Giriş
(3)

ev / bebek / taşınma / bulaş? bulaşma?

yimirta
merhaba sevgili duyuru insanları;hemen konuya gireyim. çok memnun olduğumuz acıbadem'deki evimizden taşınmayı düşünüyoruz. 9 aylık bir bebeğimiz + yatılı bakıcımız var. Evimiz 2+1 olduğu için çok küçük ve bunaltıcı geliyor.bu arada gayrettepe'de bir ev bulduk. artıları eksileri aşağıda özetledim. bü
merhaba sevgili duyuru insanları;

hemen konuya gireyim. çok memnun olduğumuz acıbadem'deki evimizden taşınmayı düşünüyoruz. 9 aylık bir bebeğimiz + yatılı bakıcımız var. Evimiz 2+1 olduğu için çok küçük ve bunaltıcı geliyor.

bu arada gayrettepe'de bir ev bulduk. artıları eksileri aşağıda özetledim. bütün fikirlere açığım

+oturduğumuz ev bize ait
+içini yeni yaptırdığımız için bakımlı
+anadolu yakasını çok seviyoruz
+gittiğimiz yerlere ve toplu taşımaya çok yakın bir lokasyonda
+ikimizin de işine eşit uzaklıkta

-çok küçük olduğu için bebeğin ayrı odası yok
-yalnız kalmak istediğinizde bir alan kalmıyor ve insanı bunaltıyor
- giriş katı

gayrettepe'deki ev ise

+ 3+1 ve geniş bir ev
+ arada emlakçı yok
+ 2. kat
+ kira mart başından başlayacak
+ banyoyu istediğmiz gibi yaptırabiliyoruz evsahibi masrafları kabul etti

- iki ev arasındaki fark 400 tl kısaca bireysel emekliliklerimizin iptali demek
- kendi evmizi verdiğimiz kiracının kötü çıkma riski
- 20 senelik bina her ne kadar ortada bir şey yoksa da kentsel dönüşümden yıkılma olasılığı


siz olsanız ne yapardınız?
0
yimirta
(12.02.15)
Ben olsam bakmaya devam ederdim. Aç değilsin açıkta değilsin. Biraz daha araştır.
0
alperz
(12.02.15)
biraz daha bekleyip ekonominin ne yöne gideceğine bakarım. kendi evinizdeyken kiraya çıkıp kiracı aramak riskli olabilir. bebeğin ayrı odaya ihtiyacı olacak kadar büyüyeceği ne bileyim 2 yaşına falan geleceği zamanı beklerim taşınmak için.
0
diggity
(12.02.15)
hemen hemen aynı şartları sağlayan şimdiki evinize yakın bir lokasyona geçmeyi düşünebilirsiniz. bir iki ay ev aramak size ihtimalleri de gösterir. ayrıca temmuz civarı daha çok ev bulunur ve taşınması da daha kolay olur. siz olsanız diye sormuşsunuz, ben olsam anadolu yakası hayatından sonra hiçbir şekilde avrupa yakasına taşınmayı düşünmem çocukla, ama yavaştan da daha ferah bir ev fırsatını kovalarım.
0
freya
(12.02.15)
(2)

istanbul'da deri sırt çantası almalık yer?

rivulet
Bütçe: 25-30 tl
Bütçe: 25-30 tl
0
rivulet
(12.02.15)
bahariye'de boğadan yukarı çıkarken sağdaki ilk (belki ikinci?) çantacının üst katı. ismini hatırlayamadım.
0
freya
(12.02.15)
pendik pazarı
0
bokmuhendisi
(12.02.15)
(9)

Hasta Ziyaretine Hangi Çiçek alınır?

hatersgonnahate
yakın bir arkadaşıma hasta ziyaretine gideceğim. hasta bir hanımefendiye hediye olarak aklıma çiçekten başka bir şey gelmedi. bu durumda ne tür bir çiçek alınır?(değer verdiğimi göstermek için biraz pahalı bir çiçek almak istiyorum ama duygusal anlamlar ihtiva edecek, sevgiliye alınan türden bir çiç
yakın bir arkadaşıma hasta ziyaretine gideceğim. hasta bir hanımefendiye hediye olarak aklıma çiçekten başka bir şey gelmedi.
bu durumda ne tür bir çiçek alınır?
(değer verdiğimi göstermek için biraz pahalı bir çiçek almak istiyorum ama duygusal anlamlar ihtiva edecek, sevgiliye alınan türden bir çiçek olsun istemiyorum )
0
hatersgonnahate
(12.02.15)
çiçek alma. 2 tane meyve suyu al tamek olsun. iri vişne bir de şeftali.
illa çiçek dersen papatya al.
0
seyduna6687
(12.02.15)
şeker hastası filan değilse çikolata al en güzelinden, azcık şımarsın yazıktır
0
neferkitty
(12.02.15)
@krem peynir uyarın için teşekkürler, evde kendisi.

@seyduna6687 meyve suyu çok klişe ya, sanki anjiyo olmuş dayıyı ziyaret eder gibi olmaz mı:) biraz daha klas katmak istiyorum. papatya iyi fikir teşekkürler ;)

@neferkitty çikolata süper fikir ama diyet yaptığı için almaktan vazgeçtim :)
0
🌸hatersgonnahate
(12.02.15)
Hastalığı ne? Hastaneye veya evine mi gideceksiniz?

Tatlı götürme biraz duruma bağlı. Üşütmüş birini tatlının tadını almadığı gibi, boğazında balgam yapabilir. Ya da bazı hastalıklarda özel diyetler olabiliyor. Onlara uygun olmayabilir durumu.

Pazartesi yakın bir arkadaşımın ameliyatına çiçekle gittim (ortalama bir kır çiçeği vazosu yaptırdım bir çiçekçiye girerek), girişte çiçek odasına aldılar ve eşine telefon açıp "Çiçeğinizi aşağıya gelip görebilirsiniz" dediler. Tam o sırada biri yanımdan çiçekle geçerken panik yapıp "Çiçeği durdurun, çiçek gidiyor, durdurun" diye adamın üzerine atlayacaklardı. Hasta odasına polen, yaprak, vb. sokmuyorlar. Ama eve giderken veriyorlar çiçekleri, o yüzden iyidir diye düşünüyorum. Çiçekçiler zaten işi biliyorlar. "Ondan yapalım, araya bundan koyalım" falan diyorlar.

Şimdi nergisler çıktı, çok güzel kokuyorlar. Bir nergis buketi yaptırabilirsiniz.

Geçen senelerde hastayken bir arkadaşım bir USB dolusu film getirmişti "Sen bunları seversin" diye, en güzel hediye o olmuştu bana.
0
aychovsky
(12.02.15)
lale çıktı. bir demet lale götürün. baktıkça içi açılır. hem kokusuzdur rahatsız etmez. hem pahalıdır bu ülkede. hem değerli çiçektir. hem de sevgiliye pek alınmaz.
0
trocero
(12.02.15)
papatya her derdin çaresi, belki bi de www.rebul.com ?
0
freya
(12.02.15)
@aychovsky evde olacağı için sıkıntı yok. hastalık belden. film benim de aklıma geldi, arşivimden bikaç sezon breaking bad, community götürecektim usb'mi bulamadım :/

@trocero lale çok mantıklı görünüyor teşekkürler :)

@freya klasikler ölmez! :)
0
🌸hatersgonnahate
(12.02.15)
çiçek alınmaz.
0
sutlu nescafe
(12.02.15)
@trocare,

sarılı beyazlı lale demeti yaptırdım,
güzel oldu, vazoya koyunca hemen açtı. fikir veren herkese teşekkürler!
0
🌸hatersgonnahate
(13.02.15)
(11)

evlenme teklifi

loch ness
şöyle millete reklam olunan cinsten değil de, birlikte paylaşacağımız hoş bir anı şeklinde bir teklif düşünüyorum. nasıl olmalı sizce? uzun zamandır gitmeyi planladığımız bir konserdeyken olur mu mesela? tek taş vs. şart mıdır? daha orjinal bir fikir bulunabilir mi, yoksa pintilik olarak mı görülür?
şöyle millete reklam olunan cinsten değil de, birlikte paylaşacağımız hoş bir anı şeklinde bir teklif düşünüyorum. nasıl olmalı sizce? uzun zamandır gitmeyi planladığımız bir konserdeyken olur mu mesela? tek taş vs. şart mıdır? daha orjinal bir fikir bulunabilir mi, yoksa pintilik olarak mı görülür?
0
loch ness
(12.02.15)
O biraz kıza göre değişir. Geçen gün cevapların çoğunda buranın dişileri sessiz sakin teklifleri tercih ediyorlardı. Kişisel olarak "Konser iyidir. Taşlı bir şeylere gerek yok" derim ama belki sevgilin birtakım beklentileri vardır. Sevgilinin yakın arkadaşları ile konuşarak ağız araması yapabilirsin.
0
aychovsky
(12.02.15)
kişiye ve sana göre değişir +1

bununla birlikte sakin ve baş başa bir tatil sırasında yapmak bence en güzeli.
0
dahili meddah
(12.02.15)
Sevgilini en iyi sen tanırsın. Ama çoğu insan kalabalık içinde teklif almayı istemez. geçenlerde bu soru sorulmuştu çünkü.
Tek taş şart değil ama bu da aynı şekilde kız arkadaşına bağlı.
0
innerbliss
(12.02.15)
ben mesela daha iyisini görmedim handpaintedweddings.com ama tamamen ilgi alanıyla zevklerle alakalı.

madem bir tarafın diğer tarafa evlilik teklif etmesi gibi klasik bir olay var, bir yüzük de dahil olsa hoş olur. sıradan yüzüklere koşmak istemiyorsan www.etsy.com şu linkten saatlerce bakınıp hem daha orijinal hem daha ucuz bir yüzük seçebilirsin.

www.buzzfeed.com
0
freya
(12.02.15)
sembolik de olsa yüzük/kolye şart bence. O teklifi somutlaştıran bir obje olarak düşün onu.
0
accorbite
(12.02.15)
tektaşı sevmem tarzım değil o yüzden bana siyah elmastan bir yüzük almış. gittiğimiz tatilde sessiz sakin bi anda teklif etti bende bayıla bayıla evet dedim valla.
0
zenc
(12.02.15)
aslında yüzük yerine kolye almayı daha çok tercih ederim, çünkü hiç yüzük taktığını görmedim bugüne kadar. fakat kolye sanki bu ritüelin parçası olamazmış gibi bir his var içimde :)
0
🌸loch ness
(12.02.15)
bu evlilik teklifini abartan erkekler neyin şovunu yapıyor, neyin coşkusunu yaşıyor? niye bu kadar büyük bir coşku seli haline geliyor evlilik teklifi. bir kadına ömür boyu katlanma çilesine girmenin nesine seviniyorsun dostum?

----------

evlilik teklifi içerikli her duyuruya bunu yazıyorum.
0
prompter
(12.02.15)
tek taş şart değil, ama sevgilini sen tanıyorsun kişiye göre değişir +1

sıradan bir günün akşamı bana sarılırken aniden teklif etmesi çok hoşuma giderdi.

kimisi var ki alengirli şeyler bekliyor o yüzden bunun kesin bir cevabı yok maalesef.
0
neferkitty
(12.02.15)
@prompter şahsım adına cevap vereyim ; senelerdir ayrı gayrıyız, şu an haftada 1 gün görebilmek bile beni çok mutlu ediyorken hayatlarımızı birleştirme fikri haliyle inceden bir coşumsallaşmaya neden oluyor. :) olsa da katlansak diyorum yani :)) teklif konusunda ise herhangi bir coşku yaşamıyorum, benim için olmasa da olur bir olay ve şova dönüşen tekliflerden de hiç hoşlanmıyorum, fakat gel gör ki tek başıma değil iki kişi olarak bu süreci yürüttüğümüzden karşımdaki insanın beklentilerini de karşılamak isterim. zaten çoğunluk da bu nedenle coşkulu bir hal tavır içindedir bana kalırsa.
0
🌸loch ness
(12.02.15)
Konser fikri harika bence . Yani ben olsam bayılırdım , tek taş al mutlaka ilerde almadın vs diye duyabilirsin sen ne gerekiyorsa yap bence
0
lilidance
(12.02.15)
(9)

ikea karyolaları

dolmakalem
Sahibi iseniz memnun musunuz? Hangi karyolayı tavsiye edersiniz. Çelik karyolalardan birini almayı düşünüyodum ama çok ses çıkarıyormuş vs gibi yorumlar okudum şimdi kararsız kaldım. Ne dersiniz?
Sahibi iseniz memnun musunuz? Hangi karyolayı tavsiye edersiniz. Çelik karyolalardan birini almayı düşünüyodum ama çok ses çıkarıyormuş vs gibi yorumlar okudum şimdi kararsız kaldım. Ne dersiniz?
0
dolmakalem
(10.02.15)
kullandığım bir kaç ürününden dolayı ikea'nın demonte ürünlerinin sağlamlığına inancım pek yok.
tek dert ses (gıcırtı) ise yağlarsın geçer.
0
teritori
(10.02.15)
bende şundan var www.ikea.com.tr inanılmaz topluyor ortalığı, çekmeceleri çok işe yarıyor. beklediğimden de az ses çıkarıyor, sıkıntı yaratacak kadar gıcırdadığını hatırlamıyorum.

ev arkadaşımda da şundan var; www.ikea.com.tr altı açık olması bence biraz kullanışsız ama o da altına bir sürü eşya koyuyor. benimkinden birazcık daha fazla ses çıkarıyor. ben olsam ahşap olanları tercih ederim yine.
0
freya
(10.02.15)
www.ikea.com.tr

bende bu var. inanılmaz güzel ve sade. böyle masif ağaçtan yapılan şeyleri seviyorum. ben aldığımda 180 liraydı.
0
thracian
(10.02.15)
asla ama asla ikeadan bir sürü paralar verip bir şey alma derim. benim evim ikea showroomu gibi ve çok pişmanım. koltuk kırılacak diye oturamıyorum. gardrop daha 2. haftasında esneme yaptı rafları çöktü darmaduman oldu. denizaşırı oturduğum için de iade edemiyorum öyle salak bişi.
0
neira
(10.02.15)
mandal yatak aldık elini attığın yer oynuyor tamamen montelenemediği için kapak gibi havaya kaldırsan çıkıyor. ne vidası var ne bişi, saçma sapan plastikler bacakları içine geçirterek lego gibi oturtuyorsun hepsi bu.
gardropları da kesinlikle sağlam değil. koltukları da öyle. mutfak falan sakın alayım demeyin. her şey sunta her şey döküntü.
0
neira
(10.02.15)
sağolun yorumlar için. brimnes veya leirvik alcam galiba da gidince karar veririm artık. brimnesin yatak başını da alırım alırsam biraz daha pahalıya geliyor ama kullanışlı duruyor. ikea dışı alternatiflere de bakcam ama ikea fiyatlarını aşıyor genellikle beğendiklerim. bakıcam artık.
0
🌸dolmakalem
(10.02.15)
www.koctas.com.tr bir de böyle bir şey varmış daha iyi midir acaba ikea alternatiflerine göre
0
🌸dolmakalem
(10.02.15)
mobilya çarşılarına baktın mı hiç?
0
teritori
(10.02.15)
yok modoko'ya bi gitmeyi planlıyorum.
0
🌸dolmakalem
(12.02.15)
(11)

Avrupa Sinemasından film önerisi

denizzzz
Alman, ispanya, italya rusya da olur.En sevdiklerim:-Fatih akın ve ferzan özpetek filmleri-Goodbye lenin, the edukators, die welle-hable con ella, lilla 4 ever
Alman, ispanya, italya rusya da olur.

En sevdiklerim:

-Fatih akın ve ferzan özpetek filmleri
-Goodbye lenin, the edukators, die welle
-hable con ella, lilla 4 ever
0
denizzzz
(10.02.15)
En çok La Voz Dormida'yı sevmiştim ben. Babam ve oğlum'un İspanyol versiyonu.
Luis Tosar'ın oynadığı kötü film sayısı çok azdır. Los Lunes Al Sol, También la LLuvia, Celda 211, Mientras Duermes farklı kategorilerde güzel filmler.
0
aychovsky
(10.02.15)
fransa'dan,
jean-luc godard filmlerine bir bak derim.
aynı şekilde françois truffaut filmlerine de.

italya'dan,
federico fellini filmleri ve
michelangelo antonioni filmlerini deneyebilirsin.
0
mermize
(10.02.15)
freya
(10.02.15)
ispanya demişsin, es geçmişim.

luis bunuel ve pedro almodovar kesinlikle. bu iki yönetmen her daim iyi çünkü.
0
mermize
(10.02.15)
haneke haneke haneke

(bkz: kent üçlemesi)
0
tepedeki psychedelic adam
(10.02.15)
Jagten
Kærlighed på film
Knockin' on Heaven's Door
Trois couleurs: Blanc
El hijo de la novia
Kamchatka
Un cuento chino
Comme un chef
0
zihuatanejo
(10.02.15)
merhum
(10.02.15)
le concert aklıma geldi, ne güzel bi filmdi o öyle <3
eş durumundan her hafta bi ispanyol film izliyoruz. ocho apellidos vascos romantik komedi ama benim hoşuma gitti. la cara oculta bence baya iyiydi. herhalde izlemişsindir ama lola rennt var yine aklıma gelen, benzer tarzda bulabileceğin.
0
la noix
(10.02.15)
4 luni, 3 săptămâni și 2 zile (4 months 3 weeks and 2 days)
A fost sau n-a fost? (12:08 East of Bucharest)
După dealur (Beyond the Hills)
0
hellojack
(10.02.15)
danimarka, susanne bier: after the wedding ve in a better world.
italya: La stanza del figlio
0
bay b
(10.02.15)
billy elliot
låt den rätte komma in
l'auberge espagnole
the station agent
0
the coolest dude
(10.02.15)
(7)

lens odak uzaklığı - açı

kibritsuyu
arkadaşlar fotoğraf makinesi lenslerinin özelliklerinde hep odak uzaklıkları belirtilir değil mi? işte 18-55mm, 24-70mm, 70-200mm falan.vefakat hep bu lenslerden bahsedilirken "açı" muhabbeti yapılır. örnek diyalog:- hacı bi geniş AÇI lens alacağım ne alayım?- canon 10-22mm al.lan hani açı? bana laz
arkadaşlar fotoğraf makinesi lenslerinin özelliklerinde hep odak uzaklıkları belirtilir değil mi? işte 18-55mm, 24-70mm, 70-200mm falan.

vefakat hep bu lenslerden bahsedilirken "açı" muhabbeti yapılır. örnek diyalog:

- hacı bi geniş AÇI lens alacağım ne alayım?
- canon 10-22mm al.

lan hani açı? bana lazım olan açı. verilen özellik odak uzaklığı. tamam odak uzaklığı ne kadar azsa lens o kadar geniş açılı olur da bu muhabbet niye:

- haci bi geniş AÇI lens alacağım ne alayım?
- canon 130 derece al.

veya

- haci bi az odak mesafeli lens alacağım. ne alayım?
- canon 10-22mm al.

şeklinde geçmiyor? pek anlatamadım derdimi galiba. ama lensten bahsederken hep açı açı açı. ama lensin kullanım kılavuzu harici özelliklerinde açı ile ilgili zerre yok. niye belirtilmiyor, madem açı bu kadar önemli?
0
kibritsuyu
(10.02.15)
lenslere derece verirken açıyla değil mm ile vermişlerdir? abi 29 santime 35 santim çıktı almak istiyorum dersen, A3e bas diyebilirler. ya da senin belirttiğin her açıyı karşılayacak bi lens yoktur, tamamen sallıyorum sabah sabah.
0
freya
(10.02.15)
Buradaki bilgiler işine yarayabilir fotografya.fotografya.gen.tr
0
delicevat
(10.02.15)
Sizin dediğiniz şekilde belirtilmesi pek mümkün değil. Odak uzaklığı çarpanı fotoğraf makinesinin sensör ebatına göre farklılık gösterir. Örneğin, full frame bir makinede 24mm objektifin sağladığı görüş açısı, APS-C makinelerde 24mm objektifin sağladığı açıya göre çok daha geniştir.
0
Sandeman
(10.02.15)
@sandeman: evet, ama croplu makinede o lensten hala 24mm diye bahsediyoruz. crop oranı ile çarpıp kaça denk geliyorsa onu söylemiyoruz. lensin özelliği 24mm. ama 1.6x croplu makineye takarsan 38mm'ye denk geliyor ama biz o lense hala 24mm diyoruz.

takıldığı makineden bağımsız olarak veya ff makineye takılıyormuş gibi düşünerek gördüğü alan kaç derece ise o da özelliklerinde niye belirtilmiyor?

hadi belirtilmiyor, niye "açı" deniyor odak uzaklığına? açısını belirtmeyecekse "geniş açılı lens" denmesin, "kısa odaklı lens" densin. niye denmiyor?
0
🌸kibritsuyu
(10.02.15)
bence volkswagen golf al kafan raad olsun kladjsfalskj

şaka bir yana bence takılma buna. 10-22mm'deki mm'yi açı birimi olarak düşün, öyle isimlendirildiğini kafana yaz raad et. bunları da düşüneceksek hepten çekelim emaneti sıkalım kafamıza.
0
teritori
(10.02.15)
arkadaşlar da yazmış ama özet geçeyim. lensin odak uzaklığı fiziksel bir özellik. değişmiyor hiç bir şekilde. yani 24mm bir lensi ayfona da taksan canon eos bilmemneye de taksan hubble teleskobuna da taksan 24mm olacak. açı ise lens ve film (veya sensör) kombinasyonuna göre değişen bir olay. şimdi sık olarak kullanılan iki tip sensör var. biri aps-c yani crop diğeri 35mm yani full frame. crop ile ff arasında 1.6 kat fark var alan açısından haliyle aynı lensi iki farklı sensöre takınca 1.6 kat daha fazla (veya az) alan kapsıyor. bu yüzden bu lens 50 derecelik lens olayı olmuyor malesef. bu yüzden de çoğu firma daha düşün boyutta sensörlü makineleri için (ve hatta telefonlar için) lensin kendi odak uzaklığının yanısıra 35mm eşdeğer odak uzaklığı da der lensin özelliklerini belirtirken. çünkü mesela iphone 5'teki lensin odak uzaklığı 6mm civarı olması lazım. ama çarpanı 6x olduğu için yaklaşık olarak 36mm odak uzaklığına eşdeğer davranıyor 35mm standartlarında.
0
argent dawn
(10.02.15)
Özelliklerinde açı belirtilmiyor demişsin ama şimdiye kadar özelliklerinde görüş açısı yazmayan lens görmedim. Hepsiburada.com gibi işi fotoğrafçılık olmayan bir sitede bile lesnlerin görüş açıları özellikler bölümünde yazıyor.
0
slayerrr
(10.02.15)
(11)

kepek problemi için clear men iyi midir?

hede hodo
yoksa onu verene kadar üstüne 3 5 ekle git şunu mu al diyorsunuz?
yoksa onu verene kadar üstüne 3 5 ekle git şunu mu al diyorsunuz?
0
hede hodo
(10.02.15)
head and shoulders clinical strength baya iyi. sacin/cildin cok fazla kuru degilse bunu kullanabilirsin.
0
kobretti
(10.02.15)
sanki saç dökülmesinin önemli bir sebebi de kepekmiş gibi geliyor bana. o yüzden kurtulmak lazım. mecitefendi aldım aktardan o da tırt cıktı. bi faydalı guzel bı sey bulamadım arkadaş..
0
🌸hede hodo
(10.02.15)
zetion.
0
devorgilla the gunslinger
(10.02.15)
eğer klinik denecek kadar fazla kepek probleminiz varsa zetion kullanın. problem geçtikten sonra hedenşoldur.
0
kibritsuyu
(10.02.15)
ölümcül bir kepek yok aslında. ama saçımı hızlı hızlı ovunca kepek dökülmeye başlıyor.
hedenşoldur'u deneyim olmadı. sebamed saçmı kurutmuştu ve herhangi bir faydasını görememiştim maalesf..
0
🌸hede hodo
(10.02.15)
Nick inde çözüm hede' n shlder ;)
0
hayatbirfilm_basroldesensin
(10.02.15)
su iki urunden de cok memnun kaldim

www.neutrogena.com
www.walgreens.com

turkiyede var mi bilemedim.
0
yirtik foto
(10.02.15)
ben clear'ın kırmızısını kullanıyorum birkaç aydır, memnunum.
0
eloharp
(10.02.15)
Bence kullandığın su ve saç yapın hepsi önemli, yanlış kullanacağın şampuan saçlarını dökebilirde..

Normal zeytinyağlı sabun kullanan arkadaşıma uydum bende saçım kepekten geçilmiyor şimdi, zetion kullandım işe yaramadı, sebamed bana iyi geliyor onu kullanmaya başladım, dediğim gibi tavsiyeler bir nebze işe yarıyor.
0
redeath
(10.02.15)
eczaneden ketoral şampuan alın. kesin çözüm. kırmızı rengi garip gelebilir ama kepeği yok eder.
0
corneillus
(10.02.15)
kışın cildin kurumasından luyorsa eczaneye de sorarak pirdolin, nizoral gibi şampuanlardan kullanabilirsin. bir de kaşınıyorsa onu önleyici tonikler var adını hatırlayamadım şu an. tamamen yok etmiyor sorunu ama insanı baya rahatlatıyor.
0
freya
(10.02.15)
(19)

Beyniniz bunun rengini değiştirdi mi?

ermanen
http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/4/4f/Grid_for_McCollough_effect.svgbuna bakınca şeritler arasında renk değişimi oluyormuş. sizde oldu mu?
upload.wikimedia.org

buna bakınca şeritler arasında renk değişimi oluyormuş. sizde oldu mu?
0
ermanen
(10.02.15)
Oldu. Dikeyler bordo, yataylar siyah gözüküyor ilk bakışta. Dikkatli bakınca düzeliyor.
0
pandispanya
(10.02.15)
bende olmadı.
0
nick konusunda kararsizim
(10.02.15)
çizgiler değil de yatay kısmın boşlukları arası yeşil oldu bende
0
neferkitty
(10.02.15)
olmadı, beynimizde bir sıkıntı yok inş.
0
freya
(10.02.15)
Bişey olmadı. Tarama yaptı sadece. Gözümü alıyor yani çizgili nesneler. Şaşı bak şaşır yapmaya da çalıştım ama renk seğişimi yok. Anormal miyim toktor bey?
0
old possum
(10.02.15)
hiçbi şey olmadı
0
alaimisema
(10.02.15)
neferkitty +1
0
mattiadestro
(10.02.15)
yataylar gri dikeyler siyah
0
kamera motor
(10.02.15)
beyaz boşluklarda yeşillenme oldu.
0
inheritance
(10.02.15)
dikeyler siyah yataylar bordo oldu
0
sta
(10.02.15)
sta +1
0
hasansabbah
(10.02.15)
hiçbir şey olmadı. olsun diye bayağı baktım, olmadı.
0
what is love
(10.02.15)
evet oylama bittiğine göre birisi lanet olası sonuçları versin.

zeki miyiz, sıradan mıyız?
0
calligrapher
(10.02.15)
Uzun uzun baktım, bir değişme olmadı. Sonuç?
0
aychovsky
(10.02.15)
i see dead people.
0
mistreated
(10.02.15)
dikeylerde degismedi

yataylarda cok acik yesil pembe gibi oldu
0
exlibris
(10.02.15)
benim de tarama yaptı ya :/

edit: ha bi de hafif sararma oldu ama benim bir gözüm diğerinden daha sarı görüyor dünyayı :D
0
pasp
(10.02.15)
bosluklar arasinda yanip sonen renklenmeler oldu bende yesilli kirmizili :/
0
shotgunwoman
(10.02.15)
Siyah çizgilerin renginde bir değişim yoktu da, siyah çizgilerin araları (ya da fon diyelim) uçuk yeşil, uçuk sarı, uçuk pembe gibi renkler aldı. Kesinlikle beyazı beyaz olarak görmedim yani.
0
yirmisantim
(10.02.15)
(3)

Sağlık Raporu

aradaki uzaklik
Arkadaslar selam.Ise giriş evrakları arasında sağlık raporu da var. Ama detaylı bir rapor istemiyorlar hani tek sayfalik "çalışmasında sakinca yoktur" raporları olur ya doktor imzalı ondan istiyorlar. Aile hekimine gittim ortak sağlık ve güvenlik birimi diye bişi icat etmişler. Oraya yonlendirdi. Bi
Arkadaslar selam.

Ise giriş evrakları arasında sağlık raporu da var. Ama detaylı bir rapor istemiyorlar hani tek sayfalik "çalışmasında sakinca yoktur" raporları olur ya doktor imzalı ondan istiyorlar. Aile hekimine gittim ortak sağlık ve güvenlik birimi diye bişi icat etmişler. Oraya yonlendirdi. Bi gittim 40 lira. Daha önce ücretsiz alabiliyordum aile hekimimden veya sağlık ocağından. Yok mu 40 lira kosulmeden bunu halletmenin bir yolu. Devlet yine yolacak kaz ariyor.
0
aradaki uzaklik
(06.02.15)
sağlık ocağı vermiyor artık, yasak. ama tanıdık doktor varsa verir. ben gerektiğinde bi kaç kere o şekilde aldım.
0
spirit crusher
(06.02.15)
ben hastaneden randevu alıp(dahiliye falan) ordan istemiştim. vermişlerdi.
0
prodeq
(06.02.15)
bir iki sağlık ocağı daha dene, misafirim burda dersin. bize hala sağlık ocağından çalışabilir raporu geliyor.
0
freya
(06.02.15)
(8)

Kaybedilen bir şeyi bulamayınca kendini kaybetmek

nıç
Ben aradığım bir şeyi bulamadığımda çıldırıyorum. Bu kıyafet olabilir, kitap olabilir evde olduğundan emin olduğum şeyleri bulamayınca aşırı sinirleniyorum hatta daha bu sabah sinirden ağladım. Size de oluyor mu? Ben mi çok tepki veriyorum acaba normal mi bu? Niye bu kadar takılıyorum?
Ben aradığım bir şeyi bulamadığımda çıldırıyorum. Bu kıyafet olabilir, kitap olabilir evde olduğundan emin olduğum şeyleri bulamayınca aşırı sinirleniyorum hatta daha bu sabah sinirden ağladım. Size de oluyor mu? Ben mi çok tepki veriyorum acaba normal mi bu? Niye bu kadar takılıyorum?
0
nıç
(06.02.15)
birşeyi bulma konusunda problem yaşıyorum, bazen gözümün önünde duran bişeyi bile görmüyorum, aramak eziyet. sinirleniyorum, hatta evdekilere de kızıyorum, eşyalarımı habersiz kaldırmayın diye. bazen kendim kaldırmış oluyorum ama onlara kızıyorum :)
0
rock n roll
(06.02.15)
oha birebir aynisi bende de var, tek manyak ben degilmisim. ben de cok sinirlenirim, ortaligi ayaga kaldiririm, evdekiler seferber olur :D o sirada ihtiyacim olmayan, onemsiz bir sey bile olsa bulmadan icim rahat etmiyor. ama torpulemeye calisiyorum, cok normal degil bence. yine de insani duzenli olmaya yonlendiriyor o acidan iyi :D
0
saçdemeti
(06.02.15)
Bulamayınca ağlamak mı? Biraz sinirlenmek normal de ağlamak nedir ya? Biraz abartmışsın, keep it cool bro.
0
long live rock n roll
(06.02.15)
bu aralar ben de acayip unutkanım; üst üste gelmesi sinirlerimi bozuyor. çıldırıyorum evet. kaybettiğim şeye değil; nasıl kaybedebildiğime kızıyorum. kendime yükleniyorum.
0
piremses
(06.02.15)
Çıldırmıyorum ama bir ismi hatırlayamadığında nasıl huzursuz olunuyorsa öyle oluyorum, günlerce bulamazsam günlerce oluyorum.
0
delicevat
(06.02.15)
acelem varsa ve o şeyin illa lazım olduğunu düşünüyorsam bana da oluyor.
0
freya
(06.02.15)
Ben ağlamıyorum ama içimde kalıyor, unutamıyorum. İnsan unutuyorum, kayıp eşyayı unutmuyorum.

Zamanında e-postalarda gezen bir hikaye vardı. Bir ilkokul ya da ortaokul öğretmeni öğrencilere "Affetmeyeceğiniz insan sayısı kadar patates alın ve bir ay yanınızda gezdirin. Hiç yanınızdan ayırmayın" demiş. Kimisi bir patates almış, kimisi bir torba. Zamanla patatesler kokmaya, filizlenmeye başlamış. Bir torba patates taşıyanların kolu kopmuş yorgunluktan, zaten orada burada kokudan ve görüntüden rezil olmaya başlamışlar. En son öğretmen de "Bakın, affetmeyip kinini taşıdığınız insanlar da bu patatesler gibi içinizi çürütür, kokutur, sizi çok çirkin yapar" gibi bir şeyler gevelemiş.

Bu dandik hikayenin buraya girme sebebi şu, benim de çürük patateslerim kaybettiğim eşyalar. Hepsi içimde yara, hepsi içimde kokuşmuş.

Ama henüz hiç ağlamadım, "Bu tepki belki de biraz fazladır" diyeceğim de "Sen dön, önce patateslerine bak" diyeceksin diye korkuyorum.
0
aychovsky
(06.02.15)
aradığım şeyi aramaktan vazgeçtiğim an buldum arkadaşlar :)
0
🌸nıç
(13.02.15)
(8)

İşten çıkarılsam ne kadar tazminat alırım?

ben ne dedim
Şimdi kısaca özetlemek istiyorum. Patronum yıl sonu sana şu kadar zam yapacağım dedi fakat gün gelince dediğini yapmayı bırakın, hiç zam yapmayacağını söyledi. Ben onun sözüne güvenerek ev değiştirdim, kredi çektim falan.Neyse geleyim konuya. Abi böyle böyle dedin ama böyle yaptın. Bana sözünü verdi
Şimdi kısaca özetlemek istiyorum. Patronum yıl sonu sana şu kadar zam yapacağım dedi fakat gün gelince dediğini yapmayı bırakın, hiç zam yapmayacağını söyledi. Ben onun sözüne güvenerek ev değiştirdim, kredi çektim falan.

Neyse geleyim konuya. Abi böyle böyle dedin ama böyle yaptın. Bana sözünü verdiğin zammı yapmanı istiyorum ya da tazminatımı alıp işten ayrılmak istiyorum diyeceğim. Muhtemelen zam yapmayıp ikinci seçeneğe yönelecek ve ben bu durumda ne kadarlık bir meblağ elime geçer onu öğrenmek istiyorum. 2013 ekim ayında sigortam yatmaya başladı ve şimdi 2015 şubattayız. 17 aydır sigortam yatıyor ve maalesef asgari ücret üzerinden yatıyor. Ne kadar alırım arkadaşlar?
0
ben ne dedim
(04.02.15)
01.10.2013-01.02.2015 arası için 1560 tl civarı. yan haklarını katmadığını varsayarsak.
0
freya
(04.02.15)
zam sözünü tutmayan adam paşa paşa al tazminatını saldım seni der mi pek emin olamadım, onu bi demek isterim önce.
freya + yıllık iznini kullanmadıysan onu alırsın.
0
baba jo
(04.02.15)
konuşma nereye gidecek onu bilmiyorum tabi ama tazminatımı vereceğini tahimn ediyorum. bakalım. teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸ben ne dedim
(04.02.15)
muhtemelen 0 (sıfır) tl ödeyecektir. dava açman ve istifa etmek için haklı gerekçen olduğunu (mesela sgk primlerinin gerçek maaş bedeli üstünden yatırılmaması gibi) ispat edersen mahkeme tazminat ödenmesine karar verebilir.
kolay gelsin.
0
tururo
(04.02.15)
tazminat alamazsın, sözleşmede belirtilmiş zam konusu yok ki nereye alıyorsun tazminatı? adam söz vermiş sadece.

eğer sadakat gibi bağlılık gibi ne bileyim adamın babacanlığı gibi aranda özel bir durum yoksa asgari maaş olayını şikayet et, adamı hoplatırlar.

senin yerinde olsam patrona bile acır yapamazdım bunu ama sen ben biz böyle şeyler yapmadıkça, bu ibneler tutamayacağı vaadlerde bulunmayı kendine hak görüyor. hakkını ara kardeşim ki kimseye yapamasın ibneler böyle şeyleri.
0
calligrapher
(04.02.15)
tazminati mahkeme yoluyla her turlu alirsin almasina da mahkeme sureci alacagin paraya deger mi onu iyi dusun. mumkunse patronu ikna edip is mahkemeye varmadan tazminatini almaya calis.
0
yazar olmak istemiyorum
(04.02.15)
melodica
(04.02.15)
zam yapmayacaksa ve seninle tersleşecekse direk şikayet et. Biraz burunları sürtsün
0
laranja
(04.02.15)
(33)

Çok Önemli - Siz Olsaydınız Gider miydiniz?

aradaki uzaklik
Arkadaşlar selam. Elimizde bir evlilik ve bir gelecek kararı var, sizin fikirlerinize ihtiyacımız var.Erkek - 30 yaşında, 27 yaşına kadar İzmir'de ailesiyle yaşamış, sonra hayatının aşkıyla evlenmiş, İzmir'de yaşamaya devam ediyor. Dev bir hızlı tüketim firmasında Ege Bölge Müdürü olarak çalışıyor.
Arkadaşlar selam.

Elimizde bir evlilik ve bir gelecek kararı var, sizin fikirlerinize ihtiyacımız var.

Erkek - 30 yaşında, 27 yaşına kadar İzmir'de ailesiyle yaşamış, sonra hayatının aşkıyla evlenmiş, İzmir'de yaşamaya devam ediyor. Dev bir hızlı tüketim firmasında Ege Bölge Müdürü olarak çalışıyor. Kariyeri harika ilerliyor. 6.500TL net maaş alıyor. Daha çok genç ve çok fırsatları var önünde. İzmir'i, Türkiye'yi, burada yaşamayı çok seviyor.

Kadın - 27 yaşında, üniversite için İzmir'e gelmiş, Erkek'le evlenip İzmir'de yaşamaya başlamış. Deli gibi aşık. Dev bir firmada Müşteri Müdürü olarak çalışıyor, 4.000TL maaş alıyor. Çalıştığı şirketten İngiltere'de aynı pozisyonda bir fırsat çıkmış, gitmeyi çok istiyor çünkü eskiden beri hep yurtdışında "en azından 2-3 yıl" veya sürekli yaşama isteği var.

Bu çiftimiz İzmir'de, kariyerleri çok parlak, evleri kira değil, arabaları şirketten, üstüne bir adet de evleri var (ekstra, kira getirisi olan), toplamda 11.000 TL'ye yakın maaş alıyorlar. Aileleri İzmir'de, gayet iyi anlaşıyorlar, harika bir evlilikleri var, İzmir'den çok memnunlar, sürekli yurtiçi yurtdışı gezip duruyorlar. Hiç bir sıkıntıları yok.

Ancak kadın ısrarla İngiltere'deki iş ilanını değerlendirmek istiyor ve Erkeği de ikna edip oraya taşınmak istiyor. "istifa et, İngiltere'ye yerleşelim, olmadı döneriz veya orada yaşarız" diyor. Erkek bunu çok mantıksız ve gereksiz bulduğunu söylüyor. Kadın kesinlikle tehdit filan etmiyor, istemezsen gitmeyiz ama gitsek harika olur ve çok ama çok istiyorum diyor.

Şu anki tüm bilgiler dahilinde ve ülkenin siyasi geleceğini, insan kalitesini, toplumdaki durumu vs. göz önüne alarak, Erkek olsaydınız ne derdiniz? Kadınlar da cevap verirse süper olur.

Yorumlarınız çok önemli beyler bayanlar.

Çok önemli ekleme: Erkek işsiz gidecek. Dönüşte yaşı 32-33 olacak ki bir satışçı için çok riskli yaşlar olabilir.
0
aradaki uzaklik
(04.02.15)
olası bir başarısızlık/mutsuzluk durumunda geri döndüklerinde iş bulana kadar yeterli paraları olacaksa gitsinler de erkek işsiz mi gidecek? erkek de iş bularak gidicekse olabilir neden olmasın. mevcut düzenleri de "rahat battı" dedirtecek cinsten.
0
9kuyruklukedi
(04.02.15)
sizin sartlarinizdaki insanlar icin belki de en guzel ülke turkiye burada mutlu olabilmek de ayri basari, İngiltere'de mutsuz olursunuz demiyorum ama turkiye'de mutlu olmak guzel bisey. Hakkinizda hayirlisi.
0
hocam fazla egon var mi
(04.02.15)
Erkeğin yerinde olsam ve orada beni idare edebilecek (aynı statüde olmasa bile benzer bir iş) bir iş bulsam arkama bakmazdım. Burada zemin kaygan. İngiltere, daha doğrusu Londra çok yaşanılası bi yer.
0
polkaf
(04.02.15)
ingiltereye gitseler erkek ne iş yapcak orda
0
emirkulu2
(04.02.15)
Gidersen iş bulmadan gitme. İş bulsan bile mutsuz olursan yengenin başına kakma (senin yüzünden geldik vs. gibi) yada ufak ufak laf sokma durumları mümkün. İş bulur içime sindirir isteyerek giderim dersen git yoksa 2-3 yıl yenge istiyor diye maceraya gerek yok bence. Ayrıca 2-3 yıl için gidilmez bence madem gideceksin en az 8-10 yıllık bir plan ile gidin.

(erkeğe öğütler)
0
poseidon1
(04.02.15)
oha amk hayata bak.bana yaşam koçu olsalar ya bunlar :)
neyse buradaki yaşamdan mutsuz iseler gitsinler.ben deli gibi yurtdışına gitmek isteyen biriyim fakat hiçbir zaman yapamazsam döneriz gibisinden dönerim diye düşünmüyorum mesela.tabi ihitimaller var ama öyle bi niyet ile gidersen olmaz o işler diye düşünürüm neyse konu dağıldı :) demem o ki mutlu iseler kalsınlar bence.maddiyat olarak söylemiyorum bunları.
0
high hopes of the sozluk
(04.02.15)
bu şartlar altında gidilmez. ancak gidilmezse bir ömür kadın tarafından senin için hayallerimden vazgeçtim dırdırı yapılır.

ayrıca izmir gibi bir yerde bu yaşam standardında bile ülkenin siyasi geleceği, insan kalitesi, toplumun durumu vs. diye bahane arıyorsanız ülkenin geri kalan kısmı ne yapsın?
0
yemrem
(04.02.15)
bence önce kadın gitsin önden, baksın durumlara, hem ülkeyi, hem de işi tartsın. ok verirse erkek de işini ayarlasın, artık ingiltere'de iş mi bakar, başka bişey mi olur bilemem. sonra ingiltere'de yerleşik düzene geçme planları yaparlar.

büyük hayat değişiklikleri çok kolay olmuyor, bunun gibi durumlarda böyle ayrı kalmalar çok normal, belki 2-3 ay belki 6-12 ay. belki ordaki ortama ya da kültüre çok yabancı hissedecek kadın, belki orasıyla ilgili başka şeyler çok zorlayacak onu (hava koşulları, çevre gibi) ve geri dönmek isteyecek. bu durumda hazır kurulu düzenin bozulup yeniden yapılandırılmaya çalışılmasındansa, en azından çok sıkıntı olmadan yeniden başlamak çok daha kolay. bazı hevesler gerçeklerle yüzleşince kolay sönüyor, sonrasında da hayatınızın sıkıntılı olmaması için buşekilde yapmanızı öneririm.
0
loveinaflipbook
(04.02.15)
Yanlış anlamayın, kızmayın ama bi laf vardır ya hani "rahat battı" diye, aynı o durum olmuş. Kurulu bir sistem, harika bir yaşam, harika bir maaş ve mutluluk var. Rahat var. Ama rahat batıyor, erkek işsiz olacak, hiç bilmedikleri yerlere gidip baştan başlamaya kalkacaklar. Oldukça mantıksız bir hareket.
0
eksi was here
(04.02.15)
Erkeğin işsiz olarak gitmesi ve muhtemelen İngiltere'de halihazırda sahip olduğu standartlarda bir iş bulamayacak olması ilişkide ciddi sıkıntı yaratabilir.
0
Sandeman
(04.02.15)
Çocuk yoksa kadın kendi başına gitsin. 2-3 sene dediğiniz nedir ki? Eğer kadın orada dikişi tutturur ve kocasını da yanına aldırabilirse yeni ülkede yeni düzen kurarlar ama kadın orada yapamazsa da buradaki düzenleri bozulmamış olur. Bence kimsenin kendi kariyeri için başkasınınkini çöpe atmaya hakkı yok. Bu insanlar evli diye illa her saniye birlikte olmak zorunda da değiller. Aksine, aralarındaki bağ ve arkadaşlık kuvvetliyse bir iki yıl "gidip gelerek" idare edebilirler. Kazançları güzel olduğu için uçak masrafı çok koymaz. Hafta sonları buluşurlar, biletleri önceden ayarlarlar. Bence kadın gitmeli, adam beklemeli. Sonraki duruma göre de kimin geri döneceği/taşınacağı şekillenmeli.

Ayrıca "satış" işi öyle bir alan ki, teknik işlerle alakasız, bulunduğunuz ülkenin hatta bölgenin kültürüne göre inanılmaz değişiklikler gösterir. Yani burada bölge müdürü olan adam, İngiltere'de hiçbir şey ifade etmeyebilir. Mühendis olaydı, sanatçı olaydı, elinde başka bir altın bileziği olaydı durum farklı olabilirdi ancak hele ki İngiltere için iş önceden ayarlanmadıktan sonra, alınması hiç de mantıklı bir risk değil. Çocukluk olur. Kadın gidip ortalığı bir kolaçan etsin işte. Yapamazsa geri döner yuvaya. Yapabilirse kocasını da alır.
0
pandispanya
(04.02.15)
Arkadaşlar cevaplar için çok teşekkürler, arkadaşım yanımda o okuyor (konu kendisiyle ilgili).

Ricam şu, okuyan kim olursa olsun bir iki dakika ayırıp kendi fikrini yazabilir mi? Yazanlara çok teşekkürler, başka fikirler var mı?
0
🌸aradaki uzaklik
(04.02.15)
yani bence kalmak daha iyi gibi ama kadının aklında kalacak. sonuçta aranızda anlaşmanıza bağlı.
0
bradshaw
(04.02.15)
ben olsam giderim ama herkesin almak isteyeceği bir karar değil bu. erkek bunu kabul edecekse olası sorunlarda bunu kadının yüzüne vurmayacak, gerekirse karın tokluğuna yaşamayı kabullenecek, gibi şartlar oluşabilir ki bu da her insanın razı olacağı şartlar değil. aynı şekilde kadın da erkeğin bu şartlara uyup uymayacağını düşünerek hareket etmeli, gerekirse gitmeyelim demeli. karşılıklı oturup anlaşma gerektiren zor bir durum yani.

kadının maaşı adam iş bulana kadar yetecek mi mesela? adam yabancı ülkede yaşamak hakkında ne düşünüyor, yeterli parası olduğunu düşünürse.
ben avrupa'da yaşama isteği olan biriyim, o yüzden karım yeterli parayı kazanıyorsa hiç çalışmamayı bile kabul ederek gitmek isterim. evimin adamı, çocuklarımın babası olurum valla, ses etmem.
0
baba jo
(04.02.15)
erkek iş bulsun, gitsinler. çocuklarını türkiye'de yetiştirmesinler. çocuk büyüdükten sonra yurtdışı tecrübeleriyle dönerler isterlerse.

son yıllarda okullarda okutulan kitaplara bir göz atın, zaten titreyerek ingiltere bileti arayacaksınız. çocuk yapılmayacak bile olsa, o kitaplarla büyüyen diğer çocuklar on sene sonra türkiye'de hayatın önemli noktalarında olacak, bu bile yeterli sebep.
0
freya
(04.02.15)
Gitmezse kadın sürekli erkeğin kafasına kakar gelecekte bunu. Bence gitmeliler. Eğer dediğin gibi bir yaşamları varsa, Erkek de yurtdışında iş bulabilir bir şekilde.
0
maxim gorki
(04.02.15)
Şu an her şey mükemmel görünüyor. Yurtduşında da çalışabilmek için farklı bir bölüme girecek biri olarak şu düzeni bozup gitmezdim. Evet Türkiye'de ne olacağı belirsiz ama hani öyle reddedilemeyecek iş teklifi falan da gelmemiş ki.
Ben olsam savaş falan çıkana kadar beklerdim. Hayatları şu an mükemmele yakı görünüyor.
Kadınım.
0
mornie
(04.02.15)
Ricaniz uzerine yaziyorum. Eger standartlara alismislarsa veya iki tarafda da 'en kotu rezil olur doneriz nolacak yea' kafasi yoksa, erkek issizken gitmesin. Diger yandan kadinin icinde kalacak. Bu durumda erkek de is bulursa gitsinler. Ya da kadin isi kacirmamak icin onceden gitsin, birkac aya erkek de is bulup ya da gorusmeleri ayarlayip gelsin.
0
f_d
(04.02.15)
lütfen gitsinler. türkiyede şeriat gelecek, bütün izmirlileri sürgün edecek zaten. şimdiden gitsinler.
0
namus ninjası
(04.02.15)
selam.

ingiltere'de 2 sene okuyan/çalışan biri olarak söylemem gerekir ki izmir'deki standardınıza ulasmanız imkansiz orda. hem erkek için iş bulma süreci çok sancılı geçicektir. türkiye'deki iş tecrübesinin hiçbir geçerliliği yok orda. mühendislik falan olsa bi nebze ama bu durumda ben iyi bir iş bulma şansı oldugunu düsünmüyorum. hem de oraya dependant olarak gidecek çalışma vizesi işi nası olur bilmiyorum.

madem fikrimizi soruyorsunuz o zaman söyleyeyim, bence hiç maceraya girmeyin. yani girmesinler.

iş hayatıyla ilgili sormak istedikleri bi sey varsa da yardımcı olmaya calısırım.

ha unuttum türkiye tabi ki bok. daha da kötü olacak her sey. o yüzden paraları biriktirip dolara çevirip bi 10 seneye ben de siktir olup gidecegim
0
fazıl sayma
(04.02.15)
Benim anlamadigim o 3 senenin sonunda ne degisecek? Kariyerinde olaganustu bi sicrama olacak mi? Yoksa sadece yurtdisinda yasama hevesi mi tatmin olunacak?
3 sene icin su sartlar tepilmez hele ki yurtdisinda yasayayim hevesi yuzunden.
0
bilinmez bilinmez
(04.02.15)
Erkek neden işsiz olarak gidiyo? Bir eşin diğerinden bunu istemesi çok büyük bi' bencillik umarım bunu okuttuğun kişi kadın tarafıdır. Bak bacım adam biraz şans biraz da özveri ile daha 30'unda üstelik İstanbul da değil İzmir'de 6500 net maaşlı işte çalışıyor. Doğudan mülteci gider gibi işsiz gitmenin mantığı ne? İş bulamadığını bir düşünsene evi geçindiren sadece sen olursan psikolojik olarak da harap edecektir onu. Şimdi yapmanız gereken şey abimize iş ayarlamak.

İş ayarlayın gidin illa gidecekseniz yahu. Burada aldığı maaş asgari ücretin 6.5 katı. Orada mesela Londra'da 10 bin lira maaşla çalışacak olsa bile burada yaptıklarının yarısını yapamaz. Aylık 11bin lira + kira geliri ve üstüne kira gideriniz vs yok kendi eviniz. Orada da buradaki gibi rahat edebilmeniz için ikinizin de cidden güzek bi maaş alması lazım. Adam için 32 33 yaş dönüşte riskli olacaksa her şeyi garantiye almadan peşinde sürükleme sakın. Gerçekten gerçekten çok istediğin bir işse arkadaşların da dediği gibi 2-3 senelik uzak mesafe katlanılamayacak bir şey değil.

Mutlusunuz, aileniz burada daha ne istiyorsunuz. Her şeyi rayına oturtmuşsunuz. Lütfenbu bencilliği kocanıza yapmayın. Kimsenin buna hakkı yok.
0
oddyseus
(04.02.15)
pandispanya +1. bunu yazmaya gelmiştim ki, yazılmış daha önce.
0
sappho
(04.02.15)
ben olsam gitmezdim adamın istifa etmesi çok saçma bir defa. burda mutlu mesut yaşıyorlar düzenlerini bozmasınlar. gezmeye bol bol gitsinler ama başka ülkede yaşamak bana çok zor geliyor. yaşları da ufak değil. ayrıca biri gidip biri kalması bana anlamsız geliyor. birbirlerine yakın olamadıktan sonra evli olmanın ne anlamı var. para ya da kariyer her şey değildir. sonuçta burda da mutlular burda devam etsinler bence.
. kadın 31 yaş.
0
sta
(04.02.15)
erkek olsam iş bulmadan gitmezdim gerekirse bir süre farklı yerlerde çalışmayı göze alırdım ama kadın tarafı olsam gerekirse köprüleri yakar giderdim.
0
kuzey li
(04.02.15)
madem hanım kariyer sebebiyle en azından 2-3 yıl demiş, eğer kendisi cumartesi çalışmayacaksa ayda 2000 liralık uçak yolculuk masrafı gözden çıkarılıp 1 senelik program yapılsın ve denensin. hanım tarafı için aynı şirket içerisinde rotasyon yapılacağından geri dönüşü mümkün bir durum var ve risk yüksek değil. erkek için ise durum tam tersi ve önemli bir pozisyonu ve duygusal olarak bağlı olduğu bir yeri bırakıp gidecek; psikolojik olarak zorlanabileceği için riskli bir durum.

kadın yeni ofise başladığında kendini kabullendirmek için eşek gibi çalışacak eve yorgun argın gelecek ve büyük ihtimal evde darlanmış bir adamla karşılaşacak. sadece bu kısmı aşmak bile başlı başına bir iş.

dolayısıyla biletleri almaya başlayın.
0
groovettyn
(04.02.15)
erkeğim,

herkesin bişeyler istemeye hakkı var ama kadın bence fazla zorluyor. "bir de tehdit etseydi" dedim okurken, açıkçası ben o şartlarda bi durumu, erkek olarak sevgilime söylemeye imtina ederdim, kafası karışır, üzülür, hayır diyemez diye düşünüp. zira ortada bir "şeftali bulup tüysüzüne göz dikme durumu" var. kaldı ki yurtdışında yaşamak kişiye göre değişken olsa da meşakkatli ve yorucu bi durum. kadının kariyer aşkı diğer aşkın önüne geçecek gibi duruyor. şımarıklık ediyor. ayrı ayrı çalışıp ilişkiyi sürdürebilecek yürek varsa ne ala ama aksi takdirde çok saçma olur birlikte gitmeleri. kaldı ki 2-3 yıllık bir süreçte odaklarının birbirinden ziyade kariyerine kayacağına inanıyorum.

adam zaten bi satışçı olarak kendi işini kurmadığı sürece steve jobs olsa bile 38-40 yaşında emekli edilir, istisnasını nadiren gördüm.

adama tavsiyem, kesinlikle gitmemesi. eğer evlilikte sorun yaratmayacaksa kadın gitsin, buluşun ara ara ama yaş 35e dayandığında ayrı geçirilmiş bir gençliğe bakıp "parası, kariyeri batsın" demek de var işin ucunda. çünkü o işin 2-3 yıl ile sınırlı kalmayacağı gün gibi ortada. kadın orada kalır banko.

sevdiğin insan için her yere gidilir, belki bu gidiş erkeğin profesyonel anlamda ufkunu açar, kendi işini bile kurar ama ne bileyim, çok zor öyle ingiltere'de okumadan orada adamı alanında işe alacak yerler bulmak. ingiltere bu anlamda diğer ülkelerden de katı. artı satışçı olarak dili de senden benden sağlam olmalı. en kötü 1 yıl boş boş yatacak adam orada.

ayrıca şöyle boktan bir durum da var ki ingiltere'ye gidilmezse şayet, şimdi "istemezsen gitmeyiz ama çok mutlu olucam" diyen kadın 3 yıl sonra bu olay yüzünden evde fırtınalar estirir "keşke gitseydim" diye. hele bir de çocuğu olursa "hayallerim vardı benim" diyip bunalıma girer.

umarım böyle olmaz sonu.
0
calligrapher
(04.02.15)
pandispanya +1
birlikte gitmek zorunda değiller.
0
kalimotxo
(04.02.15)
ya çok üzüldüm ben lan. burda çok güzel hayatları var ama kadının yurtdışında yaşama hevesini de sonuna kadar anlıyorum. e gitseler ortam çok farklı, adam işsiz. kalsalar kadın mutsuz olacak, adam da üzülecek belki. iki ucu boklu değnek.

ben 20 yaşındayım, bence beni evlat edinsinler ve "çocukla zor olur bu saatten sonra" diyerek izmir'de kalmaya devam etsinler. annem babam falan çok sevmiyo zaten sorun olmaz yani. ben de hiç sorun çıkarmam zaten cebime paramı koysunlar hiç öyle kavgaya mavgaya karışmam sigaram alkolüm yok evde oturuyom öyle mal gibi. ama istanbul'da bitirmem lazım okulu onlarla yaşayamam kusura bakmasınlar.

şaka bi yana, ulan cidden çok karışık. ben türkiye'den bir an önce defolup gitmek isteyen biri olarak kadını çok iyi anlıyor ve anlayışla karşılıyorum. ama türkiye'de 6500 lira maaş alan bir adamın vasıfsız bir "ev erkeği" olarak yaşamak zorunda olması da kötü bi şey. e burda kalsalar, birincisi türkiye'de kalmış olacaklar ki yeterince kötü bir şey. ikincisi kadının içinde ukte kalacak, araları belki bozulmayacak ama kendilerinin farkına bile varmayacağı bir soğukluk girecek. pf.

ya bence burda kalmaları lazım. tatile zaten gidiyolarmış. paralarını biriktirsinler. burada işler çok boka sararsa, belki ingiltere değil ama başka bir ülkeye giderler. yoksa eğer yabancı dilleri, onu da öğrensinler. bu kadar para kazanan insan 40'ına geldiğinde bir iş kursa, bi' şeyler yapsa zaten sırf evde yatmak için bile yurtdışına gidebilir diye düşünüyorum. hani bu durumda iş-güç derdi de olmaz.

bence ayrı kalmasınlar. 3 sene az zaman değil. kadın gitsin erkek kalsın bence olmaz o iş. adam askere gitmiyo ya da kadın 6 aylığına iş için gitmiyo ki. 3 sene diyosun. gencecik insan bunlar yav biri 30 diğeri 27 yaşında. üç senede ne biçim sevişilir. ne gereği var o yaşlarda ayrı kalmanın. mecburiyet yok bi şey yok.

şimdilik otursunlar oturdukları yerde bence. teklifimi de düşünsünler.
0
der meister
(04.02.15)
Butun dogumlar sancili olur. Size soracagim soru su olur : ee?

Bu genc yasta hayaliniz bu kadar mi ? Ikinizde nerdeyse zirvedesiniz burda. Ama ? Sonra. Yani hayat bu mu? Monotona baglamayacak mi ? Hayat sadece iyi maaslari alalim gezelim mi ?

Tamamen bir macera hayat. Boyle bir firsat her zaman gelmez :) adam ve kadin bu kadar basariliysa zaten donduklerinde tekrar is bulacaklardir ama islerin kotu gidecegine ihtimal vermiyorum. Dediginiz pozisyonlara geldiyseniz bir ozelliginiz kabiliyetiniz olmali. Cocuk plani varsa avrupa vatandasi olmasi cok cok buyuk bi avantaj.

Siz turkiye levelini bitirmissiniz :) bence hazirliklari yapip level 2 ye baslayin :)
0
busuta
(04.02.15)
affedersiniz ama yurtdışında yarrak mı var, nedir bu yurtdışı merakı, cillop gibi ülke dururken, yılın on ayı karamsar, sürekli yağmur ve kapalı bir hava, izmir gibi dünyanın cenneti bir şehirden sen kalk ingiltere denen insanında meymenet yok, suratsız yavşakların memleketine git.

hayattan soğursunuz, sakın gitmeyin, güneyde bir ülke olur, o zaman oturur konuşuruz.

not: gittim, yaşadım, döndüm, oradan biliyorum.
0
orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi
(04.02.15)
erkek dönüşte 32-33 yaşında aynı işi bulamazsa baya baya baya kötü duruma düşer. bu çift türkiye'de şanslı %10'luk dilimde. rahat mı battı?
0
komando kani var bende
(04.02.15)
Gelen cevapları okumadan yazdığım için tekrara düşersem affola. Herşeyden önemlisi İngiltere'ye gittiklerinde, oturdukları evi de kiraya verseler maddi olarak ekstra bir gelirleri olmuş olacak. Kaldı ki erkek de birkaç ay içinde bir iş mutlaka bulur diye düşünüyorum. Ama satış işi biraz riskli, ülkelere göre farklılık gösterir ancak yurtdışı tecrübesi bambaşka bir tecrübe olacaktır her ikisi için de.

Ben kadın da olsam erkek de olsam giderdim. Eşlerden biri çalıştığı ve bunu diğerinin yüzüne hiçbir şekilde vurmadığı sürec sürece sorun yok.(ne fedakarlık yapan için ne de yaptırtan için) Ülkenin siyasi geleceğini göz önüne almıyorum bile. Alırsam uça uça giderim.
0
gokyuzu gibi
(04.02.15)
(7)

ne kadar kira istemeliyim?

letheavendangered
yarıyıl tatili için türkiyeye döneceğimden odam 1 ay boş kalacak ve ben o 1 ay için birisini buldum. özetle, odanın boş olacağı tarihler 10 şubat - 12 martaylık kira 300 eurogelecek olan kişi 11 şubat 1 mart arasında kalacak.kendisi henüz kirayı hesaplayalım falan demedi ama sizce ben 1-12 mart aras
yarıyıl tatili için türkiyeye döneceğimden odam 1 ay boş kalacak ve ben o 1 ay için birisini buldum. özetle,

odanın boş olacağı tarihler 10 şubat - 12 mart
aylık kira 300 euro

gelecek olan kişi 11 şubat 1 mart arasında kalacak.

kendisi henüz kirayı hesaplayalım falan demedi ama sizce ben 1-12 mart arasında kalmayacağı için o günleri kiradan düşmeli miyim? yoksa o kız yerine başkasıyla anlaşsaydım toplam sürenin kirasını zaten almış olacaktım diye düşünüp içimi rahat tutmalı mıyım? açıkçası bana kalsa direkt yarı yarıya indiririm fiyatı ama maddi durumum çok kötü. sizce kız sesini çıkarmazsa hiç şeyapmayım mı? vicdanım rahat etmez sanki :/
0
letheavendangered
(03.02.15)
250 yap kimse üzülmesin
0
freya
(03.02.15)
yaa sacmalama tabi ki alacaksin, istiyosan 400 yap. ne kadar kücük biseye vicdan yapmissin. 20 gün hostelde kalan adam en az 500 euro verir, kim 20 günlügüne odasini kiraya veriyor. Ihtiyacin olmasa zaten bos birakirsin niye elalem odana gelsin alla alla. bi de her sey para degil demisler ya xD

edit: ha derse ki 300 bana cok 250 yapalim, ok dersin. senin kiranin kac oldugunu bilmesi gerekmiyor ayricana.

edit2: bir de genel olarak sehirde kiralarin ne kadar olduguna göre de degisir tabi. mesela münih gibi bir sehirse gayet makul rakam, kücük bir dogu avrupa sehriyse cok gibi.
0
hophophoba
(03.02.15)
hophop, münihle aşağı yukarı aynı fiyatlar ve şu an ekmek gibi ev arıyor millet tam dönem geçişi olduğu için. kız da burada bile değil, kanadadan gelecek ve burda kimse uzaktan birisiyle anlaşıp da evini kiraya vermiyor. ben bizzat yaşadım gördüm, o yüzden geldiğimde 2 ay evsiz kaldım. 300 euro kira benim odam için çok değil, hatta uygun bile. ama eksik gün, 1 aydan daha az süreli kalma falan kafamı karıştırdı.
0
🌸letheavendangered
(03.02.15)
ohoo o zaman hic kasma ya 300 de, iyilik yapiyor sayilirsin. ama simdiye kadar kira konusmamaniz da ilginc olmus. bence yaz kiza anlasin kirada.
0
hophophoba
(03.02.15)
yok kira konuştuk tabii. ilanda yazıyor zaten hepsi detaylı ama ilanı 1 ay süre için verdim, kız daha az kalacak. ama şimdiye kadar kendisinden bir talep gelmedi kalmadığım günleri kiradan düşelim diye. ben o şekilde başkasının evinde kaldığımda ilk konuştuğumuz şey bu olmuştu mesela. ama ben hala o parayı alamadım, orası ayrı.
0
🌸letheavendangered
(03.02.15)
Sonra turkleri niye kimse sevmiyo.
0
baldur2
(03.02.15)
neden baldur? ben ne yapsam da kızı düdüklesem diye düşünmüyorum ki. normal fiyatı indireyim mi diyorum. 300lük eve 500 diyip iyi hadi sana 400 olsun da demiyorum.
0
🌸letheavendangered
(03.02.15)
(21)

Gecmise Donuk Olarak SGK Meslek Kodu Degistirilebilir Mi?

morgazoz
Calistigim yerde meslek kodum yanlis girilmis, gecmise donuk olarak da duzeltilebilir mi?
Calistigim yerde meslek kodum yanlis girilmis, gecmise donuk olarak da duzeltilebilir mi?
0
morgazoz
(03.02.15)
neden değiştirmek istiyorsunuz?
0
benaslinda
(03.02.15)
Nedeni cevabi degistirir mi bilmiyorum ama. Resmi olarak meslegimde tecrube sahibi oldugumu kanitlamam gerekiyor. Ayrica da baska bir is degil resmiyette de kendi yaptigim isi yapiyor gozukmek istiyorum.
0
🌸morgazoz
(03.02.15)
soruyorum çünkü insan kaynakları uzmanıyım.

çalışanların saçma sapan isteklerinden gına geldi. sgk girişinde seçilen kaç bin tane meslek var biliyor musunuz? onlar oteller gibi, inşaatlar gibi zorunlu olarak ".." şunu çalıştıracaksın gibi yönetmelikler için geçerli sadece.

çalışma belgesi isteyin, ne kadar süredir hangi title ile iş yaptığnızı imzalı kaşeli antetli kağıda versinler.
0
benaslinda
(03.02.15)
Calisanlarin yaptiklari islerin resmiyette de gercekte oldugu gibi gozukmesini istemesi sacma sapan bir istek degil.

O iste deneyime sahip oldugumu yurtdisina kanitlamam gerekiyor, meslek koduna bakiyorlar. Meslek kodumu gecmise donuk olarak duzeltebilirler mi?
0
🌸morgazoz
(03.02.15)
çalışma belgesini ingilizce isteyin.

her şeyin en iyisini çalışan biliyor zaten. sonra insan kaynakları çok rererö.

sorunuza cevap, hayır geçmişe dönük değiştiremez. meslek kodu sadece güncellenebilir.
0
benaslinda
(03.02.15)
değişir. yanlış bildirim dilekçesi yazılıp bağlı bulunulan sgk ya başvurulması gerekli.
0
Tears of Devil
(03.02.15)
Sadece yanlis yazilmis olmasi ve bunun duzeltilecek olmasi gerekli bir sebep degil mi?

Degismesi cok mu ugrastirici bir is?
0
🌸morgazoz
(03.02.15)
işleme alınması haftaları bulur. dilekçe usulü eski işlem yani.
0
Tears of Devil
(03.02.15)
sgkdan şu an girip meslek kodunu güncellerseniz güncellenmiş oluyor işte. zaten geriye dönük bakılabilecek bir evrak değil. asistan yerine müdür yap diyorsun yapıyor gösteriyor kağıtta. ayrıca isyan edenler de haklı, o meslek kodu listesinde 4783294794738 adet meslek var. bu arada şirketten alınan kaşeli imzalı çalışma belgesi +1

edit: dilekçeyle falan uğraşmayın ne gerek var. işe giriş ekranında güncelleme kısmından güncellenebiliyor, ik, muhasebe giriş çıkış işleriyle kim uğraşıyorsa onun bir dakikasını alır. boşuna sgkya gitmeyin.
0
freya
(03.02.15)
Ben calistigim is yerinde 5 senedir calisiyor olsam simdi guncellense, son 5 senedir guncellenmis haliyle mi calismisim gibi gozukecek yani?
0
🌸morgazoz
(03.02.15)
@freya yok arkadaş yurtdışına çalıştığını işten ayrılış bildirgesiyle değil işe giriş bildirgesiyle kanıtlayacakmış. ahahaha. o yüzden illa değiştirecek.

o dilekçeyi yazacak adamı bulursan bizden de selam söyle.
0
benaslinda
(03.02.15)
o dilekçeyi yazmanın cezası olduğunu, daha doğrusu yanlış bildirim yapmanın cezası olduğunu başta söylemiştim diye hatırlıyorum. aramızda ik'cı gibi geçinen arkadaşlar varmış bunu öğrendik.
benim sırf geç bildirimime (aynı şahsa ait başka firmaya iş değişikliği yapıldı) 800 küsür lira ceza kesildi aynı ay içerisinde olmasına rağmen. yanlış bildirimin cezası bundan daha yüksek. belirsiz/belirli süreli iş sözleşmesinin feshi isimli evrakta'da yazıyor meslek kodunuz. yani işten ayrılınca aldığınız evrakta da olacak. ama zaten çok spesifik kodlar olmayacağı için en mantıklısı çalıştığınız yerden antetli kağıda yazılı ıslak imzalı bir çıktı istemek.
0
Tears of Devil
(03.02.15)
@Tears of Devil yanlış bildirimi dilekçeyle düzeltmenin cezası olmaz. ne zaman ki SGK hata bulup sana bildirir o zaman cezası olur. hata yaptığın bir şeyi kendin fark edip düzeltme için dilekçe ile başvurursan biraz uzun süre sonra da olsa düzeltirler. SGK gibi kafa karıştırıcı konularda insanların aklını daha da fazla karıştırmayın :( sonuç, yanlış bildirimin cezası = sen farkedip düzeltirsen yok, SGK fark ederse var. tabii yine de riske girmeye değmeyecek bir nokta.

@benaslinda yurtdışındaki şirket ne bilsin SGKyı giriş çıkış bana meslek kodlu bi belge getir demiş olabilirler.

@morgazoz beş senedir üç senedir üç gündür diye görünmeyecek. o belgenin bi aralığı yok. bi kağıt işte üzerinde adın giriş tarihin mesleğin adresin yazıyo. başka bi açıklaması yok. girsinler sgkdan güncellesinler sıkıntı olmaz.

yanlış bildirim konusunda son bi açıklama, eğer sgk kendi sistemine bir şey için güncelleme seçeneği koyduysa o şeyin güncellenmesi mümkün demektir, güncelleyince ceza kesecek olsa neden butonunu koysun? bir insan bir şirkette 23 sene çalışacaksa meslek kodu belki beş belki on kere değişebilir, insanlar da bunun için güncelleyebilme özelliği koymuşlar (belki benim kafamın şu an basmadığı başka bir şey içindir)
0
freya
(03.02.15)
@freya
sgk ekranında yanlış bildirim diye bir buton yok arkadaşım. neden butonunu koysun demişsin ama yok o buton zaten, var diyen olmadı. yanlış bildirim ve geç bildirim cezaya tabi sgk da. ve bu işlemler için dilekçe verilmesi gerekiyor. anlık değişimi zaten ekrandan kod güncelleme diyerek yapabilirsin, ona kimsenin ceza keseceği yok. ama senin bu konuyu nasıl birbirine karıştırdığını anlayamadım ben. arkadaş o gün itibariyle değişmesini değil geçmişe yönelik primi ödenen bütün zamanların (aynı şirket içerisinde olmak şartıyla) meslek kodunu değiştirmek istiyor.
0
Tears of Devil
(03.02.15)
@Tears of Devil bahsettiğim buton meslek kodu güncelleme idi, nerelere gittin. morgazozun meslek kodunu görmek isteyen işverenin çalışmaya başladığı tarihten itibaren tüm hizmet listelerinden kontrol edeceğini sanmam. insanlar işe giriş bildirgesini görmek ister, bunu da dediğin gibi güncellemek mümkün.

geç bildirim her şekilde cezaya tabi, bunun kaçışı yok.
yanlış bildirim için sabah kadar tekrar söylebilirim. eğer yanlışı kendin fark eder sgkya dilekçe yazarsan ceza y o k.

örnekle açıklayayım. eğer ayın 23üne kadar tahakkuk yüklemezsen sonra istersen sgkya üç cilt kitap yaz. o cezayı yersin. çünkü geç bildirim. ancak bildirdiğin primlerden birinde hata varsa, kardeş biz bunu yanlış yapmışız eldir kayar bizi affedin dersen, hem ceza yemezsin hem de düzeltirler. ancak sen bu yanlışı düzeltmediğin halde sgk o primin yanlış olduğunu bir şekilde tespit ederse yine kaçışın yok cezayı yersin. inşallah açıkça anlatabilmişimdir.

@morgazoz sen bu konuşulanlara bakma aklını karıştırma, git ikyla konuş yapsınlar.
0
freya
(03.02.15)
adam zaten "işe girişini" güncellemek istiyor. konuşmanın başından beri olmaz diyorsun geçmişe yönelik? şimdi ne oldu da mümkün diyorsun madem.

"sorunuza cevap, hayır geçmişe dönük değiştiremez"

insanlar "işe giriş bildirgesini" görmek ister, bunu da dediğin gibi güncellemek mümkün.

şu iki mesajın arasındaki tezat olan noktayı bulamayana yüzbinlira veriyorum.


@morgazoz sen bulandırma kafanı, ik'cıya söyle geçmişe yönelik diye, versin "yanlış bildirim" dilekçesini düzeltsin. o da böyle yapılmaz falan derse benim yazdıklarımın aynılarını söyle, en sonunda güncellemek mümkün diyecektir, ik'cılar böyle -test edildi onaylandı. özetle bu değişiklik biraz zaman alır ama yapılmayacak şey değil.

ik'cıların saçma sapan cevaplarından gına geldi. bu duyuru altındaki son mesajımdır.
0
Tears of Devil
(03.02.15)
@Tears of Devil ya gerçekten ben bir sene boyunca dünyanın ilk üç vergi denetim firmasından birinde boşuna çalışmışım, yaptığım 24 saat mesailer boşa gitmiş gerçekten. allah da beni kahretsin. bordro da sgk da işkur da hiçbi şey bilmiyorum.

son kez anlatmaya çalışacağım. meslek öğrenmek isteyen adamlar işe giriş bildirgesi görmek ister. bu bildirge tek bir tuşla meslek için güncellenebilir. bu güzide bildirgemiz zaman aralığı belirtmediğinden geçmişi geleceği olmaz. bir sayfa şey zaten. üzerinde asistan yazarken müdür yazacak. bu bu kadar.

geçmişe dönük olan ve meslek adının geçtiği yer hizmet listesidir, bunu geçmişe dönük güncellenmesi hiçbir anlam ifade etmez şu an bu beyan için. ha özellikle işe girdiğinden beri olan hizmet dökümlerini isterlerse de dediğin gibi dilekçeyle düzelir. ama ben daha böyle bi şey istendiğini duymadım.

sgk işe giriş bildirgesi tek seferde internetten, hizmet listesi dilekçeyle geriye dönük düzeltiliyor neyini uzattın bu kadar beynim almıyor gerçekten, canın mı sıkılıyor nedir.

ha ek olarak, h e r i k i ş e k i l d e d e c e z a y o k.
0
freya
(03.02.15)
@freya;
son kez yazıyorum son mesajına istinaden;

"sgk işe giriş bildirgesi tek seferde internetten, hizmet listesi dilekçeyle geriye dönük düzeltiliyo" diye yazmışsın şimdi,

niye o zaman değişmez diyordun adama buna cevap verebilir misin? canı sıkılan sen gibisin önce değişmez deyip sonra değişir dediğine göre. ben adama bildiğimi (ailem mali müşavir) ve başıma geleni söylüyorum ceza yedim diye. yanlış bildirimde ceza olur olmaz o ayrı konu. ama bu adamın meslek koduna önce değişmez deyip sonra ben yanlış bildirim var deyince neden değişir düzeltilir diyorsun? konuyu bir anda ceza yenir yenmez olayına çekmende takdir edilesi bir davranış. tekrar hatırlatayım; konu bu arkadaşın meslek grubunun "geçmişe yönelik" değişip değişmeyeceği.

ben değişir diyorum, sen de değişir diyorsan neyi savunuyorsun bana? vergi denetim firması ayrı sgk mevzuatı ayrıdır. hoş bir yıldır çalışıyormuşsun maksimum denetmensindir. sgk çok ayrı bir memleket, mevzuatı da işleyişide farklı.




@morgazoz
özet; ik cıya söyle "geçmişe yönelik" olan meslek kodunu dilekçe vererek düzeltsin, burdaki hem ik'cı hem vergi denetmeni olan arkadaş olur dedi dersin. yine yapmazlarsa dünyanın ilk üç vergi denetim firmasından birinde çalışmış falan dersin o zaman yaparlar korkup.

not: dahada sikseler yazmam, adam dünyanın ilk üç vergi denetim firmasından birinde çalışmış, ezildim. öpüyoring.
0
Tears of Devil
(03.02.15)
vay arkadaş ya en fazla bu kadar anlaşılamaz. geriye dönük düzelmez demedim, işe giriş bildirgesi geriye dönük bir belge değil, oradan geriye dönük olup olmadığını görülemeyeceği için geriye dönük düzeltmeye gerek yok dedim.

hala da bence geriye dönük dilekçe verip düzeltmeye gerek yok sgk işe giriş ekranından güncelleyecek neyi var bunun bu kadar zor anlayamadım.

not: denetimci değil bordrocuydum, şu an başka bir yerde hem ik hem bordro yapıyorum, benim kadar sgkya dilekçe vermeye gittiğini, işe giriş / çıkış bildirgesi güncellediğini, geriye dönük bildirge düzenlediğini, danışmanlarla kafa patlattığını sanmıyorum, sevgiler.
0
freya
(04.02.15)
kavas dedin kavas.
0
Tears of Devil
(04.02.15)
hahahhahajsh ya altı üstü bildirge düzenlenecek böyle saçmalık olamaz :D
0
freya
(04.02.15)
(6)

pisman miyim

ismoreto
Belki bunu sormam ve baskalarinin fikriyle kisisel bir sonuca ulasmaya calismam mantiksiz gelecektir size ancak bazi duygularin da tecrubeyle taninabilecegini dusunuyorum. Yani benim ne oldugunu anlayamadigim bu durumu bir duyuru sakini hah iste bu aslinda su anlama gelir diye tecrubelerine dayanara
Belki bunu sormam ve baskalarinin fikriyle kisisel bir sonuca ulasmaya calismam mantiksiz gelecektir size ancak bazi duygularin da tecrubeyle taninabilecegini dusunuyorum. Yani benim ne oldugunu anlayamadigim bu durumu bir duyuru sakini hah iste bu aslinda su anlama gelir diye tecrubelerine dayanarak yorumlayabilir. Sorum su
1 yillik iliskimi birkac ay once bitirdim. Ancak sebebi karsi tarafin hatalari degildi. Aksine karsilasabilecegim en guzel kalpli insanlardan biri olabilir. Asik degildim ve karsimdaki kisiye karsi bir tutku hissetmiyordum. Onu cok sevdigimi de inkar edemem. Ayrilik sonrasi hayatimda buyuk bir eksiklik hissetmesem de gorustugumuz her bulusma sonrasi asiri uzgun hissediyorum. Ayrildigima pisman miyim, bu his cok iyi bir insani kirdigim icin hissettigim bir sucluluk mu yoksa tam olarak ne bunu ayirt edemiyorum. Iliski ask olmadan yurumez kafasiyla bir hata mi yaptim, boylesine iyi bir insani birakmamali miydim ve neden ayrildiktan sonra bulusmalarimiz beni cok huzunlendiriyor bunu anlayamiyorum. Bu tur bir ikilemde kaldiniz mi hic? Birkac fikir almam bile biraz bu durumu cozumlememe yardimci olabilir. Tesekkurlerimle.
0
ismoreto
(29.01.15)
Pisman falan degilsin. Mutlu olamazdin zaten ama buna inanmak istemiyorsun cesitli sebeplerden.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(29.01.15)
Bir ay cok kisa. Tanrilar zaman istiyor.
0
istege bagli sigortasiz
(29.01.15)
yeni birini bulsan bunları düşünmezsin. bunlar hep boşluktan.
0
fransizkalanadam
(29.01.15)
bir daha bu kadar iyi başka birini bulamayacağını düşünürken bir yandan da bu şekilde devam edemeyeceğini bildiğine üzülüyorsun. o insana karşı tutku hissedemediğin için kendini biraz suçluyor olabilirsin. bizim bi arkadaşa aynı bu şekilde olmuştu. :')
0
freya
(29.01.15)
@sadakatsiz
Cok deger verdigim bir insan o yuzden arkadasligimizi surdurmek istedim.
0
🌸ismoreto
(29.01.15)
arkadaşlığını sürdürmek istemen, sana sadece acı verir..
0
mustee
(30.01.15)
(11)

türkce rap & hiphop albüm/parcalar

diabolus in musica
selamlar,türkce rap & hiphop konusunda cahilligimi kirmak adina öneri yapabilecek arkadaslara calisma hayatlarinda basarilar dilerim."cok iyi abi yea" modunda dinlediklerim:*mode xl "militanz" albümü*yener cevik "50 kurus soda"*saian "felegin cemberine 40 kursun"*alaturka mavzer "liriksel-o"*kodes f
selamlar,
türkce rap & hiphop konusunda cahilligimi kirmak adina öneri yapabilecek arkadaslara calisma hayatlarinda basarilar dilerim.

"cok iyi abi yea" modunda dinlediklerim:

*mode xl "militanz" albümü
*yener cevik "50 kurus soda"
*saian "felegin cemberine 40 kursun"
*alaturka mavzer "liriksel-o"
*kodes ft. allame "ihtilal"
*fuat "hassickdir 1,2,3" albümleri

bonus: www.youtube.com
0
diabolus in musica
(28.01.15)
Yıllar oldu rap dinlemeyeli ama fuchs'un huzur n darem albümünü belirli aralıklarla açıp dinlerim ve diğer fuchs şarkılarını da aynı şekilde..
Son zamanlarda ceza ve massaka ile birlikte söylediği şarkıya takmıştım..
0
mutekebbir
(28.01.15)
Contra dinle tutuyorum o cocugu baya

www.youtube.com
0
bruceandwayne
(28.01.15)
Organize Oluyoruz Vol.3

www.youtube.com

Bu albümü epey dinledim geçen sene karışık Türkçe rap albümü güzel parçalar var.
0
klakie
(28.01.15)
sansar salvo- seramoni efendisi
sansar salvo- adrenalin
0
brotha b
(28.01.15)
Sirhot - Narcotic Beyaz Karanlık
Cartel - Cartel
Nefret - Meclis-i Ala İstanbul
SK & Kolera - İkimizi Anlatan Birşey
0
heritage
(28.01.15)
buyrun arkadaşlar modunuzu düzelten bi şarkı

mysp.ac
0
the game
(28.01.15)
dilkeş kardar
0
feykalade
(28.01.15)
www.youtube.com
www.youtube.com
hafıza ne garip şey.
0
freya
(28.01.15)
(bkz: bütün parçaların güzel olduğu albümler/#38558841)

bu albümler idealdir bana göre hocam
0
seytan ayrintida gizlidir
(04.02.15)
yabancı rap dinlemek isterseniz de

(bkz: bütün parçaların güzel olduğu albümler/#38559328)
0
seytan ayrintida gizlidir
(04.02.15)
toplama albüm olarak Yeraltı Operasyonu'nu öneririm. Evren milenyuma girerken Türkçe rapin de geleceği olacağını gösteren albümdür, bu albümden bazı isimler Türkçe rapte ileriki yıllarda daha ön planda olmuştur.
0
candanag
(04.02.15)
(6)

doğalgaz faturası / sayacı okumak

freya
90 m2lik bir evde kışın faturamız 600-800 tl civarı geliyor. evin yalıtımı sıfır olduğundan iki senedir içimize doğru ağlayıp geçiyoruz, ancak acaba sayaçta veya fiyatlandırmada bir terslik olabilir mi? bunu nasıl anlayabiliriz?
90 m2lik bir evde kışın faturamız 600-800 tl civarı geliyor. evin yalıtımı sıfır olduğundan iki senedir içimize doğru ağlayıp geçiyoruz, ancak acaba sayaçta veya fiyatlandırmada bir terslik olabilir mi? bunu nasıl anlayabiliriz?
0
freya
(26.01.15)
Bulunduğun bölgede doğalgazın metreküp fiyatını öğrenirsin, faturan çıktıktan sonra ilk-son okuma farkıyla çarparsın.
0
osurdum
(26.01.15)
yazın da çevrenize göre yüksek geliyor mu? apartmandakilere sordunuz mu hiç size ne kadar geliyor fatura diye?
büyük ihtimalle yalıtımdandır.
aylık 1000-1500TL ödeyen biliyorum 90-100 m^2 ev için ama mustakil ev ve çatı yok, ayrıca aşağıda depo var.
0
kuzey li
(26.01.15)
@kuzey li apartmanda iki tane yaşlı teyze var, onlar da ısınma için kullanmıyor. bizimki normal daire, üç dört ün maksimumda yaktık onun dışında hep az yanar + gündüzleri kapalı.
0
🌸freya
(26.01.15)
Kombiden olabilir.
0
Cursed Chico
(26.01.15)
gündüzleri kapatmayın işte. kapattığınızda sıfırdan ısıtmak için daha çok doğalgaz yakacak.
atıyorum evdeyken 40 da yakıyorsanız evde yokken 30'da yansın... 100 tl falan düşürürsünüz. altta üstte kimse oturmuyorsa haliyle yalıtım da yoksa bu fatura gayet normal.
yalıtım yaptırın daire başına 5 bin tl falan düşüyor. bakın iki kış da bu 5000 tl kendisini amorti edecekti...
0
gotic
(26.01.15)
gündüzleri kapatmamak daha az gaz sarfiyatı sağlamaz, lise fizik bilgisi yeterlidir bunu doğrulamak için. çare yalıtım ki aylık 600 800 liralık bütçeyle gayet güzel şeyler yapılabilir. Kombiyi kontrol ettirmek de iyi olabilir bu hafta içinde.
0
rygard
(26.01.15)
(13)

yabancı kız arkadaş türkiye'de ne iş yapabilir?

tolga asp
türkçe bilmediği için alternatiflerimizin oldukça kısıtlı olduğunu biliyorum, bu yüzden fikir almak istiyorum.kendisi türkiye'ye yerleşmeyi düşünüyor, mesleği petrol ve rafineri mühendisliği ama burada o işi yapabilir mi bilmiyorum, zaten bildiğim birkaç firma var onlarla görüştük ama cv gönderin ba
türkçe bilmediği için alternatiflerimizin oldukça kısıtlı olduğunu biliyorum, bu yüzden fikir almak istiyorum.

kendisi türkiye'ye yerleşmeyi düşünüyor, mesleği petrol ve rafineri mühendisliği ama burada o işi yapabilir mi bilmiyorum, zaten bildiğim birkaç firma var onlarla görüştük ama cv gönderin bakalım falan dediler, pek ilgilenmediler açıkcası.

anadili rusça, ingilizcesi gayet güzel. bunun yanında tatarca ve başkurtça gibi dilleri de biliyor ama bilmiyorum faydası olur mu. burada birkaç otele sordum 800 lira maaş+kalacak yer sağlıyorlar bu iş daha çok kaçak köçek yaşayan sığınmacılar için gibi geldi. biz daha eli yüzü düzgün bir iş bakıyoruz. bu arada kendi mesleğini yapsa 6-7 bin lira maaşı olacak ama başta belirttiğim gibi hem türkçesi yok hemde içeriden adam lazım sanırım.

bunun dışında ne iş yapabilir sizce? hangi alanları araştıralım? çevrenizde benzer durumda olanlar var mı?
0
tolga asp
(26.01.15)
dersahanelerde öğretmenlik yapabilir.ing veya rusça olarak.veya tekstil üzerine satış departmanları kabul eder.sonuçta rusça bilmesi önemli faktör.otelde çalışmasın bence.
tekstil derken bu arada merterdeki dükkanlar değil de ofis tarzı yerler,kurumsal firmalar ı araştırın derim
0
high hopes of the sozluk
(26.01.15)
ne oteli ya?
yok mu petrol ofisi gibi sirketler o pozisyonda eleman arayan? ingilizce konusur is arkadaslariyla da. oralarda calisanlarin cogu biliyodur heralde ingilizce. zaten is ilanlarinda ingilizce bilmeyenle görüsmüyolarmis bile gibi bi havalari var hepsinin. madem öyle hadi bakalim?
0
kucukharfler
(26.01.15)
rusya ile iş yapan bi şirkette iş bulabilir. ama çalışma izni vs gibi süreçler nasıl işler orasını araştırmak lazım.
0
prezarlatif
(26.01.15)
Otel falan unut hacı. En kötü çocuk bakar, otel alternatif bile olmamalı.

Gerisini bilemiyorum :/
0
6 yasimdan beri metal dinliyorum
(26.01.15)
bence yurtdisinda is bulsun, burda verilen paraya degmez, sen bakacaksan o ayri tabii de, yani uzun sureli bi planiniz varsa, yurtdisina bakin derim.
0
tresrichesheures
(26.01.15)
yerleşmeyi düşünyorsa türkçe öğrenmesi şart. Türkçe öğrenene kadar avm'lerdeki Zara vb. magazalarda çalışabilir.
0
accorbite
(26.01.15)
Yok arkadas. Biz de esimle Turkiye'ye tasinirken oyle dusunduk, dunya kadar firma var ruslarla is yapan, illa birinde is bulnur filan dedik ama hic de dusundugumuz gibi olmadi. en iyisi once Tomer'de Turkce ogrenmesi, sonra is aramasi. Ve biliyor musunuz, isin sacma tarafi da su, aslinda bahsettiginiz kisi icin is cok ama mulakat yapacak IK'ci ingilizcesine guvenemedigi icin bu durumdaki adayi bastan eleyecek! Belki isi alsa harikalar yaratabilir ama gelin gorun ki IK'cilar isi mahvediyor. O nedenle en en iyisi once mulakat yapacak kadar Turkce ogrenip oyle is aramak, o zaman bir anda isler degisiyor, pek cok alternatif firsat ortaya cikiyor. Benim esimde boyle oldu.
0
kartonpiyer
(26.01.15)
öncelikle türkçe öğrenmesi +1;

geçici olarak ingilizce veya rusça ders verebilir,

ayrı gayrı yaşamayı göze alıyorsanız botaş'ın çalıştığı firmalara bir bakın. mutlaka bir yerlerde ruslarla bir işler vardır ama tanıdık gerekir gibime geliyor. yeni yeni boruhatları falan yapılıyor şu sıralar ama hangisi nerede pek bir bilgim yok. enka en son gürcistandan gelen bir boru hattının ihalesini aldı sanırım.
0
argent dawn
(26.01.15)
rusça + ingilizce kombosuyla rahatlıkla kendi alanında iş bulabilir. olmadı, inşaat firmalarına özellikle müracaat edin.
0
dieselsingle2
(26.01.15)
3-5 sene önce Alman petrol mühendisi bir kız ile tanışmıştım. İzmir'e 1 saat kadar mesafedeki yabancı bir şirkette çalışıyordu. Şirketin yerini ve ismini hatırlayamadım malesef. Sektördeki yabancı yatırımcıların şirketlerini araştırın derim.

Bunun haricinde bir sektör düşünürseniz ben de diğer arkadaşlar gibi turizmden uzak durmanızı tavsiye ederim. Biran önce Türkçe öğrenmeye başlasın bence kız arkadaşınız. Rusya ile ticari faaliyet yürüten tonla şirket var Türkiye'de.
0
Sandeman
(26.01.15)
derste türkçe konuşulması yasak olan bir kursta ingilizce + rusça öğretmenlikle başlasın. wallstreet falan. bu sırada yavaş yavaş türkçe öğrenecek zaten, asıl mesleği ile ilgili başvurulara devam eder, sonunda elbet bulur. otele falan gerçekten gerek yok.
0
freya
(26.01.15)
eğer alanında deneyimli ise, bazı özel üniversitelerde alanı ile ilgili derse girebilir. özellikle yeni üniversiteler yabancı hoca olayını seviyorlar.
0
o degil dee
(26.01.15)
ha bir de akkuyu nükleer santral olayını takip edin. ruslarla beraber yapılacak orası.
0
argent dawn
(27.01.15)
(24)

Her şeyi eleştiren suserler

yatagants
(bkz:ankara metrosunda kılınan toplu cuma namazı )Şu başlıktan bahsediyorum. Küfür edilmiş vs vs. Orada metro içinde cami var insanlar sığmıyor ve dışarı taşıyorlar. Ki kızılayda her cuma öyle olur, çevredeki camiilerde de yer olmaz.Şov olarak nitelendirilmiş. Ben bunu ibadet özgürlüğü olarak görüyo
(bkz: ankara metrosunda kılınan toplu cuma namazı )

Şu başlıktan bahsediyorum. Küfür edilmiş vs vs. Orada metro içinde cami var insanlar sığmıyor ve dışarı taşıyorlar. Ki kızılayda her cuma öyle olur, çevredeki camiilerde de yer olmaz.

Şov olarak nitelendirilmiş. Ben bunu ibadet özgürlüğü olarak görüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?

PS: Ateistim.
0
yatagants
(23.01.15)
@eys of speyds metronun işleyiişine hiç bir şekilde etki etmiyor ki. Metro bir kat aşağıda zaten.
0
🌸yatagants
(23.01.15)
Metronun işleyişiyle ne alakası var kardeşim? @Eys of speyds

Kenarda namaz kılıyo adamlar. Sıkıntı yaratmıyo. Zaten kısa sürüyo cuma namazı. Kime ne zararı var da bu kadar üstüne gidiliyo anlamıyorum.

Not: Dinliyim.
0
amarikanya fitbolcusu
(23.01.15)
ankarayı bilmeyenlere garip gelebilir görüntü. kızılay civarında büyük cami yok. kocatepe cami ve yüksel caddesi girişindeki küçük mescit tamamen dolu olur. cuma namazına geç kalan cemaat her hafta hasırların üzerinde namaz kılar.
orada namaz kılan adamın şov yapma niyetinde olduğuna inanmıyorum. cuma namazı sadece o saatte ve cemaatle kılınır. zaten 20 dakika sürüyor cuma namazı. farzı kılıp dağılıyor cemaat.
yol tamamen kapatılmamış. kimseyi kolundan tutup zorla kıldıran da yok. çok takılmayın. kılsın adamlar.

@eys of speyds dostum amacım polemik başlatmak değil ama aynı mantıkla konser, miting tüm toplu faaliyetlerin yasaklanması gerekir. yol kapatılmasın diye.
0
corneillus
(23.01.15)
deyyusu ekberim, bu görüntü bana batmıyor. tam kıbleye dönememiş olduklarını düşünüyorum ister istemez. namazı sakatlamadıklarını umuyor, şapşikliklerine gülüp geçiyorum :p
0
namus ninjası
(23.01.15)
donut + 1
Kimin nerede ne yaptığı suç teşkil etmedikçe beni ilgilendirmemeli. Özgür olmalı insanlar.
ps:İnanmam, etmem.
0
aychovsky
(23.01.15)
twitter linki verilmiş başlıkta, onu imgura filan atabilcek biri olsa şirketten girenler de görebilse..
0
t joe
(23.01.15)
@t joe i.imgur.com
0
🌸yatagants
(23.01.15)
on not: dinliyim, valla bak.

ankarada yasamis biri olarak ben o saatlerde oradan gecerken rahatsiz olurdum. metro kalabalik, o kadarcik alanda yurumek zor vakit kaybettirici.

kaldi ki sonuna dogru 10 kisi kalmisken hala hasirlar vs toplanmaz, yol acilmaz. bunu zorunluluk olarak da gormuyorum. evet icerideki cami kucuk ama orasi da cami bahcesi degil.

disarida 50 kisi ki kiliyor namaz, evet cevrede cok alternatif yok ancak cevre camiilere dagilabilir cemaat. kaldi ki metroya binip bir iki durak gitseler cevrede bir suru camii var.

ibadete de saygisizlik olarak goruyorum. mecburi olmayan bir durumda o kadar sesin insanin icinde hos degil
0
caylaktozu
(23.01.15)
@eys of speyds orada cami var lafını inatla anlamıyorsun herhalde? zaten imam olmadan cuma namazı kılınamaz.
0
🌸yatagants
(23.01.15)
aslında çarpık yapılaşmanın sonucu bu. metronun içinde caminin ne işi var? orası belirli bir amaçla kullanılan bir şehir unsuru. bir araç gereç yani. ikinci bir fonksiyon eklemek böyle durumlara neden oluyor.
0
yalnux
(23.01.15)
@eys yahu kime prim yapıcam? yapsam benim primimden ne olacak?

Sen de yobaz dediklerin kadar yobazsın, bunun farkında değilsin.
0
🌸yatagants
(23.01.15)
herkes başkalarına zarar vermediği sürece istediği yerde istediği şeyi yapabilir. ama bu olayda metro resmen işgal ediliyor. inaanlara yürüyecek yer kalmıyor. ha ben bildiğim için cuma saatlerinde girmiyorum metroya. ama ayıp bence. orası namaz kılmak için değil yürümek için var. yine de insanları yürümesini engellemeyecek şekilde bir bölümünü kullanabililer. ama alanın neredeyse tamamını sahiplenmek hiç hoş değil. iyi niyetli olduklarını düşünmüyorum.
0
sheridans
(23.01.15)
oraya sığamayan insanlara şov yapıyor diyecek değilim, zaten problem en başta metro istasyonunun içine cami yapmakta. ama bunu ibadet özgürlüğüne sokmak mantıklı mı bilmiyorum, o zaman her yerde sevişelim kadar uç örneklere gitmeden, mesela namaz vakti olmayan herhangi bir saatte her yere oturmakta da özgürüz, ancak metronun geçişini ve düzenini etkileyecek herhangi bir şekilde 200 kişi aynı yere oturursa güvenlik gelip "nabıyonuz lan burda yürüyün gidin" diye kovalar (en iyi hitimalle). bunu da bu kadar basit bir şekilde değerlendirmek gerekiyor, evet o insanlar orada ibadet etmekte özgür ancak bu davranışlarıyla toplumda işleyişi engelliyorlar, yapmasalar daha iyi?
0
freya
(23.01.15)
@eys of speyds miting için alan ve saatleri belediye belirlemez. toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa biraz bakmanı öneririm.
verdiğim örneği okurken empati yapmanı beklerdim. ben de işe giderken yada durakta otobüs beklerken düzenlenen konser/maç/miting gibi organizasyonlar yüzünden yolların kapanması ya da trafiğin sıkışmasından rahatsız oluyorum.
evet orası cami değil. ama caminin kapısının önü. yoksa insanlar cami yok diye metronun ortasında namaz kılmıyor.
evet ayak kokuyor. ama bu maalesef insanlarımızın genel sorunu. otobüsler de ter kokuyor.
biraz hoşgörülü olmak lazım.
0
corneillus
(23.01.15)
hem dine uzak olup hem de din adına fetvalar veren haddini bilmezler yüzünden çıkıyor bu tip tartışmalar.
adam, islam'da ibadetlerin çoğunda "vakit" kavramının gerekliliğinden bihaber ancak "ama orasının yapılış amacı farklı. ibadet edilmeyiversin orada" diyor. bunu yaparken de gizliden ya da açıktan islam'la diğer dinleri kıyaslar. mesela hristiyanlar oraya kilise yapılmasını isterlerse ne olacakmış, o zaman onlar için de metroya (ya da herhangi bir yere) kilise yapılsınmış filan. hristiyanların günlük, hatta saatlik ibadet yapma zorunluluğu bile yokken bizim bir numaralı din düşmanı tiplerimiz "ama diğer dinlere mensup olanlara ne olacak?" diye yapmacık eşitlikten dem vurur, ibadet etme vakti girmiş müslümanlara da kin kusar, yapmacıklar der.
0
m e b
(23.01.15)
valla açıkçası dine mesafeli arkadaşlarım dahi cuma namazına gidebiliyor. bana şov gibi gelmiyor bu. yeter ki kimse kimseyi engellemesin. tabii aynı zamanda insan yahudi vatandaşların sinagoglarına binbir cihazdan geçerek girmek zorunda kalmasını hatırlayınca hüzünleniyor.

ps: baya dinsizim.
0
nathanieltroy
(23.01.15)
@eys of speyds cuma namazını kadına şiddete bağladın ya pes.
bence derdiniz namaz kılınmasıyla değil, namazın kendisiyle.
Allah islah etsin.
0
corneillus
(23.01.15)
Dini açıdan eleştirebilirim bunu ama insanlar sığmıyor ve haftada sadece yarım gün böyle bir durum söz konusuysa kesinlikle saygı duyulmalı. ibadet özgürlüğüdür. şov la alakası yok. çünkü münferit bir şey değil, mecburiyetten yapılmış.
0
enkolaykullaniciadi
(23.01.15)
@eys of speyds ben niye mağdur edebiyatı yapayım?

"hoşgörü" kelimesinden bile rahatsız oluyorsun. görüşüne saygı duyduğum için düzgünce açıklamaya çalıştım. ama sen inatla polemik yapmaya çalışıyorsun.

-cuma namazı müslümanlara farz olan ve toplu halde yapılan bir ibadet.
-ankara metrosu civarında yeterli cami yok
-adamlar cami çıkışında namaza durmuş

yol kapatılmamış. metro seferleri devam ediyor. görüntü hoş değil evet. ama çıkıp desem ki "cami yetersiz cami yapılsın" daha farklı tepki göstereceksiniz. o zaman oradan geçtiğin iki dakika takma kafana geç git.

mağdur edebiyatıyla alakası yok. ateist olabilirsin. veya istediğin şeye inanabilirsin. istersen krem peynire tap. ama yobaz olma. karşındakinin inancına/inançsızlığına saygı duy.
0
corneillus
(23.01.15)
kendiyle aynı fikirlere sahip insanların cevaplarına tik atıp diğerlerine atmayan insan,gelmiş hoşgörüden bahsediyor.bu memleket gerçekten garipleşmeye başladı.
0
darksdantes
(23.01.15)
@darksdanres ilk basta hepsinde tik vardi. Ancak malum sahsin kendi disinda herkesin haksiz oldugunu belirttigi, nato kafa girisinden sonra tiklerini kaldirdim. Bak diger herkeste tik var.
0
🌸yatagants
(23.01.15)
insanlar tuhaf. mecburiyetten metroda namaz kılanlara "burada namaz kılınmaz, geçişi engellemeyin, burası cami mi?" der. insanların buna alınmaması gerektiğini düşünür ama sikindirik bi duyuruya yazdığı şeye tik atılmadı diye alınır. kimbilir bunlar o namaz kılan kitleden falan olsaydı ne tepki verirlerdi? düşünmesi bile ürkütücü. :)
0
amarikanya fitbolcusu
(23.01.15)
bişi merak ettim, şimdi adamların önü boş bi duvar falan yok, e şimdi kış ama ileride baharda mini şortlu ablalarımız bu abilerin önünden yürürken ön saflardaki abilerin gözü takılıp namazları bozulmayacak mı?

yada ben bunların karşısında dursam kollarımı açsam dursam öyle sanki bana tapıyolarmış gibi bir görüntü oluşmayacak mı?

merak ettim orada eskiden cami falan varmıydı? daha önce orada mescit yokken nerede kılıyordu bu insanlar namazlarını?

bilemedim tam ibadet özgürlüğüne girer mi girmez mi, kurbanda sokakda kurban kesen milletiz biz sonuçta, elin çocuu travma geçirirken biz eğleniyoruz baba ayağını nasıl da tepiyo falan diyoruz ama görüntü hoş değil pek, netekim devlet el attı da her yerde kesilmiyor artık.
0
selam
(23.01.15)
@selam bro zaten "çok hoş bi şey" demiyoruz. insanlar yolun ortasında namaz kılmak zorunda kalıyo. adam gibi bi yer yapılsa da hem insanların yolu işgal edilmemiş olsa hem de doğru düzgün bi yerde namaz kılmış olsalar. ama adamlar orada namaz kılıyo diye de manyağa bağlamanın gereği yok. kimse birbirine tahammül etmezse nolur bu şirket? batar bu şirket. :) namaz kılan adam da artık bi zahmet bakmıycak önünden başka bi yere. bakmadan duramıyosa zaten namaz kılmasının anlamı pek yok.
0
amarikanya fitbolcusu
(23.01.15)
(5)

iş görüşmesi süreci hk.

fucksmakinasi
sayın ik çalışanları,büyük diyebileceğimiz bosch, siemens ayarında bir şirket ile iş görüşmesi sürecim başladı yaklaşık 1,5 ay evvel.bugüne geldiğimiz de ise internet üzerindeki görüntülü mülakatı da sayarsak toplam da 4 adet görüşmede bulundum.geçtiğimiz hafta perşembe akşamı bana bir referans tale
sayın ik çalışanları,

büyük diyebileceğimiz bosch, siemens ayarında bir şirket ile iş görüşmesi sürecim başladı yaklaşık 1,5 ay evvel.

bugüne geldiğimiz de ise internet üzerindeki görüntülü mülakatı da sayarsak toplam da 4 adet görüşmede bulundum.

geçtiğimiz hafta perşembe akşamı bana bir referans talep formu yolladılar. aynı akşam doldurup yolladım. sabahına da zaten birinci referansı, akşamına da ikinci verdiğim ismi aramışlar. görüşmeler ortalama 20dk civarı sürmüş, gayet olumluymuş.

bugüne geldiğimizde hala bana dönmemiş olmaları ne demektir? ağlamam mı lazım? aramak da istemiyorum amk. hayır bu 1,5 aylık süreç boyunca hiç sallamadım ama referansları aradıklarından beri ha aradılar, arayacaklar fıtık oldum.
0
fucksmakinasi
(23.01.15)
ara ara. işi ne kadar çok istediğini ve takip ettiğini gösterir.
0
accorbite
(23.01.15)
Bence de ara.
0
afush
(23.01.15)
pazartesi arayabilirsin, süreciniz devam mı ediyor yoksa birini buldunuz mu, ben de kariyer planıma ona göre devam etmek isterim falan dersin.
0
freya
(23.01.15)
sağolun arkadaşlar.
@idilcan "ik'cılar" ik çalışanları olarak editlendi :)
0
🌸fucksmakinasi
(23.01.15)
pek de alınganlar hmnym
0
bafti
(23.01.15)
(9)

30 yaş üstü adamlar

omer gibi
Böyle bir şarkı vardı Pamela'dan.Herneyse;-Kimler annesi ve babasını yanında görmek ister? Ayrıca cıvıl cıvıl bir kız kardeş ve erkek kardeşle de beraberce yaşama fikri nasıl?olay: Yaşım 30'a yakın. 2 oğlum var. Dün akşam başka bir şehirde yaşayan babamla annem bize geldiler. 4-5 gün kalacaklar. Evd
Böyle bir şarkı vardı Pamela'dan.

Herneyse;

-Kimler annesi ve babasını yanında görmek ister? Ayrıca cıvıl cıvıl bir kız kardeş ve erkek kardeşle de beraberce yaşama fikri nasıl?

olay: Yaşım 30'a yakın. 2 oğlum var. Dün akşam başka bir şehirde yaşayan babamla annem bize geldiler. 4-5 gün kalacaklar. Evde benzeri bir neşe daha evvel olmamıştı. Ananem de geldi onun da büyük etkisi var. Ananemi çok severim duyuru. Eşim de oglumu öyle sevinc cıglıkları atarak etrafında dönerken görünce cok mutlu oldu. Oğlum amcasına hayran. Amcası sayesinde güzelce yemeğini yedi dün akşam. Halasıyla yani bizim kız kardeşle mutfağa girişip 10 dk da hallettik herşeyi. Yemekler de eşimdendi. Boldu ve bereketliydi. Zevkliydi herşey.

-Yakınlarda en yakın arkadaşımın ananesi vefat etti.

Soru: Duyuru biz ananemizin, annemizin ya da babamızın kalan ömründe neden beraberce yaşamıyoruz? Dubleks bir evde pekala yaşanılabilir mi?
0
omer gibi
(23.01.15)
aynı ev rahatsız edici olabilir. 4-5 gün güzel geçer ama her gün aynı güzellikte geçmeyebilir.
ancak yakın muhitlerde yürüme mesafesinde yaşamak bence de en ideali. ben dedem, babaannem, amcalarım vs beraber büyüdüm ve bu iyi bir şey.
0
dafuq
(23.01.15)
bir süre sonra sorunlar çıkmaya başlar, anlaşmazlıklar olur. yani bir günlük saadetle böyle bir karar vermeyin bence. olmadı aynı apartmanda oturun bir süre, deneyin bakalım nasıl olacak. ev ev üstüne olmaz ayrıca.
0
bradshaw
(23.01.15)
Kısa süreli tatillerde çok güzel oluyor tabii ki, herkes birbirini özlediği için normalde rahatsızlık yaratabilecek şeyler görmezden geliniyor, herkes pek bir tatlı, mutlu, neşeli oluyor. Ama normal hayatta, sürekli beraber yaşamanın bir sürü zorluğu var. En basitinden evde 2 tane hanım olunca, hele hele bunlar farklı kuşaklardan olunca, sırf pilavın nasıl pişirileceği ile ilgili bile bir kriz çıkabilir, kendimden biliyorum, ben kavurmayı seviyorum pirinci, annem kavurmadan önce suyunu koyuyor. Bu verdiğim örnek çok basit bir olay, zamanla neler neler çıkar. Yapan, yapabilen yok mu var tabii, ama çoğunluğu mecburiyetten o şekilde yaşıyor. Aynı evin içinde değil de yakın mesafelerde yaşamak isterdim ben, hani sık sık bir araya gelmek, gezmedir, pikniktir, tatildir cümbür cemaat olmak çok keyifli bir durum. Ama herkesin farklı evi, düzeni olacak. Mümkünse kimse kimsenin hayatına müdahale etmeyecek.
0
elikası
(23.01.15)
Kisa sure iyi de uzayinca sikinti basliyor
0
condom kurşunu
(23.01.15)
Bu anlattıkların yılda birkaç kez birkaç hafta süper oluyor. Ama ne zaman süre uzuyor, sıkıntılar ve monotonluk başlıyor. Yerinde ve zamanında, kararında güzel duygular.
0
osurdum
(23.01.15)
@elikası +1 yakın yaşamak güzel olabilir ama bir evin iki hanımı olması katlanılamaz bir şey haline gelebilir. ya kadınlardan biri (kimin tapulu eviyse diğeri genelde) kendini geri plana çeker ki o şekilde de sıkıntı ya da sürekli bir çekişme olur. bu o iki insanın iyi geçinemeyeceği anlamına gelmez. normalde çok iyi anlaşsalar da herkesin evinin düzeni farklı ve herkes kendi düzeninde istediği gibi yaşamak ister. çok mecbur olmadıkça aynı eve, dubleks bile olsa taşınmak sonradan pişman eder bence.

ailenizle olmaktan bu kadar memnunsanız aynı şehire yakın semtlere taşınmak hem içinizdeki özlemi giderir hem problemleri hafifletir.
0
freya
(23.01.15)
aile içinde kalması gereken, anne baba ile paylaşmak istemeyeceğiniz durumlar olduğunda sıkıntı yaratır. tam aynı şey değil belki ama ben anneannemle birlikte büyüdüm. dedem vefat edince bize taşınmış bebekken anneme destek olmak için çağırıyorlar gibi yapmışlar, gurur yapmasın diye :) ve 12 sene bizde kaldı. hep destek olmuştur. babamı da çok severdi, babam da anneannemi sever, sayardı. bunu bir fedakarlık olarak görmezdi hiç. hiç sorun yaşamadık. anneannemin evi de kapanmadı ama, arada canı sıkıldıkça kaçar, evimi dolaşayım derdi okullar tatil olduğu zaman.

her ailede o uyum olmuyor. özel işlerine karışabiliyorlar büyükler. eşler rahatsız olabiliyor. bazen de çocuklar bu durumdan şikayetçi olarak büyüyorlar. anneannem bizden taşındığında evini satıp, yeni ev aldığında ona yakın olmak için biz de bir iki mahalle öteden ev almıştık. birlikte yaşadıktan sonra ayrılsak da beraberiz durumu olmuştu. bizi el üstünde tutardı, biz de onu. birlikte olduğumuz anlar dediğin gibi mutlu anılar hep.

geçen sene vefat etti ve onunla anneanne torun ilişkisini sonuna kadar yaşadığım için şanslı ve mutlu hissediyorum. annem ve babam için de öyle. yakın bir arkadaşımın da dedesi onlarla yaşamış örneğin. hem ailesi için hem de kendisi için o durumun sancılı geçtiğini söylüyordu. bakmak sıkıntı, evde yaşlı var diye yapmak istediklerini erteliyorsun vs demişti. o yüzden aile dinamiğine, aile arasındaki ilişkilere bağlı biraz da.
0
patiska
(23.01.15)
1. Büyüklerin yakında olması harika bir şey, ama aynı evde değil.
2. Ablamı, annemi çok severim, ama aynı evde birkaç gün sonar kesin sorun olur.
3. Kayınvalide için de aynı şeyi düşünüyorum. Yakın olsun, ama evler ayrı olacak.
0
SiyamkedisiZorro
(23.01.15)
Dayıoğlu, kimilerine bu fikir çok sıcak geliyor ama ben hiç sıcak bakmıyorum. Dağ dağ üstüne olmuş, ev ev üstüne olmamış. Benim kanaatim, ilk birkaç hafta pek tatlıyken sonra tadı kaçar işin. Bir bakarsın ki eşin veya sen bir karar alamıyorsun evin perdelerini bile başkaları seçiyor.
0
yirmisantim
(23.01.15)
(6)

Göztepe'den İspanya Konsolosluğu'na max. 1 saat sürecek ulaşım...

dessy
... yolu var mı?Çooook sevdiğim, eski ev arkadaşım orada staj kazandı, tekrar yanıma gelmek istiyor ancak aşağıdaki adrese ulaşım ne kadar sürer, onu bir öğrenmemiz gerek. Lütfen 1 saati aşmaz, yeter ki şu yolları kullansın diyin :(İspanya Konsolosluğu İstanbul Adres: Karanfil Aralığı Sokak, No:16,
... yolu var mı?

Çooook sevdiğim, eski ev arkadaşım orada staj kazandı, tekrar yanıma gelmek istiyor ancak aşağıdaki adrese ulaşım ne kadar sürer, onu bir öğrenmemiz gerek. Lütfen 1 saati aşmaz, yeter ki şu yolları kullansın diyin :(

İspanya Konsolosluğu İstanbul Adres: Karanfil Aralığı Sokak, No:16, 1. Levent, 80620 Beşiktaş / İSTANBUL
0
dessy
(21.01.15)
haritadan baktığım kadarıyla, uzunçayırdan metrobüse binip, zincirlikuyuda inip, gayrettepe metrosuna aktarma yapıp, levent istasyonunda inip biraz yürüyerek gidebilir. ne kadar sürer tam emin değilim ama bir saati geçeceğini sanmıyorum.
0
inheritance
(21.01.15)
En hızlı yolu, bir şekilde vapura ulaşıp, kabataşa geçip, füniküler ile taksim'e çıkılıp, metro ile gidilmesi gerek.
0
bomcu onurun bomu
(21.01.15)
hocam göztepe'nin hangi göztepe olduğu daha önemli bence. e-5 mi? minibüs caddesi mi? bağdat caddesi mi? hepsinde de metrobüse vasıta + metrobüs + metro en fazla 1 saat 15 dakka sürer diyorum. 50 dakkaya gidip geldiğim de oluyor maslak'a göztepe'den.
0
raikkonen
(21.01.15)
metrobüsü kullanarak çok rahat 1 saatte varır.
0
nilmiye
(21.01.15)
göztepe minibüs yolu - e 5 arası
0
🌸dessy
(21.01.15)
iş çıkışına denk gelmeyecekse, levent - zincirlikuyu otobüsle 10 dk. zincirlikuyu - söğütlüçeşme 20 bilemedin 25 dk. söğütlüçeşme - göztepe otobüsle veya dolmuşla 20 dk desen hadi yine iyisin bir saat sürmüyor.

staj demişsin tabii iş çıkışına denk gelir. bu sürelere araç bekleme + trafik olarak bir yarım saat ekle. ama her gün başa olur. ben etiler - beylerbeyi arasını bazen 35 dkda bazen 1 saat 50 dkda gidiyorum. kısmet bu işler.
0
freya
(21.01.15)
(2)

isveç şurubu

62951413
bana bundan (biraz acil olarak) lazım. bulgaristan'dan falan, abuksubuk ithalatı yapılıyor. ne olduğu belli değil. orjinalini nasıl bulabilirim?
bana bundan (biraz acil olarak) lazım. bulgaristan'dan falan, abuksubuk ithalatı yapılıyor. ne olduğu belli değil. orjinalini nasıl bulabilirim?
0
62951413
(19.01.15)
büyük eczanelere bakabilirsin, ben sanırım isveçten ithal olanını eczaneden almıştım.
0
freya
(19.01.15)
İkea'da
0
amarikanya fitbolcusu
(19.01.15)
(4)

Mutsuz olunan kişiyle tekrar mutlu olan varmı?

john
biraz daha açacak olursak 3 hafta iyi 1 hafta kötü , durmadan sorun yaşadığın birisiyle , düzelir ya diyerek devam eden ve sonunda mutlu olan varmı , yoksa görünen köy kılavuz istemez ,zorlamanın ne alami varmı ??
biraz daha açacak olursak 3 hafta iyi 1 hafta kötü , durmadan sorun yaşadığın birisiyle , düzelir ya diyerek devam eden ve sonunda mutlu olan varmı , yoksa görünen köy kılavuz istemez ,zorlamanın ne alami varmı ??
0
john
(19.01.15)
Böyle mutlu olanı görmedim.
çok arkadaşım vardı bir dargın bir barışık, hiçbiri mutlu sonu göremedi.
0
innerbliss
(19.01.15)
ne kadar süredir böyle olduğuna bağlı. 2-3 aylıksa geçici olabilir ama en az 1 yıldır böyleyse görünen köy kılavuz istemez.
0
merhum
(19.01.15)
çok görmedim, bir ihtimal, ayrılıp kendi hayatlarına bakıp bir süre sonra (bir ay demiyorum birkaç yıl sonra) tekrar görüştüklerinde akılları başlarına gelmiş olabilir. ikinci bir kez deneyip belki tutturabilirler.
0
freya
(19.01.15)
yok.
0
roket adam
(19.01.15)
(2)

Çalışmama rağmen gss prim borcu

basolmbas
Devlet sağ olsun çalıştığım dönem süresince sigortam yatmasına rağmen prim borcu çıkartmış ve çıkartmaya devam ediyor. Nasıl bir yol izlemem gerekir? Bir yardımcı olun gözünüzü seveyim.
Devlet sağ olsun çalıştığım dönem süresince sigortam yatmasına rağmen prim borcu çıkartmış ve çıkartmaya devam ediyor. Nasıl bir yol izlemem gerekir? Bir yardımcı olun gözünüzü seveyim.
0
basolmbas
(19.01.15)
SGK ya gidip durumunu belirten gerekiyor. Siber teknoloji caginda sen talep etmeden sistem kendi guncellemesini yapamiyor maalesef.
0
damdanakan
(19.01.15)
part time çalışmıyorsan SGK'ya gitmen gerekir. part time çaıştıysan işverenin ödemediği kısmı senin ödemen gerekiyor sanırım.
0
freya
(19.01.15)
(6)

ygs-din kültürü

Kalinka
arkadaşlar,bugün ygs'ye girmek için başvuru yaptım,görevli bana zorunlu din dersi gördünüz mü dedi, evet dedim haliyle.sonra neden sordunuz dedim 'din sorularını mı felsefe sorularını mı cevaplamak istersiniz' dedi ben de haliyle felsefe dedim.sonrasında bilgi aldıgım başka biri bu olay ermeni, hris
arkadaşlar,
bugün ygs'ye girmek için başvuru yaptım,
görevli bana zorunlu din dersi gördünüz mü dedi, evet dedim haliyle.
sonra neden sordunuz dedim 'din sorularını mı felsefe sorularını mı cevaplamak istersiniz' dedi ben de haliyle felsefe dedim.
sonrasında bilgi aldıgım başka biri bu olay ermeni, hristiyan ve museviler için geçerli siz din sorularını cevaplayacaksınız dedi.
ne yapacagımı şaşırdım bu ne saçmalıktır?
0
Kalinka
(19.01.15)
din dersi görenler din sorularını yanıtlayacak sanırım ygs'de. netten yapılan başvurularda diğer seçeneği de seçebiliyordun ama.
0
lionel andres
(19.01.15)
Lisede din dersi gördüysen din çözeceksin. Bu kadar basit.
0
patiska
(19.01.15)
online başvuruda görüp görmediğini soruyor sadece, cevaplamak istiyor musun diye bir seçenek yoktu...
e dersi gördüğüm de kayıtlarda belli olduğundan seçtim mecbur. her zamanki gibi saçma sapan dayatmalar...
0
ucan spagetticanavari
(19.01.15)
hatırladığım kadarıyla 5 din 5 felsefe sorusu var. sırayla cevapları aynı şık olarak. sen iki dersin de sorularına bak cevaplar ortak şık olacağı için ikisinden de olan bilginle yaparsın zaten, benim zamanımda bizim yöntemimiz buydu en azından, şimdi soru tekniği değiştiyse bilemem.
0
cherokee rose
(19.01.15)
şimdiye kadar herkes zorunlu din dersini aldı
0
mrthany
(19.01.15)
din soruları muhtemelen daha kolaydır. boşver. saçmalık olmayan hiçbir şey yok.
0
freya
(19.01.15)
(13)

at eti yemenin nesi kotu

Sarix
at eti satilan restoranlar filan var ya mesela at eti yemek hastalik mi yapiyor o yuzden mi infial oluyor?
at eti satilan restoranlar filan var ya mesela at eti yemek hastalik mi yapiyor o yuzden mi infial oluyor?
0
Sarix
(19.01.15)
islamdan gelen bir şey sanırım.

kırgızistan'da geçirdiğim zaman içerisinde bir çok kez at eti yeme şansım oldu. et biraz sert ama kötü değil tadı. üstelik inekten daha zor yetiştiriliyor ve daha pahalı. genellikle eti yağsız olduğu için pişirince de kuru oluyor.
0
thracian
(19.01.15)
sen ev alsan ama kartondan olduğunu öğrensen ne hissedersin?
insanların dana eti yediğini sanarken at ya da eşek eti yemesi doğru değil. Ayrıca kaçak kesim olduğu için hijyenik olarak problemlidir
0
spankenstein
(19.01.15)
Türkiye'de at eti genelde bakımsızlıktan( bkz: fayton) hastalanıp ölen atların leşleri boşa gitmesin diye dana eti diye satıldığı için böyle bir algı oluştu bence.
0
youshookmeallnightlong
(19.01.15)
Türkiyede galiba emekli olanlarını kesip yediriyorlar, yani lezzetli falan olsa dahi dandik olanını yediriyorlar ama @thracian'ın dediği gibi bazı ülkelerde dana'dan daha değerli yani yanlışlık at eti isteyip dana yedirebilirler orada, dana isteyip at yedirmezler.
Niye kötü sorusunun cevabı din, kültür ve alışkanlıklar bence, dana neden iyi mesela?
0
atom karincanin torunu
(19.01.15)
insanların az çok iletişim kurabildiği hayvanları yemekle alakalı çekinceleri olabilir. bir atla kurabileceğin ilişki de bir danayla kurabileceğinden iyidir diye düşünüyorum. mesela objektif baktığımda at yemekte bir sakınca göremesem de bazen üzülüyorum, nidin yii çik titliliiir falan diyorum. uzak doğuda köpek yenmesine yaklaştığım gibi yaklaşıyorum. bu mantıklı bir sonu da yok, insan olmayan her türlü hayvanı yiyebilecek miyiz yani, e her hayvanı yiyemiyorsak dananın ne suçu var onu niye yiyoruz, kendi içimde bunu çözemediğimden, yememeyi tercih edebilirim.
0
freya
(19.01.15)
aramaya inan:
www.eksiduyuru.com

şaka şaka. ister inan ister inanma. sor, forum olsun. herkes fikir beyan etsin.
0
namus ninjası
(19.01.15)
Yemek kültürü coğrafyadan coğrafyaya, diğer tüm tabularda olduğu gibi yenilen yemeğin cinsi de kültürden kültüre değişiyor. At eti yemenin kötü bir yanı yok, at eti yiyen bir toplumda yaşıyor olsaydık yerdik. İnek eti ne kadar mikrop bakteri taşıyorsa, at da o kadar taşıyordur. Sağlık yönünden bir problem yok yani.

Dini açıdan bakacak olursak eğer İslami geleneğe göre at eti yemekte bir sorun yok fakat at savaş döneminde olsun sosyal hayatta olsun oldukça faydalı bir hayvan olduğu için yenilerek tüketilmesi hoş görülmemektedir, daha çok iş gücünden faydalanma yoluna gidilmiştir.
0
angelus
(19.01.15)
kontrol mekanizması yok çünkü. kaçak iş yapıyorlar. hasta mı sakat mı ne olduğu belli değil hayvanın. yurtdışında at olduğunu bilerek at da yedim, domuz da yedim ama türkiye'de haberim olmadan at eti yedirilse ve bu durumu öğrensem olay çıkarırım.
0
kayranin kedisi
(19.01.15)
tamamen hocalara bağlı bişey. at eti yenir diyen de var ama binek olarak kullanıldığı için yemeseniz daha iyi diyolar. direk haram diye geçen bi yer görmedim.
0
seksen9
(19.01.15)
Valla benim alerjim var ondan kotu bence yani.
0
kurnaz
(19.01.15)
At eti protein açısından en zengin ettir normalde. Ancak Türk kültürü ile atların tarihten gelen çok sıkı bir bağı vardır. Yani at yemek ile aileden birini yemek arasında bir fark yoktu kültürel olarak. Ha hala at binip kılıç mı kuşanıyoruz? Hayır. Ama atalarımızdan bize böyle aktarılmış işte. Bazı insanlar da günah falan zannediyor. Gerçi sokak ortasında kafam kadar taşla domuz taşlayan toplum günah zannetse nolur, zannetmese nolur.
0
bazilika
(19.01.15)
benim bildiğim kadarıyla dinle ilgili değil, at eti karıştırdı diye ceza alanlar, at eti sattığı için almıyorlar bildiğim kadarıyla. yenilecek hayvan, ona göre yetiştirilmesi gerekiyor ve bunu biz yapmıyoruz. yukarıda yer yer yazılmış, bizde yaşlanan/hastalanan at kesilerek yemeğe katılıyor. ee o sağlıklı değil tabi.
yoksa at eti pek çok ülkede yemek için yetiştirilen ve yenen bir şey
0
harmonikhakaret
(19.01.15)
birincisi, dana eti yemek isterken sana başka bir şey servis edilmesi, hizmeti alan açısından kabul edilemez

ikincisi o at yemek üzere besi edilmediyse ve bakımları yapılmadıysa yenmesi sağlık açısından sakıncalıdır.

üçüncüsü de insanın tüketeceği et kaynağının görünüşü ve kendine yakınlığı ile kurduğu bağ var. batı dünyasında köpek eti düşünülemez bir şeyken uzak doğu buna daha ılımlı bakıyor. iki yüzlü davranışımız diyelim buna da kısaca.
0
in pyjamas
(19.01.15)
(14)

Duyuru hanımları iş pantolonlarınızı nereden alıyorsunuz?

dessy
Evet sevgili şık iş kadınları,Bana dizleri çıkmayan, iş yerinde giyebileceğim *FAKAT PLAZA PANTOLONU GİBİ DURMAYAN* dar kesim bir pantolon lazım. Uzun süredir böyle bir şey arıyor, bulamıyorum. Pantolonların hepsi neredeyse o istemediğim 'plaza giyim' tarzında. Tam benlik bir şey buldum diyorum, diz
Evet sevgili şık iş kadınları,

Bana dizleri çıkmayan, iş yerinde giyebileceğim *FAKAT PLAZA PANTOLONU GİBİ DURMAYAN* dar kesim bir pantolon lazım. Uzun süredir böyle bir şey arıyor, bulamıyorum. Pantolonların hepsi neredeyse o istemediğim 'plaza giyim' tarzında. Tam benlik bir şey buldum diyorum, dizleri ikinci günde çıkıyor :(

Var mı bildiğiniz bir marka, şöyle benim aradığım kriterlere uyan?
0
dessy
(15.01.15)
bizde serbest kıyafet ama mangonun hem kalıplı hemde vucudu guzel sarıyor.h&m bazı pantolonları ve zara da bulabılırsın.
0
nanelimonportakal
(15.01.15)
Ya Mango'da da dizlik sorunu yaşadım :(
0
🌸dessy
(15.01.15)
mango ya da koton'dan indirimdeyken birden fazla alıyorum ve dizleri çıktıkça sık sık yıkıyorum.
0
boyalı kuş
(15.01.15)
herry ve forever new'e bakabilirsin. ikisinin de pantolonlarından memnunum.
0
kakao
(15.01.15)
Marks & spencer, network, fabrika
0
Hersheys
(15.01.15)
Zarada da var güzel modeller
0
phoenixboy
(15.01.15)
Zara'daki modeller çok güzel evet ama ikinci günde dar pantolonlar bollaşmaya ve dizlik yapmaya başlıyor. Sorun gerçekten bende mi acaba ya? :(

Tüm pantolonlar normalde iki günden sonra bollaşıp dizlenir mi? kakao ve Hersheys'in bahsettiği markaları denemedim bir tek. Ama orada da çok 'plazavari' pantolonlar var sanki.
0
🌸dessy
(15.01.15)
pull&bear, bershka, vero moda aynı tip siyah pantolonlarım var, hepsini de çok severek giyiyorum ama ilk iki gün iyi - üçüncü gün biraz bollaşıyor, sürekli yıkayacaksın çare yok.
0
freya
(15.01.15)
zara ve koton. ama diz konusunda ben de sıkıntı yaşıyorum. bi de benim dizlerim başka insanlara göre daha geride gibi. bir sorunum var yani sanırım. kot pantolonlarda bile ilinci kez giyerken dizi çıkmış gibi geliyor. bazı pantolonları aldıktan sonra terzide dizlerini daralttırıyorum.
0
sheridans
(15.01.15)
ben bu sorunu, yarı lycralı kumaştan üretilmiş pantolonlarla çözdüm.
0
oinone pe
(15.01.15)
koton'u tercih ediyordum ben pantalşon ve gömlek gibi hyarı resmi iş kıyafetlerinde. yalnız son zamanlarda kalitesi lc waikiki kıvamına geldi. keten, kanvas tarzı kumaşlar iki yıkamada renk atmaya, morarmaya başlıyor. lycralı kumaşlarda hem diz problemi olmaz, hem de boya solması.
0
halanne
(15.01.15)
oinone pe, çok mantıklı.
marka önerebiliyor musun?
0
🌸dessy
(15.01.15)
dessy kumasına dıkkat etmek lazım yanı ben çok ucuza aldıgım bir zara pantolonu senelerce giydim.aslında kuması bılmek lazım
0
nanelimonportakal
(15.01.15)
kumaş olarak yarı likralı mı tercih etmek gerek bu durumda? başka dikkat edeebileceğim özellik var mı?
0
🌸dessy
(15.01.15)
(30)

Bu ülkeden kaçıp gitmeleri gelenler

hayat aklini konusacak bir filozof uret
için üzülüyorum. Hissettiğim şey şu:Misal; Ben anneyim, 3-4 çocuğum var. Babaları başka kadınlarla kırıştıryor, zevki sefada. Çocuklarla ilgilenmediği gibi çocukları dövüyor, hor görüyor. Adamın sonradan başka kadından iki çocuğu olmuş, onlara bal kaymak. Çocuklarıma bakamıyorum, koruyamıyorum. Hali
için üzülüyorum.

Hissettiğim şey şu:
Misal; Ben anneyim, 3-4 çocuğum var. Babaları başka kadınlarla kırıştıryor, zevki sefada. Çocuklarla ilgilenmediği gibi çocukları dövüyor, hor görüyor. Adamın sonradan başka kadından iki çocuğu olmuş, onlara bal kaymak.
Çocuklarıma bakamıyorum, koruyamıyorum. Hali vakti benden iyi olan ailelere veriyorum. Gidin, gerekirse boğaz tokluğuna çalışın. En azından sıcak bir eviniz olur, her gün et yersiniz, okullara gidersiniz, sinema filan olur arada. Daha insanca yaşarsınız. Buradan iyidir diyorum.

İyi midir gerçekten? En doğru seçenek bu mudur sizce de?

Ne de olsa o başka ailelerin de asla ve katta benim çocuklarımı kendi çocukları gibi görmeyeceklerini biliyorum. Binlerce örneğini görmüşüm bunun. Arada tek tük olmuşsa da devede tırnak kalmış.

Başka yolu, çaresi yok mu bu işin?

Edit: Saatin farkında değildim pek, ben kalkalı epey oldu. Nerdeyse öğle hatta bana göre:)

Yani, bu ülkede yaşayan biri olarak gençlerin gitmek istemelerini, gitmek zorunda hissetmeleri nedeniyle doğru bulmuyorum. Beyin göçü de aynı şekilde beni üzüyor. Onlar için de geleceğimiz için de üzülüyorum. Elimden üzülmekten başka bir şey de gelmiyor. Sizde durum ne diyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
sabah sabah bu ne şimdi? kendin için sormuyorsun, bunu anladım da, herkes anlamayabilir. want2die anlamamış örneğin.

bunlar kendi ayakları üzerinde duramayan kadınların başlarına geliyor. bu da o kadınların anne babalarının suçu. sonuç: ziyan olan çocuklar.

uzun uzun yazardım da, sabah olması nedeniyle henüz kendime gelemedim. bu çok ağır bir konu. daha önce de üzüldüğüm, içimi yakan bir konu hatta.
0
oinone pe
(15.01.15)
kaç çocuğun olduğunu bilmiyosun daha 3 mü 4 mü?Onu bilmeden bir yol bulunamaz
0
delicevat
(15.01.15)
iyide senin hissettiğin şeyden farklı olarak kaçıp gitmesi gelen çocuğun aile tarafından bakılamaması durumu yok ki? hatta ülke geneline bakarsan kaçıp gitmesi gelenlerin eğitim düzeyi gayet iyi oluyor en azından ailesi dişini tırnağına takmış bi şekilde okutmuş (yada iyi geliri varmış ama sonuçta okumu çocuklar) belli bir yaşa gelmiş aklı eren düşünebilen, karar alabilen ve ailenin sorumluluğundan çıkmş bakıma muhtaç olmayan kimseler,

senin dediğin örneğe bakarsak kızını oğlunu evlendirmek istemeyen anne gibi oluyor? ben mi yanlış anlıyorum.
0
selam
(15.01.15)
yazar vatanı anneye, iktidarı kötü babaya, çocuklarını ülkeden gitmek isteyen gençlere benzetmiş.

şimdi devam edin :)
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(15.01.15)
Olayın çocuk veya annelikle ilgisi yok arkadaşlar, ama bu konuyu anlatmak için verilecek en doğru örnek bu değil tabii ki. Zira bir devletle ilişkiyi anne çocuk ilişkisinden ayıran pek çok önemli etmen var. Ayrıca asla kendi çocuğu/vatandaşı gibi sevmeyecek demişsiniz evet olabilir sonuçta orada yabancı oluyorlar fakat önemli olan bunun ne derece hissedildiği, her türlü konuda o devletin vatandaşıyla eşit haklara sahipse bu çok da göze batmayacaktır. Yani size göre evin öz çocuğu sinemaya götürülürken, sizin çocuklarınıza yer sildirilmiyor orda onlar da sinemaya götürülüyor. :)


Ben gitmek istemiyorum gitmemek için farklı sebeplerim var ama, örneğin ailemi bırakamam ayrıca seviyorum burda yaşamayı böyle içimizde garip bir şey oluşuyor.yurt dışına çıktım daha önce hep özlüyorum alışkanlık olmuş işte. Tüm ailemle beraber gidebilecek olsam ben de giderdim ama örneğin cennet vatan isviçre'ye :)))
0
ekaterina
(15.01.15)
@selam, gittiği yerde bulmayı umut ettiği/bulacağı şeyi burada bulsa gider miydi? Gitmezdi bana kalırsa. Kim ikinci sınıf vatandaş olmak ister ki birinci sınıf olmak varken.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
beyin göçüyle ne ilgisi var aile kavgalarının allasen. hiç anlamamışsın kafan çok karışmış.
0
bradshaw
(15.01.15)
babasının psikolojik zulmünden kaçıp tek başına yaşayan bir evlat olarak cevap versem mi, yoksa durumumu anlattıktan sonra gerek yok mu bilemedim.

bir yerden sonra bakıyorsunuz, sizi siz yapan hiç bir şeye değer verilmeyen bir yerde insanlığınız sönmeye yüz tutuyor.

ya insanlığından, ya ailenden olacaksın.

zor karar mı? aslında o kadar değilmiş, ayrı eve çıkınca anladım. tek ve kız çocuğuyum ayrıca, annem bana korkunç düşkündür.

buna rağmen artık yaş 30 olurken karar verdim, benim bu ülkeden gitmem lazım. mesele sadece babam ve onun gibiler değil. tüm memleket. kokuşuyoruz ve düzeltemiyoruz. düzeltmek isteyen insan sayısı, halinden memnun olanların yüzbinde biri kadar belki. işin tuhaf tarafı, düzelmek istemeyenler bu kokuşmuşluğun en kötü tarafını çeken insanlar. bunlara rağmen değişim istemiyorlar.

anlamıyorum. ama değmez ya. ben gidersem beyin göçü olmayacak, alelade bir insanım. yine de bu yaşıma kadar yeterince bu memleket tarafından sömürüldüğümü düşünüyorum. artık yeter.
0
emirkulu2
(15.01.15)
tamam, peki şöyle bir yaklaşımda bulunayım o halde,

kendi evim, kendi ailem, ne yemek yapalım diye sormayan anne, sorsada köfte dediğimde, iyi o zaman makarna yapayım diye cevap veren formaliteden sormuş olsun, ailece yapılacak hiç bir etkinlikde fikrimin alınmaması, alınsa bile tamamen sana da sorduk ama fikrini beğenmedik denmesi şimid burada çocuk ne hisseder? öz annem öz babam benden nefret ediyor, ben onlara ne yaptım?

başka bir aileye gider, o başka aile de kendi ailesi gibi davranır ne bir eksik ne bir fazla ama bu sefer çocuk şunu düşünebilir gayet rahatça, onlar benim öz ailem değil ve bu şekilde davranmaları normal, böylece vicdanını rahatlatır, kafası rahatlar. örneğin sadece. aileden girdin diye aynı şekilde örnekledim.
0
selam
(15.01.15)
@bradshaw, Kafam karışık filan değil. Oldukça net.

Beyin göçüyle alakası şu: Beyin göçü kapsamında gidenlerden gitmek zorunda hissedip gidenler için de aynı şey söz konusu. Burada gideceği refah seviyesini, çalışma/araştırma koşullarını bulsalar onlar da gitmeyeceklerdi diyorum.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
ben de anlamamışım demek.
0
oinone pe
(15.01.15)
babayı defedip, çocuklarımıza dört dörtlük babalık yapacak yeni bir koca bulsak keşke. bulamıyorsak ya 1)hayatımızı bulmaya çalışarak ya da babanın şiddetine engel olmaya çalışarak geçireceğiz 2) çocuklarımızın gidip yeni ailelerde kendi ekmekleri için savaşmasına destek olacağız.
0
vejeteryanvampir
(15.01.15)
insanin yaşadigi toprakla bagi tamamen kurgusal. kimse yaşadigi topraga ait degil, toprak da kimseye ait degil. yani, gitmek kalmak anlamsiz kelimeler, gidince bir yere gitmis olmuyorsunuz, kaldiginizda da kaldiginiz yer ayni kalmiyor.
0
jaygatsby
(15.01.15)
geçenlerde demiştiniz ya, "bizim çocuklarımıza anlattıklarımızla sizin anlattıklarınız farklı olacak" diye... aslında sorunuzun cevabı da burada gizli sanırım.
ben insanını çok seven biriydim. toprağını da keza. lafta değil ama.
"beğenmeyen gitsin"e hep karşı durdum. hangi kesime söyleniyor olursa olsun...
kim kimi nereden kovuyordu...
ama şimdi bakıyorum, tahammül etmekten başka ne yapabiliyoruz?
sanırım herkesin bir "kendine değer verdirmeme" limiti var.
hiçbir yer elbette güllük gülistanlık değil, olmayacak.
dünyanın hali de ortada zaten. ama yaşam zorluğu değil ki buradan gitmek istemekteki ana itki. değer bilmezlik.
ben burada artık bir "ana kucağı" şefkati bir "baba evi" güveni göremiyorum.
"dikkatli olun yavrum, korkanın anası ağlamaz çocuğum"larla büyüdük biz.
siz de hep savunuyorsunuz "masa başında kazanılmalı zaferler" diye.
size kızamıyorum. annemlere de kızamıyorum.
ama sizin çocuklarınıza anlattıklarınızla bizim anlatacaklarımız farklı olacak.
0
iz
(15.01.15)
her gun et yeme kismi dogru bu arada. harbi cok ucuz lan.
0
baldur2
(15.01.15)
@darkhnum, ülke dışına çıkıp çıkmadığımı bilmiyorsun.
Onu geçtim, ülke dışına çıkmayan başka ülke hakkında konuşamaz mı diyorsun yani?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
hayat ablam, insanlar metaforu kah anlayacaklar, kah anlamayacaklar sanırım.

Ben de idealist ailelerden birinin çocuğuyum. Annem ve babam öğretmedi. İlk tayinleri Çorum'un bir ilçesine çıkmış, 1970 veya 1971. Bir cadde varmış her ilçede bir "Mecburiyet Caddesi" olduğu gibi. O caddeden de hiç kadınlar geçemezmiş, tabu gibi bir şeymiş. Ailem oraya verilen ilk öğretmenlermiş, babam bir gün anneme "O caddeden geçeceksin. Bu halk bunun atla deve olmadığını anlayacak bir gün. Onu da sen başlatacaksın" demiş. Annem çekinmiş, korkmuş ama en sonunda babam ikna etmiş. Babamın el tutma, sarılma ,dokunma huyu yoktur anneme karşı; caddeden yanyana yürüyerek geçmişler. Annem bakışlardan çok korkmuş, başını öne eğe eğe yürümüş. Birkaç kere daha başını eğe eğe yürüdükten sonra, Deli Emine o caddeden geçmiş. Sonra da tek tük bir iki kadın; şu anda caddeden geçenler böyle bir tarihi olduğunun farkında bile değilmişler.

Buradan başka bir konuya geçeyim. Benim de terim karşılığını yeni öğrendiğim bir tanım: göreceli yoksunluk. Özellikle sosyal medya kullananların başına gelen bir şey olduğu konuşuluyor. Örneğin, Facebook'ta biri kar tatili fotoğraflarını koyuyor. Buna bakan başka biri "Ben niye böyle bir tatil yapamıyorum" diyor. Böylelikle başka bir kişi ile karşılaştırmalı olarak kendini bir şeylerden yoksun hissediyor.

Şimdi de iki konuyu birleştirelim. Bu göreceli yokluğun daha önceden de başladığı kesin. Sonuçta kitap okuyup maceralara atılmak isteyen çocuğun yaşadığı şey de göreceli yoksunluk. Televizyonla birlikte artık başka başka hayatları gören insanlar daha fazla "E bunlarda varsa, ben de neden yok" demeye başlamışlardır.

Bunun üzerine de bizim neslimiz Özal devri ve uzantısının kültürüne sahip. "Benim memurum işini bilir", "Kolay yoldan köşeyi dönme" gibi terimlerin, deyişlerin dilimize yerleştiği ve yerini sağlamlaştırdığı yıllar. Bu kültür çocukların içine içine işlendi.

Daha da sonra 90'lardan beri ülkemizde kişisel gelişim kitapları patlama yaptı; daha önce pek yoktu. Dikkat ederseniz, bu kişisel gelişim kitaplarının hepsi "ben" öznesinin üstüne kurulu. "Nasıl daha verimli olurum", "Nasıl insanlarla daha iyi iletişim kurarım" gibi bir iki zararsız şeyin üstüne "kendini gerçekleştirme" diye bir kavram ortaya atıldı. Kişisel gelişim ve toplumsal gelişimin çıkarları çatışma halindedir. Bunun dengesi, 80'lerdeki Amerikan kültürü benimsemesi ile toplumsaldan da kişisele kaydı. Dolayısıyla da, içinde büyünen kültür bu.

Bunların hepsi "Geri kalan insanları bir kenara attık" anlamına gelmiyor, "Kendimize toplumdan daha fazla önem verdik çoğunlukla" anlamına geliyor. Yoksa birçok insan Gezi Parkı için toplanmazdı.

Ek olarak; vatanımı çocuğum olarak görmüyorum açıkçası; annem ve babam bu ülkede beni yaptıkları için tesadüfen burada doğdum. Eritre'de beni yapsalarmış, oralı olur ve "Eritreli olmak bir gururdur" derdim; şu anda "Ne güzel, cennet gibi ülkemiz var" diyorum. Kimin lafıydı hatırlamıyorum, keşke yazsaydım; "Her kültürün kendine özgü ve gurur duyulacak en az bir özelliği vardır" demiş biri zamanında. Şu anda memleketimin kültürü ile yoğruldum, onun kendine özgü ve gurur duyulacak yanlarını yaşıyorum; en çok da özleyeceklerim onlar olabilir. Ama her şeyden önce insanım, insan olarak yaşamalıyım. Herkes insan olarak yaşamalı. Bunun için uğraşabilirim.

"E kalıp savaşsanıza, hep birlikte yaşayalım" noktasına geleyim. Bunu isolde çok güzel anlatmış, ona devredeyim sözü.
eksisozluk.com
0
aychovsky
(15.01.15)
biraz zorlayıcı bir metafor kullanmışsın ama durum şudur ki, aç, hasta, soğukta, eğitimsiz bi şekilde annenin yanında kalmaktansa, muhtaç olmadan, mutlu yeniliklere fırsatlara açık ama belki biraz hasretle büyümek iyidir.

fırsatım olan ilk dakikada gideceğim.
0
freya
(15.01.15)
soru şu: bu ülkeyi bizim annemiz yapan ne?
0
brkhntr
(15.01.15)
metaforun bana az alakalı geldi. çünkü doğduğum anne ile doğduğum ülkeyi bir göremiyorum. anne, ırkımdan daha değerli geliyor.

babası alamanyalara gidip para gönderen arkadaşlarım vardı mesela, garip gelirdi bana. yıllarca birbirini göremeyeceksen neden evlenirsin ki? çocuğuna sarılıp kokusunu çekemeyeceksen neden yaparsın ki?

sonradan anladım tabi. hayat o kadar kolay değilmiş. şu an tek derdi akıllı telefonunun şarjının çabuk bitmesi olan insanlar olsa da diğer tarafta maslow piramidinin ilk basamağını geçemeyenler var.

valla ben de şikayetçiyim üşüsem mi yoksa aç mı kalsam ikileminde olmaktan, metroda şeker patlatmaktan beyni uyuşmuş insanların kurallara uymamasından, 'kahrolsun israil' diye tweet atıp üst katında karısını döven şerefsizi duymazdan gelenlerden, yine olay çıkar korkusuyla derbiye gidememekten, fırsatçı ev sahiplerinden, şikayetlerime çözüm bulunmamasından, her ırksal-dinsel-seksel özellikte ayrıştırılmaktan, saygısızlıktan ve bunların yüzünden uykularımın kaçmasından. ama her şeye sıfırdan başlayacak cesaretim yok. hala huzurlu bir yuvam olur belki hayaliyle sabrediyorum.

daha önce de söyledim tekrar söyleyeyim; kötülüğü azaltamam belki ama iyiliği artırabilirim. nerde olduğumun pek önemi yok.
0
seksen9
(15.01.15)
@ayça'cım, link için teşekkürler. isolde de beni üzen konulara değinmiş. Burada bulamadığı refah seviyesini bulmak umuduyla aslında o da kaçıyor. İsolde'nin anlattıklarında kaçmaya ilave olarak 80 sonrası kuşağın özellikle internetin katkısıyla ulaştığı ve içine girdiği batı kültürü var. O kendini yaşadığı yerin kültürüne değil batı kültüre yakın hissediyor. Buna hiç bir sözüm olamaz. Ben işin buradan memnuniyetsizlik nedeniyle gitmek zorunda hissedilmesindeyim. Özlemeyecekse, orada kendini daha rahat hissedecekse isteyen istediği yerde yaşasın.

Batı kültürünün hayatımıza bu kadar girmesi konusunda; para/güç oradaydı düdüğü de onlar çaldı normal olarak. Şimdi burada bile yabancı diziler-filmler hakkında herkes her şeyi biliyor, Türk dizilerinden-filmlerinden adam gibi olanlar çıksa bile yine de bir "Türk dizisi" hor bakışı olabiliyor. Yanlış anlaşılmasın, milliyetçi bakışla demiyorum bunları. Diğer ülkeler de milliyetçi olmayana dek milliyetçi olmak zorundayız, yoksa kayboluruz. Bunu bilerek adım atmak bizim yararımıza olur. Aksi takdirde biz "global dünya" romantizmine kapılmış giderken gerçekçi olan ipleri eline alıverir. Attığımız her adımın bir sonucu var.

Saygınlık diyoruz ya, bize saygı duyulsun istiyoruz. Kaçıp gitmelerin gerekçelerinden biri de bu. Bu konunun çok iyi irdelenmesi gerek. Bireysel saygınlık peşinde şimdinin gençleri diyorsun. Anlıyorum, bire bir gözlemlediğim değişimleri ne güzel özetlemişsin. -O bireysel gelişim kitaplarından ben de nasibimi aldım zamanında.-
Gelgelelim bireysel özgürlük bana vaat edilen bir pamuk şekeri mi bilmek lazım.

E kalıp savaşsanıza konusunda;
Gençlere ben şimdi nasıl diyeyim kalın savaşın diye. Diyemem. Gitmek isteyene diyemezsin. Ben de kendi yaşamımdan örnek vereyim. Kızlarımdan biri millerce uzak bir ülke vatandaşına aşık oldu. Dili ayrı, dini ayrı, kültürü ayrı bir damadım var. -Çok seviyorum.- Biz şurada ya da şurada yaşayabiliriz dediler. Siz nasıl istiyorsanız öyle yaşayın dedim. Okyanus ötesi yere de gitseler kendi tercihleridir, bana özlemek düşer. Bu gidiş kaçış değildi, kaçış olsaydı da bir şey diyemezdim. Üzülürdüm, bu gidişe diğer çocuklarımız için üzüldüğümden biraz daha fazla üzülürdüm yalan yok. Çünkü can.

Giden gidecek, kalanlar başının çaresine bakacak.
Dün küçük kızımın okulundaydım (lise) Öğretmenin biri öğretmenler odasına girerken kapıdan bakan öğrenciye o kadar kaba bir şekilde "çekilirsen geçecem" dedi ki utandım ve canım sıkıldı. Öğretmenle öğrencinin olmadığı bir ortamda davranışı hakkında konuştum. Olur ya eşref saati meselesi, o anlık bir şey miydi, genel tavrı mıydı anlamak istiyordum. Genel tavrıymış, konuşunca anladım. Üstelik de branşı çocuk gelişimiymiş. Yönetim birimine gidip durumdan duyduğum rahatsızlığı dile getirdim. Öğretmeni şikayet etmek için anlatmadığımı, toplantılarda bu konunun ele alınmasını talep ettiğimi belirttim. Pazartesi günü gidip yazılı başvuru yapacağım.

Herkes kapısının önünü süpürecek bir şekilde. Başka çaremiz yok. Gidenlerin kapısını belediye süpürüyor, onların bu yönden bir sıkıntıları yok. Onların derdi bana düşüyor gördüğünüz gibi.
Bu duyuruyu açmadan az önce yine aynı konuda açılmış bir duyuru okumuştum. Onun üzerine bunu yazarken tam derdimi anlatacak gibi yazmamışım. arkadaşlar anlamakta zorlandılar haliyle. Want2die ve oinone pe cevaplayınca düzeltme yaptım da anlaşılır hale geldi. :p
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
Metofor hakkında açıklama yapmam gerek anladım :)

Çünkü ben bir anneyim. Sadece kendi çocuklarımı değil bütün çocukları evladım, geleceğimiz olarak görüyorum. Tüm dünya çocukları için iyi gelecekler olsun istiyorum. Bizim çocuklar sıkıntı yaşarken dertleniyorum, belki Afrika'nın bir köyünde daha kötü olanları gözden kaçırıyor olabilirim ama bunlar gözümün önünde oluyor. Neredeyse her gün bi kaçıp kurtulma isteğiyle karşılaşıyorum. Yok kendini öldürmek istemeler yok kaçmalar. Üzülüyorum yahu! N'apayım ben de buyum işte. Hissettiklerim metofordakinin aynı.
Metofor değil, en başa yazdığım gibi hissettiklerim onlar.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
herkesin kendi kapısını süpürme gibi bir olayın geçerliliği kalmadı kanımca. süpürmekle değil kazımakla falan düzeltilebilecek bir durumdayız. iş işten geçti. süpürülecek zaman vardı ancak o dönem süpürülmediği için üzerine eklenen kirlerle temizlenmesi zor hale geldi. üstelik temizlikte kullandığın araçlar dahi ortamı temizlemek yerine çok daha kirli hale getiriyor. yani şimdi verdiğin ufak örnekte kapının önünü süpürdüğünü iddia ediyorsun, ben ise herhangi bir şeyi süpüremediğini şöyle bir tozu üflediğini söylüyorum. o üfleyip yok ettiğini zannettiğin toz az ileriye taşınmış oldu. öyle yani :)
0
soso
(15.01.15)
@soso, ufak örnek evet. tek başına oldukça ufak bir örnek. Onunla kapının önünü süpürdüğümü iddia etmiyorum, dediğin gibi o bir örnek.

Herkesin kapısının önünü süpürmesinin geçerliliği kalmadıysa da geçerlilik kazandırmak bize bağlı değil mi?
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(15.01.15)
Duyurumu ve cevapları değerlendirme şeysi:

Sorumu anlayanlar oldu, anlamayanlar oldu. Benim için çok anlaşılır olmasına karşın anlaşılamamasının nedenlerini düşündüm.

birinci olarak: yazıma "hissettiğim şey şu" diyerek başladım. yani ben ne hissettiğimi yazdım, öyleyse neden metofor sanıldı?

halbuki; ne söylersen söyle karşındakinin anladığı kadardı söylediklerin.
yaş ortalaması yaşımın yarısına denk gelen bir ortamda hislerimi yazmakla hata yaptığımı fark ettim.
yanlış anlamayın n'olur, bu durum bazılarınızın çok güzel ifade ettiği gibi kuşak farkı olayı. şu bayık "benim yaşıma gelince anlayacaksınız" larda değilim. Zaten onu şimdiden bilemeyiz de, belki içinizden bazıları benim gibi hissedecek, belki olaylar değişecek adı bile anılmayacak bu ve benzeri durumların.

ikinci olarak; bu duyurudaki cevapların hepsinin benim için değerli olduğunu belirteyim. Kendi kuşağımı biliyorum, sizleri anlamaya çalışıyorum.

Belki birilerinin işine yarar, bizim kuşak hakkında bir şeyler paylaşmak istiyorum.
Sabahtan beri 70'li yılların şarkılarını dinliyorum. O kadar çok pozitif tema var ki... Protestler bile naif. Neşeli ritmler çoğunlukta. Sitemler bile çok tatlı. Yani kısaca, bizler "hayat bayram olsa" tadında bakarak başladık hayata. Toplum olarak 80'e kadar büyük bir travma yaşamamışız... 80 sonrası işler değişmeye başladı haliyle. Yine de sizlerin yaşadığınız gibi ekmek aslanın ağzında değildi pek ve çok salak saçma işlerle her gün muhatap olmuyorduk. Daha çok şaşkınlık ve anlamaya hatta yakalamaya çalışıyorduk. 99 depreminin ilk zamanlarını düşünün. Asker giremedi, kurtarma giremedi, herkes kendi canının, yakınlarının canının derdindeydi. Yer altından çıkan kemirgenler gibi çıkarcılar türedi, 80 sonrası da işte tam da öyleydi. Korkarak, korunmaya çalışarak yaşamaya çalıştık. Komşunun oğluna kızını vermedin diye komşun "kominist bu" dese ömrün gitti.
Sonra Özal geldi, Çiller geldi, ekonomi tuhaflaştı. Dolarlar havada uçuşurken bir gecede batıp veya köşeyi dönebilirdin. Bir yandan da din çarpıtıcılar yuvalanmaya başladılar. Çocuklarını okutamayanları bedava okutma vaadiyle yurtlara almaya başladılar. Ne güzel, en azından çocuklarımız okullarına devam ediyorlardı. Bilemedik... Tıpkı yıkılan bir şehirde lağımlardan çıkan fareler gibi, o pis ve kokuşmuş dumanlı ortamda çoğaldıkça çoğaldılar. Biz aç kalırken onlar beslendikçe beslendiler, çoğaldıkça çoğaldılar.

Yanicesi;
Şu anda İlhan İrem'den "görüyorum, duyuyorum, konuşamıyorum" çalıyor. Ben de aynı o şarkıdaki gibi bazen haykırmak istiyorum, anlatamıyorum.
Anlamaya çalışın n'olur. Beni değil, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştıklarımı.

Ve, vazgeçtim, gitme diyemem ki demiştim, şimdi diyorum. Gitmeyin len. Kalın birlikte düzeltelim.
Bir de şu intihar olaylarına daha fazla prim vermeyin artık. Birileri nüfus planlaması mı yapıyor nedir...

Fesupanallah!
Dinleyiverin gari, bu da bizim protestimiz işte :p
www.youtube.com

Hepinize cevaplar için çok teşekkür ederim :)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.15)
gitmek istemiyorum, gitmek zorunda da hissetmiyorum ama bir gün gidersem bu ülkenin çürümüş düzeni sebebiyle olacak bu. bu ülke bana, kendisine katkı sağlamam için fırsat vermiyorsa bana fırsat veren bir yer olduğu zaman oraya gitmem çok da tuhaf karşılanmamalı.
0
devilred
(17.01.15)
abla ben seni tanımıyom ama yaşının büyük olduğunu bildiğim için saygı duyuyorum sana o yüzden sataşmıcam da kusura bakma ne demek istediğini hiç anlamadım valla :(

ben türkiye bu ülkenin şartları gereği insanca yaşayamayacağıma inanıyorum, avrupa'da herhangi bir ülkenin şartlarına da çok rahat uyum sağlayabileceğimi düşünüyorum ve bu sebepten ötürü affedersin sktir olup gitmek istiyorum. bunun nesi kötü ya da üzücü ki? ne bileyim beni st. petersburg'a koy, roma'ya koy, lulea'ya koy, wolfsburg'a koy pek fark etmez yani taş çatlasa 3 aya komple adapte olurum hayata yaşar giderim yani, halim vaktim de yerindeyse çok mutlu olurum açıkçası. bu niye sorun olsun? türkiye'de neyim var ki sanki avrupa'da neye üzüleceğim?

beni kendilerinden biri gibi görmelerine gerek yok. türkiye'deki kadar hiçbir yerde dışlanamaz sanırım insanlar. varsın bana "yabancı" desinler, yabancıyım zaten. bu niye sorun olsun ki yani gelip evimi yakmadıkları sürece. bana ne.
0
der meister
(17.01.15)
@der maister, tam olarak ne dediğimi anlamışsın.

Ve, duyarlı davranışın için teşekkür ederim:)
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.15)
hayat hanım, umarım yukarıda verdiğim cevapta sorunuzu anlayarak cevap verenlerden olmuşumdur.

son yazınıza istinaden; sizin neslinizde bulunan o bahsettiğiniz iyimser bakış açısına ihtiyacımız var bizim, gerçekten. fakat bunun için de bir mucize lazım. inşallah olur o mucize.
0
emirkulu2
(17.01.15)
@emirkulu, çok güzel anlamışsın kardeşim. Psikolojik zulümden uzaklaşmakla da en doğrusunu yapmışsın.
Ayrıca kendini beyin göçü olmayacak, alalede insanım şeklinde değerlendirme. İstatistiki olarak beyin göçü kapsamına girmeyeceksen bile düşünen aklı başında birisin. En ihtiyaç duyduğumuz vasıflar :)

Cevaplayan arkadaşlara;
Ben duyuruda cevaplara birebir dönemedim. Cevaplama hızlı oldu, benim klavyem çok hızlı değil, yetişemedim. Sonrasında başka şeyler oldu filan olabilemedi yani.
0
🌸hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.01.15)
(3)

elde çamaşır yıkamak

in vino veritas
ya çok sevdiğim bi kazağım var, sadece elde yıkayınız yazıyor yıkama talimatlarında. ya ben hiç elde çamaşır yıkamadım ama kazağı o kadar seviyorum ki yıkarım dert değil. yalnız nasıl yıkayacağımı bilemedim. elde nasıl çamaşır yıkanır?ya bi de benim makinanın elde yıkama programı var ama 2,5 saat fi
ya çok sevdiğim bi kazağım var, sadece elde yıkayınız yazıyor yıkama talimatlarında. ya ben hiç elde çamaşır yıkamadım ama kazağı o kadar seviyorum ki yıkarım dert değil. yalnız nasıl yıkayacağımı bilemedim. elde nasıl çamaşır yıkanır?

ya bi de benim makinanın elde yıkama programı var ama 2,5 saat filan sürüyor sanırım. cesaret edip de atamadım. o nasıldır?
0
in vino veritas
(14.01.15)
yue
(14.01.15)
benim de bir tane öyle kazağım var, üzerine bir şey dökülmedi hiç sadece birkaç kez giydiğim için yıkıyorum, leğene ılık su dolduruyorum (çok sıcak yaptım bir kez siyah olduğu için biraz renk verdi hemen çıkardım) toz deterjanı atıyorum normal birazcık ovusturuyorum biraz da suda bekletiyorum, sonra leğenin içinden çıkarmadan akan suyla duruluyorum, ortalama sıkıp sererek kurutuyorum. kazağı o kadar ıslakken asarsan sıkıntı olabilir gibi geliyor bana, kalorifer peteğinin yanına bir yere havlu serip düzgünce üzerine bırakmak iş görüyor. ama eğer üzerinde leke varsa nasıl çıkar elde onu bilmiyorum.
0
freya
(14.01.15)
ılık suda yıkayın. bir küçük leğene ılık su koyun. varsa yünlüler veya hassas çamaşırlar için sıvı deterjan kullanın. yoksa şampuan da olur. güzelce köpürtün, kazağınızı alın leğene, fazla çitilemeden yıkayın. çıkartıp, çok kirli ise bir su daha hazırlayıp, tekrar aynı işlemden geçirin. sonrasında bol su ile durulayın. isterseniz son durulama suyuna azıcık yumuşatıcı koyun. sıkmadan, güzelce, kazağı uzatmadan, formunu bozmadan, katlayın. uygun bir yerde süzülmeye bırakın. şayet katlamadan gelişigüzel süzülmeye bırakırsanız, kazak formunu kaybedebilir. tamamen süzüldükten(suları akmıyorsa) düz bir zemine temiz çarşaf vs yayın. üzerine düzgünce yerleştirip kurutun. tamamen kuruduktan sonra, çok düşük sıcaklıkta yine formunu bozmadan ütüleyin.
0
oinone pe
(14.01.15)
(14)

Bu saç rengine mavi yakışır mı?

dessy
Kendimi bildim bileli mavi saç hayali kuruyorum. İsteğim saçımı elbette tümüyle maviye boyamak değil ama kenarına köşesine, bir yerlere ufak da olsa bir mavilik katmak.Saçlarım eskiden siyahtı, o zaman çok güzel giderdi, keşke yaptırıp hevesimi almış olsaydım ama şu aralar siyaha dönme planım yok.Ca
Kendimi bildim bileli mavi saç hayali kuruyorum. İsteğim saçımı elbette tümüyle maviye boyamak değil ama kenarına köşesine, bir yerlere ufak da olsa bir mavilik katmak.

Saçlarım eskiden siyahtı, o zaman çok güzel giderdi, keşke yaptırıp hevesimi almış olsaydım ama şu aralar siyaha dönme planım yok.

Caps'teki saç tonu baz alınarak, sizce bana hangi mavi tonu ne şekilde yakışır? Ben işin içinden çıkamadım, belki sizden bir şeyler çıkar.
0
dessy
(13.01.15)
bu renkle olmaz gibi duruyor bence. siyahta ve sarıda güzel duruyor ama bu renkle trabzonspor bayrağı gibi olursun :)
0
thracian
(13.01.15)
Eki goremiyirum ama Trabzon spor bayrağı dendiyse kızıl gibi veya şarap kızılı. Bence de yapma bu renge ya. Sarı bile çook açık ve soğuk bir sarı değilse kötü duruyor.
0
april12th
(13.01.15)
Saçlarımın altına falan yaptırsam lacivert bir renk? :( O da mı olmaz? :(
0
🌸dessy
(13.01.15)
cıxx. siyaha yakışır.
0
aeroflot
(13.01.15)
Ya çok istiyorsan yaptır içinde kalmasın aslında ya. Akınca yeşil olacak onu da hesaba kat 2 Yıkama sonra. Acaba turkuaz gibi bi mavi nası olur?

mint renginden yap <3
0
april12th
(13.01.15)
Kuaförüm bir parça takarız, rengi açılmadan öyle kalır dedi. ne deniyor öyle şeylere bilmiyorum. turkuaz çok patlar da koyu mavi ince bir tutam içlere doğru çok mu kötü durur ki? :( yani saçımı toplayınca muhtemelen sadece görünür.
0
🌸dessy
(13.01.15)
kızılla mavi çok olmaz gibi, en fazla lacivert yapabilirsin sanırım.
0
freya
(13.01.15)
evet çok kötü durur.
gerçi şu anki rengi de kötü. yaprak dökümü ferhunde hanım kızılı.
0
kayranin kedisi
(13.01.15)
www.manicpanicturkiye.com buradan bad boy blue ve hot hot pink kullanıyorum. altları mavi üstleri koyu pembe.severek kullanıyorum. böyle renklerden korkmamak lazım. deneyin derim.
0
eli eli lema sevaktani
(13.01.15)
kayranin kedisi, beni de demode kabul edin :)

eli eli lema sevaktani, linki iş yerinden açamıyorum ama eve geçer geçmez bakacağım. klipsi bir şey mi bahsettiğimiz?
0
🌸dessy
(13.01.15)
yo hayır saç boyası. ama dediğiniz gibi küçük tutamlar olarak takılabilecek şeyler de var.
0
eli eli lema sevaktani
(13.01.15)
Ne kadar süreliğine dayanıklı peki?
0
🌸dessy
(13.01.15)
açıkçası ilk anki parlaklığı iki hafta kadar sürüyor. dört haftaya kadar da idare eder bir renk haline geliyor.
0
eli eli lema sevaktani
(13.01.15)
bence hiç bozma. mavi rengli sacta severim. misal günseli kato. ama sana bu sac yakısmıs
0
all girls dream
(13.01.15)
(21)

10 Dakika Sonra Öleceksin!!!

arockm
Merhabalar, bu duyuruyu okuduktan 10 dakika sonra öleceğini öğrendin ne yapardın?
Merhabalar, bu duyuruyu okuduktan 10 dakika sonra öleceğini öğrendin ne yapardın?
0
arockm
(12.01.15)
Tövbe ederim
0
IncredibleMau
(12.01.15)
ana baba kim varsa arardım
0
electronicblueeyes
(12.01.15)
bilgisayarı formata bırakırdım
0
rotten head
(12.01.15)
bilgisayarda açardım bi dosya mektup yazardım, sonra bunları dağıtırdım internet üzerinde, kaybolmazdı hiç.
0
selam
(12.01.15)
hiic.
0
der meister
(12.01.15)
2-3 dakika mektup yazımı. Varsa vasiyet ve şifrelerim hakkında gerekli insanları bilgilendirme. 3-5 dk sevdiklerimle toplu bir telekonferans. Geri kalan dakikalarda da dişlerimi fırçalayıp, yüzüme biraz bişeyler sürüp, güzel bir müzik açıp ölümü karşılardım.
0
pandispanya
(12.01.15)
Şu anda yapacağım tek şey yeğenimin yanına gitme olurdu herhalde. Çünkü en yakınımda o var. Büyüdüğünü göremediğim için üzülürdüm.

Ya da bilemedim, yetişemem belki de. O zaman bilgisayarı açıp kayıt yapardım. Mehmet Pişkin sayesinde o da. Yoksa hiç öyle bir şey gelmezdi aklıma.
0
air
(12.01.15)
+hemmen bir kağıt bulup aklıma gelen ilk şeyleri yazardım. (daha önce söylemek isteyip de sonra vazgeçtiğim şeyler vs)

+uzun zamandır uğramadığım, evin yanındaki terzi amcaya sürekli vermeyi unuttuğum çam sakızı çoban armağını yılbaşı hediyesini verirdim.

+sokağa çıkıp kapının önünde oynayan çocukların kızağına el koyup dik bir yokuştan kendimi bırakırdım.
0
sagittal
(12.01.15)
Sureci hizlandirmak adina kafama sikardim zira bekletilmeyi sevmem.
0
Solem2
(12.01.15)
sevdiklerimi arar onları ne kadar çok sevdiğimi söylerdim
sonra da facebook'a girer so long and thanks for all the fish yazardım
0
la noix
(12.01.15)
heme nabdest alır şehadet getirirdim bol bol.
0
enfarktus
(12.01.15)
sevişmek en mantıklısı galiba
0
fuzuli
(12.01.15)
10 dakika çok kısa, anca düşünürsün o kadar sürede. Bu soru genelde "ertesi gün öleceksin" şeklinde sorulur, o zaman da genelde sevişme cevabı gelir. 10 dakika sonra ölecek insan sevişecek birisini nereden bulsun yahu?
0
osurdum
(12.01.15)
Bağış
0
bluebey
(12.01.15)
tüm sosyal medya hesaplarımı kapatıp ev arkadaşıma leptopumu, harici harddiskimi ve buna benzer özel dosyaları yakması için son istek mesajı gönderirdim. beni üzen eski sevgililerime (beş yıl öncesinden de olsa) "çk ktym glb ölyrm mtlu msn" mesajı atarım ben ölünce vicdan yapsınlar azıcık. sevgilimi, annemi ararım, "hadi yine iyisiniz benden kurtuldunuz" derim, son üç beş dakikada da ağlarım herhalde ben ofiste ölmeyi hak edecek ne yaptım bari evde ölseydim diye.
0
freya
(12.01.15)
enam ben çok romantikmişim yaa!

dışarı çıkar yağmurun üstüme yağışını hissederdim. güneşliyse de güneşin yüzüme dokunuşunu.

evat, gele gele aklıma bu geldi aceleden, böyle rezalet birşey düşündüm.. mutlu musun?!
0
pasp
(12.01.15)
Ağlamalı video çekerdim muhtemelen. Sonra üstümü değiştirirdim. Belki sex and the city açıp onu izleyerek beklerdim.
0
phoenixboy
(12.01.15)
son bir posta.
0
fanila
(12.01.15)
ağlardım
0
cahit tomruk
(12.01.15)
hakkinizi helal edin
0
exlibris
(12.01.15)
geride bıraktıklarım için bi video çekerdim. ararsam çok uzar, yarım kalanları tamamlayamam. hem pek sevmem vedaları. sonra yatağa uzanıp ölmeyi beklerdim.
0
icim urperiyor
(12.01.15)
(4)

nexus 4 - sessize alma

freya
telefonun ses tuşlarından titreşime alabiliyorum, ancak telefonun tüm titreşimleri kapatıp sessize alamıyorum. lollipop güncellemesinden önce ses tuşuyla direkt sessize alabiliyordum, şimdi tek tek appleri kapatmak haricinde aramaların + mesajların + appleri geçici olarak sessize almak için (mesela
telefonun ses tuşlarından titreşime alabiliyorum, ancak telefonun tüm titreşimleri kapatıp sessize alamıyorum. lollipop güncellemesinden önce ses tuşuyla direkt sessize alabiliyordum, şimdi tek tek appleri kapatmak haricinde aramaların + mesajların + appleri geçici olarak sessize almak için (mesela toplantıda) ne yapabilirim :(
0
freya
(09.01.15)
Lollipop'da bildirimlere oncelik(priority) ozelligi eklendi. Yine ses acip kapama tusuna basinca ekranda cikan ses ayar bar'inin altinda "yok" - "oncelik" - "tumu" secenekleri cikiyor. "yok" derseniz hicbir uygulama bildirim gonderemez, dolayisiyla tamamen sessize almis olursunuz. "oncelik" derseniz sadece oncelikli bildirimleri alirsiniz (telefon aramalari gibi). "tumu" dediginizde zaten su anki durumunuz degismiyor.
0
vudin
(09.01.15)
eskiden kullandığım android telefonda sesi tamamen kıstıktan sonra bir kere daha ses kısma tuşuna basınca titreşim de kapanırdı.

öyle olmuyor mu artık?
0
teritori
(09.01.15)
ses açma kısma düğmelerine basınca yok, öncelik, tümü diye üç seçenek çıkıyor. yok'a basarsan sessize alıyor. 15 dakika sessizde kalsın diyebiliyorsun. tümü basılıyken çan işaretine basarsan titreşime alıyor.
0
inheritance
(09.01.15)
@teritori vallahi olmuyor, güncelleme şahane olmasa telefonu duvara fırlatacağım :')
0
🌸freya
(09.01.15)
(1)

Kadıköy'den Çengelköy'e geç saatte nasıl gidilir?

Capone
Merhaba, bir de bunun Çengelköy-Ataşehir versiyonu var? En kısa makul yol hangisidir?
Merhaba, bir de bunun Çengelköy-Ataşehir versiyonu var? En kısa makul yol hangisidir?
0
Capone
(09.01.15)
kadıköy rıhtımdan kalkan 15F ve 14M otobüsleri çengelköyden geçiyor, trafik yoksa maksimum yarım saatte gider. aynı şekilde beykoz dolmuşları var kadıköy rıhtımdan kalkan onlar da çengelköyden geçiyor, otobüsten biraz daha çabuk gider.

alternatif rota olarak, kadıköy-üsküdar dolmuş. üsküdar merkezden kalkan tüm otobüsler çengelköyden geçer.

nadir durumlarda işe yarayacak alternatif, start noktası metrobüse yakın bir yerse, metrobüse boğaziçi köprüsü durağı, metrobüsten aşağıya minik bi yürüyüş, yine ordan geöen tüm otobüsler çengelköye gider.
0
freya
(09.01.15)
(15)

evli biriyle flört etmek.

odetojoy
bana çok normal dışı geliyor ama acaba ben böyle düşünürken bir yerlerde normal olma ihtimali var mı?iş yerinde bi kız var, bana beğendiği kişiyi söyledi, yılbaşı partisinde onunla muhabbet kurarım dedi. evli o dedim, geçen hafta eşi için bilet istemişti benden konsere gelmişlerdi dedim.aa deyip tüh
bana çok normal dışı geliyor ama acaba ben böyle düşünürken bir yerlerde normal olma ihtimali var mı?
iş yerinde bi kız var, bana beğendiği kişiyi söyledi, yılbaşı partisinde onunla muhabbet kurarım dedi. evli o dedim, geçen hafta eşi için bilet istemişti benden konsere gelmişlerdi dedim.

aa deyip tühledi. sonra yılbaşı partisinde o çocukla konuşurken gördüm. evli olduğunu söylediğim çocuk oydu dedim. yine şaşırmış gibi yaptı, boşanma aşamasındaymış ama dedi. geçen hafta birlikte konsere gelip eğlenmişlerdi ama dedim? sustu. bu beni kötü biri yapar mı diye sordu, sen cevap verebilirsin buna dedim.

o günden beri sigara içmediği halde, sigara içilen eyre çıkmalar, çocukla sohbet etmek için ortak arkadaş bulmalar derken, bu akşam yemeğe çıkacaklar.

banane amk dedim, bana mı kalmış. adam karısını düşünmüyorsa, kız kendini ne duruma soktuğunu görmüyorsa banane diyorum, ama yok. napardınız ya, siz olsanız napardınız. ahlak bekçiliği yapmak değil bu, bana doğru gelmiyor ya. kendimi yedim bitirdim günlerdir.
0
odetojoy
(05.01.15)
allah kahretsin ya bırak ne halleri varsa görsünler..
0
t joe
(05.01.15)
evli biriyle flört etmek evet kötü. ama evli birinin başkası ile flört etmesi daha kötü. kimse bunu konuşmuyor nedense.

ayrıca sen niye kendini yiyip bitiriyosun. senlik bi durum yok. bildiğini söylemişsin işte.

erkeklerin de yıllardır boşanma aşamasında olup kızları düdüklemesi, kızların da yıllardır bunu yemesi.
0
elorelia
(05.01.15)
Takılmamak lazım society rules lara. Belki ilerde başına geleceğinden ya da geçmişte geldiğinden biraz da bu tepkilerin derecesi de, fazla üstüne düşme bence artık.
0
Cursed Chico
(05.01.15)
Onlara normal geliyorlarsa birak takilsinlar.
Bence igrenc. Ustelik bile bile evli biriyle takilmayi istemek ne bileyim ya. Nasil psikolojileri varsa artik.
0
rayde
(05.01.15)
Bazı insanlarda, "ayırıp ben alırım nolucak." tavrı da var.
Normallik, göreceli bir şey. Bana göre değil ama alan memnun satan memnun görünüyor.
0
afush
(05.01.15)
alternatif evrende normaldir belki.
0
nawar
(05.01.15)
belki adam başka biriyle daha insancıl bir ilişki kurabildiğini görünce eşinden ayrılacak. belki eşi manyak evden kaçmak için bahane arıyor. belki uzun süredir aynı ilişkide olmaktan sıkıldı ama yeni biriyle biraz flört edince eşini ne kadar çok sevdiğini fark edecek. kimseye düşmez yani sonsuz sonucu olabilir bu durumun.

ayrıca evlilikleri illa sürdürmenin çok iyi olacağı nereden çıkıyor onu da anlayamıyorum. eşinin bilmeye bence de hakkı var, adam söylemeli. başka da kimsenin müdahele etmeye hakkı yok bence. (insan böyle bir şeyi ancak en yakın arkadaşının aldatıldığını görürse falan dayanamayıp söyler diye düşünüyorum, o da kendisi vicdan azabı çekmesin diye, yoksa bize ne allah aşkına)
0
freya
(05.01.15)
kız için değişen bir şey yok, kaybedecek bir şeyi ya da verilmiş bir sözü yok.
adam da kaybedeceği şeyleri gözden çıkarmış.
0
kayranin kedisi
(05.01.15)
Olan yine en çok ikisine olur, sürünürler, merak etme.
0
cokkarisik
(05.01.15)
öncelikle karışmayın duruma, yetişkin 2 insan, ne yapacağını söylemek anne gibi peşinde dolanmak da garip bence.

ben olsam hiçbir şey yapmam çok yakınım değilse. yakın arkadaşımsa saçmalama falan derim baktım devam ediyor pek muhatap olmam gelecekte.
0
merena
(05.01.15)
odetojoy bazen insanların hata yapmalarına engel olmamak ve düştükleri zaman kendilerinin ayağa kalkmasını seyretmek gerekir. insanların mutluluk veya mutsuzluklarında pay sahibi olma riskini almayın, yarın bir gün o kişiyi kaybedersiniz.
0
galahad
(05.01.15)
Herif karıyı sikmeye çalışıyor, karı ekmek çıkar mı diye kendini siktirmek için bahane arıyor. Kendisine bilet alınmış eş evde duruyor. Eş şirret vs olabilir ama kandırılmayı hak etmiyor. Tek bildiğim bu. İş devam ederse boka saracak. Eşin yakınıysanız söyleyin, değilseniz zaten er geç ortaya çıkacak. Siz de gülerek izleyin kepazeliklerini.
0
okyanustaki depresif ruzgar
(05.01.15)
Buradaki herkes aldatılan eş olsaydı "bana söylenmesini isterdim" derdi sanıyorum. En azından büyük çoğunluk. Ben isterdim.

Yine de aynı durumda ben söyleyemedim, üstelik eşi gelip sordu da. Adam bu hayatta tanıdığım en saçmasapan insandı. Adamın eşi hariç ailesindeki herkes de biliyordu. Karısını tatile yollayıp sevgilisini eve çağırıyormuş, ailecek yemek yiyorlarmış. Sevgilisi onlarda kalıyormuş.
Kadının sorusuna hayır yok öyle bir şey de diyemedim. Sana saygı duyuyor dedim. O anladı sanırım. Ama boşanmadı biliyor musun. Büyük olasılıkla bir tomar yalan söylemiştir. Sonra bir çocukları daha olmuş. Adam hala aldatıyor mu bilmiyorum, görüşmüyorum. Ama rahat duracak biri değil, aldatıyordur kesin.

Ben yuva yıkılmasına neden olacak bir şey yapmak istemedim, bu sorumluluğu almak istemedim. Çünkü çocukları vardı.

Çok zor bir durum. Gözlemleyeceksin, sana ters gelecek, sessiz kalacaksın. Adam benim örnekteki gibi biri değilse konuşmayı deneyebilirsin. Ben adama "karına söylemem gerekiyor böyle bir şeye sessiz kalamam" deseydim vaz geçmezdi. Acayip bir yaşam anlayışı vardı. Sevgilisi haricinde günlük ilişkileri de oluyordu. Pislik!

Amaan yaa, onlar keyfinde derdi bize düşüyor. Kaç yıl oldu ben hala kendimi sorguluyorum. Sen de sonradan kendini sorgulayacaksan şimdiden bir şeyler yap diye anlattım. Sorgulayacakmışsın gibi çünkü.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(05.01.15)
belki adamla esinin acik evlilikleri var, belki bu hatunu da alip treesome yapacaklar? Birde boyle dusunun bakalim. Ilisme kotu olursun derim ben ispikciye cikar adin
0
selam
(06.01.15)
aynısı başıma gelse ne adama, ne de karısına bir şey söylerim. o nifakçı kızla aramı açardım. öyle insandan başkasına zarar geliyorsa sana da gelir
0
patr
(06.01.15)
(19)

En Çok Sevdiğiniz Çizgi Film

arockm
Çocukluğunuzda izlediğiniz ve ya hala izlediğiniz en çok beğendiğiniz çizgi film hangisi?
Çocukluğunuzda izlediğiniz ve ya hala izlediğiniz en çok beğendiğiniz çizgi film hangisi?
0
arockm
(02.01.15)
ilk haliyle thundercats, captain planet
0
zartanyan
(02.01.15)
(bkz: space adventure cobra)
(bkz: genki)
(bkz: dragon ball)
(bkz: tsubasa)

Anime seveceğim o zamandan belliymiş.
0
hiko seijuro
(02.01.15)
road runner
0
dokuzeylul
(02.01.15)
tom ve jerry <3 <3 <3
0
dessy
(02.01.15)
jetgiller
he-man (çünkü ben she-ra oluyordum)
recess
0
prinkipodelisi
(02.01.15)
kızıl baron (red baron)
şeker kız candy
0
saim
(02.01.15)
Buggs bunny
Tazmanya canavarı
Beyblade( böyle mi yazılıyordu acaba)
Pokemon
0
bokmuhendisi
(02.01.15)
şeker kız candy
recess
jetgiller
şirinler
ay savaşçısı
he-man
bak bir varmış bir yokmuş(vücutta böyle savaşan mikroplar vardı o kısımlı olanlar)
ten ten
scooby doo
pokemon (tabii ilk birkaç sezonu sonra çok fantastikleşiyor sevmedim onları)
adını yazamadığım bir çizgi film vardı bir de olimpikli falan kötüler takımı vardı

not: takip etmediğim çizgi film yokmuş. hepsini de severdim.
0
yesilimtrak
(02.01.15)
nils ve uçan kaz
0
thracian
(02.01.15)
Clementine. (git: )www.youtube.com
Nils ve Uçan Kaz (git: )www.youtube.com
0
old possum
(02.01.15)
(bkz: freakazoid)
0
m e l t e m
(02.01.15)
ve tazmanya!

ama tom ve jerry neden tik almadı ki? :O
0
dessy
(02.01.15)
x-men, spiderman, ironman, life with louie ilk aklıma gelenler. aha çılgın korsan jack de var.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.01.15)
nils ve uçan kaz
ninja kaplumbağalar
şirinler
he-man
0
battal gemalmaz
(02.01.15)
the tick
futurama
pokemon (başları)
0
freya
(02.01.15)
life with louie
0
bohr atom modeli
(02.01.15)
tom & jerry, bugs bunny, the wonderful adventures of nils, heidi, angela anaconda
oggy and the cockroaches, tiny planets, cedric, sailor moon
0
chachachablues
(02.01.15)
Marco vardi efsane. Buenos airesi orada ogrenmistim.
Heidi efsanedir.
Pokemon efsanedir.
Sirinleri cok izlerdim.
Dragon ballun hastasiydim.
Recess elbette. Efsanedir.
Tsubasayi da izlerdim.
Ninja turtles elbette
0
baldur2
(02.01.15)
yenilerden;

adventure time
regular show
the amazing world of gumball
johnny bravo
0
nawres
(02.01.15)
(8)

Regl döneminde spor yapmanın sakıncası var mı?

old possum
Epey ağır regl dönemlerim oluyor. Kendimi ve ayklarımı sıcak tutumaya dikkat edersem ağrı olmuyor ama tansiyonum düşüyor ve inanılmaz halsiz oluyorum. (kanamam çok oluyor )Şimdi bu durumda pilatese ara veriyorum ben. Ama 1 hafta boyunca ara vermek de motivasyonumu düşürüyor. Ne önerirsiniz?
Epey ağır regl dönemlerim oluyor. Kendimi ve ayklarımı sıcak tutumaya dikkat edersem ağrı olmuyor ama tansiyonum düşüyor ve inanılmaz halsiz oluyorum. (kanamam çok oluyor )

Şimdi bu durumda pilatese ara veriyorum ben. Ama 1 hafta boyunca ara vermek de motivasyonumu düşürüyor. Ne önerirsiniz?
0
old possum
(02.01.15)
Pilates spor değil zaten. Hareket halinde olmak metabolizmanın daha düzenli çalışmasını sağlar. Bence devam etmelisin.
0
arnold schwarzeneger
(02.01.15)
Bildiğim kdarıyla spor ağrıları azaltıyor.
0
whoosie
(02.01.15)
Ben yukarida yazanlarin hepsine inandim, regl doneminde spor yaptim ve hayatimda ilk kez bayildim. Cok da yuklenmemistim kendime.
0
letheavendangered
(02.01.15)
Çok zorlanmayacak şekilde, sırt ve kol egzersizleri yapayım en azından. Karın harakati yaparsam sanki kanama çoğalacakmış gibi hissediyorum.
0
🌸old possum
(02.01.15)
ilk 1-2 gün dinlenin. karnınızı, ayaklarınızı sıcak tutun ama 1 hafta boyunca ara vermek ne demek?

abartıyorsunuz diyorum. kimse 1 hafta boyunca yerinden kalkamayacak kadar ağır regl olamaz.

tam tersi adet sancılarının geçmesi için kalkıp yürümeniz öneriliyor.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
Aynısı bana da oluyor. Sporu geçtim, evden dışarı bile çıkamıyorum ilk gün. Devamındaki günlerde spora gitmeyiş nedenim tamamen hijyenik. O dönemde spordaki vücut havlularını kullanmak istemediğimden. Bir zararı olmaz ve faydası olur gerçekten, ama ilk gün değil. Tansiyon kötüyken dinlenmek lazım. Sonuç olarak ilk gün dinlenin, gerekliyse 2. gün de dinlenin ama 1 hafta boyunca ara vermeyin bence de. 1 hafta boyunca aynı yoğunlukta olmuyordur zaten reglin etkileri.
0
m e l t e m
(02.01.15)
@mea maxima culpa bir hafta boyunca öyle regl olunuyor :D
0
freya
(02.01.15)
@meltem ben her zaman kendi havlumu yanımda taşıyorum. aslında havlu değil bir peştemalım var. peştamal küçük her çantanın içine giriyor, yer kaplamıyor. havlu ile kıyaslandığınıda çok pratik, çok rahat, güzel kuruluyor, çabuk kuruyor. tavsiye ederim.

saçlarınız için de oradaki havlulardan yararlanın.
0
mea maxima culpa
(02.01.15)
(30)

Bu bir pot kırma mı?

Dimi
Kız arkadaşıma iltifat etmek istedim.-Çok güzelsin.Dünyada kaşları,gözleri,dudakları senden daha güzel kızlar vardır ama hiçbiri beni senin gözlerine baktığım kadar, dudaklarına dokunduğum kadar heyecanlandıramaz.dedim.Yok nasıl benden daha güzel kız varmış.Yok insan sevdiğine bunu der miymiş.Bir ke
Kız arkadaşıma iltifat etmek istedim.

-Çok güzelsin.Dünyada kaşları,gözleri,dudakları senden daha güzel kızlar vardır ama hiçbiri beni senin gözlerine baktığım kadar, dudaklarına dokunduğum kadar heyecanlandıramaz.

dedim.

Yok nasıl benden daha güzel kız varmış.Yok insan sevdiğine bunu der miymiş.Bir kezbanla mı beraberim?
0
Dimi
(02.01.15)
demesen daha iyi olurmuş :)
0
thracian
(02.01.15)
ayrıl.
0
teknikekip
(02.01.15)
İltifat ederken başkalarını araya sokmayınız kadın olsun erkek olsun.

Bir dost
0
emirkulu2
(02.01.15)
dünyadaki en güzel kızsın demek samimiyetsiz geliyor hep ama.gerçekçi olmak niye hep mi zarar olur
0
🌸Dimi
(02.01.15)
standart kız tribi yemişsin, kızda haklı.

şimdi gelip şeyi seninkinden uzun olanlar var derse nabacaksın?
0
efrasiyab87
(02.01.15)
doğrudur var derim ne diyeyim. en uzun seninki mi desin, zenci gerçeği var.
0
🌸Dimi
(02.01.15)
ya deli misiniz arkadaşım, bir de kıza hak vermişsiniz.
böyle saçma şey mi olur? baba sen ayrıl bu kızdan, böyle bir ömür çekilmez. ömrü geçtim 1 hafta çekilmez.
0
teritori
(02.01.15)
dünyada senden daha yakışıklı, dudakları senden daha güzel erkekler vardır ama hiçbiri beni senin dudaklarına dokunduğum kadar heycanlandıramaz. oldu mu? olmadı bence de. ayrıca buraya gelip kız arkadaşın için kezban yakıştırmasını yapabiliyosan ayrıl bence.
0
elorelia
(02.01.15)
@elorelia

bence oldu.olay zaten o değil mi? ben dünyanın en yakışıklı erkeği olmadığımı biliyorum.kız bunu derse de yalan söylemiştir. ama birtek benim heyecanlandırıyor oluşum gayet yeterli bir duygu değilmidir
0
🌸Dimi
(02.01.15)
@elorelia: oldu bence.

dünyada dudakları benden daha güzel ve muhtemelen benden daha güzel öpüşen erkekler vardır. eğer zaten gözü onlardaysa ohooooo işin var.
0
teritori
(02.01.15)
Yani, ortada buluşulabilir. Tepki aşırı ama iltifat da "Güzelliğin on par'etmez, şu bendeki aşk olmasa"nın bir tık üstü. emirkulu +1 İltifatta araya başkalarını sokmayın, eğer gerçekten bir konuda en iyisi olduğunu, olabileceğini düşünmüyorsanız. Gerçekçi olmak ile kıyas arasında birtakım nüanslar var. Zaten "Dünyanın en güzeli sensin" derseniz, bir tarafı ile güler. Kız zaten dünya güzeli olmadığını biliyor, ama beklentisi senin gözünde güzel olması. Sonuçta güzellik bakanın gözünde. Yoksa kadınlar "Brad Pitt değil, sen"i yalan olsun diye söylemiyor; Cem Yılmaz'ın dediği gibi "Yok artık"lık bir durum yok ortada. Kadınlar aşık olduğu kişiyi pırıl pırıl, ışıl ışıl, çevresinde hale ile görür ve Brad Pitt o halenin, o auranın yanında sönük kalır. Yoksa bu kadın da biliyor Brad Pitt'in ne olduğunu ama kadının içindeki tutku, senin Brad Pitt'i donunda sallamanı sağlar. Bu hatun da öyle olacağını umup hayal kırıklığına uğramış olabilir. Yine de tepki abartılı bence. Ben olsam, kısa bir "Allah razı olsun" ile gülerdim, baktım kavga çıkacak, öperdim.
0
aychovsky
(02.01.15)
ya tabii ki ondan güzel kızlar vardır ama bu böyle söylenmese kızın suratına daha iyi :D herkese de kezban demeyi bıraksanız ne güzel olacak artık.
0
freya
(02.01.15)
kızın sana "dünyada senden daha büyük penisli erkekler vardır ama ben seni seçtim işte" gibi bi cümle kurmasıyla aynı. haksızsın ama kız da haksız yok benden güzel de neymiş demekle
0
cannsuu
(02.01.15)
ya sizin kafanız mı güzel. heralde kız da biliyor dünyanın en güzel kızı olmadığını. ama illa gerçeği yüzüne söylemek mi lazım. yolda durdur bi kızı. bak canım bu kız senden güzel ama ben sana bakmaktan hoşlanıyorum de. oldu mu? bence yine olmadı. senin söylediğin de bu hesap.
0
elorelia
(02.01.15)
Mühendis misin?
0
arnold schwarzeneger
(02.01.15)
ya buraya gelip, bu lafı işittiği için kızan bir kıza hemen kezban yaftalamasını yapıştırıyorsunuz.

siz nasıl realist insanlarsınız? romantik olmak istiyorsanız (ki genelde sevgililere iett şoförü gibi değil de bir centilmen olarak yaklaşılır) böyle laflar edilmemeli.

kız da biliyor kendinden güzel kızların bulunduğunu. fakat bunu suratına söylemek sanki kızın güzelliğinin yetersizliğinden duyulan hayal kırıklığı gibi algılanmış olabilir.

kısacası bu sözü söylemek çok realist. ve realistler -acı ama gerçek- ilişkilerde maalesef hep kaybeder. biraz beyaz yalanlar söyleyin ya da yalan söylemek istemiyorsanız en azından bazı (acı) gerçekleri incinebilecek insanların yüzüne söylemeyin.

aynı şeyi bir kız erkeğe dediğinde ne kadar abes durursa bu da aynı şekilde abes durur. en azından gururu incinebilir. herkes buradakiler gibi kaya kalpli olmayabiliyor.

not: aynı şeyi geçmişte ben de demiştim, sonradan kafama dank etti ve hoş bir şey olmadığını anladım.
0
thracian
(02.01.15)
boş işler bunlar.
0
grimer
(02.01.15)
lan çocuğa neden yuklenıyorsunuz? gayet guzel iltifat etmişsin bro.
sonuçta "eş" olmak böyle bir şey. kız bence gerizekalı ya da hala mal mal kız tribleri atacak kadar çiğ.
0
dusmanimizkindirbizim
(02.01.15)
bence çok güzel bir şey söylemişssin. ilişkide önemli olan tarafların ne kadar güzel/yakışıklı oldukları değil, birbirlerine duyulan heyecan, tutku ve aşktır. git bunu sevgiline söyle yine ama ben güzel değil miyim derse ayrıl.
0
duygaa
(02.01.15)
hanım kızımıza kezban gibi bir sıfat kullanacaksan sen beyefendiye de öküz dememiz icap eder. fakat ne kızımız kezban ne de oğlumuz öküz.
sen bir pot kırmışsın kız da fazla tepki vermiş. bu kısa hikayeden, birbirinize uygun olduğunuzu çıkardım. ayrılmayınız. iltifat etmeye ve iltifat kabul etmeye devam ediniz.
başarılar.
0
don baba donelim
(02.01.15)
Gayet güzel bir iltifat, kız anlamlandıramamış ayrı. Pot falan değil bence.
0
pozzecco
(02.01.15)
illa karşılaştırmaya ne gerek var. güzelsin canım de geç. sana ne başkasının kaşından gözünden demiştir kız.
0
merena
(02.01.15)
kezbanın zirvesinde bence hocam. herhalde ondan daha güzel kişiler var, taylor swift değilse sevgilin.
0
mdmfk
(02.01.15)
Yıllar önce bir arkadaşım kız arkadaşına Aşık Veysel'in "Güzelliğin on para etmez, Bu bendeki aşk olmasa" dizelerini demişti de aynı tepkiyi almıştı..
0
mim
(02.01.15)
Kezban detected.
Samimi bir şey söylemişsin. Bu işin konusu açılırsa, ki açacaktır, Turgut Uyar'ın dizeleriyle gir olaya bir de.
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...

eğer "başka kadınlara mı bakıyosun" derse bu şarkı eşliğinde kaç:

www.youtube.com
0
anten
(02.01.15)
kiz hakli. ama uzatmasina gerek yok. odunun bile guzel seyler soylemeye calistigini anlasin yeter.
0
yirtik foto
(04.01.15)
Ne guzel acik sozlusun, benim hosuma giderdi ama iste o kadin, erkek degil.
0
delifaruk
(04.01.15)
kız kezban.
0
kuzey li
(04.01.15)
Normalde bu bir pot kırma değildir. Ancak kız arkadaşınızı tanımadığınız ve bu söze nasıl bir tepki vereceğini tahmin edememeniz sonucunda bu bir pot kırmadır.
0
Skey295
(04.01.15)
kız arkadaşına kezban mı diyorsun bence sen potsun
0
Solem2
(04.01.15)
(5)

hayvan kısırmalştırma ve faşizm

semender
bu iki kavram arasında ilişki var mıdır? düşüncelerinizi, nedenlerinizi, tüm argümanlarınızla öğrenmek istiyorum.bonus soru; devlet başkanı olsaydınız fakirleri de kısırlaştırmayı düşünür müydünüz?
bu iki kavram arasında ilişki var mıdır?
düşüncelerinizi, nedenlerinizi, tüm argümanlarınızla öğrenmek istiyorum.

bonus soru; devlet başkanı olsaydınız fakirleri de kısırlaştırmayı düşünür müydünüz?
0
semender
(30.12.14)
Ikisi de fasizmdir.
Etrafina zarar verme potansiyeli en yüksek olan cins olduğu için insan irkini kisirlastirmayi düşünürdüm. Zengini, fakirden önce kisirlastirirdim.
0
nereye bu gidis
(30.12.14)
"Ikisi de" derken "insanı kisirlastirmak da hayvanı kisirlastirmak da" demek istedim.
0
nereye bu gidis
(30.12.14)
faşizmle bir ilgisi yok. sokak hayvanlarının kısırlaştırılması doğrudur. kontrolsüz bi şekilde artan sokak hayvanı popülasyonu başta o hayvanlar için kötü bi şey. çünkü sokaklar yaşamak için uygun ve güvenli değil. sokak hayvanlarına doğru düzgün bir yaşam alanı da yapılmıyor. sokaklarda arabaların altında kalma tehlikesiyle, insanların işkenceleri, kötü muameleleriyle yaşamalarındansa kısırlaştırılmaları daha doğru. kedi, köpek gibi evcil hayvanları insanlar yapay seçilimle evrimleştirmiştir, evlerde bakılsın diye. evlerde bakamadığımız evcil hayvanları sokaklarda haketmedikleri bir hayata da mahkum etmemeliyiz. bunun faşizmle ilgisi yok.
0
nathanieltroy
(30.12.14)
her şeyi faşizmle bağdaştırmak da bana kalırsa faşizmdir.

ek olarak faşist davranış ne şekilde olur sorusunu tanımlama şekline bağlı olarak değişir.

bonus soru; tabii ki hayır. bu "faşizm midir?" sorusuna daha uygun bir soru.

not: bir de bayanlar baylar, söyleyemeden edemeyeceğim; faşizm, sosyalizm, vs. bu gibi kavramlar yüzeysel kavramlar değil. sırf bu kavramlar üzerine yıllarca çalışma yapan adamlar var.

edit: duymak istediği cevaba tik atmak da bir faşism örneğidir. hadi buyrun.
0
dead and broken
(30.12.14)
bir hayvana isteği olmadan herhangi bir müdahalede bulunmak yanlış geliyor. ama sonuçta ben o hayvanı rızası olmadan evime de aldım, belki sevmediği mamayı veriyorum sağlığına iyi geldiğini düşündüğüm için, plastik bir kapta tuvaletini yapmak zorunda kalıyor vs. ancak kendimizce hayvanın yararına olduğunu düşündüğümüz şeyleri gerçekleştiriyoruz, burdan yola çıkarak başka bir kediyle çiftleşme olanağı olmayan bir kediyi sürekli kızışma döneminde işkenceye sürüklemektense, kısırlaştırmak mantıklı gibi.

devlet başkanlığına gelince, kıyas kabul edecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. sonuçta irade faktörü var işin içinde. ha ama devlet başkanı olsam, fakir zengin herkes için doğum kontrol yöntemlerini elimden geldiğince yaygınlaştırır, cinsel bilgilendirmeyi de küçük yaşta yapılacak şekilde ayarlarım. gerisini kendileri doğurmazlar zaten.

sonuçta, bence faşizm değil.

edit: declawing konusunda ise faşistten daha güzel laflar ve küfürler ve dayaklar olmalı uygulayanlar hakkında.
0
freya
(30.12.14)
(1)

31 aralık kargolar

denne
kargo şirketleri yarım gün mü çalışıyor 31 aralıkta?
kargo şirketleri yarım gün mü çalışıyor 31 aralıkta?
0
denne
(29.12.14)
bence ara sor. bizim firma yarım gün. (kargo değiliz, öğleden sonra çalışana fazla mesai ödüyoruz)
0
freya
(29.12.14)
(7)

italya tatili / kalınacak yer

freya
üç kız temmuzda 7 gün italya'ya bir ziyarette bulunacağız. gidilmek istenen yerler;3-4 gün roma1 gün napoli - pompei1-2 gün floransa 1 gün opsiyonluüç kişi toplam konaklama maliyeti max 2000 tl civarında olacak şekilde bu işi halletmek istemekteyiz, bu mümkün mü? etrafı iyi bilen biri varsa, hangi o
üç kız temmuzda 7 gün italya'ya bir ziyarette bulunacağız. gidilmek istenen yerler;

3-4 gün roma
1 gün napoli - pompei
1-2 gün floransa
1 gün opsiyonlu

üç kişi toplam konaklama maliyeti max 2000 tl civarında olacak şekilde bu işi halletmek istemekteyiz, bu mümkün mü? etrafı iyi bilen biri varsa, hangi otellerde kalmalı, şehirler arası yolculuğu nasıl gerçekleştirmeli? daha önce tükiye sınırları dışına ayak basmamış biri olarak her türlü öneriye açığım. şimdiden teşekkürler.
0
freya
(29.12.14)
böyle planları bozmamak gerekir ama napoli, pompei yerine venediğe gidin derim. opsiyonlu gününüz ise siena veya milan.

tüm şehirler arası tren var. trenlerin hızlısı var yavaşı var. en iyi alternatif trenler.

Roma'da via del corso yakınındaki uygun fiyatlı tüm oteller olur. floransa da her yer yürüme mesafesinde.
0
s man chen
(29.12.14)
yolculuk hep trenle gerçekleştirilmeli. 1 ay önceden biletleri alırsanız ucuza getirmiş olursunuz.

www.trenitalia.com

sadece konaklama içinse bu 2000 tl yeter bence. 700 euro yapar. konfor benim için önemli değil kendimi 4 duvar arasında emniyette hissedeyim yeter diyene fazla bile.

floransa + o 1 gün opsiyonunuzda ben pisa + siena'yı da aradan çıkartırdım. pisa max 1-2 saatlik işi var. siena kesin ziyaret edilmeli.
0
efreet sultan
(29.12.14)
Sehirlerarasi icin tren disinda macera aramayin hic.
0
delifaruk
(29.12.14)
@s man chen bir arkadaşımız pompei görmeyi çok istiyor, venedik'i ise özellikle isteyen yok ama gözden geçirelim mutlaka.

@efreet sultan link şahane, ortalama konfor arıyoruz, pisa + siena'ya bakacağım.

@delifaruk öyle görünüyor :)
0
🌸freya
(29.12.14)
Roma için bütçenizin kısıtlı olduğunu düşünerek www.domuselisa.com veya www.bbsleepingbeauty.it önersinde bulunabilirim.
0
porn star
(29.12.14)
şimdiden ayırtırsanız otelleri uygun fiyata bulursunuz. booking.com'dan şehir merkezine göre sıralayıp, yorumları ve puanlara göre rezervasyon yaptırabilirsiniz.
0
contavolta
(29.12.14)
trenitalia'dan trenlere bakarken "tutti i treni" kısmından bakın. default olarak gelen le frecce kısmından bakarsanız regionale ucuz trenleri göstermez.
en son hatırladıgım hatta ingilizce sayfasında hiç çıkarmıyordu regionale trenleri.
bir de aynı şekilde italo var tren fiyatı kıyaslayabileceğiniz arada kampanyaları oluyor.

milano'yu es geçin değmez 1 haftanın içinde, tabi eğer gece hayatına akalım club gezelim alısveriş yapalım demiyorsanız.

siena bence de eklenebilir. kalacak yerleri ise venere.com ve booking.com sitelerinden kıyaslayarak ayarlayabilirsiniz. şimdiye kadar yüzümü hiç kara çıkartmadılar.
0
nwnd
(29.12.14)
(5)

Ne desem hocaya ?

taha1907
Dostlar merhaba. Şimdi bizim baş belası bir ingilizce dersi var. Derste şuana kadar 2-3 writing yazdık ama essay şeklinde degil. Benimde writingim kötüdür ve 5 üzerinden 3 falan aldım onlardan.Daha sonra essay yazmamız gerekti ama essay nerdeyse vizeyle aynı puana denk geliylrdu. Bende başkasına yaz
Dostlar merhaba. Şimdi bizim baş belası bir ingilizce dersi var. Derste şuana kadar 2-3 writing yazdık ama essay şeklinde degil. Benimde writingim kötüdür ve 5 üzerinden 3 falan aldım onlardan.
Daha sonra essay yazmamız gerekti ama essay nerdeyse vizeyle aynı puana denk geliylrdu. Bende başkasına yazdırdım essayi, yazdırmak mecburiyetindeydim geçmek için.
Hoca bugün fedbacklari verdi. Benimkinde çok az hata var ve hoca en sonuna '' bu kadar kısa zamanda nasıl geliştirdin becerini, bende diğer writinglerin var nasıl yazdığını biliyorum '' demiş.
Yarın da hocanın yanına başka bir ödev teslimi için gideceğim.( writing degil)
Hocaya ne desem sizce ? Yasal olarak bana 0 verme hakkı varmı ?
Veya şey desem mi ben lisede de hazırlık okudum essay yazmyı biliyodum bide puanı çok yüksek olduğu için çok önem verdim konuda tam bana göreydi, geçmiş writinglerin puanı kötü olduğu için onları sırf yazmak için yazdım.. Desem mi?
Napiyim bana bi yön verin biraz popom sıkıştı :((
0
taha1907
(29.12.14)
hoca bırak sıfır vermeyi, bu sebepten disiplin sucu alabilirsin. bence 3 alip gecseymissin. makale, baskasına yaptırdıgın zaman en beli olacak sey. birak dersi, seneye calis.
0
fortisvita
(29.12.14)
araştırma yaptım, bazı cümleler için arkadaşlarıma danıştım, üzerinde çok vakit harcadım de. eğer kıvıramayacaksan, gerçekten bırak seneye alırsın.
0
freya
(29.12.14)
Ama hoca nasıl kanıtlayabilir ki bunu? Turnittn eda koyucaz ve orda benzerlik çıkmayacagından eminim
0
🌸taha1907
(29.12.14)
Hoca senden açıklama istemezse hiç bulaşma pişkin ol açıklama falan yapma.

Eğer sorarsa hocam diğer notlarım iyi değildi buna çok özen gösterdim notumu yükseltmek istediğim için ingiliz dili ve edebiyatında okuyan arkadaşıma essayimi kontrol ettirdim falan filan.
0
legolasin son oku
(29.12.14)
ödevimi bilen birine kontrol ettirdim, üzerinde bazı düzeltmeler yaptı felan de. ha eskisini sorarsa orasını düşünmen daha kolay :)
0
masa penisi
(29.12.14)
(7)

geçmeyen ishal

hayaletli adam
duyurunun dr.house'larına,persemebe sabahından beri ishal durumundayım ve cuma sabahından beri reflor denilen ilacı kullanıyorum ilk 2 gün ateş ve halsizlikde vardı ama suan yok yalnız ishalim hala geçmedi. doktora gitmem gerekli mi artık?
duyurunun dr.house'larına,

persemebe sabahından beri ishal durumundayım ve cuma sabahından beri reflor denilen ilacı kullanıyorum ilk 2 gün ateş ve halsizlikde vardı ama suan yok yalnız ishalim hala geçmedi. doktora gitmem gerekli mi artık?
0
hayaletli adam
(29.12.14)
hayır. bol su iç. elma, şeftali, muz ve patates püresi ye.
yoğurt da iyidir.
0
siradisi00
(29.12.14)
gitmelisin. ülseratif kolit ve crohnun da belirtileri arasındadır.
0
discopolice
(29.12.14)
2 kaşık türk kahvesinin içine yarım limon sık karıştır iç bu sıkar biraz

bol su iç ve doktora görün enfeksiyon olabilir. çengelli bakteri üremiş de olabilir.
0
the game
(29.12.14)
bugün için kahve+limon +1 diyorum.
ama eğer akşama kadar geçmezse doktora görün. bu kahve olayının etkisini hemen gösteritr çünkü.
0
teritori
(29.12.14)
uzun süren ishali zorla durdurmanın iyi olmadığını söylemişti doktor, bence bu kadar zamandır geçmediyse bi doktora görünmek lazım.
0
freya
(29.12.14)
ates vardiysa doktora gitmemekle hata etmissin. hele bi de ates tekrarlamaya baslarsa(araliklarla) dokuntu olmaya baslarsa kos doktora
0
shotgunwoman
(29.12.14)
Doktora git mutlaka, parazit kaynaklı da olabilir.
0
kimlanbu
(29.12.14)
(20)

sigorta baslangic isleri

bokmuhendisi
Pazartesi işe başladık ama patron piyasada olmadığı için sigorta işini halledemedik. İlk gün sorduğumda bi kaç gün öncesi tarihle sigorta baslatilabiliyor dedi, bu bahsi geçen bi kaç gün tam olarak kaç gün oluyor bilen eden var midir?Patron bu hafta gelmeyecek gibi eğer vakit dolduysa emegim somurul
Pazartesi işe başladık ama patron piyasada olmadığı için sigorta işini halledemedik. İlk gün sorduğumda bi kaç gün öncesi tarihle sigorta baslatilabiliyor dedi, bu bahsi geçen bi kaç gün tam olarak kaç gün oluyor bilen eden var midir?
Patron bu hafta gelmeyecek gibi eğer vakit dolduysa emegim somuruluyor gibi gibi ?
Tikler gelecek.
0
bokmuhendisi
(25.12.14)
15 gun yanlis hatirlamiyorsam. Yalniz patron ne.alaka lan? Ver evraklarini muhasebeye baslatsinlar.
0
Solem2
(25.12.14)
o tarihlerde çalıştığını kanıtlayacak, mail vs gibi bir şeyler sakla. ilerde lazım olursa dava etmekle tehdit edersin. yaptıkları yasal değil. patronla alakası yok çünkü.
0
patiska
(25.12.14)
işe giriş geriye doğru yapılamaz ancak bir gün sonraya giriş yapılabilir. örneğin bugun girişini yaoarsa evrak tarihi 25.11.2014 işe başlangıç 26.11.2014 gözükür sigortan da 26sında başlamış olur. sadece işte çıkartmada 10 gün geriye doğru işlem yapılabiliyor.
0
genc irisi
(25.12.14)
@patiska haklı kanıt varsa sakla lazım olabilir. ayrıca işe girişi muhasebe yapar zaten patronluk bişey yok.
0
genc irisi
(25.12.14)
Kesin bilgi nedir yani,oluyor mu olmuyor mu?
Mail vs hiç birşey yok,çaylak diye geziyorum buralarda kağıt kürek işleri falan.
İlk defa girdim sigortalı işe,bu ışte de sigorta yapılamadı. Boktan kaderim böyle mi la benim?
0
🌸bokmuhendisi
(25.12.14)
Bulunduğumuz yerde sadece mühendisler var muhasebe falan yok patron ayarlariz dedi. O görüşüyor muhasebe ile.
0
🌸bokmuhendisi
(25.12.14)
işe girişi zaten patron yapmaz, geriye dönük olarak da ancak cezalı olarak yapılabilir. dolayısıyla kimse yapmaz. bence yarın konuş. cumartesi için yapsınlar. yapmıyorlarsa da şikayet et.
0
freya
(25.12.14)
10 gün sigortasız çalışşan bir şey olmaz hacı, geriye doğru da olmayıversin. ha baktın 10 gün sonra ses yok ayrıl gitsin.
0
pofudukayi
(25.12.14)
dostum kesin bilgiyi yazdık işte geriye doğru olmuyo o işler. yalnız şunu da bil özel sektörde eğer deneyimin,bi ağırlığın yoksa, çalıştığın yerde çok kurumsal bir yer değilse hiç kimsenin sigortasını ilk günden başladığını ben görmedim. maaş ve ortam iyiyse ayrılma patronu sıkıştır yok değilse ayrıl
0
genc irisi
(25.12.14)
@Pofuduk bu işi bulana kadar gobegim çatladı benim,bu işi kabul edip tüm duzenimi bozup bissuru masraf yaparak baska bi şehire geldim.
İşten ayrilisim bu kadar basit olmaz.
0
🌸bokmuhendisi
(25.12.14)
@genc özel sektör ama diğer başlayan arkadaş tecrübesiz olmasına rağmen ilk günden sigortası başlatılmış.
Ki ben ise başlamadan patronla konuştuğumda ilk günden başlayacak,saha işi yapıyoruz riski göze alamayız falan dedi.
Ha şu ara sahada değil ofiste çalışıyorum ama, örnek verdiğim arkadaşın da bi saha görevi yok.
0
🌸bokmuhendisi
(25.12.14)
sen beni dinle kanıt işini hallet. sigortan yapılır elbet de ileride zam konuşurken, işten ayrılmak istediğinde vs koz olsun elinde.
0
patiska
(25.12.14)
@Patiska bugün cs müdürlükten firmanin danışmanlık yaptığı bi işletmeye ait bi evragi teslim aldığıma dair bi belge imzaladim,is görür mu?
0
🌸bokmuhendisi
(25.12.14)
üstünde ismin, imzan ve şirketin adı varsa çok iyi bir kanıt olur.
0
patiska
(25.12.14)
Şirket adı yok benim adım ve imzam var ama belgenin ait olduğu şirketin danışmanı bu firma.
0
🌸bokmuhendisi
(25.12.14)
sakın öyle şikayet, patrona, şirkete baskı, koz, tehdit gibi saçmalıklara girmeyin, durup dururken kılçıklık yapmanın alemi yok. 3 gün yapılmamış sigorta için şikayet mi olurmuş? deneme süreci gibi düşünün. şikayet edin diyenlerin tuzu kuru ona eminim. emeğinizin sömürüldüğü falan yok, hele sikko aile şirketleri dışında tüm şirketler sigortaya sizden daha fazla önem veriyor. hatta mühendislik kollarının olduğu, saha ve sanayi işletmelerinde en çok dikkat edilen şeylerden biri yani sigorta. siz şikayet etseniz de etmeseniz de çalışma bakanlığı adamların götünden kan alır. şu an için emin ol patronun düşüneceği daha önemli işler vardır. nazikçe hatırlatmakta fayda var.

bi kere rica etmişsiniz, cevap verilmiş, söylemenizin üstünden 1 hafta daha geçer de hala yapılmazsa o zaman konuşursunuz, ilişkileri bozmak son derece manasız bence.

yani "kanıtları koz olarak kullan", "emeğini sömürttürme" gibi direniş gazlarına gelmemek lazım. kendimi patron yerine koyuyorum, götü boklu elemanın biri gelip bana 4 gün için hak hukuk dersi vermeye kalksa götünden tavana asıp çalıştırırdım onu. durup dururken kendini mimletmenin alemi yok. biraz sakin, sabırlı olmak lazım.
0
calligrapher
(25.12.14)
tabi yukarıda yazdıklarımı bu iş için özveride bulunmuş, şehir değiştirmiş olmandan dolayı yazıyorum biraz da. zor bulunmuş işi öyle "girdim komutanın odasına, yapıştım yakasına..." edasıyla terketmek kolay değil.

o yüzden burada seni atarlandıracak, gaza gelmişlerden uzak dur. bekara karı boşamak kolay, para da kolay kazanılmıyor. 1 haftalık sigortadan bir şey olmaz. bu kadar takma kafanı.
0
calligrapher
(25.12.14)
@callgrapher ben 4 gün sigorta yapılmadığında tehdit et, sigortanı yaptırt demedim, nerenizle okuyorsunuz? Bir tanıdığımın başına gelen şeylerden ötürü yazdım. Yani ilerde işten ayrılmak istediğinde zorluk çıkaran, tazminat vermemekte direnen bir firma ise elinde koz olsun diye. Bu dediğimi yaptı, 2 günlük eksik sigortadan ötürü,dava açtı. Uzun sürdü ama sonunda kazandı davayı ve şirket yüklü miktarda tazminat ödemek zorunda kaldı.
0
patiska
(25.12.14)
geriye dönük yapılamaz.

10 günden bişey olmaz. şikayet falan bu ne acele.
0
dokuzonbeş
(25.12.14)
Pzartesi ise baslayacaksan cumadan yapilir, bizde yapilmasin adami ofise bile sokmuyorlar hatta ben it'de calisirken ozel sigorta da yapmislardi ofiste elektrik carpilabilirim diye. Basina bisey gelse sigortan yok is kazasi bile sayilmaz. İhmal etme hemen yapsin, hatta patrona normal mailinden mail at x gun basladim ama sigortam henuz yapilmamis ne yapayim de. İlerde bisey olursa o maili gotune sokarsin ibnenin
0
divit
(25.12.14)
(13)

iki kişi aynı anda birbirine aşık olabilir mi?

proton 5x5
yani o filmlerde falan olan ilk görüşte aşk iki tarafında birbirini aynı oradan sevmesi falan bana imkansız geliyor.kesinlikle bir taraf daha çok seviyor. yani hayatımız boyunca birinin peşinden mi koşacaz eğer ilk biz aşık olduysak?bunu bilerek yaşamak ne kadar zor. tamam o da sonradan sever ama ya
yani o filmlerde falan olan ilk görüşte aşk iki tarafında birbirini aynı oradan sevmesi falan bana imkansız geliyor.

kesinlikle bir taraf daha çok seviyor.

yani hayatımız boyunca birinin peşinden mi koşacaz eğer ilk biz aşık olduysak?

bunu bilerek yaşamak ne kadar zor. tamam o da sonradan sever ama yani asla senin gibi sevemeyecek.
0
proton 5x5
(25.12.14)
öncelikle sevmek ve aşık olmak farklı kavramlar. bunları doğru kullanırsan daha anlaşılır olursun.

sonrasında aşkın ölçüsü olmaz, daha az daha çok diye ayıramazsın. daha az olan hoşlanmadır, aşık olduğunu sanmadır.

zamanla aşık olunmaz, zamanla alışırsın, zamanla ısınırsın, zamanla seversin ama zamanla aşık olamazsın.

aynı anda aşık olma olayı da filmlerde falan oluyor ya hani, merdivenlerden inerken çarpışma, kitapları toplarken göz göze gelme falan. o olasılık olarak mümkün tabii ama benim başıma gelmedi henüz.
0
reanarchy
(25.12.14)
olmaz. (umarım ikna olmuşsundur ve hayatını buna göre yaşarsın, yoksa sormanın amacı nedir ki?)
0
secilmis uye
(25.12.14)
hiç sevilmemekten iyidir. hadi ağlamayı kes artık.
0
fransizkalanadam
(25.12.14)
arz ve talebin birbiri ile örtüşmesi, evet, mümkün olabilir. fakat bu arzlar ve talepler öncelikle zamana ve mekana, sonrasında da farklı birçok değişkenin etkisine açık olduğu için bir süre sonra birbiri ile örtüşmemeye başlar. sonra ikiliden talepleri karşılanmamaya başlayan taraf, arzları ve talepleri örtüşen başka birisini bulur, terk eden olur.
0
nereye bu gidis
(25.12.14)
roller değişebilir, peşinden koşan elinde tutmaya çalışan taraf değişebilir ve hatta tekrar değişebilir. ilişkinin canlılığı da buradan gelir. dediğin tip ilişkiler 2 tarafında bıkkınlığıyla sonuçlanır zaten.
0
pofudukayi
(25.12.14)
filmlerde falan olan dediğin gibi "şu an görmezsem öleceğim" aşkı, karşılıklı evet oluyor. ama tamamen gençlik ve hormon patlaması, fiziksel fonksiyonların istem dışı çıldırması olarak tanımlarsak. yani aklı başında a ne iyi çocukmuş, şöyle güzel özellikleri var en iyisi aşık olayım şeklinde bir şeyden bahsetmiyorum. o tür kontrolsüz aşkın karşılıklı olma ihtimali var, bana bi kere olmuştu. ama başka iki keresinde de olmamıştı. şans yani. 23 yaşını falan geçtiysen unut ama. öyle şey olmaz.
0
freya
(25.12.14)
bunu sordum çünkü 25 yaşıma geldim hala filmlerde ki gibi bi aşk arıyorum. yani ya razı olan taraf olacaz ya da razı olunan. acaba hangisi daha iyi razı olan mı razı olunan mı?
0
🌸proton 5x5
(25.12.14)
25 yasında öyle şeyler olmaz. ne bu romantiklik oğlum anlamıyorum ben. ve peşinden kosma kısmına gelirsek, begendiğin kızın peşinden kosacaksın sike sike evet, burası türkiye.
0
fransizkalanadam
(25.12.14)
olmaz bence. ama sevgiyle aşk zaten farklı şeyler.
sonradan sever ama asla senin gibi sevmeyecek diye düşünme, zamanla senin duyguların da azalabilir, bu işlerin garantisi yok.

ama yok 23'ten sonra aşk olmaz yok 25'ten sonra olmaz diye bi şey yok. en son bi arkadaşıma lan 26 yaşında aşık mı olunur dedim dalga geçtim, sonra gördüm oluyormuş. demeyin öyle.
0
prinkipodelisi
(25.12.14)
Gayet de oluyor, kazık kadar olduktan sonra bile oluyor. Millet ikinci baharında yaşıyor aynılarını. Böyle koşturmacalı, bol kovalamacalı, yorucu aksiyonlu şeyler yeni nesil üretimi.
0
aychovsky
(25.12.14)
Her yaşta olabilir. 15'te de 25'te de 65'te de. Ama ömrü hayat içerisinde zannediyorum ki 1 kez "gerçekten" olabilir. Çoğu ise aldatmacadır. İki kişinin aynı anda aşık olması sorun değil de aynı anda aşık kalabilmeleri sorun bence. Aşkın sevgiye evrilme aşamasında daha çok seven bir taraf olduğu aşikar. Ona da yapacak pek bir şey yok bence. Herkesin sevme şekli farklı ve bu durum olduğu gibi kabul edilebilmeli. Sonuçta sen de seni daha çok seven/sevebilecek bi sürü insana şans vermeyerek bi nevi aynı şeyi yapmış oluyorsun. Sahip olunan neyse onun tadını çıkarmak lazım sanırım.
0
pandispanya
(25.12.14)
ya zaten iki taraf da seviyorsa her şey çok kolay oluyor öyle peşinden koşman falan gerekmiyor. Bir taraf çok etkilenmişse sıkıntı ve evet peşinden koşması gerekir.

Ya şunu gördüğüm için rahatım artık, iki kişinin aynı anda aşık olmasına ya da sevmesine gerek yok. Başta biri adım atsa, diğeri bir süre sonra "aa aslında ne tatlı" "aa aslında hoş ya" diye diye öyle bi kapılıyor ki diğerinden daha aşık olabiliyor.(ya da sevebiliyor, kelimeleri hangi anlamda kullanırsak) O yüzden çok da kasma, adım at yürü bişeyler yap. Ha işte iki taraf da isteyince sen bir şey yapıyorsun o güzel karşılık veriyor, o bir şey yapıyor sen güzel karşılık veriyorsun derken çok hızlı ve güzel oluyor her şey. Lan :/ En son 4 yıl önce falan oldu galiba bana :'(
0
rodriguez2
(25.12.14)
Iki kişi aynı birbirine aşık olabilir, bunu koruyabilir. Ama biri için daha erken bitebilir. Biter.
0
iste o kavunici balik
(25.12.14)
(21)

Sevdiğiniz İğrenç Şarkılar

arockm
Merhabalar, tarzınız olmamasına rağmen dinlediğiniz şarkılar neler?Hayatta dinlemem o tarz müzik deyipte, arada açıp içten içten gıcık olup ama bir şekilde etkileyen şarkıları soruyorum. Hani çoğu insan "ismail yk mı ıyyyy" der ama bir şekilde dinler sonradan.
Merhabalar, tarzınız olmamasına rağmen dinlediğiniz şarkılar neler?
Hayatta dinlemem o tarz müzik deyipte, arada açıp içten içten gıcık olup ama bir şekilde etkileyen şarkıları soruyorum. Hani çoğu insan "ismail yk mı ıyyyy" der ama bir şekilde dinler sonradan.
0
arockm
(25.12.14)
gıcık olmam niye olam. ismail yk nerdesin şarkısı iyidir bu arada. albüm ilk çıktığında tesadüfen dinlemiştim bayılmıştım. aylarca çılgınslar gibi dinledim winampta, klibi çıksın diye bekledim, kliple sıçtı batırdı ayrı mevzu. sene 2005 falan sanırım

ha bi de gökhan özenin geçen sene çıkan bi şarkısı var. iki yeni yabancı. son zamanlardaki favorim kendisi, normalde hiç sevmem gökhan özeni.

likler

www.youtube.com
www.youtube.com

@battal reyis, ayıpsın
0
emirkulu2
(25.12.14)
m.youtube.com

Düzeltme : başlığı unutmuşum bi an. Kesinlikle iğrenç bir şarkı değil. Sadece başı biraz gıcık. Ama yine de dinletiyor kendini.
0
IncredibleMau
(25.12.14)
thracian
(25.12.14)
Gunther - ding dong song

Hande yener - kim bilebilir aşkı
0
dokuz numara dort yildiz
(25.12.14)
kime göre neye göre iğrenç tartışılır ama seviyorum muntazaman.

www.youtube.com
0
bokmuhendisi
(25.12.14)
bence iğrenç şarkılar ama yine de seviyorum.
www.youtube.com
www.youtube.com

@emir, bu başlığa acaba ismail yk'yı ilk kim yazacak diye diye merak ediyordum. beni şaşırtmadın moruk :)
0
battal gemalmaz
(25.12.14)
asla iğrenç diyemem ama hiç tarzım olmamasına rağmen çamur dinliyordum bir ara çok fazla. sonra azaldı ama hala arada açar bakarım.

youtu.be
0
freya
(25.12.14)
arabesk sevmiyorum ve brutal dinleyemem.

arabesklerden bir iki tane var dinliyorum denk geldikçe.
brutal olarak da sepultra grubuna pacvarotti hatırına katlandığım oldu bir iki kere.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.14)
youtu.be

:(((((
0
rayde
(25.12.14)
www.youtube.com

müslüm gürses dinlemem ama bu şarkıyı çok seviyorum :D
0
heee
(25.12.14)
iğrenç değil ama hiç tarzım olmamasına rağmen mercan dede'nin sevdiğim 3 şarkısı var. sürekli dinlerim.

(bkz: tutsak)
(bkz: 800)
(bkz: mercanistan)
0
spirit crusher
(25.12.14)
iğrenç şarkılar başlığı altında müslüm baba şarkısı paylaşmak. hmm...
0
bildigin emre
(25.12.14)
@bildigin emre aslında iğrenç başlığa dikkat çekmek için verildi, o an aklıma gelmedi ne yazmam gerektiği. Doğrusu, tarzı olmayıpta dinlenen şarkılar olabilir. Açıklamada da zaten belirtmişim. Zaten arkadaşta Müslüm Gürses'i dinlemem ama bu şarkısını seviyorum diye belirtmiş:) teşekkürler.
0
🌸arockm
(25.12.14)
yine de bu başlık altında, ismail yk'lar ile falan görmek çok büyük saygısızlıktı. bu gerçek değişmiyor maalesef. herkes her istediğine iğrenç diyebilir elbet, ben sadece üzüntümü dile getirdim, yazık dedim.
0
bildigin emre
(25.12.14)
serdar ortaç sana değmez
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.12.14)
salim-alo

www.youtube.com

jale de jale üf ne jale
0
bildigin emre
(25.12.14)
die antwoord - ugly boy :/

www.youtube.com
0
yuto
(25.12.14)
benden başkası iğrenç derse bozulurum, ona göre.

izzet altınmeşe - dügümeli
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(25.12.14)
youtu.be
çocukluğumu hatırlatıyor arada açıyorum.
0
hafif zehir
(26.12.14)
acayip.. www.youtube.com
0
orijinalinden guzel
(26.12.14)
toxic vardi, britney spears'in sarkisi. ilk ciktigi zamanlar hosuma giderdi de caktirmazdim. bir de sunu gecenlerde ust uste 50 kere filan dinlemisimdir nefret edeyim de bir daha acmayayim diye: www.youtube.com
0
John Finn
(26.12.14)
(1)

İstanbul'da yılbaşı

grv
Yılbaşında istanbul'a yurtdışından arkadaşlar gelcek, ben istanbul'u çok bilmiyorum. Bana gidilebilecek mekan önerir misiniz beraber eğlenceli zaman geçirelim? 4-5 kişi olcaz kızlı erkekli. mekan türü olarak fark etmez aklınıza gelenleri yazabilirsiniz. hatta mekan olması şart değil aktivite de öner
Yılbaşında istanbul'a yurtdışından arkadaşlar gelcek, ben istanbul'u çok bilmiyorum. Bana gidilebilecek mekan önerir misiniz beraber eğlenceli zaman geçirelim?

4-5 kişi olcaz kızlı erkekli. mekan türü olarak fark etmez aklınıza gelenleri yazabilirsiniz. hatta mekan olması şart değil aktivite de önerebilirsiniz.

Teşekkürler şimdiden.
0
grv
(25.12.14)
freya
(25.12.14)
(8)

Benim için önemli fantastik bir soru

greatviolinist
Dünya turuna çıkmışsınız. Amacınız tüm dünyayı gezip, kendinizi kendinize kanıtlamak amacınız. Çok güzel bir ülkenin, çok güzel bir şehrinden çıkmışsınız yola. Bir çok insanın gitmeye cesaret edemediğiniz yerlerden gitmişsiniz. Her şey mükemmel. Gittiğiniz yerlerden kendinize, sizi mutlu edecek eşya
Dünya turuna çıkmışsınız. Amacınız tüm dünyayı gezip, kendinizi kendinize kanıtlamak amacınız. Çok güzel bir ülkenin, çok güzel bir şehrinden çıkmışsınız yola. Bir çok insanın gitmeye cesaret edemediğiniz yerlerden gitmişsiniz. Her şey mükemmel. Gittiğiniz yerlerden kendinize, sizi mutlu edecek eşyalar almışsınız. Müziğe aşıksınız... Kocaman gitarınız size yük değil. En büyük zevkiniz çalıp söylemek. Yolun başından beri sizinle. Moraliniz bozulduğu an elinizde..

Bunca şey yaşıyorsunuz. Bunları yazmak istiyorsunuz. Bazen çok yorgun düşseniz de yazmak için çabalıyorsunuz. Çoğu gece unutuyorsunuz bile. Okuyorsunuz da. Yanınızda bir iki tane kitap var. Yeni yerlere gidince oralardan yeni kitaplar ediniyorsunuz. Biliyorsunuz ki okumazsanız, yazamazsınız...

Hafif ağır bir zeka oyununuz var bir de. Yine bunaldığınız da yaşadığınız hayattan sıkıldığınızda sizi başka diyarlara götüren dede yadigarı bir oyun...

Bir işiniz var. Yolda yürürken size engel olmayan bir iş.Ayakkabı yapıp tamir edebiliyorsunuz... Öyle bir iş ki. Parasız kalsanız bile size para sağlayabiliyor. Her insanın size yolu düşebiliyor. O işin çıraklığından çıkalı bir kaç yıl olmuş. Sadece bir kaç yıldır hem geziyorsunuz, öldürdüğünüz hayvanlardan ayakkabı yapabiliyorsunuz. Gittiğiniz yerlerdeki insanların ayakkabılarını tamir edebiliyorsunuz. Takas yoluyla olsun, satış yoluyla olsun...

Neyse;

Beklediğinizden çok güzel gidiyor her şey...

Yolunuz devam ediyor. Ama aşmanız gereken çok baba bir çöl var.

Tüm insanlar sizi uyarıyor. Siz diyorsunuz ki;

"Bu yola çıkmadan önce de insanlar beni uyarıyordu. Ama onların bile şaşıracağı zamanda buraya geldim. Param var yiyeceğim var. Bu çölü üç haftada geçebilirim. Yanımda bana beş hafta yetecek yiyecek ve su var"

Gerçekten de öyle...

O koca çölü beş haftada geçebileceğinizi düşünüyorsunuz.

Sırtınıza çantanızı alıyorsunuz. Çöle giriyorsunuz. Biliyorsunuz ki çölden sonra çok güzel diyarlar sizi bekliyor. Tüm kalbinizle inanıyorsunuz buna.

Ama çöl ıssız.

İlk bir hafta bir şekil ilerliyorsunuz... Pusulanız yok. Keşfedilmişse bile sizin yok ne yazık ki.

O yüzden gece yatmadan çantanızı baş ucunuza koyuyorsunuz. Bu çölün geceleri çok soğuk ve aşırı rüzgarlı. Siz de çok deli yatıyorsunuz küçüklükten beri. Uyandığınız zaman siz bir yerde çantanız bir yerde oluyor. Yolunuzu kaybetmiş olmaktan korkuyorsunuz bir an...

Bir hafta daha amaçsızca geçiyor. Gece çıkan fırtınalar her şeyi değiştiriyor. Kumlara yazdığınız yazılar siliniyor. Bir tane ağacı bırak kaktüs bile yok. Alabildiğince çöl.

Yiyecek ve suyunuz olabilidiğince azalmış.

Ölüm korkusu sarıyor sizi..

Bu çölü geçenler olduğu kadar ölenlerinde çok olduğunu duymuştunuz. Onu da hatırlatayım...

Gerçekten bu kişi sizsiniz..

Vallahi bak sizsiniz..

Şimdi bir çıkış yolu bulun kendinize. Saçmalamak serbest. Yeter ki çıkarın kendinizi şu çölden.
Nasıl çıkarsınız?
0
greatviolinist
(25.12.14)
çölden nası çıkılır yav? room oyunu değil ki bu sağı solu kurcalayım da anahtarı bulup kapıyı açıyım. çöl. yürürüm gittiği yere kadar.
0
emirkulu2
(25.12.14)
haha ben de onu soruyorum zaten. "Çölden nasıl çıkılır yav?" :)
0
🌸greatviolinist
(25.12.14)
yildizlar falan?
0
hmpf
(25.12.14)
güneş, yıldızlar ve aydan yararlanırım.
gideceğim yön güney olsun mesela, kutup yıldızını arkama alırım.
ay hilalse uçları d veya b olmasına göre doğu veya batıyı belirlerim. uçlara çektiğim çizgi b oluyorsa ayın göbeği batıya doğru olur.
gece yürümek istemiyorsam gündüz gitarımı çöle saplar gölgesinin bittiği yere otururum. bir süre sonra batıyı belirlemiş olurum. batıyı sağıma alıp yürürüm.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.12.14)
yıldızları, güneşi, ayı takip ederek belli bir yönde yeterince uzun yürüdükten sonra elbet medeniyetle karşılaşırdım. yön belirlemek çok basit bir iş. yolda yürürken de gördüğüm ve zehirli olmadığından emin olduğum böcekleri ve hayvanları yerdim. yemeğimin ve suyumun azaldığını varsayıyorum...
0
kisa bisey olsun istemistim
(25.12.14)
cantaya yastıga ne gerek var yaw. gunes her sabah aynı yonden dogar, tam tersinden batar. güneşin dogus batıs yonune gore ıstıkametımı belirlerim. col sonucta yagmur yagacak. hava bulutlanacak. güneş görunmeyecek diye bır durum yok.

geceleri de yıldızlara gore konum belırlerim.

kuma yazı mı yazılır zaten yön belirlemek icin. hiç mi hansel ve gretel okumadım. ekmek kırıntısından iz bırakmanın mantıksız oldugunu biliyorumdur heralde.

bi de salak mıyım, niye cöle pusulasız gırdım kı ben??? pusulam yoksa bile çöl sartlarında nasıl ayakta kalacagımı hesaplamış olmalıyım. gece-gunduz ısı farkına uygun kıyafetim. çadırım. suyum yıyecegım vardır.

bı de çölden nası çıkacagımın ayakkabı tamırcısı olmamla ne alakası var. asıl ben onu anlamadım.???
0
halanne
(25.12.14)
bear grylls'in çöllü bölümünü izle :) :)
0
dieselsingle2
(25.12.14)
herhalde çöle ilk girerken, doğu batı neresi hangi yönden girdiğime bakmışımdır. çölde gece soğuk olur kuzey yıldızına bakarak ilerleyerek hiç üşütemem. baktım ki ölücem gidicem oralarda, geldiğim yönü bulmaya çalışarak geri dönerim.

ya da patronus gönderirim arkadaşlara gelir beni bulurlar.
0
freya
(25.12.14)
(16)

kredi mi çeksek, yavaş yavaş mı ödesek

kakamelsokoban
sanırım oldukça uzun yazıcam. durumu tam anlamıyla anlayabilmeniz için detaylı anlatıcam ki ona göre fikir verebilesiniz. üşenmeyip okuyanlara ve hatta yol gösterenlere şimdiden teşekkürler.tüm masrafları kendisi karşılamış yeni evli bi çiftiz. toplamda 45 bin lira gibi borçla başladık, 7 ay içinde
sanırım oldukça uzun yazıcam. durumu tam anlamıyla anlayabilmeniz için detaylı anlatıcam ki ona göre fikir verebilesiniz. üşenmeyip okuyanlara ve hatta yol gösterenlere şimdiden teşekkürler.

tüm masrafları kendisi karşılamış yeni evli bi çiftiz. toplamda 45 bin lira gibi borçla başladık, 7 ay içinde takıları satarak, mümkün olduğunca harcamayarak bu meblağı 12 bin civarına düşürdük. durum düşününce iyiye gidiyo gibi ama netice itibariyle biz sıfırı tükettik.

evimize giren para aylık toplamda 3.600tl civarı. bunun içinde 800 tl kira, toplamda mutfak masrafı, beyaz eşya ve mobilya taksidiyle 3bine yaklaşan kredi kartı ödemesi ve faturalar var. giderimiz gelirimizden çok olduğundan elde avuçta bişey bırakamadık. ve artık eşim de ben de çekebileceğimiz artı para kredimizi sonuna kadar kullanmış durumdayız. eşimin ailesi zaten tripli, ellerini bir şeye sürmüyolar para yok diyolar anca. benim ailemse zaten eldekini tüketmiş durumda, yemeğe gidiyoruz ya da annem yemek pişirip tencereyle bırakıyo mutfak masrafına yardımcı olmak için.

kalan 12 bin liralık borca maaş hesaplarımızdan eksiye düştüğümüz borç miktarı da dahil. 4.500tl kadarı kredi kartı borcu, kalanı eksi hesap bakiyesi. kredi kartı ödemeleri de bu aydan sonra toplamda 1000 lira civarına düşecek. hatta marttan sonra da 300-400tl+mutfak masrafı gibi cüzi bi rakam kalacak.

önce kredi çekelim dedik ama 12 bin lira kredi bi de uzun vadeli çekince ödemesi 15.000tl sınırına dayanıyo. çekmeyip yavaş yavaş ödeyelim desek, eksi maaş hesabı ve tamamını kapatamadığımız kredi kartı faizlerimizle zaten o faizi yine ödüyoruzdur diyoruz. emin de olamadık.

siz aynı durumda olsanız borç kapama kredisi alıp tek yere uzun vadeli borçlanmayı mı tercih ederdiniz yoksa 6 ay falan daha sıkıntı çekip parça parça kapatmayı mı?

tekrar teşekkürler. tikler gecikebilir
0
kakamelsokoban
(24.12.14)
krediyi ancak tüm borcunu kapatıp kredi kartını kıracaksanız çekin. Öyle yaparsanız (ve tabii yeni kart çıkartmazsanız) güzelce ödersiniz.
0
whoosie
(24.12.14)
kredi çekmeden ödemeye çalışın derim. kredi anlık rahatlığı güzel veriyor ama sonrası aynı film aynı film.
0
mega idea
(24.12.14)
tam anlamadım.kredi kartı borcum vardı. ödeyemiyordum hepsini, az az ödüyordum, sonra baktım ki hayvan gibi faiz ödüyorum. ödeyebileceğim maks taksit tutarını belirleyip, en kısa vadeli kredi çektim, kapattım borcu. şimdi aydan aya krediyi ödüyorum. keyfim yerinde.
0
rnks
(24.12.14)
3600 maaş ile rahat rahat sıkıntı stress yaşamadan geçinmek için;

800 TL kira + 500 TL fatura ve 300 TL mutfak masrafınızın olduğunu varsayarsak hiç borcunuz olmazsa aylık 1600 TL masraf, 2000 TL ise tasarruf ile çok rahat geçinebilirsiniz. Öyleyse;

Aylık ödemesi 1000 TL yi geçmeyen kredi çekin, borcunuzun toplamını 15-18 ayda kapatın. Geriye kalan aylık 1000 TL paranız ile birikim yapıp daha sonra ev almak için peşinatını ödeyin ve 1000+800=1800 taksitle ev alın ya da 1000 TL ile araba taksitine girip doya doya gezin :))
0
gonulcelen87
(24.12.14)
biraz sıkacaksın dişini, yemeği aileden yiyip, dışarı çıkmayı dışarıda yemeyi vs. biraz terkleyeceksin, dilersen ay ay yavaş yavaş öde, dilersen kredi çek öde, pek bir farkı yok, zaten çok da büyük aman aman bir borcun bulunmuyor, daha düşük faizli bir kredi kovala, 12 bin lirayı 500 600 tl de ödersin. 3000 tl sana kalır. 1500 de kiradan mutfak masrafından düşersen 1500 tl paran kalır cebine bence.
0
ardolf rendall
(24.12.14)
Borcun tamamini tek seferde odeyebileceksen cek ve kapat. Kahramanliga gerek yok hayat kisa.
Tek seferde odeyemiyorsan cekmeyip disinizi sikacaksiniz. Senin de dedigin gibi cok bi borc degil. Ailelere fazla itimat etmeyin.
Mutluluklar :)
0
Solem2
(24.12.14)
tüm borçları kapatacak bir kredi çekin, mümkünse banka direkt olarak kartlarınızı sizin için kapatsın size telefonda iptal etmek kalsın. 15 bin bile olsa ödemesi sizi çok zorlamaz. şu an en rahat seçnek bu gibi. çünkü kredi kartını minumum ödemenin faiziyle kredi çekip kartları kesinlikle!!! tamamen kapatıp kredi faizi ödemek aynı şey. üstelik kredi kartı ödemelerinin stresi çok fazla. tüm borçları kapatmanın rahatlığıyla yaşarsınız.
0
freya
(24.12.14)
yeni evlisiniz, borç stresi ile ucu ucuna yaşamayın daha fazla. 18 ay vadeli kredi çekin, ödemesi aylık 800 TL. civarı(bankaya göre değişir, araştırın).

800.- kredi taksiti,
800.- ev kirası,
500.- faturalar,
2.100.- zorunlu ödemeler toplamı.
3.600.- aylık geliriniz,
1.500.- zorunlu harcamalarınızdan sonra elinizde kalan para.

bu durumda mutfak harcamaları ve diğer giderleriniz için 1.500.- TL. paranız kalıyor. borcunuz bitene kadar yeni borç yapmazsanız, bu dönemi böyle geçirirsiniz.

kolay gelsin size, maddi sorunlarınızın çözülmesi dileği ile.
0
oinone pe
(24.12.14)
Kredi çekin, hepsini kapatıp onu ödeyin, varsın rahata 3-5 ay sonra çıkın ama kendinizi en azından bu kadar sıkmışsınız biraz nefes alın, evliliğin en güzel zamanlarını da bu kadar sıkıntılar içinde geçirmeyin.
0
charlesbukowskiineksi
(24.12.14)
borcun tamamını kapatacak şekilde kredi çekin, hatta bir miktar fazlasını çekin ama ona dokunmayın kenarda kalsın her ihtimale karşı. örnek 12 bin borç varsa bence 15 çekin. Ve faiz ödememek için vadeyi çok kısa tutmayın, evet toplamda belki daha fazla ödeyeceksiniz ama sonuçta ödeyebileceksiniz. şu an ödeyemiyorsunuz ve sıkıntıdasınız.
0
mystb
(24.12.14)
hay allahım ya! kusura bakma ama okurken sanki bunları benim eşim yazıyor sandım. aynı durumdaydık hemen hemen. cevabımı burada değil, mesaj ile vermek istiyorum. kimse kusura bakmasın, teşekkürler.
0
teknikekip
(24.12.14)
"evimize giren para aylık toplamda 3.600tl civarı. bunun içinde 800 tl kira, toplamda mutfak masrafı, beyaz eşya ve mobilya taksidiyle 3bine yaklaşan kredi kartı ödemesi ve faturalar var."

giderin gelirden fazla olmasının sebebi kredi kartı harcamalarının fazla olması. bu ifadenizden bunu anladım. kredi kartı harcamalarınızı sınırlandırmak ve tasarruf yapmak zorundasınız. her ne kadar yemeği dışarıdan falan hallediyor da olsanız kredi kartı ile yaptığınız harcamaları gözden geçirmek zorundasınız.

bunun için kendimde uyguladığım yöntemi size öneriyorum. bir ay boyunca yaptığınız harcamaları not edin. yazın. ay sonunda oturup birlikte kontrol edin. yaptığınız harcamaları sorgulama imkanına erişeceksiniz.

ben 4 aydır kayıt tutuyorum ve harcamalarımda tasarruf sağlamaya başladım.
yaptığım harcamaları her ay sonu incelediğimde gereksiz bir şekilde araba kullandığımı ve gereksiz olarak yakıt tükettiğimi tespit ettim. iş yeri servisini ve toplu taşımayı kullanmaya başladım. dışarıda yemek yemeyi adet haline getirmiştim. evde ve iş yerinde yemeye başladım. çok fazla kafe bar ve restoran harcamam olduğunu görünce dizüstü bilgisayarımı aldım ve izleyecek film/dizi indirdim. dışarıda görüştüğüm arkadaşlarımı eve davet ettim. kıyafet alışverişini abarttığım ay gardırobu boşalttım. giymediğim şeyleri inceledim. terzi ve kuru temizlemeciyi ziyaret edip kullanmaya başladım. vesaire.

tasarruf için yapılacak en güzel yöntem bu.

ha kredi kartı harcamalarınızın gerçek kaynağı gereksiz harcamalar mıdır? bunun kararını siz vereceksiniz.

bence kredi çekmeyin. çözümü tasarrufta arayın.
0
cliquot
(24.12.14)
Kredi cekin. Kredi kartinizi kirip atin ve aylik taksitler halinde 36 ayda geri odeyin. 36 ay boyunca kredi kartina bulasmayin
0
photo85
(24.12.14)
Aylık ödediğiniz faizi hesaplayın (kredi kartı ekstresinde ve hesap hareketlerinde kolayca görünüyor)
Rakamı karşınıza koyun, 36 aylık kredi ile karşılaştırın.

Kredi çekmenin daha ucuza geleceğini görüp onu seçersiniz sanırım.
0
michael_knight
(24.12.14)
Kredi çekin, hiç öyle mi yapsak böyle mi yassak demeyin, kredide faiz 1,2% falanken aylık kredi kartında ödenmeyen borcun 2,5% çekilen nakit paranın 3,5% faizi vardır. Biraz da fazla çekip kredi kartlarında kurtulup geçiminizi sağlayın.
0
atom karincanin torunu
(24.12.14)
kredi çekin, kartları kırıp atın diyenleri dinlemeyin bence :)
eski bankacıyım. bana sürekli bu tarz durumda müşteriler gelirdi.

kredi çekerek kartları kırıp atma hayaliyle tutuşan müşterileri ikna edip kredi çekmemeye yönlendirirdim. yönlendirmeyip kredi verdiğim tüm müşterilerim, en fazla 4-5 ay sonra gelip tekrar kredi talebinde bulunurdu. sebebi de o kredi kartlarının kırılmaması ve harcamaya devam edilmesiydi.

burada cevap verilmesi gereken soru şu;
amacımız günü mü kurtarmak?

eğer borç varsa ve mali kriz yaşanıyorsa tasarruf şarttır. kredi çekip kredi kartlarının borçlarını kapatmakla iş çözülmüyor. sebebi, kişilerin hayat standartlarından vazgeçmemeleri. yaratılan kredi limitleriyle oluşan sanal hayat standardı herkese tatlı geliyor. başta "borcumu kapayım, kartları bir daha hiç kullanmam" diyen kişi, borçları krediyle kapadıktan sonra eski harcama alışkanlıklarına devam ediyor. sonuç: kısır döngü.

bu döngüye girmeyin. borcu borçla kapatmayın!
0
cliquot
(25.12.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.