Giriş
(16)

Evli arkadaşlara soru

nundu
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı? Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya ev
Kısaca: Evlendikten hemen sonra eşinizle aynı evde yaşamaya başladınız mı?

Uzun soru: Yaklaşık 10 gün önce evlendik eşimle. İkimiz de farklı şehirlerde doktor olarak çalıştığımız için en az birkaç ay birlikte yaşayamayacağız. Benim arkadaş grubumda bu çok normal bir şey, tanıdığım pek çok çift ya evlenir evlenmez ya da evliliklerinin ilk yıllarında benzer durum yaşadılar meslekten dolayı. Ama arkadaş grubum dışında özellikle yaşı büyük kişiler bu durumu tahayyül edemiyorlar ve niye şimdi evlendiniz o zaman diye hayrete düşüyorlar. İnsanların ne dediğini önemsemiyorum da toplumda bu olay çok nadir de benim arkadaş çevrem mi istisna onu merak ettim.
0
nundu
(03.12.25)
Kendi evliliğimde aynı evde yaşamaya başladık ama ablam evlendikten 1,5 sene sonra aynı evde şartları gereği yaşamaya başladılar.
0
mirty
(03.12.25)
öncelikle umarım bir yastıkta kocarsınız, mutlu bir eviniz aileniz olur.

sorunuza gelince, çok büyük çoğunlukla evlenince, hatta evlenmeden önce birlikte yaşamaya başlıyor karı kocalar. ama eş durumunda tayin talebi sebebiyle bir kaç ay birlikte yaşayamayan bir dolu insan var. hatta sırf bu yüzden resmi nikahı önceden yapanlar da var. özellikle memurlar arasında çok yaygın. kafanıza takmayın. siz kendi dalganıza bakın.
+4
co2s2
(03.12.25)
evlenmeden önce başladık. evlilik kararını aldığımızda 3 yıldır beraber yaşıyorduk.
0
awlmi
(03.12.25)
evlenmeden 10 sene önce falan beraber yaşamaya başladık :d

bir arkadaşım eşinin zorunlu görevinden dolayı 1 sene sonra falan ancak taşınabildi. ;

bence normal bir şey bu arada, siz anlatınca hiç garipsemedim. ha "evlendik ama karşı taraf evimize taşınmıyor ailesiyle yaşıyor, şunu bahane ediyor gelmiyor bla bla" tarzı bir şey olsaydı çok garip gelirdi.
+1
nolmus yani
(03.12.25)
Gayet normal. Çünkü sizin bir de tayin süreçleriniz olacak ve bu süreçlerde evli olmanız işinizi kolaylaştıracak. Ayrıca kim ne derse desin toplum baskısı hala var. Küçük bir şehirde falan doktorluk yapacaksanız mesela, birbirinizin yanına gidip gelmek kalmak çok daha rahat olur evliyken.
Biz ayrı ülkelerdeydik vize bekledik.
0
megalomaniac
(03.12.25)
evlenmeden once birlikte yasamaya basladik. 4 yil kadar falan beraber yasadik. eger evlendikten sonra birlikte yasamayan varsa yadirgamam, beni ilgilendirmez. fakat bence birlikte yasama ve evlilik birbirinden ayrilmali. ciftler oncelikle birlikte yasayarak birbirlerini tanimali, evlilige isinmali. ana baba veya bekarlik donemi evinden cikip direkt evlenmek sorunlara neden olabilir. cunku birlikte yasadiginda her seyi goruyorsunuz, cift olarak zorluklarla basa cikmayi ogreniyorsunuz vs.
0
Sour
(03.12.25)
Biz evlenmeden önce dört sene beraber yaşadık.

Ama şartlar uymasaydi evlenip ayrı takılıp sonra aynı eve de geçebilirdik. Bence normal. Ayrıca kimseyi ilgilendirmez. Öğretmenler de bildiğim kadarı ile böyle yapıyor. O kadar nadir olduğunu sanmıyorum. Millet boş boş konusmayi seviyor sadece. On kere de benzer şeyi duymuş olsa. Aaaaa oyle olur mu olmaz der. He bile demekle ugrasilmaz.
0
a perfect lie
(03.12.25)
Anadolu’da bir ilçede öğretim görevlisi olarak çalışıyordum; iki myo yan yanaydık, yani yaklaşık 50 civarı hoca vardı. Bunlardan 30’u evliyse, 25’i eşiyle ayrı şehirlerde yaşıyordu; iş durumları sebebiyle. Eşi yanında olan tuhafımıza gidiyordu :) Ayrıca çoğu sizin gibi bir bir noktada birleşebilecek durumda değildi. Mesela birinin kadrosu Antalya’da, diğerinin Rize’de ve nakil imkanları yok.

Şunu da ekliyim: gözlemlediğim kadarıyla genelde kadınların bulunduğu yerde ev kuruluyor, görüşme base’i orası oluyor, erkekler apartta veya ev arkadaşıyla falan kalıyordu.
0
lil siztah
(03.12.25)
Dediğim gibi insanların ne dediğini kafaya taktığımdan sormadım ya, he he diyip geçiyorum onlara. Eş durumu yapabilmek için bile evli olmak gerekiyor zaten mantıken ve dediğim gibi kendi arkadaş grubum hep bunları yaşadı. Atıyorum önümüzdeki mart nisan gibi evlensek de olurdu ama zaten evlenmeye karar vermişiz yani boşuna beklemek saçma geldi ve arkadaşların da dediği gibi birbirimizin yanına gidip gelmek evliyken daha kolay :d
-1
🌸nundu
(03.12.25)
istanbul'da matematik öğretmeni kızcağız eşi ardahan'da polisti. eşinden uzakta gebelik geçirdi. şimdi birleştiler. her şey denk gelemeyebiliyor.

nasip bu zamanaymış, kısmet bugüneymiş cümlelerini bol kullanın bu tür yakınlara karşı.
nikah saatini beklermiş bizimki de bugünmüş. onlara da soğuk cevap vermeyin sıkılıyorlar evde.
-1
Bir sıcak el uzanır tutmasam olmaz
(03.12.25)
evliliğin kesin tanımları yok ki böyle. kültürel kabullere göre yorum yapıyorlar. koşullara göre 2 yıl sonra da birlikte yaşamaya başlayabilirsiniz. sizin evliliğiniz, sizin kararınız. bir ömür mutluluklar <3
+1
deartheodosia
(03.12.25)
Iliskiye basladik. Iki ay sonra esim fransa'ya tasindi master'ini orada tamamlamak icin. bir sene sonra bitirip geri döndü ve biz ayni eve ciktik. zaten öyle yapariz diye konusmustuk cünkü buradaki evini dagitmisti o sürede. üc yil kadar sonra evlendik.

teyzem seneler önce isvicreli bir adamla evlendi. vize islemleri tamamlanana kadar bir bucuk sene bekledi. o sirada hamile kaldi hatta ama gebeliginin 8. ayinda anca vizesi cikti, dogumdan önce hemen isvicre'ye tasindi. o ana kadar hic beraber yasamamislardi mesela.
sartlar ne gerektiriyorsa o oluyor. ayni sehirde olsaniz ve beraber yasamasaniz, ne alaka, o zaman niye evlendiniz, derdim ama sizin durumunuzda baglayici etkenler söz konusu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.12.25)
memur kesimi genelde bu şekilde evlilik hayatına başlıyor. o yüzden kafana takacak bir durum yok. mutluluklar dilerim.
0
gercekdunya
(03.12.25)
biz evlendiğimiz gün birlikte yaşamaya başladık. genelde tayin gibi zorunlu sebeplerle memur çiftlerde çok olur bu durum ve herkes bunu bilir normal karşılar aslında. mart nisan gibi evlensek de olurdu demişsiniz sizinki zorunluluk değil de keyfi gibi göründüğü için mi garipsendi acaba. nakil tayin gibi zorunlu bir durum yoksa henüz beraber yaşanamayacak bir durum içindeyken nasıl olsa evleneceğiz diye erken nikah yapmak bana göre de mantıklı ve gerekli değil mesela. size göre nasıl uygunsa öyledir
0
dfn4
(03.12.25)
Evlenmeden önce birlikte yaşıyorduk biz de. Ama sizin yaptığınız çok olağan. Biçok yerde de olur. Eskiden de olurdu böyle şeyler adam evlenip ertesi gün askere giderdi, göreve giderdi filan. Sizin yaşı büyükler böyle bi işgüzarlık yapmaya karar vermiş. Aile büyükleri zaten hep o öyle olmaz demek için bişey bulur. Siz bildiğinizden devam edin. Mutluluklar.
0
benim bir gizli bildiğim var
(03.12.25)
6 senedir evliyiz, evlerimiz hala ayrı. iş nedeniyle bizim de.
0
mezzosprite
(03.12.25)
(7)

super mario

hknty
bu oyun 90'ların sonu 2000'lerin başında popülerdi türkiye'de. ama oyun 1985 yapımıymış. neden türkiye'de popülerdi? tüm dünyada mı popülerdi o dönem yoksa türkiye'ye geç mi geldi?
bu oyun 90'ların sonu 2000'lerin başında popülerdi türkiye'de. ama oyun 1985 yapımıymış. neden türkiye'de popülerdi? tüm dünyada mı popülerdi o dönem yoksa türkiye'ye geç mi geldi?
0
hknty
(15.11.25)
nintendo ile popüler oldu. sanırım nintendo bize geç geldi. daha çok atari ve comodore64 vardı ülkemizde.
0
gercekdunya
(15.11.25)
Mario dünya tarihinin en meşhur oyunu zaten şu an bile.

Mario'nun çıktığı konsol Nintendo Entertainment System yani kısaca NES. Türkiye'de 90ların sonunda çakma NES konsollar vardı, ben 96lıyım, 2001 yılında ilk bilgisayarım alınana kadar hep o konsolla oynuyordum ki atari diyorduk işte nes falan bilmiyoduk. O dönem aslında PlayStation 1 çıkmıştı ama benim çevremde kimsede yoktu herkeste aynı nes çakması atari vardı. Muhtemelen nintendo Türkiye'de resmi satış yapmadığı için 90larda ülkemize çakması girdi (tayvan üretimi diye biliyorum), öyle popüler oldu. Tek kasette 1000 oyun geyikleri de ordan kalma
+2
nundu
(15.11.25)
başka oyun yoktu ve herkesin anlayabilip oynayabileceği tek oyundu, rekabet vardı
0
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
temelde şunu merak ediyorum. o dönemde türkiye'de atari popülerdi. ve oyunların hepsi 80'lerde yapılmış. yani 15 yıl önce yapılan oyunlar hala dünyada popüler miydi yoksa ekonomi gelişmediği için türkiye'de mi popülerdi sadece? çünkü 15 yıl önceki oyunların, teknolojinin bir yerde bu kadar popüler olması ilginç. mesela duck hunt 1984 yapımıymış ve ben 90'ların sonlarında hatırlıyorum. bilmem ilginç aslında. sanırım hem geç geldi hem ekonomiden dolayı playstation pek yaygınlaşmadığı için oynanıyordu.
0
🌸hknty
(15.11.25)
Bence bizim halkın ekonomisinin onu almaya gücü anca o zaman yetmiştir de o zaman iyice popüler hale gelmiştir. Doksanlarda bir çoğumuz fasfakirdik. Nerde atari nerde nintendo?
+1
rodeocu
(15.11.25)
dünyada da abd gibi gelişmiş ülkeler dışında varlığını uzun süre götürmüştür 8bit oyunlar

mesela aynı mario'nun 1990 yapımı super mario world şeklinde 16bitlik super nintendo'ya çıkmış oyunu var. o dönem çocuklarına sor çoğu bilmez ben de dahil. sebebi ekonomi. aynısı sega için de geçerli. bunlar görece pahalı aletlerdi kasetlerini kartuşlarını bulmak zordu. bulsan da sıkıldığında değiştirebileceğin sürekli dönen aktif bir piyasası yoktu.

16 bitlik o gerçekçi hissiyatı karşılayan ve herkesin ulaşabileceği atari salonları vardı.
+1
deranzo1
(15.11.25)
Türkiye'ye o kadar da geç gelmedi. 80'lerin sonu, doksanların henüz başında atari salonlarında çılgınlar gibi oynuyorduk. Hatta o dönem oyunlar süreliydi. Oyun başladıktan bir süre sonra tuşların yanında ışık yanıp sönmeye başlıyor ve oyuna devam edebilmek için yeniden jeton atmanız gerekiyordu. Neyse ki bu sistem çok uzun sürmedi. Yerine liyakata dayalı oyun geçme sistemi gelince salonlarda bir anda abi geçeyim mi adamları türedi.
Duck Hunt da o dönem salonlarda vardı. O tabancanın nasıl çalıştığını hakkında türlü teoriler türetilirdi.

(bkz: geçmiş zaman olur ki)
0
sarap dumani
(15.11.25)
(11)

NewYork'ta bir Uganda'lı

WithWorth
Uganda'da doğup 7 yaşında göç edip, genç yaşında `NewYork` belediye başkanı olmak.Obama'nın siyahi başkanlığından sonra bu.Bu abd'de demokrasinin hem halk (oy verenler) hem yönetim nezdinde gerçekten bazı eşikleri aştığını göstermiyor mu ? Hiç değilse buna işaret etmiyor mu ? Adam müslümanmış bir de
Uganda'da doğup 7 yaşında göç edip, genç yaşında NewYork belediye başkanı olmak.
Obama'nın siyahi başkanlığından sonra bu.
Bu abd'de demokrasinin hem halk (oy verenler) hem yönetim nezdinde gerçekten bazı eşikleri aştığını göstermiyor mu ? Hiç değilse buna işaret etmiyor mu ? Adam müslümanmış bir de.
11 Eylül'den sonra; fanatizme gidip tüm müslümanlara etiket yapıştırmamış demek halk ?
Yada muhalif taraf "11 Eylül teröristini başa mı getireceksiniz ?" diye karşı siyaset yapmamış.
Çünkü halkta bu karşı siyaset tutmayacak...
Yada "O afrikalı; bizden değil" dememiş.
Ne diyorsunuz ?
-1
WithWorth
(15.11.25)
Abd'de bizdeki gibi seçilmeni engelleyecek siyasi bir baskı yok, adam zamanında taksiciler için açlık grevi yapmış mesela bu tip eylemler kitleleri arkana alabilmene neden olabiliyor, buna benzer başka aktivist eylemleri de olmuştur muhakak, adamlar bunları unutmuyor zamanı gelince bu müslüman bu zenci bu Afrikalı demeden karşılığını veriyor.
0
kizil karga
(15.11.25)
@kizik karga "adamlar bunları unutmuyor" cümleniz çok vurucu.
+1
🌸WithWorth
(15.11.25)
Beyaz Müslüman olsaydı seçilmezdi bence. Siyasiler tersine ABD'nin parçası.
-2
arbre
(15.11.25)
Amerikada seçilen adamlar, derin devletin adamıdır, figürdür.
Derin devlet ne derse onu yaparlar. O an vitrine onu koymak gerekmiştir. Onu koymuşlardır.
Adamın rengi, dini, nerede doğduğu ehemmiyet kesbetmez.
-1
Mirket
(15.11.25)
Abd'de dindarlık devlete bağlılıkla özdeşleştirilen bir özellik. Dinsizim, ateistim deseydi seçilemezdi. Siyah olmak, müslüman olmak amerikan değerlerine göre zararlı özellikler değil. Siyahlık-beyazlık konusu çoktan aşıldı.

Mamdani müslüman kimliğiyle lgbt barlardan oy topladı. Ne kadar practising müslüman durup düşünmek lazım. Örneğin lgbt haramdır dese kaç kişi oy verirdi?
0
michael harddd
(15.11.25)
diversity bias,

newyork'ta belediye başkanı olmak çok matah bir şey değil, herşeyden sorumlusun bir sürü dava açılıyor ve herkesi mutlu etmek zorundasın. istediğini de yapamazsın.

o sebeple sadece x insanlar artık seçimlerde
-3
duyurukullanıcısı
(15.11.25)
Mamdani aslında kendi içinde oldukça inançlı Şii bir Müslüman ama arkadaşların da dediği gibi gay barlara gitti, translarla kampanya yaptı yani din bakış açısıyla ayrıştırma yapmadı.

Ayrıca kimliğini inkar etmese de siyaseti daha çok sınıf üzerinden yaptı. Tabii ki Türkiye'deki sosyalistler beğenmiyor ama yine de ABD şartlarında "Ben sosyalistim" diyerek kampanya yaptı ve kazandı. Taksiciler dışında kirasını ödeyemediği için evinden çıkmak zorunda kalan kişilere gönüllü destek verdi, partisi (dsa, democratic socialists of america) içinde yıllardır örgütlü ve babası Marksist bir akademisyen annesi de yine sol görüşlü bir yönetmen.

Kesin derin devlet var demek kolay, gerçekten olabilir de tabii ve kendisini yüceltmeye ya da Mamdani kazandı diye kışın ABD'ye devrim geliyor demeye gerek yok ama yine de bir sene önce adaylığını açıkladığında %1 tanınan biri olarak başarılı bir kampanya süreci ve halkçı vaatlerle dünyanın en önemli şehrinin belediye başkanı oldu, saygı duyulması lazım.

Ha bu arada rakipleri 11 eylülden girdi, şeriat getirmek istediğinden çıktı, sakalını photoshopla gürleştirip algı oyunları yaptı, her türlü pisliği yaptılar. ABD bu siyasi pislik konusunda bizden daha kötü olabilir hiç eksik kalmıyorlar en azından
+1
nundu
(15.11.25)
türkiyeyle kıyaslamak çok yanlış. amerika zaten başlı başına göçmen ülkesi. önce ki başkanlarında çoğu göçmen kökenli.
bir de seçine katılım oranlarına bakmak lazım. bizdeki gibi %90 üstü bir katılım yok. hatta orada her seçin de gidip kendin seçmen kaydı yaptırman lazım ancak öyle oy kullana biliyorsun.
kaldı ki bu adamda radikal islamcı değil şii. tam istedikleri kıvamda.
popülist söylemler ve trump karşıtlığı ile kazandı. bizimkiyle tek ortak noktası bu olsa gerek.
+1
my fault
(15.11.25)
mamdani new york’ta kazandı; başka bir şehirde (demokratların kemikleşmiş yapısından bu kadar kopmuş) bir aday kazanamazdı. New York’ta zengin olan her mahalle (west village mesela, sadece Wall Street tayfanın yaşadığı yerler değil) cuomo’ya verdi. bu seçim sonucu sisteme toplu bir cevap değil yani.

demokratlar içinde aşırı dinozor bir establishment var (gürsel tekin vari). çok da göründükleri gibi progressive değiller. Zamanında Bernie yerine Hillary’nin aday gösterilmesi onların da kafa yapısını gösteriyor. trump bile demokrat cuomo’yu destekledi. aynı paranın iki yüzüler.

Okuduğum bir yazı zohran’ın da aslında sistemin bir parçası olduğunu (polise olan vurgusu vs.) anlatıyordu. yola çıktığı vaatlerini bayağı bir ehlileştirmesinden bahsediyordu. linki tekrar bulursam buraya koyarım.

yani aslında pek bir şey değişmedi, bu yüzden çok umut verici değil. tek umut veren şey, grassrootsun gücünü elbet bir zaman gösterebileceği inancı.
+1
eileengray
(15.11.25)
ABD deki kutuplaşmanın argümanları, anlayış ve kültürü ile bizdekiler çok farklı .
Bizde kömür ve makarna bile artık siyasi manada anlamlandırılıyor.
Spaghetti dağıtılsaydı durum belki biraz farklı olabilirdi.

Suriye iç savaşı 2011 bahar zamanı başladı . O tarihten bu zamana gelen milyonlarca göçmene rağmen bu zamana kadar içlerinde bir tane tanınmış youtuber görmedim. Oysa göçmenlere kıyasla yoğunluk olarak sınırlı sayıdaki Koreli, Japon vs. youtuber gördük.

Çevremde Suriyeli de oldukça fazla.
Ucuza işçi olarak istihdam haricinde hiç bir yerden toplumun içinden biraz sıyrılarak görünen bir noktada olmaları için gerçek anlamda destek görmediler. Hatta hastanelerde görev alan göçmen asıllı sağlık personellerini bile görmek istemedik. (Zencilerin de giremeyeceği kamu binaları bir zamanlar ABD de bulunurdu)
Haliyle siyasette yer almaları da asla düşünülemezdi.
Konu geniş o nedenle ne kadar tezatlar içerisinde olduğumuzu biraz anlatmak istedim burada

Mamdani'nin ise arkasında temelde küreselcilerin olduğu ve onların kontrolünde olarak konuşmalarında "her şeyi " vaad eden biri.
Trump, onun seçilmesi halinde eyaleti bazı maddi yaptırımlarla tehdit etmişti.
Mamdani'nin seçilmesinin (geçmişine de bakarak) dünyanın geri kalan kısmına da bir mesaj olduğunu düşünüyorum .
Devşirme yoluyla dış arenada kazanım sağlama bir nevi .
Benzeri belediye başkanlığı hikayesi ingilterede de var.
0
diyecevaplandı
(15.11.25)
New York da bildiriyorum. new yorkun Amerikanı geri kalanı ile uzaktan yakından alakası yok. demokrat adayı olarak ny da kazanir ama baska demokrat bir sehirde kazanamaz. ny amerika degil kısacası
0
oscar
(16.11.25)
(17)

Zehirlenen gurbetçiler neden?

michael_knight
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya. Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı. Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
Zehirlenen gurbetçiler lokum, midye, kumpir yemişler ya.
Ama bu satıcılardan yiyen onlarca insan daha olmalı.
Zehirlenmelerinin sebebi bu yediklerinin arasındaki bir etkileşim mi? Bayat balık ve sütü birlikte yediğimizde zehirleyeceği söylenen etkileşim gibi bir şey mi?
0
michael_knight
(14.11.25)
muhtemelen birbiriyle bir etkileşime girdiler vücutta zehir oluştu. yada ailede olan bir bakteri ile etkileşime girdi. yoksa hepsi birden zehirlenmesi normal değil.
-2
gercekdunya
(14.11.25)
Haberi görmemiştim şimdi baktım. Yine bu sene kumpirden zehirlenen bir aile yok muydu izmirde yanlış hatırlamıyorsam? Aynı kumpirciden başka zehirlenen yoktu sanki o gün. Salmonella bakterisi anlık bulaşmış olabilir belki hazırlama esnasında. Ya da midyecide aldıkları midyeler güneş altında kaldı ve bakteri üretti vs bilemeyiz.

Ayrıca yoğurt ve balık zehirlemez. Bayat balık zehirler. Yoğurt yemenin konuyla bir alakası yok
0
nundu
(14.11.25)
@nundu işte sadece midyelerde sorun olsa sonuçta o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı veya en azından ölmediler.
+2
🌸michael_knight
(14.11.25)
bana hiç mantıklı gelmedi ya sadece o ailenin etkilenmiş olması. okay zararlıdır pistir kötü şartlarda yapılmıştır yedikleri midye ve kumpir ama, bu kadar ölümcül olup sadece onları etkilemesi çok tuhaf olurdu. kesinlikle daha önce yedikleri bir şeyden falan etkileşime girince toksik bi durum olmuştur
0
chanandler bong
(14.11.25)
"o midyeciden o gün belki 40 kişi daha yemiştir ama onlara bir şey olmadı"

bir hindistan belgeseli izliyordum. ingiliz bir adam hindistan'in sehirden uzak ama turistik sayilabilecek bir yerinde, bir sarayin bahcesinde akan suyu insanlarin avuc avuc ictiklerini gördü. dini bir inancmis. saglik getiriyormus. adam, ben icmeyecegim sadece agzimi calkalayacagim, dedi. adami ucakla ingiltere'ye götürdüler. az daha ölüyordu. toparlanmasi aylar sürdü.
hindistanli hayatina normal devam ediyor ama elin ingiliz'i 4 ay hastanede yatiyor.

o 40 kisi türkiye'de yasiyor, bu aile almanya'da. sebep bu olabilir.
+9
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.11.25)
Öyle bir mantık yok. En azından yemekten zehirlenmemişlerdir başkaları zehirlenmedi değil. Zehirlenmek için belli bir seviye gerekiyor. Daha önce yemedikleri bir şey, bağışıklık sistemlerinin düşük olması, bir çok etken olabilir.
+1
gabe h coud
(14.11.25)
bir entry'de gördüm, babanın ifadesine göre hepsi farklı şeyler yemişler.
kumpir yememişler hatta söylenene göre.
haberler çelişkili ve eksik.

"anne çiğdem böcek de polise yaptığı açıklamada ortaköy'de midyeyi altmış yaşlarında, kır saçlı bir seyyar satıcıdan satın aldıklarını belirtti. kumpircilerin olduğu sokakta kadın çalışanların bulunduğu, ahşap oturaklı bir işletmede eşinin ve oğlunun kokoreç, kendisinin tavuk tantuni, kızının ise sucuk ekmek yediğini söyledi. çiğdem böcek'in de hastanedeyken entübe edildiği öğrenildi."

bahsi geçen ahşap oturaklı işletmede hep beraber oturup farklı şeyler yemişler.
sonrasında bir lokumcudan lokum alıp yemişler. hepsinin yediği ortak şey bu.

eksisozluk.com

kumpir dükkanı sahibi, midyeci ve lokumcu gözaltına alınmış.

ölenlere rahmet ve babaya baş sağlığı ve şifalar dilerim ancak yenilen şeyler midye, kokoreç, tavuk döner... aklı başında olup da istanbul'da yaşayan çoğu kişinin yemediği ya da yerken tereddüt edip sadece güvendiği yerden yediği şeyler bunlar. bilmediğin yerde yenecek şeyler değil.
0
biseysorcaktim
(14.11.25)
açıkçası ben de merakla takip ediyorum bu durumu. benim de ilk aklıma gelenlerden biri yukarıda bahsedilen hindistan örneği oldu fakat gene de 4 kişilik ailenin tüm bireylerini de 2 günde direkt ölüme nasıl bir şey götürmüş olabilir anlayamadım.

herkesten farklı farklı iddialar çıkıyor kimisi kumpir yemediler diyor, kimisi midye yemediler diyor kimisi de biri kumpir yedi biri midye yedi hepsi aynı şeyleri yemediler diyor.
+1
denizgonen
(14.11.25)
rasgele bi restoranda yemek yiyoruz eşimin karnı ağrıyor mahvoluyor bana bişey olmuyor. Kötü yağ bile kimini etkiliyor yani.

Bakteri yükü falan da ilk çocukları etkiliyor yetişkinlere pek bir şey olmuyor sanırım. Yani yiyen herkes zehirlenir gibi bi şey yok.
0
nhk ni youkosu
(14.11.25)
Aynı yemeği yiyen kişilerden sadece bazılarının zehirlenmesi için gayet makul bir senaryo var. Dünden kalan midyelerin üzerine taze olanlar eklenirse piyango kime çıkarsa o zehirlenir. Böyle bir şey evinizde de olabilir. Eski yumurtalarla tazeleri ayrı tutmazsanız bir noktada araya karışmış 3 aylık bir yumurta bile olabilir.
* Birlikte yenmesi halinde zehirlenmeye yol açtığı ispatlanmış bir gıda kombinasyonu yok. Olsaydı zaten bugüne kadar çoktan araştırılıp ortaya konmuş olurdu.
+3
mikro patlama
(14.11.25)
2 yaşındaki çocuğun yediği aynı tabaktan bende yedim zehirlendim(böyle ölümcül değil tabide), biraz bünye ile alakalı ama birazda yiyeceğin onlara gelen kısmı sorunlu olabilir üste eski mal alta yeni mal koymuş olabilirler.
+1
eja
(14.11.25)
saçma sapan her şeyi yemişler üstüne 2 ve 6 yaşındaki çocuklarına da yedirmişler. Muhtemelen de yanlış tedavi uygulandı.
0
croswell
(14.11.25)
Her vücut ayrı tepki verir. Özellikle midye zaten civadan dolayı riskli. Patates içine konan bir sürü meze var ve açıkta duruyor. Vücudun tepkisi önemli örneğin ben trüf mantarlı mayonezden zehirlenmişken, yan masadakiler bir şey olmaması gibi.
0
mikahakkinen
(14.11.25)
dünyada
salmonella, delidana vs yayginlasiyor,
disaridan birsey yemeyin,

tavuk,yumurta,yesillik gibi birseyden gecmistir.
0
designer
(14.11.25)
Hangi mekan acaba?
0
rabitelli
(14.11.25)
Bu üzücü olay bizim 4 kişilik ailemizin dışarıda yediği içtiği maceraları hatırlatıyor. Babam ve abimin mideleri çöp öğütücüsü gibidir. Annem ve ben içtiğimiz suyun markasını değiştirsek üç gün diyare (ishal) oluruz. Annem ve ben şehir değiştirdiğimizde bile birkaç günümüz sancılı geçer. İnsan şehir değiştirdiğinde ishal olabilir mi? Ben oluyorum. Hem de öyle otobüsle şehir değiştirmekten bahsetmiyorum. Uçakla 1 saatlik Ankara-İstanbul yolculuğundan sonra ishal olurum. Geçen yaz Büyükada’da denizden mikrop kapıp az daha ölüyordum. Kolpaçino filmindeki ayin sahnesi gibi günler geçirdim o mikrop sebebiyle. Crp değerim haftalarca 800-900’den aşağı düşmedi. Aynı yerde benimle denize giren kız arkadaşım ise birkaç gün hasta yatıp sonrasında sapasağlam oldu. Bünye meselesi kısaca. Vücudun kendini koruma mekanizmasının sağlamlığı ile ilgili biraz da.
+1
ulukayin
(14.11.25)
anne 3 yaşındaki çocuğuna midye yedirmez. çocuklara kumpir yedirse birkaç kaşık dışında kumpir de yemezler ve çocuklar kumpirdeki ıvır zıvırları sevmez. otel odası incelenmiş mi, odada zararlı bir şey var mıymış bunlar paylaşılmadı hiç.
+2
deartheodosia
(14.11.25)
(2)

Uçak firmaları black friday yapacak mı?

croswell
Ben daha önce denk gelmedim. Birkaç kampanya kaçırdım (pegasus anadolu jet vs) şimdi kafamda bir destinasyon var biletleme yapmak istiyorum ancak black friday olacak vs diyorlar.Bekleme riskini alayım mı? Hiç black friday kampanyasından yararlanan oldu mu?
Ben daha önce denk gelmedim. Birkaç kampanya kaçırdım (pegasus anadolu jet vs) şimdi kafamda bir destinasyon var biletleme yapmak istiyorum ancak black friday olacak vs diyorlar.
Bekleme riskini alayım mı? Hiç black friday kampanyasından yararlanan oldu mu?
0
croswell
(14.11.25)
30 ülke gezdim, yüzlerce uçuşum oldu ama bugüne kadar Black Friday ya da "Vay be, iyi bir indirim oldu!" dediğim bir anı hatırlamıyorum. En iyisi, Google Flights'teki fiyat parametrelerini kontrol etmek, oradan gerçekten fiyatın ucuz mu yoksa pahalı mı olduğu anlaşılıyor.
0
VIPCH
(14.11.25)
pegasus ayda bir kampanya yapıyor neredeyse ayrıca bugün sana özel %40 indirim tanımladık diye mail atıyor yine ayda bir. Diğer firmalardan da sık sık indirim maili geliyor. İstediğim tarihleri kapsayan bir kampanya henüz olmadığı için hiçbirinden alamadım ama havayolu firmaları zaten çok sık kampanya/indirim yapan firmalar değil mi ya? İlla black fridayde yaparlar mı bilmiyorum ama son bir ayda bile iki üç kampanya maili geldi
0
nundu
(14.11.25)
(7)

siz de kedi videolarina ilginizi kaybettiniz mi?

theconqueror
Videoların AI ile yapıldığı ihtimali sizi de bu videolardan soğuttu mu?Edit: Aslında kedi ile sınırlamadan evcil hayvan videoları diyebiliriz.
Videoların AI ile yapıldığı ihtimali sizi de bu videolardan soğuttu mu?
Edit: Aslında kedi ile sınırlamadan evcil hayvan videoları diyebiliriz.
0
theconqueror
(13.11.25)
Tam bir boomer olduğum için çoğuna inanıyorum.
Kedidir yaa animasyon olsa ne olur ai olsa ne olur her türlü izlenir bence.

Yavru maymun videolarını da çok seviyorum.
+1
mutekebbir
(13.11.25)
Evet, evet, evet.

Doğal olmayan hiçbir şey ilgimi de sevgimi de çekmez.
0
muhayyer divan
(13.11.25)
Dürüst olmam gerekirse, kedileri seven biri olarak internetin başından beri "komik kedi videosu" trendinin asla bitmemesini anlayamıyorum. Kedi işte yani durduğu yerde komik/sevimli bir hayvan. Durmadan komik kedi videosu izlemek boş bir aktivite geliyor. O yüzden sosyal medyada çıkan kedi videolarını bi 10 yıldır falan izlemeden geçiyorum. Köpek videoları daha ilgimi çekiyor ama, en azından bir işlev var çoğunda :D
0
nundu
(13.11.25)
Kedileri de komik kedi videolarini çok seviyorum. Algoritma karşıma çıkarıp durursa art arda izlerim. Ama özellikle çok nadirdir hadi bı kedi videosu açip izleyeyim dediğim. Yapay zeka ile oluşturulanlar artık ilgimi çekmiyor ama bir ara çilekli don'un maceralarina göz atmıştım:d
+1
egerbiryolcu
(13.11.25)
Genel olarak AI içerikten bıktığım için Instagram'dan sıkıldım, çok daha az girmeye başladım. Ama Reddit'teki kedi subredditlerini bırakamıyorum.
0
kobuzchu kiz
(13.11.25)
%1000000. AI bu sevimli amator video sektorunu oldurecek. O videolarin izlenme sebebi gercek ve spontane olmasiydi. Vay anasini nasil yakalamislar bunu faktoruydu.

Fake aksiyon istesem acip tom ve jerry izlerim zaten.
+5
hot potato
(13.11.25)
Birkaç kere yapay zekanın videolarını ilgilenmiyorum seçeneği seçerseniz daha karşınıza gelmiyor ama beğenip de izlemeye devam edersiniz sürekli aynı şey karşına geliyor
0
eja
(13.11.25)
(18)

gay mi değil mi

me23
Kız kardeşimin hoşlandığı biri var. Çok tanımıyor ama biraz gaydarımı tetiklemedi değil (sadece aşağıda yazdığım şeyden bu sonuca varmadım). Kardeşim de çok tanımıyor da biraz kendisini fazla kaptırdı gibi. Her neyse bu adam otuzlarında. Sosyal medyada yazışırken "ay" kelimesini şöyle kullanıyor mes
Kız kardeşimin hoşlandığı biri var. Çok tanımıyor ama biraz gaydarımı tetiklemedi değil (sadece aşağıda yazdığım şeyden bu sonuca varmadım). Kardeşim de çok tanımıyor da biraz kendisini fazla kaptırdı gibi. Her neyse bu adam otuzlarında. Sosyal medyada yazışırken "ay" kelimesini şöyle kullanıyor mesela:
"Ay yok oraya gitsem söylerim.", "Ay abartma." gibi. Erkekler "ay" kelimesini siz de yazım dilinde kullanıyor musunuz? Gay olma olasılığını çok artırıyor mu?
0
me23
(13.11.25)
Benim en az 10 yıldır tanıdığım bi arkadaşım var böyle konuşuyor, ilk tanıştığımda direkt gay demiştim ama o 10 sene içinde birçok sevgilisi (kadın) oldu evlendi çocuğu oldu boşandı başkalarıyla sevgili (kadın) oldu ama konuşması dışında hiçbir şekilde gay vibe'ı vermedi, hala ara ara şüpheleniyorum ama ispat edecek bir olayını da görmedim, gay değil galiba, sizinki de olmayabilir ama olabilir de, benim arkadaşım da olabilir, çok emin değilim.
-3
kizil karga
(13.11.25)
gay olmasa bile sevgili olunacak birisi değil. kanka olur ancak.
-5
yazar yazmaz yazan yazar
(13.11.25)
dünya hızlı değişiyor. benim neslimde böyle ifadeler kullananı direkt gay olarak damgalarlar. belki sonraki nesillerde işler değişmiş olabilir. ay kelimesi ile erkek ağzı hiç bağdaşmıyor bende.

bu arada espri babında ekleyelim.
pbs.twimg.com
+1
lazpalle
(13.11.25)
Whatsapp'te mesajlaşırken falan kullanıyorum. Gay değilim. Aynı şekilde kullanan ve gay olmayan başka erkek arkadaşlarım da var. Yaşlar 30+-2
+2
nundu
(13.11.25)
gay değilim, ben de ay kelimesini sık sık kullanırım.
0
co2s2
(13.11.25)
Eskiden ay olan sınır şimdi ayol oldu.
+2
kisa
(13.11.25)
"canım" kelimesini çok kullanırım.
gay değilim.
+1
HellKeePer
(13.11.25)
@cosmicstring :)))))))))))))))
0
🌸me23
(13.11.25)
Gey
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.11.25)
"meriç"lik etkisi de olabilir.
-1
ground
(13.11.25)
gizli gay
0
koela
(13.11.25)
gay olmasa bile dişil enerjisi yüksektir. ayş diyen bir arkadaş vardı itin götüne soktum çıkardım düzeldi.
+1
archmeister8
(13.11.25)
değildir kız ayoll. hepimiz böle yumuşak konuşmuyormuyuz :)))
-1
gercekdunya
(13.11.25)
@gercekdunya sizlik bir şey yok sizin taşfırın erkeği olduğunuz anlaşılıyor zaten :)
0
🌸me23
(13.11.25)
artırıyor olabilir, feminen olabilir veya z kuşağıdır konuşmayı henüz çözememiştir.
0
gurur
(13.11.25)
@gurur z kuşağı değil, daha büyük.
0
🌸me23
(13.11.25)
Gay +100

Yukarıda kullandığını söyleyenler de gizli gay :)
+2
Rondak
(13.11.25)
Başta yazıyorsa gay olmayabilir, sonda yazsa kesin gay diye düşünürdüm.

"Abartma ay" gibi. Bunun tınısı daha farklı geliyor bana.

Bu kadar veriden bu kadar analiz çıkıyor :D
+1
akhenaten
(13.11.25)
(21)

Duyuruya her gün giriyor musunuz

pembediken
Sb
Sb
0
pembediken
(12.11.25)
Her gün bir çok defa.
İnstagram gibi arada dönüp baktığım bir yer haline geldi benim için
+4
kisa
(12.11.25)
Günde birkaç defa. İnternet büyük bir çöplüğe döndüğü için bakacak çok yer kalmadı. Sözlüğe bu kadar girmiyorum.
+2
artıküyeolmakistiyorum
(12.11.25)
evet
+1
lemmiwinks
(12.11.25)
Evet maalesef, diger sosyal medya platformlarinda uzaklasmaya calisirken burayi aliskanlik haline getirdim. Makul olmayan siklikta gelip bakiyorum.
+1
mbond
(12.11.25)
Günde iki defa.
Sabah ve akşam aç karnına
+3
etna
(12.11.25)
Yıllar önce her gün birkaç defa giriyordum, her seferinde de yeni bir hareket oluyordu. Ama güncel olarak artık ne zaman aklıma gelirse sıklığında.
0
nwnd
(12.11.25)
mumkun oldukca evet, hatta soyle soyleyeyim: girdigim tek turkce site eksiduyuru. :))
0
arakaali
(12.11.25)
evet
0
sweetoffice
(12.11.25)
Hafta içi günde bir girip hızlıca cevaplayıp kaçıyorum. Hafta sonu değişiyor.
0
gabe h coud
(12.11.25)
haftasonu haric evet
0
cooperr
(12.11.25)
evet günde birkaç defa
0
black holes in the sky
(12.11.25)
dışarıda olmadığım hemen her akşam diyebilirim ki bu da %96 gibi bir şey oluyor.
0
late viper
(12.11.25)
Evet, daha çok telefondan giriyorum Twitter’da gündemi tükettikten sonra bakarım buraya da sık sık.
0
Dağcı
(12.11.25)
Evet.
0
diyecevaplandı
(12.11.25)
evet, her akşam mutlaka girerim. günde 1 net ama iş yerinde zaman olursa da bakıyorum.
0
MtKrt
(12.11.25)
Hayir.
0
thetruenorthstrongandfree1
(13.11.25)
Evet.
0
mikahakkinen
(13.11.25)
günde bir kaç kez çoğu zaman, bir kaç dakika.
arada bir girmediğim olsa da çoğunlukla giriyorum.
0
biseysorcaktim
(13.11.25)
haftaiçi neredeyse her gün. haftasonu arada bir.
0
inheritance
(13.11.25)
Her gün birkaç kez +1
0
peki madem
(13.11.25)
birkaç ay önce her gün onlarca kez giriyordum. Şimdi gün içinde aklıma gelince giriyorum. Bazen hiç girmediğim de oluyor
0
nundu
(13.11.25)
(12)

Sınav kağıdı- kaç puan vereyim

advest
Açık uçlu bir sınav yaptım ancak soruya verilen cevaba kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Soru bakanlıktan geldi. Birlikte puanlayalım. Sınıf seviyesi:8Soru: çömlekçi hikayesi. Çocuk çömlekçide çalışıyor. İlk 1 ay yaptığı çömlekler çatlıyor. İşi bırakmayı düşünüyor. Ustası hangi hatalarını analiz et ve
Açık uçlu bir sınav yaptım ancak soruya verilen cevaba kaç puan vereceğimi bilmiyorum. Soru bakanlıktan geldi. Birlikte puanlayalım.

Sınıf seviyesi:8
Soru: çömlekçi hikayesi. Çocuk çömlekçide çalışıyor. İlk 1 ay yaptığı çömlekler çatlıyor. İşi bırakmayı düşünüyor. Ustası hangi hatalarını analiz et ve yeniden yap diyor. Çocuk da ısı miktarı, çamur miktarı ve boya dengesi analizi yapıyor ve sonunda düzgün çömlekler yapmayı başarıyor. En başta yaptığı bozuk çömlekleri de dükkanının en görünür yerine koyup altına “yolculuğumun ilk adımı” yazıyor.

Hikayenin ana düşüncesi nedir?

Bakanlık tarafından gönderilen cevap anahtarı: hatalarımızdan ders alırsak daha iyisine ulaşabiliriz. (Bu doğrultudaki cevaplar doğru kabul edilecektir.) (12p)


Kaç puan vereceğimi bilemediğim cevap:

Zorluklar karşısında yılmamalıyız.

(Hatalardan ders almak ile yılmamak ana fikir için aynı kabul edilmeli midir, arkadaşlar.)
0
advest
(10.11.25)
50 puan vermeni öneririm.
+1
tepedeki psychedelic adam
(10.11.25)
Bence gayet 12 lik cevap.
0
physcos physcos
(11.11.25)
iyi bir cevap değil gibi. 10üzerinden 6lık
0
kel aynak kusu
(11.11.25)
hatalardan ders almakla zorluklar karşısında yılmamak aynı şeyler değil.

birisi zorluklar karşısında yılmaz ama hatalarından ders almıyordur, aynı şeyi yapıp duruyordur. sonuç hep hüsran oluyordur.
+6
co2s2
(11.11.25)
Güzel cevap ama istenen cevapla aynı değil.
Ben olsam soruyu sınıfta çözerim, bu cevapla bakanlığın cevabının farkını sorarım ki çocuk haksızlığa uğradığını düşünmesin. Soruya da 9 veririm
+1
kisa
(11.11.25)
Aynı değil tabii ki. 7 olsun hadi.
0
sadakatsiz
(11.11.25)
12 ver gitsin uzaya mekik mi yolluyorsunuz sanki.
-2
hold the door
(11.11.25)
ortada bir zorluk yok. işin kuralına göre yapılması var. anafikirden epey uzaklaşılmış. şevkini de kırmayacak düşük de olmayan bir puan verilebilir.
0
ground
(11.11.25)
soruyu 8. sınıf öğrencisinin cevaplandırdığı düşünülürse bence 9
0
elorelia
(11.11.25)
Çok salakça bir soru ve bence çocuğun verdiği cevap bakanlığın istediği cevaptan daha mantıklı.

Hatalardan ders almak bu paragrafta yok. Zorluk karşısında yılmamak daha çok çıkıyor paragrafta. Yeni bir işe başlamak=zorluk, pes etmeyip devam etmek=yılmamak. Acemilik döneminde yaptığı şeyler hata değil öğrenme süreci.
+1
nundu
(11.11.25)
Hatalardan ders almak ile yılmamak aynı şey değil. Ustası çocuğa yaptığın hatayı analiz et, nerde yanlış yaptığını bul demiş, çocuk da öyle yaparak sorunu çözmüş. Bunu yapmadan aynı hataları tekrar etseydi, yılmamış olacaktı ama hep başarısız olmaya devam edecekti. Hikaye hatalardan ders çıkarmayı anlatıyor, bu net, ama belki daha iyi yazılabilirdi. Bence en çok %50 puan verilir hatta ben daha az verirdim. Çocuğun gelecekteki hayatını biçimlendirecek çok önemli bir konu çünkü.
0
mikro patlama
(11.11.25)
bir sürü açık uçlu soru eğitimi alan biri olarak öğrenci ''hata'' kısmını yakalayamamış diyorum. mesela atletizmde bir yarışma vardır, katılırsın, kazanamazsın ama hata yaptığın için değil. yarış zor olduğu için. yani her zorlukta bizim hatamız yoktur. 12 tam puansa 10 verilebilir. ama ben tam puan verirdim benim notum bol:)
0
oyokbuyoknevar
(11.11.25)
(12)

Hangi hayvan olmak isterdiniz

arbre
Bu soruyu eskiden çok saçma bulurdum ama belgesel izledikçe bazı hayvanların çok güçlü, zeki olduğunu fark etmem sonucu soru ilgimi çekti.Ben katil balina olmak isterdim. Kendimi çok yakın hissediyorum. Kutup ayısı, moose, kaplan, piton bence çok asil hayvanlar.Siz hangi hayvan olmak isterdiniz, ned
Bu soruyu eskiden çok saçma bulurdum ama belgesel izledikçe bazı hayvanların çok güçlü, zeki olduğunu fark etmem sonucu soru ilgimi çekti.

Ben katil balina olmak isterdim. Kendimi çok yakın hissediyorum. Kutup ayısı, moose, kaplan, piton bence çok asil hayvanlar.

Siz hangi hayvan olmak isterdiniz, neden?

Sağ olun.
0
arbre
(30.10.25)
Boz ayıları hem çok seviyorum hem de insanlardan uzak Kuzey Amerika ya da Avrupa'da sakin sakin takılıp somon avlamak, bal kovalamak falan keyifli bir yaşam. Kışı da full uyuyarak geçiriyorlar daha ne olsun
0
nundu
(30.10.25)
Kelebek, az yaşadığı için.

Ya da panda. Zaten koruma altındalar. Yemek elden su gölden. Hasta olunca hemen bakıyorlar. Vahşi doğada değiller, düşmanları yok. Rekabet etmelerine bile gerek yok. Öyle sakince yaşayıp gidiyorlar.
0
substituent
(30.10.25)
Karga
Bir kere uçuyorsun. Her şeye yukarıdan bakabilirsin. Her yere kısa yoldan gidebilirsin.Kimseye av olmuyorsun.
Üstelik ömrün diğer hayvanlara göre daha uzun. Ayrıca hayvanlar içinde en zekilerden birisin.
Daha ne istenir
0
etna
(30.10.25)
At.
0
mikahakkinen
(30.10.25)
istanbul'da kedi olmak isterdim.
0
makarnavodka
(30.10.25)
besin piramidinin en tepesindeki kuşlardan biri olmak isterdim, mesela kartal olabilir. uçmak harika bir olay. av değil avcı olması da önemli. evet, kartal iyidir.

not : bjk'li değilim
0
faberkastelli
(30.10.25)
Tavus kuşu olmak isterdim sırf estetik bir hayvan diye

Karadul veya peygamber devesi de takdir ettiğim badass hayvanlar. Dişi olanları çiftleştikten sonra erkeğin kafasını koparıp yiyor <3 çok tatlııığ

Daha mantık odaklı düşünürsem bal porsuğu olmak isterdim. "the meanest creature" olarak biliniyorlar daha ne? Kimse bana bulaşamazdı
0
kullanicadi
(30.10.25)
kedi tabii ki. (entry nick uyumu)

tavus kuşu da olur ama erkek olanı tabii. bir ödevimde onu seçip oyuncağını yapmıştım.

üçüncü seçenek olarak da aslan.
0
art cat chocolate
(30.10.25)
Okyanusun derinlerinde yaşayan ve henüz türü keşfedilmemiş balıklardan olmak isterdim.
0
peki madem
(30.10.25)
kartal.
16-20 yaş aralığındayken rüyalarımda sıkça uçtuğumu görürdüm. Nasıl bir gerçeklikse uyandığımda kollarım ağrırdı. Soruyu görünce bu rüyaları çok özlediğimi farkettim.
0
adivar
(30.10.25)
baykuş

bence çok şey biliyor bu hayvanlar ancak anlatamıyorlar.
0
yurtsuz john
(30.10.25)
karga +1

+diger hayvanlarin pek umrunda degilsin
+insanlarin umrunda degilsin
+uzun yasiyorsun
+ucmak buyuk avantaj
+en akilli hayvanlardan birisin, basit problem cozecek kadar kafan calisiyor
0
cooperr
(30.10.25)
(6)

Mantarları kim yiyor?

michael_knight
Doğadaki mantarları yiyen hayvanlar var mı?Zehirliyi, zehirsizi ayırt edebiliyorlar mı?
Doğadaki mantarları yiyen hayvanlar var mı?
Zehirliyi, zehirsizi ayırt edebiliyorlar mı?
0
michael_knight
(28.10.25)
Bizim buralarda sezonu gelince topluyorlar. Hatt ev sahibim topluyor, bize de getiriyor.
0
logisticsmanager
(28.10.25)
İnsanların yediği mantarlar toplam mantarların ufak bir kısmı. Zehirsiz olsa bile çoğu mantar lezzetli de değil. Diğer mantarları böcekler yiyordur ya da bakteriler çürütüyordur. Memeli hayvanlar pek tercih etmiyor bildiğim kadarıyla.

Bi de mantarlar besin değeri açısından da çok fakir. Yemek için pek sebep de yok hayvanlar için
0
nundu
(28.10.25)
Yiyen hayvanlar var, sincap, geyik, tilki, karga ve bazı ismini hatırlamadığım tür kuşlar ve bazı böcekler. Hatta bazıları insanlar için zehirli olanları da yiyebiliyor diye biliyorum.
0
truf
(28.10.25)
hayvanlar da mantar yer.
hatta mantarların yayılımı için önemli. hayvanların dışkıları ile sporlar da yayılabiliyor.
sincap ve benzeri bir çok hayvan mantar yer. türkiye'de insanların güvenle tüketebileceği mantar sayısı çok az. tam sayısını bilmiyorum 20 civarı olsa gerek.
hayvanlar için bu sayı daha yüksek.
0
biseysorcaktim
(28.10.25)
Memeliler içinde bir örnek olarak domuzlar var. Hatta trüfler gibi toprağa gömülü mantarlar domuzlarla aranabiliyor, bu hayvanların diyetinde mevcut.

Zehirli zehirsiz ayrımı yapmıyorlar elbette, ancak farklı türlerin farklı diyetleri var. Görünüşünden, kokusundan belli gıdalara içgüdüsel olarak yöneliyorlar. Bu da türün gelişimi boyunca yerleşen kompleks bir süreç.

Böcekler açısından daha zengin tabi, örneğin sadece belirli karınca türü tarafından "tarımı yapılan" bir tür mantar da var. Doğada kendi başına bulunmuyor sadece bu karıncalarca yetiştiriliyor. Jeolojik süreçte doğal yaşam alanı yok olmuş, ancak bu karıncaların oluşturduğu ortama adapte olmuş, karşılıklı fayda içinde yaşıyorlar.

Birçok şey var cidden, ama yeniyor yani. Tabi esasen mantarlar bir şeyleri yiyorlar. Mantarlar ölü organizmaları ayrıştıran grupların en önde gelenlerinden.
+2
akhenaten
(29.10.25)
Domuzlar meşelerin dibine yer yer 1 metre çukur açarlar mantar yemek için. Bazen gelir bakarsınız, ağaçlarınızın dibi çapalanmış, bellenmiş. Anlarsınız domuz mantar aramış.
+1
yadigar
(29.10.25)
(12)

sokaklara isim yerine numara vermek her şehirde yaygın mı?

messina123
mersinde saçma sapan şekilde sokakların isim yerine numaraları var. illa ismi olan sokaklar da vardır ama geneli numaralı. mesela 103658 sokak, 74985 sokak gibi. sokağımın numarasını hep unuttuğumdan telefon rehberime sokak diye kayıt açtım. sizin şehrinizde de bu numara verme işi yaygın mı?
mersinde saçma sapan şekilde sokakların isim yerine numaraları var. illa ismi olan sokaklar da vardır ama geneli numaralı. mesela 103658 sokak, 74985 sokak gibi. sokağımın numarasını hep unuttuğumdan telefon rehberime sokak diye kayıt açtım. sizin şehrinizde de bu numara verme işi yaygın mı?
+1
messina123
(23.10.25)
Hayır değil.
Mersin'de bu durum benim de dikkatimi çekmişti. Doğuya doğru gittikçe bu durum daha da artıyor diye biliyorum. Bitlis vs
0
artıküyeolmakistiyorum
(23.10.25)
var ama isim de çok var. hangisi daha fazla bilemedim yani.
0
jelly bear
(23.10.25)
İstanbul'un bazı yerlerinde de bu olay var, bu sokak 1000. sokaksa bir alttaki sokak 1010.sokak diye geçiyor, belli bir düzene göre gitmiyor. Eskiden problem olabilirdi ama şimdi GPS var, sokak ismi ne olursa olsun çok da problem değil bence.
0
lamborcini
(23.10.25)
benim oturduğum yerde de sokak isimleri böyle ama böyle 5-6 haneli değil 4 haneli bizdeki bence 4ten fazlası akılda zor tutulur gerçekten de.
0
matilda
(23.10.25)
Ankara'da 4 haneli sokaklar var ama 6 haneli neymiş öyle.
0
anatomik
(23.10.25)
Benim en çok yaygın gördügüm bu olayın izmirde daha çok olması belli başlı caddeler isimden oluşuyor fakat geri kalanın çogungu 4 haneli numaradan oluşuyor
0
limonlu eksi
(23.10.25)
İzmir'in belli semtleri hep numaralı sokaklardan oluşuyor. Ama izmirde benim yaşadığım ilçede sokakların isimleri normal kelimelerdi.

Denizli'de iki sene yaşadım, orada da numaralı sokaklar yaygın.
0
nundu
(23.10.25)
istanbul'da da böyle uygulama var ama ilçe bazlı alışkanlık filan herhalde. tabii bunlarda da sözcük bazlı sokak/caddeler de var, sadece numara/sayı yok.

esenyurt, sultangazi, esenler, bağcılar, arnavutköy filan aklıma gelenler.
0
m e b
(23.10.25)
Muğla, benim bulunduğum mahalle tamamen numaralı sokak ama merkezi ve eski mahalleler hep isim, çiçek adı ya da kişi adı filan.
Sanırım birden yerleşime geçip patır patır sokak açılan yerleri numaralamış geçmişler.
0
subcomponent
(23.10.25)
yurtdisinda yaygin olan ulkeler var.
benim nefret ettigim uygulamalardan biri.
0
cooperr
(23.10.25)
görece yeni yerleşim yerlerinde sokaklara numara verilir. bir yaşanmışlık yok, tarihi bir bağ yok. biri çıkıp şuradan isim söyle yazayım demiyor, sıradan numara veriyorlar. sonradan bu numaralı sokaklardan isim verilenleri oluyor.
0
late viper
(24.10.25)
izmirin tarihi sokaklar hariç nerdeyse tamamı numaralı sistem. hatta bazılarında 7854/45 gibi durumlar da var. sistemi zamanında iyi kurmuşlar. sıralı gidiyor ve amerkan sistemi gibi kendi içinde bir düzeni var.
-skati ! 17. caddeye gidiyoruz. yeni bir ceset bulunmuş:)))
0
ground
(24.10.25)
(11)

Türkiye'de en yaşanılır yer neresi?

biergarten
Merhaba, sizce Türkiye'de neresi yaşamak için en iyi yerdir?Yaşamaktan kastım, çevredeki insanların insan olması, altyapının düzgün olması, dışarıya çıktığında en azından ihtiyacını karşılayacak kadar market, kafe vs. yer bulunması, ulaşımın rahat olması, havanın genel itibariyle iyi olması vs.
Merhaba, sizce Türkiye'de neresi yaşamak için en iyi yerdir?

Yaşamaktan kastım, çevredeki insanların insan olması, altyapının düzgün olması, dışarıya çıktığında en azından ihtiyacını karşılayacak kadar market, kafe vs. yer bulunması, ulaşımın rahat olması, havanın genel itibariyle iyi olması vs.
+1
biergarten
(21.10.25)
datça

daha büyük yer/ulaşım için: dalaman, marmaris, fethiye

turist yazın olur genelde. turist ve kalabalık sorun edilecekse oralarda daha az turistik bir yer olabilir. merkez dışında da yaşanabilir tabii ve merkeze istediğin zaman gidersin

büyük şehir olarak çanakkale olabilir ama dezavantajları var tabii

not: istanbul ve izmir diyen de çıkar. ama genel düşünürsek son zamanlarda insan ve demografi yüzünden kaybediyor. insanlara çok maruz kalmadan, iyi bir semtinde veya şehir dışında da yaşayabilirsin. kişinin durumuna göre değişir.

ya da daha mütevazi ve doğaya yakın yaşam da düşünen olur. onun için karadeniz'de bir yer diyen de çıkabilir mesela
0
ermanen
(21.10.25)
İl, ilçe, kasaba olması fark etmez. Mahalle bile olur.
0
🌸biergarten
(21.10.25)
Antalya, Samsun
-1
arbre
(21.10.25)
İzmir'de Karşıyaka Anadolu Caddesi sınır olacak şekilde sahil kesimi, Alsancakta sınırları tam belirleyemedim ama tüm semt diyebilirim. Sonra Varyant sınır, İnönü caddesi sınır olacak şekilde Fahrettin Altay'a kadar sahil.
Bu sınırlar dışında da bölgeler var ama sınır çizemedim onlara şimdi.
Saydığım yerlerde özellikle Karşıyaka depreme karşı çok duyarlı, evler eski ve taban suyu çok yüksektir. Onun için büyük bütçe gerektirir ama Bostanlı mahallesine bakılabilir. Ama orada da eski İzmir insanı atmosferini alamazsın.
0
Mirket
(21.10.25)
İzmir için @mirket +1

Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe ve Bornova'nın bazı mahalleleri de buraya eklenebilir. Ama tam sınır çizmek zor evet.

Eskişehir'de Vişnelik, Sümer, Akarbaşı mahalleleri civarı da bence çok yaşanabilir semtler.
0
nundu
(21.10.25)
Kastamonu/Cide
0
antihero
(21.10.25)
İzmir Narlıdere'de son durağa doğru olan yerler. Hala yeşil, deniz görüyor ve denize ulaşım da kolay. Otobana giriş kolay. Insani da eskiden ben çocukken süperdi, şu an bilmiyorum tabi. Ama evlerin yaşları baya yüksek.
0
logisticsmanager
(21.10.25)
zengin muhitlerin alayı yaşanılabilir.
+2
mikahakkinen
(21.10.25)
İzmir için mirket +1

İstanbul'da Bağdat Caddesi'nin güneyinde, Yoğurtçu Parkı ile Göztepe 60. Yıl Parkı arasında kalan bölge birinci öncelik, yine iki park arasında kalan, hatta Suadiye'nin doğu sınırına kadar uzanan ve kuzeyde minibüs caddesine kadar olan bölge de ikinci öncelik olarak en yaşanılası bölge bence. Migros'un oradaki Beltur ve etrafı hariç tabii.

Özellikle Fenerbahçe Dalyan sahili civarı bence açık ara diğer her yerden iyi.
0
himmet dayi
(21.10.25)
kesinlikle çanakkale

trafik yok. bu sadece işe gidip gelirken işinize yaramıyor, dışarı çıkmak istediğinizde şak diye istediğiniz yere gitmiş oluyorsunuz. her gün fazladan 1-2 saatiniz oluyor. istanbul 3 saat, izmir 4 saat.

genel olarak güvenli bir şehir. öğrencileri saymazsanız çok fazla göç almıyor. bu yüzden de kendi içinde istikrarlı ve samimi bir nüfusu var. kimse kimseye laf etmez, herkes kendi derdindedir.

temiz hava, muazzam manzara. denize girmek için merkezden 10 dk yol gitseniz muhteşem plajlar var. biraz daha giderseniz assos'tasınız, Kazdağları'ndasınız. Bozcaada var, Gökçeada var. Truva'da ve Gelibolu yarımadası'nda inanılmaz bir tarih var.

istanbul'la izmir'le karşılaştırmak mümkün değil tabii ki ama çoğu şehirden daha canlı bir sosyal hayatı var. mutfak kültürü olmasa da, taze ürünler var. balık var.

daha anlatırdım ama sonuç olarak çanakkale süper bir yer. iş imkanım olsa saniye durmam.
0
co2s2
(21.10.25)
oncelikle turkiyenin hicbir yerinde altyapi iyi degil, 3. dunya ulkesinin bunun imkani yok.
onu gecersek senin aradigin yer ege sahili..
0
cooperr
(21.10.25)
(22)

babanızın babası nereli?

i'm gonna start a revolution from my bed
s.b?
s.b?
-1
i'm gonna start a revolution from my bed
(20.10.25)
Biz yüzyıllardır kütahyalıyız.
+1
Gradient_tabanlı_mor
(20.10.25)
Sohum (Аҟəа)
+1
Mirket
(20.10.25)
aa mirket’le hemşehriymişiz
+2
deartheodosia
(20.10.25)
Köylerinden bile çıkmamışlar yüzyıllardır Mersin. Muhtemelen bizimkiler kurdu şehri
+1
messina123
(20.10.25)
dedem zonguldak babadan bu yana kütahya
+1
basond
(20.10.25)
bozdoğan
+1
a darkness coming
(20.10.25)
edirne
+1
Fodera
(20.10.25)
Tırnova
+1
mirty
(20.10.25)
istanbul
0
cooperr
(20.10.25)
e-devlet'te 200 yıl geçmişe kadar gösteriyor. hep eskişehir.
0
art cat chocolate
(20.10.25)
Benim anne tarafı da Sohumlu.
Baba tarafım arhavi
+1
Hallegadola
(20.10.25)
Izmit City
0
arbre
(20.10.25)
Denizli.
+1
mikahakkinen
(20.10.25)
dedem izmir ama onun babası naoussa, imathia
+2
eileengray
(20.10.25)
e devlete göre 200 yıldır eskişehirde köylerinden ayrılmamışlar.
+1
glamdr1ng
(20.10.25)
Muğla milas.
+1
physcos physcos
(20.10.25)
tüm sülale, tüm geçmiş, sivas.
+2
tabudeviren
(21.10.25)
Kadıköy
+1
cilekli pasta
(21.10.25)
dedemin dedesi filibe, daha sonrası çanakkale.
+1
inheritance
(21.10.25)
1800'lerin başından itibaren hep vezirköprü.
kayıtlar oraya kadar gidiyor ama annemin taraf da babamın taraf da hep vezirköprü.
+1
m e b
(21.10.25)
aşkın ve hüznün şehri Zonguldak
+1
high hopes of the sozluk
(21.10.25)
Of. Dedemin babasından yukarısı görünmüyor ama zaten sülale Oflu yani muhtemelen bi 300-400 yıldır Oflular. Ailenin tarihçesini anlatan kitapta İran'dan geldiğine yönelik araştırmalar var ama başka kaynaklarda da taa Selçuklu döneminde Anadolu'ya gelip doğuda biraz dolaştıktan sonra yine benzer tarihlerde Of'a geldiği yazıyor. Ama muhtemelen atalarım arasında son 300 yılda Of dışında doğan ilk kişi benim
+1
nundu
(21.10.25)
(10)

Yatak odası kapı askısı

Bruce
Yatak odanızın kapısının üzerinde askı var mı, varsa kıyafet mı asılı?
Yatak odanızın kapısının üzerinde askı var mı, varsa kıyafet mı asılı?
0
Bruce
(20.10.25)
yok.
0
deartheodosia
(20.10.25)
Kot ceketim asılı askıyla birlikte

Temsili olarak:
i.ebayimg.com
0
grimavi
(20.10.25)
Var, çanta asılı genelde, kıyafet nadir asarım kapı arkasına
0
kuehles blondes
(20.10.25)
var. milyon tane eşarp...
0
yadigar
(20.10.25)
İkea'nın kapı arkası askısı var. Üstünde de giyilmiş ama daha makineye atma kıvamına gelmemiş, tekrar giyilebilecek kıyafetler asılı. Pantolon, kazak, swaeshirt vs.
+1
kibritsuyu
(20.10.25)
Sabahlıklar ve kolyelerim asılı.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Evet çantalar hırkalar var. Odada yer az olunca işe yarıyor
0
pembediken
(20.10.25)
eski evimde vardı, taşınırken almayı unuttum, kaldı orda. Şimdiki evimde duvarda iki askı var biraz köylü işi sddjs onları kullanıyorum.

Pantolon işinde her gün "bugün hangi pantolonu giysem" diye düşünmeyi ve ceplerindekini/kemeri değiştirmeyi sevmediğim için giydiğim pantolonu oraya asıyorum ve yıkama zamanı gelene kadar ordan alıp giyiyorum.
+1
nundu
(20.10.25)
var, bornozum havlum ve röbdoşambrım asılı.
0
co2s2
(20.10.25)
yok
0
gabe h coud
(20.10.25)
(23)

Düğün yapmak/yapmamak

incelikler yüzünden
Düğün hakkında ne düşünüyorsunuz? şimdiki aklınız olsa yapar mıydınız/yapacak mısınız? Bazen gereksiz masraf bazen de zaten bir kere evleniyoruz mantığıyla yapılmalı diye düşünüyorum.Sizce?
Düğün hakkında ne düşünüyorsunuz? şimdiki aklınız olsa yapar mıydınız/yapacak mısınız?
Bazen gereksiz masraf bazen de zaten bir kere evleniyoruz mantığıyla yapılmalı diye düşünüyorum.
Sizce?
0
incelikler yüzünden
(19.10.25)
Düğün bütçeye göre düşünüldüğünde gereksiz masraf da olabilir aksi gibi kalıcı bi anı da olabilir. 150-200k bandında 250-300 kişilik yemeksiz, kokteyl menülü düğünleri yapabiliyorsunuz. Öyle dandik salonlarda da değil otelde vs. İmkanın varsa yapılacak bir şey bence.
0
mermaidd
(19.10.25)
bekarım. sıcak bakmıyorum. ancak olur da eşim olacak kişi isterse her şekilde yaparım.

gereksiz masraf. zaten türkiye'deki düğünler sıkıcı ve kimsenin eğlenmediği gereksiz bir aktivite. millet takıyı takıp kaçıyor. gelen takı da zaten çok az. düğün yapana kadar nikah salonunda nikah kıyıp, takıları orada alıp dağılmak daha mantıklı.
0
tabudeviren
(19.10.25)
ben erkeğim, düğün sevmem kendi düğünümde bile pek oynamadım. FAKAT iyi ki yaptık. Ama bizim yurtdışına gitme planımız vardı (ve gerçekleştirdik), akrabaları bir arada görme fikri iyi gelmişti ve bence harika da oldu. Bir daha bazılarını belki çok nadir göreceğim, kimini hiç göremeyeceğim. O açıdan bence duygusal bir etkinlikti. Tabii o akrabaları sevip sevmemekle de ilgili, ben seviyorum ve sevdiklerimi çağırdım tabii. Eşim için de aynı şekilde. Hani düğün yapmasak nikah sonrası bazılarıyla yemek mi organize etsek demiştik ama benzer kafaya geleceği için düğün yaptık en son.
0
nhk ni youkosu
(19.10.25)
gereksiz masraf. yalnızca düğünden değil diğer mevzulardan da kısacağım. beğenmeyen köyüne dönsün.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(19.10.25)
tamamen bütçe meselesi. biz düğünümüzü arkadaşlarımız ve iş çevremizle dopdolu bir eğlence yaşamak için yaptık. çok da mutlu olduk, üzerinden 1.5 sene geçti hala pozitif yorumlar alıyoruz. afterımız da vardı, sabah 5'e kadar falan eğlendik. o sebeple gram pişman değilim. ama bütçe yoksa ve yapmış olmak için içe sinmeyecek bir şey yapılacaksa gerek yok bence, nikah+ ufak bi kokteyl, altınları topla, devamke. belki sonra arkadaş grubuyla bir eğlenceye akarsın olur biter.
0
awlmi
(19.10.25)
güzel bahçesi olan bir otelde, kokteyl tarzında bir düğün yaptık. bizim seçtiğimiz parçaları çalan gitar ve flüt ikilisi vardı. oyun havaları falan olmadı. sonra after'da coşuldu o ayrı tabi. aslında hiç istediğim bişey değildi düğün ama böylesi de güzel oldu. sade ve sakin.
0
scudman1
(19.10.25)
o zaman da eşim istediği için yaptım.

çok gereksiz anlamsız ama yapılıyor sonunda.
0
gurur
(19.10.25)
Türkiye düğün kültürü olan bir ülke. Bu genlerimize işlemiş, ruhumuza işlemiş, çocukken katıldığımız düğünlerden bilinçaltımıza işlemiş. O sebeble ben Türkiyede yaşayan birinin evlenirken düğün yapması gerektiğini düşünüyorum. Evet bence de mafdi açıdan bakıldığı takdirde bir bakıma gereksiz ama öyle işte. Bazen atalardan gelen çizgiyi takip etmek iyidir.
0
mobydick
(19.10.25)
Yapmak istemiyorum. Evleneceğim yok zaten ama düşüncem bu. Kendimi farklı göstermek istemiyorum ama cidden Türk kültürü bana uygun değil. Ben geline damattan ne istiyorsun denmesini bile anormal buluyorum. Sana ne ya. Buna ciddi ciddi şu kadar altın diyenler var. Midem bulanıyor bunlardan. Müslümanım ama kilisede sade bir şekilde evlenen çiftlere o kadar özeniyorum ki. Mal alıp satar gibi davranmak yok, sade kıyafetler, sessizlik, herkes oturuyor, dinliyor. Tam benlik olay.
-1
arbre
(19.10.25)
nişan, kına, düğün = görgüsüzlük, varoşluk

"gecenin yıldızı ben olayım, en güzeli/yakışıklısı ben olayım, herkes benimle ilgilensin, herkes beni övsün, gelinliğimle kraliçe gibi ortada gezeyim, ne kadar zengin olduğumuzu görsünler, nasıl büyük bir sülale olduğumuzu görsünler, nasıl da her şeyin en güzelini en özelini en kalitelisini planlayabildiğimizi görsünler, havamızı atalım, dostu düşmanı çatlatalım" diyenlerin ego şişirme etkinlikleri. ilgi manyaklığı kısaca.

kimsenin eğlendiğini düşünmüyorum. gelinle damat yorgunluktan ve stresten mahvoluyorlar. çok kasıntı her şey, çok zorlama. en ufak bir pürüzde düşen suratlar, çıkan kavgalar... hele ki masraflarının aşırı uçuk olması...

hiçbirini istemiyorum. hiçbirini yapmamış arkadaşım, yapmış diğer arkadaşlarımdan bin kat daha mutlu. yapmış arkadaşlarımın da çektiği çileleri ve ettikleri kavgaları gördüm. nişan günü nişan atan oldu resmen. takı için ya takı.

rezillikten başka bir şey değil. bunların borçları yüzünden gerilen yeni evli çift, borçlar bitmeden boşanmaya çalışıyorlar sonra.
0
art cat chocolate
(19.10.25)
gelecek kitle düğün salonu pasta kuruyemiş limonata kitlesi ise yapma.

ha yüksek kalite otel balo salonu kitlesi ise yap.

düğün salonu kitlesinden salonun parası bile çıkmayıp rezil bir gece yaşarken diğer kitleden hem eğlenir hem masraflara ortak olur insanlar.zihniyet işi bu işler.
burada tek savunduğum düğün şekli aşiret düğünleri olabilir ancak.oda malum sebepler anlıyorsun.
0
jamswety
(19.10.25)
Ben düğün istemiyordum eşim de istemiyordu ama eşimin ailesi yapmak istedi.
Bir gelinlik aldım, eşimin memleketine gittim 2 gece otelde kaldık. Öyle misafir gibi hiç bir şeyine dahil olmadan konu mankeni gibi durdum 2 saat ve geri döndüm. Bence güzel oldu. Zaten çok büyük bir organizasyon değildi ufak bit şey yapıldı. Takıları aldık geldik. Memnunum iyi ki yapmışız.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
Alkolsüz düğün konseptini hiç sevmiyorum; küçükken de büyürken de hiç sevmezdim, düğünde kalkıp oynamayı birilerinin yakasına koluna vs bir şeyler takmayı aşırı cringe bulurdum, hala öyleyim. Ama dün mesela liseden bir arkadaşımın düğününe katıldım Gümüşsuyu tarafında müthiş bir otelin terasında; aslında düğün değil etkinlik gibiydi. Sınırsız içki barı, acayip güzel sunumlar sürekli yemekler tatlılar, full ekip 15 yıldır düzenli görüşüyor o yüzden aşırı eğlenceli grup. Bir yandan networking ortamı, insanlarla tanışıyorsun bir sürü yerli yabancı :D Güzel bence. Bunun gibi "etkinlik" tarzı şeyleri seviyorum. Ben de yapabilirim, isterim yani. Dostlarım yesin içsin dibine kadar, para dediğin nedir zaten sevdiklerinle ezmedikten sonra.
-1
vedatchilipeppers
(19.10.25)
düğün yapmadım. zaten istediğim bir şey de değildi. üstüne bir de fiyatları duyunca zaten hiç düşünmedim bile. aklım da kalmadı. ama ailem çok istediği için kına yaptık. yine salon tutuldu vs ama ailem yaptığı için ben pek bi masrafa karışmadım. kınayı da hiç istemiyordu ama eğlendim açıkçası. oynadık ettik dağıldık. bu mantıkla düşünürsek param olsaydı eğer düğün yapardım, kına yapmazdım. eğleniyorsun bi şekilde. ama çok masraflı yani gelen takıyı salona ve yemeğe verecekseniz bi manası yok.
0
elorelia
(20.10.25)
düğün kına vs. herhangi bir şey yapmadık, pişman da olmadık 2 senedir.
0
lalu
(20.10.25)
Küçük yerlerde çok karlı bir organizasyon. Nişan ve düğün masraflarını aileler öder, altınlar evlenenlere kalır.
Abimler sünnet düğünü yapacaklar bu yaz. Çevreleri çok geniş. Masrafın çok üstünde altın geleceğini bildikleri için yapmamak olasılık dahilinde bile değil.
Ben oldum bittim sevmem düğünleri; ki Trakya düğünleri nispeten eğlenceli ve bol alkollü olur genelde.
0
auroraaurora
(20.10.25)
Yapmadım. Yine olsa yine yapmam.
0
sadakatsiz
(20.10.25)
davullu zurnalı, müzikli, dansözlü, içkili bir düğün. hatta sokak düğünü. yoldan geçen de katılsın. şu çorak topraklara bir damla su yağsın.

geçen ay bizim komşu özel kostümlü orkestra çağırmış evin önüne çok eğlendik.

nikah salonunda evlenmek gelin bana para takın sonra kaybolun demek değil de nedir?
0
yurtsuz john
(20.10.25)
Tek mantıklı tarafı takıları toplamak. genelde düğüne yapılan masraf arttıkça yapılacak hasılat miktarı da artar. fakat bu hasılat bir yerde doyuma ulaşır ve saturasyona girer. Bu yüzden (hasılat-düğün masrafı) denkleminin maksimum olduğu yeri bulmak lazım.
0
bobinhoo
(20.10.25)
bir daha yaşama şansınız olmayan bir anı. tamamen gelin ve damadın istediği şekilde yapılan bir düğün iyidir.
0
co2s2
(20.10.25)
Gelecek ay evleniyoruz. Nikah ve akşamında arkadaşlarla (20-30 kişi) eğlence planladık. İkimiz de çekirdek aile dışındaki akrabalarımızı pek sevmiyoruz, nikaha gelmeseler de üzülmeyiz yani. Altın takacak olanlar nikaha da gelip takar zaten, öyle düğün yapalım daha çok kişi altın takar gibi bir çevremiz de yok. Eğlenmek istediğimiz arkadaşlarımızla akşam eğleneceğimiz bir etkinlik de planladık. Öyle olunca düğüne ihtiyaç duymadık ki ikimiz de pek istemiyoruz zaten. Ayrıca kasımda da böyle açık hava düğünü zaten zor, kasımda nikah yaza düğün konseptini de manasız buluyorum (yapan arkadaşım var). Ezcümle ortak kararla ve ailelerin de aksi yönde bir tutumu olmamasıyla düğünsüz bir evlilik gerçekleştireceğiz önümüzdeki ay :)
0
nundu
(20.10.25)
nişan, kına, kız çıkarma ve düğün yapmadık. bu yönde çok talepler oldu, gerginlikler yaşandı. Gene de yapmadık ve bugün olsa gene yapmam, zerre pişmanlığım yok sadece nikahtaki kaosu ve rezilliği görmem bile ne kadar doğru karar verdiğimi gösterdi bana.
0
denizgonen
(20.10.25)
2 şehirde de düğün yaptık, nişan da yapmıştık o küçüktü evin terasında yapmıştık, kına gecesi de yaptım. hepsi çok güzeldi, iyi ki yapmışız. evliliğimin 5. senesinde yine kutlama yapacağım, 5 senede bir tekrarlamayı düşünüyorum. yine olsa yine yaparım.
0
ofelia
(23.10.25)
(29)

Mesainiz kaçtan kaça?

hadi ya la
Soru başlıkta :)
Soru başlıkta :)
0
hadi ya la
(13.10.25)
07.00 15.00 6 gün
0
arbre
(13.10.25)
07:30 - 17:00
0
a perfect lie
(13.10.25)
08:15
11:30 gayriresmi
17:00 resmi
0
artıküyeolmakistiyorum
(13.10.25)
8.30-17.30
0
pembediken
(13.10.25)
09:00 - 17:30
bazen müşteriye göre 15-20dk veya 30dk oynadığı oluyor
0
MtKrt
(13.10.25)
Ders saatine göre değişiyor. Bugün 19:00-23:00 dü, yarın tek dersim var. Para-cokomel eğrisi, ne kadar çok çalışırsam o kadar çok kazanıyorum.

Sabahları gidip bir dershanede mi çalışsam diyorum ama dünyanın en ağır emek sömürüsü dönüyor oralarda da
0
sekizdokuzon
(13.10.25)
istediğim saatte başlayıp bitiriyorum.

genelde 9-5 arası.
0
sir gawain
(13.10.25)
9-6 çalışılıyor şirkette ama ben 10-6 arası ofisteyim genelde. Evdeyken daha erken açıyorum laptop'ı, daha erken kapatıyorum.
0
Bruce
(13.10.25)
09.00-17.00
Ama sevdiğim için uyanık kaldığım saatler boyunca çalışıyorum.
0
rakicandir
(13.10.25)
08.00 - 17.30
Hafta sonu off
0
kafa koparan manyak
(13.10.25)
15:00-22:00
0
ghilleinthemist
(13.10.25)
09.00-18.00
daily 10'da olduğu için çoğu zaman başlangıç 10
0
kornisch
(14.10.25)
07:00-16:00
haftada 4 gün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.10.25)
günlük mesai sürem normalde 8 saatti ama ekonomik krizden dolayı 7 saate düşürüldü. 45 dk. da öğle arası var. haftada 5 gün.

ne zaman olduğu ise çok ekstrem saatler olmadığı sürece flexible.

eğer uyarsa 07:00-14:45 de yapabilirim, 11:00-18:45 de.

ama toplantılar filan varsa genelde 09:00-16:45 arası.
+1
king lizard
(14.10.25)
Bu kısım ofisin kurallari;
Resmi olarak sabah 9 civarı işte olmam lazım.
12-2 arası öğle arası
Akşam da gene resmi olarak 4 mu 4.30mu ne isteyen çıkabilir. Ha ben 6-7 gibi çıkarim genelde.

Amma lakin harbici esnek çalışma saati var. Isini yaptığın sürece kimse kimsenin ne zaman geldigine gittigine bakmıyor. Misal doktor randevum varsa çıkıp gidiyorum. Sadece sigorta sebebiyle is yerinde olmayacaksam müdüre yazıyorum o kadar. Kart sistemi falan yok.
Onun dışında sözleşme gereği resmi çalışma saatim yok. Günde 20 saat de çalışsam 3 saat de çalışsam aynı parayı alıyorum ve yasal olarak ikisini de yapabilirim.
0
logisticsmanager
(14.10.25)
1. gün 08:00/20:00
2. gün 20:00/00:00>
3. gün <00:00/08:00
4. gün off

5. gün başa dönmüş oluyor. kısaca 12/24/12/48 düzeni diyoruz. sektör havacılık.
0
phoarbix
(14.10.25)
8-17. 8 de işe mi gelinir ............
0
mikahakkinen
(14.10.25)
7:45-17:45
5 gün
0
messina123
(14.10.25)
09.00-18.00 maalesef bıktım artık bu hayattan ag hayatı
0
Hallegadola
(14.10.25)
08.45- 18,45
haftada 5 gün.
0
kumandanim
(14.10.25)
8:30-18:30
cumartesi pazar yok.
0
duyuruuser
(14.10.25)
7-5, 5 Gün.
ev mesaisi var tabi
0
eja
(14.10.25)
Resmiyette 8-5 herhalde ama bölümde kimse 8'de gelmiyor (belki personel hariç). Genelde 9 gibi gelinip 16.30 gibi çıkılıyor. 10'da gelip 16'da çıksan da kimse bi şey demez ki arada yapıyorum. Haftasonu deney falan yoksa gelmiyoruz, nöbet de yok bizim bölümde.
0
nundu
(14.10.25)
hafta içi sadece
10:00
18:00
0
devilone
(14.10.25)
08-16
0
cancoskn
(14.10.25)
Saha görevi yoksa sabah uyanınca başlar, akşam sıkılınca biter :)

Saha görevlerinde uçağa yetişmek için gece 3'te de başlar, akşam 8'de de başlar. Bitişi de genellikle belirsiz.
0
kimlanbu
(14.10.25)
10:00 - 14:00 arasını kapsayacak şekilde istediğim zaman başlayıp bitirebiliyorum. Haftalık 40 saat çalışma süresine göre aylık toplam çalışma saatini tamamlamam yetiyor. Her gün 8 saat çalışmak zorunda değilim ama bir gün 7 çalıştıysam aradaki 1 saat eksiği diğer gün(ler) tamamlamam bekleniyor.

Rutinim 08:00 - 16:30.
Ama toplantım ve işim yoksa 14'ten sonra bilgisayarı kapatsam ve 16:30'a kadar çalıştım desem kimse sorgulamaz.
0
himmet dayi
(14.10.25)
11-19 haftasonu yok. sabah geç gelmek çok güzel, uzun uyumak istersem uyuyabiliyorum. banka - hastane gibi işlerimi halledebiliyorum. gece erken yatmak zorunda kalmıyorum vs.
0
zozjotejmnk
(14.10.25)
7/24

acil durumlarla ilgili bir iş yapıyorum:

1- telefonum 24 saat açık, sesi de açık.
2- ara ara beklenmedik yolculuklar yapıyorum, ne zaman döneceğim belli olmuyor. rekorum 35 gün. plansız bir şekilde evden çıktım, 35 gün sonra eve geri döndüm.
0
co2s2
(14.10.25)
(16)

Kombiyi açtınız mı

condom kurşunu
Biraz erken oldu sanki ama biz açtık :/
Biraz erken oldu sanki ama biz açtık :/
0
condom kurşunu
(11.10.25)
Evde hayır ama şirkette açıldı. Klima da kışa geçti.
0
arbre
(11.10.25)
daha en az 1 ayı var, çok erken
0
my fault
(11.10.25)
Yeni evim yerden ısıtma, çözemedim gitti sistemi. Hangi boru hangi odayı ısıtıyor vs. Ben de pes ettim.
0
gobekliraki
(11.10.25)
Bugün merkezi ısıtmayı çalıştırdılar biraz.

Aşağıdan har har ses geliyor, kendimi güvende ve iyi hissettim.
+1
sekizdokuzon
(11.10.25)
yokluk görmüş bazı yaşlılarda her şeyi "lazım olur" diye saklama huyu var ya bende de bu kombi konusunda var. öleceğimi bilsem açmıyom. ankara'da dışarısı -5'ken, kar yağarken soğuktan uyandığımı ama yine de yakmadığımı bilirim. üşüyor muyum? evet. şu an kombi açılır mı? evet. açtım mı? hayır. TOPUNAN TANKINAN GELİN AÇTIRAMAZSINIZ. aralık'tan önce açmam. muhtemelen o zaman bile açmam.
0
der meister
(11.10.25)
29 ekime kadar direnmeyi planlıyorum. Konum: İstanbul
0
hakmut
(11.10.25)
Konum İstanbul Kartal
Açtım. Açmasam uyurum. Uyursam ölürüm.
+1
tabudeviren
(11.10.25)
Merkezi ısıtma 3-5 gündür yanıyor.
0
inheritance
(11.10.25)
istanbul. açalı 1-2 hafta oluyor.
+1
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(11.10.25)
Bugün. İstanbul.
0
dilemma of subscribtionability
(11.10.25)
İzmir'den bildiriyorum, açık balkon kapısının yanında oturuyorum şu an. Kombi açmayı düşünmeye bile başlamadık.
0
kobuzchu kiz
(11.10.25)
Acmamistim ama simdi acmaya karar verdim. Kat kat giyindigim halde usudum, konum ist.
0
sey mi dostum
(11.10.25)
Akşamlaeı açık
0
basond
(12.10.25)
Eskişehir'de merkezi ısıtmalı apartmanda yaşıyorum. Cuma yaktılar. Evde tişörtle takılmaya devam ediyordum, bi tık daha üşürsem kalın kıyafete geçerim derken kombiyi yaktıkları için yine şort tişört devam evde
0
nundu
(12.10.25)
amacimiz ekim basina kadar dayanmakti ama daha ekim olmadan geceleri eksilere düsünce mecbur eylül ortasi actik. bu hafta en azindan gündüzleri cok iyi gitti havalar, 10-12 derecelere kadar cikti.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.10.25)
Çocuk banyodan titreyerek çıktığı için eşim bir kaç gündür açıyor. Normalde evde tişörtle rahat gezemediğim ana kadar direniyordum.
0
kimlanbu
(12.10.25)
(16)

Evinize gelen misafir nasıl bir hediye getirirse çok mutlu olursunuz?

sekizdokuzon
Bana 40-50 cm boyunda bir salon bitkisi getirenin kendi yatağımda yatmasına izin verir, kendim salonda yatarım. Var değil mi böyle ev ziyaretine çiçek, bitki götüren güzel insanlar?Siz nasıl bir hediye alsanız gerçekten mutlu olursunuz?Teşekkürler.
Bana 40-50 cm boyunda bir salon bitkisi getirenin kendi yatağımda yatmasına izin verir, kendim salonda yatarım. Var değil mi böyle ev ziyaretine çiçek, bitki götüren güzel insanlar?

Siz nasıl bir hediye alsanız gerçekten mutlu olursunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(11.10.25)
paşabahçe beğenmezsem gider istediğimide alırım, bizim ailede genelde paşabahçe , daha azı madame coco nevresim seti battaniyesi falan
+1
eja
(11.10.25)
Maddî anlamda çok sıkıntılı bir zamanımdayken getirilen gram çeyrek yarım tam altın türünde bir hediye haricinde hiçbir hediye beni "çok mutlu" etmez sanırım. "Çok mutlu olmak" benim için epey büyük bir şey ya da algılarım/beynim abartıyor da olabilir, bilemedim şimdi. Hayal kuramadım resmen.
0
muhayyer divan
(11.10.25)
Benim için en güzel hediye misafirin hiç gelmemesidir.
+4
rock n roll
(11.10.25)
Ben bunları yapmasalarda yatağımı veririm
+2
Kahvedesu
(11.10.25)
Çiçek gelse bile bakmayı beceremiyorum bi fesleğenim vardı kuruttum.
Parfüm getirirse mutlu olurum.
Yiyecek olarak fıstıklı baklava gelirse mutlu olurum. Ama kalitesiz yerlerden alınmış çamur gibi baklava olmayacak.
Kaliteli lokum ve çikolata da olabilir.
+1
tabudeviren
(11.10.25)
çiçek iyi fikir.

birileri bir eşya getirince genelde mutlu olmuyorum.
neden zahmet ettin, ne gerek vardı, bir sürü masraf yapmışsındır şeklinde bir anne çıkıyor içimden. layık görmüyorum belki de. basit bir şeyse de yine beğenmiyorum. boşuna çöp olacak evde diye.

çift olarak yaşadığımız eve bir arkadaşım ikili ve sevimli bardak getirmişti. biri 400 diğeri 500cl miydi neydi. arada bir bira içerken onları kullanıyorduk güzel andım o arkadaşı. sevimli bir hediyeydi ve insanı borç altında hissetirmiyor da. çok yer işgal etmeyecek bir saksı çiçeğine de mutlu olurdum. büyük çiçek herkese gitmez, evinde yer yoksa zülum olur.
0
biseysorcaktim
(11.10.25)
Birinci sınıf inanılmaz kaliteli bir baklava ve ya bu kalitede bir tatlı.
Hiç görmediğim göremeyeceğim nadide bir hediyelik olabilir
Güzel çiçekleri açmış saksılı bir çiçek
0
pislick0
(11.10.25)
güleryüz ve huzur getirsin başka şey istemem.

gerçekten getirse ne getirmese ne yani.
+3
gurur
(11.10.25)
Kaliteli malzemeden (cam, ahşap, mermer, kemik, bronz, prinç, titanyum veya bunların karışımı), seri üretim olmayan, mümkünse ilerde antika değeri olabilecek bir koleksiyon parçası olan küçük obje, vazo, kutu, ufak mobilya, alkol bardağı/kadehi, sofra malzemesi vs. alsam çok sevinirdim. Çok spesifik oldu sanırım.
0
akhenaten
(11.10.25)
Bana yakın arkadaşım bir kere doğum günü hediyesi olarak saksıda biber hediye etmişti canlı bir bitkinin hediye olarak gelmesi gerçekten şahane bir şey çok mutlu olmuştum.
Ev bitkisi hediye gelse çok mutlu olurdum ben de.
Farklı tasarımlarda kupa bardakları çok sevdiğimi bilen arkadaşlarım bana kupa bardak da hediye ediyorlar bu da çok hoşuma gider.
Evde kokteyl denemeleri yapmayı sevdiğim için şık içki bardakları hediye gelse çok hoşuma giderdi.
Bir kere televizyon battaniyesi hediye gelmişti o da hoştu.
0
mutekebbir
(12.10.25)
Biraz kimin geldiği de önemli. Sadece kendisi bile en büyük hediye olabilir. Aranızdaki yakınlığa ve ilişkiye de bağlı.

Çoğu zaman misafir gelmemesi daha iyi +1
Dışarda bir yere davet etmesi daha makbul. Veya tatil hediye etsin ne bilim :)

Benim ihtiyacım olan şeyleri bilip getirmeleri de makbule geçebilir. Materyal şeylere pek ihtiyacım olmuyor. Çiçek bitki vs. de evde sevmem. (doğada severim, doğaya götürsün mesela?) Belki bazı ev gereçlerinin daha iyisi olabilir. Yediğim spesifik şeylerle alakali birşey de olabilir.
+1
ermanen
(12.10.25)
Hediye getirmemesi, getirecekse de ya işime çok yarayacak bir materyal tercihimdir. Bunun dışında eşya/bitki/vazo tarzı şeyleri mümkün olan en kısa sürede sağa sola bağışlamayı tercih ediyorum. Gereksiz eşyalardan kurtulmak için evin 2/3'ünü attım.
0
rakicandir
(12.10.25)
Evde bitki konseptini hiç sevmediğim için böyle bir hediye gelse üzülürdüm napıcam bunu şimdi diye.

Onun dışında kahve fincanına okeyim ya her zaman kullanılıyor, çok işlevsel bir hediye, evde fazlası hiçbir zaman sorun çıkarmaz. Saçma sapan esprili bi şey olmadıktan sonra fincan iyidir
0
nundu
(12.10.25)
Misafirliğe gelecek olanlara bana güzel yazan eşantiyon kalem, defter, ajanda; ilginç tasarımlı kupa bardak getirin diyorum. Söyleyince biraz yüzsüzlük gibi oluyor (:D) ama istediğim şeyler ya ücretsiz ya da ucuz. Misafirliğe gidiyorsam genelde küçük bir mutfak eşyası veya iyi bir pastaneden duruma göre bir şeyler alıyorum. Evde pet besleniyorsa ona da ödül maması götürüyorum.
0
gnosis
(12.10.25)
Oğluma oyuncak getirilince mutlu oluyorum, bana bir şişe güzel bir içki gelirse seviniyorum :)
0
kimlanbu
(12.10.25)
sarı kız.
0
Hallegadola
(13.10.25)
(9)

sosyal medyada trend olmuş kalıplar

tabudeviren
- benim bilmem ne bilmem ne yapmam şaka mı - C2 seviye oyun bağımlılığı- senin nezdinde makul bir zemin oturmak zorunda değil - ikimizin şarkısıydı şimdi dinleme çocuğun uyanırgibi gibi... neler var başka?
- benim bilmem ne bilmem ne yapmam şaka mı
- C2 seviye oyun bağımlılığı
- senin nezdinde makul bir zemin oturmak zorunda değil
- ikimizin şarkısıydı şimdi dinleme çocuğun uyanır

gibi gibi... neler var başka?
0
tabudeviren
(09.10.25)
en ünlüsü ile baslayayim:
- amlarina koyayim onlarin cok ayip ediyorlar
- nereye sicacaklar?
- herkesin hayatina kimse karisamaz
- herkesin bir popisi vardir
- al kirdin kirdin
- salak yemin ederim gerizekali bu cocuk ya
- okumadim kardes durumumuz yoktu
- oglum bak git
- piston asagi indi
- dedeye sahip cikalim
- adnan sikisenses
- hepimiz ücgen seklinde birbirimize takicaz
- zakaliyim ama amele olucam
- beyin bedava ya bedava

gibi seyler mi acaba sordugunuz?
yazdiginiz 4 kalibi da ilk defa duydum bu arada.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.10.25)
Bu sey degil mi ya; ben
X olunca ben
X'i olmayan da ne biliiim... (x yapmayan da ne biliim...)
0
sey mi dostum
(10.10.25)
@konusma ben konusuyorum, sen alkışlarlayaşıyorum musun?
0
ruhlardan esinlenen karga
(10.10.25)
yemin edebilirim ama ispatlayamam.
+1
kumandanim
(10.10.25)
Seni x'te durduran ne oldu

Bir diziden çıkmış, ama izlemeyenler de denk geliyordur illa ki.
0
auroraaurora
(10.10.25)
Dun baska duyuruda lafi gecmisti oradan aklima geldi.

"adamı bırakır mısınız gözaltına alınmak istemiyor"
0
mbond
(10.10.25)
@konuşma ben konuşuyorum

hocam son 10 senedir internetsiz bir mağaradaydın yeni çıktın galiba, verdiğin örnekler 2010 civarı nostaljisi yarattı bünyede sdjdsj

soruya cevap olarak;

x yapmayan kendime erkeğim/kadınım demesin
Bi de mistik kelimesinin aşırı ve yersiz kullanımı var. Başıma gelen mistik olay vs diyorlar ama mistik de değil
0
nundu
(10.10.25)
@konusma gerçekten 2010'lar nostaljisi yaşattı. oğlum bak git'teki kafası yarılan çocuk, al kırdın kırdın'daki çocuk 30'lu yaşlarına gelmiştir herhalde. adnan s.kişenses öleli 12 yıl oldu.

ama instagram'da reels kaydırmıyorsanız sorulmak isteneni anlamamanız normal.

benim cevabım da türkçeyi yamultan salak saçma kalıplar.

beğendiği bir ürün görüp "keşke bundanım olsa"
ya da "bilmemne bilmemne olurken bendir" (bilmemne olurken ben böyle oluyorum anlamında). alıp bendiri kafasına geçirmek istersin.
0
kibritsuyu
(10.10.25)
haklisinizdir arkadaslar. magaradan cikmadim elbet, yani instagram'da reels de kaydiririm ama eksi sözlük ve duyuru disinda türkiye'den takip ettigim bir platform, haber kanali, gazete, gazeteci, siyasetci, futbolcu, yazar cizer, ünlü isim falan da yok. sifir. nil. algoritma böyle olunca karsima da düsmüyor türkiye icerigi. izledigim son türk dizisi 2012'de bitmis. o sebeple bunlara baya uzak kalmisim. neredeyse 18 senedir yurtdisinda olunca olabiliyor bunlar.
ama bence gene de kullanilir yani :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(10.10.25)
(10)

Bilgisayardan login olamayan bir tek ben miyim?

Mirket
SB
SB
0
Mirket
(06.10.25)
bilgisayardan sub-etha üzerinden giremiyorum. sözlük'te de benzer problemi yazan bazi suserler var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(06.10.25)
Bende sıkıntı yok.

Windows 11 - Edge tarayıcı
0
chicha_v2
(06.10.25)
gayet ekranin ortasinda?

ibb.co
0
bluelight
(06.10.25)
Mobilde bir sorun yok. Bilgisayarda şifreyi yazıp giriş yap deyince ‘Failed CSRF check!’ Diyor.
0
🌸Mirket
(06.10.25)
bende sorun yok.
0
ucurulmamak umidiyle
(06.10.25)
ben de bilgisayardan subetha üzerinden login olamıyorum. mobilde çalışıyor.
0
theseachange
(06.10.25)
reklam engelleyiciler ve 3. parti çerezleri engelleme ile ilgili olabilir, bende de sorun vardı ve çerezlere hem ekşide hem de duyuruda izin verdim halloldu
0
hoot
(06.10.25)
Siteye girmekte, soruları, cevapları görmekte bir sıkıntı yok. Login olunamıyor sadece.
0
🌸Mirket
(07.10.25)
Hem bilgisayarda hem mobilde opera tarayıcı kullanıyorum, ikisinden de giriş yapamadım. Şimdi bilgisayarda chrome'dan denedim giriş yapabildim. Opera ile ilgili (ya da onun reklam engellemesiyle ilgili) bir sorun olabilir.
0
nundu
(07.10.25)
bende de aynısı oluyordu. çerezleri önbelleği falan temizledim düzeldi.
0
archmeister8
(07.10.25)
(11)

Matematik öğretmeninin hakaret ederek zorbalaması

Sadece soruyorum
Herkese selamlar.Komşumum 7.sınıfa başlayan bir oğlu var, zaman zaman bize geliyor, matematik çalışıyoruz. Geçen sene 6.sınıfken de çalıştık biraz ama çocuğun anlamasında biraz zorluk var. 6.sınıfken de zaten ilkokul 3-4 seviyesinde idi. Kesirler konusunu uzun uzun çalıştık ama gerçekten mantığını a
Herkese selamlar.

Komşumum 7.sınıfa başlayan bir oğlu var, zaman zaman bize geliyor, matematik çalışıyoruz. Geçen sene 6.sınıfken de çalıştık biraz ama çocuğun anlamasında biraz zorluk var. 6.sınıfken de zaten ilkokul 3-4 seviyesinde idi. Kesirler konusunu uzun uzun çalıştık ama gerçekten mantığını anlamakta çok zorlanıyor ya da tam anlamadığım bi şekilde nasıl olsa yapamayacağım diye anlamayı denemiyor bile. Gerçekten birebir ilgilenilmesi gerekiyor, çok minik minik zorlamadan üstüne gitmeden korkutmadan anlatmak gerekiyor ancak o zaman yapabilmeye başlıyor.

Neyse bu sene de yeni bir matematik öğretmeni gelmiş, akılı tahtaya yansıttığı şeyleri defterinize yazın demiş, bizimki de yavaş yavaş yazıyor zaten zorlanıyor. Yazamadan sonraki sayfaya geçmiş birkaç defa. Öğretmen de zorbalamaya başlamış bizimkini. Neden yazmıyosun vs diye. Ama çocuk gerçekten saygısız bi çocuk değil, yapmadıysa gerçekten yapamadığı için yapmamıştır. Neyse en son da geçen gün çocuğa "geç arkaya defol git, bu ülkenin mühendislere ihtiyacı var, senin gibi boş beyinlilere değil" vs şeyler söylemiş. Çocuk bunu anlatmış annesine.

Bu durumda ne yapılabilir, öğretmenin üstüne gitmek ters mi teper yoksa üslubuna dikkat etmesini söylemeli mi ailesi. Müdüre vs gidip ya da en son meb şikayeti denenebilir mi?

Sonuçta çocuk yapamıyorsa notunu düşük girersin, çocuğa hakaret etmesini gerektirmez diye düşünüyorum, herkes matematik yağacak anlayacak diye bir kural mı var. Çocuk gerçekten anlamıyo çok zorlanıyo.
0
Sadece soruyorum
(01.10.25)
matematik ogretmeni ve mudur ile birlikte toplanti talep edecek aile, o da olmazsa meb muhtemelen. ogretmenin ustune gitmek daha ne kadar ters tepebilir yani hakaret etmis adam bir sonraki asama dovmesin diye mi suyuna gidecekler?
bununla birlikte anlattiginiz gibi ciddi bir ogrenme zorlugu varsa cocuga ihtiyaci olan ozel egitimi aldirmamak, gerekli sekilde yonlendirmemek ve bu sekilde devam etmesinde israr etmek cocugun iyiligine olmayabilir, onu da artik isin uzmanlari ile gorusmeleri gerekiyor. 7.sinif cocugunun 3.sinif seviyesinde diyorsunuz, uc bes sene sonra yasitlariyla universite sinavina girerse ne yapacak?
0
kassiopeia
(01.10.25)
öğrencinin yalan söylemediğinden eminseniz eğer öğretmenle muhatap olmayın, cimer'e şikayet dilekçesi yazın. il milli eğitimden müfettiş görevlendirirler. bir şey çıkmaz ama öğretmen bir daha uğraşmamak için davranışlarına dikkat eder.

onun dışında bulunduğunuz il veya ilçedeki milli eğitimin rehberlik araştırma merkezi (RAM) ile görüşün. çocuğun özel bir eğitime ihtiyacı varsa onlar hem yardımcı olurlar hem de yönlendirme yaparlar.
0
yemrem
(01.10.25)
kar tanesi olmaya gerek yok. Fen lisesinde, tıp fakültesinde hocaların basit bir soru bilemedik diye söylediklerini duysanız kalpten gidersiniz demek ki. Hocayla konuşun, durumunu söyleyin +1. Sizin komşunun çocuğu geride kalıyor diye tüm sınıf onun seviyesinde ders işleyemez, sizin çocuğun da bir günahı yok. Bence de çözüm özel eğitim
0
nundu
(01.10.25)
İdareye bildirin mutlaka. Bu ülkenin mühendislere ihtiyacı yok, bu ülkenin doğru düzgün insanlara ihtiyacı var. Klasik öğretmen malligi.

Peşin not: Öğretmenim.
0
sekizdokuzon
(01.10.25)
@nundu

biz zaten öğretmen bizim çocuğun seviyesine insin demiyoruz ki, hakaret etmesin diyoruz, bu kadarını da istemeye hakkımız var bence.
0
🌸Sadece soruyorum
(01.10.25)
müdürle konuşun durumu. hocayı da çağırır birlikte konuşursunuz. yok hoca ters yaparsa milli eğitime gidip şikayetinizi anlatırsınız. müfettiş atanır, çeki düzen verirler. ayrıca çocuk için de bir yol çizilebilir.

fen lisesinde ve tıp fakültesinde okuduğunu belirtme ihtiyacı duyarak "kar tanesi olmaya gerek yok" diye boş yapan arkadaşa iki laf etmek isterim. ben de söz işittim, hatta dayak da yedim. çoğu 80'li 90'lı tayfa böyle eğitim gördü belki de. bizler bunları yaşadık diye bu çocuğun ya da çocukların bunları yaşamasına gerek yok. tıpta basit şeyleri bilmeyip hocalarından laf yemen senin bilgisizliğin. buradaki çocuk özel bir çocuk olabilir o yüzden kendi yaşadığınız şeyleri örnek göstererek yorum yapmaya çalışmayın.
0
false pretension
(01.10.25)
Size şunu söyleyeyim: Yapacağınız şeyler karşılığında öğretmenin akıllanacağını düşünmeyin. Böyle karakterdeki insanlar uyarı ile, hafif ceza ile vs. akıllanmaz.

İlk okul 1. sınıftaki anım geldi aklıma. Hala unutmam 30 sene geçmiş üstünden. Sınıf öğretmeni sınıftaki bir kızı istisnasız her gün sopayla dövüyordu. Ne alıp veremediği vardı bilmiyorum ama adamın tipine baksan düzgün görünümlü biriydi ama her gün kızcağızı dövüyordu ve acımasızca. Bir gün annesiyle geldi çocuk sınıfa ve annesi çocuğun sırtındaki morlukları gösterek hocam etmeyin vs. dedi. Kızın annesi sınıftan çıkar çıkmaz adam sopaya sarılıp her zamankinden daha fazla dövzü kızı.

Uzun lafın kısası siz öğretmeni "evinden aldırsanız da :d" o adam çocuğa kinlenir daha fazlasını yapar. Bu aklınızda olsun.
0
himmet dayi
(01.10.25)
öğretmenle ilgili güzel öneriler verilmiş.

fakat bu çocuk muhtemelen hayatı boyunca buna benzer durumlarla hep karşılaşacak. hepsini bilmek ve çözmek mümkün değil. nasıl olur bilmiyorum ama bir psikolog-danışman vs. destek alarak ailenin çocuğun kendini yalnız ve çaresiz hissetmemesini sağlamaya çalışması gerekir. öğretmen gibi her gün gördüğü bir insan olmayabilir ama bu olaylarla baş edebilmeyi de öğrenmeli.
0
orpheus
(01.10.25)
gnosis +1 bu arada. Çocuğun bu tip durumlarla sağlıklı şekilde baş etmesi için ailenin ve çocuğun destek almaya başlaması lazım.
0
sekizdokuzon
(01.10.25)
Şikayet etseniz bile bunun sonuç vereceği mechul çünkü bu sebeple memuriyetten almayacaklar sonuçta. Müdürün, mudur yardimcisinin, rehberliğin arabulucu olduğu görüşmeler silsilesi yapmanız lazım.

Bazı öğretmenler böyle oluyor, kendi alisildik olanindan farklı davranan birini direkt kendine karşı bir şey yapıyor gibi görüyor. Açıklayınca tavır değiştirir değiştirmez bilinmez ama denemek önemli.
0
encokbenisevinnolur
(01.10.25)
oncelikle sen velisi olmadigin icin yapabileceklerin sinirli.
annesi/babasi ne diyor bu ise?

ben babasi olsam soyle yaparim:
"geç arkaya defol git, bu ülkenin mühendislere ihtiyacı var, senin gibi boş beyinlilere değil" sozu dogru mu ogrenirim okula gidip, hocam bu dogru mu derim, yok derse ok bizimki yanlis duymus herhalde derim, fazla ustelemem. ama sorgularim, tatli sert.
bir daha olursa, tekrar okula giderim, bu sefer hocayi sert uyaririm.
3. sefer tekrarlanirsa dalarim, artik kim kimi indirirse indirir. sonra da haliyle cocugu alirim okuldan.

bir de kar tanesi falan denmis, tip fakultesi falan filan. yaw tip fakultesi secilen bir sey. eger doktor olma yolundaysan ve calismiyorsan ya da kafan almiyorsa, laf yersin. sonucta doktor olacaksin insanlar sana canini emanet edecek.

ama subyana kimsenin hakaret etme hakki yok. 7. sinifa giden cocuk daha dal falan secmemis, belki de sanat sepet isleriyle ugrasacak, matematikte iyi olmak zorunda degil.
0
cooperr
(01.10.25)
(15)

Kaç montunuz var

arbre
2 tane varken 3. yü almak israf mı olur? Her yıl yeni mont alıyor musunuz?
2 tane varken 3. yü almak israf mı olur? Her yıl yeni mont alıyor musunuz?
-1
arbre
(28.09.25)
benim gibi düz erkek için gereksiz mesela. mevcut giydiğim yıpranana dek başka giymem. ama giyimine dikkat edenlere farklı alt üst kombinleri yapanlara gıpta ile bakarım. uzun lafın kısası israf olmaz ama diğerlerinin pabucu dama atılır diyorsan en azından ihtiyaç sahibi birine ver derim.
0
lazpalle
(28.09.25)
6 tane galiba. güzel bir şey görürsem alırım. eskileri de giyerim. hava soğukluğuna, yağışa ve kombinime göre değiştirerek...
0
art cat chocolate
(28.09.25)
Geçen sene 10 tane varmış. 6 tanesini attım. Bu yıl sadece bir tane alacağım.
0
kaptan maydanoz
(28.09.25)
30-40 arası.
0
gabe h coud
(28.09.25)
okuyunca bir gülme geldi. bende 20 tane var.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(28.09.25)
iki tane normal, bir tane de kara kışlık var.
0
sir gawain
(28.09.25)
1 palto, 1 kalın yağmurluk, 1 ince yağmurluk, 1 kot ceket, 1 kanvas ceket. Bana yetiyor bunlar.

Büdüt: 1 tane de sıkıştırılabilen pofidik mont var onu deprem çantasına koydum. Aktif kullanmıyorum yani.
0
peki madem
(28.09.25)
2 şişme, 3-4 kaşe (2 tane düğünlük gibi şık) 2 kısa pembe-bej 1 polarımsı 1 yağmurlukk 1 kkrem şu herkesin giydiği uzunlardan 2 siyah yarım bomber mı neydi adı. tabi bunların çoğu 10 sene + son dönemde(son 2 yıl) 2 tane aldım
0
eja
(28.09.25)
erkek
6
0
duyurukullanıcısı
(28.09.25)
2 tane biri softshell günlük,
diğeri 3 in 1 kar, kış, yağmur, soğuk için.
0
my fault
(28.09.25)
mevsimlikleri paltoları kabanları hepsini sayarsak 20'yi bulur
0
archmeister8
(29.09.25)
bende 2 tane kışlık mont var, birini yıkayıp kuruturken diğerini giyiyorum. 1 palto ve bi de yağmurluk mont var. hepsini 10 senedir kullanıyorum. hepsi de lazım ama benim için ihtiyacımı karşılayacak şekilde tam kararında olduğu için belki :)
0
truf
(29.09.25)
2 yun kaban
2 yagmurluk
3 sisme
2 mevsimlik
1 deri ceket
1 trenckot
1 kayak montu

bi 7-8 tane de elden cikarttigim var. bazisi nerdeyse 20 yillik, bazisi yepisyeni.

pantolonum daha azmis :D
0
taurina
(30.09.25)
siyah deri ceket
kayak montu
daha janti bir max and spencer mot
nautica yağmurluk var

en yenisi 5 senelik
0
rain when i die
(30.09.25)
Bir tane kalın kot ceket, bir tane de 5-6 yıl önce decathlon'dan aldığım spor mont var. 3 senedir Eskişehir kışını kot ceketle geçiriyorum, diğerini toplam üç defa giymişimdir bu sürede.

Mevsimlik olarak fermuarlı kapşonlularım var da onları saymıyorum, bir iki tane de onlardan vardır.
0
nundu
(30.09.25)
(5)

izmir datça güzergahında şuraya mutlaka uğranmalı denilesi yerler

nivoandmira
izmir-söke-milas-akyaka-marmaris-datça güzergahında manzarası güzel ve gitmekten keyif aldığınız yerler varsa paylaşabilir misiniz ?
izmir-söke-milas-akyaka-marmaris-datça güzergahında manzarası güzel ve gitmekten keyif aldığınız yerler varsa paylaşabilir misiniz ?
0
nivoandmira
(26.09.25)
antik kent seviyorsanız ve zamanınız varsa, milet-priene-didyma üçlüsüne bakabilirsiniz. Didyma, Didim'de apollo tapınağının olduğu yer. Diğer ikisi daha söke tarafında.

Bafa gölünün oralardan geçecekseniz oraya da bi bakabilirsiniz. Manzarası falan güzeldi ben son gördüğümde.

Yolun ilerisi konusunda çok bilgim yok.
0
nundu
(26.09.25)
Direk datçaya git. Marmaris datça yolu gayet güzel. Yoksa arada durup zaman kaybetmeye gerek yok.
0
mikahakkinen
(26.09.25)
Antik kent seviyosanız Milet Priene +1, Efes'i görmediyseniz Efes, ben yıllarca o bölgeden geçip gezmemiştim mesela.

10-15 sene önce Şirince derdim ama satıcılar. kalabalık vs biraz sevimsizleşti orası.

Milet yakınlarında Doğanbey köyü var, mutlaka demem elbette ama doğası, manzarası, havası çok hoş, birkaç seneye popülerleşip ikinci bir Şirince olabilir.

Akyaka'da Azmak nehri'nde bir mola verilebilir, buz gibi pırıl pırıl bir su, kısa bir nehir turu yapılabilir.

Marmaris Datça arası yol gerçekten muhteşem, 2021 yangınlarından sonra biraz iç acıtıcı ama önceki halini görmediyseniz hala çok güzel, Marmaris'in o taraflarında çok güzel koylar var ama hangi birini tavsiye edeyim, Bördübet bir cennetti mesela ama yangınlardan sonra görmedim.

İyi yolculuklar, hiç bir yere uğramasanız sadece etrafı izleyerek gitseniz de çok zevkli bir yol.
0
(26.09.25)
gokova akbuk koyu, sirince mat köyu
0
ala09
(26.09.25)
marmaris - söğüt. manzarası ve denizi çok iyi.
0
sir gawain
(26.09.25)
(15)

Kalitelisini tüketmek gereken ürünler

sekizdokuzon
Bu listeye en son yoğurt, peynir ve zeytini aldım. Sizce ucuzu tuketilmeyen, parası neyse verip alınması gereken şeyler nelerdir?Teşekkürler.
Bu listeye en son yoğurt, peynir ve zeytini aldım. Sizce ucuzu tuketilmeyen, parası neyse verip alınması gereken şeyler nelerdir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(25.09.25)
Kozmetik
İç çamaşırı
Ped
0
mutekebbir
(25.09.25)
bütün hayvansal gidalar. et, süt, yogurt, yumurta, tereyagi, peynir.
sebze meyveyi yetistiriyorlar, bir sürü ilac atiyorlar.
sonra bu elmalarin en kalitesizleri toplaniyor, bunlardan hayvan yemi yapiliyor veya hayvana direkt veriliyor.sen günde iki tane elma yiyorsun ama inek günde 30 tane elma yiyor. üstüne bir de ilac veriliyor inege. yok antibiyotigi, yok parazit hapi bilmemnesi.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(25.09.25)
Mümkün mertebe herşeyin bir tık iyisini almaya çalışıyorum.
Su diyebiliriz
Nemlendirici krem filan
Şampuan
Kıyafet
Sebze meyve
0
kararsızataletfilozofu
(25.09.25)
zeytinyağı, taze balık, ayakkabı, dişçi hizmeti, yatak
0
black holes in the sky
(25.09.25)
tuvalet kağıdı olabilir. 3 katlılar bile ince geliyor artık. eskiden 2 kat yeterdi.
0
nothing in my way
(25.09.25)
Ucuzunun tüketilebileceği ürünleri yazmak daha mantıklı geldi.
Çöp poşeti, vantilatör, çekiç, araba yıkatma.
0
gabe h coud
(25.09.25)
Ben 20 seneden beri foça yoğurttan başka yoğurt yemem. Ayrıca sadece soğuk sıkım zeytinyağı kullanılır bizim evde. Köyden alınıyor.

Ama abur cubur konusunda BİMciyim, A101ciyim. O BİM pastasının yerini hiçbir pasta alamaz. Bim kazandibisinin yeri başkadır.
0
Batuhanolabilir
(25.09.25)
@Batuhanolabilir ben de peynir helvası seviyordum bim'in ama kaldırmışlar:( hiçbirinde yok.
0
nothing in my way
(25.09.25)
Her şey. Tabii bazı şeyleri evde yapmak satın almaktan çok daha pahalıya geldiği için evde yapmayıp satın almayı tercih ediyorum, bu aralar marketlerde tabure minderleri satılıyor mesela, evde yapmam çok mümkün ama çok daha pahalıya gelir... ya da gidiyorum pamuk saten kumaştan yastık kılıfı alıyorum tanesi 62,5 liraya geliyor. Ucuza bile geliyor kaliteli şeyler.
0
muhayyer divan
(25.09.25)
zeytinyağının da pahalısında sahte ya da daha düşük çıkabiliyor. bence pahalı ve belli kalitenin üstü diye gözü kapalı bakmamak lazım.
Bir süredir kıyafette ucuza geçtim.

kenara para ayırmayı daha öncelikli buluyorum. dolar bu kadar yüksek değilken halılara merakım vardı. Normal saray halının 4m²'si 500-1000 tl arasında değişirken 5-6 bin TL'lik halılara bakıyordum. kesinlikle param olsa alırdım. o sırada komple ev dizdiğim için alamadım. ama sarayın güzel eski seri modellerini bulup aldım.
bazı mobilyalarda yine paraya kıyardım.

peynir konusunda bulduğum iyi peynirleri denerim, seversem Daha alırım.

teknolojik ürünlere çok para harcarım ama normal insanlar gibi işlemci ekran kartı değil de Fare klavye monitör ve hoparlörlere akranlarıma göre epey fazla harcamışımdır
0
hoot
(26.09.25)
Bu konudaki fix cevabım tuvalet kağıdıdır.

Çok çok zor durumda değilsem tuvalet kağıdında paraya kıyıp iyi bir şey alırım
0
nundu
(26.09.25)
Tuvalet kagidi +100
Cop poseti +50
Zeytinyagi konusunda pahali olsa da kalitesiz olabiliyor hoop +100
Kozmetik urunler.
0
sey mi dostum
(26.09.25)
wc kagidi ilk 10uma girmez saman rengi wc kagidi gordu bu gozler sagliksiz bir sey olmadigi icin(hatta beyazdan daha saglikli)tahammul edilir.
ama gida urunleri+1 zeytinyagi, peynir, nar eksisi, kuruyemis, kahve ilgi alanlarim. ama trde en zorlandigim sey iyi tatli. %90i yapay
ic camasir yazmislar kotusune dayanamam ne kendimde ne baskasinda.
kozmetik de ilk 5e girmez hepimiz bi pantene bi elidor gecmisimiz vardir. iyi urun diye aldiklari sey urban sampuan marseille sabun isana krem falan. gerek yok
0
ala09
(26.09.25)
ayakkabı, terlik ve sabun, asla taviz vermem. en iyisini kullanırım.
0
zeleno
(26.09.25)
içki.

ucuzunun ertesi sabahı kötüdür.
0
yurtsuz john
(26.09.25)
(9)

memurlara öğle yemeği ücreti nasıl ödenir

cccbehzatccc
maaşın içinde mi ayrı bir öğle yemeği kalemi var mı yoksa ticket mı ki sanmıyorum.çok merak ettim :)
maaşın içinde mi ayrı bir öğle yemeği kalemi var mı yoksa ticket mı ki sanmıyorum.çok merak ettim :)
0
cccbehzatccc
(25.09.25)
memurlara yemek parası verilmiyor çok basit. sadece maaş. hatta ve hatta kendileri yemek parası ödüyor ilgili yerdeki yemekhaneden yerse. ama bir miktarını devlet karşılıyor. ama her devlet kurumunda da yemek yok.
0
jelly bear
(25.09.25)
babam devlet okulunda öğretmen yıllardır. Yemek işini kendi cebinden hallediyor zaten okulun yemekhanesi falan yok düz ilkokul.

Ben doktorum, üniversitenin hastane yemekhanesi ücretsiz. Maaştan bir kesinti yapılmıyor bildiğim kadarıyla bununla ilgili. Yapılıyorsa da çok minimal öğün başı 10 lira vs olabilir.

Kurum memurlarını bilmiyorum, bazılarında yemekhane oluyor ama ücret kısmını nasıl yapıyorlar hiç konuşmadım.

Yani memurdan memura değişmekle beraber, yemek ücreti diye bir ödeme yok
0
nundu
(25.09.25)
yemekhane var ise 60 70 lira gibi bir yemek ücreti oluyor. yok ise kendi başının çaresine bakıyorsun ekstra bir ücret yok
0
belkider
(25.09.25)
Bizde herhangi bir yemek ücreti yok. Fakülte dağ başında olduğundan yemekhane de yok. Kantin ya da çevredeki esnaftan yemek yiyoruz.
0
gnosis
(25.09.25)
Meskun mahal dışı, evine gidip ya da dışarı çıkıp bir yerde yeme imkanı bulunmayan dağ başı yerdeki memurlara veya, nöbet, vardiya vb nedenle dışarı çıkıp yemesi veya yemek molası vermesi mümkün olmayan memurlara özel bir kanuna istinaden yemek çıkarılır.

Onun dışındaki herkes cepten yer.
0
Mirket
(25.09.25)
Verilmiyor efem.
0
narod
(25.09.25)
ne öğle yemeği ya öyle bir ödeme falan yok. sadece ceza infaz kurumunda çalışan memurlara öğlen mahkumlara çıkandan veriliyor. diğer tüm memurlara yemek yok.
0
mikahakkinen
(25.09.25)
Bize de yemek ücreti verilmiyor hatta biz cebimizden veriyoruz. Bir kısmını devlet karşılıyor olsa gerek, geçen sene mi evvelki sene mi ne günlük 90 lira veriyorduk.
0
muhayyer divan
(26.09.25)
eğer ki kurumun yemekhanesi var ise maaşa ek olarak katkı gelir. atıyorum 100 tl gibi. o para kurumdan yemek firmasına direkt gidendir. yemeğin maaliyetine göre üstünü memur karşılar.

kesinlikle nakdi, ayni, ticket vs şekilde verilemez. Hepsi zimmet olarak oalrak geri döner yoksa.
0
renegade
(26.09.25)
(5)

S24 ultra nasıl bir telefon? Memnun olan var mı, önerir misiniz?

su eve bi peynir alamadin diyen fare
Önceligim kaliteli fotoğraf ve şarj konusu.Fotoğraf kalitesi çok iyi olduğu için s24 ultra diye düşünüyorum ama şarj konusunu bilemiyorum. Kullanan varsa yazabilir mi artısı eksisi?
Önceligim kaliteli fotoğraf ve şarj konusu.
Fotoğraf kalitesi çok iyi olduğu için s24 ultra diye düşünüyorum ama şarj konusunu bilemiyorum. Kullanan varsa yazabilir mi artısı eksisi?
0
su eve bi peynir alamadin diyen fare
(25.09.25)
ben kullanıyorum. %80e kadar şarj ediyorum akşama kadar götürüyor.
0
inheritance
(25.09.25)
ilk çıktığı günden beri kullanıyorum çok memnunum. Geceden şarja takıp sabah 100 ile çıkıyorum, telefonu çok aktif kullanıyorum ona rağmen geceye kadar idare ediyor hiç şarj etmesem de
0
nundu
(25.09.25)
Kullanıyorum memnunum fakat önceliğiniz kamera ve şarj ise Xiaomi 15 Ultra alın.

Xiaomi 15T Pro veya Honor Magic7 Pro a da bakılabilir.

Telefon kıyaslamalarınızı buradan: www.gsmarena.com
Veya buradan: www.epey.com

Kamera kıyaslamalarınızı da buradan: www.dxomark.com

Yapabilirsiniz.
0
ananiyimioguz
(25.09.25)
Androidde samsungdan başka bir şey almam. Başka marka alan tanıdıklarım hep bir şeylerden şikayetçi.

S24 kullanıyorum. Güzel ama s25in kamerasını inceledim o daha güzeldi. Yeni modellere baktınız mı? Prosu da var.
0
ekşi duyuru sever
(25.09.25)
ben kullanıyorum. kamera kısmı biraz kararsız.ama şarjı şahane. en meşgul senaryoda bile bir günü çıkaracağını düşünebilirsin
0
kel aynak kusu
(26.09.25)
(32)

Anneniz eve çocuğa bakmaya geliyor, eşiniz şu cümleyi kuruyor ne dersiniz?

mahmuttt
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için. Sabah siz de karı
Önceden eşiniz (kadın) gribal hasta. çocuğuna da hastalığa bulaştırmış sonra size de bulaştırıyor ve ailece hasta oluyorsunuz. Sonra çocuktan bakıcı olan babaanneye hastalık geçiyor babaanne sabah kalktığında durumu fark ediyor, ve size geliyor. her zamanki gibi çocuğa bakmak için.

Sabah siz de karı koca iş için evden çıkarken eşiniz annenize gayet normal sakin bir ton üslupla diyor ki:

“ Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın ”

Bu cümle normal bir cümle mi? 65 yaş üstü evdekilerden dolayı grip bulaşmış yine de sabah gelip torununa bakmaya gelen bir kadına sabah çocuğu teslim ederken söylenecek bir cümle mi sizce tamamen objektif fikrinizi ve yorumlarınızı merak ediyorum.

ve bu cümle karşısında annem kırılarak gideyim o zaman ben diyor.


Çok teşekkürler.
0
mahmuttt
(25.09.25)
ben er kişiyim. eşiniz gayet normal bir cümle kurmuş. annenizin hastalığını fark ettikten sonra sizi arayıp gelmiyim çocuğu hasta ederim demeliydi. 65 yaş üstü insanlardan artık çok sıkıldım, hepsi çocuk gibi. anam babam kaynanam kayınpederim sürekli salak salak işler yapıyorlar. bir tane de tepemizde var 20 senedir anamızı ağlattı.
0
mikahakkinen
(25.09.25)
@mikahakkinen Hocam yanlış anlama ama eşin senin yanında annene keşke söyleseydin çocuğu başkasına bırakırdık bu da çocuk sonuçta Diyerek Suçlu hissettirecek şekilde cümle kuruyorsa bir de kadincagiz hastalığı eşinden kapmış yani ona rağmen sabahın köründe gelip çocuğa bakmaya geliyor. Bir erkek, bir oğul da orada Eşinin bu cümlesinden rahatsızlık duymuyorsa hanımcıdan çok hanım olmuştur bence.
0
🌸mahmuttt
(25.09.25)
yorumlar kafayı kıracak cinsten maalesef. Noktasız virgülsüz haksız eşiniz. Ayıp ya kadının ne mecburiyeti var çocuklara bakmaya yaşlı kadın kendinden vererek yapıyor bunu çok zor bir şey çocuk bakmak o yaşta. Ayriyeten ilk bulaştıran da kendisi. Anenniz bir daha gelmesin kendisi baksın o halde.
0
biravekahve
(25.09.25)
Burada çoğunlukla hayatı sadece kedi bakmak olan insanlar var. O yüzden sağlıklı yorum beklemek yanlış olur bu arkadaşlardan.
Anneniz sizin sorumluluğunuzda olan çocuğunuz için zahmet edip geliyor, ne olursa olsun insan bu şekilde bir yaklaşımda bulunmaz. Bir sözü söylemenin 40 yolu vardır. Eminim ki eşiniz bunu sakin bir tonla söylemiş ise de pek iyi niyetle söylediğini düşünmüyorum. “E bu da çocuk sınıfta” bu söz iyi niyetle söylenen bir şey değil… karşındaki kadın aptal mı? Bilmiyor mu neyin ne olduğunu da sanki çocuğuymuş gibi insanı kırıcı ve rencide edici şekilde konuşuyor.

Sakin konuşması önemli değil ki kadınlar çok iyi bir manipulasyon ustası. Sakin sakin giydirir lafi. O yüzden annenize de söyleyin bir daha gelip emek vermesin. Değmez çünkü, gerçekten kıymet bilinmiyor. Yazık kadına.
0
dedeminhirkasi
(25.09.25)
hastalığı yayan eşiniz. bir de utanmadan annenizi suçluyor. eşiniz haksız.
0
archmeister8
(25.09.25)
bu cümle aklıma gelse bile söyleyemzdim sanırım. eğer kayınvalideme böyle bir şey söylesem kendi annem gelir beni döverdi.

bağışıklık geliştirmiştir zaten tekrar aynı hastalığı geçireceğini düşünmüyorum bebeğin.

eşiniz haksız üzgünüm
0
Hallegadola
(25.09.25)
İkisi de haklı ikisi de haksız.
Annen hasta hasta çocuğa bakmaya gelmemeliydi en azından hastayım diye haber vermeliydi. Çocuğa tekrar bulaşabilir.
Karın da annen gelse bile bir şey söylememeli kadın gelmiş artık sonuçta. Bir de sizin çocuğunuza bakmaya geliyor.
İkisi de haksız ya. Bu yüzden çocuğuma bakıcı bakıyor işte kaynanaya baktırınca sorun oluyor.
0
yenibirgüzelnick
(25.09.25)
@mahmutt görüş sormuşsun cevap vermişim. sana katılmak zorunda mıyım? neden beni yargılayıp hanımcı diyorsun? altına not olarak sadece benim görüşüme katılanlar yazsın diye not düş seni haksız bulanlar yazmasın. ayrıca hanımcı falan değilim. eğer çocuk hastalık kapacaksa anamı da kırarım eşimi de. artık toplum olarak şu duygusallığı bırakalım. analarımız alınacaksa alınsın gençler, olay eşinizi korumak değil. türk toplumunda analar oğullarının bir aile kurduğunu ve farklı bir birey olduğunu anlayamıyor. benim yorumlarım hoşuna gitmediyse benim hanımcılığıma değil kendi ana kuzuluğuna bak. hiç bir şey küçük bir çocuğun ateşlenip rahatsızlanmasından önemli değil. benim için.
+1
mikahakkinen
(25.09.25)
biravekahve & archmeister8 +1

tamamen bu. üstüne bir şey söylenmez.
0
MtKrt
(25.09.25)
Gelinin kaynanaya bu söylediği laf pek masum degil. Ancak bence bir erkek gelin kaynana arasındaki her lafa karışmamali. Senin eşin ve annen arasında artık her ne sorun varsa senin bu işin altından kalkacak bir olgunlukta olduğunu zannetmiyorum.

Ayrıca soru sormuşsun, cevap veren ilk adamın verdiği cevap senin düşündüğünden farklı diye bir de ona sataşıyorsun.
Öyle yapacaksan baştan söyle "sadece bu şekil düşünenler cevap versin" diye
0
abelardo
(25.09.25)
eşiniz saçmalamış. hem kendisinden bulaşıyor hem de bunu söylüyor. öteki türlü olsa yani anneniz başka yerden taşıyıp gelse anlaşılır ama bu olmamış.
0
elektr10
(25.09.25)
İkinci cevaptan aslında milletin görüşünü merak etmediğin, kendi fikrine katılacak fikir ortakları aradığın anlaşılıyor. Aksi yönde fikir veren birine de aklın sıra hakaret ediyorsun (hanımcıdan çok hanım olmuştur). Yani o da hakaret değil de işte (kadın olmak niye hakaret olsun), neyse.

Evet, eşin annene ayıp etmiş. Umarım mutlusundur bunu duyduğun için.
0
himmet dayi
(25.09.25)
kadının kurduğu cümlede bi anormallik göremedim. annenin kırılası gelmiş.
0
elorelia
(25.09.25)
Bu duyuruya @dedemin dediği gibi kedici kadınlar toplanır birazdan…
@dedem ve Mahmut +10
0
tahirkemalbozoglu
(25.09.25)
ne dediğinden çok nasıl dediği de önemli. yanlış üslup doğru sözün celladıdır.
0
i'm gonna start a revolution from my bed
(25.09.25)
gayet normal bir cümle. bunu bu kadar büyütmek çok ama çok gereksiz.
0
biergarten
(25.09.25)
Eşin çocuk için endişelenmis. Anan çocuğu düşünüyorum derken çocuğun sağlığını değil yemesini, bokunu temizlemesini düşünmüş. Eşin çocuğa hastalik gecirdi diye bir sey yok cahil misin nesin? Ayni evdesiniz ne bekliyonuz? Cocunna sonra banna bulastiriyor demissin... Karantina odaniz vardi da karin bu odadan kacip yuzunuze mu tükürdü hasta olun diye? Eşin hakli, evin erkegi ana kuzusu ezik gibi davraniyor. Anan alingan. Çocuğu düşündüğü yok. Çocuğun sağlığı büyüktür yemesi icmesi tuvaletinin temizlenmesinden.
+1
Shepard
(25.09.25)
yanıtları okumadım, nazik bir şekilde konuşmuş eşiniz ve hiç sorun yok söylediğinde.
0
deartheodosia
(25.09.25)
yanıtları şimdi okudum, inanılmaz cidden. benim anladığım yorulmasını istememiş annenizin ve kibarca keşke siz de dinlenseydiniz, yorulmazdınız anlamı oldu.
+1
deartheodosia
(25.09.25)
Bunları evlenmeden önce düşünmek, gözlemlemek lazımdı. Hatta kendisinden hoşlanmadan önce. Yoksa sırf güzellikse kriter ohoooo neler var. Ama aile kurmak için kişinin değer yargılarını gözlemlemek lazım, benim kurmak istediğim aile yapısına uygun bir kişiliğe sahip mi değil mi diye düşünmek lazım. Lazım da lazım. Çok kıllı tüylü işler ya. Yaşasın bekarlık.
0
Batuhanolabilir
(25.09.25)
Bence eşin bebek için endişelenerek anne içgüdüsü ile söylemiş, senin kendini annenin yerine koyup fazla empati yapıp annen adına eşinle tartışman doğru değil. Bence eşine "sen anneme ayıp ettin" diye yüklenmen doğru değil, o da bir anne sonuçta. Senin annen de keşke haber verseydi çünkü kendisine de yazık, hasta hasta nasıl çocukla uğraşcak. Ama bu hikayede kimsenin kötü niyetli olmadığı belli.

Yorumlarda millete hanımcı/hanım diye hakaret etmen zaten senin eşine karşı nazik olmayan biri olduğunu gösteriyor. Biz sana ne desek boş. Burda sana eşin şöyle haksız böyle haksız diyenler olmuş, bu sana ne kazandırıyor ki? Evlilik haklı-haksız davası ile yürümüyor bence.
0
Sadece soruyorum
(25.09.25)
İyi niyetli söylediğini düşünmüyorum. Sadece çocuğa hastalık bulaştıracaksın diyemediği için sen de yorulmazdın kısmını ekliyor. Hata eşinle sende. Evde hasta varken +65 kadını çocuğa baktırmak için çağırmışsınız. Hastalığın babaanneye bulaşması sorun değilken çocuğuna bulaşması sorun olmuş. Çocuk da yaşlı da hastalıklara karşı korunmalı.
+1
boyalı kuş
(25.09.25)
çocuğa zaten bulaşmışsa neden bir daha çocuğa hastalık bulaşmasın diyor? acaba burayı yanlış mı aktardın?

çocuk hasta değilse ve annen hasta hasta geldiyse kusura bakma eşin haklı. kimse canından bir parçanın zarar görmesini istemez ve gerekirse başkalarını da kırar. ki kırıcı da davranmadı diyorsun.

çocuk hali hazırda hasta ise haksız, durduk yere çatası ve durumdan kendine hak çıkarası gelmiş. daha ne hasta olacak zaten, olmuş olan. okları annene çekmeye çalışmış gibi. hele bir de kendisinden bulaşmışsa.
0
nolmus yani
(25.09.25)
Eşin haklı, annen tipik türk yaşlısı, sen haksızsın.

Annene haksızlık bulamıyorum çünkü kendi gördüğü o yani gençliğinden beri. Gereksiz ve muhtemelen bilinçdışı bir altruistik şov yapmaya çalıştığı. Yani bilerek şov yapmıyor ama yetiştiği dönem itibariyle "Bakın hasta hasta çocuğa bakmaya geldim" bir güç gösterisi. Eşiniz haklı bir şekilde bunu engelleyince de kırılmış. Sen de burda ataerkil düzeni temsilen bulunan ve haksız olan tarafsın.

Çocuk iyileşmiş de olsa, şu an hasta da olsa viral yük sebebiyle annenin uzak durması gerekir. Eşini haksız bulanlar şaşırtmadı zaten.

Not: Erkeğim, hanımcıyım, bunun utanılacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.
+2
nundu
(25.09.25)
öncelikle "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta (hastalık bulaşmasın vs kastederek) sonra sen de yorulmazdın" cümlesindeki parantez içi sizin kendi yorumunuz.

esasında cümle şu şekilde: "Anne Keşke söyleseydin başka birini bulur bulurduk çocuğu ablama bırakırdık, hani bu da çocuk sonuçta sonra sen de yorulmazdın"
burada eşiniz "çocuk sonuçta" diyerek çocuğun karşısındakinin hasta olup olmadığına bakmaksızın merhamet etmeyeceğini ve hareketliliğine, koşturmasına, oyun oynamasına devam edeceğini kastetmiş olamaz mı?

ikinci olarak anneniz ve eşiniz yetişkin insanlar. ikisinin iletişim kurmak için size ihtiyacı yok. bu iletişimdeki üçüncü kişi olarak kendi kendinize rol biçmeyin. başkası adına konuşmayın, "bir erkek, bir oğul" olarak laf taşımayın. bırakın alınan alındıysa, alındığını ifade etsin. alınmasına sebep olan da ona göre tavır alsın.
0
tnz
(25.09.25)
eileengray +1

Shepard +1 (evet aynı evin içerisinde illaki bulaşır, bu bir suç değil)

mikahakkinen +1

deartheodosia +1

Sadece soruyorum +1

boyalı kuş +1

ay ne çok haklı var...

gayet normal bir cümle. gayet de kibarca söylemiş. alınmaya, kırılmaya, mağduriyet çıkarmaya yer arıyor bu erkek anaları.

eşinizden önce sizin söylemeniz lazımdı annenizi çok seviyorsanız. kaç yaşında kadın hasta hasta çocuk mu bakacak? utanmıyor musunuz bunu istemeye? hem çocuk için sorun hem de anneniz için.

eşiniz söyleyerek iyi etmiş. bir dahaki sefer hasta olduğunda gelmez. şimdi hastalık eşinizden bulaşmış olabilir ama yarın öbür gün anneniz başka yerden hastalık kapıp geldiğinde bu sefer o bulaştırmış olacak. hastayken hiçbir şekilde gelmemesi lazım. kimin bulaştırdığı önemli değil burada. çocuğu mümkün olduğunca korumanız lazım.

zeus bizi ana kuzusu erkeklerden korusun.
0
art cat chocolate
(25.09.25)
Bu cümleye kadın yazarlar normal , erkekler ise normal değil diyecektir.

Ben de normal olduğunu düşünmüyorum. Kırıcı şekilde söylenmese de babaanne hasta hasta gelmiş , gelir gelmez de bana göre söylenmesi hoş olmamış. Şöyle söylenebilirdi anne zahmet ettin keşke hastayım deseydin biz hallederdik, hasta hasta yorduk seni de şeklinde olabilirdi.Daha ilerisi sanki hoş olmamış. İşte çocuk da hasta vs.

Biraz bana kalırsa hesap sorma gibi olmuş.
0
drako
(25.09.25)
Tüm aileye grip bulaştıran kendisi iken, bence anneni bozmak için fırsat kollamış ve aradığı fırsat eline geçince yapıştırmış.
Annen bir daha çocuğa bakmaya gelmesin, karın da tüm maaşını bakıcıya verince aklı başına gelsin.
İyilikten maraz doğar.
0
dawsonscreek
(25.09.25)
Siz bu kadar elestirel yaklasacaginiz insanlarla niye evlenip bir de cocuk yapiyorsunuz? Kadin gayet normal bir sey soylemis.
0
ghilleinthemist
(25.09.25)
@tnz +1

Ben de okuduğumda "hasta hasta niye zahmet ettiniz, neticede çocuk bu, sizi yoracak" olarak anladım.

Ancak sonra yazdıklarını okuyunca eşinle bu konuda tartıştığını, hırsını alamayıp buraya olayı manipüle ederek yazdığını ve aklınca taraftar toplamaya çalıştığını anladım. Ne yapacaktın, verilen cevapları eşine gösterip "bak herkes seni haksız buldu" mu diyecektin. Böyle basit bir meseleyi bile çekişme haline getirip sosyal medyadan onay dilenmek, beklediği onay gelmeyince de agresifleşmek gerçekten acıklı bir durum.
+1
thracia
(25.09.25)
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, karınızı haklı bulacaktınız.
Çocuğa bakmaya gelen anneniz değil de bakıcı olsaydı, anneniz başka bir işe girişseydi (evi temizlemek gibi), karınızı haklı bulacaktınız.

Çocuğunuza artık lütfen kendiniz bakın ya da bakıcı tutun.
0
tiredofwaiting
(25.09.25)
eşiniz haksız. hastalık zaten sizden bulaşmış, kadıncağız hasta hasta gelmiş. muhtemelen çok da hasta değilmiş ki gelebilmiş. (ayakta atlatabilecek durumdaydı sanırım) bence yeniden bir bulaş olmazdı zaten herkes yeni atlatmış hastalığı. anneniz ben hastayım gelmeyim diyebilirdi ama dememiş. babaanne kırılmış. ben babaanneye üzüldüm şimdi.
0
exlibris
(25.09.25)
(8)

Doktorlarımızın mutlu olması için ne olması gerekir?

ekşi duyuru üyesi
Karşılıklı empati yapabilmek için bu soruyu soruyorum. Buna benzer durumları defa defa yaşadım ve hep birlikte değerlendirelim istiyorum.Devlet hastanesine gittim. Randevusuz hasta alınmıyor ve sistemde randevu aralıkları 10 dakika görünüyor. Yani hasta başına 10 dakika süre düşüyor.Gittiğim doktor
Karşılıklı empati yapabilmek için bu soruyu soruyorum. Buna benzer durumları defa defa yaşadım ve hep birlikte değerlendirelim istiyorum.

Devlet hastanesine gittim. Randevusuz hasta alınmıyor ve sistemde randevu aralıkları 10 dakika görünüyor. Yani hasta başına 10 dakika süre düşüyor.

Gittiğim doktor 30 yaşın altındadır. Odaya girdiğimde üzerinde hafif bir sinirlilik hali vardı. Konuşmaya çok fırsat vermeden ve anlatmaya çalıştıklarıma pek de kulak vermeden hızlı bir muayene yaptı, ilacı verdi, geçti. Girip çıkmam arasındaki süre 5 dakika bile yoktur. Bir şey anlatmaya çalışmasam o kadar bile sürmeyecekti ve farklı ilaçlar verecekti. Farklı ilaçlar verecek olması ciddi bir durum.

Gerçekten çözüm üretebilmek adına soruyorum. Doktorlarımızın mutlu olması için ve özenle çalışması için ne olması gerekiyor? Yetersiz muayenenin yükü sadece hastaya değil yine doktorlara ve tüm sağlık sistemine biniyor.

Lütfen alınganlık göstermeden durumu inceleyelim. Randevulu sistemde saatte 6, günde 50 hasta bakılıyor. Olması gereken 15-20 dakika geçmiş inceleme ama imkanlar buna yetmiyor. Yine de 8 dakika muayene 2 dakika dinlenme şeklinde bir çalışma gayet rahat değil mi? Sıcak yok, soğuk yok, kar-kış yok, bütün gün kimyasal solumak yok. Ofis ortamı, randevulu sistem. Pozitif taraflarını da biraz göremez miyiz?

Maaş desem, toplumun yarısından fazlası asgari ücret ve altında maaş ile geçinirken doktorlarımız asgari ücretin en az 4 katını kazanıyor. İstatistiksel olarak bu çok ciddi bir fark. Bu miktar yeterli gelmiyorsa sorun maddiyat dışında bir yerde olabilir mi?

Bir de şunu sormak istiyorum. Doktorlar olarak sağlık hizmetine ihtiyaç duyduklarında 3-4 dakika muayeneyi kendileri için yeterli görüyorlar mı? Aileleri, sevdikleri için 3-4 dakikada teşhis konulup ilaç yazılması onları rahatlatıyor mu?

Lütfen alınganlık göstermeden tarafsız cevaplamaya çalışalım. Taraflar birbirini anlasın ve herkesin mutlu olabilmesi için çözümler arayalım:

Doktorlarımızın topluma mutlu bir şekilde hizmet verebilmesi ve ilgili olabilmesi için ne olması gerekir?



*************************
CEVAPLAR ÜZERİNE EDİT:
*************************
1. Günde 50 hasta çok denilmiş.

- Bu sayıyı nasıl indirebiliriz? Tıp fakültelerinin sayısını iki katına çıkarıp daha fazla doktor yetiştirerek mi?

- Bir çok meslek gün içinde daha fazla sayıda insan ile muhatap olmayı gerektiriyor. Kimi mesleklerde de hayati tehlike söz konusu, asker, polis gibi. Her mesleğin kendi zorluğu varken pozitif taraflara odaklanmak daha iyi olmaz mı?

2. Asgari ücretin 4 katı çok ciddi bir meblağ olarak görülmemiş.

- Bence kazançları başka ülkelere göre değil de içinde yaşanılan topluma göre değerlendirmemiz gerekir. Almanya'da aylık net asgari ücret 1600 Euro civarıdır, ancak hemen herkes bu rakamın üzerinde kazanır. Doktor maaşları ise 3000 Euro'dan başlar. Bir beyin cerrahının 8000 Euro kazandığını duymuştum. Toplum olmak budur. Sadece kendi emeğini değerli görüp diğerlerini hafife almak değil.

3. "Doktorların yeterli network'ü var, o yüzden istedikleri gibi uzun uzun muayene olabiliyorlar." denmiş.

- Evet, doktorların başkalarına uygun gördüklerini kendilerinin kabul edemediğine dikkat çekmek istedim. Randevu süresi 10 dakika iken hastaya 2-3 dakika ayıran doktorlar var. Bu doktorlar hangi durumda 10 dakikanın 8-9 dakikasını insanlara ayırırlardı, hevesle çalışırlardı?

4. Sağlık sisteminin özelleşmesinden bahsedilmiş.

- Bu durumda özel hastanelere büyük bir koz vermiş olmuyor muyuz? Belirli bir kitlenin halkı sömürmesinin önüne nasıl geçeceğiz? Bu kesim topladığı parayla ne yapacak? İleri teknolojilere yatırım yapıp ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine mi yükseltecek?

- Bir memur veya özel sektör çalışanı her ay düzenli olarak 20.000TL ile 100.000TL arası bir miktarı vergi olarak ödüyorken, yılda 5-10 defa faydalanacağı sağlık hizmetleri için ayrı bir ücret ödemeli mi?

5. İçeri giren 10 hastadan 9'u çok mutsuz, sinirli, kaba tipler olarak tanımlanmış.

- Benimle birlikte sıra bekleyen insanlardan böyle bir izlenim edinmedim. Tersine, hemen hepsi doktorlara karşı saygılı. Acı çeken bir kişinin, bu acıyı çözebilecek kişiye aksi davranması tutarlı değil, hele 10'da 9'luk bir oranda. Böyle bir durum varsa belki de doktorların karşılama şekilleri buna sebep oluyordur.

- İnsanları bu şekilde görmek hatalı iletişime yol açar, mesleği daha da çekilmez yapar.
0
ekşi duyuru üyesi
(22.09.25)
Ön not: kendim de doktorum ama hasta görmeyen bir branştayım, polikliniğimiz yok. En son fakültede poliklinik gözlemi yaparken ortamda bulundum.

Kendin de dediğin gibi günde 50 farklı hastaya onar dakika ayırabiliyorsun. 50 farklı insanla muhatap olmak ve bunu kısa süreli bir şekilde yapmak, üstüne karşındaki insanlar hasta olduğu için genelde ekstra gergin olmalarına bağlı senin de gerilmen vs vs gibi durumlar var. Poliklinik dışında servisleri, nöbetleri, acilleri vs saymıyorum.

Doktorların hepsi mükemmel değil tabii ki ama çalışma şartlarına bağlı olarak performans düşüşü olduğu için size kötü anının denk gelmesi artıyor. Ayrıca istatistiki olarak anlamlı yüksek kazanmak (ki kazanılan para da atla deve değil günümüz şartlarında) ile çalışma şartlarının insani olması arasında fark var. Burda suç sizde de değil, doktorda da değil. Doktoru günde 50 farklı hastayla muhatap eden sistemde. İnsanla uğraşmak ile hasta insan ile uğraşmak arasında fark var. Bunu yaparken hastanın neyi olabilir diye uygun tetkikleri istemek, muayene etmek, aklından bin tane olasılık geçmesi gibi faktörler işin stresini artırıyor. 2 dakika konuştum 8 dakika muayene ettim gibi olmuyor her hasta. Kendini ve derdini basit cümlelerle ifade edemeyen kişilerin ağzından cımbızla bilgi almaya çalışmak bile 10 dakika sürüyor zaten

Son soruyla ilgili, doktorlar kendilerini ve yakınlarını sıra bekletmeden istediği doktora uzun uzun gösterecek networke sahip oluyorlar genelde. Mesleğin getirdiği o kadarlık bir avantaj olsun :)

Aklıma geldikçe ekleme yapa yapa yazdığım için biraz dağınık oldu paragraflar
0
nundu
(22.09.25)
Kendilerini bilmeleri gerekir. (bkz: kendini bilmek) bu da aile terbiyesi meselesi.

Şu sözlerim aşağılama gibi görünüyor fakat aşağılama değil, niyetim de o değil. Niyetim nelerin toplumu ne hale getirdiğini göstermek. Poliklinik şartlarında o doktorun, hastayı o an dinleyemeyecekse dinleyebileceği ana kadar kendini sakinleştirmek için uğraşması gerekir. Hiçbir hasta doktor tarafından ilgilenilmemeyi hatta yanlış ilaç reçete edilmesini hak etmez çünkü. O anki problemi kişisel ise bunu aşmayı öğrenmeden doktor olmuş olması büyük skandal. Kişisel değiş iş hayatına dair bir problemse bunun da hastayla alakası yok, yine büyük skandal. Nerden baksan doktorun egosuna çıkıyor yollar, skandala çıkıyor, aile terbiyesine gidip dayanıyor. Çünkü her gelen hasta öfkeyle gerilimle saçmalıkla gelmiyor. Bir başkasına olan öfkeyi sıradaki hastaya yansıtıyorsa yine skandal. Anlatabiliyor muyum? Anlatabiliyorum.

Hastaları konuşmuyoruz, bahsettiğin tarzda davranan doktorları konuşuyoruz, hiç az değiller. Aile hekimi olup yerinde bir gün bile bulamadığım aile hekimi gibi.
0
muhayyer divan
(22.09.25)
Ücretsiz sağlık hizmeti kalksa bu hastane rezilliği olmaz. Sağlık sistemi tamamen özelleştirilmeli.

Bedava eğitim, bedava sağlık hizmeti rezillikten başka bir şey değil.
0
runaway
(22.09.25)
@runaway

Sağlık ve eğitim bedava mı sence :)
0
muhayyer divan
(22.09.25)
bence doktorların mutlu olması için yapılacak bi şey yok, ülkede sadece ve sadece doktorların mutlu olacağı şeyi yapsan ve doktorlar da mutlu olmaya niyetli olsalar, içeri giren her 10 hastadan 9'u çok mutsuz, sinirli, çatacak yer arayan, sınır ihlali seven, kaba tipler olacakları için doktorlar 2 güne yine mutsuz olacaklar.

yani sorun doktorlarda değil, sorun ülkede, sorun herkeste. bu memlekette mutlu olabilmek için büyük çaba gerekiyor, herkesin o çabayı gösterecek yeri yok, o yüzden herkes mutsuz doktorlar fazla göze batıyor sadece niyeyse.

benim de gözüme pompacılar batıyor. iyi günler, kolay gelsin, teşekkürler falan diyorum hepsinin suratı 5 karış bana cevap vermiyorlar. pompacıların mutlu olması için ne lazım?
0
ofelia
(22.09.25)
Çoğu insan doktorlugu mevcut şartları gözeterek ya da düşünerek seçmiyor gibi geliyor bana. Unvan, issiz kalmazsın, maaşı iyi, itibar garanti gibi taraflarına cekiliyorlar, hakeza böyle olan başka meslekler de var da, diğer tarafını görünce is tuhaflasiyor sanırım kişiler için. Muhtemelen sinir bilmeyen insanlarla karşılaşınca işin can sıkıcı taraflarını fazla büyütmeye başlıyorlar diye düşünüyorum.

Aslında yaşadıkları yapısal sorunları hastalardan cikarmasalar gerisi gelir bence.

Sorun çalışma saatleri nöbet düzeni vs ise bunun muhatabı sağlık bakanlığı.

Sorun maaş vs ise bunun muhatabı sendika, meslek odasi ve/veya sağlık bakanlığı.

Sorun muayene süresi kisitliligi ise, kendileri hastalarla birlikte örgütlenip hukuki süreçler başlatabilirler.

Sorun bulunduğu yerdeki hasta profili vs ise yer değiştirebilir. Ya da yönetmeliği ayrıntılı bilmiyorum ama ücretsiz izin alabilir.

Ama ülkedeki neredeyse herkes gibi, kendi sıkıntısının acısını kendisinden daha kırılgan olanı sömürerek ya da ihmal ederek yaşamayı TERCİH ediyorlar, bunu yapmayanını tenzih ederim.
0
encokbenisevinnolur
(22.09.25)
Tüm cevapları okumadım ama doktorlar komplike vakalara yeterli zaman ayırabilmek için basit vakaları hızlıca görüyorlar. Aslında basit görünüp komplike ve sıkıntılı olanlar ne olacak derseniz. İnanın bunu o doktorlar da hastane idaresine söylüyor. Atlanan önemli bir tanı olursa da sistemin gereği bu, mecburlar.

Doktorları tamamen haklı görmüyorum ama yakın çevremin doktorlardan oluşması, kaba ve insancıl olmayanlar da dahil birçok karakterde doktorla birebir çalıştığım için çalışma şartlarının iyi olmadığını söyleyebilirim.

Doktorun tüm gün yapması gereken tek şey hasta bakmak değil. İdari, akademik,adli, eğitim, heyet, konsey, konsültasyon gibi başka görevleri de var. Bunları yaparken günde 50 tane de hasta bakacaksın deniyor. En az 10-20 hasta da randevusuz, tanıdık vasıtasıyla, idarenin talimatıyla ekleniyor bu listeye
Şehir hastaneleri hariç çoğu hastane donanım açısından yetersiz.

Sizi 2 dakika gören doktorun kalan 8 dakikada dinlendiğini düşünüyor olabilirsiniz. Şartlarının çok iyi olduğunu düşünerek çalışmaları için polyanna olmaları gerekiyor.
0
curukturpkokusu
(22.09.25)
Ayrıca doktor yakınıyım ve çoğunlukla ben veya yakınlarım da 3-4 dakikada muayene oluyoruz. Avrupadan bir doktoru bun sisteme yerleştirsen yarım saat içinde mavi ekran verir. Doktorlarımız toplumu, hastayı, hastalıkları iyi tanıyor. Ama akademik ve bilimsel çalışma bakımından yetersizler. Sistem buna zorluyor çünkü.
0
curukturpkokusu
(22.09.25)
(11)

Maçlarda basketbolcular mı daha çok yorulur futbolcular mı?

cccbehzatccc
Çenem düştü kusura bakmayın, kafa dağıtmaya çalışıyorum maç izlerken.Bu hafta 12 dev adam maçında spiker birkaç kere "oyuncular yoruldu" vurgusu yaptı. haklıydı da...bana göre basketbol sahası küçük, sürekli mola alıyolar ve futbola göre süre daha kısa. nasıl bu kadar yor4uldular anlamadım.futbolcul
Çenem düştü kusura bakmayın, kafa dağıtmaya çalışıyorum maç izlerken.
Bu hafta 12 dev adam maçında spiker birkaç kere "oyuncular yoruldu" vurgusu yaptı. haklıydı da...
bana göre basketbol sahası küçük, sürekli mola alıyolar ve futbola göre süre daha kısa. nasıl bu kadar yor4uldular anlamadım.
futbolcular bu kadar yamulmuyor; saha daha büyük süre uzun...
sizce hangisi daha yorucu?
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
tabiki futbolcular daha çok yorulur. benzer bir soruya daha önceden verdiğim cevabı yapıstırıyorum

www.eksiduyuru.com

seyahat ve statların dolmasını yukarıda yazmışlar zaten.
ben de şunu diyeyim. basketbolcular fiziksel olarak çok yorulmuyorlar. futboldaki gibi depar atmak yok. zaten basketbol sahası küçücük. oyun kurucular zaten 5 metre gitmiyor bile pota altına hiç girmedikleri için. pivotlar desen onlar da usul usul duruyor. yani futbol ve diğer branşlara kıyasla yorucu değil. yorulan olursa zaten kenara alınıyor, dinlenip tekrar oynuyor. bol bol mola ve 4 devre var zaten. dinlene dinlene oynuyorlar.
futboldaki kadar fiziksel mücadele yok, koşma yok, yere düşme yok, uzağa doğru top atmak yok.
0
abelardo
(18.09.25)
12 dev adam 2 güne bir maça çıktı ve sürekli yüksek tempoda oynadılar o sebepten yorgun dendi. Yani bunun tam bir ölçeri yok. Sürekli depar atan ve fiziksel mücahadeledeye giren futbolcularda iyi yoruluyordur. bisikletçiler 6 saat kesintisiz bisiklet sürüyor, bir f1 yarışçısı 1,5 saatte 5 kgya kadar kg verebiliyor. kimin daha çok yorulduğunu anlamak için kas ve kalp ritimlerine bakmak lazım. 40 dk kesintisiz basketbol oynayan basketçiyle defansta bekleyen futbolcu karşılaştırılırsa, basketbolcu daha çok yorulmuştur.
0
mikahakkinen
(18.09.25)
Basketbolcular 2 gün arayla maç yapabildiklerine göre futbolcular kadar yorulmuyorlar demek ki. Bununla birlikte oyun esnasında yapılan uzun koşular kısa sprintler patlayıcı güç uygulayarak yapılan hamleler molalar devre araları maruz kalınan darbeler ile tüm bu aerobik/anaerobik süreçler sonucunda vücudun aldığı hasarlar ve iyileşebilme (kas-sinir sistemi recovery'si boşalan glikojen rezervlerinin tekrar dolması vs.) süreçleri bilimsel olarak ölçülebilir ve programlar buna göre uygulanır, zaten bunlar ölçülemez olsa bu kadar sürdürülebilir olmazdı.

*Yukarıda yorgunluk ölçülemez gibi gibi bir cevap vardı biraz ona istinaden yazmıştım ama o cevap gitmiş havaya konuşmuş gibi olmayayım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.09.25)
forvet +1

basketbol, futbol kadar yorucu/yıpratıcı bir spor olsaydı 2 günde 1 maç yapmak mümkün olmazdı.

NBA'de bir takımın oynayacağı maç sayısı 110'a kadar çıkabiliyor. Bir sezon da 240 gün kadar sürüyor. Yani yaklaşık 2.2 günde bir maç yapıyorlar (en düşük ortalama bu tabii). Böyle bir tempo futbolda imkansız.

Örnek olarak şöyle bir sekans var normal sezonda:

i.imgur.com

1'er gün arayla maçlar. Bir tane maç var 2 gün ara girmiş. O maçtan sonra da ara yok, ertesi güne maç var. Böyle bir fikstürü bir futbol takımına göstersen oyuncuların hepsi emekliliğini ister.
0
himmet dayi
(19.09.25)
Basketbolcu. 2 günde maç yapmaları yorulmamaları değil, o kondüsyona sahip olmaları. Futbolcu istediği an aktif dinlenmeye geçebiliyor, baskette böyle bişey yok.
0
gobekliraki
(19.09.25)
basketbol; küçük saha uzun bacaklar vs futbol; uzun saha kısa bacaklar.
0
ground
(19.09.25)
Basketbolda ölü zaman yok, her oyuncu hem hücumda hem defansta aktif görev aldığı için yarı sahada bekleme durumu yok, her pozisyon sonunda bir o potaya bir bu potaya gidiyorsun. Futbolda üst beden çok hareketli değil genelde ama basketbolda hem bacaklar hem kollar durmadan hareket ediyor. Futbolcular çok zıplamıyor, basketbolda hemen her hücum/savunmada zıplaman ve sık sık yere düşmen gereken pozisyonlar oluyor. Ortalama 2 metrelik oyuncularla çarpışmalar da hiç az değil.

Box to box ortasahalar, git gel yapan kanat bekler daha çok yoruluyodur ama ortalama bir stoper, forvet vs o kadar yorulmuyordur maç içinde. Basketbolda her pozisyondaki oyuncular (30+ dakika alan) hep oyunun içindeler. Mola dediğiniz şeyde iki dakika kenarda oturuyorlar, ortalama bi futbol maçında da oyun zaten zırt pırt duruyor yani

edit: nba'de iki günde bir maç varken futbolda olmamasının pek çok sebebi var. NBA'de antrenman yok, darbeye bağlı sakatlık riski futbolda daha fazla (yorgunluktan bağımsız), NBA kapalı bir lig ve birkaç sakatlığı tolere edebilir, Futbolda yıldız bir oyuncunun sırf maç sayısı artsın diye eklenen önemsiz bir maçtaki sakatlığı daha az tolere edilebilir, futbol çimde oynanıyor ve çim bakımı daha uzun ve masraflı, salonda günde 20 maç yap istersen bir sorun olmaz vs vs.
0
nundu
(19.09.25)
tabi ki basketbol daha yorucu. istisnası bile yok.
0
duyuruuser
(19.09.25)
buna futbol diyen gamer filandır.
0
xu
(19.09.25)
futbol tabii ki. biri 100 metrede oynanıyor biri 25 metrede.
birinde mesafe kısa birinde mesafe uzun. futbolda asla 2 günde bir maç yapamazsın.
baskette yaparsın ama. basketbol 40 dk bin tane molası var. futbol 90 dk 1 tane molası var. basketbolda dokunmak bile yasak futbolda ağız burun kol bacak rahat kırılabiliyor.

basketbol diyen sırf oyuncular uzun diye diyor da futbolcularda hobbit degil sonucta
0
koela
(19.09.25)
Basketbol yorucudur
0
basond
(19.09.25)
(31)

Çevrenizde oyun oynayan yetişkinler var mı?

Gradient_tabanlı_mor
Benim çevremde pek yok. Duyunca şaşırdım. Çevrenizde oyun oynayan (günde 2 saat üstü) yetişkin, iş güç sahibi adamlar kadınlar var mı? Nasıl vakit bulunuyor ki.
Benim çevremde pek yok. Duyunca şaşırdım. Çevrenizde oyun oynayan (günde 2 saat üstü) yetişkin, iş güç sahibi adamlar kadınlar var mı? Nasıl vakit bulunuyor ki.
0
Gradient_tabanlı_mor
(18.09.25)
home office.

bir de herhangi bir seyi gercekten yapmak istiyorsan "zaman yok" diye bir sey yok. o zamani illa ki yaratiyorsun.
0
sonsuz
(18.09.25)
wc, servis, mola, yatak keyfi vs.

edit: sonsuz +1 istedikten sonra her şeye zaman var.
0
lazpalle
(18.09.25)
Ben varım, evet uzaktan çalışıyorum.
0
mirty
(18.09.25)
bu yetişkin kişi 1730'da işten çıksa, 1800'da evde olsa, 1930'a kadar soyunsa sökünse, yemek falan yese, 1930'dan sonra ne yapacak? 2300'da yatacak olsa önünde 3-4 saat vakit var. kızılcık şerbeti izlese zaten 2-3 saat sürüyor. dizi izlemek yerine oyun oynuyordur.
0
co2s2
(18.09.25)
Ben oynuyorum ama her gün değil. Hafta sonları 3-4 saat oynuyorum.
0
gnosis
(18.09.25)
Ben oynuyorum. Yapmak isteyince vakit bulunuyor. Valorant, fifa, aoe. Veterinerler ve iş sahibi patronlarla oynuyorum. Kafeye, puba gitmek gibi ama daha evcimeni.
0
Shepard
(18.09.25)
Evden çalışınca oynanıyor. İşim gereği kullandığım programda işlemler bazen uzun sürebiliyor. Yani benim dikkatimi vermemin gerekmediği arkaplan işlemleri olabiliyor. O sırada mobil oyunlara vakit ayırabiliyorum. Bilgisayardan oynamak için zaman çok az kalıyor. Pek oynayasım da olmuyor açıkçası. Olsa zaman bulurdum.
0
himmet dayi
(18.09.25)
Düzenli olarak ya da her gün 2+ saat olmasa da ben oynuyorum. Çevremde birçok kişi de kadın ve erkek oynuyor. Yarışma programları ya da dizi izlemek yerine oyun ile geçiriyoruz/geçiriyorlar o süreyi. Hatta arkadaşlar ile oynayunca sosyalleşmiş de oluyoruz. Herkesin dinlenme aktivitesi farklı.
0
nawar
(18.09.25)
Her gün düzenli oynamıyorum yani genelde oynadığım oyunlar hikayeli ve bir sonu olan oyunlar ve her bittiğinde hemen yenisine başlamıyorum ama sık sık oynuyorum günde 2 saatten de uzun olacak şekilde. Mobil oyunları da sayarsan hele ohoo oyun oynamayan yetişkin yok neredeyse.

Home office çalışmıyorum, doktorum. Saat 5 gibi evde oluyorum. Gece 1 gibi uyuyorum. 8 saat var yani arada. 1-2 saat nişanlımla telefonda konuşma desek, yemek falan da düşünce kalan yaklaşık 5 saatlik sürede full oyun oynadığım çok gün olmuştur. Bu süreyi telefonda ya da dizi izleyerek geçirdiğim günler de var. Ne yapıcam ki evde zaten tek başımayken. Arada da puzzle yapıyorum işte. Bu kadar şok olmanızı anlayamadım oyun oynayan yetişkin nasıl olur diyerek. Oyun denince aklınıza ne geliyor öncelikle onu merak ettim?
0
nundu
(18.09.25)
40 yaşındayım oynuyorum çocuğum ailem olsa yine oynardım çevremde de oynayanlar var keşke daha fazla vakit bulsam da daha fazla oynasam. Sabahlasam, oyun için yıllık izne çıksam falan ama sosyal hayal ve iş maalesef izin vermiyor. Yaşlanınca kafam basarsa tüm yaşlılığımı birkaç saat oyun deniz ve doğa ile geçirmek isterim
0
croswell
(18.09.25)
denildigi gibi bu durum onlar icin bir rahatlama yolu. yani kimi insan dizi izler, film izler, kitap okur, muzik dinler, spora gider, bir seyler yapan yani, onlar da oyun oynuyor.
0
Sour
(18.09.25)
Yani bunun için ayrıca zaman ayırmak mi gerekiyor gibi bakiyorsunuz siz, onu tam anlayamadım. Benim tanıdığım ortalama insanlar evli olsun çoluk cocuklu olsun bekar olsun, mesai bitimi eve geçip yemek vs faslını bitirince, çoğunlukla oturup televizyon, dizi, film vs izliyor. Onun yerine oyun koyunca aynı şey işte.
0
encokbenisevinnolur
(18.09.25)
Ben çocukluk ve ergenlikte bilgisayar oyunları hep oynadım, benim için çok normal bir şeydi. İşe başlayınca etrafımdaki profil hiç böyle olmayınca "artık oynanmamalı mı" gibi bir algı oluşmuştu bende, garipserler diye bahsetmiyorum bile. Sonra birgün iş değişikliği yaptım, ekibindeki hemen herkes oyun oynuyor. Yani tamamen çevre profili ile ilgili bir olay. Ben geceleri oynuyorum, 12 sonrası 2 ye kadar falan. Çalışma şeklim hibrit. Ofise gittiğim günler bazen oynuyor bazen oynamıyorum uyku durumuma göre. Oyun oynamayı seviyorum, bu dünyadan kopma hissi çok iyi. Bir arkadaşım var gece full oyun oynuyor, gündüz mesai, mesai sonrası gece 12'ye kadar uyuyor. Sonra yine devam ediyor :D Bazıları için tutku.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(18.09.25)
var, kitap okumak veya film-dizi izlemek gibi bir eğlence aracı bu da.
0
unalub
(18.09.25)
Çevremde de var. Ben de varım. ha ben çalışmıyorum şu an ama çalışan arkadaşlarım da oynuyor sürekli.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(18.09.25)
var tabi. ne demek nasıl vakit bulunuyor? e o zaman yetişkin, iş güç sahibi insanlar film, dizi de seyretmesin. spor da yapmasın. hatta hiç bir şey yapmasın. nasıl vakit bulunur ki
0
benarrivo
(18.09.25)
yetişkinlerin çoğu günde 2 saatten fazla TV yayını izliyor. neden vakit bulunamasın ki?
0
loch ness
(18.09.25)
Ben varim. Cocuklugumdan beri gamer'im. Ama yas ilerledikce ve son zamanlarda azaldi. Bazen oyun oynamaya uzun aralar da veriyorum. Sonra tekrar donuyorum vs.
+1
ermanen
(18.09.25)
kendim varım

ekimde 34

düzenli olarak forza horizon 5 ve gran turismo 7 oynuyorum.

2 direksiyon setim, simülatör koltuğum, ps5 ve xbox series s'im var.

bekarım.

zaman buluyorum.

home office.
0
rain when i die
(18.09.25)
evden çalışıyorum ama mesai saatlerinde oynamıyorum. dışarı çıkmaya film vs izlemeye nasıl vakit ayırabiliyorsa yetişkinler, buna da ayrılabilir sonuçta. eşim de oynuyor.
0
nolmus yani
(18.09.25)
Benim var. Butun islerini karisi goruyor, annesi gibi.
0
hot potato
(18.09.25)
Benim çevremde hiç yok ama benim çevrem geniş değil, ondan olabilir.
0
sekizdokuzon
(18.09.25)
40 yaşına yaklaşmış arkadaşımın oyun bilgisayarı var. Haftasonu bazen tüm gün oyun günü ilan ediyor. Hergün oynamıyor ama oynuyor.
0
1917
(18.09.25)
var, e herkes akşam 2-3 saat tv, dizi veya film izliyor yav? Bunu yapmayıp oyun oynadıklarını düşün işte. Kimi de instagram twitter vb.nde vakit geçiriyor. Tercih insanların.
0
nhk ni youkosu
(18.09.25)
benim bu. şu ara işsiz ve sıkıntılıyım. kadınım. emekli dayılar gibi telefondan 3-4 sat okey oynuyorum. playstation alırsam araba yarışı ve dövüş oynamayı planlıyorum.
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
düzenli olmasa da ben de oynuyorum. şirkette yaş ortalaması 40 olan ekibimde de hemen herkes oynuyor. hatta daha bugün borderlands 4 muhabbeti döndü toplantıda.
0
sir gawain
(19.09.25)
var tabi, bu da bir hobi en nihayetinde. çevrende dizi izleyen yetişkin var mı? aynı şey, oyunları da interaktif dizi gibi düşünebilirsin.
0
robokot
(19.09.25)
benim çevremde de çoğu kişi oynuyor.
eşim ve kardeşim, tanıdığım erkekler oynuyor.

ben de sims 4, sims medieval falan oynuyorum

tabletten de batak,king,çanak oynuyorum
0
Hallegadola
(19.09.25)
benim yok ama arada arkadasla pes atiyoruz. aslinda beraber oynayinca cok keyifli de tek basima acip oyun oynamayali 8-10 sene olmustur.
0
bohr atom modeli
(19.09.25)
Ben. Disco Elysium diye bir oyun oynuyorum son bir haftadır mesela günde en az 2 saat, bazen 3-4. İşten sonra eve gelip oynuyorum akşam olana kadar işte, sonra uyuyorum vs.
0
vedatchilipeppers
(19.09.25)
Ara ara cs2 oynayan bir yetişkin var evde. Bazen her gün 3-4 saat. Yarı emekli. Hatta bazen lise 3'teki oğluyla beraber maça giriyorlar. Nickler Erdal Kömğrcü ve Abuzer Kömürcü... Kendisi ben oluyorum. Oğlan iyi oynayınca "afferin lan it" yahut "bravo zürriyetsiz" falan diyorum...
0
yadigar
(19.09.25)
(11)

Erkek için sırt çantası önerisi

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar 3-4 günlük gezilerde laptop + kıyafet ve ıvır zıvır koymalik şık sirt çantası öneriniz var mı? Ne çok spor ne de çok klasik olsun. Kaft ve kanken filan gözüme hoş gelmiyor. Ben eastpak kullanıyorum ama alacağım kişi 38 yaşında, ona biraz liseli işi gelebilir mi bilmiyorum. Hoş ben
Merhaba arkadaşlar

3-4 günlük gezilerde laptop + kıyafet ve ıvır zıvır koymalik şık sirt çantası öneriniz var mı? Ne çok spor ne de çok klasik olsun. Kaft ve kanken filan gözüme hoş gelmiyor. Ben eastpak kullanıyorum ama alacağım kişi 38 yaşında, ona biraz liseli işi gelebilir mi bilmiyorum. Hoş ben de 31im ama eastpak'i çok sevdiğim için kullanıyorum.

Özetle, 38 yasinda erkek, mühendis (yazilimci) çoğunlukla spor giyinen biri erkek için max 5-6k dolayında sirt çantası öneriniz var mı?

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(18.09.25)
grimavi
(18.09.25)
ontheroad
(18.09.25)
case logic markasına bakabilirsiniz belki, ben hem işe giderken günlük hem de dediğiniz gibi 3-4 günlük gezilerde kullanıyorum, memnunum. Bendeki model biraz hantal laptop'um büyükçe olduğu için ama daha ufak ve taşınabilir modelleri de vardı diye hatırlıyorum. Dayanıklılığı falan da iyi
0
nundu
(18.09.25)
18L 3-4 günlük gezi için az gelebilir ama ben de çanta bakarken karşılaşmıştım ve beğenmiştim:

www.hipicon.com
0
peki madem
(18.09.25)
ben bunu kullaniyorum, memnunum: www.fjallraven.com
0
lemmiwinks
(18.09.25)
3 yıldır memnuniyetle kullanıyorum: www.amazon.co.uk
0
beatbox yapan metalci
(18.09.25)
hocam rulo çantalar dışında bakma. ihtiyacına göre büyüyor küçülüyor.

örnek
www.hepsiburada.com
0
nahtoderfahrung
(18.09.25)
@beatbox yapan metalci hocam bu güzelmiş ama cok pahali geldi.

@nahtoderfahrung,
Bunlar bana biraz cirkin geliyor ya:/
0
🌸Amaranta ursula
(18.09.25)
eastpak cok liseli isi +1
kapten & son diye bir marka var, onun bergen modeline bakabilirsiniz. clean kesim ve klasik bir model ama cok ergonomik cantalar.
sahsen kullanmiyorum ama ofiste kullanan erkekler hep memnun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.09.25)
eastpak alma kesinlikle, katılıyorum sana. decathlonun tüm modellerine bakardım ben. bir de lcwde de güzel şeyler çıkabilir + mavi jeans.
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
Columbia zig zag II 30lt aldım, aldığım kişi de ben de çok beğendik. Çok kompakt kullanışlı genişliği çok iyi bir çanta. Önerilir.
+1
🌸Amaranta ursula
(29.11.25)
(9)

Toz deterjan mı sıvı deterjan mı?

hunharca ben
Sb. neden toz deterjan? Markasıyla lütfen.
Sb.
neden toz deterjan? Markasıyla lütfen.
0
hunharca ben
(17.09.25)
ne deterjanı?
0
robokot
(17.09.25)
Çamaşır için herhalde. Sıvı. Hangisi indirimdeyse.
0
inheritance
(17.09.25)
Toz deterjan sevmiyorum.
Sıvıda ben kendi giysilerim için perwol kullanıyorum rengine göre + yumuşatıcı, memnunum.
Annem perosun sıvı deterjanını almış koyu pembe bi ambalajı var kıyafetler mis gibi kokuyor makineden çıkınca ve uzun zamanda öyle kalıyor, bazen onu da kullanıyorum.
İkisini de öneririm.
0
mutekebbir
(17.09.25)
Biz omo toz kullanıyoruz memnunuz
0
Batuhanolabilir
(17.09.25)
Markalar arasında kayda değer fark yok bence. Uni Baby sıvı deterjanın parfümsüzünü kullanıyorum. Önceden granül kullanıyordum; iyi çözünmüyor maalesef.
0
auroraaurora
(17.09.25)
persil'in sıvı olanını kullanıyoruz memnunuz. toz deterjanlar bir şekilde kalıntı bırakıyor, makineden bağımsız.
0
Improbable
(17.09.25)
Toz deterjanın mantığını hayatım boyunca anlamadım, daha hesaplı mı oluyor hiç kullanmadığım için bilmiyorum, başka da bir mantıklı açıklama gelmedi aklıma.

Onun dışında geçen gün duyuru da açmıştım, persil'in universal diye geçen sıvı deterjanını kullanıyordum ama piyasada bulamıyorum. Böyle şeylerde marka değiştirmeyi de sevmem, tek başıma yaşamaya başladığımdan beri de bunu alıyordum. Onu bulamadığım için Omo aldım, bakalım elimdeki Persil bitince deniycem umarım memnun kalırım.
0
nundu
(17.09.25)
vaktinde arastirmistim. sivi deterjan daha mantikli sonucu cikmisti. toz olan iz, kalinti vs.. birakiyormus.
0
buenosdias
(17.09.25)
Tozda da sıvıya da persil ya da tursil kullaniyorum. Beyazlar için toz
0
yuvarlanantencereninkapagi
(17.09.25)
(11)

Sahibinden'de satın alamayacağınız taşınmazlara bakıyor musunuz?

sekizdokuzon
Ben bu evi bulana kadar sahibinden.com tarzı sitelerde vakit geçirmeye alıştım. Google da o zamandan beri karşıma sürekli kiralık/satılık daire çıkarmaya başladı. Bir başladım, dün en son deniz manzaralı köşk bakıyordum. Beş seneye şöyle bir yere geçsem, kendime bir Katya bulsam diye hayaller kurmay
Ben bu evi bulana kadar sahibinden.com tarzı sitelerde vakit geçirmeye alıştım. Google da o zamandan beri karşıma sürekli kiralık/satılık daire çıkarmaya başladı. Bir başladım, dün en son deniz manzaralı köşk bakıyordum. Beş seneye şöyle bir yere geçsem, kendime bir Katya bulsam diye hayaller kurmaya başladım.

Siz böyle şeyler yapıyor musunuz?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(14.09.25)
Yapmam. Bir villa bakıyorum ama uçuk kaçık bir şey değil. Bir de yazlık bakıyorum, o da kelepir sayılır fiyatlarda.
0
gabe h coud
(14.09.25)
elbette. istanbul yali daire piyasasi benden sorulur
0
sonsuz
(14.09.25)
Sadece arada arsa bakıyorum arkadaşlarla emeklilik evi için.
0
kisa
(14.09.25)
arada bakar hayal kurardım ama artık bu işi ilerlettim. zillow'dan yani amerika'dan bakıyorum. önce o şehirde bu mesleğimle maaşım kaç olur diye araştırma yapıyorum, sonra gelirim giderim ne olur onu hesaplattırıyorum. chatpgt yapıyor hepsini. sonra da nasıl evlerde yaşayabiliyorum onlara bakıyorum. en kötüsü bile buradaki evimin en az 2 katı olduğu için hayal kurmak çok mutlu ediyor.
0
art cat chocolate
(14.09.25)
Gerçeklerin nesi heyecanlı lo
0
🌸sekizdokuzon
(14.09.25)
Yapsam iyi olur aslında. Hayal panosu gibi bir şey. Kendime ev bakıyormuşum gibi olur ne güzel olur. Araba da bakarım.
0
muhayyer divan
(14.09.25)
Ay evet çok hoşuma gidiyo. Bi takım aşırı pahalı daireler işte boğaz manzaralı filan ya da köşklerin emlak danışmanı oluyo ya öyle ilana fiyat filan yazmıyolar. Aşırı merak ediyorum. Ama paramın asla yetmeyeceği ses tonumdan bile belli olacağı için arayıp sormuyorum. Meraktan çatlıyorum.
Bi debazen işlerim çok yolunda giderse ve doğru şekilde birikim yaparsam 10 yıl sonra alma ihtimalim olma ihtimali beeelki olabilitesi olanlara bakıyorum. Ama o o kadar eğlenceli değil.
0
benim bir gizli bildiğim var
(14.09.25)
Yok asla, moralim bozulur. Sokaktaki arabaları görünce dahi üzülüyorum. Toplumun yüzde olarak çok altında kalıyorum.
0
baldan kaymak
(15.09.25)
ben de zillow'dan miami'de, immobiliare'den roma'da ev bakıyorum emeklilik için.

hayaller hayatlar.
0
Hallegadola
(15.09.25)
Bir dönem böyle bir hobim vardı sürekli girer bakardım ama öyle daire falan değil malikaneler, köşkler, yalılar bunları gezerdim hoşuma giderdi sonra bıraktım, artık Enes yılmezer izliyorum :)
0
mutekebbir
(15.09.25)
son 5 yılda harıl harıl satılık/kiralık ev aramadığım ilk sene bu sene oldu o yüzden bıktım sahibindende ev aramaktan ve bayadır girmiyorum hatta uygulamayı da sildim telefondan. Zaten araba merağım da yok ve hatta kişisel arabam da yok yani o alanda da yokum. Eskiden arada keyfine bakardım böyle rezidansların bilmem kaçıncı katındaki loft dairelere (villa insanı değilim hiç) ama ondan da sıkıldım. Zaten mahallemi çok seviyorum, bu civarda bir tık daha yeni ve güvenlikli vs bir apartman dairesi bulsam bi daha ev mev bakmam yaşamak için. Yatırımlık falan anca
0
nundu
(15.09.25)
(16)

Aynı dizileri izleyerek salakça bi şey mi yapıyorum: yaprak dökümü

cccbehzatccc
Yıllardır behzat ç, çukur, aşkı memnu izleyip duruyorum. Yıllardır. Zor günler geçiriyorum. İnternette yaprak dökümü geyikleri dönüyordu hadi bunu izleyeyim dedim.100 bölüm olacak neredeyse. Çok mu salakça bişey yapıyorum, benim gibiOlan var mı?
Yıllardır behzat ç, çukur, aşkı memnu izleyip duruyorum. Yıllardır.
Zor günler geçiriyorum. İnternette yaprak dökümü geyikleri dönüyordu hadi bunu izleyeyim dedim.
100 bölüm olacak neredeyse. Çok mu salakça bişey yapıyorum, benim gibi
Olan var mı?
0
cccbehzatccc
(14.09.25)
aski memnu, yaprak dökümü, gossip girl

o kadar comforting ki...

gossip girl 3. sezondan itibaren cok iyi degil ama yaprak dökümü ve aski memnu bastan sona cok iyi ikisi de.
0
sonsuz
(14.09.25)
Safe zone'un demek ki. İyi geliyorsa sorgulama izle.
0
sekizdokuzon
(14.09.25)
İyi geliyorsa sorgulama izle. +1
0
put it in your appropriate place
(14.09.25)
Öyle sıkılıyorum ki Behlül Bihter gibi tutkulu bir aşktan vazgeçtim (yasak aşk mevzubahis değil, sadece tutku kısmına odaklanalım lütfen), adnan'ın aşkı gibi tekdüze bir aşka bile razı haldeyim bu aralar :/
0
strawberry first
(14.09.25)
Yeni diziye başlayamıyorsan anksiyete olabilir. Yeni dizi derken son 5 yılda çekilen anlamında değil, önceden izlemediğin anlamında dedim. Yoksa 10 yılda çıkan 10 yapımdan 9'u çöp.
0
nawar
(14.09.25)
izledigin filmleri tekrar izlesen mantikli bak, ama bilmemkac bolumluk tugla gibi diziyi izlemek agir issizlik bence, hayir cok gereksiz, onemsiz sahneler de oluyor malum bizdeki dizi sureleri uzun.
0
freedonia
(14.09.25)
İyi gelen neyse onu izle, sorun yok. Annem bu aralar "aramızda kalsın" izliyor, ondan önce "ikinci bahar" izledi. Kardeşim döndür çevir bin kere kurtlar vadisi izledikten sonra bir dizi izledi (kuzey güney miydi neydi) şimdi ikinci bahar izliyor, babam ise aklına geldikçe çocuklar duymasın, seksenler, papatyam, arada başka bişeyler daha izliyor. Bense çok uzun zaman dikiş ve örgü videoları izledim, hiç bilmez halimle anneme manto bile diktim. İyi gelen neyse o.
0
muhayyer divan
(14.09.25)
Dizi çok zaman öldürür ya… Aynı şeyi ben bir sesli kitapla yapıyorum yıllardır. İki kitaplık seri, toplam 72 saat. Takriben 9 sezon komedi yahut 5-10 sezon dramaya denk geliyor süre. Defalarca (ben diyeyim on, siz deyin on beş) bitirdim peş peşe. Sadece ses olduğu için,
-İş yapmaya mani olmuyor.
-Uykudan önce mavi ışığa maruz bırakmıyor.
-Direksiyonda ve yürürken de dinlenebiliyor.

Ben de kötü hissettiğim dönemlerde Friends izliyorum hep. Oyuncularının üçte birinden, yapımcılarının hepsinden, işlediği konuların alt metinlerinin de çoğundan nefret etsem de, beni acayip uyuşturuyor/dindiriyor. Galiba 6-7 defa baştan sona devirdim…
0
yadigar
(15.09.25)
kocam youtubedan sürekli ama sürekli behzat ç canlı yayın açıyor.

onu anlıyorum, çünkü ben de sürekli aşkı memnu, avrupa yakası, kısmetse olur izliyorum.

beynim ciddi bir şekilde yeni bir şeye başlayacak motivasyonu bulamıyor.
0
Hallegadola
(15.09.25)
eşimde de var bu, yaprak dökümü ve aşkı memnu izleyip duruyor. ben hiç izlemediğimden eşlik edeyim diyerek birer tur izledim baştan sona. o hala izliyor. ne tür bir bağımlılıktır çözemedim de ama hastalık bu bence. soruyorum hiçbir şey yok diyor bir de :)
0
Improbable
(15.09.25)
O kadar cok izleyecek yapim var ki, ayni seyi izleyecegime yeni seyler izlerim ve ufkumu genisletirim. Ayni seyi izlemek bana vakit kaybi gibi geliyor. Hele Turk yapimi sıkıcı dram dizileri cok daha zaman kaybi. Herkesin zevki kendine tabii.

Tv'de belki kult yapimlar rastgele denk gelirse izlenebilir
0
ermanen
(15.09.25)
brooklyn nine-nine ve scrubs'ı üçer kez bitirdim sanırım ama türk dizilerini tekrar tekrar izlemek korkunç geliyor bana ya çok uzun ve sıkıcılar. Aşk-ı memnu'da hadi bir nebze kalite var gibi gerçekten de yaprak dökümünün videoları insta'da önüme düşüyor, aşırı cringe bir ortam, ali rıza bey'in mallıkları falan düşününce içime fenalık geliyor nasıl izliyosunuz onu
0
nundu
(15.09.25)
psikolojik bir rahatsızlık olduğu söyleniyor. güvenli alandan çıkamama, kalma. Ezbere bildiğin, sahneler, diyaloglar hepsi güvenli alanın.
0
adivar
(15.09.25)
her ne kadar konforlu alaniniz olsa da, ve hepimiz zaman zaman buna ihtiyac duysak da sorunuza cevap muhtemelen evet. ayni seyi yaparak farkli sonuclar elde etmeyi beklemek size zarar veriyor gibi duruyor.
0
kassiopeia
(15.09.25)
Aski memnu veya yaprak dokumu acik degilken yemek yedigim an nadirdir.
0
Kittie
(15.09.25)
Hayatımda hiç aynı diziyi 2 kere izlemedim çünkü dizi çok vakit alıyor. Elbette salakça diyemeyiz ama eğer can sıkıntısından izleme ihtiyacı geliyorsa başka şeyler izleyin, yeni ilgi alanları yaratın kendinize.

Yeni şeyler izleyip gördükçe farklı farklı ilgi alanları çıkıyor vaktinize yazık bence.
0
titanic kemancısı
(15.09.25)
(2)

SMA bağış kampanlayaları neden birden arttı?

runaway
Bu yeni bir hastalık mı yoksa bilinmiyor muydu önceden?
Bu yeni bir hastalık mı yoksa bilinmiyor muydu önceden?
0
runaway
(11.09.25)
ilacı çıktı ve pahalı olduğu için insanlar kampanya yapmaya başladı. Öncesinde kampanya yoktu çünkü hastalıkla ilgili bir tedavi yoktu.
0
nundu
(11.09.25)
ilac yeni cikti. hastalik hep vardi, hep biliniyordu ama bilinen bir tedavisi yoktu.
yazdik hep bunlari: eksisozluk.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.09.25)
(6)

Evlenene mi yoksa çocuğu olana mi takı?

meraklitursucu
Tutar olarak çocuğu oldu daha fazla takmak gerek gibi bir düşünceniz var mi? Farkettim ki işyerinde topluca hediye alalim deyince evlilikten daha çok çocuklara para toplanıyor.
Tutar olarak çocuğu oldu daha fazla takmak gerek gibi bir düşünceniz var mi? Farkettim ki işyerinde topluca hediye alalim deyince evlilikten daha çok çocuklara para toplanıyor.
0
meraklitursucu
(10.09.25)
evlenen onemli, cocuk ne ki yakin arkadas isi belki hayatinda hic gormeyeceksin
0
ala09
(10.09.25)
evlenen arkadaşlarımın hepsine bi çeyrek taktım. Çocuğu olanlara takmam diye düşünüyorum, en fazla bi hediye falan alırım ufak. Evlenmek daha önemli, çocuk kendi bileceği iş
0
nundu
(10.09.25)
ben çocuğu olana bu güne kadar herhangi bir şey takmadım kuzenim hariç. işyerinde veya arkadaş arasında böyle bi konu olmadı. ama işyerinde birinin çocuğu olduğu için para toplanıcak olsaydı muhtemelen fazla bir para vermezdim.
0
Sadece soruyorum
(10.09.25)
Arkadaşlarıma evlenirken de çocukları olunca da çeyrek taktım. Işyerinde biri evleniyorsa para toplanıp birşeyler (kolye, küpe, bilezik...) alınıyor ve düğüne katılacak olan kişi(ler) hepimiz adına takıyor. Bu durumda belirli bir meblağ veriliyor zaten. Hiç çocuk için para toplanmadı.
0
gnosis
(10.09.25)
Altın takabildiğim zamanlarda evlenene de çocuğu olana da çeyrek takıyordum. Altın takamaz duruma gelince de o sene için belirlediğim bir tutar oluyor, hepsinin hediye çekine aynı tutarla katılıyorum. Eşit yani.
0
cilacı ökkeş usta
(10.09.25)
tabii ki evlenene
0
gadlemler
(10.09.25)
(32)

Yaptığınızı işi yapabilmenizi sağlayan en büyük unsur

sekizdokuzon
Benimki sabır. Sabırlı biri olmasam öğretmenlik yapamazdım. Kolay sinirlenmemek ve sinirlendiğimde yansitmamak gibi şeyler sayesinde 10 kusur yıldır bu işi yapabiliyorum. Sizin için bu unsur nedir?Teşekkürler.
Benimki sabır. Sabırlı biri olmasam öğretmenlik yapamazdım. Kolay sinirlenmemek ve sinirlendiğimde yansitmamak gibi şeyler sayesinde 10 kusur yıldır bu işi yapabiliyorum.

Sizin için bu unsur nedir?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(09.09.25)
seviyorum ❤
0
gilbeys
(09.09.25)
Aşktı. Mesleğime çok âşıktım, aslında "normal" şartlar oluşsa hâlâ âşığım derim ama şu anda sürdürmemi sağlayan tek şey mecburiyet, mahkûmiyet. İmkanım olsa çalışmam bu memlekette.
0
muhayyer divan
(09.09.25)
Ya allah affetsin ama onlara yansıtmadığını bize patlatıyorsun ahaahahh.

Soruna cevap ise: "We do not choose our destinies. We must do our duty, no? Great or small, we must do our duty" -Stannis the Mannis
Aha bu kadar. Görevim bu. Ağlamaca yok, doğru ya da yanlış durmak yok yola devam!
0
Shepard
(09.09.25)
Senin gibi karşıma çıksa sana burada davrandığım gibi davranırım, o kadar sabırlı değilim.
0
🌸sekizdokuzon
(09.09.25)
Sabır +1 mat öğretmeni
0
rodeocu
(09.09.25)
sayılarla uğraşmayı seviyorum
0
pide
(09.09.25)
Sabır, teknik bilgi, organizasyon becerisi, kalabalık ekipleri bir hedef doğrultusunda motive edebilmek, kararları somut ve aksiyon alınabilir aşamalara indirgeyebilmek, sunum becerisi.
0
gabe h coud
(09.09.25)
Lan duyuru'nu yanlış anladım. Övme şeysiymiş bu. Bir de utanmadan açık açık övüyorlar ezzik büzzük gibi ahahahahha. Olm biriniz şirkette alamadığı ilgiyi burada arayan en yüksekteki köle, diğeriniz makine sesleri arasında kafayı yemiş tinnitus olmuş vietnam flasbackleri yaşayan ptsd sahibi veteran.

@arbre abi yeme bizi, seni biliyoruz. Anca düşünüyor, patinaj çekiyorsun. Çözemiyorsun olayları. Biz senin düşmanın değiliz, seni doğru yola sevk ediyoruz çünkü yoldan çıkmışsın.
0
Shepard
(09.09.25)
para. daha çok para. daha daha çok para.
0
scudman1
(09.09.25)
Sabahlari calan alarm.
0
sey mi dostum
(09.09.25)
alarm +1
0
respect
(09.09.25)
@Shepard: aramızda para toplayıp seni terapiye yazdiralim mi, ne dersin?
0
🌸sekizdokuzon
(09.09.25)
Onceleri seviyordum, ve kazancin da etkisi var tabii. Ama degisti, hayatim da degisti. Hayatim sadece kariyer uzerine ilerlemedi yani.
0
ermanen
(10.09.25)
@sikizdokuzon ben bilmem, elektrik yiyen bacım bilir hahahaha. Seni düzeltmeyen şey seni güçlendirir!
0
Shepard
(10.09.25)
Akıl Hastanesi'nde kalan herkese ekt tedavisi uygulamiyorlar. Psikozu ya da majör depresyonu terapi ve ilaç tedavisine cevap vermeyen hastalara son çare olarak uygulanıyor. Bu bilgi aklının bir köşesinde dursun. İnsanları hastalığından mi vuruyorsun diyeceğim de söz konusu sen olunca hiçbir şey diyemiyorum.
0
🌸sekizdokuzon
(10.09.25)
@sikizdokuzon abi günlerdir dış görünüşten vuranlar böyle demesin lan. Sen yaparken sorun yoktu. Neler dediniz dönüp de laf sokmadim. Ağlayacaksan niye ağlayacağin yerden vuruyorsun?
0
Shepard
(10.09.25)
Alınacaksan kaşınma. Bu kadar basit. Ne ekersen onu biçersin.
0
🌸sekizdokuzon
(10.09.25)
@sikizdokuzon lan deli onu ben dedim ya, sen agladin diye...
0
Shepard
(10.09.25)
ilgi ve merak. iyi olduğumu söyleyebileceğim her konudaki meziyetim yüzde 90 buna bağlı.

hep söylerim mesela ben üniversite sınavında tıp, mühendislik gibi apayrı tercihler yapabilen ve neresi çıkarsa gidip orayı başarıyla bitiren insanlara daima imrenmişimdir. adam kendince alternatifler belirliyor, bir yola girdiği zaman da hayatını ona göre düzenleyip o girdiği yolda çalışmasıyla, disipliniyle, zekasıyla işi sonlandırabiliyor. bana inanılmaz geliyor bu, manyak bi şey. bak bu türdeki insanlar mesela çok iyi bir yazar olacak kapasitede olmasa bile "yaz ulan!" dersen oturur, şu ya da bu yönü eksik/zayıf olsa bile oturup kitap bile yazar.

bende o hiç yok. ilgi duyup merak ettiğim şeylerde "bu adam bu işi biliyor" dedirtecek seviyeye gelebiliyorum ama bu tür bir bağlılığım yoksa geçmiş olsun. bana de ki ankara'dan istanbul'a yürümen lazım. konu ilgimi çekmişse ben kısa sürede YÜRÜYÜŞ PROFESÖRÜ olup bu eylemden performansı maksimize edecek şekilde bir yol haritası çıkarırım kendime. yok eğer sırf öyle gerektiği için "karşıdan karşıya geç" dersen o yolda araba varsa onun altında kalır, yoksa kendim yere yapışırım.

toplum nezdinde bu durum tembellik/yavşaklık olarak görülüyor ama yemin ederim o kadar da tembel birisi değilim. bazı konularda tam tersi kimsenin uğraşmayacağı kadar uğraşırım. bana "zihinsel ateşleyici" lazım ama işte yap deyince yapamıyorum, beynim o şekilde çalışmayı reddediyor.

en büyük hayalim zaten bi gün işinde çok iyi bi terapistle çalışabilmek... ister "yoo sende bi şey yok düpedüz salaksın" desin ister 'TISM BOSS ilan etsin, "kafanız çok başka çalışıyor meister bey sizin ilaçsız terapisiz bu yaşa gelmeniz bile mucize, bi an önce ölün de beyninizi inceleyek" desin hiç fark etmez. bi şey desin ama yani, ne olduğunu bileyim. bunu çok isterdim.
0
der meister
(10.09.25)
@Shepard: insanlarda gördüğün noksanların tamamı kendinde sıkıntı yaptığın mevzular. Sen bir terapiye git, bunların hepsi çözülür. İnsanlarla dalasmadan, karşına çıkan herkese zehir kusmadan da ilgi görüp farkedilebilirsin. Üstüne desteklenir, sevilirsin.
0
🌸sekizdokuzon
(10.09.25)
@sikizdokuzon ya sen gittin çözülmedi, sende işe yaramayanı bana niye öğütlüyorsun.

Bir doktor var kasap, kasappppp. Beni biçti öldüm, sakat kaldım. Bir de sen git ahahhaahhaha. Lan yazdığınızı okumuyor musunuz siz?
0
Shepard
(10.09.25)
Ben sende çok zayıf da olsa bir ışık görüyorum. Bir buçuk yıldır tanışıyoruz, buradan aldığın tepkilerle milimetrik de olsa doğruya doğru bir yönelimin var. Buradan devam edip kendini düştüğün çukurdan kurtarırsın umarım.
0
🌸sekizdokuzon
(10.09.25)
Shepard niye her gün kendini burda rezil edip duruyor? Hiç acımıyor kendine. Çocuk desem o da değil. Sahiden insan kendine bunu niye yapar ki???
0
luluki
(10.09.25)
Yaptığım işe hiç uygun değilim aslında ama İngilizcemin iyi olması açığı kapatıp ortalama bir eleman haline getiriyor beni.
0
peki madem
(10.09.25)
para kazanıp kendime ve ihtiyaç sahiplerine aktarmak
bir de boş durmak da yıpratıcı
çalışmak sevilecek şey değil, yeni şeyler yapmanın hazzı var
0
mantık
(10.09.25)
tek unsur para. para kazanma motivasyonu ile sabah kalkıp işe gidiyorum :)
0
Sadece soruyorum
(10.09.25)
Okuduğum bölüme göre yapılabilecek en rahat işlerden biri olması ve yine okuduğum bölüm gereğince belli bir maddi durum/sosyal statü sağlaması. Tıp okuyup yapılabilecek en keyifli işlerden biri olduğunu düşünüyorum. Daha çok para/prestij getiren bölümler yok mu? Tabii ki var ama o kadar uğraşacak biri değilim, tembellik yapmayı seviyorum ve para/prestij o kadar da umrumda değil. Ha yine de bu bölümden de uğraşılsa iyi paralar kazanma ihtimali de hiç az değil, kariyerimin bir döneminde belki yapabilirim gibi bir seçenek olması da hoş.
0
nundu
(10.09.25)
Eski işim için: çok seviyordum, işi de birlikte çalıştığım insanları da. 15 yıl çalıştım.
Şimdiki işim için: mecburiyet, geçinebilmek ve sorumluluklarımı yerine getirebilmek için para kazanma zorunluluğu, başka seçenek olmdığı için mecburen katlanmaca. Umarım bir an önce doğru düzgün bir iş bulurum da bu çile biter.
0
cilacı ökkeş usta
(10.09.25)
para.
0
Hallegadola
(10.09.25)
Bazen aşırı zorlu olduğu zamanlar oluyor. Bir konuyu çözemiyorum mesela uzunca bir süre. Ama sonunda onu çözmek inanılmaz bir haz veriyor, küçük şeyler bile olabilir önemli değil. Bana zor gelen bir şeyi tek başıma çözmenin verdiği haz bambaşka.
0
hayalhayal
(10.09.25)
teknik bilgi %50
para kazanma arzusu %25
girdigi kabin seklini alabilme yetenegi %12.5
turk tipi at hirsizligi %12.5
0
cooperr
(10.09.25)
Yaşamaya devam etme zorundalığı
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.09.25)
(11)

watsap telefon aramasını beğenmeyenler

izole
bazı kişiler watsap üzerinden aradığımda cevap vermiyor ya da engelliyor. biraz sonra telefonla normal arama yaptığımda ise telefona cevap veriyorlar. bilmediğim bişey mi var neden böyle yapıyor bu insanlar?
bazı kişiler watsap üzerinden aradığımda cevap vermiyor ya da engelliyor. biraz sonra telefonla normal arama yaptığımda ise telefona cevap veriyorlar. bilmediğim bişey mi var neden böyle yapıyor bu insanlar?
0
izole
(09.09.25)
İnterneti iyi çeken bir yerde olmadıkları için olabilir .
0
Amaranta ursula
(09.09.25)
interneti gitmesin falan diye de düşünüyor olabilir. bir tanıdığım rehberde kayıtlı olmayan hiçbir numaraya cevap vermez mesela. çeşit çeşit manyak var piyasada.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(09.09.25)
Abi nefretlik çünkü. Bak arıyorsun beni mesela, sessize alamıyorum. Yok öyle bir şey, tuşa basıyorsun sessize alınmıyor. Aramana tıklayacağım, Whatsapp uygulaması açılacak tuşa basacağım ses kesilecek. Bunu anlamayanlara anlatmakla uğraşmıyorum, meşgule atıyorum çünkü ekrandan da gitmiyor. İstediğini yap, çağrı olduğu sürece ekranında. E olm iş yapıyoruz, sen bölüyorsun. Aramak için arama fasilitesi var telefonunun. Ama sen üşeneceksin diye biz burada eziyet çekiyoruz. Bir de şüpheli yani, arasana normal insan gibi, niye whatsapp? Gizli saklı iş yapanlar oradan konuşuyor algısı da var.

Bu laflar sana değil. Genel olarak cevap verdim.
0
Shepard
(09.09.25)
Ben de sevmem hiç, aramayı reddedip normal ararım.
Ses kesiliyor vs. ne bileyim saçma şeyler sevmiyorum.
Ancak karşı tarafın normal aramaya yapamayacak bir mazereti varsa uygulama üzerinden konuşuyorum.
0
mutekebbir
(09.09.25)
Bulunduğum bölgede baz istasyonlarının kapsama alanı konusu sıkıntılı. Normal hattan aradığım ya da arandığım taktirde ya görüşemiyorum, ya da kesintiler oluyor. Wi fi ile whatsapp'dan gayet güzel konuşuyorum.

WhatsAppdan aradığım adam, açmayabilir, kapatabilir falan ama hemen arkasından dönüş yapmazsa çizerim onu hayatımdan.
0
Mirket
(09.09.25)
whatsapp sadece yurtdışındaki kişileri aramak içindir algısı var bende. Görüntülü konuşma hariç, zaten görüntülü konuşmayı direkt whatsappten yapıyorum normal aramadan olsa da. Biri beni durduk yere whatsappten arasa, yanlışlıkla aramıştır diyip kapatırım.
0
nundu
(09.09.25)
WhatsApp aramasında sesim hep geç gidiyor o yüzden reddediyorum aramayı, aşırı uyuz oluyorum arayan olduğu zaman da.
0
sanguine
(09.09.25)
WhatsApp tan arayanlara ben de uyuz olurum. Hayır internet üzerinden olduğu için 1-2 saniye gecikme de yaşanıyor, anlaşılmıyor da.
0
etna
(09.09.25)
Shepard +1
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.09.25)
ben de yurt dışındaki arkadaşlarım hariç açmıyorum. sesin geriden gelmesi iğrenç, anlaşamıyorum, konuşmalar üstüste biniyor. tanımadığım biri whatsapp'tan arıyorsa kesin dolandırıcıdır diyorum ayrıca, normal arama daha güvenilir ve resmi hissettiriyor.
0
hrskrs
(12.09.25)
Rehberimde kayıtlı olmayan kişiler beni Whatsapp'tan arayamıyor. Yurt dışından spam arama geldiği için ayarlarım bu şekilde. Böyle bir şey mi kasettiğiniz?
0
auroraaurora
(12.09.25)
(8)

"Red flag" niye ingilizce kullanılıyor? Neden "kırmızı bayrak" değil ?

ermanen
ingilizceden geldiği için deyip geçiştirilebiliriz tabii. şikayet olarak sormuyorum. fikrinizi soruyorum. belki sosyolojiye de girmek isteyen olur kim bilir.."red flag"ın başka ve daha eski anlamları da var. savaş zamanlarından geliyor. yarışlarda da kullanılıyor. ilişkiler için kullanımı daha sonra
ingilizceden geldiği için deyip geçiştirilebiliriz tabii. şikayet olarak sormuyorum. fikrinizi soruyorum. belki sosyolojiye de girmek isteyen olur kim bilir..

"red flag"ın başka ve daha eski anlamları da var. savaş zamanlarından geliyor. yarışlarda da kullanılıyor. ilişkiler için kullanımı daha sonradan gelmiş, ama baktım ingilizcede, 1960'larda, ilişkide uyarı/tehlike işareti olarak kullanılıyormuş mesela. mecazi anlamından önce, ilk olarak, gerçekten tehlikeli bir durumda kırmızı bayrak sallayarak tehlike işareti gösterme olarak kullanılıyormuş.

türkçede politika sembolü olarak "kızıl bayrak" var:
tr.wikipedia.org

araştırdım başka ülkelerde nasılmış. bu ilişkilerdeki mecazi anlamı, genelde çoğu ülkede Gen Z "red flag" olarak kullanıyor gibi. Fransa'da bile. ama Kanada'da fransızca konuşanlar (Quebec) "drapeau rouge" olarak kullanıyormuş. yani çevirmişler.

teknik terimlerde ingilizce kelimeleri daha çok kullanıyoruz tabii. bu daha normal. save etmek. login olmak. download etmek. çevrilemeyen şeyler de olabilir. spoiler vermek gibi vs. teknolojik ve yeni terimlerde de daha normal.

"red flag" sadece bana biraz daha ilginç bir durum gibi geldi. teknolojik bir terim değil, çevrilemez değil, kavram ve konsept olarak da yeni denemez. (yeni yerine eski yazmışım düzelttim)

not: illa "kırmızı bayrak" değil de, "alarm sinyali" gibi bir şey de olabilirdi mesela. sözlük'te de demiş birisi.
sosyal medya, dil asimilasyonu gibi konularla da alakalı sanırım.
0
ermanen
(08.09.25)
terim öyle girmiş, çevirmeye de gerek duyulmamış. Lovebombing, ghostlamak gibi benzer modern ilişki terimlerini de ingilizce kullanıyoruz. Her kelimeyi dilimize çevirip almaya gerek yok ve günümüz dünyasında mümkün de değil. Bilgisayar kelimesini zamanında Türkçeye güzel çevirmişiz ama o zaman sosyal medya yok, gündelik hayatta computer kelimesinin yaygınlaşacağı bir alan da yok. Öyle olunca bunun adı bilgisayar denince halk benimsiyor. Şimdi ABD'de çıkan bir terim 3 saniye içinde burada da yaygınlaşıyor sosyal medya sayesinde. İstediğin kadar hızlı bir çeviri üret yine de toplumsal hafıza ilk duyduğunu kabul edip kullanıyor. 20 senedir 6 sıfır atamayanlar gibi düşün işte
0
nundu
(08.09.25)
@nundu

evet sosyal medya ile daha alakali sanirim. "ghosting" de guzel ornek ama o cok daha yeni bir kavram mesela, sosyal medyada ve sms ile yazmama anlaminda. "red flag" boyle arada kalmis ilginc bir terim gibi geldi. daha eski bir kavram. eski koye yeni adet getirmek gibi de ama iste sosyal medya...
0
🌸ermanen
(08.09.25)
Halktan farklılaşmış bir kitle içinde olma sevdası, hevesi tarih boyunca ve her ülkede var.
Üstün, üst kültür olarak görülen ülkenin dilinden sözcükler kullanmak insana kendini farklı hissettiriyor. Memleketin yüzde doksanbeşine 'red flag' desen sana boş boş bakar. Bu da o sözü kullanana ayrıcalıklı hissettirir.
Bir zamanlar Fransızca kullanmak bu işe yarar imiş. Okuduysanız Savaş ve Barış'da Rus Çarı bile bunu yapmaktadır. Recaizade'nin Araba Sevdası'nda da bu konu çok güzel hicvedilir. Cami hocaları da vaaz verirken bir türlü Türkçesini bir türlü hatırlayamadığı sözleri Arapçayla tamamlama gereği duyar.

Kısacası sosyal medyayla falan alakası yok. Özentidir.
0
Mirket
(08.09.25)
TDK'ye göre "kırmızı bayrak" diye bir şey yok.

Türkçe yabancı kelimeleri kolaylıkla kabul eden bir yapıya sahip.
0
gabe h coud
(08.09.25)
Dile yerleşimi kolay ve böyle şeylere adaptasyon sorunu yaşayan bir topluluk değiliz.
Bu adam kırmızı bayrak desen herkes ne alaka der, ama bu adam red flag dediğin an konu anlaşılır.
Yerine türkçe alternatif konulsa bile akışkanlıklar değişmiyor kim selfie yerine özçekim diyor mesela, bunun gibi.
0
mutekebbir
(08.09.25)
Konusurken hic yabanci kelime kullanmam ama yazarken pratik oluyor. Yazi da yerine gore tabii. Nereye yazdigina da bagli.
Red flagi dunku sorumda kullandim. Ha normalde o soru baglaminda "sorun olur mu, tehlike mi, risk mi" falan denilebilir. Oyle seyler kullanirdim o soruyu sesli birine sorsaydim
0
Kittie
(08.09.25)
İnternet küreselleşme denen nanenin en hızlı ve kontrolsüz geliştiği mecra. Amerikanın köyündeki biriyle çemişgezekti biri aynı konuda birbirileriyle fikir paylaşıyor. Bu da diller arası etkileşimin en jenerik halini tetikliyor. Bakıyor ki ingilizcedeki bir tabir cuk diye karşılıyor, kendi dilinde direkt karşılığı yoksa bağlamı korumak için orijinal halini kullanıyor.

Bunun önünde durmak mümkün değil çünkü herzan +1.
Türkçe beynelmilel bir dil olsaydı kızıl bayrak yayılabilirdi. Değil, o yüzden de ingilizce hali jargon haline geliyor.

Kompiterden bilgisayara geçiş var yakın tarihte ama o zamanlar dillerarası iletişim internetsiz ortamda yayılamadığı için kontrol edip yaygınlaştırabiliyordun. Şu anda selfie yerine bulunan özçekimi bile yaygınlaştıramıyorsun çünkü herkes selfie kelimesine global ölçüde maruz kalıyor.
0
Bruce
(08.09.25)
Bugünkü anlamda red flag ne kırmızıdan ne de bayraktan geliyor bildiğiniz üzere. Orijinalinde kırmızı bayrak dikkat edilmesi gereken problemli bir noktayı işaret etmek için kullanılıyor. İngilizce konuşan birileri bu konsepti alıp insan davranışlarına uyarlıyor. Bu kültürel kontekst bu analojiyi yapan insanların yaşantısında var, diğerlerinin yok. Bu açıdan çevirisi anlamı korumuyor.

Bizim kültürel örüntümüz içinde bu yok. Kırmızı bayrak deyince bizim aklımıza daha ziyade ülkenin kendi bayrağı gelir heralde ilk. Hatta bayrak kavramı dahi daha farklı manalarla doldurulmuş kendi içinde ayrı bir derya. Haliyle uymuyor.

Bakın kendiniz dahi demişsiniz Fransa ile Kanada arasında dahi bir fark var. Bakmadım ama muhtemelen bu terim ABD'de türemiştir, Kanada ve ABD'de yaşayan insanların tarihsel ve kültürel pekçok ortak noktası var. İki grup da İngiliz ağırlıklı bir geçmişten geliyor ve yüzlerce yıldır bu kültürden temel alıp bir arada yaşıyorlar. Haliyle fransızca konuşsa da "drapeau rouge" analojisi bir kanadalı için anlamlı olabilir.

Bizim için değil. Olmadığı gibi bir de zaten dışardan ithal bir öbek. Yani bu dillere ve kültürlere hakim insanların "böyle de bir şey var" diye öğrendiği şeyi yaygınlaştırdığı bir şey... Gerisi kendi kendine halloluyor işte.

Terim kültüre çok yerleşirse kırmızı bayrak haline de dönebilir. Ama illa dönecek diye de bir şart yok tabi. Bir siyasetçinin çıkıp birkaç demeçte bunu kırmızı bayrak şeklinde kullanmasına bakar örneğin. Sonra onun üzerinden kendi siyasi etki alanındaki ingilizce bilmeyen ve terimle tanışıklığı olmayan birileri bu terimi benimserse bu şekilde de yayılabilir. Ama örneğin bir siyasetçinin bu terime konuşmasında yer vermesi için "red flag" haliyle daha baya bir benimsenip alışılması falan da gerek. Komplike süreçler cidden.
0
akhenaten
(08.09.25)
(8)

Ne yapmalı? (7 yıl önceki mesajı yeni anlamak)

yadigar
2018 yılında bir akrabam bana bir mesaj atmış ve bir konu hakkında bilgimi sormuştu. Ben de bildiğim kadarıyla cevap yazmıştım. Bugün bambaşka bir konu için mesajlarımda arama yapınca tesadüfen gördüm yine o 7 yıl evvelki mesajı.Adam inanılmaz ince bir üslupla benden maddi yardım istemiş dolaylı ola
2018 yılında bir akrabam bana bir mesaj atmış ve bir konu hakkında bilgimi sormuştu. Ben de bildiğim kadarıyla cevap yazmıştım. Bugün bambaşka bir konu için mesajlarımda arama yapınca tesadüfen gördüm yine o 7 yıl evvelki mesajı.

Adam inanılmaz ince bir üslupla benden maddi yardım istemiş dolaylı olarak. Yeni anladım. Öküz gibi oturdu üstüme. Nefes alamıyorum desem yeridir…

Şimdi ben, “tahsilli”, “entelektüel”, “zeki” geçinen geri zekalı, babadan hali vakti yerinde, şehirli, “medeni” ben; bu okul okumamış, köyde büyümüş, “cahil”, “işsiz” kendi halindeki bu gariban akrabamın rastlaması zor, latîf bir incelikle üstü kapalı dile getirdiği meramını anlamamış, mal mal cevap vermişim… Ne yapacağım, bilmiyorum…

Gerçi kendisine ara ara habersiz yardımlarım oldu. (git: 1561859) Şu duyuruda bahsettiğim gizli yardım gönderdiğim akrabalardan birisi kendisi idi. Ama resmen içim acıyor. Adam muhtemelen kendisini görmezden geldim zannediyor üstelik…

Bu ay nakite de sıkışığım ama önümüzdeki yaz önemli bir ihtiyacım için ayırdığım, seneye yaza kadar bana lazım olmayacak, kenara koyduğum biraz altın var. Ondan biraz bozup da kendisinden iban istesem, “kusura bakma, 7 yıl sonra anca anladım mesajını” tarzı bir mesaj atsam, göndersem ayıp olur mu? Bir de kendisi benden 20 yaş kadar büyük… Yahut nasıl yapmalı? Olan olmuş deyip parayı yine gizli mi göndermeli? Akıl akıldan üstündür, daha güzel bir önerisi olan var mı? Kendimi inanılmaz duyarsız, mal, geri zekalı, kalpsiz hissediyorum şu an…
0
yadigar
(08.09.25)
7 yıl evvelki mesele bugün yine karşınıza bir şekilde çıktıysa bu tesadüf değildir bence.

Bu kadar samimi bir üzüntü yaşanıyorsa arayıp bir konuşun derim. Varsa bir ihtiyaç zaten dile gelir zaten sohber içerisinde bir şekilde.
0
ezkaza
(08.09.25)
Şimdi şöyle de olabilir

Nasip denen bir şey var, bu kişinin o gün o süreç için senden yardım alması, senin paranı ona aktarman ilahi planda olmayabilir, senin o anki anlamayışın buna bahane edilmiş olabilir. Yani adamın o yardımı senden değil başkasından alması gerekiyormuştur. O başkasının sınavı olabilir bu mesele, hatta o adamla o başkasının arasındaki bir mesele bir sınav bile olabilir.

Burada senin sınavın bu hisleri yaşayıp yapamayacağın, harekete geçip geçmeyeceğin ve neler yapabileceğin olabilir.

Bence onunla irtibata geçip halini vaktini sormak, o zamanki olayla ilgili "hani şu zaman sormuştun o iş ne oldu" gibisinden bir yoklamak, uygun düşüyorsa da destek olmak iyi olur, çünkü aranızda bir "somut"luk borcu oluşmuş. Sen bu borcu ödemeye canla başla gönüllüsün, sadece onu incitmeyecek şekilde ama ihtiyacı varsa (çünkü senin açından da bir denge gerekli) ödemen daha doğru olur gibi geliyor.

Ben seni hiç de duyarsız mal geri zekalı kalpsiz falan görmedim. Şu verdiğin tepki ne kadar hassas olduğunu gösterir. Sadece o an çalışmamış, bunun da elbet var bir sebebi. O kadar çok üzülme, az üzül. :)
0
muhayyer divan
(08.09.25)
@Ezkaza
Kendisiyle yıllardır konuşmuyoruz. Yani küs vs. değiliz de, irtibatımız yok pek. Yaş farkı da çok, amca/dayı gibi aile büyüğü de değil. Biraz da sosyal anksiyiteleri olan bir insanım. SMS belki, ama aramam çok zor. Anca taziye vs. olacak ki (Allah korusun)
0
🌸yadigar
(08.09.25)
Önce bir sor bence; yedi yıl önce gönderdiğin mesajı yeni anladım, o isteğin hâlâ devam ediyor mu? şeklinde
0
etna
(08.09.25)
bence once normal mesaj at. Abi, nasılsın? Uzun zamandır haberleşemedik, merak ettim.
sonra da, Sana küçük bir katkım olsun isterim. IBAN’ını gönderebilir misin?
0
spherical
(08.09.25)
iban vb istemeyin, destek olmak gibi anlaşılmaz şu saatten sonra, tersine rencide edici gibi de gelebilir karşı tarafa. ailenize x kişi ne yapıyor ya, haber alıyor musunuz, aklıma düştü diye bir duyurup belki bambaşka bir nedenle ieltişim kurabilirsiniz.

esasen aranızda size burada yazdığınız hissiyatı yaşatacak bir bağınız olsaydı bu derece kopukluk olmazdı yıllardır. ya şu an ki ziyadesiyle yoğun hissiyatınızda bir aksaklık var ya da aranızdaki iletişimin zayıflığında. burda konu ondan çok sizin şu an kendi iç dünyanızda yaşadığınız bir şeylere temas ediyor gibi. zaten kendinizi hem tahsilli”, “entelektüel”, “zeki” geçinen geri zekalı, babadan hali vakti yerinde, şehirli, “medeni” hem de duyarsız, mal, geri zekalı, kalpsiz vb iki uçta tanımlamanız iç dünyanızda bir dalgalanmaya işaret ediyor.
0
Phoebe
(08.09.25)
uzak akraba için bu kadar dert etmeye gerek yok yahu 7 sene olmuş, o zamanki sen ve şimdiki sen farklı kişilersin. O zaman kafan doludur, öyle yorumlamamışsındır olur yani. Hatta şu anki yazdıklarına bakılırsa şimdi fazla duygusallık yapıp olmayan bir anlam çıkarmış olma ihtimalin dahi var
0
nundu
(08.09.25)
mesajı da yaz da biz de okuyalım ya
0
OgutucuRecep
(08.09.25)
(5)

Anadolu üni aöf

camlicagazoz
Merhabalar, elektrik elekttonik mühendisiyim.Anadolu Üniversitesinde 2.üniversite olarak işletme okuyayim dedim ama kapatıldı falan diye bir sey gördüm. Yalnız sitede bir sey de yazmiyor yani gayet kayıt alınıyor. Nedir durum bilen var mi?
Merhabalar, elektrik elekttonik mühendisiyim.

Anadolu Üniversitesinde 2.üniversite olarak işletme okuyayim dedim ama kapatıldı falan diye bir sey gördüm. Yalnız sitede bir sey de yazmiyor yani gayet kayıt alınıyor. Nedir durum bilen var mi?
0
camlicagazoz
(24.08.25)
Kapatılma yok. işletme bölümü işletme fakültesindeydi. açıköğretim fakültesine aldılar

anadolu.edu.tr
0
f02561
(24.08.25)
Yani artık örgünle aynı diploma gibi olmayacak. Açık öğretim olduğu açık öğretim fakültesinden belli olcak. Eskiden bir saçmalıktı zaten. Açıktan eğitim veren fakültenin ismi kapatıldı tek bir fakültede birleşti. +1
0
Lubb
(25.08.25)
eskiden de farklıydı örgün eğitim iibf, aöf olan iktisat ve işletme fakülteleriydi (ben uluslararası ilişkiler mezunuyum, diplomada iktisat fakültesi yazıyor). Bilmeyen birini kandırabilir tabii ama bilen biri için aradaki fark belliydi yani. Şimdi hepsini aöf'e aldılar
0
nundu
(25.08.25)
Peki mesela devlet alımlarında farkedecek mi? Yani iibf fakültelerinin işletme bölümlerinden derse mesela ilanda, aöf mezunu olmak işe yaramayacak?
0
🌸camlicagazoz
(27.08.25)
devlet alımlarında fark etmez. genelde bölüm bazında aranır zaten, şletme iktisat kamu yönetimi bölümlerinden mezun olmak vs. gibi. hiçbir şey değişmedi aslında neden bu kadar olay oldu bu bilmiyorum. eskiden de net belliydi yani herkes biliyordu işletme fakültesi iktisat fakültesi ve açıköğretim fakültesi açıköğretimdi. iibf ise örgün öğretimdi. şimdi iktisat ve işletme fakülteleri kapatıldı. bu fakültelere bağlı işletme bölümü ve iktisat bölümü açıköğretim fakültesine geçirildi. örgün iktisat ve işletme bölümleri hala iibf fakültesi altında normal örgün şekilde.
0
f02561
(27.08.25)
(24)

Ne yemek yiyorsunuz?

ermanen
soru başlıkta.evde ne yemek yapıyorsunuz? yapılıyor?dışarda ne yemek yiyorsunuz? ne tür mekan/restoran? fast food? esnaf? fine dining?eve ne yemek sipariş ediyorsunuz?evde yeme/dışarda yeme oranı?vs.
soru başlıkta.

evde ne yemek yapıyorsunuz? yapılıyor?
dışarda ne yemek yiyorsunuz? ne tür mekan/restoran? fast food? esnaf? fine dining?
eve ne yemek sipariş ediyorsunuz?
evde yeme/dışarda yeme oranı?
vs.
0
ermanen
(22.08.25)
evde: köfte, pilav, makarnalar, tavuklu yemekler, fasulye, patates, mantı, karnıyarık, alinazik, pizza, fırın yemekleri vb.
her sabah kahvaltı.

dışarda: kebap, hamburger, pizza, lahmacun; döner. bazen açık büfe ev yemeği

eve asla yemek sipariş etmem.

%90 evde %10 dışarda yerim. max %20ye çıkar bu. sadece akşam yemekleri o da.
0
jelly bear
(22.08.25)
Sabah;

çavdar ekmegi+omlet+peynir+çay

ikindi;
biraz kuruyemis ve (varsa) elma

aksam;
tencere yemegi, eger o yoksa çavdar ekmegi arasi domates peynir+sade soda.
0
feastofthedamned
(22.08.25)
Evde mevsim sebzelerinden zeytinyağlı tencere yemekleri
youtube.com

Örneğin bu hem pratik az malzemeli ve lezzetli

Dışarıda yeme olayını azalttım
0
grimavi
(22.08.25)
Bilumum ev yemekleri yapıyorum kisir, taze fasulye, köfte, güveç etc.
Disarda evde yapamayacağım şeyleri yiyorum mangal kebap, pizza (bunu aile evinde yapabiliyorum kendi evimde fırınım yok), baklava, kunefe, katmer vs
Dışarıdan eve hic sipariş vermedim.
%85 evde, %15 arkadaşlarla buluşunca ya da misafir gelince
0
Amaranta ursula
(22.08.25)
Son bi iki ayda evde neredeyse hiç yemek yapmadım hep dışardan söyledim. Ondan önce de makarna, ızgara tavuk bonfile falan yapıyodum.

Kahvaltı yapmıyorum, öğle yemeklerini hastane yemekhanesinden yiyorum haftaiçi. Yemeği beğenmezsem hastane içinde kafeterya var oradan ev yemeği, mantı, döner vs bi şeyler yiyorum.

Akşam yemeklerinde dışarıdan tavuk pilav, makarna, tost, sandviç, bowl, hamburger, lahmacun, döner, noodle sıklık sıralamasında söylüyorum. Biraz evde yemek yapmaya dönmem lazım yine ama. Son 3 ayda evde yapıp yediğim gün sayısı 1 sanırım. %99 dışarıdan oluyor lol. Ondan önceki bir yılı düşünürsek %60 dışarıdan %40 evde olabilir
0
nundu
(22.08.25)
ev yemekleri yapıyorum. türlü, patates oturtma, patlıcan oturtma, tas kebabı, orman kebabı, hindi sote, mantarlı hindi ya da tavuk sote, kuru fasulye, taze fasulye, barbunya, ıspanak, pırasa, tavuk haşlama vs. vs.
dışarda ben mantı ve makarna çok severim o tarz şeyler ya da iskender, kebap, lahmacun gibi şeyler. arada da canım ev yemeği çekerse ve dışardaysam ev yemeği yerim.
eve haftada 1 bazen 2, bazen 2 haftada bir sipariş veriyorum. eve %80 mantı gelir eğer teksem.
çoğunlukla evde yiyorum. eve sipariş de dediğim oranda işte.
0
matilda
(22.08.25)
evde istediğim her yemeği yapıyorum.
zorunda kalmadıkça dışarıda yemiyorum. yersemde basit o anlık açlık ihtiyacımı ucuz şekilde karşılayacak şeyler.
hiç eve sipariş etmiyorum.

%99,99 ev %0,01 dışarısı
0
my fault
(22.08.25)
Protein olacaksa Kıyma kavurma, köfte, tavuk sote, bazen fırında somon, bazen nadiren kavurma filan pişiriyorum. Kışın düdüklü yemeği yaptığım oluyor. Yanına sebze tencere yemeği ya da fırında ızgara sebze, bazen salata, bazen pilav oluyor. Arada bir gimbap yapıyorum evde keyifli oluyor. Dışarıda yemem çok az 2 ayda bir filan o da sosyal amaçlı yoksa hiç yemem. Evde yemek yapmak kaliteli malzemeyle bile daha ucuz. Mesela 2 kişilik döner yeseniz düzgün yerde 1600 tl o parayla rahat 2 kilo kıyma alınıyor zaten. 1 gün önceden ne yemek yapacağımı planlar ona göre buzluktan eti vs çıkarıyorum ya da iş çıkışı markete gidiyorum, son ana bırakılırsa yorucu oluyor. Önceden planlayınca çok pratik oluyor her şey.
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
Nadiren iki öğün genelde tek öğün yiyorum.
İki öğün;
Evde standart kahvaltı tabağı hazırlıyorum.
İş yerinde uyguladığım diyete uygun bir yemek yapıyor aşçı benim için genelde sebze ve et grubundan oluşan doyurucu bir yemek oluyor bu.

İzin günlerimde de evde kahvaltı dışında sebze sote, köfte, yoğurt vs böyle basit pratik şeyler hazırlıyorum.

Programım yoksa dışarıda yemeyi bıraktım, sipariş vermeyi zaten aylar öncesinden bırakmış durumdayım.
0
mutekebbir
(22.08.25)
Dönem dönem değişiyor.

2 yıl kadar akşam yemeği yapmayı bırakmıştım. Bu aralar salata (sadece soslu), meyve veya kendi yaptığım kekten yiyorum. Evden çalışıyorsam öğlen ve akşam makarna veya hazır vegan döner/köfte vb. yapıyorum.

Öğlenleri işteysem genelde ev yemekleri yapan bir yere gidip baklagillerden bir şeylerle salata yerim. Uzun zamandır evde tencere yemeği yapmadığım için iyi oluyor. Pizza, noodle ve vegan/vejetaryen bowl da seviyorum.
0
auroraaurora
(22.08.25)
Benim hanımın mesleği yemek. Bu sebepten her gün her gün farklı yemek yiyoruz. Şunu diyebilirim; senede 300 farkli tarif yapıyor. O yüzden sürekli farklı dünya mutfakları falan, evin her yeri kitap, dergi doldu.

Bense düz adamım, öğle yemekleri bende. Sebze, karbonhidrat ve protein yapıp geçiyorum. Genelde somon köftesi, tavuk, dondurulmuş karışık sebzeler falan. Ya da konserve sardalya tavada pisirip salata falan.
0
logisticsmanager
(22.08.25)
@grimavi

guzelmis o kabak yemegi. pratik ve saglikli. arada ben de daha sade kabak yemegi yapiyorum.

zeytinyagli soyle bir versiyonu da var:
www.nefisyemektarifleri.com
0
🌸ermanen
(22.08.25)
@titanic kemancısı

gimbap bi kere yillar once Kore restoraninda yemistim heralde. adini unutmusum. susiye benziyor zaten. Kore'de misin yoksa? ya da Kore yemekleri seviyorsun. Kore restoranina gitmeyeli cok uzun zaman oldu.
0
🌸ermanen
(22.08.25)
@logisticsmanager

hanimin yemek meslegi olmasi guzelmis ve dunyanin cogu mutfagini denemek guzel ayricalik. ben de gezdigim yerlerde denemeye calistim.

yalniz 300 kusur cesit yemek de fazla gelmiyor mu ya? hepsini begenebiliyor musun? belki hanim yaptigi icin mecburiyetten de begendiklerin oluyordur :D
0
🌸ermanen
(22.08.25)
@ermanen metro marketlerde nori yosunu satılıyor, pirinci farklı sadece bizim pirinçten o da suşi pirinci diye satılıyor. ton balıklı, turşulu, mayonezli, sebzeli filan yapıyorum orijinal şeklinde susam yağı filan var onlar yok bende, olan malzemeyle yapıyorum daha çok :D. Kendi damak tadıma göre uyarladım biraz internette çok çeşitli videolar var tavuklu filan yapan da oluyor doyurucu bayağı. Sarmak için bambusu da 50 tl ye filan satılıyor, Kore’de yemiştim orijinalini ama arada bir evde de yemek güzel oluyor. Tek nori yaprağı ile yapıyorum pakette bayağı var alınca, buzdolabında saklıyorum uzun süre malzemesi oluyor böylece. Normalde gimbaba pirinç sirkesi katılmazmış, suşiye katılırmış sadece ben bilmeden onu da almıştım metro marketten bir iki damla pirince ekliyorum boşa gitmesin diye güzel oluyor. İyi sarmak için sebzeleri vs çok ince kesmek lazım birkaç video izlediktan sonra kolay oluyor yapması :d
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
Egeliyiz. Taze fasülye börülce bamya semiz otu çorbası.
Et olarak pirzola köfte.
Dışarıda kebepçıdan başka yemekçi yok. Farklı dünya mutfağı olursa deniyoruz.
Bölgemizde pide ünlü ve riskli olmadığı için ayda bir dışarıda yiyoruz. Eve de sadece pide söylüyoruz. Otlu peynirli kapalı pide ve kuşbaşı pide söylüyoruz.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
@ermanen; abi canin kuru fasulye istese sipariş vermen lazım yoksa hayatta aklina gelmez =d bir de o kadar fazla yapıyor ki birkaç tarif oluyor, hastası oluyorum. Ama 2 hafta sonra ne olduklarıni unutmuyorum. Bana diyor hangisi soyle tekrar yapayim, diyorum nasıl hatırlayayim 300 tariften =d

Onun dışında yüzde 95i çok güzel. Yiyemedigim belki iki kere falan yılda.
0
logisticsmanager
(22.08.25)
evde pilav çeşitleri, nadiren makarna, farklı patates yemekleri, patlıcan, nohut tava, tavuk, köfte, ali nazik, hazır mantı, hindi, kabak ama genelde kıymalı kabak sandal gibi, kabak graten, pırasa graten falan.. sebze yemeklerini çok fazla tek başına yiyemem o yüzden kıyma koyuyorum genelde içine. eskiden hazır dondurulmuş çok yerdim şu an yemiyorum şinitzel falan da uzun süredir yemedim pratikliğine rağmen. bakliyatları hazır alıyorum konserve ya da paketli yayla'nınkiler gibi. ya haşlanmış şekilde ya yemek.

dışarıda ağırlıklık olarak pide, lahmacun, köfte. fast food genelde pizza butik burgercilerden hamburger. fine dining gitmem. güzel bir esnaf lokantası bulsam ağırlıklı olarak oradan yerim aslında.

eve sipariş edeceksem eskiden çok tavuk döner dürüm söylerdim artık söylemiyorum. söyleyeceksem dürümle'nden. yine genelde pizza lahmacun. güzel bir işkembeci var et yemekleri ve pide, lahmacun falan da yapıyor son zamanlarda oradan söylüyorum. porsiyonu bol ve doyurucu çok aç olmayınca oradan bir çorba söyleyip yanında gönderdikleriyle doyuyorum genelde.

dışarıda yeme oranı daha fazla maalesef.
0
black holes in the sky
(22.08.25)
şu sıralar hafta içi kahvaltı yapmıyorum. öğle yemeğini şirkette yiyorum. akşam bir kase yoğurt içine protein tozu. hafta sonu programa göre, davetler vs. çok değişiyor.
0
gabe h coud
(22.08.25)
Büryan yiyorum.
0
runaway
(22.08.25)
dışarıdan yemeyi çok çok azalttım. hemen her tür yemeği yaparım ama kısa sürede yapılanları tercih ediyorum. bir de el işçiliği olanları hiç yapmıorun sarma içli köfte gibi. o kadar uğraşıp kısa sürede bitmesi mantıksız geliyor.
0
ground
(22.08.25)
Evde: Sulu sebze/bakliyat yemekleri, başta somon olmak üzere balık çeşitleri, ev köftesi, küşleme/pirzola/kuzu şiş tarzı etler, zeytinyağlı çeşitleri, makarna üstü ton balığı/hindi, basmati pilavı (çok severim).

Dışarıda: Genellikle balık/kırmızı et çeşitleri. Rutin gittiğim yerler var; Rota Balık, Kavak Doğanay, Fevzi Hoca, Trabzon Kültür Derneği, Marmara Et, Nusret Burger, Günaydın gibi. Saray İşkembe'de sakatat çorbaları içerim.

Eve sipariş verirsem: Genelde döner oluyor, bazen de Adile Sultan ev yemekleri.

Haftaiçi günde üç öğün, haftasonu 2 öğün yiyoruz. Haftalık toplam 19 öğün yemeğin 2 veya 3'ü dışarıdandır. Haftasonu gezmeye çıkınca mecburen dışarıda yiyoruz.
0
Lethe
(22.08.25)
%80 evde yerim.

bitkisel beslenme uyguluyorum ama işlenmemiş olanlar mümkün olduğunca ya da minimal işlenmiş olanlar.
0
elite crew
(22.08.25)
Sabah küp peynir %0.03 yağlı

Öğleden sonra mercimek çorba 1 kase
Pancar, kuru fasulye, nohut, yoğurtlu roka; içeren bowl minik

Akşam ise bi avuç karışık yemiş 2 adet muz
0
baldan kaymak
(22.08.25)
(25)

Suyu nasıl alıyorsunuz

herzan
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
Aritma cihazı, aritma sistemi, damacana, şişe, çeşme suyu vs vs.

Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

Siz nasıl yapıyorsunuz bu işi ya. Çok sıktı bu konu.
0
herzan
(21.08.25)
6lı 1.5 litre.
0
gobekliraki
(21.08.25)
Brita.
0
orient blue
(21.08.25)
Cam damacana kullanabilirsiniz. Biz normal plastik damacana kullanıyoruz.
0
yadigar
(21.08.25)
5 litrelik pet şişelerde.
4 tanesini eve çıkarmak da antrenman oluyor. Bir taşla iki kuş.

www.youtube.com
0
Mirket
(21.08.25)
10 litrelik plastic şişe.
0
peki madem
(21.08.25)
Arıtma cihazları sebil cihazına baglanilabiliyor, o çok pratik.
0
encokbenisevinnolur
(21.08.25)
24'lü 0.5 sarıkız
0
Batuhanolabilir
(21.08.25)
Damacana kullanıyorum.
Belli konularda hijyen takıntısı geçmişi olan biri olarak bu konuların büyük oranda psikolojik olduğunu fark ettiğimden beri rahatım.
Hijyen estetik ve sağlık açısından önemlidir. Damacana su içtiği için başı hastalıktan kurtulmayan birileri olmadığına göre, gözün görmediğine gönül katlandığı sürece ortada bir sorun yok.

Mikroplastiklerin spermlere kadar girdiği bu çağda sadece damacanadan feragat ederek kurtulamayacağımı da bildiğim için işin sağlık tarafını gözardı etmeyi seçtim.

Depozitosuz ya da 5'lik plastik şişelerin atık dönüşümü ve israf açısından daha zararlı olduğunu düşünüyorum ayrıca.
Cam damacana seçeneği sevdiğim suda olsa tercih ederdim bu arada.
0
Bruce
(21.08.25)
damacana kayisdagi<3
0
ala09
(21.08.25)
5 litrelik şişeler +1
0
nawar
(21.08.25)
1.5 lt 12li pet şişe. 90 tl. kendim taşıyorum. tek seferde 6 tane falan alıyorum.
0
jelly bear
(22.08.25)
Neden 5 litrelik ped şişelerde aldığımı da açıklayayım.
Geçen gün burada maden suyunun fazla içilmesi konusunda gündeme gelmişti. Maden suyunda nitrit, amonyak vb zararlılar olabileceği.

Maden suyunda varsa suda neden olmasın diye düşünmüşümdür hep. Damacana alırsan hep aynı markaya mahkum kalma ve suda bir zararlı var ise vücutta birikimine çanak tutma durumu söz konusu olur.

Bu düşünceyle marka çeşitlendirmesi çok mantıklı geliyor bana.

Aynı mantıktan hareketle hep aynı marka yumurta da almam ve sebzeyi hep aynı pazarcıdan da almam.
0
Mirket
(22.08.25)
2 damacana ve 1 koli içinde 12 adet olan 1.5 litrelik saka su 450 tl, haftada 2-3 tekrarlı şekilde.
0
eja
(22.08.25)
arıtma cihazı kullanıp maden suyu ile destekliyorum. en sürdürülebilir olanı bu bence.
0
merhum
(22.08.25)
@Mirket +1
ben de aynı

hep mantıklı cevaplar veriyor :)
0
ermanen
(22.08.25)
Pınar damacana.
0
mikahakkinen
(22.08.25)
Arıtma cihazına geçtik geçen sene, damacanayla baş edilmiyor ya su bu kadar pahalı olmamalı :/
0
mutekebbir
(22.08.25)
Cam damacana şeklinde alıyorum
0
titanic kemancısı
(22.08.25)
hamidiye 19lt damacana
0
bay b
(22.08.25)
Arıtma cihazları suda mineral falan bırakmıyormuş. Bina girişi sistemler de çok pahalı. Damacanaya da hijyenik değil diyorlar. Pet şişe desen çok fazla plastik biriktiriyor.

hepsinde aynı fikirdeyim.

yaşadığım yerde doğal kaynak suları var.
ailem sık sık o tarafa giderken 15-20 litrelik büyük şişelere su dolduruyorlar.
bazen bir şişesini ben alıyorum, bazen su kaynağına doğru giderken elimdeki büyük şişeleri dolduruyorum.

bunun dışında çoğunlukla 1.5 x 6 alıyorum.
su içmeyi unutuyorum, hiç aklıma gelmiyor.
şişeleri sayarak ne kadar içtim takibi yapabiliyorum.

bir kaç ay önce taşındım buraya. eve servis damacana kim getiriyor bilmiyorum ama şişe olayını damacadan daha çok sevdim. şişeleri geri dönüştürme imkanı bulursam böyle devam edeceğim.
0
biseysorcaktim
(22.08.25)
anadolu yakasında kayışdağı suyu çeşmeleri var. devamlı buralardan dolduruyoruz. hiç suya para vermedik.
0
my fault
(22.08.25)
damacana alıyorum pürsu marka. Getir'de de pürsu 1,5 litrelik 6lı sular var onlardan alıyorum. Arıtma suyunun tadından nefret ediyorum. Mineralinde falan değilim de tadı çok kötü. Damacana konusunda da seçiciyim, Ali Koç bu kadar pürsu reklamı yapmıyodur etrafta yani yıllardır başka damacana kullanmadım. Evde sebilim olsa 1,5 litrelik su almam pek de soğuk su içmek için daha rahat oluyor. Eşyalı ev olduğu için ve yakında taşınacağım için sebil de alamadım.
0
nundu
(22.08.25)
Ben de 5 ltliklerden alıyorum. Çevreye bile isteye zarar verdiğim yegane konu bu sanırım.
0
asteriks
(22.08.25)
12'li 500 ml sulardan alıyorum daha pratik ve kolay oluyor.
0
koela
(22.08.25)
Herhalde 25 yıldır falan ailecek arıtma suyu kullanıyoruz, kimsede bir problem bugüne kadar olmadı.
0
mirty
(22.08.25)
(2)

Tetanoz aşısı 10 yılı geçerse kaç doz olmak lazım?

ya ben lan neyse
en son aşı olalı 12 yıl olanlar da tek doz mu olacak? yoksa en baştan 3 doz mu olacak?bir de 10yılı aşan herkes olmalı mı? riskli/risksiz?
en son aşı olalı 12 yıl olanlar da tek doz mu olacak? yoksa en baştan 3 doz mu olacak?

bir de 10yılı aşan herkes olmalı mı? riskli/risksiz?
0
ya ben lan neyse
(21.08.25)
tetanoz 6-7 senede bir yeniliyorum.
tek doz.
0
cooperr
(22.08.25)
ilk başta üç doz olduysanız ve bir kesi oluştuysa gittiğinizde kitabı bilgiye göre, yara temiz bir yaraysa 10 sene, kirli bir yaraysa 5 sene içinde aşı olmadıysanız hatırlatma dozu yapıyorlar. Ama yani genelde acilde temiz bir yaraysa ve 6-7 yıl olduysa yapıyorlar yine nolur nolmaz diyip.

Hiçbir şey olmadan gidip, benim 10 seneden fazla oldu deseniz aşı yaparlar diye düşünüyorum ama hiç denemedim
0
nundu
(22.08.25)
(3)

yüzme için özel ders/özel antrenör

kibritsuyu
çok iyi yüzme biliyorum, stilli yüzerim, havuzda gık demeden 3000 metre yaparım.lakin ben yüzmeyi çoğunlukla kendim öğrendim, çocukken lisanslıydım ama hoca gözetiminde bu derece bir idman yapmadım.boğaziçi kıtalararası yüzme maratonuna katılmayı çok istiyorum ama hız sıkıntım var. yüzüyorum ama hız
çok iyi yüzme biliyorum, stilli yüzerim, havuzda gık demeden 3000 metre yaparım.

lakin ben yüzmeyi çoğunlukla kendim öğrendim, çocukken lisanslıydım ama hoca gözetiminde bu derece bir idman yapmadım.

boğaziçi kıtalararası yüzme maratonuna katılmayı çok istiyorum ama hız sıkıntım var. yüzüyorum ama hızlı gidemiyorum, yavaş kalıyorum. video izleyerek olmayacak.

bir kişisel antrenörün beni izleyip şunu yanlış yapıyorsun, kolunu şöyle atıyorsun, erken çıkarıyorsun, nefes alırken kafanı öyle çevirme böyle çevir şeklinde hatalarım nedir, nasıl düzeltebilirim ve hızımı nasıl arttırabilirim bu konuda destek olmasını istiyorum.

ama baktığım bütün özel dersler yüzme bilmeyenlere veya sadece su üzerinde kalabilenlere yüzme öğretiyor. ben daha profesyonel bir şey arıyorum.

bir de flip turn (kulvar sonunda takla atarak dönme) hareketini yapamıyorum, onu da öğrenmek istiyorum.

ankara'da bu konuda tavsiye edebileceğiniz bir yer veya bir hoca var mı?
0
kibritsuyu
(14.08.25)
yüzme bilmeyenlere yüzme öğretebilen kişi size de tekniği öğretip antrenörlük yapar diye düşünüyorum. Bu tarz kurs veren eğitmenleri arayıp istediğiniz şeyi söyleseniz yardımcı olurlar ya da yardımcı olabilecek birine yönlendirirler bence.
0
nundu
(14.08.25)
Yüzme federasyonu ya da üniversitelerin yüzme takımları ile iletişime geçseniz sizi profesyonel bir antrenöre yönlendirirler belki. Yüzmede hala sorun yaşayan biri olarak yardımı olabilir diye yazdım. Daha isabetli öneriler gelecektir. (Cem Yılmaz'ın faruk eczanesi esprisini hatırladım neden bilmem)
0
?
(14.08.25)
ankara’da tohm var, bir iletişime geçin bence.
0
transall
(14.08.25)
(8)

"Bunu sadece erkekler anlar!!!1!!11!!"

64654942
Bu tongaya ben de düştüm ama aşırı merak ettim. Sesi bazı günler çatallı olan bir yayıncıya bir sürü kişi bu minvalde yorumlar yazmış. Cidden var mı böyle bir şey yoksa saftirikleri trolleme girişimi mi? https://i.ibb.co/YBP400fz/image.png
Bu tongaya ben de düştüm ama aşırı merak ettim. Sesi bazı günler çatallı olan bir yayıncıya bir sürü kişi bu minvalde yorumlar yazmış. Cidden var mı böyle bir şey yoksa saftirikleri trolleme girişimi mi? i.ibb.co
0
64654942
(11.08.25)
Yılların erkeğiyim "bunu sadece erkekler anlar" dedikleri hiçbir şeyi anlamıyorum, bunu da anlamadım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.08.25)
Ekşide bi 10 yıl önce "sadece erkeklerin anladığı cumartesi olayı" diye bi muhabbet vardı. O ve bunun gibi her şey uydurma.
0
nundu
(11.08.25)
(Bkz: sadece erkeklerin anladığı cumartesi olayı)
0
encokbenisevinnolur
(11.08.25)
bende genelde hatunla agir kavga sonrasi olusan durum, ertesi gun catallasma yapiyor.
0
cooperr
(11.08.25)
Sesin çatal çıkması, erkeğin ergenleşmesi, sesin çocuk sesinden erkek sesine geçmesi aşamasında bir türlü kendini bulamadığı bocalama döneminde yaygın bir durumdur. Oralara bir atıf yapıyorsa saçma, öyle bir şey yoksa anlamadım +1
0
Mirket
(11.08.25)
erkek değilim - elemanın dönme olduğunu mu söylüyor?
0
neira
(12.08.25)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1
0
mikahakkinen
(12.08.25)
Ordaki olayı ctesi gününü 'yanında partnersiz sap geçirme' olduğunu anlamayanlar hala sorarlar kendilerine

ctesi gününden 1 gün önce o ağır duyguyu başka hissettirir insana

siz hala baska bir sey olduğunu düşünüp durun
0
smokee
(12.08.25)
(8)

çıplak el ile tavuk tiftiklenen pilavcı dükkanı

WithWorth
tiftikleme nedir diyenler için :https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSOxb_J8ZyN5AsCzgydbArKVUNoJPPKcFUZFQ&sbu olayın alet yerine direkt çıplak ellerle yapıldığı bir tavuk-pilavcı'dan yer misiniz ?edit : parmaklar tavuğa temas etmekte anbean, siz bu satırları okurken
tiftikleme nedir diyenler için :
encrypted-tbn0.gstatic.com

bu olayın alet yerine direkt çıplak ellerle yapıldığı bir tavuk-pilavcı'dan yer misiniz ?

edit : parmaklar tavuğa temas etmekte anbean, siz bu satırları okurken
0
WithWorth
(08.08.25)
Yemek kalitesinden bağımsız her restoranda çıplak elle yapılıyor. Hijyen koşulları sağlandıktan sonra bence sorun yok. Ama görece ucuz el aletiyle aynı kalitede çok daha çabuk yapılacak bir işi elle yapmaya uğraşmak saçmalıktır, orası ayrı.
0
salihdt
(08.08.25)
yemeyiz.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(08.08.25)
acimam gomerim, umrumda olmaz.
bizim insanimizdaki bu nitril eldiven fetisini anlamadim gitti..
0
cooperr
(08.08.25)
yemek yapılırken çıplak el kullanmak eldivenden daha sağlıklı. türkiye'deki bu eldiven fetişi cidden nereden çıkıyor anlamak mümkün değil.
0
biergarten
(08.08.25)
Geçenlerde meşhur bir dürümcüye gittim. Adam siyah eldiven takmış bir yandan kebapları mıncıklarken diğer yandan pos cihazıyla ödeme alıyor, arabadan malzemeleri almak için arabanın kapısını aynı eldivenle açıp alıyor sonra yine kabap mıncıklıyor.

Ben olsam o tiftikleyen elleri seçerdim :)
0
Rondak
(08.08.25)
Eldivenden iyidir +1
0
kobuzchu kiz
(08.08.25)
tavuk tiftiklemek en kolay el ile yapılıyor. hele ki tatlı yapacaksan ince ince ancak elle mümkün. zaten mutfakta her işlemi el ile yapıyoruz, tavuğu da tiftiklemeden önce ellerimizi yıkıyoruz merak etmeyin. eldivenle yapanı görürseniz kaçın zaten, o eldiven ile tuvalete bile gitmiş olabilirler :D
0
neira
(08.08.25)
Yemek tarifi videolarının yorumlarında milleti eldiven takmıyor diye darlayan ekipten misiniz? Eldivenin temiz olduğunun garantisi yok. Elini yıkaması daha olası. O yüzden çıplak eli tercih ederim
0
nundu
(09.08.25)
(14)

taylor swift'i nasıl buluyorsunuz?

baldan kaymak
sb.ben mi? hayranıyım.
sb.

ben mi? hayranıyım.
0
baldan kaymak
(07.08.25)
Keko rap gibi buna da tahammül edemiyorum.

Kendisini de sevmem, sevenini de sevmem :)
0
makbur
(07.08.25)
Barbie bebek. Elime verseler bir iki kurcalar sonra bu ne lan der atarım kenara.
0
beyfendi
(07.08.25)
Sevmem. Hiç bir şeyi bana hitap etmiyor.
0
gabe h coud
(07.08.25)
ben de ne numarasi var cozemedimm, bir tek willow sarkisini begenirim, gerisi bence cop.
sesinde falan da bir numara yok.
dua ve lipa ile der susarim.
0
cooperr
(07.08.25)
Aski, ayriligi duygu halini cok iyi hissettiriyor.
Ben seviyorum. Isini de kisiligini de.

Sadece müzikten para kazaniyor. Hicbir is birligi yok. Baskasi olsa onun yerinde neler yapardi. Buna saygi duyarsin ek azindan hiç değilse
0
sonsuz
(07.08.25)
Bir tane sarkisini bilmem ama keske ıssız adaya dussem kendisi ile.
0
duster
(07.08.25)
eski amerikali sevgilimi animsatiyor bana. ayni keskin, sivri yuz hatlari, ayni fake tavirlar, bos muhabbetler. firsat verilse dua lipa ile aksam yemegini tercih ederim.

@sonsuz; bircok reklamda goruyorum ben kendisini. is birligi yok derken baska bir sey mi kast ettin bilmiyorum.
0
antikadimag
(07.08.25)
tam bir cult lideri. o kadar bir guc biriktirmis durumda ki medyada negatif bir sey yazamaiyorsun hakkinda. bu orgunun diger ucunda: amerikada liseye giden bir kizsan sevmeme sansin yok dislanmamak icin. bir de sevenleri cogunlukla asiri takintili. sirf 'taylor kazaninca biz de kazanmis sayildik' seklinde kazanan takimda hissetmek icin ayni albumu defalarca satin almalar, her gun tum gun spotify'de stream etmeler falan. cult iste.
0
hot potato
(07.08.25)
O kadar ödül almasa bu kadın kim derdim, gözümüze soktukları için tanıyorum. Ne herhangi bir şarkısının müziği ne de sözü aklımda, öyle yüce bir sanatçı.
0
lamborcini
(07.08.25)
malin onde gideni bence.
0
bay b
(07.08.25)
Daha önce yine benzer cevap vermiştim bu tarz sorulara;

İki sene önce sorsan mehh abartı falan derdim ama sonra canım nişanlımla sevgili olduk ve kendisi bir swiftie olduğu için ben de hanımköylü olarak dinlemeye başladım ve beğendim. Geçen sene spotify'da en çok dinlediğim şarkıcıydı mesela. Genel olarak kendisine nefret de çok var ve bazı konularda hak etmiyor değil (abartı özel jet kullanımı vs) ama severim. Eras tour filmini birkaç defa baştan sonra izledik, debut albümü dışındaki tüm albümlerini dinledim. Debut için taylor's version bekliyordum ama sonra haklarını satın aldı, dinlerim onu da bi ara lol

Dua Lipa denmiş, onu da çok severim ve bence pop olarak Dua Lipa şarkıları daha iyi ama taylor'ın asıl özelliği söz yazımında. Şöyle all too well 10 minute ya da dear john falan dinleyince etkileyiciliği daha da hissediliyor. Hareketli şarkıları ikinci planda bence
0
nundu
(07.08.25)
Zamaninda sisirilmis, piyasaya tam bi proje olarak sunulmus sonra da ergen kitlesiyle isi goturen biri benim icin
0
Kittie
(07.08.25)
Hot potato da iyi bi sey yazmamis haberin olsun djdjd
0
Kittie
(07.08.25)
ovgu bekliyormus arkada$ adadasdsadaf

hastasiyiz, surtmeden 2 diyorum.
0
cooperr
(07.08.25)
(5)

Arnavutluk denizi mi karadag mi

Kittie
Taktim gidecegim bir balkan ulkesine jsjAslinda her sey cok ustume geliyor.Bi ucaga binip uzaklasma hissini yasamak istiyorum.Otel onerisinde de bulunur musunuzVe bolgeGuzel plajlara cok yakin bolgeler..Tarih kultur gormeye girmiyorum gibi dusunun.Tesekkurler
Taktim gidecegim bir balkan ulkesine jsj
Aslinda her sey cok ustume geliyor.
Bi ucaga binip uzaklasma hissini yasamak istiyorum.
Otel onerisinde de bulunur musunuz
Ve bolge
Guzel plajlara cok yakin bolgeler..
Tarih kultur gormeye girmiyorum gibi dusunun.

Tesekkurler
0
Kittie
(06.08.25)
Turlara katıl.
0
designer
(06.08.25)
bireysel anlamda çok tecrübeli değilim ama tekneciler deniz için Karadağ'ı tercih eder.
0
awlmi
(06.08.25)
Deniz kum gunes konusuna yabanciyim ama Karadag asiri "popi" oldu diyorlar. Yuksek talep sonrasi pahalanmis, burunlarindan kil aldirmiyormus esnaf falan gibi iddialar var, ne kadar dogru bilinmez. Turk halkina asiri maruz kalarak turk esnafina donusmusler falan. Sezon icindeyse Arnavutluk tercih ederdim sanirim.
0
mbond
(07.08.25)
iki gün önce başka bir duyuruya da yazdım, gitmedim ama Arnavutluk'ta deniz tatilini övüyolar baya son yıllarda ucuz ve kaliteli diye. Ksamil'e bakabilirsin orası yavaş yavaş popüler olmaya başladı
0
nundu
(07.08.25)
Mbond: bana da oyle geldi. Arnavutluga gore cok daha pahali. Turk esnafa donusmusler hakkaten
0
🌸Kittie
(07.08.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.