emlak konusunda kafası karışık insanlardan birisi de benim
baya süredir araştırıyorum bu konuyu ulaştığım temel görüşler şöyle
55 yaşındaki annelerimiz ve hatta 75 yaşındaki ananelerimiz ne düşünüyorsa biz 25-35 arası kuşak da aslında aynısını düşünüyoruz: aman evimizi alalım da isterse o evde aç oturalım, kombi yakmadan yatalım. evimiz olsun da rezil olmayalım, yeter ki. batılıda olmayan bu iştah bizde hiç bitmeyecek gibi duruyor.
zira çok şey değişiyor, gelişiyor ama devletimiz sosyal devlet olmakta 1 adım ileri gitmiyor, hatta geri gidiyor...aileler avrupalılaşırken -hatta bu uğurda olmayan paraları da harcarken- devlet daha da orta doğululaşıyor :/
çok şey değişiyor derken bu nasıl etkiliyor; mesela türkiyede ev başına ortalama hane halkındaki kişi sayısı 6-7 lerdeymiş şimdi ise 5'li rakamlar var. avrupada bu sayı 3'ü bile bulmuyor ve biz de oraya doğru gideceğiz, olması gereken de bu. Yani, anne-baba çocuk bir evde onların anane ve dedesi de bir diğer, varsa bekar çocukları diğer evlerde. bu konsepti er geç yaklayacağız ki neredeyse şu anda mevcut olan her haneden 1 hane daha çıkacak demektir bu. E bizde avrupadaki gibi evler 150 sene oturulur durumda da olmadığına göre, bizim ev ihtiyacımız bitmeyecek.
ancak aşırı fiyatlanmadı mı ve bu artış nereye kadar sürecek? --şu anda anladığım kadarıyla gerek kara para aklanması, gerek yatırım için al-sat yapılması, gerekse daha karlı ve aklımızın bastığı (!) başka argüman bulunamaması da bu fiyatlarda etkili. Bana da bazı fiyatlar aşırı irrasyonel geliyor 300e alan 400e satışa çıkarıyor diyelim sattı onu alan da 500e satışa çıkarıyor. e ama bunun bir sonu olmayacak mı? Mantık herşeye rağmen bir yerde bu en son alanın elinde patlayacak diyor. Ancak gelin görün ki en son alan olmamayı nasıl başaracağız, onu bilemiyorum.
Benim aklıma yatan ise, en kötü kendin oturacaksan ve kirasına göre de makul bir ev alıyorsan al gitsin...
0