Giriş
(12)

Merdiven altı bir internet sağlayıcı babama internet satmış.Nasıl iptal olr

spartamed
Merhaba, 0850 520 2254 adlı bi numaradan arayıp ev internetiniz sona eriyor 5 gün içinde yenilemeniz lazım demiş. Babam da 70 küsur yaşında pek bu işlerden anlamadığından onay veriyor aylık 110 liraya. Eve gelince öğrendim, sonra türk telekomu aradım onlar da öyle bir numaralarının olmadığını söyled
Merhaba, 0850 520 2254 adlı bi numaradan arayıp ev internetiniz sona eriyor 5 gün içinde yenilemeniz lazım demiş. Babam da 70 küsur yaşında pek bu işlerden anlamadığından onay veriyor aylık 110 liraya. Eve gelince öğrendim, sonra türk telekomu aradım onlar da öyle bir numaralarının olmadığını söyledi. Ben de ama herhangi bir şey imzalamadık bir şey olur mu diye sorunca sesli onay da imza yerine geçiyor dediler. Halihazırda internetimizden memnunuz bu dolandırıcılardan nasıl kurtulabiliriz? Bir de bu numarayı arayınca şikayet sitelerinde 36 ay taahhütten falan söz ediyorlar. Aradığımız numara da sürekli banttan kayıt dinletiyor, hasılıkelam bundan kurtulmak mümkün müdür?
0
spartamed
(31.03.22)
Her halükarda hizmet alınmaya başladıktan sonra bile 15 gün içerisinde iptal etmeye hakkınız var. Kaldı ki diyelim eve kurulum için geldiler, istemiyorum diyip kurulum yapacak işçileri gönderebilir, ardından da firmayı arayıp başka bir internet servis sağlayıcısıyla anlaştığınızı söylemeniz kâfi olur düşüncesindeyim, ama burası Türkiye. Bütün bunlara ek olarak sizin yerinizde olsam Btk'ya da ayrıca ihbarda bulunurum, durumu anlatırım.
0
skzr
(31.03.22)
Eve gelirler mi bilmiyorum? Bir de btk'ya nasıl şikayette bulunabilirim? Cevabınız için de teşekkür ederim. Bilerek yaşlıları seçiyorlar zaten.
0
🌸spartamed
(31.03.22)
Btk'nın muhakkak sitesinde şikayet için bölümü vardır hocam. Yoksa bile btk iletişim hattını arayın, en kötü tüketici hakem heyetinde işiniz hallolur.
0
skzr
(31.03.22)
BTK'nın sitesine baktım ama şikayet bölümünde türk telekom, mileni, vs vs şeyler var ve onlardan herhangi birini girince de abonelik numarası istiyor.
0
🌸spartamed
(31.03.22)
Hocam orada yoksa btk lisansı yoktur, btk lisansı yoksa zaten çok feci merdiven altı şirkettir. Firmanın ismini vs söylememişler mi?
0
skzr
(31.03.22)
@szkr yok türk telekom internetiniz bitiyor deyip (ki internetimiz de türk telekom değil) babamı yanıltmışlar.
0
🌸spartamed
(31.03.22)
Yarın gün içinde o numarayı siz arayın hocam en iyisi. Hiçbir şekilde internet bağlatmak istemediğinizi belirtin. Hatta işi ileriye götürüp avukat aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunacağınızı söyleyin.
0
skzr
(31.03.22)
edevlet'ten de bakın bi, orda da abone olunan servisler falan görünüyor olmalı. hatta ordan iptal başvurusu yapabiliyorsunuz.
0
do you remember me
(01.04.22)
benim anlamadigim olay bu adamlar diyelim ki bizi katakulliye getirip sattilar . benim devam eden bir int. sozlesmem oldugunu dusunelim. bu adamlar beni nasil ikinci kezi internete baglayacaklar?

@skzr nin dedigi gibi eger bir sekilde kuruluma gelirlerse hayir kardesim istemiyorum deyip adamlari sepetleyebilirsiniz. sonucta ortada bir sozlesme vs yok. ustelik devam eden bir internet aboneliginiz varmis. bence hic bir sey olmaz. sizin mevcut aboneliginizi herhangi bir baglanti, modem kurulumu falan yapmadan tasiyamazlar. biraz insanlarin boslugundan yararlaniyor bu seref yoksunlari. siz hic uyanmamis olsaydiniz belki eve gelip sozde kurulum yapip bir abonelik baslatacaklardi.
0
exlibris
(01.04.22)
yıllar yıllar önce de bizim ailede benzer bir durum olmuştu, tüketici hakem heyetine başvurulmuştu diye hatırlıyorum, onlar da sözleşmenin kopyasını savunma için göndermişlerdi, ama biz bir şeye imza atmamıştık, gönderilen sözleşmede bizim yerimize imza sallamışlar, bunu görünce bundan da şikayet oluşturmuştuk, sonra bi daha ne fatura geldi ne başka bir şey.
0
do you remember me
(01.04.22)
Ödemeyin karti kapatın onlar sizi şikayet etsinler. Zaten 3 ay sonra hizmet kapanır odenmezsw
0
sonhakan
(01.04.22)
Merdiven alti degildir o, senin aboneligin neyse onun bayisidir.

Numarayi inkar edecek tabi ne yapacakti, mevcut sozlesmene eklemislerdir soyledigin seyi.
Haliyle legal oluyor imza atmana gerek yok yani.
Ben de gecen turkcelli arayip 1 yil daha taahhut verdim imza atmadim.
0
divit
(01.04.22)
(10)

Gösteri biter bitmez ya da henüz bitmeden salondan çıkan seyirciler

wild honey suckle
bugün bir gösteriye gittim, acaip emek gerektiren büyük ölçekli bir prodüksiyon, insanlar baktılar bitmeye yakın olmuş, sahnedekiler selam vermeye geliyor, kitleler halinde kalkıp giyinip çıkmaya başladılar. baya bildiğin daha alkışlamamışız bile, onlarca kişi çıkışa yöneldi. sahnedekiler selam veri
bugün bir gösteriye gittim, acaip emek gerektiren büyük ölçekli bir prodüksiyon, insanlar baktılar bitmeye yakın olmuş, sahnedekiler selam vermeye geliyor, kitleler halinde kalkıp giyinip çıkmaya başladılar. baya bildiğin daha alkışlamamışız bile, onlarca kişi çıkışa yöneldi. sahnedekiler selam verirken salonda o kadar az kişi kalmıştı ki aşırı üzüldüm. bu sizce sahnede konser, tiyatro veya dans sanatçılarını etkileyen bir durum mu? yoksa ödedi biletini defolsun gitsin bana ne mi diyorlardır? ben olsam aşırı gözüm takılır, akşam da kendime dert ederdim.

bana korkunç ayıp geliyor böyle şeyler ya:( dünya hassas kalpler için cehennemdir yemin ediyorum.
0
wild honey suckle
(31.03.22)
Hocam adamlar orada 2 saat performans veriyorlar bence onlar bile sonlara doğru bitse de gitsek diyorlardır hiç öyle olumsuzluk hissedecekleri sanmam. Ha olmasa iyi ama oluyor, çok da takılacak bir konu değil bence.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(31.03.22)
Bence işini yapan kişilere (hem sahnedekilere hem de arkada o oyunun/gösterinin hazırlanmasından sunulmasına kadar çalışan her bir ekip üyesine) yapılan büyük bir saygısızlık. Mesele zaman olsa, zaten o tür etkinliklere katılamaz insan. Öyle bir etkinliğe gelebiliyorsa zamanla alakalı herhangi bir sorunu yoktur. Bu durumda da saygısızlık olduğunu düşünüyorum.
0
skzr
(31.03.22)
Ben de kalıp alkışlardım ama sanatçıların pek etkilenceğini sanmıyorum. Sonuçta onlarda ticari amaç için ordalar.
0
ceketimi alip cikcam
(31.03.22)
Sahne sanatlarının içinden bir üreticiyim.
İyi iş her zaman takdir görür, alkışlanır zaten. En ücra en “beğenmediğin” seyirci bile iyi olanı anlar. Türkiyede (ve elbette dünyada) o kadar berbat, 3. sınıf oyunlar, konserler, prodüksiyonlar var ki anlatamam hak ediyordur deyip geçiyorum. Sahne üstündeki de ulan neden böyle oldu acaba diye düşünsün ya da bıraksın, devam etmesin. Ayıp ama yalandan gaza getirmek daha ayıp.

Konserlerde bis diye bişey var mesela, beğenince bal gibi de alkış falan geliyor.
0
rewlack
(31.03.22)
Sahne sanatlarinin bir olayi kalmadi, yeterince story attiysan cikiyorsun.
En son sanirim sertab konserine gittim, sahneden biraz uzaktim tam goremiyordum.
milletin elindeki telefonlardan daha net sekilde izledim.
Tum konser boyunca kaydi kapatmayanlar vardi.

Bir tane karikatur var ya, kitabi mi istersin kitapla cekilmis foto mu diyor.
Su an tuketici grubu eserle ilgilenmiyor zaten.
0
divit
(31.03.22)
tiyatroda hiç görmedim böyle bi şey. hep alkışa kaldı millet.

ama dün konserde çoğu erkenden çıktı mesela. muhtemelen vestiyer sırası ve kapıdaki kalabalığa kalmamak için.

ben tiyatrocu olsam o alkışı baya önemserdim.
0
jelly bear
(31.03.22)
ben de kötü bile olsa, emeğe saygıdan ötürü durulmalı diyen taraftayım fakat o anın içinde olunca herkes bencilce düşünüp, kapı çıkışında oluşacak insan trafiğine yakalanmayalım, koridorda sıkışmayalım, otoparkta sıra beklemeyelim, geç oldu hemen evimize gidelim.. gibi nedenlerle, bir an önce hazırlanıp çıkmaya çalışıyor. Yoksa gösterinin kalitesiyle doğrudan ilgisi olduğunu düşünmüyorum.

Ama deseydiniz ki mesela yarıda çıkan oldu, bitmesine 20dk kalan kalkıp gidenler oldu falan.. o zaman diyebilirdim beğenilmemiş diye.
0
ananiyimioguz
(31.03.22)
gösteri sırasında zaten yeterince alkış, karşılık v.b. alıyorlar. sahnedekilere o yeter. selamlama işin laf olsun vakit geçsin kısmı.
0
halk
(01.04.22)
para verip gelmiş olmak yeterince nezaket içeriyorken buna takılıp kalmamak lazım. oyuncu da allah değil insanların beğenmeme ve alkışlamama hakkı da var. oyun esnasında bir rahatsızlık verilmediyse gayet normal bir durum.
0
bohr atom modeli
(01.04.22)
Bir üstteki arkadaş tüm içtenliğimle katılıyorum. O yazmamış olsa bire bir aynısını yazardım. Para verilip ortada alınan bir ürün var. Ürün kutsal değildir. Talep edenin sonradan beğenmeme hakkı var. Restoranda sipariş verdiğiniz yemeği bitirmezseniz usta gelip sizi ayıplıyor mu?
0
vaveylababa
(01.04.22)
(8)

Sıfır Araç için ilk bakım 10 - 15 bin km de mi olmalı ?

sislerrr
Merhabalar,2020 model citroen c3 aracı sahibiyim ve şu an 9860 km'de. Hafta sonu bakıma götürmeyi planlıyorum. Sizce 15 bini beklemeli miyim? Bu konuda çok farklı yorumlar aldığım için sizlere sormak istedim. Bir de öneriniz ve dikkate almam gereken durumlar var ise lütfen beni uyarın. ( ilk defa sı
Merhabalar,

2020 model citroen c3 aracı sahibiyim ve şu an 9860 km'de. Hafta sonu bakıma götürmeyi planlıyorum. Sizce 15 bini beklemeli miyim? Bu konuda çok farklı yorumlar aldığım için sizlere sormak istedim. Bir de öneriniz ve dikkate almam gereken durumlar var ise lütfen beni uyarın. ( ilk defa sıfır araç ahibi olmuştum )
0
sislerrr
(31.03.22)
1 yıl ya da 15 bin km. Hangisi önce gelirse ama 2020 model araçta 1 yıl çoktan geçmiş. Garantisi de bitmiştir muhtemelen.

edit: garantisi bitmiştir derken, 1. yılda bakıma götürmediğin için 1. yılda garantisi bitmiştir.
0
himmet dayi
(31.03.22)
1 yıl veya 15 bin demişlerdir, 1 yılı dolduysa götürmen lazım, 15 bini bekleme yani. eğer hiç götürmediysen epey geç kalmışsın.
0
roket adam
(31.03.22)
Aracı hiç servise götürmedim. Servis amblemi 2,5 ay önce çıkmıştı.
0
🌸sislerrr
(31.03.22)
Geçmiş olsun, garantisi patlamış. İstersen özel servise git bu saatten sonra yetkili servise o kadar para bayılmanın bir anlamı kalmadı.
0
himmet dayi
(31.03.22)
Soruya kaynak yapayım. Servis günü geldikten ne kadar süre sonra garanti patlar? Ben satın alalı tam 1 sene olmuş da.
0
jangbogo
(31.03.22)
Üretici 10bin mi diyor sizin araç için 15 bin mi?
Hangisini diyorsa o.
ancak yılı dolduysa zaten götürmeniz faydalı.
2021 yılında götürmediniz mi yıldan dolayı? yazınızdan anlaşılmıyor.
0
burfak
(31.03.22)
Servisler 1 ay falan tolerans gosterir, buyuk masraf ciktiysa onu da gostermezler.

Yazin gittigimde bi adamin sanzimani bozulmustu 70bin tl kacmisti kendisine.
Ben bakim pahali deyince ibretlik diye gosterdiler.
Yandaki adamin da motoru bedava degistirdiler.

Ha benim de ihmal ettigim motorum var ama o bozulsa en fazla 2bin cikar cebimden.
Araba isi sakat, hele sifir arabaysa fabrika hatasi falan oluyor sonra basina patliyor.
0
divit
(31.03.22)
servisi arayıp sorun. iyi niyet benzeri garantilerin şartları firmalara göre değişir. 15bin ya da bir sene dolması yeterli.
0
mikahakkinen
(01.04.22)
(13)

iş hayatına nasıl başladınız ve devamı

bismarck
kaç yaşınızda çalışmaya başladınız? kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar olan süreç nasıl ilerledi? ilk çalıştığınız sektör neydi, sonrasında hep oradan mı devam ettiniz? değiştirdiyseniz hangi sektörlerden devam ettiniz?
kaç yaşınızda çalışmaya başladınız? kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar olan süreç nasıl ilerledi? ilk çalıştığınız sektör neydi, sonrasında hep oradan mı devam ettiniz? değiştirdiyseniz hangi sektörlerden devam ettiniz?
0
bismarck
(30.03.22)
Cv atalım bu iş huzur içinde çözülsün.
0
Bruce
(30.03.22)
@Bruce, o kadar detaya gerek yok. genel bir izlenime ihtiyacım var sadece.
0
🌸bismarck
(30.03.22)
Matematik bölümünü bırakıp makine mühendisliği kazanmıştım. Matematik bölümünde öğrenciyken dershanede matematik öğretmeni olarak çalışmıştım. Makine mühendisliğinde de hep fabrikalar. Üretim, kalite... Çok bilinen bir giyim mağazasında da çalışmıştım yine üniversite öğrencisiyken. Ama oradan devam etmedim. 20'li yaşlar diyebilirim genel olarak.
0
dissendium
(30.03.22)
17 yaşımda muhasebe ofisinde ilk işe başladım. Şu an mali müşavirim.
0
naksidil
(30.03.22)
12 yaşında konfeksiyon atölyesinde ortacı olarak 1 yaz çalıştım, dijital saat almıştım kendime :) Sonra 1 yaz berberde çırak, bazı yazlar pazarda su sattım. Lisede canlı müzik yapan lüks restoranın seslendirme işlerini yaptım, sahneyi ayarla, sound-check...vb. Üniversitede(iktisat) halk dansları öğretmenliği ve düğün açılış kovalayıp harçlık çıkardım. Mezun olduğumda 3 ay ofis boy, 5 ay ayakkabı satıcısı, okulu uzattığımda LCW'de satış danışmanlığı yaptım. Bir bankada operasyon bölümünde 3 ay çalıştım. Askere git gel kadroya alalım dediler, gittim geldim banka satıldı, beni almadılar. Başka bir bankanın çağrı merkezinde 3,5 sene çalıştım, dibin dibi nedir gördüm. Kafayı yedim ve bu iş böyle olmaz dedim. Yazılım öğrendim, başka bir bankada test uzmanı işi buldum, müdürümün sana hiç güvenim yoktu, beceremezsin sandım ama çalışma ve öğrenme azmine hayran kaldım demişti. Müdürüm bi deneyelim demese bambaşka bir sektörde bambaşka şeyler yapacaktım. Eski müdürümü minnetle anarım, bana bir şans vermişti. burada da yükseldim başka bankaya geçtim, analist oldum. Telekom ve yazılım firmalarına girdim, 7-8 firma değiştirdim. Her iş değişikliğinde kendime bişiler kattım, maaşımı katladım. Mühendislik fakültesinde yüksek lisans yaptım. Şuan bir bankada yazılım/otomasyon mühendisiyim. Artık iş değiştirmekten yoruldum, kariyerimde gelebilecek en üst seviyeye geldim sayılır. Yönetim için hiç hevesli değilim. Bulunduğum konumda 20 yıl daha çalışıp emekli olmayı hayal ediyorum 39M :)
0
rastinon
(30.03.22)
Ben mezun oldugumda it departmanlarinda kekolar iyi yerleri kapmisti.
It direktorlerinin hepsi egitimsizdi.
Haliyle aralarina almadilar muhendis adami.
Network,sistem,db ne denediysem giremedim.

Mecburen onlarin sevmedigi tek alana girdim, yazilimci oldum.
Sonrasi les gibi hayat.

Simdi mezun olsam o bilgiyle direkt it muduru baslardim.
0
divit
(31.03.22)
Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. 25 yaşında mezun olduktan sonra çeşitli başvurular yaptım, bir bankanın IT biriminde yazılımcı olarak başladım. Sonra farklı bankaların yazılım birimlerinde çeşitli pozisyonlarda devam ettim. 11 sene oldu aynen devam. :)
0
Lethe
(31.03.22)
9 ile 16 yaş arası bir çok iş yaptım. Ayrı bir hikaye.

Üniversiteden sonra 23 yaşında kariyerime denetçi olarak başladım. 15 senelik tecrübem var. Çoğunluğu köpek gibi çalışmakla geçti. İlk 5 senede özellikle, haftasonları dahil günde 14-15 saat bilfiil çalıştım. Şimdi finans ve idari işlerden sorumlu genel müdürüm. Sektörler çok çeşitli. Çalışmadığım sektör yok gibi.
0
gabe h coud
(31.03.22)
sevmediğim bir bölüm olan harita mühendisliğini 8 senede bitirdim. mezun olduğunda 27 yaşında ve tecrübesiz olduğumdan özel sektörde tutunamayacağımı biliyordum. tutunsam da asgari ücretten hallice paralara çalışmak gözüme hoş gelmedi.

oturdum kpss çalıştım ve ilk defa 27 yaşımda bir kamu kurumunda mühendis olarak iş başı yaptım. ha işimi yine sevmiyorum o ayrı
0
egokalp
(31.03.22)
okulum 4 dersten 2 sene uzadı.
bu sürede sadece sınavlara gittiğim için dayımla beraber gayrimenkul değerleme sektöründe çalışmaya başladım.
mezun olduğumda tecrübeli bir personel olduğum için sektörün en köklü firmalarından birisinde uzman olarak başladım. orada yönetici yardımcılığı yaptıktan sonra bir bankada kıdemli uzman oldum. akabinde yine eski şirketime döndüm ve 6 sene bölüm müdürlüğü yaptım.

şimdi de kendi şirketimi kurdum.
0
teritori
(31.03.22)
25 yaşında çalışmaya başladım.
2 sene çalıştıktan sonra kesinlikle kreatif bir iş yapmak istemediğime ve yeteneğimin de olmadığına karar verdim ve bölümümle çok alakasız olan IT sektörüne geçtim. Sevdim çok, 9 yıl oldu halen devam ediyorum. Bu esnada IT ile ilgili yüksek lisans yapıp, sertifikalar alıp bilgi eksikliklerimi kapattım.
0
kenarortay
(31.03.22)
23 yasinda universiteden mezun olduktan sonra basladim. Veri mimari olarak geciyor rolum

Big4 (6 ay)
Banka (3 yil)
Banka (1.5 yil)
Yurtdisi big4 (1.5yil) - finans sektoru
Yurtdisi danismanlik sirketi (2 ay) - saglik sektoru
0
fakyoras
(31.03.22)
21 yaşında üniversite okurken kendi firmamı kurdum. hiç bir firmada çalışmadım henüz.ondan öncede türkiye'deki büyük konserleri düzenleyen ekipdeydim. 17-21 arası.

sonra birinci elden teknoloji nasıl geliştirilir, prototipleme, pilotlama, mass production ve satışı nasıl yapılır 10 yıldır iskandinavya, avrupa ve türkiye'de koşturuyorum. technology investment consultant rolüm. kendi firmam. mühendislik tabanlı bir ürün geliştirecekseniz kapısını çalmanız gereken kişi benim ama hizmet sektörüne karışmam illa içinde mühendislik olacak mesela sigorta, turizm, retail vb şeylere bakmam ama biz bunların içine veri madenciliği sokacağız derseniz yine mevzu bende.

işi sizin için tasarlar, paketler, bütçelendirir, anahtar noktalarını gösterir ve teslim ederim. cto-ceo karışımıyım.

sektör ve oyuncular çok çeşitli. siemens, ge gibi devasa firmalara iş yaptım uk, norveç italya'da ki yatırımcılara da iş yaptım. yalnız sadece kendi networküme çalışıyorum yani googlelayıp beni bulamazsınız. o ona öneriyor o diğerine öneriyor diye gidiyor. olmayacak işe olmayacak derim o sebeple diğer danışmanlar kadar kazanamıyorum. onlar olmayacak işe neden olmasın? diyor sonra olmayınca siz yapamamışsınız biz zaten danışmanız sadece diyip sakalını alıp uzuyorlar. öyle olmak lazım. büyük danışmanlık firmalarından teklif geldi bir kaç kez ortamlarına baktım çok hoşuma gitmedi bilemiyorum altan.

pandemi resmen beni çökertti. tüm yurtdışı işlerim durdu o sebeple tr'ye döndüm derken kriz falan vurunca artık digitalleşmeye döndüm. vay arkadaş herkes ölmeyi bayılmak sanmış. adam tüm şirketin, holdingin digitalleşmesini cidden windows parasına yapmayı filan hedefliyor. herkes digitalleşelim diye bağırıyor adamın çıkardığı bütçe ile araba kiralayamazsın.

haziran'da 3 ay falan eu'yu dolaşıp networkü toparlayacağım. al sana bi pandemi zararı daha.

:(
0
duyurukullanıcısı
(31.03.22)
(4)

Faiz olması gerektiği kadar yükseltilseydi TL hangi seviyede olurdu?

ya ben lan neyse
bunu hesaplamak mümkün mü? sanırım şu anda 14. mesela 20 olsaydı? tl dolar karşısında ne olurdu?
bunu hesaplamak mümkün mü? sanırım şu anda 14. mesela 20 olsaydı? tl dolar karşısında ne olurdu?
0
ya ben lan neyse
(30.03.22)
Faiz ile döviz kuru arasında sebep sonuç ilişkisi yok, korelasyon var (negatif). Faiz artsaydı kaç yatırımcı ne kadar dolarını Türkiye'ye getirip TL satın alıp mevduata yatırırdı bunu bilmek imkansız.
0
himmet dayi
(30.03.22)
naci zamanı 19 idi faiz ve öyle kalsaydı, naci ağbal'da kalsaydı dolar bence şu an max 9,5 falan olurdu.

hesaplamak tabi ki mümkün değil ama naci piyasalara çok güven verip yapılması gerekenleri yapmıştı ve pandemi belirsizliklerine rağmen 8,30'lardan 7,2'lere çekmişti doları.
0
avatar is back
(30.03.22)
tek etken faiz değil, öngörülebilirlik daha da önemli. arkadaşların söylediği gibi, Naci Ağbal kalmış olsa ve daha ekonomi bilimine uygun politikalarına devam etse muhtemelen 10 liranın altında kalırdı.
0
kaptankedi
(30.03.22)
Fark etmezdi biraz baskilandiktan sonra yine patlayip devam ederdi hayatina.

Ekonomi bozuksa istersen %100 faiz ver yine gidip dolara basarlar parayi.
90'larda hepsini denediler yine de patladi.

Krizden sonra faizler %6'ydi ama dolar cosmuyordu.
Cok net hatirliyorum 5 sene once falandi faizin dusuklugune sinirlenip vadeliden alip dolara basmistim, 1 sene boyunca dolar ayni kalinca, yine dellenip borsaya basip batirdim rahatladim.
0
divit
(31.03.22)
(6)

Sivil memurların askeri rütbede karşılığı var mı?

ya ben lan neyse
kaymakam yarbaymış, vali generalmiş... bunları nerede okudum hatırlamıyorum. bunlar ne için belirlenmiş? neden böyle bir tedric var?mesela her memur için bir karşılık varsa asteğmenin, onbaşının da karşılığı var mı?
kaymakam yarbaymış, vali generalmiş... bunları nerede okudum hatırlamıyorum. bunlar ne için belirlenmiş? neden böyle bir tedric var?

mesela her memur için bir karşılık varsa asteğmenin, onbaşının da karşılığı var mı?
0
ya ben lan neyse
(30.03.22)
Kaymakamın, valinin askeri karşılığı olduğunu hiç duymadım. Devlet protokolü ile ilgili bir şey olabilir mi? Eğer öyle ise devlet memurunun ya da onbaşı falan gibi rütbelerin protokolde yeri yok zaten.
0
himmet dayi
(30.03.22)
Idari bir gorevin yoksa karsiligi yok.

Msu rektoru korgeneral sayiliyor, iste il jandarma komutani az cok vali gibi ama gercekte rutbelerin bir karsiligi yok.
Ozluk haklari ve birbirlerine emir verme olayi ayni olsun diye rektoru oyle sayiyorlar.
0
divit
(30.03.22)
"kaymakam yarbay vali generalmiş" diye şundan sebep söylenmiştir belki: ilçedeki protokolün başı kaymakam, haliyle ilçedeki askeri birliklerin başındaki en yğksek rütbeli komutanın da amiri oluyor. (askeri birimlere hakim olmamakla beraber) ilçedeki jandarma komutanı yüzbaşı ise kaymakam onun üstü olduğu için yarbay, ildeki tümen veya tugayın (veya adı ne ise) komutanı olan xgeneralin üstü olan vali için de general denmiş olabilir.
0
roookie
(30.03.22)
Belki darbe zamanlarında bürokratlarık yerini alan rütbelilerin konumundan yola çıkılarak bir şeylere varabiliriz, ama bunun haricinde çok zor. Çünkü devlet idaresi anlamında böyle bir uygulama ve olay yok.
0
skzr
(30.03.22)
muhtemelen roookie'nin dediği gibi.

bir ilin protolok listesinde en üstte vali var. il jandarma komutanı onun altında oluyor. kendi askerlik yaptığım ili düşünürsek, il jandarma komutanı albaydı. dolayısıyla vali de onun üstünde olduğu için "bir general hükmünde" denmek istemiş olabilir.

ilçe için de aynısı geçerli. ilçe jandarma komutanı binbaşı. e kaymakam onun üstünde olduğu için en aşağı "yarbay hükmünde".

yoksa sivil bir memurun askeri bir rütbe karşılığı yok.

cumhurbaşkanı da genelkurmay başkanı'nın, yani orgeneralin üstünde. ama askeri bir rütbesi yok. askeri olarak hitap etmek icap edince "başkomutan" diyorlar o rütbeye. onun gibi.
0
kibritsuyu
(31.03.22)
Yarbay rütbesine osmanlı ordusunda kaymakam denirdi. Osmanlı'da kaymakam'dı şimdi tsk'da yar(dımcı)(al)bay.
0
elitoangelito
(31.03.22)
(16)

Will Smith tokat sorusu

floydian
Chris espriyi yapiyor will smith gosteren kameraya geciyoruz ve ws baya guzel guluyor. Sonra gidip vuruyor. Olay kurgu mu, montajda mi hata var? Garip geldi.
Chris espriyi yapiyor will smith gosteren kameraya geciyoruz ve ws baya guzel guluyor. Sonra gidip vuruyor. Olay kurgu mu, montajda mi hata var? Garip geldi.
0
floydian
(29.03.22)
2 gündür kurgu mu değil mi diye sözlükte tartışılıyor, bir sonuca varılamadı. Bence kurgu. Milyonlarca insanın izlediği gösteride gidip sahnedeki adamı tokatlamak doğal bir şey değil. İki gündür bütün dünya bunu konuşuyor neredeyse. Bundan güzel PR olmaz.
0
himmet dayi
(29.03.22)
Fake oğlu fake, böyle reklam görmedim

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
038576
(29.03.22)
Bana da biraz kurgu gibi geliyor, zira oscar odulleri tum popularitesini yitirdi son yillarda ve gundeme gelmeye ihtiyaci vardi. Gerek kulturel bolunmuslukten, gerekse hollywood camiasinin genel kalitesizliginden dolayi. Will Smith'in gulmesinden vs ziyade teorim bu yonde.
0
hot potato
(29.03.22)
O sırada başka bir kamera da eşini çekiyormuş. Will gülerken aynı anda eşinin yüzünün düştüğünü gösteren bir kaç saniyelik görüntü de var. Hatta aynı videoda birleştirmişler falan. Ama yalnızca ilk bir kaç saniyesi var. Sonra smith ailesinden görüntü kesiliyor. Bi 5 sn sonra da will kalkıp geliyor işte.

Ya eşi üzülünce kalktı diyolar da. Bilmiyorum çok salak olması lazım böyle yapmak için. Bence açıkça kurgu.
Yani kim güldüğü espriye 5 sn sonra bu kadar sinirlenebilir ki, ödül töreninde kalkıp, yürüyüp, tokat yapıştıracak kadar. Yani sinirlenecek olsa başta sinirlenirdi.
0
zimbirik
(29.03.22)
Simdi ben de kurgu diyorum ama sonra da sunu diyorum. Koskoca hollywood, bunu ayarlayamadi mi yani? Putin dusunmusturculuk yapiyorum yani
0
🌸floydian
(29.03.22)
Adam cenesini uzatip ters ayagiyla da destek aliyor.
Eller zaten arkadan bagli.

En az 1 hafta calismislardir.
0
divit
(29.03.22)
vurma anı cidden fake gibi.

onun dışında önce gülmesi sonra eşini görünce kalkması öyle bir yerde böyle bir saçmalık yapması falan hiç fake değil.

insan bu. irrasyonel ve duygusal.
0
AlsterWasser
(29.03.22)
fake. its show business.

amerikan standartlarına göre o espri hiç de alınılacak bir espri değil. o tepki adamın gelişi falan chris tarafından bekleniyor chris hatta tokatı almaya hazır savunmuyor bile kendini. tokatı yedikten sonra şaşırmıyor bile.

Ricky Gervais'in Golden Globe'da söylediklerinden sonra chris'in dediği şey çok küçük ki ricky'de show business içinde yani kurgu.

çok basit kimse oscar'ı sallamıyordu adamların bir şey yapması gerekiyordu ve yaptılar. şimdi herkes oscar'ı konuşuyor hatta belki gelecek seneyi bile kurtardılar.

amerika işte. bir şekilde ne olursa olsun başarıyı hedefliyor.
0
duyurukullanıcısı
(29.03.22)
kurgu demek bence biraz naiflik.

kurgu oldu bitti diyelim, bunu neden daha fazla uzatsinlar ki?

chris rock'un esi de twitter'da bu yapilanlari kabul etmedigini soyledi. kurgu olmasi icin karisini filan mi alet edecek?


will smith karisinin baskalariyla iliski rahatsizlik duymadigini soyleyen ama bunu bastiran birisi. iliskilerindeki bu sıkıntılı durum boyle patlak verdi.
0
summerof69
(29.03.22)
@summerof69

kurgu olduğunu söyleseler tartışma bitecek, kimse konuşmayacak. Şu an Ece Erken bile Chris Rock'ın söyledikleri yüzünden çileden çıkmış durumda. "Kurguydu." deseler Beyaz TV ne konuşacak mesela?
0
himmet dayi
(29.03.22)
törenden bir gün önce "oscar artık eurovision'dan bile demode" diye konuşuyorduk ki törende böyle bir şey yaşandı :)
0
rose parks
(29.03.22)
Valla ilk izledigimde bana da su tokat sonrasi will smith in gulusu yuzunden kurgu gibi gelmisti de dusununce de kurgu olmasi da sikintili. Yani tamam pr falan hep onlar konusulacak da bu olay milletin gozundeki oscar odul toreni imajini falan da olumsuz anlamda degistirecek.

Oyle ya da boyle cogu insanin gozunde amerika bisekilde dusunce ozgurlugunun, oscar odul torenindeki komedyenler de ofansif mizahin merkezi gibiydi. Simdi bu olay sonrasi her ikisi de darbe aldi. Olaya direkt dumduz bir acidan bakarsak, adamin biri bir sakayi begenmeyip herkesin gozu onunde programi sunan kisiye vuruyor, sonra da hicbir sey olmamis gibi oturup devam ediyor. Adamin yaptigina o an hic kimsenin tepki vermemesini gectim ustune bir de adama bisekil kahraman muamelesi yapiliyor. Odul geri alinmazsa ve herhangi bir yaptirim olmazsa insanlar begenmedigi sakayi yapan adama vurmanin en dogal hakki oldugunu dusunebilir. Oscar torenlerinde siddetin de onaylandigi anlami cikar ki bu bence buyuk bir prestij kaybi.

Odul elinden alinirsa bu olay organizasyona yarar bayagi ancak bu sefer de kim odule aday oldugu sene boyle bir kurguya dahil olup once odulu alip sonra da odulu geri vermeye razi olur ki? Atiyorum soyle bir senaryo olsaydi, adaylardan birinin degil ancak baska bir unlunun torende yine ayni seyi yapmasi durumunda bence insanlar yine bu olayi bu kadar konusurdu. Cogu kisinin de aklina kurgu mu sorusu gelmezdi cunku diger kisinin sirf gundem olmak icin o olayi yaptigina inanmak daha mantikli gelirdi. Organizasyon icin de, olaydaki diger kisiler icin de en risksiz yontem bu olurdu bence.

Neyse oldukca uzattim, bence kurgu degil ama kurgu cikarsa da sasirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(29.03.22)
Kurgu olsa olayın kızıştığı kısmı düşünecekleri için tam tersine Will Smith’in suratının düşmesi ve sahneye çıkması şeklinde kurgulanırdı. Will Smith bence pek iyi oyuncu değil ama o kadarını yapabilirdi herhalde diye düşünüyorum. Yani kurgu diye bunu öne sürmek bayağı saçma oluyor ya da aralarında şakalaştılar o da o kadar sallamadı ki önce kahkaha attı, sonra gizlice anlaştıkları için kalktı yumruk attı falan kurgu diyenlerin iddiasına göre bilemiyorum. Biraz önce sonuca varıp sonra kanıt aramak gibi. Evet espride pek bişey yok ve tepki garip ama ikisinin evlilik dinamikleri de hele son medyaya taşındıktan sonra her türlü duygusal patlamaya açık. Yani konuyu bundan bağımsız değerlendirmek de saçma.
Bu arada birkaç yıl önceki yanlış sonuç açıklama olayının kurgu olduğunu düşünenlerdenim. Yani akademi öyle şeyler yapmaz demeye getirmiyorum.
0
not dark yet
(30.03.22)
will smith'in yerine geçtikten sonra bağırışını dinlerseniz son derece gerçek geldi bana. öyle bir oyunculuk yok. hem de kendisini zor duruma sokacak bir kurguya dahil olmayı neden kabul etsin will smith? chris rock da rezil oldu, bir grup insan ona karşı taraf oldu vs.
0
slow like honey
(30.03.22)
olay hanımcılık. Hanım bozuk atınca will'in suratı düşüyor sonra gaza geliyor.
0
anten
(30.03.22)
Hollywood olunca kurgu, Hande Ataizi olunca gerçek? Cümle aleme rezil oldular, 20 yıl geçse bile unutulmayacak böyle saçma kurgu konusu olamaz.
0
kanlakarisikyagmur
(30.03.22)
(6)

Askerde Okunacak Kitaplar / Yasaklı Kitaplar

sahadaki adam
Merhaba, bedelli askerlik yapacağım önümüzdeki ay. Yanıma 3 adet roman almak istiyorum bunlar Ken Grimwood'un Sil Baştan isimli romanı,Adam Fawer'in Olasılıksız isimli romanı George R.R Martin'in Game of Thrones isimli romanı. Bu üç kitabı yanımda götürmem bir sorun teşkil eder mi acaba bilenler yar
Merhaba, bedelli askerlik yapacağım önümüzdeki ay. Yanıma 3 adet roman almak istiyorum bunlar

Ken Grimwood'un Sil Baştan isimli romanı,
Adam Fawer'in Olasılıksız isimli romanı
George R.R Martin'in Game of Thrones isimli romanı.

Bu üç kitabı yanımda götürmem bir sorun teşkil eder mi acaba bilenler yardımcı olabilir mi lütfen?
0
sahadaki adam
(29.03.22)
etmez.
0
zgrydn
(29.03.22)
Sorun olmaz ama bir ayda üç kitap okuyabilecek kadar zamanının olabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun.
0
dissendium
(29.03.22)
Yeni geldim, 2 yazılım kitabi götürdüm. İncelerlerken yasaklı/yasaksız baktıklarını zannetmiyorum. O kadar sıkı bir denetim yoktu. Yani bence de her türlü kitap sokabilirsiniz aşırı dikkat çeken bir adı olmadıktan sonra.

İlk 1 hafta ben de pek okuyamadım zaten koşuşturmaca, alışmaca ve tanışma muhabbetleri ile geçiyor.

Sonra koğuş içi gruplaşmalar başlıyor. O sıralarda okuma şansım oldu. İlkini bitirdim, diğerini pek okuyamadım göz gezdirdim sadece.

Çok asosyal takılırım bitiririm boş vakitlerde derseniz deneyin şansınızı, bizim koğuşta çoğu kişi okuyordu. Havalar da güzelleşti, bir ağacın altında veya bankta okunur gayet. Ama öyle 3 kitap bana da zor geldi, o kadar da boş vakit olmuyor bence eğitimlerden falan firar etmezseniz.
0
ananiyimioguz
(29.03.22)
Sorun olmaz yav bunlar niye sorun olsun. Biri gidip özellikle şikayet etmezse zaten hiçbir şey sorun olmaz.

Öte yandan benim günde 3 kitap bitirdiğim bile oldu, sabah 5'te kalkınca gün çok uzun oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(29.03.22)
ya bana yollanan kitaplar arasında hunger games serisi de vardı. "mıntıkalarda adam öldürmek" konusu düşünsene kajsgdhjad
tabi ne bilsinler içeriğini. o geçtiyse bunlar zaten geçer.
0
la traviata
(29.03.22)
Birak yasagi saydigin kitaplardan icerde 15 kopya falan bulabilirsin.
Meshur kitaplarin hepsinden vardir buyuk kislalarda.

Yasakli listesindeki kitaplari zaten kitapcida bulamazsin, asiri seyler yasak.
0
divit
(29.03.22)
(7)

yatak odasında cep telefonu istememek ama acil durumdada aranabilmek

aslindasorunumpsikolojik
nasıl yapacağız bunu ? atıyorum telefon salonda kalsın ama yatak odasındaki bir telefon cihazına kabloyla bağlı olsun. biri cebi ararsa sabit telefon çalsın.sabit hat alamıyoruz çünkü araba fabrikasına 5 km mesafee 10 senedir port açmadı telekom sağolsun. diğer hiçbir firma kablo üstünden telefon ya
nasıl yapacağız bunu ?

atıyorum telefon salonda kalsın ama yatak odasındaki bir telefon cihazına kabloyla bağlı olsun. biri cebi ararsa sabit telefon çalsın.


sabit hat alamıyoruz çünkü araba fabrikasına 5 km mesafee 10 senedir port açmadı telekom sağolsun. diğer hiçbir firma kablo üstünden telefon yada internet satamıyor.
0
aslindasorunumpsikolojik
(29.03.22)
Abi telefona entegre bi saat al hatta akıllı bileklikler falan da bu işi görüyor telefon çaldığında seni uyarıyor kalkıp bakarsın niye o kadar uğraşıyorsun ki.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(29.03.22)
telefonun sesi en yüksekte iken salonda çaldığında duymuyor musunuz? ev mi çok büyük, uykunuz mu çok ağır. ben de böyle uyumak istiyorum yaaaa, sessizdeki telefonun titreşimi bile uyandırabiliyor beni :(
alternatif öneri, bluetooth hoparlör alıp cep telefonuna eşleyin.
0
halanne
(29.03.22)
akıllı bileklik ya da akıllı saat alın. akıllı saat alırsanız saatten konuşabilirsiniz. akıllı bileklikte de çalınca titrer çaldığını anlamış olursunuz.
0
jelly bear
(29.03.22)
cep telefonunu sinyaller nedeniyle mi yatak odanıza sokmak istemiyorsunuz?
0
co2s2
(29.03.22)
hocam hazır çözüm bulamazsınız buna ama geçici çözümler sağlanabilir.

birincisi, fct adı verilen bir cihaz alıp ev tipi telefonla kullanmak. bu cihazlara cep telefonu gibi sim kart takılıyor ve klasik telefona bağlanıyor. bu cihazı alıp yatak odası dışında bir yere kurarsınız, yatak odasında da telefon hattı çekip klasik ev telefonunu bağlarsınız. ama bu çözüm için 2. hat (veya ikiz sim de olabilir) gerekecektir.

alternatif çözüm için de iki farklı kabloya ve minik bir hoparlöre ihtiyacınız olacak. birinci kablo, mikrofonlu aux kablosu (örneğin www.hepsiburada.com), ikincisi de kulaklıklı mikrofon için uzatma kablosu (örneğin www.hepsiburada.com). burada mikrofonlu kulaklık kablosu yatak odanızda olacak ve bir ucuna (kulaklığa bağlanması gereken ucuna) bir hoparlör bağlayacaksınız. diğer ucu da, uzatma kablosu ile başka odadaki telefona bağlı olacak. telefona bir arama geldiğinde ses, kablolar ile hoparlöre iletileceği için duyacaksınız ve uyanacaksınız. mikrofonlu kablodaki tuşa basınca da aramayı cevaplayıp mikrofon ve hoparlör ile görüşebilirsiniz.

bu ikisi dışında paket çözümler yoktur diye tahmin ediyorum.
0
shadowfollower
(29.03.22)
evet sinyallerin uyku kalitesini bozma durumu yüzünden sokmak istemiyorum.
0
🌸aslindasorunumpsikolojik
(29.03.22)
Ucret takintin yoksa yapilabilir
0
divit
(29.03.22)
(2)

Tt fiber kablosundan türk.net kullanmak

spackinq
İs merkezinde türk Telekom hattı çekilmiş. Biz turknet bağlatmak istiyoruz. Nasıl bir yol yordam izlenmeli? Direkt turknet gelip TT kablosuna taksa ne olur
İs merkezinde türk Telekom hattı çekilmiş. Biz turknet bağlatmak istiyoruz. Nasıl bir yol yordam izlenmeli? Direkt turknet gelip TT kablosuna taksa ne olur
0
spackinq
(28.03.22)
Turk.net'in zaten bir altyapisi yok, telekomdan birisi gelip apartmanda hatti isaretliyor.
Ustune kart yaziyor.

Turk'net gelip onun ustune senin kabloyu takiyor onu beceremiyor da neyse iste takmaya calisiyor.
0
divit
(29.03.22)
Alt yapı Turk Telekom'un zaten, siz aboneliği Turknet, Milenicom vs gibi diğer firmalardan alabilirsiniz. Teknik hizmet ve alt yapıyı Turk Telekom veriyor yine, sadece faturayı kesen ve sizinle ilgilenen firma taşeron gibi bir şey oluyor.

Turknet abonesi olacaksanız ben ya da başkası referans verelim, bir ay bedava kullanın. Siz de referans veren de birer ay fatura ödemez.
0
John Bloor
(29.03.22)
(41)

TR'de 4500 dolar vs Almanya'da 4200 Euro?

whatdreamsnevercome
ekşiye başlık açmak istemedim de, biraz bahsedicem. beklenti ve düşüncelerimden de bahsedicem.1.5 aydır; bir arap firmasında remote yazılımcı olarak çalışıyorum. iyi bir firma, beklediğimden çoook daha iyi hem de, hatta getir gibi bir firmanın ortalarında katılmışım gibi hissediyorum biraz.çalışanla
ekşiye başlık açmak istemedim de, biraz bahsedicem. beklenti ve düşüncelerimden de bahsedicem.

1.5 aydır; bir arap firmasında remote yazılımcı olarak çalışıyorum. iyi bir firma, beklediğimden çoook daha iyi hem de, hatta getir gibi bir firmanın ortalarında katılmışım gibi hissediyorum biraz.
çalışanlar da çok iyi. herkes pozitif.
iş yükü çok değil, hatta kimi zaman hiç iş olmuyor, ben de evde kendi projelerimle ilgileniyorum o sürelerde. haliyle aslında gelirim 4500 dolardan da fazla, çünkü benim diğer işlerden de aylık 2000 dolar üstü gelirim var diyebilirim.

yani özet; aslında gayet memnunum ben burada çalışmaktan. hem dişime göre bir iş, hem şartları da güzel.


----

diğer tarafta da, şuan münih'te bir işten teklif almak üzereyim.
relocation'ı da karşılıyorlar. yıllık 75bin euro brüt.

burada türkiye'deki kadar rahat bir maddi durumum olamayacağının farkındayım.
ama hem eşim hem de ben "yani 1 defa geliyoruz dünyaya. bitki gibi aynı yerde çakılı yaşamktansa bir avrupa, amerika vs. neresi olursa deneyimleyelim" gibi düşünüyoruz. yani para biriktiririz, daha çok şey satın alırız vs. gibi beklentilerimiz yok. yeni bir şey deneyimlemek için gitmeyi düşünüyoruz. haliyle aslında "huzurumuz bozulacak" ilk etapta. çünkü şuan paraya dair hiçbir sıkıntımız yok hayatımızda.
diğer tarafta, iş remote değil ve buradaki kadar rahat ve "keyifli" olmayacağım da aşikar.

kendimizi böyle bir maceraya atsak mı, atmasak mı kararsızım. aslında %65 bu maceraya atmaktan yanayım. ama bu kararın negatif yanları, pozitif yanlarından fazla. ondan da eminim.

siz ne düşnüüyorsunuz?
0
whatdreamsnevercome
(28.03.22)
Türkiye'de yaşamak paran yoksa sıkıntı. İyi kazanıyorsan eğer yaşanacak en güzel ülkelerden biri burası aslında. Politik kısmına çok bakmayacaksın, bir tarafa kalsa yarın şeriat geliyor 20 senedir, diğer taraf da Kurtuluş Savaşı'ndan beri İslam elden gidiyor diye sayıklıyor. Sonuçta hiçbirşeyin elden gittiği yok, aynı duruyoruz. Sadece kötü yönetilirsek eğer ekonomi bozuluyor. Bir de insan parası olmadığında bunlara çok takılıyor. Eğer düzgün bir gelir oturtup da hayatını kurarsan gayet güzel yaşıyorsun. O yüzden bana aynı miktarda para bir Avrupa'da bir Türkiye'de teklif edilse Türkiye derim (bu yüzden doktorada Almanya imkanı vardı ama burs alınca Türkiye dedim ve gayet memnunum). Sonuçta insanın kendi ülkesi gibisi yok ve Türkiye gibi bir yer de Avrupa'da -hele hele Almanya'da- yok. Zaten insan mutlaka özlüyor, bütün anıların, geçmişin, herşeyin burada kalmış gibi geliyor.

Benim düşüncem budur, ben burada kalırım. Sonuçta Almanya'ya gidince de yaz geldiğinde kalkıp Fethiye'ye tatile gelmek isteyeceksin :)
0
drkayzer
(28.03.22)
Ben gitmem. Almanya havasına, suyuna özendiğim bir yer değil. Türkiye'de 4500 dolar çok iyi. TL harcıyorsun. Almanya'da euro harcayacaksın. İnanılmaz mantıksız bence.
0
dissendium
(28.03.22)
Valla "bi gidip görelim" olayına karşı değilim, hatta ara ara benim de aklımdan geçiyor ama daha kötü şartlarla gitmek de hiç mantıklı gelmiyor. Yani en azından mevcut gelirinin üstüne bi 1000 dolar koyup öyle gitsen daha iyi olur. Ki zaten her şey daha da pahalı olacak, sıkıntı çekmesen de gelirin düşecek ve yılın üçte biri yağmurlu havaya sahip bir yere gidiyorsun, ister istemez evde daha çok vakit geçireceksin vs.

Münih yerine ABD desen direkt yardır derdim ama.

Not: tr'de yurtdışı remotespor.
0
plutongezegendegilmi
(28.03.22)
Bu soruyu soruyorsan, yani sadece almanya'da yasamak senin icin cok ozel ve onemli bir olay degilse, cevabi cok net turkiye'de 4500 dolar. cok daha rahat yasarsin ve birikim yaparsin.
0
hot potato
(28.03.22)
ya bunların hepsi doğru tabi.

benim freelancelerim + buradaki maaşım + eşimin maaşı. eve yine 7-8bin dolar giriyor + primler.

bu şekilde bakınca ciddi bi seviye düşüşü olacak. ama farklı bi deneyim tabi. ve ne olursa olsun bazı şeyleri yapmak daha ucuz olacak; münihten italyaya gitmek, isviçreye, amsterdama, barcelonaya vs. gitmek hem vize sorunu olmadığı için hem avrupa içi seyahatin aşırı ucuz olmasından ötürü daha ucuz olacak.

6-7 ay sonra şirketten hazetmedim, başka bir ülke veya şehirde iş bulma imkanım daha yüksek olacak.
0
🌸whatdreamsnevercome
(28.03.22)
hayat sadece para değil. hiç düşünme git. yıllar sonra keşke dersin gitmez isen. huzuru parayla yakalayamazsın. üstüne bütün avrupayı gezersin.
0
do you remember me
(28.03.22)
bu dedikleriniz geçerli fakat avrupa daha çooook uzun süreler yazılımcı kıtlığı yaşamaya devam edecek. yani avrupa kaçmıyor. yerinizde olsam, biraz daha mevcut şirkette çalışıp birikim yaparken kendimi geliştirip, sonrasında Avrupa'da 75bin brüt değil de 85bin brütlük işlerin peşinden koşmaya bakardım.

bir arkadaşım sizin pozisyonunuzdayken tam da böyle yaptı. 65bin teklif alıyordu, bekledi ve 1buçuk sene sonra 80binlik başka bir teklifi kabul etti.

bu arada, hollanda vergi avantajı sebebiyle daha iyi olabilir. bunu da bir araştırın.
0
kaptankedi
(28.03.22)
"ve ne olursa olsun bazı şeyleri yapmak daha ucuz olacak; münihten italyaya gitmek, isviçreye, amsterdama, barcelonaya vs. gitmek hem vize sorunu olmadığı için hem avrupa içi seyahatin aşırı ucuz olmasından ötürü daha ucuz olacak."

Bunun gercekten matematigini yapsan bence 4500 dolar/Turkiye senaryosunda bu gezileri daha sik yapabilecegini goreceksin. avrupa pahali, munih assssiri gereksiz pahali bir yer (sadece benzer evlerin kiralarina baksan anlasilir bu) dedigim gibi finansal olarak bir izahi yok. sadece alman kulturune cok merakliysan yapilir.
0
hot potato
(28.03.22)
trde 4500 dolara gayet huzurlu olabilirsin. bu parayla trde daha çok para biriktirebilirsin. ve alım gücün daha yüksek olur.
ben olsam hayatta gitmezdim.
0
jelly bear
(28.03.22)
ben 75bın brutun nasıl 4200 euro yaptıgı kısmına takıldım. 80k euro teklıf aldım ben frankfurttan. frankfurt ve berlın ıcın 3900 euro net yapıyor bu rakam. yanlış hesaplamış olabilir misiniz acaba? ya da evli veya çocuklu oldugunuz için benim kadar vergi ödemiyorsunuz o yüzden mi?

sorunuzun cevabı olarak gitmeyin bence 4500 dolar turkıye kesınlıkle. ben şu an 1000 euro alıyorum ve 3900 euroluk teklıfı reddetmek uzereyım sırf gıdesım olmadıgı için. cunku fethıyedeyim ve fethiye gibisi yok(sizin aldıgınız para ıcın). munıh de gereksız pahalı. ama seçim sizin.
0
camene87
(28.03.22)
tr'de kalirim, yurtdisina tatile gider gelirim. paran varsa zaten vize derdin yok.

bugun turkiye'de $4500'i su anda disarida yasayan tc vatandaslarina garantilesen, %95'i yarin bavulunu toplar. Kalanlar da ya cok cok iyi para yapiyordur, ya da donduklerinde basi belaya girecek olan insanlardir.
0
cooperr
(28.03.22)
şuanki işiniz geçici bir pozisyon v.s değilse kesinlikle kalırdım..

sonuçta oraya gidince yine "arbeiter" olacaksınız. önemli olan finansal özgürlük. bu şekilde kazanıp 10 yıl sağlam birikim yaparsanız hiç çalışmaya ihtiyaç duymadan dünyayı gezebilirsiniz.
0
nuisance
(28.03.22)
selam. normalde kanada'da yasayan ancak bazi durumlar geregi bir suredir istanbuldan calisan biri olarak yaziyorum. kanadadaki isim, kazandigim para aynen devam, gelirim sizinkinden hallice.

turkiyede bayaa bayaa zengin statusundeyim, kelimenin tam anlamiyla hic bir seyin fiyatini dusunmeme gerek yok. hastanelik bir durum oldu, 50k tl yi kredi kartimla tek seferde odedim, o derece. insanlar 3-5 yil taksitli araba aliyordu o paralara ben gittigimde.

ancak kanadada yasamaya alistiktan sonra su an burasi bana inanilmaz aci veriyor. insanlarin saygisizligi, trafikteki eziyetler, dogaya erisimin inanilmaz kisitli olusu, gidalarin kalitesizligi (ki kanadada cok kaliteli degil, ben senelerde turkiyedeki meyve sebze gibisi yok diye gezdim, su an burda yediklerim beni gercekten uzuyor), herkesin her an cakallik pesinde olusu, yayaya yol verilmeyisi, ust kat komsu gurultusu, apartman onu ayakkabi kalabaligi, her yerde bos beles erkek gruplari olmasi, sesi cok cikanin isini halledebiliyor olusu, standartsizlik, cocuklarin tek derdinin sinav olmasi, egitim sistemi, vizyonsuzluk, korkunc derecede sigara iciliyor olusu, hava kirliligi, bozulan urunlerin tamirlerinde kaziklanmak, biseyi alinca iade stresi yasamak vs daha gider. bunlarin coguna maruz kalmamak mumkun belki bu kadar para kazaniyorken, ancak toplumdan ciddi sekilde izole olmak gerekiyor. beni uzen nokta da burdaki sevdiklerimin burda bu hayata bu sekilde devam edecek olmalari ve bunlarin normal olusu.

siz ek gelirlerinizden bahsetmissiniz, freelance isleri + esinizin isi, bunlara almanyada da pekala devam edebilirsiniz. esiniz yeni is bulabilir mesela, tum plani siz calisacaksiniz sadece seklinde dusunmeyin. belki birikim miktariniz ciddi sekilde azalir, ancak bahsettiginiz maasa + ek islere gayet kaliteli yasrsiniz gibime geliyor. avrupa kanadadan ucuz. oralarda bulunmanin ve kuracaginiz networkun size gelecekte acabilecegi kapilar da belli olmaz. isinizden memnun kalmazsaniz is degistirebilirsiniz mesela yine avrupada, ya da tasinmanin cok da zahmetli olmadigini dusunmeye baslarsaniz abd, korfez ulkeleri gibi yerlere de acilabilir, yine cok guzel paralar kazanabilirsiniz.

ozetle bunu para ekseninde degil, yasam kalitesi ekseninde degerlendirmelisiniz. mevcut hayatinizdan memnunsaniz, sikayetiniz yoksa, gitmeyin. gidip de parasal olarak daha sikisik bir hayat yasamak sizi gerecekse gitmeyin. gidip de umdugunuzu bulamayip 'eh olsun en azindan denedik' diyemeyecekseniz ve bu sizi cok fazla yipratacaksa gitmeyin.

diger yandan, esinizle cocuk yapma isteginizi gozden gecirin ve bir cocugunuz olursa nerde nasil buyutmek isteyeceginizi dusunun, karar vermenizde o da yardimci olacaktir.
0
taurina
(28.03.22)
gençsiniz, deneyin. bi daha genç olamayacaksınız.
0
ankarakecisi
(28.03.22)
Taurina +1

Ben Türkiye'de yaşarken Türkiye bu kadar kötü degildi, euro kuru falan yeni yeni 3 olmaya baslamisti ben o zamanlar yeni mezun 800-1000 Euro arası aliyordum.
Ama Türkiye bana batıyordu. Insanından devletine her şeyine. Kendi okulumdan mezun ve Fransa'da yaşayan biriyle konuştum, o da aynı şeylerden muzdaripti. Emniyet seridi kullanan, yayaya yol vermeyen, otobüs sirasina girmeyi bilmeyen insanlar batiyordu.
Kısacası benim olayım direkt Türkiye hayatına karşı. Su an misal bırakın aynı maaşı 300-500 Euro üstüne bile dönmem Türkiye'ye. Iki katına belki ama onda da sonra geri dönme üzerine giderim çünkü tatilde bile daraliyorum ülkede.

Şimdi sizin böyle dertleriniz yoksa zaten aşırı mantıklı degil.

Yalnız çok yaş almadan böyle bir deneyim de fena değil ama ben de teklifi çok mantıklı bulmadım. Özellikle temelde ülke ile derdi olmayan sizin gibi biri için çok mantıklı değil.
O gelir ile zaten istediğinizi yapabilirsiniz.

Ha benzer paralar olsa ben gidin derdim ya da Türkiye ile benim gibi temel çözülemeyecek derdiniz olsa ve tatilde bile daraliyor olsaniz.
0
logisticsmanager
(28.03.22)
Git oradan da uzaktan calis maas x2
0
divit
(28.03.22)
75 bin brutto ise, 3.200 gibi kazanirsiniz aylik olarak. Ne kadardir calisiyorsunuz bilmiyorum ama cok kotu bir maas sayilmaz. Ogretmenler icin baslangic maaslari o civarda, öyle düsünün.
0
buf-e kür
(28.03.22)
Türkiyedeki efsane maaş, almanyadaki ortalamanın bi tık üstü bi maaş. Hayata bir kere gelmek demek illa yurtdışında yaşamak demek değil. Bu parayla dünyanın her yerinde tatile de gidebilirsin istediğin gibi gezip görebilirsin. Avrupada yaşamak bir zorunluluk değil yani. Ben olsam türkiyede bulunduğum şehrin en iyi konumunda yaşamaya tam gaz devam ederdim.
0
mg3929
(28.03.22)
taurina ve logistics'in dediklerine katiliyorum, ingiltereden bildiriyorum. munih ya da almanya hayati iyi olmayabilir ondan emin degilim, ama baska firsatlara bakmaya devam et derim.
0
disq
(28.03.22)
isviçrede iş bul, vergi avantajın olsun, 4200 euro değilde 6000 kazanırsın o zaman yerleş. 4200 euro avrupa için çok iyi para değil. kötü bir para kesinlikle değil, herşeyi yaparsınız ama türkiyede 4500 dolar ile yapabileceğiniz şeyler çok daha fazla. ben de sizinkine benzer bir durumdayım, rakam size göre küçük tabi ama türkiyeyi tercih ettim
0
monicapp
(28.03.22)
istanbul’da evine ayda 7 8 bin dolar giren birinin münih gibi sıkıcı bir beyaz yakalı kentinde aylık 4000 euro’ya yaşaması ancak dert aramakta özetlenebilir. bir şeyleri denemek istiyorsanız atlayın gidin, bi ay kalın, dünyayı gezin, ama istanbulda ayda 7 8 bin doların sağlayacağı alım gücü dünyada ancak arap yarımadasının yaşamak istemeyeceğiniz yerlerinde (suudi mesela) ya da amerikanın tüm dünyanın gitmek istediği bölgelerinde kazanılabilir. almanya’da bir sene yaşamış ve dünyanın da bir çok yerini gezmiş bir istanbullu olarak diyeceğim şu ki gereksiz bir strese değmeyecek bir paraya gidiyorsunuz. remote bile olmayan o işte alman iş hayatının tüm anlamsızlıkları bürokrasisi ve kasılması içerisinde boğulacak ve doğru düzgün para kazanıyorken bu işe niye girdim diye pişman olacağınızı düşünüyorum.

dediğim gibi ayda 7 8 bin dolar kazandığınız halde istanbul gibi dünyanın her yerine günde birkaç kez direkt uçuş olduğu halde seyahat ermek için sınıf düşecekseniz memnuniyetle size ücretsiz yardımcı olurum seyahat konusunda. vize dediğin olay için şahsen başvuru bile gerekmiyor artık. maliyet konusunda da dediğim gibi 200 euro oynar ki para değil.

eğer tüm senaryo dediğiniz gibiyse çok ciddi sonuçları bir karar almak üzeresiniz ve trden soğumanıza sebep olacak major bir sebep yoksa (dava siyasi konular vs) bu şartları bırakıp gitmeniz inanılmaz bir hata olur. özetlemek gerekirse gidecekseniz bile potansiyelinizin altında bir maaşa ve ucuza gidiyorsunuz.
0
roket adam
(29.03.22)
Yurtdisina cikmak, gideceginiz ulke 3. dunya ulkesi olmasa bile bazi riskleri tamamen ortadan kaldirmiyor, evet dekor guzel ama sizin o tiyatronun icindeki konumunuz cok onemli. Konum ile gelir arasinda ise direk bir baglanti var.

Uzundur disarda oldugum icin yasadikca bir hayat standardi ortalamasi almak kolaylasiyor. Benim malesef bicaklanan arkadasim da oldu, restaurantta calisirken kafasina siyah dayanip soyulan arkadas da oldu, bir arkadasin karisini malesef bir binadan kopan beton parca yuzunden kaybettik. Bir baska arkadasin karisina ise aksam yaya gecidinde biri carpti kacti, hatun oluyordu 2 ay komada kaldi, ornekler cogaltilabilir ama icinizi karartmak istemem. Insanlar bu hadiselerin cogunu yurtdisinda olmasi imkansiza yakin kategorisini sokuyor ama aslinda hic de oyle degil, ve bu sikintilarin bazilari direk olarak bulundugunuz muhit ve sosyoekonomik konum ile alakali.

3-5 senelik yurtdisi deneyimleri ile 30 senelik ortadogu deneyimini karsilastirmak pek adil degil. Mevzu su, batakliktan kurtulmak icin disarida ne kadar paraya ihtiyacin var?

$4500 gibi bir paranin sizi eli yuzu duzgun bir ulkede batakliktan uzak tutacagini sanmiyorum, orta direk citasi bile cok daha yuksekte, ust gelir seviyesinden zaten bahsetmiyorum.Asgari ucret x 2 seviyesinde bir rakam. Eli yuzu duzgun bir ulkede bu gelirle ortalamanin baya altindasiniz.

Ayni para turkiye'de 67500tl yapiyor, asgari ucret x15. Ortalamanin baya ustunde kaliyorsunuz. Evde yemege ayri temizlige ayri bir hizmetci tutabileceginiz bir seviye bu.

O yuzden ortada versus falan yok bence..
0
cooperr
(29.03.22)
Remote çalışıyorum, işimden memnunum, vaktim de kalıyor, iş değiştirmek yerine ülke değiştirirdim ben olsam. Maaş da gayet yeterli. Örneğin git Tayland'da, Kamboçya'da yaşa. Vize yok, artan vaktinde Hint okyanusunun tadını çıkar. Oradan sıkıldın mı, seç beğen git yaşa nomadlist.com
0
uvcray
(29.03.22)
Bu (sizin) şartlar devam ettiği sürece Türkiye'de kalıp birikim yaparak, keyfi harcayarak, yatırım vb. olarak değerlendirirdim. Ne zaman ki yurtdışındaki remote işi biter ve Türkiye'de herhangi bir işte çalışmak zorunda kalırım, o zaman Almanya (veya o gün geldiğinde hangi ülke olacaksa) tarafını düşünürüm.

Sebeplerinden zaten çokça bahsedilmiş, o yüzden detaya girmeden şunları diyebilirim: Çocuğumu kendi dilimin/kültürümün yanında ikinci/üçüncü bir dil/kültürle yetiştirmek. Uzun süreli olarak yurt dışında kalmamış biri olarak bir dönem farklı yerlerle yaşama düşüncesi. (sadece turist gibi değil, bir dönem yaşayarak gözlemleme)

Tek eksisi de uçak ya da görüntülü konuşma gibi imkanlar olsa da; ailenin yanı başında olduğunu bilememek, yolda yürürken etrafında anadilinde konuşmalar duymaya hasret kalama korkusu, büyüdüğün yerleri çokça özlemek olabilir bana göre.
0
seen sea
(29.03.22)
taurina ve logisticsmanager +1

Üç haftadır ailemin yanına geldim, gün geçtikçe eski sevimsiz ve mutsuz halime dönüyorum.

Ayrıca, Türkiye'deki işgal kuvvetinden hallice yapılaşmaya Avrupa'da altı aydan uzun süre kalınca tahammül edemiyor insan.
0
yürümeyin
(29.03.22)
ikinci düşünüdğüm şeyden de bahsedeyim. farkettiyseniz işin çok siyasi kısımlarına falan da değinmedim ama;

yarın bir gün çocuğumuz olacak. ona cillop gibi bir alman pasaportu bırakmak ile, türkiye'de yaşatmak arasında da ciddi fark var.
ben burda 10 yıl da bu maaşlara çalışsam, alabileceğim ev anca istanbul'un ücra köşesinden bir 3+1. yarın depremde yerlebir olup olmayacağı bile belli değil (hadi bu biraz fantazi oldu) çünkü ben 4500-5000 dolar 6-7bin dolar kazanıyor olsam da, istanbul'da düzgün evler 150-200bin dolardan başlıyor yıllardır. bu fiyat da asla değişmeyecek.

yani ya ben eşimle sabah akşam para biriktiricem "çocuğumuza düzgün bir ev bırakalım" diye, ki mümkün değil, ya da aslında ona hiçbir şey bırakmamış sadece "kaliteli bir orta direk hayatı" sunmuş olacağız. o da türkiyenin demografik yapısında ne kadar mümkün bilmiyorum.

evet, bu maaşa almanyada da asla bir ev satın alamam. ama çok gerek var mı? almanya içinde yaşayan insanlara bir gelecek imkanı sunuyor. veya ben o kısma çok pembe gözlüklerle bakıyorum...

türkiye'de yarın darbe mi olacak veya bir tarikat ülkeyi ele geçirmeye mi çalışacak, bugün akşam 12den sonra müzik yasak, yarın ev dışında içki içmek mi yasaklanacak bunları bile bilmiyoruz.
şuan bir çocuğun yıllık okul masrafı 100bin liraları geçiyor, çünkü devlet okuluna verip küçük bir özgür suriye militanı yetiştirmek istemezsiniz. eh yani? türkyie o kadar da ucuz değil gibi aslında.

veya şuan istanbul'da beşiktaş-şişli vb. yerlerdeki düzgün 2+1 evler 15bin liradan başlıyor. ve emin olun bu evlerin hiçbirinin tuvaletine "mıçmak" bile istemezsiniz. yani ev kirasına da 1000-1300 euro harcıyoruz aslında.

bilmiyorum yani herkes haklı şuan burada. hiç kimseye haksız demiyorum ama, sadece "iyi para kazanmak" bu ülkede iyi yaşamak için yeterli değil gibi geliyor bana. kötü olan bir yerde, iyi bir şeylerle karşılaşmak çok mümkün olmuyor çünkü.
0
🌸whatdreamsnevercome
(29.03.22)
yani türkiye'deyken üstümde hep bir para biriktirme baskısı olacak, geleceğimiz net olmadığı için. para biriktirip ek iş almaktan yine hayatı kaçıracağım. ancak almanyadaki orta gelir maaşımla gelecek kaygısı gütmeden yaşamanın, biriktirmek zorunda hissetmeden yaşamanın da ayrı bir keyfi olur diye düşünüyorum.

yani diyorsunuz ya, bu maaşla türkyiedeyken de tatil yaparsın, diye.

türkiye'deyken bu parayı tatillerde ezemem. çünkü devletin, benim 45-50 yaşımdan sonrası için hiçbir planı yok. benim bu parayı türkiyedeyken biriktirip geleceğimi hazırlamam gerekiyor.
0
🌸whatdreamsnevercome
(29.03.22)
ulkedeki malum durumlardan oturu bu y.disina gitme isi ya hep ya hic olarak degerlendirilmeye basladi ne yazik ki. gidip 3-4 sene sonra hala geri gelebilirsiniz sonucta. turkiye mukemmel bir ulke bile olsa ben bir noktada bir sure farkli ulkelerde yasamayi eskiden beri isterdim ve yaptim da. bence biraz da bu acidan bakip degerlendirmeye calisin.
0
bay b
(29.03.22)
sadece başlığı okuyarak cevap veriyorum. trde 4500 dolarla kral olursun ancak trafikte mağzada sitede her yerde lümpenle berabersin. sürekli gerilmek, sinirlenmek, bak şu öküze diyerek yaşamaktansa. 4200e herhangi bir ab ülkesi kesinlikle tercih edilmeli.
0
mikahakkinen
(29.03.22)
nisan sonu berline taşınıyoruz. aynı maaşı türkiye'de alabilseydim gitmezdim.

verdiğiniz miktarlara göre türkiyede 2-3 senelik maaşınızla güzel bir ev alabiliyorsunuz. almanya'da bu mümkün değil.

ben olsam türkiye'yi daha yaşanılır kılmaya çalışırdım. yatırımla vatandaşlık veren ülkeleri araştırırdım. 6 ay orda, 6 ay türkiye'nin güneybatısında yaşardım. kıbrıs'da bahçeli havuzlu müstakil ev bakardım. trafik sıkıntıysa şoför tutardım.
0
check minus
(29.03.22)
Size bir handikaptan bahsedeyim.

İyi para kazanıyorum çocugumu özel okula vereyim diyin, acı ama gerçek gerçekten özel okul denilen okullar 100.000 TL, istanbul için konuşuyorum.

Kazanacagınız paradan belki ev alırım diyeceksiniz ama bu hiç te kolay olmayacak.

Benim böyle imkanım olsa Almanya'ya düşünmeden gider, yazları da çocuklarla türkiye'de olabildiğince bulunup burasıyla bagını kopartmamaya çalışırdım.

Hiç mi olmadı, çocuklar liseyi almanyada bitirince liseyi yurt dışında bitirenlerin sınavı vardı onunla Türkiye'de bogaziçi falan rahat kazanır. Sonra türkiye2de, türkçe, almanca ve ingilzicesi olan bir mühendis olarak ister Türkiye'de yaşar ister almanya'da.

Bunu yapmayacaksanız da ileride çocuklarınıza anlatmayın muhtemelen size epey kızar.
0
liberal
(29.03.22)
hocam sizin para biriktirme ile ilgili sorununuz var sanırım. şimdiye kadar bu tecrübeye gelen ve bu kadar para kazanabilen birinin(tahminim 10 yıl tecrübe var) zaten istanbul'da bir ev sahibi olması lazımdı.( en azından kredilerini ödüyor olmanız lazımdı) hatta o gelirle 2. ve 3. evleri yatırımlık alma planlarına başlamış olmanız gerekirdi.

sizin kafanızda gitmek varsa hiç kimseye sormayın gidin ama dünyanın en iyi ülkesine bile gitseniz eğer çalışmak zorunda iseniz bir şey değişmez. önemli olan belli bir yaştan sonra mesela 45 gibi, çalışmak zorunda kalmayacak pasif gelir elde edebilmek.
0
nuisance
(29.03.22)
onemli detaylar yazilmista bir bakis acisi ve hesapta ben ekleyeyim.

Aylik farka Almanya'da sinirsiz oturum ya da vatandaslik icin bir miktar zaman yatirimi yaptigini da ekle. Tam bilmiyorum ama x yil gecirince orada sinirsiza basvurma hakkind olacak, baska ulkede calisarak bir nevi bunu da elde ediyorsun ve maddi degeride var sonucta her turlu uzun vadede. bence bu bile en az 100bin€ civari eder, ki yillik ciddi + demek. Vatandaslik daha da fazla eder, dandik olani bile en az 200-300bin maliyeti var dunyada.
0
christopher nolan
(29.03.22)
"yani 1 defa geliyoruz dünyaya. bitki gibi aynı yerde çakılı yaşamktansa bir avrupa, amerika vs. neresi olursa deneyimleyelim"

yurtdışına yerleşmek isteyenler ikiye ayrılıyor bence. biri salt para diğeri de sizin yukarıda kurduğunuz cümledeki vizyon ama işte geliri düşürerek (alım gücü) gitme durumu çok istisna ve zor bir karar.

güncel işinizle ilgili bir problem de yok hatta baya gelecek vaadeden bir cümle kurmuşsunuz.."getir gibi bir firmanın ortalarında katılmışım gibi hissediyorum biraz"

ben olsam yurtdışı opsiyonunu şimdilik beklemeye alırdım.
0
axl
(29.03.22)
@nuisance,

hayır alınamaz ev. peşinatı olmayan hiçbir insan ev alamaz, peşinat biriktirmek için de (örneğin şuan 2 milyonluk bir ev için 300-400bin lira peşinat gerek en az) hiçbir şey yaşamadan yılları geçirmek gerek. ben günümüzü hiç yaşamadan böyle şeylere girmeyi sevmiyorum. arabamı alayım, tatilimi yapayım ve şehrin göbeğinde yaşayayım, güzel restoranlarda düzgün yemekler yiyeyim. bunu seviyorum.

para biriktirme sorunu denen şey türkiyede genelde "hayatını yaşama sırf para biriktir" şeklinde algılanıyor, ben onu sevmiyorum. 1 tane ev almak için 5 yıl bağcılarda yaşayıp gitmek bana göre değil.
0
🌸whatdreamsnevercome
(29.03.22)
hocam gitme gitmeme konusu bir yana ayda 4500 dolar kazanan birinin 300-400 bin lira peşinatı dert etmesi bende para yönetimi ve bireysel finans ile ilgili sorunlarınız olduğu izlenimini de oluşturdu açıkçası. nasıl bir hayat yaşıyorsunuz bilmiyorum ama 4500 dolar + yan gelirlerim de var demişsiniz, böyle biri için 300 bin lira bahis konusu olacak bir para olmamalı. yurtdışına gitmiyorsunuz (vize sorunu vs var demişsiniz bu konuda tecrübeniz olmadığını düşünüyorum, hani pahalı tatiller falan olsa neyse), sadece Türkiye'de kalarak eve giren ayda 7-8 bin doları nasıl harcıyorsunuz ki 300 bin lira gibi bi parayı biriktirmeyi mesele ediyorsunuz? ortalama hane gelirinizin dediğinize göre aylık 105 bin lira olması lazım. Almanya'ya daha düşük bir maaşa gidiyorsunuz ve orada masraflarınız trye göre kat be kat daha yüksek olacak, bu parayı yettiremeyen ve yatırım yapamayan biri orada nasıl yapacak bilemiyorum gerçekten.

öncesinde bu kadar kazanmıyorsanız ve bu maaş skalasına yeni çıktıysanız belki biraz bocalamış olabilirsiniz (eğer öyleyse tabii), ama dediğim gibi bi gariplik var sizin tabloda bence. bireysel finans okur yazarlığınız yoksa da emin olun Almanya'da da sıkıntı yaşarsınız her halükarda. ayda 100 bin liraya hayatını da yaşarsın, dünyayı da gezersin, kenara peşinat koyacak kadar para da biriktirirsin rahatça, yani bu kadar olmasa da benzer paralar kazanan biri olarak samimiyetle merak ettim hayatınızı.
0
roket adam
(29.03.22)
@roket,

yok abi geçmiş için söylüyorum ben. "bugüne kadar almadıysanız" denmiş ya.
0
🌸whatdreamsnevercome
(29.03.22)
Bu arada "vize sıkıntı" konusuna minik bir ekleme yapayım: Türkiye'de yaşayan ve çok acayip paralar kazanmayan biri olarak hiç böyle bir sorun yaşamadım. Zaten 3 kere Schengen alanına seyahat ettiyseniz Fransa çat diye çok yıllık vizeyi yapıştırıyor. Amerika desen ilk seferinde 10 yıllık veriyor. UK desen, o da parasına bakar, hiç teklemeden 2 sene yapıştırıyor.
0
kaptankedi
(29.03.22)
Parayi bir kenara koy. yasamak istedigin yeri düsün, burada sartlari ögrenirsin ama tamamen senin kisiligine bagli.
benim doktoram bitsin almanya'dan arka bakmadan kacarim. ama yunanistan, portugal, türkiye yasamak istedigim yerler. az bi göl görünce moralim bozuluyor burda Tr'de olsam simdi yüzerdim diye.

dil problemin olmasa, a1 falan degil advanced o zaman git derdim. gidecekseniz de dil problemi olmayan bir ulkeye gidin bence, almanya'ya degmez.

Türkiye cennet, diyenlere bakma :)
0
spherical
(29.03.22)
Türkiye'deki gelirinle kendine güzel bir yaşam alanı yaratabilirsin. Gitmesi gerekenler senin durumunda olanlar değil. Mavi yakasındır geleceğin yoktur gidersin. Memursundur gelir stabildir gidersin.

Türkiye senin gibiler için cennet. Rahatını bozmaya değmez. "Doktoram bitsin hemen gaçıyom" culara bakma.

Remote çalışıyorsan sakin bir sahil bölgesinde birkaç sene yaşam masraflarını minimuma çekerek sağlam bir birikim yaparsın. Sonra da bak keyfine.
0
nvidia
(29.03.22)
Türkiye'de kazandığın para evet güzel. Fakat kaliteli bir hayat yaşamak için İstanbul ya da Ankara'da yaşayacaksın. En az 7-8 bin lira kira vereceksin. A noktasından b noktasına gitmek için tek seferde en az 1 saatini harcayacaksın. Trafikte ne idüğü belirsiz teröristlerle magandalarla muhatap olacaksın. Sokakta acaba bir manyak çıkıp hayatını tehlikeye atacak mı bekleyeceksin. Çocuğuna iyi bir eğitim vermek için çuvalla para dökeceksin. Daha bak tek kelime mülteci lafı etmedim.

Avrupa'da yaşayıp sıfıra yakın faizle ev alıp burada hayal edemeyeceğin arabalara çok daha ucuza binebilir, çocuğuna çok daha kaliteli bir eğitim imkanını çok ucuza verebilirsin.

Ha bir de burada remote ve yabancı bir şirket üzerinden çalıştığın için sosyal güvencen yok muhtemelen. Bu da çok büyük bir handikap.
0
robin one persie
(29.03.22)
(14)

Yalan Dünya sevdiğiniz bir dizi midir?

jonas
Yayınlandığı dönemlerde hoşuma gitmezdi ama sonraki yıllarda bayağı sevdim bu diziyi. Şu son günlerde de bölümlerini yine izliyorum Youtube'dan.Siz peki Yalan Dünya'yı beğenip sever misiniz, sevmez misiniz?
Yayınlandığı dönemlerde hoşuma gitmezdi ama sonraki yıllarda bayağı sevdim bu diziyi. Şu son günlerde de bölümlerini yine izliyorum Youtube'dan.

Siz peki Yalan Dünya'yı beğenip sever misiniz, sevmez misiniz?
0
jonas
(28.03.22)
Hiç sevmedim, sevmiyorum. Hiç sevmediğim tipler var. Hatta hiç sevmediğim tiplerin bu kadar bir arada olduğu başka bir dizi bilmiyorum.
0
dissendium
(28.03.22)
Çok çok seviyorum. Anlatamam diyebilirim. Tv2 de tekrarları olurdu akşam 9 da asla kaçırmazdım. Akşam işten gelip, yemek yapıp yerdim. Yalan dünya başladığı andan itibaren tüm yorgunluğum giderdi.

Avrupa yakasından bile çok seviyorum diyebilirim. Karakterlere ve olay örgüsüne biraz alışınca karakterlerin kendi kişisel saçmalama anlarını falan görmeye başlayınca inanılmaz komik olmaya başladı benim için.

Bir de aslında bir pavyon ortamı görüyoruz hep. Çalışanlar dahil herkesin keyfi yerinde falan. Gerçekçi olmasa bile bu konuyu cinsiyetçi olmadan ve komik şekilde ele alabilmiş olması gülse birsele hayran olmamı sağlıyor.
0
zimbirik
(28.03.22)
idarelik citir cerez dizi sinifinda, ilk ciktigi donemde pek izlemedim, sonra youtube'dan izledim, fena degil...
0
hewit
(28.03.22)
Avrupa yakasına gore daha sevdiğim bi dizi. Avrupa yakasında burhan karakterine aşırı uyuz olduğum için keyif alamıyodum. Burdaki itici karakterler daha çekilebilir. Olgun Şimşek'in oyunculuğu falan iyi baya meseal dizide
0
nundu
(28.03.22)
Cok kotu diziydi gulse birsel'in lobi gucu olmasa tv'de bile yayinlanamazdi.
0
divit
(28.03.22)
Ehh… kafa dağıtmalık olabiliyodu bazen. Avrupa yakasını tadanlar için elbette güzel gelmez, çok normal.
0
megalomaniac
(28.03.22)
Hic izlememis olabilirim. Gordugum kisimlarini da cok antipatik buluyorum, gulmuyorum.
0
sopiro
(28.03.22)
tv acikken izlerdim, yani is yaparken ama avrua yakasindan kopyala yapistir yapmis. farkettigim yerlerde soguyordum.
0
spherical
(28.03.22)
avrupa yakası değil elbette ama jet sosyeteden kat kat iyidir.
0
iyi olmayan gececi
(28.03.22)
Bu dizi bana hep olmamış gibi gelirdi. Avrupa Yakası'ndan sonra Gülse Birsel bir türlü bekleneni veremedi zaten.
0
nothing in my way
(28.03.22)
Hayır. Tv izlemiyorum.
0
redcat
(28.03.22)
berbattı. avrupa yakası severim ki o bile ucuncu sezondan sonra çekilmiyor.
0
suyin
(28.03.22)
bir bölümü 2-2,5 saat süren bir komedi dizisi ne kadar iyi olabilir bilmiyorum. hiç izlemedim çünkü 3 saat bir bölüme katlanabilmem mümkün değil, ama denk geldiğim kısımları itici geliyordu. 3 saat bölüm nedir abi.

dijital sayesinde uygun süreli dünya çapında kalitede mis gibi komedi dizileri yapılmaya başlandı bizde de. gibi, ayak işleri vs.
0
bugungityaringel
(28.03.22)
Lisedeyken çok severdim halen seviyorum özellikle orçun'lu sahneleri.
0
heathen
(28.03.22)
(12)

Sıkıntılı bir ayrılık ve dava sorusu

wild honey suckle
Selam arkadaşlar,Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri iç
Selam arkadaşlar,

Yakın bir arkadaşım bir hafta önce üç senedir beraber yaşadığı kız arkadaşı tarafından terk edildi. Buraya kadar bir sorun yoktu. Kız sıkıldım falan filan demiş. Olur böyle şeyler. Bunların evi ortak olduğu için bir de üstüne üstlük kızın şirket arabasının taksitlerini ödedikleri için bizim arkadaş oturup nasıl halledeceğimizi konuşalım demiş. Şirket kıza araba kiralaması için para veriyormuş, dilerseniz araba alın üzerinize demiş. Bunlar da kredi çekmiş, şirketten gelen parayı da eklemiş bir senedir kredi ödüyorlarmış. Kız biraz çekmiş, bizim eleman 160 bin çekmiş. 80’i şimdiye dek ödenmiş. Şimdi araba kesin kızın olduğu için bizim arkadaş, ben evden çıkmayayım, madem sen ayrılıyorsun, gel eşyalarını al, kendi parasını ödediğin her şeyi al, araba sende zaten ama benim 80 binimi ver kalan krediyi de öde demiş. Bu arada haftasonu şehir dışına gitmesi gerektiği için kıza, sonraki hafta hesaplaşalım diye mesaj atmış. Kız “bu hafta geliyorum, eşyalarımı alırım, seksen bini vermem, kredi senin sorunun demiş” çocuk şok tabi. Gitmesi gerektiği için evi bırakıp gitmiş, dün gece eve bir gelmiş ampülünden, bardaklarına, çay kaşığından nevresimine her şey gitmiş. Üstüne seksen bin tl ödediğiyle kaldı ve bildiğin kız kalan 80 binlik krediyi de bizim elemana bırakmış. Kredi sanırım direkt bankadan galeriye ödendiği için kızın üstüne olan arabada kullanıldığı aşikar bu konuda bir dava açılabilir mi? Ödenmiş seksen kurtarılabilir mi? Eşyalar için hırsızlık haneye tecavüz falan gibi davalar açılabilir mi?
0
wild honey suckle
(28.03.22)
Hukuki hicbir bilgim yok ama arkadasinizin yerinde olsam

1. Hicbir yazismayi silmem.
2. Kosarak iyi bir avukata giderim.
3. Avukat ile nelee yapabilecegimi konusurum, eger davayi kazanma sansim var ise avukatim ile bir mesaj hazirlarim, o mesaji atarim.

Mesajda da durumu belirtir, acik acik bu araba senin, ben senin icin kredi cektim, yarisini ben odedim, sen ayrildin, bana bu kadar borcun var, su tarihe kadar odemeni rica ediyorum. Ben de zor durumdayim vs gibi birseyler yazardim. Delil olmasi icin.

Eger yanit vermezse beni bilgilendirmeni rica ediyorum aksi takdirde hukuki yollara basvuracagim diye bir daha mesaj yazardim.

Yine yanit vermezse noter ile ihtar cekilebilir belki.

Yani ozet olarak daha dava bile acmadan bir sekilde borcu odemesi icin hukuki yollardan yola getirmeye calisirdim. Dava acarsam kazanirim uzlasalim tadinda blof yapardim biraz.

Kizin avukat vb. olmadigini varsayiyorum tabii :)

Banka kredisi taksitleri kimin hesabindan odenmis, arkadasiniz kendi odedigini kanitlayabiliyor mu?
0
la lykia
(28.03.22)
kredi araç kredisi ise ödemesin ve araç hacze düşsün. oluyorsa tabii çünkü araba kızın üstüne anladığım kadarıyla.
0
naksidil
(28.03.22)
valla ilk fırsatta bir avukata gitmek en mantıklısı, bence hiç beklemeden düzgün bi avukatla görüşsün.
0
roket adam
(28.03.22)
polise hırsızlık ihbarı yapsın bence
avukat şart ayrıca
0
mantık
(28.03.22)
Kredi anladığım kadarıyla çekilip direkt çocuğa bile geçmeden banka tarafından galeriye aktarılmış zaten. Araç sıfır a3 sedan. Şirket 1000 euro veriyor kiralama parası kız kredi çektirip sıfır a3 aldırıyor. Çocuğun maaş 10 bin falan kredi 7 bin. Bu nasıl bir haksızlık yani.

Kız avukat değil çok iyi bir ilaç firmasında aylık 40 bin liralara çalışıyor işin garibi.
0
🌸wild honey suckle
(28.03.22)
Direk avukata gitsin, isin icine avukat dava girince, utanmasi var ise kiz tavrini degistir. Ya da sirkete de bu durumdan bahsedegini soylesin arkadasiniz, biraz gururu varsa sirketde rezil olmaktan da cekinir
0
oscar
(28.03.22)
direkt en agresif sonuca gitmeyin. önce mesajlarla durumu açıklayın, uyandırmadan durumu doğrular şekilde cevaplar alın. sonra icraya verin. avukata gerek yok bu aşamaya kadar. icra kağıdı geldiğinde, olumlu bir cevap gelmezse bir sonraki aşama şirketine gelip durumu anlatırım, demek. ve aynı anda avukata gidip durumu aktarmak.

ben olsam, davayla da alınmazsa, başka seçenekleri denerdim.
0
gabe h coud
(28.03.22)
Kalan krediyi odemezse banka arabaya el koyup 3 kurusa satar.
Elemanin odedigi odeyecegi para da havaya gider.
Kiz arabayi kaybeder ama zarar verme acisindan yine karda olur.

Saglam tokatciymis valla.
0
divit
(28.03.22)
hikayede acayip bi saçmalık var yalnız yani bi insan bu kadar salak olamaz diye düşünüyorum. 10 bin tl maaşı olan adam. 7 bin tl taşıt kredisi çektiyse zaten araba o arkadaşın üzerine olur. yok ihtiyaç kredisi çektiyse 24 ay sınırı var, 24*7 desen 168 bin lira yapıyor. 10 bin lira maaşla 7 bin lira ihtiyaç kredisi vermeleri imkansız gibi bir şey. ki 12 ay önce bu arkadaş muhtemelen 10 binden daha da az kazanıyordur, bir sürü zam almıştır o arada. eğer durum böyleyse bile sanki o ilişkiyi kızın geliriyle sürdürüyorlarmış gibi bi izlenim oluştu bende. kalan 3 bin lira ile ne yapacaksın yani.

işin sonunda eleman krediyi ödemeyebilir, arabaya el konulur, satılır doğru ama sonuçta bi daha arkadaşın uzunca bir süre bankalardan kredi falan alamaz. bence doğru yöntem bu değil.
0
roket adam
(28.03.22)
Evet kızın geliriyle yaşanıyordu ama anladığım kadarıyla 160 bin tllik bir açık oldu onu da çocuk çekti gibi. Kredi detaylarına çocuğun anlattığı kadar hakimim ben de. Yani çocuk 7 bin kredi ödeyip 3 binle yaşamıyordu. Genelde her şey kız karşılıyordu ama buna çocuk kredi ödediği için karar verdiler yani kız kendi istedi. İşte sen öde o zaman 7 bin ben geçindireym gibi.

Bir de ev kira ve üç bin tl. Kiracı bizim eleman ama kefil kız. Bizim eleman da ben de kirayı ödemem (zaten 7+3 on yapıyor) o kefil o sorumlu diyor. Anlamadım ben de hiç .
0
🌸wild honey suckle
(28.03.22)
avukatla görüşsün ama bir bardak soğuk su içsin öncelikle. işler bayağı karışacak. evli olsalar bile malları ayırmak güç olacakken şu durumda o 80 bin tl’yi alması zor bence; dolandırılmamış bi şey yapmamış, gönüllü bir şekilde sevgilisinin kredisini ödemek istemiş ki hukuki olarak mal paylaşımı gibi bir durum da olamayacak. arkadaş da epey safmış, belirtmeden geçemeyeceğim.
0
deartheodosia
(28.03.22)
Bu konu ne oldu ya? Geçen bi muhabbet sırasında anlattım, sonucu çok merak ediyorum.
0
austra
(15.08.22)
(19)

Yardim etmesemiydim..

sonhakan
Bugün marketten çıkarken bir kadın bir erken kulakların kucuk bir bebek. Para değil bez ve mama istiyoruz deyince çok yapmadığım bir şey yapıp marketten bebek bezi ve mama aldım. Sonra düşündüm aç bir bebeğin ve ailesinin bez ihtiyacı en acil ihtiyaç mıdır. Bez yerime yikanabilir kumaşlar olamaz mı
Bugün marketten çıkarken bir kadın bir erken kulakların kucuk bir bebek. Para değil bez ve mama istiyoruz deyince çok yapmadığım bir şey yapıp marketten bebek bezi ve mama aldım. Sonra düşündüm aç bir bebeğin ve ailesinin bez ihtiyacı en acil ihtiyaç mıdır. Bez yerime yikanabilir kumaşlar olamaz mı bundan 50 yıl önce bebek bezi yokken nasıldı. Yani en acil ihtiyaç bez bebeği midir? Çocuk kullanarak duygu sömürüsü mu yapıyorlar. Eğer öyle ise de verdiğim onca paraya uzulmem o ayrı sadece Merak ettim
0
sonhakan
(27.03.22)
evet acil bi ihtiyaçtır bez. aklınıza takılacak harcamaları yapmamanızı öneririm
0
mess
(27.03.22)
İçini rahat tut, sen iyiliğini yapmışsın, gerisini dert etme
0
photo85
(27.03.22)
Büyük ihtimal mama ve bezi sen gittikten sonra iade edip parasını aldı geçmiş olsun.
0
mg3929
(27.03.22)
gerçekten ihtiyaçları varsa öenmli bir ihtiyaç

bu yöntemi sömürenler de var
fiş olmadan markete iade edemezler ama başka yerde satabilirler
ama her zaaman kötü ihtimali de düşünememek lazım
0
mantık
(27.03.22)
Bebek bezi önemli ihtiyaç +1

Fakat şöyle bir şekilde düşünelim, kadının paraya ihtiyacı var, doğrudan istediğinde insanlar vermiyor, o da bunun gibi belki başka yerde elden çıkarabileceği mama bez gibi şeyler istiyor, yine bunların parasıyla başka bir ihtiyacını karşılıyor

@mantık ın yazdığı tam erasmus öğrencisi numarası, dışarıda fiş bulursun, markete girer fişte bulunan ürünlerin bulunduğu reyona gidersin örneğin deterjan, o reyondan deterjanı alıp kasada bunu dün almıştım ama evde fazla varmış iade etmek istiyorum dersin, iade parasıyla da gider bira vs alırsın başka yerden
0
freebird5406_2
(27.03.22)
bebek bezi, kadın pedi gibi icatlar yokken çok insan ölüyormuş ya da hastalanıyormuş mikroptan.

ayrıca şu anda bir insanın camaşır suyu ve dünya kadar sıcak su ile o bezi yıkamasının fatura masrafından azdır bebek bezi masrafı.

bebek bezini devlet bedava vermeli bence bir insanın bunu dilenmesi kadar acıklı bir durum yok, maddi durumu çok iyi bebek sahibi arkadaşlarım bile bebek bezinin fiyatından şikayet ediyor o insanları düşünemiyorum.

son olarak çok yapmadığınız bir şey ise yardım etmek, onun üstüne de yapınca bu şekilde pişman oluyorsanız bu konuda biraz daha çaba sarfetmeniz kendiniz için iyi olabilir, siz ne kadar başkalarına yardım ederseniz birileri de size yardım ediyor. bunu hayatımda çok deneyimledim, başkalarına yaptığınız manevi cimrilik sizinde tamamen farklı insanlardan aldığınız cevap oluyor.
0
kurcalamabozarsin
(27.03.22)
işin vicdan, dini vb. yönünü boş ver. sen yardım etmek istedin ve ettin karşı tarafın ihtiyacı var yok bunu bilemezsin.
0
mikahakkinen
(27.03.22)
Bez acildir. Gerekli miydi diye sorgulayacaginiz; benden sunu alacagina sunu bunu yapsaydi diye icinizden de olsa akil verme vb durumlara duseceginiz yardimlari yapmayin.

Dunyada yardim eden tek kisi siz degilsiniz. Bi bez alarak dunyayi da kurtarmadiniz. Bez o kadar onemli mi gidip kumas kullansalar olmaz mj vs diye dusunmeye hakkiniz yok 100 liralik bez aldiniz diye. Almasaydiniz o zaman.

Bu yazdigimi ofansif algilamayin. Sizin icin soyluyorum. Ani yasamaniza ve huzurlu olmaniza engel olur bu dusunceler.
0
celebi efendi
(28.03.22)
Onlar dolandirici.

Para istese vermezsin o da en kolay paraya donusecek seyi seciyor. Gitti senin paralar.
0
divit
(28.03.22)
Kumas yikanabilir bez gayette kullanilabilir. Hatta dunyamizin gelecegi icin kullanilmali. Ve kullananlar da taniyorum. Bez dilenmek bu nedenle simariklik benim gozumde.

Bu dusunxemsen bagimsiz olarak onlar buyuk ihtimall dolandiriciydi.
0
zimbirik
(28.03.22)
Ne koparırsak kardır diyolar. Biraz sonra yoğurt, süt, ayçiçek yağ. 15 dk takip et uzaktan, aldıklarını nereye stokladıklarını görürsün. Hemen markete iadeye gideceklerini sanmam. Bizim paramız yok hadi markete gidelim birine bez ve mama aldırıp dönelim diye Bi şey yok, olamaz. Bir kere dilenen sürekli dilenir, niye dilenmesin ki.
0
baba553
(28.03.22)
evet, insan bu ikileme çok düşüyor, acaba yardım için verdiğim parayı nereye harcadı? belki alkole verdi, belki benim hiç istemeyeceğim bir şekilde harcadı vs vs vsvs

o an içinden yardım etmek geçmiş ve sen de etmişsin, nereye gittiğini düşünmemeliyiz. çünkü o insanı sonuna kadar kontrol edemeyiz ki...

bazen alkol alan ve sokakta dilenen kişilere bile üçbeş bişey çıkarıp veresim geliyor. o an hırsızlık yapacağına, başka bir yola sapacağına ver gitsin diyorum içimden.
nihayetinde, niyet önemli. niyetin safiyane şekilde yardım etmekti. gerisini düşünme.

son olarak bebek bezi, evet acil ve elzem bir ihtiyaçtır. bence çok güzel yapmışsın. hiç suizan edip "acaba şöyle mi, acaba böyle mi, diye şüphelere düşme. bir bebeğin ihtiyacını karşılamışsın ne güzel =) ben de böyle bir fırsat buldum mu asla kaçırmıyorum. geçenlerde marketten birşey alırken, bi ufaklık yanaştı, abla bana içerden tavuk alsana dedi, nasıl tavuk? çiğ tavuk mu dedim. heralde evde pişirecek, annesi mi tembih etti bilmiyorum. dur şurda alışverişi bitirip geliyorum dedim.
market alışverişimi bitirip, aldım onu da yanıma, iki dükkan yandaki tavukçuya gidip pişmiş tavuk paketlettirip eve yolladım.

ne ben onunla fakirleştim. ne de o kadarcık şeyle onlar zengin oldu. ama aşırı mutlu bir şekilde evde döndüm, bak hala unutmamışım =)
0
love and trust
(28.03.22)
Bez ve mama en acil ihtiyaçtır. Yıkanabilir bez daha ucuz değildir. Bunlara harcanan sabun, su, elektrik bezin parasını bile geçebilir. Üstelik doğru yapılmazsa, örneğin bezlerin ütüsü ihmal edilirse çocuk sık sık pişik olur.
0
cilekli krep
(28.03.22)
yardım isteyen birine yardım ediyorsanız, yardım ettikten sonraki saniyede iş sizden çıkmış oluyor.
gerisi artık onlara kalmış.

bebek bezi ve maması acil ihtiyaçtır.
hele bu elektrik ve doğalgaz zamlarından sonra dediğiniz şekilde bez kaynatmak falan diye bir şey söz konusu olamaz.

harcadığınız para ya da yaptığınız şey aklınızda kalacaksa yardımda bulunmayın ya da kalmayacağından emin olduğunuz yerlere ve kişilere yardım edin.
0
blatta hiberna
(28.03.22)
Bu çok bilinen bir dolandırıcılık yalnız.
"Memlekete döneceğim param çıkışmadı" gibi bir şey.
0
marla is in my head
(28.03.22)
Yukarıdakilere ek olarak yaşadıkları yerde bez yıkama/kurutma gibi imkanlara sahip olamayabilirler.
0
peki madem
(28.03.22)
Bu olay tam olarak nasıl dolandırıcılık oluyor ben anlamadım. Yani market fiş olmadan işlem yapmaz-yapamaz, bu teknik olarak mümkün değil, iade edip parasını alamaz yani, gidip el altından mı satıyor o zaman? Bu bana hiç mantıklı gelmedi, ben dolandırıcılık olduğunu düşünmüyorum. Ha ama bak bro bu iş şöyle şöyle oluyor deyip anlatırsanız dinlemek isterim. Yani direkt para istese ben de şüphe ederim ama bez mama vs olayları cidden acil bir ihtiyaç, insanımızın maddi durumu da malum, bana normal geldi.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(28.03.22)
bu çok bilinen bir dolandırıcılık yöntemi. bez ve mama pahalı olduğu için ikinci elde çok gidiyor. marketlerin önünde hep oluyor bez ve mama isteyenler.

mamalara kilit takıldı diye biz üzülüyoruz ya, takılmasının nedeni de bu. yükte hafif olduğu için hırsızların favorisi.
0
kenarortay
(28.03.22)
niye ayni markete iade etmekle ugrassin herhangi bir bakkala %10-20 altina verir.
Eskiden letgo'da cok vardi satisi, sonra kayboldular letgo yasakladi herhalde :)

Yemek aldiginiz cocuklar da icecekleri aninda geri pilavciya satip parasini aliyor.
Besiktasta cok denk gelirdim eskiden.

Mamacilar genelde iyi semtlerde takilir, sirkulasyonun cok oldugu yerlerde de tavuk,pirinc falan aldiriyorlar iste.
Bizim sokakta bi kadin var bazen garsonla muhabbet edip dur biraz ise cikayim deyip tekrar basliyor :)
0
divit
(28.03.22)
(9)

Otel fiyatları hakkında yardıma ihtiyacım var

wehatelovewelovebeer
Dostlar, 6 Temmuz'da düğünüm var. Birçok şeyi hallettik ancak balayı tatilimiz ile ilgili ilk erken rezervasyon dönemi fiyatlarını kaçırdık. Dolayısı ile şu an fiyatlar inanılmaz arttı. Yer olarak Belek civarı otellere bakıyorum, bütçem 15bin tl'ye kadar. Neden Antalya derseniz, yurtdışı planımızı b
Dostlar, 6 Temmuz'da düğünüm var. Birçok şeyi hallettik ancak balayı tatilimiz ile ilgili ilk erken rezervasyon dönemi fiyatlarını kaçırdık. Dolayısı ile şu an fiyatlar inanılmaz arttı. Yer olarak Belek civarı otellere bakıyorum, bütçem 15bin tl'ye kadar. Neden Antalya derseniz, yurtdışı planımızı balayından sonra yapacağız. Şu an için ihtiyacımız olan şey düğünden sonra dinlenmek.

Otel fiyatları genel olarak 20-25binTL bandında. (5 gece için) Konaklamayı daha uygun fiyata nasıl getirebiliriz? Yurtdışı seyahat acentelerinden rezervasyon yaptırsak, otele ulaştığımızda bir sorun ile karşılaşır mıyız? Önerileriniz nelerdir?
0
wehatelovewelovebeer
(27.03.22)
Hocam fiyatlar asagi yukari fiks zaten. Rixos premium-adem and eve falan uc asagi bes yukari o civarlarda.

Uygun fiyat icin bir alt segmente bakabilirsiniz. (Zeynep hotel vs)

Web sitelerinde flas kampanyalar vs oluyor ama 5 liralik otelin 3e dustugunu gormedim hic.
0
brkylmz
(27.03.22)
Hocam rixos premium 55bin, adam&eve 36bintl'den başlıyor. Fiyatlar aşırı artış gösterdi. Bir nebze fiyatları düşürebilmek için öneriler var mı aslında bunu merak ediyorum. Mesela yurtdışı seyahat acentelerinden uyguna bulunabilir mi? Bulunursa hangi acente sıkıntı yaratmaz? Daha önce bu şekilde otel konaklaması yapan oldu mu?
0
🌸wehatelovewelovebeer
(27.03.22)
şu siteye bir bak:

adam&eve 7-12 temmuz 5 gece 1375 sterlin gösterdi. 26bin küsür yapıyor. 10 sterlin depozito alıyor. kalanı haziranda çekicem diyor. olmadı depoziti verirsin sonra otelle görüşüp gerekirse yazılı onay alırsın bir sorun çıkar mı gibisinden.

www.staybooked.com

imgur.com
0
mr.goodcat
(27.03.22)
Yabanci pasaportun yoksa giriste almazlar, oyle olsa herkes bu yontemi kullanir zaten.

Tur acentelerine gidip direkt gorus onlarin bazen insiyatif alabildigi oteller oluyor. Vade farksiz 12 taksit yapiyorlar ya da ekstra bir indirim olabiliyor.
Ets oteliyse ets turun nasi geciyor mesela.

Bu arada 1-2 ay once de fiyatlar bu civardaydi, her turlu musteri bulabildikleri icin indirim yapmak istemiyorlar.
0
divit
(27.03.22)
Ben vpn ile geçen sene ingiltere üzerinden rez yaptırdım. Yarı yarıya geldi nerdeyse. Yaptırmadan önce oteli aradım. Böyle böyle alıyorum ama İstanbuldan geliyorum dedim. 4taneden 1i sorun çıkardı. Diğerleri sorun yok dedi.
0
jazzabel
(27.03.22)
bu yıl erken rezervasyon dönemi aldığımız TUI otel fiyatları TL bazında aynı kaldı, dolar 13.5 iken 15 oldu biz o anlamda zarardayız aslında. aldığımızda eşim ukrayna üzerinden bakmıştı fiyatlar benzerdi, ki genelde alırken bakıyoruz ona, charter flight düşmüş hali bile kafa kafaya geliyordu yanlış hatırlamıyorsam.

@jazzabel hangi oteller için geçerliydi bu dediğiniz, özel bi durum olabilir mi? ingiltere almanya gibi tier 1 ülkelerden gelenlerle rusya ukrayna gibi ülkeler için farklı fiyat uygulamaları olabiliyordur belki.
0
kaichi
(27.03.22)
dostum fiyatlar gayet normal görünüyor. bu saydığın iyi otellerde gecelik 4-5 bin tl'den aşağı bulman imkansız ki 5 bin tl de rixos için çok iyi bi rakam bence.

bence rotayı daha ucuz otellere çevirin bütçeniz yoksa, antalya'da rixos gibi olmayan her şey dahil daha orta halli oteller de var, ama bana kalırsa oraya 3 verene kadar rixos gibi bi yere 5 bin vermek daha mantıklı. divit'in dediği gibi, rez yaparsın belki ama girişte sorun çıkarırlarsa fark isteyebilirler, sonuçta onların da bazı sözleşmeleri oluyor rezervasyon yaparken.
0
roket adam
(27.03.22)
Senin yerinde olsam şu fiyatlarla yurtiçinde bir otele gitmezdim. Yurtdışı daha güzel olur. Türkiye için +16 yaş oteller var. Bunları araştır ama türkiye için bu fiyatlar uçuk.
0
yankee jumping
(27.03.22)
temmuz da beleğe gidilmez eziyet olur .
bodrum a gidin derim
0
jamswety
(27.03.22)
(4)

iş yerleri çöplerini nasıl atıyor?

beretta beretta
diyelim dünya kadar kumaş, sünger, tahta, talaş atığımız var. bu atıkları nasıl çöpe göndeririz?
diyelim dünya kadar kumaş, sünger, tahta, talaş atığımız var. bu atıkları nasıl çöpe göndeririz?
0
beretta beretta
(26.03.22)
Bunlar çöp değil. Hurda olarak satabilirsiniz.
0
naksidil
(26.03.22)
Dünya kadar varsa çöpe gitmiyor genelde, geri dönüşümcülere satılıyor o malzemeler. Geri dönüşemeyen atıklar için de bulunduğun ilçenin belediyesiyle görüşüp ayarlıyorsun çöp kamyonu işini.
0
10032007
(26.03.22)
Tirin ustune takilan konteyner var, ona atiyoruz.
Sonra kamyon gelip kasayi ustune takip gidiyor.

Talas,kumas falansa zaten degerlidir onlari birilerine satarlar ya da bedava alan birileri vardir.
0
divit
(27.03.22)
Yonetmeliklere gore atiyor, kafaniza gore is yapamazsiniz. Belediye ile konusup ogrenmeniz gerekir.
0
kaset
(27.03.22)
(9)

Incel, normie, chad., Redpill, Blackpill.. Ne demek biliyor musunuz?

Coyote
Ne düşünüyorsunuz
Ne düşünüyorsunuz
0
Coyote
(26.03.22)
sadece redpill biliyorum ona da yorumum : her topal atın bir kör alıcısı vardır.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
incel, blackpill, redpill biliyorum
0
olaylar olaylar
(26.03.22)
hepsini biliyorum ama özellikle üstüne düştüğümden değil de internette yaşadığım, meme kültürüne aşina olduğum için. gerçek anlamda düşünce veya öğreti olarak hiç üzerine düşmedim çünkü şahsen inanılmaz saçma olduğunu düşünüyorum.

ben ergenken mesela alfa malfa mevzuu hiç yoktu. yani vardı da hayvanlar için kullanırlardı bunu. sonra "alfa" erkekler ortaya çıktı, bir gecede beta kaldık. sonra sigmalar türedi filan. çok komik geliyor bana. yani şu dünyada yapacağımız şey belki mutlu bir yuva kurmak, belki 3-5 kişiyle sevişmek, dünyayı değiştirecek veya büyük iş yapacak motivasyonumuz yoksa öyle dandik dandik işlerle uğraşıp ölmek yani millet neden bu mevzularda bu kadar sinire kesiyor, kendini bir yerde konumlandırmaya çalışıyor inan hiç anlam veremiyorum. yav ben alfa olsam ne olur, omega olsam ne olur, incel olsam ne olur.
0
der meister
(26.03.22)
Biliyorum.

Toplumlar değişirken, böyle yeni kavramların çıkması normal. Yeni sistemin ezilenleri kendilerini tanımlarken yeni kavramlar üretiyorlar, mesela "kapitalist" ve "sosyalist" kelimelerinin ortaya çıkış süreçleri de benzer.

O açıdan seviyorum yani, tek kelimeyle bir sürü şey anlatıyorlar. Ama Türkçeye gelmedi bu kavramlar yine, direkt İngilizce'den alıp kullanıyoruz. Son yıllarda Türkçe'den İngilizceye geçen bi tek "derin devlet" -> "deep state" kelimesi var sanırım.
0
plutongezegendegilmi
(26.03.22)
Sadece red pill. Bence insanları dış görünüşe, birkaç davranışa göre sınıflandırarak adlandırmak büyük sığlık. Batı'nın sevmediğim taraflarından birisi bu. Hiç derinlik yok böyle şeylerde.
0
dissendium
(26.03.22)
Hiçbirini bilmiyorum.
0
sckxyss
(26.03.22)
Bana genelde mesaj atiyorlar oyle ogreniyorum.
Bu aralar incel demeye basladilar. Eskiden seksist diyorlardi, daha once fasist ve irkci diyen coktu.
Zaman degistikce hakaretler degisiyor.

Bi kiz bana redpill yapiyorsun demisti.
0
divit
(27.03.22)
redpill ile incel'i biliyorum da bunlari hayat felsefesi haline getiren, ciddi ciddi bagimlisi fanatigi olan insanlara da uzulmemek elde degil.
0
baldur2
(27.03.22)
Hepsini biliyorum. (blackpill haric, duymadim daha once)
Laura Bates'in "Men Who Hate Women" kitabinda da cok guzel aciklaniyor. Ne dusundugumu aciklamam cok uzun surer o yuzden atliyorum o soruyu.
0
sopiro
(27.03.22)
(4)

işten ayrıldım, maaşım yatırılmadı

beretta beretta
işten çıkışımı aynı gün yaptılar. aynı istifanın altına alacaklarımı aldım yazısı yazdırıldı. daha önce de maaşlarımın asgari ücret üzerinden olmayan kısımlarını elden aldığım için ödeyeceklerine güvendim. ancak banka kanalıyla yapılan bir ödemem yok. ayrıca sigorta kaydım da 6 gün geç yapılmış. bu
işten çıkışımı aynı gün yaptılar. aynı istifanın altına alacaklarımı aldım yazısı yazdırıldı. daha önce de maaşlarımın asgari ücret üzerinden olmayan kısımlarını elden aldığım için ödeyeceklerine güvendim. ancak banka kanalıyla yapılan bir ödemem yok. ayrıca sigorta kaydım da 6 gün geç yapılmış. bu durumda ne davası açıyorum?
0
beretta beretta
(26.03.22)
Hemen şirkete dava açıp donlarına kadar alıyorsun. :)))
0
naksidil
(26.03.22)
aklıma iki tür dava geldi bu durumda. hizmet tespit davası ve alacak davası.

ikisini aynı anda ama farklı davalar ile açarsanız, hizmet tespit davası alacak davası için bekletici mesele yapılır.

bence öncelikle hizmet tespit davasını açın. zaten arabuluculuğa tabi değil. bu dava sonucuna göre hizmet süreniz tespit edildikten sonra arabuluculuğa başvurup alacak davası açarsınız.

ikisini aynı dava ile istemeyeceğinize ilişkin bir Yargıtay kararı hatırlıyorum, iki davanın doğası farklı olduğu için.

ancak ikisini aynı anda ama farklı davalar ile isteyebilirsiniz. bu durumda, hizmet tespit davası, alacak davası için bekletici mesele yapılır. alacak davası, hizmet tespit davası sonuçlanana kadar bekletilir özetle.

ancak siz benim müvekkilim olsanız derdim ki, 6 gün için hizmet tespit davasının sonucunu yıllarca bekleme. çünkü hizmet tespit davasını bekleyene kadar alacak davası açalım. alacağına kavuş bir an önce.
0
gottacatchemall
(26.03.22)
Mail atip yatirmadiklari takdirde mahkemeye gidecegini soyle.
Mesaini eksik gunleri falan da iste.
Maile herkesi koy.

Muhtemelen 1 gun icinde yatar.
Yatmazsa ustteki cevap iyiymis.
0
divit
(27.03.22)
Maaşını normalde ay sonunda alıyorsan, ay sonunda yatar büyük ihtimal, biraz bekle.
0
gabe h coud
(27.03.22)
(5)

duyurunun gözlüklüleri önereceğiniz gözlük bezi var mı?

astronom bey
memnun kaldığınız güzel temizleyen, silerken yağlı bırakmayan gözlük bezi ve cam temizleme sıvısı var mı?gözlüğü alırken atasunun verdiği berbattı, cam markasının verdiği ilk başta güzeldi de sonradan iyi silmemeye başladı.
memnun kaldığınız güzel temizleyen, silerken yağlı bırakmayan gözlük bezi ve cam temizleme sıvısı var mı?
gözlüğü alırken atasunun verdiği berbattı, cam markasının verdiği ilk başta güzeldi de sonradan iyi silmemeye başladı.
0
astronom bey
(26.03.22)
metro markette satılan gözlük silme mendilleri vardı. onlar çok iyi siliyordu. piyasadaki gözlük silme mendillerini deneyebilirsin.
0
false pretension
(26.03.22)
Sola marka gözlük camları vardır. Onun eşantiyonu mudur nedir, yıllar önce almışım. Üzerinde Sola markası basılı.
Efsane temizliyor.
0
Mirket
(26.03.22)
Sitesinde tükenmiş görünüyor, ben mağazasından almıştım. Gayet memnunum.
www.rossmann.com.tr
0
yineiyisinoxford
(26.03.22)
zenith cam satan bir gözlükçüdden zenith cam temzileme seti alın. camlar yok oluyor resmen
0
lancelot du lac
(26.03.22)
Onlar ne olursa olsun zamanla yaglanir.
Ya yenisini alirsin ya da yikayip kullanirsin.

Cook eskiden guderi bezler vardi kirlendikce daha iyi silerdi sonra kayboldular.
0
divit
(27.03.22)
(5)

doğalgazlı ocağı bağlamak v2

kibritsuyu
(git: 1515675)arkadaşlar ben bu ocağı 2 hafta önce kendim bağladım. biri lastik, biri klingrit iki çeşit conta aldım. işin uzmanları klingrit kullanmamı önerdi, onu kullandım, çift anahtarla karşı tarafı da tutarak rakoru sıktım. köpükle de kontrol ettim. kaçak falan yok, ocak da çok güzel yanıyor.l
(git: 1515675)

arkadaşlar ben bu ocağı 2 hafta önce kendim bağladım. biri lastik, biri klingrit iki çeşit conta aldım. işin uzmanları klingrit kullanmamı önerdi, onu kullandım, çift anahtarla karşı tarafı da tutarak rakoru sıktım. köpükle de kontrol ettim. kaçak falan yok, ocak da çok güzel yanıyor.

lakin o bağladığım flex boru o kadar sert bir malzeme ki, bükülmüyor. yani ben ocağı iyice arkaya yaslamak istiyorum, arkasına giren hortumu 90 derece bükmem gerekiyor (gaz girişi yampirik değil çünkü, dirsek yok, direkt karşıya bakıyor). hortum sürekli düzelme eğiliminde olduğundan ocağı da iterek düzelmeye çalışıyor. conta aldığım herife sordum bunun daha esneği, daha büküleni yok mu diye, bunlar çeliktir, standarttır, başkent gaz da bundan başkasını kabul etmez dedi. ocak durduğu yerde durmuyor. üstünde çaydanlıkla devriliverecek.

productimages.hepsiburada.net

sırf ocağı itmesi de değil problem, ocağın gaz girişini de kasıyor, kanırtıyor. altı üstü ocak yanacak yahu, kol gibi sert hortumdan başka çare yok mu? tüp hortumu gibi ince hortum yok mu doğalgaz için?

ocağı çift taraflı bant ile tezgaha yapıştırdım oynamasın diye. ama o da kastıra kastıra sökülür yakında. yok mu bunun bir çaresi?

iyi ki dörtlü ocak almamıştım, hiç tezgaha sığmazdı valla. bunun hiç değilse önü boş olduğundan bir şekilde sığdı.
0
kibritsuyu
(26.03.22)
L dirsek aldım ben bauhaus tan hocam aynı durumda oldu.
0
gatherer
(26.03.22)
Ocaga dirsek takabilirsin ya da hortumu daha uzun alirsan biraz daha esniyor.
0
divit
(26.03.22)
hortum uzun aslında. tezgahın altından gelip köşedeki delikten çıkıyor. fazlalığı tezgahın altına iteleyince çok kasıyor. fazlalığı yukarı çıkarınca da yukarı doğru çıkıp tekrar aşağı inen fuzuli bir hortum görüntüsü, şu anda böyle duruyor zaten ama ona rağmen kasıyor.

dirsek için de ilaçla falan bağlamak lazım, kaldı ki yine çok işe yarayacak gibi durmuyor. hortumun geldiği yeri göstersem hak verirsiniz, hafta içi ofise gidince foto çekip göstereyim.
0
🌸kibritsuyu
(26.03.22)
Dirsek dedigim ocaga takilan dirsekten, oynar baslikli oluyor sen siktikca sabitleniyor yerine.

Ya da yine ocaga takilan ama oynamayan dirsekler var.
0
divit
(26.03.22)
Ayni durum bende vardi. O egri duran hortumu gordukce sanki bana biseyler oluyordu. Dirsek takip butun dertlerimden kurtulmustum. Dusunsene dumduz bir hortum. Sanat eseri gibi.
0
Kirmizibavul
(26.03.22)
(14)

1991 doğumlu bir alman evladı

AlsterWasser
başlıktaki standart bir almanın atariyi duymamış ve bilmiyor olması normal mi?3 aşağı 5 yukarı o jenerasyon atari ile baya vakit geçirmiştir diye düşünüyorum.
başlıktaki standart bir almanın atariyi duymamış ve bilmiyor olması normal mi?

3 aşağı 5 yukarı o jenerasyon atari ile baya vakit geçirmiştir diye düşünüyorum.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
O jenerasyonun atariyle çok ilgisi yok, normal.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.03.22)
bilmemesi pek mümkün değil bence. belki almanya'da başka bir isimle falan yaygınlaşmıştır. tr'de en ücra illerde bile 90-98 arası nesil bile biliyor atariyi
0
avatar is back
(26.03.22)
Atari olarak bilmeyebilir çünkü aslında atari tek bir konsolun ismi, playstation gibi. Zirvesini 80lerde yapıyor 2600 modeli ile, 90larla beraber popülaritesi düşüyor güncel konsollara kayıyor millet.

Bize her şey geç geldiği için, 90-2000'lerde atari olarak oynadığımız şey aslında NES çakması ürünler; ki onlar da dünyada 80lerde popülerdi.
Biz ona atari demişiz, aslında rakipler.

NES'i sor, SNES'i sor, famicom de belki onları bilir.
Ama belki de onlara hiç bulaşmamıştır çünkü onun video oyun oynayacağı yaşta ps1 piyasadaydı zaten.
0
Bruce
(26.03.22)
96'nın sonunda doğmuş bir bağyan olarak ben bile biliyorum 91'li adam nasıl bilmesin yahu? dünyadan nasıl kopuk yaşıyorlar böyle...
0
rose parks
(26.03.22)
Normal gibi bilmemesi, nintendo olarak bilebilir belki ama ps1'in 1995te, ps2'nin 2000 yılında çıktığı düşünülürse hiç görmemiş olması mümkün.
0
atom karincanin torunu
(26.03.22)
atari ismi bizdeki selpak gibi bir şey, binbir konsol ve çeşit var. hatta bizimki de çakmaydı, adı game genius olması lazım.
0
1195
(26.03.22)
97 yilinda oyun cagina geldiyse ve durumlari iyiyse evde bilgisayar oynamis olabilir.
Cunku o seneler artik klasik atari cagi bitmisti ama bizim ulke fakirlikten hala oynuyordu.
Ben pederin isyerinde deli gibi pc oyunu oynuyordum.

Ps1 ve sega oynamis olabilir belki, onlara da atari denmez zaten.
0
divit
(26.03.22)
Bilmeyebilir.

91 doğumlu bir çocuk ortalama 7 yaşında oyun oynayabilecek yaşa geliyor. Bakmayın şimdiki çocuklara hepsi elinde telefon tabletle doğuyor. Dolayısıyla sene 98 oluyor.
98de İnternet yaygınlaşmaya başlamıştı.
Bilgisayarlar dos tabanlı sistemden, Windows 3.1e,ondan win95e, ondan win nt'ye ondan da win 98e gelmişti. Kısacası bilgisayar teknolojisi de gelişmişti. Türkiye'de kamu kurumları, muhasebeciler bilgisayarlı sisteme geçmişti. Autocad, logo vb programlar kullanılmaya başlanmıştı.
Dolayısıyla, nostalji düşkünlüğü yoksa bilmemesi çok normal.
0
balik kraker
(26.03.22)
gayet normal.
80lerin sonunda doğan bile hayal meyal hatırlar. bu çocuk 5 yaşındayken 96'ya gelmiştik, bir süre sonra milenyum yani. hatırlamaz asla.
0
rewlack
(26.03.22)
maddi durumu iyi ise direk playstation dan girmiş olabilir.

ben hatırlıyorum tüm arkadaş çevrem ile atari kaseti değiş tokuş falan yaparken bir gün birinin evinde ps1 görmüştüm açtı oynadık falan

vay arkadaş demiştim bu ne

o çoçuğun bizim dünya ile herhangi bir ilişkisi yoktu. atari bizim için tüm yılın hediyelerine denk gelen bir şeydi. yani tüm yıl hiç birşey istemeyeceksin belki bir adet atari alabilirsin gibi bir şey.

o sebeple normal.
0
duyurukullanıcısı
(26.03.22)
benimki neydi diye baktım, Sega'lara benziyor ama microgenius kasetleri dedikleri şeyler de birebir benim takas yaptığım kasetlere benziyor.

Türkiye'de birçok kişi Atari sanıp Atari olmayan şeyleri oynamış olabilir yani :D

imgur.com
şurada güzel bir compilation var aşağıda load more diyerek tiplerine bilgilerine bakabilirsiniz.
0
nhk ni youkosu
(26.03.22)
Eğer atariden kastın atari salonları ise "arcade saloon" olarak sor bir de.

Diğer türlü konsol markası olarak bilmeyip o yaşta direkt PC ile başlamıştır oyun çağına.
0
John Bloor
(26.03.22)
imkansız bilmemesi. ben 92'liyim çocukluğum atariyle geçti. hatta 2000lerin başlarına kadar vardı atari.
0
bohr atom modeli
(26.03.22)
Super Mario'yu nasıl oynadın diye sor. Normalde duymuş olması lazım. Yaşı bilmesi için uygun.
0
dissendium
(26.03.22)
(4)

Stokçuluk yasak mı?

michael_knight
Bir üründen elimde yüzlercesi olsa ve şu anda fiyatı düşük olup ileride yükseleceğini düşündüğümden satmak istemesem, veya herhangi bir sebepten satmak istemesem bu yasak mı?Birkaç yıl önce patateste olmuştu, şimdi şeker için haberlerde böyle cezalar yazılıyor. Raflarda değil depoda duruyordu vs. di
Bir üründen elimde yüzlercesi olsa ve şu anda fiyatı düşük olup ileride yükseleceğini düşündüğümden satmak istemesem, veya herhangi bir sebepten satmak istemesem bu yasak mı?

Birkaç yıl önce patateste olmuştu, şimdi şeker için haberlerde böyle cezalar yazılıyor. Raflarda değil depoda duruyordu vs. diye.

Gıda ürünlerine,, temel ihtiyaçlara özel bir kanun mu var yoksa bu konuda bir kanun yok, başka bir şekilde ceza mı kesiyorlar?

Mesela şeker değil de elimde yüzlerce bardak olsa, şimdilik satmayı düşünmediğim için depoda tutsam. Cam fiyatları artınca satsam, bu da suç mu?
0
michael_knight
(25.03.22)
Suç.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(25.03.22)
Halki zora sokacak urunlere yasak.
Gidip cam bardak biriktirsen kimse sallamaz ama ortamda cam bardak biterse ve stoklarinda doluysa o zaman oyarlar.

Amerika maske stoklamis adamin maline el koymustu.
Herif koronadan once stoklamis bir sucu da yok aslinda, ama devletler isine gelmeyen her seyde sopayi cikarir.
0
divit
(25.03.22)
Cam kritik bir şey değil. Ham maddesi bol. Ama devlet isterse yol bulur, denetleme yapar. Covid önlemleri de insan haklarına aykırıydı ama uygulandı. Uymayanlara ceza yazıldı. Stokçuluk suç ama denetleme yoksa bu ortaya çıkmaz.
0
dissendium
(25.03.22)
ters açıdan bakalım, mesela İstanbul'da ev arzı sıkıntılı diye evi olup içinde yaşamayanlara (boş tutanlara) sat veya kiraya ver diye bir zorlama yapılabilir mi? Bu da bir çeşit stokçuluk aslında. (Hatta Kanada'da bu soruna karşı Trudeau yabancılara ev satışını 2 yıl durduralım gibi bir çözüm önermişti. Çinliler alıp boş tutuyormuş)
0
nhk ni youkosu
(26.03.22)
(5)

Emlak piyasasının durumu

kerem555
Arkadaş Bodrum'da 4-5 aylığına 400 bin tl'ye sezonluk yazlık kiralamış havuzlu plajlı.La bu nasıl fiyat?Ne oldu bu emlak piyasasına?!
Arkadaş Bodrum'da 4-5 aylığına 400 bin tl'ye sezonluk yazlık kiralamış havuzlu plajlı.
La bu nasıl fiyat?
Ne oldu bu emlak piyasasına?!
0
kerem555
(25.03.22)
2020'de aylığına 50bin veren tanıdığım vardı. biz de aynı sene 7 bin 500'e kiralamıştık. Bu sene bizim kiraladığımız yerler 30-40 bin oldu.

Ha kiralayan var mıdır, belki bir aylığına evet. ama sezonuna 400 bin veren insan ya yabancıdır ve iyi kazanıyordur; ya da Türk ise çalışarak kazanmıyordur.

Gerçekten saçma rakamlar, ama Bodrum ne yazık ki öyle. Diğer tatil yörelerinden Bodrum'u ayıran en önemli özellik, İstanbul gibi bir metropolün her imkanının olması + cennet gibi tatil imkanı sunması. Başka güzel yerler de var ama alışveriş, hastane, postane imkanları çok sınırlı...
0
malheiros
(25.03.22)
airbnb vs. ile millete kiralıyor da olabilir. 4-5 ay 400 bin tl dediğin 25 bin euro. Aylık verdiği para 6250 veya 5000 euro. Lüks vs. diye daha yükseğe kiralayabilirse baya kar bile edebilir bir ihtimal. Tabii elinde de patlayabilir.

Kendi için kiraladıysa, parası var ve böyle tipler var ki evler de o fiyata çıkmış. Bence herkes kafayı yedi bu arada evet ama millet fakirleştikçe birileri daha fena zengin oluyor işte.
0
nhk ni youkosu
(25.03.22)
son 2 senede yazlık kiraları inanılmaz arttı. gelen çok ciddi bir digital nomad kitlesi de var. aylık 80 bin dediğin 5bin euro yapıyor, ucuz değil ama ulaşılamaz bir rakam da değil.

sahibinden’de çeşmedeki ilanlara falan bak dudağın uçuklar.
0
roket adam
(25.03.22)
Gecensene gittigim tatile 1 ay once baktigimda 30bin liraydi.
5 gecesi 30 olunca sezonluk 400bin normal.

Bizim aklimiz yetmiyor ama onu 400e alip parca parca 2 milyona bile kiralar biraz cevresi varsa
0
divit
(25.03.22)
fiyat uygun.
0
ehti
(26.03.22)
(3)

İşsizlik döneminde akıl veren insanlar

deveyidiken
Bugün bacağımdaki bir sorundan ötürü doktora gittim, muayenemi olurken doktor ne iş yaptığımı sordu ve muhabbete girdi. Ben de geçen ay işi bıraktığımı, şu an işsiz olduğumu bundan önce de bir şirkette içerik moderatörü olduğumu söyledim. (Tik Tok'a yüklenen videoları izliyor ve kontrol ediyordum bu
Bugün bacağımdaki bir sorundan ötürü doktora gittim, muayenemi olurken doktor ne iş yaptığımı sordu ve muhabbete girdi. Ben de geçen ay işi bıraktığımı, şu an işsiz olduğumu bundan önce de bir şirkette içerik moderatörü olduğumu söyledim. (Tik Tok'a yüklenen videoları izliyor ve kontrol ediyordum bu arada)

Bunun üzerine doktor, "Ülkede iş çok ama insanlar iş beğenmiyor" muhabbetine girdi. Asıl yapılacak mesleğin tarım falan olduğundan söz etti. İş çokmuş ama insanlarımız tembelmiş gibi türlü türlü klişe laflar etmeye başladı bana.

Ayrıca bacağımı neden zorladığımı sorunca, "Geçen hafta yurt dışındaydım, biraz fazla yürüdüm" deyince "Gezmeye gideceğine Hollanda'da bilmem ne kursu için araştırma yapsaydın" falan diye iyice saçmalamaya başladı.

Bu ve bunun gibi densiz insanlara tavrınız ne olurdu? Bu doktor tek bir örnek değil, bunun gibi çok insanla karşılaşıyorum. İnsanlar böyle bol kepçeden konuşma rahatlığını nereden buluyor?
0
deveyidiken
(25.03.22)
"İnsanlar böyle bol kepçeden konuşma rahatlığını nereden buluyor?"

Bu densizliklerine tepki vermeyen insanların sessizliğinden.

Tavsiyesini istemediğim biri benim hayatımla alakalı bir şey söylüyorsa anında tersliyorum. Terslemek derken illa bağırış çağırış gibi değil de direkt mesafe koyma, laf sokma gibi. Herkes çok biliyorsa kendi hayatına uygulasın. Taviz vermeyin lütfen, siz alttan aldıkça onlar tepenize çıkarlar.
0
south park in kapusonlu uyesi
(25.03.22)
Hollanda'daki bilmem ne tarım kursuna git, şunu şunu öğren" dediğinde "Onlar da bana gel gel diyordu zaten" diye karşılık verince "E isviçre sana gel gel dedi herhalde" dedi. Ben de "Oraya turist olarak gittim :)" yanıtını verince sustu.

Bu insanları anlamıyorum artık. Ben birisine bir şey söylerken 5 kere düşünüyorum acaba yanlış anlar mı diye ama bu rahatlık çok fazla.

Ayrıca laf sokma vs. gibi tartışmalar da artık beni yoruyor. Çünkü genelde karşımda ne desem anlamayacak bir topluluk oluyor. Çok yoruluyorum.
0
🌸deveyidiken
(25.03.22)
iyi de konustugun kisi memur, hayatinda 1 gun bile is aramamis ve hayati boyunca kovulmasi imkansiz bir iste calisiyor.
3. Dunya savasi ciksa bile issiz kalmayacak. Tum gun otursa bile issiz kalmaz.

Yani memurla is konusulmaz zaten.

Ama bu tipler disinda issizlerin de ukalaligi ayri konu, kuzenlerim var muhendis hepsi.
Yonlendirdigim yerlere gitmeyip beni tersliyorlar.
O isler kolay mi falan diyorlar.
Bir sure sonra iyi issiz kal deyip geciyorum.
Ben de ayni yollardan gectim bazen de dinlemek lazim.
0
divit
(25.03.22)
(12)

Yurtdışında park durumu nasıl?

pudra
Gelişmiş ülkelerde bulunanlara soruyorum. İstanbuldaki gibi sokağından çıktığın an nerede durursan dur ne kadar kalırsan kal para alınıyor mu? Önceden gözüme bu kadar gelmezdi ama şu an buraya park ediliyorsa niye para ödüyorum diye düşünüyorum. Düz sokak çünkü. Yaşadığım yerde cadde, sokak, park iç
Gelişmiş ülkelerde bulunanlara soruyorum. İstanbuldaki gibi sokağından çıktığın an nerede durursan dur ne kadar kalırsan kal para alınıyor mu?
Önceden gözüme bu kadar gelmezdi ama şu an buraya park ediliyorsa niye para ödüyorum diye düşünüyorum. Düz sokak çünkü. Yaşadığım yerde cadde, sokak, park için uygun olsun olmasın her yer ücretli. Park edilebiliyorsa edelim işte. Ben niye allahın sokağına para ödüyorum ki? Kaldı ki park için uygun değilse park etmeyelim. Araba olmaması gereken bir sürü caddede kaç şerit kapatılıyor. Kimsenin burada araba olmaz şuraya bir düzenleme yapalım dediği yok. Otopark yapılsın gidip oraya park edelim ücretini de ödeyelim. Ama sokak yahu. Kaldı ki saçma sapan parklardan nefret eden biriyim. Elimde olsa her sokağa otopark yapar etrafta bir tane araba bırakmam. Ama niye para alıyorsun ki benden. Neden yani?
Moralim çok bozuk bu konuda. Neyi kaçırıyorum ben?
0
pudra
(25.03.22)
sehir merkezlerinde her yer devletin ve parali, orada yasiyorsaniz size daha ucuz olabiliyor. ancak park alanlari iyi kurgulanmis her yere park edemiyorsunuz trafigin sagligi acisindan.... sehir disinda sakin bir yerde yasiyorsaniz park parali degil ancak kafaniza gore degil park ceplerine gore park edebilirsiniz.

ulke;fransa
0
hewit
(25.03.22)
Fransa, 500 bin kişilik şehir;
Yüzde 99 paralı. Ha ama misal aylık kartlar var, onu alırsan istediğin yere park ediyorsun çünkü orada yaşadığını belirtiyor.

Araba olmaması gereken yerde araba olmuyor. Park edilebilecek her yer belirli. Türkiye'deki gibi 4 seritli yolu iki seride düşürme yapamiyor insanlar.

Ve evet, sehir merkezi dışında yaşıyorsanız çoğu parasız oluyor. Ama gene de park edebileceğiniz yerler belirli yani.

Buna ek olarak öğle aralarinda, tatil günlerinde de ücretsiz park yerleri. Bir de bazilarinda ilk 15 dakika ücretsiz.

Değnekci olmamasi kadar güzel bir olay yok. Öyle otopark mafyasi tipler de yok.
0
logisticsmanager
(25.03.22)
Şikago'da şehir içinde tüm yol kenarlarında şu bozuk para atılan aletlerden var. 1 ya da 2 saatliğine koyabiliyorsun. Sonra gidip kaldırman gerekiyor. Otoparklar var. Onların da günlüğüne 100 dolar falan diyorlar. Otelin otoparkı bile paralı ve o da günlük 75 dolar falan. Bunun sebebi şehir merkezinde çok trafik olmasın diyeymiş. Yine de trafik yoğun oluyordu. Otoparkın bedava olması böyle bir ortamda pek mümkün değil. Benzin zaten ucuz. Kimse toplu ulaşımı kullanmak istemez. Gelir bırakır arabasını da yer bulabilirse.

Kansas City'de de tam tersi. Şehrin en işlek yerinde bile kapalı otoparklar bedava. Yer bulamama gibi bir durum nadir oluyordu. Kapalı otopark çok fazla olduğu için günün belli saatlerinde bazı yol kenarlarına bıraktırmıyorlar sadece.
0
himmet dayi
(25.03.22)
berlinde sehir belli park bolgelerine bolunmus durumda. kendi evinin ya da is yerinin oldugu bolgen icin park ucreti odemiyorsun ama farkli bir bolgeye park etmek ucretli. ucret de bolgenin ne kadar merkezi olup olduguna gore degisiyor, kimi yerde saatlik 1 euro, kimi yerde 10 euro. sehrin merkezi disina cikinca ise ucretsiz.
0
emrahday
(25.03.22)
Sokak otoparkları büyük otoparklara kıyasla zaten daha pahalı. Bu da herhalde aynı fikirle sokaklar boş kalsın, park edecekler otoparklara gitsin amaçlı yapılıyor. Şikayet etmeye başladığına göre istediklerini başarıyorlar da :)

Hewit+1 kurulu ve alışılmış bir düzen var ve devlet sen oraya park ettiğinde maddi gelir, etmediğinde kamusal fayda sağlıyor. Neden bundan vazgeçsin ki.
0
IncredibleMau
(25.03.22)
Vilnius,

Merkezde cesitli parali otoparklarin yaninda, sokaklar da renk kodlarina ayirilmis durumda merkezden disariya ve ucretlendirme ona gore. Bolge ev sahipleri, ikametgah belgeleriyle belediyeye basvurup belirli miktara parkedebilme izni alabiliyorlar. Ancak zaten evlerin %70inde park yeri mevcut. TRdeki gibi 1 apartmana 5 park yeri konsepti yok hatta ve hatta fazla otopark yapip satma bir gelir kapisi. Bunlarin ustune bana enteresan gelen bir sekilde pek cok avmde belirli bir saatten sonrasi ucretli. Gecen Batman`e gittik cikista otopark parasi odedim. Renkli alanlar disindaki yerler ozel otopark degilse veya park yapmak yasak degilse free for all.

judu.lt
0
wallcan
(25.03.22)
İsveçte her yer paralı. Hatta şehrin bazı bölgelerine gitmek bile paralı. Evinin olduğu sokağa araç çekmek de paralı.
Araba burada büyük dert. Ama karşılığında toplu taşıma ağı aşırı geniş ve komforlu.
0
zimbirik
(25.03.22)
Hollanda'da direkt kafana sikarsin. in cin top oynayan koyde bile parklar ucretli.
0
divit
(25.03.22)
Belcika 100 Bin kisi sehir.

Sehir merkezinin bir kismi araca kapali, kalanin ciddi kisminda yolun kenari onundeki binanin park alani (Ev sahibi belediyeye para oduyor). Bir suru kapali ve acik otopark yeri var (bazi yol kenarlari acik otopark) cogunda 15 dakikaya kadar bedava, kaldirimdaki makinadan veya app ile odeme yapabiliyorsun ve gorevliler sehri dolasip park suresini baslatmamis olanlara ceza kesiyor. Az sayida 15 (yolcu ugurlama) ve 45 dakikalik (alisveris) bedava park yeri var sokaklarda.

Belediye aktif olarak araba kullanimini zorlastirip bisikleti tesvik ediyor.

Park yeri, cok talep olan yerde bedava olursa sikinti cikar. Sistem duzgun islediginde o alinan parala da cok dert olmuyor.

Not: Bize de bir suru yerde 19.00-7.00 arasi bedava veya cok indirimli.
0
cleric
(25.03.22)
polonya'da aksam 8 sabah 8 arasi ucretsiz. hafta sonu da ucretsiz.
0
juninho77
(25.03.22)
viyana;

sabah 9 aksam 10 - 99% parali ve saati 2.20€. ikamet ettigin ilce icin yillik park etiketi alabilirsin (yillik 180€) ama diger ilceler icin yine ödemek zorundasin. tüm viyana icin gecerli bi etiket yok.
0
c1b2k3
(25.03.22)
avrupa’da büyük şehirlerde neredeyse her yer paralı olmakla beraber, şehir merkezinde bir çok bölgeye girmek için bile para ödüyorsun. şu an istanbul bu konuda çiftlik gibi, çok daha rahat emsallerine göre. park cezası bile kesilmiyor doğru düzgün.
0
roket adam
(25.03.22)
(9)

mekanik saat almak delilik mi?

duyurukullanıcısı
digital saatler 2500 civarı iken benim beğendiğim mekanik saat 4k veya 6k.şimdi bu paraya hem kendime hem kardeşime iki digital yapıştırırım ama mekanik saatler çok hoşuma gidiyor bu mekanizmayı gösterenler. bu arada kardeşe bi şe alma zorunluluğu yok yani.sanki enayilik gibi geliyor mekanik saat al
digital saatler 2500 civarı iken benim beğendiğim mekanik saat 4k veya 6k.

şimdi bu paraya hem kendime hem kardeşime iki digital yapıştırırım ama mekanik saatler çok hoşuma gidiyor bu mekanizmayı gösterenler. bu arada kardeşe bi şe alma zorunluluğu yok yani.

sanki enayilik gibi geliyor mekanik saat almak bu paralara.
0
duyurukullanıcısı
(24.03.22)
Enayilik degil de zevkine para harcamak gibi dusun.

Amacin saati dogru ogrenmek ise mekanik saat bunu sana veremez.
Devamli ayarlayip takip etmen gerekiyor.
0
divit
(24.03.22)
İşlevsel düşünüyorsanız ve amacınız sadece zamanı öğrenmekse herhangi bir saat almanın kendisi enayilik. Ancak saat bir akseuar, bir giyim ürünü, bir stil nesnesi. Parayı verdiğiniz şey bu, zamanı öğrenmek için bir alet değil. O olay geçeli çok oldu, artık telefonlar var. Bence rahat olun, sevdiğiniz şeyi alın.
0
akhenaten
(24.03.22)
4 5 tane saatm var 1i mekanik diğerleri otomatij
yine saat alacak olsam otomatik ya da mekanik alırım

mekanik saatler gerek iscilik gerek evladiyelik olmsindan ötürü o fiyatlar


divitin hakli olduğu yer var bu saatlerde sapma payı olur. günde 5 10 saniye gibi.
0
all girls dream
(24.03.22)
Bu arada mekanik saat başka otomatik saat başka
seiko lar falan otomatik.
Mekanık değil ikisi farklı
0
all girls dream
(24.03.22)
@shadowfollower ustte yazmislar zaten gunde birkac saniye ayda birkac dakika sapiyor.
O da en iyi ihtimalle, kurmazsan elini oynatmazsan zaten komple gidiyor cogu.

Calisma prensibinden dolayi dakik olmasi imkansiz bir alet.
En babasi bile 100 liralik quartz saatle kapisamaz.
0
divit
(25.03.22)
biliyorsundur ama yine de hatırlatmak için yazayım; dijital saatlere mekanik kadran görüntüsü eklenebiliyor. yeni dijital saatlerin çözünürlükleri yüksek olduğu için tahmin ettiğinden daha gerçekçi durabiliyor.

ben dijitalden yanayım.
0
durbidakka
(25.03.22)
@divit dogru soylemis. en babasi bile saati mukemmel olarak tutamiyor. he 15-20 saniye farktan bir sey olmaz diyorsan sorun degildir zaten senin icin.

dostum seni mutlu edecekse yap. benim de saatlere ilgim var, pisman degilim.
0
baldur2
(25.03.22)
Saat bir aksesuar. Benim de 5 saatim var. Bir tanesi otomatik, diğerleri mekanik. İki tanesi antika - anneden yadigar. Dijital saat sevmiyorum ben. Rahat harcayacak param olsa yine gider mekanik saat alırdım. Saatlerimin çoğunun dakika ayrımı bile yok. O yüzden o dijital hassasiyete ihtiyaç duysam telefonun saatine bakarım.
0
SiyamkedisiZorro
(25.03.22)
Akıllı saat fonksiyonel bir alet, özellikle spor yapıyorsan.

Mekanik ya da otomatik saatlerse birer sanat eseri. ;Hem akıllı saatim var, hem mekanik. İkisinin yeri ayrı.
0
kaptankedi
(25.03.22)
(7)

Kafada kurulan senaryoların gerçek olması

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyoru
Selamlar,

Şöyle bir durum oluyor; yaşanma ihtimali olan bir olayın senaryosunu kurguluyorum kafamda mesela x ile şuraya gidiyoruz şunu şunu konuyoruz gibi küçük bir senaryo yazıyorum. Genelde yaşanmasını istediğim şeyleri kurguluyorum. Örneğin flört ettiğim biriyle şöyle bir şey geçse aramızda diyorum ve bu senaryo gerçekleşiyor.
Benim kurguladığım akışta hem de. Tamam yaşanması imkansız şeyler değil ama yine de ilginç geliyor. Enerji, telepati, tesadüf mü nedir bunun adı? Bu tarz bir şey yaşayan var mı ya da psikolojide yeri nedir acaba?

Buyrun sohbete
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(24.03.22)
Psikolojide yeri yoktur da manifestation deniyor spritüel çevrelerde.
0
inawen
(24.03.22)
Valla verdigin ornek uzerinden gidersek direkt senin aktif oldugun bir senaryo kurguladigin icin senin olayi yonlendirmis olman oldukca olasi gozukuyor. Yani ne tesaduf, ne enerji ne de telepati hepsi bisekil yonlendirmene gore gerceklesiyordur.
0
j r r tolkien hayrani
(24.03.22)
vardır bilimsel bi açıklaması da nedir bilemiyorum. benim de söylediğim yalanlar gerçek oluyor, o yüzden yalan söylemeye korkuyorum agdjs önceleri bir şeylerden kaytarmaya çalışırken 'x yakınım rahatsızlandı, hastaneye gidecek/gitmem lazım, dişim ağrıyor, çok sancım var, kombi bozuldu, x'in tamiri için tesisatçı gelecek' gibi yalanlar söylemiştim. bu yalanları takiben maks 2-3 gün içinde söylediğim şeyi yaşadığım çok durum oldu. o yüzden artık yalan söylemeye çekiniyorum, nitekim söylemiyorum da nolur nolmaz. gaip bi yoldan full dürüst yaşama geçtim :p
0
kimwexler
(24.03.22)
çekim yasası deniyor heheh.
0
candide
(24.03.22)
Algıda seçicilik
0
0zlem
(24.03.22)
öngörülü birisin
veya yaşanmasını istediğin şeyler yaşanacak şekilde hareket ediyorsun yani.
tam bir winner
0
dafuq
(24.03.22)
Kendini gerceklestiren kehanet deniyor.
Kendini kurdugun sekilde yonlendiriyorsun.

Burc muhabbetinin ozeti bu zaten.
0
divit
(25.03.22)
(4)

Kablo kesiti uygun mu?

mungojerry
Blender'in kablosu yandı, değiştirmeye karar verdim. Fakat yeni bağlayacağım kablonun kesiti uygun olur mu emin değilim.bu eski kablo:https://www.hizliresim.com/gbm4lv4bu da yeni:https://www.hizliresim.com/r20th38eğer uygun değilse ne yapmam gerekir, ucuza nasıl halledebilirim?
Blender'in kablosu yandı, değiştirmeye karar verdim. Fakat yeni bağlayacağım kablonun kesiti uygun olur mu emin değilim.
bu eski kablo:
www.hizliresim.com

bu da yeni:
www.hizliresim.com

eğer uygun değilse ne yapmam gerekir, ucuza nasıl halledebilirim?
0
mungojerry
(24.03.22)
bişey olmaz altı üstü iki kablo var içinde hadi toplaklama da olsun üç. bişi olmaz.
0
hlt1985
(24.03.22)
muhtemelen bi şey olmaz ama elektrikte tedbir hep lazım
internetteki hesaplarda 500watt cihaza hep 1 mm^2 kesitli kablo lazım diyor
yenisi 0.75 mm^2
eskisi okunmuyor, okumaya çalışsana bi
eski kablo, üstünde yazan kadar kesiti olmadığı için mi yandı, var böyle ucuz mallar, yoksa o kesite sahip olsa da yükten sebep mi yandı
blender kaç watt
0
mimo
(24.03.22)
@hlt1985 doğrudur ama fişten kıvılcım çıktı ve kablo kokusu sardı mutfağı. Doğru kabloyu lehimleyeyim bir daha uğraşmamak adına.

@mimo evet yazmayı unutmuşum "ts836 fvv-y" yazıyor. Blender 140 watt.
0
🌸mungojerry
(24.03.22)
ikisi de 0.75 uygun.
Kablo kesitinden dolayi cikmamistir kivilcim.
Baska derdi vardir.
0
divit
(24.03.22)
(3)

ingiliz kraliyet ailesi

in vino veritas
the crown izliyordum da ara ara aklima geliyor bu insanlari kim siz asilsiniz diye gazlamis? en basta yani. kim neye gore secmis bu insanlari, neye gore bu kadar kati kurallar koymuslar?diziyi cok sevdim bu arada, netflix'te olmak sartiyla benzeri icin oneriniz varsa onu da memnuniyetle alirim.
the crown izliyordum da ara ara aklima geliyor bu insanlari kim siz asilsiniz diye gazlamis? en basta yani. kim neye gore secmis bu insanlari, neye gore bu kadar kati kurallar koymuslar?

diziyi cok sevdim bu arada, netflix'te olmak sartiyla benzeri icin oneriniz varsa onu da memnuniyetle alirim.
0
in vino veritas
(22.03.22)
Temelde hepsi toprak ağası, asillikleri buradan geliyor. Fakat İngiliz Kraliyeti farklıdır. Britanya adasının yerlileri normalde İskoçlar Galliler vs falan. Sonra dışarıdan 5. yüzyılda Angluslar Saksonlar (AngloSakson sıfatı da buradan gelir, aslında bildiğin kabile bunlar) vs gelip işgal ediyor buraları yerleşiyorlar, bi 500 sene falan takılıyorlar, bu tipler önemli değil bildiğin vahşiler işte çiğ et yiyorlar. Asıl önemli olan bugünkü İngiltere'nin temelini atan Fransız Normanların işgalidir. Normanlar 1000 yılının başlarında gelip Britanya adasını işgal edip hem Fransa'nın hem İngiltere'nin kralı oluyor, yani sahibi, Senin sorduğun şey bu, yani kimse kimseyi gazlamıyor adamlar gelip işgal edip alıyor, sonra bunların akrabaları geliyor onlara bi yer veriliyor öbürlerine bi yer veriliyor öyle öyle amcası halası teyzesi derken asilzadeler oluyorlar, orada öncesinde yaşayan yerli halk da bunların kulu kölesi oluyor, sonra bu asilzadelerin toprak verdiği derebeyleri falan oluyor bi alt sınıf olarak bunlar da uçbeyleri gibi oluyor işte öyle öyle bugünlere geliyorlar işte. İngilizlerin ilk 10 kralı İngilizce bile bilmez aslında hepsi Fransız, sonra hanedanlıklar değişiyor bi gün İskoç hanedanı geliyor tahta oturuyor başka bi gün Alman hanedanı ama hepsi birbiriyle akrabalık bağıyla bağlı tabii öyle gelip tahta çıkıyorlar varis gibi. Elizabeth de mesela Alman hanedanlığından, sonradan isimlerini değiştirip İngilizleşiyorlar, orijinal isimleri Sachsen-Coburg und Gotha Hanedanlığı, sonra Elizabeth'in dedesi galiba Windsor Kalesi'nden esinlenmeyle Windsor hanedanlığı yapıyor. Kabaca böyle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.03.22)
Buradan 1 kusak onceki soy agaclarina bakabilirsin. Danimarka rusya falan da var.

simple.m.wikipedia.org

Adamlar alman ama ingiltereyi yonetiyor, diger kuzenleri de rusya'nin basinda.
Sonra rusya'da devrim falan oluyor bunlari idam ediyorlar.

Alman olmalari da ingilizlerin gozune batmaya basliyor 1. Dunya savasinda.
Bari ismimizi degistirelim de taklaya gelmeyelim deyip bi anda ingiliz oluyorlar :)

Netflixte daha iyi dizisi var bunun.
0
divit
(23.03.22)
@divit, hangi dizi?
0
🌸in vino veritas
(23.03.22)
(11)

maaş

monicapp
1000 usd maaş kira ödemeyen biri için istanbulda güzel yaşatır mı ?
1000 usd maaş kira ödemeyen biri için istanbulda güzel yaşatır mı ?
0
monicapp
(22.03.22)
Evet. Normal bir insandan bahsediyorsak, gayet rahat yaşanır.
0
hayirsiz
(22.03.22)
1000 dolar 15 bin lira para. az yani.

kira ödemiyorsa elbette rahat yasar ama yine de 1000 liraya depo doldurunca maasin 1/15 i yapiyor.
0
bora benim lan aslında
(22.03.22)
an itibarıyla

1.000 ABD Doları eşittir
14.852,00 Türk Lirası

diyor google. asgari ücretin 3,5 katı.
gayet güzel bir para. çok rahat yaşatır.
0
tabudeviren
(22.03.22)
Dışarda içmeli takılmalı güzel güzel yaşatır.
0
mg3929
(22.03.22)
gayet güzel yaşanır, üstüne yatırım da yapılır
0
megacracker
(22.03.22)
Çok güzel yaşatır.
0
dr doofenshmirtz
(22.03.22)
maaş hep dolar bazlı olacak ise her türlü yaşanır.
0
ananiyimioguz
(22.03.22)
Düzgün yaşar. Ama abartılı harcamalar da yapamaz.
Yemek yerken, dışarı çıkarken çok düşünmez mesela ama telefon alırken taksit var mı diye bakar, araba almayı hayal bile edemez. Gelirinin %10'unu birikime aktarabileceğine bile emin değilim.

İstanbul'a yeni geliyorsa mesela kira için 5 bin liraya çıkmak zorunda kalabilir.
Ev eşyaları yoksa ilk yıl taksitler bitene kadar geçinmekte bile zorlanabilir.
0
michael_knight
(22.03.22)
Oldurmez, guldurmez de.
Ek gelir sart
0
divit
(22.03.22)
demeyim demeyim dedim:
(bkz: millet aç aç)
0
late viper
(22.03.22)
güzel yaşamaktan ne anladığımıza bağlı.

ben kendime göre güzel yaşadığımı düşünüyorum. sana bütçemi yazayım. toplam yıllık harcama planımı aylara böldüğümde masrafları şöyle bütçelemişim.
diş - botoks, mezoterapi vs işlemler: 1500
mutfak masrafı: 6000
tenis dersi: 3000
spor kıyafeti ve ayakkabısı: 500
diğer kıyafet: 1000
dışarda yemek: 3000
şampuan + kuaför: 500
eğitim: 2000
hediye: 1000
eve temizlikçi: 1000
eczane-sağlık: 500
tatil: 4000
ev eşyası (elektronik vs): 1000
süpermarket: 2000
Eğlence - sinema konser: 500
starbucks, su, online abonelikler, otopark, kuru temizleme: 500
toplam: 31.000

31 bin lira 2000 dolar yapıyor. aracın varsa yakıtı, bakımı vs. saymadım. daha bunun kış sporu var, kürek, kano parası var. enstrüman için özel dersi var.
0
gabe h coud
(22.03.22)
(14)

Şu filmler neden çekiliyor?

Kaleci Saçlı Forvet
Mesela 35 Başlı Köpekbalığı gibi sabaha karşı 3'te Kanal D'de yayınlanan filmler var ya, Imdb puanları genelde 0-1 arası oluyor, bu filmler neden çekiliyor? Yani bunların özel bi seyircisi var diyecem ama yok yani böyle bir kitlesi de yoktur bence karapara mı aklıyorlar acaba çekerken harcanan elekt
Mesela 35 Başlı Köpekbalığı gibi sabaha karşı 3'te Kanal D'de yayınlanan filmler var ya, Imdb puanları genelde 0-1 arası oluyor, bu filmler neden çekiliyor? Yani bunların özel bi seyircisi var diyecem ama yok yani böyle bir kitlesi de yoktur bence karapara mı aklıyorlar acaba çekerken harcanan elektriğe bile yazık yani bilemedim. Sizin fikriniz nedir? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(22.03.22)
tam da dediğin gibi dandik saatlerde dandik kanallarda yayınlansın, akış dolsun diye çekiliyor o filmler. zaten sinema filmi ve tv filmi diye iki ayrı sektör var.
0
duster
(22.03.22)
özel seyircisi var, b movie diye geçiyorlar, neticede bu da bir sektör hollywood süper lig ise bunlar da PTT 1. lig, sektöre set işçisi kameraman özel efekt uzmanı 3d tasarımcısı görüntü yönetmeni insan kaynağı vs yetiştiriyor
0
freebird5406_2
(22.03.22)
bazı filmler büyük ölçekli, karı da ona göre büyük. bunların riski de büyük. bu filmleri yapmak için sermaye gerekiyor.

bazı filmler de düşük bütçeli ve geliri de düşük. ciddi bir sermaye gerekmiyor. aldığı risk de düşük. ama kar marjına bakarsan, 10 tane küçük film yapmak daha karlı belki.

ürün olarak düşünmek lazım. ciro, karlılık. birim karlılık. yapımcı için bunlar daha önemli.
0
gabe h coud
(22.03.22)
ben izliyom o filmleri, güzel bence dev karıncalar, katil sinekler, öldürücü yarasalar falan. yani çok uzun zamandır aktif izleyemiyorum tabi artık iş güç olduğu için de televizyona bakarken karşıma çıksa kapamam aaa du bakıyım bunda hangi mahlukat insan ırkının varlığını tehlikeye atıyo derim. keyiflenir mısır bile patlatırım, o derece.
0
evde liyakat kalmamis
(22.03.22)
Bir kısmı öğrenci projesi oluyor. Sinema okulundan mezun olmak için bi tane derli toplu film çekmeleri gerekiyor öğrencilerin, başarabilenler satıyor mezuniyet sonrası. Bu filmler de o filmler işte.
0
plutongezegendegilmi
(22.03.22)
Ya yalan yok denk gelirsem ben de izliyorum insanlar da genelde denk gelip izliyor ama bu denk gelişlerde izlemek için film çekmek pek mantıklı gelmedi ama gabe'in dediği gibi çok çekip sürümden kazanmak da mantıklı olabilir. Hımm.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(22.03.22)
Kalite bir seçim, her ürün yelpazesinin kendi içinde segmentleri var. Eğlence sektöründe de bu böyle.

Tüm filmleri WB, Paramount, 20th century fox gibi şirketler çekmiyor. Haliyle düşük bütçeli ya da yeni oluşan şirketler de var. Tüm filmlerin yönetmenleri artık yıldızlaşmış ünlü isimler değil, yeni yeni ortaya çıkan kimseler var. Sadece elindeki parasıyla böyle bir işe girişip nitelikli bir sonuca ulaşamamış kimseler var. Bunları çok daha detaylandırabiliriz.

Bir tablo mona lisa gibi olmayacaksa neden yapılıyor ki? diye sormak gibi biraz bu.

İlk olarak yapımcı ve yönetmen ortaya bir sanat harikası çıkarma amacıyla bir işe girişse bile yetenekleri düşük kalabilir, bütçeleri işlerini kısıtlıyor olabilir, oyuncu seçimleri talihsiz olabilir. İkinci olarak, en başta zaten çok harika bir film yapmak gibi bir kaygıları olmayabilir, bunun olası sebeplerini @gabe açıklamış yukarda.

Diğer taraftan sinema bir sanat ve her sanat dalında olduğu gibi çeşitli akımlar barındırıyor ve beğeni konusunda görecelilik içeriyor.
0
akhenaten
(22.03.22)
akhenaten hocam aslında benim sorduğum tam olarak bu değil. Yani bi film yaparsın mesela bi şekilde elde edilen sonuç kötü olabilir; oyuncular kötüdür senaryo kötüdür bütçe düşüktür pek para ayrılmamıştır sonuçta kötü bir iş ortaya çıkmıştır, bu olabilir. Hatta tersi de olabilir düşük bütçeyle tanınmamış oyuncularla milyon dolarlık hasılat yapan filmler de var ama benim bahsettiğim bu filmler özellikle kötü bir film çekmek için çekilmiş filmler. Yani ben iyi bi film yapayım düşüncesiyle yola çıkılmayan bizzat bilinçli olarak kötü çekilen filmler, bunların neden çekildiğini merak etmiştim. Yoksa 10 bin dolarlık bütçeyle ortaya çıkan buluntu filmler mesela harika işler çıkıyor, bahsettiğim böyle şeyler değil.
0
🌸Kaleci Saçlı Forvet
(22.03.22)
Tamamen farklı bir klasman hollywood için, yukarıda futbol ligi benzetmesi cuk oturmuş. Bu konuyu güzel ve uzunca anlatan bir entry vardı sözlükte, bu köpekbalığı filmlerinin yayınlandığı tarihte ilgili bir başlıkta yazılmıştı.

Çok açıklayıcı bir entryiydi, bulmak lazım onu. Çok ciddi paralar kazandığını ve ciddi cirolar döndüğü yazılmıştı.
0
John Bloor
(22.03.22)
ben severim o filmleri ama hep seyredemem
0
ShadowOfMoon
(22.03.22)
yazilmis zaten bir kismi, bu filmler aslinda cok karli.

zaten asiri düsük bütce ile cekiliyor. asiridan kasit 1-5 milyon arasi. 1-2 veteran hollywood ünlüsü, model, pornstar yerlestiriliyor araya her biri kendi seyircisini cekiyor.

ek olarak bu filmleri seven ciddi bir kesim var amerikada. simdi tam nasildir bilemiyorum ama gencler mesela tamamen aktivite olsun diye giderlermis bu filmlere. bazi sinemalar yine hollywood filmi getiremiyor amerikada maliyetinden ötürü, iste büyük salonlar 25$ ise bu kücükler sharknadolari getiriyor 7-10 dolara. izleyicisi ona göre zaten.
0
bora benim lan aslında
(22.03.22)
Cook eskiden anlasmalar vardi belki hala devam ediyordur.

Sen atiyorum sony'den guzel film istiyorsun, tv kanalisin ya da sinemasin. adam diyor ki veririm ama yanina 100 tane daha film itelerim.
Paket olarak hepsini aliyorsun.

Ha yayincinin da isine geliyor, netflixte 10 tane iyi film varsa 90 tane de cop film var.
Listeyi dolduruyor kalabalik yapiyor.

Diger turlu imdp top 500 disinda koyacak film yok zaten.
0
divit
(22.03.22)
Kerem Bursin bor roportajinda bahsetmisti bundan. Kendisi de Amerika'dayken bu tarz filmde rol aldi. Bu filmlerin ozel bir izleyicisi oldugundan ve talep oldugundan bahsetmisti. Hatta yonetmeni de Hollywood camiasinda cok saygi duyulan bir adammis ama ozellikle bu tarz film cekiyormus.
0
congratulationsyouwon
(22.03.22)
Merak edip bi bakındım ama bahsettiğim entryi bulamadım, ama bu tarz filmlere "B Movie" deniliyormuş.

Araştırırken şeyi hatırladım, sadece böyle B movie filmler değil amerikada bir de taklit film furyası vardır.

Asıl beklenen büyük film vizyona girmeden hızlıca çekilen taklit bir film dandik salonlarda gösterime sokulurmuş, dava mava yayından kaldırma vs olana kadar güzel paralar cukkalalarmış.

Örnek filmler vs de vardı, sanırım aynı entry idi.
0
John Bloor
(23.03.22)
(7)

yazılımcı arkadaşlara sorular;

wonnka
selamlar öncelikle kafamı kurcalayan soruları sizlere sormak istiyorum, 2 yıl önce de sormuştum şimdi sorularım biraz evrildi,`bir tanesini bile cevaplarsanız çok yardım etmiş olursunuz;`native android geliştirmek üzerine ilerliyorum, hayalim bu yönde. android geliştirmek için kotlin-java gibi dille
selamlar öncelikle kafamı kurcalayan soruları sizlere sormak istiyorum, 2 yıl önce de sormuştum şimdi sorularım biraz evrildi,

bir tanesini bile cevaplarsanız çok yardım etmiş olursunuz;

native android geliştirmek üzerine ilerliyorum, hayalim bu yönde. android geliştirmek için kotlin-java gibi dillerde fena gitmiyorum. bundan sonra da swift'e gireceğim bir macbook alabilirsem.

ilk sorum şu; sizce kendimi nasıl geliştirmeliyim ? mobil geliştirici olarak bu yol tamam ama sizce yazılımcı olarak daha nasıl dallanıp budaklanmalıyım ? web'e falan girmeli miyim ? bazıları full stackim diyor şunu da biliyorum şunu da falan diye başlıyor insan bi acaba ben doğru yolda mıyım beni niye işe alsınlar ki diye düşünüyor yani. bir işe girmek için benim anlattıklarım yeterli mi sizce ?

ikinci sorum; staj için CV isteniyor malum bir iş deneyimim yok, mesela derslerimden dolayı html css ile hiç proje yapmadım ama biliyorum tabii az buçuk, flutter ile basit projeler yaptım cv'yi nasıl doldurayım dersiniz ? hepsini biliyorum diye yazayım mı nasıl yapayım.

son sorum; duyurudaki bile 10 duyurunun 4 tanesi yazılım, kafeye oturuyorum yan masadakiler yazılım konuşuyor. tüm dünya ve mezun olup bir iş bulamayan herkes yazılımıma mı kayıyor ? bunun ilerleyen yıllardaki etkisi ne olacaktır sizce ?

ve bana tavsiyesi olan herkesin cevaplarına da açığım, şimdiden herkese teşekkür ederim.
0
wonnka
(21.03.22)
Hiç kafanı başka şeylerle karıştırma. Android developer'lık var ya, yaptıklarını en rahat gösterebileceğin iş. Staja falan gerek yok, "alın işte yaptığım uygulamalar bunlar" dersin. Yap 10-15 tane uygulama, diz alt alta cv'de. Onu gören adam senin nereden mezun olduğunu da umursamaz, iş yapıyor musun, yapıyorsun, bitti gitti. Swift'e de gerek yok, şirketler android ve ios developer'ı ayrı ayrı işe alır zaten.

Herkesin yazılımcı olması entry level pozisyonlarda çok rekabete sebep oldu. Piyasada herkes birkaç sertifika alıp yazılımcı olduğunu iddia ediyor. Ama senior pozisyonlarında rekabet bu kadar fazla değil.
0
benaaymi
(21.03.22)
birinci soru: Emin ol mobil dünyada lebidünya, sadece uygulamayı yazdım bitti demek değil. performans'ı var, analizi var, var oğlu var bitmiyor. bununla ilgili blog postlarını okusan elalem nelerle uğraşıyor dersin.

ikinci soru; dışarıya açık api'ları kullanan bir uygulama yaz, klon olabilir önemli değil, önemli olan sıfırdan oturup senin yazmış olman.
Çok basit uygulamalar olabilir, oyun olabilir yada kendi ihtiyacın için gelişirtireceğin bir uygulama olabilir. ardından da CV'ne taş gibi github hesabım budur yazarsın, bu yazdığım kodlar ve kodların kalitesine bakabilirsiniz bir çekincem yok demek.

son soru:
Yazılımda iş bitmez, kombi'ninde içinde yazılım var, modemindei saatin'de, arabanında, bitmez. o dediğin çoğunluk genelde web ile ilgilenen kişiler, en azından başlangıçları bu şekilde öünü herkes tarafından erişebilir. zamanla farklı alanlara dağılacaklar, farklı alanlarda uzmanlaşacaklar. bazı basit işleri de robotlar yapacak, yani sanayideki laser'ci abiye site mi lazım, sanayici abi siteyi tarif edecek, siteyi botlar yapacak, aynı şekilde mobil app'ler de oyle olacak. o bot'ları yazanlar paraya para demeyecek. basit iş yapanlar da kendilerini daha başka konularda geliştirmek yada başka iş bulmak zorunda kalacaklar.
0
selam
(21.03.22)
ilk soru icin sunu diyebilirim, uzmanlasmak onemli. en az bir alanda cok iyi olmak gerekir. farkli alanlara girmek, cok farkli birkac alanda yenilikleri takip etmek, eksiklikleri tamamlamak, deneyim kazanmak cok cok zaman alan seyler. o yuzden tek bir alanda derinlesmek ilk planda en iyi strateji. ama ileriki asamalarda yazilim dilleri ve mimarileri konusunda deneyim ve altyapi ile beraber profesyonel alanda ne yonde ihtiyac olursa o konuda ogrenmeye cesaretli olmak da buyuk avantaj. yani kisaca ilk planda bir alanda uzmanlik, daha sonra farkli alanlarda da deneyim.

ikinci soru icin sunu diyebilirim; stajer pozisyonlari icin genelde istenen o kisinin istekli olup olmadigidir. o nedenle ilerlemek istenen alanda github da yayinlanmis projeler etkili olabilir. hackathonlara ve seminerlere katilip network yapmak avantaj olabilir. google play de yayinlanmis bir proje cv de guzel durabilir.

ucuncu icin sunu diyebilirim; ilerde yazilimci sayisi artacak elbette, bu nedenle de rekabet artacak. bilgiye erisimin kolayligi sayesinde bircok kisi yazilim konusunda adim atacak ve cesitli platformlardan da ilk seviye bilgi ve deneyim kazanacaktir. ama zor olan kisim ise buyuk olcekli projelerde deneyim kazanmak, buyuk takimlarda onemli insiyatifler almis yazilimci olmak. iste ilerde bu kisiler rakabette one cikacaklardir. tabi bu da birbirini tamamlayan birkac yazilim diline hakim olmak, o dillerle ilgili ekosisteme hakim olmak, farkli yazilim gelistirme yaklasimlarini bilmek, data structure ve algoritmalari bilmek, analitik zekaya sahip olmak, ve en onemlisi motive ve caliskan olup yenilikleri takip etmekten gececektir diye dusunuyorum. yani kisaca cok yazilimci olacak ama iyi yazilimci hala nadir ve degerli olacaktir.
0
emrahday
(21.03.22)
ilk 2 soruna cevabim yok.

Ilerde maaslar dusecek muhtemelen, aslinda maaslar o kadar iyi degildi.
Yani ben 10 senedir of ne para varmis bu iste diyen gormedim.

Pandemide e-ticaret costu, cok para kazandilar is buyudu.
birbirlerinden adam kapmaya basladilar.
Ortama cinli bir oyuncu da girince maaslar yukseldi.

Bunlar piyasadaki adamlari emince digerleri de maasini yukseltmis oldu.
Boyle gidecegini dusunmuyorum.

Ama bu islerde genelde herkesin ongorusu yanlis cikar.
Ben okurken oyun gelistirenlerle dalga gecerdik.
Turkiye'de oyun mu olur derdik, mobil oyun olayi patladi en cok parayi onlar kazandi.
0
divit
(21.03.22)
1- Android'den devam. Önce bir alanda uzmanlaş, sonra dallanıp budaklanırsın istersen.

2- Örnek uygulama yapıp göster.

3- "Giriş seviye" işlerde enflasyon olur, ki bu 10 sene önce de vardı. Sağlam senior bulmak da hep sıkıntıydı. Gelecekte de öyle olur muhtemelen.
0
plutongezegendegilmi
(21.03.22)
herkes yazılım konuşuyor" cümlesi "artık herkes üç dil biliyor" cümlesi ile aynı.

Tek bir alanı çok iyi, en ilgili alanı da biraz bilsen yeter.
0
hayirsiz
(21.03.22)
Son soruya cevap: iyi yazılımcı bulmak hep zordu her zaman da zor olacak. Zeki insanların toplumdaki oranı herhalde %1 den fazla değildir. Bu %1 in bi kısmı doktor bi kısmı mühendis bi kısmı yazılımcı olur hepsi yolunu bi şekilde bulur, kalanlar yazılımcı olmak istese ne olur istemese ne olur. Doktor olmak isteyen herkesin doktor olamayacağı gibi bişey bu. Sıradan yazılımcı ise eskinin” bilgisayar kullanmayı bilen personel”i gibi oldu. Bi liseye gidelim oradaki çocukların yarısı ben yazılım biliyorum, ben hackerım falan diyordur. İyi kazanan yazılımcılar sıradan yazılımcılar değiller, %1 lik dilimdekiler. Naçizane görüşlerim bu yönde.
0
Tisatiaşer
(21.03.22)
(11)

Niye hiçbir şeyin eski tadı yok?

levent bilgen
Kaç yıldır insanları heyecanlandıran bir kitap, bir albüm ya da bir film çıkmıyor. Futbol desen çöküşte. Eskiden iki Anadolu takımının maçı bile belli bir kesim için ilgi öznesiyken şu anda Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi’nin son 16’sı dışında kimsenin doğru dürüst futbol izlediği yok. Dün hayatımın
Kaç yıldır insanları heyecanlandıran bir kitap, bir albüm ya da bir film çıkmıyor. Futbol desen çöküşte. Eskiden iki Anadolu takımının maçı bile belli bir kesim için ilgi öznesiyken şu anda Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi’nin son 16’sı dışında kimsenin doğru dürüst futbol izlediği yok. Dün hayatımın en sıkıcı Real Madrid-Barcelona maçını izledim mesela. NBA maçlarına bakıyorum. Eskiden asla mümkün olmayan boşluklar oluyor tribünlerde.

Medya desen vasatın da altında. Twitter’a giriyorsun, politika, popülizm, dedikodu ve zevzeklik.

Oscar’lar eskiden bir heyecan yaratırdı mesela. Şimdi eskisi kadar umrunda değil kimsenin. Müzik deseniz 90’lardaki üretim bolluğu yerini “Keko Rap” denen furyaya bıraktı.

Eskisi gibi güzel filmler üretilmiyor, romanlar yazılmıyor. Sadece bizde değil, tüm dünyada aynı durum geçerli.

Neden böyle?
0
levent bilgen
(21.03.22)
50 sene önce de insanlar bundan yakınıyordu, bunlar her dönem olan şeyler. Rafine zevklere sahipsen sana uygun olanlara yoğunlaşmak yine senin elinde onlar sana gelmez sen gideceksin.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.03.22)
Ulaşım kolay, çok fazla uyaran var

Örneğin bundan 20 sene önce oscar olaydı, türkiyede filmlere bu kadar kolay ulaşamıyorduk, film izlemek korsan da olsa bir filme sahip olmak zahmetliydi, büyülü geliyordu
0
freebird5406_2
(21.03.22)
Yetenekliler eziliyor piyasadan disari atiliyor, gerisi de ancak bu kadar eser cikariyor.

Guzel bir site kesfediyorsun kafasi zehir adamlar var. 6 ay sonra vasatlar dolduruyor orayi.
Sonra zekileri atiyorlar geriye cop tayfa kaliyor.
Twitter,eksi hepsi boyle oldu.

Eskiden kafasiz adamlar ortamlara giremiyordu, her gordugu yeri kendi seviyelerine indiremiyorlardi.
Film,kitap sektoru de boyle.
Yanimdaki kiz 2 tane kitap yazdi saka gibi. Bunu bastirabildi sonra araya tanidiklar koyup satti.
Eskiden olsa hayal bile edemezdi.
N'oldu, o girince 1 gercek yazar disari itildi.
0
divit
(21.03.22)
freebird5406_2 +1

çoğu şey büyüsünü kaybetti. bir şey ne kadar çabuk üretilir ve ne kadar kolay ulaşılabilir oluyorsa o kadar hızlı değerini kaybediyor.
0
lazpalle
(21.03.22)
eskiye duyulan özlem. senden 30 yaş büyük birine sorsan eskiden ne güzel karışık maç izliyorduk der.

20 yıl sonra bugünün çocukları eskiden fidget spinner'lar vardı ne güzel günlerdi falan diyecek.

bunun sonu yok. olay dönemde değil sende bitiyor.
0
bohr atom modeli
(21.03.22)
90'lar müziği de Mozart müziğine göre kötü. Tat konusu kişilere göre değişen bir konu. Her şey her zaman en üst düzeyde olmaz. Bazen altın çağı yaşar, bazen çöküş yaşar. Hayatın kendisi böyle bir şey. İnsan 30 yaşına gelince çocukluğundaki gibi koşamıyor. Her şey daha kötüye gitme eğiliminde.
0
dissendium
(21.03.22)
çok fazla uyaran var +1 bunun için dopamin detoksu öneririm.

diğer bir konu da postmodern dönem varoluşu gereği klasikleşecek eserler üretilmesine imkan vermiyor. insanların ortak noktalarda buluşabileceği ve bunu devamlı kılabileceği bir ortam yok. dolayısıyla beraberlik duygusu yok, temas çok kısıtlı, güvensizlik yoğun. herkesin kendi doğruları var, herkes kendi içine kapalı bir dünyada yaşıyor falan bunların hepsi birbiriyle bağlantılı şeyler bence. postmodernizm diyorum bunun cevabına.
0
Mossy
(21.03.22)
çok fazla uyaran var, belirli aralıklarda dopamin detoksu + 1

bence insanlar şunu da es geçiyor sizinki gibi yorumlar yaparken; sen aynı sen değilsin, geçmişte okuduğun bir edebiyat eserinden aldığın haz değişti, dönüştü, gelişti, ilerledi. yani sen ilerledin. dolayısıyla hala aynı çerçevede/kalibrede filmler, olaylar, eserler, olgular peşindeysen zevk vermemesi kadar normal bir şey yok. hayat gibi siz de bir devinim halindesiniz, bunu çoğunlukla ıskalıyor nostalji söyleminde bulunanlar bence. ha tabii ki sınırsız değil her şey ama çok çeşitli. x tad vermiyor artık söylemine enerji harcayana kadar oha y diye bir konu varmış ya diyebilmek lazım. bunu yapabilmek için de ileriye dönük olmalı yüzümüz, sürekli arkaya bakarak yol alamayız.

örneğin oscar bir sinema aşığı olarak benim için de büyüleyiciydi geçmişte. ama zamanla okumalar yaptıkça, sinema sektörüne dair bilgiler edindikçe köhne, hatta yer yer ırkçı ve cinsiyetçi bir etkinlik durumuna düştü benim için. zira bu süreçte benim sinemayla ilgili olduğu kadar diğer konularda da farkındalığım arttı gibi gibi...
0
Phoebe
(21.03.22)
sorun eserlerde değil be kuzum... biz yaşlandık.
0
sorucu
(21.03.22)
yaşlandığınız için size öyle geliyor. hep yaşlılar böyle şeyler söylüyor.
0
kimwexler
(21.03.22)
eski ramazanlar nostaljisi. yaşlanmayla alakalı, dünya bozmadı, dünya her zaman aynıydı.

veya muhsin bey, istanbul çok bozdu muhabbeti 1980'ler

veya ah be güzel istanbul yine istanbul çok bozdu muhabbeti, 1960'lar.
0
KaraSakall
(23.03.22)
(3)

Buzdolabı anakart arızası tespiti

dinsizin hakkindan gelen imansiz
Vestel marka Buzdolabım aniden arızaya geçti ve soğutmuyor şimdi. Ekranda sr yazısı ve ! İşareri var. Servis çağırdım gelen eleman motorun çalıştığını fakat anakartın arızalandığını söyledi. Başka bir servisle görüştüm anakartın fotoğrafını attım. O da cevaben anakartın sağlam olabileceğini söyledi.
Vestel marka Buzdolabım aniden arızaya geçti ve soğutmuyor şimdi. Ekranda sr yazısı ve ! İşareri var. Servis çağırdım gelen eleman motorun çalıştığını fakat anakartın arızalandığını söyledi. Başka bir servisle görüştüm anakartın fotoğrafını attım. O da cevaben anakartın sağlam olabileceğini söyledi. Şimdi kime inanacağımı şaşırdım. Anakartın sağlam olup olmadığını nasıl tespit ederim. İstanbul şişli ve civarı için bu kontrolü yapabileceğim bir yer var mıdır.
Yardımcı olursanız sevinirim
0
dinsizin hakkindan gelen imansiz
(21.03.22)
Kart asiri basit duruyor bundaki arizayi her elektronikci tespit eder.
Sag alttaki varistor patlaktir eger bozuksa.
0
divit
(21.03.22)
Bu eleman alayini degistirmis duzelmis :)
youtu.be

Elektrik verip sonra cikislari olcmek lazim.
0
divit
(21.03.22)
@divit izlemistim bunu. Zaten ondan sonra anakarti sokme karari aldim
0
🌸dinsizin hakkindan gelen imansiz
(21.03.22)
(3)

Otel Depozitosu İadesi için Hakem Heyetine Başvurulur mu?

pantepember
Selamlar,Bir butik otelde aylık kiralık olarak iki ay kaldım. Girişte bir aylık kira karşılığı depozito vermiştim.Bu depozitoyu iki aydır geri alamıyorum. İşletmeci "vereceğim ama şu an param yok" diye bence oyalıyor.Aramızda bir sözleşme olmamıştı. Ödemelerimi online bankacılık üzerinden, not kısmı
Selamlar,

Bir butik otelde aylık kiralık olarak iki ay kaldım. Girişte bir aylık kira karşılığı depozito vermiştim.

Bu depozitoyu iki aydır geri alamıyorum. İşletmeci "vereceğim ama şu an param yok" diye bence oyalıyor.

Aramızda bir sözleşme olmamıştı. Ödemelerimi online bankacılık üzerinden, not kısmına açıklama yaparak yapmıştım.

Ne yapabilirim? Tüketici Hakem Heyeti bu işe bakar mı?

Teşekkürler.
0
pantepember
(21.03.22)
Bence bu avukat işi.
0
Arthur Dayne
(21.03.22)
Sikayetvar a, mekanib google yorumlarina, yorum yapilabilecek her yere yazdiniz mi?

Ben o sekilde cozum buluyorum bazen yasadigim sorunlara. Yorumu silmem karsiliginda hataladini duzeltiyorlar.
0
zimbirik
(21.03.22)
Hakem heyetine ne gerek var, icraya ver gitsin.
0
divit
(21.03.22)
(3)

2021 yılına ait 10bin liraya yakın gelir vergisi ödemem gerekiyor

ShadowOfMoon
iş değiştirdiğime pişman ediyorlar. mayıs 2021 gibi değiştirdim. netten brüte geçtim. her 2 iş yerindeki de 53bini geçtiği için ödemem gerekiyormuş.bu durum kimin hatası anlayamıyorum. geçtiğim şirket sıfırdan kümülatifi yapınca en yüksekten maaş aldım ocak ayı gibi. ondan dolayı da niye bu kadar yk
iş değiştirdiğime pişman ediyorlar. mayıs 2021 gibi değiştirdim. netten brüte geçtim. her 2 iş yerindeki de 53bini geçtiği için ödemem gerekiyormuş.

bu durum kimin hatası anlayamıyorum. geçtiğim şirket sıfırdan kümülatifi yapınca en yüksekten maaş aldım ocak ayı gibi. ondan dolayı da niye bu kadar yksek vergi çıktı anlamıyorum

şu an sigorta primi gibi indirimlere de bakıyorum da başka indirim yok gibi. sigorta da çok az düşürecektir. alttaki indirimler var mesela ama benim sadece sigorta var şirketin yaptığı, başka ne yapabilirim? kredi çekmiştim onun poliçe belgesi olur mu





ahsup Edilecek Geçmiş Yıl Zararları Toplamı
0,00

Şahıs Sigorta Primleri (%15)
0,00

Eğitim ve Sağlık Harcamaları (%10)
0,00

Bağış Yardımlar (%5 - %10)
0,00

Eğitim ve Sağlık Tesisleri ile Dini Tesislere İlişkin Bağış ve Yardımlar
0,00

Gıda Bankacılığı Kapsamındaki Bağış ve Yardımlar
0,00

Kültür ve Turizm Amaçlı Bağış ve Yardımlar
0,00

Sponsorluk Harcamaları (%50 - %100)
0,00

Başbakanlıkça veya Bakanlar Kurulunca Başlatılan Yardım Kampanyalarına Yapılan Bağışlar
0,00

Türkiye Kızılay Derneği ile Türkiye Yeşilay Cemiyetine Yapılan Nakdi Bağış ve Yardımlar
0,00

Bireysel Katılım Yatırımcısı İndirimi
0,00

Kapadokya Alanı Başkanlığına Yapılan Bağış ve Yardımlar İle Sponsorluk Harcamaları
0,00

Diğer İndirimler
0,00
0
ShadowOfMoon
(21.03.22)
Gecen seneye ait hastane, eczane, egitim kirtasiye faturalarini bulup onlari isleyebilirsin hocam. Yuzde 10 ordan duser en azindan.
0
brkylmz
(21.03.22)
Toplamda bir kaybin yok aslinda hatta faiz cezasi yoksa kardasin.

Mayista sen atiyorum 10bin alacaktin ama sirket sifirdan baslattigi icin 15bin aldin, sonraki ay 13bin aldin boyle gitti.
O aylar arkadaslarin senden dusuk aldi.

Aradaki farki devlet geri istiyor.

Brutten nete, ya da netten nete gitseydin esas orada patliyorsun.
Parayi sirket yemis oluyor, ama devlet senden istiyor o durumda :)
0
divit
(21.03.22)
ben de ödemiştim zamanında. tutturduğuna geçiriyorlar kafalarına estikçe. kimisine yıllarca hiç bir şey gelmez, kimisine de her sene gelir. aradan kura mı çekiyorlar nedir.

sağlık harcamaları, sağlık sigortası, çocuğunuz falan varsa ona yaptığınız benzer harcamaları düşebiliyordunuz.

kimin hatası işine gelince de normalde yeni şirkete geçtiğinizde orasının muhasebesine önceki şirketinizden aldığınız bordro dökümünü götürmeniz gerekiyor. götürmezseniz de istemesi gerekiyor sizden. ama dediğim gibi bu vergiler herkese çıkmadığından çıkarsa ödesin, çıkmazsa yanına kar kalsın niye peşinen ödeyelim kafası oluşuyor insanlarda. haksız da sayılmazlar.
0
syozkn
(21.03.22)
(9)

debe

black mamba
dün 2000'e yakın fav alan bir entry vardı. debe'de değil. neden olabilir?
dün 2000'e yakın fav alan bir entry vardı. debe'de değil. neden olabilir?
0
black mamba
(21.03.22)
debe seçimi fav'a göre yapılmıyor. daha önce birçok yazar debe'ye girebilmek için saçma sapan entry yazıyordu her gün. o yüzden alogirtması değişti. 3-4 fav alan entry bile debe olabiliyor. algoritması nasıl belli değil. ama müdahale ediliyor debe'ye. o gün debe olan bir entry ilerleyen saatlarde çıkartılabiliyor. daha önce yaşandı.
0
himmet dayi
(21.03.22)
Yazıldığı gün debe uygulaması yoktur. Ya da yazıldığı gün içinde değil zaman içinde almıştır favları.
0
baal
(21.03.22)
Hic suku ve eksi almayan entry debe olabiliyor, mesela almanya,amerika hakkinda bir sey yaz direkt debe.
cok delicesine suku almis entry eger moderasyonun isine gelmiyorsa debe'ye konmuyor.

Tepki cekecek seyleri ozelikle listeden siliyorlar.
Klasik reddit sansuru gibi.
0
divit
(21.03.22)
Ekşi sözlük politik doğruculuğun zirvesi oldu. Farklı görüşlere yer veren değil, geneli yansıtan ve beğenilen içerikler bu listeye alınıyor. Ve moderasyon müdahalesi var elbette.
0
anten
(21.03.22)
Ben müdahale olduğunu çok düşünmüyorum. Yani bir entry'nin yüksek fav. alması onun yüksek şukela aldığı anlamına gelmez, ayrıca sözlüğün debe'si kategorilere göre listeleme yapar. Atıyorum spor konusunda aynı anda 3 entry debe'ye girmez mesela ya da sinema veya politikada. Sen dikkat çeken bir entry girersin bu 2000 fav. alır ama yeterli şukelayı almazsa, aynı kategoride daha az fav. alıp daha çok genel beğeniye hitap eden bi entry daha çok şuku alırsa o entry debe'ye girebilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.03.22)
@Kaleci Saçlı Forvet

Müdahale var. 'Geçen haftanın en beğenilen entry'leri' listesine girip debe'ye giremeyen entry'ler oluyor. Matematiksel olarak mümkün değil böyle bir şey senin söylediğin mantığa göre.

GHEBE'de şükelaya bakılıyor. Önceki hafta en çok şuku almış 20 entry bu listeye otomatik olarak giriyor. AMA DEBE öyle değil. Farklı bir algoritması var ve moderasyonun işine gelmeyenler DEBE'den çıkarılıyor.

Hemen örnek vereyim. (bkz: #135122593) bu entry geçen hafta en beğenilen 20. entry olmuş. eksisozluk.com

Yazıldığı tarih 19 Mart'ın DEBE listesinde yok:
sozlock.com
0
himmet dayi
(21.03.22)
Geçen haftanın en beğenilen entrylerine girip Debe'ye girmemesi normal değil mi abi bu paralel bir şey değil ki. Ben bugün bi entry girerim aksiyon almaz debe'ye girmez sonra bi şey olur bir yerde paylaşılır çok fazla geridönüş alır ghebe'ye girer, bu normal yani benim 3-4 entry'im böyle olmuştu zamanında, bunun altında ben artniyet aramam şahsen.

Ha ama şunu söyleyeyim, insanlar bunu kabul etmiyor etmek istemiyor ama Ekşi Sözlük özel bir şirket, kendisine zarar vereceğini düşündüğü bir içeriği listeye almayabilir, ben olsam ben de almam. Sizin mesela bir şirketiniz olsa şirket içinde yatırımınıza zarar vereceğini düşündüğünüz bir gelişme olsa buna müdahale etmez misiniz? Bu bana çok mantıksız gelmiyor açıkçası, hatta çok da umurumda olan bir şey değil bir kullanıcı olarak onu listeye almışlar bunu almamışlar. Ben açıkçası bu tip minör konularda müdahale olduğunu çok düşünmüyorum ama olursa da garipsemem.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(21.03.22)
Ben zaten moderasyon müdahalesini eleştirmiyorum. Konu o değil. Eski hali çok kötüydü. DEBE'nin yarısı saçma sapan inci sözlük bakınızlarından oluşuyordu. Millet sadece DEBE'ye girmek için uğraşıyordu. Etkileşim almayan entry'leri silip bi daha yazıyorlardı falan.

Asıl konuya dönecek olursak senin söylediğin şey olası evet ama 'çok normal' değil. Çok düşük ihtimalli. GHEBE listesi ile DEBE'yi kıyasla örneğin. Belki de hiçbiri eşleşmiyordur. Algoritmaları farklı çünkü en başta dediğim gibi. DEBE'ye girmek için fav sayısı kriter değil. Şükela sayısı da tek başına bir kriter değil. O yüzden 2000 fav alan ya da o günün en çok şukusunu alan bir entry'nin DEBE'de olmaması çok normal.

Son olarak fav sayısı ile şükela sayısı arasında bir bağlantı yok ama pozitif korealsyon var. Çünkü insanlarda beğendiği entry'yi favlamak gibi bir eğilim var sosyal medya paltformlarındaki alışkanlık nedeniyle. Twitter'de bu fonksiyona 'yer işaretlerine ekle' deniyor ve ulaşımı beğenme butonuna nazaran daha zor. Bu benzerlik yüzünden insanlar beğendiği entry'yi favoriliyor. "Ben buna dönüp sonra bakarım" diye düşünen kişiler azınlıkta. O yüzden fav sayısı bir entry'nin beğenilme sayısı için bir gösterge olabiliyor.
0
himmet dayi
(21.03.22)
Bu arada sozluk yonetimi zaten mudahale oldugunu kendisi soylemisti.
Yani boyle oldugunu dusunmuyorum argumani bosa cikiyor.

Mesela kanzuk'a laf sokuyordun hosuna gitmiyordu silemiyordu da debeyi kaldirdi geri getirirken de sansurlu getirecegini soyledi.
Ama sonra sansur isini abarttilar.

Sira bos kalmasin diye hergun almanya entry'si koyuyor adam :)
0
divit
(21.03.22)
(2)

Ulus bilinci hakkında sorular

ahm1
Ulus, milliyetcilik bilinci daha yeni ortaya ciktigi hep soyleniyor. Milliyetcilik akimini, ulus devletlerin ortaya cikisini hepimiz biliyoruz. Peki bundan once ulus bilinci hic mi yoktu? Mesela türkler, diger türkleri biraz da olsa kendilerinden gormuyorlar miydi, kendilerine daha yakin gormuyorlar
Ulus, milliyetcilik bilinci daha yeni ortaya ciktigi hep soyleniyor. Milliyetcilik akimini, ulus devletlerin ortaya cikisini hepimiz biliyoruz. Peki bundan once ulus bilinci hic mi yoktu? Mesela türkler, diger türkleri biraz da olsa kendilerinden gormuyorlar miydi, kendilerine daha yakin gormuyorlar miydi? Mesela timur'un "türk milletinin tek lideri" olma iddiasi yok muydu, yalan mi acaba bu bilgi?

Her sey bir yana, sonucta bir dil birligi var ortada. Sirf bu yuzden dunyanin neresinde olursa olsun ayni dili konusan insanlar birbirleriyle daha cok vakit gecirmez mi, daha cok bag kurmaz mi?

Makro olcekte milliyetcilik algisi daha yeni olusmus olabilir ama gecmiste az da olsa milletlerin kendi iclerinde bir bag yok muydu?
0
ahm1
(21.03.22)
insan toplulukları şimdiki gibi birbiriyle bu kadar iletişim ve hareketlilik için değil ki

Sıradan köylü isen sabah kalkıp çalışıyor akşama yatıyorsun

Yöneten ve askeri sınıf sefere çıkıp dönüyor da bundan haberin bile olmuyor
0
freebird5406_2
(21.03.22)
Vardi tabi, orhun yazitlari bile tek basina bunu kanitlar zaten.

Ama son 2-3 yuzyilda cikan milliyetclilik ayri bir olay.
Adam somurge ulkesinden gelmis zenci, ama fransizim diyor.
Gercekte fransiz degil ama artik fransiz ulusuna katilmis birisi.
Para almadan cikari olmadan savasiyor ulkenin hakkini savunuyor.

Normalde boyle bir sey yok.
Ya zorla ya parayla ulkene katarsin ya da bir cikari vardir sana gelmistir. Suni bir bag ile baglanma fikri yeni sayiliyor.
0
divit
(21.03.22)
(4)

Her gün yeniden başlatılan uzak sunucuya bağlı kalmak?

chicha_v2
Çalıştığımız bir uzak sunucu var gerizekalı sistem yöneticisi sunucu çok takılıyor dediğimiz zaman haftada bir reset atalım çözülür dedi ama bağlanan kişi sayısı arttıkça kaynak artırmak yerine her gün resetleyelim önerisiyle geldi ve benden başka kimse buna sesini çıkarmadı. Şu an her gece saat 4't
Çalıştığımız bir uzak sunucu var gerizekalı sistem yöneticisi sunucu çok takılıyor dediğimiz zaman haftada bir reset atalım çözülür dedi ama bağlanan kişi sayısı arttıkça kaynak artırmak yerine her gün resetleyelim önerisiyle geldi ve benden başka kimse buna sesini çıkarmadı. Şu an her gece saat 4'te "bağlı kullanıcı yoksa" sunucu yeniden başlatılıyor.

Bir şekilde bilgisayarımı açık bırakmadan sunucuya bağlı kalabilir miyim? Evetse nasıl yaparım?

Not: Bağlantı için vpn gerekiyor.
0
chicha_v2
(21.03.22)
Admin yetkin varsa kurdugu job'i durdur.

Parayla vps alip onu bagli tutabilirsin yoksa olmaz o is.
0
divit
(21.03.22)
Bilgisayar açık olmadan bağlı kalamazsın. Bilgisayar açık olsa da bağlı kalamayabilirsin. Çoğu sunucuda süre sınırı vardır. Örneğin bizim sunucu 12 saat dolunca o an bir şey yapıyor olsan bile sunucudan atıyor. Baştan bağlanman gerekiyor. Güvenlik gereği sizin sunucuda da vardır benzer bir ayar. Bunun önüne geçmek için akiam 4'ten sonra bağlanıp açık tutman gerekir.
0
himmet dayi
(21.03.22)
terminal servisin bir timeout süresi var. bağlı kalınca otomatik kopartır. sistem yöneticisi süresini ayarlayabilir veya sınırsız da yapabilir. ama genelde açık bağlantılar arka planda kaynak tükettiği için sınırsız olma olayını kapatmışlardır diye düşünüyorum.

bu arada bir sistem yöneticisi olarak söylüyorum, öyle her gün sunucu resetleme olmaz. senede bir defa resetlerken bile geriliyorum ben geri açılmazsa diye :) kaynak arttırsın veya sorun nerede ise onu bulsun sistemciniz.
0
delidir yakalayin
(21.03.22)
mremoteng programı ile sürekli bağlı kalabilirsin timeout 0 olduğu için.
0
deligine yuvarlanmis tavsan
(21.03.22)
(3)

Ataşehir’de yaşam

aynenbencede
Örnek mah ve esatpaşa mah nasıl bir muhittir? Satılık ev ilanlarında ataşehir içinde en uygun fiyatllı evler bu mahallelerde. Ataşehir’i hiç bilmediğim için bilenler yazarsa çok sevinirim.
Örnek mah ve esatpaşa mah nasıl bir muhittir? Satılık ev ilanlarında ataşehir içinde en uygun fiyatllı evler bu mahallelerde. Ataşehir’i hiç bilmediğim için bilenler yazarsa çok sevinirim.
0
aynenbencede
(20.03.22)
Örnek'in emaar'a yakın yerleri fena değil, kalan yerler nezih değil. Esatpaşa da öyle ama oranın nezihlik oranı örnek'e göre bir tık iyi.

Daha az gelişmiş sanıyordum oraları ama bir ara çok gidip geldim sandığımdan iyi çıktı bahsettiğim kısımlar.

Nereden o tarafa gideceğini söylersen daha net bir karşılaştırma yapılabilir.
0
Bruce
(20.03.22)
atasehir degil orasi, son secimde sanirim o ilceye bagladilar ismi oyle geciyor ama alakasi yok.
Haberlerde atasehirde kavga falan dedigi yer orasi oluyor.

Sikintili yerler ama mahalle sinir cizgisinde oturursan oturulur.
0
divit
(20.03.22)
5-6 senedir örnek'te bir rezidansta yaşıyorum, işim de Barbaros mah'de, bölgeyi iyi biliyorum diyebilirim. Ercüment Batanay caddesi ve emaar tarafına doğru çıkan yolun olduğu kısım fena değil gayet güzel yaşanır. metroya da yakın, yer olarak da çok merkezi. sakin, e5'in dibinde, bir sürü yeni bina ve apartman da yapılıyor şu anda.

paralelindeki şehit cahar Dudayev caddesi yine emaar tarafına doğru fena sayılmaz, normal mahalle ortamı var. orta düşük gelir grubundaki ailelerle beraber yaşarsın. çok ciddi trafik oluyor tek sıkıntısı o.

örnek mah ile Barbaros mah, palladium, optimum avm arasında kalan gecekondu bölgesinin sana bi zararı olmaz ama oralarda da yaşanmaz. zaten örnek hakkında olumsuz yorum veren arkadaşlar genelde o bölgedeki ucuz evlere bakıyorlar. benim tavsiyem Ercüment batanay caddesi ile emaar arasındaki bölgeden bakman olacak. o gecekondu bölgesinde de kendi halinde yaşayan düşük gelir grubunda insanlarla dolu, zamanında fetöcüler kentsel dönüşüm olacak diye parsellemiş ama 15 temmuzdan sonra tüm hepsi iptal oldu şu an için. yaşanacak depreme dayanıklı güzel bir ev bulman da çok zor o bölgede.

bu arada örnek mah 10 seneden fazladır Ataşehir ilçesine bağlı. eskiden Göztepe'ye bağlıydı sanırım ama e5 üstünü tamamen ataşehir'e bağladılar bundan epey bir süre önce. ha ne fark eder, ataşehir'in çok daha kötü mahalleleri de var Ümraniye tarafına doğru, yani Ataşehir deyince aklına sadece Barbaros mahallesi gelmemeli :)

bu arada Ataşehir içi toplu ulaşım epey sıkıntılı araban yoksa, gideceğin yer neresi bilmiyorum ama ona da dikkat etmeni öneririm.
0
roket adam
(20.03.22)
(5)

işten kovulmak hakkında fikir

laf salatasi
arkadaşlar iyi pazarlar.doğru düzgün işini yapan, departmanda en çok çalışan, mesai saatinden önce işe gelip en geç çıkan bir finans çalışanı idim.departmandakiler en yeni ben olduğum ve menfaatlerine zarar verdiğimi düşündükleri için bir şekilde ayağımı kaydırdı.patron ne olup bittiğini sormadı bil
arkadaşlar iyi pazarlar.

doğru düzgün işini yapan, departmanda en çok çalışan, mesai saatinden önce işe gelip en geç çıkan bir finans çalışanı idim.

departmandakiler en yeni ben olduğum ve menfaatlerine zarar verdiğimi düşündükleri için bir şekilde ayağımı kaydırdı.

patron ne olup bittiğini sormadı bile, ben de kendimi savunmamayı tercih ettim, çünkü bıkmıştım.

yeni iş aramaya başlıyorum.

eski iş yerindeki yönetici de işten ayrıldı. onun yerine geçen kişi bana hayatta referans olmaz. aramızda bir çekişme uyumsuzluk vardı zaten.

yeni iş görüşmesinde bu son işyeri için ne diyeceğimi bilemiyorum.

14 aydır çalışıyordum.

yeni iş görüşmelerinde son işyerim hakkında ne söylemeliyim ?
kovdular dediğimde başarısız olduğum düşünülür, nasıl bir sebep daha iyi uygun olur, fikirlerinizi rica ediyorum.
0
laf salatasi
(20.03.22)
Referans zorunlu bir şey değil ki. Referanssız girebileceğiniz yerler de var. Ben şimdiye kadar hep referanssız girdim. Ne diyeceğiniz en kolay şey. Profesyonel değildi deyin. Keyfî kararlar alınıyordu deyin. Kovulduğunuza göre gömmek serbest.
0
dissendium
(20.03.22)
abi 10 tane iş görüşmesi yaptım son 1 ayda. sadece 1'i referans sordu. o da saçma sapan bir firmaydı zaten.

şirket kültürüne alışamadım ayrıldım de.
0
floydian
(20.03.22)
Cok garanti isi olan tonla arkadasim kovuldu, ben de kovuldum.
10 senedir calisan arkadasimi kovmuslar bugun.

Artik cok yadirganmiyor bu durum.
Eger kod girmedilerse stifa ettim desen de olur, sirket batti da diyebilirsin.
Kriz vardi kuculmeye gittiler cikardilar de.

Onemli olan bunu derken ezilmemen, ezildigin anda gorusmeyi kaybedersin.

Referans isi hikaye zaten, onu o zaman dusunursun.
0
divit
(20.03.22)
herhangi bir şirket bir kişinin daha önce çalıştığı yerden sgk çıkış kodunu göremez.

büyük amerikan ve alman şirketleri background check yapıyorlar. referans yanında bir de çalıştığın şirketin santral numarasından hr'ı arayıp soruşturuyor. verdiğin evrakları düzenleyen kurumları yine santral numaralarından arayıp evrakları teyit ettiriyor.

eski işyerindeki yöneticiyi referans ver. neden onun yerine geçen kişiyi referans vereceksin ki. referans verdiğin kişiyi arayıp ne zaman birlikte çalıştınız, kime raporluyordu, bir daha bu kişiyle çalışmak ister misiniz, olumlu olumsuz yanları neler sorularını soracaklar.
0
gabe h coud
(20.03.22)
kovuldum deme. eski işyerini kötüleyecek herhangi bir konuşma ise asla yapma.
benim pozisyonumda çok insan vardı, küçüldüler, ben de ayrılma kararı aldım, değişiklik düşünüyordum de.
ya da hiç bilmedikleri bir yerse taşındılar bile diyebilirsin. ama kibar bir dille bile işyerini kötülersen anlaşma sıkıntıları olan biri diye fişlenirsin. iş görüşmelerinde eski işyeri ve patronu hakkında olumsuz bir şey diyenin üstünü çizerler, temel ik kuralıdır. profesyonel yerlerde böyle.

umarım kolay geçirirsiniz bu süreci.
0
lovemyself
(21.03.22)
(13)

Bir erkek kolayca gözden çıkarabileceği bir kadının peşinden neden koşar?

vestasy
Elimden geldiğince kısa anlatmaya çalışacağım. Sorunun doğrudan benimle bir ilgisi yok ama fikrinizi almak istiyorum.Ayşe ve Ali'nin uzun süren bir ilişkisi var diyelim, yaklaşık 10 yıllık. Ayşe, Ali'nin çevresinde olan (iş yeri, aile dostu vs.) bazı kadınlardan rahatsız oluyor ve Ali'den araya mesa
Elimden geldiğince kısa anlatmaya çalışacağım. Sorunun doğrudan benimle bir ilgisi yok ama fikrinizi almak istiyorum.

Ayşe ve Ali'nin uzun süren bir ilişkisi var diyelim, yaklaşık 10 yıllık. Ayşe, Ali'nin çevresinde olan (iş yeri, aile dostu vs.) bazı kadınlardan rahatsız oluyor ve Ali'den araya mesafe koymasını istiyor. Bunu isteme sebebi de o kadınların Ali'den hoşlandığını hissetmesi. Ali ise bunu reddediyor ve o kadınlarla sık sık görüşmeye devam ediyor. Bu tabii ki büyük kavgalara sebep oluyor ama bir şekilde bastırılıyor ve Ayşe yola devam ediyor.

Son yıllarda özellikle bir kadın daha yakın olmaya başlıyor Ali'ye. Kendisi evli ve İngiltere'de yaşıyor, kocasıyla sorunları olduğundan bahsediyor Ali'ye sürekli. Aynı zamanda Ali'nin ailesinin aile dostu, onun kız kardeşleriyle ve annesiyle çok yakın. Ali de onun kendisine anlattıklarına Ayşe anlatıyor, aralarında gizli saklı yok hiç. Ayşe elbette rahatsız oluyor ama bazı sebeplerden çok büyük tepki gösteremiyor.

Bir gün Ali, Ayşe'ye, Ayşe iş için şehir dışındayken, bu kadının Türkiye'ye geldiğini ve o gece saatlerce eğlendiklerini, sonra da birlikte uyuduklarını ama asla öpüşmediklerini veya sevişmediklerini söylüyor. Ayşe, Ali'nin kendisine asla yalan söylemeyeceğini biliyor çünkü birbirlerine karşı her zaman çok açık sözlü olmuşlar ve onun dediklerine inanıyor; ama bu durumu da artık kabullenemiyor ve ayrılıyorlar.

Ayrılıktan sonra Ali bir yıl boyunca perişan bir halde Ayşe'yi geri kazanmaya çalışıyor, zaman zaman çok içip Ayşe'nin evine gelerek ağlıyor, bir daha onun kalbini kıracak hiçbir şey yapmayacağını söylüyor. Bir yılın sonunda yeniden deneme karar veriyor Ayşe ve tekrar ilişkiye başlıyorlar.

Daha üçüncü gün Ayşe, Ali'nin telefonuna geçen sefer ayrılmalarına sebep olan kadından gelen ''Kokunu özledim.'' tarzından bir mesaj geldiğini görüyor. Ali'nin gizlemeye çalıştığı bir şey değil bu arada bu, zaten telefonunu bazen Ayşe de kullanıyor.

Ali, kadının Ayşe'yle tekrar başladığınından haberinin olmadığını ve bu yüzden mesaj atmaya devam ettiğini söylüyor. Ayşe de şimdi haber ver o zaman diyor, Ali bir ara söylerim diyor. Tam bu sırada ikinci bir mesaj geliyor ''Haftaya yanına geliyorum.'' diye. Ayşe ya ona hemen söylersin ya da ben şimdi giderim diyor, Ali de git o zaman diyor. Ayşe gidiyor ve tekrar ayrılıyorlar.

Ek bilgiler:

Bu ayrılıktan sonra Ali ciddi anlamda dağılıyor, ailesi de bu dönemde onun yüzünden çok yıpranıyor.

Bir yıl önceki ayrılıklarında da şimdi de Instagram'da birlikte olduklarını fotoğrafları silmiyor Ali. O kadınla da takipleşiyorlar, kadının bilmemesi imkansız yani.

1- Ali fotoğrafları bile silmeyecek kadar ayrılmalarını kabullenemiyorsa, bir yıl boyunca barışmak için Ayşe'nin peşinde koşuyorsa onu neden hemen gözden çıkarıyor? Neredeyse on yıldır hayatında olan bir kadına ilişki içinde bile olmadığı, uzaktaki evli bir kadını tercih ediyor?

2- O kadını tercih ediyorsa Ayşe'yle ayrıldıktan sonra neden dağıtıyor kendisini? Ali'nin amacı ne, Ali ne yapmak istemekte?

Bu arada 25 yaşındaki bir çocuktan bahsetmiyoruz, 48 yaşında kendisi.
0
vestasy
(20.03.22)
Biri metres diğeri eş bu zeminde bakmak lazım
0
olaylar olaylar
(20.03.22)
ali'nin bi amacı falan yok. ali ilgiye tav olan egosunun yelpazelenmesinden hoşlanan bir tip. böyle durumlarda hep şunu düşünürüm, çatlak yoksa su sızamaz içeri. kaldı ki kokunu özledim, yanına geliyorum mesajları varsa sizin dediğiniz gibi ortada ilişki içinde bile olmadığı bir durum olamaz bu. durum zaten almış başını yürümüş. alinin kapılara gelip ağlaması, kendini dağıtması vesaire sadece konfor alanını kaybetme korkusu. o kadın bugün yaktım tüm gemileri gel boşanıyorum dese ali anında size sırtını döner.

bir süre sonra işler iyice sarpa sardıkça durum uyuduk demiştim, mesajları da yakalamıştın, ayrılmadın, ayrılsaydın kızım'a kadar dönmezse bende phoebe değilim :).
0
Phoebe
(20.03.22)
Her iki kadına da bağımlı, zayıf kişilikli bir Ali'den bahsediyoruz.
Dördüncü paragraftan sonrasını yaşayan Ayşe'ye Allah akıl fikir versin diyoruz.
Başka paragraflar da (düşünme, kafa yorma boyutunda dahi olsa) yaşanacaksa Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş diyoruz.
0
Mirket
(20.03.22)
@Phoebe +1
Ali istiyor ki Ayşe yanında olsun, kıskansın, diğer kadın da onu istesin. Çünkü Ali mükemmel bir insan, kadınlar onu paylaşamıyor, bak nasıl kıskanıyorlar, biraz ilgi göstermesi için neler yapıyorlar.

Fakat en başta sevgilisinin başkalarıyla ilişkisini kısıtlamaya çalışan kadın, adamı değiştirmeye uğraşmak yerine ilişkiyi bitirmeliydi. Sonrası çığ gibi dökülmüş.
0
kobuzchu kiz
(20.03.22)
Ali ilgiye aç ve karaktersiz, Ayşe'de fazla iyi niyetli.

Yukarıdakilerin hepsi +1
0
komando kani var bende
(20.03.22)
Ali metreslik yapıyor. Ayşe cinsel yolla bulaşan hastalık kapmamak ve yukarıda bahsedilen diğer tüm sebepler için Ali’ye tekmeyi basmalı.
0
Hallegadola
(20.03.22)
Ben Ali'yi çok iyi niyetli görmedim. Bu yargıya özellikle Ayşe'nin istemediği bu kişilerin kendisine anlattığı evlilik içi sorunlarını Ayşe'ye iletmesinden vardım. Bu hiç normal bir davranış değil, açıkça kışkırtmaya ve kıskandırmaya çalışıyor.

İlk olarak arkadaş olan iki evli insanın kendi evlilik sorunlarını birbirlerine anlatması bence tuhaf. Bunun üstüne alinin, ayşenin rahatsız olduğunu bile bile bu sorunları ona iletmesi daha büyük bir problem çünkü Ayşe zaten söz konusu kadının Ali'ye romantik ilgi duymasından rahatsız. Evliliğindeki problem bu şüphesini artırıyor. Ali'nin yaptığı şey çok anlamsız ve manipülatif. Hiç sevmedim kendisini, çevresindekilere sabır diliyorum.

Ali'nin bu durumu "birlikte uyuma" mevzusuyla perçinleniyor. Yapsın da anlatmasın demiyorum, ancak anlatamayacağı şeyi en başta hiç yapmamalı. Belli ki ilişkileri bunu kaldırmıyor. Eğer Ali gidip birileriyle "sevişmeden sadece uyuyabilmek" istiyorsa Ayşe'den ayrılıp bunu sorun etmeyecek birini bulmalı.

Bu olayı bu kadar dram haline getiren şey tamamen Ali. Ayşe klasik bir tek eşli ilişki sürmek istemiş. Büyük ihtimalle de 10 yıllık ilişkisi boyunca çeşitli şekillerde manipüle edilmiş. Arkasına bakmadan kaçmalı bu adamdan.
0
akhenaten
(20.03.22)
Ali bence narsist herifin teki.

Ayşe arkasına bakmadan kaçmalı, kaçarsa birkaç ay sonra çok mutlu olacak :)
0
buffy de vampir sayılır
(20.03.22)
Adam 50 yasina gelmis, bu yastan sonra ne toplum ne ahlak normlarina uymak zorunda degil.
Haliyle de uymuyor.

Unlu bir teknik direktorun de 2 karisi var bundan rahatsiz olmuyor.
O yasa gelsem ben de sallamam.
0
divit
(20.03.22)
Ali guvenilmez ve toksik bir insan. Ben olsam fotograflari kaldirmasi konusunda baski yapardim. Bu 'neden' diye mantikla aciklanabilecek bir durum degil, Ali karaktersiz biri.

Ayse de tekrar bu adamla sevgili olmayi biraktim iletisimini bile surdururse basina gelenleri hakediyor olur. Bu birebir 'ben salagim, dur ben yere yatayim sen benim ustume bas gec ayaklarin kirlenmesin' demektir artik. Ilk defa da sucu yok, guvenmeyi tercih etmis. Su noktadan sonra hala Ali'nin pesinden gitmek sacmaliktir. No contact yapilmali. Dunyada erkek mi yok yahu.
0
sopiro
(21.03.22)
Hep pastam dursun, hem karnım doysun.
0
2027
(21.03.22)
Ali karaktersiz ve yaptığı herhangi bir şeyde anlam aramak anca arayanı yorar diye yorumladım. Uzay boşluğuna salar gibi salmak lazım.
0
Mossy
(21.03.22)
ali'ye bir noktaya kadar da normal dedim, şuu yapmasaymış iyiymiş dedim. başkaları ile olan muhabbetlerini evde anlatmamalıymış dedim. ama beraber uyuduk'a kadar. işte o noktada oha dedim.

Ali alışmış olduğu hayattan çıkmaya korkuyor, ayşe ile yaşayabileceği bir macera düşünemiyor ancak diğer kadının da heyacanını, ilgisini seviyor ve bunun için bir plan yapmasına, harcama yapmasına, zaman ayırmasına da gerek yok. Kadının varlığı be attığı mesajlar ali'yi heyecanlandırmaya yetiyor.

Diğer kadın ise ali'yi heyecanlandırdığı için hala beğenildiğini hissetmek istiyor zira o da eşi ile artık bir macera yaşamıyor, onunda eşi ali gibi. ikisi de birbirini heyecanlandırıyor.

1 - burada çok soru var, son soruya cevap verebilirim, ali kadın'ı değil, kadın'ın oluşturduğu heyecanı tercih ediyor.

2) konfor alanının, alışkanlıklarının değişmesine karşı korku, kendine güvensizlik (diğer başka kadınlara yönelmiyor, kimse beni beğenmez diyor) nedeni ile saçma sapan davranışlar sergiliyor, tam bir amacı yok.

ve son olarak kobuzchu kiz'in son pragrafı +1
0
selam
(21.03.22)
(8)

Aşınmış vidayı sökmek

elorelia
https://i.hizliresim.com/hiujihy.jpegVida ile tornavida arasına lastik yerleştirmeyi denedik ama işe yaramıyor. Vida çok aşınmış. Nasıl sökebiliriz?
i.hizliresim.com

Vida ile tornavida arasına lastik yerleştirmeyi denedik ama işe yaramıyor. Vida çok aşınmış. Nasıl sökebiliriz?
0
elorelia
(20.03.22)
Daha büyük bir yıldız tornavida ile bastırarak çevirmeyi deneyin.
0
sevilen progressive türkücü
(20.03.22)
Matkap varsa delici uçla içinden geçin
0
olaylar olaylar
(20.03.22)
Cok siki oldugu icin asindiysa cikmaz oyle yontemlerle.


Icine cizgi cekmek, isitmak, gozden cikardigin tornavidayi icine cakmak.. bunlar yanlis uc yuzunden asindiysa ise yarar.
0
divit
(20.03.22)
şimdi kurtarıcı falan diyeceğim de o evlerde falan bulunmaz delip ters kılavuz ile almak lazım ama ters kılavuz da eve kolayca bulunmaz.
vidanın arkasına erişebiliyor musunuz? evet ise arkasından tutup gevşetmeyi deneyin hayır ise matkap ile girmek dışında pek seçenek yok gibi.

birde çok güçlü şekilde yüklenip almak mümkün ama güç ve alet gerektiren bir olay(fırdöndü falan gibi şeyler)
0
basond
(20.03.22)
eni biraz geniş bir lastik koyup onun üzerinden tornavidayla bastırarak deneyin. o şekilde yapılan videolar görmüştüm ama denemedim açıkçası.
0
mustafakesekci
(20.03.22)
ya büyük matkapla delip kafayı kopartman lazım.

ya da uğraşırım dersen tam ortadan delip ters kılavuz ile uğraşman lazım.

kaynakla bişey kaynatmak da çözüm.

böyle durumlarda deliği biraz temizleyip alyan çakmışlığım da var.

keski ile kenarına iz yapıp tık tık tık sökmüşlüğüm de var. veya düz tornavida için yer vb.

her halukarda normal evde bulunan aletler işinizi çözmeyecektir. en kolayı matkap ile kafayı kopartmak.
0
killerbee
(20.03.22)
@mustafakesekci haklı.
Paket lastiğiyle açılıyor. enli bir paket lastiğini vidanın üzerine koy, tornavidayla bastırarak çevir.

Aha bu da videosu

www.youtube.com
0
Mirket
(20.03.22)
keskiyle ortasına yarık açıp tornavida ile çevir
0
essoist
(20.03.22)
(3)

Yazılım dünyasında ingilizce cv’nin önemi

Unde bach canim
İngilizce cv hazırlamakta bir şey yok, yapılır. Ama türk firmalarında abartıldığı kadar etkili mi geri dönüşler için? İngilizceyi iyi biliyorsun demek ki gibi saçma bir ilişki kuruluyor gibi. Yabancı firma olsa normal de…
İngilizce cv hazırlamakta bir şey yok, yapılır. Ama türk firmalarında abartıldığı kadar etkili mi geri dönüşler için? İngilizceyi iyi biliyorsun demek ki gibi saçma bir ilişki kuruluyor gibi. Yabancı firma olsa normal de…
0
Unde bach canim
(20.03.22)
Savunma hariç Türkçe CV görmedim. Benim önüme Türkçe CV gelse garipserim herhalde. Yani İngilizce diye ekstra bir avantaj sağlayacağını sanmam, ama Türkçe olması iyi değil. En basitinden "İngilizce bilmiyor mu bu?" diye bi soru işareti oluşturuyorsun karşı tarafın kafasında.

Bi de İspanyol, Macar, Alman, Rus, Hintli vs. bir sürü developerla tanıştım, kendi lokal dilinde CV'si olanı da hatırlamıyorum. Bana sorarsan yazılım işinde lokallik yok, her şeyi İngilizce yapmak lazım o yüzden.
0
plutongezegendegilmi
(20.03.22)
bu yazılım dünyasında lokal dil sadece konuşmak için olmalı. zaten teknik konuşmaların çoğu da jargondan dolayı ingilizce-türkçe karışımı bir şey oluyor.

o yüzden stick to english!
0
xiii
(20.03.22)
Ben de hic ingilizce cv gormedim.
ik kariyernetten aliyor cv'leri bize gonderiyor dogal olarak hepsi turkce geliyor.

Hatta yabanci sirkette calisanlarin da oyle oluyor.
Ik uzmanlari zaten pek ingilizce bilmez ama havali mi olur onu bilmiyorum.

Ben cv okurken hangi dilde yazdigina pek bakmiyorum.
Yeterince proje yaptiysa isterse legolarla anlatsin ise aliriz.
0
divit
(20.03.22)
(5)

Doktorların yurtdışına gitmesi çok mu kolay?

komando kani var bende
Şu sıralar ekşi sözlükte baya gündem bu doktorlar. 50 bin doktor yurtdışına gidecekmiş. Bilmediğimden soruyorum doktorların yurtdışına gitmesi kolay mı? hemen alırlar mı ülkeler?
Şu sıralar ekşi sözlükte baya gündem bu doktorlar. 50 bin doktor yurtdışına gidecekmiş. Bilmediğimden soruyorum doktorların yurtdışına gitmesi kolay mı? hemen alırlar mı ülkeler?
0
komando kani var bende
(20.03.22)
Dil biliyorsanız, özellikle birden fazla, evet kolay. ülkeler geçici çalışma iznini çabuk veriyor. çıkıntılık yapılmazsa kalıcıya dönüyor
0
etfalmorgu
(20.03.22)
Dil engeline takiliyorlar.
Giden zaten gitti, gidemeyenler de blof yapiyor.

30 yasindan sonra almanca ogrenmek kolay degil deneyip pes etti arkadaslarim.
0
divit
(20.03.22)
diger tum meslekler icin calisma izni gerekirken (ingiltere'de) doktorlar elini kolunu sallayarak gelebiliyor. sadece basit 1-2 sinav gecmeleri gerekiyor ki turkiye'de egitim alan doktorlar icin giris seviyesi bu sinavlar. sonra hem calisma saatleri, hem gunde gordukleri hasta sayisi hem de maas acisindan cok avantajli bi isleri oluyor
0
try again fail again fail better
(20.03.22)
gemileri yakan uğraşırsa gidebiliyor. kolay değil, ama doktorların bugunkü konumlarına gelmesinden kesinlikle daha zor değil (tus, asistanlık, nöbetler, mecburi hizmet vs.).

ingiltere ve almanya'da epey doktor açığı var ve isteyen uğraşırsa birkaç senede denklik alıp çalışmaya başlayabiliyor. diğer ülkeler için süreç biraz daha zor olmakla birlikte dubai, usmle verilirse abd-avustralya, bürokrasiye sabredilebilirse kanada gibi imkanlar-giden tanıdıklarım var.
0
gibicibicis
(20.03.22)
gelismis ulkelerde genel bir doktor acigi oldugu icin bazi ulkeler kolaylik sagliyor. yine de her isteyen elini kolunu sallaya sallaya istedigi ulkeye gider diye bir sey yok.
0
hot potato
(20.03.22)
(6)

Yağlı radyatör vs ufo

stillalive
Hangisini almak daha mantıklı? Hangisi çok fazla elektrik tüketir?Hangisi iyi ısıtır vs.
Hangisini almak daha mantıklı?
Hangisi çok fazla elektrik tüketir?
Hangisi iyi ısıtır vs.
0
stillalive
(19.03.22)
Elektriğini bilemiyorum. Ama ysğlı radystör ufoyla kıyaslanmaz bile.

Ben düşün boluda bir kışımı radyatörle geçirmiştim yıllar önce.

Radyatörü kapatınca da bir süre içindeği yağ ısısını koruyor ayrıca. Ufo gibi kapatunca ortaluk hemen buz kesmiyor. Ufo sadece önüne ısı verir. Radyatör ise ısıyı etrafa yayar.
0
mahone
(19.03.22)
genelde yağlıradyatör + mini fan öneriliyor. en ideal elektrikli ısınma bu şekilde bildiğim kadarıla.
0
buffy de vampir sayılır
(19.03.22)
Biz şantiyede İSG yasakladığı için yağlı radyatör kullanıyorduk. Açıkçası ufolardan hiçbir farkı yok. Tek iyi yanı yangın çıkarma riski falan yok denecek kadar az, bir de belki üzerine bir şeyler serilebilir kurutmak için vb. Ama şimdi bulunduğum ofiste ufacık bir fanlı ısıtıcı var, o bunlardan çok daha fazla ve homojen bir şekilde ısıtıyor. Kötü yani biraz ses yapıyor, hoş sessiz çalışanlı da varmış ve havayı kurutıyor.
0
malheiros
(19.03.22)
Bubarada radyatörden radyatöre fark var. Benim kullandığım radyatör kalın petekli bir aletti. Epey ağırdı. Yani uyduruk birşey değildi.
0
mahone
(19.03.22)
hangisi daha fazla elektrik tüketir bilemiyorum.
muhakkak nispeten daha az elektrik tüketecek şekilde üretilenleri vardır ama onlar da muhtemelen pahalıdır ama kesinlikle yağlı radyatör.

ufo zaten küçük fanlı ısıtıcılar kadar bile ısıtmıyor.
o sadece gördüğü yeri ısıtan bir şey.
bu arada o fanlı ısıtıcılar da çok iyi ısıtıyor ama pek dayanıklı olmayabiliyorlar ve çok da güvenli değil gibiler.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
Senin usume endeksine bagli.
Fan mesela sogugu cat diye kiriyor, kapatip 1 saat usumuyorsun.

Ufo devamli acik olmak zorunda.
Radyator zaten bildigin kalorifer gibi, odayi yavasca isitiyor sonra sen isiniyorsun.

Ben fan tercih ediyorum cok usuyen biri degilim bi kere isinsam yetiyor saatlerce.
0
divit
(20.03.22)
(11)

Tezimden çalıntı yapan birini şikayet etmeli mi?

Fusha
Alanımla ilgili bir tez okumaya başladım, neden bilmiyorum ama çalışmanın önemi kısmından başladım ve ilk okuduğum cümleden anladım benim tezden çalındığını (bende de ne hafıza varmış mübarek:) ya sonuçta kendi uygulamalarını vs yapmış sadece prosedürel bir kısımda benden intihal yapmış. Ne yapmalı
Alanımla ilgili bir tez okumaya başladım, neden bilmiyorum ama çalışmanın önemi kısmından başladım ve ilk okuduğum cümleden anladım benim tezden çalındığını (bende de ne hafıza varmış mübarek:) ya sonuçta kendi uygulamalarını vs yapmış sadece prosedürel bir kısımda benden intihal yapmış. Ne yapmalı sizce?
0
Fusha
(19.03.22)
Ne yapmalı bilmiyorum ama ben olsam şikayet eder, uğraşırdım. Böyle utanmazlıklara tahammül edemiyorum.
0
stronzo
(19.03.22)
Yazdığınız kıstas dışında neler benzerlik gösteriyor bu önemli bence. Her şeyi de intihal olarak yorumlamak yanlış gibi. Sizden başkası bir konuyu bu şekilde çalışıp önemini bu şekilde belirtmiş olamaz mı yani?

Ben genelde ciddi benzerlik varsa ve bana bir şekilde atıf yapılmışsa çalışma içinde sorun etmiyorum.
0
Corpsebridee
(19.03.22)
Az bisey caldiysa salla gitsin, cok caldiysa duzeltme verip atif yapmasini iste.

Keske benim yazdigim seyleri calsalar uni kutuphanesinde curuyordur simdi.
0
divit
(19.03.22)
büyükçe bir paragraf ve yüzde yüz benim yazdıklarım, bir virgül veya kelime farklı değil.
0
🌸Fusha
(19.03.22)
ben olsan şikayet ederim, hırsızlıktan bir farkı yok.
0
kenarortay
(19.03.22)
Anlamadığım intihal programında nasıl gözden kaçırdıkları.. Nolursa olsun kaynak gösterilmesi gerekiyor anlattığınız gibiyse
0
Corpsebridee
(19.03.22)
şikayet et.
0
basond
(19.03.22)
Prosedürel bir kısımda intihal yapmayı sorun olarak görmemiş demek ki (!) Halbuki o kısmı kendi cümleleri ile anlatması gerekirdi. Başka kaynaklardan esinlenme illaki olur ama prosedürel bölüme de doğrudan kopyala yapıştır yapmak bana çok terbiyesizce ve saygısızca geldi. Yine de uğraşmaya değmeyebilir. Ama resmi bir şikâyet olmasa dahi yaptığı şey o kişinin yüzüne vurulmalı bence, yakalandığını bilmeli.
0
bayc
(19.03.22)
Et valla. densize bak.

Koca tez çıkarıyor ve bu kopyaladıgı yeri oldugu gibi koyuyor mu? Garip değil mi?

Var ya o tezden başka haltlar bile çıkar. Belki başkasına parayla yaptırdı. Çünkü bir konu hakkında koca araştırma yapıyorsun, bir şeyler yazıyorsun. Yani tez yazıyorsun ama okudugun bir metni tezinde paylaşmak istiyorsun ve o metni 30 farklı şekilde yazabilecekken noktasına, virgülüne kadar alıyorsun. çok mantıksız değil mi? O kadar mı üşendi? Sabırsızlık mı? Salaklık mı? Hele ki prosedürse, okudugunu kendi cümlesince yazamayacak kadar mı beyin sisi var.

Git şikayet et kardeşim.
0
halboyle
(20.03.22)
@Corpsebride, Sonuçta intihal taramasını yapıp da raporu enstitüye gönderen kişi danışman olduğundan eğer tezi yazan kişi "hocasının bir tanesi" ise oluyor işte.
0
deerguy
(20.03.22)
Çalıntı yapan doktora tezinde yapmamışsa bir şey demezler. Blok halinde sayfalarca çalıntı değilse yine bir şey demezler.

Ama bulgularda araklama varsa işte o zaman her koşulda sıkıntıdır. Tezin esas tez kısmı bulgulardır. Literatürü danışman bile okumamıştır. Hatta yüksek lisans tezlerini hiç okumadan biçimsel olarak bakan hocalar var.

Türkiye'de bu işler baştan sona hatalı. Hem ders yükle hem tezde büyük beklentiye gir derken sonuç böyle oluyor. Bir de bu insanlar çalışıyor bu süreçte.
0
garylineker
(20.03.22)
(5)

Kuyumculardaki nakit ve kredi kartı satışındaki fiyat farkı

her seye atarlanan adam
Trabzon set almak için birkaç kuyumcudan fiyat aldım. Öyle mahalle arası kuyumcu falan değil baya duyulmuş yerlere sordum. Beğendiğim seti kartla alırsam fiyat 95 bin. Nakit alırsam 70 bin. 25 bin liralık fiyat farkı çok garip geldi bana. Kredi kartı ve nakit alışverişi arasında neden bu kadar fark
Trabzon set almak için birkaç kuyumcudan fiyat aldım. Öyle mahalle arası kuyumcu falan değil baya duyulmuş yerlere sordum. Beğendiğim seti kartla alırsam fiyat 95 bin. Nakit alırsam 70 bin. 25 bin liralık fiyat farkı çok garip geldi bana. Kredi kartı ve nakit alışverişi arasında neden bu kadar fark var ki?
0
her seye atarlanan adam
(19.03.22)
Kredi kartıyla alırsan kuyumcu onun ödemesini bankadan 1 ay sonra falan alıyor. Altının da 1 ay sonra ne olacağı belli değil. O yüzden böyle bir fark var.
0
himmet dayi
(19.03.22)
Bir ay sonra değil ertesi gün alıyor %4 civarı komisyonu vardı, şu an yüzde kaç bilmiyorum. Her ne olursa olsun 25k komisyon ol-la-maz. Nakit satmak için işgüzarlık yapmış bence kuyumcu.
0
Arthur Dayne
(19.03.22)
@himmet dayi'nın dediği doğru. Ancak kuyumcu, istediği taktirde faizini ödeyerek parayı ertesi gün de çekebilir bankadan.

Bu durumda o faiz söylediğin farktan çok az olmalı.

Kayıtsız ticaret yapıp vergi kaçırıyordur. Kredi kartı devreye girince, ticaret kayıtlı olmak zorunda.
0
Mirket
(19.03.22)
Odedigi senelik vergiye bakarsan anlarsin sebebini.

Adam kosedeki berber kadar vergi oduyor, sen 100bin gelir sokacaksin hesabina.
0
divit
(19.03.22)
70 bin liranın kdv'si 12.600 TL zaten, 3 bin lira kadar da bankaya komisyon ödeyecek. Bir miktar da gelir vergisi matrahı artacak bu yüzden, ama yine aradaki fark fahiş +1
0
John Bloor
(21.03.22)
(2)

beyana tabi ücret geliri

plastic_angel
beyana tabi ücret geliri elde ettiğim tespit edilmiş. böyle bir mail geldi edevletten. ben nerden kazanmışım bu geliri nasıl öğrenirim? :)2021 yılı Mayısta iş değiştirdim, bununla mı alakalı acaba?
beyana tabi ücret geliri elde ettiğim tespit edilmiş. böyle bir mail geldi edevletten. ben nerden kazanmışım bu geliri nasıl öğrenirim? :)
2021 yılı Mayısta iş değiştirdim, bununla mı alakalı acaba?
0
plastic_angel
(19.03.22)
malheiros
(19.03.22)
Is degistirenlere vergi soku basligina bak
0
divit
(19.03.22)
(7)

1. Dünya savaşını kaybettiysek 18 mart niye önemli?

amsterdam otlu sigarası
Orada kazandığımız zafer 1. Dünya savaşı kaybedildiği için sonuçta bir işe yaramamış olmadı mı? Savaşı kaybettiğimize göre bu zafer mağlubiyeti öteleyince ileride boş yere bir sürü insan daha ölmüş olmadı mı? Mondrostan sonra çanakkale geçildiyse bütün bu anılan şehitler yok yere ölmüş olmadı mı? T
Orada kazandığımız zafer 1. Dünya savaşı kaybedildiği için sonuçta bir işe yaramamış olmadı mı? Savaşı kaybettiğimize göre bu zafer mağlubiyeti öteleyince ileride boş yere bir sürü insan daha ölmüş olmadı mı? Mondrostan sonra çanakkale geçildiyse bütün bu anılan şehitler yok yere ölmüş olmadı mı? Tam fikir oluşturamıyorum, Bu konuda kafam çok karışık, cevaplarsanız çok sevinirim.
0
amsterdam otlu sigarası
(18.03.22)
Kurtuluş Savaşı'nın fitilini yaktı bi anlamda Çanakkale cephesi. Çanakkale'yi kaybedip İstanbul işgal edilse belki böyle bir direniş hareketi olmazdı o ruh haliyle. Bi de Osmanlı'nın savunma cepheleri arasında en kritik cephe denebilir şu anki Türkiye sınırları düşünüldüğünde. Diğerleri Arap yarımadasında ya da suriye filistin, ırak civarında. Çanakkale ise İstanbul'un dibinde ülkenin kalbinde. Bu savunma başarısız olsa Osmanlı çok daha kötü parçalanır ve muhtemelen şu an Türkiye Cumhuriyeti olmazdı
0
nundu
(18.03.22)
Niye önemli? Çünkü dünyanın o zamandaki en güçlü devletlerini devletin en zayıf hayaliyle denize gömdüler. Bugün hangi ülke bunu başarabilir? Ukrayna'nın durumu ortada. Bir gemi batırabilmişler mi? Savaşta sonuç önemli değildir, duruş önemlidir. Osmanlı Devleti işgalcilere karşı vatanını savundu. Bu duruş önemlidir. Emperyalizme karşı gösterilen çok büyük bir mücadele söz konusu.
0
dissendium
(18.03.22)
Arkadaşlar yazmış, yazacak sebeplerini. Ben de karşı taraf için neden önemli olduğunu anlatayım. Ingilizler tarafından kullanılan Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda gibi ülkelerin halkları bu savaşla millet olma şuurlarına eriştiler. Gentlemens' War ile. Bizzat kendilerinden dinledim bunları. Harika hikayeleri, ağıtları var.
0
crimson man
(18.03.22)
Dolayli yoldan ingiltere imparatorlugunu cokerten savas oldu.
Savas sonrasi kanada falan isyan edip ingilizlerin basina bela oldu, saglam bir savas oldugu icin kutlamasak olmaz.
Adamlar kendi tarihinde churchilin felaketi falan diye tanimliyorlar
www.history.com
1922'de ortam gerilince tekrar savasmayi goze alamayip gittiler.

tr.m.wikipedia.org

Sonrasi da bu
tr.m.wikipedia.org

Ne dovduysek 1931e kadar etkisi gitmis
0
divit
(18.03.22)
İngilizlerin Çanakkale cephesini açma sebepleri ekonomik krizde olan Rusya'ya yardım götürmek, İstanbul'u alarak Osmanlı Devleti'ne son vererek savaşın süresini kısaltmaktır. Bu cepheyi biz kazandığımız için İstanbul alınamadı ve savaşın süresi uzadı.İstanbul'u alsalardı milli mücadele dediğimiz kurtuluş savaşını yapacak zamanımız olmayacaktı. Kazanmak askerimize ve milletimize hem güç hem de cesaret verdi ki Mondros imzalandıktan sonra küçük çaplı bölgesel cemiyetler kurulmaya başladı. Hal böyle olunca İngiltere'de moraller bozuldu hükümet değişti vs. Rusya'da Bolşevik ihtilali gerçekleşti savaştan çekildi
0
umutsuzevjınıkı
(18.03.22)
Herkes yazmış ama yazmadan duramadım. Birincisi ve bence en önemli olay İstanbul'un işgal edilmesini önlemesi. İstanbul diyerek geçmemek gerek, çünkü o yıllarda İstanbul başkent.

İkincisi her türlü üstün olan ülkeler burada mağlubiyeti tadarak psikolojik olarak çöktüler. Ve evet savaşta her şey maddiyat, makine, teçhizat değildir. Psikolojik üstünlük önemlidir. Güncel durumda Ukrayna'yı işgal etmeye çalışan Rusya'yı düşünün. Psikolojik üstünlük Ukrayna'da olduğu için hâlen teslim olmuyorlar.

Üçüncüsü bu psikolojik üstünlük sayesinde Anadolu topraklarında bağımsızlık mücadelesi fikri ateşlenerek biz güçlüyüz ve öz vatanımızı kurtarabiliriz mantığı oluştu.
0
skzr
(19.03.22)
Yenildik ama ezdirmedik gururumuzu
0
sagini solunu bilmez cahil
(19.03.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.