Giriş
(8)

Aramızda çalışma izni olmadan Avrupa ülkelerinde çalışmış olan var mı?

dessy
Ya da böyle bir tanıdığınız var mı? İllegal olarak değil. Şunu sormak istiyorum aslında; iş başvurularına bakıyorum ama istediğim ülkede hep çalışma iznine sahip olan kişiler diyor. Bende o yok. Hiç başvurmayayım mı yani bu ilanlara? :( Ne öneriyorsunuz? Deneyimli arkadaşlar bilgi verirse ne makbule
Ya da böyle bir tanıdığınız var mı? İllegal olarak değil. Şunu sormak istiyorum aslında; iş başvurularına bakıyorum ama istediğim ülkede hep çalışma iznine sahip olan kişiler diyor. Bende o yok. Hiç başvurmayayım mı yani bu ilanlara? :( Ne öneriyorsunuz? Deneyimli arkadaşlar bilgi verirse ne makbule geçer <3
0
dessy
(04.06.15)
Firma sponsor olabilir belki basvur. Basvurmadan once ab veya o ulkenin gocmenlik yasalarini arastir.
0
baldur2
(04.06.15)
Kastiniz calisma izni olmadan is basvurusunda bulunup, daha sonra bu kabul gördügünüz takdirde calisma izni edinmek ise avrupa'da bircok firma bu tarz bir durumla ugrasmaya pek sicak bakmaz. Cunku onlar icin muhtemelen hem yeterince kalifiye degilsinizdir, egitim ve tecrube acisindan, hem de ise alim surecinde zaman ve para olarak ekstra kulfet bindireceksinizdir. Diger turlu ise zaten beyaz yakalilar icin illegal calismak diye bir sey pek soz konusu degil.
0
bosver nicki
(04.06.15)
İllegal zaten girişmem bile. Ama atıyorum "işe alınılması durumunda çalışma izni sürecini ben yürüteceğim" demek çok mu komik ve imkansız?
0
🌸dessy
(04.06.15)
cok imkansiz degil ama senin yeteneklerine, firmanin uluslararasi olup olmamasina, seyahat ozgurlugune bagli. adam belki seni 2 sene sonra baska bir ulkeye gonderecek. buna evet diyecek misin?
0
baldur2
(04.06.15)
Eveeet! Ne güzel olur hatta :D

Aslında ben şu aşamada bu iznin kendi tarafımdan alınıp alınmayacağını bilmek istiyorum. Prosedür olarak mümkün mü böyle bir şey?
0
🌸dessy
(04.06.15)
öyle birşey mümkün değil
bizim ülkemizde de çalışma iznini birey almıyor zaten çalışacağınız şirket neresiyse orası alıyor, --tek fark şu: daha öncede Avrupada yaşarsınız, AB vatandaşısınızdır, orada okumuşsunuzdur (okul bitirenin 2 sene izni olabiliyo mesela) gibi gibi şeyler vardır onlar ayrı
yoksa normal Türk bir kişi X şirketindn işe kabul aldım hadi bana çalışma izni verin diyemez
şirket, ben şu şu şu sebeplerle bu kişiyi işe kabul ediyorum hadi ona izin çıkartalım der, demek isterse tabi.
0
niye ama
(04.06.15)
zaten o ulke de bizim sana dedigimiz diyecek haci. git bir sirket sana sponsor olsun diyecek.
0
baldur2
(04.06.15)
önce basvuruyorsun sonra bu firma beni kabul etti diyerek calisma iznine basvuruyorsun, hatta seni kabul eden firma da yazi göndererek kolaylastiriyor. niye ama nin dedigi gibi. bizde böyle oldu
0
kucukharfler
(04.06.15)
(3)

Berlin Tegel'den Hbf (tief) ' e nasıl ulaşılır?

hırçın tırtıl
Arkadaşlar bu tren istasyonuna en kolay nasıl gidilir ? Bir de bu ıce ve re tren kodları yazıyor bilette bunların hangisi hızlı olan ? Aktarmalarda çok sıkıntı yaşar mıyım Hamburg-Berlin arası ?Şimdiden teşekkürler :)
Arkadaşlar bu tren istasyonuna en kolay nasıl gidilir ?
Bir de bu ıce ve re tren kodları yazıyor bilette bunların hangisi hızlı olan ? Aktarmalarda çok sıkıntı yaşar mıyım Hamburg-Berlin arası ?
Şimdiden teşekkürler :)
0
hırçın tırtıl
(02.06.15)
otobüs var HBFin önünde duruyor
0
spankenstein
(02.06.15)
ICE hızlı olan
tren için gün saat biliyorsan db'nin sitesinden bakabilirisin,
Tegel HBF arası için sanırsam Friedrichstraße'den aktarma yapman lazım S bahn'da
0
niye ama
(02.06.15)
TXL adinda bir otobus kalkiyor yaklasik 2.80 euro yarim saate HBF de olur. Tegel havalimanindan herhangi bir tren yok.
0
emrahday
(03.06.15)
(6)

antalya havalimanı - belek transfer

fayfim
daha önce 500 defa sorulmuş, baktım ama güncel bilgi bulamadım. antalya havalimanından en hızlı ve 200 lira ödemeden en hızlı şekilde belekte otele nasıl geçebilirim? internette transfer servisleri var, "özturgutlu otel transfer, hizmetinizdeyiz" tadında. gidiş dönüş 100 lira falan civarında sanırım
daha önce 500 defa sorulmuş, baktım ama güncel bilgi bulamadım. antalya havalimanından en hızlı ve 200 lira ödemeden en hızlı şekilde belekte otele nasıl geçebilirim?
internette transfer servisleri var, "özturgutlu otel transfer, hizmetinizdeyiz" tadında. gidiş dönüş 100 lira falan civarında sanırım ücretleri.

belektransfer.com
www.antalyatransfer.org

gibi.

önerir misiniz bunları? güven olur mu? tamam diyip zamanında gelmemezlik yaparlar mı? veya sen bunları siktir et, bak aynı sürede daha ucuza şöyle gidebilirsin diyeceğiniz bir sistem var mı?

eğer gerekiyorsa, adam&eve otele gideceğim, iki kişi, muhtemelen valizsiz.

edit: antalya'ya hiç gitmedim. bilal'e anlatır gibi lütfen:(
0
fayfim
(02.06.15)
hakketen bilen anlatsın
ben dış hatlarından iç hatlarına geçmek için bile yürüdüm -ki yakın da değil- bi tane ulaşımı yoktu ne biçim havaalanı anlamadım
o servisler dışında bi olay yok galiba, varsa da saatleri çok kısıtlı olabilir charter mı uçacaksın, kaçta iniyorsun?
0
niye ama
(02.06.15)
Transferle ugrasma direk taksiye bin.tarifeleri duragin onunde yaziyor.normal kosullarda su an 100 lirayi gecmemesi lazim,tabelaya gore pazarlik et.

O transfer servisleri kim var kim yok toplayip gidiyorlar.adam eve ,sevgili,ask seks derken hayriye teyzelerle minibuste birarada gitmek hos olmaz.vito falan iyidir 200-300 alir taksi 100 tamamdir.
0
cizgilipijama
(02.06.15)
saat 3 falan gibi antalya'ya ineceğim, dönüşte de sabah 8 gibi falan otelden alması lazım. charter ne bilmiyorum :( taksi tek gidiş 100 lira yazar sanırım. linkini attığım transfer siteleri 4 kişiye kadar 55 lira, kişi başı değil, araç başı demiş. bu demek oluyor ki başkasını almaz arabaya? hadi 100 lirayı kabul ettim ama yani yarım saat yola gidiş geliş 200 lira vermek koyuyor açıkçası. taksi gidiş dönüş 100 liraya götürür mü?

eğer transit siteleri minibüs gibi 2 saatte gitmeyecekse ben hayriye teyzeyle beraber gitmeye razıyım açıkçası.
0
🌸fayfim
(02.06.15)
havaalaninda bir gunluk arac kirala.1 gun sonra birakabilecegin kolay bir koordinat al.araçla git gidecegin yere.
0
winstonsoft
(02.06.15)
Ets turu ara. Piyasaya göre Çok ucuza havaalanı istediğin otel transferini yapıyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(02.06.15)
@intihar etsem de kendime gelsem +1. ets ve jolly tek yön kişi başı 35 tl'ye otelin kapısına kadar götürüyor. daha önce transfer almayıp belek'e giden biri olarak sakın diyorum. antalya'dan belek'e 4 vesaiyetle gidebildik elimizde valizlerle, hem de 35 derece sıcaklıkta.

muhtemelen jolly'den almışsındır zaten transfer eklet hemen.
0
kumulatifvergimatrahi
(02.06.15)
(7)

bebek davranisi

beholderrulez
Simdi bizim 6.5 aylik bir erkek bebegimiz var. Pazar gününe kadar hep annesi bakti, inanilmaz ilgilendi, egitti, oyun oynadi vs. (ben de tabi ama baba malesef anne gibi olmuyor) Bugüne kadar ben eve gec geldigimde ve uyumadiysa tepki verir, güler, kahkaha atar, eller kollar oynar vs. Annesi ile nere
Simdi bizim 6.5 aylik bir erkek bebegimiz var. Pazar gününe kadar hep annesi bakti, inanilmaz ilgilendi, egitti, oyun oynadi vs. (ben de tabi ama baba malesef anne gibi olmuyor) Bugüne kadar ben eve gec geldigimde ve uyumadiysa tepki verir, güler, kahkaha atar, eller kollar oynar vs. Annesi ile neredeyse 7/24 birlikte olduklari icin annesine olan tepkisini göremedik.

Her neyse dün annesi ise basladi, ben de disarda oldugum icin bize yardimci olunlar diye kayinco ve esi geldiler. Aksamüstü bizim sessiz sakin uysal cocuk basmis yaygarayi, son ana kadar haber vermediler panik yapmayalim diye. Sonra baktilar susmuyor bana haber verdiler. Ben paldir küldür gittim hemen sustu. Eski neseli hale geldi. Olay su ki annesi aksam üstü isten geldiginde bizim bebek annenin yüzüne bile bakmadi.Dikkat ettik aynen küs gibi kafasini cevirip anneyi resmen "ignore" edyor.

de bu daha bebek yahu, ne anlar trip atmadan filan ama resmen bu oldu. Bugün de anne beni sallamadi deyip ekstra üzüntü icinde. Bu normal mi. Aranizda belki bebek psikolojisi ile ilgili donnaimli arkadaslar vardir.

Ek bilgi kayincolarin 16 aylik bir erkek cocuklari da var. Hic kiskanclik cekmedi annesi bizimkiyle ilgilenince ama sorun su ki cocuk pepe hastasi. bizim evde degil pepe 6 aydir BJK maci hariicnde nerdeyse hic tv acilmadi. Pepe filan karsiyiz ama bizimki her ne kadar ters de yatirsan tv ona ilginc gelip dönüyor. Yegen tvnin sesini fazlaca aciyor, hani ekrani görmesini engellesek bile o sese maruz kalacak. Napalim ne edelim. Hani onlara da bir sey diyemiyorum bizimkine izlettirmeyin disinda.

(mesaj mode on)

Ek not: Bebeklerinize/cocuklariniza su aptal cizgi filmleri izletip sünger kafali yapmayin rica edeyim. Kitap okuyun, oyun oynayin. Madem ilgilenmeyeceksiniz bastan savip rahat edeceksiniz ne diye cocuk yapiyorsunuz anlamiyorum


(mesaj mode off)
0
beholderrulez
(02.06.15)
bebek psikolojisi uzmanı olduğumdan değil ama ben de 6 aylık el kadar bebeyken babam işe-nöbete-çarşıya- öğlen yemeğinden geri işe giderken kıyameti kopartıyormuşum, annemi takmıyormuşum. ama ciddi kıyameti kopartıyormuşum.
Annem, babamın yemeğini masaya koyup benle yan komşuya gidiyormuş, babamı görmeyeyim diye.
fikir versin diye söyledim, benzer şeyler de duydum, bi şekilde biliyor bebekler demek -normal mi değil mi onu hiç bilmiyorum, olduğunu biliyorum sadece.
TV konusunda haklısın evde TV olmaması daha iyi gibi geliyor bana
0
niye ama
(02.06.15)
hiç işe başlamamış/ayrılmamış gibi mıçmıç anneye direkt atlasa anormal olurdu. şu haliyle trip de atar, yaygarayı da koparır. bebek küçük diye trip atmaz zannetmeyin, en çok onlar atar, istediklerini de elde ederler ;)

alışacaktır bu döneme. yine de istikrar önemli.
0
la noix
(02.06.15)
Bağlanma Kuramında Bebek deneyi geldi aklıma ahahah :D

Bebekten ayrılırken onla konuşun, yanında bırakacağınız insanı gösterin.
Bebekler sandığımız kadar dünyadan ve duygulardan kopuk değiller.
Çocuum yok ama o kuram deneyindeki bebeklerden bir grubu aynı sizinki gibi davranıyor :D

bi de tv evet, ben bile rahatsız oluyorum yüksek sesle tv izleyen insandan/çocuktan.
bence direkt tvyi bloke et. (sadistçe)
0
aithra
(02.06.15)
tv ile ilgili bir şey söyleyeceğim sadece ben. belki çocuklar için yararlı olacağını düşündüğünüz bir serinin dvdsini falan alıp bebeğinizle ilgilenenlere bir şey izleteceklerse onu izletmelerini söyleyebilirsiniz.

şu an televizyonda dönen çizgifilmler konusunda haklısınız ama çocuğun eğitimine yardımcı olacak, severek izleyebilecekleri seriler illa ki vardir.
0
mutevazi
(02.06.15)
2 yaş öncesi televizyon nasıl eğtiime katkıda bulunabilir ki?
çocuğun elle kavrayarak ağzına götürerek öğrendiği bir dönem? @mütevazi

çocuk gelişimci/eğitimci falan değilsek önermeyelim bence :D
ben de değilim.
0
aithra
(03.06.15)
sizin gündüz gidip gece gelmeniz onun için alışılagelmiş bir şey, annesinin ise ilk kez tepki vermesi normal.
benim cevabım daha çok mesaj modu için siz ve eşiniz çalıştığı için çocuğa başkası bakıyor, ilgileniyor, siz ilgilenmeyecekseniz neden yaptınız o çocuğu?
0
kuzey li
(03.06.15)
2 yada belki de 3 yasina kadar tv seyrettirmek istemiyoruz. Zira tv izlerken cocugun beynini kullanmadigini artik sagir sultan bile duydu. onun yerine cocukla ilgilenmek, hava güzelse disari cikmak, beraber etkinliklerde bulunmak, hatta hayal gücünü arttirici basit ve belkide tahtadan oyuncaklarla cocukla ilgilenmek en güzeli bence. Bizimkisi daha 3 aylikken, aldigimiz renkli orman hayvanlari kitabina ayila bayila bakiyordu. Simdi de yeni yeni sert kapli bol renkli kitaplarla uydurmasyon masallar anlatiyoruz. SIkInTIsI yoksa merakla dinliyor. Tabi bu 5 dk yi pek gecmiyor ama ilerde anne ve baba ile yapilacak kitap okuma seanslari icin altyapi olusturuyor (diye düsünüyorum). Bizler de bu isin altyapisini almadik ama cocuk icin TV nin en ufak bir yarari olmadigini, hatta anne ve baba ile gecirilecek zamandan caldigi icinde son derece zararli oldugunu düsünüyorum.

Bu arada bizim bebek 3. gün olmasina ragmen anne ile göz temasi kurmuyor. Artik cok eminiz trip attigina. Daha bir hafta öncesine kadar anneden gözünü alamayan bebe, anneyi hic sallamiyor. Benimle bir sorunu yok ama. Ilginc gercekten

@kuzey li,

planimiz annenin evde kalmasi benim de normal olarak ise gitmemdi ama cok uzun zamandir issizim ve yakin zamanda is bulabilecegimin garantisi yok. O yüzden anne ise devam etmek zorunda kaldi. Zaten bu duurm devam ederse ben evde bebek bakarken is aramaya devam edecegim.
0
🌸beholderrulez
(03.06.15)
(19)

hamile kalmak yada kalamamak

heee
ya bu insanlar hergün mü sevişiyoda böyle 10 tane çocukları oluyor?doktorun söylediği ayda belli başlı 2-3 gün var ve sadece o günler hamile kalabiliyosunuz.. gel gelelim bu deli gibi çocuğu olan insanların bu bilgiyi bilmediklerini varsayıyorum nasıl oluyo da hep güne denk getirip hamile kalıyolar.
ya bu insanlar hergün mü sevişiyoda böyle 10 tane çocukları oluyor?

doktorun söylediği ayda belli başlı 2-3 gün var ve sadece o günler hamile kalabiliyosunuz..

gel gelelim bu deli gibi çocuğu olan insanların bu bilgiyi bilmediklerini varsayıyorum nasıl oluyo da hep güne denk getirip hamile kalıyolar.

bu kadar çocuk sahini olmak isteyen insan bi türlü beceremiyo da diğerleri bu suriyeliler yada doğuda çok var yani her gün yapıyo olmaları lazım bu kadar çocuk doğurabilmeleri için adamların kondomdan haberi yok bu yumurtlama günlerini bilmelerine ihtimal dahi vermiyorum.

sizce ne bu olayın aslı?
ayrıca ne sıklıkta eşinizle beraber oluyosunuz bunu da acaba bizim olayımız mı normal değil onu çözmek için soruyorum. haftada 1 bazen 2 ideal değilmi?
0
heee
(01.06.15)
Bazılarının bünyesi tabiri caizse ceketi atsan hamile kalacak oluyor yani bunlar korunsa da kaza kurşunu çok oluyor.Hem kadının doğurganlığı hem de erkeğin sperm kalitesi gibi pek çok faktör var. Korunmayanlar zaten bilmiyor bile ya da riske atıyor, bilinçli ve isteyerek çocuk sahibi olan çok azdır, çoğu kaza kurşunu.
0
neferkitty
(01.06.15)
zengin işiyle fakir karısıyla oynar diye bi laf var. onların haftada 1-2 yaptığını pek sanmıyorum
0
yeni dunya duzeni
(01.06.15)
ilginç bir sözmüş.
0
yapma volkan
(01.06.15)
bilinçsizce çocuk sahibi olduklarında hemfikiriz zaten de nasıl denk getiriyo adamlar hayret ya
0
🌸heee
(01.06.15)
kısırlık ilerliyor, özellikle gelişmiş ülkelerde.
annemler 13, babamlar 9 kardeş benim. önceden aileler böyleydi.
şimdi bir çocuğu zor yapıyor genç evliler.
0
aithra
(01.06.15)
"ayda belli başlı 2-3 gün var"

bu kadar da az degildir. durmadan sevisenleri, korunmaya ihtiyac duymayanlari gecsek bile korunduklari halde istenmeyen hamilelik yasayanlar da baya yaygin garip bir sekilde.

haftadda 1 bazen 2 azmis, 3 bazen 4 iyi.
0
nawres
(01.06.15)
bence kadınlarda iş var. asılsız bir kıyas olacak ama o bölgelerin kadınları doğurgan oluyorlar.
0
sayns
(01.06.15)
Sizinkisi ideal evet. Haftada 2 filan ideal olan olarak geçer genelde.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(01.06.15)
yanlışsam bilen düzeltsin ama, zaten ilaç ya da spiral gibi doğum kontrol yöntemleri kadının doğurganlığını az da olsa düşürüyor. yani bunların kullanımı bırakıldıktan sonra bile sağlıklı bir kadının hamile kalabilmesi için vücut en az 2-3 ay içinde kendi düzenine dönebiliyor.

ayrıca iş yaşamı, stres, yeme-içme düzeni, yaşam tarzı, sigara-içki kullanımı gibi pek çok faktör de hem kadının hem de erkeğin üreme yeteneğini olumsuz yönde etkiliyor.

ee şimdi yılda bi kere doğuran gruba bakarsan adamların yaşam şekli belli. kadınların çoğu çalışmıyor. çoğunun evde tv vs de yok. kadının bu gece yorgunum bey deme şansı hiç yok. kadının zevk alma gibi derdi zaten yok. ayrıca normal bir cinsel ilişkide olması gerektiği gibi yok ön sevişme, yok karşılıklı zevk verme falan gibi uzatmalar ve ekstra enerji harcama da yok. giriş-gelişme-sonuç toplam max 5 dakika ya sürer ya sürmez. dolayısıyla amcaların beline kuvvet. sıkıldıkça karılarına sarıyorlar.

ben o lafı zengin parasıyla, fakir karısıyla oynar diye bilirdim.
0
halanne
(01.06.15)
bazı erkeklerin spermleri kaliteli. sperm yumurtaya fukara sümüğü gibi yapışıb dölleyiveriyor. eğer ki kadının doğurganlığı da yüksekse o çocuk yine fukara sümüğü gibi yapışıb düşmüyor ve dünyaya merhaba diyor...
0
kakao
(01.06.15)
gelişmemiş bölgelerde insanların başka eğlencesi olmadığı için sürekli seks yapıyorlar.
0
peggy
(01.06.15)
3 bazen 4 çalışan insanlar için biraz fazla gibi sanki bilemedim enerjisi olan varsa tebrikler :D
0
🌸heee
(01.06.15)
"doktorun söylediği ayda belli başlı 2-3 gün var ve sadece o günler hamile kalabiliyosunuz." Hangi doktor söyledi size bu yanlış bilgiyi? Kadının verimli olduğu yaklaşık 6-7 gün vardır, bu günlerden 1-2'sinde hamile kalabilme şansı diğer günlerden daha fazladır, bu diğer günler olmadığı anlamına gelmiyor. Ayrıca sperm kadının vücudunda 3-5 gün canlı kalabilir. Yani o 7 gün etti sana 10-12 gün. Ayrıca bazen (özellikle düzensiz adet dönemi olan kadınlarda) yumurtlama günü olmayan günlerde de yumurtlama gerçekleşebilir.

Evet bir sürü insan çocuk sahibi olmakta zorlanıyor, bu herkesin ya da çoğunluğun zorlandığı anlamına gelmiyor.

Haftanın 4-5 günü, hatta her günü ilişkiye giren çiftler var. Bu işin azı ya da çoğu olmaz, çiftin kendi tercihine kalmış.

Bilinçsiz üremenin zararları konusunda hemfikiriz. Bir sürü çocuk ailelerin bencilliği ve şuursuzluğu yüzünden sürünüyor. Kaza falan da değil bu arada çoğu, korunmuyorlar. Korunma yöntemlerine para vermek istemiyorlar, dini nedenlerle korunma kullanmayan değişikler de var.
0
iamelf
(01.06.15)
dünyadaki gebeliklerin oran olarak daha büyük olan kısmı istenmeyen gebelikler hocam. bir de yumurtlama günü etrafındaki günler cidden riskli. erkek tamamen kadının içine boşaldığı halde kadının gebe kalamama durumu da var. zaten ne zaman çok istenir o zaman denk gelmez, istenmeyince olur bu meret. yine de takvim yöntemine güvenilmez. dünyada gebelikten kesin koruyan hiçbir şey yoktur tıbben. oluyor işte insanların bi şekilde...
0
periyodik muharrir
(01.06.15)
sevişmek için de enerji bulamıyorsanız yaşamayın zaten. haftada 1 nedir yahu?
0
jugador
(01.06.15)
Regl günü yapılan seks bile teorik olarak risklidir, her ay sadece 2-3 gün riskli dediği ''sperm ve yumurtanın denk gelme'' olayı. Ama vücut içerisinde 7 gün canlı kalabilen çılgın spermler de var ve o 2-3 günü çok güzel tutturabilirler. Riskin en az olduğu tek hafta , mesntruel siklusun son haftası denebilir o da ''bir ihtimal''.
0
neferkitty
(01.06.15)
seks sıklığını bilmiyorum ama kesinlikle doğurganlık olayında fark var
ailemdeki kadınlardan biliyorum :) annem 9 senede 5 tane doğurmuş olduğundan ve diğer tüm teyzelerimden,halalarımdan.
annemin gebe kalmadığı tek bir dönem var o da kız kardeşimi kaybettikten sonra 88 ile 91 arası 3 yıl kadın çok üzgündü, mahvolmuştu. Ailenin çoğu ayrıntısını bildiğimden yine fark ediyorum ki bu tür ölüm (hele evlat ölümü) gibi olaylar dışında cidden ceket atsan gebe kalıyorlar. Benim neslimde herkes okumuş, bunların hemen hepsi de çalışıyor bir şey değişmedi.
0
niye ama
(01.06.15)
erkekler kısır olmuyor arkadaşlar evet :D
tey allamm..
sprem sayınız düşüyor günden güne, yediklerinizden soluduğunuz havaya kadar her şey etkili bunda.
hele fifa, ps falan direkt kısır yapan şeyler.
0
aithra
(01.06.15)
sakınılan göze çöp batar hesabı, bahsettiğin bilgiyi öğrendiğinde sana bilmenin dışında başka etkileri de oluyor, düşünsel, psikolojik, e onlar da hormonları falan etkilediğine göre... sonucun bu olması kaçınılmaz herhalde.
0
dafaiss
(01.06.15)
(5)

gar - esenboğa havalimanı ulaşım (ankara)

the elleh
selamlarayın 2'sinde uçağım var hızlı tren ile gara geleceğim, eskiden yakın bir noktada havaş vardı oradan binip ulaşım sağlıyordum fakat havaş hizmeti ankara'da sanırım durdurulmuş. aşağıdaki linkte duyurusu mevcut, doğru mudur havaş'ın durdulduğu? doğruysa esenboğa'ya nasıl ulaşabilirim?http://ww
selamlar

ayın 2'sinde uçağım var hızlı tren ile gara geleceğim, eskiden yakın bir noktada havaş vardı oradan binip ulaşım sağlıyordum fakat havaş hizmeti ankara'da sanırım durdurulmuş. aşağıdaki linkte duyurusu mevcut, doğru mudur havaş'ın durdulduğu? doğruysa esenboğa'ya nasıl ulaşabilirim?


www.havas.net


şimdiden teşekkürler
0
the elleh
(01.06.15)
havas kalmadi hocam, belko air'lere bakman lazim mobil olmasa net cevaplardim
0
jedilance
(01.06.15)
Artık belko var kızılaydan binerseniz 30-40dk da havaalanında olursunuz. www.ego.gov.tr

Bir de ego 442 www.ego.gov.tr
0
rakidabalikolsa
(01.06.15)
gardan çıkıp sola doğru yürüyerek ulaşıyordum bahsettiğim yere, hatırladığım kadarıyla köprü vardı sanırım orada durak hala mevcut mudur acaba?
0
🌸the elleh
(01.06.15)
Havaş'ın Ulus'taki terminalinin oraya ufak bir Belkoair terminali açtılar ve servisler de şu anda aynı yerden kalkıyor. Yani yine Havaş'a biner gibi bineceksiniz.

Aklınızda bulunsun, Belkoair Aşti'den yarım saatte bir olmak üzere 00 ve 30'larda kalkıyor ve trafiğin durumuna göre Ulus'taki terminale geliş saati değişiyor.

edit: Buradan da kontrol edebilirsiniz www.belkoair.com
0
a day at the races
(01.06.15)
garın hemen arkasında da durak var aslında 442 olmalı havaalanı otobüsünün kodu - yazıyor üstünde (yani belko ile ego aynı şey otobüs normal otobüslerden farklı yalnız)
bu duraktan sonra eskiden Havaşın kalktığı yerden de geçiyor ve o durakta daha uzun duruyor, bilet işlemi orada yapılıyor
olur da kritik bir saatte gelirseniz ve garın oradaki duraktan geçtiğinde kaçırırsanız Havaşı deneyebilirsiniz
0
niye ama
(01.06.15)
(5)

Yurtdisi oylari

signore
Yurtdisinda oy kullaniliyor ama yurtdisi secim bolgesi diye bir bolge yok. Yani ben ankara 1. Bolgeden oy kullaniyorum mesela, 18 mv cikiyor bu bolgeden. Ben yurtdisinda yasasaydim, orada oy kullansaydim oyum hangi secim bolgesinde sayilacakti? Kutuge kayitli olunan yer falan mi?Az once bi twit gord
Yurtdisinda oy kullaniliyor ama yurtdisi secim bolgesi diye bir bolge yok. Yani ben ankara 1. Bolgeden oy kullaniyorum mesela, 18 mv cikiyor bu bolgeden. Ben yurtdisinda yasasaydim, orada oy kullansaydim oyum hangi secim bolgesinde sayilacakti? Kutuge kayitli olunan yer falan mi?

Az once bi twit gordum de, yurtdisinda chpye oy vermenin anlami yok, hdpye verin baraj icin deniliyordu. O yuzden merak ettim sacma geldi bu olay.
0
signore
(31.05.15)
kütüğe göre nasıl hesaplasınlar ki? sonuçta sandığa farklı kütüğe sahip onlarca kişi oy atıyor. bak bu oy bu kütüğe sahip birisinin denemez :)

ben sadece genel yüzdeye etki ediyor diye biliyorum ama emin de değilim açıkçası.
0
scent of a pastrami
(31.05.15)
biri daha sormuştu burada, oy yüzdesine göre dağıtılıyor her yere demişlerdi. hdp görüşüne uygunsa oy kullanacak kişinin mantıklı olabilir bu durumda, bilemiyorum.
0
passion rules the game
(31.05.15)
her partinin türkiye genelindeki oy oranı kadar her şehre eklenecek

ya da daha uzun bir açıklaması burada:

www.zaman.com.tr
0
niye ama
(31.05.15)
@kbkdb, 1/81 oranında batman'a da gidecek, mardin'e de. toplam oya gidecek yani.
0
ack3000
(31.05.15)
@ konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

türkiyede ve yurtdışında toplam 30 milyon seçmenden 3 milyonu (%10) X partisine oy verdiyse
A şehrinde türkiye oy sayımları bittikten sonra o şehirdeki sonuçlar ne olursa olsun
yutdışındaki oylar, X parti %10 almış şekilde dağıtılıyor, sanki yurtdışında herkes bütün şehirlerde ve homojen dağılım halinde oy kullanmış gibi
0
niye ama
(31.05.15)
(19)

Uyuyamıyorum, çıldırıcam

yazarolacakkiz
Erkek arkadaşım 1 hafta önce okul işleri vasıtasıyla internette bir kızla tanıştı (kız bizimle aynı okulda). 2-3 gün önce birlikte sabah 5'e kadar oturup içtiler. Bugün de teke tek konsere gittiler ve bu saat oldu hala benimkinden haber yok. Onu sadece arkadaş olarak gördüğünü birkaç kez söyledi, on
Erkek arkadaşım 1 hafta önce okul işleri vasıtasıyla internette bir kızla tanıştı (kız bizimle aynı okulda). 2-3 gün önce birlikte sabah 5'e kadar oturup içtiler. Bugün de teke tek konsere gittiler ve bu saat oldu hala benimkinden haber yok. Onu sadece arkadaş olarak gördüğünü birkaç kez söyledi, ona güvenmek istiyorum ama bu davranışlarını hazmedemiyorum ve ister istemez soğuyorum. Sevgili olmadan önceki halimizi hatırlatıyor bana bunlar. Daha önce de başka bir kızla bu şekilde arkadaş olmaya çalışmıştı, ben kızın bundan hoşlandığını fark edince görüşmemesini istemiştim. Erkek arkadaşım kızlarla iyi anlaşabilen biri; naziktir, iyi dinleyicidir falan. Yani davranışları kıza özel olmayabilir ama yine de beni üzüyor. Öte taraftan kimle nasıl arkadaş olup olmayacağına karışmamam gerektiğini düşünüyorum.

Yaşlar 20-21. Belki bizim yaşımız için normal ama ben hazmedemiyorum, sorun bende mi? Nolur bir akıl verin.

edit: erkek arkadaşım aldatacak bir tip değil. aldatacaksa bu başkasına aşık olma şeklinde olur sanırım ve bu davranışların ona yol açmasından korkuyorum.
0
yazarolacakkiz
(28.05.15)
Benim sevgilim internetten biriyle tanisacak hadi onu gectim onunla icmeye cikacak hadi onu da gectim ve ben oyle evde bekleyecek miyim?
Dagitirim ortaligi. Ayrilik sebebi net.
0
takilagimacanim
(28.05.15)
Hahaha değil.

Yeni heyecanlar yeni aşklar doğurur iyi beklemişsin valla :D
0
herkese saygili deist
(28.05.15)
erkek arkadaşın şu an kıIn koynunda büyük ihtimal
0
efrasiyab87
(28.05.15)
sevgilin değil sanki o. 1 haftadır kızla gezip tozuyor, konsere gidiyor, saat 5 lere kadar içiyor vs. sen napıyorsun evladım bu arada? arkadaşını aslan yerken izleyen antilop gibi neden takılıyorsun. sevişmişlerdir muhtemelen zaten de hadi dillendirmeyeyim. normal karşılıyorsunuzdur belki.

senin yapacağın şey whatsaptan sana yürüyen meriçlerden birisine naber, uyuyamadım mesajı atmak olmalı.

20 yaş seküler batılı alterno ergen ilişkileri bunu gerektirir çünkü. sanmıyorum ama başarılar.
0
jangling jack
(28.05.15)
@jack sevişme yok. bu anlattığım iki olay oldu sadece. biz normal takılmaya devam ediyoruz ama daha önceki kızdan da yola çıkarak erkek arkadaşım nedense zaman zaman böyle yakın bir kız arkadaş isteğine kapılıyor ve bu gibi durumlarda ne yapacağımı bilmiyorum. laf etsem bu sefer kezban olucam. napayım?
0
🌸yazarolacakkiz
(28.05.15)
ayrılın.
0
e haliyle
(28.05.15)
Sevgili degiller ki ayrilsinlar. Buna sevgililik mi denir amk.
0
isott
(28.05.15)
Madem yakin arkadas, neden ucunuz takilmiyorsunuz? Bunu teklif et. Aralarinda bir sey yoksa kabul eder. Kabul etmez mirin kirin yaparsa da ne yapacagini yukardakiler zaten soylemis.
0
letheavendangered
(28.05.15)
" laf etsem bu sefer kezban olucam"
bu da erkeklerin en büyük silahı oldu zaten ağzını açsan, gözünün üstünde kaşın olsa kezban oluyorsun.
ilişkisi olan bir adam (open relationship nanesi filan değilse) internetten kızla tanışıp, sabaha kadar içip, konsere gidemez. gitmişse açık ve net sevgilisini iplememiş olur olayın cinsellikle bir alakası yok. o da ayrı bir geyik; yatmadıkça aldatmamış mı oluyoruz? ya da sevgilim zaten biliyo yaaae diyerek herşeyi yapmak mübah mı? yok böyle bir dünya. kıza aşık mı olur, yatarlar mı orası dediğim gibi bambaşka bir mevzu.
kezban olmayı göze alıp :) benim ilişki anlayışımda bu yok demelisin, elbette kendi bilir. hiç çirkinleşme, ben aynısını yapsaydım ne olurdu rövanşına filan da girme, herkes kendinden sorumlu.
0
niye ama
(28.05.15)
Laf et kezban ol. Normal bi durum değil bence. Ben olsam hayırdır??? derdim. Bu kadar eğlenceye duskunse hayatında bi kız var zaten ya planlarına onu da dahil etsin ya da evinde otursun. Özellikle kız arkadaş arama mantığı nedir ki.
0
elorelia
(28.05.15)
Akıl veriyorum; iş bul.
0
arnold schwarzeneger
(28.05.15)
oha ne genişsiniz ya
"kıskançlık yapmiym kezban derler" diye yakında başka kızları adamların kucağına kendi ellerinizle oturtup buraya "iyi yapmış mıyım" diye başlık açacaksınız :)

ilişkilerde sen biraz kezban o da biraz mahmut olmazsa o ilişki piç oluyor. bu kadar genişliğe lüzum yok. "aldatmaz" diye bişey yok. aldatmak zaten planlı yapılmıyor her zaman. sabah 5e kadar başbaşa içiliyor, o güzel kafanın etkisiyle neler olur neler :)
0
littlejack
(28.05.15)
Bir ''meriç'' ile sevgilisin, ayrıl tabiki de.
0
neferkitty
(28.05.15)
Tatlimmm sen iyi misin? Kizla 5 e kadar icmek ne amk. Nasil boyle birsye musaade ediyosun? Neden hep ikisi yalniz? Sen neden davetli diilsin? Sen hala orada oturuyo musun? Harekete gecer misin?
0
balpolen
(28.05.15)
Gordugun uzere laf edersen kezban olacaksin, laf etmezsen genis ya da saf oluyorsun.

Ana fikir: Yapacagin hareketin hangi yargiyi tetikleyecegini dusunme.
0
motrax
(28.05.15)
sen bu kafayla gidersen daha çok uyuyamazsın
0
en_birinci
(28.05.15)
iş her an çığrından çıkabilir, sevgilinin arkadaşlarına elbet karışamazsın ama bu arkadaşlıktan ziyade flörte yol alıyor gibi, bu yaşlarda erkekler daha avare ve bağlanmak istemez olabilir, tabiri caizse her çiçekten bal almak isteyebilir ama o zaman seninle birlikte olmayacak, resti çek. Gerçek kezbanlık bu değil.
0
limoncello
(28.05.15)
hala beraber misiniz? ciddi soruyorum?
0
sen git ben geliyorum
(30.05.15)
bir süre ayrı kalalım demiştim ama şimdi barıştık gibi. diğer kız konusunda sen haklıydın ve tekrar özür diliyorum ama bu sefer öyle bir şey yok, bana güven dedi. daha dikkatli olacağım dedi falan.
0
🌸yazarolacakkiz
(30.05.15)
(3)

türkçeden ingilizceye çeviride " "

sarızeybek
İngilizce yazılan bir akademik ödevde Türkçe kaynaklardan yararlanıyorum. Türkçe cümleleri kendimce İngilizceye çevirip veriyorum çalışmada. Bu yaptığım paraphrase sayılır mı, sonuçta oradaki Türkçe kelimelerin İngilizce karşılığını belirleyen benim. Yoksa alıntı olarak " " kullanayım mı?
İngilizce yazılan bir akademik ödevde Türkçe kaynaklardan yararlanıyorum. Türkçe cümleleri kendimce İngilizceye çevirip veriyorum çalışmada. Bu yaptığım paraphrase sayılır mı, sonuçta oradaki Türkçe kelimelerin İngilizce karşılığını belirleyen benim. Yoksa alıntı olarak " " kullanayım mı?
0
sarızeybek
(27.05.15)
kaynağı belirtip çeviriyi kimin yaptığını belirtmen gerekir. tam raconunu bilmiyorum metod olarak ama tırnak içinde olması gerekiyor. paraphrase denen şey bir metinden fikir olarak yararlanmak oluyor. burada yaptığın olduğu gibi cümleleri (çeviri dahi olsa) kullanmak.
0
lesmiserables
(27.05.15)
tırnak kullanmasan bile kaynağı belirmen lazım. Parantez içinde yazarın ismini yazman veya falancaya göre diye söylemen lazım.
0
she was my baby
(27.05.15)
tırnak kullanman gerekmiyor, çeviride kullanılmıyor
ama referans/atıf göstermen gerekir
yalnız ben pozitif bilimlerden gittim biraz :)
bizde pek olmaz ama sen bir paragrafı olduğu gibi alacaksan yazının içinde o kısmı italik olarak bir paragraf halinde koyabilirsin, sonuna cevrilmiştir filan diyebilirsin.
0
niye ama
(27.05.15)
(8)

***yemek sorusu***

robin sparkles
merhaba.cuma günü doğum günüm. ecnebi dostlarıma türk yemekleri/mezeleri yapmak istiyorum lakin daha önce hiç 10-15 kişi için yemek yapmadım. birer duble rakı ikram edebileceğim, yapması kolay yemekler/mezeler lazım. yaban ellerde olduğum için malzemeler tuzluca, bereketli şeyler çok işime gelir. be
merhaba.

cuma günü doğum günüm. ecnebi dostlarıma türk yemekleri/mezeleri yapmak istiyorum lakin daha önce hiç 10-15 kişi için yemek yapmadım. birer duble rakı ikram edebileceğim, yapması kolay yemekler/mezeler lazım. yaban ellerde olduğum için malzemeler tuzluca, bereketli şeyler çok işime gelir. berlin'de ucuz meze alabileceğim yerler biliyorsanız o da çok işime gelir.

n'olur bana yemek tarifleri verin.

sizi seviyorum.
0
robin sparkles
(27.05.15)
berlinde türk marketi mutlaka vardır. hazır meze yada meze malzemesi bulursun.
edit: www.marketlerimiz.de
0
alp9900
(27.05.15)
Sskywalkeremre
(27.05.15)
Kisir yap, marketten borek al, ispanakli ve peynirli. Mercimek koftesi de olur, yapimi kolay diyolar ama ben hic denemedim.
0
letheavendangered
(27.05.15)
Berlin'de çok şey türkiyeden daha ucuz ki?
rakı olayı varsa beyaz peynir al, kavun al, ekşi elma al
süzme yoğurt, kızartma -patlıcan, havuç, biber filan
mercimek köftesi + 1 ilginc geliyor onlara
bulursan bi de ciğer yaparsan hem pahalı değil hem ilginç yeter çok bile
Almanlara her türlü makarna ve patates salatası da yap la yazık
0
niye ama
(27.05.15)
ispanak tarator: 1 kilo ispanagi kavur, ince ince kiy, suyunu suz, sarimsakli yogurtla karistir.

sigara boregi:yarim kilo cokelek al. yufkalari ucgen kes, sigara gibi sar. kizart

kisir: 1 demet maydonoz, 1 demet nane, 6-7 tane yaze sogan, 1 demet dereotunu ince ince kiy. 2 bardak ince bulguru bir tencereye koy. uzerini az gececek kadar sicak su dok. su ceksin. sonra 2 kasik salca ile karistir. yarim su bardagi zeytinyagi, sikilmis bir limonu salcali bulgura kat. yeterince tuz ve pul biberi kat. sonra yukaridaki kiyilmis yesillikleri karistir. marullarla servis et.

mucver: acik yesil 2 adet kabagi rendele. Rendelerin suyunu sik. bu rendeye iki kasik un, ve 2 yumurta kat. karisimin icine 3 adet taze sogani kiy, 1 demet taze naneyi ve 1 demet dereotunu da kiy. karistir. yagda birer kasik birer kasik kizart.

humus: haslanmis 4-5 bardak dolusu nohutu, sarimsak, limonsuyu, tahin ile robotta cek. Tahin ve sarimsagi cok katma. Cekmeden once kavrulmus sogan da katabilirsin.

saksuka: patlican ve biberi kizart. agir ateste sarimsak ve tercihen defne yapragi ile pismis domates sosu ile karistir. Yogurtla servis et.

Cerkez tavugu: yarim tavugu hasla. Suyunu tercihen bayat bir ekemek ici ile karistirip hamur gibi yap. icine bolca ceviz, tuz, az kimyon, bir dis sarimsak ve pul biber kat. tavuk paracalarini derilerinden ayrip kucuk kucuk paracalara elle ayir. Cig kofte kivaminda hepsini yogur. kucuk porsiyonlar halinde servis et.

arnavut cigeri: cigerin zarini soy. kusbasi yap. 2 bardak dolusu unu, bir kasik kimyon ile yeterince tuz ve karabiber ile karistir. kusbasi cigerileri bu unda iyice ovala. sonra da kizart. maydaniz ve dilimlenmis kuru sogan ile servis et.

kereviz ezme: kerevizin gobegini rendele. yarim havucu rendele. sarimsakli yogurt ile karistir.

Fava: yarim kilo baklayi hasla. sert kabuklarini soy. kalan icleri 1 demet dere otu ve kavrulmus bir adet kuru sogan ile ile robotta cek. zeytin yagi ile sivanmis bir kapta buzdolabinda dinlenmeye al. sonra dinnlnemis malzemeyi kabi ters cevirerek, baska bir kaba aktar. uzerine limon suyu ve zeytinyagi ile servis et.

Kokteyl sosis: sosileri kup kup kes. uc kesimlerini arti seklinde kes. tavada pisir. kurdanla cicek seklindeki sosisleri servis et.

brokoli haslama: brokoliyi hasla. cok dagitmadan, zeytinyagi, limon suyu ve sarimsak ile karistir. arzuya gore uzerine yogurt serpistir. Yogurt haricinde ayni tarifi radika vb otlarla da yapabilirsin.
0
bosch kalfa
(27.05.15)
berlin'de küçük istanbul denilen bölgede aradığınız bir çok şey bulunabilir.

biz bir iki defa yabancı arkadaşları ağırladığımızda yaptığımız yemeklerden bir tanesi mercimek köftesi idi. farklı uluslardan farklı kişiler oldukça beğendi. yapması da kolay. kısırın çok beğenilmediğini gözlemledim kendi arkadaş grubumdan. rakının yanına gider mi bilemedim ama, cacık da enfes olur.

biz de seni seviyoruz.
0
dahinnotha
(27.05.15)
havuçlu tarator, cacık, sarımsaklı kızarmış ekmek
fix yabancı menümdür. her seferinde her şey biter :)
0
la noix
(27.05.15)
Yoğurtlu semizotu: semiz otlarının yaprak kısımlarını dilimle, süzme yoğurtla karıştır servis et. İstersen yoğurda sarımsak da ekleyebilirsin. Hoş oluyor.
0
temrani
(27.05.15)
(10)

Ankara French Press?

sevgikusunkanadinda
Artık çözünebilir kahvelerden, üçü bir aradalardan bıktığım için filtre kahveye geçiş yapayım istiyorum. Kahve makinesi evde çok fazla içen olmayacağı için gereksiz olacak. Bu durumda sanırım tek çözüm french press.Bunların farklı kaliteleri, modelleri var mıdır? Almak istediğimde hangisini, nereden
Artık çözünebilir kahvelerden, üçü bir aradalardan bıktığım için filtre kahveye geçiş yapayım istiyorum. Kahve makinesi evde çok fazla içen olmayacağı için gereksiz olacak. Bu durumda sanırım tek çözüm french press.

Bunların farklı kaliteleri, modelleri var mıdır? Almak istediğimde hangisini, nereden almamı tavsiye edersiniz? Lokasyon Ankara.
0
sevgikusunkanadinda
(26.05.15)
Starbucks'a git al. Bodom marka satılıyor ve Bodom en iyi markalardan.
0
ben ne dedim
(26.05.15)
ben Korkmaz'ın (bildiğimiz tencere tava satan) press'ini almıştım kendi mağazalarından (tencerede kampanya vardı o sırada bu da araya kaynadı)
2 boyu var sanırsam büyüğünü aldım ben, memnunum, çelik kısmının da camının da kaliteli olduğunu düşünüyorum
0
niye ama
(26.05.15)
Korkmaz'da güzel french pressler var. Kaliteli malzeme ve Starbucks'tan üç beş kuruş daha ucuz.
0
ertalpius
(26.05.15)
korkmaz + 1. kapağın demlenen kahveyi döktüğün yerine denk gelen yerinde süzgeci var. kaçan kahve tanelerini yakalıyor. kahve dünyasında da benzeri var ama süzgeç yok.

www.korkmaz.com.tr
0
inheritance
(26.05.15)
Ağırlık Korkmaz'da gibi, çok teşekkürler :)
0
🌸sevgikusunkanadinda
(26.05.15)
marka çok önemli değil camı ve filtre kısmı kaliteli olsun yeter. camı çok ince beherglas camı gibi olan ucuzları var onları tavsiye etmem.

starbucks ta satılan bodum markalı ile korkmaz birbiren çok benziyor ve kalite olarak da eşit seviyedeler.
0
battal gemalmaz
(26.05.15)
hazır değirmen ve çekirdek konusu açılmışken şu bkzleri vereyim.
(bkz: delonghi kg79)

(bkz: e-gurme)
(bkz: urban coffee)
(bkz: kahve fabrikası)
(bkz: barista sepeti)
(bkz: kahhve.com)

kahveni de buralardan çekirdek olarak alıp değirmen ile kendin çekebilirsin.
0
inheritance
(26.05.15)
Starbucks'taki Bodum :) Bodum alın. Sızdırmaz, paslanmaz, iyidir.
0
orient blue
(26.05.15)
@duyulmasi gerektigi kadar, onun için Tchibo demişlerdi, fazla üzerine düşmedim o sebepten :)
0
🌸sevgikusunkanadinda
(26.05.15)
korkmaz mükemmel ötesi. en ucuz french pressleri de denedim, bodum'u da denedim. korkmaz'ın french press'i kadar iyisini görmedim.

french press'te kahve yapmaya alıştıktan sonra sonra kahve öğütme makinesi almanızı da öneririm tabii.
0
starborn
(26.05.15)
(9)

Konut satışlarının Nisan ayında yüzde 42,7 artması.

enkolaykullaniciadi
ya hani emlak krizi olacak, evler ucuzlayacaktı. bunu bekleyip ev alamadıkça bildiğin zarar ediyoruz artık gibime geliyor. geçen sene 300 e baktığımız ev şimdi 400 bin. Yani niye hala doymuyor bu konut piyasası?http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1787281-konut-satislari--427-artti
ya hani emlak krizi olacak, evler ucuzlayacaktı. bunu bekleyip ev alamadıkça bildiğin zarar ediyoruz artık gibime geliyor. geçen sene 300 e baktığımız ev şimdi 400 bin. Yani niye hala doymuyor bu konut piyasası?

www.bloomberght.com
0
enkolaykullaniciadi
(25.05.15)
konut devlet eliyle bizzat desteklenen bir yatırım aracı olduğu için hükümet politikası değişmezse ucuzlayacağını düşünmüyorum.,

İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri olan barınmayı rant kapısına çevirenleri Allah'a havale ediyorum.
0
Absinthe75c
(25.05.15)
yabancılar kendi ülkelerine göre düşünüp türkiye için tahmin yapıyor. sözlüktekiler de onlara uyup emlak balonu diye gaza geliyor. türkiye'de emlak balonu var ama zeplin olmuş. bir yere çarpmadan patlamaz. ya devlet politikası değişir yada nüfusta salgın,savaş vb sebeblerle büyük düşüş yaşanmazsa böyle en az 10 yıl daha gider.
0
savagemirage
(25.05.15)
öncelikle :
(bkz: nereye sıçacaklar)

hocam 2 milyon suriyeli geldi. nüfusun da artıyor. zaten gittikçe görece lüks yaşıyoruz.

biraz düz mantık bakın gözünüzü seviym: insanlar "EVDE" oturmak zorundalar.
sen bakma sözlükteki yazanlara. 10 yıl önce stüdyo daire kültürü mü vardı? şimdi tüm öğrenciler tek ya da iki kişi kalıyor. yatakhane mantığı bitti. üniversite açıyorlar her yere.

bu insanlar bir yerlerde yaşayacak, e konut ihtiyacı da var olacak. ben piyasada yeterince ev olduğuna hala inanmıyorum açıkçası.
0
siradisi00
(25.05.15)
ucuzlamaz turkiyede ev 4 yildir balon patlayacak, ulan her yer insaat bi tane bosluk gorsunler ev yapiyorlar.
0
baldur2
(25.05.15)
Dolar,euro,altın ,hisse senedi vb. piyasalardaki her türlü değişikyoruma açığım ve bunların yönüyle ilgili fikir yürütmelere esaygı duyuyorum ama konutta balon var fiyatlar düşecek diyenleri kızılcık sopasıyla kovalayasım geliyor.

Konut fiyatları asla düşmez.Talep sürekli artıyor. Mal alırken kazıklanmanız dışında uzun vadede reel olarak sürekli karda olursunuz.
0
turkuaz
(25.05.15)
görünüşe göre evlerin büyük çoğunluğu ipotekli, yani krediyle alınmış.
piyasada kriz demiyelim de durgunluk var mı? var
peki bu ortamda kimler borç yükü altına girebiliyor çok merak ediyorum.
mümkünse ateistler bunu da açıklasın.
bana tüik bu rakamları şişirmiş gibime geliyor. bir emre bakar.
ya da tüm yandaş memurlar, kriz korkusu olmadığından krediye yüklendi.
0
titiraprap
(25.05.15)
konut fiyatlarında balon olup olmaması ile emlak krizi aslında farklı şeyler. şu an emlakta bir talep daralması görünmüyor. ancak olası bir ekonomik kriz ve arkasından gelecek konut kredilerinin ödenememe sorunu bankaların evlere ev koymasına ve haraç mezat satmasına, özetle bir emlak krizine neden olur. aynı abd'deki gibi. orada kredibilite sorgulanmadan herkese mortgage kullandırılması söz konusu idi. bizde durum nasıl bilemiyorum. muhtemelen bir ders çıkarmışlardır oradan.

peki konut kredisinin toplam emlak piyasasındaki oranı ne? ilk satışlarda %36-37, ikinci el satışlarda %39-40, genele vurulduğunda 2015'in ilk 4 ayında %39'a sabitlenmiş durumda. yani yarıdan az. 2014'ün ilk 4 ayında bu oranın %28-30 civarında olduğunu da belirtmek gerekir, yani ipotekli konut satışında geçen seneye göre ciddi artış var.

konut satış trendleri değerlendirildiğinde bir sorun görünmese de gene de dikkatli olunmalı çünkü insanların gelirlerini etkileyecek ilk krizde vurulacak olan piyasa emlak piyasası olacak.
0
screamshot
(25.05.15)
emlak konusunda kafası karışık insanlardan birisi de benim
baya süredir araştırıyorum bu konuyu ulaştığım temel görüşler şöyle
55 yaşındaki annelerimiz ve hatta 75 yaşındaki ananelerimiz ne düşünüyorsa biz 25-35 arası kuşak da aslında aynısını düşünüyoruz: aman evimizi alalım da isterse o evde aç oturalım, kombi yakmadan yatalım. evimiz olsun da rezil olmayalım, yeter ki. batılıda olmayan bu iştah bizde hiç bitmeyecek gibi duruyor.
zira çok şey değişiyor, gelişiyor ama devletimiz sosyal devlet olmakta 1 adım ileri gitmiyor, hatta geri gidiyor...aileler avrupalılaşırken -hatta bu uğurda olmayan paraları da harcarken- devlet daha da orta doğululaşıyor :/
çok şey değişiyor derken bu nasıl etkiliyor; mesela türkiyede ev başına ortalama hane halkındaki kişi sayısı 6-7 lerdeymiş şimdi ise 5'li rakamlar var. avrupada bu sayı 3'ü bile bulmuyor ve biz de oraya doğru gideceğiz, olması gereken de bu. Yani, anne-baba çocuk bir evde onların anane ve dedesi de bir diğer, varsa bekar çocukları diğer evlerde. bu konsepti er geç yaklayacağız ki neredeyse şu anda mevcut olan her haneden 1 hane daha çıkacak demektir bu. E bizde avrupadaki gibi evler 150 sene oturulur durumda da olmadığına göre, bizim ev ihtiyacımız bitmeyecek.
ancak aşırı fiyatlanmadı mı ve bu artış nereye kadar sürecek? --şu anda anladığım kadarıyla gerek kara para aklanması, gerek yatırım için al-sat yapılması, gerekse daha karlı ve aklımızın bastığı (!) başka argüman bulunamaması da bu fiyatlarda etkili. Bana da bazı fiyatlar aşırı irrasyonel geliyor 300e alan 400e satışa çıkarıyor diyelim sattı onu alan da 500e satışa çıkarıyor. e ama bunun bir sonu olmayacak mı? Mantık herşeye rağmen bir yerde bu en son alanın elinde patlayacak diyor. Ancak gelin görün ki en son alan olmamayı nasıl başaracağız, onu bilemiyorum.
Benim aklıma yatan ise, en kötü kendin oturacaksan ve kirasına göre de makul bir ev alıyorsan al gitsin...
0
niye ama
(25.05.15)
kriz ancak ekşiclerin çığırtkanlığını yaptığı bir şey. en azından emlak acısından. emlak krizi falan olmaz.

unutma ki ekşi sözlük bir baltaya sap olamamış bir sürü insanla kaynıyor. yani kriz çıksa milletin batması etmesinden, herkesin kendisi gibi kötü durumda olmasından zevk alacak tipler bol. kendisi ev alamıyor, sanki somalide yaşıyormuşuz gibi bir tablo çiziyorlar ekran basında.

cogu aynı yazarların baska entry'lerine bakarsan ''ben iş bulamıyorum, arkadaslarım, bütün çevrem herkes iyi maaşlara iş buldu bühü'' diye ağladıgını görürsün, baska baslıkta ise işsizlik hat safhada bilmem ne diye ağlarlar. işsizlik tavansa arkadaşların nasıl dolgun maaslara iş buldu o zaman?

kısacası, ekşi sözlük falan bu tür şeyler için bakılacak son yer. aylardır yıllardır diyorum emlak krizi falan ekşici hayali diye, olmaya da devam edecek. alacak/edecek/parası yeten adam cok. burada yazlıp çizildiği kadar fakir bir halk değiliz.


ek olarak bizzat direk kendi ailemden olanı söyleyim: tunalı büklüm sokakta sırf yatırım olsun diye 125 bin tl'ye aldıgımız dandik giriş katı evi 1.5 sene içinde 210 bin tl'ye sattık. 1.5 sene içinde 85 bin değer kazandı. ve ilanı koyduktan 2 gün sonra yaşlı bir kadına satmış babamlar. kapış kapış gidiyor.

incek'te yapılan ankaville'de yapılan evlere bakalım dedik, neredeyse komple satılmış. en ucuz villa 550 bin'den baslıyor, 1.2 milyona kadar cıkıyor. neredeyse yüzde 90'ı satılmıs bile.
0
fransizkalanadam
(25.05.15)
(14)

Lamba yanarken uyuyabiliyor musunuz?

stavro
Odada lamba sabaha kadar yanikken rahatlikla sabaha kadar uyuyabiliyorum. hatta lamba yaniyorsa uykuya daha rahat dalabiliyorum ve gece boyunca uykumda da hicbir sikinti olmuyor, sabah kalkktigimda da.Bu iste bir anormallik yok mu, sizin isikla araniz nasil uyurken?Normalde biyolojik saatinizin duzg
Odada lamba sabaha kadar yanikken rahatlikla sabaha kadar uyuyabiliyorum. hatta lamba yaniyorsa uykuya daha rahat dalabiliyorum ve gece boyunca uykumda da hicbir sikinti olmuyor, sabah kalkktigimda da.

Bu iste bir anormallik yok mu, sizin isikla araniz nasil uyurken?

Normalde biyolojik saatinizin duzgun calismasi icin gereken hormon karanlikta salgilabiliyor, bu yuzden saglikli ve rahat uyuyavilmek icin karanlikta uyumak gerekiyor diye biliyorum.

Bir de soyle bir sey var, eger her sabah kalkip ise gitmem gerekmese, istedigim saatte yatip kalkacak olsam bir kac gunde yatis kalkis saatim 24 saatlik duzene gore tam tersine donuyor. Maks. 1 haftada oluyor bu. Serbest birakirsam mutlaka tersine donuyor ve o sekilde devam ediyor.

Bildiginiz bir sebebi var mi bu saydiklarimin?

Edit: Lamba odayi tamamen aydinlatan guclu bir beyaz led lamba. Hatta isigi odaya biraz fazla geliyor, fazla parlak.
0
stavro
(24.05.15)
nasil lamba olduguna bagli. mesela beyaz ve guclu isik veren, tavandan asmali lambaysa uyuyamam ama odanin kosesinde duvara yansitilmis sari veya beyaz-sari karisimi dusuk miktarda isik veren lamba varsa uyurum. ki genelde o tip lamba acik oluyo uyudugumda.
0
hopeless
(24.05.15)
hayatta uyuyamam. ama zifiri karanlıkta da uyuyamam. gözümü rahatsız etmicek bi ışık kaynağı mutlaka olmalı. yani sadece zifiri karanlık olmaması adına. ay ışığı falan bile olabilir bu.
0
northernsky
(24.05.15)
5 sene kiz yurdunda kaldim. Yurttaki tek televizyon maddi gucu yerinde olan oda arkadasimin televizyonuydu. Yurtta internet yoktu. Dolayisiyla herkes bizim odaya dalardi. Bu yuzden de gece gunduz bir ton bir seyler izleyen insanlar olurdu. Ilk zamanlar cok rahatsiz etti ama sonra gurultu ve isik olmadan uyuyamaz oldum. 10 yil oldu, hala yatmadan once film, dizi bir seyler olmadan uyuyamam. Hatta sevgili falan yanindaysam bile kulakligi takar, telefondan bir seyler acarim yanimdakinin gormeyecegi ve duymayacagi sekilde. Yoksa cok rahatsiz ediyor karanlik ve sessizlik.
0
aychovsky
(25.05.15)
Uyumak istiyorsam herhangi bir engel yok uyumama. Ses, ışık vs. etmen değil. Yeter ki uykum olsun. Uykuyu pek seven biri değilim. İhtiyacım kadar uyumanın taraftarıyım. O yüzden böyle olabilir tabii ki.

Dediğim sebepten dolayı sanırım, benim de uyuma ve kalkma saatlerim çok kolay değişebiliyor. 4-5 civara yatıp, 11-12 gibi kalkmaya dönüyor sistem. şu an ise 12-12 buçuk gibi yatıp 6 buçuk gibi kalkıyorum.
0
nawar
(25.05.15)
on küsür yıldır kocaman bi lamba yanıyor ve çok da güzel uyuyoruz.
0
bigbadabum
(25.05.15)
ancak sarhoşsam lamba açık uyuyabiliryorum
0
methamphetamine
(25.05.15)
3 senedir falan her gün lamba tamamen açık uyuyorum. aynen dediğin gibi daha rahat uykuya dalabiliyorum öyle.
0
birisi.
(25.05.15)
uykum varsa diskoda bile uyurum -bildiğimiz disko, askerdeki değil.

"Bir de soyle bir sey var, eger her sabah kalkip ise gitmem gerekmese, istedigim saatte yatip kalkacak olsam bir kac gunde yatis kalkis saatim 24 saatlik duzene gore tam tersine donuyor. Maks. 1 haftada oluyor bu. Serbest birakirsam mutlaka tersine donuyor ve o sekilde devam ediyor."

nightshifter veya gece aktif olma (nocturnal) durumu -her ne kadar normali bu kabul edilmese de- sonuçta var. Muhtemelen siz de bu grup insanlardansınız.
0
niye ama
(25.05.15)
her türlü ışık ve gürültüde uyuyabiliyorum. tabi karanlık ve sessiz bir oda gibi olmuyor. bir de ne kadar uykumun olduğuna bağlı. uykum yok ise en hafif bir şeyden nem kapıyorum.

biyolojik saat var. 1 hafta belirli saatte yat belirli saatte kalk, diğer günlerde yattığın saatte uykun gelmeye başlıyor.
0
belkider
(25.05.15)
Odada Güneş doğsa uyurum eğer uyumak istiyorsam. Ses için de aynısı geçerli.
0
thor odinsson
(25.05.15)
kanser +1
0
Sskywalkeremre
(25.05.15)
yastıgı 2 metre uzaktan görsem uyurum o derece farketmez ama tercihim zifiri karanlık olması
0
mirty
(25.05.15)
ışıkta uyuyamam. sırf bu yüzden koyu renk perde aldım.
0
inheritance
(25.05.15)
çok yorgun değilsem uyuyamam. zaten kesinlikle doğru değil ışıklı ortamda uyumak.

www.endokrin.org
0
dolaysiz tumlec
(25.05.15)
(4)

sebze meyveleri insanlar çaprazlaya çaprazlaya yenilebilir hale getirmiş ya

muratchelik
bunların orijinal versiyonları hala var mı bi yerlerde?aynı işlemi bol bulunan bitkilere yapsalar da olmaz mı? mesela meşe palamuduna ya da ne bileyim yerdeki ota falan. bi de neyin yenip neyin yenmeyeceğine nasıl karar vermişler? mesela pırasanın atasına bakıp da ilk yenir ki bu diyen kimmiş? onca
bunların orijinal versiyonları hala var mı bi yerlerde?
aynı işlemi bol bulunan bitkilere yapsalar da olmaz mı? mesela meşe palamuduna ya da ne bileyim yerdeki ota falan. bi de neyin yenip neyin yenmeyeceğine nasıl karar vermişler? mesela pırasanın atasına bakıp da ilk yenir ki bu diyen kimmiş? onca uğraşa rağmen bi boka benzemediğine göre neyin inadı? torunlarımız ya da onların torunları insanın yiyeceği bi lezzete sahip pırasa yiyebilecek mi acaba?
0
muratchelik
(24.05.15)
su an yedigin muzu son 100-150 seneye borclusun. ondan önce sari muz yoktu.

pirasa guzeldir orasi ayri bir muhabbet de, dediğini ben de merak ediyorum. en basitinden, kimin aklina bugday ekmek, bir sene beklemek, basaklardan taneleri alip ezmek ve ondan un ve ekmek yapmak gelmis. deli isi resmen.
0
no christ requires
(24.05.15)
buğday tanelerini önce yabani olarak toplamışlar, ekme işi sonradan.
0
mistreated
(24.05.15)
yabani olarak vardır heralde ama normaline pek benzeyeceğini sanmıyorum.

orijinal nane: www.hautesavoiephotos.com

şu anda bizim ürettiklerimizi kendi haline bıraksan üreyemezler zaten. onlar yenebilecek hale gelmek için üremesini sağlayan neredeyse bütün yapılardan arındırılmışlar. çekirdek, tüy müy falan.

orijinal muz: upload.wikimedia.org
0
aksimetre
(25.05.15)
pırasaya dediklerinin arnavutlar duymasın

bu işin binlerce yılda nasıl geliştiğini tam bilemiyorum ama bugünkü buğday zaten tamamen bizim (genetikçilerin) halt yemesi

işin esası yabani çavdar ki onun da anayurdu anadolu sayılır
neyin yenip neyin yenmeyeceğine nasıl karar vermişler? kısmında bulundukları coğrafyada hali hazırda bulunan yabani türler belirleyici olsa gerek. ki çinde filan ne bulurlarsa yemişler/yiyorlar malum
biz bereketli topraklarda yaşadığımız için bize böyle binlerce tür arasından seçmişler gibi geliyor yoksa her herde durum bu değil.
meyvelerde de şeker oranı yüksek türleri seçe seçe bugüne gelmişiz
0
niye ama
(25.05.15)
(6)

Bi gaz verseniz ya bana?

dead and broken
5 sayfalık bir çeviri yapmam gerekiyor yarın sabah 10'a kadar. Bi gaz verin de, yetiştireyim. moral falan 0. gaza ihtiyacım var.sorumu sorayım sıkıntı olmasın: yetiştirir miyim lan? :/
5 sayfalık bir çeviri yapmam gerekiyor yarın sabah 10'a kadar.

Bi gaz verin de, yetiştireyim. moral falan 0. gaza ihtiyacım var.

sorumu sorayım sıkıntı olmasın: yetiştirir miyim lan? :/
0
dead and broken
(24.05.15)
sabah 6'ya kadar bitirir, üstüne de 4 saat uyursun, raat ol.
0
uzdeniz
(24.05.15)
Sabah 6'ya kalmaz bile başkan şimdi başlasan 2-3 gibi tamam o iş en kötü.
0
reavelyn
(24.05.15)
bi 10 dk. içinde başlıyorum o zaman. aldım gazı ama cümlelerde takılınca hemencecik gidiveriyor. :)
0
🌸dead and broken
(24.05.15)
5 sayfa mı
Allah'ım sadece 5 sayfa işimin kaldığı günleri bana da göster
500 sayfadan fazla var :/
çok iyi durumdasın, havada karada yaparsın - bu da gaz.
0
niye ama
(24.05.15)
Bilgisayarım başından kalk hele
0
kabaday
(25.05.15)
Tekrar otur
0
kabaday
(25.05.15)
(7)

iş bulamamak-umutsuzluk

proculianus
Öncelikle (git:887348) Şöyle bir duyurum vardı ve ben duygularımla hareket ettim ve iş bulmadan o anki işimden ayrıldım. Yaklaşık 2 aydır işsizim ve parasızım. Borcum var. Hayatımda hiç bu kadar parasız kalmamıştım. En kötüsü de iş bulamıyorum. Mezun olduğumdan beri doğru dürüst bir düzen oturtamadı
Öncelikle (git: 887348)
Şöyle bir duyurum vardı ve ben duygularımla hareket ettim ve iş bulmadan o anki işimden ayrıldım. Yaklaşık 2 aydır işsizim ve parasızım. Borcum var. Hayatımda hiç bu kadar parasız kalmamıştım. En kötüsü de iş bulamıyorum.

Mezun olduğumdan beri doğru dürüst bir düzen oturtamadım. Artık sürekli iş değiştirmek istemiyorum. Bir yere gireyim ve uzun süreli çalışayım istiyorum. O yüzden ince eleyip sık dokuyorum biraz. İş beğenmiyorsun diyorlar. Ki zaten görüşmeye çağıran da yok.

Umutsuzluğun zirvesindeyim. İyi bir okulda iyi bir bölüm okudum. İşsiz kalmam zannediyordum ama baya baya işsizlik çektim ben sürekli. Okul biteli neredeyse 3 yıl oldu ama bende hala hiçbir ilerleme yok. Herkes ne güzel ilerledi. Bütün arkadaşlarıma bakıyorum mis gibi işlerde mis gibi paralar kazanıyorlar. Ben 3 yıldır olduğum yerde sayıyorum. Zaten çok yoktu, ama şimdi iyice öz güvenimi kaybettim.


Bunu bir dertleşme duyurusu olarak kabul edin. Soru yok çünkü.
Canım çok sıkkın.
0
proculianus
(24.05.15)
seçim öncesi piyasalar çok durgun. böyle dönemlerde çalışan alımları çok azalır. 1-2 ay daha işsiz kalabilirsin ama sonbahara doğru ekonomi hareketlenir, iş bulma olasılığın yükselir.
0
uzdeniz
(24.05.15)
sorunu çözmez belki ama tek sorun sende değil

www.idefix.com
0
freebird5406_2
(24.05.15)
tamamen aynı durumdayım. işin kötüsü ben bana gelen teklifleri de reddettim istemediğim işler olduğu için. yalnız değilsin yani. :)
0
diggity
(24.05.15)
ben de aynı durumdayım. arkadaşlarımın çok iyi yerlere geldiği alanda ben işimi sevemedim, işin doğasını sevemedim, bıraktım. aileme bile söyleyemedim. bir hafta oldu. bir şeyler kovalıyorum ama olmuyor.
sonumuz hayrolsun.
0
retiredcolonel
(24.05.15)
marcus +1 olmakla beraber kölelik değil köpeklik yapıyorum. okuduğum okuyacağım mezun olduğum olacağım işe başladığıma özetle hayatımdaki çaba sarfettiğim tüm günlere lanet okuyorum.
mezun oldum ben de iş bulamadım en son kuş taşa değdi bi iş buldum dedim bulmaz olaydım. yani çalışanında bi bok yediği yok, çok boş duruyorum diyorsan git garsonluk yap limon sat hiç yoktan boş oturmaktan bunalmazsın vakit geçer faydalı hissedersin kendini. tabi iş aramaya devam et dandikte olsa bi yere kapak atarsın diye düşünüyorum en azından iyi okul iyi bölüm falan diyorsun. bizde bunlarda yoktu.
0
bokmuhendisi
(24.05.15)
o işi bıraktığınız yerinde olmuş. umutsuzluğa kapılmayın. kimseyi kimseyle kıyaslamayın. savaşmaya devam edin.
0
e haliyle
(24.05.15)
ben bunları yazınca çok fena eleştiriliyorum ama
memleket belli, şartlar belli, bu kadar idealistlik lüks değil mi?
paraya ihtiyacın yoktur, kafan rahattır, eyvallah anlarım. Değilse, iş bulmadan işten çıkılır mı?
işi sevememek, ortamı sevememek, şartların çok kötü olması... hepsi berbat, biliyorum ben de epey zorlanarak bugünkü işime geldim, hala çok emek harcıyorum bilmeden konuşuyorum gibi algılanmasın. Ancak şunu anlamıyorum ya o zorluğa katlanacaksın (ki bu pek çok şeye razı olmayı içerebiliyor, farkındayım), rasyonel davranacaksın ya da sıkıntılıysa, alternatiflerini kendin geliştireceksin, geliştirmelisin.
Gençler beni tefe geriyor bu minvalde konuştuğum, gerçekçi olun dediğim için ama napayım ben de demeden duramıyorum...İyi okul okumakla filan bitmiyor (valla, baya da iyi okuldan mezunum) hatta o çok küçük bir kısmı, emin olun. Mezun olduktan 3 yıl sonra hele artık okulun pek önemi de kalmamaya başlıyor.
0
niye ama
(24.05.15)
(8)

sol eli sağ el kadar etkili kullanmak mümkün mü?

muratchelik
sıvazlarken değil, yazı mazı yazarken mesela. çok çalışmayla olur mu? bana sanki beyinde bunu engelleyecek bi parça var gibi geliyo.. yazılımsal da olabilir.
sıvazlarken değil, yazı mazı yazarken mesela. çok çalışmayla olur mu? bana sanki beyinde bunu engelleyecek bi parça var gibi geliyo.. yazılımsal da olabilir.
0
muratchelik
(24.05.15)
yeni yazılımı çıktı zaten onun geçen hafta, siz henüz update'i almadığınız için aktif olmamış. 2.8.1'i indirim yükleyin lütfen
0
mrvengeance
(24.05.15)
net bir şey diyemem . ama sol eli kullanan insanlar ile ilgili yıllar önce tv haberde onlarda bulunan bir maddeden bahsediyordu .bu madde dünya dışında bulunuyormuş ve bunla ilgili olarak onların uzaydan gelmiş olabilecekleri esprisi yapılıyordu .
0
1adam
(24.05.15)
hacı şimdi plastisite dediğimiz bi olay var. fakat bu yaş ilerledikçe çok gerileyen bir şey. beynin farklı assosiasyon alanlarına farklı görevler yükleyebilme kazandırabilme durumu. mesela 4-5 yaşındaki çocuğun ellerini ampute ediyorlar çocuk ayaklarıyla piyano bile çalıyor ama bunu yetişkin adama yaptıramazsın. işleyen demir ışıldar olayı beynine çok zorlarsan çoğu şeyi öğretebilirsin fakat bu bir yaştan sonra bir yere kadar olur.
0
shotgunwoman
(24.05.15)
Bir deney yapilmisti bununla ilgili. 1 ayda tamamen alisilabiliyor.
0
stavro
(24.05.15)
öncelikle, solağım.
gerçekten her iki eli de eş kapasitede kullanmak -geliştirmeye çaba harcamadan- nasıl mümkün oluyor bilemiyorum, ben de bir ölçüde iki eli de kullanıyorum; mouse'u sağ kullanıyorum çantayı hep sağa takıyorum filan ama eş değil. çalışırsın, mesela yazıyı yazarsın ama çalışmadığın bir işi yine yapmazsın gibi geliyor.
0
niye ama
(24.05.15)
eşim de ben de ambidextrousuz. her iki elimizi de rahatlıkla kullanabiliyoruz
0
sta
(24.05.15)
yazı yazmak dışında hep sol elimi kullanma eğilimim var. çalmadığım halde gitar bile alsam solak gibi kullanmaya çalışıyorum. masa tenisinde sağ sol fark etmiyor. bunun gibi.
0
bigbadabum
(24.05.15)
sağa göre çok daha yavaş halde sol elimle yazıyorum onun haricinde her türlü işi sağlı sollu yaparım.

bi insanı da sağlak mı solak mı farkederim.

minik kardeşimin solak olacağını daha minicikken belirlemiş insanım
0
indescribable
(24.05.15)
(5)

En cok hangi ulkede para biriktirilir?

gerard
selam,avrupa'da olmak sartiyla (uk dahil) ayni isi, ayni pozisyonu, ayni hayat standartini goz onunde bulundurarak en cok hangi ulkede para biriktirilir? mesela isvicre'de maaslar cok yuksek ama hayat da pahali. almanya'da nispeten daha dusuk ama hayat ucuz vs.kendi tecrube(leri)nizden ornek verirse
selam,

avrupa'da olmak sartiyla (uk dahil) ayni isi, ayni pozisyonu, ayni hayat standartini goz onunde bulundurarak en cok hangi ulkede para biriktirilir?

mesela isvicre'de maaslar cok yuksek ama hayat da pahali. almanya'da nispeten daha dusuk ama hayat ucuz vs.

kendi tecrube(leri)nizden ornek verirseniz super olur.

tesekkurler.
0
gerard
(24.05.15)
Londra dışında İngiltere iyi bir tercih. Ödemeler yüksek, çalışma şartları makul, market fiyatları falan da orta düzeyde.
0
heritage
(24.05.15)
kast ettiğimiz ülkeler kıta avrupası ise en güzel almanyada biriktirilir -biriktirdim de :)
uzun süre yaşamasam da çok arkadaşım UK, İsveç, Fransa gibi ülkelerde yaşıyor onları ziyaret ettim, bu mevzular da konuşuldu (daha önemlisi hepimiz benzer konumlarda çalışıyor, benzer paralar kazanıyorduk mezuniyetten sonraki ilk yıllarımızdı) ben Almanyada rahat biriktirirken mesela Londra'da para biriktirmek baya zor
Ancak şanslı isen veya çok zorlarsan olabilirliği de var; İsveç'te bi arkadaşım stockholm'ün biraz dışında, heykeltraş bir kadının şato gibi bir evinde, müştemilatta kalıyordu :) ben de kaldım bir odasında. Evi yurda çevirmiş kadın zaten :P Merkezde tek oda ev tutsa vereceği paranın yarısını bile vermiyordu. Ancak işte dediğim gibi, istisna bişey bu, çok zorlaman lazım.

İtalya ve İspanyaya gezmek için gittim, yaşaması çok keyifli (standart bakımından böyle bir artısı var) ama oralar da pahalı
Ama mesela bi polonya, bi litvanya filan cidden ucuz...da oralarda da nasıl iş bulacaksın bilemiyorum.
0
niye ama
(24.05.15)
İsviçrede çalışıp almanyada yaşayın. Bi çok kişi yapıyomuş bu tarzda.
0
pshasha
(24.05.15)
Bu parayi sonra turkiye'de harcamak uzere biriktirdigini varsayarak londra disi uk ve almanya sinirina yakin İsviçre gayet makul oneriler bence de. Gerci suisse milyarlarca frank kayip yasadigindan sinira 100 km uzakta yasayanlarin diger ulkelerden (tabiki almanya) alisveri yapmasina ek vergiler koyarak engelleme yoluna gitti. sterlin ve isvicre frankinin tl karşısındaki degeri goz onune alinarak yapilmistir bu değerlendirme.
0
o ben degilim
(25.05.15)
illa avrupa olmayacaksa Avustlralya en tepe noktalardan biridir bu konuda
0
methamphetamine
(25.05.15)
(14)

Günlük rutininiz nasıl?

msb
Neler yapıyorsunuz?
Neler yapıyorsunuz?
0
msb
(23.05.15)
oha, çok severim böyle şeyleri cevaplamayı da, okumayı da.

ortalama veriyorum:

- öncelikle yüksek lisans yapıyorum. genelde, 8-9 gibi uyanma. kahvaltı. bazen sabah yürüyüşü. okul günüyse okula gitmek. değilse evde ya da kütüphanede ders çalışmak. öğlen 2-3-4 gibi ev işleri. ev işinden sonra yemek ve ders çalışmak. akşam üzeri yoga, üzerine de dışarı çıkıp bira içmece, yürüyüş, birileriyle buluşmak ya da gezinmece filan. sonra tekrar yemek, ders çalışmak. ıvır zıvır işlerle uğraşmak. (bir şeyler çalmak, çizmek, yazı yazmak, bir şeyler üretmeye yönelik şeyler.)

- perşembe-cuma arası bara çıkma, gece epey dağıtma filan durumuna göre birisiyle takılmaca filan. yoğunsam aynı düzen devam ediyor...
- cumartesileri bir kursum var, doğayla ilgili. ona gidiyorum. akşam da mutlaka ders çalışıyorum geç vakte kadar.
- pazar sabahları mutlaka bit pazarı. üzerine biraz yürüyüş. ders çalışmaca.


ekleme: la olm ne mesaj attınız ya. sanırsın bir şey yaşıyorum. baba parası yiyorsun hayat kolay tabi diyen bile oldu. devlet kredisiyle geçiniyorum, açlıktan ölmemek için ucu ucuna yaşıyorum. parayla ne alakası var bunların?
0
helios
(23.05.15)
iş...
akşam bilgisayar.
ertesi gün yine iş.
sonra akşam yine bilgisayar...
böyle...
0
ertalpius
(23.05.15)
Gündüzlerimi firmanın birine geliş fiyatından kiraya verdim, geceleri barlarda striptiz yapıyorum.
Şaka la :)
Çalışıyoruz olm işte. Boğuşuyoruz.
Günlük paragraf paragraf rutin yazanlar, bi işte çalışmak zorunda olmayanlar olacak.
0
bigbadabum
(23.05.15)
öğle vakti uyanış + kahvaltı.
sigara.
kedilerle oynama + dışarıdaki kedilere mama verme.
sigara.
arkadaşla 1-2 saatlik bir yürüş ve sigara.
müzik + ne oldu-ne bitti-ne olacak diye düşünme + sigara
akşama kadar kitap + kahve/çay/meşrubat
sigara.
sabah izlenmediyse film.
biraz daha kitap.
yine arkadaşla sigaraya çıkış.
kapanış.
0
lesmiserables
(23.05.15)
nasıl geçtiğini anlamadığım ancak yazmaya kalksam oldukça sıradan hatta sıkıcı bir rutine sahibim sanırım :)
0
misssler
(23.05.15)
bir süredir şu şekildeydi,

* akşamüstü 5-6 gibi uyanış, işten gelen anneyle sohbet edip kardeşlere takılış, varsa akşam yemeği yiyiş.

* hava karardıktan sonra mahallede el eşeği arama temposunda yarım saatlik yürüyüş. dışarı çıkmak istemiyorsam, sözlükte duyuruda takılış.

* eve geldikten sonra duş alış, kahve içiş.

* anne ve çocuklar yattıktan sonra sözlükte, duyuruda, 9gag'de, agar.io'da takılış. o anki ruh haline göre dizi izleyiş. (married with children, game of thrones, better call saul)

* yine o anki ruh haline göre ya internette takılmaya devam ediş ya da euro truck simulator'de alaman endüstriyel metali dinleyerek alamanya yollarında direksiyon sallayış.

* saat 03:30 veya 04:00'te nba maçı izleyiş.

* devre arasında tost yiyiş.

* sabah 8-9 gibi uyuyuş.

önümüzdeki iki hafta boyunca maalesef nba play-off'larından feragat etmek durumundayım, roland garros başlıyor. bu gece 12'de uyuyacağım. yarın 9'da kalkıp kitap okurum, bayağıdır okumuyorum özledim. 12'ye kadar mal mal takılırım öyle, ondan sonra roland garros qeyfi geceye kadar.
0
der meister
(23.05.15)
home-office çalışan, hiçbir düzeni olmayan ve işten başını kaldıramayan üstüne uykusu saçma sapan olan biriydim 2 aydır hayatım baya düzeldi
duyuru, herkese spor yap diyorsun ya keşke ben de daha önce yapsaymışım resmen hayatımda mucize oldu. 3-4 gün spora gidiyorum haftada, o yorgunlukla fazla bilgisayar başında oturmuyorum, mutfağı filan toplayıp uyuyorum.
erkenden kalkıyorum, çalışıyorum, çalışmasam bile bilgisayar başında oluyorum, ara verince de yemek, evişi, market alışverişi filan yapıyorum.
haftada bir gün de ailemle veya arkdaşlarla dışarıda oluyorum.
0
niye ama
(23.05.15)
haftaiçi hergün okuldayım yüksek lisanstan dolayı. labda çalışıyorum

h.içi genelde 7-8 gibi kalkıyorum. 2 ile 5 arasında okuldan ayrıldığım oluyor.
sonrasında spora gidiyorum. 1 saat sürüyor. akşam oluyor. yemekti falan derken uyuyorum.

h.sonları geç kalkarım. spora giderim 4-5 gibi. akşam da dışarı çıkarım.

çok sıkıcıyım yazınca anladım.
0
false pretension
(23.05.15)
06:00 uyanıyorum, kahvaltımı yapıyorum giyiniyorum duş almam gerekiyorsa alıyorum evi topluyorum.
7.10 veya 7.30 da otobüse biniyorum, buna tamamen paşa gönlüm karar veriyor
18.00'a kadar çalışıyorum.

18.00'da çıkıp spora gidiyorum.

spordan 19.30 gibi çıkıyorum;

- ya bi kutumutluluk'a gidiyorum.
- ya da freelance iş geldiyse onu yapıyorum.

gece 12 gibi uyuyorum. 24 saat çalışıyorum gibi bişi işte.
0
tchuck
(23.05.15)
Hiçbir şey.

BAktım bi aktivitem rutinleşti hemen değiştiriyorum.
Her gün farklı caddeden yürüyorum, farklı bakkala uğramakiçin bir sokak aşağı iniyorum, alarm saatimi 15dk ileri geri yapıyorum, gece duş alıyorsam sabah almaya başlıyorum...

Rutin sıkıcıdır.
0
cecilia
(23.05.15)
küfür ediyorum.
0
gadlemler
(24.05.15)
:)
0
🌸msb
(24.05.15)
Şu sıralar çalışmıyorum, dolayısıyla sabah 8-9 gibi uyanıp kahvaltı/veya muz filanlı kahvaltımsı sonrası spor - sporla hayatına mucize kapılarını açan o insanlardan biri de benim.

Spor sonrası gün içinde arkadaşla buluşma/alışveriş gibi planlamalar varsa onlar. Yoksa evde dergi/kitap okuyup film-dizi izlemece akşam da yine planlamaya göre, sinema veya gezinti.

Yakın zamandaki hedef: Koşuya başlamak. Buraya da yazayım da tam olsun. bıhıh.
0
amelie poulain
(24.05.15)
son 1.5 aydır art arda gelen vize dönemlerinden mütevellit leş bir rutine oturdu hayatım;

11.00-12.00 >> Uyanış, kahvaltı ve kahve
12.00-14.20 >> Bilgisayar(takip edilen siteler, oyun belki dizi bu noktada sabit bir rutinim yok tamamen keyfi), o günkü dersin özel bir olayı varsa ona hazırlık(ödev, ders notları vs.)
14.20-17.00 >> Okula hazırlık, yol(yolda okumak üzere kitapların alınması*)
17.00-22.00 >> Okul
22.00-12.00 >> Yol(eve doğru)
12.00-03.00 >> Bilgisayar ve sonra da yatış

*Gün içinde yaptığım tek kayda değer aktivitem de budur.

Haftasonları da haftanın yorgunluğunu atma temalı geçiyor ve fazlasıyla hızlı geçtiğinden anlayamıyorum bile. Okul tamamen verimliliğimi öldürüyor, yazın yaptıklarıma bakınız bir de;

- yarım saat ile 1 saat arası spor, 2-3 saat python ile programlama antrenmanları-projeler vs., çizgi roman-kitap okuma, dizi-film izleme şeklinde liste uzayıp gidiyor.

Edit: Konuyla ilgili olarak aklıma geldi şimdi vaktiyle dh forumlarında açılmış bir başlık vardı ne zaman görsem beni gülmekten yerlere yatırır. Buyrun;
forum.donanimhaber.com
0
Octavarium
(24.05.15)
(5)

bölümümü bu kadar sevmemek normal mi (abi tavsiyesi ister)

things
arkadaşlar lisede tübitak'dan biyoloji proje ödülleri olan biriyim. Lise sonda tüm hocalarım ve ailem benim bilim insanı olacağıma kesin şekilde inanmışlardı. Neyse, üniversite sınavlarında da ona göre bir tercih yaptım. İyi bir üniversitede moleküler biyoloji ve genetik bölümüne girdim.sebebini bil
arkadaşlar lisede tübitak'dan biyoloji proje ödülleri olan biriyim. Lise sonda tüm hocalarım ve ailem benim bilim insanı olacağıma kesin şekilde inanmışlardı. Neyse, üniversite sınavlarında da ona göre bir tercih yaptım. İyi bir üniversitede moleküler biyoloji ve genetik bölümüne girdim.

sebebini bilmiyorum ama daha ilk dersten istediğimi bulamadım okulda. yani 100 dakikalık blok derslerde o kadar sıkılıyordum ki neredeyse halüsinasyon görüyordum. Okulda bir hocanın laboratuvarında staj yaptım, sürekli aynı prosedürlerin uygulama hali yine çok çok sıkıldım. Başka bir hocanın labına geçtim orada da 15 günü doldurmak için gün saydım.

genel olarak micropipetting, western, pcr gibi prosedürler bana inanılmaz angarya geliyor, makale okurken de kendimi youtube'da ev yapımı gazoz videoları izlerken buluyorum. şu anda da tamamen alan dışı bir iş/staj arıyorum. yani mikro dünyadan o kadar sıkıldım ki excel girip çay içeceğim bir iş arama noktasına geldim. 25 kişilik dönemimizden akademi istemeyen 4 kişiden biriyim yani. annemler de bu nasıl iş diye tedirginler.

yani ortalamam iyi olmasa da 3'e yakın, bana referans verebilecek olan hocalar da var; ama şu yüksek lisansın ilk gününden bile gidip labdan çıkıp derse gitme fikirleri falan beni çok bunaltıyor. yani alanımı da seviyorum ama ders çalışmak, makale okumak falan mı bana göre değil gerçekten anlamış değilim. O kadar okudum alanımı da bırakmak istemiyorum ama zihinsel olarak ciddi bir tükemişlik ve boşvermişlik var.

neden böyle oldum ben?
0
things
(23.05.15)
türkiye'de sanat sepet ve bilim işleri hakkıyla yapılmıyor. bu konuda saf ve iyimser bir heyecan duyan kişiler de işin aslını görünce, farkında olmasalar dahi soğuyorlar. sende de aynı şey olmuş bence. bölüme girmeden önce böyle hayal etmiyordun. girince "bu ne amk, çok sıkıcıymış" dedin. muhtemelen beklediğin gibi değildi.

aslında çok acayip bir durum değil, üniversiteye giden insanların büyük bölümü yaşıyor bu hayal kırıklığını. alanını, bölümünü seviyorsan dişini sık ve aynı yolda devam et derim. yok excel-çay işi yapacağım dersen... yapma yahu ne güzel bölümde okuyorsun işte.

bi' de sanırım ailen çok gazlamış zamanında, o yüzden baskı hissediyorsun. bana da çocukken başbakan olacak, büyük yazar olacak, *m üstünde g*t skecek diye sallayıp duruyorlardı. bir bok olamayacağımı fark edinceye kadar ben de bayağı gerilmiş, böyle okuduğum bölümü falan sorgulamıştım. geçti sonra.
0
der meister
(23.05.15)
Aynen senin gibi girdim bölüme 20007'de. Bu yıl doktoraya başlayacağım. Bu kadar sürede öğrendiğim en önemli şey sevmeden asla yapamazsın. Ben hiç bırakmayı düşünmedim ama sevmeyen, puanı yüksek diye gelen arkadaşlar cesaret edip 2 . sınıfta bırakıp gitti. Devam edenler şu an bambaşka işler yapıyor. Eğer makale okumak, laba girmek angarya geliyorsa yol henüz yakın. 26-27 yaşına geldiğinde çok geç oldu dersin. Devam etmek zorundaysan(aile vs.) biyoinformatik alanına yönelebilirsin. Ya da farklı bölümlerle bir sürü disiplinlerarası çalışma yapan var, onlara bak.

İmla için üzgünüm. Malum mobil.
0
evrim halkasi
(23.05.15)
bu hafta lisanstan mezun oldum arkadaşlar.
0
🌸things
(23.05.15)
laboratuar rutinlerinden sıkılıyor olmakta acayip bir şey yok ben de nefret ederim laboratuardan, pcr'dan mcr'dan ama makale okurken merak duymuyorsan, a bu nasıl böyleymiş diye makalenin içeriğini uyguladıkları tekniklerden hangi sonuca nasıl ulaştıklarını bilmek istemiyorsan yüksek lisansa bulaşma çünkü yüksek lisans = makale okumak.

daha çok ilgi duyabileceğin bir alan varsa onla kombinlemeye çalış okuduğun bölümü, direkt gidip moleküler biyoloji ve genetikte yüksek lisans yapmak yerine atıyorum farmakolojide yapabilirsin ya da kendini tamamen alakasız bir alanda bulabilirsin.
0
passive aggressive
(23.05.15)
western'den pipetlemeden nefret etmen zaten normal, kim seviyor ki :) Türkiyede de zaten iyice angarya, deneyi kurmak için enzim gelsin diye bekleyen arkdaşlarım var. Genetik böyle bir bölüm.
Daha yüksektesin, su akar yolunu bulur ama başka şeyler araştır, biyoinformatik, sayısal seviyorsan istatistik veya başka şeyler ayrıca yurtdışı neden düşünmedin? bi git, orada lab'ları gör bence.
MBG 2005 mezunuyum ben doktoradayken bıraktım, genetikçiler milyon türlü işi yapabilir, en azından bizim dönemde böyleydi, herhalde yine öyledir, karamsar olma.
0
niye ama
(23.05.15)
(18)

Ev içi şiddetin sorumlusu biraz da kadın değil mi?

mistreated
Özetle bu hödüklere aşık olup veya olmayıp evleniyorlar, sonra da dayak yıyıp ölüp gidiyorlar diyecektim. Biraz genelleme olacak ama hangi adamın kadın dövüp dövmeyeceği üç beş gün vakit geçirsen anlaşılır az çok konuşmasından bakışından davranışından. Zorla evlendirilenler harici soruyorum, kızl
Özetle bu hödüklere aşık olup veya olmayıp evleniyorlar, sonra da dayak yıyıp ölüp gidiyorlar diyecektim. Biraz genelleme olacak ama hangi adamın kadın dövüp dövmeyeceği üç beş gün vakit geçirsen anlaşılır az çok konuşmasından bakışından davranışından. Zorla evlendirilenler harici soruyorum, kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor? Erkeğin üstün olması gerektiğini o kadar kanıksamış bir kadınlık anlayışı var ki dayak yerken bile kocam haklı diyen hatta zevk alan kadınlar olduğunu düşünüyorum.
0
mistreated
(19.05.15)
o öyle söylenmez, bu dayak atan herifleri yetiştiren annelerin sorumluluğunu atlamamalıyız şeklinde söylenir.
0
zgrydn
(19.05.15)
Bu kadın da hayatta kalırsa öylesini yetiştirecek zaten, oldu mu
0
🌸mistreated
(19.05.15)
Bence kadın denilen varlık olmasaydı kadına şiddet diye bi'şey de olmazdı. Beyin bedava. Bunu yazin bi kenara. Kips.
0
elorelia
(19.05.15)
Alman, gayet böyle sarışın mavi gözlü, çıtı pıtı fıstık gibi kız -ve benzerlerini- biliyorum ki Türk sevgililerinden dayak yiyip oturuyorlardı.
"kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor?" vallahi hiçbir fikrim yok. herif o sevgiliye rağmen bi de benim peşimde koşuyordu...ben çemkirdikçe daha bi gaza geliyordu
bu çiftlerin kadını da erkeği de manyak diye düşünüyorum.
0
niye ama
(19.05.15)
Bu durum hassas biçimde tartışılmalı çünkü erkeğin şiddetini arka plana itme tehlikesi taşıyor. Erkeğin uyguladığı şiddetin en tepede yer aldığını düşünerek şöyle bir iki çıkarım yapılabilir:

Malum Freudyen bir teori vardır(her teori gibi sadece belli başlı durumları kapsar, genel geçer değildir). Bu Baba'nın Yasası ile özdeşleşmedir. Otoriter ve hazza ket vurucu toplumsal yasa(süper ego) ile özdeşleşme ve onu özümsemek demektir bu. Türk kadını bu özdeşleşmeyi sürekli hissetmek istiyor olabilir. Buna bilinçdışından kaynaklanan sebep diyebiliriz.

İkinci çıkarımım da, Türk kadınının toplumsal konumundan kaynaklanıyor. Kadınlık, kutsal olanın müphemliğine uğruyor. Yani bir yandan kutsal bir yandan da iğrenç bir şey olarak(atasözlerinde her ikisini de görebilirsin) yer alıyor. Bu durumda, kadının dışlanmışlığını özümseyen bir sürü kadın ortaya çıkıyor(feminizmin ana mücadelesi bu kadınlara karşıdır). Etrafına baktığında, kapatılmış ve hapsedilmiş rolü oynamaya can atan binlerce kadın görebilirsin. Bu toplumsal rolün tam karşısında da erkeğin toplumsal rolü yani kadını gütme işlevi ortaya çıkıyor. Buna da kadının toplumsal rolü kabullenişinden kaynaklı sosyal sebep diyebiliriz.

İşte bu iki durumu önlemek için feminizm önemlidir. Çünkü kadının suçu ve isteği gibi gözüken şey; zaten kadının sosyal bir role hapsedilmesinden oluşuyor. Yani suçlu yine en başta duran olgumuza denk geliyor. Hem toplumsal kodları hem de egoyu şekillendiren süper ego(yasa) düzeneklerini yıkmak gerekmektedir. Bana bu sebeple feminizme karşı olan kadın iğrenç gelmekte; Sartre'ın dediği gibi "celladına saygı duyan kurbanlardan nefret ederim".
0
protector
(19.05.15)
dediğinle beraber şunlar da var:
- o erkeğin annesi de bir kadın, teyzesi var ablası var bacısı var...
- sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"
- üçüncüsü, çalışma sistemi, endüstri falan bunlar ataerkil yapıdalar, yani bir işletmenin yöneticisinin sahibinin erkek veya kadın oluşundan bahsetmiyorum, o konumda (yönetici, patron, amir) olan kadın da erilleşmeye mecbur kalıyor belki bir parça belki tamamen. zaten feminizmi doğuran şey de modernizmin eril-ataerkil bir temelinin ve yapısının olması, ve ona bir "anti" bir tepki ihtiyacı doğması...
- hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi? yoksa daha boktan bir durum içerisine mi sokar? elbette daha boktan bir duruma sokar.
0
dafaiss
(19.05.15)
çünkü birbirlerine saygıları yok sevgileri var. sevgi yok olunca da ortada bir şey kalmıyor.
0
yapma volkan
(19.05.15)
üç beş gün içinde kjimin ne olduğunu anlamana imkan yok. üç aylık acemi birliğinde efendi takılan asker, usta birliğinde orospu çocuğu kesiliyor.

not: askerlik gibi beraber yenilip içilen, beraber eğitim görülen, aynı yerde yatılan insanlarda bile durum bu. günde iki saat gördüğün adamı üç beş gün içinde nası tanıyosun? nereye anlıyosun?
0
sinek kral
(19.05.15)
o hödüklerin çoğu sevgiliyken o kadar da hödük değil. günde iki saat canım cicim oturduğun adamla 24 saat geçirince gerçek kimliğini görüyorsun.
genelde evlendikten sonra ortaya çıkıyor yani durum. bir çok kesimde hala boşanmak çok ayıp olarak görüldüğü için restiçekip geri de dönemiyor, veya dayak yediği için boşandı denmesinden utanıyor. birde genelde fiziksel şiddetten önce psikolojik siddet uygulanıyor kadına, kadın bir süre sonra bu adamdan kurtulup boşanabileceğine inanmıyor, inanamıyor.
birde olayı kabul edenlerin çoğu aileden böyle görmüş annesini babası gözünün önünde defalarca dövmüş veya annesinin mor gözüne pansuman yapmış. bu kişi istediği kadar okusun, çevresinde kadına şiddet çok rererö densin onun için o kadar da sıradışı değil bu dayak olayı.
0
kuzey li
(19.05.15)
kişisel yaklaşımım:

hiçbir şey ama hiçbir şey şiddeti haklı çıkarmamalı. hele de hukuk dediğimiz oluşumun içinde yaşadığımız toplumlarda...

ama diğer taraftan kadınlar anormal erkekleri seviyor evet. hatunların efendi adam yerine piç tercihinin farklı bir boyutu...
0
siradisi00
(19.05.15)
Dafaiss, hastalıkli düşüncelerin var.
Soruya cevap:hayir degil.
0
anneboleyn
(19.05.15)
hah buyurun işte

www.cumhuriyet.com.tr

veriler:

-adam internet kafe işletiyor. az çok nasıl bir ortamda yaşadığı ve çevresi tahmin edilebilir.
-biri eski eşinden iki çocuğu var. öldürdüğü kızla henüz başka bi kadınla evliyken beraber olmaya başlıyor, karısı evi terk ediyor, ikna olup geri dönüyor, bi daha terk ediyor.
-tabancası var

kız bütün bu olaylara şahit olmuş ve adamla devam etmiş, bir de muhtemelen içinden "oh oh karısını benim için terk etti, borsadaki değerim o kadına oranla yüksek" diye düşünüp mutlu olmuştur.

adamın tişörtünden çılgın sedat türü aşık olduğunu anlamak zor değil

bonus: aynı haberi her hafta gazetelerde okuyoruz. tv seyredenler tv'de de izliyordur. ders çıkarmamış.

bence bu cinayet doğal seleksiyondan başka bir şeyle açıklanamaz. şahsen üzülmedim, müstehaktır.
0
🌸mistreated
(19.05.15)
Bu konuda da kadın haksız yani?? Öte yandan toplum geri kalmış bir toplum olduğu için, kadını erkeği farketmeksizin herkes bu dayak kültürüne sahip. Neticede kadın da çocuğunu dövüyor. Tam bir 3. dünya ülkesiyiz.
0
african rain
(19.05.15)
bu konuda anlaşmaya varmak imkansız. son yıllarda sadece türkiye'de değil, dünyada bile bir erkek-kadın kavgası var ki benim aklım almıyor bunu. belki eskiden de vardı ama dünya küçüldükçe daha rahat tanık olur hale geldik, bilemiyorum. kadına şiddetin sorumlusu direkt olarak "kadın" cinsi olmadığı gibi, erkek de değildir. bu toplumsal bir sorun. temel olarak, "kadına ve erkeğe biçilen rol" diyelim, ki bu kültürden beslenen bir kavram. peki bunun sorumlusu sen misin ya da benim annem mi? kısmen evet, kısmen hayır. bunun bir parçası olduğum için, evet benim. buna karşı olmaya gayret ettiğim, kadına (ya da erkeğe) şiddet uygulamadığım için değilim. gibi.

biz tüm bu olanlardan dolayı toplum olarak suçluyuz. bu öteki erkek, beriki kadın meselesi değil. mistreated çok düzgün bir adam ama erkekler genelde şerefsiz veya ne bileyim "bazı kadınlar hak ediyor" tavrı bence yanlış. bu kendimizi bir kenara çekerek ya da hedef arayarak, birilerini parmakla göstererek çözebileceğimiz bir şey değil.

anlayış meselesi bu. eşini bıçaklayan adamlar ne diyor? namusumu temizledim diyor, kıskandım diyor. hiçbirisi "insan doğramak çok güzel bi şey, o yüzden ben de en yakınımdaki insan olan eşimi doğradım" demiyor. bunları bu manyaklığa iten ne? bir kadının, yaptığı herhangi bir şey yüzünden bıçaklanmasını makul karşılayabilecek ahlak anlayışı kendiliğinden mi oluşuyor?

burada "şiddet uygulayan suçsuzdur" demiyorum. ben de aynı toplumun parçasıyım ama gidip sevgilimi dövmüyorum. o da bunu yapabilir elbette. ama işte diyorum ya, bu başkalarını hedef göstererek kaçabileceğimiz bir sorun değil. o annesinden, babasından böyle görüyor. büyüdüğü çevrede zihni bu şekilde gelişiyor, algısı böyle şekilleniyor.

bu toplumsal bir sorundur ve BENCE ancak eğitimle, çağdaşlaşmayla çözülür. peki bu ülkede o olur mu? bence olmaz. böyle ahlaksız ve iğrenç bir ülkede tüm insanları belli bir seviyenin üzerine çıkarmak, yerleşmiş algıyı ve kültürü değiştirmek inanılmaz zor. islam bu ülkenin başına gelmiş en kötü şeydir dediğim zaman kötü oluyorum ama bu fikrim hiçbir zaman değişmeyecek.

özetle, ev içi şiddet ya da genel olarak kadına/erkeğe/hayvana/damacanaya şiddet tamamen toplumsal bir sorun. senden ya da benden kaynaklanmıyor, bizden kaynaklanıyor. dolayısıyla bireysel değil toplumsal bir gelişimle, rehabilitasyonla, aşama aşama ortadan kaldırılabilir. islam'ın egemen olduğu hiçbir ülkede de böyle bir reform yapamazsın.
0
der meister
(19.05.15)
@dafaiss "sonra fiziksel şiddetin yanında şu soru da var: "sözel şiddet uygulayan birine (amiyane tabirle gereksiz yere kafa siken) fiziksel olarak karşılık vermek çok mu absürd bir durum?"

evet çok absürt bir durum, üçgenin içinden yuvarlak geçirmeye çalışmak gibi.

"hal böyle olunca, şöyle bir soru da sorulacak ister istemez: pop-feminizmin sürekli vurguladığı "ekonomik özgürlüğünü kazanmak" "geleneksel ataerkil toplumu modernize etmek" falan filan kadını sistemin bu eril şiddetine maruz kalmaktan koruyabilir mi?"

koruyabilir evet, göz var izan var ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınlar daha çok mu şiddet görüyor daha az şiddet mi? neye dayanarak daha boktan hale geleceğini söylüyorsun anlayamadım
0
neseranni
(19.05.15)
herifin suçlu olduğu zaten bariz, başlıca suçlu o, bunu söylemeye gerek var mı? bir diğer yandan da insanın bir numaralı güdüsü hayatta kalmak değil midir? ama yaşanmış bir sürü örneğe rağmen pişman olmayan bu türden kadınlar bu öküzlere prim vererek yaşama güdüsünün tam tersine gidiyorlar. cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla döşelidir lafı herhalde bu cinayetler için söylenmiş. herifin ne mal olduğu belli. zorla birini bulman gerekiyorsa bari git mülayim hatta ayol falan diyen bi adam bul, en azından canını kaybetmemiş olursun. yaşanmış örneklere rağmen böyle davranmak salaklıktır. hak etmişliktir. daha ne diyeyim ya. savunanlarınki de aynen şuna benziyor

adamın biri ülkedeki tarihi zenginlikleri görmek için kalktı iç savaşın ortasında suriyeye gitti. haberlerde kafası kesilen insanlar, kan revan yıkıntı bomba... çevresi dur dedi etme dedi, adam dedi yok ben tarihi, mimariyi seviyorum. görmem lazım. girer girmez ışidciler bunu tuttu, oku bakalım kureyş suresini dediler. bu da ben onu bilmiyorum ihlas versek derken hoop kelleyi kaybetti.

şimdi kim salak burda... ayrıca kim ışidi suçsuz gösteriyorsun diyebilir ki? zaten ışidin suçluluğu genel kabul gören realite haline dönüşmüş. bunu ortadan kaldırmak için çaba gösterilmesi ya da en azından uzak durulması gereken yerde işin içine içine inatla gidiliyorsa bir sıkıntı var demektir.
0
🌸mistreated
(19.05.15)
değil.

insanlar eşittir, eşit olmalıdır. kadın erkek eşittir.

ama bu eşitliği sağlamak için bu ülkede istisnasız her alanda kadına pozitif ayrımcılık yapılmalıdır.
0
brad pitt
(19.05.15)
tayyip televizyondan öğrenci evlerinde kızlı erkekli kalanlar görürseniz mimlemek ve komşu olarak bunların ailelerine haber vermek görevinizdir diye çığırtkanlık yapacağına aile içi şiddete tanık olursanız bunu bildirmek vatandaşlık görevinizdir gibisinden bir çağrı yapsa belki bir şeyler olurdu... bu tarz şeylerin kendi halinde çözülmesini beklemek nafile bir bekleyiş olur. bu doğal ve tercih edilebilir bir şeymiş olarak görüldüğü sürece maruz kalanlar da aynı şekilde boyun eğiyorlar, taviz vermemek lazım.

ayrıca kadının gidebilecek neresi var ki, bir kere şikayet eder karakola gider, kocası çağrılır uyarıp gönderirler geri. e sonra ne olacak? eğitimsiz, işi gücü olmayan, muhtemelen ailesinin de evlendirdikten sonra kocasının malıymış gibi terk eylediği bu kadınların nasıl bir vizyona sahip olması bekleniyor ki?
0
neseranni
(19.05.15)
(4)

sigortalı olmak için

hashikio
sigortalı olarak çalışmaya başlamak için belli bir yaş sınırı var mı Türkiye'de?örneğin,35 ya da 40'a kadar sigortalı işe başvurdun başvurdun, sonra başvuramazsın gibi bir şeyler.şu yaşa kadar sigortalı olarak çalışmış olmaya başlamış olman lazım.sonra istesen de sigortalı işe başvuramazsın gibi bir
sigortalı olarak çalışmaya başlamak için belli bir yaş sınırı var mı Türkiye'de?örneğin,35 ya da 40'a kadar sigortalı işe başvurdun başvurdun, sonra başvuramazsın gibi bir şeyler.şu yaşa kadar sigortalı olarak çalışmış olmaya başlamış olman lazım.sonra istesen de sigortalı işe başvuramazsın gibi bir şeyler var mı?
0
hashikio
(19.05.15)
emeklilik için gereken çalışma süresi ne kadar peki?örneğin 30 yaşında çalışmaya başladın diyelim.olamaz mısın emekli?ya da biraz daha yükselteyim yaşı.35 olsa mesela..
0
🌸hashikio
(19.05.15)
emeklilik için kaç yaşında çalışmaya başladığın değil emekli olacağın yaş ve o zaman kadar doldurman gereken prim günü sayısı, belirleyici. 7200 gün ve 65 yaş sanırım şu anda bakmanız lazım. yani aslında bir bakıma geç başlamak daha iyi :) zira 20 yaşında çalışmaya başlayınca (benim gibi) 65 yaşına kadar 2 kere dolduruyorsun gerekli gün sayısını...
(işe başladığın yaş değil yıl önemli 2008den önce sigortalı olanlar başka kanuna tabi mesela ama şu satten sonra çalışmaya başlayacaklar için bir önemi yok)
0
niye ama
(19.05.15)
dokuzonbeş
(19.05.15)
benim sülalem her zamanki gibi evham yapıyor yani.anladım.çok teşekkür ederim cevaplarınıza.
0
🌸hashikio
(19.05.15)
(3)

yurtdışı oylar hangi bölge oyu olarak sayılıyor

harrage
eyyy ekşi duyuru zihniyeti!!!kafama bişey takıldı. şimdi bu seçimlerde de yurtdışındaki vatandaşlar oy kullanıyorlar ya hani. peki bu adamlar hangi seçim bölgesinde temsil ediliyorlar?yani verdikleri oylar hangi bölgeden vekil çıkartıyor? cumhurbaşkanlığı seçimi gibi değil ki bu meret.alamancıların
eyyy ekşi duyuru zihniyeti!!!

kafama bişey takıldı. şimdi bu seçimlerde de yurtdışındaki vatandaşlar oy kullanıyorlar ya hani. peki bu adamlar hangi seçim bölgesinde temsil ediliyorlar?

yani verdikleri oylar hangi bölgeden vekil çıkartıyor? cumhurbaşkanlığı seçimi gibi değil ki bu meret.

alamancıların vs türkiye'de de kayıtlı oldukları bir adres mi var? ya da atıyorum adamın kütük sivas, orda ikameti olmasa da oyu sivas seçim bölgesine mi sayılıyor?

yani mesela ben eskişehir'de yaşıyorum, genel seçimlerde mantıken kendi şehrimdeki milletvekilini belirlemek için oy kullanıyorum aslında. e bu adamlar nerenin vekilini belirliyor?

aslında direk atıyorum 10 tane de yurtdışı seçim bölgesi vekilimiz olsaymış keşke. bence gayet güzel olurmuş. gurbetçilerin hakkını savunurdu mecliste, madem bu adamlar oy veriyor.

kafam karıştı.

peki yerel seçimlerde kime gitti bu adamların oyları ayrıca?? yukardaki soruya cevap verince bu da otomatikman cevaplanmış oluyor aslında.
0
harrage
(18.05.15)
tüm bölgelere dağıtılıyor. o nedenle eşitsizlik yarattığı da iddia ediliyor tabi.
0
siradisi00
(18.05.15)
yerel seçimlerde oy kullanmıyoruz.
0
VickVickyVale
(18.05.15)
bu seçimde kütük neredeyse oy oraya gidiyor
yurtdışı seçmen olarak oy kullanabilmen için zaten ikametinin yurtdışında olması gerekiyor, türkiyede ikametin olsa bile yazlık mazlık olarak olabilir ancak o da esas ikamet saylanmıyor.
0
niye ama
(19.05.15)
(1)

Başvuru formunda anlamadığım bir şey var

april12th
Şimdi bi okula başvurmak için belgeleri toparlıyorum da, iki farklı broşürde şöyle bir şey var. Birinde Wonderlic neyse sanki ondan istemiş, diğerinde de wonderlic veya IELTS olabilir demiş di mi? Yani benim anladığım illa Wonderlic testini almak zorunda değilim. 1. Bu okulun online broşürüYou must
Şimdi bi okula başvurmak için belgeleri toparlıyorum da, iki farklı broşürde şöyle bir şey var.

Birinde Wonderlic neyse sanki ondan istemiş, diğerinde de wonderlic veya IELTS olabilir demiş di mi? Yani benim anladığım illa Wonderlic testini almak zorunda değilim.

1. Bu okulun online broşürü

You must achieve a passing grade when completing the Wonderlic

test which will be provided to you on receipt of application.

International students must be minimum 18 years of age on the

course commencement date.

----------------
2.Bu da bana yolladıkları maildeki international student requirementstaki kısım

You must achieve a passing grade when completing the Wonderlic,

IELTS, or TOEFL test which will be provided to you on receipt of application.

We highly recommend the IELTS test be completed before applying, to not delay

the application process which can only be considered completed with all

documents above submitted-
0
april12th
(18.05.15)
Wonderlic ayrı
IELTS or TOEFL ayrı algıladım ben
zira Wonderlic dil testi değil ki. zeka/yatkınlık testi gibi bişey.
which will be provided to you on receipt of application dedikleri şey bunu kendileri yapıyor olabilirler dil testlerini ise kendileri yapmaları mümkün değil
ama ben metinden değil mantıksal çıkarımdan gidiyorum :))
0
niye ama
(18.05.15)
(16)

tıp okumayı bırakmak

yuvarlanantencereninkapagi
şu an birinci sınıfım. daha önce de iü- moleküler biyoloji ve genetik bölümünü bıraktım. onu bırakma sebebim çalışma şartlarının günden güne kötüye gidişi ve türkiye şartlarında bilimsel çalışma yapmanın çok zor oluşuydu. aynı şeyi tıpta daha kısa yollardan yapabilirim diye düşünmüştüm. keşke biri A
şu an birinci sınıfım. daha önce de iü- moleküler biyoloji ve genetik bölümünü bıraktım. onu bırakma sebebim çalışma şartlarının günden güne kötüye gidişi ve türkiye şartlarında bilimsel çalışma yapmanın çok zor oluşuydu. aynı şeyi tıpta daha kısa yollardan yapabilirim diye düşünmüştüm. keşke biri ASLA OKUNAMAYACAĞINI söyleseydi. notlarım kötü, kalmak üzereyim. önümde bir kurul var. finale çalışmayı düşündükçe çıldırıyorum.
mühendislik vb tercih etmeme sebebim bana uygun olmadıgını düşünmemdi. sistemin döngüsünde baş eleman olan " plaza çalışanı" olamam. olmak istemiyorum değil, olamam. sistemden en bağımsız olabileceğim bir şey arıyorum. galiba böyle bir şey yok.
bırakılır mı, napılır, bana ne söylemek istersiniz bu konuda? bırakılırsa napılır vb......
ya da güç bela, çürüye çürüye bu okulu bitirdim diyelim ben, sonraki hayatımı isteklerim doğrultusunda şekillendirmek için doktorluk mesleği dahilinde ne gibi şeyler yapılabilir, yani bunu yaşanabilir kılacak, yurtdışı vb.
birtakım fikirler oluşturursanız minnettar kalırım.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(18.05.15)
Bilimsel çalışma yapmak istiyorsan bence HAYVAN GİBİ ÇALIŞIP yurtdışına gittikten sonra orada takılmak. Yani bi' nevi geçiş için 5-6 yılını veya daha fazlasını heba edeceksin. Öyle ha demeden önemli şeyler yapmak zor :)
0
storax
(18.05.15)
bilimsel çalışma yapmak gibi bir isteğim- en azından şu an için öngöremiyorum- yok. genetik okurken düşünüyordum, ve evet bu sebeple bırakmıştım fakat şu an düşünmüyorum.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(18.05.15)
Gerekirse cüruyerek okunur, doktorayla temel bilimlerden yurtdışına kapak atılır. Klinisyen olacak gibi durmuyorsun, zaten o şekilde sistemden bağımsız da olamazsın. Kalsan 1 sene, bıraksan 2 sene okulu uzatacaksin. Anlamaya çalış, ezber yığma. Nasıl çalıştığını bilmiyorum ama okunmayacak gibi değil. Kimler kimler mezun oluyor.

Edit: Yurtdışında hasta bakma kısmı daha zor dedikleri gibi. Sınavları var. Bilimsel çalışma yapma gibi amacın yoksa son sene Tus'a abanıp mikrobiyoloji, patoloji, parazitoloji vb. branşlar seçebilirsin. Önce ne istediğine karar ver tabi. Eğer bu planlarının hiçbiri tutmazsa 5 sene sonra seni mecburi hizmet bekleyecek.
0
Lim5
(18.05.15)
akademisyenlik cok iyi olabilir sizin icin. calismak istediginiz bolume yogunlasarak, profesorluge kadar gidebilirsiniz. sistem icinde mi disinda mi orasini tartisamayacagim; ama plaza insanlarindan cok daha huzurlu olacaginiz kesin.
bol sans.
0
heygidim
(18.05.15)
bu kadar takmayın kafanıza herşeyi..daha birinci sınıftan türkiye şartlarında bilimsel çalışma yapmanın çok zor olduğunu nereden öğrendin hemen? kimden duydun hemen birinden duyup 'abi bu diyorsa kesin doğrudur' diyip saldın mı kendini?

''mühendislik vb tercih etmeme sebebim bana uygun olmadıgını düşünmemdi. sistemin döngüsünde baş eleman olan " plaza çalışanı" olamam.''
olma kardeşim o zaman..sanki koskoca dünya memuriyetle yönetiliyor hemen bitirip y kısmına veriyorlar seni..ya bu kadar basit olabilir mi herşey sence? bu kadar düz olabilir mi? nasıl hemen bu kanılara 'tamam bu böyledir' diyerek inanabiliyorsunuz? kendinizce hemen karar verip bu budur diyorsunuz..dünyayı yaşamamış görmüş eleman sanki..

bırakma baboli..üniversite bu.. 1 yıl kötü gider diğer yıllar toparlarsın..1 yıl zoraki geçer diğer yıllar rahatlarsın..

1. sınıf ve 20'li yaşlarda olduğunu düşünerek,
öyle hemen herşeye karar vermeyin..öyle ben anladın bu işin döngüsünü bu böyledir diye kendinizce algoritmalar da cizmeyin..kendini yeterli bir yere kadar getireceksin ondan sonra bu tür şeyleri düşüneceksin.. abc diyemeden latince çok rererö demeye kalkıyorsunuz..demeyin..kendinizi geliştirin..bir yola girdiyseniz o yolun sonuna kadar gidin..
0
dedim dedim de kime dedim
(18.05.15)
Sistemden bagimsiz olacagini dusunup tip okuman komik olmus. Turkiye'nin butun egitim sistemi kendi tip egitimi temelinde yukseliyor. Yani ezber, yaraticiligi yok etme, asosyallik(bu 3-5 kisi bir bara gidip icmek degil), sig bir dunya gorusu. Hayal ettigin seye buradan ulasman zor ya da hayal ettigini dusundugun sey gercek hayalin degil.
0
protector
(18.05.15)
ne istediğine karar vermen lazım. anladığım kadarıyla ne istediğini daha bilmiyorsun. ikinci olarak da gerçekçi hedefler koyman lazım.

istediğin bilimsellikse genetik+yüksek lisans+doktora, tıp+doktoradan çok daha kolay ve sancısız olurdu. ayrıca bilimadamı olduğunda sisteme yan cebime geç sen yapamıyorsun, sistemin yine içindesin.

bi kere bırakmak aklına gelmişse tıptan sana hayır gelmez. nerede okuyorsun bilmiyorum ama üç aşağı beş yukarı her fakültede durum aynıdır. gittkçe zorlaşan seneler seni bekliyor. okul bitince de kurtulmuyorsun, mecburisi var tus'u var daha bu işin. yurdışına giderim mecburi yapmadan diyorsan, sevmediğin bi fakültede nasıl yüksek ortalama yapacaksın da hangi yurtdışı seni kabul edecek?

bilmiyorum buraya sordun mu hiç okul değiştircein zaman ama eğer "tıp okuyayım mı?" diye bir soru soruluyorsa onun cevabı "hayır okuma" olur. ittir kaktır okunacak, yapılacak bir şey değil bu.

imza: temel bilimlerde doktora yapan bir doktor.
0
la noix
(18.05.15)
Tıp bırakılır mı hiç , mantıklı düşün , senin yerinde olmak isteyen binlerce insan varken , yazık etme bölümünü bitir
0
lilidance
(18.05.15)
sistem dediğin ne? doktor olursan geleceğin yerler belli mecburi hizmet sonrasında uzmanlık muhtemelen iyi paralar.. diş hekimi olsan yine memurluk ya da özel. kafan basıyor anladğım kadarıyla sınav işlerine.. iyi bir üniversitede mühendislik okumayı deneyebilirisin.. otomotiv ya da uçak mühendisliğinde plaza çalışanı olmazsın muhtemelen. plazada çalışmayacağın mühendislik dalları var. ben elektrik elektronik mühendisiyim 3 yıl fabrikada çalıştım sıkıldım şimdi mesaimim yüzde 60'ı ofiste %40 ı sahada geçen bir işe girdim. canım sıkılınca atlıyorum arabaya şantiyeleri geziyorum. böyle birşey istiyordum zaten masa başında sıkıldığım için. sözün özü genelleme bence tek tip düşünme tüm meslekleri.
0
Golgi
(18.05.15)
En iyi üniversitelerde genetiğe yatay geçiş yapabilirsiniz. İstanbul üniversitesinde tamamen ingilizce olmaması, yurt dışı ilişkilerinin yeterince iyi olmaması sıkıntı olabilirdi ama bu iyi üniversitelerde istediğiniz bilimsel araştırmaları yurtdışında bile rahatlıkla yapabilirsiniz. Not:Bunlardan birinde genetik okuyorum.
0
meyve parcacikli kadin
(18.05.15)
dedim dedim de kime dedim +1500
genetik bölümünü bırakman çok saçma bir bahaneyle olmuş gerçekten. bölümü sevmedim desen daha iyiydi. üstelik onu bırakıp seni daha da sistemin içine çeken bir bölüme geçmişsin. okulu bitirmen yetmeyecek uyuz uyuz sınavlara gireceksin. kendi özel muayenehaneni açıyım diye düşünsen alanında isim yapana kadar o beğenmediğin plaza insanından daha verici davranman gerekecek hastalarına. akademisyen olmaya kassan o finalin bin biteri sınavlara hazırlanacaksın yeterlilik vb.
0
yue
(18.05.15)
öncelikle dedim dedim de kime dedim+1
esas bu gidişiniz tam orta seviyeli beyaz yakalı kafasına doğru farkında değilsiniz.
tıp olmadı başka bir bölüm derken bundan 1-2 sene sonra yaş geçiyor bari bir bölüm bitireyim de sonrasına bakarım kafasına gireceksiniz. istemediğin bir okul ve bölümden mezun olup kendini 1500 tl maaşla junior bilmem ne kartvizitiyle maslaktaki sikindirik plazalarda bulursun.
istediklerini gerçekleştirebilmen için zorluk çekmen gerekiyor, oturup varsayım yaparak bir yere varamazsın. dedim dedim de kime dedim'in yazısının çıktısını al cüzdanında taşı hocam.
0
yimirta
(18.05.15)
dedim dedim de kime dedim +1

bilimsel çalışma yapmanın zor olması genetiği bırakman için bahane olmuş. bu tip bölümlerin hiçbiri kolay değil ve devam ettikçe daha da zorlaşır. neyse sistemden kaçmak istiyorsan en son olman gereken şey doktor olmaktı. hevesini kaybetmişsin, tıpta yapabileceğini düşünmüyorum. yatay geçişle genetiğe geri dön, kendini bilime ada. bir tanıdığım bilkent genetikten mezun. british columbia'da master veya doktora yapıyor, daha lisans öğrencisiyken profesörlerle çalışıyor makalelerde adı geçiyordu. yani gördüğün gibi imkansız değil.

çok detaylı düşünme, şu an yapman gereken kendine uygun bir bölüm seçip okuman. idealist bir insan olabilirsin, dünyayı değiştirmek isteyebilirsin, ama önce bölümünü bitirmen lazım. belki sonrasında fikrin değişecek, gelecek 10-20 yılını şu an planlamana gerek yok. adım adım ilerle.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(18.05.15)
sanki tıp okuyan herkes de kalp nakli yapıyor..Tıp bitirir gider ilaç şirketinde çalışırsın, aile hekimi olur sabahtan akşama kadar reçete yazar gebe takibi yaparsın. Akademide kalırsın uzmanlık payarsan patolojide filan yaparsın hiç hasta görülmeyen başka bi dolu bölüm var.
bu kafayla tıp okuyarak yurtdışına çok zor gidersin. zira ABDye gidecek olsan oranı sınavı var Avrupa kendi dil ve meselk sınavlarını yapıyor 3-4 sene sırf orada mesleğini yapmak için stajer gibi çalışırsın daha 6 sene tıp bitireceksin 4 sene de öyle geçireceksin ve henüz uzman da olmayacaksın. İngilizce okunmayan bir bölümdeysen daha da zor.
Sana demek istediğim şey "illa tıp oku veya okuma" değil. ben her okulda okuyabilecekken, yurtdışında okuyabilecekken okumadım, genetik okudum ama sonra tıptan da bi dolu ders aldım. şimdi de tıp ağırlıklı bir sektörde çalışıyorum. Uzaktan da yakından da bakabiliyorum, okuması zor, farkındayım. Ancak senin sorunun hadi tıbbı da bıraktın. Ne okuyacaksın??? Kafan karışık madem, bitirince en fazla farklı alana yönelebileceğin ve alternatifin olacak alan yine tıp.
0
niye ama
(18.05.15)
tıp bırakılır mı diyenlere bakma. 35 sene o mesleği sen yapacaksın onlar değil.
ne istediğini bulamadıysan devam edeceksin, ha bulduysan da bırak onun için çabala, işkence etme kendine.
0
danica maupoissant
(18.05.15)
eğer daha tıp fakültesini bitiremiyorsanız bilimsel çalışma yapmayı falan düşünmeyin bile. kolay işler değil onlar.

onun haricinde yine eğer daha birinci sınıfta bu kadar su koyverdiyseniz bence de hiç girmeyin tıp olayına. hiç bitmiyor çünkü o iş. ömür boyu okumak gerekiyor geyiği şaka değil. 10 sene önce girdim ben tıp fakültesine, bitirdim, uzmanlığa başladım vs, sonuç olarak önümde yine binlerce sayfalık kitaplar duruyor. birinci sınıftakileri hatırlıyorum da, hiçbir şeylerdi.

göründüğü kadarıyla belli bir potansiyeliniz, zekanız var. istediğiniz bölümü kazanabilecek kapasiteniz de var. o yüzden ne olmak istediğinize adam gibi karar verin, onu olun. ben yurt dışında çalışıyorum şuanda ama tıp okuyup yurtdışında çalışmak çoooooooook zor. zaten bizim dönemdeki yaklaşık 150 kişi içinde benden başka yurtdışında çalışan da yok.
0
fayfim
(18.05.15)
(2)

İngilizceden Türkçeye Çeviri

leenathrw
"A significant sedative effect was observed for a 30% ethanolic extract of motherwort: it prolonged the amount of time the animals spent running through the maze by four, the duration of sleep induced by the barbiturates was increased three times and it reduced spontaneous activity by half."Araştırma
"A significant sedative effect was observed for a 30% ethanolic extract of motherwort: it prolonged the amount of time the animals spent running through the maze by four, the duration of sleep induced by the barbiturates was increased three times and it reduced spontaneous activity by half."

Araştırmacı burda ne demek istemiştir?
Not: barbiturates=barbitüratlar demektir, bir ilaç grubudur.

Teşekkürler.
0
leenathrw
(17.05.15)
%30'luk aslankulağı etanolik ekstraktının anlamlı bir yatıştırıcı etki yaptığı gözlenmiş. hayvanlar labirentte normalden 4 kat daha uzun süre koşabilmiş, barbitüratların indüklediği uyku süresi 3 kat artmış, spontane aktivite (bunun ne olduğu hakkında fikrim yok) de yarıya inmiş.
0
cinsi kisi
(17.05.15)
x otu (motherwort ne otuysa artık) %30'luk etonollü özütüyle anlamlı bir sedatif etki gözlemlenmiştir: hayvanların labirenti koşma süresi 4 kat uzamış; barbitüratlar ile tetiklenen uykunun süresi 3 kat artmış; spontane aktivite yarı yarıya azalmıştır.
0
niye ama
(17.05.15)
(24)

yanınızda ne kadar nakit taşıyosunuz?

tepedeki psychedelic adam
işe gidip geldiğiniz sıradan bir günle, dışarı çıktığınız bi gün arasında fark var mı?
işe gidip geldiğiniz sıradan bir günle, dışarı çıktığınız bi gün arasında fark var mı?
0
tepedeki psychedelic adam
(12.05.15)
30 tl fix. cüzdan kenarında da 20 tl var kefen param. Genelde kart kullanıyorum. Ha bu arada gece dışarı çıktığımda ceplerime 2'şer lira bozuk para dağıtıyorum. Tinerci falan filan gelince çok iş görüyor.
0
bedbed
(12.05.15)
3 milyar 750 milyon

galeri2.uludagsozluk.com
0
neferkitty
(12.05.15)
30-100 tl arası değişir
0
basond
(12.05.15)
100 civarı
0
asilsiz suclama
(12.05.15)
50-150 arası
0
xenophobe
(12.05.15)
50'den aşağı olmuyor, gittiğim yere göre 500-600'e kadar yolu var. Kart kullanmıyorum.
0
Lim5
(12.05.15)
disari ciktigim gun nerede olacagima gore degisir; siradan bi gunde ort 200-300 arasi nakit olur yanimda
0
kamyonsans
(12.05.15)
40-50 arası. ama cüzdanın gizli saklısında bir 100 durur hep.
0
sheridans
(12.05.15)
30-120 arası
0
kanzuk seni yiyeceğim arslanım
(12.05.15)
ortalama 200-300 arası.

su an 650 var ama fazlayı gidip bankaya yatırmaya üşendim ondan.
0
fransizkalanadam
(12.05.15)
Nerdeyse hiç nakit taşımıyorum lazım olunca kalıyorum böyle 0_o
0
amelie poulain
(12.05.15)
Bazen 50 oluyor bazen 500 tl. Ama genelde 50 100 arası değişiyor. Alışverişleri kartla yaparım hep nakit almayı sevmiyorum
0
sta
(12.05.15)
en az 150tl
en fazla 300tl taşırım. fazlası banka hesabında durur.
0
seyduna6687
(12.05.15)
10 lirayı geçirmem, genellikle 2-3 lira dolmuş parası olur.

Geri kalan her işimdi bankamatik kartı kullanıyorum, hesabı kolay oluyor.
0
yatagants
(12.05.15)
Genelde kart kullanıyorum. Bazen hiç olmadığı da oluyor. Bi kere iki lira için kart kullanmıştım. Dışarı çıktığımda zorda kalmamak için nereye gittiğime bağlı olarak, işe giderkenkinden daha fazla nakit bulundururum.
0
bigbadabum
(12.05.15)
50'den aşağı düştüğünde para çekiyorum genellikle. ortalama olarak da 50-100 arası taşırım. imkanım oldukça da alışverişleri kartla yaparım. bu sayede nereye ne kadar harcama yaptığımı daha pratik bir şekilde telefon bankacılığından da kontrol edebiliyorum.

tabii dışarı özel bir yemeğe, arkadaşlarla eğlenmeye falan çıkıyorsam daha fazla nakit taşırım genellikle. gitiğim yere göre 200-300 tl falan bulundururum.
0
emfuzi
(12.05.15)
hiç belli olmuyor, kredi kartı kullanmıyorum ve maaş da almıyorum, serbest çalışıyorum. kendimin bile öngöremediğim bir ödeme/para alma düzenim (düzensizliği mi diyeyim) var.
bazen 4-5 bin lira taşıyorum onunla bütün kartları doldurup (doğalgaz, toplu taşıma) kalan ödemeleri, toplu alışverişi vs. yapıp, kirayı (elden) verip, kalan paraya bakıyorum. yani neredeyse tüm harcamalarımı bu toplu para dönemine denk getiriyorum denebilir.
genelde kalan parayı da harcayacağım miktara göre yanıma alıyorum -belli bişey alacaksam onun parasını yanıma alıyorum. bişey almayacaksam bankaya atıyorum banakmatik kartım yanımda oluyor yine o paradan harcıyorum yani. nakitse 100 -200 lira bulunuyor. ekstra para lazım olana kadar böyle devam ediyorum.
0
niye ama
(12.05.15)
bankamatikten fiks 200 çekiyorum. çoğunlukla 20-30 kalana kadar tekrar çekmiyorum.
0
la noix
(12.05.15)
100-150 tl. Kredi kartı kullanırım hemen her alışveriş için. Sadece otopark, ıvır zıvır büfe gibi şeyleri nakit ödüyorum.
0
kint
(12.05.15)
300 +-50 fix durur hep kartla görüyorum işimi
0
mirty
(12.05.15)
20 - 50 tl civarı. neredeyse istanbulkart yükleme dışında nakit kullanmıyorum.
0
inheritance
(12.05.15)
20-60

sigara harici pek nakit ihtiyacim olmuyor, ki onu da genelde 50 kurus fazla verip kartla aliyorum.
0
nxtrls
(12.05.15)
20 kağıt
0
eindaclub
(12.05.15)
Ben bütün paramı taşıyorum valla. Ay sonuna doğru azala azala bitiyor :(.
0
osurdum
(12.05.15)
(13)

kadınlar doğurunca ayakları mı büyüyor?

tepedeki psychedelic adam
bugün böyle bişey duydum. ne biliyim saçma geldi. var mı böyle bişey?
bugün böyle bişey duydum. ne biliyim saçma geldi. var mı böyle bişey?
0
tepedeki psychedelic adam
(12.05.15)
Doğurunca değil de hamileyken özellikle son zamanlarda şişer ayaklar ödemden dolayı. Sonra iner ama geri. Öyle olsa 7-8 tane çocuk doğuran kadınlar 45 numara ayakla gezerdi.
0
hala mi ceren yahu
(12.05.15)
rahimi gevseten hormonlar ayakta bulunan baglari da gevsetiyor ayrica agirlik artisiyla da ayak kavsinin cokmesi/duzlesmesi oluyor. buyutur sonuc olarak
0
fallopian
(12.05.15)
ablam 9 ay önce doğum yaptı. ve her ayakkabı giydiğinde ayaklarının büyüdüğünü iddia ediyor ama ben inanmıyorum.
0
sheridans
(12.05.15)
Eşimin annesi 3 çocuk doğurmuş ikisi ikiz şu anda ayakları 36 numara. Benim anneminkiler 1 numara büyümüş 39 olmuş ama annem doğumda aldığı kiloları verememiş eşimin annesi vermiş. Kiloyla da büyüyor ayak.
0
sta
(12.05.15)
bazı kadınlarda evet. teyzemin de 3 senede ! ikizler + 2 çocuktan sonra hala 36 ama kilo alma verme ve hamileliğin hormonal dengesiyle ayakları büyüyen çok kadın var. annem tosun gibi doğurur her çocuğu son dönem yerinden kalkamayacak kadar kilo alır (gerçi hepsini de verir) her çocukta bir dişi gitmiş, ayaklarına bişi olmadı.
ayrıca ayak büyüyüp küçülebilen bişey, benim kilo verip sıkılaştığım dönemlerde küçülüyor ayaklarım :) bu kadar da dengeli bir vücudum var
0
niye ama
(12.05.15)
Kiloyla alakalı. Yengem, kuzenim, öğretmenim, arkadaşım, teyzem için konuşuyorum. Ayakları büyümedi ve şu an fazla kiloları yok. En kilolusu 62. Diğerleri hep 50 civarı.
0
mornie
(12.05.15)
@cigerdelen, nedir bu asabiyet kuzum? Ben o cevabı yazarken verilmiş bir hiç bir cevap yoktu, senin cevabınıda gönderdikten sonra gördüm, sana yalancı dediğimi de nereden çıkardın? Benim anneminde 3 yaşayan 3 ölü doğumu 4-5 de düşük ve kürtajı var, 35,5 numara ayakları hala. Şimdi anne ayağı mı yarıştıracağız yani :) ?
0
hala mi ceren yahu
(12.05.15)
evet, dr. ler söyler, genellikle kalıcı olarak 1, 1,5 numara büyür ayaklar.
0
olivia
(12.05.15)
Gerçekten de öyle derler doktorlar. Herkesinki aynı büyümüyordur ama. Nasıl ki bazıları doğum kilolarını geri veriyor, bazılarının kiloları yapışıp kalıyor; bu da bünyeye bağlıdır. Genlerinde varsa çok büyür, yoksa az büyür ya da büyümez herhalde.
0
aychovsky
(12.05.15)
Çocuk sahibi olma isteğimi tamamen silip atan son nokta bu oldu vay be
0
isimmisimyok
(12.05.15)
doğum ayakları büyütmüyor, ayakları büyüten kilo artışı arkadaşlar. doğumda alınan fazla kilolar genellikle sonrasında verilmiyor ya ayaklar büyüyor diye düşünülüyor. halbuki tek büyüyen ayaklar değil. sorsanız "ayağım büyüdü" diyenler doğum öncesi giysilerinin de küçük geldiğini söyleyeceklerdir.

3 doğum yaptım, benim ayakkabı numaram hiç değişmedi. gebelik süresinde bile eski ayakkabılarımı kullanabildim.
ne zaman yaş ilerledi eskiye oranla kilo artışım oldu işte o zaman ayakkabı numaram da beden ölçümle birlikte değişti.

ek: yaş ilerledi dedim ama yanlış bilgi olmasın. kilo artışım yaşla ilgili değil aslında. safra tembellik ediyor, benim yaşam koşullarım değişti yeme düzenimi sapıttım filan.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(12.05.15)
annemin gebeyken 1 numara büyümüş kalmış
benim hala büyümedi (33. haftadayım)
çoğunlukla gördüğüm gebelikte büyüyor, daha sonrasında normale dönüyor
0
la noix
(12.05.15)
teyzemin ilk gebeliğinde 35'ten 36 ya, ikincisinde 36 dan 37ye çıktı ve hala da 37 numara giyer.

kendisi 34 beden.
0
physcos physcos
(12.05.15)
(10)

bu soru kadınlara

all girls dream
kafama takıldı, sizin ozel günunuzde burda özel günden kasıt nisan falansoz de olur. bi kız arkadasınız derin gogus dekoltesi ile gelse ne düsünürsünz? rol calıo dermısınız? yoksa banane ne giyerse giysin mi dersiniz?
kafama takıldı, sizin ozel günunuzde burda özel günden kasıt nisan falan
soz de olur. bi kız arkadasınız derin gogus dekoltesi ile gelse ne düsünürsünz? rol calıo dermısınız? yoksa banane ne giyerse giysin mi dersiniz?
0
all girls dream
(11.05.15)
'Uuu, yakiyorsun, isindi mi burasi ne" falan derim, iki guleriz, baska da bir sey dusunmem veya demem. Giysin tabii ki.
0
aychovsky
(11.05.15)
Gelin olup giden zaten erkeklerin hedefinden çoktan çıkmıştır , o yüzden rol çalması mantığa aykırı :D

İster gelin olayım ister olmayayım öyle düşünmezdim.
0
neferkitty
(11.05.15)
özel bir günümde dekolte giymem -gerçi özel olmayan günümde de giymem muhtemelen de
isteyen istediğini giysinin ötesinde özenmiş giymiş, fıstık gibi olmuşsun derim. zaten arkdaşlarım genelde fıstık gibi.
0
niye ama
(11.05.15)
yani o gün insan başkalarının kılığını dert etmez pek. kendi mutluluğuna odaklanır. birinin giysisi sebebiyle mutluluğu bozuluyorsa, nişanlanacağını/sözleneceğini unutup, "dekolte giymiş"e takılıyorsa zaten nişanlanmasa/sözlenmese daha iyi.

dekolte giymesinden hoşnut olur "uff, çok güzel olmuşsun" derdim. makyajım bozulmayacak olsa gözlerim kamaşmış gibi gözlerimi filan ovuşturur sululuk yapardım.
0
whimsical
(11.05.15)
Dekolte elbiseyi arkadaşının özel gününde giymeyeceksin de ne zaman giyeceksin? bi kadın dekolte giydi diye illaki dikkat çekmeye, aranmaya çalışmıyordur. Güzel olmuştur, yakışmıştır.
0
kismisolungac
(11.05.15)
e hani dugunde gelin haric beyaz giyilmezdi. ben ordan yola cıktım.
0
🌸all girls dream
(11.05.15)
düğünse gelinden başka kimse gelinlik benzeri bir kıyafet giymemeli diye düşünüyorum, evet. gelinliğin özel bir kıyafet olma durumu var ama...
aynı ben gelinliğe dekolteyi de yakıştıramıyorum (bu tamamen benim görüşüm tabi) daha masum, romantik şeyler yakıştırıyorum.
gelinlik = dekolte değil ki.
0
niye ama
(11.05.15)
gelinlik beyaz olur ya, ondan o. yoksa düğünde bak herkes dekolte giyiyordur muhtemelen. gelin de "aa dekolte giymiş" demez. gelinlik direkt beyaz olduğu için, tek beyaz giyen kişi gelin olsun istenir. giyilebilecek onlarca renk varken de gelin özellikle beyaz giyin demedikçe tutup da beyaz giymek gereksiz yani...
0
whimsical
(11.05.15)
erkekler dekolte giymediği için kadınlara sormuş soruyu işte. herhalde damat bey tutup da kimseye "neden dekolte giydin, bu benim özel günüm, benden rol çalıyorsun" demez. :)
0
whimsical
(12.05.15)
Ay nolur isteyen istediğini giysin
0
amelie poulain
(12.05.15)
(6)

emlak balonu

orada olmayan adam
ev alma arifesindeyim. açtım ekşiden emlak balonu başlığını okudum, içim karardı. şöyle bir sonuca vardım, yanlış mıyım : emlak arzı, talebinin çok üstünde. ancak bu arz fazlası büyük oranda yeni yapılan ve görece lüks/rezidans tarzı veya şehrin görece dışındaki konut projeleri ile toki benzeri şehr
ev alma arifesindeyim. açtım ekşiden emlak balonu başlığını okudum, içim karardı. şöyle bir sonuca vardım, yanlış mıyım : emlak arzı, talebinin çok üstünde. ancak bu arz fazlası büyük oranda yeni yapılan ve görece lüks/rezidans tarzı veya şehrin görece dışındaki konut projeleri ile toki benzeri şehrin oldukça dışında ve görece alt ekonomik kesme hitap eden konutlar. bu sebeple yerleşik lokasyonlardaki (mesela kızılay/ankara) konutlarda da ciddi anlamda bir fiyat artışı mevcut ise de, söylenen balon patlasa bile ciddi fiyat düşüşleri, yukarıda bahsettiğim konut projelerinde olur, yerleşik lokasyonları çok ciddi etkilemez ve hatta fiyatta düşüş olmaz ancak fiyat artışında düşüş olur diye düşünüyorum.

yorumlarınız?
0
orada olmayan adam
(11.05.15)
bekleyip görmek... arasında yapısal olarak fark olsa da ki amerika'nin 2008'de yasadigi krize benzer bir durumun bizde de yasanmasi olasi.

arz/talep dengesizligi had safhada...
0
kobretti
(11.05.15)
@ duşbeg reyis
defter değeri dediğin şey evde kira çarpanı ile az-çok bilinmiyor mu zaten? misal 20 senelik kira ederinden fazla para isteniyorsa (kirayı da enflasyona göre arttı sayalım) o ev fazla değerlenmiştir diyemez miyiz?
--tamam başka pek çok değerleme yöntemi olabilir ama birebir yine konutla alakalı olduğu için bana en makul sistem bu geliyor--
0
niye ama
(11.05.15)
Hocam sen yatırım yapacakken eksi sozluk ergenlerinin yorumlarını ciddiye alıyorsan, yatırım yapma bence.
0
enkolaykullaniciadi
(11.05.15)
peki merkezi konumlarda kira miktarlarının düşmesi için bir neden söyler misiniz? evin fiyatının yüksekliğiyle kiranın çok bağlantılı olduğunu düşünmüyorum. kirayı etkileyen şeyin yaşam alanlarına, hastane pazar gibi yerlere yakınlığı ve semtin sosyo ekonomik yapısı olduğunu düşünüyorum. bu sebeple merkezi yerlerde kira değerlerinde düşüş olmayacağını öngörüyorum.

bu arada yatırımlık alma durumundayım, mevcut durumda alacağım evi 3-4 sene kadar kullanma ihtiyacım yok. parayı da mevduatta tuta tuta ancak erimesini engellediğimi farkettim. işim gereği borsa vs yatırım araçlarıyla uğraşacak durumum yok malesef.
0
🌸orada olmayan adam
(11.05.15)
tespitiniz doğru. arkadaşların da dediği gibi, ekşideki öğrenci kardeşlerimizin lafına çok bakma. tabii ki onlar ev fiyatları düşsün, geleceğimiz daha rahat olsun der ama malesef bu mümkün değil. en fazla fiyatlarda durgunluk olur, oturmuş bölgelerdeki evlerde fiyat düşmesi olmaz.
0
victum
(11.05.15)
7 hazirandan sonra o ogrenci kardesleriniz gorecek sizi =)

ogrenciymis.. eheh.
0
kobretti
(11.05.15)
(4)

serbest çalışan avukatlar

Esinsin
aramızda var mı bilmiyorum ama serbest çalışan avukatlar ne kadar tatil yapıyorsunuz acaba ? kafanıza esince ben tatile gidiyorum diyip gidebiliyor musunuz ?
aramızda var mı bilmiyorum ama serbest çalışan avukatlar ne kadar tatil yapıyorsunuz acaba ? kafanıza esince ben tatile gidiyorum diyip gidebiliyor musunuz ?
0
Esinsin
(11.05.15)
ben değilim ama kuzenim ve eniştem serbest avukat -yalnız birinin şehir dışında diğerinin ülke dışında davaları oluyor
yaptıkları seyahatleri ayarlamak daha çok, mesela konyadan istanbula gidiyorsa dönüşte yol üzerinde bir yerlere uğramak ya da orada 1 gün fazladan kalmak, önü h.sonu ise aileyle gitmek gibi.
0
niye ama
(11.05.15)
Avukatına göre değişir aslında, başını kaşıyacak vakti olmayan serbest çalışan avukatlar tanıyorum. Ne denli işkolik olduğuna bağlı.
Önceki ofiste öğleden sonra 2'de kaçardı patron avukatlar, sabah 10'da gelirler, yılda en az 2 defa yurtdışı yaparlardı en az 4 günden.
0
kaymaktutmayansicaksut
(11.05.15)
tam kafama göre. hadi gideyim dediysem oturulur konuşulur işler ayarlanır sonra kızgın kumlardan serin sulara. boşuna mı serbest çalışıyoruz arkadaş?
0
colg fusion
(11.05.15)
Kendi ofisim olduğu için çok rahatım ben. Süreli acil bişi yoksa epey rahat çalışıyorum
0
isimmisimyok
(11.05.15)
(13)

acayip güzel bi kız var

roket adam
çok iyi anlaşıyorsun, enteresan ortak noktaların var. böyle bazı sorulara sanki benim vereceğim cevabı veriyor. sanki biri benden önce "roket becks içer, kadıköy sahili sever, bilmemne bilmemne" diye ipucu vermiş. o derece birebir.ama babasıyla yaşıyor ve her akşam 11'de evde olması lazım. oluru var
çok iyi anlaşıyorsun, enteresan ortak noktaların var. böyle bazı sorulara sanki benim vereceğim cevabı veriyor. sanki biri benden önce "roket becks içer, kadıköy sahili sever, bilmemne bilmemne" diye ipucu vermiş. o derece birebir.

ama babasıyla yaşıyor ve her akşam 11'de evde olması lazım. oluru var mıdır beyler ne dersiniz?
0
roket adam
(10.05.15)
oluru olmasının babasıyla yaşamasının ve her akşam 11'de evde olmasıyla doğrudan bir bağının olduğunu düşünmüyorum.

çalışıyor mu? görüşecek vakit kalacak mı? tamam ortak noktanız olabilir ama emin misin sana hislerinden?

cevapları alalım.

(inşallah olur bu arada, hepimizin sapız amk yerinde, içimizden biri eksilsin :) )
0
dead and broken
(10.05.15)
acayip güzel olduğu için oluru var tabi, niye olmasın. acayip güzel olmasaydı o zaman düşünürdün.
0
mandalina kokusu
(10.05.15)
kızı böyleyse babası kim bilir ne kafa adamdır, bir de bunu düşün.
0
ron dennis
(10.05.15)
babasinin ne alakası var badi?
0
2006
(10.05.15)
ya babasıyla alakası yok da her akşam 11'de evde olacak diyoruz. yani sevgilin var ama mesela beraber uyuyamıyorsun. hep bi eve yetişme telaşı falan. ben 25 o 23 yaşında bu arada.

epey sonra ilk defa düzgün bi ilişki sahibi olasım geldi o da böyle :/ çalışmıyor, görüşecek vaktimiz var, hislerinden emin değilim ama sorun o diil. sorun kızın her akşam 11'de evde olması. benim de arada gece hayatım falan var yani. çok üzücü :(
0
🌸roket adam
(10.05.15)
yaşları alalım?
söylemişsin zaten. saat konusundaki hassasiyetini anlıyorum. arkadaşlarınla takılıyorsun ama kız arkadaşın evde. ya da bir yere gideceksin ama kız arkadaşın evde.
bir ilişki edinilebilir elbet ama zor oluyor.
sırf buraya takılma bence.anlaşabiliyor musun onu düşün. anlaşabiliyorsan güzelliği,her akşam 11'de evde olmak zorunda olması çok da sorun olmamalı.
0
rakicandir
(10.05.15)
bizim oluru var veya yok dememizle olmuyor bu işler.
0
fransizkalanadam
(10.05.15)
Eğer bu gece hayatı olayını vs sorun edeceksen ve ileride kıza ''keşke evden çıkabilsen/izin alabilsen'' vs diye subliminal mesajlar vereceksen hiç girişme, sonuçta durumun baştan böyle olduğunu biliyorsun. Burada gelen cevaplar senin ne istediğini değiştirmez , oturup düşün, çünkü bu durum ileride değişmeyecek. Kıza da ileride dediğim gibi ''evden zaten çıkamıyorsun ki'' ayakları yapacaksan haksızlık edersin, dahası çocukluk edersin. İş görüşmesinde 9-16 saatleri arasında anlaşıp da saati 20'e çekmeyen patron gibi olursun bak o kadar kötü, başta durum neyse ona göre kafanda netleştir :) kararı kendin vermelisin, bu işin sabit bir oluru ya da olmazı yok, sen ne istiyorsun ona karar ver bence.''Eh çok güzel katlanayım madem'' moduna girme durduk yere.

Ayrıca şahsi fikrim bunu sorun edeceğin yönünde.
0
neferkitty
(10.05.15)
neferkitty +1111

kesinlikle sorun edecek gibi duruyorsun, bence kızdan uzak dur. her şey öyle güzellikle, 'ay çok iyi anlaşıyoruz'la olmuyor ne yazık ki. daha başlamadan sorunlu görünüyor. saat olarak (?) sana uygun ve anlaşacağın birileri eminim vardır, onları bekle veya ara.
0
equine
(10.05.15)
düzenli bi cinsel hayat istiyorsun fakat cinsellik ilişkiyi pekiştirmeli sabah aksam yiyismeyeceksin sonucta. arada kiz cilginlikta yapabilir mesele degilki. derdine simdi küfür edecektim.
0
2006
(10.05.15)
cinsellik sadece gece 11'den sonra olmuyor netekim...
bu durumda bir arkadaşım vardı üstelik bu çocuğun kız bi de 30 yaşında. ayrıca ailesi muhafazakar da değildi, kız çalışıyordu baba kızlarıyla rakı içen bir tipti ama 11 dedin mi evde olunacak..arkadaş en çok da akşam sinemaya bile gidemiyoruz yaa diye deli oluyordu. bi de kızın bu kadar ana-baba kuzusu olmasına
seneler geçti, çok kavgalar edildi çocuk rest de çekti, kız da çekti, araya yurtdışı girdi, olaylar olaylar...
şimdi evli ve çok mutlular :)
0
niye ama
(10.05.15)
Haftasonu gündüz uyursunuz.
0
arnold schwarzeneger
(11.05.15)
Bunun feedback'ini vereyim, bu olmadı.
0
🌸roket adam
(07.08.15)
(4)

Kenan Evren Turk Islam Sentezi

evrenos gazi
Darbe sonrasi icraatleri ve soylemleriyle devleti Turk Islam sentezinde bir cizgiye oturttuguna dair suphem yok. Bir tarihci olarak dogru metodlarla yaptigim arastirmalarla bundan eminim. Peki:1- Neden Turk Islam Sentezi?2- Sizce kendisi de o cizgide miydi ki?3- Bu milleti en kolay bu cizgide mi diz
Darbe sonrasi icraatleri ve soylemleriyle devleti Turk Islam sentezinde bir cizgiye oturttuguna dair suphem yok. Bir tarihci olarak dogru metodlarla yaptigim arastirmalarla bundan eminim.

Peki:
1- Neden Turk Islam Sentezi?
2- Sizce kendisi de o cizgide miydi ki?
3- Bu milleti en kolay bu cizgide mi dizayn ederim dedi acaba?
4- Turk Islam Sentezi fikrime katiliyor musunuz? Aksine bizi Allahsiz kitapsiz yapti mi diyorsunuz?


Lutfen ideolijik degil, muspet cevaplar olsun.

Tesekkurler.
0
evrenos gazi
(10.05.15)
malumun ilamı, dostum bu.

türk islam sentezi 12 eylül'ün resmi ideolojisidir.

bedelini soru soran insanlar ödemiş, kalan mallar bizim olmuştur.

mesele şu ki, buralarda pek bir kimsenin yakın tarih bildiği yok.

çok sövdükleri bugünü, bugünün idareciliğini bu yüzden hakettiklerini de bilmiyorlar.

burayı boşverin, gülen ne diyecek, ona bakın yarın.
0
e haliyle
(10.05.15)
Dİktatör olmak için genelde din kullanılır. Yüzeysel bir cümle ama ona bağlıyorum.

Dini sözde elde gidecek diye neler neler yapmış o insanlar sonuçta, kimleri katletmiş, saldırmış.
0
Cursed Chico
(10.05.15)
benim tarihçiliğim yok ama
herhalde ABD öyle istediği için? o zamanlar TSK'nın iç yönetmeliklerini filan çeviren bir abimiz ABD ordusunun zenci askerler filan ile ilgili emirlerinin bile aynen TSK için çevrildiğini çok komik emirler olduğunu anlatmıştı ordu resmen ABD köpeği olmuş, herhalde bunun ordunun başındaki kişinin bilgisi olmadan olması mümkün değil?

ayrıca madde 3 de bir diğer mantıklı açıklama bu coğrafyada ümmet-millet geleneği canımıza okuyor işte. Allahsız kitapsız yaptı demiyorum ama bir müslüman olarak bunların türk islam sentezinin taaaa... diyorum!

kendisinin bir fikri var mıydı ki? kendi fikriyatı, vicdanı, iradesi olan adamlardan daha az korkarım ben. asıl böyle kuklalardan oluyor çoğu olan. tabi istisnası var.
0
niye ama
(10.05.15)
kürsülerde ayet okuyan, uçaklardan dini yazılı kağıtlar döktüren, din derslerini zorunlu yapan, cami yapımlarını ve imam hatipleri coşturan, cemaatleri destekleyen, yök'ü inşa eden bir zihniyet (burada erdoğan'dan değil, doğrudan evren'in şahsından bahsediyoruz) kimi, nasıl allahsız yapabilir? adam ölmeden badem gözlüymüş... şahane.
0
e haliyle
(10.05.15)
(3)

Özel okuldaki öğretmenler ve hamilelik

neil manke
devlette daha önce çalışmamış, özel okulda çalışan öğretmenler yazın da maaş alıyor mu?özel okulda doğum iznine çıkan bir öğretmen hala maaş alıyor mu?
devlette daha önce çalışmamış, özel okulda çalışan öğretmenler yazın da maaş alıyor mu?

özel okulda doğum iznine çıkan bir öğretmen hala maaş alıyor mu?
0
neil manke
(09.05.15)
özelde çalışan öğretmenler yazın da maaş alıyor ama yazın da çalışıyorlar, oturdukları yerden değil.
0
devilred
(09.05.15)
özel okul ve kurslar öğretmenle sözleşme yapar, sözleşmede ne yazıyorsa odur.
doğum izni dediğiniz doğum öncesi 8 sonrası 8 hafta olansa o zamanki maaşı SGK ödüyor zaten işyeri değil.
0
niye ama
(09.05.15)
Okula göre değişiyor. Yazın maaş verip çalıştırmayan kolejler var mesela.
0
innatedesire
(09.05.15)
(5)

Rus Ordusu Anma Törenlerinde Hala Orak Çekiç Var. Neden ki?

dergus
Arkadaşlar Rusya'da sosyalizm yıkıldı ama törenlerde hala bol bol orak-çekiç görünüyor. Putin orak çekiç'in önünde konuşma yapıyor vs, bu adamlar komünizm'den vazgeçmediler mi? Örneğin:https://youtu.be/6x2ZK-dV3yk?t=27m50sBöyle bir sürü örneği var. Kafam karıştı benim.
Arkadaşlar Rusya'da sosyalizm yıkıldı ama törenlerde hala bol bol orak-çekiç görünüyor. Putin orak çekiç'in önünde konuşma yapıyor vs, bu adamlar komünizm'den vazgeçmediler mi? Örneğin:

youtu.be

Böyle bir sürü örneği var. Kafam karıştı benim.
0
dergus
(06.05.15)
komunizm ve sosyalizm ayri seyler. yikilan sey yalizm degil gominist sistem. sosyalizmi yikamazsin cunku yikilacak bir sey degil? bir politik dusunce
0
no christ requires
(06.05.15)
benim de demek istediğim aynı şey. fikir yıkılmaz tabii de rusya ekonomik model olarak kapitalizm'e geçtiyse hala bu orak çekiçler ne alaka onu diyorum ben?
0
🌸dergus
(06.05.15)
esasen hiçbir fikrim olmamakla birlikte tarihsel bir gerçeklik olarak kabul ediyor olabilirler
bizim ne ticaretimiz ve turizmimiz var ama soy diye, türki cumhuriyetler diye yaygara yapıyoruz
üç hilalli yeşil turan bayrakları flamaları adı neyse (osmanlı), bilmem kaç yıldızlı c.başkanlığı forsu (türki) filan bizim devlet protokolümüzde de bunlar var
0
niye ama
(06.05.15)
Benim bildigim sadece torenlerde kullaniyorlar. Mesela 9 Mayis'da kutladiklari Zafer Gununu Almanlara karsi kizil ordunun kazanmasi yuzunden, orak cekici resmi olmayan bir anma sembolu seklinde kullaniyorlar diye biliyorum. Bizimkilerin arada sirada padisahlik tugrasini kullanmalari gibi... Ama bildigim kadari ile Putin istegi ile ordu, yakin zamanda zafer armalarindaki orak cekici atti ve sadece kirmizi bayrak uzerine tek yildiz kullaniyor.
0
bosch kalfa
(06.05.15)
bız de osmanlı tugralarını kullanıyoruz her yerde.
0
baldur2
(06.05.15)
(1)

kentsel donusum kiraci yardimi

kombucho
Kiraci iken ev kentsel donusume giderse, devlet bir defaya mahsus iki kira kadar tasinma yardimi yapiyor, kira bedeli de sehire gore degisken (orn. Istanbul icin ben basvurdugumda 650 tl idi) neyse ben buna basvurdum gecen agustos cunku eve yikim karari cikti, ben de kiraci olarak magdur oldum tasin
Kiraci iken ev kentsel donusume giderse, devlet bir defaya mahsus iki kira kadar tasinma yardimi yapiyor, kira bedeli de sehire gore degisken (orn. Istanbul icin ben basvurdugumda 650 tl idi) neyse ben buna basvurdum gecen agustos cunku eve yikim karari cikti, ben de kiraci olarak magdur oldum tasindim. Fakat bu sirada bu isler calisma bakanligindan, belediyelere devredildi. Simdi kadikoy belediyesini ariyorum, ==referans numaraniz dogru dosyaniz bizde ama ne zaman sonuclanir bilemem== diyorlar. Neredeyse bir yil olacak. Bu sekilde basvurup para alabilmis kimse var midir? Ne onerirsiniz?
0
kombucho
(06.05.15)
ben bişey öneremiyorum da sanırım devlet bu parayı ödememek için olayı belediyelere yıktı
şu sıra kimden duysam belediyeden paramızı alamadık/alamıyoruz diyor
0
niye ama
(06.05.15)
(30)

bilek kalınlığı

sta
ayak ve kol bilek kalınlığınız kaç cm?
ayak ve kol bilek kalınlığınız kaç cm?
0
sta
(05.05.15)
20 cm el, 28.5 de ayak.
kemikli epeyce.
0
roboute guilliman
(05.05.15)
şimdi ölçtüm de el bileği 14 cm, ayak bileği 20 cm (ayak bileklerim kalın maalesef)
0
neferkitty
(05.05.15)
17 el 23 ayak
0
mattiadestro
(05.05.15)
14,4 el 18,8 ayak /erkek

14,5-19 yazmıştım da baktım millet .8 .6 .4 filan yazmış ben de tam hassas ölçümü yazdım...
0
ucan spagetticanavari
(05.05.15)
15-20
bi üstteki cevaptaki duyurucu erkek be ya, utandım kendimden :/
0
niye ama
(05.05.15)
14 el 19 ayak
0
şeyda5
(05.05.15)
16 el
22 ayak
evet bu sıfır beden anlayışlı çağın içinde kalın kemikli olmakla lanetlenmişim, neyse herşeyin başı sağlık.
0
gis
(05.05.15)
17 el, 23 ayak

b: 181 k: 67
0
ismayil
(05.05.15)
El bileği 17 santim, ayak bileği 24,5 santim.

İmza: El bileği ince bir erkek.
0
yirmisantim
(05.05.15)
20 / 28
0
rygard
(05.05.15)
16.5 el 24 ayak
0
inheritance
(05.05.15)
incebileklikadin.avi

El: 15
Ayak: 21

Ben erkeğim ama :(
0
humblebirth
(05.05.15)
19,5 cm el, 24 cm ayak. (erkeg)
0
kargn
(05.05.15)
El bileği 24 ölçmüştum önceden ayağı bilemiyorum şuan dışarıdayım
0
denizrocket
(05.05.15)
16,5 el
22,5 ayak (erkek)
0
kaya1453
(05.05.15)
bodybuilding yapanlar da sorabiliyor bunu o kadar anormal bir soru değil bence, sonuçta ideal bir ölçü olmadığı için insanlar ortalama bir kıyaslama yapmak isteyebiliyor mesela:

startingstrength.com

forums.windowscentral.com

forum.bodybuilding.com

forum.simplyshredded.com
0
neferkitty
(05.05.15)
simdi meraktan olctum.

el bileklerim 13.2 cm

ayak bileklerim 19.1 cm


duyuru'nun hobbiti benmisim galiba :/
0
fraise
(05.05.15)
ben de merak ediyordum lan. sorulduğu iyi oldu.
0
kargn
(05.05.15)
@fraise <3 <4 <5 Hobbit forevır
0
yirmisantim
(05.05.15)
ben de güzel ayaklı duyuru kızı arıyorum, hepsi roberto carlos çıktı :/
0
der meister
(05.05.15)
şaka maka duyuruda benden ince ayak bilekli kadın çıkmadı... o_O sevinsem mi üzülsem mi bilemedim bir erkek olarak...
0
ucan spagetticanavari
(05.05.15)
millet neler soruyor benim sorum çok görülmüş :(
0
🌸sta
(05.05.15)
USC Bence üzül. :)
0
yirmisantim
(05.05.15)
usc, squat lower (fggt)
0
kargn
(05.05.15)
kargn squat ya da herhangi bir başka hareket ile bilek kalınlaştırabileceğini mi sanıyorsun? (gtfo)

yirmi neden üzüleyim?
0
ucan spagetticanavari
(05.05.15)
Çünkü bence erkek enine boyuna, yapılı, kalın olmalı.

Bence diyorum, seni eleştirmiyorum. :)

Zaten daha önce de "bence" üzül dedim. Herkesin değişimlikleri farklıç
0
yirmisantim
(05.05.15)
14.4'e, 19.8-19.9 arasi bir seyler cikti.
0
aychovsky
(05.05.15)
Merak ettim yrn ölçüp yazıcam , en minik benimkiler çıkar sanıyorum
0
lilidance
(06.05.15)
El 20'den fazla sanırım benim, ayağı bilmiyorum.
0
arnold schwarzeneger
(06.05.15)
13 - 19
0
lilidance
(06.05.15)
(7)

Şimdiki Üni.'liler ne şanslı lan!

ya ben lan neyse
selamlar,seçim arefesi zaten hassas bir zaman.o yüzden reaksiyonlara peşin rekasiyon: akp li değilim. lütfen buradan vurmayın lan gerçekten sempati bile duymuyorum. valla bak.şimdi ben 2004 yılında üniversiteye başladım.o zaman bu alandışı seçim olayı yoktu. şimdi sosyal-edebiyat mezunu adamın bile
selamlar,

seçim arefesi zaten hassas bir zaman.

o yüzden reaksiyonlara peşin rekasiyon: akp li değilim. lütfen buradan vurmayın lan gerçekten sempati bile duymuyorum. valla bak.

şimdi ben 2004 yılında üniversiteye başladım.

o zaman bu alandışı seçim olayı yoktu. şimdi sosyal-edebiyat mezunu adamın bile teorik olarak tıp fakültesi şansı var. biz biraz da bu zaruretten hayalimizedeki bölümü okuyamadık -gerçi şimdi memnunum. ama o riski almak da mesele-

bizim zamanımızda 2 yıl geçmeden sınava girsen baya bir puan kırılıyordu.

şimdi azalmış. sanırım çok az bir puan kırılıyor.

ben okurken ne büt ne yaz okulu vardı. sırf bu yüzden 1 sene sağlık sorunları sebebiyle ara verdiğim için telafi edemedim. okulu uzattım.

şimdi her üni'ye büt zorunluluğu getirilmiş. millet büte güveniyor.

ayrıca harç da yok. eskiden vardı.

benim okuduğum şehire giderken yol üzerinde bir dağ vardı ki memleketten gidiş dönüş yaparken düşüp gebericez diye ödümüz kopardı. yol 2 saat uzardı falan.

şimdi tünel yapmışlar, kebap... ipneler rahat rahat gidip dönüyor. ayrıca biz 40 yıllık eski lise binasında okumuştuk. şimdi taşınmış, mis gibi kampüs olmuş bizim üni.

he ben düz lise mezunu olarak eğitim fakültesi okumuştum. öğretmen liselerinin önüne geçmek çok zordu. bok gibi ek puan alıyorlardı. o yüzden anca taşrada okuyabiliyordun. hatta bizim okuldan dil puanında türkiye 7.'si çıkmıştı da boğaziçine puanı yetmiyordu öğretmenlik için. şimdi o da yok. baya baya düşmüş ek puan olayı. sanırım kalkmış.

şimdi havaalanları, ucuz uçak biletleri, hızlı tren, 2+1 otobüsler... yolculuk işkenceydi lan eskiden...

oğlum çok şanslı değil mi şimdiki üni liler? keşke 10 sene sonra okuyaymışım diyorum lan.

not: arkadaşlar propaganda yapıyorsam allah belamı versin. 9 seçim, referandum bok püsürde, hatta önümüzdeki seçimlerde de oy verdiysem-vereceksem yine allah belamı versin. 2007'den beri duyurudayım ve tek bir kere yapmadım öyle bir şey. o yüzden lütfen bu ihtimali eleyip sadece soruma odaklanalım :)
0
ya ben lan neyse
(04.05.15)
sen de senden önce üniversiteye gidenlerden şanslıydın, bu işin bir sonu yok tahmin edebileceğin üzere.
0
baba jo
(04.05.15)
senin bu saydığın çoğu şey yalnız bütün dünyayla birlikte gelişen şeyler. senden 10 sene önceki üniversiteye gidenlerde belkide aynı şeyleri sana diyordu.

ayrıca bence alan dışı seçim olmaması ve öğretmen liselerine vs ek puan gayet mantıklı bir olaydı. herkes ona göre seçim yapıp öyle yetişip devam etmesi daha mantıklı.
0
lprytk
(04.05.15)
bahsettiklerinin çoğu, akpnin değil kapitalizmin dünya üzerindeki yayılımının eseri.

üniversitede sadece konfor aramazsın. ifade özgürlüğü ve tartışma kültürü, hayatını kendi başına idame ettirebilme yetenekleri, gönlünün kaydığı kıza erkeğe.. ilgini açık edebilme.. dünya vatandaşı olabilme, diplomanın dünyanın genelinde kabul görmesi.. ne bilem.. 2008 itibariyle üniversiteden çıktım, ben çıktığımda suny diye bir şey icat etmişlerdi, diplomam bazı bakanlıkların verdiği eğitimlerle alınan birkaç belge olmadan işe yaramıyordu falan fistan.

bence her şey daha kötüye gidiyor.
0
kargn
(04.05.15)
valla şu anda üniversite okuyan ve önceki zamanları bilmeyen biri olarak evet, üniversite gerçekten de zor değil. tabii sorumlu adama.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.05.15)
üniversiteyi kazandığımda babamdan arabayı bana vermesini istemiştim. o da kendisi öğrenciyken arabasının olmadığını bu yüzden arabayı bana vermeyeceğini söylemişti. ben de ona onun öğrenciliğinde türkiye'de sokaklarda tek tük araba dolaştığından bahsetmiştim.
0
buzdagi
(04.05.15)
ben 2001 girişliyim ya ben napayım?
dediklerin konusunda haklısın: maddi imkanlar/fiziksel şartlar gerçekten gelişti. zira dünya gelişiyor biz de yakalamaya çalışıyoruz.
ayrıca o bütünleme filan olayları da evet, şimdikiler rahatladı (not: bilkentten 3.25 ile mezun olmuş her yaz da paralı staj yapmış insanım, işim olmaz büt ile filan, bizim olayımız daha farklıydı)
Ama sana ne diyecem: şimdikiler de 1 -rahatlığın 2-her yerin üniversite olmasının bedelini ödüyorlar
yata yata okuyorlar...parayı anne-baba gönderiyor bunlar eziyorlar. sonra mezun olunca, çalışma hayatının koşullarıyla yüzleşince, anyayı konyayı görüyorlar...
nacizane ben böyle düşünüyorum.
0
niye ama
(04.05.15)
Bir suriyeli kadar şanslı değiller
www.youtube.com
0
six packsiz
(04.05.15)
(17)

Renkli Göz Ne Zaman Tükenecek?

benim adim kerim hepinizi severim
Dün gece uyurken aklıma geldi moralim bozuldu. Renkli gözlü insanlar bu geni taşımayan insanlarla evlendikçe nesilleri tükeniyor giderek. Şuan renkli gözlü insanların oranını bilmiyorum ama tahmini her nesil geçtikçe sayıları 10'da 1 oranına iniyor bile olabilir. Hadi kuzey ülkelerde sayıları bol ol
Dün gece uyurken aklıma geldi moralim bozuldu. Renkli gözlü insanlar bu geni taşımayan insanlarla evlendikçe nesilleri tükeniyor giderek. Şuan renkli gözlü insanların oranını bilmiyorum ama tahmini her nesil geçtikçe sayıları 10'da 1 oranına iniyor bile olabilir. Hadi kuzey ülkelerde sayıları bol olduğundan birbirleriyle çiftleşme oranları yüksektir tabi de bizim ülkemizde filan durum içler acısı...

30 yılda bir yeni nesil geldiğini varsayarsak sizce kaç nesil sonra dünyada renkli gözlü insanlar tükenir. 30-35 nesil sonra yani 1000 yıl falan sonra renkli gözlü insan sayısı milyonda birlere iner mi? Bu durumun önüne geçmek için renkli gözlü insanları birbirleriyle çiftleştirmek, hatta zeki, uzun boylu, renkli gözlü alfa genlere sahip insanları zorla birbirleriyle çiftleştirmek faşist bir düşünce midir?
0
benim adim kerim hepinizi severim
(04.05.15)
asla tükenmeyecek. hemofili bile tükenmiyor.

seçmeli çiftleştirme politikalarına köpekler üzerinde bile tahammül edemiyorum. insanları kattığında iyice itici oluyor hacı. bırak herkes tuttuğunu sevsin. melezlik güzeldir.
0
kargn
(04.05.15)
Evet faşist bir düşüncedir, neden renkli göz neslini korumak zorundayız?
0
afrocubanbebop
(04.05.15)
Fasist dusuncedir evet. Örneği de var hatta yakin tarihte. Hitlerin ustun alman irki olusturma cabalarina balabilirsin.

Ote yandan renkli gozun ortadan kalkma ihtimali yoktur saniyorum. renkli goz gibi kalitsal ozellikler yalnizca babadan anneden degil 3. Derece akrabalardan da geciyor. Dayi amca hala dede nine gibi.
0
reanarchy
(04.05.15)
Ben bu biyoloji işlerinden anlamam ama mesela ikisi de koyu renkli göze sahip bir çiftin renkli gözlü çocuğu oluyor, sonra diyorlar ki kızın büyük büyük annesi renkli gözlüydü de ordan şeyolmuştur. Böyle bişey varsa bitmez herhal.. ben anlamam, neyse.
0
manuel mandalina
(04.05.15)
abi öyle demeyin, heidi klum o kadar insan arasından sealle evlenince hangimiz yas tutmadık ki. o güzelim genlere yapılır mı bu...
0
🌸benim adim kerim hepinizi severim
(04.05.15)
sen sealdaki büllüğü gördün mü? ben bi defa heidi klumun seksi fotolarını tararken rastladım. o günden beri çok düşünmüyorum bu meseleleri.
0
kargn
(04.05.15)
Seal'in genleri biyolojik olarak daha sağlıklı bile olabilir ki; afrikalılar genelde fiziksel dayanıklılıkta filan bizden daha üstün.

neyse bunun araştırmasını yapıp dünyada en son sarışın-renkli gözlü insanın en son bilmem kaç yılında finlandıyada görüleceğini söylemişlerdi
sonra başka araştırmalar, yok öyle bişey bu fenotipler yok olmayacak dedi.
iki araştırmayı da aramaya üşendim şu anda
0
niye ama
(04.05.15)
iki kişi de renkli gözlüyse zaten renkli gözlü olur.
biri renkli gözlü biri kahverengi gözlüyse ya da ikisi de kahverengi gözlüyse bile bebekleri renkli gözlü olabilir.
0
ucan spagetticanavari
(04.05.15)
En son sarisin insan moskova'da 2050 yilinda dogacak diye bilimsel-istatiki bir geyik var.

Buna bagli olarak 2050 sonrasi, 2090'da renkli gozlu insan nesli tukenecek diye salliyorum.
0
dieselsingle2
(04.05.15)
@dieselsingle2 2500 olmasın o? 2050de bizim torunlar doğacak niye sarışın son nesil onlar olsun
0
🌸benim adim kerim hepinizi severim
(04.05.15)
garip bir mutasyon vesaire gerçekleşmedikçe, hiçbir zaman.
0
kulkke
(04.05.15)
ikinci dünya savasında almanya'da yaşasaydın bayağı rütbeli bir asker olurdun.
0
kuzey li
(04.05.15)
Renkli göz ile ilgili gen kalıtsal olarak kaybolmuyor aktarılıyor. Çekinik gen diye birşey var.

Tükenecek olsaydı binlerce yıl içinde yok olurdu.
0
corneillus
(04.05.15)
1-tükenmeyecek. renkli gözlüler koyu renk gözlülerle evlendikçe renkli göz geni tükenmiyor.

2- Renkli gözü ve uzun boyu neden alfa gen olarak tanımladınız?
0
varoluscusanri
(04.05.15)
dert etmeyin genetiği değiştirilmiş çocuklar çıkacak, böylelikle asla tükenmeyecekler. saç rengi, göz rengi hepsi sipariş edilebilecek.
0
late viper
(04.05.15)
Anaaaa Ben alfa ciktim ya. Gururum oksandi iyi oldu gece gece
0
fullrest
(04.05.15)
ahaha alfa tanımını kaçırmışım.
hacı 4chanda çok takılma. sandniggersin sen sandnigger kal.
0
kargn
(05.05.15)
(21)

hiç evlenmeyen insanlar

cenkist
Nasıl oluyor sonları ? Ben düsünmeye basladım böyle yaşamayı ..
Nasıl oluyor sonları ? Ben düsünmeye basladım böyle yaşamayı ..
0
cenkist
(03.05.15)
Hocam beni izle. Evlenmeyi kesin olarak düşünmüyorum
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(03.05.15)
yalnızlığı hissetmemek için evcil hayvanlardan ve gece uyurken açık bırakılan tv'lerden yararlanıyorlar.
0
zgrydn
(03.05.15)
efrasiyab87
(03.05.15)
amcam neredeyse 60 olacak. evlenmedi. öyle evcil hayvanı da yok. gayet normal bir şekilde bir yandan çalışıp, bir yandan arkadaşları ile takılıyor. arada kız arkadaşı falan oluyor tabii.
0
nawar
(03.05.15)
Cevap değil ama çok merak ediyorum bende bu sorunun cevabını

Not: Sevgili gençler eğer bir gün ailenizden veya çevrenizden birileri size ; "Güzel bir üniversiteye gidersen bütün kızlar etrafında olur, İyi bir mesleğin olursa tüm hatunların dibi düşer, çok para kazanırsan tüm dişiler kapında sıra olur, lüks araban olursa herkes hayranın olur" der ise SAKIN İNANMA. Saydıklarımın hepsi denendi ve olmuyor. Bazıları -Benim gibi mesela- Cumhurbaşkanı olsa yine fark etmiyor. Bilginize
0
top_secret
(03.05.15)
valla benim ailemde evlenmeden yaşlanan tüm insanlar şiddetli takıntılara sahip oldular. ama genetik biraz da galiba =)
0
bxgx
(03.05.15)
Eski patronum hic evlenmedi. Erkekti, en son 50 yasindaydi, kanserden oldu. Hic evlenmeden yasayip olmus oldu. Oyle yasadi gitti yani, bir sey oldugu yok.

Genelleme yapmak da istemem ama gordugum su ki ileri yaslarda halen evlenmemis olmak kadin kismina pek iyi gelmiyor. Onlar daha fazla sikinti yasiyorlar gibi. Uzerlerindeki baski artiyor olabilir.
0
stavro
(03.05.15)
sen şindi çoh böyük gonuşdun.
sonları iyi olmaz.
0
AWD
(03.05.15)
tv işe yarıyor cidden:)
0
yalnux
(03.05.15)
ben de bunu merak ediyorum son zamanlarda. yanarım yanarım çalısıp kazanılan paranın gıcık akrabalara miras kalmasına yanarım. bari bi çocugu olsa da ona kalsa.
0
dafuq
(03.05.15)
tam cevap değil ama ilerde bu tür insanların sayısının artacağını düşünüyorum. özellikle istanbulda insanlar gittikçe yalnızlaşıyor.
0
eloharp
(03.05.15)
Evlenen insanlar gibi her şey olabiliyor.

Dayım hiç evlenmedi, asosyal de bir insandı. Cep telefonunu geçtim, evine bile telefon almazdı. Ulaşamazdık ona, o bize ne zaman isterse o zaman ulaşırdı. İnsanlardan çekinir ve korkardı. O yüzden hasta olduğunu da hiç kimseye söylememiş. 1.5 yıl sonunda artık hiç haber gelmeyince merak edip evini bulduk (tam adresini de vermezdi, kimsenin ona ulaşmasını istemezdi). Ölmek üzere bulduk onu, kapıyı kırdık ve hastaneye yetiştirdik. Meğer ağır bir ameliyat geçirmiş ve yanlış teşhis konduğu için ameliyat sonrası birçok komplikasyon geçirmiş, asıl hastalığı ise tamir edilmeyecek kadar ilerlemiş. İki hafta sonra kaybettik.

Üvey dayım da hiç evlenmedi. Onu da 74 yaşında aynı hastalıktan kaybettik ama diğer dayım gibi değildi. Sürekli insanlarlaydı, çok mutlu bir hayatı oldu. Biraz da çılgın bir dayı idi.

Sanırım evlenenlerle aynı oluyor sonu. Bazı evlenenler yanlış eş seçimine dayanamayıp erken gider, bazı evlenenlerin eşi ile birlikte hayattan aldığı zevkten ömrü uzar.
0
aychovsky
(03.05.15)
İnsan evlenmek için evlenmemeli ki zaten. Toplum baskısı yüzünden evlenen çok, o yüzden bu kadar boşanma var. Rahat rahat aynı evde yaşayamayan, birbirini doğru düzgün tanımadan, ilişkiye girmeden evlenen milyonlar var. Bir de bunun üzerine insanın zaman içinde isteklerinin değişmesi eklenince boşanma riski de çoğalıyor tabi. Yani evlenmek için evlenmektense hiç evlenmemek çok daha iyidir. Hele çocuk istenmiyorsa ve de evlenme bir "ihtiyaç" değilse maddi-manevi olarak, evlenmeyip de mutlu olunur, niye olunmasın ki? Korkutucu olan yalnızlık, ve insan evlenince yalnız olmuyor diye bir şey de yok. Kim bilebilir ki bugün canımız gibi sevdiğimiz kişinin bile günün birinde yabancı olmayacağını? Hiç birimiz bilmiyoruz. Anı yaşıyoruz.
0
whimsical
(03.05.15)
Evli veya degil, hayattan zevk almak lazim
dolu dolu yasamak, faydali olmak, fayda gormek lazim
bazen yorgunluktan uyuyamamak bazen baskalarinin sikintilarina gunler harcamak lazim, insan olmak lazim
verimkar olmak, odun vermek lazim
ki birileri de ayh dediginde kossun
Ama bunlarin hicbirini ayh dedigimde biri kossun diye yapmamak lazim

:/ duyuru moralimi bozdu resmen ..
0
cecilia
(03.05.15)
genel konuşursak şu anda evli 60 yaş civarı çiftlerin evlenmemiş 60 yaş civarı kişilerden en büyük farkı torun sevebilmeleri.
bu grup daha bi atarlı, aslında kendi kendine yetmeyi de pek beceremeyen insanlar daha fazla galiba insanlar eskiden daha bi toplumsal hayata göre programlıymışlar. bu yaşta bir değil iki değil pek çok vaka gördüm ki evde tek başına hastalıktan ölme noktasına filan gelen...bu gruptaki benim gördüklerim çok acıklı bir aşk hikayesiyle hayata küsenler ya da aşırı huysuz, hastalıklı kişilikte olanlar genelde. değilse herkes bi şekilde evlenmiş galiba :D
anca 40 yaş civarı dersen olaylar değişir, bu grup evlenmemeyi tercih etmiş grup, çocuk sahibi olmayı zaten beklememiş/planlamamış hayatı başka şekilde doldurmuş, bunlar çok fazla da şikayetçi değil geneli tercihlerinden memnun -ki erkekse hala çocuk yapabilir zaten.
40 yaş altı diye düşünüyorsan daha hiç evlenmemiş insan denecek kategoriye sokmuyorum onları
0
niye ama
(03.05.15)
evlenmek ömrü uzatır. evlenmek lazım.
0
zawisza
(03.05.15)
evlenip güzel bir eşle kalabalık pırlanta gibi çocuklarla yaşamak varken yalnızlığa mahkum olmak zor. ben eksik buluyorum öyle hayatı.
0
danica maupoissant
(03.05.15)
iruntheinternet.com

evlenmek ve üremek boş beleş insanların rutinidir.
0
kargn
(03.05.15)
Ailemde bi düzineden fazla var
cevap : hepsi kafayı kırdı
0
isimmisimyok
(04.05.15)
insanın aile kurması önemli. en basitinden anneniz babanız bir gün ölecek. ne yaparsanız yapın, kendi karınıza/kocanıza/çocuklarınıza sarılmak gibi olmayacak o acıyı hafifletmek. uzun vadeli bir yalnızlıktan bahsediyoruz. bu verdiğim örnek sadece en basit ve sert örneklerden biri.

böyle onlarca neden var. sonuçta bu kişinin tasarrufu. ama kalkıp da 'farklı olucam ben!' ben evlenmeyeceğim zaten hacı modu da, çok gerçekçi gelmiyor.

ben evleneceğim lan. selam ederim.
0
mermize
(04.05.15)
valla ben de bi 8-10 sene daha düşünmüyorum bu şartlarda devam ederse. sonrasını göremiyorum. büyük konuşmamak gerek tabi. bundan 2-3 sene önce evleneceğim diye işimi gücümü bırakıp türkiye'ye dönünce ağzımın payını almamın da baya bir katkısı var tabi bunda.
0
argent dawn
(04.05.15)
(9)

Toplanın gençler

whatsapp
Büyük küçük herkese selam.Eşinden 5 yıl önce ayrılmış ve şu an 12 yaşında kızı olan bir hanfendiyle 1 yıldır ilişkim var.sevgiliyiz.ben 28 o da 38 yaşında. evet benden 10 yaş büyük.ben daha önce evlenmedim yani normal bekar hayatını hızlı yaşayan bir adamdım. onun ailesi ve bizimkiler açısından bir
Büyük küçük herkese selam.

Eşinden 5 yıl önce ayrılmış ve şu an 12 yaşında kızı olan bir hanfendiyle 1 yıldır ilişkim var.sevgiliyiz.ben 28 o da 38 yaşında. evet benden 10 yaş büyük.
ben daha önce evlenmedim yani normal bekar hayatını hızlı yaşayan bir adamdım. onun ailesi ve bizimkiler açısından bir problem yok.kızıyla da iyi anlaşıyorum bana saygıda hiç kusur etmedi tabi 1 yıldır böyle.ciddi ciddi evlenelim dedik fakat şu an maddi olarak hazır değiliz.o baya bir zenginlik görmüş çok varlıklı bir ailenin kızı ve önceki eşinin de durumu iyiymiş yani bu kadın hiç yokluk çekmemiş.benim de işlerim bir hayat kurmak için daha yeni yoluna giriyor.ticaret yapıyorum.önceki eşiyle 5 yıl evli kalmışlar ayrılma sebepleri de birbirlerine karşı sevgileri bitmiş rutin ota boka bağlamışlar saygı çerçevesinde ayrılmışlar.

benden 10 yaş büyük olmasına rağmen gayet ilişkimizi iyi kötü yaşadık fakat artık son zamanlarda o kadar çok yoruldum ki kavgalar bağırışlar çağırışlar aldı başını gidiyor.o yaşından ötürü geçen zamandan ötürü çok sabırsız ve rahat rahat maddi açıdan önümüzü görmüyoruz.

neyse ben ilişkime başlarken ki karar mekanizmam iyidir herşeyi göz ardı edip sevgimin arkasında durdum ve başladık ama ailem hariç çevrem beni o kadar eleştirdi ki işte sen nasıl böyle bir ayrılmış,çocuğu olan hem de yaşı neredeyse 40 olmuş bir kadınla evlilik düşünürsün filan diye başımın etini yiyen küsen bana küfreden çok oldu ben kimseyi dinlemedim devam ettim. şimdi bu kavgalardan çok yoruldum ve ister istemez kendimi sorgulamaya başladım.şimdi 1 yıldan önce evlenemeyiz.sonrasında çocuk yapalım deriz kaç tane olur yani ben illa 1 -2 - 3 olsun demiyorum elbette ama oldu da hadi 2.yi istedim onun açısından ne kadar uygun olur bilmiyorum artı 5 ay önce çocuk aldırdık bir de...menopoz olayı da var 5 yıla kalmaz girer heralde ve her ne kadar deli gibi sevsem de zamanla bu kadının geçmişiyle bir şekilde yüzleştim. yani eşinden ayrıldıktan sonra sudan çıkmış balık gibi sanki genç kızlar gibi hayatını yaşamış ve hayatına 2 kişi daha girmiş uzun süreli filan birlikte olmuşlar.evet banane dedim benden öncesi beni ilgilendirmez dedim tıpkı onu benim geçmişim ilgilendirmediği gibi ama artık kafama takar oldum. bir de kızını çok seviyorum hiç bir uyum problemimiz yok ama ileri de ne olur bilmiyorum çünkü o da babasına aşık bir kız ve her haftasonu görüşüyorlar.

velhasıl demek istediğim son 1 aydır kavgalardan çok bunaldım o da bunaldı farkındayım.hevesler de kaçtı..zannedersem geleceğim için cidden uygun olmadığı kanaatine istemeye istemeye varıyorum.tabiki herkes kusursuz değil bana manen tattırdıklarını daha önce geçmişi pürüpak (!) sevgililerimde yaşamadım.

gücüm tükenmek üzere...böyle giderse sanırım 1 - 2 haftaya biter..

Tabiki burda ben napayım diye sormuyorum sonuçta yine kararı ben vericem sadece içimi döktüm genel hatlarıyla sizinle paylaştım.okuyanlara cevap verenlere teşekkürler..
0
whatsapp
(03.05.15)
o iş yaş.

"5 yıla menopoza da girer" kafasına girmişsen sen zaten kararını vermişsin; bizden de onay bekliyorsun :)
0
yollarbenibekler
(03.05.15)
sen adamlığını yapmışsın sanırım ama çocuklu olması yaşının büyük olması filan bunlar büyük sıkıntı ilerde... kısa ama güzel zamanlar geçirmişsindir belki ama durumlar da ortada diyosun. kararını vermişsin besbelli ayrılcaksın..hayırlısı herşeyin.
0
ferrari
(03.05.15)
Sen zaten bitirmissin..Yoruldum kavgalardan diyorsun. Yazdıklarından da umutsuzluk akıyor.

Bir de yas farkı çok gerçekten. Sen geleceği görmek istiyorsun baksana menapoz falan diyorsun. Başkasını bulsan belki onla da problemler olucak ama bu kadınla olan problemler su an ortada. Çocuk isi sıkıntı olur, maddiyat sıkıntı olur. Davul bile dengi dengine demişler. Normalde çok elestiririm boyle şeyleri ama biraz gerçekçi olmak lazim.

Bence daha fazla is ciddilesmeden netleştir dusuncelerini. Hadi biraz daha deneyeyim, düşünelim türünden bi ilişkide değilsin çünkü.
0
elorelia
(03.05.15)
Etrafındakilerin ne düşündüğünü boşver de, bence bu ilişki kadının yaşından ötürü yürümez. Evlenirsen ona da kendine de yazık edersin. Mesele daha önce evlilik yapmış olması, 12 yaşında bir çocuğu olması değil. Evlilik mümkünse bir kere yapılması gereken bir şey. Bu kadınla 20 yıl sonrasını düşünebiliyor musun? 30? Ben düşünemiyorum.
0
yirmisantim
(03.05.15)
senin hesaplarda bir sıkıntı var
5 yıl önce ayrılmış ve 5 yıl evli kalmışsa çocuğu nasıl 12 yaşında? önce çocuk yapmış sonra mı evlenmiş? (bunu eleştirmiyorum, hesaba takıldım)
muhtmelen 5 yılda menopoza da girmez
her neyse ilişki bu kadar hesaba gelmez zaten, kendi dengi birini bulman daha iyi duruyor.
0
niye ama
(03.05.15)
yaş mevzuundan çok maddi durum sıkıntı bence.
senin gelirin yetecekse olur, yetmezse olmaz, bu kadar basit aslında.
onun geliri yok mu?
0
yalnux
(03.05.15)
Cevreyi, cevrenin dedigini siktir et.
Sevgi gücünü sonuna kadar kullanmissin. Ama yetmedigini farkettin.
Sevgi de bi yere kadar işte, realiteden bi yere kadar kacabilirsin. O yüzden sevgiyi de siktir et.

Geriye bi tek istek kaliyo. O da bitmis zaten.
0
dieselsingle2
(03.05.15)
hacım ne işin var, deli misin? bırak allasen 28 yaşında adamsın. ununu elemiş eleği tereğe koymuş yanına da 12 yaşında bir çocuk almış kadınla ne işin var? gül geç eğlen ama bi' yere kadar. bunları söylerken de öyle mal bi' insan olduğum için söylemiyorum emin ol herkes gibi ben de çok şey tecrübe ettim. bir de maddi açıdan rahat denilebilecek seviyede değilmişsin. hayatını bu kadar zorlaştırmanın anlamı yok.
0
isott
(03.05.15)
yas farki cok fazla, deli divane olsan boyle bi baslik acmazdin zaten belli ki halen mantikli dusunebiliyorsun hic gerek yok. ileriyi gorememekte de haklisin. 10 yil sonrasini dusun kizi 22 yasinda o 50'ye dayanacak sen 40'li yaslara ne gerek var.
0
Golgi
(03.05.15)
(3)

almanya-öğrencilik-vatandaşlık

moonwell
Bir kaç sorum olacak bu konularla ilgili:1) Almanya'da yüksek lisans ve doktora yapmaya niyetlenen bir Türk vatandaşı, öğrenci vizesi aldığında eşini de götürebilir mi Almanya'ya?2) Orada tüm bu lisansüstü eğitim süresini 8 yıla yaymayı başarırsa (3 yıl master + 5 yıl doktora gibi) vatandaşlık başvu
Bir kaç sorum olacak bu konularla ilgili:

1) Almanya'da yüksek lisans ve doktora yapmaya niyetlenen bir Türk vatandaşı, öğrenci vizesi aldığında eşini de götürebilir mi Almanya'ya?

2) Orada tüm bu lisansüstü eğitim süresini 8 yıla yaymayı başarırsa (3 yıl master + 5 yıl doktora gibi) vatandaşlık başvurusu yapabilir mi?

3) Almanya'da 3. dereceden akrabaların varlığının bu süreçte herhangi bir şeyi kolaylaştırıcı bir etkisi olabilir mi?

Teşekkürler...
0
moonwell
(30.04.15)
1- götürmesi biraz sıkıntı gelir gösteremezse kolay kolay oturum vermiyorlar, ziyaretçi muamelesi yapıyorlar/turist vizesi vermeye eğilimliler...bu süreçleri yaşayan ve eşi orada doktora yaparken iki çocuğunu da burada doğuran bir kuzenim var.
2-önce kalıcı oturum alsın 8 yıla yaymadan sonra vatandaşlık düşünsün. doktorayı 8 senede yapmandan akademik title ile başvuru yapman daha geçer akçe- ben genetikiyim bizde bile 8 seneye hiç normal bakmıyorlar.
3- verpflichtungserklärung verebilirler de o oturumda pek işe yaramaz belki ilk başta adres vermekte orada kalacam demekte işe yarayabilir. işyerleri varsa belki işçi olarak başvuruda işe yarar ki pazarcıklı filan değilseniz onları halletmeniz de baya zor :)).
0
niye ama
(30.04.15)
1. götüremez cünkü almanya ya esini götürmesi icin almanyada calisiyor olmasi ve geliri yeterli seviyede olmasi gerekli.

2. Lisansüstü egitim süresini 8 yila yaymasi biraz zor cünkü okullarda egitim dönemi limiti var. eger o süre asilirsa okuldan atiliyor. Sanirim master egitimi icin 5 yili asamaz.

3. ücüncü dereceden akraba ya da herhangi biri teminat (Verpflichtungserklärung) verebilir, Bu belge ile vize alma süreci kolaylasir, maddi durum ispati isteyen belgeler daha az istenir.

Ideal senaryoda almanyada master tamamlanir ve is bulunur, sonra oturum alinir ve sonra esini de yanina almak icin basvurur. Ciddi prosedürü olan bir sürectir. Sonra kalici oturum alinir ve almanca en az B2 seviyesine gelinir. 8 yil sonunda vatandaslik basvurusu yapilir.
0
emrahday
(30.04.15)
1- esini getirmek icin hem seni hem esini gecinderecek gelirin olmasi, kalacak yeterli buyuklukte bir daire kiralamis olman ve aile birlesimiyle gelecegi icin temel seviyede almanca bilmesi gerekiyor.
2- alman vatandasligina basvuru icin once suresiz oturum alman gerek. bunun icin de 60 ay emeklilik sigortasi yatirman lazim, sartlarin en zorlayani bu, bu sureye egitim suresi onceden dahilmis ama kaldirmislar. sigortali calisman gerekiyor once 5 sene yani.
3-akrabalar birinci derece olmadigi surece faydasi olmaz oturum acisindan.
0
eick
(30.04.15)
(3)

amerikada falan paralar belli sürelerde değişiyo mu?

muratchelik
mesela bi sandıktan 1943 yılından kalma 100 $ çıksa onu harcayabilir miyim ben, hala geçerli midir? tarihi salladım. bi de onlar paranın değeri düşerken nasıl sıfır eklememişler. mesela rusya alaskayı 7buçuk milyon $'a satmış zamanında; şimdinin parasıyla bilmem kaç milyar $ ediyomuş. e şimdiki 1 do
mesela bi sandıktan 1943 yılından kalma 100 $ çıksa onu harcayabilir miyim ben, hala geçerli midir? tarihi salladım. bi de onlar paranın değeri düşerken nasıl sıfır eklememişler. mesela rusya alaskayı 7buçuk milyon $'a satmış zamanında; şimdinin parasıyla bilmem kaç milyar $ ediyomuş. e şimdiki 1 dolar ne ediyodu o zamanlar? biz niye milyonları gördük de onlar görmedi. bi de o kadar yarak kürek ülke varken niye biz o kadar sıfır koyduk?
0
muratchelik
(30.04.15)
geçerli ama sen gene de harcama, antika değeri olabilir o kadar eski paranın. ebay üzerinde satışa çıkan paralara bak derim.
0
roboute guilliman
(30.04.15)
ABD doları en çok taklit edilmeye çalışılan para diyesık sık günceleme yapılıyormuş -gibi bişeyle okumuştum- ama tüm dünyada dolaşımı olan bir parayı piyasadan toplamak çok zor olacağına göre herhalde eskiler geçerli olmayı sürdürüyor, yenilerini daha güvenli basıyorlar.
biz milyonları aşırı enflasyondan gördük galiba
rusayanın alaskayı sattığı zamanki ticari işlemlere bakarsak her yerde aynı paralar vardır belki, o zaman TL ile yapılmış bir işlemi kıyasladın mı hiç?
0
niye ama
(30.04.15)
history channel'da pawn shop gibi yerler var hani. oraya gidip, değerini vs öğrenebilirsin.

geçersizse belki de daha da kıymetlidir :)
0
EasyTiger
(30.04.15)
(18)

+18 li soru ama olmayabilir de

indescribable
Erkekler neden bi kadına bi de beni böyle gör gibilerinden sorar ya da sormadan ne bileyim Erekte halde foto atar ya da Boxer li foto atmak ister? Bu kadın kişisi hoşlanılan ya da arzu edilen olabilir.Ama erkekler neden böyle bişey yapar da kadın kısmının böyle fotoğraflara tav olabileceğini düşüne
Erkekler neden bi kadına bi de beni böyle gör gibilerinden sorar ya da sormadan ne bileyim Erekte halde foto atar ya da Boxer li foto atmak ister?

Bu kadın kişisi hoşlanılan ya da arzu edilen olabilir.

Ama erkekler neden böyle bişey yapar da kadın kısmının böyle fotoğraflara tav olabileceğini düşünebilir


Bilemedim
0
indescribable
(30.04.15)
umut fakirin ekmeği işte. öyle kandırabileceğini düşünüyodur.
0
komsu komsunun nickine muhtactir
(30.04.15)
Hiç böyle düşünmedim. Hatunlar istiyor ama gönderdim birkaç sefer. Gerçekten tav olan var yani hahaha
0
bigbadabum
(30.04.15)
erkekler merak ettiğimizi ve tahrik olacağımızı düşünüyorlar galiba, -belki herkesi merak eden, görmek isteyen, bundan acaip tahrik olan da vardır gerçekten - ama bence bu fazla porno izleyip, kendi organlarıyla kafayı fazlaca bozmalarıyla çok alakalı.
0
niye ama
(30.04.15)
Kadini tahrik ettigi dusunuyolar bu fotolarin.
0
rayde
(30.04.15)
Niye ama +1
0
oranjlaturanj
(30.04.15)
Tav olan olmuştur. Tag olunduğunu söylemiştir biri. Şansını denemiş o da. Yalnız "erkekler" neden? Inbox'ın boxerlı erkek fotoğrafları ile doluysa suçu kendinde ara :)

Ben kimseye atmadım öyle fotoğraf bu arada. O yüzden tahmin yürütüyorum. Kesin budur ama.
0
nawar
(30.04.15)
sormadan erekte halde foto atmak neymiş be? sapıklık o. lönk diye fotoyu açıyosun karşında kalkmış bi tokmak. ahhaha. nasıl bi cemaat ablacım sizinki? :)))
0
amarikanya fitbolcusu
(30.04.15)
Tam tersini beklediklerinden olabilir. Beklemek derken, "Hadi sen de gonder" degil de, biraz "Ben bundan tahrik olurdum, o halde o da olabilir" mantigi ile.
0
aychovsky
(30.04.15)
Oha nawar sadece sordum genel olarak
ayrıca hiç bi kız arkadaşım memelerimin fotoğrafını atayım demedi yani :) bana değil ha er kişilere
0
🌸indescribable
(30.04.15)
durup dururken atmazlar.
daha da önemlisi kendilerinden istenmeden atmazlar.

durup dururken atan varsa da yuh diyorum. bu kadar açlık olmaz. olmamalı...
0
mermize
(30.04.15)
hanımlarda atıyor, memeler popolar kukular vs. biraz beğenilme arzulanma duygusu

bende bir defalığına mahsus birine eşofmanlı üstü olmayan bi foto atmıştım ama amacım workout sonrası gaza getirilmekti, nitelim işe de yaradı bir süre. tabii tanıdığım muhabbetim olan birine attım o ayrı.
0
selam
(30.04.15)
tesvik amacli olabilir.
0
yuzır
(30.04.15)
Salakliklarindan oturu. Kafa calismayinca o kadar oluyor.
0
quaresma metternich
(30.04.15)
ben attım, sen de at +1
0
MaraudeR
(30.04.15)
umut fakirin ekmeği +1
gerçekten bir kadının buna tav olabilmesi için çok ucuz olması lazım aga baya ucuz yani.
nasıl bu kadar basit düşünüyorsunuz.
0
six packsiz
(30.04.15)
Etkilenenler var penis görünce
0
denizrocket
(30.04.15)
-mesaj at
-ne yazayım?
-uyudun mu? çünkü ben uyumadım.

cem yılmaz'dan...
0
tahtelbahir
(30.04.15)
Erkeklerin genelinin yaptigi bir sey degil ki bu. Nadir bir sey.

Erkekler cagrisim yapacak herhangi bir sey ile seks isteyebilir. Yere atilmis bir sutyen, dar pantolon giymis olup egilen bir kadin kalcasi, hizli nefes alip veren kadin sesi gibi, duruma gore degisir. Kadinin da o manzarayi gorup tahrik olacagini dusunmustur. Daha once bu yontemle tahrik olana rastlamistir, ayni seyi denemistir.
0
stavro
(30.04.15)
(14)

kimler 3 gün tatil yapacak?

bigbadabum
Üç gün boyunca erken kalkmayacağım için çok mutluyum. Dörder saat uyuyordum kaç gündür. @_@
Üç gün boyunca erken kalkmayacağım için çok mutluyum. Dörder saat uyuyordum kaç gündür. @_@
0
bigbadabum
(30.04.15)
yarın da çalışıyorum. cumartesi de yarım gün. mutlu musun -.-
Edit: Mesai diye bir olayın varlığından haberim yok, babamın hayrına çalışıyorum.
0
six packsiz
(30.04.15)
Allahin her gunu tatilim, bombosum. Uzuldun mu?
0
fallopian
(30.04.15)
been! ama bugün mesaideyim. olsun.
0
111111
(30.04.15)
Benim, nolacaktı?
0
biz siz onlar bensiz daha mutlular
(30.04.15)
yarın ve cumartesi ben de çalışıyorum ( mesaisiz hem de ) sanırım pazar günü çalışmadığım için şükretmeliyim halime
0
proustun bir aski
(30.04.15)
ben çalışan değilim ama cevaplamak istiyüm: ben de 3 gün tatil yapçam! bu akşam ve yarın akşam için güzel etkinlikler var oh sağdan soldan. ^^
0
okuyamıyom ben ya
(30.04.15)
Bugün de birkaç saat gittim sadece. 3,5 dedim gitti :)
0
Tyler89
(30.04.15)
bırak tatili, çok deli bir tempoda çalışmam lazım üstelik 10 gün daha böyle
size iyi tatiller
0
niye ama
(30.04.15)
3 gün evdeyim. Biyerlere kaçacaz gezmeğe.
0
battal gemalmaz
(30.04.15)
ben ulan ben!!
0
mermize
(30.04.15)
@sixp üzüldüm hacı, özel sektör böyle.
0
🌸bigbadabum
(30.04.15)
Önce ki işlerde de aynı durumdaydım alışkınım o yüzden moruk
0
six packsiz
(30.04.15)
@rain, birilerinin çalışması lazım :) ne iş yaptığını merak ettim.
0
🌸bigbadabum
(30.04.15)
1 mayis yatış, cumartesi yarim gün calisma var.
0
yemrem
(30.04.15)
(4)

ev müteahhit işleri

golgem var iyi ki golgem var
bizim bahçe müteahhide gidicek şimdi, bi tanesiyle olmasa diğeriyle anlaşılıcak kesin. benim merak ettiğim şey, kriz geliyor emlak balonu patlayacak gibi bir sürü şey okuyorum uzun zamandır, bu ev mevzuu çıkmadan beridir, pek de anlayamıyorum, bu zamanda araziyi vermek zararlı mı çıkartır, ya da ara
bizim bahçe müteahhide gidicek şimdi, bi tanesiyle olmasa diğeriyle anlaşılıcak kesin. benim merak ettiğim şey, kriz geliyor emlak balonu patlayacak gibi bir sürü şey okuyorum uzun zamandır, bu ev mevzuu çıkmadan beridir, pek de anlayamıyorum, bu zamanda araziyi vermek zararlı mı çıkartır, ya da araziyi verdik evleri aldık, hemen mi satmak lazım yoksa beklersek yükselir mi. sanki yükselmeyecek ev fiyatları delicesine düşecek gibi bi izlenim ediniyorum okuduklarımdan.

siz böyle bi durum içinde olsaydınız napardınız?

haa bi de elde avuçta hiç nakit para, ev, araba falan yok. bi de bunun ustune babada en az bi 50 bin ablada 10 bin banka borcu var. bize düşecek ev sayısı da maksimum 2-3 falan.
0
golgem var iyi ki golgem var
(30.04.15)
müteahhite vermek için uygun bi zaman şu an. emlak balonu batlayınca ev yapacak müteahhit bulunamayacak büyük ihtimal. bulunsa bile arsa karşılığı vereceği daire sayısı şu ankinden az olur.
0
fuck is a four letter word
(30.04.15)
benden başka 3 kardeşim var ve eninde sonunda evlenip kiraya ya da kendi evlerinin borcuna yüklenecekler ama net olan şey bu 3 kişiden her biri senin potansiyel müşterin gelecekte.
emlak balonu vs konusunda sözlükte okuduğun hiçbir şeye inanma bence.
0
kargn
(30.04.15)
emlak balonunun patlaması ilk arsa sahiplerini vurur. şimdiki yüzde 40 yüzde 50ler hayal olur. ama merak etmeyin. emlak balonunun patlaması amerikadaki gibi olmaz, en kötü ihtimalle fiyatlar yüzde 10 seviyesinde düşer ve fiyat artışı durur. 500 binlik ev 250bine düşmez.
0
victum
(30.04.15)
öyle büyük bir patlama olmaz gibi geliyor bana, çok acaip fiyatlandırılan deli saçması yerler hariç. herhalde öyle bir yerde bahçeniz de yoktur?
duygusal sebeplerle (eve meraklı millet olmamız), sosyal sebeplerle (genç nüfus, köyde bile evlenenin artık anne-babayla oturmayı istememesi) nasıl bu asgari ücrete rağmen iphone satışı bitmiyorsa, ev olayı da bitmez ama belki daralır belki durgunluk yaşar o da illa ki geçer.
o ev bitene kadar kim öle kim kala :) müteahhit sağlamsa verin en kötü kendiniz oturursunuz ne olacak? ben daha ev alıp/yaptırıp zarar eden görmedim.
0
niye ama
(30.04.15)
(5)

ev aletleri çok enerji sarf eder mi?

KidLazer
şimdi durum şu.almanyadayım. eski evimden taşındım. 30m2 bi yerdi. 1 oda 1 banyo 1 ardiye ve mutfaktan oluşuyor. evde aktif olarak elektrikli alet olarak sayabileceğim tek kapılı küçük tip (şu mutfak masasının altına sığanlardan) buzdolabı ve banyoda sürekli prize takılı bir radyo var(sürekli saati
şimdi durum şu.

almanyadayım. eski evimden taşındım. 30m2 bi yerdi. 1 oda 1 banyo 1 ardiye ve mutfaktan oluşuyor. evde aktif olarak elektrikli alet olarak sayabileceğim tek kapılı küçük tip (şu mutfak masasının altına sığanlardan) buzdolabı ve banyoda sürekli prize takılı bir radyo var(sürekli saati gösteriyor olayı bu). bunlar dışında sürekli prizde takılan iphone şarj aleti var başka da hiçbirşey yok çamaşır makinesi için su gideri yoktu o derece. ha bir de elektrikli çiftli ocak var ancak onu da çalıştırınca enerji harcıyor sonuçta.

neyse ben bu eve 315 euro para ödüyordum. 200ü kira 15i park yeri için geri kalan 100 ise elektrik su ısınma ve ev bakımı için.

evde taşınalı 5 ay oldu bu özel firmadan mektup aldım. eve yürürken oh bea depozitoyu sonunda verecekler diye düşünürken mektubun içinde yazanla dumur oldum resmen. toplamda 1880 euro ödeme var ve sene boyunca yukarda bahsettiğim 100 euroyu düşünce (1200 euro toplamda) 680 euro daha ödemem gerekiyor. o_O

bunu firmaya yazdım çüş amk diyerek. gelen cevap ya işte sürekli prize takılı tv şarj aleti buzdolabı var ondan elektrik yüksektir diyor. ulan ev 30m2 buzdolabından başka bişe çalışmıyor sürekli sayı olarak söyleyince 4 odada toplam 4 lamba var 3ü enerji tasaruflu zaten?!

evde toplamda 2 tane radyatör var 1i oturma odasında büyük diğeri banyoda küçük. bi ısınma gideri var 560 euro ekstra?! yahu 7/24 yaksak yine bu kadar gelmez ki yazın 1 kışın 1 ay olmak üzere ev bomboştu ülkelerimize geri döndüğümüz için. ayrıca büyük radyatördeki ısı ölçeri okumak için bi bayan gelmişti 'bu ölçer bozuk değiştirilmesini firmaya bildireceğim' demişti buna rağmen ben mail atıp bilgi verdim bak bozuk dedi değiştirin diye. kimse gelmedi. bugünkü cevap mailinde ise bizde böyle bi kayıt bulunmuyor diyor. bende mail duruyor ama gittiğine dair.

öte yandan 2014 kasımda 51 euro ekstra ödetmişlerdi bana bu ne dedim o 2013 yılına ait hizmet gideri diyor. ulan kontratım 01.01.2014te başlıyor zaten?!

inan anlamış değilim yetkili abiler bi el atsın yardımcı olsun nasıl oluyor bu iş. binadan taşınan eski komşuma sordum ben 30 euro ödedim dedi. ısrarla hesaplamanın doğru olduğunu söylüyorlar.
0
KidLazer
(30.04.15)
benim kuzen almanya da yaşıyor da o da elektrik pahalı diyordu. seninkinden hallice evleri var 2 kişi yaşıyorlar evde pek durmuyorlar hatta 180 yuro falan fatura geliyor.
0
cekilmis gayfe
(30.04.15)
Almanya'yı bilemem ama ben de seninkine benzer bir ev için; buzdolabı, haftada 4-5 çamaşır makinesi çalışması, haftada 2 saat ütü, günde 3-5 saat bilgisayar ve 1 kere cep telefonu şarjı, ekstra lambalarla falan 20-30 lira elektrik veriyorum Ankara'da. Yani mantıken baya pahalı gibi ama Almanya'daki elektrik fiyatlarını veya senin tuttuğun evin şartlarını bilemeyeceğiz tabiki.
0
osurdum
(30.04.15)
giderler pahalı da her ay bu 100 euronun içinde senden elektrik ve ısınma parasını fix alıyor ekstra yakarsan ödetiyor yıl sonunda bunu anlıyorum . ama yahu nası bu kadar geliyor aklım hayalim almadı. istanbulda 120m2 evi var ailemin bu kadar çılgın rakamlar 4 kişi yaşamamıza rağmen vermiyoruz. ısrarla bi yanlışlık olduğuna inanıyorum açıkcası. yani eğer herkese böyle meblağlar kitliyolarsa o zaman o 100euronun içindeki elektrik giderini daha yüksek tutmaları lazım.
0
🌸KidLazer
(30.04.15)
nebenkosten geçirmek çok yaygın bir olay maalesef, firmayı bi araştırp soruşturun türkün çok olduğu yerdeyseniz hukuk bürolarının soru-cevaplarına da bi göz atın bazen işe yarar öneriler çıkıyor. bi de hausmeister yok mu dairede? ona bi sorsanız?
bir de size bir uyarı; orası almanya o adamlar mail attıydım'ı dinlemez herşeyi kağıtta yazıp göndereceksiniz. size boşuna her ay zibilyon tane evrak gelmiyor. unutun elektronik yolları.
0
niye ama
(30.04.15)
Hausverwaltung Just diye bir firma. bulunduğum şehirde 30 yıldır Marek Schramm ile ortak çalışıyormuş. 500e yakın ev sahibiymiş şehir ve civarında. eski evim de 5 bloktan oluşuyordu üniye yakın olduğundan öğrenci evi diye geçiyodu ancak yeni olmasına rağmen ultra skimsonik binalardı. düşün yani apartman merdivenleri çelik konstrüksiyon.

dolayısıyla bloklar firmaya ait olduğundan hep firmanın çalıştığı hausmeisterler geliyodu ki onların da ne ismi ne cismi var.
son dediğine katılmıyorum. evet haklısın zirilyon tane evrak geliyor yazılı ancak evde ne zaman arıza olsa hausmeister ile ilgili desteği hep mail olarak alıyorduk. ayrıca mail resmi geçerliliği olan bir yöntem dolayısıyla ben bilmem çekemezler oyle kolay kolay. eğer mail attığıma inanmıyorlarsa savcılığa başvurup mailin hangi IP'den hangi IP'ye gittiğini tesbit edebilirler.
0
🌸KidLazer
(02.05.15)
(19)

30 yaş üstü güzel kadın?

cenkist
Çevrenizde manken olmayan 30 yaş üstü güzel kadın var mı? Ben hiç göremiyorum
Çevrenizde manken olmayan 30 yaş üstü güzel kadın var mı? Ben hiç göremiyorum
0
cenkist
(30.04.15)
çok var.
ortalama üstü bir plazada çok sayıda görebilirsin.
kendilerine bakıyor kadınlar.
0
teritori
(30.04.15)
nasıl bir ortamda olduğunu merak ettim. istanbul'da çok fazla sayıda.
0
kehanet
(30.04.15)
Anadolunun bağrında yaşıyorsan normaldir. Ama İstanbul İzmir Antalya gibi kıyı şehirlerinde oldukça bakımlı ve güzeller.
0
oddyseus
(30.04.15)
Duyuru'dan birkac tane taniyorum Kizlar Bulusmasi'ndan. sta var, innerbliss var. Birkac nickini degil de ismini bildiklerim var. Olmaz mi? Hepsi de guzel guzel kadinlar. "Manken olmayan"dan kasti anlamadim: mankenlik yapmiyorlar hicbiri. Isten de cok taniyorum boyle kadinlar.
0
aychovsky
(30.04.15)
ohooo bir dunya var hatta gorsen cogunun 30 yas ustunde olduguna inanmazsin.
0
fraise
(30.04.15)
30u bırak 40 yaş üstü bile var
hele biri var boyunca 2 tane oğlu var, kadın tablo gibi yemin ederim.
0
niye ama
(30.04.15)
Milf diyosun, arada denk geliyorum da baya çekici oluyorlar. Yaşın verdiği olgunluktan olsa gerek.
0
six packsiz
(30.04.15)
var. biri iş arkadaşımdı. hatun benden büyüktü ama baya küçük gösteriyordu. 35 falan vardı sanırım. yalnız şöyle bir şey vardı, kadın hiç evlenmemiş ve bakireydi. (açılmadan iade) farklı yollardan birlikte olmak istedi (backdoor) (only exit) ama ben üst solunum yolları muayenesi yaptım birkaç sefer. sonra ilişkiyi kestim.
0
bigbadabum
(30.04.15)
Hatta annemi örnek verebilirim 45 olmasına rağmen harika bir güzelliği var. Annem diye demiyorum sürekli takılıyorum zaten "30 yaşından sonra bugda kalmışsın niye hiç yaşlanmıyorsun" vs diye :)
0
oddyseus
(30.04.15)
30'a milf demek neymiş yahu, sizin yaşlar kaç gençler?

ben 29'dan bildiriyorum, kadının en güzel olduğu yaş 30'la başlar çünkü 20-30 arasında bir sürü şey deneyip kendini tanımaya çalışıyorsun. saçına bir sürü şey deniyorsun, farklı makyajlar (bu deneyde makyaj yapmama da bir sonuç olabilir) deniyorsun, giyim kuşamına bir sürü şey deniyorsun (çalışmaya başlayıp para kazanınca daha iyi yerlerden de giyinince o bile etkiliyor tabi tarzını). tabi her şey saç, makyaj, kıyafet değil. bakıyorsun vücudun yavaştan sana ihanet ediyor, metabolizman yavaşlamaya başlıyor; o yüzden yediğine içtiğine dikkat ediyorsun, hayatında spor yapmamış biri olsan bile spora da başlayıp kendine daha iyi bakıyorsun. e zaten bu durumda eli yüzü düzgün, sağlıklı da biriysen çirkin olman mümkün değil.

"manken olmayan"dan kasıt tabi "güzel"in tanımını yapmaksa: 1.80 boy, 0 yağ, düzgün kemik yapısı vb. gibi, bunlar zaten yaşla alakalı değil genetikle alakalı oluyor diyebiliriz.
0
whimsical
(30.04.15)
var 41 yaşında beton gibi
www.google.com.tr
0
cekilmis gayfe
(30.04.15)
30 büyük bir yaş değil ya abartmayın. ben 31 yaşındayım geçen sene daha yeni yeni ergenlikten çıkmaya başladım. hala da ergen hareketlerim vardır yani aşslsl
etrafımdaki eski sınıf arkadaşlsrım falan da hala taş gibiler hepsi de 30+
0
sta
(30.04.15)
30un altı zaten kadın değil çocuk olduğundan var haliyle.
0
rygard
(30.04.15)
türkiye'de çok az sayıları.
0
tirt star
(30.04.15)
Üzerinde kıyafet + yarım kilo makyaj mevcutken var bir dolu.
0
arnold schwarzeneger
(30.04.15)
tabi ki 30 üstü milftir 50den sonrası da mature. 35 yazmış, 5 yaşın lafı olmaz :)
tr.wikipedia.org
0
six packsiz
(30.04.15)
şirkette bir tane var çok fena çok...
0
argent dawn
(30.04.15)
Gayet güzel, sade ve şık hatunlar var her daim. Öyle abartılı makyajlı falan da değil.
30-35 bandı. :)
0
gece lampulu
(30.04.15)
Vegan bir arkadaş var, 40a yakın am makyajsız bile 18 gösteriyor. Cildi çok genç.

Üniversitede bir hoca vardı, o da öyleydi. 45 yaşında ama kırışık bile yoktu yüazünde.

Moralle, psikolojiyle alakalı diye düşünüyorum ve genler tabi.
0
Cursed Chico
(30.04.15)
(37)

en sevdiginiz meyve

fraise
nedir? benim cilek ve yesil erik. bir de seftali. bu uc meyve varken baska hicbir sey yemeden aylarca beslenebilirim.
nedir? benim cilek ve yesil erik. bir de seftali. bu uc meyve varken baska hicbir sey yemeden aylarca beslenebilirim.
0
fraise
(29.04.15)
şeftali neden bilmiyorum
0
freebird5406_2
(29.04.15)
yeşil erik, şeftali, karpuz.
0
kuzey li
(29.04.15)
Cagla, kiraz ve yesil erik.
Aslinda elma, portakal, muz, armut, ayva ve nar haric (ya da (kis meyveleri - mandalina) haric) hepsi. Bahar ve yazin olan her sey.
0
aychovsky
(29.04.15)
Ananas aldırdım abi,ama ayda yılda bir. Çook tatlı oluyor,güzeeel.
0
kokhucre
(29.04.15)
Ayy seni yerim. Benim de bu üçü favorim. Başka bi de muz. Başka meyve sevmiyorum. Avokado bi de. Geri kalan meyveler ölsün :p Üzüm de güzel tamam. O kadar.
0
pandispanya
(29.04.15)
greyfurt. her türlü gideri var. ekşi tatlı kanlı kansız.
0
empty man
(29.04.15)
Fraise+10000 tam olarak aynı meyveler :) kışın bulunmuyorlar ama :( çareyi kiviyle muzda buldum.
0
ekaterina
(29.04.15)
dut, böğürtlen, yabanmersini
0
innerbliss
(29.04.15)
Kavun yesil erik seftali
0
lithu
(29.04.15)
karpuz
ve köy kavunu kaşıkla yenebilen ufacık kavunlardan yumuşacık sulu sulu :(
0
sen de git sen de unut
(29.04.15)
ahahahah pandispanya :) yesil elma da fena degildir aslinda, geri kalanlar bence de olebilir :p

ekaterina, zaten kis aylarini sevmememin nedenlerinden biri de budur, yiyecek meyve bulamiyorum resmen.
0
🌸fraise
(29.04.15)
karpuz kesinlikle. beyaz peynir , ekmek , karpuz üçlüsü bir arada olsun başka birşey aramam.
0
montauq
(29.04.15)
deveci armudu
0
me gusta
(29.04.15)
Elma (Amasya)
Muz
Kavun + karpuz
Mango
0
kill_them_all
(29.04.15)
Ben itiraf ediyorum, aslında nar ve ayvayı da çok seviyorum ama bunları hayatımda hiç soymadım. Bu yüzden, pratik olmadığı için, ancak birisi soyup bana getirirse yiyebiliyorum. Yeşil elma da öyle. :( yaşasın yaz meyveleri. Atıyosun ağzına ve yemiş oluyorsun. Ne kadar da muhteşem değil mi.
0
pandispanya
(29.04.15)
çilek, kivi, şeftali
0
lesmiserables
(29.04.15)
Erik.
0
brad pitt
(29.04.15)
Muz > kiraz > cilek. Ilk 3'u siralamasiyla bu sekilde.
0
stavro
(29.04.15)
Şeftali. Bak tek meyve saydım.

Böyle kocaman, kafam kadar, hafif yumuşamış şeftali. Mide fesadı geçirene kadar yiyebilirim.
0
yirmisantim
(29.04.15)
karpuz sebze diil miydi yaa? ağaçta yetişmiyo sonuçta. ehehe.

ayva, muz, yeşil erik ve zeytin en sevdiğim meyveler. pek yemiyorum ama. biri soyarsa veya getirirse yerim. ehehhee.
0
amarikanya fitbolcusu
(29.04.15)
Karpuzzz
0
truncus brachiocephalicus
(29.04.15)
Yeşil erik, kiraz, karpuz birde granny smith elma.
0
Dr_Stat
(29.04.15)
en sevdiğim karpuz. hatta arabam olsa, sırf karpuz yemek için bir dere kenarına falan giderdim böyle şehir dışında. yanıma sadece karpuz alırdım. dereye bırakırdım onu soğusun, sonra ağacın altında yiyeyim mis. böyle sapık fantezilerim var.

ondan sonra şeftali ve armut da çok sevdiğim meyveler, karpuzdan ayırmam çok.
0
der meister
(29.04.15)
sayende aklıma düştü, erinmedim, giyindim, gittim, meyve aldım geldim
sırayla kiraz, nar-ayva ikilisi (bütün kış yerim), karpuz
nerede o eski meyveler :/
0
niye ama
(29.04.15)
Aynılarını sen yazmışsın +7
0
amelie poulain
(29.04.15)
datça bademi.
0
bigbadabum
(29.04.15)
elma. ama sarı elma özellikle.
0
mutlusismankedi2015
(29.04.15)
basond
(29.04.15)
Antep Fıstığı
0
etki
(29.04.15)
O degil de erik-seftali- cilekseverler ve kavun-karpuz sevenler olarak ayrilsak baya saglam iki grup olustururmusuz. Arada elmacilar, armutcular da var tabii.
0
🌸fraise
(29.04.15)
ananas ve portakal.
0
aat bh
(29.04.15)
Kivi-domates-iyice olmus ananas-bol pudra sekerli cilek
0
c1b2k3
(29.04.15)
Greyfurt <3
0
april12th
(30.04.15)
Portakal, mandalina, karpuz.
0
praetor
(30.04.15)
şeftali portakal karpuz
0
gis
(30.04.15)
Muz, portakal, karpuz, incir.
0
arnold schwarzeneger
(30.04.15)
yeşil erik,olmamış muz,yarı yeşilli çilek,yine hafif olmamış kavun herşeyin yarım olmamışından bir de çok fenaaaa dut
0
mantarliborek
(30.04.15)
(2)

cb seçiminde seloya verip hdpye vermeyecek olan var mı?

oddyseus
soru başlıkta. sizce cb seçiminde seloya verenler her türlü hdpye de atarlar mı?
soru başlıkta. sizce cb seçiminde seloya verenler her türlü hdpye de atarlar mı?
0
oddyseus
(29.04.15)
milletvekili dağılımlarının çok kritik olduğu yerler var on tane oyun 1 vekil fark ettirmesi gibi esktrem durumlar olan iller var orada başka bir partiye atabilir, bir de akrabanın aday olması vs var.
böyle şeyler dışında bence atar, o zaman selonun seçilmeyeceğini bile bile attılar şimdi de ya barajı geçerse diye yine atacaklar sanırım.
0
niye ama
(29.04.15)
ben varım, başkalarını da tanıyorum.
0
386 dx
(29.04.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.