insanı da epey güzel bir yer bu sebeple. burası da her yere yakındır aşırı merkezi. barlar, eğlenme mekanları vs. çok çeşitli olmasa da var. genelde odtü'de takıldığı için insanları pek öyle çeşitlendirme ihtiyacı görülmemiş sanırım.

ayrancı, hoşdere tarafları: diğer favorim de burası hatta 1 tık önde bende 100. yıldan eski ankarayı severim çünkü. hem aşırı merkezi hem de çok güzel bir semt. hem ağacı mağacı bol, bir sürü butik kafesi restoranı var, hem her yere yakın. kiraları gene pahalı denebilir ama yukarıdakiler kadar değil. eski olanlar içerisinde gayet güzel konumlarda nispeten uygun fiyatlı daireler de var. insanları düzgündür.

balgat, cevizlidere, çukurambar: merkezi yerleri pahalı ama daha ters taraflarında uygun fiyatlı yerler de var. aşırı olmasa da merkezi yerler. evleri fazla eski değildir genelde yapısı güzeldir o yüzden. buralarda akpli ve mhpli zenginler çok takılır ama gene de seçimlerde en çok oy chp'ye çıkar öyle bir tezatı var. bazı yerlerde lüks nargile kafeler, kebapçılar, künefeciler vs. var o yaşam tarzına uygun şekilde.

dikmen, öveçler: 17 yıldır dikmen'de yaşıyorum bence ankara'nın 1 numaralı fiyat performans yeri. ayrancı ya da 100. yıl taraflarına taşınamazsam burada yaşarım sonsuza dek. tabi dikmen büyük bir yer yukarılara çıktıkça oran'a gidiyosunuz ama orta veya aşağı taraflarından bir yer bulursanız merkezi epey. aşağı taraflarından ayrancı'ya yürünür bile. fiyatları ucuz semtlerden değil ama pahalı semtlerden de değil düzgün bir yerinden makul bir fiyata ev bulunabilir aramaya inanılırsa. tabi çok pahalı lüks yerleri de ters taraflarında oldukça uygun yerleri de var. kötü tarafı içinde neredeyse hiç eğlenme mekanı, güzel restoranlar vs. yok. ama her yere yakın olduğu için çok aramıyorum. dikmen vadisi gibi ankara'nın bence en güzel yeşil alanı olan bir yeri var baharda yazda gezmesi güzeldir. burada her türden insan vardır yukarda yazdığım yerler gibi homojen bir dağılımı yok. amiyane tabirle köylü görünümlü amcalar, teyzeler, bir zamanlar apaçi olarak nitelndirilen gençler vs. de boldur, chp kadın kolları görünümlü teyzeler, hipster gençler vs. de boldur. he bir de meşhur deyişte de değinildiği üzere yokuşu boldur.

batıkent, eryaman: merkeze uzak çayyolu taraflarına yakın ama onların aksine o kadar pahalı değil. nezih de semtlerdir, sakindir, neredeyse hep sitelerden oluşur. murat karayalçın dönemi planlanıp inşa edilmiştir gerçekten kaliteli planlama olduğu çok belli oluyor yolları geniş, yeşili bol. insanı da güzeldir. fazla eğlenme alternatifi yoktur bir de merkeze uzaktır ama bunlar dışında çok güzel semtler. 1 yıl batıkent'te yaşadım, ananem de ben doğduğumdan beri burada yaşıyor.

kolej, cebeci: buralar da merkezi epey kızılay'a yürünür, kolej zaten kızılay sayılır cebeci'nin aşağısı da yakın epey, yukarısı mamak oluyor. merkezin insan kalitesi açısından bir tık daha kötü tarafı sanırım. genelde öğrenci evleri çok olur burada ankara üniversitesi'nin siyasal bilgiler fakültesi, tıp fakültesi burada olduğundan dolayı. fiyatları da uygun diye biliyorum dikmen'den bir tık daha ucuz olabilir ya da aynıdır en fazla. çok detaylı bilmiyorum ama kafamda güzel bir alternatif gibi gelmiştir hep.

bence ankara'nın en yaşanılır yerleri buralar. bunlardan hiçbirine ucuz semt denmez diye düşünüyorum, denirse belki cebeci, kolej'e denir, güncel fiyatlarını bilemiyorum ama. ucuz denmese de pahalı da denmeyecekler var ama yukardakiler arasında. benim için ucuzluk önemli dersen ucuz bilinen yerler içinde "şurası fena değildir aslında" diyebileceğim bir yer pek yok maalesef. demetevler, mamak, keçiören, etimesgut, elvankent gibi ucuz yerler var. senin dünya görüşünü vs. bilmiyorum tabi ama ucuz semtler içerisinde ideolojisiyle ayrışan yerlerden bahsedebilirim belki. tuzluçayır, abidinpaşa, ege mahallesi. buralar genelde alevi ağırlıklı yerler, sol görüş ağırlıktır. tuzluçayır ve abidinpaşa merkezi denebilir cebeci'ye yakındır ama ege uzak biraz. hala öyle mi bilmiyorum ama ege mahallesi'ni özellikle biraz tehlikeli bir yer olarak da bilirim polisle çatışmalar vs olurdu burada değişmiştir belki durum bilmiyorum. bunlar dışındaki ucuz semtler genelde dindar, milliyetçi insan ağırlıklıdır.
0
semaforo de medianoche
(11.02.23)
(6)

İş değişikliği değerlendirme

dissendium
Merhabalar. Umarım iyisinizdir.Şu anki işimde bir fabrikada kalite kontrol sorumlusuyum. Tecrübem çok yok. Maaşım 13500. Hafta sonu tatil. Vardiya, fazla mesai yok. Fabrika ortamından kurtulmak istediğim için insan kaynakları, muhasebe alanlarında iş bulmayı düşünüyordum. Sürekli bu alanlarda iş ila
Merhabalar. Umarım iyisinizdir.

Şu anki işimde bir fabrikada kalite kontrol sorumlusuyum. Tecrübem çok yok. Maaşım 13500. Hafta sonu tatil. Vardiya, fazla mesai yok. Fabrika ortamından kurtulmak istediğim için insan kaynakları, muhasebe alanlarında iş bulmayı düşünüyordum. Sürekli bu alanlarda iş ilanlarına bakıyorum. Tecrübeliyse 10 bin, 12 bin maaş teklif ediliyor ki benim bu alanlarda tecrübem yok. Tecrübesiz olduğum için 8500 TL bile teklif edilebilir. Bu durumda maaşım 5 bin TL düşecek ve neyle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ama fabrika ortamından kurtulmuş olacağım. Böyle bir değişiklik yapmam mantıklı olur mu? Geleceğim için nasıl bir kariyer planlaması yapmam daha iyi olur? Makine mühendisiyim. Roketsan'da çalışıp sadece işle ilgilenmek isterdim ama çalıştığım işlerde genelde yüzde 50 işle, yüzde 50 insanlarla uğraşıyorum. Bu da aslında mühendislikten uzaklaşmama neden oluyor. Siz aynı durumda olsaydınız ne yapardınız? Cevap veren olursa teşekkür ederim.
0
dissendium
(10.02.23)
Erp danışmanlığı, iş analistliği gibi meslek kollarını araştırmanı tavsiye ederim.

Merhaba bu arada, iyi olmaya çalışıyoruz.
0
sevilen progressive türkücü
(10.02.23)
sen ofis ortamina gec. duyurularinin ortak noktasi hep bu oluyor. fabrika deyince biraz varos, dunya gorusu kisitli bi ortam beliriyor kafamda. ofis bul kendine. ailenden destek aliyosan, ik istiyorsan 8500e calis gerekirse. 8500 asgari ucret bu arada. deneyimsiz de olsan dilin varsa, okulun iyiyse en kotu 10k verirler aslinda. baktin olmadi, cikarsin yine saha, fabrika muh olursun.
bi de ik yi bilemicem de muhasebe isi kolay bulursun. bakarsin smmm falan olursun sonra.
0
Kittie
(10.02.23)
Bende fabrika ortamından uzaklaşmak istiyorum bir yandan da koşturmaca fena olmuyor.
Gerçi atanırsam memuriyette çok daha iyi olacak stres azalıcak.
Belki memuriyete hazırlanmayı planlayabilirsin hocam. Hem yds iyidi senin.
Ben tasarım bölümündeyim insanla işim pek yok denilebilir böyle bir bölüme de geçiş düşünebilirsin.
0
kararsızataletfilozofu
(10.02.23)
Muhasebe ölü bir meslek. 10 sene sonra işsiz kalırsın. Ve çok az para alırsın, öyle de kalırsın. Farklı bir şey yap. Alaylı yazılımcı olabilirsin. Sap, abap uzmanı olabilirsin.

İnsan kaynaklarının emlakçı versiyonu olan head hunterlık yapabilirsin. Outsource yani çalışan kaynağı yaratan bir iş kurabilirsin. Senin bordronda tuttuğun çalışanın maliyetini belli bir kar yüzdesiyle faturaladığın temiz bir iş düşünebilirsin.
0
gabe h coud
(10.02.23)
hocam duyurularindan anladigim kadariyla her zoruna giden bir olayda is degistiriyorsun. bu da senin kidemine etki ediyor. insanlarla iletisim kurmayi ve zorluklarla basetmeyi ogrenmen lazim. cunku her gittigin yerde bir zorlukla karsilasacaksin.

mesela ben yillar yillar once yabaniydim insanlarla iletisimden cekinir, en ufak bir seyi bile bana yapilmis saygisizlik pervasizlik olarak nitelendirirdim. ama asgari ucretle hizmet sektorunde calisinca iletisim becerilerim gelisti. simdiki it danismanligi isimde ise tamamen level atladim iletisim konusunda. mesela karsidaki adam malsa uzatmiyorum dogru soyluyorsunuz diyorum. ama yine de kendi bildigimi yapiyorum. bunu o yillar onceki yabani halimle yapamazdim.

bu arada seni kesinlikle yargilamiyorum. sadece fikirlerimi belirtmek istedim belki sana bir yarari olur diye.

el cevab: bence isyerine daha cok isle ilgilenebilecegin, muhendis olarak katma deger uretebilecegin bir pozisyonda calismak istedigini soyle. muhasebe hem sana kafayi yedirtir hem kazanamazsin. ik'ya hic gelmiyorum bile. muhendis adamin yapabilecegi bir is degil
0
nibba
(10.02.23)
8500 demişsiniz ama çok ölücü bir yer değilse asgariye vasıflı eleman çalıştırmaz ya az da olsa üstünü verir herhalde. tabi memlekette ölücü yerler de az değil maalessef. ama makine mühendisinden ikcı yaparlar mı o zor geldi bilemedim piyasada önemsenen bir eğitim, sertifika programı gibi bir şey varsa anca öyle alırlar diye düşündüm. sen daha iyi araştırmışsındır tabi bunları.

ben de senle benzer bir durumdan geçtim bir mühendis olarak. hatta benim durumum daha da kötüydü fabrika işinde asla çalışmak istemememe rağmen onu bile bulamadım. ama bu benim için iyi oldu aslında şu an geriye dönüp bakınca çünkü radikal bir değişiklik yapmam gerekti. it sektöründe çalışıyorum şu an ve mutluyum. ilk başlarda işe girmesi kendini kabul ettirmesi kolay değil gene başlangıç maaşları çok düşük -iyi firmalardan başlayamazsan eğer- ama zorlaya zorlaya bi şekilde düzgün bir yola girdim ve daha yolun başındayım. ik - muhasebe yerine neden bu işleri düşünmüyosun bölümünle çok daha alakalı?
0
semaforo de medianoche
(11.02.23)
(2)

işsizlik maaşı

mister green
selamlar arkadaşlar,işsizlik maaşı almak için işten çıkarılmak mı gerekiyor? kendim istifa etsem işsizlik maaşı alamıyor muyum? :(
selamlar arkadaşlar,
işsizlik maaşı almak için işten çıkarılmak mı gerekiyor? kendim istifa etsem işsizlik maaşı alamıyor muyum? :(
0
mister green
(03.02.23)
çıkarılmak gerekiyor. belli bir sigorta prim gününü de doldurmak gerekiyor. ayrılmayı kafaya koyduysan patronuna söyle anlaşmalı şekilde işten çıkarabilir seni. nedense bazı insanlar resmiyette kovulmuş gözükmekten rahatsız oluyor ama hiçbir zararı yok merak etme tecrübe konuşuyor.
0
semaforo de medianoche
(03.02.23)
Alamıyorsun.
0
ditu
(03.02.23)
(16)

Macbook air m1 mi alayım başka bir şey mi?

invictae
Şöyle bir baktım da elle tutulur laptoplar 15’ten başlıyormuş. 15’i verdikten sonra eğitim indirimiyle falan 17’ye macbook air alıp geçeyim diyorum?
Şöyle bir baktım da elle tutulur laptoplar 15’ten başlıyormuş. 15’i verdikten sonra eğitim indirimiyle falan 17’ye macbook air alıp geçeyim diyorum?
0
invictae
(01.02.23)
aşırı mantıklı hareket, rahat edersin
0
jelly bear
(02.02.23)
Ne yapacağına bağlı. Oyun oynamayacaksan air mantıklı ama 8 gb ram de az geliyor.
0
Erestor
(02.02.23)
apple olmayan iyi laptoplar 25 bin civarı fiyatlarda. oyun oynamak için almıyosan air m1 batarya süresi, dizaynı, hafifliği ve işletim sistemiyle her türlü döver 25klık laptopları. senin yerinde olsam biraz daha zorlayıp m2 alırım 10 yıl arkama bakmam ama ben basit isteklere sahip bir kullanıcıyım diyosan m1 de olur tabi.

oyun oynarım diyosan 17kya değil 1kya bile alınmaz macbook air orası ayrı.
0
semaforo de medianoche
(02.02.23)
ssd ve ram lehimli. ben bu yüzden vazgeçtim almaktan.
0
zalbarath
(02.02.23)
m2'nin 256gb ssd olanı daha yavaş. (işlemci daha hızlı tabii ama kullandıkları ssd daha yavaş)

air m1 base modeli güzel alet ben iki yıl kullandım sattım. 512gb ssd ve/veya 16gb ram olsa daha iyi ama fiyatı artırmak istemezsin sanırım.

ultrabook olup lehimli olmayan yok sanırım. Anca büyük oyuncu laptopu falan alırsan harici m2 slotu oluyor.
0
nhk ni youkosu
(02.02.23)
@nhk ni youkosu

ssd büyük çoğunlukla lehimli olmuyor. ram genelde ince hafif laptoplarda lehimli ama lehimli olmadığı modeller de var hp zbook firefly gibi.
0
zalbarath
(02.02.23)
2011'de aldığım macbook pro ile hala sahneye çıkıp müzik yapıyorum. sadece pili değişti. iki yılda bir de toz temizliği yaptırırım. öyle diyeyim. ama 2011 yılında 2400 dolar vermiştim. Şimdinin parasıyla 40.000 lira falan. Yine en az 2000 dolarlık bir mac seni en az on yıl çok rahat götürür. Hele gündelik işlerde... Toptan alışveriş gibi. Çok para veriyorsun ama ucuza geliyor aslında.
0
alperz
(02.02.23)
Macbook M1 asla tavsiye etmiyorum. Dizayn berbat. Bir sorun oldu safe mode'a girmeniz lazım diyelim. Power button ana karttan bağımsız minik ayrı bir kartın üstünde. Bu kart bozulunca safe mode'a girmek imkansız. Kartı da Türkiye'de bulamıyorsunuz. Verdiğiniz onca para çöp oluyor. Macbook alacaksanız eski intel çiplerinden olanlardan alın M1 M2'lerden uzak durun.
0
kurbanlik koyun
(02.02.23)
günlük işlerde falan kullanacaksak macbook air m1 alabileceğin en uygun fiyatlı ve en iyi cihaz olur. ikinci el değerini de iyi koruduğu için iyi fiyata satabilirsin değiştirmek istersen. 2 yıl da garantisi olacağı için sıkıntı olursa direkt yaptırırsın. bence 17 çok çok iyi fiyat.
0
roket adam
(02.02.23)
ben de bir seneye yakın süredir kullanıyorum m1 macbook air 16gb ram ve kesinlikle kusursuz bi cihaz. oyun konusunda ben oyun da oynuyorum, hem de güzel ayarlarda. çok sık olmasa da borderlands 2-3, tomb raider serileri vs oynadım, dead cells gibi oyunları zaten havada karada oynatır. alırsın paran da havaya gitmez, memnun kalmazsan hemen elden çıkarırsın. ben şahsen şiddetle tavsiye edebilirim. arıza durumu çok nadir gelişen bi durum bence ki orada da bir mağduriyet yaşayacağını sanmıyorum. ki dizayn da berbat demiş arkadaş, diğer dediklerine ne kadar itibar edilir emin değilim.
0
vaveylababa
(02.02.23)
hep macbook hayalim olduğu için ryzen 7 işlemcili thinkpad bilgisayarım olsa da hep macbook'a ve macos'a merakım olduğu için haziranda 16 gb ramli m1 macbook air aldım.

aldığımdan beri de thinkpad'i kullanmıyorum, satsam 10.000 lira edecek değmez elimin altında windows cihaz bulunsun diye tutuyorum o kadar.
0
denizgonen
(02.02.23)
aynı düşünce yapısıyla m2 air aldım. hiç de pişman değilim.
0
fernandoenes
(02.02.23)
İş yoğunluğundan bakamadım, tikler birazdan geliyor.

Duyuruyu alelacele açmıştım, bilgisayardan beklentimi yazmamışım.

Bilgisayarda ne yaparım?
Öğretmenim: word, pdf, tarayıcı(çok sekme) üçgeninde takılırım.
Eğlence için de en fazla spotify, youtube, netflix, disney tarzı takılırım. Oyun oynamıyorum.

8gb bu durumda yeterli mi?
0
🌸invictae
(02.02.23)
@invictae: Hocam yeterli, başka bir şeye bakmayın macbook alıp geçin.
0
Erestor
(02.02.23)
Yeterli ama şöyle, çok sekme + program açıkken spotify'ın takıldığı müziğin durup tekrar devam ettiği durumlar oldu bende.

Ayrıca bilgisayarın ömründen yersin çünkü ram yetmeyince SSD'ye yazıp (swap) gerekli işlemi hızla hallediyor. Ama sürekli ssd'yi de kullanmış oluyorsun. Bu durumda aslında ram'i veya ssd'yi bir büyük seçim almak uzun vadede mantıklı oluyor. Ha ben henüz çevremde ssd'si bu sebepten bozulan ömrü dolan görmedim ama çıkalı 2-3 yıl oldu zaten, 5-10 yıl kullanırsan diye diyorum bunu.

not: usb-c to usb-a (ve hdmi mümkünse) hub gerekecek, onların iyisi (Baseus vs.) 500-600 lira bu da aklında olsun. Okulda projektörle işin varsa ve eski usül VGA ise ben bir de Hdmi'dan VGA'ya dönüştürücü aldım iki adaptörle kullanıyordum mesela :D Ek masraf olarak çıkacak yazayım dedim.
0
nhk ni youkosu
(02.02.23)
1 yıldır m1 16gb ramli modelini kullanıyorum, android studio, docker vb. gibi yük getiren işlemler de yapıyorum alet çok iyi. 8gb ramli model yerine 16 gb ramli olanı tercih edin derim.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(02.02.23)
(8)

Hangi laptop sizce?

asethuan
Arkadaşlar selam,İş için değil, günlük işlerimi göreyim, youtube müzik vs, biraz da oyun oynayayım. Sizce hangisi?1) Hewlett Packard HP 470 G9 Intel Core i5-1235U 16GB 512GB 17.3 Inch Windows 11 Pro Laptop in Silverhttps://www.laptopsdirect.co.uk/hewlett-packard-hp-470g9-i5-1235u-17-16gb-512-6s708ea
Arkadaşlar selam,

İş için değil, günlük işlerimi göreyim, youtube müzik vs, biraz da oyun oynayayım. Sizce hangisi?

1) Hewlett Packard HP 470 G9 Intel Core i5-1235U 16GB 512GB 17.3 Inch Windows 11 Pro Laptop in Silver

www.laptopsdirect.co.uk

2) MSI Katana GF76 Core i7 12700H 8GB 512GB RTX 3050 144Hz 17.3 Inch Windows 11 Gaming Laptop

www.laptopsdirect.co.uk
0
asethuan
(01.02.23)
hp olmayan.
0
bu nicki alamazsiniz
(01.02.23)
ilkindeki dahili gpu oyunlar için çok kötü

ikincideki harici ekran kartı fena sayılmaz.
0
zalbarath
(01.02.23)
zalbarath+1
ilki oynatmaz.
0
black holes in the sky
(01.02.23)
Kesinlikle 2. Seçenek.
0
odiyus
(02.02.23)
Geçenlerde bazı insanların her türlü oyunu oynamak için güçlü bir ekran kartına gerek olduğunu sanabileceğini keşfettim.

Eğer biraz da oyun oynayayımdan kastınız bulaşık simulatörü gibi oyunlarsa ilkini alın, biraz da oyun oynayayım istiyorum cümlesini bilinçli olarak kurduysanız ikincisini alın.
0
akhenaten
(02.02.23)
ikinciyi alın
0
crackcodemood
(02.02.23)
@akhenaten teşekkürler. Aslında biraz oyundan kastım çok yeni oyunlar değil. Biraz Skyrim, biraz mount and blade vs.
0
🌸asethuan
(03.02.23)
günlük işleri görmekte ve eski oyunları oynatmakta 2'si de sıkıntı yaşatmaz ama bence biraz da çağın gereksinimlerini karşılamak açısından bakmalı buna. çünkü elinizdeki laptopun 3-5 yıl sonra mı yoksa 8-10 yıl sonra mı çok eski gibi hissetirmeye başlayacağı bence ne için alırsanız alın önemli. yine bence 2023 yılında 0 bilgisayar alan birisi 16 gb ram'den aşağısını düşünmemeli, o açıdan eğer benim yeni nesil aaa+ oyunlara gönlüm kaymaz max skyrim falan oynarım diyosanız 1 daha mantıklı bence. ama yok belli de olmaz ilerde şu oyuna da bakayım diyebilirim derseniz 2. seçeceğin özelliklerine benzer ama ram'i 16 gb olan başka bir model araştırmanızı öneririm. bütçe çok sabitse belki daha düşük fiyatlı markalarda o özellikleri arayabilirsin.
0
semaforo de medianoche
(03.02.23)
(7)

hâlâ vs hala

ajora
entry'lerde ya da başka yerlerde yazdığım yazılarda kendimi bildim bileli bilinçli olarak şapkasız yazıyorum, çünkü sık kullandığım bir kelime ve yazı boyunca aynı kelimeyi şapkalı yazmak fazla kasıntı/eğreti duruyor benim için. bununla beraber insanların bu yazımla ilgili algısından tam emin değili
entry'lerde ya da başka yerlerde yazdığım yazılarda kendimi bildim bileli bilinçli olarak şapkasız yazıyorum, çünkü sık kullandığım bir kelime ve yazı boyunca aynı kelimeyi şapkalı yazmak fazla kasıntı/eğreti duruyor benim için. bununla beraber insanların bu yazımla ilgili algısından tam emin değilim (aslında bu algıya sahiptim önceden ama üzerine düşündükçe belirsizleşti sanırım) ve bunu merak ettim: uzunca bir yazıda "hâlâ" yerine "hala" yazıldığında yazarın bu kelimenin yazımını bilmediğini mi düşünürsünüz, yoksa gözünüze bile batmaz mı bu?

bunun dışında yine bazı konularda tdk'ya aykırı davranarak "tdk'ye" yerine "tdk'ya" yazıyorum mesela bu cümledeki gibi. belki bunun gibi başka "bilinçli yanlış yazım" örnekleri varsa aklınızda, bunlar hakkındaki görüşünüzü de belirtebilirsiniz.
0
ajora
(28.01.23)
senelerdir a üzerinde şapkanın kaldırıldığını ortamlarda söylüyordum. çünkü öyle bir karar bayağı konuşulmuştu hangi seneydi hatırlamıyorum. Şimdi sizin soruya cevap vermek için arattığımda bambaşka şeyler çıktı. meğerse hiç böyle bir şey olmamış. bir kaç sene sonra da kaldırıldı diye mi okuyacağız bilemedim. zaten tdk en öfkeli olduğum kurumlardan biri.

Şu durumda "kârı" yerine "karı" yazılmış bir yazıda yazım yanlışı olduğunu düşünürüm.
0
hikaye mesture
(28.01.23)
Birkaç sözcükte anlam karışıklığı olmaması için şapkalı a kullanılıyor. Kar/kâr hala/hâlâ adet/âdet aklıma geneler. Ben genelde hâlâ diye yazıyorum ama arada üşenip hala yazdığım da oluyor ve böyle yazan birini okusam negatif düşünmem.

Tdk'da konusunda ciddi bir haber sitesi falansa "aa yanlış yazmışlar ehehe" diyip eğlenirim ama günlük konuşmada ben de hep tedeka diyorum. O yüzden kötü düşünmem yazan hakkında.

Bilinçli olarak ağabey yerine abi yazıyorum. Makale de yazsam kitap da yazsam ağabey yazmam çok iğrenç bir sözcük bence.

Geçen biri duyuru açmıştı Türkçede baya diye sözcük yok bayağı o diye. Bence baya yani baya baya yazıyorum. Yanlışsa da yanlış :)

Bi de noktalama olarak yine geçenlerde baya tartışıldı iki nokta olayı. Cümleyi iki noktayla bitirmeyi seviyorum tweet atarken falan. Tek nokta sertliği yok, üç noktanın gereksiz manidarligi yok, tam ortada bir etki veriyor..

Böyle günlük hayatta bilinçli yaptığım yazım/noktalama işaretleri hataları
0
nundu
(28.01.23)
tam tersi "hâlâ" yazılması rahatsız ediyor beni. anlam karışıklığı olabilicek bir durumsa ben de şapka kullanabiliyorum ama babanın kız kardeşinden bahsetmediğinin ayan beyan ortada olduğu bir yazıda şapka kullanmak falan aşırı garip bence. hayırdır orhan pamuk'la mı görüşüyorum diyorum içimden.

öte yandan böyle sadece aşırı resmi bir dilekçe, evrak vb. konularda uyulması gereken onun dışında uyulduğunda aşırı garip duran bir sürü kural var bana göre türkçe'de. nundu da yazmış mesela bayağı, ağabey var. onlar dışında anane, babane yerine anneanne, babaanne yazılması da komik geliyor bana. ya da gidicez, kalıcaz vs. yerine gideceğiz, kalacağız yazmak, yukarda mesela olabilicek yazmışım doğrusunun olabilecek olduğunu biliyorum ama olabilicek daha samini geliyor bana. şirkette mail yazsam e'yle yazarım fakat chatleşmedir, entry yazmadır falan i'yle yazabiliyorum bunları bazen moduma göre değişiyor. düşünsek daha çok şey çıkar böyle.
0
semaforo de medianoche
(28.01.23)
@hm

evet, seneler önce düzeltme işaretinin kaldırıldığına dair bir şeyler söylendi, çoğu insan şapkasızlığa kapılıp gitti sonra.

"kârı" yerine "karı" yazmıyorum asla ve sormak istediğim de tam olarak buydu aslında. birinin "kârı" yerine "karı" yazmasına ben de takılırım, ama "hâlâ" günlük kullanımda çok fazla kullanıldığından bu kelime özelinde esnemeye gidebiliyorum. "kârı" yerine "karı" yazsan idrakı da çok zorlaştırır zaten, o yönü de var. şapkasız olarak yazılan "hala" okunduğunda okuyanın algısı direkt olarak babanın kız kardeşine değil de "hâlâ"ya gidiyor bence, o yüzden okuyucuyu da zorlamıyor, doğal geliyor.

@nundu

âdet, abi, tdk konularında hemfikiriz. baya konusundaysa, ben de maalesef "baya" yazanın doğrusunu bilmeden yazdığını düşünüyorum :p ama uzun yazılar dışında, mesajlaşmalarda falan benim de "bayağı" yazmaya elim gitmiyor ve yıllardır "bayaa" yazıyorum çözüm olarak. gerisi okuyana kalmış, hehe

@sdm

şimdi yazdıklarıma çok benzer şeyler yazmışsınız siz de, katılıyorum.

---

bu mesajı yazarken şimdi öğrendim mesela: "idrakı" değil de "idraki" imiş. muhtemelen anarşist tarafım ağır basacak bu kullanımda da uzunca bir süre.
0
🌸ajora
(28.01.23)
TDK düzeltme işaretini hiçbir zaman kaldırmadı, L harfi kendinden sonra gelen sesi zaten incelttiği/uzattığı için (birkaç istisna dışında) lâ yerine la yazmayı norm belirlediler, o kadar. Layık, lakin, laubali falan yazarken â kullanılmıyor artık. Kullanımı da epey kurallı aslında. www.tdk.gov.tr

Uzunca bir yazıda "hâlâ" yerine "hala" yazıldığında yazarın bu kelimenin yazımını bilmediğini, biliyorsa da umursamadığını, üşendiğini düşünürüm. Ben telefon klavyesinde bile hâlâ yazıyorum, zaten telefon da alıştı, klavyenin üstünde doğrusu çıkıyor hemen. Gelicem, bakıcaz falan gibi konuşma dilini yazıya geçiren yazım yanlışlarını casual yazışmalarda kullanıyorum, bilgisayar başındaysam yine kurallı yazıyorum gerçi, alışkanlık. Ama bu gibi şeyler gündelik kullanımla belirleniyor ve değişiyor, TDK sonradan gelip kural koyuyor sadece. Mesela yukarıdaki örneklerde ağabey/abi var, çalıştığım bazı yayınevlerinde kitaplarda da abi kullanıyoruz, ağabey yazmıyoruz.

Bir de genel olarak, Latin alfabesi kullanan bir sürü dilde bütün şu sesler (àáâãäåæèéêëìíîïñòóôõùú) varken bizim bir â, î ve û'yu çözemememizi hiç anlamıyorum.
0
kobuzchu kiz
(28.01.23)
Yazım yanlışı ya da bilgisizlik değil dümdüz saygısızlık olduğunu düşünürüm. Hadi hafifleteyim, özensizlik diyeyim. Her şeye çalışan kafalar bunları mı öğrenemeyecek de ayırt edemeyecek... inanmıyorum buna.

Ayrıca tdk denen kurumun Türkçeyle oynadığı kadar başka hiçbir kurum kendi anadiliyle oynamamıştır bu kadar çok saygısızlık yapmamıştır. Aklına esti mi kural değiştiriyor, kural neden konur diye sorsan cevap veremezler ama.
0
muhayyer divan
(28.01.23)
uyarınca bir de "tdk polisi" diye de kafa ütülerler.

dil aklın aynasıdır demiş büyüklerimiz. güzel yazmak gerek.
0
alperz
(29.01.23)
(8)

Aseksüel olmuş olabilir miyim?

magni
Hayatımın bana en güçlü, zirve şeyler hissettiren o ilişkisi sonlandıktan sonraki süreçte yeni bir kadınla ne zaman tanışsam hemen sıkıldığımı fark ettim. İstemsizce beynim her karşıma çıkanı eskisiyle kıyaslıyordu, olmuyordu, hiç heyecanlanamıyordum. Sürekli başa sarmalar, yeni denemeler falan aşır
Hayatımın bana en güçlü, zirve şeyler hissettiren o ilişkisi sonlandıktan sonraki süreçte yeni bir kadınla ne zaman tanışsam hemen sıkıldığımı fark ettim. İstemsizce beynim her karşıma çıkanı eskisiyle kıyaslıyordu, olmuyordu, hiç heyecanlanamıyordum. Sürekli başa sarmalar, yeni denemeler falan aşırı lüzumsuz gelmeye başlamıştı. Bu durum beni zamanla yeni insan tanıma hevesinden uzaklaştırdı. Kendime, işime, sporuma, yakın arkadaşlarıma odaklı bir hayatım var artık.

Ve tüm bu durumların beraberinde getirdiği bir sonuç olarak da sekssiz, kadınsız yaşamaya alıştım. Çok uzun zamandır seksi zerre aramıyorum, canım çekmiyor. Biraz canım istese birileriyle tanışmak için dating app vs. denerdim ama yok, sıfır. Zamanında pek çok haltı yemiş 30'lu yaşlarında hetero bir erkek olarak şu an bu durumdayım. Bitmiş biri ilişkimden sonraki yeni denemelerimde aradıklarımı hiç bulamayınca adım adım bu noktaya geldiğimin de altını tekrardan çizmiş olayım.

Aseksüel olmuş olabilir miyim acaba? Sonradan olunabiliyor mu?
0
magni
(27.01.23)
Seks için söylediklerin osbir için de geçerli ise evet, yoksa hayır.
0
baba553
(27.01.23)
@baba553 Onun için de geçerli evet.
0
🌸magni
(27.01.23)
Aseksüellik doğuştan benim bildiğim. hastaneye gidip hormon testi yapılabilir.
0
komando kani var bende
(27.01.23)
ne kadar zaman oldu ayrılalı?

benim bir arkadaş, ayrıldıktan uzun bir süre sonra başka birini bulunca şöyle demişti: "ondan (eskisinden) başka kimseden hoşlanmayacağımı sanmıştım"

geçici bir şeydir muhtemelen.
0
ahm1
(27.01.23)
Sanmıyorum, aşırı yüklemeden dolayı doymuşsunuz. Vücut ve hislerde yıpranma olmuş olabilir. Biraz zaman verin kendinize, normal seviyesine gelecektir
0
Leonardo~Da~Vinci
(27.01.23)
Bazı mineral ve elementlerin eksikliği sebebiyle testosteron seviyeniz de düşmüş olabilir.

Çinko/magnezyum/selenyum/d3 seviyelerinizi kontrol ettirebilirsiniz.

Yeterince beslenemiyoruz.

Sporda da bacak idmanlarını ihmal etmeyin.

Depresyon da seksüel isteği yok eder.
0
msb
(28.01.23)
en önemli bilgi olan ne zamandır böyle olduğunu yazmamışsın. aseksüelliği tam nasıl tanımlamak lazım diğer insanlara veya sekse karşı eskisi gibi heyecan hissetmemek aseksüellik midir bilmiyorum ama cinsellikten soğumak diyeyim ben ona. 5-10 yıldır böyle hissediyosan kalıcı olabilir. 6 ay 1 yıldır böyle hissediyosan geçici bir şey olabilir zaman vermek gerekebilir. 1 yıl olmadıysa bence biraz daha zaman vermek lazım ama 1 yılı geçtiyse bir doktora gidip hormon testleri falan yaptırmak da iyi olur sanki. onun dışında bu isteksizlik mevzun sadece aşk ve seks hayatında mı? onun dışında da böyleysen depresyonda da olabilirsin onun çözümü başka tabi.
0
semaforo de medianoche
(28.01.23)
dostum biz kadinlara bir gunde kusmedik. resmen prime donemimde olmama ragmen kimseyi arzulamiyorum su siralar. en siradan kiz brad pitt'i hak ettigini dusunecek kadar deluzyonel. instagram sosyal medya vs kadinlara kafayi yedirtti. annem koyden kiz bulsa evlenirim.
0
baldur2
(28.01.23)
(14)

iş bulabilmek için kurs önerileri alıyorum

hlot
30 yaşındayım. doğru dürüst bir iş deneyimim yok, ingilizcem iyi değil, dandik bir bölümden mezunum (lisans). neden böyle oldu diye sormayın, oldu bitti artık, biraz daha kötümser kalırsam hayatım bu şekilde bitecek zaten.1-2 kursa gidebilecek kadar para var (akraba destek çıkacak). 2 kurs diyelim b
30 yaşındayım. doğru dürüst bir iş deneyimim yok, ingilizcem iyi değil, dandik bir bölümden mezunum (lisans). neden böyle oldu diye sormayın, oldu bitti artık, biraz daha kötümser kalırsam hayatım bu şekilde bitecek zaten.

1-2 kursa gidebilecek kadar para var (akraba destek çıkacak). 2 kurs diyelim biz buna. şu an yaşımdan dolayı "şu sektör hoşuma gidiyor", "şuraya girmek isterim" gibi bir şey demeye hakkım olmadığını düşünüyorum (sektörlerden de bihaberim zaten) ama mümkün mertebe ofis işi, masa başı bir iş arıyorum.

sorum şu: hangi 2 kursa gidersem (mümkünse 1 olabilirse daha iyi) bu benim için "mevcut durumumda" en iyisi, en "efektifi" olur. hangi 2 kurs, benim işe girme ihtimalimi en çok arttırır? hatta hangi 2 kurs, beni bir işe sokar?

yardımcı olursanız çok çok sevinirim. çok teşekkürler.
0
hlot
(26.01.23)
yok öyle bir kurs.
0
kanasla intihar eden adam
(26.01.23)
İşKur'a git. Orada işbaşı eğitim kursları var. Kurslar ücretsiz. Hatta sigortan yapılıp üstüne ufak bir para veriyorlar. Kursu bitirdiğinde de hem iş öğrenmiş oluyorsun hem de seni istihdam eden kişiye İşKur destek sağlayacağı için cazip bir aday olmuş oluyorsun.

Tabii maaş beklentin yoktur umarım. 30 yaşında ve doğru dürüst bir deneyimi olmayan kişiye işbaşı eğitim kurs bitirse de çok büyük paralar vermezler diye düşünüyorum.
0
nawar
(26.01.23)
bence kaynakcilik ogren. ben simdiki isim olmasaydi kaynakcilik, motor ustaligi, seramik ustaligi vs kovalardim.
0
nibba
(26.01.23)
Kpsskursu ve eğer yoksa aöf-işletme lisansı.
0
kararsızataletfilozofu
(26.01.23)
@nawar: maaş beklentim yok tabii. Birkac sene asgari ucrete raziyim.
0
🌸hlot
(26.01.23)
yazılımcılık yapabilirim dersen bilgeadam'ın (veya varsa benzeri başka yerlerin) kurslarına bakabilirsin. zamanında (2-3 yıl öncesi gibi) bir programı vardı adı neydi unuttum da 6 aylık falan bir kurstu ve işe girdikten sonra kurs parasını alıyordu ve belli bir sürede işe giremezsen hiç almıyordu hatta. fiyatı biraz tuzluydu fakat okul gibi haftada 5 günlük full time falan bir kurstu sanırım ve 1 ay falan da staj yapılıyodu, staj yerini de onlar ayarlıyordu baya kapsamlı bir şeydi.
0
semaforo de medianoche
(26.01.23)
online yazılım calıs.
youtube deniz derya. hatta hic bir sey bilmiyorsan yol haritan şunlar olabilir bence.

html
css
javascript
react

bunlarla ilgili youtubeda ne var ne yok izle(iyileri ayrıstıracaksın zamanla) , uygula. 6 ay sonra tesekkur icin bana mesaj at.
0
vazovski
(26.01.23)
bu soruyu arada bir soruyorsunuz siz sanırım :/

güncel cevabım data analistliği.
0
jimjim
(27.01.23)
hepsini unut aşçılık kursuna git :) bence hem eğlenceli hem de parası güzel.
0
entropik
(27.01.23)
kaynakcilik yazmaya geldim ama yazilmis saten. pratikte en mantikli cevap ama tiklenmemis. masabasi demissin ama 30 una kadar is networku edinemediysen-cevren veya ustun bir meziyetin yoksa o is biraz!! şans gerektiriyor. kıç ıslanmadan balık tutulmaz demiş bilge biri.
0
unabomber
(27.01.23)
hocam realist olup yüksek kalifikasyon gerektiren mesleklere bakmayın artık.

-Emlakçılık: kurumsal bir ofise başvurup (remax, coldwell banker) dükkan açmadan mesleğe başlayabilirsiniz. Getirisi yüksek ama sanıldığı kadar kolay değil. İletişim becerileri güçlüyse 5-10 senede evini alır altına mercedes çekersiniz. Çevremde örnekleri var.

-Front-end, mobil gibi başlangıç olarak girmesi öğrenmesi kolay yazılım alanları. Ama piyasada junior’a ve alaylılara pek talep yok. Bilgeadam gibi kurslar var fakat pahalı, netten kendi kendine öğrenmeniz daha yararlı olur. chatgpt de baya yardımcı oluyor

-kpss veya torpil tanıdık vasıtası ile devlette iş bulma

bence en mantıklısı 3.sü.
0
Erestor
(27.01.23)
Muhasebe kursuna gidebilirsiniz. En çabuk iş bulunan sektör olduğunu düşünüyorum. Bunun haricinde İngilizce kursuna gidip kendinizi dış ticaret alanında da biraz geliştirip bi gümrük müşavirliğinde iş bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Aklıma bu ikisi geldi.
0
dakota
(27.01.23)
ofis işi demişsiniz biliyorum. o nedenle sorunuza cevap olmayacak ama yine de karşıma çıkan bir durumdan bahsetmek istiyorum.

geçen gün bi toplantıda birileri 25bin tlye vinç operatörü bulamadıklarını ancak 35 bin tlye bulabildiklerini söylediler. sonra muhabbet yürüdü 16 saatlik bir eğitimi var dendi. ama ben bilmiyorum tabi o konuları hiç.
insan lisans mezunu falan olunca başka seyler bekliyor tabi. ama meslek edindiren bir şeylere bakın bence. yani ingilizce falan değil.
0
faredenkorkankedi
(27.01.23)
skill based bir iş yapmayacaksanız tanıdık olmadan şu ortamda bulmanız zor. torpil yani kısacası.

ilkokul mezunu olarak stk, belediye gibi yerlerde çok çok iyi maaşlara çalışabilirsiniz. tek gereken şey bir referans.

Bir de kafana göre tik atmamışsın beğenmediğin cevaplara ama teşekkür etmeyi bilmek ve insan ilişkilerini iyi tutmak da sorunun bir cevabı.
0
scholar
(27.01.23)
(4)

erkek için vücudu saran uzun kollu üst ne diye aratmak lazım

semaforo de medianoche
benim eskiden böyle bir şeyim vardı füme tonlarında. kışın soğuk havalarda halı saha yaparken formanın altından giyerdim hem güzel görünürdü hem üşütmezdi. yıllar sonra çok yıpranınca yer bezi oldu tabi. yerini doldurmak istiyorum tekrar ama o tarz bi şey bulamıyorum. formanın altından görüneceği iç
benim eskiden böyle bir şeyim vardı füme tonlarında. kışın soğuk havalarda halı saha yaparken formanın altından giyerdim hem güzel görünürdü hem üşütmezdi. yıllar sonra çok yıpranınca yer bezi oldu tabi. yerini doldurmak istiyorum tekrar ama o tarz bi şey bulamıyorum. formanın altından görüneceği için içlik gibi iç çamaşırı formatında bir şey istemiyorum, bir de vücudu saran tarzda olması önemli forma altından giyeceğim için. hepsiburada, trendyol'dan falan bakıyorum da ne diye aratmam lazım? ya da direkt bildiğiniz bir markada varsa oranın sitesinden de bakabilirim.

edit: aslında tam şunun www.malabadiicgiyim.com füme rengi istediğim. siyah, beyaz iç çamaşırı gibi yapıyor, bordo da çok baskın sevmedim. www.malabadiicgiyim.com şunun rengini arıyorum direkt ama bu da boğazlı hem de bedeni (m) yok.
0
semaforo de medianoche
(26.01.23)
termal içlik olarak aratın. decathlon başarılı.
0
orient blue
(26.01.23)
@orient blue aslında güzel olabilirmiş de 2 model uzun kollu içlik var sitede birinde (futbol içliği yazan) abuk sabuk çizgiler, desenler, ele geçmeli bi şeyler falan var. diğerinde de (kayak içliği yazan) düzgün bir rengi yok grisi olsa alırdım ama onu kötü bi yeşil, siyah, beyaz falan var. ayrıca termal falanlık olmasına da gerek yok dümdüz penye de olur bana.
0
🌸semaforo de medianoche
(26.01.23)
outdoor, merino wool clothing yazıp aratın.
0
kullanıcı adı
(26.01.23)
Koşu içliği daha çok çeşit bulursun. Sportif kullanım için üretilenler çok hızlı kuruyor avantajı bu, üşümüyorsun.
0
hasmetizm 2046
(27.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.