duşakabin dediğim kısım aslında banyoda çamaşır makinesi konsun diye düşünülmüş 3 tarafı kapalı ve tavana kadar fayans kaplı bir girintinin önüne şeffaf plastik bir sürgülü kapı konmasıyla oluşturulmuş bi yer. komple cam olanlardan değil. normalde çamaşır suyu, asprin ve deterjan namına bişeyler ekleyip suyla karıştırıp siliyorum komple. ama su lekeleri tam çıkmıyo gibi. kuruyunca aynen duruyo damla damla. ben de hiç sevmiyorum o görüntüyü.

bi ara tv.lerde ovalamadan temizleyin falan diyen bi reklam vardı. bişey sıkıyosun bekletiyosun duş başlığıyla duruluyosun tertemiz oluyodu ama ne markası ne adı hiç bişeyini hatırlamıyorum zaten 1-2 kere gördüm onda da dikkatli izlememiştim.

siz neyle temizliyosunuz banyoyu. metal kısımları cifleyince mis gibi oluyo, klozeti de çamaşır suyu, asprin ikilisiyle hallediyorum ama duşakabin hep sıkıntı kaldı bende.

var mı önerebileceğiniz temizlik malzemeleri? hem uğraştırmasın hem kalıntı bırakmadan güzelce temizlesin ben de rahat edeyim.

edit: duyurucu bir arkadaşın mesajını görünce hatırladım sorduğum ovalamadan temizleyen ürün cillit bang turbo power. benim gibi ihtiyacı olan olursa diye editledim.

Ben kışı, soğuğu ve özellikle de karı çok seven insanlardan biriyim.
Bunlarla ilgili iyi film tavsiyelerinizi ve pek olacağını sanmıyorum ama dizi tavsiyelerinizi de bekliyorum.

çeketi alıp çıkasım var kapıdan. imdaaağt

memleketi ben mi kurtarcam karşim? nerden çıktı bunlar?

daha yarım saat önce rahat rahat çay içiyodum ben.

nası şeyediyonuz bu duyguyla?

bak yan odada kahkaha atıyo aycıklar. bedelliyi yatırdılar keyifleri beyde yok tabi.

bişi sordum birine az önce telde, adımla hitap etti hıyar. neyse alıştım artık.

radyo açtım, atomic kitten whole again çalıyo mutlu oldum nostalci <3

imdat.

Bütün kartlarımı kapattım tek bir kredi kartı kullanmak istiyorum.

Aradığım özellikler: Kart aidatı olmasın
Cepten hareketleri kontrol edebileyim.
Garanti bankası OLMASIN(yıldım bunlardan)

Var mı şu kartı al diyeceğiniz? Fazla limite veya ilginç özelliklere ihtiyacım yok

bir ürün olacak. deterjan ya da yumuşatıcı gibi. bebek gibi kokuyor mesajı vermemiz lazım. ne isim verelim bu ürüne? ödevim için gerekli :)

Projektörle izlemelik, aşırı kanlı veya abartılı cinsel öğeler barındırmayan bi korku filmi önerebilir misiniz?

Gecekondu olmayan, altyapısı düzgün, cadde ve sokakları birbirini düzgün kesen, parkları olan, dağlık tepelik olmayan, kafe, dükkan barındıran bölgeleri merak ediyorum.

insana zarar verir mi? evde bakılan, herhangi bir hastalık taşımayan, aşıları tam bir hayvanın tüyünü yutan 4 yaşında çocuk ya da yetişkin birey hastalanır mı? böyle bi ihtimal var mı? hastalanırsa ne olur kist mi oluşur bilen varsa aydınlatabilir mi? ayrıca varsa böyle bir hastalık kaynakta verebilir misiniz?


bir arkadaşım kedi sahiplenecekti, yardıma muhtaç bi kedi ilanı vardı facebookta. kediyi görmeye bile gittiler ama oğlu tüyünü yutup hastalanır diye vazgeçmiş. ben aşıları vs olunca sorun olmayacağını belirttim ama ona göre olurmuş. kendisi sağlık çalışanı hemşire yani. bir şey demedim ama sinir oldum. madem böyle bir şey var sahiplenecek gibi ne diye ortalığı ayağa kaldırıyorsun.

bu abla kedimin su kabını yıkadığı sünger ile diğer bardakları da yıkamış. bu bardakları nasıl dezenfekte etmem gerekir? teşekkürler.

klibin beyaz bir stüdyoda geçtiğini hatirliyorum. ayni sahne uzerinde farkli kisiler farkli senaryolari tekrar tekrar oynuyor. 2 afro kovboy var. ikisi de beyaz giysili. bir tanesi birseyler soyluyor ve digerine ates ediyor. diger sahneleri pek hatirlayabiyorum. klibin sonuna dogru ufak bir kiz cocugu gorunuyor ve bir seyler soyluyor. sonra sahneye meksikali müzisyenler giriyor ellerinle gitarlarla ve klip bitiyor. tahminen 10 yıllık bir klip/şarkı. sahnelerdeki konusmalar dışında şarkı müzikten ibaret.

4-5 yıldır her gece çıkartılan aylık lenslerden kullanıyorum artık bir ay boyunca duranlarından kullanmak istiyorum, bu tarz kullananlar hangi marka hangi model kullandıklarını yazabilirlerse sevinirim karar vermem daha kolay olur teşekkürler.

bir arkadaşım var. çok yakın değiliz ama iki üç kere aynı grup içinde biryerlere gitmişliğimiz var. kendisinden pek haz etmem, sebebi, bi bok bilmediği halde herşeyi biliyormuş havaları (bkz. bilirkişi)

şimdi bu arkadaş instagramda kız kuleisnin bi fotosunu koymuş. altında da Bizans'tan kalan tek eser yazıyor. haha bir sanat tarihçisi olarak götümle güldüm çünkü aynı fotoda arkalarda minnacık şekilde de olsa ayasofya gözüküyor. şimdi ben bu arkadaşa haddini bildireyim mi? çünkü defalarca buna benzer şeyler oldu sesimi çıkarmadım, gruptaki diğerlri neden sesini çıkarmıyor bilmiyorum, belki onlar da bişi bilmiyorlardır ama bu kızın bu tavırları beni uyuz ediyor, yani insan birşeyi uzmanlaşacak kadar iyi de bilse bir yanılma payı vardır ve buna göre yaşar öyle değil mi arkadaşlar, üstelik sen hiçbirşekilde bilmediğin konularda bu kadar büyük yorumlarda bulunursan biri çıkar seni fena bozar. bu kişi ben mi olayım yoksa susup devam mı edeyim, hayır regl olacam bir de bir yerlere sataşma halindeyim. kendimi tutamıyorum. ne yapayım??

Selamlar duyuru ahalisi,
Fransa'dan gelen üç arkadaşım var, şu an Kadıköy tarafına geçmekteler. Nerede ne yiyebiliriz, nereleri gezebiliriz diye sordular fakat maalesef ben Kadıköy'ü hiç bilmiyorum diyebilirim. Önerileriniz varsa çok güzel olur, teşekkürler :)

hangisinden kredi kartı çıkarmak daha mantıklı?

merhaba arkadaşlar, buraya kendimle ilgili pek şeyler sormuyorum genelde lakin bu sefer durum farklı ve uzunca izah etmek istiyorum. her yorum benim için çok önemli, tiklerinizi eksik etmeyeceğim. özet geçmezseniz siz de sevinirim.

türkiyenin kalburüstü vakıf üniversitelerinin birinde tam burslu psikoloji okuyorum. zan altında bırakmak istemediğim için bilerek okul adı vermedim ama okulun puanı bir çok devlet üniversitesinden yüksek ege-ankara standardında puan olarak. neyse ege ankara istanbul tutmayınca kendimi burda buldum. mesele tabi ki bunlar değil. şuan 2. sınıfım 3.40 gibi bir gno yapmıştım geçen sene bu dönem azıcık düşer belki ama düşmeyedebilir neyse ben bu gnoyu tabiri caizse biraz "osura osura" yaptım. okulda herhangi bir sosyal çevrem yok. okulun zaten sosyal çevre olarak bana kattığı bir şey de yok. bir bina bir bahçeden ibaret bir okul işte. aldığım dersler bakımından cidden bu zamana kadar istatistik, analiz, araştırma tarzı her psikolog ve adayının bilmesi gereken şeyleri öğrendim. ama onun dışında psikolojinin alt dalları olan dersler acayip verimsiz geçiyor, gelişim-sosyal-bilişsel vesaire. verimsiz geçmesinin sebebi de hocaların "bilgiye bağlı otorite" dediğimiz güç tarzına sahip olmamaları. sadece ve sadece koca bölümde 2 hocamız buna sahip, bu cidden acınası bir rakam.

Burda bilinçli olarak bir paragraf yapıyorum, sıkılmayın diye. neyse nerde kalmıştık? otorite olmayınca bir süre sonra bende isteksizlik oldu okula derslere falan gitmemeye başladım. ama ödevleri falan aksatmadım hiç. epey bir galesizlik oluştu bende ama öyle böyle değil. okula gittiğimde tek kurduğum cümle "böyle okulun mnkym yaaa" oluyor. ve okulda derslere beraber organize olduğumuz arkadaşlarımız da böyle düşünüyor.

proje ve araştırma derslerini aldım ve önümde dersler olarak çok karanlık bir dönem var.anlayacağınız kapana sıkışmış durumdayım. bu okulda bir yandan işletmeden yönetim organizasyon yandalı yapıyorum. ordaki dersler biraz daha keyifli çünkü seçmiş bulunduğum derslerin hocaları cidden biliyor ve bunu hissettiriyor.


Neyse okuldaki durumumu size tarif ettiğimi sanıyorum. benim bu dönem kafamda 3 seçenek belirdi.

Seçeneklerden birincisi:
1) Seneye erasmusa gitmek tam bir yıl boyunca. hem okuldan hem istanbuldan uzaklaşmış olmak. dönünce de bir yıl daha okuyup bu okuldan kurtulmak.

2) okulu bırakıp kalan 6 ay boyunca tekrar sınava hazırlanıp daha iyi bir yere yerleşmek. üniversite sınavını inanın hiç çalışmadan kazandım. özveriyle çok daha iyi yerleri kazanacağımı düşünüyorum.

3) okulu bırakıp bir sene daha hazırlanmak ya da ankara üniversitesine falan yatay geçiş yapmak.

seçeneklerim arasında en mantıksızı ankara üniversitesine geçiş yapmak. hem şehir değişikliği olacak hem de ben endüstriyel psikoloji istiyorum ankara üni bunun için çok kötü bir tercih.

istanbuldaki okulum endüstri ağırlıklı ama inanın dersler çok vasat inanın. bu okulun mezunlarının da büyük kısmını işsizler, eğitim danışmanlıkçılar ve ya daha kötü üniversitelerde yüksek lisansçılar oluşturuyor. inanın zirve yapan bir tane bile isim yok. beni okuluma dair korkutan şeylerden biri de bu.


not1: uzun yazdım, yazım hataları falan da olabilir. büyük harf kullanmadım onun için de özür dilerim. okuyacak cevap verecek herkese teşekkürler.
not2: bölümümden memnunum.

Yeni başlayacağım iş yerim, eskiden çalıştığım yerlerde aldığım maaşları belgelememi, ispatlamamı istiyor.

SGK Hizmetler sitesinden girmeye çalışıyorum fakat bilgilerimi hatalı buluyor.

Yol yordam yardım ediniz.

iyi günler,

şu sıralar sevdicek'e bir telefon alalım diyoruz. fakat hangisini alacağımızı bilemedik. iphone ve samsun'un yeni çıkmış modelleri bütçemizi aşıyor.

samsung s4,s3 mini ve motorola g2 gibi telefonları gördüm.

sizin öneriniz nedir, ne alınır?

teşekkürler

Kadıköy Moda arası bir noktada 55 m2lik giriş katında bir ev için 1200 lira çok mu acaba? (elektrik, su , doğalgaz faturaları ev sahibi tarafından ödenecekmiş)
Benzer bir lokasyonda 70 m2 1. katta, eşyalı ama fatura dahil olmayan bir ev de 1100 lira.
Uzun yıllardır Eskişehir'de 400 liraya mis gibi evlerde yaşadığım için bilemiyorum, bu kiralar normal mi?

3 sene önce almaya hak kazandığım ehliyeti almaya karar verdim. adli sicil kaydı bide sağlık raporunu yenilemem gerekiyor sanırım. sicil kaydını internetten alıcam ama bu sağlık raporunu sağlık ocağından alsam oluyomu ehliyet için ? yoksa gidip paramı domalmam gerekiyor özel bi yere ?


daha önce alınmış sağlık raporumda var ama tarih 2011 o artık geçmez heralde.

Üniversite hocası olsanız yoklama alır mıydınız? Devam zorunluluğu konusunda katı kurallarınız olur muydu?

yılbaşı için 500 tl civarında para elime geçmesi lazım ama şu an sıfırım. kendi imkanlarımla da ay sonuna kadar bu parayı bulmam imkansız görünüyor. bankadan kredi çekmek için gereken temel şartlar nelerdir ve nasıl olur bu iş? hiç çekmedim daha önce. (19 yaşındayım ve çalışmıyorum. annem babam emekli. onun dışında gelirimiz yok)

2-3 sene önce izlediğim bir dizinin adını hatırlamaya çalışıyorum.mini diziydi, bir grup insan köy gibi bi yerden dışarı çıkamıyolardı.görünmez bi bariyer vardı.hatta bi sahnede kelebek bu bariyere çarpıp ölüyodu.hatırladığım kadarıyla birde müslüman namaz kılan siyahi bir karakter vardı.anahtar kelimeler ve tastekid denendi, bulunamadı.son umudum sizsiniz.

...şu eski ilişki mevzusu. Bir arkadaın basına gelmis ve hayli muzdarip.
Özetliyor ve soruyorum. Özet: Adamla kadın, tanısmıslar ve birbirlerine acılmıslar. Sonra birlikte devam edelim, gecmisi geride bırakalım demisler. Adam kadına demis ki "Saygı konusuna iliskide onem veriyorum, ozen gösteriyorum. Lutfen eski mevzularla ilgili ikimiz de onlemimizi alalım. Can sıkıcı seyler yasamayalım." Kadın da "Evet, ben de bunu istiyorum." demis. Bazı kurallar almislar, uygulamaya koyulmuslar. Ancak ilerleyen gunlerde adam kadının bilgisayarda surekli gecmisi temizlediğini fark etmis. Canı fevkalade sıkılmıs, bir muddet sabretmis ve sonunda patlamıs, bir kavga, sonra ozur, yeniden sozlesme vs. derken hadise defaatle devam etmis. Adam tekraren diyormus ki "Bak seni anlıyor olabilirim, sacma bir meraksa da lutfen yapma. Senden azami olcude buna dikkat etmeni istiyorum. Onun dısında yasadıgımız problemleri el birligi eder asarız. Lutfen" diyormus. Kadın da ozur dileyip gercektenaptalca bir merak oldugunu falan soyluyormus. "Olsun, gene de merak etme. İnsanlar sevgilerine sahip cikabilmek icin bazı seyleri terk edebiliyorlar su hayatta, o kadar film izliyor, kitap okuyor, konusuyoruz. Aska dair, sevdaya dair, baglanmıslıga dair... yani bunları soylerken bile, bilmedigini, bilemedigini ima etmek beni utandırıyor. Kendimi sana boyle bir noksanlıgı yakıstırma utancından kurtarmam icin sen de ne olur bize hicbir faydası olmayan ve hatta bizi uzen su sacma isi terk et." diyormus. Bu sekilde sozler pekistirilmis, bu sefer sonlar, olmayacaklar soylenmis. Tabii bir iki de ciddi munakasa yasanmıs bu esnada.

Bu arada iliskileri de yarıresmî bir statude devam ediyormus. Ailelerle tanisilmis. Konusulmus, isin adı konmus Yani yukarıda saydıklarım yasanırken bunlar da bir taraftan oluyormus. Adam, sona erdigi dusuncesinde ama biraz yıpranmıs bir haldeymis. Kendi kendine de sunu diyormus, "Sonucta cok sacma sapan gelse bile, seni seviyorum ve seninle birlikte bir yola cıkmak istiyorum dedigin birinin onune hassasiyet olarak bir sey suruyorsan, o seyi kanıksamak neden bu kadar guc?" İstedigi basit, sonucta hicbir sekilde gecmisle ilgili dusunce ve sacmalıkların hayatlarına oyle ya da boyle bir duygu gorunumunda bile yansımasını istemiyor. Twitterden, facebooktan, blogdan takip etmenin, iz surmenin manası nedir? Bir beklenti! Neyin beklentisi? Bunu 18 yasindaki bir kıza yakıstırabilir insan belki ama otuzunu asmis bir kadın, bunu nicin yapar? Diye dusunup duruyormus. Cunku olayın en basında zaten yakınlasmalarının kokeninde boyle bir geri cekilme iddiası varmıs. Adam boyle bir seyi dayatmamıs ki, yani hadi gel bi iliski yasayalım, ama sen de böyle davran dememis. Kadın ben boyle dusunuyorum, boyle kararlarım var hayatıma dair demis. Bunun altında adamı etkileme ve kendine cekme emeli olabilir. Adam buna takılmamıs. Kotulugun ve pismanlık duygusunun neye benzedigini bildigi icin, iyi olmak, kendini iyi hissetmek isteyen birilerinin samimiyetine inanmaya meyilliymis. Cunku iyiligin ozunu kotulugu bilen bilir, dusuncesindeymiş, boyle bir felsefesi varmıs. Hatta bu kavgalar yasandıgında adam, "Bak ikimiz de yetiskin insanlarız, kafamızda bazı seyler net degilse birbirimizi uzmeyelim, saygılıca, edeplice bu isi neticelendirelim. Hic olmazsa saygıyı koruruz. Ki saygı büyüktür sevgiden." manasına gelen sozcukler kullandıgında kadın aslalarla kat'alarla yanıtlamış. Yani salakca bir merak, özensizlik, ozur dilerim. Nokta. Demiş.

Hayatı insan belli bir yastan sonra kücültme kararı alır bilirsiniz. Bunda yasanmıs hayal kırıklıklarının, mutsuzlukların payı var elbette. Ancak bu noktada isabet ettigi bir sevgide ve iliskide daha emin ve hatasız davranma yoluna gidersiniz, bu böyle bir cabadır. Bunun icin deger vermis kadına, kadın da adama bu duyguları hissettigi ve aynını kendisine vadettigi icin seviyormus adamı. Son duruma gelirsek, adam bu dusuncelerin icinde gidip gelirken, her sey bitti sukur adam olduk yolumuza bakıyoruz derken, kadının yine bu isi surdurdugune sahit olmus. Suna karar veremiyor, ne yapmalıyım?? Ayrıca bu nasıl bir inattır, neyin inadıdır?

Ben cok konustum arkadasla. Ancak sonucta "kadın"ın derdini merak ediyor ciddi ciddi. Bu hep boyle midir'e getiriyor ki ben hayır diyorum, oyle degildir, olamaz, bir sorun var! Ancak o daha safiyane bakıyor olaya, benim gibi degil. Arkadasın sıkıntısı ozete bu dostlar.

Ek: Yanıt verenler, bir sakıncası yoksa yaşlarını, yine bir sakınca yoksa medeni durumlarını ekleyebilirler mi? Olmazsa da saglık olsun.

Bir başvuru sırasında, başvuru yapan kişinin o an çalışıyor olması mı, çalışmıyor olması mı sizin için olumlu bir durum?

Son birkaç yıldır aldığım her şey gibi botlarım da 1 yılda ömrünü dolduruyor. En son beta marka bir bot aldım ve 1 yıl sonra bir parmak arası terlik kadar içine su almaya başladı.

Şöyle rahat, su geçirmeyen bir bot tavsiyeniz var mıdır?

%100 pamuk olsa, 40tl'yi geçmese, dandik olmasa.

böyle bi eşofman altı nereden bulunur?

bu akşam mesai sonrası saat 18:00'den sonra en kısa nasıl gidebilirim?
toplu taşıma araçlarıyla.

cevap vereceklere şimdiden teşekkürler.

Kadıköy'de kanvas baskı yapan bildiğiniz iyi bir yer var mı? İstediğim şeyi götürsem kaç günde yaparlar çerçeveli olarak?

son zamanlarda bordo ruja karşı bir zaafım var. kullanmak istiyorum ama ekteki kadındaki gibi bende de böyle güzel olacak mı emin değilim. Aşırı siyah gibi ya da mor gibi olsun istemiyorum zira cesaret edemem öyle sokağa çıkmaya. (fotoğraftaki gibi tonlar arıyorum sanırım)
önereceğiniz bir bordo ruj markası var mı? fiyat performans açısından da değerlendirirseniz çok sevinirim. bu arada buğday tenliyim (esmer gibi değil ama kumral da değil) ve kestane saçlıyım.

Selam canlar,

eminim kutsal bilgi kaynağı ekibinde birbirinden iyi niyetli, birbirinden muhabbetigüzel ve yardımetmeyiseven sosyoloji mezunu/öğrencisi dostlar vardır.

Ben uluslar arası ilişkiler mezunuyum. Açıktan sosyoloji okumaya niyetlendim ama kayıt zamanı yoğunluktan olduramadım. Sonra dedim ki "tamam kayıt olamadın ama neden erteleyesin ki?!". Bana birinci sınıfta öğrencilere önerilen kitapların listesini verebilecek veya bir kaynak gösterebilecek harika insana öyle içten teşekkür edeceğim ki gece hayatının en güzel uykusunu uyuyacak. ohajkah (yok ya sadece çok teşekkür ederim falan derim)

Şimdiden teşekkürler,
Sevgiler.

3.5 yıla yakındır net maaşım 2000-3000 arasında falan. çalışmaya devam ediyorum.
daha önce hiçbir yerden kredi falan çekmedim. borcum harcım yok.
2 yıldır garanti bonus kullanıyorum. taksitlerini 1 dakika bile geçirmedim.
yani sicilim temiz.
bana 20.000 kredi kartı limiti verecek bir banka olma ihtimali var mı?

ben birine maaşını sormaya çekinirim mesela, olurda sorsam bile zaten konuyu değiştiriyorlar. birisi bana maaşımı sorunca söylemekten çekinmiyorum ama millet sakladığına göre doğrusu bu sanırım deyip istemeye istemeye konuyu değiştirip miktarı söylemekten kaçınıyorum.

neden böyle alışmışız ki? özellikle daha olgun yetişkin insanlar sanki devlet sırrı saklıyor. eski çalıştığım yerde hemen hemen herkesin maaşını öğrendiğimde kimseye bakış açım değişmedi. tabi sadece iş ortamı için geçerli değil bu, aynı şekilde arkadaşlarımın maaşını öğrendiğimde de olumlu-olumsuz bir şey düşünmedim, kendimle de kıyaslamadım sonuçta herkesin yaptığı iş ve performans farklı.

herkesin maaşını öğrenmeye çalışan bir tip değilimde neden söylemekten çekiniyoruz, neden kültürümüz bu şekilde yönlenmiş onu merak ediyorum.

Sabah kalktigimdan beri surekli cisim varmis gibi hissediyorum ama yapmaya calistigimda cokz zor cikiyor bir damla ya da cikmiyor. Ve o bolgede berbat bir rahatsizlik hissi var. Ama yaparken aci yok. Sanirim baslangici.

Oldum degil mi? Benim de basima geldi degil mi?

beyler bayanlar yeşil pasaportumu kaybetmemek için en ucuz yoldan formaliteden öğrenci olmam gerek, açıköğretimi kaçırdım başka hangi yollar ile olabilirim sizce, şimdiden teşekkürler.

etiler'de insani fiyatlara ayakkabı tamir eden bir yer var mıdır?

Durumu olabildiğince net bir şekilde anlatmaya çalışacağım.

Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.

İngilizce içimde büyük bir ukte ve ben yabancı dille uğraşmak istiyorum. Çevirmenlik, edebiyat gibi. Okumayı, araştırmayı seviyorum.

Burada geçen sene tatil olsun, üstüne başka şeyler yapayım diye hazırlık okudum, kendime çok şey kattım.

Şu an birinci sınıfım ve vizeler başlamak üzere. İnanın matematik, iktisat gibi derslerin başına geçmek istemiyorum. Onlar benim için -ve okuldaki neredeyse tüm öğrenciler için- geçilmesi gereken dersler. Üniversitedeyim, kendi isteğimle araştırıp öğrenmem lazım fakat burada "puanı bu burayı tutanlar ve gelecek için hiçbir hedefi olmayanlar" ile tıkılıp kaldım.

Çevrem tümüyle tercümanlık ve edebiyat okuyanlarla dolu. Kendi fakültemden bir iki arkadaşım var. Dilcilerle iyi anlaşıyorum nedense. Yıllardır gün içinde okuduğum, dinlediğim, izlediğim içeriğin çok büyük bölümü İngilizce.

Geçen gün ilkokula başladığımda tuttuğum günlüğü buldum, hep İngilizce'den bahsetmişim, dergiler okuduğumu, cümle kurmaya çalıştığımı anlatmışım hep. Şimdi okuyunca değişik hissettim.

Sonuç olarak bu sene sınava giriyorum hangi konumda olduğumu görmek için. Dil konusunda sıkıntım yok sınav için, YGS için hazırlık yapmam lazım biraz. Peki ya sınavdan sonra?

Önerilerinizi bekliyorum.

edit: eğer mümkünse işletmeyi açıktan bitirme niyetim var, söylemeyi unuttum.
edit 2: okulu bırakmadan kastım hemen şu an değil, sınavda güzel bir sıralama yaparsam.

makarnayı kaynar suda 10-15 dakika haşladıktan sonra süzüyoruz ya soğuk sudan geçirince yağını falan kaybediyor ama sıcak bırakınca da hamur gibi yapışıyor. yardımcı olmak isteyen?

saçlarım dalgalı,kalın telli, oldukça gür. hadi bana bi saç düzleştiricis bulalım. bu mereti kullananlardan bir tavsiye alırsam harika olucak.

faizi var mı? toplam ne kadar veriyorlar ve toplam ne kadar geri alıyorlar.

Merhaba arkadaşlar, en fazla kaç saat uyudunuz ve uykusuz kaç saat kaldınız? Rekor kimde bakalım:)

yazılım yapıyorum. çalışırken dinlemelik ağırlıklı metal müzik listesi veya şarkıları rica ediyorum.

örnek : www.youtube.com

The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!! The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!! The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!! The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!! The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!!


suyun altındayken zombi tarafından ısırıldı karaoğlan, bu yamyamlar bacağı yiyince, babalara gelmiş oldular deniyor.

iyi ama, bu zombi virüsü zaten herkese bulaşmış değil miydi? doğal yolla ölümlerde dahi zombiye dönüşülüyor. bu bacağı yeme meselesi bu süreci mi hızlandıracak? daha önce yedikleri insanlarda da virüs vardı. virüsün dozu gibi birşey mi olacak?


!The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!!The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!!The Walking Dead s05e01-s05e02 Spoiler!!

Yetiskin birey, ilik dus sonrasi yataga girip hayvan gibi ortunup terlemek iyi bir sey miydi?

Bu iki filmin konusu müthiş ama ikiside konusunun cok altinda senaryo ile harcandi bunlara benzer başka film var mi bildiğiniz

Az önce odayı temizlerken içinde usturalara takılan yaprak jiletin yarı parçası bulunan bi kağıt parçasını içi boş diye parmaklarım arasında buruşturup atmaya çalışmak suretiyle başparmağımı kötü bi şekilde kestim. Baya bi kan aktı önce, hemen gidip soğuk suda yıkadım ama baktım oluk oluk akıyor, üstüne peçeteyle tampon yapmak zorunda kaldım. Şu an kan durdu gibi peçetenin dışına çıkmıyor ama şöyle ucundan açıp baktığımda tırnağımın da bi kısmının kesildiğini fark ettim. Yani jilet parmağın ön tarafından kesti ama nasıl olduysa tırnağı da kesmiş. Şimdi ben napayım hastaneye falan gitsem mi ? Bir de tetanoz olayı var, yaklaşık 2 sene önce oldum aşısını ama tedbir olsun diye gidip yaptırsam mı bir daha ?

not: olay taze yaşandı bu arada, tek elimle yazıyorum