Giriş
(16)

Evli arkadaşlara soru

nundu
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı? Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya ev
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı?

Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya evlenir evlenmez ya da evliliklerinin ilk yıllarında benzer durum yaşadılar meslekten dolayı. Ama arkadaş grubum dışında özellikle yaşı büyük kişiler bu durumu tahayyül edemiyorlar ve niye şimdi evlendiniz o zaman diye hayrete düşüyorlar. İnsanların ne dediğini önemsemiyorum da toplumda bu olay çok nadir de benim arkadaş çevrem mi istisna onu merak ettim.
0
nundu
(03.12.25)
Kendi evliliğimde aynı evde yaşamaya başladık ama ablam evlendikten 1,5 sene sonra aynı evde şartları gereği yaşamaya başladılar.
0
mirty
(03.12.25)
öncelikle umarım bir yastıkta kocarsınız, mutlu bir eviniz aileniz olur.

sorunuza gelince, çok büyük çoğunlukla evlenince, hatta evlenmeden önce birlikte yaşamaya başlıyor karı kocalar. ama eş durumunda tayin talebi sebebiyle bir kaç ay birlikte yaşayamayan bir dolu insan var. hatta sırf bu yüzden resmi nikahı önceden yapanlar da var. özellikle memurlar arasında çok yaygın. kafanıza takmayın. siz kendi dalganıza bakın.
+4
co2s2
(03.12.25)
evlenmeden önce başladık. evlilik kararını aldığımızda 3 yıldır beraber yaşıyorduk.
0
awlmi
(03.12.25)
evlenmeden 10 sene önce falan beraber yaşamaya başladık :d

bir arkadaşım eşinin zorunlu görevinden dolayı 1 sene sonra falan ancak taşınabildi. ;

bence normal bir şey bu arada, siz anlatınca hiç garipsemedim. ha "evlendik ama karşı taraf evimize taşınmıyor ailesiyle yaşıyor, şunu bahane ediyor gelmiyor bla bla" tarzı bir şey olsaydı çok garip gelirdi.
+1
nolmus yani
(03.12.25)
Gayet normal. Çünkü sizin bir de tayin süreçleriniz olacak ve bu süreçlerde evli olmanız işinizi kolaylaştıracak. Ayrıca kim ne derse desin toplum baskısı hala var. Küçük bir şehirde falan doktorluk yapacaksanız mesela, birbirinizin yanına gidip gelmek kalmak çok daha rahat olur evliyken.
Biz ayrı ülkelerdeydik vize bekledik.
0
megalomaniac
(03.12.25)
evlenmeden once birlikte yasamaya basladik. 4 yil kadar falan beraber yasadik. eger evlendikten sonra birlikte yasamayan varsa yadirgamam, beni ilgilendirmez. fakat bence birlikte yasama ve evlilik birbirinden ayrilmali. ciftler oncelikle birlikte yasayarak birbirlerini tanimali, evlilige isinmali. ana baba veya bekarlik donemi evinden cikip direkt evlenmek sorunlara neden olabilir. cunku birlikte yasadiginda her seyi goruyorsunuz, cift olarak zorluklarla basa cikmayi ogreniyorsunuz vs.
0
Sour
(03.12.25)
Biz evlenmeden önce dört sene beraber yaşadık.

Ama şartlar uymasaydi evlenip ayrı takılıp sonra aynı eve de geçebilirdik. Bence normal. Ayrıca kimseyi ilgilendirmez. Öğretmenler de bildiğim kadarı ile böyle yapıyor. O kadar nadir olduğunu sanmıyorum. Millet boş boş konusmayi seviyor sadece. On kere de benzer şeyi duymuş olsa. Aaaaa oyle olur mu olmaz der. He bile demekle ugrasilmaz.
0
a perfect lie
(03.12.25)
Anadolu’da bir ilçede öğretim görevlisi olarak çalışıyordum; iki myo yan yanaydık, yani yaklaşık 50 civarı hoca vardı. Bunlardan 30’u evliyse, 25’i eşiyle ayrı şehirlerde yaşıyordu; iş durumları sebebiyle. Eşi yanında olan tuhafımıza gidiyordu :) Ayrıca çoğu sizin gibi bir bir noktada birleşebilecek durumda değildi. Mesela birinin kadrosu Antalya’da, diğerinin Rize’de ve nakil imkanları yok.

Şunu da ekliyim: gözlemlediğim kadarıyla genelde kadınların bulunduğu yerde ev kuruluyor, görüşme base’i orası oluyor, erkekler apartta veya ev arkadaşıyla falan kalıyordu.
0
lil siztah
(03.12.25)
Dediğim gibi insanların ne dediğini kafaya taktığımdan sormadım ya, he he diyip geçiyorum onlara. Eş durumu yapabilmek için bile evli olmak gerekiyor zaten mantıken ve dediğim gibi kendi arkadaş grubum hep bunları yaşadı. Atıyorum önümüzdeki mart nisan gibi evlensek de olurdu ama zaten evlenmeye karar vermişiz yani boşuna beklemek saçma geldi ve arkadaşların da dediği gibi birbirimizin yanına gidip gelmek evliyken daha kolay :d
-1
🌸nundu
(03.12.25)
istanbul'da matematik öğretmeni kızcağız eşi ardahan'da polisti. eşinden uzakta gebelik geçirdi. şimdi birleştiler. her şey denk gelemeyebiliyor.

nasip bu zamanaymış, kısmet bugüneymiş cümlelerini bol kullanın bu tür yakınlara karşı.
nikah saatini beklermiş bizimki de bugünmüş. onlara da soğuk cevap vermeyin sıkılıyorlar evde.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
evliliğin kesin tanımları yok ki böyle. kültürel kabullere göre yorum yapıyorlar. koşullara göre 2 yıl sonra da birlikte yaşamaya başlayabilirsiniz. sizin evliliğiniz, sizin kararınız. bir ömür mutluluklar <3
+1
deartheodosia
(03.12.25)
Iliskiye basladik. Iki ay sonra esim fransa'ya tasindi master'ini orada tamamlamak icin. bir sene sonra bitirip geri döndü ve biz ayni eve ciktik. zaten öyle yapariz diye konusmustuk cünkü buradaki evini dagitmisti o sürede. üc yil kadar sonra evlendik.

teyzem seneler önce isvicreli bir adamla evlendi. vize islemleri tamamlanana kadar bir bucuk sene bekledi. o sirada hamile kaldi hatta ama gebeliginin 8. ayinda anca vizesi cikti, dogumdan önce hemen isvicre'ye tasindi. o ana kadar hic beraber yasamamislardi mesela.
sartlar ne gerektiriyorsa o oluyor. ayni sehirde olsaniz ve beraber yasamasaniz, ne alaka, o zaman niye evlendiniz, derdim ama sizin durumunuzda baglayici etkenler söz konusu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
memur kesimi genelde bu şekilde evlilik hayatına başlıyor. o yüzden kafana takacak bir durum yok. mutluluklar dilerim.
0
gercekdunya
(03.12.25)
biz evlendiğimiz gün birlikte yaşamaya başladık. genelde tayin gibi zorunlu sebeplerle memur çiftlerde çok olur bu durum ve herkes bunu bilir normal karşılar aslında. mart nisan gibi evlensek de olurdu demişsiniz sizinki zorunluluk değil de keyfi gibi göründüğü için mi garipsendi acaba. nakil tayin gibi zorunlu bir durum yoksa henüz beraber yaşanamayacak bir durum içindeyken nasıl olsa evleneceğiz diye erken nikah yapmak bana göre de mantıklı ve gerekli değil mesela. size göre nasıl uygunsa öyledir
0
dfn4
(03.12.25)
Evlenmeden önce birlikte yaşıyorduk biz de. Ama sizin yaptığınız çok olağan. Biçok yerde de olur. Eskiden de olurdu böyle şeyler adam evlenip ertesi gün askere giderdi, göreve giderdi filan. Sizin yaşı büyükler böyle bi işgüzarlık yapmaya karar vermiş. Aile büyükleri zaten hep o öyle olmaz demek için bişey bulur. Siz bildiğinizden devam edin. Mutluluklar.
0
benim bir gizli bildiğim var
(03.12.25)
6 senedir evliyiz, evlerimiz hala ayrı. iş nedeniyle bizim de.
0
mezzosprite
(03.12.25)
(15)

Poşet çay önerisi

nundu
Tek kişi yaşadığım için çay demleme işine hem üşeniyorum hem de genelde ziyan oluyor. Lipton almıştım ama onlar da genelde lezzetsiz ve midemi ekşitiyor. Şöyle has Karadeniz çayı tadını alabileceğim güzel bi poşet çay öneriniz var mıdır? Kahve işini kapsül makineyle hallediyorum da evde çay içemiyor
Tek kişi yaşadığım için çay demleme işine hem üşeniyorum hem de genelde ziyan oluyor. Lipton almıştım ama onlar da genelde lezzetsiz ve midemi ekşitiyor. Şöyle has Karadeniz çayı tadını alabileceğim güzel bi poşet çay öneriniz var mıdır? Kahve işini kapsül makineyle hallediyorum da evde çay içemiyorum ya resmen çok mutsuzum sdjdsj

Not: bitki çayları, yeşil çay, oolong tarzı çin/japon geleneksel çaylarını sevmiyorum. Karadenizli bir aileden geliyorum, çayda bergamot vs de çok sevmem. İyi bir karadeniz çayı tadı almak istiyorum :(
0
nundu
(21.10.25)
ozcay'in normal caylarindan aliyordum turkiye'deyken, memnundum. belki poset caylari da guzeldir. su anda stokta yok ama: shop.ozcay.com.tr

bir baska sevdigim cay da altinbas. poset cayini hic denemedim ama yine guzel olabilir: www.amazon.com.trınbaş-Çayı-Süzen-Poşet-Sade/dp/B076DBTH47
0
lemmiwinks
(21.10.25)
tadı ve demi çok iyi.
satis.doguscay.com.tr
0
obscure
(21.10.25)
Ahmed tea English Breakfast

direkt al.
+1
kisa
(21.10.25)
çaykur poşet çay alıyorum yıllardır gayet iyi. hiçbir poşet çay demli çayın yanına yanaşamaz ama bu bir gerçek.
0
jelly bear
(21.10.25)
yuvarlak demlik çaylardan al. ama 1 büyük bardakta kullan at. sallama çay gibi kullan. bergamotlulardan güzel tat çıkıyor.
0
archmeister8
(21.10.25)
Bu sorunun çözümünü buldum.

Caykur Altınbaş Demlik. Paketin içinde ikili şekilde Demlik için.

O ikilinin tekini bardağa koyup uzerine sıcak su. Taze demlenmiş cay gibi oluyor. Diger poşet çaylar hikaye.
0
ırene adler
(21.10.25)
çaykur altınbaş sallama iyidir.

www.avansas.com
0
spirit crusher
(21.10.25)
demlik poşet çayları iş görür gibi. altınbaşın çaylarını beğeniyorum. ahmad tea bu konuda iyilerden. tekte demlemek için şu tarz bir demlik işinizi görebilir. markayı kaliteyi hiç bilmiyorum. örnek olsun diye paylaştım: www.hepsiburada.com
0
cisimcik golgi
(21.10.25)
iyi bir karadeniz çayı tadı almak istiyorsan dökme çay demlemek zorundasın. poşet çay tembel insan işidir.
+1
yazar yazmaz yazan yazar
(21.10.25)
Poşet çayların hiçbirinden istediğim tadı alamayınca, gidip Rossmann'a şunlardan alıp, kendi poşet çayımı kendim yaptım.

Tavsiye ederim.

www.rossmann.com.tr
0
Mirket
(21.10.25)
Ceylon çayı çok lezzetli fakat ağırdır ben sadece saf ceylon çayı içtiğimde hemen etkisini hissediyorum açıkcası. Ceylon kullanılacaksa hafif karışım şeklinde kullanmak lezzeti artırıyor ama poşet çaydan o tat çıkmıyor maalesef dökme çay kullanmak en iyisi cidden de.
Doğuş Gurme serisini beğeniyorum berrak ve aromalı bir tadı var. Aynı serinin demlik poşet çayını görmüştüm.
0
titanic kemancısı
(21.10.25)
ben de tek yaşıyorum ve evde olduğum zamanlarda 5-6 fincan çay içiyorum. sallama çaylardan neredeyse hepsini denedim, hiç biri keyif vermedi. en sonunda çözümü kendimce buldum:

French press'e dolu dolu 2-3 tatlı kaşığı çay koyun. üzerine sıcak suyu dökün. 3-5 saniye bekleyin, içindeki suyu boşaltın (çay hala içinde kalacak), sonra tekrar sıcak su dökün, bir süre bekleyin, rengini alsın, en kötü 2-3 dakika içinde hazır olur. fincana çayınızı koyun. french press'te boşalan yere tekrar sıcak su koyun. siz fincandakini bitirdiğinizde yeni fincan çayınız hazır olmuş olacak.

çayın deminin ilk acılığını üzerinden atmış oluyorsunuz, çok güzel tatlı bir çay oluyor. bir arkadaşa anlattım, onun demesine göre çinliler de buna benzer bir şekilde çay demliyormuş.
0
co2s2
(21.10.25)
Karali bardak poşet ve ahmad tea kesinlikle ikisi de dökme çaya yakin tad veriyor. Poşet çay gibi demliyorum caycida demli 2 cay bardağı cikiyor. Acik içerseniz 3 bardak cikar. Tek yaşayanlar icin süper.
+1
buzbebek
(21.10.25)
bende de aynı sorun vardı, ben alabildiğin en küçük demliği aldım. onunla demliyorum, demliği ağzına kadar doldurmazsam lezzetli olmaz gibi bir his var içimde
0
denemeyanilma
(22.10.25)
lipton
0
yasaklısorular
(22.10.25)
(1)

İllegal bahis sitesinden gelen mail (dolandırıcı?)

nundu
Merhaba Anneme bu akşam 1 saat içinde 5-6 tane mail gelmiş bir illegal bahis sitesinden. Hesabınıza yeni bir cihazdan mı giriş yaptınız, giriş kodunuz bu diye. Spam mail gibi bir şey midir yoksa bi yerlerde mail adresine açılmış bir hesap var mıdır? Bunu öğrenmenin bir yolu var mı siteyle muhatap ol
Merhaba

Anneme bu akşam 1 saat içinde 5-6 tane mail gelmiş bir illegal bahis sitesinden. Hesabınıza yeni bir cihazdan mı giriş yaptınız, giriş kodunuz bu diye. Spam mail gibi bir şey midir yoksa bi yerlerde mail adresine açılmış bir hesap var mıdır? Bunu öğrenmenin bir yolu var mı siteyle muhatap olmadan.
0
nundu
(24.09.25)
Gir bak sifremi unuttum diyerek. Gecen sahibinden sms geldi sifre degisimi icin onay kodu. Sifre başarıyla degisti diye. Ayni sifremle giris yaptim. İlginc dedim ve sifremi degistirdin
0
Shepard
(24.09.25)
(2)

Persil universal deterjan alternatifi

nundu
Derdimi sevebilirsiniz evet ama ben yıllardır bu persilin universal yeşil kutulu sıvı deterjanını kullanıyorum ve memnunum ama uzun süredir piyasada bulamıyorum ve evdeki stoğum bitmek üzere. Henkel'e mail atıp üretimden mi kalktı diye sordum cevap da vermediler kırıldım sdjsjBunun alternatifi hangi
Derdimi sevebilirsiniz evet ama ben yıllardır bu persilin universal yeşil kutulu sıvı deterjanını kullanıyorum ve memnunum ama uzun süredir piyasada bulamıyorum ve evdeki stoğum bitmek üzere. Henkel'e mail atıp üretimden mi kalktı diye sordum cevap da vermediler kırıldım sdjsj

Bunun alternatifi hangi ürün olabilir? Universal adından da anlaşıldığı gibi, beyaz/renkli/siyah ayırmadan hepsini yıkayan, bi deterjan arıyorum çünkü makineye tüm kıyafetleri atıp öyle yıkıyorum ayıklama yapmıyorum. Şimdiye kadar bi iki ufak durum dışında da renk atması olmadı. Deterjanın maarifeti mi bilemiyorum ama en azından bana güven veriyodu universal ismiyle yalan da olsa :d

Ürün bu: www.trendyol.com
0
nundu
(15.09.25)
bulamazsınız renk koruyucu mendil kullanabilirsiniz. çamaşır yıkarken bir iki tane koyuyorsunuz makinaya çamaşırlarla beraber.

www.rossmann.com.tr
0
inheritance
(15.09.25)
ben beyazlar ve renkliler için bunu kullanıyorum ve çok memnunum: amzn.eu
0
elektr10
(15.09.25)

İzmir'de nikah sonrası after için mekan tavsiyesi

nundu
Nikah kasım ayında olacağı için hava durumunu da göz önünde bulundurarak nikahtan sonra 30 kişi civarı gidilebilecek mekan öneriniz var mı? Yani mekanla anlaşıp kapatabilirsek daha iyi olur tabii. Müzikleri falan klasik nikah eğlencesi kıvamında bir mekan arıyoruz. Teşekkürler
Nikah kasım ayında olacağı için hava durumunu da göz önünde bulundurarak nikahtan sonra 30 kişi civarı gidilebilecek mekan öneriniz var mı? Yani mekanla anlaşıp kapatabilirsek daha iyi olur tabii. Müzikleri falan klasik nikah eğlencesi kıvamında bir mekan arıyoruz. Teşekkürler
0
nundu
(16.07.25)

İzmir'de gelinlik konusunda iyi terzi önerisi var mıdır?

nundu
Berta modellerinden ikinci el bir gelinlik var elimizde. İlk sahibi biraz muhafazakar biriymiş sanırım gelinliğin kapatmış sağını solunu. Bunları eski hâline döndürebilecek, tadilatı varsa yapacak, kuru temizlemede kumaşa zarar vermeyecek işinde iyi terzi öneriniz varsa alırım.Teşekkürler
Berta modellerinden ikinci el bir gelinlik var elimizde. İlk sahibi biraz muhafazakar biriymiş sanırım gelinliğin kapatmış sağını solunu. Bunları eski hâline döndürebilecek, tadilatı varsa yapacak, kuru temizlemede kumaşa zarar vermeyecek işinde iyi terzi öneriniz varsa alırım.

Teşekkürler
0
nundu
(11.07.25)
(2)

Dualsense drift tamiri mümkün mü?

nundu
Sağ analog stickte drift sorunu var. Kendi kendine sola kayıyor. Şurası tamir eder dediğiniz bir yer var mı, yani tamir edilebiliyor mu bu meret yoksa hiç uğraşma sıfır dualsense al geç mi dersiniz?
Sağ analog stickte drift sorunu var. Kendi kendine sola kayıyor. Şurası tamir eder dediğiniz bir yer var mı, yani tamir edilebiliyor mu bu meret yoksa hiç uğraşma sıfır dualsense al geç mi dersiniz?
0
nundu
(27.06.25)
Aynı sorunu yaşadım ve kolun artık pert olduğunu düğündüm ama aslında görece kolay bir çözümü varmış. Youtube üzerinde videolarını da görebilirsiniz. Analoğa basılı tutarak sağ sol vs yaparsanız bir süre kendine geliyor. Benim örneğimde böyle oldu en azından. Eğer hiçbir türlü düzelmiyorsa belki bi yazıcıoğluna şans verilebilir.
0
cay koy geliyorum
(27.06.25)
Yenisini almak kesin çözüm. Ama Sony ve Nintendo kalite konusunda berbatlar.
0
feastofthedamned
(27.06.25)
(5)

Saat sorusu (otomatik vs quartz)

nundu
Merhabalar,Nişan hediyesi olarak geleneksel şekilde saat alacak müstakbel nişanlım bana. Normalde başta "Ben akıllı saat dışında saat takmam, düz altın/euro vs bi şey takıp geç" diye düşünüyodum ama şöyle yalandan bi iki bakınırken saat dünyası da bir ilgimi çekmedi değil. Ha hâlâ günlük hayatta akı
Merhabalar,

Nişan hediyesi olarak geleneksel şekilde saat alacak müstakbel nişanlım bana. Normalde başta "Ben akıllı saat dışında saat takmam, düz altın/euro vs bi şey takıp geç" diye düşünüyodum ama şöyle yalandan bi iki bakınırken saat dünyası da bir ilgimi çekmedi değil. Ha hâlâ günlük hayatta akıllı saatten başkasını takmam fonksiyonel olarak günümü çok kolaylaştırdığı için de böyle arada resmi giyinince falan takacak bi saatim olsun düşüncesi ağır bastı.

İlk gördüğüm model Citizen'in Tsuyosa modeliydi ve aşırı beğendim renklerini. Sarı/turuncusunda aklım kaldı ama muhtemelen mavilerinden birini alırım alırsam. Oradan başlayınca tissot prx powermatic 80, seiko presage, hamilton jazzmaster, tag heuer carrera gibi 20-40k lira aralığında benzer tasarımlardaki diğer saatlere baktım. Hatta bi ara fanteziye kaçıp rolex oyster perpetual'a bile bakıp hayal kurdum sdjsjds

Şimdi girizgahı geçersek asıl sorum. Otomatik saat bir şart mı? Günlük kullanmayacağım için kolumun hareketiyle kurulmayacak, manuel kurmak zor geliyor bana. Kırk yılda bir takacağım şeyi quartz alsam saat camiasına ayıp mı etmiş olurum? Fiyat olarak da aynı markaların quartzları yarı fiyatı. Ayrıca teknolojik olarak daha çok hoşuma gidiyor mekaniktense quartz saatler. Ama ne bileyim bi yandan da bu işe girmişken bi mekanikle mi girsem diye bir düşünce de var içimde.

Ek soru olarak, sade, kadranı renkli (ve mümkünse ilgi çekici renkleri olsun tsuyosa gibi), ıvır zıvır detayları olmayan ve içini göstermeyen saat modeli de önerebilirseniz sevinirim.
0
nundu
(26.06.25)
Tissot prx tarzı ( küçük kasa ) casio b145 saatlere bak hem quartz hem güzel renkleri var, ben pembesini seviyorum ama sarı ve tiffany mavisi renkler de var, günlük kullanıma uygun bir model bir şey olursa canın acımaz
www.casio.com
youtu.be

Yine günlük olarak citizen ın eco drive modellerine de bakardım 10.000 civarı

Saat dünyası konusundaki gerçek fikrim de şu, bizim gibi maaşlı lümpenler sayesinde saat piyasası köpürtülüyor, çeşitli komplikasyonlar, perpetualler, mekanik saatler, 100 saat güç rezervleri, büyük markalar, butik markalar vs tamamen balon

Hocam can sıkıntısından bu tuzağa düşme, muhtemelen 3-4 saate 100.000 civarı bir şey harcayıp bundan 10 yıl sonra bunun sonsuz ve anlamsız bir uğraş olduğunu göreceksin

Bu süredede mekanik saatçilerle benim saatim 15 sn geri kaldı benim saatim 1 dakika hızlı gidiyor bu normal mi nereye yaptırayım vs bakımına şu kadar para ödedim diye boş muhabbetler yapacaksın

www.instagram.com
Mesela şu sayfadaki tiplerin çoğu taktıkları çok pahalı saatler sayesinde daha saygın daha cool insanlar gibi görünmüyorlar, birbirlerinden görme zevksiz çoğu
0
grimavi
(26.06.25)
Orient Bambino open heart.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(26.06.25)
@grimavi

Hocam uyarılar için teşekkürler :D

Dediğim gibi akıllı saat kullanmayı seviyorum ben. Hatta şöyle diyeyim, analog saat okuyamıyorum bile neredeyse, yıllardır hep dijital kullandım. Bu saatten sonra (pun intended) saat delisi olmam diye düşünüyorum ya.

İşte nişanda hediye edilmiş olsun, nikahta da takarım. Arada da böyle resmi bir event olunca takabileceğim bir klasik saatim olsun diye dedim.

www.tissotwatches.com

Quartz olarak şu modeli beğendim demin denk geldim. Biraz 20-30k bareminde bir fiyatı olan bir quartz model arıyodum aslında (gerçi şimdi fark ettim, beğendiğim Hamilton jazzmaster gent modeli de quartz'mış). Quartz alırsam bu ikisinden biri, otomatik alırsam da tsuyosa olabilir öyle bir model alırım. Beni götürür zaten.

@bu nick

Ona da bakmıştım evet orient bambino serisi de güzel duruyor
0
🌸nundu
(26.06.25)
hocam otomatik saat sart degil. ozellikle senin durumunda, anladigim kadariyla pek alakan yok saatlerle. anlattiklarindan sonra bence quartz alinip gecilebilir. edit: fakat bir quartz'a da 5bin liradan fazla verilmez bence. adam utuyorlar cunku.

butceleri yuksekse kesinlikle omega, rolex, breitling, blancpain dusunulmeli. saate sadece saat olarak bakmamak lazim. uzun yillar sorunsuz calisacak bir otomatik saat, belki de cocuguna devredeceksin. mesela benim kolumdaki omega speedmaster rahmetli babamdan hatira. onun gibi sag koluma takiyorum. :)) evet baktigin zaman cok buyuk bir olay degil fakat bir hatirayi yasatiyorsun. meseleye bence bir de bu yonden bak.

daha once de ayni duyuruna yazmistim, seiko 5 tavsiye etmistim. hala gecerli fakat otomatik bu saat.

(link temsilidir)
www.seikowatches.com
0
arakaali
(26.06.25)
ben omega speedmaster kullaniyorum ve mekanik saat seviyorum. ancak senin durumunda surekli ayar yapmak gereksiz olur. bu nedenle bence quartz uygun. tissot prx quartz derim. seiko da olur ama daha resmidir.
0
antikadimag
(26.06.25)
(3)

Ankara'da kar durumu

nundu
Ankara'daki duyurucular merhaba, yarın sabah Esenboğa'dan uçuşum var, gece Eskişehir'den otobüsle gelicem. Dün valilik kar tatili ilan etti müthiş kar yağacak dedi falan da hava durumuna bakıyorum öyle dehşet bir kar yağışı göstermiyor Ankara'da bugün için. Şu an durum ne oralarda? Kar tuttu mu? Bot
Ankara'daki duyurucular merhaba, yarın sabah Esenboğa'dan uçuşum var, gece Eskişehir'den otobüsle gelicem. Dün valilik kar tatili ilan etti müthiş kar yağacak dedi falan da hava durumuna bakıyorum öyle dehşet bir kar yağışı göstermiyor Ankara'da bugün için. Şu an durum ne oralarda? Kar tuttu mu? Bot giyip mi geleyim? Uçuşları etkileyecek bir durum var mı?

Teşekkürler
0
nundu
(11.04.25)
kar yüksek yerlerde var. alçak yerlerde yok. yarına kadar eriyebilir bile. sana kalmış. benim kaldığım yerde yerler ıslak bile değil mesela. bot şart değil. yüksek yer dediğim de beytepe incek falan.
0
jelly bear
(11.04.25)
Su an kar durdu ve gunes acti. Sabahtan beri araliksiz yagiyordu ama.
Yarin icin kar beklentisi yok. Ama karlarin erimesi birkac gun surer.

Yuruyerek sehri gezmeyecekseniz bota gerek yok bence. Yollar hep acikti. sulu kar yagdi yollari kapatacak derecede birsey yoktu.

beytepedeyim.
0
nuevo
(11.04.25)
Oran taraflarında cok yagdi, ara ara da yagiyor. Yollar açık ama parklar bahceler arabaların üstü kar kaplı. bu aksam ve yarin daha da yagacak deniyor.
0
deckard
(11.04.25)

Kira vergisi beyannamesi sorusu

nundu
Beyannameyi dolduruyorum da, kendi üzerime olan daireyi ekledim kira gelirini yazdım, geçen sene birkaç ay boyunca annemin üzerine olan dairenin kirası da benim hesaba geliyordu, çoğunu anneme geri gönderiyordum ama bir kısmı bende kaldı. O evde kira olarak gelen tutarı da eklemem gerekiyor mu yoksa
Beyannameyi dolduruyorum da, kendi üzerime olan daireyi ekledim kira gelirini yazdım, geçen sene birkaç ay boyunca annemin üzerine olan dairenin kirası da benim hesaba geliyordu, çoğunu anneme geri gönderiyordum ama bir kısmı bende kaldı. O evde kira olarak gelen tutarı da eklemem gerekiyor mu yoksa daire kimin üstüneyse o kişi mi ekliyor?
0
nundu
(03.03.25)
(10)

Çağrı filmi

nundu
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç d
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.

Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç dakikalık parçalara bölüyolardı? Her sene oturup izleniyor muydu halkımız tarafından? Demin Twitter'da denk geldim tüm filmi yüklemişler, oradan aklıma geldi tekrar.
0
nundu
(10.02.25)
her gün yayınlanıyor muydu hatırlamıyorum ama kanal d falan yokken trt her ramazanda yayınlardı. ama tek seferde yayınlandığını hatırlıyorum. daha sonra özel tvler de yine ramazanlarda yayınladılar. belki farklı kanallarda farklı günlerde yayınlara denk gelmiş olabilirsiniz.

şurada gayet kaliteli olarak yayınlamışlar www.youtube.com
0
exlibris
(10.02.25)
Tek gün yayınlanıyordu
0
Gradient_tabanlı_mor
(10.02.25)
Duyuruyu açtıktan sonra sözlüğe bakayım dedim, ilk entry böyle. Benim hatırladığım dönem de 2000-2005 arası.
eksisozluk.com
0
🌸nundu
(10.02.25)
Her gün yayınlandığı bir dönem vardı. Parça parça gösteriyorlardı iftardan hemen önce.
0
but that was just a dream
(10.02.25)
dizi gibi parca parca, son gun tumu oynuyordu sanirim
0
foster
(10.02.25)
Her gün 6 dakika olarak yayınlanıyordu. Film zaten 3 saat. 6*30=180 dk.
0
efreet sultan
(10.02.25)
Evet, benim de çocukluğuma denk gelir. Yukarıda da söylendiği gibi parca parca yayinlanirdi tüm film. Sebebini asla anlamadığım olaylardan biridir.
0
fraise
(11.02.25)
evet ben de çocukluğumda her gün yayınlanıyordu diye hatırlıyorum.
0
king lizard
(11.02.25)
İyi hatırlıyorum. Yaklaşık 5 dakikalık bölümler halinde yayınlanırdı. 5 dakikalık olsa bile maksat reytingti
müslümanları çok düşünen(!) iftar sofrası temalı, cola reklamları da öyleydi.
0
diyecevaplandı
(11.02.25)
Ben çocukken bunun tek parça uzun metraj bir film olduğunu bilmiyor, dizi sanıyordum. O kadarını söyleyeyim. 80'li yıllar, TRT yayını.
0
d max
(11.02.25)
(3)

Ehliyetim kırıldı

nundu
Cüzdanda kendi hâlinde duran ehliyet kırılmış bugün fark ettim. QR kod okunabiliyor ama iki parça yani ehliyet şu an.Yenileyip kimlikle birleştirme işlemi yapmak için nüfus sitesinden sürücü belgesi randevusu mu almak lazım yoksa o sıfırdan ehliyet alacaklar için mi?İnternette ehliyet yenileme diye
Cüzdanda kendi hâlinde duran ehliyet kırılmış bugün fark ettim. QR kod okunabiliyor ama iki parça yani ehliyet şu an.

Yenileyip kimlikle birleştirme işlemi yapmak için nüfus sitesinden sürücü belgesi randevusu mu almak lazım yoksa o sıfırdan ehliyet alacaklar için mi?

İnternette ehliyet yenileme diye aratınca eski tipten yeni tipe geçişle ilgili bilgiler çıkıyor hep. Şimdi benim zaten yeni tipti. Tekrar sağlık raporu, kan grubu vs uğraşmam lazım mı?
0
nundu
(08.02.25)
İstanbulda randevusuz işlem yapılmıyor. küçük şehirlerin ilçelerinde falan randevu bakan yok. rapora gerek yok sadece para yatıracaksınız 6 aydan eskiyse yeni fotoğraf isterler bir de.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(08.02.25)
Sağlık raporu 2 yıl geçerli. Kırılan ehliyet için daha öncesinde aldıysan şimdi yenileme için yeniden alman lazım. Kan grubu sormuyorlar tekrar.

İlave: birleştirmeyi bilmiyorum da söylediğim yeni ehliyeti yenileme için.
0
cilacı ökkeş usta
(08.02.25)
yılbaşında önce yaptım bu işlemi. önce sağlık ocağından rapor, sonra randevu, sonra para yatırıcaksın (1420+340), sonra sistemde olmayan bir fotoğraf gerekiyor. ehliyetleri nasıl bu kadar dandik yapmayı başarmışlar bilmiyorum. benim ehliyet kırk parçaya ayrıldı. yurtdışında araç kiralayınca lazım oluyor yoksa uğraşmazdım yenilemeyle.

not: parayı yatırırken vakıf ve defter bedelini tek bir yerden yatırmak lazım.
0
scudman1
(09.02.25)
(7)

Limak Limra Resort Hotel (Kemer) nasıldır?

nundu
Şubat'ın ikinci yarısı iki üç günlük bir kongre var bu otelde. Kongre'nin kendisi konusunda nötrüm de otel güzelse belki sevgilimle ufak bir tatil olarak gidebiliriz diye düşünüyoruz. Daha önce kalan var mıdır burada? Ortamı, yemekleri, kokteylleri falan nasıldır? Hizmet kalitesi iyi mi? Yorumlarına
Şubat'ın ikinci yarısı iki üç günlük bir kongre var bu otelde. Kongre'nin kendisi konusunda nötrüm de otel güzelse belki sevgilimle ufak bir tatil olarak gidebiliriz diye düşünüyoruz. Daha önce kalan var mıdır burada? Ortamı, yemekleri, kokteylleri falan nasıldır? Hizmet kalitesi iyi mi? Yorumlarına da baktım tabii ama popüler bir otel gibi burada kalan varsa direkt yorum alabilirim diye düşündüm.

Teşekkürler
0
nundu
(15.01.25)
Limak'ın Laradaki otelinde kalmıştım, civardaki 5 yıldızlı oteller arasında orta-üst segment bir oteldi bence.

Kışın nasıldır bilmem ama yazın vasatın bi tık üstü açık büfe yemekleriydi, ama o kadar çeşidin arasında aç kalmaz kimse.

Kokteyller de otelin içerisindeki bardan bara bile değişir, beach bardakiyle lobi bardaki bir olmaz.
0
bobinhoo
(15.01.25)
kemerdekilerin hepsi birbirine benziyor, fore resort'u beğenmiştim
0
9kuyruklukedi
(15.01.25)
Kemerde f/p oteli Armas vardı geçen kaldık haftasonuluğuna 3 arkadaş. Haftasonu dışarıda eğlenip bir mekana gitmekten ucuza gelmişti.
0
denizmaniaherif
(15.01.25)
İsmi dolayısıyla bir kuruş para kazandırmayacağım bir otel.

İstediği kadar güzel olsun bir sürü alternatifi var onlara giderdim. Oradaki otellerin hepsi aşağı yukarı aynı kalitede +1
0
chicha_v2
(15.01.25)
@chicha

evet negatif etken olarak limak olması da var. Ama kongrenin yapılacağı oteli ben seçmedim sonuçta. Kafamdaki git/gitme terazisinde eksi tarafta duruyor ismi :d
0
🌸nundu
(15.01.25)
@9kuyruklukedi +1 limak o bölgedeki en iyi otellerden. annemler 3 4 kere orayı seçti antalya tatilinde memnun kaldılar.
0
mikahakkinen
(15.01.25)
10-15 yıl oldu burada kalmıştım 1 hafta. Her şey muhteşemdi o zamanlar.
0
but that was just a dream
(15.01.25)
(9)

Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Dergah Yayınları

nundu
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü alacaktım ama internette sadece Dergâh yayınları basımı var. Dergâh yayınları da neymiş diye bakınca Nurettin Topçu'nun fikri devamı olduğunu gördüm, bu da beni rahatsız etti. Bu kitap için başka alternatif yok mu yayınevi olarak? YKY falan vardı sanki eskiden ama artı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü alacaktım ama internette sadece Dergâh yayınları basımı var. Dergâh yayınları da neymiş diye bakınca Nurettin Topçu'nun fikri devamı olduğunu gördüm, bu da beni rahatsız etti. Bu kitap için başka alternatif yok mu yayınevi olarak? YKY falan vardı sanki eskiden ama artık basmıyor mu? Güvenilir bir yayınevi midir bu Dergâh?
0
nundu
(17.12.24)
Kısa bir baktım ancak ben de bulamadım. Çok sorun etmeyecekseniz nadir kitapta var tabi çeşitli yayınevleri ancak 0 değil elbette.
0
akhenaten
(17.12.24)
güvenilir mi derken ne yönden bir soru bu? "işlerine gelmeyen yerleri kırpma" gibi bir şey mi? eğer öyleyse sanmıyorum; hem saatleri ayarlama enstitüsü hem de huzur'u bu yayınevinden okudum ve saçma, olay kopukluğuna neden olacak bir müdahale de göremedim.

mesela şu an ben de reşat nuri güntekin'den çalıkuşu'nu okuyorum, inkılap yayınevi'nde hakları. basılı kitabıyla e-kitap hali arasında resmen bir bölüm değişikliği/eksikliği var. bir sonraki eserlerinde buna dikkat edeceğim mesela, hiç iyi bir izlenim bırakmadı bende çünkü bu.
0
m e b
(17.12.24)
haklısın da başka çare yok yani. çeviri kitap değil en azından, kafalarına göre metinde değişiklik yapamazlar. yok ben para kazandırmak istemiyorum dersen malum yerlerde var kitapların hepsi.

edit : şoktayım, ne çıkardılar acaba
0
titanyum22
(17.12.24)
@m e b

eksisozluk.com

Şöyle bir entry'ye denk geldim de sözlükten yorumları okurken. O yuzden sormuştum

@titanyum22

Annem rica etti de ona alacaktım. Yoksa ben de dijitalden okurum
0
🌸nundu
(17.12.24)
O kitap yıllardır sadece dergah yayınlarında basılıyor herkes ordan okudu

Sayfa sayısı kitabın eni boyu font çeşidi ve büyüklüğü gibi sebeplerden değişmiş olabilir
0
grimavi
(17.12.24)
Nerden baksak 20 yıldır aynı yayınevinden çıkmış bu kitap. Bi yamuğunu görmedim açıkçası.
0
amelie poulain
(18.12.24)
@nundu
entriyi atan arkadaşa mizanpajın ne olduğunu,
boyut değişmeden sayfa sayısını değiştiren sebepleri
ve sansürün 380 sayfada 40 sayfa olamayacağını
daha dün bastığı kitabı sansürlemeyenin bugün de sansürlemeyeceğini anlatmak lazım
ya da kendi cehaletiyle başbaşa bırakmalısın, dahası sözlükte her yazılanı ağzı açık okumayı bırakmalısın
"bu doğru mu, aksi durumda neler olur" gibi temel soruları kendi başına sorabilmelisin artık
izmirli solculuğun doktorluğuna ket vuruyor
0
lambırcek
(18.12.24)
@lambırcek

Farkındaysan sorgulayıp buraya sordum böyle bir durum var mıdır diye. Konunun doktorluğumla alakasını çözemedim ama doktorluğuma laf söyleme haddini nereden bulduğunu da anlamadım. Senin gibi trollerden nasihat alacak da değilim çok şükür
0
🌸nundu
(18.12.24)
@nundu: entry'de dile getirilen bu durumun sebebi %99 ihtimalle:

1. özellikle sabahattin ali, reşat nuri güntekin, peyami safa veya tanpınar gibi o dönemlerin eserlerinde bazı basımlarda/yayınlarda dönemin dilindeki çoğu kelimeler bazen olduğu gibi yazılıp sayfanın altında/sonunda dipnot olarak "münevver: aydın", "kabil değildi: bunu yapacak gücü yoktu", "tahayyül etmek: hayal etmek" gibi açıklanıyor. ama bazı basımlarda ise o kelime yerine günümüzdeki karşılığı kullanılıyor.

2. bazen önsöz/sonsöz/yayıncı notu gibi kitabı daha iyi özümsememize ve anlamamıza yardımcı bölümleri oluyor. haliyle sayfa sayılarını çoğaltıyor ya da azaltıyor.

çok yersiz gelebilir ama yine güncel olarak okuduğum kitaptan örnek vereyim:


çalıkuşu, basım yılı 2019, sayfa sayısı 544. yazı puntoları büyük ve eski kelimeler aynen yazılmış durumda ve sayfanın en alt kısmında dipnot olarak günümüz türkçe karşılığı yer alıyor. kapak tasarımı farklı.

oysa aynı yayınevinin son baskısına göre: 384 sayfa, 2024 basım. muhtemelen hem punto küçük, hem de doğrudan günümüz türkçesi ile revize edilmiş. kapak tasarımı farklı.

yine aynı kitabın ve yayınevinin 2013 basımlı e-kitabı var elimde: 448 sayfa, doğrudan günümüz türkçesi ile revize edilmiş. kapak tasarımı farklı.
0
m e b
(18.12.24)
(6)

Askerde tekmil verirken söylenen memleket

nundu
Ali Veli İstanbul komutanım şeklinde tekmil veriliyor ya (yani bildiğim kadarıyla böyle veriliyor), buradaki memleket kısmı resmiyette kütükte yazan mı olmak zorunda? Ben daha gitmedim askere de öyle düşünürken aklıma geldi, benim kütüğüm dedemin 50 sene önce saçma sapan bir şekilde alakasız bir yer
Ali Veli İstanbul komutanım şeklinde tekmil veriliyor ya (yani bildiğim kadarıyla böyle veriliyor), buradaki memleket kısmı resmiyette kütükte yazan mı olmak zorunda? Ben daha gitmedim askere de öyle düşünürken aklıma geldi, benim kütüğüm dedemin 50 sene önce saçma sapan bir şekilde alakasız bir yere taşıması yüzünden benimle hiç alakası olmayan bir yerde. İlla orayı mı söylemem gerekir tekmil verirken yoksa kendi has memleketimi söyleyebiliyor muyum :d

evet derdimi sevebilirsiniz
0
nundu
(11.12.24)
Kütük neredeyse o

Eğer varsa aynı adda ve soyadda kişilerin karışmaması için bulunmuş ve usul haline gelmiştir. Nüfus kaydın neresiyse orası söylenir. Osmanlı zamanından kalmıştır. O dönemde soyad olmadığı için Baba adı söylenirmiş. O dönemlerde isim çeşitliliği Akmet, Mehmet, Osman, Ali ve daha birkaç taneyle sınırlı olduğu için Birliğin bir yarısı Ahmet oğlu Mehmet, diğer yarısı Mehmet oğlu Ahmet olabiliyormuş.
0
Mirket
(11.12.24)
ben kutugumu degil yasadigim sehri soyledim hep askerlik boyu bir allahin kulu da hadi lan sen suralisin demedi. cok da sey etmeyin.
0
wallcan
(11.12.24)
Hiç önemli değil, zaten künyenizi falan kendiniz bastırıyorsunuz. Memleketinizin neresi olduğunun da bir önemi yok. Önemi olan durumda da zaten size sormaz nüfus kaydınıza bakarlar.

Ben değiştire değiştire kullanmıştım, künyelerim de iki çeşitti. Hiç de sorun olmadı.
0
akhenaten
(11.12.24)
onu çok salladıklarını sanmıyorum. ben doğup büyüdüğüm şehri (ista...) söylüyordum. istanbullu arkadaşlarımın çoğu da öyle söylüyordu.
0
exlibris
(11.12.24)
listelerde filan ad soyad / kütükteki şehir yazıyor. haliyle komutanlar da o bilgilerle hatırlıyor sizi.

ben askerdeyken giresun'lu olmama rağmen ikamet adresim olan istanbul'u yazmışlar.

spirit crusher / istanbul şeklinde.

tekmil verirken giresun dediğim için genelde sen istanbul'lu değil misin filan diyolardı dshdh. bi süre sonra sıkıldım istanbul demeye başladım. bu da böyle bir anımdır.

özetle listelerde kütükteki şehir yazacağı için komutanların kafası karışabilir. ama sorun olmaz. istediğin şehri söyle bence.
0
spirit crusher
(11.12.24)
kimsenin salladığı bir durum değil.
belki hiç söylemeyeceksiniz bile.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(11.12.24)
(4)

troy kart kullanmak için bir sebep var mı?

nundu
Bu sabah bankadan (teb) sms geldi. Kartınızı yeniliyoruz, şu numaralı kartınız elinize ulaştırılacaktır diye. Böyle bir talebim olmadığı gibi son tarihine de baya birkaç yıl vardı. Ben de şubeye gittim hayırdır diye sormaya, kartınızı troy ile değiştiriyoruz dedi. Ezcümle, iptal ettirdim troy kullan
Bu sabah bankadan (teb) sms geldi. Kartınızı yeniliyoruz, şu numaralı kartınız elinize ulaştırılacaktır diye. Böyle bir talebim olmadığı gibi son tarihine de baya birkaç yıl vardı. Ben de şubeye gittim hayırdır diye sormaya, kartınızı troy ile değiştiriyoruz dedi. Ezcümle, iptal ettirdim troy kullanmak istemiyorum, visa'yla memnunum diye.

Sorum şu, niye banka zorla troy'a geçirmek istiyor? Bunun banka için avantajı nedir? Bireysel olarak sordum iş yerinde kullananlara, kampanyalar falan dediler ama ne kampanyası var yurtdışında, amazonda, steamde vs geçip geçmeyeceği muğlak olan bu saçma karta geçmek için?
0
nundu
(07.11.24)
bankaların troy kart kotası var onu doldurmaya çalışıyorlar
0
jelly bear
(07.11.24)
Şu an nasıl bilmiyorum ama troy kart ilk gündem olduğu zamanda yurtdışı alışverişlerde çok sorunluydu, hatta direkt geçerliliği yoktu. Yurtdışı alışverişten kastım eşya alışverişi değil. Yurtdışı abonelik ve benzeri diğer harcamalarından bahsediyorum. Örneğin steam'den oyun almak ne bileyim bir program satın almak vb. şeyler. Ya da mesela o dönemde kafama esmişti bloomberg 3 aylık aboneliği 1 dolara çekmişti ben de almıştım, troyla bu olmuyordu. Şimdi nasıl bilmiyorum.

Bu açıdan avantajdan ziyade çok büyük dezavantajı vardı benim için. O yüzden hiç istemedim.

Onun dışında takmıyorum açıkçası, kartın üstünde mastercard, visa ya da troy yazması hayatımda bir değişikliğe yol açmayacaksa beni çok ilgilendirmiyor.

Troy yerli girişim olduğu için şu an destekleniyor, yayılması için teşvikler falan vardır illa ki. Ama bence daha zamanı var. @jelly bear'ın dediği gibi kota da varsa çok anlaşılır oldu böyle. Beni de çok darlamışlardı bir ara.
0
akhenaten
(07.11.24)
yurtdışında çalışmıyor asla. amazonda da çalışmıyor. o yüzden almaya gerek yok. zamanında troya özel kampanyalar veriyolardı ondan almıştım.
0
jelly bear
(07.11.24)
18 yaşından küçüklere verilen karttı, çocuk kartıydı, israil filistin derken çok farklı bir noktaya gitti:)

(bkz: bankaların troy kart göndermesi)
0
kesmekes laleler
(07.11.24)
(20)

Şehriye pilavı

nundu
Ben bu şehriye pilavını (etli falan yapılınca Ankara pilavı/tava/güveci falan deniyor sanırım) çok seviyorum. Hatta pirinç ve bulgur pilavından daha fazla seviyor olabilirim ki pirinç pilavını da şehriyesiz sevmem pek. Ama etrafa baktığımda pek yapılıp yenen bir pilav türü değil gibi. Genel olarak p
Ben bu şehriye pilavını (etli falan yapılınca Ankara pilavı/tava/güveci falan deniyor sanırım) çok seviyorum. Hatta pirinç ve bulgur pilavından daha fazla seviyor olabilirim ki pirinç pilavını da şehriyesiz sevmem pek. Ama etrafa baktığımda pek yapılıp yenen bir pilav türü değil gibi. Genel olarak pek sevilmiyor mu ya da pirince göre pahalı ya da yapması daha mı zor?

Siz seviyor musunuz şehriye pilavını? Bugün yemekhane menüsüne bakarken görünce aklıma geldi şimdi, pirinç ve bulguru haftada birer kez yapıyorlar ama şehriye pilavını ayda bir anca yapıyorlar.
0
nundu
(23.10.24)
incikle baya güzel oluyor. onun dışında başka yemeğin yanında ya da tek başına yemedim ben de hiç. her yemeğin yanına uyacak bir şey de tek yenecek bir şey de değil gibi sanki.
0
semaforo de medianoche
(23.10.24)
Çok severim. Yapması zor değil ama herkes sevmiyor evet evde yaptığımda sadece ben yiyorum severek, evin diğer üyeleri mecburiyetten yiyor doymak için. Niye pirinç değil, niye bulgur değil diye diye yiyorlar
0
kullanicadi
(23.10.24)
Hastasıyım diyebilirim. Pirinç pilavı sevmem mesela ama şehriye pilavının has ta sı yım, ilk harflerini küçük yazdım diye kahroluyorum öyle saygım, sevgim var.
0
kumandanim
(23.10.24)
bulgurdan iyidir ama wow yok bana biraz yagli bi sey canlaniyo parlak. arpa sehriye salatasi cok eyi ama
0
ala09
(23.10.24)
çok severim. aynı şekilde pirinç pilavını da şehriyeli tercih ederim. ankara tavaya da bayılırım. şehriye sevmek yanlış bir şey değil, tam tersi çoğunluk şehriyeyi hor görerek yanlış yapıyor. ben her ortamda utanmadan söylerim şehriye sevdiğimi.
0
gman
(23.10.24)
@ala09

Ben bulgur da severim ya hatta böyle salçalı yapılan bulgur pilavını da pirinç pilavına göre daha çok seviyorum sanırım :d pirinç pilavı güzel yapılırsa severim de vasat pirinç pilavındansa bulgur tercih ederim dhshd
0
🌸nundu
(23.10.24)
Instagramda bengikurtcebe de çok sever tavuklu mantarlı falan yapıyor arpa şehriyeyi bir ara sayfasına bakarsın.
0
kullanicadi
(23.10.24)
şehriye dediğimiz şey aslında makarnadır. bu şekilde bakınca şehriye pilavı da kavrulmuş makarna oluyor kimine göre. küçük görülüp burun kıvrılmasının nedeni muhtemelen budur. ben şahsen severim yine de, zaten erişteyi falan da kavurup pişiririm kendim yapacağım zaman.
0
shadowfollower
(23.10.24)
Sevmem +100
0
respect
(23.10.24)
Çook severim, yemekhane hastane menülerinde çıkınca da mutlu olurum. Genelde sade tereyağlı ya da domatesli yapıyorum ben. Çok güzel oluyor. Tane tane oluyor diye hoşuma gidiyor sanırım. Pilavda bulgurda o tane tanelik olmuyor pek, yapışık oluyolar birbirlerine.
0
nolmus yani
(23.10.24)
Hayatımda hiç yemedim :/
0
grimavi
(23.10.24)
benim sıralamam
bulgur pilavı(başbaşı bulguru)> arpa şehriye> iç pilavı> pirinç pilavı
0
my fault
(23.10.24)
Varsa yerim, yoksa aramam. Şehriyeli pirinç pilavı ve çorbasını severim.
0
auroraaurora
(23.10.24)
incik yanında kuş üzümlü falan çekilir de sade yemem. çok yağ çekiyor
0
titanyum22
(23.10.24)
Çok severim. Şehriyeli pirinç pilavını da sade pirinç pilavına tercih ederim.
0
asteriks
(23.10.24)
Ben de çok severim ama kafamda makarna olarak kodluyorum, pilav değil.
0
peki madem
(23.10.24)
1- makarna
2- şehriye pilavı
3- bulgur pilavı


pirinç pilavı benim için sıralamada dahi değil.
0
kumandanim
(23.10.24)
Şehriye pilavı çok kaygan çiğnemeye müsait değil gibi geliyor bana o pilav/makarna yiyorum hazzını vermiyor bana heyecanlandırmıyor, o nedenle tercih etmem pek.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.10.24)
Çok severim, şehriyeli herşeyi çok severim.
0
mirty
(23.10.24)
Bayılırım. Pirinç pilavi hiç olmasa da olur.
Ama sevmeyeni çok çevremde.
0
sinematikcrop
(23.10.24)
(1)

Yeni Müşteriye Faizsiz kredi kampanyaları

nundu
Bu ay peşin 20 bin liralık bir harcamam olacak. Yani çok büyük bir meblağ değil, ödesem öderim de son zamanlarda çok görüyorum bu bankaların yeni müşteriye faizsiz kredi kampanyaları oluyor. Onlardan mı faydalansam diye düşündüm.Şu an TEB, Akbank, Halk Bank kredi kartlarım var ama aktif olarak sadec
Bu ay peşin 20 bin liralık bir harcamam olacak. Yani çok büyük bir meblağ değil, ödesem öderim de son zamanlarda çok görüyorum bu bankaların yeni müşteriye faizsiz kredi kampanyaları oluyor. Onlardan mı faydalansam diye düşündüm.

Şu an TEB, Akbank, Halk Bank kredi kartlarım var ama aktif olarak sadece birini kullanıyorum diğerleri ya eski maaş bankam ya da konut kredisi çektiğim için var. Yeni bir bankaya üye olayım desem tavsiye ettiğiniz var mıdır? İş Bankası ya da Enpara diye düşündüm ama başka tavsiye varsa da bakabilirim.
0
nundu
(14.10.24)
En avantajlı Vakıfbank. Yeni çektim
12 ay, 3.99 oran ve sıfır dosya masrafı ayrıca sigorta da yok. Sadece tek bir koşulları var 5000 TL’den az olmamak üzere çekilen kredinin yüzde onunu üç ay süreyle saklı tutuyorlar ve üç ay sonra serbest bırakıyorlar. Ben 60.000 TL çektim hesabıma 50.000 TL yattı. 10.000 TL üç ay sonra hesabımda olacak.
0
flo
(14.10.24)
(14)

Kiracı sorusu

nundu
1 eylülde kiracının birinci senesi doldu. Geçen hafta zam ne yapacaksınız diye aradı, sözleşmede yazan miktar olarak tefe/tüfe oranında %65 civarı zamla 13 bin olacak dedim. İki saat pazarlık yaptı 12 bin olsun diye ki kira zammında pazarlık yapıldığını ilk kez görüyorum yani sözleşme ortada neyse,
1 eylülde kiracının birinci senesi doldu. Geçen hafta zam ne yapacaksınız diye aradı, sözleşmede yazan miktar olarak tefe/tüfe oranında %65 civarı zamla 13 bin olacak dedim. İki saat pazarlık yaptı 12 bin olsun diye ki kira zammında pazarlık yapıldığını ilk kez görüyorum yani sözleşme ortada neyse, 13 bin son diyince tamam kirayı ödeyeceğim dedi tripli şekilde 13 binde anlaştık.

1 eylülde ödemesi gerekirken 2 gündür ödemeyince bugün aradım. Ben evden çıkıyorum, bu ayın sonuna kadar çıkmış olurum. Son kirayı da kaporaya sayın dedi. Bu şekilde haber vermeden son kirayı da ödemeden çıkma hakkı var mı? Bi de kapora ilk verdiği miktar (8 bin) mi geçerli oluyor yoksa güncel kira mı?
0
nundu
(03.09.24)
Ayrıntılar için bir şey diyemeyeceğim ama 1 Eylül'de birinci sene dolduysa, zamlı istediğiniz ilk kiranın 1 Ekim'de alınması gerekmiyor mu ?
0
diyecevaplandı
(03.09.24)
1 eylül zamlı kira alınacak dönemdi yani yanlış ifade ettim o zaman.
0
🌸nundu
(03.09.24)
@diyecevapladı; 1 eylül'de başlayan kira kontratı bir sonraki 1 Eylül'de yanilenir ve Eylül ayı zamlı ödenir. 13. aya tekabül eder.

Kiracınız ile diyaloğunuz nedir, iyi niyetli midir değil midir bilmeden cevaplanmıştır;

Kiracı istediğini yapar durumu geçerli son yıllarda. ay sonu çıkacağını söylüyorsa ya 1 ekim tarihli tahliye taahhütnamesi imzalamasını isteyin ya da kira ödeme günü üzerinden geçmesi gereken yasal gün ne ise bekleyip ihtarname çekin. bu ay sonu çıkıyorum diye diye kira ödemeden aylarca süründürebilir. siz hukuki olarak bedavadan oturmasının önlemini alın. 2 ay üst üste kira ödemez ise direkt tahliye edilebiliyor.
0
nwnd
(03.09.24)
Depozito kira bedeli karşılığı yazmadığı sürece yatırılan kadar odenir
0
sonhakan
(03.09.24)
Öncelikle acilen noterden ihtarname çekin kirayı yatırmadığına dair. Depozito kiraya sayılmaz ama sayılacaksa bile +5 bin daha isteyin. Evde kiracıdan kaynaklı bir tadilat vs için alınır depozito. Aslında kontratta muhakkak yazıyordur, kiracı tahliye etmeden 2 ay önce mülk sahibine haber verecektir gibi bir madde. Şu an mevcut haliyle kira sözleşmesi 1 sene uzamış durumda. Çıkacakmış gibi değil hala kiracınızmış gibi davranın. Sözleşmeler uyulacak kuralları belirlemek için var. Kimse kafasına göre iş yapamaz. Millet alışmış esnetmeye çiğnemeye. Siz kuralına göre davranın derim.
0
Godless
(03.09.24)
Eğer resmi olarak çıkacağına dair bir yazı göndermediyse teknik olarak sözleşmeniz uzamış olmalı. Bu haliyle önümüzdeki 1 yılın kirasını da talep etme hakkınız olmalı diye biliyorum. Evden çıkıyorum ben, diyerek çıkamaz. Ortada sözleşme var. Depozito da kiradan sayılamaz. Çıktıktan sonra evi kontrol etmeniz ve ona göre depozitoyu teslim etmeniz gerekiyor.

Şu an anladığım kadarıyla sözleşme otomatik olarak uzamış ve sizin önümüzdeki ayları talep etme hakkınız da var. bir avukata danışın.
0
parcaliham
(03.09.24)
Çıkacağından eminsen hiçbir şey yapma. Mutlu mesut otur yerinde.

Adam sana kızıp iki parke çizse zararlı çıkarsın. Çıkıyormuş işte. Ne uğraşacaksın noter masrafı, sinir harbi falan.
0
Mirket
(03.09.24)
nasıl ev sahibi kiracıyı zart diye çıkartamıyorsa
kiracı da zurt diye çıkamaz.kontrat bitimine bir ay kala haber vermesi gerekli.
ama bu devirde kiracı çıkıyorsa hiç aman kal deme gitsin daha fazla kiradan net veririsin.
0
jamswety
(03.09.24)
hocam normalde depozitoyu aldığınızda, bunun için bir vadeli hesap açıp parayı oraya yatırmanız gerekir. dolayısıyla 8000 aldığınız depozitonun da vadeli hesapta 1 sene değerlenmesi gerekecek. siz bunu yapmadığınız için düz mantık olarak kiracı "benim geçen sene verdiğim depozitonun değeri bir kira ise şimdi de 1 kira olmalı" der. davalık olursanız da depozito için vadeli hesap açmadığınız için siz haksız duruma düşebilirsiniz. bence bu kısmın üzerinde çok da durmayın.
0
shadowfollower
(03.09.24)
Son kirayı depozitoya saydırabilir diye düşünüyorum. Sözleşmede Depozito 1 kira bedeli dendiyse geçerli kira bedelidir.

Yani aslında anlaştığınız son kira neyse odur. 13 yani.

tabii sözleşmeye göre değişir.
0
anten
(03.09.24)
@anten nerede yazıyor bu kural? Bizi aydınlatır mısın?
0
Godless
(03.09.24)
eger normal şartlarda kiracınızdan memnunsanız kirasını şu vakte kadar düzenli yatırdıysa ve evinize iyi bakıyorsa komşulardan şikayet gelmiyorsa bence en azından bu seferlik 3e 5 bakmayın dedigi miktarda anlaşın. pazarlık yapacak hale geldiyse belliki maddi durumu sallantıda. bu devirde düzgün kiracı bulmak çok zor. şimdi bu adam çıkacak belki ev 1 ay boş kalacak. ordan bir zarar zaten. yeni gelen belki evin içinden geçecek..
tavsiyem anlaşın
0
limonlu eksi
(04.09.24)
@limonlu eksi

Yani adamla ilk kez geçen hafta konuştum ondan önce emlakçı halletmişti. Kirayı bi iki kez ufak gecikmelerle ödedi ama insanlık hâli demiştim. Bi de adam diş hekimi, şehrin afili yerlerinden birinde muayenahenesi var. Bin lira için böyle pazarlık yapması çok saçma geldi. Ya benim şu an kaldığım evin zam dönemi Haziran ayındaydı. Normalde %25 durumu vardı ama yine tefe tüfe oranında zam yaptı ev sahibi. Ben de evi sevdiğim için laf etmedim. Daha önce de kirada kaldım ve bu annemlerin evinde daha önce başka kiracılar da kaldı. Hiç böyle saçma bir pazarlık görmemiştim. Çıkacaksa çıksın kiracı bulunur da son kirayı vermeme olayı saçma geldi. Emlakçıyla da konuştum dün o da öyle şey olmaz sözleşmede madde var depozito kira yerine geçmez dedi. Bugün konuşacaktı kiracıyla bakalım
0
🌸nundu
(04.09.24)
Bahsettigin durum ev sahibi olarak daha once basima geldigi icin sana tavsiyelerle geldim.Oncelikle yeni kira rayicleri eski kiralardan yuksek oldugu icin kiracinizin cikmasi sizin lehinize.Isterseniz gec haber verdin kontrat 1 sene daha devam eder diye yokus surersiniz ancak bu sizin zarariniza olur.Bu yuzden bir an once cikmasi sizin menfaatinize.Ben olsam gec haber verdigi icin su an cikarsa da 1 ay daha kira isterdim.Anahtar tesliminin ne zaman yapilacagini sorun.Anahtar tesliminde evin durumunu kontrol edeceginizi anahtar teslimine kadar kiralamanin devam ettigini soyleyin.Kapora evin son durumu kontrol edildikten sonra evin durumuna gore odenecek deyin. Ev sahipleri nasil ki kafalarina gore istedikleri gibi kiracilari cikartamiyorlarsa kiracilar da makul bir sure once cikacaklarini ev sahibine bildirmekle yukumludur.Kiraciniz kotu niyetli.Uygun bir sure once cikis tarihini iletmedigi gibi gecmise yonelik cikis tarihi iletemez.Isler ters giderse kontratin 1 sene daha yenilendigini bu bedeli isteme hakkiniz oldugunu usulunce uygun uslupla iletirsiniz ancak bu iki tarafin da menfaatine degil. Iki taraf icin de uygun nokta Eylul ayi kirasini tam yatirsin cikista da evin durumuna gore kapora konusulsun.
0
turkuaz
(04.09.24)
(5)

Top toplayıcı çocuk

nundu
15-16 yaşında olsanız (ya da genelde kaç yaşında oluyolarsa işte) tuttuğunuz takımın maçında top toplayıcı olmak ister miydiniz?O yaşlarda da bana boş hamallık gibi gelirdi (ki futbolu seven bir çocuktum yani), şimdi gs maçını izlerken de onu düşündüm her topun peşine koşması için saha kenarında çoc
15-16 yaşında olsanız (ya da genelde kaç yaşında oluyolarsa işte) tuttuğunuz takımın maçında top toplayıcı olmak ister miydiniz?

O yaşlarda da bana boş hamallık gibi gelirdi (ki futbolu seven bir çocuktum yani), şimdi gs maçını izlerken de onu düşündüm her topun peşine koşması için saha kenarında çocuk istihdam etmek aslında değişik bir kafa yani shdhd ilk kim düşünmüş acaba altyapıdan çocukları bu iş için kullanmayı.

Not: istihdam etmek kısmı işin esprisi tabii
0
nundu
(27.08.24)
O yıllarda da isterdim. Şimdi de isterim. 10 numara etkinlik. Hem maç izliyorsun hem tuttuğun takımın oyuncuları ile yan yana sayılırsın hem de maça öyle ya da böyle topu oyuna sokuş hızınla etki ediyorsun. Asist yapan top toplayıcılar var :D
0
nawar
(27.08.24)
futbol sevmiyorum yine de isterdim. hizmetçilik gibi düşünme. müthiş bir his. hem yakından maç izliyorsun hem futbolcuları yakından görüyorsun. para bile verilir onun için.
0
jelly bear
(27.08.24)
Yıldızlarla etkileşime giriyorsun belki bir saniye olsa da ekrana geleceksin maç izliyorsun zaten ilgilisin imza fotoğraf gibi sallayın şansların da olabilir.
Güzel bir hatıra olur bence.
0
anon1m
(27.08.24)
10 yaşımı düşününce 2003 yılında beşiktaş inönü stadında top toplayıcı çocuk olmak vardı. sergen'in golünden sonra sergen'e koşup şampiyonluğu falan kutluyorsun. rüya gibi
0
liberalhippi
(28.08.24)
34 yaşındayım. top toplayıcılık diye bir meslek olsa mevcut kariyerimi yakar yarın başlarım.
0
brakgn
(28.08.24)
(2)

Yurtdışından kitap alışverişinde vergi/satış limiti durumu farklı mı?

nundu
Şimdi malum 30 euro limit geldi de kitaplarla ilgili farklı bir durum var diye duydum bi yerde ama tam da emin değilim. Yurtdışından kitap alışverişinde de diğerleriyle aynı şartlar mı geçerli?
Şimdi malum 30 euro limit geldi de kitaplarla ilgili farklı bir durum var diye duydum bi yerde ama tam da emin değilim. Yurtdışından kitap alışverişinde de diğerleriyle aynı şartlar mı geçerli?
0
nundu
(27.08.24)
Sanırım 150 Euro'ya kadar yurtdışından getirtilen kitaplar vergiden muaf.
0
kaptan memo
(27.08.24)
Kitap içerikli gönderiler için, şahıslar adına basitlestirilmiş usulde 30 kg - 1500 Avro limitleri dahilinde işlem yapılmaya devam edilecektir. Bu gönderilerde vergi muafiyeti bulunmaktadır.
0
Mcfly
(27.08.24)
(9)

İki kişi ortak ev/dükkan vs almak

nundu
Geçen sene ev alırken tanıştığım bir emlakçı vardı. Al-sat tarzı işler de yapıyordu. Evi de ondan aldığım için muhabbetimiz de oluştu kiracı bulurken falan. Arada mesaj atıyor "şu evi beraber alalım" tarzı da şimdiye kadar pek yanaşmamıştım. Şimdi bi tane dükkan dedi hazır alıcısı da var şimdi alsak
Geçen sene ev alırken tanıştığım bir emlakçı vardı. Al-sat tarzı işler de yapıyordu. Evi de ondan aldığım için muhabbetimiz de oluştu kiracı bulurken falan. Arada mesaj atıyor "şu evi beraber alalım" tarzı da şimdiye kadar pek yanaşmamıştım. Şimdi bi tane dükkan dedi hazır alıcısı da var şimdi alsak 2 ay sonra biraz fazlasına satarız, istersen dükkanı üstüne de yaparız dedi.

Yani niye hazır alıcısı varsa sana ucuza satıyor diye sorunca da o kişiyle başka işler de yaptığımız için elinden çıkaracağında bana satıyor hemen alacağımı bildiği için, ben de başka alıcı bulup satıyorum gibi cevap verdi.

Yani geçen sene aldığım evle ilgili bir sorun yaşamadık, böyle şeylerde güvenilebilir mi ne diyorsunuz? Evet demedim ve hâlâ şüpheliyim de mantıklı yanı varsa bi düşüneceğim tekrardan.
0
nundu
(27.08.24)
1 senedir tanıdığınız (aslında tanımadığınız) biri ile ortaklık eğer meblağ küçük ise belki değerlendirilebilir ama bence hayır hele de emlakçılar ile no no.
her ne konu olursa olsun biri üstüne çok düşüyor ve ısrar ediyorsa orda bir pürüz ararım. daha önce teklif etmiş yanaşmamışsınız halen teklif edip ısrarcı olması "var demek ki bir çıkarı" dedirtiyor. madem bu kadar hazır iş neden karını bölüşsün ki?
ya finansal olarak sıkıntılı biri kredi alamıyor bankadan, ya da alımda değil ama satışta 3e anlaşıp 2ye satabildim ancak diyecek. az sermaye ile maksimum kar peşinde. tapuda hala asıl satış bedelleri yazılmıyor mülklerin. o dükkanı kaça sattığını hiçbir zaman bilemeyeceksiniz. size belki para kazandıracak ama kendisi daha fazla kazanacak sizin kapital ile.


ben güvenmezdim.
0
nwnd
(27.08.24)
Onlarca yıldır tanıdığımız insanların bile bizi dolandırabileceğini düşünürsek 1 yıldır tanıdığımız biri hayli hayli dolandırabilir. Şimdiye kadar tanıdığım emlakçılara bakarak da ben olsam güvenmezdim.

Bu konu da bana pek güven vermedi ayrıca. Hadi kesin bir satış olmasa elimde kalırsa benden az para çıksın diye düşünerek yapıyor desek, madem satışı kesin neden kârını düşürmek istesin ki ?
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(27.08.24)
Olay bana hiç mantıklı gelmedi. Yanlış bilmiyorsam doktordunuz, bunda para vardır diye ayak yapıyor olabilir. Ben olsam bırak bir yıldır tanıdığım kişiyi kök ailem ve eşim dışında kimseyle böyle bir olaya girmem. Dolandırıcılık olmasa bile aklına yatmayan bir durum olduğunda itiraz etmek anlaşmak zorlaşır.
0
playing star again
(27.08.24)
Beleş peynir fare kapanında olur derler ya o hesap sizinkisi.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.24)
Adamın teklifi direkt bana değil de annemeydi daha çok çünkü evi alırken de annemle ortak almıştık ve şu an hazırda parası olan da annem, annem bana sordu alalım mı diye. Ben de çok yanaşmıyordum ama bi burada da sorayım dedim ve düşündüğüm gibi cevaplar geldi. Hatta tam annemle telefonda konuşurken anneme boşver bedava peynir fare kapanında olur dedim ve o sırada @encokbenisevin'in cevabını gördüm ahahah

Cevaplar için teşekkürler, reddettik teklifi tekrardan ki zaten ilk görüşümüz de o yöndeydi sadece bilmediğimiz bi iş olunca oluru var mıdır diye fikir almak için sordum
0
🌸nundu
(27.08.24)
Hocam bu tür insanlar (bu konu özelinde emlakci) hayır demekte zorlanan insanların bu zaafını kullanmayı bir şekilde iyi biliyorlar. Varsayım olarak, siz 30-40 yaşlarında olsanız, anneniz 55-70 aralığındadir, o nesilde nedense resmi unvani/işi olanlara karşı hayir demeye dair böyle bir durum oluyor. Ben sizsiniz sandım ama annenizse sozkonusu olan kesin yani beleş peynir meselesi.
0
encokbenisevinnolur
(27.08.24)
Türkiye'de en güvenilmez meslek grupları diye bir araştırma yapılsa, ilk üçe hangileri girerdi acaba :)
0
Mirket
(27.08.24)
Dükkanın yeri sit olmuştur, yıkılacaktır, yıkım kararı çıkmıştır, mallıktan hayrı yoktur vs vs
İnsanın aklına binbir film geliyor. Cazip bir plansa bir eksper yaptırılabilir ama iki ay sonra 'abi piyasa durgun, naaparsın, kaldı elde dükkan. Ama du bakalım, hele şu seçimler :) bi geçsin, hareketlenir' de diyebilir.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.08.24)
siz kendi bulduğunuz bir yer için 'gel ortak alalım' diyin bakalım ne diyecek?

muhtemelen dükkan sahibiyle iş tutuyor.
0
brkylmz
(27.08.24)
(4)

Tecil süresi ve bedelli başvurusu

nundu
Temmuz 2025'te askerlik tecilim bitecek. Bedelli başvurusunu en geç ne zaman yapmam gerekiyor?
Temmuz 2025'te askerlik tecilim bitecek. Bedelli başvurusunu en geç ne zaman yapmam gerekiyor?
0
nundu
(15.08.24)
ceza ödememek için temmuz 2025. ama haziran sonunda zam geldiği için haziran 2025te başvurmanı öneririm.

ama ceza öderim sorun olmaz diyosan geç de başvurabilirsin.
0
jelly bear
(15.08.24)
Zamdan etkilenmemek için Haziran sonu öde.
0
jackyr
(15.08.24)
Başvurduktan sonra gidene kadar geçen süreçte tecil biterse sorun olmuyor o zaman di mi?
0
🌸nundu
(15.08.24)
yok zaten kura çekilmesi 2026 şubatta olur. şansına 2026 aralık bile çıkabilir.
0
birmilyonunvarmi
(15.08.24)
(2)

Diksiyon kursu Türkçesi

nundu
Diksiyon kurslarının "doğru Türkçe" konuşun diye pazarladığı kelime seslendirme şekilleri hakkında ne düşünüyorsunuz?Yapacağım=yapıcamOlacak=olucakGelmeyen=gelmiyenDeğil=diilEğer=eyer vs vs böyle bir sürü "Bu kelime kesinlikle böyle okunur, doğrusu budur, başka şekilde okursanız bu yanlıştır" diretm
Diksiyon kurslarının "doğru Türkçe" konuşun diye pazarladığı kelime seslendirme şekilleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yapacağım=yapıcam
Olacak=olucak
Gelmeyen=gelmiyen
Değil=diil
Eğer=eyer vs vs böyle bir sürü "Bu kelime kesinlikle böyle okunur, doğrusu budur, başka şekilde okursanız bu yanlıştır" diretmesinin kaynağı nedir? Ben diil ya da eyer demek istemiyorum bana komik geliyor, bastıra bastıra değil ve eğer diye söylersem bunun yanlış oldunun karar mercii kim? Yazılı dilde Türkçeyi deneyleyen kurum TDK, onun kurallarına göre yazıyoruz. Peki konuşmada böyle resmi bir olay var mı yoksa bu diksiyon kursları kafasına göre bir aksan geliştirip doğrusu bu diye dayatıyorlar mı?

Yani bi de bu kuralları tek doğru Türkçe kabul edip "Türkçe yazıldığı gibi okunmaz!!!!" diyorlar. E ben yapıcam yerine yapacağım diye okuyunca (ki konuşmayla okumak farklıdır hadi konuşurken yapıcam dersin de okurken yapacağım diye okuyoruz zaten) kelimeyi okumuş oluyorum işte ve Türkçe bilen herkes de dediğimi anlıyor. Bunun yanlış bir okuma olması çok mantıksız değil mi yahu? Soğan=sovan yani bu kurallarara göre. Sovan diye okusanız daha az kişi anlar soğana göre. Kim sovan diyor yav.

Diksiyon işinde doğru nefes alma, akıcılık, tonlama, vurgu vs konuları önemli ve gerekli şeyler ama bu yapay aksanı tek doğru Türkçe olarak göstermeleri çok saçma geliyor bana. ABD'de 1900lerin başındaki Transatlantik aksan mevzusu gibi biraz sanki
0
nundu
(15.08.24)
Yıllar oldu ama, bu ÖSS Türkçe'de bile böyle. Hangi kurssa doğrusunu yapmış.
0
Bluesque
(15.08.24)
@Bluesque

Ne demek istediğini hiç anlamadım ya. ÖSS ne alaka? Spesifik bir kurstan bahsetmiyorum genel kabulden bahsediyorum. Açıklarsan sevinirim
0
🌸nundu
(15.08.24)
(5)

Plak çalar tavsiyesi

nundu
Kardeşim doğumgünü için plak çalar istedi ama hiç bildiğim bir mevzu olmadığı için ne kadar bütçe ayırmalıyım onu bile bilmiyorum. Yani dinlerken üzmeyecek ama uçup kaçmayacak orta ayar bir plak çalar için bütçe nedir? Önerdiğiniz bir marka/model var mıdır?Teşekkürler
Kardeşim doğumgünü için plak çalar istedi ama hiç bildiğim bir mevzu olmadığı için ne kadar bütçe ayırmalıyım onu bile bilmiyorum. Yani dinlerken üzmeyecek ama uçup kaçmayacak orta ayar bir plak çalar için bütçe nedir? Önerdiğiniz bir marka/model var mıdır?

Teşekkürler
0
nundu
(14.08.24)
Yeni üretim bir şey alacaksanız ve astronomik rakamlara çıkmayacaksınız hepsinin iğnesi aynı universal iğnedir, hepsinin sesi aynı. Renk ve model olarak hangisi hoşunuza gidiyorsa onu alın hepsi aynı zaten. Yalnız çanka pikap diye bir model var, o tarz pikap almayın hiçbir işe yaramaz senesi dolmadan çöp olur.

Yok eski model ikinci el hoparlörlü kaliteli bir pikap alacaksanız fiyatları 20'den başlar bütçenizin sonuna kadar gider. Eğer böyle bir isteğiniz varsa ona göre model önereyim.
0
koskoca kirpi
(14.08.24)
@koskoca kirpi

Yeni teknoloji olanlardan istiyor, o tarz bi şey arıyorum. Onlar için vereceğin bir tavsiye var mı?
0
🌸nundu
(14.08.24)
arkadaşıma ev hediyesi d&rdan "lenco tt-10bn" model plak çalar aldık. sonra kendime de aldım. başlangıç için fena değil, ben memnunum.
0
surprise
(14.08.24)
Yeni teknoloji alacaksanız ilk paragrafta yazdığım gibi, çanta pikaplar çok kötü, diğerlerinin hepsi aynı zaten universal iğne kullanıyor. Renk ve görünüşü hangisi hoşunuza gidiyorsa onu alın derim fark yok. Giriş segment 2*3 başlar taş çatlasın 5*6k.

İnternetten alacaksanız ahşaplara dikkat edin yüzde 99'u ahşap desenli plastiktir, sizi yanıltmasın.

Param bütçem var diyorsanız; TR'de rahat bulabileceğiniz, Reloop TURN 5, JBL Spinner, Magnat Mtt 990, Reloop RP-2000 MK2 (az daha uygun) bakabilirsiniz. Ama bu orta segmente girerseniz bunlara bir de ayrı hoparlör almanız gerekecek çünkü bunlarda ya ses çıkışı yok ya da pasif. Bu da maliyetinizi çok arttırır. ÖZellikle istediği bir model yoksa ya da heves ettiği geçici bir hobiyse bence ilk paragraftaki giriş segmentten bir şey alın.
0
koskoca kirpi
(14.08.24)
Çok teşekkür ederim ^^
0
🌸nundu
(14.08.24)
(6)

Şehri karakter gibi kullanan dizi/film/oyunlar

nundu
İzlerken (ya da oynarken) olayların geçtiği şehri de doya doya gördüğümüz, şehrin random bir mekan olmadığı, yaşayan bir organizma olduğunu hissettiğimiz dizi/film/oyun önerir misiniz? Mesela spider-man'de new york şehrinin önemi büyüktür (hatta bu şehrin karakter olması ifadesini ilk spider-man içi
İzlerken (ya da oynarken) olayların geçtiği şehri de doya doya gördüğümüz, şehrin random bir mekan olmadığı, yaşayan bir organizma olduğunu hissettiğimiz dizi/film/oyun önerir misiniz? Mesela spider-man'de new york şehrinin önemi büyüktür (hatta bu şehrin karakter olması ifadesini ilk spider-man için duymuştum sanırım), ya da assassin's creed oyunları şehir ruhunu yansıtma açısından rakipsizdir. Böyle güzel bir şehri görüp daha da sevdirecek eserler istiyorum.

Teşekkürler
0
nundu
(31.07.24)
ahh direkt aklıma AC serisi geldi. GTA IV oynadın mı?
0
mizore
(31.07.24)
GTA ve RDR serileri demeye geldim.
0
chicha_v2
(31.07.24)
GTA serisini sevmiyorum ya maalesef :/ baya oyun oynayan biriyim ama gta san andreastan sonrakiler sarmadı baya da denedim yani 4 ve 5'i para verip aldım ama oynayamadım :D
0
🌸nundu
(31.07.24)
Darkman filmi, 90 yapımı olduğu için görsel olarak yetersiz gelebilir, kendinden sonraki filmler de bu filmden fikirler kullandığı için ben bunu izlemiştim diye bu fikirler artık bayat da gelebilir ama en önce bu filmin yapıldığını göz önünde bulundurmak lazım
0
grimavi
(31.07.24)
Bu arada oyun da dedim ama piyasadaki büyük açık dünya oyunlarının çoğunu ya oynadım ya da deneyip bıraktım. Watch dogs, sleeping dogs, gta vs bunları da biliyorum. Yine de başka varsa diye ekledim :)
0
🌸nundu
(31.07.24)
viyana icin:
before sunrise
savas sonrasi hali icin: der dritte mann

salzburg ve avusturya kirsali icin: the sound of music

berlin'in savas sonrasi hali icin: germania anno zero

italya'nin kücük adasi ischia icin <3 : avanti!

floransa icin: a room with a view

savas sonrasi yenilenen paris icin: hiroshima mon amour

biraz barcelona, biraz oviedo, biraz da aviles icin: vicky cristina barcelona (ama bunu izleyei cok oldu, ne kadar görüyordun sehirleri hatirlamiyorum ama bende bir oviedo istegi uyandirmisti)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(31.07.24)
(4)

AVM kuyumcularından çeyrek altın kredi kartıyla alınabiliyor mu?

nundu
sb
sb
0
nundu
(18.07.24)
Fiyat farkı koymakla birlikte satıyorlar.
0
pispinti
(18.07.24)
her kuyumcudan alınır kartla. fark ödersin. kartla alacaksan internetten de alabilirsin
0
jelly bear
(18.07.24)
soruya ek yapayım sonradan taksit yapabiliyor muyuz bu alışverişlere?
0
duyulmasi gerektigi kadar
(18.07.24)
Alınıyor fakat fark ekleniyor.
0
tahirkemalbozoglu
(18.07.24)
(5)

İzmir'de kokteyl içilecek mekanlar

nundu
Son 3-4 senedir İzmir'den uzak kaldığım için mekanları unuttum ve yeni açılanları bilmiyorum. Bu haftasonu kız arkadaşımla gidebileceğim ve menüsünde mümkünse kuzu kulaklı kokteyl olan güzel bir mekan biliyor musunuz? Alsancak civarı ilk tercih ama metro/vapur vs ile gidebileceğimiz yerler de olur.
Son 3-4 senedir İzmir'den uzak kaldığım için mekanları unuttum ve yeni açılanları bilmiyorum. Bu haftasonu kız arkadaşımla gidebileceğim ve menüsünde mümkünse kuzu kulaklı kokteyl olan güzel bir mekan biliyor musunuz? Alsancak civarı ilk tercih ama metro/vapur vs ile gidebileceğimiz yerler de olur.
0
nundu
(17.07.24)
Studio house alsancak izmir'de içtiğim en iyi kuzu kulağı kokteyli yapıyor. Maşallah her yer yaptığı için 3-4 yerde denedim.
0
Bruce
(17.07.24)
Improvement, çok net, direkt oraya. Yanılmıyorsam kuzu kulağı kokteylini ilk yapan da bunlar.
0
kobuzchu kiz
(17.07.24)
@kobuzchu

İlk yapan burasıysa eski bi mekan olmalı ama hiç duymadım ya. Şimdi baktım haritalardan. Improvement ve improvement köşk diye iki mekan çıktı. Hangisine gittin sen?
0
🌸nundu
(17.07.24)
Köşk daha büyük, dj'li falan. Biz kokteyl isteyince düz improvement'a gidiyoruz, daha küçük sakin bir yer.
0
kobuzchu kiz
(17.07.24)
Çok teşekkürler ^^
0
🌸nundu
(17.07.24)
(13)

Arkadaşlar arası yaş farkı

nundu
Normal arkadaş, romantik bir şey olmayan düz hemcins/karşı cins arkadaş.Şimdi mesela çocukken ya da ergenken 1-2 yaş farkı bile büyük fark oluyor ama yaş ilerledikçe bu farkın bir önemi kalmıyor ya. Şu an hayatınızda "arkadaşım" diye tanımlayacağınız ve +/- en fazla yaş farkı olan kişilerle kaç yaş
Normal arkadaş, romantik bir şey olmayan düz hemcins/karşı cins arkadaş.

Şimdi mesela çocukken ya da ergenken 1-2 yaş farkı bile büyük fark oluyor ama yaş ilerledikçe bu farkın bir önemi kalmıyor ya. Şu an hayatınızda "arkadaşım" diye tanımlayacağınız ve +/- en fazla yaş farkı olan kişilerle kaç yaş var aranızda? Dışarda oturup sohbet ettiğiniz iş arkadaşı da olur ama ast/üst ilişkisi olmaması lazım (yani bölümdeki hocalarımla dışarda kahve içerim de sonuçta dışarıda da hocam).

Ben 28 yaşındayım, çevremde bu tanıma uyan en büyük kişi 35 yaşında, benden küçük hiç arkadaşım yok sanırım şimdi düşününce fark ettim :d Mesela 35 yaşındaki kişiyle sohbet ederken yaş farkı olduğu aklıma gelmiyor, sonra düşünüyorum aslında 7 sene de az değil bakınca diye. Ama muhtemelen burda daha yüksek yaş farkları da vardır ve atıyorum 10+ yaş farklarında bu dinamiği sürdürmek mümkün olabiliyor mu diye merak ettim.
0
nundu
(17.07.24)
En yakın arkadaşım, ki gerçekten yakınız, yer içer eğlenir çapkınlık yaparız. Ari abi, 73 yaşında.
Ne zaman başım sıkışsa yanına giderim.
0
numlock
(17.07.24)
Çok az arkadaşım var ama sadece okulda tanıştıklarımla yaşıtım.
Sonradan hayatıma girenler benden küçük.
Ben 88'liyim, şu an en çok görüştüğüm arkadaşlarımdan biri 99'lu.
Çok yakın dostlarımdan biri yanlış hatırlamıyorsam 92'li.
93'lü bir arkadaşım var.

Bir ara benden büyük (annemle yaşıt) arkadaşlarım da oldu aynı ortamdaydık buluşup kahve içer yemek yer sohbet ederdik. O ortamdan kopunca devam etmedi arkadaşlığımız ama sonuçta yaşandı.

Benim için önemli olan kafa olarak aynı noktada olmamız (enerji olarak uyumlu olmamız),
Hayat görüşü olarak yakın tarafta olmamız (siyaset ve din gibi mesela)
Bunlarda uyuşuyorsak yaşın hiçbir önemi yok.
0
mutekebbir
(17.07.24)
@honda

şu anki arkadaş grubumun büyük kısmı evli, evlilerin bir kısmı da çocuklu zaten ya özellikle iş yerindekilerin hepsi evli+çocuklu. Her gün maruz kalıyorum o muhabbetlere :d boşanmayı düşünen yok en azından içlerinde dsjsjd
0
🌸nundu
(17.07.24)
En yakın arkadaşlarım her zaman kız kardeşlerim olmuştur +11 yaş ve -4 yaş. Ama onları saymazsak:

Sürekli buluşup görüştüğüm, sık sık konuştuğum arkadaşlarımın yaşları birbiriyle alakasız. En yakın arkadaşım benden 8 yaş büyük. Başka biri +3.

Bunun yanı sıra sürekli dışarıya çıkıp görüşmesem de bir derdim olduğunda rahatlıkla arayabileceğim, oturup sohbet ettiğim iki tane +50 yaşında arkadaşım var.

Hepsiyle 4-6 yıl arası tanışıklığımız var. Ailem gibi hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(17.07.24)
70 yaşında arkadaşım var. Ben 45 yaşındayım.
En küçük arkadaşım 92 doğumlu.
0
pispinti
(17.07.24)
benden max 5 yaş küçük arkadaşım var, en büyük ise 20 eski sevgilim +14 dü. Görüyorum ki yaş benim için çok önemsiz bir kriter :)
0
Kediyi üzdün
(17.07.24)
Ben 40, en yaşlı arkadaşım 67 yaşında, en genci 30-31 civarı olsa gerek.
0
kobuzchu kiz
(17.07.24)
Ben 38 en buyuk arkadasim 85 yasinda
En kucuk ise 28 galiba.

yasi kucuklere fazla tahmmulum yok cunku insanlara egitim vermekten yoruldum.
0
Zetnikov
(17.07.24)
Yakın arkadaşım diyebileceğim 2 kişi de benden yaşca büyük. Biri 44, diğeri 53 yaşında. Sosyal ortamlarda karşılaştığım gençlerle iletişimde sorun yaşamıyorum; ama iş yerinde 90 sonrası doğumlularla frekansım tutmuyor nedense.
0
auroraaurora
(17.07.24)
En yaşlı arkadaşımla aramızda 55 yaş fark var, ben 62 yaşındayım bu arada. İlkokuldan beri arkadaşız.
0
Yourcousinmarvinberry
(17.07.24)
30'lu yaslardayim, 65 yasinda bir arkadas edindim bu yaz. Gayet de guzel anlasiyoruz.
0
soulforge d
(17.07.24)
Mümkün . arkadaşlık yaştan çok aynı frekansta kafa yapısında olmakla ilgili
0
pembediken
(17.07.24)
Son 4-5 yildir en iyi arkadasim benden 20 yas buyuk bir abim.
0
invictae
(18.07.24)
(1)

Google podcast alternatifi uygulama (android)

nundu
Müzik dinlediğim uygulamadan podcast dinlemeyi sevmediğim, ikisini farklı uygulamalarda tercih ettiğim için uzun zamandır google podcast kullanıyordum ama bu yaz Google fişini çekti tam bir Google klasiği olarak :/YT Music uygulamasına yönlendirdiler ama primer Spotify kullansam da arada orayı da mü
Müzik dinlediğim uygulamadan podcast dinlemeyi sevmediğim, ikisini farklı uygulamalarda tercih ettiğim için uzun zamandır google podcast kullanıyordum ama bu yaz Google fişini çekti tam bir Google klasiği olarak :/

YT Music uygulamasına yönlendirdiler ama primer Spotify kullansam da arada orayı da müzik için kullanıyorum ve bazı aradığım podcastleri bulamadım YT Music uygulamasında.

Bana güzel, arayüzü temiz, içerik olarak sıkıntı yaratmayacak bir podcast uygulaması tavsiye eder misiniz? Android kullanıyorum o yüzden apple podcast olmuyor sanırım (ipadim var da telefondan dinliyorum podcast).
0
nundu
(14.07.24)
Ayni dertten muzdarip biri olarak çözümü pocket casts'te buldum. Hiç aklıma bile gelmiyor artık Google podcasts.
0
logisticsmanager
(14.07.24)
(2)

Elektrik dağıtımının özelleştirilmesi

nundu
Geçen ay çıkan Mardin-Diyarbakır yangını ve dün İzmir'de gerçekleşen olayda da elektrik dağıtım şirketlerinin suçlu olduğu konuşuldu. Kabloların bakımını yapmadıklarıyla ilgili pek çok yazı okudum. Bu zaten Türkiye içinde çok tartışılan bir konu da, dünyada bu nasıl onu merak ediyorum?Elektrik dağıt
Geçen ay çıkan Mardin-Diyarbakır yangını ve dün İzmir'de gerçekleşen olayda da elektrik dağıtım şirketlerinin suçlu olduğu konuşuldu. Kabloların bakımını yapmadıklarıyla ilgili pek çok yazı okudum. Bu zaten Türkiye içinde çok tartışılan bir konu da, dünyada bu nasıl onu merak ediyorum?

Elektrik dağıtımını özelleştirip bunu verimli ve rekabet halinde sürdürebilen ülkeler var mı? Türkiye'de bildiğim kadarıyla her bölgeye apayrı bir firma bakıyor ve bunun sonucunda "Ben elektriğimi A firmasından değil B firmasından alacağım" gibi bir tercih yapamadığımız için de bölge içinde rekabetsiz ve tekelleşen firmalar oluşuyor. Devletin yaptırım ve regülasyonları var kağıt üstünde ama bunların da çok uygulanmadığı görünüyor.

ABD ya da Batı Avrupa ülkelerinde elektrik dağıtımı özelleştiriliyor mu? Özelleştiriliyorsa rekabet sağlanabiliyor mu? Ben şu firmadan değil bu firmadan almak istiyorum diyebiliyor mu yani bu ülkedeki insanlar. Hani bizde buna en yakın örnek internet sağlayıcıları ama orda da çoğunu Türk Telekom altyapısı üzerinden kullanıyoruz yine tekel içinde bir rekabet gibi durum var.
0
nundu
(14.07.24)
dağıtım firmaları sadece elektrik altyapısını sağlar, türk telekom gibi. elektriğini istediğin perakende firmadan satın alabilirsin tıpkı türknet, süperonline vs. gibi. elektrik sağlayıcını özellikle seçmezsen default olarak senin bölgendeki dağıtım şirketinin perakende şirketinden alırsın. serbest tüketici diye araştırabilirsin detaylarını.

yurt dışında özelleştirme var mı bilmiyorum ama son tüketici olarak farklı firmalardan elektrik satın alabiliyoruz kısacası tıpkı internette olduğu gibi.
0
hrskrs
(14.07.24)
Fransa'da elektrik dağıtım şirketleri var. Edf devletin, diğerleri özel (misal bende totalenergies var). Bunlarin hepsi elektrik üretmiyor, bazıları satin alip satiyor.

Ama elektrik altyapısı vs o iş devletin.
Yüksek elektrik hatlari vs seylerin sirketi rte. Devletin.
Sokaktaki kablo vs enedis, edf'in, yani devletin.

Elektriğimi istediğim firmadan alabiliyorum. Yeşil ya da standard seçenekleri var. Buna ek olarak belli günler daha ucuz belli günler daha pahalı ya da belli saatler daha pahalı vs bir sürü seçenek var.

Totalenergies ile iyi iliskim var ama devletin diye edf'e dönme planim da var.

Fransa'nın tüketici grubu var. Firmalar ile özel anlaşma yapıyor (elektrik, yakit vs). Onlarin fiyatlari misal daha da ucuz olabiliyor.

Burada internet altyapisinda da hangi firma cekerse altyapi o oluyor, tek firma değil yani. Eski oturduğum yerde orange cekmisti. Su anki yerde free cekmis. Bende sfr var.

Kendi secenegimi yapamadığım tek konu su. O da normal yani.
0
logisticsmanager
(14.07.24)
(4)

Trendyolda kıyafet alışverişi yapmak

nundu
Bunun bi kolay yolu, trick'i mi var? Hiç kıyafet almadım burdan, ne zaman aklımdaki bi ürün için bakacak olsam en üstte hiç duymadığım ve dandik olduğunu düşündüğüm markalardan yüzlerce ürün çıkıyor. Spesifik olarak marka da yoksa aklımda filtrelemek falan da zor. Çorap ve kemer bakıyodum şu an ihti
Bunun bi kolay yolu, trick'i mi var? Hiç kıyafet almadım burdan, ne zaman aklımdaki bi ürün için bakacak olsam en üstte hiç duymadığım ve dandik olduğunu düşündüğüm markalardan yüzlerce ürün çıkıyor. Spesifik olarak marka da yoksa aklımda filtrelemek falan da zor. Çorap ve kemer bakıyodum şu an ihtiyacım olan iki ürün bunlar olduğu için. Adı sanı belli olmayan şeylerden düzgün bilindik markalara ulaşamadım. E ama direkt aklımda marka olsa da gidip trendyoldan almam yani markanın kendi sitesinden alırım. Burdan nasıl kıyafet bulup alıyosunuz?
0
nundu
(05.07.24)
bence çok kötü kumaş kaliteleri, dikişleri… ben zaten birkaç markadan giyindiğim için direkt marka web sayfalarına bakıyorum.
0
deartheodosia
(05.07.24)
Bazen trendyolda ek indirim oluyor o nedenle markanın sitesine de bakıp hangisi ucuzsa oradan alıyorum. Bir de tek başına yaşayan birisi olarak gel al noktası olayı çok işime yarıyor.
0
peki madem
(05.07.24)
Markaları özel olarak aratıyorum. Trendyol üzerinden alıyorum çünkü fotoğraflı yorum özelliği işimi kolaylaştırıyor. Ayrıca kargo ücretsiz ve indirim kuponu oluyor. İade ederken de kapıma gelip alıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(05.07.24)
ürün yorumlarına bakın, yorumların %60'ı iyiyse alın. ha baktınız üründen memnun kalmadınız iade edin gitsin. artık çoğu siparişte iade talebi oluşturduğunuzda kurye kendi evinizden gelip alıyor.
0
telliahmet
(05.07.24)
(1)

İngilizce Futbol YouTube kanalları (EURO 2024)

nundu
Bizim Socrates'in, Vole'nin, Yeni Açık'ın falan eşleniği İngilizce youtube programları arıyorum. Eski futbolcuların (Bizdeki Nihat Kahveci, Metin Tekin tarzı) takıldığı da olur, Emre Özcan tarzı taktik kasan tipler de olur. Yeni Açık da Koray Gök, Fritz ve Kıyıcı (tottiler messiler podcast) ekibinin
Bizim Socrates'in, Vole'nin, Yeni Açık'ın falan eşleniği İngilizce youtube programları arıyorum. Eski futbolcuların (Bizdeki Nihat Kahveci, Metin Tekin tarzı) takıldığı da olur, Emre Özcan tarzı taktik kasan tipler de olur. Yeni Açık da Koray Gök, Fritz ve Kıyıcı (tottiler messiler podcast) ekibinin çıktığı kanal. Öyle işin goygoyuyla taktiği harmanlayan yerler de keyifli ama batuhan karadeniz tarzı ergen muhabbeti de olmasın mümkünse.

Tabii bizde geleneksel medya öldüğü için ağır toplar hep youtube'da, belki İngiltere'de falan bu ayarda yt kanalı yoktur ama düz tv programı varsa youtubeda izlenebilecek, vpn ile falan onu da halledebilirim.

Dünkü maçımızla ilgili yorumları izlemek istiyorum onu yazmayı unutmuşum :d biraz dış basın ne demiş turu atasım geldi

Teşekkürler
0
nundu
(03.07.24)
Şunu görmüştüm: youtu.be
0
kaptan memo
(03.07.24)
(2)

Tişörtte iz bırakan deodorant sorunu

nundu
Yıllardır old spice'ın jel olan formunu (whitewater sanırım) kullanıyorum ve hiç böyle bi sorun yaşamamıştım ama son bir ayda iki tişörtümün koltuk altı kısımları renk attı. O tişörtler de yıllardır alıp kullandığım markalar aynı şekilde yani onlarla da benzer bir sorun yaşamamıştım.Yine benzer form
Yıllardır old spice'ın jel olan formunu (whitewater sanırım) kullanıyorum ve hiç böyle bi sorun yaşamamıştım ama son bir ayda iki tişörtümün koltuk altı kısımları renk attı. O tişörtler de yıllardır alıp kullandığım markalar aynı şekilde yani onlarla da benzer bir sorun yaşamamıştım.

Yine benzer formda jel ya da roll on gibi olan deodorant tavsiyeniz var mıdır bu sorunu yaşamayacağım? Sprey aerosol deodorant kullanmayı sevmiyorum pek. Old Spice'dan da baya memnundum hissiyat olarak. Üzdü yani durduk yere böyle sorun çıkarması
0
nundu
(02.07.24)
şunu kullanıyorum uzun süredir, fiyatı pahalı ama renk değişimi, kumaşı sertleştirme, leke sorunundan tamamen kurtuldum ben:
Verdan Doğal Kristal Roll-on Deodorant
0
bcdhms
(02.07.24)
Hem tişörtün üreticisi hem de roll on'un üreticisi kaliteyi düşürmüş olabilirler, sorun sende olmayabilir, tek bir tanesinde de olmayabilir.

Roll on da olsa sprey de olsa ürün cilde sürüldükten sonra kurumasını beklemiyor isen kurumasını bekle öyle devam et derim. Bekliyor isen de doğal krem deodorant yağımı var, kabonat + hindistan cevizi yağı + esansiyel yağ şeklinde, o da işe yarayabilir, ya da yine doğal içerikli leke çıkarıcılar var belki o idare edebilir
0
muhayyer divan
(02.07.24)
(7)

M4 kadıköy-sabiha gökçen metro

nundu
İnternetten baktım ama emin olmak için tekrar sorayım, en son 00.00'da mı var kadıköyden sabihaya metro? Bi de ücreti ne kadar şu an?
İnternetten baktım ama emin olmak için tekrar sorayım, en son 00.00'da mı var kadıköyden sabihaya metro? Bi de ücreti ne kadar şu an?
0
nundu
(21.06.24)
Evet 00
Sivil 17,7
Öğrenci 8,63

Haftasonu 24 saat ama yarım saatte bir sefer olması lazım.
0
pavlis
(21.06.24)
Bu gece için de 24 saat di mi o zaman? @pavlis
0
🌸nundu
(21.06.24)
İki aydır İstanbul'da değilim, hafızam da kötüdür ama evet öyle olması lazım.
Cuma başlıyor, pazar gece 00 da bitiyordu 24 saat olayı
0
pavlis
(21.06.24)
Öyleymiş

www.metro.istanbul

Hafızamı tebrik ederim.
0
pavlis
(21.06.24)
Evet, en son 23.59 gösteriyor bi sonraki de 00.30 da basliyacak ctesiye gecmis olacak
0
Feriyaanim
(21.06.24)
Çok teşekkür ederim ^^
0
🌸nundu
(21.06.24)
Çift basıyormuş gece detaylarda gördüm
0
pavlis
(21.06.24)
(16)

Bayramda tüm dükkanların kapalı olması

nundu
Bir senedir Eskişehirdeyim ve burada geçirdiğim ilk bayram, bayramın dördüncü günü bugün ama hâlâ fırınından, kasabına, şarküterisinden, manavına her yer kapalı mahallemizdeki. Migros olmasa evde aç kalacakmışız yani. Fırınlardan açık olanlar sadece düz beyaz ekmek yapıyor hadi açtık dükkanı zaten b
Bir senedir Eskişehirdeyim ve burada geçirdiğim ilk bayram, bayramın dördüncü günü bugün ama hâlâ fırınından, kasabına, şarküterisinden, manavına her yer kapalı mahallemizdeki. Migros olmasa evde aç kalacakmışız yani. Fırınlardan açık olanlar sadece düz beyaz ekmek yapıyor hadi açtık dükkanı zaten bu size yeter diye. Normalde çok çeşit olan çarşamba pazarı bile çok kısır geçmiş bugün babamın dediğine göre.

Şimdi İzmir mikromilliyetçiliği yapmak istemiyorum ama İzmir'de bayramın birinci hadi bilemedin ikinci günü hemen her esnaf açıktır. Hele üçüncü günden itibaren bayramda açmayan esnaf görmedim 28 sene neredeyse her bayram İzmirde geçirmiş biri olarak. Hadi küçük Anadolu şehrinde olsam anlıycam da Eskişehir'de bayramın son gününde hâlâ mahrumiyet çekiyor olmak çok tuhaf geldi. Öyle muhafazakar bir mahallede de yaşamıyorum en merkezi, modern denebilecek mahallelerinden birindeyim.

Sizde nasıl durumlar? Bayramın dördüncü günü sizin oralarda da tüm dükkanlar kapalı mı hâlâ?
0
nundu
(19.06.24)
Tatil yapıyor insanlar, muhafazakarlık ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum.
0
jülsezar
(19.06.24)
Ben bayramlarda ve tatillerde apartman görevlilerinin dahi tastamam tatil yapmalarından yanayım. Sağlıkçılar için de olabildiğince onları da rahatlatacak çözümler getirilmesinden yanayım. 4 günlük bayramın 9 günlük tatile çıkarılması durumunda önceden eve stok yapmak mümkün, derin dondurucu marifetiyle hayatta kalınabilir bence. İsteyenlerin dükkan açmalarını hoş karşılamıyorum çünkü haksız rekabete ve psikolojik baskıya sebep olur bu da ekonomiyi dahi etkiler, nitekim etkiledi de. Bence biraz daha insaflı olmalıyız. Birbirimize karşı, hepimiz.
0
muhayyer divan
(19.06.24)
tatillerde hep beraber tatilde olabiliyorsak bir yerlere varmisizdir diye olumlu buldugumu belirteyim. bizde firin market acik ama sokaklar bombos yani kapatsalar daha iyiydi
0
ala09
(19.06.24)
Belediyenin temizlik görevlisi, migros kasiyeri, devletin polisi, doktoru çalışıyosa mahallenin temel ihtiyaçlarını karşılayan esnafları da en azından bayramın ikinci gününden sonra çalışmalı. Tatil isteyen de dükkanı birine emanet eder, dönüşümlü yapılır. Bayramın dördüncü günü olmuş hâlâ fırında ekmek yok, manav yok, peynir zeytin yok durumu bana tuhaf geldi. İzmir'de böyle bir alışkanlığım olmadığı için de olabilir tabii belki doğrusu budur bilemiyorum ama mahalle kültürü açısından bana doğru gelen diğeri
0
🌸nundu
(19.06.24)
Öyle bir yazmışsınız ki sanki devlet kurumu bunlar , açık olmak zorunda gibi.
0
jülsezar
(19.06.24)
Ortak yaşam kültürü gereği bence olsa iyi olur tarzı :) must/have to değil ama should diyelim :d
0
🌸nundu
(19.06.24)
Bu sene bende ilk defa böyle bir şeyi farkettim. Hala her yer kapalı olduğu gibi sokaklarda bomboş.
0
pavlis
(19.06.24)
tatil yapmaları daha "avrupai" olan şey. Mantıksız değil bence.

Fakat serbest piyasa varsa(?), birileri neden bunu değerlendirmiyor ona şaşırdım. Açsan daha çok satış yaparsın, hatta fiyatları birkaç lira yükseltsen bile satarsın.
0
nhk ni youkosu
(19.06.24)
Dukkan kapatanlarin genelde fakirim diyen kesim olmasi sorunsali asdf
0
Zetnikov
(19.06.24)
Daha "Avrupai" ve medeni olanı tatil yapmaları +1
Hizmet sektörü her gün her an full kapasite çalışsın istemek çok şımarıklık bence (o şımarıklık bende de var, yok etmeye çalışıyorum). Aferin insnlara, dinlensinler.
0
kobuzchu kiz
(19.06.24)
1. Kurban bayramında daha çok olur kapalı olma durumu, insanların kurbanı vs işi gücü var

2. Bu sene bayram ve tatilin aynı anda başlamış olmasından mütevellit insanlar daha iyi bir planlama yapma imkanı buldu. Dolayısıyla memlekete/tatile gitme oranı daha yüksek oldu bence. Yine bu nedenle işi gücü oldu insanların

İstanbul’un geçen haftadan beri tenhalaştığını görüyorum.
Bayramın üçüncü gününde fırın çalışıyordu ama açık olan marketlerde de performans düşüktü. Tedarik ve nakliye sürecinceki aksamalardan olsa gerek geçen bayram da ürünlerde eksikler olduğunu hatırlıyorum

Hasılı bayram dönemi için normal bir durum, önceden tedarikli olmak gerek
0
epitaf
(20.06.24)
kapalı olması muhafazakarlık değil, tam aksine gelişmişlik göstergesi bence.

ben de yurtdışında kısa dönemli öğrenci olarak bulunduğum sene christmas'ta aç kalmıştım. orada sadece küçük bakkallar değil migros, carrefour gibi büyük marketler de kapalıydı. zorluk çektim ama doğrusu bu. çalışanlar ve dükkan sahipleri de izin yapsınlar, kendilerine vakit ayırsınlar.
0
biseysorcaktim
(20.06.24)
benim elimde yetki olsa hicbir resmi tatilde hicbir avm ve marketi actirmam yasa zoruyla. kimse ramazan bayrami ogleden sonra zara magazasina calismaya gitmek zorunda degil ya barbarligin luzumu yok.
0
bay b
(20.06.24)
@bay b+1

Ben ofis çalışanı olarak tatil yapabiliyorum, aynı tatil hakkı hizmet sektöründe çalışanlarda da olmalı. Açık yer olmaması ihtimaline karşı bayramlardan önce stok yapıyorum ben genelde. Yani çok abartı olarak değil ama ihtiyaçlarımı çıkaracak kadar.
0
peki madem
(20.06.24)
91 senesinde oraya gitmiştim. akşam 6 olunca şehir kapanmıştı komple.
zamanında istanbul'da da hafta sonu her yer kapalı olurdu.
aslında doğrusu da bu. bu insanlar nasıl tatil yapacak veya dinlenecek?
0
lazpalle
(20.06.24)
Bayram olduğunu bile bile önceden alışveriş yapmadıysanız bu sizin sorununuz. Bir de mahrumiyetten bahsediyorsunuz siz mahrumiyet görmemişsiniz. Migros açıkmış işte daha ne olsun. (bkz. Muhafazakarlık nedir)
0
doharkoman
(20.06.24)
(8)

Akıllı led ampul sorusu (gün doğumu etkisi)

nundu
Bi iki gün önce benzer bir soru vardı, ona gelen cevapları görünce ilgimi çekti de, tam işime yarayacak özellik var mı bulamadım o yüzden soruyorum.Şimdi benim evde yatak odasının penceresi yok. Böyle diyince zindandan bozma gibi duruyor ama öyle bir ev değil de bina eski, muhtemelen aydınlatmaya ba
Bi iki gün önce benzer bir soru vardı, ona gelen cevapları görünce ilgimi çekti de, tam işime yarayacak özellik var mı bulamadım o yüzden soruyorum.

Şimdi benim evde yatak odasının penceresi yok. Böyle diyince zindandan bozma gibi duruyor ama öyle bir ev değil de bina eski, muhtemelen aydınlatmaya bakan pencere vardı ama iki duvarda kocaman gömme dolap olduğu için bilemiyorum. Gece uyurken kapkaranlık olması çok iyi de sabah uyanma konusunda sıkıntı yaratıyor tabii.

Şimdi bu akıllı led ampulleri alsam, "Sabah 07.30'da aydınlanmaya başla, 08.00'da tam güneş doğmuş aydınlığına ulaş" şeklinde bir ayarlama yapabilir miyim. Yani odanın içine yapay bir gün doğumu oluşturma imkanım var mıdır? Bir anda alarm çalmasıyla birlikte laps diye ışık açılmasın da yarım saat, bir saat ideali neyse işte yavaş yavaş şiddeti artsın, tam 8'de maksimum parlaklığa ulaşsın istiyorum.

İmkanı var mıdır? Varsa hangi marka alayım da ikinci sorum olsun :) Teşekkür ederim şimdiden
0
nundu
(13.06.24)
var; ama o gunes isigi etkisini veren lambalar biraz farkli oluyor daha pahalilar.
0
buenosdias
(13.06.24)
Mi bedside lamp ve mi led bulb'da bu özellik var ama 15 dakikada aydınlanıyor, yarım saatte değil.
0
prole
(13.06.24)
anahtar kelime; Philips hue
0
orient blue
(13.06.24)
çok emin olmamakla birlikte hue ile bunu yapmak için sadece ışık değil, bridge de gerekiyor diye biliyorum. böyle olunca da çok maliyetli oluyor. ben geçen sene tv arka ışığı olarak govee almıştım, onda bu özellik doğrudan var. hatta güneşi simüle etmek için önce hafif kırmızı başlıyor ışık, sonra şiddeti artarak yavaşça sarımsı gün ışığına dönüyor.

amazon'da ara ara indirime giriyor, denk gelirse tavsiye ederim şunu.

www.amazon.com.tr
0
shadowfollower
(13.06.24)
selam,

yıllar önce yeelight adındaki akıllı ampülü bunun için almıştım. hala sağlam bir şekilde çalışıyor (ancak artık bu amaç için kullanmmıyorum)

uygulama üzerinden alarm kurar gibi şu saatte aydınlat diyebliyorduk. 7buçukta başlat 8e kadar aydınlan gibi bir seçenek yoktu. onun yerine yaptığım şey 5-6 tane alarm kurmaktı ve her bir kaç dakikata bir ışığın şiddetini arttırmaktı.

yani istediğiniz işlemi manual olarak yapabiliyordum.
0
biseysorcaktim
(13.06.24)
olay philips hue. üzerinde bluetooth logosu olan ürünler için illa bridge gereksinimi yok.
ben evde 20-25 çeşit ampul, led şerit vs kullanıyorum, bridge o zaman lazım.

baş ucunda da iki tane hue signe var. tam olarak dediğiniz şekilde kullanıyorum, çok güzel oluyor. ucuz olsun isterseniz sadece ampul alıp dışardan da güzel bir abajur bulup ona takabilirsiniz.
0
biergarten
(13.06.24)
Ledvance wifi ampül kullanıyorum bahsettiğiniz özellik var philips hue'den baya baya daha ucuz. Direkt telefon tablet hatta macos'a tek bi uygulama ile kullanabiliyorsunuz alexa ve google asistan desteği var.

X saatte x kelvinde x watt başlasın x saate kadar x kelvin ve watt'a erişmiş olsun gibi rutinler oluşturulabiliyorsunuz.
0
hedep
(14.06.24)
Amazon'dan rastgele aldigim app ile kontrol edilebilen cin mali bir ampul ile dediginiz seyi hallediyorum ben de. Ayni durumdan muzdaribim. Gercek gun isiginin yerini tutmuyor tabi ki ama en azindan gozumu araladigimda isigi gorunce anliyorum ki sabah olmus.
0
mirafiori
(14.06.24)
(5)

Atina'da yeme-içme

nundu
Bayramdan sonra Atina'ya gidiyorum kongre sebebiyle. Kongre dışında çok zamanım olur mu bilmiyorum ama gitmişken temel yerleri de bi gezip görme niyetim var tabii. Onun dışında şurda bunu ye tarzı (Kostas'ın souvlakisi çok popüler mesela onu biliyorum) önerileri, ya da akropolis'e git tadında olmaya
Bayramdan sonra Atina'ya gidiyorum kongre sebebiyle. Kongre dışında çok zamanım olur mu bilmiyorum ama gitmişken temel yerleri de bi gezip görme niyetim var tabii. Onun dışında şurda bunu ye tarzı (Kostas'ın souvlakisi çok popüler mesela onu biliyorum) önerileri, ya da akropolis'e git tadında olmayan turistik tavsiyeleriniz varsa alabilirim. Teşekkürler
0
nundu
(12.06.24)
akropolis çok sıcak cayır cayır. bence onun yerine vaktiniz olursa plaja gidin :D. gidecekseniz de bilet alın önceden akropolise. çok sıra var.

taksi lazım olursa freenow veya uber kullanın.

kokteyl severseniz baba au rum (kokteyl bar ama pizası çok iyi :D), the bar in front of the bar
0
jülsezar
(12.06.24)
@jülsezar

Sıcak konusunda endişeliyim evet ama Atina'ya gelmişken akoropol'e gitmemek olmaz ya şimdi :) bi de çocukluğumdan beri her yaz tatilinde İzmir civarı antik kentleri geziyoruz ailecek, güneş tepedeyken açık alanda antik kent gezme tecrübem var az çok. Sağ salim çıkarım diye umuyorum :d bilet alma konusunu iyi hatırlattınız teşekkürler
0
🌸nundu
(12.06.24)
O thanasis’de giaourtlou kebap ye kesinlikle.
Pire ye geçersen - bence geç- metro ile çok kolay zaten jimmy’s de öğlen rakısı.
Genel olarak yiyip içeceğin her şey çok başarılı olacak zaten
0
wild honey suckle
(12.06.24)
Baba au rum - a for athens’in terasi ve six dogs’ta kokteyl.
Brettos: likor
Plaka bolgesi: bira veya uzo-meze
Restoranin adini hatirlayamadim ama mutlaka souvlaki yiyin, acropolis’in orda sira sira (nevizade gibi) mekanlar var, oralar da guzel
Bir de sokak simidi yiyin mutlaka. Bizimkilerden farkli olarak cok tok, ici dolu bir simit. Cok cesitleri oluyor ama cikolatalilari sahane. Bir tanesini bitirememistim kahvaltida.
0
mor oje
(12.06.24)
Biraz önce şöyle bir şey gördüm Akropolis için üzgünüm.

x.com

Tavsiye olarak çok şanssız olman lazım kötü mekan, kötü yiyecek yok bizim kalite çok düştüğünden midir nedir nereye girdiysek memnun ayrıldık biz :)
0
chicha_v2
(12.06.24)
(7)

Mercedes G serisi

nundu
Bu arabalar niye zenginler arasında bi anda bu kadar popüler oldu? Tabii kişisel zevk ama çok keskin hatlara sahip yani askeri kamyon ya da Afrika safari aracından hallice görünümü olan bir araç gibi geliyor bana ama son bir iki senedir dikkatimi çekiyor özellikle, sosyal medya fenomenlerinden, koca
Bu arabalar niye zenginler arasında bi anda bu kadar popüler oldu? Tabii kişisel zevk ama çok keskin hatlara sahip yani askeri kamyon ya da Afrika safari aracından hallice görünümü olan bir araç gibi geliyor bana ama son bir iki senedir dikkatimi çekiyor özellikle, sosyal medya fenomenlerinden, kocası belediyeden ihale kapan akpli kadınlara, futbolculardan, yeni dönem dizi oyuncularına hepsi bu arabadan sürüyor gibi. Yani öyle magazin takip ettiğimden değil ama sosyal medyada önüme düşenlerden algıda seçicilik yapıyorum artık.

Ben arabalardan hiç anlayan biri değilim. Mercedes a serisiymiş e serisiymiş bilmem yani böyle seriler var mı onu bile bilmiyorum :D sadece bu g serisini öğrendim sokakta görünce model verip yereyim diye ahshsh

Ben mi bi şey kaçırıyorum? Çok mu güzel bu araçlar? Ya da tamamen yüksek, konforlu, güvenli vs diye mi tercih ediliyor? Ama yani klasik jeep, range rover falan da öyle de onlar daha estetik yani bu baya cemse kamyonu gibi duruyor :/
0
nundu
(05.06.24)
G serisi nispeten pahalı ve bizde pahalı neyse o onların gözdesi oluyor.

Bir ara da range rover furyası vardı, kara para aklayanından ihale alanına, komisyoncusundan kaçakçılık yapanına kadar.
0
ananiyimioguz
(05.06.24)
Ben de yeni arabalara kafa çevirip bakmaya başladım çok fikrim yok.
Fakat nasıl ki bir telefonun kırmızı modeli 90bin değil de 150 bin lira deseler o parayı verebildiğini göstermek için alacak pek çok insan var.

Aynı şekilde deli pahalı olduğu için tercih edilmesi çok muhtemel, arabadan anlayan arkadaşlar da trafikte görünce primitiv eğlenceli tepkiler veriyorlar zira :D
0
hedep
(05.06.24)
kult arac, zamanin otesinde tasarim. 80lerde cocukken de hastasiyim, 40 yasini devirdim hala hastasiyim, param olsa alirim. retro tasarimlar one cikinca bu aracda statu sembolu oldu, yurtdisinda da boyle.

tabii butun bunlar araclardan anlamayan birisi icin buyuk ihtimal bisey ifade etmez.
0
cooperr
(05.06.24)
Zenginlik gösterisi. Çok zengin kişiler biraz daha az zenginlerle aralarındaki farkı böyle şeylerle gösteriyorlar. Maybach de aynı mantık.
0
pispinti
(06.06.24)
Tam sonradan görme arabası
0
my fault
(06.06.24)
gelmis gecmis en iyi sonradan gorme arabasi. rangein modasi gecti
0
ala09
(06.06.24)
dönemsel bir şey bu. rangeler zamanında popülerdi şimdi g kasa. para aklama işi bunu alanların çoğu şirketinin üzerine alıp vergiden kaçırıyor.
0
mikahakkinen
(06.06.24)
(6)

Skt'si dolan hazır yemekler

nundu
10 gün kadar önce bir hafta yetecek kadar bu hazır ve mikrodalgada ısıtılıp yenen yemeklerden almıştım gurmepack marka, ızgara tavuk ve bulgur pilavı gibi olanlardan ama geçen hafta bi işim çıkıp il dışına gittiğim için yiyemeden kaldı, şimdi de sktleri bazılarının dündü bazılarının da bu çarşamba.Ş
10 gün kadar önce bir hafta yetecek kadar bu hazır ve mikrodalgada ısıtılıp yenen yemeklerden almıştım gurmepack marka, ızgara tavuk ve bulgur pilavı gibi olanlardan ama geçen hafta bi işim çıkıp il dışına gittiğim için yiyemeden kaldı, şimdi de sktleri bazılarının dündü bazılarının da bu çarşamba.

Şimdi tavuk riskli bir gıda ama 7-8 paket yemeği de çöpe atmak da üzücü geliyor. Dün skt'si 3 haziran olanlardan yedim bi tane sorun olmadı. Bugün de yesem mi yoksa tavukla şaka olmaz diyip totalde 1000 liraya yakın hazır yemeği atayım mı :(

www.migros.com.tr

şundan ürünler
0
nundu
(04.06.24)
tavukla şaka olmaz aman aman aman. hatta başımızdan geçen bir olay da anlatayım. eşimin işyeri yemekhanesinde kadınbudu köfteye tavuk katmışlar ve tavuk da bozukmuş. herkesin hastanelik olması bir yana, içlerinden alerjisi olan biri öldü.
0
pide
(04.06.24)
Skt bi gecede tarih değişince bozulmaz, onların toleransları var

Buzdolabında sakladıysan, açtığında kokusu ve tadı daha öncekilerle aynı ise, kötü koku, kokuda ağırlaşma yoksa yenir
0
grimavi
(04.06.24)
cok emin olmamakla birlikte son kullanma tarihinin gecmis oldugu urunlerin satildigi ozel dukkanlar var avrupa'nin bazi ulkelerinde. ya ucuza satiyorlar ya da bedavaya veriyorlar. fakat saglik riskini nasil tespit ediyorlar bilmiyorum. bazi teoriler skt'nin bir iluzyon oldugunu, yani sizi tekrar urun almaya tesvik etmek, tuketim yapmaya itmek icin oldugunu soyluyor.
0
Sour
(04.06.24)
@Sour : bahsettiğiniz dükkanlarda skt'si geçmiş ürünler mi satılıyor, emin misiniz? Türkiye'de de bazı marketler benzer şeyler yapıyor ama skt'si yaklaşmış ürünler satılıyor sadece, geçmiş olanlar değil.
0
co2s2
(04.06.24)
Sktsi geçmiş yoğurt yiyorum çok takılmam sktye ama tavuk gerçekten riske atılacak bişey değil. Gerek yok bence bu riske.
0
tuborg yesili
(04.06.24)
evet, gecmis urunler, skt'si yakin urunler, defolu urunler (mesela yanlis basim, paketleme vs.) hepsini yuksek indirimle satiyorlar. bedava verenler de var. ama dedigim gibi saglik konusunu nasil hallediyorlar bilmiyorum. belki kendi icinde ekipmanlari vardir ve kontrol edebiliyorlardir veya bir laboratuvarla calisiyorlardir, danismanlik aliyorlardir.

suradaki linklerden bakabilirsiniz bir ornegine: www.weforum.org

sirplus.de
0
Sour
(04.06.24)
(3)

Sporcu jargonu (idman ve istirahat)

nundu
Yani tüm genellemeler yanlıştır tabii ama hayatım boyunca denk geldiğim sporcularda antrenman yerine idman, dinlenme yerine istirahat kelimelerini kullanmaya yönelik bir eğilim vardı. Lisede falan basketbol takımına giren arkadaşım hemen başlardı bugün idman var demeye ki normalde idman demez yani a
Yani tüm genellemeler yanlıştır tabii ama hayatım boyunca denk geldiğim sporcularda antrenman yerine idman, dinlenme yerine istirahat kelimelerini kullanmaya yönelik bir eğilim vardı. Lisede falan basketbol takımına giren arkadaşım hemen başlardı bugün idman var demeye ki normalde idman demez yani antrenman der. Hadi antrenman Türkçe değil diyelim de dinlenme Türkçe mesela onun yerine de hep "iyi istirahatler" diyorlar "idman" bitince, hiç iyi dinlenmeler diyenine denk gelmedim gittiğim salonlarda da, muhabbet ettiğim spor geçmişi olan kişilerde de.

Böyle bi jargon mudur bu Türk spor cemiyetinde? Lisansını alan kişiye ilk kural bunu mu öğretiyorlar :d

Yani dalga geçiyorum tabii de, spesifik olarak çok duyunca (en son az önce pt'm dedi iyi istirahatler ki hep öyle dediği için yine dikkatimi çekti) bu ifadeleri sporculardan, dedim acaba genellenebilir bir durum mu yoksa benim çevremdekiler mi hep böyle denk geldi.
0
nundu
(21.05.24)
biraz dilin kullanımıyla ilgili bence şimdi training ve exercise misal farklı şeylerdir onun detayına girmiyeceğim ama buradaki idman ve antremandaki mesele o değil.

İdman 5 harfli söylenmesi daha kolay antremana gidiyorumdansa idmana gitmek daha dile kolay. Bir de daha bro işi, antreman böyle söylerken daha ılık bir tabir gibi geliyor kulağıma. Ama ikisine de hayır demem yani,şaşırtmaz. Ben kendi dinlenme günüm için hiç istirahat demedim ama kalıp olarak kimseye de iyi dinlenmeler demem biri derse şaşırırım iyi istirahatler derim çünkü dilime öyle yerleşmiş ama dinlenme günüdür. beyle
0
wallcan
(21.05.24)
Eş anlamlı kelime işte kanki nelere takılmışsın böyle. Bana sorarsan kelime kısa olduğu için idman demeyi seçen çoktur. Ben hiç kullanmadım misal. Jargonu yabancı YouTuberlardan öğrendim.
0
hasmetizm 2046
(21.05.24)
çünkü idman demek daha kısa. antrenman uzun ve söylemesi zor

istirahat ise anlamı daha çok karşılıyor bence. ben de istirahat diyorum. çünkü dinlenmek daha genel bir kavram. eş anlamlı olabilir ama istirahat spor sonrası vücudun ihtiyacı olan recovery sürecini daha iyi karşılıyor bana göre.
0
benarrivo
(21.05.24)
(8)

Nespresso kahve hacmi sorusu

nundu
Şimdi bendeki makinede sütlü kahve çeşitlerini saymazsak temelde üç seçenek var ristretto, espresso ve lungo olarak. Hacim olarak en azı ristretto, en çok olanı lungo. Aldığım kapsüllerde de tavsiye edilen hazırlanış olarak belirtiliyor hangisi olduğu.Ben öyle bi shot espresso atıp gideyim olayını s
Şimdi bendeki makinede sütlü kahve çeşitlerini saymazsak temelde üç seçenek var ristretto, espresso ve lungo olarak. Hacim olarak en azı ristretto, en çok olanı lungo. Aldığım kapsüllerde de tavsiye edilen hazırlanış olarak belirtiliyor hangisi olduğu.

Ben öyle bi shot espresso atıp gideyim olayını sevmediğim için fincanımı doldursun istiyorum. Bununla ilgili iki sorum var;

1) Tavsiye edilen hazırlanışı lungo olan kahveyi aldım makineye taktım çalıştırdım, fincanın yaklaşık yarısı doluyor bir lungo ile. Sonra kapsül makinedeyken tekrar lungo tuşuna basıp sıcak su ekletiyorum. Bu makine ömrü açısından zararlı mı?

2) Tavsiye edilen hazırlanışı espresso olan kahveyle aynısını yaptım, fincanın çeyreği kadarı doluyor. Üst üste iki defa lungoya basıp su eklemem gerekiyor. Şimdi derdimi sevebilirsiniz ama insanoğlu işte daha kolayın da daha kolayını arıyor :) espresso+lungo+lungo yerine, espresso tavsiye edilen kapsülle lungoya bassam sıkıntı olur mu? Kahvenin tadında çok büyük değişim ya da makineye bir zarar yine?

Cevaplar için teşekkürler
0
nundu
(20.05.24)
zararı olmaz farklı bir şey koymuyorsunuz sonuçta aynı kapsülden su geçiyor


2- cihazın su ayarını değiştirmek sorun olmayacaksa ( başka kullanan kişiler vs) öyle yapın ? daha çok su versin.

zaten bildiğiniz üzere espresso az hacimli oluyor su ekleyince americano oluyor yani direkt sıcak su da eklenebilir kapsülsüz (neden olmasın :D)

tadı da size kalmış hocam deneyip bakacaksınız damak zevki. elbette hafifler tadı. belki daha sert tatlar da daha başarılı olabilir
0
jülsezar
(20.05.24)
1) makine ömrü açısından zararı olmaz.

2) sonuçta siz 2 kere lungoya basarak ne espresso ne lungo yaptığınız için hangi kapsülü kullandığınızın ya da hangi tuşa bastığınızın da bir önemi yok bence :) kolaylık açısından 2 kere lungo en iyi ideali gibi duruyor. americano yapıyorsunuz aslında :)

ek de bir bilgi vereyim, eğer tam olarak belli miktarda kahve yapmak istediğiniz zamanlarda lungo tuşuna basılı tutarak istediğiniz kadar su geçirebilirsiniz kapsülden. tuştan elinizi çektiğinizde duruyor. 2x lungo bazı fincanlarda çok veya az gelirse kullanışlı olabilir :)
0
king lizard
(20.05.24)
Evet sadece americano yapmak istiyorum ya niye bu kadar kastıysam anlatmak için ahahah

Evde kettle var da bi yandan kahve hazırlayıp kettledan su ısıtmayla uğraşmak da istemedim yani farkındaysanız hayatımı minimum çabayla geçiriyorum ahaha ama teşekkür ederim cevaplar için :D
0
🌸nundu
(20.05.24)
kapsülü at bi daha bas direkt makineden sıcak su gelsin hocam . kettle ile uğraşmadan :D
0
jülsezar
(20.05.24)
Kapsül takılı değilken basmayı hiç denemedim sanırım. Kastettiğiniz o di mi? Kapsül takılı değilken su gelmesinde bir sıkıntı olmuyor di mi?
0
🌸nundu
(20.05.24)
evet evet onu kast ettim. yok hocam niye zarar olsun hiç zannetmiyorum. kahveden geçeceğine direkt geliyor. hatta ilk açıldığında da boş geçirdim ben temizlemek için ve ara ara temizlensin diye yine kapsülsüz su akıtıyorum.
0
jülsezar
(20.05.24)
Aa doğru ilk alınca boş sıcak su geçiriliyodu. Teşekkürler hocam :)
0
🌸nundu
(20.05.24)
yaklasik 15 yildir bu yaptıklarını yapıyorum ama hiç americano tadı gelmiyor bana ya bu kapsüllerle olmuyor bence:> lungo esp derim olcumsuz. cevap için=bişi olmaz
0
ala09
(21.05.24)
(18)

Facebook kullanıyor musunuz?

nundu
Ben bi 6-7 sene önce falan hesabımı silmiştim sanırım. O zaman da whatsapp gruplarının katılımcı sınırı var diye dönem grubunu facebookta açmıştık onun için kullanıyodum. O grup dışında hiç kimsenin bir şey paylaşmadığı, sadece orta yaş ve üzerinin kullandığı tamamen ölü bir platformdu benim çevremd
Ben bi 6-7 sene önce falan hesabımı silmiştim sanırım. O zaman da whatsapp gruplarının katılımcı sınırı var diye dönem grubunu facebookta açmıştık onun için kullanıyodum. O grup dışında hiç kimsenin bir şey paylaşmadığı, sadece orta yaş ve üzerinin kullandığı tamamen ölü bir platformdu benim çevremde en azından.

Şimdi son yıllarda yaşıtlarım arasında da facebook'u çok duyuyorum da, eskisine göre daha mı aktif? Yani neredeyse başka bir sosyal medyanın olmadığı 2007-2010 arası dönemden sonra büyük bir düşüş içinde gibi gözlemliyordum da şimdi etrafımda daha çok duymaya başlayınca şaşırdım yani kim facebook kullanır ki diye.

Şu anki durumu nedir facebook'un? Siz kullanıyor musunuz? Evetse hangi amaçlarda nasıl bir işlevi var? Marketplace mesela Türkiye'de aktif kullanılıyor mu? Teşekkürler
0
nundu
(17.05.24)
Etrafımda kullanan kimse yok sanırım. Sadece hesabını hala kapatmayanlar var. Bir de yabancı arkadaşları olanlar kullanıyorlar çünkü avrupada falan hala aktif kullanılıyormuş.
0
veritaslibertas
(17.05.24)
Facebook var ama kullanmıyorum. Instagramı seviyorum.
0
rock n roll
(17.05.24)
var. gruplar için kullanıyorum.
arada scroll da yapıyorum gönderilere bakıyorum.
gruplar için hala vazgeçilmez. çok yardımlaşma dönüyor. bazen 2. el ürünlerimi üniversite gruplarında satıyorum ya da satılan bi ürünü alıyorum.
0
jelly bear
(17.05.24)
Neredeyse en aktif hobi gruplari hala facebook'ta. Aktif kullaniyorum (fake hesap, sahsi paylasim yapmiyorum)
0
brkylmz
(17.05.24)
Gruplar için kullanıyorum +1
0
kobuzchu kiz
(17.05.24)
aktif olan hobi grupları var, onun dışındaki goygoy-eğlence grupları ve kişisel iletişim 5-6 sene önce öldü.
0
orpheus
(17.05.24)
Yaşadığım yerin yabancılar grubu
Oturma izni ve vatandaşlık grubu

Bu ikisi dışında alakam yok.
0
logisticsmanager
(17.05.24)
Gruplar+1
Facebook asmis algoritmasi cok iyi, bana surekli yerli yabanci komikli yazi, yerinde tespit, karikatur dusuruyor, cogu da best of yani salak, sacma, sevmeyecegim seyler degil. Reelsindeki videolar da iyi yani. Pineklerken, toplu tasimada orda burda acayip sariyor.
0
freedonia
(17.05.24)
13 sene önce facebook hesabımı silmiştim, 5 sene önce de instagramı. keşke silmeseydim diye bi an bile düşünmedim, zerre lazım olmadı ikisi de şu zamana kadar :)
0
e mice
(17.05.24)
Yabancı gruplar arasında hala iyi yerler var, arada oralara bir şeyler sormak için giriyorum ama yanlışlıkla önüme düşen genel bir gönderiye bakarsam hayattan soğuyorum. İnanılmaz bir yere dönüştü cidden. Tek bir (1) tane olumlu bir şey bulmak mümkün değil.

Bir bakıyorum hamile bi kadına fotoğraf koymuş diye olmadık laflar eden dayılar, neneler. Bir bakıyorum gayet normal bir film afişinin altında plan yapmayın plan diyen dayılar. Bir bakıyorum kaka sahabe adı, batı bize bunu bilerek kötü bir şey gibi gösterdi diye sayfa sayfa yorum döşemiş kalabalık.

Yazarken fena oldum.
0
akhenaten
(17.05.24)
15 senedir kullanmıyorum çevremde de istisnalar hariç kullanan yok.
0
iwasbornonamountainside
(17.05.24)
Yasadigim ülkede expat gruplari var. Onun için kullaniyorum. Bi anasayfaya da bakar cikarim cok nadir komik bir sey paylasirim belki
0
robert bosch
(17.05.24)
iki sey icin kullaniyorum

1 - marketplace (alim/satim): cok iyi isliyor.
2 - gruplar: yurtdisi gruplarinda guzel geyik donuyor
0
cooperr
(17.05.24)
kullaniyorum. gruplar +1
ama gruplar olmasaydi da kullanirdim.
0
supergirl
(18.05.24)
Birkaç sene önce sildim ama görece biraz pişman oldum. Blender animasyon programı için gruplar vardı, muazzam yardımcı oluyorlardı.
0
put it in your appropriate place
(18.05.24)
8-9 senedir kullanmıyorum sanırım. Askerde eklemek için soruyorlardı. Kullanmadığımı söyleyince inanmıyor, onları "alt sınıf olarak görüp" onlarla askerlik sonrası bağı tamamen kesebilmek için sakladığımı düşünüyorlardı. Yani askerlik sonrası görüşmek istemiyordum çoğuyla, görüşmeyi düşüneceklerimle de saçma sapan triplere girdikleri için son 2 ayı konuşmadan geçirdik ama Facebook'um gerçekten yoktu.

Çevremde kullanan 2-3 kişi kaldı.
0
nawar
(18.05.24)
Aktif kullanmıyorum ama hesabımı silmedim. Bana eski güzel günlerimin hatırasıymış gibi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(18.05.24)
Kullanmıyorum.
0
Amaranta ursula
(18.05.24)
(6)

Monaco futbol/basketbol taraftarları kimler?

nundu
Şimdi dünkü Monaco-Fenerbahçe maçına bakarken aklıma takıldı, bu Monako dediğimiz yer zenginler kulübü gibi bir yer mantıken, birkaç sene önce gidip görmüşlüğüm de var, yani burada futbol ya da basketbol maçına gidip taraftarlık yapacak kimse yok gibi yerel popülasyondan.Peki bu takımların maçlarına
Şimdi dünkü Monaco-Fenerbahçe maçına bakarken aklıma takıldı, bu Monako dediğimiz yer zenginler kulübü gibi bir yer mantıken, birkaç sene önce gidip görmüşlüğüm de var, yani burada futbol ya da basketbol maçına gidip taraftarlık yapacak kimse yok gibi yerel popülasyondan.

Peki bu takımların maçlarına kim gidiyor? Etraftaki Fransa kasabalarında yaşayanlar desek futbolda Nice var 30 dakika mesafede yani onu desteklemek daha mantıklı sanki. Basketbolda belki yine daha mantıklı olabilir tabii etrafta başka euroleague seviyesinde takım olmadığı için. Ne bileyim Leclerc'in milyoner ailesi gidip son dakika golüne/üçlüğüne seviniyo mu onu merak ediyorum biraz da :d
0
nundu
(09.05.24)
basarili olunca cevre illerden de takipcisi cok olur. bkz. fenerbahce galatasaray.
0
bohr atom modeli
(09.05.24)
Monako'da herkes milyoner değil, Lec'in ailesi de çok zengin değildi bildiğim kadarıyla hatta geliri belirli bir durumun altında olanlara yardım yapıyor prenslik.
0
bartholomew87
(09.05.24)
herkes milyoner olsa o milyonerlerin garsonları, şoförleri, korumaları, temizlikçileri, banka görevlileri, su tesisatçısı kimler olacak? :) o yüzden tamamını milyoner diye düşünmemek lazım.
0
ilgeru
(09.05.24)
genelde çevre illerdeki basketbol seyircileri nice marsilya yakın şehirlerden gelip maç izleyebilirler fazla bir taraftarı yok.

@barholomes87 leclercin dedesi gayet zengin şu an dayısı da gayet zengin. hanginizin vaftiz babası bianchi?
0
mikahakkinen
(09.05.24)
Dün final four maçıydı o yüzden full doldu hatta prens albert ve avenesi bile geldi. Diğer maçlarda o kadar dolmuyor en fazla 6-7 bin kişi gidiyor, futbol stadı da o civarda. Zenginler localarda takılıyor ama tribünleri dolduranlar ağırlıklı olarak takımdakilerin yakınları ve hizmet sektöründekiler.
0
iwasbornonamountainside
(09.05.24)
efes pilsen'in de maçlarına gidiyor mesela insanlar ama gidenler sadece şirket çalışanları değil. bunun gibidir muhtemelen. sempati uyandırıyor fransız halkında.
0
ahm1
(09.05.24)
(2)

Telefonla konuşurken gelen arama uyarısı

nundu
Demin telefonla konuşuyodum, kargocu üç defa aramış benim de telefonda herhangi bir dıt dıt sesi gelmedi normalde biri arayınca gelmesi lazımdı. Bunun ayarı falan nerden oluyor sim ayarlarından mı telefonun kendi ayarlarından mı?telefon: galaxy s24 ultrasim: turkcell
Demin telefonla konuşuyodum, kargocu üç defa aramış benim de telefonda herhangi bir dıt dıt sesi gelmedi normalde biri arayınca gelmesi lazımdı. Bunun ayarı falan nerden oluyor sim ayarlarından mı telefonun kendi ayarlarından mı?

telefon: galaxy s24 ultra
sim: turkcell
0
nundu
(08.05.24)
arama bekletme özelliğini aktif etmeniz lazım. telefon ayarlarında da olabilir, hücresel altında bir yerlerde de olabilir.
0
orient blue
(08.05.24)
Turkcell için *43# yazıp arayınca açılıyormuş. Başka sorun yaşayan olursa diye belirtiyorum.
0
🌸nundu
(08.05.24)
(10)

Usain Bolt dünya rekorunu antrenmanlarda geçmiş midir?

nundu
Birkaç aydır bu soru aklımda, Usain Bolt burda örnek tabii de yüzme, yüksek atlama, halter vs herhangi bir branştaki rekortmen atlet olarak düşünebiliriz. Hatta halter, yüksek atlama gibi barı kendin belirlediğin branşlar için daha da geçerli.Şimdi Usain Bolt'a ait 100 metre rekoru 9,58 malum 2009'd
Birkaç aydır bu soru aklımda, Usain Bolt burda örnek tabii de yüzme, yüksek atlama, halter vs herhangi bir branştaki rekortmen atlet olarak düşünebiliriz. Hatta halter, yüksek atlama gibi barı kendin belirlediğin branşlar için daha da geçerli.

Şimdi Usain Bolt'a ait 100 metre rekoru 9,58 malum 2009'da dünya şampiyonasında kırmıştı. Şimdi dünya şampiyonasında o an 9,58 koşan kişi antrenman pistinde yaptığı koşularda bunun üstünü koşmalı gibi geliyor bana. Hayatının en en en iyi performansını direkt dünya şampiyonası finalinde yapmış olması biraz olasılık dışı geliyor.

Ama internette konu hakkında okuyunca da antrenmanda kendisini korumak için fazla zorlamayacağı, yarış anındaki adrenalin salgılanmasının ekstra yardımcı olduğu gibi önermelerle karşılaştım. Bu önermeler de makul gibi yine de evinde sallıyorum 9,55 falan koşmayan biri direkt gidip finalde 9,58 koşabilir mi yav?
0
nundu
(08.05.24)
Tam bir dan johnizim insanı oldum gene ondan vereceğim bilgileri.
Dan john track and field eski sporcusu 30 yıldır da antrenör (buna ek basket, amerikan futbolu vs de calistirmis strength training olarak)

Kendisinin dediği şu. Ne yaparsan yap sahnede olmak aynı şey değil. Yani o yüzden sporcularini misal sandalyede bekletiyor, farkli kosullarda bekletiyor çünkü misal yarismada çok bekliyorsun ve buna alisman lazım diyor. Yani bir şeyi kendi kendine yapmak ile sahnede yapmak arasinda deli fark var. Ben misal 235 kg deadlift yaptim. Ama bana desen ki "yarışma var". Ona özel beslenirim, uyurum, antrenmanda yaparim, psikolojimi hazirlarim ve gider 250+ denerim çünkü antrenmanda kendimi asla sıfır noktasina kadar zorlamam ama sahnede zorlarim.
orada psikolojik olarak da fiziksel olarak da en top nokta yapiyorsun. Ve üstüne binen o yük aslında öyle kolay bir şey değil. Misal usain bolt onu yapması için belki aylar öncesinden özel antrenmana baslayip özel diyet yapıp psikolojik olarak kendini hazırlaması gerekiyor. Ve bütün dünyasi sadece 10 saniye altında bir şeye bağlı oluyor. Bu noktada kendisinden aynı şeyi antrenmanda beklemek mantıklı olmaz evet çünkü antrenmanda böyle bir risk alinmaz.

Evinde 9.55 koşan yaris aninda daha iyi kosar. Çünkü evinde madalya yok, seni izleyen milyonlar yok, rakip yok, öncesinden sadece o ana özel çalışma yok. Misal hangi sporcu "14 Eylül'de evimde rekor deneyeceğim ondan simdiden ona özel çalışayım, yiyeyim, psikolojimi hazirlayayim" der? Hiçbiri.

Misal gene bu tarz yarismalar öncesi kişiyi hazırlamak için yapilan enteresan yöntemler;
James george (olympic halter) antrenörü her hareketinde patlayici güç kullanmasını istemiş. Misal koltuktan kalkarken, yataktan kalkarken.
Sonra koşu ekibinde her yere koşun yürümeyin diyen varmis.

Neyse dan john yazdığı bir paragraf, ağırlık için bu ama olsun;
"First, never, never, never fail in training.

Make every lift. Don’t miss lifts. Stay within yourself. Perfect practice makes perfect.

Missing lifts can damage you, true, but more important is that missing lifts costs you a lot of energy. For a hurdler, crashing down to the ground is going to mean bad things sooner or later.

Simply dealing with a miss is energy consuming, but worse is the mental effort in psyching yourself up for the next attempt. Keep within yourself in training!

Remember this? Performance should be BETTER than practice!"

Bir de bahsettiğim gibi kişileri yarışmaya hazirlamak ile alakalı yazi (burada antrenmanda çok iyi olup yarışmada kötü olmak konusulmus);
www.akersofstrength.com

Neyse yani ben misal maximum agirligimin yüzden 80-90i ile çalışıyorum. Yüzde 100 denedigim ya da üstünü denedigim zaman kaç gün öncesinden kendimi hazırlıyorum. Bunu olimpik atlete uygularsan onlar da eminim aylar öncesinden böyle yapiyordur :)
0
logisticsmanager
(08.05.24)
hayatının en iyi performansını dünya şampiyonası finalinde yapmış olması tam aksine çok olası bir şey. adam antrenmanda nasıl şampiyona finalinde gibi koşabilsin?

bir de rüzgar faktörü var. +0.9m/s arkadan gelen bir destek rüzgar var dünya rekoru kırdığında. maksimum 2m/s rüzgar desteğine izin veriliyor. rekor kırdığında epey bir destek de almış.

maraton mesela. 2 saatin altında koşan Kipchoge, antrenmanda daha iyi mi yapıyordur? gerçek yarışlarda yarışçı sakatlanma pahasına en iyi performansını sergiler. karşılığında alacağı fayda ile antrenmanda rekor kırmasının karşısında alacağı sıfır faydayı düşün.
0
gabe h coud
(08.05.24)
bence kırmıştır ya. yarış dediğin tek sefer, antrenman dediğin sürekli. illa ki kırmıştır. filmlerde bile görüyoruz antrenmanlarda rekor süreleri (koşu, araç, uçak vs.) önemli olan yarış ama.
0
numlock
(08.05.24)
100 metre koşusu çok anlık bir güç patlaması sonuçta o yarış anında bir adımı yanlış atsa birkaç saliseye malolabilir tamamen "perfect race"'i yaptığı yüzlerce antrenmandan birinde yakalaması daha olası gibi geliyor bana. Fiziki olarak zorlamasını bilemem profesyonel sporcu olmadığım için ama olimpiyat altını hedefleyen sporcu antrenmanda da kendini zorlamalı gibi düşünüyordum
0
🌸nundu
(08.05.24)
Usain bolt antrenmanda kırmış olsa zaten duyardın. Adamın paylaşılan koşu antrenmanı şu şekilde;
"Track Work

Training on the track was obviously a major part of Bolt’s preparations for 100m and 200m races and he split his sessions into four key areas. We’ve highlighted these below with example workouts.

Starting Blocks:10×2 point starts for 10-20m (rest: 2mins), 6×3 point start for 10-20 m (rest: 3mins), 4×2 block starts for 10-30 m (rest: 5mins)

Acceleration: 10×20m with weight vest (rest: 4mins), 5×15m 2-point start using weight sleds (5mins recovery)

Top End Speed: 5×30m acceleration, 75 per cent speed for 15-20m, sprint for 10-15m (rest: 4-5mins)

Deceleration: 2×100m (2-3 reps), 95 per cent of 200m pace (rest: 2-3mins between reps, 5-8mins between sets)

Speed endurance work would also get regular attention including sessions such as 6-8 reps of 150m at 80-90% of 200m pace with 3-4 minutes rest."

Hiçbir atlet antrenmanda yüzde yüz vermez. Elit atlet böyle risk almaz. Ha bu arada atış yapılan sporlarda olabilir çünkü rüzgar falan etkili ama koşu, yüzme, ağırlık falan yani rekor kıracak performans demek gelmiş geçmiş en iyi performansı antrenmanda vermeye çalışmak demek.

Usain bolt kendi açıklamasına göre o 9 saniye için 4 yıl çalışmış.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
nundu seni çok iyi anlıyorum ve sana laflar hazırladım. lojistik menajer zaten oldukça detaylı bir şekilde açıklamış, pro sporcuların antrenmanları hiç ana yarışmaları gibi olmuyor. hüseyin bolt illa ki 100mt o tip koşular atmıştır ama antrenman programını yazmış üstte zaten. seni anladığım ise, eğer denerse, sallıyorum 1 yıl boyunca haftada 3 kere denerse ve öyle yarışmaya çıkarsa, muhtemelen çoğu sporcu için en iyi skor, yarışmaya son bir kaç hafta kala ki antrenmanlardan biridir çünkü antrenman performansı ile iyice tavan olduğu o zaman illa birinde daha iyi bir puan almışlardır.

soru özelinde bence zaten usain bolt o yarışta daha iyi bir puan alabilirdi, tekrar izlersen son 10 metrede falan adam neredeyse sevinç kutlamasına başlamış sağa solu izleyip güldüğünü göreceksin. full konsantrasyon gitseydi 9.58 değil de 9,5 belki daha altı bile olabilirmiş
0
avatar is back
(08.05.24)
bazı spor branşlarında dediğin gibi antrenmanlarda daha iyi derece olabilir ama 100 metre sprint için sanmıyorum ki antrenmanda daha hızlı koşsun. bu gibi büyük müsabakalar öncesi her şey ayarlanıyor. yani adamın kilosu, kan değerleri, moral motivasyonu, ıvır zıvırı hep final günü için ayarlanmış. bütün bir sene boyunca bu seviyede fizik kondisyonu olamaz zaten. final günü o yıl için her anlamda zirve. o yüzden en iyi koşusunu final günü yapmıştır. zaten antrenmanda daha hızlı koşsa haberimiz olurdu +1
hatta bazı ufak turnuvalardaki yapılan dereceler de dünya rekoruna dahil ediliyor. dikkat ederseniz o turnuvalarda pek rekor olmuyor. çünkü atletler tüm performansını dünya veya olimpiyat şampiyonalarına saklıyor.
florence griffith joyner bunun dışındaki bir turnuvada dünya rekoru kırdı. o da zaten yüksek ihtimalle dopingliydi. 100 metre sprint rekoru 40 senedir kırılamıyor.
0
abelardo
(08.05.24)
Cevaplar çok açıklayıcı oldu teşekkür ediyorum.

Peki örnek değiştirip Armand Duplantis'e bakarsak, 2022'den beri 6 kez dünya rekoru kırdı sanırım. Şimdi kendisinin belirlediği bir yüksekliği aşmaya çalıştığı bir spor yapan biri. Antrenmanda başarılı şekilde atlamadığı bir yüksekliği yarışmada deniyor mudur rekor olarak? Yani yarışmada dünya rekoru kırdığı o an kendi bireysel en iyisi mi oluyor sprint yarışı için belirttiğiniz aynı sebeplerle? Yoksa antrenmanda önceden atlamıştır zaten onun güveniyle mi deniyordur?

Soruda da belirttiğim gibi, standardı kendin koyup başarmaya çalıştığın halter, yüksek atlama, sırıkla yüksek atlama vs sporlarda hep zaten başardıkları ağırlıkları yarışmada deniyorlardır gibi düşünüyordum yani çocukluktan beri. Bu Usain Bolt örneği bi iki ay önce aklıma takıldı da öncesinde düşünmemiştim :D

Eğer Duplantis de yarışma anında "Ulan iyi hissediyorum, bi üstüne çıkarım gibi" diyip zorlayıp geçiyosa ekstra şok olacağım ahahaha
0
🌸nundu
(08.05.24)
Aklıma bir örnek daha geldi. Bu sene yüzme dünya şampiyonasi ve olimpiyatlar aynı seneye denk geldi (covid yüzünden takvim sastigi için)

Katie ledecky Şubat ayindaki yüzme şampiyonasına katılmadı. Olimpiyatlara katılacağını söyledi. Şubat ayı ve ağustos ayında bu kadar uzun süre kondisyonunu üst düzey tutamazdi çünkü. Buradan da anlıyoruz sporcuların zirvesi yarışın yapılacagi dönem oluyor.

Uzun atlamayı bilmiyorum ama halter için bence finalde kaldırdığı kiloyu antrenmanda kaldırmıyor. Finaldeki gerilimi izleyenler bilir. Kaç kilo kaldırılacağı rakibin kaldırdığına göre çok değişiyor. Eğer önceden kaldırmış oldukları bir kilo olsa daha rahat olurlardı kilo seçiminde. Uzun atlama da benziyor aslında buna.
0
abelardo
(08.05.24)
Bransina gore degisir ama sirikla uzun atlamada antrenmanda kirdiklarini garanti edebilirim.Sergey Bubka santim santim ilerletti dunya rekorunu.Bazen dusunurum.Top seviyede en iyisini denese kac kirardi acaba? para icin yavas yavas gelistirmeyi secti
0
turkuaz
(08.05.24)
(7)

Bulaşık makinesinde yıkanabilecek su şişesi

nundu
İş yerinde durmadan çay kahve içtiğim için normalde çok su içen biri olarak son günlerde su içmediğimi fark ettim. Hem iş yerine götürmelik hem de belki spor salonunda kullanmak için bir su şişesi/suluk/matara vs neyse işte ondan almak istiyorum ama aldığım şişeyi temizlerken "Sirkeli su koy beklet"
İş yerinde durmadan çay kahve içtiğim için normalde çok su içen biri olarak son günlerde su içmediğimi fark ettim. Hem iş yerine götürmelik hem de belki spor salonunda kullanmak için bir su şişesi/suluk/matara vs neyse işte ondan almak istiyorum ama aldığım şişeyi temizlerken "Sirkeli su koy beklet" ya da "Elde yıka şişe fırçasıyla temizle" gibi süreçlerle uğraşmak istemiyorum. Atıyorum haftada bir ya da iki kez bulaşık makinesine atıp temizliğinden emin olacağım ve bu şekilde koku yapmayacak bir ürün var mıdır bildiğiniz?
0
nundu
(07.05.24)
cam al direkt.
0
jelly bear
(07.05.24)
0
Amaranta ursula
(07.05.24)
Hiçbirinin bulaşık makinesinde içi temizlenmiyor, ayrıca da asla yeterince durulanmıyor.

Ama yine de illa ki dersen ağzı en geniş olanını al.
0
Mirket
(07.05.24)
@amaranta ursula

Sipariş verdim, teşekkürler :)
0
🌸nundu
(07.05.24)
bir kısım bana kızacak şimdi ama; koliyle yarım litrelik su alıyorsunuz, her sefer temiz temiz içip atıyorsunuz.

ama fazlasıyla plastik atık çıkıyor. e matara alınca da onu yıkamak için, elini sokup ovalayamadığın için çalkalaya çalkalaya durulamak için dünyanın suyu boşa gidiyor. şişe en azından geri dönüşüme gidip başka bir işe yarıyor. matara durulamaya harcanan su doğrudan kanala akıyor.
0
kibritsuyu
(07.05.24)
Bambu olayı bana aşırı sağlıksız geliyor.

Ben contigo su matarası almıştım. Çok memnunum. 2 senedir kullanıyorum sorunsuz.
0
jackyr
(07.05.24)
Bambu kapaklar koku yapıyor, küfleniyor.
0
sevilen progressive türkücü
(07.05.24)
(4)

ABD'de damacana sistemi yok mu?

nundu
Geçen youtube'da bir video izliyordum. Belki görmüşsünüzdür son zamanlarda air up diye yurtdışında çok yaygın bir zamazingo var, normal bir mataraya sadece koku veren plastik podlar takılıyor ve dümdüz su içerken o koku sayesinde aromalı içecek içiyor hissi yaratıyor, bunun çok saçma olduğu konusund
Geçen youtube'da bir video izliyordum. Belki görmüşsünüzdür son zamanlarda air up diye yurtdışında çok yaygın bir zamazingo var, normal bir mataraya sadece koku veren plastik podlar takılıyor ve dümdüz su içerken o koku sayesinde aromalı içecek içiyor hissi yaratıyor, bunun çok saçma olduğu konusunda bir videoydu (ki bence de inanılmaz saçma).

Yorumlarda ABD'den pek çok kişi, bölgelerinde musluk suyu içilebilir olmadığı ve pet şişe sular da gazlı ve şekerli içeceklerden pahalı olduğu için çocukluktan beri neredeyse hiç su içmediklerini ve hep kola, gazoz vs içerek büyüdüklerini o yüzden de sade suyun tadını sevmediklerini yazmış; bu air up sayesinde su içebildiklerinden bahsetmişler.

Yani Türkiye'de de musluk suyu içen çok az kişi gördüm ben tadı kötü olduğu için ama su içmeyip kola içerek büyüyen biriyle hiç tanışmadım, varsa da ben bilmiyorum yani böyle birileri. Herkesin evinde damacana vardır diye düşündüm hep (arıtma taktıran zaten ayrı onları saymıyorum).

Şimdi bizdeki damacanalar 19 litre çünkü 5 galon yani ABD ölçü birimine uygun sistemde üretiliyor, demek ki ABD'de olmalı yani bu sistem diye düşünüyorum. Ofis dizilerinde falan da sebil görüyorum yani en azından ofislerde, hastanelerde falan var. Evler için yok mu peki? Ya da şehirlerde var da suburb ya da kırsalda mı yok? Bu insanlar nasıl su içmeden hayatlarına devam edecek kadar kola bağımlısı olabiliyor? Son olarak da bizim ülkemizde var mı böyle o kadar çok kola içiyoduk ki su içmiyodum diyen insanlar?
0
nundu
(02.05.24)
abd'de var. "water delivery" diye geçiyor. damacana da "5 gallon jug/bottle" diye geçiyor genelde. her eyalette/şehirde yaygın mı bilmiyorum.

new york'ta şunlar popüler sanırım:
- readyrefresh local.readyrefresh.com
- crystal springs www.crystal-springs.com
- mountain valley spring www.mountainvalleyspring.com

yelp'ten de çoğunu bulabilirsin:
www.yelp.com
0
ermanen
(02.05.24)
ben varım, su hariç, çay, hazır kahve, kola ve yine suyun tadını sevmeyenlerdenim, bir iki marka su var içtiğim zaman iyi hissettiren

yemekleri damacana su ile yapıyorum, şimdilerde su içmeye dikkat etmeye çalışıyorum
0
selam
(02.05.24)
hem eve getirenler var hem de marketlerde satiliyor. bosu götürüp doluyu alıyorsun, Su an boş götürürsen $9, depozitolu alırsan $18 fln.
0
oscar
(03.05.24)
kucuk bi kasabadayim, damacana tasiyan firma hic gormedim. genelde marketten aliyolar, 24 lu 40 li yarimlik sular veya 1 galonluk bidonlar. Bildigin rafta satilan sular yani. oscarin dedigi gibi depozitolu damacana da var, bir de marketlerde dolum makinesinden doldurma var. Onu da kullanan cok. Ben aldim 2 tane damacana marketlerde dolduruyorum. Calistigim yerlerde genelde duz su icen pek gormuyorum, dedigin gibi abidik gubidik seyler iciyorlar. powerade gibi mavi icecekler veya kola gibi seyler.
0
The_Lollok
(03.05.24)
(6)

Ne okuyayım (AÖF veya YL)

nundu
2020'de tıp fakültesini bitirdikten sonra hep içimde kalan ve hem entelektüel ilgimin olduğu hem de belki ileride işime yarar diye düşündüğüm uluslararası ilişkiler bölümüne kayıt olmuştum anadolu üniversitesi aöf'te. Bu güz döneminde onu da bitirdim ve 28 senelik hayatımın öğrenci olmadığım en uzun
2020'de tıp fakültesini bitirdikten sonra hep içimde kalan ve hem entelektüel ilgimin olduğu hem de belki ileride işime yarar diye düşündüğüm uluslararası ilişkiler bölümüne kayıt olmuştum anadolu üniversitesi aöf'te. Bu güz döneminde onu da bitirdim ve 28 senelik hayatımın öğrenci olmadığım en uzun dönemini geçiriyorum ve elim ayağım titriyor öğrenimsizlikten :d

Düz bi klinik hekimlik yapılan bir bölümde değilim, akademi başta olmak üzere, sağlık bakanlığında ya da ilaç şirketleri gibi özel şirketlerde çalışmanın en olası kariyer senaryoları olduğu bir bölümde asistanlık yapıyorum. O yüzden hem kendimi eğleyecek hem de bi ihtimal özel sektörde ya da bürokraside ufak da olsa işe yarayabilecek bir bölüm olabilir. Ama kariyer dışında tamamen ilgi alanlarıma göre bir bölüm okumak da bir ihtimal tabii ki.

Mesela siyaset bilimi var ama uluslararası ilişkilerle çok ortak dersi olan bir bölüm ve aöf'te ortak ders saydırma olmuyor sanırım, bi de ekstradan 4 sene (hadi üstten ders falan alırım 3 sene olsun) buna zaman ayırmak mantıklı mı bilemedim. Siyasetle ilgilenmeyi çok seviyorum ve ileride siyasete atılma planlarım yok değil ama bunun için okumak mantıklı mı?

Anadolu aöf değil de İstanbul aöfte gazetecilik bölümü gözüme çarpmıştı. Oturup gazetecilik yapacak değilim ama gazetecilik lisans diplomasına sahip olma fikri ilgi çekici ve bölümdeki dersler de genelde çok keyifli duruyor. Tamamen hobi olarak okunabilir gibi.

onun dışında sağlık yöneticiliği lisans bölümü var yine anadolu aöf'te ama okuyan arkadaşlarım vardı daha önceden ve çok sıkıcı bir bölüm gibi geliyor bana. Onu okuyacağıma tezsiz yl yapabilirim benzer bir bölümde (tezli yl yapamıyorum şu an tıpta uzmanlık yaptığım için). Şu an bizim bölümdeki bir arkadaş o şekilde yl yapıyor sağlık/ilaç ekonomisiyle ilgili bir alanda.

Bu da bir seçenek ki özel sektörde de çok faydası olabilir. Ama ders yükü aöf'e göre daha ağır olur tabii. Aöf'te hiç çalışmayıp üç gün çıkmış bakarak 6-8 ders verebiliyodum da yl yapan arkadaşı görüyorum durmadan ders çalışıyor, sunum hazırlıyor. Gerçi keyif aldığım bir konu olursa yaparım tabii, boş zamanla ilgili çok sıkıntım yok. Aslında sağlık ekonomisinden ziyade sağlık politikaları gibi bir alan çok daha fazla ilgimi çekiyor, yurtdışında çok güzel doktora programları var health policy alanında ama Türkiye'de pek göremedim, olanlar da yine aöf'teki sağlık yönetimi lisans bölümü tadındaydı.

Son olarak tarih/sosyoloji/felsefe/görsel iletişim tasarımı gibi tamamen genel kültür ya da işletme/iktisat gibi bir tık daha kariyer bölümler de okuyabilirim ama şu aşamada pek ilgimi çekmiyorlar, belki ileride okurum :d

biraz uzun bir soru oldu, okuyan ve cevap verenlere teşekkür ederim.
0
nundu
(02.05.24)
merhaba,

aöf yerine mesela gerçek insanlarla tanışabileceğiniz, sohbet de edebileceğiniz hem de network kurabileceğiniz program, atölye, sertifika programı gibi şeyleri düşünmek nasıl olur? diyelim felsefeye ilgilisiniz, bulunduğunuz şehirdeki stk, dernek, vakıf ya d bireysel kurs, sertifika progrmı olbilir.
0
kullanıcı adı
(02.05.24)
@kullanıcı adı

Mesleğimle ilgili sertifika programlarına katılıyorum bazen online ya da kongre gibi farklı şehirlerde yüz yüze etkinliklere ama felsefe, tarih vs gibi "hobi" denebilecek bi alanda düzenli olarak gidip katılacağım etkinlikler pek benlik değil. Hobi için düzenli evden çıkıp ders dinlemeye bi yere gitmem muhtemelen :)
0
🌸nundu
(02.05.24)
@dissendium

MBA olabilir belki özel şirket için; akademide organik kimya kısmı bizi pek ilgilendirmiyor ya. Biz işin daha deney ya da klinik araştırma kısmındayız. Yani atıyorum hücre kültüründe ya da deney hayvanlarında yeni bir model öğrenmek ya da faz 1 klinik çalışma nasıl yapılır onu öğrenmek daha önemli, kimyasal kısmına çok girmiyoruz. İngilizcem de yeterli seviyede, iki sene önce ielts'te 8 almıştım 9 üzerinden. Hobi olarak başka bir dil öğrenilebilir belki.

@geveze yazar

Ben öğrencilik hissini seviyorum o açıdan hobi olarak bölüm okumaya hevesim var ama sosyalleşmek için ya da aktivite olsun diye hobi kursuna gitmek benlik değil ki zaten kendi var olan hobilerimle mutluyum. Bir de ellerin işlediği aktiviteler yapmaktan nefret ediyorum ya, beni rahatlatmaktan ziyade sinir stres sahibi yapar dikiş nakış falan :d
0
🌸nundu
(02.05.24)
yüksek lisans. örgün.
0
deartheodosia
(02.05.24)
Tıp fakültesi mezunu olduğunu yazan birisinin ''Ne okuyayım'' şeklide bir soru sorması tuhafıma gitti her neyse madem kendinizi geliştirmek istiyorsunuz benim size tavsiyem yabancı dil ve yazılım. Batı dili biliyorsanız (İngilizce yeterli) bir de doğu dili (Arapça, Rusça, Çince) öğrenin. Yazılım olarak Java'yı tavsiye ederim.
0
doharkoman
(02.05.24)
Lisans dersleri bile insanı bir noktadan sonra tatmin etmiyor zihinsel olarak, pek çok şey çok yüzeysel kalıyor. AÖF daha da meh bence. Zaten demişsiniz ki "üç gün çıkmış bakarak 6-8 ders verebiliyodum". Bu tip bir bilgi pek tatmin edici olmuyor. AÖf deneyimine benzer şekilde, yıllar önce bir ara ben kpss için birkaç hafta ders çalışmıştım ve o kadar sığ ve bağlamdan koparılmış bilgiler vardı ki, açıkcası gücüme gitmişti bu tip yüzeysel bilgilerle uğraşıyor olmak, sonra da bıraktım zaten.

Yüksek lisans dersleri zihinsel olarak daha doyurucu olur ama tezsiz programlar yine biraz mehh olabilir. Sizin yerinizde olsam kendi ilgimi çeken alanlarda okumalar yaparım derinlemesine, illa diploma şart değilse. Ki doktor olduktan sonra ilaç şirketine falan girecekseniz de kimsenin sizin diğer diplomalarınıza pek bakacağını düşünmüyorum (bu kesin bilgi değil ama educated guess diyelim). Formal bir eğitim belli bir yaştan sonra zaman kaybı öğrenmeyi öğrenmiş biri için. Kendiniz çok daha verimli şekilde sadece ilginizi çeken alanlara yönelebilirsiniz. Ama tabi amacınız öğrenmekse. Siyasete ilginiz vardı diye biliyorum, siyaset bilimi ile ilgili bu konuda yabancı kaynaklardan bir okuma listesi hazırlayarak çok güzel ilerleyebilirsiniz mesela. Yabancı iyi üni'lerin lisansüstü programlarındaki derslerin ders planına bakarak pek çok kaynak bulabilirsiniz.
0
playing star again
(04.05.24)
(4)

Bill Gates'e duyulan antipatinin sebebi ne?

nundu
Yani kendisi babamın oğlu değil tabii öyle hayranı değilim ama diğer süper zenginlere bakınca bir tık daha samimi ve faydalı bir insan gibi geliyor eskiden beri. Melinda&Gates Foundation da genelde iyi işler yapıyor gördüğüm kadarıyla. Bu vakfın aşılama ile ilgili yaptığı yatırımlardan dolayı aşı ka
Yani kendisi babamın oğlu değil tabii öyle hayranı değilim ama diğer süper zenginlere bakınca bir tık daha samimi ve faydalı bir insan gibi geliyor eskiden beri. Melinda&Gates Foundation da genelde iyi işler yapıyor gördüğüm kadarıyla. Bu vakfın aşılama ile ilgili yaptığı yatırımlardan dolayı aşı karşıtları kendilerine uyuz onu anlıyorum ama görece daha "aklı başında" görünen kesimlerde de Bill Gates'in şeytani biri olduğuna dair yorumlar okuyorum bazen. Yani hiçbir süper zengin sütten çıkmış ak kaşık değildir tabii de, Elon Musk, Jeff Bezos gibi çok daha "gerçek kötü" karakterinde süper zengin varken durmadan Gates'e yüklenilmesi bana çok tuhaf geliyor.

Nedir bu nefretin sebebi, sadece aşılara verdiği destek mi? Yoksa altında başka sebep mi var?
0
nundu
(30.04.24)
tamamen iftira. dünyanın en zengini, başarılı, zeki adamı. bok atmak için ideal profil. covid döneminde düzdünyacı, aşı karşıtları tarafından hedef oldu, kartopu efekti misali çoğaldı. adam avukat ordusuyla terör estirip donuna kadar alırdı. ama gülüp geçiyor.
www.bbc.com
0
buenosdias
(30.04.24)
Bos komplo teorileri. Bu dunyaya gelip, basarip sapitmayan ender insanlardan. Bizim ulkeden de bir tane boyle adam ciksa neler olurdu neler.
0
quaker
(30.04.24)
kim göz önünde olursa ona nefret duyulur. aşırı zengin olup, göz önünde olan ama nefret duyulmayan kimse yok. elon musk, zuckerberg mesela aynı şekilde.

bi de aşı karşıtları komplo teoriciler yüzünden.
0
jelly bear
(30.04.24)
Kendi ağzıyla : ben tanrının işini yapıyorum.. diyen biri

Babasının "üstünırkçı" olduğunu bir videoda dinlemiştim.
Büyük mijtatda farklı ülkelerde toprak satın alması ve tohum işlerinde ayrıca adının duyulması tuhaf geliyor.
0
diyecevaplandı
(30.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.