Giriş
(15)

arkadaşımın 'bence' kaba davranışı

maryjane
selamlar, dün akşam arkadaş ortamında bir arkadaşım tarafından kaba bir davranışa maruz kaldığımı düşünüyorum abartıyor muyum acaba size sormak istedim.şöyle ki bu arkadaş sahibinden de çok yüksek fiyata elektronik bir cihazını satacaktı; adam kesinlikle alıyorum dedi, buluştular , adam son anda alı
selamlar, dün akşam arkadaş ortamında bir arkadaşım tarafından kaba bir davranışa maruz kaldığımı düşünüyorum abartıyor muyum acaba size sormak istedim.

şöyle ki bu arkadaş sahibinden de çok yüksek fiyata elektronik bir cihazını satacaktı; adam kesinlikle alıyorum dedi, buluştular , adam son anda alırken vazgeçmiş. bu da geldi, aşırı sinirli, söyleniyor sürekli. ben de boşver ya o almazsa başkası alır modundayım, bir ara artık enerjimizi çok düşürdüğü için güzel bir tavırla 'hadi yaa bırak düşünme boşversene almadıysa almadı' dedim. arkadaşım durdu bana dedi ki 'ne boşveri ya yarın bana 12 bin tl ver desem sen verebilecek misin?' gibi asabi şekilde bir cümle kullandı. o an aşırı bozuldum, kaldım böyle. hala da kırgınım. sizce abartıyor muyum?
0
maryjane
(10.05.19)
Abartıyorsun.
0
adwokat
(10.05.19)
g*tlük yapmış bence. Okadar ciddi mi paraya ihtiyacı vardı, onu da anlamadim.
0
velvetmorning
(10.05.19)
abartıyorsun.
0
tabirimekruh
(10.05.19)
Abartmıyorsun. Satamadıysa satamadı. Ortamın içine etmek zorunda mı?
Sinirini sizden çıkarmış. Kenara not edin.
0
sndy
(10.05.19)
üzerinde durulacak bir şey değil. ama hıyarlık etmiş orası doğru.
0
zgrydn
(10.05.19)
kendinle celisiyorsun. arkadasina bosver diyorsun ama sen bosvermiyorsun.

bosver.
0
Leonardo~Da~Vinci
(10.05.19)
kesinlikle abartıyorsun
0
mojiziku
(10.05.19)
bence abartmıyorsun.
ara ara böyle haraketleri olan insanlarla da görüşmemeye çalışıyorum ben genelde.böyle negatif enerji yayan kırıcı insanlara gerek yok diyorum hayat felsefesi olarak.
0
high hopes of the sozluk
(10.05.19)
kaba davranmış

ancak senin davranışın doğru değil. üzgün ve kızgın insanlara boşver demek olumsuz sonuçlanıyor. vah vah, tüh diyip onun hissettiklerini hisseder gibi görünmen lazım. üzgünse üzülmen, kızgınsa kızman lazım.

bakın bu tavsiye hayat tavsiyesidir, kimse söylemez kolay kolay :)
0
dafuq
(10.05.19)
kaba davranmış abartmıyorsun.
0
Mossy
(10.05.19)
dafug +1, hayat dersine ekleme olarak olayın bilimsel tarafı da var.

kırgın olman da normal, bir süre sonra ya amaan olur öyle diyip kırgınlığından vaz geçeceksin yada ben bu kişiyi af edecek kadar değer veriyormuyum diye bir ikileme düşeceksin, o konuda da kendi kararını vereceksin
0
selam
(10.05.19)
kaba davranmış abartmıyorsun +1

bundan sonra sert cevap ver susma öyle. hayırdır la 2 görüşelim dedik senin malını mı dinleyecez. bi sakin ol a. koydurma diyeceksin.
0
tabii lan manyak mısın
(10.05.19)
Paraya çok acil ihtiyacı yoksa eğer ( bundan dolayı gergin değilse ) kabalık etmiş
0
photo85
(11.05.19)
o zaman siktirsin gitsin yasını evde tutsun.

sen haklısın.
0
tantunizade murat efendi
(13.05.19)
dafuq +1
0
komando kani var bende
(13.05.19)
(6)

seçimde oy kullanmak

dedi ayca
Merhaba, 2015-2016'da ikametgahımı Litvanya'dan pasaport alıp 1 sene orada yaşadığımdan dolayı oraya taşımak zorunda kalmıştım, dönünce oturduğum yere aldırdım ve 24 haziranda oy kullandım sonrasında hiç kontrol etmek aklıma gelmedi çünkü 24 hazirandan bu yana daha 1 sene bile olmadı. her neyse, ben
Merhaba, 2015-2016'da ikametgahımı Litvanya'dan pasaport alıp 1 sene orada yaşadığımdan dolayı oraya taşımak zorunda kalmıştım, dönünce oturduğum yere aldırdım ve 24 haziranda oy kullandım sonrasında hiç kontrol etmek aklıma gelmedi çünkü 24 hazirandan bu yana daha 1 sene bile olmadı. her neyse, benim seçmen kağıdım bu son seçim için gelmeyince anladık ki bir terslik var, ikametgahım silinmiş... hiçbir yerde çıkmıyorum, seçmen kağıdı geldikten sonra iş işten geçmişti, oy kullanamadım. şimdi gidip bu işi halletsem, (taşımak değil ama e-devlet'ten girince "kayıt yok" diyor o yüzden yeniden oluşturulacak sanırım) oy kullanabilecek miyim? başka bir arkadaş sormuş ona hayır denmiş ama ben kütük taşımayacağım, zaten doğduğumdan beri İstanbul'dayım.
0
dedi ayca
(07.05.19)
Seçmen listesi değişmeyecek. O yüzden kullanamazsınız. Aksi bir durum varsa arkadaşlar beni yanlışlasın lütfen.
0
himmet dayi
(07.05.19)
Himmet dayi +1 kullanamazsiniz
0
songforsomeone
(07.05.19)
bu durumda hangi partinin seçmeni olduğun çok önemli.
0
malheiros
(07.05.19)
bu arada tr'de olduğunuz halde ikametgahınızın olmaması başka başka sorunlara da yol açabilir, bununla beraber sadece e-devlet'de öyle görünüyor olabilir (yazılımsal bir hata vs.) öncelikle nüfüs idaresine gidip kontrol ettirin derim ben.
0
selam
(07.05.19)
@malheiros ne alakası var?

akp'li olsam kaydedeceker diye bir şey mi var? o zaman buraya gelmek isteyen chp'liler de akp'liyim deyip seçmen lüstesine girsin. böyle saçmalık olmaz.
0
himmet dayi
(07.05.19)
seçmen listeleri değişmeye başlayınca bu dediğimi hatırlarsın, dayııııııı
0
malheiros
(07.05.19)
(3)

Bulgaristan - Sunny Beach

freedonia
Bizim bi arkadaş kafayı bozmuş burası ile. Ruslar, İngilizler, İskandinavlar doluymuş diyor. Kanımıza girmeye çalışıyor bu yaz için. Bizzat gitmiş deneyimli arkadaşlar yazarsa, özelden bir kaç soru, tüyo isteyeceğim yer hakkında. Teşekkürler
Bizim bi arkadaş kafayı bozmuş burası ile. Ruslar, İngilizler, İskandinavlar doluymuş diyor. Kanımıza girmeye çalışıyor bu yaz için. Bizzat gitmiş deneyimli arkadaşlar yazarsa, özelden bir kaç soru, tüyo isteyeceğim yer hakkında. Teşekkürler
0
freedonia
(06.05.19)
2014'te gittim
hiçbir numarası yok bence
deniz desen deniz değil, topluluklar desen 20-30 kişilik gruplar halinde dolaşan genç almanlar, ruslar vs. aralarına dahil olmak pek mümkün değildi
kendisi youtube videolarına kanmış olmasın; bizim arkadaş da ona kanıp götürdü bizi :)
0
superb
(07.05.19)
ukrayna odessaya gidin hem pasaport'a gerek yok, hemde ukrayna/rus kaynıyor sahili.
0
selam
(07.05.19)
ben her halde 7-8 defa gitmisimdir sunny beach'e. Tabii biz arkadaslarla arabaya atlayip haftasonu icin gidiyorduk.Ucuz icki, yeme icme,gezme,gece Hayati vardi ama son yillarda cok bozdu.Bence baska yerlere bakin.Budva 10'a katlar
0
turkuaz
(07.05.19)
(5)

Kedimin pirelerini nasıl yok ederim?

etfalmorgu
Arkadaşlar merhaba2,5 yaşında tekir bir kedim var. Ancak acayip derecede piresi var. İğne yaptırdık damla kullandık fayda etmedi. Veteriner evdeki larvaları da yok etmelisiniz dediDaha önce böyle bir sorunla mücadele eden var mı? Evdeki ve kedimin üzerindeki pireleri nasıl yok ederim hangi ilaçları
Arkadaşlar merhaba
2,5 yaşında tekir bir kedim var. Ancak acayip derecede piresi var. İğne yaptırdık damla kullandık fayda etmedi. Veteriner evdeki larvaları da yok etmelisiniz dedi

Daha önce böyle bir sorunla mücadele eden var mı? Evdeki ve kedimin üzerindeki pireleri nasıl yok ederim hangi ilaçları kullanabilirim? Kaşınmaktan helak oldu yavrum
0
etfalmorgu
(29.04.19)
bazı türleri eve de dadanıyor. ilaçlatmanız lazım evi. pireye özel bir kimyasal kullanılıyor o yüzden önceden belirtmeniz lazım.
Binbir türlü market kimyasalı denediğim halde başarılı sonuç alamamıştım evdeki pireye karşı, ancak ilaçlama ile bir kaç saat içinde bitti herşey.
Kedinin kendisi için de bi pudra gibi toz vardı, o çare olmuştu. Bu dediklerim bi 10 yıl öncesinden gerçi, teknoloji gelişmiştir yeni yöntem çıkmıştır, bilmiyorum. Kedi için de kendim için de bir zararını görmedim saydıklarımın.
0
diyanet takvimi
(29.04.19)
Damla + ilaçlama
0
mhm
(29.04.19)
Pire konağı (kedinizi) ilaçlatırken aynı zaman da evi de en az bir defa olmak üzere ilaçlatmanız lazım. Biz evi iki defa ilaçlattık farklı zamanlarda. Bir tanesinde birer hafta ara ile iki defa ilaçlattık. İlkinde yumurtadan çıkanlar ölüyor. Sonraki haftaya kadar diğer jenerasyon çıkmış oluyor. Genelde iki kurtarır ama üç bile olabilir.

Boş yere kedinize kimyasal yüklemeyin, yazık.
0
reyals
(29.04.19)
evi iki kere pire basmış kişiden tavsiyeler:

öncelikle kedi evde olduğu sürece pirelenmesi devam edecek, dikkat ettiyseniz kediniz pirelenecek dedim, eviniz değil. kediyi mümkün ise evden bir süre uzaklaştırın, eğer mümkün değil ise bir günlüğüne balkona falan kapatın bu mümkün değilse bilemiyorum artık.

kedinin evde olmadığı süre zarfında evde ilaçlama yapılacak. bu işi isterseniz siz kendiniz isterseniz ise hizmet alarak yapabilirsiniz ikiside 3 aşşa 5 yukarı aynı para tutacak yanlız bir kere ilaçlama fayda etmiyor ikincisi şart. bu sırada kedinin ilaçsız bir alanda olması da şart.

eğer hizmet alırsanız: firmalar suya karıştırıldığında süt beyaz olan bir zehir kullanıyorlar, bu zehir sıkılırken dahi insanı öksürtüyor, bir yudum alsanız sizide mefta eder. en işe yarayan zehir bu şimdiye kadar tecrübe ettiğim ama bulmak sorun, kuvvetli bir zehir olduğundan her yerde bulunmuyor, iki hafta sonra tekrar yaptırmak zorundasınız bunu unutmayın. kedinizin ilaçsız bir alanda en azından 8/10 saat kalması gerektiğini de aklınızdan çıkartmayın. ilaçlamaya gelen adamın kaldırmadığı, altını üstüne getirmediği yer kalmayacak, ama orası benim mahremim gibi bir düşünceniz olmasın, bazanın içi, gardrobunuz çekmeceleriniz, çekmecelerin arkası, dolapların, yatakların altı vs. her yer açılacak, ilaçlanacak.

siz yapmak isterseniz, pek çok yapı markette, bahçe malzemeleri satan yerde bit/pire ilacı ve pompa satılıyor. genellikle ilaçlar 10 lt. su için paketlenmiş oluyor. 10 lt. su da bütün evi ilaçlamaya yeter. 3 kutu ilaç alın.(biri yedek)

ilacın üstünde yazdığı miktardaki suya yazdığı miktardaki kadar katın. (kutu üstünde ne yazıyorsa o, yoksa işe yaramıyor ilginç bir şekilde) evinizin her bir yerini, koltukların altını, minderlerini ters düz edecek şekilde, bazalarınızın içini, gardrobunuzu ve içerisinde bulunan özellikle kalın/kışlık giyecekleri de dahil olmak üzere ilaçlayın. zehirin değmediği yer kalmamalı yoksa oradan tekrar üremeye başlarlar. iki tane yaşasa yeterli zaten, oradan kediye, kedi = gıda, sığınak bu da eşittir üreme, en fazla 1 ay sonra tekrar her tarafı pire basar.

ilaçlamayı yaptıktan sonra evin penceresini camını kapatıp en az 6 saat evde durmayın. firmaların kullandığı zehirler çok kuvvetli ancak yapı markettekiler öyle değil. bu nedenle zehirin mümkün olduğunca evin içinde kalmasını istiyoruz ve cam pencere açmıyoruz. yine en azından 1 hafta boyunca paspas yapmıyoruz, burada amaç larvalardan çıkan minik pirelerin zıplarken yerdeki zehirli alanlardan zehiri kapmaları.

ilk ilaçlamanın ardından ikinci ilaçlamayı evde pire yoksa bile yapmanız lazım. malum yine larvalar ve tabii ki aynı düzende yapılmalı.

kedinizin ilaçlama günlerinde evde olmaması lazım demiştik dimi, nedeni şu; firmalardan hizmet alırsanız, zehiri çok güçlü, kedicik o zehirli sulara basacak, ayağı ıslanacak, kendini yalayacak, zehirlenecek. bunu istemiyoruz. ayrıca bir süre paspas yapmayacağınızdan dolayı yerde, koltukta vs. de yatan hayvanın üzerine yine zehir bulaşacak, kendini yalayacak vs. bunu da istemiyoruz, ilk günkü kadar olmaz ama yine de etkilenebilir.

kendiniz yaparsanız kullanacağınız ilaçlar o kadar güçlü değil ama yine de kedinizin ne kadar fazla bu zehire maruz kalacağını bilmiyoruz, öldürmez ama hemen olmasa bile ileride sağlık sorunları yaşayabilir. bunu da istemiyoruz.

yukarıda bahsedilmiş, ilaçlama faslı kapandıktan sonra mümkün ise her gün, değilse bile iki/üç günde bir evi mutlaka elektrikli süpürge ile süpürün. bu şekilde ileride tekrar pirelenmezsiniz. sokaktaki yavru kedi ve köpekleri kucağınıza almayın, oradan size, sizden eve, evden kediye kediden tekrar eve yayılırlar.
0
selam
(30.04.19)
topraklı bitkiler oldukça pire bitmiyor, ilaçlansa da aynı.
0
tiny penny
(30.04.19)
(4)

kaplumbağa

sutlu nescafe
bugün yolda bir adet kaplumbağa gördüm. bir avuç kadardı. eve alıp götürsem mi dedim. sonra bakamam dedim. sonra da bacağında kene gördüm. bıraktım öyle.büyük ihtimalle kara kaplumbağasıydı. eve alıp gelseydim bakabilir miydim acaba? zor mudur bakmak?
bugün yolda bir adet kaplumbağa gördüm. bir avuç kadardı. eve alıp götürsem mi dedim. sonra bakamam dedim. sonra da bacağında kene gördüm. bıraktım öyle.
büyük ihtimalle kara kaplumbağasıydı. eve alıp gelseydim bakabilir miydim acaba? zor mudur bakmak?
0
sutlu nescafe
(28.04.19)
eve getşrmemen iyi olmus, gordygun yerde yavrusu, anasi babasi olabilir, onlari ayirmis olurdun, bir de kaplumbaga evcil bir hayvan degil, birakin dogada kalsin
0
exlibris
(28.04.19)
eğer sigara içiyorsan, keneyi hayvanlardan sökmenin en kolay yolu, sigara ateşini keneye değdirmek, kendisi ısırdığı yeri bırakıp kaçıyor.


eğer çok istiyorsan al bi su kaplumbağası.
0
killerbee
(29.04.19)
şile'deydi.
0
🌸sutlu nescafe
(29.04.19)
kaplumbağa kış uykusuna yatan bir canlı, bizim bahçeli evimiz varken bahçemizde bakıyorduk, kendi kendine belirli saatte çıkar, mutfağın oraya gelirdi, salatalık kabuğu falan verirdik elimizden yer sonra nerden geldiyse oraya giderdi, yuvasını çok aramama rağmen hiç bulamadım.

yani beslemeye beslenir ama doğada kalması olmadı bahçeli bir yerde kalması daha makul.
0
selam
(30.04.19)
(3)

Kıza "sende şeytan tüyü var." dedim, yanlış anlamış mıdır?

ya ben lan neyse
altta benzer bir soruyu görünce aklıma geldi. hayatımda ilk kez karşı cinse iltifatta bulundum. gerçekten çok sempatik gelen, tam arkadaş olabilecek türden bir iş arkadaşıma konu açılınca (konu onun işe ilk başladığı sıralarda arkadaş ortamlarına girememesiydi. işe benden önce başlamış) "sende şeyta
altta benzer bir soruyu görünce aklıma geldi. hayatımda ilk kez karşı cinse iltifatta bulundum. gerçekten çok sempatik gelen, tam arkadaş olabilecek türden bir iş arkadaşıma konu açılınca (konu onun işe ilk başladığı sıralarda arkadaş ortamlarına girememesiydi. işe benden önce başlamış) "sende şeytan tüyü var." dedim. bir duraksadı. "öyle ama işe yaramadı" dedi. 1 hafta sonra muhabbet esnasında "ben evlencem zaten" falan demeye başladı sanki "bana yaklaşma" demek ister gibi.

bu arada tüm muhabbetler kalabalık ortamlarda. gidip birebir muhabbet edecek kadar samimiyetim yok.

kız ondan hoşlandığımı falan mı düşündü acaba? bu konularda hakikaten aşırı deneyimsizim.
0
ya ben lan neyse
(12.04.19)
Söylediğin cümle senin diğer hareketlerinle, ona yaklaşımınla, genel üslubunla tutarlıysa farklı anlaşılma vb herhangi bir sorun teşkil edecek bir cümle değil. Ama kızla öncesinde yeterli muhabbetiniz, yeterli samimiyetiniz olmadan söylendiyse kendisinin senin radarında olduğunu düşünmüş olabilir pek tabii. Kadınlara sanılandan çok daha fazla sayıda pervasızca yürüyen hemcinsim olduğu için bu tip savunma mekanizmaları geliştiriyor çoğu kadın ki olay ileri boyuta taşınmasın.
0
lukas
(13.04.19)
Türk kızına öyle her şey denmez, az kültürel arkaplanı göz önünde bulundurmak lazım.
Yollu iması gibi olmuş bence. Bu bağlamda kız haklı görünüyor.
0
windows95
(13.04.19)
sen kıza "istediğini tavlar yatağa atarsın" demişsin ki konu ile alakası yok, heyecandan deyimlerimi karıştırdın acaba?
0
selam
(22.04.19)
(7)

kedim kuru mama yememeye başladı imdat :(

elma
gerçekten imdat :(evdeki diğer bireyler konserve mama ya da ona özel tavuk vb şeyler hazırlayıp ara ara veriyorlardı ama kuru mama da yemeye devam ediyordu. sonra damak tadı hoşuna gittikçe her fırsatta konserve mama istemeye başladı, bizimkiler de ben yokken her istediğinde konserve mama verdikçe a
gerçekten imdat :(

evdeki diğer bireyler konserve mama ya da ona özel tavuk vb şeyler hazırlayıp ara ara veriyorlardı ama kuru mama da yemeye devam ediyordu. sonra damak tadı hoşuna gittikçe her fırsatta konserve mama istemeye başladı, bizimkiler de ben yokken her istediğinde konserve mama verdikçe artık kuru mamayı tamamiyle bıraktı :(

kuru maması her zaman mama kabında hazır olmasına rağmen sabahın saat 5'inde beni uykumdan çılgıncasına miyavlayarak uyandırarak zorla konserve mama istiyor.

tabii kazanan o oluyor kalkıp istediğini yapıyorum.

şimdi ben ne yapsam da tekrar kuru mamaya alıştırsam, yaş mamayı kuru mamasına mı katsam ne yapsam bilemedim gerçekten sizin bir öneriniz var mı ?
0
elma
(04.04.19)
Yaş mama vermeyi kesin. Dışarıda o kuru mamayı bulamayanlar var. Ac kalsın isterse itovluit. Cidden. Yaş mama vermeyi kesin, bir süre hiç ama hiç vermeyin. Sonra yine haftada bir falan verirsiniz.
0
rahip janick
(04.04.19)
uyandırdığında kuru mama koyun. yaş mama vermezseniz açlığından yer.
0
master of ceremonies
(04.04.19)
bizimkilere yaş mama 1-2 kaşık veriyorum. kalanını buzdolabına atıyorum. karınlarını doyurmak için kuru mama yiyorlar.
kediler çok ısrarcı olabiliyor. her miyavladıklarında istediğini yaparsanız yine miyavlar uyandırır. sabretmek gerekiyor.
0
master of ceremonies
(04.04.19)
bizimki de mama degistirince eskisini yemez olmustu. vermeyince mecbur yedi eskileri. vermeyin mecbur yiyecek. ama iyi hatirlattiniz ben de simartiyorum danayi, fazla mama disi gida vermeyelim.
0
eipcack
(05.04.19)
yas mama kedi icin daha saglikli. kuru mama yiyen kedilerde yeterince sivi tüketmedileri icin Ileri yaslarda böbrek sorunlari yasaniyor. o yüzden bence yas mama vermeye devam edin.
0
pilav
(05.04.19)
kuru mama da dişler için sağlıklı, bunun tek bir doğrusu yok. dengeli olmalı.

aç bırakın bence bir süre direnin, böyle olmaz çünkü.
0
piremses
(05.04.19)
evde üç tane kedi var, ikisi yavru azman, mamaları biraz pahalı gelmeye başladı, bende geçenlerde bir youtube videosu izlemiştim kedi maması yapmak üzerine, tek kedi için yaklaşık 5 ila 7 gün kadar idare edecek mama 10 lira'ya mal oluyor (yaş mama gibi bişi, muhallebi kıvamında). eğer yapabilirim derseniz kuru mamada yapabilirsiniz o da tahmini haftalık 20 lira civarına gelir. hem ekonomik, hemde sağlıklı.
0
selam
(23.04.19)
(9)

Ormanda ağaç kesip ev yapmak?

katil usak
My Self Reliance diye bir youtube kanalı keşfettim bugün. Oturdum bir buçuk saat film gibi izledim bir videolarını. https://www.youtube.com/watch?v=AxM9FYSs8V4Olay Kanada, Ontario'da geçiyor. Abimiz ormanlık arazide ağaç kesip ev yapıyor. İki yıl içerisinde türlü upgradeler, eklemeler yapıyor. Balık
My Self Reliance diye bir youtube kanalı keşfettim bugün. Oturdum bir buçuk saat film gibi izledim bir videolarını.

www.youtube.com

Olay Kanada, Ontario'da geçiyor. Abimiz ormanlık arazide ağaç kesip ev yapıyor. İki yıl içerisinde türlü upgradeler, eklemeler yapıyor. Balık avlıyor falan. On numara. Türkiye'de mümkün değil bu herhalde değil mi? Yani arsa bize ait bile olsa, yok imarıydı, yok izinsiz ağaç kesmeydi vs. kesin bir arıza çıkarır bir devlet görevlisi/kurumu değil mi? Değilse çünkü neden yapmıyoruz biz de?
0
katil usak
(02.04.19)
yaylaları diyorsunuz sanırım. onlar da işte "bilmemkaçıncı derece sit alanı" falan diye sınıflandırılıyor diye biliyorum.
0
🌸katil usak
(02.04.19)
ya nereye yasak. sadece doğu karadenizde 40.000 kaçak yapı imar affından yararlandı. bak tum ülke demiyorum. yap kondur gştsin zaten af cikar 2 seneye
0
Jeckson
(02.04.19)
ormanci yakalamasin kacak kesimden islem yapar .
0
1917
(02.04.19)
fakat oralarda da kendi arazinizde kafaniza gore kesim yapmaniza izin vermiyorlar, ormanci gelip su su agaclar kesilebilir diyor yani oyle kafaya gore kesme hicbir yerde yok. kaynak amerikali ormanci arkadas.
0
mavicorap
(02.04.19)
@mavicorap yani bu videodaki kesim olayı bu şekilde mi olmuştur? video öncesinde izin mi almıştır yani ormancıdan?
0
🌸katil usak
(02.04.19)
İlginç bir video. Sadece baş tarafını seyrettim gerçi.
Adam teknoloji kullanıyor mu kullanmıyor mu?
Hızar motoru yok ama boy boy aliminyum merdiven var.
Kafa feneri şarjlı mı pilli mi?
Kalasları elle kesiyor ama çatı altı tahtaları gayet de marangoz atölyesi mamulü. Hem de emprenye edilmiş.
Çatı tahta altına da rüberoidi gayet güzel döşemişler.
Sahtecilik diz boyu.
0
Mirket
(02.04.19)
Yasak değil aslında. Tarla tarzı yerlerin tapusu üzerinde “klübesi olan tarla” diye yazar. Bu da basit bir barınak yani bir ev yapmanıza müsaade eder. Yani abartılı bir yapı olmadığı sürece.
Ağaç meselesine gelince, eğer endüstriyel ağaç y da kesimine izin verilen (meşe kavak vs.) cinste ise kendi mülkünüz üzerindeki ağaçları kesebilirsiniz. Devlet arazisinden keseyim derseniz başınız belaya girebilir. Kesilebilenleri zaten parayla satıyorlardır.
0
filipis
(03.04.19)
kendi, tapulu arazisidir?
0
selam
(03.04.19)
Kanada'da, ABD'de genelde kendi arazisi oluyor o alan insanların. Daha öncesinde izlediğim ağaç ev serilerinden, bilimum emlak satış programlarından bildiğim bu.
Gidip de dur ben şuraya kafama göre ev kondurayım mantığı hiçbir yerde olmaz bence.
Türkiye'de de olmaz.
0
livaneli kadir
(03.04.19)
(8)

trafik kazası sonrası yapılacaklar

contavolta
dün kavşakta arabama yandan biri vurdu, hızlarımız düşüktü baya. görünürde ufak çizikler var gibi ama benim sol ön kapı açılmıyor, tekere yakın kısmı bi yere dokunuyor gibi. sonrasında tutanak tuttuk, ehliyet, ruhsat, sigorta poliçe fotokopilerimizi aldık birbirimizin. bundan sonra prosedür nasıl ol
dün kavşakta arabama yandan biri vurdu, hızlarımız düşüktü baya. görünürde ufak çizikler var gibi ama benim sol ön kapı açılmıyor, tekere yakın kısmı bi yere dokunuyor gibi.

sonrasında tutanak tuttuk, ehliyet, ruhsat, sigorta poliçe fotokopilerimizi aldık birbirimizin.

bundan sonra prosedür nasıl oluyor? ben fotoğraflarını falan da çektim ama bunları kime göstereceğiz?

herhangi bir servise gidip arabamı yaptıracağım. daha sonra suçlu kimse onun kaskosundan mı karşılanıyor?

bir de serviste hasarın çok fazla şişirilmesini istemem. bunun için anadolu yakasında önerebileceğiniz seat marka araç için servis var mı?
0
contavolta
(08.03.19)
Kasko şirketini ara, onlar yönlendirirler. Web sitelerinde de yazar anlaşmalı yerler. Yetkili servis tutarı şişirir.
0
insomnia
(08.03.19)
Servis sisiriyor olayi yalan servis ucreti ne ise onu söylüyor sigortacinin eksperide onayliyor kimse keriz değil

Yetkili servisi arayın durumu anlatin sigortanin anlasmasi varsa götürün servise

Edit: yetkili servisle ozel servis aradinda fiyat farki olur ama zaten sigorta en düşük meblali yere yaptirmak ister
0
basond
(08.03.19)
Tutanakların tamamında ıslak imza olmasına dikkat edin. Kasko firmanızın anlaşmalı olduğu servise götürüp, onarım uzun sürecekse, kaskodan araç talep edin. Bu kadar. Geçmiş olsun
0
oligomer
(08.03.19)
kaza tutunağı ile birlikte yetkili servise gidiyorsun, kazayı ve problemlerini anlatıyorsun, kaza tutanağı ile birlikte aracını teslim ediyorsun, sana mail yada telefon no verecekler fotoğraflarını da oraya gönderiyorsun o kadar.

servis experi çağırıyor diyorki böyle böyle, exper onayını verdikten sonra seni arıyorlar diyorlar böyle böyle, exper şurasına boya burasına çekme için onay verdi kabul ediyormusun diye soruyorlar. ok dersen bütün işleri yapıp sana araçın işi bitti gelin alın diyorlar.
0
selam
(08.03.19)
Servis orjinal parça kullanır, işçilik alır, 1 ya da 2 yıl garanti verir örneğin 2000 fatıra çıkarır kaskodan alır,

Özel servis orjinal parça kullanır 1300 e toplamda işi bitirir,

Özel servis yan sanayi parça kullanır, 800 e çıkarır işi.

Sigorta anlaşması olduğu sürece senin hangisini tercih edeceğine karışmaz.

Yukardaki fiyatlandırma örnektir.

Mahalle arasına yetkili servis parası ödüyorsan kerizsindir,

Servis şişiriyor olayı galericillerin yüksek tutarlı hasarları aslında hasar çok küçüktü ama servis bedeli yüksek gösterip önceki sahibiyle kırışmışlar ondan böyle olmuş yalanıdır.
0
insomnia
(08.03.19)
peki kazada kimin suçlu olduğunun önemi var mı? sallıyorum bana çarpan suçlu ise benim kasko şirketim, karşı tarafın sigortasından mı alıyor parayı? bana girip çıkan bişey oluyor mu?
0
🌸contavolta
(08.03.19)
tabi ki önemi var.. sen hatalıysan kaskondan yapılacak ve diğer dönem kasko yapacağız zaman hasarsızlık indirimi alamayacaksın, eğer o hatalı çıkarsa kaskosundan yapılacak kaskosu yoksa sigortasından yapılacak. geçmiş olsun.
0
xdenizx
(08.03.19)
servis en ufak parçayı bile değiştirir fiyatı da dolgundur. özel servis kurtarılabilecek parçaları kurtarmaya bakar. sonuç olarak şöyle düşünün orjinal parçanın üzerine boya atılınca araba orjinal parçalı ama boyalı oluyor, orjinal parça yine orjinal parça ile değişince parça değişmiş oluyor.
0
kraldan cok kralci
(08.03.19)
(13)

Şakaya çaktırmadan kırılan arkadaş ile ilişkileri eski haline getirme?

gezegen olan pluton
Böyle bir durum söz konusu, benden 4-5 yaş büyük kadın arkadaşı trolleye trolleye sonunda anladım ki kırmışım. Özür dileyecek bir durum yok çünkü işin içinde hata yoktu ve şaka-trol çok belirgindi ama şimdi davranışlarımla ne yapmalıyım ki en azından biraz tamir vazifesi görsün.edit: olayı da anlata
Böyle bir durum söz konusu, benden 4-5 yaş büyük kadın arkadaşı trolleye trolleye sonunda anladım ki kırmışım. Özür dileyecek bir durum yok çünkü işin içinde hata yoktu ve şaka-trol çok belirgindi ama şimdi davranışlarımla ne yapmalıyım ki en azından biraz tamir vazifesi görsün.


edit: olayı da anlatayım, ben kendime kahve alıp yanına gittim, bana neden almadın dedi, hiç aklıma gelmedin, dedim, bensiz nasıl içebiliyorsun, dedi bende göstere göstere, bak ne güzel içiyorum, dedim. Kahveden bir yudum aldım. Aslında aklıma da gelmişti, tek başına kahve içmek de güzel değildi, ama işte trol :)
0
gezegen olan pluton
(21.02.19)
bir daha kimseyi trolleme. af edecekse eder.
0
selam
(21.02.19)
Sen benim sululuguma ver ayarı biraz kaçırmışım sana böyle davranırken gibi bir cümle sarfetmen daha anlaşılır olur yani anlamıyorum neden dolaylı yoldan birseyler yapmaya kasıyoruz bu kadar dümdüz söyle yani
0
fıytfıyt
(21.02.19)
Güzel bir hediye al. Gönlünü almak için. Git özür dile sonra
0
westblack
(21.02.19)
Isin icinde hata olup olmadigina karar verecek kisi arkadasinuz, siz degilsiniz. Eger kirildiysa ve karsi tarafa deger veriyorsaniz bahane uretmeden (ben oyle demek istemedim, sakaydi vs.) bu duygusunun varligini kabul edip, ozur dilemeniz lazim.
0
kassiopeia
(21.02.19)
Tamir etmeye falan calisma, olmamış gibi devam et. Telafi etmeye calisirsan boka sarar.
0
stavro
(21.02.19)
erkek olsa ben de stavroya katılırdım ama kadınlar farklı düşünüyor. tartışma vs sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranmak onları çıldırtıyor, tecrübeyle sabit.
0
windows95
(21.02.19)
Kırmışsın da ne yapmışsın allahını seversen :D Bir şey yapmayı çok istiyorsan durduk yere git bir kahve al zaten ağzı kulaklarına varır :D Ama bence stavro doğru söylüyor
0
bir peynir kutusu kibrit
(22.02.19)
ya hakikaten mesele gibi durmuyor. al bi kahve götür.
ama başta trolleye trolleye demişsin işin öncesi varsa bilemem.
0
not dark yet
(22.02.19)
Bu örnekte kırılacak bir şey göremedim ben +1 Ben de kendimi hassas biri sanıyordum, daha beterleri de varmış. Biz işyerinde birbirimizi çok daha ağır trollüyoruz, bünye alıştı demek ki.

Bunu tamir etmeye ne var, al bi kahve götür bir dahakine +1
0
i m cool with that
(22.02.19)
öyle çok teferruatlı şeylere gerek yok. birkaç sefer ona ufak atıştırmalık bir şeyler götür, kendime almıştım bi tane de sana aldım diye.

mesela bir gün sabah poğaça götür, başka gün öğle yemeğinden sonra çikolata (albeni, eti karam vs.) götür, bir diğer gün 3-4 tane lokum götür kahvenin yanında.

böyle ufak jestler hoşuna gider.
0
yemrem
(22.02.19)
Ben olsam bi daha senin yüzüne bakmam bi de utanmadan hüpürdetmişsin.
0
pastörizesüt
(22.02.19)
kahve alip ona ver ama mesela bardaga da ufak bir sakali cizim yapabilirsin, yazi yazabilirsin; atiyorum, ben bir trolum, beni boyle sev lutfen.

ya da esek resmi ciz, yanina git ai ai de, eseklik ettim de.
0
jimicik
(22.02.19)
ben soyle dusunuyorum; bence olayda kirilacak bir sey yok +1 ama bakis acimiz aslinda su sekilde olmali, sizce olayda kirilacak bir sey olmayabilir. ancak arkadasiniz kirilmis. bunun bin turlu nedeni olabilir; saka kaldiramiyordur, o anda sizden sefkat gormek istemistir 'ya evet sensiz icmemek benim de aklima geldi aslinda vs.' gibi bir ifade duymak istemistir, onu duyamamistir, kirilmistir, kalbi o gun genel olarak kiriktir, buna da alinmistir, ya da siz hep cok saka yapiyorsunuzdur bu son noktadir vs. vs.
ama bunlarin ne kadar onemi var tartisilir. onemli olan onun kirilmis oldugu. olayin kirilacak bir olay olup olmadigi tanimlamasini kendimizden degil, karsimizdakinin duygularinin dogrulugunu kabul ederecek (acknowledge) baslamamiz lazim. biz turk insani olarak, hep bir bahane uydurma, aciklama, oyle demek istemedim, bunda ne var kirilacak (genel kabul goren goruse gore kirilacak bir olay degilse) gibi yaklasiyoruz. bu yanlis aslinda. aslinda insanlarin bu anda tek istedigi duygularinin kabul gormesi, acknowledge edilmesi (bunu ceviremiyorum tam olarak). karsinizdaki sadece size kirilmis bakin, buna dayanarak bir terbiyesizlik, saygisizlik yapmamis. o zaman baska sey konusurduk.

olmasi gereken bence; eger istiyorsaniz ozur dilersiniz, ya da benim de aklima geldi almak ama sonra neden bilmem almadim kusura bakma dersiniz, kendinizi aciklarsiniz. vs. daha da bu tarz saka yapmazsiniz. eger bu tarz alinganliklari devam ederse (belki kendinizi acikladiginizda ortak bir dusuncede bulusacaksiniz bu da bir ihtimal) ve siz ona karsi farkli davranmak istemiyorsaniz ama bu sekilde biriyle arkadaslik da etmek istemiyorsaniz uzaklasirsiniz. ama bize gore kirilacak bir olay yok diye karsimizdakinin kirilmasini degistiremiyoruz maalesef.
0
kassiopeia
(22.02.19)
(4)

İçinde ölü böcek olan anahtarlık vs.

dafaisss
Onların ismi ne, nasıl yapıldığını öğrenmeye çalışacağım ama ismini bilmiyorum.
Onların ismi ne, nasıl yapıldığını öğrenmeye çalışacağım ama ismini bilmiyorum.
0
dafaisss
(21.02.19)
İsimlerini bilmiyorum fakat bir arkadaşım reçineyle benzer işler yapıyor. Reçineyi kalıpları döküyor vs. Belki bir faydası olur.
0
chihirovekohaku
(21.02.19)
Fosilli anahtarlık diye geçiyor. Kehribar diye de aratabilirsiniz.
0
507
(21.02.19)
eğer endüstriye dökmeyeceksen, (seri üretim vs. yapmayacaksan yani) kişisel kullanım için şöyle yapılıyor;

bir parça köpük (strafor dedikleri)
eceli ile ölmüş bir şey (yeni ölmüş olması daha makbul)

1) bir parça pamuğu strafor'a toplu iğneile tutturuyoruz, ne kadar bir parça olacağı ise böceğin doğal duruşunda her ile karnı arasındaki boşluk kadar

2) böceğimizi bu pamuğun üzerine yerleştiriyoruz, bacakları yine doğal pozisyona getirip eklem yerlerinin sağı ve solundan iğne ile sabitliyoruz. (bacağı iğnelerin arasında sikıştırıyoruz yani)

3) bir kaç hafta bekiyoruz, böceğin iç organları çürüyerek yok oluyor. eklem yerlerindeki yumuşak doku ise sertleşerek öyle kalıyor. Bu noktada benim üzerinde çalıştığım böceklerden her hangi bir koku vs. yayılmadı ama belki kötü kokanlar vardır bilemiyeceğim. dikkatlice iğneleri strafordan ayırıyoruz. böcek verdiğimiz şekilde kalmış olmalı, bu noktada çok dikkatli olunması lazım en ufak bir dokunuş ile bacağı anteni vs. kaybetme riskimiz var.

4) bundan sonrası polyester ile çalışma, tercihen esnek yda kesme biçme yapabileceğimiz bir kaba (kola kutusunu ortadan kesip yapabilirsin) ihtiyacımız var. bunu evdeki atıl şeylerden yapabilirsin ancak ısıya biraz dayanıklı olması lazım. (plastiklerin her çeşidi de olmaz bu arada) polyester'i üreticinin belirttiği şekilde hazırlıyoruz ve bir kısmını kaba döküyoruz (yarım parmak kadar tabii böceğin ve yapılacak işin şekline göre değişir). ardından böceği dikkatlice bu döktüğümüz katmanın üstüne yerleştiriyoruz, bu nokta dikkat istiyor. böceği yerleştirdikten sonra kalan polyesteri böceğin üstüne gelmeyecek şekilde kenardan kaba döküyoruz. hafif döküp durup kabı hafif hafif vurarak yada kıpratarak hava boşluğu kalmamasını sağlıyoruz bu şekilde istenilen miktarda polyesteri döküp kurumaya bırakıyoruz (üreticinin belirttiği şekilde)

5) kuruyan polyesteri kalıpdan çıkarttığımızda hafif puslu bir görünüm olabilir, endiğeye mahal yok. bundan sonrası 200 numara su zımparası ile zımparalamak, pasta poliş yapmak.

ışıl ışıl sergi öğesi hazır.

Bunu illaki böceklerle yapacaksın diye bir şey yok, çiçekler, yapraklar vs. ile de yapılabilir aynı şey. çalışılacak öğeye göre kurutma, saklama vs. değişiyor tabii ona göre araştırmanı yapacaksın.


not: polyester donarken baya ısı çıkartıyor ona dikkat etmekte fayda var, bu ısı nedeni ile çalışacak öğede bozulma olabilir.
0
selam
(21.02.19)
epoksi reçine ile yapılıyor. malzeme plastiğe yapışmadığı için her şeyi kalıp olarak kullanmak mümkün. tükenmez kalem kapağını kalıp olarak kullanıp, içine at sineği koymuştum arkadaşın verdiği. sonra kalıbı kırarak çıkartıyorsun elbette. hazır kalıp kullanılacaksa silikon kalıp en ucuzu ve kullanışlısıdır çünkü esnektir, donduktan sonra kolayca çıkar. bu reçine de aynı zamanda donarken ısınır, içine koyulacak ürünü sertleştirmek için (donarken yanmasın diye) saç spreyi, vernik, şeffaf oje vb kullanılabilir, sonrasında uygulama yapılır.
0
hasmetizm 2046
(21.02.19)
(15)

ilk uzun yol tecrübesi

tebelles
merhaba, 27 yaşlarında kocaman adamım ancak araba kullanmaya 3 sene önce başladım. bu süre zarfında istanbul içinde ayda bir-iki kez olmak üzere (bazen daha sıklıkla) araba kullandım, istanbul'daki uzak mevkilere, iğneada gibi 2 saatlik mesafelere gittim geldim ancak 8-9 saatlik bir yola çıkmadım hi
merhaba, 27 yaşlarında kocaman adamım ancak araba kullanmaya 3 sene önce başladım. bu süre zarfında istanbul içinde ayda bir-iki kez olmak üzere (bazen daha sıklıkla) araba kullandım, istanbul'daki uzak mevkilere, iğneada gibi 2 saatlik mesafelere gittim geldim ancak 8-9 saatlik bir yola çıkmadım hiç. izmir'e gitmeyi düşünüyoruz 4 arkadaş mart ayının başında, arkadaşlardan birinin daha şoförlüğü var ancak kendisinin neredeyse hiç tecrübesi yok, bu sebeple kendisine yorulduğumda devretmek hususunda tereddütlerim var. ancak ben istanbul içinde, beşiktaş gibi darlı, yokuşlu mevkilerde pişmiş biri olarak şoförlüğüme güveniyorum ama dediğim gibi uzun mesafe gözümde büyüyor ve hafif cesaretimi kırıyor açıkçası. sizin ilk uzun yol tecrübeleriniz nasıl oldu ne diyorsunuz?
0
tebelles
(19.02.19)
En. Önemli şey, uykun geldiyse sakın ola ki dayanırım deme. Sakın. İnan nasıl araba kullanırken uyiyakaldigini anlayamazsın.
Burada bu 5 dakika dur tuvalete gir yüzünü yıka.
Susurlukta Starbucks in olduğu büyük tesiste dur (tost yemeye gerek yok bence) bir kahve iç. Sonra devam. Rahat ve bölünmüş yol.
0
kisa
(19.02.19)
Bence sıkıntı çekmezsin. İzmir 6 saat İstanbul'dan. Yol da güzel gayet. Gözünde büyütecek bişey yok.
Sadece kendinle inatlaşmadan yorgun hissetiğin an dur mola ver. 6 saatte gitmek yerine 10 saatte git. Çek bi tesise arabada uyu ihtiyaç duyarsan.
0
mentat
(19.02.19)
ilk uzun yol tecrübem 1100 kilometreydi (12 saat). uykusuz yola çıkma, yorulduğunu hissedersen bir yerlerde dur, çay iç, temiz hava al, dikkatini toplamana yardımcı olacaktır.onun dışında çok da büyütülecek farkı yok. yorulduğunda 1 saatliğine de olsa arkadaşın kullanabilir, dinlenmiş olursun.
0
altinci nesil caylak
(19.02.19)
2 saatten fazla aralıksız kullanma, dur dinlen, keyfini çıkar :)
0
eklipse
(19.02.19)
Sık mola ver.
Akşam yola çıkma.
Diğer arabalara kızıp riskli hareketler yapma.
Fazla rahatlayıp konsantrasyonunu kaybetme,.
0
efx
(19.02.19)
Şöyle söyleyeyim ehliyeti almadan önce sadece 4 kere araba koltuğuna oturmuştum. Kursun hocasıyla.
Ehliyeti aldım, arabayı satın almaya Ankara'ya gittim ve alıp Bursa'ya sürdüm. Otomatik vitesti. Kolay oldu. Sonraki ay 3000 km falan uzun yol yapmistim. Burdan anlayacağımız uzun yol İstanbul'da araç kullanmanın yanında aşırı rahat.
0
habarbey
(19.02.19)
gece yola çıkma. hatta şehir içinde araç kullanmaktan daha kolaydır uzun yol.
0
scudman1
(19.02.19)
Bence gidilir. Ankaranin icinde araba kullanmaya cekinirken ve yalniz gittigim en uzun yol 3 saatken 6.5 saatlik yola ciktim. Yollar eskisi gibi degil duble. :)) yoruldukca durun hava alin, yaninizda insan da varsa bence sorun olmaz. Hayirli yolculuklar simdiden.
0
malwethiel
(19.02.19)
Bence ilk uzun yol icin istanbul izmir zor bir guzergah.

Cikista ve giriste zorlanacaksin, istanbul cikisi kalabalik ve trafikli. Izmirin de girisi manisa tarafi tepeli yokuslu falan. yol da bayagi uzun.

2 sofor olsa daha iyi, bir de yolda cok radar var.
0
acemi
(19.02.19)
1- En önemlisi iyi uyku almalı.
2- Yola gündüz çıkmaya gayret edilmeli.
3- Lastik basıncı ve yağ vb kontrol edilmeli.
4- Takvim esnekse, hava durumu göz önüne alınabilir. Güneşli hava en güvenlisi. Ben mesela kar yağışında çıkmam uzun yola. Ertelerim birkaç gün. Siz de sağanak yağmurda çıkmayın.
5- İlk seferde hız sabitleme falan kullanmayın. Sürekli milleti sollamayın. Çok yavaş da gitmeyin ağır vasıtalar sıkıştırabiliyor. Ama 120yi geçmeyin. 90-120 arası seyahat edin.
6- Takip mesafesini koruyun.
7- Kavşaklarda, benzinlik çıkışlarında, tali yollarda yola çıkan araçlar oluyor. Siz çoğunlukla otobanda gideceğiniz için pek sıkıntı olmaz tabi.
0
the coon
(20.02.19)
ben kendi adıma uzun yolda daha rahat ediyorum. ama uzun yolda uzun süre vites falan değiştirmeyince insan hafif böyle mayışıyor ona dikkat et. Onun dışında otoban dışında il ve ilçe merkezlerinden geçerken dikkat et. Küçük bir yerleşim yeri de olsa insanlar yola atlıyorlar. çok da gözünde büyütme çok rahat gider gelirsin.
0
kraldan cok kralci
(20.02.19)
uzun yol daha kolay şehir içinden, dümdüz yol, belli bir hızla belli bir şeritte gidiyorsun işte, çok takma kafana.

Ne kadar erken o kadar iyi; sabah ezanında çık yola, gün ağarırken istanbuldan çıkmış olursun, çay çorbanı içer devam edersin.

şehir aralarında biraz dur, etrafına bak, bir çay kahve iç, bacaklarını esnet.

izmir'e geldiniz, bundan sonrası zaten şurası.
0
selam
(20.02.19)
söyleyenler olmuş ama ben de yazmak istiyorum; sakın ha uykun gelirse yola devam etme.

uykun gelirse ve diğerleri uyursa bi taktik; uyandır diğerlerini içim geçti gibi oldu de. Kimse yol boyu gözünü kırpmayacak ve seninle muhabbet edecek :)
0
sonütücü
(20.02.19)
uzun yol şehir içinden daha kolaydır ancak hata yapınca bedeli daha ağır olur.
sollama yapmadan devri arttır araç zorlanırsa bir vites düşür geçişini öyle yap. geçiş yapmadan öndeki biraz aranı açsın sen de çok az sola çık ve geçiş yolunu gözle. yerleşim yerlerinde ilk ışıktan sen kalkma radar olursa ilk sen girersin çünki. uzun düzlüklerde geniş alanlarda emniyet şeritlerinde radarı kolla. 120 üstüne çıkmaya gerek yok yapıştır devam et.
0
mikahakkinen
(20.02.19)
ilk uzun yol deneyimim ankara-balıkesir oldu. annemler oğlanlar kullansın diye çok meraklı. ehliyeti alır almaz, ilk memleket ziyaretinde kullanmıştım.

istanbul-izmir çok uzun bir yol değil, 6-7 saatte filan gidersin ama yol kalitesi olarak çok iyi diyemem. manisa sonrası çok virajlı biraz zorlayabilir.

gece güzel bir şekilde uykunu al. kalkınca kahvaltını yapıp geçe kalmadan hemen çık. yola çıkışın 12'i geçmesin ki güneş batmadan varmış ol. onun dışında minimum 1 tane mola ver. önerim yolun sonuna doğru kısa bir daha mola ver çünkü dediğim gibi manisa kısmı zorlayabilir. insanlar nasıl olsa vardım sayılır deyip en çok yolun son kısımlarında hata yapar. oysa en yorgun olduğun bölüm budur.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(20.02.19)
(3)

Kokulu kedi kumlarının kokusu belirgin mi?

master of ceremonies
Birkaç çeşit kokulu bentonit kum kullandım bu zamana kadar. Lavanta, portakal, vanilya, sabun vs. Kumu kabına koyarken ya da ilk 2 - 3 gün kürekle karıştırırken hoş bir koku olsa da belirgin bir kokuları olmadı hiç.Genelde hangi sitede ucuzsa oradan alıyorum. Bir süredir Vancat kullanıyorum. Bugün ü
Birkaç çeşit kokulu bentonit kum kullandım bu zamana kadar. Lavanta, portakal, vanilya, sabun vs. Kumu kabına koyarken ya da ilk 2 - 3 gün kürekle karıştırırken hoş bir koku olsa da belirgin bir kokuları olmadı hiç.

Genelde hangi sitede ucuzsa oradan alıyorum. Bir süredir Vancat kullanıyorum. Bugün ürün aldığım mağazaya "kum kokmuyor, sahte" diye yazmış birisi. Önce garipsedim ama kafama takıldı. Var mı böyle bir şey?
0
master of ceremonies
(13.02.19)
kum lavanta, portakal v.b. kokmasın zaten. kediler kısmen kokuyla çevresini görüyor. insanın burun zevki için hayvanın kullandığı bir eşyaya aşırı oranda koku sindirmek (kedi bakış açısına göre. kedi insanın hissedemediği kokuyu rahatça hisseder) hayvana eziyet etmekten başka bir şey değil. kedi yaşlıysa kristal kum, değilse her akşam topaklanmış kumu atmak daha iyi.
0
tururo
(14.02.19)
ben farklı markalardan bi portakal bi de elmalı aldım hiç kokusu gelmedi, ilk anda da gelmedi zaten sonradan çiş kokusu ile birlikte hiç gelmiyor.
0
theconqueror
(14.02.19)
sabun kokulu aldım, pişman oldum, kedi işini gördükten bir süre sonra kucağıma falan gelirse baya baya sabun kokuyordu, rahatsız oldum acayip. pudra sanırım standart ve yaygın olanı.
0
selam
(14.02.19)
(23)

duyurudan kaç kişiyle tanışıklığınız var?

duchess jessamine
en düşük seviye whatsapp olmak üzere, birebir gördüğünüz, tanıştığınız, görüşmeye devam ettiğiniz ya da?
en düşük seviye whatsapp olmak üzere, birebir gördüğünüz, tanıştığınız, görüşmeye devam ettiğiniz ya da?
0
duchess jessamine
(13.02.19)
birebir tanışıp görüştüğüm kimse yok. en fazla whatsapp. onda da şu an konuştuğum kimse yok, diyaloglar hep kısacık sürdü. sadece whatsapp dersek 4-5 kişi falandır.
0
tabirimekruh
(13.02.19)
birebir görüştüğüm 2, devam ettiğim 1.
0
false pretension
(13.02.19)
sıfır.
0
candide
(13.02.19)
buradan mesajlaşmak dışında, hiç kimseyle whatsapptan ve yüz yüze görüşmedim. güzel olurdu lakin.
0
biravekahve
(13.02.19)
Burada yüz yüze görüştüğüm 2 devam ettigim 0.
Ekşide yüz yüze görüştüğüm 1 devam ettiğim 1. Watsaptan da görüşüyoruz haliyle.
Ekşi dahil Watsaptan görüştüğüm ise 3 arkadaşım var totalde.
0
damla sakızlı dondurma
(13.02.19)
buradan tanıştığım 1.
özel ders almak istedi benden. skype üzerinden. ama bae de yaşadığından skype ve bilimum şeyler yasak. ne desem bilemedim.
0
this is magic
(13.02.19)
Sıfır.
0
twq
(13.02.19)
ekşiden çok, buradan 1-2 falandır.
0
passion rules the game
(13.02.19)
Kimse yok.
0
datnet
(13.02.19)
Sıfır, olmasını isterdim.
0
Khalkedon
(13.02.19)
1 halısaha maçı yapacak kadar adamla ufaktan tanıştık. maçı yaptık. aralarından biri dolandırıcı çıktı. midem bulandı.
0
hemsta
(13.02.19)
1 kişi ile whatsapp üzerinden görüşüyoruz, birkaç yıl oldu :)
başka da yok.
0
livaneli kadir
(13.02.19)
0
0
burya
(13.02.19)
Sıfır.
0
simderun
(13.02.19)
yok.
0
zgrydn
(13.02.19)
2.
tanıştığım 2.
görüşmeye devam ettiğim 1.
0
bardakigüneşgözlüğü
(13.02.19)
10 civarı
0
jimjim
(13.02.19)
Her alanda sıfır
0
Nature Works
(13.02.19)
1 kişi fakat artık görüşmüyoruz
0
freebird5406_2
(13.02.19)
Sevistigim 5-10 kisi var.
Küsüz coguyla
0
acemi
(13.02.19)
whatsapp yok, facebook var. 1 kişi.
0
selam
(14.02.19)
tanışmak ne kelime böbrek kaptırmışlığım var 3 kişiye.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.02.19)
0 (sıfır)
0
alaimisema
(14.02.19)
(12)

Tinder - Kriterleriniz

hümanist tabutçu
Tinder'da birine like vermek için nelere bakıyorsunuz? (Cinsiyetinizi de not düşebilirsiniz)
Tinder'da birine like vermek için nelere bakıyorsunuz? (Cinsiyetinizi de not düşebilirsiniz)
0
hümanist tabutçu
(08.02.19)
nefes
0
Techsavvy
(08.02.19)
Guzel olup olmamasina bakmiyoz mu normalde?
0
stavro
(08.02.19)
bakmadan sağa atıyorum. duraklama yapmak zaman kaybı oluşturuyor. erkekim.
0
kelepir
(08.02.19)
Bakmadan kaydiriyorum. En mantiklisi bu
0
acemi
(08.02.19)
Seri like yap geç
0
ApaçiBebe
(08.02.19)
Sola gidenler:
Şişmanlar
Türbanlılar
Marjinallik kasanlar
Zalım pozu denilen gerizekalı fotoğrafı koyanlar
Fotoğrafsızlar
Yabancılar
Aşırı güzeller
İnstadan yazın diyenler

Bunun dışında kalanları %90 sağa atarım
0
catch the arrow
(08.02.19)
yukarıdaki cevaplardan dolayı tinder kullanmıyorum artık. kullandığım dönemde tipine, tarzına varsa müzik zevkine bakıyordum. kadın.
0
kronik
(08.02.19)
Tipine bakıyorum eğer hoşuma giderse spotify baglamissa müzik zevkine bakıyorum.
Biosunda 420 yazmışsa direk sola.
0
konyali kemalist
(09.02.19)
seri like yapınca tinder sizi daha az gösterir. o yüzden seçici olun.
ben kullanırken; fotoğrafsızlar ve fake isimli olanları sola kaydırdım, bir de tipine bakardım tabi
0
facebook
(10.02.19)
@facebook
Uygulamanın çalışma algoritmasında bu var mı gerçekten de? Siz nereden edindiniz bu bilgiyi?
0
🌸hümanist tabutçu
(10.02.19)
@humanist tabultcu

tinderda ELO diye bir algoritma var, bu senin puanliyor.

zirby.co

"Using that approach, you’re lowering your internal tinder rating (Elo) and get offered later to the most attractive girls."

hatta hep saga kaydirdiysaniz ve Elo reytinginiz dusukse, daha cok eslesme almak icin silin ve tekrar uye olun diyor.
0
facebook
(11.02.19)
catch the arrow +
hep aynı pozu verenler (belirli derecede sağa sola yatık gibi),
farklı dünyaların insanı olduğumuzu hissettiğim hanımlar (güzel değilde böyle çok janti ablalar)
escort izlenimi bırakanlar (öyle olmayabilirler tabii allah günah yazmasın)
0
selam
(14.02.19)
(6)

1 bilgisayar muhendisi

Leonardo~Da~Vinci
bu isi basari ile yapabilmesi icin hangi dogal yeteneklere sahip olmalidir? mesela yaratici insanlar icin sanat tavsiye edilir. yetenegini orada sergilemek icin.[dertlesme on]ben bu meslegi okuyorum ama yeteneklerim ve isteklerim bu meslek icin uygun mudur bilmiyorum. kod yazmayi sevdigimi zannetmiy
bu isi basari ile yapabilmesi icin hangi dogal yeteneklere sahip olmalidir? mesela yaratici insanlar icin sanat tavsiye edilir. yetenegini orada sergilemek icin.


[dertlesme on]
ben bu meslegi okuyorum ama yeteneklerim ve isteklerim bu meslek icin uygun mudur bilmiyorum.
kod yazmayi sevdigimi zannetmiyorum. daha cok is yapmak istiyorum, start-up falan gibi. sirketlere ilgim var, arka planlari, nasil calistiklari, neden yaptiklari... diger yandan telefonlarin, bilgisayarlarin, elektronik aletlerin nasil calistigini, teknolojisini merak ediyorum. mesela telefondan sesim nasil iletiliyor, dokunmatik ekranlardaki cam nasil sihir gibi calisiyor, kulakliktaki bakir kablodan sesim nasil iletiliyor(kablosuzlar da ayni sekilde)... bunlari ogrenirken zamanin nasil gectigini anlamiyorum.

bilgisayar muhendisleri okuldan mezun olduktan sonra sadece kod yazarak mi geciriyorlar tum mesleki hayatlarini? cunku eger boyleyse, ben hic mezun olmayayim daha iyi. yani bir seyler yaratma gibi bir cabalari oluyor mu? elektronik bir icat, makine, cihaz, sirket vs.
acaba dogru meslegi mi okuyorum?
tavsiyelerinizi alirim.
tesekkur ederim:)
[dertlesme off]

ekleme: -efendim benim kisisel felsefemde, savunma sanayii gibi yerlerde kesinlikle calismak gibi bir dusuncem yok, cabam da olmayacak. maas para meselesi degil bu, hayat felsefesi. silahli filmler izleyip hungur hungur aglayinca bu karari verdim. silah sektoru benlik degil.
-elektrik&elektronik sevmiyorum. ismi cok itici geliyor:)
-bazen de diyorum ulan madem sirket seviyorsun, bunun icin universite okumana gerek yok, birak okulu bir is yap. batir. cabala
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.01.19)
elektronik bir icat yapma gibi bir kaygısı olmaz bil mühlerin.

heveslerin çok minnoşça. 3. sınıfa gelince hepsi geçer. çok şey yapma.
0
mistikla
(23.01.19)
araştırmak, sürekli öğrenmeye alışkın olmak temel gereksinim, kod yazmak istemeyen bm'ler genelde iş zekası, devops, test, network, veritabanı gibi alanlara yöneliyorlar. bilgisayar mühendislerinin elektronik alanda bir ürün verecek elektronik ya da donanım bilgisi olmuyor genelde, raspberry pi, arduino gibi şeyler var ama bunlar hazır kit, elektroniklik bir şey yapmıyorsunuz, bu anca yüksek lisansı elektronik üzerine yapınca kazanılır ya da robotik alana yönelinebilir.
0
gezegen olan pluton
(23.01.19)
bilgisayar muhendisligi , kendi icinde dallara ayrilir. en yaygin olani yazilim muhendisligi tabiki. kodu bunlar yaziyor genelde. eger daha low level takilmak istiyorsan, her ne kadar daha cok elektronik muhendisliginin ilgi alanina girse de islemci, gpu tasarlama islerine de girebilirsin. yada islemcinin instruction setlerini yazabilirsin. signal processing diye bir alan var mesela bi arastir neler yaptiklarina bak.
0
crucio
(23.01.19)
o tip şeyler için elektrik elektronik mühendisliği daha uygun olsa bile türkiyede üretim arge katma değerli ürün üretilemiyor dolayısıyla hiç bir konuda mühendislikte yapılmıyor yapılanlar bir elin parmalarını geçmeyen ürünlerde yurtdışında değerlendirilmek üzere türkiyeden uzaklaşıyor
ve bu kafayla gidilirse yakın bir tarihtede olacakmış gibi gözükmüyor illaki silah ve askeri sanayinde bir takim gelişmeler yaşasak ta onlarıda zaten yabancılara peşkeş çekildiği için veya oralara sadece hükümet yandaşlarını sınavla vs aldıkları için senin zaten oralara girmek için şansın olmayabilir

yani kısaca sen bir mezun sonra değerlendirirsin :)))

türkiyede bilgisayar mühendisi mezun olur olmaz bir yerde başlar sonra o departmana müdür yaparlar veya yapmazlar evlenir çoluk çocuk derken geçer yıllar zaten başka bir cacıkta olmaz :)
0
baknedicem
(23.01.19)
Gerizekali analistlerle mudurlerle falan iyi gecinenilme yetenegi lazim. Gerisi tamamen detay. Lazim oldukca ogreniyorsun.

Mesela ben en son ssl nedir diye baktigimda basbakan turgut ozaldi. Bu hafta oturup ssl ogrenip kod yazmam gerekti. 2 gunumu aldi sadece.
0
acemi
(23.01.19)
şimdi şöyle bişi var, evet donanımsal şeyler güzel (dokunmatik ekran gibi) ama bu ekranın ürettiği veriyi işlemesi de var.

birde Kod var, kod var; uyduları uzaya fırlatmayı da yazılım kontrol ediyor, bu web sitesinide. yazılım ile uğraşılabilinecek bir sürü alan var, ilgi alanın var ise ikisini birleştirmeyi dene.

sanat ve yazılım tadından yenmiyor mesela.

birde olmuyorsa olmuyor; dediğin gibi yetenek istek işi biraz,

yalnız firmalarda ara elemanda lazım oluyor, bu elemanlar bilg. müh. okumuş ama yapmak istemeyenlerden oluşuyor genelde. Busines developer'lar bütünü düşünemeden bir fikir ile çıkageliyorlar mesela. Bu fikri sadece kendi aralarında tartışmışlar, teknik olarak neler gerektiğinin, mümkün olup olmadığının (uygulamanın mevcut haline uygunsuzluğu aslında demek istediğim), ne kadar zaman/çaba alacağını atılan taşın ürkütülen kurbağaya deyip deymeyeceğini hesaplayamıyorlar. Hata olmayan şeyleri hata gibi görebiliyorlar, bazıları abartıp müşterinin yapması gereken işleri şirketin developerlarına yıkmaya bile kalkabiliyor. işte bu noktada (misal bizim firmada PM böyle biri) yazılımdan anlayan birinin bulunması müthiş rahatlık oluyor, her iki tarafıda dinleyip anlayabiliyor, BD'den gelen istekleri daha yoldayken engelleyebiliyor, bir istek geldiğinde teknik analiz yapıp yaparak işi güzel açıklıyor, nokta atışlı şu dosyanın şurasında şöyle bir değişikliğe ihtiyaç var diyebiliyor mesela. developerların işini rahatlatıyor.
0
selam
(23.01.19)
(16)

Aseksüel olduğum için gördüğüm toplum baskısıyla nasıl başa çıkabilirim?

Diken
Biliyorum, aseksüellerin internette pek çok beynelmilel forumda bir araya geldiklerini; ama Türk toplumunda bambaşka bir norm yapısı olduğu ve özel hayata dair, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek baskılar bu ülkeye özgü olduğu için Ekşi Duyuru'ya sormak istedim. Doğuştan aseksüelim. Bir travma son
Biliyorum, aseksüellerin internette pek çok beynelmilel forumda bir araya geldiklerini; ama Türk toplumunda bambaşka bir norm yapısı olduğu ve özel hayata dair, dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek baskılar bu ülkeye özgü olduğu için Ekşi Duyuru'ya sormak istedim.

Doğuştan aseksüelim. Bir travma sonrası olmadı yani, hiçbir cinse en ufak bir ilgim yok. Ayrıca ne kadın ruhu taşıyorum ne de erkek.

Buna ek olarak aromantiğim. Hiç kimseye aşık olmadım.

Dolayısıyla çok dikkat çekiyorum. Etrafımdaki herkes: "Evlenmeyecek misin, sevgilin yok mu? Ne zaman düğün?" diye sıkıştırıp duruyor. Nasıl cevap vereceğimi şaşırdım artık! Belki eşcinseller kadar baskı görmüyorumdur ama neredeyse ona yakın bir toplumsal ayıplanma batağına düştüm. Ben hiç ilişkiye girmeden ve hiç sevgili edinmeden yaşamaktan SON DERECE MEMNUNUM ama başka insanlar, ne hadlerineyse, memnun değiller ve beni zorlayıp duruyorlar.

Biriyle birlikte olmak, benim asla katlanamayacağım bir durum. Seks yapmayı denesem sanırım kusarım. Öpüşemem bile! İğreniyorum, şöyle düşünün: Dışkı yeme düşüncesi nasıl iğrenç geliyorsa, bir aseksüel olarak seks düşüncesi de benim için tıpkı öyle tiksinti duyguları uyandırıyor. Bunu seksi hor görmek veya diğerlerini aşağılamak için demiyorum, sadece içinde bulunduğum durumun anlaşılması için belirtiyorum. Hiçbir romantik ve erotik güdüm yok.

Baskıcı, meraklı insanlara ne diyeceğimi bilemiyorum, cinsel yönelimimin farklı olduğunu açıklamaya korkuyorum. İnsanlara dedikodu malzemesi olma fikri beni çok ürkütüyor çünkü... Ha, bu yalnızlığımla zaten yeterince dedikodu malzemesi oluyorum da bir de arkamdan insanların aseksüelliğim hakkında atıp tutmasını göze alamam. Yalnızlığıma bile kafayı takıp beni her fırsatta eleştiren yığınlar, "gerçek ben"i bilseler kim bilir ne pis dedikodular yaparlar...

Ne yapılır, bu baskı nasıl aşılır sizce? Ne yapayım da atlatayım bu insanları? Ölene kadar insanlara bahane sunmakla uğraşacağımı düşündükçe yıpranıyorum.
0
Diken
(13.01.19)
çok ilginç, ben bu kadar baskı olacağını ve rahatsız edileceğini hiç düşünmezdim. ama türk toplumu böyle başkasının işine karışmayı çok seviyoruz. eğer imkan varsa başka bir ülkede yaşamak en temiz çözüm aslında.

heteroseksüel olarak aslında iğrenç gelmesini anlayabiliyorum ve hormonların-beynimizin bize nasıl oyun oynadığını biraz da olsa görebiliyorum.
0
orpheus
(13.01.19)
Bu tip sorular cinsel yönelimden bağımsız yöneltilir insanlara. Çünkü kimse ne yazık ki kişinin kendi içinde oluşturduğu düşünce yapısını göz önüne almayı bilmiyor. Belki çok ciddi bir travma yaşadığı için insan ilişkisi kuramıyordur ve bu soruyu duyunca travmaları tekrar yaşıyordur. Bunu düşünen yok. Aynı şekilde çocuk sahibi olamayan çiftlere ısrarla "ne zaman çocuk yapacaksınız?" diye sormak gibi. İnsanların sorunları ve aldıkları bazı kararlar olabileceği akıllarına gelmiyor. Tek düşündükleri şey kendi çekirdek ortamları içerisinde dedikodu malzemesi çıkarabilmek. Yoksa sizin evlenmenizin onlara kazandıracağı ne olabilir ki?

Toplum baskısı değil bence. Toplum duyarsızlığı bu. Bana da soruyorlar ne zaman evleneceğimi. Yok öyle bir dünya deyip geçiyorum. Sanki belli bir seviyeye gelince herkesin aynı şeyi yapması gerekiyormuş gibi bir hayat yaşıyorlar. Hakikaten dozunu aştıklarını düşündüğüm vakit açık sözlü bir şekilde "Size ne?" diyebiliyorum. Tavsiye ederim. Bu tip saçma sapan muhabbetlerle muhatap olmaktansa etrafımdaki herkesin bu konudan vazgeçmesini talep etmek ve gerekirse iletişimi kesmek çok daha mantıklı ve psikolojik açıdan çok daha sağlıklı oluyor.
0
desdenova34
(13.01.19)
en iyisi, gönlüme göre birini bulamadım, kapattım o defteri deyip kapatmak. heteroseksüel yalnız insanlar üzerinde bile aşırı baskı varken, sizin kendinizi ifade edebilmeniz pek mümkün değil. o yüzden he deyip geçin.
0
j lithium
(13.01.19)
Ne zaman evleneceksin diye soranlara karısından/kocasından boşanmasını bekliyorum de. Sorular azalacaktır.
0
dieselsingle2
(13.01.19)
j lithium'a katılıyorum.
Bence dünyanın neresine giderseniz gidin aynı tepkiyi alırsınız. Sevgilim olmadığı zamanlar, hoşlandığım biri de yoksa insanlar bunun altında bir şey arıyor; "Nasıl ya, nasıl sevgilin olamaz? Bir sorunun mu var? Lezbiyen misin?", bu soruları soranlar hep yabancıydı.
0
gelmeistemem
(13.01.19)
Baski altinda olmayi anliyorum cunku cahil insanlar baskasinin kiminle iliskisi olduguna karistiklari gibi kiminle iliskisi olmadigina da karisirlar.

Veganlara hic ses cikarmazlar saniyordum cunku bir sey yemiyorlar demi? Mantik oyle. Yok illa bizim gibi yesinler, senin durumda da bizim gibi sevissinler... onlari durduramazsin. Uzaklas.
0
Traveller
(13.01.19)
Kendin gibi bir karşı cins bul, arada takılın gezin, anlasirsaniz evkenirsiniz de. Gerci bu sefer de çocuk diye diretirler..
O değil de acayip boş zamanin oluyordur. Neyle vakit geciriyorsun?
0
herhaltibiliyoring
(13.01.19)
J lithium +1

Kimseye bir şey açıklamak zorunda değilsin.
0
farabi
(13.01.19)
pek bir cevabi yok sanirim ama, tassaga sarmak dedigimiz yontem en etkili yontem sanirim. siz sorular karsinida mahcup ya da zayif gorunurseniz uzerinize gelmeye devam ederler. boyle iyi oldugunuzu belli edin, gulumseyin, makara yapin, etraf it hergele dolu deyin bulamadik zengin bir koca valla (hatun veya) diyebilirsiniz. cinsel yoneliminizi kimseye acmak zorunda degilsiniz, zamanla yakin buldugunuz insanlara cinselligin sizin icin onemsizligini paylasabilirsiniz.
0
tresrichesheures
(13.01.19)
Ben şu an hatırlamadığınız bir trawma yaşadığınızı düşünüyorum. Zira insan neden aseksüel olduğunu saklar ki. Çoğu zaman neden evlenmediğimi soran arkadaşlara aseksüelim diyip savuşturuyorum.

Not: gerçek bu değil, tabi. Sadece bahane olarak bunu sunuyorum.


Bence insanlara bir açıklama yapmak istemiyorsanız yapmayın. Cool bir hava katar bu, hem.
0
eylul
(13.01.19)
onlarin duymak istediklerini, anlayabileceklerini soyleyin, yol verin gecip gitsinler.
mesela "Evlenmeyecek misin, sevgilin yok mu? Ne zaman düğün?" gibi sorulara cevap olarak, duzgun birini bulamadim daha diye gecistir.
bu tur sorulari sana soran kisilerin ideolojilerini/inanclarini de bilmen onlara ne tur cevaplar vermen gerektigi konusunda sana kolaylik saglayacaktir.
dindar biri ise soran, kaderde ne yazmissa o olacak diyebilirsin. daha nasip degilmis demekki, de gecistir.

insanlarin kendilerinden farkli insanlari da kendilerine benzetmeye calismak gibi gereksiz bir davranislari var. maalesef.
toplumun ne dusundugu hicbir sekilde onemli degil. gormezden gelin onlari.
0
Leonardo~Da~Vinci
(13.01.19)
tresriches'in dedigini demeye geldim; huzurlu durun, gerekirse kafalarini karistirin, gecin. "ay ne bileyim?", "kismet", "mucerredim", "su ara daha muhim islerim var", gibi cevaplar ve bazen kucuk yalanlarin cok sakincasi olmaz bence. insanlara isitmeye hazir olmadiklari seyleri zaten soylemeyin.

bulundugunuz ortamin egitim ve gorgu seviyesi arttikca bu sorular azalacaktir. caninizi sikmayin. biz sizi severiz.
0
e haliyle
(13.01.19)
Cevaplari okumadim da erkeksen zaten bizim ulkede aseksuel olmak zorundasin. Bisey aciklamana gerek yokki, zaten zeks yapman icin hayvan gibi cabalaman tonla para harcaman lojistik islerini ayarlaman lazim. Sevgilisi olan erkek bile zeks yapamiyor ki.

Yani sen yalandan cabaliyormus gibi gozuksen zaten kimse bisey sormaz.

Kizsan zaten o kadar baski olmamasi lazim.
0
acemi
(13.01.19)
Bir de erkeksen direkt bana kasar bi kiz bulun de. Zaten hepsi kosarak uzaklasacak.
0
acemi
(13.01.19)
Escinseller baski gormuyor ki, sen cok daha fazla baski goruyorsundur sevgilin yok mu evlenmiyon mu falan. Homoseksuel adama kiz arkadasin yok mu olum bul bi tane yarin bir gun evlenmen lazim diye baski yapmazlar. Kendi halinde takiliyor escinseller kayseri'de falan yasamiyorsa.

Aseksuel oldugunu belli etme? Bence istesen belli etmezsin o kadar zor olmamali. Bulamadik birini de gec. Erkeksen aceminin dedigi gibi bana kiz bulsaniza taktigi bocek ilaci gibi yok eder hepsini.
0
stavro
(13.01.19)
gay'im ben de, bi daha sormazlar.
0
selam
(16.01.19)
(17)

Sabit masraflarınız maaşınızın ne kadarına tekabül ediyor?

roket adam
Yani şöyle, 5000 TL maaşınız olsun, 3000 TL'si kira fatura kredi borcu vs.'ye gidiyorsa, maaşınızın %60'ı sabit masraflara gidiyor demektir, gibi.
Yani şöyle, 5000 TL maaşınız olsun, 3000 TL'si kira fatura kredi borcu vs.'ye gidiyorsa, maaşınızın %60'ı sabit masraflara gidiyor demektir, gibi.
0
roket adam
(08.01.19)
%12,25
0
arabayla 15dk
(08.01.19)
%51'i sabit
0
karjalainen
(08.01.19)
%85
0
mikahakkinen
(08.01.19)
%11
0
kablelvuku
(08.01.19)
%7
Yakinda %50'ye cikacak ama.
0
stavro
(08.01.19)
%22
0
hicbirfikrimyok
(08.01.19)
%13 sabit
0
patos64
(08.01.19)
%25
0
perferil
(08.01.19)
Aydan aya değişiyor da kabaca ortalama %70-75
0
pati
(08.01.19)
işsizim, aldığım nefes masraf...
0
late viper
(08.01.19)
Eşimle birlikte maaşlarımızın %25'i
0
gmzo
(08.01.19)
%30 civarı.
0
auroraaurora
(08.01.19)
%30-40 gibi
0
orpheus
(08.01.19)
%3-4.. kira ödemiyorum.
0
hocam
(08.01.19)
%70-75 arası
0
anily
(08.01.19)
%5'den az, kira yok, bu rakam yaklaşık rakam ama bunun içinde mtv, araç sigortası, benzin, bakım vs. gibi masraflar yok.
0
selam
(08.01.19)
Mutfak masrafı, kira, faturalar, aylık yapılan alış-verişler (giyim vs) yani tüm giderler eşimle gelirimizin %30-35’ ine denk geliyor.
0
yorgunpanda
(08.01.19)
(9)

Tasinmaz tesisat tamiri, ev sahibimi kiracimi oder?

duyurumvar
Alt katimda ki komsum evine benim banyomdan su sizdigini soyledi. Tamirci cagirdik sorun oturdugum daireden kaynakliymis. Banyomda gozle gorunen bisey yok ama sonucta alt dairede magdur. Tamir ettiricem ama ev sahibinin mi yoksa benimmi faturayi odemesi gerektigini bilmiyorum. Bir bilen varmi?Edit:
Alt katimda ki komsum evine benim banyomdan su sizdigini soyledi. Tamirci cagirdik sorun oturdugum daireden kaynakliymis.

Banyomda gozle gorunen bisey yok ama sonucta alt dairede magdur. Tamir ettiricem ama ev sahibinin mi yoksa benimmi faturayi odemesi gerektigini bilmiyorum. Bir bilen varmi?

Edit: Bir sitede oturuyorum. Yonetimimi arasam?
0
duyurumvar
(05.01.19)
Ev sahibinin odemesi gerekir. Ev sahibi ile gorusmeden bir islem yaptirmayin belki kendi ustasina yaptirmak isteyebilir.
0
tahtakafa
(05.01.19)
başımıza geldi. ev sahibi öder.
0
teknikekip
(05.01.19)
ev sahibi
0
kablelvuku
(05.01.19)
Ev sahibi
0
Delay Fuze
(05.01.19)
ev sahibi. ama önceden bilgisi olsun
0
elorelia
(05.01.19)
ev sahibi öder
0
basond
(05.01.19)
Benim de basima geldi, ev sahibi odedi.
0
balpolen
(05.01.19)
ev sahibiyim, masraf ev sahibine aittir.
0
selam
(05.01.19)
kontratta aykırı bir kural yoksa ev sahibi öder. ya da siz öder ve ödediğiniz miktarı kiradan düşersiniz. yine önce ev sahibinizle konuşmanız gerekir.
0
tururo
(05.01.19)
(10)

UPS Akü sayısı arttırılırsa dayanma süresi uzar mı?

solo
Selam sevgili galyalılar,Benim çalışma odamda 2 KW'lık bir UPS var üzerinde 9Amper 12 voltluk 2 adet akü var, bu akülerle bir PC'yi ortalama 45 dakika çalıştırabiliyor elektrik kesildiğinde, Eğer aynı değerde 2 akü daha bağlarsam bu süre 90 dakikaya mı çıkar yoksa UPS akü sayısının artmasından dolay
Selam sevgili galyalılar,

Benim çalışma odamda 2 KW'lık bir UPS var üzerinde 9Amper 12 voltluk 2 adet akü var, bu akülerle bir PC'yi ortalama 45 dakika çalıştırabiliyor elektrik kesildiğinde, Eğer aynı değerde 2 akü daha bağlarsam bu süre 90 dakikaya mı çıkar yoksa UPS akü sayısının artmasından dolayı sapıtır arıza verir ya da yanar mı? Aküleri bağlama sırasını aynı tutacağımı varsayarak soruyorum bu soruyu yani birinin artısı diğerinin eksisine bağlayarak sanırım buna seri bağlantı deniyor.

Elimdeki cihaz ise şu : www.tuncmatik.com
0
solo
(04.01.19)
ups seri/paralel bağlanamaz ama cihazlar bölünebilir, 1. ups monitör/tv, 2. ups amfi/kasa gibi eğer süre uzatmak isteniyorsa daha büyük kapasiteli ups seçilmeli
0
yine erken geldim
(04.01.19)
@yine erken geldim, soru yanlış anlaşılmış galiba, 2. bir ups alıp paralel bağlamaktan bahsetmiyorum ups'e 2 akü daha takmaktan bahsediyorum.
0
🌸solo
(04.01.19)
cihazların içinde control boardları genel de o iki aküyü yönetecek şekilde çin işi boardlar, özellikle tunçmatiğin dandik upslerini gözönüne alırsak, çok sağlıklı ve özellikle stabil çalışmayabilir, ben olsam riske etmezdim
0
yine erken geldim
(04.01.19)
Teorik olarak çalışması lazım bir şey olacağını düşünmüyorum. Ama pratikte ne olur bilinmez. En fazla yaşayacağın problem kapasitenin kalibrasyonu olur, bittim mi ben, doldum mu falan diye anlamayabilir alet devresine bağlı olarak.
0
bos gezenin bos ustasi
(04.01.19)
Peki soruyu şöyle düzelteyim o zaman, 1 adet pc kasamız var bu kasanın olabildiğince uzun süre çalışmasını istiyorum çünkü evde yazdığım big data uygulaması sürekli veri işliyor bugün elektrik kesilmişti ben de dışarıya çıkmak zorundaydım bölgede trafo arızası varmış elektrik 8 saat gelmedi haliyle ups en fazla 45 dakika idare edebilmiş.

PC'de monitör ve yüksek güç çeken ekran kartı yok tek başına çalışırken 20 - 30 watt çekiyor sabit, bu makineyi en az 10 saat çalıştıracak bir UPS almak istesem nasıl bir şey almam gerekiyor, Bildiğim kadarıyla KW olarak değil de akü sayısı olarak yüksek ölçekli bir cihaz lazım, UPS 'e bağladığım bilgisayar cihaz sayısı fazla değil çünkü.
0
🌸solo
(04.01.19)
@solo birincisi o işler için genel olarak tunçmatikten uzak durmak lazım çünkü son dönem kaliteleri iyice düştü, sanıyorum maliyeti düşürmek adına öyle bir şey yaptılar, en son evde kullanmak için Inform Compact 3kv aldım ( www.inform.com.tr ) buna da ses sistemi, monitör, kasa, modem bağlı. kasa da 2 tane 2080ti bağlı workstation gibi çalışan bir alet, yaklaşık 2 saat 25dk açık kalabiliyor tam yükte, epey performanslı. bütçenin ucunu açarak yüksek kv bir ups seçmen gerekir, eco vs. sınıfı ile o süreleri yakalamak mümkün değil, belki de endüstriyel bir ürün alman gerekir..
0
yine erken geldim
(04.01.19)
hatta küçük bir ekleme yapmak gerekirse, ben senin yerinde olsam datayı işlemek için bir data centerda makina kiralama yoluna giderdim, hem bakım maliyeti, hem elektrik, hem soğutma konusunda ups'e oranla daha maliyetsiz bir iş olabilir, özellikle yurt dışı lokasyonlu dedicated ve vpsler konusunda. zira elektrik ülkede pahalı, iyi upslerin bakım masrafı pahalı + donanım eskiteceksin
0
yine erken geldim
(04.01.19)
O akü grubu seri bağlanmıştır orada. Siz o iki seri aküye paralel 2 akü(kendi içinde seri) daha eklerseniz dediğiniz olur.

ama

Ups o aküleri takribi 10 saatte şarj edecek kadar şarjör kartı vardır. siz bu süreyi 20 saate çıkartırsınız. acaip sesler ve ömründe azalma olabilir. ayrıca aküler eskili yenili olursa şişme vs. de yaşanabilir.

değer derseniz, evet 90 dakikaya çıkar :)
0
vhs kaseti
(04.01.19)
Vhs kaseti +1

Çift akülü UPS'ler 24 volt oluyor genelde, aküler seri bağlanmış haldedir dikkat edersen. Çift aküyü takviye yapıp süreyi arttırabilirsin ama şarj etme süresi de uzayacaktır.

Aleti ve şarj katını kontrol edip fazla ısınan bişeyler varsa soğutmayı arttırarak fayda sağlanabilir.
0
John Bloor
(05.01.19)
bir sunucuda çalıştırsan sistemini, hem performasından ödün vermezsin, hem kesinti yaşamazsın, hemde kafan rahat olur.
0
selam
(05.01.19)
(9)

Sıfırdan bilgisayar programlama öğrenmek

Connor
Sıradan bir bilgisayar kullanıcısı olarak, web sayfası, akıllı telefon uygulaması, vs. yapabilmek için ne tür programları öğrenmek gerek? Bir de, bunun için normal bir kursa gitsek nasıl bir yere gitmek lazım?
Sıradan bir bilgisayar kullanıcısı olarak, web sayfası, akıllı telefon uygulaması, vs. yapabilmek için ne tür programları öğrenmek gerek?

Bir de, bunun için normal bir kursa gitsek nasıl bir yere gitmek lazım?
0
Connor
(02.01.19)
aynı şeye bende niyetlendim. android uygulaması için java lazımmış. ona bakmaya başladım mesela. udemy'de jva dersi var ücretsiz. turkcellde de geleceğe hazırlananlar diye bir proje var. orada da anlatım var.
0
sutlu nescafe
(02.01.19)
Teşekkür ederim @sutlu nescafe. Udemy fikri güzel.
0
🌸Connor
(02.01.19)
Öncelikle matematik öğrenmek gerekiyor. Matematiginiz zayifsa onu gelistirerek baslayabilirsiniz eger gercekten iyi bir yazilimci olma hedefiniz varsa
0
kompisko
(02.01.19)
Ne yapmak istediğiniz önemli. Ben mesela pythonda kendime bot yazıyorum hayatımı kolaylaştıracak şekilde. Öyle çok değil 1 haftada kopyala yapıştır ekle seviyesine geldim tabi önceden biraz c biliyordum. Web sitesi ayrı android app ayrı dünyalar. Hedef belirleyin ona göre tekrar soru sorun buraya daha iyi fikirler alırsınız.
0
bahoho
(02.01.19)
oncelikle kolay gelsin ve gecmis olsun. programlama kolay degildir, her insanin harci degildir ama yapabilirsen zevklidir. kurslara para vermek gereksiz, internette ucretli ucretsiz zibilyonlarca kaynak var. hangi dili ogrenmek istiyorsan ona gore bul birseyler. bu isin temeli veri yapilari ve algoritmalardir. bu konularda kendini cok iyi gelistirmen lazim. daha sonra object oriented programming, functional programming, asynchronous programmaing gibi konularla devam edebilirsin. bu sekilde temeli olusturduktan sonra ister java yaz ister C#, ister javascript, ister kotlin ister scala. ister android developer ol, ister web frontend, yada backedn. bir iki haftalik syntax ve API/SDK alisma surecinden sonra butun dillerde her platforma yazabilirsin.
0
crucio
(02.01.19)
hepimiz sıfırdan öğrendik zaten, senin durumun ile diğerlerinin durumu bilgi kapsamında aynı, onların senden farkı anlamadıklarını sorabilecekleri bir hoca, arkadaş gurubu falan var. seninde elinde, irc kanalları, forumlar, google var. gerisi sana kalmış.

ücretli yada ücretsiz ders veren siteler tonla ki tavsiyede verilmiş, bende python için vereyim mesela: www.python.tc
0
selam
(02.01.19)
oncelikle adim adim, sindire sindire gitmek ve sabirli olmak onemli. ve uzun sure motivasyonu korumak icin realistik ve ulasilabilir hedefler koymak gerekir. ornegin hem web hem de mobil konusunda uretken ve iyi olmak ilk planda ulasilabilir bir hedef degil cunku ikisi cok farkli bir dunya ne yazikki. kullanilan programlama dilleri, problemler, cozumler cok farkli ve farkli uzmanliklar gerekiyor. birinde iyi olan biri icin digerine gecmek zor olmaz ama sifirdan baslayan biri icin ikisinde iyi olmak biraz uzak bir hedef sayilir, o nedenle ilk basta birini hedeflemek motivasyon acisindan iyi olur.

ben ilk basta web konusunda ilerlemeni oneririm. bu konuda da onune birkac farkli programlama dili ve teknoloji cikiyor, bircok dili bir arada kullanmalisin, birkac noktada da secim yapmalisin. ama bir programlama diline baslamadan once bilgisayar teknolojileri konusunda genel kultur onemli. ornegin programlama dili nedir, ne ise yarar. bilgisayar yazilan bu kodu nasil okur, neye cevirir. bu isin arkasinda nasil bir matematik doner. algoritma nedir. internet uzerinde veri nasil hareket eder. bu konularda ne kadar cok genel kultur sahibi isen programlamayi o kadar hizli ogrenip, soyut kavramlari kafanda o kadar somutlastirabilirsin. programlama ogrenirken en buyuk mucadele de budur. bu is cok soyut bir is, ayni matematikteki gibi. ama insan beyni somutlastirmaktan hoslanir, soyut kalirsa ilk sordugu soru "peki bu gercek hayattta ne isimize yarayacak" diye sormaktir. o nedenle bir konutu sindire sindire gitmek, gercek hayatttan pratik orneklerle ilerlemek ve gercekten anlamak bu problemin en iyi cozumudur.

iste bu nedenle ben web konusuna egilmeni oneririm, cunku somutlastirmak cok daha kolay, cunku isi ogrenirken kanli canli bir web sitesi gelistirmis olursun, yapabildiklerini gordukce daha cok motive olursun. web sitesi gelistirmek icin ise ne gerekli?

once html ogren. html bir web sitesinin eli, ayagi, kafasi, govdesi gibidir. en basitinden html kullanarak basit bir web sitesi yap. yaptigin sey 90li yillardaki web sitelerine benzeyecektir ama html bu isin en temelidir. cok da kolay bir dildir, ama programlama dili degildir.

daha sonra css ogren. css web sitesinin guzelligidir. rengi, elemanlarin buyuklugu, yeridir. css ogrenmek bu isi baslayan kisiyi mutlu eder, motive eder, cunku eli yuzu duzgun birseyler yapabilecegine incancini arttirir. unutma motivasyonu uzun sure korumak onemli o nedenle yavas yavas ogrenip, boyu asan yerlere girmemek onemli, cunku birden isin icine girince insan motivasyonu kaybeder cok cabuk.

daha sonra bir programlama dili ogrenmeye baslayabilirsin, bu dil konusunda da acele etme bence. secenekler cok ama hepsi farkli bir amaca hitap ediyor. ben javascript oneririm, elbette istersen C#, java, hatta C de ogrenirsin ama adimlarini yavas yavas atmakta yarar var. javascript gibi nispten daha kolay bir web dili yine birseyler uretip ilerlemen icin kolay olur. ama javascript bir programlama dilidir, html ve css de yazamadigin algoritma yazabilirsin. yani isin gercekten zevkli tarafi bir programlama dili ogrenmekle baslar.

bu adimlardan sorna artik bir front-end gelistiricisin. ama front-end bir web sitesinde gordugun ve etkilesime girdigin herseyi kontrol etse de bir de isin diger tarafinda data kismi var ki bu alan back-end kisma acilir. back end ve front end ise http uzerinden anlasir. yani artik internet protokollerini ogrenmek, bir web sitesini acinca neler oluyor, server ile nasil haberlesiyor, web server nedir, web service nedir ogrenme zamani. bunlari ogren ve back-end tarafa gec.

back-end ise ayri bir dunya, ne gordugun degil, hangi datayi nasil isledigin ve nerde sakladigin ile ilgili dunya. bu konuda da bircok dil ve alternatif var. node.js, python, ruby, c#, java vs. bircok alternatif var ve her birinin farkli avantaj ve dezavantajlari var. burada bircok farkli kisiden gorus al ve secimini yap o back end dilini ogren. back end bu isin mantik ve matematik tarafinin daha yogun hissedildigi bir dunyadir. benim tavsiyem node.js ama alternatifleri de arastir. niye node.js dersen, javascript bilen biri daha kolay ogrenir.

back-end dili ogrenmek datayi nasil isleyecegini belirler ama datayi nasil saklayacagin bir database teknolojisi ogrenmek ile olur. database icin ise sql ogrenmek bir adimdir. ya da alternatif olarak nosql yolunu da secebilirsin. bunu da ogrenirsen artik full-stack gelistiriciyim diyebilirsin.

tum bu adimlar tamamlayip ogrendikce hayatindan en az birkac yili gecmis olur zaten. bu ogrenme surcecinde "artik her seyi cok iyi biliyorum dediginde yanlis yoldasin" demektir, "ogrencek ne kadar cok sey var ve bunlarin hepsini nasil ogrenecegim" diyorsan eger ogreniyorsun ve dogru yoldasin demektir. programlamada ogrendikce hicbirsey bilmiyormus gibi gelir, cunku ogrendikce gidilebilecek daha fazla yol gormeye baslarsin.

ayrica programlama ogrenmek icin super zeki olmak gerekmez, yeterli pratik ve motivasyonla ogrenilmeyecek birsey degil. ogrenmek icin udemy icnde bulundurdugu derslrin belli bir akisi, ve duzeni olmasi nedeniyle iyi bir baslangic olabilir, baslangic seviyesine gore bir ders sec ve ogren. ogrendikce ogrenme methodlarini kitap, youtube videolari, baska gelistiriciler, stackoverflow, github, seminerler ve en onemli bir is yerinde calisarak zenginlestir.
0
emrahday
(02.01.19)
Cevap veren bütün arkadaşlara çok teşekkürler. Özellikle @emrahday, ellerine sağlık. Çok teferruatlı yazmışsın, sağ ol var ol.
0
🌸Connor
(02.01.19)
Fiziksel kursa o kadar para bayılma, udemy +1
0
sta
(03.01.19)
(6)

bir akıllı cep telefonu aynı anda kaç cihaza bluetooth ile bağlanabilir?

jugador
android ya da ios diyelim fark etmez. aynı anda hem kulaklık hem bileklik/saat bağlantısı yapılabilir mi?bir bağlantı adet sınırı var mı biri bağlanınca diğer disconnect olur mu gibi?
android ya da ios diyelim fark etmez.

aynı anda hem kulaklık hem bileklik/saat bağlantısı yapılabilir mi?

bir bağlantı adet sınırı var mı biri bağlanınca diğer disconnect olur mu gibi?
0
jugador
(02.01.19)
Aynı anda tek cihaza bağlanıyor bluetooth ile, bileklik/saatler wi-fi değil mi sırf bu yüzden?
0
John Bloor
(02.01.19)
xiaomi mi band var bluetooth ile bağlı o
0
🌸jugador
(02.01.19)
@john yanlışın var xiaomi kulaklık bileklik aynı anda bağlanabiliyor hatta arabaya falan da bağlanıyor ancak sayısı konusunda bilgim yok. Ama aynı anda 2 kulaklığa bağlanamıyor.
0
basond
(02.01.19)
Aynı 2 Cihaz oluyor genelde, iki kulaklık da bağlanabilir ama ayarlardan birine medya oynatma izni verip diğerine telefon görüşmesi izni verilirse bağlanır.

Akıllı bilekli ve saatler kulaklık gibi sürekli bağlı görünmüyor farklı bir olay var yani akıllı cihazınız ve kulaklığınızı bir arada kullanabilirsiniz.

Bu dediklerimizin güncel bir cihaz için geçerli olduğunu unutma, bluetooth 4.0 altında bazı şeyler mümkün olmayabilir.
0
atom karincanin torunu
(02.01.19)
Bluetooth spec'ine göre:
bir bluetooth cihaz (sizin örnekte telefon, pc yada diğer cihazlara bağlı host connector) 7 cihaz bağlı kalabilir (aktif bağlantı, veri iletimi yapıyor bunlardan), 255 cihaz bağlanabilir. (ama 255 cihaza aynı anda veri gönderemez)

eşleşme, cihazın bağlı olduğu donanımın büyüklüğüne göre değişir, teorik olarak sınırsız.


birde profil denen bişi var cihazlarda, kulaklık profili, microfon profili, vs. vs. vs. diye ayrılıyor, bazı cihazlar bazı profillerden bir tane bağlantı kabul ederken bazıları tek bağlantı kabul eder, (aynı telefona sallıyorum iki kulaklık bağlayamayabilirsiniz)

birde clientlarımız var, kulakllıklarımız microfonlarımız klavye mouse vs. bunlar tek bağlantı yapabilen cihazlar %99'u.
bunlardan hariç benim 99 tl'ye aldığım dandik kulaklık iki cihaza (pc,telefon) aynı anda bağlanabiliyor, telefon gelince müziği durduruyor falan.
0
selam
(02.01.19)
telefondaki bluetooth teknolojisine gore degisir. guncel cihazlarin neredeyse hepsi hem kulaklik hem saat baglantisi saglayabilir.
0
crucio
(02.01.19)
(8)

Motor tasarimcisi

selam
Nereden bulunur? Motor derken ecnebicesi engine olan motordan bahsediyorum, o kadar mühendis mezun oluyor sonuçta, ne yapıyor bunlar?
Nereden bulunur? Motor derken ecnebicesi engine olan motordan bahsediyorum, o kadar mühendis mezun oluyor sonuçta, ne yapıyor bunlar?
0
selam
(28.12.18)
motor konusunda uzman makina mühendislerinden bir ekip tasarlar. bir sürü bölümden insandan da destek alırlar.

içten yanmalı motor mu, elektrik motoru mu, uydu motoru mu, roket motoru mu, uçak motoru mu, kompresör motoru mu ne aradığına göre detayları çok değişiyor.

edit: sen "milyon tane üretmek zorundasın" falan diye bik bik ötenler aldırma. onlar daracık ufuklarının cehennemini yaşıyorlar.

mesela Roketsan roket motoru üretiyor, yüz yılda milyon tane üretmez. bizim arkadaşlar uydu için motor yaptılar, toplam 10 tane üretilirse öp başına koy. denizaltı içn motor üreten adamın canı yok mu? hangi tank üreticisi milyon tane motor üretmiş? bakın bakalım fendt'in kullandığı beş yüz küsür beygir traktör motoru kaç tane üretiliyor?

çok afedersiniz de, salaklığın lüzumu yok.

bin çeşit motor var, teknolojik alanlar kendi beyninizin sınırları kadar dar yerler sanmayın.
0
babilbaligi
(28.12.18)
Tek kişi mi tasarlıyor sanıyorsun o içten yanmalı motorları? Bir tanesini geliştirip optimize etmek 5-10 yıl alıyor milyon dolarlık argelerle.

Herkes biliyor nasıl çalıştığını, herkes biliyor parçaların şeklini şemalini ama tek bir mühendislik dalıyla olmuyor üretim. Metalürji, makine, elektrik, teorik fizik, endüstriyel tasarım vs hepsi ayrı branş bunların hepsi de lazım.

Bir 4 silindir motorda 100'e yakın parça var sadece blokta.

Biz çok güzel kopyalayabiliyoruz parçaları ve yan sanayi olarak üretebiliyoruz. Kaldı ki üretimi verimli hale getirmek asıl sorun. Yılda robotlarla 10 milyon motor üreten üreticiyle rekabet edemeyeceğimiz için tasarlamıyoruz. Yoksa motor yapılır, su motoru da aynı şey.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.12.18)
stirling motoru yaptim ben muhendislik okurken mesela. ise yaradi mi? yaramadi. o hesap biraz da.
0
icim urperiyor
(28.12.18)
@bos gezenin bos ustasi, neden yılda 10 milyon motor üretmem gerekiyor? neden bu adamlarla rekabet içinde olmam gerekiyor? iş planımı nereden biliyorsun? ne kadar masraf yapmak istediğimi, ne kadar kazanmak istediğimi nereden biliyorsun, paramın ve hayalimin hesabını sen mi tutuyorsun?

dünya çok değişik bir yer, senin ihtiyacın ve beklentilerin bambaşka bir başka adamın ihtiyacı bambaşka, 10 bin liralık kartal aracına 50 bin lira harcayan adamlar geri zekalı mı? o adamın ihtiyacı yılda 10 milyon üretilen motorlardan bir tanesi mi yoksa kendi ihtiyacı için bir motor mu? kimin neye ne zaman ihtiyacı var bunu siz mi belirliyorsunuz? kim dedi size toyata olmak istediğimi ki?

tek kişimi tasarlıyor o motorları: evet tek kişinin tasarladığı bir sürü custom engine var ortalarda, isterseniz 20 bin dolar verip şu özelliklerde motor istiyorum diyebiliyorsunuz, ingiltere, amerika, italyada atölyelerde motor tasarlayıp yapan binlerce kişi var, kimileri için bu bir hobi, kimileri için bir iş kolu, kimileri için prestij kimileri için başka bir şey. ne biliyorsun, ne kadar biliyorsun, ne zaman biliyorsun onu bi de bakalım da önce lafın lafmı bi anlayalım.
0
🌸selam
(28.12.18)
neden bu adamlarla rekabet içinde olmam gerekiyor?

Bilmem neden acaba? Arkadaşa ordan kapitalizm gönderin.

10 bin liralık kartal aracına 50 bin lira harcayan adamlar geri zekalı mı?

Evet.

tek kişimi tasarlıyor o motorları: evet tek kişinin tasarladığı bir sürü custom engine var ortalarda, isterseniz 20 bin dolar verip şu özelliklerde motor istiyorum diyebiliyorsunuz, ingiltere, amerika, italyada atölyelerde motor tasarlayıp yapan binlerce kişi var

Yanlış biliyorsun. En sofistike tasarım araçlar bile blok olarak hazır üretim kullanıyor. Alıyorlar motor bloğunu özel olarak modifiye ediyorlar. Öyle sıfırdan motor bloğu üreten ya yok, ya da önemsenecek düzeyde bile değil. Sanayi kolu bile sayılmıyor. Koenigsegg, Morgan, Pagani, Lotus, geçmişte üretilmiş Dmc, Noble, Tvr vs.

Efsanevi McLaren F1 bile Bmw V12 bloğu kullandı. Amerikanlarda da aynı şekilde belli başlı motor blokları var Chevy, Edelbrock, Dodge, Ford vs. Ama sorsan her garajda millet kendi arabasını üretiyor.

Bak ne diyorum yaparsın, ne var ki motor üretmekte. Ama rekabet edemezsin, yatırımın çöp olur. Günümüzde kar getirmediği için 60'larda soğuk savaş bahanesiyle gidilebilen aya gidemiyorlar.

Hiç mi araştırmadın neden yerli otomobil üretemiyoruz diye. Cevabı aynı.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.12.18)
@bos gezenin bos ustasi, şu link'lere bir bak bakalım modifiye mi ediyorlarmış?

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

Hobi olarak yapan arkadaşda varmış (bir altındaki link'dende üretim aşamalarını adamın yaşadığı problemleri ve ona yardımcı olmaya çalışanları falan okuyabilirsin baya eğlenceli)

www.youtube.com
www.modelenginemaker.com


Senin dediğin bir yere kadar doğru, türkiyede yurt dışından motor getirip aracına taktıran 15/20 kişi var sadece, (çok pahalı çünkü) bu linklerdeki motorlar genelde karbüratörlü, üretmesi daha kolay, daha mekanik, injection olanlar biraz daha karmaşık ona pek yanaşan yok, öte yandan emisyon mevzusu için bu motorlar mevzuatlara takılmıyorlar çünkü seri üretim değiller, kimisi ses vb. nedenle trafiğe çıkışı yok. bu bir hobi. amaçları ne kadar güzel arabam var diye sergilemek vs. sen ben bu adamların bu işe olan tutkusunu anlayamayız.

yine aynı şekilde motosiklet için üretim yapan DUX var.

10 binlik arabasına 50 bin masraf yapan salak değil, geri zekalıda değil, o araba (hatta specific araba) o adamın tutkusu, takıntısı her şeyi o, sen bunu anlamsız, manasız, mantıksız bulabilirsin, ama bu adam gerçek, bu adam var, sen ne kadar aptalca bulsanda senden daha çok kazanıyor ve harcıyor.

kapitalizm diyip çıkmışsın işin içinden de o da öyle değil canım kardeşim, bu senin hayattan beklentinle alakalı, benimkisi toyota ile rakebet etmek değil, toyotayla fordla sen rekabet et, ben ne o adamlara rakip olabilirim ne de onlar bana olabilir.

en iyi model jet motoru üreticisi toyota değil mesela, ford'da değil. bu pazara giremez bile bu firmalar, zaten girmiş yer etmiş firmaları satın alabilirler ancak.

ve yine söylüyorum, ne üretmeyi düşündüğüm ile ilgili en ufak bir fikrin dahi yok, sadece kavede "yaptırtmazlaaar sana bunu yaptırtmazlaaar" diyen dayı gibisin.

forkliftler var mesela, ilginç bir şekilde kapalı alanda kullanılmasına rağmen 0 emisyon düzenlemesine tabii'ler. deniz motorları var, emisyon düzenlemeleri yok. 50 cc altı motorlara girmiyorum bile, istediğini yap karışan, yok görüşen yok.

çim biçme makineleri (kollu olanlar yada arabalı olanlar) her hangi bir düzenlemeleri yok, istediğin gibi üret, jenaratörler mesela, içlerinde motor var bunların, ve 0 düzenlemeye tabii'ler (ses düzenlemeleri var sadece). Türkiyede motor üreten firmalarda var bu arada. sadece senin gördüğün aletlerin içerisinde değiller, görmüyorsun o aletleri yada ilgini çekmiyor hiç.



motor dediğin makine pek çok alete güç veren makine, motor denince aklına sadece araba, otobüs, motosiklet gelmesi senin sorunun. ben belki çim biçme makinesi yapacağım ne biliyorsun? çim biçme makinesinin dünya pazarındaki payından haberin var mı? kapitalizim demişsin ama aklına gelen sadece otomobil, buda senin görüşünün olmaması ile alakalı.
0
🌸selam
(28.12.18)
Ulan her gun Husqvarna, Stihl falan kullanmasam sokup takmasam anlamiyorum diyecegim sen haklisin diyecegim. Sordugun soruda spesifik bir alan yok, sordun soyluyorum ne yapiyorlar neden yapmiyorlar. Bana desen ki bana aluminyum cnc kesimi motor lazim solidworkste tasarlanmis var mi ona gore cevap alirsin. Ha o motoru oyle yuksek isida calistiramazsin muhtemelen zaten cnc den ciktigi andan itibaren yag yakip ufleyecek ama yapilir mi yapilir. Rantabl olmaz ama oldurulur. Git Adana Metalsan'da bile sana doksunler yapsinlar parasini verdikten sonra yaparlar. Ama sorun da bu iste rantabl olmaz. Ne para kazandirir, ne fonksiyonel olur. Cim bicecek adam gidip de o tek silindir motoru senden almaz, alsa da alacagi fiyata kar edemezsin. Gercekler bunlar. Yalan soyluyorsun dersen eyvallah goster bana Turk tasarim ve uretim derim. Belki pazarin farkinda degilim diyecegim, ulan diplomada muhendis yaziyor neyse.

Kim uretiyor bahsettigin bahce malzemelerini Turkler mi? Hayir en dandigi bile Almanya Japonya uretimi. Her ne uretirsen uret, o kadar muhendis mezun oluyor sonucta ne yapiyor bunlar diyorsun ya hani. Bunlar Turk istiraklerle is yapamiyor sorun bu. Sermaye yok, arge yok, para yok benim canim ulkemde nasil ugrassin memleketimin muhendisi. Kaldi ki ugrasiyor yine Turkiye'de ama istirak yabanci menseli.

Bak daha gecen gun bozduk sundan bir tane, aktarma degisecek calistiramadik bir turlu Danimarka'dan parca bekliyoruz. Resimde eklemsiz duz kamyon seklinde olanin aynisindan var 2 tane is yerimizde.
k-vagnen.com
Elektrikli bunlar ustelik.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.12.18)
simitçi falan bile oluyor o mühendis diploması sahibi arkadaşlar, etrafımda işsizlikten kırılan bir sürü mühendis diplomalı arkadaş var, işi olanların çoğu da kendi alanında çalışmıyor (satış ıvır zıvır)

soru çok açıklayıcı olmayınca cevaplar da ona göre gelmiş bence.
amacın "engine" üzerinden para kazanmaksa o devir geçti, çeşmenin başını kapattılar.
neyin motorunu yapacak olursan ol, o piyasanın yerleşik firmaları devasa ölçekte yaparken senin ürettiğinin bir ekonomik anlamı olmaz. ha yeni bir alet icat edersin veya sadece belirli bir alanda kullanmak üzere, kârlılık gözetmeksizin (kâr gözetmeyeceksen neden yapacaksın, tam olarak gözetmemek değil o da motoru kendin üretmek istemenin nedenleri, kaybedeceğin paradan daha ağır basıyorsa) spesifik motor üretirsin eyvallah.

o 5 axislerle yapılan motorları kastetmediğini umuyorum, verdiğin örneklerdeki motorlar seri üretime geçip yaygın seviyede kullanılabilir hale gelene kadar içten yanmalı motorun modası geçer. ha keyfin yerindedir, hobicilere petrolhead'lere niche ekipman satacağım diye açar tezgâhı beklersin orasını bilemem.

sadece fikrim, yeni nesil elektrikli otomobil furyasında elektrik motoru ürettin ürettin, belki büyük firmalarla rekabet edemesen de kendine yetecek iş/işler çıkartılabilir. (o da kolay değil ya, belki)
0
gkhncnzdgn
(28.12.18)
(9)

Erkeklere hitap sorusu

diffarentiationation
Sizden yaşça büyük biri, size kardeşim diye hitap ediyor. Çok yakın değilsiniz ama bir samimiyet var. Uzak bir akraba mesela. Abi, x abi diyorum da uzak kalıyor biraz. Nasıl hitap edersiniz bu kişiye?
Sizden yaşça büyük biri, size kardeşim diye hitap ediyor. Çok yakın değilsiniz ama bir samimiyet var. Uzak bir akraba mesela. Abi, x abi diyorum da uzak kalıyor biraz. Nasıl hitap edersiniz bu kişiye?
0
diffarentiationation
(23.12.18)
"Hocam" en joker kelime.
0
angelus
(23.12.18)
Uzak kalıyor ne demek

Bence abi, x abi normal
0
Delay Fuze
(23.12.18)
@angel anneannemin yeğenine hocam diyemem şahsen.
0
🌸diffarentiationation
(23.12.18)
hocam olmazsa abi uygun bence.
0
hocam
(23.12.18)
abiden daha mantıklı bir hitap var mı sence?
0
prasinos
(23.12.18)
anneannenizin yeğeni erkek kardeşinin oğlu ise annenizin dayısının oğlu yani sizin büyük dayınızın oğlu--> kısaca dayıoğlu . kızkardeş ise teyzeoğlu.
0
cekcekli
(23.12.18)
Abi niye uzak kalsın anlamadım.

Akrabalık var, yaşça senden büyük, sana kardeşim diyor ---> Abi direkt

Ben bizzat benden büyük kuzenime abi diyorum, gayet de yakınız gerçekten abim gibi görürüm kendisini.
0
chicha
(24.12.18)
üstat demek iyi bir seçenek.
0
since1907
(24.12.18)
XXX amca? YYY dayı?
0
selam
(24.12.18)
(5)

Ekşi duyuru engelleme

candide
Birini sadece mesajdan mı engelleyebiliyoruz yoksa duyurularını/cevaplarını görmemenin de bir yolu var mı?
Birini sadece mesajdan mı engelleyebiliyoruz yoksa duyurularını/cevaplarını görmemenin de bir yolu var mı?
0
candide
(21.12.18)
Şimdi baktım. sadece mesaj.
0
false pretension
(21.12.18)
sadece mesajlarını engelleyebilirsin. o kadar tahammülün olmayan kim var merak ettim.

bu gün başka bir arkadaş da sormuştu aynısını, dif.. diye bir nicki vardı.
0
killerbee
(21.12.18)
cevap: sadece mesajlarını engelleyebilirmişsin.

@killer soruya cevap değil diye sildiler o entry'i. adam gelmiş koltuk altım, apış aram pastırma kokuyor ne yapayım diye duyuru açıyor. ben böyle bir sorunu yaşama ihtimali olan insana 10 metre yaklaşamam, burada apış, koltuk altı, pastırma diye duyuru görüyorum. midem bulanıyor o duyurudan beri.
0
diffarentiationation
(21.12.18)
moderasyon her ne kadar özveri ile çalışsa da mutlaka trollük ya da böyle hoş olmayan şeyleri soracak insanlar çıkacaktır.(üye alımının açılması ve insanların yeni hesaplar alıp anonim takılmasıyla aldıkları ekstra gazdan bahsediyorum.)

sabretmekten başka bi şansımız yok ne yazık ki.

belki bu durumu compumaster'e taşırsak , müsait bir zamanda eli değebilir.
0
killerbee
(21.12.18)
hala çalışıyomu bilmiyorum; www.eksiduyuru.com
0
selam
(22.12.18)
(12)

Kendi isletim sistemini yazmak

baldan kaymak
Cok mu zor? Sb.
Cok mu zor? Sb.
0
baldan kaymak
(12.11.18)
Çok zor.
Linux bile hala yaygınlaşmadı. Mantıken başarılı olması ve genel olarak kullanılması lazım.
Donanım üreticilerini ikna edip donanım iletişimini sağlamak lazım. En basiti yazıcıdan çıktı almak vb.
0
neymis
(12.11.18)
çok zor değil ama Amerika'yı tekrar keşfetmek gibi bir şey bu; lakin kablolarla kendi bilgisayarını yapıp kendi işletim sistemini de ona yüklemek gibi deneysel bir şey bayağı öğretici olur işleyişi öğrenmek açısından.
0
gezegen olan pluton
(12.11.18)
zorluktan kastettigin sey nedir? ortalama ustu bir bilgisayar muhendisi ufak capli bir isletim sistemi yazabilir. ama feasible midir? degildir. zorluktan daha ziyade vakit alici bir surec. universitede system design dersinde donem odevi olarak islemci tasarlamistik. ama su anki islemciler gibi 64bitlik degil, 4 bitlikti ve frekans hizi dogal olarak yerlerde surunuyordu. ama sonucta islemciyi tasarladik. ayni sekilde isletim sistemi de yazilir ama deneysel olur.
0
crucio
(12.11.18)
çok zor ve en önemlisi gereksiz. 5 yıl, günde 14 saat çalıştın ve bir işletim sistemi yazdın. peki sonra? kim alacak senin işletim sistemini? kim program yazacak? elbette ki o kadar emeğinin karşılığını almak istersin.
0
nickini degistiren yazar
(12.11.18)
evet, çok zor.

sadece bir işletim sisteminin kapatılması gereken güvenlik açıklarının sıralı tam listesini yapmak bile çok zor. her bir donanım için driver yazmak lazım falan derken eziyet bir iş. tam bir angarya. bir de üzerine yazılması şart olan programlar var ki, sen o zaman gör şenliği. kelime işlemcisinden tarayıcıya, e-posta istemcisinden takvime kadar her bir şeyi tek tek yazmak zorunda kalacaksın.

bu yüzden çok zor. aşırı zor.
0
babilbaligi
(12.11.18)
Yoo cok zor degil. Ama bilgisayardan anladigin nedir o onemli. Kolundaki saatin de isletim sistemi var buzdolabinin da var.
Dis arabirimleri cok az olan 90lardan kalma olan bir bilgisayara linux benzeri bisey yazarsin. Zaten linux boyle cikti.

Ama driver yazmak falan cok zor ses karti calissan diye gotun cikabilir.
Pardus zamani bizim bolumdekiler(bilg.muh) eklenti yazip duruyordu. Daha 2.siniftaydik.
0
acemi
(12.11.18)
Yavaş yazda saçın başın dağılmasın

Ömrün yetmez o kadar zor.
0
zxcd
(12.11.18)
Günlük kullanım için zor. Öğrenmek veya hobi için o kadar da zor değil. xv6 gibi üniversitelerde eğitim amaçlı kullanılan işletim sistemleri var.
0
bruce mclaren
(12.11.18)
ati alan uskudari gecti sur esegini nigde'ye

cok bos ve gec kalinmis bir mesgale. bunun yerine varolmamis harika seyler uzerinde calisiyor olmak daha akillica.
0
Leonardo~Da~Vinci
(12.11.18)
Çok zor bir süreç ...
0
eksimeksi
(14.11.18)
zor olan işletim sistemini yazmak değil, donanım driverlarını yazmak. Tek bir makinede boot edecek bir işletim sistemini yazman 1 ayını almaz aslında ama ardından dosya sistemi, disk sürücüleri, çoklu kullanıcı desteği falan derken düzgünce çalışması 4/5 ay sürer (tabii ki bu ne kadar bilgin ve tecrüben olduğuna göre değişir)

yukarıdaki yorumlarda dendiği gibi ne yıllarını alır nede milyonların kullanması gerekir bir sürü işletim sistemi var yazılmış, kimisi sadece tek bir iş için var.

Misalen minix nerede ise her sunucuda çalışan, sunucuyu denetleyen bir işletim sistemi, ama çoğu kimse bilmez arka planda ayrı bir donanım üzerinde minix çalıştığını, muhattabları değil çünkü, sadece realtime işler yapmak için aynı işletim sistemleri var, tek bir donanım içinde çalışan ve yüzbinlerin kullandığı işletim sistemleri var. işletim sistemi dediğin sadece masa üstümü olmak zorunda sanki?
0
selam
(14.11.18)
(5)

Pişmemiş balık yedim

mirafiori
Somon almıştım da yaptım tavada ortası biraz çiğ kalmış, orta pişmiş et gibi, 2-3 ısırık almış bulundum yemeyim bari demeden önce, bişey olur mu, bişey olacaksa olmasın diye yapılacak bişey var mı, rakı falan içeyim mi?edit : yaklaşık 10 saat geçti bişey olmadı, derdimi paylaştığınız için teşekkürle
Somon almıştım da yaptım tavada ortası biraz çiğ kalmış, orta pişmiş et gibi, 2-3 ısırık almış bulundum yemeyim bari demeden önce, bişey olur mu, bişey olacaksa olmasın diye yapılacak bişey var mı, rakı falan içeyim mi?

edit : yaklaşık 10 saat geçti bişey olmadı, derdimi paylaştığınız için teşekkürler.
0
mirafiori
(23.10.18)
iyi bir yerden alındıysa ve tazeyse hiçbir şey olmaz bence.

bear grylls doğada neler neler yiyor.
0
makarnavodka
(23.10.18)
somonu çiğ de yiyolar ama bu bişey olmayacağı anlamına gelir mi bilmem?
0
killerbee
(23.10.18)
bayat değilse gömülür, bayat ise yada bayatladığından şüphe ediyorsan pişmiş bile olsa yeme zaten
0
selam
(23.10.18)
Sushi sashimi yiyorum hep de, paketin üstünde pişirmeden yemeyin uyarısı olunca kıllandım. Kaynağında dondurulmuşsa bişey olmaz diyolar ama pakette çözünmüş, dondurulmuş vs yazmıyodu.
0
🌸mirafiori
(23.10.18)
tazeyse hiç bir şey olmaz, bol bol hardallı ve suşi vs biçimde çiğ somon yiyiyorum.
0
Big bada bum bum
(23.10.18)
(10)

Stk'lere gönüllü olanlar niye gönüllü oluyor?

nundu
Mesela ekşide bugün şehrin iyi hali reklami var anasayfada. Gençler gönüllü olup işte değişik konularda sosyal sorumluluk projelerine giriyorlar. Böyle şeylere katilmak için motivasyonları ne insanlarin? Cv'de yazmak ya da belki kız düşer diye mi yapıyolar yoksa cidden insanlara yardim etmek için ya
Mesela ekşide bugün şehrin iyi hali reklami var anasayfada. Gençler gönüllü olup işte değişik konularda sosyal sorumluluk projelerine giriyorlar. Böyle şeylere katilmak için motivasyonları ne insanlarin? Cv'de yazmak ya da belki kız düşer diye mi yapıyolar yoksa cidden insanlara yardim etmek için yapan var mı?

Valla linç edebilirsiniz ama kendim o tarz bir olaya katilmam herhalde hiç ya. Evde kıçı devirip yatmak ya da arkadaşlarla takilmak varken gidip gönüllü iş yapmak mantıksız geliyor bana. Hiç keyifli bir olay gibi gelmiyor çünkü o tarz işler. Ha mesela illa gönüllü bir şey yapmak zorunda olsam yurtdışından gelen bi kafileye yardimcilik falan yapardim en azından ingilizce konuşurum, yabancı insanlara muhabbet ederim falan. Ya ne bileyim huzur evi, kimsesiz çocuklar falan bu tarz bi etkinliğe katilmayi bi insan niye ister yani, çok tuhaf geliyor bana?
0
nundu
(19.10.18)
sen de bizim için çok tuhafsın nundu. :)
ama şöyle bir "hint" vereyim sana: günün sonunda bir yerlere gelmek istiyorsun belli ki, İngilizcem gelişsin diyorsun. Senin çapını büyütebilecek, bakış açını genişletecek ve yeteneklerini artıracak şeyler asıl o gönüllü işlerde. Git bak bakalım nasıl çöp toplanıyor, nasıl organizasyon yapılıyor, sonucu ne oluyor.
Emin ol, ortaya çıkan her işte (yazılım, inşaat, proje yönetimi ne olursa olsun) kıçını devirip yatanlarla, bir şeyler yapmaya çalışanlar arasındaki fark kabak gibi çıkıyor.
selamlar, sevgiler.
0
ebabil curnatasi
(19.10.18)
çünkü insanların kendi tercihi ve her insan inaktif bir hayat yaşamak istemiyor.

şaka şaka kız düşürmek için.
0
binder dandet
(19.10.18)
Universitedeyken egitimini alip TEGV'de ders vermeye basladim. Her zaman bencillik bir yere kadar. Bir sure sonra baskalarina da yardim ediyorsun. Bir de 4 kardesi olan ogretmenin hic ilgilenmedigi fakir bir cocuk oldugunu dusun. TEGV'e gelmek o cocugun hayatindaki tek guzel seydi. Simdi o cocugu mutlu etmek eldeyken neden benzer STK'lara karsi olayim ki

Binder Dandet icin edit: Her zamanki gibi kotulugunu ortaya koymussun. Umarim TEGV gibi yerlere gelmiyorsun. Oradakiler 18 yasindan kucuk haberin olsun.
0
Traveller
(19.10.18)
Traveller +1

Bos arazilere mese palamudu ekme isini ustlenen TEMA gibi STK'larin kollari var. Oraya bir tohum eksen, o bir agac olsa bunu seni mutlu etmez mi? STK olmasi da zorunlu degil. Cocugun olsa ve birlikte bir agac dikseniz. Cocugun o agacla buyuse iyi olmaz mi? STK'lar bunun gibi islerle ilgileniyor.
0
myfavouritedays
(19.10.18)
Birisine yardım etmek beni mutlu ediyor ama bu ülkede stklar bile eş dost yeri. Losev ve tog etkinliklerine katıldım. Hiç memnun kalmadım.
0
geçerkenugradım
(19.10.18)
Çünkü mutluluk paylaştıkça, insanları mutlu ettikçe güzel
0
purplee
(19.10.18)
Valla soru troll sorusu herhalde diye başlığı tıklamadım ilkin ama birkaç kez daha karşıma çıkınca açıp ne yazık ki ciddi olduğunu gördüm.

Yani bunu anlatmaya nerden başlayacağımı bilemiyorum çünkü bunu nşa' da sizin fark etmeniz gerekiyordu:/ Ama sanırım hiç sizin neden olmadığınız bir eksiklik (ister maddi ister manevi olsun) yaşamamışsınız.

İnsanlar hayata eşit şartlarda başlamıyor. Hayatında bu eksiklerin sıkıntısını acısını çeken insanlar yokmuşlar gibi davranıp onlara sırtını çevirmek benim insan olma tanımıma uymuyor malesef. Her şeyden öte topluma karşı vicdani sorumluluk çerçevesinde bakmak lazım. Bunu bir kez deneyimleseydiniz eğer kafanızı yastığa koyarken yaşayacağınız iç huzur bu soruyu sordurmazdı.

Birde yanlış hatırlamıyorsam eğer tıp okuyordunuz. Böyle bir soruyu soran birinin doktor olacak olması filan ne garip. Sanırım mesleği seçerken tek motivasyonunuz paraydı.
0
Amaranta ursula
(19.10.18)
@amaranta ursula

Hekimlikten çok bilimsel araştirma kısmına olan ilgimden dolayı tıp tercih ettim. Kariyer planlamamda hastaları iyileştirmektense bilimsel araştirmalar yapıp tıbba fayda sağlamak var. Para konusuna da önem vermekle beraber tek önceliğim değil ama pek hümanist, insanları iyileştirmeliyim kafasında biri olmadiğım da doğru, haklısinız.

Ayrıca ben bu işlere karsi olduğumu belirtmedim sadece ben böyle bi şey yapmazdım boş zamanimda, yapanlar gerçekten iyilik olsun diye mi yapiyor yoksa başka motivasyonları mı var diye sordum. Gerçekten iyilik içinse ne güzel. Ben kendimde o "iyiliği" bulamam mesela. Tabi ki kötü durumdakilere üzülürüm ama boş zamanımı onlar için harcayacak kadar iyi biri değilim demek ki. Gerçekten iyi olanlara saygilar diliyorum.
0
🌸nundu
(19.10.18)
eğlenceli çünkü, bir sürü insanla tanışıyorsun, beraber bir şeyler yapıyorsun, birde kendini işe yarar hissediyorsun, STK'larda yer alan insanlar hmm dur insanlığa iyi bişi yapayım diye yapmıyorlar aslında, ilgi alanlarına ait şeylerde işler yapıyorlar zaten hem öğreniyorlar, hem eğleniyorlar, hem iyi hissediyorlar, enerjileri var vs. vs. vs.
0
selam
(19.10.18)
seninle aynı kafadayım.

üniversitede topluma hizmet dersi vardı 3. sınıfta, gönüllülük yapmamız gerekiyordu. yapmadım, 4. sınıfta da yapmadım, allahtan bütünleme sınavı yaptılar yoksa o sikko dersten dolayı okul uzayacaktı.

senin de dediğin gibi kötü haberlere, zor durumda olan insanlara üzülüyorum ama aksiyon almıyorum. bence bizim gibi çok adam var ama unpopular fikir olduğu için dile getirilmiyor pek.
0
mattiadestro
(20.10.18)
(27)

Duyuruya login olma problemi

monogram
Selamlar,beta dışında duyuru'ya login olamıyorum.The table 'tbduuserlogindetails' is fullBu hatayı alıyorum. beta'dan girebildim şu an.Aynı sorunu yaşayan var mı?Teşekkürler.
Selamlar,

beta dışında duyuru'ya login olamıyorum.

The table 'tbduuserlogindetails' is full

Bu hatayı alıyorum. beta'dan girebildim şu an.

Aynı sorunu yaşayan var mı?

Teşekkürler.
0
monogram
(19.10.18)
Aynı sorun bende de var. Yurt içinden deniyorum. Hem masaüstü hem mobilden giriş yapamadım. Şimdi senin gibi beta’dan girdim. Geçici bir şeyler vardır sanırım.

Herkese günaydın *\O/*
0
helena
(19.10.18)
Beta'nın işe yarabileceği hiç aklıma gelmezdi bu arada.
0
🌸monogram
(19.10.18)
evet. hem sözlük hesabım hem de bu duyuru hesabımla girişte aynı sounu yaşıyorum. beta'dan girmek aklıma gelmemişti. ama sözlük hesabımla hala giriş yapamıyorum. compumaster'a da mesaj attım bakalım.
0
duyuru
(19.10.18)
beta fikri iyiymiş. compü kesin beta'yı öne çıkarmak için bozdu bunu, şimdi de uyuyordur, sabaan korü oralarda, beta'dan devam.
0
Bruce
(19.10.18)
Hay Allah razı olsun, sabahtan beri bir db ya da mysql hatası var sistemde. Sayende beta ile girmeyi akıl ettik :)

Sabah çayımı içerken duyuru okuyup cevaplayamamak çok kötü.
0
John Bloor
(19.10.18)
tam dedim ki betadan girliir mi acaba. benden önce davrananlar olmuş.

ama yine sözlük kullanıcıları giremiyor tabii
0
kablelvuku
(19.10.18)
benim gibi beta linkini bilmeyenler için
beta.eksiduyuru.com
0
garaser
(19.10.18)
compü hala uyanmamış.
0
datnet
(19.10.18)
evet, ben de giremiyorum. kullanıcı adını ve şifreyi doğru girince şu hatayı veriyor:

prnt.sc
0
m e b
(19.10.18)
Bu arada beta'dan tickliyorum ama tickler refresh edince kayboluyor.

Duyuru düzelince tick atacağım.

Edit: Sadece kendi cevaplarımı tickleyebiliyor olmam da ayrı bir durum. Düzelse de normal duyuruya geri dönsek.
0
🌸monogram
(19.10.18)
betayla girdi. problem var galiba.
0
mikahakkinen
(19.10.18)
sabah 4 ten beri uğraştım. yaa dedim beni uçurduklarında böyle olmuyordu, değişik bir teknik mi icra ettiler acaba yinemi uçurdular diye düşündüm.

duyuruyu görmesem hiç aklıma gelmezdi betadan denemek :)
0
killerbee
(19.10.18)
sözlük üzerinden geliyorum, beta linkleri ile oynayarak bir şekilde girmeyi başardım, mutluyum :)
0
selam
(19.10.18)
Ilk kez betaya girmis oldum sayende. Beni ucurdular sandim.
Yalniz bu cok acik renkli, gozumu aliyor.
0
stavro
(19.10.18)
gece biri ayarlarıyla oynadı bozdu herhalde dedim ben de. şimdi bu duyuruyu görünce beta da neymiş dedim ama sevmedim diğer hali daha güzel.
0
dedim ben sana
(19.10.18)
Peki telefondayken en yukarida cikan reklamlardan nasil kurtulabiliriz? Asagida falan ciksa neyse de en en en yukarida olmasi gicik olmus
0
Traveller
(19.10.18)
betaya girmeye zorlamaya calisiyorlar sanirim
0
Mehmet Ersoz
(19.10.18)
bütün cevapları tikleyebiliyorum, beta harbiden çok enteresanmış.
0
killerbee
(19.10.18)
Beta neden böyle kaldı ben de onu merak ediyorum. Şu an login olmamızı sağlaması dışında bir çok şey çalışmıyor.
0
🌸monogram
(19.10.18)
duyuruyu yıllardır sallamıyorlar. :')
0
nice tnetennba
(19.10.18)
hallolmuş bu arada. ben de sabahtan beri giremiyodum, şimdi girdi.
0
tepedeki psychedelic adam
(19.10.18)
bildigin hard disk'te yer kalmamis.
beta'daki sorunlarin kimisi bug olabilir, hala yasiyorsaniz o sorunlari soyleyin de cozeyim :D
0
compumaster
(20.10.18)
@compumaster

Mesajı şimdi okudum ama elektrikler gitti, mobile kaldım :D

Sabah detaylı bug raporu ileteceğim. Teşekkürler bu arada.
0
🌸monogram
(20.10.18)
@compumaster betada tickler çalışmıyor.

şöyle betada duyuru sahibi tick koyuyor ama sayfayı yenileyince kayboluyor ama buna nazaran kendine attığı tickler kaybolmuyor.

ben de beta duyurudaki herşeyi tickliyebiliyorum duyuru benim olmamasına rağmen ama sayfayı yenileyince onlar da kayboluyor.

bu tickleri normal ekşi duyuruya girdiğin zaman görebiliyorsun.

yani betada tick atıyor, sayfa yenilenince tickler gidiyor. normal ekşiduyurudan bakınca tickler gözüküyor ama betada gözükmüyor.

ayrıca şu an ekşi duyurudan bi cevap yazdım, betadan girdim baktım cevabım gözüküyor.

sonra beta içinden duyurudan girmiş olduğum cevabı editleyip bi kaç cümle daha ekledim. sonra yine ekşi duyurudan baktım, betada duyuru düzenle deyip eklediğim son cümleler ekşi duyuruda gözükmüyor ama betadan baktığımda gözüküyor. iki site arasında sanırım bir çeşit senkronizasyon problemi var.
0
killerbee
(20.10.18)
@compumaster

Bugları gönderdim. Hatta mesaj attıktan sonra beta'da yönlendireceği sayfa olmadığından sayfa patladı. Onu da listeye ekleyebiliriz. :)
0
🌸monogram
(20.10.18)
Beta'nin caching sistemi ile duyuru'nun caching sistemi farkli oldugundan ikisini karsilastirmamaniz lazim, cunku database'e yazilan bilgiler beta'da duyuru'yu tetiklemiyor. O yuzden aslinda beta ve duyurunun ayni anda kullanilmasi sakincali. :(
0
compumaster
(22.10.18)
yedek olarak kullanırız biz de. geçen gün olduğu gibi hayat kurtarıcı olabiliyormuş beta.
0
killerbee
(23.10.18)
(2)

Sahiplendirilecek Güvercin!

dergus
Arkadaşlar hep kedi köpek sahiplendirecek değiliz değil mi? Duyuru ailesi şüphesiz bu konuda da bir çözüm bulacaktır. Mevzubahis arkadaşımız bir güvercin.Bundan 5 ay önce yavru olarak Bakırköy'de bulunmuş. Tarafımca götürülen ilk veterinerde "abi bu kuş annesiz babasız ölür, hiç uğraşma" denilmiş. Y
Arkadaşlar hep kedi köpek sahiplendirecek değiliz değil mi? Duyuru ailesi şüphesiz bu konuda da bir çözüm bulacaktır. Mevzubahis arkadaşımız bir güvercin.

Bundan 5 ay önce yavru olarak Bakırköy'de bulunmuş. Tarafımca götürülen ilk veterinerde "abi bu kuş annesiz babasız ölür, hiç uğraşma" denilmiş. Yoğun çaba, enjektörle verilen mamalar, el bebek gül bebek muameleler ve şık bir sohbetle bugünlere getirilmiş bir güvercin. Tüylerinin an be an dökülüp bugünki yetişkin haline gelişi dün gibi aklımda.

Fakat şöyle bir problem var. Bu kuş doğal olarak yabani bir kuş. Ve anne baba eğitimi görmediği için uçma konusunda vs, yaşıtları kadar iyi değil. Zaten hala genç sayılır. Evde yaşayamayacağı için ben bu arkadaşı İstanbul Üniversitesi'nin önüne götürdüm bir ay önce. Uçurayım, doğaya salayım dedim...

Demez olaydım. Kuş uçtu, yere indi. İner inmez bir kedi arkadaş kuşu kaptı. E kedinin de doğası bu ne yaparsın. Fakat koşmamla kedi korktu ve güvercini bıraktı. Hafif yaralı olarak kurtuldu yani kedi saldırısından. Hal böyle olunca yine veterinere götürdüm. Hiç yaralanmamış. Ufak bir çizik var dedi. Kuşumuz yaşamaya devam ediyor. Fakat evde. Ve artık doğaya da salamıyorum, kış geldi çekiniyorum. Ama evde de her yere pisliyor :(

Şimdi, duyurudan beklentim şu. Bu kuşa ben tek başıma evde bakamayacağım. Artık yetişkin bir kuş olarak ev ona dar geliyor. Doğaya da salamıyorum, çünkü bir kere denedik onda da ölüyordu. Zaten aşırı derecede insan yanlısı bir kuş. Omuza falan konuyor. Kediden de korkmuyor. Beklentim: Bu kuşu sahiplenecek bir kuşçu arkadaş.

Veya bu kuşa kafes ortamında bakabilecek bir arkadaş.

Veya bu kuşu doğaya salma konusunda bana yardımcı olabilecek bir arkadaş.

Veya İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin Amfi kuşları gibi bir amfiye salsak nasıl olur? Haydi bir el atalım ve bu arkadaşı yaşatalım.

Şimdiden teşekkür ediyorum.

Kuşumuz:

eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
eksiup.com
0
dergus
(18.10.18)
istanbul universitesi veterinerlik fakultesinde vasak kulubu var yabani hayvanlar icin. onlarla da bir gorusun.
0
pide
(19.10.18)
sizin kuşun uçmayı bilmiyor olması değil de daha çok kanatlarını kullanmayı bilmiyor olması problem sanırsam, kanatlarını kullanması ve güçlenebilmesi için ev/hane/kümes içerisinde kanatlarını rahatça çırpabileceği bir alana ihtiyacı var ki kanatlarını güçlendirsin, bununla birlikte sizinki gelişme çağını bitirmiş olabilir bu nedenle uzun süre yaralı kalmış kuşlara da yapılan egzersizleri yaptırmanız gerekiyor (evet bildiğiniz antreman yapacaksınız) yapmanız gereken kısaca kuşu, ayakları ve arka kuyruğu ile birlikte tutmak (youtube'da güvercin elle nasıl tutulur gibi şeyler arayarak görebilirsiniz nasıl yapacağınızı) ve kolunuzu hafifçe yukarı aşağı haraket ettirmek, bu haraket kuşun kanatlarını çırpmasına neden olacak, bir iki haraket edip dinlendirip (kısa süre tabii, 2/3 saniye max, insan gibi değiller sonuçta) tekrar ettireceksiniz, bir gün sonra ise yukarı aşşağı haraket sayısını arrtıracaksınız ve bu böyle yaklaşık 2 iki hafta boyunca devam edecek. bir süre sonra 10/15 dakika boyunca durmadan kanat çırpabilecek duruma gelecektir. tabii bu antremanlar sadece güçlendirmek için birde uçması için pratik yapması lazım yine gün içerisinde ya bu alanı sağlayacaksınız yada evde salık bırakacaksınız ki kanatları ile sağa sola uçabilsin, ardından gözetim altında salabilirsiniz, dişi ise sizin evin önünden hiç ayrılmayacaktır, erkek ise dişi buluncaya kadar sizle :)

normal şartlarda gelişme çağında bir hafta falan sürüyor uçması, (ilk kanat çalışmalarının ardından bir hafta demek istiyorum, yanlış anlaşılmasın) bir hafta sonra ise bağımsızlaşıyor.
0
selam
(19.10.18)
(22)

Donsuz ciplak yatıyor musunuz?

stavro
Yoksa bir seyler giyip mi? Ciplak yatinca sikinti yasiyor musunuz?Cok rahat degil mi?
Yoksa bir seyler giyip mi? Ciplak yatinca sikinti yasiyor musunuz?
Cok rahat degil mi?
0
stavro
(17.10.18)
yatıyorum. <3
0
datnet
(17.10.18)
Ben tam çıplak yatamıyorum. Rahatsız edici oluyor, terletiyo beni nedense
0
Nature Works
(17.10.18)
yatmam.
boxer la bile yatmam. pijama giyerim. ki sıcak bir ülkedeyim.
bence gece üşütmemek lazim...
0
benaslindayohum
(17.10.18)
Hayır, hep ya deprem olursa kafasindayim
0
damla sakızlı dondurma
(17.10.18)
iç çamaşırı ile bile yatmam yaz da dahil. ya pijama ya şort mutlaka olur. hem alışkanlık, hem de gece kalkmak zorunda kalırsam ugraşmayayım/rezil olmayayım kafası.
0
Neill
(17.10.18)
ben donla yatiyorum yau, yoksa hasta olurum. yazin bile en azindan boxer olur yani ciplak yatinca savunmasiz hissediyorum jdjdkd sanki beni skiyler
0
der meister
(17.10.18)
Nein.
0
Delay Fuze
(17.10.18)
Evet çok seviyorum
0
fasulyek
(17.10.18)
Yazın bazen yatıyorum öyle. İnanılmaz güzel bir his.
0
kulagina kupe olsun
(17.10.18)
Çükümün götümün değdiği nevresime nasıl yatayım rahat rahat!

Böyle de bi rahatsızlığım oluyor işte, sanki götüboklunun tekiyim (Bi keresinde seviştiğim bi arkadaşımız seks sonrası uyumadan önce don giyme halime pek takılır olmuş, dalga da geçmişti).Öyle yetiştirildim herhalde, bilemedim. Aynısı evde çıplak ayakla dolaşınca da oluyordu mesela, yatağa girince sanki ayaklarım pis girmiş gibi geliyordu; o yüzden evde terliksiz gezmezdim çorap olmasa bile(şimdilerde aştım bunu, alkış?) . Öte yandan çorapla da asla girilmez yatağa!

Nereden geliyor bu yatak kutsiyeti? çocukluğuma inmemiz lazım galiba, annemin kulakları çınlasın...

Gerçi düşündüm de bu yazki sıcaklara kadar sadece boxer'la uyumuş da değildim peş peşe günler, hiç o kadar sıcak hissetmedim sanırım.
0
Bruce
(17.10.18)
bazı boğucu yaz gecelerinde çıplak yatıyorum(yılda toplasan beşi geçmez).
0
late viper
(17.10.18)
yazın çırılçıplak uyumayı çok seviyorum
kışın yine aynı şekilde uyumak istesem de hasta olurum diye çekinip pijamalarla uyuyorum
0
superb
(17.10.18)
Donsuz yatmam, yatamam. Banyodan sonra havlu bornoz sarılı çok uyudum ama donsuz asla.
Bruce +1
0
dialecticchaos
(17.10.18)
Seksten sonra sadece. Normalde yatmam.
0
synesthesia
(17.10.18)
Neden gönül işlerinde bu soru?
Cvp: röpdüşambrla yatıyorum
0
bos gezenin bos ustasi
(17.10.18)
Hiç yatmadım. Donla bile yatınca sağım solum kaşınıyor gibi oluyor, her mevsimde eşofman+tişört kombinasyonuyla yatıyorum.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(17.10.18)
donsuz yatamam, yorgana çarşafa pislerim gibi gelir, rahat hissedemem. ajdjdjdkd
0
nice tnetennba
(17.10.18)
Donsuz yatılmaz, siki çarşafa dolaşmak
0
John Bloor
(17.10.18)
Kendi evimde hep...
0
Tears of Devil
(17.10.18)
yazın severek, sonbaharla birlikte noo
0
selam
(17.10.18)
Donsuz cirilciplak yatmam. Bu nasil bir cumle ya haha :D
Bazen gecelikle donsuz yattigim olur ama.
0
perfectum
(17.10.18)
çok nadiren
0
d max
(18.10.18)
(11)

Big Data yok edilebilir mi?

levent bilgen
1) Big Data bir şekilde yok edilebilir mi? 2) Rusya, Çin, Fransa, Japonya ya da bir başka dünya ülkesi bu kadar verinin Amerika’da bir merkezde toplanmasından rahatsız değil mi? Diğer ülkeler de aynı nicelikte veriye sahipler mi?3) Bilinen amaçlar(istihbarat, marketing, seçim manipülasyonları vb.) d
1) Big Data bir şekilde yok edilebilir mi?

2) Rusya, Çin, Fransa, Japonya ya da bir başka dünya ülkesi bu kadar verinin Amerika’da bir merkezde toplanmasından rahatsız değil mi? Diğer ülkeler de aynı nicelikte veriye sahipler mi?

3) Bilinen amaçlar(istihbarat, marketing, seçim manipülasyonları vb.) dışında ne gibi çalışmalar, deneyler, amaçlar için kullanılıyor olabilir?

4) Big Data’nın güvenliği ne şekilde sağlanıyor? Yedekleniyor olma ihtimali ne ölçüde gerçekle ilintili?

5) Fazla sci-fiction gelse de büyük bir savaşta bir ülkenin otonom sistemlerine, köprülerine, haberleşme araçlarına saldırılması gibi saldırılabilecek bir konumda mı?
0
levent bilgen
(16.10.18)
1- big data dediginiz sey nedir? dunyadaki tum verilerin toplandigi yere big data denmez :) bi kavram karistirmasi var sanirim.

vikipedi aciklamasiyla: Büyük veri; toplumsal medya paylaşımları, ağ günlükleri ,bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları gibi değişik kaynaklardan toparlanan tüm verinin, anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimine denir.

2- onlar da topluyor. cin'de facebook filan yasakli. her uygulamanin cin'li versiyonunu kullaniyorlar.

3- trump - secim - rusya seklinde aratabilirsiniz. xxx analytics rezaleti de vardi, zukenberg yargilandi hatta bu sebeple. sirketin adini unuttum.

4- sirketler veri tabanlarini mumkun oldugunca guvenli hale getirirler. sizma her zaman mumkun.

5- kim bu konumda mi?

edit: yuzeysel & ortalama google bilgisi :) insanlari tanimadan boyle sozler soylemek degisik. kolay gelsin, umarim aradigin cevaplari bulursun.
0
fakyoras
(16.10.18)
@fakyoras Hiçbir şekilde bir kavram karışıklığı yok. Big Data dijital anlamda soyut. Silikon vadisi ve türevi yerlerde ciddi anlamda üzerinde çalışılan, belli merkezlerde depolanan, bilfiil mekansal karşılığı olan ve tek bir kuruma ait olmayan verilerin bütünü. Nicelik olarak en büyük ölçekli veri Amerika’da. Diğer ülkelerin verileri onunkinin yanında işlevsel anlamda oldukça komik.

Siz çok yüzeysel ve ortalama google bilgisiyle olayı okuyorsunuz ya da bu konuyla ilgili yeterli bilgiye sahip değilsiniz.

Facebook ve bağlı şirketleri(Whatsapp, Instagram) Twitter, Google ve daha birçok şirketin bu bilgileri donanımsal olarak depoladığı yerlerin tümü ya da bir kısmı için mekansal bir tanım da “Big Data”yı içine alıyor.
0
🌸levent bilgen
(16.10.18)
3) google aramalarından grip salgını ve etki alanını doğru bir şekilde hesapladıklarına dair birşeyler izlemiştim, eğitimli kitlenin mesai saatlarinde dizi izlemesinden falan ekonomik durgunluk kriz gibi durumlar arasında bağlantı kurduklarını duymuştum.

4)en basitleri bile genelde 2 farklı kıta 3 farklı merkez de yedekli oluyor
0
Sir Anthony Hopkins
(16.10.18)
@fakyoras Cambridge Analytica olayında kabaca 50 milyon Facebook hesabı kullanıldı. Big Data için 50 milyon kişi komik bir sayı bile değil. Bu kullanım Big Data’nın gerçek işlevselliği ve asıl gücünü anlatmakta da yetersiz ve sönük.
0
🌸levent bilgen
(16.10.18)
Fikir vermesi açısından:

m.imdb.com
0
mirty
(16.10.18)
1- hayır. çok merkezde biriktiği, birikmeye de devam ettiği için yok edilemez.

2- hayır, herkes kendi datalarını biriktiriyor.

3- çok çeşitli.

4- siber güvenliğin bilinen yöntemleri ile.

5- evet. çok daha fazlası da yapılabilir.
0
babilbaligi
(16.10.18)
kavramların birbirine girdiğine katılıyorum,

babilbaligi+1

5'e ilaveten şu anda zaten böyle, rusya'nın virusleri ameriganın nükleer santrallerini, askeri tesislerini hedef alıyor, ameriganın firüsleri rus bürokratlar/devlet tesislerini hedef alıyor (neye göre tabii ki ip to location vs. gibi şeylere göre) hatta tek bir hedefi olan hedefe ulaşıncaya kadar yayılan ama bir eylemde bulunmayan wormlar vs. de mevcut, yani hali hazırda bizler mışıl mışıl uyurken birileri birbirlerine saldırıyor, savunuyor falan. misalen şu anda usa suudi arabistana saldırıyor.

Ek kaynaklar:
threatmap.checkpoint.com
map.norsecorp.com
www.digitalattackmap.com&color=0&country=ALL&list=0&time=17819&view=map
0
selam
(16.10.18)
1) "Bir şekilde" lafzı bize istemediğimiz kadar özgürlük veriyor. Madem verinin fiziksel karşılığı var, sırf Google'ın tuttuğu veriyi değil, android cihazda telefon rehberimize kadar erişebilen programların tuttuğu veriyi de yok edebilirsek... Neden olmasın?

2) Bilinen internetteki içeriği derleme konusunda Google neredeyse bir tekel ve onay mercii olduğuna göre muhtemelen aynı nicelikte veriye kimse sahip değil. (Diğer ülkelerin rahatsızlığı konusunda: Yandex'i, Vk'yı vs. bu tekeli kırmaya yönelik girişimlerden sayabiliriz.) Ek olarak Google ve benzeri şirketler yoluyla toplanan bu verinin -analytics, adsense benzeri uygulamalarla dünyanın geri kalanınının kulanımına sunulan kısmı müstesna- büyüklüğünü ve gizli kullanım alanlarını, skandallarla bir bir ifşa olmadıkça tahmin etmek de imkansız.

Ek olarak ticaret savaşı ile de anlamlanabilecek bir veri savaşı Çin ile ABD arasında uzun süredir sürüyor. Son büyük gelişme de şu: www.bloomberg.com

3) Durum böylesine açıkken gizli kalan amaçların bir önemi var mı ki? Sanki bundan sonrası bize sadece işleri komplo teorisyenliğine vardıracak bir gizemciliği getirecek. Elbette bu soru; kamuoyunun, bilgi tekelleri ve emperyalist devletler üzerinde kuracağı olası bir baskıya dönüştüğü takdirde anlam kazanacaktır.
0
hikmet iv
(16.10.18)
hem kavram karmasasi var hem yok diyebilirim. bu durumu ozetle su sekilde aciklarim, dunyadaki tum kuslarin sesleri "data" dir. bu datayi mikrafon sahibi herkes toplayabilir ve bir yere saklayabilir, buna "database" denir. "big data" isleme ise bunun bir adim otesi yani bu saklanan datanin islenip, bize rasgele civilti ve gurultu gibi gelen kus seslerinin anlamini, yani ne konustuklarinin bulunmasi, kus dilinin cozulmesi, bu sonuca gore gelecek konusunda tahminde bulunulmasi dir. yani bu iste datanin bir yerde saklanmasi ve fiziksel olarak sahip olunmasi isin kucuk bir kismi, asil onemli ve zor kismi ise bu datayi isleyip anlamli bir sonuc cikaracak fiziksel teknoloji, ve algoritma sahibi olabilmektir.

ornegin twitterda datalari dunyadaki bircok noktada serverlar uzerinde saklanir, isteyen bu data yi twitterin sunmus oldugu API uzeriden alabilir. bunu evde sen de yapabilirsin, sonra bir yere saklayabilirsin. artik senin de bir "data base" in var. ama bu datayi ne yapacaksin, cok buyuk bir data ve insanlar ornegin turkiyede son zamanlarda "papaz brunson", "arda turan" ve "enflasyon" konularinda bir suru konusmuslar. bu konusulanlari bir bolumu goygoy, bir bolumu cok ciddi, bir bolumu ise konusulmus ama bir amaca hitap etmiyor. boyle yiginla data sahibi oldugunu dusun. burada asil zor kisim bu konusmalardan cesitli anlamlar cikarabilmek, degersizlerini ayristirmak, degerlilerini bir istatistik hesabina sokabilmektir. ornegi "arda turan" meselesi "papaz brunson" meselesinin halk uzerindeki etkisini istatistiksel olarak ne oranda maskelemis. ilerde boyle bir durum oldugunda bu durum ile benzerligini eslestirmek icin bir sablon (pattern) cikarilabilir mi, bu pattern cikartilir ise bunun sonuclari ne olur, tum bu olasiliklar icinde abd nin bize "fethullah guleni" iade etmesi orani ne kadar mumkun. iste eger bu datayi isleyip boyle bir olasilik hesabi yapacak teknoloji, istatistik, matamatik, algoritma kurabiliyor ise big dataya hukmediyorsundur. yoksa data ile ne yapacagini bilmedikten sonra elinde tutmanin anlami yok.

bu durumda amarikanin elini guclendiren ne peki? adamlarin datayi tutmasi bir sonuc, cunku bu data ile ne yapabileceklerini biliyorlar ve onun icin tutuyorlar. eger biz de bilseydik biz de internet uzerinde "crawler" yapip bilgiyi toplayip biz de tutabiliriz ama tutsak ne olacak ki, islemeyi bimiyoruz. bu tamamen isletme ve universite isbirligi ile olabilecek birsey.

ozetle big data olayinda dataya fiziksel olarak sahip olmak isin proseduru, en onemlisi bu data ile ne yapabildigin.
0
emrahday
(17.10.18)
1) Big data sanki bilgisayar ve ağ teknolojileriyle ortaya çıkmış gibi bir algı var. Bilgi ve belge yönetimi tarihine biraz bakınca aslında insanlığın yazmaya başladığı andan itibaren data topladığı görülebilir. Sadece veriyi saklama ve yorumlama yöntemleri değişti. Çok yakın tarihe kadar var (2010'lar) olan kümülatif bilginin büyük çoğunluğu hala "hard copy" denen materyallerde saklanıyordu.
Şimdi dijital olarak tutuluyor. Haliyle bu depolama imkanları, veri aktarım olanakları hem yeni enformasyon üretme hızını artırdı, hem de datayı yorumlama hızını. Her ülke kendi verilerini saklar. Kimi analog olarak kimi dijital. Artık çoğu dijital. Yani TUIK'in verileri de "büyük veri", holdinglerin satış rakamları vb de. Big data deyince bilimkurgu gibi bir dünya canlanıyor insanların zihninde ama bildiğin veri işte. Sadece yeni teknolojilerle daha fazla veriye daha hızlı ulaşıp enformasyon üretmen mümkün. Haliyle bu veri düzgün arşivlenip yönetilmeyince ve korunmayınca kaybolabilir. Dünya tarihinde ne arşivler gitti.

2)Veri bir merkezde toplanmıyor. Farklı farklı kurumların kendi verileri var. Şirketler satış rakamlarını, sosyal uygulamalar kullanıcı bilgilerini vb saklıyor. Tabii ki devletler kendi topraklarındaki şirketlerin verilerinden yararlanabilir. Ya da farklı iki kurum iş birliği yapabilir. Mesela adidas facebook'la reklam işbirliği yapıp kendi marketing verileriyle facebook verilerini kullanıp reklam maliyetini düşürüp daha verimli reklamlar yapabilir. Bunun askeri boyutu da var. Haliyle birçok ülke başka ülkelerden data toplamaya çalışır. Bu geçmişte de vardı. Bugün de var. Sadece ABD özel sektörünü destekleyip elindeki teknoloji gücünü kullanarak daha iyi yapıyor bu veri toplama işini. Mevzu sadece sosyal medya değil, kredi kartı bilgilerinden tut hizmet sektöründeki şirketleriere kadar....
Veri toplamak mesele değil, bu verinin ürettiği enformasyonun kalitesi önemli. Veri toplama işini her zaman her devlet yapar. Biz de yapıyoruz.

3)Tarih boyunca ne için kullanıldıysa: Aklına gelebilecek her şey için. Ama tekrar söylüyorum. Data tek başına bir şey ifade etmez. İstersen tüm verileri topla. Doğru yorumlamadığın sürece anlamı yok.

Mesela sağlık. İngiltere organ bağışı sistemini daha verimli kullanmak için ülkedeki "organ havuzunu" tıpçı ve matematikçilerinin geliştirdiği bir algoritmayla yönetiyor. Böylece doğru organ doğru insana ulaşıyor. Bizde de aynı veri var. Bizdeki algoritma farklıdır. O yüzden bizim eşleşme oranlarımız da farklı olabilir. Belki daha iyiyizdir hatta.

Mesela ekonomi. Diyelim ki ülkenin demografik verileri ve sağlık verileri 59 yaşında ölüm oranının yüksekliğini gösteriyor. O zaman emeklilik yaşını 60'a çekip ciddi bir kamu tasarrufuna gidebilirsin. Biraz tatsız görünüyor ama böyle.

Mesela hava durumu. İklim yönetimi. Elinde ciddi bir iklim verisi olduğunu düşünelim. Ülkende ekilecek ürünleri yönetebilirsin. Ya da başka bir ülkede yaşayan çekirge popülasyonunun artış oranlarını biliyorsun. Bu veriyle çekirgenin patlama yapacağı senelerde o ülkeye tarım ilacı ihracatını artırabilirsin.

Mesela deprem tahminleri. Bir coğrafyadaki deprem sıklığını, şiddet aralığını biliyorsun. Bu sana bir sonraki depremin hangi yıllarda olacağını gösteriyor. Bu veriyle önlemler de alabilirsin, bölgede sigorta şirketlerini de zengin edebilirsin.

Mesela eğitim. Ülkende matematik konusunda zayıflık var diyelim. Bunu çözebilirsin. Ama bunun için beslenme verilerini, genetik verileri vb de analiz etmen gerekebilir.

Gördüğün gibi veriden ziyade verinin yorumlanması ve kullanılması fayda sağlıyor.

Marcus de sautoy'un belgesellerini izleyebilirsin verinin kullanımına güzel örnekleri var. Mesela yukardaki çekirge örneğini ondan aldım.

4) Basılı materyal arşivlerde korunuyor. Dijital veri de zaten bildiğin it güvenlik yöntemleriyle. Tabii ki yedekleniyor da. Yani her kurum kendi verisini kendi yöntemleriyle saklıyor aslında. Kimi daha güvenli kimi daha dikkatsiz.

5) Dediğim gibi bir merkezde toplanan bir veri söz konusu değil. Her kurumun kendi verisi var. Bu verilerin kümülatif kullanımı "big data" olarak adlandırılıyor. Her zaman birileri bu verilere ulaşmak isteyebilir. Ama net olarak bu konumda tüm veriler bulunuyor diye bir şey söz konusu olmadığı için nereyi hedef alabilirler ki? Kredi kartı şirketleri mi, nüfus idaresi mi... Veri her yerde. Her kurumun bir veri yığını var.
0
anten
(17.10.18)
@anten @emrahday @hikmet iv

Verdiğiniz bilgiler çok ufuk açıcı oldu ama:

Ben yaklaşım olarak Snowdenvarî bir bakışla “insanların özel hayatlarıyla ilgili istihbarî değer taşıyabilme potansiyeli” olan verileri kastediyorum.

Gelecekle ilgili büyük hedefleri olan, ileride siyasete girecek, ülke yönetecek insanların tüm özel hayatı, gününün 24 saati de bu verilerin içinde. Sizin verdiğiniz örnekler masumane ve yapıcı örnekler.

Sanki ABD verileri insanlığı daha iyiye, daha müreffeh bir dünyaya, anlamlı bir ülküye taşımak için kullanıyor gibi bahsediyorsunuz.

20 yıl sonraki muhtemel ABD Başkanının, Rusya, Çin, Türkiye vs. tüm dünya ülkelerinin muhtemel yöneticilerinin her türlü görüntü, ses, video ve özel hayat verileri de bunun içerisinde. Günü geldiğinde tıpkı Instagram’ın yeni doğan fotoğraf uygulamalarını satın alıp yutması gibi gelecek vaat eden ve parlamaya başlayan genç siyasileri kendileriyle bu tür yöntemlerle uzlaşmaya zorlayıp zorlayamayacaklarını, aksi halde bunun olası sonuçları olup olmayacağını kastediyorum.
0
🌸levent bilgen
(17.10.18)
(16)

yaktınız mı doğalgazları?

hononu
istanbul'da doğalgaz yakmaya başladınız mı? akşamları-sabahları biraz üşüyoruz ama o kadar da soğumadı gibi. bu havada da yakarsak ocak-şubat herhalde 500-600 lira öderiz diye düşünüyorum. siz naptınız?
istanbul'da doğalgaz yakmaya başladınız mı? akşamları-sabahları biraz üşüyoruz ama o kadar da soğumadı gibi. bu havada da yakarsak ocak-şubat herhalde 500-600 lira öderiz diye düşünüyorum. siz naptınız?
0
hononu
(15.10.18)
daha yakmadım.
0
datnet
(15.10.18)
yakmadık. evde izolasyon var.
0
zgrydn
(15.10.18)
hayır, daha erken.
0
tabirimekruh
(15.10.18)
akşamları 10 derecenin altına inmedikçe yakmamayı düşünüyoruz. bu da kasım ortalarına denk geliyor sanırım aylık baktığım zaman.
0
ninotevtidze
(15.10.18)
Hayır, hatta gece salonun camlarını açık bırakıyorum. Hedefim aralık başına kadar yakmamak. İzmir.
0
pati
(15.10.18)
ankara'da bile yakmadik biz, bazi geceler 7 dereceye dusuyor. kucuk cocuk falan yoksa eger su havada isinma ihtiyaci hissediyorsaniz ya yalitima ya da kan degerlerinize baktirin bence.
0
der meister
(15.10.18)
Hava yeterince soğumadı, yakmıyoruz.
0
fotrsapka
(15.10.18)
Arada açıyoruz, bana kalsa açmasak da olur pek üşümüyorum.
0
chicha
(15.10.18)
yakmadım.
0
sutlu nescafe
(15.10.18)
kasım'ı görmeden yakmam.
0
sir gawain
(15.10.18)
yakmadım henüz ama bu durum birazda istanbulun neresinde oturduğunuza bağlı, zekeriyaköyde, kemerburgaz vs. de oturuyo olsam yakardım diye düşünüyorum.
0
selam
(15.10.18)
Biraz battaniye ile idare lütfen daha erken. Kasımı bulsun bakalım.
0
for day to break
(15.10.18)
Yakmadık. Elektrikli battaniye rulz.
0
inawen
(15.10.18)
Valla ben pencere yarım açık uyuyorum. Lokasyon Bursa
0
zikardo
(15.10.18)
Henüz yakmadık.
0
ms brownstone
(15.10.18)
Yoo :)
0
lorne malvo
(15.10.18)
(9)

30'undan sonra programcı olmak (dünyanın bütün koğdırları...birleşin !!)

kuul
System.out.println("Hello world!")şimdi sayın beyaz şapkalı heykırlar, sevgili romalılar !bununla ilgili daha önce de benzer sorularım olmuştu lakin tıkanmış hissediyorum ve benim moreli sıffır sıffır sıffır sıffır !neyse özet geçmeye çalışayım: yaşım 32. android programlama öğrenmeye çalışıyorum on
System.out.println("Hello world!")

şimdi sayın beyaz şapkalı heykırlar, sevgili romalılar !

bununla ilgili daha önce de benzer sorularım olmuştu lakin tıkanmış hissediyorum ve benim moreli sıffır sıffır sıffır sıffır !

neyse özet geçmeye çalışayım: yaşım 32. android programlama öğrenmeye çalışıyorum online kurslar üzerinden (merak eden varsa tim buchalka ve saz arkadaşları) ingilizceyi gayet yeterli bir seviyede biliyorum. dersleri bir noktaya kadar anlıyorum sıkıntı yok. ama hoca arada öyle bir katakulli çeviriyor ki olayı anlamam, mantığına vakıf olmam neredeyse mümkünsüz. misal adam diyor ki: "bu işi yapmak için hedehödö sınıfının abuzittin özelliğini kullanıcaz." ki bilenler bilir, nesnenin sonuna noktayı koyunca zilyon tane fonksiyon çıkıyor. ben hangisini nasıl kullanacağımı, hangi tür hata verdiğinde nasıl üstesinden geleceğimi nasıl bilicem ki ?

böyle olunca ister istemez elin böğründe kalıyor. ne yapayım ben acı şurup içer gibi devam edeyim mi böyle ? 3-10 paraya çalışayım yeter ki öğreneyim diyebileceğim şartlarda da değilim. yurtdışına kendimi atayım desem (ki aklımda) şu anki halimle anca temizlikçi gidebilirim, türkiye'de ise benim durumumdaki adamların işi -bence- zaten yurtdışındakinden daha zor...

ne yabayım yav vaz mı geçeyim bu sevdadan :/

edit: eklemeyi unutmuşum. bilg. müh.'te tezsiz yüksek lisans yapıyorum. ama bu yüksek lisansın "içerik" olarak programcı olmak isteyen geleceğine -abartmıyorum- neredeyse hiç katkısı yok. dersler kitap üzerinde kalmak üzere tasarlanmış gibiydi adeta. bu dönem proje var bakalım inşallah orda dişe dokunur bir şey yaparız.
0
kuul
(15.10.18)
Android biraz zor. bence c#, . Net ile başlasaydın daha iyiydi.
0
herhaltibiliyoring
(15.10.18)
Selam,

Aga işte mesele sadece kod yazmak değil. Sağlam bir yazılımcı olmak için geçilmesi gereken yollar, bir süreç var. Programlama öğrenmek uzun ve zahmetli bir süreç. Atıyorum veri yapıları, karar yapıları diye duyunca şaşıp kalmamak lazım. 2-3 ayda hatta 6 ayda uzman seviyesine gelemezsiniz. Yazılım geliştirme metodolojilerinden hangisini biliyorsunuz mesela? Yanlış anlamayın niyetim sizi yermek değil. Birazda isyanım her halta "programlama/kodlama öğren" diyenlere. Uygulamayı bir şekilde yazarsınız. Yazmak değil mesele sadece, projenizi sağlıklı şekilde yönetip, büyütebiliyor musunuz? Bu önemli.

Her neyse size gelecek olursak, heves ettiyseniz öğrenin, üsteleyin. Yeteri kadar çalışma ve zaman ayırmayla her şey yapılır.
0
datnet
(15.10.18)
www.youtube.com

Meet Japan's 82-year-old app-maker and programmer


www.youtube.com

7 year old Zora Ball, the world's youngest game programmer


iki örnek. Programcı olmak için yaş sınırı yok.

AMA

aması şu, bunu meslek olarak profesyonel olarak yapmak için belli bir tecrübe seviyesine erişmek lazım bu da zaman alır.

Sabrın ve azmin varsa, kafan da basıyorsa önümüzdeki sene bu zamanlar bu işten para kazanıyor olursun bence (junior dediğimiz, giriş seviyesi eleman gibi).

bi e önerim 3-30 oaraya vyea parasız calısma kendi mesleğini yap bos zamanlarını bu yola ada. Yoksa bizim sektör adam sömürmesi ile meshurdur.
0
paranoyak kedi
(15.10.18)
android alaninda calismak, hatta yurt disinda calisir hale gelmek icin ciddi oranda sabirli ve uzun ogrenme surecinden gecmek grekiyor. bu konuda sifirdan ogrenmek sadece online kurslar ve internetten kendi kendine olmaz. birkac ogrenme methodu bir arada gitmeli.

- online kurslar onemli, takip edilmeli
- bir taraftan bir yerde calismak cok onemli, cunku online kurslar genelde giris seviyesinde anlatir, profesyonel hayatta karsilasilan problemler cok farkli oluyor. ayirca bir dil ve framework ogrenmek is yapmaya yetmez, isin temllerini ve yazilim gelistirme methodolojilerini ogrenmek gerkir, bunun icin de bir yerde calismak onemli.
- meetup lara katilip diger yazilimcilar ile bilgi paylasmak onemli
- kafana birsey takildiginda bir araya gelip cozebilecegin kisiler ile bir arada olmak onemli
- referans kitaplar kullanarak isin temel derinligine inmek onemli

tum bunlar paralel ilerlemeli, ama android alaninda daha onceden java programlama gecmisi olan birinin bile bir yerde calisacak kadar belli bir asamaya gelmesi 1 yildan az surmez. Sabirli olmak gerekir. Bir yerde calissan bile ilk iki yil "junior" seviyesinde olunup bircok durumda bir "senior" dan destek almak gerekir. O nedenle yazilim alaninda calismak isteyip, bu konuda para kazanmak isteyen biri icin o kisinin kendine ayirmasi gereken sure 3 yil olmali diye dusunuyorum. bu sure kisinin ayirdigi zamana ve imkanlarina gore uzar ama kastedilen bir template site yapmak degilse 2 yildan da az surmez.
0
emrahday
(15.10.18)
Full Stack Developer olma hayali kuran bir bilgi işlemci (kamu) olarak seninle benzer bir kaderi paylaşıyor olabiliriz.

30 yaşındayım, ufak tefek freelance işler yapıyorum, kendi projelerimle de ilgileniyorum.

HTML, CSS, PHP, JQUERY, BOOTSTRAP, MYSQL gibi alanlarda hayal ettiğim her işi koda dökecek kadar yeterli bilgim var.

ama yemiyor.
öyle kolay mı lan diyorum istifa etmek?
aslında kolay be. yapabiliriz.

sorunun cevabı da şu:
zaten öğrenmen gereken şey nerede hangi sınıfı kullanman gerektiği. programlama budur. neyi nerede yapacağını bilmek.
0
işimdeyim gücümdeyim
(15.10.18)
bu konu ozelinde degil de herhangi bir alanda yazilim konusunda para kazanmak isteyen biri icin en onemli konu cevrede erisebilecegi, soru sorabilecegi, destek alabilecegi birinin olmasi. bu konuda 10 yildan fazla da calissan mutlaka bir yerde takilabilirsin. hatta cozumu cok basit olan bir problemi cozemeyebilirsin. ya da bir konuyu genel hatlari ile kavrayamayabilirsin. bu durum ne kadar uzun sure calisilsa da herkesin basina geliyor. genelde belli bir noktada olan bir problem stackoverflow gibi sitelede arama yapip, ya da dokumantasyon okuyup cozulebiliyor ama bazi problemler oluyor ki kisi sorunu kendi de tarif edemeyebiliyor. iste bu noktada yardimlasmak, bir kisiden destek almak onemli o nedenle cevrede mutlaka bu konularda ogretmeyi seven birilerinin olmasi cok onemli. elbette yeterli emek sarfedip bir sekilde asarsin ama bu tarz destekler yolu cok kisaltiyor.

o nedenle bir konuda takilinca, ilk olarak o problemi soru haline getirmek, yani tanimlamak gerekir. sonra internetten arastirmak gerekir. yine cozum bulunmazsa birine sormak gerekir. eger cevrede soracak biri yoksa morel bozmadan o konu bir yere not alinir ve gecilir. mutlaka bir noktada o sorunu kendi kendine cozebilecek seviyeye gelinecektir. yazilim ogrenmek bir "iteration" gerektirir yani tekrar tekrar basa donup yeniden baslamak, eksik kalan yerleri tamamlamak, bilgiyi tazelemek gerekir. yani ogrenme dogrusal gitmiyor yazilimda, zaten bu konunun ogrenilmesinin en buyuk zorlugu da bu. ve herkes icin boyle 10 yil calisan da yeri geliyor bir yerde takiliyor.
0
emrahday
(15.10.18)
Soru: nesnenin sonuna noktayı koyunca zilyon tane fonksiyon çıkıyor. ben hangisini nasıl kullanacağımı, hangi tür hata verdiğinde nasıl üstesinden geleceğimi nasıl bilicem ki ?

Cevap: dökümantasyondan, manuellerden,

Hepimiz benzer yollardan geçtik, benim yöntemim senin dediğin gibi bir nesnenin veya fonksiyon adının bir kısmını yazdığımda otomatik tamamlamadaki fonksiyon/method listesinde geçenleri, dökümantasyondan ne olduklarına bakmak.

Bunu aynı sınıf için üç beş kere yapınca hatırlamaya başlıyorsun zaten. Senin örneğinde sınıfın kendi methodları, başka sınıftan miras aldıkları vs. ile liste uzayacaktır gözünü korkutmasın, çoğunu kullanmıyorsun zaten ama yine de ne olduklarını okuman önemli, bir kaç cümle bile kalsa aklında seneler sonra ihtiyacın olduğunda "ya sanki şöyle bişi vardı bi dakika" diye bir hissiyatla dalıyorsun hemen.

Senin o dersini aldığın eleman (çoğu online kurslarda bu var) sanki sen bütün dökümantasyonu/örnekleri incelemişsin ve standart kütüphanede neyin nerede olduğunu ne iş yaptığını ezberinde varmış gibi anlatması problem oluyor, senden beklenen karşına böyle bir şey geldiğinde (bu iş için, X sınıfının Y methodunu Z parametresi ile çağırıyoruz gibi) videoyu durdurup o sınıfın dökümantasyonuna gidip o sınıfa ait methodları gözden geçirmen, bir tur okuman, sonra videoya kaldığın yerden devam etmen.
0
selam
(15.10.18)
TL;DR; d.android.com'a giriyorsan search ozelligini kullanarak her class'in her method'unun detayli aciklamasini goruyorsun.

ozelden yazarsan,ozellikle android konusunda, detayli yardimci olabilirim
0
crucio
(15.10.18)
Programcılık kavramı son 10 yılda çok büyük şekil değişikliğine uğradı, günümüz OOP araçları iyice işin bokunu çıkartıp sürükle bırak şovuna dönüştü ama bu araçları kullanan yeni yetme yazılımcılar bir hata ya da eksikle karşılaştıklarında far görmüş tavşan gibi ekrana baka kalıyor.

Öncelikle programlama sadece kod yazmak değil aynı zamanda bir bilgisayar ya da bilgisayar gibi davranan cihazlarla konuşmamızı sağlayan işletim sistemleri ile iletişim kurabilmek için gerekli olan sınıflar, kütüphaneler hatta framework'lerin ne olduğunu bilmeyi de gerektiriyor. OOP üzerinde hazır olarak sunulmuş kütüphanelerin örneklerini internetten araştırıp önümüze çıkan videoları izleyerek aynını yapmaya çalıştığımızda o son noktayı koyduğunda karşına çıkan item listin videodakine benzememesinin nedeni işte bu anlattıklarımın altında yatıyor.

Size tavsiyem öncelikle işin temeli olan kodlama tekniklerinden başlayın sınıfları, kütüphaneleri, fonksiyonları, vs öğrenin sonra örnekler üzerinden gitmeye çalışın. Programlama uzun yıllar gerektiren bir tecrübeye ihtiyaç duyar belki bir iki örnek video izleyerek ortaya bir şeyler çıkartabilirsiniz ancak özgün bir ürün çıkartmaya çalıştığınızda mutlaka karşınıza bir çözümsüz kalacağınız hata çıkacaktır.
0
solo
(15.10.18)
(10)

klasörü rar'layıp geri açınca bozulur mu

kibritsuyu
elimde içinde 925 alt klasör ve 28.000 küsur dosya olan 4-5 gb. büyüklüğünde bir klasör var. benim muhasebe programımın klasörü.bu programı yedeklemenin tek yolu (program tarafından tavsiye edilen yöntem de bu), klasörü olduğu gibi alıp başka yere kopyalamak.ama biliyorsunuz windows 4 gb'lık tek dos
elimde içinde 925 alt klasör ve 28.000 küsur dosya olan 4-5 gb. büyüklüğünde bir klasör var. benim muhasebe programımın klasörü.

bu programı yedeklemenin tek yolu (program tarafından tavsiye edilen yöntem de bu), klasörü olduğu gibi alıp başka yere kopyalamak.

ama biliyorsunuz windows 4 gb'lık tek dosyayı 10 dakikada kopyalıyorsa, toplam 4 gb'lık 28.000 dosyayı elli saatte kopyalıyor. benim her yedek almam eziyet oluyor. ben de klasörü rar'layıp tek dosya haline getirip, öyle kopyalıyorum başka medyalara. rar'larken winrar'da "depola" seçeneğini seçiyorum, daha az sıkıştırsın diye.

yedeğe hiç ihtiyaç duymadım şimdiye kadar. ama ihtiyaç duyup açtığımda rar'dan çıkardığım klasör yine eski halinde çıkar mı? yoksa o arada sıkışıp tekrar gevşeyince bir yerleri bozuluyor mudur?
0
kibritsuyu
(12.10.18)
bozulmaz
0
wishmaster
(12.10.18)
Rar dosyasinin kendisi bozulmadigi surece icindekilere bir sey olmaz
0
selam
(12.10.18)
gayet mantıklı hareket. ben olsam minimum sıkıştırma da yapardım o da hız olarak çok farketmiyor böylece boyutu da minimum olur sağa sola google drive, box, onedrive falan kopyalamam kolay olurdu.
0
ozdek
(12.10.18)
alt klasörlerde ki dosyalar sürekli değişiyor mu? bir kere tam yedek alıp sonrasında tam yedekten sonra değişenleri alsan daha az dosya olur sanki
0
Sir Anthony Hopkins
(12.10.18)
@sir: 925 klasör ve 28.000 dosya diyorum abi. her klasördeki her dosya değişiyor olabilir. bunu bilmem mümkün değil. o yüzden her sefer tam klasörü yedeklemeliyim.

@ozdek: minimum sıkıştırma diye bir seçenek bulamadım ama dediğim gibi sıkıştırma yöntemi diye "depola-en hızlı-hızlı-normal-iyi-en iyi" diye seçenekler var. ben "depola"yı seçiyorum. yani öbür uçtaki seçenek "en iyi" olduğuna göre bu da "sıkıştırma da işte sadece bir araya topla" gibi bir şey diye düşündüm. başka bir "minimum sıkıştırma" ayarı varsa bulamadım. olsa iyi olur. hatta hiç sıkıştırmasa da olur.
0
🌸kibritsuyu
(12.10.18)
en hızlı minimum sıkıştırma olsa gerek.
0
inheritance
(12.10.18)
depola bile iş görür. en iyi ise maksimum sıkıştırarak yer sağlar.

depola veya en hızlı seçsen bile tek dosya olacağı için kopyalama süresi 1/10'a düşecektir.
0
altinci nesil caylak
(12.10.18)
Ben Cobian diye bir yedekleme yazılımı kullanıyorum her sabah yedide seçtiğimiz klasörleri yedekliyor rarlayip sifreliyor. Yedekleri 15 gün olacak şekilde saklıyorum. Tavsiye ederim
0
lifeframe
(12.10.18)
depola seçeneği hiç sıkıştırma yapmaz tahmin ettiğin gibi. sadece dosyaları olduğu gibi bir araya toplar. o yüzden en hızlısıdır.

gerçi sıkıştırma yapsan da bir şey olmaz dosyanın kendisi bozulmadığı sürece.

hatta rarlarken kurtarma kaydı ekle (add recovery record) seçeneğini seçersen dosyanın kendisi bozulsa bile kendi kendini tamir etme olanağı olur daha da güvenli olur.
0
rotten head
(12.10.18)
en hızlı minimum sıkıştırma yapar.
olay şu min. tavsiye ederken:
şimdi 1 gb misal dosya var. muhasebe falan genelde txt bazlıdır. kafadan %50 sıkışır. bazen %80 sıkıştığı olur. tabi firma kendisi sıkıştırma kullanmıyorsa.
%80 sıkıştığında kapladığı yer 200 mb olur. bunu saklamak ve sonradan tekrar açmak gerektiğinde falan işlem süren ilk sıkıştırmada harcadığından daha fazla tasarruf sağlar.
ben sonuçta bu tip verileri hdd yerine bulutta da saklıyorum o yüzden boyut önemli. buluttan indirmek de sürüyor malum. göndermek de dert oluyor 5 mbit upload ile.
sadece hdd'de saklama bu verileri. hdd'ler bozuluyor. murphy'e göre en ihtiyaç duyduğun anda bozuluyor hatta.
0
ozdek
(13.10.18)
(10)

Ev kiralamak hep zarar değil mi?

ya ben lan neyse
500 binlik ev almaktansa aynı eve yılda daha 10 bin kira vermek daha mantıklıdır diyen var. ev, 50 yıllık kira bedeline denk oluyor bu durumda.ama evi satın alırsan ev senin oluyor. çocuğuna dahi bırakabiliyorsun.nasıl hesaplamak lazım bu işleri? kira hep zarardır gibi geliyor bana.
500 binlik ev almaktansa aynı eve yılda daha 10 bin kira vermek daha mantıklıdır diyen var. ev, 50 yıllık kira bedeline denk oluyor bu durumda.

ama evi satın alırsan ev senin oluyor. çocuğuna dahi bırakabiliyorsun.

nasıl hesaplamak lazım bu işleri? kira hep zarardır gibi geliyor bana.
0
ya ben lan neyse
(29.09.18)
Bence de. Ama o 5 mi yoksa 10 yıl mı sürecek olan kredi süreci boyunca başıma bir hal gelirse diye endişelenmekten kendimi alıkoyamıyorum. o da ayrı bir ipotek hayatıma.
0
monogram
(29.09.18)
Çok ekonomiden anlamam ama düşüncemi yazmak istedim.
500 bin parayı gömdün eve oturdun 50 sene diyelim. Ortada yatırım yapacak bişe kalmadı.

Ama elinde 500 bin varken 500 binlik eve kirada oturursan kalan parayla yatırım yapma şansın var. Ev almak mükemmel bir yatırım şekli değil. 500 bin verip 2 senede paranı amorti edeceğin yatırımlar var. Evde en iyi ihtimalle aldın kiraya verdin 10 senede çıkar parası. O 10 senede de enflasyonu hesaba katmıyorsun.
0
bos gezenin bos ustasi
(29.09.18)
"500 binlik ev almaktansa aynı eve yılda daha 10 bin kira vermek daha mantıklıdır diyen var." >> bunu söyleyen 10 kişi aynı evde yaşayan genç tayfa. Parasını falan geçtim yavşak ev sahipleri ile uğraşmak ayrı bir derttir. Ev insanın kalesi adeta.
0
gölgede aynı
(29.09.18)
Bir insan çok zengin değilse ev kiralaması saçma, çok paran vardır bir yere bağlı kalmadan istediğin yerde istediğin zaman ev kiralar yaşar gidersin ona tamamım da maaşla çalışan adam "ya kredi vs borca girmek istemiyorum yarın ne olacağı belli olmaz" deyip borca girmeye çekiniyor fakat çok ilginç bir şekilde "ya yarın ne olacağı belli olmaz" deyip kirada yaşamaktan tırsmıyor, ben de bunu anlamıyorum. Hele "o parayı daha faydalı şeylerde kullanırım" diyen tayfa var ki ömür boyu 25 yaşında kalacakmış gibi yaşıyorlar, onlar da çok başkalar.
0
angelus
(29.09.18)
oturacagin evi almak mantikli. yatirim olarak ev almak gereksiz.

senin hesapta kira hep sabit kaliyor ama her sene yuzde 10-15 zam gelir kiraya. bunu da hesaba kat.

ayrica 10 sene boyunca oyle ya da boyle kira vereceksin. onun yerine insanlar krediyle borca girip, kira vermektense kendi evlerini aliyorlar. pesinat da koyup 5-6 senede de kredini bitirebilirsen ev artik senin. artik hic bir zaman kira odemeyecegini gectim "ev sahibi" diye biri yok hayatinda. (maddiyatin yani sira getirdigi kafa rahatligi da var) vs vs vs

elinde reel rakamlar varsa hesap kitap yapabiliriz. (konut faizleri cok artti cunku belki de mantiksizdir almak)
0
brkylmz
(30.09.18)
500 binlik evin kirası 10 bin değildir. ev bence de bir yatırım şekli değil. ancak bu 2. ve 3. ev için geçerli olabilir. yani 1. ev yatırım değil ihtiyaçtır. bence yaşanan ev alınmalı. sonrası için para başka yerlere yatırılır. ev almak maalesef türkiye'de gereksiz yere zor. bu bakış açısının biraz bundan kaynaklandığını düşünüyorum. ama ayakları yere basan bir karar değil. kirada oturup o parayı "yatırım yapmak" çok risklidir. ev alacağıma kirada oturuyorum, o parayı da başka yerde değerlendiriyorum demek yanlış bence.
0
nick bulamadim
(30.09.18)
Ev almak mantiklo da ev almalla kirada oturmak kiyaslanamaz her zaman, ayni sey degil ikisi.
Ev kirasi verebilirsin ama ev kredisi odeyemeyebilirsin.
500bin tl lik evin yillik kirasi 10bin olmaz mesela, 20bin falan olur.
1500-2000tl ye kirada oturabilirsin ama bir ev alayim desen aylik 3-4bin kredi odemen lazim. Kira oder gibi ev alinmiyor.
Muhtemelen "ya basima bir sey gelirse" diyen adamim sikintisi da budur, ayda 1600 oduyordur mesela, issiz kalsa da bir 3 ay daha odeyebilecek durumdadir ama 3500u issiz kaldiginda odeyemez mesela.

Ayda 3-4binlik odemenin kendisini sarmayacagi insan icin evet mantikli ev sahibi olmak, cocuklarina birakacak bir evleri oluyor en basitinden. Cogu ailenin ev borcuna girerken kafasında da bu yatiyor zaten, cocuguna birakmak.

Bir aralar emlak piyasasi fena degildi, hele de boyle biraz sehir disina dogru Beylikduzu den falan dersen biraz pesinat verip hemen hemen kira oder gibi ev aliyordun. Ama simdi ev fiyatlari aldi basini gitti, kira ile kiyaslanacak seviyede degil ev kredisi odemesi.
Surda birkac sene once 100bine ev aliyordun, simdi ekomomi sinifi araba alamiyorsun.
0
stavro
(30.09.18)
Olay tamamen evin değerinin kira/yıl oranı ile alakalı. 500 bine satılan evin yıllık kirası 10 bin ise elbette kiralamak mantıklı, ama ne öyle bir ev var piyasa da ne de kira.

Evin değerini belirleyen şey yıllık kira geliri üzerinden toplamda kaç yılda geri döndüğüdür. Bu oran eskiden 10-12 yıl aralığındayken şimdilerde 15-16 yıl ortalaması var.

Yani bir evin değeri ortalama 200 kira bedelidir, bunun üzerindeyse satın almak mantıklı değil.

Fakat kişinin oturacağı ev için hiç bir hesap gerekmez, bu bahsettiklerim yatırım amaçlı olanlar için. Oturacağın ev için böyle ince hesaplara gerek yok, al otur gerisini çok düşünmemek lazım.

Zenginler ve tüccar sınıfı genelde ev almaz +1

Çünkü oturacağı kalibredeki evlerin fiyatları orantılı değil. Dairenin fiyatını soruyorum 800 bin diyor, kiralar ne kadar bu sitede diyorum 2500 diyor. E mantıklı mı şimdi bu paralara ev almak?
0
John Bloor
(01.10.18)
Kira vermem, onun yerine krediye girer ev alırım dönemi bitti. Eğer elinizde epey peşinat yoksa, kredi ile ev almak akıllı bir iş değil.

Kira verip, üstünü birikim yapmak ve sonrasında peşin para almak daha mantıklı. Ayrıca 2019 senesi konutta tam anlamıyla "batan geminin malı" şeklinde geçecek gözüküyor. Batan müteahhit, batandan alan bankalar, çok daha ucuza satacaklar...

Not: yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(01.10.18)
Bu biraz sizin ne işle iştirak ettiğinize, gelirinize, giderinizle işgili bir şey, girişimciyseniz, ticaretle uğraşıyorsanız kiralık olması mantıklı, memursanız, belirli bir yerde belirli bir işiniz varsa (yıllardır aynı yerde aynı işi yapan esnaf vs.) satın almak mantıklı.

Benim kendi evim var, doğduğumdan beridir de aynı yerdeyim, işim ile evim arasında çok mesafe var, kimi arkadaşlarım önceden aynbı yerde oturmamıza rağmen evlerini iş yerine yakın yere taşıdılar, ben yapamıyorum mesela bunu, bir sürü endişe korku vs. var bununla ilgili, kirada oturmaya alışmış biri için ise böyle korku çekincesi kalmıyor, üst kat komşudan problemin olsa ee ben gidiyorum diyebilirsin ama ev sahibi olunca gidemezsin vs. vs.

Yaşamını olumlu yada olumsuz etkileyecek bir çok unsur mevcut bu iki durum için. tamamen seninle alakalı bu tercih.
0
selam
(01.10.18)
(1)

Gizli Source Kodu

fiber
Merhabalar, Program icinde calistirinca gozukmeyen source kodunu gormem lazim, elimdeki imkanlar Python, Beautiful Soup. Selenium'u ismen duydum ama stackexchange'de verilen cevaplar eski tarihli geldi, yahut ben yenilerini anlamadim.
Merhabalar,
Program icinde calistirinca gozukmeyen source kodunu gormem lazim, elimdeki imkanlar Python, Beautiful Soup. Selenium'u ismen duydum ama stackexchange'de verilen cevaplar eski tarihli geldi, yahut ben yenilerini anlamadim.
0
fiber
(24.09.18)
bizde windows NT'nin çekirdek kodunu okumak istiyoruz ama öyle bir teknoloji henüz icat edilemedi, ASM öğrenebilirsin ama.
0
selam
(25.09.18)
(2)

Wake on LAN uyumlu ethernet kartı veya başka bir çözüm?

dannycarey
Masaüstü bilgisayarımda kullanabileceğim Wake on LAN uyumlu bir ethernet kartı (veya USB'ye takılabilen cihaz, fark etmez) arıyorum. Aynı zamanda dizüstü bilgisayarda da kullanabileceğim bir cihaz olursa daha iyi olur ama öncelik masaüstü ve uygun fiyatlı olması. Var mı böyle bir ürün?EK SORU: sadec
Masaüstü bilgisayarımda kullanabileceğim Wake on LAN uyumlu bir ethernet kartı (veya USB'ye takılabilen cihaz, fark etmez) arıyorum. Aynı zamanda dizüstü bilgisayarda da kullanabileceğim bir cihaz olursa daha iyi olur ama öncelik masaüstü ve uygun fiyatlı olması. Var mı böyle bir ürün?

EK SORU: sadece böyle bir kart alsam yeterli olur mu, yoksa anakart veya başka bileşenlerin de uyum vs. gerekliliği var mı?
0
dannycarey
(24.09.18)
bios'danda destek lazım (hepasinde var artık diye biliyorum ama emin değilim sen yine de bios'u kontrol et) birde yine bu teknoloji eski baya dolayısı ile aldığın bütün eth kartlarında olacaktır diye düşünüyorum ancak sen benim sözümle haraket etme kutusunu neyim incele iyice (eskiden kutu üstünde yazıyordu)
0
selam
(24.09.18)
Hocam eğer dışardan evdeki bilgisayarlara ulaşmayı deneyeceksen direkt fail.

Çoğu isp ip değiştiriyor, dışardan ulaşman imkansıza yakın.(dışardaki ip ile asıl ip'n farklı oluyor---magic packet gönderemiyorsun)

statik ip çözüm olabilirDİ modemden ip alabilseydi bilgisayarın.

Ama bilgisayar kapalı olunca networke baglı olmuyor ve route edemiyorsun uyandırıcı paketi.

ha eğer ev işteki network icin kullanıcam diyorsan amenna, magic packeti yollayıp uyandırabiliyorsun ayarları yapınca.

ekstra not: raspberyy pi alıp networke takıp ondan sektirebilirsin magic packet'i.

ibrahim tatlıses'ten geliyor. inanki çok denedim sihirli packet göndermeyi sevdiceğim
0
binder dandet
(24.09.18)
(9)

tecrübenize ihtiyacım var.

kirmizi kart
Çalıştığınız iş yerinde iş arkadaşlarınızdan birinin yakını vefat ettiğinde (anne, baba, dede)şirketiniz ne gibi bir aksiyon alıyor.Cenaze evine bir şey gönderiyor mu ? veya cenazeye çelenk ya da başka bir şey ya da cenazeye katılıyor mu?
Çalıştığınız iş yerinde iş arkadaşlarınızdan birinin yakını vefat ettiğinde (anne, baba, dede)şirketiniz ne gibi bir aksiyon alıyor.
Cenaze evine bir şey gönderiyor mu ? veya cenazeye çelenk ya da başka bir şey ya da cenazeye katılıyor mu?
0
kirmizi kart
(21.09.18)
bir üst yöneticisi ve en az bir üst düzey yönetici katılıyor. bunu kimse zorunlu olduğu için yapmıyor onu belirtmek isterim. ayrıca tabi ki arkadaşları.

herhangi bir çelenk vs. gönderim olmuyor.
0
teritori
(21.09.18)
Cenaze hafta içi ve bulunduğumuz şehirdeyse fabrikadan cenazeye servis kaldırıyorlar, böylece isteyen cenazeye katılabiliyor. Bir de çelenk gönderiyorlar. Dede değil de birinci derece yakınların vefatı durumunda oluyor bunlar.
0
pati
(21.09.18)
Devlet dairesi ise duyuru yapılarak, cenazeye otobüs kaldırılıyor. Yine çok çalışan olan bir yer ise servis ile gidiliyor, ailenin yanına, camiden defne kadar yanında olunuyor. çalışan sayısı az olan yerlerde insanlar duyarsız oluyor.

On kişilik bir yerde çalışırken babaannem vefat etti haberini alarak apar topar gittim giderken de durumu söyledim, kimse bilgisayardan başını kaldırmadı, Cenaze sonrası işe dönünce ruhuna değsin diye börek götürünce herkes "karşiim nasılsın?" diyip böreğe çullandı.

Devlet dairesinde çalışırken dedem vefat etti. Apar topar gece 23.00'de terminale gidip otobüs bularak giderken birim amirim, koordinatörüm, haberi alan daire başkanı aradı beni yapılacak bir şey var mı diye. Arkadaşlar duyduğunda aradı.

Olması gereken bu acılı günde gidilebiliyorsa arkadaşın yanına gidip destek olmak, cenaze sahipleri o an çaresiz oluyor. Yanına gidilmiyorsa da aramak daha iyi, mesaj ile ulaşmak bana göre hoş değil.
0
insomniacelrohir
(21.09.18)
Katılım çok olacaksa araç desteği veriyoruz,en az bir yönetici cenazeye katılıyor.
şirket adına çelnk gidiyor.Akşamda evine kim ziyarete gidecekse 20-30 pide ve ayran yollanıyor.

Özel Sektör
0
çınarım
(21.09.18)
Şirket içinde duyuru yapılıyor. Kendi yöneticisi ve en az bir üst düzey yönetici katılıyor. İstanbul içi ve hafta içi ise yöneticisinin yönlendirmesiyle (çok arkadaşı katılacaksa cenazeye) şirketten servis kaldırıyor. Şirket cenazeye çelenk gönderiyor.
0
SiyamkedisiZorro
(21.09.18)
herkese sistem üzerinden duyuru yapılıyor. bireysel olarak gitmek isteyenler gidebiliyorlar. bir de isteyenler aralarında para topluyor. cenaze evine yemek yapıp yollanıyor
0
yemrem
(21.09.18)
benim hem yeni hem eski iş yerindeki iş arkadaşlarımın hepsi gelmişti ki neredese her iki şirket için o gün çalışılmadı demek bu, üst yönetim ise yanılmıyorsam çiçek ve çelenk göndermişti. her ikiside ufak şirketlerdi (hacim olarak milyon TL çalışan olarak 30/40 kişilik)
0
selam
(21.09.18)
Devlette biz arabayla gitmiştik arkadaşın babasının cenazesine. Öyle otobüs falan kaldırmadık.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.09.18)
Vefat genel mail ile herkese duyuruluyor. Istanbul icinde ve ogle vakti gibi makul vakitlerse servis kaldiriliyor
0
lucky strike
(21.09.18)
(12)

Apartman otoparkında yabancı araç park edilmesi

selam
Eskiden çıkmaz sokak olan ve yine eskiden sessiz sakin bir yer olan mahalle çeşitli kamu kurumlarının, bankaların vs. gelmesi ile kalabalık bir yer haline geldi, bu kalabalıkda araçlarını park edecek yer bulamayan yurdum kurnazları bizim apartmanın otoparkına (kapısı var ama çalışmıyor) araçlarını p
Eskiden çıkmaz sokak olan ve yine eskiden sessiz sakin bir yer olan mahalle çeşitli kamu kurumlarının, bankaların vs. gelmesi ile kalabalık bir yer haline geldi, bu kalabalıkda araçlarını park edecek yer bulamayan yurdum kurnazları bizim apartmanın otoparkına (kapısı var ama çalışmıyor) araçlarını park edip gidiyor. Bu durumda apartman sakinleri olarak haklarımız nedir? neler yapabiliriz? çektirebiliyormuyuz? trafik yada emniyet bu işle ilgilenmeyecektir diye düşünüyorum ama yinede sorayım dedim.
0
selam
(18.09.18)
kapıyı yaptırsanız?
0
superb
(18.09.18)
Site yönetimine gidip otomatik kart sistemine geçilmesini rica edin.
0
black holes in the sky
(18.09.18)
Silecek kaldırarak uyarı atışı yapabilirsiniz.
0
herhaltibiliyoring
(18.09.18)
hocam burası türkiye, birini çektirsen 5 dakika sonra boş gören başka biri çeker aracını. günün 24 saati nöbet beklemen lazım.

çözüm önerilerim;

1) kapıyı yaptırın.
2) hangi yerler boşsa oralara kazık dikin ve kilitli olsun zincirle falan.
3) otoparkın girişine tuzak koyun. sadece kullananların açtığı bi anahtarla falan açılsın.

bunun dışında ne yaparsan yap çekerler oraya o arabayı.
0
rahat ya
(18.09.18)
kapıyı yaptırayım buna tamamım ama hiç mi hukuki hakkım yok benim? yani ha adamın biri gelip salonumda yatmış ya gelip arabasını park etmiş ne fark eder ki?

amacım sadece birilerinin bir şey yapmasını engellemek değil, aynı zamanda yaptığı eylemi tekrarlamamasını sağlamak, aracının çekilmesi cebinden çıkacak 200/300 liranın kişiye ders olmasını sağlamak falan.

aklıma gelen bir başka şeyde ücretli otopark yazmak girişe, en azından apartmana para gelir.

hoş hakkını arasan nereden nasıl arayacaksın o da var.
0
🌸selam
(18.09.18)
2 dübelle yere çakılan bir parça, ona geçmeli bir demir boru ve asma kilitten müteşekkil engeller var. herkesin park yeri belli oluyor, herkesin anahtarı kendisinde oluyor. çok pahalı bir sistem değil, etkili de. tüm apartman sakinlerine park yerlerini dağıtın, ekstra alan varsa da koysun millet ne olur sanki. kullanınca bitiyo mu da.
0
icim urperiyor
(18.09.18)
Kimse hukuksal yaptirimlardan bahsetmemis. Demek ki yok :)
0
the kene
(19.09.18)
yaptırım falan yok kardeş. çektir gitsin.
0
theseachange
(19.09.18)
Memlekette çekici terörü denen bir şey var, bölgenize bakan çekicinin bağlı olduğu vakıf otoparkına ulaşın. Seve seve çekerler, ama çekmeden önce kayıt olması için 155 ya da belediyeyi arayıp başvurmanızı isterler herhalde.

Kapıyı yaptırmadan çözüm bulamazsınız, her gün bir araba çektirseniz de yerine yenisi gelir.
0
John Bloor
(19.09.18)
Polisi arayıp bu aracı çekin desen polis neye dayanarak çekecek?
Belki o araç apartmana yeni taşınan birinin aracı?
Hatalı park gibi bir durum yoksa polis müdahil olmaz bence.
0
cakabo
(19.09.18)
herkesin görebileceği bir yere "burası umuma açık bir otopark değildir. apartman sakinleri dışında otoparka park edecek uyanıkların araçları itina ile çizilecektir" diye rahatça okunabilecek bir yazı asın. çizmeseniz bile araçlarına zarar gelme korkusu araç sahiplerine yeter. böylelikle hepsini olmasa da büyük çoğunluğun ayağını kesersiniz.
0
yemrem
(19.09.18)
ben de kamu kurumlarının araçlarını park edebileceği bir lokasyonda oturuyorum. şöyle bir önlem aldım.

2.5 metre arayla şu aparattan iki tane koyarak kendi aracım için bir alan yarattım.
www.google.com.tr

ortasına da şu kilitten koydurdum.

www.google.com.tr

bunu kilityorsunuz o alana hiçbir araç giremiyor. 200 lira civarına yaptırabilirsiniz.

www.google.com.tr

www.google.com.tr

www.google.com.tr
0
aslan burcu kadini
(19.09.18)
(4)

Hgs köprü geçişi

veilofsin
Motosiklet ile 2 defa köprüden geçtim. Sorguladığımda hala ihlal görünmüyor. Hgs fakan da yok. 1 ay oldu sistemde hala bişey yok. Okumamış olabilir mi yoksa sonradan mı sikecekler
Motosiklet ile 2 defa köprüden geçtim. Sorguladığımda hala ihlal görünmüyor. Hgs fakan da yok. 1 ay oldu sistemde hala bişey yok.

Okumamış olabilir mi yoksa sonradan mı sikecekler
0
veilofsin
(17.08.18)
okumamıştır, sonradan yansımıyor.
0
MiraTaurus
(17.08.18)
Benim motosikletlerimde HGS vardı, her 5 geçişten 1'ini ya okurdu ya okumazdı. Motosikletler öyle oluyor. Özellikle 1. köprüde. 2. köprü ile deneyimim çok yok.
0
gonion
(17.08.18)
birinci köprü iyi çalışmıyor plaka kapamaya bile gerek yok ama ikinci köprü baya öpüyor.
0
selam
(17.08.18)
bir dönem haftada 3-4 defa geçtiği halde 4 yıldır sadece 4 ya da 5 kere okudu. Onlarda da hgs kartını elime alıp havaya kaldırmıştım filan.
geri kalan geçişlerimin hepsi ücretsiz oldu. zaten uzun süredir kartı da taşımıyorum.
(işbu tecrübe 1. köprü ile yaşanmaktadır)
Ödemek için çabalama. Plakayı okuyunca otomatik olarak bakiyenden düşer zaten.
0
d e j i n
(17.08.18)
(16)

Hiç Çalışmak İstemiyorum

aradaki uzaklik
Sizde durum nasıl?80'ler doğumlular sanırım bu konuda bayağı sıkıntılı. Hiç bir arkadaşım çalışmak istemiyor, işini sevmiyor, keyfi yok.Nasıl olacak abi bu işler?
Sizde durum nasıl?

80'ler doğumlular sanırım bu konuda bayağı sıkıntılı. Hiç bir arkadaşım çalışmak istemiyor, işini sevmiyor, keyfi yok.

Nasıl olacak abi bu işler?
0
aradaki uzaklik
(15.08.18)
SS kuralına göre.
0
himmet dayi
(15.08.18)
bende çalışmak istemiyorum 80 grubundanım yanlış mesleği seçtim bir de çalıştığım kurum mezarlık gibi.
0
mikahakkinen
(15.08.18)
genellikle kendi işini yaratabilen insanlar mutlu oluyor. e tabii tatmin oluyorlar. belki de risk almak gerekiyor bilemiyorum.
0
yaniliyor olabilirim
(15.08.18)
6 ay işsiz kal, sudan çıkmış sıçana dönünce çalışmanın değerini anlarsın.
0
omembo
(15.08.18)
o gruba giren birisi olarak aynı sıkıntı bende de var, gençliğin sona erip orta yaş bunalımına girmekle mi, ya da hayatın ilerleyen yıllarında da muhtemelen aynı rutini kovalayacak olmakla mı alakalıdır sorguluyorum. Ülke geleceğini kestirememek ve belli hususlara bel bağlamak da cabası.
0
candanag
(15.08.18)
Bir işin var ve çalışmak istemiyorsan rahat batması olabilir. Arada bana da oluyor şöyle motive oluyorum; şu an iş bulmak isteyip de bulamayan milyonlarca insan var, evi olmayan sokakta yaşamak zorunda olan, yiyecek giyecek sıkıntısı çeken, istediği zaman duş alamayan( geçen doğalgaz kaçağı vardı ve yaklaşık bir hafta kettle da su ısıtmak zorunda kaldık)ki ne büyük nimetmiş, savaş soykırım vs ile can güvenliği olmayan nice insan var. Bunları düşünüp mutlu olmuyorum tabii ki sadece şükredip elimdekini de kaybetmemek için dua ediyorum. Az da olsa sağa sola bağış yapabilmem için çalışmam şart çünkü. Güven içinde işine gidip gelebiliyorsan, bugün ekmek alabilecek miyim diye düşünmüyorsan, nerde yatacağım diye endişen yoksa işine sarıl çalış. Hiçbirimizin garantisi yok. Allah sonumuzu hayır etsin.
0
ne zaman emekli olacagim
(15.08.18)
78 burada! Genç arkadaşlara tavsiyem, iş beğenmeye çalışmayın ve bir yerden başlayın. İnsanlara saygılı olun ve işinizi yapın. Kuracağınız bağlantıların kalitesi hayatınızın geri kalanına yön verecek. Çok acaip bi gençlik döneminin ardından (kendimi supermen sanıyordum) hayatın hep böyle geçmeyeceğini bir kaç tokatla anladım ve bir gün önünden geçtiğim bir bilgisayarcıya girip eleman lazım mı dedim, çünkü her yere girip çıkma ve tonla insanla tanışma fırsatı vardı. İnsanların masalarının altında cat6 kablosu döşüyordum. Aradan 15 yıl geçti, şimdi bir zamanlar ilk ERP programını kurduğum, yani barkodlu sisteme geçirdiğim tek şubeli mağazanın ürün yönetiminden sorumluyum. Tecrübemden ötürü ünvanımla alakası olmadığı halde bilgi işlem de bana bağlı ve 15 şube olduk.

Kısacası, hayat size kuracağınız bağlantılar ve insanlar üzerinde bıraktığınız izlenimlerle doğru orantılı fırsatlar çıkaracaktır. Evde oturup kariyer sitelerini gezmek yerine sahaya inip genç yaşta bir yerlerden başlamanızı şiddetle tavsiye ederim. Şiddete karşıyım aslında ama neyse konu o değil..
0
kcbilir
(15.08.18)
bende istemiyorum ama el mahkum.
0
firemanjonny
(15.08.18)
ben istiyorum ama sevdiğim işte ve bölümde.
0
for day to break
(15.08.18)
Ben de hiç çalışmak istemedim. Sonra 1.5 gün çalıştım(evet gün) ve istifa ettim. 10 senedir de çalışmıyorum.
0
sta
(15.08.18)
Calismak istemek icin ya işini ya da işyerini sevecek insan bence. Ben işime aşık degilim belki ama seviyorum yine de. Ama her gun işe severek keyifle gitmemin sebebi işyerimi ve calistigim insanlari sevmek kesinlikle. Işini degistiremiyorsan calistigin yeri degistirmeye calisabilirsin. Calismak guzel bi sey bence.
0
aquarium
(15.08.18)
şu link'te çok güzel açıklanmış www.youtube.com

tabii at yarışı, bahis, sayısal loto, piyango, kazı kazan flan gibi şeyleri de deneyebilirsiniz.
0
selam
(15.08.18)
Çünkü en iyi iş yerlerinde bile hak hukuk yok doğru düzgün. Bir insan sömürüldüğünü bile bile çalışırsa keyfi olmaz elbette. Eskiler fazla şükürcü. Türk milletini bu kadar atıl yapan da bu zaten. Ya işim olmasaydı, çok şükür eve ekmek giriyor bilmem ne. Giriyor ama insani şartlarda mı giriyor?

Benim çalışma koşullarım çoğu insana göre daha iyi mesela. Hafta sonu çalışmıyorum. Fazla mesai yok denecek kadar az. İnsanlar korkunç değil ama gene de çalışasım yok tam zamanlı işlerde. Zorla gidip geliyorum.

İstanbul trafiğinde işe servisle gidebilmek için 05:30'da kalkıyorum. Eve 18:30 gibi geliyorum ama bu sefer de onda uykum geliyor. Üç buçuk saatte kitap mı okuyayım, arkadaşlarımla mı sosyalleşeyim, banyo mu yapayım, kedimle mi takılayım?

Bir de bizim şirketin yurt dışında genel müdürlüğü. Onların haklarını, ne şekilde çalıştıklarını görüyorum. Yıllık izinleri, çalışma saatleri vs. Bizim burada iyi diye nitelediğimiz koşullar bile aslında iyi değil işte. Bence tüm sıkıntı burada.

Ülkece standartlarımız o kadar düşük ki şimdi gelip birileri "ne güzel mis gibi işin" diye laf atar örneğin. Para kazanmak için hayatımızın bu kadar büyük bir bölümünü feda etmemeliyiz, bunun farkındayız ama elimizden gelen bir şey de yok. O yüzden bunalımlara girip duruyoruz işte.
0
inawen
(15.08.18)
90'lar grubu da farklı değil. beklentilerimiz ve karşılaştıklarımız birbirinden çok uzak. dev bir hayal kırıklığı var milyonlarca gençte.
0
captainobvious
(15.08.18)
Mahalle bakkalı tebessümlü bir ifadeyle ''hala giremedin mi bir yere'' diye sorduğunda koşarak çalışmaya başlıyorsunuz. sorun yok.
0
binder dandet
(15.08.18)
ben 90'lar jenerasyonundanım ama çalışasım geliyor açıkçası. Sadece sabahları yataktan uzaklaşırken biraz lanet ediyorum hayata sonra hesabıma her ay para yatmadığını hayal edince geçiyor.
0
muslugubozukhayrat
(15.08.18)
(8)

İnternetten alışverişte kur artışı sebebiyle sipariş iptali

yaniliyor olabilirim
Herkese merhaba. Döviz kurlarının günden günde, saatten saate bu kadar oynadığı bir zamanda kendime iş için bir bilgisayar kurmaya çalışıyorum. Fakat bir haftada iki siparişim iptal edildi. Trendyol'daki satıcı yorum/puanlama benzeri bir sistem olmadığını için ulaşıp hiçbir şey deme ihtiyacı bile hi
Herkese merhaba.

Döviz kurlarının günden günde, saatten saate bu kadar oynadığı bir zamanda kendime iş için bir bilgisayar kurmaya çalışıyorum. Fakat bir haftada iki siparişim iptal edildi. Trendyol'daki satıcı yorum/puanlama benzeri bir sistem olmadığını için ulaşıp hiçbir şey deme ihtiyacı bile hissetmemiş. N11'den ise arayıp "siparişi iptal eder misiniz, ürünü temin edemiyoruz" dediler. Sordum "neden" diye. "Kur artışından" olduğu söylendi. Ben de tabii N11 bildirdim durumu arayacaklarını söylediler. Yani satıcı bana diyor ki ben zarar etmeyeyim sen zarar et. Trendyol'daki sözleşmeye baktım;

"Cayma hakkı aşağıdaki hallerde kullanılamaz:

a) Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin sözleşmelerde (Ziynet, altın ve gümüş kategorisindeki ürünler)"

diyor. Yani bu sebepten ben ürünü iade edemiyorum fakat satıcı hiçbir açıklama yapmadan ürünü göndermeyebiliyor mu? Sizlerden ricam beni hukuki açıdan bilgilendirmeniz. Benim için 50 tl, 100 tl önemli miktar. Hakkım varsa eğer bunu satıcının cebine koymak istemiyorum.

Teşekkür ederim.
0
yaniliyor olabilirim
(15.08.18)
Bu ülkede orman kanunları geçerli malasef. Göndermiyorsa yapacak pek bir şey yok. (Teorik olarak var ama uğraşmaya değmiyor)
0
retiredcolonel
(15.08.18)
siparişi verdikten sonra satıcının kesinlikle bunu iptal edin gibi bir şey demesi söz konusu olamaz. eğer diyorsa sorumlu aldığınız yerdir.(n11, trendyol vs. vs.) direk müşteri hizmetleri arayıp kesinlikle geri adım atmayacağınızı mağdur olduğunuzu ve konuyu yargıya taşıyacağınızı sert bir dille belirtin. sonuç alacaksınız.
0
omembo
(15.08.18)
not: Hukukçu değilim.
Cayma hakkı nasıl tanımlanıyor? Alıcının cayması mı, yoksa karşılıklı olarak mı? Yani satıcı için de cayma hakkı var mı?
Eğer hiç bahsedilmiyorsa bu satıcının cayabileceği değil cayamayacağı anlamı çıkar diye düşünüyorum.
Sonuçta yok böyle bir şey sözleşmede.
Ayrıca sizin yazdığınız maddedeki durum için kapsam (örnek değil) belirtilmiş "Ziynet, altın ve gümüş kategorisindeki ürünler" olarak. Bu kapsama girmiyorsa zaten böyle bir hak sizin için de yok.

Özetle siparişi iptal etmeyin. Siz iptal ettiğinizde zaten başka bir şey talep edemezsiniz.

Gördüğünüz fiyattan yollamakla yükümlüler. Kur artışından neden etkileniyorlar diye sormak lazım. Ellerinde eski kurdan aldıklarını satmıyorlar mı?
0
burfak
(15.08.18)
Ben de aynısını yaptım. dediğim gibi trendyol'daki hiç iletişim bile kurmadı. Bir baktım iptal edilmiş. N11'deki ise arayıp iptal etmemi istedi. Ben safım ya "hmm öyleyse peki hanımefendi" deyip iptal edeceğim. tabii n11 ile iletişim kurdum. İptal etmek itemediğimi, kur artışından dolayı açık açık söylediklerini de belirttim. arayacaklarını söylediler. Peki sizce şimdi trendyol'a da ulaşıp "o ürünü bana yollayın, neden iptal edildi vs" diye darlayayım mı? Aynı kasa+psu 460 tl'ye almıştım. şimdi 600+. ben para basmıyorum ki. Bu kadar param olsa zaten hiç sinir strese sokmam ilk aldığım fiyata en yakın olanı alırım.

Başka okuyanlar varsa da dikkatli olsun. Bugünlerde kurlar çok hızlı oynadığından sizin de başınıza aynı şey gelebilir. Aptal yerine koyuyorlar bir de. Ben iptal edecekmişim. Hey allahım...
0
🌸yaniliyor olabilirim
(15.08.18)
Dediğim gibi Trendyol'dakini kendileri iptal etmişler. Kesinlikle ben iptal etmedim. N11'deki uyanık mağaza ise benim iptal etmem için ricada bulunuyor sebebini sorduğumda ise garip bir şekilde açıkça "kur farkından" dolayı olduğunu hiç çekinmeden söyleyebiliyor. bizimle dalga mı geçiyorsunuz yahu? kim bilir kaç kişiyi aynı şekilde mağdur ettiniz. hatta en başta isimlerini yazmak istememiştim ama artık yazayım çünkü söylediklerim başından sonuna kadar doğrudur; "sanalreyonum" isimli mağaza. Trendyol'daki mağaza ise "yenisey" isimli mağaza.

Ben N11 yerinde olsam mağaza ürünü bana göndermemekte ısrar etse bile aradaki fiyat farkını kullanıcının hesabına kupon vs bir şey olarak tanımlardım. tabii hukuki ya da mali bilgim fakat müşteri memnuniyeti böyle olur diye düşünüyorum.
0
🌸yaniliyor olabilirim
(15.08.18)
Trendyol'daki sözleşmeyi okuduğumda yaşadığım bu sorunla alakalı bir maddeye denk gelmedim. Ya da günlerdir kafam şişti uğraşmaktan artık anlayamıyorum. Şimdi Trendyol'a ulaşacağım.
0
🌸yaniliyor olabilirim
(15.08.18)
Gerçekten 50, 100 tl bile çok önemli fakat beni en çok sinirlendiren kafalarına göre iş yapıyor olmaları. Bu arada parayı iade ettiklerini belirtmeme gerek duymadım, umarım yanlış anlaşılmamıştır. İade ediyorlar ama ben o gün "1" harcayıp "x" alabiliyordum. şimdi "1.5" harcayıp "x"i alabiliyorum. Onlar da tabii bana "1"e satacaklarına başkasına "1,5"a satmak derdindeler.
0
🌸yaniliyor olabilirim
(15.08.18)
bu son kullanıcı ile site arasındaki sözleşme, site ile satıcı arasındaki sözleşmeye bir bakın isterseniz, farklılık olabilir.
0
selam
(15.08.18)
(1)

İnternet sitesindeki sinir bozucu banner'lar ve video reklamlar

monogram
Selamlar,https://kur.doviz.com/ Bu sitede her açtığımda çıkan reklamları nasıl devre dışı bırakabilirim? Bir video reklam başlıyor. Ben bunu AdBlock Plus ile engelliyorum. Ama sesi gelmeye devam ediyor. Video yok, ses var. Bunlardan kurtulmanın bir yolu varsa ve paylaşırsanız sevinirim.Teşekkürler.
Selamlar,

kur.doviz.com Bu sitede her açtığımda çıkan reklamları nasıl devre dışı bırakabilirim? Bir video reklam başlıyor. Ben bunu AdBlock Plus ile engelliyorum. Ama sesi gelmeye devam ediyor. Video yok, ses var.

Bunlardan kurtulmanın bir yolu varsa ve paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkürler.
0
monogram
(13.08.18)
ublock origin diye bir eklenti var, firefox, chrome, opera için ie'yi bilmiyorum belki ondada vardır eklentiler, işini görecektir.
0
selam
(13.08.18)
(14)

mallık seviyem 10 üzerinden kaç?

lionel andres
birkaç gün önce köpeğimle akşam gezmesine çıktık. parkta gezdiğimiz sırada bizim ufaklığı sevmek üzere bir hatun kişisi geldi. sıcakkanlı, hoş muhabbet, bi o kadar da alımlı biriydi. yarım saat kadar sohbet ettik. misafir olarak burda olduğunu, memleketine döneceğini söyledi. hoş bir hanımdı ve onun
birkaç gün önce köpeğimle akşam gezmesine çıktık. parkta gezdiğimiz sırada bizim ufaklığı sevmek üzere bir hatun kişisi geldi. sıcakkanlı, hoş muhabbet, bi o kadar da alımlı biriydi. yarım saat kadar sohbet ettik. misafir olarak burda olduğunu, memleketine döneceğini söyledi. hoş bir hanımdı ve onun da benden hoşlandığını düşündüm. konuştuğum sırada bakışları anlamlıydı, gözlerimin içine bakıyordu. belki de yanılıyorumdur ama onun da benden hoşlandığını hissettim.


derken karşıdan abisi ya da akrabası olduğunu tahmin ettiğim biri bize doğru yaklaştı. hatun gerildi bi anda, benim gitmem gerek dedi pat diye gitti. o gidince ben de gezmeye devam ediyordum ki çok geçmeden geri geldiğini farkettim ama ben de uzaklaşmıştım bu arada. yaklaşıp gidiyor musun diye sordu. ben de ağır bir mal olarak evet gidiyorum görüşürüz:) dedim ve gittim. halbuki gitmeden önce bisiklet kiralasak gezsek falan diye aklımdan geçiriyordum. birbirimizi tanırdık böylece. ama gidiyorum dedim salak gibi. eminim gitme demek istedi aslında. birkaç gündür aynı saatte aynı yerde oluyorum ama yok yok yok. siz olsaydınız ne yapardınız? (bu arada ismini bile bilmiyorum. tek bildiğim memleketi, kedisi olduğu falan gibi işime yaramayacak bilgiler)
0
lionel andres
(07.08.18)
10/10
tecrübe konuşuyor.
0
lazpalle
(07.08.18)
10 uzerinden 10. bir dahakine telafi edersin artik.
0
baldur2
(07.08.18)
Cıvardaki veterinerlere sorabilirsin , alimli kedisi olan kadin müsteriniz var mi ? Ben de bir emanetini unuttu falan dersin.
0
güneyli çocuk
(07.08.18)
On üzerinden 1000
0
lcha
(07.08.18)
offf. çok malsın.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(07.08.18)
Herhangi bir derecelendirmeyle ölçülemeyecek kadar malsın bence.
0
veritaslibertas
(07.08.18)
İstemsizce bu karikatür geldi aklıma;

i0.wp.com

- Gidiyor musun?
+ Gidiyorum (hay amk)
0
John Bloor
(07.08.18)
10/10 keske olsen.
0
ubi dubium ibi libertas
(07.08.18)
Bence de sağlam. Ne yapalım sonraki maçlara bakacaksın artık. Aklıma şunu getirdi: çocukken 5. sınıftayım, 23 nisan balosundayız, dans müziği çalıyor, çok güzel bir kız (ama öyle böyle değil) yanıma gelip dans edelim mi demişti de yok demiştim. O kadar beklemiyordum böyle bir teklifi ki mal gibi kalmıştım. 40 yaşına geldim travması hala geçmedi, hala hatırlıyorum dün gibi :) Neyse ki aklım başıma çabuk geldi, ulan ben ne .ok yedim deyip kız başkasıyla dans ederken danslarını kesip dans etmiştik. Bu yüzden dans ettiği çocuğun bedduası ile cehennemde yanacağımı düşünüyorum, o da ayrı.
0
puc
(07.08.18)
henüz ölmedim yok mu vuran?
0
🌸lionel andres
(07.08.18)
yüreklere su serpme mode on-

her şey rahatsız edici derecede güzel gelişmiş. o gerginlik ve gidip geri gelme içime kurt düşürür arkadaş. organize bir işin içinden son anda kurtulmadığını gönül rahatlığıyla iddia edemezsin. hadi bu benim fesatlığım ve kıskançlığım; evlenip çocuk yaptınız. o çocuğa bu köpekli klişeli tanışma hikayesini anlatsan ''ya baba bizi mi koparıyon bırak makarayı, nasıl tanıştınız ciddi soruyorum'' diye çıkışır, öyle söyliyim.

yüreklere su serpme mode off-
0
onemoremile
(07.08.18)
aynı ben, aynısı yaa, normal yani bana göre ama sen yine de beni örnek alma
0
selam
(07.08.18)
bölgedeki instagram ve swarm postlarına bak. illaki bir yerde bulunduğu konumda bir resim yada checkin yapmıştır.

mallığına 9/10 kanka. 1 puanı da karşıdan gelen akrabası seni de tedirgin etmiş gibi geldiği için kırdım.

ha bu arada ben ne yapardıma gelirsek ben sormazdım hiçbirşeyini. ayak üstü muhabbet eder geçerdim. güzel ve alımlı hatunun illaki hayatında birileri vardır, uğraşmaya değmez.
0
false pretension
(07.08.18)
dur ben sana moral vereyim;

belki de kız sadece muhabbet etmek istedi, sen kendi kafana göre "güldü kesin verecek" triplerine girdin. ne mal adammışs...........

hacı pardon yavv, istemeden oldu.
0
issiz karga
(07.08.18)
(4)

istanbul'da 2-3 gece kalmalık ekonomik yer (otel/hostel/pansiyon vs.)

umutlarivarolankisi
merhaba. iki kişi kalacağız. banyosunun olması ve sapa bir yerde olmaması yeterli. avrupa yakasında olması tercih ama anadolu yakası da olur. şimdiden teşekkürler.
merhaba. iki kişi kalacağız. banyosunun olması ve sapa bir yerde olmaması yeterli. avrupa yakasında olması tercih ama anadolu yakası da olur.
şimdiden teşekkürler.
0
umutlarivarolankisi
(04.08.18)
Güncel...
0
🌸umutlarivarolankisi
(04.08.18)
Anadolu yakası düşünürseniz Kadıköy’deki hush hostele bakabilirsiniz.
0
sacrilegious
(04.08.18)
couchsurfing?
0
selam
(04.08.18)
Taksim - bunk hostel güncel fiyatlara bakın uyarsa tavsiye ederim.
0
Uncle Sam
(04.08.18)
(2)

defin işlemleri

lenin benim amcam olur
merhabalar. defin işlemlerini belediye yapıyor sanırım. ama hangi mezara gömüleceği, mezar fiyatları falan nasıl oluyor? bir yakınımın az bir zamanı kaldı. ben üstleneceğim defin işlemlerini. bir mezarı ve bir mezar taşı olsun kâfi. ücretleri ne kadar oluyor?
merhabalar.

defin işlemlerini belediye yapıyor sanırım. ama hangi mezara gömüleceği, mezar fiyatları falan nasıl oluyor? bir yakınımın az bir zamanı kaldı. ben üstleneceğim defin işlemlerini. bir mezarı ve bir mezar taşı olsun kâfi. ücretleri ne kadar oluyor?
0
lenin benim amcam olur
(17.07.18)
il/ilçe?
0
sutlu nescafe
(17.07.18)
Üst edit; soruyu tam anlamadan yanıt vermişim, ama belki bunlar size yardımcı olur diye bırakıyorum;

vefat sonrası hastane size vefat belgesinin bir kaç kopyasını veriyor ve sizi en yakın cenaze bölge müdürlüğüne veya cenaze işleri şefliği yönlendiriyorlar, siz elinizdeki belgelerle müdürlüğe gittiğinizde size bazı sorular soruluyor, merhum hangi morgda, nereye defnedeceksiniz, ne zaman defnedeceksiniz (gün, saat olarak), cenaze namazı nerede kılınacak, ev ziyareti yapacakmısınız, camii ev arası ne km/süre olarak ne kadar gibi basit sorular bunlar, , bu soruları cevapladıktan sonra kabristanınız varsa kabristanın bağlı olduğu mezarlıklar müdürlüğüne gidiyorsunuz (elinizde tapu varsa daha kolay yoksa kayıtlardan buluyorlar yine ama biraz daha uzun sürüyor), ardından sizinle bir görevli gelip kabristanın tam olarak yerini gösteriyor, yine defin işleminin ne zaman olacağını soruyor (kazı ve hazırlık işleri ona göre yapılacak) kaydınızı alıyor, mezarlıklar müdürlüğü gerisini ayarlıyor.


Bu işlerin ardından isterseniz belediyeyi arayarak ulaşım ve gıda için yardım isteyebilirsiniz, pek çok yerel belediye cenazeye katılacak kişileri camii veya vefat edenin adresinden alarak kabristana getir götür için otobüs/minibüs ne kadar kişi için ise araç ayarlıyor (eğer boş araç varsa tabiiki), pide/ayran vb. cenazeye katılanlara yiyecek getiriyor.

Cenazenizin defnedileceği gün tekrar cenaze işleri şefliği/müdürlüğüne gidiyorsunuz, size bir araç tahsis ediliyor ve o araç ile hastanenin morguna gidiyorsunuz (cenazenizi size göstererek teslim ediyorlar hassas birisi iseniz sizi sarsabilir), cenazenizi alıp yıkama/kefenleme işleri için cenaze işleri şefliği/müdürlüğüne götürüyorlar, isterseniz sizde yıkama ve kefenleme sırasında cenazenizin yanında durabilirsiniz, bu işlemlerin ardından bir süre bekliyorsunuz uygun vakit geldiğinde (cenaze namazının yeri/saatine göre) tekrar aynı araç ile camii'ye oradan eve ve oradan kabristana taşıma işlemini yapıyorlar, tüm bunlar sırasında bir adetde hoca bulunuyor yanınızda (kuran okuyor dua ediyor vs.) ardından defin başlıyor.

Tüm bunlar için hiç bir ücret ödemiyorsunuz, cenaze bitene kadar etrafınızda özel güvenlikçi elemanlar bekliyor, mezarlıklarda çalışan kişilerin abi sulayımmı vs.gibi şeyler için sizden para istemesini engellemek amaçlı bu, eğer para isterlerse şikayet edebilirsiniz, bir daha o işte çalışamıyorlar galiba yada iyi bir para cezası geliyor.

Siz bunlara hiç kafanızı takmayın, hiç düşünmeyin, sanırım türkiyede en düzgün çalışan kurum/sistem bu, size olabilicek en az soruyu soruyorlar, sizi en az üzecek şekilde davranıyorlar.
0
selam
(17.07.18)
(3)

mangal malzemeleri

nemo problemo
arada sırada arkadaşlarla mangala gitmek istiyoruz. bunun için hem yemek için mangal seti tarzı bir şey hem de semaver vb şeylere ihtiyacımız var. ama ne alınır nasıl bir şey alınır en ufak fikrimiz yok.mangal için, çay yapmak için ne tür şeyler almalı? ortalama bir şey almak istiyoruz. ne çok iyi n
arada sırada arkadaşlarla mangala gitmek istiyoruz. bunun için hem yemek için mangal seti tarzı bir şey hem de semaver vb şeylere ihtiyacımız var. ama ne alınır nasıl bir şey alınır en ufak fikrimiz yok.

mangal için, çay yapmak için ne tür şeyler almalı? ortalama bir şey almak istiyoruz. ne çok iyi ne de kötü.
0
nemo problemo
(06.07.18)
semaverler 40 liramı neydi bim'de.
0
selam
(06.07.18)
semaver alacaksan eğer, paslanmaz çelik olması önemli, bakır falan olanlar işlemeli kakmalı olanlar var onlar bayağı pahalı.

bunun dışında boyutu önemli.

sevamere ek olarak demlik alman gerekiyor. yakması pratiktir, borusunu takarsın içine atarsın dal parçalarını tahta parçalarını, yapısı gereği bayağı harlı yanarl, alttaki kapağını açınca.

istersen toplu mangal kömürü de alabilirsin.


mangal olayı şöyle; katlanır, ızgarası paslanmaz çelikten mangallar var. krom kaplı ya da galvaniz değil. 40 50 tl bişey, katlanması taşıma açısından oldukça pratik, bildiğin defter gibi oluyor, bir tane yetmezse 2 tane al.

www.hepsiburada.com

bu üzerindeki ızgara güzeldir.

bunun dışında sana etkili bişey söyliyeyim. kömürün uzun süre gitmesini istiyorsan, etlerin dışı yanıyor içi pişmiyor diyorsan pratik bir önerim var.

mangal kömürünü yaktın, tutuştu, üstüne bir önceki mangaldan kalan külle ört. böylece hava akışı azalacak, aşırı sıcağı ortadan kalkacak, etlerin güzel pişecek ve kömür uzun süre gidecektir.

kül yerine tuz, kum kullanan da var ama ben pek tercih etmem. ete bulaşma riski var kumun, rüzgar olur bişey olur.
0
killerbee
(07.07.18)
Semaver almak istemezsen kucuk tup ve evdeki caydanligini gotur.daha pratik.
0
ykyt
(07.07.18)
(10)

CD'leri siteye yükleyip site kurmak

kamerarkasi
Selam arkadaşlar.Bende 15 civarı seviye seviye eğitim cd'leri var. Domain de aldım. Kuracağım sitemin komple bu cd'lerden oluşmasını istiyorum. Kullanıcı, ana sayfadan login olacak ve cd'lerden online çalışmaya başlayacak, kaldığı yerden devam edecek. Böyle bir site kurmak zor mu? Kim ne kadara ku
Selam arkadaşlar.
Bende 15 civarı seviye seviye eğitim cd'leri var. Domain de aldım. Kuracağım sitemin komple bu cd'lerden oluşmasını istiyorum. Kullanıcı, ana sayfadan login olacak ve cd'lerden online çalışmaya başlayacak, kaldığı yerden devam edecek. Böyle bir site kurmak zor mu? Kim ne kadara kurar?
0
kamerarkasi
(27.06.18)
Udemy de eğitimci olarak daha uygun ve kolay yapabilirsin sanki
0
neymis
(27.06.18)
Selam. Udemy anladığım kadarıyla youtube tadında video yüklenen ve eğitimin 'dinlenerek' yapıldığı bir platform. Ben bu tarz bir şey istemiyorum. Zaten bu yükleyeceğim cd'ler genelde öğrencinin speaking yapacağı videolar.
0
🌸kamerarkasi
(27.06.18)
sitenin kurulumu zor değil ancak istediğiniz özellikler : login, üyelik sistemi, online bellek (kaldığı yerin tespiti için) vs fiyatları yükseltir.

domain harici hosting ve ssl servisi de eklettirmelisiniz siteyi yapacak kişiye, çünkü login sistemi var ve Google güvenlik sertifikalarına uymak zorunda.

bizimle çalışırsanız tüm dediklerim (tema ve tasarım hariç) altyapısı 1500 tl civarına yapılır.
0
jesusman
(27.06.18)
bahsettigin egitim cd'leri sadece videoysa bir sekilde halledersin.

ama interaktif (tiklamali, cevap yazmali, ileri geri gitmeli) ise biraz zor.
0
brkylmz
(27.06.18)
Ayrıca 15 cd dolusu video eğer ziyaretçi çok olursa ciddi trafik yaratır. Bu da masraf demek hosting için.
0
John Bloor
(27.06.18)
Video değiller. Tıklamalı, yazmalı, dinlemeli hatta mikrofonla speaking de yapılacak. Cd'ler zaten her şeyi içeriyor. Zorluk kısmı nedir acaba?
0
🌸kamerarkasi
(27.06.18)
zorluk kısmı bu cdleri websitesinde de bilgisayarda kullanır gibi kullanır hale getirmek. burda oluyor orda da olur kafasıyla düşünmeyin. webe uygun hale getirilmesi gerekiyor.
0
winston
(27.06.18)
bahsettigin sey cok interaktif bir sistem hocam. onu web'e entegre etmek her baba yigidin harci degil. pahali is yani.

rosetta stone tarzi bi egitim seti sanirim.
0
brkylmz
(27.06.18)
eskiden bu tip eğitim cdleri zaten bir nevi web sitesi gibi hazırlanırdı. Flash ile vs. Eğer sizdekiler de öyleyse işiniz düşünüldüğü kadar zor olmayabilir.
0
ekinoksah
(27.06.18)
o eğitim cd'lerindeki içerikleri birileri hazırladı değil mi? birileri birilerine para ödedi o içerik için, sen cd'yi satın aldın diye içeriklerinde hak sahibi değilsin, telif hakkını ödemen lazım ki kullanabilesin diğer türlü tepene çökerler. dizi sitesi, film sitesi işlerinden çok farklı değil yaptığın, dolayısı ile yasal para kazanamazsın, kazanırsın ama yasal olmaz.
0
selam
(01.07.18)
(1)

çocuk locoderm yemiş

MtKrt
norveçli bir arkadaşın çocuğu locoderm kremle oynarken biraz yemiş :/ ilacı türkiyeye geldiklerinde almışlar, prospektüs türkçe tabii anlayamıyorlar. ben de baktım ama bu gibi durumlarda ne yapılacağına değinmemişler. olay sabah 8 civarı olmuş. ne yapsınlar?
norveçli bir arkadaşın çocuğu locoderm kremle oynarken biraz yemiş :/ ilacı türkiyeye geldiklerinde almışlar, prospektüs türkçe tabii anlayamıyorlar. ben de baktım ama bu gibi durumlarda ne yapılacağına değinmemişler.
olay sabah 8 civarı olmuş. ne yapsınlar?
0
MtKrt
(26.06.18)
içeriği aşağıda; en azından doktora gittiklerinde faydali olabilir;

Etkin madde: 1 g krem 1 mg hidrokortizon-17-butirat içerir.
• Yardımcı maddeler: Makrogol 25 setostearil eter, setostearil alkol, yumuşak beyaz
parafin, parafin hafif sıvı, propil parahidroksibenzoat (E216), butil parahidroksibenzoat,
susuz sitrik asit, sodyum sitrat (susuz) ve distile su.
0
selam
(26.06.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.