Giriş
(3)

AÖF İkinci Üniversite Kayıtları

jangbogo
Bu soruyu buraya sorduğum için utanıyorum ancak internette bulamadım. Kayıtlar ne zaman bilen var mı?
Bu soruyu buraya sorduğum için utanıyorum ancak internette bulamadım. Kayıtlar ne zaman bilen var mı?
0
jangbogo
(02.08.20)
Genellikle Eylül ayı içersinde kayıtları alıyorlar. Bu sene de hemen hemen aynı dönemde kayıt alırlar diye düşünüyorum.
0
GoodMorningTeacher
(02.08.20)
yeni yılın takvimi açıklanmamış henüz. geçen yıl 02 Eylül 2019 Pazartesi - 18 Ekim 2019 Cuma arası alınmış kayıtlar bu sene de aşağı yukarı aynı zamanlarda olur.

www.anadolu.edu.tr
0
hadsafhada
(02.08.20)
yaz okulu kayıtları yeni bitti.
eylül ekim civarı olur bence güz dönemi kayıtları.
0
rewlack
(02.08.20)
(17)

gerçekten insanlar 90'lar - 2000'lerin ortalarına kadar daha mı mutluydu?

borat
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor olabilirim belki bazılarının en zor zamanları bu dönemler olabilir ama gerçekten o zaman 30 yaşında olsam daha mutlu hissederdim gibi geliyor.
0
borat
(31.07.20)
mutluluk değilde insanların dertleri başkaydı

90lar 2000lerde eu'ya girdik girecez kafasındaydık

bugün vize ofisleri bile kapalı.
0
duyurukullanıcısı
(31.07.20)
Evet, ne yazıkki kesinlikle doğru.
Dertler tabiiki vardı ama şimdikilerle kıyaslanınca ne kadar küçük/basitmiş.
İnsanlar daha huzurluydu, major ülke problemleri yoktu, kutuplaşma azdı ya da yoktu. Alım gücü yüksekti. Birbirini sevmeyen insanlar, kitleler bile şu ana nazaran kim biriktirmiyordu. He he diyip geçiliyordu.

Sizin nesil için de avantaj daha erken yurt dışına gitmek olur belki.
0
rewlack
(31.07.20)
Bizim mahallede musluklardan şu akmiyordu, iki günde bir tanker gelirdi. Yollarda asfalt yoktu, çamura bata çıka eve şu taşırdik. Annem geceleri elinde baltayla fare kovalardi. Dertlerimiz daha farklıydı ama daha az değildi. Kesinlikle özlemiyorum o zamanları. Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses gibi tipler TV de program yapardı düzenli ya. Ozlenecek bir tarafı yok gerçekten.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Boyle seylerin analizi fotograftan yapilmaz. Ayrica Turk insani mi kastettigin, dunyadan mi bahsediyorsun yoksa?Neyse insandan insana degisir bu, misal cocuklugum kotu gectigi icin o zamanlardan guzel bahsedemem ben. En mutlu oldugum donem 2005 - 2015 arasiydi.
0
bahele
(31.07.20)
Kutuplaşma az değildi bu arada. Madımak katliamından sonra Alevi olduğumuz için komşular bizle selamı sabahı kesmişti. Her gün şehit haberi duyardık TV de.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Çok farklı değildi. Sadece sosyal medya yoktu.
0
pass
(31.07.20)
Sovyetler dağıldıktan sonra ABD tarafından kültürel kanallarla yaratılan umutlu bir dünya havası vardı. Temeli budur, soğuk savaşın son bulması. Tabi ikinci Körfez savaşı ile bu dönem son buldu.
0
eksisozlukokuryazari
(31.07.20)
nerede yaşadığınıza göre değişebilir belki ama genel olarak rewlack+1.

bugünler asla sonradan güzel olarak hatırlanacak zamanlar değil.
her şeyden önce, bugün herhangi bir şeyin ruhu yok.
o zamanlarla şimdinin arasındaki en büyük fark bu.
bu kadar kalitesiz ve avam bir ortam da yoktu, insanlar da öyle değildi.
toplumun seviye olarak nispeten daha düşük olan kesimi de düzgündü.
en azından çoğunluğu böyleydi.
0
blatta hiberna
(31.07.20)
Ben açıkçası bir teraziye koyarsak ilerleme kaydetmediğimizi düşünüyorum.

Sadece yönetici kısmı artık doğrudan seviye düşük kitleye hitap ettikleri için bu kitle daha öne çıkmaya başladı.

Yoksa eskiden de hiç de toplumu yansıtmayan bir kitle öne çıkıyordu. (Mesela bugün eski bir reklam gördüm, bayramda ikram için verilecek likör reklamı) yani gerçek türkiye o da değil bu da değil.

Yoksa kalitesiz ortam o zamanlar da vardı. Kaliteli ortam da o zamanlar vardı.

Eskiden de her gün şehit haberleri gelir, hep aynı mevzular tartışıp dururdu (sadece tartışmayı yöneten kesim görüşü daha farklıydı) şimdi de aynı şey.

Değişen tek şey teknolojinin kolaylaştırdıklarının kattığı ilerlemeler (özellikle altyapı ve ev elektroniği)
0
kindarfil
(31.07.20)
insanlar daha özgürdü, bence güzel zamanlardı, geri gelmesini isterim. ayrıca asfalt, fare, balta falan yoktu, olan yerde yine vardır emin olun. mıcırlı yol suların kesilmesi vs fakirlikle ilgili 90-2000lerle değil.
0
semitika
(31.07.20)
Rewlack +1

Dertler yine vardı ama böyle değildi.
Kalitesiz ortam yine vardı ama kaliteli ortam daha kaliteliydi.
Aynı şey insanlar için de geçerli. Vasatlar, kötüler vs yine vardı tabiiki ama iyi eğitimli, görgülü, nazik, entelektüel açıdan hem nitelik hem nicelik açısından büyük fark var.
Bir de hem sosyal hem ekonomik anlamda birşeyin karşılığını alabiliyordun. Çok çalışınca iyi eğitime ulaşabiliyordun, iş yerinde nispeten daha iyi alıyordun emeğinin karşılığını.

İyileşen şeyler de var ama totale vurunca ve dünyayla kıyaslayınca tam bir fiyasko türkiye için.
0
jimjim
(01.08.20)
Ben buna asla katılmıyorum. Her zaman için bir üçüncü dünya ülkesiydi Türkiye. Bu yaşanan ilüzyon, sadece şu anki boktan vaziyetten dolayı geçmişi yüceltmekten ibaret. Yani Tv'de dansöz oynatılabiliyor diye o dönemleri modern falan sanıyoruz. Halbuki beyaz Torosları, faili meçhulleri, madımak'ı unutuyoruz.

Yoksa sadece 32. Gün arşivini izlemek bile 90'ların matah bir zaman dilimi olmadığını anlamak için yeterli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.08.20)
ayniydi. ekonimi de gene rezildi.
ben her halti hatirliyorum.
bir is yerine 20 tane amele lazimdi mesela. 4 otobus isci gelmisti bizi ise alin diye 4 otobus. adamlar otobus tutmus sirketin onune gelmisti.
rusvet desen girtlaga kadar batmis durumda. hicbir is yapamiyorsun.

devletin hicbir yapisi 1-2 senede bitmiyor. seneden senede hakedis veriliyor devam ettiriliyor 5-10 sene surerdi yapilar.

komsuluklar daha fazla idi. o baska da. bir cacik yok.
0
turbo sadık
(01.08.20)
Teknolojik olarak günümüzle mukayese edilmez ama yaşam biçimi olarak bence daha güzeldi..

Sokaklarda sabahtan akşama kadar misket, gazoz kapağı (biz öyle diyorduk), basketbol, futbol oynar, tüftüfle kağıttan yaptığımız külahları üfleyerek fırlatma gibi envaye çeşit oyun oynar bir de üstüne gece karanlığında saklambaç oynardık. komşuların bahçelere dalardık. Günümüzde bir çocuğun sokakta cep telefonsuz akşama kadar oyun oynaması kafayı yeme sebebidir herhalde ailesi için..

Devlet okullarında gayet kaliteli eğitim verilirdi, özel okul diye bir kavram yoktu (ya da ben çevremden hiç duymadım) anadolu lisesinde, fen lisesinde daha da nitelikli eğitim verilirdi. 19 mayısları, 23 nisanları stadlarda kutlardık.. özellikle 19 mayısa hazırlık süreci çok keyifli olurdu..

Tv'de rahmetli kemal sunalın bol eşşşoleşşek laflı filmleri dönerdi ama ahlakımız bozulmazdı.. vs vs vs..

İnsanın yaşadığı koşullara göre değişir ama ben çok şükür mutlu bir ailede büyüdüm ve çevremde de mutlu insanlar vardı

ben özlüyorum geçmişi
0
Oscar
(01.08.20)
yeni nesil son yirmi seneyi türkiyenin normali zannediyor ama o iş öyle değil. bence en büyük fark insanımızın eskiden cahilliğinin farkında olmasaydı. bilgisizliğini bilir ona göre konuşurdu ya da konuşmazdı. şimdi cahillik prim yapıyor. cahil özgüveni diye birşey oluştu. hadsiz, bilgisiz, cahil yığınlar oluşturdular.
0
hepbiarayisicinde
(01.08.20)
geçmişin daha mutlu gözükmesinin sebebi tamamen psikolojik bence. Her konuda böyledir, sözlük eskiden daha güzeldi, eski müzikler daha iyiydi falan filan, örnekler çoğaltılır. Ülkenin de eskiden daha güzel gözükmesinin birinci sebebi o bence.

Onun dışında bakarsak da bu ülke hiçbir zaman öyle çok güzel bir ülke olmadı. Her zaman ekonomik ve sosyal problemleri olan bir ülkeydi, bundan sonra da öyle olur. hükümet de değişse öyle çok efsane değişimler olacağını sanmıyorum, aynı hukuk problemleri falan devam eder.
0
icerden cikan adam
(01.08.20)
İnsan psikolojisi geçmişi genelde daha pozitif olarak hatırlama egilimindedir. 90li yıllarda da faili meçhul cinayetlerı, madımak olaylarını, uğur mumcuya yapılan suikastlar gibi suikastlari konuşuyordu bu ülke. Ekonomi de öyle ahım şahım değildi. Babam hep 'türkiye hep böyleydi kızım. İnsanlar hep gecim sıkıntısı çekerdi, siyasi gerginlik hep vardı. 70lerin sonlatonda güpegündüz çocuklar yollarda oldurulurdu' der. Bence de öyle. Bu ülkenin hiçbir zaman 'iyi bir dönemi' olmadı.

Egitim vs konusunda da Anadoludaki o kötü şartların 90li yıllarda nasıl olduğunu bilmeden konuşmamak gerek. Kadın cinayetleri, çocuk tecavüzleri yeni artmış gibi konusuluyor mesela hep. Halbuki o zamanlar da aynıydı, insanlar kendi cevrelerinde yoksa haberdar olmuyordu. Şu anin çok daha kötü olduğunu düşünüyoruz zira şu anı yaşıyoruz. Ayrıca şu anda bilgiye çok çabuk erisiyoruz. 90larda bir nebze daha kapalıydı her şey.
0
fraise
(01.08.20)
(2)

vücut kılları ve dövme

eksisozlukokuryazari
arkadaşlar vücudumda yoğun olmamakla beraber yaygın vücut kılı var. yani omzumda da var, sırtımda bile çok hafif bir miktar var karnım göğsüm bacaklarım kollarım falan hep kıllı , tabi işin sadece anlattığım kısmıyla bakılırsa mizahi bir tarafı da var ama doğrusu kıl yoğunluğu da çok az ve rahatsız
arkadaşlar vücudumda yoğun olmamakla beraber yaygın vücut kılı var. yani omzumda da var, sırtımda bile çok hafif bir miktar var karnım göğsüm bacaklarım kollarım falan hep kıllı , tabi işin sadece anlattığım kısmıyla bakılırsa mizahi bir tarafı da var ama doğrusu kıl yoğunluğu da çok az ve rahatsız etmiyor görsel olarak. zaten açık ten rengine sahibim, herhalde benim kadar açık tenli olan insanların büyük kısmında sakal bile tam çıkmıyor.

her neyse bu kıllar az miktarda ve zayıf olmaları nedeniyle görsel anlamda pek sıkıntı çıkarmıyor. ya da aldığım feedbackler bu yönde en azından. ama bu kullar arasında neredeyse kopuk alan olmadığından da bölgesel epilasyon vb. yöntemler kullanamıyorum çünkü bölgesel temizlik komik bir görüntü ortaya koyuyor.

dövme yaptırmak istiyorum, ama epilasyon ve ağda yani kısaca kıllardan kurtulmak ihtimal dışı. tam vücut epilasyon gibi bir şeye girişecek kadar problem yaratan bir durum değil bende. kıl ve dövme arasında sizce kesinlikle negatif bir ilişki mi var. kılı olup da dövme yaptıranlar hangi bölgeleri tercih etmeli seyrek kıllı bölgeler filan göz önüne alınırsa?
0
eksisozlukokuryazari
(31.07.20)
sana göre sorun yaratmıyordur.
insanlar nezaketten söylemiyor genelde.
alexandrite lazere git 2-3 seans seni normal hale getirir. dövmeyi öyle yaptır.

cevap: kesinlikle negatif bi ilişki var.
0
rewlack
(31.07.20)
Anladım @rewlack. Yani burada kıllılığı savunacak değilim ama insanların nezaketten beğeneceği insan tipi orman kaçkını gibi olanlardır. Koltuk altında tüy gördüğüm kızdan, omuzlarında kıl olan adamdan rahatsız olmam insan temiz olmalı bu yeterli. Ama dövme olayı dediğin gibi kolla beraber gidecek gibi değil.
0
🌸eksisozlukokuryazari
(31.07.20)
(4)

Pcr testi

sen nasıl bir insansın
Selamlar. Bugun virusu kaptik desek yarin pcr testi olsam pozitif oldugunu gosterir mi yoksa 5-6 gun sonra belirtiler ortaya cikinca mi pozitif gosterir?
Selamlar.

Bugun virusu kaptik desek yarin pcr testi olsam pozitif oldugunu gosterir mi yoksa 5-6 gun sonra belirtiler ortaya cikinca mi pozitif gosterir?
0
sen nasıl bir insansın
(27.07.20)
Sürüntü testi tırt hocam, önemli olan tomografi, bana 2 kere sürüntü testi yaptılar negatif çıktı, tomografi çektiler pozitif çıktı 1 hafta hastanede yattım. Virüs ciğerlere inmiş ise benim ki gibi, sürüntü testi negatif çıkacaktır ama virüs ciğerlerinizde olacaktır.
0
paramolacak
(27.07.20)
İste dusuncem su ki acaba daha virus agiz ve burunda tutundugu icin cigerlere inmeden hemen 1 gun sonra da belli olur mu
0
🌸sen nasıl bir insansın
(27.07.20)
Geçende ben de sormuştum.
Kuluçkada sonuç vermiyor hiç biri.
Pcr şüphelenilen dönemde bir kaç defa yapılıyor ye biri açıklamıştı.
Yani bir kez yaptırmışlar, sonra gözlem altında 10 gün sonra (ya da 14 işte) yeniden pcr istemiş iş yeri.

Yani cevap; daha sonra gösterir. Ama 5-6 gün değil daha fazla bekleseniz daha mantıklı.
0
rewlack
(27.07.20)
En az 3 gün sonrasında belirtiler göstermeye başlar. Ancak şöyle bir durum var belirti göstermeyip pozitifte olabilirsiniz. Tomografi çekilip temiz olmasına rağmen yine pozitif olabilirsiniz. Pcr testinin ne kadar doğru yapıldığı önemli doğru sonucu alabilmeniz için. Çünkü bazı yerler hiç uğraşmadan sadece ağız içinden alıyor ama asıl alınması gereken yer larenks dediğimiz gırtlak civarı bir yer. Biri ile temasınız olduysa 3-7 gün arasında test yaptırmanız doğru sonucu verecektir.
0
112 hayat kurtarır
(28.07.20)
(21)

hangi maaşı alsanız sizi tatmin eder (türkiye şartlarında realist olalım)

Techsavvy
olalım lütfen olarak bitecekti soru.Şu Türkiye şartlarında hangi maaş sizi tatmin eder. Oh. Şükür. dedirttirir (ateistlere diyecek bir seyim yok :))birde realist olalım lütfen. evet ben de bir milyon dolar ve holosko istertdim. ama naparsın. TR
olalım lütfen olarak bitecekti soru.

Şu Türkiye şartlarında hangi maaş sizi tatmin eder. Oh. Şükür. dedirttirir (ateistlere diyecek bir seyim yok :))

birde realist olalım lütfen. evet ben de bir milyon dolar ve holosko istertdim. ama naparsın. TR
0
Techsavvy
(26.07.20)
10.000+
0
angina pektoris
(26.07.20)
Günde 100 dolar
0
valarmurgulis
(26.07.20)
10 bin tl
0
paramolacak
(26.07.20)
6bin yeter
0
sutlu nescafe
(26.07.20)
şu anki maaşım tatmin ediyor ya, çok şükür, fazlasında gözüm yok.
(10.000 -)
0
pati
(26.07.20)
6-7 bin yeter bana.
0
epistemic_regress
(26.07.20)
maaş hiçbir zaman yetmez.

kölesin yine köle.
0
fareli koyun vuvuzelacisi
(26.07.20)
Memuriyet olduğunda 6-7 yeter. Özel sektör işinde 10+
0
insomniac
(26.07.20)
3bin dolar aşağı yukarı her yerde -ist, avrupa ya da amerikada bir yer- beni idare eder.
0
rewlack
(26.07.20)
10 bin tatmin eder.
15 bine çok şükür derim (ateistim).
0
sanxis
(26.07.20)
5 yetermis donup bakinca. ama ben onu alinca hersey biraz daha artabilir. o yuzden artmasin diye dusunuyorum.
0
baldan kaymak
(26.07.20)
10bin yeter
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(26.07.20)
70k.
0
monkey
(26.07.20)
20 bin
0
alfred
(26.07.20)
bu neler yapmak istediğine göre değişen bir durumdur aslında,eğer evin kirada değilse,çok fazla para harcamayan lüksleri olmayan bir kişiye 10 bin lira yeter diye düşünüyorum.
0
super gazi
(26.07.20)
20.ooo tl den aşağısı kurtarmaz.
0
creedwar
(26.07.20)
Dolarla euroyla olması şart. Avrupa’da ki meslektaşımla denk olmalıyım. 5000 euro ile en sıkı gurbetçiden fazla savunurum hükümetimizi.
0
gatherer
(27.07.20)
Valla ben aldığım maaşın şeklini alabiliyorum. 3 alırken de ona göre yaşıyordum yetiyordu, 5 alırken de yetiyor, 15 alırsam da tam yetiririm bir şekilde. Kazanınca harcıyorsun bir şekilde. Ben sisteme uyuyorum yani en azından :D Harcamasan da yatırım miktarını artırıyorsun.

Ev derdim yok çünkü aile yanında olduğum için.

Ama kira + benzin + giderler + yatırım + eğlence için istanbul şartlarında
minumum 5'e yakınmadan geçinirim tek başıma.
7'ye rahat geçinirim.
10 da tatmin eder yeterince, fazlasında gözüm yok.
0
ananiyimioguz
(27.07.20)
ben yaptığım işe ve beklentilere göre şu an 10bini hakediyorum.

bunu vermedikleri için de artık 10bin'lik çalışmıyorum :)
0
dedi ayca
(27.07.20)
5 Bine şu anda ayı kurtarıyorum, mutlu olup bir şeyler sahip olabilme keyfine erişebileceğim ülke içinde keyifle gezip yaşayabileceğim tutar 12-13 binden aşağı olmaz, senede bir kez de yurtdışı için 4-5 bin euro verseler ne güzel olurdu :D
0
atom karincanin torunu
(27.07.20)
5 bin tl maaş ile "tek başımayım ama altını çizeyim" tam anlamıyla eğlencesi, ihtiyaçlar, gezmesi tozması, faturalar, steam, psn vs. geçinebiliyorum.. ev kira değil öyle bir şansım da var.. bakmakla yükümlü olduğum eşim, çocuklarım olsa mevcut ülke şartlarıyla 10 bin tl üstü anca kurtarır gibi..
0
synche
(27.07.20)
(3)

Hızlı Tren Satış Saati

Efiloğlu
Merhaba, Ankara-İstanbul arası hızlı biletlerin satışı kaçta açılıyor. Gece 00:01 mi, yoksa sabah 9 falan mı?Bilgisi olan aydınlatabilir ise çok faydalı olur. Teşekkürler,Sağlıklı günler.
Merhaba,

Ankara-İstanbul arası hızlı biletlerin satışı kaçta açılıyor. Gece 00:01 mi, yoksa sabah 9 falan mı?

Bilgisi olan aydınlatabilir ise çok faydalı olur.

Teşekkürler,
Sağlıklı günler.
0
Efiloğlu
(24.07.20)
Geceyarısı açılıyor diye hatırlıyorum, pandemi öncesinde öyleydi en azından.
0
kobuzchu kiz
(24.07.20)
gece yarısı.
sanırım 14 gün önceden.
0
rewlack
(24.07.20)
14 değil şu an, 5 gün falandı sanırım geçen eskişehire gidip geldim ben. Bugün bak mesela en geç hangi güne satıyor(yer olmasa bile) ve hangi gün açılmıyor. Açılmayan gün yarın açılmış olacak, öyle gün gün takip edebilirsin. Ben sabah baktığımda yer bulmuştum.
0
nhk ni youkosu
(24.07.20)
(16)

Feminizm ve toplumsal cinsiyet sorusu

fadetoreality
Selamlar,Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir,
Selamlar,

Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.

Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir, kadın haklarıyla ilgili bir tartışma yapılıyor ama konuşan herkes erkek, gibi eleştirilerle sürekli karşılaşıyorum.

Buradaki sorun -anladığım kadarıyla- toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili, biyolojik cinsiyetle değil. Peki bu tepkilerde neden biyolojik cinsiyet belirleyici oluyor?

Kimse kadınlarımız filan demesin, ben olsam demezdim herhalde, ama aynı sözü Zülfü Livaneli yerine Meral Akşener veya Demet Akalın söyleseydi bu kadar tepki çekecek miydi? Bir erkek ataerkilliğe bir kadına göre daha çok karşı olamaz mı? Söylenen şey doğruysa kimin söylediği çok mu onemli?

Örneğin ülkelerin başbakanlarının kadın olması çok iyi bir şey diye yorumlanıyor. Cinsiyet rollerini tamen ortadan kaldırmak isteyen bir erkek başbakan, kadın hakları konusunda biraz ilerlemeci ama dinsel şeylerden, LGBT+ hakları konusundaki bağnazlıktan sıyrılamamış bir kadın başbakana göre mutlaka daha mı kötü olur?

Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim, beni ilgilendirmez diyebiliyorum. Başka bir şey düşünmeye hakkım olmadığı gibi umrumda da değil kimin ne yaptığı. İşyerinde erkekler şort giymemeli, kadınlar da kısa etek giymemeli diyen arkadaşım kadınlar günü için röportaj verdi mesela. Ama cinsiyet rollerini yerlebir edecek bir erkeğin o röportajı yapması neden kabul edilemez bir şey?

Peki bir erkek eşcinselse ne olacak? Aynı ataerkil lanet sistem onu da ezmiyor mu? Birlikte mücadele edilemez mi?

Ya da Murat Övüç sırf eşcinsel diye LGBT hakları konusunda straight her erkek ve kadından daha mı fazla söz hakkına sahip? Buna hayır cevabını veriyorsanız, fark nerede?

Biraz garip olacak ama, bu erkek egemen sistemin erkekler için büyük getirileri olsa da aynı zamanda bir baskı da oluşturuyor. Hatta bu baskıyı yapanların bir kısmı kadınlar; küçük bir Anadolu şehrinde ev temizleyip cam silen evli bir erkek olsanız komşularınızın garipsemesi ve asağılaması muhtemel. Erkekseniz sporla ilgilenmeli, sürekli kadınlardan bahsetmeli, esinizin ne giydigine karışmalısınız. Şartları sağlamıyorsanız dışlanıyor ve baskı görüyorsunuz. Tabii baskının türü ve şiddeti farklı, cinayetle tecavüzle kıyaslanamaz.

Amacım kavga etmek degil, bana fazla simgesel şeyler diğer politik konularda da (bayrak, andımız vs.) abartılı geliyor, neyi yanlış anladığımı öğrenmeye çalışıyorum. Lütfen kimse birbirine feminazi veya mansplainer demesin. Teoriyi bilen birinden öğrenelim.

Teşekkürler...
0
fadetoreality
(23.07.20)
kimse esitlik istemiyor ki, herkes ayrimcilik istiyor.
zenciler de ateistler de veganlar da asyalilar da lezbiyenler de feministler de komunistler de.
0
baldur2
(23.07.20)
ala09'un dediği gibi olay üstencilik. "kadınlarımız" vs. ile başlayan hemen hemen her cümle "kadınlar adına konuşuyorum"a geliyor hep. yani livaneli konusunda olay aslında kadınların ya da feministlerin (evet erkek feministler de var) "şu kadınlar ADINA konuşmayı, düşünmeyi, yazmayı, çizmeyi bir bırakın, onlar zaten kendi adına bunları yapıyor ve yapar." serzenişi. livaneli'ye tepki gösterilmesinin sebebi sanırım "okumuşu böyleyse cahili ne yapmaz" olayı. madem kitap yazıp edebiyatçıyım diyorsun, böyle dil ile ilgili mevzuları bileceksin. zira kadınlar hakkında doğru söylenmek istenip yanlış söylenen her şey dilde, söylemde bitiyor.

feministlerin büyük kısmı erkekler bizi savunmasın demez ayrıca. erkekler genelde "korumacı" yapısıyla üstenciliğe yeltendiği için tepki görüyorlar. bir nevi mahalle abiliğine, namus-ahlak bekçiliğine soyunuyorlar ister istemez.
0
lesmiserables
(23.07.20)
Bu mevzular benim de çok kafamı karıştırıyor. Sanırım asıl öfke, bu tarz açıklamaların bir kadının canice öldürülmesinden sonra bir erkek tarafından yapıldığı için geliyor. Haluk Levent'in dedikleri mesela. Adamın söylediklerinde bir artniyet görmedim ben. Değindiği nokta çok yanlış gelmiyor. Kadınların kendilerini erkeklerden korumak zorunda hissetmesinin bile çok üzücü olduğunun farkındayım. Ama yarın hemen kadın cinayetlerinin bitmeyeceğini herkes biliyor. Bu yüzden kadın olarak kendimizi korumak zorundayız, inkar edilecek ya da karşı durulacak bir konu yok bence pratikte. Gündüz bile yürürken biri bizi takip ediyor mu diye bakıyoruz, taksiye binince telefonda ailemizden birinin numarası açık oluyor, gece geç saatlerde dışarıda olsak hep endişeyle duruyoruz aslında. Bunlar problem ve bunlar için önlemler alıyoruz ister istemez.

Twitterda farklı fikirleri herhangi bir bilimsel temellendirmede bulunmadan, sırf canları öyle istiyor diye biraz süsleyerek cinsiyet, LGBT gibi konularda hassas olan insanlara çok rahat pazarlayan bir kitle var. Toplumun yüzde doksan dokuzunun bu konuda bilgisi varsa o da sosyal medya paylaşımlarından ibaret. Haluk Levent de mesela zaten bu konuda bilgili olduğunu iddia eden bir adam değil. Bilgisizse konuşmasın diyorsanız da haklısınız. Adam bence orada tamamen iyi niyetinden, toplumsal bir konuya duyarsız kalmamak için bir şeyler söyledi.

Bir kadının böyle öldürülmesinin utancını ve üzüntüsünü hepimiz duymalıyız, bu insani bir şey. Ama bunun üzüntüsünü bir hafta sonra unutuyoruz geriye hep teorik tartışmalar kalıyor. Onları da Twitterda bilen üç beş kişi vardır, bilmeyip biliyormuş gibi satan yüzlerce kişi.
0
black holes in the sky
(23.07.20)
Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok değil, gayet konuşabilirler ve konuşuyorlar da. Ancak edebiyatçı birinin kadınlar için iyelik eki içeren bir cümle kurması bence doğru değil. "Benim kadınım" dediğiniz zaman ne kadar itici oluyorsanız "kadınlarımız" dediğiniz zaman da o kadar iticisiniz demek isterdim kendisine.
Öte yandan azınlık hakları koruması sırasında zaten toplumda seslerini az duyuranların kendileri için konuşmaları ve ön plana çıkartılmaları gerekirken bir bakıyorsunuz kamera önünde adamlar kadın hakları konuşuyorlar, doğru değil. Varsa bir icraatın bunu yaparsın hatta bunun sunumunu da siyaseten bir kadın takım arkadaşına yaptırırsın LGBT hakları için de öyle.
0
SiyamkedisiZorro
(23.07.20)
Akpli kadınlara bakarsanız, orada ne işi varmış lafını söyleyen kemik kitlelerden biridir.

Feministler bu aşırı duyar kasma işini bırakıp 13 milyonu bulan bu kitlenin kendi cinsiyetine ait düşmanlığını kırması gerekir.
0
Unde bach canim
(23.07.20)
Elimden geldiğince açıklayıcı olmaya çalışacağım;

Öncelikle içselleştirilmiş ve veya normalleştirilmiş ataerk diye bir şey var. Nazım Hikmet’in eserleri de ataerkil yapının ağ babası. Ama sorsak belki o da feministti. Bu olay bunun gibi bir şey. Önemli olan öz eleştiri yapmak, sizin şu an yaptığınız gibi araştırmak sonra da değerlendirip gerekirse kendini düzeltmek. Yani erkeklerin bu konularda farkındalığı, duyarlılık kanalları, algılama ve görme biçimleri takdir edersiniz ki kadınlar gibi değil ve olamaz. Ama öğrenilebilir.


“Kadınlarımız” tıpkı “kadınlar size emanettir” diyen kutsal metinler gibi yanlış anlamaya ve yanlış rol inşaasına sevk eden birşey. Kadınlar “kadınlarımız” dese elbette bir sorun olmaz. Konu aynı şey değil. Bu iyeliği kullanmak için sağlam “ortaklıklar” “ortak değerler” gerekir. Çocuklarımız, öğrencilerimiz, sorunlarımız, bayramlarımız derkenki gibi.
“Kadınlarımız” sözündeyse -hele ki erkekler tarafından kullanıldığında “...” la yükümlü olduğumuz anlamı çıkıyor. Neden bir canlının bireysel duruşu ört pas ediliyor?


“Babam bizi güçlü yetiştirdi, erkek gibi büyüttü” söylemlerinde olduğu gibi. Bunlar ataerki yeniden üretir, pekiştirir. Belki niyet bu değil ama isteyerek veya istemeyerek buna hizmet ediyor.
Dikkat çeksin diye ileri taşıyarak başka bir örnek vereyim;
“we can do it” sloganı ve kol kasını sıkan kadın capsi gibi. Bu da benzer şekilde erkek=güç, kadın güçlü olmak istiyorsa erkek gibi olmalı anlamını yeniden üretiyor. Oysa eminim kullanan insanlar bu amaçla paylaşmıyor bu görseli.
Neyse bunları örnek olsun diye yazdım, sorunuza dönelim.

Murat övüç ve eşcinseller. Murat Övüç eşcinsel midir bilemem, ben kendi adıma sanmıyoum ama olabilir. Eşcinseller homofobik olabilir, ataerkil olabilir. Hatta öyle de bir olur ki :) özellikle eşcinsel erkekler ne demek istediğimi anlayacaktır.

Bakın ataerkil yapı çok tehlikeli ve herkes için bir tuzaktır. Farkına varması belli bir eşiğe kadar, yeterli duyarlılığı kazanana kadar zordur.

Şunun artık hakkını verelim, bebekliğinden okula işe hayatın her alanına kadar nefes alışından duygularından bedeninden tutun da düşüncelerine kadar her şeyini gizlemeye çalışarak varlığını hep bir korku üzerinden inşaa eden kadınlarla kıyaslandığında erkeklerin, “kadınlarla ilgili konularda” kadınalar için yeterli çözümler sunamaması doğaldır. Bu kötü ya da bir eksik bir durum değildir.

Ancak gerçekten samimiyetle erkekler kadınlarla ilgili bu tip konularda, şiddet, nefret içerikli olaylarda ve söylemlerde bir şeyler yapmak istiyorlarsa kendi içlerinde çözümler üretse çok çok daha etkili ve içten olur.

Zülfü Livaneli, biz erkekler diye başladığı bir açıklama yapsaydı ya da “erkeklerimiz” diyip eleştirilerde bulunsaydı çok daha faydalı olmaz mıydı?
Erkekler de kadın dayanışmasına katılsın kesinlikle bunun gerekli olduğunu düşünüyorum ancak erkekler kahvelerde, arkadaş gruplarında, Whatsapp yazışmalarında/gruplarında, iş yerlerinde toplantılarda kendi aralarında bu konuları gündemlerine alsalar ya mesela. İşte o günler gesle muhteşem olurdu.

Geçenlerde burda bi soru vardı; karısını aldattı bilinen biri var ailece görüşüyorduk şimdi ne yapmalıyım diye soruyordu bir erkek yazar. İşte böyle durumlarda bu adamlara yüz çevrildiğinde,

Hani geçenlerde davası süren bir olay oldu, bi erkek eski karısının özel fotoğraflarını erkek whatsapp grubunda paylaşmıştı. Düşünsenize adamın aşağılığını değil yalnız o grupta onca erkeğin duruma okey demesini ya da o herifin bunu yapmaya çekinmemesini.
İşte erkekler kadınlar için kendi aralarında -olumlu anlamda- örgütlenebildiğinde bir değişim olabilecek.
0
jimjim
(23.07.20)
AKP'ye güçleri yetmediği için Livaneli gibi güçsüz insanları eften püften sebeplerle linç ederek öfkelerini dindirmeye çalışıyorlar işte. Bi de ucuz yoldan erdem sinyallemesi.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.20)
Kadin haklariyla ve kadinla ilgili konusan herkes evet erkek. Bu hep böyleydi bu kulturde, Osmanli´da kadin cemiyeti kurarlardi, kadin uyesi olmazdi cemiyetlerin. Ya da kadin dergilerinde erkekler yazardi. Kadinlarin kendilerine alan acmalari hep zaman aldi ve kendi beyanlarinda kendileri konustuktuktan sonra oldu bu.

Basbakan karsilastirmasi konudan sapmis. Sadece bir degiskenle biri iyi digeri kotu olmuyor.

Bakin kendinizi nasil da soz soyleyecek konumda hissetmissiniz:
"Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim"

Kadinlarin nasil davranmasi gerektigi hakkinda beyanda bulunmayin mesela. Acik fikirli oldugunuzu belirtmissiniz. Ben gelsem, "erkeklerin sort boyu konusunda bircok erkekten daha acik fikirliyim." desem olur mu? Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?
Bu konu, benim acik ya da konservatif fikrimi paylasmaya cüret edebilecegim bir konu mu acaba?

Beyanda bulunmak zorunda hissetmediginizde inanin kadinlar icin cok daha guzel bir dunya olacak. Kadinlar kendileri dusunebilirler, romantik hayatlarinin, cinsel hayatlarinin nasil olmasi gerektigini kendileri bilirler. Baska bir kaynaktan gelecek acik ya da kapali fikirlere luzum gormeden hem de.

Erkek egemen sistemin suclusu tek bir erkek olmadigi gibi, o sistemin bir gidim disina cikmaya calisan erkek de cezalandirilir. Ustun degerler, herkes tarafindan korunur, bazen de kadinlar bu degerlerin arkasina siginip var olmaya calisirlar. Bu uzay fizigi degil zaten, iki gozu ve kulagi olan her yetiskinin gozlemleyebildigi bir gercek. Bunun sucu kadinda mi yani? Saka mi, nereye el salliyoruz?

Konuyu bilen birinden ogrenelim, evet. Fatmagül Berktay´in Tarihin Cinsiyeti kitabini tavsiye ederim. Orada ulus-devlet ve toplumsal cinsiyet konularindan, o cam silen erkegin kucumsenmesi konusuna kadar bircok dusunce, fikir, akil yurutme bulacaksiniz.
0
buf-e kür
(23.07.20)
Beyanda bulunma zorunluluğu hissetmemek +1

Ataerkil düzen dediğiniz gibi hem kadını hem erkeği mağdur ediyor. Kadınların beyinleri başka türlü yıkanıyor erkeklerin de erkeklikle ilgili başka türlü yıkanıyor. Önce ve daha doğru olanı erkeklerin ataerkil düzenin onları soktuğu “erkeklik” kavramını/algısını değiştirmek. Kadınların nasıl davranacağından öte erkeklerin kadınlara nasıl davranacağını/davranması gerektiği düşünülse, doğru biçimde değiştirilse, düzeltilse daha doğru olmaz mı? Düzeni srogular tartışırken sonuçlarından değil sebeplerinden başlanmalı. Biz de kadınlar kadar mağduruz demek, sadece mağduriyete ortak olmak; hatta kadınların mağduriyetini hafifletmek (o da mağdur bu da herkes öyle o zaman normla&)ten başka bişeye yaramaz. Kaynağını kurutmak lazım. Erkekler hem birey olarak kendilerinde hem de etrafındaki erkek arkadaşlarına karşı bu değişimi başlatsa herkese faydası olacak

Soruyu sormanız çok güzel, bir çok cevap da faydalı olmuş. değerlendirip düşünün eminim bir şeyler değilecek düşünme yönteminizde.
0
rewlack
(23.07.20)
"Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?"

Benim dedigimin bundan farki nedir? Ben de bana mi duser diyorum, bana ne kim ne giyerse giysin, bemim umrumda olmadigi gibi soz hakkim da yok.

Kadinin etek boyuna karisan kadinlar varken bazi erkeklerin kendinde boyle bir hak gormedigini soylemeye calistim. Bunu soyleyebilmek icin bunu soylemem gerekiyor, ama soyledigimde beyanda bulunma diyorsunuz. Beyanda bulundugum sey kadinlarin ne giymesi gerektigi konusunda soz soyleme hakkimin olmadigi.

Ama sunu soylemis oldum tabii. Bazi kadinlar baska kadinlarin etek boyuna ve cinsel hayatina karisiyor, bence karismamali. Evet bu bir erkegin kadin haklari konusunda fikir beyan etmesi oldu.

Oyleyse sorum cevaplanmis oldu. Demek ki kadinlar uzerinde erkek egemen baskinin devam etmesini saglayan kadinlarin konusmaya hakki var, bu baskinin tumden ortadan kalkmasini isteyen erkeklerin hakki yok.

Bol sans dilerim o zaman. Umarim basarili olursunuz.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Abi bunca cevaptan bu mu anlaşıldı cidden?
0
rewlack
(23.07.20)
Şşt durun len kavga etmeyin :p

@fadetoreality kardeşim, söylenmek istenen benim anladığım şu;
Sen iyi güzel öyle düşünüyorsundur iyi hoş, bunu kadınlar gününde açıklamana gerek yok(konuşma yaptılar demişsin ya) sen böyle düşünüyorsan bu zihniyetle mesela iyi bir erkek evlat yetiştir, erkeklere bu zihniyetle açıklamalar yap.iyi örnek ol. Ama ben daha aydınlık ve daha doğru bakıyorum diyerek(evet bence de öyle bakıyorsun) o zaman şu kadınlarla ilgili ben de konuşayım yerine git bu demeçleri erkek arkadaşlarına ver diyolla herhalde. : ))
0
jimjim
(23.07.20)
Son bişey daha ekleyim gidiyorum :)
Ben karşılaştığım bir çok kadından daha açık fikirliyim derken yine kıyasa üstelik kadınlarla ilgili bir kıyasa düşüyorsun. (Bunu enn başta açıklamaya çalıştığım özümsenmiş ataerkil izlere veriyorum, kadın erkek hepimzde var zaten) Dediğin gibi düşünen kadınları haklı bulmuyoruz, evet zarar veriyorlar belki. Ama mesele daha doğrusunu biliyorsam onlar yerine ben konuşayım olmamalı. Mesele ben aydınlık, daha doğru değerlendiriyorum öyleyse bu iyi bakış açısını hangi platformda paylaşabilirim olmalı. Orası da denildiği gibi önce erkek, eril alanlar olmalı. Oralarda sen konuşmazsan kadınlar hiç ifade edemez kendini.

Sevgiler,
İyi günler : )
0
jimjim
(23.07.20)
"Abi benim soyledigim seyden bir hakkim oldugunu iddia ettigim mi anlasildi cidden?" diyeyim ben de. Belli ki birbirimizi anlayamadik.

- Kadinlarin ne yapacagi hakkinda bir soz hakkim yok. Bence kimsenin baskasina karisma hakki yok.
- Sen kadinlar hakkinda fikir beyan edemezsin.
- Evet ben de bunu diyorum.
- Hayir diyemezsin, kadinlarla ilgili bir sey soylemeye hakkinin olmadigini soyleyemezsin. Fikir beyan etme sus.
- ...

Boyle devam ediyoruz su an.

Acik fikirliyim derken aslinda cok iyiyim dedigimi filan mi anladiniz? Hayir, kadinlarin etek boyu beni ilgilendirmez diye dusunuyorum diyorum, insanlarin cogunun kendinde bu hakki gormesinin aksine. Bu beni kendinde o hakki goren insanlardan daha acik fikirli yapiyor. En acik fikirliyim demiyorum ki zaten, keske oyle olabilsem. Relatively diyorum.

Kadin dedigin evinde oturur diyen kadin hic mi yok? Oyle demiyor olmak beni bir parca acik fikirli bir erkek yapmiyor mu o kadinlara kiyasla? Bunu soylemek neden kadinlarla ilgili fikir beyan etmek oluyor? Kadin haklarini sadece kadinlar mi savunabiliyor yani? Tamam o zaman sorumu cevapladiniz dedigimde "bunu mu anladin cidden?" diyorsunuz. E bunu dediginizde bunu anlarim tabii, ne anlayacaktim?

Yok diyorum. Benim kadinlarin, erkeklerin ve digerlerinin kendi hayatlarini nasil yasayacaklarina dair bir sey soylemeye hakkim yok. Bunu soyleyerek de bir hakkim oldugunu degil, olmadigini acikliyorum. Bu beni ustun bir insan da yapmiyor. Daha acik nasil ifade edebilirim bilmiyorum. Hakkimin olmadigini soyledigim icin fikir beyan ettigimi soyluyorsunuz.

Ablam 2 gun once eczaneye sortla giderken ona bakip gulusen kadinlarin yanlis yaptigini soylemem kadinlarla ilgili fikir beyan etmek mi oluyor cidden? O kadinlara gore en azindan bu konuda acik fikirli degil miyim?

Kendimde baskalarinin hayatina dair soz soyleme hakki gordugum tek sey baska insanlarin daha baska insanlarin hayatina karisma hakkinin olmadigi. Buna kadinlarin, LGBT+ bireylerin ve diger sacma sapan ayrimciliga ugrayan herkesin haklari dahil. Hayvan haklari da dahil, vegan olmak icin inek ya da kuş olmama gerek yok mesela, haklarini savunuyorum cunku yanlis bir sey var ortada. Turkiye'de etnik azinlik degilim ama haklarini savunuyorum, siyahi degilim ama haklarini savunuyorum. Peki bu gruplarin eylemlerine katilabiliyorken kadinlarin eylemlerine neden katilamiyorum? (Burada herkes katilamazsin dememis, ama baska diyen kisiler var, o yuzden bu soruyu sordum.)

Kadinlar gununde ben konusayim da demiyorum tabii ki benim haddim degil. Ama bazi erkeklerin bazi kadinlardan daha acik fikirli olma ihtimali yok mu? Kadin yuruyusune o erkeklerin katilmasi bazi kadinlarin katilmasina gore hareketin gucu acisindan daha faydali olamaz mi?

Basbakan ornegi de hic absurt degil, benim sordugum soru oydu tam olarak, ama baska yerlere cekildi. Erkek dolu mecliste kadin haklari tartisiliyor elestirisi surekli yapiliyor, bir yerde kadin yonetici olursa bu bir kazanim olarak goruluyor, niye absurt bi ornek olsun?

Yani beyan edilen fikrin ne oldugundan bagimsiz olarak, beyan eden kisinin biyolojik cinsiyetine gore mi karar veriliyor? Teori boyle mi acikliyor bu durumu?

Teoriyle ilgili bir soru sordum ama nasil olduysa bu bile benim kullandigim dille, acik fikirli oldugumu soylememle ilgili bir seye donustu ve iki saattir nasil kimseyi kizdirmadan cevap versem diye ugrasiyorum. Benim sorum da rocket science degildi oysa.

Hepinize cevaplar icin tesekkur ederim ve iyi gunler dilerim.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Hocam ben tam olarak neyden rahatsız olduğunuzu anlayamadım. Eğer neden erkekler kadın hakları konusunda fikir beyan edemiyor demek istiyorsanız, bir feminist olarak neden etmesin ki tabii ki etmeli derim. Bu basit ifade özgürlüğü değil mi zaten. Teorik olarak örneğin diyelim bir televizyon programı yapılıyor. Katılımcıların hepsi erkek. O kadar kadın haklarıyla ilgili çalışan stk var bu konularda çalışan akademisyenler var programı yapanlar niye sadece erkekleri davet etmiş diye düşünürüm.

Bir de şöyle düşünelim. İşçi hakları konuşuluyor diyelim. Konuşmaya katılanların hepsi fabrikatör patron vs. Bu insanların destekleri tabii ki önemli. Ama patron işçinin yaşadıklarının ne kadarını anlayabilir. Burda patron-erkek işçi-kadın analojisi yapmıyorum ben yalnız. Taciz konusunda tacize uğramış bir erkeğin öne çıkması o kadar önemli ki, işçi yerine onu da koyabiliriz. Bu uğramayan erkeklerin empati kurmasını kolaylaştırır.

Murat Övüç daha fazla söz hakkına sahip değil. Yönelimi nedeniyle birinci elden bilgi verdiği için daha doğru şeyler söyleme ihtimali daha yüksek (tabii bu da patladı dünyadan bir haber dümdüz aptalca şeyler söylediği için ya da belki gey bile değil bilmiyorum). Bir örnek daha vereyim. Şimdi diyelim bir köy var buranın yakınına bir maden ocağı açılacak ya da termik santral kurulacak. Bunun yararı da zararı da en çok köylüye dokunacak. Burada köylünün daha çok söz sahibi olması gerekmez mi?

Bir de yarar konusu var. Açık fikirli erkek başbakanın bağnaz kadından daha yararlı olacağını söyleyemeyiz bence. Kukla bile olsa bir kız çocuğuna bu yapılabilir ihtimal dahilinde mesajı veriyorsa değerli olabilir. Ya da erkek başbakan ciddi anlamda durumu düzeltmek için politika üretiyor aktif çalışıyorsa daha yararlı olabilir. Ya da iş yapmıyor lafta konuşuyorsa ne kadar etkili olabilir. Bunu ölçmek zor.

Kadın hakları konusunda röportaj yapan adamın, kadınların kendini daha iyi ifade edebileceği ortamı yaratmayı çalışması, iş yerinde arkadaş çevresinde, röportaj vermekten daha yararlı. Bunun sistemi kırma ihtimali daha yüksek ve daha akılcı. Ama bence ilki de gayet iyi bir şey. Zaten bir konuda diyalog başlatmak o işi çözmenin ilk adımı değil mi. Neden kabul edilemez olsun. Ama kadın haklarını konuşanların ya da öne çıkanların %90'ı erkekse bu problemli. Niye böyle neden kadınlar öne çıkmıyor bunu sorgulamak lazım. Ama niye erkekler konuşuyor demem ben burda. Kadınlar neden konuşmuyor neden davet edilmiyor derim neden çekiniyor neden ortam yaratılmıyor derim.

Sizin durduğunuz yer toplumun %90'ından ilerde bir yer bence. Söyleyin gitsin insanlar alınır diye düşünmeyin anlatmadan anlaşamayız. Bu ve bunun gibi duyurular da inanılmaz değerli.
0
curious mind
(23.07.20)
Soruyu sorarken rahatsız olduğum bir şey yoktu, varsayımsal bir durum için kuramsal bir cevap arıyordum.

Gelen yanıtların bazıları rahatsız etti, çünkü yapmadığımı söylediğim şeyi yapmışım gibi eleştirildim. Kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etme hakkımın olmadığını söylemek kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etmek olmuyor arkadaşlar. Bunu söylemem de fikir beyan etmek olmuyor. Bunu söylemem de. Sonsuza kadar aynı şeyi tırnak içine ala ala devam edebiliriz.

Ve evet, bu kadar cinayet işlenen bir coğrafyada, erkeklerin neredeyse tamamından zaten hiç ümit yokken, kadınların da bir kısmı öldürülenler için "o da kuyruk sallamasaymış" diyorken, bu şekilde düşünebilmek açık fikirli olmak oluyor. Açık fikirli olmak bir üstünlük değil, başkasına fikir dayatmak da değil, sorgulamak ve daha iyiyi aramak, bulunca da kabullenebilmek demek.

Belli ki sorgulayabilmişim, öğrenmeye çalışıyorum, gelip size danışıyorum. Benim açık veya kapalı fikrime ihtiyacınız olduğunu söylemiyorum, size fikir vermeye de çalışmıyorum. Kendi perspektifimi, dünya görüşümü açıklıyorum ki soruyu niye sorduğum, ne demeye çalıştığım anlaşılsın.

Ben sorumun cevabını insanların ağzına laf yerleştirilmeyen, sözleri çarpıtılmayan, daha akademik bir zeminde de bulabilirim, oradan yola çıkarak kendi okumamı da yaparım. Reddit'te her konuda uzman dolu, keşke en başta orada sorsaydım. CNN Türk tartışma programı seviyesinden iyi olur en azından.

Üstelik benim hakkımda da bilginiz yok, cinsel kimliğimi bilmiyorsunuz, ne bileyim tecavüze uğrayıp uğramadığımı bilmiyorsunuz, diğer politik görüşlerimi, dinlere bakışımı, nasıl bir ortamda yaşadığımı bilmiyorsunuz. Tek bildiğiniz erkek olduğum, bunun üzerine kendi varsayımlarınızla eleştirdiniz.

Belki yine biri cevap verir, bilgilendirmeye çalışır filan. Ama zahmet etmeyin, sağ olun. İyi niyetiniz için teşekkür ederim ama buranın uygun bir ortam olduğuna inanmıyorum artık. Buna rağmen öğretmek istiyorsanız da nasıl bana WhatsApp gruplarında, kahvelerde filan, eril ortamlarda çözüm üretmemi öneriyorsanız, siz de kendi içinizde bu sorunu çözün öyleyse. Bu kadar katilin arasında, sorgulamayıp kendisi cevapları bildiğini düşünen erkeklerin ve kadınların arasında, gelip bize danışan birine niye kızıyoruz diye bir düşünün.

Teorik bir soru sordum, tekrar tekrar kadınların hayatına karışan biri olmadığımı söylemek zorunda kaldım, üstelik bunu söylediğimde de tekrar başa döndük ve kadınlara karışan biri olmakla suçlandım. Döngüden çıkamadık.
0
🌸fadetoreality
(24.07.20)
(11)

Cips yerine ne koyabiliriz?

The Student
Cipsi çok seviyorum ama mideme iyi gelmiyor. Kola gibi, hem seviyorum hem de zararını görüyorum. Artık bırakmak istiyorum ama yerine bisey koymam lazım. Nasıl kurtulacağım bu bağımlılığımdan? :(
Cipsi çok seviyorum ama mideme iyi gelmiyor. Kola gibi, hem seviyorum hem de zararını görüyorum. Artık bırakmak istiyorum ama yerine bisey koymam lazım. Nasıl kurtulacağım bu bağımlılığımdan? :(
0
The Student
(20.07.20)
diffarentiationation
(20.07.20)
soslu fıstık ama bu hayvan gibi turuncu olanlardan bahsetmiyorum. baharatlı olanlardan bahsediyorum. tabii bu geçiş süreci, sonra normal tuzlu fıstık leblebiye filan geçersin.
0
aziz dostum jack
(20.07.20)
lavaş cips, patlican cipsi
0
freebird5406_2
(20.07.20)
antep fıstığı, ayçiçeği çekirdeği.
0
semitika
(20.07.20)
Patlamış mısır. Cipse göre daha sağlıklı. Evde az yağ ve az tuzla yaparsanız çok daha iyi.
0
senolll
(20.07.20)
bilumum kuruyemiş kurtarabilir. size hangisi hitap ederse.

ben de cips manyağıyım, kontrollü hareket etmeye çalışıyorum, bi paketi açarsam 5 günde bitirmeye çalışıyorum falan. önceden almıyodum bile ama şu karantina dönemlerinde ve sonrasında bastım yine eve cipsi.

beni bu ara beyaz leblebi-sarı leblebi kombosu kurtarıyor. Sarı tuzlu leblebiler var o da fena olmuyor beyaz leblebi ile. tuzsuz çekirdek seviyorum mesela hem tuz manyağı olmuyorsunuz o da iyi.

soyalı fıstık diye bişi var, zararlı mıdır değil midir bilmiyorum ama o da iyi oluyor bazen, ondan da ufak ufak yenebilir.
0
nimberjack
(20.07.20)
www.cimri.com

Yagsiz ve tuzsuz...
0
pass
(20.07.20)
fırınlanmış patlıcan ve kabak dilimleri
kuruyana kadar ve baharatla fırınlayın.

karışık kuruyemiş
0
rewlack
(20.07.20)
YouTube’da mercimek cipsi diye bir şey gördüm, yapımı kolay ve sağlıklı duruyor.
0
damba
(21.07.20)
En kolayi yer fistigi.
En sagliklisi firinlanmis nohut.
0
taurina
(21.07.20)
eti gong pops
0
bugisme
(21.07.20)
(3)

Istanbulda yasayan arkadaslar

balpolen
Bu sicaklarda maske ile nasil basa cikiyorsunuz. Ozellikle toplu tasimada, magazada, avmde vs?
Bu sicaklarda maske ile nasil basa cikiyorsunuz. Ozellikle toplu tasimada, magazada, avmde vs?
0
balpolen
(15.07.20)
Yaklaşık bir haftadır hava gayet serin ve bugün ekstra üşütücü olduğu için ben hiçbir sorun yaşamadım. Toplu taşımaya bindiğim saatler tenha saatler olduğu için ortam ferah oluyor. Mağaza ve avm'ye sadece ne alacağımı belirledikten sonra giriyor, hedef reyona gidip alacağımı alıp aynı şekilde çıkıyorum. Hala daha gezmenin sırası değil bence. Toplu alanlarda minimum süre bulunursanız sorun olmuyor.

Şahsi olarak yaşadığım en büyük sıkıntı da kalabalık bir muhitte yaşadığım için toplu taşımayla ev arasında yürüdüğüm yokuşta canım sıkılıyor sadece.

Sıcak havada nefes nefese kalacak bir aktivite yapmıyorsanız katlanılabilir bir şey maske.
0
desdenova34
(15.07.20)
geçenlerde uzun zaman sonra ilk kez toplu taşıma kullandım ve maske-eldivenliydim. hava sıcak olmasına rağmen maske çok etkilemedi ama eldiven çok rahatsız etti. otobüsten iner inmez bi caminin abdesthanesine girip eldiveni çöpe attım, elimi yüzümü yıkadım.
0
isveperver
(15.07.20)
maskenin içine havlu kağıt koyuyorum.
eldivenleri 2 kat giyiyorum, birini çıkartıyorum bazen.
avm'de ne işim var zaten?
toplu taşıma; maks sarı dolmuş.
market alışverişi; migros sanal market.
0
rewlack
(15.07.20)
(3)

Londra'da iğne yapacak birini tanıyan var mı?

ok
Merhaba, Türkiyeden İngiltereye yeni geldim, daha sağlık sistemine kayıtlı değilim. Acil olarak türkiyede reçete edilmiş hormon ilacımı enjekte ettirmem lazım. Bu arayışımı elden ele uzatıp bir yardımcı olmanız mümkün mü acaba? Çok teşekkür ederim şimdiden.
Merhaba, Türkiyeden İngiltereye yeni geldim, daha sağlık sistemine kayıtlı değilim. Acil olarak türkiyede reçete edilmiş hormon ilacımı enjekte ettirmem lazım. Bu arayışımı elden ele uzatıp bir yardımcı olmanız mümkün mü acaba? Çok teşekkür ederim şimdiden.
0
ok
(15.07.20)
kuzeydeki turk mahallerine bir bak. haringey de bir suru kebapci(Turkiyeden) , kibrisli turk var. enfield keza oyle. keske travel insurance yaptirsaydin.

haringey anteplilerde bir yemek ye, garsonlara sor derim. bayagi turk esnaf var orda, illa bisi cikar. bilemedim.
0
camussar
(15.07.20)
aceleyse bence de dönercilere sorun.
uzun vadeli işler için gumtree'ye bakın ya da ilan ekleyin.
0
rewlack
(15.07.20)
Haringay Med-Chem Pharmacy uzun calisma saatleri ile burasi 1 numara. Turk, Kurt caddesidir Haringay basli basina. Gitmeden arayin garanti olsun igne yatirmaya gelicem diye.
Kingsland Pharmacy (Dalston'da) Buraya gitmedim hic ama burasi da Turk eczanesi imis.
0
neverletyougodown
(15.07.20)
(3)

İspanyolca bilenlere sorular

quess
A1 seviyesinde çok basit ve cahilce iki soru soracağım. 1- Bazıları ''yo'' zamirini ''yo'' şeklinde telaffuz ederken bazıları ''co'' diyor. Değişik bölgeler bu zamiri nasıl seslendiriyor? İspanya'da konuşulan İspanyolca baz alınırsa hangisini kullanmak gerekir? 2- Şu tamlamalar arasında fark var mı?
A1 seviyesinde çok basit ve cahilce iki soru soracağım.

1- Bazıları ''yo'' zamirini ''yo'' şeklinde telaffuz ederken bazıları ''co'' diyor. Değişik bölgeler bu zamiri nasıl seslendiriyor? İspanya'da konuşulan İspanyolca baz alınırsa hangisini kullanmak gerekir?

2- Şu tamlamalar arasında fark var mı? Hangi kullanım daha yaygın ve kulağa doğal geliyor? Ya da hepsi de kullanılabiliyor mu?

la hamburguesa con carne
la hamburguesa de carne
la hamburguesa carne
0
quess
(28.06.20)
Ben de senin kadar biliyorum aslında ama eheheh cevaplamaya çalışayım hamburgerli sorularını.

1. Etli hamburger
2. Etin hamburgeri ( pek doğru bi kullanım olmaz)
3. Et hamburger/ et hamburgeri
0
rewlack
(28.06.20)
@rewlack; ben üç kullanımın da aktif olarak kullanıldığını gördüm ve şaşırdım. O yüzden soruyorum.
0
🌸quess
(28.06.20)
1- uruguay, arjantin gibi birkaç yerde "y" ve "LL" seslerini "c" gibi çıkarıyorlar. ispanya'da normal "y" gibi okunuyor.

2- "hamburguesa de carne" kulağa en hoş geleni. "tortilla de patatas" tan gelebilir aklınıza. "hamburguesa con carne" de kullanılabilir. "hamburguesa carne" hiç güzel gelmiyor kulağa. daha doğrusu böyle bir kullanım yok. "hamburguesa" ve "carne" kelimeleri art arda gelmiş sadece. "et hamburger" gibi yani
0
mariposa
(28.06.20)
(18)

Dışarıdan yemek yemeye başladınız mı?

gmzo
3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?
3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?
0
gmzo
(28.06.20)
Haziran başından beri neredeyse her gün veriyorum dışarıdan sipariş.
0
pamplona
(28.06.20)
3 defa bizim buradaki balıkçıdan eve söyledim. onun dışında en son yemeksepeti siparişim şubatta.
0
levpontryagin
(28.06.20)
başladım. işe gidince zaten dışarıda yemiş oluyoruz teknik olarak.

bütün pandemi sürecinde dışarıdan söyleyen arkadaşlarım da oldu.

virüsün bu şekilde bulaşma riski düşük. hiç durduk yere grip oldunuz mu, yoksa etrafınızdaki bi arkadaş mı bulaştırdı? virüsler kişiden kişiye yayılır. malzemelerden bulaşma riski çok düşüktür (yok değil)

ama bu süreçte haber kanalları öyle alçakça haberler yaptı ki, virüs bazı yüzeylerde 3 gün yaşıyormuş diye insanlar korkuya sevk edildi.
0
antikadimag
(28.06.20)
Ahaha. Karantinanın en çılgın günlerinde dahi sipariş verdim tabi i. Bu hastalık damlacık yoluyla bulaşıyor. Yemekten değil
0
trgydl
(28.06.20)
karantinadayken bile sipariş veriyordum.
güvendiginiz, temiz olduğunu bildiğiniz bir yerse sorun olmaz, pişmiş yemekle bulaşmıyor.
torbasını, ambalajını vb. çıkarırken dikkat edin yeter.
0
blatta hiberna
(28.06.20)
@blatta ambalajdan falanda bulaşmaz
Sadece kargocu covid ise maskesi yoksa ve bağıra bağıra 30 saniyeden fazla 1 metre mesafede sizinle konuşuyorsa bir ihtimal..,
Yahu 85 milyonluk ülkede günlük vaka sayısı 1300 olan virüsten bahsediyoruz. Poşetten Yemekten virüs bulaşsaydı günde 1 milyon vaka olurdu en az.
0
trgydl
(28.06.20)
Arkadaşlar, yalnızca gıda yoluyla bulaş riskini düşürmek için değil, sosyal etkileşimi minimum seviyeye indirmek için normal şartlar altında aldığımız birçok hizmeti almadık, ürün alışverişini erteledik. Karantinanın en katı olduğu dönemde bile sipariş verdiğiniz için sizleri tebrik ederim, fakat toplum sağlığı açısından doğru bulmadığını belirtmek zorundayım.
0
🌸gmzo
(28.06.20)
Daha dün balcan kebabı yedim lokantadan.
0
komando kani var bende
(28.06.20)
hiç kesmedim dışardan yemeyi, azaltmıştım bir ara şimdi normal devam
0
fezagezgini
(28.06.20)
@trgydl insanları yanlış yönlendirmeyin. dünya sağlık örgütünün sitesinde açık açık "covid-19'un ana bulaş yolu insandan insanadır fakat, nesneler ve yüzeylerde de bulaşabilir" diyor. kulaktan dolma bilgilerinizi bir de yaymayın rica ediyorum. www.who.int
0
🌸gmzo
(28.06.20)
gecen hafta buraya sorup siparis verdim. sen de guvendigin yerden soyleyebilirsin, gelen posetlere falan cok temas etmeden evin sagina soluna surmeden atarsin.
0
exlibris
(28.06.20)
Evet. Ara ara dışarıdan söylüyorum.
0
put it in your appropriate place
(28.06.20)
@trgydl kesinlikle ama kesinlikle katılıyorum. bu öyle yüzeyden falan bulaşan bir şey olsa, covid olmayan insan kalmamıştı dünyada.

dünya sağlık örgütü v.b. kuruluşları referans alanlar, lütfen bu kurumların güvenilirliğini ve tutarlılığını kontrol edin. onlara ve bizim sağlık bakanlığımızın ilk zamanlardaki tutumlarına bakarsanız, maske de önleyici ve gerekli bir şey değildi. şimdi açık havada dahi maskeyi zorunlu hale getirip oksijen alma özgürlüğümüzü engellediler! covid'den kurtulalım derken başka hastalıklara neden olacaklar şimdi de.

@gmzo, soruna cevap olmadı ama bu konuya değinmeden edemedim.
0
Thredith
(28.06.20)
Ben marttan beri veriyorum ama tekrar kendim ısıtıp yiyiyodum ne olur ne olmaz diye. HAziranın başından beri ısıtmıyorum hiç.
0
superfluid
(28.06.20)
@trgydl:
ambalajdan, torbadan vb. bulaşabilir çünkü elden ele bir temas oluyor ve torba yüzeyinden de bulaşabilir.

@gmzo:
markete gitmeden eve sipariş verilmesiyle, dışarıdan yemek istemek teknik olarak farklı değil.
ki marttan beri hiçbir markete ve büyük mağazaya girmedim ve ben de aldığım birçok hizmeti almadım.

temiz olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz bir yerden istediğiniz sürece yemek siparişi pişmiş olduğu için biri üzerine hapşırıp, öksürüp, yemeği yalamadıkça (ki bunlar her restoranda zaten var olan hijyen kuralları) yemeğin kendisinden bulaşma ihtimali yok.
ambalajını dikkatli çıkartır, evde gerekirse bir daha ısıtır ve elinizi yıkar, yersiniz.
bunda doğru bulmayacak bir şey yok.
kısıtlamanın en yoğun olduğu dönemde, restoranlar kapalıyken bile eve paket servise izin veriliyordu.
kaldı ki, birçok restoran da zaten sosyal teması azaltmak için kapıya bırakıp gidiyor siparişleri.

ve evet, kiyiya vuran dildolar+1
0
blatta hiberna
(28.06.20)
Veriyoruz ama her geleni hala mikrodalgada 2 dk çeviriyoruz
0
waztp
(28.06.20)
asla.
en az 1 sene yemem.
0
rewlack
(28.06.20)
Hayatını ne idüğü belirsiz Etiyopya lı bir başkanın örgütüne göre düzenleyeceksen ne ala.... vücudunda hangi virüsler var ve bu virüsler nasıl bulaşıyor biliyor musun? Yanlış anlama ama bu evham sizi daha kötü etkiler virüsten
0
trgydl
(28.06.20)
(8)

Lazer epilasyon fiyatları

anarsika
Kaç seansı ne kadara yaptırdınız? Herkes yazsın lütfen. İnternette fiyat bilgisi bulmak çok zor.
Kaç seansı ne kadara yaptırdınız? Herkes yazsın lütfen. İnternette fiyat bilgisi bulmak çok zor.
0
anarsika
(23.06.20)
herkesin kil tuy yogunlugu farkliyken sabit bir fiyat beklemek sacma.
0
ateistanbul
(23.06.20)
tum vucut, 12 seans toplam 2500 odemistim, istanbul sislide
0
cossecant
(23.06.20)
6 yıl önce istanbul şişlide tüm vücut sınırsız seans 2bin nakit ödemiştim. Hala eserse kafama göre gidiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(23.06.20)
Alexandrite yaptırın gerisi traş
Tüm vücut; ya da gerekli bölgeler için 4-6 seansı 1000 liradan aşağı bulamazsınız. Sınırız fiyatı vermez alexandrite yapanlar yani diğer bi deyişle işe yarayacak lazer yapanlar.
0
rewlack
(23.06.20)
internette fiyat yazmıyorlar ama merkezlerin formlarını doldurunca maille fiyat bilgisi sunuyordu hepsi. çok yıllar geçtiği için yazamıyorum ben ama kadıköy ve ümraniyede yaptırmıştım. ümraniyedeki fiyat 3te biri filandı ve gayet de işe yaramıştı.
0
red g
(23.06.20)
sakal üstü-göz altı arası 250TL 12 seans.
0
piotr
(23.06.20)
Rewlack +1500

Ben alexandrite ile 5 seans 5 kontrol tüm vücut 1000 tlye gidiyorum.
Beşiktaşta bi mekan. Ben memnunum istiyosan ismini paylaşırım.
0
zimbirik
(23.06.20)
12 seans kol hariç tüm vücut 800tl
0
no ne na hayır
(23.06.20)
(8)

Güzel/yakışıklı olmak iyi genlerin göstergesi değil mi sizce de?

eyeinthesky
Bi meslek lisesindekilere bakın bi anadolu fen liselerine. Liseye 2010da başladım. O yıl ek yerleştirme rezaleti olmuştu. 70 puan yüksek, ist.un en iyi liselerinden birine şansa geçiş yapmıştım. O okulda 1 hafta geçirmiştim, övünmek gibi olmasın ama benden iyi görünümlü çok az insan gördüm. Geçiş ya
Bi meslek lisesindekilere bakın bi anadolu fen liselerine. Liseye 2010da başladım. O yıl ek yerleştirme rezaleti olmuştu. 70 puan yüksek, ist.un en iyi liselerinden birine şansa geçiş yapmıştım. O okulda 1 hafta geçirmiştim, övünmek gibi olmasın ama benden iyi görünümlü çok az insan gördüm. Geçiş yaptığım yerde ise güzel kız yakışıklı erkek çoktu, babaları anneleri doktor pilot mühendis falandı, onun dışında nerdler vardı onlar çirkindi, benim gibi fakirlerdi ama zekadan kurtarmışlar.
Hadi onu geçtim. Yakışıklı güzel insanlar akademik olarak batırsalar bile bir yerden hayata tutunup yükseliyorlar, garibim tipsizlere ise hayat yerden vuruyor.
Not:tipsiz grubundayım
Makyaj o yeaaaa’cılar gelmesin.
0
eyeinthesky
(18.06.20)
doğru, genotip fenotipe doğrudan etkir.
ayrıca tipe bir diğer katkı da özgüvendir(pozitif düşünce), benim kendi tecrübelerim bunu söylüyor.
ancak;
meslek liselerinde de yakışıklı/güzel vardır, fen liselerinde de tipsiz/çirkin vardır. orası biraz tarz ve sosyal statü farkı.

ben mesele lisede tipsizdim, üniversiteye başlayınca bir özgüven geldi, sevildiğimi gördüm, iltifat aldım, kendime geldim. şimdi sorsan en seksi kim diye, makedon derim.
0
attirmayin makedonun kafasini
(18.06.20)
elbette
ancak genler dışında ekonomik seviye, sosyal refah ve huzurun da etkisi var fenotipte.
parası olan meslek lisesinde naapsın demek istiyorum.
güzel/yakışıklıların yükselmesi de evrimsel-psikolojik bir durum, doğru ve haklı buluyorum tespiti.
0
rewlack
(18.06.20)
Yabancı bir makalede okumuştum sanırım, güzel insan görünce beynin ödül merkezi çalışıyormuş bu bilimsel tespit, sosyolojik tespit de toplum güzel insanları başarısız görmek istemiyormuş yardımcı oluyorlarmış yükselsin diye
0
🌸eyeinthesky
(18.06.20)
Evet genler çok etkili. Ayrıca güzellik ve yakışıklılık hayatın bir çok alanında kolaylık sağlıyor. Psikolojide halo effect bununla ilgili mesela. Biri gözümüze hitap ettiğinde, o kişinin hatalarını tolere etme seviyemiz artıyor örneğin. Güzel insanların iş görüşmelerinde daha avantajlı olduklarına dair bir araştırma da vardı diye hatırlıyorum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
@prenses, üni okurken çok iş başvuruna gittim, bazıları almamak için saçma bahaneler uyduruyorlardı.
0
🌸eyeinthesky
(18.06.20)
Guzellige muntazamlik, oransallik falan diye de bakabiliriz. Bu da normal olarak iyi gen meselesi.
Ve guzel insanlar hep bi adim onden baslar. Bebekken bile "guzel" bebege daha cok ilgi gosterirsin. Cirkin bebek yoktur gerci ama bazilari bi tik daha guzel iste.

Bunlar buyuyunce de basarili insanlar oluyorlar. Caliskan, zeki olanlari zaten iyi bi universite bitirmis oluyor. Digerleri iyi okul bitirmese bile iyi is sahibi oluyor. Yukarida da bahsedilmis, mulakatta kazaniyorlar.

Bi tartisma aninda sahit olmussundur. Guzel olana daha kibar dille durum izah edilir. Digerinde tartisma hararetlenebilir. Sans hep guzelden yanadir.

Isyerinde de ayni sekilde hatalar gormezden gelinir. Dogamiz geregi boyle davraniyoruz. Alisverise gidip guzel olani alma egiliminde olmak gibi sonucta.

Ote yandan meslek lisesini birak sokakta surunen berdus biri de guzel olabilir. Onlar da bana hep ailesi zamaninda bi yerlerde yanlis adimlar atmis ve isler iyi gitmemis gibi gelir. Onlarda da iyi gen var cunku bana gore. Nimetlerini kullanamamislar :)
0
Kittie
(18.06.20)
@eyeinthesky evet maalesef bu tarz olaylar yaşanabiliyor. Ama belki de farklı etkenler devreye girdi de iş başvuruları olumsuz geçti. Yani tek bir sebebi olmayabilir bazı şeylerin onu demek istiyorum. Bilmediğiniz neler neler döndü belki de o görüşmelerde :)
Bu arada tipsiz grubundayım demişsiniz ya, bu konuda kendinize acımasız davranmayın derim çünkü tünelin ucu güzel bir yere çıkmıyor :)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(18.06.20)
başarıyla fenotipi eşleştirmek sosyal darvinizme boydan giriyor. bu en ilkel haliyle ırkçılık demek.

görüp görebileceğin en başarılı-doğru adımları atmış iki insanın fotoğrafını bırakıyorum şuraya(ne kendileri ne de karıları güzel)
assets.bwbx.io
cdnuploads.aa.com.tr

başarının kökenine dair de bir makale(özet: şans)
Talent vs Luck: the role of randomness in success and failure
www.researchgate.net

ana babaları doktor pilot mühendis olanlar da, diğerleri gibi sosyal statülerini korumak, sürdürmek istiyor. o iyi okulda, o ana-babaların çocuklarını göremeseydin esas, tuhaf olurdu.

+dünya üzerinde ortalama zekayla, çan eğrisinin ortasındaki dilimle(90-110 iq) yapılamayacak, üstesinden gelinemeyecek iş, uğraş yok.
0
esref
(19.06.20)
(3)

burs olanakları

walser
merhaba yurtdışında bulunan iyi okullar için burs olanağı olarak jean monnet bursunu biliyorum. bunun dışında bildiğiniz burslar ne var?
merhaba yurtdışında bulunan iyi okullar için burs olanağı olarak jean monnet bursunu biliyorum. bunun dışında bildiğiniz burslar ne var?
0
walser
(18.06.20)
dönüşte türkiye'de gönderildiğiniz kurum ya da üniversite adına çalışmanız karşılığında da ylsy bursu var
0
avatar is back
(18.06.20)
fulbright var abd icin ve ingiltere icin de chevening ve great bursu.
0
nefertarii
(18.06.20)
tev
tübitak
0
rewlack
(18.06.20)
(5)

Boğaziçi üniversitesi farkı

Premium Hesap
Üniversiteye hazırlanan kardeşime boğaziçinde dandik bölüme git diğer ünilerin en iyi bölümlerine gitmekten iyidir diyorum. Bu tavsiyem anlamsız mı? Ben boun da okumadım ama yine de Boun un iş hayatındaki albenisini fark ediyorum.
Üniversiteye hazırlanan kardeşime boğaziçinde dandik bölüme git diğer ünilerin en iyi bölümlerine gitmekten iyidir diyorum. Bu tavsiyem anlamsız mı? Ben boun da okumadım ama yine de Boun un iş hayatındaki albenisini fark ediyorum.
0
Premium Hesap
(08.06.20)
anlamlı
sadece tr ve trdeki iş hayatı içinde düşünmeyin üstelik.

ısrar edin bu konuda ve ikna etmenin yolunu bulun.
0
rewlack
(08.06.20)
tavsiye anlamlı.

aynı mantıkla bir arkadaşın kardeşine 2 sene önce matematik öğretmenliği yazdırdık. sayısal şeylere ilgisi vardı ama doğrudan hedefi öğretmenlik değildi. kendini araştırmalara, istatistiğe falan verdi. şuan çok mutlu.


ikna edin.
0
a darkness coming
(08.06.20)
Etiket için okuyacaksa mantıksız
Ege işletme kazanacakken Boun arkeoloji okuyacaksa anlamsız
değişik paremetreler var, Ege İktisat istiyorken çocuk siz ona Boun sanat tarihi mi oku diyorsunuz ?
0
paramolacak
(08.06.20)
Okumak istediği bölüm ile çok alakasız olmadığı koşullarda anlamlı bir öneri.
0
himmet dayi
(08.06.20)
boğaziçi felsefeyi dereceyle bitiren ama şu an işsiz olan kuzenim var. mezun olduktan sonra da hiç alanıyla ilgili bişey yapmadı. sevdiği bi bölümü okuyup kendini geliştirmesi daha anlamlı.
0
scudman1
(08.06.20)
(7)

Kıl, tüy, epilasyon işinden anlayanlar

x571
MerhabalarTüm vücuttaki tüyleri aldırmak gibi bir düşüncem var. Mümkün mü? En etkiliydi iğneli epilasyon dediler.bu işi yapan, yaptıran var mı ne dersiniz?
Merhabalar

Tüm vücuttaki tüyleri aldırmak gibi bir düşüncem var. Mümkün mü? En etkiliydi iğneli epilasyon dediler.
bu işi yapan, yaptıran var mı ne dersiniz?
0
x571
(25.05.20)
evet en etkilisi iğneli epilasyon. ama çok acılı bir süreçtir. her kıl köküne elektrik verilir. imkanım oldukça yaptırıyorum ben. ama erkekseniz kıllarınız nispeten daha çok ve daha kalındır. genelde kalın olanlar lazerle bir elden geçiriliyor. çünkü iğneli kalın olanları direkt yok etmez önce inceltir. o süreçte bu acıyı çekmektense önce bir lazer yaptırmak daha iyi olabilir.
0
pide
(25.05.20)
Evet erkeğim. Tüm vücuda lazer yapıyorlar mı? Bu merkezlerde neye dikkat etmem lâzım? Her köşe başında varlar.
0
🌸x571
(25.05.20)
Önce lazerle azaltıp sonra iğneliyle devam etmek daha mantıklı. Zaten iğneliyi zor bölgelere tavsiye ediyorlar, bıyık gibi ya da bikini bölgesinde lazer sonrası kalan inatçı tüyler gibi. İğnelide dakika başı para ödersiniz on binlerce lira gider iğneli için. Lazerle bütün bölgeler büyük ölçüde bitiyor zaten, tatmin olmadığınız bölgelere de iki üç seans iğneliye gittiniz mi tamamdır.
0
bir nick var benden iceri
(25.05.20)
lazer konusunda pek bir bilgim yok, iğneli için de internette araştırarak buldum. dakika başı ücret alındığı için elinin hızlı olması önemliydi benim için. şehir bilgisi paylaşırsanız öneride bulunanlar da olur. bu arada bir nick var benden iceri'yi düzeltmek isterim, keşke iki üç seansta bitse :) kıl kökünün evresine bağlı olarak çok daha uzun sürüyor bu süreç.
0
pide
(25.05.20)
İğneli değil alexandrite lazer isteyeceksin. Ne derlerse desinler alternatif bakma.
Yüzüne de ondan sırtına bacağına da ondan yaptıracaksın.
Güneşlenmyecek bir süre bakım kremlerine falan dikkat edeceksin özellikle ilk seanslar.

Kızlar kıllı erkeklerden hoşlanmıyor arkadaşlar bu söylenmeyen bir sırdır. Kıllarınız en azından avrupa standartlarına gelene kadar lazer yaptırın.
0
rewlack
(25.05.20)
Erkeksen iğneli yaptırmana gerek yok çünkü kılların siyah ve serttir zaten. Boşuna daha çok para harcama. Hem zamandan da tasarruf olur.
0
ruhen hastayim ben
(25.05.20)
Gideceğim yerde bir yetkinlik belgesi yada onun gibi bir şey aramam lâzım mı? İşini iyi yaptığını yafa standartları karşıladığını nasıl öğrenirim?
0
🌸x571
(25.05.20)
(9)

Evden cikarilmak

livaist
Merhabalar,Arkadasimin ailesi kirada oturuyor, ev sahipleri cikmalarini istemis. Uzun yillardan beri orda oturuyorlar. Su an durumlari cok iyi degil evde sadece bir kisi çalışıyo, o da normalde istanbulda oturdugundan oranin kirasi+aile evinin kirasi derken maas eriyip bitiyo. Baba da su an issiz. N
Merhabalar,
Arkadasimin ailesi kirada oturuyor, ev sahipleri cikmalarini istemis. Uzun yillardan beri orda oturuyorlar. Su an durumlari cok iyi degil evde sadece bir kisi çalışıyo, o da normalde istanbulda oturdugundan oranin kirasi+aile evinin kirasi derken maas eriyip bitiyo. Baba da su an issiz.
Neyse kabul etmisler tasinmayi ev bulmuşlar. Normalde haziran basi taşınmak icin anlasmislar. Simdi de bayramdan once cikartmak istiyor.Sebepleri de kardesim gelecek izmirden. Annesi cok uzgun:(
Boyle bir haklari var midir? Taşınma tarihini boyle one cekebilirler mi?
0
livaist
(15.05.20)
Çekemezler hukuken, cikartamazlar, bela olacak tiplerse o ayri vaka tabi.
0
pofudukayi
(15.05.20)
bayramdan önce nereye çıkartacakmış yaa sokağa çıkma yasağı geliyor. aradaki 1-2 günde mi ev taşımalarını bekliyor.
kapıya gelirse polis çağırsın eve.

ayrıca kontrat neden yapmıyorlar, orada yazar her şey. ihtar süresi genelde 1aydır.
0
rewlack
(15.05.20)
1 sene çıkmasa bir şey olmaz. Adam sizi vurmasın tabi. Kontrat her sene yenilenmek zorunda değil diye biliyorum.
0
bahoho
(15.05.20)
ortada tahliye taahhütnamesi yoksa çıkaramaz.
0
anneterligi
(15.05.20)
Görüyor ve artırıyorum: tahliye taahhütnamesi olsa bile çıkarılamaz.

Konut kiralarında 10 yıllık süre dolana kadar sözleşme yalnızca kiracı tarafından feshedilebilir. (haklı neden halleri ayrı tabii)

Gözüken şu durumda haziranda ya da 1-2 ay içinde çıkarması mümkün değil ev sahibinin. Diyelim kirayı ödemiyorlar, haklı fesih sebepleri var vs o zaman da dava açmaları vs derken aylar süren bir süreç gerekir çıkartabilmesi için.
0
okuyamıyom ben ya
(15.05.20)
kiracıdan kirasını alamayan ev sahiplerinin, avukatlarının konularını okuyabilirsin. Kiracıyı mahkemeyle bile çıkarabilenini, kirasını alanı okumadım. Herkes sessiz tipleri ezme peşinde.
0
banacevaplazım
(15.05.20)
Bayramdan once nereye cikiyorlar ya... yasak var zaten :(
0
nax
(16.05.20)
Adi heriflere bak ya kardeşi gelecekmişmiş. Yıllarca oturduğuna göre kirasını düzgün veren insanlar.

Zerre çekinmesinler. Pandemi gibi bir mücbir sebep var ortada.
0
sylr
(16.05.20)
Cok tesekkurler herkese, cevaplari ilettim bir nebze sakinlediler.

Kaldiklari ilde sokaga cikma yasagi olmuyor, cok kucuk bir il.
0
🌸livaist
(16.05.20)
(17)

türk evlerinde neden duvar kağıdı kullanılmıyor?

Bruce
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.https://re.kufar.by/vi/99792767amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.
re.kufar.by

amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı merak ettim.

bi de yerden duvarın yarısına kadar gelen ahşap kaplama geleneği var mesela, yine amerikan suburb evlerinde oluyor; o da dekoratif bir hareket katıyor bence duvara.

acaba amerikanın ahşap evlerini örtmek daha kolay diye mi kullanıyorlar bunu? bizde sıva üstü boya atınca gerek kalmadığını mı düşünmemişler?
0
Bruce
(15.05.20)
günümüzde duvar kağıdı ökküz gibi pahalı malzeme çünkü. zarar gördü mü onarmak da zor, hatta imkansız. uygulaması da zahmetli.

bu dairedeki duvar kağıtları 80'lerin sonunda demode oldu gitti, eskiden vardı. bizim ev de aynen böyleydi hatta.

alçıyı vurup saten boyayla boyamak hem daha ucuz, hem de yıkıntı döküntü durumunda onarmak çok kolay.
0
kibritsuyu
(15.05.20)
kullanılıyor ve çoğunlukla çok çirkin oluyor bu linkteki gibi. ankarada yeni evlerde duvarın 1 tanesini yarısını falan kaplıyorlar daha da çirkinleşiyor
0
glamdr1ng
(15.05.20)
ben çocukken kullanıyorduk ama buyuyunce ailem artık hep boya yaptırmaya başladı. bize gelmemiş değil de geçmiş gitmiş bir moda sanırım
0
carpenic
(15.05.20)
İnşaatların dandik olmasından ötürü olabilir. Benim evin duvarları, zemini yasyamuk. Zemine parke bile yaptıramadık yamukluk yüzünden, önce düzelttirip sonra üstüne yaptırmamız gerekti.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.20)
totomdan sallamaya geldim açılın.

duvar kağıdı temizlik anlamında vs daha rahat ve dikkatli kullanılırsa daha uzun süre temiz bir görüntü sağlıyor boyaya göre ayrıca yedek bulunursa onarımı da çok zor değil çünkü boyadaki gibi ton farkı olmuyor sorunlu yere yeni boya vurulduğunda oluşan ancaaaak aşırı maliyetli bir şey bu meret. bu amarikanlar genelde malum uzun ev kredileri ödeyerek yıllarca hatta ömür boyu aynı yerde yaşıyorlar daha çok. türkiye'de bu durum daha az bana kalırsa, bence ortalama bir türk ailesi amarikan ailesine göre daha fazla ev değiştiriyor. bu da duvar kağıdının avantajını ortadan kaldırıyor.

yorumlarım bu kadar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
Annemler 90lı yıllarda kullanıyormuş. Biraz eski moda diye bakılıyor bence.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Bir dönem evimin her duvarı kağıt kaplıydı ama sonrasında çarpma ve yırtılma olunca çok kötü oldu. Zor zar söküp boyaya döndük.
Bence gereksiz, bazı odaların tek duvarı belki olabilir.
0
brnbrs
(15.05.20)
eski evlerde var. Anneannemlerin eski evinde de vardı, İstanbul şişlide kaldığım öğrenci evimizde de. Yenileri pahalı diye yapmıyor olabilirler doğru.
0
nhk ni youkosu
(15.05.20)
duvar kağıdı yukarıda yazdıkları gibi pahalı bir şey.
hâlâ çok şık, güzel ve kalitelileri var yani duvar kağıdı o kadar da demode değil ve kullanılıyor ama imkânı olan, dekorasyona önem verip buna iyi bir bütçe ayırabilen insanlar tarafından tercih ediliyor daha çok.
mecburen öyle.

sizin anlatmaya çalıştığınız amerikan evlerindeki lambriler bence de çok güzeldir.
bir de bizdeki gibi olmayan geniş süpürgeliklerini de beğenirim.
bizde bir ara yerden tavana kadar lambri modası vardı ama o zaman da belli muhitlerde oluyordu.
yine pahalıydı, ama şimdiki kadar değil.

şu anda biraz demode oldu ama bu tip şeylerin demode olmasının nedeni malzeme pahalılığı ve kullanımın aşırı düşmesi bence.
malzeme pahalılığıyla gelen işçiliğin yok olması konusu da var.

kapı yaptırmak için kapı ustası buluyorsunuz, hazır amerikan kapı takmaktan başka şey bilmiyor.
çünkü artık amerikan kapıdan başka kapı yapıl(a)mıyor.

evin antresini, koridorunu lambri yaptırıp, buna uyumlu masif parke döşettiğiniz zaman ciddi para harcamanız gerekir.
yaptıran yok mu? var.
ama belli bir kesim.
artık ortalama evlerde böyle şeylerin yapılması çok zor.

masif, eski tip, bildiğimiz gerçek parke bile zor bulunur oldu neredeyse.
amerika'da en dandik prefabrik evlerin, kasabalardaki devlet dairelerinin bile ahşap malzemesi masif oluyor çoğunlukla.
çünkü orada ahşap malzeme ucuz.
dolayısıyla bizdeki gibi sentetiğe kaymalarına gerek olmuyor, görsellikten de ödün vermiyorlar.
0
blatta hiberna
(15.05.20)
bizde modası erken geçti.

ayrıca avrupada ev almak, satmak , yatırım yapmak vs bizdeki gibi değil.
insanlar ya çok geçici takılıyor ya da ömürlük ev alıyor. dekorasyon mantığı da o yüzden farklı.

ayrıca pasaklı bişey genelde, çok iyi fikir değil.
0
rewlack
(15.05.20)
90'ların sonu gibi, özellikle 2000'lerde kullanılıyordu hatta modaydı da ancak kullanışlı değildi, sonra modası da geçti. ayrıca hem pahalı hem de kolay yıpranıyor.
hele evde çocuk varsa muhakkak eklenti yerlerinden yırtıyor çocuklar onları.

bana göre saten boya hem daha güzel hem de daha kolay.
0
not sure if serious
(15.05.20)
çünkü modası geçti ve doğu avrupanın sıkıcı evlerini andırıyor.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
çünkü duvar kağıdını allah kahretsin. evin bir odasını duvar kağıdıyla kaplayalım dedik üç gün anamız ağladı. bir de neredeyse 4 metre tavan. bir daha duvar kağıdı yapacağıma sıvası dökülmüş evde yaşarım daha iyi. benim gerekçem bu.

ülke: almanya. burada bayağı yaygın aslında. ya da benim bulunduğum evlerde öyleydi.
0
bohr atom modeli
(15.05.20)
Tekstil tabanlı duvar kağıtları daha pratikmiş. Takılması ve sökülmesi kolaymış. Kullanmadım sadece duydum.
0
komando kani var bende
(15.05.20)
80'lerin sonu ve 90'ların başında oturduğumuz evlerde hep duvar kağıdı vardı. 90'ların ortasında ev ararken emlakçılar hep evlerin "saten boya" olmasını övüyordu, biz de "vay canına, duvar kağıdı veya düz boya olmadığına göre bu bayağı iyi bir şeydir" diye etkilenmiştik. O noktadan sonra duvar kağıdı falan görmedim yeniden. Duvar kağıdı eski evlerle özdeşleştiriliyordu o dönemde sanki, bir daha da tercih edilmedi.
0
wish i could find a way to disappear
(16.05.20)
temizliği zor ve masraflı olduğu için. kağıt kirlenince değiştirmek yerine söküp boya çekiyorlar.
0
semitika
(16.05.20)
bakınız mesela örnek vereyim yukarıda yazdıklarıma.

şu anda kiracıyım. tuttuğum evin salonu tekstil gibi olan duvar kağıtlarından kaplı. evin geri kalanı alçı duvar, saten boya.

ben evi tutar tutmaz boyacı getirttim, iki kilo alçıyla kırılan, dökülen, delinen her yeri onardılar, 2-3 kova boyayla büyün evi tertemiz boyandı. işçilik dahil maksimum 1000 liraya ev mis gibi oldu. hatta taşınırken yepyeni boyanmış kirişe dolabı gemçirdiler, orası kırıldı. ben taşınmadan sonra saten alçıyla mis gibi onarıp zımparalayıp, artan boyayla da rötüş yaptım, mis gibi oldu. aylar sonra oğlan duvarı kalemle boyamış, sildim çıkmadı. artan boyayla boyadım üstünü, mis. hiç bozulmamış gibi.

ama salon? duvarın birinde önceki herifin astığı aynadan kalan ve silmekle çıkmayan sapsarı bir çerçeve izi. duvarlarda önceki herifin çaktığı çivi delikleri. fon perdelerini astıkları askıların delikleri, dış cepheye bakan duvarların içine de yalıtım için strafor döşenmiş, bir de oraya bir şey çarpmış göçmüş orası.

yani yedeği bile olsa yine neredeyse bütün salonun kağıtlarının sökülüp yeniden yapılması lazım ki tertemiz olsun. ne yaptık? bir şey yapamadık, öyle kullanıyoruz.

bir de kontrata da yazmışlar demirbaşlar kısmına, "salon ithal bilmemne duvar kağıdı" diye. üstüme de zimmetlemişler. sökeyim desem, kendi cebimden salonu da alçı ve boya yapayım desem onu da yapamam yani.

öyle saçma bir şey duvar kağıdı.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
(7)

Yumurta yiyicelere soru (tavuk yumurtası)

adwokat
Markette tanesi 1 liraya gelen yumurta ile tanesi 40 kuruşa gelen yumurta arasında sağlık açısından ne gibi farklar var?Tamam 1 lira olan gezen tavuktur organiktir diğeri kümes tavuğudur ama sağlık açısından ne gibi fark yaratabilir? Lezzette bir fark göremedim.Not: her sabah 5 yumurta spor.
Markette tanesi 1 liraya gelen yumurta ile tanesi 40 kuruşa gelen yumurta arasında sağlık açısından ne gibi farklar var?
Tamam 1 lira olan gezen tavuktur organiktir diğeri kümes tavuğudur ama sağlık açısından ne gibi fark yaratabilir? Lezzette bir fark göremedim.

Not: her sabah 5 yumurta spor.
0
adwokat
(14.05.20)
bu tür durumlarda direkt etki görmezsiniz zaten.

yedikleri yemlerdeki hormonlar, kimyasallar sizde zaman içerisinde hormonal dengeyi bozabiliyor, kanserojen olabiliyor. fazla tavuk tüketiminin erkeklerde östrojen artışı ve meme büyümesi yaptığı yıllardır bilinen bir şey mesela.

tavuklara verilen antibiyotik yüzünden antibiyotik direncinin arttığı da öyle.

burada sıkıntı şu, 1 tl olan yumurta da ne kadar güvenilir, en azından sertifikası var, denetim oluyordur diye insan içini rahatlatıyor biraz.
0
bir ileti paylastim
(14.05.20)
kahverengi yumurtanın protein degeri daha yuksek.
0
sizofren06
(14.05.20)
sorunun cevabını bilmiyorum ama yumurta deyince alperz reyizden başkası yalan duyuruda, direkt ona sorsan daha sağlıklı cevap alırsın bence.
0
der meister
(14.05.20)
Aşırı fark var.
Antibiyotikle bir günde üretilen tavuklar da onların yumurtaları da aşırı sağlıksız.
Yani resmen kimyasal resmen kanserojen.

Organik yumurta tüketin ya da sağlıklı yemle beslenen bir köy tavuğu bulun.
Tavuğun gezmesi yetmez, yediği şeylerin de gdolu olmaması gerek.
0
rewlack
(14.05.20)
oyle duzgun yumurtayi 1 liradan bulamazsin. maliyeti kurtarmaz. o yuzden buldugunu ye gec.

cok yumurtaciyla konustum. olay bu. herkes yem veriyor. oteki turlu satacak kadar yumurta cikmiyor.
0
alperz
(15.05.20)
"yenebilir" yumurta 1lira60 krştan falan başlıyor markette.
maliyeti kurtarmaz+1

sporcuların market yumurtası ve tavuğu yemelerini/tavsiye etmelerini aklım almıyor.
sporcu bile kanserojen tavukla beslenirse nasıl olacak. sağlığınızla oynamayın, tüketmeyin öyle şeyler.

GEZEN TAVUK ORGANİK DEMEK DEĞİLDİR.
0
rewlack
(15.05.20)
Rewlack tavuk da yiyemezsek ne yiyeceğiz?
0
🌸adwokat
(16.05.20)
(33)

evlenince yaşanılacak ev tercihi

yazar yazmaz yazan yazar
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püf
1. seçenek: ailemin üst katında (çatı katı) gayet geniş, ferah, harika bir terası olan, istediğiniz gibi iç dizaynını değiştirebileceğiniz, üzerine faturaları alma, depozito, emlakçı haracı ve kira derdi olmayan istediğiniz zaman son ses müzik, sinema keyfi yapabileceğiniz, yaz akşamları terasta püfür püfür şarap keyfi yapabileceğiniz ev. tek sıkıntısı (benim gördüğüm) sevişme seslerinizin alt katta ananızın babanızın kulağında çınlayacak olması.

2. seçenek: aynı semtte, hatta aynı mahallede, aileye uzak, depozito, fatura işlemleri, emlakçı haracı vereceğiniz, ne idüğü belirsiz komşu riskleri olan, kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve muhtemelen yabancı gibi evde yaşayacağınız, azıcık müziği açsan "birader bebek uyuyor" diye kapında bitme ihtimali olan alt komşulu ev. şayet bu ev tutulursa kira 1.seçenekteki evden gelecek. yani kira yok gibi düşünebilirsiniz.

sizin tercihiniz ne olurdu? cinsiyet belirtirseniz çok makbule geçer.

erkeğim.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(14.05.20)
2. E

son ses müzik ailemi de rahatsız etmeyecek mi ? niye son ses açayım. depozito fatura işlemleri bir kere uğraşılacak şeyler. komşu riski var, evet ona bir şey diyemem.
0
fezagezgini
(14.05.20)
Şimdilik 1 diyorum ortam kötü riske gerek yok, hem ekonomik hem de malum olaylar. Emlakci parasına en azından bir odanın yalıtımını arttırabilirsin. Fakat fırsatınız olursa aileden biraz uzak yere tasının derim, akla hayale gelmeyecek sorunlar çıkabilir bir de özlersiniz birbirinizi daha tatlı olur her şey.
0
monkey
(14.05.20)
İkisi de aynı semt, aynı mahalle. Ailemin yanı. Diğer kişinin ailesi de olur arada derin problem yoksa. Cinsiyet kadın.
0
gayda
(14.05.20)
aileye yakın olmaz.
tabiki2.
hiç mi kirada kalmadınız? bu kadar insan nasıl yaşıyor? dediğiniz şeylerin olmayacağı/daha az rastlanacağı semtleri tercih edin o zaman.

kadın.
0
rewlack
(14.05.20)
1'i denemek risksiz ve rahat. 2'yi hayatınızın her dönemi yaşayabilirsiniz.

ilk sene yurtta kalın. beğenmezseniz eşinizle eve çıkarsınız :D

erkeğim.

edit: yalnız 1'de annenizin evinize müdahalesi ortamı duman edebilir. dikkatli ve hazırlıklı olun, önlem alın :)
0
tabudeviren
(14.05.20)
2. k

özellikle yeni evli çift (iki tarafınki de fark etmez) aileyle altlı üstlü yaşamamalı.

depozito, fatura işlemleri bir gün +1
son ses müzik aileyi de rahatsız etmeyecek mi? +1

düzgün bir muhitse size özel olarak denk gelmesi dışında komşular genelde normal olur.
en kötü ihtimalle selam falan vermeyen tipler olabiliyorlar.
alt-üst dairede çocuk var mı, katta tek daire mi, değilse komşular kimdir nedir diye sorun, öyle tutun.

bir de bu "kira olduğu için bir çivi dahi çakamayacağınız ve yabancı gibi yaşayacağınız ev" kafasını da hiç anlamıyorum.
gayet güzel çivini de çakıyorsun, evin olarak da benimsiyorsun.
0
blatta hiberna
(14.05.20)
ahahah ne güzel anlatmışssınız. tabii ki ikinci seçenek. K.
0
sadakatsiz
(14.05.20)
kendi açınızdan öyle olabilir ama eşiniz nerede yaşamak istiyor önemli olan o. 7/24 kayınvalide, kayınpederle iletişim halinde olmak istemeyebilir. eve gelen giden, sizin nereye gittiğiniz vs hep gözlem altında olacak. kiracı durumundan daha fazla eleştiriyle karşılaşabilirsiniz, standart bir aile için konuşuyorum. 1'in avantajı bol olsada, ben 2'yi tercih ederdim.
0
anarsika
(14.05.20)
önceki ailenizin evinde kendi ailenizi var edemezsiniz.
üste para verseler de olmaz.

elbette 2.

ailesinin evi aynı şehirde, kendi kirada yaşayan kadın.
0
jimjim
(14.05.20)
çocuk düşünülüyorsa 1.E
düşünülmüyorsa 2.E
o çocuğa kim bakacak? kimse ahkam kesmesin. adres belli. çift çalışıyorsa büyükanne büyükbaba.
0
cliquot
(14.05.20)
asla 1.de kalmam. hele yeni evliyken.

milyonlarca insan kirada kaliyor. kirada kalmak yuksek hir risk degil. madem o evi satin, ailenize veya baskasina.

oradan gelecek paraya biras daha koyup icinizin rahat edecegi bir yerde ailelere yakin olmayan bir yerde ev alin.

2. secenekte harcanacak paralar gozunuzde buyuyor olabilir.

gayet de istediginiz gibi doser civi cakarsiniz. sanki herkes de kendi evini ic mimara verip tasarla bakalim diyor. alt tarafi tv monteler, saat asarsin.

tek sorun ailenin sevisme sesinizi duymasi olmayacak.

o kadar yakiniz oglum neden aksamlari bize yemege gelmiyorsunuz?? neden bizi evinize cagirmiyorsunuz? dun gece cok bagristiniz ne oldu anlatin??

catkapi gelmeler, surekli bir sey istemeler, kendi evinde rahatca sevisememek, ailenin haberi olmadan eve girip cikamamak...


Kadinim.
0
batlegolas
(14.05.20)
2
0
elorelia
(14.05.20)
Eslerinin anne babalarina tahammul edemeyenler olduklerinde miraslarini catir catir yiyorlar. Hatta bunun icin kavga bile ediyorlar. Insan anne, babasini hic sirtindan indirmese bile azdir.

Sevisme sesleriniz yabancilara gidecegine anne babaniza gitsin. Her halukarda 1.secenek. E.
0
Kirmizibavul
(14.05.20)
2.
1. De eve girip çıkan takip ediliyor, zamanla ortak kullanım daha fazla artıyor. Evliliğin başında iki aileden de uzak olmak lazım. Sizin gönlünüz 1den yana ama 1’i seçip pişman olan tanıdıklarım var.
0
damla sakızlı dondurma
(14.05.20)
Eşiniz karar versin. Net.
Ve sakın bu konuda kendisine baskı yapmayın. 5 sene sonra eğer isterseniz çatı katına yerleşirsiniz. O zamana kadar (umarım) kendi ailenizin temellerini atmış & sağlamlaştırmış olursunuz. Ailenin yanı başında oturmanın tek dezavantajı "sevişme sesleri" değil. Hatta zaten bu konu izolasyonla gayet çözülebilecek bir şey. Erkek kafası "ev ev üstüne kurulmaz" sözünü genelde yanlış anlıyor. El kızı anamla babamla geçinemezse zaten ..irsin gitsin diyenler çok büyük bir grup. Kendi ayaklarınızın üzerinde durun önce bir, sonra isterseniz yakına gelirsiniz.

Kadın
0
SiyamkedisiZorro
(14.05.20)
Siz birinciyi seçmek istiyorsunuz gibi görünüyor öyle anlatmişsınız eşiniz ne diyor bu işe?

Umarim evlendigimde kocamin ailesinin ust katinda yasamak zorunda kalmam. Kesinlikle ikinci seçeneği seçerim.

İkinci seçenek de bu kadar gözünde büyümesin evleniyorsun bu dediğin kira fatura depozito komşu olaylarını 19 yaşında yaşamaya başladım ben bunlar zor şeyler değil.

Kadın
0
turkce konusan uzayli
(14.05.20)
2
Kadın

Ananem hayatımız boyunca bizimle yaşadı ve asla aile ile ilgili şeylere karışmadı. Annen baban bilir dedi.

Kendi annem de dahil eşimin annesinin ananem gibi olacağını düşünmüyorum. Aileye yakın olmak iyi değil.

Siz sanırım ailenizin yanında kalmak istiyorsunuz, işler karışınca buraya ailem ve eşim arasında kaldım duyurusu açarsınız.
0
tessera
(14.05.20)
Kesinlikle 2.
Aksi halde her markete gittiğinizde, her gezmeye çıktığınızda onların haberi olacak, çağırsa mıydık diye düşüneceksiniz. Misafir geldiğinde de acaba onları da çağırmak gerekir mi diyeceksiniz. Anneniz yemek yaptığında hep getirmek isteyecek, almazsanız küsecek.
Aynı mahallede olun, yardıma ihtiyaçları olduğunda hemen koşup gidersiniz. Yemek yapar evinize çağırırsınız, akşam çaya gider sonra kalkıp evinize gelirsiniz. Ama aynı apartman asla.
0
megalomaniac
(14.05.20)
2. Seçenek.

1.'nin ne kadar cazip olduğu önemsiz.

Kadın
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(14.05.20)
2. K

Nedenini yazılanlarla benzer olacağından belirtmeme gerek yok sanırım.
0
bitse de gitsek
(14.05.20)
kesinlikle 1. e

eşinin ailesine tanımadan öcü muamelesi yapan kadınla da evlenilmez bu da 2. :)

gül gibi kafamın rahat olacağı evim varken neden kirada zorluk çekeyim? kiralanan eve uygun eşya alırsın sonra evden çıkarılırsın uğraş dur. evin varken kiraya çıkmak maddi manevi kayıptır. annen baban her şeye karışan manyak tipler değilse kesinlikle evinde otur.
0
Pertev nail
(14.05.20)
Aklını mı yedin arkadaşım. Erkek de olsan bunun olumsuzluklarını düşünüyor olman gerek. Dünyanın en iyi annesine de sahip olsan eşin hakkında muhakkak bir şeyler gözüne batacaktır. Bu da bir süre sonra eşine ve sana da yansımaya başlayacak. Çok yakın olmaya gerek yok ama seçeneklerden 2. diyorum, erkeğim.
0
mavi gri
(14.05.20)
kesinlikle bir degil. artik yeni bir aile kuruyorsunuz, ozel alan olusturmaniz sizin faydaniza
0
foster
(14.05.20)
dag dag ustunde olur ev ev ustunde olmaz demis eskiler. bi bildikleri vardir muhtemelen. yepyeni evliyken aileyle ic ice yasamak biraz rahatsiz edici olabilir. dunyanin en muthis insanlari bile olsalar bir arada yasamak sıkıntı yaratabilir. mutlaka daha rahat olacak pek cok yonden ama sorun olacak da cok yonu var biraz riskli bi durum. ben olsam tercih etmezdim mecbur degilsem. cinsiyet kadin.
0
in vino veritas
(14.05.20)
Önce 2 sonra duruma göre her zaman 1 geçme şansınız var zaten.

Kesinlikle 2.

Erkek.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(14.05.20)
çok zorda kalmadıkça 2. K
çocuk bile olsa aynı mahallede olacaksa 1.yi tercih etmem, kendi ailem bile olsa.
0
wendyangelamoiradarling
(14.05.20)
evlendikten sonra 1. tercih ederseniz dert etmeniz gereken en son şey sevişme sesleri olabilir.

anne-baba-siz-eşiniz hepiniz 4 bilinmeyenli denklemsiniz. anne nasıl bir kaynana, nasıl bir anne, ne kadar karışacak kıza, ev işleyişine, eve giren çıkana. baba da aynı şekil. siz ne kadar ana kuzusu bir tipsiniz. bunu eşinize nasıl yansıtacaksınız? eşiniz ailenizle ne derece geçinebiliyor olacak.

hepsi uyum içindeyse bile büyük ihtimal ilk 1 ya da 2 yılın ardından boşanma hakkında bilgi duyurunuzu girersiniz buraya.

aklı olan, evlenecekse 2'den şaşmaz.
0
elestirman
(14.05.20)
Abim evlendiğinde tam da aynı şartlardaydı. 1. seçenekle devam etti. Ben o zaman yaşça küçüktüm ama şunu kesin söyleyebilirim. Büyüklerinizin sağlığı için uzakta olun. Abim ve yengem tartıştıklarında anne-babam diken üstünde olurdu ve tabi ben de. Abim öfkeli biri olduğu için de anne babam yatak odalarının kapısını dahi kapatmadan, endişe içinde uyudular hep, ya tartışmaları büyürse diye.
Gelin-kaynana arasında huzursuzluk olmadı. Yıllar geçti boşanmaya karar verdiler. Yengem başka biriyle evlendi, abim başka biriyle evlenip gitti. Annemle babamın o zamandan beri daha rahat olduklarını fark etsem de huzursuz, endişeli halleri kalıcı oldu. Hatta annemin şu an yaşadığı sağlık sorunlarının bu durumla da ilişkili olduğuna inanıyorum.
Demem o ki, sadece kendiniz için değerlendirmeyin şartları. Siz bu süreci iyi yönetebilecek misiniz? Komşulara karşı sorumluluğunuzun çok daha fazlası gerekiyor aile yanında yaşayınca. Malum şartlarda, sağlıklı ve iletişime açık bir aile ve partnerle 1. seçenek iyi de olabilir. Ama değerlendirirken ailenizin sağlığını, huzurunu da en az kendi kuracağınız aile için düşündüğünüz kadar düşünmenizi tavsiye ederim.
0
dediysem dedim
(14.05.20)
burada aile olayına benim kadar mesafeli insan az bulursun gerçekten öyle aile de aile aman da ailemsiz asla tarzı bir insanı bırak 2 senede bir görsem fazlasıyla yetiyor.

bu bilgiyi verdikten sonra şunu söyleyeyim, aile var aile var. benim annem beni aşırı üstüme düşerek büyüttü hala da öyle o yüzden hayatta yakın bir yeri bırak aynı şehirde bile yaşamam amaaaa bazı aileler de hiç böyle değil karnım aç desen kalk yap der ki olması gereken de bu. şimdi eğer ki ailen benimki gibiyse büyük ihtimalle üstte de otursan aynı mahallede de otursan her türlü rahatsız ederler. olay biraz sizin mesafe koymanızda bitiyor. tabii senin hanım ne düşünüyor o en önemlisi. içine sinmiyorsa her şeyi siktir et uzakta bi ev bul. hatta 2. seçeneği de sitret mümkünse 3. seçenek olarak daha uzaklardan bi ev bul.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.05.20)
2 tabii ki.

ama yok 2 olmasın diyosanız, direkt aileyle yaşayıp 1. opsiyonun kirasını cebe atın. zira bir farkı yok.
0
lcha
(14.05.20)
Tabiki uzak olan
0
basond
(14.05.20)
1'in bir seçenek olarak düşünülmesini aklım almıyor.
eğer 3. seçenek şansı varsa 3, yoksa 2. sebeplerini yukarıda açıklamışlar, tekrar etmiyorum.

3. seçenek: başka semtte, iki tarafın ailesinden uzak bir yerde ..... devamı 2 ile aynı, ama ölmezsiniz merak etmeyin.

yazmadan duramayacağım, eşin de tek sıkıntının sevişme seslerinin aşağı gitmesi olduğunu mu düşünüyor? evetse emin misin, konuştunuz mu? ona da evetse ailenin evinde yaşayıp 1'deki evin kirasını alın, hem eşin de çalışmaz, evinin kadını olur. hem anneciğinin yemeklerini yemeye devam edersiniz, hem çocuğunuz olursa anneciğin bakar.

kadın.
0
pati
(14.05.20)
ben özgürlüğüme düşkünüm, kontrol sevmem. benim için 2.

halamlar, kuzenim bu şekilde, hiçbir özelleri yok. çok rahatsız edici. yani aile içini geçtim misafirliğe bi komşu gelse ya da uzak akraba evde olup biteni biliyor.

iyi yanları da var tabi ki. yemek yapanları, eve bakanları var.
ya da halamların yaşı ileri olduğu için alışverişleri vs. yapılıyor.
0
wishmaythşngs
(14.05.20)
(3)

Kadikoyden nereye yurusem?

alttaraf
Selam arkadaslar, güneşiniz bol olsun..Malûm gunlerde yasaktan bir gun once uzuun yuruyuslere cikiyorum, yine malum sahillerimiz yasak, Avrupa yakasinda epey yer yurudum de Kadikoy tarafini pek bilmiyorum, metrobus son durakta indikten sonra bana şöyle 5/10 km lik bir yuruyus rotasi tavsiyesinde bul
Selam arkadaslar, güneşiniz bol olsun..
Malûm gunlerde yasaktan bir gun once uzuun yuruyuslere cikiyorum, yine malum sahillerimiz yasak, Avrupa yakasinda epey yer yurudum de Kadikoy tarafini pek bilmiyorum, metrobus son durakta indikten sonra bana şöyle 5/10 km lik bir yuruyus rotasi tavsiyesinde bulunurmusunuz, dönüş tarafi her hangi bir marmaray duragina yakin olursa perfect olur,
tesekkurler
0
alttaraf
(14.05.20)
ziverneye doğru çık. marmara üniv.ne doğru. sıkılınca dönersin işte.
0
rewlack
(14.05.20)
Bağdat caddesi üzerinden Suadiye marmaray durağına kadar 6,3 km.
goo.gl

Aynı hattan Bostancı marmaray 7,3 km.
goo.gl
0
kobuzchu kiz
(14.05.20)
Bostanciya kadar yürù
0
kreatin
(14.05.20)
(4)

Ses tonunu değiştirmek mümkün mü

rewlack
ses çıkarmak canlıların duydukları sesleri taklitlerle gelişiyorsa, biz de etrafımızda örneğin ailemizden duyduğumuz tonlarla öğreniyoruz o zaman konuşma sesimizi?işin teknik tarafını yani ses telleri, anatomi, nodül vs kısmını geçiyorum.peki öyleyse duyduğumuz, maruz kaldığımız sesleri değiştirirse
ses çıkarmak canlıların duydukları sesleri taklitlerle gelişiyorsa, biz de etrafımızda örneğin ailemizden duyduğumuz tonlarla öğreniyoruz o zaman konuşma sesimizi?

işin teknik tarafını yani ses telleri, anatomi, nodül vs kısmını geçiyorum.
peki öyleyse duyduğumuz, maruz kaldığımız sesleri değiştirirsek kendi ses tonumuzun değişmesi de mümkün mü? dönüştürülebilir, eğitilebilir bişey mi?
şarkı söylemekten bahsetmiyorum.
sese hacim katmak
ve başka tondan; daha tizden ya da daha pesten konuşma meselesini soruyorum?
0
rewlack
(11.05.20)
cevabı uzmanlara bırakıp kendimce yorum yaparsam; tonu değiştirmek mi oluyor bilmiyorum ama her ana dilde farklı gırtlak yapıları geliştiğini biliyoruz; çinliler olsun, ispanyollar olsun farklı dilleri telaffuz ederken zorlanabiliyorlar, vice versa. ton açısından da aklıma gelen ispanyolca konuşanların sesleri daha çatallı daha kalın oluyor sanki.
0
nonik
(11.05.20)
Çalışırsak neden olmasın? En iyi örnek dublaj sanatçıları, ben Kurtlar Vadisinde Erhan ve Abdülhey karakterini aynı adamın seslendirdiğini öğrenince çok şaşırmıştım mesela.

Duyuruyu okuyunca denedim, farklı ve daha tok bir tondan konuşabiliyormuşum. Ama bu bir taklit, sürekli böyle konuşmak çok zor. İster istemez insan kendi ses tonuna döner.

"Ailemizden duyduğumuz tonlar" bu kısıma katılmıyorum, öyle olsa ses tonumuz ailece aynı olurdu.
0
John Bloor
(11.05.20)
ailece aynı zaten?
yani tıpatıp değil tabiki ama insanların anne-baba ses tonlarına çok benzer bi yerden konuştuğu fark edilir bişey.
0
🌸rewlack
(11.05.20)
İnsanların sesi ergenlikte oturuyor. Bazı kişiler ergenlik sonunda ince sese sahip olabiliyorlar ve ileride bu ses onlara rahatsızlık verebiliyor (Özellikle erkeklerde toplumsal cinsiyet rolüne bağlı). Ses terapisiyle bu tarz ince ses tonlarını kalınlaştırmak mümkün.
0
nundu
(11.05.20)
(7)

makarnayı sütle yapmak

diffarentiationation
su yerine süt koysak nasıl olur tadı? ya da 1 çay bardağı falan koysak? tavuğa koyuyorum güzel oluyor da bunu bilemedim.
su yerine süt koysak nasıl olur tadı? ya da 1 çay bardağı falan koysak? tavuğa koyuyorum güzel oluyor da bunu bilemedim.
0
diffarentiationation
(07.05.20)
Hiç denemedim ama öyle tarifler var. One pot mac&cheese için falan kullanıyorlar hatta, makarna sütle piştikten sonra süzmeden direkt üstüne peynir vs ekleyip devam ediyorlar. Şunu buldum mesela: www.spendwithpennies.com
0
kobuzchu kiz
(07.05.20)
su yerine şalgam suyu ile yaptım. rengi kıpkırmızı oldu. tadı da kötü değildi. sütü bilemedim.
0
sutlu nescafe
(07.05.20)
Tamamen süt değil de suyla karıştırılmış sütle çok güzel oluyor, üstüne de bol peynir.
0
fotrsapka
(07.05.20)
süt ve süt kreması karışımını öneririm.
çok katı oluyor sadece sütle. ekstra bir lezzet katmıyor yani.
0
rewlack
(07.05.20)
olur.

www.youtube.com
bu tarif çok başarılı mesela.
0
asisamus
(07.05.20)
e zaten bir sürü makarna türü kremayla yapılıyor.
0
bohr atom modeli
(07.05.20)
sağlık açısından makarnadan sonra süt içmek daha mantıklı
kaynatırken vitaminleri gidecek

ama lezzetli olur
0
bir soru sorcam
(07.05.20)
(2)

Covid-19 öldürücülük oranı

fobfilm
Yeni araştırmalara göre bu oranın % 0.5'e kadar düştüğü söyleniyor ama her kaynakta farklı bir rakam var. Net bir araştırma ve oran henüz yok değil mi?Öne sürülen teoriler neler?
Yeni araştırmalara göre bu oranın % 0.5'e kadar düştüğü söyleniyor ama her kaynakta farklı bir rakam var. Net bir araştırma ve oran henüz yok değil mi?
Öne sürülen teoriler neler?
0
fobfilm
(06.05.20)
www.worldometers.info

%100 gerçekçi olmamakla birlikte en iyi senaryo bu.
0
rewlack
(06.05.20)
@rewlack Tespit edilen her 1 vakaya karşı, tespit edilemeyen 4 vaka olduğu söyleniyor. Hatta bu oranın daha yüksek olabileceği de konuşuluyor.
Bu yüzden verdiğin sitedeki ölüm oranlarının hiçbir gerçekliği yok bence.

edit: Yani ölüm sayıları doğru ama covid-19'un öldürücülük oranına dair işe yarar bir veri sunmuyor.
0
🌸fobfilm
(06.05.20)
(3)

online dating taktikleriniz nelerdir?

baldur2
hemen konuyu bulusmaya mi getiriyorsunuz? ya da direkt eve mi cagiriyorsunuz ama klas bir sekilde atiyorum peynir tabagi ve sarap var hesabi? bulusmaya cagirinca yemek arti icki mi yoksa gunduz vakti kahve mi? ya da direkt bar/pub tarzi bir yerde mi sadece?bunun haricinde aktivite bazli ilk bulusmal
hemen konuyu bulusmaya mi getiriyorsunuz? ya da direkt eve mi cagiriyorsunuz ama klas bir sekilde atiyorum peynir tabagi ve sarap var hesabi? bulusmaya cagirinca yemek arti icki mi yoksa gunduz vakti kahve mi? ya da direkt bar/pub tarzi bir yerde mi sadece?

bunun haricinde aktivite bazli ilk bulusmalar sacma midir? klasik bulusma ideal midir? yani film izlemek degil de, hiking mesela? veya gunubirlik bir gezi falan, veya konsere gitmek?

nedir yontemleriniz?
0
baldur2
(06.05.20)
hangi online olduğuna çok bağlı. kişi dating uygulamalarındansa konuyu hemen buluşmaya getiririm ama amacı dating olmayan online mecralardan(instagram, sözlük vs.) bir tanışma olduysa aceleci davranmam.

dating app ise akşam bir şey içmek iyidir, yemeğe veya etkinliğe gerek yok. görürsün, elektrik var mı yok mu bakarsın; duruma göre gelişir zaten devamı. o akşam zevişmek zorunda değilsin ama devamı gelicek mi anlarsın az çok. daha önce hiç tanımadığım bir insanı çot diye evime davet edeceğimi sanmıyorum.
öbür mecralardan ise kişiye göre değişir, ben genelde üzerine konuşulan bir etkinlik varsa ona istinaden davet ederim. sinema konuştuysam filme, müzik konuştuysam konsere, yeme içme konuştuysam güzel bir akşam yemeğine; gibi. bu kısımdakileri de yine evime çot diye davet etmem. bu sefer tanımadığım için değil(çünkü konuşup tanımış olabiliyorsun bir nebze), çoğu kadın için rahatsız edici olabileceğinden ötürü.

çok uzun tutmamak lazım ne yapılacaksa yapılsın. en azından plan kısa olsun ki taraflardan birinin kaçma seçeneği kolay olsun. yangından mal kaçırmıyoruz, aksine yatırım olarak düşün ilk buluşmayı. cool kalmak, yapışmamak, sıkboğaz etmemek önemli bence. olacaksa devamında olur zaten her şey.
0
Bruce
(06.05.20)
en sevmediğim şey sevişmeyeceksek hiç gelmiyim erkeği.

biz sanki başka şey için mi dateleşiyoruz. tamam anladık da belki hiç hoşlanmayacağız yani hem ben ondan hem o benden belki karşılaşınca tiksinecek. nasıl bir kafa anlamıyorum. karşı taraf zaten istekliyken bu bakış açısını çok saçma ve gülünç buluyorum.
bir de sıfır organizasyon, sıfır plan. sevişecek olsak gidecek yer de yok; bana gelmeyi düşünüyor falan ama benim haberim yok :D


neyse cevap uygulamaya ve ne planladığınıza bağlı. sadece takılmalık mı yoksa en azından daha short dating gibi mi duruma göre değişir.
ama bişeyler içip biraz sohbet falan hoş olur. geç kalma, plan yap ve bir b planı da olsun. akışına göre bakarsınız sonrasına.
0
rewlack
(06.05.20)
şimdi kişisine göre değişir. biriyle barda buluşup akşam bana geçtiğimiz de oldu. 3 buluşma sonunda takıldığım da oldu. ilk date i sokakta kedi kurtarma operasyonu olan da oldu. Direk eve çağırma işi çok hoşuma gitmiyor çünkü bazen buluşuyorsun ve kafalar uyuşmuyor veya kadın sarhoş olunca kafalar daha da uyuşmuyor o zaman çok müşkül bir duruma düşüyorsun. bazen gelen kişi fotoğraftaki kişiyi andırabiliyor o da sıkıntı. :D ama zaten bir şekilde bar insanları buluyoruz birbirimizi.
0
guitarissimo
(07.05.20)
(9)

Turkiye'de bagis nereye yapilir?

ozzyninpambukgotu
Merhabalar, Uzun zamandir yurtdisinda ikamet etmekteyim, Turkiye'de ailemden kimse kalmadi bu nedenle sizin yardiminiza ihtiyacim var. Son birkac gundur Turkiye gundemini takip etmeye basladim, cikan haberleri her izledigimde icim acidi. Virus nedeniyle isinden cikarilan, normal sartlarda bile zor g
Merhabalar,

Uzun zamandir yurtdisinda ikamet etmekteyim, Turkiye'de ailemden kimse kalmadi bu nedenle sizin yardiminiza ihtiyacim var. Son birkac gundur Turkiye gundemini takip etmeye basladim, cikan haberleri her izledigimde icim acidi. Virus nedeniyle isinden cikarilan, normal sartlarda bile zor gecinen insanlarin simdiki halini gordukce gercekten moralim cok bozuldu. Bu surecte, elimden geldigince maddi yardim yapmak istiyorum zorluk ceken insanlara. Turkiye'de yardimimi layikiyla gercek ihtiyac sahiplerine ulastiracak ve yutrdisindan para transferi yapabilecegim STK ariyorum. Cocuk okutan ve cocuklarinin egitimine onem veren, gercekten durust ve iyi kalpli insanlara ulassin istiyorum yardimim. Bu dogrultuda bana onerebileceginiz kuruluslar var ise tavsiyelerinize minettar olurum.

Herkese cok tesekkurler simdiden!
0
ozzyninpambukgotu
(05.05.20)
dunal
(05.05.20)
Ben buraya bağış yaptım twitter.com İhtiyaç sahibi aileleri buluyorlar, siz koli parasını ödüyorsunuz. Kurucusu Hacer Foggo uzun yıllardır dezavantajlı gruplarla çalışan biri, güvenebilirsiniz.

Ahbap Derneği olabilir.
0
kaset
(05.05.20)
Bizzat ahbap'a gönderiyorum. Ayrıca darüşşafaka da saygın bir kurum. Oraya da gönderiyorum. İbbnin askıda fatura uygulaması da güzelmiş. Oradan İhtiyaç sahiplerinin faturalarını ödeyebilirsiniz.
0
error522
(05.05.20)
türk eğitim vakfı iyi bir alternatif olabilir
0
ot var icersen bok var yersen
(05.05.20)
ahbap
0
birbilsem
(05.05.20)
öncelikle, din, vatan millet edebiyatını buraya bile taşımış hiç bir oluşuma güvenmiyorum.
böylesine hayati bir konuda insanlık ve yardım içeriğinin dışına çıkan her şeye haklı bir şüpheyle bakılması gerekir sanırım;
ahbap bu konuda iyi gibi şimdilik.
0
Big bada bum bum
(05.05.20)
lösev
0
rewlack
(05.05.20)
eksisozluk.com

bu arada yukarıda ismi geçen bazı kuruluşlar için gönüllü olarak çalıştım. ben olsam sosyal medyadaki güncel olayları takip ederdim. ismi geçen kuruluşlara her zaman bağış yapanlar oluyor. bunu yardım etmeyin, para bol anlamında söylemiyorum. ama ben olsam böyle yapardım.
0
banacevaplazım
(05.05.20)
ben olsam sadece AHBAP'a güvenirim.
Tek samimi ve şeffaf dernek o bence türkiyedeki. Diğer büüyk derneklerin kurumsal yapıları çok geniş ve bence gereksiz masraflı. Ahbap amatör ruhu ile gönüllülük esaslı çalışıyor diye biliyorum. Ayrıca iyi kötü herşeylerini size anlatıyorlar. Dürüst ve samimiler. Ben AHBAP derim.
0
erty_ksk
(05.05.20)
(3)

İspanyolca (beginner) kaynak önerisi

congratulations
Karantinada sıkıntıdan memrise'dan ispanyolcaya sardım iki haftadır. Buna ek olarak onerebileceginiz kitap var mi? Anadolu lisesi hazırlığında okuduğumuz cambridge oxford kitapları tarzinda falan.
Karantinada sıkıntıdan memrise'dan ispanyolcaya sardım iki haftadır. Buna ek olarak onerebileceginiz kitap var mi? Anadolu lisesi hazırlığında okuduğumuz cambridge oxford kitapları tarzinda falan.
0
congratulations
(30.04.20)
aula 1 kullaniliyordu 101'de bogazicinde.
0
fakyoras
(30.04.20)
aula 1 gayet iyi
dualingo öneriyorum.
0
rewlack
(30.04.20)
Udemy de turkler icin ispanyolca var. Gizem hanim ucretsiz online ders veriyor, zoom uzerinden. Instagram'dan gizem kutukcu diye aratabilirsin.
0
chezsoi
(01.05.20)
(7)

1+1 ya da 2+1 evde tek kişi ne kadar elektrik-su-doğalgaz vs harcaması olur

condom kurşunu
kuzenim şu dönem geçtiğinde tek başına eve çıkmaya niyetlendi. sabahları zaten işe gidiyor, akşam 6 gibi de eve geliyor. hafta sonu da dışarıda olacağını varsayarsak, yaklaşık ne kadar gideri olur? bu tarz konumda olanlar ben şu kadar ödüyorum da diyebilir tabii.lokasyon: istanbul avrupa yakası
kuzenim şu dönem geçtiğinde tek başına eve çıkmaya niyetlendi. sabahları zaten işe gidiyor, akşam 6 gibi de eve geliyor. hafta sonu da dışarıda olacağını varsayarsak, yaklaşık ne kadar gideri olur? bu tarz konumda olanlar ben şu kadar ödüyorum da diyebilir tabii.

lokasyon: istanbul avrupa yakası
0
condom kurşunu
(30.04.20)
Elektrik 100 civarı gelir gibi, su da 40 olsa doğalgaz yaşadığı şehre göre değişir.
0
izmitcan
(30.04.20)
Su 17 7 26 14
Elektrik 0 24 30 60
Isınma 59 43 54 36
Doğal Gaz 9 12 18 19


ocak şubat mart nisan ayları bu şekilde gelmiş fatura.
konum istanbul 1+1
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(30.04.20)
son ay su 25 lira, dogalgaz 310 lira, elektrik 100 kusurdu ama hatirlayamiyorum tam su an.

1+1 ev. bir kisi. istanbul anadolu.
0
xfestos
(30.04.20)
int:min 70
su:30
elektrik:min 100
d.gaz: yazın 35 civarı, kışın 200 bandında gelir.
apartman aidatı:?

doğalgazda apartman yalıtımı ve odaların durumu, ara kat oluşu vs çok etkiliyor.
0
rewlack
(30.04.20)
2000 hesaplasın minimum. kira, fatura, aidat vs.
0
parola58
(30.04.20)
2+1, tek kişi. 5 yıllık bina.

int: 80
su: 40
elektrik: 60
dogalgaz: 180 kış
aidat: 50

kira: 2000

anadolu yakası.
0
batlegolas
(30.04.20)
elektrik 90-100 arası
su 30-40 arası
doğalgaz 300 civarı
kira 2000 (kozyatağı)
aidat 70
0
himmet dayi
(30.04.20)
(5)

üniversitede öğretim üyesi olmak ve maaş

tamamhosdiyonda
selamlar,takip ettiğim bir yazar var. kendisi 62 yaşında, bir kaç ay önce nolduysa oldu, bir anda bir taşra devlet üniversitesinin, alakasız filanca bölümünde doktor öğretim üyesi olarak görünüyor sitede.şimdi bu kişi her ay devletten maaş alıyor mu?devlet üniversitesinin bir anda bu kişiyi öğretim
selamlar,

takip ettiğim bir yazar var. kendisi 62 yaşında, bir kaç ay önce nolduysa oldu, bir anda bir taşra devlet üniversitesinin, alakasız filanca bölümünde doktor öğretim üyesi olarak görünüyor sitede.

şimdi bu kişi her ay devletten maaş alıyor mu?

devlet üniversitesinin bir anda bu kişiyi öğretim üyesi olarak bünyesine alma yetkisi var mı?

bahsettiğim kişi başka bir devlet üniversitesinde de yüksek lisans öğrencilerine ders vermeye başlamış.

kendisi buradan da bir maaş alıyor mu acaba?
prosedürlere biraz yabancıyım, umarım anlatabildim

not:kendisi ağır muhalif iken, iktidarı çok sevmeye başladıydı
0
tamamhosdiyonda
(28.04.20)
1. doktora varsa yapabilir.
2. maaş alır. ek ders 6.500 veya üzeridir.
3. ilan açılır. başvurur. kabul alır.
4. öğretim üyesi ders verir. görevlerinden biri de bu.
0
helenart
(28.04.20)
@helenart
yüksek lisans öğrencilerine ders verdiği başka üniversitenden de her ay maaş alıyor mu?
0
🌸tamamhosdiyonda
(28.04.20)
bir üniversiteden farklı üniversiteye görevlendirildi ise görevlendirildiği yerden de ücret alır. kendi üniversitesi ders veriyorsa ek ders için belli limitler var. o limitleri geçmiyorsa ek ders ücreti almaz. fazla ders yapiyorsa ek ders ücreti de alır. master-doktora öğrencisi var danışmanlığında bunlardan birer tanesi için ek ders ücreti alır.
0
helenart
(28.04.20)
Teorik olarak onlarca üniversitede ders verip ders ücreti (sizin deyiminizle maaş) alabilir. Bununla birlikte sadece bir okulun kadrolu hocası olabilir.(bu başka okulların listesinde adının geçmeyeceği anlamına gelmez. Bir yerde kadrolu olup onlarca farklı okulda da kredi başı ders ücreti alarak ders verir demek istiyorum.)
Akademik kadro kuralları gereği böyle yani maks bir okulda kadrolu olabilir diye biliyorum. Oysa öte yandan sgk açısından aynı anda farklı işyerlerinde aynı anda “kadrolu olarak” çalışmak yasal değil.

Örneğin aynı anda teorik olarak iki farklı bankada ya da bir üniversite ve bir bankada kadrolu olarak çalışabilirim. Ama pratikte zamanım olmaz.

-evet, ücretsiz izne çıkartmadılarsa maaş alıyordur.
-evet başka okulda da ders verebilir.yukarıda açıkladım.
-yüksek lisans dersi verdiği için o okulda kadrolu değilse ders ücreti/saati üzerinden bir para alır.

kadrolu demiş myidim djdhdhsj :D
0
rewlack
(28.04.20)
Ayrıca akademisyen olmasına gerek yok. İşiyle ilgili duayen tabir edeceğimiz bir konumda ise misafir öğretim görevlisi olarak üniversitede ders verebilir, karşılığında ders ücreti alır.

Örneğin takı tasarımı bölümlerinde öğrencilere kapalıçarşıdan gelen bir usta düzenli olarak ders anlatabilir. Öğretim görevlisi olarak görünür.

Benim bir arkadaşım (turizm mezunu) yıllar önce bir kozmetik mağazasında tezgahtar olarak çalışırken şirket içi eğitimlere gidip makyaj yapmayı öğrendi. Sonra tanıdıklar aracılığıyla bir üniversitenin tiyatro bölümüne makyöz olarak alındı. Sonra konservatuvar ve moda tasarım bölümlerine derse girmeye başladı. Maaşının yanında ders ücret de alıyor.
0
balik kraker
(28.04.20)
(3)

Durumların düzeldiğini düşünüyor musunuz

madurumdamadurum
Coronanın az can aldığını ve iyileşmenin çoğaldığını söylüyorlar fakat vaka sıralamasında 7.sıradayız .. İnandırıcı gelmiyor nedense bana..
Coronanın az can aldığını ve iyileşmenin çoğaldığını söylüyorlar fakat vaka sıralamasında 7.sıradayız .. İnandırıcı gelmiyor nedense bana..
0
madurumdamadurum
(28.04.20)
Daha net bir görüntü yok sadece umutla bakıyorlar yoksa durum hala ciddi
0
basond
(28.04.20)
Hayır, hepsini bir simülasyon olarak görüyorum.
önce “sanırım şöyle olacak, şu tarihte işle yoluna girecek gibi düşünüyoruz.” Aaa bi bakıyoruz o tarihte dedikleri oluyor. Burada normal tutarlılıktan bahsetmiyorum. Önceden yolunu yapmaktan bahsediyorum. İyileşeneler ölüleri geçerse iyi olacak söylentileri çıktı sonra bi kaç günde bu olaya ulaştık her nasılsa.
ekonomik sebeplerden panik havası silinmeye çalışılacak.

Bir de durumların düzelmesi demek ne demek? Bu hastalık 1 kişiden çıktı, yayıldı tüm dünyaya! Yani etrafta binlerce hasta varken nasıl 6 ay önceki gibi yaşayabiliriz? Hayata karışıp napıcam mesela? Gezmeye gidemem, plaja serilip denize giremem. Kimseyle buluşamam, bir cafede bişey yiyip içemem, spor salonuna gidemem. Yani panik olmuyorum ama “düzelme” konusunda sonuçlar - gerçek olsa dahi- kendi adıma bana bişey ifade etmiyor.
0
rewlack
(28.04.20)
@rewlack +1

hayır düşünmüyorum. durumlar az biraz düzelmiş gibi gösterilmeye çalışılsa da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açık. uzuuun bir süre maske, eldiven, dezenfektan ve beraberinde gelen paranoya ile yaşamaya devam edeceğiz ölmez isek. eskisi gibi iç içe yaşanılan ortamlarda kimisi maske takacak her şeyden kıllanacak benim gibi. birçoğunun da umrunda olmayacak. kerhaneye ya da parayla seks yapılan evlere/otellere giden adam gelip senle benle muhatap olacak. tuvaletten ellerini yıkamadan çıkan kişi gelecek hiçbir şey olmamış gibi aramıza karışacak, eline öksüren kişi gelip elini sıkmaya çalışacak vs.. yasak kalktıysa virüs de bitmiştir havasında olan o kadar çok gerizekalı varken bilemiyorum. durumlar benim gibi düşünenler için hiçbir zaman düzelmeyecek. ha ne zaman aşı veya etkili kesin bir tedavi bulunur o zaman düzelir.
0
Improbable
(28.04.20)
(10)

Vakıf üni arş gör maaşları yükseldi mi?

insomniac
Devlettekiyle aynı olacak kararından sonra bir değişiklik oldu mu?
Devlettekiyle aynı olacak kararından sonra bir değişiklik oldu mu?
0
insomniac
(27.04.20)
Nisan maaşını alınca (Mayısta) görebiliriz, görmeyebiliriz de. Bir arkadaşımın üniversitesi kısa çalışma ödeneğine başvurmuş onlara şimdilik zor gibi.

ben öğretim görevlisiyim, bizde de bazılarını işten mi atarlar, part time veya ders saat ücretliye mi döndürürler n'aparlar bilmiyoruz. Herkese o parayı vermeyeceklerini düşünüyorum.
0
nhk ni youkosu
(28.04.20)
Bildiğim kadarıyla, henüz buna dair bir bilgilendirme yapılmadı personellere. Kanun, yürürlüğe girdiği andan itibaren geçerli diyordu teklifte gerçi.

"Duyduğuma göre, Mayıs ayında yükseltilmiş hâli ile yatacak." diyen birini de duydum, nhk ni youkosu'nun dediği gibi arkadan dolandıracaklar diyeni de duydum. Sözleşmeler bitene kadar, üst sınırdan ve düzenlenmiş hâli ile yatırmak durumundalar sanıyorum, sonrasında ya kovarlar ya yarı zamanlıya çevirirler muhtemelen çoğu kişiyi.
0
tel tokasini duzelten samuray
(28.04.20)
Peki ama hali hazırdaki sözleşmeler kurum tarafından uzatılabiliyor. Zam oranıda (enflasyonlla ilgili olarak) belli zaten. Şimdi bu yasadan sonra az ücret vermek isteyen vakıf üniversiteleri vermemeye devam edebilir mi? Bana bir engel yok gibi geliyor. Umarım yanılıyorumdur. Yani yemi yasaya göre düzenleme nasıl olacak?
Bir de bu parayı kim verecek :D yani bu okullar zaten köle parasına insan çalıştırmak için bu sayıda kadro açıyorlar, e şimdi o kadar insana yeni şartlarda maaşları nasıl verecekler?
İkinci sorum da; vakıf üniversitelerinde dr/doç: prof maaşları da düşük. Şimdi bir ar gör le dr’un ücretleri neredeyse aynı olacak. O da saçma.
0
rewlack
(28.04.20)
@rewlack,

"zam oranı belli"
değil aslında :D hiç zam yapılmayan da tanıyorum, enflasyonun altında yapılan da, enflasyon oranında yapılan da... öyle herkese enflasyon oranında zam falan yapılmıyor.

valla maddede "devletten az olamaz" diyor. Fakat yarı zamanlı gösterip çözebilirler. Tabii haftada 2 gün falan gelme demeleri lazım sanırım.

Para konusuna gelince, mesela benim çalıştığım yerde sıkıntı. 100+ öğretim görevlisi var (Meslek Yüksekokulu). Fakat zaten bir çoğu 1-2 gün ders veriyordu, yarı zamanlıya dönüştüreceklerdir bence, bir kısmımıza da 5 gün gelin o parayı verelim diyecekler sanırım.

Diğer büyük vakıf üniversitelerine pek koymaz gibi geldi şu yüzden, aslında sadece arş.gör. ve öğr.gör(varsa) etkilenecek. Dr.Öğretim üyesi olanlar zaten devletle eşit veya hatta daha fazlasını alıyor. Vakıfta dr veya doçent olanlar devlettekinden daha çok alıyor (en azından biraz popüler tanınmış olanları)

yani: "dr/doç: prof maaşları da düşük"
demişsiniz ama benim gördüğüm tam tersi. Tabii vakıfta sabah akşam kart basmak girişin çıkışın takip edilmesi hoşlarına gitmiyor, devlette isterlerse derse bile gitmiyorlar :D O bakımdan bir kısmı devleti tercih ediyor. (yine benim gördüğüm kadarıyla)
0
nhk ni youkosu
(28.04.20)
belli derken kendi sözleşmemde öyleydi en azından teorik olarak yani.
bir de ar.görlerin öğretim görevlilerinden farkı olabilir mi acaba? şu şekilde bunlar zaten 1 gün akademik izinli. yani 4 gün geliyorlar ve devlette bu şekilde hak ediyorlar zaten maaşlarını; daha neyin part time'ı :D

*bu arada biliyorum, vakıf üniv.lerinde, 3 gün gel seni part time yapalım böylelikle diyenler var. ama bu defa da 3 günlük maaş yine bu yeni yasa sonucunda değişen ücretler üzerinden olmaz mı?

4 gün:6000 olacaksa
3 gün: 2500 olamaz mesela.
gerçi neler duyuyoruz. :D
0
rewlack
(28.04.20)
abi aynen işte neler duyuyoruz :D

o da 5 gün 6000 aslında. Yeterlik, tez izleme gibi konularda izin veriyorlar (o da dönemde 1 kere zaten) ama ben tezimi yazacağım dersen izin vermiyorlar bildiğim kadarıyla. Hatta bir üniversite arkadaşımın gitmediği günü maaşından kesiyordu.(haksız olarak tabii, ama çok karşı koyabilen yok)

vakıf üniversiteleri gerçekten ilginç ticarethaneler.
0
nhk ni youkosu
(28.04.20)
Bugün mail geldi, kısa çalışma ödeneğine başvurmuşlar :D Bakalım neler olacak.
0
nhk ni youkosu
(29.04.20)
ya soruyu soran arkadaşın da duyurusunu gasp ediyormuş gibi oldu ama o da dahil hepimiz haberleşelim, süreçle ilgili.
ben de şöyle bir şey okudum; bu aslında sadece çalışanların kara kaşına kara gözüne değil, maaşın bir kısmı devlete vergiye gidiyor sonuçta. çok maaş çok vergi gibi düşünülebilir. sıcak para bir açıdan.

ama zaman gösterecek tabii.
0
rewlack
(29.04.20)
rewlack'in dediğine istinaden bir güncelleme yapayım: Şu anda, iki vakıf üniversitesinde, eski ücretler yatırıldı bu ay için. Sizde durum nasıl?
0
tel tokasini duzelten samuray
(05.05.20)
rewlack başlık açmıştı bugün oraya yazdım ben:)
www.eksiduyuru.com

bizde ve bildiğim bir üniversitede kısa çalışma ödeneğine başvuruldu. Bana maaşımın 1/5'i geldi henüz, 15'inde ödeniyor maaşlar bakalım başka bir kısmı gelecek mi. :/

Mart maaşı tam gelmişti. 27 Mart'ta KÇÖ'ye başvurmuşlar Nisan maaşı sıkıntılı o yüzden. Sanırım Mayıs da böyle olur.
0
nhk ni youkosu
(05.05.20)
(5)

ev arayışı hk.

biseysorucam
arkadaşlar selam.istanbulda mümkünse anadolu yakasında ev arayışı içindeyiz ama orayı tam bilmiyorum.en önemli önceliğimiz asansör. mümkünse otopark ve deprem sonrası bina olması. aidatla beraber en fazla 2.5-3e kadar çıkabilirim minimum 2+1 70m2 ev için. maltepe cevizli tarafı nasıl? sanırım orala
arkadaşlar selam.

istanbulda mümkünse anadolu yakasında ev arayışı içindeyiz ama orayı tam bilmiyorum.

en önemli önceliğimiz asansör. mümkünse otopark ve deprem sonrası bina olması. aidatla beraber en fazla 2.5-3e kadar çıkabilirim minimum 2+1 70m2 ev için.

maltepe cevizli tarafı nasıl? sanırım oralara yetiyor bütçem..

kadıköy kozyatağı bostancı tarafında da eski binalara yetiyor sanırım.

siz olsanız eski binaya taşınır mıydınız daha merkezi ve düzgün bir semt olması için? kafam çok karışık. yeni bina olması çok iyi olur.

onlar da dediğim gibi maltepe küçükyalı dragos aydınevler tarafında. avrupada olsa nereleri önerirsiniz?

yardımcı olabilir misiniz


not: karşıda 4 leventte çalışıyorum ama yol süresinden bir yere kadar fedakarlık edebilirim bu arada. sadece anadolu yakasında bölgeler bazında neresi uygundur neresi kötü bilemiyorum. marmaraya veya metrobüse yakın olsa daha iyi olur tabi
0
biseysorucam
(26.04.20)
Hem bu hatta hem eski mi diyorsun? Direkt mezar kaz gir kanka daha masrafsız.

Öncelikle maltepeden öte (pendiğe doğru) kötü, daha taşralı bir sosyokültürel yapısı var, çıkıp dolaşacağın biriyle bulaşabileceğin nezih muhit değil cevizli falan.

Maltepe, küçükyalı idealtepe, altıntepe bostancıya doğru minibüs yolu ve e5 arasında kalan alana bakacaksın.
20 yaş altı ev bakacaksın.
Eğer bütçe yetmezse (ki bence yeter)

1.Çocuk yoksa ve erkeksen ; yenisahra/ kozyatağı hattı. Ve daha e5 yakınları/ yamaçları.
2. Çocuk yok, erkeksen ve araban varsa, kartala kadar 0-5 yaş arası yeni sitelere bakılabilir. Yani mesafe uzar, medeniyet azalır ama en azından site içindeyim saçma sapan bi (yakın) çevre yok dersin, kiralar ucuz dersin vs
3. Kadınsan her şartta minibüs yoluna yakın ve en yukarıda yazdığım gibi, bostancıya (hatta bulursan daha ilerisime; erenköy vs) doğru giden güzergahtan şaşmayacaksın.
0
rewlack
(26.04.20)
önemli olan muhittir.

için rahat olsun 20-25 hatta 35-40 senelik binalarda oturabilirsin.

istanbul'da deprem tehlikesi falan yok zaten. bir tane 4 üzeri deprem say bana son 20 senedir. 5 üzeri say? yok.

edit: cevabı beğenmemiş eski binaya taşınır mısınız diye soran benim sanki..
0
ozdek
(26.04.20)
Altayçeşme mahallesine bakın.
0
kisa
(26.04.20)
Bostancı, Kozyatağı tarafındaki yeni, metro ve marmaraya yakın binaların kiraları yaklaşık 2500'den başlıyor. 3+1'ler bile normalden daha küçük inşa edilmiş halde üstelik yeni binalara taşınanlardan sıkça şikayet duyuyoruz.

Altıntepe, Küçükyalı, İdealtepe tarafları Bostancı/Kozyatağı gibi semtler buralara bakabilirsiniz. Yine metro ve marmaraya yakın semtler. Acıbadem ve Göztepe tarafına bakabilirsiniz.

Eski binaları gidip görmeniz lazım bana kalırsa. Kimi eski binalar yenilerden sağlamken kimisi çekiçle vursanız yıkılacak halde.

Ama sizin işiniz için buralar ters kalmıyor mu? :/ Bana kalırsa Avrupa yakasındaki evlere bir bakın. 3000 e kadar çıkabiliyorsanız mutlaka Avrupa yakasında iyi konumda ev bulabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(26.04.20)
Önceliğiniz yeni bina ve ulaşıma yakınlık olsun anadolu yakası ekonomik kalkınmaya paralel çok hızlı gelişiyor. Bir kaç yıl öncesine kadar bazılarının burun kıvırdığı kozyatağı, küçükbakkalköy, yeldeğirmeni, hasanpaşa vb. elit semt oldu. Maltepeden ötesi taşralı denmiş kime göre neye göre bir kaç sene önce o sınır bostancıdan ötesiydi değişen sadece binalar insanlar hala aynı.
0
acebi
(26.04.20)
(9)

bir doktorun hastane sahibi olması

black mamba
sağlık bakanı bir doktorken nasıl bir hastane sahibi olmuş? şimdi hükümete yakın vs. demeyin. muhalif olup da hastane sahibi olan doktorlar biliyorum. sonuçta kendi emeği ile para kazanan bir insan nasıl o kadar büyük sermayeye sahip olabiliyor? üstelik üniversite kurmaya kadar gitmiş iş.
sağlık bakanı bir doktorken nasıl bir hastane sahibi olmuş? şimdi hükümete yakın vs. demeyin. muhalif olup da hastane sahibi olan doktorlar biliyorum. sonuçta kendi emeği ile para kazanan bir insan nasıl o kadar büyük sermayeye sahip olabiliyor? üstelik üniversite kurmaya kadar gitmiş iş.
0
black mamba
(26.04.20)
bu çok daha büyük bir para. öyle 500-1000 liralık muayene ücreti olan doktorun ulaşabileceği bir para değil. hatta muhalif bir doktor bliyorum o da hastane sahibi ama hekimlik yapmamış pek hayatında.
0
🌸black mamba
(26.04.20)
fahrettin koca'nın hikayesini bilmiyorum ama öyle çok çok da acayip bir durum değil aslında. nadir olan/olabilen bir şey sadece. ülkenin 2 devi koç ve sabancı da baktığınız zaman esnaflıktan ve tarlada işçilikten geliyor. sıfırdan başlayarak kasaplık öğrenip bugün tüm dünyanın tanıdığı nusret, muhabirlikten medya patronuna dönüşen acun vb. sadece türkiye'den bile daha onlarca örnek sayılabilir. aileden gelen servet, network, ticari zeka, cesaret, öngörü, risk alma, doğru zamanda doğru yerde olma, şans gibi bir çok faktörün hepsi ya da bir çoğu bir araya gelince gerçekleşebilen bir büyüme. fahrettin koca özelinde bakarsak arkasında hükümet desteği olmasının da mutlaka büyük faydasını görmüştür tüm akp dönemi zenginleri gibi.
0
hadsafhada
(26.04.20)
aileden de varlıklı doktor olanlar var. elinde sadece bi çantasıyla doktorluğa başlamış ve yükselmiş gibi düşünmeyin.
0
barisa
(26.04.20)
bakanın durumu farklı
(git:www.cumhuriyet.com.tr )
0
scudman1
(26.04.20)
Benzer sekilde hastane kurmus olanlari bildigim icin ozetlersem, doktor olarak duzenli yuksek gelir ve potansiyeli yuksek bir hastane planini birlestirip bankadan milyon dolarlar seviyesinde kredi cekebiliyordunuz. Bu dedigim 1990'arda idi. Simdi nasildir bilmiyorum.

Eger hastane guzel calisir, kredileri oderse zaten kisa surede kara da gecip buyuyebiliyor.
0
crown
(26.04.20)
Türkiye para kazanma çarpanı yüksek bir ülke. Orta gelirli yok ama alt gelir seviyesinden üst gelir seviyesine çıkma şansı Avrupa’ya göre çok daha yüksek. Bunun dezavantaj ise orta gelir sınıfının gittikçe küçülmesi.
0
KaraSakall
(26.04.20)
çok olağan dışı değil,
nasıl bir mühendis kobi açabiliyorsa bu da öyle. sadece çapı daha büyük olduğu için heme sebep hem sonuç daha genişliyor.

aileden varlıklılık+1
herkes düz fakir yurdum insanı değil.
onlar normal doktor oluyor işte, büyük çoğunluk tıp mezunları gibi.
0
rewlack
(26.04.20)
Tıp'ta pratik ve baya para kazandıran alanlar var. Mesela KBB. Peynir ekmek gibi, deviasyon, geniz eti ıvır zıvır ameliyatı yapıyor mesela. Artık zaten uzmanlarşmış 10-15 dk'da yapıp günde kaç hastayı geçiriyor elinde. Para kazanıyor. Ufak bir tıp merkezi açtı diyelim, bir prp yapıyor 1000 lira istiyor. Prp ne? Kanını alıp santfrüjde ayıklayıp sana tekrar zerk etme. Bu kadar. Yani bizim daha bilmediğimiz ama çok para bırakan işler var. Girişimci bir kafası da varsa alır yürür.
0
dougsampson
(26.04.20)
@scudman1 in paylaştığı linkteki gibi kendisi cemaatin birinin üyesidir. cemaatlerin böle hastaneleri vardır. özellikle menzil hastane sektöründe öncüdür.
0
mikahakkinen
(26.04.20)
(4)

Kadıköy'de sanalmarket kullanabilen var mı?

gmzo
Yeldeğirmeni tarafındayız, iki hafta önce ansızın ertesi güne boş sipariş saati yakalayıp sipariş vermiştim, şimdi kaç gündür gece yarısı bile dolu oluyor hepsi. Yeni sipariş saatlerinin açıldığı saat filan mı değişti acaba?
Yeldeğirmeni tarafındayız, iki hafta önce ansızın ertesi güne boş sipariş saati yakalayıp sipariş vermiştim, şimdi kaç gündür gece yarısı bile dolu oluyor hepsi. Yeni sipariş saatlerinin açıldığı saat filan mı değişti acaba?
0
gmzo
(16.04.20)
hangi market?

migros, makro gece yarısı 00:00'da bir sonraki (4.) güne yer açıyor.
getir halihazırda aktif.
0
rewlack
(16.04.20)
Migros sanalmarket, 12'de baktığımda 4 gün sonra yine boş görünmüyor...
0
🌸gmzo
(16.04.20)
Kadıköy'de getirbüyük hizmeti başladı. Migros'un sırasını beklemektense alternatif olarak acil ihtiyaçlar için değerlendirilebilir.
0
desdenova34
(16.04.20)
Getirbüyük + 1,5 saat ama eksiksiz getiriyorlar
0
condom kurşunu
(16.04.20)
(7)

virüsün ülke dağılımı

diffarentiationation
200 küsür ülke varken neden sadece 20 ülkede hayatı felç etti? Neden güney avrupa, abd ve türkiye?
200 küsür ülke varken neden sadece 20 ülkede hayatı felç etti? Neden güney avrupa, abd ve türkiye?
0
diffarentiationation
(14.04.20)
virüsün şu anda hali hazırda mutasyon geçirdiği tespit edildi bu hafta. bu etkilemiş olabilir.
onun dışında malum sebepler;
sağlık sistemi,
kültürel sebepler,
alışkanlıklar,
bilinç ve kitle refleksleri (mesela türkiye için bana bişey olmazcılık, ölüm riskini tam idrak edememek, başkasına karşı sorumluluk taşımamak gibi)
ekonomik sebepler (hizmete ulaşabilirlik, ekipman yetersizliği,çalışma koşullarının yeterince düzenlenememesi)
ekonomik önlem ve bütçe planlamalarında yetersizlikler,
belki iklim?
0
rewlack
(14.04.20)
tüm ülkelerde aşağı yukarı böyle yasaklar. bu felçli hayat mı türkiyede. sokakta felç hayat göremiyorum ben luppo zevkinden bile mahrum değil halkımız.
0
kelepir
(14.04.20)
Turkiye’de hayat felc olmus degil +1

Bulundugum ulkede 40 gunluk sokaga cikma yasagi var, cevre ulkelerde de durumlar benzer, hayat aslinda burda felc olmus durumda ancak vaka sayisi az oldugundan dogal olarak gundem olmuyor bu ulkeler. Tabi isin bir de baska bir boyutu var. Gerek Turkiye’de gerekse de Avrupa’da bir gunde yapilan test sayisina burda 1-2 ayda ulasabiliyorlar. Turkiye’de en son galiba gunde 20.000 test yapilmisti burda gunluk ortalama 100. Istesen de test yapmiyorlar dolayisiyla vaka sayilari da oldukca dusuk gozukuyor.


Turkiye’de insanlarin hala durumun ciddiyetini anlamadiklarini dusunuyorum
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(14.04.20)
hemen her ülkede hayat durmuş vaziyette. hiçbir yerde okullar açık değil, insanlara evde kalmaları söyleniyor, bazı ülkelerde doğrudan sokağa çıkma yasağı var vs... vaka ve ölüm sayısını çok ciddiye almamak lazım. bazı ülkeler gizliyor, bazıları kapasitesi yetersiz olduğu için test bile yapamıyor.

ekvador mesela en güzel örnek. vaka sayılarına bakarsan "bu ülkede bi şey yok" dersin ama adamlar harıl harıl toplu mezar kazıyor ve evlerden o kadar fazla ölü topluyorlar ki sistem çökme noktasına gelmiş. kapasiteleri olmadığı için "bu kişide virüs var, ölüm sebebi de virüstür" bile diyemiyorlar.

bazı ülkelerde çok hızlı yayıldı. onlar fena patladı. bazı ülkelerin ise hazırlanacak ya da sıkı önlemleri erken alacak fırsatı/vakti oldu. onlar nispeten iyi gidiyor ama her halükarda dünyanın her yerinde insanlar evine kapanmış durumda. hayatın normal devam ettiği yer yok. brezilya, belarus gibi saçmasapan ülkelerde etkinlikler devam ediyor ama vatandaşlar kendi çaplarında önlem alıyor. belarus'ta futbol maçları hala oynanıyor mesela ama taraftar grupları kendi aralarında kararlaşıp maçlara gitmeyi reddediyor vs...
0
der meister
(14.04.20)
türkiye'de hayatı felç etti demek bence biraz abartmak oluyor durumu, bu 20 ülke dışında da insanların hiçbir şey olmamış gibi yaşadığını sanmak da aynı şekilde abartmak.

italya ve ispanya'da ne oldu? sağlık sistemi yetersiz kaldı, o nedenle de hayatın felç olamsının ötesinde kimin ölüp kimin tedavi olmaya devam edeceğine dair sağlık çalışanlarının seçim yaptığı üzücü bir tablo ortaya çıktı. bu da ölü sayısını çok etkiledi. sayılara bakarsanız hasta / ölüm oranının en çok olduğu ülkeler bunlar.

türkiyeye baktığınız zaman, bence süreç her ne akdar kötü yönetiliyor olsa da (cuma günkü fiyasko, sokağa çıkmamak adına daha radikal kararların alınmaması, insanlara ve şirketlere yönelik ekonomik kararların yetersiz olamsı gibi) sağlık sistemimiz gerçekten çoğu ülkeye kıyasla daha iyi işliyor ve aynı krizleri (şimdilik) yaşamıyoruz.

mesela süreci, gene sağlık sistemlerinin iyi olamsı nedeniyle en iyi götüten ülkelerden biri almanya ve rakamları ve yüzdeleri kıyaslarsanız çok benzer bir tablo göreceksiniz türkiye ile.

onun dışında rewlack ın listesine katılıyorum..
0
cedric tweedledee
(14.04.20)
turkiye'de hayati bilemem ama dunya epey yavaslamis durumda. bu bir gercek.

afrika'yi duymamanizin nedeni, ozel bir ilginiz yoksa kimsenin zaten umrunda olan bir yer degil, zira ebola zamaninda da kimse umursamadi, ayrica adamlarin ne testi var, ne test yaptirmaya gidebilecek ulasimi vs. yani oralardaki gercek sayi asla bilinemeyecek. ancak, afrika ile dogrudan calisan biri olarak, ulkelerin hemen tamaminda hayatin durdugunu soyleyebilirim.

uae, qatar vs. gibi ulkelerde de ciddi onlemler alindi, sokaga cikma yasaklari vs.
dolayisiyla her yerde onlem alindi, sayilarin dusuk oldugu ucuncu dunya ulkelerinde sebep kayit sisteminin olmamasi, ulasimin sinirli olmasi vs nedeniyle gercek sayiyi aslinda kimsenin bilemeyecek olmasi.
0
kassiopeia
(14.04.20)
20 ülke değil hemen hemen bütün dünyada hayat felç olmuş durumda.
0
acebi
(14.04.20)
(11)

canlılık nasıl oluştu

ilkot
Herkese merhaba,Soru başlıkta aslında, biraz araştırdım, youtube'dan izledim ama bunun yeterli gelmediğini düşünüyorum. Bu konu hakkında çalışan, öğrenen-öğreten arkadaşlar varsa kaynak konusunda yardımcı olabilirler mi?Bahsettiğim gaz ve toz bulutundan sonra ne oldu da bir bakteri, hücre oluştu?Teo
Herkese merhaba,

Soru başlıkta aslında, biraz araştırdım, youtube'dan izledim ama bunun yeterli gelmediğini düşünüyorum.

Bu konu hakkında çalışan, öğrenen-öğreten arkadaşlar varsa kaynak konusunda yardımcı olabilirler mi?

Bahsettiğim gaz ve toz bulutundan sonra ne oldu da bir bakteri, hücre oluştu?
Teoriler, geyikler serbest:)
0
ilkot
(10.04.20)
Biz bunun geyiğini aylardır yapıyoruz,halen ikna edemedim bizimkileri , ben kimyasal çorba teorisini savunuyorum, onlar büyülü çubuk teorisini :)

ama şu korona geçsin, buluşup tatlı tatlı tartışırız topluca :)
0
masseter
(10.04.20)
@kederle ızdırapla ben arkadaş oldum;
hücreler nasıl oluştu? en başa daha geriye gidelim! :)
0
🌸ilkot
(10.04.20)
Protein, rna, dna, hücre
0
rewlack
(10.04.20)
www.youtube.com

ama önce yuval noah harari kitaplarını okumanı tavsiye ederim. onları okuduktan sonra bu videoyu izlemiştim, biraz basit gelmişti.
0
MtKrt
(10.04.20)
Abiyogenez kuramını bi araştır, Evrim teorisi canlılığın evrimini açıklarken Abiyogenez kuramı cansızlıktan canlılığa nasıl geçildiğini açıklar. Yanında Miller-Urey deneyine de bakarsan az çok bir şeyler şekillenir.
0
angelus
(10.04.20)
Canlılık ile cansızlık arasında makro ölçekte pek bir fark yoktur. Bir kum tanesini oluşturan parçacıkların mekaniği nasıl işliyorsa, bir hücreyi oluşturan parçacıkların mekaniği biraz daha karmaşık işliyor hepsi bu. Aslında evreni matematiğin bir formu olarak görürseniz, canlılığın cansızlığa kıyasla öyle çok da matah bir şey olmadığını anlarsınız.
Anlaşılabilir olması için futboldan örnek vereyim:

10 milyon insanın bulunduğu bir gruptan Sabri Sarıoğlu vasatlığında birden fazla futbolcunun çıkması mümkün. Ama Lionel Messi gibi bir futbolcu çıkması için grubun üye sayısını 100 milyona, belki de 1 milyara çıkarmanız gerekir.
Yani kümenin eleman sayısı arttıkça kompleks yapılar bir şekilde kendine yer bulabiliyor. Bir yapı ne kadar basitse kendine yer bulma ihtimali de o kadar artıyor. Atom altı parçacıkların işleyiş biçiminden çıkan sonuç, birazcık bu.
0
fobfilm
(10.04.20)
@fobfilm:

kendisini kopyalayabilen ve dolayısıyla üreyebilen bir varlık ile bir kum tanesi arasındaki fark sadece popülasyon mudur? savınıza soru olarak yeterince cansız(kendini kopyalayamayan, üreyemeyen) molekül, atom(ismine ne derseniz) oluşunca canlılık oluşur mu?

'biraz daha karmaşık' olarak tanımladığınız şey şu an yaşadığımız hayat. anlam verme, düşünebilme, merak etme şu an bildiğimiz 'hayat'ın limit noktası. kişisel fikrim milyarlarca yıl önce bundan daha garip bir şey gerçekleştiği, sizin savınızı da duymak isterim.
0
🌸ilkot
(10.04.20)
@ilkot Verdiğim örnek biraz yanlış anlaşıldı sanırım.
Tekrardan şöyle örneklendireyim: Bir hücrenin oluşması için işlemesi gereken mekaniği sağlayan atomların bir araya gelme ihtimali % 0000000000,1 ise 10 olasılığın mümkün olduğu bir evrende hücrenin oluşması neredeyse imkansızdır ama 1000000000000000000000 olasılığın mümkün olduğu bir evrende o hücrenin oluşması neredeyse kesindir.

Farkındaysan karmaşık yapılı varlıklardan daha basit yapılı varlıklara doğru oldukça yumuşak geçişler var. Kopyalanmayı başarabilen virüsler sence nanometre ölçeğindeki bir kum tanesine mi daha çok benzer yoksa virüsle aynı sınıfta gördüğün insana mı?

Sen eğer bir kum tanesinin su molekülünden farklı olmasını "milyarlarca yıl önce bundan daha garip bir şey gerçekleşti" diye açıklamıyorsan, hücreyi neden daha garip bir şeyle açıklamaya çalışıyorsun anlamadım? Evren o kadar devasa ve karmaşık ki bazı ölçeklerde insan hayatı dediğin "çok karmaşık" yapının, bir kum tanesi kadar etkisi yok. Hatta dünya gezegeninin tamamının bile...
0
fobfilm
(10.04.20)
Jeremy England isimli bir akademisyenin bu konuda bir teorisi var. Ben de kendisinden Dan Brown'ın Başlangıç kitabı vasıtası ile haberdar olmuştum. hah tamam buymuş dedirtecek bir şey değil tabi ama okumak istersiniz belki diye aşağıya kısa bir özet içeren link veriyorum.

www.sciencefocus.com
0
road_tanker
(10.04.20)
tr.wikipedia.org
"İndirgenemez karmaşıklık" konusunu araştır.
ilk bakterinin oluşması ve ordan sadece doğal seleksiyonla insana kadar evrimleşmek için, ayrıca milyonlarca farklı canlıdaki milyarlarca farklı mekanizmanın evrimleşmesi için, gezegende toplam muhtemelen trilyonlarca "İndirgenemez karmaşıklık" makeniazmasının gerçekleşmesini beklemeniz gerekiyor.

doğal seleksiyon her zaman rastgeledir. rastgele değişimler en az atıyorum 5k dna baz değişimi gerektiren değişikleri gerçekleştiremez. yeni bir mekanizma için atgıyorum 50 kere ard arda rastgele dna değişimi gerekir. bu gerçekleşse bile sadece 50. adımda doğal seleksiyon avantajı verir canlıya. diğer 49 adımdaki değişikliğe sahip canlıların doğal seleksiyonla seçilmesinin mantıklı bir izahı yok. bu adımları tek tek açıklayacak değişimler gösterilemedi.
sadece yaratıcıya inanmak gibi ispatsız evrime inanıyor insanlar.
çünkü bilimsel açıdan başka izahımız yok.
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.20)
one strange rock diye bir belgesel serisi var, çok güzel. görseller de olağanüstü, sorularının cevaplarını bulabilirsin orada.
0
lolita
(10.04.20)
(6)

genel kültür

taha1907
selamlar sağlıklı günler..ben uzun zamandır kendimi genel kültür konusunda kendimi zayıf hissediyordum ve hazır bu karantina olayı da varken kendimin bu eksiğini kapatmak istiyorum.tam olarak böyle muhabbet ortamında her konu hakkında bi görüşüm olsun istiyorum bilmiyorum bu nasıl olur ama. youtubed
selamlar sağlıklı günler..

ben uzun zamandır kendimi genel kültür konusunda kendimi zayıf hissediyordum ve hazır bu karantina olayı da varken kendimin bu eksiğini kapatmak istiyorum.

tam olarak böyle muhabbet ortamında her konu hakkında bi görüşüm olsun istiyorum bilmiyorum bu nasıl olur ama. youtubeda önerebileceğiniz, izledikçe genel kültür yükleyen kanallar var mı?

2. sorum ve isteğim de kişisel gelişim ile iligili. kişisel gelişim kitaplarının video versiyonu var mı acaba youtubeda veya instagram vs. ?
teşekkürler
0
taha1907
(10.04.20)
bana kalırsa bunun ilk öncülü tarihtir. tarih bilmeden bir alt yapı ve kültür oluşturmak neredeyse imkansız. ben de bunu çok geç fark ettim.
0
anarsika
(10.04.20)
Valla bence insanın her konuda fikri olamaz, olsa bile bu süreçte hemen kapatılacak bir şey değil. Hem bilginiz olmadığı konuda fikrim yok diyebilmek de ayrı bir erdemdir bence. Ha nasıl olur, her okuduğunuz, dinlediğiniz, izleyip gördüğünüz bilmediğiniz şeyleri araştırarark olur. Zaman alır ama sağlam olur. Alan olarak da ilgi alanlarınızdan ya da eksik olduğunuz alanlara öncelik vererek başlayabilirsiniz.
0
Amaranta ursula
(10.04.20)
dünyada o kadar bilgi var ki tamamı hakkında fikir yürütmek bana imkansız gibi geliyor.

ve bilgi tekrarlanmadığı sürece unutulur o yüzden bence kendinizi ilgi alanlarınıza göre yönlendirin.

yukardaki arkadaş tarih demiş güzel, her konunun bir geçmişi bir tarihi var fakat fransız ihtilaline karşı bir ilgi duymuyor da ampul nasıl keşfedildi merakınız daha baskınsa ampulü seçin. ampülü araştırıken başka bir şey ilginizi çekecek ve bu en sonunda sizi fransız ihtilaline de getirebilir. fakat bunun yöntemi youtube olmamalı.
son zamanlarda popüler olan bir tarihçinin (Emrah Safa Gürkan-ESG) dediği gibi bilgi youtube'dan videodan öğrenilemez, kitapla öğrenilir. Youtube'dan sadece başlık isimlerini belirleyebilirsiniz. Derin bir şekilde öğrenmek için o konuda kitaplar okumak ve mesai harcamak gerekli.

Kendi tecrübem de buna uyuyor, youtube'dan izledim aa ne güzelmiş dediğim çoğu şey şu an sadece flu olarak aklımda. ama okuduğum ve üzerine çalıştığım düşündüğüm şeyler aklımda kalıyor.

çabanız çok naif ve güzel umarım tatmin olacağınız bilgi seviyesine ulaşırsınız.
0
ilkot
(10.04.20)
Öyle bi formül yok.
Çok okuyup, çok gezip çok dinleyip yıllarını bunlarla geçireceksin.
Tiyatroya konsere gideceksin, dil öğreneceksin, çok insanla tanışacaksın.

Muhabbet ortamında kullanmalık konsantre genel kültür diye bişey olmaz.

Tam senin durumu tiye alan bir seri var.
Flu tv’de olmaz öyle saçma tarihle başlayabilirsin.
0
rewlack
(10.04.20)
Hazır bilgiyle, hap bilgiyle, kolay tüketim alışkanlıklarıyla ancak çakma kültürel birikim sağlanır. Onları da ertesi sene sorsalar unutursunuz. Yanlış yoldasınız.
0
joker hakki
(10.04.20)
genel kültür bir hafta çalışayım sabahlayayım sınava geçip geçeyim gibi bir şey değil. ilk iş çok okumak ve herşeyi. diğer arkadaşların da dediği gibi tarih önemli. hayatının bir parçası olmalı merak etmek ve okumak devam etmezsen geri kalırsın.
0
kelepir
(10.04.20)
(3)

İspanyolca öğrenmek

dissendium
İngilizceden sonra ikinci yabancı dil olarak Almanca öğrenmek istemiştim. Başlangıç seviyesinde öğrendim ama bu dili sevmediğim için devam etmek istemiyorum. Mühendis olduğum için öğrendiğim dilin biraz da olsa işime yaramasını, iş için şansımı artırmasını istiyorum. İspanyolca ilgimi çekiyor. İspan
İngilizceden sonra ikinci yabancı dil olarak Almanca öğrenmek istemiştim. Başlangıç seviyesinde öğrendim ama bu dili sevmediğim için devam etmek istemiyorum. Mühendis olduğum için öğrendiğim dilin biraz da olsa işime yaramasını, iş için şansımı artırmasını istiyorum. İspanyolca ilgimi çekiyor. İspanyolca öğrenmem mantıklı mı? İspanyolca bilen arkadaşlar İspanyolca bilmenin faydasını görüyorlar mı?
0
dissendium
(05.04.20)
birileri sen mühendissin almanca öğren demeden yetişeyim.

dili ne amaçla öğreniyorsunuz?
belki lazım olur falan demek saçma.
isp. dünyada en çok konuşulan diller arasında. ama atıyorum yarın öbür gün almanyaya göç edeceksen şimdiden almancaya yüklen.
yok yavaş yavaş öğreneyim konuşmak için öğreneceğim dersen ispanyolca, italyanca iyidir mesela.

sırf fayda, yatırım vs düşünüyorsan çince diyorum.
0
rewlack
(05.04.20)
@rewlack, soruda dediğim gibi, Almanca öğrenmeye zaten başlamıştım, sıfır değilim ama öğrenmeye devam edecek kadar sevmiyorum. Benim amacım sadece iş ya da gereklilik için öğrenmek değil kesinlikle. Temelde kültür yatıyor. İkinci bir yabancı dil bilmek, o dili okuyup anlayabilmek istiyorum. İtalyancayı düşünmüştüm ama çok yaygın bir dil olmadığı için ona hiç başlamadım. Çince de ilgimi çeken bir dil değil.
0
🌸dissendium
(05.04.20)
tabii ki. cok rahat ögrenebilirsiniz ispanyolcayi. isinize niye yaramasin dünyanin yarisi ispanyolca konusuyor. bence cok rahat ögrenilir. ögrenemeyen varsa bence iyi calismamistir.
0
duygusuzromantik
(08.04.20)
(6)

La Casa De Papel 4. Sezon İzleyenler...

PhoenixRising
Malum karantina dolayısıyla, ailece evdeyiz. La Casa De Papel 4. sezonu aileyle izlenir mi? Diğer sezonlardaki gibi açık sahneler var mı? Yoksa bu sezon tam aksiyon ve kaçış odaklı mı?
Malum karantina dolayısıyla, ailece evdeyiz. La Casa De Papel 4. sezonu aileyle izlenir mi? Diğer sezonlardaki gibi açık sahneler var mı? Yoksa bu sezon tam aksiyon ve kaçış odaklı mı?
0
PhoenixRising
(05.04.20)
İzleme daha iyi.
Artık netflix in LGBT aşkı sıkmaya başladı.
İlla lezbiyen gay olacak. Üstüne bir de trans eklediler.
0
oldumusimdi
(05.04.20)
Var. Yiyişiyorlar devrem.
0
ryhmer
(05.04.20)
gbt öğeleri mevut.
l'ye de yakın temas var ama bir şey olmuyor.

netflix uk de bile 18 olarak işaretlenmiş bir yapım ki cinsellik 15'dir genelde.

ailenize bağlı yani. biz 13 yaşındaki kızımla beraber izledik.
0
ozdek
(05.04.20)
aileyi geç izlemeye gerek yok. bu dizi önceden bu kadar saçma değildi sanki.
0
scudman1
(05.04.20)
annem genel olarak bayıldı.

homofobik bir toplum olduğumuz için sadece öpüşen eşcinselleri görünca "aaa oldu mu şimdi" falan oldu.
ama mesela cinsiyet değiştirmiş bir karakter vardı ona bir tepki yok :D
tabi keşke toplum olarak bu homofobiyi bıraksak.

bir de siz yetişkinseniz ailenizin yanında cinsel içerikli şeyler seyretmeyi tabulaştırmayın, yavaş yavaş da olsa kırmak lazım. ortada çocuk yaşta biri yoksa, seyredenler sevişmeyi bilmiyor mu da ekranda gördükleri rahatsız edici olsun?
0
rewlack
(05.04.20)
Dogru duzgun bi sevisme sahnesi yok onceki sezonlari gibi degil. sex muhabbeti cokca var, opusmeler var.

3ten iyi ama genel olarak les bi sezondu ya maalesef :/
0
hindistan cevizi
(05.04.20)
(10)

covid-19 acil yardım

everythingok
kardeşim 1-2 gündür karın ağrısı çekiyor ve az da olsa ishal. bugün ciddi anlamda halsizlik var. ateş öksürğk yok ama yanılmıyorsam en son bu belirtileri de eklemişlerdi. 184 arıyoruz saçma sapan sesli asistan çıkıyor. nereye hangi hastaneye gidelim? istanbul avrupa yakası
kardeşim 1-2 gündür karın ağrısı çekiyor ve az da olsa ishal. bugün ciddi anlamda halsizlik var. ateş öksürğk yok ama yanılmıyorsam en son bu belirtileri de eklemişlerdi. 184 arıyoruz saçma sapan sesli asistan çıkıyor. nereye hangi hastaneye gidelim? istanbul avrupa yakası
0
everythingok
(04.04.20)
kafanıza göre gitmeyin hastaneye. almazlar çünkü. bence özel bir hastaneyi arayın. onlar daha doğru yönlendirme yaparlar. en azından bilgi konusunda yönlendirirler. Onlar da kafalarına göre hasta alamıyorlar sanırım.
0
silah taciri
(04.04.20)
öncelikle kardeşinizi bir odada izole edin. odasına mümkün mertebe girip çıkmayın, girerken de önlemlerinizi alarak girip çıkın. hastaneye başvurmanız gerekirse 112'yi aramanızı tavsiye ederim. şu an hastanelerde durum çok karışık. covid vakalarının dağılımını 112 en uygun şekilde yapmaya çalışıyor.
0
nrmnm
(04.04.20)
nefes darlığı çekmeye başlayana kadar gitmeyin.

yediği bir şey dokunmuş gibi duruyor.
0
nolmus yani
(04.04.20)
belirtileri eklediler de bu hastalığın test yapılmak üzere saptanan üç belirtisi ateş, öksürük, nefes darlığı. solunum yolları ön planda yani. şu an için en azından panik yapmayın. hele ki hastaneye gidip risk almayın derim. geri gönderilmeniz de ciddi br olasılık.
0
not dark yet
(04.04.20)
kuru öksürük veya ateş eklenirse götürün, yoksa götürmeyin. korona kapıp da dönmeyin.
0
nabrukk
(04.04.20)
sonuç pozitif çıkarsa karşınıza gelecek senaryoya hazır mısınız?

-yaşınız genç ise,
-alt hastalığınız yoksa,
-evde alt hastalığı olan biri yoksa,
-çevrenizde yaşlı biri yoksa,

test yaptırmaya gitmesin. evde kendini izole ederek hastalığını 1-2 hafta içinde atlatır. aynı sebeplerden dolayı test yaptırmaya gittim ve sonucum pozitif çıktı şu an evde doktor kontrolü altındayım. benim çevremde yaşlı insanlar mevcut, kendimi ve onları korumak için test yaptırma zorunluluğu hissettim.
0
kanlakarisikyagmur
(04.04.20)
Şu semptomlarla test bile yapmayabilirler hastanede. Ama normal randevu ile gittiğiniz dr yönlendirirse yaparlar. O doktor da zaten durum başka bir şeyle açıklanabiliyor mu diye bakar. Yani durduk yere ishal karın ağrısı da allah korusun başka önemli bir şeyi gösterebilir. Kötülerse herhangi bir doktora yani dahiliyeye tabi götürün. Korona olmaz da başka şey olabilir. Korona gözlüğünü çıkarın. Bu durum normal gelmiyorsa lütfen doktora gidin.
0
jeharfi
(04.04.20)
şu an itibari ile az da olsa ateş, neredeyse sürekli uzanmama sebep olan yorgunluk ve çok az da olsa ağızda kuruluk da başladı. odada izole sadece zorunlu ihtiyaçlarda kontrollü çıkıyor. başka odada 70 kusür yaşında tansiyon ilacı kullanan annem ve babam var. ne yapacağımı bilemiyorum yarın ilk iş okmeydanı eah’ın aciline gidelim diyorum. sonuç pozitif çıkarsa illa eve mi gönderiyorlar. orada kalma şansı yok mu? evde büyük tehlike olur
0
🌸everythingok
(04.04.20)
merhaba,
geçmiş olsun.
hastaneye gitmenizin -orada ciddi bir şekilde virüs yüklemesi alacağı için- daha riskli olabileceğini düşünüyorum.
pozitif çıkarsa ve eve sevk ederlerse evde tam izolasyon sağlayabilecek misiniz? evetse, şu anda izole edin, atlatmaya çalışsın.
öte yandan hastanede negatif çıkarsa, bi kaç gün sonra bu hastane ziyaretiniz nedeniyle onda ve veya sizde virüs çıkabilir.
panikle karar vermeyin.
0
rewlack
(04.04.20)
50 yaşından küçük alt rahatsızlığı olmayan insanları evde tedavi ile takip ediyorlar. 1 aylık otel veya kiralık daire bulursunuz yada bir akrabınız yazlığı, dağ evi vs varsa orada izole eder kendini. Her gün sabah akşam yemek götürmeniz gerekecek öyle bir yer ayarlanması lazım.
0
kanlakarisikyagmur
(05.04.20)
(5)

Neden sağlık görevlileri hazmat giymiyor?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Gerek yabancı gerek yerli basından takip ettiğim kadarıyla gözüme takılan bir şey var. Sağlık görevlilerinin çoğu sadece maske ve eldiven takıyor. Oysa hazmat giyseler daha az riske girmezler mi? Neden hazmatı bu kadar az insan giyiyor? Acaba pratik değil ve kasıntı diye mi? Yoks
Merhaba arkadaşlar,

Gerek yabancı gerek yerli basından takip ettiğim kadarıyla gözüme takılan bir şey var. Sağlık görevlilerinin çoğu sadece maske ve eldiven takıyor. Oysa hazmat giyseler daha az riske girmezler mi? Neden hazmatı bu kadar az insan giyiyor?

Acaba pratik değil ve kasıntı diye mi? Yoksa pahalı olması mı acaba? Yani tabi filtresiydi, oksijen tankıydı falan derken bayağı pahalı olur . Hatta İngiliz bir koruyucu ekipman üreticisi bir tane hazmat üretmek için alınması gereken sertifikanın 63 bin €'ya mal olduğundan bahsetmiş. Sizce bununla mı alakalı yoksa başka bir sebebi mi var aklıma gelmeyen?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.03.20)
overkill olduğu için.
0
nabrukk
(31.03.20)
Maske bile bulamadıklarını soyluyorlar. Maske yokken bu var mıdır?
0
elorelia
(31.03.20)
çünkü 3 seviyesini bulmak zor. 1. seviye hazmat bir işe yaramıyor. armoru düşük.
0
Tears of Devil
(31.03.20)
millet aç aç diye bi karkatür vardı ya hah aynen öyle.
maske yok maske.

olsa mantıklı tabiiki.
0
rewlack
(31.03.20)
Nerede yasiyorsunuz hocam? Kac gundur yeterli ekipman gonderilmiyor diye bas bas bagiran hekimlerin ttb’nin aciklamalarini gormuyor musunuz? Maskeyi bile cebimizden aliyoruz cogu zaman ne hazmati ya.
0
gibicibicis
(31.03.20)
(11)

Markete giderken corona tedbirleri alıyor musunuz ? (eldiven maske vs.)

joehigashi
Soru başlıkta. Geçen gün televizyonda Prof.Dr. Mehmet ceyhan enfekte olmamış kişilerin maske ve eldiven kullanmasının hastalık bulaşı açısından kullanmayan kişilere göre daha fazla risk oluşturduğunu söyledi.(maskenin nefes ile eldivenin ise terle nemlendiği için virüslerin üremesi için daha elveriş
Soru başlıkta. Geçen gün televizyonda Prof.Dr. Mehmet ceyhan enfekte olmamış kişilerin maske ve eldiven kullanmasının hastalık bulaşı açısından kullanmayan kişilere göre daha fazla risk oluşturduğunu söyledi.(maskenin nefes ile eldivenin ise terle nemlendiği için virüslerin üremesi için daha elverişli bir ortam yarattığından bahsetti özetle) Bir çok doktorda bu görüşü destekliyor. Siz markete gidip alışveriş yapmak zorunda olduğunuz zaman nelere dikkat ediyorsunuz, koruyucu tedbirler alıyor musunuz ?
0
joehigashi
(31.03.20)
maske, eldiven kullanmıyorum.

insanlara yakın olmamaya gayret ediyorum. pek konuşmuyorum, ağzımı aça aça yürümüyorum.
geçen çamaşırları yıkayıp duşa girecektim, bari önden markete gideyim dedim. döndüğümde hem kendimi hem kıyafetlerimi yıkadım. sık sık dışarı çıkmıyorsan bu makul ve yeterli bir önlem bence.

maske neyse de, eldiven kullanmak bana hastalığı daha bulaştırıyor gibi geliyor. elinde eldiven olunca her şey yapabilme özgürlüğüne kavuşuyor insanlar. ben eldivensiz daha dikkatliyim. ayrıca yanımda ufak bir sprey dezenfektan oluyor. sıkıveriyorum içim rahat etmezse.
0
biseysorcaktim
(31.03.20)
az önce marketten geldim. eldiven taktım sadece. kimseye 2 metreden fazla yaklaşmadım. aldıklarımı balkona attım, bozulacaklar hariç 2 gün ellemem. üstümdekileri çıkartıp makineye attım, duşa girdim.
0
scudman1
(31.03.20)
kesinlikle kullanıyorum.
mehmet hoca eminim iyi niyetle mantıklı şeyler söylemiştir ancak mantık iyi niyet bizim toplumda yok. normal şartlarda değiliz.

maskeyi,
1.hasta olduğu halde maske takmayanlardan korunmak için,
2.kendi elimi yüzüme burnuma getirmemek için kullanıyorum.

eldiveni de iki kat giyiyor ve üstüme başıma değdirmiyorum. ayrıca zaten üstümü başımı eve girince tersten çıkarıp yıkıyorum.
0
rewlack
(31.03.20)
ya şu demeçlere sinir oluyorum.tamam belki iyi niyetle söylenmiştir ama yine de sinir oluyorum.
biri de söylesin doktorlar, hemşireler, danışmada duran sağlık personeli sekreterler neden takıyor maske eldiven. yani hastaya temas etmeyeni, uzak duranı da kullanıyor.
madem sadece hastalar takmalıydı o zaman sağlıklı doktor neden takıyor ameliyat falan da yapmıyorken üstelik. bunu kimse düşünmüyor mu cidden yaa!


elbette takıyorum eldiven maske.
rewlack+1
0
jimjim
(31.03.20)
Sadece maske çünkü eldiven sadece psikolojik güven veriyor insanlara. Zaten geçirgen bir yapısı var, ellerimi illaki dezenfekte edeceğim sonrası, onun için eldiveni gereksiz buluyorum.

Bende makina yok o nedenle dışara giydiğim kıyafetler ayrı ve çıkarken sadece onları giyiyorum. Biriktirip haftada bir bir akrabamda gidip yıkıyorum. Şu an yapabileceğim daha iyi bir çözüm yok.

Onun dışında et peynir vs değilse aldıklarım dışarsı sıcaksa balkonda ya da oda sıcaklığında 2.5 saat bekletip yerleştiriyorum. Aldığım bazı ürünleri salça, ketçup, makarna gibi,, hemen kullancaksam paketlrini sabunla yıkıyorum.

Artık ne kadar işe yarıyor bilmiyorum da imkanlarım buna el veriyor şu an :)
0
superfluid
(31.03.20)
Hiçbir şey takmıyorum. Eve gelince elimi yıkıyorum sadece. Bir de dışarıda asla yüzüme ellemiyorum.
0
catch the arrow
(31.03.20)
Biz maske de, eldiven de kullanıyoruz. Bu konuyla ilgili çelişkili demeçler veriliyor, ben doğru kullanımda maske-eldiven ikilisinin koruduğuna inanıyorum.
0
gmzo
(31.03.20)
Eldiven, maske takmıyorum.
Marketler 10'da açılıyor. 10.15 gibi gidiyorum, çalışanlar dışında kimse olmuyor. Eve gelince de ellerimi yıkamaktan başka bir şey yapmıyorum.
0
yineiyisinoxford
(31.03.20)
arabada eldiven var bolca. arabadan indikten sonra eldivenleri takıyorum. alışverişimi tamamen bu eldivenle yapıyorum. arabaya geri binerken eldivenin birini çıkarıp torpidodan ıslak mendil alıp kredi kartımı o ıslak mendille (kolonyalı) silip cüzdana koyup diğer eldiveni de çıkarıp ikisini bir çöpe atıyorum.
0
Tears of Devil
(31.03.20)
Normal şartlarda maske ve eldiven korur ancak
1-maske belirli bir süreden sonra işe yaramaz hale geliyor. Değiştirmeniz gerekiyor. Islandığı için
2-eldivenler çift kat ve her 1 saatte 1 değiştirilip üstteki atılmalı
3-elinizde eldiven olması sadece elinizdeki açık yaralara bulaşma riski için gerekli olabilir. Zira eldiveniniz olmasıyla elinizi dezenfekte etmeniz açısından bir fark yok.
4-doktorlar ameliyat veya müdahaleden sonra maske ve eldivenlerini yeniliyorlar.
5-doktorların özellikle eldiven kullanması direkt şüpheli vakalara müdahale, ameliyatlarda açık yaraların her ihtimale karşı elinden enfekte olmasını engelleme, hemşirelerin de aynı sebeplerle iki hasta arasında ellerini yıkama imkanı bulamaması durumu yerine eldiven değiştirerek mikrobu bir hastadan diğer hastaya taşımaması için.
0
neysene
(31.03.20)
Evim markete 5 dakika yürüme mesafesinde. Toplu alışveriş yaptığımız için markete pek sık gitmiyoruz. Son gidişimizde, pazar günü eldiven ve maske taktık. Hızlıca alışveriş yapıp marketten çıktık.

Az önce komşum, market çalışanlarından birinin corona testinin pozitif çıktığını söyledi. Biraz korktum tabii ama gerek paketleri çamaşır sulu suyla silmemiz, hemen duş almamız, elbiseleri 60 derece yıkamamız ve eve dönünce antreyi, kapı kollarını yine çamaşır suyuyla silmemiz, ellerimizi sürekli yıkamamız... bunları düşününce az biraz rahatladım.

Umarım bir sorun yaşamayız. Şimdilik turp gibiyiz.
0
chihirovekohaku
(31.03.20)
(6)

Sahilde yürüyüşe ceza, caddeye çıkarsan ceza yok mu?

kafadanbacakli
Caddebostan sahilde yürürsen ceza yazıyorlar ama bağdat caddesinde yürürsen problem yok mu? Doğru mu anlıyorum?
Caddebostan sahilde yürürsen ceza yazıyorlar ama bağdat caddesinde yürürsen problem yok mu? Doğru mu anlıyorum?
0
kafadanbacakli
(31.03.20)
böyle saçma şey olmaz, benim evime sahilden gidebiliyorum mesela, ne diyecekler evine diğer yoldan git mi? :D
0
monicapp
(31.03.20)
Caddebostan sahil eve gidilecek yol değil. Orada hangi amaçla bulunduğun belli oluyorsa ceza keserler.
0
himmet dayi
(31.03.20)
Evet doğru, gayet mantıklı bir uygulama. Caddebostan sahile giden vakit geçirmeye gider piknik,yürüyüş,spor,balık tutma vs. Bağdat caddesi'nde ise insanların topluca birarada bulunabileceği bütün mekanlar alınan tedbirler çerçevesinde kapatıldı maksat insanların topluca bir ada bulunmasına engel olmak. Bağdat caddesi sahil gibi düşünülemez sonuçta insanlar bağdat caddesi'ni ana arter olarak olarak kullanıyor.
0
acebi
(31.03.20)
bu yasak sadece hafta sonu değil miydi? ne zaman hafta içi de dahil oldu?
0
NightBringer
(31.03.20)
doğru ve mantıklı.
boş sahilde kimse sosyalleşmek dışında bir ihtiyacını gideremez. (dükkan, iş merkezi vs yok)
ayrıca toplu halde bulunmaya elverişli.

bağdat caddesinde evi, alış verişi, doktoru vs herhangi bir ihtiyacı olabilir.
0
rewlack
(31.03.20)
aptalca bir şey. sokağa çıkma yasağı mı var anlamadım? varsa öyle bir şey devletin ilgili mercileri çıksın açıklasın. 2.5 haftadır evden çıkmıyorum bu benim insiyatifimde olan bir şey. eğer ceza kesilecek bir durum varsa 65+ gibi çıkıp açıklarlardı herhalde. öyle bir şey duymadım şimdilik.
0
golgi aygıtı
(31.03.20)
(7)

35,5'ten 36,4'e çıkan ateş

jacque
Yaklaşıyor mu yaklaşmakta olan? :(Birkaç gün önce 35.5'tu. Dünden beri 36-36,5 arasında gidip geliyor.Yaş 29, cinsiyet kadın.
Yaklaşıyor mu yaklaşmakta olan? :(
Birkaç gün önce 35.5'tu. Dünden beri 36-36,5 arasında gidip geliyor.

Yaş 29, cinsiyet kadın.
0
jacque
(29.03.20)
hasdaydın da iyileşiyormuşsun gibi geldi bana da.
0
diffarentiationation
(29.03.20)
yav dur abartma.
insan duştan çıksa o kadar oynuyor ateş

kontrol et, takipte kal ama sakin ol.
0
rewlack
(29.03.20)
Önce bi insan vücudu için "normal" kabul edilen ateşi bi "google"layıp okuyun öğrenin. Sonra yine sorun hala cevabı bulamadıysanız.

Risk için kaç derece belirlenmiş diye yine okuyup öğrenebilirdiniz ama hadi yazayım 37.5 dan sonra kademeli artan ateş..
0
superfluid
(29.03.20)
Korkmanı gerektirecek bi durum yok, evhamlı olma. Üşümemen gereken yerde üşürsen o zaman korkulacak bi ateşten bahsedebiliriz. Rahat ol.
0
antihero
(29.03.20)
atesinizi surekli olcmeyin, stres de bagisikligi dusurur. benim vucut sicakligim da 36 civarinda, herkesin normali farkli.
0
kassiopeia
(29.03.20)
ben iki haftadir ölçüyorum sürekli 37.0 ile 37.4 arasi gidip geliyor. corona miyim simdi:)?
0
lata
(29.03.20)
yukarda gerekenler söylenmiş zaten, artı olarak akşama doğru vücut sıcaklığı bi 0.5 derece artabiliyormuş normalmiş.
0
ssiradanbirigibi
(29.03.20)
(6)

Pideciye kıyma verip pide yaptırmak riskli midir?

hadi ya la
10 gündür evdeyiz, babamın canı pide çekmiş. Bizim sokakta bir pideci var, kıymayı verip yaptırsak çok mu riske girmiş olurum?Pişince sorun olmuyor ama pideyi fırından aldıktan sonra paketleme sürecinde illa ki dokunuyorlar.Ne yapsam çok kararsız kaldım.
10 gündür evdeyiz, babamın canı pide çekmiş. Bizim sokakta bir pideci var, kıymayı verip yaptırsak çok mu riske girmiş olurum?

Pişince sorun olmuyor ama pideyi fırından aldıktan sonra paketleme sürecinde illa ki dokunuyorlar.
Ne yapsam çok kararsız kaldım.
0
hadi ya la
(29.03.20)
İnternette sık sık evde kıymalı pide lahmacun tarifi gördüm. Olağanüstü halde taş fırın lezzetinden ödün verebilirseniz bence fırında deneyin, hiç yoktan iyidir zaten lezzeti kıymasında
0
helena
(29.03.20)
Yeri gelir boyle bi riske girilir ama pide icin asla :)
0
Flipsflops
(29.03.20)
kıymayı niye sen veriyorsun ki? kıyma pişecek zaten, sonra da kimse dokunmayacak. eğer eldivensizse pidenin dışı risklidir ama eldiven takarlar muhtemelen ve gelince kutusunu hiçbir yere değdirmeden atarsan bence bir sıkıntı olmaz.
0
ahm1
(29.03.20)
bi samsunlu daha.
abi pide yemezseniz ölür müsünüz?

yemeyiverin bi kaç ay.
ya da kendiniz yapın.
risk sıfır değil yani.
0
rewlack
(29.03.20)
Hazir donmus pide alin evde isitip yiyin
0
basond
(29.03.20)
Alıp 1-2 gün bekletmek ve öncesinde 60 derecede ısıtmak da bir fikir.
0
hair freak
(29.03.20)
(9)

eve gelen market poşetlerini dezenfekte ediyor musunuz?

condom kurşunu
biz alıp balkona koyuyoruz birkaç saat bekleyip öyle alıyoruz içinden. yedikçe de sabunlu suyla siliyoruz vs. sizde durum ne?
biz alıp balkona koyuyoruz birkaç saat bekleyip öyle alıyoruz içinden. yedikçe de sabunlu suyla siliyoruz vs. sizde durum ne?
0
condom kurşunu
(28.03.20)
2 gun balkonda tutuyordum artik atiyorum. Korkuyorum iyice :/
0
bradshaw
(28.03.20)
ürünleri hemen çıkartmam gerekmiyorsa 48 saatten fazla tutuyorum.
hemen çıkartacaksam atıyorum.
0
rewlack
(28.03.20)
eve giren her obje yıkanıyor, yıkanamayacak olanlar kimsenin girmediği bir odada min 48 saat güneşte kalıyor.
0
angelofdeath
(28.03.20)
Biz direkt eldivenli ellerimizle kapinin disinda malzemeleri cikartip, toplayip atiyoruz.
0
la.luna
(28.03.20)
benim teknik şu.
migros sanalmarket'ten alıyorum. evin altında depoya koyduruyorum.
sonra 1 gün bekliyorumki getiren elemanın nefesinden havada asılı virüsler yere çöksün.
sonra 1:10 sulandırılmış çamaşır suyunun içinde 1 dakika bekletip, ayrı kapta suyun içinde bekletip, sonra kurumaya bırakıyorum.

eğer ambalajın içindeki ürünü boşaltabiliyorsam tekniğim şöyle.
mesela fasülye,mercimek gibi. makasla ambalajı kesip 5 lt pet şişesinin içine huniden döküyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(28.03.20)
uzgunum ama hayir. bunun sonu yok.

yalniz yasiyorum, her sey kontrolum altinda.
0
yoggi
(28.03.20)
Biz balkona koyuyoruz 1 gun
0
engiribord
(28.03.20)
Ateş kara yanılıyor ya da sallıyor
www.livescience.com
the new england journal of medicine'e göre, plastikte 72saate, çelikte 48saate kadar tutunabiliyor(viable).
www.nejm.org

62-71% etanol ya da
0,5% hidrojen peroksit ya da
0,1% sodyum hipoklorit içeren dezenfektanla garantili temizlenebiliyor coronavirus
0
esref
(28.03.20)
Buharlı temizleyicilerle kapı girişinde buhar tutsak işe yarar mı acaba?
0
🌸condom kurşunu
(28.03.20)
(9)

şişli'den maltepe'ye taşınmak mantıklı mı? (deprem sebebiyle)

ahm1
depremden çok korkuyoruz da. şişli'deki 335 yıllık binadan maltepe'deki 15 yıllık binaya taşınmak mantıklı mıdır?şu haritaya bakıyorum: https://evrimagaci.org/public/content_media/0aa1ce91b08725033f286e1628321926.gifşişli'nin zemini maltepe'den daha iyi gözüküyor.ayrıca şu haritada da şişli 2. derec
depremden çok korkuyoruz da. şişli'deki 335 yıllık binadan maltepe'deki 15 yıllık binaya taşınmak mantıklı mıdır?

şu haritaya bakıyorum: evrimagaci.org

şişli'nin zemini maltepe'den daha iyi gözüküyor.

ayrıca şu haritada da şişli 2. derece, maltepe 1. derece deprem bölgesi olarak gözüküyor: cdn.evrimagaci.org:no_upscale():format(webp)/evrimagaci.org%2Fpublic%2Fcontent_media%2F2fd27df58cf21691b116fb1c4b7e10b9.jpg
0
ahm1
(28.03.20)
Zemin çelik olsa da yapı dandikse kağıt gibi dağılır, zeminin sağlam olması yüksek yapılar için maliyeti düşürür ya da yükseltir sadece, yoksa uygun teknikle kuma bina inşa etsen depremde yıkılmaz.

Dakika durmayın, taşının.
0
John Bloor
(28.03.20)
Şişli'den Maltepe'ye taşınmak kesinlikle mantıklı değil. Zemini iyi değil Maltepe'nin. Şişli ve civarında sağlam zeminli bir yeni binaya taşınmanız kaygılarınızı azaltacaktır.

Maltepe'ye taşınınca bu sefer oranın 1. derece deprem bolgesi olduğu gerçegi sizi korkutacak.
0
chihirovekohaku
(28.03.20)
@john bloor: ama fay hattına çok yaklaşmış oluyoruz ya. bu büyük bir sıkıntı değil mi?

@chihi: işte, şu an bile kaygılandırıyor.
0
🌸ahm1
(28.03.20)
Marmara'da 7+ üzeri deprem üretmesi beklenen dört ayrı fay hattı var. Nereye taşınırsanız taşının fay hattına yakın olacaksınız. Cenk Yaltırak'ın MTA'nın haritalarını kullanarak yaptığı ivme haritaları var. Şu grupta detayları var: www.facebook.com Maalesef semt veya sokak bazında detay veren bir harita yok.

Bence bu konuda tavsiye vermek için bilinmesi gereken bir sürü parametre var. Yani zemin ve bina sağlam olsa bile çevredeki binaların veya istinat duvarlarının zarar verme ihtimali var. Ben olsam bir uzmanına danışırdım ama o uzmanı bulmak ayrı bir mesele :(
0
bruce mclaren
(28.03.20)
"Nereye taşınırsanız taşının fay hattına yakın olacaksınız."

ne kadar kuzeyde olursan o kadar iyi diye biliyorum ben.
0
🌸ahm1
(28.03.20)
maltepenin neresi?
e-5 ve üstü nispeten iyi
yeni bina eskisinden her açıdan iyidir.

taşının.
0
rewlack
(28.03.20)
Fay hattının üzerinde de olsan yeni bina eski binaya göre her zaman avantajlı.

Yeni ve eski diye ayırmamız yaşla alakalı değil aslında, bize göre 99 depremi öncesi ve sonrası olarak bir çağ kapanıp bir çağ açıldı inşaat sektöründe.
0
John Bloor
(28.03.20)
Sisli zemini saglamdir dogrudur da o zeminin ustundeki bina saglam mi peki

Bu lafi cok duyuyorum.. ama canim bizim zeminimiz saglam...bunu soyleyen de eski ve kacak katli binada oturuyor..

Cahillik mi avuntu mu karar veremiyorum nolduguna..

Her turlu genc bina daha iyidir yani.

Ama su ara tasinamazsin ki :(
0
Flipsflops
(28.03.20)
Maltepe dediginiz yer buyuk bir yer, sahile yakin oturmazsaniz e5 ustu sitelere bakin. Her yerinin zemini kotu degil. Nish adalarin ustu kayalik mesela
0
engiribord
(28.03.20)
(7)

Evdekal gunlerindr mutfakta degisik ne yapabiliriz kendimize?

stavro
Siz neler yaptiniz/yapiyorsubuz mesela? Normalde yapmadigim degisik seyler hazirlayim diyorum, madem evdeyiz degisik lezzetli seyler deneyelim.Aklima sebzeli noodle dan baska bir sey gelmiyor:)
Siz neler yaptiniz/yapiyorsubuz mesela? Normalde yapmadigim degisik seyler hazirlayim diyorum, madem evdeyiz degisik lezzetli seyler deneyelim.
Aklima sebzeli noodle dan baska bir sey gelmiyor:)
0
stavro
(28.03.20)
Gubidik buzfeed tasty tariflerini deneyebilirsin.
instagram.com
0
Bruce
(28.03.20)
kestaneli beyaz çikolatalı sufle yapmayı düşünüyorum. bir ara çıkıp sebze alırsam peynirli ve sebzeli pizza yapacağım.
ilave: kahvaltıda da pırasalı omlet yaptım, çok güzel oldu, niye daha önce yapmamışım dedim.
0
pati
(28.03.20)
Biz pizza ve ekmek denedik ki bundan sonra da ara ara yaparım. Bir de normalde hiç ugrasmayacagim orman meyveli pasta denemesi yaptım.

Haftaya da mantı deneyeceğim sanırım.
0
fraise
(28.03.20)
çeşitli ekmekler deneyebilirsin.
0
sutlu nescafe
(28.03.20)
mücver
humus
fırında soslu nohut cipsi
0
rewlack
(28.03.20)
fırında beşamel soslu kabak
0
catch the arrow
(28.03.20)
Hamburger ekmeği deniyorum şimdi. Bakalım ne olacak
0
sutlu nescafe
(28.03.20)
(8)

Memlekete gideyim mi ya?

nefertarii
Kardesimle beraber Istanbul'dayiz ama annemlerin yanina donelim diyoruz? Belirsiz bir sure... Ben evden de calisabiliyorum onun zaten okulu acilmayacak artik. Ucak seyahati yapabilir miyiz sizce? cok mu buyuk vurdumduymazlik yapmis oluruz? Maske falan takacagiz. Cebimizde kolonyayla geziyoruz zaten.
Kardesimle beraber Istanbul'dayiz ama annemlerin yanina donelim diyoruz? Belirsiz bir sure... Ben evden de calisabiliyorum onun zaten okulu acilmayacak artik.

Ucak seyahati yapabilir miyiz sizce? cok mu buyuk vurdumduymazlik yapmis oluruz? Maske falan takacagiz. Cebimizde kolonyayla geziyoruz zaten.

Bir akil verin lutfen.
0
nefertarii
(27.03.20)
Lütfen bulunduğunuz yerden ayrılmayın zaruret haricinde dışarı çıkmayın. Günlerden beri bütün yetkililer bunu söylüyor hem kendiniz hem çevreniz için bulunduğunuz yeri terketmeyin ve mümkün olduğunca dışarı çıkmayın.
0
acebi
(27.03.20)
gerçekten ayrımına varamadım ama

dalga geçiyorsanız komik değil,
milletin yakını öldü burada.


ciddiyseniz asla öyle bişey yapmayın. uçak falan asla. illa da gideceğiz diyorsanız ben olsam gittiğimde orada ya da daha güzeli gitmeden önce bir 10-15gün kendimi tamamen karantinaya alır sonra da araba/taksi tutup giderdim.
keyfiniz için tatile gider gibi annenizin yanına gidebileceğiniz bir süreçte miyiz sizce? birine bişey taşısanız bu veballe yaşayabilir misiniz?

maske kolonya ne yazıkki 20 gün önceki koruma yöntemiydi. şu an sıfır temas sürecindeyiz. yani herhangi bişeyle sıfır temas. ya da aşırı steril şekilde temas. plastik, kumaş vs dahil.

gitmeyin.
0
rewlack
(27.03.20)
Gidin. Giderken havalimanındaki koltukları filan dilleyin hatta, işi şansa bırakmayın.
0
elorelia
(28.03.20)
gitmek mecburiyetinde değil gibi duruyorsunuz, o halde gitmeyin. ailenize virüs taşıyabilirsiniz, yolda başkalarına virüs bulaştırabilirsiniz, yolda size virüs bulaşabilir, ailenizde varsa onlardan size virüs bulaşabilir... biraz pimpirikli olunması gereken bir dönem.
0
knight of cydonia
(28.03.20)
bu saat itibariyle istesende gidemezsin zaten. şehirler arası yolculuklar sözde yasaklandı. uygulamayı görücez.
0
scudman1
(28.03.20)
ben de benzeri bir durum içerisindeyim, babam da rahatsız. bağışıklık sistemi çok düşük ve yolda enfekte olmaktan çok korkuyorum.
0
kvlknctk
(28.03.20)
gencler gitmek istememin sebebi annemle babamin yaninda olmak ya. ikisi de risk grubunda yas itibariyle degil ama kronik bronsit hastasi ikisi de ve sigara iciyorlar. her gun goruntulu konusarak nasil etkili olabilirim onlar uzerinde bilmiyorum ama gorucez.
0
🌸nefertarii
(28.03.20)
bence gitmeyin.Onlara bulastirabilirsiniz
0
turkuaz
(28.03.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.