cevaplar için çok teşekkür ederim.
neden sorduğumu anlatayım.
eskiden anneler nineler jinekolojik akıntı, sancı, çocuk olmama vb durumlarda sirke uygulaması yaparlardı. taş tuğlayı bir güzel ısıtıp üstüne sirke dökerler, sorun yaşayan kadını tuğlanın üzerine alaturka tuvalete oturur gibi çömeltir, sirke buharının üreme organlarına ulaşmasını sağlarlardı.
Geçtiğimiz yıllarda tavsiye üzerine gittiğim tonton jinokoloğum da sirkeli suyla taharet önerince ananemin yaptığı uygulamayı hatırladım. taş tuğla bulamayacağımı düşünerek su buharı kullanarak aynı uygulamayı yaptım. aradan birseneden biraz fazla zaman geçti, tamamen tesadüf eseri mesanedeki oluşum fark edildi.
patoloji raporum:
A-1 numara, 6 parça en büyüğü 0,6*0,4 en küçüğü 0,4*0,3*0,3 cm
B- 2 numara tümör tabanı, 5 parça en büyüğü 0,3*,03*0,3en küçüğü 0,1*0,1*0,1 cm tta
tanı: mesane, tur, üroteryal karsinom, yüksek dereceli
yorum: 2 nolu tümör tabanı kayıtlı örnekte muskularis propria izlenmiş, invazyon saptanmamıştır. bu örnek içinde papiller tümör parçaları izlenmiştir.
sonrasında bir dizi bcg ve artan aralıkta sistoskopi bakısı yapıldı. tekrarlama olmadı.
ben ameliyat olduğum zamandan beri suçu o sirkeye attım. bir yandan saçma gibi gelse de, hep, o sirke gidip mesane duvarına yerleşti, ortamı sevdi, üredi de üredi diye düşündüm. böyle düşünmek işime geldiğinden değil, öyle hissetmekti benimki.
şimdi anlatması biraz zor olacak ama hisleri kuvvetli biriyim. saymadım gerçi de, yüzlerce kez yaşadım diyebilirim, olacağı/olanı hissederim, ve çok içten istediklerim olur. hal böyle olunca bu hissime yüz çeviremedim, en iyisi sorayım dedim.
ben patolojide hücrelere şeker benzeri bir madde verilip ne olacağı gözleniyor diye düşünüyordum. elinizden geldiğince basitleştirip kelimenin tam anlamıyla "anneye anlatır gibi" anlatmışsınız, sağ olasınız. olayı bana yetecek kadar anladım. compadrito hocam, emeğinize sağlık, özellikle de son resimler çok iyi özetlemiş olayı:)
tomogrofide mesane temiz çıktı. (pelvik kesitlerde mesane mormaldir. mesane sağ posteriorunda dış komşuluğunda obturatör lenf bezine uyan yaklaşık 28 mm çaplı amorf kalsifiye lezyon izlenmiştir)
doktorum duvardaki olay için eski bir olaya benziyor dedi, mr istedi. canlı değil dedi. eski olay olsa eski tetkiklerde yer alırdı diyerek eski dosyalara bakasım var, yorgunum, üşeniyorum :p
neyse işte, elimi verdim kolumu kurtaramayacağımı biliyorum da, gerisi bana kalsa bari demelerdeyim. hekim efendi tomogrofi sonucunu okurken (kemiklerde hafif bişey bişey var yazıyordu) yaşlanmaya başlamışsın demez mı bir de. ayıp ayıp, bir kadına denecek laf mı bu şimdi diyecedim, demedim. iyi adamdır doktorum, insandır her şeyden önce.
Sağlık sektörü bir garip çalışıyor bazı zamanlar. menopoza girdiğimde menopoz kliniğine gittim, "ilaç kullanmayacaksın madem seni bu kliniğe kabull edemeyiz" dediler. mesane tümörü alındı, kemoterapı vs yapılmadığı için onkolojiye servisiyle işim olmadı. böyle böyle ensesi kalınlardan olma yolundayım gibi geliyor bana. armudu seven cinsinden.
tekrar teşekkür ederim hepinize, iyi ki varsınız :)
0