Giriş
(5)

Basit Bir Elektrik Kablosu Sorusu

jaaaccckkk
Merhaba; Elimdeki elektirik kablosu topraklama, faz ve notr olmak üzere üçlü diyelim. Ben bunu sadece faz ve notr olarak bağlamak istersem (ikili bir klemense)boşta kalan topraklama kablosunu ne yapmalıyım?
Merhaba; Elimdeki elektirik kablosu topraklama, faz ve notr olmak üzere üçlü diyelim. Ben bunu sadece faz ve notr olarak bağlamak istersem (ikili bir klemense)boşta kalan topraklama kablosunu ne yapmalıyım?
0
jaaaccckkk
(14.06.17)
O şekilde açıkta kalır benim bildiğim. Ucunu büküp bırakabilirsin.
0
dissendium
(14.06.17)
Dibinden kesip her ihtimale karşı elektrik bandıyla izole edebilirsin.
0
reactionic
(14.06.17)
düzgünce izole edip bıraksam ortada bir sorun yok yani...
0
🌸jaaaccckkk
(14.06.17)
sorun var tabi olmaz olur mu, topraksız olur bağlantı. kaçak durumunda sıkıntı, korumasız olur. ama zaten topraksız bir hat ise, dedikleri gibi izole edip bırakmakta sakınca yok. ama toprak olduğundan emin olun, nötrü boşta bırakıp nötre toprak bağlamayın.
0
icim urperiyor
(14.06.17)
Eğer sadece topraksız fişe sahip cihazları kullanacaksanız sorun olmaz.

Örneğin telefon şarj cihazı veya aşağıdaki şekilde fişlere sahip olan cihazlar:
www.sarackablo.com.tr
0
faithless
(14.06.17)
(37)

sosyal fobik birey

limoncello
önceden sosyal fobik olduğunu söyleyen, bu yüzden hayatında zorluklar yaşamış ve hiç sevgilisi olmamış 28 yaşında bir kadın birey sizde ne canlandırır?çok güzel, iyi eğitimli, çok tatlı, iyi kalpli birine benziyor. cidden entelektüel ve kültürlü. ama sosyal fobi hep engel olmuş.ilişki için korkmalı
önceden sosyal fobik olduğunu söyleyen, bu yüzden hayatında zorluklar yaşamış ve hiç sevgilisi olmamış 28 yaşında bir kadın birey sizde ne canlandırır?
çok güzel, iyi eğitimli, çok tatlı, iyi kalpli birine benziyor. cidden entelektüel ve kültürlü. ama sosyal fobi hep engel olmuş.

ilişki için korkmalı mı 35 yaşında bir erkek birey olarak? tecrübesiz biri olduğu için.


bir de böyle ezik gibi gözüküyor mu gözünüzde? galiba ezik gibi gözükeceğini düşündü bana söylerken. bende böyle bir şey olmaz da.
az çevresi olan sakin bir kız. olgun biri

edit: flört bile yok. anladığım kadarıyla bayağı eline erkek eli değmemiş cinsinden gerçek manada, el tutuşma bile yok.
0
limoncello
(14.06.17)
niye 28 yaşına kadar kendini tedavi ettirememiş diye sorgulardım. tedaviyle çözülebiliyor çünkü bu sorunlar. ezik gibi gözükmez ama tedavi kısmı önemli.
0
dedimmidemedimmi
(14.06.17)
Bire bir benimleyken problem yaşamasına sebep olacak bir sorun değil bu. Ezik olduğunu düşünmem.
0
arnold schwarzeneger
(14.06.17)
profesyonel yardım almış tabii daha önceden şu an 28 yaşında ve zaman zaman insan içine girmekte zorlansa ve bir daha girmek istemese de bu anlamda daha iyi olduğunu söylüyor.

bir de kimseye birden sosyal fobi var bende diye vahiy inmiyor ki. insanlar genelde kendilerini eksik, yetersiz ve değersiz hissediyorlar ve bu 'gerçek'miş gibi geliyor, sosyal fobiden kaynaklandığını bilmiyorlar. sonra 'haa ben sosyalfobikmişim vs.' deniyor genelde.
hikayede de yargılayıcı ve eleştirel baba faktörü varmış.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
ben severim ama o beni sevmeyebilir.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(14.06.17)
28 yaşına kadar kendi ömründen hayır görmemiş kadından siz o saatten sonra nasıl bi verim almayı planlıyosunuz?

eğer tam anlamı ile tedavi olmadı ise veya bu yönde çabası yok ise, ne bileyim sizi de dibe çekecekse olmaz o iş.
0
elorelia
(14.06.17)
Tabiki degildir.kafa dengi birisi cikmamistir hem sevgili hem arkadas olarak...
0
part time pollyanna
(14.06.17)
@elorelia verim almayı düşünmüyorum zira kendisi bir makine ya da damızlık hayvan değil. olabilir herkesin kendine göre sorunları vs vardır. sonuçta en fazla sosyal ortamlardan kaçınarak kendini güzelliklerden uzak tutmuş biri. başka türlü kendine de, bana ya da bir başkasına da zararı yok. gerçekten iyi bir kıza benziyor. çok kültürlü ve entelektüel. sosyal hayata ayıramadığı zamanda kendini çok geliştirmişe benziyor.

aslında sosyal ortamlara girmeye istekli, ama insanlar onu eleştirecek, aşağılayacakmış gibi geliyormuş çünkü eleştirilerek ve başarı odaklı büyütülmüş.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
cidden anlattığın gibiyse hiç de problemli gelmedi bana. hiçbirimiz mükemmel değiliz sonuçta, herkesin bir yerden kusuru veya eksiği var. sosyal fobi küçümsenecek bir şey değil, uzun vadede içinde bulunduğu durumun sorun yaratması gayet mümkün ama üstesinden gelinmeyecek şeyler olmaz diye düşünüyorum. bence temkinli ol ama korkma.

iyi eğitimli, iyi kalpli, entelektüel birinin kendi hayatına hayrı nasıl olmamış onu da anlamadım. sosyal fobiyle bu kadarını yapıyorsa birazcık kendine gelse çok daha fazlası olabilir muhtemelen.
0
der meister
(14.06.17)
Sen de sosyal fobi sahibi değilsen bir dene. Belki seninle aşabilir. Ezik olduğunu düşünmezdim. Özellikle bizim toplumda sayıları yadsınamayacak kadar fazla.
0
hayde bre
(14.06.17)
bi insandan verim almak için damızlık yerine koymanıza gerek yok. sosyal olarak verimli diye tanımlayabileceğiniz arkadaşlıklarınız yok mu? bu da o hesap.
0
elorelia
(14.06.17)
@der meister haklısın. tabii kendine hayrı dokunmadığını falan düşünmüyorum. yaklaşık 15 gün oldu tanıştığımız. 3 defa görüştük. genel olarak da whatsapp üstünden yazışıyoruz. kendisi söylemese aklıma gelmezdi sosyal fobi falan.
ilk başta soğuk gibi görünüyor sanki ama öyle biri değilmiş. ama yakınlaşması, yaklaşması zor gibi.

bir de çok bilgili, kültürlü falan. uzun zamandır böyle bir kıza denk gelmemiştim. etkilendim cidden, kaybetmek de istemiyorum. dışardan falan da hiç 'sıkıntılı' gözüken biri değil. sıkıntılı da kime göre neye göre. işte sosyal kaygı yaşayan biri.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
bende uyandıracağı şu olur; sosyal ilişkilerdeki tecrübesizliği dolayısıyla gireceği yeni durum ve ortamlarda normale göre daha beceriksiz ve yabani olur. var olan az arkadaşına da çok bağımlı olur. ex erkek arkadaşım böyle biriydi, onda gözlemlediklerim bunlar. ben de çok sosyal olmadığımdan önemli bir sorun değildi benim için. fakat o içine kapalılığın derecesi önemli. yıllardır o kadar içe dönük yaşamış insan sosyalleşmekten öte, kendini birebir ilişkilerde dahi açmakta yetersiz kalabiliyor. özetle normale göre sorunlu ve sıkıntılı bir ilişki olma ihtimali yüksek. yine de denemeye değip değmeyeceği tamamen sana kalmış.
0
manuel mandalina
(14.06.17)
@elorelia şimdi bu kızı sosyal alanda kaygı yaşıyor diye çöpe mi atalım.
haa bazısı der ki '' bunla mı uğraşacağım, sosyalmiş, fobiymiş vs.' ama ben değeceğini düşünüyorum ve kaybetmek isteniyorum.
herkes ortamdan ortama akan biri olmak zorunda da değil.
ya da bu kız sosyal kelebek bir kızdan daha değersiz değil.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
@manuel aslında doğru noktaya değinmişsin kendini açmaya pek istekli değil gibi yani yüzeysel çok güzel ama derinlikli bir insan olsa da yakınlaşmakta sıkıntı yaşarız gibi.

tabii onun da ben ve aramızdaki şey hakkındaki düşüncesini bilmiyorum daha ama şu an 'aradaki şey'den mutlu gibiyiz. hoşuna gittiğini hissediyorum.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
kızın değersiz veya değerli olması ile alakası yok söylediğim şeyin.

sabır gerekiyor mesela, bende o yoktur. doğal olarak ben olsam 'bunla mı uğraşcam' derdim. sen değer diye düşünüyorum diyosun. e öyle düşünüyosan dene.

ortamdan ortama akmak ile sosyal fobi arasında ince bi çizgi yok zaten. ikisinin ortası idealdir.
0
elorelia
(14.06.17)
İnsanlar çeşit çeşittir. Anlattıklarınıza göre harika birisine benziyor. Sırf sosyal fobisi var diye böyle bir insan bırakılmamalı. Boş bir insan değil paylaşabileceğiniz çok şeyiniz var. Belli olmaz belki de birlikte aşarsınız bu sorununu.
Tedavisi var neden olmamış diyenleri anlamıyorum, psikolojik sorun sonuçta bir gün hap içip yarın düzelecek diye bir şey yok.
0
uyusam iyi olur
(14.06.17)
Kendi adima konusuyorum gucenmece olmasin. 28 yaşına kadar eline karşı cins eli değmemiş insan tipsizdir ya. Kendini çarşafa sarıp dışarı çıkmadıysa elbet bir bakan eden olurdu bunca sene. Hiç flört falan bile yok diyosun, ya yalan söylüyo ya agir tipsiz. Daha da önemlisi tecrübesizdir. Her konuda. Sevgiliyle kavga etmenin bile bir adabı vardır mesela kız bunları hiç bilmiyor olucak hepsini sen ogreticeksin. Ben olsam hayatta tahammul edemezdim. Ayrıca yatakta kotudur :(. Bilmiyorum ben olsam 3 hayirla ugurlardim. Ama herkesin iliskiden beklentisi farkli tabi.
0
duru arsnova
(14.06.17)
@duru arsnova yooo valla taş gibi kız. hem yüzü, hem fiziği harbi güzel, ortalamanın çok üstünde. dedim ya en başta söylemese asla kafamdan geçirmezdim sosyal fobi vs. galiba hepimizin bazı önyargıları var. şöyleyse kesin böyledir diye.
zaten ilişkisinin olmama sebebi sosyal ortamlardan kaçınma, kendini açmakta sıkıntı, güzellik değil ki.

zaten ben de bir ilişkiye evrilse olabilecek sıkıntıları vs. soruyorum.
edit: gerçi olgun bir kız. iyi niyetli ve istekli olduktan sonra çok bir sıkıntı yaşamayız gibime geliyor.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
bu soruyu sorduğuna göre hiç girişme bu işe.
0
Apocalypse
(14.06.17)
@apocalypse neden öyle dedin?
0
🌸limoncello
(14.06.17)
İlişkide ne sorunlar olabilir mesela? Arkadaşlarınızla kaynaşamayabilir, ileride işler o noktaya gelirse ailenizle de. Siz çok dışa dönükseniz zamanla sıkılabilirsiniz aynı ortamlardan hoşlanmıyor olmak yüzünden. Sosyal kaygı yüzünden iş yerinde sıkıntı yaşayabilir ve bu ilişkinize yansıyabilir belki. Başka ne sorun olur bilemedim. Bence çok da takılacak bir durum yok hoşlandıysanız.
0
inawen
(14.06.17)
@inawen bu yaşa kadar hiç sevgili olmama, flört bile etmemiş olması başlangıçta garip ve hatta korkutucu gelmişti. aslında tanıkça canayakın ve sıcak bir kız olduğunu gördüm. sadece kolay kaynaşan bir kız değil. biraz duvarları olan biri. ve ben o duvarlara çarpa çarpa nasır tutmam umarım.
0
🌸limoncello
(14.06.17)
bence hiç bir sorun olmaz. sosyal fobisi olması sadece pek fazla arkadaşı olmamasına ve bazı durumlarda çekingen olmasına yol açar. bu yüzden ya sana çok açılamaz ya da tam tersi aranızda gelişecek olan ilişkiye göre sana çok fazla bağlanabilir. senin kişiliğine göre avantaj ya da dezavantaj olarak değişir bu durum.

bende de vardı sosyal fobi. bir ara tedavi olmaya çalıştım, 1 sene kadar psikoloğa gidip antidepresan kullandım ve o dönem kendimi gayet iyi hissettim ama ömür boyu ilaçlara bağımlı olmak istemediğim için bıraktım doktor kontrolünde. benim de belli bir yaşa kadar sevgilim olmadı bu yüzden. hala sorun yaşıyorum bu konuyla ilgili, dışardan tanımadığım insanlara karşı çok soğuk ciddi görünüyorum. pek arkadaşım yok ve insanlarla kolayca tanışamıyorum.

sosyal fobisi var diye uzaylı muamelesi yapmışsınız kıza ama zaten bu yaşa kadar insanları gözlemleyerek belli bir tecrübe edinmiştir ilişkiler konusunda. yaşamak gibi olmaz tabi ama anlattığın gibi entelektüel ve kültürlü bir insansa bence kaçırma.
0
nesenbilneben
(14.06.17)
@maleficent bir şekilde uzak durmak istemiş. sanırım yakınlaşmaktan korkan biri. sosyal olarak da zaten ortamlardan uzak durunca, sosyalfobik biri için normal bir durum değil mi?
bu tabii ki duygusal ve cinsel birlikteliğe ihtiyaç duymuyor anlamına değil, ama istese bile korkuyordur. yani yaşamayan anlayamaz belki, garip gelmesini anlayabiliyorum.
çünkü bu kadar mükemmel birinin bu şekilde olması. ama özgüvensizlik falan işte
0
🌸limoncello
(14.06.17)
o kadın pimi çekilmiş el bombası gibi. bulaşılmaz.
0
acımasız gerçekler
(14.06.17)
@acımasız gerçekler ne demek o?
0
🌸limoncello
(14.06.17)
Yorumların hepsini okumadım da o kız bence efsane rol yapıyor. Sen de kızın rolüne bayağı bir inanmışsın. Çok güzel ve iyi eğitimli bir kız düşünebileceğinden çok daha fazla şey yapmış olabilir. Hatta "ben sosyalim" diyen insandan bile daha sosyal yaşamış olabilir. Kızı tanımıyorsun. İlk görünüşe kanma kesinlikle. Ben ne kızlar gördüm lisede. Dışarıdan eline erkek eli değmemiş dersin. Beş dakika boş kalınca hemen yiyişmeye başlar. İlişkiye başlarken her zaman büyük düşün. Böyle eline erkek eli değmemiş gibi kalıplara takılırsan dar görüşlü düşünmüş olursun. Her şeyin bir adım ilerisini ya da ardını düşünmeye çalış.
0
dissendium
(14.06.17)
Bir arkadaşımın ilk sevgilisi 33-34 yaşında oldu. Sosyal fobik, çirkin, kısmeti çıkmamış ya da huysuz biri de değildi. Tam tersine aşırı aktifti, çok arkadaşı vardı, çok gezerdi ama 'Bir şeyler hissetmeden ilişkiye başlamak istemiyorum' diyordu ve hakkaten karşılıklı bir şeyler hissettiği bir kişi bulana kadar da başlamadı. O zamana kadar erkek arkadaşı olup olmamasını sallamıyordu hiç. Erkek arkadaşıyla ilişkilerinin bitme nedeni ise sosyal fobi oldu, adamın sosyal fobisi vardı. Bizim kız arkadaşlarıyla buluşmayı, laflamayı seviyor; gittiği her yerde milletle konuşmayı seviyor; konserlere gitmek istiyor, gezmek istiyor. Parayı da kazanıyor bunları yapacak, bir engeli yok. 2 seneden sonra ilişkileri bitti, çünkü sevgilisini arkadaşları ile buluşturmuyordu. Yalnız gitmekten çekinmiyordu ama her yere ve her zaman yalnız gitmekten ve insanların 'Sevgilin neden gelmedi şekerim' baskılarından sıkılmıştı. Eğlenmeye, dans etmeye falan gidemiyordu, çünkü sevgilisi 3 dakikada boğuluyordu. 'Yolda biriyle karşılaşıyoruz, iki dakika 'Nasılsın, iyi misin' konuşması yapamıyordum. Birini gördüğümüz anda karşıdakine ve bana davetsiz misafir gelmiş gibi somurtmaya başlıyordu hemen. O bunalmasın diye lafı kısa kesmek zorunda kalıyordum. Bazen ben karşılaştığım kişiyi 'A aa, merhaba, nasılsın' diye öperken durmuyor, beni bırakıp gidip 10 metre ötemde 'Hadi, konuş da gel artık' der gibi sinirli sinirli bakıyordu. Apar topar 'Merhaba, ay, hadi sonra görüşürüz' diye kaçmak zorunda kalıyordum. Yavaş yavaş çevremle aram kötü olmaya başladı. Arkamdan 'Bu yabaniyi neden çekiyor' demeye başladıklarını duydum, yüzüme söyleyen de kişi oldu. Aileme karşı, çevreme karşı onu 'Aslında çok iyi insandır. Size saygı duymadığı için konuşmuyor, biraz içine kapanık da' diye sürekli savunmaktan, herkesin bana acıya acıya bakmasından yoruldum. Hepsini geçtim, kendimden ve kim olduğumdan vazgeçmekten yoruldum' demişti.

Kızın ezik olduğunu düşünmem ama kızla sevgili olacak kişi dışa dönükse, kalabalık çevresi varsa, dışarı çıkmayı, partileri falan seviyorsa, aktifse ve kızın tedavisi bitmemişse kişiye ayak bağı olabilir ama ev insanıysa, çok da arkadaşı yoksa ya da arkadaşları ile zaman geçirmeyi çok önemsemiyorsa, zaten normal zamanda da dışarı çıkası yoksa o zaman ne de güzel anlaşabilirler.

Bir de kızdaki fobinin derecesine de bağlı. Yani, arkadaşımın sevgilisi kadar da fobik olmayabilir, olabilir de. O kadar yoğun değilse, sorun çıkmayabilir.
0
aychovsky
(14.06.17)
azıcık daha yakından tanısan hayatı zehir etmeye başlar demek.
0
acımasız gerçekler
(14.06.17)
@acımasız gerçekler ve @dissendium hoşlandığım kızdan bu şekilde bahsetmeniz hoşuma gitmese de, yine de fikir özgürlüğünden dolayı saygı duyuyor ve tikinizi veriyorum.

@dissendium mesele zaten eline erkek eli değmiş, bilmem ne yapmış, yaşamış, yiyişmiş, sevişmiş, sevişmemiş değil. ha, tecrübesiz olmanın getireceği sıkıntılar eğer bi ilişkimiz olursa ki ben bunu istiyorum var.
ben 'sen ilksin aşkım' çekeceği bir adam değilim, o da böyle biri değil.
'ooo kanka bu yaşta eline erkek eli değmemişi bulduk oleyyy' demiyorum, olayın bu kısmına takılan sensin. burda mesele sosyal fobi ve burdan kaynaklanan sıkıntılar.
bu durum benim gözümde bir artı değil aksine en güzel yıllarını kendini insanlardan ve güzelliklerden uzak tutmasına üzüldüm. ama bu yüzden de sil kızı at çöpe değil.

yani böyle bir yalan söylenecek insan değilim, zaten bunu anlamıştır. o da zaten asla böyle bir insan değil. fikirlerinden ve zihniyetinden anlıyorum.
zannediyorum ki sosyal fobi vs. gibi durumları cidden yaşamayan anlayamadığı için herhalde 'nasıl olur abii, hele böyle bir kız nasıl boşta kalır gibi' kalıplarla düşünüyorsunuz. ilk başta bende de böyle olmuştu. ama olabiliyor.

hatta bunu bana söylemesinin kendi adıma olumlu bir işaret olduğunu düşünüyorum. 'öyle birkaç takıldığım oldu' dese bile ilişkimiz olsa arkadaş çevresi, ailesi falan öyle olmadığı anlaşılacaktı. yalan söylemek istemediğini anlıyorum. zaten utanıyor bu durumdan o da, ezikçe göründüğünü, tercih edilmemiş gibi gözükeceğinden utandığını söyledi
0
🌸limoncello
(14.06.17)
@aychovsky üniversite döneminde birkaç yıl okula gidemediği olmuş çünkü o ortama girdiğinden aşırı kaygılı hissediyormuş, ve uzaklaşınca şakinleşebiliyormuş. sanki gözler onun üstündeymiş, herkes onu aşağılayacak, alay edeckmiş gibi geliyormuş. öyle dedi. tabii bu eskiden

@acımasız gerçekler mesela ne gibi?
0
🌸limoncello
(14.06.17)
Hoşlandığın kız hakkında nasıl konuşmuşuz? Ben saygısızca bir şey yazdığımı hatırlamıyorum. Tik atıp atmaman önemli değil benim için. Ben bu yorumu zaman ayırıp başkasına yazmadım. Sana yazdım. Tikimi kaldır, gerek yok tik atmana. Kaldı ki, sen hoşlandığın kız hakkında insanlara "böyle biri size ezik görünür mü?" demişsin. Ben sevdiğim bir insan için başkalarından böyle bir görüşe ihtiyaç duymazdım mesela. Bunu sorduğuna göre gelecek yanıtların tarzını da az çok tahmin etmen gerekiyor. Eline erkek elinin deyip değmemesi önemli değil diyorsun ama soruda bunu bahsetme ihtiyacı hissediyorsun. Buna takılan ben değilim. Bu kız gerçekten sosyal fobi sahibi olabilir. Benim bunu reddetmek gibi bir yorumum zaten olmadı. Sadece kızı kafanda başka bir yere koymaya çalışıyorsun. Tecrübesiz, saf gibi bir şey canlanıyor kafanda. Ben de sana diyorum ki, o iş gerçekten öyle olmayabilir. Bunu deyince senin aklına hemen seks geliyorsa benim yapabileceğim bir şey yok. Belki de kızın böyle bir şey yaşamış olması seni rahatsız etti de bunu saygısızlık olarak gördün.
0
dissendium
(14.06.17)
sosyal fobi, hiçbir zaman sadece sosyal fobi değildir.
bu tip kaygı bozukluklarının ya da panik bozuklukların altında mutlaka travmalara bağlı ya da aileden, çocukluktan gelen bir takım duygusal sorunlar yatar.
ve genelde obsesif kompulsif bozukluklar, panik ataklar vb. hepsi bir paket olarak gelir.
sosyal fobisi vardır, üstüne gitmeye çalışır, panik atak yaşar, sonra "ben bunla baş edemiyorum" der ya da "ben neden böyleyim?" diye depresyona girer.
bu bir örnek tabii.

dolayısıyla, bu tip kişilerin psikolojileri, yanlarında bulunan insanlarınkini de bozmaya meyillidir.
çünkü bu tip bozukluklar, yaşayan için olduğu kadar, yanlarındakiler için de zordur.

yanınızdaki insandan nezle nasıl bulaşıyorsa, bu tip şeyler de bulaşır diyeceğim, ama direkt değil tabii.
en azından sizi de etkiler diyeyim.
hayatınızı etkileyecek bir fobiden bahsediyorsunuz en basit haliyle.

o yüzden, kendinize güvenmiyorsanız, niyetiniz ciddi değilse bu kişilerle ilişkiye girmemek lazım.
çünkü yeri geldiğinde normalden daha fazla ilgi, daha fazla anlayış gibi şeyler talep etmek durumunda kalabiliyorlar.
ve psikolojileri elbette çok daha hassas oluyor.

bunun bir hastalık ya da durum olduğunu kabul ederek hareket etmeniz lazım.
şimdi uzaktan bakınca olgun olgun yorum yapmak elbette kolay, ama film izlerken sinemada gerildiğinde yarıda kesip çıkabilirsiniz, çok eğlendiğiniz yılbaşı partisinden erken kalkmak zorunda kalabilirsiniz, gitmek istediğiniz bir konsere gidemeyebilirsiniz, keyifli bir yemek sohbetini bölüp eve dönmeniz gerekebilir.

yapacağınız her programda onun istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulacak.
o gidemezse, siz de gidemeyeceksiniz gibi şeyler yaşanacak.
bunlar hafife alınamaz.
ilk başta anlayış gösterip, sonra patlayabilir, sinirlenebilirsiniz.
çünkü genel durum bu şekilde gelişiyor genelde.

bunda asla ezik olunacak ya da ezik görülecek bir şey yok.
ama kolay şeyler değil bunlar.
kendinize güveniyorsanız, aklınıza gelen en son şey eziklik olmalı zaten.

bunu panik bozukluğu olan bir anneyle büyümüş biri olarak yazıyorum.
yani atıp tutmuyorum.
her şeyi etraflıca düşünmek lazım, çocuk oyuncağı değil çünkü.
0
blatta hiberna
(15.06.17)
@dissendium tik meselesi değil mesele. senin hoşlandığın kız için de 'rol kesiyordur o, neler çıkar altından' dese birileri sen de bi rahatsız olursun. ama senin düşüncen saygı duyarım. ha, bi ihtimal belki sen haklısındır bilemem, öyle olduğunu düşünmüyorum ama.

ben kızı gözü açılmamış sığırcık yavrusu olarak görmüyorum. bu kız tabii yurtdışına çıkmış, büyük şehirlerde okumuş, yaşamış, iyi okullarda okumuş, dünya görüşü olarak da avrupa seviyesinde düşünen biri. yani bir şeyler yaşamasa bile 'her şeyi bilen', 'neyin ne olduğunu bilen' biri. cinsellik olarak da, ilişki anlamında da. yalnız bilgileri okuma seviyesinde, izleme seviyesinde, gözlem seviyesinde. birebir yaşadığı bir şey değil.

eline erkek eli değmeme cümlesini ben olumlu bir şey olarak yazmadım. hani 'elime erkek eli değmedi' abartmasının gerçek olduğunu, hani nerdeyse o tarz bir uç nokta olduğunu, ve bunun da beni düşündürdüğünü ve bu durumun olası bir ilişkiyi nasıl etkileyeceğini belirtmek istedim. mesele de sosyalfobiyle alakalı. her sosyalfobili insan böyle değildir belki de.
bu zaten laf lafı açınca bahsi geçen bir konu lank diye söylenen bir şey değil.

son cümleni anlamadım saygısızlık olarak gördüğün neymiş?
0
🌸limoncello
(15.06.17)
İşte bak hala aklına seks geliyor.

"rol kesiyordur o, neler çıkar altından"

Birincisi ben böyle bir şey yazmadım.

"Çok güzel ve iyi eğitimli bir kız düşünebileceğinden çok daha fazla şey yapmış olabilir. Hatta "ben sosyalim" diyen insandan bile daha sosyal yaşamış olabilir."

Ben bunu yazarken bu kız yüzlerce kez seks yapmıştır demiyorum ki. İnsanlarla konuşmaya çekinen bir kız o konser senin, bu konser benim gezmiştir. Erkek arkadaşı da olmuştur demek istiyorum. Sen buradan "altından bir sürü şey çıkar" diye bir şey anlıyorsun. Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Senin aklına bu geldiği için sen yazdığım şeyi saygısızlık gibi gördün. Ki seks yapmış olsa ne olacak? Seksin ne olduğunu 15 yaşındaki çocuk da biliyor. Soru metninde bu bahsettiğin şeyler yazmıyor. Biz sadece soru metninde yazanlara göre bir yorum yapıyoruz.
0
dissendium
(15.06.17)
@dissendium 'efsane rol yapıyordur bence, sosyalim diyenden daha fazla şey yaşamış olabilir demişsin.' rol kesmek vs.yle aynı şey.

zaten cinsellik olarak anlamadım. herkeste aynı olmayabilir. belki başka bir sosyalfobiğin erkek arkadaşı vardır. ama onun olmamıştır. yani neden yalan söylesin. sonuçta 28 yaşına gelmiş birine 'nasıl erkek arkadaşın olmuş olabilir' diyecek değilim. tabii kültürlü bir kız muhakkak konserlere vs. gitmiştir ama genel olarak yakın 1-2 arkadaşı hariç ki onlar da başka şehirde yaşıyorlarmış genelde eski zamanlar için söylüyorum bunları, bireysel etkinlikte bulunan biriymiş genelde.
insanlardan kaçınan diyebiliriz.
cinsellik de sonuçta sosyalliğin bir açısı olduğu için söylüyorum. yalan söylüyorsa ben bilemem böyle olduğunu düşünmüyorum, burdan elde edebileceği bir şey yok ki anlaşılır zaten söylüyorsa zira tanıdığım arkadaşları var. ama henüz bu tarz bir şey sormadım.
0
🌸limoncello
(15.06.17)
Kız dediğin gibi biri olabilir gerçekten. Ona itirazım yok. Sen insanların görüşünü sormuşsun. Ben de rol yapıyor olabilir dedim. Sen de bunu olumsuz algıladın ve hoşlandığım kız hakkında bu şekilde bahsetmenden hoşlanmadım dedin. Ben bu kısma takıldım. Biz bu kızı tanımıyoruz ki. Bu nedenle her ihtimali ortaya koymakta bir sorun görmüyorum ben. Buradaki sorun senin bu ifadeyi neden olumsuz algıladığın. "Çok" güzel ve iyi eğitimli kızların çok nadir yalnız kaldıklarını gözlemledim ve buna dayanarak böyle bir şey söyledim. Ayrıca "neden yalan söylesin" kısmı için de onlarca neden var. Kızlar evlenmek istedikleri zaman karşıdaki erkek kaçmasın diye kendilerini olduklarından daha farklı bir şekilde göstermeye çalışabiliyorlar.
0
dissendium
(15.06.17)
(4)

İlk kez psikiyatra gideceğim

Vse budet horosho
Randevum yarın. Şimdi bu iş nasıl olacak? İçeri girip "merhaba. Ben de aşır paranoyaklık ve anksiyete var" diyeceğim, o da hmm ok bilmem kaç doz ilaç diyecek ve bitecek mi Bu arada merak eden varsa, ücreti 95 tl: bir özel hastane. Hepsinde fiyatlar bu ortalamada.
Randevum yarın. Şimdi bu iş nasıl olacak? İçeri girip "merhaba. Ben de aşır paranoyaklık ve anksiyete var" diyeceğim, o da hmm ok bilmem kaç doz ilaç diyecek ve bitecek mi

Bu arada merak eden varsa, ücreti 95 tl: bir özel hastane. Hepsinde fiyatlar bu ortalamada.
0
Vse budet horosho
(14.06.17)
sen merhaba de, gerisini o halleder, ne yapacağını çok düşünme.
0
yatagants
(14.06.17)
Ben hayatımda hiç psikiyatriste ya da psikoloğa gitmedim ama bence hastalık adı yerine doğrudan şikayetlerinizi söylemeniz gerekiyor. Tanı koyma işini doktora bırakın. Belki de şikayetlerinize uyan başka bir hastalık vardır. Bu şekilde hem yanlış tanıdan kurtulursunuz hem de gereksiz ilaç kullanmamış olursunuz. Çünkü bende anksiyete var deyince sanki daha önce de doktora gitmişsin ve bir tanı almışsın gibi bir algı oluşuyor.
0
dissendium
(14.06.17)
doktorlar genelde siz "bende x problemi var, z var" vs dediğinizde "teşhis koymayı sonraya bırakalım isterseniz, siz geliştirmek istediğiniz şeylerden bahsedin" falan derler.
merhabadan sonra rahatsız olduğunuz şeyi anlatabilirsiniz.
ben zamanında terapiste gittiğimde adamın ofisinin kapısından içeri girdim, merhaba nasılsınız sohbetinin hemen ardından ağlamaya başladım. O da öylece durdu, peçete verdi. "bu yüzden geldim" dedim, güldü. çok sresli bir zamandan geçiyordum zira. tabii, psikiyatristler nasıl çalışır tam bilemedim.
0
sopiro
(14.06.17)
O zaten sen gelince merhaba'dan sonra şikayetiniz nedir diye soracak.
0
sedat peker in yegeni
(14.06.17)
(2)

Ekran görüntüsü kaydet (video)

silver apples
merhaba. oyun videoları çekmek için ekran görüntüsünü kaydeden (bedava) bir program kullanmak istiyorum. biraz araştırdım, bir sürü alternatif var, parasız sürümlerinde kimi videoya kendi imzasını ekliyor, kiminin süre sınırı var falan.daha önce deneyip kullanmış birileri en uygununu yazarsa sevinir
merhaba. oyun videoları çekmek için ekran görüntüsünü kaydeden (bedava) bir program kullanmak istiyorum. biraz araştırdım, bir sürü alternatif var, parasız sürümlerinde kimi videoya kendi imzasını ekliyor, kiminin süre sınırı var falan.
daha önce deneyip kullanmış birileri en uygununu yazarsa sevinirim.
beklentilerim:
kayıt süresi olmasın, görüntü kalitesi iyi olsun, imza eklemesin, videonun bir köşesine webcam kutucuğu ekleyebileyim.
ilgilenen olursa teşekkürler şimdiden:)
0
silver apples
(14.06.17)
Camtasia
0
dissendium
(14.06.17)
teşekkürler, camtasia'yı deneyeceğim. başka alternatif ya da daha iyisini bilen de yazabilir.
0
🌸silver apples
(14.06.17)
(7)

kuzeni saglik meslek lisesine gonderelim mi?

fraise
kuzenim lise giris sinavindan (simdiki adi ne, bilmiyorum) cok yuksek bir puan alamamis. bulunduklari sehirdeki orta halli anadolu liselerine yetiyormus puani ancak. teyzem de 'saglik meslek lisesine gitsin' diye dusunmus, kuzenimin de aklina yatmis gibi. sonradan ogretmenlerine sormuslar 'saglik me
kuzenim lise giris sinavindan (simdiki adi ne, bilmiyorum) cok yuksek bir puan alamamis. bulunduklari sehirdeki orta halli anadolu liselerine yetiyormus puani ancak. teyzem de 'saglik meslek lisesine gitsin' diye dusunmus, kuzenimin de aklina yatmis gibi. sonradan ogretmenlerine sormuslar 'saglik mesleklerde cok fazla ders gormuyorlar, universitede zorlanir' demis onlar da.

genel olarak orta halli bir ogrenci kuzenim. yani universite sinavlarinda cok buyuk bir sicrama yapmazsa yine orta halli bir bolum kazanabilir. muhendislik, tip, hukuk vs gibi bolumleri kazanmasi zor gorunuyor. cok basarili olmasa da derslerine calisir. ben turkiye'deki liselerin sistemini pek bilmiyorum, zaten bilsek de 3-4 senede bir degisiyor.

internetten biraz baktim, bu liselere gidenler 2 yillik bolumlere direkt geciyormus. e saglik da olunca issiz kalma ihtimali biraz daha duser dedik. 'anestezi uzmani ya da hemsire olabilirim aslinda' dedi kendisi de.


siz ne dersiniz? saglik meslek lisesine gitmek mantikli bir tercih olur mu yoksa anadolu liselerini mi yazsin? tesekkur ederim simdiden herkese.
0
fraise
(13.06.17)
Çok bir sıçrama yapamayacağını düşünüyorsa gitsin. Garanti meslek. Bundan 5 yıl önce benim kuzenim en iyi sağlık meslek lisesinin anestezi bölümüne kendi puanı yüksek diye burun kıvırmıştı. Orta bir anadolu lisesine gitti ve üniversite sınavında hemşirelik kazanacak puan bile alamadı. Sonra tekrar hazırlandı ve şu an dandik bir bölüm okuyor. Keşke o zaman anesteziye gitseydim diyor.
0
tahin pekmez yoğurt
(13.06.17)
Burada cinsiyet önemli biraz. Bizim evin yakınlarında bir tane Anadolu sağlık meslek lisesi var. Bir tane kız grubu tanıyorum bu okuldan. Sağ olsunlar, bizim apartmanın merdivenlerine oturup müzik falan dinliyorlar bangır bangır. Yılın önemli bir kısmında ciddi staj yaptıklarını biliyorum. Teorik ve pratik eğitimin aynı anda görüldüğü okullardan biri sağlık meslek liseleri. Çok kolay değil yani orada okumak. Kızlar genelde böyle şeyleri daha severek yapıyorlar. Erkekler pek sevmiyor böyle işleri. Biraz biyoloji kitaplarına göz gezdirsin. Konuları eğlenceli bulursa gidebilir. Sağlık çalışanı olmak da kolay değil. Karar vermeden önce acil serviste ya da devlet hastanesinin en yoğun bölümlerinden birinde bir süre vakit geçirsin. Ondan sonra karar versin. Günde 100 kişinin tansiyonunu ölçmek de pek hemşirelik yapmak olmuyor.
0
dissendium
(13.06.17)
gönderin
0
nrmnm
(13.06.17)
Sağlık meslek lisesine gidip konuşun. 4 yıllık hemşirelik kazanan bile çok nadir, okul tarihinde 1 kişi belki. Çalışkan olanlar sınavsız geçişle 2 yıl üzerine okuyorlar. Meslek dersi görüyorlar, meslek lisesinin amacı zaten kısa yoldan meslek edindirmek. Liseyi bitirince de üniversite sınavında bir başarı beklemeyin yani. Eski yıllarda olsa önerirdim ama şu an okulla gidip görüşmeniz gerek. Sağlık meslek liseleri kaldırılıyor. Yeni girenler hemşire değil hemşire yardımcısı olarak mezun olacak. Ne iş yapacakları belli değil.
0
Lim5
(13.06.17)
mesleğinin devamını getirecek bir lisans okumayacaksa ileride devlette lisede okuduğu bölüm ile ilgili çalışamaz.

lisede hemşirelik okudu, sonra gitti üniversite okumaya karar verdi ve hemşirelik yerine sallıyorum pc mühendisliği okudu. hem mezun olursa eğer kpss'ye ortaöğretim düzeyinde giremez hem de lise hemşirelikle ilgili çalışamaz kamu kurumlarında.
0
blue eyes white dragon
(14.06.17)
saglik meslek lisesine giderse o meslegi devam ettirecek. zaten normalde de saglik alaninda bir meslek yapmak istiyordu. liseye gitmisler, begenmis gibi. anestezi bolumunu secip sonrasinda da o bolumun 2 yilligini okumayi dusunmus.
0
🌸fraise
(14.06.17)
Hemsirelik icin bazi degisikliklere gidildi, gondermeden once mutlaka bir bilene danisin. Bizim tanidigimiz hem kizini hem oglunu hemsire yapti ama artik bir degisiklik nedeniyle her hemsire yogun bakim hemsiresi olamiyormus ornegin ve kizi ambulans hemsiresi olarak calismak zorunda kaldi, oglu bir sekilde yogun bakim hemsireligine gecebildi. Yani ilerde haklari ne olacak tam olarak hangi hemsirelikleri yapabilecek mutlaka bilen birine danisin. Ama bu degisiklige kadar hic is sikintisi cekmediler.
Bunun disinda bence gayet mantikli, ara eleman acigi zaten hep var, herkes illa bir dort yillik bitireyim derdinde sonra issiz kaliyorlar. Kadin ya da erkek olmakla da bir alakasi yok ayrica, saglik gorevlisi olmak isteyen olur, bu tur ilgi alanlari/beceriler kadin ya da erkek olmaya gore dogustan gelen ozellikler degildir.
0
kassiopeia
(14.06.17)
(4)

Fotoğraf mak. ekranındaki garip lekeler

oculi electrica
Ekte paylaştım Ne olduğunu anlayamadık. Kılıfında duran fotoğraf makinesi bir gün önce bişey yoktu. Ekran sorunsuz çalışıyor.
Ekte paylaştım Ne olduğunu anlayamadık. Kılıfında duran fotoğraf makinesi bir gün önce bişey yoktu. Ekran sorunsuz çalışıyor.
0
oculi electrica
(13.06.17)
Sıcak ortamdan soğuk ortama aniden geçiş yaptıysanız jelatinin altında buğu oluşmuş olabilir.
0
dissendium
(13.06.17)
Ekranın üzerindeki camın kaplamasıyla ilgili bir problem gibi görünüyor. Makine yeniyse servisine danışın ya da iade edin. Bu kaplamalı diğer makinelerde de aynı koşullarda aynı problem tekrarlayabilir.

www.staingate.org
0
idexo
(13.06.17)
Jelatin yok.

@idexo sanırım verdiğiniz görüntüyle aynı sorun var. Çözümü yok mu bunun? Garanti falan yok eski makine
0
🌸oculi electrica
(13.06.17)
jelatin var gibi. kenarından hafifçe kaldırmayı deneyin belki vardır. bana bi kere olmuştu, belli bile olmuyordu jelatin.
0
tukenmez adam
(13.06.17)
(15)

hamile birinin sigara içmesi

bohr atom modeli
kanunen neden yasak değil ya? bu bildiğin suç değil mi?
kanunen neden yasak değil ya? bu bildiğin suç değil mi?
0
bohr atom modeli
(13.06.17)
Değil
0
all girls dream
(13.06.17)
günde belli sayıya kadar iç, bişey olmaz diyen doktorlar var. suç dğeil yani.
0
elorelia
(13.06.17)
hamilelikte sigara içilmesi çok normalleşti. şu an hamile olan 5 arkadaşım var ve 4'ü günde bir paket falan sigara içiyorlar.
0
xvyz
(13.06.17)
Kanunen yasaklasalar ne olacak? İçecek olan evinde içer.
Zaten teknik olarak kişinin kendi kararı, bi başkasına zararı yok.
Çocuklarının bulunduğu ortamda sigara içen o kadar ebeveyn var.
0
bir nick var benden iceri
(13.06.17)
Bunun alkolü falan da var, hepsi suç olsa önünü alamazlar. Keşke öyle olsa ama mümkün degil tabi. hamileyken günde bir paket sigara içecek bilinçsizlikteki bir insan, cezasi olsa da bir yolunu bulur zaten.
0
aquarium
(13.06.17)
Teknik olarak bebeğe de zararı var. Ya biyoloji bilmiyorsunuz ya da sigara bağımlılığı saçmalamanıza neden oluyor. Bu normalleştirilecek bir şey değil. Böyle bir yasa yok ama içilmemesi gerektiğini herkes biliyor.
0
dissendium
(13.06.17)
suç olmalı ama değil ne yazık ki.
0
evde liyakat kalmamis
(13.06.17)
Bu konuyu görünce aklıma şu geldi;

Sözüm ona adamın biri hamile eşinin karnına doğru silahla ateş etmişti. Bebek öldü. Kadın yaralı olarak kurtarıldı. Ateş eden kişinin hakkında sadece öldürmeye teşebbüsten dava açıldı. Çünkü kanuna göre doğmamış biri 'birey' olarak geçmiyor. Doğmadığı için de öldürülmesi gibi bir durum olmuyor kanun karşsında. Oldukça şaşırmıştım bu haberi okuduğumda.

Sizin sorunuza gelecek olursak, bebeğin sağlığına zarar verdiği için böyle bir yasak olması gerektiğini düşünüyorsunuz muhtemelen. Etik olarak haklısınız. Ancak kanun açısından bakıldığında mantıksız. Çünkü henüz öyle bir birey yok.
0
himmet dayi
(13.06.17)
yasaklanmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. herkesin kafası basıyor, herkes bas bas bağırıyor zararlı diye, paketin bile üzerinde yazıyor kocaman. aklı olan zaten bir zahmet tutsun kendini, içmeyiversin. ama yasaklamak bence saçma, kaldı ki uygulanması imkansız.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.06.17)
uygulaması mümkün olmadığı için yasak değil.
eski iş yerimde hamile kalmadan önce fosru fosur sigara içen bir kadın vardı.
doktor bıracaksın dedi, kadının elleri ayakları titremeye başladı sigarasızlıktan. doktor da günd 3 taneyi geçmemek koşulu ile içebilirsin, yaşadığın stres sigaradan daha zararlı olacak demiştir.
0
teritori
(13.06.17)
isin gercegi ebeveyn olmak da belli bir ehliyete, egitime, psikolojik sarta baglanmali. motorsiklet surerken bir suru sarti saglamak gerekiyor da hayata bir birey bir yasam getirirken bir egitim, psikolojik test, bir ehliyet gerekmiyor anlamak guc. saglikli birey saglikli toplum demek ama insanlar kendi bencilliklerininin cezasini cocuklarinin cekmesinden cekinmiyor. cocuklari bir mal bir mulk olmadigini, onlarin uzerinde sorumlulugumuz olmasinin onlarin sahibi oldugumuz anlamina gelmedigini anlamak gerekiyor.
0
emrahday
(13.06.17)
hamilelikte içmedi diyelim. bebek en fazla 2 yaşına gelene kadar yanında sigara içilmez, mutfakta falan içilir. sonra çocuk birey kabul ediliyor sanırım normal konuşmaya başladıkça. fosur fosur içiyor herkes istisnasız. sigara bağımlılığı çok bencil yapar insanı yıllarca içtim bilirim. sigara içen kadınla/adamla evlenmeden önce düşünmesi lazım insanların. ha anne karnında, ha bebekken, ha çocukken. o dumanı her türlü soluyacak o ciğerler.
0
hasmetizm 2046
(13.06.17)
emrahday +1000
0
i m cool with that
(13.06.17)
bir avrupa ülkesinde yaşıyorum. Hiç hamileyken sigara içen birini duymadım/görmedim. Kısa TR tatilerinde de dikkatimi çeken bir şey de herkesin sigara içmesi.
neyse eşim böyle bir şey yapsa herhalde olay çıkarırdım. Olm zaten türk insanı olarak pek zeki bir millet değiliz, bir de böyle hayata beyne az oksijen gönderilmiş bebekler getirmeyelim dünyaya, yazık yahu
0
beholderrulez
(13.06.17)
ben de sydney'de yaşıyorum burada görünce açtım başlığı. türklere indirgememek lazım. bebeğin sakat doğmasına neden olabilecek bir olay olduğu için böyle bir şaşkınlıktayım biraz da.
0
🌸bohr atom modeli
(13.06.17)
(8)

ekşi sözlüğe küsen kaliteli yazarlar nereye gittiler?

for day to break
yazdıkları bir platform var mıdır? yoksa herkes kendi halinde mi takılıyordur?
yazdıkları bir platform var mıdır? yoksa herkes kendi halinde mi takılıyordur?
0
for day to break
(12.06.17)
Diazepam Onedio'nun kurucularından sanırım. Sallamış olmayayım ama Onedio ilk çıktığında onla alakalı bir şeyler yapıyordu. Eminim ki, birçoğu işi paraya dökmeye çalışıyordur. Madem Ekşi'ye o kadar komik şeyler yazabiliyoruz, o halde neden kendi sitemizi kurmuyoruz diye düşünüyor olmaları yüksek bir olasılık. Twitter'da güzel flood yapan birkaç kişi var. Onların da yazar olduklarını düşünüyorum. Hatta bana göre Twitter'da komikli şeyler paylaşanların genelinin yazarlık geçmişi var. Gerçi ilk dediğim yazar bırakmadı da, her gün bir şeyler yazmıyor artık kimse işsiz olmadığı sürece.

Ben de mesela önceden kaliteli şeyler yazardım ama uçurulduktan sonra Sözlük'e güvenim kalmadı. Bilerek hiçbir şey yazmıyorum.
0
dissendium
(12.06.17)
Ben vardim kustum bi de sutladilar beni.
0
brad pitt
(12.06.17)
bazıları işin çöplüğe gittiğini gördüler ve sadece okuyucu olarak takılıyor. Kendi çevrelerince ortamları var. Millet şimdi şeyine bakmaktan yazamıyor bile.
0
evimin paspasi
(12.06.17)
+1 bende dusuncedeyim , Bana değer vermeyene bende değer vermem
0
kleider
(13.06.17)
Yazanlar twitter da, bi kaçı blog vs yazıyor. ama bayasından hiç haber yok. özellikle ilk 3 nesilin ağır abileri yer yarıldıda içine girdi sanki.
0
arnatuile
(13.06.17)
ekşi'den başka yerine konabilecek bir yer yok, en fazla arada okuyucu takılıyordurlar.
0
gezegen olan pluton
(13.06.17)
twitter fenomeni oldu benim bildiklerim, memur olan da var :)
0
otonomo
(13.06.17)
toplandıkları bi yer var da saklıyorsanız benden... bu arada yazdığınız yazarlardan hiçbirini bilmiyorum.

edit: diazepem'i haftanın beğenilerinden anımsıyorum.
0
🌸for day to break
(13.06.17)
(2)

Emeklilikten anlayan bir baksa, aydınlatsa beni...

bakerst221b
Annemi emekli yapmak istiyorum. Ancak durum şu: 1961 doğumlu. Sigorta giriş yılı: 1985İki çocuk var. Toplam gün sayısı: 507. Şu an emekli etmek istesem. SGK'ya toplu halde ne kadar ödemem gerekir? Teşekkürler.
Annemi emekli yapmak istiyorum. Ancak durum şu:

1961 doğumlu.
Sigorta giriş yılı: 1985
İki çocuk var.
Toplam gün sayısı: 507.

Şu an emekli etmek istesem. SGK'ya toplu halde ne kadar ödemem gerekir?

Teşekkürler.
0
bakerst221b
(12.06.17)
Şu işe yarayabilir.

www.sgk.gen.tr

5000 yazıyor.

Biz de geçen baktık. Annemin 2000 günü var. Çocuk borçlandırması yapar ve beş yıl daha çalışırsa geriye 20 bin lira kadar bir şey kalıyordu. Onu da öderiz dedik.

Sizin de tahminime göre 35-40 bin lira arası ödemeniz gerekebilir.

Tamamen tecrübelerime göre çıkarım yaptım. Yanlış olabilir.
0
dissendium
(12.06.17)
Toplu ode,eyle emekli olunamiyor.istege bagli vs yapip gunu tamamlamaniz lazim.en guzeli alo sgk yi arayip durumu anlatmak,en dogru yolu onlar soyleyecektir.
0
duptıs
(13.06.17)
(1)

İngilizce Konuşma Grubu

dizicolleague
İngilizce konuşmakta zorluk çekenler olarak bir konuşma grubu kursak, bir yerlerde oturup konuşsak nasıl olur?Zorluk çekenlerden kastım şu: Okuyabiliyor, dinlediğinde az çok anlayabiliyor ancak iş konuşmaya gelince saçmalayabiliyor veya takılıp kalıyor(benim gibi).İngilizce konuşurken zorluk çekiyor
İngilizce konuşmakta zorluk çekenler olarak bir konuşma grubu kursak, bir yerlerde oturup konuşsak nasıl olur?

Zorluk çekenlerden kastım şu: Okuyabiliyor, dinlediğinde az çok anlayabiliyor ancak iş konuşmaya gelince saçmalayabiliyor veya takılıp kalıyor(benim gibi).

İngilizce konuşurken zorluk çekiyorum ve benim gibi bi dünya insan olduğunun farkındayım. Arkadaş çevresiyle konuşmaya kalkınca da geyiğe dönüyor iş. Kurallar şunlar olacak:
1.Konuşma grubuna katılacak kişi buluşma yerine geldiğinde katiyyen Türkçe konuşmayacak.
2.Onun Türkçe konuştuğunu bilmeyeceğiz bile. Kelimenin İngilizcesini hatırlayamazsa Türkçe asla konuşmayacak("neydi ya" vs. olmamalı).
3.Önceden bir konu belirlenecek, bu konu ağırlıklı konuşulacak. Böylelikle önceden anahtar kelimeler ile hazırlanılarak daha akıcı bir konuşma ortamı sağlanacak.
4.Bu konuşma kulübünden kimseye bahsedilmeyecek :)

Bu iş olabilir, deneyelim diyen olursa buraya veya özele yazabilir.
0
dizicolleague
(12.06.17)
Ben açmıştım geçen yaz. Gayet iyi bir gruptu. Yoğunluk nedeniyle ayrıldım.

eksiduyu.ru

Fikir olsun diye link attım. Şu anda bu grup aktif değil diye biliyorum.

Eğer WhatsApp grubu oluşturursanız telefon numaramı mesaj olarak atarım.

Kısaca ben gelirim.
0
dissendium
(13.06.17)
(2)

Yaz okulu hakkında

utkuren
merhabalar.okuduğum üniversite yaz okulu açmıyor ancak gerekli şartlar sağlanırsa başka üniversiteden yaz okulu almama izin veriyor ancak problemim burada başlıyor. bölümüm felsefe ve baktığım neredeyse hiçbir okulda felsefe bölümünden açılan ders bulamadım. şöyle de bir şey var; genel olarak üniver
merhabalar.

okuduğum üniversite yaz okulu açmıyor ancak gerekli şartlar sağlanırsa başka üniversiteden yaz okulu almama izin veriyor ancak problemim burada başlıyor. bölümüm felsefe ve baktığım neredeyse hiçbir okulda felsefe bölümünden açılan ders bulamadım. şöyle de bir şey var; genel olarak üniversitelerde gerekli şartlar sağlanırsa öğretim üyeleri kendileri ders açabiliyorlar ve bu da bir felsefe bölümünde bulunan dersin başka bir üniversitede olmaması anlamına geliyor. bu durumda ne yapmam lazım? derslerimin ikisi de felsefe tarihi ile alakalı, bu durum belki içerik tutarsa isim aynı olmasa bile kabul edilir umudu yeşertiyor içimde.

neyse soruyu fazla dağıtmayayım. bu durumda ne yapmam lazım, okulları ararken nasıl bir yol izlemem daha doğru olur.

konuyla ilgili her türlü bilgi ve yardımınız çok değerli, teşekkür ederim şimdiden..
0
utkuren
(12.06.17)
bizde de aynı durum var. dersin denkliğine yönetim kurulu karar veriyor. hocalara diyoruz hocam şu dersi kabul eder misiniz öğrenci mağdur diye. çok alakasız değilse kabul ediyorlar. isim birebir tutmasa da oluyor. ama özel şartlar olabilir, mesela taban puanı daha yüksek olmalı, kredi/akts eşit veya daha fazla olmalı gibi.
danışmanına bir yaz, benzer durumda olup da ders bulan varsa sana söyler belki. ya da o dersin hocasına bir sor kabul edilir mi diye, eğer sizde de yönetim kurulu falan işte hangi kurul karar verecekse.
0
passion rules the game
(12.06.17)
Gidebileceğin her üniversitenin sitesine girip bakacaksın.
0
dissendium
(12.06.17)
(23)

Anne/baba olmak

Selektivite
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?Olmak istemiyorsanız, yakınlarınızla bunu paylaştığınızda tepkileri nasıl oluyor?Çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde, hiç mi olmak istemiyorsun? genç yaşta mı olmak istemiyorsun? vs. gibi sorularla karşılaşıyorum. Bir kadın anne olmak istediğini söylediğin
Çocuk sahibi olmak istiyor musunuz?
Olmak istemiyorsanız, yakınlarınızla bunu paylaştığınızda tepkileri nasıl oluyor?


Çocuk sahibi olmak istemediğimi söylediğimde, hiç mi olmak istemiyorsun? genç yaşta mı olmak istemiyorsun? vs. gibi sorularla karşılaşıyorum. Bir kadın anne olmak istediğini söylediğinde herkes olumlu karşılarken neden olmak istemediğini söylediğinde bu kadar anormal karşılanıyor,mutlaka olması gereken bir şeymiş gibi davranıyorlar?
Çevremde her türlü görüşe sahip olan insan var. Hepsi ortak bir paydada buluşuyor, "çocuk sahibi olmak başka bir şey, mutluluk kaynağı. Mutlaka anne-baba olmalısın. "
Benim kaçırdığım bir ayrıntı var da farkında mı değilim?
0
Selektivite
(12.06.17)
Bana da aynı şeyleri söylüyorlar ki ben öyle kesin bir şekilde karşı değilim.
Maddi olarak çok iyi bir durumda olmam gerek çocuk istemem için, eğitim masraflarını karşılayabilecek en azından bir ev alabilecek durumda olmam gerekir diyorum.
Etrafımda kimse böyle düşünmüyor, kendine zor bakan insanlar çocuk yapıp duruyor ve bunun çok güzel bir duygu olduğunu söylüyor tamam annelik güzeldir de o çocuğu böyle sıkıntılar çekeceği bir hayata getirmek haksızlık değil mi?
Ve çok büyük bir sorumluluk beni biraz da korkutan bu.
0
mutekebbir
(12.06.17)
İstiyorum.

Bir sağlık sorunun var mı yok mu diye merak ediyor olabilirler. Üremek, canlıların ortak özelliklerinden biri. Böylesine bir temel bir şeyin insanların dikkatini çekmesi çok normal. Çocukları herkes sevmeyebilir ama çocuk bir yatırımdır aslında. Dünya için, ülke için bir şanstır. Anne ve baba için de bir şanstır. Çocuk olunca yalnız kalmazsın. İki yaşındaki bebek bile yalnız kalmanı engeller. Çocuklar büyüyünce ailelerine destek olurlar. Yaşlandıkları zaman bakacak kimsesi olmayan bir sürü insan var. Bunlar basit gibi görünüyor ama hepsi hayatın gerçekleri.
0
dissendium
(12.06.17)
Ben de istemiyorum hiç. Hatta bağlatmayı bile düşündüm ne varsa. Yakınlarımda herkes karsı çıkıyor. Sevecek birini buldugumda isteyecegımı düşünüyor. Halbuki böyle değil. Zaten kimse için cocuk yapmam.Hele bir erkek için asla. Bir kadın olarak maddi ve manevi gücüm yeterliyse çocuk düşünürüm ancak. Ne yazık kı erkekler genelde yaparken olayın içinde olmaya bayılıyorlar,sonrası foss.Sorumluluklar hep kadınların üzerinde. Boşanmış bir sürü tanıdıgım var, hepsi zor durumda. Yeni ilişkilerini de baya etkiliyor çocuk olayı.
Gelecekte cocuk sahibi oldugum kişiden ayrılırsam daha sonra bu yüzden sıkıntı da çekmek istemiyorum. Çocuga harcayacagıım parayı,gezilere yatırmak tercihim.Fikrim de yüzde bin beş yüz değişmicek
0
maria puder
(12.06.17)
bu soru daha 1000 sene falan sorulacak sanırım. çocuk sahibi olmak istemeyen ve "neden istemiyorsun" diyenleri anlamayan kadın... yahu istemiyorsanız istemiyorsunuzdur, bırakın ne düşünüyorlarsa düşünsünler. istemiyorum diye kestirip atacaksınız.

ben kararsızım. çocuk süper bir şey bence ama korkunç büyük bir sorumluluk. gözüm yemez gibi geliyor.
0
der meister
(12.06.17)
İnsanın en temel içgüdüsü üremektir. Sen bu en temel içgüdüye karşı çıkıyorsan tuhaf karşılanmanı tuhaf karşılamaman lazım. O kadar üst insanım ki varoluş amacımı bırakıp çocuk sahibi olmak istemiyorum diyenlere gülüyorum ben mesela.
0
devilred
(12.06.17)
çocuk sahibi olmak, anne olmak istiyorum.
ama mutluluk kaynağı olduğu için değil.
mutlu olmak için çocuk yapmak, dünyada yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri.
ve insanlar bunu sürekli yapmaya devam ederek, çocuklarına da yazık ediyorlar.
0
blatta hiberna
(12.06.17)
ben istiyorum ilerde bir gun. su an icin kendimi ebeveyn olacak kadar birikimli biri olarak gormuyorum, daha cok kendimle ilgilenmeliyim simdilik. ayrica belirli sartlarin da olusmasi gerek.


istemeyene de neden istemiyorsun demem; sorumluluk istemiyordur, kendini yeterli gormuyordur, her ne kadar klise de olsa dunyanin bir 40 sene sonraki halini gozunde canlandiramiyordur vs vs.

cocuk istemiyorum diyene sasirmak sadece bizim milletimize ozgu bir sey degil ama, alismak gerek.
0
fraise
(12.06.17)
Ben erkegim. Istemiyorum cocuk. Madden ve manen hele su sartlarda su ulkede istemedigim bir sorumluluk. Benim o cocuga karsi sorumluluklarim var. Nasi hayatini madden ve manen garanti edebileceksin. Ne kazaniyorsun. Nerede yasiyorsun. Sen baba olma nitelginde misin. Hayir.
0
brad pitt
(12.06.17)
@mutekebbir Sadece küçüklüğümden beri anne olayım, bebeklerimle ilgileneyim gibi bir düşüncem olmadı hiç. Çocukları seviyorum ama bana ait olmadıkları sürece. Bu konuda çok haklısınız, miniklerin hiç suçu yok, gelecekleri için yeterli koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak büyük bencillik ve haksızlık.
@dissendium sağlık sorunu olayını düşünmemiştim. Siz de olumlu taraftan bakmışsınız konuya. Her çocuk bir yetişkine dönüştüğünde ailesine destek olmuyor, tamamen bireysel bir hayat yaşamak isteyenler de oluyor.
@maria puder Bana da gerçekten doğru kişiyle karşılaştığımda isteyeceğimi söylüyorlar. Siz de gerekli koşullar sağlandığında çocuk düşünüyorsunuz anlaşılan.
@der meister ben bu konuda netim zaten ama gerçekten kaçırdığım bir şey olmasını istemiyorum. O yüzden farklı görüşlere ihtiyacım var. Çocuk isteyen herkesin gerekçeleri hemen hemen aynı gibi, o yüzden bir de burada yorumları almak istedim.
@devilred fikirlerinize saygı duymakla beraber, üst insanlık gibi bir iddiam olmadığını belirtmek isterim.
@blatta hiberna siz bilinçli bir anne olacaksınız,buna inanıyorum.
@vegas, @fraise @brad pitt gerekli şartlar sağlandığında bu fikre olumlu bakıyorsunuz.
0
🌸Selektivite
(12.06.17)
İstemiyorum. Ya ne gerek var ayak bağına falan? Annem torun göremez diye üzülür en fazla, kimsenin ne diyeceğimi de s. değil zaten. Çok isteyen kendisi +1 yapsın benim yerime.
0
doxanikee
(12.06.17)
Hayir sartlar saglandiginda olumlu bakmiyorum. Zaten o sartlarin saglanmasi da mumkun degil ki. Ben istemiyorum her seyden bagimsiz. Sahsen ben istemiyorum.
0
brad pitt
(12.06.17)
O kadar üst insanım ki varoluş amacımı bırakıp çocuk sahibi olmak istemiyorum.
Ülke, ekonomi, dünya kalabalığı falan gibi bir sürü rasyonelleştirme yapabilirim ama yok, çoğalmak yönünde bir istek yok bende.
0
kobuzchu kiz
(12.06.17)
anne baba olmak konusuna çok fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum. ozellikle ebeveyn olmak istemeyenler bu konuyu gereksiz fazla onemsiyorlar. Çocuk dünyaya getirmek istememek gayet doğal. Evrimsel açıdan üremek bundan daha doğal.
Ben hayata zevkler ve deneyimler çerçevesinden baktığım için doğurmak ve o hissi tatmak isterim.
Bu dünyaya çocuk mu getirilir, zaten nüfus çok fazla doğal kaynaklar tükeniyor vb. bahaneleri garip buluyorum. çünkü devasa petrol sirketleri dunyayi mahvederken bunu cocuk dogurmayak protesta etmeyi mantikli bulmuyorum. maksimum 50 sene sonra artık bu dünyada olmayacağım için çok da umrumda değil. senin çocuğun sana benim çocuğum bana.
0
betsy
(12.06.17)
Çocukları oldum olası sevmedim. Hiç sevimli bulmadım. Bana göre çocuklar gürültücü ve bencil canlılar. Sana bağımlılar ve çok büyük bir çoğunluğu nankör oluyor.

Anne baba isen elini kolunu bağlıyorlar. Yapmak istediğin hiçbir şeyi yapamıyorsun, tüm hayatını çocuklarının istek ve ihtiyaçlarına göre şekillendirmek zorundasın. Uyku saati, mama saati, okul saati, zırt saati pırt saati... Atacağın her adımda ona ne olacak diye düşünmek zorundasın. Hasta olur mu? Yaygarayı basar mı? Çocuğu kime bıraksam? Arkadaşlarla kahve içmeye gitsem başına bir şey gelir mi?

Çoğu çocuklu kadın uzun bir banyo yapmayı bile özlemiş. Eşleri sağ olsun çocukları ile çok ilgililer(!)

Kısacası çocuk Türk toplumunda bir kadın için hayatının bir anda 180 derece değişmesi demek. Ve en acısı da bütün gençliğini bu çocuk için feda ettiğinde onun da kendi kanatlarıyla uçup gitmesi. Çoğu bir teşekkür bile etmez. Nankörlük eder.

Çocuk yatırım değildir, peki kabül ancak bu şekilde bir canlı için tüm ömrünü feda etmek bana çok korkunç görünüyor. Hatta hayattaki en büyük korkum çocuk sahibi olmak diyebilirim. Benim tek istediğim sessizlik ve huzur. Ayrıca başına buyruk bir yaşam. Kimse bana bağımlı olmasın, ben de kimseye olmayayım istiyorum ama insanlar rahat bırakmıyorlar. Tavşan gibi ürüyorlar ve senden de aynısını bekliyorlar.

Ben artık insanlara kendimi açıklamaya uğraşmıyorum. Çocuk sahibi olma bahsi açılınca sessiz kalıyorum, yorum yapmıyorum çünkü nedenlerimi her seferinde sayacak takatim yok. Saysam bile anlamazlar, uzaylı görmüş gibi bakarlar. Sana da aynısını tavsiye ederim.
0
i m cool with that
(12.06.17)
10 dk sevisiyorsun cocuk oluyor. Asil amac cocuksa 3 dk.da da halledilirken anne baba olmaya bu kadar anlam nasil yukleniyor merak ediyorum. Bir de kadin calisiyor erkek calisiyor cocugu hftasonlari goruyorlar. Daha da kotusu erkek calisiyor kadin tun gun evde ve hayati cocuk bakmakla geciyor. Cocuk da zaten mahalle mektebine godiyor 15 yasinda McDonalds ve benzerlerinde calisiyor. Aptal bir bolum okuyor. Kendine topluma bir faydasi olmuyor. Boyle kitleler yetisiyor. Yani daha ne cocuk isteyesin. Cok israr eden olursa soyle onlar bakacaksa evlat edinebilirsin. Zaten 2 cocugun varsa 3.yu isterler. 3 varsa 4.yu...
0
Traveller
(12.06.17)
Kararim degismicek, hic bir kosulda cocuk istemiyorum.Yazimdan bu cikmasi lazimdi:)Bir cok anne pisman ayrica.
0
maria puder
(12.06.17)
istemiyorum, mantıklı gelmiyor mevcut şartlarda. hormonlarım da kabarmadı, ''baba ol baba ol'' demiyor :)

maddi olarak iyi olmak lazım, iyi çevrede iyi bir eğitimle yetiştirmek lazım vs vs. ki bunlar olsa bile çocuk yapıp ayak bağı neden edineyim ki kendime diye düşünüyorum. üreme içgüdüm yok be ciddi ciddi :)
0
soft
(12.06.17)
Ayrı ayrı cevap yazamadıklarım da dahil, görüşleriniz için teşekkür ederim (:
0
🌸Selektivite
(12.06.17)
anne baba olmak evet mutluluklarin en güzelidir. hele dogum anina sahit olmak ermek icin yeterlidir. ömründe bu tecrübenin kiyisindan bile gecmemis insanlarin agiz dolusu laflar etmesi onlar adina üzücü. ki cogu günün birinde o laflari tek tek yutacaklar.

bence yasami anlamli kilan sey, ister senin geninden olsun, ister baskasinin geninden(evlatlik) bir cocugu yetistirip, iyi bir insan yapmak.

elbette bilincli, anne ve babanin birbirlerine destek olarak, bol bol okuyup, destek alarak anne baba olmak cok önemli.
0
ingenieur und musiker
(12.06.17)
Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Bir kaç kez aile, arkadaş ya da başka ortamlarda konusu açılıp bunu söylediğimde sanki çok garip bir şey söylemişim gibi "aaa nasıl istemezsin, olur mu öyle şey" falan diyorlar. sanki herkes default olarak çocuk yapma isteğiyle yanıp tutuşmalıymış gibi düşünüyor insanlar genelde. yok evlenince istersin, yok ilerde fikrin değişir vs diyerek ikna etmeye çalışıyorlar bir de. hormonlar ya da başka bir sebeple fikrimin değişeceğini pek zannetmiyorum.

zaten çocuk sahibi olanlar da, bilinçsiz bir şekilde çocuğun geleceğini hiç düşünmeden tamamen bencil amaçlarla çocuk sahibi oluyor genelde. ilerde bana baksın, canımız sıkılmasın, evde ses olsun vs. çok saçma bence, çocuk sahibi olunduğunda ona iyi bir gelecek sağlayıp onu en iyi şekilde yetiştirmek gerekir. ilerde o çocuğun kendi ayrı hayatı olacak, belki başka bir ülkede yaşayacak ve yaşlanınca bakılmayı bırak göremeyeceksin bile.
0
nesenbilneben
(12.06.17)
Hiç kimse sizin hayatına karışamaz. Zorla sizi anne-baba yapacakları yok.

Ancak erkekler ve kadınlar için en ideal anne-baba olma yaşı 25-30 yaşları arası. Bundan sonra da tabii ki anne-baba olunabilir, ancak pek çok açıdan işler zorlaşıyor. İnsanlar da muhtemelen kendi tecrübelerinden faydalanarak, sonradan kararınızı değiştirirseniz, sizin için zor olur diye uyarıyor.

İyi düşünülmesi gereken bir karar bu. Yine de istemem derseniz kim ne diyebilir...


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.06.17)
Kendim ve sevgilim gibi birini yetiştirmek istiyorum aslında. Ne bileyim doğa seven hayvan seven duyarlı insanların sayısını arttırabilsem keşke diyorum.

Ama bu ülkede çocuğum olsun istemiyorum. Bir kere onu devlet okuluna gönderemem, liseye hatta üniversiteye kadar iyi eğitim alabileceği bir okula gönderebilecek maddi seviyeye ulaşmadan zaten düşünemem. Ulaşsam, oğlumun askerlik yapmasını istemem. Kızımın her gün benim gibi taciz korkusuyla yaşamasını istemem.

Amaan... imkanlar el verse isterim evet. Ama bilmiyorum Altan bilemiyorum
0
mutlusismankedi2015
(13.06.17)
Kadınım ve en azından şimdilik çocuk istemiyorum. 'Belki bir gün ister miyim ki' diye düşünüyorum ama gerçekten hiç ama hiç içimden gelmiyor. Hatta bununla ilgili kaç yıl önce 'Şu çocuk ve nesli devam ettirme geni nerede' benzeri bir duyuru açmışlığım da var. Yok, gelmiyor içimden. Hani, 'Çocuklar ne güzel'ci bir doğam da yok, çocukları sevmiyorum hiç, sevimli bulamıyorum. 25 yaş civarına kadar 'Neden sevemiyorum' diye çok üzülüyordum. Bebek fotoğrafları bana sevimli değil, çoğunlukla çirkin geliyor. Bebek kokusundan da hoşlaşmıyorum. Bir iki arkadaş çocuğu istisnası var ama onun dışında çocuk görünce mutlu olmuyorum, hatta huzursuz, gergin oluyorum. Üniversitedeki en yakın iki arkadaşım deli gibi çocuk seven ve bir yerde oturduğumuzda çocukla konuşan, onlarla oynayan insanlardı. Ben bir oynamaya çalışırdım, iki zorlardım, sonra puflayıp yerime otururdum ve çok da üzülürdüm 'Neden sevemiyorum. Onlar nesini seviyor' diye. Sonra kendimi kabul ettim artık, n'apayım. Resmi olarak çocukları sevmediğimi ilan ettim. Kedi-köpek sevmeyen bir insan için ortamda kedi-köpek olması ne ise, benim için de çevre civardaki çocuk öyle. Bu aşırı sakin, içine kapanık, inek ve büyümüş de küçülmüş gibi çocukları seviyorum ama; onlarla konuşup anlaşabiliyorum. Onun dışında anaçlığa sarılmaya çok çalıştım, olmuyor, bulunamıyor bünyede.

Buna 'Böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum', 'Ay benden sonra Fetret Devri mi olacak' gibi kalıplar veya bahaneler de bulabilirim, ki çok kolay. Sorumluluk ya da dünyanın hali değil derdim, sorumluluğunu da alabilirim. Sorumluluk almak göbek adım. İstememeyi her türlü mantığa yatırabilirim ama hepsinin ötesinde, içimden gelmiyor. Hamilelik sürecini de yaşamak istemiyorum zaten. Zevk almak için sevişeyim ama korunayım ben; libidoyu inkar etmiyorum sonuçta. Demek ki bir yerden bir üreme isteği var ama çok da üremek istemiyorum galiba. Türümüzü devam ettirmek çok da umrumda değil. Türümüzü çok seviyorum, benim insan arkadaşlarım da var; yine de o devam ettirme içgüdüsünü keşfedemedim henüz. İnsanın soyunun kuruyacak olması içimde bir his oluşturmuyor. Düşünmek değil, doğurudan hissetmekten bahsediyorum ve üzmüyor, sevindirmiyor, mutsuz etmiyor, içimde kocaman bir 'Eeeee? Yani?' oluşturuyor. O içgüdü içimden bir yerlerde ise de kazdım kazdım, çıkmadı. Sağlam derindeymiş. Doğal seleksiyonla elenecek genlerim ve bu da kötü hissettirmiyor. 'İyiymiş' diyorum. Ben hayatta olmadıktan sonra genlerimin hayatta olması çok da fifi geliyor. Çocukta can bulacağıma veya onun varlığıyla varoluşumu sürdüreceğime düz insan olarak inanmıyorum. Bir de zaten bir nihai amaca da inanmıyorum, rassallığa ve tesadüflere inanıyorum.

10 seneye ne olur bilmiyorum. 20 yaşındayken 'İleride fikrin değişir' dediler, değişmedi. Şimdi de 'Kendi çocuğun olursa seversin' diyorlar. Kuzenim 41 yaşında doğurdu çocuğunu ve doğumundan üç gün öncesinde bile hala 'Ben bu çocuğu isteyip istemediğimden emin değilim' diye ağlıyordu, doğurduktan sonra sevmenin ötesinde taptı. Yine de 'Şimdi var olduğu için canımdan ötem, kendimden değerlim ama hiç olmamış olsa, o dönem hamile kalmamış olsam şimdi istemezdim' diyor. Bilmiyorum, belki ben de öyle olurum. Çocuk istemiyorum ama bir gün çocuk istemeyi istiyorum. Geç kalırsam da evlatlık olur ama istemesem de olmaz sanırım. Zaman gösterecek. Şundan 2-3 yıl önce de evlenmek istemiyordum, belki hepsinin sırası vardır. Kısmet.

Ha, bir tek o bebekte sevgilinin bir parçasının olması fikri güzel geliyor. Sevgiliden bir parçanın içeride olması mutluluk veriyor. Bir kadın kalbinin üstünden bir yerden derisini kesip içine sevgilisinin saçını dikmişti 'İçimde onun bir parçası olsun' diye. Böyle bir psikopatlığa gerek yok ama sevgilinin etinden, kemiğinden bir şeyin bedenin içinde olması huzur ve mutluluk verici.
0
aychovsky
(13.06.17)
(4)

Felsefe mezunu için yüksek lisans önerisi

lacrim
Hangi bölümden yuksek lisans yapilmasini onerirsiniz ?
Hangi bölümden yuksek lisans yapilmasini onerirsiniz ?
0
lacrim
(12.06.17)
Bunun önerisi olmaz, kişi kendi ilgi alanına göre seçer bölümünü. İlgi alanı yoksa yapmasın zaten.
0
devilred
(12.06.17)
Sosyoloji.
0
dissendium
(12.06.17)
sosyoloji?
0
rahip janick
(12.06.17)
ilgili alanda yapman araştırma görevlisi başvurularına katılmayı düşünüyorsan çok önemli.
0
coderlovescoder
(12.06.17)
(3)

nerede yasayayim?

baldur2
arkadaslar 1-2 ay icinde tasinmak zorundayim, kendimce birkac secenek belirledim ama henuz tam karar veremedim.oncelikle maasim haftalik 900 ve 1100 birim arasinda degisiyor ortalama. ve iki tane isim var. a isinde 10-15 saat arasi b isinde 30-35 arasi calisiyorum haftada. yani toplam mesaim 40-50 s
arkadaslar 1-2 ay icinde tasinmak zorundayim, kendimce birkac secenek belirledim ama henuz tam karar veremedim.

oncelikle maasim haftalik 900 ve 1100 birim arasinda degisiyor ortalama. ve iki tane isim var. a isinde 10-15 saat arasi b isinde 30-35 arasi calisiyorum haftada. yani toplam mesaim 40-50 saat arasi. b isine sabah 7'de basliyorum. b isinden gelirim 800-850 a isinden ise 200-250 ortalama.

simdi secenekler soyle:

1- a isine arabayla 10 dakika, toplu tasimayla 25 dakika civari bir yerde ev tutup, odalari kiraya vermek. odalari kiraya verince faturalari katsam bile toplamda kira odememis olacagim. tabii ki sorumlulugum olacak, belki devamli kiraci bulma derdim olacak, belki odalar 2-3 hafta bos kalacak. boyle riskleri var. ne olacak? kontrol bende olacak, belki tek basina kullanacagim banyo tuvalet olacak, daha duzgun insanlari secme sansim olacak birlikte yasamak icin, ama b isine toplu tasima 1,5 saat suruyo, arabayla ise 40-50 dakika. bunlar tek yon, bi de eve donusleri var elbet. 1500 birim civari eve depozito verecegim, muhtelemen bi 500-800 birim arasi eve esya bulurum, cunku biraz esyam var hali hazirda. ve b isine arabayla gideceksem 2000 birim de arabaya harcamam gerecek. bu ev sehir merkezine de toplu tasimayla 35-40 dakika uzaklikta.

2- oda tutmak. bu odanin haftalik kirasi faturalar dahil 120 birim, bir usttekinden daha merkezi bi yerde, a isine toplu tasimayla 40, b isine de beklemesi iviri ziviri 50-60 dakika surer. bu ihtimalde arabaya ne kadar ihtiyac duyarim tam emin degilim.

3- b isine yakin bir yerde oda tutmak. tahminimce haftalik 170-200 birim arasi oderim faturalar dahil. b isine yuruyerek 10 dakikada giderim, a isine gitmek bu sefer birbucuk saat surecek ama o haftada 1 veya 2 gun oldugundan cok koymaz gibi. bu da sehir merkezine toplu tasima ile 25-30 dakika.

bazi kritik bilgiler de vereyim:
- toplu tasimaya verdigim para ile, benzine verecegim para hemen hemen ayni olacak gibi. ya da yuzde 5, yuzde 10 oynasin diyelim. yani arabayla gidince daha cok masraf yapacagim gibi bir sorun yok.
- a isini birakip, 10-15 saat baska bir is bulup daha fazla kazanma ihtimalim var. oradaki rahatligi, kimsenin karismamasini vs seviyorum, bir nevi ekstra gelir gibi bu is. is arama stresini de sevmiyorum aslinda.
- sosyallessem iyi olacak, iyice asosyal oldum. basketbol ve futsal turnuvalari buldum ikinci secenekteki bolgede.gyme de gitmek istiyorum. gym her yerde var gerci. bunun haricinde geceleri icmeye cikmak da kafamdan geciyor.

yani sonuc olarak, secenekler ve doneler bunlar. siz olsaniz hangisini tercih ederdiniz. siz cevap yazin tikleri atacagim sonra.
0
baldur2
(12.06.17)
3. seçenek.

B işine yürüyerek 10 dakikada gidebiliyorsan ulaşım masrafının önemli bir kısmını ortadan kaldırmış oluyorsun.
0
dissendium
(12.06.17)
ya baldur bu kadar uzun soru mu sorulur. okumayacaktım ama senin sorduğunu görünce okuyayım dedim.

ben de 3. seçenek diyorum. ama bu seçenekte 2 gibi sosyalleşme imkanı yoksa 2'ye de kayabilirim tercih olarak.
0
himmet dayi
(12.06.17)
şimdi hacı abi senin önceliğin ne o önemli olan;
-eğer para biriktirmek istiyorsan 1. seçenek daha uygun ama insanlarla uğraşmak zor bir de eğer oda boş kalmasın diyorsan çok düzgünlüğüne dikkat edemeyebilirsin.amma velakin kendi wc ve banyo olursa o da çok büyük bir getirisi olur.
-bana 2. seçenek çok çekici gözükmedi.he güzel bi ev bulabilirsen neden olmasın.güzel derken ev arkadaşları falan olarak.
-3. seçenek zaten benim yaptığım bi nevi :)

bence senin önceliğin geçen konuştuğumuzda dediğin gibi ingilizce sınavı olmalı.onun için sıfırdan ev düzmek falan biraz zamanını alır.gerçi sen hazır elimde eşya var onları kaybetmeyeyim diye düşünüyorsun sanırım ki o da mantıklı valla :) ben de pek çıkmadım işin içinden :)
bu arada sosyalleşmen gerekli gerçekten he bence dans kursuna falan git inş gelebilirsem dans gecelerine falan gideriz.
sonuç olarak ben olsam a işini bırakıp sadece b işinde çalışıp 3 numaralı evi tercih ederdim sanırım.gerçi ben biraz tembel adamım :)
0
high hopes of the sozluk
(19.06.17)
(3)

deprem sorusu

charlotte blanc
dunya tarihinde hic gokdelenler veya yuksek binalar deprem yuzunden bukulup cokmus mudur ? cok merak ediyorum. depremde gokdelendeydim acaba bina yanlamasina duser de olur muyum diye korktum.
dunya tarihinde hic gokdelenler veya yuksek binalar deprem yuzunden bukulup cokmus mudur ? cok merak ediyorum. depremde gokdelendeydim acaba bina yanlamasina duser de olur muyum diye korktum.
0
charlotte blanc
(12.06.17)
Şöyle sallanıyorlar:

www.youtube.com

Zannetmiyorum o şekilde yıkılacaklarını.
0
dissendium
(12.06.17)
Çökme ihtimali daha yüksek, ancak yana dogru devrilen binalar da mevcut. Depremin tipine ve binanın yaşına, yapım tekniğine göre sonuç değişir sanırım.

www.bestonlineengineeringdegree.com
0
507
(12.06.17)
Nadiren yana devriliyorlar. Genelde alt kolonlar baskıdan kırıldığı için pasta katları gibi çöküyorlar. Çökmüş bina çok gördüm, çökertiliren de gördüm, geneli bu şekilde idi. Gerçi şimdi bina yapım teknikleri değişti, benim bahsettiğim 99 öncesi binalar için geçerli. Temeli hareketli olan binalar -ki gökdelenler öyle bildiğim kadarıyla- hiç yıkılmıyor.
0
devilred
(12.06.17)
(2)

istanbul'da deprem

manuel mandalina
olmuş olabilir mi 10 sn önce?
olmuş olabilir mi 10 sn önce?
0
manuel mandalina
(12.06.17)
evet
0
bartholomew87
(12.06.17)
En iyisi şunu şuraya bırakayım.

www.koeri.boun.edu.tr
0
dissendium
(12.06.17)
(4)

Aluminyum Su Matarası

another crack on the wall
Geçenlerde iki tane Free Camp marka su matarası aldım ama bunlar alumimyum mu çelik mi anlayamadım. İnternette de güvenilir bir bilgi yok gibi. Bu işten anlayan ve bunların hangi malzemeden yapıldığını söyleyebilecek olan var mı?Eğer aluminyum ise sağlık açısından durum nedir bu mataralarda? Kapakla
Geçenlerde iki tane Free Camp marka su matarası aldım ama bunlar alumimyum mu çelik mi anlayamadım. İnternette de güvenilir bir bilgi yok gibi. Bu işten anlayan ve bunların hangi malzemeden yapıldığını söyleyebilecek olan var mı?

Eğer aluminyum ise sağlık açısından durum nedir bu mataralarda? Kapaklarındaki plastiğin ve daha önemlisi iç kaplamanın BPA içerebileceğinden falan bahsedilmiş. Bu markada var mı bilen var mıdır?

seksi pozları için tıklayın:

resimyukle.xyz

i.resimyukle.xyz

resimyukle.xyz

i.resimyukle.xyz
0
another crack on the wall
(12.06.17)
Mıknatıs varsa yaklaştır. Çekerse çeliktir. Alüminyumu mıknatıs çekmez. Çelik, demir alaşımı olduğu için içindeki demir nedeniyle mıknatıs tarafından çekilebilir.
0
dissendium
(12.06.17)
Mıknatıs iyi fikir, teşekkürler. Şimdi denedim büyük olanı çekiyor küçüğü çekmiyor. muhtemelen büyük çelik küçük alüminyum.
0
🌸another crack on the wall
(12.06.17)
Alüminyum zararlı, kesinlikle kullanmayın. Hayatınızdan tamamen çıkarın.
0
dieselsingle2
(12.06.17)
kola kuuları falan da alüminyum değil mi? kaynağı nedir acaba bu bildinin?
0
🌸another crack on the wall
(12.06.17)
(8)

toplu kitap satışı - sahaf - ücret sorusu

kesici alet
Arkadaşlar merhaba, yaklaşık 700-750 civarında kitap (Dünya klasikleri, arşiv-araştırma, tarih, roman, şiir, Türk edebiyatı, siyaset)yine yaklaşık olarak 1000+ mizah dergisi (1995 - 2017 tarihleri arası farklı dergiler, sayılar genel olarak birbirini takip ediyor) ve yaklaşık 100 adet çizgi roman, k
Arkadaşlar merhaba, yaklaşık 700-750 civarında kitap (Dünya klasikleri, arşiv-araştırma, tarih, roman, şiir, Türk edebiyatı, siyaset)

yine yaklaşık olarak 1000+ mizah dergisi (1995 - 2017 tarihleri arası farklı dergiler, sayılar genel olarak birbirini takip ediyor)

ve yaklaşık 100 adet çizgi roman, karikatür albümü

bunların tamamını elden çıkartmak istesem sahaftan ne kadar bir ücret talep etmem gerekir, kitapların tamamı çok iyi durumda ciltlerinde, kapaklarında kırılma, kıvrılma yok, sayfalara notlar alınmamış vb. (bazı kitaplar ismime imzalanmış 50'ye yakın)

ve sizce satış için sahibinden gibi ilan siteleri doğru bir yol mu olur? yoksa sahaflara gidip yüzyüze görüşmek daha mı mantıklı?

hepinize şimdiden teşekkürler.
0
kesici alet
(11.06.17)
vakit varsa internetten satılmalı sahibinden, ukitap, ekşiduyuru ve letgo. letgo'dan aynı şehir için tek tek olur, farklı şehir için 3-4 tane kargo olur.

üşenmezseniz böylesi daha iyi. 750 kitap yerine 200 tane satsanız kendiniz sahafla aynı paraya denk gelir belki daha bile çok para geçer elinize. gerekirse kalanını bağışlayın daha iyi yani.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.06.17)
Sahaflarla muhatap olma kesinlikle. İnternet'ten satman daha akıllıca bir yöntem. Üniversite sınavına hazırlandığım yıllarda bir sürü kitabı bir sahafa vermek istedim. Adam o yıl basılmış sıfır kitaba 10 kuruş veririm dedi. Sonra vazgeçtim satmaktan. 10 kuruşa kitap satacağıma ihtiyacı olan bir öğrenciye veririm daha diye düşündüm. Sahaftan kitap alınır ama sahafa kitap verilmez. Ben bunu tecrübe ettim. Hepsinin fotoğrafını çek güzelce. Makul bir fiyat belirlersen mutlaka kısa sürede satılır İnternet'te.
0
dissendium
(11.06.17)
@nickimin hakkini veremedim , @dissendium vakit problemim yok, merak ettiğim bu kitapları toplu olarak satacağımı değerlendirirsek ne kadar bir ücret talep etmem gerektiği. Mesela 10.000TL abartı mı olur?

bunların ederi ortalama şu kadar TL eder gibi yoruma hatta tecrübeli arkadaşların yol göstermesine memnun olurum.
0
🌸kesici alet
(11.06.17)
yaklaşık 700-750 civarında kitap: her birine tanesi beş lira
yine yaklaşık olarak 1000+ mizah dergisi: tanesi bir lira
ve yaklaşık 100 adet çizgi roman, karikatür albümü: tanesi iki lira

en iyi ihtimalle 5.000 lira verir.

edit: en iyi ihtimallenin altını çiziyorum. her kitaba beş lira çok iyi bir bedel.
0
tabudeviren
(11.06.17)
dergiler lemanyak ise talip olurum.
0
alperz
(11.06.17)
2 bin tl ye sahafa satabilirsen öp de başına koy.sahaflar gideri olan bir kitaba 1-2 tl arası dergilere 10-20 kuruş arası verir.ha sen beş kitap götürürsün biri kafadan 15 tl ye anında satacağı bir kitaptır ancak o zaman onu kaçırmamak için ona 5 diğerlerine 2 tl falan verir.kitapların adedinden çok hangi kitaplar olduğu önemli.dünya klasikleri vs zaten para etmez.
0
a r a m i s
(11.06.17)
bence gittigidiyor'a üye ol ve dükkan aç. hem böylece google'dan aratıp satacağın kitaplardan bazıları için "yeter ki karşılaşayım 1000 lira bile veririm" diyecek tipler seni bulur. kitaplara sıfırlarının veya muadillerinin satış fiyatının makul oranda düşüğünü yaz. piyasada olmayanları da çok abartmadan veya gerçekten çok değerli olduğunu düşündüklerin varsa abartarak fiyat koy. almak isteyen "şu kadara olur mu" diye gelir zaten. bol kazançlar.
0
tabudeviren
(12.06.17)
Sahafa 10.000 TL dersen çayından bir yudum alır ve seni sinir küpü yapacak cümleler kurar. Maksimum 1000-2000 arası bir fiyat verirler. Taş yerinden göğe fırlasın 2500.

Netten satış en mantıklısı. Böyle geniş bir arşiv Gittigidiyor üzerinden satılırsa seç beğen al tarzı daha pratik olur. Bizde burada faydalanmış oluruz. Kredi kartı seçeneğinin olması satışı çok daha hızlı hale getirir.

Koyarsan mesaj at bizde alalım.
0
gozu acik sevisen yahudi
(12.06.17)
(5)

Yüzüklerin Efendisi

clones
Malum vakit geldi çattı bu kitabı alacağım, metis yayınlarından indirime girmiş. Amma velakin sorun şu ki bu türde hiç kitap okumadım çok da ilgimi çeken bir tür değildi. Bu yüzden bu zamana kadar okumadım. Bir yandan da ön yargılı bakmak da istemiyorum ve bu kitap bir istisna olsun istiyorum. Genel
Malum vakit geldi çattı bu kitabı alacağım, metis yayınlarından indirime girmiş. Amma velakin sorun şu ki bu türde hiç kitap okumadım çok da ilgimi çeken bir tür değildi. Bu yüzden bu zamana kadar okumadım. Bir yandan da ön yargılı bakmak da istemiyorum ve bu kitap bir istisna olsun istiyorum. Genelde okuduğum türler dünya klasikleri ve felsefe. Ne yapsam ne etsem?
0
clones
(11.06.17)
ilk sayfayı oku ve sonra bir bakmışssın üçüncü kitabın sonundasın.
0
alperz
(11.06.17)
Ben Yüzüklerin Efendisi İki Kule filmini sinemada izlemiştim 2002 yılında. Sonra merak edip kitaplarına da bakmıştım ve hiçbir şey anlamamıştım. Bunda o zamanlar 11 yaşında olmam etkili olmuş olabilir. Daha sonraları Silmarillion'a bir göz attım. Pek bir şey değişmemiş. Yine ağır geldi bana. Aklını çelmiş olmayayım ama ben olsam almazdım. İnternet'te PDF'leri var. Bir göz atabilirsin. Eğer gerçekten hoşuna giderse para verip al.
0
dissendium
(11.06.17)
Okumanın zararı olmaz, bugüne kadar beğendiğin bir tarz değilse bile okuduktan sonra beğendiğin bir tarz olur belki, durduk yere hayatına farklı bir şey katmış olursun. Her türlü kazançlısın yani. Oku gitsin.
0
angelus
(11.06.17)
Metis çevirisi muhteşem ve kesinlikle filmlerden daha güzel. Okuduğun metinlere de bakarsak okurken zorlanmayacağın garanti. Yerinde olsam bir dakika beklemem ve alırım. Ben baştan sona üç defa okudum önümüzdeki sene tekrardan okumayı düşünüyorum.
0
nickimin hakkini veremedim
(11.06.17)
fantastik sevmeyenler de yüzüklerin efendisi'ni sevebiliyor, bir şans verin isterseniz. ayrıca silmarillion normal bir roman değil. tolkien'in oğlu tolkien'in yazılarını toplayıp, derleyip silmarillion adı altında birleştirmiş. içinde mektuplar, orta dünya'da yaşayan ırklar hakkında spesifik bilgiler var. dolayısıyla onun ağır gelmesi normal, herkese ağır geliyor o.
0
dedimmidemedimmi
(12.06.17)
(6)

sanatsal bir bölüm okuyan ülkede sanatın gelişmeme nedeni

blue eyes white dragon
türkiye'de sanatın gelişmeme nedenleri başlığını görünce daha önce de yazmak isteyip de yazamadığım bir şeyler var da size de sorayım dedim.siz ki sanat dünyasıyla, aslında tüm görüşlere, tüm şeyleri kabul eden zihin dünyanızla - belki de ben yanılıyorumdur bilmiyorum- herhangi bir görüşe sahip olsa
türkiye'de sanatın gelişmeme nedenleri başlığını görünce daha önce de yazmak isteyip de yazamadığım bir şeyler var da size de sorayım dedim.

siz ki sanat dünyasıyla, aslında tüm görüşlere, tüm şeyleri kabul eden zihin dünyanızla - belki de ben yanılıyorumdur bilmiyorum- herhangi bir görüşe sahip olsanız da sizin görüşünüze zıt olan sanatçıları sanatsal olmayan bir şekilde eleştirip, o mu çok bohem diyor musunuz?

örnek vereyim bir de;

sol görüşe sahip birey olsanız, ziya gökalp'i sırf milliyetçi diye eleştirip yazdıklarını okumaz mısınız?
ülkücü olsanız, sırf nazım hikmet solcu diye onu eleştirip yazdıklarını okumaz mısınız?
sırf ateist olsanız, nfk, nuri pakdil veya mehmet akif ersoy'u eleştirip yazdıklarını okumaz mısınız?

buradaki eleştiri, sanat eleştirisi değil. yani nazım hikmet'in bir şiirindeki bir cümlenin ''orada olmasaymış da olurmuş'' değil ''la zaten komünist bu yazdıkları okunmaz'' tarzında eleştiri veya sanatsal olmayan yaşam biçimiyle alakalı eleştiri.

o üniversite sıralarında, kürsülerde bu tipler -bence olmaması gereken- var mı?
0
blue eyes white dragon
(11.06.17)
Benim Türkiye'de karşılaştığım çevrelerde bu şekilde bir davranış kalıbı gözlemlemedim. Ancak, bunun, özellikle üniversite anlamından uzaklaşıp devletin milli 'liselerine' dönüşmüş 'üniversitelerde' çok olduğunu düşünüyorum.

Bir de tabii, başarı sorunu var. Türkiye'de Türk-İslam ağırlıklı yazına hakim değilim. Sadece okuduklarım üzerinden gidersem (ki çok azını okuma fırsatım oldu) Ziya Gökalp, eğer erken 20.yy Türk siyasal düşünceleri tarihi üstüne araştırma yapmıyorsan gereksiz. Çünkü oldukça çiğ. Ya da Nihal Atsız, edebi kabiliyetleri oldukça zayıf. Yani, bazı grupların sarıldıkları isimler yeterince başarılı değil, ancak onlar eleştirilince de Türkçü ya da İslamcı diye eleştirmiş olarak kodlanıyorsunuz. Bu can sıkıcı. Sonuçta oturup Ahmet Hamdi Tanpınar ya da Mehmet Akif Ersoy'u böyle eleştirmiyoruz (yine sadece okuduğum isimlerden örnek verdim).
0
protector
(11.06.17)
ben sanatta her türlü propagandaya karşıyım. herhangi biri sanatıyla sahip olduğu herhangi bir fikri anlatıyorsa benim gözümde o çöp oluyor.

müzik açısından konuşacak olursam, müziğinde "sosyalizmi getireceğiz" diyen adam da, "allah'ın kılıcı bilmemne" diyen adamların hepsi tıraş. işin ilginç yanı bu iki tarzda da işler yaptım. gözlemim şu oldu, sözleri çıkar müzikleri birebir aynı.
0
alperz
(11.06.17)
öncelikle cevap için teşekkür ederim, istediğim türde bir şey olmuş.

sanatla içli dışlı değilim ancak okuduğum kadarım. sanatsal bir çevrem de yok, o kültüre de haiz değilim.

bir sanatçı gözüyle, sanatçı edasına sahip görüşle bir eleştiri yapılması zaten hayatın olağan şeyi. fakat ''o mu peh, pok gibi yazıyor'' diyor ardından da türkiye'de sanat gelişmiyor diye zırlıyor bir kısım insan.. türkiye'de sanat gelişmiyorda dediklerine baksak, sanatçı diyebilirim ama o kültüre sahip birinin küfürle, hakaretle konuşması aslında o kültüre haiz olmadığının kanıtı olsa gerek? şimdi bu adam, gelişmiyor lan işte sanat dediğinde ''kardeşim bi defol git'' desem haksız mı olurum?

Edit: ''erken 20.yy Türk siyasal düşünceleri tarihi üstüne araştırma yapmıyorsan gereksiz'' tabiki bu konuda haklısınız. bu zaten çok farklı bir olay.
0
🌸blue eyes white dragon
(11.06.17)
@vegas, toplum buna hazır değil derken?

hindistan'a gidip beyler inek kutsal değil yiyin gitsin demiyoruz. sanatın var olduğu bir yerde, geleceğin sanatçılarının geliştiği yerde farklı görüşü saklamak abes değil mi?
0
🌸blue eyes white dragon
(11.06.17)
parasızlık. ben mesela tutunamayanları alıcaktım baktım 43 tl vazgeçtim.
0
xu
(11.06.17)
Edebiyat sanatın en ucuz biçimi bana kalırsa. Edebiyat yapmak için uzun yıllar süren eğitimlere gerek yok. Ama bir virtüöz olabilmek için çok uzun yıllar çalışmak gerekiyor. Birkaç tane popüler edebiyatçıya kolayca sanatçı diyebiliyorsak, Leonardo da Vinci'ye başka bir şey demeliyiz. Bir ülkede sanatın gelişmediği söyleniyorsa edebiyattan önce müzik, resim, heykel gibi şeyler kastedilir. Bu alanlarda nitelikli kişiler yetiştirilmesi ve de o kişilerin nitelikli eserler ortaya koyması sonucunda ülkede sanat gelişiyor diyebiliriz. Ben açıkçası bozuk plak gibi sürekli aynı şeyleri tekrar eden kimseyi okumam, dinlemem, takip etmem. Biraz araştırırım. Tarzı bana uygun değilse bir daha bakmam. Ben bir dergide editör değilim ki, her görüşe hakim olmak zorunda kalayım. Eğer bu sanatsa, ben sadece beğendiğim yazarları takip edebilirim.
0
dissendium
(11.06.17)
(6)

İmkanınız olsa

England
Avrupa birliği üyesi olan herhangi bir ülke vatandaşı mı olmak isterseniz ve avrupada yaşayacaksınız ya da BAE vatandaşı mı olmak istersiniz?Sebepleriyle birlikte yazarsanız sevinirim.Okuduklarıma göre bae vatandaşları bayağı şanslıymış ya
Avrupa birliği üyesi olan herhangi bir ülke vatandaşı mı olmak isterseniz ve avrupada yaşayacaksınız ya da BAE vatandaşı mı olmak istersiniz?

Sebepleriyle birlikte yazarsanız sevinirim.

Okuduklarıma göre bae vatandaşları bayağı şanslıymış ya
0
England
(11.06.17)
İtalya olabilir. Akademik kariyerim beklediğim gibi olursa İsveç bile olabilir.

Görgüsüz, dünyaya bir şeyler katmayan tüketici ülkeler ilgimi çekmiyor.
0
dissendium
(11.06.17)
Şu anda avrupadayım oturumum kimliğim vs var fakat bae vatandaşlığı çok iyimiş ya çalışmadan rahat rahat yaşıyomuşsun falan.
0
🌸England
(11.06.17)
Tabiki de EU, çünkü BAE gibi yerlerde hukuğu kendine göre bükebilen çöl zihniyeti mevcut.
www.hurriyet.com.tr

Türkiye'den tek farkı para.
0
christopher nolan
(11.06.17)
Tabii ki Avrupa çünkü kadınım.
0
i m cool with that
(11.06.17)
Tabii ki Avrupa çünkü erkeğim. no kezban no cry hayat çok kısa.
0
xu
(11.06.17)
Tabii ki Londra, çünkü hem ingilizce konuşuluyor, hem yabancı çok, hem türk-kürt bakkalı, barı vs. var memleket hasreti gidermelik, hem de büyüklük açısından İstanbul'u aratmaz. Yağmuru, havası berbat, o kesin. Nickin de England zaten. Ama daha düzenli, ekonomisi daha stabil bir yer diyorsan Almanya derim. Orada da almanca ciddi sorun.
0
dogumdansancili
(11.06.17)
(6)

Bitter çikolatayla ne yapayım

mutlusismankedi2015
Selam. Elimde kahve dünyasından alınma 200 gramlık filan bitter çikolata var. Kuvartür, kalıp halinde yani.Onu o şekilde yemek istemiyorum ama canım çok tatlı çekiyor. Eritip meritip napsam bunu? Kolay bi şey bulsanız ya bana?
Selam. Elimde kahve dünyasından alınma 200 gramlık filan bitter çikolata var. Kuvartür, kalıp halinde yani.

Onu o şekilde yemek istemiyorum ama canım çok tatlı çekiyor. Eritip meritip napsam bunu? Kolay bi şey bulsanız ya bana?
0
mutlusismankedi2015
(11.06.17)
Bir tatlının üstüne rendeleyebilirsin.
0
dissendium
(11.06.17)
eğer elindeki tek şey buysa sadece şeklini değiştirebilirsin :P

benmari yapıp meyve bandır ye en pratik. muz, çilek falan.
0
passion rules the game
(11.06.17)
sufle
yumurta beyazı ve şekeri kabartıp çırp
içine benmari erittiğin çikolatanı ve cok az unu da katıp havasını söndürmeden karıştır
on dk pişir
0
blacksky
(11.06.17)
Cikolata kapli cilek tabii. Benmari usulunde cikolatayi eritip, temizlenmis cilekleri bandir, ters cevir buzdolabina koy. Bu kadar.
0
buf-e kür
(11.06.17)
sufle+1
çok kolay ve çok lezzetli.
0
veritaslibertas
(11.06.17)
ben benmari usulü erittikten sonra biraz süt, tarçın, bal, badem falan ekleyip şeklini verdikten sonra buzdolabına attım, sonra çıkarıp yedim. tat olarak snickers, mars gibi bir şey oldu ya, baya da beğenmiştim.
0
soso
(11.06.17)
(11)

Mfö 1985 peki peki anladık

yaren
Albümünde, buselik makamına'dan sonra gelen, ebow ile ritimsiz başlayıp sonra perdesiz gitar ile ritimli devam eden sözsüz bi parça vardı.İsmini hiç bilmiyorum ve youtube'da da google'da da shazam'da da bulamadım.Bilen varsa ne olur bulduryn ulaştırın onu bana. Parçanın adını bilen var mı?
Albümünde, buselik makamına'dan sonra gelen, ebow ile ritimsiz başlayıp sonra perdesiz gitar ile ritimli devam eden sözsüz bi parça vardı.

İsmini hiç bilmiyorum ve youtube'da da google'da da shazam'da da bulamadım.

Bilen varsa ne olur bulduryn ulaştırın onu bana. Parçanın adını bilen var mı?
0
yaren
(11.06.17)
Bu olabilir mi?

www.youtube.com
0
dissendium
(11.06.17)
www.youtube.com

şurda parça parça ayırmış belki bulursun
0
aşksız prens
(11.06.17)
İkisi de değil, yok... :(
0
🌸yaren
(11.06.17)
abi sen doğru albümü dinlediğinden emin misin? ben hiç öyle bir şey hatırlamıyorum. kasetin a yüzü buselik ile bitiyordu. başka bir şey yoktu.

internetten de baktım dinledim yok.
0
alperz
(11.06.17)
@alperz

Çok eminim çok. Hatta her yeri geçerdim buselik makamına'yı dinlerdim ve sonra bu başlardı. Öyle güzeldi ki... çok eminim. Erkan Oğur'u veya mfö'yü bulsam sorucam yani o derece.
0
🌸yaren
(11.06.17)
Sorayım Erkan hocaya. Yazarım buraya. Hatırlarsa tabi...:D
0
alperz
(11.06.17)
@alperz

O kadar mutlu olurum ki... o parça benim çocukluğum... söyle o zaman Erkan Oğur'a, bir ömürlük misafir'le aynı ritmik yapıdaydı bu parça. Bi de galiba arkada bass ve/veya klavye de vardı. Kaset böyle capcanlı, can alıcı mavi renkte bi kasetti.

Çok mutlu olurum gerçekten...
0
🌸yaren
(11.06.17)
bence sendeki kaset saçmalamış. mavi tonlar içeren kaset geldiler(1992) son parçasının adı "geçiniz"

baksana ona...
0
alperz
(11.06.17)
Ya yok geçiniz değil. Buselik makamına'dan sonraydı ve içinde diday diday day da vardı.
0
🌸yaren
(11.06.17)
Her şeyden vazgeçtim de vardı çok iyi hatırlıyorum.

Bu bahsettiğim parça sözsüz zaten. Söz yok.
0
🌸yaren
(11.06.17)
internette "bir sevda (şarkısı)" adlı parçanın enstrümantal versiyonu olduğu söylenmiş.
mfö'nün kasetleri bizde vardı, babamın arabasında muhakkak dinlemişimdir ancak hatırlamadığım için emin değilim ama şu olabilir mi?: www.youtube.com
0
misterturist
(12.06.17)
(8)

Odaklanamama

ManikD
Nasıl anlatsam nasıl başlasam bilemiyorum ey ahali,Aslında bu sorun uzun süredir var fakat artık debelenmekten yoruldum. Bi şekilde hayatımı idame ettirmeye çalışıyordum ama artık yazmam gereken bir tez ve ona dair okumam gereken bir literatür olduğundan dolayı katlanılmaz hale geldi.Şimdi dikkat ge
Nasıl anlatsam nasıl başlasam bilemiyorum ey ahali,

Aslında bu sorun uzun süredir var fakat artık debelenmekten yoruldum. Bi şekilde hayatımı idame ettirmeye çalışıyordum ama artık yazmam gereken bir tez ve ona dair okumam gereken bir literatür olduğundan dolayı katlanılmaz hale geldi.

Şimdi dikkat gerektiren bir iş yaparken aniden aklıma alakalı-alakasız bir şey geliyor. Örneğin X kitabını okuyorum bu sırada aklıma 3 gün önce mail ile randevu istediğim birinin bana dönmemesi geliyor, dönmüş olsaydı nasıl bir konuşma geçeceğini falan düşünmeye başlıyorum kafamda farazi toplantılar vs. yapıyorum. Tabi kitabıda okumaya devam ediyorum (!). E ilk 1-2 satır beraber gidiyor bu iş ama ilerledikçe iyice kopuyor. Her seferinde kendimi şartlıyorum hadi bu sefer yapacaksın tam güç oku bitsin 3 sayfa bişi okuyacaksın diyorum, ama bir süre sonra bu fikircikler gelebiliyor. Hani hayatımdaki gerginlik vs. diyeceğim, başaramadığım kafama taktığım şeyler aklıma geliyor diyecem ama makarna yaparken içine fesleğen ile beynir ne ölçüde konursa daha yakışır gibi salak saçma düşüncelere bile gidebiliyorum ki makarnayı öyle aman aman sevmem.

Türkçe metinler de yine 1-2 sayfa dayanıyorum, ama yabancı dildeki metinlerde bazen 1*2 satır zor gidiyor öyle zamanlar oluyor. Hani okuduğum şeyi sevmedim desem gayet ilginç bulduğum okumaktan zevk aldığım şeyler.

Hani en yoğun bir şeyler okurken bunu yaşıyorum o yüzden onu uzun uzun yazdım. ama dikkat gereken her işte aynısı oluyor. Arkadaşım yanımda konuşuyor, dinliyorum cevap veriyorum ilgileniyorum. Ama ansızın eski kedimin ekmek yemeyi sevmesi geliyor aklıma ve nişastanın aslında kediler için zararlı olup olmayacağı hangi ekmek tiplerinin işe yarayacağı aslında glutenin bizim içinde zararlı olacağı geçen izlediğim bir videoda yabancı bir kadının gluteni çıkarmak için keki süzgeçte yıkadığı ve aslında glutenin böyle ıslak bir kağıt gibi bişi olduğu konusunda kendi iç sesimle münazaraya giriyorum (based on a true story).

Ey ahali napsam ne etsem bilemiyorum. Var mıdır bu çilenin bir dermanı.
0
ManikD
(11.06.17)
Tatil yap. Kan değerlerindeki de baktır. Vitaminler falan
0
hayde bre
(11.06.17)
@hayde bre kolestrol fazlalığı dışında normal değerleri dışına çıkan değerim yok ne yazık ki (hoş ne yazık ki de denmez şimdi)
0
🌸ManikD
(11.06.17)
Evde çalışıyorsan kütüphaneye gidebilirsin. Hedef koy kendine. Her gün şu kadar ilerleme göstermeliyim gibi. Onu yapmadan kalkma masa başından.
0
dissendium
(11.06.17)
Ya bende de aynı durum var. Eskiden oturup sayfalarca okurdum saatlerce araştırırdım. Şimdi hemen başka yerlede dağılıyorum. Bi çözemedim olayı. Ama biraz teknoloji bağımlılığı tadında bişeyin etkisi olduğunu düşünüyorum. Sürekli oradan oraya geçmeye çok alıştık. Hızlı bilgi toplamaya çok alıştık. Twitleri hızlı hızlı geçtim... bitti, instagrama bakayım... bitti, bi wikipediaya şu neymiş bakayım... hmmm... peki ya haberler? derken sürekli bi hareket var. İş uzun okumalara gelince de hemen bitmesi gerektiği yargısıyla yaklaşıyo olabilir beyin bi yerden sonra. E haliyle de başka düşüncelerde buluyo kendini. Biraz teknoloji sınırlandırması denemeyi düşünüyorum tedavi olarak. Çok sıkılmaya başladım çünkü bu olaydan.
0
bartman
(11.06.17)
psikiyatriste gidip durumumuzu anlayın. Odaklanmanızı sağlayacak ilaçlar verebilir derim ben
0
lorenz egrisi
(11.06.17)
@dissendium inan öyle yapıyorum yoksa zaten bu dönem yapacağım tüm işlerde çuvallardım. Fakat bunu yapmak canıma okuyor. Ofiste çalışıyorum, başka olan olmuyor. gece 12-1 lere kadar çalışıyorum bitmeden çıkmayayım diye. ama sosyal hayatımı öldürüyor böyle bir durum. çünkü yine fikirlere engel olamıyorum. yine uzuyor işim :/

@bartman gel dostum sarılıp ağlayalım. Bende aynı şeyleri düşündüm. ama teknolojiyi çıkarma gibi bir lüksümde yok. Saha araştırması yapıp tez yazmam gerek ve bu süreçte benim sadık yarım blackmirrordır ne diyim ne edeyim :/
0
🌸ManikD
(11.06.17)
benzer durumdayim. Hatta pes oynarken ilk maçta gayet iyi oynuyorum ama 1-2 maç sonra artık kime pas verdigimi filan farketmedigim oluyor. Dikkat daginikligi var deyince de gercekten cok yaratici bi bahane şeklinde taşak geçiliyor.

Bence de teknoloji bağımlılığı en büyük sebep. gözlemlediğim kadarıyla çok sekme açma huyu olan arkadaşlarımla benzer sorunlar yaşıyoruz. Unutkanlık örneğin.
Ya da bilgisayarda ya da telefonda biseyler yapmadan uykuya dalamamak.

Beynim adeta google ve facebook'la optimize hatta google ürünü gibi bişey.

Uzun bi süre hayatımızdaki teknolojinin fişini çekmemiz lazım sanki.

spor, fiziksel başka bir uğraş da iyi gelebilir diye düşünüyorum.
0
klar
(11.06.17)
@ManikD benim de teknoloji orucuna girmek gibi luksum yok zaten tum isim bilgisayarlarla ve elektronik cihazlarla. Yapilmasi gereken bence isimizi yaparken baska taraflardan gelen dikkat dagitici unsurlari minimuma indirmek. Calisirken telefonlari do not disturb moduna almak gibi. Kendi beynini boyle bi moda sokamazsin belki ama dikkat dagilma yuzdesini bi hayli azaltabilirsin. Beyin icin de meditasyon yapanlar varsa onlarin dusuncelerini merak ediyorum acikcasi boyle bi durumda ise yarar mi diye.
0
bartman
(11.06.17)
(3)

Kaybolan kimlikle şirket açıp kredi çekmek

ya ben lan neyse
yıllardır duyuyoruz "kimliğini kaybetti, hayatı karardı." falan diye.yok kaybolan kimliğiyle kredi çekildi, yok şirket açıldı.yahu kredi çekip şirket açarken bu kimliğin asıl sahibinden imza, dilekçe, parmak izi neyin istemiyorlar mı da bir kimlik her şeye yetiyor? bu krediyi verip şirket açma işlem
yıllardır duyuyoruz "kimliğini kaybetti, hayatı karardı." falan diye.

yok kaybolan kimliğiyle kredi çekildi, yok şirket açıldı.

yahu kredi çekip şirket açarken bu kimliğin asıl sahibinden imza, dilekçe, parmak izi neyin istemiyorlar mı da bir kimlik her şeye yetiyor? bu krediyi verip şirket açma işlemini yapanlar gerizekalı mı? "kimliğin asıl sahibi nerede?" diye sormuyorlar mı?
0
ya ben lan neyse
(10.06.17)
Adam gidip ben mehmet aha bu da ahmetin kimliği buna kredi verin demiyor. Kimliğe kendi resmini yapıştırıp o kişiymiş gibi işleri halediyor. Muhtemelen bankada resme bakıp hee tamam bu işte diye krediyi veriyolar.
0
Son Müzakereci
(11.06.17)
o kimlik sahibinin ilgili bankada da daha önce işlem yapmış olması lazım. mesela iş bankasında benim fotoğrafım kayıtlı tc'yi yazınca kabak gibi çıkıyor. bazen aynı imzayı atamadığım için yapı krediden para çekemiyorum. ama adam gidip kuveyt türk'ten benim kimliğimle işlem yapabilir.
0
goodman
(11.06.17)
Son Müzakereci +1

Kendi resmini yapıştırmana da gerek yok. İşlemi yapan bankacı işlemi yaparken sana bakmıyor bile. Geçen stajyer hesabı açtırmak için öğle arasından 15-20 dakika önce numara aldım. Kadın hemen çıkmak için çok hızlı bir şekilde işlemleri halletti. Robot gibi olmuşlar. Apla biz hangi yıldayız desen, ona bile bilgisayardan bakarak cevap verir. Fotoğraf çok uyumsuz olmasın yeter.
0
dissendium
(11.06.17)
(6)

Kendi çocuğuna hiç laf söyletmeyen anne babalar

Vse budet horosho
Bunlardan size de gına geldi mi? Yoksa siz de bunlardan biri misiniz? Çocuğunun da kendi gibi vasat zekalı ve oldukça sevimsiz , fare suratlı bir çocuk olduğu gerçeği insanlara neden bu kadar zor geliyor? Yoksa insanlar kendi gerizekalılığını ve yetersizliğini çocuğu üzerinden mi kapatmaya çalışıyor
Bunlardan size de gına geldi mi? Yoksa siz de bunlardan biri misiniz? Çocuğunun da kendi gibi vasat zekalı ve oldukça sevimsiz , fare suratlı bir çocuk olduğu gerçeği insanlara neden bu kadar zor geliyor? Yoksa insanlar kendi gerizekalılığını ve yetersizliğini çocuğu üzerinden mi kapatmaya çalışıyor?

çocuğu birine bir haksızlık yapıp da cevabını alınca, çocuğundan hesap sormayıp direkt karşı tarafa yönelen o kadar ebeveyn var ki. Alayından iğreniyorum.
0
Vse budet horosho
(10.06.17)
Eskiden de tam tersiydi belki de, ben haklıyken bir tartışmada babam bana kızardı yine milletin çocuğuyla niye kavga ediyorsun diye. Hiç beni dinlemezdi bile. sanırım millet olarak bizim en büyük özelliğimiz ortamız yok bizim. Ya herro ya merro.
0
Fusha
(10.06.17)
evet çocuklarını prens/prenses yetiştiren anne babalardan gına geldi tabi ama sizin gibilerin bu tanımları da fazla abartı değil mi sizce? çocuğa "vasat zekalı ve sevimsiz" deme hakkını nerden buluyorsunuz?

çocuğum olsa ve bir haksızlık yapsa ben gerekeni söylerdim zaten ama söylemediysem de demek ki vardır bir bildiğim. ne bileyim o anda çocuğu herkesin içinde rezil etmek yerine belki eve gelince ağzının payını vereceğimdir. ama şuna eminim ki alakasız biri çocuğuma bir ortamda sevimsiz dese ona herkesin ortasında ağzının payını vermekten çekinmem. sizin çocuğunuz değil yani ve sevmek zorunda değilsiniz.

böye anne babalar için ise yapacak bir şey yok günümüzün popüler trendi de bu. kendileri ana babalarından yeterince destek görememiş insanlar "kendi çocuklarıma böyle yapmayayım" diyor ama ipin ucunu kaçırıyorlar genel olarak. ileride bunun da yanlış bir şey olduğu anlaşılacak ve bir sonraki jenerasyon çocuğunu daha iyi yetiştirecek belki.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.06.17)
Pişkin insanlardan nefret ederim ama bir çocuk için fare suratlı demek de pek doğru değil. Adı üstünde, çocuk. Zaten yaptığı şeylerin farkında olsa ona çocuk demezler. Ben ebeveyn olsam kendi çocuğuma da karşıdaki çocuğa da eşit ölçüde kızarım. Ebeveynlerde sıkıntı varsa da düzgün bir şekilde konuşmak gerekiyor. Bunu bir saldırı değil de bir iletişim olarak görürlerse aşırı tepki vermezler.
0
dissendium
(10.06.17)
@istanbul kanatlarımıb altında

Fark da tam burada sanırım. Ben çocuğum eğer aptal olursa, onu aptallığıyla ve çirkinli olursa çirkinliğiyle de kabul etmeye hazırım. Çünkü bana bahşedilen bu, diğerlerinden geri olsa da olur. Sırf benim çocuğum diye hiçbir konuda başka çocukların önüne geçemez.
0
🌸Vse budet horosho
(10.06.17)
Ve sizin çocuğa haksız olduğunu söylememeniz onun haksız olmadığı anlamına gelmez, dünyanın sizin ve çocuğunuzun etrafında döndüğünü, tüm karar mekanizmasının da sizin kontrolünüzde olduğunu gösterir. Ben de bu durumun rahatsız ediciliğinden bahsediyorum zaten.
0
🌸Vse budet horosho
(10.06.17)
Değil insanın kendi çocuğu, hiçbir yetişkin bile yanlışından dolayı el alemin önünde rezil edilmez, işlediği bir suç değilse, mahkemede bulunulmuyorsa.

Üstelik bu bir çocuk. Üstelik insanın kendi çocuğu. Elbette kendi "el alemin" yanında ona laf etmiyorken, el aleme de laf ettirmez. Haklı.

Fakat yanlış olan, evladına kimseleri karıştırtmamaktan ÖNCE, o evlada düşünme ve saygı yetilerini kazandırmamak, işlediği hatayı/yanlışı işlememiş gibi davranmak, çocukluğu beyinsizlik sanmak. Bu noktada çok ama çok haklısın, fakat yine de duygularımızı ifade etmek adına abartabilmek için yanlış yönlere sapmamak gerek. Dış görünüşü falan hele, hiç alet etmemek lazım.

Ha, tuvalet eğitimini bile okul öğretmenine bırakan ebeveyn ne biliyor ki çocuğa ne öğretsin, nasıl örnek olsun? Çocuğu "sigişmenin doğal sonucu" olarak gören, "sigişme"yi de tamamen temel içgüdü olarak alıp içindeki insaniyet payından haberi olmayan zihinler başka nasıl davransınlar ki. Evlendiklerine şükür, o da toplum baskısının marifeti de ortalıktaki babası mechul insan sayısı geometrik olarak artmıyor.
0
yaren
(10.06.17)
(7)

yaptığınız en özgüvenli/cesaretli hareket?

passion rules the game
özgüvenli hareket biraz garip bir sıfat oldu da. böyle cesaretinizin tavan yapıp da o an bir şeyler yaptığınız neler var?şunu yazınca aklıma geldi; (bkz: #68742805)ne düşünmüştüm, niye yaptım, ne olmuştu fikrim bile yok şu an. bir daha da olmadı zaten aynısı sadfsd.sizin böyle bakıp da ya nasıl ces
özgüvenli hareket biraz garip bir sıfat oldu da. böyle cesaretinizin tavan yapıp da o an bir şeyler yaptığınız neler var?
şunu yazınca aklıma geldi; (bkz: #68742805)
ne düşünmüştüm, niye yaptım, ne olmuştu fikrim bile yok şu an. bir daha da olmadı zaten aynısı sadfsd.
sizin böyle bakıp da ya nasıl cesaret etmişim dediğiniz neler var? pişman oldunuz mu?
danke.
0
passion rules the game
(10.06.17)
yolcuları sardalya gibi dizen otobüs şoförüne herkesin duyabileceği şekilde verip veriştirmek, uyarmak, bağırmak falan. bunu geçen yıllar içinde 5-6 kez yapmış olmak.

diğeri; karşıdan karşıya geçmeme yaklaşık olarak 1 saniye falan sabredemeyen ve korna çalan terbiyesiz taksicinin, 10 metre sonra ışığa takılıp başka araçlara dan dun korna çalması, kornanın normal değil tren kornası gibi olması, aşırı rahatsız etmesi, yerli yersiz çalması gürültü kirliliğine canlı canlı tanık olmam, bu yüzden tepemin atması ve gidip taksiciyi uyarmam, sandığımdan terbiyesiz çıkması karşısında sakinliğimi ve kibarlığımı koruyarak ses tonumu agresifleştirmem ve ''acaba beni öldürecek mi'' düşünceleri kafadan geçerken kalp atış hızını da bir nebze arttıran kısa bir tartışma yaşamam.

şimdi diyeceksin ki bu ne yaa. yaşadığım hayat ne yazık ki bundan daha fazla özgüven gerektiren bir şeylere sahne olamayacak kadar sönük ve zavallıcaydı. fakat bunların kendi içinde cesaretle alakasını küçümsemeyelim. ''serçe parmağın bana çarptı'' deyip yoldan geçen adamı kurşun manyağı yapan sürüyle psikopatın serbest elektron gibi gezdiği bir ülkedeyiz. herhangi bir çomarı, yaptığı terbiyesizliğin, saygısızlığın büyüklüğünü kibarlığımı ve sakinliğimi koruyarak bir daha yapmamasını sağlayacak şekilde anlatma girişimi cesaret değilse, biri bana ne olduğunu açıklasın lütfen.

not: erkekim.

bir de hayatımda ilk kez yurtdışına çıktığım, hollanda ve fransaya bir haftalık tek başıma tatile gidişimi özgüvenle niteleyip, helal olsun diyenler var. ben bunu özgüven göstergesi olarak görmüyorum. fakat çevremde söyleyen çok var. bu yüzden yazdım. kısa süreliğine de olsa bu ülkeden katbekat güvenli ve cennet gibi yerlere gitmek özgüven değil şanstır, fırsattır olsa olsa.
0
kisa bisey olsun istemistim
(10.06.17)
yok valla, bu manyaklarla dolu ülkede her şey cesaret gerektiriyor insan ilişkilerinde tabi :) kavga etmeden dert anlatamıyorsun.

benzeri ingiltere'de başıma gelmişti, yanımızda iki kız vardı, üç tane de erkeğiz. kızlar alman, ben türk, bir yunanlı, bir ingiliz. fıkra gibi kadro. önümüzü kesti bir grup velet. hayatımda kimseye fiske vurmamışken ilk yumruğu yedim ve düştüm, yunanlıyla ingiliz kaçtı. yine üzerlerine gittim de neyse ki çok dayak yemeden kurtarmıştım. polis ilgilenmemişti bile, gelene kadar zaten gitmişti herkes. şimdi olsa topuklardım belki, gerçi kızlar vardı. ama sırf ingilizle yunanlı olsa ne haliniz varsa görün derdim sdfsd kızları koruyacağız da diye erkeklik gururumu ayaklar altına aldırmıştım galiba haahhasdfhsd

gerçi kızlar çok iyi arkadaşımdı ya, yine olsa yine yerim. kavga edecek cesaretin bazen gerekli olduğunu o gün öğrendim.
0
🌸passion rules the game
(10.06.17)
12-13 yaşlarındayken 6-7 metre yüksekliğindeki bir duvara halat bağlayıp tırmanmıştım. Teyzeme sık giderdik küçükken. Onların sitesinde bir arkadaş grubum vardı. Oraya her gittiğimizde bir şeyler yapardık. Orada yaşıtım olan bir çocuk vardı. Dağcılık oynardık hep. Bir yerlere tırmanmaya çalışırdık. İlk ben tırmanmıştım zorlu hedefe. Sonra benden cesaret alıp o da tırmanmıştı. Ben de o gün cesaretimin başkalarını cesaretlendirebileceğini gördüm. Kendimi lider hissettim. Güzel bir şeydi. Hiç düşerim de bir yerim kırılır diye düşünmedim.
0
dissendium
(10.06.17)
hayatımda gittiğim en korkunçlu korku evinde arkadaşlarım beni tek başıma diğer odada kalan anahtarı almaya gönderdi. bu ne saçma şey demeyin. biri bile korkudan benimle gelemedi. ben de başta "tamam ben giderim" demiştim ama illa ki birileri gelir sanmıştım yani. bi de diğer odaya gitmek için böyle gizli geçitten sürünerek geçiyorsun falan. üff neyse, bi cesaretle gittim aldım anahtarı ama ömürümden ömür gitti. ruh gibi döndüm geri. allahsızlar :D

not. ergen sanmayın, olay anında yaşlarımız: 26, 27, 31 , 33. 2 kız 2 erkektik ve ben 26-kız olandım.

bir de, "zamanında" gezi parkındaydım. her gece "heralde birazdan öleceğim" diye düşünüp ertesi sabah tekrar koşa koşa gitme cesaretini ise nerden aldım bilmiyorum. herkes cesurdu gerçi orada, biraz da bulaşıcı bir şey bu cesaret.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.06.17)
Annemin bel fıtığı var, hızlı yürüyemiyor. Tıklım tıklım dolu halk otobüsünde en önde oturuyoruz. Şoför kadıncağızın ön kapıdan inmesine müsaade etmek yerine "arkadan inin" diye bağrındı, biz arka kapıya varana kadar kapıyı kapatıp duraktan hareket etti ve bir sonraki durakta inmemiz annemin fazladan 15 dakika yürümesi demek. O otobüsün en arkasından, önümdeki insanları itekleyerek (bir yerden sonra yol açıldı önümde) şoförün üstüne yürüdüm. (Hobbit kadar boyum var.) Bağıra çağıra yol ortasında otobüsü durdurup annemi indirdim. Bir daha olsa bir daha yaparım.

Edit: Yalnız olsam hiç ses etmeden diğer durakta inip yürürdüm sakin sakin.
0
kobuzchu kiz
(10.06.17)
36 ay vadeyle 112000 TL kredi çektim. hem de bu ekonomide...
0
ergenpezeveng
(10.06.17)
Alaska'da yengeç avcılıgına çıkmıştım 10 gün kadar, arada bi aklıma geldikçe şaşırıyorum hala nası yaptım diye
0
mirty
(10.06.17)
(5)

Harf notu

apolitikherif
Neden geç giriliyor? Herkesin vize final notu belli, ortalaması belli. Buna rağmen harf notu için 1 hafta falan beklememiz gerekiyor. Bu 1 haftada neyi hesaplıyorlar ki? Sınıf ortalaması hesaplamak ve ona göre harf vermek bu kadar zor olmamalı sanki. (Bağıl sistem)
Neden geç giriliyor? Herkesin vize final notu belli, ortalaması belli. Buna rağmen harf notu için 1 hafta falan beklememiz gerekiyor. Bu 1 haftada neyi hesaplıyorlar ki? Sınıf ortalaması hesaplamak ve ona göre harf vermek bu kadar zor olmamalı sanki. (Bağıl sistem)
0
apolitikherif
(09.06.17)
Notlarında hata olanlar oluyor. Ben 35 puan beklediğim sorudan 20 puan almıştım. Sonra hoca düzeltmişti hemen. Harf notu belli olduktan sonra bunu düzeltme şansı olmuyor.
0
dissendium
(09.06.17)
Bizde öyle değil. Final girildiği zaman harf notu da görünüyor. Notlarda hata olurda değiştirilirse yine harf notu ona göre değişiyor. Çan yok bizde sizde çan varsa onunla ilgisi olabilir.
0
uyusam iyi olur
(09.06.17)
aslında erken bitenler giriliyor ama ilan edilmiyor. bir de bunun o sırada make-up sınavları, uzamış projeleri vs. oluyor.
0
ron dennis
(09.06.17)
Bağıl sistem çan demekmiş baktım. Okulunuzun işlemci gücü düşük demek ki. Okulda sadece sizin bölümün notları hesaplanmıyor o yüzden yük binmesin diye yapıyorlardır.
0
uyusam iyi olur
(09.06.17)
Bizde de çan var direkt final sınavıyla birlikte açıklanıyor. Eğer notlarda hata olursa siliniyor tekrar giriliyor.
0
powerpufgirl
(10.06.17)
(6)

Arkeoloji ve Gezi Temalı Youtube Kanalı İçin Tavsiyeler

nomisma
Merhaba Arkadaşlar,Arkeoloğum, gerek işim gerekse hazırladığım raporlardan dolayı bazende arkadaşlarımla yeni yerler keşfetmek için çok fazla gezmek durumunda kalıyorum. Aklıma yaptığım bu gezileri aksiyon kamera ile kaydederek o yerler ile ilgili 10 dakikayı çok geçmeyecek şekilde bilgilendirici vi
Merhaba Arkadaşlar,

Arkeoloğum, gerek işim gerekse hazırladığım raporlardan dolayı bazende arkadaşlarımla yeni yerler keşfetmek için çok fazla gezmek durumunda kalıyorum. Aklıma yaptığım bu gezileri aksiyon kamera ile kaydederek o yerler ile ilgili 10 dakikayı çok geçmeyecek şekilde bilgilendirici videolar hazırlamak ve bu videoları bir youtube kanalına atmak geldi. Bu kanal hem beni daha çok gezmeye teşvik edecek hem de bilgilerimi sürekli olarak taze tutacak hem de yeni gittiğim yerlerde ise araştırma yapmak zorunda bırakacak. Ayrıca oraları gezmek isteyen veya gezdiği halde aklında soru işareti olanlar için kazı çalışmaları, çıkan eserler, mimari detaylar, mitolojik öyküler gibi arkeolojik bilgiler yer alacak. Maddi beklentim yok, sadece hobi amaçlı açtığım bir kanal.

Sizlerden istediğim ise videolar hakkında bana olumlu, olumsuz eleştirilerinizi bildirmeniz. Videolar anlaşılır mı? Çok fazla arkeolojik terim ve akademik bilgi vermemeye çalışıyorum. Başka ne yapabilirim? Dediğim gibi önerilerinizi bekliyorum. Videoların hepsi 1080p olacak ve vaktim oldukça İngilizce altyazılarını da ekleyeceğim. Sarsıntı probleminin farkındayım kafa bandına yerleştirilmiş kamera ile çekimler yapıyorum ve genellikle tek çekim oluyor, onun için çözümler arıyorum. Bulduğum çözümlerde ise extra aparatlar lazım ve onun içinde bir miktar birikim yapmam gerekiyor çünkü o tarz aparat fiyatları kameradan bile pahalı ama bir şekilde almayı düşünüyorum.

www.youtube.com
0
nomisma
(09.06.17)
Bence çok güzel bir fikir. Şu an işim olduğundan dolayı hızlıca baktım. Aklımdaki önerileri söyleyeyim. Kafamdaki önerilerin çoğuna yukarıda cevap vermişsin ama yine de yazayım.

1) İlk birkaç video kısa ve konuşmasızdı. Anlatman ve ilginç bilgiler vermen lazım diyecektim ki, sonrakilerde başlamışsın.

2) Kamera çok mu hareket ediyor? Benim için hiç rahatsız edici değil bu arada. Ama rahatsız edici bulan olabilir diye dedim.

3) Yavaş takipçi gelişmesine kafayı takma. Sadece kendime mi anlatıyorum diye üzülme. İstikrarlı biçimde video yüklemeye devam et.

4) Likya yolunu yürürken yapılacak bir vlog ilginç olabilir.

5) İngilizce altyazı (ve başlık) işine kesin giriş, Akademik kavramları, anlamlarını vermek şartıyla, bolca kullan.

6) Bir kazıda görev aldığında, kazı süreci ile ilgili vereceğin teknik bilgiler de çok ilgi çekecektir.
0
protector
(09.06.17)
Ben beğendim ama müzik seçimleri yanlış. Tarihten bahsederken arkada Disneyland müziği gibi şeyler çalması iyi olmamış. Daha kaliteli müzikler bulabilirsiniz. Hatta müziğin video boyunca sürmesine gerek yok. Böyle müzikler izleyiciyi sıkıyor bir süre sonra. Intro güzel değil. Fille kaplanın? çatışması, fil sesi vs. alakasız konuyla. Ama fikir güzel. İzlemeyi düşünüyorum hepsini.
0
dissendium
(09.06.17)
abone oldum. çok güzel, takipteyim. böyle bir kanala ihtiyaç duyduğumu fark ettim. yalnız uzun videolar yapmak yerine kısım kısım yaparsan izlemesi daha kolay oluyor. uzun videoya girmekten kaçınıyor insanlar. bir de anlatım yaparken fondaki şarkılar sinir bozucu ve dikkat dağıtıcı olabiliyor. bir önerim yok ancak dikkate alınabilir.
0
durbikonusucaz
(09.06.17)
merhaba,

konsept, çaba ve ürün çok güzel ellerinize sağlık. ancak aklıma gelenleri aşağıda özetleyeceğim.

1- müzik genel duruma uymuyor, copyright vs problemleri sebebi ile böyle bir müzik seçmişsinizdir tahminimce ancak daha uygun bir müzik seçilebilir.

2- video başlamadan önce bir harita ile genel bilgi verilebilir. mekanlar çok güzel ancak benim gibi cahiller nereden olduğunu bilmeyebilir ve ilave google araması yapmak durumunda kalabilir.

3- teknik açıklamalara yer verilebilir, mesela videonuzun 2. dakikasına yakın yerlerinde tuğla ve mermer yapılar bir arada görülüyor. bunlar neden farklı teknoloji ile nasıl yapılmış gibi ilgi çekici bilgiler izleyiciyi bağlayacaktır.

ellerinize sağlık, umarım daha çok izleyiciye ulaşır ve işinizi tutku ile devam ettirirsiniz.
0
tukenmez adam
(09.06.17)
Herkese cevaplar için teşekkür ederim. Telif hakları yüzünden dolayı bu tarz müziklere yönelmiştim ama bundan sonra kullanmamaya dikkat ederim. İlk 3 video aslında bu kanal için hazırlanmadı, gezilerden sonra baktım görüntüler hoş duruyor, renderlayıp attım ve aklıma bu kanal konsepti geldi :) O yüzden alakasız yerlerde kesintiler var ve neredeyse hiç konuşma olmadığı için müzik ile doldurdum. Tavsiyeleriniz doğrultusunda hatalarımı düzeltip yeni videolara yansıtmamaya çalışacağım.
0
🌸nomisma
(09.06.17)
müzikleri tekrar gözden geçir bence. bunlar pek olmamış.
0
füt
(10.06.17)
(13)

Arda Turan iyi futbolcu mu?

perfectum
Bu adamın ne özelliği var bu kadar? Çok fazla konuşuluyor.
Bu adamın ne özelliği var bu kadar? Çok fazla konuşuluyor.
0
perfectum
(09.06.17)
Sponsor futbolcusu.
0
angelus
(09.06.17)
Şahsen beğenmemekle beraber ülkemizdeki futbolculardan en iyi takımda oynayan futbolcu. Ayrıca yıllardır medya tarafından şımartılan birisi.
0
hayde bre
(09.06.17)
iyi futbolcu.
0
Apocalypse
(09.06.17)
Bu adam Barcelona kariyerinde bi b.k yapmadı. Bana göre kendisi Atletico Madrid'te en iyi zamanlarını geçirdi. Ondan sonra sanıldığının aksine yükselişe değil, düşüşe geçti. Bir insan zirveye ulaştığını düşünüyorsa o noktada çalışmayı bırakır. Yakın bir zamanda oynanan milli maçta kendisi kıçını kaldırmayınca tepki gördü. Sonra millete artistik yaptı. Son olarak Cristiano Ronaldo abisine özenip Instagram'da millete yürümeye başlayınca iyice eleştirilmeye başlandı.
0
dissendium
(09.06.17)
arda turan iyi bir futbolcu değil, iyi bir sporcu değil. barcelona'da oynayacak çapta bir topçu da değil. türkiyenin üç büyüklerinde ya da avrupadaki üst düzey liglerin 5.-6. sıradaki takımlarında ilk 11 de forma giyebilecek bir topçu o kadar.
0
fyodor fyodorovic
(09.06.17)
bence de değil.
milli takımda hiçbir bok yapmadığı ortada.
sponsor futbolcu.
0
lonelyman
(09.06.17)
iyi bir futbolcu olması tartışılır ancak yetenekli. bazı maçlarda biraz kafası oyunda olsa, biraz istese güzel işler yapıyor.

onun haricinde şımarık, gereğinden fazla ilgi gösterilen biri.

aslında kendisi özünde iyiydi de çevresi bozdu çocuğu.

66 arda turan > 10 arda turan
0
eeb
(09.06.17)
yetenekli ama çalışmıyor. bu saatten sonra çalışsa da bi şeye yaramaz. atletico'da kendini müthiş geliştirebilme olanağı vardı, hadi onu geçtim barcelona'ya transfer oldu dedim "artık kendine bakar, iniesta'yla takılır, saçma sapan insanlarla takılmayı ve siyaseti bırakır", tam tersine mafyavari siyasal islam bataklığına düştü kendini zerre geliştirmediği gibi geri de gitti.

hadi siyasi görüşünü, her sike karışmasını, "ben bayrampaşa çocuuuyum adamlığı sizden öğrenmem" muhabbetlerini geçtim; adam messi'yle neymar'la oynarken göbek bağladı, türk tipi "ne oldumculuk" bu işte. sabah gazetesi her hafta yıkama yağlama yapıyor diye, marca, el mundo falan da yapacak sandı. böyle bir mallık olabilir mi? bu tip ne allah aşkına im.htspor.com
0
orange coffee
(09.06.17)
Atletico madrid zamanında oynadığı maçların videoları var youtube'da. Bizim için genelde iyi futbolcu 8kisiyi çalımlayandir. Ancak Arda'nın göze batmasindaki en büyük sebep, çok az top kaybı yapmasıdır. Savunmadan hücuma top taşınırken, top kaybi yapmak ya da yapmamak takımların kaderini belirler.

Ayrica kanatlardan hücuma verdiği destek zayıf olsa da, standardin uzerinde orta ve ara pası atması artilarindan.

Karakteri, siyaseti, sponsoru bu detaylardan bağımsız...
0
tum haklari saklidir
(09.06.17)
arda'ya iyi futbolcu değil diyen bir insan kesinlikle futboldan anlamıyordur. barcelona kalitesinde olup olmadığı tartışılır ancak "iyi futbolcu" sıfatını hak ediyor.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(09.06.17)
@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk +1

bence de iyi bir futbolcu. Ama barcelona seviyesinde değil. Yeteneğiyle bu seviyede olabilirdi ama kafası basmıyor. C. Ronaldo kadar sıkı çalışıp hayatına onun kadar özen gösteren biri olsaydı Barcelona seviyesine de çıkabilirdi bence.

Ancak bu kadar konuşulmasının sebebi yeteneği ya da futbol özellikleri değil; kişiliği.

Barcelona'ya transferinden sonra attığı golleri secdeye vararak kutlaması ile karakterinde bir problem olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bir insan gayet tabii inançlı ve dindar birisi olabilir. Ama bunun göze sokulması bence sıkıntılı.

Geçenlerde de bir röportajında "ben mesela hacca falan da gittim ama kimse bilmez" demişti. E iyi de olm bırak da kimse bilmemeye devam etsin. Niye bunu ulusal kanalda sölüyorsun ki?
0
himmet dayi
(09.06.17)
Sadece tekniği iyi başka bir numarası yok. Barca'ya da sponsorlar sayesinde transfer oldu zaten. İyi futbolcu dediğin teknik,fizik, mental ve karakter özelliklerinin hepsinden belli bir seviyenin üstünde olmalı. Sadece tekniği iyi diye iyi futbolcu diyen futbolun f'sinden anlamıyordur. Üstelik Yılın bidonu seçilmişti. Rezilliği tescillendi :)
0
iwasbornonamountainside
(09.06.17)
Atletico'da baya iyiydi. Yeteneği var, kilo verip kendisini de futbola verince baya iyi top oynuyor. Salak gibi Barça'ya gitmese iyiydi, 6 ay top oynamamak bitirdi bence kendisini.
0
noluyo yaa
(09.06.17)
(3)

Lys puan kırılma mevzusu

freetakilir
Elimizde diploma notu 94 olan, kaydını yaptırmış, şu anda okuyan bi adet öğrencimiz var.Bu öğrenci bu yıl girerse okul puanı kırıldığı kesin fakat bu yıl tercih yapmayıp diğer yıl sınava girerse durum ne oluyor? Diploma puanı sıfırlanmış olup tekrar mı hesaplanıyor yoksa sadece kırılmış puanı mı tek
Elimizde diploma notu 94 olan, kaydını yaptırmış, şu anda okuyan bi adet öğrencimiz var.

Bu öğrenci bu yıl girerse okul puanı kırıldığı kesin fakat bu yıl tercih yapmayıp diğer yıl sınava girerse durum ne oluyor? Diploma puanı sıfırlanmış olup tekrar mı hesaplanıyor yoksa sadece kırılmış puanı mı tekrar kırılmıyor? Yani kırılan puandan mı kırılmaz yoksa direkt mi kırılmaz? Sanki ilk kez giriliyor gibi?

2 ana sorum var

1- diğer yıl girerse kırılıyor mu?
2- kırılmıyorsa kırılan puandan mı kırılmıyor yoksa sıfırlanıyor mu?
0
freetakilir
(08.06.17)
Bu kadar karışık bir şey değil.

2017: İlk kez sınava girilsin. Diploma notu 100 olsun. Üniversiteye kayıt yaptırılsın.
2018: Bu yıl puan kırılır. Diploma notu 50 puan olur.
2019: Bu yıl puan kırılmaz. Diploma notu 100 puan olur.
0
dissendium
(08.06.17)
Abi sağol.

Bide şunu sorayım; tercih yapmadan yatay geçişle başka şehire geçilirse diğer sene durum ne olur?
0
🌸freetakilir
(08.06.17)
ÖSYM puanıyla yatay geçiş yapılıyorsa puan kırılmaz diye biliyorum çünkü yatay geçiş kontenjanı ÖSYM'nin yerleştirme kontenjanından farklı. Yine de emin olmak için arayıp sormak gerek.
0
dissendium
(08.06.17)
(17)

cem karaca barış manço erkin koray vb.

lucky strike
bu kişiler dönemlerindeki adam eksikliğinden ve yetersiz (herkese ulaşamayan) teknolojiden dolayı bu kadar popüler oldular bence. bana katılıyor musunuz?bana öyle geliyor ki bize şu an güzel gelmeleri de müthiş/silinmez sanatçı olmalarından değil de çocukken onları dinleyip izlediğimiz için. yani as
bu kişiler dönemlerindeki adam eksikliğinden ve yetersiz (herkese ulaşamayan) teknolojiden dolayı bu kadar popüler oldular bence. bana katılıyor musunuz?

bana öyle geliyor ki bize şu an güzel gelmeleri de müthiş/silinmez sanatçı olmalarından değil de çocukken onları dinleyip izlediğimiz için. yani aslında onları değil de çocukluk anılarını depreştirdiği için halen dinlemeye devam ediyoruz/dinlemesi güzel geliyor. bugün piyasaya çıksalar sinan akçıl'dan kutsi'den bir farkları olmazdı.
0
lucky strike
(08.06.17)
Katılmıyorum. Kutsi'nin şarkıları bugünkü çocuklar büyüyünce hala dinlenecek mi sence?
0
ekaterina
(08.06.17)
aslında ciddi cevap yazacaktım da taa ki son cümleni okuyana kadar...

"bugün piyasaya çıksalar sinan akçıl'dan kutsi'den bir farkları olmazdı."

vaov..

kısaca katılmıyorum.
0
qazaqwsx
(08.06.17)
@vegas, "şarkıları gayet bulundukları yıllara yenilik getiren yön veren şarkılar" baya iddialı bir laf. dinlenecek bir şey olmadığı için dinleniyor işte özetle aynı noktadayız? tek kanallı yıllarda yapılan diziler için de "döneme yön veren diziler" diyor musun mesela?

@wayfarer, evet güzel noktaya değindin. atatürk 2000 yılında kayseri'de doğsa ciddiye almayacağım ortalama bi adam olurdu. ama atatürk için adam eksikliğinden ortaya çıktı diyemeyiz. tam aksine kendisinden baya iyi adamların olduğu bir örgütten çıkıp tekleştirebildi kendini. bu saygı duyulabilecek bir başarıdır.
0
🌸lucky strike
(08.06.17)
Söylediğin şey şurda kendi kendisini çürütüyor, 70'lerde hiç mi başka şarkıcı çıkmadı sence? Berkant'ın kaç şarkısını biliyorsun mesela?
0
ekaterina
(08.06.17)
Herkese ulaşamayan teknoloji mi?

onedio.com

Barış Manço'nun albümleri bugüne kadar 16 milyon kopya satmış.

İnsanlar evden dışarı çıkıp, onun albümlerini "para vererek" almışlar.

Teknoloji insanlara ulaşmamış ama insanlar değer verdiklere şeye ulaşmışlar.

Kaldı ki teknoloji demek iyi müzik demek değil.

İnsanlar bir şarkıda keman sesi duymaya hasretler. Elektronik müzik artık popüler diye şarkılar ses kirliliğinden dinlenemiyor.

Bugün bir şarkıcı YouTube'da 100 bin izlenme elde edince kendini ünlü zannetmeye başlıyor.

Bu saydığın insanların böyle bir derdi yok.
0
dissendium
(08.06.17)
cem karaca'nın çok farklı bir vokal tekniği ve gırtlağı var, dolayısıyla kesinlikle silinemeyecek bir geçmiş yaratmış. cem karaca ile ilgili kısma katılmıyorum. barış manço da değerli işler yapmış olmakla birlikte bence efsane konumunda değil. erkin koray da aynı şekilde. cem karaca çok iyi bir bestekar veya güfteci/şair değil ancak vokali çok farklı.
0
tukenmez adam
(08.06.17)
şarkı sözleri de şarkıların melodileri de- teknik olarak ne denir bilmiyorum- bugünkülere göre çok daha ileride. en azından büyük çoğunluğa göre.

"Gezdim seni sokak sokak
Valla yok hesap kitap
İçimde avaz avaz yan yan yan benimle
Uzun yola gider gibi
Bakma öyle yüzüme
Aman can cazım etme"

domates biber patlıcan bile bundan mantıklı sözlere sahip.
0
ya ben lan neyse
(08.06.17)
50 yılda 16 milyon kopya satmak neye göre başarısızlık? Sinan Akçıl'a göre mi? Günümüzdeki sanatçılardan bu sayıya ulaşmış bir insan söyler misin? Burak Kut 2 milyon satmış ama 16 milyona ulaşamamış. Demek ki unutulmuş hemen. Satış rakamı neden başarı değil? Bir insan dinlemeyeceği bir şeyi satın alır mı sence? O yıllarda satış demek başarı demekti. Önermeler zaten her durum için geçerli olmazlar.
0
dissendium
(08.06.17)
"sanat namına bir şeyleri yok!" ???

sanat anlayışınızı merak ettim. mesela şunu ne olarak görüyorsunuz?

www.youtube.com
0
synesthesia
(08.06.17)
Elmayla armudu karşılaştırıyorsun. Sen YouTube'da şarkı dinlemek için para ödemiyorsun. 16 milyon kopya bir plağın, bir kasetin sayısı. Para verilip alınan bir şey bu. 200 milyon izlenme ile satış sayısı aynı şey değil. Bahsettiğin şarkıcı kaç adet albüm CD'si satmış ona bakman gerek karşılaştırma yapmak için. Bir de bilgisayar bu. Merak eden tıklıyor videoya. Yüzlerce kafede her gün aynı şarkılar çalınıyor. O sayıya ulaşmak asıl başarısızlık. Justin Bieber 1 milyar kişi tarafından izleniyor ona bakarsan.

Müzik kalitesi konusunda bilgisiz olduğunu düşünüyorum. Şu şarkıdaki elektronik altyapı gibi bir altyapı ortaya çıkaracak adam yok Türkiye'de.

www.youtube.com

Bugün hangi şarkıda böyle elektro gitar kullanılıyor?
0
dissendium
(08.06.17)
Kalitesiz sound - yukarıdaki arkadaşın dediği gibi, anakronik düşünüyosunuz.
Anlamsız sözler - wtf?
Anlamsız hareketler yapan uzun saçlı hippivari bir adam - Bence bu tarz size hitap etmiyor ve bu yüzden müziği anlamlandıramıyorsunuz.
0
synesthesia
(08.06.17)
O donemde cocuk olmamis biri olarak üçünün de sevdiğim sarkilari var, yani haksizsin. Ayni sekilde mogollarin da eski sarkilaeini severim ama cocuklugum 2000ler benim(96 dogumluyum). Senin mantığınla serdar ortac falan sevmem gerekirdi.

Ama üçü arasinda baris Mancoyu daha az severim o da sanirim ailemin kendisine taraflı olmasindan. Onu hep devlete arkasini verip dunyayi gezen, cem karaca solculuktan dolayi memleketten kovulup gurbet ellerde aglarken etliye sütlüye karismayip keyif yapan biri olarak görüyorlar. Ama yine de kendisinin de cok sevdiğim sarkilari yok değil.
0
nundu
(08.06.17)
sana katılmıyorum.
üçü de çok yetenekli adamlardı.
0
filteria
(08.06.17)
tek bir sey soyleyeyim bu insanlarin degil cdleri kasetleri, plaklari evet plaklari, hatta birak yurticini yurtdisinda bile satiliyor. benim turk oldugumu ogrenip sarkilar hakkinda bana bilgi soran insanlar oldu, tahmin edersiniz ki bu insanlar cocukken turkiye denilen ulkenin varliginda bile haberdar degildi, yani sizin uzeriinizde bence tam aksi bir etki olusturmus, bu insanlarin basarilari ve yeteneklerini sanki her gun olan bir sey gibi degerlendirme hatasinda bulunmussunuz.
siz bi trol musunuz, yoksa gercekten mi boyle dusunuyorsunuz bilemiyorum ama aci olan troll degil gercekten boyle dusunuyor olma olasiliginiz, turkiye'deki cahil cesaretine ne guzel bir ornek daha...
0
mavicorap
(09.06.17)
katılmıyorum yukarıda söyleyeceklerim yazılmış zaten
0
basond
(09.06.17)
hahahahaha!

cem karaca'nin ses rengini ve gücünü bilmiyorsun. şahane tiyatral bir tarzı var.

onlarca solcu sanatçı vardı ama cem karaca ve yılmaz güney vatandaşlıktan çıkartıldı. cem karaca'nın vatandaşlıktan çıkarılmasının nedeni yalan haberdir, ayrıca 1 mayıs marşı da buna etken oldu. almanya'da 8 sene geçirdi, boş durmadı almanca albüm yaptı, tiyatrolar yaptı. şimdi anlatması uzun sürecek farklı şeyler de geldi başına.

anadolu rock'a ruhunu verdi. erzurumlu emrah'tan, karaçoğlan'dan, dadaloğlu'ndan, pir sultan'dan şarkılar yaptı. nazım'ın şiirlerinden şarkılar besteledi ki sen de herkes gibisin, bana göre en iyi nazım şiiri bestesidir.

topluma ve sosyal olaylara karşı çok duyarlıydı, bunu gözeterek onlarca şarkı yaptı.

daha önceki bir duyurunda da bahsetmiştim, dervişan ile yaptıkları şarkılar türk müzik tarihine damgasını vurmuştur.

sinan akcıl, kutsi daha önce hiç şarkılarında siyasetçilere giydirdiler mi? çocuk ölümlerinden, savaşlardan, terörden bahsettiler mi şarkılarında, haktan hukuktan bahsettiler mi? hangi eski ozan/şair eserini bestelediler?

cem karaca'nın oğlu emrah'ın adı cem karaca'nın ilk plağı olan emrah'tan geliyor, plağın adı da erzurumlu emrah'tan.

kendisi söz yazmış, müzik yapmış, beste yapmış. tiyatro oyunculuğu, tiyatro müzikleri yapmış. gerçek bir sanatçı.

o iş öyle olmuyor yani.
0
Apocalypse
(09.06.17)
Katılmıyorum. Onların dönemlerinde ben sizlerin yaşındaydım. O zamanlarda dinlediğim bir çok sanatçıdan şimdi hala severek dinlediklerimin arasında başlıktaki isimler var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(09.06.17)
(13)

kola mi daha zararlı bira mi?

alttaraf
Salt kilo yapma, seker/ yağ/ kolestrol vs açısından soruyorum, yoksa alkolun zararı, karaciğere sokuasi falan mevzu degil, 1 litre kola mi daha cok kilo aldiricidir bir litre bira mi?
Salt kilo yapma, seker/ yağ/ kolestrol vs açısından soruyorum, yoksa alkolun zararı, karaciğere sokuasi falan mevzu degil, 1 litre kola mi daha cok kilo aldiricidir bir litre bira mi?
0
alttaraf
(08.06.17)
Ya mobilden yazıyorum garip bir kelime çıkmış arada,
Karacigere dokunması olacak:)
0
🌸alttaraf
(08.06.17)
Bira tabii ki. Neredeyse her gün kola içerim. Buna rağmen birkaç yıldır aynı kilodayım. Şekeri küçük bir spor çabasıyla harcayabilirsin ama o yağları iki dakika koşarak atamazsın.
0
dissendium
(08.06.17)
kolayı light ya da zero olarak icebilirsin 0 kalorili. bira ise karbonhidrat bombası, bosuna tokluk hissi vermiyor ictikten sonra. ekmek yemis gibi oluyorsun
0
no christ requires
(08.06.17)
Şeker=zehir
Tatlandırıcı=hala zehir
0
jazzabel
(08.06.17)
ben kola diyorum. bira şu anda içtiğimiz belkide en doğal şeylerden biri.
0
kurnaz
(08.06.17)
Karaciğer mevzusunu geçersek açık ara kola derim. 100 ml kolada 10gr kadar şeker varken, 100 ml birada 3-4 gr karbonhidrat bulunmakta. Kola doğrudan şeker/glikoz şurubu içeren bir şey. Glisemik indeksi çok yüksek bir içecek.

Yukarıda bahsedilen gibi bira yağ yapar, kola şeker olarak depolanır onu da kolayca atarsın tarzında bir şey söz konusu değil. Fazla şeker de yağ olarak depolanmakta.
0
synesthesia
(08.06.17)
alkol içeren her içki şekerli herhangi bir içkiden daha kötüdür.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.06.17)
bira tek başına karaciğere zarar verecek kadar alkol ihtiva etmiyor diye düşünüyorum. arkadaşın biri light kola yazmış ama aspartam direk beyni söndürüyor, yamulursunuz light kola şekersiz diye abanmayın.
0
tukenmez adam
(08.06.17)
kola daha zararlı
0
sta
(08.06.17)
Fayda/zarar ilişkisinde bira daha masum.
0
insomnia
(08.06.17)
kola.
0
qazaqwsx
(08.06.17)
bence kola daha masum.metabolizmlarını söylersem sen alkolü saymasan da biradaki karbonhidrat dışında alkolde de bol miktarda enerji üretilir.birada baya kalori alıyorsun bira göbeği diye bir gerçek var.zaten karaciğere zarar vermesi demek ayrıca diğer tüm metabolik yolların bozulması demek.kolanın zararı bir anda kan şekerini çok yükseltmesi.asitli olduğu için aç karna içersen olası mide zararı.
ikisinin de günlük içiminde birinde 20 yıl sonra kolada mide rahatsızlığı üstüne diyabet olası ama olacak diye bir şey kesin yok.her gün bira içsen karaciğer nanay olur.vücut yağlanman kafa ,metabolik yolların vs gider.bir de üzerine siroz ihtimali bonus.bana kalırsa kendin meyve suyunu sık iç ayda bir biranı iç yeter.
0
birdposing
(08.06.17)
bira.
karbonhidratın en leş formu.
0
filteria
(08.06.17)
(6)

bu işlemin sonucu kaç?

kibritsuyu
matematiğim bitti.6/2(2+1) = ?samsung akıllı telefonun hesap makinesi 9 diyorexcel 9 diyorcasio fx5500 bilimsel hesap makinesi 1 diyor.işlemde başka parantez yok. kağıt üzerine yazarsak paydayı kesirin altına yazdığımız için sonuç net olur. ama böyle tek satır yazarsak (excel'e, hesap makinesine fal
matematiğim bitti.

6/2(2+1) = ?

samsung akıllı telefonun hesap makinesi 9 diyor
excel 9 diyor
casio fx5500 bilimsel hesap makinesi 1 diyor.

işlemde başka parantez yok. kağıt üzerine yazarsak paydayı kesirin altına yazdığımız için sonuç net olur. ama böyle tek satır yazarsak (excel'e, hesap makinesine falan), hangisi payda nasıl anlaşılıyor? hangi doğru?

yani işlem:

6
- (2+1) mi,
2

yoksa

6
------ mi?
2(2+1)
0
kibritsuyu
(08.06.17)
İlk yazdığın gibi. İkincisi gibi olması için 6/(2(2+1)) şeklinde olması gerekirdi.
0
reactionic
(08.06.17)
9
çoklu işlemlerde soldan sağa doğru öncelik vardır.
İlk öncelik de parantez içinindir.
0
oguz altun
(08.06.17)
Benim hesap makinem (Casio, fx-82ES) 9 dedi. Bence de 9 olması gerek. Soldan sağa doğru gidiyorsun.
0
dissendium
(08.06.17)
9. @reactionic+1
0
zgrydn
(08.06.17)
9
0
buralarda yeniyim
(08.06.17)
9
0
powerpufgirl
(08.06.17)
(3)

Zihnin yorgun olmasi ve retoriğin zayiflamasi

sack jparrow
6-7 aydir sinava hazirlaniyordum.bu hafta sona erecek Ondan once konusmalarimda her kelimeyi ozenle secerek akici konusurdum. Ancak bu sure zarfinda dusunsel aktivitelerim ve konusma yetenegim ciddi olcude zayifladi.misal daha once bir konuda uyumadan once dakikalarca kendimle beyin firtinasi yapard
6-7 aydir sinava hazirlaniyordum.bu hafta sona erecek Ondan once konusmalarimda her kelimeyi ozenle secerek akici konusurdum. Ancak bu sure zarfinda dusunsel aktivitelerim ve konusma yetenegim ciddi olcude zayifladi.misal daha once bir konuda uyumadan once dakikalarca kendimle beyin firtinasi yapardim. Karsimdaki kisiye 'bu konusmanin kontrolu benim elimde' dercesine hakim bir vaziyette sohbet ederdim. Cogu arkadasim da bunu soyluyordu. Konusmak istememe gibi bir durum mevcut zihnimde adeta. Bir yardim edin. Cok moralim bozuluyor bu konuda. Nasil bir tedavi uygulayabilirsiniz? Onceden yasadiniz mi boyle bir donem?
0
sack jparrow
(08.06.17)
Sınav bitince geçecek. Gelecekteki bir olayı beklediğin için zihnin o olay gerçekleşene kadar seni stres altında tutacak. Stres ortadan kalktığında daha akıcı düşünmeye başlayacaksın. Dışarıda vakit geçirerek insanlarla daha çok konuşursan bunu biraz azaltabilirsin.
0
dissendium
(08.06.17)
Yerim senin stresini <3
Kendini bu kadar yorma. Bilmiyorum ne yaşadın da üzülüyosun bu kadar ama gideceğin yerde tanışacağın insanları, yapacağın şakaları, esprileri düşün. Böyle biriyle görüşmesinler yani. Daha dinamik, daha enerjik, daha fantastik, daha çikibombastik bi kız bulmaları lazım karşılarında.
Her şeyi tek başına halledemezsin. Hayatı biraz yavaşlat yani emin adımlarla yürü ama hızlı adımlarla değil. Yorulmuşsun ve kafa yorgunluğunu yatarak atamazsın. Yarın eve gelirken bi mizah dergisi al. Saçlarını boya, güzel bi yemek yap. Norek kardeşin de bi mesaj kadar uzağında (sadece senin değil, okuyan herkesin ihtiyaç halinde mental olarak yardımına koşarım). Daralırsan yine sakin ol. Hayat bi şeyleri keşfetmeden durmak için fazla uzun ve sen de yolun başındasın.
Not: Saçlarını kesin boya. Şaka değildi o.

NOOOT: Lan yanlış yere yazmışım kimse de uyarmamış. Nerde o dünkü yorgun kız onun cevabı olacaktı bu.
0
norek
(08.06.17)
Benzer bir sorunu en son 6-7 ay önce lisans mezuniyet projemi hazırlarken yaşadım. Bırak akıcı konuşmayı, kelimeleri dahi yanlış telaffuz ediyordum. Projeyi teslim ettim, ertesi gün rahatladım ve eskiye döndüm :)

Fakat genel yorgunluk halinden ötürü düşüncelerimi toparlamakta ben de sorun çekiyorum. Sanırım o da ağustosta tatil yapabilirsem geçecek...

Şu an bunlara çok takılma, sınavın geçsin düzeleceksin! Kolaylıklar, başarılar!
0
chihirovekohaku
(08.06.17)
(3)

Yeni manita yapmış

efreet sultan
Birkaç sefer ilişkimle alakalı burada duyuru açmıştım, sonra sildim.aynı işyerinde çalışıyoruz. dün akşam iş çıkışı telefonu çaldı. arayan çocuğun ismini gördüm. benden uzaklaştı, öyle konuştu. sanırım ben ayrıldıktan sonra onunla buluşmaya gitti.sabah instagram'dan gördüm çocuğu takip etmiş. çocuk
Birkaç sefer ilişkimle alakalı burada duyuru açmıştım, sonra sildim.

aynı işyerinde çalışıyoruz. dün akşam iş çıkışı telefonu çaldı. arayan çocuğun ismini gördüm. benden uzaklaştı, öyle konuştu. sanırım ben ayrıldıktan sonra onunla buluşmaya gitti.

sabah instagram'dan gördüm çocuğu takip etmiş. çocuk da fotoğraflarını beğenmiş hep. kızlarla konuşurken, gül mü ne dökmüş, çiçek filan almış eleman. öyle bir şey duydum. benim geldiğimi görünce sustular.

şimdi karşımda eli hep telefonda onunla konuşuyor.

benden "seninle bir ilişkiye başlamam ani olmuştu, düşünmeden hareket ettim, bir aşk yoktu" diye ayrılmıştı. biz ayrılalı iki ay oldu ve yeni bir ilişkiye başladı o. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

sanırım annesi ayarlamış çocuğu. kızlardan detayları alamadım şimdilik.

ben buna "beni bırakma hiç" gibisinden bir şeyler söylemiştim. "ben bırakmam seni, asıl sen bırakma da.." demişti. o bıraktı. "seni seviyorum" derdi hep. o da yalanmış.

neyse şimdi karşımda otururken sürekli onunla mesajlaşması kötü ediyor beni. yaşama sevincimi yitirdim resmen. çöktüm.

işten de ayrılamam. ne yapacağım ben?
0
efreet sultan
(07.06.17)
Senden ayrılmış ve sebebini açıklamış, seni aldatıyor falan değil ki. Senden sana aşık olmadığını söyleyip ayrılması senden sonra birine hızlıca aşık olamayacağı anlamına gelmiyor. Bazı insanlar birbirlerine uygun değildir, sen yanlış bir şey yapmadıysan bile sana aylarca geliştirmediği duyguları bir haftada bir başkasına geliştirebilir. Bunun için başta kendin olmak üzere kimseyi suçlamamalısın. Üzülmeni anlayabiliyorum ama kesin olarak bitmiş belli ki ve zaten iki ay da olmuş. Sen de unutmaya bak, zaten başka bir şey yapman kadına ayıp şu saatten sonra.
0
love my way
(07.06.17)
Bu kıza abi dediğin patron gibi biri daha yazmamış mıydı? Bence sen bu kızı sal. Başka kız mı yok? Gerçekten soruyorum bunu. Umursama onu. Takip etme hiçbir yerden. Stalk yapmayı bırak. Kendi hayatınla ilgilen. Başkalarının hayatıyla ilgilenme.
0
dissendium
(07.06.17)
Bir ergen lafı vardır 'Seni öyle bi görmezden gelirim ki; hergün aynanın karşısına geçip, var olup olmadığını kontrol edersin..' tam da boyle yap sonra da isine ekmegine bak.
0
herseysoyledigimgibioldu
(10.06.17)
(20)

AKP öncesini bilmeyen nesil

amortisman
Sizce kaç senesinden itibaren doğanlar akp’den öncesini bilmiyordur? Başlığı AKP öncesini hatırlamayan nesil olarak açmayı düşündüm ama sonra hatırlamamakla bilmemenin farklı şeyler olduğu aklıma geldi.Misal, kardeşimle konuştum. 1990 doğumlu. Ecevit’i, Erbakan’ı hatırladığını söylüyor ama AKP ve Er
Sizce kaç senesinden itibaren doğanlar akp’den öncesini bilmiyordur? Başlığı AKP öncesini hatırlamayan nesil olarak açmayı düşündüm ama sonra hatırlamamakla bilmemenin farklı şeyler olduğu aklıma geldi.

Misal, kardeşimle konuştum. 1990 doğumlu. Ecevit’i, Erbakan’ı hatırladığını söylüyor ama AKP ve Erdoğan iktidara geldiğinde kendisi 12 yaşındaydı. Haliyle televizyondan Ecevit, Çiller, Erbakan gibi isimler duymuş olsa bile bunları anlayacak yaşta değildi.

Siyasi olarak ne olup bittiğini az çok anlayabilecek yaş nedir sizce? 15 olabilir mi mesela?

15 dersek, 1987’liler AKP iktidarını 15 yaşında karşıladı demektir. Yani 1987 ve sonrası doğanlar AKP iktidarını bilmiyor/yaşamadı diyebilir miyiz?

Sizde durum ne? Kaç yaşındasınız, öncesini ne kadar biliyorsunuz?
0
amortisman
(07.06.17)
akp öncesi dün gibi aklımda
çillerin seçim vaadleri
erbakanın seçimi kazanması
sonrasında ecevitin tekrar yükselişi
parti probagandaları uçaklardan halk üzerine zarf atılması vs vs

bunları tiye alan levent kırca

33-34 yaşındayım
0
basond
(07.06.17)
ben 24 oldum, akp'nin iktidara geldigi gunu cok iyi hatirliyorum zira annemler cok ahlanip vahlanmisti. bir de ahmet necdet sezer'in cumhurbaskani oldugu gunu hatirliyorum. bunlarin oncesi komple yok bende. hep anlatilanlardan biliyorum.
0
fraise
(07.06.17)
33 yaşındayım ve Özal'ın televizyonda yayımlanan ulusa sesleniş konuşmalarını hayal meyal hatırlıyorum. Sanırım Çiller'den sonrası daha bir oturmuş durumda bende.
0
kobuzchu kiz
(07.06.17)
@mermize, Erdal İnönü, 95'de siyaseti bıraktı. Yani sen 10 yaşındayken. 10 yaşındaki bir çocuk siyasette neler olup bittiğini bilemez. Televizyonda yüzünü görmüşsündür en fazla.
0
🌸amortisman
(07.06.17)
Bu biraz degisken bence. Yani aile siyasetle yakindan ilgiliyse cocuk da erken yaslarda neler dondugunu anlayabiliyor. Benim ailem fazlasiyla ilgiliydi, 89 dogumluyum. Ugur Mumcu'nun katliyle basliyor ilk siyasi anim, cunku ailede dehset infihal yaratmisti. Hayal meyal hatirliyorum, annemin agladigini falan cok net biliyorum. Tabii bunda tam olarak neler dondugunu anlamamistim.

Tansu Ciller'i, Erbakan'i, e dogal olarak Ecevit donemini falan hatirliyorum. Ilk ikisi biraz daha flu ama Ecevit cok net. Anayasa firlatma olayi dun gibi, okuldan eve gelmistim, evdekiler tv'de olayi izliyordu. Cok kotu bir sey oldugunu anlayabilecek yastaydim.

AKP'nin secimleri kazandigi gun de dun gibi. Evde neler olabilecegi konusuluyordu, sonra o konusulanlar tek tek yasandi. Mahallede kornalarla, cigliklarla kutlama yapanlar vardi, simdi cogu icerde, AKP doneminde atanan cocuklari ihrac edildi.

Ben bunlarin hepsini hatirlarken, AKP'nin secildigini bile hayal meyal hatirlayan arkadaslarim var. Cunku ailede dogru duzgun konusu bile gecmemis, tum olanlar normal bir durum gibi gecistirilmis. E onlarin da hafizaya islememis tabii.
0
evrim halkasi
(07.06.17)
86'liyim. cocuklugumdan beri siyaset hobim.

ozal'in olumunu de (en azindan oldugu gunku haberleri, gazeteleri), mumcuyu, adnan kahveciyi hatirliyorum (oldugu gun izmit'te dayimlarda kalmistik, haberler aklimda hala). tabi ki bu kisim sadece hatirlamakla kaliyor. konjonkturu o an bilemiyordum (haliyle). buyuduk, okuduk, ogrendik.

gazi olaylari, faili mechuller, 94 krizi, jetski falan filan bunlari dun gibi hatirliyorum.

siyaseti adim gibi bildigim zaman ise 97 fadime sahin, muslum gunduz aczmendiler ile basliyor. 28 subat ve sonrasi cok net.

dolayisiyla;

1990'li biri cok rahat hatirlayabilir. hayatina etkisi cok azdi akpnin iktidarda olup olmamasi, bu nedenle iyi tahlil edemeyebilir farki fakat hatirlar.

FIFA 98 RTWC'yi hatirlamiyorsa, AKP oncesini de bilemez. bu sekilde sorabilirsin sorunu.
0
no christ requires
(07.06.17)
1997liyim :) yani yakında 20 olacağım ve akp öncesini hiç hatırlamıyorum. Sanırım akp döneminin başlarını da hafırlamıyorum. Gerçi şuanda gündemi takip etmediğimden ileride de hatırlamayacağım. En iyisi..
0
powerpufgirl
(07.06.17)
1992spor, politika ile ilgilenen bir ailem de olmadığından akp öncesindeki siyaseti bilmiyorum. Yol yaptık, bu kadar.
0
senolll
(07.06.17)
No christ requires, son paragrafinda ozetlemis. Katiliyorum. Turuncu sahayi da severim.
0
brad pitt
(07.06.17)
1993 yılında doğdum. Bir kez yaşadığım yerdeki stadyuma Mesut Yılmaz gelmişti. Çok küçüktüm ama hatırlıyorum. Kendisi 1991-2002 yılları arasında Anavatan Partisi genel başkanlığı görevini üstlenmiş. Bu anımı dikkate alırsak AKP iktidarının öncesini hatırladığımı söyleyebilirim. 2002 yılını tam hatırlamasam da 2007 genel seçimlerini çok net hatırlıyorum. Ülkede bir şeylerin değiştiğini çok rahat hissediyordum.
0
dissendium
(07.06.17)
76'lıyım... Neler gördük neler. 80 sonrası en ağır siyasi krizlerin tamamını görmüşümdür herhalde... En güzel zamanlar Özal zamanıydı. En pis zamanlar 28 şubat ve Ecevit zamanlarıydı. Akp zamanı ise ecevit zamanından bir tık üstte...
0
gotic
(07.06.17)
33um erdal inonu ve murat karayalcin net bende zira ailem siyasetle cok yakindan ilgili. Bence bizim kusak icin ailenin siyasetle ne kadar ilgili oldugu onemli.
0
kassiopeia
(07.06.17)
19 yaşındayım. normalde hastalık gibi bir şekilde 8 yaşımdan öncesine dair az şeyi hatırlarım. baya az yani. ancak 2002 deki genç parti olayını, seçim zamanını, ak partinin iktidara gelişini hd çözünürlükte hatırlıyorum. 4 yaşındaydım düşün. ama çok net hatırlıyorum. ondan önce normal olarak yok tabi. hatırlayış sebebim büyük ihtimalle dedemin siyasetle aşırı ilgili olması ve sürekli benim dedemle gezmemden dolayı siyaset içerikli muhabbetlere ve olaylara şahit olmam. ve bu hatırladığım en eski olay da değil. hayatıma ilişkin hatırladığım en eski olay 11 eylül saldırısı. 3 yaşındaydım ama dedemin 2 li koltukta cnn açıp haberlere baktığını çok net hatırlıyorum. ladin in fotoğrafının ekrana verilişi falan kafamda. nasıl bir travma yaşatmışsa 3 yaşımı hatırlamam korkunç geliyor. sonrası pek yok zaten 8 yaşına kadar silik. insanın hafıza kuvveti farklı oluyor yani. buradan onu anlatmaya çalıştım.
0
fyodor fyodorovic
(07.06.17)
92 doğum, ecevit'i hatırlıyorum ama açıkçası anlamlı bir hatırlama değil, sima olarak. kriz döneminde de zor zamanlar geçirmiştik, annem işsiz kalmıştı, boşanma, evden çıkma, dedemlere yerleşme vs. öyle daha ziyade bunlar yer ediyor aklımda siyasetin yerine. akp iktidarının ilk yıllarının da bir anlamı yok gözümde. 2006 gibi, liseye başladığımda/başlamadan önce bu farklı iktidarların farklı zihniyetlerin ayrımına dair fikir sahibi olmaya başladım. ama bu benim kişisel geç kalmışlığım da olabilir. sokakta, mahallede budala gibi koşturuyordum, bilgisayarda salt oyun oynuyordum ya da fantastik kurgu kitaplar okuyordum o dönemlerde, dünyadan mahalle dışında soyuttum epey. aslında bir de her gün gazete alıyordum okuyordum o sıralar (12-13) ama aldığım gazete posta'ydı :D bulmacası için alıyordum ilk iki sayfasına ve son sayfasına, spor haberlerine bir de döviz kurlarına (sebebi neydi ki? kuveyt dinarını takip ediyordum ne alakaysa) bakıyordum o kadar. abudik gubidik haberler...
0
neseranni
(07.06.17)
89luyum net hatirliyorum. Okumayi soktugumden beri gazete okuyorum. Biraz da farkindalikla alakali.
0
baldur2
(07.06.17)
94'lüyüm, hatırlamıyorum. kendimi bildim bileli akp var.
0
embermane
(07.06.17)
Özal'ın öldüğü gün ilkokul 5'teydim(Bisiklet almaya gitmiştik, alacağımız yerde vitrinler tv doluydu orada gördüm). Neler olup bittiğini anlamam lise yıllarını buldu (1990'ların sonu).

Peder bey yüzünden devamlı siyaset izlenirdi evde ama benim pek ilgilimi çekmezdi. Yaşanan skandalları levent kırca'yla hatırlıyorum desem yeridir.
0
kimlanbu
(07.06.17)
82'liyim. kenan evren dönemini çok net hatırlıyorum çünkü dedem ile oturup her gece trt ana haber'i izlerdik saat 20'de başlardı o zamanlar. yaşananlar ile ilgili fikrim yoktu ama bilgim vardı. hatta bakanların isimlerini falan biliyordum. evren'in görevi bırakması, özal ile akbulut'un gerilimini, çiller'in esip gürlediği dönemleri çok iyi hatırlıyorum.
0
prompter
(07.06.17)
84'lüyüm. Güncel siyaset Özal'ın ölümüyle başlamıştı benim için diyebilirim. Demirel'in cumhurbaşkanı, Çiller'in ilk kadın başbakan olması en eski anılarım.
AKP öncesini nostalji hissetmeyecek kadar iyi hatırlıyorum. Kirli iç savaş, yolsuzluk, 28 Şubat, DGM'ler... O zaman da berbat bir yerdi bu ülke.
0
auroraaurora
(07.06.17)
çok net hatırlıyorum birçok şeyi.
mesela 94 yerel seçimlerinde zülfü livaneli'nin aday olup, ilhan kesici'nin oylarını bölmesi ve rte'nin seçilmesi.
ailede edilen küfürler dün gibi aklımda.
bugünümüzün nedenidir o seçim.

ve tabii herkese çöken moral bozukluğunu ve sessizliği de hatırlıyorum.
erdal inönü, tansu çiller, mesut yılmaz, necmettin erbakan...

iski skandalının mahkemeleri, susurluk, uğur mumcu suikastı (dedemin arkadaşıydı ve aynı sokakta oturuyorlardı, o yüzden ailede büyük olay olmuştu), "sürekli aydınlık için her gün bir dakika karanlık" uğruna kapatılan ışıklar, olacak o kadar skeçleri (özellikle de jet-ski meselesi), siyaset meydanı, Turgut özal öldüğünde televizyonlarda bir şey olmadığı için canımın sıkılması, "neden televizyonda bir şey yok?" diye anneanneme sormam...
ulusal/milli yas denen şeyi ilk o zaman duymuştum.

her şeyi hatırlıyorum.


@amortisman:

ben de 32'yim ve ben de bütün bunlar olduğunda, 8-10 yaşlarındaydım.
dediğim gibi, dün gibi hatırlıyorum, yazsam kitap olur.
burada mesele o zamanlar tarih, siyaset, politika hakkında neler bildiğin, ona göre neleri nasıl hatırladığın değil.

belki haberlerde izlediğimde hiçbir şey anlamıyordum (ki Susurluk olayını anlamamıştım çocuk halimle mesela), ama evde konuşulanları, yapılan yorumları duyduğumda oturuyordu kafama her şey.

hatırlamak da bu demek zaten.
0
blatta hiberna
(07.06.17)
(20)

yaş 35 yolun yarısı mı?

limoncello
an itibariyle 35 oldum. yolun yarısına mı geldik şimdi?bu zamandan sonra hayatıma birini alıp belki evlenip çoluk çocuğa karışabilir miyim?bir kısım arkadaşım evli, çocukları falan da var ama benim için çok uzak gibi bu ihtimaller...bomboş bir hayatım var gibi, yalnız mı ölücem, kedim falan da yok?h
an itibariyle 35 oldum. yolun yarısına mı geldik şimdi?

bu zamandan sonra hayatıma birini alıp belki evlenip çoluk çocuğa karışabilir miyim?
bir kısım arkadaşım evli, çocukları falan da var ama benim için çok uzak gibi bu ihtimaller...

bomboş bir hayatım var gibi, yalnız mı ölücem, kedim falan da yok?

her şey çok zor geliyor gözüme. çok yaşlanmış hissediyorum kendimi üniversiteye başlayacak 2000lileri falan görünce.
0
limoncello
(07.06.17)
orta yaş bunalımına giriyor olabilirsin orta yaşlı olmamana rağmen.
Yolun yarısı 35 değil fikrimce.
0
basond
(07.06.17)
35 hiçbir şey için geç değil, çok büyük bir yaş da değil kesinlikle. Öyle düşünme. Neden uzak olsun ki bu dediklerin, istersen olabilir. Böyle mutluysan yalnız yaşamak da kötü bir şey olmaz veya evlenip çocuk yapmamayı da tercih edebilirsin. Sana bağlı her şey.
0
ekaterina
(07.06.17)
şimdi her şey o kadar zor geliyor ki gözüme yeni biriyle tanış, anlaşabil her konuda, uyuşabil, sonra zaman geçsin, sonra ikiniz de evlenmek isteyin, evlenin falan çok zor gibi. amaç evlenmek değil ama bu saatten sonra ilişkiler çok zor geliyor. yeni biriyle başlamak falan birkaç ay önce sevgilimden ayrıldım, yakın zamanlarda görüştüğüm biriyle de olmadı.
0
🌸limoncello
(07.06.17)
yok yahu, 35 dediginiz ne ki? daha upuzun bir hayat var onunuzde. yasayacaginiz cok guzel gunler olacaktir. yalnizliktan mutlu degilseniz bir sekilde beraber mutlu olacaginiz birisi karsiniza cikacaktir. boyle mutluysaniz, o da guzel. boyle kotu seyler dusunmek yerine kendizi mutlu edecek seyleri bulmaya calisin derim. umarim her sey gonlunuzce olur.

daha nice mutlu, saglikli, guzel yillariniz olsun.
0
fraise
(07.06.17)
Annem bugün (daha doğrusu teknik olarak dün) 73 oldu.

Abim haftaya 45 olacak ve geçen sene sevgililiğini ilan ettiği kişi ile birlikte yaşıyorlar, evlenmeyi düşünüyorlar. Çocuk da olabilir arada bir yerlerde. Öncesinde de kendine dert etmiyordu böyle şeyler, az çok mutlu bir hayatı vardı.

Demek ki yolun yarısı olmak zorunda değil. Yalnız ölmek içinse aşırı genç bir yaş. Çoluk çocuk için, erkeksin, zaman limitin yok sonuçta. 'Şimdi doğurdum, doğurdum' gibi bir stresin de yok.

basond'un dediği orta yaş bunalımı da olabilir ama daha erken de onun için. Genel olarak bunların doğum gününe denk gelmiş olması ile yüzleşmiş gibisin. Aslında yüzleşmen gereken çok bir şey de yok. Hepsi zamanla yerine oturacak, beklemediğin anda başına gelecek şeyler. Ve o zamana kadar keyfine de bakabilirsin, oturup 'Ne zaman olacak' diye sabretmek zorunda da değilsin, ki belki doğum günün olmasa aklına gelmeyecek şeyler.

Üniversiteye başlayacak 2000'liler bana çok komik görünüyorlar mesela. Yani, komik değil ve hayatın güzel zamanlarından biri de, biri 'Geri dönmek ister misin' dese, 'Aman aman, iyi böyle' derim. O kadar yılı boşuna mı yaşadım, fıstık gibi yıllardı hepsi. Aradakini kaybetmek istemem.

Doğum günün kutlu olsun!
0
aychovsky
(07.06.17)
kedin yoksa hala şansın var.
0
floydian
(07.06.17)
birisiyle evlenmek ve cocuk yapmak zorunda falan degilsin. evlenmek saka degil. evlenmek icin de hic kimse evlenmemeli. ideali 2 yil ayni evde yasayip, görüp, tartip öyle evlenmek.

bu arada kedi cok özel bir hayvandir. kedi seven de özeldir.

hayatina bir amac bul ve o amac icin yasa. anlamli hale gelir böylece.
0
ingenieur und musiker
(07.06.17)
Yok yav naptın. Benim hoşlandığım kız 33 yaşında 3. üniversitesini okuyor. Aynı bölümdeyiz. Bizim gibi takılıyor hep. Çok eminim ki kendi yaşını hissetmiyor. Kimsenin yaşını bildiğini de düşünmüyorum. Sadece ben araştırıp buldum. Hayatın bir anlamı yok. Hayat bir yol değil. İki günlük bir bebeğin savaşta öldüğü bir dünyada 35 yıl yaşamak büyük bir şanstır. Yaşayacağın bir dakikanın bile garantisi yok bu hayatta. Ya bundan sonra istediklerinin peşinden koşarsın ve mutlu ölürsün, ya da hiçbir şeyi değiştirmeyip mutsuz ölürsün. Finalde ölünüyor. Nasıl hissederek öleceğin senin elinde.
0
dissendium
(07.06.17)
15 yasina kadar gecen süreyi yasamdan sayma. Elinde olmadan geçti hatta onemli anlar hariç çoğunu hatırlamıyorsun bile. Dolayisiyla 20 yasinda gibi bir sey çıkıyor ortaya. Uzerine bir 20 sene daha koydugunda bir bu kadar daha zaman gecmis olacak bir 20 daha koydugunda aslinda ne kadar daha cok zamanin olduğunu anlayacaksin. Hayatinin 3te1 ini daha yeni geride bıraktın.bu acidan bak
0
goodman
(07.06.17)
yaşıtız. bana yolun yarısından da fazlaymış gibi geliyor ama bu öznel mevzu tabi. fizik yasalarının elverdiği her şey her yaşta yapılır. burada düşünülmesi gereken kısım yapıldıktan sonrası. evlilik tecrübesi olan biri olarak söylüyorum ki boşa atıp tuttuğum sanılmasın: benim yalnızken sahip olduğum stabil huzur hali, 21. yüzyıldaki evliliklerin çoğunu havada karada katlar. soğuk mağara köşelerinde yapayalnız titreyerek otuzbir çekerim de yine de bir daha o kurumsal zindana girmem. tabi bu benim kişisel gözlemim, tecrübelerim ve buna benzer sik sok bir takım birikimlerimden damıtılmış son tahlil. sen dene belki çok mutlu olursun kimbilir.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
yolun yarısı.
0
alkolsuz icecek
(07.06.17)
@yeraltından aslında ben de evlilik isteyen biri değilim yani hep korktum. evliliği genel olarak söyledim ama hayatımda uzun süreli sevebileceğim, zor da olsa bağlanabileceğim biri olması, ama bağlanmaktan da korkuyorum. ve son zamanlarda çocuklara düşkünlüğüm arttı. benim de bir tane olsa nasıl bir duygu olur diye düşünüyorum ve çevrende herkes bu anlamda bir yere gelmişken sanki bir şeyleri kaçırdım ya da kaçırıyorum hissi var
0
🌸limoncello
(07.06.17)
yolun yarısı 27 falan bence. 55 yaşını geçtikten sonra öl demek değil bu. o yaşa kadar bir şeyler oturtmuş artık rölantiye düşebiliyor olman lazım bence. 55 yaşına gelmiş ve hayatını düzene sokmuş (bu kesinlikle evli demek değil) ya da zengin değilsen başarısız bir hayat geçirmişsin demek bence. 35'te elinde bir şey olmamış olabilir ama 50'ye kadar yolun var yani bir şeyler başarmış olmak için.

tabii "yarı" derken kasıt başkaysa bilemedim. kuruluş, yükselme, duraklama, gerileme şeklinde osmanlılarsak, 0-25 kuruluş, 26-50 yükselme, 51-65 duraklama sonrası gerileme.
0
nawar
(07.06.17)
o -bir şeyleri kaçırıyorum hissi-nin sorumlusu büyük oranda sosyal medya. insanların suratına "kimse senin eblek yetiştirdiğin çocuğunun bugün ne bok yediğini merak etmiyor" denmez, ayıp ama bunun dışında bireysel olarak çocukla kurulan ilişkinin büyük oranda bir boşluk doldurucu, anlam katıcı etkisi olacağını ben de düşünüyorum. o sorumluluğu gerçekten almak istiyorsan, zaman içinde bu sorumluluğu sana vermek isteyen bir takım kadınlar da elbet çıkar. ama bence her zaman iki yönlü bakmak lazım; klişe bir ilke olarak hayat çoğu zaman kötü, ender olarak güzeldir, bu durumda kaçırdıklarının çoğu da kötüdür, böyle düşünüp rahat rahat uyuyabilirsin karşim.
0
yeraltindan potlar
(07.06.17)
Yolun yarısı 35 ise mutlu olmalısın.
0
devilred
(07.06.17)
daha yeni olgunluğa adım atıyorsun, kadın erkek fark etmez. herkes yalnız ölür bu konuda sağlam olmalıyız.
0
algoritma uzmani
(07.06.17)
Yolun uzunluğunu bilmiyorsun. Elinde olan tek şey kalan kısmı ne kadar kaliteli yaşayabileceğin.
0
arnold schwarzeneger
(07.06.17)
Arnold+1

Kendinize, ben hayatımın kalanını söylenerek, şikayetlenerek,kendimi başkalarıyla kıyaslayarak ve bana dayatılan sosyal rollere uymuyorum diye kendimi suçlayarak mı geçirmek istiyorum diye sorun.
0
Phoebe
(07.06.17)
Çoğu insanın 70'ine kadar sağlıklı bir yaşam sürmediğini düşünürsek, 35 için yolun yarısından da öte diyebiliriz.Sıfırdan başlamak için çok geç, mesafe kat etmek için güzel yaşlar.
0
harvey
(07.06.17)
bunu diyen şair 46 yaşında öldü. yani 35 yolun yarısı değil. yarısı deyip fazla şey etme hayatı.
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(07.06.17)
(2)

Neden sportmen biri değilim

qazedcsrfvtyhngujmkol
Çocukluğumdan beri futbol ve basketbol gibi popüler sporlara ne yeteneğim ne ilgim oldu. Şimdi bakıyorum bu sporlarda iyi olan tipler hem özgüven hem fiziki olarak üstün. Zekalarını bilmem tabi de 3 günlük dünyada zeki olup hastalık hastası bir mutsuz olacağıma korkusuz bir sportmen olup kızlarla ol
Çocukluğumdan beri futbol ve basketbol gibi popüler sporlara ne yeteneğim ne ilgim oldu. Şimdi bakıyorum bu sporlarda iyi olan tipler hem özgüven hem fiziki olarak üstün. Zekalarını bilmem tabi de 3 günlük dünyada zeki olup hastalık hastası bir mutsuz olacağıma korkusuz bir sportmen olup kızlarla olmayı tercih ederdim. ama dedigim gibi çocukluğumdan beri karakterim beni evde kalmaya ve okumaya itti. Şimdi bile spor salonuna yazılıp gitmiyorum. Masa tenisi ve yüzmeyi seviyorum yani bireysel sporları ama onları yaparken de azim yok yani en iyi ben olayım demiyorum oynarken rezil olmadığımi düşündüğüm için yapıyorum. Yoksa yürümeye bile bazen useniyorum zira terliyorum eve gelince vücudumu ateş basıyor. Düzenli olarak spor yapıp hayvani kaslı olanlar bunu nasıl başarıyor anlamıyorum keşke ben de o karakterde olsam da istediğim kızı elde edebilip mutlu bir hayat sürsem diyorum ama olmuyor.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(06.06.17)
Hastalık hastası olmak zeka varlığını işaret etmiyor yalnız. Her şeyi çok düşünüyorum, o zaman kesin yüksek zekalı biriyim diye düşünmemek gerek. Onedio testleri yüzünden insanlar böyle şeylere inanıyor ne yazık ki. Benle aynı yaşta olan, Avrupa'da karate şampiyonu olmuş bir sporcu tanıyorum. Evli ve bir çocuğu var. Gayet sade bir hayat yaşıyor. Hiç öyle kızlarla sarkan yavşak bir tip değil. Fizik ve özgüven konusunda haklısın. Spor bunu geliştiriyor ama şöyle geliştiriyor. Sen bir şeyler için çalışıyorsun ve bunun sonucunda başarı elde ediyorsun. Çabaların sonucu kazanç elde ettiğini gördüğünde özgüvenin yerine geliyor. Özgüveni artırmanın tek yolu spor değil. Sen yapmak istediğin herhangi bir şeyi gerçekleştirdiğinde de özgüvenin artar. Spor istek işi. Ben 11 yaşında da spor kulübüne gidiyordum, 24 yaşına geldim, hala gidiyorum. Millet sevgilisiyle gezerken ben hafta sonumu 50 kişiyle antrenman yaparak geçiriyorum. Fedakarlık gerek gerçekten sporcu olmak için.
0
dissendium
(06.06.17)
@diss ben de istek nasıl kazanılıyor onu soruyorum. sanki bazılarında bu doğuştan var dersleri kötü oluyor ama sporda iyi oluyorlar. düşünmek zekayla ilgili demen de garip olmuş.

@guitarissimo ben demiyorum vücut falan istediğim de yok sadece güçlenmek ve sağlıklı olduğumu bilmek istiyorum ama dediğim gibi ne zaman spor yapayım desem vazgeçirecek bir sürü baahne buluyorum ama görüyorum ki çoğu insan üşenmeden etmeden spora devam edebiliyor ben de nasıl böyle olabilirim diye soruyorum ama cevap gelmedi
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(07.06.17)
(7)

3 yıldır aynı dersten kalıyorum

tahin pekmez yoğurt
Yarın final sınavım var, çalışıyorum ama yine kalacağım diye korkuyorum. Kendimi sanki geçememeye şartlamışım gibi. Çalışırken çok sıkılıyorum. 3 yıldır aynı dersi çalışmaktan bıktım, her şeyi ezberledim ama yok olmuyor. Yine kalacağım sanırım. Ne yapayım da geçeyim ben bu dersi? Geçemezsem ağlayaca
Yarın final sınavım var, çalışıyorum ama yine kalacağım diye korkuyorum. Kendimi sanki geçememeye şartlamışım gibi. Çalışırken çok sıkılıyorum. 3 yıldır aynı dersi çalışmaktan bıktım, her şeyi ezberledim ama yok olmuyor. Yine kalacağım sanırım.
Ne yapayım da geçeyim ben bu dersi? Geçemezsem ağlayacağım. Çünkü şu an canım çok sıkkın.
Çoğu kişinin geçtiği 1. sınıfın en uyduruk dersini geçememek koyuyor.
0
tahin pekmez yoğurt
(06.06.17)
sınav kağıdının altına: "hocam bu dersten geçmem gerek, yoksa okul şöyle uzuyor böyle atılıyorum" gibisinden birşeyler yazabilirsin. ben geçemediğim bir derste öyle yapmıştım ve hoca geçirmişti beni. bence dene.
0
hosein
(06.06.17)
çok duydun, kızacaksın ama çalış ya. kendin demişsin 3 yıl boyunca her yıl önüne gelmiş, geçemezsen yine gelecek. en azından yarına kadar da elinden geleni yap. her şeyi ezberlemişsin olur niye olmasın. neşeli bir şarkı dinle.
0
abyuksuet
(06.06.17)
hosein'nin dediğini yap etkiliyor mutlaka
0
gozu acik sevisen yahudi
(06.06.17)
Sen ankara hukuktansin diye hatirliyorum. Okulu birakicam falan diyordun en son. Hukuk baslangicini gecemedin sanirim. Aglamalik bir sey yok, o ders gecilememesiyle efsanedir
0
bonisnocetquimalisparcit
(06.06.17)
@bonisnocetquimalisparcit
yatay geçiş başvurum dil yeterliliğini sağlayamadığım için kabul edilmedi. Evet, başlangıcı geçemedim. Zor dersleri geçip bundan geçememek sinir ediyor.
0
🌸tahin pekmez yoğurt
(06.06.17)
Borçlar özel'i ben de böyle sayıyordum 2 oldu 3 oldu 4 oldu diye, 5.seferde geçtim.
Örnek değilim ben, ama her seferinde 1 puanla kalmıştım. Hoca değişti, yine 1 puanla kaldım adfghkş
Çok farklı değişik kaynaklardan okuma, emin olduğun güvendiğin(derste tutulmuş çok iyi bi not olabilir ve geçen senelerde sorduğu şeyler olabilir) 2 kaynağı ölümüne ezberle. Ölümüne.
0
megalomaniac
(06.06.17)
Ben de birinci sınıfta verilen statik dersinden kaldım. Bu yaz okulunda dördüncüye alacağım. Milletin adını duyup, "ben bundan kesin kalırım" dediği ve gerçekten de kaldığı dersleri tek seferde geçtim ama bu ders karşısında hiçbir şey yapamıyorum. Bol bol yazı yazıp pratik yap. Ben her vize ve final öncesinde derste çözülen tüm soruları tekrar çözmeyi alışkanlık haline getirdim. Pratik önemli bir şey.
0
dissendium
(06.06.17)
(3)

bu çiçeğin cinsi nedir

douglas
http://prntscr.com/fgjc89evde bundan yetiştirebilir miyim? odamda ilk defa bikti yetiştirmek istiyorum. güneş almayan yağmur bulutu atmosferi aydınlığında bir odam var. oksijen veren bakımı zor olmayan ve hemen bakımına başlayabileceğim bir bitki biliyor musunuz arkadaşlar?
prntscr.com

evde bundan yetiştirebilir miyim? odamda ilk defa bikti yetiştirmek istiyorum. güneş almayan yağmur bulutu atmosferi aydınlığında bir odam var. oksijen veren bakımı zor olmayan ve hemen bakımına başlayabileceğim bir bitki biliyor musunuz arkadaşlar?
0
douglas
(06.06.17)
Zeytin ağacı gibi duruyor ama yanlışsa ciddiye almayın bu cevabı.
0
dissendium
(06.06.17)
söğüt ağacına benziyor. biraz da bambu gibi
0
difdiringi
(06.06.17)
bunun çiçek olduğunu sanmıyorum, olsa olsa genç bir söğüttür. evde yetiştiremezsiniz. bu arada zeytinin yaprak rengi buna göre mavimsidir.
size kaktüs önereceğim.
0
nax
(06.06.17)
(2)

Yazlık ilçede hobi önerileri

anarsika
Nüfus 15-20 bin olan bir yer ve yaşıtım kimseyi tanımıyorum. Aslında yelken yapmak istiyordum ama o da yokmuş. Bilgisayar ve kitap tamam. Götüreceğim zaten. Başka ne olabilir? Bu arada çatı katında tek başıma kalacağım. Anane dede aşağı da olacaklar. Aklınıza ne geliyorsa yazın lütfen.
Nüfus 15-20 bin olan bir yer ve yaşıtım kimseyi tanımıyorum. Aslında yelken yapmak istiyordum ama o da yokmuş. Bilgisayar ve kitap tamam. Götüreceğim zaten. Başka ne olabilir? Bu arada çatı katında tek başıma kalacağım. Anane dede aşağı da olacaklar.

Aklınıza ne geliyorsa yazın lütfen.
0
anarsika
(06.06.17)
Balık tutabilirsin. Bence çok saçma bir eylem ama vakit geçirirsin. Bisiklet sürebilirsin. Fotoğraf çekebilirsin. Ben tropikal bir adada tatil de yapsam bir şeyler öğrenmeden duramam. Yabancı bir dil olabilir, bir bilgisayar programı olabilir. Bana bir şeyler katacak çalışmalar yapardım.
0
dissendium
(06.06.17)
yaşıtın kimselerle tanışmaya bak bence. o tarz küçük yazlık kasabalarda çok eğlenceli dostluklar olur. muhtemelen oradaki gençler çocukluktan beri arkadaştır, hazır ortam vardır. bir iki gün milletle kaynaştıktan sonra süper eğlenirsin. yoksa kitapla filmle sürekli evde tek başına zaman geçmez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
(4)

Bu fotoğrafta gözünüze çarpan bir şey var mı?

silver apple
1885 tarihli Büyük Piramit fotoğrafı.büyük hali http://68.media.tumblr.com/de4c6e72d9cba4eca15ff875cb17b6df/tumblr_msdn55EGDh1s7e5k5o1_1280.jpg
1885 tarihli Büyük Piramit fotoğrafı.

büyük hali
68.media.tumblr.com
0
silver apple
(06.06.17)
en aşağıda kitap okuyan amca.
0
vigorous
(06.06.17)
tırmananlar sanki bir seyden kacıyor gibi, ozellikle sag ustte ondekini eteginden tutan adam, alttakilerin sakinligi bunun aksini dusunduruyor ya da tırmananlar alttakilerin lanetli sozlerinden kacıyor gibi.

tabii butun bunlar benim uydurmam, canım sıkılıyor sadece.
0
rahip janick
(06.06.17)
Osmanlılar piramidin zirvesine bayrak dikecekler sanırım.
0
dissendium
(06.06.17)
Kitap okuyan adam
0
nax
(06.06.17)
(11)

ramazanda porno izliyormusunuz

bana her yer cehennem
1- soru başlıkta2- en sevdiğiniz pornocu kim ve niye o
1- soru başlıkta
2- en sevdiğiniz pornocu kim ve niye o
0
bana her yer cehennem
(06.06.17)
2. Sophie Lynx. Yüzü çok güzel.
0
dissendium
(06.06.17)
1. insan bazen ramazan da olsa kendini kaybedebiliyor :(
2. Bunu şu an düşünmek istemiyorum izninle :)
0
klar
(06.06.17)
1- kafama göre(izlemiyorum diyenler dışarıdaki kızların götüne bakıyor zaten...)
2-james deen , işini hakkını vererek yapıyor ve sert yapıyor.
0
Caaannn
(06.06.17)
1- niyetli bir insanın porno izlemesi yanlıştır. gerçi porno izlemek normalde de günahtır ancak ramazan özelinde oruç da bozduğu için izlemem.
2- bu soru yeterince filtrelendirilmemiş. yaş aralığı vs. gibi özelliklerle. o yüzden net cevap veremiyorum.
0
fyodor fyodorovic
(06.06.17)
Izliyorum firsat varsa. Yildiz pornoculardan hoslanmiyorum. Be pornoyu halk icin seviyorum. Noname :)
0
allah yazdiysa bozsun
(06.06.17)
1 evet
2 şu sıralar Elena Koshka - makul fizik
0
ercumentcozer
(06.06.17)
amatör severim.
0
vayezikhan
(06.06.17)
1. bu kısım inananlara yönelik sanırım, benim cevabım bir şey ifade etmez.
2. ava dalush. çünkü james baldwin, charles bukowski, shakespeare okuyor, heykelle uğraşıyor. diğer pornoculardan çok farklı o.... şaka şaka tipini beğeniyorum.
0
misterturist
(06.06.17)
1. Evet
2. Amatör tercih ediyorum.
0
loae haled
(06.06.17)
soruyu oruc tutanlra mi soruyorsun oruc tutmayanlara mi. o fark eder cunku.
0
baldur2
(06.06.17)
Diğer aylarda da izlemiyorum.
0
arnold schwarzeneger
(06.06.17)
(4)

Kafa yakan video

ya ben lan neyse
gerçekten alay etmek için sormuyorum. anlamaya çalışıyorum. şu video nasıl bu kadar izlenmiş?https://www.youtube.com/watch?v=9lOpNUDWBxAdaha yakıcısı:https://www.youtube.com/watch?v=SFDT_N-odlU
gerçekten alay etmek için sormuyorum. anlamaya çalışıyorum. şu video nasıl bu kadar izlenmiş?

www.youtube.com

daha yakıcısı:

www.youtube.com
0
ya ben lan neyse
(05.06.17)
Çocuklar yemek yerken, uykuya dalarken, ağlarken ebeveynleri tarafından böyle videolarla kandırılıyorlar. Benim üç yaşındaki kuzenim tablet kullanmayı biliyor. YouTube'da reklam atlamayı falan öğrenmiş. Türkiye'de binlerce çocuğun bütün gün böyle videolar izlediğini düşünürsen her şey normal gelebilir.
0
dissendium
(05.06.17)
Coluk cocuk izlemistir habire iste. Ben 30sn dayandim:)
0
stavro
(05.06.17)
Benim bi yeğenim var hastası böyle videoların.
0
facebook
(06.06.17)
çocuklar bizim yaşadığımız gibi bir çocukluk yaşamıyorlar. (maalesef)
0
tabudeviren
(06.06.17)
(18)

Motor alayım mı?

ekaterina
Motor sürmek bana hep çok ilginç ve heyecanlı gelmiştir. İstanbul'da geniş bi kampüste yaşıyorum, arabam da var ama diyorum ki motor alayım, kampüs içinde motorla dolaşayım hevesimi de almış olurum, kesinlikle benzin almak haricinde dışarı çıkmayacağım. Sizce saçma mı? Heves almalık olduğu için çok
Motor sürmek bana hep çok ilginç ve heyecanlı gelmiştir. İstanbul'da geniş bi kampüste yaşıyorum, arabam da var ama diyorum ki motor alayım, kampüs içinde motorla dolaşayım hevesimi de almış olurum, kesinlikle benzin almak haricinde dışarı çıkmayacağım. Sizce saçma mı? Heves almalık olduğu için çok para vermek istemiyorum max. 10k falan olsun bi de scooter da almak istemiyorum, vitesli öğreneyim bari, ne tavsiye edersiniz? (çok uzağım hiç bilmiyorum, bi ara iron 883'ü çok gözüme kestirmiştim ama hem pahalı hem de çok ses çıkartıyor vazgeçtim)
0
ekaterina
(05.06.17)
Kampüs içinde motorla gezersen çok küfür yersin. Bisiklet al.
0
dissendium
(05.06.17)
Bisikletim var. Amaç motordan hevesimi alabilmek :( neden ki, kampüsün içi vızır vızır motor dolu zaten, bir sürü insanda var.
0
🌸ekaterina
(05.06.17)
www.youtube.com

heves almak adına 10K ayırmak da ilginç. hobi desen amenna ama heves almak? baya ilginç.

not: bu arada videoyu da ilk 6 saniyesi için falan attım. sonraki bölümüyle bir gönderme yapma çabam yok.
0
i drive the hearse
(05.06.17)
Alma. Surttugun an ucarsin motorda. Ben dikkatli olurum falan filan bunlari gec, dis etkenlere mudahale edemezsin.
0
stavro
(05.06.17)
kampüs dışına çıkmayacağına inanmıyorum. bir gün elbet o kampüs sana dar gelicektir
0
klar
(05.06.17)
Kuba Superlight 200
0
angelus
(05.06.17)
motor kullanan kadınlara bayılıyorum. seksi görünüyorlar.
al.
0
filteria
(05.06.17)
Geçen kütüphanede ders çalışıyordum. Arkadaşım aradı, neredesin, yanına geleyim dedi. Dedim kütüphaneye gel. Beş dakika sonra 5-6 bin liralık motorla kütüphaneye geldi. Kütüphanedeki 15 kişi dönüp dışarı baktı. İnsanların yüz ifadelerini ben gördüm. Yarısından fazlası küfür etti içinden. Spor motorlar çok ses çıkartıyor. Bir de sen eğlencesine alacakmışsın. Aynı yoldan 35 kere falan geçersin kesin. Bildiğin gürültü kirliliği. Serserilik. Ulaşım için desen neyse. Bunlar benim düşüncem. İstiyorsan alabilirsin tabii.
0
dissendium
(05.06.17)
Ses işine laf edenleri takma, apaçilik yapıp egzozu açmadığın sürece ses falan yapmaz motorlar.

Scooter neden istemiyorsun? Ben her türlü motor kullandım açıkçası scooter rahatlık. Gerçekten ayrı bir keyif. Fiyat bütçene de daha uygun. 10K dan ekipman parası min 1000tl düş, sigortası falan da var çok bir şey kalmıyor.

Not: Hala scooter öeriyorum ama illa vitesli kovalayacaksan satılık bir beyaz honda vtr 250 var. Şunun modelden: goo.gl
0
yakuza123
(05.06.17)
@yakuza sigortasını, ekipmanlarını biliyorum 10k sırf motor için, 2000 lira da eğitim var yoksa onlar hariç düşün. Scooter sürenler motor sürdüklerini anlamıyorlarmış falan filan, birisi beni etkiledi bu konuda.
0
🌸ekaterina
(06.06.17)
Bi de yamaha emax mıydı neydi cok cirkin scooterlar ya hep kuryeler, tüpçüler aklıma geliyor, tek güzel sku vespa o da pahalı.
0
🌸ekaterina
(06.06.17)
Bilinçli olmana sevindim :)

Bence gayet anlıyorsun, önemli olan sana hitap etmesi. Her tipin hissi farklı oluyor, bir supersport ile cruiser çok farklı tatlar. Ben naked hastasıyım mesela en çok sokakta zıpırlık kasmayı sevdiğimden.

Sadece kampuste süreceksen zaten yavaş gideceksin demektir, bu da çoğu tipten tam faydalanamaman demek. Bence scooter ve cruiser kalıyor geriye. Ben ucuzlardan yamaha delight beğeniyorum. Cruiser olarak da angelus yazmış kuba superlight 200 o bütçedeki en (ve tek) karizma alet bence de.
0
yakuza123
(06.06.17)
Araban var ve dışarı çıkmayacaksın, fena halde gereksiz olur.
0
harvey
(06.06.17)
Enduro eğitimi veren yerler var. Oralarda hevesini alabilirsin. Ben öyle yaptım önce, şimdi ehliyet alıyorum.
0
arnold schwarzeneger
(06.06.17)
al, ama öncesinde eğitim ve ekipman al.
vitesliye hevesin varsa vitesli al ama başlangıç motorun 250cc'yi geçmesin.
0
manuel mandalina
(06.06.17)
al, durdugun kabahat. bi süre sonra dayanamayıp sağa sola gitmeye başlarsın zaten. 10k ile başlayacaksan 200'lük pulsar bakabilirsin.
0
mirty
(06.06.17)
alinir. neden olmasin. maddi durumunuz izin veriyor galiba. egitim, ekipman masraflarini da biliyorsunuz. yalniz biraz gec kaldiniz. ehliyet kursuna yazil, sinav olsun, ehliyet gelsin, motoru begen al, kiyafetler, egitim darken yaz biter. yagmurda kampuste surmezsiniz sanirim.

iron iyi hos da, kampus motoru degil ya. yani oyle bir motora binip sirf kampus icinde gezildigini gorsem bi gulme gelir. sukuter ben de sevmiyorum ama hem ilk motor olmasi hem de kampus dedin diye sukuter tavsiye ediyorum. ders notlarin olur, kaskin, montun olacak, bu sicakta amele amele tasiyacak misin onlari kucaginda? sukuter varsa at arka cantaya, sele altina da kaski koy mis. iron tarzi bir motorda arka canta dusunemiyorum.

bu arada kampus ici deyip ehliyeti ihmal etmezsin umarim. cunku olur da birine carparsin, birinin arabasina carpabilirsin vs. basin cok derde girer.
0
jimicik
(06.06.17)
@jimicik ders notum yok benim ya, öğrenci değilim. Böyle şeyler taşıyacaksam da araba var zaten, ahah kampüstekiler nerden bilsin sadece kampüste gezdiğimi :D ama @dissendium haklı sesi itibariyle iron'a binmeye ben utanırım, çok fenaydı. Ehliyet de alacağım tabii, benzin almaya çıkınca bile bir şeyler olabilir. Ehliyet+eğitim 2000 tl diye demiştim. Şimdi ehliyete yazılırım eylülde de motoru alırım 2 ay binerim, yazın sıcak olur hiç binilmez ya.
0
🌸ekaterina
(06.06.17)
(6)

4 senelik bölümü daha kısa sürede bitirmek

Kamyoncunun vitesi
bir "komşunun oğlu da tıp kazanmış" muhabbetine hoş geldiniz.şimdi böyle bir şey olabiliyor mu, kısacası itü'de inşaat mühendisliği okuduğunu fakat bölümü 2 senede bitirdiğini öğrendiğim biri oldu, kendisine konuyu çok detaylı soramadım. üstten ders falan mı alınıyor? alınsa bile mühendislik gibi 4
bir "komşunun oğlu da tıp kazanmış" muhabbetine hoş geldiniz.

şimdi böyle bir şey olabiliyor mu, kısacası itü'de inşaat mühendisliği okuduğunu fakat bölümü 2 senede bitirdiğini öğrendiğim biri oldu, kendisine konuyu çok detaylı soramadım. üstten ders falan mı alınıyor? alınsa bile mühendislik gibi 4 senelik bir bölümü 2 seneye sıkıştırıp bitirmek için hayatsız falan mı olmak gerek, kolpa mı yoksa? kendim, mimarlığı 4 senede zaman zaman bayılarak, derslerime de özen göstererek okumaya çalıştım ama yine de bir süreden sonra aşırı sıkıldığım, içinde bulunduğum durumdan nefret ettiğim oluyordu.

"git okulun sitesinden falan bak lan hıyar, buraya niye yazıyosun?" derseniz de haklısınız, buraya yazmak daha kolay geldi.

teşekkürler
0
Kamyoncunun vitesi
(05.06.17)
Var öyle bir şey. Benim eniştem de jeoloji mühendisliğini üç yılda bitirmiş. Eskiden kredi sınırı yoktu. Belli bir krediyi topladığında mezun olmaya hak kazanıyordun. Bizim bölümdeki bir hocamız, bir yılda 16 ders aldığını söyledi geçenlerde. Şu anda üniversitelerde kredi sınırı var. Örneğin bizim bölümde bir yarıyılda sadece 7 ders seçilebiliyor. Hatta zorunlu olan iki stajı sırayla yapmak zorundasın. Bir de tasarım çalışması, bitirme çalışmasından önce olmalı. Sistemde böyle sınırlayıcı şeyler de var. Birini bitirmeden diğerine geçemiyorsun.
0
dissendium
(05.06.17)
Bazı okullarda her sene 3 dönem oluyor tatiller kisa oluyor örneğin tobb uni.
0
sansli pipi
(05.06.17)
Dgs ile geçiş yapmıştır belki.
0
devilred
(05.06.17)
Makineyi 3 yılda bitiren gördüm. Adam bölüme benden sonra girip benden önce çıktı.
0
hayde bre
(05.06.17)
3 mümkün 2 imkansıza yakın (teknik olarak o kadar kredi alınamıyor)
0
yakuza123
(06.06.17)
yaz okullarında da ders aldıysa ve aşırı abandıysa olabilir ama çok saçma
0
sta
(06.06.17)
(10)

Diş çürüyüjnce mi doktora gitmeli yoksa büyüyüp acı vermeye başlayınca mı?

Cursed Chico
Bugün kontrole gittim. İki dişte çürük var. Haftaya gel dedi tedavi edelim.Ama o dişlerde hassasiyet, acı vs hiçbir şey yok.Niye istemiyorum, oyulmasını istemiyorum çünkü. En büyük sebep bu.Siz napyıoprsuınuz?
Bugün kontrole gittim. İki dişte çürük var. Haftaya gel dedi tedavi edelim.

Ama o dişlerde hassasiyet, acı vs hiçbir şey yok.

Niye istemiyorum, oyulmasını istemiyorum çünkü. En büyük sebep bu.

Siz napyıoprsuınuz?
0
Cursed Chico
(05.06.17)
Tek seçenek kanal tedavisi olmadan gitmelisin.
0
dissendium
(05.06.17)
Tek seçenek kanal tedavisi olmadan gitmelisin.
0
güneyli çocuk
(05.06.17)
tedavi olmazsan acımaya başladığı ilk dakikada hayatındaki her şeye lanet edersin. böyle bir acı yok. ben dişimin çürüdüğünü fırçalarken fark edip nası olsa acımıor diye dişçiye gitmedim. belki kendi kendine düzelir falan dedim hatta cahil gibi. 2 yıl hiçbir sorun olmadı. sonra bir gün durduk yere inanılmaz ağrımaya başladı hiç haber vermeden.

dişin çoktan çürümüş zaten, ha oyup çürüğü almışlar, ha çürük bir şekilde beklemiş, bir farkı yok. çürük kısım eski sağlıklı haline dönecek değil ya.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.06.17)
ben arada aynayı elime alıp dişlerimin normalde göremediğim yerlerini de kontrol etmeye çalışırım. en ufak bir çürük belirtisi gördüğümde doktora giderim hemen. çürük büyük olsa da dişlerde her zaman ağrı olmayabiliyor. bende olmuyor en azından, o yüzden ne kadar erken tedavi o kadar iyi
0
nesenbilneben
(05.06.17)
git tedavini ol. olmadıkça bir sonraki tedavi şekli daha can sıkıcı olacak. diş çekimine kadar yolu var. sonra diş yaptırmakla uğraşırsın.
0
rayde
(05.06.17)
Basit bir dolguyla kurtulmak varken kanala gidip dişin ölmesine, daha da kötüsü dişin sinirlerinin gangren olmasına, onun sonucunda da dişinin çekilmesine neden olabilirsin zamanında tedavi olmadığında.
0
angelus
(05.06.17)
Benim çürüklerim kontrol sonrası çıkar hep, dıştan anlaşılmıyor çürük olduğu. O yüzden dolgu ile yirttim. Acı ve ağrıyı beklersen dişini hep kaybedebilirsin.
0
cabiday
(05.06.17)
koro halinde söylendiği üzere: dişin çürükse gidip bir an önce tedavini olmalısın. eninde sonunda zaten dayanılmaz hale gelecek ve kendini bir gece nöbetçi dişçide bulacaksın, o da sana apse yapmış dişe uyuşturucu vuramam diyecek ve apranax falan içip sabah olana kadar tepineceksin.

deneyimle konuşuyorum. git tedavi ol.
0
aranelsurion
(05.06.17)
ne güzel, bilinçli doktorun var, aksatma.

dişte çürük var diye 1,5 sene önce doktora gittim, "bir şey yok hassasiyet var" diye yolladılar(film de çekti güya).
şu an aynı diş dolgulu, geçmezse kanal tedavisi yapacağız dediler(hala ağrım var)... göz göre göre gitti diş.
0
late viper
(05.06.17)
kanal tedavisine gitmeden daha derinleşmeden oyup dolgu yapacak uyuşturmuyor bile.
bende istemiyordum ama gerekiyor dedi iyi ki de yaptırmışım işinin ehli biri olması önemli. farkına bile varmıyorum varlığının 1 seneyi geçti dolgular.
0
kararsızataletfilozofu
(06.06.17)
(21)

Ne kadar nakit birikiminiz var? Kaç yaşındasınız? Borcunuz var mı?

razvan rat
1. Nakit birikiminiz nedir?2. Kaç yaşındasınız?3. Borcunuz var mı? Ne kadar?Kendi adıma kıyaslama yapmak için soruyorum.26 yaşındayım, yaklaşık 15.000 TL mevduat var, kısa vadeli 2000 TL civarı vergi borcum var.
1. Nakit birikiminiz nedir?
2. Kaç yaşındasınız?
3. Borcunuz var mı? Ne kadar?

Kendi adıma kıyaslama yapmak için soruyorum.
26 yaşındayım, yaklaşık 15.000 TL mevduat var, kısa vadeli 2000 TL civarı vergi borcum var.
0
razvan rat
(05.06.17)
1. 1.98 TL
2. 27
3. 600 TL
0
hopeless
(05.06.17)
27 yaşındayım, borcum yok, 70k civarı birikimim var.
0
odiyus
(05.06.17)
22 yaşındayım, kumbaramda bir 110 lira falan birikmişim var, asjgdjasd. Borcum yok.
0
love my way
(05.06.17)
25. ne birikimim var ne borcum.
0
rayde
(05.06.17)
Birikimim de yok, borcum da yok. 24 yaşındayım.

Öğrenim kredisi bile almadan üniversite bitiyorum ya. Çiçek gibi çocuğum.
0
dissendium
(05.06.17)
1. 148900 tl
2. 30
3. borcum yok. alacağım var 28200 tl
0
uzman pratisyen
(05.06.17)
0.
24
3600 TL 3 aya kapatırım gibi duruyor.

Para biriktirmek anlamsız geliyor yapamıyorum da zaten. Napıcam ki biriktirip?
0
gozu acik sevisen yahudi
(05.06.17)
$60.000 bitiktirdim.
yasim 27
30.000 tl borcum var hali hazirda.
0
bedbed
(05.06.17)
140 bin ailemin benim için biriktirdiği para var.
Borcum yok.

Alacağım 5500 euro var.

23, öğrenci. Ailemi seviyorum <3
0
bir nick var benden iceri
(05.06.17)
1. 0
2. 25
3. 5 TL + kyk borcu(17-18bin lira olması lazım tam hatırlamıyorum)
0
nickimin hakkini veremedim
(05.06.17)
31 yaşındayım, borcum yok, gayrimenkul ile ilgileniyorum. Birikimi söylememe gerek yok diye düşünüyorum
0
MaNOfTheYear
(05.06.17)
1. 3600 TL
2. 20
3. 0
0
tahin pekmez yoğurt
(05.06.17)
1. 3000 TL
2. 29
3. 2500 TL kredi kartı.

yazılanları okuyunca kendimi savurgan hissettim,
0
sabirstone
(05.06.17)
34'e girdik.
* 1 milyon 300 bin nakitim var.Simdilik faiz yiyorum degerlendircem yakin zamanda.
* Borcum olmasi imkansiz.
0
basubadelmevt
(05.06.17)
23 yaş. 13500 lira borç. 0 lira birikim
0
azeriturku
(05.06.17)
1. 480k
2. 27
3. 4k falan.

birim: lira.
0
zgrydn
(05.06.17)
1. Yok
2. 22
3. 258 bin TL
0
her seye atarlanan adam
(05.06.17)
1) birikimim yok.
2) 24 yaş
3) kyk kredisi 15.000 tl onun dışında borcum yok
0
tuborg yesili
(05.06.17)
1) 17.000 (sonu muallak bes parası dahil)
2) 29
3) 10.000 civarı (kyk+kredi+kredi kartı)
0
Sulfoxaflor
(05.06.17)
En fakir benim sanirim

1. 16.000 dolarim var sadece

2. 28

3. Borc yok
0
Traveller
(05.06.17)
Ahahahaha
Hiç birikimim yok
50.000 tl üzeri borcum var
32 yaşındayım
0
isimmisimyok
(05.06.17)
(8)

sınavsız ikinci üniversite okunacak bölüm tavsiyeleriniz

blue eyes white dragon
mezunum arkadaşlar, askerlikten kaçmak gibi niyetim yok zaten yaptım. böyle okurken biraz kültürleneyim, işime yarayacağını da düşünmüyorum ama yararsa da iyi olacak bölüm tavsiyeleriniz neler?FelsefeHalkla İlişkiler ve ReklamcılıkSağlık YönetimiSosyolojiTarih >>> osmanlıca öğrenmek falan da gerekti
mezunum arkadaşlar, askerlikten kaçmak gibi niyetim yok zaten yaptım.

böyle okurken biraz kültürleneyim, işime yarayacağını da düşünmüyorum ama yararsa da iyi olacak bölüm tavsiyeleriniz neler?

Felsefe
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık
Sağlık Yönetimi
Sosyoloji
Tarih >>> osmanlıca öğrenmek falan da gerektirecek bu biraz sıkar.
Türk Dili ve Edebiyatı
Yönetim Bilişim Sistemleri
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri
İktisat
Kamu Yönetimi
Maliye
Uluslararası İlişkiler
İşletme
Uluslararasi Ticaret ve Lojistik Yönetimi

****************** önlisans ****************

Adalet
Aşçılık
Bankacılık ve Sigortacılık
Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri
Çağrı Merkezi Hizmetleri
Dış Ticaret
Emlak ve Emlak Yönetimi
Ev İdaresi
Fotoğrafçılık ve Kameramanlık
Halkla İlişkiler ve Tanıtım
İlahiyat
İnsan Kaynakları Yönetimi
İşletme Yönetimi
Kültürel Miras ve Turizm
Lojistik
Marka İletişimi
Medya ve İletişim
Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası
Muhasebe ve Vergi Uygulamaları
Perakende Satış ve Mağaza Yönetimi
Radyo ve Televizyon Programcılığı
Sağlık Kurumları İşletmeciliği
Sosyal Hizmetler
Spor Yönetimi
Tarım
Web Tasarımı ve Kodlama
Yaşlı Bakımı
Yerel Yönetimler
0
blue eyes white dragon
(05.06.17)
Hepsi vakit kaybı. Kendi bölümünle ilgili master falan yap da bir işe yarasın
0
elvedui
(05.06.17)
Tarım
0
ugrcn
(05.06.17)
2015 yılında adalet bölümünü bitirdim. Bir sürü şey öğrendim. DGS ile hukuk fakültesine geçiş yapılabiliyor. Tavsiye ederim. İşletme, iktisat gibi bölümler dört yıl olduğu için açık öğretimde o kadar kasmaya gerek yok diye düşünüyorum. Amaç genel kültürse iki yıllık bölümler ideal. Adalet iki yıllık. Bir süre sonra kendi kendine çalıştığın için sıkılıyorsun.
0
dissendium
(05.06.17)
Web tasarım güzelmiş
0
fasulyek
(05.06.17)
elvedui +1
okumak bir noktadan sonra vakit kaybi. yuksek lisansa bile bir sure calistiktan sonra bakmak lazim. bu devirde deneyim ve dil en onemlisi. yok illa biseyler okumak istiyorum diyorsan bir dil ogren, cok daha fazla faydasini gorursun.
0
cooperr
(05.06.17)
ben farklı bir kültür, farklı bir tat almak istediğimi söylüyorum siz yüksek lisanstan bahsediyorsunuz. kültür için yüksek lisans mı yapılır?
0
🌸blue eyes white dragon
(05.06.17)
Yav işte o yazdıkların sana bir şey katmaz. Açıköğretimde bir şey öğrenemezsin. Sadece uyduruk bir diploman olur. Ben de üni okurken aöf 2 yıllık bıraktım. Saçmalık tamamen.
0
elvedui
(05.06.17)
kesinlikle değer. ben de üniversiteden sonra iki senelik bitirdim, çok severek okudum çok da şey öğrendim. yalnız benimki örgün öğretimdi, baya derslere girip çıktım. uzaktan eğitim olacaksa öyle müthiş bi motivasyon olmayacaktır. ilgi duyduğunuz bir konu olması (gelecekte hayatınızın içinde hobi ayda iş uğraşı olarak görmek anlamında), az içine girince bayılıp vazgeçmemenizi sağlar.
0
kaichi
(05.06.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.