Giriş
(75)

Duyuru Kadıköy Zirvesi - Anket Eklendi

kaymaktutmayansicaksut
Zirve işine girsek, yerine de Kadıköy desek, tarihi de 18,19, 25 veya 26 haziran olsa kimler sıcak bakar?Havayı bir koklayayım, ona göre olmadı bir şeylere girişelim.Edit: Arkadaşlar 18-19 Haziran'ı da seçenekler arasına ekledik.Anketi de bıraktım buraya : https://tr.surveymonkey.com/r/NGX9FQF
Zirve işine girsek, yerine de Kadıköy desek, tarihi de 18,19, 25 veya 26 haziran olsa kimler sıcak bakar?

Havayı bir koklayayım, ona göre olmadı bir şeylere girişelim.

Edit: Arkadaşlar 18-19 Haziran'ı da seçenekler arasına ekledik.

Anketi de bıraktım buraya : tr.surveymonkey.com
0
kaymaktutmayansicaksut
(09.06.16)
Ben varım cınım.
0
Polaroid
(09.06.16)
Ben de gelirim
0
damdanakan
(09.06.16)
18ine gelirim anca, 19unda arkadaşın nişan var o bahaneyle gelicem nasılsa istanbula.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(09.06.16)
gelebilirim.
0
Lola90
(09.06.16)
Çok cok güzel olur derim hatta sen bizi direkt yazabilirsin:) ama daha geç olmasın sonra ben yokum bir süre buralarda.
0
fraise
(09.06.16)
18 olursa ben de gelirim.
0
patiska
(09.06.16)
18 olursa ben de gelebilirim
0
ambrosia
(09.06.16)
kadikoy zirvesi rulz.
0
k4l3m
(09.06.16)
Tarih uygun olursa gelirim ama şu an ne 18 ne de 25-26ya uyabiliyorum. :(

Kadıköy olsun ama.
0
eloharp
(09.06.16)
iftar yapalım. sonra sahura kadar içer dağılırız.
0
nrmnm
(09.06.16)
3 günden uzağa plan yapmama prensibime sığınıyorum ve tarih vermiyorum ama Kadıköy sonuçta. Olur yani, neden olmasın?
0
nawar
(09.06.16)
gayet güzel olur, gelirim.
0
rodriguez2
(09.06.16)
Moda çimlerde iftara her tarihte varım. Ama nickimi söylemem :p
0
manuel mandalina
(09.06.16)
18 i bana da uyar. Ben gelip cocodancer olduğumu soyliycem :p kendim yeterince popi değilim.
0
damdanakan
(09.06.16)
Ben de geleyim mi? Gelip uzaktan izlerim.
0
shadowcat
(09.06.16)
ben de gelirim
0
peki madem
(09.06.16)
Modlardan biri sabitlese ya :p
Cevap:18 ve 25 bana uyar.
0
manuel mandalina
(09.06.16)
Ben de gelebilrim
0
yuzır
(09.06.16)
ben bakmam. bi umut katılacak olanlar baştan bilsin sonra hayal kırıklığına uğramasın...
0
baba jo
(09.06.16)
gelirim sanırım
0
la noix
(09.06.16)
28inden sonra yapin ben de geleyim :D
0
kuehles blondes
(09.06.16)
eööö... napıyoruz şimdi karar mercii kimdir. 18inde pembe fularımı, yeşil gözlüğümü takıp kadıköyde bekleyeceğim ha...
0
benim adim kerim hepinizi severim
(09.06.16)
Muhtemelen uzaktan size şöyle bi bakar giderim. Yapılsın.
0
naberabi
(09.06.16)
Organize edersen eşimle beraber gelebiliriz kesin birşey diyemiyorum.
0
basond
(09.06.16)
Ben de gelirim.
0
burka
(09.06.16)
İyi fikir, ben de gelirim çok büyük ihtimalle.
0
an engineer
(09.06.16)
Ilik bakarim, o gun musait olursam gelirim. Ama cok gevezeyimdir bastan uyarayim.
0
stavro
(09.06.16)
uğrayabilirim
0
free bird
(09.06.16)
toplanın ama 25inde toplanın, uzaktan izleyip çekirdek çitleyelim <3
0
evde liyakat kalmamis
(10.06.16)
ramazan sonrası yapın şunu yaw.
0
hakim oynayin dedi
(10.06.16)
18'ini de ve ramazan sonrasını seçenekler arasına aldık o zaman, durum onu gösteriyor. Anket açar koyarım gün içinde, anketi takiben sabitlerim duyuruyu.

@manuel mandalina moda sahilinde oturma fikri güzelmiş ama iftar saatini beklemek bence buluşmak için geç olur diye düşünüyorum.

@nrmnm (sırayı karıştırmadım umarım) biz yaşlıyız bize gelmez o iş. Enerjisi tavan gençlere bırakıyorum fikrin icraya dökülmesini :) Biz gittikten sonra gece sizin :)

Peki o vakit mekan olarak düşüncelerinizi de sorayım. Moda sahil fikri hoşuma gitmedi değil, isteyen alkolünü çerezini alır, modada oturan sandalyesini kapar gelir, çimlerde sohbet muhabbet eğlenceli olur bence. Tek endişem ''Ya çişimiz gelirse?!'' korkusu. Bir de La Noix anne :) gelme durumunda yakışıklının altını değiştirecekse, çimlerde rahat edebilir mi sormak lazım.

Moda da dahil olmak üzere, çok kapalı olmayan gelecek herkesin maddi olarak altından kalkabileceği mekan önerilerinizi de alabilirsem süper olur, ona göre ankete ekleyeyim.

Uzaktan izleyecek olanlar, geçen seneki zirvede devorgilla the gunslinger ile ben de ilk bir bakıp üst kata gitmiş, sonra kalabalığa katılmıştık. Sonradan nasılsa dahil olacaksınız, taktik kasmayın :P
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(10.06.16)
Moda sahil fikri güzel olsa da uzun süre oturulacagindan pek rahat değil bence. Minik bebeğimiz var, hem de iki saat sonra elimizi yıkamak istesek bile sorun olacak. O yüzden kadikoy'deki cafe/bar karışımı, havadar yerlerden birini tercih edebiliriz. Böylelikle alkol kullanmayanlar için de farklı seçenekler olur. Hem de daha rahat olur.

Ramazanda gelmek istemeyen arkadaşlar da iftar sonrası 1-2 saat ugrayabilirler sanki. Zaten sabahlara kadar oturulmuyor genelde. (Burda yazar ramazan bayrami öncesi yapalımı ısaret ediyor)
0
fraise
(10.06.16)
Mekan önerisi yapıyorum, Moda khalkedon.
Gayet geniş bir yer 50 kişi gidilse bile problem olmaz. Açık alan mis gibi, havadar. Hem alkollü hem alkolsüz içecek, acıkana yemek falan her ihtiyaca göre bir ürün var yani. Yeri de güzel. İyi yani bence.

görseller için şuraya
moda.khalkedon.com
0
naberabi
(10.06.16)
Kadıköy 26 Haziran diyorum :)

Up!!
0
chitosan
(10.06.16)
Ben! Ben!
0
yirmisantim
(10.06.16)
belki ben de gelirim.
0
in vino veritas
(10.06.16)
@kaymaktutmayansicaksut ben de gelebilirim belki. devorgilla ile seni en son kadıkoy my chef'te görmüştüm, sonra da bir türlü görüşemedik. bil bakalım ben kimim? :)
0
normalisoverrated
(10.06.16)
Anket eklendi.
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(10.06.16)
Bana verilen ipi pusulanın kenarına koydum, ipin bittiği yere bastım mühürü. Sonucu göremedim ama insanlar burada başka, sandıkta konuşmadılarsa tarih belli gibi :P
0
nawar
(10.06.16)
valla çimler bizim açımızdan daha rahat olur artık delikanlı yürüyor hatta yürümek ne demek koşuyor :P altını her halükarda değiştiririz ahahahah ben zaten bi süre sonra babasına satmayı planlıyorum :D benim çişim konusu daha sıkıntı bence :D
0
la noix
(10.06.16)
hocam yazdir ismimizi
0
kingcyrax
(10.06.16)
Ben de gelebilirim sanki ama gününe bağlı biraz.
0
aychovsky
(10.06.16)
25'i olursa ben de varım.
0
virgul
(10.06.16)
daha önce zirvelerde beni çok yalnız bıraktılar, bele mal mal oturup bi başıma sonra gittiğimi biliyorum (sözlük zirvesiydi)
yalnız bırakmayacaksanız gelirim la, valla bak.
0
bir nick var benden iceri
(10.06.16)
Tuvalet var sahilde.
0
stavro
(10.06.16)
@ aycho, ayıpsın sen ne zaman müsaitsen söyle o zaman olsun, yakıyorum anketi filan :P

@bir nick var benden içeri, söz seni muhabbetin en hararetli olduğu yere oturtacağım :)

@stavro Kokan bir yer var orası mı merdivenin yanında o.0

@mermize Orası garanti :)
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(10.06.16)
sanırım herkes geliyor, maşallah. ordu gibi toplanmayın ama. bir de o ben geliyorum diyenlerin yüzde 70'i gelmeyecek.

ben yokum. güzel eğlenceler.
0
mermize
(10.06.16)
ben gelemiyorum böhüü :(
zaten bu göbekle moda sahiline fln sığamam. size iyi eğlenceler diliyorum. bol kaynaşmalı bir zirve olsun :)
0
sta
(10.06.16)
Ben hic kullanmadim o tuvaleti, kokuyor mu bilmiyorum:)
0
stavro
(10.06.16)
Tuh ya. Neyse belki temmuzda filan yapilirsa gelirim :/
Size iyi eglenceler
0
kuehles blondes
(10.06.16)
İseyecekler yanında boş pet şişe getirsin. (bkz: problem solved)

Yakınlarda akbille girilen bi tuvalet var, içiniz rahat olsun.
0
damdanakan
(10.06.16)
Zirveyi anket sonuçlarına göre mi değerlendireceksin ? Mekan, kesin gelecek kişiler, yapılacaklar nasıl belirlenecek ?
0
burka
(10.06.16)
25'i olursa ben de gelirim kesinlikle.
0
BuddyGuy
(10.06.16)
17sinde kalacak yer bulursam 18inde gelebilirim bende.
0
tuborg yesili
(10.06.16)
olabilitesi fazlasiyla var
0
evimin paspasi
(10.06.16)
Ancak 25'inde gelebilirim yurt dışında olacağımdan. Kadıköy zirveleri çok keyifli oluyor lütfen 25'inden önce yapmayın :)
0
dusunuyorumoyleysevurun
(11.06.16)
@burka anket sonuçlarına göre tarihi ve saati belirleyeceğim. Tarih ve saat netleştikten sonra gelecekler için tekrardan yoklama alıp mekan ayarlayacağım.

@dusunuyorum... anketi doldurup gerisini şansa bırakıyoruz. :)
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(11.06.16)
25 olsun istanbul'a dönmüş olayım
0
c1b2k3
(11.06.16)
25ine varım efem..
0
hepbirarayış
(11.06.16)
malum burada sevenim az, linç etmezseniz gelirim
0
docrivers
(11.06.16)
Bu arada Moda les gibi kokuyor:)
0
stavro
(11.06.16)
ben de gelirim, akşam hep uygun bana, daha önçesi de sıçak zaten :D
0
renksizbukalemun
(11.06.16)
25'i olursa Ankara'dan gelirim.
0
bim tribi
(11.06.16)
Gelebilirim. Gelirsem kalacak yer arayanlara yer gideceklere arabayla bırakmak sağlayabilirim.
0
shenergy
(11.06.16)
25-26 gelirim gibi :)
0
Northern Mariner
(11.06.16)
bayram sonrasi +1
0
fakyoras
(11.06.16)
25-26 olursa olur.
0
rayde
(11.06.16)
25 olursa bende varım...
0
KingDagos
(12.06.16)
23'unden sonra olursa efsane olur ben de gelebilirim :)
0
wagner love
(12.06.16)
bayram sonrası -2 çünkü biz resmen istanbul'da değiliz ağustos ortasına kadar :/
0
la noix
(12.06.16)
eeeee ne zaman geliyoruz Kadikoy'e?
0
bim tribi
(12.06.16)
Tarih ve saat fark etmez bana son anda bir şey çıkmazsa gelirim
0
jazzabel
(12.06.16)
yakışıklı ve 30 yaş üzeri erkek oranı yüksekliğine göre gelmeyi düşünebilirim.

evet çok kötü biriyim.
0
disardayim
(12.06.16)
25-26 gibi ben de gelebilirim.
0
humblebirth
(12.06.16)
Sonucu ben de göremiyorum, şifremi unuttum :) o yüzden belki tarih bellidir bile. :) ofise gidince bakıp ekran görüntüsü alır veya sonucu dışarıya açarım, sonuca göre gelemeyecek olanlar mesaj yoluyla vicdan yaptırabilir bana diye kapattım. Yarın sabah sonuca bakar ona göre aon yoklamayı alırım
0
🌸kaymaktutmayansicaksut
(12.06.16)
(20)

Regl olan kadın kc gün oruc tutmuyor?

balpolen
3 diyen var, 5 diyen var, bitene kadar diyeni ayrı. Bunun tam acıklaması nerede?Ya da net bilgisi olan var mı?
3 diyen var, 5 diyen var, bitene kadar diyeni ayrı. Bunun tam acıklaması nerede?

Ya da net bilgisi olan var mı?
0
balpolen
(08.06.16)
3 gun regl oluyosan 3 gun, 5 gun regl oluyosan 5 gun tutmuyorsun.
0
kuehles blondes
(08.06.16)
mantığını açıklayayım; vücuda bir şey girer ya da çıkarsa oruç bozulur. dolayısıyla kaç gün regl oluyorsanız o kadar gün oruç tutamazsınız.
0
evde liyakat kalmamis
(08.06.16)
Simdi bu ayrıntılara girmeye gerek yk tabi ama hani az da olsa gelir ya, atıyorum yogun olarak 3 gündür fakat diger günler az da olsa gelmeye devam eder, yine de bekliyoz mu?

Kendimi abidik kubidik soru sooran ögrencilerim gibi hissediyorum suan
0
🌸balpolen
(08.06.16)
geldiği sürece bekliyosun, azı çoğu yok.
0
der meister
(08.06.16)
az da gelse beklemeniz lazım.
0
elorelia
(08.06.16)
yalnız üstte biri fena sallamış, onu düzeltmeye geldim. "vücuttan bir şey çıkarsa oruç bozulur" ne demek hacı, bu nasıl bir akıl tutulması?

bunun tek mantığı islam'da regl olan kadının kirli sayılması, başka bir şey değil. o nedenle tamamen bitmeden reglden çıkmış sayılmıyorsun ve oruç tutamıyorsun. sembolik bir rakamı yok.
0
sir gawain
(08.06.16)
enkolaykullaniciadi
(08.06.16)
İslamın kadını veya regl'i pis saymasından çok
İslam cografyasındaki hayati koşulları düşünmek lazım
o sıcakta, o günkü hijyen ve sağlık koşullarında
hem güçsüz düşme, hem hormonel dalgalanmalarda bir de açlıkla uğraşma hem de aman ağzıma su kaçar şu bu diye yıkanmaktan? belki de rahatsız olma diye tutma demişler.
0
Corc
(08.06.16)
vücuda bir şey girer ya da çıkarsa oruç bozulmaz. sadece vücuda bir şey girerse oruç bozulur. vücuda giren şey orucu, çıkan şey abdesti bozar.

oruç tutmak için gusül abdestli olmak gerekir. regl halinde iken kadın gusül abdestli olmaz, cünup olur. o yüzden de oruç tutmaz. regl hali biter, kadın gusül alır, oruca başlar. dini bilgim bu kadar.

vücuttan çıkan orucu bozsaydı 18 saat çişini tutmaktan çatlayan insanlar görürdük etrafta.
0
kibritsuyu
(08.06.16)
@Corc,

adetliyken namaz da kılamıyorsun. islam'a göre kirlisin ve o günlerde tamamen ocak dışısın yani. gidiş yolunu beğendim ama "ay kadınlarımız rahatsız hissetmesin şimdi" gibi bir nedeni yok :)
0
sir gawain
(08.06.16)
@sir gawain
Namaz kılamaz da o da oruç gibi, regl iken uğraşma, zahmet etme gibi düşünülebilir.

esas kuran okuyamaması, camiye girememesi --işte bunlar sen regl iken tam bir pisliksin tezi ile daha fazla örtüşüyor.
0
niye ama
(08.06.16)
sallamışım denilmiş, cevaplamaya geldim.

tuvalete çıkmak gibi bir "vücuttan çıkmak" eyleminden bahsetmedim, aklı biraz tutulmamış olan herkes bunun başka bir kasıtta kullanılmadığını anlayabilir bence. kusmanız, kan kaybetmeniz oruç durumunuzu bozar, kazaya kalırsınız. yani vücuttan çiş kaka harici bir şey çıkınca da orucunuz gidiyor, başka baharlara kalıyor.

sipeşıl tenks tu din bilgisi, orta iki.
0
evde liyakat kalmamis
(08.06.16)
@niye ama

aynen hacı, ben de aslında onu demek istedim. hiçbir vecibe yerine getiremiyorsun, elini kurana bile süremiyosun. cüzzamlı gibi bir şeysin. üstte kibritsuyu'nun dediği gibi forever cünupsun.
0
sir gawain
(08.06.16)
@evde liyakat kalmamis

kanamak ve kusmak da orucu bozmaz. kasıtlı olarak ağız dolusu kusmak bozuyordu galiba sadece, o da muğlak. hele adet ve diş dışında kanamak hiçbir şekilde bozmuyor. hatta kan bile verebiliyorsun. olum ben ateistim senden iyi biliyorum lan fdsdsgd
0
sir gawain
(08.06.16)
Kanamanın orucu bozması da muazzammış gerçekten evde liyakat, burnu kanayan sivilcesi patlayıp kanayan insanları da sayabilir miyiz? Yoksa 0.4 ünite kan gibi bir birimi var mı?
0
gaza gelen
(08.06.16)
10 güne kadar kanama olduğu müddetçe tutulmaz. 10 günü geçince tutuluyor diye biliyorum.
0
nekolaytezla
(08.06.16)
abicim yukarıda da dedim. gireni çıkanı karıştırmaya gerek yok, düz mantık.

cenabet iken oruç tutulmaz.
regl iken cenabet olunur.
dolayısıyla regl iken oruç tutulmaz.

regl tamamen bittikten sonra giren çıkan olmasa da gusül abdesti almadan tutamazsınız.

iftarda orucu açtıktan sonra seviştin bi güzel. gusül abdesti almadan ertesi gün de oruca başlayamazsınız.

mesele cenabet olmakta. gireni çıkanı boşverin yahu. cenabetken oruç tutulmaz. regl adamı cenabet yapar. hepsi bu.
0
kibritsuyu
(08.06.16)
kuranda regl kadın oruç tutamaz diye bir şey geçmiyor.
0
hpkhga
(08.06.16)
kibritsuyu guzelce aciklamis.
0
fayfim
(08.06.16)
Regl süresince son mililitresine kadar bile tutmuyorsun.

Onun dışında Sır Gawain +1 ona karşı argüman üretenler -1. Regl olan kadın hasta/kirli olarak geçiyor. Yorulmakla hiçbir alakası yok. Kirli derken de öyle aşağılık, lanet vs. anlamında değil. Mesela o dönemler için "kadınlarınızdan uzak durun" emri de "Şimdi ağrı falan vardır. Yormayın" falan değil. "Temizlenene" yani süreç bitene kadar uzak durun der (bakara 222). Bakara 184 ise hasta olanların oruç tutmayıp, kaza etmesini söyler.

Ayrıca "o dönem" veya "o sıcaklar" deyince, islamı evrensellik ve tüm zamanlara hitap etmekten çıkarır. Hadi inanmayanlar için sıkıntı yok da inanıyorsanız o konuya girmeyin derim.
0
nawar
(08.06.16)
(7)

Game of thrones hk (son bölüm spoilerı var)

tchuck
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------sizce de işin biraz cılkı çıkmadı mı?arya son bölümde ölecek şekilde bıçaklanıyor ve hakkında toplam
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

sizce de işin biraz cılkı çıkmadı mı?
arya son bölümde ölecek şekilde bıçaklanıyor ve hakkında toplam 1 entry giriliyor.

niye? çünkü dizide artık iyiler kesinlikle ölmüyor ve ölmeyeceklerini biliyoruz. hatta ölseler bile, yeniden dirileceğini veya zamanın değişeceğini veyya aslında o kişinin o olmadığını adımız gibi biliyoruz.

3 sezon önce arya bıçaklansa, herkes buz keserdi. küfürler savururdu, nasıl yani arya da mı gitti diye ağlaşırdı. çünkü o dönem bilirdik ki, dizide bir defa ölen kişi ölmüştür.

ama artık dizide çok olumsuz bir durum olduysa o olumsuz durumun aslında olmadığına dair;

1. abi öldü ama tekrar dirilecek.
2. abi öldü ama ölen kişi aslında o değil, onun yüz değiştirmiş hali.
3. abi öldü ama aslında ölmedi çünkü şimdi bran geçmişe gidip o anı değiştirecek
4. abi çok kötü duurmda ama şimdi ejderha gelecek kurtaracak.

diyoruz. öldü yerine başka bir senaryo koyun işte, farketmez yani.
senaryo resmen buna döndü.

tolkien'in, kurgusu sıkıştığında kartal çağırması gibi
game of thronesun senaristleri de senaryo sıkıştığında bir mucize belirtiyorlar anında.

eskiden böyle değildi. çünkü kitaba biraz daha sadıktı.
koca kuzey kralı bıçaklandığında kimse dirilecek demedi
ned starkın boynu koptuğunda kimse dikilecek demedi.


sizce de bu durum çok baymadı mı ya?
ben artık hiç heyecan duymuyorum.

dağ gelip aryanın kafasını elleriyle parçalasa yeniden dirileceğine adım gibi emin olurum.
ramsay gelip jon'un derisini yüzüp yaksa, tekrar dirileceğini biliyorum. hatta sansa için bile durum aynı.
şimdi savaş olacak, sizce jon snow'un savaşı kaybetme ihtimali var mı?

o savaşa 62 tane mormont askeriyle gitse bile 5 bin kişilik bolton ordusunu yerlebir edeceğini adım gibi biliyoruz (belki 10bin belki 20bin herneyse).

bran stark nights king tarafından gebertilse, ölmeyeceğini biliyoruz.
diğer an karakterler için de durum aynı. samwell tarlynin başına bile kötü bir şey gelmeyeceğini biliyoruz.

2 bölüm sonra tyrion'ı bir ejderha yakıp bölüm bitse; "abi tyrion da daenerys gibi yanmazmış aslında" diyerek tyrionın ölmeyeceğini rahat raat söyleyebiliriz mesela.

ve bu durum İNANILMAZ BAYIK.
0
tchuck
(08.06.16)
bu kadar kafaya takıyorsan izleme diziyi, kitabı bekle.

evet dizi ve kitap ayrıldı ve evet senaristler istedikleri gibi at koşturuyorlar. insanlar beğenmedikleri, kendilerini bayan şeyleri izlemek zorunda değiller.
0
fakyoras
(08.06.16)
Çoook spoiler'lı------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir bayma olmadı, bayılmadım ama iki hayal kırıklığına uğradım.İlki Benjen Stark, diğeri the Hound.

Game of Thrones'un en güzel tarafı ne olduğunu anlamadan öyle kalakalmaktı, ölen ölüyordu. Jon Snow hadi idare edilir de; dizinin en güzel yanı seni öylece ortada bırakmaması, "closure" vermemesiydi.

Benjen Stark kayboldu, cesedi bile bulunamadı. Zaten o koşullarda olması gereken oydu. Ona ne olduğunu bilmeden öylece kalmamız gerekiyordu. Öldüğünü içten içe biliyorsun; aynı Stannis'in ölümünü tam göstermemeleri gibi. Kayboldu, ötesi yok. Onun geri çıkışı ve "Yok, children of the forest beni buldu, dragonglass'la yaşıyorum" kısmı çok büyük hüsran oldu benim için.

Aynı şekilde, the Hound'ın da o dağ başında mucizevi bir şekilde ölmeyip Brotherhood Without Banners tarafından kurtarılması iyice öeh dedirtti. En son Küçük Emrah filmlerinde olan bu derece kurtulmalar yakışmıyor.

Onun dışında ben geri kalanı seviyorum. Her zaman bir sürpriz, bir 'twist'' oluyor.
0
aychovsky
(08.06.16)
@fakyoras,

olay senaristlerin diziyi dandikleştirmesi değil.

artık her halükarda senaryonun çıkmaza girmesi. iyi karakterler asla ölmez, ölürse dirilir, dirilmezse aslında o değildir.
0
🌸tchuck
(08.06.16)
Kitaptan spoiler içerir


Benjen kitap okuyanların teorisi aslında. Kitapta "Coldhands" diye bir karakter var ve onun Benjen olduğu düşünülüyor.

Sandor "the hound" Clegane'de yaralı halde bırakılıyor ve Brienne'in Quiet Island'da denk geldiği, kilise yapan gruptaki, uzun boylu, iri eleman olduğu düşünülüyor. O rahipler onu yaralıyken buluyor (Brotherhood Without Banners) değil. İyileştirip bakıyorlar diye devam ediyor teori. Ian McShane'in dizide Ray olarak oynadığı ve sadece D&D'nin bildiği bir sebeple BWB tarafından öldürülen "Elder Brother" Hound'un öldüğünü ve onu kendisinin gömdüğünü söylüyor. Tabii okur-teorisi bunun metafor olduğu ve Sandor Clegane'in eski halinin öldüğü ve onun yeni biri olduğu yönünde.

Aynı şekilde Ser Robert Strong'un da Gregor "the Mountain" Clegane olduğu düşünülüyor.

Dizide ise bunların bu kişiler olduğu belirtildi zaten. Dizi hayal gücü kullanmaya ve düşünmeye malzeme vermiyor. Her şeyi pişip önüne koyuyor. Bunu yaparken de tabii ki ilgi ve reyting kaygısı ile izleyenleri mutlu edecek hareketler geliyor. Olacaktır o yüzden öyle fantastik hareketler. Daenerys'in insanı bayan konuşmaları, bir yerleri yakıp tekrar içinden çıkması, Ramsey'in babasını öldürmesi, Tyrion'u Dany'nin yanına götürmeleri, Varys-Theon ve Jaime-Bronn ilişkileri falan hep bu sebepten diye düşünüyorum.

O değil de Bran ne zaman geçmişi değiştirdi? Arya ne ara ölümcül yara aldı?
0
nawar
(08.06.16)
Şu kısmı anlamadım. Arya'nın bıçaklanmasını örnek göstererek şu yorumu yapmışsınız:

"game of thronesun senaristleri de senaryo sıkıştığında bir mucize belirtiyorlar anında."

Şimdi Arya'nın bıçaklanması da senaristlerin bir ürünü, dolayısıyla senaristler hem senaryoyu kendileri sıkıştırıp hem de mucize ile çözmez. Ne gerek var?? Olsa olsa bu durum "filler" diye tabir ettiğimiz şey olur, ki Game of Thrones’da gereksiz bilgi neredeyse hiç yok, Çehov’un Silahı tekniği kullanılmış diyebiliriz teknik olarak. Kaldı ki Snow'un dirilmesi dışında örneğini verdikleriniz henüz gerçekleşmedi. Ne Arya dirildi (ölmedi ki), ne azıcık adamla savaş kazanıldı (az olacağından bile emin değiliz henüz), ne Bran Stark öldü (gayet de kaçıyorlardı), ne de Sam'in geleceği belirli. Tabi olaylar iyimser de sonuçlanabilir ama dediğim gibi henüz hiçbiri gerçekleşmedi. Hal böyleyken senaristleri "sıkışınca saçmalıyorlar" diye eleştirmek baya absürd geliyor kulağa.

Bayan kısım senaryo değil bir de, izleyici teorilerinin belirli ve tek bir doğrultuda oluşması baymıştır olsa olsa. Bu da direk kişisel beklentilerle alakalı. Bütün bunlar sizin beklentileriniz yani, burada eleştirdiğiniz de kendiniz olmalısınız. Snow'un dirilmiş olması sizi bu tarz beklentilere sokmuş anladığım kadarıyla. Ki Snow'un dirilmesinin de senaryo sıkışmasıyla bir alakası yoktu. Gayet de güzel bir kurgu idi oradaki çok önceden gelen kilit bir nokta.

Snow savaşı kaybetmeyecek bence. Zaten iki ihtimal var :)

Beklentiniz "beklenmedik olaylar olsun, biz de sürpriz yaşayalım, keyfimize bakalım" ise, dizide beklentiler yönünde iyimser olaylar yaşanırsa sıkılırsınız tabi. Ama dediğim gibi henüz bu bahsettikleriniz yaşanmadı.
0
givemesomesubstance
(08.06.16)
Bence herkesin öldürülüp durması durması baymıştı artık. Ary ölmesin ya. Yapılacak çok şeyler var.
0
nekolaytezla
(08.06.16)
arya ölecek olsa ölürdü, sündürmeli büyük ölüm yok got'ta, bundan sonra da olacağını sanmıyorum.

bigboned diye bir yazar var, kişisel yorumlarına katılmasam da güzel analizler yapıyor; onun bissürü entry'si var got başlığında, oku faydalı olur, sorularına cevap da bulursun.
0
baba jo
(08.06.16)
(20)

bir gününüzü planliyor musunuz?

damdanakan
Yani sabah su saatte uyan, su saate kadar kahvaltı yap, spor için su saatler uygun, akşam yemeğine şunu yapayım. Bunları bi gün önceden planliyor musunuz? İnternette bakindim bayağı akıllı telefon için uygulaması bile varmis. Ben gün içinde bayağı her şeyi yayıp işleri oteledigim için zamanımı çar c
Yani sabah su saatte uyan, su saate kadar kahvaltı yap, spor için su saatler uygun, akşam yemeğine şunu yapayım. Bunları bi gün önceden planliyor musunuz? İnternette bakindim bayağı akıllı telefon için uygulaması bile varmis. Ben gün içinde bayağı her şeyi yayıp işleri oteledigim için zamanımı çar cur ediyor gibi hissediyorum. Böyle çok da sınırlayıcı olmayan bi rutin oturtmaya çalışsam mi? Gece yatarken "Yarın da şunları şunları yaparım" diyorum. Ertesi gün uyandigimda buzdolabını açıp "Ne alacaktım lan ben?" şaşkınlığını yaşıyorum. Efektif değilim yani, bi de sanki muhim işler pesindeymisim gibi surekli gergin, stresliyim. İşlerimi önceden planlanan hatta internete gireceğim zamanı bile önceden belirlesem zamanla kafayı yer miyim? Yoksa listeme bakıp "Vay be, bugünkü işlerin çoğunu/ hepsini yapmisim!" rahatlığı yaşar mıyım?

Siz neler yapıyorsunuz bu konuda? "Yok, öyle hesap kitap beni gerer, gelişine vuruyorum. Olduğu kadar " mi diyorsunuz?
0
damdanakan
(07.06.16)
bosluktan ve mutsuzluktan kafayi yedigim donemlerde o sekilde planli yasamak beni motive ediyor. en azindan amaan yine ne mutsuzum diye dusunmeye filan vaktim kalmiyor onceden ne yapacagimi bildigimde. oyun oynuyor gibi dusunuyorum iste, hah gorevi zamaninda tamamladim gelsin xp'ler filan :) bir iki ay sonra zaten bunalimdan filan cikmis oluyorum, o duzenli donemimde yaptigim seyler yanima kâr kalmis oluyor. ama hep oyle saatli planli yasayamazdim sanirim, bilemedim simdi.
0
in vino veritas
(07.06.16)
o an canım ne isterse onu yapıyorum, plan yapamam darlanırım.
0
sta
(07.06.16)
ben böyle app falan kullanmıyorum da gün içerisinde neler yapacağım genel olarak planlı oluyor kafamda. işim düzensiz olduğu için mesela boş günüm varsa o gün biriyle buluşma falan ayarlıyorum, ya da ayarlamadıysam "bi film izlerim, yaklaşık şu saatlerde spora giderim, 1-2 saat şu işi yaparım" falan gibi kafamda bir taslak çiziyorum genelde.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(07.06.16)
Planlayip planima uymuyorum (gozleri deviren mutsuz smiley was here)

Sabah 9da kalkicam diyorum ama kalkmiyorum. Cunku asiri cok bos vaktim var. kalkmasam da kaybedecek bir seyim yok cunku. (Isim varsa seve seve* kalkiyorum tabi)

Onun disinda yarina guzel bi plan yaptim, gezmeli tozmali. O yuzden kesin uygularim onu mesela.
0
kuehles blondes
(07.06.16)
Genelde gün içinde neler yapacağım, sabah kaçta kalkacagim vs bellidir. Tam 19.05'de şunu yaparım gibi değil de aksam saatlerinde şunu yaparım diyorum. Beklenmedik bir durum olmadığı sürece de o sekilde yaşamak beni mutlu ediyor, kafam rahat. Çünkü her şeyim belli.

Sınav dönemi hangi saat neye calisacagim, ne zaman başlayacağım, hangi notların öncelikli olduğu vs vs. Bunları mutlaka ayarlarım.

Yemek kısmını da önceden belirlemek genelde daha kolay oluyor, alışverişi ona göre yapıyorsun. Bazı dönemler yapamiyorsun tabii o ayrı.

Genel olarak planlı yaşamak güzeldir diyorum. Küçüklüğümden beri de bu şekilde yaşıyorum.
0
fraise
(07.06.16)
Gelişine vuruyorum. 3 günden uzağa plan yapmayı da sevmiyorum. Fikir vermesi için söylüyorum; bu 3 hafta hayatımın en programlı dönemiydi. Şöyleki; arka arkaya 2 cumartesi düğün vardı, bu cumartesi de doğum günü var.

Pazartesi günleri akşam Game of Thrones izlemeyi ve 2. haftada yer alan AÖF sınavlarını saymadım. Sınavlar o günü programlı yapıyor ama o program severek değil, mecburi zaten.
0
nawar
(07.06.16)
planlıyorum ama uymuyorum +1. hep bir planım var ertesi güne-haftaya dair ama vakti gelince bahane uyduruyorum. yok efendim yağmur yağdı bugün dışarı çıkmayayım, vay efendim temizlik yapana kadar iki bölüm dizi izleyeyim derken kendi planlarımı ekiyorum.
uyabilseydim hayatımı çok kolaylaştırırdı bu arada.
0
asisamus
(07.06.16)
Gelişine vuruyorum. O yüzden bazı günler aşırı yoğun geçerken bazı günler yapacak zerre iş olmuyor patlıyorum sıkıntıdan. Hiç iyi gelmiyor bu durum da bana ama napayım.

Aslında disiplinli bir insanım, çok katı çizgilerim vardır ama plan yapmayı öğrenemedim bi türlü. İş olunca köpek gibi çalışırım ama olmayınca günü verimli geçireyim bişiler yapayım diyemiyorum. Para da biriktiremem mesela sırf bu sebepten.
0
buff
(07.06.16)
İnanılmaz unutkan olduğum için küçük ajanda taşıyorum. Ne zaman okul ne zaman staj ne zaman spora gidicem hangi derse ne zaman nerede kiminle çalışıcam, kiminle ne zaman bulusucam planlıyorum üstelik günlük değil haftalık :D hadi akşam buluşalım şuradayım buluşalım diyenlerle de bu yüzden buluşamam hiç.
Ailemle olduğum için akşam yemeği derdim yok ama yarın et yiyeyim şu meyveyi yiyeyim falan diye gece düşünürüm. Planlarım yolunda gitmediğinde de deliriyorum panik oluyorum.
0
jazzabel
(07.06.16)
Bu arada jazzabel gıbı ben de planlarım yolunda gitmeyince delı olurdum eskiden, üstelik coğu da benden bağımsız olaylar yüzünden aksıyordu. Baktım bu benim günlük yaşantıma zarar veriyor, kendimi yoruyorum son 2 senedır daha rahat davranıyorum. O yonumu törpüledım biraz. Aksı durumda planlar da ıskenceye donuyor.
0
fraise
(07.06.16)
Bir günümü geçtim, bir yıl sonra oluşacak muhtemel boşluğu bile planlıyorum.
0
dissendium
(07.06.16)
is icin planladiklarim var ve bunlari azami duzeyde gerceklestirmeye calisiyorum. bu isler uzerine notlar aliyorum, onem sirasi mevcut. isten arta kalan zaman icin ise planlanan ve gerceklesen isler arasinda pek tabii farkliliklar oluyor ancak onemine gore sonraya otelediklerim de mevcut. rahatlikla ilgili degil, ancak isten sonraki sureci bos gecirmemek adina yapiyorum bunlari da.

bunlar icin herhangi bir uygulama kullanmiyorum ama not defterimde is ve ozel hayatima dair notlari ayirmam. hepsi bir arada duruyor. bu sekilde varsa onceki gunlerde yapmadigim isleri yaparak acigi kapatiyorum.
0
gokhlayeh
(07.06.16)
Saati saatine planlamıyorum günümü kesinlikle. Bence bu delice olur, bilemedim. Kulağa hiç sağlıklı gelmiyor (eğer çok ama çoook yoğun bir iş hayatın yoksa). Lakin şu var, ertesi gün ne yapacağımı kafamda kabaca belirliyorum ve ona göre hareket etmeye çalışıyorum. Fakat tatil günlerimde bunu bile yapmıyorum, aynen dediğin gibi gelişine vuruyorum o an canım ne yapmak isterse onu yapıyorum.

Eğer yok ben böyle yapamıyorum diyorsan, bir gece önce kısa kısa notlar al yarın şunu şunu yapayım diye ama kendini saat konusunda sınırlandırma. Belki faydası olur.
0
köstebek kurabiye
(07.06.16)
Ajanda ile dolanıyorum. İş günüm yoğun olabiliyor, o yüzden bir yapacaklar listesi gerekiyor. Gün içinde yetişecek gibi ise plan yapmıyorum, geniş geniş çalışıyorum ama çok yoğunsam saati saatine program yapıp çoğunlukla uyuyorum (birkaç ay öncesine kadar günde 2-3 saat uyuduğum günler oluyordu). Açıkçası işleri o listeden sildikçe orgazmik olmasa da, bayağı büyük zevk alıyorum. Ancak büyük çoğunluk 'Öğlen şunu yaparım, akşam spor olur' gibi günün vaktine planlıyorum. Normalde ne yapacağım iki hafta önceden bellidir ama bu ara rahatladım azıcık. Yine de hangi işi hangi gün (en kötü iki gün) içinde yapacağım belli. Bir iki hafta öncesine kadar jazzabel gibiydim, programım hafifledi şimdi.

Haftasonları ise az çok yapacağım yine belli oluyor ama 'Hadi şuraya gidelim' gibi spontan gezilere yer olabiliyor zaman zaman. Eve işle geliyorum ben, onlar illa yapılacaklar grubuna giriyor. Eğer gezip eğlenirsem, gece geç yatıyorum. İş bitmeden yatarsam rüyama girer.
0
aychovsky
(07.06.16)
Saati saatine planlıyorum. Eğer öyle olmazsa bütün sistem çöküyor. Örneğin, kaçta kalkıp kahvaltı edeceğim, kaçta duş alacağım, hangi shuttle'a bineceğim, ne zaman alışveriş yapacağım, ne zaman insanlarla buluşacağım vs. hepsi planlı programlı. burcum yengeç. yükselenim başak. onun üstünü ben de bilmiyom. başaklığın verdiği bir şey diye düşünüyorum. iş konusuna girmiyorum bile zaten. programlı olmazsam olmaz. kelle koltukta zaten.

Sadece off günümde anasını ağlatıyorum zamanın o da bazen. ama izin günümü bile muhakkak planlıyorum uyku, yeme içme aktivite konularında. yürüyüşe ve koşuya gideceğim saat bile belli mesela.

ekstra şeylerden nefret ediyorum. ekstra mesai, ekstra, trafik, ekstra "ekmek yok"luk vs. vs. ekstra çıkaran ya da ekstradan çıkan, düzensiz, dağınık insanları da pek sevmiyorum. kocam olsa boşarım o derece.

bir de böyle bir film vardı sanki. adam planlı programlı yaşıyordu. sonra hiç beklenmedik şeyler geliyordu başına. çocuğunun başkasından olması da dahil.
0
mza
(07.06.16)
İşte ben de otuz senedir ne bir program yapayım da uyayim, ne bir cycle oturtayim, hiç öyle dertlerim olmadi. Canım istemediğinde alarmı kapatıp tekrar yatan insanım :) Ama son zamanlarda bi "Hicbi şeye yetişemiyorum, kendimi geliştirmem gerek" hissi hasıl oldu. İki haftadır ha başladım, ha basliycam oabt çalışmaya başlayamadim adam gibi. Bir de çok stresliyim, surekli diken ustundeyim. İşleri azıcık planlarsam kafam rahat eder belki diye dusundum. Surekli alarm halinde olmak çok yorucu. Gerçi spontan, yayvan bi insanım, oyle çok hesap kitap yapamam da arada bi saate baksam fena olmaz.
0
🌸damdanakan
(07.06.16)
Ya aslında bu kadar rahat olduğum için yaşlanmiyorum bence de neyse, dur bi düşünelim. Yazılanlari okuyunca "Oha, sığır gibi yaşıyormusum!" diye dusundum. Azcik düzen iyidir.
0
🌸damdanakan
(07.06.16)
@damdanakan bu bir alışkanlık meselesi aslında. ne iş yaptığını bilmiyorum ama home office ya da freelance falan çalışıyorsan bu da bir etken. bazen biz işi yönetirken o da bizim evrilmemize neden oluyor çünkü :)
saati hayatına sok. atıyorum masanda olsun, kolunda olsun, telefondan arada boş yere alarm kur ya da o kurduğun saatte atıyorum su iç, meyve ye, alışkanlığın oturması lazım yoksa zihnimizden bir milyon tane plan geçer :)
0
mza
(07.06.16)
Su an düzenli isim yok. Lisede falan İsviçre saati gibi insandım, sonra bi salis saldim ki aa baktım otuz yaşıma gelmisim. Canım istemiyorsa vizeye, finale bile gitmiyordum uykumu bölüp de. Ama böyle yaşanmiyor hakikaten. Bana kalsa bi otuz sene daha böyle yaşarım da, içimden bi ses "Yeter artık, uyan su gaflet uykundan!" diyor. Bütün bu sallanmalar sigaraya başladığım zamana denk gelir bu arada. Sigarayı bıraksam lisedeki İsviçre saati moduna geri döner miyim? Aman neyse ne :)
0
🌸damdanakan
(07.06.16)
İş hayatı için ayrı, özel hayat için ayrı ajandalar tutuyorum. Saat sınırlandırmam yok, toplantı/buluşma saatlerini not alıyorum bir de yapmam gerekenlerin genel listesini. Eğer çok fazla ayrıntı verip de yetiştiremezsem stres oluyorum. İşler bitince tik atmak hoşuma gidiyor. Any.do diye bir app yükledim ama ajandalarımdan vazgeçemiyorum.
Çalışma hayatına girip yaşamın büyük kısmını işte ve trafikte harcayınca, geri kalan ufacık zaman diliminde yaşayabilmek için planlamak zorunda kalıyor insan.
0
Sulfoxaflor
(07.06.16)
(40)

Başkalarının Mutlu hayatı beni mutsuz ediyor kendimi devamlı kıyaslıyorum

Özlen_06
Bundan nasıl kurtulabilirim bilmiyorum son üç günüdr çok mutsuzum darbe üstüne darbe darbe üstüne darbe yedim facebookta. 1987 doğumlu bir kız ile gene 1988 doğumlu ve 1986 doğumlukızlar var biri evlenmiş diğer ikisi nişan ve söz yapmış ve mutluluklarına imreniyorum daha doğrusu hasetleniyorum ve be
Bundan nasıl kurtulabilirim bilmiyorum son üç günüdr çok mutsuzum darbe üstüne darbe darbe üstüne darbe yedim facebookta. 1987 doğumlu bir kız ile gene 1988 doğumlu ve 1986 doğumlukızlar var biri evlenmiş diğer ikisi nişan ve söz yapmış ve mutluluklarına imreniyorum daha doğrusu hasetleniyorum ve benim suçum ne diyorum. Kibu kızlardan birisi çok çirkefitir kırmadığı insan kalbi kalmamıştır ama multluluğu bulmuş. Ben sessiz sakin kendi halinde hanım hanımcık bi insanım mutluluğu bulmak için illa yırtık devamlı gülen falan biri mi olmalıyım? neyse asıl sorum içimdeki bu haset ve nefret duygusunu yok etmek çok hata yaptım face e bakıp durarak bunu yoketmem lazım

bu arada laf sokmak gene mi sen be sıktın dicekler duyurumu görmezden gelebilir ben çok kötüyüm ve paylaşmak az da olsa iyi geliyo, öldüresiye ağrıtan diş ağrısının üstüne kolonya dökmek gibi ve ben çok kötü hisediyorum, intiharı düşünüyorum
0
Özlen_06
(07.06.16)
sosyal medyadan uzaklaş.
0
elorelia
(07.06.16)
facebooktaki fotoğraflar baz alınması gereken son şey. insanlar fotojeniktir, güzel poz verir doğru anı yakalar vs. o işlerin ardında ne skandallar ne kavgalar dönüyor bilemezsin. illa birinin mutsuzluğuna tutunacaksan al bunlara tutun diye söylüyorum gibi oldu sanırım :p
0
shubulubapshubaptishaluva
(07.06.16)
dün mesela bi kız vardı işe yerine bebeğiyle gelmiş odaları dolaşıp hava bastı bebeğiyle ve dedi ki "hahayt ben en iyisini yaptım bebek ürettim be bebek" bi de bana bakarak söylyo benden 1 yaş küçük içimden gebersin bebeğin ölsün bebeğin diye geçirdim yani anlıyomusunuz bu duygu bana zarar ceriyo nasıl kurtulucam onların bebeğini siklemeden nasıl yaşıcam anlıyomusunuz beni
0
🌸Özlen_06
(07.06.16)
emin ol o kadar mutlu değiller
0
sta
(07.06.16)
başkalarının mutsuz olmasını istediğin sürece herkesten daha mutsuz olacaksın. o "sürekli gülüyor yırtık kız" dediğin kız eminim ki senin kadar fesat değildir. dışını bilmiyorum ama senin için baya çirkin büyük ihtimalle o yüzden etrafında kimse yok. yeni doğum yapmış birinin bebeğine sırf kıskançlığından "ölsün inşallah" diye düşünen bir ruh hastası için daha iyi bir yorum yapamayacağım. asıl ben diyorum ki, elalemin mutluluğunda, kocasında, tatilinde, çocuğunda gözü olan sizin gibi kenafir gözlü içi fesatlara az bile yaşadıkların. beter olun.
0
ambrosia
(07.06.16)
içiniz fesat. başkalarını takmamayı öğrendiğiniz zaman mutlu olmaya başlarsınız.
0
argent dawn
(07.06.16)
özlen bence sen ibretlik bir vakasın. kimse doğurduğu çocuğu sana hava atmak için kullanmaz. yeni doğum yapmış anne o mutlulukla tabii ki her gördüğüne bebeğinden bahsedecek, ne yapsın? ama senin artık nasıl psikolojin bozulmuşsa herkes sana karşı, herkes seni üzmek için böyle davanıyor sanıyorsun. kendini bu kadar dünyanın merkezine koyma. senin evlenmemiş ve çocuk yapmamış olman senin düşündüğün kadar kimsenin sikinde değil inan bana. lütfen yardım al, içten içe senin gibi olan ama dışa yansıtmayan kötü kalpli bir insanın çevremde olma ihtimali beni korkuttu.
0
ambrosia
(07.06.16)
erken evlenip naapicaksin söyler misin evlenme nasıl bir motivasyon aracı? her gün her gün aynı bamya. of ne sikicisiniz ya. biri Avrupalı masum kurtu kafeslemeye calisir biri evde kaldım diye kudurur. siz aynı hesapsiniz.
0
madeleine elster
(07.06.16)
Ruhsal bir hastalığa sahip olmak, intihara yönelmiş olmak, depresyonda olmak ve kötü olmak farkli seyler. Özür diliyorum ama kötü bir insansın. Annesinin davranışı yuzunden bebege ölsün demek nedir?! Nasıl bir kötülük bu ya, hicbir mazereti yok. Bence once icindeki kötülüğü bir fark et. En büyük problem bu.
0
shadowcat
(07.06.16)
kötü olsam her gün sokaktaki kedilere ve köpeklere kap kap yemek taşımazdım içinden sırf ölsün bebeğin geçti diye sırf bu yüzden kötü olarak etiketlenemem. ki o da durduk yere değil geldi suratıma baka baka ben bebek yaptım diye haykırdı
0
🌸Özlen_06
(07.06.16)
Biraz kendinize odaklanmayı denesenize. Kendinizi diğer insanlar için niye mutsuz ediyorsunuz? "Onlar mutluysa iyi süper, az ötede mutlu olsunlar" deyip kendinize dönmek ve kendi mutluluğunu önemsemek sizi daha fazla dinginleştirecek. Bir noktadan sonra diğer insanları takmamaya başlayacaksınız zaten eğer dediğim şeyi başarabilirseniz.

Edit: Bir de şunu eklemek istiyorum, gerçekten çok mutlu bir insanın sosyal medyada işi yok zaten, böylesi aptalca nispet girişiminde bulunanlar genelde başta kendine olmak üzere diğer tüm insanlara ne kadar mutlu olduğunu ispatlamaya çalışan sorunlu tipler oluyor. İstisnalar olabilir tabii ki ama geneli böyle.
0
köstebek kurabiye
(07.06.16)
Ne biçim arkadaşların var Özlen? Yurtdışına yerleş bence.
0
damdanakan
(07.06.16)
Sende biraz psikopatlık var.
0
Goddard
(07.06.16)
bi psikologla gorusmeye calisin derim.
0
fayfim
(07.06.16)
içiniz kötü olduğu için öyle algılıyorsunuz, çok üzgünüm ama öyle. zira imrenmek başka şeydir, kıskanmak başka şey. kıskanmak kötücüllüğüde barındırır.

bebek yahu, sevin geçin. herkesin işi gücü kalmadı size hava mı basıyor? ayrıca siz nerenin kraliçesisinizde ofise bebeğini getirmiş herhangi biri sizin milyon tane hassasiyetinize özen göstersin? cidden böyle düşünüyorsanız acilen bir uzmanla görüşün. hani psikoloji eğitimi almadan, tepeden bir üslupla "sikik" olduklarına karar verdiğiniz bir uzmanla.
0
Phoebe
(07.06.16)
keşke yerleşebilsem mühendis olsa daha kolay olurdu aslında ama ben sosyal bilimler okudum yani siyaset bilimi kamu yönetimi ve işletme double major yaptım. bu bölümlerden nasıl iş bulunur yurtdışında ayrı bi muamma
0
🌸Özlen_06
(07.06.16)
Doktora için başvur?
0
damdanakan
(07.06.16)
şayet kediler köpekler de evlenebilseydi onları da çekemez, yemek falan götürmezdin. iyi kalplilik bir bütündür. birinin çocuğunun ölmesini, bir başkasının yuvasının dağılmasını dileyen biri sırf kediye yemek verdi diye iyi kalpli olmaz.


ayy ne açıklıyorum ki sana... he özlem tüm kadınlar birleştik evlenemeyen kız kuruları kudursun diye uğraşıyoruz. tek amacımız boy boy çocuklar doğurup çocuksuz kadınları kıskançlıktan çatlatmak. he evet. sen haklısın.
0
ambrosia
(07.06.16)
@Özlen_6 nasıl başardım biliyor musun? Hayatta mutluluğu çok daha farklı yerlerde bulabileceğimi gördüm. Mutluluğu sadece evlilik ve çocuğa indirgemen büyük yanlış. Bu yaşta evlenip napacaksın yav hiç mi başka odaklanacağın bir şey yok şu hayatta başka hiç mi hedefin yok? Hayata daha geniş bir pencereden bakmadığın sürecek böyle kısıtlı bir zihin içinde sıkışıp kalacaksın. Senden daha önemli biri var mı şu hayatta? Yok. Sen kendini mutlu etmek ve gerektiği zamanlarda da mutsuz moddan kendini çıkarmak için elinden geleni yapmalısın. Biri seni kıskandırdı, onun mutluluğu yüzünden için içini yedi? Ne oldu peki? Hayatından birkaç saat üzüntü içinde boşu boşuna gitti. Bir daha geri getirebilir misin o saatleri?

Zaman akıp gidiyor, hem de akıl almaz bir hızda. Üzgün geçirdiğin her gün biraz daha çalıyor yaşantından. Biraz daha yıpratıp hırçınlaştırıyor seni. Yapma bunu kendine.
0
köstebek kurabiye
(07.06.16)
diğer açmış olduğun duyurularına baktım da çok problemli ve dengesiz bir ruh halin var.
sorununun çözümünü internette bulamayacağını anlamalısın artık. fiziksel hayata dön. teori değil pratiğe odaklan.
illa birine danışmak istiyorsan psikoloğa git.
0
yons
(07.06.16)
Bunu aşmak için bebek fotoğraflarının altına hanimiş agucuk bugucuk yazmalısın. Onlar da sana inşallah senin de olur derler büyük ihtimal. Oradan biraz kısmetin açılabilir. Senin zaten çevren kötü, facebook'unu kapatırsan kendini daha da sınırlandırırsın.
0
dissendium
(07.06.16)
yahu hassasiyet gösterecek bir durumun yok ki? evlilerin hepsi evliliklerini mi gizlesin? bebeklerini çantaya mı saklasın sen rahatsız olyuorsun diye? e senin olduğun ortamda kimse alyansta takmasın, ışıltısıyla seni çatlatmak istiyorlardır kesin. sorun sende arkadaşım, insanlarda değil.
0
Phoebe
(07.06.16)
88li, evli ve cocukluyum cok da mutluyum :))

Oooooh sefam olsun
0
la noix
(07.06.16)
Ambrosia ve Phoebe +1

Ahahaha süper kafalar dönüyor yalnız. Asıl korkutucu olan böyle bir karakterin (Özlen_06) gerçekte var olma ihtimalinin olması. Hatta bu karakterin bu "drama queen" modu ve fesat kafa yapısını burcuna bağlaması zamanı geldi bence.

Hatta Özlen_06 bizzat bir karakter değil, gerçek bile olabilir. Zaten Köstebek o yüzden baya yazmış sanırım. Neyse benim oyum, kurgu olmasından yana. O yüzden:

i.imgur.com

Ekleme: @la noix risk budur demiş ahahaha
0
nawar
(07.06.16)
Valla sen bu gidisle kiz kurusu olarak oleceksin. Ben dul bile olsam en azindan evlenmis cocuk sahibi olmus bi kafin olacagim

Hahahha icimdeki kotu kadini cikardin valla :)) senin gibilere ozellikle boyle davranmak lazim
0
la noix
(07.06.16)
bir insan başkasının evliliğini niye kıskanır ki? kıskanacaksan başarılarını falan kıskan. şahsen başkasının ne sevgilisi, ne evliliği umrumda bile olmaz.
0
nothing in my way
(07.06.16)
Valla senin gozunde ben yine 3-0 ondeyim bebisim hahahhahahahah

Bu arada ikincisi de yolda ;)
0
la noix
(07.06.16)
arkadaşlar troll olduğunu söyleyen var mı bilmiyorum ama bu arkadaşın yazdığı şeyler doğru değil.
0
evine santral mesafesi uzak olan adam
(07.06.16)
çocuğum, kızım, seni acilen müşahade altına alsınlar.
0
Phoebe
(07.06.16)
oooo buralar değerlenmiş.

şu dünyanın en kuru kayısısına sahipsin diyen ablaya katılıyorum ben valla kahkaha attım bu yoruma :D :D
0
elorelia
(07.06.16)
@la noix, senin eşin yabancıydı değil mi? yanlış mı hatırlıyorum? doktordun galiba birde? biraz daha detay verirsen gör bak neler olacak :).
0
Phoebe
(07.06.16)
Bu nedir ya? Yukarda biri daha soylemis; sen sedef misin yoksa? bu kafada bir insan gerçek olamaz diye düşünüyorum.

Oturup düzgün cevap yazayım dedim; yazdıklarını okuyunca ciddiye alamadım. Evet, hepimiz senden iyi hayatlar yaşıyoruz zira böyle boş işlerle uğraşıp vaktimizi yok yere harcamiyoruz.

Akıl, fikir diliyorum sadece.
0
fraise
(07.06.16)
hobarey sen geber tanımadığı birine beddua edecek kadar irin dolmuş için. sen geberiver bi zahmet hatta umarım geberirsin direk. kendimi övmek istemiyorum ama hayvan barınaklarında çalışan, yüzlerce köpeğin ve kedinin hayatını kurtarmış biriyim. o hayvanların bana ihtiyacı var ve sana inat yaşayacağım !!!

insanları tanıdıkça hayvanları daha çok sevmeye başladım. onların o gözlerindeki masumiyet, karşılıksız sevgilerini sunuşlarını hiçbirşeye değişmem. evlenemesem de beni hayata bağlıyorlar bu minikler. daha çok kedi yavrusunun, daha çok köpeğin tedavisini yaptırıp hayata bağlayacağım, yuvalandıracağım inşallah. belki de benim dünyaya geliş amacım bu sessiz miniklerin meleği olmamdır.
0
🌸Özlen_06
(07.06.16)
@phoebe aynen esim yabanci, epey yakisikli ustelik de doktorum :) (gerci doktor olmam evli olmamdan daha az onemli :p). En onemlisi evli cocuklu olmam
0
la noix
(07.06.16)
o kadar çok yazmışsınız ki okumasam da söyleyecek bir şeyler kalmıştır diye düşünüyorum.

tartışma hararetli ve sanırım herkes kötü polisi oynayarak duyuruyu açtığına pişman etmişler.

iş yerine bebeğiyle gelen kızı da seni de eski kız arkadaşıma benzettim.

@Özlen_06 hayat böyle geçmez. ciddi söylüyorum hasta olursun.

öncelikle yaş kaygını azalt. şu yaşta evlenilir bu yaşta işe girilir aksi halde geç kalırsın gibi şeyleri düşünme. evet kadınların biyolojik saat mevzusu var ama hayatta daha da leş dertler var. 30'unda 40 ında çocuk yapıp mutlu olan çok tanıdığım var.

şu dünyada başka insanların koyduğu sınırlar senin hayatın olmamalı.

facebook ta gördüğün fotoğraflar ise yanılgıdan ibaret.

neden sosyal medyaya mutsuz anların fotoğrafları konulmaz. ölen babasının başında foto çeken sapkınlardan bahsetmiyorum.

neden normal bir günde yaşanan üzüntüler sosyal alemde paylaşılmaz?

çünkü bunun PİYASASI YOK. böyle fotoğraflarla insanlara iyi görünemez aksine acınası görünürsünüz.

ve bundan dolayı insanlar daima mutlu anlarını çekerek ya da sıradan bir anında bile mutluymuş gibi göründüğü fotoğrafları sana gösteriyor.

sende sanıyorsun ki ay ne mutlular!

ayrıca evlenmek dertlerin bittiğini değil yeni problemlerin başladığını gösterir. kim kendini idare edebiliyor ki başkasını da edebilsin? evlilik kolay bir şey değil. o evde dönen fırtınaları karı koca ve duvarlar bilir.

pembe görüntülerin arkasında başka renkler var. aldanma, aldanma, aldanma.
0
kupigometa
(07.06.16)
iyi bk yiyorsun
0
mobydick
(07.06.16)
sana bir şey söyleyeyim mi. buradaki her şeyi okumadım da gözüme çarpan kadarı yetti: kendisi hakkında hiçbir şeyi kolay kolay söyleyemeyen eksik güdüklere kendi eksik güdüklerini altın tepside sundun, akbaba gibi üşüştüler. yoksa sen bu kadar basit ve psikopat ve zart ve zurtken, kullanılan tabirlerle, nedir bu acayip soru altı popülariten? (kimisi ters psikoloji uygulamış kendince, ya, o da her şeyde güzel işlemez.)

"ben ne istiyorum, neden istiyorum?" kendini tanımaya çalış. insan doğası hakkında bilgi edin ve isteklerinin en temelinde yatan ihtiyaçları keşfet. ondan sonra onları elde etmenin kaç farklı yolu var, nasıl elde edebilirsin, buna odaklan.

schadenfreude herkesin dna'sında var ve nurture'la belli derece aktif olan bir şey. evrimin yarışla, survival of the fittest'la bilmemneyle milyonlarca yılda kazıdığını bilmem kaç bin yıllık kıçı kırık siyah-beyaz lirik insan tiyatrosunun tragedya komedya maskı mı sıvayacak balçıklan? siktiret ya.

ama kendini tanımadan buradan ham hom şarolop cevap almaya çalışman çok komik. saçma sapan olma ihtimali çok yüksek takıntıların var ama gerçek ihtiyaçların da var. senin görevin kendini tanımak ve sapla samanı ayırmak. psikoloğa git ama söylenme, allah aşkına biraz merak et ve biraz kitap oku.


ama aşırı yaftaları umursama. kendini zaten suçlu hissediyorsun demek ki çok ciddi bir durum yok orada insan kumaşı açısından. hissetmeseydin seni bir yere şikayet etmek gerekirdi herhalde. şakası yok, "bebeği ölsün" nedir arkadaş. sttiret o insancık da kendi durumuna seviniyor, hepimiz "insancıklar"ız.
0
godoşu beklerken
(07.06.16)
Sperm bankasindan bi cocuk yapsana sen .s.s
0
kuehles blondes
(07.06.16)
ya çok değişik bu algılar. evli ve çocuklu olmak bana olumlu değil olumsuzmuş gibi geliyor. yani çocuklu olduğunda daha çabuk yaşlanıyorsun. 37 yaşındaki birinin 6 yaşında çocuğu varken yine 37 yaşında birinin 17 yaşında çocuğu olması bende bu kişinin diğerine kıyasla çok daha yaşlı olduğunu düşündürtüyor. çocuğun olduğunda elin kolun bağlı olucak; çocuğum olmasını çok çok istiyorum ama bir yandan yaşlanıcakmışım ve hayattan elimi ayağımı çekecekmişim gibi izlenim oluşuyor zihnimde.

kısaca bence senin durumun (aşık olduğun biriyle evlenmekten yerine evlenmiş olmak için evleneceğini düşünerek) evlenip çocuk yapan kadına göre daha avantajlı. çalışıyormuşsun da, biraz para biriktir ve git dünyayı gez. farklı dünyalar tanı, kitaplar oku. kitap okumadığım zamanlarda hayat bana çok "gerçek" geliyor, kitap okuduğumda kapılıp gideceğim ayrı bir dünyada daha yaşıyorum. gezmek çok iyi hissettiriyor, ilgimin başka şeylere yoğunlaşması gündelik sorunlardan uzaklaştırıyor ve daha temiz bir zihinle dönüyorum. hayat çok geniş, çok küçük bir yerde boğuluyor gibisin. sorumluluğun olmamasının tadını çıkar. bu kadar takıntılı oldukça evlilik konusunda çokça hayal kırıklıkları yaşayabilirsin.

sosyal medya hesaplarını kapat; ben yalnızca instagram kullanıyorum ve bence hayatım çok güzel (çok şükür maşallah inşallah:) ama instagram'da gördüğüm çiçeği falan kıskanıp sonra kendime dönüp ben ne yapıyorum diye düşünüyorum :)

ayrıca hiçbir şey de göründüğü gibi olmuyor, hayatına gıpta ettiğin insan senden çok daha ağır şeyler yaşıyor olabilir. sosyal medya eskiden "mutsuzluk" paylaşma yeriydi, son yıllarda "ne mükemmel hayatım var"a evrildi.

son olarak da uzman bir psikologa gitmeni tavsiye ediyorum. ama psikologa gitmeden şöyle bir geziye çık, nefes al :) "tebdili mekanda ferahlık var". insanlar senin olumsuz enerjini hissediyorlar.
0
sayns
(07.06.16)
@sayns teşekkür ederim. ben aslında çok gezerim ve gezmeyi çok seviyorum. gelecek ay japonya'ya gidiyorum mesela sonra bir sırbistan ve helsinki planım var. geziyorum tamam seyahat güzel de, nasıl diyeyim, bir yerin ağrıyınca hep dikkatin orda olur ya onun gibi. seyahata gidiyorum türkiye'ye dönüyorum 2 haftam güzel geçiyor seyahatin gazıyla sonra eskiye dönüyorum o eksik noktam kafamı kurcalamaya başlıyor neden böyle, neden yıllardır yalnızım, karşıma düzgün biri çıkmayacak mı, ben yalnız mı ölücem gibi. sanırım takıntı yaptım ben bu durumu. hayatımda biri varken ben de hiç sallamıyordum evliliği yaşlılığa eşit gibi geliyodu, sevgilim yalvarıyordu neredeyse ben daha hayatta yapmak istediklerim var diyordum. ondan ayrılıp üstüne yalnız seneler geçirince, bi de etrafta havasını basanlar falan, ayrıca yaşın da kemale ermesi, taktım kafaya bunu :(( üstelik eski sevgilim evli ve 4 tane çocuğu var bunu öğrenince de çok üzülmüş ağlamış bir süre depresyona girmiştim. "o aile kurdu, neredeyse futbol takımı kurdu benim sırtımı dayayacağım kimsem yok" diye düşünmüştüm. anne baba var tabi ama yaşlılar ve ölecekler kardeş desen evlenip elin kadınının yörüngesine girecek. yapayalnızım şu boktan hayatta.
0
🌸Özlen_06
(07.06.16)
(14)

Neden gereksiz bir detaya çok para verilir ?

cenkist
Mesela bir insan neden saate 5 10 bin para harcar ? Neden kravata ya da aynı kalitede 300 500 TL ye giysi varken gidip yanina bir sıfır daha koyup alışveriiş yapar ?
Mesela bir insan neden saate 5 10 bin para harcar ? Neden kravata ya da aynı kalitede 300 500 TL ye giysi varken gidip yanina bir sıfır daha koyup alışveriiş yapar ?
0
cenkist
(07.06.16)
ye kürküm ye derler bilir misin?
0
sutlu nescafe
(07.06.16)
bilemiyorum altan bilemiyorum.
0
tamam onu da ben yaptım
(07.06.16)
kendini tüketimle ifade eden varlıklar haline geldiğimiz için. büyük paralar harcayınca daha iyi hissediyoruz, toplumda daha önemli bir statüde oluyoruz. bunlar birbirini besleyen şeyler.

kinetix'in 50 liraya sattığı ayakkabıyı nike 300 liraya satıyor. aralarındaki kalite farkı gerçekten ne kadar büyük? hiç emin değilim. çünkü pahalıya satılan şeylerin daha kaliteli olduğu algısı tamamen bu tüketim dininin uydurduğu bir şey; deneyimledim, gördüm.
0
nathanieltroy
(07.06.16)
Bu bir tüketim modeli, bunda şaşıracak bir şey yok. Kimi adam da senin sallıyorum 200 liraya aldığın ayakkabın için düşünüyor aynı şeyi.
0
naberabi
(07.06.16)
"aynı kalite" değil de ondan
atıyorum armani'nin 20 bin dolarlık takım elbisesi de var
İmza'nın 199 liralık takım elbisesi de

o galalarda hollywood da falan gördüğün takımlar hep o bahsi geçen takım elbiseler
aynı değil gerçekten

onu anlayan adam alıyor zaten, sen anlamadığın için almıyorsun
Lacoste'da tshirt var polo yaka 250 lira, mavi jeans de var 50 lira
Lacoste'dan babamın polo yaka tshirtini bugün giyerim ben 20 senelik, maviden aldığını seneye giyemezsin ağzı yüzü yer değiştirir.
0
Corc
(07.06.16)
mesela ben şuan sokakta satılan 5 liralık saatleri takmam çünkü itibarım zedelenir, atıyorum 50 liraya alır takarım. ha biraz daha param olursa bu seferde 50 liralık saat itibarımı zedeler gider 150 liralık saat takarım. iş adamı olursam bu sefer 150 liralık saat itibarımı zedeleyecek, gidip 550 liralık saat alacağım. ultra zengin biri olursam 550 liralık saat beni ortamlarda rezil eder, gider 5000 liralık saat alırım.
0
tolga asp
(07.06.16)
Saati ve gözlüğü bilmem. Onlar saçma derecede pahalı oluyor. Kendime gözlük arıyorken denk geldiğim bazı markalar 1000 1300 civarında geziyordu ki yeterince lüks değildir bu, bir kesim için. Gözlüklerin markalarından başka hiçbir özelliği yoktu. Bildiğin, düz köyü renk cam. 300 liralık Ray-Ban hem kaliteli, hem camında güzel özellikleri olan (uv filtre, polarize, anti-refle vs.) haliyle gidip onu aldım. Ha 60 liraya da gözlük vardı ama tasarım ve cam vs. özellikleri hayal tabii onlarda. Hatta camı ışığı fazla kırıp numaralı gibi davranıyordu bazılarında.

Giyside ise genel konu konfor ve kalite. Bir giysi üzerine giydiğinde çuval gibi duruyorsa, ilk yıkamada rengini kaybediyorsa, eskimeye başlıyorsa hatta en önemlisi %3-4'ten fazla polyester içeriyorsa fiyatı çok ucuz oluyor tabii. Fakat böyle gereksiz ve sağlıksız bir şey giymek yerine atıyorum 100-150 TL verip daha kalitelisini almak varken neden yapmayayım? Bir markanın takım elbiseleri indirimde şu an 200 TL'ye ve 380+ TL ye ürünler var. 200 olan %65 polyester %35 viskoz ama. Şimdi hangisi mantıklı?

Gözlükte de örnek verdiğim gibi gereksiz pahalı olan şeyler cok saçma ama bence. Mesela çok ünlü bir marka var. Ağırlaştırılmış cam satıyor değerli taş niyetine ve neredeyse değerli taş ile aynı fiyata satıyor. Cam lan bu. Tamam tasarım, emek vs. biraz soyut kavramlar ama bu kadar da olmamalı sanki. Ye kürküm ye bile değil bu. Kürk yine pahalı olsa da işlevsel bir olay. Bu gözlük, cam, bilmemnerede satılan 4500 liralık bere falan o paraları hak edecek kadar değil ama.

"Bak bu pahalı, herkeste yok. Mesela sende yok. Bende var. Ben senden üstünüm" diyor yani kendince onu alan.
0
nawar
(07.06.16)
hacı yokluk psikolojisi ile varlık psikolojisi tamamen farklı
şu anda eline her ay bilmemkaçyüzbin dolar geçse gezdiğin yerler yediğin lokantalar arkadaşların bindiğin araba falan değişecek ve senin içinde ihtiyaç haline gelecek.

şu anda tamamen yoklukta olduğun için sana boş ihtiyaç olarak geliyor.
0
basond
(07.06.16)
Aylık geliri birkaç milyon dolarlara dayanan insan için çok değil ki bu. Sadece 4k ya değil 200bin dolara avrolara da saatler var.

sorunun cevabı için (bkz: yaşam tarzı)
0
mza
(07.06.16)
milyon euroları olup 1000 liralık telefon kullanan, toyota corollası olan azımsanamayacak kadar çok insan var. Tamamen dünya görüşüyle alakalı.

Bugün warren buffet 300.000 dolarlık evde oturuyor, mark zuckerberg wv golf kullanıyor.
0
habib
(07.06.16)
Hatun kişiyim: Saat, kalem benim için özel eşyalar. Bir çantaya ya da bir ayakkabıya 300-500 TL verecek kadın değilim ama saatim, kalemlerim pahalıdır. Bunlar evladiyeliktir. 40 sene sonra da "gideri olan" şeylere para harcarım.
0
SiyamkedisiZorro
(07.06.16)
Tamamen kafa yapisi. Milyon dolarlik gelirim olsun, gene de gidip 240klik saat almam, aldiramazsiniz. Mümkün diil yani. Ha ama bilgisayara iyi para gömerim, elektronik daha cok seyim olur, olur dedigim simdikinin iki kati, hadi üc kati. Yüzbinler gömemem. Yok, yani, elimde degil.
ama gel gör ki bazi yöneticiler icin zorunluluk. Qnq saatle giderse alinmayacagi, söförsüz geldiginde alinmayacagi etkinlikler var. Su an trdeki iyi bir bankanin en tepesinde tanidigim var. Adami yazlikta görsen, tisört, sort, yipranmis gazete elde. Ama sirkete söförsüz adim atamaz. Anlamsiz formalite mevzular bence. Zuckerbergi zerre sevmem, ama adam dümdüz ya. Bana ne lan diyebiliyor eventlerde. Herkes takim elbise, adam ketcap lekeli tisört kot. Oh.
0
Silesius
(07.06.16)
bağzı insanlar imaj ile para kazanıyorlar. ve bu lüks tüketim imajlarını güçlendiriyor. bu yüzden de alıyorlar.

bağzı insanlar ise, çok kolay para kazandıkları için alıyorlar (vurgun, yasadışı, miras, vb.) kabaca sebep bu.
0
babilbaligi
(07.06.16)
çünkü hoşuma gidiyor ve alıyorum. bazı şeylere de mesela hiç para harcamam ama saate harcadım pişman değilim. bazı kadınlar da kıyafet ya da makyaja inanılmaz para harcarlar bende o yok mesela . tamamen zevk meselesi.
0
sta
(07.06.16)
(12)

Oruçluyum diye işini bilerek aksatanlar

Goddard
Niyetli olduğundan daha rahata kaçmak için işini hakkıyla yapmayanlara iyi bakmıyorum, tasvip etmiyorum. İbadetini yapıyor diye hoş karşılamak istemiyorum. Madem yaptığın işin hakkını vermeyeceksin tutma o zaman. Piyasa aç, üretip satmazsan kimse satın alıp para vermez. Neyse kızıyorum böyle durumla
Niyetli olduğundan daha rahata kaçmak için işini hakkıyla yapmayanlara iyi bakmıyorum, tasvip etmiyorum. İbadetini yapıyor diye hoş karşılamak istemiyorum. Madem yaptığın işin hakkını vermeyeceksin tutma o zaman. Piyasa aç, üretip satmazsan kimse satın alıp para vermez. Neyse kızıyorum böyle durumlara. Yetmiş kadar sorumlu olduğum personel var, yok onu yapmaz, bunu yapmaz. Yapmam diyen varsa bana gelsin diyorum, gelen de yok. Ha diyecek bir şeyim de yok, zorla yaptıramam orası da ayrı ama en azından ben bileyim. Brn yanlış mı düşünüyorum? Öyleyse sizce doğrusu ne?
0
Goddard
(07.06.16)
iş gücü düşüyor dolayısıyla ya oruç tutmayan işçiye yükleniliyor ya da vermlilik düşerek patrona zarar yazılıyor. kul hakkı var. takkeli kapitalistler bunu açıklasın.
0
FeykIM
(07.06.16)
Bilerek aksatma gözüyle bakarsanız zaten hep kızarsınız. Olaya dinin gereği olarak bakın, inanların "yaza geldi günler uzun" diye aksatma lüksünün olmadığını kabul edin derim. Evet diğer tarafta aldığını hak etme, helal kazanç durumları da var ki görece daha değerli (fetva verdim:) kul hakkı yememek... Bence oruç olmadığı halde oruç gibi takılanları tespit edebiliyorsanız onları zorlayın biraz.
0
Aman Sen de
(07.06.16)
Ofise temizlik için çağırdığımız kadın dün tam gün için ücret aldığı halde ben oruçluyum işim bitti deyip 12:30 da çekmiş gitmiş. sekreterde parasını tam gün vermiş zira o an ben ofiste yoktum, zaten ben çıktım kadın çıkmış. temizliğide son derece üstünkörü yapmış. yani mantıken tüm günde bitirebildiği bir yeri 3 saatte yapmasına imkan yok zaten. e oruç tutuyor ama hakkı olmayan parayı gayet rahatça alıyor bu durumda. zaten çok zorlanacaksa phoebe hanım ben ramazanda gelemiyorum desin, sorun değil.

şimdi arayıp tam gün parası verilmiş ancak yarım gün çalıştınız ve temizlikten memnun kalmadık bu sefer, yarım gün daha gelmenizi bekliyorum diyeceğim. hemen ama oruçtumda falan diye başlayacak.

sizin gibi düşünüyorum bende, ibadeti kendin için yapıyorsun, işleri aksatmak veya savsaklamak için bahane olmamalı. biz zaten birden fazla personel çalışan şubelerimizde her gün birini 5'te gönderiyoruz oruçlu oldukları, turistik yerler aşırı sıcak, oralarda çalıştıkları için. bunu ayrıca almanya'ya izah ediyoruz, oruç olmayan personelimizin gönlünü alıyoruz bu durumlar için falan filan. ama suistimale döndü mü tepem atıyor, kimse kusura bakmasın.
0
Phoebe
(07.06.16)
adamın tuttuğu oruçtan patrona ne? mesai arkadaşına ne?

adam oruç tutacak diye işyerinde işler aksıyorsa KOVARIM. bitti gitti.

oruç denen şey zaten sabır işidir, hayatın normal akışına aç ve susuz bir şekilde devam etmektir.
devam edemiyorsan tutma. tutuyorsan akışı bozma.
0
tchuck
(07.06.16)
Acayip abartiyorsun .alti üstü 1 ay .ben de oruç tutuyorum,en uzun günlerde bile tuttum .bir donem çalıştigim ofiste işim gereği tum gun sokakta olmam gerekiyordu. Yaz günleri ıstanbul sicak ,sürekli geziyorum.ofiste kimse oruç tutmazken acil olmayan işler için bilr sokaktaydim tüm gün.
Oruç tutan patronumun da tutmayan şefimun de bi kere aklina gelmedi sen de biraz dinlen demek. Bu düşüncesizlikten başka bir şey degil. Yan masamda yemek yeseler rahatsız etmezdi bu kadar çünkü inan verimin düşüyor. Ki ben işten kaçacak son insanim.
Cok istiyosaniz cikarin o işçileri. feshin son çare olmasi ilkesi gereği o işçiler tazminatla işe geri dönecek. Eminim.
0
cabiday
(07.06.16)
Aman Sen de +1
0
lostys
(07.06.16)
5000 den fazla çalışanı olan kurumsal bir firmada çalışıyorum. ramazan nedeniyle mesai yarım saat kısaltıldı (sabahları yarım saat geç başlıyor, aynı saatte çıkıyoruz). sanmıyorum ki ramazanda bu kurum zarar etsin. hatta bu jest çalışanların gözünde çok değerli ve işe bağlılığı daha da artırıyor. kolaylaştırın, zorlaştırmayın. sevdirin, nefret ettirmeyin.
0
animalman
(07.06.16)
Bazi insanlar ibadeti tam yapip insanlara iyi davranmaz veya gorevini aksatirlAr. Akillari sira ibadetin tek basina yeterli olacagini, boylece diger insanlara iyi davranmak zorunda kalmayacaklarini dusunuyorlar heralde.
0
EasyTiger
(07.06.16)
Phoebe +1

Animalman konunun performans düşüklüğünden dolayı zarar etmek olduğunu sanmıyorum. Konu oruç olan sürenin nasıl enerji tasarrufu ile geçirildiği de değil. Orucu uykuya tutturmak falan hep dini konular.

Konu tamamen kendi inancı ve sorunu olan bir mevzuda bilerek iş yavaşlatması/yapmaması ve seni bunu kabullenmek zorunda düşünmesi.

Hani ben sanmıyorum ki Goddard'a gelip "ben oruç tutuyorum, bugün sorumlu olduğum işleri bitirdim yarım saat erken çıksam hatta ramazan boyunca işimi erken bitirip erken çıksam sorun olur mu?" hatta onu bile demeyip, oruçlu olduğunu belirtip, normalde çalıştığına 100% dersek %75-80 ile çalışabileceğini belirtip durumunu açıkladığında bu kadar sorun edeceğini. Hatta (son olarak) firma bünyesinde giriş - çıkış veya çalışma temposu hakkında karar alınsa da bu şekilde bakacağını sanmıyorum. Sorun bir nevi şöyle:

Ekende yok, biçende yok
Yiyende ortak oruçlu..
0
nawar
(07.06.16)
Kardeş grçmiş senelerdr oruçluyken güneş altında iş sebebiyle 10-12 km yürümem gerekiyordu. Ben işimi aksatmadım. Kimseninde aksatma hakkı yok.

Animalman'ın dediği gibi bir uygulama tabiki mükemmel, ama bizzat her ramazanda tam oruç tutan biri olarak, Phobe'nin dediği tarz çalışana siktiri çekip işten atardım. Oruç ihmalkarlık veya tembellik için bir bahane değildir, zor koşullar altında nefsi adam etmektir
0
KaraSakall
(07.06.16)
söylediklerinize tabi ki katılıyorum, demek istediğim siz oruç tutanlara herhangi bir konuda jest yapıp kolaylık sağlarsanız onların da işi aksatma eğilimi olmaz. motive etmekte fayda var, onu demeye çalışıyorum. elbette kimse "ben oruç tutuyorum, tam performans çalışmam" diyemez.
0
animalman
(07.06.16)
@nawar +1

Adam oruçta zora gelmesin diye ben neden yaptığım işten ödün veriyorum.
0
🌸Goddard
(07.06.16)
(14)

Havuza işemek

nawar
Bunun mit olmadığını biliyorum. Küçükken Pete & Pete 'de izleyince bu sarı iz olayından dolayı kafam rahatlamıştı hani biri işerse izi belli olacak diye. Hani deniz, okyanus falan neyse, küçükken benim de denizde işemişliğim var da kocaman su kütlesi ve muazzam bir akım var sonuçta ve içindeki canlı
Bunun mit olmadığını biliyorum. Küçükken Pete & Pete 'de izleyince bu sarı iz olayından dolayı kafam rahatlamıştı hani biri işerse izi belli olacak diye. Hani deniz, okyanus falan neyse, küçükken benim de denizde işemişliğim var da kocaman su kütlesi ve muazzam bir akım var sonuçta ve içindeki canlılar da boşaltım sistemi suda çözülme ile biten sistemli ama havuz öyle değil. Tam tersi hatta. Çok iğrenç geliyor. Tabii bir keresinde denizde yüzen dışkı da gördüm, hadi işemek neyse de sıçmak tabii ki kötü.

Şimdi South Park, Pete&Pete, başka dizi ve filmler başta olmak üzere genderless bathroom (cinsiyetsiz tuvalet) üzerine capsler falan derken baktım baya baya yaygın olay. Hani bir havuzda ayda yılda 1 2 vak'a meydana gelse neyse umumi tuvalet modunda gibi anlatılıyor havuzlar.

Siz işiyor musunuz deyip, "ya benim bir arkadaş yapıyor" goygoyuna mahal vermeden sorayım, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Yaygın bir olay mı bu?
0
nawar
(06.06.16)
derdin buysa girme.

oldukca entellektüel birikimli, disardan baksan adam sanacagin bir arkadasim, havuza gitmeden evvel tuvalete girmemi garipsemisti. niye lan, zaten havuza girecegiz?

30 snlik dumur ve sonrasinda abi ben zaten hastayim girmeyeyim üsütürüm demek ve topuklamak.
0
Silesius
(06.06.16)
denize işiyorum havuza işemiyorum. havuza girdiysem ev yakın oluyor zaten eve çıkarım.
0
freetakilir
(06.06.16)
Üniversitedeki havuza idrar tahlili sonrasında girilebiliyordu. Bir de monitörde sürekli suyun temizlik değerleri yazıyordu. O yüzden oraya giriyordum. Onun haricinde havuza girmeyi tercih etmiyorum. Bence bunu yapanların sayısı çok fazla. Ben ne zaman suda hareketsiz birini görsem direkt bu işiyor derim.
0
dissendium
(06.06.16)
Havuza işemem.. Havuza işemek hakkaten sidik havuzunda yüzmek demek. Bi zahmet tuvalete gitsin diyeceğim ama gitmiyorlar işte :/
0
lcha
(06.06.16)
havuza işemiyorum, denize de işemiyorum; klasik işeme halinden farklı olduğu için tuhaf geliyor. bir keresinde tuvalet hayli uzak ve kum çok sıcak olduğu için işiyim demiştim, hayli rahatsız olmuştum.

sidik öööyle çok pis bişey değil yalnız, havuzda daha tehlikeli şeyler olabiliyor. birinin azıcık saldığı çişli havuzda bulunmayı çok sorun etmem, sonra duş alıyorum nasıl olsa.
0
baba jo
(06.06.16)
Kankacim balik adam kiyafeti varya,onu giydigimizde icine isiyoruz.valla bak .isinma yolu bu:)

Denize iserim,havuza mumkunse girmem ,girdiysemde isemem.
0
duptıs
(06.06.16)
ben de denize işerim ama havuza işemem. fikir olarak da iğrenç geliyor sidikli havuzda bulunmak. birlikte girdiğim eşin dostun işemeyeceğine de eminim.

öte yandan sidik o kadar da pis bir şey olmasa gerek. fikir olarak iğrenç sadece.
0
nigeo
(06.06.16)
denize işerim havuza işemem zaten yakında tuvalet oluyor tabi tuvalet çok çok pisse havuza işerim.
0
Nox
(06.06.16)
havuza isemem, iseme mevzusu yuzunden mumkun oldugunca havuzdan uzak duruyorum.
0
gokhlayeh
(06.06.16)
İdrar denilen olay tazeyken öööyle o kadar da pis bir şey değil ama pis elbette ve çok hızlı bakteri üretebilen bir sıvı haliyle büyük miktarlarda olduğunda ve durağan ve hacimce küçük suda olduğunda baya bir iğrenç fikir olarak da içerik olarak da. Duş alıyorum geçiyor diye bakmamak lazım. Deri yolu ile emilim dışında ağza ve/veya buruna kaçan su da var sonuçta.

@duptıs zaten denizde gidip tenhada işeyeni falan kabullendim dedim ya benim soru havuz üzerine :)
0
🌸nawar
(06.06.16)
Aynı sebepten ve biraz daha fazlası yüzünden mümkün olduğunca havuza girmiyorum. Özellikle çocukların çok bulunduğu ortamda ayağımı bile sokmam. Bir de sadece bu mevzu değil; başka şeyler yüzünden de pek steril gelmiyor. Spor salonunda bile duş almadan, bone takmadan girmek yasak. Günde 3 kere kontrol ediliyor, yok yine de içim rahat etmiyor ki normalde havuzda yüzmeyı severdim.

Duptis'in söylediği mevzu yuzunden de geçen sene çok istememe rağmen dalış yapmaktan vazgeçtim. Milletin cisini yaptığı, tukurdugü kıyafetleri gözlükleri kullanmam dedim. İçimde kaldı biraz ama olsun.
0
fraise
(06.06.16)
aynı soruyu ben de çok düşündüm. çünkü ne zaman havuza girsem vajinam mikrop kapıyordu. ciddi sıkıntılar yaşamıyordum ama sonuçta hastalanıyordum. artık girmek istemiyorum hiç havuza, çok temiz olduğundan emin olmadığım sürece de girmeyeceğim. neyse benim cevabım havuza küçükken bir kere işemiştim sonra çok iğrenmiştim bir daha yapmadım. Ama denize çatır çutur işerim. O hissi de çok severim ^^ Muhtemelen çocukların olduğu havuzlar hep sidikli.
0
p girl
(06.06.16)
havuz icindeki sular sürekli devir daim sistemiyle degisiyor, icinde klor neyim bin bir türlü kimyasal var zaten.
cok fazla havuza giren bi insan degilim ama girince iserim. cünkü baskalari da isiyor. bu Kadar hijyen manyagi olmaya gerek yok.
0
pilav
(06.06.16)
@Safepassage onları biliyorum zaten. Eğer iç çamaşırları ile girmiyorlarsa (ki işe garantiye almak için slip mayo giydirilir bir çok havuzda. Malum şort mayo içine külot giyeni tespit edemiyorsun. İşte bu noktada kimyasallara güveniyoruz sonuçta ppm düşük oluyor onda. Öte yandan işeme konusu ppm'den çıkıp cl hatta litre hesabına giriyor. Tabii kıl konusu için yapacak bir şey yok.

@Pilav hepimiz en azından orta okula kadar okumuş insanlarız diye düşünüyorum, boşaltma-doldurma, arındırma, kimyasal oranı, sınırlar konusuna girmeden basit havuz problemi çözmek bile o devrin bu konuda yetersiz olduğunu gösterir bence.
0
🌸nawar
(06.06.16)
(12)

h.Sonu için arkadaşınızdan ödünç aldığınız arabanin motoru bozulursa?

scars dont fade
bunun masrafı kime ait olmalı? ( araba duz yolda giderken, motoru bozuldu diyelim, kaza filan yok) masraf araba sahibine mi, yoksa ödünç alan arkadaşa mi ait olmalı?haftasonu arkadasinin arabasını alıp pikniğe gitmek isteyen bir tanıdığın başına gelmiş ve sahibi " ben sana verdiğimde sorunu yoktu, s
bunun masrafı kime ait olmalı? ( araba duz yolda giderken, motoru bozuldu diyelim, kaza filan yok)

masraf araba sahibine mi, yoksa ödünç alan arkadaşa mi ait olmalı?

haftasonu arkadasinin arabasını alıp pikniğe gitmek isteyen bir tanıdığın başına gelmiş ve sahibi " ben sana verdiğimde sorunu yoktu, sen bana ise bozuk geri veriyorsun" diyerek, masrafı da odunc verdiği kişiden talep etmiş. ve yaklaşık 5bin tl lik ücreti (4500 tl civarı galiba) de almış.

siz olsanız ne yapardınız , size arabasını odunc verebilecek denli guvenen arkadaşınıza bu parayı öder miydiniz, yoksa "olur mu öyle şey vs." diyerek odememeye mi çalışırdiniz?
0
scars dont fade
(06.06.16)
Öderim. Arabası çalışır durumdayken, ben kullanırken bozuldu sonuçta.

Bir de komplo teorisi kasmaya gerek yok "belki de bozuktu" falan diye. Serviste çıkar sebebi.
0
nawar
(06.06.16)
araba ondayken bozulduysa ödemek zorunda tabii ki ama o arkadaşına ne kadar güveniyor? ona bozuldu bozulacak bi araç verip beklemeye başlamış olabilir xd bence bi arabayı alıp iyi bir ustaya götürsün ve sorununun geçmişten gelmiş olabilme ihtimalini sorsun. usta evet bu araba bozulacakmış zaten bak şurada şurada sorun varmış tarzı bişey derse ödemeyin, rastgele bozulduysa ki zor bir ihtimal o ödemeli.
0
freetakilir
(06.06.16)
Ne olursa olsun odenmesi gerekir. Arabayi odunc almissin, adam vermek zorunda degil arabasini, iyilik yapmis arabasini vermis. Verdigi gibi saglam teslim etmek gerekir.
Adamin iyiliginin karsiligi 5000tl masraf olmamali. Arabayi odunc alan oder. Dogrusu budur.

Bir adamla arabasini odunc alacak kadar samimiysen (ki bu asiri samimiyet gerektirir) "acaba zaten bozuktu da bana itelemeye mi calisiyor?" diye bir sey dusunmemen gerekir zaten.
0
stavro
(06.06.16)
araba bana ait olsa arkadasimdan bu parayi talep edemem ben ama ödünc alan ben olsam öderdim.
0
pilav
(06.06.16)
Eğer sorunu ben yapmadıysam ödemem. 3-5 kuruş değil 5000 lira sonuçta. Eğer ben yaptıysam serviste çıkar ortaya zaten.
0
Nox
(06.06.16)
Duz yolda giderken bozulan arac o gun onu kim kullansa bozulacagindan sahibi odemeli. Kasko yaptirmamasinin bedelini niye arkadasi odesin ne sacma.
0
neira
(06.06.16)
Bence sahibi ödemeli.Araç o an bozulmaz.Yılların birikimiyle geldi ve bardağın taştığı an şanssız arkadaşa denk geldi diye adama bindirmeye ne gerek var tüm masrafı.
0
turkuaz
(06.06.16)
ödünç alan ödemeli. bu tip durumla karşılaşmak istemiyorsa araç kiralamalı.
0
o kadar da degil aga
(06.06.16)
bende bozulsa kesin öderim, benim arabam 'arkadaşımda' bozulsa ödetmemeye çalışırım.
0
icim urperiyor
(06.06.16)
Servis raporu esas alınır ama sahibi ödemeli bence de. Sahibi ödemeli.
0
hasmetizm 2046
(06.06.16)
zor durum öncelikle ödünç almaktansa kiralamayı tercih ederim.
hadi dünya hal oldu bu durum meydana geldi. Ödünç alan bensem bozuk aracı verdin bana kitledin diyemem ödünç alacak kadar samimi isem bu tip çakallıklar yapmayacağını da düşünürüm Arkadaşıma öde parasını diyemem. ben ödünç verdiysem de bozmuşsun öde lan diyemem.

Sebebi de önemli şimdi sürekli pati çektire çektire yüksek devirde kullandı da motoru yaktı ise ona dur derim. Ama buji kablosu kopmuş yada yakıt hortumu çıkmış yada turbos vs arızalanmışsa da bişey diyemem ömürlü parçalar sonuçta.
0
basond
(06.06.16)
Kiralasa ucuza gelecekmiş bu arada arkadaşım istese veririm bişey olursada şeyin sağolsun diyip su içerim dostluk baki kalsın tuzum kuru değil bi arada
0
steward
(06.06.16)
(21)

kürt böreği mi küt böreği mi?

doxanikee
hangisi mi yoksa ikisi de doğru mu? sıklıkla kürt böreği görüyordum ama geçen kürt böreği diyince garip garip baktı börekçi kardeşim.(bu arada goygoy falan yapmıyorum, gerçekten 2 türlü yazanı da gördüm)
hangisi mi yoksa ikisi de doğru mu? sıklıkla kürt böreği görüyordum ama geçen kürt böreği diyince garip garip baktı börekçi kardeşim.(bu arada goygoy falan yapmıyorum, gerçekten 2 türlü yazanı da gördüm)
0
doxanikee
(05.06.16)
Börekçi ülkücüdür belki.
0
birşeylersoracağım
(05.06.16)
doğrusu küt böreğidir.
0
basond
(05.06.16)
kürt böreği diye bir şey yoktur, böreği yerken çıkan kart kürt sesidir o...
0
qazaqwsx
(05.06.16)
Cok umurumda degil ne oldugu ama kurtlerin yogun oldugu bir yerde borekciye girip kurt boregi istemistim. O da garip garip bakmisti. Borekciler kurt boregine karsilar galiba. Ya da bilemedim baska bi isim mi versek?
0
allah yazdiysa bozsun
(05.06.16)
Dogu Anadolu'da geçmişi olan bir şey değil. ararsan zorla bulursun, satan da zincir börekçilerdir (sarıyer börekçisi vs). evlerde de öyle bir şey yapılmaz. ee ne alaka o zaman kürt böreği? börekçi ustalarının birkacını kürt görende öyle saçma isim bırakmışlar bence.

not: yapılmaz derken kastettigim "yapılamaz" değil. öyle bir gelenek yok, "yapılmaz".
0
507
(05.06.16)
küt.

kesiliş şeklinden ötürü.
0
yoggi
(05.06.16)
küt böreği ne ya... "gavat demedim kavas dedim" gibi. kürt demedim küt dedim...
0
bohr atom modeli
(05.06.16)
kürt kökenli börek
0
freebird5406_2
(06.06.16)
kut boregi.
0
stavro
(06.06.16)
doğrusu küt böreğidir. kürt böreği hakaret gibi sanki zaten
0
Big bada bum bum
(06.06.16)
Küt böreği kulağa çok saçma geliyor. Küp falan olsa neyse. Kürt böreği diye biliyorum ben de ama Kürt olsam hakaret olarak alırım bunu. Çok boş bir börek. Bol yağlı kat kat hamur üstüne pudra şeker. Bir olayı yok. Öte yandan Boşnak böreği öyle mi? :)

Hamdolsun bugün de ırkçılık yaptık.
0
nawar
(06.06.16)
cemil ipekçi'den dinledigim kadarıyla, hafızam pek iyi degildir karıstırdıgım yerler olabilir. bu cemil'in buyuk dedesi mi dayısı mı ne karaköy'de cok meshur bi borekciymiş. sanırım adı hala devam eden biyer. karaköy'de de sabahları genelde dogudan gelen işciler hep ordan yermiş, tabiri mazur görün amele pazarı gibi biyer varmıs. e adamlar da kollu kuvvetli tipler oldugundan içi az hamuru bol borek cıkarmaya baslamıslar. ordan adı kürt boregi kalmış.
0
galandar kostumu
(06.06.16)
boşnak böreği var, çerkes böreği var ama kürt böreği mi ırkçılık :(

bazı yiyecekler yaygın olmayan ya da sonradan girdiği bölgelerde farklı isimlendirilebiliyor. mesela ortaya çıktığı bölgedeki ismi başkadır ama yayıldıkça ismi değişir. oralılar da yeni ismiyle hitap edince anlamayabilir.

mesela döner yerine kebab diyen çok yabancı var :(
0
la rana
(06.06.16)
@la rana: kürtlerin milyon çarpanıyla yaşadığı şehirlerde yok öyle bir börek, farklı isimle de olsa. yok.
0
507
(06.06.16)
@507

olasılık üstünden konuştum gitmediğim için güneydoğuya. haklısındır :)
0
la rana
(06.06.16)
kürt olarak sunu soyleyelım kürtlerin hiç bir bölgede bi böregi yedigini görmedim. bence küt boregi
0
hopp
(06.06.16)
oy birliği sağlandı; küt böreği!
dağılabiliriz
0
Big bada bum bum
(06.06.16)
ben de küt böreği diye biliyorum.
0
Alt4y
(06.06.16)
şundan de al hocam uğraşma ya ne börekmiş başımıza bela oldu.

her yerde tartışmaları dönüyor. ahaha
0
tamam onu da ben yaptım
(06.06.16)
ya allah rızası için siz hiç kare böreği ya da prizma çöreği gibi şeyleri mantıklı buluyor musunuz?

küt böreği ne abi? küt dediğin bir şekildir. küt börek desen anlarım küt böreği ne? resmen kürt böreğine ayar çekmişler.

yaşasın rus salatası ve kürt böreğinin onurlu direnişi.
0
bohr atom modeli
(06.06.16)
kürt böreği.

küt böreği hakkaten de gavat demedim kavas dedim gibi, @bohr atom modeli +1
bu kürtler de bi enteresan ya, niye garip karşılıyorlar hala çözemedim, sanki böreğin içine kürt kattık da adına kürt böreği diyoruz...

ayrıca kürt olsam böreğe küt böreği diyene garip bakardım. italyan makarnaya türk baklavaya güney kıbrıslı peynire patent alır kültür der sahip çıkar, bizim kürtler tam tersi.
yarın çıkıp "eeh yeter lan ne küt ne kürt, bundan sonra onun adı türk böreği" desek birden değerlenir, foşikler asimilasyon yapıyorlar kültürümüze çöküyorlar diye ortalığı ayağa kaldırırlar anasını satayım
0
azizakin
(06.06.16)
(12)

Atalay Filiz olayı

Lola90
Ya bu adamın olayı çıktıktan sonra netten filan biriyle tanişmaya korkar oldum.Önceden duyuru baska platformlar vs tanistigim kisiler oldu.Mantigim hep şöyleydi üniversite okumus insandan pek zarar gelmez.Sanıyorum yanlış bi mantık. Artık kestim netten tanısmayı türlü türlü ruh hastaları var.Sizi et
Ya bu adamın olayı çıktıktan sonra netten filan biriyle tanişmaya korkar oldum.Önceden duyuru baska platformlar vs tanistigim kisiler oldu.Mantigim hep şöyleydi üniversite okumus insandan pek zarar gelmez.Sanıyorum yanlış bi mantık. Artık kestim netten tanısmayı türlü türlü ruh hastaları var.Sizi etkiledi mi o olay?
0
Lola90
(05.06.16)
ya çok komik baya güldüm ama içten içe de cringe geldi teşekkürler.
0
konar konmaz omer konur
(05.06.16)
Öldürdüğü kadını bavula koyup turist gibi gezmesi ürkütücü. Yapılan araştırmalar sonucunda eğitimli kişilerin nitelikli suç işlemeye daha yatkın oldukları ifade ediliyor. Netten kimseyle tanışmıyorum ama dikkat etmek lazım.
0
dissendium
(05.06.16)
Eğer olay buysa internetten biriyle tanışmaktan rahat bi 10-15 sene önce vazgeçmiş olman gerekirdi. İlk vak'a da değil son da değil internetten tanışma sonrası da, üniversitelinin cinayeti de.

Bir süre böyle devam eder, en fazla atalay filiz yakalandıktan 2 ay sonra normal yaşam tarzına dönersin. Türkiye standardı bu.
0
nawar
(05.06.16)
Internetten cok kisiyle tanistigimi soyleyemem ama soyle bi durum var ayni sinifta ayni isyerinde tanistigin biri de psikopat olabilir. Yakin arkadas olup ayni evde veya disarda tenha bi ortamdayken de benzer seyler yapilabilir. Engellenebilir bi durum oldugunu dusunmuyorum.
0
turuncu sufle
(05.06.16)
internette tehlikeli biriyle tanışma ihtimalin gerçek hayattakinden daha fazla değildir diye düşünüyorum çünkü artık herkes internete giriyor, 1998 yılında değiliz ki?
0
hayirsiz
(05.06.16)
gercek hayatta karsilasma ihtimalim yok demedim ki, internetten tanisma daha korunaksız bi ortam,yalan söyleme potansiyeli daha yüksek olur vb
0
🌸Lola90
(05.06.16)
bence tam aksine, internette birinin izini sürebilmek ve nasıl bir tip olduğunu görebilmek çok daha kolay. sıkı bir araştırmayla adamın 10 sene önce ne yaptığını bile görebilirsin artık. benim mesela 14 yaşındayken mi ne girilmiş facebook durumlarım var, sevgilim terk etmiş, girecek kazığın boyutunu hesaplamaya çalışıyormuşum falan. bunlara kadar ulaşabilirsin.

ha sosyal medyada hiçbir şekilde var olmayan bir adamla da zaten çok samimi olma, neye dayanarak olacaksın ki. birinin seni kesip biçebilmesi için bayağı yakın olmanız, aynı ortamda bulunmanız falan lazım. internet üzerinden "tanıyamadığın", hayatına giremediğin biriyle ne işin olur. o açıdan beni hiç tedirgin etmedi yani ben öldürmeye ehm tanışmaya falan devam ederim, mesele değil.
0
der meister
(05.06.16)
tanışmak değil de, bu adam ev kiralayan birinin evinde bir gece kaldı. ev arkadaşı ararken dikkatli olmak lazım asıl.
0
maq
(05.06.16)
Egitim nitelik kazandirir, nitelikli suclari isleyenlerin cogu egitimlidir. Kendini de egitmen lazim how to avoid a murderer seklinde. Tamamen senin yargina ve sezgilerine kalmis bir is ben de 'netten tanisip evlenmisler kiz eve bi gitmis yatak odasinda tabut var' hikayeleriyle dolduruldum bi ara ama erkek ve guclu oldugumdan mutevellit pek takmadim, pek de umursamadim.

Sizin icin sikinti tabi.
0
chiper
(05.06.16)
hayır. daha aksiyonlu ve varoş bir semtte büyüdüm. tipini beğenmediği için insan bıçaklayanların içinde. herhalde onun etkisi var.
0
gokhan atestepe
(06.06.16)
yabancı erkeklerden çok korkmana gerek yok. kadınları en çok yine tanıdıkları erkekler (kocası, sevgilisi, abisi, babası) öldürüyor.
0
nickini degistiren yazar
(06.06.16)
atalay filiz manyagı öldürdüğü tarih ogretmeniyle internette tanısmadı, iş ararken tanıştı ve ona guvenip kendi binalarından ev tuttular. olay beni internet degil genel olarak etrafımızdaki insanlardan neler cıkabilecegi konusunda ciddi etkiledi.
üstelik öldürülen ögretmen bi tanıdıgımızın arkadası, çok zor bi hayatı olmuş sonu da böyle acı. iyice kahroluyor insan.
0
galandar kostumu
(06.06.16)
(14)

Erkek Çocuğa İsim - Çınar

aradaki uzaklik
Ne zormuş arkadaş. Annesi Çınar olsun diyor. İlk başta sevmemiştim ama alıştım. Yine de ikilemdeyim.Sizce nasıl isin Çınar?
Ne zormuş arkadaş.

Annesi Çınar olsun diyor. İlk başta sevmemiştim ama alıştım. Yine de ikilemdeyim.

Sizce nasıl isin Çınar?
0
aradaki uzaklik
(04.06.16)
Yapma. Nereden, hangi diziden bulaştı arkadaş bir Çınar furyası doldu. Çınar nedir yahu?
0
nawar
(04.06.16)
ağaç olsaydı güzel isimdi. ama insanda güzel durmuyor
0
cekilmis gayfe
(04.06.16)
ben de sevmedim birkaç kere sesli söyleyince
0
tejeve
(04.06.16)
agac ismi olarak guzel olabilir ama insan ismi olarak cok zorlama ve yeni nesil...
gurgen oz den sonra cinar daha normal kaliyor ama, hic isim bulamazsaniz ahmet bile daha guzel kaliyor...


allah saglikli omur versin diyelim
0
exlibris
(04.06.16)
çok da takılmayın bu isim işine. muhtar koy desem şimdi herkese tuhaf gelir ama cola'nın ceo'su muhtar kent dendiğinde kimseye tuhaf gelmiyor.
0
lazpalle
(04.06.16)
Ben sevmiyorum böyle isimleri . daha güzel bir isim seçilebilir.
0
cabiday
(04.06.16)
Bir arkadaşımın kızlık soyadı ve oğlunun adı Çınar. Bence çok güzel bir isim. Ben de tam tersi doğa ile ilgili isimleri seviyorum.
0
aychovsky
(04.06.16)
başıma bir iş gelmeyecekse ben isim seçiminizi beğendim. çınar ismi bende güçlü (karakter anlamında) bir izlenim uyandırdı.
0
köstebek kurabiye
(04.06.16)
Ben de severim çınar ismini, bence güzel.
0
ekaterina
(04.06.16)
Aychovsky +1 diyorum.

Doğa isimlerini beğeniyorum, Çınar da gayet hoş isim bence ki küçükken erkek kardeşimin ismini ağaçlı bir isim koyun diye tutturmuslugum var; koymadilar gerçi ama yine doğadan bir isim seçtiler. Gayet hoş oldu. Onu da önerebilirim hatta, Deniz.
0
fraise
(04.06.16)
Çok zorunda değilseniz koymayın bence.ama çok da kötü değil ..hayırlı bir evlat olsun gözünüzaydın.
0
delicevat
(04.06.16)
çınar'ı boşver. yeni çocuklara baya verdiler bu ismi. doğukan, batıkan, göktuğ güzel bence.
0
komando kani var bende
(04.06.16)
Anne baba uzun değilse bulaşmayın. Kısa Çınarlar çok komik geliyor bana.
0
stratejisizsiniz
(04.06.16)
doğadan gelen tek beğendiğim isim çınar. güzel ama stratejisizsiniz +1.
0
rubenanyukov
(04.06.16)
(6)

Adil paylaşım nasıl olmalı?

of dream and drama
Evden taşınma konusunda para meselesi ile ilgili biraz uzun bir sorum var.Evin asıl kiracısı, A diyelim, evi bir şirketten kiralıyor. Ev 3+1, A sonra evin 2 odasını B ve C ye kiralıyor.B mayis sonunda evden tasinacak. A da yurtdisina taşınacağı için haziran sonunda evden çıkacaklarını söylüyor. C de
Evden taşınma konusunda para meselesi ile ilgili biraz uzun bir sorum var.

Evin asıl kiracısı, A diyelim, evi bir şirketten kiralıyor. Ev 3+1, A sonra evin 2 odasını B ve C ye kiralıyor.

B mayis sonunda evden tasinacak. A da yurtdisina taşınacağı için haziran sonunda evden çıkacaklarını söylüyor. C de kalabileceği kadar kalmak istediği için A ile birlikte haziran ayında taşınacak.

Sonra A fark ediyor ki, şirketle yaptığı sözleşmeye göre evi 10 iş günü önce boşaltması lazım. Yani haziran ayının kirasını tam ödemesine rağmen 15 haziranda evin tamamen boşaltılmış ve gerekirse tadilata uygun hale getirilmiş olması lazım. 5 gün de A tadilat yapacağından A ve C nin 10 haziranda evden taşınması gerekiyor.

Şimdi bu durumda C nin kiranın 1/3 unu mu yoksa tamamını ödemesi mi adil olur? Sözleşmeyi yapan ve apartmanın sorumluluğunu alan A olduğu için bu fazladan 20 gün onun sorumluluğu gibi ama bir taraftan da tek kişiye yüklenmesi üzücü gibi.

Kira bedeli oldukça yüksek, sadece C nin odası 700 euro. 100-200 lira muhabbeti değil yani.

Sizce bu durumda ne adil olur? C 10 gün mü ödemeli yoksa "evde beraber kaldık, taşınma masraflarını da paylasmaliyiz" mantığıyla tamamını mi ödemeli? Eve beraber taşınmadilar bu arada. A 2.5 yıldır bu evde yaşıyor, C 9-10 ay kaldı toplam.
0
of dream and drama
(04.06.16)
A kişisi eve girerken şirkete bi' bedel ödemiş mi? Ödediyse sizden talep etti mi onun üçte birini, sizler girerken?

Ettiyse, kiranın 10 günlüğünü, etmediyse tamamını ödemek gerekir gibi geldi bana.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(04.06.16)
C nin isi uzatmadan mayis sonunda tasinmasi lazim.kalirsada kaldigi 10 gunu oder.
0
duptıs
(04.06.16)
Duptıs +1
0
nawar
(04.06.16)
C A'nın kiracısı, kira şirketiyle ve diğer işlerle alakası yok. Kaldığı kadar ödemeli.
0
kiss my irish ass
(04.06.16)
A eve yüklü bir depozito ödemiş ancak onu tadilatla büyük oranda geri alacak.

Evde kalan herkes bir kira bedelini kalıcı şekilde ödedi girerken.
0
🌸of dream and drama
(04.06.16)
ev sahibi A'dır. diğerleri kaldıgı kadarını öder ve sorumlulukları bundan ibaret.
0
slalom
(04.06.16)
(31)

Etik midir ?

cenkist
Üniversitedeki 45 yaşındaki doçent 22 yaşındaki kendi öğrencisi kızla evlendi.Ne diyorsunuz ?
Üniversitedeki 45 yaşındaki doçent 22 yaşındaki kendi öğrencisi kızla evlendi.Ne diyorsunuz ?
0
cenkist
(04.06.16)
Etik.
Seni ilgilendirmez
0
pavlis
(04.06.16)
@pavlis sen öyle misin yoksa :) Bu tepki ne ..

Açıkçası arada 20 yaş farkı var .Bana absürt geldi.
0
🌸cenkist
(04.06.16)
her ikisi de aynı bölümdeyse veya kız adamın dersine öğrenci olarak girecekse etik değil.
0
tururo
(04.06.16)
alan razı veren razı
0
pinman
(04.06.16)
sanane oglim.
0
baldur2
(04.06.16)
Nasıl etik iyi misiniz. Çıkar ilişkisi var aralarında. Sağlam bir üniversite olsaydı kapının önüne koyarlardı.

Kim garanti edebilecek karısının sınavını okurken iltimas geçmeyeceğini?
0
maxc
(04.06.16)
Allah mesut bahtiyar etsin diyorum.
0
babilbaligi
(04.06.16)
bende taze severim, herkes gibi
0
gokhan atestepe
(04.06.16)
Ahlakları güzelse diye evrensel bir test yok. Etik diyenler hariçten gazel okuyor. Gidin code of conduct nedir diye bir açın okuyun.

Bugün dandik bir bildiri ya da proje yazdığında bile conflict of interrestten bahsetmelisin ki evlilikten bahsediyoruz.
0
maxc
(04.06.16)
yasaldır, ahlaka aykırı değildir ancak etik değildir.
0
azizakin
(04.06.16)
hafiften bir kıskançlık sezdim. gayet normaldir. kendinden ders almadıktan sonra da etiktir.
0
evine santral mesafesi uzak olan adam
(04.06.16)
geçen bi soru vardı etik vs. ahlak diye, oraya bi baksın bence etik olduğunu savunanlar.
bence ahlaksızlık değil ama etik de değil. yaş farkını gözardı ederek veriyorum bu cevabı, yaşlar 30 30 olsaydı da etik olmazdı benim için.

onun haricinde yaş farkının çok olduğu ilişkiler etik-ahlak ekseninde değerlendirilemezler çünkü bu durum sadece iki kişinin arasındadır; etik-ahlak açısından değerlendirebilmek için topluma, ya da en azından 3. bir kişiye, olan etkisinden bahsedebilmek gerekir.
0
baba jo
(04.06.16)
Etik değil. Gerçi ilişki yaşamaları etik değil. Yüzüğü takmasaydı ama sevgili olsalardı notlandırma zamanında farklı mı olacaktı? Okul bittikten sonra kim ne yaparsa yapsın.

"kendi öğrencisi" denmiş hala "aynı bölümdeyse" ya da "ondan ders alıyorsa" şartı arayanlar var. Makine fakültesinde doçent olan adam ile biyoloji bölümündeki öğrenci arasında olsa "kendi öğrencisi" denir miydi? Ondan artık ders almıyor ve almayacak olsa da bir lobi mantığı var sonuçta. O doçentin tanıdıkları-arkadaşları ve o kızın birlikte olduğu dersler de şüpheli.

Yoksa başkalarını etkileyen bir çıkar ilişkisi olmasa kimin kimi sevdiğinin, kimsnenin umrunda olacağını sanmıyorum.
0
nawar
(04.06.16)
@Sour, etik sorgulanırken "yapmaz abi yaa" diye bakılmaz olaya; "bir şeyin olma ihtimali varsa o şey olur" gözüyle bakılır. yapabilme ihtimallerinin olması bile yeterlidir yani, çünkü sana göre yapmaz ama bana göre yapabilir; sen başka türlü düşünüyor olabilirsin ama bana göre de insanlar kötü ve suistimal etmeye programlı varlıklardır, örneğin. bu işin orta yolu bulunamayacağı için her zaman en kötü ihtimal göze alınarak karar verilir. bu tarz 100 ilişkiden 1 tanesi bile çıkar ilişkiyse toplumun geri kalanı için etikliğini kaybeder; diğer insanları güvenmeye ikna edemezsin.
0
baba jo
(04.06.16)
berkeley'in code of conflict'undan alıntılıyorum:

6. Entering into a romantic or sexual relationship with any student for whom a faculty member has, or should reasonably expect to have in the future1, academic responsibility (instructional, evaluative, or supervisory).

"bana öyle geliyor", "potansiyel" argümanlarıyla tartışmaya devam edecek miyiz?
0
maxc
(04.06.16)
Evlilik sonucu kız aynı okulda kariyer yapmak istediği zaman her hangi bir etkisi olmadığı sürece kim ne yaparsa yapsın ama sırf evli diye her türlü yardım geliyorsa kusura bakmasınlar hiç etik olmaz.Benim okulumda bir öğrenci asistan olarak girdi şu an bölüm başkanı ile evli ne tesadüf bu asistanın kariyeri uçuyor.
0
murtiii
(04.06.16)
uygun değil.
yapmalarına hiç sıcak gözle bakmam.
kayırma olsun olmasın.
0
güneyli çocuk
(04.06.16)
@sour, ben kesin yapar demedim, yapma ihtimalinin olması bile etik olmaması için yeterli dedim. etik tartışırken "bilemeyiz" demekle "yapmaz abi yaa" demek arasında fark yok.
0
baba jo
(04.06.16)
Olmamalı. Bu ilişki sadece kendilerini değil başkalarını da etkilemeye başlar. E başkalarını etkileyecekse peşinden adaletsizlik de gelir. Öğrenci mezun olunca evlenselermiş. Yani acele etmenin manası ne ki zaten? Tuhaf. Ha yalnız, arada birkaç jenerasyon farkın olduğu bu tür ilişkiler pek sağlıklı da yürümüyor tabii ama kendi bilecekleri iş tabii.
0
soso
(04.06.16)
@Sour, abicim biz burada kimseyi suçlamıyoruz, "ya olursa" ihtimali varken kimse bu çıkar ilişkisinin olmayacağından emin olamaz diyoruz. ne demişim bak, 100 ilişkiden 1'inde bile bu çıkar ilişkisi olursa toplumun geri kalanını inandıramazsın. insanlar bunun olacağını düşünür ve bu işin bir masumiyeti kalmaz diyorum. eline silah alıp sokağa çıkıp allahuekber diye bağırmak bir ibadet biçimi olabilir ama insanlar bu durumdan rahatsız olur; o adamın niyetinin önemi kalmıyor bu noktada. etiği farklı değerlendiriyorsun, yapma gözünü seveyim.
0
baba jo
(04.06.16)
Kiz 1 2 yil ders alacak diye bir omur surecek evliligin kurulmasini etik bulmamak ne la.
0
yons
(04.06.16)
@sour, etik değil demek o hareketi yapacaklardır demek değil aga, sen hala etik olayını şeedemedin. etik değil çünkü insanlar bu durumun suistimal edileceğini düşünebilirler ve bu ihtimalin olması bile etik olmadığını kanıtlar. yani etik olmasının o insanların ne yapacaklarıyla bi ilgisi yok. etik olması algı meselesi, o iki insan dışındakilerin ne düşündüğüyle ilgili.

hatta şu kadar net bişey diyeyim: o iki insan çeşitli zihinsel sebeplerden ötürü isteseler bile birbirine iltimas geçemeyecek durumda olsalar da etikliği konusunda bir şey değişmez; yine etik olmaz. sen hala bilemeyiz diyorsun ama bilip bilmemenin alakası yok etikle; orasıyla ilgilenmiyor, objektiflikle alakası yok yani.
0
baba jo
(04.06.16)
Baba jo +1
Etil degil. Bu durum hoca ve ogrencisinin gercekte ne yapacagindan tamamen bagimsiz. Konsept olarak boyle bir durum etik degildir. Bunu israrla anlayamamak da uzucu olsa gerek.
0
sckxyss
(04.06.16)
@sour " Evlenme ile ilişkisi yok olur etik konusunun." demişsin. sana adamlar tane tane niye olmayacağını anlattı, ben okulun yönetici metninde kesinlikle yasak olduğunun belirtildiği metni gösterdim. neye dayanarak hala bu kadar kendin emin ve kati konuşabiliyorsun, hayret doğrusu.
0
maxc
(04.06.16)
O da bir şey mi sabah gazetede okudum.

36 yaşındaki evli çocuklu okul müdürü ile 18 yaşındaki üni. hazırlanan aynı okul öğrencisi birlikte kaçmışlar Mersin'de. Bundan daha etik olduğu kesin...

senin sorunda yaş farkı biraz fazla ama günümüzde her şey normal. ben de benden 8-10 yaş büyük biriyle sevgili olmuştum. o da bir üniversitedeydi. evlilik de saçma değildi. taraflar bekarsa bizi ilgilendirmez diyorum. kaldı ki burada iğrenç aldatma yorumlarını okuyunca senin sorduğunun etikliğini tartışmak bize değil üniversiteye düşer.
0
mza
(04.06.16)
@sour

Part II – Professional Responsibilities, Ethical Principles, and Unacceptable Faculty Conduct

altında listelenen maddenin etikle alakası yok diyorsun? anlaşıldı sana ne anlatılsa boş.
0
maxc
(04.06.16)
Etikliği yada Betikliği ile ilgilenmiyorum. hayatta herşey oluyor..


şahsi fikrimi söyleyeceğim..ister avukat öğretim üyesi doktor savcı isterse devletin en üst makamında olsun fark etmez,45 yasında kart zamparanın teki, benim el bebek büyüttüğüm gözünün içine baktığım ,saçının teline zarar gelmesin diye uğraştığım kızımı.şu yada bu sebeple isterse aşık olsun umrumda değil.onun azına sıçarım açık ve net. ne etikliğini düşünemeceğim bu işin..

dar kafalı diyenler de olacaktır ama bu kız daha 22 yaşında hayatı ne biliyorda böyle bir karar versin..

bu rezilliktir sadece.. evlilik miş bu sadece formalite ötesi yok. ve bunun normal karşılanmaması gerektiğini düşünüyorum..
0
Game Over
(04.06.16)
Öğrencisiyken evlendiyse etik değil.Mezuniyetten sonra evlendiyse sorun yok
0
delicevat
(04.06.16)
buyur bu da ucla, aynı metni kullanmış
www.ethnomusic.ucla.edu

ayrıca ben dahil bahsettiğin üç kullanıcının hiç biri ne "etik algı meselesidir ve bu yüzden kişiden kişiye göre değişebilir. Objektif ve evrensel değildir. Etik konularda davranışların kendisine değil, sonrasında doğuracağu gerçekleşme ihtimallerine odaklanılır. İhtimalin var olması etik olmadığının kanıtı için yeterlidir." dedi ne de ima etti.
0
maxc
(04.06.16)
ne kadar kabalaşırsan kabalaş bu işin etik olmadığı gerçeğini değiştirmeyecek, kusura bakma.
0
maxc
(04.06.16)
@sour: hiçbir öğrenci öğretmen-öğrenci ilişkisinin doğrudan veya dolaylı yolla iltimas sağlamayacağına güvenmek zorunda değil.

o nedenle akademik etiğe zaten aykırı. boşuna konuşuyorsunuz o açıdan. felsefi olarak etik nedir diye tartışmak isteyebilirsiniz; burada adına etik diyelim ya da demeyelim çıkara dayalı ilişkileri önlemek üzere yaygın, evrenselleşmiş akademik düzenlemelerden bahsediliyor.


ayrımcılık var mı, yok mu bilmek için çaba harcamak zorunda değil kimse. zaten bilinir doğası olan bir şey de değil. o nedenle kimse "inanmak" zorunda da değil.
0
godoşu beklerken
(04.06.16)
(6)

Yurtdışında nasıl konaklıyorsunuz?

fuzzy olmak istemistim
Otelde kalınca gezeceğiniz bölge daralmıyor mu? Ya da otel otel geziyor musunuz? Yer bulunabiliyor mu? Bir de ulaşım nasıl oluyor? Toplu taşıma her yerde yeterli miktarda var mı? Örneğin balkan ülkelerinde?
Otelde kalınca gezeceğiniz bölge daralmıyor mu?
Ya da otel otel geziyor musunuz? Yer bulunabiliyor mu?

Bir de ulaşım nasıl oluyor? Toplu taşıma her yerde yeterli miktarda var mı? Örneğin balkan ülkelerinde?
0
fuzzy olmak istemistim
(03.06.16)
Hostel/Otel

Şehir şehir gezeceksen, otel otel geziyorsun. Tabii trenle-otobüsle vs. git gel yapabileceklerin hariç. Toplu taşımada Balkan'ı bilmem batıda var yeterince.
0
nawar
(03.06.16)
(bkz: airbnb)
0
mr.goodcat
(03.06.16)
Otel otel gezerken yer bulmak zor olmuyor mu? Rezervasyon yapıyor musunuz ki önceden?
0
🌸fuzzy olmak istemistim
(03.06.16)
Budapeşte'den dün geldim. Ben airbnb ile kalacağım yeri ayarladım. Ulaşım konusunda bir sıkıntı olmadı Budapeşte kartı almıştım sınırsız binilebiliyordu toplu taşıma araçlarını ancak diğer ülkeler için nasıldır bilemeyeceğim.
0
bartholomew87
(03.06.16)
www.hostelworld.com
www.booking.com

kalacağım yerin merkezi bir yerde olmasına dikkat ederim, gezilecek bölge daralmaz böylece. farklı şehre geçiyorsam da elbette yeni bir otel/hostele geçerim. otel otel gezip karar vermek bu çağda mantık dışı. şimdiye kadar max 1-2 şehre rezervasyonsuz gitmişimdir oralarda da içime sinen bir yer bulana kadar anam ağlamıştı.

çook büyük bir şehirde değilsem (mesela avrupadaki şehirlerin %90 ı zaten bu kategoriye girer) ulaşımı yürüyerek sağlarım. telefonumda offline da kullanılan 'here maps' uygulaması var, allah ne verdiyse yürürüm. yürümek istemiyorsam da toplu taşıma işi çözüyor mutlaka. metro, otobüs, tramvay..

nadiren taksi kullanırım; bu da cape town, buenos aires gibi güvenliğinden emin olmadığım şehirlerde gideceğim yere ve saatine göre değişir, ya da herhangi bi şehirde gece otele dönüyorsam-çok alakasız bi yere gidiyorsam gibi istisnai durumlardadır.
0
asisamus
(03.06.16)
Rezervasyonsuz 2 kere gezdim, acemilik zamanlarimdi. Birinde sokakta yatiyordum ki birileriyle tanistim, evlerine davet ettiler. Ben de gittim. Digerinde de dunyanin en igrenc yerinde kalacakken didisinin didisi tarzi birini bulup-buldurup oyle kalmistim :D

Onun disinda hostel ve couchsurfing tercih ediyorum. Bazen ufak simarikliklar yapip otelde kaldigim da oluyor. (Nadir ama ve bi indirim filan olduysa)

Onun disinda @asisamus un dedigi gibi, merkezi bir yerde olmasina dikkat ederim cunku tabanlarim patlayana kadar yuruyen biriyim ben de. Mumkun mertebe yuruyus yoksa otobus-tramvay (metro en son tercihimdir, etrafi goremedigim icin yeraltinda) 1-2€ daha ucuz diye daha uzajtaki bi yerde kalmam.

Eger gece tek basima donemeyecek durumdaysam (sarhosluk, gece ulasiminin cok kotu oldugu bi sehirde olmak, havanin asiri yagmurlu olmasi, vb) ve bulundugum sehirde UBER varsa, taksiden once uberi tercih ediyorum. Yoksa el mahkum taksi. Uber genelde yuzde 30-50 daha ucuz cunku.
0
kuehles blondes
(03.06.16)
(2)

gss

pleione
merhaba, 25 yaşındayım, öğrenciyim. aileden bakılıyordum şu an sosyal güvencem yok tahmin edileceği üzere. sosyal yardımlaşma dayanışma vakfı'na gittim gelir testi için 66 lira aylık prim ödemem gerekiyormuş. yıllık 792 lira. bunu ödeyeceksem, bunun yerine özel sağlık sigortası yaptırsam avantajlı o
merhaba, 25 yaşındayım, öğrenciyim. aileden bakılıyordum şu an sosyal güvencem yok tahmin edileceği üzere. sosyal yardımlaşma dayanışma vakfı'na gittim gelir testi için 66 lira aylık prim ödemem gerekiyormuş. yıllık 792 lira. bunu ödeyeceksem, bunun yerine özel sağlık sigortası yaptırsam avantajlı olur mu, yoksa bu mu daha iyidir?
0
pleione
(03.06.16)
Özel sağlık sigortası yaptırsan da GSS borcu çıkıyor.
0
la rana
(03.06.16)
"Bunun yerine" diye bir konu yok maalesef. Çalışmıyorsan, ödüyorsun.
0
nawar
(03.06.16)
(14)

Türkiye'de geri dönüşüm (recycling) neden olmaz?

anonymice
Avrupa'da, ABD'de yıllardır var. Bizde ise belediyelerin göstermelik kutularından ileriye geçemiyor. Hadi bu duyuruda neden Türkiyemde geri dönüşümün bir türlü büyük oranlarda gerçekleştirilemiyor olmasının nedenlerini tartışalım.Bence en büyük sebep bu alanda bir yandaşın çalışmıyor olması :)
Avrupa'da, ABD'de yıllardır var. Bizde ise belediyelerin göstermelik kutularından ileriye geçemiyor. Hadi bu duyuruda neden Türkiyemde geri dönüşümün bir türlü büyük oranlarda gerçekleştirilemiyor olmasının nedenlerini tartışalım.

Bence en büyük sebep bu alanda bir yandaşın çalışmıyor olması :)
0
anonymice
(01.06.16)
Türkiye de geri dönüşüm var.
0
Frederick Co
(01.06.16)
@frederick Co
büyük ölçeklerde değil bu varoluş ama..
0
🌸anonymice
(01.06.16)
Kar getiren bir alan değildir belki. Devlet de zorlamayınca kimse yanaşmıyordur.
0
hayde bre
(01.06.16)
Çünkü insanlar çöplerini ayrmak istemiyor, üşeniyor, gocunuyor. Bilinç yok. Eğitim yok.
0
Goddard
(01.06.16)
@Frederick Co : Türkiye'de geri dönüşüm oranı OECD'nin 2013'te yayınladığı rapora göre %1 oranındadır. Almanya'da bu oran %65 Almanya tabii ki geri dönüşümde bir ekol ancak burada geri dönüşüm bir hayat tarzı haline gelmiş. Biz de iki pil toplayınca geri dönüşüm yaptığımızı sanıyoruz. Geri dönüşüm sadece evsel atıkların dönüşümü olarak düşünülmemeli.

www.forbes.com
0
burya
(01.06.16)
Kultur yok. Yoneticilerin de bu kulturu olusturacak vizyonu yok. Kultur yok, cunku belediyesi iyi calisan, geri donusum icin ayri posetler dagitan, ayri ayri toplama yapan yerlerde bile insanlar bununla ugrasmaz, hepsini ayni yere atar. Yoneticilerin vizyonuysa ortada. Hala Osmanli, fetih, nasil da koyduk lay lay lay diye geziyorlar. Geri donusumu 20 sene once halletmisti herkes. Su anda ise millet %100 yenilenebilir enerjiye gecti, gecmeyenler ilerleyen senelerde patir patir tamamlayacaklar. Bu kafayla, biz yine 50 sene sonra Japonya'dan Almanya'dan geri donusum fabrikasinin insaatini yapmasi icin sirket tutup bununla ovunecegiz.
0
f_d
(01.06.16)
şirkette 4 ayrı kutu var. kağıt, plastik, cam ve pil şeklinde. biz bunları ayırıyoruz ofiste. geçen dışarı çıktım, baktım o çöpleri ofisimizden alan abi hepsini aynı kutuya fırlattı gitti.
yakaladım ben bunu birkaç gün sonra, sordum nasıl gidiyor geri dönüşüm işleri falan diye; adam da dürüst çıktı. abi ne geri dönüşümü ya, atıyozzz gidiyoooo gibi bir cümle kullandı.

bu işler duyar kasmak ile olmuyor sevgili arkadaşlar, herkesin bilinçlendirilmesi lazım.
0
Polaroid
(01.06.16)
Goddard +78741053

www.hurriyet.com.tr
0
nawar
(01.06.16)
ben almanya'dan bahsedeyim.
benim gördüğüm kadarıyla geri dönüşüm daha çok evlerde yapılıyor. yani ofislerde kağıt, plastik, cam gibi ayrımlar çok yok. her evin iki tane büyük çöp konteynerı oluyor. birden fazla dairenin bulunduğu evlerde duruma göre bu sayı artıyor.

Bir tanesi yeşil çöp konteynerı: buraya her türlü ambalaj, kağıt, plastik gibi şeyler atılıyor.

Diğeri de siyah çöp konteynerı: buraya da organik çöpler, meyve sebze ve yemek artıkları, çocuk bezleri atılıyor.

bu konteynerlar haftada bir kez evin temizlik ve bakım işleriyle görevlendirilmiş olan kişi tarafından (hausmeister/in denen bu kişi evde oturan birisi olabildiği gibi dışarıdan da tutulabiliyor ve ücret alıyor tabii) yolun kenarında belirlenen bir yere bırakılıyor ve çöpçüler tarafından boşaltılıyor.

sistem müthiş işliyor. büyük miktardaki cam şişe gibi atıklar içinse her kasabanın belirli yerlerinde büyük demir konteynerlar var. burada şişeler renklerine göre ilgili konteynera atılıyor. bu konteynerlar da ayda bir falan boşaltılıyor sanırım.

bunun dışında dışarıya bedava çöp bırakma günleri oluyor. çöp dediğim eski beyaz eşya, koltuk vs gibi her türlü büyük veya ufak eşya yolun kenarında belirlenen yerlere bırakılıyor. bunlar da toplanıp geri dönüşüm fabrikalarında geri dönüşüm işlemine tabi tutuluyor.

ancak en önemli nokta nerdeyse bütün pet şişelerin depozitolu olarak satılması. diyelim marketten bir litre kola aldın. 65 cent kola için 25 cent de depozito için veriyorsun. verdiğin 25 centi geri almak için boş şişeyi her markette bulunan boş şişe toplama makinesine atmak gerek. o makine sana ister o dükkanda kullanabileceğin isterse yine o dükkandan nakit olarak tutarı geri alabileceğin bir fiş veriyor. 50 cl'lik pet şişelerin depozito ücreti 15 cent oluyor. bazı cam şişeler de depozitolu olarak satılıyor. cam doğaya fazla zarar vermediği onlar da miktar daha düşük oluyor.

adamlar bu sistem sayesinde %65 gibi müthiş bir geri dönüşüm ortalamasına ulaşıyorlar.
0
burya
(01.06.16)
bizim mahallede salı ve cuma sadece geridönüşüm atıklarınızı dışarıya çıkarınız diye anons geçiyorlar, salı ve cuma şöyle bir atılanlara göz atıyorum; herkes bildiğimiz ıslak mutfak çöpünü falan çıkarıp atmış yine. çünkü bilinç yok. bunun için insanlar suçlayamıyorum çünkü okullarda bu konuyla ilgili en ufak eğitim vermeden sadece "salı günü plastikleri dışarı çıkarın" "bu kutuya sadece cam atın" diyerek bir anda vahy indirir gibi bir bilinç oluşturamazsınız. ben bile sözde bilinçliyim, "amaan ayırsam nolucak, arttığım çöpte yine hepsi birbiriyle karışacak" diye düşünüp ayırmıyorum. zincirin ilk halkasından son halkasına kadar herkesin bilinçli bir şekilde efor sarfetmesi gereken bir konu geridönüşüm. öyle ha deyince yapılamıyor malesef.
0
ambrosia
(01.06.16)
İnsanlar bu konuda bilgisiz ve umursamaz ama bilinci arttırmak için de adam akıllı çalışma yok. Birkaç sokağa göstermelik bir şeyler koyuyor belediyeler, o kadar. Durum böyle olunca geri dönüşüm, bu konuda duyarlı insanlar için bile zahmetli bir iş haline geliyor. Evde çöpleri ayrıştırdıktan sonra yükleyip sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek geri dönüşüm kutularına taşımak pek de kolay bir iş değil. Demek istediğim, geri dönüşüm kutuları yaygınlaşırsa insanlar da ufaktan ufaktan bilinçlenmeye, bu kutuları kullanmaya başlarlar. Sokaktaki konteynerin yanında bir de cam atıklar için bir konteyner olursa insanlar da içtiği sodanın şişesini çöp konteynerine atmaz bence. Ufak bir örnek sadece. Benim hala umudum var :)
0
pike
(01.06.16)
almanyada ciddi cezalar var. cöpünü yanlis yere atarsan belediye görevlisi bina hakkinda rapor tutar, binanin yöneticisi de cöpten o cöpü kimin attigini tespit etmeye calisir. sonra ceza yazilir. bu konuda sertler, bu konuda iyi olmak icin esnemeyen güclü kurallarin olmali, bu kurallari uygulayacak mercilerin olmali, kisiden kisiye esnememeli. bu da tam almanyaya göre bir durum. türkiyede trafik kurallarinda bile, kurallar cok net olmasina ragmen ceza yazilamiyor, cöp konusunda ne yapilabilir.

ikinci olarak bilinclendirme önemli. almanyada bir cocuk ana okulundan itibaren hangi renk cöp kutusuna hangi cöp atilir ögrenir. cöp kutularinin renkleri, bulundurulmasi gereken yerler ciddi kurallara baglanmistir ve bu kurallar cevre örgütleri, partiler, yerel yönetimler tarafindan denetlenir. halkin egitim nedeniyle bu konuda hassasiyeti güclü, ne kadar önemli oldgunun farkindalar.

son olarak da öncelikler. türkiyede bu konuda sert önlemler alsan insanlar "bu kadar derdimiz var, bi de bu mu cikti basimiza" derler. is kazalarinda liderlige oyandigimiz, terörün oldugu bombalarin patladigi, trafikte kazalarinin, tecavüzlerin oldugu ülkemizde maalesef bu konuyu tartismaya, önlemler almak icin aksiyon almaya sira bile gelmez. almanyada haberler izlendiginde gündemlerinin ne kadar sakin oldugu ve türkiyeyle karsilastirilamaz bicimde kafalarinin rahat oldugu cok acik.
0
emrahday
(01.06.16)
@emrahday : sana kesinlikle katılıyorum. türkiye'de çoğu sorunun çözülememesinin en büyük nedeni "ceza" kurumunun olmaması veya uygulanamamasıdır. park veya çöp bunlardan sadece ikisi. adam makas ata ata gidiyor trafikte, trafiğin ebesini bellemiş bir de utanmadan videoya çekip youtube'a koymuş aldığı ceza 170 tl.

polisler vatandaşa ceza kesmekten korkuyor. siyaset her türlü kurumun içine feci derecede sızmış. belediyelere yetkiler verilmeli. bu tartışma merkezi sistemin ankara'dan türkiye'yi yönetmeye çalışması tartışmasna kadar gider ki hiç çıkamayız o işin içinden. belediyelere yetki versen partizanlık belediyelerde devam eder tabii.. sonuç olarak : zor dostum zor.
0
burya
(01.06.16)
bizdeki sorun sözde milliyetçilik. gerçekten milliyetçi isen gelişmiş ülkelerdeki gibi sokağa atılan çöpe yatak odana atılmış gibi tepki göstermelisin. bunu yapabildikten sonra sıra geri dönüşüme gelir.
0
perloneth
(02.06.16)
(37)

Kaç ülke gördünüz?

nigeo
Merhaba,Kaç ülke gördünüz? Yaşınız kaç?Transit geçtikleriniz sayılmaz. Kaç ülkeye gittiniz?Tek tek yazabilirseniz daha da ilginç olur.
Merhaba,

Kaç ülke gördünüz? Yaşınız kaç?

Transit geçtikleriniz sayılmaz. Kaç ülkeye gittiniz?

Tek tek yazabilirseniz daha da ilginç olur.
0
nigeo
(26.05.16)
1- Gurcistan
2- Cek cumhuriyeti
3- Avusturya
4- Almanya
5- Macaristan
6- Italya
7- Hollanda
8- Fransa
9- Ispanya
10- Slovakya
11- Sirbistan
12- Karadag

28 olacagim.
0
stavro
(26.05.16)
17 ulke

3'unde en az 6 ay yasadim. Transitleri bilmiyorum bile.

Yas 27
0
Traveller
(26.05.16)
yaşı yazmamışım. 29 m :)

finlandiya
isveç
estonya
brunei
malezya
singapur
abd
italya
hırvatistan
bosna
sırbistan
slovenya
karadağ
kosova
bulgaristan
yunanistan

aha bir vatikan. sayılır dimi lan :)
0
ayiadam
(26.05.16)
27
1 :(
birleşik krallık diyeyim de namım yürüsün.
0
passion rules the game
(26.05.16)
27 yaşındayım.bu ülkelerin 2sinde yaşadım gerçi 1inde hala yaşıyorum.
1-abd
2-ispanya
3-hollanda
4-fransa
5-lüksemburg
6-belçika
7-estonya
8-finlandiya
9-çek cumhuriyeti
bu yaz da isveç ve norveç eklenecek :)
0
avonkatalogu
(26.05.16)
yaş 35, gidilen ülke 40'ın üstündedir, tek tek yazamayacağım haliyle. tabi çoğuna iş amaçlı gidiyorum ama tatillerimi de genelde yurt dışında yapıyorum.
0
tiny penny
(26.05.16)
yaş 28. şimdiye kadar hiç saymamıştım.

Almanya
Endonezya
Güney Afrika
Hollanda
Macaristan
Malezya
Singapur
0
evde liyakat kalmamis
(26.05.16)
20 iken okuldaki değişim programıyla Çin'e gittim iki hafta (ilk yurtdışına çıkışımda:D) o dahil sıralı liste şu:

Çin
İtalya
Fransa
Belçika
Hollanda
Almanya
Polonya
Çek Cumhuriyeti
İngiltere

Hayalim Japonya ve Güney Kore'de en az birer ay yaşamak

25e
0
rodriguez2
(26.05.16)
1-suudi arabistan
2-filistin
3-israil
4-ürdün
5-fransa
6-belçika
7-almanya
8-makedonya

31m
0
animalman
(26.05.16)
Almanya
Polonya
Belçika
Çek cumhuriyeti
Norveç
İsveç
İtalya
Malta

Bu ülkelerden iki tanesinde yaşadım biri 2 ay biri 1 sene.
gezdiğim şehirleri saymadım tabii.

30 f
0
interview with the vampire
(26.05.16)
35

Almanya, İtalya, İspanya, Fransa, Romanya, Rusya, Ukrayna, Gürcistan, Yunanistan, Malta, Bulgaristan, Belçika, Hollanda, Mısır, Cezayir, Fas, Tunus, Libya, Lübnan, Suriye, İsrail.
0
btr
(26.05.16)
Toplamda 43 ulkeymis.

26K

Zamaninda transit gectiklerime tekrar gittim zaten.

Turkiye haric 3 farkli ulkede yasadim.
Almanya 2 ay, hindistan 2,5 ay. 7 yildir da avusturya'dayim zaten.
0
kuehles blondes
(26.05.16)
(bkz: hayat çok mu güzel lan)

ben sadece ukrayna'ya gittim. adım samuel 22 yaşım. ağustos'ta da yerleşiyorum oraya.

polonya vize başvurumu reddetmişti liseyi bitirdiğim yaz.
0
der meister
(26.05.16)
avrupa'nın bütün majör ülkeleri + doğuda çin'e ve tayland'a gittim. bu yaz da güzel bir balkanlar turu düşünüyorum arabayla.

22 erkek.
0
victum
(26.05.16)
0(sıfır).
gezmeye görmeye pek meraklı olmadığımdan. sahte geliyor açıkçası.
0
hakim oynayin dedi
(26.05.16)
yaş 27 şimdiye kadar 10 tane ülke görmüşüm ama yurtdışında toplam kaç şehir gördün dersen bu sayı 40 ı bulur. bi balkan turu yapsam ülke sayısı kafadan 14 e çıkacak da zamanı ayarlayamadım bi türlü.sağlık olsun yapılacak! :)
0
gis
(26.05.16)
yaş 30
0
0
sutlu nescafe
(26.05.16)
38 ülke olmuş yaşım 33
Şehir dersen çok daha fazla
0
basond
(26.05.16)
Yaşım 22

1.İran - Iran
2.İtalya - Italy
3.Vatikan - Vatican
4.Avusturya - Austria
5.Slovakya - Slovakia
6.Macaristan - Hungary
7.Çek Cumhuriyeti - Czech Republic
8.Almanya - Germany
9.Hollanda - Netherlands
10.Belçika - Belgium
11.Fransa - France
12.İspanya - Spain
13.Birleşik Arap Emirlikleri - U.A Emirates
14.Sırbistan - Sirbia
15.Gürcistan - Georgia
16.Kuveyt - Kuwait
17.Bosna Hersek - Bosnia and Herzegovina
18.Makedonya - Macedonia
19.Kosova - Kosovo
20.İsrail - Israel
21.Filistin - Palastine
22.Ukrayna - Ukrain
23.Portekiz - Portugal
24.Yunanistan - Greece
25.Hırvatistan - Croatia
26.Slovenya - Slovenia
0
mrmlq
(26.05.16)
10'un altında ülke gören ekşiduyuru kullanıcısı yok sanırım. penis boyu sorsak herkesin 17 cm'nin üstünde olur, boy sorsak 185'ten kısa olan olmaz, eğitim durumu sorsak herkes yüksek lisans hatta doktora yapmıştır. bu ne lan?
0
neil manke
(26.05.16)
24
Irak,
Fas,
Suriye,
Ürdün,
İngiltere,
Fransa,
Letonya,
Avusturya
0
chiper
(26.05.16)
1-apsny
0
kargn
(26.05.16)
Bulgaristan ve avustralya, baska yok
26
0
baldur2
(26.05.16)
Almanya
Fransa
İtalya
İsviçre
Yunanistan
İspanya
Portekiz
Bosna Hersek
Sırbistan
0
rentts
(26.05.16)
Yasadigim ulkeler
1-Rusya
2-Turkmenistan
Gittigim gordugum ulkeler
3-Fransa
4-Yunanistan
5-Hollanda
6-Ispanya

isimden istifa ettigimden agustos ayinda listeye Amerika, eylul ayinda da avrupa turu olarak yukaridakilere ek olacak sekilde portekiz, italya, avusturya, macaristan, hirvatistan, cek cumhuriyeti ekleme planim var.

bu kadar ulke gezenleri gorunce hayat negzelmis dedim valla, vay arkadas. 30 yasindayim. bazi seyler icin cok gec kaldigimi dusunuyorum.
0
gokhlayeh
(26.05.16)
22 yaşım - 0 ülke
0
mattiadestro
(26.05.16)
Yaş 25.

Yurtdışı tecrübesi 0.

Yabancı dil iyi.
0
la rana
(26.05.16)
Yaş:22
ülke sayısı:2 (Hollanda, Fransa)

çok azmış ya:/
0
arkburak
(26.05.16)
1-italya
2-almanya
3-cek Cumhuriyeti
4-sirbistan
5-karadag
6-bosna Hersek
7-kosova
8-makedonya
9-ispanya
10-ingiltere
11-kibris
12-isvec
13-norvec
14-fransa
15-rusya
16-Arnavutluk
17-avusturya
18-macaristan
19-Danimarka
20-Pakistan
21-birlesik arap Emirlikleri
22 tayland
23-singapur
24-hongkong
25-malezya
26-myanmar
27-laos
28-Malta
29-yunanistan

29 yaşında 29 ülke gezmisim. Turistik amaçla gidilmiş ülkelerdir.

2016 bitimine kadar kısmetse +10 ülkeye daha gitmek için biletler hazır..
0
betsy
(26.05.16)
23K

1- Uruguay (5 ay)
2- Arjantin
3- Brezilya
4- Bolivya
5- Peru
6- Sili
7- Almanya (2 sene bitti)
8- Hollanda (6 ay)
9- Belcika
10- Fransa
11- Lüksemburg
12- Danimarka
13- Isvec
14- Cek Cumhuriyeti
15- Avusturya
16- Makedonya
17- Sirbistan
18- Arnavutluk
19- Hirvatistan
20- Macaristan
21- Ingiltere
22- Galler
23- Iskocya

Uzak Dogu ülkeleri bir sonraki hedefim
0
lemuria
(26.05.16)
hasdajkdh @mrmlq, sorması ayıp ingilizcelerini niye yazdın?

duyuruda bayağı gezgin varmış, maaşallah diyelim:)

benimkiler şöyle, yunanistan, portekiz, ispanya, hollanda, italya, ingiltere, brezilya, arjantin, uruguay, abd, rusya.

11miş.

29k
0
peggy
(26.05.16)
Adım samuel 29 yaşım

Çin
Japonya
Tayvan
Güney Kore
Hong Kong
Moğolistan
Özbekistan
Kırgızistan
Nijerya
Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Çad
Etiyopya
Kamerun
Nijerya
Senegal
Kenya
Tanzanya
Kıbrıs
Ispanya
Italya
Almanya
Birleşik Krallık
Irlanda
Hollanda
Belçika
Danimarka
Fransa
Kanada
Brezilya
0
quas
(26.05.16)
1-Yunanistan
2-İtalya
3-Fransa
4-Almanya
5-Çek Cumhuriyeti
6-Slovakya
7-Macaristan
8-Avusturta
9-Slovenya
10-Hollanda
11-Belçika

27 yaşındayım.

2si hariç hepsini Erasmus yaparken gezmiştim. Bir daha da gidemem heralde:/
Bu vesileyle gençlere erasmus gibi bir nimeti değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.
0
akil kupuru
(26.05.16)
29 yaşındayım 5 ülkede bulundum, bir aya 6 olacak.

O değil de millet iyi gezmiş sayılar güzel:)
0
eloharp
(26.05.16)
@ananiyimioguz tamamen turistlik.

@peggy liste telefonumda o şekilde kayıtlıydı. mobildim, kopyala yapıştır yaptım. telefonumda ingilizcelerinin bulunma sebebide bazen ülke girişlerinde sorgulanıyorum. gittiğim ülkeleri sorduklarında telefondan gösteriyorum kolay oluyor.
0
mrmlq
(26.05.16)
Bazıları iş amaçlı ki kendileri arada anlaşılıyor kolayca:)
Sırasıyla:

1. Almanya
2. Gürcistan
3. Azerbaycan
4. Irak
5. Yavru vatan Kıprıs
6. İtalya
7. Tayland
8. İsrail
9. Yunanistan olacak bayramda son olarak :)

yaş 31,kadın. daha çoook yer var görülecek :)
0
su olsam ates olsam
(26.05.16)
1-) Almanya
2-) Hollanda
3-) Avusturya
4-) Slovakya
5-) Çek Cumhuriyeti
6-) Macaristan

Yaş 28. Millet ne gezmiş. Darısı başıma :D
0
nawar
(27.05.16)
(4)

mitolojik dizi

nrmnm
mitoloji ağırlıklı dizi var mı bildiğiniz? yunan mitolojisi olursa daha güzel olur tabi ama başkası da olur.mesela supernaturel'da baya bilgi veriyor ya onun gibi olabilir. komple mitoloji üzerine de olabilir.
mitoloji ağırlıklı dizi var mı bildiğiniz? yunan mitolojisi olursa daha güzel olur tabi ama başkası da olur.

mesela supernaturel'da baya bilgi veriyor ya onun gibi olabilir. komple mitoloji üzerine de olabilir.
0
nrmnm
(25.05.16)
Hafiften eskimeye yüz tuttular ama eğlenceli ve Yunan Mitolojisi'ni yaşatıcı olarak Xena ve Hercules var.
0
aychovsky
(25.05.16)
Atlantis vardi mitoloji ustune.

www.imdb.com
0
crown
(25.05.16)
Atlantis demişken, öncesindeki Merlin'i de unutmayalım, unutturmayalım. Yunan değil gerçi, Britanya ama güzel diziydi.

Ekleme: Atlantis fena olmayan bir dizi. Merlin'den sonra boşluğa düşenler için aynı ekip toparladı ama iki sorunu var.
-Mitolojik açıdan aşırı yanlış. Yani, bilgilendirme için o kullanılırsa bayağı yanlış şeyler öğrenilir.
-İzleyeni çok fazla değildi, olaylar toplanamadan ve orta yerde dizi bitti.

Yine de çıtır çerezlik ve fena olmayan bir dizi idi.
0
aychovsky
(25.05.16)
"Xena: Warrior Princess" ve "Hercules: The Legendary Journeys" yazmaya gelmiştim :D

Atlantis falan var ama mitolojiye farklı bir bakış açısı o bilgilendirici değil sanırım. izlemedim gerçi
0
nawar
(25.05.16)
(8)

Yaş Sorusu

aradaki uzaklik
Kasım 1984 doğumlu biri 31 yaşında mı 32 mi?"yok şundan gün alıyor, bunun içinde, bu bitmiş şu başlamış" vs. değil, direkt net "bu adamın yaşı .....'dır" kısmındaki noktalı yeri doldurun lütfen.
Kasım 1984 doğumlu biri 31 yaşında mı 32 mi?

"yok şundan gün alıyor, bunun içinde, bu bitmiş şu başlamış" vs. değil, direkt net "bu adamın yaşı .....'dır" kısmındaki noktalı yeri doldurun lütfen.
0
aradaki uzaklik
(25.05.16)
31.

Edit: i.hizliresim.com
Kasım ayında, doğum gününde 32 yaşında olacaktır. Örneğin, Nisan 1984 doğumlu biri şu an 32 yaşında.
0
aychovsky
(25.05.16)
2016-1984= şu anki yaş.
0
kedi sahibinin el kitabı
(25.05.16)
31,5 diyerek hassasiyeti arttırıyorum.
0
fuzzy olmak istemistim
(25.05.16)
31 de olabilir, 32 de. söylenen zamanda doğum günü geçmişse 32 olur, geçmemişse 31. başka şekilde ifade edilmez bu.

ekleme: kasım yazıyormuş, onu atlamışım. 31 yaşında bu kişi.
0
devilred
(25.05.16)
net 31 dir.
0
ya ben lan neyse
(25.05.16)
doldurduğun yaştasın; 31.
32'yi kasım.2016 dolduracak.

mart.84 doğumluyum; 32 yaşımdayım.
0
late viper
(25.05.16)
31 yaşında. doğum günü daha gelmediği için. geldiğinde 32 olacak.

5 aylık bebeğe 1 yaşında diyor muyuz? doğum günü geldiğinde 1 yaşında diyoruz. o zaman doğum günü gelmeden o yaşa geçmiş sayılmaz kişi. bu kadar basit.
0
nathanieltroy
(25.05.16)
31 yaşında.
0
nawar
(25.05.16)
(20)

kuryeye 5 tl bahşiş?

passion rules the game
ankara'da feci yağmur var. 30 tl'lik sipariş. yaklaşık 2-3 km. ama trafik vs yol uzar.arkadaşım manyak mısın dedi de başka bozuk yok. siz kuryeye yüzde kaç bahşiş veriyorsunuz? 5 tl versem bu seferlik herhalde kötü olmaz?olm bu yağmur işi çok bozuyor yaee.danke.amaan neyse 5 tl vereyim bir dahakine
ankara'da feci yağmur var. 30 tl'lik sipariş. yaklaşık 2-3 km. ama trafik vs yol uzar.

arkadaşım manyak mısın dedi de başka bozuk yok. siz kuryeye yüzde kaç bahşiş veriyorsunuz? 5 tl versem bu seferlik herhalde kötü olmaz?

olm bu yağmur işi çok bozuyor yaee.

danke.

amaan neyse 5 tl vereyim bir dahakine vermem. problem solved. yine de sorum geçerli, siz %10'culardan mısınız? mevsim şartlarına göre değişiyor mu oran?
0
passion rules the game
(22.05.16)
Vermiyorum. Maaş alıyor zaten banane bir de ben neden para vereyim.
0
utkumon
(22.05.16)
ben de hiç vermiyorum. 1-2 lira para üstü olunca kalsın diyorum en fazla.
0
ontheroad
(22.05.16)
Yeterli 5 tl. Vermek zorunda değilsiniz. Niye veriyorsun manyakmısınız diyenleride yok sayın.
0
ihanet kac kisilik
(22.05.16)
Kurye hiç bahşiş vermek aklima gelmedi şimdiye kadar
0
all girls dream
(22.05.16)
valla yağmur çamur içinde yaşlı bir amca getirdi, verdim ben de baya sevindi. kısmetiymiş. az bir meblağ ama asgari ücret ile çalışıyorsa günde 3 kişi verse o günkü yemeği çıkar.
0
🌸passion rules the game
(22.05.16)
varsa verin ya, asgari ücret alıyo insanlar ki onun 300 lirasını işverene elden geri verdiklerini biliyorum.
0
sane ego
(22.05.16)
Vermiyorum. Gelen adam benden büyük oluyor genelde ve bahşiş vermek ayıp geliyor.
0
fuzzy olmak istemistim
(22.05.16)
bende veriyorum,5 tl iyi rakam yagmur varsa.
0
Lola90
(22.05.16)
mevsim şartlarına bakmam, her durumda bahşiş veririm. geç getirse de veririm.

yüzde oncu değilim. hesaba veya bozukluğa göre durum değişir.
0
elorelia
(22.05.16)
En son kurban bayramında dışarıdan sipariş verdim. Bayramın ilk günü çalışıyor olduğu için de 5 lira verdim ben. Büyük para da değil. Açıkçası işi olmasa çay falan da ikram edecektim.
0
la rana
(22.05.16)
Evdeki bozuk durumuna gore 1-2 tl veririm her zaman.
0
kint
(22.05.16)
Ben de 2-3 tl veriyorum, zaten verdiğim maksimum sipariş 20-30 tl'lik oluyor.
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(22.05.16)
5tl cok bir para degil. Bu kadar kafa yormayin.
0
stavro
(22.05.16)
kredi kartıyla ödeme yaptığım için öyle bir deerdim olmuyor.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(22.05.16)
Ben de mutlaka veririm bir şeyler. Verdiğiniz 5 lirayla siz fakirlesmiyorsunuz aman kuryelerin işine yarıyor, aldıkları para belli. E yağmur filan derken çalışıyorlar baya.

Bir de sürekli gittiğin yerde bahşiş filan verince daha dikkatli hizmet ediyorlar mesela. Ya da sürekli aynı yerden siparis veriyorsaniz daha hızlı getiriyorlar vs.
0
fraise
(22.05.16)
Bahşiş vermiyorum. Ödemelerim kartla olduğu için de "üstü kalsın" olmuyor zaten. Bahşiş ile ilgili bir sorun varsa vermekte değil, işinin tanımını gerçekleştirip hizmet olarak ekstra bir şey sunmadan (güler yüz en başta) bahşiş beklemektedir bence.

Kurye konusu dışında, bir restoran ya da cafeden örnek vermek gerekirse, genelde küsurat bırakılır 5 veya 10'a tamamlayan. Eğer gerçekten memnun kalınan bir hesap olunca da kimsenin yüzde hesabına gireceğini sanmıyorum.
0
nawar
(22.05.16)
ömrümde hiç bahşiş vermedim galiba. aklıma gelmiyor. öğrenci olduğum zamanlardan kalma bi alışkanlık.
0
olutaklidi
(22.05.16)
zar zor gecinenler hariç bahşiş vermeyen insana hiç iyi gözle bakmıyorum. hele ki ciks mekanlarda neyse(zaten veren cok, maasları da genelde iyi oluyor) ama onun dısındaki yerlerde, benzincide, zincir yemek firmalarında çalışanlara 2-3-5 bişey atmak kimseyi fakirleştirmez. 50 lirayı bi yemege verirken gözüne gelmeyen insanların 2-3 lirayı esirgemesine ayarım.
ben durumum iyiyken en az yuzde 10u tutturmaya calısırım ama yoksa da 2-3 Allah ne verdiyse veririm.
0
galandar kostumu
(22.05.16)
Oturduğum sitede tam da bizim bloğun önünde köpek var bildiğin sokak köpeği. Kuryeler korkuyor gelmeye mırın kırın ediyorlar. Bir kaç kere de tekme attıklarını gördüğüm için kuryelerden haz etmiyorum.
0
jazzabel
(22.05.16)
adam sempatik gelmiyorsa vermem. bazıları var mahkeme duvarı gibi bir surat ile geliyor. tıpış tıpış gidiyor.

geçen bir adam geldi, Slipknot açık içeride; ooo falan yaptı, biraz muhabbet ettik. Maaş kartı ile ödediğim halde çıkardım 10 TL bahşiş verdim.

Açıkçası mutlu da oldum.
karikaturistan.files.wordpress.com
0
Polaroid
(22.05.16)
(37)

delirmekten korkuyor musunuz?

damdanakan
Akıl sağlığı, normallik vs bunlar bi ölçüde göreceli ama beyninizin düzgün çalışmadığını ve bu gidişin sizi deliliğe surukleyecegini dusunup korktuğunuz oluyor mu? Delirmekten korkan delirmez derler ama deliren insanlar geceden sabaha mi deliriyor sizce? Öncesinde o yaklaşan tehlikenin ayak seslerin
Akıl sağlığı, normallik vs bunlar bi ölçüde göreceli ama beyninizin düzgün çalışmadığını ve bu gidişin sizi deliliğe surukleyecegini dusunup korktuğunuz oluyor mu? Delirmekten korkan delirmez derler ama deliren insanlar geceden sabaha mi deliriyor sizce? Öncesinde o yaklaşan tehlikenin ayak seslerini duymuyorlar mi, huzursuz olmuyorlar mi? Mesela psikotik olanlarda gerçekdışı dusuncelerine karşı bi icgoru var mıdır?

Neyse, soru başlıkta.
0
damdanakan
(19.05.16)
korkuyorum
0
basond
(19.05.16)
hayır, niye delirem,keyfim yerinde.
0
Lola90
(19.05.16)
o korku anksiyete belirtisi. sonunda bişey olmuyor. nasıl delirdim? olayı gerçek değil yani.
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Delirme dedigin olay anlikta olabilir. Hersey yolunda giderken bi gun kalkmissin kafanda birsey.. O birsey kisa zamanda aklini alir senden. Kontrol edemezsin.

Evet korkuyorum.
0
duyurumvar
(19.05.16)
İşte ben de onu soruyorum aslında. Delirmekten korkan ya da delirmeye başladığını hisseden delirmiyor da kim deliriyor? Bi sabah uyandım ve delirdim gibi bi şey mi?
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
son yıllarda en büyük korkum bu sanırım. neden bilmiyorum ama sürekli olarak kendimi mental olarak tartma ihtiyacı hissediyorum. öyle aşırı bir her hareketi sorgulama hali değil ama mesela "bu hafta kafam yerinde mi?" diye düşünüyorum bazen. iyi miyim, kendimde miyim, nereye gidiyorum vs.

delirmek çok korkunç bir şey. çok zeki olduğumdan değil ama yine de beynimin sahip olduğum en değerli şey olduğuna inanıyorum. nefes almaya devam ettiğim sürece onun sağlıklı olmasını isterim. aksi, benim için en acınası şey olur. bu çoğu kişi için geçerli. mesela annemin delirdiğini görmektense ölmesini tercih ederim. akıl sağlığını kaybetmiş insanlara acımıyorum ama çok üzülüyorum, kalbim kırılıyor resmen. şöyle bi' dürtüp "niye kaybettin olum?" diye sorasım geliyor. annemin ölmesi hayatın bir parçasıdır, acı verse de yaşamın doğal bir sonucudur ama beni tanımaması, en basit işlerini bile göremeyecek hale gelmesi... ben bunu kabullenemem açıkçası, bana çok ağır gelir.

en kötüsü de sanırım ömür boyu bu korkuyla yaşayacak olmak. bir gece dişimi fırçalamasam, "hasta mısın lan sen, kişisel bakımını ihmal eder mi oldun it oğlu it, yarın da altına sıçarsın kesin, püüü!" diye kızıyorum kendi kendime. şu an iyiyim ama bu kafayla delirip de farkına varmayacağım herhalde jshjsk
0
der meister
(19.05.16)
Bugun bunu dusunuyordum. Dusunmek deliligi anlayabilmek icin pek etkin bir yontem degil, bunu kabullendim once. Ama delirdigimin dusuncesi bile ufak bir urperti duymama yetti.

Kontrolun elimizde olmamasi kimilerine sempatik ve heyecan verici gelebilir bile. Yalniz kontrolsuzluk hic de oyle tatli bir sey degil, ozgurlukle karistiran bir cok insan var etrafimda. Aci verici midir bilmiyorum, cunku farkindalik da minimum duzeyde olsa gerek. Ancak tahmin yurutebiliyorum, dedigim gibi dusunerek bir yere varmak zor.
0
givemesomesubstance
(19.05.16)
Aynen bir gun kalkiyor ve deliriyorsun. Cunku hastalik bu. Nasil bir gun kalkiyorsun grip oluyorsun. Delirmekte bir beyin hastaligidir. Hormonlar degisiyor neticede.

Ayrica cok buyuk bir yikim cok buyuk bir izdirap oldugunu dusunuyorum. Ara ara akliniz yerine geldiginde aslinda yini kontrol edemeyeceginizi bilmek cok kotu olmali. Isinizi, okulunuzu, sevgilinizi kaybetmek, dusunememek, korkunc..

Neyseki tip ilerliyor ve yeni yeni ilaclarla sanirim delilikte kalkicak yakinda.
0
duyurumvar
(19.05.16)
donem donem korktugum oldu. ama boyle zamanlarda beynimin olmasi gerektigi gibi calismadigini dusunup ilerisi icin kendimi duzeltmem gerektigini hissedebiliyorum, ki bu bile bence saglik belirtisi. tamamen kafayi siyirmis olsaydim kendime 'bak boyle gidersen sonun hayir degil, dogru dusunemiyorsun su an' diyemezdim, cunku coktan bunu dusunebilme yetimi kaybetmis olurdum. ha, bu dusunce benim iyilesmeme katki sagladi mi, onu bilmiyorum. bence bir travmadan sonra bu sekilde delirenler de bunun ayak seslerini duyuyor olmalilar. baska turlusune aklim ermiyor. bir gecede 'hadi ben delirdim, hoscakalin normlar' olmaz herhalde. bence onlar, bu ayak seslerini duydugu halde karsi koyabilecek gucu kendinde bulamayanlar, ya da karsi koymak istemeyenler. tabii bu dedigim psikotikler icin boyle olmayabilir. hatta degildir gibime geliyor. simdiye kadar hic oyle biriyle iletisime gecmedim, klinik bilgim de yok. onlarda hic mi 'acaba bunlar gercek degil mi' dusuncesi olmaz, ben de cok merak ediyorum.
0
equine
(19.05.16)
baya korkuyorum. ailemde akıl hastalığı olan birkaç kişi olduğu için küçüklükten beri de korkardım.

hatta bir dönem bazı şeylerin sonucunda aklımı kaybettim heralde delirenler de delirmeden önce böyle şeyler yaşıyorlar gibi bir paranoyaya bile kapıldım. tam böyle düşündüğüm gün hiçbir şey gerçek değilmiş her şey boşmuş ve önceki dertlerim saçmalıkmış gibi gelmişti. sonra geçti tabi bunlar.

ama delirme evresini ben de gerçekten merak ediyorum. bunu belki de çok az insan bilir zaten. yavaş yavaş delirse de insan o an gerçekliği o sonuçta.
0
turkce konusan uzayli
(19.05.16)
Bi doktor, anksiyete hastaları en çok değer verdikleri şeyi kaybetmekten korkar. Senin gibi delirmekten korkanlar da zekasına güvenen, her işi aklıyla cozebilecegine inanan insanlardan çıkar gibi bi şey demişti. Yıllar içinde aklımı kullanarak birtakım kritik mevzulara çözüm uretemedigim için iki senedir bende de aşırı bi delirme korkusu var. Demek ki, o kadar iyi kullanamıyorum kafami, olmasa da olur mu diyorum içten içe, bilmiyorum ki. Beyin çok acayip bi varlık. Kim bilir arka sokaklarda ne olduysa, kendini kitlemeyi falan seçti. Biliş faaliyetlerim ciddi sınırlı son iki yıldır, algılama, hatırlama, hafıza, çağrışım. Gerçeklik algimda bile sapmalar olduğunu dusunuyorum zaman zaman. Mesela dün klip izlerken "Keşke bundan sonra da Sia calsalar" diye geçirdim içimden, çat Sia'nin klibi dönmeye başladı. Az önce "Acaba klip cidden başladı mı, ben mi öyle sandım" diye dusunurken buldum kendimi. Bayağı huzursuzum yani bu mevzuda.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
Korkuyorum. Bir arkadaşımın ilk psikotik atağının başlangıcında bana "bana ne oluyor şu anda?" diye çaresizce sorması, hiç beklemediği bir anda herkesin başına gelebileceğini düşündürüp daha da korkuttu. Kimsenin başına gelmesin.
0
Domuz
(19.05.16)
...artan gerilimi çeşitli kanallarından birinden akmaya başlar ve fırtına gibi kontrolsüz bir sel halinde fışkırır, bu sele De lilik denir. Bazen de çökme yavaş olur. Başlangıçta farkedilmeyen ama yavaş yavaş artan bir basınç. îç kemiren bir hoşnutsuz luk, üzerinize saldıran çocuksu bir korku; bunlar durmadan genişleyen bir yörüngede ilerleyerek kişilik denilen esraren 49 tuluş. Dayanılamayacak bir şeyden kaçış. Ve işte bu neden le Delilik geldi. Kurtarma; saf, basit, katıksız kurtarma." Delilik, bizleri eline alan İnsanî korkuların hiçbirini bil mez. Hata yapmayı - vicdanı olmadığından - Tanrı korkusu nu, veya şeytanları da bilmez. Bu dünyada hiçbir şey, başı nı kaldırıp hak iddia ettiğinde, onu durduramaz. Onun seçti giz gücün üstünde oymalar yapıyorlar. Bu, belki de öyle küçük ve yavaş hareketlerle oluyor ki, başlangıçta farkedilmiyor. Sonra 'yıkım' başlıyor. Mantık ve aklın şeytanca kuruntular tarafından yok edilmesi sonun da melekelerin, yetilerin çökmesine biz 'yıkım' diyoruz; tem kinli ve düzenli düşünceler buna boyun eğiyorlar. Mantığın düzenli yolunda, vahşi bir düzensizlik hüküm sürüyor ve bü tün duygular ayaklanıyor, başkaldırıyor. Yıkım. Yine de, her olayda olduğu gibi, görüş açısı manzarayı değiştirir. Ben, Delilik denen bu olgunun öbür yakasında duruyorum ve elimi öbür tarafa uzatmak, oraya geçmeyi bir gün başarabilenlere uzanabilmek istiyorum. Veya (Tanrı on ları esirgesin!) sevdiklerinin yanında durup bariyerin yüksel mesini seyretmek, ölümden beter olan ve karşıya geçmenin mümkün olmadığı bir uçurumu görmek. Onlar, gerçek kay bın ne olduğunu; tabutların, mezarların ve yumuşak topra ğın sakin, sessiz finalinin daha çok tercih edilebileceğini de neyerek öğrenirler. Onlara, şunu söyleyebilirim; (çünkü ben biliyorum, ben oradaydım) "Unutmayın ki bir ruh, o Delilik denen belirsiz denizde seyrederken, sizin kaybettiklerinizden çok daha faz la ve daha önemli şeyler kazanmıştır. Normal, aklı başında insanların Yıkım dedikleri şey, Deliliğin vahşi isterisini ta nıyanlar için - ben bunu iyi bilirim- bir kurtuluş anlamına gelir. Azat edilme. Kaçış. "
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
Dayanılamayacak bir şeyden kaçış. Ve işte bu neden le Delilik geldi. Kurtarma; saf, basit, katıksız kurtarma." Delilik, bizleri eline alan İnsanî korkuların hiçbirini bil mez. Hata yapmayı - vicdanı olmadığından - Tanrı korkusu nu, veya şeytanları da bilmez. Bu dünyada hiçbir şey, başı nı kaldırıp hak iddia ettiğinde, onu durduramaz. Onun seçti giz gücün üstünde oymalar yapıyorlar. Bu, belki de öyle küçük ve yavaş hareketlerle oluyor ki, başlangıçta farkedilmiyor. Sonra 'yıkım' başlıyor. Mantık ve aklın şeytanca kuruntular tarafından yok edilmesi sonun da melekelerin, yetilerin çökmesine biz 'yıkım' diyoruz; tem kinli ve düzenli düşünceler buna boyun eğiyorlar. Mantığın düzenli yolunda, vahşi bir düzensizlik hüküm sürüyor ve bü tün duygular ayaklanıyor, başkaldırıyor. Yıkım. Yine de, her olayda olduğu gibi, görüş açısı manzarayı değiştirir. Ben, Delilik denen bu olgunun öbür yakasında duruyorum ve elimi öbür tarafa uzatmak, oraya geçmeyi bir gün başarabilenlere uzanabilmek istiyorum. Veya (Tanrı on ları esirgesin!) sevdiklerinin yanında durup bariyerin yüksel mesini seyretmek, ölümden beter olan ve karşıya geçmenin mümkün olmadığı bir uçurumu görmek. Onlar, gerçek kay bın ne olduğunu; tabutların, mezarların ve yumuşak topra ğın sakin, sessiz finalinin daha çok tercih edilebileceğini de neyerek öğrenirler. Onlara, şunu söyleyebilirim; (çünkü ben biliyorum, ben oradaydım) "Unutmayın ki bir ruh, o Delilik denen belirsiz denizde seyrederken, sizin kaybettiklerinizden çok daha faz la ve daha önemli şeyler kazanmıştır. Normal, aklı başında insanların Yıkım dedikleri şey, Deliliğin vahşi isterisini ta nıyanlar için - ben bunu iyi bilirim- bir kurtuluş anlamına gelir. Azat edilme. Kaçış. Deliliğin keskin dişlerinden kur ği kişinin başka tercih hakkı yoktur. Onu izlemeleri, söz dinlemeleri ve ümitsizce, onu tatmin edecek bir beceri göstermeye çabalamaları gerekir. O bir yaşam gücüdür, kendi ağına dolaşmış bir yaşam. Kimse onu düzeltemez, çünkü iplikler kendi etrafında dolaş mış, kördüğüm olmuş. Hiçbir tabiat olayı bu kadar ürperti veremez. Ancak bir tayfun- bir Niagara Şelalesi veya okyanusların gelgiti, delir miş bir beyin kadar kolaylıkla zaptedilebilir! Onu hiçbir şey durduramayacak - onu tutabilecek hiçbir şey yok; kendi karanlık mağaralarında kaderini takibetmek için çevresini silip süpürmesini hiçbir güç engelleyemez. Onun hakkında çok az şey biliniyor ve kurtulma zamanı ge lince onu hiçbir şey durduramaz. Bunun bir esaret mi yoksa kurtuluş mu olduğu o kişinin görüş açısına bağlıdır. Esaret nedir? Özgürlük nedir? Bunların tanîmları, Deliliğin ne ol duğu bilmecesinin eksiklerini tamamlar; çünkü delilik her ikisini de kapsar. Ben Deliliğin gücünü - ve acımasız esrarı nı - hergün gördüğüm halde ve onu çok yakından tanıdığım halde, beni sürüklediğini ve - (nereye, bilmem) alıp götürdü ğünü hissetmiştim - cehenneme giden yol boyunca sürüklen dim ve diğer tarafta da çok uzaklarda, mantık ve aklın do nuk, sıkıcı yönlerini hissettim - yine de, bu olağanüstü yol culukta yaşadığım tecrübeleri anlatabilmem çok zor. Hiç değilse şunu öğrendim: hiçbir şeyin ondan korktuğu muz, ürktüğümüz ve beklediğimiz zamanki kadar müthiş ol madığını, bu gerçek başımıza geldiğinde anlarız."
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
Bert Kaplan - Akıl Hastalarının İç Dünyası kitabından psikoz geçmişi olan bi hastanın yazdıkları.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
farkına varamıyor olacağımdan korkuyorum.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(19.05.16)
korkmuyorum, hatta hoşuma gidiyor sanırım. şu sıralar tam bunu farketme aşamasındayım. kendi kendime düşünüp gülüyorum, absurd şarkılarda ağlıyorum. hiç yapmadığım şeyleri şiddetle yapmak istiyorum ve bunun gibi birsürü şey. insanların bana bakışı değişiyor bunu görüyorum ama umursamıyorum. delirtenler utansın ben neden utanayım deli miyim ^^ sanırım böyle daha mutlu olacağım. süreci hızlandıracak şeyler olsa keşke.
0
lisa
(19.05.16)
Buranın yarısı saten ilaç kullanıyor. Ben kullanmadım hiç ama Hepimiz az buçuk deliyiz
0
hasmetizm 2046
(19.05.16)
'Bir gün delirirsem' diye hiç korkmadım ama bir kere 'Aaa, deli miyim' diye korktum. Şu an için öyle bir korkum yok. Delirme değil de, kaliteli yaşayamama korkum var. Bir psikoza yakalanma korkum yok ama 'Acaba bir çeşit nevrozdan çekiyor muyum' diye düşünmüyor değilim.

'Deli' bir çok yakın tanıdığım vardı. Birkaç rahatsızlık birden. Hiçbir şey bir günde gelmedi. Küçük küçük şeyler biriktikten sonra resmi bir delilik oluştu. Öncüleri vardı. Ağır şeyler yaşıyordu. Gerçi çoğunlukla kontrol altında olabiliyordu. Onda gördüğüm şu oldu: Delirmemek için bilerek deliliğe vurmak gerek. Örneğin, çok mu can sıkıcı şeyler oldu, her şey üst üste mi geliyor; kontrollü bir şekilde manyak kahkahaları atmak ya da ne bileyim, sokakta dans etmek gibi, zararsız ve bilinçli yapılan deliliğe vurma egzersizleri en çok işe yarayanlar. Düşün ki bir piston var, birisi sürekli aşağı itiyor ve sen de kapsın. Basınç sürekli artıyor ve bir noktadan sonra patlayacaksın. Patlamadan o basıncın bir kısmını dışarı vermek gerekiyor; deliliğe vurma da o işe yarıyor.Gazı alıyor, böylece pistona biraz daha sıkışma payı bırakıyor.

Bir de delinin deliyi dakikada tanıması gerçek. Bazı deliler teşhis koyacak kadar iyi biliyorlar bu işi. Onlar 'İyisin' diyorsa iyisindir.
0
aychovsky
(19.05.16)
@hasmet: deliliğin kıstası ilaç kullanmak değil. Odaklanma problemi için de ilaç kullanan var. İnsanları zan altında birakmayalim.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
ayço'nun söylediği şeyi üstüme alındım :D

okb'nin uç aşamalarında uzun bir süre geçirdim. bi ara psikoloğa her seansta, "aklımı kaçırıvericek gibi oluyorum" diyordum, çünkü gerçekten öyle hissediyordum. zavallı, "okb ritülleri saçmalıklarını yerine getirmekte inat ettiğin için delisin zaten" diyemeyeceği için "bişey olmaz" dedi hep, gerçekten de o korktuğum çizgiyi geçmedim hiç. ama sonra anladım ki öyle bişey yok, delirmek öyle bişey değil zaten. stresin dibine vurunca yaşadığımız yanılsamaları deliriyoruz zannediyoruz, hepsi bu.

özetle, bence iyisin :D
0
manuel mandalina
(19.05.16)
korkmuyorum. delirirsem de deliririm nolcak yani? kısmet :/ hayatta iki seçenek yok. genelde iki ucun arasında savrulup duruyoruz ve hayatımızı istediğimiz kadar mantık çerçevesinde yaşayalım, o iki uçtan birine savrulmak şans işi. çevremiz, içinde bulunduğumuz toplum, sevdiklerimiz, işimiz etkiliyor. bunlara etki etme derecemiz de kısıtlı kalacağına göre, korkmuyorum yani olacağı varsa olsun.
0
rayde
(19.05.16)
@manuel: sfhkgs sen yetkili bi deliye benziyon. Sana güveniyorum :p
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
evvallaah ;) (kafamda hunili hayal et)
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Bize öyle bir bilgi gelmedi. i.hizliresim.com


Delirme konusunda da bir süreç olan durumlarda hastanın süreci fark ettiğini sanmıyorum. Süreç olmayan durumlarda ise bir travma etkili oluyordur ki zaten o da bir anda olup değişme konusu.
0
nawar
(19.05.16)


Herşeyi detaylandırmaktan ölüceksin

Basit düşün, basit yaşa
0
cecilia
(19.05.16)
arada bi kafayı çoktan yedim de bunların hiçbiri gerçek değil ben aslında yok muyum gibisinden sorguluyorum ama çok da şey yapmıyorum. sonuçta gerçek de çok keskin sınırlarla belirlenmiş bir algının sonucu değil.
0
instant crush
(19.05.16)
takıntı ve anksiyetenin en son raddesinden iki büyük korku vardır 1. aklımı yitiricem 2. ölücem.

sizin yerinizde olsam bi psikiyatriste danışırım, bir yakınım bu korkusu yüzünden ciddi ilaçlar kullandı
0
hopp
(19.05.16)
Doktora gorunuyorum düzenli olarak.
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
@cecilia: Allah da beni boyle yaratmış :]
0
🌸damdanakan
(19.05.16)
sınavdan sonra pırıl pırıl olucaksın, demedi deme :)
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Ağır ruh hastalıklarının hiç birinde kişi hasta olduğunun farkında değildir içgörü falan mümkün değil yani. Geceden sabaha delirmiyorlar bu bi süreç ama iplerin koptuğu bir an oluyor tabi. Nevrozlularda durum farklı hasta olduklarının olacaklarının farkındalar ama gereksiz bir farkındalık tabii. Delirmekten korkanlar Delirmezler evet çünkü dediğim gibi delirecek olan ağır hastalar durumlarının farkında değil.

Yaklaşan tehlikenin ayak sesleri ancak nevrozdan psikoza geçişte olur ki o da işe yaramaz, mesela depresyondaki bir hastayı düşünelim başlangıçta durumunun farkındadır depresyonu büyüdüğünde hasta içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için bilinçdışı bir savunma mekanizması geliştirir çoğunlukla sağlıklı olmayan bu mekanizma hastayı şizofreni gibi ağır bir hastalığa sürükleyebilir.

Delirme kavramı göreceli dediğin gibi, şu sınırı geçince hasta deli sayılır gibi bir durum yok haliyle.

Ve evet korkuyorum çünkü delirdikten sonra bilinç kapanıyor yani kişi deli olduğunun farkında olmuyor. Aslında güzel bir şey olabilir bilemiyorum ;) ama delirmeyeyim ya böyle iyi.
0
lorne malvo
(20.05.16)
@manuel: bana da öyle geliyor. Süper bi dönüm noktası olacak bu sınav benim için gibi hissediyorum. Ay hadi ins cnm yha ;)
0
🌸damdanakan
(20.05.16)
tabii ki hayır evlat neden mi çünkü

Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım. Kaldırımlara misafirim...
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir adayım, yüzme bilmem…
Yüreğimi bir yere bırakmışım, bıraktığım yerden çok uzaklardayım. Kapıları kapatmışım üstüme, sürgüleri beynime çekmişim.
Ey! Sabreden derviş bana da sabretmeyi öğretsene.
Ben deliyim, ama çok şey bilirim.
Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana...
Sonların başladığı yerden, başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum.
Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir istasyona, hep aynı raylar üzerinde.
Ben deliyim…
Yağmurun yağması benim için romantik değildir,
ben kurşun yağmurlarını bilirim.
Benim güneşim batmaz, dünyam dönmez, ayım hep mehtap halindedir, rüzgârlarım doğudan eser...
Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,
Mezem ise bir dilim umut.
Ezbere bilirim yaşamayı, yaşarken savaşmayı.
Ben deliyim.
Ben buralara ait değilim.
Dağları sırt sırta vermiş bir ülkem, surlarla çevrili bir şehrim.
12 den sonra volta attığım caddelerim, kızıl sakallı bir dayım bir de kara gözlü yarim var benim.
Ben Deliyim.
Söyleyemediğim düşüncelerim var.
Her akşam ayrı bir meydanda, Atatürk heykelinin karşısında, olmayan aklımı dar ağacına asar, ipini çekerim.
Ölüm, ölüm kurşun olup yağar üzerime.
Binlerce kez öldürülmüş ama ölmemişim.
Ben sıratın canbazı, doğal bir felaket, sosyal bir belayım.
Ben deliyim…
Benim mevsimim değişmez, sadece bahardır.
kuşlardan sadece güvercini bilirim, yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
İnsanlardan yalnız çocukları severim, onları da büyüyünceye kadar.
Ben deliyim…
Bağıra bağıra şarkılar söylerim, sessiz sessiz şiirler yazarım. Bilmediğim yerlerin, tanımadığım kişilerin resimlerini çizerim.
Ben deliyim...
Kendimle sohbet eder, kendi kendime gülerim.
Telefon kulübeleriyle kavga ederim.
Asfaltın siyahında kaybolur, düşüncelere dalarım.
Çıkmaz sokaklarda kendimi arar, bir de üstüne güzel hayaller kurarım.
Sonra, sonra hayallerimle beraber suya düşerim.
Ben deliyim…
Çayım sekiz şekerlidir, cigara üstüne cigara yakarım.
Dumanı iner efkarımın şehrin üstüne.
Parayı sevmem ama para için çalışırım.
Dört yaşında aşık olduğumu, sonra babamın hiç başımı omuzuna dayamadığını hatırlar, hayal de olsa omuzlarında uykuya dalar, Rüyalar görürüm, uyandığımda hiçbirini hatırlamadığım halde...
Ben deliyim…
Güzel bir yaşam benim için anlam taşımaz, kimseye düşman değilim, kimseye de dost olmadım.
Ben kendime bile yabancıyım...
Duygularım hep sansüre uğramış, bir fahişenin hayatı gibi yalancıdır gözyaşlarım...
Ufacık bir bakış boğazımı düğümler.
Kimi özlediğimi bilmeden, hasretin en yoğun halini yaşarım.
Ah! İçimden dağıtmak gelir, dağıtamam ya, kendimi dağıtırım.
Gözlerimin kahverengisi gitgide koyulaşıyor, insanlarınki kankırmızılaşır.
Bakamam kimsenin yüzüne, sevgiye muhtaç bir yavruya döner yüreğim... Kalbim titrer, haykırırım ama duyuramam sesimi...
Yine de sardığım tütünde, yaktığım cigarada bulurum mutluluğu...
Ben deliyim, ağlamamaya yemin etmiş gözlerim...
Sonu dramla biten bir hatıra, üç bölümlük bir komedi dizisiyim.
Çoğu zaman çorbama kinimi doğrar, öfkemi kaşıklarım.
Zehir kokan bir gül biter dudaklarımın arasında,
Kimisi tükürür, kimisi öper.
Tükürene mezar, öpene lalezar olurum.
Ben deliyim...
Zülfün hergece ihanetler rıhtımında.
Ciğerimin üstünde sevdasını kurşuna dizer.
Ve ufacık bir bakış boğazımı düğümler.
Ben deliyim...
Bulmacaya benzerim. Kimi zaman soldan sağa bir nota.
Kimi zaman yukarıdan aşağıya Eski Mısır'da bir Tanrıyım.
Ben deliyim, geceyi ikiye böler, sonra hayatın adını yalan koyarım...
Ben deliyim, ben yüreklerde ünlem, kafalarda soru işaretiyim.
Ben deliyim, bağrı taşlarla dolu bir Toprak parçasıyım.
Bir uçtan bir uca kurumuşum.
Karınca yuvaları ve Ayak izleriyle süslüdür tenim...
Kar yağar üşürüm, güneş olur kavrulurum.
Ben deliyim...
Mutluluğu uzaktan seyrederken cebimde küçük umutlar biriktirir, gözlerimi kapının eşiğine dikerim.
İşte o zaman hayat acı kahve tadı verir, hep içime atarım ama, kendimi içine atacak bir yer bulamam.
Anlamayana az gelirim, anlayana çok...
Ne yarınlar birşey bekler benden, ne de ben yarınlardan...
Ben deliyim...
Ağlamamaya yemin etmiş gözlerim...
0
abyuksuet
(20.05.16)
@abyuksuel: yine 'cigara' yaktirdin kardeş :/
0
🌸damdanakan
(20.05.16)
bunu düşündüğüm dönemler oluyor. 2 kez iş yapamaz hale geldiğim oldu. katatonik takıldığım, 3-4 gün sokakta yattığım bir dönem. sonra 7 ay evden çıkmadığım bir dönem oldu. özellikle evde kaldığım dönem aklıma geliyordu. anam-babam, arkadaşlar ziyarete geldikten sonra düşünüyordum. istiyordum sınırı geçmeyi. aklını yitirmeyi bir bakıma bedenin zarar görmemek için kendi kendini kapatışı, bir kurtuluş olarak görüyordum. çocukluğa dönecektim. sorunlar başkalarına ihale olacaktı. anamı babamı da suça dahil olarak görüyordum, umurumda değildi yaşayacakları. sonra zihnimde amele çöküşü yapıp düşündüğüm bir dönem oldu. sonunda yaşanacaklar korkutmadı da üzücü geldi. belki geçen ayların ardından kimyasal dengem değişmişti. kendim şımarık bir ergen, anam-babamsa birer gariban gibi geldi gözüme özetle. tuttum kendimi. şu an dizginlerin elimde olduğu dönem sürüyor. kuzenim de korkar aklını yitirmekten. dedem şizofrendi, dayım şizofren. ona da diyorum korkma üçüncü kuşakta favori benim diye bu konuda. ama belli olmaz tabii. şu an her tarafım jilet ve sigara izi dolu, zihni ve fiziki pek çok yetimi kaybetmiş bir haldeyim ama ceset gibi de olsa sürdürmeye çalışacağım bu şekilde gitmeyi. bir tek olumlu tarafı, fırsat maliyetini yok sayarsak, ekonomik açıdan oldu. bağımlılıklarımı yitirdim.

benim bu hallere düşüşüm genelde kabullenemediğim olayların ertesinde gerçekleşmişti. şimdi kabullenemeyeceğim bir durum olmayacak kadar mantıklı/hissizleşmiş gibi hissediyorum kendimi. aklımı yitirmeyi intihar gibi bir şey olarak gördüğümden kendim için bir şey fark etmeyeceğini düşünüyorum. ama geride kalanlar için istemiyorum.
0
misterturist
(20.05.16)
Bana 46 diyorlar.2003 ten bu yana.ama halimi seviyorum.bi gün cok iyi isem ertesi gün kötü hissedebiliyorum degil bir saatim iyi olsa sonra ruzgarin siddeti beni baska alemlere gorurebiliyor.cok cabuktan oteye degisiyor halim.biraz akilli delilik iyidir.
0
Game Over
(20.05.16)
(20)

En sevdiğiniz dondurma çeşidi nedir?

fraise
Hazır dondurmalar iyi yapılan gerçek dondurmaların yanına yaklasamiyor biliyorum ama iyi dondurma yapan yer bulmak zor, bizim bildiğimiz yer baya uzak kalıyor mesela. Arada alıyoruz ama yaz-kış her gün dondurma yese bikmayacak olan bana yeterli gelmiyor, hele de yaz yaklaşırken. Bu yüzden marketlerd
Hazır dondurmalar iyi yapılan gerçek dondurmaların yanına yaklasamiyor biliyorum ama iyi dondurma yapan yer bulmak zor, bizim bildiğimiz yer baya uzak kalıyor mesela. Arada alıyoruz ama yaz-kış her gün dondurma yese bikmayacak olan bana yeterli gelmiyor, hele de yaz yaklaşırken.

Bu yüzden marketlerde satılan en sevdiğiniz dondurma markası ve çeşidini paylaşır misiniz? Arada usendigimizde alıp yiyelim. Ha bildiğim çok iyi mekan var, harika dondurma yapıyorlar derseniz yolumuz düştüğünde gidip denemek isteriz.

Ben en çok carte d'Or'un meyveli çeşitlerini seviyorum . Bir de kakaolu olanlarına asla hayır demem. Magnum çok ağır geliyor mesela.
0
fraise
(19.05.16)
Algidanın küçük kırmızı kutuda maraş bilmemnesi var ya, onu beğeniyorum ben.
0
naberabi
(19.05.16)
hakmar marketlerde satılan bir maraş dondurması var, markasını hatırlayamadım. onun içine ceviz parçaları atıp yiyorum. en sevdiğim bu.
0
manuel mandalina
(19.05.16)
Pado dondurmayi seviyorum. Hangi markette var bilmiyorum.
0
kuehles blondes
(19.05.16)
maras+1
marketteki hangi marka dikkat etmiyorum, algidadir herhalde. madonun dondurmasi cok guzel.
ben de dondurmanin her cesidine bayilirim aslinda ama market dondurmalarinda meyveli dondurmaya katlanamiyorum mesela, cok kotu oluyor ya. sadece maras ve belki cikolatalilari yiyebilirim.
0
equine
(19.05.16)
bir dondurma delisi olarak lera fresca'nın tahinli cevizli dondurmasını ve çikolata parçacıklı hindistan cevizli dondurmasını çok seviyorum.Onun dışında movenpick'in tiramisulu dondurması bir şahane. bu markalar genelde büyük marketlerde oluyor.Carte dor'un da yeni çıkan kış güneşi adlı dondurmasının cappuccinolu kısmı çok güzel, ama karamelli ve kaymaklı kısmı bana çok şekerli geliyor,yine de cappuccinolu kısmı için dayanamayıp alıyorum.
0
cikis yolu
(19.05.16)
Dondurma delisi bir arkadaşım bayıla bayıla ben&jerry's yiyodu, türkiye'de de vardır heralde.

Ben dondurmayı çok aramam ama yiyeceksem limon & karadut & vişne gibi daha ekşimsi olan meyvelileri seviyorum. Bunun haricinde @cikis yolu'na katiliyorum, aklımda kalan lera fresca'nın tahinlisinin cidden çok güzel olduğu. Ben bile çok sevmiştim.
0
ambrosia
(19.05.16)
AOÇ'nin dondurmaları fena değil.

Egedondo diye bir marka var, padişah rüyası diye bir çeşidi var. Beğenmiştim.

Bunun dışında tabii ki kesme dondurma. Tadı apayrı.
0
yirmisantim
(19.05.16)
Sevdgimi de soyledim zaten:) Lera fresca'nin soyledigim cesitlerini seviyorum. Ayrica tropik meyveli olanlari da severim.
0
stavro
(19.05.16)
lera fresca iyidir.
0
halitkin
(19.05.16)
Dünyada evet DÜNYADA yediğim en kaliteli dondurma Kütahya'da yediğim dondurmadır.
Tahinli ve bigbabol luyu çok severim.
İstanbulda meşhur olan yaşar usta en iyisi derler. Yedim kötü bulmadım.
0
basond
(19.05.16)
Stavro en sevmediğini sormadım ki en sevdiğini sordum.
0
🌸fraise
(19.05.16)
Dondurma sevmiyorum ama arada canım çekince AOÇ'nin sade dondurmasından alırım, tadı epey güzel.
Onun dışında aromalı dondurmaları hiç sevmem, bi tek sade. Arada bazen de böyle açık bi yerden top dondurma falan alınca varsa kavunlu.
0
buff
(19.05.16)
Hazir dondurmalarin hepsinden tiksindim. Bu benim icin gercekten cok zor bi durum cunku dondurma bagimlisiyim. Maras idare eder ama onda da plastik tadi geliyor bana. Tatbak'in dondurmasi fena degildi gecen sene yemistim ama tiksinti yeni basladi. O yuzden simdi yesem ondan da tiksinirim :p

Bolulu hasan usta frna degil.
Ben evde senin de bildigin buzluk muzu dondurmasi yapiyorum kakao koyup. Idare ediyor

Yolun alanya'ya duserse mutlaka turkmenoglu dondurma ye
0
la noix
(19.05.16)
Alanyada turkmenoglu çok güzel ama sütçü imamın dondurması muhteşem. Başka yerde şubeleri var mi bilmiyorum.varsa şiddetle tavsiye ederim.
0
balik kraker
(19.05.16)
şu kahve dünyası'ndaki fıstıklı kupakup süper bir şey ya.
0
bohr atom modeli
(19.05.16)
korkuteli yanık dondurma. ama nur pastanelerinden olmayacak.
0
tolgan
(19.05.16)
-mis'in maraş dondurması var şok marketlerde (kabı şeffaf olan) marketten alınabilecek en sevdiğim bu.
-biraz pahalı ama magnumun 6'lı paketi
0
buhebu
(19.05.16)
genelde frambuaz çilek gibi kırmızı meyveli dondurmaları severim. kartdorun orman meyvesi rüyası ve elmalı tart rüyası güzel. kornet olarak da frambuaz vanilya çeşidini çok severim. mekan ismi de olur demişsin. çanakkale kordonda eden pastanesi var namı almış yürümüş zaten. külahını dükkanın yanındA yapıyorlar külahını alıp dondurmaların önüne geçip seçtiklerini koyuduruyorsun. ben hayatmdaki en güzel dondurmayı orada yedim. yolun düşerse mutlaka git.
0
olutaklidi
(19.05.16)
her yerde bulunabilenler arasında en sewdiğim "algida frigola"
0
cptxxx
(19.05.16)
Moda Ali Usta Bademli

Gidip marketten satın almaya geldiysek:

Carte d'or kurabiyeli vardı bir ara o iyi. Cheesecake fena değildi. Brownie de iyi.

Mis'in dondurmaları güzel. Süt tadı geliyor.
0
nawar
(19.05.16)
(22)

19 Mayısta çalışıyor musunuz?

alaimisema
Ofisçe çalışıyoruz bu yasal mı her resmi tatilde çalışıyoruz ve ekstra bi ücret de almıyoruz özel sektör hep mi böyle yoksa biz mi enayiyiz?
Ofisçe çalışıyoruz bu yasal mı her resmi tatilde çalışıyoruz ve ekstra bi ücret de almıyoruz özel sektör hep mi böyle yoksa biz mi enayiyiz?
0
alaimisema
(18.05.16)
çalışıyoruz, ücret almıyoruz.
0
elorelia
(18.05.16)
şimdi öğrendim ben çalışmıyorum
bazı ekip arkadaşlarım çalışıyor.
Çalıştıkları saatin parasını alıyorlar.
0
basond
(18.05.16)
Resmi tatillerde çaışıyosan ve ücretini vermiyolarsa sigortaya şikayet etmeyi deneyebilirsin.
0
loae haled
(18.05.16)
özel, çalışmıyoruz, resmi tatil.

nöbetçiler var, çalıştıklarının 1.5 katını mı ne alıyorlar. ( izin veya ücret)
0
fakyoras
(18.05.16)
Çalışıyoruz. Ek ücret almıyoruz +1

Özel sektör 3 asağı 5 yukarı böyle. Şikayet edersen de çok bir şey eline geçmez. Sonuçta buradan ayrıldığında gideceğin yerde de başına gelecek olan bu. Firmaya ceza keserlerse "aman tanrım bir daha bunu yapmayacağım" demesini beklememek lazım. Tabii hak aramanı engellemesin bu. Hak aranmasına karşı değilim hatta teşvik ederim. Muazzam beklentilerin olmasın diye dedim. Türkiye burası.
0
nawar
(18.05.16)
Özel sektörde çalışıyorum. Ofis. 19 Mayısta brüt 315 TL yatacak.

Edit: Puantaj ile görüştüm, resmi tatil olarak geçtiği için 425 TL civarında olacakmış.
0
Polaroid
(18.05.16)
özel, çalışmıyorum.
0
akil kupuru
(18.05.16)
çalışıyoruz, ücret almıyoruz.
birazdan patrondan yarınki (istanbul) "1. vazifemiz yürüyüşü"ne gitmek için izin almayı deneyeceğim! olmazsa yıllık iznimden yarım gün kullanıp gideceğim..

bu vesileyle istanbul'daki herkesi davet etmiş olalım;

tgb düzenlemiş ama kimin düzenlediğinin önemi yok. önemli olan yarın orada olmamız gerektiği.

***

19 mayıs 1. vazifemiz yürüyüşü,

saat: 12.00
yer: şişli/osmanbey'deki atatürk evi'nden dolmabahçe'ye yürüyüş...
0
holy diver
(18.05.16)
Ben zaten normalde de çalışmıyorum, erkek arkadaşımın sırketinde her bölümden biri nöbetçi kalıyormuş. O kalan kişi de günlük aldığı ücretin 2 katını mesai ücreti olarak alacakmış.
0
fraise
(18.05.16)
çalışıyoruz, ücret almıyoruz +1.

şikayet edin diyen duyurucuları görüyorum, nereye şikayet ediyoruz tam olarak onu bi' diyin hele, baya şikayet birikti.
0
evde liyakat kalmamis
(18.05.16)
çalışmıyoruz. özel sektördeyim ben de. yaklaşık 15 kişi çalışıyoruz.
0
cabiday
(18.05.16)
Özeldeyim, bizim ekip çalışmıyor. Destek ekibinden en son gelen kızcağız nöbetçiymiş ama yarın.
0
chicha
(18.05.16)
Özel sektör. Eskiden çalışan sayısı azken çalışıyorduk. Mesai falan almıyorduk.

Daha sonra eleman sayısı epeyi bir arttı. İşçiler birleşti, patron kalleş dendi.

Hakkımızı isterük dendi, şimdi bütün resmi tatillerde tatiliz, diyelim ki gelindi, çift mesai olur. Ayrıca öğle tatili diye birşey de yoktu, sonradan 1 saat öğle tatilimiz var.

Kölelik zor valla.

Özel sektör çok puşt. Baş edebilmek için birlikte hareket etmek lazım, yoksa sabahtan akşama kadar çalış nereye gidiyorsun yeter diyen olmaz.
0
arockm
(18.05.16)
Özel çalışmıyorum. Üstüne cuma da tatil. Olur da çalışacak olsaydım resmi tatil günü çalıştığım için 2 kat fazla mesai alacaktım. Ya da istersem ücret yerine günlük çalışma saatimin 2 katı olan 17 saati izne çevirebilecektim. Şaka değil gerçek.
0
washe
(18.05.16)
Çalışmıyoruz, 4 yıldır özel sektördeyim hiçbir resmi tatilde çalışmadım ve beni kimse zorlayamaz. Siz de çalışmayın, hep birlikte anlaşın, kimse işe gitmesin.
0
peggy
(18.05.16)
çalışmıyoruz, özel sektör. ama bu 6-8 arası şahsıma mesai gömülmesine engel değil tabiki. anasını satayım böyle şeyin. bırak da evimde olayım saatinde. 9 da evde mi olunur ulan.
0
hakim oynayin dedi
(18.05.16)
Nope.
0
bigbadabum
(18.05.16)
çalışmıyorum. hatta 20 mayıs da ara gün diye onu da tatil ettiler. 4 gün tatilim mis gibi :)
0
cekilmis gayfe
(18.05.16)
hem çalışıp hem ekstra ücret almıyor hem de alacak izin olarak kullanamıyorsan evet, biraz "enayisin". özel sektör genelde böyle evet ama hakkını bilmeyen işçilerin de bu durumda payını yadsıyamayız.

ben çalışmıyorum, bizimkiler yönetim ofislerindekilerin resmi tatillerde çalışmasını özellikle istemiyor.
0
baba jo
(18.05.16)
ofis, özel, çalışmıyoruz.
0
bohr atom modeli
(18.05.16)
Özel ofis çalışmıyoruz çalışsak saat ücretinin 2 katı mesai alırdık.
0
Mcfly
(18.05.16)
ozel, calismiyoruz. calisan bir grup var (uretim+kk) onlar cift mesai aliyor. 20si tatil degil.
0
in vino veritas
(18.05.16)
(6)

Başlangıcı böyle olan filmi seyreder misiniz vol 8

Sandman
Filmimiz Venedik manzarası ve Venedik'te yapılan karnavalın görüntüleriyle başlar. Yazar olduğunu anladığımız Annalissa isimli kadın gondol içinde seyahat ederken Venedik'in gizemli havası romanı için yazacağı karakterlere ilham kaynağı olacağını belirtir. Romanda bahar akşamı tren seyahati yapan g
Filmimiz Venedik manzarası ve Venedik'te yapılan karnavalın görüntüleriyle başlar. Yazar olduğunu anladığımız Annalissa isimli kadın gondol içinde seyahat ederken Venedik'in gizemli havası romanı için yazacağı karakterlere ilham kaynağı olacağını belirtir. Romanda bahar akşamı tren seyahati yapan genç ve alımlı kadın tuvalette üstünü değiştirirken kör bir adamı fark eder. Genç kadın yaptığı el hareketlerinden sonra tuvaletteki adamın kör olduğunu anlar. Genç kadın kıyafetlerini değiştirirken aklına bir hinlik gelir ve kör adamla cinsel bir beraberlik yaşar.
0
Sandman
(17.05.16)
"burası romanım için ilham verecek" konulu filmleri sevmiyorum. 10 dk bakar sarmazsa kapatırım muhtemelen
0
matilda
(17.05.16)
Aynı tuvalette bir kadın ve kör bir adam. Çok etkileyici. Kanal7 de sabaha karşı üç gibi çıkarsa izlerim.
0
bigbadabum
(17.05.16)
Avrupaya gelip romantikleşen amerikalıların konu alındığı, kurgusu bolca tesadüfe dayalı sikimsel aşk filmlerinden usandık... Dolayısıyla izlemezdim
0
ambrosia
(17.05.16)
tren ve cinsellik izlenir. kör harbi kör mü? kör sekside harbi enteresan...
0
all girls dream
(17.05.16)
Porno film değilse hayatta izlenmez. Porno ise de konusunun çok da önemli olduğunu sanmıyorum.
0
nawar
(17.05.16)
Hayır
0
eksimeksi
(18.05.16)
(17)

Ölülerin hemen gömülmesi

Lola90
Oya aydoganı izlerken aklimi geldi. Düsünsenize bugün ölüyosun, yarın toprak altındasın.Cok ilginc degil mi ya? Size de öyle gelmiyor mu? Bugün var yarın yoksun. Hemen kokmaya mı baslıyor ölü beden?
Oya aydoganı izlerken aklimi geldi. Düsünsenize bugün ölüyosun, yarın toprak altındasın.Cok ilginc degil mi ya? Size de öyle gelmiyor mu? Bugün var yarın yoksun. Hemen kokmaya mı baslıyor ölü beden?
0
Lola90
(16.05.16)
valla hiç ilginç gelmedi :/
0
ghilleinthemist
(16.05.16)
O asamada artik bir SEN olmadigi icin onemi yok. Zaten oluleri gomme olayi da yasayanlar hastalik kapmasin deyu.
0
yons
(16.05.16)
çok soğukta değilsen 2-3 gün kokmaya başlamana yeterli diye biliyorum.
0
celeron 300a
(16.05.16)
Bana ilginç geldi. Yani ellerime, ayaklarima falan bakıyorum. Bunları bi tabutun içinde dusununce bi ürperme geliyor.
0
damdanakan
(16.05.16)
asıl ilginç olan; tüm hayatımızı adadığımız şeylerin bir saniye içinde yok olup gitmesi ve bedenimizin anında çürümeye başlaması.

onca plan, program, dert, hayaller...

garip.
0
zenithgeist
(16.05.16)
Hiç cenazeye katıldın mı bilmiyorum ama kefen bayağı kalın, bu yüzden toprağın içinde bir süre bozulmadan kaldığını düşünüyorum bedenin. Nasıl uykuda sadece zihninden ibaretsin, ölünce de sana ait olan bir vücut kalmıyor.
0
dissendium
(16.05.16)
O degil de olm max 100 yila yaslanmayi durdurmayi basaracagiz. Biz o sirada kemik tabi :(
0
yons
(16.05.16)
yons'a artı 10.

100 yıl sonra şu dünya üzerinde şu anda yaşayan kimse olmayacak. bir kaç yaşlı nine, dede hariç.
0
empty man
(16.05.16)
banada çok saçma ve garip geliyor.

yakılmak daha mantıklı ve güzel sanki. gömülmeyi yine anlıyorum gerçi biraz da, mezar nedir ki? ölüp gitmişsin, daha ne taşı ne şekli...

açıkcası mümkün olursa ben olabilen tüm organları bağışlamak ve bedenimi kadavra olarak kullanın, posası çıkınca da yakın derdim heralde...

bir de aslında devletin ölen insanların organlarını alamaması garip geliyor bana hep. ölen insanın ardından arkada kalanlar nasıl söz sahibi olabilirler, kurtarılabilecek insanlar varken yararlı organları gömmek nedir...
0
kurnaz
(17.05.16)
@damdanakan; için rahatlayacaksa tabutla gömülmüyoruz.
0
antikadimag
(17.05.16)
bana da ilginç daha çok da korkutucu geliyor. kısa da olsa bununla ilgili bişey yazmıştım, o aklıma geldi. (bkz: #56574265)
0
tepedeki psychedelic adam
(17.05.16)
@kurnaz; sen konsepti anlamamışsın, mezar senin için değil arkada kalanlar için. senin hatıranı somut olarak dünyaya bağlayan bir mermer parçası.

bir de o organ alma işi o kadar kolay değil.
0
antikadimag
(17.05.16)
@anti: ha tamam o zaman sfhkh
0
damdanakan
(17.05.16)
youtu.be

Bunu izlemelisin. Neler olduğunu anlarsın
0
loae haled
(17.05.16)
Ortam ısısına ve nerede olduğuna bağlı. Vücut çabuk çürümeye başlıyor. Aslında öldükten sonra yapılabilecek en verimsiz şeylerden birini yapıyoruz. Onu gömüp, 4-6 m^2 arası hiçbir işe yaramayan alan yaratıyoruz. Gübre-kompost olarak kullanmak ya da yakmak çok daha mantıklı bence ama din falan işte.

www.youtube.com
0
nawar
(17.05.16)
bunun bir nedeni de islam dini ile ilgili..
islam dini, ölen kişinin herhangi bir engel yoksa bekletilmeden en kısa sürede gömülmesini söyler.
0
wagner love
(17.05.16)
ben öldükten sonra ne bok yerlerse yesinler. isterlerse beni köpeklere yedirsinler, umrumda olmaz. hayır ilginç değil, ölen insanı ne yapsınlar? gömüyorlar ki doğaya sağlıklı bir biçimde dönsün.
0
babilbaligi
(17.05.16)
(13)

bilime inanmanın mutsuz etmesi

standart
sürekli dua ediyordum, namaz kılıyordum, aşırı derecede padişahlara özeniyordum. hiç unutmuyorum sınavda takıldığım yerde durup bir sürü sure okumuştum. derece yaptım o sayede.şimdi biliyorum. her şey boş. her mutsuzlukta sığınacak bir şey yok.benim gibi inanmıyanlar zor anlarında sırtını neye dayıy
sürekli dua ediyordum, namaz kılıyordum, aşırı derecede padişahlara özeniyordum. hiç unutmuyorum sınavda takıldığım yerde durup bir sürü sure okumuştum. derece yaptım o sayede.

şimdi biliyorum. her şey boş. her mutsuzlukta sığınacak bir şey yok.

benim gibi inanmıyanlar zor anlarında sırtını neye dayıyor?

kaldıramıyorum ben artık.
0
standart
(16.05.16)
Kendime, aileme dayiyorum.
0
la noix
(16.05.16)
aynı şekildeyim. zaman zaman korkunç bir boşluk hissediyorum, sonrasında ölüm düşüncesi bütün hisleri kaplayıp örtüyor.
0
zenithgeist
(16.05.16)
Hayatın anlamsızlığının da kendine göre bir rahatlığı, güzelliği var. Onu bulmak lazım, diye fularlı bir açıklama yapayım kendi adıma.
0
inawen
(16.05.16)
öncelikle bilime inanılmaz onu düzeltelim. ben açıkcası bir şeye dayamıyorum sırtımı. hani her şeyin üst üste geldiği, sürekli bir pürüzün olduğu, koşturmaktan yorulduğun anlar olur ya, bunalırsın, sinirden ağlarsın falan. işte ben o anlarda gül gibi yaşayıp gittiğim, derdimin tasamın olmadığı, güldüğüm anları düşünüyorum ve nasıl mutlu anlarım olduysa mutsuz anlarım da olacak ama sürüp gitmeyecek nasılsa diyorum. ki sürmüyor da. er ya da geç her şey rayına giriyor. hayat işte.

edit: ölüm ve hayatın anlamsızlığı denmiş ama ben zor anlar diyince bunu yazmış bulundum^^
0
ruhen hastayim ben
(16.05.16)
Bilimin bulgularına inansan da inanmasan da gerçekler onlar. Bilimin güzel tarafı ise bulduğu sorunlara çözüm de üretmesi hiçbir şeyi karanlıkta bırakmaması. Bilinemezlik beni daha çok korkutur. Hastalığını bilmemenin yarattığı korku bilmekten fazladır. Yapılan hesaba güvenmek hesabı hiç yapmayıp şansına güvenmekten daha kolaydır.

Galileo Galilei engiziyonda dediği gibi "ben demesem de dünya dönüyor."

İşin özeti tamamen bu:

www.youtube.com
0
ThomasJefferson
(16.05.16)
nasılsa her şey anlamsız, ölüp gidicez diyince otomatik bi rahatlama bi boşvermişlik, bi vurdumduymazlık, bi banadokunmayanyılanbinyaşasıncılık geliyor insanın üstüne. neye kasıyorum ki bundan 40 yıl sonra hiçbir anlamı yok diyorum geçiyor.
0
in vino veritas
(16.05.16)
sırtımı uzun süredir bir yere dayama ihtiyacı hissetmiyorum. yalnızca kendimden medet umma fikri bana çok güven veriyor. kendimden sorumlu tek insan benim. güç bende! :p eğer çok ama çok mutsuzsam müziğe sığınıyorum sadece. gerçi mutluyken de durum değişmiyor, müzik hep yanımda.

edit: bir de diğerlerinin dediği gibi birilerinden yardım bekleme alışkanlığını kaybedince insanın üstüne sonsuz bir rahatlama çöküyor. sallıyorsun her şeyi. sanırım sen daha yolun çok başındasın. zamanla her şey rayına oturacaktır, bu kadar karartma içini.
0
köstebek kurabiye
(16.05.16)
ben de şu hayata 40 yıl ıcın geldım. otekı taraf da yok.

sakat olana yazık.
kısa olana yazık.
cırkın olana yazık.
hasta olana yazık.
fakır olana yazık.

ornegın ben 178 lık erkek olarak bu sanslızlıgıma kzııyorum.
ya da mıllet ogrencııken bmw525 lere bınerken 4 gun aksam 5 gece 3 calısmaktan bıktım. kızıyorum sansıma.

sinirlneiyorum.
0
🌸standart
(16.05.16)
yahu bilime inanmak ne allah aşkına. bence siz de o bir görüş güzel gelip direkt onu benimseyen, sonra bir başkasını beğenip ben aslında buyum diyen tuğçe kazazgillerden biri gibisiniz.

huzur bilimdedir.
0
bohr atom modeli
(16.05.16)
Öncelikle bilim bir inanç değildir, adı üzerinde "bilmek"ten geliyor. Ha tabi bilimin de yanıldığı noktalar var. Zaten mottoları "Herşeyi bilemeyiz, bu yüzden araştırıp öğrenmeliyiz" oluyor. Dolayısıyla gerçeği, olayların sebeplerini aramaları da bundan. Bazı dinler gibi gerçeküstü kurguları kabullenmek yerine hayatı,varoluşu sorgulayan insanlar işin sonunun yaşam ve ölüm arasında süren zamandan ibaret olduğunu farkediyor. Tümüyle bundan ibaret, ne eksik ne fazla.

İşte sizin gibi bu varoluşu sorgulayıp "Ee bu hayat böyle miymiş yani şimdi..." idrakı ile ortada kalan insanlar da doğal olarak "Yahu benim gibi düşünenler ne için yaşıyor acaba..." diyorlar :)

Bu herkese göre değişir, kimisi arkadaşları, eşi, dostu ile bu anlamsızlığı güzel kılmaya çalışıyor. Kimisinin motivasyonu çalıştığı, emek verdiği alanda duvara bir tuğla daha koymak oluyor(özellikle de bilim insanları). Bir başkası madem hayat bu zevkin sefanın dibine vurayım istiyor, ötekisi elinden geldiğince insanlara yardım etmeye çalışıyor falan filan işte.

Kendi adıma konuşursam "yaşamı ciddiye alıyorum, işte bu yüzden umursamıyorum" mottosuyla hareket etmeye çalışıyorum ama galiba bu doğrultuda pek de başarılı olamıyorum... Yaşama bir defa geldiğimizi farkındayım, maddi varlıklarımı mümkün mertebe geride bırakıp olabildiğince en az şeye sahip olmaya çalışıyorum, ihtiyacımdan fazlasını geride bırakmaya çabalıyorum. İnsanların yaşamları da en az benimki kadar zor, iyi kötü başkalarının yaşamlarını olumlu yönde değiştirebilmek bence "anlamlı" bir uğraş. Zekamı ve aklımı birşeyler ortaya koymak için yoruyorum. Bunun nasıl ne ve şekilde olduğunun önemi yok. Hayat boş diye olduğum gibi durmak istemiyorum. Son olarak da ruhumu doyurmak istiyorum. Müzik bana teselli veriyor, koskocaman bir dünya var ve imkanım dahilinde gezip görmek istiyorum. Başka insanların yaşamlarını tanımak istiyorum.

İşte böyle :)
0
burka
(16.05.16)
secim sana kalmis, bu mu:

www.goodreads.com
richarddawkins.net

yoksa bu mu:

www.youtube.com
0
scars dont fade
(17.05.16)
kendinize sığının. gücünüzü farkedin. sizin sizden başka kimseniz olmadığına, her şeyin size bağlı olduğuna inanın.
0
for the record
(17.05.16)
"bilime inanmak" ne demek? Orada denmek isteneni anlamadım.

Kendime, arkadaşlarıma ve aileme dayanıyorum yorulunca, zor gelmeye başlayınca vs. ama en çok kendim tabii.

Dua sayesinde hiçbir şeyin hallolduğunu ya da çözüleceğini sanmıyorum. Dua edince içinde bulunduğun, inanma ile gelen motivasyon ve ruh hali dersen başka. Hayatındaki bütün başarılarını (örn: derece yapman) başkalarının başarısı olarak yorumlarsan kendinden güç alamaz, tek başına ayakta duramaz sın tabii ki.
0
nawar
(17.05.16)
(14)

Şu haber hakkında ne düşünüyosunuz?

ambrosia
https://gaiadergi.com/bir-aktivist-daha-yasamina-son-verdi/Aktivist intihar etmiş, Allah rahmet eylesin de sorum o değil. Feyste gördüm okudum, yazan kişi habere gelene kadar paragraf paragraf medeniyete sallamış. Bi de nereden sallayacağını şaşırmış, tabağımdaki bifteğin aslında ölü hayvan olması,
gaiadergi.com

Aktivist intihar etmiş, Allah rahmet eylesin de sorum o değil. Feyste gördüm okudum, yazan kişi habere gelene kadar paragraf paragraf medeniyete sallamış. Bi de nereden sallayacağını şaşırmış, tabağımdaki bifteğin aslında ölü hayvan olması, devletin plastik kurşun sıkması, peygamberin pedofili olması, ormandaki domuzların öldürülmesi, işçi ölümleri vs vs. Aklına ne gelirse yazmış bi de "biz artık dayanamıyoruzzzzz!!!" Diye ergen ergen isyan etmiş.

Ya ben bi hissizim amk? Şimdi bu isyan eden aktivist arkadaşlar ikinci dünya savaşı sırasında gözünün önünde babası kurşunlanan çocuktan, cephede gözünün önünde arkadaşı ölen, kolunu bacağını kaybeden askerden, birinci dünya savaşında bebeğine ekmek pişirecek buğday bulamayıp kayısı çekirdeğini ezip de un yapıp ekmek yapan kadından, maden göçüğü altında kalan kocasını kaybeden dört çocuklu eşten, siyasiler ego savaştırırken vatanından olan muhacirlerden, nişanlısı teröristlerce kurşunlanıp şehit edilen genç kızdan daha mı çok dert yükleniyorlar sırtlarına? Evet dünya bok gibi bi yer ama gerçekten çile çeken güzel insanlar bir şekilde dayanıp intihar etmiyorlar da bu arkadaşlara noluyor?
0
ambrosia
(16.05.16)
Evet ergence yazilmis bir yazi, sikildim okumadim hatta. "Tabağınızdaki ölü hayvana utanmadan biftek diyeceksiniz." kismindan sonrasini okumaya gerek duymadim.
0
stavro
(16.05.16)
hissizlik konusunda yalnız değilsin diyebilirim. şahsen savunduğum herhangi bir şey için "ölmeye değer" diyemiyorum, hayatta seni tutan bir şeyler kalmaması lazım.

yani hayatın çok ama gerçekten çok anlamsız olmalı. sansasyon yarattığını sanıyorsun ama hepi topu 15 minutes of fame

edit: cidden 2. denememde okuyabildim ben de, yazı berbat.
0
celeron 300a
(16.05.16)
@stavro aynen o kısımdan sonra ben de atlaya atlaya okudum. Offf veganların hepsi birer melek ya. Utanmasalar et yemek için de "kapitalizmin oyunu" falan diyecekler. İlk insanlar da soya sütü içip kinoa yiyodu çünkü he.
0
🌸ambrosia
(16.05.16)
Yazıyı okumadim. Gecen gün bir kullanıcı burada aktivist bi arkadaşınin intihar ettiğinden bahsetmişti, aynı kişidir belki. Hayvanlar yeniyor, ülkeyi bok götürüyor, insan onuruna uygun yaşamıyoruz diye çekip kendini vuracak kadar gözü kara bi insandiysa ben tebrik ederim, saygı duyarim da muhtemelen intihara meyilli ydi, ciddi bi psikolojik sıkıntısı vardı. Gordukleri de umudunu hepten yitirmesine neden oldu. Yoksa kimse anası, kocası, babası öldü, aç açıkta kaldı diye canına kiymaz.
0
damdanakan
(16.05.16)
ölüm yarıştırmak ne kadar "kötüyse" dert yarıştırmak da o kadar "kötü"; ikisi de kişinin kederlenmesiyle alakalı ve kime neyin keder verdiğini değerlendirmek diğerlerine düşmüyor. sen terörist ölünce üzülmüyorsun, olayın terör boyutun düşünmeden empati yapabilen biri ise sadece bir insan öldüğü için üzülüyor.

empati eksikliğinden fazlasıyla açıklanacak bir durum değil yani.
0
baba jo
(16.05.16)
Stefan Zweig kamp deneyimini bizzat yaşayanlardan daha mı fazla acı çekti? Hayır, ancak Avrupa'yı nazi işgali altında görünce intihar etmeyi seçti. Ne o, ne de bu tip intiharlar en büyük acıyı kendilerinin çektiği iddiasında değiller. Ergenvari bir narsisizm hareketi de değil; çünkü narsisizm bir şeyin 'en'i olduğunu iddia ettiğinde açığa çıkar. En kötü olduğunu, en iyi olduğunu, en beceriksiz olduğunu vb.

En başa dönersek, evet dayanamıyor. Birçok kimse dayanamıyor. En çok da 'senin' yüzünden dayanılmıyor. İnsanların deneyimlerini hiçe sayanlar, daha kötü durumdakilere bakıp şükredenler, senin neyin eksik ki diyenler yüzünden dayanılmıyor. İnsanların hiçbir karar vermesini istemeyenler, kendileri hakkında verdikleri her kararı sorgulayanlar yüzünden dayanılmıyor. Kadın kendi yaşamı üzerinde bir karar vermiş, duygularını ve deneyimini aktarmış; gelip burada kişinin en özel kararı (çünkü yaşam üstüne bir karar) üstüne karışma hakkını kendine reva görebiliyorsun. Ne yapsınlar; onkoloji servislerine gezi düzenleyip hallerine şükür mü etsinler? Hiçbir bireysel deneyimi (sanat, edebiyat, sinema) yaşatmaya çalışmayıp trendleri takip mi etsinler? Hep gösterilen daha kötü sebebiyle iğrenç bir yaşamı kabul mü etsinler? İntihar etmek isteyenlerin ya da yaşamından memnun olmayanların nasıl yaşamasını uygun görürsünüz haşmetlim?
0
protector
(16.05.16)
@protector niye saptırıyosun, kadının intiharıyla ilgili bişey sormadığımı belirtmişim zaten. Ben yazının içeriğinden bahsediyorum, hadi kadın dayanamamış intihar etmiş, beni ilgilendirmez. Benim sorduğum kadının arkasından intihara bu kadar güzelleme yapmak niye? Kadının intiharıyla benim tabağımdaki etin ne alakası var?
0
🌸ambrosia
(16.05.16)
"Ya ben bi hissizim amk? Şimdi bu isyan eden aktivist arkadaşlar ikinci dünya savaşı sırasında gözünün önünde babası kurşunlanan çocuktan, cephede gözünün önünde arkadaşı ölen, kolunu bacağını kaybeden askerden, birinci dünya savaşında bebeğine ekmek pişirecek buğday bulamayıp kayısı çekirdeğini ezip de un yapıp ekmek yapan kadından, maden göçüğü altında kalan kocasını kaybeden dört çocuklu eşten, siyasiler ego savaştırırken vatanından olan muhacirlerden, nişanlısı teröristlerce kurşunlanıp şehit edilen genç kızdan daha mı çok dert yükleniyorlar sırtlarına? Evet dünya bok gibi bi yer ama gerçekten çile çeken güzel insanlar bir şekilde dayanıp intihar etmiyorlar da bu arkadaşlara noluyor?"


şu paragraf komple sana ait. Eleştirdiğin noktanın, kadının senin tabağındaki ete karışmasıyla hiçbir ilgisi yok. Keza, intihar güzellemesiyle de. Konuyu benim başka bir tarafa çektiğimi sanmıyorum.
0
protector
(16.05.16)
İntihar eden eder size mi soracaktı intihat etme nedenim mantıklı mi diye
0
Traveller
(16.05.16)
sikik loser edebiyatı
0
KaraSakall
(16.05.16)
Okuyamadım. Bayaaaa bir zorladım ama olmuyor. Ne hakkında olduğu hakkında hiçbir fikrim yok o yüzden. Konuşma diline bakarsak 1. ihtimal vegan, 2. ise feminist. Hangisi olduğuna dair gerçekten bir fikrim yok çünkü okumak imkansız. Bu dil ile bir şeyler anlatmaya(!) çalışanların, bir yere varabileceklerini sanması, bu "ben çok zekiyim, her şeyin farkındayım" tavırları çok komik. Düzeltiyorum trajikomik.

Pamuklara sarılarak büyütülmüş, döneminde ciddi bir buhran yaşamamış konformistler, en ufak bir şeyde çok etkilenip, depresyonlar, anti-depresanlar moduna giriyor. Herkesin taşıyabileceği yük elbette ki farklı. ABD'deki "shaming" ve hassaslık hikayesi bunun en uygun örneği. Belki de medeniyet böyle çıt kırıldım olup, her şeyden etkilenmeye, depresyona girmeye doğru evriliyordur. Bilemem ama senin belirttiğin gibi işte. Çocukluğundan beri yoksullukla, bir şeylerden mahrum kalmakla ne bileyim genel olarak zor olduğu kabul edilen dertlerle büyüyenler böyle "narin" değillerken, ana ocağında baba kucağında sorunsuz sıkıntısız büyüyenler "yha sevgilim beni terk etti. ölmek istiyorum." kafasına girebiliyor. Bunun "şükürcülük" şeklindeki saçma bakış ile alakası yok.

Ha tabii ben daha hissizim ama yazı da cidden kötü. Ergen denmesini de garipsemem bu yazının kafasına. Ben de kafası karışık bir insanım mesela. Dünyaya "reset" atılması gerektiğini, nüfusun şöyle en fazla birkaç on milyon seviyesine düşüp, tekrardan kaliteli bir şekilde gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii o kurtulanlar orta çağ kafasında ya da mağara adamları değil, belirli bir zeka kapasitesi üstünde olmalı. Hal böyle olunca ölen insana değil, neden ve nasıl öldüğüne göre üzülüyorum. Bu yazı sağolsun hiçbir fikrim yok neden öldüğüne dair.
0
nawar
(16.05.16)
"Sizler bir gün zenginler gibi her şeye sahip olduğunuzda mutlu olacağınızı sanıyorsunuz. Hayır. Onlar da sizin gibi mutsuz. Çünkü tatmin = tatminsizlik. Bu bir paradoks. Ve dünya bu paradoks üzerine kurulu. Ne kadar tatmin olursanız o kadar tatmin gerekecek ve o hırs sizi medeniyetin koruyucusu haline getirecek."

Beyin koşarak uzaklaşır...
0
i was made for you
(16.05.16)
Hak verdiğim yerler de var hak vermediğim yerler de var.

Neticede "gerçekten çile çeken"i sen ben bilemeyiz, kimin "gerçekten" çile çekip kimin çekmediğine karar verme hakkımız mı var? Sana gerçek gelmiyordur, ağır gelmiyordur ama ona geliyordur. Bu durumun ağırlığından ziyade kişinin o duruma verdiği tepkiyle alakalı. Ben kıyasen oldukça zor bir hayat yaşadım, kıyasen de hiç zor bir hayat yaşamadım. Kıyaslamaya kalkışırsan kendi duygularını da kıyaslaman gerekir. Seninkilerin gerçek olduğuna kim karar versin?

Birinin acısı diğerininkinden yüce değil. Herkes herkes kadar güçlü olmayabilir. Güçsü olmak da hak, intihar etmek de (sağlıksız da olsa) hak...

Yargılamak bayağı kibirli bir davranış.
0
whimsical
(16.05.16)
Dünyanın gidişatı konusunda kendim kadar karamsarını görmedim. İntiharı bir hak olarak görmemem bir yana, bunu dünyanın kötüye gidişiyle ilişkilendirmeyi çok saçma buluyorum. Kimsenin başkalarının acıları sebebiyle yaşamına son verecek kadar iyi olabileceğine inanmıyorum ki bunun mantıklı hiçbir açıklaması yok. En kötü insanın ölümü bile kaydadeğer bir iyileşme sağlamazken kötülükten şikayetçi olan birinin ölümü neye yarar? Bana kalırsa bu durum intihar için vicdani bir gerekçeye ihtiyaç duymaktan kaynaklanıyor. Ayrıca intihar fikrinin tanrısızlıkla yakın alakalı olduğunu düşünüyorum.
0
harvey
(16.05.16)
(22)

Bu Sene Kaç Kitap Okudunuz?

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Bu sene, yani 1 ocak 2016'dan itibaren kaç kitap okuyup bitirdiniz? Ben 8 tane bitirmişim, 9 da bitmek üzereymiş.
Selamlar.

Bu sene, yani 1 ocak 2016'dan itibaren kaç kitap okuyup bitirdiniz? Ben 8 tane bitirmişim, 9 da bitmek üzereymiş.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(14.05.16)
0
0
sta
(14.05.16)
7 galiba. 8. elimde, game of thrones ilk kitabı.
0
pomknos
(14.05.16)
12
0
babilbaligi
(14.05.16)
0
0
dissendium
(14.05.16)
6. okuyorum ocaktan beri. çok hızlı başladım ama o hızla devam ettiremedim yoğunluktan.
0
devilred
(14.05.16)
16
0
lolita
(14.05.16)
0
0
xenophobe
(14.05.16)
0 okulun okumaları yetiyor
0
Lola90
(14.05.16)
14
0
bi mekan
(14.05.16)
6,7 tane okumuşum.
0
cahs
(14.05.16)
7
0
burchak
(14.05.16)
COk sey okudum ama kitap olarak 0.
1 de olabilir ama emin degilim. Muhemelen sene sonuna kadar da en fazla 2 tane okuyabilirim ya da okuyamam. Ama satirlar dolusu sey okuyacagim onumuzdeki aylarda da:)
0
stavro
(14.05.16)
Ocak ayından bu yana 11.

Yalniz cogu kalin ve ince yazılı araştırma inceleme tarzi kitaplardi.

Daha fazla okumusumdur diye tahmin ediyodum üzüldüm simdi sayınca. :(
0
buzbebek
(14.05.16)
4 :(
bir tanesi de bitmek üzere. amma az okumuşum. :/
0
nice tnetennba
(14.05.16)
6
0
shotgunwoman
(14.05.16)
Yedi
0
fotrsapka
(14.05.16)
nasıl sayıyorsunuz lan? zinkeisen'in osmanlı tarihine girdiğimden sayı düşük bende ama yine de net sayı veremem. 10 diyelim.
0
antikadimag
(14.05.16)
şu an 18.'yi okuyorum. kaynak goodreads hesabım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(14.05.16)
23

"13 books behind schedule"
0
BuddyGuy
(14.05.16)
@antikadimag goodreads'den sayıyoruz.
0
🌸bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(14.05.16)
12

her haftaya bir kitaptı. ama sekteye uğradı bu aralar
0
mza
(14.05.16)
5
0
nawar
(14.05.16)
(11)

AKP'nin Yeni Başbakan Adayı

sevgikusunkanadinda
Sizce kim olur? Duruma etki etmeyecek biliyorum ama merak işte.Binali ismi geçiyor sık sık ama bana şu damat Albayrak olur gibi geliyor.Duyuru olarak açmışım, düzelttim.
Sizce kim olur? Duruma etki etmeyecek biliyorum ama merak işte.

Binali ismi geçiyor sık sık ama bana şu damat Albayrak olur gibi geliyor.

Duyuru olarak açmışım, düzelttim.
0
sevgikusunkanadinda
(04.05.16)
Efkan Ala fazla paramiliter gibi durmuyor mu ama bu tarz işler için? Bekir Bozdağ'ı bilemedim...
0
🌸sevgikusunkanadinda
(04.05.16)
umarım binali yıldırım olur da üstün teknolojik bilgisiyle bizi 50 sene önceye götürür.
0
biseybuldum
(04.05.16)
Eski ağır toplardan biri olur. Söz dinlemesi şartıyla tabii.
0
gneral
(04.05.16)
efkan bence
0
yetkili birine benzeyen abi
(04.05.16)
Numan?
0
trejemu
(05.05.16)
damat.
0
cedrus deodara
(05.05.16)
Ben de damat ile binali'den biri gibi düşünüyorum. Saltanat kültürü gereği en azından damat gelmeli, Bilal'e bırakacak değil sonuçta ama Binali daha az dikkat çeker bu geçiş sürecinde diye düşünüyorum. Oyum Binali'den yana. Kendisinin de diyeceği gibi:

"başbakan maşbakan bunlara kafayı fazla yormamak lazım. yorarsan kafayı yersin. vermişler rütbeyi kullan işte"
0
nawar
(05.05.16)
basbakan degismeyecek, parti lideri ayri basbakanlik ayri
0
ilkdefa
(05.05.16)
@ilkdefa, bir yasal boşluk ya da hamle yapılabilecek bir alan yok mu bununla ilgili?
0
🌸sevgikusunkanadinda
(05.05.16)
@ sevgi
Davutoğlu başbakanlıktan istifa etmesi lazım. yapılacak şey istifa ettirmek.

o istifa ettikten sonra c.başkanı hükümet kurma görevini istediği milletvekiline verebilir AKPden, herhalde yeni seçilen başkana verir. dolayısıyla da yeni başbakan o olur.

yok D.oğlu başbakanlıktan istifa etmez, sırf parti başkanlığından istifa ederse (diğer deyişle aday olmazsa), evet çok garip bişey olur :) AKP başkanı ayrı b.bakan ayrı olur, ama pratikte öyle bişey olmaz herhalde.
0
niye ama
(05.05.16)
bence Numan bey en uygun aday, en güçlüsü mü bilmiyorum. Binali veya Bozdağ'ı o koltuğa yakıştıramıyorum ben. Albayrak da henüz kendini ispatlamış değil, çok toy. En az 5 senesi var o koltuk için. Sonrasında reis halen duruyor olursa şansı var.
0
animalman
(05.05.16)
(30)

en adil şey nedir?

harvey
Herkese eşit şekilde gelen?
Herkese eşit şekilde gelen?
0
harvey
(29.04.16)
kimsenin doğduğu yeri, zamanı ve ailesini seçememesi.
0
tuborg yesili
(29.04.16)
güneş ışığı, hava, toprağın verimi, ağaçların gölgesi vs vs
dinler bile adil değil.
Tanrı bile namaz kılanı, ibadet edeni seviyor
Bütün çocuklarını boğup, Nuh'u kurtarmayı seçecek kadar adaletsiz :)
0
Corc
(29.04.16)
Oksijen diyecektim ama o bile herkese esit gelmiyor:) İnsablarin maskeyle dolastigi sehirler var.
0
stavro
(29.04.16)
yoktur.
0
ucan spagetticanavari
(29.04.16)
ölüm
0
kakao
(29.04.16)
Kesinlikle Ölüm. Daha adil bir şey yok.
0
poseidon1
(29.04.16)
yanarak ölen bir insanla uykusunda ölen bir insanın ölümünde nerde adillik ya da adalet?

genel bakarsak zaman'dır bence.
0
Improbable
(29.04.16)
ölüm herkes için var evet ama asla adil şekilde değil.
ben de zaman +1 diyorum. Herkes için aynı işliyor.
0
aquarium
(29.04.16)
@Improbable: Hacı ölümün şekli adil demiyoruz ki. Adil olan, istisnasız herşeyin ölmesi.
Bu arada zaman adil değil ölüm kadar. Zira göreli bir şey hıza göre yavaşlayıp hızlanabiliyor.
0
poseidon1
(29.04.16)
ölüm adil diyende en ufak mantık yoktur...

yaşamayı bile haketmeyen varlığı sadece zarar olan milyarlarca insan da öldü ölüyor ve ölecek. bu dünyaya katkı sağlamış sosyal kültürel bilimsel vs. büyük katkılar sağlamış iyi insanlar da öldü ölüyor ve ölecek... bu eşittir, ama adaletli değildir...

eninde sonunda ölecek olmayı adaletli saymak saçmadır. ölmeyi haketmeyen birçok insan var tarihte... keşke hiç yaşlanmadan ölmeden sonsuza dek yaşayabilse denecek kişiler... neresi adil?

adil olan tek bir şey bile yoktur. eşit olan vardır sadece. eşitlik adalet değildir...
0
ucan spagetticanavari
(29.04.16)
@poseidon, anladım herkes için var @aquarium'un dediği gibi, hatta senin dediğin gibi her şey için var. peki 3 yaşında bir çocuğun ölümü ile 100 yaşındaki bir insanın ölümünde nerede adillik? ikisi de uykusunda öldü diyelim hatta?
0
Improbable
(29.04.16)
Kardeş bak yine aynı taraftan bakıyorsun. Sen vicdani olarak düşünüyorsun ve küçük bir çocuğun ölmesindense 100 yaşındak biri ölsün diyorsun, vicdani olarak katılıyorum. Ama küçük çocuk 100 yaşındaki adamın yerine ölmüyor ki bu noktayı atlama.
Ölüm kavramı yani adil olan. Ölümün kime, ne zaman, nerede, nasıl, ne şiddette vs. geldiği ile ilgili bir adillikten bahsetmiyorum.

Bu şahsi görüşümdür tabiki. Herkesin doğrusu farklıdır.
0
poseidon1
(29.04.16)
Yoktur.
0
hasmetizm 2046
(29.04.16)
Zaman .
0
cabiday
(29.04.16)
ölüm mü?

lan nesi adil.
0
Alt4y
(29.04.16)
douchebag bunu eskimolarla afrikada sıcaktan ve kuraklıktan ölenlere anlatsana?
0
ucan spagetticanavari
(29.04.16)
gobi çölüyle yağmur ormanlarına eşit olan güneş adil mi oluyor? bak yine eşit dedin(ki değil) eşitlik adalet değildir...
0
ucan spagetticanavari
(29.04.16)
doğada adalet ve eşitlik yoktur.

tanrı belki. kimseye etkisi yok, herkese eşit. ama inançlılar bunu reddeder, hayatındaki herhangi bir olayda tanrının etkisinin olduğunu düşünen çok insan var..

uzay olabilir. bilinmezlik ve sonsuzluk. gerçi uzaya da giden var. ya da sonsuzluğu kavrayabilen biri de olabilir.

andromeda galaksisi diyeyim. herkese eşit.
0
peggy
(29.04.16)
çok sınırlı, hatta yok diye insanlar ahirete inanıyor işte.

bu dünyada mağdurduk diğer dünyada nehirlerden şarap içeceğiz diye.
0
victum
(29.04.16)
@pose, vicdanla ne alakası var, 3 yaşındaki çocuk daha birey olamadan ölmüş, aklı bile ermemiş daha hayata, 100 yaşındaki adam hayatın bütün tatlarını tatmış, acısıyla tatlısıyla. çocuk yerine 100 yaşındaki adamın ölmesini istediğim falan yok. kim ölürse ölsün hiçbir zaman adil değildir ölüm.

ben soruya göre cevap veriyorum, ölüm herkese eşit şekilde gelmez. hiçbir zaman da adil değildir.
0
Improbable
(29.04.16)
ölüm doğum hiç bir şekilde adil değildir.
Herkes eşit şekilde eşit sağlıkta doğmaz, herkes eşit şartlarda eşit hızda vs ölmez.
bence bizi tek eşit kılan şey herkes için zamanın aynı olmasıdır. Dünya herkes için eşit sürede dönüyor.
0
basond
(29.04.16)
Zamanın göreceli bir kavram olduğu bilimsel olarak kanıtlanmışken, nasıl herkes çin aynı olabildiği sonucu çıkabiliyor anlayamadım. yani bire bir aynı iki kişiyi ele alırsan biri sabit bir yerdeyken diğeri kafasını, parasını vs. kullanıp ışık hızında yolculuk yapmanın yolunu bulmuş ve dünyadan bir süre için ayrılıp geri gelsin. Bu Zaman yolculuk eden kişi için çok yavaş akmış dünyadaki için ise çok hızlı akmış olacak yani yolculuk yapan gençken dünyadaki dede olmuş belkide yaşlılıktan ölmüş olacak. Nerde kaldı zamanın adil olması?

Ayrıca ölümün herkes için varolması adil bir şey bence. Sonuçta herşey ölür.
0
poseidon1
(29.04.16)
poseidon kardeş zamanda yolculuğu buldun da bize şekil mi yapıyosun.

kafan çok güzelmiş kardeş güle güle kullan.

Bu arada zaman denen şey aslında yoktur, zaman para gibi insanların uydurduğu bir kavramdır. İlk yorumunda yazdığım zaman kavramı dünyanın herkes için eşit sürede dönmesidir.
0
basond
(29.04.16)
"akıl" demiş motaigne, herkes kendininkinden memun olduğu için
0
feedback
(29.04.16)
zeka en adil dağılmış şeydir.Hiç kimse payına düşenden memnuniyetsiz değil.Herkes memnun.
0
turkuaz
(29.04.16)
Kardeş ben hala zamanda yolculuk yapamadim, cevremdeki insanlarla bana ayni verilen şey şu 24 saat .uyuyarak gecirmek de senin elinde ,yaşayarak geçirmek de senin elinde .benim için hala zaman herkese ayni verilen tek şey.
0
cabiday
(29.04.16)
Madem zaman aslında yok, olmayan şeyin adaletindende bahset kardeşim. İnsanlar adil değilken, insanların uydurduğu şey nasıl adil olabilir?
0
poseidon1
(29.04.16)
Salaklık bence.
Herkes salak. Eşit derecede.
0
nrmnm
(29.04.16)
Ay ışığı.

"moonlight shines upon the guilty and innocent alike" Naisha.
0
nawar
(29.04.16)
İkinci yorumumu tamamen okursan zaten orada cevabı verdim sırf cevap vermiş olmak için okumadan yazmayın sağlıklı günler
Edit: başında @posedion olacaktı
0
basond
(29.04.16)
(6)

Filmseverler ve Shakespeare

Lola90
Shakespeare'in trajedilerinden uyarlanmış filmler var mı bildiğiniz?Othello, Hamlet, Romeo juliet hepsi olur. Bu trajedilerden uyarlanmış olacak. Teşekkürler.
Shakespeare'in trajedilerinden uyarlanmış filmler var mı bildiğiniz?Othello, Hamlet, Romeo juliet hepsi olur. Bu trajedilerden uyarlanmış olacak. Teşekkürler.
0
Lola90
(26.04.16)
Titus Andronicus'un garip kafalı ama sağlam kadrolu versiyonu var "titus" diye. Anthony Hopkins var.

Romeo ve Juliet için Leonardo DiCaprio'lu versiyonu vardı.
0
nawar
(26.04.16)
ran - king lear
throne of blood - macbeth
west side story - romeo & juliet

benim bildiklerim bunlar
0
pokemonk
(26.04.16)
Laurence Olivier'in yönetmenliğini, yapımcılığını ve oyunculuğunu yaptığı Hamlet (1948) filmi var. Aslına sadık kalarak Shakespeare'dan yapılmış en iyi uyarlamalardan biridir bana göre.
0
angut herif
(26.04.16)
nawar
(26.04.16)
daha birkaç ay evvel macbeth çıktı
0
cekilmis gayfe
(26.04.16)
Tempest var ama bok gibi.
0
noluyo yaa
(26.04.16)
(9)

2023 - Lozan

nawar
Bu Lozan 2023'te bitecek, yer altı kaynaklarımızı çıkarabileceğiz. Kelebek gibi uçup, arı gibi sokabileceğiz falan tarzındaki geyiklerin kaynağı ne? Kim nereden çıkardı? İnanılmaz derecede ciddi inananlar var bunlar. Bugün bir işçi ile bu konuşmayı yaptım. Adam bana trip attı "anlamıyorsun.. 2023 ge
Bu Lozan 2023'te bitecek, yer altı kaynaklarımızı çıkarabileceğiz. Kelebek gibi uçup, arı gibi sokabileceğiz falan tarzındaki geyiklerin kaynağı ne? Kim nereden çıkardı? İnanılmaz derecede ciddi inananlar var bunlar. Bugün bir işçi ile bu konuşmayı yaptım. Adam bana trip attı "anlamıyorsun.. 2023 gelsin görürsün" falan diyor afşlksfş. Açıkla diyorum, açıklayamıyor. Bir de 2023 geldiğinde yer altındaki, tarihi eser sınıfına giren eserleri, altınları da kendi malı gibi alıp, satabileceğini sanıyor ki o inanılmaz bir cehalet örneği zaten.

AKP'nin hedef 2023 geyiklerinden başka nereye dayanıyor? Birçok sitede bunun geyiği dönüyor, tartışması yapılıyor da başlangıcı ne?
0
nawar
(26.04.16)
hepsi balon geyik toryum elementi gibi
1923 + 100 yıl dan başlıyor bence 100. yıl
0
basond
(26.04.16)
Bu mallar kömürü linyiti Boru falan ağaçtan toplanıyor sanıyor galiba. Adamın yeraltı kaynağı diyince tek aklına gelen şey altın amk.

Tarih dezenformasyonu son 15 yıldır inanılmaz fazla. Özellikle internetin yaygınlaşmasıyla iyice bok çukuruna döndü ortalık.
0
Nox
(26.04.16)
@Anily anlaşma değil antlaşma. 100 yıllık değil sınırsız çünkü Lozan Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusudur.
0
Nox
(26.04.16)
delinin biri bi taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış.

ısrarla bu lozanın 100. yılından sonra boğazların kontrolü tamamen bize geçecek falan diyorlar.

oysa boğazların durumu 1936 montrö antlaşmasıyla belirlendi. neresinden tutsan elinde kalıyor. komik.
0
victum
(26.04.16)
@basond İşte o 1923+100=2023 olayını biliyorum da bu 100 yıl hikayesi nereden çıktı? Tarihte eşi benzeri yok ama bazıları ciddi ciddi emin.

@Nox sorma. cidden beynimin kulaklarımdan akıp gittiğini hissediyorum onları dinledikçe.
0
🌸nawar
(26.04.16)
100 yıllık anlaşma ne alaka. o zaman 1639 kasrı şirin anlaşması aslında bitti de bizim mi haberimiz yok?
yemin ederim bu millet gerizekalı, kim ne derse sorgusuz sualsiz inanıyorlar.
0
cekilmis gayfe
(26.04.16)
Ben buna inanan, devlette daire başkanı gördüm. (aslında yazınca mantıklı geldi, niye şaşırmışsam). Genel bir cehalete veriyorum. Döneme ait, aslında genel olarak her ütrlü kitap, tarih, roman okuma alışkanlığı olmayan kişiler rahatlıkla manipüle edilebiliyorlar, komplo teorilerine kolay inandırılıyorlar. Çünkü zihinlerinde gerçekçi olan ve olmayanı kıyaslayabilecekleri bir sabit ve somut çerçeve oluşmuyor. yüzer gezer bir ideolojik anlayışla mesnetsiz öneri üretebiliyorlar
0
firez
(26.04.16)
İnsanlar bu nedenle bu heriflere bu kadar bağlanıyor zaten, umut satıyorlar. Onu geçtim zeytin ağaçlarını hemen kestirmezlerse kıyamette zeytin ağaçlarının Yahudilere yardım edeceğine inanan köylüler var. Ağaçlarını kestirenler araziyi ucuza satıyor yerine otel yapılıyor şimdi.
0
Traveller
(26.04.16)
100 yıl mevzusu islamcıların cumhuriyetten öc alıp hilafeti tekrar geri getirme aşkının sembolü.

başkanlık mevzusunun sonunda da bu heves var. bu kör bi heves değil menderesten bu yana teşvik ve destek alan bi planın sonucu.
0
cembacemba
(26.04.16)
(16)

Yaptığınız en büyük trollük ne?

kurnaz
bugüne kadar yaptığınız en zekice ve güzel trollük neydi?
bugüne kadar yaptığınız en zekice ve güzel trollük neydi?
0
kurnaz
(26.04.16)
bu sitede organize bir oyun oynamıştık o çok güzel olmuştu.
Sivil hayatta anlık gelişen bi çok trollük yapıyorum. Ama uzatmıyorum olayı itiraf ediyorum hemen.
0
basond
(26.04.16)
Bu pazar yilfiz parkina kosuya gittik eve donerken besiktas meydanda 52. Cumhurbaskanlgi bisiklet turu'nun starti vardi o sirada X tv muhabiri bana yaklasti:

+ evet 52. Cumhurbaskanligi bisiklet turu icin mi burdasiniz?

- aslinda biz kosuya cikmistik donerken rastaldik izliyoruz iste

+ peki bisiklet ile araniz nasil?

- hic kullanmiyorum.

+ peki tesekkurler.


Sonuc: beni kestiler gostermediler XD
0
neferkitty
(26.04.16)
Edebiyat dersinde, bizim yüzümüzden panik atak olan kadını fenalaşıyorum diye trolleyip tüm dersi yemiştim. Bayağı korkmuştu zavallı :/
0
sytemofadownmanyagi
(26.04.16)
ben de trt 1'deki bi programda sokak röportajını trollemiştim, muhtemelen yayınlamadılar yoksa kesin düşerdi internete asdşas.
0
baba jo
(26.04.16)
Yurtdışında Fransız sanmışlardı, "He anam, Fransızım" dedim. Sarkastik söylemiştim, "Yine bir ton millet sayacaklar, off, en iyisi ilkine evet deyip bu muhabbeti kapatalım" ile "Hayır değilim" arası bir tonlamaydı ama yedi. Yiyince de bozmadım. Meğer konuştuğum kız da bir ay önce Fransızca öğrencisi olarak okula başlamış. Benim de iki kurluk Fransızcam vardı, dediklerine cevap verdim. "Ama aksanın biraz farklı" deyince "Müluz tarafındaki göçmenlerin aksanından benimki, karma. İkinci jenerasyonum ben. Köylü aksanı, sizin Latino'lar gibi" diye sallamıştım. Yedi. Ben de normalde en başta söyleyecektim ama o saatten sonra çok üşendim. Zaten otobüste tanıştığım bir kızdı. Zekice diyemem ama galiba tek trollüğüm.
0
aychovsky
(26.04.16)
Bak şurda anlatmıştım: eksisozluk.com
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.04.16)
Meslegimi kimse anlamadigindan taksicilere sürekli baska meslek soyluyorum. Bilmedikleri ve konusmanin ilerlemeyecegi meslekler. En son matematikciyim dedim. Adam 5 yasindaki oglu icin tatil kitabi onerisi istedi. Dedim ben Astro-fizik fomulleriyle ilgileniyorum, kara delik falan. muhabbet aninda kesildi. Bir keresinde de uzmanlik alanim uzay hukugu demistim. Bu trolluk sayilir mi bilmem. Rutin yapiyorum :)
0
shadowcat
(26.04.16)
Biriyle flort aaşamasındaydim. Adam biraz hizli çıktı, ağvaya gidelim falan dedi. Tamam dedim. İki saat arac kullandı, zar zor bi otel bulduk, dünya para verdik. Sonra odaya ggeçtik, şarap içtik falan. Ama bana ciddi bi soğuma geldi. Kafayi yiyorum yanasinca napicam diye. Neyse birkaç hamlesi oldu tabii. Basta "Basım donuyo!" vs diye savusturdum, baktım olacak gibi degil, açık açık "Ya az ötede dursan!" diye. Tabii böyle demedim, kendimi hazir hissetmiyorum, sadece sarılıp uyuyalim tarzı bi şeyler geveledim. Başta tamam, dedi. Sonra cok sinirlendi. İstanbul'a geri döndük. Dönüşte de arka koltukta uyudum bütün yol.
0
damdanakan
(26.04.16)
Kuaförlere yaşımı yanlış söylüyorum. Her gittiğim kuaförde muhakkak yaş mevzusu geçiyor;'ay küçük gösteriyorsun sen kaç yaşındasın?' diye başlıyorlar. Birine 28 diyorum, birine 26, birine 17. Hepsi de inandı. Sürekli gittiğim yer hariç bir iki kere gittiğim tüm kuaförler yaşımı yanlış biliyor.
0
fraise
(26.04.16)
gene biri siz türkiyede deveye mi biniyorsunuz diye sorduğunda bir deve resmi açıp bu benim devem demiştim, deve fiyatları hakında briefing de verdim. herif bizi deveye biniyor sanacak bir ömür
0
ripolip
(26.04.16)
üniversitede millet yer tutmak için sıralara çanta kitap vs. koyardı. genelde arkada oturmama rağmen ben de uyuz olurdum. bir gün erkenden gidip ön sıraların hepsine ufak ufak kağıtlar koymuştum ders başlayana dek kimse oturmamıştı. sonra baktılar kimseler gelmiyor yavaş yavaş öne doğru hareketlenmişlerdi.
0
orijinal nick bulamadim
(26.04.16)
taksicilere farklı meslek çok söylediğim oluyor.
Counter Strike oynarken eskiden, kendi takımıma flash bomb atardım tam çarpışmanın en alevli anında.
Bomba bendeyken, koşup koşup bombayı acaip bir yerde atardım.
0
Corc
(26.04.16)
benim de kendime göre kucuk sevimli trolluklerim var ama bu baslıkta bi akrabamızı anlatmak istiyorum. adam 75 yasında vefat etti ama ömrü hayatı trollukle geçti. ben onu daha 2-3 yıl öncesine kadar 50li yaslarda goruyordum, cok da genc gosteren karizmatik bi amcamızdı.

ögretmen kızının okulunda 23 nisan kutlamalarına gidip, en orta protokol koltuguna oturması var. hala millet ayırdına varmamıs mufettiş mi milletvekili mi kızı da utanmıs soylemeye.
bi dönem azerbaycan'da calısmıstı. azerbaycan'da kendini türk istihbaratından tanıtması mı dersiniz, istanbul'da azeri evraklarını kullanıp dısişleri'nde calısan maliye mufettişi diye yalandan rüsvet almasını mı. adamın ömrü film gibi geçti. bi yakınları ameliyat olmustu, hastane otoparkına bashekim'in abisi diye defalarca girmesi mi dersiniz; aynı numarayı damadı yapmaya calısınca guvenlik yememiş misal. adamda acayip bi karizma vardı, ne söylese inandırıyordu. en gulduren vukuatlardan biri de bi arkadasıyla tanıdık bi doktora ilaç yazdırmak icin gidiyorlar saglık ocagına. henuz ogle arası bitmemiş, doktor da biraz gecikecekmiş. doktorun önlugunu giyip masasına oturmus, gelen gidene hmm tamam yazcaz ilacını ama yarım saat sonra gel, muayeneyi halletcez ama biraz işimiz var sonra gel diye kafaya alıyomus. en son iriyarı bi genc grubu gelmiş, ne ayak bunlar diye sekretere sormuslar. ocagın bulundugu ilçenin boks takımının saglık raporu almaya geldigini anlayınca topuklamıslar, bunlar anlarsa ebemizi iterler diye.

olayda anlatılan kahramanın karadenizli oldugunu belirtmeye gerek yok diye dusunuyorum.
0
galandar kostumu
(26.04.16)
zekice değil hiç biri. gülesim çıkıyor yapamıyorum zaten. pek tanımadıgım insanlar hakkımda soru sorunca efsane sallıyorum trollükten sayılırsa. bir de annem hariç bütün çevremi evleneceğime inandırmıştım. 1 ay falan sürmüştü :/
0
noisette
(26.04.16)
Buyuk ve zekice degil ama komik bence

Baskalari fotograflarini cekmemi istemislerse ve makina degil de telefon vermislerse eger once "biraz saga, heh oldu" vb diyip sonra kendimi cekiyorum ajdjd hepimiz guluyoruz :D

Sonra onlari duzgunce cekiyorum tabi.
0
kuehles blondes
(26.04.16)
Catch me if you can'e özenip, üniversitede yeni (güz döneminde) gelenlere kendimi asistan yardımcısı olarak tanıtıp, hocanın yolda olduğunu anlatıp. tanışma hatta ilk günden ödev falan kitleme olayına girmişliğim var. ödevi yaptılar mı hiçbir zaman öğrenemedim tabii :D

ÇSGB'den geliyorum diye, şantiye teftiş etmişliğim de var.

Bir de son olarak kadın taklidi yaparak (muhtemelen sadece kadın taklidi yaptığım için) bir sözlükte 3-4 günde moderatörlüğe getirilmişliğim var.
0
nawar
(26.04.16)
(19)

aranizdaki ulusalci ve milliyetcilere bir sorum var

icince bokunu cikaran arap
biri sordugunda, buyuk ihtimal cogunuz gogsunuzu kabarta kabarta 'turkuz' diyorsunuzdur. Sizce bu gurur duyulacak bir sey mi? bir insan kendi basarisi ya da urunu olmayan bir sey icin neden gurur duyar?Burada kullanilan "turk" kelimesi iki ayri anlama geliyor:1) irk (zannedilen ama kultur) anlaminda
biri sordugunda, buyuk ihtimal cogunuz gogsunuzu kabarta kabarta 'turkuz' diyorsunuzdur. Sizce bu gurur duyulacak bir sey mi? bir insan kendi basarisi ya da urunu olmayan bir sey icin neden gurur duyar?



Burada kullanilan "turk" kelimesi iki ayri anlama geliyor:

1) irk (zannedilen ama kultur) anlamindaki...
ilk olarak birkac milenyum once, rusyanin guneyinde kara ormanda yasayan topluluk olarak adlandirilan turkler ile su anda anadoluda yasayan turkler(kendini oyle adlandiranlar) arasinda cok kucuk bir genetik ortaklik var, ortaklik cogunlukla kulturde. bence en onemlisi devlet gelenegi, sonralikla su an turkiyede cogunlukla anadolu alevileri tarafindan devam ettirilen gelenek ve gorenekler o zamanin izlerini tasiyor... Fakat bu kultur de aynen devam etmiyor, cevredeki pek cok degisik kulturun harmanlanmasi ve evrilmesi sonucu gunumuzdeki halini almis.
Dolayisiyla "ceddimiz" ya da "atalarimiz" diye bahsedilen kisilerle aslinda cok fazla bir ortakliginiz yok. Buna ragmen sizce turk kelimesi bir irki mi temsil ediyor ve 2000 yil once kendini turk olarak adlandiran kisilerle bir ortakliginiz oldugunu dusunuyor musunuz?

2) Turkiye Cumhuriyeti vatandasi anlamindaki...
ki bence Turkiyeli daha uygun bir kelime, ama bu anlama da geliyor diyebiliriz bence...




Simdi bu iki farkli anlami pek cok nasyonalist harmanliyor ve tek bir anlam yaratiyor. Ve kendi kafalarinda yarattiklari bu anlamlari insanlara empoze etmeye calisiyorlar. Sizce bu is daha derli toplu ve daha akla yatkin olarak yapilabilinir mi?

sanirim turkiyenin guneydogu kismindaki yogun kurt nufusu konusunda hepimiz mutabikiz. Turkiye'de yasayan kurtlerin ne istedigi konusunda pek cok gorus ayriligi var, bence karsimizda homojen bir grup yok zaten dolayisiyla hepsi ayni seyleri istemiyor olabilir. Bu kurtleri topluma katmak icin, sizce tanimlara uygun olarak 'turk' kelimesini 'turkiyeli' ya da tc ismini anadolu cumhuriyeti gibi yasanilan yere daha uygun bir isme donusturmek sizce ne kadar dogru olur? ya da yasanilan problemlere cozum olur mu? (Burada aslinda bunu isteyip istememenizden cok, kurtlerin topluma adaptasyonu problemine cozum olur mu diye sormak istiyorum...)

Simdi bazilariniz olay PKK diyebilir ya da olayi oraya cekebilir...Oyle dusunenler icin, sizce yasanilan problemler icin PKK'ya bir kere tas atip, Turkiyeyi yonetenlere iki kere tas atmamiz gerekmez mi? Bu isin devlet politikalariyla ve hukumet eliyle cozulmesi en dogru yontem olmaz mi?

Fikir paylasacak arkadaslara simdiden tesekkurler...
0
icince bokunu cikaran arap
(04.04.16)
Cevap medya, devletin ideolojik aygıtları, kahvehanedeki idol dayı, Ocak ve aile kelimelerinde gizli bence.

Bu soru çarşıyı karıştırır... Şunu atıp kaçayım ben :) pbs.twimg.com
0
sevgikusunkanadinda
(04.04.16)
Türkiye cumhuriyeti 100 yıl önce değil de günümüzde kurulsaydı evet Anadolu cumhuriyeti uygun bir isim olabilirdi fakat ben sanmıyorum ki o dönemlerde Kürt nüfusu bu kadar bölgeye hakim olsun. ha ismi bu şekilde olsaydı beni bir ulusalcı olarak da rahatsız etmez, fakat Türkiyeli kelimesine kılım, çok yapay ve samimiyetsiz duruyor.
0
dirty pussy and cock
(04.04.16)
ırk falan hikaye. genetik olarak bize en yakın olanlar, yıllarca birbirimizi kestiğimiz yunanlılar - ermeniler. ırk, millet, din hikaye.
0
titiraprap
(04.04.16)
Ulusal bir devlet var (Türk ulusunun devleti) ve bunun içerisinde bulunan doğurganlık hızı çok yüksek olan azınlıklar var diye ve dışarıdan gelen mülteciler adapte olsun diye, bu topluluklar Türk isminden rahatsız olmasın diye Ülke ismi TürkiKurdi, TurkiKurdiArapic vs. vs. şeklinde değiştirilecekse olaya çok saçma sapan bi bakış açısından bakıyorsunuz demektir.
Bu ülke Türk ulusunun egemenliği için bağımsızlığı için kurulmuştur. Türk ve Türkiye kavramlarından rahatsız olanlar adepte olmak zorunda değildir.
Ne demiş Atatürk; "Kendini Türk hisseden herkes Türk'tür". Bunda Irkçılık yok. Kafatasçılık yok. Herkesi kucaklama var. Beğenmeyen gidebilir.
0
rapon
(04.04.16)
Genlere bakıldığında Anadolu insanının orta Asya Türk'leriyle bağının çok az olduğu görülüyor zaten.

Ama yine de fenotip araştırmacıları Türkiye de yaşayan sıradan tiplere baktıklarında kimin Türk genlerine daha yakın olduğunu anlayabiliyorlar.

Yani 2000 olsun 5000 olsun gen kalıcıdır.
Senin gözlerin çekikse, Asyalı olduğun anlaşılabilir. Ki çekik gözler arasında da ayrımlar var. Çinlilerin başka Türklerin başka...
Celal Şengör Türklerin gözlerinin çekikliğini Sibirya soğuğuna bağlar mesela.
Ya da sakallarının seyrek olduğundan bahseder.
Bunları inceleyenler İlber Ortaylı nın yüz hatlarını da eski Türk bakmalarına benzetirler mesela ki kendisi de buna benzer fikirleri kendi yüz hatlarını örnek vermese de destekler ve örnekler.

Evet, Nasıl ki annemizle ortaklıklarımız varsa binlerce yıl önceki atalarımızla da ortak yanlarımız var. Bu geleneklerden genlere kadar birçok şeye yansıyor.

Ama mesele şu; bazıları tamamen değişmediklerini düşünüyorlar. Yani saf ırk olduklarını iddia ediyorlar. İşte burada zeka devreye giriyor. :)

Kısacası Genlerimizde Anadolu'da yaşamış birçok ırkın etkisi olduğunu düşünüyorum. Kazaklar ya da Kırgızlar gibi saf değiliz. Onların da toprağına birçok kişi yerleşmiş olsaydı Koreliler de kendilerine ait olan tipten uzaklaşmış olacaklardı.

2 - türkiyeli tanımını desteklemiyorum ama çok da emin değilim bu konuda.
İlber Ortaylı bir ırkı böyle tanımlayamazsınız der. Yani Nasıl ki Almanyalı ya da Fransalı denmiyorsa Türkiyeli de denmemeli
ahsenokyar.com

Türk'ler de yıllarca Almanya da yaşadıktan sonra "ya merkel kardeş artık şu Almanya ismine bi el atmasak mı" dese ne düşünülür acaba?

Mesele Mezopotamya mı? O da ayrı bir tartışma konusu.


Telefondan yazdığım için imla vb şeylere dikkat etmedim.
0
kupigometa
(04.04.16)
*ilber Ortaylı konusunda eski Türk balbalları diyecektim.
0
kupigometa
(04.04.16)
Turkiyeli nedir yahu uzayli gibi turkum demenin ne zararini gordumki birkac bolucuyu memnun etmek icin turkiyeli diyeyim.
0
efsane
(04.04.16)
@dirty pussy and cock
peki turk kelimesi sence su anda yasayan insanlari mi temsil ediyor? Yoksa gecmiste kendini turk olarak adlandiran kisilere de goz kirpiyor mu? Eger gecmis ile alakaliysa, sence bu kelimenin anlamini acikca ortaya cikarmak daha dogru olmaz mi?

@rapon
turk ulusunu tanimlar misin lutfen?
Bir de "herkesi kucaklama var" ve "bir grup adapte olmak zorunda degil" demek celiski barindirmiyor mu?

@kupigometa
sence anadolu turklere ait mi bir toprak ve diger yasayanlar buraya sonradan mi geldiler?

kanimca Ilber Ortayli sadece uzmanlik alani oldugu tarih cizgisinde kalmali :) irk antropolojik ve biyolojik bir kavramdir, nasil kanser ile ilgili bilgi edinmek icin bir tarihciye gitmeyeceksem, irk ile ilgili de bilgi edinmek icin tarihcilere danismam. (Biyolog oldugum ve zaten genetik arastirmalarla cok icli disli oldugum icin boyle bir cumle kuruyorum, ilber ortayli'nin bilgisini kucumsedigimden degil... fakat sunu da unutmamak lazim, butun tarihcilerde milliyetcilik vardir.)

@efsane
turk kelimesini tanimlar misin lutfen?
0
🌸icince bokunu cikaran arap
(04.04.16)
1-) Öncelikle ırka bakış açın çok saçma. Tamamen kafatasçı bir zihniyetle yaklaşmışsın. O şekilde bakarsan Kürt diye bir ırk da yok senin bakış açına göre. Hatta işin doğrusu yaratılış hikayesine inanmıyorsan hepimizin şu an asimile olmuş Etiyopyalı olduğumuzu düşünmen lazım. Milletleri bir araya getiren konu gen tabanında kültürel birlikteliktir. Artık kapalı, kavimler, ülkeler halinde bir yaşam yok. Elbette ki çeşitli milletler ile etkileşime geçilecek ve gen aktarımı yaşayacak. Bu beni "daha az" Türk yapmaz.

Kaldı ki Türk de aynı Kürt gibi bir soy değil, kültürel bir birlikteliktir. Türk diye bir "ırk" yoktur. Türkler orta asya'da yaşayan kavimlerin birleşmesi ile oluşmuş kültürel bir birlik ve ondan gelenler demek. Eğer yaratılışa inanıyorsan tanrının "hmm şuraya şöyle çekik gözlü kısa boylu insanlar koyalım. adları Türk olsun. Şuraya koyu tenli zayıf insanlar koyalım. Nijeryalı olsun adları" dediğini düşünüyorsan tamam. Hayır düşünmüyorsan zaten ırkların uzun süreli ortak kültürlü ve yakın gen havuzlu insanlar olduğunu biliyor olman lazım. Aynı şekilde Kürt diye bir ırkın olmayıp, İranlı göçmenlerden (Med) oluşan bir kavim(ler topluluğu). Şu bağlamda Kürt de en az Türk kadar bir ırktır. Geçmişinin Türkler ya da Orta-Asyalı Türki kavimler kadar eskiye dayanmıyor olması onları "aşağı" ırk yapmaz. Milliyetçilik ile kafatasçılığı, ırkçılığı karıştırmamak gerekir.

2-) Türkiyeli çok saçma bir kelime. Anadolu Cumhuriyeti de çok yanlış bir yaklaşım. Şimdi Kürdistan diye ülke kurma gayesinde olanlara nasıl "Kuzey Orta Doğu Cumhuriyeti" kavramını kabul ettiremezsen, Türkiye Cumhuriyeti'ne de Semih Cumhuriyeti gibi isim değiştirtemezsin. Bunun yanında Şu bir gerçek ki Türkiye'nin kuruluş yıllarında bölge o kadar yoğun bir kürt nüfusa sahip değildi. Çoğunluk Türk olduğu ve ülkeyi kuranlar Türk olduğu ve "Türk Devlet Kültürü" parçası ve devamı olarak kurulduğu, o zaman ülkeyi bir arada getiren, Kurtuluş Savaşı'nın da temelindeki kavramlardan biri milliyetçilik olduğu için devlet adı bu şekilde seçilmiş. Daha sonrasında bölgedeki nüfus yoğunluğunun değişmesi, ülke ismi değişmesine yol açmamalı.

Bu noktada bir diğer sorun ise Türkiye Cumhuriyeti topraklarının belki %70'inin Anadolu olması sorunu. Doğu, Güney-Doğu ve Trakya, tarihsel olarak Anadolu değil. Onun Anadolu olması çok ama çok daha yakın bir döneme ait. 120 yıl önceye kadar Ermeni yoğun bölgelerde gerek tehcir yüzünden gerek de orada artan Kürt nüfusu ile Ermeniler inanılmaz oranda azaldı ve şimdi oralar Kürt şehirleri olarak biliniyor. Yani bölgede Kürt tarihi de çok eski değil. Türkiye'nin doğusu ve güneyi ile Suriye ile Irak'ın kuzeyi demografik yapısı asla sabit olmamış bir bölge. son 100 yıl ve Kürdistan göndermesi yapmıyorum. 15000 yıllık bir süreçten bahsediyorum.

Haliyle bölgenin coğrafi adı da sürekli değişiyor. Türkiye'de ayrı, Devlet-i Aliyye Osmaniye'de ayrı, Timur ile ayrı, Moğollar döneminde ayrı, İlhanlılar döneminde ayrı, Safeviler döneminde ayrı, Beylikler döneminde ayrı, Rumeli(/Anadolu) Selçuklu'da ayrı, Büyük Selçuklu'da ayrı, Doğu Roma'da ayrı, Roma'da ayrı, Büyük Ermeni İmparatorluğu sırasında ayrı, Abbasiler'de ayrı, Emeviler'de ayrı, Makedon hükümdarlığı sırasında ayrı, Pers imparatorluğu sırasında ayrı... Şlk çağlara doğru devam etmeyeyim. İnanılmaz bir değişime sahip bölge demografisi. Yani bundan 100-150 sonra bölge adının ne olacağı da bölge halkının kimlerden oluşacağı da belli değil. O yüzden şu noktada coğrafyaya göre hem de değişen demografik yapı yüzünden isim değiştirmek mantıksız.

Türkiyeli de uygun değil. Bir milyarıncı defa Rusyalı, Almanyalı, Fransalı vs. örneklerini vermek istemiyorum.

-------------------------------------------

Diğer soruna gelecek olursak. "Türküm woo hoo süperiz" demeyi de tarihi ile övünüp geçmişe dönme, Osmanlıcılık aşkını da ahmakça buluyorum. Bence milliyetçiysen, "Türküm, Türk olmak süper" diyorsan Arap asimilasyonuna, sunni mezhebine elinde tuzluk ile koşmayacaksın. Milletini seviyorsan, vergi kaçırmak, dolandırmak, %50'yi zor tutmak yerine bu ülkenin "süper" bir ülke olması dünyada sayılı ülkeler arasında olması için kıçını yırtman lazım. Turnike başında kimse yokken atlamamalı vatandaşlık görevi olarak biletini vermeli/akbilini basmalı öyle geçmelisin mesela en basitinden.

Bununla birlikte Osmanlıcılık yapıyorsan, uff şöyle süper tarihimiz var 700 yıl şov kafasındaysan da asla ilerleyemezsin zaten. Hep geçmişte yaşayanlar asla geleceğe yetişemezler. Gerçi geçmişe de hakim değil Osmanlıcılık oynayanların en az %80'i 16. yy'dan sonrası hakkında bilgiye sahip değil. O aradaki 400 yıl boyunca Osmanlı yine ilk 200 yıl kadar güçlü sanıyorlar mesela. Komik.

Bir diğer konu da Kürt meselesi. Kürtlerin varlığını yok saymak, onları bilinçli ve sistemli bir şekilde asimile etmeye çalışmak kesinlikle kabul edilebilir bir şey değil. Öte yandan da birlikte yaşadığın toplum ile içinde yaşadığın ülkenin yaşam sistemine, kültürüne karışmamayı gururlanacak bir konu sanmak mağara adamı kafası. Küreselleşmenin gereği bu. Yeniyi kabul edip, uyum sağlayacaksın. "Almanya'da 20 yıldır yaşıyorum 1 kelime Almanca öğrenmedim keh keh" demekle hatta Almanya'ya gidip Oktoberfest'i yasaklatmaya çalışmakla ve hatta İsveç'e gidip üstünde haç var diye İsveç bayrağını indirmek istemeleri ve de okullardan kaldırılmasından bir farkı yok bence topluma uyum sağlamama inadının. Çok salakça geliyor bana. Kimse kültürünü yok et, yoksay demiyor tabii.
0
nawar
(04.04.16)
@nawar
ben yukarida insanlar anlasin diye "irk"kavramini kullandim, yoksa Turk ya da Kurt ya da herhangi baska bir sekilde -bilimsel anlamda- irk olmadigini biliyorum, fakat halk arasinda "soy" baglantisiyla tanimlanan bir "irk" kavrami var. Oysa orada bahsedilen kultur ortakligi, zaten yukarida " irk (zannedilen ama kultur) anlamindaki..." derken buna dikkat cekiyordum.

illaki asimile olmus Etiyopyali olmana gerek yok, evrilmis desek daha dogru olur.

Sen Turk derken tam olarak neyi kastediyorsun? ulkeyi kuranlarin ya da o zamanki insanlarin cogunun Turk oldugunu iddia etmissin? Bu iddia dogru degil. Bu topraklarda Turk kulturunden cok daha baskin kulturler var... Sadece devlet gelenegi icin Turk diyebiliriz, onun disinda cok az sey Turk kulturune ait... Cogunlukla Anadolu ve Orta Dogu (Mezopotamya) kulturu hakim...
Senin hayalindeki kulturu yasamayan ama Anadolu yasayan kisiler de var, ve bu insanlar cogunluk. Sadece bunun bilincinde degiller.

Ben Anadolu Cumhuriyeti ornegini oylesine verdim, uzerinde cok dusundugum bir sey degildi... ama yine de yorumun icin tesekkurler.

Ulke ismi degismemeli demissin... neden? ben sorunun ne oldugunu anlamiyorum. Biz ulkece anlamlardan cok kavramlara takiliyor gibiyiz?

Bir afrikali Fransa'da ben Fransizim dedigi zaman kimse donup bakmaz, ama ayni kisi Turkiye'de Turkum derse, sen Turk degilsin ki cevabiyla karsilasir cok cok buyuk ihtimal. Bu nedenle Fransali, Almanyali ornegin benim acimdan konuyla ilgisiz...

Kurt meselesi konusunda da guzel noktalara deginmissin ama sorunun "Turk" kelimesine yuklenen anlam farklarindan kaynaklandigi farkedemeyecek kadar sarhossun gibi geldi bana? Dogru mu dusunuyorum?
0
🌸icince bokunu cikaran arap
(04.04.16)
bak güzel kardeşim;

1- türkiyeli diye bir kelime yok bir kere onda anlaşalım. türkiyeli kelimesini tedavüle sokabilmek için diretmek, birlerinin etnik ezikliğini hoş tutmak için yapılan, ne etimolojik ne bilisel hiç bi anlamı olmayan aptalca ve nafile bi çabadan ibarettir. bu meselenin sürekli çekiştirilmesinin tek nedeni kürtçülerin duyduğu etnik eziklik. başka hiç bir sebebi yok. istiyor ki kendi olmayan tarihiyle türk tarihini bir tutalım, aman kürtçüler huysuzlanmasın diye bütün tarihi çöpe atıp onlara tatlı yalanlar söyleleylim, yanlarında hiç bir şeyi dillendirmeyelim.

bu iş temsiliyet meselesidir. dünyada sayılı fatih milletler vardır. farsı, ingilizi, ispanyolu vs.vs. temsiliyetler de bu kimliklerle olur. ha sen dersin ki ulan ingilizi, franszı, ispanyolu varken bana türk mü denk geldi, ben istemiyorum bunu, e yapacak bir şey yok. senin güzel gönlün hoş olsun diye ne tarihi ne devleti değiştirebiliriz. gidip başka devletin vatandaşı olma hakkın da vardır.

bugün almanyada yaşayan 4. nesil türk sapına kadar türk müdür? evet, tıpkı kürtler gibi. e peki bu adam almanyadan ingiltereye giderken pasapotrunda ne diyor? sapına kadar almansın diyor. bitti. sen alman temsiliyetinde yaşayan, alman olan sapına kadar türksün. alman, cezayirli, faslı, iskoç olman bir şeyi değitirmiyor, sen alman devletine vergi ödüyor, alman pasaportu taşıyorsan almansın. alt kimliğin seni bağlar. istersen ugandalı ol.

türkiyede yaşana kürtler sapına kadar kürttür, ama devlet bana kürtçe öğretsin gibi bi talepte bulunursa bunun adı etnik ırkçılıktır. bak senin tü kaka gördüğün milliyetçilik bile değil, ırkçılık. sen ya hakim kimliksindir ya da değilsindir bu kadar basit. kurucu kimlikten az aşağı, bozulmuş daha al kimlikten az yukarı gibi bi sınıflandırma olmaz. bizim aşağı mahallede yaşayan türk vatandaşı senegalliler hangi haklara sahipse, sen de kürt olarak bu eşitlikte o haklara sahipsin. devlet oturup senegallilere zulu dili öğretmez, bu devletin işi değil. hele hele seneagallilere özel zulu dili hiç hiç öğretmez.

devlet sana ve bütün etnik azınlıklara kültürlerini yaşamaları için alan açar, dilinin yasaklamaz, yayınını yasaklamaz, hapse atmaz, ayrımcılık yapamaz, ama özel muamele de yapamaz. senin en kalabalık etnik grup olman seni kuştepede yaşayan 1500 senegalliden daha ayrıcalıklı kılmaz.

bunun yanında ülkelerin kendine has jeopolitik şartları vardır. ortadoğuya komşu olan türkiye cumhuriyetinin sosyo-ekonomik-toplumsal şart ve dinamikleri farklıyken, batı sahradaki bi devletin toplumsal ve siyasi şartları farklıdır.

eğer senin kürtlere istedikleri ayarda bi özerklik vermen yarın yozgatta ışid vari yapının ortaya çıkmasına neden olacaksa, kurulu devletin değer ve temellerini sarasacksa kusura bakma, kimse sana "türk devletini boşver ya, masat kürdün işi görülsün" demez. 2016 yılında milenyum çağında dünya tarihinde eşi benzeri olmayan bi şekilde silahla bunu dayatmak safi gerizekalılıktır.

işte demokrasi vikvikvik, cahile demokrasi verilmez, verirsen ilk seni siker. bu türk için de geçerli kürt içinde. kaldı ki kürtler bugün ülkedeki en geri etnik azınlık kimse kusura bakmasın. cahil demokrasiyle terbiye edilmez. sen yozgata kendi kararını kendin al dersen, çat dite bu fırsatı verirsen ilk karma eğitimi yasaklar, 20 sene sonra taksiybindi diye kadınları krıbaçlar. aha başımızdaki adam bunu net örneği. peki pkk bunu bilmiyor mu? bal gibi biliyor. gerçekten ilk amacı kürtleri cağdş müreffeh bi toplum halin getirmek için mi uğraşıyor :)))) hatrı sayılı kısmı islamcı olan kürtlerde islamcı güruh işi ele aldığında pkklılar demokrasi bu saygı gösterlim mi diyecek? :)) yoksa çoğulculuk ayağına kendini ebedi kılabilmek için diğer dinamikleri mi törpüleyecek? :)))

bunun ço bi güzel bi örneği halihazırda ülkemizde var; ermeniler. problemleri var mı? elbette. bu adamlar çoğunlukla nerede yaşıyor, şişli-osmanbey vs. peki buralar nereler? ulusalcılığın kalesi olan yerler. yani bak ulusalcılar milliyetçiler hiç öyle öcü değilmiş. iki tarafta medeni sınırlarda kaldığında orta yol gayt güzel bulunuyormuş. hiç öyle devletin adı değişsin yoksa karakol patlatırım, türk demeyin canı bomba olurum, bana dilimi öğret yoksa okul yakarım vs. olmuyormuş.

sen kendini medeni sınırlara çek ki karşıdakini de terbiye et. kürtçüye sorsan ermenilerin hepsi asimile olmuş, türk devletinin sömürdüğü piyonlar :)))) e bana göre de sen pkklı olarak 50 kromozomlu medeniyetsiz bir maymunsun, hangimiz daha haklı :)))?

velhasıl, kimsenin ırkı, kimsenin milleti diğerinden üstün değildir, sen sapına kadar kürt olabilirsin, ben sapına kadar türk olabilirim, ama tarih diye de bir şey vardır, bu da malesef kimsenin etnik ezikliğine göre eğilip bükülecek bi olgu değil :( ha sen 30 yıldır kimliğin için silaha başvurmuş bi insan olarak kazandığın bütün edinimleri, bütün toplumsal ferahlamayı çatışmasızlığa borçlu değilmiş gibi 2016 yılında milenyumun harman olduğu yerde hala silahla çözüm alacağını sanıyorsan sana geçmiş olsun kanka, hayırlı hendekler sana. sen gerizekalısın diye ben kendimden fedakarlık edememe kusura bakma, önce sen asgari zeka seviyesi ve medeniyet olurunu sağla.

ben bugün ermeniyle öyle ya da böyle, eksik ya da fazla her şeyi demokratik şekilde müzakere edebilecek durumdayken senle bir araya gelmek için neden 40 tane maymundan icazet almak gerektiğininin sebebi bi hallet sonra konuşalım.

***

bunun yanında ırk-din-millet gibi aidiyetlerin olmayabilir, bunu da savunabilirsin ama japonla-senegalli aynıdır biz hep biriz diyorsan da allah sağlık sıhhat versin yani, hangi bilgisayar proramını kullanıyorsan söyle biz de ona geçelim :))
0
cembacemba
(04.04.16)
@cembacemba
turkiyeli kelimesi etimolojik olarak isimden sifat yapan -li yapim ekiyle bir cografik alani ifade eden turkiye kelimesinin birlesimi olur. Dolayisiyla bu kelimeye "aptalca ve nafile bir caba" demek biraz cehalettir.

bugun almanyada yasayan kisiyi neye dayanarak (daha dogrusu nasil bir mantik ile) 'sapina kadar turk' olarak tanimliyorsun? bir kisinin annesi turk , babasi alman ise sence bu insan turk mudur? alman midir? peki onun farkli milletler ile evlenen cocuklari sence hala turk mu?

turk vatandasi senegalli demissin... bu durumda kurt de turk vatandasi kurt mu olmus oluyor? Eger oyleyse bir insan hem Kurt hem Turk nasil oluyor? senin turk tanimin nedir? cunku soruda bahsettigim anlam karmasasini iliklerine kadar (hatta daha fazlasiyla) yasiyor gibisin?

sence su anda turkiye'de yasanan olaylar "hiç öyle devletin adı değişsin yoksa karakol patlatırım, türk demeyin canı bomba olurum, bana dilimi öğret yoksa okul yakarım vs. " gibi nedenlerden dolayi mi oluyor? Yoksa bu isin cok daha derin bir tarihsel gecmisi olabilir mi?

en son kisisel fikrimi sormussun sanirim... bu devirde millet kavrami hala gecerliligi olan bir kavram olsa da, irk ve din kavramlari oyle degil...
japon ve senegalli ne bakimdan aynidir diyecegim onu tam anlamadim? bu iki insan farkli kulturlere ait iki insandir, fakat bir bilim adami olarak 'x ve y aynidir' demem icin x=y olmasi gerekiyor, herhangi iki insan da ayni cisim ya da deger olamayacagina gore boyle bir cumle kuramam. eger sen bu iki kisinin spesifik bir ozelligini (Z diyelim) kiyasliyorsan ancak o sartlar altinda Z(sub-x)=Z(sub-y) gibi bir karsilastirma yapabilirim.
0
🌸icince bokunu cikaran arap
(04.04.16)
@arap

güzel kardeşim teknik olarak mümkün olabilir, ama anlam olarak saçmalık. ilber ortaylının güzel bi cümlesi var bu konuda. "laikci-kürtçü" gibi -ci eki almış kelimeler yanlıştır, bu kelimeleri yabancı dile çeviremezsin, edirneden ötede bir geçerliliği yoktur, böyle bi türetme olmaz der. yani senin teknik olarak bunu türetebilmen, bu cümlenin etimolojik mantığa uygun olduğu ve kabul göreceği anlamına gelmiyor. italyalıyım, türkiyeliyim, ilgiltereliyim.. bu kelimelerin bi karşılığı yok. osuruktan, zorlama, iç piyasaya yönelik çabalar. fazlası değil.

bugün almanyada yaşayan insan için "sapına kadar türk" derken, bu aidiyetinin yüksek olması, kendi kültürüne bağlılığının şiddeti anlamında söyledim. yani senin alt kimliğine duyduğun aidiyetin dereceği üst kimliğe, hakim/kurucu alman kimliğine mensubiyetini etkilemiyor. evini kırmızı beyaza boyattın diye pasaportunda "o kadar da alman değildir" yazmıyor. sen kurucu alman kimliğinin mensubusun bitti. gerisi medeni şartlar ve demokratik ölçüler içinde seni bağlar. aynı şey, türk vatandaşı, türk mensubiyetine dahil bütün etnik kimlikler için de geçerli.

türk kimliği, kendi devletini kurmuş, bu anlamda bi tarih sahibi bir çok millet gibi üst kimliktir. senin faslı olman bir şey değiştirmiyor. pasaport kontrolünde sorulduğunda "ee biz aslen fastan geldik, benim annem faslı babamın dedesi almanyada doğmuş" diye hayat hikayesi anlatmıyorsun. ben aslen faslıyım diyince non-eu'ya almıyorlar seni. ayem from cörmeni. bitti. aidiyetin bu olmayabilir ama mensubiyetin bu. "ben niye alman oluyorum, hem faslı hem alman olamam" diyorsan da e al mensubiyetini siktir git kimin vatandaşı oluyosan ol der, bu kadar basit. herif senin şizofren kavram kargaşalarına sebep dünya tarihini baştan mı kurgulasın.

bunu anlamamakta, kabul etmemekte diretmenin mantığını da anlamıyorum.

**

son yazdığım sana değildi.
0
cembacemba
(04.04.16)
Kürtler kendilerine ayrıcalık istemiyor, Kürtler demokratik özerklik ve özyönetim talebinde bulunuyor ve bunu bütün ülke için istiyor. Kürt olarak tutup da Lazlar adına konuşamayacakları için de öncelikle kendi bölgeleri için böyle bir talepleri var. Buna ırkçılık demek kadar komik bir şey yok. Dünya nereye gidiyor, biz hala 20. yüzyıldan kalma, tarihi 300 seneden öteye gitmeyen ulus kavramına tapınarak Kürt sorununa yaklaşıyoruz. Dünyada birden fazla dilin konuşulduğu, birden fazla yönetimin olduğu, birden çok bayrağın olduğu ülkeler var. Dünyanın evrileceği nokta kaçınılmaz olarak budur. Barcelona sonsuza dek benim İspanyol kardeşimin memleketi olarak kalamayacak. Hatay dediğin yer az kalsın vatanımızın kutsal bir toprağı olamıyordu mesela, hatırlayın. Toprak, sınırlar, isimler, ülkeler, hepsi geçer, hepsi değişir. Fazla da şey yapmayın. Evrim üzerine bir iki bi şey okuyunca milyonlarca yıllık insanlık tarihinde şu ulus, Türklük, Kürtlük, devlet gibi şeylerin ne kadar büyük bir zırva ve ne kadar modern yalanlar olduğunu anlıyorsun zaten.
0
nathanieltroy
(04.04.16)
hayaller isveç hayatlar suriye :)
0
cembacemba
(04.04.16)
@cembacemba
anladim, peki senin tanimlamana gore ust kimlik olan turk kelimesi ile alt kimlik olan turk kelimesinin acik bir sekilde ayriminin yapilmasi sence var olan sorunu cozmez mi?

olayin cozumu cok basit aslinda, fakat bu iki ayri kavrami neden israrla bir anlam gibi kullaniyorsunuz, anlamiyorum? Bunun dunya tarihini tekrar yazmakla bir alakasi yok. Sey gibi dusunelim... Osmanli hanedani soy olarak turk mu? Bu soruya evet dersen millete kendini guldurursun... Sadece devlet gelenegi turk. Bugun kendini israrla turk olarak tanimlayan insanlar, sadece bu kelimeden anlamina bakmadan kopmak istemiyor gibi geliyor bana...

I am Turkish ile I am Turk diye iki ayri kullanimi olabilir. Bana Edirne'den otede gecerliligi olmama savi cok akla yatkin gelmiyor, cunku bence var... ingilizcedeki "Turk" kelimesini de ilk defa burada ben kullaniyor degilim. Bu var olan bir kullanim.

bir de baskalarina satasmayalim lutfen :D

@Sour
soru duyup duymamasi degil, "neden duyar?" seklinde...

bence oyle bir seye gerek yok, yerel yonteimler guclendirilip, merkezi yonetim zayiflatilirsa cok daha kisa surede sonuc alinabilir gibi geliyor bana. hem baskanlik gelse, baskan kim olacak? tum dunyanin alay ettigi ve kimsenin kaale almadigi, belge sahteciligi ile kendini universite mezunu gibi gosteren, hukuku her firsatta cigneyen, cahil, beceriksiz, ulke yonetmekten anlamayan, hirsiz, dinci, mezhepci, katil, tutarsiz, yalanci, kadin dusmani biri mi?
0
🌸icince bokunu cikaran arap
(04.04.16)
@arap

sıkıntı biraz burada başlıyor zaten. türklüğü etnisiteye hapsetmek en büyük hata. tarihi baştan yazmaya çalışmak dediğim şey bu. mesela ya da aidiyet duyulan şey o kimlik, kültür. sen şu kadar türksün osmanlı hanedanı şu kadar türk değil. öyle ya da böyle 2 bin yıllık süregelen bi şey var ortada. 2 bin yıl önce orta asyada yazılmış şeyleri sen bugün çat pat da olsa okuyabiliyorsun. bu devamlılığı bu kadar üst perdeden devam ettirmeyi başarabilen az sayıda millet biri türkler. askeri olarak devam etmiş, yönetim olarak devam etmiş. bugün şaman kültürüne dair yaşayan onlarca adet gelenek varsa ortada bi kimlik bi devamlılık var demektir. bunu inkar edecek halimiz yok. bu kimlik içinde onlarca etnisite var. balkanlardaki müslümanlara türk deniliyor. balkan savaşı sırasında avrupadan def edilmeye çalışılan toplulukların hepsi safkan türk müydü? ama türkleri defedecez dedikleri zaman hepsini ettiler.

kurtuluş savaşında kimse ağzına etnisite almadı, türkleri balkanlardan atacaz, türkleri ortadoğudan silecez, türklerin kuzey afrikadaki varlığına son verecez, türkleri anadoluda göt kadar yere hapsedecez... hep bu kimlik üzerinden yürüdü. en sonunda da yine bu kimlik üzerinden, büyük bi mutabakatla yeni bi devlet kuruldu.
bu dvlet kurulduğu zaman, bütün etnisiteler "biz bağımsızlık hakkından vazgeçiyoruz, bizler türkiye cumhuyetinin eşit yurttaşlarıyız" diye mektup imzaladı. türkler bizim de temsilcimizdir dediler.

velhasıl, türklük kavramı kurucu iradedir. dili devletin dilidir, ismi halkın ismidir. vatandaşlık tanımı 1924 anayasasında gayet iyi ve açıkca yapılmıştır. türkiye cumhuriyetini kuran halka türk halkı denir.

bunla kavga etmek, bunu silmeye çalışmak falan yani, ne diyim, hiç bi karşılığı olmayan, provakasyondan başka hiç bişey olmayan boş beleş işler


bunun dışında devlet kimseye dilini dinini kültürünü öğretmekle mükellef değildir. devlet sana "mümkün olduğunca" alan açar. demokratikleşme silah zoruyla olmaz. çat diye bi gecede demokratikleşmez. cahile her hak verilmez. bu bi süreçtir, ne kadar şiddetten uzak kalırsa o kadar sağlıklı ve çabuk ilerler.

bla bla bla


**

bi de ulus devletlerin devri geçti deniyor da nasıl geçiyor ben anlamıyorum. ispanyada katalanlar devlet istiyor, ingiltere keza, ortadoğuda kürtler zaten malum, rusyanın falan geleceği allah kerim, çini falan var bunun. devletleşme safi etnisite ve din/mezhep üzerinden yürür olmuş, ulus devletin devri bitti deniyor. allahtan bitti yani
0
cembacemba
(05.04.16)
@cembacemba

anladim. fikirlerin icin tesekkurler... bir sorum daha olacak.
simdi 2000 yillik gelenek vs.den bahsediyorsun, senin yazdiklarini okuyunca bu gelenegi en cok Turkiye sahipleniyor gibi bir izlenim ediniyorum, oysaki ayni gelenekten gelen cok daha fazla kisi var ve onlarin ulke isimlerine bakinca su isimleri goruyorum:
Azerbaycan
Kazakistan
Kirgizistan
Ozbekistan
Turkmenistan
KKTC
Simdi bu insanlarla Turkiye'de yasayanlar arasinda bence cok fark yok, o insanlar da ayni ya da benzer geleneklere ve turk devlet gelenegine sahipler bu nedenle Turki cumhuriyetler olarak geciyorlar zaten. Fakat Turkiye'ye bakinca duz "Turkiye" ismini goruyoruz. Bunun yerine daha spesifik bir isim olsaydi (X turkleri gibi), gecmiste yasayan ve kendini turk olarak adlandiranlarla hem baglanti kurulmus olurdu, yani senin kaybetmeyi istemedigin tarihi kaybetmezdik, hem de kendimizi yasadigimiz bir cografyaya gore bir etnisite ismi ile tanimlamis olurduk. Boylece milliyet adi ile, irk ya da kultur adi arasinda da fark olurdu ve sorun cozulurdu (tam cozulmese de su durumdan cok daha iyi olurdu).

Buna da hayir kelime "turk" olarak kalacak dersen :) o zaman sorum su olacak, sen kazakistanda yasayan turkten daha mi turksun? (Bence bu sorunun cevabi kesinlikle evet degil...) Amac burada kendi geleneklerinden vazgecmek degil, bir millet olarak toplu sekilde yasayabilmek ve ulkeyi ileriye tasimak ama su anki haliyle cahil cuheyla takimin ekmegine yag surmenin disinda bir ise yaramiyor bu durum. Ancak bu sekilde gelisebiliriz. ABD, milliyete bakmadan nerden geldigine bakmadan seni kabul ediyor ve burada dogan hintli, cinli, filipinli insanlar kendini amerikan olarak tanimliyor. TAbii, ABD'nin durumu biraz daha farkli, kabul ediyorum(gocmen ulkesi) ama adamlar almis basini gitmis, her alanda cok iyiler, keza Kanada da oyle... bence insanlar ulus devletlerin devri gecti derken, bunu demek istiyorlar. Almanya mesela neden egitimli olan multecileri almak istiyor? Mukemmel bir ulus yaratmak icin, ama biz hala tanimlara takilip ayrilik cikartma derdindeyiz. Almanya ya da ABD de bilir irkcilik/milliyetcilik yapmayi...


Bence biz tanimlara takilmayi birakmaliyiz. Biz kendi ayagimiza sikiyoruz su an... Turkiye kapasitesi yuksek olan bir ulke ama bu yonetimle bir yere gelemez... Bizans kendine Rum diyordu, ama bugun tarihciler devlete Bizans diyor. Mesela Osmanli, o zaman anadolu'nun ismi yine "turkiye" idi (avrupa kaynaklarinda oyle geciyor), Osmanli da kendine devleti aliye diyordu ama su an kimse o devlete ne turkiye, ne de devleti aliye diyor... Osmanli devleti diyor... Buyuk bir ihtimalle su anki TC'ye ilerde turkiye disinda bir sey diyecekler. Peki biz bu isimlerle hala neden kavga ediyoruz? Sana ben X desem ne olur Y desem ne olur? Sen kendi devlet tarihini bildigin surece ben bir sorun olacagini sanmiyorum. Sence?

(Sanirim son dediklerime katilacaksin, en azindan oyle hissediyorum :D ama en son diyeceksin ki 'turk halki' kavrami zaten bu anlami karsiliyor... bence senin bu dedigin dusuncelere sahip insanlar da turkiye'nin ilerlemesinin onunde bir engel... biz milliyetleri, irklari konusup insanlari ayristiracagimiza.... bilim, kultur, sanat, teknoloji vs. gibi konulardan konusup toplumu kalkindirmaliyiz, bizim kurtlerle aramiza 50 tane fark varsa, emin ol 5000 tane de benzerlik var... Peki buna ragmen neden farkliliklara odaklaniyoruz?)
0
🌸icince bokunu cikaran arap
(05.04.16)
Irkla övünmek gerizekalılıktır. Kürdüm diye Türküm diye ayrıcalık bekleyen de övünen de dibine kadar gerizekalıdır. Hepimiz Afrika kıtasından türedik. İstisnası olan insan yok. Alın 100 dolara dna'nızı çıkarsınlar. %1 de olsa hepimiz zenciyiz.
0
ThomasJefferson
(05.04.16)
(21)

Bu babaya nasıl cani dersiniz ya?

tchuck
http://www.haberler.com/kanser-olan-oglunu-aci-cekmesin-diye-oldurdu-8304229-haberi/oğlum siz nasıl insanlrsınız? bu adama cani demeyi nasıl yediriyorsunuz kendinize?oğlu acı çekmesin diye, hayatının geri kalanını hapiste geçirecek bir adama nasıl cani diyebilecek kadar şerefsizsiniz?ben felç kalırs
www.haberler.com

oğlum siz nasıl insanlrsınız? bu adama cani demeyi nasıl yediriyorsunuz kendinize?
oğlu acı çekmesin diye, hayatının geri kalanını hapiste geçirecek bir adama nasıl cani diyebilecek kadar şerefsizsiniz?

ben felç kalırsam veya mide/bağırsak gibi en ama en uçuk acıların yaşandığı kanser türlerine yakalanırsam ve kendimi öldüremeyecek durumdaysam beni öldürün diyorum çevreme. dayanabilen herkese saygım sonsuz, ben dayanamam, biliyorum. ve ölmeyi isterim.

belki bu adamın oğlu acılar içinde kıvranırken kendisini öldürmesi için yalvarıyor?
adam her gece yatmadan önce oğlunun çektiği acıları düşünüyor?

yaşam hakkı dediğiniz gerizekalı PALAVRAyı burada savunmayın bana. kendisi yaşamak isteyen herkese sonsuz saygım var ama YAŞAM HAKKI KOCAMAN BİR PALAVRADIR. koltukta otururken bile ağrılar içinde kıvrandığınız bağırsak kanseri, mide kanseri gibi şeylerde oturup senelerce ölmeyi beklemek YAŞAMK OLMUYOR.

bunun adı ÖLMEK oluyor. kimi bir canlı bombayla 2 saniyede ölür, kimi bğaırsak kanseriyle 2 yılda ölür.

kimi aileler çocuğunun çektiği acıyı onu kaybetmemek için "yaşama hakkı" diyerek veya "belki iyileşir" diyerek daha farklı yaklaşabiliyorlar. kimileri ise, iyileşemeyeceğini bildiği çocuğunun çektiği ve çekeceği acıya son verip kalan bütün hayatını hapishanede geçirmeyi göze alabiliyor.

BU ADAMA CANİ DİYEN HERKES GERÇEK CANİDİR.
CANİNİN DİBİDİR.

sözlükte "ben annesi hortumla beslenen kişilri besleidm. hiçbiri de annemi öldürün demedi" diyecek kadar ruhsuz, duygusuz adamların bu gibi hassas konularda yorum yapabiliyor olması bile utanç verici.
0
tchuck
(29.03.16)
Trol müsün? Değilsen senin yaşaman hata zaten. Aynı mantıkla gidersek, beyninde bişiler şase yapmış, kanserli çocuktan daha büyük acı çekiyorsun, nefes alman bile acı çektiriyordur sana. Birisi gelip seni vursa ona cani demeyelim yani? Napak kanka?
0
rastinon
(29.03.16)
@rastinon,

yahu arkadaşım oradaki muhabbeti biliyor musun? bu çocuk günlerce aylarca babasına "öldürün beni bu acıyla yaşamıyorum" diye bağırıyor mu bağırmıyor mu biliyor musun?

bak başlığın başında yazdım: bana olsa, ben her gün var gücümle beni öldürmeleri için yalvarırım diyorum. bu adamın oğlu sürekli bu şekilde acılar çekip bağırırken, baba kendini suçlu hissediyor muydu biliyor musun?

trollükle ne alakası var ne kafasız adamlarsınız siz?
hayatı tek pencereden gören vasat insanlarsınız.
0
🌸tchuck
(29.03.16)
yarın anne çıkar "oğlum yaşamaktan çok memnundu. hastalığı yeneceğini düşünüyordu. hiçbir zaman canına son vermek istemedi" diye açıklama yaparsa o zaman çıkıp babaya cani diyin.

ama çocuğun çok büyük ihtimalle acıdan kıvranıp ölmek için yalvardığı babayı cani diye suçlayan herkes alçaktır.
"ben olsam yapmazdım ,yapamazdım" demek başkadır, o haldeki bir adama cani diyecek kadar şerefsiz olmak başkadır.
0
🌸tchuck
(29.03.16)
adam haklı.
türkiye'de de ötenazi olması lazım.
0
titiraprap
(29.03.16)
Valla tanıdım, trolsün sen. Senin taşıdığın mantık yüzünden kadın cinayetleri tavan yaptı. O kadar seviyor ki adam sevdiğini öldürüyor. Bu kafa iyi bi kafa değil. Adama cani dediler diye adam cani olmuyor merak etme. Belki adamın da senin gibi psikolojik sorunları vardı. Sevgisini onu öldürerek göstermeye çalıştı.
Dostum acı dindirmek için çeşitli yöntemler var. Dünyada tek kanser olan onun oğlu değil. Acısını dindirmek için bir babanın yapması gereken götünü de satarak ne yapıp edip acısını hafifletmektir. Onu öldürmek değildir. Cani de derler, katil de derler.
0
rastinon
(29.03.16)
bağırsak kanseri tedavi edilebilir bir hastalık ve tedavi görüyormuş... tedavi sırasında dediğin gibi acı çekip ölmeyi istediğini söyleyenler o anki fiziksel ve duygusal durumu nedeniyle olabilir evet ama neredeyse hiçbiri tedavi sonucu hastalığı atlatırsa ölmek istemez, kanseri atlattıktan sonra intihar eden kaç kişi var? yoktur demem illaki vardır ama varsa da çok küçük bir bölümü... o anda akli dengesinin 100% yerinde olduğunu düşünemezsin ölmek istese de. ki istediği belirsiz adam çekmiş vurmuş, iki türlü de caniliktir. o adam ölmek istemiş olsa da değişmez durum... öldükten sonra önceki acıları ya da acılarının bitmiş olması anlamsız adam yok oluyor lan... daha çok acı çekip ölse de yok olacak acı çekmeden ölse de... o acıları hatırlayacak biri kalmıyor ortada yok oluyor bir birey... ötenazi sadece doktor onayıyla tedavi şansı kesinlikle olmayan kişilere verilmelidir ailenin bu kararı verip öldürme yetkisi olamaz.
0
ucan spagetticanavari
(29.03.16)
@restinon, senin allah belanı versin başka bir şey demiyorum.

sanki adam keyfine öldürdü.
oğlunu mezarına götürmek, kendi hayatını da hapiste bitirmek emin ol oğlunun iniltileriyle yaşamaktan DAHA ZORDU. hiç merak etme.
0
🌸tchuck
(29.03.16)
Senin anladığın dilden konuşalım:
www.dinimizislam.com
0
rastinon
(29.03.16)
aldığım her nefesin korkunç bir işkence gibi olduğunu ve kalan sayılı günümde bu işkenceyi çekmeye devam edeceğim bir duruma geldiğimi düşünüyorum, ben de beni öldürün diye yalvarırdım sanırım yanımdakilere. o yüzden çok eleştiremiyorum adamı.
0
peggy
(29.03.16)
@Ucan, amcam bağırsak kanserinden öldü, hatun kişinin eniştesi bağırsak kanserinden öldü, anneannem bağırsak kanserinden öldü. kaçıncı evrede olduğunu, tedavinin artık imkansız olup olmadığını bilemeyiz. kimse bu konuda bir açıklama yapmadı. amcamın, babama "abi nolur beni öldür artık dayanamıyorum. zaten öleceğim, bari acı çekmeme izin verme" dedikçe 60 yaşındaki babamın arkasını döndüğünde ağladığını biliyorum. kolay bir şey değil bir insanın canını almak ama ya başka çare göremediyse?

adamın ailesini veya çocuğun doktoru tedavi süreci hakkında bilgi vermediği sürece @tchuck haklı bence.

ben de her zaman söylerim sevdiklerime, "60 yaşına gelirim, gelemem orası muamma ama çok acı çekersem, hastalığım tedavi edilemezse, elden ayaktan düşersem bir yolunu bulun, fişimi çektirin" diye. Evet ötenazi yasak ama benim kendi hayatımı sonlandırma talebimi nasıl elimden alırlar o da ayrı bir tartışma konusudur. Sonuçta hayat benim, varsa eğer ahirette bedelini ödeyecek olan da benim, ha intihar etmişim ha ötenazi ne fark var.
0
şapşiko
(29.03.16)
Çocuk neden kendini öldürememiş de babası öldürmüş? Ben de bazen bunaldım artık ölsem de kurtulsam diyorum, biri beni öldürse haklı mı?

çok acı çeken ama hareket edemeyen biri olsa, tedavisi imkansız olsa haklı derdim de.
0
[silinmiş]
(29.03.16)
@douchebag,

tedavisinin imkansız olma ihitmali de gayet yüksek. çünkü yaşadığı hastalık bağırsak kanseri. bağırsak kanseri çok hızlı metastas yapıyor ve doğru zamanda teşhis konulmazsa dönüşü olmuyor. en çok öldüren 3. kanser türü. ve bağırsak kanseri hastalarının yaşadığı acı tarif edilemez boyutlarda oluyor.

dediğim gibi. annesi çıkar "oğlum acı çekiyordu ama hayatından memnundu. ölmek istemiyordu. tedavi olacağını düşünüyordu. zaten tedavisi de mümkündü, 3-5 aylık ömrü kalmamıştı" diye açıklama yapar. söylediklerimi yutarım.

ama şuank iverilerie bu adama cani falan denmez.
sadece "ben olsam yapamazdım" denir.
0
🌸tchuck
(29.03.16)
canilik bu değil. adam da tek başına almamıştır bu kararı muhtemelen, çocuğun da kararıdır aynı zamanda. bazı ülkelerde yasal hak olan bir şey, bize gelince canilik oluveriyor ama işte.
0
devilred
(29.03.16)
dedemi kanserden kaybedeli 2 ay oldu. son 48 saatinde onun çektiği acıyı görfükçe ben kustum. birşey yapamamaktan, bu acıya engel olamamaktan kustum. şimdi aynı durumda babamın olduğunu düşünüyorum. babamın o kadar acı çektiğini görsem sanırım bu babadan farklı bir tavır takınmazdım.

yaşamak gibi ölmek de haktır. ötenazi şansımız olmalıdır.
0
sheridans
(29.03.16)
yaşamadan eleştirilemeyecek kadar ağır bir durum.
ötenazi hakkı olmalı.
0
sanguine mcqaer
(29.03.16)
Yaşamadan bilemezsiniz. Acılar içinde kıvranan bir kanser hastasının başında "ne olur ölsün de kurtulsun artık" diye dua ederken bir yandan da "nefes alıyor mu" diye kontrol etmeyi yaşamadan bilemezsiniz.
0
suicides underground
(29.03.16)
Allah kimsenin başına vermesin. Canım kadar sevdiğim babannemin ayağı kangren olmuştu, karnında da bir prblem vardı hatırlayamadım şişti. Bana makası al, sapla şu karnıma demişti.Yaşamayan bilemez, ben olsam yapmazdım.Kokusu varlığı yeter diyorsunuz ama onlar öyle demiyor.
0
geçerkenugradım
(29.03.16)
Yalnız ötenazi gelmeli diyenler var burada hala. Olum Türkiye'deyiz lan, bi imza çakarlar senin adına hop gittin öbür tarafa dalak ameliyatı sonrası. Çılgın olmayın aq.
0
gunde 3 litre kola icen adam
(29.03.16)
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim şu tek harfe takılan insanları anlamıyorum lan... anlıyorsun ne denmek istediğini, o yazılanın ne olduğunu vs. o zaman sıkıntı yok... e ya da a ne farkedecek orada? al gogıl amcaya da email filan at durumu bildir düzeltsinler madem: i.imgur.com
0
ucan spagetticanavari
(29.03.16)
Ötanazinin etik tarafı günlerce tartışılsa ve kabul edilebilir şartlar sağlanınca kabul edilebilir hale gelse bile bu/bir ülkede dinciler bu kadar yoğun oldukça bu haktan maalesef mahrum bırakılacak insanlar.

İyileşme sürecindeki durumu, o süreçteki akli dengesi vs. önemli tabii ki. Diş ağrısından kafasına sıkanlar, sıcak diye güneşe ateş edenler var. Babam mesela -ki canı çok tatlıdır- başı ağrıdığında/tansiyonu çıktığında "kafamı kesin"/öldürün moduna giriyor ve söylüyor. Mesela gidip babamı öldürmeyi düşünmedim bu anlarda. Çünkü o denli acı/ağrı sırasında insanın ağzından böyle şeyler dökülüyor ama 24 saat geçmeden geçecek bir şey bu. Kanser ise farklı bir olay.

"Olsun canım yaşasın, yanımdan ayrılmasın, kalbi atıyor nasıl olsa" deyip; yatalak olan, tuvaletini yapamadığı için her seferinde altına yapan, bir yakını ağzından mama vermedikçe aç kalan, dünya üzerindeki hemen her şeyden mahrum kalıp, o yatakta-koltukta ömür boyu hapis hayatı yaşamak zorunda kalacak birini hayatta tutmaya çalışmak "yaşamın kutsallığı" mı yoksa yakınlarının "bencilliği" mi onu da tartışmak lazım bence. Bir de bunun acı çekme süreci var mesela. Kanser gibi hastalıklarda.

suicides underground +1
0
nawar
(29.03.16)
ben cani demiyorum valla. kendim de ötenazi talep edebilirdim benzer durumda.
0
siradisi00
(29.03.16)
(3)

Facebook menü

nawar
Google Chrome'dan girince Facebook'taki drop-down menülerin hepsi açık ve yükleniyor durumunda takılı kalıyor. Kısa yollara tıklayınca ekstra olarak o menüler açılıyor ama bu sefer tekrar kapanmıyor. http://i.hizliresim.com/ZkXrBZ.pngInternet Explorer'da böyle bir sorun yaşanmıyor. Ne yapılabilir?
Google Chrome'dan girince Facebook'taki drop-down menülerin hepsi açık ve yükleniyor durumunda takılı kalıyor. Kısa yollara tıklayınca ekstra olarak o menüler açılıyor ama bu sefer tekrar kapanmıyor.

i.hizliresim.com

Internet Explorer'da böyle bir sorun yaşanmıyor.

Ne yapılabilir?
0
nawar
(28.03.16)
gizli taramada oluyo mu eklendilerini kontrol et bi javascriptle ilgili bi çakışma etme vardır
0
yuto
(28.03.16)
Gizli sekmede açılmıyor.

adblock ve zenmate dışında başka uzantım yok ama. Bunlar da son format atmamdan önce de yüklüydü ama o zaman bu hata yoktu. Uzatmaları kapattım denedim, yine hata devam ediyor.
0
🌸nawar
(28.03.16)
açılmıyor derken sorun devam etmiyor değil mi?

bu durumda önce bir ctrl+f5 dene, olmadı cookie'leri ve cache'i silip öyle bir dene
0
yuto
(28.03.16)
(10)

Çizgi roman önersenize

yamuklu sucurta
yabancı dilde okuyacağım.
yabancı dilde okuyacağım.
0
yamuklu sucurta
(27.03.16)
sandman
0
oharro
(27.03.16)
Kaptan Swing
0
angelus
(27.03.16)
bunları pdf olarak bulabilirim demi? telefondan okumam lazım çünkü
0
🌸yamuklu sucurta
(27.03.16)
death note. torrentte falan bulabilirsin chapterları belki ama telefonda mangadan ne kadar verim alabilirsin bilemem.

şimdi baktım da var malum yerlerde kendisi.
0
olutaklidi
(27.03.16)
Y The Last Man
Fables
Batman: The Killing Joke
0
r_u_h
(27.03.16)
Pdf değil de .cbr bul, benim dediklerimin hepsi var .cbr olarak. Telefonlardaki comic reader uygulamaları okuyor.
0
r_u_h
(27.03.16)
evet .cbr olarak bulursunuz. ben de eğer karanlık tarzda, şeytan temalı seviyorsanız (biraz batman havasında) Spawn öneriyorum.
0
mizore
(27.03.16)
Federal Bureau Of Physics. Fizik, bilim falan seviyorsan, bilim kurgu seviyorsan kesinlikle oku.
0
r_u_h
(27.03.16)
Transmetropolitan.
Spider JEursalem adlı bir gazetecinin hayatını anlatır.
Cyberpunk'ın şahıdır.
0
pangea
(27.03.16)
Sandman +1
0
nawar
(27.03.16)
(11)

İnstagramdan takip ettiğim beni neden geri takip etmez

cenkist
Mesela hesabı gizli ben takip ediyorum ama o geri takip atmıyor.Neden olabilir ? Bu duurmda ben de takibi siliyorum ? Sizler neden geri takip etmezsiniz ama onaylarsanız ?
Mesela hesabı gizli ben takip ediyorum ama o geri takip atmıyor.Neden olabilir ? Bu duurmda ben de takibi siliyorum ? Sizler neden geri takip etmezsiniz ama onaylarsanız ?
0
cenkist
(25.03.16)
tek derdin bu olsun be cenkist
0
Kovacic
(25.03.16)
seni çekici bulmuyordur. ikiniz de aynı cinsiyette iseniz seni sevmiyordur. onaylama işi ise tamamen ego tatmini, sonradan takip etmemenin verdiği keyif de buna bağlı.
0
aslinda iyi cocuk
(25.03.16)
ilgi çekici değilsindir, sıkıcıdır hesabın. +1 takipçi edinmiş oluyor seni ekleyince ama seni takibe değer bulmuyor.
0
nawar
(25.03.16)
Yuce sair, unlu dusunur ismail yk derki benim begendigim beni begenmez, beni begeneni ben begenmen
0
ilkdefa
(25.03.16)
belieberlar takipleşiyor yaz ünlü resimlerinin altına onlar dönüyo
0
masa penisi
(25.03.16)
reklamcılar haricinde her hesaba geri dönüyorum.
ama insanlarda, daha doğrusu bizim ülkenin insanlarında "seni takip ettiysem beni takip edeceksin" mantığı var. oysa sen onu takip ettiğine göre senin ilgini çeken bir şey var ki takip ediyor, o bu çekiciliği (fiziksel, ideolojik vs.) sende bulamamıştır. belki de "takipçilerimin sayısı daha çok olsun da popülermiş gibi hissedeyim" insanının egosu vardır takip ettiğin kişide, bunu bilemeyiz.

not: (istersen özelden) ver instagram hesabını, takipleşelim :)
0
m e b
(25.03.16)
merak etmiyorumdur
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(25.03.16)
Şimdi şöyle bir durum var benim için mesela bazı aptallar var benim arkadaşım bir yerde bir şekilde tanışmışım 2 sohbet etmişim eklemişiz facebookdan sorun yok ama adam her alana girmeye çalışıyor ve benimde dikkatimi çeken bir tip değil. Yapacağı paylaşımlar canım anam, ölüm dediğin nedir ki gülüm tarzı görmek istemiyorum bu yüzden de takip etmiyorum ama o beni görmek istiyor takip ediyor kabul ediyorum ne var bunda anlayamadım yani.

Özelden ekleşelim mi?
0
bapyemir
(25.03.16)
Tanımadığım insanlari eklemiyorum
0
rayde
(25.03.16)
Hesaba bi bakıyorum, çok çok ilgimi çeken biri falan değilse ve takipçi sayısı/takip ettiği sayısı da ikiden büyükse hiç zahmet etmiyorum takip etmek için. Takip etsem de öylesi %90 geri dönmüyor zaten 200 takipçi/210 takip edilenli hesaba :)
0
chicha
(25.03.16)
klişe olacak ama : memen olmadığı içindir imza:aynı dertten muzdarip biri
0
delicevat
(25.03.16)
(2)

kulak yıkatma

sabirstone
selamlar,bu konu ile alakalı merak ettiklerim var.1- can acıtıcı bir olay mı ? ne kadar sürüyor ?2- duyma hassasiyetini arttırıyor mu ?3- arttırıyor ise etkisi ne kadar sürüyor ?son olarak ankara'da doktor tavsiyesi olan varsa giderim.teşekkürler
selamlar,

bu konu ile alakalı merak ettiklerim var.

1- can acıtıcı bir olay mı ? ne kadar sürüyor ?
2- duyma hassasiyetini arttırıyor mu ?
3- arttırıyor ise etkisi ne kadar sürüyor ?

son olarak ankara'da doktor tavsiyesi olan varsa giderim.

teşekkürler
0
sabirstone
(24.03.16)
1-) Kulağın durumuna bağlı. Eğer uzun süredir birikmiş ve atılamamış kir varsa onu önce yumuşatıp sonra çıkarıyorlar. O süreç hali ile biraz daha uzun. Eğer bir süre önce, bir sebepten tıkanma ise o birkaç saniye sürüyor. Çekerlerken hafif bir sızı var. Çektiklerinden birkaç saniye sonra geçiyor.

2-) Eğer kulağın tıkalıysa, haliyle açıldığı için arttırıyor. Tabii şu an kulağında kir var. Tıkayacak ya da sesi engellemeyecek kadar az da olsa (temizlediğini farzediyorum) duymaya etki ediyor. O ilk bir iki gün hiç olmadığı için fark oluyor çok az da olsa haliyle.

3-) Tekrar eski haline dönene kadar.
0
nawar
(24.03.16)
Birkaç sene önce yaptırmıştım. İltahap filan da vardı galiba, önce birkaç gün ilaçlı pamuk konmuştu, sonra yıkarken çok acımıştı.
0
puc
(24.03.16)
(2)

Gorunmezlik konulu film onerileriniz nelerdir

kasa kasa berg
Sb
Sb
0
kasa kasa berg
(24.03.16)
the invisible man

Ayrıca: www.imdb.com
0
nawar
(24.03.16)
Hollow man
0
kreatin
(24.03.16)
(5)

Amsterdam - mantar

bosver nicki
Önümüzdeki ay amsterdam seyahatimiz var ve biraz mantar yemek hatta yanimiza almak yine avrupa sinirlari icerisinde ara ara yemek falan. Nasildir bu isin raconu, oralarda abuk subul miktarlarda almayalim, abuk subuk cesitlere bulasmayalim, ucuk fiyatlar ödemeyelim dedik. Tecrübeli birilerinde akli s
Önümüzdeki ay amsterdam seyahatimiz var ve biraz mantar yemek hatta yanimiza almak yine avrupa sinirlari icerisinde ara ara yemek falan. Nasildir bu isin raconu, oralarda abuk subul miktarlarda almayalim, abuk subuk cesitlere bulasmayalim, ucuk fiyatlar ödemeyelim dedik. Tecrübeli birilerinde akli selim tavsiyeler cok güzel olur.

Tesekkürler simdiden.
0
bosver nicki
(24.03.16)
Mantarda konu nasıl bilmiyorum ama herhalde diğer uyuşturucular ile aynıdır. Onları öyle geze geze tüketelim kafasına girmeyin. Avrupa'da da yasak uyuşturucu sonuçta. Yakmayın kendinizi.
0
nawar
(24.03.16)
O konu bilgim dahilinde tesekkürler, zaten avrupa'da yasiyorum.
0
🌸bosver nicki
(24.03.16)
Cofeeshoplardan alamıyorsunuz, mantar için Smartshoplara gitmeniz gerekli. ORada epey çeşitleri var, ben tezgahtara sormuştum. MJ gibi ağırları, hafifleri var. Ben TR' ye getirmiştim bir paket, hiç de gizleme olayına girmedim. Aldım attım çantaya, bir allahın kulu da sormadı bu nedir diye. Yani şu an ki durumda kontorller nasıl ama uçaktan indikten sonra bir daha herhangi bir kontrole girmiyorsunuz. Elinizi kolunuzu sallaya sallaya havalimanındasınız.


Ha racona gelirsek, ara ara yemelik bir şey değil. Tadı çok kötü zaten, sonuçta bozuk mantar yiyorsunuz. Etkileri ağırlığına göre epey değişken, kişiden kişiye farklı halüsinasyonlara neden oluyor. Kafayı güzel yapsın olayı değil onunla karşılaştırmayın. Trip yaşıyorsunuz kısa süreli.

Benim tavsiyem hiç kullanmayın. Bende hiç bir etki yapmadı. Bir kısım insanı (sebebini bilmiyorum) hiç etkilemiyor. Zehirlenmiyoruz sanırım kolay kolay, fakat etkisini yaşayan insanları gördüm. Bazıları hakikaten kötü triplere girdi. Hikayeler zaten var, illa ki duymuşsunuzdur. Ben orada bir etki yaşayamadıoğım için TR ye getirdim, aç karna - tok karna her türlüsünü denedim hiç etki yapmadı.

Fiyatlar konusunda yapacak birşey yok, pahalı birşey (EURO olunca tabi para birimi). İllegal yoldan almaya kalkışmayın sakın, sonuçta yenen birşey. Bazı yasaklanan çeşitleri var, epey kötüymüş etkisi. Denemek için alın yiyin tabi, ama hani ordan oraya götürecek birşey değil zaten anlarsınız.
0
liriamer
(24.03.16)
10-20 gramlık paketleri 10-20 euro arasında. başlangıç olarak kişi başı 7.5 ila 12 gram arasında alarak deneyebilirsiniz.

mantar yasaklandı, adı "magic truffle" oldu. halusinasyon görmüyorsun ama görsel ve zihinsel olarak baya etkileniyorsun. "magic truffle" arayacaksın yani.

dükkanlarda satılıyor, her yerde değil ama bir yerlere sorarsan sana gösterirler doğru dükkanı.

aç karnına yeniyor, en son yemekten sonra 3 saat bekleyeceksin. mantarı yiyince etkisini görmeye başlamak yarım saat ile bir saat arasında sürüyor. önce mide bulantısı yapıyor bende, aslında gaz yapıyor. kusma ihtiyacı gibi olursa gaz çıkar, geçer. mantarın tadı biraz kötü, hem de iyi çiğnemek gerekiyor. yutması zor olabiliyor böyle olunca, suyla falan yut, üstüne de bir lokmayla sınırlı olacak şekilde tatlı bişey ye.

bir saat sonrasında kafası öyle bir vuruyor ki 3-4 saat acayip eğleniyorsun. sonra da yatana kadar bir keyif/mutluluk devam ediyor. hangover durumu yok.

arada yenecek şey değil, bir öğleden sonra başlayacaksın ve o günü mantarlı kafayla uyuyarak bitireceksin. uzun bir eğlence bu, bir kadeh bişey içmek gibi değil. tercihen açık havada, parkta falan yapın, ama kalacağınız otel yakında olsun. o kafayla uzun yola falan çıkılmaz.

herkes mutlu hissetmiyor, bazı insanlar "dünyadaki herşey benim suçum!" havasına girip bir sonraki güne kadar o moddan çıkamayabiliyor. inanılmaz bir karamsarlık yapabiliyor. kime böyle etki edeceği önceden belli olmuyor, günlük hayatta depresif olan bir kişi iyi veya kötü bir trip yaşayabilir, bilemezsin.

benim kişisel tecrübemi sorarsan, dünyada başıma gelmiş en güzel şeylerden biriydi ve sırf tekrar mantar yemek için yurtdışından döndükten sonra 1 hafta içinde tekrar bilet alıp vize bitmeden iki haftalığına daha gittim.
0
harzem
(24.03.16)
Amsterdam'dan çıkışta başına iş alırsın. Uçağa girmeyi zaten hiç düşünme derim.

Ben trenle Hamburg'a geçerken Alman polşisi K9'larla vagonları arıyordu, benim valizi de ayrıca açıp aradılar. Yerinde keyfini çıkar geç derim.
0
jadle
(24.03.16)
(22)

şerit dövme

mesudiyeli mesut
http://img04.blogcu.com/v2/images/big/b/e/s/besiktastattoo/BesiktasTattoo_143575302427.jpgşundan arkadaşlar... belki biraz daha kalını... dirsek ile omuz arasına, pazuya yaptırmayı planlıyorum. görüşleriniz nelerdir? teşekkürler...
img04.blogcu.com

şundan arkadaşlar... belki biraz daha kalını... dirsek ile omuz arasına, pazuya yaptırmayı planlıyorum. görüşleriniz nelerdir? teşekkürler...
0
mesudiyeli mesut
(24.03.16)
eyvah diyorum
0
naberabi
(24.03.16)
mesut bey ne yapıyorsunuz
0
nevrochaotica
(24.03.16)
Omuz ile pazu ayri mi birbirinden yoksa patlican kol mu?
0
ilkdefa
(24.03.16)
mesut bey napıyorsunuz +1
0
shotgunwoman
(24.03.16)
Super, kil yoksa guzel durabilir.
0
ilkdefa
(24.03.16)
bu nasıl iğrenç bişey ya
0
tchuck
(24.03.16)
www.instagram.com bak böyle falan yaptır noktalar birleşip bandı oluştursunlar bu dövmeci kimse sakın ona gitme ayrıca.

www.instagram.com bu da sade ve daha güzeli. Bence bu linkleri koyup tekrar sor ^^. Allam ne kötü bi dövme koymuşsun yaa.
0
ekaterina
(24.03.16)
Baya kötü be
0
Tyler89
(24.03.16)
kötü oğlu kötü
0
cekilmis gayfe
(24.03.16)
hayır.
0
kyha
(24.03.16)
yok, olmaz.
0
shadowcat
(24.03.16)
ahahaha sağolun arkadaşlar... bunu bir arkadaşta görmüştüm; güzel duruyordu lan :/
0
🌸mesudiyeli mesut
(24.03.16)
Net saçma. Max 1 yıl dayanırsın o görüntüye
0
helal olsun ustasi
(24.03.16)
teenwolf dizisindeki elamnda vardı bu dovme
0
bnmzz
(24.03.16)
Dediğinizin aynisi bi arkadasimda var sanirim teen wolf dizisinden çalmış fikri yani eh belki olabilir de hafif kiro bi hali var diyim
0
nundu
(24.03.16)
köyüne dön.
0
mrvengeance
(24.03.16)
Sakin yapma sakin
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(24.03.16)
Teen wolf :) yapmayın
0
jazzabel
(24.03.16)
Mesut Bey n'apıyorsunuz? +1
0
nawar
(24.03.16)
bunun şerif değil de dikenli tel gibi olanı bi 10-15 yıl önce feci modaydı. düzü iyice fena bence.
0
kibritsuyu
(24.03.16)
0
dream and war
(24.03.16)
Gördüğüm en kotü dövme ilk 5'inde yer alır.
0
ihanet kac kisilik
(24.03.16)
(7)

Ahlaksal Olarak Çöküş İçerisinde miyiz?

yamuklu sucurta
Büyüklerden hep duyarız ya, 'şimdi ortalık fena, dikkat edin' , ya da 'ah önceden böyle miydi, edep vardı saygı vardı' gibi cümleler. toplumsal yapı kötüye mi gidiyor? bence toplumsal yapıda farklılaşma yok, sadece internetle çok fazla şeyden haberdar olduğumuz için bize öyle geliyor he?
Büyüklerden hep duyarız ya, 'şimdi ortalık fena, dikkat edin' , ya da 'ah önceden böyle miydi, edep vardı saygı vardı' gibi cümleler. toplumsal yapı kötüye mi gidiyor? bence toplumsal yapıda farklılaşma yok, sadece internetle çok fazla şeyden haberdar olduğumuz için bize öyle geliyor he?
0
yamuklu sucurta
(23.03.16)
Herhalde ilk insansılardan beri. Yok yok konuşma, dil falan oturduğundan ve iletişim kurulmaya başladığından beri büyükler küçüklerine "eskiden böyle miydi?" diyordur eminim.

(bkz: entropi)
0
nawar
(23.03.16)
aynen, bence de daha çok duyuyoruz tek fark o.
0
rodriguez2
(23.03.16)
Su an tam hatirlamiyorum ama "tarihin sumerdeki kokeni" idi galiba kitabin adi. Sumer tabletlerinden birinin bu konudan bahsettigini yaziyordu. Ayni sekikde antik yunan da da bundan bahsediyorlar. Yeni degil yani.
Diger yuzyillara oranla bu ahlaksal cokuntu bence daha hissedilir. Ornegin 1000 yil once dede torununa ahlaksiz diyorsa 100 yil once baba ogluna ahlaksiz demeye basladi. Bugun abi kardesini ahlaksiz buluyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(23.03.16)
Senin gibi dusunuyorum.
Ama acemi +1 diyorum ayni zamanda.
0
stavro
(23.03.16)
aynen son cümleniz.

çöküş içinde değiliz. toplum ya da coğrafya diyelim, hep böyleydi. sadece dediğiniz gibi haberdar olma imkanımız o kadar aşırı ki hop diye öğrenebiliyoruz birçok şeyi. gizli kalamıyor. internetin etkisi çok büyük.

bugün bir çocuğa tecavüz edildiğinde ağlayıp zırlayanlar, yıllarca resmi kurumlarda, çocuklara neler yapıldığını bilmez. bugün haberlere yansıyan olaylar, o en acı inanılmaz dediğimiz uç olayların tonlarcası hep yaşandı geçmişte. sistematik olarak dahi.

erkek ve kız çocuklarına, kadınlara hep tecavüz edildi. hep öldürüldü. sadece yeni yeni birilerinin haberdar olması durumu var. bundan sonra da tecavüzler olacak, ve birileri şaşırmaya devam edecek.

geçmiş yıllarda
0
kafir
(23.03.16)
bunun cevabindan emin degilim ama ben son zamanlarda asiri bir tahammuliyetsizlik ve sabirsizlik, cani cikiklik ve saygisizlik goruyorum insanlarda.

onunde araba olmasina ragmen otoyolda arkadan selektor yapanlar mi dersin,
en ufak boslukta gecmeye calisan mallar mi dersin,
offf.. cok boktan bi ulkedeyiz gercekten konustukca midem bulaniyor.
0
safepassage
(24.03.16)
toplumsal yapının kendisi zaten ahlak gibi uydurma kavramlardan beslendiği için yine aynı şekilde başkalarını kınamayla ayakta kalabiliyor.

önceden böyle miydi, edep vardı diyen yapı bir zamanlar toplum bunu onayladığı için çocuk yaşta kızlarla onlardan oldukça büyük, yetişkin erkeklerin görücü usulü nikahlanmalarına ses etmeyen yapıyla aynı, bunu unutmamak lazım. aklıma ilk bu örnek geldiği için bunu verdim, verilebilecek pek çok örnek olduğuna eminim. hatta bu kadar hayati boyutta olmalarına dahi gerek yok.

kınadığımız örf adetlerimize bakarak o ahlakın nasıl ikiyüzlüce bir kavram olduğunu zaten anlayabiliyoruz.

türbanlı aile bakanı çıkmış 1 defadan bir şey olmaz diyor çocuk istismarı için, bu mu ahlak? kime göre neye göre...
0
whimsical
(24.03.16)
(9)

Bugün kitap okumak ne işine yarıyor diyen bir adamla karşılaştım

soft
Hatta üstüne gündemi takip edince ne oluyor, ne geçiyor eline dedi. Bildiğin kitlendim kaldım. İroni yapıyor kesin dedim ama ciddiymiş. Siz olsanız bu adama ne cevap verirdiniz? Ciddi manada söyleyecek bir şey bulamadım ben. Hiç bu seviye bir odunla karşılaşmadım sanırım.
Hatta üstüne gündemi takip edince ne oluyor, ne geçiyor eline dedi. Bildiğin kitlendim kaldım. İroni yapıyor kesin dedim ama ciddiymiş. Siz olsanız bu adama ne cevap verirdiniz? Ciddi manada söyleyecek bir şey bulamadım ben. Hiç bu seviye bir odunla karşılaşmadım sanırım.
0
soft
(23.03.16)
hiç can sıkıntısından diyip geçiceksin. çok şeye yarıyor elbette. ama günlük yaşayan insansı zihniyete anlatırsan bile dinlemez seni.
0
mimimi
(23.03.16)
muhtemelen ilk 20 dakika sizin gibi şaşkınlık geçirirdim. ardından sessizce haklısın hacıt der uzaklara dalardım. ayaküstü muhabbet etmek dışında pek bir ilişkim kalmazdı kendisiyle.
ama kitap okumayı seviyorum buna zaman bulamıyorum diyen insanlar ve kitap okumayı sevmiyorum ama sevmek isterdim diyenler bir şekilde göz ardı edilebilir diye düşünüyorum.
not: entel değilim. yılda maksimum 12 kitap okuyorum.
0
golgi aygıtı
(23.03.16)
Cahillik mutluluktur. Senden benden mutludur gül gibi yaşıyodur kendi hayatında. Çıkıyor öyle insanlar arada bana da denk geldi ne gerek var kitap okumaya, hayali karakterler bana nasıl fayda sağlayacak diye. İnsanlarla tartışmak çok gereksiz. Birinin fikrini değiştirmek zor. Ben söylersem bir kere fikrimi söylüyorum hala anlaşamadıysak aynen yaa diyip geçiyorum.
0
jazzabel
(23.03.16)
cehaletin yüceltildiği bir dönemdeyiz maalesef. azıcık okuyan herkese "entel" diyenler, bu kelimeyi hakaret olarak kullananlar artmaya başladı. bence asıl bunların bu lafları toplum içinde etmeye utanmalarını sağlamak lazım.

diyeceğiniz şeye gelirse de, böyle insanlarla konuşmak hiçbir işe yaramayacağı için susar geçerdim.
0
rectoa
(23.03.16)
Mağara serin miydi kardeş? Şaşıranlar sanırım kendi fanuslarının dışına hiç çıkmamışlar. Hadi onu geçtim istatistiklere de mi bakmadınız? Gerçi dini kitaplar ve 3 günde yazılan aşk romanları sağolsun kitap okuma oranı olduğundan yüksek gözüküyor. Gündem konusuna gelince inandığı ve inancına göre ölümden sonraki hayatını sonsuza dek çizecek olan dininin bile kitaplarını okumayan, kulaktan dolmayla ya da "efendi"lerinin anlattıkları ile dini yaşayanların, güncelin takibinde olmasını beklememek lazım pek.
0
nawar
(23.03.16)
@rectoa nın dediğinden aklıma geldi de çoğu insan yaşlılar özellikle okumuş da ne olmuş uzaya çıkmış da ne olmuş tarzında yorumlar yapıyorlardı sokak röportajlarındaydı sanırım. Daha geçen de rektör dedi ya okuma oranı arttıkca beni afakanlar basıyor diye :) Şaşılacak bir şey kalmadı bence.
0
jazzabel
(23.03.16)
kitap tabii ki okumalı ama ben bu gündemi takip etme işini biraz abarttığımızı düşünüyorum. baktığın zaman siyasetçi değilsen eğer hayatına katkısı sıfır. türkiye'gibi bir ülkede gündemin içine boğulmak insanı sinir etmekten başka bir şeye yaramıyor. bir süre siyasetle ilgili haberleri takip etmedim. twitter'a girmedim, ekşi sözlükteki siyasetle ilgili konuları sol frame'den çıkardım. sadece ilgi alanlarım ve kendimi geliştirebileceğim konulara yöneldim. inanın, çok daha verimli zaman geçiriyor insan. üzerine de akp gündemine boğulup sinir olmuyorsun.
0
heartwork
(23.03.16)
kitap okumamak seni cahilin çok olduğu toplumlarda yalnız bırakmaz. kitap okumadın ya da gündemi takip etmedin diye kötü bir hayatın olacak diye bir kural da yok. arsa alır, daire satarsın, son model araban olur. küçük mafya olursun, sana saygı gösterirler. Kalabalıktan yana olurlar bir de bunlar.

Sonra eğitimli azınlıkların getirdiği yeniliklerden yaşamları boyunca faydalanmaya çalışırlar. 200 sene kızarlar yeniliğe, sonra kabullenir ve sonraki yeniliklere kızarlar.

dolayısıyla bu tipler için sorun da yok. “Kitap okusan ne olacak okumasan ne olacak” derler. cehalet cesaret mutluluk koyun koyuna.

bir insan buz gibi beyaza siyah diyorsa, ikna edemezsin. çamura yatmak en kolay tartışma yoludur. ben kabul etmiyorum der, götünden 1 milyon tane safsata sallarsın. safsata zaten yetersiz kişilerin ihtiyaç duyduğu yoldur. bu tipler için can kurtarır.

avrupa yakası dizisinde gaffur bir gün dergiye gidiyor. derginin sahibi kubilay çay içerken karşısına oturuyor. kubilay’a sen zengin misin diyor. O da evet diyor. “Sen de aynı yerde oturup çay içiyorsun ben de. o zaman ne anlamı var ki zengin olmanın” gibi bir şeyler diyor. kubilay kalakalıyor. al bak mis gibi safsata.

yurtdışında yaşayıp o dili öğrenmemiş olmakla övünen bunu da bir bokmuş gibi anlatıp karşısındakini iknaya çalışan safsatacılardan çok görmüşsündür.

eğitimli, okuyan, gündemden haberi olan insanın çok daha akıllı çok daha bilgili çocukları olur. eğitimsizliği yüzünden evladı ölen anne sayısı, eğitimli kadınlarda daha azdır mesela.

muhakeme yeteneği, bilginin gücünden hayatın her alanında yararlanmak gibi katkılar sağlar kitap okuyup, gündemi takip etmek, en basitinden. Bu tip adamlara cevap vermeye değmeyeceğinden daha fazla uzatmak istemiyorum. bence sen de bu tip adamlarla sohbeti uzatma.

burada tamamen deneysel amaçlı, haklı olan birisine karşı cevaplar girdim. komşusu çok gürültücüymüş. ben de komşusunu tuttum. çok fazla cevap geldi konusuna. ben genel kabul gören şeyler söyledim ve mağduru oynadım. birden destek yağmaya başladı bana ve konuyu açan dayak yedi.safsata yap kazan.

bu tip saftsatacılar bana denk geldiğine itin kıçına sokuyorum ve orada bırakıyorum. tavsiye ederim.
0
3/3
(23.03.16)
"diye bağırdı sığır adam" derdim herhalde.

www.enyenikarikaturler.com
0
mesgul ve huzursuz
(24.03.16)
(6)

ingilizce i do kalıbı

tabudeviren
"Well, I do love shish kebab..."bununla "i love shish kebab" arasında ne fark var?
"Well, I do love shish kebab..."

bununla "i love shish kebab" arasında ne fark var?
0
tabudeviren
(23.03.16)
cidden çok sevdiğini belirtmek için kullanmış. vurgulama amaçlı kullanılabiliyor.
mesela "i do care about you", "i do advise you ..." gibi.
0
m e b
(23.03.16)
"do" deyince vurgu yapmış oluyorsun, "şiş kebabı severim" ve "şiş kebaba bayılırım" farkı gibi düşünülebilir.
0
devilred
(23.03.16)
what can i do sometimes. kendimi çok severim ama bazen ben bile napayım falan oluyorum gibi. evet
0
hasmetizm 2046
(23.03.16)
"fucking" yerine daha edepli bir kullanım. Vurgulama yapmak yani.
0
nawar
(23.03.16)
do vurgu için kullanılıyor.
"I do love you" mesela sevgiliyi kızdırmış onu sevgisine inandırmaya çalışan ingilizce konuşan insan repliği.
0
sanguine mcqaer
(23.03.16)
ben genelde cumleye ama ile devam edeceksem bu sekilde kullaniyorum. Mesela,
- I thought you loved shish kebab?
- I do love shish kebab, but I'm really full right now.
gibi.
0
sckxyss
(24.03.16)
(4)

4,5 G sim karta geçiş.

nawar
Şimdi 4,5 G sim karta geçmek eğer uyumlu telefon varsa bedava, yoksa 8 TL istiyorlar. Ben gidip annemin 4,5 G sim karta uyumlu olan ve annemin onunla 4,5 G sim kart aldığı telefona kendi hattımı takıp, bedava olarak hat değiştirebilir miyim?Uyumsuz telefonlar için de parayla da olsa değiştiriyorlars
Şimdi 4,5 G sim karta geçmek eğer uyumlu telefon varsa bedava, yoksa 8 TL istiyorlar. Ben gidip annemin 4,5 G sim karta uyumlu olan ve annemin onunla 4,5 G sim kart aldığı telefona kendi hattımı takıp, bedava olarak hat değiştirebilir miyim?

Uyumsuz telefonlar için de parayla da olsa değiştiriyorlarsa, demek ki uyumsuz telefonlarda da çalışıyor sonuçta sim kart o yüzden başka sorun çıkar mı diye sormuyorum. Var mı kaçırdığım bir şey?
0
nawar
(21.03.16)
iphone 4s telefonum ile, ki 4,5g desteği yoktur, turkcelle gidip değiştirdim. seni kafalamaya çalışmışlar açıkçası.
ayrıca tek bir telefon ile birden fazla kişi için gidip değiştirebilirsin tabii ki. buna teknik olarak hiçbir şey engel olamaz.
0
prosim
(21.03.16)
Avea böyle bir çakallık yapıyor. annemin nokia 1112 model telefonu var (normal büyüklük sim kart ile çalışıyor). doğum günü hediyesi olarak akıllı telefon aldım. (micro sim ile çalışıyor)

cdn2.gsmarena.com

Avea ya gittim ve 4.5 g sim kart istedim, aldığım cevap ise şuydu, cep telefonunuzla bilmem kaça sms atacağız, uyumlu mesajını bize göstereceksiniz, ücretsiz değiştireceğiz. Buyrun atın dedim. bu telefon için işlem yapamayız dediler. 8 TL vermeniz gerek denildi.

biraz cingar çıkardım ve orada ilgili kişinin ismini alıp avea müşteri hizmetlerini aradım.

Arkadan gelen ses ; "gerek yok beyfendi buyrun değiştirelim"


Çakallık peşindeler.
0
janavarorion
(21.03.16)
bir telefon ile onlarca hat alabilirsiniz zira birden fazla hat kullanıyorum kimi ne ilgilendirir? turkcell sorgulamadan veriyor fakat türk telekom uyumlu olduğuna dair mesaj istiyor.
0
odiyus
(21.03.16)
Gidip başka telefonla alırım hat ben. Müşteri hizmetlerini aradım. Anlaşmalı oldukları call center çalışanı açtı. İnternet sitesinde yazan bilgileri tekrarlıyor bana. Onları zaten biliyorum dedim. Başka bir şey bilmiyor olacak ki tekrarlamaya devam etti.
0
🌸nawar
(21.03.16)
(8)

2100'e kadar 3. Dünya Savaşı muhtemel mi sizce?

theodor
sb. tşk.
sb. tşk.
0
theodor
(20.03.16)
şu 3-5 senede olmazsa daha da olmaz herhalde. 3-5 sene riskli ama.
0
devilred
(20.03.16)
ulke sinirlari, cikarlar, dunya dinamikleri cok degisir.

ayrica su an bu satirlari okuyan hic kimse 2100 yilini goremeyecek.

bizden sonra tufan
0
exlibris
(20.03.16)
sıcak savaş iki ülkeninde kaybının fazla olmasına neden olur. bunun yerine git orayı sömür daha karlı o yüzden çıkma ihtimali vermiyorum. ama bu durum savaştan daha kötü ne yazıkki.
0
yamuklu sucurta
(20.03.16)
savaş yine çok çok çok fazla ama insanlık tarihindeki savaşların en az olduğu dönemlerden birindeyiz. (bunun yanında sivillerin savaşlardan en çok etkilendiği dönemlerden de birindeyiz.) demokratikleşme arttıkça 3. dünya savaşı ihtimali de azalacaktır.
0
ya ben lan neyse
(20.03.16)
ya hay şu "artık savaşlar ekonomik abü" geyiğinize kafam girsin be. hitler de zaten polonya'ya wisla krakow kuponunu yatırdığı için sinirlenip girmişti. çok sağlam kaynaklara göre stalin de "polonya'dan adam çıkmaz abi" diye sinire kesip sarhoş olduğu bir akşam dalmış. hey allam. ulan birinci-ikinci dünya savaşı da ekonomik sebepten çıktı zaten, oturmaya mı geldik deyip bomba mı attılar karşılıklı aq.

şu an donbass'ta ne oluyor? ukrayna ordusu ve rus ordusu savaşmıyor mu orada kendileri reddetseler bile? rusya basbayağı mühimmat, teçhizat vs. yığmıyor mu oraya? bir sürü rus askeri "gizemli" şekilde ortadan kaybolmadı mı son iki yılda?

üçüncü dünya savaşı dediğiniz şey 20-30 ülkenin katılımıyla gerçekleşen bir şenlik ise o yaşanır mı bilmiyorum ama önümüzdeki 20-30 yılda çok fazla acılar yaşanacağı kesin. avrupa bile sallanmaya başladı.
0
der meister
(21.03.16)
Olabilir. Çok düşük bir ihtimal. Atom bombaları, son teknoloji uçaklar gemiler vs. sayesinde çıkmıyor savaşlar. Adam Hazar Denizi'nden, Suriye'ye nokta atışı yapıyor. Kim bilir kaç tane nükleer başlığı var. Muhtemelen bir yerlerde gezen nükleer denizaltıları var. Şimdi aklı başında hangi ülke durduk yerde Rusya'nın karşısında olduğu dünya savaşına girer? Öyle 2 ülke arasındaki savaş olayında nükleer falan kullanmaz tabii ki. Ayrıca terör örgütü ile savaşta da bütün ülkeyi dümdüz edecek şekilde saldırmaz. Yani AKP'lilerin ve aşırı milliyetçilerin ıslak rüyalarında* gördüğü gibi yok oradan cephe açarım, altay tankını sürerim falan diye şey yok. Tank savaşı konusunu geçeli rahat bir 20 yıl falan oldu. Ha terörle mücadele konusunda iyi iş görür o başka.

Öte yanda bir de ABD var ki savunma bakanlığının bütçesi dünyanın en büyük 5 ekonomisi arasında yer alıyor. Yanlış anlaşılmasın, savaş ekonomileri arasında değil. Normal ülkelerin ekonomileri ile karşılaştırıyoruz. 170 ülkenin yıllık işlem hacminden fazla işlem hacmi var yani ABD savunma sanayisinin. Aynı şekilde onların da silahlarını vs. saymama gerek yok.

İşte bu yüzden 3. dünya savaşını bilmem ama 4. dünya savaşı taşlar ve sopalar ile olacaktır demiş güzel abimiz Albert (gerçi başkasına da atfediyorlar). Bir dünya savaşında kuralları, Cenevre'yi kimse sallamaz. SSCB'nin mahkumları katletmesi, Amerikan, İngiliz ve Alman pilotların zaman zaman paraşütle atlayan pilotları vurması, kimyasal silah kullanılması vs. gibi şeyler yaşandı sonuçta. Hatta dünya savaşı olmadığı halde ABD Vietnam'da portakal gazı kullandı. O yüzden Cenevre'yi de, NPT'yi de kimse sallamaz. Nükleerler yağar her yere. Dümdüz olur dünya.

* www.youtube.com olma hazırlayan ciddi ciddi yazdığı dünya savaşı senaryosunda Rusya'ya ermenistan üzerinden cephe açtırmış fkşlaskfşlas
0
nawar
(21.03.16)
Dogal kaynaklarda bir kitlik cikana kadar gorecegimiz savas halinin en fazlasini su anda yasiyoruz zaten. Guc dengelerinde, ticaret yollarinda, para akisinda hep bir degisim var. Buyuk ulkeler kucukler uzerinden savasini gerceklestiriyor.

Ne zaman ki su, yiyecek, petrol gibi kaynaklarda vahim bir sikinti basgosterir, o zaman karsidakini dumduz edebilecek silahlarin devreye girmesini bekleyebiliriz. Zira silah sanayisi cok geliskin ve bircok ulke bu silahlara sahip.
0
f_d
(21.03.16)
@konusma ben daha bitirmedim, sen benim ne dediğimi anladığından emin misin? ben şunu soruyorum: "artık savaşlar ekonomik gerekçelerle çıkıyor" diyorsunuz, o zaman ne gerekçesiyle çıkıyordu? o zaman da böyle değil miydi? şimdi neden çıkmasın? neydi yani birinci dünya savaşı insanların canı sıkıldığı için mi çıkmıştı? üçüncü dünya savaşı çıkmaz derken "savaşlar artık ekonomi üzerinden yürütülüyor" argümanını kullanmak çok abes geliyor bana. bu tarihin başından beri böyleydi zaten ve yetmediği noktada daş, sopa, kılıç, tüfek vs. girdi işte işin içine.
0
der meister
(21.03.16)
(2)

Görevi ihmal var mı? Ölüme sebep olma

denklemci
Selam arkadaşlar. Dün yan komşumuz dairesinde çalışma yapmak için işçi çağırdıEv 5.katta okduğu için malzemeleri iple yukarı çekerken doğruNormalde yerin altında olması gereken elektrik tellerine 8.metrelik demir çubuk temas etmesi yüzünden elektrik çarpması sonucu işçilerden biri vefat etti.Şimdi b
Selam arkadaşlar. Dün yan komşumuz dairesinde çalışma yapmak için işçi çağırdı
Ev 5.katta okduğu için malzemeleri iple yukarı çekerken doğru
Normalde yerin altında olması gereken elektrik tellerine 8.metrelik demir çubuk temas etmesi yüzünden elektrik çarpması sonucu işçilerden biri vefat etti.

Şimdi belediyenin yada elektrik firmasının telleri yer altına almaması sonucu taksirle yada görevi ihmal sonucu ölüme sebeb olduklarını söyleyebir miyiz?
0
denklemci
(20.03.16)
binadan belirli bir uzaklıkta olması gerekiyor tellerin. 1,5 metre diye biliyorum. yer altına alınması diye bişey yok.
0
hasmetizm 2046
(20.03.16)
Hayır elektrik telleri yer altından gitmelidir diye bir kanun ya da karar yok. O kuarar uygulanırken bu kablolar yer altına alınmamış ya da alınırken izlemen yanlış bir yol ya sa yapılan hata sonucu bu ölüm gerçekleşse dediğin gibi olurdu.

Öte yandan o çubukları iple çekmesini söyleyen ve/veya çekmesine izin veren kişi(ler) suçlu.
0
nawar
(20.03.16)
(13)

hangi gazeteye guveniyorsunuz?

mavicorap
basili kagit olarak gazete aliyor musunuz? hangisini aliyorsunuz? almiyorsaniz internet ustunden gunluk hangi gazeteleri kesin takip ediyorsunuz? desteklemek amaciyla adblock gibi uzantilari kapattiginiz haber odakli internet siteleri var mi? hangi gazetelerin veya internet sitelerinin guvenilir old
basili kagit olarak gazete aliyor musunuz? hangisini aliyorsunuz? almiyorsaniz internet ustunden gunluk hangi gazeteleri kesin takip ediyorsunuz? desteklemek amaciyla adblock gibi uzantilari kapattiginiz haber odakli internet siteleri var mi? hangi gazetelerin veya internet sitelerinin guvenilir oldugunu dusunuyorsunuz?
yabanci kaynaklardan hangilerini takip ediyorsunuz? hangilerini guvenilir buluyorsunuz?
son donemdeki olaylara dair ozellikle, okudugunuz/duydugunuz en basarili, gercekci, gelcege dair fikir verici yorum sizce nedir?
gonlunuze gore cevap verin, hepsini cevaplamak zorunda degilsiniz.
0
mavicorap
(19.03.16)
basılı gazete almıyorum. internetten takip ettiklerim yenişafak, haber 7, ensonhaber ve habertürk. ensonhaber çok cıvık cıvık yazmaya başladı ama son zamanlar, o yüzden az takip ediyorum.
0
animalman
(19.03.16)
basılı gazetelerden genellikle birgün, cumhuriyet, evrensel alıyorum. hepsini aynı anda değil tabi, o gün hangisi aklıma eserse.

internet sitesi olarak bu gazetelerin sitelerine bakıyorum, bazen hürriyet'e de bakıyorum.
diken, akademi politik, siyasi haber, bianet gibi sitelere bakıyorum.
t24'ten gazetelerin birinci sayfalarına bakıyorum.

en akla yatkın fikirler birgün yazarı ve akademisyen fatih yaşlı'dan geliyor.
0
tabudeviren
(20.03.16)
Birgün.
0
gunde 3 litre kola icen adam
(20.03.16)
olabildiğince farklı yayınları takip etmeye çalışıyorum. görüşü yakın bulayım bulmayım farketmez zaten hiçbir gazetenin her konuda tarafsız olabileceğini sanmıyorum. ama özellikle son zamanlarda havuz medyasına hiç bakmaz oldum. bu kadar yalanmaz.
0
tute
(20.03.16)
Birgün, Cumhuriyet, bir nebze diken ve t24. Bunları genellikle internetten okuyorum.

1 sene önceye kadar hergün hurriyet okurdum ama malum sebepler, itibarını sıfırladı gözümde.
0
doxanikee
(20.03.16)
Hürriyet'e bakıyorum. En düzgün o gibi. Onun da internet sitesi çöp üstü çöp ama. Sponsorlu içerik, merak uyandırmaya çalışan leş içerikli haber, magazin dolu. Basılı ancak. Cumhuriyet bir de.

Sabah, takvim, star, yeni şafak falan hayatta almam.

Reuters, bbc, al jazeera, cnn'i takip ediyorum. Terör olayı olunca anf'ye bakıyorum.
0
nawar
(20.03.16)
Türkiyedeki hiçbir gazetenin yayın politikasına güvenmiyorum.Biraz ona biraz buna,biraz bağımsız olduğunu söyleyen platformlara bakıp fikir yürütmeye çalışıyorum.
0
turkuaz
(20.03.16)
pek almıyorum gazete. çok nadir. birgün, evrensel ve agos okuyorum.

internet üzerinden yine bu gazeteleri takip ediyorum. ek olarak bianet.org'u mutlaka takip ederim. bir de siyasihaber2.org var.

yabancı kaynakları takip etmiyorum açıkçası. bakacaksam bbc'ye bakarım da güvendiğimden değil, yabancı basın diye işte.
0
nathanieltroy
(20.03.16)
BirGün, Evrensel, Cumhuriyet ve güvendiğim basılı medya organları. Diken, T24, Bianet ve Radikal de web üzerinden takip ettiklerim.
0
sevgikusunkanadinda
(20.03.16)
@sevgikusunkanadinda radikal'in basılı yayını yok.
0
brakgn
(20.03.16)
Uzun zamandır onu internetten takip ediyorum, hatta pek çoğunu aynı şekilde yapıyorum. Günde bir gazete giriyor eve.

Haklısın, bitirmişlerdi basılı yayın meselesini. Bayilerde satılanlar olarak sıralamıştım, düzelteyim.
0
sevgikusunkanadinda
(20.03.16)
evrensel ve birgün
0
rygard
(20.03.16)
basılı gazete almıyorum artık. internetten takip ettiklerim:

sol.org.tr

cumhuriyet.com.tr

diken.com.tr

radikal.com.tr

birgun.net

eksisozluk.com (debe'ye giren entryler)
0
yokumbenburda
(20.03.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.