Giriş
(6)

beğenme garantili kitap

denizzz
garantili demesek de şöyle hediye edilen hemen hemen her kişinin %80-90 olasılıkla beğeneceğini düşündüğünüz kitaplar (roman ya da öykü türünde) hangileri?
garantili demesek de şöyle hediye edilen hemen hemen her kişinin %80-90 olasılıkla beğeneceğini düşündüğünüz kitaplar (roman ya da öykü türünde) hangileri?
0
denizzz
(20.09.21)
Emile Ajar - Onca Yoksulluk Varken


Bu bana hediye edilmişti ve çok beğenmiştim.
Birine kitap hediye edecek olsam ilk tercihlerimden biri olur.
0
mutekebbir
(20.09.21)
küçük prens
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(20.09.21)
steinbeck - cennet çayırları...
birbiri ile ilintili öyküler var. yormaz, eğlenceliktir.
0
barankovan
(20.09.21)
benim sevdiğim arkadaşlarıma hediye ettiğim tek kitap

marcus aurelius
kendime düşünceler (ta eis eauton)

iş bankası yayınlarından ince bir kitap ama bence söylenmesi gereken herşeyin söylendiği bir kitap.
0
devilone
(20.09.21)
N. H. Kleinbaum - Ölü Ozanlar Derneği
John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar

Aslında başka kitaplar da geldi aklıma ama herkesin bir şekilde beğeneceğini düşündüğüm en garanti iki kitap bunlar sanırım.
0
ms brownstone
(20.09.21)
Bence soz konusu kisinin okumuş oldugu kitaplardan bahsedersen daha isabetli bir atis yapılabilir. Tabii biliyorsan daha once ne okudu falan:)
0
stavro
(20.09.21)
(4)

Güneylerde her şey dahil oteller

gergedan
Merhaba, önümüzdeki hafta eşimle güneyde 4 gecelik bir tatil yapmayı planlıyoruz. Genelde çok gezmeli, çevreyi tanımalı tatiller yaparız ama bu defa çok yorgun olduğumuzdan sakin, dinlenmelik bir tatil istiyoruz. Mümkünse kahvaltı ve akşam yemeğini otelimizde yiyebilelim veya çok yakın yerlerde. Gür
Merhaba, önümüzdeki hafta eşimle güneyde 4 gecelik bir tatil yapmayı planlıyoruz. Genelde çok gezmeli, çevreyi tanımalı tatiller yaparız ama bu defa çok yorgun olduğumuzdan sakin, dinlenmelik bir tatil istiyoruz. Mümkünse kahvaltı ve akşam yemeğini otelimizde yiyebilelim veya çok yakın yerlerde. Gürültü patırtısız otelin bir plajı olursa da bütün gün orada takılalım istiyoruz. Dev her şey dahil oteller, su kaydırakları gündemimiz değil :) Tavsiyelerinizi rica ederiz.

Sevgiler
0
gergedan
(19.09.21)
ayvalık grand temizel iyidir.
0
fistikthecat
(19.09.21)
@fistikthechat çok teşekkürler :) Bu mevsimde sıcaklıklar nasıldır bilginiz var mı? Sanki biraz daha güneye insek daha sıcak olur gibi geliyor?
0
🌸gergedan
(19.09.21)
Marmaris Sea Star
0
ms brownstone
(19.09.21)
daha yeni voyage bodrum'dan geldim, su epey güzeldi. bu hafta sıcaklık mevsim normalleri üzerinde olacak zaten. o nedenle sorun yaşayacağınızı düşünmüyorum. otel de çok büyük değil ve 16 yaşından küçükleri kabul etmiyorlar, o nedenle yoğunluk ve çocuk çığlıkları olmuyor.
0
marla is in my head
(20.09.21)
(14)

Muzik festivalinde temizlikci olarak calismak

neverletyougodown
Yer y.disi, 3 gunluk bir muzik festivalinde geceleri 12 saatten cleaning staff olarak calisicam (tek seferlik gecici is). Degisik ortam gorurum, tecrube olsun diye kabul ettim saka saka Saati 14 euro 36 saatten temiz para 3 gece icin:) Bir anda atladik ama hata mi ettik acaba? Cadirlardan kondom fal
Yer y.disi, 3 gunluk bir muzik festivalinde geceleri 12 saatten cleaning staff olarak calisicam (tek seferlik gecici is). Degisik ortam gorurum, tecrube olsun diye kabul ettim saka saka Saati 14 euro 36 saatten temiz para 3 gece icin:) Bir anda atladik ama hata mi ettik acaba? Cadirlardan kondom falan mi toplayacagiz biz simdi, korona muhabbeti de var, cer cop pislik saglimizdan olmayalim, geceleri de soguk olur, 10 derece falan gerci ama yagmur yagarsa kotu, butun gece ayakta insan mahvolur ya. Neyse yapayim mi bu isi, yoksa yol yakinken vaz mi geceyim, Turkiye'den beyaz yaka hanim evlatligi da var biraz?
0
neverletyougodown
(09.09.21)
Bu kadar dert ediyorsan çalışma hocam silah zoruyla çalıştırmıyorlardır neticede. Dediklerinin hepsi olabilir.
0
Zaman Tamircisi
(09.09.21)
soruya soru ile cevap vereyim, düşünmeden mi hareket edersin hayatta?
0
evimin paspasi
(09.09.21)
Benim böyle bir şey yapmam için festival headliner'larına bayılmam lazım. Gidecek param yoksa paraya ihtiyacım var demektir, bu durumda hem çalışıp hem de konserleri dinlemek win win.
Zaten festivallerdeki hijyen beklentisi de düşük, öyle başında şefin sürekli bıdı bıdı yapacağını da sanmıyorum. Festival seni çekiyorsa yap bence.
0
Bruce
(09.09.21)
@evimin paspasi meselede aksine dusunmemek yok, fazla dusunmek var gibi ama yorumuna da saygi duyarim

@bruce hocam dedigim gibi gece isi. bizim calistigimiz saatlerde yok muzik, aksam 10 da muzik bitiyor, millet dagiliyor falan biz basliyoruz sabah 10a kadar
0
🌸neverletyougodown
(09.09.21)
Geçici işse seve seve yapardım. Ne olacak. Farklı bir tecrübe.
0
ruhen hastayim ben
(09.09.21)
öğrencilik yıllarında konserlerde çalışmış( yurtdışı dahil) tecrübeli biri konuşuyor. Zaten ortam falan hayal, o kadar yorucu ki saat gelsin de eve gidip dinleniyim modunda oluyor insan. 3 gün festivallerde en yorucu gün tabiki son gün.

Ben de işin zorluğu ve keyfi yanı için değil, getirisi için çalışıyordum çünkü ihtiyacım vardı. Bahsettiğin rakam güzel, tak eldivenini kulaklığını, konsantre bir şekilde çalış. Covid bir risk ama o konuda hem organizasyon hem de sen hassas olmalısın. Daha önce tecrübe etmediysen bu iyi bir deneme olabilir senin için. baktın çok yıprandın bir dahaki sefere 500 euro verip izleyici olursun.
0
papa ikinci jambon
(09.09.21)
Ben seve seve yapardım. Hele ki yurtdışında hiç tereddüt etmezdim. Farklı bir tecrübe. Zaten en sevdiğim anılarım da hep deliler gibi yorulduğum zamanlara ait. :)
0
violetsky
(09.09.21)
Tam olarak tereddutun ne ki? En kotu ihtimalle birakip gidersin. Zaten bu ihtimali goz onunde bulundurup fazladan eleman istihdam etmis olacaklar.
0
hot potato
(09.09.21)
ya öğrencilikte her iş yapılır tabii doğru ama müzik festival tuvaletleri askerdeki tuvaletlerden sonra hayatımda gördüğüm en pis 2. ortamlar olabilir. ben bu hastalık döneminde o işe girmezdim sanırım.
0
roket adam
(09.09.21)
Sansliysan cuzdan, saat bulup kazancini katlarsin, mis gibi is iste. Gunduz olsa yapilmaz bak. Yasitlarin egleniyor, sen onlarin onunden copunu aliyorsun, goz goze gelmekten falan utanir insan, Guantanamo'da boyle izdirap veren iskence turu yoktur. Tam Ferihalik sahne, Feriha cop toplarken okul arkadaslarina rasliyormus festivalde. Gerci Feriha ordan da siyrilirdi, babam temizlik hizmeti veren sirketin sahibi ben iscilere goz kulak oluyorum falan derdi:)
0
freedonia
(09.09.21)
@roket adam ne ogrencisi hocam 30 yasinda adamim:) Tuvalet olayini hic dusunmemistim ya, ben elimde cop alma cubugu dolasacam butun gece diye hayal ediyordum, tuvaleti hatirlattigin kotu oldu simdi, hem onu ozel sirket yapiyordur ya, kurulumu wastei bilmemnesi adamlarin sorumlulugudur tuvalet isinin, kesin gocmeniz en zayif halkayiz diye en pis isi bize iteleyecekler var ya
0
🌸neverletyougodown
(09.09.21)
tuvaletleri kendi şirketi temizliyorsa da, yine de tuvalet temizlersin, ama tuvalete yapmayanlarınkini.

kafanı karıştırmak bir yana, sen üstüne düşündükçe ayakların geri geri gidecek. kafana koy, gözünü karart, şu an bu yapılacak de, acıdan hislerden sıyrıl ve yap.
0
mimo
(09.09.21)
Paraya çok ihtiyacı olan bir öğrenci sorsa yapılabilir derdim ama 30 yaşında ve bu kadar ayrıntı düşünen biri için uygun bir iş değil bence. Başlığı görür görmez festival tuvaletleri canlandı benim de gözümde.

Zaten çalışıp aynı zamanda grupları dinleyebileceksiniz sanmıştım ama öyle bir durum da yok galiba. Festival tuvaleti temizlemek için hiçbir sebep kalmadı bu durumda bana göre :D
0
ms brownstone
(10.09.21)
gidip yenikapi'da milletin bokunu, cercopunu toplamaktan farki yok. sadece yer ve zaman farklı.
0
buenosdias
(10.09.21)
(1)

Bir ürünün vegan olup olmadığını tespit eden site veya program var mıdır?

mellifica
Gıda takviyesi, saç bakım ürünü veya cilt bakım ürünü. Bir ürünün vegan olup olmadıgını nasıl tespit edebiliriz? Misal bir şampuan aldım, üzerinde vegan yazıyor. İsitvegan diye bir uygulama indirdim, not sure olarak nitelendirdi. Uygulamada mı sıkıntı var yoksa markanın vegan ibaresi güvenilir değil
Gıda takviyesi, saç bakım ürünü veya cilt bakım ürünü. Bir ürünün vegan olup olmadıgını nasıl tespit edebiliriz?

Misal bir şampuan aldım, üzerinde vegan yazıyor. İsitvegan diye bir uygulama indirdim, not sure olarak nitelendirdi. Uygulamada mı sıkıntı var yoksa markanın vegan ibaresi güvenilir değil midir?
0
mellifica
(01.09.21)
Gıda için kliktag uygulamasını kullanabilirsiniz. Ürünün barkodunu okutunca içeriğinin vegan olup olmadığını öğrenebiliyorsunuz.

Gıda dışındakiler için ben de bilmiyorum maalesef böyle bir uygulama. Bir şey alacakken ürünü aratıp tek tek sonuçları inceliyorum.
0
ms brownstone
(01.09.21)
(12)

Hangi dizileri izliyorsunuz?

chillbabe
Şu sıralar hangi dizileri izliyorsunuz? Var mı tavsiyeleriniz? Ben başlayayım:Giri/HajiMan Seeking WomanPlease Like Me
Şu sıralar hangi dizileri izliyorsunuz? Var mı tavsiyeleriniz? Ben başlayayım:

Giri/Haji
Man Seeking Woman
Please Like Me
0
chillbabe
(26.08.21)
Line of duty. İngiliz polisiye dizi, senaryo ve karakterler çok sağlam.
0
nehara
(26.08.21)
Parks & Recreation. Sitcom. The Office tadı var biraz. Hoşuma gitti.
Daha yeni Devs'i bitirdim. Muazzam bir bilim kurgu dizisi.
Maniac'a ve Years & Years'a başladım ama sarmadı. Belki sizi sarar.
0
herzan
(26.08.21)
Downtown Abbey
0
put it in your appropriate place
(26.08.21)
schitt's creek'e sardım, bitirmek üzereyim.
0
blatta hiberna
(26.08.21)
şuan friends izliyorum,
0
nahtoderfahrung
(26.08.21)
Şantaj
0
respect
(26.08.21)
Mad men izliyorum niye bu kadar geç kaldım diye kendime kızıyorum.
0
signore
(26.08.21)
Bozkır’ı yeni bitirdim.
0
ruhen hastayim ben
(26.08.21)
Mr robot
0
inheritance
(26.08.21)
Mad men. Biraz ara verdim ama devam edecem 6. Sezondayim bir sey kalmadı.
0
stavro
(26.08.21)
Grace and Frankie’nin 6 sezonunu izlemiştim 2 ay önce falan. Şimdi netflix’e 7. sezonun 4 bölümü gelince onları izledim bugün. Çok izlenen bir dizi değil ama benim hoşuma gidiyor.

Bu aralar Community ve La Casa de Papel izliyorum ama akmadı ikisi de pek.
0
ms brownstone
(26.08.21)
Grace and Frankie +1
Mr. Robot izliyoruz yavaş yavaş
Leverage (orijinali izliyoruz, ben izlemiştim şimdi eşime izletiyorum ki sonra beraber Redemption da izleyelim.)
Boş kaldıkça Gilmore Girls açıyorum ben yemek yaparken, çamaşır katlarken vs.
0
kobuzchu kiz
(27.08.21)
(9)

Sahilde tek başına

karayel
Oturuyor veya dolaşıyor musunuz?
Oturuyor veya dolaşıyor musunuz?
0
karayel
(21.08.21)
istiyorum da tinercisi boyacisi falan eksik olmuyor, cok nadir
0
hjarteblod
(21.08.21)
Sürekli
0
Mistyimage
(21.08.21)
Çok nadir oturuyorum ama sık sık yürüyüş yapıyorum tek başıma.
0
ms brownstone
(21.08.21)
Sürekli ama genelde sokak köpekleri eşlik ediyorlar bana:)
0
(21.08.21)
bunu yapsam ya biri tecavüz eder ya öldürür ama mutlaka başıma bir şey gelir. hayır.
0
deartheodosia
(21.08.21)
Evet yaz kış tek çıkıyorum. Sırt çantasına sığan sandalye aldım oturuyorum da uzun süre.
0
jazzabel
(21.08.21)
Portatif sandalyem hep bagajdadır, yürüyüş yapmadığım zamanlar oturur kitabımı okur, kahvemi yudumlarım.
0
Mirket
(21.08.21)
Yaz, kis.
0
invictae
(21.08.21)
Keşke sahil olsa da yapsam :)
0
isimmisimyok
(21.08.21)
(17)

bu nasıl bir türcülük? kendimi de ikna edemiyorum.

kibritsuyu
şimdi gözünüzde bir canlandırın. sokakta kendi halinde takılan birkaç kedi var. adamın biri geliyor, kedilerden birini eline alıyor, ondan sonra kediyi az ötede bekleşen vahşi köpeklerin önüne atıyor. köpekler kediyi anında parçalıyor.vahşice değil mi? böyle bir şey gerçekleşse bütün hayvanseverler
şimdi gözünüzde bir canlandırın.

sokakta kendi halinde takılan birkaç kedi var. adamın biri geliyor, kedilerden birini eline alıyor, ondan sonra kediyi az ötede bekleşen vahşi köpeklerin önüne atıyor. köpekler kediyi anında parçalıyor.

vahşice değil mi? böyle bir şey gerçekleşse bütün hayvanseverler ayağa kalkar. ne twitter kalır, ne ekşi sözlük. daha önce benzer örneklerini de gördük.

peki şunu da bir gözümüzde canlandıralım. bu sene sahilde otururken bizzat gözümün önünde gerçekleşen olay.

adamın biri olta ile balık tutuyor. balığın teki oltaya takılıyor. adam oltayı çekiyor, ufacık bir balık. beğenmiyor, iğneden çıkarıp arkada bekleyen kedinin önüne atıyor. kedi de balığı anında canlı canlı yiyor.

e ne farkı var abi şimdi? kendi ortamında sakince dolaşan kediyi alıp köpeğe atmakla, kendi ortamında sakince dolaşan balığı kediye atmanın arasındaki fark ne? bu ikincisine kimsenin hayvan hakkı dediğini, hayvanseverin ayaklandığını falan görmedim ben? en azılı, "hayvantapar" denen modeli bile getirsen tuttuğu balığı oltadan çıkarıp kediye atanda en ufak anormallik görmüyor.

işin kötüsü ben de anormallik görmüyorum. köpeklere atılan kedi olsa aşırı üzülecekken, kediye atılan balık olunca sevimli bile geliyor. bu ikiyüzlülüğümü kendime de açıklayamıyorum.

siz açıklar mısınız bana?
0
kibritsuyu
(20.08.21)
kopkeler kedi yemez
ama kediler baliga bayilir
0
nibba
(20.08.21)
insanoğlu doğası gereği hem kendine benzeyen hem de kendine fayda sağlayan hayvanları sevme & besleme eğilimindedir.
0
rose parks
(20.08.21)
ikiyüzlülük değil. sen sanıyor musun ki her duygu, düşünce ve hislerimiz erdemli şekilde gerçekleşiyor? 6 milyon yıllık insanlık tarihimizde yaşanılan herbir şeyin kalıntılarıyla bu hale geldik.

life is too short to remove usb safely
0
buenosdias
(20.08.21)
dediğin doğru, gerçekleri kendimize göre hemen rasyonalize etmeye çalışıyoruz esasen bunu bilişsel çarpıtmayla yapıyoruz
0
freebird5406_2
(20.08.21)
Ben de bütün amatörlük hakkını kendine, bütün olgunlaşmışlık sorumluluğunu başkalarına yükleme olayını anlamıyorum. Hayvantapar deyince eline ne geçti? Sadece öfkeni kustun, mutlu musun? Muhatabına kötü bir enerji bulaştırdın, gerdin. Niyetin bu değildi ama yaptığın bu. Neden? Çünkü sen de adalet timsali olma yolunda bir amatörsün. Herkes gibi sen de kendi yolunda zaman zaman hata yaparsın, hem de hiç bilmeden. Bu burada dursun.

Evet haklısın, bu da hayvansever olduğunu iddia eden her insanın şahit olduğunda müdahale etmesi gereken bir şey. Fakat balığı kediye verme hareketinin sana tuhaf gelmemesi, geçmişteki kediye balık verme sahnelerinin alışkanlığı. Balığın canlı verildiğini bilen ruhun itiraz etmiş, gelmiş yazmışsın. Ne güzel. Buna ikiyüzlülük denmez, aksine bir yanının alışkanlığını diğer yanın fark etmiş, acıyı görmüş algılamış, ne mutlu.

Burada kötü hissetmen gereken hiçbir şey yok, sadece o balığı canlı canlı kediye veren adamın oltayla (aç balığı yemle kandırıp öldürerek) balık tutması ve beğenmediğini kediye atması gerçekten vicdansızlık, ruhsuzluk, kalpsizlik. Bunlar seni kötü hissettirir. İstersen olaya anında müdahale edersin, istersen çevrene/evladına doğruyu öğreterek veya örnek olarak dolaylı bir şekilde müdahale edersin, istersen de hiç umursamaz geçersin. Senin tercihin.
0
1bir1bir1
(20.08.21)
İnsanı insanı önüne atan da var. Çok karışık bu konu bence.
0
encokbenisevinnolur
(20.08.21)
Kedi köpek yiyen milletten birine sorulsa negatif anlamda o da arada bir fark göremez belki. Biz kedi yemiyoruz ama balık yiyoruz. Balıklar kedileri yemiyor ama kediler balıkları yiyebiliyor. Doğal düzene çok uygun. Şu da var mutlaka: balıklar hayatta kalma içgüdüsünü kara canlıları gibi bağırıp çağırarak gösterebilen canlılar değiller. Elleri kolları bizimki gibi değil, boyutları küçük. Kuşlar da balıklar kadar olmasa da kedi yakalayınca kahrolacak seviyede tepki gösterdiğimiz hayvanlar değil. Boyut ve beden formu belirliyor biraz da bunu.
0
IncredibleMau
(20.08.21)
abi bunu kesfeden adam zaten benim gozumde asmis adamdir.

Hicbir pet sahibine de bunu anlatamazsin. Devamli inkar ve tartisma safsatalarina basvururlar.

Mesela sirf evlerde kedi beslenmeye devam etsin diye her sene milyonlarca hayvan kesilip mama yapiliyor. Bu pet sahiplerine hic garip gelmiyor.

Kediler kuslari yiyor soylarini tuketti diyorsun hayir vebayi onluyor diyor :)

Vebayi kediler bitirmedi dunyanin her yerinde veba vardi diyorsun engelliyor :)

Sahsen ben kedi, kopek yiyen insani da gram sorgulamam. Ben de inek yiyorum. Ben istedigim hayvani yiyebiliyorsam kimseye laf etme hakkim yok.
0
divit
(20.08.21)
Tabi bir noktayi es gecmissin.
Baligi da havayla bogarak olduruyorsun.

Kediyi suya sokup oldurup sonra kopegin onune atmakla ayni sey.
0
divit
(20.08.21)
Evde hamamböceğini sineği öldürüp ortamda hayvanseverim demekle aynı yola çıkıyor, en azından umursamazlık seviyemizi getirdiği nokta itibariyle. Balığı bir canlıdan ziyade tüketim gıdası olarak addetmek de bilinçaltımıza işlemiş. Onun kaderi birinin midesine gitmektir, yaşam gayesi budur diye düşünüyoruz. Ama kedi başı okşanasıdır beslenesidir, yenemez, ki zaten haramdır vs. Böyle kanıksamışız. Ormanlar yanarken hayvanı börtü böceği yok sayıp neyse ki kaybımız olmadı diyen zihniyet de bunun zirvesi. Yazıya hak verdim.
0
heathen
(20.08.21)
Sevdiklerimiz, Tiksindiklerimiz, Yediklerimiz - Hayvanlar Hakkında Tutarlı Düşünmek Neden Bu Kadar Zordur? isimli kitabı öneririm.

insanoğlu iki yüzlüdür.
0
smirnova
(20.08.21)
hayvanların da sınıfları var. memeliler en gelişmiş ve bizim de içinde olduğumuz sınıf olduğundan kendimize daha yakın hissediyoruz diğerleri daha aşağı geliyor (belirli gelişmişlik kriterlerine bakarsak öyle zaten ancak öyle yapmak doğru mu o ayrı konu). sürüngeni, balığı biraz daha az umurumuzda oluyor hele balık ses bile çıkaramıyor kuştan belki acı bi ötüş duyarız son anlarda üzer yine.

memelilerin içinde de fark var tabi büyükbaşlar, küçükbaşlar kesilip yenirken köpek kedi kesen olursa cani gözüyle bakarız çünkü daha zekiler ve evciller, o yüzden aramızda daha fazla bağ var koyunla o kadar bağ kuramıyosun (o da memeliler içinde daha aşağıda oluyor çünkü) neticede kabul ediyor durumu insanlar (en azından çoğu) bu sebeple.
0
semaforo de medianoche
(21.08.21)
Herkes yazara hak vermiş şaşırdım. Kedi balık yer. Kuş yer. Böcek yer. Bu hep böyleydi devam edecek. Ahırı olan bir adam tavuklarını kurt veya tilki kapsa üzülür. Allah Allah tilki bu nasıl yapar bu vahşet, bu nasıl canice bir şey, hayvantaparların nasıl ilgisini çekebilirim de bunu önlerim diye düşünmez. Çünkü tilki tavuk yer. Ama köpek normalde kedi yemez. Kediyi parçalar bırakır. Dolayısıyla bu vicdanları rahatsız eder.

Balık insanlar tarafından da yenilen bir şey. Balık bir tüketim maddesi. Balığı herkes yiyebilir. Ama kedi yenilen bir canlı değil. Tabi bu ülkenin değerleriyle alakalı, bir çinliye sorsak bu soruyu başka türlü cevaplardı.

Ben sadece yavru kediyi köpeklerin önüne atmakla küçük bir istavriti - ki yenilen bir şey-kediye atıp kediyi beslemeyi nasıl benzettiğinizi anlamadım. İnsanlar neden kuzu yiyor deseniz daha mantıklıydı bence. Bu durum daha çok vicdanı rahatsız ediyor.
0
Hallegadola
(21.08.21)
bir yerde yanlışın var. "bu ikincisine kimsenin hayvan hakkı dediğini, hayvanseverin ayaklandığını falan görmedim ben? en azılı, "hayvantapar" denen modeli bile getirsen tuttuğu balığı oltadan çıkarıp kediye atanda en ufak anormallik görmüyor." demişsin. veganlar bunda yanlışlık olduğunu görüyor ve söylüyor. hissedebilen varlıkların hiç birini öldürmememiz gerektiğini, hiç birini sömürmememiz gerektiğini sürekli söylüyor veganlar. balıkların acıyı aynı bizim gibi hissettiğini de söylüyorlar. ama "en azılı hayvantaparlar da dahil" kimsenin işine gelmiyor bunu duymak o yüzden veganlara kafayı sıyırmış bir grup marjinal muamelesi yaparak çoğunluk olmanın avantajını kullanıyorlar.
hiç birini öldürmenin birbirinden farkı yok. tek fark genel algı ve alışkanlıklar. bilinci, duygusu hissi olan hayvana "tüketim objesi" diyen olmuş, bu da algı. obje değil bir kere. bu bakış açısıyla yaklaşınca siyah tenliyi köle obje, kadını seks objesi vs görene de kızmaya hakkımız yok. bir de "insani zaaflarımız işte napalım" diye insanı mağdurlaştırıp zulme devam edenler var. komik bu da, yenin zaafınız madem yanlış olduğunu fark ettiniz.
çırpınan balığı kedinin önüne atmaktaki hissizlik korkunç olan. can çekişen bir canlı var orada ve sen onun acısına zerre duyarlı değilsin. bence çok ürkütücü bir hal bu.
biri kuş avlar onu normal bulur, biri balık tutar onu normal bulur, biri kuzu keser onu normal bulur. bir canlıyı öldürmek kişisel zevkler ve alışkanlıklarla açıklanamayacak kadar ciddi bir mesele aslında ama insanlık etik olarak o seviyeye gelemedi, gelemez de daha uzun bir süre.

ayrıca, not: hayvanların yaşam hakkını savunmak, tedavi, beslenme, barınma ihtiyaçlarına destek olmak, biri hayvana eziyet ettiğinde öfkelenmek hayvana tapmak değildir. hoşunuza gidiyor böyle tiye almak evet ama bir grup salatalığın kendilerine ne isim taktığındansa kimsesiz bir hayvanın yarasını sarmak daha çok umrunda "hayvantapar" dediğiniz insanların.
0
şarkı güzel ama ingilicce
(21.08.21)
Ben de çocukluğumdan beri bunu düşünüp işin içinden çıkamıyordum. Çocukken aklım almıyordu mesela bir hayvanın boğazlanıp yiyecek olarak önümüze sunulmasını. Bu yüzden çok uzun yıllardır et yemiyorum. 2 senedir diğer hayvansalları da hayatımdan çıkarttım. Yemek, kıyafet, kozmetik vs her şeye dikkat ediyorum ama hayvanları kullanmak o kadar içimize işlemiş ki bazı şeylerden kolay kolay kaçamıyorsun. Bindiğim arabanın koltukları deri mesela.

İnsanlar için hayvanları sömürmek bu kadar normalken birçok iyimser vegan gibi geleceğin vegan olabileceğini düşünemiyorum maalesef ben. Keşke olsa ama bu kadar normalleşmiş bir şey nasıl yıkılır bilmiyorum. İnsanların çoğunun, en duyarlılarının ya da en bilinç düzeyi yüksek olanlarının bile boğazı kesilerek öldürülmüş bir hayvanın bedenini yiyebilmesi çocukluğumdan beri aklımın almadığı bir şey. Bir kedinin ölüsüyle kuzunun ölüsünün farkı yok bu yüzden benim için ama maalesef çok küçük yaşlardan beri bir fark olduğu öğretilmiş hepimize.
0
ms brownstone
(21.08.21)
kopek neden kedi yemesin gayet de yer. Kopek hepcil bir hayvandir her buldugunu yer.

Kedi yeme davranisi olanlari uzak tuttugumuz icin yemez gibi geliyor. Kendi cinsini bile yiyor ac kalinca.

Kedinin de boyle vicdani sorunlari yok, kopek yavrusuna gucu yeterse her turlu mideye indirir. Kendi yavrusunu da yiyor.

Kendinizi ikna etmeye calismayin adam hakli :)
0
divit
(21.08.21)
hocam olaya sadece yiyecek gözüye bakmayın, biraz tüme varmaya çalışın. "kedi balık yer, ama köpek kedi yemez" değil burada tartıştığımız. yiyen hayvanı düşünün. kediyle köpek örneğini beğenmediyseniz tavuğu tutup aç tilkilere atalım, yine rahatsız ediyor.

alın size başka örnek. "avcılık spor değildir" deniyor, avcılıktan kasıt tüfek kullanılarak ormanda avlanmak. evet bence de değildir, hayvan vurma fikri beni de rahatsız ediyor.

tüfeği sırtına vurup ormana kuş vurmaya gitsen "avcılık kötü", ama oltanı alıp bulduğun herhangi bir su kenarından sallayıp balık avlamak bir hobi. kursları bile var amk.

üstelik av yasağı denen süreler içinde ormanda tek fişek atamazken, balıkların av yasağında sadece profesyonel olarak yasak, "amatör balıkçılık" denen, oltayla ve hatta boyutu belirlenmiş ufak teknelerle ağ atmak bile serbest.

evet daha önce bunu da sormuştum, tatmin olmamıştım. balığı da havayla boğuyoruz. 1000 tane koyunu hiç hava almayan bir ağıla tıkıp havasızlıktan can çekiştire çekiştire öldürüp yesek bütün dünya ayağa kalkar bu nasıl vahşet diye (islami usulleri gözardı ediyorum burada). ama bir tekne dolusu balığın havasızlıktan can çekişe çekişe ölmesine kimse bir şey demiyor. balığın can çekişirken zıplaması jenerik görüntüsü bile oluyor. bırak rahatsız olmayı, milletin hoşuna gidiyor da jenerikte kullanıyor.

vegan ya da vejeteryan değilim. ama kendime de açıklayamıyorum hala. nedir bu balığın çektiği aga?
0
🌸kibritsuyu
(22.08.21)
(10)

Siyah üzümün çekirdeklerini yiyor musunuz?

Filinta61
Az buz degil kocaman cekirdekli olanlar var ya. Ben kutur kutur yiyorum cekirdek gibi. Ama aklima takildi. Bazilari ayikliyor yerken. Yemenin dakincasi var midir?
Az buz degil kocaman cekirdekli olanlar var ya. Ben kutur kutur yiyorum cekirdek gibi. Ama aklima takildi. Bazilari ayikliyor yerken. Yemenin dakincasi var midir?
0
Filinta61
(11.08.21)
Çekirdekle uğraşınca üzüm yemekten hiçbir şey anlamıyorum, zaten ufacık bir şey. O yüzden hiç affetmem yerim. Yine de çekirdeği küçük olan veya çekirdeksiz olan üzümleri tercih ederim.
0
mentuhotep
(11.08.21)
ben hiç sevmem ya. kekre geliyor bi süre sonra. antioksidan diyolar gerçi. o yüzden çekirdeksiz sultani alırım hep.
0
chezidek
(11.08.21)
uzum cekirdegi zararli oldugunu duymadim, tersine yararli derler.
0
cooperr
(11.08.21)
üzüm çekirdeğinin antioksidan kaynağı olduğunu bilirim eskiden beri ama bilimsel bir temele dayandğını sanmıyorum.

kulaktan kulağa yayılan bir bilgi gibi bişey benim duymam yani.
0
killerbee
(11.08.21)
yiyorum. tadını beğenmediğim için de faydalı olduğunu bahane ediyorum.
0
Öylesine biri
(11.08.21)
Eskiden çekirdeklerini ayıklayıp yerdim ama artık hiç uğraşmadan yiyorum çekirdekleriyle.
0
ms brownstone
(11.08.21)
Karpuzu bile yiyorum. Ayrıca üzüm çekirdeğinde antioksidan maddeler var, millet tozunu alıp yiyor.
0
curukturpkokusu
(11.08.21)
Asla yemem, en ufak çekirdeğini bile ayırırım. O yüzden çekirdekli üzüm pek yemiyorum. Çok canım isterse işte..

Karpuz demişler, onun o küçük cansız beyaz çekirdekleri oluyor ya onları dahi ayırırım. Hatta karpuzu kesip, masaya ben koyacaksın bütün dilimleri çekirdekten arındırırım.

Keyifli keyifli meyve yiyeceksem, ağzıma gelecek yabancı maddelerle uğraşamam.
0
feel the blanks
(12.08.21)
@feel +4
0
abuzer
(12.08.21)
Kesinlikle yiyin. Bir yakınım, onkolog tavsiyesiyle gıda takviyesi olarak siyah üzüm çekirdeklerinden elde edilen resveratrol (www.beslenmedestegi.com) kullandı, hatta özellikle çekirdekli kuru siyah üzüm tüketilmesi önerildi.
0
erdogo
(12.08.21)
(5)

İngilizce kitap tavsiyesi

her giriste sifresini unutan adam
Şöyle okurken grameriyle kelimeleriyle anlatımıyla lezzet verecek, ingilizcemizi de güzelleştirecek ama shakespeare ingilizcesi de olmayan, devamlı (kelimeleri ve kalıpları) anlamakla uğraşmak yerine akışına kapılıp kolayca okunacak, tatil çantasına atmalık kitap tavsiyeniz var mı? Tür farketmez, ke
Şöyle okurken grameriyle kelimeleriyle anlatımıyla lezzet verecek, ingilizcemizi de güzelleştirecek ama shakespeare ingilizcesi de olmayan, devamlı (kelimeleri ve kalıpları) anlamakla uğraşmak yerine akışına kapılıp kolayca okunacak, tatil çantasına atmalık kitap tavsiyeniz var mı? Tür farketmez, kendim elerim..
0
her giriste sifresini unutan adam
(09.08.21)
En son okuduğumu yazayım;

The Five People You Meet In Heaven
0
put it in your appropriate place
(09.08.21)
George Orwell ve Umberto Eco'nun kurgudışı yazılarını çok seviyorum. Karmaşık konuları acayip berrak bir şekilde anlatabiliyorlar. Eco'dan Ur-fascism'i Orwell dayıdan da Such such were the joys'u öneririm. İkisi de internette var.

İlla kitap olsun derseniz Eco'nun Inventing the Enemy ve Turning Back the Clock derlemeleri güzel. Orwell'in deneme toplamaları orwell.ru'da var.
0
bruce mclaren
(09.08.21)
Alice’s Adventures in Wonderland and Through the Looking Glass

Penguin Classics’ten okumuştum ve zaten bu kitaba aşık olduğum için çok keyifliydi. Tam bahsettiğiniz gibi çantaya atmalık ve sözlükle falan pek uğraştırmayacak akıcı bir kitap.
0
ms brownstone
(09.08.21)
John steinbeck okuyabilirsin
0
nickimin hakkini veremedim
(09.08.21)
- brandon sanderson dil olarak bence çok akıcı ve yalın. mistborn serisini çok rahat okudum b1-2 arasında olmama rağmen zorlanmadım.
- harry potter serisinden çok keyif aldım.
- hobbit çok güzeldi ama ilerleyen kitaplarda zorlandım ama seviyeniz yüksekse bence tolkien harika bir yazar.
- daha basit anlatım istiyorsanız rainbow rowell çok tatlış.
0
windymimas
(09.08.21)
(8)

kuru kayisi/gunkurusunu

in vino veritas
yemeden yikiyor musunuz? bir de iclerini acip kurt var mi diye kontrol ediyor musunuz? gerekli mi sizce yoksa kurt varsa da kurumus nasilsa diye yiyor musunuz?edit: ya kusura bakmayin keyfinizi kacirmak istemezdim :) ceviz koymak icin ikiye ayirdigim kuru kayisinin icinde kayisiyla kurumus bir kurta
yemeden yikiyor musunuz? bir de iclerini acip kurt var mi diye kontrol ediyor musunuz? gerekli mi sizce yoksa kurt varsa da kurumus nasilsa diye yiyor musunuz?

edit: ya kusura bakmayin keyfinizi kacirmak istemezdim :) ceviz koymak icin ikiye ayirdigim kuru kayisinin icinde kayisiyla kurumus bir kurta denk gelene kadar ben de hic onemsemiyordum da sonra iste...
0
in vino veritas
(07.08.21)
Sayenizde bundan sonra icini acip kurt var mi diye bakmadan yiyemeyecegim, icime kurt dustu :))
0
invictae
(07.08.21)
kurt varsa da kurumuştur ekstra protein, hayatım boyunca yıkamadım kurutulmuş bişeyi. içinden çekirdeğini çıkartırlarken illa ki kurt murt da kalmamıştır
0
nahtoderfahrung
(07.08.21)
Yıkıyorum tozu falan gitsin diye ama bakmadan yiyorum sonra protein niyetine.
0
heritage
(07.08.21)
yıkamam. içine de bakmam. kurumaya başladığında kurt çıkar gider herhalde :D
0
glamdr1ng
(07.08.21)
Ağız tadıyla bir kayısı, erik, kiraz giyemeyeceğiz be ya :)
Normalde kuru kayısı, kuru erik yıkamam, ekstra incelemem nefis nefis yerdim ama internette böyle sorular, yazılar falan bahsedildiğinden olsa gerek artık yerken eskisi kadar ağız tadıyla yiyemiyorum, böyle bir korka korka, kim bilir içinde ne vardı acaba diye diye yiyorum. Mutlu olun emi :))

Hurmayı da yıkayıp yiyenler varmış, nerde o eskiden hopur hupur yediğimiz mutlu mesut günler, ah ah :)
0
epitaf
(07.08.21)
Hiçbir şey yapmıyorum. Aldıgım gibi direkt yiyorum, kurt düşüncesi de bu zamana kadar hiç aklıma gelmemişti, teşekkürler :D
0
penceredengorunenmorbina
(07.08.21)
Yıkıyorum ama içini açıp bakmak aklıma gelmemişti hiç.
0
ms brownstone
(07.08.21)
yıkıyorum, içini de açıp bakıyorum, malatyalı olarak bildiğim kadarı ile normal kuru kayısıda(sarı olan) kolay kolay kurt olmaz ancak gün kurusunda kurt ihtimali var. eğer kurdun eti ne budu ne yesem de bir şey olmaz diyen insanlardan değilseniz açıp bakmakta fayda var.
0
icerden cikan adam
(07.08.21)
(31)

Doğacak kızıma isim arıyorum. Önerilerinizi alırım.

kaiserr76
Ayrıca OVA ismi hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Ayrıca OVA ismi hakkında ne düşünüyorsunuz ?
0
kaiserr76
(04.08.21)
ova isim olmasın.
0
sutlu nescafe
(04.08.21)
Doğayla bağlantılı bazı isimleri bir yere kadar destekliyorum ama ova bunlardan biri değil.
0
dissendium
(04.08.21)
ova olmamalı bence de.
doğayla ilgili bir şey istiyorsanız doğa falan olsun bari.
0
blatta hiberna
(04.08.21)
Defne, Olivya.
0
sorumatik
(05.08.21)
çınar,eymen akımına katılan bir isim olmuş. Nedense herkes özgün bir isim peşinde. Abd'de siyahiler böyle farklı isimler koymaya başlamışlar. Nedeni araştırıldığında ise hayatta özgün bir şeyimiz yok bari isim özgün olsun demişler.

Leyla
günseli
0
biravekahve
(05.08.21)
sizin tercihiniz ama ova olmasa daha iyi olur sanki...
yaz, güz isimlerini duymuştum.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.08.21)
Doğa, nil, su, ırmak, dere, çay gibi isimleri daha çok seviyorum ben. Sonlara doğru saçmalamış olabilirim.
0
ananiyimioguz
(05.08.21)
Ova çok çok kötü bir seçim olur.

Nehir, Deniz,Yağmur vs yine doğadan gelen çok güzel isimler var.
0
ms brownstone
(05.08.21)
Kizim olsa idi SU koyacaktim. Ova'yi begenmedim.
OYA olabilir.
0
cooperr
(05.08.21)
Merit

anlamı için : eksisozluk.com
0
musculus sternocleidomastoideus
(05.08.21)
Ova çok itici duruyor.

(Bkz: Sidelya)
0
burty
(05.08.21)
İnci, ece, melisa, oya, ipek…
Ben bu tür ne çok eski ne çok concon isim grubunu seviyorum.
Oğlumun adı Can mesela. Arada düşünüyorum bir kızım olursa ne koyarım diye, yine böyle düz bir isim olur gibi.
Popüler isimler gerçekten çok konuyor, bu neslin okul döneminde ortalık çınar eymen lina kaynayacak.
Ova evet yeni bir isim ama fonetiğinde 7. Koğuştaki aras bulutun söyleyişini atamıyorum kafamdan o yüzden no diyorum.
Doğa doğa grubunda favorim.
Çok var yine ama defne ve Leyla da hep güzel.
Birce, gülce de alternatif önerilerim.
0
somethinginthewayshemoves
(05.08.21)
Ova koymayın lütfen, gerçekten çok kötü. Defne, Eylül, Rüya, Evren, Deniz olabilir.

Ekleme: İnci ve İpek de çok hoş.
0
vestasy
(05.08.21)
ova ismini beğenmedim.
ova zaten fiziken güzel bir şey değilki.
yeşil ovalarda olabilir, kurumuş çorak ovalarda olabilir.
kelime anlamı düz engebesiz toprak parçası benim bildiğim.
doğal güzelliği olan birşey değil.
0
aslindasorunumpsikolojik
(05.08.21)
ben olsam ingilizce ile problem yaratmayacak isimler secerdim. dalga gecilme harici insan en cok bundan cekiyor.

oya olmaz mesela. "oh yeah" gibi anlasiliyor.

merit olmaz, ingilizce bir kelime, baska anlami var. kimse eski misirdaki anlamini bilmez, dusunmez. erkek ismi "can" mesela iyi guzel ama ingilizce konusan biri duyunca aklina teneke kutu veya daha beteri tuvalet geliyor.

turkce karakterler problem. yabanci formlar, basvurular vs. hep problem.

banane ingilizceden diyeceksiniz ama global dil. turkiye'de dogacak bir kiza duzgun bir gelecek yok zaten buralarda. ileriyi dusunmeli.

kimse begenmemis ben ova ismini begendim. yenilige sivrilmeye gicik olanlar icin defne, su, melisa da guzel isimler.
0
robokot
(05.08.21)
Yağmur koy. Yağmur çok kıymetli.
0
1bir1bir1
(05.08.21)
Yağmur demeye gelmiştim, yazmışlar ama olsun.
0
hayirsiz
(05.08.21)
Doğacak demişsin, doğa koy?
0
1bir1bir1
(05.08.21)
Umay ya da Ece
0
meko
(05.08.21)
Nevdil.
0
since1907
(05.08.21)
Ova cok guElmis kesinlikle ova koy.
0
exlibris
(05.08.21)
Gurbet
Yurdanur
Deniz
0
lüzumsuz adam
(05.08.21)
Ben Yağmur koydum. Güzel kızım bugün 2 yaşına girdi.
Doğuma girerken Yağmur yağmıştı, çok spontane oldu.

Aklımızdaki diğer isimler; İpek, Nil, Nehir, Deva, Çağla..

Dip not: Bence Ova da olumlu. Ben sevdim.
0
snd88
(05.08.21)
Ova ova çıkaramadık
Ova ova bulaşık yıkadık diyerek dalga geçecekler
Nolur ova koyma

Gökçen nasıl ?
Ya da Irmak
0
photo85
(05.08.21)
ova olumlu bence
0
paranoyak kedi
(05.08.21)
Edit : türkçe karaktersiz istersen Ebru koy.ya da arzu
0
photo85
(05.08.21)
ova ismine patlamalı güldüm. çok dalga geçerler kızla sakın bu ismi koymayın yavrucağa.

leyla
deniz
ipek
neva
aysel
nurseli
güzide
nadide
yasemin/yasmin
gülin/gülru
sevda
neşe
sevinç

düz insan ismi koyarsanız çocuğunuz mahkeme süreciyle uğraşmaz. sağlıkla alın kucağınıza inşallah.
0
Hallegadola
(05.08.21)
ben kızıma defne koyacaktım ancak son beş senede en çok kokan kız isimlerinden olunca vazgeçtim. yağmur toprak bulut derin deren arden vb. isimler konuldu çevremde.
0
mikahakkinen
(05.08.21)
zeynep güzel bir isim olarak gelir bana hep. ve fakat artık kimsenin yanında düşündüğüm isimleri dillendirmiyorum. kız kardeşim bile benden bu ismi çaldı. evet bir kızım yok, ama olsaydı bu ismi koyacaktım.

neva, yine çok güzel geliyor kulağa. türk müziğinde bir makam. ova ile fonetik olarak çok da uzak değiller gibi. düşünülebilir.
0
mermize
(05.08.21)
snd88 'in önerdiği isimler çok güzeller. Ekleyecek başka bir ismim yok ama Ova biraz kötü geldi bana da, kalın ve geniş harflerden dolayı kaba geliyor kulağa.
0
mutekebbir
(05.08.21)
ılgın koy gitsin hocam buyuyunce bogazici sosyoloji okur :)
0
turbo sadık
(05.08.21)
(14)

Kızartma yağını 1 defa mı kullanıyorsunuz

mg3929
Tek yaşayan biri olarak, mesela tencereye yağı döktüm baya bi yağ kızartmaya yetecek kadar. Aldım 5dk 2 tabak kabak kızarttım. Bu yağı atmam mı gerekiyor? Çok az kullanılmış oluyor çünkü tekrar kullanılmaz mı? Dışarda yediklerimiz akşama kadar aynı yağda tonla kızartma yapıyorlar muhtemelen, hatta b
Tek yaşayan biri olarak, mesela tencereye yağı döktüm baya bi yağ kızartmaya yetecek kadar. Aldım 5dk 2 tabak kabak kızarttım. Bu yağı atmam mı gerekiyor? Çok az kullanılmış oluyor çünkü tekrar kullanılmaz mı? Dışarda yediklerimiz akşama kadar aynı yağda tonla kızartma yapıyorlar muhtemelen, hatta belki ertesi güne bile kalıyordur birçok yerde. Biz evde 5dk kullanıp atıyo muyuz bu işin usulü nedir?
0
mg3929
(27.07.21)
sebze falan kizartinca 2 hatta bazen 3 kere kullaniyoruz. kalani soguyunca bir kavanoza dokup sonra tekrar kullanilir yani.

et ile kullanilan yag (kofte falan yaptin diyelim mesela) direk atiliyor.
0
robokot
(27.07.21)
Hamur işleri ya da sebze kızartması gibi işlerde 2-3 kez kullanıyoruz.
Et konusunda robokot+1
0
pro9it9is9
(27.07.21)
patates kızartması yağını en az 10 defa falan kullanıyorum. en son da çıtır tavuk yapıp çöpe.
0
jelly bear
(27.07.21)
2-3 kere kullanabilirsin ayçiçek yağını. dışarıda kullanılan yağlar senin evde kullandıklarından değil. yanma ve tütme derecesi daha yüksek olan yağlar kullanılıyor.
0
Acil kan
(27.07.21)
2-3 kez kullanıyorum. Hatta çok sevmeme rağmen nadiren kızartma yapıyorum ve 2-3 gün üst üste yiyince kızartmaya doyuyorum her seferinde.
0
ms brownstone
(27.07.21)
Patates kızartması için 3-4 defa kullanıyoruz, diğer kızartmalarda bir defa.
0
hayirsiz
(27.07.21)
Kızartma işlemini zeytinyağı ile yapıyorum ve birden fazla kullanmıyorum. Aksini yazanları okuyunca şaşırdım hatta.
0
ruhen hastayim ben
(27.07.21)
Bende tek yaşıyorum ailemle yaşarken 2-3 kez kullanıyordum fakat tek yaşarken mümkün olmuyor çünkü bir kere kızartma yaptıktan sonra bir sonraki sefere çok zaman geçiyor, yağın içindeki kalıntıları süzsemde içime sinmiyor, fakat birkaç gün sonra kızartma yapacaksam kullanırım. Bu sorunu kızartma yapmayarak çözdüm
0
rapisa
(27.07.21)
çok defa kullanıyoruz. ayrı bir kızartma tavası yada tenceresi oluyor genelde, yağ da bunun içinde bekliyor.
0
trajikomix
(27.07.21)
@trajikomix+1
0
hrvl
(28.07.21)
Kızartma çok çok nadiren yapıyorum, yaptığımda da o yağı bir kere kullanıyorum sadece. Neyi nasıl kızarttığınıza bağlı olarak (kızarttığınız şey parçacıklı değilse, yağın ısısı sabit kalıyorsa) 2-3 kereye kadar tekrar kullanılabilir sanıyorum ama yağ ısındıkça yapısı bozulan ve kanserojenleşen bir şey, dolayısıyla riske etmek istemem.
0
evde liyakat kalmamis
(28.07.21)
Defalarca kullanıldığını okuyunca şaşırdım bende yav. Hatırlıyorum Cook önceden TV de dikkat programları falan vardı TV de, aman birden fazla kullanmayın falan diye. Yıllardır tek sefer kullanılıyor bizde.
0
primetime
(28.07.21)
4-5 sefer kullanıyoruz kavanozda saklıyoruz. iyice siyahlaşmaya başlayınca döküyoruz.

aylık 30k gelirim olsa her seferinde kullanır atardım ama. tamamen maddiyatla alakalı yani. yaptığımın sağlıklı bir şey olmadığının farkındayım ama mecburum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.07.21)
Öğrenciyken sömestr tatilinde fritozdeki yağı boşaltır aile evine gider, tatil bitimi geldiğinde yeni yağı döker yaz tatiline kadar kullanırdım. Hala hayatta olmam mucize bence.

Şimdi max 3-4 kez patates kızartması için.
0
materyalist imam
(28.07.21)
(4)

vegan - vejeteryan ayrımı

diffarentiationation
vegansadece bitkisel beslenir, vejeteryan sadece et yemez. doğru mu? vejeteryan yumurta yiyor mu mesela?
vegansadece bitkisel beslenir, vejeteryan sadece et yemez. doğru mu? vejeteryan yumurta yiyor mu mesela?
0
diffarentiationation
(27.07.21)
Sadece beslenme özelinde soruyorsanız evet vegan sadece bitkisel beslenir, vejetaryense sadece et tüketmeyip diğer hayvansal ürünleri tüketebilir. Yani bir vejetaryen yumurta yiyebilir ya da süt içebilir.

Beslenme dışında da veganlar hiçbir alanda hayvansal ürün kullanmazlar. Deri, yün gibi tekstilde kullanılan şeyler ya da kozmetikteki bazı hammaddeleri içeren ürünler mesela.
0
ms brownstone
(27.07.21)
ya olay her zaman tek başına beslenme temelli olmayabilir.
bu konuların altında politik veya dini sebepler de var. yani hayvan sömürüsü olarak düşünüp veganlığı tercih edenler olduğu gibi, yumurtayı canlılığın devamı olarak gördüğü
için yemeyen vejetaryenler olabilir.
veya yün kazak giymemeyi de hayatına katan veganlar..
veya dini sebeple et ve yumurta yemeyen ama süt içen hindular..


teorik olarak evet, vejetaryenler "et" yemez. hayvansal gıda tüketir; bal, süt gibi..
0
rewlack
(27.07.21)
Veganlık her tür hayvan kullanımından kaçınmak demek. Beslenme ve giyim ilk akla gelenler olsa da, mesela cep telefonunun ya da kontakt lensin veganı olsa o tercih edilir, ya da mecbur değilse telefon/lens kullanılmaz. Yani veganlığın ulu kitabı gibi evrensel kabul görmüş bir şey yok, herkes kendi doğrularına göre davranıyor ama temel olarak böyle. Araba lastiği vegan değilse de mecbur otobüse binilecek mesela, bazı durumlarda alternatif olmayabiliyor, o yüzden "kaçınmak" dedim. Bu konulara kafa yoran akademikler filan da var (Peter Singer, Gary Francione gibi), onların bazıları kuram geliştirmeye çalışıyorlar.

Vejetaryenlik daha çok beslenme odaklı bir kavram. Vejetaryen deyince ilk akla gelen et yememek olsa da, balık, yumurta, süt ürünleri tüketen/tüketmeyen çeşitleri var. Pesketaryen balık yeyip diğer etleri yemeyen örneğin. Ya da yumurta ve süt tüketenlere lakto-ovo-vejetaryen deniyor. Uçak menülerinde vegan yemeğe "strict vegetarian" gibi isimler de verilebiliyor.

Kozmetik dünyasında cruelty free diye bir şey var bilirsiniz. O da hayvan testleriyle ilgili. Yani içinde inek sütü olan bir kozmetik ürün tavşan üzerinde test edilmiyor diye cruelty free denebiliyor, ama vegan olmaz. Vegan olan bir şey cruelty free de olur, yani hem içerik hem test için hayvan kullanımına bakılırken, aynı zamanda bir şeyin doğrudan içinde olmayan ama yapımında kullanılan şeylerin vegan olması da önemsenir. Örneğin bira veya şarap yapımında kullanılan durultucu madde, ortaya çıkan bira/şarapta olmasa bile o ürün vegan olmuyor. Bu durultma ajanı aslında vejetaryen bile değil, balık organlarından elde edilen bir şey.

Konu üstteki arkadaşın dediği gibi etik, sağlık, hayvanseverlik, din, ekoloji gibi çeşitli taraflardan yaklaşılan bir konu, herkesin motivasyonu aynı değil, dolayısıyla pratikler de farklı olabiliyor. Örneğin veganların kuzulu konserveyle köpek beslemesi ya da ördekle kedi beslemesi bana garip geliyor, ama herkesin kendi bileceği şey tabii.
0
fadetoreality
(27.07.21)
temelinde dogru. vegan, bitkisel beslenir ancak her bitkisel beslenen vegan degildir. Bir insan boyle beslenip, hermes canta aliyorsa mesela... vegan beslenme tipinden cok, yasam tarzinin adi.

pestekaryen de kendini vejetaryenden saydigi icin, vejetaryen "et yemez" olayi biraz karisik aslinda.

vejetaryen yumurta yiyebilir, yemeyebilir de. ovo ve lacto-vejetaryenler var.
0
buf-e kür
(27.07.21)
(15)

Kaç dolgunuz var?

senolll
Kaç yaşındasınız ve ağzınızda kaç dolgu var?
Kaç yaşındasınız ve ağzınızda kaç dolgu var?
0
senolll
(25.07.21)
33 yaşındayım ve 1 dolgum var, ama artık 2.nin gerektiğine eminim.
0
aokp
(25.07.21)
sayısız. sanırım dolgusuz diş sayım 6
yaş 36
0
photo85
(25.07.21)
Yaş 30
5 dolgum var
Sonuncuyu lise son sınıfta yaptırmıştım.
0
megalomaniac
(25.07.21)
26, 1.
0
jelly bear
(25.07.21)
24 yaşındayım, 1 tane var. aslında hiç ağrım sızım yoktu ama yine de yaptırayım dedim.
0
rose parks
(25.07.21)
askerde doldurttum. birliğe kavuşana kadar düştü. selamlar burdan askeri sağlıkçı komutanıma
0
hunharca ben
(25.07.21)
30 yaşındayım.

6
0
hayirsiz
(25.07.21)
27, 7. hepsi 18'den önce yapıldı.
0
mizore
(25.07.21)
28, 0
0
kucukne
(25.07.21)
31
0
0
neysene
(25.07.21)
28 yaşındayım. 3 dolgum var. 3’ü de 16 yaşındayken ortodonti tedavimden önce yapılmıştı.
0
ms brownstone
(25.07.21)
30, 1
0
lesmiserables
(25.07.21)
yaş 36
dolgu 0
0
hlt1985
(26.07.21)
35 yasindayim.

sadece iki disimde kanal tedavisi var. biri sonradan kirildigi icin koku duracak sekilde uzerine porselen kaplama yapildi.

sol alttaki 20lik disim 90 derece yatay oldugu icin ameliyatla alindi, sol yukaridaki de curudugu icin cekildi. diger ikisi duruyor.
0
chezidek
(26.07.21)
30
1 implant
2 kanal tedavisi var. 1 tane daha gerekiyor ama erteliyorum.
En son işlemimi 7 sene önce falan yaptırdım.
0
zimbirik
(26.07.21)
(18)

Lüks şeyler

dissendium
Buradaki lüks gereksinim dışı anlamında. Yani ihtiyacınız olmasa da satın aldığınız şeylerden bahsediyorum. Konunun çıkış noktası aslında şu.Harry Potter ve Büyülü Taş kitabını çok merak ediyorum. Bu kitap Harry Potter ve Felsefe Taşı kitabının YKY tarafından yayımlanmadan önce başka bir yayınevinde
Buradaki lüks gereksinim dışı anlamında. Yani ihtiyacınız olmasa da satın aldığınız şeylerden bahsediyorum. Konunun çıkış noktası aslında şu.

Harry Potter ve Büyülü Taş kitabını çok merak ediyorum. Bu kitap Harry Potter ve Felsefe Taşı kitabının YKY tarafından yayımlanmadan önce başka bir yayınevinden çıkmış biçimi. Ama kitap 200 TL düzeyinde. İhtiyacım yok ama bir gün almak istiyorum. Sizce almaya değer mi?

Size sorum şu. Sizin de bu şekilde ihtiyacınız olmasa da belirli bir düzeyde para harcayıp aldığınız lüks şeyler neler?
0
dissendium
(20.07.21)
Parfüm
Puro
Viski
0
logisticsmanager
(20.07.21)
Asla değmez. Popüler kültür ,kişisel gelişim ya da bestseller yayınlar hiç bir işe yaramıyor.
Bir de arka kapaklarındaki tanınmış medya kuruluşlarının önde gelen isimlerinden eser hakkındaki görüşler sıralanmıyor mu satış amaçlı yalancılıktan başka bir şey değil.


i.hizliresim.com
Benim için lükstür. 90ların çocukluk tatlarındandır. unutulmazdır. Az önce tanıdıklarıma dağıttığımdır.
Her yerde bulunmazdır.
Arı maya silgisi burna, bu ise dile hitap eder. O derece..
0
Erva
(20.07.21)
Taş plak almaya çalışıyorum kelepir denk geldikçe. Dinleyecek ekipman bile yok elimde 15-20 sene içinde ancak güzel bir koleksiyon olduktan sonra falan alabileceğim sanırım. Bazen düşünüyorum çok gereksiz diye ama heves işte alıyorum denk geldikçe de...
0
nickimin hakkini veremedim
(20.07.21)
@Erva, bahsettiğim kitabı çok sattığı için almıyorum. Harry Potter çocukluktan gençliğime kadar hayatımda yer almış, yeri bende ayrı olan bir kitap ve film serisi. Bu seriye işe yarama ya da işe yaramama olarak bakmıyorum. Zaten çok satması da söz konusu değil. Bu kitap çıktığında Harry Potter Türkiye'de bilinmiyordu bile.
0
🌸dissendium
(20.07.21)
Valla bu kadar istiyorsan ve merak ediyorsan al gitsin, düşünme bu kadar bence.

Benim lüks tanımımı genelde değişik oyunlar oluşturuyor. Hiç ihtiyaç yokken alıyorum sonra da deli gibi vakit geçiriyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(20.07.21)
Hepsi saçmalık. Değmez. Özel basım, ilk basım, cart curt edisyon. Tüketim çılgını olmanın gösteriş sevdası ile evliliği günümüzdeki insanı çıkarıyor.

Minimalizm gerekli. Az sahiplik, sağlıklı düşünce.
Benim lüksüm yok. Her şeyi pragmatik amaçlı alıyorum.
0
ryhmer
(20.07.21)
@ryhmer yazmak istediğim her şeyi yazmış.

Eski ben olsa ödünç alarak okuyup çok beğendiğim kitapları sırf sahip olmak adına satın almak derdim. Ama artık eşyayı şeyleri ise yaramadiklari sürece yük olarak görüyorum.

Sorunuza cevap: Bence değmez, o paraya işinizi görecek başka bir şey alsanız daha iyi.


Edit: Cevabinizdan sonra anladım. Bu kadar seviyorsanız, onu tekrar okumak sizi mutlu edecekse alın. Ben yine de almazdım sanırım.
0
Amaranta ursula
(20.07.21)
@ryhmer, olay yanlış anlaşılıyor. Kitabı ilk olduğu için satın almak istemiyorum. YKY'nin çevirisiyle ilk yayınevinin çevirisi farklı. Ben ilk çeviriyi okumak istiyorum. Amaç burada kitabı okumak. Kitabı almayınca da kitabı okuyamamış oluyorum.
0
🌸dissendium
(20.07.21)
Alırdım 200 tl çok para değil değer. Benim gereksiz para harcadığım şeyler teknolojik şeyler oluyor genellikle, gereksiz yere gittim 9k’ya macbook aldım kendi laptopumu da kardeşime verdiim onda iş gören külüstür bişey olmasına rağmen.

Ama abartısız 7-8 ay düşündüm aklım gitti geldi. Ondan al gitsin ya çok düşünmemek lazım
0
phiphi
(20.07.21)
arabaya uzundur olmasi gerektiginden fazla para harciyorum ama tek luksum o diyebilirim.
onun disinda arada bir pahali bir sise icki olabilir.
0
cooperr
(20.07.21)
Bence al çünkü belli ki Harry Potter hayatında önemli yeri olan bir şey. Bu durumda alınır bence.

Benim bu tanıma en çok uyan şeylerim plaklarım. Bir süredir düzenli olarak almıyorum ama istediğim plaklar denk geldikçe fazla düşünmeden alırım.
0
ms brownstone
(20.07.21)
Alırdım yerinde olsam. Bu tür keyfi alışveriş yapmamak sanki annelerimizin özelliği gibi :) belki ben de yakında öyle olacağım ama şu an biraz salsak olur sanki.
Ben de ihtiyacım olmadığı halde keyif aldığım ya da hoşuma giden şeyler alıyorum arada.
Mesela çok aktif değilim, çalışmıyorum da bir süredir, çocuğu büyütüyorum, online eğitim okul vs. Ama apple watch aldım sırf beğendiğim için.
0
somethinginthewayshemoves
(21.07.21)
Ben bu kadar sevdiğim bir şey olunca zaten o 200 tl cebimden başka şeyler için çıkacak bunun için çıksın diyorum genelde.
0
jazzabel
(21.07.21)
Kitap almaya değer mi? Valla hocam inanılmaz kötü bir çevirisi var. Okurken gülebilirsin ama cringe de olabilirsin. Her türlü 200 liraya değecek bir tecrübe olduğunu düşünüyorum.

Ben "gereksiz" harcama yapmıyorum, ama o biraz paradan bağımsız bir mevzu. Yani @ryhmer'in minimalizm olayına katılmıyorum.

Misal oturduğum sandalye kırıldı, yenisini almak yerine (kötü bir şekilde) tamir ettim ve öyle idare ediyorum. Niye? Çünkü kocaman sandalye, bunu atsam dünyanın bir yerindeki çöp dağlarına ya da okyanusun dibine gidecek, herkesin sürekli bunu yapması sürdürülebilir bir şey değil. Bu benim kişisel çabamla çözülecek bir sorun değil tabi ama başka türlü içim rahat etmiyor. Aldığın her şey bi noktada çöp olacak, bu kadar çok tüketmek sağlıklı bir şey değil. Bu seviyede tüketim dünya için bir problem bence şu an.

Öte yandan netflix'te bile minimalizm belgeseli var. Bi noktada bu işin insanları 50 m^2'lik kümeslerde tatsız tutsuz bir hayata ikna etmek için pompalandığını da düşünmüyor değilim. Yani bir şeylere sahip olmak iyidir, ama çok tüketmek iyi değildir. Bu ikisi farklı şeyler, arada bir nokta tutturmak lazım.

Mesela evimin bahçesine 150 tane çiçek ektim bu sene. "İşlevsel" bir faydası var mı, yok. Minimalizme halel getiriyor mu, evet. Ama güzel mi, evet. Bazı şeyleri güzel olduğu için yapmak lazım yani, pragmatizmi o yüzden sevmem, Adolf Loos'u yaşarken yakalasam darp ederdim. Allahtan 100 sene önce ölmüş.

Karışık yazdım ama demek istediğim şu: bir şey güzellik olsun diye yapılıyorsa lüks (ya da gereksiz) değildir. Güzellik de bir ihtiyaçtır. O kitabı alınca hayatın güzelleşecekse al. Ama bunu yaparken çok çöp üretip gezegeni mahvetme. Arada bir çizgi tutturmak mümkün.
0
plutongezegendegilmi
(21.07.21)
Bahsettiğin şey 200₺ değerinde kitap, Rolex değil :) ama seni Rolex kadar mutlu edecek gibi duruyor, al bence hiç düşünmene bile gerek yok.
Kendimi düşündüm böyle şeylerim var mı diye, parfüm sayılırsa o var onun dışında tüm paramı kedi ürünlerine harcıyorum galiba:)
0
megalomaniac
(21.07.21)
"Lifestyle" kapsaminda iste. Size bu kitabi bulundurmak bir haz verecek mi? Ilgi alaniniz Harry Potter ise buyuk ihtimalle evet. Tartisilacak bir konu degil. Adi uzerinde luks tuketim.

Ozel saraplari icmeye "ihtiyacim" yok ama denemek istiyorum, merak ediyorum. Gecen hafta saraplarini merak ettigim bir yerde tadim icin 3.000 km uzakliktaki yere gittim ve iki yildir gitmek istiyordum.

Cevremde kimse cikip bu harcamami yargilamiyor. Herkesin ilgi alani var. "Siradan" bir ise sahip arkadasim kisin kayak tatiline gidiyor haftalarca. Kayak sporlarini seviyor, takip ediyor. Muhtemelen parasinin buyuk kismini bu alana "gomuyor". Türkiye´de daha farkli. Luks ve gereksiz bir arac alsam kimse yargilamaz, ama pahali bir sey yiyip iciyorsam yargilanirim.
0
buf-e kür
(21.07.21)
al gitsin bro 3 günlük dünya ya seni de mutlu eder
0
all girls dream
(21.07.21)
Seni mutlu edecekse al. Kendimi mutlu edecek luks harcamalar yaptigim zamanlar oluyor. Kalem aliyorum. El yapimi deri malzemeler aliyorum.
0
nax
(22.07.21)
(11)

Çevrenizde aşı olmasına rağmen hasta olan? veya korunan?

ssiradanbirigibi
Çevrenizde aşı olmasına rağmen covid olan var mı?Ya da çevresindekiler covid olmasına rağmen aşı olması sayesinde hasta olmayan var mı?
Çevrenizde aşı olmasına rağmen covid olan var mı?

Ya da çevresindekiler covid olmasına rağmen aşı olması sayesinde hasta olmayan var mı?
0
ssiradanbirigibi
(19.07.21)
Ne yazık ki sinovac'tan sonra ölen oldu, o sırada henüz biontech yoktu. Biontech'ten sonra covid olanı duymadım.
0
howfaristhesky
(19.07.21)
Hem sinıvac hem de bion olup hasta olan oldu cevremde. Ama hafif atlattilar. Bir kisi onlem anacli hastanede yatirildi. Sonra taburcu oldu

Asi olup da setik maske takmayanlar var cevremde. Sanki olumsuzluk iksiri içmiş gibi. Gezenler var maalesef
0
exlibris
(19.07.21)
yaşlı bir akrabamın evindeki bakıcı kadın bir hafta boyunca covid pozitif olduğu halde grip olduğunu iddia etti birkaç ay önce.
burun buruna yaşıyorlardı aynı evin içinde.
akrabam hastalanmadı, sinovac olmuştu.
şans mı, aşı mı bilemiyorum.

aşı hasta olmaya engel olmuyor zaten, ölmeye ya da yoğun bakımlık olmaya engel oluyor.
insanlar bir anlayamadı gitti maalesef.
yani "nasılsa aşı oldum" diye maske takmamakla olmuyor.
0
blatta hiberna
(19.07.21)
arkadaşım biontech oldu. ilk dozdan sonra covid oldu.
0
sutlu nescafe
(19.07.21)
covid aşısı hastalığı engellemez, hastalığın ağır seyrini büyük oranda engeller. bu yanlışı düzeltelim.
0
bass solo take one
(19.07.21)
İlk doz aşı olduktan sonra covid olup covid olduğunu bilmeyerek 2. doz aşı olan ve doktorun dediğine göre pozitfken aşı olduğu için hastalığı çok ağır geçiren oldu.
0
ms brownstone
(19.07.21)
2 bio ustune 1 sino yogun bakimda su an.
0
divit
(19.07.21)
iki doz aşısını da olmuş doktor kuzenimiz covid oldu.
aynı evde yine iki aşısını olmuş 65 yaş üstü annesi, henüz aşı olmamış ablası ve kuzeni vardı.
kendisi zaman zaman ağırlaşsa da hastaneye yatışı yapılmadan hastalığı atlattı.
covid olduğu henüz fark edilmemişken sabahlara kadar sırtını ovan annesi, aynı odada vakit geçirdiği ablası ve kuzeni hiç semptom göstermedi.
0
dimpled
(19.07.21)
Sağlık çalışanıyım. Arkadaşımın kliniğinde 2 doz aşı vurulan 10 kişiden 3’ü kovid oldu. Başka bir arkadaşımın anne banası kovid oldu iki doz aşıdan sonra. Ben de sinovac vuruldum (covid de olmuştum) annem babam kovid oldular babamın yanında refakatçi kaldım kovid servisinde günlerim geçti ama her gün test vermeme rağmen pozitif olmadım.
0
but that was just a dream
(19.07.21)
Babam sinovac 1. Dozdan 2-3 hafta sonra covid oldu
0
mg3929
(19.07.21)
@plutongezegendegilmi cevap senin eklemedigin 4. opsiyon: matematigin dogal bir sonucu.

halk arasinda aşı orani arttikca hastanedeki kisilerin aşılı olma oranı artacak. matematigin dogal bir sonucu bu. simdi hesapla falan kafa utulemek istemiyorum ama basit bir mantik: bir ulkede herkes aşı oldu diyelim, 50 kişi olmadı. hastanedeki kişilerin tamamına yakınının aşılı olmasi beklenir. cunku asili sayisi asisiz sayisina gore o kadar fazla ki asililardan hastaneye dusen tek tuk kisi bile asili populasyonuna orana vurdugunda asisiz normal hastaneye dusenlerden daha fazla ediyor.

daha kolay bir bakis acisi: herkesin asi oldugu bir ulkede hastaneye dusenlerin %100'u asili olacaktir.

ozet: bir ulkede asi orani arttikca hastanedeki kisilerin asili olma olasiliklari artacaktir. TOPLAM hastanedeki kisi sayisi ise dusecektir.
0
robokot
(20.07.21)
(19)

Kalemle en son ne zaman yazı yazdınız?

Jux
Ben hatırlamıyorum en son ne zaman kalemle yazı yazdığımı, sanırım en son ofiste bişeyler imzalamıştım evden çalışmaya geçmeden önce. O da yazı sayılmaz zaten. Merak ettim benim gibi yazıyı hayatından çıkarmış biri var mı diye...
Ben hatırlamıyorum en son ne zaman kalemle yazı yazdığımı, sanırım en son ofiste bişeyler imzalamıştım evden çalışmaya geçmeden önce. O da yazı sayılmaz zaten.

Merak ettim benim gibi yazıyı hayatından çıkarmış biri var mı diye...
0
Jux
(16.07.21)
zoom veya telefon görüşmesinde ufak notlar haricinde kalemle alakam kalmadı. aldığım notları okuyamıyorum zaten :)
0
scudman1
(16.07.21)
Ara sıra yazıyordum uzun uzun, son bir senedir market notu hariç pek yazmadım. Bu sıralar çalışmam gereken teknik bazı mevzular var onları kağıt kalem ile yapmaya çalışıyorum.

Yazım zaten rezildi bi de kondisyon kalmayınca ilkokul 2 kıvamına gelmiş, başkasının okuması gereken bir şey yazacaksam özenerek yazmam gerekiyor.

Online ders veriyorum orada tablet ile yazıp çiziyorum ama kağıda olmasa da yine el yazısı sayılabilir.
0
hedep
(16.07.21)
Her gun bir iki cumle birseyler yazarim. Not gibi. Ama bir ogrenci kadar kullanmasim kalem uzun yıllardır
0
exlibris
(16.07.21)
Geçen yıl KPSS'ye çalışırken kullandım. Kâğıt israfını önlemek için kalem kullanmayı bıraktım. Her şeyi bilgisayarda yazıyorum.
0
dissendium
(16.07.21)
Valla ben 1 saat önce yazdım. Günlüklerimi ve mektuplarımi hala kalemle yazarım. 5-6 yıl diyen var. Şoktayım. Benim çantamda kalem ve defterim mütemadiyen olur. Bos da durmaz. İlginç.
0
Amaranta ursula
(16.07.21)
Ben çalışırken hep ajandaya yazıyorum hatta dolma kalem aldım bunun için.
0
jazzabel
(17.07.21)
@jazzabel zahmetli olmuyor mu peki? Klavyede hızlı yazmak ve ara-bul-düzenle sebepli daha düzgün not almış olmak varken yazmaya iten şeyi merak ettim. Alışkanlık mı?
0
🌸Jux
(17.07.21)
Birkaç gün önce ev bakarken gideceğimiz evlerle ilgili not almak için kalem kullandım en son.
0
ms brownstone
(17.07.21)
Daha bugün yazdım ben de. Toplantıda not alıyor gibi yapıp "bu herif de hiç susmuyor, dur bi not alıyor gibi yapayım bakalım ne yapacak" diye yazdım.
0
j r r tolkien hayrani
(17.07.21)
@jux benim işim pek rutin değil her şey birbirinden çok bağımsız. 3 ay önce bir iş yapıp bir daha yapmıyorum ya bi konu vardı ama neydi diye neyi arayacağımı unutuyorum. Bazı şeyleri açıklamalı yazmam gerekiyor. Bazen özellikle spesifik tarihlere bakmam gerekebiliyor. Bunu one note da ya da diğer not alma uygulamalarında istediğim gibi yapamadım. Ordan burdan ok çıkarmam lazım kağıt daha fazla özgürlük sağlıyor benim için. Gelecekteki kendime salağa anlatır gibi not alıyorum kısacası. Biraz da yöneticimden bu alışkanlık geçti.

Toplantı notlarını sadece pc de alıyorum. Arama özelliğini burda kullanıyorum. Bazen benim yönettiğim konuşup, ekran yansıttığım toplantılar oluyor. Onda da kağıt mecburen.
0
jazzabel
(17.07.21)
Alanım için önemli kitapları okurken deftere not alıyorum. O not aldığım vakitte muhtemelen bir kitap daha bitiririm ama bu şekilde aklımda daha çok kalıyor. Kitap çok kuramsal ve anlatım da sıkıcıysa aklımda çok kalmıyor maalesef, kalmasının en iyi yolu da bu :( Bilgisayara alsam notu çok daha çabuk biter ama çok etkili olmaz.

Ben de dolma kalem kullanıyorum bu arada. Uçlu ya da tükenmez kullansam not almaya bu kadar hevesli olmam muhtemelen.
0
black holes in the sky
(17.07.21)
dün yazdım, net her gün kağıt kalem kullanıyorum. bilgisayar başında çalışsam da yapacağım işleri bilgisayarda not almak deftere not almak gibi aklımda kalmasını sağlamıyor. onun dışında evde de işlerim olduğunda mutlaka liste yaparım.
0
amugochi
(17.07.21)
Düzenli yazarım. Yazım kötü olmasına rağmen yazarım. Ama şimdi düşününce çevremde yazı yazan kimse yok galiba.
0
ycaycayca
(17.07.21)
çantamda her daim iki farklı renk dolma kalem ve ufak bir not defteriyle gezerim. toplantı notlarını böyle alırım. yapılacaklar listesini de yine kağıt kalemle yaparım hep.
0
chezidek
(17.07.21)
liseden sonra elle uzun uzun yazmayı bıraktım ama hep bir şeyleri not alma durumu oluyor. makine mühendisiyim.
0
bohr atom modeli
(17.07.21)
her gun. ofiste aktif bi sekilde defter, ajanda kullaniyorum. aldigim notlar, to do listler hep yaziyla.

dolma kalem kullaniyorum.
0
orange coffee
(17.07.21)
Az önce yapmam gereken işlerin listesini çıkardım, hayırlısıyla hallettikçe üzerini çizip mutlu olacağım.
0
peki madem
(17.07.21)
Kodlari pc'de yazamayinca(kafa basmayinca) kagida yaziyorum sonra pc'ye geciriyorum.

Bazen de kodu cikti alirim yolda uzerine kalemle yazarim.
0
divit
(17.07.21)
Birkac saat önce bugun.
0
stavro
(17.07.21)
(6)

İstanbul'da 2 Milyona Ev Tavsiyesi

jkg
Merhaba. 2 milyon tl ile 3+1 bir ev almamız gerekiyor. Odalar geniş, önü açık, ferah olmalı. Daha avrupai, yol kenarında ağaçları olabilen, betona boğulmamış bir yer. Toplu ulaşım ile şehir merkezine 40 dakikadan uzak olmamalı. Bir de mahalle düzgün olmalı. O konuda da misal kız arkadaşım kısa şort/
Merhaba. 2 milyon tl ile 3+1 bir ev almamız gerekiyor. Odalar geniş, önü açık, ferah olmalı. Daha avrupai, yol kenarında ağaçları olabilen, betona boğulmamış bir yer. Toplu ulaşım ile şehir merkezine 40 dakikadan uzak olmamalı. Bir de mahalle düzgün olmalı. O konuda da misal kız arkadaşım kısa şort/etek vs gibi aslında normal olan bir kıyafetle mesela gece evden çıkınca rahatça kendi evine dönebilmeli gibi. Kısaca, uygar bir hayat istiyorum çevremde.

2 milyon az para değil. Bu paraya da İstanbul'da istediğim yerleri bulamayınca size geldim. Belki bazı semtleri atlıyorumdur veya yanlış yorumluyorumdur. Bana tavsiye verebilir misiniz acaba?

Çok teşekkürler.
0
jkg
(16.07.21)
bahçeşehir tam bu şartlara uygun bir yer toplu taşıma dışında.
0
reanarchy
(16.07.21)
Benzer bütçe ve hemen hemen aynı beklentilerle Feneryolu-Suadiye arasında Bağdat Caddesi hattına bakıyoruz biz de. Yalnız cadde ile sahil arasındaki evler için bütçeyi artırmak gerekiyor. O yüzden caddenin üst taraflarına bakabilirsiniz.

Gerçi geniş oda istiyorsanız cadde tarafında çok zor ama hem merkeze yakınlığı hem kız arkadaşınızın istediği saatte rahat dolaşabilmesi hem de yeşil alanlar vs açısından ideal yerlerden biri bence.
0
ms brownstone
(16.07.21)
www.sahibinden.com

Tüm isteklerinizi karşılamaz belki ama benim bahsettiğiniz kadar bütçem olsa bu bölgeden ev bakardım.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(16.07.21)
Ulus tabii ki. Bütçenizi aşar mı bilmiyorum ama.


Yahu dediğiniz özelliklerin kesişimi direkt Ulus. Üstelik verilen örnekler içinde en merkezi olanı da. Neyini beğenmediniz anlamadım.
0
ruhen hastayim ben
(16.07.21)
Ataköy civarı
0
Kahir ekseriyet
(16.07.21)
nerede çalışıyorsunuz? bakırköy'de çalışıyorsanız farklı, tuzla'da çalışıyorsanız farklı öneriler verilecek tabii ki..

bostancı - kadıköy arasında minibüs caddesi ile e5 arasına bakın. bakırköy tarafında e5 ile sahil arasına bakın. komple beşiktaş'a bakın. bunun haricinde söylediğiniz kriterlere uyan yer yok gibi
0
co2s2
(16.07.21)
(10)

Geri dönüştürülmüş malzemeden yapılan kıyafetler

cell_in
Bunları tercih ediyor musunuz? HM örneğin geri dönüştürülmüş pamuk ve polyesteri çok kullanmaya başladı. Yani sosyal bilinçten çok, marka kurnazlığı gibi geliyor bana ve geri dönüştürülmüş pamuk giymek hoşuma gitmediği için almıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bunları tercih ediyor musunuz? HM örneğin geri dönüştürülmüş pamuk ve polyesteri çok kullanmaya başladı. Yani sosyal bilinçten çok, marka kurnazlığı gibi geliyor bana ve geri dönüştürülmüş pamuk giymek hoşuma gitmediği için almıyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
cell_in
(15.07.21)
Geri dönüştürülmüş pamuk ve polyester doğal pamuktan daha ucuz mu? Ben kurnazlık olduğunu düşünmüyorum ama ben de özellikle gidip çevreci olsun diye dikkat etmem alışveriş yaparken.
0
himmet dayi
(15.07.21)
Esndtrüyel manada geri dönüşüp olayı tamamen ego mastürbasyonu, her dönem tutan çeşitli akımlar var, bu akıma ayak uyduran müşteriye güzel gözükmeye çalışan adımlar bunlar.

Bu işleri yapan yerler yok mu ? Var tabi ama bu iş çok zor ve maliyetli olduğu için ürünler çok pahalı.
0
paramolacak
(15.07.21)
Ben ikinci el kıyafet bile alıp giyiyiorum ama sende inceden bir prenses sendromu sezdim,ay o ne oyle ikinci el,iyyh der gibi geldi bana.
0
duptıs
(15.07.21)
Fiyatı benzerlerine yakınsa ya da daha ucuzsa tercih ediyorum, geri dönüştürülmüş diye daha fazla para vermeyi çok mantıksız buluyorum.
0
kobuzchu kiz
(15.07.21)
Ben tercih ediyorum. Hiç de rahatsızlık vermemişti bana. Zaten vintage butiklerden ikinci el kıyafet de alıyorum.
0
ms brownstone
(15.07.21)
Zerre umrumda değil. Giyerim.
Yalnız sunu unutmamak lazim; su an yasadigimiz sistem sürdürulebilir değil. Bu sebepten bu tarz seyler mantikli.
Ama ucuz olacagini falan düşünmüyorum. Daha dogrusu şöyle olur; geri dönüşüm ucuz, digeri daha pahali. Çoğu kisi ucuzu alir bir kac yila artık sadece geri dönüşüm yapiyoruz diyip fiyati yavas yavaş üste cikarirlar.
Firmalar geri dönüşüm vs yaparken fiyati değil maliyeti azaltmaya calisirlar.
0
logisticsmanager
(15.07.21)
Tekstil sektöründen bildiriyorum: bu bir akım ve markalar bunun öncülüğünü yapıyor. Aslında amaç “ bak biz de çevreye duyarlıyız” demek. Ancak sen geri dönüştürülmüş malzemeden yapılan kazağı plastik poşetle mağazaya sevk ediyorsan o pek duyarlılık olmuyor malesef.
0
suicides underground
(15.07.21)
hm'ye 2 tişört, 1 pantolon, 1 hırka götürmüştüm geri dönüşüm indiriminden yararlanmak için.

yeterli bulmamıştı kasiyer.

napacaksak, 15 kilo kumaş getirecez sanki
0
oberon
(15.07.21)
Pamugu net bilmiyorum ama aldigin polyester zaten geri donusturulmustur, ustunde yazsin yazmasin.

Ben dikkat etmiyorum, alirken.

herhangi bir tekstil urunu almak zaten cevreye tonlarca zarar veriyor.
tisort almissin ya da kazdaglarindan bir agac kesmissin ayni sey.

Musilajin sebebi de ergenedeki tekstil fabrikalari.
www.ergene1osb.org

Bu yuzden tekstil firmasinin cevre duyarliligi beni gulduruyor :)
0
divit
(15.07.21)
ben de hic nerde yapilmis nasil yapilmis bakmam bi sey alirken. ayrica ikinci el bile alirim+1
0
yoggi
(15.07.21)
(14)

yemek yaptım, gün bitti

dnzbrs
bugün "bir değişiklik yapayım, yemeği kendim yapayım, özeneyim" falan dedim, yemek bittiğinde gün de bitmişti... tavuğu kes, pişmesini bekle, o arada patates soy, onu haşla, semizotu ayıkla, yıka, haşlamayı hallet, patatesleri ez mez bi şeyler yap, semizotu salatasını yap falan filan bir sürü cambaz
bugün "bir değişiklik yapayım, yemeği kendim yapayım, özeneyim" falan dedim, yemek bittiğinde gün de bitmişti... tavuğu kes, pişmesini bekle, o arada patates soy, onu haşla, semizotu ayıkla, yıka, haşlamayı hallet, patatesleri ez mez bi şeyler yap, semizotu salatasını yap falan filan bir sürü cambazlıklar derken aslında söyleyince çok basit olan şeyler 2 saatten fazla sürdü??? e bunun bir de mutfağı toplaması, yemek yemesi, sonra bulaşığı var. bi de yani acayip güzel yapmışım hepsini, bittiler hemen!?? halbuki 2 gün götürür diye düşünmüştüm. bu kadar nankör bir iş olabilir mi ya? püre yapması bile en az 40 dakika sürüyor, püre ya püre. püre yani... semizotu salatası en az yarım saat. tavuk mavuk hiç girmiyorum. böyle ömür mü geçer ya? ben bir de bunu ayda yılda bir, sadece kendim için ve az çeşitle yapıyorum hani her gün veya haftada birkaç kez yapanlar nasıl sabrediyor anlamıyorum. değer mi ya bu kadar uğraşmaya alt tarafı doymak için? sandviçle de doyuluyor yani maks. 10 dk (ve çoğu şeyden sağlıklı ve güzel).

her bu işe yeltendiğimde isyan çıkarasım geliyor, hayatı (aslında daha çok teknolojiyi) sorguluyorum. bu yemek işlerinin çoktan çözülmüş ve hap olayına geçmemiz lazımdı şimdiye dek. isteyen yine yemeğini yapsın uzun uzun ama pratik bir çözüm şart artık. yemek yapmak ve keyfi olmadığı sürece yemek yemek müthiş vakit kaybı bence. (2-3 ay sonra yine bir haller gelene dek) kararlıyım artık asla yemek olayına girmeyeceğim. değmez. bu konuda teknoloji dünyasında bir gelişme var mı ya? şipşak yemek/hap ne bileyim var mı bir girişimler? bir de tabii benim gibi düşünen var mı merak ediyorum.
0
dnzbrs
(03.07.21)
+1
0
edgenabby
(03.07.21)
Yazdıklarını okurken refleks olarak yeni tab açıp yemeksepetine girdim. Tarif okumaya bile üşeniyorum şu an.

Çok vaktimi almasın diyorsan şu videoya bir bakabilirsin, çok lezzetli değiller ama 30-40dk içinde halledebilirsin.

www.youtube.com
0
nehara
(03.07.21)
+1

yemek yapmaktan, yemek düşünmekten, acıkmaktan, yiyince üstüme çöken ağırlıktan kısacası yemekle ilgili kafa yorulması gereken her şeyden nefret ediyorum. bu duyuruyu okuyunca yemek yemediğimi hatırladım ama planladığım yemek için de saat geç oldu, yine ne yiycem diye dolaba aptal aptal bakmaya gitmem lazım.

2-3 gün yetecek kadar pişirin pişirdiğinizde.
0
amugochi
(03.07.21)
ev işi nankör mü evet bir bakıma öyle, ev durmadan bakım isteyen bir makine, mutfak da öyle bugünü ya da iki günü atlattın tekrar yapmak gerekiyor

fakat tek tek baktığımda uzun sürmüş, buradan mutfak pratiğin fazla değil gibi görünüyor, yaptıkça hem eş zamanlı pişirmeyi hem hızlı hazırlamayı hem de en uygun boyutlu tencereyi tabağı gereçleri kullanarak verimli olmayı öğreniyorsun

önden patatesleri haşlamaya koyarsın, bu arada tavuk sotenin hazırlık kısmı 10 dakika pişme kısmı yarım saat, bunlar pişerken 15 dakikada semizotu salatasını hazırlarsın, tavuk piştiğinde patatesler haşlanmış ezilmeye hazır hale gelir 10 dakika bu kısım

yani 3 yemeği 50-70 dk da çıkarabilirsin eş zamanlı
0
freebird5406_2
(03.07.21)
@freebird 50-70 dk de çok ki :D

bir de bunlar basit olanlar bu kadar sürüyor. insanlar daha zor/uğraştırıcı şeyler yapıyorlar 0_o
0
🌸dnzbrs
(03.07.21)
aslında hazırlama süreleri kısa 10ar dakika senin yapacağın işler ama yemeklerin pişme süresi var patates en az 30 dakikada haşlanıyor, tavuk sote de 30 dk da pişiyor bu kısımda yaptığın bir iş yok aslında, yemeklerin ne kadar sürede piştiğini öğrenirsen bu sürede dizi, youtube vs izleyebilirsin, bu his zaman yönetimi mutfağa hakimiyet yaptıkça zamanla oturuyor
0
freebird5406_2
(03.07.21)
freebird5406_2 +1
insan eli alıştıkça ve yemek yapmaktan anlar hâle geldikçe, aynı sürede iki katı şeyi de çıkartabiliyor.
deneyimle ilgili.

ben haftada bir gün fırsat bulduğumda 2-3 saatimi mutfakta geçiriyorum, neredeyse bir haftalık yemeğim hazır oluyor.
o anda pişip sonra tüketilemeyecek şeylerin de en azından hazırlıklarını yapıyorum.
o gün pişecek eti sabah buzluktan çıkardıktan sonra her gün 10-15 dakikada halloluyor.
0
blatta hiberna
(03.07.21)
Kısmen katılıyorum. İnsan yapa yapa pratik kazanıyor, 2 saat gerçekten uzunmuş. Mesela ben haşlanacak şeyleri veya pişmesi vakit alan şeyleri başka bir iş yaparken ocağa koyuyorum. Yemek yaptığımda 2-3 gün götürecek porsiyon belirliyorum. Sandviç olayına katılmıyorum. Vücudunu seven bir insan olarak gerekirse her gün iki saatimi mutfakta geçiririm yine de o sandviçi yemem.
0
ruhen hastayim ben
(03.07.21)
kesinlikle öyle.. 2 saatte sarma sarıyorsun 15 dkda yok oluyor :) o tür püreli alengirli yemekleri haftada 1 yapıyorum yaparsam. varsa yoksa herşeyin tencereye aynı anda konduğu tencere yemekleri.

bir de derin dondurucu sağolsun doğranmış sebzeler, önceden kavrulmuş et, haşlanmış bakliyat hatta doğranmış dereotu maydanoz vesaireyi çıkarıp oradan kullanıyorum. mesela karnıyarık yapacaksam boş bir zamanımda veya zaten mutfakta işim varsa bir yandan fırında patlıcanları kızartıyorum, buzlukta hazır bekliyor, yapacağım gün çıkarıp pişiriyorum. yani kısacası minik zaman boşluklarında yaptığım hazırlıklar yemek yapma süremi epey azaltıyor.
0
evanka
(04.07.21)
Ben de geçen gün lazanya yaptım ve pişip sofraya gelmesiyle beraber 3 saatten fazla sürdü. 3 kişiydik ve 6 dilimi 5 dakikada falan yedik çünkü çok güzel yapmışım :D Sonra bulaşıkları toplamak falan da yemekten çok daha fazla vaktimi aldı.

Ben de “bu ne içindi” diye düşündüm bi ama ben her türlü seviyorum ya yemeğin her aşamasını. Yeme kısmı zaten en büyük zevklerimden biri ama yapma kısmından da her zaman olmasa da zevk alıyorum çoğu zaman. Kapsüllere geçilmesini asla istemem ama şöyle maksimum 1 saatte birkaç çeşitten oluşan bir sofra kurulabilseydi her gün güzel olurdu.
0
ms brownstone
(04.07.21)
evlenmek istememe sebeplerimden biri de bu. valla. ben zaten 44 kiloyum, pek bir şey yemiyorum. kendim için de oturup özenli yemek yapmam zaten asla. o yüzden yemek derdim yok. evli olsam adama hergün hergün ne pişiricem, bir de dediğiniz gibi vakit alıyor. üstüne işten yorgun argın gelinecek. kadın olmak zulümdür...
0
candide
(04.07.21)
+1. zaten eşim de ben de kiloluyuz, ciddi ciddi şu habit benzeri eve diyet yemek getirme şeysilerine abone olalım diyoruz. böyle zayıflayan bir yakınım var. kaldı ki zaten yemek sepetiyle aynı şeye geliyor. salata malzemesini temizlemek bile -hele de şu pandemide- hem uzun hem zorlayıcı. ya da komple üşengeç olduk (bu ikinci seçenek daha mantıklı geldi şimdi XD )

aslında yaptıkça hızlanırsın da, cidden pişme süresine -düdüklü tencere kullanmak dışında- müdahil olma şansın yok. altına ateş olacak halin yok ya. o bakımdan ya anne yemeği ya da hazır yemek rulez...
0
pasp
(04.07.21)
Hem pratiğiniz eksik, hem de daha pratik yemekler de var. Ben dün akşam zeytinyağlı taze biber dolması yaptım, içini hazırlaması doldurması 20 dakika sürmemiştir. Tencereye pişerken 3-4 tane beybi patates koydum. Yoğurt ile afiyetle yedik.

Tarife bakmaya, düşünmeye giderseniz, çok uzun sürer. Günlük hayatta tek tencere yemekleri yanına salata veya yoğurt daha pratik oluyor. 3 çeşitli yemeği haftada 1-2 yiyoruz. Mesela suyu çektirilerek pişirilen ton balıklı makarna yanına salata, enginarlı pilav-yoğurt, kapaklı borcamda patates tavuk (efsane oluyor) - salata, fırında sebze (ne varsa) ve yoğurt. Daha da sayabilirim. Bu örnekleri hazırlamak yarım saat sürmez. Bulaşıkları da az. Bunlar gerçekten iş değil. Pazar günü yarım gününü mutfakta geçirip haftalık yemek hazırlayanlar da var, duruma göre o da mantıklı.

Haftada bir kez dışarıdan yiyoruz. Daha fazla yemem. Hangi yağı, unu, eti kullanıyorlar belli değil. Paketli ürünlerin içeriğine hiç değinmiyorum bile. Her gün vücudumuza alıyoruz gıdayı, fiziksel sağlıktan ruhsal sağlığımıza kadar binbir türlü etkisi var. Ben bu şekilde beslenip beyaz un ve rafine şekeri hayatımdan çıkardım, senelerdir birlikte yaşadığım yumurtalık kistlerimden kurtuldum.

İzlediğiniz dizilere, oynadığınız oyunlara, patrona para kazandırmaya harcadığınız onca vakti düşünün. Bunların yanında bedeninize yararlı olacak yemeğe her gün bir miktar vakit ayırmak mı çok?
0
gmzo
(04.07.21)
+ 0,5 :D

Ben de yemek yapmayi hic sevmiyorum ama sebebi tek basima yasadigim icin tek kisilik yemek yapmanin zor olmasi. Ertesi gun ayni yemegi yemeyi de pek sevmiyorum cunku.

Burada cook box denilen naneler var. her ogun icin tarifiyle beraber nokta atisi malzemeleri yolluyor. Mesela 50 gr peynir mi diyor? Tam 50 gr peynir. 75 gr domates sosu mu? Tam 75 gr domates sosu…
Sonra kendin yapiyorsun yemekleri. Oyle olunca “ay bi su bardagi hangisi acaba, yarim demet ne abi” vs demeden cat cut yapiyorsun ve hazirlamasi min 40 dk surmesine ragmen keyif aliyorsun.

Evde malzemeleri bir araya getirmeye sinir oluyorum kisaca ve ne yapsam diye dusunmekten nefret ediyorum.
O yzuden salata-meyve-et yanina kepekli pirinc/bulgur pilavi vs seyler yiyorum ya da disarida yiyorum :D eve siparis etme gibi bir huyum yok allahtan. Bazen dondurulmus pizza vs oluyor evde, mumkun oldugunca almiyorum cunku usenip firini acip pizzayi atiyorum, hos olmuyor.

Bulasik makinasi olduktan sonra bulasik hic is degil bence, 5-10 dk ayirabiliyorum ona :) en kotu aciyorum arka planda bi dizi tablette, onla takiliyorum mutfakta, is de akip gidiyor yani
0
kuehles blondes
(04.07.21)
(12)

Yasaklar kalktı, geç saatte dışarı çıkar mısınız ?

Avoiding The Puddle
Bugün itibarıyla yasaklar kalktığı için açık mekanlara gidecek misiniz ?
Bugün itibarıyla yasaklar kalktığı için açık mekanlara gidecek misiniz ?
0
Avoiding The Puddle
(01.07.21)
hayır.
0
trajikomix
(01.07.21)
kalabalık ve herkesin bağırarak konuştuğu kahkaha attığı (virüs saçılması) yerlere gitmeye hala korkuyorum. sakin ve bahçeli-balkonlu yerlere gidiyorum. dün gittim, çoğu yer dün gece açmıştı
0
avatar is back
(01.07.21)
mekanlara gitmem de arabayla turlamaya çıkarım diye düşünüyorum.
0
sutlu nescafe
(01.07.21)
barlar kulüpler falan da 7/24 açık mı şimdi?
0
inancsiz deve
(01.07.21)
deve halihazırda 24 saat açık olan her yer evet açık ve pazar yasakları da artık yok hiçbir yer için.
0
🌸Avoiding The Puddle
(01.07.21)
Evet. Yani böyle kapalı bar tipi yerlere hala gitmem (dorock gibi eskiden de sevmezdim havasız ortamları) ama açık havadaki her türlü mekana giderim (before sunset tarzı)
0
roket adam
(01.07.21)
2.dozu olmadan güvenmem ben ya
0
inancsiz deve
(01.07.21)
2 doz aldim ve hayir. Zaten virus oncesi de cok mekan mereaklisi degildim. Su anda da para biriktirmeye calisiyorum.
0
hot potato
(01.07.21)
iki doz sinovac üstüne bugün 3. doz olarak biontech oldum. Mekanlara giderim fark etmez de gidecek zaman, nakit ve beraber gidecek arkadaş bulmak lazım :d
0
nundu
(01.07.21)
Bugün evden çıkmadım ama bundan sonra çok basık publar falan dışında çıkarım diye düşünüyorum. 2 kez covid geçirdim ve 5 gün sonra 2. doz aşımı oluyorum. Hep çok dikkat ettim ama artık benden bu kadar sjsjs
0
ms brownstone
(01.07.21)
moda sahilde oturduk dun gece.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(02.07.21)
Ben de çıktım, iyiydi, özlemişiz.
0
Kahir ekseriyet
(02.07.21)
(8)

Diş hekimi fiyatları

phiphi
Bugün tek dişime lamine dolgu yapıldı normalde 1000 tl ama eski hasta olduğunuz için sizden 500 alıcaz dediler normal mi ? 500 de çok geldi de cidden piyasa fiyatı 1000 mi ?Diş taşı 400, 20 lik diş çekimi 365 + film çekimine 120 aldı.Konum : izmir - bornova.Sizce ?
Bugün tek dişime lamine dolgu yapıldı normalde 1000 tl ama eski hasta olduğunuz için sizden 500 alıcaz dediler normal mi ? 500 de çok geldi de cidden piyasa fiyatı 1000 mi ?

Diş taşı 400, 20 lik diş çekimi 365 + film çekimine 120 aldı.

Konum : izmir - bornova.

Sizce ?
0
phiphi
(30.06.21)
diş hekiminin tarifesi biraz kendine bağlıdır sanırım. Bununla birlikte, Türk Dişhekimleri Birliğinin tarife kitapçığını da aşağıda paylaşıyorum.

www.tdb.org.tr
0
cursor
(30.06.21)
dolgu 750
diş taşı 400

konum istanbul - moda.
0
solskjaer
(30.06.21)
benim diş hekimimde;

dolgu 500
diş taşı 300
diş çekimi 200
film çekimi ücretsiz

konum: ist - şişli
0
makarnavodka
(30.06.21)
birazcık dolgu pahalı gibi, onun dışında diş taşı da çekim de genel olarak 300-400 civarı oluyor.
0
candide
(30.06.21)
2021 Haziran fiyatı benim aldığım
diş taşı - 400 (göztepe istanbul)
film çekimi ayrı yerde - 75

diş taşı - 600 (bağdat cad. üzeri istanbul)
0
copodenieve
(30.06.21)
Lamine dolgu ama normal değil o farketmiyor mu ?
0
🌸phiphi
(30.06.21)
Yazdıklarınızdan sadece 20 yaş dişi çekimi için fiyat aldım yakınlarda. 2250 liraydı tek diş.
0
ms brownstone
(30.06.21)
Dis tasina 350 verdim, panoramik dis rontgenine 35 verecegim baska yerde cekiliyor. Digerleri hakkinda bilgim yok. İst-beykoz.
0
anna sun
(30.06.21)
(22)

Bu tarz elbiseler nasıl görünüyor sizce?

vestasy
Bu modellerde, genelde bu tarz desenleri olan elbiseleri beyaz spor ayakkabıyla günlük giyiyorum. Ne zaman giysem üç dört kişiden ''inek sağmaya giden köylü kızı'' esprisi duyuyorum. Yaşlı işi diyenler de çok aslında. Yirmili yaşlarda ve ufak tefek ince bir kadınım, bu tarz elbiseler beni tombul tey
Bu modellerde, genelde bu tarz desenleri olan elbiseleri beyaz spor ayakkabıyla günlük giyiyorum.

Ne zaman giysem üç dört kişiden ''inek sağmaya giden köylü kızı'' esprisi duyuyorum.

Yaşlı işi diyenler de çok aslında. Yirmili yaşlarda ve ufak tefek ince bir kadınım, bu tarz elbiseler beni tombul teyzeler gibi gösteriyormuş.

Siz ne düşünüyorsunuz? Haklılık payları var mı? Sizin yorumlarınızı merak ediyorum.


cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
cdn.dsmcdn.com
0
vestasy
(29.06.21)
Bence gayet güzeller, ben de benzeri elbiseleri seviyorum, özellikle pazen basma falan olanlar gerçekten ferah. Şahsen boylarını biraz daha diz seviyesinde seviyorum, diğer türlü hem kısa gösterebiliyor hem de bacaklarıma dolanıyor. Her ağzı olan da yorum yapmasın artık bence.
0
whoosie
(29.06.21)
çok hoş elbiseler bence. uzun boylu kadınlarda çok daha hoş durur. bir erkek olarak kot pantolonu göğsüne kadar çeken kızlardansa bunları giyenleri tercih ederim.
0
Pertev nail
(29.06.21)
bence de bu tarz elbiseler güzel, siz de rahat edip yakıştırıyorsanız asla haklı değiller. gönlünüzce giyin.
0
evde liyakat kalmamis
(29.06.21)
tasarım gibi alanların %100 subjektif olduğu yanılgısına sahip kişilerde yeterince düşünmeden, bilgi sahibi olmadan yorum yapma durumu var. bir de insanların çoğu bir görseli algılarken bilinçaltında genelde bildikleri şeyleri arıyorlar, tanıdık bir şeylere benzetmeye çalışıyorlar. bu tarz bir deseni sadece köylü kadınların üzerinde gördüyse biri ilk olarak aklına ‘’köylü kızı!’’ gelmesi normal, bunu ifade ederken espri malzemesi haline getirmesi de tartışılır. nerenin köyünden bahsettiği bile belli değil sonuçta :)

neyse ben de çok güzel buluyorum bu elbiseleri, doğru fiti bulunca tarzına uyan her kadının da taşıyabildiğini düşünüyorum.
0
william morris
(29.06.21)
Ne güzel elbiseler, keşke taytvari pantolonlar yerine böyle elbiseleri daha sık görsek.
0
reactionic
(29.06.21)
elbiseden önce çevreni bi değiştir. 2012'de facebook'ta esprisi yapılan biten bir konuydu bu kıyafetlerin teyzeye benzetmesi olayı. ikincisi, herhangi bir nesne bir şeye benzetilerek yeriliyorsa, bahseden kişi başkalarının dünyasında yaşıyordur. gece gündüz elinde telefon instagramda gezen kişilerden duymuşsundur bunu muhtemelen.

tanım : benim ve kız arkadaşımın da en çok beğendiğimiz elbiselerden bu. pek anlamam ben etek boyu kısaları beğenmiyorum. kollarda da uzunları sevmiyorum. kısa kol + uzun boy kombinasyonu en ideali gibi
0
avatar is back
(29.06.21)
Bir dönem çok giyerdim ben de. Sanırım bıkmış olduğumdan, artık hoşuma gitmiyor. Daha düz, rahat kesim elbiseleri seviyorum artık. Ama bunları spor ayakkabı ile giymeniz güzel bence. Elbisenin klasik havasını dağıtır biraz.
0
curukturpkokusu
(29.06.21)
Çok güzel elbiseler. Tam yazlık.
Böyle konuşanları dikkate almayın. Hatta uzak durun.
Genellikle kompleksli, çekemeyen kişiler alay ederler.
"Alay etmek basit insanların eğlencesidir"
0
pro9it9is9
(29.06.21)
Ben birkaç yıl öncesine kadar beğenmiyordum bu tarz elbiseleri ama sneakerla çok güzel geliyorlar artık gözüme.

Yalnız diz altı elbiseler sadece uzun boylularda güzel duruyor bence. Ben beğensem de hiç giyemiyorum o yüzden. Şöyle bi 10 cm falan uzun olsaydım gayet giyerdim severek.
0
ms brownstone
(29.06.21)
efsane.
0
brakgn
(29.06.21)
Ingilizlerden gordugum kadariyla bunlari sevgilisi, esi olan, orta yas ve ustu kadinlar daha cok tercih ediyor, yaz icin muhafazakar kaliyor bunlar onlarin standardina gore. Gencler daha curetkar, dekolteli, kisalarini giyiyor. Not: Ingiltere
0
neck_and_neck
(29.06.21)
Ben çiçekli ve renkli şeyleri sevmem ama çevremdeki herkes böyle giyiyor.
0
jazzabel
(29.06.21)
Beyaz sneaker ile rutin kombinim benim de.

Milletin ne dediğine bakmadan içinde rahatsanız ve kendinize yakıştırıyorsanız giymeye devam edin.
0
purplee
(29.06.21)
Ben cicekli-bocekli elbiseleri seviyorum. Ama oturmuyorsa üste, evet biraz demode gozukebiliyor. Yasli isi diye hic dusunmedim. Linktekiler bence cok zor elbiseler. Biraz kivrim varsa, demodeye kolayca kacabilir. Dumduz, kate moss vucutlarda oyle durmuyor mesela.

Daha modern durmasini istiyor musunuz? Soyle kombinlere bir bakin: www.rouje.com

Ufak tefek ise belki etek boyu biraz yukariya cekilebilir?
Ya da su boydaki romantik elbiseler: www.rouje.com

100% kendi tercihimdir. Siz neyi nasil seviyorsaniz ona devam edin.
0
buf-e kür
(29.06.21)
erkek gözüyle yazlık, tatil yeri vs. dışında giyilmesi garip duruyor kesinlikle.
0
bronz böcek
(29.06.21)
Giyim kuşam/güzellik konusunda genellikle motive edici konuşmaya çalışırım ama bu elbiseleri gördüğüm zaman hep “Nereden bulup da giymiş bunu?” diye düşünüyorum. Aslında kötü olan ne elbiselerin boyu, ne yakası ne de çiçek desenleri. Kötü olan üçünün bir araya gelmiş olması. Örneğin çiçekli, renkli, uzun ama askılı bir elbise daha şık bence. Veya yakası kapalı, bol ama kısa elbiseler daha tarz duruyor gibi… Yine de siz beğeniyorsanız giyin bence.
0
ruhen hastayim ben
(29.06.21)
Ben de hep rahat olabilecegini dusunsem de almadim hic cunku ciddi anlamda "Fatmagul'un sucu ne" dizisinden firlamis gibi geliyor goruntu itibariyle.
0
e mice
(29.06.21)
Çok seviyorum ben böyleli elbise ekstra spesifik bir yakışmama durumu yoksa genelde güzel bi tarz bence.

(erkek)
0
hedep
(29.06.21)
ben de arkadaşlarının aldığı havayı alıyorum ama giyin gitsin nolcak ya püfür püfür. sizi görünce ben ferahlıyorum :D
0
olutaklidi
(29.06.21)
bu kıyafetlere bayılıyorum ben (erkek,33).

yalnız bu kıyafetler yüz güzelliği ve fena olmayan bir fizik talep ediyor maalesef. bu tarz birini acayip tarz gösteriyor. sizi bilmediğim için yorum yapamıyorum maalesf.

ek: etek boyunu diz mesafesinde olursa daha iyi olur diye düşünüyorum ama bu da olur.
ek2: altına güzel bir beyaz spor ayakkabı.
0
syozkn
(29.06.21)
Ben de seviyorum, hem sevimli hem kadınsı.
0
alfred
(29.06.21)
Yaşlı işi diyenlerde kabahat yok, köy yerinde giyilen basma eteklerin biraz daha hat belli edenleri.

Gördüğün gibi beğenen de çok, o yüzden hoşuna gidiyorsa giy ama ben de hep böyle giyinen birine takılabilirim.

Modern aksesuarlarla, çantayla bu algı kırılabilir tabii, bir kemer bir fular bile havayı değiştirir. Keza ayakkabı seçimi de. Ama beyaz spor ayakkabı da her şeyle giyilir dene dene basite kaçtı artık.

Kişisel görüşüm ise giyecek elbise mi bitti yönünde. Hep aynı tarz giyinmek sıkıcı zaten, ara ara giyersen dikkat de çekmez.
0
Jux
(29.06.21)
(5)

Her ay 3-4 tane ağrı kesici içmek

gmzo
PMS ve reglin ilk 1-2 gününde özellikle baş - boyun - sırt ağrısı için her ay 3-4 tane dolorex atıyorum. Ağrı kesicilerin çeşit çeşit yan etkileri var, o yüzden dikkatli kullanın diyorlar malum. Her ay 3-4 tane (farklı günlerde, aynı gün max 2 tane) almak ne kadar zararlıdır?
PMS ve reglin ilk 1-2 gününde özellikle baş - boyun - sırt ağrısı için her ay 3-4 tane dolorex atıyorum. Ağrı kesicilerin çeşit çeşit yan etkileri var, o yüzden dikkatli kullanın diyorlar malum. Her ay 3-4 tane (farklı günlerde, aynı gün max 2 tane) almak ne kadar zararlıdır?
0
gmzo
(24.06.21)
Mumkun olan en hafif agri kesiciyi alin, dolorex cok hafif bir agri kesici degil. Voltarenle ayni diyebiliriz.

Mideye zarar verebilir mesela. Gerci cok asiri fazla kullanim degil ama…
Agri kesici yerine alternatifleri kullanin, sicak su torbasi, sirt egzersizi vs. bas agrisi icin bol su icmek, karanlikta takilmak vs.
0
kuehles blondes
(24.06.21)
Bence bunca ağrı kesici içmek düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanmaktan daha zararlı. Böylesine çok ağrınız oluyorsa bir doktorun kontrolünde doğum kontrol hapı kullanabilirsiniz. Ağrıları ve regl sıkıntılarını ciddi ölçüde azaltıyor.
0
chillbabe
(24.06.21)
@chillbabe pcos için doğum kontrol hapı kullanıyorum zaten ama maalesef bahsettiğim ağrılara çözüm olmuyor.
0
🌸gmzo
(24.06.21)
aylarca senelerce hergün ağrı kesici kullandım. ara ara da 1-2 hafta düzenli kullandığım oluyor. ölmedim. karaciğerim ve böbreklerim sağlam. bünyeden bünyeye farkediyordur tabi. dikkatli olmakta yarar var ama korkmayın bence.
0
sutlu nescafe
(24.06.21)
Bana gittiğim kadın doğum uzmanı ağrıdan 2 gün önce içmeye başlayıp 3-4 gün boyunca içmenin bir zararı olmaz demişti.
0
ms brownstone
(24.06.21)
(18)

Oteldeki şampuan, sabun vs almak

cowboy
Siz otelde kalınca o tek kullanımlık şampuan, sabun, duş jeli, dikiş seti, duş bonesi vs ıvır zıvır malzemelerden kullanmadıklarınızı otelden çıkarken alıyor musunuz? Almak sizce yanlış mı? Sonuçta ücretlendirirken onların hepsinin kullanılacağı varsayılarak ücret belirleniyor sanırım. Önemsiz bi me
Siz otelde kalınca o tek kullanımlık şampuan, sabun, duş jeli, dikiş seti, duş bonesi vs ıvır zıvır malzemelerden kullanmadıklarınızı otelden çıkarken alıyor musunuz? Almak sizce yanlış mı? Sonuçta ücretlendirirken onların hepsinin kullanılacağı varsayılarak ücret belirleniyor sanırım. Önemsiz bi mesele ama aklıma takıldı. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
cowboy
(20.06.21)
alıyorum, çok sevimli oluyorlar
almak yanlış değil, zaten günlük kullanım için veriliyor onlar. ücrete dahil olduğunu düşünüyorum.
alınabileceğini otel yönetimi de biliyor bence her türlü.
0
noxell
(20.06.21)
Şampuan sabun vs dandik oluyor genelde. Sabunları güzel olanları alıyorum ama. Dikiş seti duymamıştım hiç.

Teknik olarak, evet onların hepsi senin ister alabilirsin ister bırakabilirsin.
0
avatar is back
(20.06.21)
Eski otelciyim. tv, 12 takım çarşaf, her şey dahil diye çay saatinde topladığı 200e yakın poşet çay, masaya vidalı olan deri sümeni(baya sökmüş masadan) vesaire almaya yeltenen müşteriler gördüm pek çok defa. Sabun dediğiniz nedir ki :). Bütçe hesaplamasında belli bir oran eklenir bu sabun, şampuan vb. kalemlere müşterinin alacağı varsayılarak.
0
Phoebe
(20.06.21)
Bence almazsan housekeeping şaşırır. Ama ben dandik oldukları için almıyorum.
0
prole
(20.06.21)
Şampuan şişesini alıyorum, sonra içine kendi düzgün şampuanımı, saç kremimi, yüz yıkama jelimi vs koyup seyahat şişesi olarak kullanıyorum. Dikiş setini kesin alıyorum, çantada taşıyınca hayat kurtardığı zamanlar oluyor. Sabunu sadece sevimliyse alıyorum :D
0
kobuzchu kiz
(20.06.21)
otellere sabun sampuan ureten siseleyen bir fabrikada calisiyordum bundan 15 yil once. cok kalitesiz oluyorlar. robinson club'i sabununun sekli cok tatlisti ama mesela (golf topu) orada calisirken almistim bir tane :)

ilk defa yurtdisinda kaldigim oteldekini hatira olsun diye aldim hala durur. o kadar. kullanmayi dusunmuyorum.

onun disinda hic almam. paraya dahil olup olmamasi degil mesele. yani sabunluktan sabun bosaltmadigimiz gibi siseli olani da almasak olmeyiz bence. bossa sisesini al, kimsenin umrunda olmaz zate.

havlu da almam, carsaf da. 10 yil once filan bir kere odada tarak vardi onu kullandik. asagida 5 lira kestiler. cok cirkin bir hareketti. yani tarak da muhtemelen 50 kurusluk bir tarak... taksimde unlu bir otel bir de burasi.

sorunun cevabi, siselenmis minyatur urunleri alirsaniz kimsenin umurunda olmaz.
0
yoggi
(20.06.21)
Biraz daha spesifik sorayım o zaman :)
Odadaki dolapta çamaşır torbası, ayakkabı torbası, ayakkabı çekeceği vs oluyor. Onlar da alınır mı?
0
🌸cowboy
(20.06.21)
Alınır tabi neden alınmasın
Bir keresinde bir otelde bir kadın kooperatifinin üretimi olan zeytinyağlı kekikli sabun vardı onu aldım
Bir başka seferde kaldığım hotelde bulgarinin tester parfüm ve sabunlarını koymuşlardı onlarıda aldım
Poşet, dikiş kutusu, çekecek vs kaliteli ve şık ise alınır, diğer türlü benim gibi haftanın 3 günü hotellerde geçiyor ise artık ev sabundan geçilmiyor, almıyorum.
0
paramolacak
(20.06.21)
Ortadoğu otellerinden falan alıyorum onlar güzel oluyor. Türkiye’de dokunmam bile kalitesi leştir.
0
zoghurt
(20.06.21)
Bazen alirim vileda icin falan kullaniyorum.
0
technicalte
(20.06.21)
Saydiklarinizin hepsine ek olarak tuvalet kağıdını da almişligim var :D
0
elorelia
(20.06.21)
Hatıra olarak alinabilir ama o kadar ucret odenen yerden 20 liralik kalitesiz urun alarak kendince hesaplasma yapma kafasini pek kaliteli bulmuyorum.
0
pofudukayi
(20.06.21)
Alırım işyeri vs gibi yerlere acil lazım olursa diye koyarım ama içine kendi şampuanınmı koyarım şişeleri kullanırım
0
basond
(20.06.21)
Amsterdam’da kaldığımız otelde Türkiye’de görmediğim çeşit çeşit çay ve kahve bırakmışlardı odaya. Orda içemeyince onları almıştım yanıma evde denemek için. Bunun dışında herhangi bir otelden bir şey aldığımı hatırlayamadım hiç. En fazla şişesini falan beğendiğim bir şey olmuşsa sonra kullanmak için almışımdır. Otellerdeki şampuan, sabun vs dandik geliyor çünkü.

Ayakkabı çekeceği, tuvalet kağıdı almak falan asla aklıma gelmezdi. Okuyunca şaşırdım.
0
ms brownstone
(20.06.21)
dikiş seti, tek kullanımlık terlikler, çekecekler alınabilir. sürekli de kullanılır.
traş seti mesela olmaz, kalitesiz bıçak ve köpük vardır. ama alırım, misafirim gelirse veririm ona. diş fırçası da öyle misafirlik alınır.
sabun şampuanlar olmaz, kalitesizler. ancak küçük şampuan şişelerine kendi şampuan ve duş jelimi koyar, seyahatlerde yanımda taşırım. dışarıdan satın almak yerine mevcudu kullanmak mantıklı.
bunun haricindekiler abartıdır bence.
0
cliquot
(20.06.21)
sabunlara pek dokunmam ama tek kullanımlık terlikler, ihtiyaç torbası, elbise çantası vs.. yolda lazım oluyor :) bir de bazen çok güzel kurşun kalemlere rastlıyorum onu da alıyorum.
0
jepa
(20.06.21)
Almıyorum. Seyehat süresince de kullanmıyorum. Yanımda taşırım kendiminkileri. Cay, kahve ve ikramlık içki, yemekleri yerim.
Yanımıza alalım doye değil, kullanalım diye olduklarını düşünüyorum.
0
velvetmorning
(20.06.21)
çok kalitesizler almaya değmezler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.06.21)
(25)

Çocuk sahibi olmak

dissendium
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyor
Çocuk sahibi olmak hakkında düşünceleriniz neler?

Ben günümüzde çocuk yapmanın çılgınlık olduğunu düşünüyorum. Hem dünyada birçok sorun var (küresel ısınma, aşırı nüfus, su kıtlığı, besinlerin kalitesizliği, hava ve deniz kirliliği, savaşlar...) hem de ekonomik olarak büyük bir yük olduğunu düşünüyorum çocuk sahibi olmanın. Hele 3 çocuk sahibi olan insanlar bana bayağı ilginç geliyor. Ben 1 çocuğumun olmasını isterim. 2 çocuk bile bence fazla. Maliyet direkt iki katına çıkıyor. Siz kaç çocuk sahibi olmayı istiyorsunuz? 2 ve üstü sayıda çocuk düşünen kişilerin motivasyonları ne? Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşünür müydünüz?
0
dissendium
(19.06.21)
Bu hayatta en net olduğum konulardan biri çocuk sahibi olmamak

Evlat edinmek değil ama ekonomik olarak biraz rahat olsam çocuk ya da çocukların eğitim ve sosyal hayatına destek olmak isterim
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Çocuk yapmak yerine evlat edinmeyi düşündük. Ama kedi sahiplenmek gibi kolay değil. Biz kritere uymadık mesela. Evimiz kira, benim kronik rahatsızlığım var, en az 5 yıldır evli değiliz. Direkt eleniyoruz. Kriterler uysa da 3 yıl çocuğa koruyucu aile oluyorsun daha sonra mahkeme kararıyla çocuğu evlat edinebiliyorsun. Evlat edinmek kolay olsaydı tüm varlığımızı, paramızı son kuruşuna kadar tüp bebek merkezine gömmezdik. Bizim çocuk sahibi olma motivasyonumuz kendimiz gibi bir insanın daha olmasıydı. Tabi bu özetin de özeti. Ben kendim gibi farkındalığı olan, duyarlı ve ahlaklı bir insan daha olsun istedim. dondurulmuş embriyolarımız var. İlerde maddi gücümüz ve sağlığımız elverirse bir embriyo çözdürebiliriz:)
0
suicides underground
(19.06.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Hatta istememekten öte bu konuda çok netim. Dünyanın en büyük sorumluluğu ve insanların çok büyük bir kısmının bu kadar rahat bir şekilde bu sorumluluğun altına girmesi bana da çok ütopik geliyor.

Çocuklardan hiç hoşlanmıyorum açıkçası ve evlat edinmek de çok ütopik bir şey benim için bu yüzden. Mümkün değil başkasının çocuğuna dokunamam ya da hiçbir çocukla 1 gün bile geçiremem.
0
ms brownstone
(19.06.21)
çocukları severim ama çocuk sahibi olmayı pek düşünmüyorum, her açıdan büyük sorumluluklar gerektiren bir iş.

32 e
0
blue rebel motorcycle club
(19.06.21)
ben öyle bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum gibi argümanları sevmem ama çocuk bakmak dünyanın en sıkıcı şeyi gibi geliyor bana. komşunun çocuğunu, yeğenlerimi falan seviyorum. güzel bir bebek gördüğümde de dayanamayıp severim ama konu çocuk bakmaya gelince bana çok korkunç geliyor. bir kere sosyal hayatın sıfırın altına inecek. hele ki yaramaz bir çocuk insanı çok hızlı yaşlandırır. bu pahalılıkta hala 3-5 çocuk yapanları ben de anlamıyorum.
0
nothing in my way
(19.06.21)
youtu.be

Sirf 46 gun yuva yapmaya kasiyor, sonra kari koca besliyorlar. Hatta erkek olan disiyi besliyor.
Sonra bunun cogu ölüyor. 2 tanesi ucuyor.

Bunun bir de sahinli versiyonu var, o kadar vahsi kus dagin basina et tasiyor devamli.
Disi kaciyor, yavrularin hepsi ölüyor erkek yine bastan basliyor.

Dusun iste cocuk yapmak oyle manyak bir icgudu, istemesen bile genlerinde kodlu oldugu icin karsi koyamiyorsun.
0
divit
(19.06.21)
Cocuk dogurmanin bencil ve yanlis bir davranis oldugunu dusunuyorum. Ebeveynler kendi istek ve kaygilari dogrultusunda dunyaya bir hayat getiriyorlar. Ancak bu bebege yasamak istiyor musun diye soran yok.
Kendi istek ve arzularimiz disinda dogurulup bu dunyaya atiliyoruz...
0
nax
(19.06.21)
Ekonomik durumum iyi, duygularımı saklamam, sevgi göstermekten çekinmem, haksız olduğum kanıtlanırsa kabul ederim vs. vs. çok iyi bir baba olacağımı düşünüyorum ama bu dünyaya bir çocuk getirme planım yok.

Hem hedeflerim çok büyük, isteklerim çok fazla; çocuk yaparsam zaten az olan kişisel zamanım yok olacak çünkü hepsini ona ayıracağım; çocuğu boşlamayacağım.

Hem de ülkeye göre iyi bir durumdayım ama bu ülkeye çocuk mu getirilir. Mutsuz yaşayacağına hiç var olmasın daha iyi bence. Hadi yurtdışına gittim diyelim; insanların gelir artışının enflasyonun çok altında olduğu bir sistem sürüyor. 30 yıl sonra ne durumda olacak insanlık bilmiyoruz.

Kirlilik, su krizi, küresel ısınma, nüfus patlaması bunlar yaşanabilir alanları yok ediyor ve yakın gelecekte yüz milyonlarca mülteci olacak. Sistem değişmediği sürece çocuk yapmayı düşünmüyorum. Şu an ilişki durumumuz karışık olan son sevgilim de çocuk yapmaya karşıydı ama evlat edinmeye açıktı, eğer gerçekten kişisel olarak istediğim noktaya gelirsem o opsiyonu düşünebilirim.

Yine de gelecek hayallerimde çocuk yok. Kedi ve tavşan ağırlıklı planlar yapıyorum.
0
aguen
(19.06.21)
Valla ben istiyorum ya da istemiyorum şeklinde net bir şey diyemiyorum. Hayat bu insan değişiyor her şey değişiyor. Ancak çocuk yapma büyütme süreci oldukça meşakkatli. Öte yandan bir canlıya ahlaki ve insani şekil vermek çok zor, ağır ve önemli bir sorumluluk. Böyle bakınca ne gerek var diye düşünüyorum. Ama birgün anne olursam iyi bir anne olacağıma inanıyorum. Evlat edinme konusunda da olumlu düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
Çok doğru düşünüyorsunuz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en büyük argümanı "çocuk evin neşesi" klişesi. Çok büyük bir istismar bu, çocuğu eğlence aracı olarak görüyorlar. Diğerleri de sanki 200 IQ'lari varmış gibi genlerimi aktarmak istiyorum diyor. Bu kişiler bu konuyu düşünenler yine de. Diğerleri ise ne toplumu ne de kendi hayatini sorgulamayan kişiler. Koyun gibi oku, çalış, çocuk yap, tüket, emekli ol, öl mantığında kişiler.
0
howfaristhesky
(19.06.21)
Hayattaki kendi verebileceğim kararlar içerisinde ilk kırmızı çizgim heralde. Çocuk istemiyorum. 30 e.
0
the real brad pitt
(19.06.21)
Antinatalizm deniyo bu olaya, çocuk yapmanın doğru bir şey olmadığını savunan bi akım.

Ben şahsen çok olumlu bakıyorum çocuk olayına, hedef 5 çocuk. Henüz hiç yok gerçi, belki ilk 2'den sonra fikrim değişir, bilmiyorum :)

Sorumluluk almak hayatta en sevdiğim şey, öbür türlü sıkılıyorum. O dandik Twitter postlarından gibi olacak ama bi sürü ülke gezdim, her şeyi yedim içtim falan, baydı bi noktadan sonra. Yani kötü değil ama kesmiyor diyeyim. 50 yaşıma gelip 3. kedimle baş başa oturuyor olmak düşlediğim gelecek değil.

Niye 1-2 değil de 5? Çok çocuklu geniş ailelerde çocuğun daha geniş bir özgürlük alanına sahip olduğunu düşünüyorum. Önemli bir şey bu.
0
plutongezegendegilmi
(19.06.21)
Bir çocuk istiyorum, iki çocuk belki. Esim iki cocukmus ve iki cocuk konusunda mantıklı yorumları var.

Yalniz çocuğu yapmadan aşağıdakiler olacak;
-arabanin kredisi bitecek (39 ay)
-benim kalacagim ülke ya da sehir daha netlesecek (bir üst müdürüm 4 seneye falan emekli.amaclari beni onun pozisyonuna atamak ama büyük firmada olunca bir anda kendimi İsviçre, İrlanda'da falan bulabilirim).
-bu ikinci kisim olursa artik bir eve girisecegiz.

Bunlar olunca cocuk yapabiliriz diyoruz. Normal sartlarda herşey düzgün giderse çocuk 18 yasina geldiginde isteyecegi eğitim icin bi 20-30 bin euro para olabilir ama iki cocuk olursa biraz zorlu.

Neyse; genel düşüncelerimiz para durumumuzun iyi olmasi ve benim kariyerimin biraz daha belli olmasi. Öyle acayip çocuk yapalim olayimiz yok. Daha yasimiz var, bir 4-5 seneye bakariz.

3 cocuk bana göre de fazla :)
0
logisticsmanager
(19.06.21)
Çocukken bile diğer çocukları sevmeyen bir çocuktum. "Biyolojik saatin alarm verecek, sen de çocuk isteyeceksin" dediler yıllarca, kırkıma geliyorum ama hâlâ istemiyorum. Dünyanın sorunları, ülkenin ekonomisi falan gibi "mantıklı" gerekçelerim yok. Basitçe, çoğalma güdüsüne sahip değilim.

Evlat edinmek gibi bir niyetim de yok. Kedilerimden biri üç gün önce ameliyat oldu, ilaçları, iğneleri, kuma giremediği için parkeye işemesi derken ameliyattan bir gün sonra "Yok ben zaten çocuk falan bakamazmışım, bu ne ya, bıktım, yoruldum, yeter" diye homurdanıyordum evde, o bile fazla geldi. Çocuk isteyen arkadaşlarım, yakınlarım çocuk sahibi olduğunda onlar için mutlu oluyorum ama bir yandan da çok çekecekler ya yazık diye üzülüyorum içten içe.

Çok çocuk yapma motivasyonu çok karmaşık. Üremek ve soyunu devam ettirmek çok ilkel/temel bir insan güdüsü, bir kısmımız mantığı devreye sokup çocuk yapmazken ya da bir çocuk yapıp bütün sermayesini/enerjisini ona yöneltirken bir kısmımız da "bol bol çocuk yapayım da en az biri soyumu devam ettirsin" seviyesinde davranıyor (bunu bilinçli yapması gerekmiyor, güdü işte). (Mültecilerin kamplarda bile çocuk yapmaya devam etmesi, pandeminin ortasında insanların bile isteye çocuk yapması da buna dahil bence.)

Ya da inancı gereği doğum kontrolünden uzak duranlar var, eğitimi-parası-imkânı olmadığı için doğum kontrolüne erişemeyenler var. Çok fazla ve karmaşık sebep var bunun arkasında.
0
kobuzchu kiz
(19.06.21)
çok üstün zeaklı olursun ya da ne biliğim dünya için çok önemli şeyler başarırsın belki genlerin bir sonraki nesle aktarılması için yaparsın da arkadaş dünyayı tüketmekten başka bir şey yapmayanlar neden illa kendi egoist ihtiyaçlarını karşılamak için ürer. Neyse ki uzun vadede insanlar ya çocuk yapmayı seçmeyecek ya da imkanları buna el vermeyecek ya da bunun kombinasyonu olacak.
0
bartholomew87
(19.06.21)
Temeli sağlam bir aşk evliliği yapmak, sevgi, saygının olduğu huzurlu bir yuva kurmak çocuk yapma eyleminden çok daha zorlu geliyor bana. Şiddetli geçimsizlikten herkesin apar topar boşandığı, birbirine tahammülünün zayıfladığı bir dönemdeyiz. Belki kendi anne babamda sağlıklı evlilik göremediğim için inancım bu kadar zayıf olabilir. Sıcak bir yuvada, eğitimli, ekonomik olarak rahat ve ruh sağlığı yerinde anne baba ile büyüyen çocuklar özgüvenleri, hayata karşı pozitif bakış açıklarıyla kendilerini belli ediyorlar zaten hemen. Çocuk doğduğunda bir kil kütlesi gibi aslında, çevre ona bir heykeltıraş gibi şekil veriyor sunduğu iyi ve kötü yaşantılarla. Gerçekten doğru eşi bulduğuma inanırsam ki olasılık biraz düşük geliyor bana, ekonomik açıdan da sıkıntı yaşamadığım sürece 1 tane çocuk yapmak isterdim. Herkes anne baba olmak zorunda değil, olmamalı da zaten. Hele evliliğini kurtarmak için eve neşe gelsin diye çocuk hiç yapmamalı. Asgari düzeyde fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçları bile karşılayamıyor çoğu ebeveyn, bencil ebeveynler bu gibi ebeveynler bana göre.
0
Josephine.
(19.06.21)
çocukları çok seven, çocuk hassasiyeti fazla olan biri değilim ama çocuk sahibi olmak istemenin bununla bir ilgisi pek yok gibi.
elbette çocuk isterim.
hatta duruma göre 2-3 tane de istenebilir ama şartlar çok önemli.
maddi ve manevi olarak kısıtlı imkanları bölüştüreceksem gerek yok.
onu ilkini yaptıktan sonra düşünmek lazım.

benim asıl kriterim gerçekten benden çocuk yapmak isteyen birinden, gerçekten çocuk dünyaya getirmek isteyeceğim biriyle bunu yapmak.
önemli olan bu.
0
blatta hiberna
(19.06.21)
biz yaptık büyütüyoruz maşallah sağlıklı sıhhatli büyüyor yapmak isteyen yapar istemeyen yapmaz zaten ama kısır döngü bu bilinçli insanlar az çocuk yapıp yada yapmayıp bilinçsizler üredikçe toplum git gide daha kötü yozlaşıyor
0
basond
(19.06.21)
Biraz dar bir perspektiften bakıyorsun. Mesela kendine çocugun tum masrafları devlet tarafından karşılansa çocuk dogurup doğurmayacağını sorabilirsin. En son danimarka tatilde hamilelik oranı daha yuksek oldugu icin tatile teşvik paketleri başlatmıştı. Ya da Almanya 25 yaşına kadar çocuğa gelir sağlıyor. Vallahi ben doğurmak istiyorum. Ama finlandiya'ya taşınacağım galiba doğurmak için. 3 yaşına kadar evde bakacağım çocuğuma deyince maaş ödüyor ebeveyne. Jeff evde ilgilenir, Aylık 200 euro da bu bakıcı maaşın dışında çocuk için veriyorlar. Bir de bütün bebek bakım malzemleri koli ile geliyor yaş ilerledikçe. Her çocuk başına para artıyor çocuk sayısı arttıkça. Bukadar maliyet dedin diye yazdım bunları (*-*)/ Ülkeye göre gideri bırak üzerine para alıyorsun.
0
velvetmorning
(19.06.21)
@velvetmorning, yahu Danimarka, Finlandiya gibi 5, 6 milyonluk ülkelerde 50 yaşındaki insanlar da çocuk yapar. Almanya zaten yaş ortalaması yüksek bir ülke. Tarihten silinmemek için mecbur teşvik etmesi gerekiyor. Ben bunları referans kabul etmiyorum maalesef. Bu tip ülkelerde doğmak zaten hayata 3 0 önde başlamak demek. Ben Türkiye'yi ve yakın coğrafyayı dikkate aldığımda dar bir perspektife sahip olduğumu düşünmüyorum. Bu arada erkeğim. Bunu doğum konusu için belirttim. Ama para da verseler yine 2'den fazla çocuk istemem.
0
🌸dissendium
(19.06.21)
Maddi durumlari cok iyi olanlar genelde cocuk yapiyor. Gozlemim bu yonde.
0
medusa
(19.06.21)
benden 16 yaş küçük kardeşimin yalnız bir çocukluk geçirmesinden dolayı diyorum ki: eğer çocuk sahibi olunacaksa en az 2 tane olmalı ve yakın yaşlarda olmalılar. tek çocuk her şeyden önce çocuk için sıkıntı. kardeşim mesela pandemi vardı okula gidemediler, dışarı çıkamadılar, çıksalar oyun oynayamadılar. kardeşi olsa bu kadar yalnız ve oyunsuz kalır mıydı? hayır. ebeveylerle buyuklerle bir yere kadar oluyor o ve gerisi olmuyor, olmaz. bu konuda aşırı netim. tek çocuğa karşıyım. eğer bir gün anne olursam o yola en az 2 çocuk için çıkmışımdır. ama çok büyük ihtimalle olmayacağım, çünkü 1) doğurmaktan ve hamilelikten ölesiye korkuyorum 2) klişe ya da her neyse bu dünyaya çocuk getirip üzülmesine, yorulmasına, haksızlığa uğramasına, çaresiz kalmasına vb hiçbir şekilde yaşayacağı olumsuz şeylere sebep olmak istemiyorum. ben her türlü yanında olurum ama illa ki büyüyecek ve hür bir birey olacak, bu ülkede veya bu ülkeden kaçıp herhangi bir yerde ne kadar hür olabilirse tabii. e bir de baba olacak kalibrede erkek tanımamam da etkili tabii. ama buna gelene dek zaten oluru yok.
0
levybroo
(19.06.21)
Ben çocuk istemiyorum, ama hormonlarım zaman zaman baskı yapıyor. :) Çocukları severim aslında. Fakat bakımını üstlenmek istemediğim için evlat edinmeyi de düşünmem.
0
auroraaurora
(19.06.21)
2 tarafın da ana baba sağ ise ve yakında oturuyorlarsa yapılabilir
2 taraf da çalışabilir bu durumda
ama anne 3 yaşa kadar izin alma imkanı olursa daha sağlıklı olur
0
bir soru sorcam
(19.06.21)
cocuk sahibi olmak istemiyorum. kimsenin dusunmedigi, umursamadigi kadar cok sorumluluk gerektiriyor.

ulkenin hali belli. dunyanin hali belli. dogaya verdigimiz zarar, siyasi sorunlar... bunlar zaten hayati mahveden seyler. boyle bir hayata bir cocuk getirirsem karsilasacagi sorunlarin ustesinden nasil gelirim bilmiyorum.

hem ben bu cocuga yeterli ilgiyi veremem, cok yogun bir is hayatim var. cocuklari da oyle cok sevmiyorum. basa cikamam.

zengin degilim, her istedigini yapamam. kaliteli bir hayat yasamasi icin gereken ihtiyaclarini asgari olcude bile karsilamam cok zor. saldim cayira mevlam kayira bir sekilde cocuk buyutmeyi dogru bulmuyorum.

saglikli, mutlu, ozguvenli, merhametli, egitimli, enerjik, ogrenen, eglenen, akilli, bilgili, saygili bir cocuk yetistirmek icin yapmak gereken cok sey var. bu cok seyi ben yapamam. zamanimi cocuga ayiramam. yeterli de olamam zaten.

evim, arabam, birikmis param yok. ben bu cocugun gelecegini nasil garantileyecegim? bana bir sey olursa bu cocuga ne olacak?

en basitinden saglikli beslenmesini saglayamam. kendim bile saglikli beslenmiyorum. yemek yapmayi sevmiyorum.

bu cocugun okulu var, lisesi var, universitesi var, erasmusu var, masteri var. var oglu var.

ben bu egitim sureci boyunca ona hicbir sekilde destek olamam. ha benim gibi tasarimci olacaksa olurum ama matematik, fizik, kimya, biyoloji... bunlardan anlamiyorum. destek olamam. ogretmen tutmak gerekir, para ayiramam.

bir suru hastalik var. hastalandiginda en iyi tedaviyi almasini saglayamam. para para para. oldu da kotu bir durum yasadi diyelim. bir uzvunu kaybetti veya yasitlarina gore daha sakin yasamasini gerektitecek bir kalp hastaligi cikti diyelim. ben ona bu durumda ihtiyaci oldugu psikolojik destegi saglayamam. benim zaten psikolojim bozuk.

evet bak benim psikolojim bozuk. nereden yaptim bu cocugu keske yapmasaydim derim. cocuga yazik ettim kendimden nefret ediyorum derim. berbat gunler geciririm. bu hallerimle cocugu korkuturum. onun da psikolojisi bozulur.

benden anne manne olmaz. yok yok istemem.
0
batlegolas
(20.06.21)
(6)

Devam Etmekte Olan Komedi Dizisi

biseysorcaktim
Yeni başlamış ya da bir iki sezon yayınlanmış, muhtemelen Friends, HIMYM, the Office gibi olacak ve 5+ sezon üzerinde yayın yapacak gibi görünen bir dizi var mı?ben dizileri hep bittikten sonra ya da bitmeye yakın izledim. çekimi devam eden güncel bir komedi dizisi izlemek istiyorum.
Yeni başlamış ya da bir iki sezon yayınlanmış, muhtemelen Friends, HIMYM, the Office gibi olacak ve 5+ sezon üzerinde yayın yapacak gibi görünen bir dizi var mı?

ben dizileri hep bittikten sonra ya da bitmeye yakın izledim. çekimi devam eden güncel bir komedi dizisi izlemek istiyorum.
0
biseysorcaktim
(19.06.21)
Kara mizah, dram komedi türü olur derseniz After life. 3. Sezon onayını aldı diye anımsıyorum.
0
Amaranta ursula
(19.06.21)
brooklyn 99
0
ayin yazari
(19.06.21)
ted lasso
0
freebird5406_2
(19.06.21)
Bir Friensids ya da Himym olamayacak ama güncel ve güzel bir komedi dizisi olarak Derry Girls’i önerebilirim.

Bu arada Himym olamayacak derken o kadar populer olmayacak demek istiyorum. Yoksa bana Himym’den daha çok hitap eden bir dizi aslında.
0
ms brownstone
(19.06.21)
Bence de ted lasso +5 görür
0
westblack
(19.06.21)
fleabag, disenchantment, mythic quest
0
beatbox yapan metalci
(02.07.21)
(10)

Sevdiğiniz, bildiğiniz fotoğrafçılar kimler?

Piukh
Aynı isimleri de yazabilirsiniz, kafamda bilinirlik açısından da sıralamada oluşsun istiyorum.
Aynı isimleri de yazabilirsiniz, kafamda bilinirlik açısından da sıralamada oluşsun istiyorum.
0
Piukh
(15.06.21)
Eskilerden Vivian Maier, John Vachon, Elliott Erwitt ve Marc Riboud; yenilerden Michael Sidofsky geldi aklıma öncelikle. Özellikle Marc'ın İstanbul fotoğraflarına göz gezdirmenizi tavsiye ederim, beni garip bir şekilde fazlasıyla hüzünlendiriyor.
0
kedimedi
(15.06.21)
polaroid kidd diye bilinen mike brodie nin amerikada trenlerde seyahat eden yaşayan hobo denilen işçilerin fotoğraflarını çektiği seri hoşuma gidiyor
0
freebird5406_2
(15.06.21)
Erdal kınacı
0
balik kraker
(15.06.21)
elsa bleda
0
ala09
(15.06.21)
Robert Mapplethorpe
0
ms brownstone
(15.06.21)
suzan pektaş, serkan tekin, emin özmen, özge elif kızıl, mustafa bilge satkın, ilker karaman, sevil alkan, melike çetin, kağan baştimar, engin güneysu, haluk safi.
bunlar sokak ve haber fotoğrafçılığı konusunda ülkenin kıymetli ama kıymeti pek bilinmeyen isimleri bana göre.

yabancı sayacaksak julie hrudova, patrick florian, stephen leslie, alison guzman, masoud mirzaei, sebastien serrato ilk aklıma gelenler.

edit: elsa bleda'ya +1 vermeden geçemedim.
0
Jux
(15.06.21)
Rarindra prekarsa
0
curukturpkokusu
(15.06.21)
Man Ray <3
Misha Gordin, geçen yıl ölen, çok da tanınmayan bir fotoğrafçı ama bayılıyorum çalışmalarına.
0
kobuzchu kiz
(15.06.21)
Gregory Maiofis
0
buff
(15.06.21)
Sebastiao Salgado, Ansel Adams, Martin Parr
0
fotrsapka
(15.06.21)
(14)

sonradan gıcık oldum komşuya

kaptan maydanoz
dün kediyi aşıya götürmek için taşıma çantasına koydum tam kapıdan çıkıyordum ki komşu denk geldi. onun da cins bir kedisi var. benimki tekir. şu diyalog geçti;- aa sokak kedisi mi o? - evet 'TEKİR' ? - aşıya mı götürüyorsun? - evet kuduz aşısı var bugün. - hmm. belediye sokak kedilerini bedava aşıl
dün kediyi aşıya götürmek için taşıma çantasına koydum tam kapıdan çıkıyordum ki komşu denk geldi. onun da cins bir kedisi var. benimki tekir. şu diyalog geçti;

- aa sokak kedisi mi o?
- evet 'TEKİR' ?
- aşıya mı götürüyorsun?
- evet kuduz aşısı var bugün.
- hmm. belediye sokak kedilerini bedava aşılıyor oraya götür.

ya gıcık oldum. o an teşekkürler diyip ayrıldım yanından ama. sırf kedim tekir diye ev kedisi olamaz diye mi düşündü yani. hayır astronot taşıma çantası içinde bir de yani sahipli olduğu belli niye belediyeye götüreyim sokak kedisi diye. ben mi hassasım acaba?
kedim söz konusu olunca fazla korumacı oluyorum :(
0
kaptan maydanoz
(14.06.21)
Valla fakülte yıllarında ben kedimi o şekilde muayene ettiriyordum ki bana veterinerim önermişti bunu. Bence kötü niyetli yaklaşmamış aksine iyi niyetli.
0
dirildimde geldim
(14.06.21)
Yok canım en baştan sokak kedisi zannetmiş olabilir, kedi kediye benzer sonuçta. “Tekir” olduğu için değil senin kedin olduğunu anlamadığı için öyle demiş. Etrafta gördüğü bir kediyi götürüyorsun sanmıştır, aşağılama olarak dememiştir yani. Sen “sokak kedisi mi” diye sorduğunda “Hayır benim kedim” desen jetonu düşerdi. Yani kedişin tipine istinaden değildi bence, aklınca yardımcı olmak istemiş :)
0
helena
(14.06.21)
hassassınız bence. belki küçümseyici olarak algıladınız ama aksi bir durum da söz konusu olabilir. ne bileyim belki yardımcı olmak istemiştir... ancak böyle olmasa dahi hiç takılmayın. bu kadar yüklenmeyin kendinize çabuk yaşlanırsınız sonra.
0
pardus
(14.06.21)
Bana da boşuna para vermeyin diye söylemiş gibi geldi. Yani cins kedi olsa veteriner inanmaz sokak kedisi olduğuna ama tekiri sokak kedisi gibi yutturup ücretten kurtulabileceğinizi düşünmüş sanki kendince size iyilik yaparak.

Her türlü saçma ama kötü niyetli değil gibi :D
0
ms brownstone
(14.06.21)
@helena+1
Sana "sokak kedisi mi?" diye sormuş sen de evet demişsin. O da o yüzden ona göre tavsiyede bulunmuş. Sokak kedisi degilse hayır değil diyecektin.
0
j r r tolkien hayrani
(14.06.21)
@tolkien, o an soruyu tekir mi diye algıladım çünkü sokak kedisi zannetmesine ihtimal vermemiştim :D sokakta böyle güzel kedi mi olur ya bakımlı poncik.
0
🌸kaptan maydanoz
(14.06.21)
Aşırı hassasizm sonucu sinir yıpranması gibi geldi.
Kötü niyet gibi gelmedi bana
0
kisa
(14.06.21)
Komşuya yanlış bilgi vermişsiniz. Sizinki sokak kedisi değil. O öyle sanmış olabilir neticede bu cins kediler sokaklarda çok fazla.
0
nucleon
(14.06.21)
Cins olmayan, sokaktan sahiplenilen hayvanları ücretsiz aşılıyorlar. Bu konuda bilgi vermiş işte.
0
zimbirik
(14.06.21)
Yani kedi belediyede ucretsiz asilaniyorsa daha ne, kadin iyilik etmis.
0
Avoiding The Puddle
(14.06.21)
başlığı ilgi çekici bulduğum için cevap veresim geldi :) bence gıcık olunacak bir durum yok. ben de komşumla iletişim kurmak, samimiyet ilerletmek istesem; sıfır bilgim olan bir konuda da böyle yorum yapabilirim iyi niyetle. muhtemelen o da kediler hakkında sıfır bilgili biridir bence. ha belediye aşılamış ha veteriner diye bakıyor olabilir olaya
0
in a world of magnets and miracles
(14.06.21)
Üzgünüm ama komşunuzun cins kedisi var diye kendi kedisini sizinkinden üstün/kıymetli gördüğü sizin varsayımınız.

Öyle yapmış olsa dahi direkt bunu böyle yorumlamanız sizin refleksiniz.

Evcil hayvanlara karşı ekstra korumacı davranabiliyoruz ama ben de kedime laf eden insana istemsiz uyuz oluyorum, artık yansıtma mı deriz ne deriz bilemeyiz :D
0
hedep
(14.06.21)
Cins meraklısı gerizekalılara göre satın almadıkları her hayvan sokak hayvanı. Boşverin. Tekirlerin götünü yesinler.
0
suicides underground
(14.06.21)
-Sokak kedisi mi o?
-Evet.

Sonra da kedimi niye sokak kedisi sandı diye gıcık oluyorsunuz, olmayın :)
Hem sokak kedilerini toplayıp aşıya, kısırlaştırmaya falan götüren birçok insan var, onu sorgulamaması normal. Ve sokaklar ev kedisi gibi tertemiz güzel kedilerle dolu.
0
kobuzchu kiz
(14.06.21)
(22)

Aşı olur musunuz

liberal
Merhaba,Kırk yaşından küçüğüm fakat meslekten dolayı aşı tanımlaması yapılmış.Size böyle bir imkan tanınsa aşı olur musunuz?Edit: 8-9 ay önce covid oldum ve 2 ay önce antikor testinde antikor gözüküyordu.
Merhaba,
Kırk yaşından küçüğüm fakat meslekten dolayı aşı tanımlaması yapılmış.

Size böyle bir imkan tanınsa aşı olur musunuz?

Edit: 8-9 ay önce covid oldum ve 2 ay önce antikor testinde antikor gözüküyordu.
0
liberal
(10.06.21)
evet
0
elorelia
(10.06.21)
29 yaşındayım oldum
0
ceketimi alip cikcam
(10.06.21)
yanlış hatırlamıyorsam meslektaşız.

bana da tanımlanmış, mesaj geldi. valla ayaklarım gödüme vura vura koşup olucam.
0
kibritsuyu
(10.06.21)
dakika beklemem. aşı hakkım çıktığı anda randevumu alabildiğim en yakın tarihe alacağım.
0
draconas
(10.06.21)
Bana da yeni sira geldi, pazar gunu olacagim. sirasi gelen kisinin olmamasi icin gecerli hicbir sebep yok.
0
fakyoras
(10.06.21)
elbette olurum, kendi sıramın gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum. lütfen gerçeklikten uzak ve komik teorilerin etkisinde kalmayın.
0
kedimedi
(10.06.21)
evet, 30 yaş üstüne sıra gelmesini bekliyorum.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(10.06.21)
Iki saat önce oldum.
0
gmzo
(10.06.21)
Saniyesinde olurum. Darısı başıma.
0
buff
(10.06.21)
covid geçirdim, olmam.
0
Pertev nail
(10.06.21)
Hemen olurum.

Hem biontech daha korucuyu,
Hem MRNA aşı teknolojisi bu aşı ile geliştirilmedi, zaten kullanıln bir aşı çeşidi.
Hem tüm avrupa ülkeleri israil vs oldu ve israil aşılamayı neredeyse tamamlayan bir ülke olarak kontrol altına almıştı en son.
Hem de bi vize işi olur, aşı pasaportu gelir, sokağa çıkma yasağı vs gelir.

Ol kurtul.
0
zimbirik
(10.06.21)
evet tabi ki, olmamak icin gecerli bir sebebiniz mi var ki?
0
bay b
(10.06.21)
Darısı başıma +1
0
kobuzchu kiz
(10.06.21)
Aynı durumdayım ve 2 kez covid geçirdim. Aşı oldum 2 gün önce.
0
ms brownstone
(10.06.21)
Ciksa da olsam.
0
invictae
(10.06.21)
"sirasi gelen kisinin olmamasi icin gecerli hicbir sebep yok." +1

Covid geçirdim, sıram gelince direkt olacağım.
0
himmet dayi
(10.06.21)
olurum.
0
epleindebisous
(10.06.21)
yaş 29, akşam aşı randevuları bize açıldı sabah ilk randevuyu bulabildiğim hastaneyi seçip oldum. Aşı fırsatı olan hiç kimse 1 dakika bile kaybetmemeli.
0
tss
(10.06.21)
Olurum, net.
0
her giriste sifresini unutan adam
(10.06.21)
ben de geçirdim hastalığı antikorum var olmayacağım. hastalığı geçirmeseydim seve seve olurdum.
0
xrated
(10.06.21)
Deli misin aylardır bekliyorum. Yarın ben de olucam inşallah.
0
old possum
(10.06.21)
yarın sabah olacağım. Covid geçirmedim çevremde kimse de olmadı, hayvan gibi izole bir hayat yaşadık sanırım :D bu durumdan kurtulup dışarıda bir şeyler yapmak istiyorum artık. Ayrıca yurtdışı hayallerim var, o açıdan önemli.
0
nhk ni youkosu
(10.06.21)
(10)

İstanbulda kadın doğumcu / jinekolog doktor aranıyor

cosmicgadin
Güvenilir, okuyan, araştıran tavsiye edebileceğiniz biri var mı?
Güvenilir, okuyan, araştıran tavsiye edebileceğiniz biri var mı?
0
cosmicgadin
(09.06.21)
Doğum ile alakalı mı görüneceksin, yoksa hastalık mı? ona göre önereyim
0
zimbirik
(09.06.21)
Zimbirik doğum değil.
0
🌸cosmicgadin
(09.06.21)
Doktor Baris Pilanci/Besiktas Otajinemed Hast.
0
balpolen
(09.06.21)
Kozyatağı Acıbadem Hastanesi - Sabri Berkem Ökten
Kozyatağı Acıbadem Hastanesi- doç. Elif Meşeci
0
suicides underground
(09.06.21)
www.medicana.com.tr

Bir rahatsızlığımda gitmiştim. Çok tatlı ve rahatlatıcı biri.
0
zimbirik
(09.06.21)
taksim acibadem'de faruk abike var ben cok memnundum kendisinden. fulya acibadem'de de selin ozaltin var o da cok tatlis biridir.
0
in vino veritas
(09.06.21)
surp agop hastanesi - ırmak saraç
0
applefangirl
(09.06.21)
serhat sakiz
0
nefertarii
(09.06.21)
Prof. Süleyman Engin Akhan.

Ücreti yüksek gelir mi bilmiyorum ama muayene öncesinde hastayı inanılmaz iyi rahatlatan çok iyi bir doktor. Nişantaşı’nda muayenehanesi var.
0
ms brownstone
(09.06.21)
Sen Jorj Avusturya Hastanesi’nde Adli Sadi Karaman.
Yillardir kendisine giderim, kimi yolladiysam cok memnun kaldi.
Cok tatli, her sikayeti sonuna kdar dinleyen birisi. Muayene fiyati da makul, hastanede sgk geciyor
0
kuehles blondes
(09.06.21)
(14)

Otelde kalmalı, plajda takılmalı türde yaz tatili yapacak mısınız?

jonas
Geçen yazı tatilsiz kapattığımda, bu yaz için farklı hayallerim vardı :/ Ama ne yazık ki Covid süreci mutasyonuyla osuyla busuyla devam ettiği için ve henüz aşılanmayan insanlardan da olduğum için, geçen yıl bu zamanlar bir yaz tatili için kafamda hangi konularda soru işaretleri varsa, hepsi aynı şe
Geçen yazı tatilsiz kapattığımda, bu yaz için farklı hayallerim vardı :/ Ama ne yazık ki Covid süreci mutasyonuyla osuyla busuyla devam ettiği için ve henüz aşılanmayan insanlardan da olduğum için, geçen yıl bu zamanlar bir yaz tatili için kafamda hangi konularda soru işaretleri varsa, hepsi aynı şekilde devam ediyor. Şunlar gibi,

Kalacağın otel, otel odasının hijyeni ne derece sağlıklı belli değil,
Plajdaki şezlonga senden önce covidli biri yattı mı, yatmadı mı belli değil,
Plajın ortak kullanılan duşları fotoselli değilse açma koluna senden önce kim temas etti belli değil,
Bulunduğun otelde tatil modundaki insanlar, "sosyal mesafeyi" ne derece sallar belli değil,

gibi sorular.

Tam "gideyim ya, dikkat ederim, bir şey olmaz" diye bir his geliyor, sonra aklıma yaşı genç olmasına rağmen günlerce hastanede yatarak covidi çok ağır geçiren tanıdıklarım geliyor ve cesaretim kırılıyor.

Duygularım karışık kısacası. Peki sizler bahsettiğim konseptte bir tatile bu yaz için sıcak bakıyor musunuz, kendiniz yapacak mısınız/yapar mısınız?
0
jonas
(07.06.21)
Yapacagim eger ayarlarsam isleri.
0
ghilleinthemist
(07.06.21)
Bu dönemde kalabalık bir otele gitmem. Ancak denize sıfır, müstakil, villa tipi odası olursa olabilir ya da istediğiniz bir yerde, site içinde, özel plajı olan evi haftalık kiralayın. Yazlığı olanlar yazlıklarına gittiler, olmayan bütün arkadaşlarım eş dost da ev kiraladılar.
0
iwasbornonamountainside
(07.06.21)
Biz üç yıldır tatile gidemiyoruz önce sağlık sebebplerinden sonra pandemi patladığından.
Daha önce kalkan da villa kiralamışlığımız var, yine o seçeneğe yöneleceğiz sanırım. Çoğunlukla villada havuzda, 1-2 kez de denize gideriz diye düşünüyoruz. Artık orada da duşa dokunma olayını göze alacağız çok bezdik çünkü.
Bir de aşılarımızı olduk, o biraz rahatlatttı.
0
somethinginthewayshemoves
(07.06.21)
Hayir.
0
hot potato
(07.06.21)
Geçen sene gittik. Bu sene de gideceğiz. :/
0
elorelia
(07.06.21)
Büyükada'da iki gece takılmayı düşünüyorum. Şu an düşünme aşamasındayım. Zira oteller pahalı.
0
put it in your appropriate place
(07.06.21)
Düşündük ama otel içimize sinmiyor. Geçen sene çadır kampı - deniz yapmıştık ama, bu sene de öyle yapacağız gibi duruyor.

Edit: Aşı olsaydık (iki dozu da) gidebilirdik ama.
0
gmzo
(07.06.21)
Gecen sene de yaptim, bu sene baharda da yaptim, yazin da gene yapacagim.

Ikinci doz asimi daha 2 gun once oldum bu arada, yani asidan bagimsiz tatilimi yaptim hep
0
kuehles blondes
(07.06.21)
Ne otele giderim ne uçağa binerim bu dönemde ki haftada 2-3 uçağa binen bir insandım öncesinde. Ev kiralayacağız + çadır olabilir. Virüs konusunda bilinçliyiz, eğleneceğim diye riske girmeye gerek yok.
0
roket adam
(07.06.21)
Hiçbir kronik sağlık sorunu olmayıp hastalığı çok ağır geçiren 30-40 yaşlarında tanıdıklarım var.

Üstelik iyileştim bitti de olmuyor, ya hasar kalırsa?

Onun için otel, plaj, restoran, toplu taşıma... Hepsine hayır.

Ki ben de roket adam gibi iş seyahatlerinde haftada 2-3 kez uçağa binen, her ay 4-5 kez otelde kalan biriydim.

2020 Ocak sonunda çok ağır bir enfeksiyon geçirdim. Artık Covid miydi, grip miydi, bakteriyel miydi hakikaten umurumda değil ama 10 gün öksürük, ateş, ağrı derken öyle bir acı çektim, o kadar hayattan koptum ki aynısını bir daha yaşamaya ne gücüm ne cesaretim var.

Çok da sıkıldım, bazen eeen butik, kalitesine güvenilir bir yere 1 geceliğine bari gideyim diyorum ama hastalık aklıma geldikçe ürperiyorum, %1 bile ihtimal olsa değmez diyorum.
0
la lykia
(07.06.21)
Ben 2 kez covid geçirdim ve yarın da aşı oluyorum. Zaten artık yeterince bıkmışken bu şartlar altında umursamayıp deniz tatiline gitmeyi düşünüyorum. Fakat bir şeyler üst üste geldi ve bu sefer de vaktim yok maalesef. Yine de ayarlayabilirsem haziran ayı içerisinde birkaç gün gitmeyi planlıyorum.
0
ms brownstone
(07.06.21)
Covid hiçbir şekilde tatil/seyahat kararlarımı değiştirmedi. Açık olsa Avrupa’ya bile giderdim. Hiç hastalık kapmadığım gibi iki doz aşımı da oldum. Artık aşı kartımla açılır açılmaz ver elini Avrupa.
0
zoghurt
(08.06.21)
Geçen sene de bu sene de deniz tatiline gittim kendi aracımla, çocuk kabul edilmeyen küçük bir 5 yıldızlı otele (Voyage Bodrum). İlerleyen aylarda da giderim diye düşünüyorum. Benim tatil anlayışım güzel deniz olsun, dinleneyim, çocuk sesi olmasın ve alkol-yemek olduğu için ben mutlu oldum ama gece hayatı/ortam beklentisi olan mutlu olmaz bu tatille.

Havuza hiç girmedim. Açık büfe yerine diğer alternatifleri değerlendirdim çoğunlukla (açık büfede de görevliler veriyor, kimse başına üşüşmüyor). Oda temizdi, sadece havlu değişimi istedim kaldığım süre boyunca. Şezlonglar zaten sosyal mesafeye uygun ve her kişi değişiminde ve kullanım öncesinde dezenfekte ediliyordu, denize girdiğimiz tutamaçlar ve duş düğmeleri de öyle.

Açıkçası ben zaten sürekli işe gidiyorum, restoranlar açıksa haftada 2-3 dışarıda yiyorum, evin alışverişini yapıyorum, spora gidiyorum. O nedenle bu anlattığım tatil benim normal hayatıma göre bir hayli izole kalıyor zaten. Bildiğim kadarıyla hiç covid geçirmedim.
0
marla is in my head
(08.06.21)
Yapmayacagim. Otele girecegimi dusunmuyorum, zaten yaz tatilini otel tatili olarak yapmiyorum cogu zaman. Türkiye´de kavga cikartirlar sosyal mesafeyi korumak isterseniz.

Cok sakin oldugundan emin oldugumuz bir Yunan adasinda minik bir ev kiraladik. Yerlesim az, turizm az. Plajlar bos. Etrafinda bir kucuk kilise var, koy kasaba da yok. Normalde de sezonunda, asiri turistik yerlerde bulunmayi sevmiyorum.
0
buf-e kür
(08.06.21)
(16)

Saat kaçtan sonra yemek yemiyorsunuz?

dissendium
Saat kaçtan sonra yemek yemiyorsunuz? Yaşınızı belirtirseniz iyi olur. Belirtmek zorunda değilsiniz. Yeme içme işini kaçta bırakıyorsunuz? Yemek yerken kendinize sınır koyuyor musunuz? Beş poğaçadan fazla yemeyeyim, geç saatte kola içmeyeyim, üst üste tatlı yiyecekler yemeyeyim gibi. Ya da bu hafta
Saat kaçtan sonra yemek yemiyorsunuz? Yaşınızı belirtirseniz iyi olur. Belirtmek zorunda değilsiniz. Yeme içme işini kaçta bırakıyorsunuz? Yemek yerken kendinize sınır koyuyor musunuz? Beş poğaçadan fazla yemeyeyim, geç saatte kola içmeyeyim, üst üste tatlı yiyecekler yemeyeyim gibi. Ya da bu hafta mutlaka sağlıklı bir yemek yiyeyim, meyve yiyeyim gibi şeyler düşünüp bunları uyguluyor musunuz?
0
dissendium
(06.06.21)
öyle bir kısıtlama yapmıyorum. hatta demin pirinç pilavı ve patlıcan oturtma ile yoğurt yedim. yaş 36.
yemeden önce kararsızdım. sonra dedim ki aklımda kalacağına midemde kalsın.
0
sutlu nescafe
(06.06.21)
yemeği öğlen 12 ve akşam 6 arasında yiyorum, 2 öğün olarak. öncesinde ve sonrasında kalorili hiç bir şey tuketmiyorum.
0
nahtoderfahrung
(07.06.21)
rafine şeker tüketmiyorum

net bir saatim yok ama gece yemek yememeye özen gösteriyorum

33 irkek
0
hedep
(07.06.21)
Genelde 6'dan sonra bişey yemem. Meyve veya içinde rafine şeker olan herhangi bir şey yemiyorum. Yapay olarak işlenmiş hiçbir şey yemiyorum (örn: kimyasalla kurutulmuş et yemem, ama doğal yollarla kurutulmuş yerim gibi). Peynirimi, zeytinimi, ekmeğimi genelde kendim yaparım, sebze, et, yumurta vs. organik alıyorum.

Bunların istisnası: dışarıda yerken her zaman seçme şansım olmuyor, ortama uyuyorum.

Bi de bugün 6 bardak soğuk kahve içmişim mesela, o tarz şeylere takılmıyorum. Yani "doğal" olduğu sürece np gibi.

29 E
0
plutongezegendegilmi
(07.06.21)
Doktor tavsiyesi yeme içme işini yatmadan 3 saat önce bitirmem yönünde. Gastritim var. Ben 1 saate düşürebildim.
0
auroraaurora
(07.06.21)
çok zayıf olduğum için kendimi kısıtlamıyorum, ne zaman ne istersem yiyorum. yaş 24.
0
rose parks
(07.06.21)
1 mayıstan beri kilo vermeye çalışıyorum. son bir hafta biraz gevşettim ama sabah ağırlık idmanı, 12-1 gibi günün ilk öğünü, akşam 7'de de günün son öğününü yediğim bi sistemim var. yediğim süreyi kısıtladığımda miktarı kontrol etmek daha kolay oluyor benim için. sonuç alıyorum :)
0
reavelyn
(07.06.21)
19. 3 haftadır geceleri yemek yememeye çalışıyorum. Pandemi başından beri haftada en az 3 4 gün geceleri sürekli abur cubur yiyorum ve genel olarak rahatsız olmaya başladım, kilo almam bunun sebeplerinden biri. Tam olarak kesemesem de abur cubur yemeyi bırakmaya çalışıyorum, tek istisnam dondurma :( Sebze yemeklerini çok sevmediğim için salata yemeye daha fazla yöneldim birkaç haftadır. Ara öğün yerine ceviz yiyorum.
0
black holes in the sky
(07.06.21)
İlk öğünü genellikle 12’den sonra yiyorum. Çoğu zaman 2’yi hatta bazen 3’ü bile bulabiliyor. Böyle olunca erken acıkmıyorum ve akşam yemeği saat 8 civarına kalıyor. Çok çok canım istemedikçe akşam yemeğinden sonra bir şey yememeye çalışıyorum.
0
ms brownstone
(07.06.21)
İşk öğünü 11 den sonra, son öğünü 7 den önce yemeye çalışıyorum.

Bazen dayanamayıp meyve yediğim oluyor akşamları. O yüzden almamaya çalışıyorum.

Yemek düzenim yok akşamları dışarıdan söylüyorum. Ama ev yemeği söylemeye, sağlıklı ızgara söylemeye çalışıyorum. Haftada en az 2 kere bozuyorum
0
zimbirik
(07.06.21)
ne zaman acikirsam o zaman istedigimi yerim.

ne yapacam her seye dikkat edecem de 150 yasina kadar tek basima mi yasayacam.
0
dio
(07.06.21)
18.30’da akşam yemeğimi yiyerek kapatıyorum midemi. En geç 19.00. Ertesi gün 13.00 veya 14.00’a kadar da bir şey yemiyorum.
Evet kısıtlama yapıyorum. Örneğin ilk öğünümde meyve porsiyonlarıma dikkat ediyorum. Yarım elmadan/armuttan fazlasını yemiyorum. Onun dışında her hafta sebze ve bakliyat pişirmeye özen gösteriyorum. Pilav/makarna gibi şeyleri iki ayda bir belki yiyorumdur.

24K
0
ruhen hastayim ben
(07.06.21)
Ağırlık günleri Carb backloading yapıyorum. Antrenman sabah sonra yükleme günün kalanında Low carb.

Kondisyon günlerinde hep low carb. Genelde akşama doğru her türlü lean proteine dönüyorum ama.

Sabah 5’te kalktığımdan akşam 8-9 gibi en geç yemeyi kesiyorum uykuyu bok etmesin diye.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.21)
intermitten fasting yaptigim icin 8 gibi en son.
0
baldur2
(07.06.21)
21'den sonra yemiyorum.
40+
0
SiyamkedisiZorro
(07.06.21)
"haydaa ulan durduk yere ölücez şimdi" diye düşünüp insan olmaya karar verdiğimde genelde şöyle yaşamaya çalışıyorum,

en başta intermittent fasting. kahvaltı zaten sevmem. öğlen 12-1 gibi, sonra akşam 5-6 gibi bir öğün. bitti gitti. tabii ayı yavrusu olduğum için gerekli enerjiyi alabilmek adına protein ve sağlıklı yağ yönünden zengin, karbonhidratı az öğünler tüketmeye çalışıyorum böyle yaptığım zaman. o açıdan çok sağlıklı olmasa bile genel olarak düzgün öğünlerim oluyor. bol bol salata, zeytinyağı, kuruyemiş, yumurta, yeşil yapraklı ve serseri sebzeler vs.

kola ve tatlı benim için her zaman çok ciddi bir sorun oldu, sigarayı bıraktım bunları bırakamadım. becerebilirsem şeker tüketimimi "ayda bir gofret" seviyesine çekmek ve su, ayran, maden suyu vs. dışında hiçbir içecek tüketmeme isteğim var. bunu yapmaya çalışıyorum genelde.

tamamen kendi adıma konuşuyorum elbette ama benim için sağlıklı, sürdürülebilir ve ideal yaşam özetle budur: yetecek kadar yemek, işlenmiş üründen mümkün olduğunca uzak dur, ayu gibi yeme IF yap vücudun 15-16 saat kendini yenileyecek zaman bulsun, çok ağır olmamak kaydıyla antrenman yap, neblim bol bol yürü ve bir sporda kendini geliştir, su iç, pis şeylerden uzak dur ama arada mantı falan görünce de affetme, robot değiliz sonuçta. bence 30 günün 25'ini sağlıklı geçiren bir insanın ara sıra geceleri kola içme veya tek oturuşta karpuz bitirme hakkı olabilmeli, çok etkilemez herhalde, en azından 50'li yaşlara kadar.
0
der meister
(07.06.21)
(14)

Müzeler hakkında ne düşünüyorsunuz ?

phiphi
Akşam akşam internette gezinirken aklıma geldi, 2 sene önce italya'ya gitmiş ve roma, floransa , venedik, napoli , verona gibi şehirleri gezmiştik. Gezimiz roma'dan başladığı için önce 3-4 müzedir, tarihi eserdir vs gezdik ( isimlerini çok hatırlamıyorum ) ama beni sonra aşırı şekilde baymıştı. Mese
Akşam akşam internette gezinirken aklıma geldi, 2 sene önce italya'ya gitmiş ve roma, floransa , venedik, napoli , verona gibi şehirleri gezmiştik. Gezimiz roma'dan başladığı için önce 3-4 müzedir, tarihi eserdir vs gezdik ( isimlerini çok hatırlamıyorum ) ama beni sonra aşırı şekilde baymıştı. Mesela vatikan'ın müzesini gezdiğimde ekstra para verilip içeri girilen kısma girdim oradaki eserlere bakıyorum falan ama hiç ilgimi çekmiyor. Belki anlatan birisi olmadığı içindir tabi ama ilgimi çekmiyor yani elimde değil. Aziz petrus bazilikası, pantheon vs müthiş yapılar büyülü falan içine girince ' wow ' oldum ama eser bakımından söylüyorum.

Onun haricinde floransa'da dünyaca ünlü 2-3 müzeyi falan da gezdik mi gezmedik mi hayal meyal hatırlıyorum tamamen. Davut'un olduğu müzeye girmedik, dolayısıyla davutu'da görmedik mesela. Tamam bu belki abartıydı ama, internetten bakınca falan öyle yine çok ilgimi çekmiyor. Görsem öyle 1-2 dkmı ayırır bakarım geçerim gibime geliyor. Uffizi'deki o tablolar vs hiç ama hiç ilgimi çekmiyor mesela girip bakmadım bile.

Onun haricinde 3 ay londra'da bulundum, ki müzeler ingiltere'de ücretsiz olmasına rağmen british museum, national gallery ( önünden kaç kere geçtim hatırlamıyorum ) , london science museum falan hiç ilgimi çekmedi. Yani pandemi de vardı tabi orası ayrı randevu işiyle uğraşamam dedim ama, girip 30 dk dolaşsam patlarım sanırım sıkıntıdan. Greenwich'i gezmiştim mesela dünyanın 0 noktasındasın falan filan da yani ee ? Yine öyle yanımdakileri ayıp olmasın diye ilgileniyormuş gibi yaptım. Bunun haricinde açık havada gezmek, sokak turu veya doğal güzellikler vs daha çok ilgimi çekiyor.

Etrafımda çok samimi olduğum tüm arkadaşlarım da benimle aynı düşünüyor. Parise gidip louvre'u gezmeyen var mesela. Adamın ilgisini çekmiyor.

Sözün özü, sorun bende mi ya ? Harbiden kasıyorum kendimi ulan dur diyorum bişeyleri kaçırıyorum diye de yok yani olmuyor. Bana öyle geliyor ki gerçekten oraya gidenlerin %80i sanki paylaşmak, 1-2 story post çıksın diye gidiyor. Gerçekten ilgisini çeken kısım %10-15i geçmez gibi. Sizce, sizde durum nasıl ?
0
phiphi
(05.06.21)
İlgi meselesi bence. Hayatta en çok sevdiğim şeylerden biridir müze gezmek, antik şehir gezmek.
Ama ilgi alanlarimla alakalı biraz da. Tarih sevmiyorsan, geleceğe dönük insansan vs. Müze sevmemen de doğal.
Zorlamaya gerek yok yani doğa gezin onun yerine :)
0
Benyinegulerim
(05.06.21)
müze var müze var. mesela amsterdam'daki van gogh müzesi bana biraz bayık gelmişti, çünkü modern sanatla falan alakam yok. ama stuttgart'taki mercedes benz müzesi hayatımda gittiğim en güzel aktivitelerden biriydi, yarım günden fazla kalmışımdır içeride. ilgi meselesi yani. tüm müzeler hoşuna gidecek diye bir şey yok, sorun sende değil diye düşünüyorum.
0
roket adam
(05.06.21)
Ben de gittiğim şehirde en önemli 1 belki 2 müzeyi ve özel olarak ilgi duyduğum şeylere dair müzeler varsa onları geziyorum sadece. Mesela Paris’te büyük müzelerden sadece Louvre’a gitmiştim ama çok sevdiğim için Victor Hugo’nun evine de gitmiştim ve bu beni daha çok etkilemişti. Aynı şekilde Prag’da da Kafka Müzesi’nden çok etkilenmiştim. Bu tarz daha spesifik ve ilgi duyduğum şeylere dair bir yerleri gezmeyi daha çok seviyorum büyük müzelerden.

Bahsettiğiniz gibi şehirde park bahçe gezmeyi ya da şehrin sokaklarında yürümeyi daha çok seviyorum galiba ben de. Ama müzeye girince de sıkılmıyorum çünkü büyük ihtimalle ilgimi çekecek şeyler olduğunu bildiğim yerlere giriyorum sadece. Uffizi’yi çok beğenmiştim mesela sizin aksinize. “Müze gezmeliyim” kafasında değilim yani pek ama ilgimi çeken bir şeyler varsa da gayet keyif alıyorum.
0
ms brownstone
(05.06.21)
sanat ve mimarlık tarihi hatta siyasi tarih ile ilgili olmak gerek zevk almak için. hikayesini bildiğiniz olayların objelerini görmek, olayın geçtiği atmosferi solumak duvarlarına dokunmak müthiş bir şey benim için.

ama ilginiz yoksa daha eğlenceli aktivitelere yönelin gezdiğiniz şehirlerde. bilmediğiniz şeylerin müzedeki etiketini okumak çok açmaz. sizin için demiyorum çoğu kişiyi açmaz sıkılır yani.
0
xrated
(05.06.21)
Abi müze öyle random gezilen bir şey değil zaten. Bir konuya ilgin (ve bilgin) olur, o konuyla ilgili müzeye gidersin, hem bi kaç bişey daha öğrenirsin, hem de internetten öğrendiğin şeyleri kanlı canlı görmüş olursun, daha ilginç bir tecrübe olur.

Yani sanat tarihi sevmeyen adam Louvre'a gidip napsın, ne anlasın, ne ifade etsin gördüğü şeyler ona. Louvre hadi çok geniş ve popüler ama özellikle küçük ve odaklı müzeleri gezmenin hiçbir anlamı yok konuya özel bir ilgin yoksa.

Bi de TR'de orta eğitim bok gibi olduğu için Avrupa'da ne olup ne bitmiş kimsenin haberi yok. O yüzden normal yani arkadaşlarının da böyle düşünmesi, haklılar.
0
plutongezegendegilmi
(05.06.21)
Sindire sindire gezmek önemli. Ben bunu şuna benzetiyorum. Bir yerde 100 tane Ferrari, 1 tane Audi görsen Audi'ye burun kıvırırsın ama Ferrari'nin olmadığı bir yerde Audi iyi bir arabadır. Müze de aynı şekilde daha ünlü eserleri görünce geri kalanlar daha sönük kalabilir. Benim gezdiğim müzeler çok büyük ya da önemli değildi ama ilgili olduğum konuların eserlerini incelerken keyif almıştım.
0
dissendium
(05.06.21)
Son paragrafa katılıyorum. Öyle ki bazı müzelerde aptal aptal fotoğraf çeken insanlar yüzünden eserleri göremiyorsun. Zaten google’da milyonlarca fotoğrafını bulabileceğin bir eserin fotoğrafını neden çekerler anlamıyorum. Vatikan’da Pieta heykelini görebilmek için fotoğraf çeken japonlarla kavga etmem gerekmişti.

Heykel mezunuyum.Floransa’da master eğitimi aldım ve David heykelini canlı görmedim öyle söyliyim:) o kadar çok fotoğrafını gördüm, araştırmasını yaptım ki gerçeğini görmek istemedim.

Ayrıca taş toprak sergilenen müzeler var ya bir de onlar da hiç ilgimi çekmiyor. Bilmemkaç yılında bulunmuş bir mağara taşı, ee??

Ama mesela Koç Müzesi çok güzel:)
0
suicides underground
(05.06.21)
@roket adam o da şimdi aklıma geldi, amsterdamda da bir tane bile tarihi yeri gezmemiştik.. vondelpark'da kafayı çekmek daha cazipti mesela öyle de yaptık, ya da şehirde bisiklet turu. büyük keyifti bana göre. hatta ajax maçına gitmiştik o ara yine en keyif aldığım aktivitelerden biriydi. ne anne frank, ne van gogh yani düşünmedik bile.

yalnız o bmw müzesi, mercedes müzesi falan sanırım evet ilgi alakaya göre şeyler benim de çok çok fazla ilgimi çeker.
0
🌸phiphi
(05.06.21)
Ben çok severim müze gezmeyi. Floransa'ya gidip Davut'u görmemeyi düşünemem bile. Once in a life time experience resmen. Hatta böyle minnoş, ufak müzelere ayrıca bayılırım. Böyle dandik kasaba etnografya müzesi olsun mesela, birinin özel müzesi olsun direkt gitmek isterim. Garip nostaljik/romantik bir şeyler hissediyorum müze gezerken. Tanrısal olmayan bir tür huşu hissediyorum, bir tür huzur. Yaşadığımız zamanın öncesinde birilerinin aktüel olarak elinin değdiği bir şeylerle karşılaşmak çok özel bir deneyim bence. Neyse.

Açıkhava müzeleri, antik kentler falan apayrı bir mevzu zaten. Büyülü gibi geliyor bana öyle yerler.

Ama mesele kalabalık olmayan zamanları bulmakta sanırım. Yaşayan insanlar büyüyü bozuyor. Belki sende de öyle bir durum olabilir. Mesele sanatsevmezlik değil insansevmezliktir belki.

Yıllar önce bi şubat ayında Perge'yi ve Aspendos'u gezmiştim mesela, kimse yoktu neredeyse ve aklım gitmişti. Hala unutamıyorum, inanılmaz etkilenmiştim. Ama aynı yerlere atıyorum haziranda falan gitmiş olsaydım bu kadar etkilenir miydim, eminim etkilenmezdim.

Ek: Hayalim The London Dungeon'u ziyaret etmek <3
0
buff
(05.06.21)
Bilmiyorum bazıları ilgimi cekiyor ama genel olarak ilgimi çekmiyor. Esim sevdiği icin her muzeye gidiyoruz ki o da biliyor umursamadigimi ama onun için gittigimi.
Sosyal medyamız zaten yok. Ama onun icin giden coktur eminim.
0
logisticsmanager
(05.06.21)
Valla benim de hiç ilgimi çekmiyor. Ne bileyim gidip bir takım nesneleri görmek ya da o atmosferde bulunmak pek ilgi çekici gelmiyor bana. Yani atıyorum X kişisinin Y zamanında Z yaparken kullandığı şeyi görünce pek bişey değişmiyor benim için. Verdiğim tepki "iyiymiş" tarzında bir tepkiden fazlası olmuyor.

Gerçekten ilgi duyanların oranıyla ilgili bişey söyleyemem doğal olarak ancak story olayı vs dışında bişekil zorunluluk gibi bakan da var. Yani "hazır şuraya gittim bari şurayı da gezeyim" tarzı bir mantıkla gezen de çok.
0
j r r tolkien hayrani
(06.06.21)
@j r r tolkien bende o zorunluluktan var işte. sanki oraya gitmezsem gezimin verimliliği %100 değilde %50-60’da kalcak gibi. özellikle çok çok ünlüyse o müze vs.

o yüzden de sırf görmüş olmak için ilgimi çekmese de girmeye çalışıyorum ama nafile..
0
🌸phiphi
(06.06.21)
Gormus olmak icin gormemek isin anahtari. Ilginiz yoksa paranizi ilginiz olan bir seye harcarsiniz, daha verimli olur.

Mesea ben de ne kadar meshur olursa olsun, “yapmadan dönme!” listesinde olsa da yapmiyorum. Kime gore neye gore yani. Sadece bu gitmeme durumunun bilincli olmasi gerektigini dusunuyorum. Baskalari ne der gitmedigimi ogrenirse diye degil
0
kuehles blondes
(06.06.21)
Görmüş olmak için görmemek +1

Ben mimar/akademisyenim, sanat tarihi ve siyasi tarihe ilgim yüksek. Bununla birlikte doktora da müzeler üzerine. Dolayısıyla yurtdışı gezilerimin önemli bir kısmını müze gezileri ve kenti yaya olarak gezmek oluşturuyor. Eşimin de tarihe, özellikle yakın dönem tarihe ilgisi yüksek, o da bana ayak uyduruyor çoğunlukla ama sanat ilgisini çekmiyor. O yüzden bir noktada ayrılıp, birimiz sanat müzesine, birimiz askeri müzeye gidip sonra tekrar buluşuyoruz mesela :)

Bu noktada önceden bilgi birikimi yoksa araştırarak gitmek, sesli rehber edinmek veya müze rehberi ile gezmek çok fark yaratıyor. Yoksa hiçbir bilginizin olmadığı tabloya dümdüz bakmak elbette bir şey ifade etmez. Mesela Viyana'da çağdaş sanat müzesinde her hafta ücretsiz gerçekleştirilen rehberli tura katılmıştım, muhteşemdi. Ama herkesin "mutlaka görmelisiniz" dediği, Viyana'nın ünlü saraylarının hiçbirinin içine girmedim çünkü ilgimi çekmiyor.

Bununla birlikte müzeler çok çeşitli artık. Hem konu, hem de çalışma yöntemleri bakımından. Dolayısıyla herkese göre bir müze mutlaka oluyor. Doğa tarihi, sanat tarihi gibi konvansiyonel müzelerin yanı sıra müzik müzesi, ne bileyim bilgisayar oyunları müzesi, 90'lar müzesi bile var. Kimi müze uzaktan bakmalı, kimisi daha interaktif.

Dolayısıyla anahtar nokta kendi ilgi alanlarını bilmek ve önden araştırma yapmak. Buna rağmen ilginiz çeken bir şey yoksa o şehirde, o müzelere gitmeseniz de olur. Sizin seyahatiniz, başkalarının nasıl değerlendireceğinize karar vermesine izin vermeyin.
0
gmzo
(06.06.21)
(3)

Uzman doktor reçetesi olmadan ilaç alınamaz mı?

Uncle Sam
Alerjik astım rahatsızlığım için kullandığım ilaçlar bitti vaktim olmadığından bende aile hekiminden aynı ilaçları yazdırdım eczaneye gittim bunları uzman doktor yazmalı veremeyiz dediler, parasıyla alayım o zaman deyince olur dediler almıyorum dedim çıktım. Şimdi eczanenin yaptığı doğru mudur yoksa
Alerjik astım rahatsızlığım için kullandığım ilaçlar bitti vaktim olmadığından bende aile hekiminden aynı ilaçları yazdırdım eczaneye gittim bunları uzman doktor yazmalı veremeyiz dediler, parasıyla alayım o zaman deyince olur dediler almıyorum dedim çıktım. Şimdi eczanenin yaptığı doğru mudur yoksa işgüzarlık mıdır? (İlaçlar alerji hapı, inhaler nefes açıcı ve burun spreyi)
0
Uncle Sam
(01.06.21)
bazı alerji ilaçlarını aile hekimleri yazamıyor, aslında kendisinin biliyor olması lazımdı. bir dahaki gittiğinizde rapor alırsanız yazdırmanıza gerek kalmaz.
0
Olric
(01.06.21)
bazı ilaçlar alınamıyor. romatizma ilacımı yazdırdım ama alamadım. eczanenin yaptığında sıkıntı yok.
0
sutlu nescafe
(01.06.21)
Eczacının yaptığı bir yanlış yok.

İlaçların ödenmesi için bazı şartlar var ve o şartlar yerine getirilmemişse devlet o ilacın parasını ödemez. Ama kendiniz paranızla alabilirsiniz. Bazı ilaçları da özellikle belli uzmanların yazması gerekir. Aile hekimi ya da farklı uzmanlığı olan doktorların yazmasıyla ödeme yapmaz sgk.
0
ms brownstone
(01.06.21)
(12)

anne babanızla aranız nasıl?

abelardo
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
benim gibi babası ile hiç görüşmek istemeyen var mı
0
abelardo
(29.05.21)
annemle aram iyi de babam kadar no comment, etliye sutluye karismayan bir adam gormedim. ne desem hayirlisi diye cevap veriyor. uhasudha.
0
baldur2
(29.05.21)
babamla 3-4 senedir görüşmüyorum. annemle aram iyi.
0
stewie
(29.05.21)
Babamla aram daha iyi çünkü aynı kafa yapısındayız.

Annemle iyi geçinmeye çalışıyoruz ama iyi anlaşamayız. Bir şey paylaşmadığım için kavga etmiyoruz.
0
jazzabel
(29.05.21)
Babamla aram birkaç sene öncesine kadar çok iyiydi. O arada bir şeyler yaşadık ve biraz koptuk ama şimdi yine iyi sayılır çünkü zaten uzaktayız.

Annemle benim ya da başka bir insanın düzenli olarak iyi olma ihtimali yok çünkü gerçekten ciddi anlamda sorunlu bir insan. Aynı evde hatta aynı şehirde bile yaşamadığımız için uzaktan iyi sayılırız yine de ama aynı evde sorunsuz bir gün geçirme ihtimalimiz yok.
0
ms brownstone
(29.05.21)
Valla aram gayet iyi benimkilerle.
0
Amaranta ursula
(29.05.21)
annemle iyi ancak babamla anlaşamıyorum, sorunlu bi tip. 2-3 ayda bir görüşüyorum o yüzden sorun olmuyor
0
Pertev nail
(29.05.21)
3 ayda bir görüyorum ikisini de annemle aram biraz daha iyi babam değişik bir tip, her yanlarına gittiğimde yapma dediğim herşeyi yapmış buluyorum adam anlamak istemiyor.
0
nahtoderfahrung
(29.05.21)
Valla benim de aram iyi ikisiyle de. Öl derlerse ölmem ancak gönülleri olsun diye belli süre ölü taklidi yapabilirim, o derece.
0
j r r tolkien hayrani
(29.05.21)
İkisiyle de çok iyi, naza değmesin çok severim onları.
0
roket adam
(29.05.21)
Annemle aram iyi, babamla da iyi tutmaya çalışıyorum. Babamla çok anlaşamıyorum kafa yapımız çok farklı, tartışmaya girince kesin kavgayla sonuçlanıyor. Ben de artık pes ettim. He he evet öyle tabi yaaa diyip geçiyorum dinlemiyorum, gerginlik çıkmıyor kimsenin huzuru bozulmuyor. Sonuçta yaşlanıyorlar saçma sapan şeyler için pişmanlık duymak istemiyorum.
0
titanyum
(31.05.21)
Annemle yillardir gelgitliydik. Aylarca kus oldugumuz donemler oldu. Ozellikle din ve hayat tarzi ekseninde carpistik. Evime gelmesi yasakti. Gorusecegimiz zaman ben gidiyordum.

Babami hep dominant annemin golgesinde bir ezik olarak goruyordum. Iletisimimiz cok sinirliydi.

Babamin kanser olmasi bir suru farkindaliga sebep oldu. Aslinda onu ne kadar sevdigimi ve ornek aldigimi fark ettim. Babam oldukten sonra annemle sakinlestik, su anda farkli ulkelerdeyiz vee goruntulu konusma yapiyoruz. Konusmanin cogunu da esim yapiyor cunku annemle konustugumda hala enerjimin emildigini hissediyorum.
0
cleric
(31.05.21)
Babamı şahsen pek iplemiyorum. İplenecek bir tarafı yok çünkü. Annem ile normal.
0
put it in your appropriate place
(31.05.21)
(13)

vegan mönü

rewlack
vegan deyince aklına falafelden başak birşey gelmeyenler merhaba ! :) bir davet vereceğim, güzel ikramlar olsun istiyorum.tabiiki biliyorum sebze yapıp geçmeyi ama aklınıza atıştırmalık veya doyurucu alternatiflerden neler geliyor? teşekkürler.
vegan deyince aklına falafelden başak birşey gelmeyenler merhaba ! :)
bir davet vereceğim, güzel ikramlar olsun istiyorum.
tabiiki biliyorum sebze yapıp geçmeyi ama aklınıza atıştırmalık veya doyurucu alternatiflerden neler geliyor?

teşekkürler.
0
rewlack
(25.05.21)
Zsytinyaglilar + salatalar semizotu havuc enginar vs
0
ala09
(25.05.21)
Hemen hemen etsiz butun zeytinyaglilar.
Sarma, dolma, otlu seyler…
Patates salatasi
Humus (cesitli humuslar)
0
kuehles blondes
(25.05.21)
tahinli babagannuş, meze olarak aklıma bu geldi
0
freebird5406_2
(25.05.21)
mantar kullanarak da tarifler deneyebilirsiniz
0
elma
(25.05.21)
@elma mantar deyince aklıma geldş, şu dümdüz kolay tarif, mantar sarımsak maydonoz fakat vegan olması için tereyağını tariften çıkarmalı

youtu.be
0
freebird5406_2
(25.05.21)
Pirasali borek
Sarmisakli yogurtlu havuc
0
nax
(25.05.21)
@nax
yufka?? :(
0
🌸rewlack
(25.05.21)
Benim son zamanlardaki en büyük ana yemek favorim vegan lazanya. Barilla lazanya hem vegan hem lezzetli. İç malzemesini de 2 paket mantar ve ıspanakla yapıyorum. Beşamel sos için un, zeytinyağı ve bitkisel süt kullanıyorum. Bir de domates sosu hazırlayıp en üste azcık vegan peynir rendeliyorum ben ama peynir olmasa da olur. Tadı gerçekten çok iyi oluyor bu malzemelerle.

Bildiğimiz düz yufkayla börek yapıp en üstüne yumurta yerine zeytinyağı ve pekmez sürebilirsiniz. Yufka araları için de yine zeytinyağıyla bitkisel süt karıştırıp kullanıyorum ben. İçini de keyfinize göre yeşil mercimekli, patatesli, patlıcanlı vs hazırlayabilirsiniz.

Poğaça, mini pizzalar falan bu tür şeyler de güzel olur. Ben henüz denemedim hiç ama instagram ya da youtube’da güzel tarifler var. Hatta Basit Vegan diye bir kanal var, onun açma tarifini denemişti kardeşim ve bayağı iyi olmuştu. Pizzayı da yine güzel bir hamur hazırlayabilirseniz zeytin, mısır, vegan peynir, biber, domates vs ekleyerek yapabilirsiniz.

Yoğurtlular hariç mezelerin çoğu vegan zaten zeytinyağı kullanınca. Şu an tam da mevsimi olduğu için zeytinyağlı enginar güzel bir seçenek olabilir. Onun dışında fırında sebze, kısır, patates salatası, zeytinyağlı taze fasulye, zeytinyağlı bakla, humus, mantar sote, deniz börülcesi, barbunya pilaki, patlıcan salatası falan bir sürü seçenek var.

Aslında yoğurtlu mezeleri de veganlaştırabilirsiniz ama uğraşmak ister misiniz bilmem. Vegan Bakkal tarzı yerlerde hazır yoğurt satılıyor zaten ama İstanbul’da değilseniz de sadece 3-4 malzemeyle yapabilirsiniz evde. Kaju, limon suyu, su ve besin mayası falan kullanarak yoğurt yapabilirsiniz ama uğraşmak istemeyebilirsiniz ya da zaten gerek yok bence de.
0
ms brownstone
(25.05.21)
Mobilde editleyemedim ama marketlerde falan satılan yufkaların içeriğine bakarsanız çoğu un, su ve tuzdan oluşuyor sadece. İçeriğine bakarak hayvansal ürün içermeyenlerden alabilirsiniz.
0
ms brownstone
(25.05.21)
börülce, meksika fasülyesi, buğday, mercimek gibi kurubaklagillerin olduğu salatalar çok hoş oluyor. içine çiğ pancar rendelenebilir, kırmızı biber doğranabilir, çeşitli yeşilliklerle kombine edilebilir. avakado dip sos da çok şanae olur. bizim klasik zeytinyğalılarımız da gayet okey zaten.
0
red g
(25.05.21)
kimse tatlı yazmamış, irmik helvası da olur
0
vudin
(25.05.21)
Pırasalı kek(tuzlu), mücver, kinoa salatası, tatlı olarak keten tohumlu incir uyutması.
Tariflerini verebilirim özelden sorarsanız.
0
megalomaniac
(25.05.21)
vegan denilince karbonhidrat ağırlıklı atıştırmalık çokça var ama bence proteini de unutmayın. baklagillerle bir salata yapıyorsanız içine mutlaka çiğ kuruyemiş de koyun. mesela yeşil mercimekli salata yapıp içine ceviz koyabilirsiniz.

kenevir ya da keten tohumlu, chialı kraker yapabilirsiniz hem protein yönünden hem lifçe zengin olur.

yulaflı kuruyemişli kurabiye yapabilirsiniz.
vegan dondurmayla irmik helvası da çok güzel olur.
0
windymimas
(25.05.21)
(6)

gözü kapalı güvendiğiniz yayınevleri ve çevirmenler var mı? hangileri?

der meister
şu can sıkıcı "orijinal dilinde okumak zor geliyor ama türkçesini okurken hataları fark edebilecek kadar da biliyorum bu işi" dönemecindeki bir vatandaş olarak artık doğru dürüst roman okuyamaz hale geldim desem yeridir. çanlar kimin için çalıyor'u okuyayım dedim. harika bir roman olduğuna şüphem yo
şu can sıkıcı "orijinal dilinde okumak zor geliyor ama türkçesini okurken hataları fark edebilecek kadar da biliyorum bu işi" dönemecindeki bir vatandaş olarak artık doğru dürüst roman okuyamaz hale geldim desem yeridir. çanlar kimin için çalıyor'u okuyayım dedim. harika bir roman olduğuna şüphem yok, çeviri de fena değil ama koca paragraf virgülsüz gidiyor mesela. "şişeyi masaya bıraktı oturup arkasına yaslandı" gibi cümleler var. yanılmıyorsam bulabildiğim en kalburüstü yayınevi de buydu, yani alternatif yoktu bile. takdir edersiniz ki türkçeye çok çevrilmemiş, kült eser sayılmayan romanlarda seçenek çok daha az oluyor.

sizin bu açıdan çeviri-editörlük açısından çok başarılı bulduğunuz, hiç üzülmediğiniz yayınevleri ve çevirmenler var mı? varsa bir listesini yapsak da herkes mutlu olsa?
0
der meister
(18.05.21)
Hemingway'de maalesef seçme şansımız yok, Bilgi Kitabevi'nden okudunuz sanırım...

İş Kültür'ü oldukça başarılı bulurum ama Kırmızı ve Siyah çevirmeni Bertan Onaran biraz yapay hissettirmişti bana. Can Yayınları Nurullah Ataç çevirisini basmıştı, ondan birkaç sayfa okumama rağmen daha fazla keyif almıştım. Madame Bovary'nin bir kısmını da o çevirmişti gayet iyiydi.

Jack London deyince Levent Cinemre'den şaşmam mesela. Dipnotlarla metni destekliyor.

Roza Hakmen harikadır Fransızca için. Rusça için Nihal Yalaza Taluy. (Yanlış yazmadım umarım.)

Klasik olacak ve muhtemelen benzer cevaplar gelecek ama İş Kültür, Can, İletişim'e bakıyorum önce. Sonra çevirmen özelinde gidiyorum. Editörleri gayet titiz iş yapıyor.

Klasikler dışında ise kesinlikle YKY güzel işler yapıyor. Hem çevirmenlik hem editörlük anlamında. Jaguar Kitap daha butik bir yayınevi olmasına rağmen onun kitaplarından da keyif aldığımı söyleyebilirim.

Ayrıntı'dan roman okumadım ama kurgu dışı kitaplarında güzel çevirileri vardı ve büyük hatalara rastladığımı hatırlamıyorum. Onlar da güzel kurmacalar basıyor.
0
black holes in the sky
(18.05.21)
sözlük, kitapyurdu, 1000kitap, gugıl kitap inceleyerek kanaate varıyoruz.

hemingwayin yaşlı adam ve deniz'inde çeviri hatası olduğunu twitterda birisi duyurmuştu açıktan, bilgi yayınevi de düzelticez diye tivit attı
0
comp
(18.05.21)
İş Kültür’ün genel olarak çok övüldüğünü ve güzel kitapları bastıklarını biliyorum ama okuduğum birkaç kitapta çok fazla yazım hatasına denk gelmiştim. Buna örnek olarak en çok aklımda kalan iki kitap da Genç Werther’in Acıları ile Kırmızı ve Siyah. İkisini de yazım hatalarına sinir ola ola okuyup zar zor bitirmiştim. Çevirmenin iyi olduğunu bilsem de özellikle alternatifi olan klasikleri İş Kültür’den almıyorum artık bu yüzden.

En son Roza Hakman çevirisiyle Cennet’in Doğusu’nu okudum Sel Yayınları’ndan. Çeviriyi çok beğendim ama onda da 3-4 kez de olsa çok bariz hatalar gördüm. Mesela metinde yanlış karakterin isminin yazıldığını ilk kez bu kitapta gördüm. Yine de genel olarak Sel’i seviyorum çünkü Steinbeck çevirilerini seviyorum.

Doğan Kitap sayesinde Murakami okuyabildiğimiz için seviyor gibiyim aslında DK’yi ama bazı kitaplarının direkt Japonca’dan değil de farklı dillerden çevirinin çevirisi olarak basılması sinirimi bozmuyor değil.

İmge, Kırmızı Kedi ve Metis’ten son zamanlarda çok kitap okumadım. Çevirilerini ya da kitaplardaki Türkçe kullanımlarını çok hatırlamıyorum bu yüzden. Bilgi’den de son zamanlarda sadece Hemingway okudum sadece ve çok da keyif almadım okurken.

Büyük yayınevlerinden geriye kalan Can, Yky, Ayrıntı ve İletişim en sevdiklerim. Bu dörtlüden okuyup da memnun kalmadığım kitap hiç olmadı şimdiye kadar. Ayrıntı’da bazen zorlayanlar oluyor gerçi ama yayınevini seviyorum genel olarak.

Tercih şansım varsa önce büyük yayınevlerindeki çevirmenlere bakıyorum. Mesela Ergin Altay, Nihal Yalaza Taluy gibi iyi çevirmenlerin aynı kitap için çevirileri varsa İş Kültür’ü eleyip Can ya da İletişim’den artık hangisine daha sıcak bakarsam onu alıyorum.
0
ms brownstone
(18.05.21)
Yayınevi bağımsız ben genellikle çevirmenin biyografisini okuyorum. Okuduğu okul genellikle genel anlamda bi fikir veriyor; robert kolej mezunları üzmüyor mesela.
0
a7x
(18.05.21)
Yayinevini bilemiyorum ama Hüseyin Can Erkin çevirilerini çok severim. Hüseyin hocanın adını gördüğümde rahatliyorum bildiğiniz.

Japonca bilmiyorum, aynı kitapları baska cevirmenden de okumadım ama bende bıraktığı his bu.
0
dre mithatoğlu
(18.05.21)
Yayınevi değil de bazı çevirmenleri gözüm kapalı alırım. Hepsi aklımda değil ancak Begüm Kovulmaz mesela böyle.
0
Anthony McCarten
(18.05.21)
(20)

Şükretmeyi sever misiniz?

matilda
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic? Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii
Dinden bagimsiz olarak şükreder misiniz halinize hic?
Ben hep sukrederim ve bu durumun ruhuma cok iyi geldigini ve mutlu olmama yardimci oldugunu fark ettim. Dindar degilim ama sukretmeyi bayagi seviyorum.
Aslinda kotumser bi insanimdir ama bazen nispeten guzel bi hayatim oldugunu dusunnuyorum. Tabii bu ekonomik sartlarla ne kadar iyi olabilirse..
0
matilda
(17.05.21)
Şükretmem ve minnet duymam. Daha iyi olabilirdi diye düşünürüm genelde.
0
Mossy
(17.05.21)
ben şükretmeyi sevmiyorum yarın başıma ne geleceği belli değil, bugün başıma birşey gelmediği için şükretmiyorum. şükretmek kendi yaşantınızı başkalarının kötü talihi ile avutmaktır ve bana göre hoş değil.
0
nahtoderfahrung
(17.05.21)
Sukretmem.daha iyisi isterim. Bu demek değil ki bulundugum konum beni mutsuz ediyor.
0
logisticsmanager
(17.05.21)
Kafamda oturtamadığım kavramlardan biri. İyi veya kötü içinde bulunduğum duruma hiçbir gücün etkisiyle değil tamamen hür irademle gelmişim. İyi olduğun için şükret, daha kötüsü olmadığı için şükret.. iyi ama niye?? Kaderimi bir güç tayin ediyorsa eğer, her şey iyi giderken şükretmem gerekiyorsa eğer kötü giderken de isyan etme hakkım olmalı o zaman. Bunu bi türlü anlayamıyorum.

Dolayısıyla şükretmiyorum. Hem anlayamadığım için hem de dindar olmayıp bunu yapmayı samimi bulmadığım için.
0
IncredibleMau
(17.05.21)
Dinden uzağım ve şükrediyorum.
Sağlıklı olduğum için, bir eksiğim olmadığı için.
0
yarey
(17.05.21)
İnançsızım ve şükrediyorum. Ben bana sahip olduğum için. Nolursa olsun mutlu hissettiriyor.
0
Corpsebridee
(17.05.21)
Alemin derdini gördükçe kendi derdime şükrediyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(17.05.21)
Şükretmem. Aksine başkalarının kötü haline bakarak kendi haline sevinmenin/şükretmenin hoş bir şey olmadığını düşünüyorum.

İnsanların, başkasının mutsuzluğuyla nasıl mutlu olduklarına şaşırıyorum hatta.
0
jacque
(17.05.21)
Şükür ediyorum fakat bir şey yanlışsa, eksikse ifade etmekten çekinmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(17.05.21)
Sevmem.
0
j r r tolkien hayrani
(17.05.21)
Zaman zaman şükrederim, özellikle bazı konularda. İnançlı biri değilim, Allah'a etmiyorum bu şükrü. Şükür söz konusu olduğunda onu genelde tek tip yorumlama eğilimi gösteriyor toplumumuz ama herkesin şükürden anladığı elbette farklı olabilir. Ben bahsettiğim şükretme eylemini her anlamda kendi kazançlarıma ilişkin bir sevinç ifadesi ve kendime karşı duyduğum bir memnuniyet göstergesi olarak görüyorum mesela. Kendimi benden kötü durumda olanlarla asla karşılaştırmam ve bundan dolayı herhangi bir varlığa minnet duymam.
0
kedimedi
(17.05.21)
Bazen şükrederim.Ama genel olarak kendini kötüsüyle kıyaslayıp haline mutlu olmak saçma geliyor.
0
jjimyl
(17.05.21)
şükretmek ile sahip olduklarının kıymetini bilmek aynı şey değil. "buna da şükür" tabirinden nefret ediyorum, bizim gibi gelişmemiş toplumların gelişimi karşısındaki en büyük engellerden biridir bu. hiç şaşırtıcı değil ki dinlerle ilgili bir yaklaşım...

ben iyimser, elindekilerin kıymetini bilen, hatta sahip olduklarına kıymet verme konusunda biraz da safça bir bakışa sahip biri olarak şükür kavramına çok uzağım. çünkü sahip olduklarının kıymetini bilmek sadece sahip olduklarınla ilgili bir şey. şükür ise sahip olduklarının kıymetinin olamadıklarından daha fazla olduğu altmetnine sahip bir kavram.

sağlıklı insan psikolojisini temellerinden biri sahip olduklarının kıymetini bilmek bence. günümüzdeki diğerleriyle karşılaştırmalı özgüven problemlerinin temelinde insanların kapasitelerinin, sahip olduklarının farkında olmamalarıyla ilgisi var. kendinizi sevin goygoyunun altındaki de bu işte; neyi yapıp neyi yapamayacağının farkında olmak özgüvenli bir birey olmanın temel şartlarından biri. evet bende bunlar bunlar var, şunlar yok. olmasını sağlayabilir miyim? cevabı evetse onun için uğraşmaya devam ama bazı şeylerin olmasını sağlayamazsın. o durumda da elindekilere odaklanıp kendini onlar üzerinden motive edebiliyor olman lazım.
0
Jux
(17.05.21)
Bir çok şey için, günde bir çok kere şükrederim. Başta sağlık ve düşünme gücü oldu üzere sahip olduğum bir çok şey için. En güzeli de sabah uyanır uyanmaz bu güne de çıktığım için ve akşam yatarken sağ salim yatağa yatabildigim için şükrederim.
0
etna
(17.05.21)
şükretmek ya da şükran duymak çok sık kendime hatırlattığım bir şey.

bir sürü kadim gelenekte var ve bence insana çok iyi geliyor. şükür tam olarak ne bence oranın ayrımını tam yapamadığımız bize abes geliyor.
0
ruh i tibbiye
(17.05.21)
Sevmem, duyunca irrite olurum.
0
jazzabel
(17.05.21)
Hiç sevmem.
0
ms brownstone
(17.05.21)
Sevmem, neden sukrediyoruz?
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(17.05.21)
dinsizim, şükrediyorum. böyle söyleyince 'şükretmek' doğru kelime oluyor mu emin değilim ama.
'hayat güzel lan oh' durumunu hissediyorum yani. yaratıcıya inansam 'allaam çok şükür' derdim.
*hayatım süper falan değil bu arada.
0
asisamus
(17.05.21)
Şükrederim. Sağlıklı olduğum için, yeni bir güne uyandığım için. İç ferahlatan bir aktivite benim için. Ateistim. Bir yaratıcıya şükür gibi değil ama sabah vaktinin güzelliğin, deneyimlemeye, sağlıklı olma haline şükretmek benimki.
0
tül perde
(17.05.21)
(8)

Eylulde tek basina tatil

tuborg yesili
Planim var. tum gun yuzup kitap okuyup sakin takilabilecegim bir yer arayisindayim, onerileriniz var mi?ps: kadinim
Planim var. tum gun yuzup kitap okuyup sakin takilabilecegim bir yer arayisindayim, onerileriniz var mi?

ps: kadinim
0
tuborg yesili
(15.05.21)
Bunun için uzun yıllardır tek seçeneğim hillside in içindeki silent beach.gurultuye müsade edilmiyor,çocukları o bölüme almıyorlar.her zaman çok sakin oluyor.tek kelime konusmadan gunlerce yattığımı bilirim.
0
duptıs
(15.05.21)
Eylul sonu gibi olursa (15inden sonra)

Bodrum bile sessiz sakin.
Ama genel olarak datca diyebilirim
0
kuehles blondes
(15.05.21)
Kaş, su da hemen soğumamış olur
0
fildirfildir
(15.05.21)
Muğla da sarpedor butik otel. Mayıs sonunda gitmiştim. Yaşlı Alman turistler vardı yalnızca. Hem odaları şahane. Hem odalarının koca balkonlarının manzarası şahane. Hem kalabalık istese de olamıyor. Hem yemekler çok güzel. Zaten kişi sayısı sınırlı olduğundan öyle beş yüz çeşit yemek yok. Az ama çok lezzetli. İçecekler desen harika. Kokteylleri filan her şeyi ile çok güzeldi doğrusu. Birayı şişe ile veriyor. (bu bence mühim) Ama kum plaj filan arıyorsanız o yok. Direk suya iniyorsunuz. Kıyısı da yoktu sanırım. Ama onun dışında süper kafa dinlersiniz. Yer içersiniz.
0
a perfect lie
(15.05.21)
Kaş +1

Şimdiye kadar Türkiye sınırları içerisinde yaptığım en güzel deniz tatili eylül ayındaki Kaş tatilimdi sanırım. Hem gereksiz kalabalık yoktu hem su çok güzeldi.

Yalnız biz arabayla çok fazla koy gezerek yapmıştık ve bu haliyle güzeldi Kaş. Arabasız olacaksanız daha nokta atışı oteller falan daha iyi olabilir belki.
0
ms brownstone
(15.05.21)
ben bir sene önce çıralıda keyif pansiyonda kaldım. uzun zamandır bu kadar dinlendiğimi hissetmemiştim.. oldukça büyük ve sakin bir bahçesi var.. deniz de yurume mesafesinde.
0
omonia
(15.05.21)
kas sakin olur sanirim. denizi de o zamanlar iyi olur. datca'nin ve yukarisinin denizi serinlesir diye dusunuyorum.
0
fakyoras
(15.05.21)
Demre.
0
unabomber
(15.05.21)
(4)

Covid atlatanlar doktora göründünüz mü

Selamlar.Covid gecirdim.ilacini da kullandim. 2 hafta olacak nerdeyse 10gunluk izolasyon biteli.3 4 gundur kalbimde bir tuhaf durum var.agri desem degil.Sıkışıyor gibi...Devlet hastanesinden randevu almaya kalksam kimbilir kac gun bekletir..Acile mi gitmeliyim??Göğüs ve kalp kontrolü yaptirmak gerek
Selamlar.
Covid gecirdim.ilacini da kullandim. 2 hafta olacak nerdeyse 10gunluk izolasyon biteli.
3 4 gundur kalbimde bir tuhaf durum var.agri desem degil.
Sıkışıyor gibi...

Devlet hastanesinden randevu almaya kalksam kimbilir kac gun bekletir..
Acile mi gitmeliyim??
Göğüs ve kalp kontrolü yaptirmak gerekiyor mu normalde de siz yaptırdınız mi?
0
(10.05.21)
Ben pozitiftim ilac kullanmamistim. 3 ay sonra da olsa kardiyoloji kontrolune gittim.
0
invictae
(10.05.21)
Benim de testimin pozitif çıkmasının üzerinden 16 gün geçti ve son 2-3 gündür öksürüğüm arttığı için bugün gittim acile. Başka bir şikayetim yoktu ve doktor da zaten yaşımın da genç olduğunu falan söyleyerek kan ve bt istemedi. Sadece röntgen çekildi. O da temiz çıkınca öksürük için tablet verdi sadece.

Sizin de psikolojik olabilir ama gerçekten bir sıkıntınız da olabilir. Bence çok geciktirmeden kontrole gidin. Poliklinikler zaten bu hafta kapalı olduğu için acile gidebilirsiniz.
0
ms brownstone
(10.05.21)
Kan sulandırıcı bir süre daha kullandiriyorlar. Aile hekimine bir danis istersen
0
primetime
(10.05.21)
doktorlar covid sonra ekg tavsiye ediyorlar biliyorsunuz kısacık sürede çekilen bir şey bence ihmal etmeyin.. sgk ile anlaşmalı özel hastanelerden birinin kardiyoloji bölümüne de gidebilirsiniz. uygun fiyatlı oluyor
0
omonia
(10.05.21)
(7)

son kullanma tarihi geçmiş mantar

respect
bimden aldığım mantarı dolapta unutmuşum 3 gün geçmiş yenir mi?
bimden aldığım mantarı dolapta unutmuşum 3 gün geçmiş yenir mi?
0
respect
(09.05.21)
Ben yemezdim.
0
himmet dayi
(09.05.21)
Mantar zaten çok çabuk tüketilmesi gereken bir şey. Bence de hiç riske girmeyin.
0
ms brownstone
(09.05.21)
Yenmez.
0
Mekkeli Müşrik
(09.05.21)
mikoloji ilgi alanım: formda çok bozukluk yoksa,görüntüde bozukluk olan kısımları atıp yenebilir bir sorun çıkarmaz. caps olsa daha iyi olurdu.
0
babafingo
(09.05.21)
Yemeyin lütfen. Babası ve amcaları mantardan zehirlenip yoğun bakımda yatmış bir insan olarak söylüyorum. Evet zararsızları da var lakin çok riskli bir şey bu mantar. Atın gitsin.
0
a perfect lie
(09.05.21)
dışı viskoz bir sıvıyla kaplanmış gibiyse yeme. kuruysa yiyebilirsin. pişince siyah olmasının taze veya bayat olmasıyla bir ilgisi yok.
0
bohr atom modeli
(09.05.21)
Bohr modeli +1 pek cok defa yedim. Fiziki durumunu incele ona gore karar ver
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(09.05.21)
(7)

tatile gideceğiniz zaman

telaffuzu cok tatli fransizca kelime
kalacağınız oteli hangi siteden buluyorsunuz? rezervasyonu bu site üzerinden mi yapıyorsunuz, yoksa otele ayrıca ulaşıp mı süreci yürütüyorsunuz?
kalacağınız oteli hangi siteden buluyorsunuz? rezervasyonu bu site üzerinden mi yapıyorsunuz, yoksa otele ayrıca ulaşıp mı süreci yürütüyorsunuz?
0
telaffuzu cok tatli fransizca kelime
(07.05.21)
Ben bununla çok uğraşıyorum. Trivagodan hepsine toplu halde bakarim. Tek tek girip agoda, hotels.com, odamaxx vs bakarim. Begendigim bir yer olursa fiyatı yüksekse telefonla da arayıp sorarim. En son hicbirini tutmam diyomusum xd
0
abuzer
(07.05.21)
en son otelz.com'dan tutmuştum. en ucuzu neredeyse oradan tutarım. telefon açıp otelin kendisinden de fiyat alırım.
0
sir gawain
(07.05.21)
Nerden bulursam bulayım mutlaka otelin instagram hesabına ve orada çekilmiş instagram fotolarına bakarım.
0
suicides underground
(07.05.21)
hotels.com
kaldigin her 10 gece icin 1 gece hak kazaniyorsun. benim kullanilmamis 6 gece hakkim var ornegin istersem hilton'da harcarim ister 50 liralik otelde
0
try again fail again fail better
(07.05.21)
Tripadvisor, hotels.com vb. Siteler araştırıyorum. Karar verdiğim oteli arıyorum, anlaşmalı olduğu yerleri öğreniyorum, onları da arıyorum en ucuz olanı seçiyorum. Bu süreçte hem otelden, hem ets ve Jollytur üzerinden aldım. Oteline göre değişiyor.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(07.05.21)
ets dışındakiler geçen sene tırtladı. ben jollytur'dan iademi tüketici mahkemesi yoluyla aylar sonra alabildim ( aynı otel daha ucuz diye jolly'den almıştım). bi daha bulaşmam bunlara.
0
alicandan
(07.05.21)
Yurt dışı için Booking kullandım hep şimdiye kadar. Oteli aramakla falan uğraşmadan Booking üzerinden hallettim hepsini.

Yurt içinde Booking yasaklandıktan sonra Ets kullandım birkaç kez.

Bu arada fiyat farkına falan bakmak hiç aklıma gelmemişti ama Yunanistan’da tuttuğumuz odanın sahibi kadın “Booking’de odalarımız gereksiz pahalı, ben iptal edeyim de bana odanın kendi fiyatını öde” gibi çok iyi niyetli bir teklif yapmıştı. Tam olarak ne kadardı hatırlamıyorum ama böyle olunca 25-30 euro civarında fark etmişti galiba.
0
ms brownstone
(07.05.21)
(8)

Anne'ye biraz pahalıca anneler günü hediyesi ne alınabilir?

stanhiver
Çalışmaya yeni başladım sayılır. Anneme güzel bir şey almak istiyorum ama ne alsam bilemedim. Kafamda 750+-250 gibi bir para var. Heralde bu aralıkta kimseye hediye almadığım için pek :D. Aklınıza şık, ilginç, değişik, faydalı, güzel vb hediye fikirleri geliyor mu?
Çalışmaya yeni başladım sayılır. Anneme güzel bir şey almak istiyorum ama ne alsam bilemedim. Kafamda 750+-250 gibi bir para var. Heralde bu aralıkta kimseye hediye almadığım için pek :D. Aklınıza şık, ilginç, değişik, faydalı, güzel vb hediye fikirleri geliyor mu?
0
stanhiver
(07.05.21)
annenizi en iyi tanıyan sizsiniz.. ilgilerini düşünün :)
0
denizmaniaherif
(07.05.21)
Yani ben annem çok yemek yapıyor ve tuz biber değirmenini döndürürken eli acıyor diye russell hobbs marka pilli değirmen aldım. basıyorsun vızzz akıtıyor:)
mutlu da oldu açıkçası.
düşünebilirsin belki.
0
wild honey suckle
(07.05.21)
Annem kafayı temizlikle bozmuş biri olduğu için biraz işini kolaylaştırır diye robot süpürge aldık biz. Yalnız düşünürseniz bütçeyi biraz yükseltmeniz gerekir.

Bunun dışında Atasay, So Chic vs böyle zincir mağazalarda çok şık kol saatleri gördüm bakınırken. Benim aklımda saat vardı ama işini kolaylaştırır diye robot süpürgeye karar verdik.
0
ms brownstone
(07.05.21)
Ben de saat kolye tadında bir şey arıyorum galiba. Temizlik, yemek yapma gibi (malesef) görevleri için bir şeyler değil de sadece güzel gözükmek, eğlenmek, iyi hissetmek temalı bir hediye düşünüyorum.
0
🌸stanhiver
(07.05.21)
Seviyorsa türk kahvesi makinesi olabilir.
Kahvaltı takımı
Küpe
Akıllı saat
Spor ayakkabı
Çanta
0
oyokbuyoknevar
(07.05.21)
fitbit saatler olabilir. günde kaç adım attığını kalp atışlarını vs takip eder
0
sttc
(07.05.21)
ben ihtiyaca yönelik şeyler aldım, evde neyi eksikse ona göre bir şeyler alabilirsiniz.
ben tencere seti ve fincan takımı aldım. 1000 tlye yakın bir şey tuttu.
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(07.05.21)
mutfak eşyası almayı sevmem ama bu bütçede hamur yoğurma makinesi aldım yoğurma gerektiren çok yemek yapıyor ama bilek boyun sorunları var, şu an buna bütçe ayırmazdı ama istiyordu.. zaten artık kişisel şeyler al al bitti :)
güzel bir güneş gözlüğü, giyiyorsa kaliteli spor ayakkabı, ayakkabı. şık küpeler, kolye vb şeyler de anı kalması açısından güzel oluyor.
0
claws of perdition
(07.05.21)
(4)

Xiaomi Mi Band 5 Bileklik kullanımı

dolantindr
Arkadaşlar merhaba. Xiaomi Mi band 5 bileklik aldım da, bu bileklikte bildirimleri almak için telefonun bluetoothunun sürekli açık mı olması lazım? Bir de ben fit uygulamalarından çok bildirim amaçlı kullanırım sanırım. Bu saati nasıl kullanmalıyım. Yani telefonun bluetoothunu arada bir mi açmam ger
Arkadaşlar merhaba. Xiaomi Mi band 5 bileklik aldım da, bu bileklikte bildirimleri almak için telefonun bluetoothunun sürekli açık mı olması lazım? Bir de ben fit uygulamalarından çok bildirim amaçlı kullanırım sanırım. Bu saati nasıl kullanmalıyım. Yani telefonun bluetoothunu arada bir mi açmam gerek, yoksa efektif kullanım için bluetooth sürekli açık mı olmalıdır? Bluetoothun sürekli açık olması da telefonun şarj süresi açısından dezavantaj yaratır mı? Teşekkürler.
0
dolantindr
(07.05.21)
BT'nin sürekli açık olması şarjı olumsuz etkiler tabii ama o eskiden nokia telefonlarda olduğu gibi bir sömürme hali yok. iPhone'da bluetooth'u kontrol merkezinden kapatsan bile bir süre sonra kendiliğinden açıyor (airdrop vb. uygulamalar için). Şarjı o kadar da etkilemiyor yani. Yeni nesil BT teknolojisi enerji sarfiyatı konusunda oldukça verimli.
0
himmet dayi
(07.05.21)
@Cesario

merhaba. saat ne aldınız acaba?
0
lazylibra
(07.05.21)
Ben de bileklik için telefonu 7/24 bluetooth açık kullanıyorum ama öyle eski telefonlardaki gibi bariz bir etki olmadı şarjına.

Bileklikte de bildirimler, oturma uyarısı vs. çoğu özellik uyku saatlerim dışında aktif. 10 gün civarı gidiyor onun şarjı da.
0
ms brownstone
(07.05.21)
bluetooth surekli acik kalmasi gereken bir sey tabii ki. eskidendi o ac kapa. iphone bluetooth kapatma kisayolunu kaldirdi diye dunyayi yiktilar ama aslinda mantiklisi bu. sarja etkisini hissetmezsiniz bile.

bende de mi band 5 var. bildirimler hic bana gore degil sahsen, hepsini kapattim. cevap veremedigim mesaji okusam nolur okumasam nolur.
0
yoggi
(07.05.21)
(2)

yetişkinler için boyama kitabı

kusursuz defolu
Selamlar,1-2 sene önce aşırı moda olmuş bir boyama kitabı vardı yetişkinler için, adını hatırlayamadığımdan bulamadım. buldurabilir misiniz acaba? anneme anneler günü hediyesi olarak almak istiyorum.teşekkürler şimdiden...
Selamlar,

1-2 sene önce aşırı moda olmuş bir boyama kitabı vardı yetişkinler için, adını hatırlayamadığımdan bulamadım. buldurabilir misiniz acaba? anneme anneler günü hediyesi olarak almak istiyorum.

teşekkürler şimdiden...
0
kusursuz defolu
(06.05.21)
Mandala olabilir
0
dissendium
(06.05.21)
Esrarengiz Bahçe olması lazım. Sanki farklı birkaç çeşidi daha vardı ama bunun ismi kalmış aklımda.

www.dr.com.tr
0
ms brownstone
(06.05.21)
(15)

Rehberden kimseyi silmeyen insanlar

nundu
Ara ara twitter'da falan işte rehberinizdeki en tuhaf isimli kayıt ne diye sorular oluyor, orada millet paylaşıyor mesela bilmem ne olmuş bi anlık olay adamı kaydetmiş yıllar önce ve silmemiş duruyor. Ya da işte kendi arkadaşlarımdan biliyorum birini kaydediyorlar ve asla silmiyorlar rehberden.Ben g
Ara ara twitter'da falan işte rehberinizdeki en tuhaf isimli kayıt ne diye sorular oluyor, orada millet paylaşıyor mesela bilmem ne olmuş bi anlık olay adamı kaydetmiş yıllar önce ve silmemiş duruyor. Ya da işte kendi arkadaşlarımdan biliyorum birini kaydediyorlar ve asla silmiyorlar rehberden.

Ben gerçek hayatta çok düzenli biriyim diyemem ama sanal ortamda aşırı tertipliyim. Bilgisayar masaüstümdeki simgeler bir sütunu asla geçmez, her şey isimli klasördedir. Telefonumda özel launcherlar sayesinde her şey yerli yerindedir vs.

Rehberimde de asla gereksiz bi kişiyi tutmuyorum. Diyelim birine işim düştü ekledim, işim bittiği anda siliyorum düzenli konuşmayacaksam. Örneğin intörnken yeni staja geçtiğimde asistanları ekliyordum, staj bittiği anda whatsapp gruplarından çıkıp rehberden siliyodum. Diğer arkadaşlarım ise garipsiyodu yani niye siliyosun dursun diye. Bu yüzden mesela telefon rehberimde 60'tan fazla kişi olmaz genelde.

Bunun galeri versiyonunu da yaşıyorum bu arada. Ayda bir whatsappten gelen, kendi çektiğim vs fotoları ayıklayıp gereksizleri (%90'ını falan) siliyorum. Gezi ya da özel gün fotolarını klasörleyip aynı pozun tekrarı varsa her pozdan bir tane seçip diğerlerini siliyorum.

Çok mu abartıyorum ya bu işi? Gerçek hayatta dağınık sayılırım ama sanal ortamda bir gram fazlalığa tahammül edemiyorum. Neyse soruma gelirsek sizde durum ne? Biraz maksat muhabbet amacıyla sordum, uzattım farkındayım da yani işte siz siliyo musunuz ya da saklıyosanız niye saklıyosunuz?
0
nundu
(05.05.21)
Çok abartıyorsun.

Rehberde duran kayıtların orda olup olmamalarının benim hayatıma olan etkisi sıfır. Rehbere girip kaydırarak isim aramam. Spotlight aramasına isim yazar istediğim kaydı oradan bulurum. Bu nedenle rehbere kaydettiğim hiçbir kaydı silmem. whatsapp konuşmalarına dokunmam. sms kutusunu ellemem. düzenli olmasına özen gösterdiğim kişisel e-posta adreslerimin gelen kutuları sadece. ihtiyacım olacak e-postaları özel klasöre gönderir, diğerlerini silerim. 2-3 haftada bir de önemsiz kutusunu ve çöp kutusunu boşaltırım.

benim takık olduğum konu genelde disk kullanımıyla ilgili. telefonun depolama alanı 64 gb. 30 gb boşluk olsa bile yer kaplayan uygulamaların önbelleklerini temizler, gereksiz fotoğrafları silerim. bu sayede 'depolama alanı doldu' uyarısını görmeden çok önce zaten önlem almış oluyorum.
0
himmet dayi
(05.05.21)
dayı+1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.05.21)
Benim de cok nadirdir rehberdeki kisileri sildigim. Cunku suprizleri sevmem. Bilmedigim bir numaradan gelen cagriya karsi savunmasiz yakalanmak istemem. Hayirdir bu niye ariyor acaba simdi seklindeki 5 saniyelik bir zaman bile bazen faydali olabiliyor, ona gore guardini aliyorsun ne konusacagini, sohbetin nereye gidecegini kontrolu elinde tutabiliyorsun, kendini hazirlayabiliyorsun. Taniyamadim, cikartamadim diye bocalamiyorsun. Atiyorum eski isyerinden bir yonetici aramis, hayirdir is teklifi mi gelecek yoksa diye kafanda bir takim cikarim yapabiliyorsun. Resimler falan da omur torpusu kim ugrasacak onlari duzeltmekle, silmeyle, dursun ne olacak hafiza dolarsa aktarirsin pcye. Hepsi hatiradir, 5 yil once italya gezisinde yaptigim market alisverisi, restoran fisi fotosu, otobuste, vapurda cektigim yol gecmise goturur insani, baska turlu unutursun iste pandemi hepimiz bir zamanlar seyahat edebildigimiz, gezdigimiz gercegini bile unuttuk
0
neverletyougodown
(05.05.21)
Abartili geldi ama haklisin bence ben de surekli o temizlik ihtiyacini hissediyorum fotograf, rehber, arama kaydi, biriken mesajlar
0
ala09
(05.05.21)
Benim de tam tersi. Gercek hayatta ne kadar takinti derecesinde duzenliysem, telefonumda bir o kadar daginigim. Rehberimde 3310'umdan kalan isimler vardir eminim, baksam cikar simdi. :d
0
invictae
(05.05.21)
Rehberimde 400 küsür kişi varmış, fakat telefonumda kişilerimi açtığımda gördüğüm kişi sayısı 80, teknoloji günümüzde çok güzel yönetim imkanı sunuyor bunları. Şu grubu gizle, şunu göster gibi. Yani olurda kişilerde gezinirsem de güncel hayatımdaki insanlar listesi karşımda.

Böylece 10 sene sonra dahi birisi arasa adıyla açabiliyorum veya ben onu arayabiliyorum.
0
atom karincanin torunu
(05.05.21)
Asla dokunmam. "Cnm yhaa rehberim silinmiş"teki rehber gerçekten silinmistir yani numara bende yoksa
0
abuzer
(06.05.21)
Benim telefon ve bilgisayardaki dağınıklığım seni krize sokar muhtemelen. Yıllarca numara silmem, klasörlerim dosyalarım aşırı düzensizdir. Masaüstüm faciadır. Galeri temizlemek işkence gelir. Abartıyorsun demeyelim de Kendine göre normalin budur.
0
dfn4
(06.05.21)
Şimdi bu duyuruyu görünce baktım da rehberimde “bilgisayar”, “ikea”, “boyner” falan diye kayıtlı insanlar varmış :D Galerim zaten tam bir çöplük ama nadiren de olsa en gereksiz fotoları siliyorum aklıma gelirse.

Benimki çok gereksiz bir kalabalık ama sizinki de biraz abartı bence. Yani ben şimdi bakmasam rehberimde bu kişilerin olduğundan haberim yoktu ve bana bir zahmeti de yoktu. Üşenmezsem belki bir kere oturur böyle en saçmalarını silerim ama sizin gibi asla uğraşamam. Aynı anda çekilmiş 10 fotoğrafın en iyisini bulmak için bakıp diğerlerini silmek falan da benim gibi üşengeç bir insan için çok uğraştırıcı. Zaten karar da veremem ben kesin o anda ve sonuç olarak hiçbirini silemem.
0
ms brownstone
(06.05.21)
Sevgilimde aşırı fazla kişi kayıtlı, kimseyi silmez, ben bir daha görüşmeyeceğim insanların numaralarını tutmam cebimde.
0
Hallegadola
(06.05.21)
@aloha snackbar

Hahaha evet eskiden müziklerde de bunları yapıyodum da Spotify çıktığından beri pek müzik indirmedim. Yoksa baya detaylarını doldurarak arşivliyorum şarkı, film, dizi vs her şeyi.

Hard diskimde diziler klasöründe dizinin ismiyle bir klasör var. Onun içinde her sezon ayrı klasör, her sezon klasörünün içinde bölümler ayrı klasör ve içinde bölüm ve ingilizce altyazı şeklinde dosya var. Bunları hep düzenleyip kaydediyorum :)
0
🌸nundu
(06.05.21)
@gabe h coud

instagramda post kaydetmenin mantığını hiç anlamadığım için sadece tus çalıştığım dönemde sınav sabahı bakarım diye birkaç spot bilgi kaydetmiştim. Sınav biter bitmez kaldırdım onları da :) başka bi şey kayıtlı değil. Kaydedersem de işim bitince girip temizliyorum evet :D aynı şekilde twitterda bazen o an izleyemeyeceğim videoları bookmarklıyorum, izledikten sonra kaldırıyorum :d
0
🌸nundu
(06.05.21)
Valla ben de hiç silmiyorum, ne foto ne rehber ne mesaj iPhone kullanmaya 2010'da başladım 2010'daki mesajlar bile öyle çöplük gibi duruyor.
0
roket adam
(06.05.21)
neverletyougodown +1 silmem. arayan kişiyi gördüğümde ona göre gardımı alırım.
0
komando kani var bende
(06.05.21)
Bence bir şey ile işi bitince silen kişiler bana göre iki adım öteyi göremeyen veya dünyanın küçük olduğundan habersiz insanlar.

Kime nerede ve nasıl ihtiyacın olur bilemiyorsun. Kargocu, kaportacı, avukat, müşteri vs. Herkesin hayatımıza bir dokunuşu oluyor ve belki ihtiyacımız olacak veya belki onların bir ihtiyacı olacak ve ben telefonu açmak istemiyorumdur. Haliyle kayıtlı olmaları boş muhabbetten kaçınmamızı sağlayacak. Stajdaki insanları silmek yanlış. Yolların kesişmesi olası. İş sonuçta.

Ben silmiyorum. Resimler de öyle. Baktığımda bu numara veya resimler bana zaman hatırlatıcı gibi geliyor ayrıca. Ooo nakliyeci; ne zor zamanlardı. Anılar akla geliyor.
0
Amory Lorch
(06.05.21)
(18)

evliliğin beni hiç çekmemesi

nothing in my way
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diy
nasıl anlatsam bilmiyorum. 28 yaşına gelmiş bir adamım, şimdiye kadar evlenmeyi hiç düşünmedim. açıkçası bundan sonra da hiç düşünmüyorum. etrafıma bakıyorum, yaşıtlarımın çoğu evlendi. ilkokul,lise arkadaşlarımdan çocuğu olanlar da var. ama bunların hiçbiri beni etkilemiyor. millet yaşı geçecek diye alelacele evleniyor. çocuk yapmak desen bana göre olacak son şey sanırım. ona rağmen çocukları severim ama çabuk sıkılırım. evlilik dünyanın en sıradan şeyi gibi geliyor. zamanla da bu düşüncelerim değişmez gibi geliyor bana. sizce normal miyim ben? benim gibi olan var mı merak ettim.
0
nothing in my way
(05.05.21)
normalsin, gunumuzde cogu insan senin gibi dusunuyor. kafana uygun bir insan bulursan evlenmeden de cok mutlu olabilirsin ayrica.
0
in vino veritas
(05.05.21)
Yalnız değilsin. Sanki ben yazmışım gibi hissettim duyuruyu.

20 yaşında da aynısını hissediyorum, 27'de de. "Zamanla değişir fikirlerin" diyorlardı, değişmedi.

Mevzu ekonomik şartlar falan da değil, hiçbir yönüyle cazip gelmiyor yani.
0
deveyidiken
(05.05.21)
Yalnız değilsin +1

Bazı insanların evlenmek istemesi ne kadar normalse bazılarının istememesi de o kadar normal aslında ama ne yazık ki toplumda herkes belli bir yaştan önce evlenmeli gibi saçma bir düşünce var.

Aynı yaştayız ve evlilik bana da hep çok gereksiz ve uzak geldi şimdiye kadar. Zaten çocukları da sevmiyorum ve hayatta yapmayacağımdan emin olduğum tek şey varsa o da çocuk doğurmak. Bu durumda evlilik için zaten bir sebep bulamazken çocuk da istemeyince daha da anlamsız geliyor.

Yalnız şöyle bir şey var. Erkek arkadaşımla bazı planlarımız var ve aileler işin içine girince evlenmek durumunda kalabiliriz gibi görünüyor. Bazen bunu düşündükçe içim daralıyor böyle tarifsiz bir şekilde. İstemediğim ve hiçbir anlam yükleyemediğim bir şeyi sırf başkalarının içi rahat etsin ve “elalem ne der” düşüncesi yüzünden yapmak zorunda kalacakmışım gibi geliyor.

Sevdiğin kişiyle resmiyette bir bağının olması bir avantaj olabilir belki ama bunun dışında evliliğe dair her şey anlamsız ve gereksiz bence. Keşke bizim gibiler çoğunlukta olsa da bu anlamsız şeyler azalarak bitse.
0
ms brownstone
(05.05.21)
değişebilir, değişmeyebilir, bunların hepsi normal. kafana takma bence. karşındaki kişiyle ilgili bir şey evlilik zaten, mantıklı bir tarafı yok, duygusal bir karar. o duygu yükü altında değilsen anlamaman da çok normal diye düşünüyorum. ben 25'e kadar hiç düşünmüyordum, 30 yaşında evlendim, hayat bu noktaya getirdi yani. kendini kasma yani, hayatını yaşa. doğru ya da yanlışı yok bunun, kendin için nasıl uygunsa o senin için iyidir.
0
roket adam
(05.05.21)
Normal. Ben 20 yasinda da boyle dusunuyordum, sizin yasinizda da, simdi de... Ancak farkli bir duygu durumu icine girince degisir sanirim, o da degisirse artik :)

Evlenmek istemeyi de istememeyi de ben normal karsiliyorum.
0
invictae
(05.05.21)
Çocuk sahibi olmak istemiyorsan evlenmek mantıksız (yurt dışına gidiş vs ozeL durumlar hariç). tşkler.
0
abuzer
(05.05.21)
26 bitiyor ben de böyle hissediyorum bir kadın olarak. Çocuk çok büyük sorumluluk, aşırı derecede korkuyorum. Evlensem de yapmam diye düşünüyorum. Hayatımı ona vakfedemem.

Evlilik de çok büyük sorumluluk ve erkeklerin ev içi sorumlulukları eşit derecede yüklenmediğini görüyorum en modern ailede bile. Kendim hariç birinin ufacık işini bile sorumluluk adı altında yapmam. Ev temizlemek, yemek yapmaktan tutup her yere vekilebilir bu. İçimden gelip de yapacak olduğum şeyler başka, ev arkadaşımla bile birbirimize çok nazımız geçer ama sorumluluk olarak %50 eşitiz her konuda. Evliliğin bana bunu getireceğine inanmıyorum.

Bir de sadece seninle evledigin kişiyi kapsamayan bir kurum. Ailelerin ilişkisi, ikimizin birbirinizin ailesi ile olan ilişkisi falan bana çok yük geliyor.

Bu konularda benimle aynı düşünen ve yaşayan biri karşıma çıkar da evlenmeye değer bu adam dersem, seversem gerçekten evlenirim. Tabu değil benim için, iki imzadır atılır. Ama bunlarda anlaşma olmazsa gerek yok.
0
Mossy
(05.05.21)
evlilikten ne anladığına bağlı aslında
ortak zevklerinin olduğu biriyle full time zaman geçirme işlemi olarak görüyorum ben evliliği
e tabi devlet ve ailelere de nikah ile bunu onaylatmak gerekebiliyor, ama istemediğin düğün vs prosedürlerini geçebilirsin tabii
0
megacracker
(05.05.21)
Değişebilir, değişmeyebilir, bunların hepsi normal. +1
Evlenmek için evlenmediğiniz sürece kimseye zararınız yok, vakti geldi diye evlenilmez.
0
kobuzchu kiz
(05.05.21)
Evlenmek istemek de normal, istememek de +1.

Böyle konulardaki ruh ikizim "herkesin hayatına kimse karışamaz" diyen amca. Evlenenleri "evlenmek de çok saçma yeaaa'" diye elestirenleri de anlamıyorum, yaşı geçti korkusuyla olmayacak evlilik yapanları da.

Zaman içinde sizinle uyusacak biriyle denk gelince evlenebilirsiniz, birlikte yaşayabilirsiniz. Hiç evlenmeyip bireysel hayat da sürebilirsiniz. Bunların hepsi normal.
0
fraise
(05.05.21)
ben 29 yaşındayım ve ilkokul ve lise arkadaşlarımın %90'ı bekar. evlenenlerden de boşananlar oldu. artık eskisi gibi değil 35'ten öncesi geç kabul edilmiyor bence.
0
bohr atom modeli
(06.05.21)
Ben de 27 olcam kadınım, çevremdeki yaşıtların veya yaşı yakınların %90ı bekar.

Bir de ben de isterdim Norveçli olmak, sevgilimle yaşamak, evlenmeden çocuk doğurmak, gerizekalı mıyım Orta Doğulu olmak istiyim? Türkiye’de mecbur evlencez. Sevgilim en iyi arkadaşım, onla birlikte eğlenmek ve yaşamak isterim. Ama çocuk ve artan sorumluluklar beni korkutuyor.
0
Hallegadola
(06.05.21)
ben de böyleyim. hele hamile kalıp çocuk doğurmak ve ona bakmak imkansız ötesi benim için. asla yapabileceğim bir şey değil.
0
rose parks
(06.05.21)
beni çekiyordu, iki kez evlendim :) keşke hiç evlenmeseydim.
0
antihero
(06.05.21)
Hayat okula git, üniversiteyi kazan, iş bul, evlen, çocuk yap, ev al, emekli ol demek değil. Bunlardan birini ya da birkaçını yapmak istemeyebilirsiniz. Toplum sizi hamur gibi şekillendirmeye çalışır. Bu şekillenme de tüketim üzerine kuruludur. Bu zincirden kurtulabilirsiniz.
0
howfaristhesky
(06.05.21)
Normal miyim diye soruyorsanız ya siz normal olmadığını düşünüyorsunuz ya da aslında evlenmek istiyorsunuz da bir türlü olacağına inanmıyorsunuz. Kafanızda bu ihtimaller belirmemişse niye anormal olma ihtimalini kurcalayasınız ki? Tabii ki normal. Evlilik mecburi bir iş değil sonuçta. Evlenen de normal evlenmeyen de.
0
conanmaverick
(06.05.21)
valla ben de 38 yasindayim su insanla evlenirim diyebilecegim bir durum dahi olmadi ve kendimi hic evlenmis biri olarak dusunemiyorum. lakin tamamen de karsi degilim sonucta hayatta her sey olabilir. beni rahatsiz eden evliligin toplumda bir odev gibi gorulmesi ev evlenme asamasinda yapilan aptalca olaylar, hicbirini cekemem gibime geliyor hele ki karsimdaki insan ailesine asiri duskunse.

ote yandan gun gectikce iliskilerin de iyice garip bir hal aldigini gorup zaten istesem de evlenemezmisim gibi geliyor. garip halden kastim iste sosyal medyanin buyusu, insanlarin cok fazla sey istemesi beklemesi vs. herkesin kendince sebepleri vardir. o yuzden de bazen keske gec olmadan evlenseymisim bundan sonra istesem de imkansiz galiba diye dusunuyorum :D
0
bay b
(06.05.21)
uzun süreli ciddi bir ilişkin varsa ailelerin görüşüne bağlı olarak evlenirsin ya da evlenmezsin...
0
humat
(07.05.21)
(16)

Saçlarınızı neyle yıkıyorsunuz

eksi sozlugun tatli insani
Şampuanımı değiştirmeyi düşünüyorum. Ogx dolgunlaştıran kullanıyordum ama sevemedim bir türlü. Öncesinde de dökülmeyi önleyen bir şampuan kullanıyordum kupkuru yaptı saçımı öyle olmasa seviyordum onu ama saç nemini kaybetti gibi kuaför dökülmeyi önleyenler öyle yapıyor dedi. Hem dökmeyen hem kurutma
Şampuanımı değiştirmeyi düşünüyorum. Ogx dolgunlaştıran kullanıyordum ama sevemedim bir türlü. Öncesinde de dökülmeyi önleyen bir şampuan kullanıyordum kupkuru yaptı saçımı öyle olmasa seviyordum onu ama saç nemini kaybetti gibi kuaför dökülmeyi önleyenler öyle yapıyor dedi.
Hem dökmeyen hem kurutmayan şampuan var mıdır :)
0
eksi sozlugun tatli insani
(04.05.21)
Başlığa cevap olarak, zeytinyağlı sabun ile yıkıyorum
0
paramolacak
(04.05.21)
klasik dove sabun
0
turbo sadık
(04.05.21)
Beyler için bu soru pas geçilebilir :D
0
🌸eksi sozlugun tatli insani
(04.05.21)
Ben dalin bebek şampuanıyla yıkıyorum kendimi bildim bileli. Çok memnunum:)
0
suicides underground
(04.05.21)
kaldığım evde hangi şampuan varsa onla. kuru saçın bakımı için destekleyici yağlar kremler öneririm eğer şampuandan vazgeçemiyorsan bir de krem/yağ kombinasyonuyla dene.
0
olutaklidi
(04.05.21)
ne demek istediğini anlıyorum
kesinlikle : prozinc
0
rewlack
(04.05.21)
sirkeyle.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.05.21)
Ben Avon'un dökülmeyi önleyici sarımsak ve kekikli şampuan, saç maskesi ve bakım yağını aldım set olarak, saçım çok dökülüyordu, epey toparladı şimdi, dökülme fark edilir derecede azaldı.
0
opucuk baligi
(04.05.21)
Otacı argan yağlı şampuan, ogx ile dönüşümlü kullanıyorum
0
Mossy
(04.05.21)
Dökülmeye şampuanların bir etkisi olduğunu düşünmemekle beraber senelerdir Otacı kullanıyorum. Argan yağlı, dökülme karşıtı ve 10 bitki özlü olanlarını dönüşümlü olarak kullandım hep şimdiye kadar. Hem cruelty free bir marka hem de içerikleri birçok markaya göre daha temiz.

Argan yağlı olan güzel nemlendiriyor bu arada.
0
ms brownstone
(04.05.21)
Katı saç şampuanı ile, yaklaşık 7 yıldır. Şimdi Türkiye'de de var. Kurutmuyorlar. jardinnaturel.net
0
buf-e kür
(04.05.21)
@buf-e kür

merhaba,

ilk defa duydum böyle bir şeyi, ufaktan bir göz attım. ince telli, hacimsiz, sönük ve son günlerde nemini kaybetmiş saçlarım var. bir erkek olarak da saçlarım biraz uzadığında bile baya sıkıntı çekiyorum. dökülmem de oluyor biraz. bu bahsettiğiniz şampuan nasıl acaba, bana tavsiye eder misiniz?
0
lazylibra
(04.05.21)
lazylibra, tüm dertlerinizin çaresi midir, bilmiyorum ama kurutmuyor da ağırlaştırmıyor da. çevremdeki herkese önerdim, uzun zamandır kullanıyorum.

silikonlu şampuanlardan sonra, iki haftalık bir kullanımdan sonra, saç ve saç derisi ürüne alışıyor, siz de nasıl ve ne kadar kullanacağınızı öğrenmiş oluyorsunuz. bence güzel nemlendiriyor, ama saç yağı da kullanıyorum saç uçlarına. özellikle de bu dönemde düzenli kestiremediğim için, uçlara kendi başına çare değil iyi şampuan.

kullandığınız su eğer çok sert ise, katı şampuan kullandıktan sonra inceltilmiş sirkeli su ile son suyunuzu yapın. bu da yumuşatıyor.
0
buf-e kür
(04.05.21)
Geçen şampuanım şuydu memnundum www.migros.com.tr

Sonra şunu kullanmaya başladım, iyi geldi ama zaten saçım kuru hepten kuruttu: www.revox.com.tr

Eski şampuanımı yeniden aldım revox bitince başlayacağım: bioblas.com

Saç kremi olarak: www.kozmela.com
Aslında şampuanını da alacaktım ama fırsat olmadı bir ara kullanmıştım memnundum.

Serum olarak da ogx Hindistan cevizi serumunu kullanıyorum.

Saçlarım kıvırcık ve kuru. Düzleştirici kullandım, saçlarım çok kırıldı. Halen daha kullanıyorum maalesef ama şimdi saçlarımı anneme ördürüyorum o şekilde uyuyorum, uçları dalgalı bırakıyorum, dibini yine düzleştiriyorum.
0
Hallegadola
(04.05.21)
@buf-e kür

çok teşekkür ederim cevabınız için, sanırım alıp deneyeceğim yakın zamanda size feedback veririm. yağ olarak ne kullanıyorsunuz acaba? bir de saç kremi ya da duştan sonra başka şeyler de kullanıyor musunuz?

bahsettiğiniz sirkeli su için uğraşır mıyım bilmiyorum, vakit alacak bir şey biraz. bir de bizim su sert mi ya da bu dediğiniz inceltilmişi nasıl bulurum vs bilmiyorum.
0
lazylibra
(05.05.21)
dalin kullanıyorum, gayet iyi. eğer genetik saç dökülmeniz varsa şampuanın tedavi olacağını sanmam yıllardır bu sorunla uğraşan biri olarak. "loreal serixoly denser hair" gibi bir serum hem kalınlaştırma hem de saç dökülmesini önleme açısından faydalı olabilir.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(05.05.21)
(4)

Kapanmada online alışveriş kargosu

condom kurşunu
Ben denk gelmedim ma kapanmadan sonra göndereceğiz siprişlerinizi diyen marka var mı? Şimdi mudodan bir şey aldım ama aklıma geldi sonradan
Ben denk gelmedim ma kapanmadan sonra göndereceğiz siprişlerinizi diyen marka var mı? Şimdi mudodan bir şey aldım ama aklıma geldi sonradan
0
condom kurşunu
(01.05.21)
Trendyolda bazı mağazalar bu şekilde uyarı notu koymuşlar ürün üzerine
0
elorelia
(01.05.21)
evet kimi mağaza kocaman kocaman uyarı koymuş. daha çok gördüğüm, adı sanı olmayan mağazalardı. mudo gönderir sanıyorum.
0
invictae
(01.05.21)
Hepsiburada’da gördüm ben de az önce.
0
ms brownstone
(01.05.21)
Trendyol hepsiburada çiçeksepeti gibi firmalar mağazalara bi anket gönderdi buna göre kısıtlamalardan muaf olanlar normal çalışma şeklinde devam edecek. muaf olmayanların kargo süreleri kısıtlama sonrasına ertelenebilecek. dileyen olursa mağazalarını tatil moduna alabilecek. örneğin biz imalat yaptığımız için muaf olarak normal kargo rutinine devam ediyoruz
0
savekong
(01.05.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.