Giriş
(15)

sezen aksu şarkısı

jesues
sezen aksu'nun bir parçasının introsunda ud hızlı bir melodiyi kesik kesik çalıyordu. mırıldanmaktan anam ağladı ama şarkıyı bulamıyorum. bir zahmet bulduruverin ahali.
sezen aksu'nun bir parçasının introsunda ud hızlı bir melodiyi kesik kesik çalıyordu. mırıldanmaktan anam ağladı ama şarkıyı bulamıyorum. bir zahmet bulduruverin ahali.
0
jesues
(05.12.23)
doğru mırıldandığımdan bile emin değilim ki:)
0
🌸jesues
(05.12.23)
(bkz: vazgeçtim) mi?

ud varsa müziği ara dinkjian'a ait olabilir.
0
brkylmz
(05.12.23)
değil.. vazgeçtim, sarı odalar, ben sende tutuklu kaldım... gibi bilinen şarkılardan değil.
0
🌸jesues
(05.12.23)
ud taksimi olmasın. bunda söz yok gerçi ama bir ihtimal dedim.
0
Improbable
(05.12.23)
Yine mi çiçek?
0
zihua
(05.12.23)
alaturka ya da izmirin kızları? :)
0
candide
(05.12.23)
maalesef bunlar değil.. iki gündür yıprandım şarkıyı ararken ama bulamıyorum.
0
🌸jesues
(06.12.23)
Keskin bıçak
0
epleindebisous
(06.12.23)
keskin bıçak değil.. ya 16 lık ya da 32 lik notalarla çalıyor parçayı. ama kesik kesik.. melodiyi de tam olarak hatırlayamıyorum. hatırlasam notalarını yazardım belki bulan çıkardı..
0
🌸jesues
(06.12.23)
Google uygulamasında şarkı mırıldandığınız zaman buluyor. Baya da hata payı kabul ediyor yani. Bi şansınızı deneyin
0
nundu
(06.12.23)
yok yav, bulunmuyor. sanırım kendim uydurduğum bir beste bu ama sezen aksuya ithaf etmişim gibi bir durum var. emeği geçen herkese teşekkür ederim..
0
🌸jesues
(06.12.23)
"erkekler" ?

www.youtube.com
0
swallowed arsenic
(06.12.23)
maalesef bu da gol değil..
0
🌸jesues
(08.12.23)
0
11ao
(12.12.23)
şarkıyı buldum. yol arkadaşım imiş.. 1.5 yıl sonra nihayet diyeyim.
0
🌸jesues
(29.05.25)
(5)

Kahveci tuvaletinde Opet tarzı dönen klozet poşeti olur mu sizce?

ekrem abiniz
Bir arkadaşım 2.-3. nesil karışık güzel bi kafe açıyor. Tuvaletleri çok temiz olsun istediği için Opet’lerde gördüğümüz sensörlü, poşetin döndüğü klozet kapağından koymak istiyor. Mimari olarak tasarımı hoş bi yer, sensörlü kapak mimariye uymuyor ama temizlik olarak bence en iyisi. Siz ne düşünürsü
Bir arkadaşım 2.-3. nesil karışık güzel bi kafe açıyor. Tuvaletleri çok temiz olsun istediği için Opet’lerde gördüğümüz sensörlü, poşetin döndüğü klozet kapağından koymak istiyor. Mimari olarak tasarımı hoş bi yer, sensörlü kapak mimariye uymuyor ama temizlik olarak bence en iyisi.

Siz ne düşünürsünüz?
0
ekrem abiniz
(05.12.23)
hiç sevmem. klozetin arkasına sifonu çektikten sonra giden klozet kapak örtüsü kağıtları var onlardan koymasını öneririm.
0
a darkness coming
(05.12.23)
En temizi. Müşteri açısından ucuz görünebilir ama aslında müşteri açısından da en konforlusu oluyor.
Çünkü manuel serilen kağıt örtülerde kimi müşteri kullanırken kimisi kullanmıyor. Klozet kapağı yine kirleniyor. Bu sefer tuvaleti düzgün kullanacak insan da pis bi tuvaletle karşılaşmış oluyor.

Onun yerine otomatik dönen klozet poşeti en temizi.
Hele de sirkülasyonun yoğun olduğu dönemleri olacak bir kafe ise şart.
0
zimbirik
(05.12.23)
Sırf tuvaletinde bu zımbırtı var diye tercih ettiğim kafeler oldu. Bence bir umumi tuvaletin en premium hâli. O klozetin arkasında durup kendi koyduğun şeyler pek hijyenik gelmiyor bana.

Müşteri olarak bana en çok güven veren ve tuvalette görünce mutlu olduğum temizlik önlemi bu. Hiç müşterilerin görünce ucuz göreceğini ya da sevmeyeceğini düşünmemiştim daha önce.
0
nundu
(05.12.23)
mutlaka olmali bence de.
0
65 derece
(05.12.23)
o kafeyi tercih etmeme sebep olur mu pek emin değilim ama tuvaleti kullanacak olsam çok memnun olurum ben de.
0
a7x
(05.12.23)
(14)

Tuvalet kağıdını peçete gibi kullanmak

Bir ben var benden şurada
Bu sizce ne kadar doğru, böyle bir şey olabilir mi? Birkaç gün önce arkadaşlarla aramızda bu konu üzerine bi konuşma geçti. Mesala yemek yerken kağıt peçete ihtiyacınız olsa ve evde kağıt peçete kalmadığını fark etseniz elinizi ağzınızı kullanılmamış/sıfır bi tuvalet kağıdıyla siler miydiniz? Ben "a
Bu sizce ne kadar doğru, böyle bir şey olabilir mi? Birkaç gün önce arkadaşlarla aramızda bu konu üzerine bi konuşma geçti. Mesala yemek yerken kağıt peçete ihtiyacınız olsa ve evde kağıt peçete kalmadığını fark etseniz elinizi ağzınızı kullanılmamış/sıfır bi tuvalet kağıdıyla siler miydiniz? Ben "abi ben galiba kullanmazdım çünkü bunlar en nihayetinde geri dönüşümlü kağıtlar, yani her ne kadar yıkanıp paklansalar da psikolojik olarak rahatsız olurdum kullanmazdım" dedim, siz ne dersiniz?
0
Bir ben var benden şurada
(03.12.23)
cok lazimsa kullanirim ama onlar cok ince oluyor yaprak yaprak oldugu icin. ekstra bir onyargim yok.

hic mi hasta oldugunuzda yani basiniza tuvalet kagidi rulosu alip burnunuzu silmediniz :)
0
yoggi
(03.12.23)
Sen havlu kağıt ya da selpaklarin geri dönüşümsüz saf selulozdan üretildiğini mi düşünüyorsun ?

Kullanırdım psikolojik olarak rahatsız olacak çok daha büyük şeyler var sıra buna gelmez.
0
Mcfly
(03.12.23)
kullanırım, psikolojik olarak rahatsız olmam
0
freebird5406_2
(03.12.23)
işyerinde asla kullanmam.
evde son seçenek olarak kullanırım.
kağıt mendil + peçete + havlu yoksa son seçenek olarak.
paketten bir tane hiç açılmamış alarak.
0
tabudeviren
(03.12.23)
ben hep kullanıyorum ne var ki bunda. tuvaletten alıp kullanmıyorum tabii, paketinden çıkmış sıfır halini alıp kullanıyorum, o da aynı fabrikadan çıkmış bir şey öbürü de sonuçta.

bu arada aynı bu muhabbet daha yeni izlediğim şu programda rapçi sefo tarafından yapılmıştı: youtu.be
üzerine bu soruyu görmem garip oldu :)
0
kim bilir
(03.12.23)
Teknik olarak anal bölge yüz bölgesinden daha hassas ve olumsuzluklara daha açık bir bölge değil mi? Hele ki hemoroid gibi faktörler iyice hassasiyet yapıyor.

Bu açıdan malzeme farklı olacaksa bile eminim tuvalet kağıdı daha makul bir seçenek olurdu.

Yani ben kullanmam şahsen, aklıma gelmez çünkü. Peçete yoksa gider elimi, ağzımı yıkarım. Zaten peçeteye silince de yemekten sonra yine elimizi ağzımızı yıkamıyor muyuz?

Ama eğer o an biri uzatsa al diye, hiç aklıma gelmez sizin gibi dülünmek. Sorunsuz kullanırım.
0
akhenaten
(03.12.23)
Kullanırım. Evde kağit havlu bitti dün, yenisini kadar açılmamış bir ruloyu kullandım sonra yeni kağit havlu alınca tuvalete koydum tuvalet kağıdını.

Öğrenciyken nezle olunca sınifa tuvalet kağıdı götürüyordum ya selpaktan daha yumuşak oluyordu ahshs herhangi bir tiksinme oluşmuyor bende bu konuda
0
nundu
(03.12.23)
bu duyuruyu okurken masamda duran tuvalet kağıdıyla bakıştık. her türlü kullanırım.
0
scudman1
(03.12.23)
kullanıyoruz zaten, çoğu kişi de kullanıyor. asıl garip olan durum sizinki :)
0
candide
(03.12.23)
Evde peçete, havlu kalmamışsa yeni ruloyu paketten alıp kullanıyorum, nezle olduğumda diğer peçeteler sert geliyor, bir ürün var onu bulamazsam ruloyla dolaşıyorum. Hepsi aynı şartlarda ve benzer malzemeyle üretiliyor duyduğum kadarıyla.
0
take stay
(03.12.23)
Çok sorun edilecek bir şey değil.

Ama uzun süredir görmediğimiz bir arkadaş ailesiyle ziyarete gelir de kendilerine bir şeyler ikram edilirse veya buna benzer davet etme gibi durumlarda her zaman için normal peçete bulundurmak daha iyi.
Yemeğin ortasında,
- ya kusura bakmayın evde normal peçete bitmiş.. diyerek kendilerine tuvalet kağıdını uzatmak uygun olmaz.
0
diyecevaplandı
(03.12.23)
kullanırım tabii ki, hiç düşünmemiştim hatta böyle bir şeyi şu ana kadar.

asıl beni rahatsız eden tam tersi durum. evde tuvalet kağıdı bitince popo silme işini diğer selpak ya da peçetelerle yapmak zulüm gibi geliyor.
0
king lizard
(03.12.23)
eve neredeyse hiç peçete almadım. hep tuvalet kağıdı kullanıyorum. misafir geliyor arada onlara da tuvalet kağıdı uzatıyorum :D
0
glamdr1ng
(03.12.23)
Kullanirim/ kullanıyorum hiç öyle takıntılarım yok.
0
wilhelmwasmuss
(04.12.23)
(5)

Kaliteli İngilizce-Türkçe Sözlük Tavsiyesi

zen1th
Merhaba,Uzun bir aradan sonra tekrardan İngilizce çalışmaya dönüyorum. İngilizce-İngilizce sözlüğüm var ancak Redhouse dışında İngilizce-Türkçe sözlük arıyorum. Yardımcı olabilecek olan var mıdır acaba?Teşekkürler.
Merhaba,

Uzun bir aradan sonra tekrardan İngilizce çalışmaya dönüyorum. İngilizce-İngilizce sözlüğüm var ancak Redhouse dışında İngilizce-Türkçe sözlük arıyorum. Yardımcı olabilecek olan var mıdır acaba?

Teşekkürler.
0
zen1th
(02.12.23)
tureng.com ?
0
archmage mahmut
(02.12.23)
anlamsiz geliyor
(02.12.23)
İnternet varken basılı sözlüğe hiç gerek yok ya bence. Gereksiz bir nostalji yani. İnternette tureng, google translate, deepl, Merriam Webster falan her işini görür. Hatta herhangi bir sözcüğü Google'a yazsan bile anlamını, örnek cümleyi falan veriyor. Basılı sözlüğün hiç bir ekstra faydası olduğunu düşünmüyorum tam tersi hamallık yani
0
nundu
(03.12.23)
Gereksiz olmasina ek olarak yavaslatir yani, negatif bir sey. Illa bir sey kullanacaksan chatgpt orada duruyor
0
hot potato
(03.12.23)
Online olarak en iyisi

Cambridge dictionary (türkçe
ingilizce)
0
Zetnikov
(04.12.23)
(1)

Euro 2024 biletleri

tchuck
ben geçen aylarda bilet almıştım.round 16'nın 2A 2B maçı berlinde.bu şuanki sisteme göre hangi takımlar olabiliyor?A ve B grubunun ikincilerinin maçı mı? (bu da saçma, 1. ler 2. lerle oynar benim bildiğim) buna bakabileceğimzi bir yer var mı?bir de yeniden bilet başvurusu açmışlar. Tüm F2 maçlarına
ben geçen aylarda bilet almıştım.

round 16'nın 2A 2B maçı berlinde.

bu şuanki sisteme göre hangi takımlar olabiliyor?

A ve B grubunun ikincilerinin maçı mı? (bu da saçma, 1. ler 2. lerle oynar benim bildiğim)

buna bakabileceğimzi bir yer var mı?

bir de yeniden bilet başvurusu açmışlar. Tüm F2 maçlarına başvurdum, F2 türkiye mi demek?
0
tchuck
(02.12.23)
En iyi 4 3. de tur atladığı için grup ikincileri oynuyor evet.

F1 Türkiye oluyor.

Wikiden bakabilirsin
0
nundu
(02.12.23)
(4)

qcy marka kulaklığın servisini bilen var mı

kibritsuyu
daha aldığım gün ilk kullanımda sol tekindeki ses kısılarak giden ve ne yaptıysam tekrar gelmeyen qcy t13 marka kulaklığın bir servisi, muhatap olabileceğimiz bir yetkilisi metkilisi var mı acaba? yani göndereyim, tamir mi ediyorlar, iade mi alıyorlar ne halt ediyorlarsa artık.içinden ne telefon çık
daha aldığım gün ilk kullanımda sol tekindeki ses kısılarak giden ve ne yaptıysam tekrar gelmeyen qcy t13 marka kulaklığın bir servisi, muhatap olabileceğimiz bir yetkilisi metkilisi var mı acaba? yani göndereyim, tamir mi ediyorlar, iade mi alıyorlar ne halt ediyorlarsa artık.

içinden ne telefon çıktı, ne adres çıktı. bi tane uyduruktan web sitesi var, orada da bir iletişim formu. onu doldurup gönderince artık insaf edip ararlarsa diye bekliyoruz aylardır.ne bir telefon var, ne bir adres var. yani en azından ben bulamadım.

bu gerizekalı aletin garantisi için kime başvuruyoruz?
0
kibritsuyu
(02.12.23)
Resetlediniz mi hocam kulaklığı?
0
glamdr1ng
(02.12.23)
Belki 20 kere resetledim. Defalarca bağlantıyı koparıp yeniden bağladım. Farklı cihaza bağladım, resetledim bağladım, resetlemedim koparıp bağladım. Kulaklıklar kutudayken resetledim, dışarıdayken resetledim, teki dışarıda teki kutuda resetledim. şarjı full gösteriyor ama belki bitmiştir dedim şarj ettim. Belki kutunun şarjı bitiktir, o bitikken kulaklık daç alışmıyordur falan dedim, kutuyu da şarj ettim. Olması gereken her kombinasyonu denedim. Bir tek sabunlu suyla yıkamadığım kaldı.

Bu arada telefon kulaklığı görüyor, şarj seviyesini gösteriyor (o da full), üstüne tıklayınca ayarlanan fonksiyon çalışıyor (yani sol kulaklığa tek dokununca şarkı atla demişsem şarkıyı atlıyor). Ama ses yok. Sadece ses yok.

Düzeltmenin bir yolu varsa ona da razıyım. Yolu yoksa da Allah rızası için bir servis, bir telefon bulayım da göndereyim garantiye.
0
🌸kibritsuyu
(02.12.23)
2018'deki bi haberde qcy kvk garantisi ile Türkiye'de diye bir ibare gördüm. Kvk'ya sorabilirsiniz belki? Ama qcy, haylou gibi dandik çin markalarından pek kalite beklememek lazım. İkisini de kullandım ve çok sorun çıkaran markalar. Şimdi Samsung'un kulaklığını kullanıyorum baya memnunum.
0
nundu
(03.12.23)
Yumruğu koyup ikiye ayırdım sonunda. Dünyadaki tek kulaklık bu kalsa da ne alır kullanırım, ne almak isteyen olursa aldırırım.
0
🌸kibritsuyu
(06.01.24)
(6)

Mikrodalga ne kadar zararlı gerçekte? Kullanıyor musunuz?

winston insani
Merhaba,Babam ev hediyesi olarak mikrodalga fırın almış arçelikten. Ben pek kullanmıyordum şimdiye kadar "sağlık" açısından ama babam alınca şimdi mecburen bunu mutfağa koyup kurmak gerekiyor.Siz kullanıyor musunuz? Veya gerçekten bahsedildiği kadar sağlıksız bir yöntem mi mikrodalga fırın? Doğru ku
Merhaba,

Babam ev hediyesi olarak mikrodalga fırın almış arçelikten. Ben pek kullanmıyordum şimdiye kadar "sağlık" açısından ama babam alınca şimdi mecburen bunu mutfağa koyup kurmak gerekiyor.

Siz kullanıyor musunuz? Veya gerçekten bahsedildiği kadar sağlıksız bir yöntem mi mikrodalga fırın? Doğru kullanmak için tavsiyelerini varsa alabilirim.
0
winston insani
(01.12.23)
bebek mamaları bile mikrodalgada ısıtılıyor. ben içim rahat şekilde kullanıyorum.
0
brakgn
(01.12.23)
Sağlıksiz olduğuna dair hiç bir kanıt yok. Rahat rahat kullan.
Pişirmek için değil ısıtmak için kullanıyorum sadece
0
kisa
(01.12.23)
Zararlı olması için hiçbir sebep yok
0
nundu
(01.12.23)
Zararlı olduğuna dair bir kanıt yok benim bildiğim, insanlara bu algı nereden oturmuş; hiç bilmiyorum. Yıllardır da kullanırım.


İçine alüminyum folyo vs koymadiginiz müddetçe sorun yok.
0
fraise
(01.12.23)
ilk defa duyuyorum böyle bir şey. niçin zararlı olsun ki
0
abelardo
(01.12.23)
Evrim Ağacı linki: dar.vin

deq.utah.gov
ionizing olanlar zararlı.
0
nhk ni youkosu
(01.12.23)
(10)

erkekler neden atkı takmıyor

penceredengorunenmorbina
böyle bir şey gözlemledim.ihtiyaç mı duymuyorsunuz, genel olarak takılmadığı için mi takmıyorsunuz?
böyle bir şey gözlemledim.
ihtiyaç mı duymuyorsunuz, genel olarak takılmadığı için mi takmıyorsunuz?
0
penceredengorunenmorbina
(30.11.23)
Atkı aksesuar gibi bir şey, gereksiz yük. F/P yok.
0
Bir ben var benden şurada
(30.11.23)
gereksiz yük geliyor. takan baya var ama.
0
jelly bear
(30.11.23)
gereksiz yük +1
takan bir daha takmamıştır çünkü kesin bir yerde unutmuşuzdur veya hacılamışlardır.
0
lazpalle
(30.11.23)
ben takıyorum, soğuğu güzel kesiyor bence.

edit: yük olma konusu şöyle, mont giyince cepleri yetiyor sadece onunla çıkıyoruz diyorsanız evet. Ama ben hep bi sırt çantasıyla dolaşıyorum çünkü laptop veya tablet yanımda oluyor, şemsiye oluyor, ıslak mendil vs. koyabiliyorum bu sebeple zaten atkıyı da çıkarınca koyacağım bir çanta hazır.
0
nhk ni youkosu
(30.11.23)
Ben çok severim ya. Hatta herkes sever diye biliyorum, karikatürü de var umut sarıkayanın.

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
Tisatiaşer
(30.11.23)
Erkek arkadaşım 39 yaşında ilk defa benim hediyem ile atkı taktı. Öncesinde “ne gereksiz” diyordu şimdi kendi kendine gidip ikinci bir atkı daha almış :d

Bence çoğu denemediği için farkı bilmiyor. Atkı müthiş bir icat.
0
ruhen hastayim ben
(30.11.23)
Sıcaklıyorum hemen.

Bir de İstanbul'da öyle çok soğuk olmuyor kendi yaşam düzenimde en çok birkaç saat dışarıda oluyorum. Saatlerce soğukta yağmurda kalacak olsam içlik bile giyerim rahatıma düşkünümdür.

20'li yaşlarımda da bere takmazdım artık takıyorum. Emekliliğim yaklaşınca atkı da takmaya başlarım belki belli mi olur :D
0
chicha_v2
(30.11.23)
çocukken annemin üşütme atkı tak baskıları sonucu takmam dışında kendi isteğimle takmadım hiç herhalde. Boynum üşümüyor ki benim o açıdan çok mantıksız buluyorum. Benim bi burnum üşüyor atkının işe yarayabileceği alanda, orda da gözlüklü olduğum için atkıyı burna kadar çekince gözlük buğulanması gibi sekonder sıkıntılar çıkıyor.

Ayrıca çok komik biliyorum ama atkıyı boyna düzgün dolamayı beceremiyorum. Mağazalarda bi iki denemiştim kendimi boğmaya çalışmışım gibi durdu dsjdjs
0
nundu
(30.11.23)
Montlari korunakli oldugu icindir. Bi suru dugmesiz bagri acik kaban/montum var. Birak boynumu kapatmayi govdem bile usuyebilir. Sorun bizde sanki :)
0
ala09
(30.11.23)
Mont, kaban vs ne kadar kalın olursa olsun boyun tarafından insanın içine rüzgar ve soğuk giriyor. Ben takıyorum ve baya da fayda görüyorum soğuklarda, şu karikatürdeki gibi takıyorum hatta;

durmabak.blogspot.com

Çok sıcakladıysam atkıyı çözüyor yeşilçam kötü adamları gibi iki ucunu boyundan aşağı sarkıtıyorum, montun da önünü açıyorum.
0
John Bloor
(01.12.23)
(13)

aramızda enfiyenin ne demek olduğunu bilen var mı?

sir gawain
bugün bir muhabbette fark ettim ki benden başka kimse duymamış bile, kendimi çok yaşlı hissettim. bu bir tek benim çocukluğumda mı vardı ya, ne oldu sonra bir anda üretimi mi durdu?
bugün bir muhabbette fark ettim ki benden başka kimse duymamış bile, kendimi çok yaşlı hissettim. bu bir tek benim çocukluğumda mı vardı ya, ne oldu sonra bir anda üretimi mi durdu?
0
sir gawain
(28.11.23)
Ben biliyorum ama hiç denemedim. Viktoryen dönemden kalan royal warrantlı bir enfiye kavanozu geçmişti elime. O zaman neymiş bu snuff ya diye bakarken öğrendim.

Şunlardan bahsediyorum; www.theantiquedispensary.co.uk

Sanırım Mısır çarşısında hala satılıyormuş enfiye, birgün alıp deneyeceğim. Çok bilen olmaması doğal ama :D hiç kullanılmıyor ki
0
akhenaten
(28.11.23)
Gerçek hayatta hiç görmedim. Okuduğum kitaplardan falan duydum. Bi de anatomide enfiye çukuru var elde. Orda da hocalar anlatır enfiyenin ne olduğunu.

1996
0
nundu
(28.11.23)
buruna çekilen ve burnu açan bir toz olarak biliyorum. hatta enfiye kutusu olur metal. ama pratikte hiç görmedim.
0
orpheus
(28.11.23)
bilmiyordum, bir demet tiyatro'da mevzusu gecmisti pedere sormustum, eskiden kullanilan kafa yapici bir madde demisti.

82
0
cooperr
(28.11.23)
Abi bunun kullanılması için bir neden yok, eskiden sigara yokken tütünü bu şekilde kullanıyorlarmış, sonra sigara daha popüler olunca ihtiyaç kalmamış kullanımı azalmış. Senin sorun biraz şu an neden sabit telefon çok kullanılmıyor gibi bir şey aslında :)
0
Bir ben var benden şurada
(28.11.23)
üniversitede aktardan alıp arkadaşları hapşırık krizine sokmuştum :D
0
Coyote
(28.11.23)
duydum ama ne oldugunu bilmiyorum.
0
buenosdias
(28.11.23)
takır takır halen satılmakla beraber tütünün toz haline getirilmiş hali olup pek elzem bir şey değildir. onu çekip hapşururlar falan hoşlarına gider insanların
0
orgyadakull
(28.11.23)
83'lüyüm ama hayatımda duymadım.
0
sta
(28.11.23)
30+ yaş. İlk kez kitaplarda okuyup ne olduğunu öğrendim, bir kere de lisedeki edebiyat hocam bize enfiye çektirmişti :)
0
wish i could find a way to disappear
(28.11.23)
anatomi dersinde öğrenmiştim
94
0
yuvarlanantencereninkapagi
(28.11.23)
enfiye çukuru vardır; okulda, klinikte öğrendiğim
0
hunharca ben
(29.11.23)
Yaşlıyız muhtemelen. Ben biliyorum. Benim çocukluğumda aktarlarda satılırdı.
0
SiyamkedisiZorro
(29.11.23)
(4)

Starfield vs Hogwarts Legacy

AlsterWasser
Starfield mı ? Hogwarts Legacy mi?Starfield game pass ile beleş olacak bu arada.Ama yer açmam gerekecek ikisinden biri için.
Starfield mı ? Hogwarts Legacy mi?

Starfield game pass ile beleş olacak bu arada.

Ama yer açmam gerekecek ikisinden biri için.
0
AlsterWasser
(25.11.23)
ikisi de çok benzer oyunlar bence. keşif, tekrarlayan zayıf combat. ortak başarıları ise her ikisi de kendi dünyalarını büyüleyici şekilde sunuyor. yani sci-fi mı yoksa potter evrenini mi daha çok merak ediyorsanız onu satın alın bence.
0
kent sakini
(25.11.23)
İkisinin de artıları eksileri var. Ama ben şahsen starfield'da daha çok vakit geçirip daha çok eğlendim.
0
hakmut
(25.11.23)
Hogwarts Legacy, bu evrende geçen ilk büyük oyun. Ayrıca firmanın da ilk ciddi oyunu. O açıdan bakarsak gayet güzel bir oyun ama tabii eksikleri de var. Çocukluğundan beri böyle bir oyun hayal eden bir HP sevdalısı olarak çıktığı hafta deli gibi oynadım bitirdim. Tekrar oynar mıyım tartışılır.

Starfield, bethesda gibi bir dev tarafından yapılan bir oyun. İçerik açısından inanılmaz zengin olduğu söyleniyor. Eksikleri de var ki böyle büyük bir marka olduğu hâlde yılın oyunu adayı olmadı. Ben oynamadım uzay teması çok sevmediğim için ama sonuçta büyük çaplı bir oyun yapmak bethesda için bile kolay değil.

HP evreni seviyosanız HL, yok uzay severim daha çok içerik olsun derseniz Starfield oynayın
0
nundu
(26.11.23)
hogwarts legacy'yi bilemiyorum; oynamadım; ancak bende xbox game pass var. starfield game pass'e çıktığı gibi geldi.
iki kalas bir heves indirdim... tam beklediğim gibi çıktı; ölümüne sıkıcı ve ruhsuz bir oyun olmuş tıpkı bethesta'nın doom eternal hariç diğer tüm açık dünya oyunları gibi.
savaş mekanikleri dandik, diyaloglar vasat, npc'ler aşırı donuk, grafikler eh işte seviyesinde. toplam 1 saat ya oynamış ya oynamamışımdır... dayanamayıp sildim.
böyle şişirilmiş dandik açık dünya oyunları bir kez daha bana rockstar'ın neden dünyanın en iyi oyun firması olduğu gösteriyor bence.
0
pangea
(26.11.23)
(2)

90'lı yıllar televole dedikodusu - Kim bu futbolcu?

wild honey suckle
Bir Türk futbolcu, eşiyle alakalı bir sorun yüzünden hayatı kararıyor, futbol hayatı falan bitiyor. Sorun ne hatırlamıyorum, sadece televole tarzı programlarda üzgün bir müzik eşliğinde verildiğini hatırlıyorum. Eşi hasta oluyor olabilir, ölüyor olabilir, aldatıyor olabilir hiç hatırlamıyorum.Ama bu
Bir Türk futbolcu, eşiyle alakalı bir sorun yüzünden hayatı kararıyor, futbol hayatı falan bitiyor. Sorun ne hatırlamıyorum, sadece televole tarzı programlarda üzgün bir müzik eşliğinde verildiğini hatırlıyorum. Eşi hasta oluyor olabilir, ölüyor olabilir, aldatıyor olabilir hiç hatırlamıyorum.
Ama bu futbolcuyla alakalı "o olaydan sonra bir daha hayata tutunamadı futbol hayatı bitti" gibi şeyler hatırlıyorum.

Kim olabilir bu futbolcu ve olay nedir?
0
wild honey suckle
(20.11.23)
Oktay Derelioğlu olabilir, ilk eşi 1997 yılında intihar ediyor. Sonrasında futbol kariyeri de düşüşe geçiyor diye biliyorum.
0
nundu
(20.11.23)
oktay derelioğlu +1
0
nothing in my way
(20.11.23)
(4)

Stardew Valley Hakkında

sislerrr
https://www.youtube.com/watch?v=h_JZ3SWYPm4&t=48sBu oyun hakkında düşünceleriniz neler?Bir de mesela ekteki modlu mu yoksa saf hali mi? Normalde oyunda 30-40 karakter var ise ekteki videodaki kanal sahibinin kanalında belki 100 den fazla karakter var. Modlu oynamak daha mı eğlenceli olur ? Teşekkürl
www.youtube.com

Bu oyun hakkında düşünceleriniz neler?
Bir de mesela ekteki modlu mu yoksa saf hali mi? Normalde oyunda 30-40 karakter var ise ekteki videodaki kanal sahibinin kanalında belki 100 den fazla karakter var. Modlu oynamak daha mı eğlenceli olur ?

Teşekkürler.
0
sislerrr
(17.11.23)
Ben bu tarz oyunlardan çabuk sıkılıyorum ama saran da dehşet sarıyor. Bu alanın zirvesinde bulunuyor bu oyun yani çok benlik olmasa da önerebileceğim bir oyun.

Önce vanilla versiyonunu oynayıp, sararsa modlara girip oyun süresini artırmak daha mantıklı bence
0
nundu
(17.11.23)
Ben 100+ saat oynadım epey eski bir sürümünü. Bu sıralar yoğunluk olduğu için tekrar güncellenmiş versiyonuna girmeye korkuyorum.

Stardew Valley tarzlar üzeri bir oyun bence öyle illa ki retro, farming sim vs sevenler değil herkesi saran dev güzel bir oyun.

Ay ben piksel sevmem, bu ne be çocuk oyunu gibi tarzı tatsız ön yargıları olanlar belki elini sürmez ama objektif olarak göz atıp bağlanmayan ben rastlamadım. Elbette ki makul argümanlarla beğenmeyenler de vardır da azınlık epey steam puanı "overwhelmingly positive" 520 bin yorum.
0
hedep
(17.11.23)
ben 3 yıldır modsuz oynuyorum 200 saat falan oynamışımdır :D en sevdiğim oyunlardan biri hala eskisi kadar sık olmasa da oynuyorum. 1.5.6 güncellemesinden sonra baya eğlenceli hale geldi.
oyunun net bi sonu ve aşırı hırslandıracak hedefleri yok o yüzden güzel vakit geçirmek için ve günün stresini atmak için çok ideal. arada bayınca mod denenebilir ama şart değil bence çünkü şu haliyle bile aşırı çok yönlü bi oyun.
0
theseachange
(17.11.23)
Ben de epey vakit öldürdüm stardew valley'de :D moda gerek yok bence. Oyunun kendi hikayesini bir tamamlayın bence, hevesinizi alın eğer hoşunuza giderse ve keşke yapacak daha çok şey olsaydı derseniz modlara bakarsınız.
0
akhenaten
(17.11.23)
(15)

Troy'a geçtiniz mi?

redlabel
sb ?eğer evet ise; kapitalizme darbe vurulabileceğinize inanarak mı tercih ettiniz?
sb ?

eğer evet ise; kapitalizme darbe vurulabileceğinize inanarak mı tercih ettiniz?
0
redlabel
(17.11.23)
troy ilk ciktigi zaman da direnmistim, su anda da cok umrumda degil. yurtdisinda ve online yerlerde sorun cikariyordu en son. yurt icinde kullanilabilir tercihe bagli. bana gore degil gibi.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.11.23)
geçecek ya da geçmemek için direnecek bir durumum olmadı hiç. Troy dediğimiz visa ve mastercard'ın türk versiyonu değil mi? Bu coca cola yerine pepsi içmek gibi bi şey değil ki, banka neyi verirse onu kullanıyorum yani. Siz bankaya "Hmm mastercard değil de visa olan kredi kartınız yok mu" diye soruyor musunuz? Kullandığım kartlar arasında troy yok, olsa da internet alışverişi gibi sorunlar varsa kullanmazdım herhalde
0
nundu
(17.11.23)
geçmeyi düşünüyorum zaman bulunca

ama banka sisteme üye olduğu halde neden direkt bunu vermemiş onu daha çok merak ediyorum
0
bir soru sorcam
(17.11.23)
Halkbank, Paraf Troy başvurusu yapanlara 400 TL paraf para veriyor. 400 lira için alınır gibi geldiyse de üşendim.
0
Mirket
(17.11.23)
evet. taksit kampanyaları için geçtim. ama ekstra kart olarak. diğerlerini kapamadım
0
jelly bear
(17.11.23)
6-7 yıldır vakıfbank'ın verdiği bir atm kartı var troy olarak, diğer kartlarım master mı visa mı farkında değilim. Ama bu troy ilk zamanlar reklamı yapıldığı için dikkatimi çekmişti.

İnternet alışverişinde sıkıntı yaşatmıyor, akaryakıt olsun market olsun restoran olsun geçmediği pos cihazına denk gelmedim. Yurt dışı deneyimim yok ama.
0
John Bloor
(17.11.23)
geçmedim ama axess kredi kartı kullanıyorum bir sürü kampanya eklemişler troyla alakalı.
0
anna sun
(17.11.23)
Valla şuna geçeyim, bunda olayım gibi bir derdim yok normalde ancak henüz anlamadığım şeyler var.

Örneğin şimdi ben troy kartla battle.net, steam gibi yerlerden alışveriş yapabilecek miyim? Atıyorum şu sıralar chatgpt-4'ü denemek istiyorum olacak mı? Geçenlerde bloomberg indirim yapmış aylık aboneliğini 1,99 dolara indirmişti alabilecek miydim? Ne bileyim doğru dürüst bir VPN alabilecek miyim mesela?

Çünkü olmayacaksa bundan sonra şuna geçeyim, bunda olayım gibi bir derdim olur artık. Troy kart istemeyeceğim kesinleşir. Ne yapayım öyle kartı? Her yerde geçiyor zaten mastercard ve visa.
0
akhenaten
(17.11.23)
Geçmedim, geçmem. PayPal'ın bu ülkeden gitmesinin sorumlularından biri de bu ve benzeri oluşumlar. Hiçbirine kuruş kazandırmam!
0
halitkin
(17.11.23)
Bankacıyım, şu an bankanın elinde troy kart plastiği kalmadı. Stokların güncellenmesi bekleniyor.
Evet son zamanlardaki olaylar yoğun talebe etki oldu ama en önemlisi insanlar bu kartın varlığından yeni yeni haberleri oldu, neden bizim sistemimiz dururken yabancı seçelim dediler. Bir ayağı yurtdışı olanlar için sıkıntı olabilir ama herkeste çıkamıyor. Talepleri gördükçe mutlu oluyorum.
0
dream
(18.11.23)
troya geçtim. zaten kullanıcı sayısı kısa sürede geometrik bir şekilde arttığı için pek yakında yurtdışı kullanım sorunu da aşılacak diye duydum. kendi ödeme altyapımız bana daha güvenli geliyor. sonuçta kart diyerek geçmemek lazım bu bir büyük veridir. tüketici davranışlarınızdan tutun her şeyinizi takip ve analiz edebilirler. milli güvenlik meselesi aslında bir bakıma. büyük bir bilinç oluştu son zamanda.
bankalarda troya özel kampanyaları artırıyorlar şu sıra.

kapitalizme bir kapitalizm enstürmanı ile darbe vurulamayacağını bilebilecek bir insanım neyseki.
yerli olması geçmem için yeterli bir sebep.
0
ezkaza
(18.11.23)
hayır.

kâr amaçlı çıkmış bir şey tabii ki kapitalizme hiçbir şey yapamaz :)
0
ahm1
(18.11.23)
Ne ise yaradigini/ne olumsuzlugu oldugunu bilmiyorum. Bi kartimi kaybettim gecenlerde ve oyle dikkatimi cekti troy yazisi. Yenisini troy olarak yollamislar. Ne yapayim simdi? Eskisinden verin bu ne diye kafa mi tutayim?! :)
Tercih olayi degil anladigim kadariyla yani.
0
Kittie
(18.11.23)
kapitalizme bankanın ademiyyesiyle yokluğuyla darbe vurulur+1

tercih sebebi, harcadığın 100 liradan neden elin amerikalı avrupalı sermayedarı yüzde 1-2'lere varan komisyon alsın? senin piyasanı pazarını her yönden elde etmek isterken neden sen de tutup katkı veresin. hele bu konuda yapılan işleri bozgunculukla güvensizleştirmeyi refleks edinenlere diyecek bi şey yok.

yurtdışında sistem kurmuş değil henüz, o yüzden yabancı websitelerinde, yabancılara havale edilmiş arkaplanı olan websitelerinde çalışmıyor.

yurtdışında mağazalarda geçerli. visa (line?) altyapısını kullanıyor

zaten birden büyümesini bekleyemeyiz. liberal olmayacağız bu konuda. yurtta tutunmamışken yurtdışında neden sisteme entegre olsunlar?

devlet + bankalara ait olduğu için, cola satan restoranda pepsi yokken, master-visa olan bankada mutlaka troy var.
%51'i tcmb'nin. kalanı bankalar arasında, ziraat, halk, özel bankalar
ibb gibi özel anlaşmaları olanlar sadece master kullanıyo
0
lambırcek
(18.11.23)
Bu soruya ilk cevap verdiğimde mantığı cidden bilmiyordum. Sonra hem burda yazılanlar, hem twitter ve ekşide okuduklarım sonucunda banka bana dayatmak istese de geçmeyeceğim kanısına vardim. Yerli milli masalıyla pompalanan ve kullanım ağı çok yetersiz olan bir kart ne kadar kampanya yaparsa yapsın ilgimi çekmez. Tüm dünyada mastercard ve visa'nın kullanılmasının bir sebebi var
0
nundu
(19.11.23)
(5)

taksim'de cumartesi akşamı türkiye-almanya maçını nerede izleyebilirim?

duyuru
tek başıma izleyeceğim, bar taburesi filan da olur böyle maç gösteren vs. bir yer öneriniz var mı? jolly joker'de gösteriliyor da orada premier lig filan oluyor sanırım genelde.
tek başıma izleyeceğim, bar taburesi filan da olur böyle maç gösteren vs. bir yer öneriniz var mı? jolly joker'de gösteriliyor da orada premier lig filan oluyor sanırım genelde.
0
duyuru
(16.11.23)
balo sokak - irish pub
0
dorian greyfurt
(17.11.23)
soru içinde jolly joker yazmışım da james joyce yazacaktım aslında yanlış olmuş ahah. yani oranın dışında bir yer olabilir mi diye soruyorum. bence orada bu maç gösterilmez.
0
🌸duyuru
(17.11.23)
abi normalde premier lig maçı gösteren bir mekanda milli maç gösterilir bence ya. Sonuçta milli maç arası, PL de tatilde. Adamlar normalde maç gösteriyorsa milli maçı göstermeyip ne yapacaklar yani? İngiliz (ya da isme uygun şekilde İrlanda) muhipleri cemiyeti değilse mekan gösterirler sdjsdj ya da en kötü arayıp sorun ama %99 gösteriliyordur
0
nundu
(17.11.23)
Narmanlı han - Celtic irish pub
0
penceredengorunenmorbina
(17.11.23)
@nundu yani orası hakikaten biraz da öyle. oraya maç izlemeye de ingilizler gidiyor genelde. başka maç isterlerse onu açarlar. bakalım artık.
0
🌸duyuru
(18.11.23)
(13)

Tamamdır

2027
Merhaba, Tamamdır sözcüğünün kullanımı nasıl ve ne zaman yaygınlastı? Sizi de irite editor mu?
Merhaba,
Tamamdır sözcüğünün kullanımı nasıl ve ne zaman yaygınlastı? Sizi de irite editor mu?
0
2027
(16.11.23)
Beni etmiyor, çok kullanırım.
Tamam biraz kaba duruyor.
0
Bruce
(16.11.23)
bruce +1 daha
0
namandigurai
(16.11.23)
Beni de irite etmiyor. Tamamdır deyince karşılıklı olarak anlaştık anlamı verdiği için daha fazla kullanıyorum. Tamam, sanki tek taraflı bir onay veriyor.
0
Amaranta ursula
(16.11.23)
Tamam artık birine ok diye cevap vermek gibi oldu. Daha samimi bir yanıt içim tamamdır yazıyorum. Biri bana tamam dese hafiften "acaba ters bi şey mi dedim" diye düşünürüm. Tamamdır diyince öyle bi sorun olmuyor. Hatta daha da samimi olduğum biriyse tammamdıır gibi harfleri uzatırım :D
0
nundu
(16.11.23)
Irite etmiyor, bi sey dusunmuyorum kullananlar hakkinda ama sevmiyorum ve kullanmiyorum.
Bana askeri bi operasyon hissi veriyor tamamdir komutanim :)
0
Kittie
(16.11.23)
tamam biraz sert durabiliyor yazı dilinde, o yüzden tamamdır +1. sorunlu olan ve fena kulak tırmalayan kullanım: okdir
0
kojonotsuki
(16.11.23)
Kullanmayi sevmiyorum ama tamami sert bulduklari icin mecburen kullaniyoruz artik tamamdir yani ne diyelim..
0
nic cage
(16.11.23)
düz tamam biraz tripli görünüyor, sıklıkla tamamdır'ı kullanıyorum ben de yanında bir başparmak onayı emojisi ile.
0
hrskrs
(16.11.23)
tamamdır demezsem konuşamayacak kadar çok kullanıyorum bunu. yerine geçecek bir şey de bulamadım. okeyto diyesim geliyor ama gitmiyor her muhabbete. bi de çok eskide kaldı sanırsam :/
0
anna sun
(17.11.23)
tamamdır daha samimi +1
işverenim mesela şunu söyle yapalım yazıyor, tamam dersem tripli gibi geliyor skgks tamamdır diyorum her seferinde.
0
Kediyi üzdün
(17.11.23)
tamamdır denilince içim rahat ediyor niyeyse çünkü söylediğim şeyin dikkate alındığı izlenimi yaratıyor niyeyse, ben de çok kullanırım müşteriler için özellikle. "bu iş bende merak etmeyin" mesajı veriyorum ben de kendi algıma göre ve samimi geliyor.
0
matilda
(17.11.23)
bruce+1 tamam'in kaba hissettirmesi hakkinda.

tamamdir kullaniyorum fakat o da garip bir kelime, severek kullanmiyorum.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.11.23)
Sosyal medya çok yaygınlaştırdı.
0
halitkin
(17.11.23)
(14)

avrupa'da toplu taşıma

hknty
avrupa'da araba almak çok zor olmamasına rağmen insanlar neden toplu taşıma kullanıyor? çok araba meraklısı biri değilim ama türkiye'de toplu taşıma hayat standardını çok düşürüyor. arabayla 15-20 dakikalık yere 1 saatte gidiliyor. almanya'da, fransa'da falan toplu taşıma çok mu gelişmiş? toplu taşı
avrupa'da araba almak çok zor olmamasına rağmen insanlar neden toplu taşıma kullanıyor? çok araba meraklısı biri değilim ama türkiye'de toplu taşıma hayat standardını çok düşürüyor. arabayla 15-20 dakikalık yere 1 saatte gidiliyor. almanya'da, fransa'da falan toplu taşıma çok mu gelişmiş? toplu taşımada bu süre sorunu oralarda da var mı?
0
hknty
(14.11.23)
Şehirlerin arabaya göre dizayn edilmesi vs insana göre dizayn edilmesi farkı var. Türkiye'de üç şehirde yaşadım. İzmir ve Eskişehir'de çok ters bir yer değilse araba vs toplu taşıma süre olarak hemen hemen aynı oluyor ama toplu taşımada aktarma falan yaparsan biraz yorucu tabii. Arabayla gidince de park sorunu yaşama riski yüksek.

Denizli'de toplu taşıma rezaletti ve her yere taksiyle gitmem gerekiyordu arabam olmadığı için.

Avrupa'da toplu taşıma genel olarak gayet düzenli ve verimli. Amerika vs Avrupa bu alanda çok yapılan bir kıyas. Amerika araba ağırlıklı bir ülke (hatta Kanada'yı da sayabiliriz buna). Avrupa ise genellikle daha çok toplu taşıma ağırlıklı. Toplu taşımayla istediğin yere gitmek, arabayla gitmekten daha pratik oluyor çoğunlukla. Özellikle Avrupa'nın büyük şehirlerinde şehir merkezlerine araba sokmak, park etmek vs hep büyük dert. Onun yerine metro, tramvay gibi raylı sistemlerle gidiliyor ya da bisiklete biniyor coğrafya da uygunsa.

Amerika'da bile artık ordaki araba bağımlı sistemden şikayet eden ve Avrupa'daki şehirleşmeye özenen pek çok insan var. Hem iklim krizi bu konuda büyük faktör hem de şehirleri sadece arabalar için tasarlanmaya mahkum kılan bir durum
0
nundu
(14.11.23)
berlinde toplu tasimanin arabaya gore avantajlari
- gidilecek yere cok fazla aktarma yoksa arabaya gore daha hizli. ornegin benim onceki ev-is arasi trenle 20 dakika, bisikletle 30 dakika, araba ile 50 dakika suruyordu.
- park sorunu buyuk. sehir merkezinde gunluk park ucretleri 10 euro gibi oluyor. ucretli park yerlerinde bile park yeri bulmak zor.
- sehir icinde cok fazla trafik isigi var ve trafik isiklari yaya, bisiklet, ve araba icin ayri ayri duzenlendigi icin isiklarda bekleme sureleri cok fazla. hele sola donus yapilacaksa arabalarin, bisikletlerin, ve yayalarin tumumun gecisini tamamlamasini beklemek gerekiyor ki bazen yesil yaninca ancak iki arabanin gecisine imkan taniyacak zaman oluyor.
- araba ile giderken trafik, park sorunu gibi nedenlerden dolayi ulasacagin zamani kestirmek zor. ama toplu tasimada gidecegin yere ne zaman ulasacagini biliyorsun. ornegin onemli bir toplantin varsa is yerinde, toplantidan 10 dakika once orda olmak istiyorsan toplu tasima ile bunu planlayabilirsin. ama araba ile gidersen ulasacagin zaman yarim saat once de olabilir, yarim saat sonra da bilemezsin.

yani ozetle araba uzun yolda, hafta sonu aktiviteleri icin, gece toplu tasimanin azaldigi zamanlarda, ulasimin zor aktarmali oldugu noktalara erismek icin, acil durumlar, alisveris icin vs avantajli. diger durumlarda toplu tasima buyuk sehirlerde daha pratik.
0
emrahday
(14.11.23)
türkiye'deki gibi uzun sürüyor mu yolculuklar şehir içinde? izmir'de mesela 1 saat sürebilir bir ilçeden başka ilçeye.
0
🌸hknty
(14.11.23)
Ogrenciler yaygin kullanir
Otopark ucreti ve yer aramak merkezi yerlerde sikintilidir
Tr ile kiyaslanmayacak kadar kalitelidir toplu tasima. Saatinde kalkar. Metrobus gibi tiklim tikis olmaz.
Merkezdeyken toplu tasima makul hatta hosuma gidiyordu benim ozellikle biniyodum otobuse, trene.
1 evde 1 araba varsa herkes onu kullanamaz. Herkes tek tek araba alinca da vergisi biraz goze batabilir. Arabasiz ev oldugunu pek dusunmuyorum ama dedigim gibi herkes ayni saatte kullanamaz birinden biri fedakarlik edecek
0
mess
(14.11.23)
Fransa avantajlari;
-yuzde 75-100 oranında şirket tarafından ödeniyor. Araba ile bu yok.
-otobuslerin kendi yollari var. Kimse de o yola girmiyor.
-park etmek çok pahali. Şöyle diyeyim yaşadığım yerde şehir merkezinde 3-4 saat 8€ falan.
-sehirler arac gelmesin diye kurallar koyuyor. Misal karbon salinimi yüksek araclar (bunlarin etiketleri var) sehre giremiyor. Girerse yakalanirsa ceza yiyor. Çoğu sokak arabasiz, arabali olsa da bazilarinda bir şerit araba, bir şerit otobus, bir şerit bisiklet.

Bu arada Avrupa'da bahsettiğiniz hiç yaşamadım (20 dk yer 1 saat). Aksine araba ile 1 saat süren yer toplu taşıma ile 30 dk.

Bu arada toplu taşıma kullanmiyorum.
Ve toplu taşıma tabiki Türkiye'ye oranla gelişmiş.
Bir de çoğu kişinin Arabasi var zaten. Sadece ise gelip gitmekte kullanmiyorlar. Bir de mesai kavrami falan Türkiye'den az olduğu için aksam 4.5 gibi cikiyor millet, bisikletle ya da otobüsle falan. Ama aksam 9da cikarsan tabiki farklı yani
0
logisticsmanager
(14.11.23)
peki trafik için türkiye'deki gibi sıkıntılı şoför profili yüksek mi? türkiye'de motorsiklet kullanmak istiyorum ama üzerime sürerler ya da apaçinin biri makas atar diye endişeleniyorum. bu yüzden hiç girişemedim.
0
🌸hknty
(14.11.23)
Otopark ücretleri inanılmaz pahalı çünkü. Yurtdışında araç kiraladığımızda en çok bize koyan şey park parası ödemekti. Her park ettiğimiz yerde makineyi bulup bozuk para atmaktan bıkmıştım 4-5 günde.
0
jackyr
(14.11.23)
@hknty; yani avrupa ülkeleri arasında fark var. Ama Türkiye ile kiyaslanamaz sürücü profili.
Ben en son ne zaman korna çaldım hatırlamıyorum.
Yalniz motorsikletin ve bisikletin her yerde riski var, sadece Avrupa'da daha az.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
Eger merkez disinda yasiyorsan Almanya'da da yarim saatte araba ile gidecegin yere 1 saatte toplu tasima ile gidebilirsin.Ustte yazildigi gibi ana konu merkezde park yeri sikintisi ve park ucretleri. Bir de ickili halde araba kullanmama durumu da toplu tasimaya yonlendiriyor.
0
turkuaz
(14.11.23)
İngiltere Brighton'dan bildiriyorum, her yere giden otobüs var hatlar güzel ama in-bin çok uzun sürüyor. 8km'lik yeri arabayla ne kadar sürede gideriz siz tahmin edin, otobüsle 1 saate yakın sürdüğü oluyor.

ama park etmek dert ve çok pahalı +1

otomobil sigortaları çok pahalı gördüğüm kadarıyla. Bir de insanların paraya bakış açısı farklı. Mesela bir Türk %10-15 fazla para verip otomatik araba alır bence, ben öyle yaparım, burada herkes manuel alıyor. O fark çok göze batıyor. Bir de burada ikinci eli 5 bin pound olan arabaya Türkiye'de 10-15 verildiğini duysalar kalp krizi geçirirler herhalde :D

fakat yine çok ilginç, 2000 pounda güzel bisiklet var ve millet alıp kullanıyor, 2000 pounda araba da var.
0
nhk ni youkosu
(14.11.23)
peki arabaya bakış açısı nasıl? biliyorsunuz türkiye'de bir statü göstergesi anlamsız şekilde. orada değildir diye düşünüyorum. ancak yurtdışına giden türklerin büyük bir bölümü gider gitmez araba alıyor. hatta 4x4 falan alıyor. türkiye'de de istediğiniz kadar para kazanın eğer arabanız yoksa fakirsinizdir insanların gözünde. :)
0
🌸hknty
(14.11.23)
Arabaya bakış açısı gene Fransa için; ayagimizi yerden kessin.
Yani param var, bmw alayim yok. Kendi müdürüm misal temiz aylık 5-6bin euro alıyordur. Eşi de o civarda. Kendinde c3 var eşinde 3008.
Misal toplam binada iki 3 audi falan var. Geri kalani normal arabalar.
Ama buraya gelip ucuz araba görünce coşan Türkler var tabi. Yeni gelen arkadaş ilk hayali a5 almak. Kendisinin 3 katı maaş alan adamlar bile almıyor ama kendisi istiyor :)

Kısacası hayır. Kimse kimsenin arabasına bakmıyor.
0
logisticsmanager
(14.11.23)
Sebebi farkindalik. Herkes araba kullanmak istese trafik dakkasinda kordugum olur. Turkiye'de herkesin arabayla trafige cikmasini engelleyen sey fakirlik/yuksek nufus, avrupa'daysa caydirici politikalar var (bahsedilen trafik isik dizaynlarindan tut park ucretlerine kadar). Bir de her yere arabayla gitmek isteyenleri idare etmek icin habire yollari genisletmeleri, her tarafa otaban yapmalari lazim. Onu yapmak icin de binalari sehri yikmalari lazim. O da avrupa olmaz, ABD olur, yerine gore Turkiye olur.
0
hot potato
(14.11.23)
-Yaşam tarzı
-Şehirleşme
-Lojistik

Yaşam tarzı:
Avrupalılar aslında bizim taşra/köy hayatı gibi yaşıyor. Bol fiziksel aktivite, uzun yürüyüşler onlar için ok. Adam 40 dakika orman içinden yürüyüp market alışverişi yapmaya gidiyor. Sonra da aynı yolu geri dönüyor. Otomobil onlar için ihtiyaç halinde kullanılacak bir ulaşım aracı sadece. Yani ya marketten büyük alışveriş yapacaktır, ya uzak bir yere gidecektir falan. O yüzden bizdeki gibi statü sembolü olarak da konumlamıyorlar. Parası olan adam Toyota Prius da kullanabiliyor.

Şehirleşme:
Avrupa şehirlerinin çoğu küçük. Berlin Paris gibi metropoller dışında. Çoğu şehri yürüyerek en fazla 1 saatte uçtan uca gezebilirsin. buralarda raylı sistem de oldukça gelişmiş. Yani Polonya'da bir ev tutmuştuk. Tren istasyonunun yanında. Polonya'nın bilecik'i gibi bir şehir düşün. Ama evin önünden trene binip Berlin'e ya da Paris'e gidebiliyorsun. Ee tren varken arabayla niye gidesin.

Lojistik:
Otomobil ucuz ama bakımı pahalı ve zahmetli. Yani bizde işten 1 saat erken çıkıp sanayiye uğrayıp periyodik bakımını yaptırabiliyorsun. Elini sallasan usta. Mahalle arasında bile. Orada bir arabanın 10.000 bakımını yaptırmak bir olay. Müsait usta bulacaksın. Randevu alacaksın. Adam sana muhteşem bir işçilik bedeli çekecek vs. O yüzden otomobil gerekmedikçe kullanılan bir şey değil.

Bir de tren ağı çok geniş avrupa'da. 1000 nüfuslu köyden bile tren geçiyor. Zaten şehirler birbirine yakın. Hollanda dediğin ülkeyi baştan başa 4-5 saatte gezersin arabayla. Arkadaşım Köln'de yaşıyordu işi dusseldorf'ta. Trene biniyor. Türkiye'yi düşünsene izmit'te yaşıyorsun ama işin Şişli'de.

Ha bu arada Türkiye'de de toplu taşıma fena değil aslında. ama biz inmeyi binmeyi, yürümeyi sevmiyoruz. Onun da etkisi var. Avrupa'da arkadaşlara takılıyorum hatta oradan oraya 20 aktarmayla gidiyosunuz bayıla bayıla şurada Göztepe'den metroya aktarma yapınca suratınız düşüyor.
0
anten
(15.11.23)
(5)

5 Haftalık İnziva

parcaliham
Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?
Eğer sizi başka bir ülkede, ormanın derinliklerinde güzel bir evde 5 hafta ağırlasalar... Günde 3 öğün yemeğiniz kapınıza gelse ve tüm masraflarınız karşılansa, bu 5 haftada ne yapacağınız sadece size bırakılsa... ne yapardınız?
0
parcaliham
(14.11.23)
yürüyüş, spor ve kitap. (sıfır sosyal medya ve internet ile)

sanırım bill gates her yıl 2 haftalık böyle bir inzivaya çekiliyor.
0
orpheus
(14.11.23)
plantnet diye bir uygulama var, ormanda gördüğüm bütün bitkileri tarayıp listelerim. Mantar, meyve ve çeşitli otları toplayıp kolay birkaç av yaparak yemeğe gerek olmadığını ama biraz yağ gönderirlerse çok makbule geçeceğini söyleyip teşekkür ederim.

Değişik yaprak tiplerinden örneklerle eve dönüp boş vakitte bunların detaylarına falan bakarım.

çevredeki kayaçları incelerim, tiplerini tahmin etmeye çalışırım. yakın plan fotoğraflarını çekip kataloğuma eklerim. beğendiğim bir şey görürsem bir parça eve getirip zımparalayıp parlatmak için falan uğraşırım yine boş zamanda.

böcek türlerine bakarım vs. vs.

valla harika :D ben bunu belgrad'ta yapmaya çalışıyorum zaten, ama 5 hafta kesintisiz kalacağım bir yer olsa sevinirdim cidden.
0
akhenaten
(14.11.23)
mümkün olduğunca evde kalmamaya çalışırım. evde kaldığım anlarda bol bol dinlenir, düşüncelere dalar, kendi kendime konuşurum. :)

hiçbir sosyal medya kullanmam.
dinlendirici müzik dinlerim.
doğa yürüyüşü yaparım.
0
tabudeviren
(14.11.23)
hep okumak isteyip ertelediğim tüm kitapları yanımda götürür, yoga - pilates, müzik, ormanda yürüyüş, dans ve mümkünse de birkaç güzel film izlerim.
0
Kediyi üzdün
(14.11.23)
internete izin var di mi? Ormanda yürüyüş falan asla yapmam. Ormanları kavramsal olarak sevsem de bir ormanın yakınında kendimi mutlu hissetmiyorum pek :D En fazla evin verandasına falan çıkıp temiz hava alırım arada. Onun dışında kendi evimde ne yapıyorsam onu yaparım. Yani oyun oynayıp internette takılırım. Sosyal medya detoksuna falan giremem uğraşmam öyle işlerle :D
0
nundu
(14.11.23)
(1)

Burası hangi ülke ve şehir?

havadakarada
Buyurun görsel: https://i.hizliresim.com/qwkqui8.jpg
Buyurun görsel: i.hizliresim.com
0
havadakarada
(12.11.23)
Astana, Kazakistan

Bayterek: en.wikipedia.org(monument)
0
nundu
(12.11.23)
(3)

Steam USD'ye geçmeden tavsiye edebileceğiniz zeka zorlayıcı oyunlar var mı?

winston insani
MerhabalarBildiğimiz gibi Steam 20 Kasım'da USD'ye geçiyor.Geçmeden kesin al diyebileceğiniz, özellikle zeka gerektiren (programlama ile ilgili olabilir, puzzle vs. gibi) oyun önerileriniz var mı?Şimdiye kadar aldıklarım şunlar;Little nightmaresThe roomTuring completeSpaceflight simulatorwhile True:
Merhabalar

Bildiğimiz gibi Steam 20 Kasım'da USD'ye geçiyor.

Geçmeden kesin al diyebileceğiniz, özellikle zeka gerektiren (programlama ile ilgili olabilir, puzzle vs. gibi) oyun önerileriniz var mı?

Şimdiye kadar aldıklarım şunlar;

Little nightmares
The room
Turing complete
Spaceflight simulator
while True: learn()
Tiny Rogues
0
winston insani
(06.11.23)
Portal 2 ve Talos Principle'a bir bak istersen.
0
nhk ni youkosu
(06.11.23)
Timelie

Keşke oynadığım günlere dönsem, bir kez daha oynasam, bir kez daha o zevki tatsam :/
0
put it in your appropriate place
(06.11.23)
Baba is You. Baya beyin zorlayan, orijinal bir konsepte sahip bir oyun.
0
nundu
(07.11.23)
(3)

bi ara rio karnavalı vardı ne oldu o ?

duyurukullanıcısı
karnaval şöyle iyi böyle güzel danslar müzikler falan filanhiç duymuyoruz artık nasıl gidiyor o işler ?
karnaval şöyle iyi böyle güzel danslar müzikler falan filan

hiç duymuyoruz artık nasıl gidiyor o işler ?
0
duyurukullanıcısı
(05.11.23)
sanırım covid pandemisinde yalan oldu o iş.
0
kibritsuyu
(05.11.23)
İnternetten baktkm hâlâ var ya yapılmış bu sene de baya renkli falan. İnterner tik tok Instagram falan çıkınca eski etkisi kalmamış olabilir. Tüm dünya bi şekilde karnaval gibi oldu zaten shdhdh
0
nundu
(05.11.23)
Kovid nedeniyle biraz sonuk gecti bir kac yildir, 2023'de buyuk donus yapacak deniyor. Televizyonda haberi dogru duzgun gosterilemez artik zaten, Rtuk ceza verir baldir, bacak gozuktu diye. Takip eden ediyor yuzlerce vlog, haber var internette, youtube'da.
0
freedonia
(05.11.23)
(5)

Kemal Sunal Arapca ogrenirken

speedy
Arapca alfabe elif, be, te, se falan benim bildigim. Cap cup'lar neyin nesi? https://www.youtube.com/watch?v=U3uzdsvbTpY
Arapca alfabe elif, be, te, se falan benim bildigim. Cap cup'lar neyin nesi? www.youtube.com
0
speedy
(04.11.23)
öğrenme kolaylığı sağlamak için şiirsel, fonetik sesler eklenerek ezberleniyordu. Hala öyle midir bilemem.
0
Mirket
(04.11.23)
espri şaka işte.
0
jelly bear
(04.11.23)
Jelly bear +1
Bence orda ironik bir gönderme var Arapçayı anlamadan okuma işine sallıyor gibi.
0
olaylar olaylar
(05.11.23)
Eski bi tekerleme bu. Ben gitmedim ama kuran kurslarında eskiden böyle öğretiliyor diyenler de var. Bu filme özel bir olay değil yani hatta şimdi ekşide bakarken gördüm çalıkuşu kitabında da geçiyomuş
0
nundu
(05.11.23)
Ben de nundu gibi biliyorum bi teknik aslında bu var yani böyle bir şey.
0
Bir ben var benden şurada
(05.11.23)
(4)

Avatar Legend Of Korra ilk serideki karakterlere yer veriyor mu?

marowak
Korra'nın ilk 4 bölümünü izledim ve hiç ilgimi çekmedi. Eski karakterlerden bahsediyorsa, onların ilk seri sonrasında neler yaptıkları ile ilgili bölümler varsa biraz daha sabretmeyi düşünüyorum. Sizce devam etmeli miyim? Sadece Korra üzerinden devam edecekse benim için hiç anlamı yok çünkü.
Korra'nın ilk 4 bölümünü izledim ve hiç ilgimi çekmedi. Eski karakterlerden bahsediyorsa, onların ilk seri sonrasında neler yaptıkları ile ilgili bölümler varsa biraz daha sabretmeyi düşünüyorum. Sizce devam etmeli miyim? Sadece Korra üzerinden devam edecekse benim için hiç anlamı yok çünkü.
0
marowak
(04.11.23)
Avatar sonrası olanlar için ayrı bir çizgi roman yapıldı ona bakabilirsiniz.
0
tolgan
(04.11.23)
İlk serideki bazı karakterlerin yaşlı halleri var. Ama bence şans verin, bazı açılardan ilk seriden bile iyi bence The Legend of Korra. Yani en azından o evreni seven biri için gayet keyifli bir dizi
0
nundu
(04.11.23)
Ben korrayı sevmedim ama gösteriyor tüm karakterleri özellikle katara ve toph
0
Kıymık
(04.11.23)
ben de çok sevemedim ama arada eski karakterleri görmek güzeldi. su kabilesi olunca biraz değişiyor karakter vs.
0
ShadowOfMoon
(05.11.23)
(11)

"Gülce" ismi sizce nasıl

Mossy
Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?
Güzel mi, kulağa hoş geliyor mu?
0
Mossy
(02.11.23)
Gelmiyor.
0
Bruce
(02.11.23)
Kulaga guzel geliyor ama soylemesi zor. Biraz kasinti bi isim gibi geliyor bana.
0
krmzbvl
(02.11.23)
Anlam olarak kasinti geliyor.
0
krmzbvl
(02.11.23)
gelmiyor. telaffuzu da zor. yabancilar icin daha da zor.
0
supergirl
(02.11.23)
Yarım kalmış gibi geliyor. Gülcemal olacakmış gibi.
0
kaptan maydanoz
(02.11.23)
çok severim, çok güzel bir isim
0
delidiyorum
(02.11.23)
Gül içeren isimleri çok sevmiyorum ben. Gülce hem söylemesi zor, hem de anlam olarak çok saçma geliyor. -ce küçültme eki, yani gül değil ama güle benzer anlamı var mantıksız bir sözcük. Bi de hep Günce ismiyle karışır muhtemelen. Ayrıca konudan bağımsız ama tanıştığım tüm Gülceler gıcık insanlardı :D
0
nundu
(02.11.23)
Bence güzel. Ama daha güzelleri de var.
0
elorelia
(02.11.23)
çok güzel bence, çok sevmişimdir hep.
0
dilhun
(02.11.23)
Ben koymazdım. Söylenişi zor. Pasaportta yurtdışında gelecekte sorun olur. Sevme nedeninizi anlıyorum ama iyi bir seçim değil sanki.
0
medre
(02.11.23)
Güzel bence.

Ömer Lütfi Mete'nin Gülce şiirine bayılırım.
0
Tina
(02.11.23)
(9)

Hangi meslek daha cazip: Polislik mi öğretmenlik mi?

havadakarada
Kendiniz için, genel olarak veya erkek özelinde değerlendirirseniz fikrinizi öğrenmek isterim. Maaş, is şartları, tatiller, yapılan iş vs birçok etken mevcut. Özel sektörde evden haftanın 15 günü çalışıp 2 asgari ücret alan biriyim. Şu an elimde bu iki seçenek de var. Türkçe veya beden eğitimi öğret
Kendiniz için, genel olarak veya erkek özelinde değerlendirirseniz fikrinizi öğrenmek isterim. Maaş, is şartları, tatiller, yapılan iş vs birçok etken mevcut. Özel sektörde evden haftanın 15 günü çalışıp 2 asgari ücret alan biriyim. Şu an elimde bu iki seçenek de var. Türkçe veya beden eğitimi öğretmeni olabilirim diplomalara istinaden. Polislik başvurusu icin de son şansım yaş durumu nedeniyle. Özel sektörü de ekleyince 3'ünden hangisi daha mantıklı kafam karıştı. Siz kendinize göre değerlendirirseniz ufkum açılsın biraz.
0
havadakarada
(01.11.23)
Polislik benim bildiğim;
Hayvani mesaileri olan
Çok ciddi mobing olan ve intihar edenlerin olduğu
Tatil vs gibi olaylarin Baya zorlu olduğu
Bayram tatil demeden sürekli çalışan
Bunun üstüne yeterli eğitimi almadan sokağa salınıp garip tiplerle uğraşan ve genel profili artık "iş bulamam polis olayim" olan bir iş grubu

Böyle olsun istemezdim ama böyle.

Öğretmenlerin de tabiki sıkıntıları var da polisler ile kıyaslanamaz.

Ki polislik dünyanın hiçbir yerinde kolay değil o da ayrı konu.
0
logisticsmanager
(01.11.23)
ben kendimi düşününce öğretmenlik diyorum ama siz de kendinizi düşünün nasıl bir yapıdasınız. ben tatillerinin olması açısından öğretmenliği isterdim çünkü insan sosyal bir canlı sürekli iş hayatı bana göre değil öte yandan çocukları geleceğe hazırlamak da bence çok kutsal bir şey manevi olarak da insanı besliyor öğretmenlik.
Bir çocuğun hayatında güzel iz bırakmayı isterim. Siz bence köprüden önceki son çıkıştaysanız kendi karakterinizi ve yapılacak bir işten beklentilerinizi gelecek hayalinizi de düşünüp 3 mesleğin de +/- lerini yazıp karar verin.

Şu an mesleğinden ölümüne sıkılan biri olarak sizi kıskandım. Seçeneklerinizin olması bile büyük şans iyi değerlendirin bunu.
0
Kediyi üzdün
(01.11.23)
öğretmenlik
0
nickini degistiren yazar
(01.11.23)
Cazip olan 10 defa da sorulsa öğretmenlik.
Polisliğin travması, yıpratıcı etkeni, mobbingi, stresi, mesai düzensizliği... çekilmesi çok zor olan bir çok özelliği var. Cumhurbaşkanı bir şehre gider, çevre ve sakin illerden otobüs otobüs oraya kaydırılırsın. Sürekli, çeşit çeşit insanla muhatap olduğundan sükunet ve nezaket kaybı oluyor. Belindeki silahın verdiği anlamsız bir özgüven oluyor, aslında etrafa zulüm oluyor bu durum. Daha çok yazılır da bende o kadar takat yok :)
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.11.23)
Polislik hem çalışma şartları açısından çok kötü hem de günümüz Türkiye'sinde polislik tercih edilecek bir meslek değil yani.

Öğretmenlik mis gibi iş. Hele beden eğitimi öğretmeni kebap iş. Çocuklara top verip hadi oynayın desen bile kimse bi şey demez.
0
nundu
(01.11.23)
bence beden egitimi ögretmenligi en iyi secenek.
0
durgunfoton
(01.11.23)
Peki aynı anda hem Türkçe hem beden eğitimi öğretmenliği yapılabilir mi?
0
🌸havadakarada
(01.11.23)
Kesinlikle beden eğitimi öğretmenliği.

Meslek lisesinde edebiyat öğretmeniyim. 20 saat dersim var. Yani ogretmen olmasam ben de burada cevap verenler gibi ogretmenlik gibi meslek mi var derim. Lakin 40 dakika sinif ortamında vakit geçirmenin 5 saat fiziksel işkence etkisi bıraktığı öğrencilerle çalıştığım için o 20 saat bana 200 saat gibi geliyor. Beden eğitimi öğretmenliğinde böyle bir problem yok. Acik havada spor egzersiz futbol vb etkinliklerde herhangi tahammül edilemeyecek davranış problemleri olmaz . Mesleğinden bıkan beden eğitimi öğretmeni görmedim oyle diyeyim
0
wilhelmwasmuss
(01.11.23)
ozelde bedenci olurum biter yaw.
bos zamanlarda da kendi isimi kovalarim, ticaret vs.
mis..
0
cooperr
(01.11.23)
(6)

Podcast tavsiyesi

biravekahve
Yolda arabayla giderken dinlemek için podcast arıyorum. Ekonomi,siyaset,tarih konulu veya herhangi bir şey katabilecek her podcast olur. teşekkürler.
Yolda arabayla giderken dinlemek için podcast arıyorum. Ekonomi,siyaset,tarih konulu veya herhangi bir şey katabilecek her podcast olur. teşekkürler.
0
biravekahve
(26.10.23)
geri dönüyoruz podcast, antropoloji, kültür, tarih, dil temasında

akdenizde pusulasız, akdeniz çevresi kültürü, denizcilik, tarih temasında
0
freebird5406_2
(26.10.23)
Dil?
0
Zetnikov
(27.10.23)
ahsaptan betone mecidiyeden jetona
iyi haller
0
bay b
(27.10.23)
Ozan Gündoğdu'nun Trend Topic podcastini beğeniyorum baya. Eski bölümlerden de dinlenebilir güncel bölümler de gündem takibi için iyi. Kendisi sol görüşlü biri, birgün gazetesinde yazar. Yani o açıdan ters bir görüşünüz varsa bilemem tabii ama olabildiğince objektif olduğunu düşünüyorum.

Daha genel konular için de gayet popüler bir podcast serisi olarak Nasıl Olunur güzel. İlgimi çeken konukları dinliyorum farklı alanlardan uzmanları dinlemek keyifli oluyor. Ne bileyim tarihçi de geliyor orman mühendisi de. Farklı insanlardan farklı şeyler öğrenmek ilgimi çekiyor.
0
nundu
(27.10.23)
Eğer folk inanışlar, korku hikayeleri ve bunların kültürel olarak nasıl meydana geldiği ile ilgileniyorsanız Kat 3 Daire 5 Podcast var.
0
evandro roncatto
(27.10.23)
Ben "fularsız entellik"i takip ediyorum. tavsiye ederim.
0
SiyamkedisiZorro
(30.10.23)
(4)

Tomografiden sonra yoğurt tüketimi

birbuket
Şehir efsanesi mi? Radyasyonun etkilerini atmak için ne yapılabilir?
Şehir efsanesi mi? Radyasyonun etkilerini atmak için ne yapılabilir?
0
birbuket
(25.10.23)
Yoğurt ne yapsın radyasyona ya. Yapacak bi şey yok hayatına aynen devam et bi tomografiden bi şey olmaz
0
nundu
(25.10.23)
Bir ay süre ile iki kez çekime girecek bir yakınım için endişelerim var nundu. Antioksidan, c vitamini açısından zengin besinler tüketilebilir diye bir şeyler buldum. Tabi ne kadar hayrı olur bilemiyorum.
0
🌸birbuket
(25.10.23)
buna benzer calismalar var, hücre stresi oldugu icin antioksidan falan öneriyorlar ama aldigin doz zaten düsüktür, sürekli girmiyorsan birsey olmaz.
0
Ley
(25.10.23)
Şehir efsanesi.
0
alicandan
(25.10.23)
(8)

hayatımı bitirmek üzere olan sağlık problemim

ahm1
biraz uzun olacak ama artık bu problemim çözmem lazım, yoksa yaşayamayacak duruma geleceğim. o yüzden yardım bekliyorum. yoksa şartlar beni "yaşayamamaya" zorlayacak. bu hastalık yüzünden işten çıkmak zorunda kaldım.muhtemelen gözle ilgili bir problemim var. son 3,5 senedir 11-12 saatten az uyuyunca
biraz uzun olacak ama artık bu problemim çözmem lazım, yoksa yaşayamayacak duruma geleceğim. o yüzden yardım bekliyorum. yoksa şartlar beni "yaşayamamaya" zorlayacak. bu hastalık yüzünden işten çıkmak zorunda kaldım.

muhtemelen gözle ilgili bir problemim var. son 3,5 senedir 11-12 saatten az uyuyunca başım uyuşuyor, midem bulanıyor. 2 gün üst üste 8 saat uyuyunca nefes-göğüs daralması oluyor, bacaklarda aşırı güçsüzlük oluyor. bilgisayara gözüm/başım ağrımasına rağmen bakmaya devam edince koltuktan kalkar kalkmaz bacaklarda aşırı güçsüzlük oluyor. akşamları mekanların ışıkları kötü etkiliyor beni. çenem uyuşuyor. bir keresinde bilgisayara çok bakıp dışarı çıktığımda çok kötü oldum, başımı oynatıp etrafa baktıkça sırtımdan, omurgamdan aşağı belime elektrik çarpmış gibi oldu, düşüp bayılacağım diye çok korktum, başımı hiç oynatmadan, hep önüme bakarak eve döndüm. loş ışıkta vakit geçirince gözlerimin altı kızarıyor, bunu doktorlara anlatıyorum, doktorlar "öyle şey olmaz" diyor. ama loş ışıktan oluyor, bir kere de olmadı, belli bir şey.

ama sanırım hikayeyi baştan anlatmam lazım. sanırım bende ileri bir göz problemi var ama ya doktorlar bunu eğitimlerinde görmedikleri için anlayamıyor ya da niyeyse gözümde herhangi bir yapısal değişikliğe yol açmıyor bu sıkıntım.

hikaye: ben oldum olası bilgisayar başında çok vakit geçirdim. eve ilk bilgisayar 7-8 yaşındayken girmişti. 12-13 yaşlarında bile "gözüm çok yanıyooor, gözüme bir şey batıyor gibi oluyor" diyip duruyordum. çok ekrana bakmaktandı tabii. yazın tatile gidince şikayetim falan kalmıyordu. ortaokulda gözlük takmam gerekmesine rağmen üniversiteye kadar gözlük kullanmadım. 2015 yılıydı sanırım, sinemaya gittiğimde ekrana bakarken gözümde kırmızı şerit halinde görüntüler çıkıyordu, doktora gittim, "göz kürenin yeri değişmiş" dedi, damla verdi, geçti. gerçekten de damlanın prospektüsünde "göz kürenin yeri değişmesi halinde..." vs. yazıyordu. 1 sene sonra tatile gidince ilk gün gözüm ve başım ağrıdı. ertesi gün geçti. bu bir kere daha olunca dedim ki "hmm sanırım göz sürekli bilgisayara bakmaya alışmış, o yüzden doğaya çıkınca başta alışmakta zorluk çekiyor." ama bunu doktora anlatınca "öyle olmaz, biz hemen alışmasını bekleriz" diyor. halbuki şimdi de bazen, akşamdan sonra, ekrana baktıkça ayıldığımı hissediyorum. sonrasında, şubat 2020'ye kadar son 1-1,5 sene sürekli göz damlası kullandım. doktora "gözlerim bir garip, ağrıyor, düzgün bakamıyorum" vs. şikayetleriyle gidiyordum. doktor da 2-3 ayda bir 2 tane göz damlası veriyordu. bir süre sonra "yeter hep aynı ilaçları verip duruyor" deyip başka doktora gittim, o da "niye bu damlaları veriyormuş ki, ameliyat için bunlar" vs. dedi, başka basit bir damla verdi. gözlerim ara ara iyi oluyordu, ara ara biraz kötü oluyordu. doktorlar sadece damla yazıp yolluyordu. en son eylül 2019'da gözlüğümün sol camı diagonal şekilde biraz kalınca kum tarafından çizildi. ben de yeni değiştirmiştim, biraz böyle kullanayım dedim, baktım, görüyorum, öyle çok net bir çizik yok. şubat ayına kadar kullandım, 2020 şubat ayında yeni gözlüğü alınca bir an çok acayip hissettim kendimi, dünyaya çok farklı bakıyordum. bir kere daha gittim doktora, "önceki doktor yanlış ölçmüş" dedi, daha düşük bir numara verdi, o zaman biraz rahatladım ama tamamen eski hâlime dönmedim. ilk gözlükten sonra mı, ikinci gözlükten sonra mı hatırlamıyorum ama bir gün uyumaya çalışırken başımın sol tarafı birden "tık" etti (hatırlatma: gözlüğümün de sol camı çizikti). kalın bir tel oynamış gibi bir histi. o günden sonra her şey değişti ve işte en başta yazdıklarım olmaya başladı. sonra bir farklı doktora daha gittim, aynı numarayı verdi. sonra da covid geldi, biraz salmama rağmen ara ara gitmeye devam ettim doktorlara ama sonuç değişmedi (bir daha da gözlüğü değiştirmedim).

gözleri küçüklükten beri gelen süreçte hasta mı ettim? ama hasta ettiysem neden doktorlar anlayamıyor? gözüm nörolojik bir sıkıntıya mı sebep oldu? ama bir sürü mr vs. çekildi, yine hiçbir şey çıkmadı.

bir sürü göz doktoruna, nöroloji doktoruna gittim, bir sürü mr, tetkik vs. yapıldı ama hiçbir şey bulunamadı.

geçen bütün günü dışarıda geçirdim. sanki biraz daha dinç ve gözümü sağlıklı hissettim ama bunun nedeni tamamen ekrana bakmamak mı bilemiyorum tabii.

ben ne yapayım, nasıl çözerim bu durumu? yoksa mecburen hayatım bitecek mi? gerçekten çok ciddi hayati bir meseleyle karşı karşıyayım :((
0
ahm1
(23.10.23)
Yani bütün yazdıklarından şunu çıkarımlayabildim; sen bu durumun gözünle alakalı olduğunu sanıyorsun ama onca doktor bakmış bir şey bulamamışlar bence sorun başka bir yerde olabilir. Genel bir doktora görünmende fayda var bence.
0
Pass this on
(24.10.23)
Hocam sen bunu daha önce de sormuştun, o zaman da gözlük çizildi diye böyle bi sorun olmaz diye düşünmüştüm. Bence sorun gözlerinde değil. İyi birer nörolog ve beyin cerrahına git bence. Gözden kaynaklanması daha düşük ihtimal gibi geliyor bana. Gittiğin doktorlar test yapmış bakmış işte sonuçta. Bi de dediğim gibi gözlük çizildi sonra kafamda bi şey tık etti çok birbirleriyle bağlantılı olaylar gibi gelmiyor bana.
0
nundu
(24.10.23)
gözleri çizdir, gözlükten kurtul ondan sonra bi bak bakalım devam ediyor mu?
0
ayseee
(24.10.23)
allah korusun da beyninizle ilgili bir sıkıntı olabilir. çünkü göz diğer organlar gibi değil, direkt bağlantılı. benim de çocukluğumdan beri gözlerim sıkıntılı, bir keresinde beyinde problem olabilir diyerek beyin mr'ı çektirmişlerdi.

zaten anlattıklarınız gözden ziyade daha çok beyinle ilgili bir soruna işaret ediyor gibi. bu alanda sağlam bir doktor bulup derdinizi ayrıntısına kadar anlatın.
0
candide
(24.10.23)
Tesekkurler cevaplar icin. Yorum yapmak isteyenler yapsin lutfen.

@candide ve @hacirotti: beyin mr'i cekildim, o da temiz cikti. Artik bir sey ciksin diye dua ediyorum. Peki o zaman bir de beyin cerrahina gideyim bakalim ne diyecek. Ama ben umitsiz umitsiz gidiyorum artik.

Bir de gercekten o "tık" etme olayindan sonra degisti her sey.
0
🌸ahm1
(24.10.23)
Geçmiş olsun, tık etmeye takılmışsınız ancak onunla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Genel sağlık durumunuz nasıl, başka bir hastalık teşhisi kondu mu? Kullandığınız başka bir ilaç var mı, gittiğiniz hekimler sizi farklı bir uzmanlığa yönlendirdi mi?
0
efx
(24.10.23)
@efx: tık etmeye takıldım, çünkü tam olarak o andan sonra her şey değişti. beyaz ile siyah gibi fark var ya da beyazdı, gıpgri oldu. evet, o ana kadar gözlerimde 1-1,5 senedir sıkıntı vardı ama hafifti, hayatımı engellemiyordu. o tık olayı bir oldu, pir oldu ve bir daha da tekrarlanmadı.

hastalıklarım:

- majör depresyon sebebiyle antidepresan kullanıyorum (kullandığım tek ilaç, ismini de yazayım madem, paxera). bir psikiyatriste sormuştum "ilaçtan olabilir mi? belki prospektüste yazan yüzbinde 1 ihtimal bana denk geldi?" diye ama "yok, böyle bir şey yapmaz" dedi. belki bir psikiyatriste daha sorsam iyi olur.
- geceleri dişimi çok sıkıyorum
- boyunda fıtık başlangıcı var. bir doktor demişti "belki de boynunda fıtık var, sinirlere baskı yapıyor" diye ama fizik doktoruna gittim, "sinirlere baskı yapmıyor" dedi.

çenemin solu da uyuşuyor bu arada ama o tık olayından sonra başladı. tık olayı da başımın solunda olmuştu.

şimdiye kadar şu doktorlara gittim (sayılar tahmini, her defasında farklı doktor tabii): nöroloji x5-6, göz doktoru x9-10, fizik tedavi, kardiyoloji

diş sıkmaktan olabilir mi bilemiyorum. diş doktoruna bundan bahsetmedim. bahsetsem de anlar mı merak ediyorum artık. çünkü hangi doktora dertlerimi anlatsam "ondan olmaz, bundan olmaz, öyle bir şey görmedim hiç" diyor.
0
🌸ahm1
(25.10.23)
geçenlerde bir tam günü dışarıda gezerek geçirmiştim. iyi geldi gibi hissetmiştim (ekranlardan uzak kalıp gözü dinlendirmek, günışığına maruz kalmak). 3 gündür 8-9 saat uyuyup yarım günü (gündüzün yarısını) dışarıda geçirmeye çalışıyorum ama gözler yeni hayatına alışamıyor galiba, çok kötüyüm :( uyku, halsizlik, mide bulantısı var, kursağım düğümleniyor sanki kusacakmışım gibi hafiften. az uyumak da (8-9 saat) kötü etkiliyordu bu arada. yani ya göz ve uyku ikilisinden biri ya da her ikisi birden kötü etkiliyor beni şu an. birkaç gün daha denemeyi düşünüyorum.

bu hastalık yaşamımı sonlandırmak için çok zorluyor ya :(((
0
🌸ahm1
(25.10.23)
(4)

Stres çarkı (fidget spinner)

nundu
Bunu sağda solda kırtasiyelerde, oyuncakçılarda falan gören var mı son dönemlerde? Bir haftadır canım böyle boş boş bunu çevirmek çekiyor ama muhtemelen bunu üretip piyasaya salan adam bile unutmuştur bu ürünü dsjdsjİnternette baktım satan var gibi trendyolda falan ama çok da güvenemedim satıcı puan
Bunu sağda solda kırtasiyelerde, oyuncakçılarda falan gören var mı son dönemlerde? Bir haftadır canım böyle boş boş bunu çevirmek çekiyor ama muhtemelen bunu üretip piyasaya salan adam bile unutmuştur bu ürünü dsjdsj

İnternette baktım satan var gibi trendyolda falan ama çok da güvenemedim satıcı puanları falan çok düşük, bi de internetten bunu sipariş edesim de yok yani. Daha yüksek yorumlu olanların fiyatları 300 lira civarı gördüklerimin, o kadar da verilmez diye düşünüyorum :D
0
nundu
(20.10.23)
İstanbuldaysaniz Tahtakale’de
Rahat bulabilirsiniz. İlk çıktığında 10 lira falandı
0
koela
(20.10.23)
İstanbul'da değilim maalesef ya. Linke bakayım teşekkürler
0
🌸nundu
(20.10.23)
Okul çevresindeki kırtasiyelerde hala var. Ben haziranda 25 liraya almıştım.
0
balik kraker
(20.10.23)
Kırtasiyelerde ya da bir milyoncularda kalmış olabilir, semtte biraz bakarsanız bulursunuz büyük ihtimal.
0
John Bloor
(20.10.23)
(12)

Sabahları sevmeyen var mı?

playing star again
Ben hayatımın önemli kısmını çoğunuz gibi sabah kalkıp okula gitmekle geçirdim. Mecburen erkenden kalkar yarı uyur yarı uyanık okula giderdim. Üniversitede falan sabah ders yoksa pek erken kalkmazdım veya uyansam da yatakta bir iki saat debelenirdim, sabahları ne yapılır bilemezdim. Hiçbir zaman sab
Ben hayatımın önemli kısmını çoğunuz gibi sabah kalkıp okula gitmekle geçirdim. Mecburen erkenden kalkar yarı uyur yarı uyanık okula giderdim. Üniversitede falan sabah ders yoksa pek erken kalkmazdım veya uyansam da yatakta bir iki saat debelenirdim, sabahları ne yapılır bilemezdim. Hiçbir zaman sabah kalkıp ders çalışan biri olmadım mesela, genelde gece çalışırdım herkes uyurken.

Sonraki dönemlerde mecburiyet yoksa pek erken kalkmadım. Sabah erken kalkmak beni huzursuz ediyor sanki. Mesela pandemide bir ara çalışma düzenim 20.00-00.00 arası idi. Gündüz saat 12 gibi kalkar evde kitap mitap okurdum. Toplantı falan varsa öğleden sonra onlara girerdim, ıvır zıvır işim varsa onları hallederdim ama aktif çalışmaya saat 20.00'de başlardım. Hatta bir ara ramazan da denk geldi ve aktif çalışma düzenim gece 12.00-04.00 oldu. Gece sessizliği daha verimli çalışmamı sağlıyor sanırım. Sabahları çok fazla dikkat dağıtıcı şey var sanki ve yataktan çıkıp hayata başlamak zor geliyor açıkcası.

Neyse şu an yine belli dönemler dışında erken kalkma zorunluluğum yok çoğunlukla. Kalksam da sabahları kös kös duruyorum ne yapacağımı bilemeden. Sabahın köründe pc açıp iş başına geçmem çok zor verimli şekilde. Hadi hazırlanıp gideyim ofise erkenden bitireyim işleri diyorum ama tatsız tutsuz sası sası geliyor o vakit ve yoğun bir anksiyete basıyor. Bir de sanki sabahları kafam çalışmıyor gibi geliyor. Bu durumu daha gençken sürdürmek kolaydı ama şu an o kadar kolay değil. Tabi bir de normal insanların çalışma düzeni 09.00-17.00 olduğu için hayata adapte olmak, insan içine karışmak, partnerle saatleri denkleştirmek zorlaşıyor.

Ey 09.00-17.00 çalışıp kafanızı yormanız gereken işler yapanlar (biraz da özdisiplin gerektiren işler yapanlar özellikle), siz sabah normal çalışabiliyor musunuz? Hani kağıt kürek vs işler yine yapılıyor sabahları da analiz sentez, yaratıcılık, çözüm gerektiren şeyler sanki patlıyor gibi.. çözüm de istemiyorum aslında ama sadece merak ettim benzer şeyler hissedenler var mı diye.
0
playing star again
(19.10.23)
11'e kadar beynim çalışmıyor benim, hele ki az uyuduysam ve hava kötüyse iş konusunda kimseyi yanıma yaklaştırmıyorum.
Öğle yemeğini yiyip sigara kahve yapıp öyle girişirim kafa yormalı işlere.

Bu arada bence saatle değil uyandıktan sonra geçen süreyle ilgisi var. 5te kalksan 9'da verimli çalışırsın bence.
0
Bruce
(20.10.23)
hocam tam olarak ben de böyleyim, sabah güneşinin açısını duvara yansıyan rengini bile sevmiyorum, sarısı bile çiğ geliyor bana yani bu kadar sevmeyen yoktur :)

uykumu alsam da kafam henüz açılmış olmuyor güne başlayamıyorum

bazıları da sabahı daha çok seviyor enerjik oluyor zihinleri açılmış oluyor onları da anlıyorum
0
freebird5406_2
(20.10.23)
Tam tersini dusunuyorum.
Kafa patlatma gerektiren isleri sabah erken yapiyorum. Sabah 8 den oglene kadar beynimi patlatacak isteri yapiyorum. Cok da verim aliyorum.
Oglersn sonra kagit kurekler ve 5 gibi bitiris.
Sonrasi sosyallesme, oyun, yemek vs.

Ama ben universitede de boyleydim. Yani iki tip insan var bu konuda ertesi gune yetistirmesi konu varsa gece uyumayip calisanlar ve gece uyuyup erken kalkip calisanlar.

Ben 2. Gruba giriyordum. Suanda da ben ogleden sonra kafa batlatacak bie isi cok zor yapiyorum. Hele de 7 den 8 den sonra asla yapamam.

Ama bu hayat duzeninde uzun suredir bulunmanin verdigi sartlanmislikta var biraz. Yani belki bu sartlanmisligi asabilsek ben aksam daha verimli olurum sen sabah daha verimli olursun. Ama arrik tercihler oturdu.
0
zimbirik
(20.10.23)
Ben de tam tersi durumdayım. Tatillerde bile 5:45-6:00 civarı uyanırım. Şu sıralar günler kısaldı diye 6:30'u buluyor, o saatten sonra yatak batıyor bana.

Uyandığımda da hiçbir problem yaşamam, uyanmam için nadiren alarm gerekir. En verimli olduğum zamansa öğle yemeğine kadarki zaman. Yemekten sonra gün geçmez.
0
akhenaten
(20.10.23)
Çok klişe iki sınıf var işte baykuşlar ve tavuklar diye. Bu sınıflandırmanın bilimselliği ne kadar var tartışılır ama olayı basitleştirmek için etkili bir yöntem. Siz baykuşsunuz, ben de öyleyim. Lisede, üniversitedeyken yaz tatillerinde sabah 6 gibi uyuyup öğlen 2 gibi uyanırdım ve hayatımda en keyif aldığım dönemdi. Sabah gün doğarken uyumanın keyfine bayılıyordum.

Üniversite bitip tus çalıştığım dönem pandemiye denk geldi ve zorunluya gitmediğim için evdeydim. Gece 10'da çalışmaya başlayıp sabah 6'ya kadar ufak molalarla çalışıyordum ve en etkili çalışabildiğim dönem oydu günlük 6-7 saat ortalamalarla. Normal şartlarda 4 saati geçemiyordum pek (tus'a günde 10 saat ortalamayla çalışan insanlar oluyor yani çok abartı değil benimki :D )

Şimdi çalışırken de sabah kalkmaktan NEFRET ediyorum. Çalıştığım bölüm gereği öyle çok erken kalkmama gerek yok. 8'de kalkıp 9 gibi işte olsam yeter. O 8'de kalkmak bile bana zulüm geliyor. 5 tane alarmla anca uyanabiliyorum, uyansam da yataktan çıkmaya üşeniyorum tekrar uyuyakalıyorum falan dsjds zaten öğle arasına kadar da ayılamıyorum düzgün. Ama geceleri de en verimli olduğum zamanlar oluyor.

Burada sabah erken işini halledip verimli çalışan arkadaşlar da yorum yapmış. Onlar da tavuk grubunda işte (hakaret olarak tavuk demiyorum ki çok özeniyorum da kendilerine, günümüz dünyası daha çok onlara uygun şekilde dizayn edilmiş durumda). Sabah erken kalkıp güne başlamaktan keyif alan, gece 11'den sonra önemli bi şey olmaz diyip kafasını vurup yatan insanlar var ve bu hayattan maksimum verim alabiliyorlar gibi geliyor bana :D

Şu an yaptığım işte bu dönemde spesifik olarak beynimi kullanmam gereken pek işim yok ama olduğu dönemler sabahları bir şekilde kendimi zorlayarak yapabiliyorum ama yine de çok keyifli olmuyor tabii ki :D
0
nundu
(20.10.23)
Herkese teşekkürler.

@nundu ben de büyük oranda böyleyim. Sabah iş varsa uyanırım, hatta önemli bir iş varsa kaygıdan kendiliğimden uyanırım ama sabahları salgılanan kortizol seviyesinden mi bilmiyorum ama aşırı mutsuz kaygılı uyanıyorum. Ve direkt kafam dağılsın diye bişiler dinlemeye (bu ara fatih altaylı mesela xd) başlıyorum hazırlanırken.


Mesela bugün 09.30 gibi uyandım ama hala yataktayım. İşler de var aslında ama kalksam kafamı toplayamayacağımı biliyorum az çok, tabi motivasyonsuzluk da var biraz inkar etmeyeyim.

Yine öğleden sonraya ve akşama kaldı bizim işler...


Bu arada bu tavuk ve baykuş olayının biyolojik temeli vardı diye hatırlıyorum. Sirkadyen ritmi farklı oluyordu sanırım baykuş diye tabir edilen bizim gibilerin.
0
🌸playing star again
(20.10.23)
Sabahları seven var mı?
Var gerçi biliyorum birkaç tanesini ama çoğunluk sabah erken kalkmaktan şikayetçi.
0
SiyamkedisiZorro
(20.10.23)
Başlıpa cevap Acun Ilıcalı var benim bildiğim en son bu minvalde açıklamalarına denk geldim.
0
AlsterWasser
(20.10.23)
Ben sizin gibiydim, tüm öğrencilik hayatım geceleri ders çalışarak, geceleri proje hazırlayarak, geceleri yazı yazarak geçti. Neredeyse on yıldır çalıştığım sektörde de (bir yıl dışında) sürekli uzaktan çalıştığım için, toplantı koordinasyon vs derdim de olmadığı için sabah kalk, kahve iç, bi şeyler izle, oyalan, sonra bir ara otur işe başla... şeklinde çalışıyordum.

Son birkaç aydır çoğu sabah en geç 6'da (en erken 4.30'da) uyanıyorum, baktım ki uykumu almışım ve kafam da çalışıyor gibi, kalkıyorum. O saatte kalkınca da "e çalışayım bari" diye bilgisayarı açıp işin başına oturuyorum. İşim rutin değil, her an kafamın çalışması gerekiyor ve sabahın karanlığı da bana gece herkes yattıktan sonra karanlıkta çalışmakla aynı hissi veriyor. Bazen sabah 10'da o gün yapmam gereken bütün iş bitmiş oluyor, eşim mesaisini bitirene kadar ayaklarımı uzatıp dizi izliyorum. 39 yaşımdan bildiriyorum: sabah erken kalkıp çalışabilmek aslında şahane bir şeymiş.
0
kobuzchu kiz
(20.10.23)
sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum. sırf bu yüzden, iş hayatımı buna göre kurgulamak için senelerce farklı girişimlerde bulundum. tam rayına girdi, artık erken kalkmamı gerektiren bir durum yok diyordum ki, bir bebeğimiz oldu. sanırım yine aynı kısır döngüye geri döneceğim gibi duruyor :/
0
silent enigma
(21.10.23)
Bol kahve ve bol şekerli birşey yersem sıkıntı olmuyor. Sabah kahvaltısıyla sorunum var. Yumurta, peynir sevmiyorum.
0
roe
(22.10.23)
sabahları apar topar kalkıp işe veya okula giden birinin sabahtan nefret etmesi çok doğaldır. ama sabah keyifli bir yere gitmek, veya evde rahat rahat kahvaltı edip bir şeyler içmek bambaşka. bence geceleri de eğer yalnızsanız ve yapacak bir şeyiniz yoksa daha kötü, sabahın koşuşturması vs. derken çabuk geçiyor ama geceleri depresif mod, yalnızlık daha kötü etkiliyor.
0
babemsi
(23.10.23)
(7)

Bu telefonlardan hangisi seçilmeli sizce?

roe
Iphone 15 plusGoogle pixel 8S23 veya +Sizce hangisi?
Iphone 15 plus
Google pixel 8
S23 veya +

Sizce hangisi?
0
roe
(19.10.23)
iphone +1
0
pccopath
(19.10.23)
Pixel hiç kullanamadım Türkiye'de resmi satış olmadığı için ama yılların Samsungcusu olarak s23 serisi baya iyi duruyor bence. iPhone sevmediğim için onunla ilgili bi yorum yapamam pek ama alan bi iki arkadaşım oldu yılların apple kullanıcıları, beklediklerini pek bulamadılar. Bu seri biraz ara sürüm gibi olmuş dediler ama bilemiyorum tabii.

Pixel'i denemek isterdim googleın kendi telefonu olmasından dolayı en uyumlu android deniyordu zamanında ama şu an samsung da baya sıkıntısız bir tecrübe yaşatıyor.

Karar sizin android/ios tercihinizde yatıyor tabii
0
nundu
(19.10.23)
düz iphone alınmaz bence 60 hz ekran can sıkıcı.
0
Erestor
(19.10.23)
Düz iphone'da 60 hz dışında bataryada ciddi sorun. Plus bu yönden en iyisi.
0
🌸roe
(19.10.23)
ios sevmem. samsung'un android versiyonlari da bana hep cig ve ucuz gelmistir. favorim net pixel
0
hot potato
(19.10.23)
fiyatları aynı olsa veya önemsiz olsa iphone 15 plus (çünkü macbook, ipad vs. de kullanıyorum)

fiyat önemli olduğu için S23 aldım memnunum. Tabii ilerideki satış fiyatı önemli dersen bu sefer iphone'a verilen ek para makul görünebilir.

Pixel serisi Android'in en düzgün cihazları galiba, sıkı şekilde Google fanıysan alabiliyorsan neden olmasın. (eskiden bunlar düz androiddi hala öyle mi bilmiyorum, mesela Samsung'un kendi arayüzüne eklediği özellikler kısayollar bunlarda olmuyordu. O kimi için tercih sebebi kimine de özellik eksilmiş gibi geliyor)
0
nhk ni youkosu
(19.10.23)
S22 ultra aldım ben. Kameraları s23 ultra ile aynı. Şarj işini de çözmüş samsung güncelleme ile.
0
karacigerim vur kadehlere
(19.10.23)
(3)

taylor swift'in bir erkekle yaptığı düet

tabudeviren
hareketli bir şarkı, taylor swift sonradan giriyor ve sonlara doğru bir yerde "can't stop loving you" diyordu.kendisinin aynı ismiyle bir şarkısı var, o değil bu arada.
hareketli bir şarkı, taylor swift sonradan giriyor ve sonlara doğru bir yerde "can't stop loving you" diyordu.

kendisinin aynı ismiyle bir şarkısı var, o değil bu arada.
0
tabudeviren
(18.10.23)
phil collins'le yaptığı düet mi?
0
baldan kaymak
(18.10.23)
Ben dinlemem pek ama dinleyen bir arkadaşıma sordum. The National ile yaptığı The Alcott olabilir belki dedi
0
nundu
(18.10.23)
phil collins miydi diye bakarken buldum, john mayer'miş.

youtu.be
0
🌸tabudeviren
(18.10.23)
(3)

YouTube müzik'te podcast

etna
Yok mu?Ben mi bulamadım?
Yok mu?
Ben mi bulamadım?
0
etna
(16.10.23)
Google'ın Google Podcast diye kendi uygulaması var(dı). Şu an hâlâ aktif ama bir iki ay içinde (tam tarihi unuttum) bu uygulamayı durdurup podcast kısmını youtube müzik uygulamasına taşıyacaklar ve beni çok üzecekler. Ben podcast ve müzik kısmının aynı uygulamada olmasını sevmiyorum ama artık öyle olacak yani.

Cevap: şimdilik yok bildiğim kadarıyla ve google podcast uygulaması var (ki çok iyi uygulama bence). Yakında gelecek ve google podcast rahmetli olacak
0
nundu
(16.10.23)
YouTube müzik de hiç görmedim
0
kondansator
(16.10.23)
iki gün önce bildirim geldi, podcastler artık youtube music'te diye. sanırım yakında eklerler sekme olarak.
0
brkylmz
(17.10.23)
(8)

Sayisalcilara homojenlik sorusu

duyurukullanıcısı
1kg badem1kg findik2kg aycekirdegi1kg antep iHicbir kuruyemis birbirinin uzerine gelmeyecek kadar genis bir tepsiye yerlestirdim ve karistirici ile karistirmaya basladim. Karistirici normal bir hiz ile ezmeden kuruyemisleri karistiriyorButun hepsiyi gorebilecek sekilde 6 tane yuksek cozunurluklu kam
1kg badem
1kg findik
2kg aycekirdegi
1kg antep i

Hicbir kuruyemis birbirinin uzerine gelmeyecek kadar genis bir tepsiye yerlestirdim ve karistirici ile karistirmaya basladim. Karistirici normal bir hiz ile ezmeden kuruyemisleri karistiriyor

Butun hepsiyi gorebilecek sekilde 6 tane yuksek cozunurluklu kamera yerlestirdim ve goruntu isleme yontemleri ile su komutu girdim

- bademlerin hepsi bir tarafa toplandiginda karistiriyici durdur!

Karistirma islemini sonsuza kadar surdurebilecegimizi varsayarsak bademlerin bir araya gelebilme ihtimali var midir?
0
duyurukullanıcısı
(09.10.23)
Sonsuzluktan bahsediyorsak var. Maymun ve daktilo ile yapilan bir benzetme vardı bununla alakalı. Sonsuza kadar daktilonun tuşlarına rastgele basan bir maymun, o rastgelelik içinde tüm edebi klasikleri hiç harf hatasız yazabilir diye. Sonsuzluk öyle bir kavram çünkü :)
0
nundu
(09.10.23)
Bence yok. Karıştırıcı konumları sürekli değiştiriyor. Belirli bir saniye için bir araya gelmiş bademler bir sonraki saniyede dağılacaktır.
0
dissendium
(09.10.23)
karistiricinin bir kurali yoksa ve rastgele(bu ayri bir konu) karistiriyorsa, bademlerin bir araya gelebilme ihtimali vardir.
0
gule gule
(09.10.23)
olaya sonsuzluk kavramı üzerinden bakarsak vardır. sonsuz bir zamanda sadece bademler de değil, sonsuz bir zamanda tüm kuruyemişler birbirinden net olarak ayrılabilir de.

maymun-daktilo benzetmesi tam olarak bunun için. ya da pi sayısının sonsuza giden basamakları içinde bütün sülalenizin telefon numarasını, tc kimlik numarasını bulabilirsiniz.
0
kibritsuyu
(09.10.23)
pi örneğinden gidersek ilk 10 milyon basamakta benim tc kimlik numaramın 6 hanelik kısmı ve telefon numaramın 9 hanelik kısmı var örneğin. Telefon numaramın sadece 1 hanesi eksik :D ve bu sadece sonsuzluğun 10 milyonluk kısmı. Evet, teorik olarak bademlerin de hepsi bir araya gelebilir.

Bu arada pi'nin 10 milyonluk kısmı için; introcs.cs.princeton.edu

edit: alan kodu girmeyince numaramın hepsi de varmış :D
0
akhenaten
(09.10.23)
BEnim ne tc ne telefon çıktı. Gizli bir bireyim hattızatında.
0
godless frog
(09.10.23)
böyle mevzulara ilgi duyuyorsanız richard dawkins'in kör saatçi diye bir kitabı var. tübitak çıkarmıştı ama hala var mıdır bilmiyorum, başka yayında vardır belki.
0
kibritsuyu
(09.10.23)
Karistiricini belirtmemissin.
0
dunal
(09.10.23)
(10)

Afrika'da su kuyusu açma/ açtırma?

The colors of my sea perfect color me
Arkadaşlar selamlarCahilliğime verin bu su kuyusu açma meselesi birilerinin para kazanmak için insanları kandırdığı bir şey mi? Dernekler var para topluyorlar. Skala da çok değişken 350 lira da var isteyen birkaç bin isteyen de?Bilgisi olan aydınlatabilir mi?Çok teşekkürler.
Arkadaşlar selamlar
Cahilliğime verin bu su kuyusu açma meselesi birilerinin para kazanmak için insanları kandırdığı bir şey mi? Dernekler var para topluyorlar. Skala da çok değişken 350 lira da var isteyen birkaç bin isteyen de?

Bilgisi olan aydınlatabilir mi?
Çok teşekkürler.
0
The colors of my sea perfect color me
(05.10.23)
Bence evet. Açılan kuyuların da çoğunda su kısa vadede bitiyor. Youtube a bir bakın.
0
EXXE01
(05.10.23)
Dolandırıcılık da olabilir, bi de bazı dini dernekler su kuyusu açarken yanına camii, kuran kursu falan açıyor biraz "misyonerlik" faaliyeti olarak kullanıyorlar. Yıllaaaar önce yaşadığım ilçenin müftülüğü böyle bi kampanya yapıyordu Burkina Faso'da. Afrika hem doğal kaynakları hem de genç nüfus bolluğuyla önümüzdeki 50 senede çok önemli bir hâle gelecek çünkü tüm dünyada nüfus baya yaşlanıyor. Pek çok ülke yatırım ayağına Afrika'da güç elde etme peşinde. Bu su kuyusu işi de o amaçla kullanılıyor olabilir
0
nundu
(05.10.23)
herkesin farklı sayıda paylara bölüyor maliyeti normal
0
lambırcek
(06.10.23)
kızılay, bir devlet kurumu, herkesin gözü önünde, elindeki battaniyeleri saklayıp fahiş fiyattan sattı depremde.
gözlerden uzak, hiç kaydın kuydun olmadığı afrikada nelerin döndüğünü tahmin etmek zor değil.
0
parka
(06.10.23)
Hakan Girginer diye bi abi vardı Su Savaşları diye bir programda çıkıyordu TRT'de, sosyal medya yoluyla ulaşabilirseniz belki ilk elden bilgi alabilirsiniz.
0
barbadoshayrettin
(06.10.23)
Amaç tamamen misyonerlik. Su kuyusu açmak için toplanan paralarda bunun finansmanı.
0
my fault
(06.10.23)
proje ekranını biliyorum bir vakfın
tüm maliyet kalemleri ve yapılan harcamalar listeniyor o kuyu için
inşaat malzemesi, tenik malzemeler, ulaşım, yerel çalışan, vakıf denetimine kadar
10 senelik işletme/faal tutma maliyeti hesaplanıyor

para artatrsa yine bu projeler için tutuluyor, extra maliyet çıkarsa yine aynı mantıkta karşılanıyor

kötü niyetli biri olmadıkça sistem gayet düzgün
0
bir soru sorcam
(06.10.23)
antalya'da bir köyde malatya'da bir mezra'da su yok kuyu açtıralım desek ilgilenmezler ama afrika mafrika olunca parayı din üzerinden cukkalamak için yalvarırlar. bunların dini fm'lerinde günde 10 saat filan bu tarz su kuyusu dilenciliği yapılıyor.
0
ayseee
(06.10.23)
su kuyusu açtırmanın asıl sebebi için (bkz: kara para aklama).
0
robin crusoe
(06.10.23)
parka
(10.10.23)
(11)

ayakkabı stoğunuz var mı kaç tane var?

baldan kaymak
bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.
bi ben mi hiç giyinmediğim ayakkabılara sahibim merak ettim sevdiğim modelleri aldım ama fırsat gelmedi henüz sb.
0
baldan kaymak
(05.10.23)
Benim bi an boş bulunup aldığım, ama sonra yıllarca hiç giymediğim bi sürü ayakkabım var. Boş boş yer kaplıyorlar dolapta. Belki bi 20 tane vardır.

Edit: aynısı tişört, pantolon, gömlek vs. bilumum tekstil ürünleri için de geçerli. Alışveriş yapmayı sevmediğim için bunalıp, ilk elime geleni alıp çıkıyorum dükkandan, sonra kullanmıyorum, kalıyorlar öyle.
0
plutongezegendegilmi
(05.10.23)
0
0
playing star again
(06.10.23)
1 botum var. Diğer ayakkabım öldü. Kışı botla geçireceğim. Yani 0.
0
Bir cebinde das kapital
(06.10.23)
stogum 0. Normal kullandigim sandalet/yazlik/kislik seklinde ayakkabilarim var.
0
hot potato
(06.10.23)
copculuk denince de ben. sadece kendi aldigim ve giymeyeceklerimin yaninda es dostun giymedigi verdigi ayakkabi, canta coplugum var. eviniz kucukse stres kaynagi disinda bi vasfi yok
0
mess
(06.10.23)
Bot ve spor ayakkabım var. Bir tane de terlik.
0
allah yazdiysa bozsun
(06.10.23)
hiç giymediğim ayakkabılarım yok, stok gibi tutmuyorum yani. ama yazlık kışlık yedeklerim hep var. hepsi yıllar içinde alınmış bazıları daha az giyilmiş bazıları daha çok giyilmiş ama sağlam şeyler oldukları için tutuyorum, atmıyorum, illa ki lazım oluyorlar. sizinki gibi güzel diye alıp kenarda beklettiğim yok. ama bu şekilde ayakkabı alan insanlar tanıyorum, siz tek değilsiniz :)

bende tekstil ürünleri var bu şekilde. severek alınmış ama yeri gelmeyip bir türlü giyilememiş elbiseler falan özellikle.
0
nimberjack
(06.10.23)
1-2 tane ayakkabim olur genelde. Bot falan sevmiyorum. Yaz kis farketmeksizin spor ayakkabi giyerim. 2 tane gayet yeterli.
0
roe
(06.10.23)
Hayatım boyunca yaz için bir çift, kış için bir çift olmak üzere iki çift spor ayakkabı ve çok yağmurlu günlerde giymek için bot şeklinde 3 çift ayakkabıdan fazlasına sahip olmadım açıkçası. Durmadan ayakkabı alan insanlar da bana tuhaf geliyor. Hadi duruma göre bi tane resmi davetlerde giymelik ayakkabı gibi daha ekstralar da alınabilir ama mesela tişört değiştirir gibi işe giderken farklı farklı ayakkabılar giyenler garip geliyor. He yargılamıyorum tabii bu da bir keyif yani sadece benlik değil.

Kışlık ayakkabım biraz eskidi, havalar iyice soğumadan bir çift almayı düşünüyorum. Onun dışında belki seneye de bir yazlık alırım. Botum daha idare eder.
0
nundu
(06.10.23)
cevap yazan arkadaşlar erkek sanırım, kadınım ayakkabı stoğum var, hiç giymediğim spor ayakkabılarım, klasik ayakkabılarım, sandaletim vs.. vardır. beğendikçe alırım, bazı markalarda sürekli giydiğim modeller var, yeni renkleri çıkınca onları alırım nasıl olsa bir gün giyerim.
0
benaslinda
(06.10.23)
uzun zamandır yeni ayakkabı almıyorum diyebilirim ancak buna rağmen kullanmaya başladığım 6-7 çift spor ayakkabım, minimum 10 civarı sandaletim, 3-4 tane mevsimlik daha resmi ayakkabım, 7-8 farklı botum var. bunlar dışında da yıllar önce alıp sıfır durumda bekleyen 2-3 bot, 1-2 sandaletim ve 2 çift de converse im duruyor günün birinde giyerim diye. bunlara rağmen ben genelde 1-2 ayakkabıya takılıyorum haftalarca saedce onları giyiyorum. onlar giyilmeyecek duruma gelince diğerine geçiyorum genellikle. benim yaptığım aslında stok değil de yeni aldıklarımı benimseyip sevmem uzun sürüyor.
0
hypathia
(06.10.23)
(4)

kioxia exceria sata ssd'yi nasıl bilirsiniz?

kesmekes laleler
merhabalar,5400 rpm hdd'li bir laptoba ssd takıp windows 10 kurmayı düşünüyorum. sistemde i5 4200m işlemci ve 8 gb ram mevcut. bilgisayar biraz eski olduğundan çok da yatırım yapmayı düşünmüyorum.kioxia exceria 480 gb sata ssd daha yakın geldi bana. ne dersiniz?
merhabalar,
5400 rpm hdd'li bir laptoba ssd takıp windows 10 kurmayı düşünüyorum. sistemde i5 4200m işlemci ve 8 gb ram mevcut. bilgisayar biraz eski olduğundan çok da yatırım yapmayı düşünmüyorum.

kioxia exceria 480 gb sata ssd daha yakın geldi bana. ne dersiniz?
0
kesmekes laleler
(03.10.23)
Kioxia toshiba'nın bu sektördeki yeni adı. Toshiba da genel olarak iyi ürünler yapıyor bu alanda diye biliyorum. Ben flash belleğini kullanıyorum memnunum
0
nundu
(03.10.23)
al geç ama Toshiba/Kioxia ömrü kısa diye bilinir. Ben hızlıca bir m2 ssd'sini aldım uzun yıllar kullandım, fakat programlarla ömrüne baktığında aynı yıl benzer şekilde kullanılmış Samsung %90 sağlık çıkıyorsa Toshiba %60 çıkıyor, ama bu ne demek bilmiyorum bad sector yok, disk ölmedi hala çalışıyor. Laptop zaten eski, sata disk alacaksın, Kingston da olur Kioxia da WD de, ucuz bulduğunu al geç bence.
0
nhk ni youkosu
(03.10.23)
dramless ssd, kötüdür. şuan alınacak sata ssdler crucial mx500, wd blue ve samsung 870 evo.

üçü arasında çok büyük farklar yok. samsung biraz daha pahalı kalıyor... ben de yeni 2tb mx500 aldım gelmesini bekliyorum.

www.amazon.com.tr

farklı satıcılarda bi tık daha ucuza bulabilirsin belki, wd blue da biraz daha ucuz olabilir.


bunu kioxia kötü anlamında demiyorum ama model özelinde kötü bir model diyorum. yoksa crucial bx500 de kötü wd green de kötü...
0
konetsu
(04.10.23)
bunu aldım, kullanıyorum, son durumu yazayım: 362 saatlik kullanımdan sonra disk sağlığı %99'a düştü, hem kioxia'nın resmi uygulamasından hem de crystaldiskinfo'dan baktım. nhk ni youkosu'nun dediği gibi ömrü daha kısa oluyor sanırım kioxia'nın. ama şu anlık herhangi bir alert de yok tabii, her şey optimal değerlerde. okuma/yazma hızı değerleriyse normal.
0
🌸kesmekes laleler
(12.01.24)
(1)

Aöf kayıt yenileme hakkında

furry burns
Merhaba arkadaşlar,Aöf'den ikinci üniversite kaydı oluşturup hiçbir dönemi verememiştim kişisel sebeplerle sınavlara giremediğim için. yani 1-2-3 ve 4.dönemlerin tüm dersleri öylece duruyor. bugün kayıt yenileme dönemi başladı, ders seçimine girdiğimde 1'inci dönemden kalan derslerin hepsini seçince
Merhaba arkadaşlar,

Aöf'den ikinci üniversite kaydı oluşturup hiçbir dönemi verememiştim kişisel sebeplerle sınavlara giremediğim için. yani 1-2-3 ve 4.dönemlerin tüm dersleri öylece duruyor. bugün kayıt yenileme dönemi başladı, ders seçimine girdiğimde 1'inci dönemden kalan derslerin hepsini seçince 3'üncü dönemden de birkaç ders seçebiliyorum ama hakkım doluyor 5.dönemden ders alamıyorum. yapmam gereken 5.dönemdeki tüm dersleri alıp, altta kalan derslerden yettiği kadarını almak mıdır, yoksa önceki dönemlerde de hiçbir dersim başarılı olmadığı için önce önceki dönem derslerini almak mıdır?
0
furry burns
(03.10.23)
Zaten seçebileceğin dersin sınırı var. Sen hiç ders almadığın için 1. dönem derslerini al, eğer üstten ders almak istersen 3'ten de alabilirsin.

Ama yani bu çok da önemli değil. Ben kafama göre ismi kulağa güzel gelen dersleri ala ala yaptım hep rastgele şekilde. Çok da bir etkisi yok yani hangi dersi önce aldığının
0
nundu
(03.10.23)
(3)

avrupada şunlar dışında gezilecek şehirler

teoberk
schengen dışı olduğu için gidemeyeceğim ülkeler: ingiltere, irlandaineceğim noktaya ters olduğu için gitmeyeceğim yerler: bütün baltık ülkeleri, bütün balkan ülkeleridaha önceden gittiğim için gitmek istemediğim şehirler: amsterdam, paris, barselona, roma, budapeşte, prag, berlin, hamburg, münih, vi
schengen dışı olduğu için gidemeyeceğim ülkeler: ingiltere, irlanda

ineceğim noktaya ters olduğu için gitmeyeceğim yerler: bütün baltık ülkeleri, bütün balkan ülkeleri

daha önceden gittiğim için gitmek istemediğim şehirler: amsterdam, paris, barselona, roma, budapeşte, prag, berlin, hamburg, münih, viyana, atina

evet bunlar dışında gezilecek şehirler arıyorum :) tavsiyesi olan var mı?
0
teoberk
(03.10.23)
İtalya'da roma dışında bi yere gitmediyseniz Floransa ve Venedik (bi kere görülmeli). Milan, Bologna gibi şehirlere gitmedim ama oraları da övüyolar.

İskandinav ülkelerini dışlamamışsınız. Kopenhag iyidir ve Avrupa'nın merkezine yakın, ordan Malmö yaparsınız Öresund'dan geçip. Bence Stockholm çok güzel şehir ama uzak kalabilir belki.

İspanya'da ben de sadece Barcelonaya gittim ama Madrid'i ve Endülüs'ü çok övüyolar. Ama yine ineceğiniz yer neresi bilmediğim için ters kaçabilir belki.

Belçikada Brugge da mutlaka gezilmesi gereken bir yer bence
0
nundu
(03.10.23)
Ne aradığınıza bağlı.

1. İspanya’nın güneyi: Malaga, Sevilla, Granada, Cordoba ve onlarca sahil kasabası. Müthiş yerler olmakla birlikte dünyada en çok unesco koruması altında eserin bulunduğu iki bölgeden biri.
2. Portekiz: Porto ve Lizbon
3. Norveç: kuzey ışıkları için güzel vakit. Tromso en kuzeydeki büyük şehir olarak çok çekici geliyor mesela bana.
4. İsviçre: Zürih, Bern, Luzern gibi büyükşehirlerin yanısıra bütün köy ve kasabaları masalsı harika bir ülke. Şiddetle tavsiye ederim.
5. İtalya: güneyi ayrı kuzeyi ayrı harika bir ülke. Sicily, pompei, napoli ya da kuzeyde floransa, bologna, venedik çok iyi alternatifler.
0
but that was just a dream
(03.10.23)
Endulus ve Portekiz.

Gezme tarziniza gore; Fransiz alpleri, Dordogne bolgesi, vs.
0
hewit
(04.10.23)
(3)

Baldur's Gate 3 farklı bir ekiple oynanır mı?

Wolfware
merhabalarbu muhteşem oyunu yeni bitirdim ama kesmedi beni :)oyunu bitirdiğim partim şuydu= ana karakter(fighter)- karlach-gölgeyürek ve galeyeni bir oyunda nasıl bir ana karakter ve görmediğim üç yan karakter olursa ilk oyunda görmediğim şeyleri görürüm ve parti dengeli olur?
merhabalar

bu muhteşem oyunu yeni bitirdim ama kesmedi beni :)

oyunu bitirdiğim partim şuydu= ana karakter(fighter)- karlach-gölgeyürek ve gale


yeni bir oyunda nasıl bir ana karakter ve görmediğim üç yan karakter olursa ilk oyunda görmediğim şeyleri görürüm ve parti dengeli olur?
0
Wolfware
(02.10.23)
ana karakter (paladin ya da bard olabilir) + lae'zel + astarion + dilediğin herhangi biri
0
a darkness coming
(03.10.23)
Yan karakterlerden ziyade kendi seçtiğin ırk ve classı değiştirip oyunda aldığın kararları farklı alırsan bence iyi bir deneyim yaşarsın. Bard tavsiye ederim ben de, keyifli bir sınıf
0
nundu
(03.10.23)
Toplayabildiğim herkesi toplayıp onların hikayelerini yaptım; Karlach, Shadowheart, Lae'zel, Gale, Wyll ve tabii ki Astarion. Astarion olmadan oyunun yarısı yok bence. Bölüme göre yanıma uygun insanları aldım, işi biteni kampa yolladım başkasını aldım falan filan.
0
whoosie
(03.10.23)
(1)

Gün içinde süre takibinizi nasıl yapıyorsunuz?

psipsipsi
Mesela ders çalışmam gerekiyor benim, sınava hazırlanıyorum. Gün içinde çalıştığım zamanları kaydedebileceğim, molalarımı kaydedebileceğim daha sonra da geçmişe dönük olarak bunları inceleyebileceğim bir site, yazılım, uygulama benzeri ücretsiz bir şey arıyorum. "Focus to do" kullanıyordum ama hoşum
Mesela ders çalışmam gerekiyor benim, sınava hazırlanıyorum. Gün içinde çalıştığım zamanları kaydedebileceğim, molalarımı kaydedebileceğim daha sonra da geçmişe dönük olarak bunları inceleyebileceğim bir site, yazılım, uygulama benzeri ücretsiz bir şey arıyorum. "Focus to do" kullanıyordum ama hoşuma gitmedi.
0
psipsipsi
(01.10.23)
TUS çalışırken Forest kullanıyodum ben. Özellikle kullanma amacım ders çalışırken telefona bakma süremi azaltmaktı. Örneğin 1 saat çalışma süresi belirlediğim zaman bu süreçte uygulamada bir ağaç büyüyor. 1 saat dolmadan uygulamadan çıkarsan ağaç ölüyor ve ormanında ölü ağaçla yüz yüze kalıyorsun. Öldürmeden büyüttüğün ağaçları kendi ormanında görebiliyorsun. Onlara kategori de verebiliyorsun ileride incelemek için. Hangi gün hangi saatler arasında ne kadar çalışmışsın ne kadar mola vermişsin inceleyebilirsiniz
0
nundu
(02.10.23)
(4)

type c neden bu kadar abartılıyor?

0zlem
Samsung apple ile dalga geçmiş type yi şu kadar zamandır kullanıyorum diyesadece şarj etmiyor muyuz ne olscak telefon uçacak mı type c gelince anlamadım
Samsung apple ile dalga geçmiş type yi şu kadar zamandır kullanıyorum diye

sadece şarj etmiyor muyuz ne olscak telefon uçacak mı type c gelince anlamadım
0
0zlem
(01.10.23)
Olayın özeti şu

1- Apple type-c kullanmıyordu.

2-Apple type-c'nin standartlaşmasına karşıydı ve bunun ar-ge faaliyetlerini kısıtlayacağını savunuyordu.

3- Buna rağmen AB type-c'yi standartlaştırdı

4- Apple type-c kullanmak durumunda kalınca bu şekilde çıkardığı ilk ürünü bir gelişim, bir inovasyon yapmış havasında tanıttı, yani bu beklenen bir şey aslında. Mecbur kaldık kullandık, artık siz de razı olun diyemezdi müşteriye.

5- Hal böyle olunca espri konusu oldu
0
akhenaten
(01.10.23)
Hem şarj hem veri transferi açısından çoook daha verimli. Hadi veri transferi pek kabloyla yapılmıyor artık (ki ben kolayıma geldiği için yapıyorum hâlâ) ama şarj olma konusunda veriler vardı apple lightning cable ile c type arasında. C type çok daha hızlı şarj ediyordu. Ha bi de tabii ki günümüzde tüm ürünler c type'a uygun şekilde üretiliyor. Her şeyini tek bir kabloyla şarj edebilmek varken apple ürünü için ikinci bir kablo bulundurmak gereksiz yük. Mesela samsung telefonumun şarj kablosu bozuldu ama evde başka teknolojik aletlerden çıkan bi dünya kablo var, onlarla şarj edebiliyorum. Apple olsa yenisini almam gerekirdi
0
nundu
(01.10.23)
1 sarj aleti ile (typec) herseyi sarj etmek mi daha iyi
Yoksa
Bir suru sarj aleti ile sarj kullanmak mi daha iyi

Typec standartlastirilmasi bence harika bi olay
0
Zetnikov
(02.10.23)
Şu da unutulmamalı. Apple şarj kablosunu ayrı satmaya başlamıştı ve pahalıydı. Şimdi orijinal ve daha ucuz bir kablo ile şarj etmek mümkün. Bu pratikliğin ticarete karşı bir zaferi aslında.
0
dissendium
(02.10.23)
(13)

Bugun nasıl vakit geçirdiniz?

baldan kaymak
Sb. Evdeyken neler yapıyorsunuz? - çamaşır falan filan dışında.
Sb. Evdeyken neler yapıyorsunuz? - çamaşır falan filan dışında.
0
baldan kaymak
(01.10.23)
Ev isi nerdeyse hic yapmadim, hepsi de bana bakiyor shshsjsj. Podcast dinledim, videocast izledim, kitap okudum (2 tur), kedimle oynadim, candy crush oynadim, sosyal medyada takildim, yagmuru izledim.

Ben bugunden raziyim, bayagi dolu dolu oldu. Bi de ev isi veya film/dizi ekleniyor iste. Onlar kaldi. Mubi’den bi film izlerim herhalde.
0
mor oje
(01.10.23)
biz pek evde zaman geçiremiyoruz evi otel gibi kullanıyoruz.

sadece pazarları komple evde olabiliyoruz.

o da film/dizi/youtube, xbox ve cilveleşme ile geçiyor eğer dışarı planı yapamadıysak.
0
ananiyimioguz
(01.10.23)
Bosch'un 3. Kitabini bitirdim.
Generation kill kitabina başladım.
3 km kostüm.
In our time podcastini dinledim.
Hanimla temizlik yaptik, Şimdi tuvaleti temizliyorum. Ardından şömine için odun keseceğim stok olsun diye.
0
logisticsmanager
(01.10.23)
Geç uyanma
Kahvaltı
Antrenman
Hafta içi için yemek yapma
Yüzeysel temizlik
Akşamımı aylak aylak geçireceğim tüm hafta bunun hayalini kurmuştum
0
ruhen hastayim ben
(01.10.23)
Sabahtan akşama toplanti. Simdi de ucagin rotar yaptigini ogrendim. Lanet bir sehirde havalimaninda bitkin bi halde ucagi bekliyorum.
0
nic cage
(01.10.23)
Tembellik tembellik temizlik müzik. Sonra metroya gidip midye aldım şimdi de midyeli pilav yapıyorum
0
kisa
(01.10.23)
sabah cocugu tekvandoya goturdum, sonra hanima teslim ettim.
simdi ofise geldim biraz calismam lazim.
isim bitince bir dukkana ugrayip tahta parcasi alacam.
sonra eve gidip garajin cati arasi kapagini yapacam, kapagi kirdim kis gelmeden duzeltmem lazim.
0
cooperr
(01.10.23)
Saat 11de uyanma, 1-2 saat tembellik. Öğle yemeği. Biraz ps5'te oyun sonra cem yılmaz'ın son filmini izledim, biraz daha tembellik ve sanırım biraz uyudum da arada. Çamaşır ve bulaşık ve şimdiye ulaştım. Akşam yemeği yiyesim yok pek, bu saatten sonra da sosyal medya, dizi vs yapıp günü bitiririm
0
nundu
(01.10.23)
Çok erken kalktım. Eker i run’a gittim 4 gibi eve geldim. Bişeyler yiyip uyudum biraz önce uyandım. Günüm böyle geçti.
0
naksidil
(01.10.23)
Gezdim.
0
dissendium
(01.10.23)
çamaşır dışında diğer temizlik işleri ve uyku
0
cccbehzatccc
(01.10.23)
Kahvaltı
Yürüyüş, market alışverişi
Kek yapma,
Akşam yemeği hazırlığı,
Dizi izleme
Yemek yeme,
Yürüyüş,
Maçı olan arkadaşları izlemeye halısaha,
Nette, takılma
Kitap okuma ve yatış.
0
Amaranta ursula
(01.10.23)
Dünden boğazım acıyordu güne hasta uyandım. Ihlamur limon vs klasik içecekten yaptım. Biraz sağa sola yığılıp halsiz halsiz takıldım. Sonra eşimle do not disturb ı izledik. Çok beğendim tam da havaya uygundu yağmur sesi ve puslu havayla iyi gitti. Sonra ilaç aldım ve yemek yedik. Dünden temizlik yapmıştım bugün yapmadım ama ütü bekliyor mutfak ayaklandı yürüyo, toplayamadım. Güya makalemi yazacaktım ama hastalık planımı bozdu. Biraz youtube a bakıp uyuyacağım.
0
buzbebek
(02.10.23)
(3)

Gizli şeker düşürülür mü kurtarılır mı?

avatar is back
İlk kez parmak testiyle açlık şekeri ölçtüm 107 çıktı. Ailede de var aslında şeker baba tarafında ben de şüphelenmiştim ama bunun en büyük sebebi korkunç kötü beslenme (aşırı kola ve asit tüketimi, yüksek derecede çikolata tüketimi vs) tetiklemiş ya da en azından arttırmıştır diye düşünüyorum. Bir k
İlk kez parmak testiyle açlık şekeri ölçtüm 107 çıktı. Ailede de var aslında şeker baba tarafında ben de şüphelenmiştim ama bunun en büyük sebebi korkunç kötü beslenme (aşırı kola ve asit tüketimi, yüksek derecede çikolata tüketimi vs) tetiklemiş ya da en azından arttırmıştır diye düşünüyorum. Bir kaç gün yine ölçüm yapacağım ama çok hızlıca beslenme düzenine girip spor yapacağım. Bu etkili olur mu? Yoksa bir kere 107-110 vs çıktı mı asla düşmez o artık hep öyledir mi?

Hastanede detaylı testi, test geçmişimde olmaması için yapmayı düşünmüyorum eğer kendim çözebileceksem. Bilgisi olanlara şimdiden teşekkürler
0
avatar is back
(01.10.23)
Başlık yanlış mı olmuş? Aleni şeker yüksekliği bu. Gizli değil.

Düzgün beslenin efendim. Spor yapın. Aile geçmişine rağmen kötü beslenmek çılgınlık olsa gerek. İşe yarayacaktır.
0
Mirket
(01.10.23)
Test geçmişinizde olmasını niye istemiyosunuz anlamadım. Öyle tek ölçümle diyabet tanısı konmuyor zaten. Evdeki ölçümler her zaman net olmuyor, yine bi hastanede ölçtürün. Doktorla da konuşun bu dediklerinizi. 107 çok yüksek değil sınır değer 100 kabul ediliyor normalde ama 110'a kadar yine çok ciddi sayılmıyor genelde. Hele evde tek ölçüm çok bilimsel de değil. Doktor size uygun yaklaşımı tavsiye eder. 3 aylık kan şekeri ölçümü de yapılır, insülin değerine (HbA1C) de bakılır. Böylece tam durumunuz ne öğrenirsiniz
0
nundu
(01.10.23)
Tek ölçümle 107 çıkması prediyabet anlamına gelmez, yakın zamandaki kötü beslenmedne dolayı yüksek çıkmış olabilir. Tabi ki sağlıklı insanda 107 çıkmaması lazım ama aileden dolayı genetik bir yatkınlık olabilir.

3-4 gün ölçün, hep o seviyelerde ise dikkat etmeniz gerekir. Beslenme tarzınızı değiştirmelisiniz, genetik yatkınlık varsa sıkıntı çekersiniz.

Kolayı ve hazır şekerli gıdaları acilen bırakın, tatlı ihtiyacınızı kuru meyvelerden vs idare edin tabi abartmadan.

Genetik yatkınlık olduğu için kendinizi sık sık test edip, kontrol altında tutun.

Eğer beslenmeyi düzene soktuktan sonra bile açlık ölçümü ortalama 110'larda çıkıyorsa doktora gidin, büyük ihtimal ile çok düşük değerde bir ilaç yazacaktır.
0
John Bloor
(02.10.23)
(4)

romanyaya neden otobusle gidiliyor

Kittie
turlara baktim da hep otobus. tamam maliyet azalsin istiyor olabilirler amayakin da degil ki neden israrla otobuslu tur yapiliyor sizce?gidilir mi o kadar yol otobusle?belediye otobusu disinda otobuse binmisligim yok. gozum korktu.bi arkadasim luks otobus onlar diyor ama trafikte luks olsa ne yazar
turlara baktim da hep otobus. tamam maliyet azalsin istiyor olabilirler ama
yakin da degil ki neden israrla otobuslu tur yapiliyor sizce?

gidilir mi o kadar yol otobusle?

belediye otobusu disinda otobuse binmisligim yok. gozum korktu.
bi arkadasim luks otobus onlar diyor ama trafikte luks olsa ne yazar diye dusunuyorum. haksiz miyim?
0
Kittie
(30.09.23)
İstanbul - Bükreş 640 km.

İzmir Ankara gibi yani. Hiç uzun yol yapmadıysanız uzun gelebilir ama ülkenin yarısı bu mesafeyi senede birkaç kere yapıyor. Göz korkacak bir şey yok.
0
but that was just a dream
(30.09.23)
Ben iki defa otobüsle avrupa turu yaptım 20 gün süren interbus şirketiyle. 2 gecede bir otelde kaliyoduk diğer geceler otobüste uyuduk. Bence kafa dengi birileri de varsa turda, ki illa ki bi şekilde denk gelir, baya keyifli oluyor otobüs turları. O kadar korkulacak bi şey de yok ya, arkadaşın dediği gibi Türkiye içinde uzun yol yapmak gibi çok sıkıntılı bir uzaklık değil. Şoförler de deneyimli oluyor yani sıkıntı olacağını sanmam
0
nundu
(01.10.23)
Eskişehir-Adana 670 km.
Böyle değerlendirebilirsiniz.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.10.23)
trafik olacağını hiç sanmıyorum
0
abelardo
(01.10.23)
(9)

Hangi PS5 i almaliyim?

lacrim
Arkadaslar digital vs diskli hangisini tercih edersiniz alacak olursaniz? Siyah kutulu digital olan baya ucuz, aralarindaki tek fark disk mi? Benim ps4 ten kalma hic cd oyunum yok, direkt digital olani alip geceyim mi?
Arkadaslar digital vs diskli hangisini tercih edersiniz alacak olursaniz? Siyah kutulu digital olan baya ucuz, aralarindaki tek fark disk mi? Benim ps4 ten kalma hic cd oyunum yok, direkt digital olani alip geceyim mi?
0
lacrim
(28.09.23)
Tek fark disk diye biliyorum, bende dijital versiyon var, hic gerek yok diske
0
mirty
(28.09.23)
dijital
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.09.23)
ben ps4'ü cd'li almistim ve triple a oyunlarin hepsini cd takas ederek oynamistim. yani totalde sadece ilk aldigim oyuna para vermistim. cd'li versiyon daha pahali olabilir ama oyunlari takas ettiginde o fazladan ödedigin parayi fazlasiyla amorti edersin.
0
sir gawain
(28.09.23)
Ben digital aldim sizin gibi PS4 oyunum yok. PS4 un disk surucusu de hic bir ise yaramiyordu benim icin.

Arkadaslar arasi oyun takasi vs. disinda yani boyle bir imkan varsa, pek anlamli bulmuyorm.
0
wallcan
(28.09.23)
dijital. Sadece fiyattan değil diskli olan daha büyük. Sony sağolsun yine kazulet gibi biçimsiz bir tasarım yapmış nereye koysan sığmıyor. O yüzden ne kadar küçük o kadar iyi.
0
nuevo
(28.09.23)
psd4 den sonra daha yeni aldım dijital ps5 i

hali hazırda biçimsiz bi şekli var cidden. dijitalden daha büyük/daha şekilsiz diskli olan.

tek fark disk kısmı. bolca takasla oyun alırım derseniz ok ama onun dışında hiçbir anlamı yok diskli almanın.
0
chanandler bong
(28.09.23)
ben de dijital aldım. hayatımın ilk playstation'u, dolayısıyla elimde diskli oyun yok. markete gidip disk alacak halim de yok. bluray takıp film izleme durumum da yok. store'dan satın alıp indiriyorsun, mis. tek dezanavtajı, büyük boyutlu oyunun inmesi yarım günü, belki daha fazlasını buluyor. ama akşamdan indir diyip bırakınca sabaha hazır.

diskli almadığım için çok mutluyum.
0
kibritsuyu
(28.09.23)
Disk oyun piyasasi bitik turkiyede. O yuzden diskliye ekstra para vermenin hcibir anlami yok
0
floydian
(29.09.23)
Disk oyun almak türkiye'de çok avantajsız ithalat vs etkisiyle dijitale göre çok daha pahalıya geliyor. Takas yapma işi ne kadar aktif türkiye'de bilmiyorum ama oynadığım oyunun kütüphanede kalmasını isterim ben o yüzden takas işine pek girmezdim. yurtdışından dijital versiyonunu almıştım mayıs ayında. Vergi iadesiz bile baya ucuza gelmişti üstüne vergi iadesi koyunca yurtdışı gezim bedavaya denk geldi neredeyse aradaki farkla.
0
nundu
(29.09.23)
(4)

Almanya Schengen kaç günde çıkar

nundu
8 Ocak uçuş tarihi, vize randevusu en erken 4 Aralık'a bulabildim. Aralık sonunda Noel tatili de var tabii o da bi etken. Sizce yetişme ihtimali nedir?Yakın zamanda Almanya vizesi alan bir arkadaşıma sordum onun 3 günde çıkmış ama onun ailesinin yarısı Almanya vatandaşı, doğum yeri de Almanya. Ordan
8 Ocak uçuş tarihi, vize randevusu en erken 4 Aralık'a bulabildim. Aralık sonunda Noel tatili de var tabii o da bi etken. Sizce yetişme ihtimali nedir?

Yakın zamanda Almanya vizesi alan bir arkadaşıma sordum onun 3 günde çıkmış ama onun ailesinin yarısı Almanya vatandaşı, doğum yeri de Almanya. Ordan davetiye mektubuyla istemiş. Normalde davetiye mektubu olan başvurular daha çok iptal ediliyor diye biliyorum ama böyle bir yola mı girsem?

Son olarak bu prime/premium başvurularda daha yakın tarihli randevu bulunabiliyor mu yoksa aynı tarihlerdeki randevu kaliteni mi artırıyor sadece?
0
nundu
(28.09.23)
Is yerinden iki arkadasim bekliyor, birinin suan dorduncu haftasi daha haber yok. Digerinin ikinci haftasi davetiyesi filan vardı, onda da henuz haber yok. Benim de yarin randevum var, biletim bes hafta sonrasina, biraz tedirginim.

Yani kis diye belki daha dakin olur ve yetisir ama biraz da riskli gibi.
Premium basvurulari bilemiyorum ama almaya calisir gibi yapin uygun tarihler gozukur varsa eger bos randevu
0
a perfect lie
(28.09.23)
@a perfect lie
şu an randevum olduğu için aynı pasaport numarasıyla başka randevu alamazsınız diyor, benim de aklıma geldi sonrasında premium var mı diye denemek :')

yani çok ucuza bilet bulup öyle giderim diye almıştım, kaçarsa da çok üzmez, hatta premiuma ekstra ücret vermek neredeyse başa baş olur muhtemelen biletin yanmasıyla. O yüzden çok da önemli değil de gidebilirsem iyi olur tabii :)
0
🌸nundu
(28.09.23)
Ben italya icin biraz ugrasmistim, randevu yoktu Premiumu denemistim yine yoktu randevu, bi kac hafta kolladım ama degismedi bulamadim, belki almanyada farkli olur, emin olamadim,
Benim gelirse kac gunde geldigi bilgisini veririm burdan,
0
a perfect lie
(28.09.23)
ben mart ayinda basvurmustum 3 hafta sonra geldi. sirket araciligiyla basvuruldugu icin premium basvuru diye biliyorum ama emin de degilim.
0
kedi olmus gidiyorsun
(28.09.23)
(1)

Mikroskop Tavsiyesi

bartholomew87
5. - 6. sınıfa giden yeğen için almak istiyorum çok oyuncak gibi olmasın ama çok abartılı da olmasın diyorum 2000-4000TL arası bir bütçeyi gözden çıkarabilirim. Var mıdır tavsiyesi olan
5. - 6. sınıfa giden yeğen için almak istiyorum çok oyuncak gibi olmasın ama çok abartılı da olmasın diyorum 2000-4000TL arası bir bütçeyi gözden çıkarabilirim. Var mıdır tavsiyesi olan
0
bartholomew87
(26.09.23)
Yani çok abartılı bir şey alma imkanınız yok zaten, gerçek laboratuvar mikroskobu alamayacağınızı düşünürsek elinizdeki paraya alabileceğiniz en pahalı ürün en iyisi olacak muhtemelen.

Şimdi amazondan baktıklarım arasında en kaliteli görünen bu oldu:

www.amazon.com.tr
0
nundu
(27.09.23)
(2)

iDATA randevu ikamet yeri

nundu
Almanya'ya gitmek için schengen randevusu alacağım idata'dan. Randevu kısmında ikamet şehri seçildiğinde kafasına göre belli başlı şubeleri uygun olarak seçiyor. Şu an ikametim Eskişehir'de, hatta daha dün aldım buraya. Eskişehir seçince uygun şubeler olarak Bursa ve İstanbul çıkıyor. Ankara çok dah
Almanya'ya gitmek için schengen randevusu alacağım idata'dan. Randevu kısmında ikamet şehri seçildiğinde kafasına göre belli başlı şubeleri uygun olarak seçiyor. Şu an ikametim Eskişehir'de, hatta daha dün aldım buraya. Eskişehir seçince uygun şubeler olarak Bursa ve İstanbul çıkıyor. Ankara çok daha yakın hızlı trenle ve orada kalacak yerim de var ama seçemiyorum. Şimdi burda sorguladığı ikamet kimlikte yazan ikamet mi? Öyleyse ben niye kendime yakın yerden randevu alamıyorum da ulaşımın daha zor olduğu yere gitmek zorundayım? Yoksa kafama göre bi yer yazıp randevu alabilir miyim?
0
nundu
(26.09.23)
her konsolosluğun yetki alanı var. farklı şehir seçip randevu alırsın da ikamet belgesini verince kabul edilmezse tüm emek boşa gider. garantici biri olduğumdan yerinde olsam ikameti ankara bölgesindeki şehirlerden birine taşıyıp öyle randevu alırım.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(26.09.23)
Yerel seçimde oy kullanmak için son tarih 1 ekim ya onu yapamam tekrar :/ neyse bursa'ya gideriz artık bi gezerim :D
0
🌸nundu
(26.09.23)
(14)

Atlet (iç çamaşırı olan)

Lubb
Atlet giyer misiniz?Yazın çok sıcak olduğu zamanlardan bahsetmiyorum. Onun dışında genel olarak?Neden giymezsiniz ya da neden giyersiniz ?
Atlet giyer misiniz?

Yazın çok sıcak olduğu zamanlardan bahsetmiyorum. Onun dışında genel olarak?

Neden giymezsiniz ya da neden giyersiniz ?
0
Lubb
(24.09.23)
giymek faydalı, özellikle ter emme/soğuğa karşı katman olarak değerli, sentetik giysilerin tene değmesini de azaltıyor

migrostv.migros.com.tr
www.otsicgiyim.com
0
azeroth
(24.09.23)
Hep giyerim.

1. Bir yaz atletsiz uyuyordum. Böbrek ağrısı olarak döndü. Dertsiz başıma dert almıştım.

2. Terleyince çıkarıp atabiliyorsun. Tişörtü terleyince çıkarıp atarsan bir ayda yıkanmaktan mahvolur.

3. Terin tişörte ıslaklık olarak geçmesi kötü bir görüntü.
0
dissendium
(24.09.23)
tshirt’ün altında çok kötü görünüyor, sırf bu yüzden bile giymem. yazın zaten giyilmez de kışın da sadece tshirt ile çıkmıyoruz, onun üstüne bir ya da birden fazla katman giyince en alta bir de atlet anlamsız geliyor bana.
0
orient blue
(24.09.23)
yazları hariç giyerim. soğuğa karşı fayda sağlıyor. ekstra bir katman a-oluyor
0
paintov
(24.09.23)
atlet işi tamamen bir alışkanlık. eskiden hep giyerdim (yazlar hariç tabi) giymeyenler nasıl yapıyor anlayamazdım o kadar elzem gelirdi. o sarıcılığı tutuculuğu falan olmadan bir kış geçirmeyi düşünemezdim yani. sonra bir bıraktım aslında hiçbir gereği olmadığını tamamen alışkanlık olduğunu farkettim. yani şu anda giymiyorum çünkü gerek yok.

şunu da belirteyim eskiden hayatında hiç spor yapmamış epey zayıf birisiydim. yetişkin bir erkeğin ne kadar az kas kütlesi olabilecekse o kadar az kas kütlem vardı sanıyorum. bir dönem düzenli spor yapmaya başladım ve en azından hala yağ kas oranı açısından kaslı veya fit denecek kıvamda olmasam da ortalama veya ona yakın bir erkek seviyesine geldim kas oranı açısından. sonradan okuduğuma göre kas kütlesi yağdan çok daha fazla sıcak tutuyormuş insanı ve üşümeyi azaltıyormuş. atleti bırakışım da o döneme denk gelmişti etkisi vardır belki.
0
semaforo de medianoche
(24.09.23)
Eskiden hep.

Artık hiç.
0
baldan kaymak
(24.09.23)
Atlet formunda olanları en son lisede giymişimdir. Kışın sweatshirt falan giyince altına eski tişörtlerimden giyiyorum. Gömlek falan giymem gerektiğinde bi şey giymiyorum pek.

Yazın da çok terleyen biri olmama rağmen atleti hiç denemedim ve bilmiyorum tişörtün içine ıslak ıslak atlet giysem rahatsız eder gibi geliyor.

Hem çirkin olduğu için giymiyorum hem de çok ihtiyaç hissetmiyorum genel olarak. Mesela böyle yaşlı hocalar beyaz gömlek içine atlet giyince o atlet görünür ya. O görüntü aşırı çirkin geliyor gözüme.
0
nundu
(24.09.23)
Yaz kış hep giyerim. Yüzde yüz pamuk, hafif, ince ve fitilli tarzda olanından. Resmen ihtiyaç, zorunluluk bana. Tişört altına da giyerim. Sıcak havalarda da giyerim.
0
yadigar
(24.09.23)
Her zaman giyerim. üstteki cevaplarda da belirtildiği üzere ten ve üst giysi arasında tampon görevi görür . Kullanışlıdır.
0
diyecevaplandı
(24.09.23)
Gömlek ile evet. Önceden kafaya takardim ama açık söyleyeyim yaş geldikçe nedense daha erkeksi geliyor bilmiyorum. Evli adamim zaten ne göğüs kılım varmış ne atlet varmış böyle son yıllarda çıkan şeyler umrumda degil.

Bu arada gömlek altına giymeyi şundan da severim; atletin dokusu gömleğe göre daha yumuşak bu sebeple tenime gömlek degmesinden daha iyi oluyor.
0
logisticsmanager
(24.09.23)
hep giyerim, giymezsem tuhaf hissediyorum.
0
baldur2
(24.09.23)
beyaz kıyafetlerle tshrtgömlek gibi kesinlikle giymem.
atletformunun belli olmayacağı daha çok lacoste tarzı tshrtlerle giyerim araba kullanırken sırt çok terliyor.
kışın sadece tshrt üstü sweet vs vs.
0
jamswety
(24.09.23)
yaz-kış giyerim. kıyafetlerimi de iyi kumaştan almaya çalışırım o sebeple atletim tampon olsun çabasında değilim ama alışkanlık herhalde. rahat edemem atletsiz.
0
dilhun
(24.09.23)
Yazın giymem, atlet niyetine ince askılı budy, üşümemek için. ille üşüyorum.
0
gadlemler
(25.09.23)
(4)

Teknik Direktörler Daha mı İyi Yorum Yapıyor?

jihat
Abdullah Avcı bir ara Bein’de yorumculuk yapıyordu, diğer yorumculardan net daha iyidi bana göre. Şimdi Hikmet Karaman Vole’de, Ersun Yanak Bein’de çok güzel yorumlar, analizler yapıyor. Siz ne diyorsunuz?
Abdullah Avcı bir ara Bein’de yorumculuk yapıyordu, diğer yorumculardan net daha iyidi bana göre. Şimdi Hikmet Karaman Vole’de, Ersun Yanak Bein’de çok güzel yorumlar, analizler yapıyor. Siz ne diyorsunuz?
0
jihat
(23.09.23)
Yani işleri bu olduğu için ortalama üstü yorum yapmalarını beklemek lazım bence. Bi de kıstas kim? Türkiyede modern anlamda yorumlayan iyi yorumcular olduğu gibi hamaset üzerinden boş yapan tipler de çok. Abdullah Avcıyı sevmesem de taktiksel anlamda boş olmadığını düşünüyorum. Hikmet Karaman biraz daha motivasyona dayalı biri bence ama sonuçta 20 küsür senelik teknik direktör. Uğur Karakullukçu'nun kanalında Kocaelispor ile Arsenal'i hazırlık maçında 4-1 yendikleri maçın analizini yapmıştı mesela gayet iyiydi.
0
nundu
(23.09.23)
Bazı teknik direktörler iyi desek de çoğu değil. Yani tabi top 10 süper lig takımı yöneten adamlar iyidir.

Onun dışında normal şekilde oyun yorumlayabilen ve teknik direktorlerden daha iyi yorum yapan kişiler de var.

Kısacası bu böyledir her zaman diyemeyiz. Ama Türkiye'de spor camiası çok dandik olduğundan çoğu kanalda karşımıza boş adamlar çıkıyor.

Bence asıl sıkıntı eski futbolcularda. Çoğunluğu acayip kötü.
0
logisticsmanager
(23.09.23)
bence en onemli faktor. toplanti aliskanliklari.
0
buenosdias
(23.09.23)
şu an youtube gibi platformlarda iyi yorumcuların çoğunluğu futbolcu veya td değil. apo avcı ve ersun'u dinlemedim ama hikmet karaman iyi bir yorumcu. almanya geçmişi var heralde. başka da td olup iyi olan yorumcu nadir. rıdvan ve önder özen kısa dönem hocalık yapmışlar ama teknik direktör sayılmazlar.
0
paintov
(24.09.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.