Giriş
(3)

İzmir kitaptan fotokopi çeken yer

EkimBebesi
İzmir içinde götüreceğim kitaplardan (toplamda 4 kitap yaklaşık 1000 sayfa) fotokopi çektirip teslim alabileceğim bir yer var mıdır? Eskiden Bornova civarında bu işleri yapan yerler vardı ama güncel olarak devam eden var mıdır bilmiyorum.
İzmir içinde götüreceğim kitaplardan (toplamda 4 kitap yaklaşık 1000 sayfa) fotokopi çektirip teslim alabileceğim bir yer var mıdır? Eskiden Bornova civarında bu işleri yapan yerler vardı ama güncel olarak devam eden var mıdır bilmiyorum.
0
EkimBebesi
(22.02.25)
1 adet ise yapmayabilirler, ben olsam camscanner gibi bir telefon uygulaması ile pdf yapıp öyle çıktı alırdım
0
pislick0
(22.02.25)
buca eğitim fakültesinin myo çıkışındaki fotokopiciler yapıyordu pandemi öncesi. şimdi durum nedir bilmiyorum.
0
biravekahve
(22.02.25)
Bornova'da gün fotokopi vardı genelde tıp fakültesi öğrencilerinin gittiği, hâlâ vardır muhtemelen orası yapar diye düşünüyorum. Yeri değişmediyse metrodan inince küçükpark tarafina geçip bir arka sokaktaydı
0
nundu
(22.02.25)
(5)

Doğalgaz faturaları ne alemde?

paraustunualmayanadam
SB, Ben başlayayım, dışarısı 10 derecenin altına düştüğünde açarım genelde. Son fatura 1920 geldi.
SB, Ben başlayayım, dışarısı 10 derecenin altına düştüğünde açarım genelde. Son fatura 1920 geldi.
0
paraustunualmayanadam
(21.02.25)
doğalgaz değil de merkezi ısıtma var bizde.

1 ay boyunca hiç kapanmayan 2 kalorifer var 1+1 ev.

ısınma+sıcak su+ ortak alan ısınması 860 tl geldi.
0
jelly bear
(21.02.25)
4 petek açık, 43-47 arası yanıyor, 1900 küsür geldi en son
0
black holes in the sky
(21.02.25)
İzmir, küçük ev, ara kat, soğuk olduğu zaman (her gün değil) işten gelince yakıyorum ve yatarken kapatıyorum: 200 tl civarı bir şey geldi en son.
0
cilacı ökkeş usta
(21.02.25)
ankara'da üç aydır filan aylık 4500 civarı ödüyoruz. ev çok eski, duvarlar soğuk soğuk vuruyor. bu faturaya rağmen ev ılık bile değil yani öyle söyleyeyim, sadece çok soğuk değil. üç arkadaş olduğumuz için henüz ölmedik, 1500 bi şekilde veriliyor ama allahtan maksimum iki ay kaldı, yoksa açlıktan ölecek noktaya gelirdim herhalde ben.
0
mark greg sputnik
(21.02.25)
Geçen hafta da sormuştu biri.

Eskişehir, merkezi ısıtma 2+1 30+ yaş apartman en üst kat 1900 lira verdim geçen ay.
0
nundu
(21.02.25)
(11)

muzik dinleme ve organize etme aliskanliklariniz?

buenosdias
belki ilham verecek biseyler cikar. 2 sorum olacak. 1. nasil muzik dinlersiniz? ornek cevaplar:-sadece album dinlerim-hazir listelerden giderim-kendi listem disina cikmam-sanatci acarim o calar-daha cok podcast, audiobook, radyo dinlerim.vs..2. sevdiginiz muzikleri nasil saklar, bulursunuz?-favorile
belki ilham verecek biseyler cikar. 2 sorum olacak.

1. nasil muzik dinlersiniz?

ornek cevaplar:
-sadece album dinlerim
-hazir listelerden giderim
-kendi listem disina cikmam
-sanatci acarim o calar
-daha cok podcast, audiobook, radyo dinlerim.
vs..

2. sevdiginiz muzikleri nasil saklar, bulursunuz?
-favorilere ekler gecerim
-bir suru listem var. (moduma gore, muzik turune gore vs..)
-saklamam. surekli kesif yaparim

vs..

her biri icin detayli cevap verirseniz sevinirim.
0
buenosdias
(19.02.25)
youtubedan karşıma çıkan kafama göre olanı seçer kalanı karışık dinlerim kendi çalar gider
0
basond
(19.02.25)
Sıklıkla kendi listelerimi dinlerim ama arada mix'leri dinleyip oradan yakaladığım şarkıları kendi listeme ekleyerek listeyi genişletirim.

Radyodan nefret ederim.

Podcast dinlemeye bu sene başladım, dinlemediğim dönemlerde çok şey kaçırdığımı fark ettim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.02.25)
Kısa cevap ruh halime göre değişiyor.
Uzun cevap:
1 için, bazen yeni ve güzel bir grup kesfettigimde kronolojik sıraya göre tüm diskografilerini dinliyorum. Ya da sevdiğim bir grup/sanatçı olunca yeteri kadar tanımıyorum kaygılarını girip ayni şeyi yapabiliyorum.
Yeni muzik kıtlığı yaşadığım zamanlar başkalarının listelerini dinlerim rastgele. Mesela sözlük yazarlarının Spotify listeleri başlığına girip bir sayı seçip ilgili sayfada rastgele bir entry seçip playlistini dinliyorum.


2. Begenilenler, listem var. Ama genel olarak bir sürü listem var. İkindi vakti müzikleri, koşarken, yürürken, geceler temalı:D vs. Keza tür bazlı da var indie, post-rock, tekno, klasik vs.
0
Amaranta ursula
(19.02.25)
1.
- Sonuncusu hariç hepsi. Dinleyerek değil okuyup yazarak öğrenen biri olarak sesli kitap dinleyince hiçbir şey anlamıyorum, dikkatim dağılıp gidiyor, sürekli geri almam gerekiyor. Sevdiğim 1-2 sohbet podcasti var, bir de Harry Potter, Otostopçunun Galaksi Rehberi gibi okuyup bildiğim kitapların sesli kitaplarını bazen temizlik yaparken, yürürken dinliyorum. Radyo dinlemiyorum.
- Klasik müzik, senfonik eserler zaten albüm sırasıyla dinlemeden olmuyor. Bir de eskiden kasetini dinlediğim albümleri baştan sona sırasıyla dinliyorum.
- Özellikle belli bir tür dinlemek istiyorsam Spotify'dan bir şarkının ya da sanatçının radyosunu açıyorum, karışık çalıyor. (Bugün çalışırken canım new wave isteyince the safety dance radyosu açtım, ara sıra Cem Karaca radyosu, la isla bonita radyosu, Britney Spears radyosu gibi şeyler açıyorum.)
- Hem kendi listelerim var, hem takip ettiğim (hazır değil, başka kullanıcıların yaptığı) listeler var.

2. Tek şarkıysa ilgili listeye, albümse at fava.
0
kobuzchu kiz
(19.02.25)
aha tam benlik soru. Sık sık düşünüyorum bunu. O yüzden baya uzun bi cevap olacak.

Kısa özet; genelde loopta bir iki şarkı dinleyip sıkıldıkça yeni şarkılara geçiyorum. Yeni şarkı keşfetmeyi sevmem, playlist yapmam, shuffle kullanmam, spotify/youtube sıradan şarkı göndersin işinden nefret ederim.

1)

%99 bir ya da birkaç şarkıya takarım ve loopta dinlerim. O şarkıdan sıkılınca başka şarkı loop şeklinde giderim. Bazen de bir şarkıcıya/gruba takıp bir müddet sadece onun şarkılarını dinlerim. O yüzden spotify wrapped listemde yıl içinde sadece mart ayında 10 gün dinlediğim bir şarkı ilk 5 yapabiliyor. Sapık gibi günde 200 kez dinlemiş oluyorum çünkü :D

Albüm dinleme olayını yeni yeni kazandım. Ondan önce pek yapmazdım. Spotifyda playlist hazırlayıp paylaşma mevzusu bana tuhaf geliyor. İnsanlar "müthiş playlist hazırladım" diyince kafamda bi şey canlanmıyor yani. Random şarkı dinlemeyi de sevmem, yıllardır shuffle mod kullanmamışımdır ya da ne dinleyeceğimi spotify'a/youtube'a bırakmam. Keşif listelerine de bakmam hiç. Bilmediğim bir şarkıyı dinlemek bana risk geliyor ve sevdiğim biri önermediyse ya da bir yerden kulağıma çalınmadıysa önyargılı oluyorum.

Sanatçı olarak son birkaç ayda Taylor Swift, Billie Eilish, Dua Lipa dinledim. Taylor Swift'i kız arkadaşım sayesinde son bir senede tüm albümlerini dinledim ondan örnek vereyim. Bir albümü ilk dinleyince "aa bu iyiymiş" dediğim şarkıları kafama not alıyorum. Onları ayrı ayrı dinliyorum. İlk dinleyişte tutmadığım şarkılara bir iki şans daha veriyorum. Sonra albümden beğendiklerimi canım çektikçe loopta dinliyorum.

Dua Lipa için de, bir şarkısı youtubeda izlediğim bir videoda denk geldim. Bir müddet o şarkıyı loopta dinledim. Sonra hadi albümdeki diğer şarkılara bakayım diyip onları sırayla dinledim ve beğendiklerimi dinlemeye devam ettim. O albümü sömürünce diğer albümlerine geçtim :D Billie Eilish de benzer oldu. Zaten önceden dinliyordum ama son albüme hiç bakmamıştım. Bir yerde denk gelince hoşuma gitti ve şans vereyim dedim ve bir ay sırf son albümünü dinledim :d ama yani sanatçıyı açayım random çalsın yapmam.

Podcast olarak haftalık takip ettiğim bir podcast serisi var. Onun dışında podcast tarzı youtube içerikleri (Emrah Safa Gürkan mesela oturup konuşuyor, izleme ikinci planda) puzzle yaparken tüketiyorum. Sırf bu yüzden arada "Puzzle yapayım çok içerik birikti" diyebiliyorum. Radyo hiç dinlemem nefret ederim, audiobook iki tane bitirdim şu ana kadar.

2)

Hem 1. sorudaki playlist sorusuna hem de buna cevap vereyim. Spotify Türkiye'ye ilk geldiğinde hesabımı açmıştım ve o zaman iki playlist oluşturdum Yabancı ve Türkçe diye. Sevdiğim şarkıları bu iki playliste ekliyorum. Başka da playlistim yok (bi tane Taylor Swift playlisti açtım kız arkadaşımla ortak hadi bi de o var :d). Tekil dinlediğim şarkıları buraya ekliyorum ama aynı şarkıcıdan peş peşe 5 şarkıdan fazla eklemiyorum o zaman albümden açıp dinliyorum. Yani denge gözetiyorum playlistte.

Keşif yapmayı da sevmediğimi söyledim. Sanırım tüm sorulara upuzun cevap verdim. Hepsini okuyacak olanlardan özür dilerim dsjjds
0
nundu
(19.02.25)
Çocukluktan beri albüm alışkanlığı var (90'larda büyündü)

Hala albüm dinlemeye çalışırım.

Araba aldıktan sonra hayatımda ilk defa playlist yapmaya başladım onlar da tarza göre Rock, 90'lar Türkçe, 00's House diye ayrılıyor. Down ve Up diye de iki listem var modlara göre.

Spotify'ın favori şarkıları listesini özenle düzenlerim ayrıca bir de Mega Best Of diye bir playlistim var oraya da aşırı sevdiklerimi ekliyorum.

Radyo hiç müzik için dinlemedim, ortaokul lise zamanlarında bazı mizah programları için dinlerdim (cenk erdem, muzo vs)

Lisanstan dolayı stream bulunmayan ya da benim için çok çok önemli olan albümleri de kayıpsız cue, flac, wave formatında indirir diskte tutarım.
0
hedep
(19.02.25)
Genelde dinlemeyi sevdiğim müziklere göre hazırlanmış listelerden giderim. Bu listelerde ilgimi çekenleri kendi listeme alırım. Daha sonra da kendi listeme attıklarımın albümlerine gider ve tüm albümü dinlerim. Çok fazla müzisyen takip ettiğim için oradan da bir açılım oluyor. Örneğin takip ettiğim bir davulcu ya da basçı farklı bir projede ya da albümde çaldıysa oralardan da yeni keşifler gelebiliyor. Bu arada gördüğüm kadarıyla radyo pek dinlenmiyor ama bende yeri ayrıdır. çok fazla dinlenesi radyo yok maalesef evet ama radyo 3 yeni keşifler için muazzam bir yer. Akşamları konsept programlar oluyor. Acayip bir arşivleri var. Çok iyi playlistlere denk gelebiliyorsunuz. Norveçte kurulup 3 albüm sonra dağılmış prograsive rock gruplarından, 60'lar 70'ler japon jazz/funk gruplarına kadar başka yerde denk gelme olasılığınız neredeyse olmayan grupları, müzisyenleri tarihçeleri ve acayip nish bilgilerle dinleyebiliyorsunuz. Bu ülke ortalaması düşünüldüğünde inanması güç seviyede kaliteli bir radyo.
0
thracia
(19.02.25)
Müzik dünyasında en nefret ettiğim olay => (bkz: loudness war)

Bu yüzden Spotify da sevmiyorum. 2000 öncesi albümler diğerlerinin yanında sönük kalmasın diye bu albümlerin ya Remaster halleri var ya da kendi limiter'lariyla vs albümün orjinal seviyesini yükseltip bozduklari versiyonlari var.

Sevdiğim albümleri flac olarak arşivlemeye zaten 10-15 sene önce başlamıştım.

Sadece bir şeyler keşfetmek için arada Spotify açıyorum. (Onu da beceremiyor gerci, arkadaşların listelerine falan bakıp buluyorum bir seyler)
0
makbur
(19.02.25)
Youtube veya youtube music'ten istediğim bir şarkıyı açarım, sonraki şarkıyı beğenmezsem geçerim. Youtube çok saçma çalışıyor, metal dinlerken bir sonraki şarkı türk sanat müziği olabiliyor, o yüzden yolda giderken youtube music tercih ediyorum.

Çok hoşuma giden, ilk kez dinlediğim bir şarkı olursa da sonradan ulaşabilmek için ya beğeniyorum, ya da listeye ekliyorum.

Şarkılar tamamen dinlediğim müziğe göre random bir şekilde alakalı olacak şekilde geliyor, 300 veya 400'de bir işte budur diyebileceğim yeni bir parça çıkıyor.
0
kimlanbu
(19.02.25)
Enstrümantal ve soundtrack tercih ediyorum.
İnternet üzerinden radyolardan dinliyorum.
0
pro9it9is9
(19.02.25)
albüm veya sanatçı/grup, mix olacaksa da illaki dinlediğim sanatçı/gruplardan oluşan mix'ler ama yinede otomatik listeleri falan sevmiyorum, saçma sapan geçişler oluyor.

Genelde arkadaş tavsiyesi veya onların paylaştığı instagram postlarından parça hoşuma giderse sanatçı/grupun diğer parçalarına bakıyorum çoğunluğu hoşuma giderse albümü/grubu ekliyorum.

kendi mixlerimi yapmaya da üşeniyorum.
0
selam
(19.02.25)
(4)

Covid'in insanlar üzerindeki etki farklılıkları hakkında

norules
Pandemi sürecinde covide yakalanıp vefat eden genç yaşta insanlar oldu. Sırf kendi çevremde bile 37 ve 41 yaşlarında iki insan covidden hayatını kaybetmişti. Ama covid olup da ciddi sıkıntılar yaşamadan hastalığı atlatan yaşlılar da çok gördüm. Peki bu virüs tipinin insanlardaki etki farklılıklarını
Pandemi sürecinde covide yakalanıp vefat eden genç yaşta insanlar oldu. Sırf kendi çevremde bile 37 ve 41 yaşlarında iki insan covidden hayatını kaybetmişti. Ama covid olup da ciddi sıkıntılar yaşamadan hastalığı atlatan yaşlılar da çok gördüm. Peki bu virüs tipinin insanlardaki etki farklılıklarının sebebi neydi?
0
norules
(18.02.25)
Virüsler aşırı hızlı mutasyona uğrayan canlılar. Konaklarını öldürmeleri kendilerinin de ölmesi demek olduğu için konak öldürmemeye doğru evriliyorlar. Grip'in zaman içinde insanı öldürmeden varlığını devam ettirebilir olması gibi covid de bu süreci yaşadı ve insanı öldürmemeyi öğrendi.

Zaman içinde insanlar hastalık yapmaya yeterli gelmeyecek miktarda virüse maruz kaldılar. Az alınan virüsler hastalık yapmaması bir yana bizi aşılanmış hale getirdi.

Virüs vücuda girdikten sonra çoğalır. Virüs çoğalırken vücut da savunma güçlerini arttırır. Bir anda aşırı virüse maruz kalmak vücudun hazırlıksız yakalanmasına neden olur.

Ölümlü olayların büyük çoğunluğunda temelde bilinen veya bilinmeyen başka bir hastalık vardı.

Daha uzar gider.
0
Mirket
(18.02.25)
valla ben direkt vadeye atıyorum cevabı. açıklama ben de bulamadım.

o dönemde annem kanserdi. kanser nihayetinde bağışıklık sistemini sarsıyor ve bu nedenle verem oluyor kanser hastalarının çoğu. annem de olmuştu ve atlattı.

sıklıkla ambulansla hastaneye kaldırıyorduk ve yaşından ötürü onu önce pandemi triyajına alıyorlardı. o koğuşlardan covid kapmadı kadın.
0
janderzel zartanyan
(18.02.25)
Bağışıklık sistemi ile ilişkili genler insan topluluklarında oldukça çeşitli ve bu insan evrimi ile ilişkili (farklı patojenlere maruz kalma, Neandertalllerle karışma vs). Bu genlerin bazı versiyonları kişileri korurken, bazıları koruyamıyor. En büyük neden bu. Bunun dışında kronik hastalıklar, virüsün zamanla evrilmesi vs de fark yaratıyor.
0
evrim halkasi
(19.02.25)
Maruz kalınan viral yük, virüsün varyasyonu, kişinin sahip olduğu bilinen/bilinmeyen ek hastalıklar, kişinin bağışıklığını etkileyen bilinen/bilinmeyen durumlar, virüsün bağlanma noktasını etkileyen minimal varyasyon mutasyonlar gibi çok ufak noktalar vs vs onlarca sebep sayılabilir.
0
nundu
(19.02.25)
(8)

Çocukların yaşını ay ile ifade etmek??

eisberg
Başlarda anladım da 2+ dan sonra gerek var mı :)? Geçen tanıştığım birine sordum sizinki kaç yaşında diye 44 ay dedi. Kafamda 12ye bölüp yaklaşık yaşını hesapladım. Racon bu mudur bu işlerde ben hep tam veya buçuklu ifade ediyorum :).
Başlarda anladım da 2+ dan sonra gerek var mı :)? Geçen tanıştığım birine sordum sizinki kaç yaşında diye 44 ay dedi. Kafamda 12ye bölüp yaklaşık yaşını hesapladım. Racon bu mudur bu işlerde ben hep tam veya buçuklu ifade ediyorum :).
0
eisberg
(17.02.25)
2,5 tan sonra bıraktım ay söylemeyi. Bu sefer de aylardır 2,5 yaşında bu çocuk hayırdır diyorlar. Pedagog ya da doktor falan sormadıkça ayını hesaplayıp söylemem bu saatten sonra.
0
kullanicadi
(17.02.25)
çok saçmaymış. 3 aylık 5 aylık 1 yaşında 1 buçuk dersin yuvarlarsın bize ne 14 ay 8 gün 16 saat oluşundan :P
0
neira
(17.02.25)
584 aylık bir insanım böyle saçma bir şey duymadım. 3,5 yaşında 4,5 yaşında falan denir. 6'dan sonra da buçuklar da söylenmemeli bence. 7 yaşında falan denir.
0
exlibris
(17.02.25)
İki yaşına kadar ay hesabı, sonra yaş mantıklı olan. Fakültede pediatrik gelişim basamakları böyleydi. Doktorlar da zaten kaç aylık/kaç yaşında diye sormaz, doğum tarihi sorar, pediatri stajında ilk öğretilenlerden biridir bu. Günlük hayatta da böyle daha makul
0
nundu
(17.02.25)
Sacmalik, kafayi kirdiklarini dusunuyorum. Cok sukur hic etrafimda boyle insan yok.
0
kassiopeia
(18.02.25)
2 yasindan sonra ay kullanilmaz ki zaten kiyafetlerde de boyle.
44 ay garip bir cevap..
0
cooperr
(18.02.25)
ilkokula başlangıç bile 72 ay olarak ifade ediliyor. dolayısı ile çok da yanlış değil. 2+ dediğiniz için örnek veriyorum 24 ay ile 34 ay ayasında dağlar kadar fark olur. ancak şu var ki doktor ya da benzer yaş grubunda çocuğu olan ebeveyn sormuyorsa ben ay olarak söylemiyorum. 2-2,5-neredeyse 3 gibi anlaşılır olacak şekilde söylüyorum.
0
elorelia
(18.02.25)
teknik olarak bir anlam ifade ediyor olabilir. örneğin okula başlarken, gelişimini izlerken vs.

ama anneler arasında muhabbette 44 aylık demek saçma, üç buçuk yaşında der geçersin.

hamilelikte de bu böyle. tıbbi olarak hafta sayılıyor, ama ne kadarlık hamilesin sorusuna 32+5 demek yerine 8 aylık diyip geçiyorsun.
0
kibritsuyu
(18.02.25)
(3)

Kuzeyden damacana depozitosu/iadesi

morartu
Getirden kuzeyden damacana su alıyordum. Şehir değişikliği yapacağım için damacanaları iade etmek istedim. Ancak sabahtan beri bir sürü görüşme yapmama rağmen telefon numaram değiştiği için bin dereden su getiriyorlar. Kaç lira bu damacananın depozitosu bilen var mı? Meydana götürüp yakmak istiyorum
Getirden kuzeyden damacana su alıyordum. Şehir değişikliği yapacağım için damacanaları iade etmek istedim. Ancak sabahtan beri bir sürü görüşme yapmama rağmen telefon numaram değiştiği için bin dereden su getiriyorlar. Kaç lira bu damacananın depozitosu bilen var mı? Meydana götürüp yakmak istiyorum damacanaları o kadar sinirlendim.
0
morartu
(17.02.25)
uğraşmana değmez max 200 tl falandır.
0
jelly bear
(17.02.25)
Eşya taşıyacaksanız damacanayı da taşıyın, gittiğiniz yerde devam edersiniz.

Taşımayacaksanız da bırakın, gittiğiniz evde muhtemelen bi boş damacana olur yani benim taşındığım evlerde genelde oluyordu, onunla devam edersiniz depozito işine. Sizin damacana da sizden sonra taşınana kalır.

Ha gideceğiniz evde yoksa da bi defalık verirsiniz yani depozito ücreti. Atla deve değil. Ben şu ana kadar damacana depozitosunu geri alan görmedim
0
nundu
(17.02.25)
3 tane olmasa uğraşmam da, neyse...
0
🌸morartu
(17.02.25)
(15)

Okul arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz?

seni tanıdığım güne lanet olsun
İlkokul, ortaokul, lise, üniversite...Ben uzun yıllar görmediğim bir ilkokul-ortaokul arkadaşımla karşılaştım yakın zamanda ve tekrar görüşmeye başladık. Kendisi aynı sınıfta olduğumuz diğerleri ile de iletişim halindeymiş. Ben hiçbiriyle görüşmek istemediğimi söyledim ve ilginç karşılandı. Hatta bi
İlkokul, ortaokul, lise, üniversite...

Ben uzun yıllar görmediğim bir ilkokul-ortaokul arkadaşımla karşılaştım yakın zamanda ve tekrar görüşmeye başladık. Kendisi aynı sınıfta olduğumuz diğerleri ile de iletişim halindeymiş. Ben hiçbiriyle görüşmek istemediğimi söyledim ve ilginç karşılandı. Hatta bizim görüştüğümüzü de söyleme dedim çünkü söylese hadi toplanalım olacak.

Aynı şekilde lisedeki en yakın arkadaşım dışında oradan da kimseyle görüşmüyorum, düzenledikleri etkinliklere gitmiyorum ve o garip karşılamasa da diğer arkadaşlar bundan rahatsız oluyormuş.

Üniversiteden görüştüğüm kimse yok ama denk gelsek görüşürüz herhalde. Yüksek lisanstan görüştüklerim var hala.

Bilmiyorum ben mi garip ya da yabani davranıyorum. Güzel hatıralarım yok hiçbiriyle.

Siz okul arkadaşlarınızla görüşüyor musunuz? Özellikle ilkokul-ortaokul arkadaşları ile hala görüşen var mı mesela?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(17.02.25)
Her arkadaşlık kendi dönemiyle güzel, üniversiteden birkaç arkadaşımla zaman zaman iletişim kuruyoruz ama o bile yoruyor beni, diğerlerini düşünemiyorum bile.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.02.25)
hayır. çoğunun adını hatırlamıyorum bile. şu anda görsem tanımam.
0
inheritance
(17.02.25)
Şu an arkadaşım dediğim insanların %90'ı liseden. Whatsapp gruplarımız var oradan hemen her gün haberleşiriz, onun dışında ayrı ayrı da sohbet ederiz. Her imkanda yüz yüze buluşuruz. Tabii şimdi herkes farklı şehirlerde ve hatta ülkelerde ama yılda birkaç defa en az üçünü görürüm. Ortaokulu da aynı okulda okuduğum için çoğu ortaokuldan da arkadaşım ama ortaokuldan sonra başka okula geçenlerle muhabbetim hiç yok o yüzden lise diye sayıyorum.

Onun dışında ilkokulu farklı okullarda okudum ve oradan kimseyle ilişkimi sürdürmedim, şu an denk gelsem iki sohbet ederim en fazla.

Üniversiteden bi iki arkadaşım var onlarla da üniversite sonrası iki defa belki buluşmuşumdur. Çoğuyla sosyal medyada bile takipleşmiyorum.

Arkadaş edinme mevzusunu lisede doldurdum ve bitirdim. Sonrasında üniversitede de, iş hayatımda da iki üç kişi hariç pek arkadaş edinmedim. Çok ihtiyaç da duymadım işin doğrusu.
0
nundu
(17.02.25)
7 senelik Anadolu lisesi okuyan kusaktanim.Aktif bir whatsapp grubumuz var ve duzenli gorusuruz.Tabi her zaman herkesi ayarlayip toplu etkinlik zor oluyor ama kucuk gruplar halinde bulusmalar oluyor.Valla biz cok yakiniz bundan da memnunum :)
0
turkuaz
(17.02.25)
Hepsinden görüştüğüm en az bir kişi var, ilkokul-ortaokul grubuyla yakın çevrelerde yaşıyoruz çocukluk bağları kopmadı kısmen nostaljik kısmen iş dedikodusu eksenindeyiz. Lise arkadaşlarımla bağımız derin; saygılı, düzeyli "aile dostu" vari bir ilişkimiz var. Lisans ve yüksekteki sınıfımdan "görüşüyorum" diyeceğim kadar düzenli görüştüğüm kimse yok ama başka bölümlerden yakın arkadaşlarım var, bunlarla ilişkim daha bi samimi, yakın arkadaş modundayız, arayıp ben geliyorum bir hafta sendeyim denebilecek tarzda bir bağ.
0
akhenaten
(17.02.25)
Ben görüşmüyorum ama bende yabanilik vardır. Sonuçta emek vermek gerekiyor ve ben de çok iyi bir arkadaş değilim. Öte yandan mesela kardeşimin en yakın arkadaşı ile 25 yıllık bir geçmişi var, taa anaokulundan beri beraberler.
0
peki madem
(17.02.25)
Ortaokul hariç hepsinden görüştüğüm kişiler var. En fazla liseden.
0
nawar
(17.02.25)
Benim yakın arkadaşlarım halen ortaokul ve liseden. Haftada bir muhakkak görüşürüz yaşım 39 :)
0
mirty
(17.02.25)
Liseden en yakın arkadaşım hâlâ en yakın arkadaşım. O başka sınıf arkadaşlarımızla çok sık olmasa da görüşüyor ya da haberleşiyor, ben hiç bulaşmıyorum.

Üniversiteden insanlarla nadiren (belki birkaç senede bir) görüşüyoruz. Bir de ben mezun olduğum alandan bambaşka bir iş yapıyorum, kimseyle yolum kesişmiyor. Instagram'dan like atarak, ara sıra hikâyelere yorum yapıp iki satır muhabbet ederek sürdürüyoruz arkadaşlıkları.

Seneler sonra ilkokuldan bir arkadaşımla aynı şehre taşındım, makul ve kafa dengi biri, birkaç kez görüştük ama onun küçük çocuğu var, ikimizin de işi gücü var, çok düzenli bir ilişki kuramadık. İlkokul arkadaşlarımın Whatsapp grubu varmış, bu arkadaşımdan öğrendim. Seni de ekleyeyim dedi, hiç gerek yok dedim. İlkokul-ortaokuldan kırk yılda bir haberleştiğim 2-3 kişi daha var, o kadar.
0
kobuzchu kiz
(17.02.25)
ilkokul no.
lise ve üni yes. hemen hemen her gün iletisim halindeyiz. reels, telefon görüsmesi, videolu grup görüsmeleri.
yazin da ben türkiye'ye gittikce denk getiririz mutlaka. birlikte tatillere cikariz.
0
sonsuz
(17.02.25)
ortaokuldan bir tane kankam var kardeş gibiyiz. yine ilkokul ve ortaokuldan sık görüşmediğim ama alo desek 40 yıllık kaldığımız yerden devam iki kişi daha var. yeter adam olana çok bile.
0
deranzo1
(17.02.25)
Evet aynı kafa yapısına sahip arkadaşlarla görüşürüm
0
pembediken
(17.02.25)
- Üniversiteden iki üç kişi kaldı yüzyüze görüştüğüm.
- Liseden bir kişi kaldı.
- İlkokuldan sadece instgram'da ekli. Yüzyüze denk gelmiyoruz.
0
put it in your appropriate place
(17.02.25)
tek arkadaşlarım ilkokul ve liseden.
0
brakgn
(17.02.25)
Anadolu lisesini 7 yıl okuyanlardanım. En yakın arkadaşımlarımdan biriyle okulun ilk günü tanışmıştık. Yine aynı okuldan iki yakın arkadaşım var. Üniversiteden de görüştüğüm arkadaşlarım var. Ama lise buluşması, mezunlar gününe filan gitmem. O kadar insan sevmiyorum:)
0
asteriks
(17.02.25)
(8)

Eskiden duyuruya sorduğunuz soruların yüzde kaçını ChatGPT'ye soruyorsunuz

sekizdokuzon
Sb
Sb
0
sekizdokuzon
(16.02.25)
chatgpt'ye genelde google a sorulabilecek nitelikte sorular soruluyor. buradaki sorular daha özel nitelikte oluyor.
0
biravekahve
(16.02.25)
Chatgpt' ye hiç soru sormadım daha :)
0
rock n roll
(16.02.25)
%0

Çet Cipiti denilen şey eski uzmantv . com sitesinden hallice bir uygulama.
0
yurtsuz john
(16.02.25)
ChatGPT muhteşem bir şey. Ona çok sorular soruyorum ama ona sorulacak sorular farklı, buraya sorulacak sorular farklı.
Mesela birazdan soracağım soruyu o cevaplayamazdı.
0
Mirket
(16.02.25)
Chatgpt ve türevlerinin şimdiki durumu ve (sosyal) medyada haklarında yapılan muhabbet çok orantısız. Ben çok nadir kullanıyorum, haftada bir iki ufak çeviri falan belki. Duyuruya soracağım sorularla alakası olmayan şeyler.

Günlük hayatta her şeyi chatgpt'ye soran kişiler de tuhaf geliyor bana. Buraya bi soru soruyoruz cevap olarak chatgpt'ye sorup geliyorlar, yapay zekanın yazdığı cevap da saçma oluyor genelde.
0
nundu
(16.02.25)
ahahah, biraz önce chatgpt'den yeterli insani cevabı alamadığım için duyuruya girdim ve ilk karşılaştığım bu soru. cevap ise, çoğunu chatgpt'ye soruyorum artık..
0
berniesa
(16.02.25)
Hepsini :)
0
gabe h coud
(16.02.25)
Genelde ingilizce dilinde kullaniyorum. Turkce icin extra gerek kalmiyor. Ama ceviri icin kullaniyorum bazen. Google Trandlate'ten daha iyi.

Duyuru'ya eskisi kadar takilmiyorum ve sormuyorum. Chatgpt'ye soracak tarzda sorum olmuyor. Yapay zeka Turkce dili kutuphanesi ve veri egitimi konusunda pek yeterli degildir, cunku bicok konuda turkce online veri de pek yok. Tabii turkiye ile ilgili konularda ve turkiye kulturu daha cok. Ama genel kultur olarak bicok soru sorulabilir. Chatgpt ingilizce kaynagi duzgun cevirebiliyor zaten.
0
ermanen
(16.02.25)
(5)

Birçok takım gol atınca niye free from desire çalıyor?

chicha_v2
Fenerbahçe'nin dışında Avrupa'da da birkaç takımda denk geldim.Başka şarkı mı kalmadı niye bu şarkı?Daha önceden Fenerbahçe'nin gol şarkısı hangisiydi?
Fenerbahçe'nin dışında Avrupa'da da birkaç takımda denk geldim.

Başka şarkı mı kalmadı niye bu şarkı?

Daha önceden Fenerbahçe'nin gol şarkısı hangisiydi?
0
chicha_v2
(13.02.25)
Temposu güzel tribünleri coşturan bi şarkı o nedenle tercih ediliyor.

Brezilyalılar döneminde "To Brazil" çalıyordu.
0
Bir ben var benden şurada
(13.02.25)
efsane bir şarkı o yüzden. we will rock you bir freed from desire iki
0
yurtsuz john
(13.02.25)
Kitle coşturan şarkı denince akla ilk gelenlerden. Ritmik ve tekrarlayarak giden ilk kısım, kitlece bir HUH çekmek ve sonrasında gelen kopuş. Dört dörtlük tribün şarkısı

Euro 2016 dönemi hatırlayan vardır Will Grigg's on fire versiyonu inanılmaz popüler olmuştu. Her zaman tribün şarkısı olarak piyasası olacak yani
0
nundu
(13.02.25)
Aha AZ Alkmaar'da da çalıyormuş :D

Nı nı nı nı nı nı nı nı nı nı nı nı
0
🌸chicha_v2
(13.02.25)
Şu adam futbol tarihini değiştirdi.

www.youtube.com

@nundu +1

Bir 2005-2010 arası çoğunlukla "Brasil" çalıyordu.
www.youtube.com

2010 başlarında ve sonlarınd "Live is Life" çalıyordu.
www.youtube.com

2014-18 arasında ara ara başka şeyler çalındı. Sonrası zaten arada sırada "Shot me Down" ve "Blah Blah Blah" çalınsa da "Freed from Desire"
0
nawar
(14.02.25)
(3)

Bi fenomen vardı kimdi ya

tahirkemalbozoglu
Ofis oetamlariyla ilgili videolar çekiyordu instegramda. Şişman bir abi. Kısa küt siyah peruk takip gözlerini yukarı yukarı bakıp konuşuyordu.
Ofis oetamlariyla ilgili videolar çekiyordu instegramda. Şişman bir abi. Kısa küt siyah peruk takip gözlerini yukarı yukarı bakıp konuşuyordu.
0
tahirkemalbozoglu
(10.02.25)
Peruk kısmını hatırlamıyorum ama Gökhan Ünver olabilir mi?
0
nundu
(10.02.25)
Yok o değil abi.
0
🌸tahirkemalbozoglu
(10.02.25)
odyseas sevsevme :)
0
sarper361
(11.02.25)
(10)

Çağrı filmi

nundu
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç d
Ben çocukken bu film ramazan boyunca her gün televizyonda (kanal d'ydi hatta sanırım) yayımlanıyordu diye hatırlıyorum ama anca zap yaparken denk geldiğim için emin de değilim. Her gün baştan sona mı yayımlıyorlar diye sorguladığımı hatırlıyorum ama.

Neydi bunun olayı? Her gün var mıydı cidden? Kaç dakikalık parçalara bölüyolardı? Her sene oturup izleniyor muydu halkımız tarafından? Demin Twitter'da denk geldim tüm filmi yüklemişler, oradan aklıma geldi tekrar.
0
nundu
(10.02.25)
her gün yayınlanıyor muydu hatırlamıyorum ama kanal d falan yokken trt her ramazanda yayınlardı. ama tek seferde yayınlandığını hatırlıyorum. daha sonra özel tvler de yine ramazanlarda yayınladılar. belki farklı kanallarda farklı günlerde yayınlara denk gelmiş olabilirsiniz.

şurada gayet kaliteli olarak yayınlamışlar www.youtube.com
0
exlibris
(10.02.25)
Tek gün yayınlanıyordu
0
Gradient_tabanlı_mor
(10.02.25)
Duyuruyu açtıktan sonra sözlüğe bakayım dedim, ilk entry böyle. Benim hatırladığım dönem de 2000-2005 arası.
eksisozluk.com
0
🌸nundu
(10.02.25)
Her gün yayınlandığı bir dönem vardı. Parça parça gösteriyorlardı iftardan hemen önce.
0
but that was just a dream
(10.02.25)
dizi gibi parca parca, son gun tumu oynuyordu sanirim
0
foster
(10.02.25)
Her gün 6 dakika olarak yayınlanıyordu. Film zaten 3 saat. 6*30=180 dk.
0
efreet sultan
(10.02.25)
Evet, benim de çocukluğuma denk gelir. Yukarıda da söylendiği gibi parca parca yayinlanirdi tüm film. Sebebini asla anlamadığım olaylardan biridir.
0
fraise
(11.02.25)
evet ben de çocukluğumda her gün yayınlanıyordu diye hatırlıyorum.
0
king lizard
(11.02.25)
İyi hatırlıyorum. Yaklaşık 5 dakikalık bölümler halinde yayınlanırdı. 5 dakikalık olsa bile maksat reytingti
müslümanları çok düşünen(!) iftar sofrası temalı, cola reklamları da öyleydi.
0
diyecevaplandı
(11.02.25)
Ben çocukken bunun tek parça uzun metraj bir film olduğunu bilmiyor, dizi sanıyordum. O kadarını söyleyeyim. 80'li yıllar, TRT yayını.
0
d max
(11.02.25)
(1)

fen bilimleri özel eğitim kursunu nasıl bilirsiniz?

ground
izmir göztepe şubesi özellikle. kızımız 10 sınıfta. üniversite hazırlık için 11. ve 12. sınıfta gitmek istiyor. kendisi araştırıp bulmuş okuluna da çok yakın. daha iyi bir alternatif var mıdır? lokasyon olarak da yakın olmalı.
izmir göztepe şubesi özellikle. kızımız 10 sınıfta. üniversite hazırlık için 11. ve 12. sınıfta gitmek istiyor. kendisi araştırıp bulmuş okuluna da çok yakın. daha iyi bir alternatif var mıdır? lokasyon olarak da yakın olmalı.
0
ground
(10.02.25)
İzmirde köklü dershanelerden biridir. Ben üniversiteye hazırlanırken final, uğur ve fen bilimleri iyi dershanelerdi (bi de malum grubun dershaneleri vardı tabii). En başarılı öğrenciler bu dershaneler arasında paylaşılırdı. Öğretmenleri iyi mi biraz araştırın, onun dışında iyidir yani köklü bi kurum
0
nundu
(10.02.25)
(13)

Diş Sağlığını Boşvermiş Varlıklı İnsanlar

depresif çocuk
Hali vakti yerinde olup da kötü ve düzensiz dişlerle dolaşan insanların bu durumu düzeltmeme motivasyonu nedir sizce?
Hali vakti yerinde olup da kötü ve düzensiz dişlerle dolaşan insanların bu durumu düzeltmeme motivasyonu nedir sizce?
0
depresif çocuk
(07.02.25)
diş sağlığına önem vermenin maddi kazançla alakası olduğunu düşünmüyorum.
0
neira
(07.02.25)
Boşvermişlik
Pintilik
Kimsenin “abi dişlerin dökülüyo” dememesi
0
gabe h coud
(07.02.25)
Kime göre kötü kime göre düzensiz.

Dişler kolay kolay elletilecek şeyler değil bana göre. Şahsen kendi takıntım olmasaydı gayet de sorun olmayacak kadar düzensizlikte dişlerim vardı. Kendi takıntımdan dolayı tel taktırdım, iyi ki o zaman taktırmışım, daha da yapamazmışım. Ha, teller çıktı ne oldu? Gülüş tasarımı gerekiyor şimdi, benim hekimim de beni bu anlamda yönlendirmedi, bilgi vermedi, ben başkakarından duydum. Ne oldu, param yetecek mi onu yaptırmaya bilmem.

Parası olmayan veya öncelikleri çok daha başka ve güçlü olanlar ne yapsın, mecburlar mı pek de problemli olmayan dişlerini yaptırmaya? Saçma bence.
0
muhayyer divan
(07.02.25)
Genelde zahmetli ve rahatsiz edici/korkutucu tedavileri olması gibi geliyor bana.

Mesela çok zenginsin ama dişlerin çarpık diyelim. Düzeltmek için diş teli ya da düzeltici neyse işte ondan takman lazım ve bugünden yarına olacak bir şey değil. Parasını vereyim 3 günde hallolsun diyemediğin için "Aman çarpık kalsın" diyebiliyorsun.

Cerrahi çekim gibi tedaviler işlem esnasında rahatsiz edici ve gergin, işlemden sonra birkaç gün ağrılı süreçler. Kanal yaptırmadım hiç ama o da sınıntılı bir süreç gibi. Protez yıllar önce babam yaptırmıştı, o da uğraşmak gereken bir iş.

Yani bence de ihmal etmeleri mantıksız ama ihmal etme sebeplerini anlıyorum. Hak vermiyorum ama dediğim gibi.

Edit: ya mesela geçen sene diş taşı temizlettiğimde burnum tıkalıydı. Diş taşı temizliği yani en basit işlem di mi? Ağzım açık dururken burnumdan düzgün nefes alamadığım için boğuluyodum az kalsın ahdhs geniz akıntım da vardı ağzımdan da verimli nefes alamadım. Bi yandan vızzzzz diye iğrenç ses ve diş taşlarını temizlerken diş etlerinde hafif sızlamalar da oluyor. Birkaç dakikalık en basit işlemde bile stres oldum. Yine şimdiye kadar 3 kez 20lik diş çektirdim cerrahi olarak. Hep erteleye erteleye sorun çıkartana kadar bekledim. Yani diş bakımımı ihmal eden biri değilim ama hep zor geliyor bana da da diş tedavileri.
0
nundu
(07.02.25)
kücükken dis teli yüzünden olusmus travmalari.
0
sonsuz
(07.02.25)
Yakın zaman öncesine kadar diş teli tedavisinin sağlık için değil, kozmetik sebeplerle yapıldığına inanılırdı.
Öyle ki diş teli tedavisi olan çocuklar okulda akran zorbalığına maruz kalabilirdi.
Hala o kafayı değiştirmemiş olanlar ya da kafa değişse bile artık bizden geçti diye düşünenler vardır.
0
Mirket
(07.02.25)
Eskiden diş işleri oldukça acılı idi, şimdi teknoloji gelişmiş, eskisi gibi acımıyor.
0
parka
(07.02.25)
aklima direkt feridun duzagac geldi. bence hayat kalitesi/gorusuyle alakali bir durum. icine sigara icmeyi, bosvermisligi, tembelligi herseyi koyabilirsin.

edit: bu cevaptan sonra google'a baktim son hali nasil diye. adamin tum fotolarinda agzi kapali asddsfjhdsj:)
0
buenosdias
(07.02.25)
vizyonsuz zenginler olduğu için. bir arabaya on milyonlar verir, bir akşam yemeğinde binlerce liralık hesap öder ama çarpık sapsarı dişlerle dolaşır.
aslında ülkenin son dönemdeki en büyük sorunu bu vizyonsuz, eğitimsiz, görgüsüz zenginlerdir.
0
my fault
(07.02.25)
Varlıklı biri değilim ama diş sağlığını boşvermiş bir insan olarak cevap verebilirim bence. Sebebi küçük yaşta dişçi korkusu yaşamaktı benim için. Sonrasında hiç yumurta kapıya dayanmadan dişçiye gittiğim olmadı. Ama dönüp bakıyorum keşke gitseymişim. Şimdilerde başladım hala zor ama aşmaya çalışıyorum o korkuyu. Acısa da öldürmez dinliyorum dişçide işlemler yapılırken. Böyleli işte.
0
Pass this on
(07.02.25)
dişçi korkusu.
0
mathilda.may
(07.02.25)
dişçi korkusu, bir de bende öğürme var, doktor benim ağzıma rubberdam yaparak dolgu yapıyor.

dişlerimi fırçalarken bile öğürme geliyor. o aletler sokunca baygınlık geçiriyorum.

şöyle bir şey www.instagram.com
0
hoot
(07.02.25)
Acı çekme korkusu ve üşenme olabilir, bir de çok uç örnekler olmadıkça hafif kusurlu dişler daha insani bence, estetik kaygı da olabilir sebep.
0
(07.02.25)
(8)

Sarı serum

Bir ben var benden şurada
Bu neden insanları öldürüyor neler oluyor?
Bu neden insanları öldürüyor neler oluyor?
0
Bir ben var benden şurada
(05.02.25)
Bro içinde 500 bin tane ilaç var birinden birine alerjin varsa anafilaksi gelişiyor ölüyorsun. Misal adam ishal olmuş gidiyor bu serumdan taktırıyor, normal serumlarda bu tür durumlar için tuz çözeltisi oluyor su-elektrolit dengesini düzeltip ayağa kaldırıyor seni ama serı sarum takan adam tuz çözeltisiyle yetinmiyor biraz da antibiyotik koyalım diyor, sende de antibiyotik alerjjisi varsa geçmiş olsun, şakaya gelmez bu işler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.02.25)
bemiks diye alerjenik bir ilaç var içinde.
alerji gösterirse ve müdahale edilmezse ölme riski var. acillerde takılmaz bu yüzden kolay kolay.
0
jelly bear
(05.02.25)
Son günlerde İnstagram'da önüme en az 3 kere paylaşım düştü, her biri de doktor paylaşımı, diyor ki "şu kadar yıllık meslek hayatımda kendim dahil hiç kimseye sarı serum vermedim, neden bunu alıyorlar aklım almıyor çok zararlı".

Bilmiyorum, bir numara var ama... Bunu verebilen hekimler veya hemşireler soruşturma geçirmeli bence. Demek ki ciddi bir problem var.
0
muhayyer divan
(05.02.25)
Bemiks, B vitamini kokteyli. Alerjen olabildiği gibi gebelikte de güvenliliği tartışmalı. Yani halkımız zorla kendine sarı serum taktırmasa hiçbir doktorun sarı serum takma niyeti yok durduk yere. Hele hastane dışında hiç takılmaması lazım. Hastanede anafilaksi olsa adrenalin yaparsın en kötü.
0
nundu
(05.02.25)
Kesin sari serum firmasi ile akp'nin arasi bozuldu. Sanki önceden insanlar ölmüyordu da simdi her yerde bu haber pompalaniyor. Madem tehlikeliydi neden simdiye dek susuldu? kokusu cikar yakinda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.02.25)
kuzey amerika'da bizde arada kullaniyoruz bunu, vitamin kokteyli.
taktirmadan once yarim saatlik bir konsultasyon aliyorsun, neye alerjin var yok soruyorlar ama oncesinde bir kan tahlili falan yapildigi yok. bir de kagit imzalatirlar geberip gidersen bize dava acamazsin seklinde.
naturopathic ilac bunlar, kocakari ilaci kafasi.
1-2 hafta kendini bomba gibi hissediyorsun sonra etkisi geciyor.
henuz buralarda oleni falan duymadim.
0
cooperr
(05.02.25)
İçlerinde genellikle amfetamin tarzı sentetik uyarıcılar katıldığı için, vitamin kompleksi falan fasa fiso resmen sıvı ecstasy o bahsi geçen ürünler uyarıcı mix
0
apocalipy
(06.02.25)
Avil, dekort ta konulmalı.
0
maksimumrisk
(07.02.25)
(13)

Ocak ayınız nasıl geçti?

tiredofwaiting
Benim için hatırladığım açık ara en kötü Ocak'tı. Bir kurum olsa yasaklama kararı için başvururum öyle böyle değil.Sizin Ocak ayınız nasıldı?
Benim için hatırladığım açık ara en kötü Ocak'tı. Bir kurum olsa yasaklama kararı için başvururum öyle böyle değil.

Sizin Ocak ayınız nasıldı?
0
tiredofwaiting
(03.02.25)
Çok ani değişimler oldu. Hiç aklımda olmayan kararlar verdim, hayatım büyük ölçüde değişti bir ayda.
0
sekizdokuzon
(03.02.25)
normal, rutin. her zamanki gibi.
0
buenosdias
(03.02.25)
issel ve okulsal olarak baya kötü.
arkadaslarima neredeyse hic zaman ayiramadim. müdürüm nasil mobbing yapacagini sasirdi.

iyi olan tek sey ask hayatim. bir de borsa.
0
sonsuz
(03.02.25)
Müthiş diyemem ama kötü de değil. Genel kanının aksine bence çok hızlı bitti ocak ayı. Yani çok rutin geçirdim bi de, 5 gün iş 2 gün haftasonu evde yatış döngüsü dışında bir şey yapmadım ki şikayetçi değilim. 7/10 veririm iyi bir aydı
0
nundu
(03.02.25)
3 günde hayatım değişti ve bitmek bilmedi hala etkilerini toplamaya çalışıyorum. Baya boktan bi aydı.
0
Ranchoddas
(03.02.25)
Koşturmacalı
0
black holes in the sky
(03.02.25)
Bitmek bilmedi+1
Genel olarak boktan (iş, okul, aşk) oldukça ders verici de oldu. Tüm yılımı etkiledi neredeyse.
0
Amaranta ursula
(03.02.25)
Tatsız.

Seneye kötü başladım. Ortalamanın altı diyebilirim. 10 üzerinden 5.
0
put it in your appropriate place
(03.02.25)
Çok hızlı geçti, tutamadım. Bol koşturmacalı, stresli geçti ve şu yaşta hayatımın dönüm noktalarından biri oldu.
0
cilacı ökkeş usta
(03.02.25)
Bulk sezonumun son ayıydı, max kalori alıp iri ve yağlı bir bayır domuzuna dönüşüp yaşam kalitemin -25 level düştüğü bir ay oldu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.02.25)
yeni işe girdim. çok yoğun ve çok trafik yaşıyorum ama çok değer veriliyor, saygı duyuluyor. parası da çok iyi. stres olmuyorum ama yoruluyorum. hafta içi kendime zaman kalmıyor. yıllardır hibrit ve uzaktan çalışmaya alıştığım için zor bir süreçten geçiyorum.

bu ay hafta sonları arkadaşlarımın doğum günleri, her hafta sonu bir doğum günü neredeyse, sevdiklerimle buluşmalar, bol alışverişle keyifli geçti. dolu dolu geçti.
0
gabe h coud
(03.02.25)
bir süredir işsizdim bu ay çok iyi iş geldi rahatladım.
0
neira
(03.02.25)
Berbat. İşimi seviyorum ama Ağustostan beri bitmek bilmeyen iş yükü altında eziliyorum. Herkes yaya yaya rahatça çalışıyor hatta çalışmıyor, ben hariç. Çünkü o istenen işi bi tek ben biliyorum ve allah kahretsin ki talep fazla ama gelir olarak bi bonus hediye edilmiyor nedense! Üstüne bi de eleştiriliyorum. İşin yarattığı stres ve yetiştirme baskısı sebebiyle uyku düzenim de altüst oldu, uyuyamıyorum. Hayattan soğudum yemin ederim. Beynim sürekli tetikte.

Ne zamana kadar böyle gidecek onu da bilmiyorum. Sanki biri sorsa diye bekliyomuşum, tüm içimi boşalttım resmen :D Ne kadar bıktıysam.
0
truf
(03.02.25)
(10)

Şarkıcı Mert Demir'i nasıl buluyorsunuz?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Geçen gün iki şarkısını arka arkaya dinledim. Şarkılar neredeyse birbirinin aynısı ve şok oldum. İkisi de milyonlarca dinlenmiş. Bana göre çocukta ses yok, sahne şovu yok, söz ve beste hiç yok. Ama çok beğeniliyor. Dinleyeni seveni çok. Sık sık Harbiye'de konserde görüyoruz. Bir özelliği var ve ben
Geçen gün iki şarkısını arka arkaya dinledim. Şarkılar neredeyse birbirinin aynısı ve şok oldum. İkisi de milyonlarca dinlenmiş. Bana göre çocukta ses yok, sahne şovu yok, söz ve beste hiç yok. Ama çok beğeniliyor. Dinleyeni seveni çok. Sık sık Harbiye'de konserde görüyoruz. Bir özelliği var ve ben göremiyorum belki.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(02.02.25)
İtici, instada fotosu çıkıyor ona bile bakamıyorum. Mustafa Sandal’a çok üzülmüştüm bununla şarkı söylediğini görünce.
0
Ley
(02.02.25)
Bok gibi sesi ve şarkı söyleme tarzı olmakla birlikte gayliğini gizlemek için çok aptal bi yöntem seçtiği için de ayrıca itici bir kişilik gibi geliyor bana.
0
Bir ben var benden şurada
(02.02.25)
birşey bulmuyorum. türkçe şarkı dinlemiyorum fakat sosyal medyada karşıma sürekli gözlerime bak şarkısının konser versiyonu geliyor.

paylaşan tiplerin genelde şişme mont giyen tas kafalı erkekler, ucuz şekerli parfüm kullanan dudakları botokslu, tırnakları takma olan kadınlar, dış görünüş ve sahip olduklarını her daim gösterme ihtiyacı duyan kültürel seviyeleri düşük, sanattan anlamayan tayfanın sevdiği birisi.
0
false pretension
(02.02.25)
Buralara dişiyle tırnağıyla geldiğini sanıyordum. Golddigger olduğunu öğrendikten sonra soğudum. Yalnız anladığım kadarıyla pop müzik ve yerli dizi piyasasında bu tarz insanlar her yerde. Kaçış yok, ciddiye almadan dinliyorum.
0
sekizdokuzon
(02.02.25)
Sapık gibi baktığı fotoğrafı hep önüme çıkıyordu instagramda, adını engelledim.
Benim zamanımda bir sürü insan vardı, mor ve ötesi, duman, kargo, manga, teoman, ogün sanlısoy…. Yeni nesilde kimse yok, bence onda da milyon dinleniyorlar.
0
Coma
(02.02.25)
Bilinçli olarak dinlemedim. Radyoda ya da arkadaşların arabasında vb denk geldiysem bilmiyorum. Adını sağda solda haberlerde duysam da bildiğim bir şarkısı yok.
@coma'yı görüyor ve arttırıyorum. Benim zamanımda kurban, acil servis, bulutsuzluk özlemi, knight errant, pentagram ... Vb vardı. İlk aklıma gelen gelenler
0
strawberry first
(03.02.25)
@false pretension, ben o kadinlardan degilim ama dinliyordum Serenayla sevgili olana kadar. Mustili sarkisi guzel degil mi ya?
0
Kahvedesu
(03.02.25)
benim facebookta arkadaşımdı, şok oldum böylesi meşhur olunca. o ses türkiye'de yabancı, rock vs söylerdi. www.youtube.com
linkteki şarkısını dinleyince facebooktan istek göndermiştim, eklemişti o da beni. paylaştığı şarkılar, tarzı vs takip ediyordum. tamamen bambaşka biri aslında rock vs dinleyen, söyleyen.
tarzında meşhur olamadığı için bu yolu seçti galiba. ya da birileri gözüne kestirdi gel meşhur edelim, kazanalım gibi. hala şaşırırım gördükçe

biraz da toplum mühendisliği gibi. yeni nesile pompalanan tuhaf tavırlar, sapık gibi bakışlar, sosyopat tarz. yazık dinleyene de, dinletene de
bu ve bunun gibi; diziler, rapçiler vs aracılığıyla toplum mühendisliğine maruz kalan ülkeme de
0
bahçedekisandal
(04.02.25)
Turnusol bi arkadaş, dinleyenle hiç bir şekilde ilişkiye girmiyorum, merhaba merhaba dahil.
0
kumandanim
(04.02.25)
mabel matizle antidepresan'ı söyleyen buydu di mi? Tek bildiğim şarkısı o. Sosyal medyada ismini arada bir görüyorum ama hiçbir şarkısına denk gelmedim. Ha belki sağda solda kulağıma çalınmıştır ama ismen onun olduğunu bilmiyorumdur öyle olabilir.

O yüzden bir düşüncem yok. Bu kadar popüler olduğunu da bilmiyordum
0
nundu
(04.02.25)
(18)

Evlenmeyi Düşündüğünüz Kişinin Çocuk Yapamadığını Öğrenseniz?

onkiloversemtamamım
Ne düşünürsünüz?Evlenmeyi planladığım kişi ile 1 senedir birlikteyiz. Dün bana çocuk yapmaya elverişli olmadığını söyledi. Çocuk yapmak ise benim en büyük hayallerimden birisiydi, ve bunu başındam beri biliyordu. İlişkimiz konusunda bir miktar zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve böyle söylediğim i
Ne düşünürsünüz?

Evlenmeyi planladığım kişi ile 1 senedir birlikteyiz. Dün bana çocuk yapmaya elverişli olmadığını söyledi. Çocuk yapmak ise benim en büyük hayallerimden birisiydi, ve bunu başındam beri biliyordu. İlişkimiz konusunda bir miktar zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ve böyle söylediğim için, eğer gerçekten seviyor olsaydın böyle bir durumda düşünmez, yanımda olurdun diyerek bana çok sinirlendi. Öğrendiğim durum benim için de şok edici oldu, ne yapacağımı bilemedim.

Böyle bir durumla karşılaşan oldu mu, veya siz ne yapardınız?
0
onkiloversemtamamım
(02.02.25)
elveris derken saglik durumu mu?
eger öyleyse ve bunu basindan beri biliyorsa karsi taraf manipülatif, korkunc biri demektir.
bastan söylemesi gerekiyordu. söylemek icin senin ona baglanmani beklemis.

sagliksal degil de secim olarak bunu istiyorsa sonradan fikri degismis olabilir.
ya da senin cocuk sevdan onu korkutuyor olabilir. yani belki cocugu olamiyor karsi tarafin?? ona ragmen de benimle devam eder mi diye olta atiyor olabilir.
cocuk istemeyeceksem de benimle olur mu diye de olta atiyor olabilir.
0
sonsuz
(02.02.25)
@sonsuz cevap için teşekkürler, durum sağlıksal ve önceden biliyormuş.
0
🌸onkiloversemtamamım
(02.02.25)
Çocuk istemediğim için çok sevinirdim.

Sizin durumunuzda, 1 sene içinde çocuk muhabbeti geçti mi? Yani siz çocuk yaparız dediniz o da tabii ki dedi mi mesela? Bu konu konuşulmadıysa bence manipülatif bir durum yok çünkü 1 sene zaten ideal bir zaman için ilişkide çocuk vs konuşmak için. Yeni başlamış her ilişkide bunu belirtmek gereksiz diye düşünüyorum.

Ayrıca çocuk yapmak istiyor ama biyolojik engel varsa onun da çözümü bulunur yani. Tüp bebek, taşıyıcı annelik vs bin türlü yol var. Çocuk sahibi olmak istemiyorsa ayrılabilirsiniz de şimdilik ikinizin de verdiği tepki abartı bence
0
nundu
(02.02.25)
Bu niyetle bir araya gelindiyse önceden söylememiş olması sıkıntılı.

Düşünme kararına bile sinirlenip tepki göstermesi manipülasyon gibi geldi.

Böyle bir insanla evlenmek gerçekten ister misiniz? Bunun kararını ancak siz verebilirsiniz.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(02.02.25)
çocuk istiyorsan ayrılman gerekir evlatlığa okey değilsen. düşünülecek bir şey yok. bunu sana başında söylememesi de hata çocuk istediğini biliyorsa.
0
jelly bear
(02.02.25)
hayatını birlikte geçireceğin kişiyi bulmak çok zor, bulduysan çok önemli bir karar. Bu kişi gerçekten çok sevdiğin biri miydi yoksa yaş geldi evlenelim çocuk yapalım mı diyordun onu bi sorgulaman lazım.

çocuk en büyük hayalinse bu da çok önemli.

çocuğu gerçekten seveceğin ömrünü geçireceğin birinden yapabilecek misin bulabilecek misin belirsiz.

en kötü durumda şöyle böyle anlaştığın biriyle birlikte olup çocuk yapıp ayrılsan buna okey misin, çocuk bu kadar mı önemli sen karar vereceksin.
0
nhk ni youkosu
(02.02.25)
Uzun sure beklemis, daha erken konusmaliydi.
0
mor oje
(02.02.25)
shit test olmadigina emin misiniz?
evlenmeden önce söyledigi icin gene iyi. sadece bir senedir berabersiniz. istiyorsaniz ayrilirsiniz.

cocuk yapmayi istemek bana kalirsa bircok seyin üstünde geliyor bircok kisi icin. birinin sevgisini beklemek, o kisiden çocuk sahibi olma isteğinden vazgeçesine sebep olmamalı. aynisi karsi taraf icin de gecerli yani, sizi cok seviyorsa sizin bu hayalinize mani olmamali.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(02.02.25)
Hiç kimse böylesi bir konuyu hemencecik söyleyemez. 1 sene normal.
0
cakmayazar
(02.02.25)
Öyle bir şey öğrensem kendim de çocuk istemediğim için aşşırı mutlu olurdum ama böyle şeylerin 100% garantisi olmadığı için tedbiri elden bırakamazdım.

Böyle bir konuda aynı fikirde olmadığım biriyle de devam edemezdim. Karşımdaki kişinin çocuk istediğini bile bile ilişkiye devam edemezdim.

Her şey en baştan konuşulmalı.
0
cilacı ökkeş usta
(02.02.25)
Sey mi dostum +1
0
die fetten jahre sind vorbei
(03.02.25)
Çocuk senin en büyük hayalin ve bu insan kendi durumunu gizliyorsa burada çok ciddi bir ayıp var. Yok seni kaybetmek istemiyordum vs. basma kalıp sözler söyledi muhtemelen. Ben yalana, kandırmaya gelemeyen bir insanım aşırı çirkinleşirdim kesinlikle.
0
cilekli pasta
(03.02.25)
Tanışma/tanistirilma hadi biz evlenmek için tanışıyoruz şeklinde olduysa bunu sonradan söylemiş olması evet sıkıntı. Ama biraz onun adına da düşünelim arada ortak tanıdık vs olsa bile tanışır tanışmaz da pat diye söylenecek şey değil yani ben hayal edemiyorum "merhaba ya biz bugün tanıştık da benim çocuğum olamıyor ona göre" denilebildigini.

Ha ama şu da var, 1 yıl olmuş, mesela 6. ayda da soylenebilirdi bu. Ben şöyle düşündüm, dur kendimi duygusal olarak kendime bağladım, söylerim bir de üzerine trip atar suçlarim (sanki sizmissiniz gibi bunun müsebbibi) böyle devam ederim.

Sözün özü, bir bağ hissediyorsunuzdur ancak sizle hiç tanışmadan önce başına gelen bir şeyin sorumlusu siz değilsiniz, ve de bunun için fedakarlık yapmak zorunda da değilsiniz. Konu sadece evlilik çocuk da değil, kendisiyle ilgili olan bir şeyle ilgili sizi suçlayan biriyle ne ilişkisi kurulabilir hiç bilmiyorum.
0
encokbenisevinnolur
(03.02.25)
Hayatta her sey o kadar da karisik degil.Sen cocuk sahibi olmayi cok istiyorsun o ise bilmesine ragmen seninle bu kadar onemli bir bilgiyi paylasmamis.Direk ayrilacaksin.Cok karmasik analizlere gerek yok
0
turkuaz
(03.02.25)
Çok ciddi kötü kalpli bir insan karşındaki. Senin çocuk istediğini bile bile 1 sene oyalamış. Olacak şey değil yani sakın devam etme bu kişiyle sinsi ve manipülatif.

Benim de sağlık açısından sıkıntım vardı ve doktorlar olmama ihtimali yüksek diyordu. Her flörtüme çaktırmadan bahsediyordum öyle bir konuda bahsini geçiriyordum.
Eşimle de tanıştıktan 2 hafta sonra filan söylemiştim. Sorun etmedi devam ettik ve benim çocuğum oldu zaten sonrasında.
0
yenibirgüzelnick
(03.02.25)
İlişkinin hemen başında bunu söylemesini beklemezdim ben. Sonuçta daha yeni başlamış ilişki, belki takılalım kafasında taraflardan biri, ciddi bir şey düşünmüyor olabilecekken birinin çocuk yapma konusunda bir şey söylemesi absürd olurdu. Ancak gel gelelim bunu söyledikten sonraki tavra. Aşırı bencil davranmış. Böyle bir şey varsa ve çocuk yapmak isteyen partner bu yüzden ayrılmak bile istese karara saygı duyulmalı. İlişkide partnerlerden biri çocuk istiyorsa bu hayali onun elinden alınması bencilliktir. Tabii 1 yıl sonra bunu söylemesi de normal değili. Baktınız ilişki ciddiye gidiyor ve iki taraf da ciddi düşünüyor o zaman mutlaka söylenmeliydi ve karşı tarafın da kararına saygı duyulmalıydı.

"Gerçekten seviyor olsan yanımda olurdun" demek de aşırı saçma. Oldu, o zaman seviyoruz diye bütün hayatımızı sana göre dizayn edip senin doğrularını yaşayalım. Biz insan değiliz...

Özetle hem söylemekte geç kalmış hem de sinirlenmesi gereken kişi senken seni bastırabilmek adına saçma sapan bir argüman sunmuş.
0
himmet dayi
(03.02.25)
hemen soylememesi normal degil mi ya? kim karsilastigi anda karsisindaki kisiyle nasil bir sey yasayacagini hemen bilebilir. ama evet bu konular bir noktada konusuldu ve buna ragmen saklanildi ise, ciddi soru isareti.
ayrica, zamana ihtiyaciniz oldugunu soyledikten sonraki tavri enteresan, yetiskin iliskileri ne yazik ki boyle bir sey degil. bu demek degil ki ilk zorlukta yollari ayiralim ama zaman istemek, sizin icin boyle onemli bir olayi duydugunuzda bir oturup dusunmeyi secmek, sok olmak ve ihtiyaclarinizi gozden gecirmek cok normal. tepkisi de ciddi soru isareti. boyle bir durumla karsilasmadim ama tekrar etraflica konusup ne yapmak istedigime karar verirdim sanirim.
0
kassiopeia
(03.02.25)
sizin durumunuzda net ayrılırdım. ben erkek arkadaşımla böyle şeyleri tanıştığımızın ikinci haftası konuştum, birbirimizden hoşlandığımız belliydi, "benim kendi geleceğimle ilgili fikirlerim şunlar şunlar eğer ortak yönde değilsek hiç ilişkiye başlamaya gerek yok" dedim. onun da fikirleri uyuşuyordu devam ettik. koskoca 1 yıl, sizin çocuk yapma konusundaki fikirlerinizi bile bile söylemiyorsa bu kötü niyetli bir şey. şimdi ilişki ilerlemiş, kendisinden ayrılmayacağınıza kendince emin olmuş sizi cebe atmış bu saatten sonra söylüyor. bir de üzerine manipüle etmeye çalışıyor. gerçekten seviyor olsaydı o size alan açardı rahat kafayla düşünüp kendinizi iyi hissedeceğiniz kararı alabilmeniz için.

siz başka birinin sağlık sorunu sebebiyle çocuk sahibi olmak gibi bir şeyden feragat etmek zorunda değilsiniz. hadi olsa da olur olmasa da olur diyen biri olsanız neyse. ben olsam manipülasyonu sebebiyle soğurdum ve ayrılırdım.
0
Mossy
(03.02.25)
(2)

Trump X Hesabı

Mistyimage
Trump'ın twitter hesabı içinde paylaştığı şu Abd bayraklı hesap nedir? Twitter'da bulamıyorum.https://x.com/realDonaldTrump/status/1885821495080825305?t=HlsMp6dnsLGguUCRwaR-Gg&s=19
Trump'ın twitter hesabı içinde paylaştığı şu Abd bayraklı hesap nedir? Twitter'da bulamıyorum.
x.com
0
Mistyimage
(02.02.25)
Kendi sosyal medyası var truth diye. Oradaki hesabı o
0
nundu
(02.02.25)
false pretension
(02.02.25)
(3)

sınıf öğretmeni ne iş yapar ki?

redcat
bi arkadaşım müzik öğretmeni, bi okula atandı, 7-b'nin sınıf öğretmeni yapmışlar. arkadaş daha önce yapmadığı için çok endişeli. ne tavsiye verelim de teskin edelim onu. ne yapmalı? teşekkürler tavsiyeler için.
bi arkadaşım müzik öğretmeni, bi okula atandı, 7-b'nin sınıf öğretmeni yapmışlar. arkadaş daha önce yapmadığı için çok endişeli. ne tavsiye verelim de teskin edelim onu. ne yapmalı? teşekkürler tavsiyeler için.
0
redcat
(01.02.25)
Dönem başında kim hangi sıraya oturacak belirlenmesi (bi yaştan sonra öğrenciler kendi de belirleyebilir ama ortaokulda yine bi öğretmen müdahalesi gerekebilir), sınıf başkanı/temsilci seçimi, yılbaşına doğru yılbaşı çekilişi gibi aktiviteler hep sınıf öğretmenliği dersinde olurdu bizim. Onun dışında da çok bir işlevi yok genelde rehberlik/sohbet işlevi olabilir.
0
nundu
(01.02.25)
Rehberlik gibi bir ders vardı ve sınıf öğretmeni olan coğrafya hocamız ile sohbet/ muhabbet ediyorduk biz de diye hatırlıyorum ortaokulda. Boş derse eşdeğerdi yani :)
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(01.02.25)
@huzurlarinizda huzursuzluk ortaokulda yokmuş maalesef.
0
🌸redcat
(01.02.25)
(6)

Futbolda libero devri

Bir ben var benden şurada
Neden bitti ne oldu?
Neden bitti ne oldu?
0
Bir ben var benden şurada
(29.01.25)
Öncelikle söyleyeyim bence libero izlemesi ve sanırım oynaması en zevkli mevkidir ama zannediyorum savunma için ofsayt tatktiğinin nimetlerinden faydalanmak olsun dörtlü formasyon ile savunmayı biraz daha güçlendirmek olsun bu tür kaygılar nedeniyle bitti ama bence seyir zevki olarak en güzel zamanlar liberolu zamanlardı, umarım bir gün geri döner liberolarımız.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.01.25)
90larda ofsayt kuralı değişince bitti diye bir açıklama okumuştum/izlemiştim bi yerde ama kaynağı hatırlamıyorum şimdi. Bi de normal stoperlerin ve hatta kalecilerin top yapabilen oyuncular olması da bu mevkiye ihtiyacı azalttı tabii.

Edit: şimdi youtubeda baktım. Türkçe olarak hastalık bu futbol kanalının, ingilizce olarak da tifo kanalının açıklayıcı videoları var. Onlara bakabilirsiniz
0
nundu
(30.01.25)
guzel soru. net bir cevabi yok. sanirim zamanla sistemlerin oturmasi ve takim oyununun bireysel performansin onune gecmesiyle libero gibi serbest gezen elemanlarin yeri kalmadi.

libero beklentinin cok oldugu bir pozisyon hem defansi toparlayip hem geriden oyun kuran, ataga katilan bir eleman.
0
antikadimag
(30.01.25)
libero mevkisini açıklayabilen biri de yok.

DOSlar liberonun işini görüyor diyorlar da alakası da yok.
0
Hallegadola
(30.01.25)
basketbolu nasıl curry değiştirdiyse, futboluda guardiola değiştirdi. italyanların futbolda en önem verdiği libero artık 6 numaraya dönüştü. pas ve top saklama yeteneği olmayan oyuncular artık o mevkilere gelemiyor. şimdiki 6 numaralar neredeyse oyun kuruyor ki bu mevki geriden oyun kurmak isteyen takımlarda çok önemli.
örneğin galatasaraydan torreirayı çıkar gs sezonu mahvolur. daha çarpıcısı ise m.cityde rodrinin sezonu kapatmasının etkileri çok açık.

sonuç olarak top artık değerli kalecilerde bile kurtarıştan çok top hakimiyeti ve ayağı önem kazandı artık. liberolar sert orta yetenek adamlarken dos olarak değiştiler.

tardini.co
0
mikahakkinen
(30.01.25)
libero 90ların ortasında kalktı. guardiola 90larda devrimsel bir futbolcu değildi.

libero çok riskliydi. çok önceden libero son adamdı ve bu çok riskli görüldü. daha az gol yemek için rakibi orta sahada durdurmak ve ön liberoyu son adam gibi yapıp süpürücü görevi ona vermek istediler. yani liberonun yeri defanstan çıktı ve orta sahaya geldi.

kalkmasının diğer sebebi 3-5-2 sisteminden 4-4-2 ye geçişle alakalı bence.
libero 3lü defansın ortasındaydı. bu sistemde sağ açık sol açık vardı.
94te parreira brezilyası başta olmak üzere pek çok takım tandem yani çift stoper ve 4lü defans oyanamaya başladı. parreira bunu 95te fenere getirdi. 96dan itibaren terim bu sistemde ısrar etti ve türkiyede oturdu.
4-4-2 daha modifiye edilebilir bir sistemdi. sağ beklerin hücuma çıkması, kanat oyuncularının defansa gelmeme serbestliği, ön libero pozisyonunun icadı, orta sahayı ister kanatlı ister diamond şeklinde yapabilme olayı çok cazip geldi teknik adamlara

artık günümüzde teknik adamlar 3lü defansı da çok modifiye edebiliyorlar. ama libero oynamak riskli ve gereksiz geliyor. zaten kaleciler oyuna çok katılıyorlar ve ön libero bu ihtiyacı gideriyor.
0
abelardo
(30.01.25)
(12)

Talisca O Kadar Büyük Topçu mu?

eisberg
30 yaşında adam. Kasım ayından beri kadroda yok, maça çıkmamış. FB 2 aydır uğraşıyormuş almak için, en son ikna etmişler ve 1.5 yıllık ücreti 15 milyon euro civarında...Bu kadar önemli bir oyuncu mu nedir acaba kaçırdığım tam olarak?
30 yaşında adam. Kasım ayından beri kadroda yok, maça çıkmamış. FB 2 aydır uğraşıyormuş almak için, en son ikna etmişler ve 1.5 yıllık ücreti 15 milyon euro civarında...

Bu kadar önemli bir oyuncu mu nedir acaba kaçırdığım tam olarak?
0
eisberg
(28.01.25)
istatistiği iyi
0
grimavi
(28.01.25)
oynadıgı takımlar:
bahia
benfica
beşiktaş
guangzhou
en nasr

milli maç hiç oynamamış

bu oyuncu iyi falan değil. çinde arabistanda istatistiği iyi olsa ne olur. prime döneminde 22 yaşında beşiktaşta yetenekleriyle öne çıktı diye iyi hatırlanıyor, fener de sırf transfer yapmadı demesinler diye bunu aldı işte. şu an 30 yaşında ve paraya şöhrete doymuş birisi. çok fena patlayacak.
0
abelardo
(28.01.25)
degil tabiki. cin, arabistan vs.. ordan oraya savrulmus para duskunu bir futbolcu iste. mourinho biraz takintili adam. biraz hemserisi(dil ve kultur) biraz da oyun tarzini sevdigi icin mutlaka almalisiniz demistir. vaktinde szmanski icin de ayni takintisi vardi. szmanski de oyle pesinden kosulacak adam degil.
0
buenosdias
(28.01.25)
alınması için bu kadar uğraşılmasının sebebi maaşı. sdece parayla çalışan iyi bir topçu.
0
whatdreamsnevercome
(28.01.25)
Galatasaray almak için kapısında yattı muhatap bile alınmadı Beşiktaş'ta zaten para yok ama taraftarı Fenerbahçe'ye gelmesin diye ağlayıp durdu ama büyük futbolcu değil abi fjfjfjfj
0
Bir ben var benden şurada
(28.01.25)
Beşiktaş'ın en iyi oynadığı sezonlardan birinde çok iyi işler yaptı. Bizde o zamanlardan kalan bir imajı var. Nostaljik ülkeyiz, insanlarız.
0
gabe h coud
(28.01.25)
talisca büyük topçu değil ama süper lig de büyük değil. fenerbahçe'yle galatasaray'ın ölüsü zaten bu ligde 80-90 puan topluyor artık. talisca'nın 2-3 tane anadolu takımına karşı sıkışmış maçı çözmesi, şampiyonluğu fenerbahçe'ye getirmesi demek. onca sene sonra gelen şampiyonluk, üstüne şampiyonlar ligi geliri vs. derken talisca'yı çok iyi transfer yapar. ha bu olur mu olmaz mı orasını bilemem ama türk takımlarının (hele ki saçabilecek parası olanların) çok burun kıvıracağı bir topçu değil talisca. sadece mamasını verip oynayacağından emin olmak lazım.

milli takımda oynamamış olması bir ölçüt değil bence sözü edilen adam brezilyalı, geldiği takım fenerbahçe. brezilya milli takımında senelerce as oynayacak adamın türkiye'de ne işi var anca carlos gibi çok nadiren o da ihtiyarlığında gelirse gelir yani.
0
mark greg sputnik
(28.01.25)
Türkiye için büyük.
0
mikahakkinen
(28.01.25)
sıkışan birkaç maçı çözebilecek yetenekte futbolcu. geçen sene ziyech nasıl bazı maçlarda çıkıp hayal kurdurduysa talisca da o ayarda bir topçu. o paralar çok mu evet çok ama 10 yıldır şampiyon olamayınca tüm tuşlara basıyorsun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(28.01.25)
Talisca'yı beğenmemeniz için takımınızda Hagi Alex ya da Sergen ayarında bi futbolcu olması lazım, yoksa eğer işin içine haset girer :)
0
Bir ben var benden şurada
(28.01.25)
Uzaktan şut ve frikik tehditi devam ediyorsa Fenerbahçe'nin çözemediği maçlar için çok iyi bir kilit açıcı olur. O para eder mi sorusu da şampiyonluk gelir mi gelmez mi sorusunun cevabına göre değişir. Beşiktaşa istemem çünkü tek başına takımı kurtaramaz ama fenerde üç maç çözse ve şampiyonluk kazandırsa yeterli olur
0
nundu
(28.01.25)
soruyu soran kişi sanırım cevabını artık biliyor ahhahaha
taliscayı öven fenerliler şu an ne yapıyor acaba
şu soru altına gelen cevapları oku oku gül
0
abelardo
(26.05.25)
(12)

ilk akla gelen

a perfect lie
Kahve yanında, kahve ile birlikte ve bunun gibi tabirleri bir yerde okuduğunuzda ya da duyduğunuzda aklınıza hangi kahve türü geliyor? Mesela filtre kahve geliyorsa sizin en çok tükettiğiniz kahve türü bu mu? O nedenle mi aklınıza o geliyor? Ya da içmeseniz bile türk kahvesi mi geliyor? Hangisi geli
Kahve yanında, kahve ile birlikte ve bunun gibi tabirleri bir yerde okuduğunuzda ya da duyduğunuzda aklınıza hangi kahve türü geliyor?

Mesela filtre kahve geliyorsa sizin en çok tükettiğiniz kahve türü bu mu? O nedenle mi aklınıza o geliyor? Ya da içmeseniz bile türk kahvesi mi geliyor?

Hangisi geliyor, sizce niye o geliyor yazarsanız çok sevinirim.

Teşekkürler,
0
a perfect lie
(27.01.25)
Filtre kahve, daha uzun içimli olduğundan yanında bir şeyler tüketmeye daha uygun geliyor

Pasta kek kurabiye bisküvi vs bir lokma alıp üzerine bir yudum kahve böyle böyle 15-20 dakika eşlikçilik
0
grimavi
(27.01.25)
1. espresso bazli kahveler
2. turk kahvesi.

yanlarinda birsey ikram edilmeye en uygun bu ikisi oldugu icin. en cok tukettigim filtre kahve. filtre kahve biraz uyanma, kendine gelme kahvesidir bence. dunyada yaygin kullanim da bu sekilde bence.
0
buenosdias
(27.01.25)
türk kahvesi tabii ki.
sebebi özenti olmamam.
0
sonsuz
(27.01.25)
hicbir kahveyi icmiyorum ve hayatimin yarisindan cogunu yurtdisinda gecirdim ama aklima hala türk kahvesi geliyor.
ama yabanci biri sorar ya da yabanci dilde okursam filtre kahve türevi gelir.
kimin dedigine ve hangi dilde duyduguma bagli olarak degisiyor yani.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.01.25)
Filtre kahve/americano/latte ve hatta düz nescafe gelir ama türk kahvesi gelmez ya. Türk kahvesi ya da espresso gibi tek atımlık kahvelerle bi şey yemek zor olduğu için ikram dendiği anda aklım büyük fincanda yudum yudum içilen kahvelere kayıyor.

Edit: no context bir şekilde kahve lafı geçse ya da biri kahve ister misin derse de aklıma büyük fincanda kahve gelir. Türk kahvesi diye spesifik belirtilmedikçe aklıma Türk kahvesi gelmez. Özenti de değilim, hemen her gün hem normal kahve hem türk kahvesi içiyorum. Türk kahvesi sadece spesifik ve ayrı bir kahve türü yani kahve denince akla gelen ilk olması ilginç geldi bana
0
nundu
(27.01.25)
@konusma, soru türkce sorulmus ablacim.
0
sonsuz
(27.01.25)
X kahvenin yanında iyi gidiyor diye duyarsam kafamda canlanan kahve x'e göre değişiyor. Örneğin çikolata veya elmalı turtadan bahsediliyorsa aklıma filte kahve ya da espresso türevleri gelir. Acıbadem kurabiyesi gibi bir şeyse türk kahvesi gelir.

Birisi kahvenin yanında ne iyi gider diye sorarsa da ya ne tür bir kahve olduğunu sorar ya da farklı kahvelere göre farklı şeyler söylerdim.

Ben en çok türk kahvesi içiyorum, genelde de yanında bir şey yemem. Yanında yemeyi sevdiğim şeyler yok değil ama genelde yemem, çünkü hangi bir sefer yiyeyim günde kaç fincan içiyorum ben bunu :D
0
akhenaten
(27.01.25)
Filtre kahve geliyor.
Yanında bir şey yenecekse keyif için içecek olarak hep filtre kahve ve çay gelir.
Sebebi de Türk kahvesi yanında bir şey yememem.
0
kisa
(27.01.25)
bir özenti olarak her gün en az iki adet espresso türevi kahve (latte vs.) içmeme rağmen benim aklıma Türk kahvesi geliyor. zira benim kullanımıma göre, diğer kahve türleri sade veya bir şeyin yancısı (örneğin kekin yayına kahve gibi) olurken Türk kahvesi kendisi yancı olmayıp yanına bir şey eklenen (başrol diyebiliriz) konumunda. yalnız bunun sebebi Türk kahvesini çok sevmem değil, yukarıda yazdığım gibi espresso türevlerini daha çok tercih ediyorum. sadece algım bu yönde.
0
shadowfollower
(27.01.25)
Biri kahve içer misin dediğinde türk kahvesi geliyor. Evde aile arasında konuşulunca türk kahvesi geliyor. İlk onu öğrendim onu içtim. Ben kahve içmeye başladığımda sanırım 3ü1 arada garabeti yoktu.

Kantinde vs kahve denildiğinde 3ü1 arada geliyor. Avmde/kahvecide filtre, espresso

Kahve yanında kısmı ise türk kahvesini hiç bişeyle içmek istemiyorum kahvenin tadını almak için. Belki bi yudum su.

Türk kahvesi, filtre kahve, espresso. Bu üçünden başka da içmiyorum. Filtre ve espressonun yanında ona eşlik edebilecek hamur/kek/cookie artık duruma göre kahvenin aromasını bastırmayacak bişey lazım.
0
help im alive
(27.01.25)
içinde süt veya benzeri şeyler barındırmayan kahve çeşitleri geliyor.
0
sir spankalot
(27.01.25)
kahve kültürüm veya merakım yoktur, önce onu söyleyeyim. benim aklıma filtre kahve geliyor. birkaç sebebi var,

* 23 yaşındayken kız arkadaşımla bir mekana gitmiş, sırf o sipariş etti diye kendime de filtre kahve sipariş etmiştim... french press ile geldi. ben o zaman bu konularda (sokağa çıkma dahil) çok ama çok cahilim. yanımda o olmasa kahveyi içemezdim öyle söyleyeyim, kıza sormuştum "bu ne lan bunu napcaz şimdi" diye. böyle kendimce komik bulduğum bir anım var, o yüzden bende yeri ayrıdır ahaha.

* annem heves edince filtre kahve makinesi almıştım eve. bütün yaz batılı gibi sabahları kahve içmiştim. hafta sonları kahvaltıdan birkaç saat sonra annemle karşılıklı oturup sigara eşliğinde gömerdik.

şimdi ev arkadaşımın french press'i var, bazen onu kullanıp içiyorum, alete küçümser bakışlar atıyorum, göz kırpıyorum "kafamı karıştıracağımı mı sandın??" diyorum filan.

kısacası evet en çok tükettiğim kahve türü filtre kahve. benim için manevi/mental açıdan yeri olan tek tür de o diyebilirim. o yüzden benim için kahve = filtre kahve.

"çok sıradan ve iğrençsin eşşoleşşek filtre kahve geçerli bir cevap değil" dersen de frappe derim onu da çok sevmiştim, yine sevgilim götürmüştü. her neredeysen yıldızın parlasın ex aşqım olmasaydın olmazmışız resmen
0
mark greg sputnik
(27.01.25)
(6)

steam deck vs alanlar memnun mu?

logisticsmanager
Oyun seviyorum ama yogun is sonrası oyun bilgisayari acmak, oturmak falan acayip zor geliyor. Tatiller dışında harbiden böyle oturup oyun zor oynuyorum ama izlemeyi, okumayi seviyorum.Dedim handheld bir ürün mü alsam steamdeck ya da rog ally x falan. Benim gibi olup bu aletler ile bu sorunu çözen va
Oyun seviyorum ama yogun is sonrası oyun bilgisayari acmak, oturmak falan acayip zor geliyor. Tatiller dışında harbiden böyle oturup oyun zor oynuyorum ama izlemeyi, okumayi seviyorum.

Dedim handheld bir ürün mü alsam steamdeck ya da rog ally x falan. Benim gibi olup bu aletler ile bu sorunu çözen var mı?
0
logisticsmanager
(27.01.25)
sorun ne anlamadim?

bizde var. beachte, ucakta güzel oluyor.
steam deck OLED. ekrani cok güzel.
0
sonsuz
(27.01.25)
Sorun bilgisayarda oyun oynayacak mental enerjimin kalmaması ve is sonrasi koltukta uzanmak dışında öyle kalkıp bilgisayar başına oturacak enerji bulamamak, bu sebepten steamdeck mi alsam demek.
0
🌸logisticsmanager
(27.01.25)
Handheld bi konsol alsam switch alırım (ki switch 2'yi alma planım var bi iki seneye). Ekstra bir konsola para harcıyorsam kendi pc'mde (ya da ps5'te) oynayamayacağım oyunları olsun isterim. Ha ama Pokemon, mario, zelda vs ilginizi çekmiyorsa ve hâlihazırda iyi bir steam kütüphaneniz varsa steamdeck mantıklı bence.

Benim de Steam kütüphanem dolu baya ama en son ne zaman pcde oyun oynadım hatırlamıyorum. Çok nadir eu4, fm gibi ps5te oynayamadığım oyunlar için kullanıyorum PC'yi. Laptopu işten gelince çıkarıp oyun oynamak zor geliyor ki oyun laptopu olsun diye dana gibi laptop almıştım biraz hata yapmışım :d ileride hedefim güzel bir masaüstü oyun pc'si toplayıp laptop olarak daha taşınabilir bir şeye geçmek. Şu an kaldığım evde masaüstü pc kuracak yerim yok pek
0
nundu
(27.01.25)
@nundu; switch var ama oyunlar tam benlik değil. Zelda baya oynadim ayrı konu.

Bizde su an ps4 var, zamaninda çok oynadim artik toz topluyor.
Switch hanimin sabah ve aksam yatmadan animal crossingciligi.
Oyun laptopu; hanimin is laptopu ama oyun oynuyoruz. Daha doğrusu ben zaman ve enerji bulursam.

Masaustu konustuk ama onda da aynısı olacak, böyle oturup öyle ekrana bakmak yorucu geliyor galiba :/ ondan steam deck falan dedim.
0
🌸logisticsmanager
(27.01.25)
Bu arada belki geforce now gibi bi abonelik de işinizi görebilir. Telefon, tablet gibi bir cihazdan giriş yapıp gamepad ile oynayabilirsiniz. Steamdeck almadan birkaç ay denemek için kullanabilirsiniz en azından
0
nundu
(27.01.25)
Asus rog ally extreme aldim benzer beklentilerle ve cok memnunum. Prize takili oynamak sart gibi yalniz, kendi basina yuksek performansta 1 saat zar zor gidiyor. Rog ally tercih sebebim bir tik daha yuksek donanimi olmasi ve steam kutuphanemde cok bisey olmamasi idi.

Yeni cikan ve yuksek performans isteyen oyunlarda yuksek grafik ayarlarinda oynayabilmek cogu oyun icin cok mumkun degil, yine de bir sekilde oynaniyor. En son black ops 6yi orta ayarlarda oynamistim, su ara indiana jones oynuyorum ortanin bir tik alti ayarlarda arada fps dususleri ile birlikte fena gitmiyor. ancak birkac sene ve daha eskiler gayet guzel oynanir.
0
gibicibicis
(28.01.25)
(4)

ielts hk girenlerden tecrube? (listening & speaking)

nibba
dostlar ingilizce seviyemi bir kuruma kanitlatmak uzun zamandir aklimda. ielts ucretine baktim bekledigimden de ucuzmus. hicbir hazirlik yapmadan girecegim. her pratik yapma sansi olmayan turk gibi, listening ve speaking kisminden cekiniyorum. atiyorum speakingde ne anattiriyorlar? veya listening na
dostlar ingilizce seviyemi bir kuruma kanitlatmak uzun zamandir aklimda. ielts ucretine baktim bekledigimden de ucuzmus. hicbir hazirlik yapmadan girecegim. her pratik yapma sansi olmayan turk gibi, listening ve speaking kisminden cekiniyorum. atiyorum speakingde ne anattiriyorlar? veya listening nasil oluyor? listening olurken not alabiliyor muyuz, yoksa unuturum?
0
nibba
(26.01.25)
Ben 2 sene önce girdim, o zaman bilgisayarlı mı olsun yazılı mı diye seçenek vardı. Hâlâ varsa tavsiyem mutlaka bilgisayarlıda gir. Writingde falan işini aşırı kolaylaştırır

Bölüm bölüm gidersek;

Reading kısmı bence yds'den daha kolay. 9 tam puan almıştım ben ama yds'de 2 yanlışım vardı :d o yüzden çok detay vermiyorum

Listeningde elinde bi kağıt olacak ve orda parçalarda eksik kelimeler olacak. Dinlerken eksik yerleri dolduracaksın. Geri dönüş yapmadığı için hızlı olmak önemli. Benim bu kısımda bir yerde çok ufak dikkatim dağıldı ve iki kelime kaçırdım. Yani az buçuk dizi/film izleme alışkanlığı olan, dinlediğini anlayabilen kişiyi zorlamaz ama dikkati dağıtmamak falan da önemli.

Bence writing ve speaking en zor kısımlar. Speakingde görevlinin karşısına geçiyosun. İlk tanışma kısmından sonra iki soru soruluyor, onlara cevap veriyosun. Bana sorulan bir soru, internet alışverişi yapar mısın? İade ettin mi hiç gibi bi şeydi. Diğeri de doğumgünleri hakkında düşüncelerim miydi öyle bi şeydi. Bu sınava girerken İngilizce konuşma modunu açmak lazım. Ben günlük hayatta ingilizce konuşmadığım için speaking skillim konuştukça açılıyor. Tam afili cümleler kurmaya başladım speaking bitti. İstediğimden biraz düşük aldım o yüzden.

Writing de yüksek puan alması zor bir bölüm. Kullanmanı istedikleri spesifik kelimeler, bağlaçlar var, belli kalıpları bilmek lazım. Ben de ielts'e hiç çalışmadan girdim ama writingde istenen kalıplar diye şöyle kısa bi göz attım. Onlara bakabilirsin. Günlük hayatta sık sık İngilizce metinler yazmıyorsan bu kısım da zor. Gaza gelip çok iyi yazdım be dediğim metinlerden beklediğim kadar iyi puan alamamıştım

Neyse yani genel olarak, reading çok kolay, listening rahatlıkla fullenebilir ama dikkatli olmak lazım. Diğer ikisi biraz daha zorlar gibi
0
nundu
(26.01.25)
İngiliz oğlu İngiliz bile olsanız sınava girmeden önce writing konusuna biraz çalışmanızı öneririm. Küçük bir çalışma çok fark yaratabilir.

Diğerleri için çok çalışılabilecek bir şey yok gibi.
Benim tecrübem çok eskiden kalma, aklımda bu şekilde kaldı.
0
michael_knight
(26.01.25)
Forumda bi kac kisi bana belgene bakmazlar parani harcama direk mulakata alirlar orada belli olur demisti dogrulugu tartisilir
0
Zetnikov
(26.01.25)
daha önce ielts'e hiç girmediyseniz çalışıp girin bence en 7 bin TLydi fiyatı bu sınavın yanlış hatırlamıyorsam.

Listening ve reading de soru kalıpları var ve eğer o soru kalıbını biliyorsanız soruları çözmek çok daha kolay. Bir de süre de yetersiz olduğu için pratik yapmak bence çok önemli.

başarılar şimdiden
0
euteamo
(26.01.25)
(4)

Samsung s25 alinir mi?

sonhakan
İPhone ile kıyaslanırsa örneğin
İPhone ile kıyaslanırsa örneğin
0
sonhakan
(25.01.25)
Şimdiki telefonun hangi marka? Telefon dışındaki diğer aksesuarların (saat, kulaklık vs) var mı ve markaları neler, bilgisayar olarak Windows mu kullanıyorsun mac mi gibi soruların cevaplarına göre değişir.

Ben Apple ürünlerini, arayüzlerini falan beğenmiyorum. Yıllardır da samsung kullanıyorum o yüzden bence iphone'dan net daha iyi ama senin saatin, kulaklığın applesa, mac kullanıyosan telefonu samsung alman mantıksız olur. Öyle bir durum yoksa deneyebilirsin yani bende s24 ultra var memnunum ve hiç iphone olsaydı demedim
0
nundu
(25.01.25)
23 ultra kullanıyorum, s serisi alınır ama eğer 1 sene sonra satayım desen bile fiyati 4te bire düşüyor.

Ben ikinci el fiyatını umursamadığımdan aldım, kayıt harcı 6000tl idi.

Şu an gerçekten android seven birisi alır
0
kimlanbu
(25.01.25)
Ben almam. S serisi her türlü alınır.

S24 ten major farkı yok. Sar yüksek.
0
baldan kaymak
(25.01.25)
note 3 - note 5 - note 8- s24 ultra. bu kullandıklarımdan hiçbiri hayal kırıklığı yaratmadı. hepsi de zamana meydan okudu eskirken. alınır mı alınır. ama s23 ten beri üzerine bir şey koymadığı söyleniyor. o paraya değer mi bence değmez.
0
tukenmez adam
(26.01.25)
(6)

Parfüm alışverişi (online)

mabl
Orjinal parfüm alışverişinizi nereden yapıyorsunuz?Güvenilir bir site arıyorum.
Orjinal parfüm alışverişinizi nereden yapıyorsunuz?
Güvenilir bir site arıyorum.
0
mabl
(25.01.25)
Genelde Boyner. Bi kere de aradığım parfüm Rossmann'da vardı oradan almıştım. İkisine de güveniyorum
0
nundu
(25.01.25)
Boynerde de doldurma ürünler olabiliyor, onun bir adı vardı. İllegal bir şey değil ama orjinal ürün olmuyordu. Hatırlarsam tam terimi söylerim. İnternetten uzun zamandır almıyorum da alırken bilindik ve puanı yüksek satıcıları tercih ediyordum. Ki mağazası olan büyük firmalarda dahi oyun olunca iş başa düşüyor, doğru şekilde kontrol etmeyi bilmek gerekiyor.

www.checkfresh.com

Bu siteden ürünün parti kodunu aratıp orjinal mi, taze mi sorgulayabilirsin. Tarihi çok eskiyse muhtemelen tekrar kullanılan bir şişedir. Üzerindeki üretim tarihi ile de karşılaştırırsın sitenin verdiği tarihi.

Buradan kontrol ettin, her şey yolunda kutunun üstündeki (altında olur genelde) parti koduyla şişenin üstündeki parti kodunu karşılaştırırsın. Bunlar da birbirini tutuyorsa çok büyük ihtimalle sıkıntı yok demektir.

(ilk kontrolü paketi açmadan yap, sıkıntı yoksa paketini açıp şişenin altındaki kodu kontrol edersin.)
0
air
(25.01.25)
Sephora Boyner Sevil daha niş bi parfüm alacaksan Beymen. Air'in dediği Refillable parfüm ama onun mantığı şu: Parfümler 1 litrelik büyük hacimlerde de üretilir sen istersen kendi refill şişenle gidip ben buna doldurtmak istiyorum da diyebilirsin, öyle olursa nispeten daha ucuz olabiliyor ama bu ürünün orijinalliğini bozar mı, bence bozmaz.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.01.25)
Genelde rossmannı takip ediyorum. Denk gelirsem güzel indirimler oluyor çünkü.
0
strawberry first
(25.01.25)
beymen
0
sweetoffice
(25.01.25)
@kaleci yok onu demiyordum, arap dolumunu kastediyordum. şimdi tekrar okurken geldi aklıma :)
0
air
(03.06.25)
(11)

Türkiye’de neden pompacılar var?

michael_knight
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var. Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
Akaryakıt istasyonlarında pompacıların olmadığı pek çok ülke var.
Türkiye’de neden pompacılar ile devam ediliyor?

Pompacılar olmasa da benzini 10 kuruş daha ucuza alsak olmaz mı?
0
michael_knight
(24.01.25)
Halkımızın yeteneklerine güvencen çok fazla. Elinde sigara ile benzin doldurmaya çalışacak, benzinli motora dizel koyacak, dizel motorda adblue kısmına yakıt dolduracak insan sayısı bunları yapmayacak kişiden fazla. Daha bunun random plaka yazıp varillere yakıt doldurup terör eylemine kadar kim bilir ne için kullanacak olanlar var. Bütün araçlara zorunlu taşıt tanıma sistemi gelirse belki kurtarır. Sistemi dizayn ederken kullanıcı faktörünü gözardı etmemek lazım :)
0
nawar
(24.01.25)
Cihazı bozarlar diye korkuyorlar. Bir de sakarlıkta çok fazla. Sigarayla tutup ortalığı yakan çok çıkar.
0
wd40
(24.01.25)
Öyle bir uygulamaya geçip yanına seyir tribünü koysalar valla gider seyrederim. Çok eğlenceli olur :)
0
Mirket
(24.01.25)
Amerika'da çoğu eyalette pompacı yok ama süpermarketlerde kasiyerden sonra poşetleyici var. Yani bu işlerin bir doğrusu yok, ülkelerin bu tarz yetenek gerektirmeyen işlere ihtiyacı var ve ona göre yer açıyorlar herhalde :D

Ayrıca bence de yıllık pompacı masrafı muhtemelen pompacı olmasa oluşacak kazaların masrafından düşüktür
0
nundu
(24.01.25)
ya sürdüğü araba benzinle mi dizel yakıtla mı çalışıyor bilmeyenler var. Ahahah. Yani bu uygulamaya geçilse tabi ki üç beş sene içinde adapte olunur ama ilk yıllar herkes için sabır sınavına dönüşür. Ve evet bence de yaşanacak kazaların masrafındansa pompacıların olması çok daha iyi ve güvenli.
0
a perfect lie
(24.01.25)
3. dunya ulkelerinde kalifiye olmayan eleman maaslari dusuk ve hizmet sektoru gelismis vaziyette. turkiyede araba sahibi olmak ve benzin almak lukse girdiginden pompa hizmeti verilmesi normal.

olayin cikabilecek kazalarla falan alakasi yok, benzin zaten oyle yaninda sigara icerken patlayabilecek bisey degil, dizelin zaten uzerine sigara atsan da yanmaz.
0
cooperr
(24.01.25)
İşsizlik çok fazla olduğundan pompacı, kapıcı, çaycı, odacı gibi vasıfsız ve ekstra beceri gerektirmeyen iş kolları mevcut.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(24.01.25)
Biz gerizekalı bir toplumuz ondan. İlk sebebi benzin ülkede en değerli şeylerden biri. Eskiden motorin benzin pompaları aynıydı benzinli araca motorin koyabilecek bir toplumuz. Ayrıca pompacı olan olmayan benzinlikler olsa herkes pompacı olana gider. Sosyolojik bir şey biz yönlendirilmeyi seven bir toplumuz.
0
mikahakkinen
(24.01.25)
Adam sigarayi benzin ustunde söndürüyor haci ne diyorsun
0
Zetnikov
(25.01.25)
@zetnikov ben öyle bir şey görmedim, internette bir video mu yoksa sen mi gördün?
0
🌸michael_knight
(25.01.25)
olayın zeka ile ilgili olduğunu sanmıyorum.
alışılır, öğrenilir bir şekilde yapılır o. amerika'da da bir sürü aptal insan var. benzin koyamayan insan videoları gırla internette.

sebebi biraz "hizmet bağımlısı olmak"la ilgili. self-servis yerlere gidip nerede bu garson diye bağıran güzel insanlar var. bunlar kendi arabasına benzin koymayı kendilerine hakaret sayarlar.

en az üç arkadaşım işsiz -ki ben çok az arkadaşı olan ve çok az iletişim kuran biriyim-. e pompacıları da kaldıralım, işsizlik daha mı artsın. işin bir de bu boyutu var.
0
biseysorcaktim
(25.01.25)
(5)

Galaxy S24 Ultra kullanan var mı?

ananiyimioguz
Gri, siyaha yakın görüntülerde, ekranda kumlanma olduğu söyleniyor kronik olarak.Sanırım sebebi yansıma önleyici kaplamadan ötürüymiş.Bu sorun cihazların %80'inde varmış.Sizde de böyle bir durum var mı?Sırasıyla Note, Note 2, Note 3, Note Edge, Note 7 Fe, Note 10+Kullanan, kalem sevdalısı birisi ola
Gri, siyaha yakın görüntülerde, ekranda kumlanma olduğu söyleniyor kronik olarak.

Sanırım sebebi yansıma önleyici kaplamadan ötürüymiş.

Bu sorun cihazların %80'inde varmış.

Sizde de böyle bir durum var mı?

Sırasıyla Note, Note 2, Note 3, Note Edge, Note 7 Fe, Note 10+

Kullanan, kalem sevdalısı birisi olarak artık s23/24/25 ultraya falan bir şeye geçmek istiyorum, 25ultra çok pahalıya çıktı. 24te de kronik sorun var diyorlar... ya 23 alacağım ki o da çabuk eskir... ya da 25 ultra 70bin tl nin altına düşerse ona geçeyim diyorum karar veremedim.

Bu arada bu rakamlara telefon almam ama zaten 5 yıl kullanıyorum çok sorun olmaz.
0
ananiyimioguz
(24.01.25)
Bende öyle bir problem yok
0
rodeocu
(24.01.25)
1 sene olmak üzere. Görüntü dahil olmak üzere hiçbir sorun yok.
0
nawar
(24.01.25)
İlk çıktığından beri kullanıyorum, herhangi bir görüntü sorunu yaşamadım ben de.

S25 ultra ile s24 ultra arasında çok fark yok demişler incelemelerde. S24 ultra'yı tavsiye ederim. Marques Brownlee var meşhur teknoloji youtuberı. 2024'ün akıllı telefonu ödülünü verdi s24 ultra'ya.
0
nundu
(24.01.25)
İlginç, emin misiniz belki de var da farkında değilsiniz, google chrome da gizli sekmeyi açıp arka planını bir gözlemleyebilir misiniz? Bir de ortamdaki ışıkları kısıp ekran parlaklığını da biraz kısarak kontrol eder misiniz?

www.reddit.com

i.ytimg.com

eu.community.samsung.com

preview.redd.it

eu.community.samsung.com

Böyle karıncalanma gibimsi.

Bu arada çok dert değil bence ama fotoğraf çekip telefonda düzenliyorum, bazı yerlerde gren var mı yok mu anlayamam bu şekilde.

Gren / Kumlanma nedir: i.ytimg.com
0
🌸ananiyimioguz
(24.01.25)
İlk çıktığından beri kullanıyorum ben de. Hiçbir sorun yok kumlanma da dahil.
0
inheritance
(24.01.25)
(10)

Türkiye'de trene binmek

asteriks
İstanbul Ankara hızlı trenini kullanan çok duyuyorum. Doğu ekspresi de popüler. Bu trenler güvenli mi? Hızlı trene uygun raylarımız var mı? Yoksa yine bir şey olmaz kafasıyla mı çalışıyor? Teknik bilgisi olan var mı?
İstanbul Ankara hızlı trenini kullanan çok duyuyorum. Doğu ekspresi de popüler. Bu trenler güvenli mi? Hızlı trene uygun raylarımız var mı? Yoksa yine bir şey olmaz kafasıyla mı çalışıyor? Teknik bilgisi olan var mı?
0
asteriks
(23.01.25)
hızlı tren full hızlı değil. hızlı trene uygun kısımda hızlı diğer yerlerde yavaş ilerliyor
0
jelly bear
(23.01.25)
yht'nin açılımı yavaş hızlı tren. özellikle istanbul eskişehir arası mecbur kalmadıkça kullanmıyorum. güvenli mi dersen elbette değil. bu trenler bin-ali zamanında hızlandırılmış tren olarak başladı ve kaza yaptı. sonuç olarak 40 kişi öldü. özetle ülkemizdeki her şey gibi takdiri ilahiyle çalışıyor. bugün bişey olmaz yarın olur. olursa olur.
0
scudman1
(23.01.25)
ankara'dan istanbul'a ve eskişehir'e yht ile gidiyoruz. zaten bir yere kadar dur kalk ilerliyor. hızlı olduğu tek yer eskişehir-polatlı arası. orada da 260ı görüyor max hız. çok hızlı olunca hafif sallanıyor tren çok korkuyorum. onun haricinde güvenli olduğunu düşünüyorum. ortalama hız 100-150 arası
0
Hallegadola
(23.01.25)
2004'tü sanırım Pamukova kazası var. O zaman eski sistem raylar üzerine hızlı tren yapmaya çalışmışlardı, kaza oldu tabii ki. Şimdiki hızlı trenlerin altyapısı hızlı tren standardına uygun. Karayoluna göre daha güvenli demiryolu. Uçak kazası gibi işte olma ihtimali düşük ama olursa tehlikeli.
0
nundu
(23.01.25)
Ben de tren facialarını hatırlıyorum. O günden bugüne değişiklik mi oldu diye merak ettim.
0
🌸asteriks
(23.01.25)
Yakın arkadaşımın dayısı tcdd'de makinist. Rayların kesinlikle uygun olmadığını söyler hatta yht'de görevlendirilmemek için psikolojik sınavdan bilerek kaldığını biliyorum.
0
mirty
(23.01.25)
Son 20 yıldaki tren kazaları;

www.bbc.com

Ne yazık ki tr'de hayatta kalabilmek için her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmeniz lazım. Bilmiyorsanız orada risk vardır.

Çünkü sizi dusunen ne bir kurum var, ne denetim var ne de devlet var..
0
makbur
(23.01.25)
3. dunya ulkelerinde icinde devletin oldugu hicbir seye guvenilmez..
bunlari kullaniyorsan zar atiyorsun
0
cooperr
(23.01.25)
Yaşanan kazaların çokluğu yüzünden yıllarca yht kullanmadım işimi çok kolaylaştıracak olmasına rağmen. Şimdi de değişen bir şey yok. Epeydir kaza olmadığı için zaman içerisinde kullanmaya başladım ihtiyaç duydukça ama hep ikircikli giderim. Kullanmamak daha iyi.
0
Mossy
(23.01.25)
trenler guvenli ya. ilk zamanlardaki kaza degil, cinayetten beri cok bir sey yasanmadi.

ayda 3 4 kez ankara istanbul yht'yi kullanirim.

ankara - eskisehir: yuksek hizli tren
eskisehir - gebze: hizli tren
gebze sonrasi : tren

olarak calisiyor :D

gecenlerde de erzurum ankara 26 saat trenle geldim. otobusten arabadan zaten cok cok cok daha guvenli, turkiye'de bence ucaklardan bile guvenlidir trenler.
0
aguen
(24.01.25)
(13)

iş yerinde böyle aptallıklarla nasıl başa çıkıyorsunuz?

m e b
selamlar.böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl yatıştırıyorsunuz kendinizi?-bilgisayarımda whatsapp web açık, tüm ciddiyetimle gelen mesaja cevap yazıyorum. yanımdaki arkadaş sandalyesini yanıma çekerek MESAJ YAZDIĞIMI GÖRMESİNE RAĞMEN çok alakasız ve yeryüzünün en boş bir yorumunu yapıyor.-telefo
selamlar.

böyle durumlarda ne yapıyorsunuz, nasıl yatıştırıyorsunuz kendinizi?

-bilgisayarımda whatsapp web açık, tüm ciddiyetimle gelen mesaja cevap yazıyorum. yanımdaki arkadaş sandalyesini yanıma çekerek MESAJ YAZDIĞIMI GÖRMESİNE RAĞMEN çok alakasız ve yeryüzünün en boş bir yorumunu yapıyor.

-telefondayım, işle alakalı hararetli bir şekilde bir konuyu izah ediyorum, zamanla yarışıyorum, o sırada çalışanlardan biri TELEFONLA KONUŞTUĞUMU GÖRMESİNE RAĞMEN dibime kadar gelip hiç ama hiç aciliyeti olmayan bir şey için bana el kol işareti yapıp "abi, geçen hafta ürünle alakalı istediğin bir broşür vardı ya, onu masana bırakıyorum, haberin olsun" diyor.

-yöneticimle önemli bir şeyi konuşuyorum, bir karar vermemiz gerekiyor, iki yol var ve ikisinin de artı ve eksilerini izah ediyorum, açık ofis olduğu için ne konuştuğumuz zaten duyuluyor, yan masadaki çalışan TÜM BUNLARI DUYMASINA RAĞMEN dan diye lafımı bölüyor ve "x bey, geçen hafta müşteri geldi ve bana hangi ürünleri istediğine dair listeyi iletti. size mail olarak ileteyim mi, masanıza bırakayım mı?" diyerek konuyu çok alakasız sebeple dağıtıp gidiyor.

-bir üründen ilk defa getireceğiz, malzemelerin tüm özelliklerini yazılı ve sözlü izah etmeme, daha önceden getirdiğimiz ürünün daha gelişmiş ve farklı prensipte çalışan hali olduğunu DEFALARCA SÖYLEMEME RAĞMEN gümrükçü gidiyor, daha önceden getirdiğimiz o ürünmüş gibi farklı beyan ediyor ve ben defalarca bu hatanın düzeltilmesi adına ek belgelerle uğraşmak, o istenilenleri zamana karşı yarışarak temin etmekle, yurt dışına günlerce izahat yapmakla uğraşıyorum.

buna benzer tonlarca örnek verebilirim herhalde. ya ben çok yumuşağım ve insanların salaklıklarını ben çekmek zorunda kalıyorum ya da bunlar olağan şeyler herhalde. siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda?
0
m e b
(23.01.25)
profesyonellik, dogru iletisim ve birazcik da empati ile cozulebilecek seyler. sanki gecmiste travmatik biseyler yasamissin o yuzden herseyi kisisel tehdit, saygisizlik olarak goruyorsun gibi. (bkz: If you are always the victim, maybe you are the problem)
0
buenosdias
(23.01.25)
@buenosdias +1 konu kilit.

Abi çok alınıyorsun gibi görünüyor. İnsanlar hata yapabilir, kim bilir sen neleri doğru sanıp başkalarına yanlış gelen şeyler yapmışsındır.
0
Shepard
(23.01.25)
Buna aptallık denemez bence. Herkesin önünde yığınla iş var, seni görünce birini aradan çıkarıyor işte insanlar. Seni beklesin, onu beklesin, ötekini beklesin dersen işleri bitmez. Veya gayri ihtiyarı aklına gelen bir şeyi söyleyebilir insan. Konuşacağımız şeyleri sürekli düşünerek akşamı yapamayız iş yerinde. Böyle şeylere hoşgörülü olmak gerekli.

Sanemk biraz sert ifade etse de haklılık payı var. Kendinize acımasız davrandığınız ve çıtayı çok yukarı koyduğunuz gibi diğer insanlara da bunu yapıyorsunuz.
0
playing star again
(23.01.25)
1. Şikayet: O arkadaşa o davranışı yapabilme hakkını sen vermişsin, eğer sergilediği hareket sonrasında bir tepki vermiyorsan geçmiş olsun.
2. Şikayet: Sana haber veriyor, koyayım mı diye soru cümlesi yöneltip senden cevap beklemiyor.
3. Şikayet : O kadar önemli toplantılar açık ofiste yapılmaz, açık ofiste yapılıyorsa o sadece bir toplantı değildir, araya daldığında sen veya yöneticin 'Bi dakka kardeş bak burada başla iş yapıyoruz' minvalinde dönüş yapmıyorsanız geçmiş olsun.
4. Şikayet: E iş dünyası böyle bi yer zaten, birileri işini yapmayacak birileri o işler için daha fazla zaman harcayacak, teorik olarak haklısın ama teoriğin iş dünyasında hiçbir önemi yok.

Ben böyle durumlarda ne yapıyorum,
1- Hocam görmüyor musun özel bişey yazıyorum ayıp ama az geriye gider misin diyorum.
2-Eyvallah kanka sağol anlamına gelecek bir onaylama hareketi ya da mimiği yapıyorum.
3- Hocam şu an bir toplantı yapıyoruz şu işi bir çözelim x bey eminim sana da zaman ayıracaktır diyorum.
4- Sorun kimden kaynaklandıysa sorun kaynaklandığı andan itibaren sorunu yaratan kişiyi ve ilgili kişileri cc ye alıp anında mail çakıyorum.

İnsanlar kesinlikle salak değil, sen yumuşak değilsin sadece iş dünyasının kurallarını bilmiyorsun
0
ebeş
(23.01.25)
@sanemkk: bu ağır oldu ya :( normalde kibir ve hırsızlık en çok korktuğum iki şey. tam tersine kendimi öyle ahım şahım görmem hiç, etrafımdakiler de kendi potansiyelimi hafife aldığımı ve kendime hep haksızlık ettiğimi söyler. ama burada verdiğim izlenim böyleyse dikkat etmem lazım demek ki. etrafımdakilere rahatsızlık vermeyecek şekilde yaşamak için elimden geleni yapıyorum, saygısızlık da yapmıyorum. aynı şekilde saygı görmek istemiştim hep...

@playing star again: sorun salt iş değil ki. evrensel davranışları yok saymaları. birisi telefonda konuşurken veya iki kişi konuşurken araya pat diye girmek işten bağımsız bir saygısızlık değil mi?
0
🌸m e b
(23.01.25)
konu sanki sende bitiyor.

emeğinin ve çabanın karşılığını alamıyor olma hissi ile tüm insanlara karşı bilenmişsin. klasik bir beni anlamıyorlar - her şey beni buluyor durumu oluşmuş.

muhtemelen haklısındır da ama değiştiremeyeceğin konularda içinde biriktirmek de boşuna.
bir tatil ya da kafa dinlemek iyi gelebilir.
0
orpheus
(23.01.25)
diğerleri neyse de buna da kızılmaz ki. alt tarafı masana bir şey bırakıp gidecek. ne zaman biteceği belli olmayan bir telefon konusmasını beklemesi saçma olurdu. adam yapılması gerekeni yapmış. buna bile sinirlenmişsin.

-telefondayım, işle alakalı hararetli bir şekilde bir konuyu izah ediyorum, zamanla yarışıyorum, o sırada çalışanlardan biri TELEFONLA KONUŞTUĞUMU GÖRMESİNE RAĞMEN dibime kadar gelip hiç ama hiç aciliyeti olmayan bir şey için bana el kol işareti yapıp "abi, geçen hafta ürünle alakalı istediğin bir broşür vardı ya, onu masana bırakıyorum, haberin olsun" diyor.
0
abelardo
(23.01.25)
2. ve 3. maddede bir hata göremedim. İki kişi konuşurken kutsal bir koruma çemberi devreye girip dünyadaki diğer tüm insanları sessize almıyor. Çok kısa cevapla hallolabilecek şeyler anlattıklarınız. Günlük hayatta da, işte de iki kişi konuşurken üçüncüsünün kısa bir iş için sohbetin bitmesini beklemesi saçma yani.

İlk maddede, kişisel gizlilik söz konusu. Kibarca uyarabilir ya da aşşşırı acil değilse sekme değiştirebilirsiniz belki ama uyarmak daha mantıklı bu biraz izansızlık.

Son madde pek hakim olmadığım bir mevzu ama sehven bir hata da olabilir yani, bir uyarı maili falan atılabilir.
0
nundu
(23.01.25)
sana kötü bir haberim var bu tip insanlar sadece işyerinde değil her yerdeler. günümüz insan profili böyle. başkalarının kişisel alanına saygı duymak kimsenin aklına gelmiyor. yapacak fazla bişey yok belki sus işareti yapan hemşire gibi parmak göstermek faydalı olabilir. ben böyle tipleri bir süreliğine görmezden gelerek işin içinden çıkıyorum. başka yolu var mı onu da bilmiyorum. iş hayatında başarılar (biraz da sabır) dilerim.
0
izole
(23.01.25)
Dünya sizin etrafınızda dönüyor gibi hissettim.
0
kimlanbu
(23.01.25)
gümrükçü ile alakalı olarak, önden taslak beyanname isteyin.
0
lazpalle
(24.01.25)
kendimi yatıştırmak için ben bunu kimlere, nerede yapıyorum diye sorarım.

birazcık agresif bir tavrın varsa törpülemen için bunlar geliyor olabilir. buna bakarım. insanlarla iletişimime.

ha hiçbiri yok, yanlış işteyim derim.
0
mathilda.may
(24.01.25)
Bence buradaki maddelerde sorunlar birbirinden farklı. Temel sorunlar:

1. İnsanlar multitasking yapıyorlar, siz daha odaklanarak çalışmayı seviyorsunuz, aynı anda iki işi idare etmek dikkatinizi dağıtıyor.
2. İnsanların kişisel alanınıza girdiğinizi düşünüyor veya hissediyorsunuz. İnsanlar sınırlarınızı ihlal ediyor olabilir. Burada ifade etmeye çalıştığınız şey o olabilir: İnsanların sıklıkla bireysel alanınızı ihlal etmesi ve bunun dikkatinizi dağıtarak işlerinize de engel olması.
3. Sonuncu madde ise çok farklı. Burada işini doğru yapmayan bir insan var gibi duruyor ve sorun siz değilsiniz. Sizin kızmanız da gayet normal.
0
silverleaf
(24.01.25)
(16)

kizartma tabagi, sosis tabagi hakkindaki dusunceleriniz?

buenosdias
hani barlarda boyle kroket, sosis, kizartma karisik bisey geliyor ya. merak ediyorum bir insan boyle biseyi nasil yer. kilo yapmasini, sagliksizligini gectim kullandiklari yag, sosis, kroket vs.. manipulasyona cok acik urunler. neyse yargilamadan sizin fikirlerinizi alayim.
hani barlarda boyle kroket, sosis, kizartma karisik bisey geliyor ya. merak ediyorum bir insan boyle biseyi nasil yer. kilo yapmasini, sagliksizligini gectim kullandiklari yag, sosis, kroket vs.. manipulasyona cok acik urunler. neyse yargilamadan sizin fikirlerinizi alayim.
0
buenosdias
(23.01.25)
Bazen çok aç oluyorsun ve alkole "altlık" yapmak gerekiyor, barda yiyecek başka bir şey de olmayınca el mahkum.
0
kimlanbu
(23.01.25)
Tadını sevmem nedeniyle rahatlıkla yiyorum.
0
peki madem
(23.01.25)
Cok dandik olmadigini dusundugum bir yerde yarim metre sosis aliyorduk bazen. Tabii sosis piyasa mali sosis ayarindaysa igrenc bir durum ama oyle degilse bir sikinti goremiyorum. Tabii pisirilme sekli vs sagliksiz muhtemelen. Bira iceceksem bunu takmam acikcasi.
0
mbond
(23.01.25)
bu mantıkla tüm fast food dükkanlarının kapanması lazım
0
sizofren06
(23.01.25)
her gün yemedigin sürece okay bence.
0
sonsuz
(23.01.25)
sağlıksız yemek yemeyelim mi hiç ya öyle dünya mı geçer. Çok sık gitmiyorum öyle mekanlara artık ama gidince bi bira tabağı söylerim yani sosisini de patatesini de gömerim. hiç öyle takıntılarım yok yağını sosisini ne yapmışlardır diye.
0
nundu
(23.01.25)
Biranın yanında yağlı yağlı üf çok güzel gidiyor.
0
kobuzchu kiz
(23.01.25)
yani biranın yanında şunu yeneyi sorgulayan da ne bileyim gitsin şekersiz gazoz içsin sorry
0
KidLazer
(23.01.25)
sosis yemem hayatta. ama diğerlerine okeyim. tavuk patates kroket falan.
0
jelly bear
(23.01.25)
Gittiğin yer bar. Sınırlı yiyecek var ve genelde en makul menu Kızartma tabağı vs gibi şeyler oluyor. Sosis de bu tabağın içinde oluyor çoğunlukla.

Bira iciyorsan bira aciktirir. Mecburen alıp yiyorsun olay bu yani.

Yoksa normal zamanda bırak sosisi Kızartma bile yemem ben.
0
makbur
(23.01.25)
"merak ediyorum bir insan boyle biseyi nasil yer. kilo yapmasini, sagliksizligini gectim kullandiklari yag, sosis, kroket vs.. manipulasyona cok acik urunler. neyse yargilamadan sizin fikirlerinizi alayim."

aynısını bira için de değiştirerek yazabiliriz. siz nasıl bira içmede herhangi bir sıkıntı görmüyorsanız veya önemsemiyorsanız başkaları da bu ürünler konusunda sıkıntı görmüyor veya önemsemiyorlardır. yoksa içmezdiniz, yoksa yemezlerdi.
0
yemrem
(23.01.25)
ayda yılda bir yenebilir. her akşam yeniyorsa orada bir sorun var. ayrıca bazı barlarda çok kaliteli sosislerden düzgünce pişirilerek hazırlanan tabaklar var.
0
orpheus
(23.01.25)
hayatta yemem. biranın yanında fıstık ve patates yerim. sosismiş kroketmiş hayatta ağzıma sürmem. leş.
0
abelardo
(23.01.25)
Menülerde "Bira Tabağı" olarak adlandırılan ve benim "Zehir Tabağı" olarak nitelendirdiğim, gerçekten de zararlı olan gıdalardan müteşekkil olmasına karşın ayda yılda bir yemekte büyük sakınca görmüyorum.

Benim asıl derdim, kaliteli bir zehir tabağı bulabilmek. Gittiğim pubların çoğunda zehir tabağındaki ürünlerin hepsi en kalitesiz ürünlerin bir araya getirilmesiyle hazırlanıyor. Sık gittiğim bir pub, zehir tabağında en dandik market sosisini kullanıyor ancak porsiyon sosis ve hotdog'ta Kozmaoğlu'ndan aldıkları sosisi kullanıyorlar. Kroket, soğan halkası vs en dandiğinden dondurulmuş ürünler.

Kaliteli ürünlerden hazırlanmış zehir tabağı satan bir yer bilen varsa önerilere açığım.
0
10551037
(23.01.25)
Patates dışında tabakta olan her şey genelde aşırı kötü. Ya çok açken ya da 3. şişe biradan sonra söyleniyor genelde o yüzden. Yıllardır söylememişimdir hatta bizim masada söylenmemiştir. Patlamış mısır veya patates kızartması devam ediyor ama tabii ki. Yani anlayacağın üzere tercih sebebi sağlık değil lezzet. Zaten bir yandan içki içip bir yandan sağlık konusu açmak biraz... :)
0
nawar
(23.01.25)
Eve sosis, kroket vb almam. Patates kızartmaya bile oğlum 4 yaşına geldikten sonra başladım. Ama o tabağı çok seviyorum. Biranın yanında güzel gidiyor. Eskiden 3-5 ayda bir dışarı çıkıyor, haliyle ancak o zaman tüketiyordum. Yıllardır hiç çıkmadım, son zamanların tabaklarına ait artık fikrim yok.
0
strawberry first
(23.01.25)
(11)

el kremi sacmaligi

fevzi123
selams,bu el kremi sacmaligi asiri sacma degil mi? elime krem surdum bugun elim yapis yapis gibi nemli gibi boyle vicik vicik oldu af edersin.igrenc bir his.elimize neden krem suruyoruz ki?el daha nemli oldu. eeee bu iyi bisey mi?bi de ekstra caba sarf etmeden normal elimi falan yikayinca bunun etki
selams,

bu el kremi sacmaligi asiri sacma degil mi?

elime krem surdum bugun elim yapis yapis gibi nemli gibi boyle vicik vicik oldu af edersin.
igrenc bir his.
elimize neden krem suruyoruz ki?
el daha nemli oldu. eeee bu iyi bisey mi?
bi de ekstra caba sarf etmeden normal elimi falan yikayinca bunun etkisi gitmiyor mu? neden suruyoruz arkadas bu kremi?
birisi mesela boyle nemli nemli benim elimi siksa, tiksinirim.
evet. bu kadar.
0
fevzi123
(23.01.25)
Vıcık vıcık olduysa çok fazla sürmüş olmalısın.
Hukukta da el kremi sürmemeyle ilgili bir zorlama veya ceza yok.
Daha uzun süreli nemli etkisi için önce eli yıkamak, ardından kurulamak sonrasında kullanmak iyi olur.
Cilt yapısı, esnekliği, hassasiyeti ve dışarıdan maruz kaldığı etkiler sonucunda derimizin gösterdiği tepki herkeste aynı olmuyor. Kimileri için zaruret.

Biraz değişiklik olması ve ellere renk gelmesi için kına sürülebilir.
0
diyecevaplandı
(23.01.25)
nemsiz kuru cilt daha hassatir, catlar, yaslanir vs.

nemlendirici kremin ozelligi cildin kurulugunu giderip bir koruma tabakasi olusturmasi.

ellerin kuru degilse surmene cok gerek yok. misal ben mersinde yasasam surmezdim. ama kisi cok kuru bir yerde yasiyorum, o yuzden yatmadan once banyodan cikinca butun vucudumu nemlendirici kremle kapliyorum obur turlu kuruluktan kasinti oluyor.

cok vicik viciksa soylendigi gibi cok surmus olabilirsin veya alisik degilsin.
0
hot potato
(23.01.25)
Nemli iklime alışkın biri olarak şu an karasal iklim bir yerde yaşıyorum ve kışları krem sürmezsem ellerin çatlıyor. O yüzden aşırı düzenli olmasa da arada bir az bi şey sürüyorum iyi geliyor.

Tavsiyem elinin üstüne biraz sık kremden. Sonra diğer elinin üstüyle yay, en son avuç içlerine uygula. Hem elin üstü kurumaya ve çatlamaya daha yatkın hem de avuç için daha az vıcık vıcık olur
0
nundu
(23.01.25)
Ben de kremi sürdükten sonra ellerimin yapış yapış olmasını, kremli elle klavyeye, kumandaya, eşyalara dokunmayı hiç sevmiyorum ama kışın ellerimin dış kısmı soğuktan çatlıyor, sadece bu yüzden sürüyorum. Genelde dışarı çıkacağım zaman krem sürüyorum, içeri girince ellerimi sabunla yıkayınca krem falan kalmıyor.
0
lamborcini
(23.01.25)
özellikle kışın soğuk suda ellerim çatlayıp kanadığı için mecburum sürmeye. rahatsızlık hissi verdiği doğru. o yüzden gece yatarken sürerek bu dertten kurtuluyorum.
0
lazpalle
(23.01.25)
kore'de kozmetik malzemeleri meshur. ben de oradan ese dosta almistim bir seyler. magazada da denetmislerdi bi el kremini elime surmustum dalgasina. butun gun elimi oksadim sonra sapik gibi. ipek gibi yumusacik yapmisti elimi.

yapis yapis yapan nedir bilemedim. iyileri ozellikle kisin hava kuruyken ise yarar diye dusunuyorum. benim su an yasadigim yer cok soguk olmadigi icin kullanmiyorum.
0
antikadimag
(23.01.25)
Sürmeyince elim acıyor, prenses bir deriye sahibim sanırım. Suratım da öyle sanki çekiliyor gibi hissediyorum. Bu hissi geçirmek için sürüyorum.
0
peki madem
(23.01.25)
Kremler su bazlı ve yağ bazlı olarak ikiye ayrılır, kış mevsimi geldiğinde elleri çatlayan yara olan nemsiz ve kurumuş insanlar yağ bazlı ürünler kullanır ama bunlar da gün içinde pek kullanılmaz genelde gece kullanılır sonra da yatılır, bu ürünlerin yapısı yoğun emilimi uzun sürdüğü için bu şekilde kullanılır, sen muhtemelen böyle bir ürün kullanmışsın ama su bazlı ve hafif yapıda el kremi kullanırsan günün her saati kullanabilirsin, yapısı ince olduğu için kısa sürede cilt tarafından emilir ve rahatsız edici bir kalıntı bırakmaz elini nemlendirip geçmiş olursun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.01.25)
Eliniz nem sorunu yaşamıyorsa gerek yok. Ancak özellikle kuru iklimde yaşıyorsanız veya toz toprağın çok olduğu bir yerde yaşıyor veya çalışıyorsanız ellerinizin dizilerde akıl veren balıkçı dayıların elleri gibi olmaması için krem kullanmalısınız, bunun için kullanılıyor.

Ha siz diyorsanız ki benim için sorun değil, o zaman kullanmanıza gerek yok.

Bir de düzgün krem ve düzgün miktar kullanmalısınız ki yapış yapış olmasın. Normalde kremi kullandığınızda yapış yapış olmasını geçtim kuru ve yumuşak bir his vermesi gerekiyor.

Bir yerlerde yanlış yapan siz olmalısınız yani, yıllardır kesintisiz kullanan biri olarak baya özgüvenle söylüyorum bunu.
0
akhenaten
(23.01.25)
@akhenaten'e ek olarak, eller hem yıkayıp kuruladıkça nem kaybeder hem de (güneş kremi kullanılsa bile) en çok güneş hasarı alan bölgelerden biri. Bol estetikli, yüzünü gerdirmiş, dolgu yapmış, göz kapaklarını kaldırtmış 60 yaş üstü kadınlara bakın, gerçek yaşlarını ellerinden görebilirsiniz. Aklıma ilk gelen isimden bir örnek buldum :)
images.app.goo.gl
images.app.goo.gl

O yüzden el derisine iyi bakmak, nemini eksik etmemek lazım.
0
kobuzchu kiz
(23.01.25)
saçma değil.
nemlensin diye sürüyoruz. nemli ise sürmüyoruz ki öyle terli el gibi olmasın.

yani sen sürme tabi de.

ben de bir soru sorayım. neden size uygun olmayan bir şeyi başkası yapınca böyle bir tiksinmeler, zorbalamalar falan?

dünya sizin etrafınızda dönüyor da haberimiz mi yok?
0
mathilda.may
(23.01.25)
(4)

sürekli renkli dereceli gözlük oluyor mu?

tabudeviren
kolormatik gibi güneşle kararan değil, örneğin kırmızı mavi renkte dereceli (miyop) gözlük..
kolormatik gibi güneşle kararan değil, örneğin kırmızı mavi renkte dereceli (miyop) gözlük..
0
tabudeviren
(22.01.25)
Numaralı güneş gözlükleri var. Dediğiniz tarz için hiç bakmadım ama onlardan da vardır diye düşünüyorum
0
nundu
(22.01.25)
Numaralı güneş gözlüğüm var.
0
Mirket
(22.01.25)
Numaralı ve polarize güneş gözlüğüm var. Hatta çerçevesi de RayBan. Orijinal camları çizilince değişime gittiğimde numaralı yapsak nasıl olur dedim. Aşırı süper oldu. Gündelik hayatta numaralı gözlük kullanmıyorum ama araba kullanırken falan acayip iyi oldu numaralı.
0
himmet dayi
(22.01.25)
gözlerini ve haleti ruhiyeni farklı bozarsın.

renklerin görme ile alakası var. sarı gözlüğü gece araç kullanırken takabilirsin mesela ama gün boyu takmanı tavsiye etmem.

kırmızı da bir süre sonra seni boğa gibi sinirlendirir. oraya buraya kafa atarsın vs.
0
mathilda.may
(23.01.25)
(7)

Postacıya bir gün izin vermişler, şöyle bir mahalleyi dolaşayım demiş

isiaha
Merhaba, Yukarıda yer alan sözün sizde çağrıştırdığı anlam nedir? Detaylı yazabilir misiniz? İki farklı görüş var gibi.
Merhaba,
Yukarıda yer alan sözün sizde çağrıştırdığı anlam nedir? Detaylı yazabilir misiniz? İki farklı görüş var gibi.
0
isiaha
(22.01.25)
Kişiye imkan versen de alıştığı bildiği şeyleri yapmaya devam eder

Çobana sormuşlar zengin olursan naparsın?
- Valla hep soğanın cücüğünü yerim gibi
0
grimavi
(22.01.25)
insanın alışkanlıklarının oluşturduğu alandan dışarı çıkmaya gönüllü olmaması +1
0
brakgn
(22.01.25)
yaptığı iş sosyal hayatı olmuş
0
mantık
(22.01.25)
İş yüzünden keyif alamadığı aktivitede keyif alma isteği de olabilir. Garson olarak çalıştığın işletmeye müşteri olarak gitmek gibi. Bi kere de keyfini çıkarayım be de diyebilir postacımız
0
nundu
(22.01.25)
Komik olmasi disinda bir anlam ifade etmedi bana.
0
osssy
(22.01.25)
@mantik +1
0
parcxerox
(22.01.25)
@mantik +1
0
Mirket
(22.01.25)
(21)

Güncel borç durumunuz nedir?

messina123
Benim hazirana kadar 300k. Muhtemelen ot gibi bir hayatım olacak bir süre.
Benim hazirana kadar 300k. Muhtemelen ot gibi bir hayatım olacak bir süre.
0
messina123
(22.01.25)
80k. Yaza kadar bitirmeyi umut ediyorum.
0
sekizdokuzon
(22.01.25)
1.3 m TL
1m kredi 300k kredi kartı
0
gabe h coud
(22.01.25)
60-70k arası
0
matilda
(22.01.25)
borcum yok. ama evim arabam da yok.
iyi borc ise sevinmelisin borcun olduguna.
0
sonsuz
(22.01.25)
200k civarı
0
inheritance
(22.01.25)
80k
0
fevz-i
(22.01.25)
Kabaca yuvarlarsam 400k kredi borcum var
0
kullanicadi
(22.01.25)
80 bin civarında temmuz da bitecek diyorum ama her ay hesapta olmayan bir masraf çıkıyor.
0
mirty
(22.01.25)
Borçtan korkanları hiç anlamıyorum. Ödeyecekseniz borcunuz olmasının zararı olmaz, yararı olur. Normalde almak için bekleyeceğin şeyleri şak diye alır yavaş yavaş ödersin.

Bankalara 0, oraya buraya 1m borçspor.
0
Shepard
(22.01.25)
Konut kredisi var 1,2 milyon lira kalmış. 5,5 senesi var bitmesine.

Onun dışında kyk kredisi var da aylık ufak miktarlar olduğu için çok saymıyorum onu.

Kredi kartında kalan borç yok şu an. Ekstre kesilince bakarız
0
nundu
(22.01.25)
Kredi kartını sayarsak 25bin.
0
put it in your appropriate place
(22.01.25)
0.
0
Amaranta ursula
(22.01.25)
310k gibi,

ama alacaklarıma kıyasla ufak bir miktar ve kredi limitimin %10'u bile değil. yani aslında borç miktarı önemsiz. kişiye ve duruma göre yorumlamak lazım.
0
orpheus
(22.01.25)
70-80 bin civarı.

Araba değiştiresim var şu ara o zaman da biraz kredi çekerim herhalde.
0
chicha_v2
(22.01.25)
Kredi kartı 70 e geldi
Borçlar ise 330k

Varlık 100k (cep telefonu + scooter minik)

Tüm sürecin tek iyi yanı dişçiye 7k borcum kalmış olması
0
baldan kaymak
(22.01.25)
Sifir. Cunku hic sevmem.
0
Zetnikov
(22.01.25)
taksitli 50bin tl kredi kartı borcu var. kasko, trafik, konut sigortası gibi harcamalar hep. uzun zamandır gereksiz harcama yapmıyorum. 3-4 aya da bunlar biter.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(23.01.25)
300k.
0
mikahakkinen
(23.01.25)
1.2 Milyon ev kredisi.
100K TL akraba için akrabalardan altın borcu.
Kredi kartı falan da var ama daha düşük tutarda :)
0
bigcaptain
(23.01.25)
Kredi borcunu yazanlar borçlarını faizli toplam borç olarak mı alınan anapara olarak mı yazdı acaba?
0
osssy
(23.01.25)
150k kredi kartı.

yatırım yapmasam kapatabilirim aslında.
0
false pretension
(23.01.25)
(13)

Tonik tek başına içilir mi?

kibritsuyu
Hayatım boyunca bu tonik denen içeceği tek başına meşrubat gibi, gazoz gibi bardağa doldurup içen görmedim. Ne restoran menüsünde gördüm, ne yemeğe gittiğim bir yerde ikram edildi. Sadece cin tonik yaparken kullandım ve sadece bu amaçla kullanıldığını gördüm.Şundan soruyorum. Gerçekten sprite gibi a
Hayatım boyunca bu tonik denen içeceği tek başına meşrubat gibi, gazoz gibi bardağa doldurup içen görmedim. Ne restoran menüsünde gördüm, ne yemeğe gittiğim bir yerde ikram edildi. Sadece cin tonik yaparken kullandım ve sadece bu amaçla kullanıldığını gördüm.

Şundan soruyorum. Gerçekten sprite gibi alıp içen varsa lafım yok. Ama sadece cin tonik yapılacaksa niye 1 litrelik koca şişeyle satıyosunuz oğlum, kim içecek o kadar cin toniği? Sonraki sefere bıraksan da gazı kaçıyor. Niye yok bunun küçüğü?

edit: küçükleri de var ama o da açacakla açılan metal gazoz kapaklı. yani onu da açtın mı bitirmek zorundasın, o da 1 kadeh için fazla geliyor.

yahu keyfim geldi bi tane cin tonik içeyim diyip tek kadeh içemiyorum. büyüğünü açsam 20 kadeh tonik ediyor, bitirene kadar gazı kaçıyor. küçüğünü açsam, bugün bir tane içeyim, yarın da bir tane içerim biter diyemiyorum, çünkü kapağını geri kapatamadığım için onun da ertesi güne gazı kaçıyor.

çok saçma değil mi, küçüğünü açıyorsan tek seferde en az 2-3 tane içeceksin, büyüğünü açıyorsan 20 tane içeceksin. ya da kalanı her sefer ziyan edeceksin.
0
kibritsuyu
(21.01.25)
Küçükleri de var. 200-250ml civarı, Schweppes'in. Tek başına tadı çok kekri olacağından pek rağbet görmez ama içilemez de değil. Biz litrelik alıp evde cool lime hazırlarken katıyoruz. Lime'a hem su hem de soda kattığımdan bunun gazının kaçıp kaçmaması pek önemli olmuyon. Şeker tadını kırsın diye katıyoruz.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(21.01.25)
Tek başına içilecek bir şey değil berbat bi tadı var ama kardeşim tek başına içiyor, özellikle para verip alıp tek başına içtiğine birkaç defa şahit oldum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.01.25)
Tek başına içerim.
Limonla içerim.
Zencefil ve limonlu içerim.
Misafire Müslüman kokteyli yaptım diye komiklik yapar onlara da iciririm.
0
allah yazdiysa bozsun
(21.01.25)
Bir dönem içiyordum. İlk içtiğimde beğenmemiş bu ne lan demiştim ama birkaç sene sonra içtiğimde beğenmiştim.
0
put it in your appropriate place
(21.01.25)
cam sisede 200-250 ml olarak da satiliyor burda (almanya), tonic olsun bitter lemon olsun ben sade icmeyi seviyorum ve arada aliyorum.
0
mamu
(21.01.25)
içerim , güzel oluyor. birara baya sarmıştım da aramiyorum artik.
0
evimin paspasi
(21.01.25)
İçeni var, küçük şişede de satılıyor, içerdiği kinin kramplara engel oluyor diye denedim ama hiç hoşuma gitmedi tadı, gereksiz şekerli geldi. İçenler de gazoz niyetine severek içiyorlar.
0
(21.01.25)
Zorlarsan icersin de ozenilecek bir sey degil.
0
hot potato
(21.01.25)
Hocam şöyle diyim, cin tonikte tonik cine eklenen bir şey değil. Cin, toniğe ekleniyor aslında. İngilizler Hindistanı kontrol ederken sıtma hastalığına karşı tonik içindeki kinin maddesinin etkili olduğunu buluyorlar. Oradaki askerlerine de toniği içirmek istiyorlar ama askerler tadını beğenmediği için cin katıp içmeye başlıyor. Bu sayede cin tonik ortaya çıkıyor. Yani tadını sevip içen vardır tabii ama toniğin tadı kötü diye cin tonik ortaya çıktı zaten
0
nundu
(21.01.25)
bol buz ve bir dilim limonla ferahlatıcı olabilir.

hatırlayın pandemi zamanında kinin bu hastalığa iyi geliyor deyu bolbol tonik için şeklinde gazlamışlardı milleti. hatta tv reklamları bile olmuştu o dönem.

içkilere karıştırılarak kullanılması tercih ediliyor ama gazoz gibi de içilir.
0
exlibris
(21.01.25)
tek basina guzel bir sey degil, tropik yerlerde sitmaya karsi ilac olarak iciliyormus ama simdi kokteyl disinda kullanan gormedim.
0
antikadimag
(22.01.25)
arada canim ceker alir icerim.
icilmez diye bisey yok, aci seyleri seven birisi olarak benim hosuma gidiyor.
0
cooperr
(22.01.25)
İçerim
0
efx
(23.01.25)
(18)

Yaşanacak Şehir Seçimi (Türkiye)

infernalcadre
Kriterler;1-Mümkün olduğunca düz olmalı, saçma yokuşlar olmamalı2-İnsanların mümkün olduğunca modern ve çağdaş olması, en azından kimsenin kimseye karışmadığı makul insanlar olması gerekmektedir.3-İklim olarak kışlar mümkün olduğunca ılıman(dışarıda yürüyüş yapabilecek sıcaklıkta), yazlar mümkün old
Kriterler;

1-Mümkün olduğunca düz olmalı, saçma yokuşlar olmamalı

2-İnsanların mümkün olduğunca modern ve çağdaş olması, en azından kimsenin kimseye karışmadığı makul insanlar olması gerekmektedir.

3-İklim olarak kışlar mümkün olduğunca ılıman(dışarıda yürüyüş yapabilecek sıcaklıkta), yazlar mümkün olduğunca aşırı sıcak olmayacak.

4-Çarşı pazarı olacak ayrıca en az 1 gelişmiş AVM si olacak.

Opsiyonel Talepler;

1-Havalimanı, Hızlı Tren gibi ulaşım araçlarını bulundurmalı yada yakın olmalı

2-Denizi veya gölü olması tercih sebebidir.

3-Trafik kalabalık olabilir ama nispeten düzenli olmalı.

4-Şehir içi ulaşım rahat olmalı, otobüs dışında tramvay, metro vs gibi alternatifler olabilir.

5-Yaşam mümkün olduğu kadar uygun olmalı veya örneğin kiralar için pahalı yerlerin olduğu gibi bazı konularda fedakarlık edilerek ucuz yerlerde de kalınabilmeli.
0
infernalcadre
(21.01.25)
Hepsine uymasa da en yakını herhalde İzmir.
0
orient blue
(21.01.25)
Antalya. sicak ama deger.
0
sonsuz
(21.01.25)
bu kriterlere göre ege tarafı ön plana çıkıyor. ben İstanbul'a yakın olduğu için Balıkesir derdim.
0
vampir akrep
(21.01.25)
demirtaş bölgesi, bursa
0
g7mor
(21.01.25)
Sadece iklim şartına uyan (kışları ılık, yazları sıcak olmayan) bile bir şehrimiz yok maalesef.
0
oxit
(21.01.25)
erzurum ılıca

sivas'a kadar dümdüz ova
havalimanına 10 km
erzurum merkeze 15 km. 3 tane büyük avm var
ilçe olduğu için trafik sorunu yok
ilerde hızlı tren de gelecek
göl yok, doğal kaplıca var. tortum şelalesine 1 saat
yaşam uygun bütün zincir mağazalar var
evleri büyük hep 150 m2
iklim soğuk ama hep kar var manzara süper. kar yağınca hava yumuşuyor
sütün etin en iyisi var

cCc yeşil Ilıca'mız cCc
0
ya ben lan neyse
(21.01.25)
Şehir işi ulaşım hariç bahsettiğin diğer özellikler için Canakkale diyorum.
0
basubadelmevt
(21.01.25)
samsun geldi aklıma. atakum tarafı özellikle.
0
efreet sultan
(21.01.25)
Kesinlikle Samsun - Atakum. 12 sene yaşadım, sanırım buradaki maddelere uymayan hiçbir tarafı yok...
0
silverleaf
(21.01.25)
Eskişehir çoğuna uyuyor.

Yokuşlu yerleri var ama şehrin çoğu düz. Denk geldiğim yokuşlar da hafif eğimliydi.
İnsanları zaten genelde rahat diye bilinen bir yer.
Kışları soğuk ama son iki kıştır buradayım, öyle aman aman bir soğuk da değil yani akşam üzeri yürüyüş yapılabilir sıcaklıkta oluyor genelde işten eve yarım saat yürüyorum haftada iki gün.

Pazarı, çarşısı var, Avm de var. Hızlı tren var, havalimanı yok maalesef. Yakınlarda bi baraj var sanırım göl olarak ama hiç gitmedim çok da emin değilim. Tramvay çok işlevsel. Hayat çok pahalı değil.

Hepsine uyuyor mu tartışılır ama çoğuna uyuyor.
0
nundu
(21.01.25)
Yokuş hariç: İzmir
Kış hariç: Eskişehir
0
kobuzchu kiz
(21.01.25)
tabii ki Çanakkale

1- neredeyse dümdüzdür.
2- insanları genel olarak moderndir, kimse kimseye karışmaz. 24 saat boyunca sokaklarında güvenli bir şekilde dolaşmak mümkündür. elinizde içkiyle ortalık yerde gezebilirsiniz, kimse bir şey demez.
3- yılda 1-2 gün kar yağar. çok soğuk olmaz. devamlı sayılabilecek bir rüzgar vardır. kışların soğuk geçmesini, yazların sıcak geçmesini önler.
4- tüm dükkanların yan yana olduğu bir çarşısı vardır. yürüyerek başından sonuna 10 dakika sürer. 1 tane de içinde Boyner, lcw, koton, h&M, sinema vs dükkanların olduğu büyükçe bir avm vardır.

opsiyonlar:

1- havalimanı var ama sadece Ankara'ya uçak var. ama izmir ve istanbul arabayla 4 saat sürer. otobüsle 6 saat sürer. uçağa çok gerek yok gibi. tren de yok.
2- denizin kralı var. hem boğaz var, hem Bozcaada var, hem Assos var, saros var, marmara denizi bile var.
3- trafik yok. zaten evinizi işinizi doğru yerlerde seçerseniz yürüyerek gidip gelirsiniz. (babam yıllarca işe yürüyerek gitti geldi, ben okuluma yıllarca yürüyerek gittim geldim)
4- ben Çanakkale'de otobüs uzun zamandır kullanmıyorum. ama küçük ve derli toplu bir yer olduğu için problem olacağını sanmıyorum.
0
co2s2
(21.01.25)
Düzlük: Adana, Eskişehir ve Mersin,
Ilıman iklim: Antalya, İzmir ve Adana,
Modernlik ve çağdaşlık: İzmir, Eskişehir ve Antalya
Maliyet: Adana ve Eskişehir

Kazanan: 1. Eskişehir 2. Antalya 3. İzmir
0
gabe h coud
(21.01.25)
çanakkale veya kocaeli bence. istanbul'a ve uluslararası havalimanı'na yakın olmanın avantajını da düşünürsek. depremi de düşünmek lazım. dayanıklı zemin ve binada yaşamak önemli, kuzey anadolu fay hattı'na yakın yerlerde özellikle.

eskişehir de aklıma geldi ama onun iklimi uç noktalarda olabilir. ankara gibi yani.
izmir de akla gelebilir ama yokuşlu çok yeri var. denize yakın yerde yaşamak düşünülebilir.

deniz açısından akdeniz şehirleri tabii: antalya, adana, mersin. ama yazın aşırı sıcak oluyor.
0
ermanen
(21.01.25)
Eskişehir. Kış kriteri pek uymuyor ama kaç yıldır o kadar kış ta yok dogrusu
0
primetime
(21.01.25)
bu kadar kriteri olan birinin denizsiz bi yerde yasayacagini sanmiyorum. bence deniz ilk kriterlerinden biri olmali. tum sehirleri aramaya gerek yok. aramayi bolge olarak kisitlandir. marmara, ege, akdeniz, karadeniz. gerisi yasanmaz
0
buenosdias
(21.01.25)
Eskişehir. Ankara izmir bunların dışındaki yerler bozkırın tezenesi.
0
mikahakkinen
(22.01.25)
Metro, tramvay hariç Tekirdağ.
0
kumandanim
(22.01.25)
(4)

Bu müziği bilen var mı?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar, Shazam'dan aradım ama bulamadım. Radar kulakların desteğine ihtiyacım var.https://voca.ro/1dfmkEnA0FHDCevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
Merhaba arkadaşlar,
Shazam'dan aradım ama bulamadım. Radar kulakların desteğine ihtiyacım var.

voca.ro

Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
0
Amaranta ursula
(20.01.25)
anladığım kadarıyla bir film ya da dizi izlerken denk geldiniz. film/dizi ismi ile aratıp şarkı bulabileceğiniz siteler var. (ezberimde değiller) eğer filmin dizinin ismini ve şarkının dakikasını söylerseniz ben de bakabilirim
0
co2s2
(20.01.25)
Google'a dinlettim

City Lights - Steven van Zandt

Lillyhammer dizi müziğiymiş. Bu mudur?
0
nundu
(21.01.25)
@nundu
Evet, lilyhammer'dandi. Çok teşekkürler bu evet.
0
🌸Amaranta ursula
(21.01.25)
Önemli değil :) bu arada @co2s2'nin dediği site olarak tunefind var. Dizi/filmlerdeki şarkıkarı bulmak için
0
nundu
(21.01.25)
(19)

Mutluluk veren basit şeyleri listeliyoruz

kullanicadi
Belki sizden kopya çekerim:))Örnek verirken şu şartlarımız var:1) Sağlığa zararlı olmayacak ve tehlike içermeyecek2) Mümkünse az maddiyat ile gerçekleştirilebilir olacak. Seyahat, alışveriş, fine dining, konser, etkinlik vs bunlar zaten mutlu ediyor insanı ama biz basitteki mutluluğu arıyoruz. Köle
Belki sizden kopya çekerim:))

Örnek verirken şu şartlarımız var:
1) Sağlığa zararlı olmayacak ve tehlike içermeyecek
2) Mümkünse az maddiyat ile gerçekleştirilebilir olacak. Seyahat, alışveriş, fine dining, konser, etkinlik vs bunlar zaten mutlu ediyor insanı ama biz basitteki mutluluğu arıyoruz.

Köle isaura modum açık kalmış sanırım ilk aklıma gelen evi güzelce temizlemek, nevresimleri de değiştirmek, en son duşa girip çıkmak ve tertemiz bir evde yeni nevresimlerin içinde misler gibi uyumak oldu.

Bunun dışında da ormanda yürüyüş, deniz kenarında yürüyüş vs geldi aklıma
0
kullanicadi
(20.01.25)
Hayvan sevmek. Sokakta yaşayan hayvanları beslemek, onlarla iletişim kurmak. Onlara destek olmak. En yakın arkadaş ile bütün bir günü geçirmek. Hobilerinle uğraşmak. Kitap okumak.

Temizlik yapmak deme lütfen. Evi dip köşe temizledim bugün canım çıktı. Bu mutluluk veren bir şey değil :(
0
rock n roll
(20.01.25)
Valla neredeyse alakalı her duyuruya aynı şeyi yazıyorum ama benim için 1 senedir güzel bir gün batımında (mümkünse doğada) koşmak.
Temiz nevresim, sen, gecelik üçlüsü beni de aşırı mutlu ediyor.
0
Amaranta ursula
(20.01.25)
Gün batımı, gün doğumu izlemek, yunus görmek, dans etmek, yağmur sonrası toprak kokusu, gök kuşağına rastlamak,öpücükle uyandırılmak ilk aklıma gelenler oldu
0
(20.01.25)
hayvan sevmek
Hayvan beslemek
Çocuk mutlu etmek
Muhtaç birinin yardımına koşmak

(kısaca güçsüze muhtaca dilsiz canlara yardım etmek dışında beni çok da mutlu eden bir şey yok bu ülkede)
0
rentts
(20.01.25)
Çayın yanında bisküvi yemek
Patlamış mısır
0
grimavi
(20.01.25)
sükretmek. aldigi nefes icin bile sükür diyen insan mutlu oluyor.
0
sonsuz
(20.01.25)
-Yanimda mama tasiyip sokakta kediyi kopegi beslemek, yolda gordugumde sevmek, selam vermek, onlarla konusmak
-kedimin gelip yanima sokulup uyumasi
-kisin yorgana sarinip uyumak
-kisin gunesli havada deniz kenarinda yurumek
-ormana gitmek
-arabaya atlayip sokaklarda dolasmak
-en sevdigim yabanci cikolatayi bulunca stoklamak
0
mor oje
(20.01.25)
Eti Karam yemek.
0
sekizdokuzon
(20.01.25)
Bu temiz nevresimle ilk uykunun çok iyi olması olayı bende hiç yok. Bi fark hissetmiyorum yani. Tabii leş gibi kokan nevresim değil kastettiğim de, standart bir nevresim de benim için ilk günkü keyfini veriyor :d

Beni mutlu eden şey, yapmam gereken hiçbir şey olmamasının verdiği huzurla miskinlik yapmak, yatakta uzanıp telefondan dizi falan izlemek, tembelce yatmak. Yani atalet, üşengeçlik seviyorum.
0
nundu
(20.01.25)
Antrenman sonrası yorgunluğu, zorlanmış kaslarda hissedilen hafif sızı,
Moka pot'un fokurdama anı,
Site otoparkında sevdiğim yerin kapılmamış olması,
Ekmek yapma makinemin pişmeye beş kala eve yaydığı koku,
Saksıdaki biber çiçeğinin bibere döndüğü an,
Okuduğum kitabın son cümlesi,
Şarabımın mayalanırken yaydığı koku,
Temiz nevresim kokusu,
Bostanlı sahilinde yağmur sonrası, ya da günbatımı joggingi,
Boş otobanda hız,
Yağmur gecesi balkonumda ışıklandırılmış havuz manzaralı sıcak şarap,
Bir önceki madde eşliğinde David Gilmour,
Zorlu bir parkurda trekking sonrası yalınayak betona basılan ilk anın hazzı,
Islak bir trekking sonrası alınan ılık duş,
Puzzleın son parçasının yerine konuşu,
Karda yaktığın mangalda yaptığın sucuk ekmek,
Sevdicekle oynanan kartopu,
Terhis olduğun gün lumbarağzından çıkıp dışardan dönüp baktığın an,
Dışarda geçirdiğin soğuk gecenin sabahı günün ışıma anı,
Güzel geçmiş bir gecenin ardından sevdiceği kahvaltı hazırlarken seyretmek,


Bu uzar gider. Liste uzun bende.
0
Mirket
(20.01.25)
hersey yazilmis zaten
ben elizabeth ve sonrasi sicak dus diorum.
fiyat/performas orani oldukca yuksektir.
0
cooperr
(20.01.25)
Birini mutlu etmek. Mutlu etmek için minik de olsa bir hediye vermek.
0
naksidil
(20.01.25)
sıcak bir ev. sıcak bir eş. sıcak bir yemek. deniz kenarı yürüyüş. yatmadan güzel bir dizi izlemek. denizden sonra ılık duş almak.
0
biravekahve
(20.01.25)
telefona bakmamak.
0
nuisance2
(20.01.25)
yaa ben yemek yaptığımda ve eşim yemeği beğenip doyduğunda çok mutlu oluyorum :) benim de bazen kocamköylü modum açık kalıyor sanırım hghghfhdfg
0
turuncu tonlarda
(21.01.25)
- Sabah çok erken saatte sahil boşken uzun koşu. Ne kadar uzarsa o kadar mutlu ediyor beni.
- Bi' şişe rose ya da beyaz şarap açıp yemek yapmak, hanıma yeni reçeteler tattırmak, beğenmesi mutlu ediyor.
- Evde kedi köpekle vakit geçirmek.
- Fesleğenleri budamak, yaprakları ayırdıktan sonra kalan sapları köklendirmek için suya koymak.
- Avokado çekirdeklerini köklendirmek. 5 sene önce köklenen avokado çekirdeklerim şu anda 1 metre boyunda kabaca.
- Soğuk bira eski kaşar, çekirdeksin yeşil zeytin ve kornison turşuyla Fenerbahçe Beko maçı.
0
kumandanim
(21.01.25)
ana kimse yazmamış hala:

müzik dinlemek tabii ki. iyi bir kulaklıkla daha iyi.
0
ermanen
(21.01.25)
Denize bakmak
0
naksidil
(23.01.25)
1. Bisiklete binmek: Şehri keşfetmenin belki de en güzel yolu. Ne park derdi var ne trafik. Yorulduğunda dilediğin yerde mola verebilirsin, çok rahatlatıcı bir yorgunluk veriyor ama bisikletin biraz eli yüzü düzgün olmalı. Pahalı bir bisiklet ile sür demiyorum ama en azından freni, vitesi iyi çalışan ortalama bir tanesine bin.

2. Birşeyler ekmek: Zaten burada da yazılmış, ben kendi adıma geçenlerde sarımsak diktim. Bir file sarımsak almıştım herhalde 6-7 hafta önce. Çok sık tüketmeme rağmen ihtiyacımdan çok fazla vardı içinde. Ben de içlerinden filiz verenleri gidip toprağa diktim, başka hiçbir şey de yapmadım. Baktım ki gerçekten de büyüyüp serpiliyorlar, keyfim yerine geldi. Tavsiyem budur, süpürge tohumu olsa dahi bir şeylerin gözlerinin önünde büyüyüp geliştiğini görmek güzel bir şey galiba :)
0
burka
(23.01.25)
(22)

Okuduğunuz Kitapları Ne Kadar Hatırlıyorsunuz?

akhenaten
Bir arkadaşımın arkadaşıyla oturduk, konuşacak çok şey yoktu. Kitaplardan konu açıldı. Neler okundu falan diye konuşurken içinden parça parça olayları hatırladığım birçok kitabın adını bile unuttuğumu fark ettim. Başka bir kısım kitabı okuduğumu hatırlıyorum ama ne hakkında olduklarını komple unutmu
Bir arkadaşımın arkadaşıyla oturduk, konuşacak çok şey yoktu. Kitaplardan konu açıldı.

Neler okundu falan diye konuşurken içinden parça parça olayları hatırladığım birçok kitabın adını bile unuttuğumu fark ettim. Başka bir kısım kitabı okuduğumu hatırlıyorum ama ne hakkında olduklarını komple unutmuşum. Okumadığımı sandığım hatta ilk kez duyduğumu düşündüğüm bir kitabı aslında okumuş olduğumu fark ettim. Okuduğumu bildiğim ve sevdiğimi hatırladığım kitaplardan bir kısmının içeriğiyle ilgili iki cümle edecek kadar bile şey hatırlamadığımı gördüm.

Normalde bunu garipsemem belki ama bu kişi sanki okuduğu her şeyi hatırlıyor gibiydi. Acaba benim durumum mu garip dedim :D
0
akhenaten
(19.01.25)
O kitabı okuduğumu hatta ana temayi olaylari hatırlıyorum daha doğrusu hatırladığımı sanıyordum. Iki gün önce nickimin ilham aldigi yüz yıllık yalnızlık'ın dizisini izlerken hiçbir şeyi hatırlamadığım fark ettim. Sadece karakter isimlerini anımsıyorum başka daha bir şey yokmuş belleğimde. Bu farkındalık biraz üzdü açıkçası
0
Amaranta ursula
(19.01.25)
Severek okuduğum kitapları çok net hatırlarım da mesela lisede sanırım Acımak okutmuşlardı Reşat Nuri'den. Aşırı sıkılarak okuduğum için hiçbir şey hatırlamıyorum kitaptan. Baba kız ilişkisi mi vardı neydi yani o kadar. Ama mesela aynı sene okuduğum Çanlar Kimin İçin Çalıyor'u hatırlıyorum. Karakter isimleri pek kalmamış aklımda ama olay örgüsü falan duruyor.

Benim hafızam bu tarz şeylerde iyi ama baya. Kitap, film, yaşadığım olay, öğrendiğim bilgiler vs kolay kolay unutmam. Ama mesela yüz hafızam rezalet. Bugün konuştuğum kişiyi yarın görsem hatırlamam.
0
nundu
(19.01.25)
Yazmaya utanıyorum aslında ama 100 temel eser olsun, Rus klasikler falan bunları çok az hatırlıyorum, genel hatlarıyla sadece. Devlet Ana'yı anlat desen iki cümle zor kurarım. İçlerinden bazıları daha çok aklımda kalmış mesela Çalıkuşu.

Ama zevkle okuduklarım yani Stephen King, Dean Koontz, Jean Christophe Grange, H. P. Lovecraft, Edgar Allan Poe, Tess Gerritsen vs bu yazarların kitapları epey aklımda. Cthulhu üzerine yarım saat konuşurum mesela :))

Harry Potter, LOTR, Twilight falan da baya aklımda ama filmlerin etkisi de olabilir bir miktar. "Patrick süskind - Koku" full hatırlıyorum. V. C Andrews çatı serisini komple hatırlıyorum. My sweet Audrina var yine VC Andrews yazarı ve herhangi bir seriye ait olmayan tek bir kitaptı. İngilizceden okumuştum ne isimle çevrildi bilmiyorum ama deli bir kurguydu. Dev plot twist yüzünden unutmam imkansız
0
kullanicadi
(19.01.25)
ne filmi ne kitabı hatırlamıyorum. olasılıksızı okumuştum adam zamanda mı yolculuk yapıyordu, telekinezi gücü mü vardı hatırlamıyorum. olağanüstü bir şeyi vardı.
0
ya ben lan neyse
(19.01.25)
Ben bu soruyu bir adım öteye taşımak istiyorum:

Hani kitap okuma kültürü artırır ortamlarda satılacak bilgiler sağlar ve konuşma yetini geliştirir derler ya,

Çoğumuz kitabın yüzde 98 unutırken bunlar nasıl gelişiyor
0
fistikthecat
(19.01.25)
Bence zoraki okuduğumuz kitapları unutma eğilimimiz var. Kendi zevkimize uygun metinleri hatırlamaya meyilliyiz. Bir de zaman faktörü var, kitabı okudun bir hafta içinde kritiğini yapmakla 1 sene sonra hakkında konuşmak arasında fark var. İlla ki yan karakterlerin ismini falan unutabilirsin. Ben mesela betimleme seven biri değilim, bana kurgu ver bana olay örgüsü ver. Çok değişik bir kurgu asla aklımdan çıkmaz. Curious case of the dog in the night time diye bir kitap okumuştum yazarı Mark Haddon. Süper iyi günler olarak tercüme edildi sonradan. Asperger sendromlu Christopher adında bir çocuğun ağzından onun bakış açısıyla yazılmış bir kitaptı ve unique bulmuştum o açıdan. Komşusunun köpeğini öldürülmüş olarak buluyorlar ve dedektif gibi bu olayın izini sürmeye başlıyordu. Çok tatlı bir anlatımı vardı.
0
kullanicadi
(19.01.25)
hatırlama oranım kitaptan kitaba değişiyor. bir romansa bana ne kadar hitap ettiği, okumamın üzerinden ne kadar zaman geçtiği, ne kadar zihnimde canlandırabildiğim vb değişkenler var. kahramanların isimlerini pek hatırlamam kült bir eser değilse. araştırma kitaplarında da not çıkardıysam, ana fikir-yan fikirler gibi şemalara döktüysem, edindiğim bilgiyi kullanabildiysem yine hatırlama oranım epey artıyor. onun dışında genel kültür düzeyinde kalıyor.
0
Mossy
(19.01.25)
Genel olarak beklediğimden az hatırlıyorum diyebilirim. Ama bunu çok normal karşılıyorum. Çünkü baya kitap okuyorum. O kadar ayrıntıyı olayı büyük oranda hatırlamam çok zor.

Şöyle diyorum 20 30 yaş arası kaç bin gün yaşadım bir sürü güzel şey yaptım, kendi yaptığım ve yaşadığım şeylerin ne kadarını hatırlıyorum ki? yaşadığım ve hatırlamadığım yüzlerce gün var. Kendi yaptıklarımı hatırlayamıyorken okuduklarımı hatırlayamamam çok normal.

Ama bazı sevmediğim kitapları niye sevmediğimi, gıcık olduğum karakterin nasıl olduğunu hatırlıyorum. Ya da çok etkilendiğim kitapların bazı kısımlarını ayrıntılı hatırlıyorum.

okuduklarını unutmak bu okumadan hiç bir şey kalmadığı, bir katkısı olmadığı anlamına da gelmiyor. nasıl ki 20 30 yaş arasını yaşamamış sayılmıyorsam, diğ mi?
0
a perfect lie
(19.01.25)
izlediğim filmleri dizileri hatırlamıyorum ama okuduğum her kitabı hatırlıyorum, ilkokulda okudumlarım dahil.
0
deartheodosia
(20.01.25)
ilgi duymadığım kitabı hatırlamam ilgi duyduğum kitabın %95 detayını seneler sonra hatırlarım.
0
orpheus
(20.01.25)
%3
0
abuzer
(20.01.25)
Kitaba aşık da olsam %3
0
abuzer
(20.01.25)
t24.com.tr

Keyif için okuduğum kitapları şahane unutuyorum, çok güzel unutuyorum. Ama iş için okuduğum kitaplarda, mesela bir serinin dördüncü kitabına gelmişken 4 sene önce okuduğum ilk kitabın detaylarını hatırlayıp arada mantıksızlık var mı diye dönüp bakabiliyorum.
0
kobuzchu kiz
(20.01.25)
Pek çok şeyi unutuyorum, en çok hatırladığım okurken hissettiklerim oluyor, tortusu kalıyor diyebilirim, bazen de tüm hikayeyi unutmuş, çok küçük bir bölümü net hatırlıyor oluyorum, bir kaç kitap var ki okuduğumu bile unutmuşum. Bazı sevdiğim kitapları unutmamak için üstünde düşünüyorum aklıma geldikçe.
0
(20.01.25)
ben de hatırlamıyorum. bunun için not alıp deftere not alanlar var ama bu benim için zor bir şey. unutmak doğal bir durum ama okuyupta hiç okumamış gibi olması gerçekten üzücü.
0
mikahakkinen
(20.01.25)
o kitabı ne zaman okuduğuma bağlı olmakla beraber galiba zihnimin/belleğimin işleyişi şu yönde oluyor:

-çocukluk/lise zamanında okuduğum ilk eserlerdeki kahramanları ve genel olayları hatırlıyorum. o kitabı çok sevip sevmediğimi de hatırlıyorum. okuduğum ilk klasiklerden olması sebebiyle suç ve ceza ile birlikte sefiller'deki kahramanları hatırlıyorum, olayın genel gidişatını ve kilit olaylarını da hatırlıyorum. ama biri bana biri "tam olarak ne olmuş?" diye sorsa cevap veremem.

-üniversite zamanında okuduğum eserlerde hafızam eskiye kıyasla daha taze ve olay örgüsüne, temel ve yan kahramanları da hatırlıyorum.

-yakın zamanda okuduğum eserlerin içeriğine daha hakimim ama yine de ezber mahiyetinde "şu şuydu, bu buydu" diyemem yine de.

ben bu duruma ilişkin üzülüyordum epey, neden tam anlamıyla eserleri hatırlayamıyorum diye. ama bir gün, hatırlamıyorum, bir yerde bir yazı okumuştum; kitaplar da yemekler gibidir, bittiğinde onu sevip sevmediğinizi bilirsiniz, size faydasını da bilirsiniz ama nasıl ki yemek aracılığıyla vücudunuza aldığınız vitaminleri vs göremiyor ve fark edemiyorsanız ama arka planda vücudunuza katkı sağlıyorsa kitaplar da öyledir, minvalinde bir şeydi. yani, ruhen/manen o kitaptan alacağımızı zaten almışız, unuttuk diye dert edilecek bir durum yok(muş) ortada.
0
m e b
(20.01.25)
Yalnız olmadığıma sevindim, kendimi kötü hissediyordum bu durum yüzünden.

Kitap/film/dizi birkaç sene sonra uçuyor gidiyor aklımdan :D
0
chicha_v2
(20.01.25)
Bine yakın okumuşumdur çok azını hatırlarım. Filmlerde olay daha beter, çok izleyip okumak mı bilemedim sebep
0
topkapiaksaray
(20.01.25)
Çok fazla kitap okumuş, dizi, film izlemişimdir.
Büyük bir kısmını hatırladığım 10-15 tane vardır, kalanları genel hatları ile aklımda; şunlar olmuştu, konusu buydu şeklinde.
Yüzde verecek olsam %5'i geçmez.
0
sealth
(20.01.25)
Bitirdiğim ya da üzerine detaylı bir şeyler incelediğim/konuştuğum zamanın üzerinden 3-10 yıl geçtiyse en fazla yarısı, 10+ ise en fazla çeyreğini hatırlıyorum. Bazı isimler ve olaylar kayboluyor. Saçma detaylar kalabiliyor. Ana fikirde/hikayede sorun yok. Üzerine konuşmaya başlayınca o eksik olan yarı sanki bir kıza hava atmak için kitaptan söz etmişim de buluşma gününe kadar okuyamadığım için YouTube'da özetini izlemişim gibi hissettirebiliyor.
0
nawar
(20.01.25)
liste yapiyordur o. arada ben de bakarim önceden okuduklarima.
böyle bir kitap vardi ya dogru diye sasiriyorum.

goodreads o acidan güzel. tavsiye ederim. bir grup amazon tarafindan satin alininca goodreadsini kapatti ama güzel bir olusum yine de.
0
sonsuz
(20.01.25)
kitaplari hatirlamak icin okumuyoruz, bir an icin kendimizi bulmak ve sonra kaybetmek ve sonra tekrar bulmak icin bir yola cikiyoruz. ara ara kitaplardan bölümleri hatirlayip aaa so it goes diyoruz.

“The most important thing I learned on Tralfamadore was that when a person dies he
only appears to die. He is still very much alive in the past, so it is very silly for people to
cry at his funeral. All moments, past, present and future, always have existed, always will
exist. The Tralfamadorians can look at all the different moments just that way we can
look at a stretch of the Rocky Mountains, for instance. They can see how permanent all
the moments are, and they can look at any moment that interests them. It is just an
illusion we have here on Earth that one moment follows another one, like beads on a
string, and that once a moment is gone it is gone forever.
'When a Tralfamadorian sees a corpse, all he thinks is that the dead person is in a bad
condition in that particular moment, but that the same person is just fine in plenty of other
moments. Now, when I myself hear that somebody is dead, I simply shrug and say what
the Tralfamadorians say about dead people, which is "so it goes.”
0
deckard
(20.01.25)
(1)

20 yaş diş çekimi sonrası diğer dişlerde sızı olması

koskoca kirpi
Merhaba,Yaklaşık 3 hafta önce 20'lik dişim yüzünden çenemde apse oldu. Gittiğim diş hekiminin yönlendirmesiyle 2 tam kutu antibiyotik bitirdikten ve iltihap tamamen kuruduktan sonra 20'lik dişimi (SOL ALT) çektirdim. Fakat yaklaşık 10 gün önce çektirmiş olmama rağmen SOL ÜSTTEKİ dişleirmin tamamı du
Merhaba,

Yaklaşık 3 hafta önce 20'lik dişim yüzünden çenemde apse oldu. Gittiğim diş hekiminin yönlendirmesiyle 2 tam kutu antibiyotik bitirdikten ve iltihap tamamen kuruduktan sonra 20'lik dişimi (SOL ALT) çektirdim. Fakat yaklaşık 10 gün önce çektirmiş olmama rağmen SOL ÜSTTEKİ dişleirmin tamamı durmadan sızlıyor. Bir ağrısı yok fakat sızlıyor, son 2 gündür uykumdan uyandıracak kadar sızladı. Durmadan ağrı kesici içiyorum. Diş hekimi bir şey yok normal bu deyip deyip yolladı beni, başından mı savıyor yoksa gerçekten böyle mi oluyor? Tecrübesi olan var mı?
0
koskoca kirpi
(19.01.25)
Kasımda ben de sağ altı çektirdim. Abse olmamıştı öncesinde ama gömülü ve yan yatmış bir dişti, 30 dakika boyunca parçalayıp kırıp öyle çıkarabildiler. Çekimden sonra birkaç gün ağrı kesici içtim zaten dişin kendisi ağrıyor diye, o zaman hissetmedim ama sonrasında benim de üst dişlerimde sızı olmuştu. Muhtemelen çekim esnasında uygulanan baskıyla falan ilgili diye düşündüm. Birkaç hafta sonra geçti şu an sızı yok
0
nundu
(19.01.25)
(8)

Ralph Lauren Türkiye sitesi sahte mi?

Ranchoddas
https://www.ralphlaurens.com.tr/bu siteden alışveriş yaptım google'da da üstte çıkıyor ama emin olamadım. Fake olabilir mi ya?
www.ralphlaurens.com.tr

bu siteden alışveriş yaptım google'da da üstte çıkıyor ama emin olamadım. Fake olabilir mi ya?
0
Ranchoddas
(19.01.25)
Yani milyar dolarlık ralph lauren'in ralph laurenS diye bir websitesi kuracağını düşünüyorsanız oldukça yanılıyorsunuz.
Aralik 2024 yılında alınmis.
who.is
Yurtdisindan zaten girilemiyor.

Ralph lauren üstünden Türkiye girmek istediginizde de bakımda olduğunu söylese de bu siteye yollamıyor zaten.
Yolladığı site;
www.ralphlauren.global
0
logisticsmanager
(19.01.25)
%100 sahte. Bir kere markanin adi farkli, sonuna S harfi koymuslar :)

Yurt disindan da girisi engellemisler, muhtemelen RL yetkilileri ne kadar gec farkederse o kadar iyi diye dusunmusler:

Sorry, you have been blocked
You are unable to access ralphlaurens.com.tr
0
sertac akin
(19.01.25)
fake shop.
www.virustotal.com
0
kesmekes laleler
(19.01.25)
Hakkımızda kısmındaki metin de çok komik. Farklı markalardan ürünlere bu siteden ulaşabilirsiniz falan diyor
0
nundu
(19.01.25)
Yukarıdakiler +1

Ralph Lauren Sevdalıları sitesi olabilir. Sitenin Ralph Lauren'e ait olmadığı kesin ama dolandırıcılar mı, sahte ürün mü satıyorlar, yoksa bir şekilde ucuza kaçak getirdikleri orijinal ürünleri yüksek karla mı satıyorlar kısmını bilemem.
0
nawar
(19.01.25)
eskiden com.tr alan adlari icin marka kaydi gerekiyordu, oyle kafana gore sonuna s ekleyip de alamiyordun. com.tr'nin bir sayginligi, guvenilirligi vardi. sagolsun hukumetimiz buna da el atti.

cevap: sahte.
0
hot potato
(19.01.25)
Ralph Lauren'in resmi sitesi şu:

www.ralphlauren.global/tr/en?_gl=1*tfuori*_ga*MTk1NzQ0NDkxNS4xNzM3MzA5MjMw*_ga_JWJC3HP9M9*MTczNzMwOTIyOS4xLjEuMTczNzMwOTI4My42LjAuMA..

ancak o da şu an bakımda
0
himmet dayi
(19.01.25)
Optimumda outlet şubesi var ayrıca beymenlerde de bulabilirsiniz
0
condom kurşunu
(19.01.25)
(4)

Maçkolik'e alternatif uygulama önerisi.

mikahakkinen
Reklamlarını geçtim açılırken 2 saat yükleniyor. Maçkolik'e benzer reklamı az olan skot uygulaması önerir misiniz?
Reklamlarını geçtim açılırken 2 saat yükleniyor. Maçkolik'e benzer reklamı az olan skot uygulaması önerir misiniz?
0
mikahakkinen
(18.01.25)
Maçkolik'i kuran abinin yeni uygulaması güzel onu kullanıyorum ben.

Ofsayt
0
chicha_v2
(18.01.25)
Sofascore
0
grimavi
(18.01.25)
Flashscore da olabilir

Ama ben yıllar önce para verip maçkolik reklamsız almıştım. 2020 civarıydı sanırım o zamanın parasıyla 8 liraydı diye hatırlıyorum. Şu an kaç lira ya da böyle tek ödemelik reklamsız paket var mı bilmiyorum ama böyle uygulamalarda alıştığın şeyi bırakıp yenisine geçmek zorlayabiliyor. O yüzden imkan varsa reklamsız kullanmak için ödemeyi de düşünebilirsin
0
nundu
(18.01.25)
FotMob.

Favoriye alınan maçların skorları iphone'da canlı takip bildirimi olarak görünüyor.

Ör: pbs.twimg.com
0
himmet dayi
(18.01.25)
(17)

Favori Fifa soundtrackiniz hangisi?

deveyidiken
Bugüne kadar Fifa oynarken en çok dikkatinizi çeken, "Aradan kaç yıl geçti hala açıp dinliyorum" dediğiniz soundtrack hangisi oldu?Benim için Fifa 07'den The Prototypes-Kaleidoscope başı çeker: https://youtu.be/edrfGL2PX_c?si=qNLYBCuoQdyyYsoq
Bugüne kadar Fifa oynarken en çok dikkatinizi çeken, "Aradan kaç yıl geçti hala açıp dinliyorum" dediğiniz soundtrack hangisi oldu?

Benim için Fifa 07'den The Prototypes-Kaleidoscope başı çeker: youtu.be
0
deveyidiken
(16.01.25)
Fifa 2000 tabii ki de

❤️❤️
0
feastofthedamned
(16.01.25)
FIFA 19'dan -> Stereo Honey - Where No One Knows Your Name

www.youtube.com
0
himmet dayi
(16.01.25)
youtu.be

fifa 2003 ten
0
grimavi
(16.01.25)
Nickime dikkat:)

Keane-nothing in my way
Doves-black and white town arasında kararsızım.
0
nothing in my way
(16.01.25)
Fifa 2002 ilk pc oyunum olduğu için açılış introsundaki gorillaz 19-2000 şarkısını severim

Onun dışında yetişemesem de fifa 98 song 2 ve fifa 99 rockafella skank de klasiktir.

Daha yakın zamandan isim olarak net aklıma gelen sadece fifa 15'te kasabian'dan stevie'yi beğenmiştim ve kasabian'ı keşfetmemi sağlamıştı
0
nundu
(16.01.25)
sarahkerrigan
(16.01.25)
fifa 98 Blur - Song 2
hatta para biriktirip aldığım ilk oyundur.
0
my fault
(16.01.25)
fifa 98 - rtwc
blur : song 2
0
rakicandir
(16.01.25)
Robbie Williams - Its Only Us

www.youtube.com
0
nuevo
(16.01.25)
Bu sorunun cevabı çok nettir ya yaşı yeten herkes düşünmeden fifa 98 der sanırım :)

m.youtube.com

Bunda salon futbolu da vardı di mi :) alakasız aklıma geldi
0
makbur
(17.01.25)
ki ki ki kaleydeskoop :)
fifa 2007'de vardı, ben de çok dinlerdim. mellowdrone'un oh my'ını hatırlıyorum bir de.

çok müzik var seçmek zor:) en son muzika dlya filma'yı dinlemişim.
0
kesmekes laleler
(17.01.25)
ben yeni başladım fifaya, favorim şimdilik şu;

www.youtube.com
0
trajikomix
(17.01.25)
98-2001
0
uzaydan kumanda
(17.01.25)
Hallegadola
(17.01.25)
fifa 98 song 2 ve fifa 99 rockafella skank +1

hatta blur 'un song 2 ile ilgili bir ödeme almak yerine 98 dünya kupası maçları için hediye bilet aldıklarıyla ilgili bir yazı okumuştum. Gerçek mi bilmem ama yine de ayrı bir sempati yaratmıştı song 2 için :v
0
lüzumsuz adam
(17.01.25)
Birçok Fifa'da birçok güzel şarkı var ama benim favorilerim ve kesinlikle en ikonikler sırayla:

Fifa Road to World Cup 98
Chumbawamba - Tubthumper
www.youtube.com

Fifa 98
Blur - Song 2
www.youtube.com

Fifa 99
Fatboy Slim - Rockafellar Skank
www.youtube.com
0
nawar
(17.01.25)
(31)

bir insan konsere neden gider?

messina123
bildiğin eziyet. aylık 20-30 liraya en kaliteli seslerle kulaklığını takıp sınırsız müzik dinleyebiliyorsun zaten.hadi eskiden spotify yok, youtube yok anlıyorum da 2025 senesinde insan neden konser dinlemeye gider ki?
bildiğin eziyet. aylık 20-30 liraya en kaliteli seslerle kulaklığını takıp sınırsız müzik dinleyebiliyorsun zaten.

hadi eskiden spotify yok, youtube yok anlıyorum da 2025 senesinde insan neden konser dinlemeye gider ki?
0
messina123
(16.01.25)
Başka insanlarla birlikte eğlenmek çok güzel bir his. Ne kadar kalabalık olursa o kadar eğleniyorsun.
0
amortisman
(16.01.25)
Mantık olarak sana katılıyorum. Konserde playback yapmak da kınanan bir şey olmamalı bence. Birkaç istisnayı dışarıda bırakırsak, zaten stüdyo kaydı demek o şarkının ulaşabileceği en mükemmel performans demek. Konsere gidip canlıda detone olma ihtimali olan birini dinlemek beni geriyor sdjdsj verin stüdyo kaydını işte ezberlediğimiz tondan dinleyelim :d

Ama işte insanlar evde yatarak maç izleyebilirken niye tribüne gidip soğukta maç izliyor? Çünkü toplu etkinlikler insanların ilkel duygularına hitap ediyor. Konser ile tarikat zikri arasında teknik olarak fark yok. Kalabalıkta ritmik sesler ve hareketler ile coşan insanlar. Sosyal olarak bu tarz ortamlar insanın ilkel atalarından kalan bir ihtiyaç. Kimi maça gider, kimi konsere, kimi zikre vs.
0
nundu
(16.01.25)
bastan soyliyim verilen hicbir cevap seni tatmin etmeyecek. ben de senin gibiyim cunku:)

benim anlamadigim diger konu da dandik barlarda gitar calip sarki soyleyen tipler. hobi olarak gitar calan havali bir tipin 394923908. bin kere soylenmis sarkilari soylemesi bir insani nasil cezbeder?
0
buenosdias
(16.01.25)
Gençliğini festival festival dolaşarak geçirmiş biriyim. Hatta ctesi de coldplay konserindeydim. Yani bahsettiğin uyduruk şeylerse bilmem ama sahne görsel şovu, sanatçıyla birebir iletişim, çok çok güçlü bir ses sistemi, içine işleyen yani gövdene nüfuz eden bass, farklı altyapılarla çalınan şarkılar, hep birlikte dans eden yüzlerce insan, bağıra bağıra eşlik edebildiğin ve enerjini tamamen değiştirdiğin bir atmosferle kulaklıktan müzik dinlemeyi kıyaslamak on dönemde duyduğum en absürd şeylerden biri oldu ne yalan söyliyim.
0
awlmi
(16.01.25)
Eylem her ikisinde de aynı (Müzik dinlemek) gibi gözükse de biri deneyime, diğeri tüketime odaklanıyor, ona göre optimize edilmişler, haliyle de aslında birbirlerinden baya uzaklar.
0
salihdt
(16.01.25)
Amaç karnını doyurmaksa evde çorba da içebilirsin veya evde pişirirsin. Ancak güzel bir restorana gidersen arkadaşların ile birlikte, güzel bir ambiyansta farklı sunumlarda ve elinin lezzeti farklı insanların yaptığı yemeği yersin.
Karnın her türlü doyar ama hissettiğin farklıdır. Aynı mantıkta düşünüyorum.
0
cilekli pasta
(16.01.25)
@tiredofwaiting konuyla ilgili yüzlerce karşı argüman sunabilecekken en saçmasını sunmuşsun. ayrıca en ön sırada değilsen havaya kalkan telefonlardan sanatçıyı görebiliyorsan boyun 5 metre falan olmalı.

@sanemkk amortisman'la aynı noktada olduğun için sana da aynı şeyleri diyorum.

@amortisman en geçerli neden seninki olabilir.

@nundu stadyum ile konseri bir tuttuğun için seni kınıyorum

@buenosdias aynı fikirdeyim :d

@awlmi üzgünüm ancak kendini kandırmaktan başka bir şey değil söylediklerin.

@salihdt meselenin özü insanlar konsere para harcamak için gidiyor. para batıyor çünkü
0
🌸messina123
(16.01.25)
"Para batıyor" bakış açısıyla bakarsak, daha ucuzu ya da basitiyle ikame edilebilecek bir şey varken bundan başka ve daha pahalı her şey kullanan insana "Para Batıyor" demiş oluruz. Yani "Mis gibi evde oturup videosunu izlemek ya da Google Earth'ten sokak sokak PC başında gezmek varken Roma'ya gitmek" de böyle olur, "Evde tost yapıp yemek varken Michelin yıldızlı bir restoran rezervasyonu kovalamak" da...

Geliri belli seviyeyi aşan insanların bir kısmı bu parayı biriktiriyor, bir kısmı materyal şeylere (Ziynet eşyası, kıyafet, araba vb.) harcıyor, diğer bir kısmı da deneyime. Bırakınız yapsınlar, bırakınız (konsere) gitsinler.
0
salihdt
(16.01.25)
@salihdt verdiğin örnekler çok alakasız :)
0
🌸messina123
(16.01.25)
@messina

hocam işte biri sana ileride "insanlar evde maç izlemek yerine niye tribüne gidiyor ya" derse bu örneği verirsin ödeşmiş olursunuz :d konfor olarak evde maç izlemek daha mantıklı sonuçta, tribünde ne zaman maç izlesem golü kaçırıyorum, evde öyle bir sorun yok dsjsdj tribündeki tezahürat deneyimini yaşamak için maça gidiyorsun, konsere de toplu aktivite olarak gidiyorlar. Ben ikisine de çok sık gitmiyorum yine kişisel olarak sevmediğim için ama mantıklarını anlıyorum
0
nundu
(16.01.25)
cevapları okuyunca ciddiye alıp trole cevap verdiğim zamana üzüldüm.
0
awlmi
(16.01.25)
@messina123, verdigin cevaplar saygisizca. soru soruyorsun insanlar vakit harcayip cevap veriyor. gecimsiz biriysen buna da polemik baslatici bir cevap vereceksin. hic yorma kendini.
0
buenosdias
(16.01.25)
eller havaya yapmak icin gidiyorum.
bi de sanatcilarin canli performanslarini degerlendirmek icin.

kütüphanede ders calismak gibi. cevreden dolayi daha iyi konsantre oluyorsun.
0
sonsuz
(16.01.25)
argumanlar beğenilmemiş. Belki aşağıdakileri beğenirsin;

-insanlar neden bu devirde seyahat ederler ki. google street view diye bişey var. hangi şehri gezmek istiyorsan sokak sokak dolan oturduğun yerden. Ne diye bi dünya otel, bilet parası verip gidilir ki, mallık işte.

-İnsanlar neden bu devirde neden bin sayfa kitap okur ki. zaten filmi de var. yani filmi olmasa neyse, 2 saatte izleyip bitirmek varken ne diye günlerce okunur hiç anlamıyorum, mallık işte.

-Abi bu millet niye mal gibi maçlara gidiyor ki, zaten televizyondan tüm açılardan izleyebiliyorsun. Ne gerek var abi maça falan gitmeye hiç anlamıyorum, mallık işte.

-Abi bu tiyatro ne saçma iş. Yani canlandırma falan ne alaka, bak adamlar filmini yapmış, niye tiyatrosuna gideyim ki. efekt yok bişey yok. ne saçma, mallık işte.

Çok büyük bir keriz silkeleme dönüyor. Tüm bu insanlar da gönüllü kerizler. ama neyse ki ben kimsenin farkedemediği bu gerçeği fark ederek paramı kurtardım.
0
thracia
(16.01.25)
Eskiden spotify yok muydu? 15 yildir online platformlardan, applerden müzik dinliyor insanlar.

Aldigim keyif, odaklanma, bir salon dolusu insanla keyifli vakit gecirme deliligi, iyi müzik, canlida performansi cok farkli olan sanatcilari izlemek; spotify gibi ses kalitesi eh-iste´nin alti bir platformdan kulakligi takip sarki dinlemekle ayni degil.

Canli performans cok ayri bir sey. Djler pandemide canli yayin yapiyorlardi.

Yal yiyip de doyabiliyorsun ama gönül zeytinyagli sarma cekiyor. Belki de cekmiyor. Benimki cekiyor.
0
buf-e kür
(16.01.25)
sinerji
kültür
sosyalleşme

bunları ayrı ayrı ve birbiriyle kombine edilmiş şekilde sebep olarak alabilirsin aslında.
0
kisa
(16.01.25)
Duz konser alani bence de sacma. Ama los angelestaki kure gibi bi durumda isler degisir
0
lapaz
(16.01.25)
Playback yapanların, keko rapçilerin ve auto-tune olmadan yaşayamayanların konserlerine gidenler için ben de böyle düşünüyorum. Konserler aşırı pahalı, bunda berbat ekonomimizin katkısı çok büyük. Hal böyle olunca biraz koyabiliyor insana. Konserde, katılanlar ile birlikte bir sinerji var bir de. Tribünde maç izlemede de benzer konu var. İnsan doğasındaki ilksel dürtüleri tetikliyor. Maçlar ve rekabet kabileler arası savaşın, çekişmenin; konserler de ayinlerin ve törenlerin/törelerin "modernlenmiş" halidir belki de.

Bir de yaş aldıkça mosh pit içine koşmuyorsun ama yine de bir konseri, konser alanında ve canlı tecrübe etmek ile evde YouTube'a yüklenmiş MP3 arasındaki büyük farkı hissediyorsun.
0
nawar
(16.01.25)
Apaçık ortada olan bir şeyi açıklamaya çalışmak kadar zor az şey vardır heralde (gülücük)

Konsere sadece müzik dinleme amaçlı gidilmiyor elbette, heralde bunun siz de farkındasınız. Ama farkında değilmişsiniz gibi cevaplamak gerekirse;

Evde kulaklıkla müzik dinlemek düşük enerjili bir iş. Eğer miskinlik yapmaya ihtiyacınız varsa bunu yaparsınız. Eğer daha enerjik hissediyorsanız, evden dışarı çıkmak çıkmışken de belki arkadaşlarla vs. bir yere gidip kafa dağıtmak istiyorsanız konser bunu yapmak için çeşitli yollardan bir tanesi.

Ne oldu şimdi?

Müzik dinlemek tema oldu.

Konsere gitmek veya kulaklık takıp müzik dinlemekse bu temayı kullanarak kendinizi iyi hissettirecek şeyi yapmanızın yöntemlerinden ikisi haline geldi. Bunların birini yaparak diğerinden elde edeceğiniz şeyi elde edemezsiniz. Bitti mi? Hayır! :D Müzik dinleme temasıyla çok daha fazla şey de yapabilirsiniz, bunlar sadece iki tanesi.

O halde "kulaklık takıp müzik dinleyerek" arkadaşlarla dışarda sürtmek vesilesiyle sosyal ihtiyaçlarımızı tatmin edemeyeceğimizi, bunu yapmak için örneğin; "konsere gidebileceğimizi" söyleyebiliriz heralde.
0
akhenaten
(16.01.25)
Normal bir cevap vermek isterdim ama genel cevap şekline bakıp değiştirdim;
Canımız istediği için. Paramiz var.

Buraya kapalı bir kafayla gelmissin, herkese cevap yetiştirmek dışında bir şey yaptığını yok. Tarzın da bu soruyu bu şekilde soracak kişi tarzi zaten.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
konsere giderken acayip hevesleniyorum yarim saat sonra aynen boyle oluyorum ben de allahim neden geldim diye.

soruna cevap:
- evden cikmak ve sosyallesmek.
- o konser kafada bir hatira oluyor.
- adamlar yaslaninca ya da olunce lan sunlari da bi canli dinlemedik demek istemiyorum.
- kulaklikla bilmem ne ile dinlemeyle canli ve bangir bangir dinlemek ayni sey degil yani onu karsilastirmak abesle istigal olmus.

ama bir yastan sonra zor geliyor ne yalan soyleyim, en sonda gittigim konserlerden birinde adam o kadar minnostu ki uzattikca uzatti ben de saate bakiyodum hadi bitir de gidelim diye ama o ayri konu.
0
bay b
(16.01.25)
Öncelikle sağlam bir müzik dinleyicisi olduğum bilgisini vereyim.

Ben de son 4-5 senedir bu kafaya geldim. Gidip konser izlemek bana hiç keyif vermemeye başladı. Ölümüne dinlediğim grubun konserine gittiğimde konserde esnediğim falan oluyordu artık. Ayakta konserler falan hele hiç çekilmiyor, hakikaten eziyet. Onun dışında bir de gidiyorsun, bazen rezil çalıyorlar, ses kötü oluyor, albümdeki gitar soloyu canlı gümbür gümbür dinleyeyim diyorsun, saçma sapan bir doğaçlama yapıyor eleman... Tadım kaçıyor. O yüzden senin de dediğin gibi düzgün bir ses sistemiyle evde keyfimce dinliyorum ve nerdeyse her zaman daha fazla keyif alıyorum.

Şu an dışarı müzik için çıkarsam sadece elektronik müzik yapan ufak ya da orta ölçekteki mekanlara gidiyorum. Tamamen alkol alıp sosyalleşmek için. Yoksa elektronik müzik hiç de değer verdiğim bir şey değil.

Şu an konserini denk getirmeyi beklediğim tek grup ise Animals As Leaders. Onu da sadece fiziksel performanslarını görmek için bekliyorum.
0
synesthesia
(16.01.25)
içine ben kaçmış yeni nesil. sosyalleşmeye, aidiyet hissetmeye ve canlı dinlemeye diye cevaplıyorum.

rock'n coke 2005'te ceza'nın sagopaya geçirdiği alandaydım. iğrençti. leş. gerçekten de çamur falan. benden 3 yaş büyük maden müh ablanın evinde kalmıştık, gidip geldik. çadırda falan da kalmadım yani. yani 20 yaş da gençtim. haklısın.
0
mathilda.may
(16.01.25)
sevdiğin grubu yakından görmenin ve izlemenin verdiği ayrı bir zevk var.

ayrıca depeche mode gibi konserleri ayrı muhteşem olan, şarkılarının konser versiyonları da orijinalleri kadar çok dinlenen gruplar da var.

yüzlerce insanla birlikte sevdiğiniz şarkıları söylemek falan da çok güzel ve eğlenceli zaten.

yani grubu kulaklıktan dinlemekle, adamlar karşındayken izlemek tamamen ayrı iki şey.
bambaşka ortamlar.
0
blatta hiberna
(16.01.25)
gerçekten anlamı yok, katılıyorum.

sırf sevdiğim şarkıcıyla resmim olsun diye sap gittiğim ve aftera da kalmadan döndüğüm 2 konsere katıldım.

o da sahnede şarkı söylerken selfie çekmiştim. kulise falan da yaklaşamadım bile.

kopmalı konserse kocaman tv önünde sabaha kadar içki kokteylleri ile takılabilir insan.
0
baldan kaymak
(16.01.25)
bende anlamakta zorlaniyorum, konsere gitmek beni sevdigim sarkicidan sogutuyor acikcasi cunku benim deneyimim sahne performanslarinin berbat oldugu. candan ercetin'e gitmistim ve berbatti mesela.

o yuzden konsere gitmeyi birakali cok oldu.
0
cooperr
(16.01.25)
eğlenmek için, sosyalleşmek için.
0
wd40
(16.01.25)
Bazı insanların soruma cevaplarına fazlasıyla şaşırdım çünkü çok egoistçe cevaplar vermişler. Tek tek nick yazmak istemiyorum çünkü o zaman da herkese cevap verdiğim kapalı bir kafada olduğum gibi komik şeyler söylemişsiniz. Arkadaşlar para sizin paranız. İnstagram diye bir şey hayatınızda olmasa, spotify'in, youtube'un olduğu 2025 senesinde hiçbiriniz konsere gitmez. Kendinizi kandırıyorsunuz ve birinin çıkıp gerçekleri söylemesi zorunuza gidiyor.

3 günlük dünyada günlerce emek harcayıp kazandığınız paraları autotone/playback yapan birisine kaptırıyorsunuz diyorum ve siz bunu sadece story atmak için yapıyorsunuz diyorum. Bu sizin zorunuza gidiyorsa yapabileceğim bir şey yok.

Sizin adınıza üzgünüm
0
🌸messina123
(16.01.25)
Oğlum bize ne ya senin ne düşündüğünden =d biz mi gelip sana fikrini sorduk.
Sayende iyi güldüm, kendini böyle önemli sanan tiplerin hastasiyim.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
Hahaha @messina son yazdığına baya güldüm ben de tanımadığın insanları temelsiz boş düşüncelerinle yargılama, tek tavsiyem bu. instagramda paylaşmak için konsere gitmek ney hahaha. İnsanların kaç para kazandığını da nerden biliyorsun ayrıca. Cevap aramadığın soruları sorup insanların zamanını alma
0
awlmi
(17.01.25)
bazi insanlar da konser sirasinda car car konusup arkadaki dinleyicinin keyfini bozmak icin gidiyor diye düsünüyorum.
0
sonsuz
(17.01.25)
(8)

Fötr şapka 1920 1940larda neden takılıyordu?

mikahakkinen
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
şapka o zaman bir gösterge miydi? amacı neydi?
0
mikahakkinen
(16.01.25)
Batı'da (ABD) "bence" ilk önce gangsterler mafya suçlu vs. çağlarında yüzlerini gizlemeye çalışan kriminal bireyler bu şapka olaylarına giriyor sonra bir şekilde popüler olup erkeklerin tümü tarafından kullanılmaya başlıyor. Bizde de Şapka Devrimi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.01.25)
Günümüzü hariç tutarsak, binlerce yıldır insanlar şapkasız dışarı çıkmayı ayıp görmüşler. Burada şapka genel tabir, bunun yerine sarık, fes, çaput, serpuş vs farklı örtüler gelebilir. Sümerlerde bile bunun kayıtları olduğu söyleniyordu. Ortaçağ'da en fakir köylü bile kafasında şapka işlevinde bir şeyle gösterilir hep.

Dediğiniz tarihlerde moda fötr şapka olduğu için öyledir. Ondan önce başka modalar da vardı tabii. Mesela bir Rus romanı okuduysanız, yazarın açlıktan ağzının koktuğunu ama dışarı çıkarken şapkasını mutlaka aldığını fark edersiniz. Tam tarihten emin değilim ama muhtemelen 2. Dünya Savaşı sonrası şapkasız dışarı çıkmak normalleşti ve yaygınlaştı. Yaşlıların hâlâ kasketle dışarı çıkması vs hep eski alışkanlıklardan.
0
nundu
(16.01.25)
Ekmeğini taştan, topraktan çıkaran, bütün gün açık havada çalışan insan, kafasını yazın güneşten, kışın yağmurdan, soğuktan korumak zorundadır. İnsanoğlunun neredeyse tamamının bu şekilde çalıştığı geçmiş yıllarda şapka ya da örtü bir zorunluluktu.
Osmanlı istanbulunda şapka, mezhep, din ve itibar nişanı haline dönüştü. Sokağın ucundaki adamın şapkasından, dinini ve din içinde derecesini anlardın.
Bu ayrışmayı ortadan kaldırmak, her bireyi eşit hakka sahip birey kılmak için şapka devrimi yapıldı.
O dönemde dünyada genel kabul görmüş fötr ve kasket dışında şapka giyilmesi yasaklandı.
Söylenen yıllara kadar şapka giyilmesi eskinin devamı şeklindedir.
0
Mirket
(16.01.25)
Cevabi bilmiyorum ama moda olabilir mi?
0
Sour
(16.01.25)
Tamamen sallıyorum. Temizlikle alakalı olabilir mi?

Eskiden bu kadar çok duş vs alınmıyordu. Saçlar da muhtemelen çok kirlidir.
0
jackyr
(16.01.25)
başı örtmenin ruhani bir nedeni var.

bkz: su içerken baş üstünü diğer el ile kapatmak

olay TR için ise, Paşam'ın şapka devrimi ile gelen bu adet, aynı zamanda milletin efendisi köylünün bile ceket pantolon ile dolaşmasına sebep olmuş. iyi de olmuş. fes ile yurdum insanına hindi dediklerini biliyoruz maalesef.

70-80 yaş aralığındaki büyükbabam ve dedemi ceketsiz, kumaş pantolonsuz görmedim. bunu da takdir ediyorum.

erkeklerin renkli skinny jeans giydiği, paçalarının bilekten daha yukarda bittiği, babet çorapla (kusux emoji) "kombin"ledikleri kıyafet yeterince efemine.

chivalry özlemindeki ben.
0
mathilda.may
(16.01.25)
moda. nedeni yok.
0
wd40
(16.01.25)
merhaba. çok kişisel bir cevap olacak ama moda diyerek geçiştirilemeyecek kadar temelleri olduğunu düşünüyorum. şapka/ başa geçirilen herhangi bir tekstil ürünü bazen dini, bazen sınıf göstergesi, aidiyet tamamlayıcı bir aksesuar. tarihin başından beri böyle oldu.

fötr özelinden gidersek fotograflar,filmler hatta politik karakterlerde gördüğümüz kasket halkçı, tarım ve toprakla emekle özdeşleşmiş bir şapka türü (ecevit), fötr ise maraba değil ağasının, toprak sahibinin, sermayedar (demirel) aksesuarı. sakal/bıyık şekilleri bile her ülkede farklı sınıfları, siyasi partileri sembolize etti. turist ömerin fört şapkayı takış şeklinin bile dalga geçme amaçlı, emanet göstergesi olduğunu düşünüyorum.

mesela elazığ yöresinin 8 köşeli kasketinin köşeleri "yiğitlik, mertlik, çalışkanlık, cömertlik, dürüstlük, misafirperverlik, alçak gönüllülük, doğruluk" gibi özellikleri sembolize ediyormuş. elazığlı ciddi ciddi buna inandıysa fötr sadece şapkadır diyerek geçemeyiz.
0
libertine
(16.01.25)
(9)

600 kaloriyi geçen besin

help im alive
2 sene önce 2 ayda 13 kilo verdim. İdeal kiloma ulaştım. O zamandan beri kiloma dikkat ediyorum.Hâla kalori sayıyorum. 2150 veya 1800 alıyorum günlük spora göre. Şunu merak ettim. 600 kaloriyi geçen besin yok.Besinlerin kalorisi neye göre belirleniyorEn kalorili besinler neler?Teşekkürler.
2 sene önce 2 ayda 13 kilo verdim. İdeal kiloma ulaştım. O zamandan beri kiloma dikkat ediyorum.

Hâla kalori sayıyorum. 2150 veya 1800 alıyorum günlük spora göre.

Şunu merak ettim. 600 kaloriyi geçen besin yok.

Besinlerin kalorisi neye göre belirleniyor
En kalorili besinler neler?

Teşekkürler.
0
help im alive
(16.01.25)
600 kaloriyi geçen besin yoktan kasıt nedir tam olarak? o besin her ne ise 2 katını yersen 1200 olmuyor mu mesela?
0
neira
(16.01.25)
Açık yazmamışım sanırım 100 gramda.
0
🌸help im alive
(16.01.25)
Besinlerin kalorisi taşıdıkları enerji miktarına göre belirleniyor, bu enerji miktarını ölçen bazı kimyasal işlemler var bunlar uygulanarak ürünün kalori değeri bulunur.

Yağ içeren gıdalar en yüksek kaloriye sahiptir zira yağın 1 gramı 9 kalori, tohum kuruyemişler bu açıdan zengindir yer fıstığının 100 gramı ortalama 600 kalori, 600 kaloriyi geçen ürün yok derken sanırım 100 gram üstünden yok diyorsun, yağın kendisi hariç neden olmadığının cevabını da bu şekilde vermiş olayım.

Ekleme yapayım: Kalorimetre, Kalorimetre Bombası, Bomba Kalorimetre.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.01.25)
100 gram için mi diyorsun? 100 gram yağ 900 kalori. 600'den yüksek olması için yarısından fazlasının yağ olması lazım neredeyse. O da zor yani yenebilir bir besin için
0
nundu
(16.01.25)
Yağlı beyaz peynir hacmine göre oldukça kalorili
0
grimavi
(16.01.25)
Bir gram uranyum-235 tam bölünmeye uğradığında yaklaşık 8,22 × 10¹⁰ joule (~20 milyar kalori) enerji çıkarır. 100 gramında 2 bin-milyar kalori olur!
0
compumaster
(16.01.25)
Tereyağı, zeytinyağı vs gibi yağlar.
0
logisticsmanager
(16.01.25)
kuruyemişler 600ü geçiyor, kavrulmuş fındık, ceviz filan
daha yüksek kalorili şeyler de vardır kesin
0
red g
(16.01.25)
test
0
compumaster
(25.09.25)
(8)

20 30 yıldır aynı işi yapan insanlar

respect
Aynı işi derken şöyle muhasebecisiniz ne yükseliyorsunuz ne alçalıyorsunuz gibiZor olmuyor mu?
Aynı işi derken şöyle muhasebecisiniz ne yükseliyorsunuz ne alçalıyorsunuz gibi

Zor olmuyor mu?
0
respect
(15.01.25)
Rutin guvenlidir
0
abuzer
(15.01.25)
Düşüncesi bile göğsümü daraltıyor. Ben yanımda calisan personelimi bile işi ogrenip bana rakip olma potansiyeli olandan seçiyorum.
0
alimcgraw
(16.01.25)
bazı insanlar karakter olarak emir eridir ve bu alanın dışına çıkmak istemez, tercih etmez, bazılarının aklının ucundan dahi geçmez. yetiştirilme tarzı, kendi ile olan ilişkisi, hayat ile olan ilişkisi vb. bir sürü etmen var.
0
Phoebe
(16.01.25)
devlet memurluğunda da böyle değil mi yükselme var ama senin beklediğin gibi değil. yani 10 milyar insanın hepsi de hırslı olsa ara elaman olmaz.
0
mikahakkinen
(16.01.25)
tebrikler, meslek kelimesinin tanımını buldunuz. Günümüzde mesleği olmayan işler popüler olduğu için gerçek bir mesleği olan insanlar küçümseniyor da yani klasik meslek mensuplarının büyük kısmı dediğiniz gibi aynı işi yapıyor kariyerlerinin başından sonuna kadar. Bundan şikayetçi olanı da görmedim. Doktoru, hemşiresi, öğretmeni hep böyle yani ki çevremde hep bu meslekten insanlar var. Kimse de "20 senedir öğretmen olarak derse giriyorum, keşke biraz da satın almada çalışsam" demiyor.

Bunu tembellik olarak görmek de yanlış. Mesleğin içinde challengelar çıkıyor zaten. Onlarla kendini oyalıyorsun. İlla o pozisyondan bu pozisyona zıplayıp, ne anlama geldiği belli olmayan titrlar peşinde koşmaya gerek yok "tatmin edici" bir kariyer yaşamak için.
0
nundu
(16.01.25)
özel sektörde genelde emekli olma fırsatı bulamadan işsiz kalıyorlar.

35 senedir banka işleri yapmış birini tanıyorum. şirketin ekstrelerini her gün bankadan alıp kaşe imza attırıyordu. onlarca klasör yapmış. çöp. excel, muhasebe programı bilgisi sıfır. eğitim verdim, eğitim aldırdım. hiç bir şey öğrenmedi. napıcaksın.
0
gabe h coud
(16.01.25)
bunlar genelde konfor ve güven isteyenlerdir.

başak burcu olur genellikle bir yerlerde haritalarında. illa eylül doğumlu olmasına gerek yok. mars'ı başak'tır devlette çalışır.

onlara göre olmuyordur. sanmam.
0
mathilda.may
(16.01.25)
zor olan ne anlamadım
0
abelardo
(16.01.25)
(10)

Sizce de cok guzel degil mi?

krmzbvl
Gene icimizin yaglari eridihttps://www.instagram.com/reel/DENI3yUMrNU/?igsh=a3YxbmEzY3pkcjhj
Gene icimizin yaglari eridi

www.instagram.com
0
krmzbvl
(15.01.25)
videoya çekilmeseydi, evet.
0
the guy from batman
(15.01.25)
Dünya'yı güzelleştirmek ne kadar kolay. Değil mi?
Minicik bir dokunuş yetiyor.
0
Mirket
(15.01.25)
Batmandaki dayı+1
Yani video işin içine girince ben biraz soğuyorum:/ çünkü amacı sosyal medya olan bir sürü kurum ve insan var.
0
logisticsmanager
(15.01.25)
Bu aralar bunlar popüler oldu, yurt dışında da yurt içinde de hep benzer temada videolar görmeye başladık. Tabii ki münferit olarak tatlı ama özünde samimi bulamıyorum.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(15.01.25)
Videonun ilk saniyesinde yine öğrencilerini kullanarak prim kasan bi öğretmen diye düşünmüştüm, baya alanen emekçi insanı da kullanmış prim için. Çok ayıp ve yanlış. Güzel değil çünkü asıl nedeni iyilik değil
0
nundu
(15.01.25)
from batman+1 primciler
0
ala09
(15.01.25)
değil.

çünkü o yaşta çocuklar kimi sevip kimi sevmeyeceklerini bilmedikleri için sürüdeki kuzular gibi davranır.

öğretmen dedi diye yapılmış sarılmalar ama tabi adamın sevinci tatlı da, biz bilmesek de olurdu.
0
mathilda.may
(15.01.25)
güzel bi video, benim hoşuma gitti. mutlu oldum.

ama söylenen eleştirilere de hak veriyorum.
her şey prim için, her şey reklam için. bilemiyorum sosyal medyada paylaşmak olmasa idi, yine yapılır mıydı böyle jestler.
yine de iyi yanından bakıyorum olaya, ufak dokunuşlar mutlu ediyor.
0
biseysorcaktim
(15.01.25)
Hizmetli, mutlu oldu mu? Oldu. Bundan sonra işine gücüne, öğretmene, öğrenciye daha bir sıkı sarılır mı? Sarılır.

Öğrencilere bir faydası oldu mu? Oldu. Bundan sonra, insanları böyle küçük sürprizlerle mutlu edebileceklerini öğrendiler.

Okul için bir kazanım oldu mu? Oldu. Düşük bütçeli, öğretici bir etkinlik oldu ve personeli birbirine bağladı.

İnsanlık kazandı mı? Kazandı. Seyreden iki kişi 'Yaa şu şahsa ben de böyle bir sürpriz yapayım.' dediyse, Ne mutlu onlara.

Beğenmeyenler daha ne istiyor, Ben anlamadım.
0
Mirket
(15.01.25)
mirket +1

ogretmenler bir sey organize etmis ve 1000 takipcisi olan - ki takipciler okulla ilgisi olan ogrencilerdir, velilerdir - okulun instagram hesabindan paylasmislar. hemen prim su bu hesaplarina gerek yok. batman'daki devlet okulu prim yapip influencer olup istanbul besiktas'ta yasayan ogrencileri mi cekecek kendine. ogretmen prim yapip st. joseph'e mi gidecek? insanlar kendilerince bir guzellik yaratip bunu kayda almislar. sen nasil arkadasina dogum gunu pastasi surprizi yapip instagrama cekip koyuyorsun o iste.

o kadar genis dusuneceksek uzerimize aldigimiz marka kiyafet de, ortamda yaptigimiz espri de prim icin. adim atamayiz prim olmayacaksa. konsere gidince video cekip atmayacagiz o zaman, o da prim cunku. ya da kendince gordugun bir guzelligi insanlarla paylasmak olarak da bakabiliriz. ben ikincisini tercih ediyorum.

guzel hareket. oyna devam.
0
antikadimag
(16.01.25)
(7)

Limak Limra Resort Hotel (Kemer) nasıldır?

nundu
Şubat'ın ikinci yarısı iki üç günlük bir kongre var bu otelde. Kongre'nin kendisi konusunda nötrüm de otel güzelse belki sevgilimle ufak bir tatil olarak gidebiliriz diye düşünüyoruz. Daha önce kalan var mıdır burada? Ortamı, yemekleri, kokteylleri falan nasıldır? Hizmet kalitesi iyi mi? Yorumlarına
Şubat'ın ikinci yarısı iki üç günlük bir kongre var bu otelde. Kongre'nin kendisi konusunda nötrüm de otel güzelse belki sevgilimle ufak bir tatil olarak gidebiliriz diye düşünüyoruz. Daha önce kalan var mıdır burada? Ortamı, yemekleri, kokteylleri falan nasıldır? Hizmet kalitesi iyi mi? Yorumlarına da baktım tabii ama popüler bir otel gibi burada kalan varsa direkt yorum alabilirim diye düşündüm.

Teşekkürler
0
nundu
(15.01.25)
Limak'ın Laradaki otelinde kalmıştım, civardaki 5 yıldızlı oteller arasında orta-üst segment bir oteldi bence.

Kışın nasıldır bilmem ama yazın vasatın bi tık üstü açık büfe yemekleriydi, ama o kadar çeşidin arasında aç kalmaz kimse.

Kokteyller de otelin içerisindeki bardan bara bile değişir, beach bardakiyle lobi bardaki bir olmaz.
0
bobinhoo
(15.01.25)
kemerdekilerin hepsi birbirine benziyor, fore resort'u beğenmiştim
0
9kuyruklukedi
(15.01.25)
Kemerde f/p oteli Armas vardı geçen kaldık haftasonuluğuna 3 arkadaş. Haftasonu dışarıda eğlenip bir mekana gitmekten ucuza gelmişti.
0
denizmaniaherif
(15.01.25)
İsmi dolayısıyla bir kuruş para kazandırmayacağım bir otel.

İstediği kadar güzel olsun bir sürü alternatifi var onlara giderdim. Oradaki otellerin hepsi aşağı yukarı aynı kalitede +1
0
chicha_v2
(15.01.25)
@chicha

evet negatif etken olarak limak olması da var. Ama kongrenin yapılacağı oteli ben seçmedim sonuçta. Kafamdaki git/gitme terazisinde eksi tarafta duruyor ismi :d
0
🌸nundu
(15.01.25)
@9kuyruklukedi +1 limak o bölgedeki en iyi otellerden. annemler 3 4 kere orayı seçti antalya tatilinde memnun kaldılar.
0
mikahakkinen
(15.01.25)
10-15 yıl oldu burada kalmıştım 1 hafta. Her şey muhteşemdi o zamanlar.
0
but that was just a dream
(15.01.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.